d‹vr‹⁄‹l‹ler‹n ‹ - divriği haber portalı

‹stanbul AVP‹M PP.303 

D VR : AYLIK S YAS GAZETE 1 TEMMUZ 2010 YIL: 5 SAYI: 47www.divrigi.com.tr 

2002 y›l›nda restorasyonuna bafllanan Abdullah Pafla Kona¤› nihayet 

bitirilebildi. Kona¤›n restorasyonunu yapan Mimar Cengiz Eruzun, 

kona¤›n asl›na uygun restore edilmedi¤ini, orjinal tavanlar›n 

kayboldu¤unu, konaktaki ard›çlar›n ve kerpiçlerin tamamen sökülüp 

B 

ANAYASAYA 

HAYIR 

EN12 Eylül'de yap›lacak k›smi bir 

Anayasa de¤iflikli¤ine hay›r diyece¤im. Nedenini 

aç›klayay›m. Önce Anayasa nedir ne de¤ildir? Bunu çok iyi 

alg›lamak gerekir. Bir ülkede anayasa de¤iflikli¤i nas›l yap›lmal›, 

yöntemleri nas›l olmal› bir ülke için anayasa, o ülkedeki 

yaflayan bütün yurttafllar›n›n ortak yaflam mutabakat›d›r. E¤er 

beklentileriniz tam demokratik bir ülke yaratmak ise, eflit, 

özgür bir Türkiye özlüyorsan›z, e¤er siz bir anayasa 

yap›yorsan›z, ülkenizdeki bütün kurumlar›n, odalar›n, 

sendikalar›n, derneklerin, barolar›n, kooparatiflerin, siyasi 

partilerin, vak›flar›n, bilim adamlar›n›n, kad›n örgütlerinin, 

az›nl›klar›n, bütün inançlar›n, bütün etnik kimliklerin daha 

sayamayaca¤›m unsurlar›n ortak görüfl ve önerilerini almal›s›n›z. 

Ald›¤›n›z bu önerileri laf olsun diye de¤il, hayata geçirmek 

için almal›s›n›z. Ben anayasa de¤iflikli¤ine giden yolun buradan 

geçti¤ine inanm›yorum. Bu yollar›n hangisi kullan›ld›¤›nda 

bir anayasa de¤iflikli¤i yapma ihtiyac›na gerek duyuldu. Sivil 

bir anayasa yapma ihtiyac› varsa yukarda bahsetti¤im koflullar›n 

bir anlamda oluflmas› gere¤i vard›r. Dayatmac› ve de anti 

demokrat bir yaklafl›mla haz›rlanan anayasa metnine evet 

deme olana¤› yoktur. Amaç gerçekten tam demokratik ve 

kat›l›mc› bir anayasa yapmak m›? Ben flahsen özgür ve 

demokratik anayasa de¤iflikli¤i gibi bizlere sunulan pakete 

güvenerek bakam›yorum. Anayasa de¤iflikli¤inden önce 

yürütmede anti demokrat yap›ya sahip bir anlamda lider 

saltanat›n›n da önü kesecek kat›l›mc›l›¤› ve ço¤ulculu¤u ön 

plana ç›karan siyasi partiler ve seçim kanunlar›n›n ivedilikle 

bir an önce yasalaflmas›n› sa¤lamak gerekir. TBMM'de 

toplumun bütün katmanlar›n›n temsil edilmesi noktas›nda 

seçim kanunun biran önce önünde bulunan %10 seçim 

baraj›n›n makul seviyeye çekilerek ulusal mutakabat›n›n 

sa¤lanmas› gerekmektedir. Bu anayasa oylamas›n›n siyasi 

iktidar›n güven oylamas› de¤il halk›n gerçek iradesinin ön 

plana ç›kaca¤› bir oylama olmas› dile¤iyle. 

Mad›mak Oteli’nde yak›larak katledilen 33 

kifli an›ld›. Alevi Bektafli Federasyonu, 

Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu ve 

Pirsultan Abdal Derne¤i’nin organize etti¤i 

2 Temmuz’u anma mitingine onbinlerce 

kifli kat›ld›. Türkiye’nin çeflitli illerinden, 

ilçelerinden ve köylerinden binlerce kifli 

sabah›n erken saatlerinden itibaren ak›n 

ak›n Sivas’a geldiler. Kalabal›k Alibaba 

Mahallesi’ndeki Cemevi’nde bulufltu. 

Yürüyüfl kortejleri eflli¤inde kalabal›k 

Mad›mak Oteli’nin önünde topland›lar. 

Haydar 

YALÇIN 

Müslüm 

DO⁄AN 

Beyzade 

ÖZKAHRAMAN 

Nilüfer 

MURATO⁄LU 

Mustafa 

TARAKÇI 

Muharrem 

YA⁄BASAN 

‹smail 

ÇINAR 

Esat 

KORKMAZ 

Sad›k 

ÇEL‹K 

H›d›r 

ÇAM 

‹smail 

AS‹L 

Ataner 

YILDIRIM 

Gal›n 

Köyü 

2’DE 

Dizi yaz› 

4’DE 

Kültür 

Yaflam 

6’DA 

Çamurlu 

Köyü 

7/8’DE 

108 yafl 

yaflad› 

8’DE 

Ovac›k 

haber 

9’DA 

DKD 

‹stanbul 

14’DE 

DKD 

Ankara 

15’DE 

Fevzi 

Delibafl 

16’DA 

Ankara ve ‹stanbul Divri¤i Kültür 

Derneklerinin Geleneksel Pilav ve Kültür 

fienlikleri yap›ld›. fienliklere binlerce kifli 

kat›ld›. 27 Haziran’da yap›lan Ankara 

DKD’nin flenli¤ine CHP Genel Baflkan› 

Kemal K›l›çdaro¤lu ve CHP kurmaylar› 

kat›ld›. fienlikte K›l›çdaro¤lu ve CHP sivas 

Milletvekili Malik Ejder Özdemir birer 

konuflma yapt›lar. ‹stanbul DKD’nin flenli¤i 

ise 11 Temmuz’da Kemerburgaz 

Ormanlar›nda yap›ld›. fienli¤e halk›n yan› 

s›ra ayd›n, sanatç› ve müzisyeler kat›ld›. 

at›larak bunun yerine betonarme s›f›r bir konak yap›ld›¤›n› söyledi. 

Görüntü olarak eskisine benzetilmeye çal›fl›lan konakta tarihsel 

hiçbir kal›nt› b›rak›lmad›. Cengiz Eruzun 8 y›l boyunca kendisinin 

Abdullah Pafl a Kona¤›’na yaklafl t›r›lmad›¤›n› söyledi. 

Uzun süredir kanser tedavisi gören Mahmut Erdal hayat›n› kaybetti 

OKUMANIN YA I YOK 

Divri¤i’de yaflayan 

Seyit Yosma, 37 y›l 

önce girdi¤i hukuk 

fakültesinden y›llar 

sonra mezun 

olarak avukat 

ünvan›n› almaya 

hak kazand›. 

Seyit Yosma, 

yapt›¤› aç›klamada, 

"fiimdi 55 

yafl›nday›m, 1973 y›l›nda Divri¤i'de liseyi okul birincisi 

olarak bitirdim ve ayn› y›l Ankara Üniversitesi Hukuk 

Fakültesi'ni kazand›m." dedi. 

Halk Ozan› gelene¤inin 

en önemli 

temsilcilerinden olan 

Mahmut Erdal kansere 

yenik düfltü. ‹ki y›l önce 

rahats›zl›¤›na kanser 

teflisi konan Mahmut 

Erdal tedavi görüyordu. 

7 Temmuz sabah› saat: 

9 s›ralar›nda ‹stanbul 

Yenibosna’daki evinde 

hayat›n› kaybeden 

Mahmut Erdal için 

Yenibosna Cemevi’nde çok kalabal›k bir tören 

düzenlendi. Geride binlerce fliir ve türkü b›rakarak 

aram›zdan ayr›lan Mahmut Erdal’›n naafl› Cemevi’nde 

yap›lan töreninin ard›ndan vasiyeti üzerine do¤um yeri 

olan Divri¤i’nin Çamfl›h fiahin Köyü’ nde topra¤a verildi. 

Tercih Ediliyoruz Çok Farklıyız... 

• Gümrük Müflavirlik Hizmetleri 

• ‹thalat ve ‹hracat Gümrükleme Hizmetleri 

• Teflvik Takibi •TSE Dökümantasyon 

•Ön izin Uygulamalar› •Tercüme 

• Teminat Çözümleri •Kurye Hizmetleri 

Nakilbent Sk. No: 41/1 

Sultanahmet - ‹stanbul 

‹ADE 

ADRES‹

Divri¤i Belediyesine 

Öneriler 

29 Mart 2009 yerel seçimleri üzerinden 

bir y›l› aflk›n süre geçti.3dönem CHP 

d›fl› yönetimden sonra sol ve sosyal 

demokrat politika ve projeleri olan 

ve/veya olmas› gereken bir partiye 

mensup oldukça genç,dinamik ve 

ilçemize gönül verip veterinerlik gibi seçkin bir mesle¤in mensubu 

olan Sn Hakan GÖK, CHP ‹lçe baflkanl›¤›ndan bariz bir o 

ço¤unlu¤un deste¤i ile Belediye Baflkanl›¤›na seçildi.‹lk üç/dört 

ay gibi tebrik ve adaptasyon dönemleri geride kald›. Bana göre, 

epey bir zamand›r proje üretme ve hizmet dönemi bafllad›. 

Divri¤i ile yak›n temas› olan, Divri¤i'de yaz ve k›fl›n› geçiren,s›k 

s›k gidip gelen arkadafllardan ö¤rendi¤im ve özellikle Divri¤i de 

bas›lan yerel gazetelerden takip etti¤im kadar› ile yeni dönemde 

belediye hizmetlerinde hat›r› say›l›r bir mesafe katledemedik. 

Ürük suyu ne durumda belli de¤il,Pazar yeri hala oturmad›, 

sosyal ve kültürel hizmet ad›na herhangi bir projeden ve 

uygulamadan söz edilmifl de¤il…Yenip›nar yolu boyunca 

“kurdeflen”mevkiinde konut yap›m› için arsa üretimin d›fl›nda 

belli bafll› önemli belediyecilik faaliyeti gelmiyor akl›ma.Bahçelere 

sulama suyunun gelmedi¤i, belediyenin bu konuda yeni tedbir 

ald›¤›n› bir gazetenin son say›s›nda okudum.Yeflil Divri¤i'yi yeflil 

yapan her evin bir bahçesinin olmas›, o bahçelerde her çeflit 

meyve a¤açlar›n›n bulunmas› ve onlar›n kurumamas› ve 

kurutturulmamas›d›r.Divri¤i de kuruyan her a¤ac›n vebali 

öncelikle belediyenindir. 

Ben böyle düflünüyorum. Geçen say›lardan birinde Yeflil Divri¤i 

gazetesinde Say›n Hakan Gök ile oldukça amatörce yap›lan 

röportaj manfletini okuyunca bafllang›çta çok heyecanland›m. 

Baflkan neler anlatacak diye sat›rlar› merakla okudum. Do¤rusunu 

söylemek gerekirse hüsrana u¤rad›m. Difle dokunur bir plan ve 

projeden söz edilmiyordu…Divri¤i'nin hiç mi sorunu, hiç mi 

yap›lacak ifli yoktu bilemiyorum… 

De¤erli Dostlar, iyi bir hizmet iyi bir proje ile bafllar. Proje 

yaratmak için olmazsa olmaz ilk husus kayna¤›n varl›¤› veya 

yarat›lma ihtimalidir. Projelerin rasyonel, yani ak›lc› olabilmesi 

için”ben yapt›m oldu” anlay›fl› d›fl›nda ortak akl›n ve zaruri 

ihtiyaçlar›n ürünü olmas› önemlidir. 

Gördü¤üm kadar› ile Belediye yeni bir otel yapacak kadar bir 

kayna¤a sahip oldu¤unu gösteriyor.Salt belediyeye ait yeni bir 

otelin yap›m› do¤ru mu? Yoksa bu otel ,hem Belediyenin hem 

de halk›n ortak kat›l›m› ile mi yap›lmal›? 

Üretime dönük, istihdam yaratacak, Divri¤i'ye özgü marka 

olabilecek baflka yat›r›m sahalar› da bulunamaz m›? 

Palanga da elma, kay›s›,fleftali vb. üretimini teflvik maksad›yla, 

mülk sahiplerini bir araya getirip onlara baz› destekler verilemez 

mi? Bu maksatla Belediyece so¤uk hava depolar›n›n inflaat›na 

bafllan›lamaz m›? 

K›rm›z› etin k›ymete bindi¤i günümüzde,yine belediyenin 

öncülü¤ünde kasaplar ve celepler bir araya getirilerek, Belediyece 

tahsis edilecek veya kolayl›klar sa¤lanacak bir bölgede besicilik 

faaliyeti bafllat›lamaz m›?Yok efendim mand›rac›l›kta kötü bir 

deneyim yaflad›k bu ifl olmaz, diye düflünmemeliyiz. Kötü örnek 

örnek de¤ildir. 

Daha önce bir baflka Gazetede “Asmal› Kahve Sohbetleri” ad› 

alt›ndaki yaz› dizimde dile getirdi¤im gibi, mevcut mezbaha 

yerini Galigin Dere bölgesine tafl›y›p oras›n›, o güzelim co¤rafi 

bölgeyi Yazl›k Belediye Çay Bahçesi yapamaz m›y›z? 

Bu ve benzer projelerin daha iyisi, daha güzeli, daha öncelikli 

olan› biliyorum ve inan›yorum ki sizlerin gönlünde , beyninde 

var.Eksik olan ne biliyor musunuz? Belediye sizleri her ay Meclis 

salonuna davet edip dinlemiyor. Sizlerle konuflmuyor. 

CHP'li isminden de anlafl›laca¤› gibi “halkç›” belediyelerdir. 

Halk› dinleyen , Onun görüfl ve düflüncelerine sayg› gösteren o 

düflünceleri bir s›ra ve öncelik s›ras›na göre hayata geçiren 

belediyelerdir… 

CHP Genel Baflkanl›¤›ndaki de¤iflim, Divri¤i için bir ilave flanst›r. 

Kendi koflullar›n›n benzeri koflularda hayata gözlerini açan p›r›l 

p›r›l bir Anadolu insan›, dürüst, sade, samimi bir Halk Tipi lider 

bizi daha da motive etmeli, bizi daha da heyecanland›rmal›… 

Ben daha fazla zaman›n›z› almadan sözlerimi sonland›rmak 

istiyorum. Bu yaz›n›n iyi niyetli bir abi tavsiyesi olarak kaleme 

al›nd›¤›n›n bilinmesini hasetsen rica ediyorum. 

Divri¤i, hepimizin gönlünde özel bir yeri olan, yeri 

doldurulamayacak olan, manevi duygular›m›z›n befli¤i, baba 

yurdu,ilk nefes ald›¤›m›z, s›k›ld›kça solukland›¤›m›z, topra¤›m›z, 

vatan›m›zd›r! 

Organize Sanayi bölgesi Keresteciler Sitesi 

8. Sok. No: 10-12 İkitelli/İST. 

Tel: (0212) 670 00 63 - 64 Fax: (0212) 670 00 98 

E-musapala@tnn.net 

NEDEN HAR‹TACI OLDUM? 

Sahi ben neden haritac› oldum? 

‹lginç bir soru. Hiç akl›ma gelmemiflti on y›llar boyu. 

Kim bilir belki de bilinçalt› bir yaflam yolculu¤uydu beni 

bu günlere, bu da¤lara, bu mesle¤e sürükleyen. 

Bu yolda ilk ad›m› ne zaman, nerede, nas›l atm›flt›m? 

Bu yolculuk nereden bafllay›p, nereye uzan›yordu? 

*** 

Haf›zamda kalan yaflam›ma ait ilk k›r›nt›lar, beni yaklafl›k 

iki bin rak›ml› bir da¤›n kuzey eteklerine kadar sürüklüyor. 

Ellerimiz, ayaklar›m›z, yüzlerimiz, gözlerimiz çamurdand›. 

Kirlenmeyen sadece umutlar›m›z, küçücük beyinlerimiz 

ve tertemiz yüreklerimiz kalm›flt›. 

Anam›n ninnileri, yetmiyordu açl›¤›m› avutmaya. O 

ninniler ki, hep yel olup uçard› poyraz›n ac› so¤uklar›na 

kar›fl›p. 

Tüm dünyam›z bir göz mesafesine gizlenmiflti. Da¤lar, 

mefleler, vadiler ve yine da¤lar… 

Ablam›n gelin gitti¤i köy, o uzak da¤lardan daha da 

ötedeydi. Aram›zda ay›lar›n, kurtlar›n cirit att›¤› keçi 

yollar›ndan baflka hiçbir iz yoktu. 

‹nsan, ayaklar›yla de¤il, yüre¤iyle aflarm›fl da¤lar›, tepeleri. 

Bunun okulu yoktu. Daha çocuksu yafl›mda kollar yerine, 

yollara ve da¤lara savurmufltum c›l›z bedenimi. 

*** 

Sonras› yine bir da¤ yamac›yd›. Ama bu kez aya¤›m›n 

alt›na buram buram emek kokan küçük bir maden kenti 

vard›. Derelerin alabal›klar›yla; Kayalar›n incir ve 

üzümleriyle tan›flm›flt›k. Gözlerimizi, ceplerimizi dolduran 

Gal›n (Kekliktepe) Köyü Derne¤i’nin düzenledi¤i pikni¤e dernek üyeleri ve köylüleri kat›ld›lar. 

‹stanbul’da yap›lan piknik ilk olmas›na ra¤men kalabal›k bir kat›l›mla gerçekleflti. 

Gal›n Köyü Derne¤i’nin bu y›l ilk defa 

düzenledi¤i piknik herkesi sevindirdi. 

Derne¤in ça¤r›s›yla ‹stanbul’un çeflitli 

semtlerinden piknik alan›na gelen Gal›n 

Köylüleri s›cak bir ortamda doyas›ya hasret 

giderdiler. Özellikle genç kuflaklar›n 

özverili çal›flmalar›yla yap›lan piknikte üç 

kuflak buluflarak birbirleriyle s›cak sohbetler 

ettiler. Gal›n Köyü Derne¤i Baflkan› 

Mehmet Özdemir ve Yönetim Kurulu 

üyelerinin özverili çal›flmalar›na köylüler 

de destek olarak birlikte bir ilki baflard›lar. 

Piknikte gençler hertürlü hizmeti yaparak 

büyüklerine ve köylülerine yak›fl›r bir ortam 

incirler, üzümler, aluçlar, ya midelerimize kadar 

ulaflam›yordu; ya da ulafl›yordu da açl›¤›m›z› yenmeye 

yetmiyordu. 

Karda keklik nas›l avlan›r? Hangi iz, insan› nereye 

sürükler? Hangi kar, ne zaman çi¤ yapar? Ölüm, hangi 

havalarda gizlidir? Kayalar, insan› nas›l saklar…? Aç 

ve kör gözlerimizle çoktan uzman› olmufltuk do¤an›n. 

Belki de fark›na varmadan Koca Ozan'›n tan›mlad›¤› 

“Topraktan ö¤renip, kitaps›z bilenlerdik” 

*** 

Yol devam ediyordu. 

Aya¤›m›n alt›ndaki küçük kent kaym›fl, dev bir metropol 

tepeme binmiflti. 

Askeri Okullardayd›m art›k. 

Branfl dediler… Kurmay olmak da, Pafla olmak da; 

Haritac› olup geldi¤im da¤lara geri dönmek de vard› 

önümde. 

Benim, yolum ve yönüm hep da¤lara dönüktü. Kimi saf 

dedi. Kimi flandan, flöhretten habersiz oldu¤umu 

anlatmaya çal›flt›. 

Ama ben karar›m› çoktan vermifltim. Hafif olmak, kufl 

gibi uçmak, geldi¤im da¤lara geri dönmek istiyordum. 

Döndüm de. Da¤lar› seçtim. Haritac› Subayd›m art›k. 

*** 

Y›llar y›llar› kovdu. O yollar da yar olmad› bana. Çok 

gizli ölüm haritalar› çizmek ve da¤lara iflaretlemek! Çok 

zor ve çok ac›yd› benim için. 

Dadalo¤lu'ndan, Köro¤lu'ndan bu yana Emir Komutan›n, 

buyruklar›n bu da¤larda yeflermedi¤ini yaflayarak 

ö¤rendim. Ayn› da¤lara bar›fl›n nirengisini atmak neden 

haz›rlad›lar. Tamamen amatör sanatç›lar›n 

sahne ald›¤› piknikte e¤lenceli ve s›cak bir 

ortam olufltu. Dernek baflkan› Mehmet 

Özdemir’in verdi¤i bilgiye göre bundan 

sonra her y›l böyle piknikler ve etkinlikler 

düzenlenecek. Bayrampafla’da bulunan 

Kekliktepe Köyü Derne¤i de zaman zaman 

bu gibi etkinlikleri yapacak. 

Piknikten bir süre sonra Derne¤in 

organizasyonuyla Gal›n Köyü’ne giden 

dernek Baflkan› Mehmet Özdemir ve 

köylüleri Gal›n’da da bir çal›flma 

yürüteceklerini söylediler. Köylerinin alt 

yap›, su ve ev yap›mlar›nda köylüleriyle 

YOLCULUKLAR 

olmas›n dedim ve aralar›na dostluk, kardefllik, özgürlük 

poligonlar› döflemek! Akl›ma yatt› da. 

Çok geçmeden yollar çatallaflt› bu meslekle. Art›k 

güzergâhlar›m›z çok daha farkl›yd›. 

Önce resmi düflüncelerimi att›m beynimde. Sonra da 

zorunlu olarak s›rt›mdaki elbiseleri, omuzlar›mda ki 

y›ld›zlar›. 

*** 

Ama yolculuk bitmemiflti daha. Belki de yeni bafllam›flt›. 

Dilimde ki askeri marfllar›n yerini bar›fl türküleri alm›flt›. 

Ver elini Harita Mühendisli¤i 

Vur kendini yeniden da¤lara… 

Öyle de güzel uydu ki Mecnun'la Leyla; Ya¤murla bulut 

gibi. Haritac›l›k, da¤lar ve ben. 

Dedim ya aradan yaklafl›k yar›m as›r geçmifl. Yüksek bir 

da¤›n zirvesinde çad›rdayd›m geçen ay. Her fleyden uzak 

ve kendime çok çok yak›nken ilk kez kafama tak›ld›. 

Sahi ben neden haritac› oldum? 

NOT = Da¤lar ve yolculuklar devam etti¤inden yaz›lar›ma bir 

süre ara vermek zorunday›m. Tüm dostlara candan selamlar… 

görüfl al›flverifllerinde bulunacaklar›n› 

söyleyen Mehmet Özdemir köyde de bir 

etkinlik düzenleyeceklerini söyledi. Köyde 

yap›lacak etkinli¤e ise gurbetten gelenler 

ve çevre köylerden gelenler kat›lacaklar. 

HES projesi kapsam›nda sat›lan Sincan 

Çay›’n›n köyün tar›m alanlar›na büyük 

zarar getirece¤ini, HES Sincan projesinin 

yürütmesinin durdurulmas› için ellerinden 

geleni yapacaklar›n› söyleyen Mehmet 

Özdemir Gal›n bizim vatan›m›z ve 

köyümüz, köyümüze sahip ç›kmak da 

hepimizin görevi dedi.

1 TEMMUZ 2010 

Tarihi Abdullah Pafla Kona¤› 8 y›ll›k 

bir restorasyon çal›flmas›yla nihayet 

bitirildi. Bitmesine bitti ama geride 

bitmez tükenmez tart›flmalar da 

hemen bafllad› bile. Restorasyonun 

müellifi olan Mimar Cengiz Eruzun 

çizdi¤i projeye sad›k kal›nmad›¤›n›, 

dikkate al›nmad›¤›n› söyledi. 

Divri¤i’de bir tarihi eser daha 

restorasyona kurban gitti. 

Tarihçi yazar Mimar Cengiz 

Eruzun, Necdet Sakao¤lu, 

ÇEKÜL Vakf› Baflkan› Metin 

Sözen ve dönemin Sivas Valisi 

Dr Hasan Canpolat’›n 

giriflimleriyle bafllat›lan 

Divri¤ideki tarihi konaklar›n 

HABER 

Eruzun 8 y›ll›k çal›flma boyunca 

bir defa bile kona¤› görmedi¤ini, 

ne kültür bakanl›¤›n›n ne de kona¤› 

yapan firmalar›n kendisine 

dan›fl›lmad›¤›n› söyledi. Eruzun 

tarihi Abdullah Pafla Kona¤›’n›n 

kendilerinin yapaca¤› 

restorasyonun bütçesinin 60 milyar 

ve eserlerin orijinalli¤ini 

kaybetmeden yap›lmas› projesi 

kapsam›nda bafllat›lan 

çal›flmalar baz› çevrelerin 

olumsuz giriflimleri sonucu 

sürdürülemedi. Cumhuriyet 

‹lkokulu’nda bafllat›lan 

restorasyon baflar›yla 

tamamland›. Okul 16 milyar 

www.divrigi.com.tr 

bütçeyle asl›na uygun restore 

edildi. Abdullah Pafla 

Kona¤›’n›n onar›m› için 60 

milyar bütçe talep edildi. 

Kona¤›n restorasyon projesini 

Prof.Dr. Cengiz Eruzun hiçbir 

para talebinde bulunmayarak 

yapt›. Zaman›n Belediye 

Baflkan› Mehmet Güresinli 60 

Milyar bütçe vermemek için 

projeyi Kültür Bakanl›¤›na 

havale etti. Kültür Bakanl›¤› 

ise ilk etapta 490 milyar bir 

ödenekle kona¤› Emar 

Restorasyon.‹nfl. Tic. Ltd. fiti’ye 

ihale etti. Ayn› firma 490 

milyar bütçenin yetmedi¤ini 

gibi küçük bir bütçeyle yap›lmas› 

mümkünken, Divri¤i Belediyesi’nin 

ve Kültür Bakanl›¤›n›n 1 trilyonluk 

bütçesiyle Abdullah Pafla Kona¤›‘n› 

yapmas›n›n alt›nda hesap oldu¤unu 

söyledi. Eruzun kona¤›n bafl›na 

gelenleri yarg›ya tafl›maya 

haz›rlan›yor. 

Çark›felek ‹fllemeli Tavan Baklava Dilimli Tavan Yeni yap›lan düz tavan 

Divriği’nin tarihsel 

mirasları bir bir 

elden çıkıyor 

Kültür varl›klar›, arkeolojik 

kal›nt›lar hepsi sanat 

eserleridir. Sanat eseri 

olduklar› için onun koruma 

projelerini yapan mimar 

müelliftir. Yani telif haklar›na 

sahiptir. Telif haklar› sadece 

para de¤ildir. Eserin esaslar›na 

göre korunmas›n› sa¤lamak 

bir telif hakk›d›r. Çünkü bütün 

sanat ve kültür varl›klar› kamu 

yarar›nad›r. Bu bak›mdan eser 

yap›l›rken müellif taraf›ndan 

daima kontrol alt›nda tutulur. 

Kontrol hakk›n› 

kulland›rmamak suçtur. Ben 

Abdullah Pafla Kona¤›’n›n 

restorasyon projesini para 

karfl›l›¤› yapmad›m. Tamamen 

eserin önemine sayg› için 

özverili davrand›m. Eser 

restore edilirken Kültür 

Bakanl›¤›, Divri¤i Belediyesi 

ve restorasyonu yapan firma 

beni ça¤›rarak eseri kontrol 

ettirmeyi sa¤lamal›yd›lar. 

Bunu yapmad›lar.Beni ara s›ra 

telefonla arayarak ufak tefek 

sorular sordular. 

KONAKTAN ESER YOK 

Benim çizdi¤im restorasyon 

projesine göre konak 

y›k›lmadan oldu¤u gibi 

sa¤lamlaflt›rarak korunmas›yd›. 

Bu da çok mümkündü. Bunlar 

ne yapm›fllar? Kerpiç ve ahflap 

binay› tamamen indirmifller 

malzemelerini atm›fllar s›f›rdan 

betonarme bir konak 

yapm›fllar. Böyle restorasyon, 

böyle koruma olmaz. 

Soruyorum, kona¤›n orijinal 

tavanlar› nerede, onuda m› 

taklit ederek halledeceksiniz. 

Biz 60 milyarla o kona¤› 

yap›p bitirecektik. Yetkililer 

bütçemiz yok dediler. Peki 1 

trilyon bütçeyi nas›l buldunuz 

paran›z yoksa. O parayla 

flimdi yapt›klar› konak gibi 

10 tane yapabilirlerdi. Orjinal 

konak da korunmufl olurdu. 

Sözümü dinletemedim. 

Belediye kendi mülküne 

sahip ç›kmad›. 

KONAK YEN‹LEND‹ 

Restorasyonla yenileme ayn› 

fley de¤ildir. Konakta 

rönövasyon yap›ld›. Bina 

tamamen y›k›ld›, malzemeleri 

at›ld›, yeni malzemelerle 

konak eskisine benzetilmek 

suretiyle yap›ld›. Bizim 

k›zg›nl›¤›m›z bunad›r. Kimi 

kand›r›yorsunuz, Abdullah 

Pafla Kona¤› yok olmufltur. 

İstanbul ( Avrupa Yakası ) 

Hürriyet Mahallesi Dr.Cemil Bengü 

zpen Pimapen Do rama 

Caddesi No:98 Çağlayan - İstanbul 

T + 90 ( 212 ) 225 52 54 ( Pbx ) 

Sanayi ve Ticaret F + Ltd. 90 ( 212 ) 241 57 72 ti 

beyan ederek Bakanl›ktan 400 

milyar ek bütçe istedi. Bir süre 

sonra da konakta çal›flmalar 

tamamen durdu. 6 y›l at›l 

b›rak›lan konak 2009 y›l›nda 

tekrar ihaleye ç›kt›. ‹haleyi 

Cihan Restorasyon.‹nfl.Tic. 

Ltd. fiti 495 bin (Milyar) liraya 

ald›. 60 milyara bitirilecek 

olan Abdullah Pafla Kona¤› 

trilyonlarca bütçeyle ancak 

tamamlanabildi. Abdullah 

Pafla Kona¤› da t›pk› Kale 

Camisi gibi eski halinden 

geriye hiçbir fley b›rak›lmadan 

tamamen de¤ifltirilerek restore 

edilmifl oldu. 

Cengiz Eruzun - Mimar 

Eski konaktan geriye hiçbir 

fley kalmam›flt›r. Ben bunlardan 

davac› olaca¤›m, benim 

onay›m› almadan kona¤› 

kimse teslim edemez de, 

teslim alamazda. Kona¤›n 

müellifi bensem ben teslim 

alaca¤›m. Görece¤iz bakal›m 

eser korunmuflmu, yoksa 

yenilenmiflmi? 

İstanbul ( Anadolu Yakası ) 

Yukarıdudullu Mah. Elalmış Cad. No:8 

Ümraniye - İstanbul 

T + 90 ( 216 ) 590 08 07 

F + 90 ( 216 ) 590 08 10 

E-Posta 

info@ozpenpimapen.com 

camsih.com@hotmail.com 

Merhaba De¤erli okuyucular›m›z, 

1 fiubat 2007 Tarihi benim Divri¤i 

Gazetesindeki ilkyaz›md›r. Bu yaz›m›n 

bafl›nda yazd›klar›m› sizlere aktarmak 

istiyorum. 

Ç›kt›¤› günden beri izledi¤im D‹VR‹⁄‹ 

GAZETES‹ hakk›nda söylenecek çok fley 

var. Nereden bafllasam diye bir soluk ald›¤›mda ilk akl›ma gelen 

iyi ki Yahya Bayar dostumuz böyle bir gazete ç›kard› da de¤erli 

Divri¤i’li dostlar› bir araya getirdi diye düflündüm. 

Her say›s›nda de¤iflik dostlar›mdan yaz›lar ile Divri¤i'nin tüm 

köylerinden merkezinden her yerinden, Kültür ve siyaset dahil 

her tür yaz›ya rastlamak mümkün. Her ay elime geçmesini 

heyecanla bekledi¤im D‹VR‹⁄‹ GAZETES‹ yay›n hayat›na devam 

etmelidir diye düflünüyorum; diye devam ediyordu yaz›m. 

Demek ki 3 y›l dan fazlad›r ben aktif olarak bu gazetedeyim. 

a)Her ay köflemde Ozanlar› tan›t›m yaz›lar›mla, 

b)Gazetenin yaflamas› için ifl adamlar› ile toplant›larla, 

c)Dayan›flma ve tan›tma gecelerinde aktif görev alarak, 

d)Üyelik, Reklâm ve her türlü hareketlerde telefonla veya giderek 

hep gazetemin yan›nda içinde olmaya özen gösterdim. 

Bu yaklafl›m›mdan rahats›z olan dostlar›m oldu¤u kadar, bu 

gazetenin sahibinin benim oldu¤umu söyleyenlerden tutunda bir 

sürü asl› olmayan sözler duydum. Bu duyduklar›mdan hiçte 

rahats›z olmad›m; bu günlere kadar geldim. 

Bu gazetede köfle yazar› olan arkadafllar›m ve çok sayg› duydu¤um 

dostlar›m var. Onlarla bu gazetede köfle yazarl›¤› yapmak bana 

haz verdi mutlu oldum; çünkü yapt›¤›m›z ifl bir hizmetti bir 

paylafl›md›. Çok dostum yüzüme ve mail atarak beni kutlad›. “Hiç 

ad›n› san›n› duymad›¤›m›z ozanlar›m›z› yaz›yor bizlere tan›t›yorsun 

gazetenin ç›kmas›n› dört gözle bekliyoruz yaz›lar›n› okuyoruz 

sak›n b›rakma kültürümüze katk› sa¤l›yorsun” diyenler de 

ço¤unluktayd›. Buradan böyle düflünen ve takdir eden de¤erli 

okuyucu kitlesi ve dostlar›ma teflekkür ediyorum. 

Gerçekten yap›lan ifl güzeldir hele o ifli severek isteyerek yap›yorsan 

ruh katabiliyorsan daha da güzelleflir. Ben yapt›¤›m ifl ile 

ö¤ünmüyorum sizler takdir ediyorsan›z mutlu oluyorum. Ancak 

irademiz d›fl› geliflen olaylar ve rahats›zl›klar›m›z hayat›m›zda 

derin çizgiler b›rakarak devam ediyor. Bir alanda mutlu olam›yorsak 

bu mutsuzluk her alana yans›yor. Ortaya sald›rgan bir insan olarak 

ç›k›p stresle bo¤uflmak zorunda kal›yorsunuz. Stres biliyorsunuz 

insan sa¤l›¤› üzerinde en derin iz b›rakan bir hastal›kt›r. ‹ki kez 

ciddi sa¤l›k sorunu yaflad›m. Birincisi kalp krizi, ikincisi kanser. 

Bu hastal›klar hep stres kaynakl› oldu¤undan hayat›mda yer alan 

bana stres yükleyen ifllerimi fesih ettim. ‹fl adam›yd›m aktiftim. 

Fabrikam›, ma¤azalar›m› ve inflaat müteahhitli¤ini bu stres 

yüzünden b›rakt›m ama hayat›m› sa¤l›¤›m› kazand›m. 

Son bir y›ld›r söz konusu stres gene hayat›mda aktif rol oynamaya 

bafllad›. Geçmiflte oldu¤u gibi flimdi gene flapkam› önüme al›p 

bana nelerin stres yapt›¤›n› düflünerek tek tek revize etmeye 

bafllad›m. Bu liste içinde belki son s›ralar› iflgal ediyordu ama 

Gazetemizde listedeydi. Kimse dar›l›p gücenmesin istiyorum ama 

sa¤l›¤›m söz konusu oldu¤unda geçmiflte yapt›¤›m gibi bu günde 

her stresten uzaklaflmam gerek. O nedenle çok sevdi¤im bu güzel 

Gazeteyi de b›rakmak zorunday›m. Siz de¤erli okurlar›mdan çok 

çok özür diliyor bundan böyle gazete de köfle yaz›ma devam 

edemeyece¤im için üzgün oldu¤umu bu veda mektubumla sizlere 

duyuruyorum. 

Bu Kültüre bir fley katabildimse 47 Ozan fiair ve Âfl›k'› burada 

tan›tabildimse bana yard›mc› olan sayfalar›n› açan D‹VR‹⁄‹ 

GAZETES‹ genel yay›n koordinatörü Say›n Yahya Kemal Bayar 

beyin sayesinde olmufltur. Kendisine ve eme¤i geçenlere derin 

sayg›lar›m› sunuyor teflekkür ediyorum. 

Umuyorum ve biliyorum ki siz de¤erli okurlar›m›z bu güzel 

gazeteyi her zaman destekleyecek birlik beraberlik içinde olacak 

bu gazetenin yaflamas›nda aktif rol alacaks›n›z. 

Tüm okuyuculara, köfle yazarl›¤› yapan de¤erli dostlar›ma, yaz› 

kurulunda bulunan de¤erli dostlar›ma daima sa¤l›k ve mutluluk 

diliyorum. Sayg›lar›mla 

TEfiEKKÜR 

Divri¤i Gazetesi’nin ç›kt›¤› günden bu yana köfle yaz›s› 

yazarak ve her türlü deste¤i vererek, Divri¤i 

Gazetesi’nin bugünlere kadar gelmesinde büyük eme¤i 

geçen yazar›m›z Haydar Yalç›n’a Teflekkür ederiz. 

D‹VR‹⁄‹ GAZETES‹ 

ABONE KAMPANYASI 

Divri¤i Gazetesi yay›n hayat›nda 4’üncü y›l›n› bitirdi. 

Yay›nc›l›k deneyimi bak›m›ndan ilk y›llara göre flimdi 

daha deneyimliyiz. Divri¤i Gazetesi her gün daha 

fazla okura ulafl›yor, daha önemli haberlere imza 

at›yor. Her abonemizden, her okurumuzdan 

isteklerimiz var. Daha güzel bir gazete için her 

abonemiz, bize 2 abone önerebilirmi. Bu kampanyaya 

destek bekliyoruz okurlar›m›zdan. Bizlere yard›mc› 

olun. Divri¤i Gazetesi büyük zorluklarla ve 

fedakarl›klarla ç›kmaktad›r. Divri¤i Gazetesi sadece 

okurlar›n›n ve reklam gelirleriyle yay›nc›l›k 

yapmaktad›r. Baflka herhangi bir gelir kayna¤› yoktur. 

Divri¤i Gazetesi gücünü okurlar›ndan almaktad›r. 

Gazete ancak sizlerin özverileriyle yafl›yor. 

Abone ücretlerini asla aksatmayan okurlar›m›z oldu¤u 

gibi y›llard›r, aylard›r abonelik ücretlerini ödemeyen 

okurlar›m›z da vard›r. Okurlar›m›za küçük gibi görünen 

abonelik ücretleri bizim için hayati önemdedir. 

Abone ücretleri ödemelerinizi önemsemenizi rica ediyoruz. 

Divri¤i Gazetesi Abone Hesap Bilgileri 

Birsen Bayar Uygun Ad›na 

Yap› Kredi Bankas› Çemberlitafl fiubesi 

fiube Kodu: 064 

Hesap Numaras›: 62067655 

IBAN: TR500006701000000062067655 

Tel: 0212 458 82 16. 0532. 302 46 53

UNUTULMASINLAR 

D‹YE 

YAZI D‹Z‹S‹-10 

Ba¤›ms›zl›k, Demokrasi ve Sosyalizm 

Mücadelesinde kaybetti¤imiz Divri¤ililer 

Haz›rlayan 

Mahmut fiENGÜL 

msengul@divrigi.com.tr 

KATKIDA BULUNANLAR 

Müslüm Do¤an, H›d›r Çam, Yahya Bayar 

‹spir Karabulut Divri¤i Çamfl›h Çak›ra¤ 

Köyü’nde 1957 y›l›nda do¤du. Esef ve Bessey 

çiftinin 4 çocu¤unun en küçü¤üdür ‹spir. 

Ocakzade Alevi bir aileye mensup olan ‹spir, 

Anadolu’nun milyonlarca yoksul köylüsü gibi 

imkans›zl›klara yoksullklarla iç içe yaflad›. 

Ortaokulu bitirene kadar Çamfl›h’da yaflad›. 

Daha sonra ‹stanbul’a gelerek önce Vefa 

Lisesi’nde, daha sonra ise Pertevniyal 

Lisesi’nden diplomas›n› ald›. 1980 y›l›n›n 1 

May›s’›n› kutlamak için arkadafllar›yla 

Bursa’ya gitti. Burada ç›kan olaylarda polis 

panzerinin duvara s›k›flt›rmas› sonucu iç 

organlar› ezildi. Ac›lar›n› ve sanc›lar›n› uzun 

süre gizledi. Hastal›¤› ilerledi, ba¤›rsak 

kanserine yakaland›. Tedavisi iyi giderken 

so¤uk bir k›fl günü babas› ‹spir’i ald› köye 

götürdü. Günefl ‹stasyonu’nda inmeleri 

gerekirken tren durmad› Divri¤i’ye geçmek 

zorunda kald›lar. Divri¤i’den Günefl 

‹stasyonu’na aç›k bir yük vagonunda yolculuk 

yaparken üflüdü hastal›¤› yeniden nüksetti. 

A¤›rlaflt› Ankar Numune Hastanesi’ne yat›r›ld›. 

K›sa bir süre sonra da hayat›n› kaybetti. 

Do¤du¤u köy olan Çak›ra¤a Köyü’nde 1981 

y›l›nda kalabal›k bir törenle topra¤a verildi. 

‹spir Karabulut 1980 y›l›nda 1 May›s iflçi bayram›na kat›lmak için Bursa’ya gitti. Ç›kan olaylarda 

polis panzeri toplulu¤un içine dald›. Birçok insan yaraland›. ‹spir Karabulut panzerle duvar aras›nda 

s›k›flt›. ‹ç kanama geçirdi. Ba¤›rsaklar› ezildi. Aylarca kar›n a¤r›lar› çekti. Sanc›dan sabahlara kadar 

yatamad›. Hastaneye kald›r›ld›¤›nda ba¤›rsaklar›n›n ezilmesi sonucu ba¤›rsak kanserine yakaland›¤› 

ortaya ç›kt›. Uzun tedaviler sonucunda on ay daha yaflayabildi. 1981 y›l›nda flubat ay›n›n son 

haftas› Ankara Numune Hastanesi’nde hayat›n› kaybetti. So¤uk bir k›fl günü ‹spir Karabulut’un 

cenazesi bir minübüsle do¤du¤u Çak›ra¤a Köyü’nde kalabal›k bir törenle topra¤a verildi. 

Esef Day› yata¤a uzand›¤›nda tek bafl›na 

yatt›¤›n› biraz yad›rgayarak bir süre 

uyku girmedi gözüne. ‹lk çocu¤u 

Rüstem’in do¤du¤u günü düflündü. 

Karanl›k, bas›k toprak evin odas›ndaki 

do¤um ne de çok uzam›flt›. Müjdeciden 

“o¤lun oldu Esef day›” sözünü duymaya 

ne de çok inand›rm›flt› kendisini. Hatta 

o¤lan olursa Hüseyih Abdal’a bir de 

kurban kesmeyi geçirdi içinden. Evin 

etraf›nda, damlar›n bafl›nda döndü¤ü 

günleri düflündü. Y›llar geçtikçe do¤an 

üç çocuk Esef Day›da ilk çocu¤un 

heyecan›n› kaybettirdi. fiimdi dördüncü 

çocuk da kar›s›n›n memesinden s›cak 

süt içmekle meflgul. Esef Day› gözlerini 

kapatmas›na ra¤men saatlerce 

uyuyam›yordu. Sanki birisi ona “kalk 

çocu¤a bak, onun k›z›l yüzünü gör, 

anas›n› da hafiften bir öp”diyor gibiydi. 

Bessey yorgun ve halsiz vaziyette 

yatarken, Al Basmas›n diye abisi Abidin 

Day›n›n kar›s› Yetigo’nun nöbet tuttu¤u 

akl›na geldikçe yorgan› bafl›na çekip 

bir an önce uyumaktan baflka çare 

olmad›¤›n› biliyordu. 

K›s›k gaz lambas›n›n fitilindeki ›fl›k oday› 

tam ayd›nlatam›yordu. Lamban›n ›fl›¤› 

öyle bir küçülmüfltü ki t›pk› bir sigara 

atefli kadar kalm›flt›. 

Amooo lamban›n gaz› bitmifl fitil yanm›fl 

kag›››zzz sözüyle uyand› Esef Day›. 

fiafak sökmüfl odan›n içi hafiften 

ayd›nlanm›flt›. Hemen yataktan 

do¤ruldu. Üstünü (elbiselerini) giyindi. 

Kap›ya do¤ru giderken flöyle göz ucuyla 

kar›s›na bakt›. Yast›¤›n ortas›nda büyük 

bir çarflaf›n içerisindeki Söbelek 

herfleyden habersiz k›p›rdamadan 

uyuyordu. Gece bir iki s›zlanman›n 

d›fl›nda rahat rahat uyumufltu çocuk. 

Arkas› kesik karalastik ayakkab›y› harik 

gibi giyindi, d›fl kap›n›n ard›ndaki 

sürgüyü çekti, kap› g›c›rdayarak ard›na 

kadar aç›ld›. Do¤ruca Kaz›m Day›’n›n 

kap›s›ndaki çeflmeye gitti. Buz gibi suyu 

yüzüne götürdükçe Ya hünkar, ya boz 

atl› h›z›r, hakk›m›za hay›rl›s›n› ver, bizi 

cemi cümleye möhtac etme, bizi 

nursuza, ars›za dufl getirme yarabbi 

sözleri döküldü a¤z›ndan. fiafa¤›n 

k›z›ll›¤› Dummuca Da¤›’ndan 

görünürken, dolunay Döldür’ün 

ard›ndan afl›yordu. Ah›ra do¤ru 

yöneldi¤inde o¤lan›n ad›n› ne 

koyaca¤›n› düflündü Esef Day›. Sonra 

geleneklerinde kendisine ad koyma 

adeti olmad›¤› alk›na geldi. fiahin 

Köyü’nden Rüstem A¤a’n›n kar›s› Eke 

K›z zaten ad›n› önceden koymufltu bile. 

K›z Bessey o¤lun olacak ad› da ‹spir 

olacak tamamm› demiflti. Takvim 

yapraklar› 1957 y›l›n› gösteriyordu. 

‹LK OKUL YILLARI 

‹spir aile bireyleri gibi esmer de¤ildi, 

sar›fl›nd›. Annesi Bessey geleneklere s›k› 

s›k›ya ba¤l› oldu¤u için büyüklerinin 

yan›nda o¤luna ad›yla hitap etmekten 

utan›yordu. ‹spir ad›n› hiç a¤z›na 

alm›yordu. Ona hep Sar›gül diyordu. 

Bessey Sar›gül dedikçe Esef day› da “k›z 

kar› çocu¤a Sar›gül deme, gülün ömrü 

az olur” diyerek k›z›yordu. ‹spir evin en 

küçü¤ü oldu¤u için çok nazl›yd›. Evin 

ve köyün çocuklar›n›n yan›nda ‹spir’in 

ayr›cal›¤› vard› sanki. Tereya¤›nda nar 

gibi k›zaran Kaygana ispirin önüne 

konur, piflmifl tavu¤un en lezzetli yeri 

olan budu yine ‹spir’e ikram edilirdi. 

Çak›ra¤a Köyü’nde okul yoktu. Zaten 

Çamfl›h Bölgesinin 9 köyünün 4’ünde 

okul vard›. Di¤er 5 köy ya bir bofl evde 

veya baflka köye giderek okuyabiliyordu 

ancak. ‹spir de ilk okulu fiahin Köyü’nde 

okudu. ‹spir’in abisi Rüstem ‹stanbul’da 

çal›fl›yordu. Ortaokul zaman› gelen 

‹spir’i köyden istedi. Onu ‹stanbul’da 

okutmak istiyordu. 1972 y›l›n›n 

sonbahar›nda anadan, babadan ve 

do¤du¤u köyden binlerce kilometre 

uzaklara yolculuk bafllad›. Babas› Esef 

Day› Hümmet Eyleyin komflular dedi 

ama ‹spir ortalarda yoktu. Anas› Bessey 

‹spir’i ba¤r›na basm›fl h›çk›ra h›çk›ra 

a¤l›yordu. Sar›gülüm sana nas›l 

dayanaca¤›m dedikçe gözlerinden yafllar 

ak›yordu. ‹spir a¤lamamak için kendini 

zor tutuyordu. O da bu ayr›l›¤› hiç 

istemiyordu ama, ‹stanbul’a gitmenin 

çekicili¤ini de reddedemiyordu. Günefl 

‹stasyonu’na iki saate yak›n bir 

yürümeden sonra vard›lar. ‹spir Günefl 

‹stasyonu’nda görmedi¤i kadar bakkal›, 

kahvehaneyi, oteli, hatta marflandiz 

trenlerini gördü. Buharl› lokomotiflerin 

t›pk› bir da¤ gibi demir raylar›n üzerinde 

homurdanarak gitmesine hayratle bakt›. 

Esef Day› üç befl saatlik bir zaman için 

otelde yatmak yerine bekleme salonunda 

oturmay› tercih etti. Kolay para 

kazan›lm›yordu. Otele verece¤i parayla 

eve birkaç parça fley alabilirdi. Üç 

günlük tren yolculu¤undan sonra 

‹stanbul’a geldiler. Haydarpafla’da Esef 

Day›y› büyük o¤lu Rüstem karfl›lad›. 

‹spir’i kucaklad›, ona sar›ld›. Sar›gül 

nas›ls›n dedi. Bu söz üzerine ‹spir 

duyguland› anas›n› hat›rlad› ve sustu. 

Denizi gördü, dev gibi vapurlarda 

yolculuk etmeyi gördü. Ambalaj› 

rengarenk çikolatalardan yedi. Kat kat 

apartmanlar›, otobüsleri, taksileri, hatta 

mini etekli k›zlar› gördü. 

TEKRAR KÖY YOLU 

Bir y›l ‹stanbul’da okuduktan sonra 

tekrar köy yolu göründü. Ortaokulu 

Çama¤an(Gürp›nar) Köyde okuyacakt›. 

Çak›ra¤a Köyü ile Çamo¤a Köyü 

aras›ndaki iki kilometrelik yolu hergün 

gidip geldi.Top oynad›, afl›k oldu, 

sevindi, üzüldü. Her zaman s›n›f›n 

birincisi oldu . Ö¤retmenleri onun 

baflar›s›n› taktir etti . Ata bindi. Dörtnala 

rüzgarla yar›flt›. Hatta Cürek’ten bir k›za 

afl›k bile oldu. 

L‹SE YILLARI 

‹spir ‹stanbul’da Vefa Akflam Lisesi’ne 

kaydoldu. Çal›flkan ve uyumlu olmas›na 

ra¤men okuldan menmun de¤ildi. 

Asl›nda ö¤retmenleri onu çok severdi 

ama onlar da ‹spir’in bu okuldan 

gitmesini istiyorlard›. Bir taraftan zengin 

burjuva çocuklar›, di¤er taraftan sa¤c› 

faflistler onu rahats›z etti¤ini biliyorlard›. 

‹spir k›sa bir süre içinde devrimcilerle 

tan›flm›fl çevresindeki bütün arkadafllar›n› 

onlardan seçmiflti. Birgün ‹spir 

Saraçhane’den okulu giderken bir grup 

faflistin sald›r›s›na u¤rad›, ac›mas›zca 

dövüldü. Sonra da bir kenara at›ld›. Bu 

olay› uzaktan gören lise ö¤retmeni 

‹spir’in yan›na geldi, yüzünü y›kad› ona 

destek oldu. Yine bu ö¤retmen ‹spir’in 

Vefa Lisesi’ndeki kayd›n› Pertevniyal 

Lisesi’ne ald›rd›. Vefa Lisesi”nde 

Faflistlerin hakimiyeti varken Pertevniyal 

Lisesi’nde de sosyalistlerin sözü 

geçmekteydi. Lise hocas› s›rf bunu bildi¤i 

için ‹spir’i buraya kaydettirmiflti. 

‹spir Pertevniyal Lisesi’ndeki siyasi 

arkadafllar›yla buluflur. T›pk› sürüsüne 

kavuflan bal›klar gibi ‹spir de 

arkadafllar›na kavuflmufltur art›k. Bir 

taraftan abisinin kahvesinde çal›fl›rken 

bir taraftan da liseyi okumaktayd›. Hafta 

sonlar› e¤itim çal›flmas› için Yenikap› 

sahilinde arkadafllar›yla buluflup 

marksizim okurlard›. Siyasal ortam h›zla 

keskinleflmiflti. ‹stanbul’un semtleri siyasi 

gruplarca paylafl›lm›flt› adeta. Aksaray 

semti solcular›n ve sosyalistlerin 

denetimindeyken, Fatih sa¤c›lar›n ve 

islamc›lar›n hakimiyetindeydi. 

Pertevniyal Lisesi’nde Devrimci Yol, 

Halk›n Kurtuluflu ve Devrimci Halk›n 

Yolu gibi sosyalist gruplar hakimdi. 

‹spir Devrimci Halk›n Yolu grubuna 

sempati duymaktayd›. 1980 y›l›n›n 30 

Mart’›nda Mahir Çayan ve 

arkadafllar›n›n K›z›ldere’de 

öldürülmesini protesto etmek için lisede 

dersleri boykot karar› al›n›r. Ö¤renciler 

okulu iflgal ederler. Jandarma eyleme 

müdahale eder ve ö¤rencileri tutuklar. 

‹spir de tutuklan›r ve içeri al›n›r. ‹spir 

için art›k içeri girip ç›kmalar s›radanlafl›r. 

1 MAYIS BURSA 

1978 y›l›ndan sonra Taksim Meydan› 

1 May›s mitinglerine kapat›l›r. ‹spir siyasi 

arkadafllar›yla 1 May›s’a Bursa’da 

kat›lma karar› al›rlar. Otobüslerle 

Bursa’ya giderler.Televizyonlar ve 

radyolar saat bafl› haberlerinde 1 May›s 

mitinglerinde olaylar ç›kacak haberlerini 

geçerken ‹spir ve arkadafllar› Bursa 

yolunda marfllar söylemektedir. 

Türkiye’nin her taraf›ndan yüzbinlerce 

insan 1 May›s için meydanlara 

akmaktad›r. ‹spir Bursa yolculu¤unda 

hayat›n›n sonuna do¤ru gitti¤inin 

fark›nda de¤ildir elbette. Bursa’da 

meydan t›kl›m t›kl›m doludur. Bayram 

yerinde durur gibidirler adeta. Huzurlu 

ve mutlu. O bildik silah ve panzer sesleri 

bir anda meydana cehennem gibi düfler. 

Kaç›flmalar, yaralanmalar, joplar. 

Muharebe meydan›ndaki vuruflmalar 

gibidir alan. Kan ve gözyafl› sel olup 

akar Bursa’da. ‹spir beyaz örtülü masada, 

beyaz önlüklü doktorlar›n önünde, 

hastanenin acil servisindedir art›k. 

Panzerin duvara s›k›flt›rmas› sonucu iç 

organlar› ezilmifltir. Apar topar ‹stanbul’a 

getirilir. Ameliyatlar, tedaviler dönemi 

bafllar. Ba¤›rsaklar› ezilmifltir. Bir zaman 

sonra da ba¤›rsak kanseri olur. ‹spir 

hastane odas›nda yatarken yengesi eline 

bir mektup uzat›r. Mektup Cürek’teki 

sevdi¤i k›zdan gelmifltir. ‹spir usulca 

zarf› açar, içindeki dörde katlanm›fl 

beyaz ka¤›d› açar ve okumaya bafllar. 

“Art›k gel seni beklemekten çarem 

kalmad›” yaz›s›n› okurken 

dudaklar›ndan, “benim de sana gelecek 

derman›m kalmad›, Sar› Gülün ömrü az 

olurmufl gülüm “cümleleri usulca 

döküldü. 

1981 y›l›n›n fiubat’›nda so¤uk bir k›fl 

günü ‹spir hayat›n› kaybetti. Esef Day› 

ve Bessey teyze Sar› Gülünü Ankara 

Numune Hastanesi’nden kuca¤›na 

alarak usul usul köyüne döndüler. 

Tuttuklar› minübüs Divri¤i Çamfl›h 

yolunda h›zla giderken Yozgat’ta önlerini 

faflistler çevirdi, kimsiniz, nereden 

gelirsiniz, nereye gidersiniz dediler. Esef 

Day› k›s›lm›fl sesiyle “Serçe kuflu 

serçecik/ Bilekleri incecik/ Sar›gülümü 

vurdular/ Uzun boylu gencecik” 

sözlerini belli belirsiz söyledi. Çak›ra¤a 

Köyü’nün etraf›ndaki Döldür Da¤› ve 

Fatma Anan›n güney k›s›mlar›ndaki 

karlar k›smen erimifl, toprak parça parça 

kara yüzünü göstermiflti. Damlar›n 

üzerinde ise sadece toprak vard›, kar 

nam›na birfley yoktu. Köyün etraf› 

jandarmalar taraf›ndan sar›lm›flt›. 

Kalabal›¤›n a¤z›n› b›çak açm›yordu. 

Bessey Hala dizlerini dövmeyi hala 

b›rakmam›flt›. Sar› Gülün ömrü az oldu 

sözlerini peflpefle söylüyordu. 

Cinnet Demokrasisi 

‹da Da¤lar›n›n ete¤inden Ege'den 

yaz›yorum bu yaz›y›. Kafan›zdakileri 

de tafl›y›p götürdü¤ünüzde bir tatil ne 

kadar tatil olabiliyorsa o kadar tatildeyim 

ben de 

bir kitap var: Demokrasi Ne Alemde? 

De¤iflik ülkelerden ayd›nlar›n, 

demokrasinin günümüzdeki anlamlar› 

üzerine görüfllerini ve tart›flmalar›n› içeren bir kitap Her biri 

farkl› görüfllere sahip. Kitab› zengin ve canl› k›lan da bu farkl› 

bak›fllar Farkl› bak›fllara olanak tan›mak ve tart›flmak bizlere çok 

yabanc› olsa da, farkl› olana hep bir tahammülsüzlük egemen 

olsa da bu kitab›n verimli tart›flmalara vesile olmas› umuduyla 

yaz›yorum. Var olan sorunlar› deflip sorunlar› sahiplenece¤imiz 

umudunu tafl›yorum. 

Giorgio Agamben ve Alain Badiou, ça¤›n önemli 

felsefecilerindendir. Agamben Demokrasi Kavram› Üstüne Girifl 

Notu adl› metninde, demokrasi terimi ve bu terimin kavramsal 

temeli üstünde duruyor. K›saca bu terimle siyasal ayg›t›n kuruluflu 

ve belirli bir yönetim tekni¤inin kastedildi¤ini söylüyor. Bu iki 

kullan›m ise hukuksal-siyasal ve ekonomik- yönetimsel iç içe 

geçifllerden olufluyor. Agamben'e göre bugün hükümet ve 

ekonomi, halk hükümranl›¤›n› ezen bir ayg›ta dönüflmüfltür. 

Yönetimin kurulufl biçimi ya da yönetimin tekni¤i ile ilgili 

tart›flmalar içi bofl bir gevezelikten ibarettir. Uzak geçmifli bir 

yana b›rakal›m, otuz y›ld›r 12 Eylül Yasalar› ile belirlenmifl bir 

siyasal yaflant›m›z var. Otuz y›ld›r süren bir gevezelik otuz y›ld›r 

bu parti yasalar› ile hükümet eden iktidarlar, bu yasalara 

dayanarak hükümranl›klar›n› sürdürmüfller ve bu yasalardan 

rahats›zl›k duymam›fllard›r. Farkl› görüflleri, az›nl›k görüflleri 

yok sayan, tap›nma ve biat kültürünün geliflmesine hizmet eden 

bu siyasal yap› içinde baflkanl›k sistemi istemlerinin bile dile 

getirilmesi tam bir aymazl›k örne¤idir. 

Alain Badiou Demokrasi Bayra¤› adl› metninde demokrasi 

sözcü¤ünün bayrak olarak kullan›lmas›na karfl› ç›kar ve bu 

toplumlar›n elinden bu bayraklar› almak gerekti¤ini, bugünkü 

dünyada hakikate demokrasi sözcü¤ünü bir kenara b›rakarak, 

demokrat olmamay› ve herkesin gözü önünde kötü olmay› göze 

almakla ulafl›labilece¤ini söyler. Ona göre herkes demokratt›r 

ve bunu kendine bayrak yapar. Demokratlar muhafazakar ve 

seçkinci bir yap›y› olufltururlar.Bat› demokrasilerine ve cumhuriyet 

kavram›na elefltiriler getirir: Paris Komününe kat›lanlar› katleden, 

sömürgeci fetihler yapan ve sonra da demokrasiyi bayrak yapan 

bat›l› demokrasiler soyut bir eflitlik anlay›fl›na ve mülkiyeti 

koruyan düzeneklere karfl› ç›karak, paran›n de¤il öznenin s›n›rs›z 

hazla donanm›fl sonsuz potansiyele sahip heyecan›n›n 

örgütlenmesinden söz eder. Ama bu, terörist, vakit öldürmeyi 

toplumsal bir yasa olarak dayatan “e¤lenin!” sözünü slogan 

yapan bir dolafl›m olmamal›d›r. Tüketime adanm›fl zaman ayn› 

zamanda tükenifltir. Politika, t›pk› sanat ve bilim gibi halklar›n 

dönüflümünü sa¤layan bafll› bafl›na bir de¤er olmal›d›r. Politikay›, 

iktidara ve devlete havale etmeyi reddedece¤iz. Bütün insanlar›n 

seçkincili¤inden söz edece¤iz. Demokrasinin z›dd›, totalitarizm 

veya diktatörlük de¤ildir, komünizmdir. Badiou demokrasiyi 

olumsuz anlamda kullan›r. Tabii ki bu görüfllerin hepsi 

tart›fl›labilinir, fakat bu görüfllerden ç›karaca¤›m›z özel anlamlar 

yok mudur? 

Referandum öncesi ana muhalefet partisinin cumhuriyetçi ve 

seçkinci bak›fl aç›s› halka güvensizli¤i ve halk korkusunu 

yans›tmaz m›? ‹ktidar gerçekten de ne kadar demokratt›r? 

‹çtenlikten uzak, kurnaz taktiklerle gerçek bir tart›flma ve anlaflma 

zemini oluflmadan halk›n haklar› savunulmadan “ben 

demokrat›m” demek, ne derece namuslucad›r? Ço¤unlu¤un 

dedi¤i her zaman do¤ru mudur? Ço¤unlu¤un kendini bir özne 

olarak oluflturacak, politikaya kat›lacak, e¤itimden hakça pay 

alacak donan›mlar› sa¤lanm›fl m›d›r? Haber alma hakk›, e¤itimde 

f›rsat eflitli¤i, güdümlü medya ve e¤itimde insani donan›m yerine 

yar›fl politikas› alevlendirilerek geçifltirilebilir mi? 

Bu sorular›n ço¤alt›lmas› ve cinnet geçirme kat say›n›z›n 

yükselmesi mümkün. Ama bizler, kendi kaderimiz üzerine 

düflünüp söz sahibi olamazsak bu devran› de¤ifltirmemiz ve 

siyasal yaflam›n gerçek öznesi olmam›z mümkün olmayacakt›r. 

Gerçek kat›l›m, dayan›flma ve örgütlü mücadele ile birlikte el 

ele olmak dile¤iyle 

Not: Yaz› dizisi di¤er düflünürlerin söylemleri ve sorularla sürecektir. 

DUYURU 

Say›n okurlar›m›z ve abonelerimiz 

Divri¤i Gazetesi’nin Ankara 

Temsilcili¤ini yapan FATOfi AKAY 

bu görevinden ayr›lm›flt›r. 

Gazetemizle ilgili herhangi bir 

görevi kalmam›flt›r. 

Divri¤i Gazetesi’nin Ankara 

Temsilcili¤ini yapacak gazetecilik 

deneyimi olan eleman al›nacakt›r. 

‹lgililere duyurulur. 

‹rtibat: 0212. 458 82 16 

D‹VR‹⁄‹ GAZETES‹

Tanr› E¤emenli¤i ve Teokrasi (II) 

“II. Mahmut özellikle „hilafelik niteli¤inden yararlanarak 

fleriata dayal›, Sultan'›n mutlak iktidar› alt›nda, Merkezci 

bürokratik mutlak bir monarfli yaratm›flt›r.” (Age.) 

Kur'an'da yaflama ve do¤aya iliflkin hemen hemen tüm 

konulardaki bilimd›fl› tespitler, uygulamada çözümsüzlüklere 

neden olmufltur. Bu yüzden “‹slam hukuku” gelifltirilmifltir. 

Bu tür yönetmelik olarak de¤erlendirilebilecek uygulama'ya 

iliflkin farkl›l›klar (Ebu Hanife, ‹mam fiafii vb.) müslümanlar›n 

Kur'an'› farkl› flekillerde yorumlar›na ba¤lamaktad›r. 

Arap Yar›madas›n›n co¤rafi koflullar›n›nda yerald›¤› Kur'an 

sanki sadece o bölge halklar›n›n yönetilmesi izlenimini 

vermektedir. O dönemin bir özelli¤i de yo¤un kabile 

savafllar›n›n varl›¤›d›r. Surelerin tamam›na yak›n›nda Allah'›n 

varl›¤› ve üstünlü¤ünün ele al›nd›¤› Kuran'la Anadolu halklar› 

en son olarak buluflmufltur. 

‹slam egemenli¤inin yaflama iliflkin dayatmalar› ile bafllamas› 

ile ‹slam karfl›t› toplumlar yo¤un bir çat›flmaya girmifllerdir. 

Halklar›n ço¤u zorunlu olarak müslüman olmufllard›r. 

Anadolu'daki ‹slam egemenli¤i öyle bir boyuta ulaflm›flt›r ki, 

devlet ‹slam karfl›t› ya da, korunma amaçl› takiye yaparak 

‹slam görünen insanlar devletin hiç bir kademesinde 

görevlendirilmemifllerdir. Nizamülmülk siyasetnamesinde; 

“ Sultan Alpaslan bir emirin veya bir Türk'ün, bir Rafiziyi 

hizmeti alt›na ald›¤›n› duysa idi, k›z›p onu cezaland›r›rd›” 

(4) 

Yine ‹slam peygamberi Hz Muhammed “Bir toplumun 

lakab›n›n oldu¤unu ve o lakab›n›n da Rafizi oldu¤unu anlarsa 

onlar müslümanl›ktan el çekmifllerdir. Onlar› tan›y›nca 

öldürmelisin” (Bu sözler günümüz Alevilerinin o dönemdeki 

temsilcileri için söylenmifltir.) Age. Sf: 225 Muhammed 

“Kaderiler ümmetinmin mecusileridirler, hastaland›klar› 

zaman sormay›n›z, öldükleri zaman cenazelerine gitmeyiniz, 

bütün kaderiler Rafizi mezhebindedirler” Age., Sf: 227 

Görülece¤i üzere ‹slam dini kendi d›fl›ndakilerin varl›klar›n› 

kabul etmez. onlar› d›fllar ve yok etmeye çal›fl›r. 

fiERR‹ HUKUK 

Müslümanlar›n dini olan ‹slam devlet olmay› ister. 

Yap›lanman›n ad› „fleriat“t›r. fieriat'ta her kural “Allah 

taraf›ndan konur” devleti elefltirmek Allah'I elefltirmektir, 

Kuran'a karfl› inançs›zl›kt›r. Bunun cezas› ise; “katli vaciptir.” 

denerek yaflamlar›na son verilmeye kadar uzanan bir iflkence 

eskenidir“ ‹slam'da suçun genel unsurlar›n› sistimatik olarak 

ele alma yerine her suçun özel unsurlar›n›, o suçu ifllerken 

o suçu ayr› ayr› el ald›klar› görülmektedir.” (5) 

‹slam hukukunda cezai hükümler ayn› zamanda dini birer 

emir ve yasak anlam›ndad›r. Bu nedenle bir insan›n yaflam› 

boyunca “itaat veya itaatsizli¤e göre”, “ahrette” karfl›laflaca¤› 

cezalar ya da ödüller insanlar için birer yön verici 

durumundad›r. 

‹nsan yaflam›n› de¤ifltiren ve insan›n toplumcu yönünün 

kararmas›na neden olan mülkiyet kavram› da ‹slam'da oldukça 

farkl› bir flekilde yorumlanm›flt›r. Kuranda mal-mülk baz› 

ayetlerde Allah'a baz› ayetlerde topluma, baz› ayetlerde ise 

kiflilere ait olarak bildirilmektedir. Mülkün Allah'a ait oldu¤una 

iliflkin ayetler; En'am suresi 12. ayet “De ki görklerde ve 

yerde olan fleyler kimindir? De ki Allah'›n” (6) Ar'af suresi 

128. ayet “Musa kavmine de ki; Allah'tan yard›m dileyiniz 

ve dayan›n›z. fiüphesiz arz Allah'›nd›r. Kullar›ndan dile¤ini 

ona varis kilar.” (Age.) 

Mal›n mülkün topluma ait oldu¤unu bildiren ayetler Enbiye 

1966 y›l›nda Divri¤i’de do¤du. 

Marmara Üniversitesi Halkla ‹liflkiler 

ve Gazetecilik Bölümünden mezunu 

oldu. Evli ve bir K›z çocu¤u annesiydi 

S›rma Do¤an. Derneklerde, 

Sendikalarda, siyasi partilerde görevler 

ald›. ‹stanbul Divri¤i Kültür Derne¤i 

üyeli¤i, Ar›kbafl› Köyü Dernek 

Baflkanl›¤› yapt›. Kendisine rahmet, 

Ailesine, akrabalar›na ve 

arkadafllar›na baflsa¤l›¤› dilerim 

BAfiSA⁄LI⁄I 

CHP Bahçelievler 

Belediye Meclis 

Üyesi 

SIRMA DO⁄AN’› 

kaybettik. Siyaset arkadafllar›n›n 

CHP’lilerin ve ailesinin bafl› sa¤olsun 

HÜSEY‹N KÜÇÜK 

Suresi 105. ayeti “And olsun ki Zebur'da da zikirden sonra 

yaz›lm›flt› ki herhalde arz'a benim Salih kullar›m varis 

olacakt›r.” Ar'af suresinin 100. ayeti, Ahzab suresinin 27. 

ayeti, Ar'af suresinin 27. ayetinde “mal›n mülkün topluma 

ait oldu¤u” bildirilmektedir. 

‹slam dini ilk kez di¤er dinlerin aksine özel mülkiyeti 

uygun bulmufltur. Ahsab suresinin 27. ayetinde ; 

“onlar›n arazi hane ve mallar›na sizi varis k›ld›.” denmektedir. 

(Age) Bir devlet felsefesi olan Kur'an ganimet elde etmek için 

insanlar› özendirmifl ve ganimetin nas›l paylafl›laca¤› hususu 

bile aç›kca ortaya konmufltur.Enfal suresinin 41. ayetinde 

“elde etti¤imiz ganimetlerin beflte biri Allah'›nd›r” . K›sacas› 

mülkiyet konusunda da ‹slam dini; herfleyi yaradan Allah, 

ayn› zamanda tek sahibi bulundu¤u kainatta ki varl›klardan 

göklerde ve yerdeki fleyleri, yani insan›n dünya hayat›n› 

kuflatan çevredeki nimetleri kullanmada kurallara uymak 

zorundad›r. “Herfleyin maliki olan Allah” kendisine ait 

mallardan bir k›sm›n› belli flartlarla, insanlara vermektedir. 

‹slam hukuku fleriat› bilmek, fleriat›n hükümlerine ilk belgeler 

dahil olmak (ayetler) üzere bilinmeyenleri ortaya ç›karmak 

ve bunlar› bilmek anlam›nda kullan›lmaktad›r. ‹slam hukuku 

dört dayanakla ifade edilmektedir. Bunlar; Kur'an, Sünnet, 

‹cma ve K›yas't›r. 

Kur'an; ‹slam hukukunun kayna¤›d›r. Halife Osman taraf›ndan 

düzenlenerek 6247 Ayetten ve 114 sure fleklinde meydana 

gelmifltir. 

“Okuma anlam›na gelen Kur'an, oldu¤u gibi okunmas› 

halinde çok kar›fl›k gelecek bir düzene sahiptir.” Kur'an bir 

devlet Anayasas›, fleriat kanunu olarak “biz kitapta hiç birfleyi 

eksik b›rakmad›k.” ayetiyle de eksiksiz oldu¤u anlat›lmaktad›r. 

Sünnet : fieriat›n önemli kayna¤› konumundad›r. Kuran 

d›fl›nda kalan ancak Kuran'a ayk›r› olmayan konularda 

Muhammed'in söz ve davran›fllar›n› içerir. Buna hadis'te 

denir. 

Sünnetin ‹slam hukukunu da zenginlefltirdi¤i belirtilmektedir. 

‹cma : ‹slam›n yay›lmas› ve asimilasyon politikalar›na meflruluk 

kazand›rma anlay›fl› olarak de¤erlendirilmektedir. K›yas: 

Kur'an ve Sünnette yer almayan ve toplum yaflay›fl› ile ilgili 

konularda bir tür ictihad'ta bulunmaktad›r. 

fiERR‹ CEZALANDIRMA 

‹slam dininin bir di¤er konusu da k›sas sorunudur. ‹slam 

fleriat›n›n en önemli konusu olan k›sas „arka arkaya gelmek, 

iz sürmek birisinin yapt›¤› ifli ondan sonra takip etmek 

anlam›nda, “fiile” ayn› flekilde karfl›l›k verilmesi anlam›na 

gelmektedir. Baflta Anadolu da olmak üzere halklar› ‹slam'dan 

uzaklaflt›ran ve ‹slam hukukunun temelini oluflturan k›sas 

‹slam öncesi “Eski Yunan ve Roma hukuk sistemlerinde de 

baflvurulan bir cezaland›rma fleklidir.” (7) Ancak H›ristiyanl›kta 

böyle bir cezaland›rma flekline rastlanmaz. ‹slam öncesi Arap 

toplumunda (cahiliye) uygulanan bu ceza yöntemi insanlar› 

‹slam'› kabulde takkiye zorlam›flt›r. ‹slam'da k›sas sadece 

Müslümanlara uygulanm›flt›r. “kafire karfl›l›k Müslümana 

k›sas uygulanamaz.” (Hz. Muhammed) 

Günümüz Alevilerin temsilcileri olan Rafiziler de 

‹slamlaflt›r›lma çabas› içerisinde kafir olarak görülmüfl, 

görüldükleri yerde “öldürülmeleri” emredilmifltir. K›sas denen 

ça¤d›fl› bir fiile karfl›l›k ayn›s›n›n gösterilmesi 

konusunda;“aç›kça hadisler mevcuttur.”“ 

K›sas konusundaki Ayetler ; “Göz'e karfl›l›k göz”“, göz 

yata¤›ndandan ç›kart›lm›fl ise, konefiler d›fl›ndaki “zor olaca¤› 

ACI KAYIBIMIZ 

Biz ne ölümler gördük ne 

ölümler. Vakitsiz açan 

çiçeklerin vakitli do¤an 

çocuklar›n ölümlerini gördük 

Sevgili S›rma Abla seni 

unutmuyacaz 

MUSTAFA ÖZKER 

muslumdogan59@yahoo.com 

MÜSLÜM DOĞAN 

gerekçesi ile) di¤er imamlar bunun uygulanabilece¤ini 

savunmufllafld›r. 

Tek gözlü bir insan bir baflka insan›n gözünün kör olmas›na 

neden olmuflsa, o kiflinin de tek gözlü olmas› k›sas›n 

uygulanmas›na engel olmad›¤› belirtilmifltir. “Yok edilen 

kula¤a karfl›l›k, failin kula¤› kesilir.” “Buruna karfl›l›k 

burun”,“Difllere karfl›l›k ise maide suresinin 45. ayetindeki 

“difle karfl›l›k difl” fleklinde belirtilmektedir. 

“Eller dirsek yerlerinden yok edilmiflse k›sas 

uygulan›r.”“Dudaklara, birbirine karfl›l›k k›sas uygulanabilece¤i 

kanaatindedirler. 

“Memeler için ise “meme bafllar›na k›sas uygulanabilecek 

ve kad›n” konusu net bir flekilde belirlenmifltir. 

Dil konusunda da k›sas uygulanabilece¤i belirtilmifltir. 

Hemen her konuda ‹slam dininde “k›sas caiz” görülmüfltür. 

‹slam›n hükümet ya da devlet oldu¤u, tüm ülkelerde hâlâ 

k›sas uygulanmaktad›r. 

Afganistan'da eli dehre ile kesilen flans›n an› eli (kesen eli) 

ayn› dehre ile kesilmifltir. (Milliyet Gazetesi) Endonezya'da 

h›rs›zl›k yapan kifli yak›lm›flt›r. (15.08.2000, Milliyet) 

‹slam dini, devletleflme ile egemen olma çabas› ile gelifltirmifl 

oldu¤u hukuk (f›k›h) insanlar› özgürleflme olanaklar›n› yok 

etmifller. 

‹lk ‹slam devletinden (Hz.Muhammed'in baflkan› oldu¤u) 

sonraki tüm ‹slam devletleri (Emevi, Abbasi) fleriat› en iyi 

flekilde uygulayabilme hevesi içerisinde Müslüman olmayan 

halklar› kendi yaflam co¤rafyalar›nda ve Anadolu'ya 

yay›l›fl› s›ras›nda burada yaflayan halklar›n ço¤u zorla 

Müslümanlaflt›rm›fllard›r. Müslümanlaflt›r›lamayan Halklar 

(Yezidiler, Asuriler, Süryaniler vb.) korunma çabas› 

içerisinde, ya yaflam co¤rafyalar›n› de¤ifltirmifller ya da 

‹slam'›n egemenli¤ini kabul ederek, yeni bir ruhi flekillenme 

süreçlerini bafllatm›fllard›r. 

Anadolu Alevilerinin yaflam co¤rafyalar› araflt›r›ld›¤›nda, 

fiziki olarak ulaflmas› güç ve korunak merkezleri olabilecek 

yerleflim alanlar›n›n seçildi¤i görülecektir. Halklar bu 

süreçte, sahip olduklar› geçmiflten, köklerden onurlu 

de¤erlerden, özünden gelen yap›c›l›ktan coflkuluktan 

üretimden kopar›lm›fllard›r. Yoksullaflt›r›lm›fllard›r. Anadolu 

ve Mezopotamya'n›n yüksek üretim düzeyi ‹slam'›n 

egemenli¤i ile en alt düzeye ulaflm›flt›r. Bu sürece ‹slam'›n 

asimilasyon sürecidir. Kuran'›n orjinal dilinde Arapça 

okumay› zorunlu tutarak, halklar›n kendi dillerini gelifltirme 

olanaklar› k›s›tlanm›fl, Arapça'n›n egemenli¤i sa¤lanm›flt›r. 

Türk ya da Kürt kendi dillerinde yazamaz hale gelmifltir. 

‹slamlaflt›rma, ulusal geliflmeleri engelleme çabalar›na 

karfl› halklar, her süreçte mücadele etmifllerdir. 

Nizam›mülk “ bahsetti¤imiz bu köpeklerin (Günümüz 

Alevilerinin o dönemdeki temsilcileri için söyleniyor.) 

her birinin maceras› büyük bir kitap gerektirir. 

Bat›niler zaman zaman isyan etmifller, her zamanda 

kendilerine baflka bir isim ve baflka baflka yoldan ç›kararak, 

Müslümanl›¤› ortadan kald›rmak olmufltur.”(8) derken 

‹slam yay›lmac›l›¤›na karfl› halklar›n direndiklerini 

göstermektedir. 

Divri¤i Ar›kbafl› Köyü Derne¤i Baflkan› 

SIRMA DO⁄AN 

25 Haziran 2010 


Son nefesine kadar 

mücadeleyle geçen 

bir ömür. Halk›na 

adanm›fl bir hayat. 


kaybettik. Mücadele arkadafllar›n›n, 

ailesinin ve akrabalar›n›n bafl› sa¤olsun 

S.Ali AYDO⁄MUfi 

HANÇER 

Kurtuluflumuz, 

Hikayemizi Do¤ru 

Yazmaktan Geçer 

cinar-i@hotmail.com 

Sizlere, son zamanlarda okudu¤um 

üç kitaptan k›saca bahsetmek 

istiyorum. Birincisi Kemal Yalç›n'›n 

yazd›¤› “Emanet Çeyiz”. Mübadele 

y›llar›nda (1912-1923) Denizlinin 

Honaz ‹lçesinden Yunanistan'a zoraki gönderilen Rum aile 

Mino¤lu'nun gelinlik k›zlar›n›n giderken komflusuna emanet 

b›rakt›¤› çeyiz ile Türk ve Müslüman bir aile ve Yunanistan 

dan Türkiye ye gönderilen Müslüman Türklerin derin ayr›l›k 

ac›lar›n›n hikayesini anlat›yor. Türkiye'den Yunanistan'a 

gönderilen Rumlar›n tekrar Türkiye ye; Yunanistan'dan 

Türkiye'ye gönderilenler ise tekrar Yunanistan'a dönecekleri 

umudunu yaflam›fl ancak bir türlü dönüfl yapamam›fl 

olmalar›n›n ac› hikayesidir. Rumlar›n Türkçe konuflup Rumca 

Bilmemeleri, Müslümanlar›n Rumca konuflup Türkçe 

bilmemeleri, Rumlar›n Türkiye için, Müslümanlar›n ise 

Yunanistan için ah vatan›m demeleri insano¤lunun gerçek 

hikayesini anlatmaktad›r. ‹kinci kitap Ece Temelkuran'›n 

“A¤r›n›n Derinli¤i” dir. Yap›lan röportajlar ile Türkiye'den 

kopar›lan Ermenilerin Türkiye özlemlerinin derin hikayesidir. 

Üçüncü kitap ise Sandy Tolan'›n “Limon A¤ac›” d›r. Burada 

da Arap Müslüman Filistinli Beflir ile Yahudi Dalia hikayesinde, 

halklar aras›nda bir düflmanl›¤›n olmad›¤›n› zoraki yarat›lan 

düflmanl›klar ile halklar› birbirine nas›l k›rd›r›ld›¤› gerçe¤i 

anlat›lmaktad›r. Halklar her zaman birbirlerinin külüne 

ihtiyaçlar› oldu¤u anlay›fl› ile yaflam›fllard›r. 

‹nsanl›k tarihinin hiçbir döneminde halklar birbirilerine kin 

ve nefret beslememifllerdir. Halklar komflular›n›n 

farkl›l›klar›ndan rahats›z olmam›fl, birbirine düflman kamplar 

yapan devaml› yönetenler olmufltur. Halklar›n birbirlerine 

karfl› gösterdikleri sevgi, yönetenlerin iktidarlar› için bir risk 

olarak alg›lanm›flt›r. Bu sebeple de devaml› senaryolar 

haz›rlanarak halklar aras›na nifak tohumlar› ekmeyi 

baflarm›fllard›r. Halklar›n, farkl› dil, farkl› din, farkl› kültür, 

farkl› ›rk, yada ayr› cinsten olmas› asla düflmanl›k nedeni 

olmam›flt›r. Ancak yönetenler bu farkl›l›klar aras›nda 

üstünlükler yaratarak halklar› birbirine düflman etme tuzaklar› 

haz›rlam›fllard›r. Ülkelerinden, yurtlar›ndan kopar›lan insanlar 

tekrar dönmek için ölümü dahi göze alm›fllard›r. ‹nsan için 

önemli olan komflular›n›n farkl›l›klar› de¤il yaflad›klar› 

topraklardan uzaklaflt›r›lmakt›r. Bu düflmanl›¤› kal›c› hale 

getirmek için tarihlerini yalan ve yanl›fllarla doldurmufllard›r. 

Yönetenler, ülkeyi ve topra¤›n› sevmeyi baflkalar›n› 

öldürmekten geçti¤i alg›s›n› vermeye çal›flmaktad›rlar. Bu 

konudaki baflar›lar› onlar›n iktidar da kalmalar›n›n temel 

dayana¤› olmufltur. Bize yaln›zca, birbirimizi öldürmeye 

yarayan hikayeler ezberletiyorlar. Tüm devletlerin resmi 

tarihleri baflka uluslara karfl› kin ve nefret afl›layan hikayelerle 

doludur. 

Bu yüzden ülkelerin tarihleri yeniden yaz›lmal›, düflmanl›k 

de¤il sevgi afl›layan gerçek hikayeler anlat›lmal›. Ülkeyi 

sevmenin, tüm insanlar› ve halklar› sevmekten geçti¤i fleklinde 

tan›mlanmal›d›r. Hiç kimse, do¤madan önce, dilini, dinini, 

›rk›n›, ana-babas›n› ya da cinsiyetini belirleme flans› yoktur. 

O nedenle farkl›l›klar üzerinden kin ve nefret afl›lan›yorsa 

tarih hikayeleri yalan ve yanl›fl yaz›lm›fl demektir. Yahudiler 

hiçbir zaman Alman halk›na kin duymam›fl, u¤rad›klar› 

zulümden Hitler'i sorumlu tutmufllard›r. Türkiye'den kovulan 

Rum, Ermeni ve di¤er az›nl›klar asla Türkiye halk›na karfl› 

nefret beslememifllerdir. Ama onlar hakk›ndaki olumsuz 

hikayeler özellikle yayarak halk›n onlara karfl› kinlenmesi 

için gerici ve milliyetçi halklar yarat›p onlar üzerinden 

kamplara ay›rmaya çal›flm›fllard›r. Ece Temelkuran kitab›nda 

Hrant Dink'in bir paneldeki konuflmas›ndan bahisle flöyle 

belirtiyor. 1915 ten sonra Anadolu'dan ayr›lan BEATR‹CE 

her y›l do¤du¤u Sivas'› ziyaret edermifl. ‹htiyar Beatrice, bir 

yaz ziyaretn'de gözlerini Sivasta yumuyor. O köyden bir 

köylü, nerden bulduysa Hrant'› bulmufl, ‹stanbul'da akrabas› 

varsa haber versin demifl. Hrant peki ne yapal›m diye sormufl. 

Köylü ise, “b›rak o¤lum su çatla¤›n› bulmufl” demifl. Beatrice 

do¤du¤u köye gömülüyor. Bunun üzerine Hrant, Ermeniler 

topra¤›m›zda gözü var korkusu ile yaflayan milliyetçileri 

kastederek, hayk›rm›fl “evet bu ülkenin topra¤›nda gözümüz 

var ama al›p götürmek için de¤il, taa dibine gömülmek için” 

diyor. 

Halklara anlat›lan yalan hikaye'ler insanlar›n boynuna tak›lan 

boyunduruk olmufltur. Asl› çarp›t›larak dramatize edilerek 

anlat›lan bu hikayeler, fiiddet ve nefreti do¤urmufltur. Her 

türlü fliddet karanl›¤a giden yolu döfler. ‹nsanlar› korkunun 

ve karanl›¤›n tuza¤›na düflürür. fiiddetin karfl›t› kültürel 

diyalogdur. fiiddet ayr›flt›r›r, kültürel diyalog ise birlefltirici 

ve bütünlefltiricidir. ‹nsanlar›n dillerini kültürlerini yasaklarsan›z 

fliddete ça¤r› ç›kar›rs›n›z. Dili ve kültürleri yasaklananlar için 

Albert Camus flöyle diyor: “beni koruyan, ifade eden bana 

güç ve güven veren varl›k olmaktan ç›k›p, kendimi ifade 

edemez oldum. Dilimle birlikte benli¤imi ve kimli¤imi 

yitirdim. Ben ben olmaktan ç›k›p, ne oldu¤u bilinmeyen 

uzaklardan gelmifl, yard›ma muhtaç, bir yabanc› oldum”. 

Kendi ülkelerindeki farkl› kültürleri yok say›p zulüm edenlerin 

di¤er ülkelerdeki ma¤durlar› savunmaya kalkmalar› samimi 

de¤il sahtekarl›kt›r. Rusya'n›n S›rplar için, Fransa ve ‹ngilterenin 

de¤iflik ülkelerdeki Hristiyan az›nl›klar için, Türkiye'nin 

Boflnak ve Filistinliler için, ‹ran'›n Azeriler için, ABD'nin Irak 

için, döktü¤ü gözyafllar› timsah gözyafllar›d›r. Bu fliddeti 

sonland›rman›n yolu, ülkeleri yöneten, et kafal› askeri 

diktatörlerden, askeri diktatörlere tafl ç›kartan sivil ›rkç›lardan 

ve dini ba¤nazl›¤› bayrak edinmifl dini iman› para olan, 

durmadan yüzümüze bakarak yalan söyleyen politikac›lardan 

kurtulmaktan geçer. 

‹nsanlar› öldürebilirsiniz, ama insanl›¤› asla 

Analar ne katil do¤urmak ister ne de kurban 

‹nsan olman›n yolu insanlar› sevmekten geçer. Sevginin 

iktidar oldu¤u bir dünya özlemi ile….

Yaz Aylarında 

Beslenme 

Yaz aylar›n›n gelmesi ile artan hava 

s›cakl›klar›yla birlikte, yüksek tansiyon, kalp 

hastal›klar›, s›v›-elektrolit kay›plar›, besin 

zehirlenmeleri gibi baz› sa¤l›k sorunlar›nda 

art›fl göz lenmektedir. Yaz aylar›ndan en çok 

olumsuz etkilenenler yafll›lar, çocuklar, 

hamileler, kalp ve fleker hastal›¤› gibi kronik 

hastal›klar› olan bireylerdir. S›cakl›klar›n art›fl›yla 

yaz aylar›nda görülme s›kl›¤› artan bu sa¤l›k 

Erzincan-Erzurum hatt›nda yaflanan yüksek 

gerilimin perde arkas› bu kitapta 

Dursun Çiçek belgesi olarak bilinen ›slak imza 

tart›flmalar›, darbe plan› iddialar›, Ergenekon'un 

s›ral› iddianameleri, HSYK'da sert geçen savc› 

ve yarg›ç atama görüflmeleri 2009 yaz›n› siyaseten 

de ›s›tan olaylard›. Ayn› yaz bir baflka yüksek 

gerilim, Erzurum-Erzincan hatt›nda ortaya ç›kt›. 

Tarihte büyük depremlerin üssü olarak bilinen 

Erzincan flehri bu kez baflka tür bir depremin; 

cemaatler ve Ergenekon soruflturmalar› üzerinden 

yürüyen kurumsal ve toplumsal sars›nt›lar›n fay 

hatt› oldu. Türkiye'nin son 3 y›l›na damgas›n› 

vuran, zincirleme iddianamelerle s›cakl›¤›n› 

koruyan Ergenekon'un hayaleti Do¤u 

Anadolu'nun birbirine komflu bu iki güzide ilinde 

zuhur etti. Önce bir cemaate mensup isimler 

flüpheli oldu, ard›ndan o cemaate operasyon 

talimat› veren Baflsavc› ve talimat› uygulayan 

subaylar. Hürriyet'in uzman yarg› muhabiri Ali 

Da¤lar'›n bizzat gerilimin yaflad›¤› co¤rafyalara 

giderek kaleme ald›¤› "Operasyon ad›: A⁄A 01" 

adl› kitab› ülkeyi istim üstünde tutan bir davan›n 

perde arkas›na e¤iliyor, yeni pek çok bilgi ve 

belgeyi içeriyor. 

Dursun Çiçek'e ait oldu¤u öne sürülen, 

kamuoyunda bilinen ad›yla "AKP'yi ve Fethullah 

Gülen'i bitirme plan›"n›n Erzincan'da iki cemaati 

soruflturan Baflsavc› ‹lhan Cihaner taraf›ndan 

uygulamaya konuldu¤u öne sürülüyordu. ‹ki 

dosyas› "yetki" tart›flmas›yla elinden al›nan 

Baflsavc› Cihaner hakk›nda Adalet Bakanl›¤› bir 

dizi inceleme bafllatt›. H›zla t›rmanan gerilim 27 

Ekim 2009'da Erzincan'daki bir gölette ele geçen 

mühimmatla zirve yapt›. Art›k rgenekon 

operasyonlar› adliye ve zemin de¤ifltirmifl; önüne 

asker, M‹T'çi kim ç›karsa sürüklemeye bafllam›flt›. 

‹flte kitaptan baz› bafll›klar: 

DANIfiIKLI SOYGUN PLANI 

Kitapta, mahkeme karar›yla yap›lan dinlen 

‹smaila¤a Cemaati bölge yöneticisi bir san›¤›n, 

yasad›fl› toplanan paran›n makbuzlar›n› dernekler 

masas›ndan gizlemek için kendi dernek binas›na 

düzmece soygun plan› yapt›¤›n› ortaya koyuyor. 

Cemaat yöneticisi makbuz koçan›n›n dernekler 

masas›na götürülmesi gerekti¤ini belirtiyor, 

karfl›daki cemaat mensubu ise Erzurum'daki 

dernek binas›na düzmece ama en ince 

ayr›nt›lar›na kadar düflünülmüfl profesyonel bir 

soygun öneriyor. Binadaki eflyalar›n cemaatten 

biri taraf›ndan soyulmas› ve polise tutanak 

tutturulmas›n› söyleyen kifli, "Çelik kap›y› nas›l 

k›racak?" diye soran yöneticiye gülerek, "De¤ifltirin 

o zaman kap›y› hocam" diyor. 

MÜVEKK‹L‹N‹ TUTUKLAYAN SAVCININ 

RUHSATINI VERM‹fi 

Adliye tarihinde ilk kez bir Baflsavc›n›n 

makam›n›n aran›p tutukland›¤›, bir Orgeneralin 

silahl› örgütten 1 numaral› san›k olarak 

iddianameye girdi¤i Erzurum'daki soruflturmay› 

bafllatan Savc› Osman fianal'›n Band›rma ‹mam 

Lisesi mezunu oldu¤u, ‹.Ü. Hukuk Fakültesi'ni 

bitirip 1,5 y›l avukatl›k yapt›¤› da bu kitapla 

ortaya ç›k›yor. fiafl›rt›c› bir ayr›nt›; Savc› fianal'›n 

ruhsat›n› da, tutuklatt›¤› Erzincan Cumhuriyet 

Baflsavc›s› ‹lhan Cihaner'in avukat›, dönemin 

‹stanbul Baro Baflkan› Turgut Kazan'›n vermifl 

olmas›. Kazan, HSYK'ca yetkisi kald›r›lmas›na 

ra¤men dosyay› ‹stanbul'a gönderen fianal'a, 

"Militan savc›" ifadesini kullanm›flt›. fianal daha 

problemlerinin azalt›lmas›nda sa¤l›kl› ve dengeli 

beslenmenin önemli yeri bulunmaktad›r. 

Yaz mevsiminin etkisini göstermeye 

bafllamas›yla birlikte bol s›v› al›nmas› önem 

kazanmaktad›r. Artan s›cakl›kla birlikte 

terlemeyle vücudumuzdan fazla miktarda s›v› 

ve elektrolit kay›plar› oluflmaktad›r. Bu kay›plar 

sonucunda bulant›, bafl dönmesi, bay›lma hissi 

gibi sa¤l›k sorunlar› görülebilmektedir. Yeterli 

s›v› al›m› vücutta oluflan toksinlerin at›m›, 

metabolizma dengesinin sa¤lanmas›, vücutta 

pek çok biyokimyasal reaksiyonun 

gerçekleflmesinde yaflamsal rol oynamaktad›r.Bu 

3 ayl›k stajyerken CMUK servisine girip para 

kazanmak istemifl, Kazan "Kanunen imkans›z" 

diyerek geri çevirmifl. 

JANDARMADAN POL‹SE D‹NLEME ARACI 

BASKINI 

Hakim karar›yla yap›lan iletiflim tespitinde 

Ergenekon üyesi olduklar› iddias›yla tutuklanan 

Erzincan Jandarma ‹stihbarat Müdürü Binbafl› 

Nedim Ersan ile Cumhuriyet Baflsavc›s› ‹lhan 

Cihaner'in konuflmalar› yeral›yor. Bnb. Ersan 

sabah saat 2.30'da Baflsavc›y› arayarak, Jandarma 

Komutanl›¤› önündeki kavflakta park etmifl, içinde 

polis olduklar›n› söyleyen kiflilerin bulundu¤u, 

"Üstünde havaland›rma bacas› ve anten bulunan, 

cam› filmli bir dobloya" (obzervasyon arac›) Alay'› 

takip etti¤i için müdahale edildi¤ini söylüyor. 

Baflsavc›, "Durdurun bak›n. Nöbetçi savc›ya haber 

verin. Her emniyetim diyen emniyet olmasa 

gerek" diyor. 

M‹T:EMN‹YET TELEFONLARIMIZA ÇIKMIYOR 

Tutuklu san›klar M‹T Erzincan fiube Müdürü 

fiinasi Demir ile Erzincan Jandarma ‹stihbarat 

fiube Müdürü Bnb. Nedim Ersan aras›ndaki 

Erzincan Emniyeti'ne dair flikayetler kayda girmifl. 

Ersan, Demir'e mesai arkadafllar› Üst¤. Ersin Ergut 

ve Astsubay Orhan Esirger'in gözalt›na al›nd›¤›n› 

haber verip, polisten yak›n›yor. M‹T'çi Demir 

"Emniyet bizim telefonlar›m›za ç›km›yor" derken, 

Ersan, "Biz kap›ya ç›kam›yoruz, 3 araç birden 

peflimize tak›l›yor" diyor. 

FIRST LEYD‹LER‹N TESETTÜR H‹KAYELER‹ 

ERGENEKON DOSYASINDA 

Erzincan Ergenekon(u) iddianamesini haz›rlayan 

savc›, san›k Astsubay Ahmet Saraçlar'›n 

bilgisayar›nda ele geçen Cumhurbaflkan›, 

Baflbakan, TBMM Baflkan›, 11 bakan ve 

milletvekili efllerinin tesettüre girme hikayelerini 

"fiflleme" olarak nitelemesine ra¤men dosyaya 

koydu. San›k Saraçlar'›n "internetten indirdim" 

dedi¤i "AKP'nin Tesettüre Girme Hikayeleri" 

bafll›kl›, foto¤raf destekli sunumda Cumhurbaflkan› 

Gül, Baflbakan Erdo¤an, TBMM Baflkan› Mehmet 

Ali fiahin, Devlet Bakanlar› Bülent Ar›nç, Cemil 

Çiçek, Faruk Çelik, Sa¤l›k Bakan› Recep Akda¤, 

Ulaflt›rma Bakan› Binali Y›ld›r›m, Tar›m ve Orman 

Bakan› Mehdi Eker, Hilmi Güler, Hüseyin Çelik, 

Kemal Unak›tan ve Ali Babacan'›n efllerinin evlilik 

öncesi hayat› ve evlendikten sonra tesettüre 

girmelerinin hikayesi, lüks ve gösterifl iddialar›na 

yer veriliyor. 

SAVCIYA GÖRE SORUMLU 3. ORDU 

KOMUTANI 

Savc› "sun'i" diye niteledi¤i sunumun, san›¤›n 

ifadesinin aksine davan›n 1 numaral› san›¤› 3. 

Ordu Komutan› Orgeneral Sald›ray Berk'in emir 

ve talimat› ile haz›rland›¤›n›, örgütün amac› 

do¤rultusunda hedef yöneticilerin eflleri üzerinden 

y›prat›lmak istendi¤ini iddia ediyor. San›k 

Astsubay Saraçlar'›n avukat› Fatih Murat Yo¤urtçu 

ise müvekkilinin internetten indirdi¤i 4 sunum 

yüzünden tutukland›¤›n› savunuyor. ‹flte 

"Politikac›lar›n üniversite bitiren türbanl› k›zlar› 

neden çal›flm›yor?" bafll›kl› o sunumdan k›sa 

notlar: 

EM‹NE ERDO⁄AN: Romantik bir kiflili¤i vard›. 

Cep romanlar› okuyor, artist kartpostallar› 

biriktiriyordu. Ziya amcalar›n›n eski Amerikan 

otomobilinde ilk kez direksiyona geçti. Burda'n›n 

nedenle bu s›v› kay›plar›n›n yerine koyulmas› 

için ortalama 2,5 litre s›v› al›m› sa¤lanmal›d›r. 

S›v› ihtiyac›n› karfl›lamak için taze s›k›lm›fl 

meyve sular›, kompostolar, limonata, ayran, 

süt, bitki ve meyve çaylar›, elektrolit dengesini 

düzenlemek için bir bardak maden suyu tercih 

ebilebilir, ancak toplam s›v› al›m›n›n en az 

yar›s› saf sudan karfl›lanmal›d›r. Dünya sa¤l›k 

örgütü kad›nlar›n günde 10, erkeklerin 14 

bardak su içmesi gerekti¤ini belirtmektedir. Yaz 

döneminde spor yap›l›rken daha fazla s›v› kayb› 

yaflanaca¤› için s›v› tüketimine dikkat 

edilmelidir. S›v›n›n az tüketilmesinin sa¤l›k 

aç›s›ndan risk oluflturmas›n›n yan›nda fazla 

tüketiminin de böbreklerin fazla çal›flmas›na 

ve vücutta ödem oluflmas›na sebep 

olabilece¤ide unutulmamal›d›r. Bebekler ve 

çocuklar s›v› kay›plar›n› ifade edemeyecekleri 

için anne ve babalar›n dikkatli olmalar› 

gerekmek tedir. 

Yaflam›n her döneminde yeterli ve dengeli 

beslenme sa¤l›¤›n korunmas› için esast›r. Yeterli 

ve dengeli beslenmeyi sa¤lamak için 4 besin 

grubundan (süt ve süt ürünleri, sebze ve 

meyveler, tah›llar ve et grubu) her ö¤ün 

tüketilmelidir. Bu dört besin grubunun 

bulundu¤u 3 ana ve 2-3 ara ö¤ün 

oluflturulmal›d›r. Yaz mevsiminde günlerin 

uzamas›yla beraber akflam ö¤ünleri geç saatlere 

kaymakta ve akflam saatlerin de besin tüketimi 

artmaktad›r. Akflam ö¤ünlerinde ya¤l›, a¤›r 

yemekler yerine hafif yemekler tercih edilmeli 

ve erken saatte tüketilmelidir. Kahvalt› hiç 

kuflkusuz günün en önemli ö¤ünüdür. Yaz 

aylar›nda yap›lacak kahvalt›da 

domates-salatal›k gibi taze 

sebzeler, taze s›k›lm›fl meyve 

sular›, az ya¤l› peynirler, zeytin 

çeflitleri, süt ve bitki çaylar› tercih 

edilebilir. Yaz aylar›nda yap›lan 

yanl›fllardan biri meyveyi ana 

ö¤ün olarak büyük porsiyonlarda 

tüketmektir. Fazla tüketilen 

meyvenin kilo art›fl›na sebep 

olaca¤› ve ana ö¤ünde almam›z 

gereken besin ö¤elerini tam 

karfl›layamayaca¤› 

unutulmamal›d›r. Meyveyi ara ö¤ünlerde 

tüketmek daha iyi bir seçimdir. Yaz mevsiminin 

gelme siyle çeflitlenen meyve ve sebze grubu 

baflta kanser, sindirim sistemi bozukluklar›, kan 

flekerinin düzenlenmesinde , kalp-damar 

hastal›klar› gibi sa¤l›k sorunlar›n›n önlemede 

büyük öneme sahiptir. Sebze ve meyveler 

içeri¤inde bulunan posa, antioksidan vitaminler 

ve mineraller in etkisiyle sa¤l›k aç›s›ndan çok 

önemlidir. Günde 5-9 porsiyon sebze- meyve 

tüketilmelidir. 

Kan flekerini kolay yükselten basit karbonhidratl› 

besinler yerine kan flekerini daha iyi düzenleyen 

ve uzun süre tok tutan kepekli ekmek, kepekli 

makarna, bulgur, çavdar, tam tah›ll› ekmek, 

kurubaklagiller gibi besinler tercih edilmelidir. 

Tatl› g›dalardan vaz geçemeyenler yüksek 

enerjili flerbetli, hamurlu tatl›lar yerine meyveli 

ve sütlü tatl›lar› tercih etmelidirler. Yaz aylar›nda 

et seçimi ve piflirme tekni¤ide önem 

kazanmaktad›r. Ya¤l› k›rm›z› etler yerine tavuk, 

patronlar›ndan kal›p ç›kar›p 

kendine elbise dikiyordu. ‹lk 

dikti¤i giysi ‹se çift tarafl› bir 

pelerin oldu. 15 yafl›nda 

örtündü, okuldan ayr›ld›. Y›llar 

sonra "Nas›l Örtündüler?" 

kitab›n›n yazar›na, "A¤abeyim 

bana örtünmem gerekti¤ini 

söyledi¤i zaman intihar etmeyi 

bile düflünmüfltüm." dedi. 

HAYRÜN‹SA GÜL: 14 

yafl›ndayd›. Çemberlitafl 

Ortaokulu'nu yeni takdirname 

ile bitirdi. Abdullah Gül 29 

yafl›ndayd›. Gül Ailesi görücüye 

gidip Hayrünnisa'y› istedi. 

Medeni Kanun 14 yafl›nda bir 

k›z›n evlenmesine izin 

vermiyordu, 15'in dolmas› 

beklenecekti; 18 A¤ustos 1980. 

Hayrünnisa'n›n yafl günüydü. O gün yasal engel 

kalkt›, 30 yafl›ndaki Abdullah Gül ile 15 yafl›ndaki 

Hayrünnisa Özyurt evlendi. Tesettüre girdi, 

okuldan ayr›l›p ev kad›n› oldu. 

MÜNEVVER ARINÇ: Ankara K›z Teknik Yüksek 

Ö¤retmen Okulu Giyim Bölümü'nden mezun 

oldu. Okulun en baflar›l› ö¤rencisiydi Münevver 

Tay. Modern giyimiyle dikkat çekiyordu. K›rflehir 

Kaman'da ö¤retmenlik yapmaya bafllad›. Manisa 

MSP ‹l Baflkan› Avukat Bülent Ar›nç, hemflerisi 

Münevver ö¤retmeni partisinin önde gelen 

‹simlerinden ‹smail Tay'dan istedi. Babas›n›n 

›srar›na karfl› koyamad›, evlendi, ö¤retmenli¤i 

b›rakt›, tesettüre girdi, ev han›m› oldu. 

SEM‹HA YILDIRIM: Bakan Binali Y›ld›r›m'›n 

akrabas›yd›. Görücü usulüyle evlendi, 

ö¤retmenli¤i b›rakt›, örtündü. 

GÜLTEN Ç‹ÇEK: Yozgat'›n Saray ‹lçesi'nde 

ö¤retmenlik yap›yordu. Cemil Çiçek Yozgat'ta 

avukatt›. Görücü usulüyle evlendiler. 

Ö¤retmenli¤i 5 y›l sürdü, örtündü, ev han›m› 

oldu. 

FATMA fi. AKDA⁄: Erzurum Üniversitesi ‹lahiyat 

Fakültesi ö¤rencisiydi. Babas› subayd›. Görücü 

Sa l k 

K esi 

info@yasaminiz.com 

*Opr. Dr. Beyzade ÖZKAHRAMAN 

hindi, bal›k tercih edilmelidir. Özellikle omega- 

3 kayna¤› bal›k haftada 2 defa 

tüketilmelidir.Etleri piflirirken k›zartma 

yapmaktan kaç›n›lmal›d›r, sa¤l›kl› piflirme 

yöntemleri olan ›zgara, hafllama, bu¤lama ve 

f›r›nda piflirme yap›lmal›d›r. Bütün besinlerin 

piflirilmesinde bu sa¤l›kl› yöntemler 

kullan›lmal›d›r. Sa¤l›¤›m›z› korumak için 

yaflam›n her döneminde spor yapmal›y›z. 

Haftan›n 3 günü en az 45 dakikal›k spor 

yap›lmas› sa¤l›¤› korumada önemlidir. Yaz 

mevsiminde çok fazla efor sarfettiren sporlar 

yerine yürüyüfl ve su sporlar› daha iyi 

seçimlerdir. Daha öncede belirti¤im gibi spor 

yaparken s›v› ve elektrolit dengesini sa¤lamak 

için s›v› al›m›na dikkat etmek gereklidir. 

Güneflin dik aç›larla geldi¤i ö¤le saatleri yerine 

sabah erken saatleri veya akflam saatleri tercih 

edilmelidir. Spor yemeklerden sonra de¤il 

ortalama 1 saat geçtikten sonra yap›lmal›d›r. 

Ali DA⁄LAR'IN OPERASYON ADI A⁄A 01, ‹SMA‹LA⁄A CEMAAT‹'NDEN 

FETHULLAH GÜLEN CEMAAT‹'NE B‹R DAVANIN PERDE ARKASI K‹TABI ÇIKTI 

Ali DAĞLAR- Gazeteci- Yazar 

usulüyle evlendi, örtündü, okulu 

b›rakt›, ev han›m› oldu. 

MEHTAP GÜLER: CHP Mu¤la 

Milletvekili Hasan Fehmi Ilter'in 

k›z›yd›. Annesi Sevilay Utar 

ressamd›. Hilmi Güler ile 

evlendi, örtündü, çal›flmay› 

b›rakt›. 

SAN‹YE fiAH‹N: Mehmet Ali 

fiahin, Baflbakan Erdo¤an'›n 

‹stanbul ‹mam Hatip Lisesi'ndan 

okul arkadafl› idi. Memleketi, 

Karabük'ün Ovac›k ‹lçesi'ne 

ba¤l› Ekincik Köyü'nde 1.5 y›l 

imaml›k yapt›. Teyzesinin k›z› 

Saniye ile evlendi. O¤ullar› Fatih 

fiahin zihinsel engelli do¤du. 

ZEYNEP BABACAN: Hacettepe 

Üniversitesi Mütercim 

Tercümanl›k Bölümü'ndendi. 

Görücü usulüyle evlendi, örtündü, ev han›m› 

oldu. 

AHSEN UNAKITAN: Mandolin ve piyano 

çalmay› küçük yaflta ö¤rendi. ‹.Ü. Hukuk 

Fakültesi'ni bitirdi, avukatl›k yap›yordu, solcuydu. 

1971'de Kemal Unak›tan ile evlendi. Edirne'den 

çocukluk arkadafl›yd›lar. Bir gün yolda gördü¤ü 

bir iflportac›dan eflarp al›p örtündü, avukatl›¤› 

b›rakt›. Ailesinin ço¤u solcu. 

SAVCI EMN‹YETE SORDU: ‹SMA‹LA⁄A 

CEMAAT‹ TERÖR ÖRGÜTÜ MÜ? 

‹smaila¤a Cemaati'ne yönelik soruflturmay› 

"örgütün silahl› oldu¤u"nu öne süren imzas›z bir 

ihbar mektubunu gerekçe göstererek Erzincan 

Cumhuriyet Baflsavc›l›¤›'ndan alan Erzurum Özel 

Yetkili Cumhuriyet Savc›l›¤›, Emniyet Genel 

Müdürlü¤ü'ne "acele" kayd›yla "‹smaila¤a 

Cemaati terör örgütü mü?" diye sordu. 16 san›¤›n 

Anayasal Düzeni Ortadan Kald›rmaya 

Teflebbüs'ten yarg›land›¤› Erzurum 2. A¤›r Ceza 

Mahkemesi'ne Emniyet Genel Müdürlü¤ü 1 

haftada yan›t verdi; "terör örgütü oldu¤una dair 

herhangi bir kay›t yok.."

KÖY 

Bu sayfalarda Divri¤i’nin çeflitli 

köylerinde anlat›lan ve yaflanm›fl 

f›kralar› yay›nlayaca¤›z. Sizlerin 

de anlatmak istedi¤iniz f›kra 

gibi yaflamlar varsa bize yollay›n 

yay›nlayal›m. Ayr›ca 

Yay›nlanmas›n› istedi¤iniz çok 

eski foto¤raflar›n›z varsa onlar› 

da tekrar alman›z kofluluyla bize 

yollay›n yay›nlayal›m. 

Aya¤›n›n alt›nda yumurta m› var: 

neden böyle yavafl yürüyorsun 

Burnundan k›l ald›rmamak: davran›fllar›na karfl› hiç 

söz söyletmemek, huysuz olmak 

Can cana, bafl bafla: birbirini çok seven iki kifli 

Eli kolu ba¤l› olmak: yapmas› gereken ifli ,engeller 

yüzünden yapamaz halde olmak 

Gönül koymak: gücenmek, al›nmak 

Hem kel,hem fodul: hem yeteneksiz, hemde 

üstünlük taslar 

Kapana düflmek: tuza¤a düflmek 

Olacak gibi de¤il: olaca¤a benzemiyor 

Sormak ay›p olmas›n: densizlik saymazsan›z sormak 

istiyorum 

Üzerine titremek: özenle korumak 

Yaral› parma¤a iflemek: beklenen yard›m› esirgemek 

Z›vanadan ç›kmak: kontrolden ç›kmak 

Yöresel yiyecek 

PEYN‹RL‹ BAZLAMA 

Haz›rlan›fl›: Cevizlibörek ad›da verilen bu tatl›n›n 

hamuru, bir yumurta, süt, iki kafl›k yo¤urt, s›v› 

ya¤ ve tuz ile birazda karbonat kat›larak hamur 

yo¤urulur.‹ste¤e göre taze maydonoz ve samut 

ile peynirli bazlamada yap›l›r. Çökelik , samut 

ve ince ince do¤ranm›fl biberli iç de 

haz›rlanabilir. Yumaklar al›narak aç›l›r ve 

yar›s›na iç konar kapat›l›r. Yar›m ay fleklindeki 

bazlama sac üzerinde piflirilir, üzerine kat› 

tereya¤› sürülür. 

(Hasibe Sa¤ ve Cahide Aygün’den derlenmifltir) 

YARIMCA BÖREK 


De¤erli Büyü¤ümüz Köyümüzün Ç›nar› 

‹smail Ç›nar'› 

04 Haziran 2010 günü 108 yafl›nda 

kaybettik. Kendisine Allahtan rahmet, 

tüm Çamurlu Köylülerine baflsa¤l›¤› dileriz. 

ÇAMURLU KÖYÜ KALKINDIRMA 

VE YARDIMLAfiMA DERNE⁄‹ 

DA⁄ARCI⁄I 

Haz›rlan›fl›: Maya,tuz ve ya¤ konularak 

ya¤urulan hamurla haz›rlanan yumaklar 

aç›l›r.Ortalar›na iç konularak tepsiye 

dizilir.Yüzüne yumurta sar›s› sürülerek f›r›nda 

k›zart›l›r. 

Divri¤i’de Mutfak Kültürü (Fatma PEKfiEN- Müjgan ÜÇER) 

Bektafli bir gün eski dostlarından birine rastlamıfl. 

Evvelce, pek kılık kıyafet düflkünü olan bu dostunu 

fiimdi pek mükellef bir kılıkta görünce garipsemiflse 

de, bir fley sormaya lüzum görmemifl. Yalnız, 

onunla konufla konufla evine gitmek için: 

- Azizim! Burada ne bekliyorsunuz? Buyurun, 

beraber gidelim. Hiç olmazsa eski günlerden 

konufluruz, demifl. 

Fakat adam bu teklifi kabul etmemifl: 

- Beni affetseniz. Burada beklemeye mecburum. 

Diyerek cevap vermifl. 

Bektafli nasılsa bir meraka kapılmıfl. Sormaya 

bafllamıfl: 

- Birini mi bekliyorsun, azizim? 

- Evet. Efle¤imi getireceklerdi. 

- Efle¤i ne yapacaksın? 

- Vallahi dostum, flimdi üç adım bile yaya 

gidemiyorum. 

- Yaaa! Demek ki sen, eflek olmayınca üç adım 

bile gidemiyorsun, ha? Vah, vah, vah. Me¤er ne 

kadar de¤iflmiflsin. 

Ac› ac›ya,so¤uk su sanc›ya. 

Bir evde et mi kaynar,dert mi? 

Can›m dut pekmezinden tatl› oldu. 

Difl de¤irmeni ifl de¤irmenini yemifl. 

Eken biçer konan göçer,cennetin 

kap›s›n› cömertler açar. 

‹stemeden yenen afl ya kar›n a¤r›t›r ya bafl. 

Kimse ayran›m ekfli demez 

Onu düflün bunu düflün çuvaldaki unu düflün. 

Rast gelmezse fakirin ifli, helva yerken 

k›r›l›r difli. 

Su küçü¤ün, sofra büyü¤ündür. 

Ucuz etin tiridi olmaz. 

Yaz›n bafl› kaynayan›n,k›fl›n afl› kaynar. 

Yöresel Türkü 

Bir civan gibiydim dert yoktu serde 

Büktün kemendimi dal ettin felek 

En sonunda duçar ettin bir derde 

Hastahaneleri yol ettin felek 

Acı sözler hançer oldu canıma 

Günde bin dert sıralandı önüme 

Gelenim yok gidenim yok yanıma 

Hısım akrabayı el ettin felek 

Hep günlerim geçti figanda zarda 

Yıllar oldu haber gelmez o yarda 

Ça¤layan ırmakta a¤zın sularda 

Çaldın tafltan tafla sal ettin felek 

Kuruttun elimde fidan dalları 

Yemezdim sofrada kaymak balları 

Be¤enip giymezdin libas flalları 

E¤nime urbayı çul ettin felek 

Mahmut Erdal tükenmezken bitmezken 

Olura olmaza minnet etmezken 

Ezel kıymetine paha yetmezken 

fiimdi kıymetimi pul ettin felek 

MAHMUT ERDAL 


Bir bahar çiçe¤i gibi açt› gönlümüzde. 

Sonra da aniden soldu. 

Kerem Yalç›n’› 

kaybettik, ac›m›z büyük. Ailesinin 

ve yak›nlar›n›n bafl› sa¤olsun. 

Ali Haydar YALÇIN 

Çamfl›h Hüseyin Abdal Derne¤i Onursal Baflkan› 

1 

2 

3 

4 

5 

6 

7 

8 

9 

10 

11 

ALLAH’IN KELAMI 

Bir mecliste Kuran’ı Kerim'den söz açılıp, 

sohbet koyulaflmıfltır. 

Kuran'ı Kerim’in eflsizli¤inden ve 

ola¤anüstülü¤ünden bahsedilirken, odanın 

bir köflesinde kendi halinde çubu¤unu içmekte 

olan bir Bektafli söze karıflır: 

-Evet, Allah’ın kelamı cidden eflsizdir. Amma, 

yazısı biraz karıflıktır!... der. 

Dinleyenlerden biri hayret ve biraz da hiddetle 

sorar: 

-Karıflık mıdır? nerden biliyorsun? 

Bektafli sakin bir tavırla cevap verir: 

-Alnımın yazısından! 

Biflürüm: Miktar belirtmek için kullan›l›r 

Çörüflmek: Sebze ve meyvenin buruflmas› 

Dulda: Gölge,korunak 

E¤rilce: H›d›relleze verilen ad 

Gorlaflmak: Düzene girmek 

Hamança: Deriden ve kumafltan 

yap›lan yol çantas› 

‹flmar: ‹flaret etme 

Kavut: Bu¤day ve m›s›r kavrulup, armut 

kurusu kat›larak de¤irmende 

ö¤ütülmesiyle elde edilen yöresel bir 

e¤lencelik yemifl 

Mekadir: De¤er,k›ymet 

Öcmürük: Çok yemek yiyen 

Part: Kar›n iflkembe 

fi›bl›h: Tuzlu, çorak 

Tap: Etkisi,etki alan› 

BULMACA 

Haz›rlayan: Mümin Kerim Aydo¤an 

Divri¤i Karakale Köyü 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 

ACI KAYIBIMIZ 

Divri¤i Gazetesi’nin okuru, 

mücadelenin y›lmaz ismi 

S›rma Do¤an’› 

kaybettik. Ailesinin ve 

arkadafllar›n›n bafl› sa¤olsun 

CAM‹DE VAAZ 

AYLIK 

S‹YAS‹ 

GAZETE 

Bektafli’nin yolu camiye düflmüfltür. Cami 

imamı o gün ki vaazında içkinin 

kötülüklerinden bahsetmektedir. Cami imamı 

uzun bir vaazdan sonra cemaate birde örnek 

verir: 

-Ey cemaat efle¤in önüne bir kova su, bir kova 

da rakı koyun hangisini içer? diye sorar. 

Bektafli elini kaldırarak cami imamının 

sorusunu yanıtlar: 

-Hocam suyu içer. 

‹mam: 

- Tabi ki suyu içer, peki neden suyu içer? 

Diye sorunca, Bektafli cevaplar: 

-Neden olacak hocam, eflekli¤inden! 

3.GELENEKSEL 

GÜNEYEVLER fiENL‹⁄‹ 

Köy muhtarl›¤›, Ankara 

ve ‹stanbul Güneyevler 

Derneklerinin ortak 

organizasyonu ile.... 

Tarih: 21 A¤ustos 2010 

Yer: Güneyevler Köyü 

Saat: 17.00 - 24.00 aras› 

Soldan Sa¤a 1) Sinema ve tiyatro oyuncusu (erkek) 2) Galatasarayl› 

bir futbolcu Ümit .... - Bo¤a gürefli yap›lan alan 3 ) Bir iskambil oyunu 

- Fiyat bildiren yafta 4) Bulgaristan as›ll› halterci....Süleymano¤lu - 

Bulafl›c›, öldürücü bir hastal›k 5)Bir hayret ünlemi - Bir kufl - ‹lkel bir 

silah 6) Tren yolu - Bir nota- At›n aya¤›na çak›l›r 7) Bayram›n birgün 

öncesi - Suyun kat› hali 8) Boru sesi - Kardefl eflleri 9) ‹lk ça¤ öncesi 

yaflam›fl olan büyük hayvan - Dünyan›n uydusu - 10) Gazetede yazar› 

belli olan köfle yaz›s› - Karadeniz kay›¤› 11) Vilayet- Bir çiçek 

- Damarda dolaflan s›v› 

Yukar›dan Afla¤›ya1 ) Özgün müzik sanatç›s› Edip ........- Bir nota 2) 

Ço¤ul tak›s›- Avrupa’da bir ›rmak - A¤ac›n kolu 3) Cerehat- Kay›p 4) 

Püskül - Bir müsabakan›n sonu 5) Nam - Ödünç verme- Kar›fl›k renk 

6) THM sanatç›s›..... Salt›k - Öncesi belli olmayan,evvel 7) Satrançta 

yenilgi -Telefon hitap flekli 8) Ermenistan›n baflkenti - Devletin Radyo 

ve Televizyonu’nun ad› 9 ) Kir - A¤abey-Ak 10) Kastamonu’nun ilçesi 

- Tarihte bir devlet 11) Hücum - Zarar 

Önceki bulmacanı n cevabı 

Soldan Sa¤a 1) Viranflehir 2) Olay - Utarit 3) Lafazan - 

Aya 4) Km - za - Adnan 5 ) Amir 6) Nezaret - Yat 

7) Kle - Eviç - Ra 8) Re - Aral 9 ) Naime - Akabe 10) Az 

- Ana- Ab 11) Kaplan - Lale 

Yukar›dan Afla¤›ya1) Volkan Konak 2) ‹lam- El -Aza 3) 

Ray - Azeri 4) Ayazma - Emel 5) Zaire 6) fiua -Reva - 

An 7) Etna - Tiran 8) Ha - Do - Çakal 9) ‹ran - La 10) 

Riyakar - Bal 11) Tan - Talebe

ataneryildirim@hotmail.com 

‹natlaflma Süreci 

Kiflisel Geliflim yolculu¤unu 

tamlamadan önce insanlaflma 

sürecini tamamlamal› insan.Ne 

diyor Shakespeare?Hiçbir miras 

do¤ruluk kadar zengin de¤ildir? 

Bana kal›rsa hiçbir miras insanl›k 

kadar zengin de¤ildir. 

Yaflam yolculu¤umuzun özünde, insan olma, 

insanlaflma süreci yatar. ‹nsanlaflma, insan bilinciyle, 

insan onuruyla, insan ruhuyla ilgili bir olgudur.Burada 

metafizik anlamdaki ruhu kastetmiyorum.E¤er bir insan 

dünyay› kazan›p, ruhunu kaybetmiflse çok fley 

kaybetmifltir.Bu kaybetti¤i fley insanl›¤›d›r. Mevlana 

bunu flöyle anlat›r: 

‹nsanlara kar›l, insanlara 

‹nsanlarla bir ol. 

‹nsanlarla bir oldun mu, 

Bir madensin, bir ulu deniz. 

Kendine kald›n m›, bir damlas›n, bir dane. 

‹nsan, yaflad›¤› dünyadan ve o dünyan›n insanlar›ndan 

sorumluluk al›r:Naz›m Hikmet de ayn› fleyi kasteder. 

Kuruyan dal›n, 

Sönen y›ld›z›n, 

Sakat hayvan›n, 

Duy kederini, 

Hepisinden önce de insan›n. Sevgisiz insandan dünya 

korkarm›fl. Dünyay› sevgi dödürür.‹nsan› sevgi 

insanlaflt›r›r. 

Nas›l sevmem bu dünyay›, 

‹nsan eli de¤mifl her yere, 

Evlere, 

Caddelere, 

Makinelere, 

Nas›l sevmemem bu dünyay›, 

‹nsan do¤muflum bir kere. (O.M. Ar›burnu) 

Görülüyor ki, insan olmak sevgiyi gerektirir, Yunusça 

sevmeyi: 

Gelin tan›fl olal›m 

‹fli kolay k›lal›m 

Sevelim, sevilelim 

Dünya kimseye kalmaz. 

‹nsan› en güzel 'aflk' anlat›r. Aflk, ruhun yüce kudretidir 

ve manevi mükemmelli¤in özüdür: 

‹flitin ey yarenler 

Aflk bir günefle benzer 

Aflk› olmayan gönül 

Misali tafla benzer. 

‹nsanlaflman›n erdemi, insan›n kendisini bilmesidir ve 

insan› insanda aramas›d›r: 

Hararet nardad›r, saçta de¤ildir. 

Keramet bafltad›r, taçta de¤ildir. 

Her ne ararsan kendinde ara 

Kudüs'te Yemen'de, Haç'ta de¤ildir. 

Selam olsun, kiflisel geliflimi insanl›k için bir araç olarak 

görenlere…… 

Selam olsun,2 Temmuzda flehit olan ayd›nl›k 

insanlara….. 

Selam olsun , ' Rehberimiz bilim, liderimiz 

Atatürk,amac›m›z ça¤dafl uygarl›k 'diyen 

Bilge ayd›nlamac› ‹han Selçuk' a……Ve selam olsun 

24 Haziranda kaybetti¤imiz güzel insan, S›rma 

Do¤an'a…. Unutmayal›m: 

Her fley insandad›r, 

Her fley insan içindir, 

Her fley insan iledir. 

D‹VR‹⁄‹L‹LER‹N 

‹NTERNET ADRES‹ 


Çamurlu Köyü Derne¤i’nin düzenledi¤i Abdal Musa etkinli¤i 27 Haziran tarihinde 

yap›ld›. Sultangazi Kent Ormanlar› Piknik Alan›ndaki etkinli¤e 750 kifli kat›ld›. 

Çamurlu Köyü Kalk›nd›rma ve 

Yard›mlaflma Derne¤i Geleneksel 

Abdal Musa Etkinliklerini bu y›l 

yine birlik ve beraberlik havas›nda 

yapt›. 27 Haziran Pazar günü 

Sultangazi Kent Orman› Piknik 

Alan›na dernek merkezinden 

kald›r›lan otobüslerle 750 kifli 

kat›ld›. 

Etkinlik dernek baflkan› ‹smail 

Ç›nar'›n konuflmas› ile bafllad›. 

Ç›nar birlik beraberlik ve kardefllik 

mesajlar›n› verdi¤i konuflmas›nda 

aleviler üzerinde oynanan oyunlar›n 

parças› olmayaca¤›m›z›n, Abdal 

Musa Dergah›’n›n bulundu¤u 

Antalya Elmal› Tekke Köyü’ndeki 

taflocaklar›n›n Dergaha ve do¤aya 

vermifl oldu¤u zarar›n kabul 

edilemez oldu¤unun alt›n› çizdi. 

Baflkan›n büyük alk›fl alan 

konuflmas›ndan sonra Yönetim 

Kurulu Baflkan yard›mc›s› Sn.Melek 

Ç›nar'›n Abdal Musa'n›n kiflili¤ini, 

önemini ve bugün anlafl›lmas› 

gereken mesajlar›n› içeren 

konuflmas› yer ald›. 

Köyün çevre illerde de ismini 

duyurdu¤u Semah Ekibi'nin 

gösterisinin ard›ndan köylülerden 

Hasan Günday (‹smail), Elif Ç›nar, 

Ali Görmüfl (Hüseyin), R›za 

Günday, Nazife Ç›nar, Yavuz 

Günday, Bessey Yurttafl ve Metin 

Dilber'in vermifl oldu¤u kurbanlarla 

ve di¤er köylülerin katk›lar› ile 

yap›lan lokmalar›n duas› okunarak 

da¤›t›m› yap›ld›. 

Ard›ndan sahne alan genç 

yetenekler söyledikleri türkülerle 

kat›l›mc›lar› cofl turdular. 

Dayan›flman›n küçük çocuktan 

yafll›s›na kadar bütün köylülerle en 

güzel örneklerinin verildi¤i bu 

etkinlik güzel bir gün geçirmenin, 

lokmay› birlikte paylaflman›n 

mutlulu¤u ile ve tatl› bir yorgunlukla 

sona erdi. 

ACI KAYIBIMIZ 

Siyaset arkadafl›m, do¤rulu¤un 

ve çal›flkanl›¤›n timsali 


kaybettik. Ailesinin ve partili 

arkadafllar›n›n bafl› sa¤olsun. 

CHP ‹stanbul ‹l Genel Meclisi Üyesi 

fiAH‹N ÇA⁄LAYAN 

Divri¤i’nin Çamurlu Köyü’nde 1902 y›l›nda do¤an ‹smail 

Ç›nar 108 yafl›nda hayat›n› kaybetti. ‹smail Ç›nar Son 

Osmanl›lardan Abdülhamit, Vahtettin de dahil Cumhuriyeti 

kuran Atatürk, ‹smet ‹nönü, Celal Bayar’dan, Tayyip Erdo¤an’a 

kadar bütün Baflbakanlar› ve Cumhurbaflkanlar›n› gördü. 

108 y›ll›k bir ömür tamamland›. 

Divri¤i’nin Çamurlu Köyü’nde do¤up 

büyüyen ‹smail Ç›nar 4 Haziran 

2010 tarihinde hayat›n› kaybetti. 

‹smail Ç›nar, Osmanl› 

‹mparatorlu¤unun son y›llar›n›, 

Çanakkale Savafl›n›, Kurtulufl 

Savafl›n›, Cumhuriyetin kuruluflunu, 

‹kinci Dünya Savafl›n›, Kore Savafl›n› 

gördü. ‹smet ‹nönü de dahil olmak 

üzere Türkiye 

Cumhuriyeti boyunca gelmifl geçmifl 

bütün cumhurbaflkanlar›n› ve 

baflbakanlar› gören ‹smail Ç›nar 

darbeler, s›k›yönetimler, bask›lar 

gördü. 3 askeri darbe gören ‹smail 

Ç›nar yine hayata meydan okuyarak 

inatla ayakta durmaya devam etti. 

Her türlü s›k›nt›ya meydan okuyan 

‹smail Ç›nar ölüme meydan 

okuyamad›. 4 Haziran tarihinde 

hayat›n› kaybeden ‹smail Ç›nar 

Çamurlu Köyü’nde topra¤a verildi. 


Divri¤i Kültür Derne¤i’nin unutulmaz 

yöneticilerinden 


kaybetmenin üzüntüsü içerisindeyim. 

Sevenlerinin, arkadafllar›n›n ve 

ailesinin bafl› sa¤olsun 

HAYDAR YALÇIN 

ACI KAYIBIMIZ 

Bizi köklerimizle o tan›flt›rd›. 

Ondan ö¤rendik kültürümüzü 

MAHMUT ERDAL’› 

kaybettik. Türkiye Halklar›n›n 

bafl› sa¤olsun 

GÖKHAN MET‹N

1 TEMMUZ 2010 

Cumhuriyetin kuruluflu ile yap›lanlar ve 

sessiz sedas›z el de¤ifltiren de¤erlerimiz. 

Dünyada hiçbir ülke yoktur ki bu ölçüde 

kapsaml› de¤iflikli¤i içine sindirebilecek, 

topluma sahip olsun. 

Rehavetli karaktere sahip,bilgiden ziyade 

fikre göre hareket eden bireylerin 

oluflturdu¤u, 

toplumun büyük kesimi tribünden 

seyretmeyi seven ama elefltirmekten büyük 

haz duyan bir yap›ya sahiptir. Bir de 

haf›zas› güncellenerek, tazeli¤ini korumas› 

konusu,hep unutulur. 

Unutanlara, an›msatmak amac›yla 

haz›rlanan çok önemli bir tarihi ak›fl› 

paylaflmak ad› ile, afla¤›daki ad›m ad›m 

yap›lan parselasyondan örnekleri 

paylaflmak istedim. 

Y›l: 1923 

- Kapitülasyonlar kald›r›ld›. 

- Osmanl›'n›n borçlar› (1854 itibariyle) 

kabul edilip y›llar içinde ödenmesine karar 

verildi. 

Osmanl› dönemi iç borçlar ve kurtulufl 

savafl›'nda yap›lan “tekalifi milliye” denilen 

borçlar da ödenecekti. 

- Ergani Bak›r Madeni'nin devlet taraf›ndan 

iflletilmesine karar verildi. 

- Atatürk, Hindistan'dan kendi flahs›na 

gönderilen paralarla ‹fl Bankas›'n› kurdurdu. 

- Savafl yorgunu köylüye 8 milyon lira 

kredi da¤›t›ld›. 

Y›l: 1924 

- Bütçenin önemli gelirlerinden olan ancak 

köylüyü ezen, geleneksel osmanl› aflar 

vergisi kald›r›ld›. 

- 1937 y›l›na kadar aral›klarla sürecek Kürt 

‹syanlar›, fieyh Said Ayaklanmas›yla 

bafllad›. 

- ‹stanbul'dan kalkan deneme uça¤› 3 saat 

sonra Ankara'ya indi. 

- Üstünde Türkiye Cumhuriyeti yazan 

madeni 10 kuruflluk paralar tedavüle ç›kt›. 

- Samsun-Çarflamba Demiryolu’nun temeli 

at›ld›. 

Y›l: 1925 

- Son 30 y›lda kaçakç›-kolcu çat›flmalar›nda 

400 bin kiflinin öldü¤ü tütün rejisi 

frans›zlardan al›narak la¤vedildi. 

- Ankara-Yahfliyan; Kütahya-Tavflanl› 

Demiryolu aç›ld›. 

- Sanayi ve Maadin Bankas› kuruldu. 

-Atatürk -köylülere örnek olmas› için- kendi 

paras›yla Atatürk Orman Çiftli¤i 

yap›lmas›n› sa¤lad›. 

- ‹zmir Liman ve Körfez ‹flleri ‹nhisar› T.A.fi 

kuruldu. 

- Menderes Köprüsü üzerine ilk betonarme 

köprü yap›ld›. 

Y›l: 1926 

- Emlak ve Eytam Bankas› kuruldu. 

- Kayseri'de Uçak Fabrikas› aç›ld›. 

- Alpullu fieker Fabrikas› aç›ld›. 

- Uflak fieker Fabrikas› aç›ld›. 

- Samsun liman›n›n inflaat›na baflland›. 

- Samsun-Kavak Demiryolu aç›ld›. 

- serbest bölge kurma giriflimlerine 

baflland›. 

Y›l: 1927 

say›m yap›ld›. nüfus 13.5 milyon. bunun 

yüzde 83.7'si köyde yafl›yor. okuryazar 

oran› yüzde 11 

- Bursa Dokumac›l›k Fabrikas› aç›ld›. 

- Yerköy-Kayseri; Ankara-Kayseri; Samsun- 

Amasya; Samsun-Havza Demiryolu aç›ld›. 

- devlet demiryollar› ve limanlar› idaresi 

kuruldu. 

- Bünyan Dokuma Fabrikas› aç›ld›. 

- Cumhuriyet'in ilk kâ¤›t paralar› tedavüle 

ç›kt›. 

- Ankara Radyosu yay›na bafllad›. 

Y›l: 1928 

- Ankara Çimento Fabrikas› aç›ld›. 

- Amasya Zile; Kütahya-Tavflanl› demiryolu 

aç›ld›. 

- Sirkeci-Haydarpafla aras›nda feribot seferi 

bafllad›. 

wall street krizi 

Türkiye daha savafl ekonomisinin 

a¤›rl›¤›ndan kurtulamadan, 1929 Dünya 

(wall street) Büyük Ekonomik Kriziyle 

sars›ld›. Krizin etkisine bir örnek 

vermeliyim: ‹lkel geleneksel teknikten 

kurtar›lmas› için makine ithaline büyük 

kolayl›klar sa¤land›. Bunun sonucu 1929'a 

kadar Türkiye'ye 2.500 traktör girdi. Fakat 

krizden sonra büyük düflüfl yafland›. 

Makine ithali 1928'de 2 milyon 298 bin 

lira iken 1933'te 224 bin liraya kadar 

düfltü! 

Y›l: 1929 

- ‹stanbul'da otomobil fabrikas› kuruldu. 

- Zirai Kredi Kooperatifleri'nin kurulmas›na 

karar verildi. 

- Ankara Demiryolu Hatt› ve Haydarpafla 

Liman› millilefltirildi. 

- Do¤u Anadolu'da muhtaç çiftçilere arazi 

tevziine (toprak reformuna) karar verildi. 

- Mersin-Adana Demiryolu Frans›zlardan 

sat›n al›nd›. 

- Ankara-‹stanbul aras›nda telefon 

ba¤lant›s› kuruldu. 

Y›l: 1930 

- Milli ‹ktisat ve Tasarruf Cemiyeti Kuruldu; 

ilk üyesi Mustafa Kemal oldu. 

- Kayseri-fiark›flla; Ankara-Sivas; Emirler- 

Bal›köy; Bolkufl-Filyos; Zile-Kunduz 

Demiryolu aç›ld›. 

- Karabük Demir Çelik Fabrikas› kuruldu. 

( NUR‹ DEM‹RA⁄ taraf›ndan ) 

- Türk Paras›n› Koruma Kanunu ç›kt›. 

- Bat›'n›n “kuramazs›n›z” dedi¤i merkez 

bankas› kuruldu. 

- ‹stanbul Galata Köprüsü'nden geçifl ücreti 

al›nmas› kald›r›ld›. 

- Düyun-u Umumiye binas› hükümete 

teslim edildi. 

Y›l: 1931 

- Devletçilik ilkesi sadece CHP'nin alt› 

oku olmad›; anayasa'ya da girdi. 

- Ankara'da Ziraat Kongresi topland›. 

- ‹thalat›n s›n›rland›r›lmas›na karar verildi. 

- Malatya-Do¤anflehir; Mudanya-Bursa 

Demiryolu yap›ld›. 

- Kelkit ›rma¤› üzerine akça¤›l köprüsü 

yap›ld›. 

Y›l: 1932 

- Tütün Kongresi topland›. 

- Kütahya-Bal›kesir; Samsun-Sivas; Kunduz- 

Kal›n; Uluk›flla-Ni¤de Demiryolu yap›ld›. 

- Türkiye Sanayi Kredi Bankas› kuruldu. 

Y›l: 1933 

- Samsun-Çarflamba; Adana-Fevzipafla tren 

hatt› sat›n al›nd›. 

- Afyon-Antalya Demiryolu yap›ld›. 

- Mevduat Koruma Kanunu kabul edildi. 

- Sümerbank faaliyete geçirildi. 

- Tefecilerle mücadele etmek için halk 

bankas› kuruldu. 

- Denizyollar› devletçe iflletilmeye 

baflland›. 

- Eskiflehir fieker Fabrikas› aç›ld›. 

- ‹zmir R›ht›m fiirketi devletçe sat›n al›nd›. 

- Ankara-‹stanbul tarifeli uçak seferi bafllad›. 

devlet baba dönemi cumhuriyet 

kadrolar›n›n tüm çabalar›na ra¤men, 

osmanl›'dan beri sürüp gelen d›fla 

ba¤›ml›l›k, ulusal özel sektörün bir türlü 

gelifltirilmemifl olmas›, sanayinin 

kurulmas›na pek olanak vermedi. bu da 

devlet eliyle gerçeklefltirildi. 

Y›l: 1934 

- Sovyetler Birli¤i ile kredi antlaflmas› 

imzaland› 

- Ankara, Sivas, Konya, 

Eskiflehir'de bu¤day silolar› 

inflas›na baflland›. 

-‹lk Uçak Fabrikas› NUR‹ 

DEM‹RA⁄ taraf›ndan kuruldu. 

- Kayseri Uçak Fabrikas›nda 

yap›lan 6 uçak ankara'ya 

uçtu. 

- Bursa'da Süttozu Fabrikas› 

aç›ld›. 

- Bak›rköy Bez Fabrikas› 

aç›ld›. Konya Ere¤li'de Bez 

Fabrikas›n›n temeli at›ld›. 

- ‹zmit Kâ¤›t Fabrikas› kuruldu. 

- Zonguldak'ta kömür y›kama fabrikas› 

iflletmeye aç›ld›. Antrasit Fabrikas›n›n 

temeli at›ld›. 

- Keçiborlu Kükürt Fabrikas› iflletmeye 

aç›ld›. 

- Isparta Gülya¤› Fabrikas› iflletmeye aç›ld›. 

- Kayseri Mensucat Fabrikas› kuruldu. 

- Halk için ucuz ve dayan›kl› ayakkab› 

üretmek amac›yla beykoz fabrikas› 

kuruldu. 

- Turhal fieker Fabrikas› ‹flletmeye aç›ld›. 

- Afyon-Antalya; Diyarbak›r-Fevzipafla; 

Ortaköy-Bolkufl; F›rat-Yolçat› Demiryolu 

yap›ld›. 

- Üsküdar-Kad›köy Tramvay Hatt›n›n ilk 

denemesi yap›ld›. 

Y›l: 1935 

- Ayd›n demiryolu hatt› devletçe sat›n 

al›nd›. 

- Gediz ve Göksu nehirleri üzerine köprüler 

infla edildi. 

- ‹stanbul Liman fiirketi devletçe sat›n 

al›nd›. MTA enstitüsü ve Elektrik ‹flleri Etüt 

‹daresi kuruldu. 

- Etibank kuruldu. 

-Türkiye fieker Fabrikalar› Anonim fiirketi 

kuruldu. 

- Diyarbak›r-Fevzipafla; Fevzipafla-Ergani; 

Ergani-Osmaniye; Çank›r›-Atkaracalar; 

Sivas-Eskiköy Demiryolu yap›ld›. 

- Tar›m Sat›fl Kooperatifleri kuruldu. 

- Paflabahçe fiifle ve Cam Fabrikas› 

iflletmeye aç›ld›. 

- Ankara'da F›nd›k Kongresi topland›. 

- Nazilli Basma Fabrikas› kuruldu. 

- ‹stanbul Telefon fiebekesi devlet 

taraf›ndan sat›n al›nd›. 

- Ankara-Zonguldak telefon hatt› aç›ld›. 

- Ankara'da Gaz Maskesi Fabrikas› kuruldu. 

Y›l: 1936 

- Ankara'da Endüstri Kongresi topland›. 

D n ve 

Bug n 

aaa0043@gmail.com 

- Deutsche Bank'›n elindeki Ergani Bak›r 

Madeni ‹flletmesi sat›n al›nd›. 

- Ankara Çubuk Baraj›'n›n yap›m›na 

baflland›. 

- ‹zmir Havagaz› fiirketi devletçe sat›n al›nd›. 

- ‹zmit'te ikinci kâ¤›t fabrikas›n›n temeli 

at›ld›. 

- Ere¤li Kömür ‹flletmesi devletçe sat›n al›nd›. 

- Erzurum-Sivas; Afyon-Karakuyu; Isparta- 

Bozönü; Eskiköy-Çetinkaya; Yaz›han- 

Hekimhan Demiryolu yap›ld›. 

- ‹lk kömür treni ankara'ya geldi. 

- Edirne-Sirkeci Demiryolu hatt› ve flark 

demiryollar› devletçe sat›n al›nd›. 

- Gaziantep Buz Fabrikas› aç›ld›. 

- Bursa'da Hasanpafla Köprüsü yap›ld›. 

- ‹stanbul haliç üzerine köprü inflaat› temeli 

at›ld›. 

Y›l: 1937 

- Ormanlar devletlefltirildi. 

- Atatürk çiftliklerini devlete ba¤›fllad›. 

- ‹lk Türk gemisi Belk›s denize indirildi. 

- ‹lk Türk denizalt›s›n›n yap›m›na baflland›. 

- Karabük Demir Çelik Fabrikas›'n›n temeli 

at›ld›. 

- Konya Bez Fabrikas› aç›ld›. 

- Malatya Bez Fabrikas›n›n temeli at›ld›. 

- Türkiyle Cumhuriyeti Ziraat Bankas› 

Kanunu kabul edildi. 

- Hükümetçe sat›n al›nan, Toprakkale-Payas; 

Islahiye-Meydan›ekbaz iflletmeye aç›ld›. 

- Denizbank kuruldu. 

- Kad›köy Su fiirketi devletçe sat›n al›nd›. 

- ‹stanbul-Edirne Karayolu aç›ld›. 

- Burhaniye-Ayval›k yolu; Sakarya Nehri, 

F›rat Nehri, K›z›l›rmak Nehri ve Murat Irma¤› 

üzerine köprüler yap›ld›. 

- Diyarbak›r-Cizre; Hekimhan-Çetinkaya; 

Zonguldak-Çatala¤z› demiryolu yap›ld›. 

- Telsiz Kanunu kabul edildi. 

- Türk Hava Yollar›, ‹stanbul-Bükrefl 

aras›nda ilk uçak seferi yap›ld›. 

Elektrik kesintileri herkesi can›ndan bezdirdi. 

Sincan’a ba¤l› köylerde elektrik s›k›nt›lar› sorun olmaya devam ediyor. Özellikle 

Ovac›k,Karakale, Yaz›köy ve Çamfl›h bölgesinde elektrikler s›k s›k kesiliyor. 

Köylerde bitmek bilmeyen s›k›nt›lar 

yaflan›yor. Bozuk olan yollar, do¤al 

dengenin bozulmas›na ba¤l› olarak 

kurakl›k, elektrik kesintileri, çevre 

kirlilikleri bunlardan baz›lar›. Divri¤i 

Ovac›k Köyü’nde elektrik kesintileri 

de uzun süredir devam ediyor. Çevre 

köylerden Karakale ve Yaz›köy’de 

ayn› s›k›nt› yaflan›yor. Divri¤i’deki 

elektrik kurumunu defalarca arayan 

Ovac›k Köyü muhtar› Nadir Öztürk 

ve köylülerin u¤rafllar› da netice 

vermiyor. Köyün elektrik hatt›n›n 

1982 y›l›nda yap›ld›ktan sonra hiç 

bak›m ve yenileme yap›lmad›¤›n› ve 

tesisat›n çökmek üzere oldu¤unu 

söyleyen muhtar Nadir Öztürk ayr›ca 

” köyde bulunan pek çok insan›n ve 

gurbetten tatil amaçl› gelen 

köylülerimiz , maafl›yla (500ytl) 

ald›klar› yiyecekler kesinti sonucunda 

buzdolab› çal›flmad›¤› için bozuluyor 

,g›da maddeleri heder oluyor ve 

insanlar para verip ald›¤› yiyecekleri 

atmak zorunda kal›yor. ‹nsanlar 

madur oluyor” dedi. Elektrik kurumu 

çal›flanlar› pek çok köyün s›k›nt›s›n›n 

oldu¤unu ve bunlar›n hepsine cevap 

verecek kapasitede olmad›¤›n› beyan 

ediyorlar. Her defas›nda ya¤›flla 

ACI KAYIBIMIZ 

O dürüstlü¤ün, azmin ve mücadelenin y›lmaz 

neferiydi. Onu asla unutmayaca¤›z. 


kaybettik. Partili arkadafllar›n›n, 

ailesinin ve sevenlerinin bafl› sa¤olsun 

RIZA GÜRÜNLÜ 

beraber elektrikler kesiliyor ve birçok 

köylünün elektronik cihaz› da 

ar›zalan›yor, buzdolaplar›nda 

bulunan yiyecekleri bozuluyor 

.Köylüler bu sorunun bir an önce 

giderilmesini istiyor.Divri¤i Elektrik 

kurumunun hala bu sorunu 

gideremedi¤ini söyleyen köylüler 

gazetemizi arayarak bu sorunun dile 

getirilmesini talep ettiler. Gazetemizin 

okurlar› aras›nda yer alan Özcanlar 

Çerçeve’nin sahibi Hüseyin 

Özcan’dan konuyla ilgili bilgi ald›k. 

Köyden yeni gelmiflti ve bu s›k›nt›lar›n 

devam etti¤ini bize anlatt›. 

ACI KAYIBIMIZ 

Ozanl›k gelene¤inin onurlu temsilcisi 

Divri¤i’nin bilge insan› 


kaybetmenin üzüntüsünü yafl›yoruz. Bize b›rakt›klar› 

her zaman yolumuzu ayd›nlats›n, nur içinde yats›n 

RIZA GÜRÜNLÜ

Art›k Hiçbir 

fiey Eskisi Gibi 

Olmayacakt›... 

Üniversite s›nav›na girdi¤imiz yazd›. Uzun bir maratonun sonunda 

büyük bir bofllu¤a düflmüfltüm. Hava s›cakt›, d›flar› ç›kam›yorduk. 

Hararetimizi komflu kad›nlarla buzlu iç eflli¤inde bahçelerde 

gidermeye çal›fl›yorduk. S›nava çal›flman›n h›z›na kendimi 

kapt›rm›fl, kitap okuyarak bofllu¤u doldurmaya u¤rafl›yordum. 

Ama günler geçmek bilmiyordu, bir ay sonra kaderimiz 

belirlenecek, ne olaca¤›m›z bize söylenecekti. Divri¤i adas›ndan 

ç›kman›n heyecan› ve merak› vard› içimde. Divri¤i bir adayd›, 

etraf› denizlerle de¤il da¤larla çevriliydi sadece. S›k›c› ve çekilmez 

son yazd› benim için. Zaten bütün çal›flmam›n amac› da bu 

de¤il miydi? Bu adadan kurtulmal›, bu da¤lar›n ard›ndakileri 

keflfetmeliydim. Neyse ki zorla bir yere de götürülmemifltik o 

sene. Bir önceki y›l Banaz flenliklerine annem ve babam taraf›ndan 

götürülmüfl, oradaki yafltafllar›m›zla arkadafl olmaya zorlanm›flt›k. 

Asl›nda hiç de fena de¤ildi. Hep beraber gezmifl, konserlere 

kat›lm›fl, yeni yerler görmüfltük. Ergen olmak kolay de¤il, sürekli 

flikayet etmifltik. En çok Hasret Gültekin'in konserini gördü¤üme 

sevinmifltim. Arif Sa¤ zaten geliyordu Divri¤i Kültür fienlikleri'ne. 

Hasret Gültekin'in çok etkilendi¤im konserinin ard›ndan 

kardeflimle utana s›k›la dinlendi¤i çad›r›n yan›na gitmifl, foto¤raf 

çektirmek için izin istemifltik. O kadar s›cak karfl›lanaca¤›m›z› 

beklemiyorduk. Hemen kalk›p yan›m›za gelmifl, o müthifl 

sevecenli¤iyle ikimizi kollar›n›n aras›na alm›flt›. Foto¤raf› kim 

çekmiflti hat›rlam›yorum ama o zamanki foto¤raf makineleri 

flimdiki gibi dijital de¤ildi. Yanabilir, net ç›kmayabilir, biri 

yanl›fll›kla foto¤raf makinesinin kapa¤›na dokunabilirdi. Üniversite 

s›nav› gibi yani. Ne ç›karsa baht›m›za. Onun d›fl›nda zoraki 

arkadafllar›m›zla köyün akmayan ama tüküren musluklar›yla 

dalga geçmifltik. Dedi¤im gibi, ergenleri memnun etmek zordur. 

Her zamanki s›k›c› günlerden biriydi. Neden bilmem o sene 

flenliklere gitmemifl ya da zorla götürülmemifltik. Evdeydik. 

Birtak›m haberler gelmeye bafllad›. Sivas'ta flenliklerde olaylar 

oluyordu. Ev telefonlar› çal›yor, haberler izlenmeye çal›fl›yordu. 

O s›rada cep telefonu da yoktu. Kimse ne oldu¤unu bilmiyordu. 

Bir grup insan Mad›mak Oteli'nin önünde toplanm›fl sloganlar 

at›yormufl. Neler oldu¤unu anlamaya çal›fl›yorduk. Ortal›kta bir 

telafl, yüz yetmifl km öteden bir gerginlik bizi sarm›flt›. Ne 

Divri¤i'deki flenliklerde ne de geçen sene Banaz'da bir gerginlik 

olmufltu. Gerçek bir flenlik gibiydi. Ama ne olabilirdi, niye 

olabilirdi? ‹nsan tahayyül edemiyordu. Geçen sene ayn› flenliklerde 

biz konserler dinlemifl, e¤lenip dönmüfltük. Ayn› flenlik de¤il 

miydi, ne fark› vard›? Bütün bu soru iflaretlerinin aras›nda bir 

yang›n haberi geldi. Otelde flenlik kat›l›mc›lar› vard›. Oteli 

yakm›fllar. ‹nsanlar ölmüfl. ‹nan›lacak bir haber de¤ildi ki bu. 

Saatler geçmifl, müdahale edilmemifl, olacak fley mi? Kameralar 

çekerken, herkesin gözü önünde… Olmufltu iflte, devlet hiçbir 

önlem almam›flt›. Her yerde derin bir sessizlik vard›. Söylenecek 

bir fley kalmam›flt›. Sessizlik korkunç bir ac›ya döndü, ac› 

umutsuzlu¤a. Sessizlik f›s›ld›yordu; “Art›k hiçbir fley eskisi gibi 

olmayacak.” 

S›nav sonuçlar› geldi¤inde yaklafl›k bir ay geçmiflti bu katliam›n 

üzerinden. Kazanm›flt›m s›nav›. Ama nedenini anlayamad›¤›m 

buruk bir sevinç yafl›yordum. Halbuki hayallerim gerçek olmufltu. 

‹stanbul'a gidecektim, da¤lar›n ard›ndaki hayat keflfedilecek tüm 

yanlar›yla beni bekliyordu. Buruklu¤umu düflünürken vitrindeki 

foto¤raf gözüme çarpt›. Hasret Gültekin, ben, kardeflim. Eksilmifltik. 

Çocuklu¤umun tamamen bitti¤ini fark ettim. Tüm sevinçlerim, 

umutlar›m, hayallerim bundan sonra buruk olacakt›. O utanç 

hayat›m›n bir yerinde hep var olacakt›. Bununla yaflamay› 

ö¤renecektik. Failler hep aram›zda olacakt›, devlet kimseye arka 

ç›kmayacakt›, güvenecek kimse yoktu, hesap sorulmayacakt›, 

adalet diye bir fley yoktu. 

Sivas'a her girdi¤imde, Mad›mak'›n yan›ndan her geçti¤imde 

tüylerim diken diken bo¤az›m dü¤üm dü¤üm olur. Y›llarca kebap 

yenildi orada. Meçhul olmayan failler hala aram›zda, hala adalet 

istiyoruz, hala belle¤imizi yok etmeye çal›fl›yorlar. Peki Mad›mak 

Oteli'ni müze haline getirmek ac›m›z› dindirecek mi? Müzede 

senelerce kebapç› olarak kullan›ld›¤› da yer alacak m›? ‹nsanl›ktan 

özür dilenecek mi? Hesaplaflmad›¤›m›z tarihin üzerine kurulan 

bu e¤reti ülkede kim, ne zaman hesap verecek? 

Okuyucu Mektubu MET‹N TAfiKIRAN 

‹yi günler; 

1 Nisan 2010 Tarihili 

gazete'nizde ULU CAM‹ 

çevresine kurulan pazar 

yaz›n›za ilaveten bir iki cümle 

söylemek isterim; 

DÜNYA M‹RASLARI 

Çerçevesinde Koruma alt›na 

al›nan Divri¤i'nin gururu ULU 

CAM‹‹ çevresine kurulan bu 

semt pazar anlay›fl› ne tür 

kafadan ç›karsa ç›ks›n dünya 

miras› ULU CAM‹‹'ye verilen 

bir de¤er ve zihniyeti aç›kça ön 

plana ç›karmaktad›r. 

Dünya sanat tarihlerinden 

sessizce ve bütün ifltiham›yla 

dimdik ayakta kalan ULU 

CAM‹‹ etraf›ndaki bu pazar 

gerçekten beni flaflk›na 

çevirmifltir. 

Tarihi esere verdi¤imiz anlay›fl 

ve öneme karfl›n divri¤i'ye ak›n 

eden yüzlerce turist'in bu miras› 

inclemelerine ona verdikleri 

öneme karfl›n bizim veredi¤imiz 

de¤erleri ik ayr› foto¤raf olarak 

yanyana koydu¤umuzda hem 

çok gülünç,ça¤d›fl› bir 

görüntüyü ön plana ç›karm›fl 

olmakla kalm›yor; cahilli¤imize 

bir baflka sayfa açarak gözleri 

üzerimize çekmifl olmaktay›z 

diye düflünüyorum... 

Say›n Belediye Baflkan› Say›n 

Hakan GÖK ve 

Kaymakam›m›z Say›n;Önder 

BAKAN'dan bir Divri¤i'li olarak 

çok ivedi olarak semt pazar›'n›n 

Camii etraf›ndan kald›r›larak 

baflka uygun bir yere konulmas› 

hususnda rica etmekte ve 

yar›nlar›n dünya miras›na 

gereken önemi veremeyi ve bu 

önemi divri¤i halk›n› 

bilinçlendirerek yapmay› 

kendilerinden bir divri¤i'li 

olarak arz ve talep 

etmekteyim... 

Lütfen Divri¤imize ve bu tür 

miraslar›m›za sahip ç›kal›m... 

SAYGILARIMLA 

Cemreler düfltü¤ünde hava inler, su 

çalkalan›r, toprak kabar›r: Ey 

yeryüzünde tepinmekten hofllanan 

insan; yürürken daha hafif ol, 

bast›rmadan yürü, sert hareketlerden 

kaç›n; ne havay› kirlet ne de suyu, 

topra¤› ve atefli. Öldürme onlar›; 

havay› solu, suyu iç, topra¤› iflle 

ama onlar› yaralama, okfla; dünyay› 

m›r›lt›lar›yla tan›, yoklaya yoklaya 

gezin: Çünkü, onlar ›s›y› “dam›t›r”. 

Alevilik-Bektaflilik dendi¤inde bât›ni 

felsefenin “üç aya¤›” akla gelir: 

Bât›ni do¤a felsefesi, bât›ni tarih 

felsefesi ve bât›ni toplum felsefesi. 

Evrendeki tüm olay, olgu ve süreçler 

aras›ndaki çeflitli iliflkilerin 

oluflturdu¤u “maddesel ba¤›ml›l›¤a” 

bilim dilinde “evrensel ba¤›ml›l›k” 

ad› verilir. Bu ba¤›ml›l›k evrenin, 

birbirinden kopar›lamaz parçalardan 

oluflan bir “evrensel bütünlük” 

oldu¤unu kan›tlar. Evrenin süreklili¤i 

ve düzenlili¤i, bu birli¤in ve 

bütünlü¤ün ürünüdür. Bât›ni 

felsefede “evrensel ba¤›ml›l›k”, 

“sonuç-neden ba¤›ml›l›¤›” ya da 

“zâhir-bât›n ba¤›ml›l›¤›” biçiminde 

aç›klan›r. “Sonuç” ya da “zâhir” her 

zaman bir “somutluk”tur. Gönül 

bilgisinde somutluk olarak “madde”, 

bilinçten ba¤›ms›z olarak var olan 

ve duyumlarla alg›lanarak bilince 

tafl›nan tüm nesnel gerçekli¤i 

anlatan felsefi bir kavramd›r. 

Düflünceci maddecili¤in bu tan›m›, 

tarihsel süreçte, metafizik idealizmin 

yanl›fl tasar›mlar›ndan do¤an 

yan›lg›lar› ortadan kald›rabilmifltir: 

Çünkü Alevi felsefesinin “belirleyici” 

yan› durumunda bulunan düflünceci 

maddecili¤e göre “madde” ne 

yarat›labilir ne de yok edilebilir; 

sürekli de¤iflerek bir durumdan 

(bât›ndan) bir baflka duruma(zâhire) 

dönüflür. 

Bât›ni Do¤a Felsefesi 

Evrende her fley, her fleyin “bilincini” 

tafl›r: Ben havan›n, suyun ve 

topra¤›n; hava, su ve toprak benim 

bilincimi. Ancak arada bir fark var: 

Ben “yalan” söyleyebilirim; hava, 

su, toprak ve atefl “yalan” nedir 

bilmez. Hangimiz hangimizin 

“nedeni” ya da “tan›¤›” acaba? 

Ben olsa olsa “tan›k” olabilirim: 

Tanr›'n›n “çocuklar›” olarak 

alg›lanan hava, su, toprak ve atefl 

“neden”dir. “Tan›k” durumundaki 

insan, kendisinin ve çevresinin 

“tan›¤›” oldu¤u sürece “yaflar”; bunu 

hiçbir zaman unutmayal›m. 

Bir olay›n bilgisi, bu olay›n 

“nedenine” iliflkin bilgiye dayan›r 

ve ayn› fleyi içerir: Örne¤in (A) 

olgusu, (B) olgusuna yol aç›yorsa; 

(B) olgusu, (A) olgusunun içindedir. 

T›pk› bunun gibi a¤aç tohuma yol 

aç›yorsa; tohum a¤ac›n içindedir. 

Asl›nda bizim gördü¤ümüz fleyler, 

yani görünüm; kendi bafl›na var 

olmayan ve ancak “ba¤›ml›” oldu¤u 

bir baflka fleyin içinde var oland›r. 

Balmumu balmumu olarak 

görünümdür ve duygularla 

alg›lanabilir. Kendi bafl›na var 

olamayaca¤›na göre balmumu 

eridi¤inde “yok oldu¤u fley içinde” 

vard›r. Bu ise ak›lla kavranabilir ya 

da düflüncede görünüfle tafl›nabilir. 

Her y›l Temmuz ay›n›n 2. haftas›nda 

(9 Temmuz 2010) düzenlenen 

Çetinkaya Ray fienlikleri bu y›lda 

çoflkuyla kutland›. Çetinkaya 

Belediyesi ve Kangal Dernekler 

Federasyonunun (KDF) iflbirligi ile 

düzenlenen festivale K›v›rc›k Ali, Ali 

K›z›ltu¤, Gülcihan Koç, Nürgül Atefl 

gibi birbirinden de¤erli 16 sanatc› 

kat›ld›. 

Çetinkaya Belediye Baflkan› Gazi 

fientürk'ün aç›l›fl konuflmas›yla 

bafllayan festival yemek ikram›yla 

devam etti. 

Gazi fientürk, "Beldemizin dostlu¤a, 

kardeflli¤e insanca yasamaya 

geresinimi var. Her y›l oldugu gibi bu 

y›lda üzerimize düflen görevin en 

iyisini yapmaya gayret gösterdik, 

göstermeye de devam edece¤iz. 

Çetinkayam›z Kültürel bir mozaik 

mükemmel bir co¤rafya, biz bu 

co¤rafyam›z›n k›ymet›n› bilece¤iz. Bu 

topraklar üzerinde alevisiyle, 

sünnisiyle, kürtü ve türk'üyle kardeflçe 

bu zamana kadar yaflad›k sonsuza 

kadar da yaflamaya devam edece¤iz." 

dedi. 

Festivale kat›l›m gecen y›la oranla 

düflük olsada çoflku hat safhadayd›. 

Kangal Kaymakam›, Kangal Belediye 

Baflkan›, Alacahan Belediye Baflkan›, 

Bat›ni do¤a felsefesinde Tanr›'n›n 

2 özelli¤i vard›r: 

A) Düflünce özelli¤i; düflünce 

sistemini kurar, 

B) Nitelik özelli¤i; fiziksel nesneler 

sistemini kurar. 

Bu iki özelli¤in tasar›mlanmas›nda 

kullan›lan yöntem tümdengelimci 

de¤il, “tümeva-r›mc›”d›r: 

Görünümlerin “gözlenmesi” üzerine 

yap›land›r›lm›fl bir “genellemeler 

sistemi” oluflturur. Tanr›'n›n 2 

özelli¤i somutland›¤›nda; düflünce 

özelli¤i ifadesini “bedenin 

düflüncesi”nde, nitelik özelli¤i 

ifadesini “bedenin kendisi”nde 

bulur. 

Bu kapsamda evren ya da dünya 

Tanr›'n›n “nitelik özelliklerinin 

toplam›d›r”, yani do¤ad›r. 

Toplumsal ak›l, Tanr›'n›n “düflünce 

özelli¤inin”, do¤an›n akl› ise 

“flaflmaz Tanr› düflüncesi-nin” bir 

toplam›d›r. Demek ki Tanr›, her 

fleyin “yarat›c›s›” de¤ildir, ama her 

fleyin “nedeni”dir. Yani Tanr›, kendi 

“nedeni” oldu¤u dünyan›n 

içindedir; onun ötesinde de¤il. 

Nedensellik, bir tür gerekliliktir; 

gereklilik nedeniyle dünyada 

yaflanan olaylar bir “zorunluluk”tur. 

Fiziksel dünyada oldu¤u gibi 

düflünce dünyas›nda da “çok az bir 

özgürlük” vard›r. Yaln›zca 

“neden”in kendisi özgürdür. 

Ak›l, bedenin düflüncesidir; do¤an›n 

akl›, do¤an›n düflüncesidir: Bedenin 

düflüncesi “bedensel bir sürece”, 

do¤an›n düflüncesi, “do¤asal bir 

sürece” denk düfler. 

Demek ki ak›l ve beden; ak›l ve 

do¤a “tek fley”dir. ‹nsan›n akl›n›n 

ya da do¤an›n akl›n›n ba¤l› oldu¤u 

“sistem”, ayn› biçimde bedenin ya 

da do¤an›n “ba¤l›” oldu¤u sistemdir. 

‹nsan›n akl› insan›n bedeninden, 

do¤an›n akl›, do¤adan baflka bir fley 

de¤ildir. Bedenin ya da do¤an›n 

“çabas›”, ayn› zamanda insan 

akl›n›n ya da do¤an›n akl›n›n 

çabas›ndan baflka bir fley de¤ildir. 

Beden ve do¤a, “harcand›¤› sürece” 

her ikisi de vard›r; “harcanma 

yoksa” her ikisi de yoktur: Varl›k da 

yoktur, Tanr› da yoktur. Bu felsefi 

yaklafl›m› Hayyam afla¤›daki 

dörtlü¤ünde çok güzel anlat›r: 

Ben olmay›nca bu güller, bu serviler 

yok, 

K›z›l dudaklar, mis kokulu flaraplar 

yok, 

Sabahlar, akflamlar, sevinçler, 

tasalar yok, 

Ben düflündükçe var dünya, ben 

yok o da yok. 

Görüldü¤ü gibi düflüncelerin 

“düzeni” ve aralar›ndaki “iliflki”, 

fleylerin düzeni ve aralar›ndaki 

iliflkiyle “ayn›”d›r: Gerçek denilen 

fley, “düflüncenin nesnelli¤e 

uygunlu¤udur”. 

Bât›ni felsefe “do¤an›n akl›” ve 

“insan›n akl›” terimlerinin aç›l›m› 

üzerine oturur. Do¤an›n akl›, 

do¤asal nesnel süreçte do¤an›n 

“önsüz olan”dan “sonsuz olan”a 

do¤ru gidiflini güden “yasa-ilke” 

olarak öne ç›kan kesin/zorunlu 

e¤ilim, yani “do¤a yasalar›” olarak 

tan›mlanabilir. Bu soyut terim, gizil 

KDF Baflkan›,Karakol Komutan› ve 

CHP Sivas Milletvekili M.Ejder 

Özdemir protokoldeki yerlerini alan 

isimler aras›nda idi. 

CHP Siv as Milletvekili Malik Ejder 

Özdemir Festival alan›nda halka 

hitaben bir konusma yapt›. 

Özdemir: Biz bu topraklarda kardeflçe 

dostça, sevgiyle yaflad›k ve yaflamaya 

devam edece¤iz. Böyle etkinlikler 

tanr› olarak 

Hakk'a ya da 

gizil tanr›n›n 

gizilli¤inin 

tafl›y›c›s› olan ve 

Hakk'›n 

dönüflümüyle 

beliren “‹lk 

Ak›l”a denk 

düfler. Soyut 

olan(bât›n) 

beslendi¤i 

nesnel 

Alevili¤in 

Felsefe 

Boyutu 

(I) 

kayna¤a(zâhir), yani somuta 

yönelme e¤ilimindedir. Yönelmenin 

izinde somut “yeniden” üretilirken, 

tasavvufi anlamda tanr›sal olandan, 

yani “do¤an›n akl›”ndan do¤an›n 

kendisine inilen bir sürece girilir. 

Ek-do¤an›n akl› olarak alg›lanan 

“insan›n akl›” ise “do¤an›n akl›”n› 

özümseyebilen ve do¤ay› “aflabilen” 

bir alg›lama/anlama yetisi olarak 

bilince/inanca tafl›n›r. Do¤ay› 

aflabildi¤i için insan “Konuflan 

Tanr›” durumundad›r. ‹nsan akl›n›n 

yazg›s›; kendi do¤as›ndan gelen 

“sorular”la karfl›laflt›¤›nda bafllar. 

Çünkü, bu sorulara “ilgisiz” kalmas› 

olas› de¤ildir. Felsefe diliyle 

konuflursak insan do¤as›n›n 

“kay›ts›z” kalamad›¤› sorulara 

“kay›ts›z kalmak” insana ve do¤aya 

“ihanettir”. Do¤an›n oluflumu ve 

dönüflümü, “ufalanan bir tafl 

parças›”na; insan›n oluflumu ve 

dönüflümü, “k›p›rdayan bir et 

parças›”na indirgendi¤inde Tanr›, 

“anas›z-babas›z” bir “hareket” 

olarak beliriverir. Alg›land›¤› gibi 

her fleyin nedeni “hareket”tir. Bât›ni 

do¤a felsefesinde “do¤asal de¤iflimdönüflüm” 

flöyle tasar›mlan›r: 

Evrende bir “madde yitimi” vard›r; 

“madde yitimi”, görünen maddenin, 

görünmeyen maddeye 

dönüflümünden baflka bir fley 

de¤ildir. 

Anlafl›laca¤› gibi evrende madde, 

ille de “görünür” niteliklerle 

varlaflmaz; “görünmez” madde 

olarak sonsuz uzay›n her yan›na 

yay›lm›fl durumdad›r. Evrende, “›fl›k 

saç›m›” ile gerçekleflen “madde 

yitimi”; “›fl›mas›z madde”ye, yani 

“görünmez” maddeye dönüflümdür. 

Zâhir olan, “enerji saç›m›” 

yapabilen, görünür maddedir. Bât›n 

olan “enerji saç›m›” yapmayan, yani 

“›fl›mas›z” durumda bulunan 

maddedir. Sonsuz uzayda enerji(›fl›k) 

saç›m› yoluyla “tüketilen” madde 

miktar›n› karfl›lamak üzere, ›fl›mas›z 

maddesel enerjiden sonsuz bofllu¤a 

yeni “madde y›¤›nlar›” sürülür: 

Ifl›mas›z madde, yani görünmeyen 

madde(bât›n) ›fl›mal› maddeye, yani 

görünür maddeye(zâhir) dönüflür. 

‹nanç diliyle ifade edersek “tanr›sal 

öz görünüfle tafl›n›r”. Düflünce gözü 

ya da gönül gözü, “›fl›k olmayan 

›fl›¤›n” ya da “karanl›¤›n” 

ayd›nl›¤›yla görür. Buna karfl›n zâhir 

ten gözüyle “›fl›k olan bir ›fl›¤›n” 

ayd›nl›¤›yla görür. 

Bât›ndan zâhire, zâhirden bât›na 

“dönüflüm” sürecinde nesne, kimi 

niteliklerini “yitirir”, kimi yeni 

nitelikler “kazan›r” ki buna 

“de¤iflim” ad› verilir. Nitelik yitirme 

sosyal ve kültürel geliflime yarar 

sa¤lad›¤› için etkinlikte eme¤i 

geçenlere ve Çetinkaya Belediye 

Baflkan›m›za teflekkür ediyorum. 

Hükümet üzerine düflen görevi 

yapm›yor, sizleri ma¤dur ediyor. 

Çiftçiler aç çal›flanlar aç ne yapacag›z, 

bu hükümeti y›kaca¤›z, AKP 

hükümetini y›kaca¤›z. CHP'yi iktidara 

tafl›yaca¤›z. Hükümet Anayasa 

ve nitelik kazanma ancak “zâhir” 

durumda söz konusu olabilir. Zâhir 

olan varl›¤a gelmifl, somut ve 

gözlenebilir oland›r. Tanr›sal öz ya 

da can, henüz görünüfle tafl›nmam›fl 

kimi nitelikleri, ba¤l› olarak kimi 

biçimleri “tafl›r”. Bu örtük ve 

“gerçek” olmayan, ancak olabilir 

olan tafl›y›fl biçimine “bât›n” denir. 

Alg›lanaca¤› gibi zâhirin “nedeni” 

bât›n, bât›n›n “nedeni” zâhirdir; 

zâhir-bât›n toplam› olarak alg›lanan 

evrende, “nedensel” iliflkilerin d›fla 

vurdu¤u ya da hissettirdi¤i bir 

“düzen” vard›r. Ve bu düzen amaca 

uygun, planl› bir geliflim 

içerisindedir. Do¤a denilen fley, 

daha büyük bir yetkinli¤e do¤ru 

sürekli de¤iflen zâhir durumdaki tek 

tek nesnelerin toplam›d›r. Bât›n, 

kendini henüz görünüfle tafl›mam›fl, 

ancak “gizil nesnellik”te bir e¤ilim 

olarak “örtük” biçimde bulunan 

“tümellik”tir. Bât›n durumda olan›n 

ortaya ç›kmas›, “örtük” tümel 

yönlerin zâhir durumuna gelmesidir. 

Bât›n “örtük” oldu¤undan, de¤iflim 

s›ras›nda bir nesne ya da bir nitelik 

“yokluktan varl›¤a” geliyormufl 

izlenimini uyand›r›r. Oysa bu bir 

san›d›r; çünkü, yaln›zca zâhir olan 

görünür, görünüfle tafl›n›r, kendini 

gösterir. Zâhir durum alma, belirli 

bir biçimin tam olarak 

kazan›lmas›d›r; o biçim aç›s›ndan 

düflünürsek bir “yetkinleflme”dir. 

Örne¤in tomurcuk bât›n bir çiçek; 

yumurta bât›n bir kufltur. Buna 

karfl›n hiç biçim tafl›mayan “gizil 

nesnellik”, hiçbir zaman zâhir 

durum alamayacak olan bir 

“madde”dir; ancak düflüncede 

görünüfle tafl›nabilir, kuramsal olarak 

alg›lanabilir. 

Görüldü¤ü gibi evrenin oluflumu, 

bir “madde de¤iflimi”nden baflka 

bir fley de¤ildir. Varl›¤›n oluflumuna 

ya da varl›¤a gelifle yaln›z görünen 

madde de¤il, görünmeyen madde 

de “kat›l›r”. Özünde as›l kat›l›m 

görünmeyen maddedir(bât›n 

oland›r); görünmeyen madde, 

varolma ya da yaflama tohumudur; 

zâhiri belirleyen özünde bât›nd›r. 

Do¤a yasalar›, “uzay-maddezaman” 

üçlemesinin yaratt›¤› 

yasalard›r. Madde nesnedir, zaman 

ise nesneye iliflkin bir niteliktir. Bu 

nedenle “flimdi”nin d›fl›nda zaman› 

yaflamak olanaks›zd›r; zaman yoktur 

“flimdi”nin d›fl›nda. Gelecek 

zaman›n flimdiye dönüflmesi, 

flimdinin durmadan geçmifl olmas›, 

“üçleme”deki de¤iflimin bir d›fla 

vurumudur. 

Çetinkaya Belediyesi’nin ve KDF’nin birlikte düzenledikleri RAY Festivali yap›ld› 

de¤ifltiriyor, bize de gelmiyorsunuz 

oyun bozanl›k yap›yorsunuz diyor. 

Bizde burdan AKP'ye flunu söylüyoruz: 

E¤er Anayasa de¤ifltirceksen gel önce 

milletvekili dokunulmazl›klar›n› 

kald›ral›m, ondan sonra Anayasa 

degiflikli¤i yapal›m, varm›s›n›z? ‹flte 

size hodri meydan."diyerek sözlerini 

sonland›rd›.

Y›lmad› usanmad› ders çal›flt›. 60 yafl›nda Ankara Hukuk Fakültesi’ni bitirdi diplomas›n› ald› 

Divri¤i’de yaflayan Seyit Yosma, 

37 y›l önce girdi¤i hukuk 

fakültesinden y›llar sonra mezun 

olarak avukat ünvan›n› almaya 

hak kazand›. 

Seyit Yosma, yapt›¤› aç›klamada, 

"fiimdi 55 yafl›nday›m, 1973 

y›l›nda Divri¤i'de liseyi okul 

birincisi olarak bitirdim ve ayn› 

y›l Ankara Üniversitesi Hukuk 

Fakültesi'ni kazand›m." dedi. 

Geçen zaman içerisinde 

fakültenin 3. s›n›f›nda Leyla 

ad›nda bir k›za afl›k oldu¤unu 

ifade eden Yosma, ''Aylarca onu 

kafamdan atamad›m, hep 

Tarihi Divri¤i Kalesi ve kilise 

kal›nt›lar›n›n bulundu¤u 

bölgede otlar›n tutuflmas› 

sonucu ç›kan yang›n, 6 saatlik 

müdahalenin ard›ndan 

söndürülebildi. 14 Haziran 

tarihinde ç›kan yang›n›n sigara 

izmaritinden ç›kt›¤› belirtildi. 

Otomobil paspas› ile alevlere 

müdahalede bulunan bir polis 

memuru, yang›n›n tarihi Kale 

Camisi'ne s›çramas›n› engelledi. 

Tarihi Divri¤i Kalesi ve kilise 

kal›nt›lar›n›n kuzey taraf›nda 

henüz belirlenemeyen bir 

nedenle ç›kan ot yang›n›, 

rüzgar›n da etkisiyle büyüdü. 

Kalenin eteklerindeki yaklafl›k 

1 metre boyundaki otlar›n 

tutuflmas› sonucu ç›kan yang›n, 

bölgeye yay›l›nca belediye 

ekipleri müdahale etmekte 

zorland›. Kalenin yükseltisinin 

fazla olmas› nedeniyle itfaiye 

ekipleri yang›n alan›na 

giremedi. Yang›na müdahale 

edilmesi güçleflince olay yerine 

gelen güvenlik güçleri de 

belediye ekiplerine yard›m etti. 

POL‹S MEMURU 

OTOMOB‹L PASPASIYLA 

akl›mdayd› çok fazla 

düflünmemden psikolojik olarak 

rahats›zland›m. Bunal›ma girdim 

ve tedavi amac›yla okulu 

istemesem de yar›da b›rakmak 

zorunda kald›m. Aradan geçen 

28 y›l›n ard›ndan ç›kan af 

kanunlar› sayesinde kald›¤›m 

derslerin s›navlar›n› da geçerek 

mezun oldum. Yafll› annemin 

hayali ve dile¤i beni avukat 

olarak görme iste¤iydi. Fakat 

hastal›¤›m zaman zaman 

nüksetti¤i için avukatl›k 

yapam›yorum.'' diye konufltu. 

‹laç tedavisinin sürdü¤ünü 

MÜDAHALEDE BULUNDU 

Belediye ekipleri, yang›n›n 

yerleflim birimlerine s›çramas›n› 

önlemek amac›yla özellikle 

kalenin eteklerinde ve yerleflim 

birimlerine yak›n yerlerde 

yang›n söndürme çal›flmalar› 

yapt›. Yang›n bir anda kalenin 

zirvesinde yer alan tarihi Kale 

Camisi yak›nlar›na kadar yay›ld›. 

10 y›ll›k polis memuru Ömer 

Demir, alev ve dumanlar›n 

aras›nda bölgeye ç›karak, cami 

çevresinde yang›na müdahalede 

bulundu. Eline geçirdi¤i 

otomobil paspas›yla alevlerle 

mücadele eden Demir, tarihi 

caminin 1 metre yak›n›na kadar 

gelen yang›n› bu alanda 

söndürmeyi baflard›. 

Ekiplerin yo¤un u¤rafllar› sonucu 

yaklafl›k 6 saatte söndürülen 

yang›nda, tarihi Kale Camisi'nin 

›fl›kland›rma sisteminin hafif 

flekilde zarar gördü¤ü ö¤renildi. 

Divri¤i Müftüsü Rahmi Yi¤it de, 

yang›n›n camiye s›çramadan 

söndürülmesinde eme¤i geçen 

polis memuru Ömer Demir'e 

teflekkür etti. 

-BELED‹YE BAfiKANI 

söyleyen Seyit Yosma, ilaç 

masraf› konusunda s›k›nt› 

yaflad›klar›n› ifade etti. Yosma, 

''Sakatl›k maafl›m var. Sosyal 

Yard›mlaflma ve Dayan›flma 

Vakf›'n›n yard›mlar› ve 

ö¤renciyken hocam olan Prof. 

Dr. Ejder Y›lmaz'›n da maddi 

katk›s› sayesinde geçiniyoruz.'' 

dedi. 

Y›llard›r o¤lunun avukat 

olmas›n› bekleyen anne Elmas 

Yosma ise duydu¤u mutlulu¤u 

dile getirdi. Yosma, ''Avukatl›k 

yapamasa da o¤lumun okulunu 

bitirmesine çok seviniyorum. 

HAKAN GÖK 

Çal›flmalar› yerinde takip eden 

Belediye Baflkan› Hakan Gök, 

AA muhabirine yapt›¤› 

aç›klamada, belediye ve 

emniyet personeliyle yang›na 

müdahalede bulunduklar›n› 

söyledi. 

Kalenin yüksek olmas›, otlar›n 

uzun ve kuru olmas› nedeniyle 

Mezun olmas› için gitmedi¤im, 

u¤ramad›¤›m yer kalmad›, 

sonunda mezun oldu, çok 

mutluyum'' diye sevincini ifade 

etti. 

Divri¤i Baro Baflkan› Avukat 

Abdullah Korkmaz da 

meslektafllar› olan Seyit Yosma'y› 

tebrik ederek, ''Ona bugüne 

kadar elimizden geldi¤i kadar 

destek verdik. Tedavisinin 

sonuçlanmas› halinde ve 

avukatl›k yapabilecek olursa biz 

baro olarak kendisine büro 

eflyalar›n› hediye edece¤iz." diye 

konufltu. 

Divri¤i Kalesi’nde yang›n ç›kt›. Divri¤i ‹tfayesi ve vatandafllar yang›n› zor söndürdü 


Yurtseverler 

Özgürlükçüler 

Okuyanlar. 

Okudu¤unu anlayanlar. 

Duyarl›lar, emekçiler, 

paylafl›mc›lar, ve nihayet 

adam gibi ADAMLAR. 

Bafl›n›z sa¤olsun !!! 

‹LHAN AB‹ 

Hakk'a Yürüdü. 

Topra¤i bahar olsun. 

AR‹F AL‹ ATAY 

müdahalede zorland›klar›n› 

anlatan Gök, ''Yüksek tepe 

noktalara itfaiyenin girmesi 

mümkün de¤il. Bunun için 

gerekli tedbirlerin al›nmas› ve 

yang›n vanalar›n›n kurulmas› 

laz›m. Belediye olarak 

üzerimize düflen görevi 

yapaca¤›z'' dedi. 


Divri¤i’nin Ulu Ç›nar›, 

kültürümüzün belkemi¤i 

MAHMUT ERDAL 

Hakk'a Yürüdü. Hepimizin bafl› sa¤olsun 

ANKARA 

D‹VR‹⁄‹ KÜLTÜR DERNE⁄‹ 

Sorun De¤il 

Çözüm Üret 

Baflkan 

De¤erli Divri¤i Halk›; 

Bilmiyorum fark›ndam›s›n›z? Herkes 

konufluyor ancak, as›l konuflmas› gerekenler, halk› 

ayd›nlatacak olanlar konuflmuyor. Asl› astar› olmayan yalan 

dolan laflar ortada dolan›yor. Bir yetkili ç›k›p “flu halk› bir 

toplay›p asl›n› anlatal›m” demiyor. Diyemiyor, cesaret 

edemiyor. 

Malum yaz aylar›nday›z. Art›k musluklar›m›zdan temizli¤ini 

geçtik, duru su dahi akm›yor. Çamur ak›yor, pislik ak›yor, 

zehir ak›yor. Ancak as›l konuflmas› gerekenler yine 

konuflmuyor. Sadece birilerine çamur atma, suçu birilerinin 

üzerine y›kma çabas› var. 

Sen bir ilçenin Belediye Baflkan›s›n, Yetkilerin, dan›flmanlar›n, 

imkanlar›n mevcut. Sadece hizmet istiyor bu halk, çolu¤una 

çocu¤una içirecek temiz su istiyor. Sizin yapt›¤›n›z ise; 

Mursal Köyü’ne gittik Orhan Mursal suyu vermedi, Ürük 

Köyü’ne gittik Muharrem Ya¤basan suyu vermedi, flunu 

yapacakt›k flu engel oldu” vs. vs. Birilerinin üzerinden 

hatalar›n›z› kapatmaya u¤raflmay›n. Ne bizi yorun, ne de 

halk› kand›r›n, Sadece sorun üretiyorsunuz, suçu baflkalar›n›n 

üstüne atarak kendinizi temize ç›karmak istiyorsunuz. Günefl 

balç›kla s›vanmaz. 

Gelelim Orhan Mursal’›n verilmesine engel oldu¤unu 

söyledi¤iniz Mursal Suyuna; Baflkan›n almay› düflündü¤ü 

Mursal-Yemeda¤› ve Leke bölgesindeki 9-10 adet su gözlerinin 

tahlilleri önceki Belediye Baflkan› Mehmet Güresinli 

döneminde yapt›r›lm›flt›r. Tahlil sonuçlar›nda bu sularda 

kurtçuk ve sa¤l›¤a zararl› minareller içerdi¤i saptanm›flt›r. 

Bu rapor Divri¤i Belediyesi arflivinde mevcuttur. Say›n 

baflkan›n bu raporlardan haberi yokmudur? suyun durumunu 

bile bile halk› kand›rmak, birilerine suç atmak siyasi etikle 

ba¤daflmaz. Bu suyu getirseniz bile mecburen ar›tma tesisi 

flartt›r. Di¤er su ise; Mursal Yamada¤› - Geycek, Radar, 

Kaynarca bölgesindeki sudur. Bu su Mursal›n Sulama Suyudur. 

Ayr›ca Mursal deresine yap›lmakta olan ve faliyetde olan 

(3’ü faliyette,1’i inflaat) 4 HES tam kapasite ile çal›flmaya 

bafllad›¤›nda kuruyacak olan Mursal Köyü içindeki dereye 

verilecekdir. Bu su dereye verilmedi¤i taktirde o bölgedeki 

do¤al hayat sona erecekdir. Bizler hakl› olarak do¤al hayat›n 

devam›n› istiyoruz. 

Say›n yetkili ve yetkililer. Art›k bu halk kirli su içmekten, 

bahaneler duymakdan b›km›flt›r. Bu ilçede bir salg›n hastal›k 

bafl gösterdi¤inde bunun sorumlusu direk Belediye Baflkan›d›r. 

Bofl laflarla milleti oyalamay›n, birilerine çamur atmay›n. 

Halk›n oyalanacak zaman› kalmam›flt›r. Çözüm diyeceksiniz; 

önceki yaz›mda da (say›: 43 Okuyucu Mektubu) belitti¤im 

gibi tek çözüm; Elektrik Santrali Ç›k›fl›na yap›lacak olan 

ar›tma tesisi bu sorunu bitirecekdir. Önceki Belediye Baflkan› 

döneminde bu ar›tma tesisinin tüm ifllemleri bitirilmifl, yap›m 

aflamas›na getirilmifltir. Projesi mevcuttur. Yap›lacak tek fley 

projenin hayata geçirilmesidir. 

Son olarak Say›n Belediye Baflkan› büyük bir salonda halk›n 

da kat›l›m›yla bir toplant› yapmal›d›r. E¤er birilerinin yanl›fl› 

varsa arkas›ndan de¤il, halk›n önünde yüzüne söylenmelidir. 

‹çme Suyu d›fl›nda halk aras›nda konuflulmakta olan sorunlar 

ve çözümler toplant›da dile getirilebilir. 

Say›n Baflkan en k›sa zamarda bir toplant› düzenleyip halk› 

ayd›nlatmal›d›r. Kamuoyunu bilgilendirmelidir. 

Tüm hemflehrilerime sayg›lar›mla. 

ACI KAYIBIMIZ 

Gönül adam›, büyük ozan 

MAHMUT ERDAL 

Hakk'a Yürüdü. Eserleri ve mücadelesi 

bize rehber olacak 

A. HAYDAR YALÇIN

Bu y›l 17’incisi yap›lacak olan Çamfl›h Hüseyin Abdal fienlikleri bu y›l Mahmut Erdal An›s›na yap›lacak 

Geleneksel Çamfl›h Hüseyin Abdal 

fienlikleri 24 Temmuz tarihinde 

Gödüklü’de yap›lacak. Bu y›l 17’cisi 

yap›lacak flenli¤e Çamfl›h Ozanlar› 

kat›lacak. 

Y›llard›r Çamfl›h Baloa¤a köyü Gödüklü 

Hüseyin Abdal Tekkesi ve Cemevin’de 

yap›lan Festival çevre köylerin ve 

kazalar›nda kat›l›m›yla çok kalabal›k ve 

renkli geçmekteydi. Ancak bu sene Çamfl›h 

Hüseyin Abdal Derne¤i Yöneticileri 

Festivali dar tutarak sadece Çamfl›h köyleri 

aras›nda Cumartesi günü yapmaya karar 

verdiler. 

Pazar günü CHP Divri¤i etkinliklerine 

Kemal K›l›çdaro¤lu gelece¤inden Festival 

bir gün önceye al›nm›fl dar tutulmufltur. 

Kemal K›l›çdaro¤lu’nun yakalad› bu 

rüzgâra katk› koyabilmek için yap›lan bu 

de¤iflikli¤i Çamfl›h halk› benimsemifl tüm 

köyler birlikte karar vermifltir. 

Çamfl›h son 15 y›ld›r TRT de, Özel tv 

kanallar›nda, Radyolarda, bas›nda atak 

yaparak kültürünü tan›tm›fl bu tan›t›m 

ata¤›nda zirveye ç›km›flt›r. Yöneticilerin 

bundan böylede gençlerin ayn› yolu 

izleyerek Çamfl›h kültürü ve Ozanlar›n›, 

gelenek göreneklerini gelece¤e 

fiAP HASTALI⁄I 

YAYILIYOR 

fiap Hastal›¤› s›¤›rlar› periflan 

ediyor. Samsun’dan 

bafllayarak, Tokat, Sivas ve 

Kangal’a s›çrayan fiAB 

Hastal›¤› buradan da 

Divri¤i’nin köylerine kadar 

geldi. Ürük, Susuzören, 

Mursal, Odur ve K›z›lcaören 

Köylerindeki büyükbafl s›¤›rlar 

bulafl›c› fiap Hastal›¤›n›n 

pençesine düfltü. Divri¤i ‹lçe 

Tar›m Müdürlü¤ü’nde 

veteriner olarak çal›flan Vet. 

Dr. Hüseyin Özdemir’in 

verdi¤i bilgilere göre hastal›k 

da¤daki domuz sürülerinden 

kufl sürülerine kadar bulaflma 

riski tafl›yor. Daha önce fiap 

Hastal›¤›na karfl› afl›lanan 

s›¤›rlarda bile afl› etkisi 

beklendi¤i gibi olmuyor. A 

tafl›yacaklar›na inançlar› vard›r. 

Çamfl›h bilindi¤i gibi Ozanlar diyar› olarak 

ta yurdumuzda ün yapm›fl bir beldedir. 

Ünlü Ozanlar›m›zdan Feyzullah Ç›nar, 

Âfl›k Ali Metin, Mehmet Ali Karababa, Ali 

Ertekin, Ali R›za Yalç›n, Mahmut Erdal 

daha yazamad›¤›m›z onlarca ozan ve flair 

bu beldede yetiflmifltir. 

Çamfl›h Derne¤i’nin düzenledi¤i bu 

festivalde sadece Çamfl›h'l› sanatç› ve 

ozanlar sahne alacak böylelikle ilk defa 

Çamfl›h'l› efl dost akraba gençler ve yafll›lar 

birbiri ile daha yak›ndan ilgilenecek birlik 

ve beraberlikleri sa¤lanacakt›r. 

Düzenlenecek flenlikte Hüseyin Gazi 

Metin, Ali Yalç›n, Garip H›d›r, Ali Sönmez, 

Hüseyin Karakoç, Emrah Metin, Mehmet 

Yalç›n, Ezgi Erdo¤an, sahne alacaklar. Bu 

y›lki festival sadece Çamfl›h bölgesiyle 

s›n›rl› yap›lacak, bunun gerekçesi de 

festival alan›n›n a¤açland›rma 

çal›flmalar›ndan kaynaklanmaktad›r. Bizde 

Divri¤i Gazetesi olarak Çamfl›h halk›na 

baflar›lar diliyoruz. 

Festival bilgisi için irtibat telefonu 

Gazi Orhan Türky›lmaz: 

0 533 684 62 04 

Divri¤i’nin Mursal, K›z›lcaören, Susuzören, Ürük ve Odur Köylerinde fiAB hastal›¤›ndan s›¤›rlar telef oldu 

ve O Tipi oldu¤u koruma 

yöntemleri yafll› s›¤›rlarda 

mutasyona u¤rad›¤› için 

ba¤›fl›kl›k sa¤l›yor. Bundan 

dolay› bu s›¤›rlar›n hastal›ktan 

korunmas› beklendi¤i gibi 

mümkün olmuyor. 

Vet. Dr. Hüseyin Özdemir 

hastal›¤› baflka bölgelere 

bulaflt›rmamak için mücadele 

ettiklerini söylediler. Ah›rlar›n 

dezenfekte edilerek 

kireçlenmesini önerdiklerini 

söyleyen Özdemir hastal›¤›n 

yayg›nlaflt›¤› köylerle sürekli 

irtibatta olduklar›n› söyledi. 

KÖYLÜLER ÇARES‹Z 

Ürük, Susuzören, Mursal, 

Odur veK›z›lcaörenKöy 

Muhtarlar›ndan ald›¤›m›z 

bilgilere göre fiap Hastal›¤› 

fazlas›yla yay›lm›fl . 


CHP Bahçelievler Belediye 

Meclis Üyesi, arkadafl›m 


kaybetmenin üzüntüsü 

içerisindeyim. Ailesinin ve 

arkadafllar›n›n bafl› sa¤olsun 

GÜLTEN TOZANLI 

Bak›rköy Belediyesi Baflkan Yard›mc›s› 

Hastal›ktan en çok 

etkilenenler ise yeni do¤mufl 

Buza¤›lar oluyor. Yeni do¤an 

ve iki ay› doldurmam›fl 

buza¤›lara herhangi bir 

veterinerlik müdahalesi 

yap›lam›yor. Yap›ld›¤›nda ise 

ölümle sonuçlanabiliyor. 

fiAB HASTALI⁄I 

NED‹R 

fiap Hastal›¤› hayvanlar›n 

a¤›zlar›nda ve t›rnaklar›nda 

kendisini gösterir. Büyük bafl 

s›¤›rlar›n a¤›zlar›n›n içi ve 

t›rnaklar› yara olur. Hayvan 

besin alamaz hale gelir ve 

h›zla kilo kay›b›na u¤rar. Bu 

gibi durumlarda hayvana s›v› 

g›da takviyesi uygulanmal›d›r. 

Hastal›k 1 ay’a kadar sürer. 

‹stisnalar hariç ölüm 

vakalar›na pek rastlanmaz. 

ACI KAYIBIMIZ 

Ozanl›k Gelene¤inin son 

temsilcilerinden 


kaybettik. Ailesinin, dostlar›n›n 

ve sevenlerinin bafl› sa¤olsun 

GÜLTEN TOZANLI 

Bak›rköy Belediyesi Baflkan Yard›mc›s› 

ACI KAYIBIMIZ 

Üstad›m›z, rehberimiz, Yol 

Erenlerinden bilge insan 


kaybettik. hepimizin bafl› sa¤olsun 

AYLIK 

S‹YAS‹ 

GAZETE

1 TEMMUZ 2010 

G›da Egemenli¤i 

‹çin Toprak 

Egemenli¤i (II) 

15/05/2010 tarihli yaz›m›zda Topra¤a 

Hücum konusunu irdeleyece¤imizi 

belirtmifltik. Bir de soru sormufltuk 

“Bugünün Kabilleri kimler?” diye. Konuya girmeden, k›sa bir 

aç›klamada yarar var. Musevi ve Hristiyan kaynaklar›n›n baz› 

yorumcular›na göre Kabil'i, kardefli Habil'i öldürmeye iten 

güdü tanr›ya sunulan adakt›r. Çoban olan Habil'in ada¤›, 

sürüsünün ilk do¤an kuzular›ndan ve besililerinden oldu¤u 

halde, çiftçi olan Kabil'in ada¤› olan meyve ve tah›l, özenle 

seçilip haz›rlanm›fl de¤ildi. Yahudi Tevrat yorumcusu Rashi'ye 

göre, Tanr›n›n Kabil'in ada¤›n› geri çevirmesinin nedeni, 

Kabil'i bütünüyle reddetmesi de¤il, bir dahaki sefere daha 

dikkatli olmas› için uyarmakt›. Di¤er yandan Yeni Ahit'te 

Habil ada¤›n›, inanc›n›n göstergesi olarak sunarken (‹braniler 

,11:4), Kabil'inkinin , onda zaten var olan kötülü¤ün yans›mas› 

oldu¤u ima edilir. Var say›lan bu k›skançl›k nedeniyle 

kardefllerin dövüfltü¤ü, daha güçlü olan Habil'in Kabil'i yendi¤i, 

ancak a¤abeyinin hayat›n› ba¤›fllad›¤› belirtilir. Buna ra¤men 

Kabil, Habil fark›nda de¤ilken ona sald›rm›fl ve onu 

öldürmüfltür. Bunun üzerine Tanr› Kabil'i lanetler ve durmadan 

yer yüzünü dolaflmaya mahkum eder. 

Eski dünyadan ö¤rendi¤imiz derslerden, insanl›¤›n hayati 

miras›n›n korunmas›yla ilgili yeni dünyan›n ö¤renece¤i çok 

fley var. Topra¤›n verimlili¤i ve bereketi çok önemli.Ancak 

daha da önemlisi toprak kaynaklar›n›n fiziksel varl›¤›n›n 

korunmas›na gösterilecek önemdir ve bu da Kabil'in Tanr›ya 

sundu¤u ada¤a gösterdi¤i sayg›s›zl›k gibi olmamal›d›r. 

Verimlili¤i sürdürmek, çiftçiye kalm›flt›r. Topra¤›n fiziksel 

bütünlü¤ünü korumak ise hem ulusun, hem de çiftçi ve toprak 

sahiplerinin ortak sorumlulu¤udur. Zira gelecek kuflaklar›n 

miras›n›n ve ulusal refah›n korunmas›nda herkesin üzerine 

vazife düflmektedir. 

Son y›llarda bafll›ca tar›m ülkelerinde ekilebilir alanlar›n 

s›n›r›na ulafl›lmas›, küresel iklim de¤iflimi, kurakl›k ve benzeri 

do¤al felaket endiflesi, tar›m ürünlerinin fiyatlar›ndaki art›fl 

beklentileri, geçti¤imiz yüzy›lda yaflanan türden sömürgeci 

yay›lmac›l›¤a neden oldu. Varl›kl› ülkeler, çok uluslu flirketler 

ve rant beklentisi içindeki yat›r›mc›lar büyük bir ifltah ve 

arzuyla suyu bol, iklimi uygun, tar›ma elveriflli, yoksul, az 

geliflmifl ülkelerden arazi kapatma yar›fl›na girdiler. Özellikle 

geliflmekte olan Asya ve Güney Amerika, piyasa ekonomisine 

geçifl sürecindeki Do¤u Avrupa, Orta Asya ve Afrika'n›n az 

geliflmifl bölgeleri bu ya¤madan nasiplerini fazlas›yla alm›fllard›r. 

D›fl borçlarla bunalan, küresel hammadde fiyatlar›ndaki düflüfl 

nedeniyle ihraç gelirleri azalan, di¤er yandan tüketim amaçl› 

ithalat giderlerindeki art›fl›n yol açt›¤› bütçe aç›klar› iyice fliflen 

ve kamu hizmetlerinin yürütülmesinde dahi zorlanan devletler 

çareyi, kamu iktisadi kurulufllar›n› özellefltirmekte, bu da 

yetmezse toprak ve sular›n› pazarlamakta buldular. 2008 

y›l›nda yaflanan g›da krizinin ard›ndan, nüfusuna göre topra¤› 

s›n›rl› olan ya da g›da maddeleri ihtiyac›n› büyük oranda 

ithalatla karfl›layan ülkeler uzun vadeli ikili ticaret 

anlaflmalar›yla g›da güvencelerini garanti etme yoluna 

gitmifllerdir. Filipin hükümetinin Vietnam ile y›lda 1.5 milyon 

ton pirinç ithali için yapt›¤› üç y›ll›k anlaflma buna bariz bir 

örnek. Ancak bu tür anlaflmalar›n da uzun vadeli olamayaca¤› 

endiflesi tar›ma elveriflli topraklar›n özellikle uzun vadeli 

sözleflmelerle temin edilmesi yolunun tercihine neden oldu. 

GRAIN'in Ekim 2008 tarihli raporuna göre ‹spanya, 

Kamboçya'da milyonlarca hektar araziyi 3 milyar dolara 

kapatm›flt›r ( Mc Cartan 2009). Kamboçya, Suudi Arabistan 

ile 1.6 milyar, Çin ile 1.2 milyar ve Güney Kore ile de 20 bin 

hektarl›k uzun vadeli kira anlaflmalar› imzalam›flt›r. Temel 

g›da ihtiyaçlar›n›n %80'ini ithal eden Körfez ülkeleri de ya 

petrol karfl›l›¤› ya da kira veya sat›n alma yoluyla yabanc› 

ülkelerde tar›m alanlar› temin ediyorlar. Kuveyt Hükümeti 

Kamboçya'ya 546 milyon dolar tar›m kredisi verirken, Katar 

Kamboçya ile 200 milyon dolarl›k yat›r›m, Filipinlerle de 100 

bin hektarl›k kira anlaflmas› yapm›fllard›r. Suudi Arabistan'da 

Filipinlerle tropikal meyve plantasyonlar›, bal›k çiftlikleri ve 

helal et kombineleri için 238.6 milyon dolarl›k anlaflma, 

Endonezya ile de çeltik üretimi için 4.3 milyar dolara 2 milyon 

hektar için kira sözleflmesi imzalam›flt›r. Birleflik Arap Emirlikleri 

3 milyar dolar karfl›l›¤›, 800 bin hektar arazi için Pakistan 

Hükümeti ile müzakerelere girerken, Sudan, M›s›r ve Yemen'de 

de arazi bakmaktad›r. Topra¤a hücum Afrika'da çok daha 

büyük rakamlara ulaflm›fl durumda. BM'in tahminlerine göre 

Afrika k›tas›nda 30 milyon hektar›n üzerinde arazi yabanc› 

yat›r›mc›lar›n kontrolüne geçmifl. Suudi yat›r›mc›lar 7x7x7 

projesi ile, 1 milyar dolar yat›r›m yaparak 7 y›lda, 700 bin 

hektar arazide 7 milyon ton pirinç üretmeyi amaçl›yorlar. 

Asya'da oldu¤u gibi Afrika'da da Suudiler yaln›z de¤il. Güney 

Kore, Sudan ile 700 bin hektarl›k anlaflma yapm›fl. Sudan'›n 

99 y›ll›¤›na yabanc›lara kiralad›¤› arazi 1.5 milyon hektar› 

buluyor. Bio-yak›t hedefleri Avrupa ülkelerini de yabanc› 

ülkelerde toprak kapatma yar›fl›na sokmufl bulunmaktad›r. 

Avrupal› flirketlerin Afrika'da 3.9 milyon hektar arazi 

toparlad›klar›n› ancak Avrupa Birli¤inin hedefinin 17.5 milyon 

hektarl›k arazi oldu¤u bilinmektedir. HANCE'in 2009 y›l› için 

yapt›¤› toprak alan ve satanlar haritas›, olay›n bugünkü 

boyutlar›n› göstermekte yetersiz belki ama Türkiye'nin 

konumunu ve gelece¤ini göstermesi aç›s›ndan dikkati çekici. 

Gelinen bu noktada, toprak ve suyun hayati önemini 

kavrayamayan ülkeleri çok ciddi s›k›nt›lar bekliyor. Toprak 

ve su ulusun ayr›lmaz parças›d›r. Ekonomik bir meta de¤ildir. 

Üstelik sahibi ve tüm ulus taraf›ndan korunmal›d›r. Buna 1849 

senesinde Kaliforniya'daki alt›na yaflanan hücumdan daha iyi 

bir örnek olamaz. Çok de¤il daha birkaç y›l önce zengin 

Avrupal›lara sayfiye bölgelerini pahal›ya sat›p keyfini 

ç›karaca¤›n› sanan komflumuz Yunanistan, bugün iflas›n 

efli¤indedir. “Adalar› da m› satsak da borçlar› ödesek” diye 

düflünmektedirler. Mark Twain'in anlaml› sözü herkesin 

kula¤›na küpe olmal›d›r. “Paran›z varsa, toprak al›n, art›k 

üretmiyorlar!” 

Halk Ozan› gelene¤inin en önemli temsilcilerinden olan Mahmut Erdal kansere yenik düfltü. 

ANADOLUM 

Yi¤it Anadolum, onurlu Anadolum 

çilekefl Anadolum, mazlum Anadolum 

Bilmemki nas›l anlatsam seni 

Ya¤›z delikanl›lar›n halay çekiflini mi? 

yoksa taze gelinlerin nas›rl› elleriyle 

oya iflleyiflini, t›rpan sallay›fl›n› m›? 

Nas›l anlatsam seni bilmem ki? 

Nesimilerin, Pir Sultanlar›n, Naz›mlar›n 

daha nice nice ozanlar›n, yazarlar›n 

ve u¤runa can verenlerin sevdal›s› Anadolum 

Sen karl› da¤lar›n ete¤inde bir meflalesin 

Sen karanl›¤›n y›rt›ld›¤›nda ay gibi do¤an 

bir güneflsin 

Bilmemki nas›l anlatsam seni 

Anadolum flu periflan haline 

sa¤›r yand› dilsiz yand› kör yand› 

Urgan att› H›z›r Pafla boynuna 

Abdal yand› Sultan yand› Pir yand› 

Özgürlük Türküsün çald› söyledi 

Ruhi Su hayk›rd› Neyzen neyledi 

Zindan› ömrüme mekan eyledi 

Naz›m yand› Hikmet Yand› Ran yand› 

Açt›n kuca¤›n› zalim lordlara 

Bilmem neden yar olmad›n mertlere 

Senden uzaklarda düfltü dertlere 

Y›lmaz yand› Güney yand› Fer yand› 

Tef çal›n›r kallefllerin oyununda 

Bir yaras›n vatan perver beyninde 

Ya¤l› sicim koç yi¤idin boynunda 

Deniz yand› ‹nan yand› Dar yand› 

Hüseyin’in Yusuf’un tutufltu özü 

Analar bac›lar çektiler yas› 

Nurhak Da¤lar›nda eylem kavgas› 

Sinan yand› Çayan yand› Har yand› 

Sulanm›flt›n flehitlerin kan›yla 

Parsellendin saray›yla han›yla 

Mahmut Erdal sever seni can›yla 

Özü yand› gözü yand› Zar yand›. 

MAHMUT ERDAL 

Büyük Halk Ozan› Mahmut Erdal’› 

kaybettik. Son y›llarda sa¤l›¤› iyice 

bozulan Mahmut Erdal 7 Temmuz 

tarihinde sabah saat 9 sular›nda 

Yenibosna’daki evinde hayat›n› 

kaybetti. Mahmut Erdal’›n vefat›n› 

duyan sanatç› dostlar› ve akrabalar› 

ak›n ak›n Erdal’›n evine gelmeye 

bafllad›lar. Mahmut Erdal’›n ailesi 

ve çocuklar› taziyeleri kabul ettiler. 

Radyolar›n ve televizyonlar›n saat 

bafl› haberlerinde büyük ozan 

Mahmut Erdal’›n ölümü bütün 

Türkiye’ye ve dünyaya duyuruldu. 

CEM EV‹NDEN KALDIRILDI 

Halk Ozan› Mahmut Erdal’›n cenaze 

töreni 8 Temmuz günü Yenibosna 

Cemevi’nde yap›ld›. Türkiye’nin her 

taraf›ndan ve çeflitli Avrupa 

ülkelerinden yüzlerce kifli Yenibosna 

Cemevi’nde bulufltu. Televizyonlar, 

radyolar ve gazeteciler canl› yay›n 

yapt›lar. Mahmut Erdal’›n sanatç› 

arkadafllar›ndan Yavuz Top, 

Muharrem Temiz, Cengiz Özkan, 

fiahin Ayd›n, ‹rfan Dolafl ve siyasi 

partilerin il ve ilçe baflkanlar› törene 

yo¤un olarak kat›ld›lar. CHP Genel 

Baflkan› Kemal K›l›çdaro¤lu ve CHP 

Genel Sekreteri Önder Sav Mahmut 

Erdal’›n o¤lu Sami Erdal’a telefon 

açarak taziyelerini bildirdiler. 

ÇAMfiIH’A DEFNED‹LD‹ 

Halk Ozan› Mahmut Erdal vasiyeti 

üzerine do¤du¤u köy olan 

Çamfl›h›’n›n fiahin Köyü’nde 

defnedildi. ‹stanbul’dan ve 

Ankara’dan otobüslerle 

Çamfl›h’a ak›n ak›n gelenler 

sabah›n erken saatlerinden 

itibaren fiahin Köyü’nde 

toplanmaya bafllad›lar. 

CHP S‹VAS 

M‹LLETVEK‹L‹ 

KATILDI 

CHP Sivas Milletvekili Malik 

Ejder Özdemir Mahmut 

Erdal’›n cenaze törenine 

kat›lmak için Çamfl›h fiahin 

Köyü’ne geldi. Mahmut 

Erdal’›n ailesiyle ve 

çocuklar›yla görüflen 

Özdemir cenaze töreninde 

bir de konuflma yapt›. 

Özdemir konuflmas›nda 

Divri¤i’nin ve Çamfl›h’›n 

ad›n›n önemli bir simge 

oldu¤unu, bu bölge 

insan›n›n hoflgörünün ve 

ça¤dafll›¤›n sembolü olarak 

tan›nd›¤›n› söyledi. Büyük 

Ozan Mahmut Erdal’›n 

kendisini ve eserlerini 

yak›ndan tan›d›¤›n› söyleyen 

Özdemir hepimizin bafl› 

sa¤olsun, Türkiye’nin bafl› 

sa¤olsun dedi. 

Cenaze törenine binlerce kiflinin 

yan› s›ra Mahmut Erdal’›n sanatç› 

arkadafllar›ndan K›v›rc›k Ali, Aziz 

Ç›nar, Zeynep Karababa, Erdo¤an 

Do¤an, Ercan Papur, ve Fevzi 

Delibafl kat›ld›lar. Cenaze töreninin 

ard›nda Mahmut Erdal ‹çin Hüseyin 

Abdal Tekkesi’nin bulundu¤u 

Gödüklü’de bir de yemek verildi. 

Yeme¤e çevre köylerden ve 

Divri¤iden binlerce kifli kat›ld›. 

21 y›ll›k tecrübemiz,modern çizgimiz, 

fizi¤inize uygun olan tasar›mlarla 

Pendikteki iki ma¤azam›zda seçkin 

modellerimizle hayallerinizi süslemek 

için var›z. Hayat›n ›z›n en özel 

gününde gelinlerimizin peri 

masal›n›n en güzel perisi olabilmesi 

yoncan›n u¤uru stilistimiz 

Filizcan,modelistimiz yeliz can 

Nevruz Han›m›n 25 y›ll›k 

tecrübesi ve genifl kadromuz 

ile birleflti¤inde masal›n en 

güzel perisi sizsiniz.

Yüzleflme 

Ertelenmesin 

Yüzleflmeden ve utanarak 

yaflaman›n ard›ndan tam 6363 gün 

geçti. Mad›mak katliam› yüzleflmek 

istiyor. Bedenlerine küsmüfl ruhlar› 

buluflturmak, umursamaz 

vicdanlar› titretmek için. ‹nsanl›k 

Anadoladan vedalaflmas›n diye..Bu topraklar Mevlanay›, 

Hac› Bektafli Veliyi, Nesimiyi, Pir Sultan Abdal› ve daha 

nicelerinin insanl›k yoluna çera¤ oldu¤una tan›k oldu. 

Y›l 2010 ve ruh bedene küsmesin...‹nsanl›k terketmesin 

bu topraklar›.. 

Mad›mak katliam›nda, akl›m›za ve yolumuza ÇERA⁄ 

olan 35 canla birlikte çok fley kaybettik. 

17 y›l sonra vicdan, Yunus'lafl›r ve der ki; “gelin tan›fl 

olal›m”. 

‹nfla edelim yeniden kardeflli¤i, müzeye dönüfltürelim 

Mad›mak otelini. 

fiimdi vicdanlar› aklama zaman›. 

Çocuklar›n› kaybetmifl ruhlara, çocuklar›n› bahfledelim. 

fiimdi ruhumuzu temizlemenin zaman›. 

Suç ortakl›¤›n›n unutulmaz ac›s›n›, bunca y›l tafl›yan 

bedene el uzatal›m. 

Bedeniyle kavgal› ruhu flimdi bar›flt›ral›m. 

Çünkü Mad›mak mutsuz ve ruhsuz. 

Mad›mak ruhuyla buluflsun. 35 Fidan dikelim etraf›na, 

35 resim, 35 hayat, 35 kardefllik hikayesi 

Müzeleflsin otel, korkmas›n bakan göz, insanl›¤›n 

utanc›yla yüzleflmesinden. 

Yüzleflsin vicdanlar, ruhumuzu karartan karanl›kla. 

Zehirli sis dumanlar›n›n çöktü¤ü odalarda tükenen 

nefesleri hissetsin yürekler. 

Dolafls›n insanlar müzenin her bir odas›n›, kendisini 

Metin Alt›ok sanarak, Nesimi Çimen'i hissederek. Koray 

gibi tebessüm ederek. 

Ö¤retmenler ö¤rencilerini getirsin bu Mad›mak Utanç 

Müzesi'ne, “Çocuklar dersimiz insanl›k ve utanç” diyerek. 

Kül haline dönmüfl, 39 numaral› yan›k ayakab›n›n sahibini 

merak etsinler. 

Yan›k saz›n üstüne sinmifl ozan›n ten kokusunu hissettirsin 

çocuklara. 

Hollandal› Carina Thuijs'›n yar›m kalan 'Türk kad›nlar›' 

tezini okusunlar, yan›k raflar aras›nda. 

Özellikle 1993 y›l›nda Yavuz Sultan Selim ‹lkö¤retim 

Okulu ad›yla Sivas'ta aç›lan okulun ö¤rencilerini 

gezdirelim ilk kez bu müzede. 

Alevi çocuklar›n›n her gün atalar›n›n katleden bir 

padiflah›n ad›n›n verildi¤i okulda, Alevi olman›n katli 

vaciplerin adresinde oldu¤unu ö¤rensin tarih derslerinde. 

40 bin Alevi K›z›lbafl› katleden bir Yavuz Sultan Selim'in 

ad›n›n, Mad›mak katliam›n›n da ne anlama geldi¤ini 

ö¤rensin, zihni teslim al›nm›fl çocuklar›m›z. 

fiimdi bu korkunç dünden ders alma zaman›. 

Bugün çocuklara örnek olma zaman›, bar›fl›n gündelik 

hayat›m›z›n bir paças› haline getirme zaman›. 

Bir Cuma günü, her bir gözün bak›fllar› alt›nda ifllenen 

kültür ve insan katliam›na ve utanc›na karfl›, flimdi 

Türkiye Sivas, Sivas Türkiye içinde bir vücut olsun, 17 

y›l sonra yine bir Cuma günü, Mad›mak Utanç Müzesi 

olsun.. 

Temmuz 2010'da, katliam›n›n on yedinci y›ldönümünde, 

'Mad›mak trajedisini' insanl›k tarihinin sonsuzlu¤una 

kadar “izleyin, düflünün, ibret al›n, ders ç›kar›n” mesaj› 

as›ls›n, müzenin kap›s›na. 

Bugün Türkiye'nin vicdan› sessiz kalmas›n Mad›mak 

vahfleti karfl›s›nda.. 

Çünkü güvenimiz köreliyor, vicdan›n sessizli¤i sürdükçe, 

karabulutlar›n ard›ndaki kara tarihe. 

O gün ruh bedenine küstü.. fiimdi o ruhu bedeniyle 

bufluflturma zaman›.. 

‹flte bu nedenle Aleviler diyor ki, “Kara tarihin, kara 

tahtas›n› silmek için, kara tahtan›n üstündeki önce 

okumak ve sonra yazmak laz›m.” 

Bugün 2 Temmuz 2010 günefl flimdi yi¤itli¤ini göstersin, 

kovsun karabulutlar› ülkemizin üzerinden. fiimdi idrak 

edelim. 35 candan çal›nm›fl ömrü uzatmak için.. 17 

y›ld›r akl›n› kaybetmifl adaletin, akl›yla buluflmas›na 

imkan verelim. 

‹stismardan ve korkudan uzak bir alanda buluflmak 

için..Mad›mak Oteli Müze olsun, Girifline bir “ayna” 

koyal›m.. 

Ertelemeden yüzleflmek için....Sadece vicdani de¤il, 

hukuksal zeminde adaleti sa¤lamak için. 

D‹VR‹⁄‹L‹LER‹N ‹NTERNET ADRES‹ 


‹stanbul Divri¤i Kültür Derne¤i’nin Geleneksel Pilav ve Kültür fienli¤i 11 Temmuz’da Kemerburgaz’da yap›ld›. 9 

Temmuz’da bafllayan aral›ks›z ve fliddetli ya¤mur korku yaratt›. fienli¤en yap›ld›¤› gün ise güneflli bir günde gerçeklefltirildi. 

‹stanbul Divri¤i Kültür Derne¤i’nin 26’c› Geleneksel Pilav ve Kültür fienli¤i yap›ld›. fienli¤e CHP, ÖDP ve EMEP gibi çok 

say›da siyasi parti genel baflkanlar› ve belediye baflkanlar› kat›ld›lar.Ya¤mur korkusu flenli¤e kat›l›m› k›smen düflürdü. 

‹stanbul Divri¤i Kültür 

Derne¤i’nin her y›l geleneksel 

olarak düzenledi¤i Pilav ve 

Kültür fienli¤i Kemerburgaz’da 

yap›ld›. 11 Temmuz tarihinde 

yap›lan flenli¤e binlerce kifli 

kat›ld›.‹stanbul’a 9 Temmuz’dan 

itibaren aral›ks›z ya¤an sa¤nak 

ya¤›fllar flenli¤e kat›l›m› k›smen 

etkiledi. fienli¤in yap›ld›¤› gün 

ise güneflli bir güne dönüfltü. 

Divri¤i Kültür Derne¤i taraf›ndan 

flenli¤in yap›laca¤› piknik alan›na 

‹stanbul’un her taraf›ndan otobüs 

kald›r›ld›. Sabah›n erken 

saatlerinde havan›n kar›fl›k 

olmas›ndan dolay› flenli¤e 

kat›l›m ö¤len saatlerinden 

itibaren daha yo¤un olarak 

kat›l›m oldu. Sabah›n erken 

saatlerinde bafllayan pro¤ramda 

Muharrem Temiz, Hasan 

Erdo¤an, Kardefl Türküler, 

Nurettin Reçber, Grup Munzur, 

DKD Kad›n Korosu, DKD Gitar 

Grubu DKD Halk Oyunlar› ve 

DKD Tiyatro Grubu sahne 

ald›lar. 

26’›nc› fienli¤in sunuculu¤unu 

Zeynep Derya Y›ld›z ve Yi¤it 

Tuncay birlikte yapt›lar. fienlikte 

Divri¤i Kültür Derne¤i Baflkan› 

Ali Dirmufl kat›l›mc›lara hitaben 

bir konuflma yapt›. Durmufl 

konuflmas›nda son y›llarda 

geliflen siyasal durum 

de¤erlendirmesi yapt›. Özellikle 

AKP eliyle uygulanan 

antidemokratik ve insan haklar› 

ihlallerine a¤›r elefltiri getiren 

Durmufl Tekel ‹flçilerinin 

Direniflini örnek göstererek, 

mücadele hatt› açmaktan gerisi 

bizi kurtarmayacakt›r dedi. 

AKP’nin sahte aç›l›mlar›na 

inanmad›klar›n›, Kürt Sorunu, 

Alevi Sorunu, az›nl›klar sorunu 

gibi pek çok sorunun hala yak›c› 

sorunlar oldu¤unu söyleyen 

Durmufl, HES Projeleriyle su gibi 

en temel insani bir ihtiyac›n 

ticarilefltirilmesine karfl› 

mücadele edeceklerini, 

Divri¤i’de ve Türkiye’nin çeflitli 

bölgelerindeki HES’lere karfl› 

sonuna kadar mücadele 

edeceklerini söyledi. 

DERELER‹N KARDEfiL‹⁄‹ 

Her y›l demokratik bir kurumla 

simgesel olarak yap›lan flenlik 

bu y›l da Derelerin Kardeflli¤i 

Platformuyla yap›ld›. fienlik daha 

önceki y›llarda, Y›lmaz Güney 

Vakf›, Aziz Nesin Vakf›, ÇEKÜL 

Vakf› gibi pek çok ilerici ve 

çevreci gruplarla ve kurulufllarla 

yap›lm›flt›. Derelerin Kardeflli¤i 

Platformu özellikle Karadeniz 

Bölgesinde yap›m› planlanan 

HES (Hidro Elektrik Santrali)’lere 

karfl› mücadelesiyle tan›n›yor. 

Platform üyeleri flenli¤e kat›larak 

bir de stand açt›. Grup üyeleri 

ad›na Ali Merdan bir konuflma 

yapt›. Merdan konuflmas›nda 

HES projeleri ad› alt›nda suyun 

ticarilefltirilmesi var, kapitalizm 

her alanda oldu¤u gibi en temel 

insan hakk› olan suyumuzu da 

ticarilefltiriyor. Bunu gizlemek 

için de enerji aç›¤›n› öne 

sürüyorlar. E¤er enerji aç›¤›n› 

bahane ediyorlarsa, bunu 

kullanmas›nlar, enerji aç›¤›n› 

gidermenin yollar› var. 

Barajlardan tüketim alanlar›na 

kadar olan arada kaçaklar› 

önlesinler, rüzgar enerjisini 

kullanmay› gelifltirsinler dedi. 

Merdan, HES projeleri hem do¤al 

hayat› yok ediyor hem de suyu 

ticarilefltiriyor. Geçti¤imiz 

günlerde Dikili’de mahkeme 

karar›yla suyun 

ticarilefltirilemeyece¤i, su en 

temel insan hakk›d›r paraya 

endekslenemez karar› ç›kt› dedi. 

Ali Merdan sadece Karadeniz’de 

de¤il Türkiye’nin genelinde 

uygulamaya sokulan HES 

projelerine karfl› toplumsal bir 

taban örgütlemek için yola 

ç›kt›klar›n›, baz› bölgelerde yarg› 

yoluyla HES’lere karfl› davalar 

kazand›klar›n› söyledi.

Ankara Divri¤i Kültür Derne¤i’nin Geleneksel Pilav Günü 27 Haziran tarihinde yap›ld›. Pilav Günü’ne CHP Genel 

Baflkan› Kemal K›l›çdaro¤lu, Önder Sav, Hakk› Süha Okay, Malik Ejder Özdemir ve çok say›da CHP yöneticisi kat›ld› 

Pilav Gününde Ankara Divri¤i Kültür Derne¤i Baflkan› Muharrem Höbek, CHP Genel Baflkan› Kemal K›l›çdaro¤lu, 

CHP Sivas Milletvekili Malik Ejder Özdemir ve Divri¤i Belediye Baflkan› Hakan Gök birer konuflma yapt›lar. 

Ankara Divri¤i Kültür Derne¤i’nin 

düzenlemifl oldu¤u Geleneksel Pilav 

Günü 27 Haziran tarihinde Atatürk 

Orman Çiftli¤i Gazi Piknik Alan›’nda 

yap›ld›. Sunuculu¤unu Cemal Özgür 

Taflk›ran ve Nuray Zaman’›n yapt›¤› 

flenli¤e binlerce kifli kat›ld›. Sabah›n 

erken saatlerinde bafllayan ya¤mur 

flenli¤e kat›l›m›n düflük olaca¤› korkusu 

yaratsa da ö¤lene do¤ru havan›n 

düzelmesi herkese rahat nefes ald›rd›. 

Havan›n aç›lmas›ndan sonra piknik alan› 

t›ka basa insan seline büründü. Pilav 

Gününde dernek baflkan› Muharrem 

Höbek siyasi içerikli bir konuflma yapt›. 

Höbek konuflmas›nda AKP iktidar›n›n 

kötü uygulamalar›n› öne ç›karar›k, 

özgürlükçü ve adil bir Türkiye yaratmak 

için herkesin birleflmesi gerekir dedi. 

S‹YAS‹LERDEN YO⁄UN ‹LG‹ 

Sabah›n erken saatlerinden itibaren 

pikni¤in yap›ld›¤› alan siyasilerin ak›n›na 

u¤rad›. CHP Genel Baflkan› Kemal 

K›l›çdao¤lu, Genel Sekreter Önder Sav, 

Süha Okay, Sivas Milletvekili Malik 

Ejder Özdemir, Yüksek Disiplin Kurulu 

Üyesi Selehattin Öcal, Tekin Bingöl, 

PM üyesi Veli Gündüz fiahin, ‹stanbul 

‹l Baflkan› Berhan fiimflek, Ankara ‹l 

Baflkan› Ali Y›ld›zl›, Çankaya Belediye 

Baflkan› Bülent Tan›k, Genel 

BaflkanYard›mc›s› Hakk› Divri¤i 

Belediye Baflkan› Hakan Gök, CHP 

Divri¤i ‹lçe Baflkan› Hüsamettin K›rkayak 

kat›ld›lar. 

S‹YASET DAMGASI 

Sabah›n erken saatlerinde 

Piknik Alan›na ilkönce CHP 

Sivas Milletvekili Malik Ejder 

Özdemir geldi. Özdemir 

Divri¤ililerle uzun uzun sohbet 

etti. Divri¤i’nin sorunlar›n› 

dinledi. Saatler ilerledikçe 

Divri¤ililer ve siyasi parti 

temsilcileri ve milletvekilleri de 

alana gelmeye bafllad›lar. Pilav 

Gününde il konuflmay› CHP 

Sivas Milletvekili Malik Ejder 

Özdemir yapt›. Özdemir 

konuflmas›na Naz›m Hikmetin 

Hava kurflun gibi a¤›r sözleriyle 

bafllad›. Özdemir 8 

y›ll›k AKP iktidar›na 

a¤›r elefltiriler 

getirerek, Türkiye’nin 

AKP eliyle 

gerecilefltirildi¤ini, valilerin ve 

devlet kadrolar›n›n AKP’nin 

birer memuru gibi çal›flt›¤›n› 

söyledi. Özdemir CHP’nin 

gümbür gümbür iktidara 

yürüdü¤ünü söyleyerek, 

demokratik ve adil bir 

türkiye’yi hep birlikte 

örgütleyeceklerini söyledi. 

Özdemir konuflmas›n›n 

sonunda yine Naz›m Hikmetin 

Yaflamak bir a¤aç gibi hür ve 

bir orman gibi kardeflçesine 

dizeleriyle bitirdi. 

HARAM‹LER‹N 

SALTANATINI 

YIKACA⁄IZ 

Ankara’n›n Ayafl Kazas›ndaki 

CHP mitinginin bitiminden 

sonra alana kalabal›k bir CHP 

grubuyla gelen CHP Genel 

Baflkan› Kemal K›l›çdaro¤lu’nu 

coflkulu bir kalabal›k karfl›lad›. 

Piknik Alan›na zorla giren 

K›l›çdaro¤lu burada bir bas›n aç›klamas› 

yapt›ktan sonra kalabal›¤a hitaben bir 

de konuflma yapt›. K›l›çdaro¤lu AKP’nin 

sahte aç›l›mlarla milleti oyalad›¤›n›, 

Türkiye’nin yang›n yeri gibi oldu¤unu 

hat›rlatarak, açl›¤›n ve yoksullu¤un had 

safhada iken AKP’ yöneticilerinin ve 

kadrolar›n›n varl›k içinde yüzdü¤ünü 

söyledi. 8 y›ll›k AKP iktidar›n›n sonucu 

ortadad›r›, bunlar daha neyi anlat›yorlar 

bize, sahte aç›l›mlarla, sahte Ergenekon 

‹ddianameleriyle kendilerine malzeme 

yarat›yorlar, Türkiye’nin yap›s›n› islamc›, 

fleriatç› bir hatta sokarar Cumhuriyetin 

temelini oyuyorlar dedi. K›l›çdaro¤lu 

ne yaparlarsa yaps›nlar yakalar›n› 

b›rakmayaca¤›z, onlar› sand›kta 

yakalayaca¤›z, elimizden 

kurtulamayacaklar, Recep Beyi rahats›z 

etmeye, haramilerin saltanat›n› y›kmaya 

geliyoruz. Halk›n iktidar›n› kuraca¤›z, 

Mutlu ve adil bir Türkiye’yi hep beraber 

kurmaya varm›s›n›z dedi. K›l›çdaro¤lu 

Naz›m Hikmetin, Yaflamak bir a¤aç 

gibi tek ve hür ve bir orman gibi 

kardeflçesine, dizeleriyle bitirdi. 

İSMAİL ASİL 

78is@windowslive.com 

Mad›mak Utanç 

Müzesi Olmal› 

17 y›l geçti… 

Mad›makda'ki atefl,yüreklerde yanmaya 

devam ediyor… 

O günden beri ne sis perdesi araland›…Ne 

de o karanl›k güçler tam olarak aç›¤a 

ç›kar›ld›… 

Bugün olmufl hala bu ay›ptan kurtulal›m 

diyen,ortak bir ak›l bile ç›kmad›… 

Ne egemenlerden…Nede o günleri bire bir yaflayan ve hatta seyirci 

konumunda olan Sivasl›lardan…Bu ay›b› daha ne kadar 

tafl›yacaklar,bilemiyorum… 

Sadece Sivasl›lar de¤il elbette… Daha o gün,yaflananlardan Aziz 

Nesini suçlayan içerden birileri bile,bu gün olmufl hala bir özür 

dilemediler…Kimdi onlar? Elbetteki kimi zaman en yak›n›m›zda 

olupta,sol geçinen sözde 'laiklik' cephesinde yerlerini alanlar...Onlar› 

da elbet tarihe havale ediyoruz… 

Öncelikle bu katliam›n sadece alevilere yönelik oldu¤u yan›lg›s›na 

düflmemek ve bu ç›kmazdan tez zamanda kurtulmak gerekir.Dolay›s›yla 

bu ac›y› sadece alevilerin sahiplenmesi de düflünülemez.Nitekim 

bugüne kadarda böyle oldu..Oysa'ki bu ac›yla birlikte ve hemen 

ard›ndan gelen Erzincan Baflba¤lar katliam›, bu ülkede yaflayan her 

bir yurttafl›n ortak ac›s› olmal›yd›…Dahas› bundan sonrada nas›l bir 

türkiye hayalini görmek isteyenlerin…Ama olmad›… Yine bildik 

anmalarla her y›l oldu¤u gibi bu y›lda bu ifl,yine alevi kurumlar›na 

düfltü…Ve kesintisiz gündemde tutup,bu günlere tafl›yanlarda yine 

onlar oldu…Temel taleplerinden biri de,oran›n mutlaka bir müzeye 

dönüfltürülmesiydi... 

En basitinden Mad›mak otelinin bir 'utanç' müzesine 

dönüfltürülmesi, türkiyenin de¤iflimine de çok anlaml› bir katk› 

sunacakt›r…Evet;bir müzenin bu kadar basit oldu¤unu 

düflünmeyin…Hat›rlamak ad›na, yak›n tarihimizin s›rlarla dolu 

katliamlar›n sorgulan›p gün ›fl›¤›na ç›kar›lmas›na yönelik en anlaml› 

ad›mlardan biri olmal›.Bu da özlemini duydu¤umuz ayd›nl›k bir 

türkiyenin bir hayal olmaktan ç›k›p,gerçe¤e dönüflmesine hizmet 

edecektir...Belkide bu güne kadar bir türlü çözemedi¤imiz kürt 

sorunuda dahil,temel sorunlar›m›z›n afl›lmas›nda kolaylaflt›r›c› bir 

ifllevi olacakt›r… 

Çünki bu ülkede temel sorun alanlar›m›z›n kayna¤›,birazda 

geçmifl tarihimizde yat›yor. Öyle'ki yaflad›¤›mz bir çok olguyla 

birlikte“tek dil,tek din,tek millet”deyip farkl›l›klara tahamül 

göstermiyen,Cumhuriyet sürecinin de birer ürünüydü zaten… Buradan 

hareketle,her yüzleflme için at›lacak ad›m, öncelikle devletin sorun 

çözmedeki d›fllay›c›, despotik 'ezme' yönteminide, de¤iflime 

u¤rtacakt›r.Farkl› inanç ve kimlikleri içine sindiren,bar›fl içerisinde 

birarada yaflam›n zeminini haz›rlayacakt›r.Bu da art›k k›flk›rtan olmaktan 

ç›k›p, onlar›n her türden haklar›n› garanti alt›na alan ,daha demokratik 

ve laik bir devlete do¤ru yolculuk demektir... En önemlisi de bu müze; 

bundan sonra din ad›na katliam yapan islamc› ve ›rkç› faflist zihniyetin 

bile uzun vadede de¤iflimine olanak tan›yacakt›r.Dolay›s›yla katilleri 

meflrulaflt›ran mekanizmay› da sorgulay›p de¤iflime u¤ratmadan, ne 

Sivas›n,nede di¤er yaralar›n kanamas› duracakt›r… 

O gün Sivasta yaflananlar› nas›l anlamam›z gerekti¤ine gelince…Bu 

konuda katillerin d›fl›nda onlara bu atmosferi sa¤layan devletin d›fllay›c› 

homejen yap›s›yla,bu katliamdan bire bir sorumlu oldu¤unu bir 

önceki yaz›mda fazlas›yla söz etmifltim.Bugün ise resme biraz daha 

yukar›dan bakt›¤›m›zda,iki karanl›k gücün rengini dahada fazlas›yla 

tafl›d›¤›n› görebiliriz… 

Bunlardan biri;ayn› zamanda bu rejimin kurbanlar›da say›lan 

katiller…Onlarki; içlerinde tafl›d›klar› tarihden gelen bu 

nefretlerini,uygun koflullarda her zaman kusabilen,insanl›ktan nasibini 

almam›fl katiller sürüsüdür.Meflruyetleri dinden ve efendilerinden alan 

bu yarat›klar,her zaman toplumsal uyan›fl›n bast›r›lmas› u¤runa bir 

k›v›lc›mla aniden birer 'güruha' dönüflen zavall›lard›r…Kendi kör 

inançlar› u¤runa öldürmeye ve yakmaya programlanm›fl birer 'kul' 

dan ibaret olan bu yarat›klar›n marifetlerini,tarih sayfalar›nda bolca 

görmek mümkün… 

‹kinci bir güç var'ki;onun daha büyük bir plan› vard›.O da bir 

zamanlar yeflil kuflak projesiyle bugünkü el-kaideyi,hamas› ve daha 

nice islamc› örgütlerin kurulup güçlenmesine katk› sunan 

Amerikayd›.Ne zamanki ülkemizde de seksen sonras› iyice yol verdi¤i 

islamc›lar,art›k kendi bafllar›na ba¤›ms›zlafl›p silahlar›n› kendine 

çevirdi,iflte o zaman onlara da bir ders vermek ve geriletip dize 

getirmek gerekiyordu…Bunu yapacak olanda o günkü sözde laik 

devlet düzeniydi… 

Bir di¤er yandan ise, o gün için geliflmekte olan alevi uyan›fl›n› 

ve sol dalgay› k›rmakt›…Bunun içinde o fleriyatç› güçler ifline 

yarad›…Tam anlam›yla buna, bir taflla iki kufl vurmak denir…‹flte 

Mad›mak, tamda bu plan dahilinde gerçekleflti… 

Kuflk›suz bu plan devletden ba¤›ms›z yürütülmedi.Ogünkü 

egemenler böylesi bir katliam›n'tahrik' sonucu gerçekleflti¤ini 

söyleyip,bir nevi yananlar› suçlad›lar. 

Bu suçlamaya ne yaz›k'ki,sol jargondan olup da her çevreden kat›lanlar 

oldu… Oysaki bu katliamda sadece fleriatç›lar›n suçlanmas›yla 

yetinmek,olay› tüm boyutlar›yla Sivasa hapsetmek demekti..‹flte bu 

açmazdan kendilerini taraf olarak görenler bile kurtulamad›…Kald›'ki 

bu sorumlulu¤u sadece bir matemle senede bir gün tafl›mak yetmez,olay› 

tüm farkl› boyutlar›yla irdeleyip kamuoyuyla daha s›k paylaflmak 

gerekirdi .Aksi taktirde bu denli bir katliam ne anlafl›lacak,nede ondan 

gerçek dersler ç›kar›lacakt›r… 

K›saca tüm bu irdelemeler ›fl›¤›nda,katliam yerinin bir müzeye 

dönüfltürülmesi, önümüzü ayd›nlatacak tarihsel bir fener olcakt›r.Bir 

daha asla diyebilmek için hat›rlamak… Ve unutmamak,unutturmamak 

ad›na…Unutmayal›m'ki bu ülkede eflit yurttafll›k temelinde insanca 

yaflam›n ve hakça paylafl›m›n yolu,ayn› zamanda geçmiflle yüzleflip 

sorumlulardan hesap sormaktan geçer.Bunun için de her fleyden önce, 

böylesi ac›lar› ortak sahiplenmeye ve benzer katliamlar›da gün ›fl›¤›na 

ç›karmaya ihtiyac›m›z var…

‹MT‹YAZ SAH‹B‹ VE SORUMLU YAZI‹fiLER‹ MÜDÜRÜ 

Renk Ajans Bas›m Yay›n Hizmetleri Ticaret Limited fiirketi ad›na: Birsen Bayar UYGUN 

Divri¤i ‹ntibalar› 

Her y›l oldu¤u gibi 2 Temmuz 1993 tarihinde 

yaflanan Sivas MADIMAK katliam›n› tel'in etmek 

amac› ile Sivas'a gittik. Örgütlü ve disiplinli bir 

flekilde anma sona erdi. Sivil toplum örgütlerinin 

temsilcileri konuflmalar›nda tarihe kara leke 

olarak geçen olay› unutmad›klar›n› ve 

unutturulmayaca¤›n› vurgulad›. Mad›mak 

UTANÇ MÜZES‹ yap›lana kadar bu görkemli 

toplu halde anmalar›n devam edece¤i dile getirildi. Daha sonra ‹mranl›han 

Köyü'nde Hasret GÜLTEK‹N'in mezar› ziyaret edilerek sayg› duruflunda 

bulunuldu. 

7-8 ayd›r ayr› kald›¤›m›z Divri¤i'ye geçtik. Divri¤i'de sitemler, k›sa dönemde 

genç yaflta ölümler karfl›s›nda ve ölenlerin yak›nlar› ile buluflma s›ras›nda 

duygusal anlar yafland›. Elbette elli y›ld›r Divri¤i'de yaflam›fl ve görev yapm›fl 

bir insan olarak uzaklaflmak, kopmak mümkün de¤il Merkezi ve köyleri ile 

bütünleflmifl unutulmaz an›lar› silip atmak olanaks›z. Her zaman dile getirdi¤imiz 

gibi yerel yönetimler önemlidir. Halkla günlük iç içe yaflamak, sorunlar› 

çözmek, sevinçleri, dertleri paylaflmak durumundas›n›z. Bu görevi özveriyle 

ve severek hislerinize ve h›rslar›n›za hakim olarak mant›k dahilinde yürütmek, 

hem yürütene hem de karfl›s›ndakine çok büyük haz ve mutluluk verir. 

Yöremizin ünlü ozanlar›ndan Sn. Mahmut Erdal'›n hakka yürümesi sonucu 

cenazesi Çamfl›h›'da kendi köyü fiAH‹N'de topra¤a verildi. Cenaze çok 

kalabal›k bir halk toplulu¤u, yöre ozanlar›m›z ve Sivas milletvekilimiz Sn. 

Malik Ejder Özdemir de kat›ld›. Törenden sonra Divri¤i'ye döndük. Say›n 

M.vekilimizin baflkanl›¤›nda Divri¤i ilçe örgütü binas›nda halka ve partililere 

aç›k bir toplant› yap›ld›. ‹lçe Baflkan›, bu toplant› herkese aç›k yap›lmamal›d›r, 

parti örgütü ve belediyeye elefltiriler olacakt›r, bu da bize zarar verir gibi 

gerekçeler öne sürerek toplant›n›n dar kapsaml› ve herkese aç›k olmas› için 

inatla direnmesine karfl›n S. Milletvekilimiz insanlar çarfl›da, pazarda 

konufltu¤umuzu neden burada yüz yüze konuflmas›n diyerek toplant›y› halka 

aç›k yapt›. Toplant›dan ç›kan sonuç; herkese göre ilçe yönetimi ve belediye, 

halk›n istemleri do¤rultusunda sorunlar› çözmek yerine biz seçimle geldik, 

bildi¤imiz do¤rularda gideriz. Gelecekte bizi iflbafl›na getirmeyebilirsiniz, 

gelen yönetimler sizin istekleriniz do¤rultusunda yönetirler fleklinde tav›rlara 

girdiler. K›sacas› Divri¤i'de yerel yönetimi ve parti yönetimini halktan uzak 

gibi. Sanki ben seçildim, her fleyin iyisini ben bilirim, ben yapar›m, kimseye 

de bir fley sormam havas›nda gördüm. 

Hisleri ve h›rslar› mant›klar›n›n önüne geçmifl uygulamalar› da bu yönde 

gördüm. Yöneticiler kinci olmamal›d›r. Kinci olduklar› takdirde eflit hizmet 

götüremez, halka yararl› olamazlar. Önemli olan kazan›lm›fl mevzileri korumak 

ve ileriye tafl›makt›r. Bu ince dengeyi korumak çok önemlidir. Yönetimde 

bulunan olgun ve engin gönüllü olmal›d›r. Hem içinde bulundu¤u dönemi 

hem de gelece¤i düflünmek zorundad›r. 

Divri¤i d›fl›nda bir ilçenin yöneticisine rastlad›m. D›flar›dan çok baflar›l› ve 

halkla iç içe bir baflkan›n›z oldu¤unu duymaktay›z, gerçekten duyduklar›m›z 

do¤ru mu? Diye sordum. Baflkan›m›z halkla uyum içinde yaln›z parti örgütü 

ile uyumlu de¤il diye dert yand›. Bak›yorsunuz bir tarafta ilçe örgütü ile 

bütünleflmifl bir belediye baflkan› var, di¤er tarafta halk›na yabanc›laflm›fl bir 

yönetim ve belediye var. Halk›n istemleri do¤rultusunda görev vere baflkan 

elbette baflar›l› olacakt›r. 

CHP'de bir de¤iflim bafllad›. Bu de¤iflim yurt içinde, yurt d›fl›nda olumlu 

olaca¤›, ana sorunlara parmak bas›lmaya baflland›¤›, demokrasi, insan haklar› 

konusunda nelerin öncelikle ele al›naca¤› sinyalleri verilmeye baflland›. Bu 

gidiflin iyi de¤erlendirilmesi halinde demokrasi, insan haklar› konusunda 

nelerin öncelikle ele al›naca¤› sinyalleri verilmeye baflland›. Bu gidiflin iyi 

de¤erlendirilmesi halinde iktidar yolunun aç›laca¤›, örgütlerin buna ayak 

uydurmas›, hatta dünya bas›n›nda "örgütler bu gidifle ayak ba¤› olmad›¤› 

takdirde iktidar yolunun görüldü¤ü yaz›l›p çizildi. Bu düflünce yurt içinde 

olumlu tepkilerle karfl›land›. 

Örgütler ve tüm halk›m›z bu gidifle engel olmadan katk› sunarak baflar›y› 

yakalayacakt›r. 

• Mutfak ve banyo dolaplar› italyan formatta dizayn 

edilmifl olup, Normal Dairelerin mutfaklar›; ankastre 

f›r›n, bulafl›k makinesi, ocak ve davlunbaz. 

Dubleks daire mutfaklar› ise; ankastre f›r›n, ocak, 

davlunbaz ve ayr›ca kiler dolab› ile dizayn edilmifltir. 

• Klima tesisat› ve iki ayr› uydu anten sistemi tak›lm›flt›r. 

• Banyolarda dufla kabin ve ›s›t›c›lar tak›lm›flt›r. 

Banyolarda ›fl›k yan›nca havaaland›rma aspiratörü 

de otomatik olarak devreye girmektedir. Normal 

dairelerde banyolara, Dubleks dairelerde WC ve 

banyolara PVC lambrili spot ›fl›kl› asma tavan 

yap›lm›flt›r. Salon ve mutfaklara Frans›z tasar›m› 

avizeler ve ayd›nlatma armatürleri tak›lm›flt›r. 

• Zeminlerde (Frans›z eskitme seramik) motif 

uygulamalar› yap›lm›flt›r. 

• 70 Ba¤›ms›z bölümden müteflekkil tatil köyümüzün 

%60’› toplumun elit kesimi taraf›ndan iskan edilmifl 

olup, sitemiz sakinleri bahçe peysaj› tamamlanm›fl 

3000 m2 yeflil alandan, otoparklardan, yürüme 

yollar›ndan, basket sahas›ndan ve 75 m2 çay ve hobi 

kamelyas›ndan istifade etmektedir. 

• Denize 50 mt. mesafede olan tatil köyümüz, 16 km. 

uzunlu¤unda kumsaldan, 2,5 saat mesafedeki K›br›s 

Adas›ndan, 2 saat mesafedeki Kapadokya ve 

Mevlana’dan, solunda K›z Kalesi, sa¤›nda Uzuncaburç 

ve di¤er tarihi ve turistik imkanlardan istifade 

etmektedir. 

•Tatil köyümüzün bahçe bak›m›, elektri¤i, suyu, site 

görevlisinin maafl› vs. di¤er harcamalar 

dahil, kat malikleri senede üç eflit 

taksitte toplamda sadece 400TL 

ödemektedirler. 

Sizi k›saca tan›yal›m isterseniz? 

Ben 1947 y›l›nda Divri¤i Ya¤basan 

Köyü’nde dünyaya gelmiflm. Asl›nda 

nüfusumda 1949 yaz›yor ama do¤rusu 

1947. ‹lk okulu köyümde orta okulu Sivas 

Atatürk Orta Okulu’nda okudum ve sonra 

‹stanbul’a gittim. 1967- 68 dönemi Vefa 

Akflam Lisesi’nde okudum. 1969 y›l›nda 

sevdi¤im k›z› kaç›rarak evlendim. Neden 

kaç›rd›m? Çünkü babas› e¤itmen Hasan 

Y›lmaz vermedi. Ve sonra askere gittim 

askerden sonra hayat yeni bafllad›. 

Kaç y›ld›r müzikle u¤rafl›yorsunuz? 

Müzikle tan›flman›z›n serüvenini 

anlatabilirmisiniz? 

Hani sanatç›lar der ya 3 yafl›nda 4 yafl›nda 

müzi¤e ilgi duydum bende bizim evde 

saz keman zurna davul ne arasan vard›, 

Çünkü babam bu sayd›klar›m›n hepsini 

çok ustaca çalard›. Bizim sülalemize 

kasaplar derlermifl hatta birine sormufllar 

bu saz› nas›l çal›yorsunuz diye oda demiflki 

ne bilem kasaplar yap›yor bizde çal›yoruz 

demifl. Yani saz bile yap›yorlarm›fl. Sen 

var hesap et. 

Çamfl›h A¤z› türkülerinizle 

tan›n›yorsunuz. Hatta “Çamfl›h›na vard›m 

Divri¤i’den güzel” adl› bir de türkünüz 

var. Nedir bu Çamfl›h A¤z›? 

Çamfl›¤› a¤z› türküleri tarihsel bir konuma 

ulaflm›flt›r. Tabi bu Arguvan türküleri ilede 

hafl›r neflir olmufltur. Bunlar asl›nda 

birbirlerini tamaml›yor gibi geliyor bana. 

Ufak bir makam fark› var asl›nda ama o 

ondan alm›fl o da ondan alm›fl Arguvan 

ve Çamfl›¤› a¤z› olmufl. Hani de¤erli 

Mahmut Erdal ozan›m›z der ya bizim 

Çamfl›h’da tafl› tafla vursan müzik ç›kar. 

Çok do¤ru bir söz asl›nda Kangal ve 

Divr¤i’nin baz› köylerinin yetifltirdi¤i 

ozanlar›m›zda var bir kere Çamfl›¤› a¤z› 

tutmufl çamfl›¤›na mal olmufl. Çamfl›¤›na 

vard›m Divri¤i’den güzel türküsüde flöyle 

do¤du de¤erli ozan›m›z Feyzullah Ç›nar 

derdi ya çamfl›¤›na vard›m haraba olmufl 

o zaman öyleydi köyler boflalm›flt› ama 

flimdi öyle de¤il köyler tekrar doldu 

güzelleflti bende de o his uyand›. Hüseyin 

Abdal fienliklerinde söyledim ve çamfl›¤›na 

vard›m divri¤iden güzel olmufl. 

Halk müzi¤inin ustalar› ve yorumcular› 

saymakla bitmez. Bu günlere onlar›n 

sayesinde geldik. Peki bundan sonra ne 

olacak? 

Halk müzi¤i ile ozanlar›m›z›n türkülerini 

kar›flt›rmayal›m bence bunlar birbirinden 

Genel Yay›n Yönetmeni: Yahya Kemal BAYAR 

Yay›n Koordinatörü: Canan DUMAN 

Genel Müdür: Özden UYGUN 

Haber Merkezi Müdürü: Begüm ASLAN 

Görsel Tasar›m: Gülhan TAfiLI 

Reklam ve Sat›fl Koordinatörü: Saadet BAYAR - Ak›n ASLAN 

Teknik Yönetmen: Esengül ÇILDIR, Gamze ÖZÇEL‹K 

YÖNET‹M YER‹: Renk Ajans Bas›m Yay›n Hizmetleri Tic. Ltd. fiti: Nakilbent Sok. No: 41/1 Sultanahmet/‹ST. Tel: (0212) 458 82 16 - 516 29 84 

Fax.: (0212) 516 29 84 WEB ADRES‹: www.divrigi.com.tr E-mail: divrigi@divrigi.com.tr 

BASKI: Murat Ofset Matbaac›l›k San. Tic. Ltd. fiti. Davutpafla Cad. emintafl Davutpafla Sitesi No: 103/272 Topkap›/‹st. Tel: 0212.567 52 24 

Yay›n Türü: Yerel Süreli Yay›n Gazetemiz bas›n ve yay›n meslek ilkelerine uymaya söz vermifltir. 

Ankara Temsilcisi: 

Divri¤i Temsilcisi: Yusuf GÜLDALI 

Antalya:Temsilcisi: Kemal Küçükkoçkaya 

Bodrum Temsilcisi: Ecevit GÜRSOY 

Yaz› Kurulu: •R›za GÜRÜNLÜ, fiahin KÜÇÜK, Cafer ÇEL‹K, Mustafa ÖZKER, ‹smail AS‹L, Mahmut fiENGÜL, ‹smail ÇINAR, 

Müslüm DO⁄ A N , H›d›r ÇAM, Nilüfer MURATO⁄LU, Muharrem YA⁄BASAN,Mustafa TARAKÇI, Esat KORKMAZ, Sad›k ÇEL‹K. 

Yay›n Dan›flma Kurulu: • Divri¤i: Muharrem YA⁄BASAN, Metin fi‹MfiEK, Sat›lm›fl KILIÇ, Ali GENÇDAL • ‹stanbul: Beyzade ÖZKAHRAMAN, Zeynel AS‹L, Yunus ÖZTEPE, Hasan YILMAZTÜRK, 

Hüseyin fiAH‹N, Ali ÖZMEN, Orhan ÖZDEM‹R, Hüseyin GÜZELYILMAZ, Hasan GÜRSOY, Murtaza YILDIRIM Ali R›za DUMAN, Musa ÇULHA, Hüseyin ETL‹K, ‹brahim CANÖNDE 

Ankara : fiahin KÜÇÜK, Muharrem HÖBEK, Cemal KARAHAL‹L, Arif A. ATAY, Haydar YILMAZ, Hasan DO⁄AN, Necati YILMAZ, Kemal DO⁄AN, Müslüm DO⁄ A N , Mustafa ÇINAR, 

Enver KÖSEER ‹zmir : Yusuf MET‹N, Aziz ÇINAR Antalya: ‹lyas fiimflek, Kemal KÜÇÜKKOÇKAYA •Bodrum: H›d›r ÇAM, Ecevit GÜRSOY •Çorlu: Zeki Y›ld›z •Alt›noluk: Erzade YAKAR 

Fevzi Delibafl’›n atalar› Zara’n›n Girit Köyü’nden Divri¤i’nin Ya¤basan Köyü’ne yerleflmifl y›llar önce 

2 Yatak Odas + 1 Salon + 

Mutfak + Banyo WC + 2 Veranda, 

1 Balkon, M stakil Tapulu, Elektrik 

ve Su Ba lanm Denize 50m. nce 

Temizli i Yap m Kredi ile Sat n Al p Hemen 

Ta nabilece iniz Ultra L x Dublex daireler!... 

farkl› tabiî ki gene birbirlerini 

tamaml›yorlar ozanlar›m›z›n baz› 

türkülerini halk müzi¤i sanatç›lar› 

seslediriyorlar bunlar güzel fleyler ama 

ozan›n kaleminden a¤z›ndan ç›kt›¤› gibi 

söylemiyorlar de¤ifltiriyorlar bunuda ben 

do¤al buluyorum yenilik getiriyorlar 

yenilefltiriyorlar gibi geliyor bana öyle 

yada böyle yaflat›yorlar 

Halk müzi¤i eski gelene¤inden farkl› 

yönlere mi evriliyor yoksa? 

Halk müzi¤i ölmez halk müzi¤inin ölmesi 

demek halk›n ölmesi demktir. Nas›l pop 

rak arebesk gibi müziklerin yetiflenleri 

yetifltirenleri varsa halk müzi¤ininde var 

her hangi bir yere çekildi¤i yok bence 

daha güzelleflir gerilemez çünkü bu yolda 

u¤rafl› veren de¤erli sanatç›lar›m›z var bir 

Arif Sa¤ varki var o de¤erli sanatç›m›z›n 

sayesinde ba¤lama de¤iflti k›sa sap uzun 

sap re kesim do kesim ne bileyim o sesler 

o flelpeler sa¤ olsun ömrü uzun olsun 

baflka ne diyeyim 

Ozanlar›m›z› birbirinden ay›ramay›z 

ama mutlaka gönlünüzde taht kuran 

ozanlar›m›z vard›r. Bunlardan bahsedelim 

mi biraz? 

ozanlar›m›z› birbirinden nas›l ay›ral›m 

hepsinin dilinden telinden ayr› bir ses ayr› 

bir seda geliyor ay›rt etmek mümkün 

müdür hepside sayg› duyulacak 

de¤erlerimizdir. Büyü¤ü küçü¤ü gönlümde 

taht kuran ozanlar›m›z baflta pirsultan en 

büyük de¤erdir. Tabi Afl›k Veysel buna 

dahildir benim için günümüzdede feyz 

ald›¤›m örnekl ald›¤›m hayran oldu¤um 

de¤erli Mahsuni fierif 

ozan›m›zd›r.kendisiyle bir iki konsere 

k›smet oldu. Yazl›k sinema dönemlerinde 

ayn› konserde bende çal›p söyledim. 

fiiirlerini hayranl›kla dinledi¤im de¤erli 

Mahmut Erdal fliirlerinde köy hayat› 

yaflatan de¤erli Ali K›z›ltu¤ sevgili 

sineminin düzene karfl› yazd›¤› fliirler 

Tan›rl› afl›k yener Hüseyin Gazi Metin’in 

düzene karfl› fliirleri hangi birini sayam 

K›z›ltu¤ der ya bunlar›n hepsi deli hepside 

deli valla ne yapay›m ismini 

yazamad›klar›mdan özür diliyorum hangi 

birini sayay›m 

Genç müzisyenler yetifliyor. Bu gençler 

geçmifllerini iyi biliyorlarm›? Köklerine 

ba¤l›l›klar› nas›l? K›saca genç 

müzisyenlerden umutlumusunuz? 

genç müzisyenler tabiî ki olacak bilim 

tükenirmi nice bilim adamlar›m›z var 

bunlar ölmüyorlarm› tabiî ki ölüyorlar 

ama yerlerine yenilerini yetifltirip gidiyorlar 

Müzikde öyle herkes yapt›¤› ifli 

öldürmemek için u¤rafl› veriyorlar ona 

göre tohumlar›n› ekiyor ve yetifltiriyorlar 

merak etme umutluyum 

Bir sanatç› olarak, devletin müzik ve 

sanat alan›nda neler yapmas›n› 

beklerdiniz? 

Devletin müzik ve sanat alan›nda yapaca¤› 

fleyi ne yaz›kki gelen hükümetler belirliyor 

devlet ne yaps›n bir hükümet geliyor halk 

müzi¤ini seviyor ona göre davran›yor biri 

türk sanat müzi¤ine önem veriyor bir di¤eri 

ilahi müzi¤i seçiyor sanatç›larda ortada 

bocalay›p duruyor. Devletin her alandaki 

müzi¤e ortak de¤erlerde destek vermesini 

ay›rt etmeksizin fark gözetmeksizin 

geliflmesini sa¤lamas›n› beklerim. 

Halk, sanatç›lar›na ve ozanlar›na yeteri 

kadar destek oluyormu? Halktan 

beklentileriniz varm›? 

Halk olmazsa zaten sanatç›da olmaz 

sanatç›n›n oluflu halk›n varl›¤›na ba¤l›d›r. 

Ozanlar›m›z ve sanatç›lar›m›z var ise 

halk›m›z destek oluyor demektir. Bu inkar 

edilemez sanatç›lar›m›zda halk›m›za 

sayg›da kusur etmemelidir. Bunlar bir 

birlerini tamamlayan de¤erlerdir 

de¤erlendirelim. 

Biraz da fliirlerinizden ve 

bestelerinizden konuflal›m isterseniz. 

Neler yazd›n›z neler söylediniz? 

Konserlere gidermisiniz? 

fiiirlerim genelde duygusal hasret gurbet 

özlem yerine göre düzene yerine göre 

yerme baz›lar›na ikaz baz›lar›na haddini 

bildirme tabi anlarlarsa, her hangi bir 

olaya bir aflka ne bileyim kafama uyan 

durumlara göre kendili¤inden olufluyor. 

Konserlere dedimya eski dönemlerde 

görsel yay›n yok iken yazl›k sinemalarda 

sonralar› dü¤ün salonlar›nda giderdim 

flimdi ise köylerde yaz sezonunda 

festivaller oluyor oralara gidiyorum. 

Son olarak neler söylemek istersiniz? 

fiiir yazmak güzeldir yazd›¤›n› okumak güzeldir 

baflka sanatç›lar›n senin yazd›¤›n› okumas› güzeldir 

ozanlar fliirleri ile yaflarlar fliirlerimi okuyanlardan 

zevk duyuyorum ozanlar›m›z fliirlerine yasak 

koymas›nlar yeni yetiflen sanatç›lar›m›z çals›n 

söylesin onlar› yaflats›nlar diyorum. Gelmifl geçmifl 

ozanlar›m›z› sayg›yla an›yorum. Hayatta 

olanlara uzun ömürler diliyor sayg›lar›m› 

sunuyorum.

d‹vr‹⁄‹l‹ler‹n ‹ - divriği haber portalı

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

Delete template?

Save as template?