11.07.2015 Views

TÜRK TİCARET KANUNU (1) (2) Bu Kanun ile ilgili tüzükler için ...

TÜRK TİCARET KANUNU (1) (2) Bu Kanun ile ilgili tüzükler için ...

TÜRK TİCARET KANUNU (1) (2) Bu Kanun ile ilgili tüzükler için ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

2751TÜRK TİCARET <strong>KANUNU</strong>(1) (2)<strong>Kanun</strong> Numarası : 6762Kabul Tarihi : 29/6/1956Yayımlandığı R. Gazete : Tarih : 9/7/1956 Sayı: 9353Yayımlandığı Düstur : Tertip : 3 Cilt : 37 Sayfa : 1587** *<strong>Bu</strong> <strong>Kanun</strong> <strong>ile</strong> <strong>ilgili</strong> tüzükler için, "Tüzükler Külliyatı"nın kanunlaragöre düzenlenen nümerik fihristine bakınız.** *B A Ş L A N G I ÇA) <strong>Kanun</strong>un tatbik sahası:I - Ticari hükümler:Madde 1 – Türk Ticaret <strong>Kanun</strong>u, Türk Medeni <strong>Kanun</strong>unun ayrılmaz bir cüzüdür. <strong>Bu</strong> kanundakihükümlerle, bir ticarethane veya fabrika yahut ticari şekilde işlet<strong>ile</strong>n her hangi bir müesseseyi ilg<strong>ile</strong>ndirenmuamele, fiil ve işlere dair diğer kanunlarda yazılı hususi hükümler, ticari hükümlerdir.Hakkında ticari bir hüküm bulunmıyan ticari işlerde mahkeme, ticari örf ve adete, bu dahi yoksa umumihükümlere göre karar verir.II - Ticari örf ve adet:Madde 2 – <strong>Kanun</strong>da aksine bir hüküm yoksa teamül, ticari örf ve adet olarak kabul edildiği tesbitedilmedikçe hükme esas olamaz. Şu kadar ki; irade beyanlarının tefsirinde teamüllerin dahi nazara alınması esasımahfuzdur.Bir bölgeye veya bir ticaret şubesine mahsus olan ticari örf ve adetler umumi olanlara tercih olunur.İlgil<strong>ile</strong>r aynı bölgede bulunmadıkları takdirde, kanun veya mukavelede aksine hüküm olmadıkça, ifa yerindekiticari örf ve adet tatbik olunur.Tacir sıfatını haiz olmıyanlar hakkında ticari örf ve adet, ancak onlar tarafından bilindiği veya bilinmesigerektiği takdirde tatbik olunur.III - Ticari işler:Madde 3 – <strong>Bu</strong> kanunda tanzim olunan hususlarla bir ticarethane veya fabrika yahut ticari şekildeişlet<strong>ile</strong>n diğer bir müesseseyi ilg<strong>ile</strong>ndiren bütün muamele, fiil ve işler ticari işlerdendir.________________________(1) 13/7/1967 tarihli ve 903 sayılı <strong>Kanun</strong>un 3. maddesi <strong>ile</strong>, bu <strong>Kanun</strong>daki Türk<strong>Kanun</strong>u Medenisinin 73 ve takip edenmaddelerinde yer alan müesseseyi ifade etmek üzere kullanılan (tesis) kelimesi yerine (vakıf) kelimesi ikame edilmiştir.(2) <strong>Bu</strong> <strong>Kanun</strong>la sigorta hizmetleri <strong>ile</strong> <strong>ilgili</strong> olarak Sanayi ve Ticaret Bakanlığına ve Sanayi ve Ticaret Bakanına verilmişolan her türlü görev, yetki, sorumluluk, hak ve muafiyetten <strong>ilgili</strong> olanların doğrudan doğruya Başbakana, Başbakanıngörevlendireceği Devlet Bakanına, Hazine Müsteşarlığına ve Hazine Müsteşarına intikal edeceği 9.12.1994 tarih ve 4059sayılı <strong>Kanun</strong>un 8 inci maddesi <strong>ile</strong> hükme bağlanmıştır.


2752IV - Ticari davalar ve delilleri:1. Umumi olarak:Madde 4 – 21 inci maddenin birinci fıkrası gereğince her iki taraf için ticari sayılan hususlardan doğanhukuk davaları <strong>ile</strong> tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın:1. <strong>Bu</strong> kanunda;2. Medeni <strong>Kanun</strong>un, rehin mukabilinde ikraz <strong>ile</strong> meşgul olanlar hakkındaki 876 ila 883 üncümaddelerinde;3. Borçlar <strong>Kanun</strong>unun, bir işletmenin satılması veya diğeriyle birleştirilmesi hakkındaki 179 ve 180,rekabet memnuiyetine dair 348 ve 352, neşir mukavelesi hakkındaki 372 ila 385, itibar mektubu ve itibar emrihakkındaki 399 ila 403, komüsyona dair 416 ila 429, ticari mümessiller ve diğer ticari vekiller hakkındaki 449 ila456, havale hakkındaki 457 ila 462, vedia hakkındaki 463 ila 482 nci maddelerinde;4. Alameti farika, ihtira beratı ve telif hakkına mütaallik mevzuatta;5. <strong>Bu</strong> kanunun 135 inci maddesinde yazılı ticarete mahsus yerler hakkındaki hususi hükümlerde;6. Bankalar ve ödünç para verme işleri kanunlarında; tanzim olunan hususlardan doğan hukuk davalarıticari dava sayılır. Şu kadar ki; her hangi bir ticari işletmeyi ilg<strong>ile</strong>ndirmiyen havale, vedia ve telif hakkındandoğan davalar bundan müstesnadır.Ticari davalarda dahi deliller ve bunların ikamesi Hukuk Muhakemeleri Usulü <strong>Kanun</strong>u hükümlerinetabidir.(Ek son fıkra:20/4/2004 - 5136/1 md.) İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve SavcılarYüksek Kurulunun olumlu görüşü <strong>ile</strong> Adalet Bakanlığınca, bu <strong>Kanun</strong>un Dördüncü Kitabında yer alan denizticaretine ilişkin ihtilaflara bakmak ve asliye derecesinde olmak üzere Denizcilik İhtisas Mahkemeleri kurulur.<strong>Bu</strong> mahkemelerin yargı çevresi Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenir.2. Ticaret mahkemelerinin iş sahası:Madde 5 – Aksine hüküm olmadıkça, dava olunan şeyin değerine göre asliye hukuk veya sulh hukukmahkemesi ticari davalara dahi bakmakla vazifelidir.Şu kadar ki; bir yerde ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan vebu kanunun 4 üncü maddesi hükmünce ticari sayılan davalarla hususi hükümler uyarınca ticaret mahkemesindegörülecek diğer işlere ticaret mahkemesinde bakılır.İkinci fıkrada yazılı hallerde, munhasıran iki tarafın arzularına tabi olmıyan işler hariç olmak üzere, birdavanın ticari veya hukuki mahiyeti itibariyle mahkemenin iş sahasına girip girmediği yalnız iptidai itirazşeklinde taraflarca dermeyan olunabilir. İtiraz varit görüldüğü takdirde dosya <strong>ilgili</strong> mahkemeye gönderilir; bumahkeme davaya bakmaya mecburdur; ancak, davanın mahiyetine göre tatbikı gerekli usul ve kanunhükümlerini tatbik eder. Ticari bir davanın hukuk mahkemesi, ticari olmıyan bir davanın ticaret mahkemesitarafından görülmesi hükmün bozulması için yalnız başına kafi bir sebep teşkil etmez.Vazifesizlik sebebiyle dava d<strong>ile</strong>kçesinin reddi halinde yapılacak muamelelere ve bunların tabi olduklarımüddetlere dair usul hükümleri, iş sahasına ait iptidai itirazın kabulü halinde de tatbik olunur.B) Çeşitli hükümler:I - Müruruzaman:Madde 6 – <strong>Kanun</strong>da aksine hüküm olmadıkça ticari hükümler koyan kanunlarla tayn olunanmüruruzaman müddetleri mukavele <strong>ile</strong> değiştir<strong>ile</strong>mez.


2753II - Teselsül karinesi:Madde 7 – İki veya daha fazla kimse,içlerinden yalnız biri veya hepsi için ticari mahiyeti haiz bir işdolayısiyle diğer bir kimseye karşı müştereken borç altına girerlerse mukavelede aksi kararlaştılmış olmadıkçamütesels<strong>ile</strong>n mesul sayılırlar.Ticari borçlara kefalet halinde,gerek asıl borçlu <strong>ile</strong> kefil ve gerek kefiller arasındaki münasebetlerde dahihüküm böyledir.III - Ticari işlerde faiz:1. Mukavele serbestisi:Madde 8 – Ticari işlerde faiz miktarı serbestçe tayin olunabilir.Üç aydan aşağı olmamak üzere faizin ana paraya eklenerek birlikte tekrar faiz yürütülmesi şartı,yalnızcari hesaplarla borçlu bakımından ticari iş mahiyetini haiz olan karz akitlerinde muteberdir.Ödünç para verme işleri,bankalar,tasarruf sandıkları ve tarım kredi kooperatifleri hakkındaki hususihükümler mahfuzdur.2. <strong>Kanun</strong>i faiz miktarı ve ticari temerrüt faizi: (1)Madde 9 – Ticari işlerde faiz miktarı hakkında Borçlar <strong>Kanun</strong>unun 72 nci maddesi caridir.Şu kadarki;faizin işlemeye başladığı tarihte ödeme yerinde benzer muameleler için daha yüksek bir faiz ödenmekte ise bufaiz miktarı esas tutulur. 8 inci madde hükmü mahfuzdur.Ticari işlerde temerrüt faizi yıllık yüzde ondur.3. Faizin başlangıcı:Madde 10 – Aksine mukavele yoksa,ticari bir borcun faizi,vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksaihtar gününden itibaren işlemiye başlar.BİRİNCİ KİTAPTicari İşletmeBİRİNCİ FASILTacirA) Ticari işletme:I - Umumi olarak:Madde 11 – Ticarethane veya fabrika yahut ticari şekilde işlet<strong>ile</strong>n diğer müesseseler, ticari işletmesayılır.Tesisat, kiracılık hakkı, ticaret unvanı ve diğer adlar, ihtira beratları ve markalar,bir sanata mütaallikveya bir şahsa ait model ve resimler gibi bir müessesenin işletilmesi için daimi bir tarzda tahsis olunanunsurlar,mukavelede aksine hüküm bulunmadıkça, ticari işletmeye dahil sayılır.II - Ticarethane ve fabrika:Madde 12 – Aşağıda yazılı veya mahiyetçe bunlara benziyen işlerle uğraşmak üzere kurulanmüesseseler, ticarethane sayılır:____________________(1) <strong>Bu</strong> <strong>Kanun</strong> <strong>ile</strong> Borçlar <strong>Kanun</strong>unun,kanuni faiz ve temerrüt faizi oranlarını belirleyen hükümlerinin uygulanmıyacağı4/12/1984 tarih ve 3095 sayılı <strong>Kanun</strong>un 5. maddesi <strong>ile</strong> hükme bağlanmıştır.


27541. Menkul malların satılmak veya kiraya verilmek üzere tedariki ve bunların aynen veya başka bir şeklesokularak satılması yahut kiraya verilmesi;2. Kıymetli evrakın satılmak üzere tedariki ve bunların satılması;3. Her çeşit imal veya inşa;4. Madencilik;5. Matbaacılık,gazetecilik ve kitapçılık, yayın, ilan ve istihbarat;6. Tiyatro, sinema, otel, han ve lokanta gibi umumi mahaller, hususi mektep ve hastane ve açık satışyerlerinin işletilmesi;7. Umumi mağazalar ve sair depo ve ambarların işletilmesi;8. Borsa ve kambiyo işleri,s arraflık, bankacılık;9. İçtimai sigortalar hariç olmak üzere sigortacılık;10. Kara, deniz ve havada, nehir ve göllerde yolcu ve eşya taşımak;11. Su, gaz ve elektrik dağıtma, telefon ve radyo <strong>ile</strong> haberleşme ve yayın;12. Acentelik, tellallık, komüsyonculuk ve sair bütün tavassut işleri.Fabrikacılık, ham madde veya diğer malların makine yahut sair teknik vasıtalarla işlenerek yeni veyadeğerli mahsuller vücuda getirilmesidir.III - Ticari şekilde işlet<strong>ile</strong>n diğer müesseseler:Madde 13 – Aşağıdaki işleri görmek üzere açılan bir müessesenin işlerinin hacım ve ehemmiyeti, ticarimuhasebeyi gerektirdiği ve ona ticari veya sınai bir müessese şekil ve mahiyetini verdiği takdirde bu müessesede ticari işletme sayılır:1. Bir toprak sahibinin veya çiftçinin, mahsullerini olduğu gibi veya zirai sanatı dolayısiyle bir tezgahtaşeklini değiştirerek satması;2. Esnaf veya güzel sanatlar erbabından birinin gerek bizzat gerek işçi çalıştırarak veya makinekullanarak eserler vücuda getirmesi ve bu eserleri satması.<strong>Bu</strong> hüküm, işlerinin mahiyetine göre,12 nci madde gereğince ticarethane veya fabrika olarakvasıflandırılamıyan diğer müesseseler hakkında da tatbik olunur.B) Tacir:I - Hakiki şahislar:1. Umumi olarak:Madde 14 – Bir ticari işletmeyi,kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimseye tacir denir.Bir ticari işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo ve sair ilan vasıtalariyle halka bildirmiş veyaişletmesini ticaret siciline kaydettirerek keyfiyeti ilan etmiş olan kimse fi<strong>ile</strong>n işletmeye başlamamış olsa b<strong>ile</strong>tacir sayılır.Bir ticari işletme açmış gibi,ister kendi adına,ister adi bir şirket veya her ne suretle olursa olsun hukukanvar sayılmıyan diğer bir şirket adına (Ortak sıfatiyle) muamelelerde bulunan kimse,hüsnüniyet sahibi üçüncüşahıslara karşı tacir gibi mesul olur.2. Küçük ve mahcurlar:Madde 15 – Küçük ve mahcurlara ait ticari işletmeyi bunların adına işleten veli ve vasi,tacirsayılmaz.Tacir sıfatı,temsil ed<strong>ile</strong>ne aittir.Şu kadar ki;kanuni mümessil ceza hükümleri bakımından tacir gibimesul olur.3. Ticaretten mened<strong>ile</strong>nler:Madde 16 – Şahsi halleri veya yaptığı işlerin mahiyeti yahut meslek ve vazifeleriitibariyle kanuni veya kazai bir yasağa aykırı olarak veyahut başka bir


2755şahsın iznine veya resmi bir makamın ruhsatına lüzum olup da izin veya ruhsatname almadan bir ticari işletmeyiişleten kimse de tacir sayılır.<strong>Bu</strong> hareketin doğurduğu hukuki, inzıbati ve cezai mesuliyet mahfuzdur.4. Esnaf:Madde 17 – İster gezici olsunlar,ister bir dükkanda veya bir sokağın muayyen yerlerinde sabitbulunsunlar,iktisadi faaliyeti nakdi sermayesinden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı ancak geçiminisağlamaya yetecek derecede az olan sanat ve ticaret sahipleri tacir değildirler.Şu kadar ki;tacirlere mahsushükümlerden bu kanunun 22 ve 55 inci maddeleriyle Medeni <strong>Kanun</strong>un 864 üncü maddesinin ikinci fıkrasıhükümleri bunlar hakkında da tatbik olunur.II - Hükmi şahıslar:Madde 18 – Ticaret şirketleriyle,gayesine varmak için ticari bir işletme işleten dernekler ve kendikuruluş kanunları gereğince hususi hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek veya ticari şekilde işletilmek üzeredevlet,vilayet,belediye gibi amme hükmi şahısları tarafından kurulan teşekkül ve müesseseler dahi tacirsayılırlar.Devlet, vilayet ve belediye gibi amme hükmi şahısları <strong>ile</strong> umumi menfaate hadim cemiyetler, bir ticariişletmeyi ister doğrudan doğruya, ister amme hukuku hükümlerine göre idare ed<strong>ile</strong>n ve işlet<strong>ile</strong>n bir hükmi şahıseliyle işletsinler kend<strong>ile</strong>ri tacir sayılamazlar.III - Donatma iştiraki:Madde 19 – Tacirlere dair olan hükümler donatma iştiraki hakkında da tatbik olunur.C) Tacir olmanın hukümleri:I - Umumi olarak:Madde 20 – Tacirler her türlü borçlarından dolayı iflasa tabi oldukları gibi,kanun hükümlerine uygunolarak bir ticaret unvanı seçmeye ve kullanmaya, işletmelerini ticaret siciline kaydettirmeye ve ticari defterlertutmaya mecburdurlar.Her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi lazımdır.Tacirler arasında,diğer tarafı temerrüde düşürmek veya mukaveleyi fesih yahut ondan rücu maksadiyleyapılacak ihbar veya ihtarların muteber olması için noter marifetiyle veya iadeli taahhütlü bir mektupla yahuttelgrafla yapılması şarttır.Tacir sıfatına bağlı olan diğer hükümler mahfuzdur.II - Hususi olarak:1. Ticaret karinesi:Madde 21 – Bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır.Şu kadar ki;hakiki şahıs olan bir tacir, muameleyiyaptığı anda bunun ticari işletmesiyle <strong>ilgili</strong> olmadığını diğer tarafa açıkça bildirdiği veya muamele, fiil veya işinticari sayılmasına halin icabı müsait bulunmadığı takdirde borç adi sayılır.Taraflardan yalnız biri için ticari iş mahiyetinde olan mukaveleler, kanunda aksine hüküm olmadıkça,diğeri için de ticari iş sayılır.


27562. Ücret isteme hakkı:Madde 22 – Tacir olan veya olmıyan bir kimseye,ticari işletmesiyle <strong>ilgili</strong> bir iş veya hizmet görmüş olantacir,münasip bir ücret istiyebilir.<strong>Bu</strong>ndan başka, verdiği avanslar veya yaptığı masraflar için ödeme tarihindenitibaren faize de hak kazanır.3. Fatura ve teyit mektubu:Madde 23 – Ticari işletmesi icabı bir mal satmış veya imal etmiş veyahut bir iş görmüş yahut birmenfaat temin etmiş olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun dafaturada gösterilmesini istiyebilir.Bir faturayı alan kimse aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde münderecatı hakkında bir itirazdabulunmamışsa münderecatını kabul etmiş sayılır.Şifahen,telefon veya telgrafla yapılan mukavelelerin veya beyanların muhtevasını teyit eden bir yazıyıalan kimse, aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde bir itirazda bulunmamışsa teyit mektubunun yapılanmukaveleye ve beyanlara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır.4. Ücret ve cezanın tenkisi:Madde 24 – Tacir sıfatını haiz bir borçlu,Borçlar <strong>Kanun</strong>unun 104 üncü maddesinin 2 nci fıkrasiyle 161inci maddesinin 3 üncü fıkrasında ve 409 uncu maddesinde yazılı hallerde,fahiş olduğu iddiasiyle bir ücret veyacezanın indirilmesini mahkemeden istiyemez.5. Ticari satış ve trampa:Madde 25 – Aşağıdaki hususi hükümler mahfuz kalmak şartiyle, tacirler arasındaki ticari satış vetrampalarda dahi Borçlar <strong>Kanun</strong>unun satış ve trampa hakkındaki hükümleri tatbik olunur.1. Mukavelenin mahiyetine,tarafların maksadına veya emtianın cinsine göre satış mukavelesinin kısımkısım icrası kabil veya bu şartların mevcut olmamasına rağmen alıcı kısmen yapılan teslimi,ihtirazi kayıt <strong>ile</strong>risürmeksizin kabul etmişse,mukavelenin yerine getirilmemesi yüzünden alıcının haiz olduğu haklar yalnız teslimedilmemiş olan kısım hakkında kullanılabilir.2. Alıcı mütemerrit olduğu takdirde satıcı,malın satışına izin verilmesini mahkemedenistiyebilir.Mahkeme,satışın açık artırma yoliyle veya bu işe memur ed<strong>ile</strong>n bir kimse marifetiyle yapılmasınakarar verir.Satıcı talebederse satışa memur ed<strong>ile</strong>n kimse, satışa çıkarılacak emtianın vasıflarını bir ekspere tesbitettirir.Satış masrafları satış bedelinden çıkarıldıktan sonra artan para, satıcının takas hakkı mahfuz kalmakşartiyle, satıcı tarafından alıcı namına bir bankaya ve banka bulunmadığı takdirde notere tevdi olunur ve keyfiyethemen alıcıya bildirilir.3. Emtianın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde keyfiyeti satıcıyabildirmeye mecburdur.Açıkça belli değilse alıcı emtiayı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde muayene etmeyeveya ettirmeye ve bu muayene neticesinde emtianın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa,haklarını muhafaza içinkeyfiyeti bu müddet içinde satıcıya bildirmeye mecburdur. Diğer hallerde Borçlar <strong>Kanun</strong>unun 198 incimaddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları tatbik olunur.4. Borçlar <strong>Kanun</strong>unun 207 nci maddesindeki müruruzaman müddeti tüccarlar arasındaki ticari satışlardaaltı aydır. Şu kadar ki; bu müddet azaltılabilir.5. Sif satış ve diğer deniz aşırı satışlar hakkındaki hususi hükümler mahfuzdur.


2757İKİNCİ FASILTicaret SiciliA) Teşkilat:I - Umumi olarak:Madde 26 – (Değişik : 24/6/1995 - KHK - 559/1md.)Ticaret ve sanayi odası veya ticaret odası bulunan yerlerde bir ticaret sicili memurluğu kurulur. Oda olmayan veyayeterli teşkilatı bulunmayan odaların olduğu yerlerde ticaret sicil işleri Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca tesbit ed<strong>ile</strong>cek o ildahilindeki yeterli teşkilata sahip odalardan birinin ticaret sicili memurluğu tarafından yürütülür.(Değişik: 28/3/2007-5615/25 md.) 492 sayılı Harçlar <strong>Kanun</strong>u hükümleri uyarınca tahsil ed<strong>ile</strong>n ticaret siciliharçlarının red ve iadeler düşüldükten sonra kalan tutarının yüzde 25’i <strong>ilgili</strong> odaya gelir kaydedilmek üzere aktarılır.Ticaret sicili memurluğunun kurulmasında aranacak şartlar <strong>ile</strong> odalar arasında sicil işlemleri konusunda gerekliişbirliğinin sağlanmasına ilişkin esaslar, Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.II - Yönetim : (1)Madde 27 – (Değişik : 24/6/1995 - KHK - 559/2 md.)Ticaret sicilinin yönetimi, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının uygun görüşü alınarak <strong>ilgili</strong> oda meclisi tarafından atananbir sicil memuruna aittir. Sicil memurluğunun iş hacmine göre, aynı usulle yeteri kadar yardımcı görevlendirilir.Ticaret sicili memuru ve yardımcıları <strong>ile</strong> diğer personeli, görevleriyle <strong>ilgili</strong> suçlardan dolayı Devlet memuru gibicezalandırılır ve bunlara karşı işlenmiş suçlar Devlet memurlarına karşı işlenmiş sayılır.Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, ticaret sicili memurluklarının faaliyetlerini her zaman denetlemeye ve gerekli tedbirlerialmaya yetkilidir. Ticaret sicili memurlukları, adıgeçen Bakanlıkça alınan tedbir ve talimatlara uymakla yükümlüdür.III - Nizamname:Madde 28 – (Değişik : 24/6/1995 - KHK - 559/3 md.)Ticaret sicili memurluğunun teşkilatı, sicil defterlerinin nasıl tutulacağı, tescil mecburiyetinin nasıl yerinegetir<strong>ile</strong>ceği, sicil memurlarının kararlarına karşı itiraz yolları, sicil memur ve yardımcıları <strong>ile</strong> diğer personelde aranacakşartlar, disiplin işleri ve bu hususla <strong>ilgili</strong> diğer esas ve usuller bir tüzükle düzenlenir.(Ek fıkra: 29/3/2011-6215/13 md.) Ticaret sicili kayıtlarının elektronik ortamda tutulmasına ilişkin usul ve esaslarSanayi ve Ticaret Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. <strong>Bu</strong> kayıtlar <strong>ile</strong> tescil ve ilan edilmesi gerekli içeriklerindüzenli olarak elektronik ortamda depolanan ve sunulab<strong>ile</strong>n merkezi ortak veri tabanı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı <strong>ile</strong>Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği nezdinde oluşturulur.(Ek fıkra: 29/3/2011-6215/13 md.) Ticaret sicili kayıt işlemlerinin elektronik ortamda yapılması için toplanması veişlenmesi gerekli olan kişisel ver<strong>ile</strong>r, kişisel ver<strong>ile</strong>rin korunması ve bilgi güvenliğinin sağlanmasına ilişkin tedbirler mevzuatauygun bir şekilde alınarak korunur.B) Tescil:I - Şartları:1. Talep:Madde 29 – Tescil,talep üzerine yapılır.Şu kadar ki; res'en veya ait olduğu makamın bildirmesi üzerine yapılacaktesciller hakkındaki hükümler mahfuzdur.2. İlgil<strong>ile</strong>r:Madde 30 – Tescil talebi ilgil<strong>ile</strong>r veya mümessilleri yahut hukuki halefleri tarafından salahiyetli sicil memurluğunayapılır.Bir hususun tescilini istemiye birkaç kimse mecbur veya salahiyetli olduğu takdirde,kanunda aksine hükümolmadıkça,bunlardan birinin talebi üzerine yapılan tescil,hepsi tarafından istenmiş sayılır.——————————(1) Madde başlığı 24/6/1995 tarih ve 559 sayılı KHK <strong>ile</strong> metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.


27583. Talebin şekli:Madde 31 – Tescil talebi d<strong>ile</strong>kçe <strong>ile</strong> olur.D<strong>ile</strong>kçe sahibi hüviyetini ispata mecburdur.D<strong>ile</strong>kçedeki imza noterlikçe tasdik edilmişse ayrıca hüviyetiispata lüzum yoktur.4. Müddet:Madde 32 – <strong>Kanun</strong>da aksine hüküm olmadıkça,tescili talep müddeti on beş gündür.<strong>Bu</strong> müddet, tesc<strong>ile</strong> tabi hususun vukubulduğu,tamamlanması bir senet veya vesikanın tanzimine bağlıolan hususlarda bu senet veya vesikanın tanzim olunduğu tarihten başlar.Ticaret sicili memurluğunun salahiyet çevresi dışında oturanlar için bu müddet bir aydır.5. Değişiklikler :Madde 33 – Tescil edilmiş hususlarda vukubulacak her türlü değişiklikler de tescil olunur.Tescilin dayandığı hadise veya muameleler tamamen veya kısmen sona erer veya ortadan kalkarsasicildeki kayıt da tamamen veya kısmen silinir.Her iki halde 29, 30, 31 ve 32 nci maddelerin hükümleri caridir.II - Sicil memurunun vazifeleri:1. Tetkik vazifesi:Madde 34 – Sicil memuru tescil için aranılan kanuni şartların mevcut olup olmadığını tetkiklemükelleftir.Hükmi şahısların tescilinde, bilhassa şirket mukavelesinin, emredici hükümlere aykırı olup olmadığı vekanunun mecburi kıldığı esasları ihtiva edip etmediği araştırılır.Tescil ed<strong>ile</strong>cek hususların hakikata uygun olması,üçüncü şahıslarda yanlış bir fikir yaratacak mahiyettebulunmaması ve amme intizamına aykırı olmaması da şarttır.Halli bir mahkeme hükmüne bağlı bulunan veya sicil memuru tarafından kati olarak tescilinde tereddüted<strong>ile</strong>n hususlar,ilgil<strong>ile</strong>rin talebi üzerine muvakkaten kaydolunur.Şu kadar ki;ilgil<strong>ile</strong>r üç ay içinde mahkemeyemüracaat ettikleri yahut aralarında anlaştıklarını ispat etmezlerse muvakkat kayıt re'sen silinir.Mahkemeyemüracaat halinde katıleşmiş olan hükmün neticesine göre muamele yapılır.2. Tesc<strong>ile</strong> davet ve ceza :Madde 35 – Tescili mecburi olup da kanuni şekilde ve müddeti içinde tescili istenmemiş olan veya 34üncü maddenin 3 üncü fıkrasındaki şartlara uymıyan bir hususu haber alan sicil memuru,ilgil<strong>ile</strong>ri,tayin edeceğimünasip bir müddet içinde kanuni mecburiyeti yerine getirmeye yahut o hususun tescilini gerekli kılansebeplerin bulunmadığını ispat etmeye davet eder.Memurca bildir<strong>ile</strong>n müddet içinde tescil talebinde bulunmıyan ve imtina sebeplerini de bildirmiyenkimse,sicil memurunun teklifi üzerine, sicilin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevli Asliye HukukMahkemesi kararıyla iki milyon liradan kırk milyon liraya kadar para cezasına mahküm edilir. (1)___________________(1) a) 35 ve 36 ncı maddede geçen "sicilin bağlı olduğu mahkemeye" ibaresi, 24/6/1995 tarih ve 559 Sayılı KHK'<strong>ile</strong>eklenen Ek 1 inci madde <strong>ile</strong> "sicilin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevli Asliye Hukuk Mahkemesi"şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.b) <strong>Bu</strong> fıkrada yeralan para cezası, 3/11/1995 tarih ve 4128 sayılı <strong>Kanun</strong>un 2 nci maddesi <strong>ile</strong> değiştirilmiş ve metneişlenmiştir.


2758-1Müddeti içinde imtina sebepleri bildirildiği takdirde, sicilin bulunduğu yerde ticari davalara bakmaklagörevli Asliye Hukuk Mahkemesi evrak üzerinde inceleme yaparak tescili gerekli olan bir hususun mevcutolduğu neticesine varırsa tescilini sicil memuruna emreder,aksi takdirde memurun talebini reddeder.Mahkemenin bu madde gereğince vereceği kararlar aleyhine ilgil<strong>ile</strong>r ve sicil memuru tebliğ tarihindenitibaren on beş gün içinde Hukuk Muhakemeleri Usulü <strong>Kanun</strong>u hükümlerince temyiz yoluna müracaatedebilirler. Temyiz icrayı durdurur.İlgil<strong>ile</strong>rin para cezasına ait mahkümiyet kararlarını temyiz edebilmeleri için hükmolunan parayımahkeme veznesine yatırmış veya aynı miktarda teminat göstermiş olmaları şarttır.<strong>Bu</strong> maddeye göre hükmolunan para cezaları hapse çevrilmez.3. İtiraz:Madde 36 – İlgil<strong>ile</strong>r, vukubulacak tescil veya tadil yahut terkin talepleri üzerine sicil memurluğuncaver<strong>ile</strong>cek kararlara karşı,tebliğinden itibaren sekiz gün içinde sicilin bulunduğu yerde ticari davalara bakmaklagörevli Asliye Hukuk Mahkemesine d<strong>ile</strong>kçe <strong>ile</strong> itiraz edebilirler. (1)______________________(1) 35 ve 36 ncı maddelere geçen "sicilin bağlı olduğu mahkemeye" ibaresi, 24/6/1995 tarih ve 559 Sayılı KHK'<strong>ile</strong> eklenenEk 1 inci madde <strong>ile</strong> "sicilin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevle Asliye Hukuk Mahkemesi "şeklindedeğiştirilmiş ve metne işlenmiştir.


2759<strong>Bu</strong> itiraz mahkemece evrak üzerinde incelenerek karara bağlanır. Şu kadar ki; sicil memurununkararı,üçüncü şahısların sicilde kayıtlı bulunan hususlara mütaallik menfaatlerini ihlal ettiği takdirde,itiraz edenleüçüncü şahıs da dinlenir.Gelmezlerse evrak üzerine karar verilir.Yukarıki maddenin 4 ncü fıkrası hükmü bu halde dahi tatbik olunur.III - Aleniyet:Madde 37 – Tescil muamelesinin dayandığı d<strong>ile</strong>kçe,beyanname ve bütün senet ve vesikalar ve ilanlarıhavi gazeteler,üzerlerine sicil defterinin tarih ve numaraları yazılmak suretiyle saklanır.Herkes ticaret sicilinin münderecatını ve dairede saklanan bütün senet ve vesikaları tetkik edeb<strong>ile</strong>ceğigibi bunların tasdikli suretlerini de istiyebilir. Bir hususun sicilde kayıtlı olup olmadığına dair tasdikname dahiistenebilir.İlana tabi tescil ve kayıtlar, kanun veya nizamnamede aksine bir hüküm bulunmadıkça aynen ilan olunur.İlan, hükümet merkezinde bütün Türkiye'ye ait sicil kayıtlarını ilana mahsus gazete <strong>ile</strong> yapılır.IV - Hükümleri:1. Tescilin üçüncü şahıslara tesiri:Madde 38 – Ticaret sicili kayıtları,nerede bulunurlarsa bulunsunlar,üçüncü şahıslar hakkında,kaydıngazete <strong>ile</strong> ilan edildiği;ilanın tamamı aynı nushada yayınlanmamış ise, son kısmının yayınlandığı günü takibedeniş gününden itibaren hüküm ifade eder. <strong>Bu</strong> günler, kaydın ilanı tarihinden itibaren işlemeye başlıyacak olanmüddetlere de başlangıç olur.Bir hususun tescil <strong>ile</strong> beraber derhal üçüncü şahıslar hakkında hüküm ifade edeceğine veya müddetlerinderhal işliyeceğine dair hususi hükümler mahfuzdur.2. Sicille itimat:Madde 39 – Üçüncü şahısların,yukarıki madde gereğince kend<strong>ile</strong>rine karşı hüküm ifade etmiye başlıyankayıtları bilmediklerine mütaallik iddiaları dinlenmez.Tescili lazım geldiği halde tescil edilmemiş veya tescil edilip de ilanı gerekirken ilan edilmemiş olan birhusus ancak bunu bildikleri ispat edilmek şartiyle, üçüncü şahıslara karşı dermeyan ed<strong>ile</strong>bilir.3. İlgil<strong>ile</strong>rin cezai ve hukuki mesuliyeti:Madde 40 – Tescil ve kayıt için suiniyetle hakikata aykırı beyanda bulunanlar ceza mahkemesitarafından iki milyon liradan kırk milyon liraya kadar ağır para cezasına veya bir aydan altı aya kadar hapiscezasına yahut bu cezaların ikisine birden mahküm edilirler ve ayrıca bir yıldan beş yıla kadar ticaret ve sanayiodalarına aza olabilmek ve borsada muamele yapabilmek haklarından mahrumiyetlerine veya borsalardanmuvakkat olarak çıkarılmalarına karar verilir. Hakikata aykırı tescilden dolayı zarar görenlerin tazminat haklarımahfuzdur. (1)Kayıtların 34 üncü maddenin üçüncü fıkrasındaki esaslara uymadığını öğrendikleri halde düzeltilmesiniistemiyenler <strong>ile</strong> tescil olunan bir hususun değişmesi veya sona ermesi veyahut kaldırılması dolayısiyle kaydındeğiştirilmesini veya silinmesini istemiye veya yeniden tescili icabeden bir hususu tescil ettirmeye mecbur olupda bunu yapmıyanlar bu kusurları yüzünden üçüncü şahısların uğradıkları zararları tazmin <strong>ile</strong> mükelleftirler._____________________(1) <strong>Bu</strong> fıkrada yeralan para cezası, 3/11/1995 tarih ve 4128 sayılı <strong>Kanun</strong>un 2 nci maddesi <strong>ile</strong> değiştirilmiş ve metneişlenmiştir.


2760ÜÇÜNCÜ FASILTicaret Unvanı ve İşletme AdıA) Ticaret unvanı:I - Kullanma mecburiyeti:1. Umumi olarak:Madde 41 – Her tacir,ticari işletmesine mütaallik muameleleri ticaret unvaniyle yapmaya veişletmesiyle <strong>ilgili</strong> senet ve sair evrakı bu unvan altında imzalamaya mecburdur.Tescil olunan ticaret unvanının, ticari işletmenin giriş cephesinin herkes tarafından kolaycagörüleb<strong>ile</strong>cek bir yerine okunaklı bir şekilde yazılması mecburidir.2. Tescil:Madde 42 – Her tacir,ticari işletmenin açıldığı günden itibaren on beş gün içinde ticari işletmesini veseçtiği ticaret unvanını, işletme merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve ilan ettirmeye mecburdur.Her tacir kullanacağı ticaret unvanını ve bunun altına atacağı imzayı notere tasdik ettirdikten sonra sicilmemuruna tevdi etmiye mecburdur. Tacir hükmi şahıs ise unvanla birlikte onun namına imzaya salahiyetlikimselerin imzaları da notere tasdik ettir<strong>ile</strong>rek sicil memuruna verilir.Merkezi Türkiye'de bulunan ticari işletmelerin şubeleri de bulundukları yerin ticaret siciline tescil ve ilanolunur.Ticaret unvanına ve imza örneklerine mütaallik yukarıki fıkraların hükümleri bunlara da tatbikolunur.<strong>Kanun</strong>da aksine hüküm olmadıkça merkezin bağlı olduğu sic<strong>ile</strong> geçirilmiş olan kayıtlar şubenin bağlıbulunduğu sic<strong>ile</strong> de tescil olunur. Şu kadar ki,bu hususta şube sicil memurunun ayrı bir inceleme mecburiyetiyoktur.Merkezleri Türkiye dışında bulunan ticari işletmelerin Türkiye'deki şubeleri,kendi memleketkanunlarının ticaret unvanı hakkındaki hükümleri mahfuz kalmak şartiyle,yerli ticari işletmeler gibi tescilolunur.<strong>Bu</strong> gibi şubeler için ikametgahı Türkiye'de bulunan tam salahiyetli bir ticari mümessil tayini mecburidir.Birden fazla şubesi varsa,ilk şubenin tescilinden sonra açılacak şubeler yerli ticari işletmelerin şubeleri gibi tescilolunur.(Son fıkra : Mülga : 12/12/1959 - 7397/64 md.)II - Ticaret unvanının şekli:1. Hakiki şahıslar:Madde 43 – Hakiki şahıs olan tacirin ticaret unvanı 48 inci maddeye uygun olarak yapab<strong>ile</strong>ceği ilaveler<strong>ile</strong> kısaltılmadan yazılacak ad ve soyadından terekkübeder.Ticaret unvanına aynı sicil dairesinde daha evvel tescil edilmiş olan unvanlardan açıkça ayırdetmeyeyarıyacak ilavelerin yapılması mecburidir.Başka bir sicil dairesinde daha önce tescil edilmiş olan aynı ad vesoyadını ihtiva eden bir ticaret unvanı sahibinin haksız rekabetten doğan hakları mahfuzdur.2. Hükmi şahıslar:a) Kollektif ve komandit şirketler:Madde 44 – Kolektif şirketin ticaret unvanı,bütün ortakların veya hiç olmazsa ortaklardan birinin adı vesoyadiyle şirketi ve nevini gösterecek bir ibareyi ihtiva eder.


2761Adi veya Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin ticaret unvanı, komandite ortaklardan hiçolmazsa birinin ad ve soyadiyle şirketi ve nevini gösterecek bir ibareyi ihtiva eder. <strong>Bu</strong> şirketlerin ticaretunvanlarında komanditer ortakların ad ve soyadlarının bulunması yasaktır.b) Limited, anonim ve kooperatif şirketler:Madde 45 – Limited, anonim ve kooperatif şirketler, işletme mevzuu gösterilmek ve 48 inci maddehükmü mahfuz kalmak şartiyle ticaret unvanlarını serbestçe seçebilirler.Şu kadar ki; ticaret unvanlarında; (Limited şirket.) (Anonim şirket) ve (Kooperatif) kelimelerininbulunması şarttır. <strong>Bu</strong>nların ticaret unvanında hakiki bir şahsın ad veya soyadı bulunduğu takdirde şirket nevinigösteren ibarelerin rumuzla veya kısaltılmış olarak yazılmaları caiz değildir.c) Tacir sayılan diğer hükmi şahıslar ve donatma iştiraki:Madde 46 – Ticari işletmeye sahip olan dernek ve diğer hükmi şahısların ticaret unvanları, adlarınınaynıdır.Donatma iştirakinin ticaret unvanı, müşterek donatanlardan hiç olmazsa birinin ad ve soyadını veyadeniz ticaretinde kullanılan geminin adını ihtiva eder. Soyadları ve gemi adı kısaltılamaz. Ticaret unvanındaayrıca donatma iştirakini gösterecek bir ibare de bulunur.d) Müşterek hükümler:Madde 47 – Hükmi şahsın ticaret unvanında, hakiki bir şahsın ad veya soyadı yer almış bulunursa, 43üncü madde tatbik olunur.Bir hükmi şahsın ticaret unvanına Türkiye'nin her hangi bir sicil dairesinde daha önce tescil edilmişbulunan diğer bir unvandan ayırdedilmesi için gerekli olduğu takdirde, lüzumlu ilavelerin yapılması mecburidir.3. İlaveler:Madde 48 – Tacirin hüviyeti ve işletmenin genişlik ve ehemmiyeti yahut mali durumu hakkında üçüncüşahıslarda yanlış bir kanaatin meydana gelmesine mahal verecek mahiyette veya hakikata yahut ammeintizamına aykırı olmamak şartiyle her ticaret unvanına, işletmenin mahiyetini gösteren veya unvanda zikred<strong>ile</strong>nkimselerin hüviyetlerini belirten yahut muhayyel adlardan ibaret olan ilaveler yapılabilir.Tek başına ticaret yapan hakiki şahıslar ticaret unvanlarına bir şirketin mevcut olduğu zannınıuyandıracak ilaveler yapamazlar.(Türk), (Türkiye), (Cumhuriyet) ve (Milli) kelimeleri bir ticaret unvanına ancak İcra Vekilleri Heyetikarariyle konabilir.4. Ticaret unvanının devamı:Madde 49 – Ticari işletme sahibinin veya bir ortağın ticaret unvanına dahil bulunan adı kanunen değişirveya salahiyetli makamlar tarafından değiştirilirse unvan olduğu gibi kalabilir.Kolektif veya komandit şirkete yahut donatma iştirakine yeni ortakların girmesi halinde ticaret unvanıdeğiştirilmeksizin olduğu gibi kalabilir. <strong>Bu</strong> şirketlerden birinin ticaret unvanına adı dahil olan bir ortağın ölümüüzerine mirasçıları onun yerine geçerek şirketin devamını kabul eder veya şirkete girmemekle beraber bu husustamuvafakatlerini yazılı şekilde bildirirlerse şirket unvanı olduğu gibi bırakılabilir. Şirketten ayrılan ortağın adı dayazılı muvafakati alınmak şartiyle şirket unvanında kalabilir.


27625. Şubeler:Madde 50 – Her şube, kendi merkezinin ticaret unvanını şube olduğunu belirterek kullanmakmecburiyetindedir. <strong>Bu</strong> unvana şube <strong>ile</strong> <strong>ilgili</strong> ilavelerin yapılması caizdir.43 ve 47 nci maddeler şubenin ticaret unvanı hakkında da tatbik olunur.Merkezi yabancı memlekette bulunan bir işletmenin Türkiye'deki şubesinin ticaret unvanında, merkezinve şubenin bulunduğu yerlerin ve şube olduğunun gösterilmesi şarttır.6. Ticaret unvanının devri:Madde 51 – Ticaret unvanı işletmeden ayrı olarak başkasına devred<strong>ile</strong>mez.Bir işletmenin devri, aksi açıkça kabul edilmiş olmadıkça, unvanın dahi devrini tazammun eder.III - Ticaret unvanının korunması:1. Esas:Madde 52 – Usulen tescil ve ilan edilmiş olan ticaret unvanını kullanmak hakkı, munhasıran sahibineaittir.2. İhbar ve ceza:Madde 53 – Bütün mahkemeler ve memurlar, ticaret ve sanayi odaları ve noterler vazifelerini yaparkenbir ticaret unvanının tescil edilmediğini veya kanunun hükümlerine aykırı olarak tescil yahut istimal edildiğiniöğrenirlerse keyfiyeti salahiyetli ticaret sicil memuruna ve müddeiumumiliğe bildirmeye mecburdurlar.41 ila 48 ve 50 nci maddeler hükümlerine aykırı hareket edenler ve 51 inci maddeye muhalif olarakticaret unvanını devredenlerle devralan ve kullanan kimseler, 40 ıncı maddenin birinci fıkrasındaki cezalaramahküm edilirler.3. Unvanına tecavüz ed<strong>ile</strong>n kimsenin hakları:Madde 54 – Ticaret unvanı kanuna aykırı olarak başkası tarafından kullanılan kimse, bunun men'ini vehaksız kullanılan ticaret unvanı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini vezarar görmüş ise, kusur halinde bunun da tazminini istiyebilir.Mahkeme, davayı kazanan tarafın talebi üzerine, masrafları aleyhine hüküm ver<strong>ile</strong>n kimseye ait olmaküzere hükmün gazete <strong>ile</strong> de yayınlanmasına karar verebilir.B) İşletme adı:Madde 55 – İşletme sahibini hedef tutmaksızın doğrudan doğruya işletmeyi tanıtmak ve benzerişletmelerden ayırdetmek için kullanılan adların da sahipleri tarafından tescil ettirilmesi lazımdır. İşletme adlarıhakkında dahi 28, 40, 43 fk 2, 52, 53 ve 54 üncü maddeler tatbik olunur.DÖRDÜNCÜ FASILHaksız RekabetA) Umumi olarak:I - Tarifi:Madde 56 – Haksız rekabet, aldatıcı hareket veya hüsnüniyet kaidelerine aykırı sair suretlerle iktisadirekabetin her türlü suistimalidir.


2763II - Hüsnüniyet kaidelerine aykırı hareketler:Madde 57 – Hüsnüniyet kaidelerine aykırı hareketler hususiyle şunlardır:1. Başkalarını veya onların emtiasını, iş mahsullerini, faaliyetlerini yahut ticari işlerini yanlış, yanıltıcıveya lüzumsuz yere incitici beyanlarla kötülemek;2. Başkasının ahlakı veya mali iktidarı hakkında hakikata aykırı malümat vermek;3. Kendi şahsi durumu, emtiası, iş mahsulleri, ticari faaliyeti veya ticari işleri hakkında yanlış veyayanıltıcı malumat vermek veyahut; üçüncü şahıslar hakkında aynı şekilde hareket etmek suretiyle rakiplerinenazaran onları üstün duruma getirmek;4. Paye, şahadetname veya mükafat almadığı halde bunlara sahip imişçesine hareket ederek müstesnakabiliyete malik bulunduğu zannını uyandırmaya çalışmak veya buna müsait olan yanlış unvan yahut meslekiadlar kullanmak;5. Başkasının emtiası, iş mahsulleri, faaliyeti veya ticaret işletmesiyle iltibaslar meydana getirmeyeçalışmak veya buna müsait bulunan tedbirlere başvurmak, hususiyle başkasının haklı olarak kullandığı ad,unvan, marka, işaret gibi tanıtma vasıtalariyle iltibasa meydan vereb<strong>ile</strong>cek surette, ad, unvan, marka, işaret gibitanıtma vasıtaları kullanmak veyahut iltibasa meydan veren malları, durumu b<strong>ile</strong>rek veya bilmiyerek, satışa arzetmek veya şahsi ihtiyaçtan başka her ne sebeple olursa olsun elinde bulundurmak;6. Üçüncü şahısların müstahdemlerine, vekillerine veya diğer yardımcılarına, onları vazifelerini ıhlalesevk etmek suretiyle kendisine veya başkasına menfaatler sağlamak maksadiyle veya bu kabil menfaatlerisağlamaya elverişli olacak surette, müstehak olmadıkları menfaatler temin veya vadetmek;7. Müstahdemleri, vekilleri veya diğer yardımcı kimseleri iğfal suretiyle, istihdam edenin veyamüvekillerinin imalat veya ticaret sırlarını ifşa ettirmek veya ele geçirmek;8. Hüsnüniyet kaidelerine aykırı bir şekilde elde ettiği veya öğrendiği imalat veya ticaret sırlarındanhaksız yere faydalanmak veya onları başkalarına yaymak;9. Hüsnüniyet sahibi kimseleri iğfal edeb<strong>ile</strong>cek surette hakikata aykırı hüsnühal ve iktidarşahadetnameleri vermek;10. Rakipler hakkında da cari olan kanun, nizamname, mukavele yahut mesleki veya mahalli adetlerletayin edilmiş bulunan iş hayatı şartlarına riayet etmemek.B) Hukuki mesuliyet:I - Çeşitli davalar:Madde 58 – Haksız rekabet yüzünden müşter<strong>ile</strong>ri, kredisi, mesleki itibarı, ticari işletmesi veya diğeriktisadi menfaatleri bakımından zarar gören veya böyle bir tehlikeye maruz bulunan kimse:a) Fiilin haksız olup olmadığının tesbitini;b) Haksız rekabetin men'ini;c) Haksız rekabetin neticesi olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veyayanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini;d) Kusur varsa zarar ve ziyanın tazminini;e) Borçlar <strong>Kanun</strong>unun 49 uncu maddesinde göster<strong>ile</strong>n şartlar mevcutsa manevi tazminat verilmesini;


2764istiyebilir. Davacı lehine ve (d) bendi hükmünce tazminat olarak hakim, haksız rekabet neticesindedavalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığına dahi hükmedebilir.Haksız rekabet yüzünden iktisadi menfaatleri haleldar olan müşter<strong>ile</strong>r de birinci fıkrada yazılı davalarıaçabilirler.Ticaret ve sanayi odaları, esnaf dernekleri, borsalar ve nizamnamelerine göre azalarının iktisadimenfaatlerini korumaya salahiyetli bulunan diğer mesleki ve iktisadi birlikler dahi kend<strong>ile</strong>rinin veya şubelerininazaları bir ve ikinci fıkralar gereğince dava açmak hakkını haiz oldukları takdirde (a), (b) ve (c) bentlerindeyazılı davaları açabilirler.Birinci fıkranın b ve c bentleri gereğince bir kimse aleyhine verilmiş olan hüküm, haksız rekabete mevzuolan malları, doğrudan doğruya veya dolayısiyle ondan elde etmiş olan şahıslar hakkında da icra olunur.II - İstihdam edenin mesuliyeti:Madde 59 – Haksız rekabet fiili, hizmet veya işlerini gördükleri esnada müstahdemler veya işç<strong>ile</strong>rtarafından işlenmiş olursa yukarıki maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yazılı davalar, istihdamedenlere karşı dahi açılabilir.Yukarki maddenin birinci fıkrasının (d) ve (e) bendlerinde yazılı davalar hakkında Borçlar <strong>Kanun</strong>uhükümleri caridir.III - Basının mesuliyeti:Madde 60 – Haksız rekabet basın vasıtasiyle işlenmiş ise, 58 inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve(c) bentlerinde yazılı davalar, ancak yazı sahibi veya ilan veren aleyhine açılabilir; şu kadar ki:a) Yazı veya ilan, yazı sahibinin yahut ilan verenin haberi olmaksızın veyahut rızalarına aykırı olarakyayınlanmışsa;b) Yazı sahibi veya ilan verenin kim olduğunun bildirilmesinden imtina olunursa;c) Başka sebepler yüzünden yazı sahibi veya ilanı verenin meydana çıkarılması veya aleyhlerine bir Türkmahkemesinde dava açılması mümkün olmazsa; bu davalar, yazı işleri müdürü eğer bir ilan mevzuubahis ise ilanservisi şefi; yazı işleri müdürü ve ilan servisi şefi gösterilmemiş veya yoksa naşir; bu da gösterilmemişsematbaacı; aleyhine de açılabilir.<strong>Bu</strong> haller dışında, yazı işleri müdürüne, ilan servisi şefine, naşir ve matbaacıya bir kusur isnat ed<strong>ile</strong>bilirseyukarıki fıkrada yazılı sıraya bakılmaksızın kusurlu olanlar aleyhine dava açılabilir.58 inci maddenin birinci fıkrasının (d) ve (e) bentlerinde yazılı davalarda Borçlar <strong>Kanun</strong>unun hükümleritatbik olunur.IV - Kararın ilanı:Madde 61 – Mahkeme, davayı kazanan tarafın talebiyle, masrafı haksız çıkan taraftan alınmak üzerehükmün kat<strong>ile</strong>şmesinden sonra ilan edilmesine de karar verebilir.İlanın şekil ve şümulünü hakim tayin eder.V - Müruruzaman:Madde 62 – 58 inci maddede yazılı davalar, davaya hakkı olan tarafın bu hakların doğumunuöğrendiği günden itibaren bir yıl ve her halde bunların doğumundan itibaren üç yıl geçmeklemüruruzamana uğrar. Şu kadar ki; ceza kanun-


2765ları gereğince daha uzun bir müruruzaman müddetine tabi olan, cezayı müstelzim bir fiil işlenmiş bulunursa, bumüddet hukuk davaları hakkında da caridir.VI - İhtiyati tedbirler:Madde 63 – Dava açmak hakkını haiz olan kimsenin d<strong>ile</strong>kçesi üzerine mahkeme, mevcut vaziyetinolduğu gibi muhafaza edilmesine, 58 inci maddenin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde yazılı olduğu veçh<strong>ile</strong>haksız rekabetin neticesi olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, haksız rekabetin men'ine ve yanlış veyayanıltıcı beyanların düzeltilmesine ve lüzumlu diğer tedbirlerin alınmasına Hukuk Muhakemeleri Usulü<strong>Kanun</strong>unun ihtiyati tedbir hakkındaki hükümlerine göre karar verebilir.C) Cezai mesuliyet:I - Cezayı müstelzim fiiller:Madde 64 – 1. Elli yedinci maddenin 1, 2, 4, 5, 6, 8 ve 9 uncu bentlerinde yazılı haksız rekabetfiillerinden birini kasten işliyenler;2. Kendi icap ve tekliflerinin rakiplerininkine tercih edilmesi için şahsi durumu, emtiası, iş mahsulleri,ticari faaliyeti ve işleri hakkında kasten yanlış veya yanıltıcı malümat verenler;3. Müsdahdemleri, vekilleri veya diğer yardımcı kimseleri, istihdam edenin veya müvekkillerinin imalatveya ticaret sırlarını ifşa etmelerini veya ele geçirmelerini temin için iğfal edenler;4. İstihdam edenler veya müvekkillerden, işç<strong>ile</strong>rinin veya müstahdemlerinin veyahut vekillerinin, işlerinigördükleri sırada cezayı müstelzim olan bir haksız rekabet fiilini işlediklerini öğrenip de bu fiili menetmiyenveya gerçeğe aykırı beyanları düzeltmiyenler;58 inci madde gereğince hukuk davasını açma hakkını haiz bulunanlardan birinin şikayeti üzerine cezamahkemesince bir aydan bir yıla kadar hapis veya beş yüz liradan on bin liraya kadar ağır para cezasiyle veyaher ikisiyle birlikte cezalandırılırlar.Haksız rekabetin men'i hakkındaki kesinleşmiş ilama rağmen haksız rakebet fiiline aynen veya talideğişikliklerle devam eden kimse altı aydan aşağı olmamak üzere hapis ve beş bin liradan on bin liraya kadarağır para cezasına mahküm edilir ve suçlu re'sen takip olunur.II - Hükmi şahısların cezai mesuliyetleri:Madde 65 – Hükmi şahısların işleri görülürken bir haksız rekabet fiili işlenirse 64 üncü madde hükmü,hükmi şahıs namına hareket etmiş veya etmesi gerekmiş olan organın azaları veya ortaklar hakkında tatbikolunur. Şu kadar ki; para cezası ve masraflardan hükmi şahıs bu hakikı şahıslarla birlikte mütesels<strong>ile</strong>n mesulolur.BEŞİNCİ FASILTicari DefterlerA) Defter tutma mükellefiyeti:I - Şümulü:Madde 66 – Her tacir, ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak münasebetlerini ve her iş yılıiçinde elde ed<strong>ile</strong>n neticeleri tesbit etmek maksadiyle, işletmesinin mahiyet ve öneminin gerektirdiği bütün defterleri vebilhassa, diğer kanunların hükümleri mahfuz kalmak


2766üzere, aşağıdaki defterleri Türkçe olarak tutmaya mecburdur:1. Tacir hükmi şahıs ise yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defteri ve karar defteri;2. Hususi hukuk hükümlerine göre idare edilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediyeler gibiamme hükmi şahısları tarafından kurulan ve hükmi şahsiyeti bulunmıyan ticari işletmeler <strong>ile</strong> dernekler tarafından kurulanticari işletmeler ve bunlara benziyen ve hükmi şahsiyeti olmıyan diğer ticari teşekküller, karar defteri hariç yukarki bentteyazılı defterleri;3. Tacir hakiki şahıs ise karar defteri hariç olmak üzere birinci bentte yazılı defterleri veya işletmesinin mahiyet veönemine göre sadece işletme defteri.(Ek fıkra: 29/3/2011-6215/14 md.) <strong>Bu</strong> defterler elektronik ortamda veya dosyalama suretiyle tutulabilir. <strong>Bu</strong>defterlerin açılış ve kapanış onaylarının şekli ve esasları <strong>ile</strong> bu defterlerin nasıl tutulacağı Sanayi ve Ticaret Bakanlığı <strong>ile</strong>Maliye Bakanlığınca çıkarılacak müşterek bir tebliğle belirlenir.(Değişik fıkra: 29/3/2011-6215/14 md.) Tacir, işletmesiyle <strong>ilgili</strong> olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin,fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronikortamda saklamakla yükümlüdür.II - Mesuliyet:Madde 67 – Bir tacirin defter tutma mükellefiyetini yerine getirmeye salahiyetli kıldığı kimsenin bu defterleregeçirdiği kayıtlar, o tacirin kendisi tarafından tutulmuş kayıtlar hükmündedir.Ticari defterlerin kısmen veya tamamen mevcut olmamasından yahut kanuna uygun surette tutulmamasındanveyahut saklanması mecburi olan defter ve kağıtların gereği gibi saklanmamasından doğan mesuliyet doğrudan doğruyaişletme sahibine ve hükmi şahıslarda idare organının azalarına veya idare işlerine salahiyetli olan kimselere ve hükmişahsiyeti olmıyan ticari işletme ve teşekküllerde onları idareye salahiyetli olan kimselere aittir. <strong>Bu</strong>nlar, kusuru memur vemüstahdemlerine yükleterek bu mesuliyetten kurtulamazlar.66 ncı maddenin birinci fıkrasının 1 ila 3 üncü bentlerinde sayılan defterleri tutma mükellefiyetini hiç veya kanunauygun şekilde yerine getirmeyip de ikinci fıkraya göre mesul olanlar üç milyon liradan otuz milyon liraya kadar ağır paracezasiyle cezalandırılır. Defterlerin kanuna uygun şekilde tutulmaması halinde,bunları tutmakla vazifelendirilmiş olankimseler dahi aynı cezaya mahküm edilirler. Diğer kanunlarda bulunan cezai hükümler mahfuzdur. (1)Hakimler, noterler, sicil memurları ve diğer memurlar resmi muameleler dolayısiyle bir tacirin defter tutmamükellefiyetine aykırı hareket ettiğini öğrenince keyfiyeti müddeiumumiliğe bildirmeye mecburdurlar.III - Saklama müddeti:Madde 68 – Defter tutmak mecburiyetinde bulunan kimse ve işletmeye devam eden halefleri defterleri son kayıttarihinden ve saklanması mecburi olan diğer hesap ve kağıtları tarihlerinden itibaren on yıl geçinceye kadar saklamayamecburdurlar.Hakiki şahıs olan tacirin ölümü halinde mirasçıları ve ticareti terk etmesi halinde kendisi defter ve kağıtları birincifıkra gereğince saklamakla mükelleftirler. Ancak mirasın resmi tasfiyesi halinde defter ve kağıtlar birinci fıkrada yazılımüddetle sulh mahkemesi tarafından saklanır.Kollektif ve adi komandit şirketlerin her ne suretle olursa olsun infisahı halinde bunlara ait defterve kağıtlar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki salahi-——————————(1) <strong>Bu</strong> fıkrada yeralan para cezası, 3/11/1995 tarih ve 4128 sayılı <strong>Kanun</strong>un 2 nci maddesi <strong>ile</strong> değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.


2767yetli mahkeme tarafından 1 inci fıkra gereğince saklanmak üzere ortaklardan birine veya notere, diğer şirketlerininfisahı halinde ise, notere tevdi olunur. Noter harc ve ücreti şirket mevcudundan ödenir.Bir tacirin saklamakla mükellef olduğu defter ve kağıtlar; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi birafet sebebiyle ve kanuni müddet içinde ziyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren on beş gün içindeticari işletmesinin bulunduğu yerin salahiyetli mahkemesinden kendisine bir vesika verilmesini istiyebilir.Mahkeme lüzumlu gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. Böyle bir vesika almamış olan tacirdefterlerini ibrazdan kaçınmış sayılır.IV - Tasdik ettirme ve beyanname verme mükellefiyeti:Madde 69 –(Değişik birinci fıkra:11/6/2003-4884/1md.) Şirket kuruluş aşamasında 66 ncımaddenin birinci fıkrasında yazılı defterler kullanılmaya başlanmadan önce tacir tarafından ticarî işletmeninbulunduğu yerin ticaret sicili memurluğuna veya notere ibraz edilir. <strong>Bu</strong> defterler, 213 sayılı Vergi Usul<strong>Kanun</strong>unun defterlerin tasdikine ilişkin hükümlerinde yer alan bilg<strong>ile</strong>ri içerecek şekilde tasdik ve imza olunur.Sicil memuru veya noter, defterlerin kaç sayfadan ibaret bulunduğunu ilk ve son sayfaya yazarak resmî mühür veimzasıyla tasdik eder. Noterlerce tasdik ed<strong>ile</strong>n defterlerin mahiyet ve adetleri ve bunların kime ait olduğu en geçyedi gün içinde <strong>ilgili</strong> ticaret sicili memurluğuna bildirilir. Şirketlerin müteakip yıl defterleri <strong>ile</strong> kullanılmasızorunlu diğer defterler 213 sayılı Vergi Usul <strong>Kanun</strong>unun defterlerin tasdikine ilişkin hükümlerine göre tasdikolunur.Her tacir, tutmaya mecbur olduğu diğer defterlerle tutmak istediği defterlerin her birinin nevi vemahiyetleriyle sayfa sayılarını gösteren iki nüsha beyannameyi bu defterleri kullanmaya başlamadan önce sicilmemuruna vermeye mecburdur. Memur, bunlardan birisini tasdik ederek tacire geri verir. <strong>Bu</strong> mükellefiyeti hiçveya kanuna uygun şekilde yerine getirmiyen tacirin bu gibi defterleri lehine delil olamaz.B) Çeşitli defterler:I - Yevmiye:Madde 70 – Yevmiye defteri, kayda geçirilmesi icabeden muameleleri vesikalardan çıkararak tarihsırasiyle ve "madde" halinde tertipli olarak yazmaya mahsus defterdir.Yevmiye maddelerinin en az aşağıdaki malümatı ihtiva etmesi şarttır:1. Madde sıra numarası (Makine <strong>ile</strong> tutulan muhasebelerde mecburi değildir.);2. Tarih;3. Borçlu hesap (Toplayıcı hesaplar kullanıldığı takdirde nihai yardımcı hesabın isminin tasrihi şarttır.);4. Alacaklı hesap (Toplayıcı hesaplar kullanıldığı takdirde nihai yardımcı hesabın isminin tasrihi şarttır);5. Meblağ (Yardımcı hesaplara taksim ed<strong>ile</strong>nler, izahat sütununda gösterilmek şarttır);6. Her kaydın dayandığı vesikaların nevi ve varsa tarih ve numaraları.Yevmiye defteri ciltli ve sahifeleri müteselsil sıra numaralı olur; şu kadar ki, vergi kanunlarına göremüteharrik yapraklı yevmiye defterinin kullanılmasına müsaade olunduğu takdirde vergi kanunlarına uygunolmak şartiyle bu defterler de kullanılabilir.Yevmiye defterine geçir<strong>ile</strong>cek kayıtlar haklı sebep olmaksızın, on günden fazla geciktir<strong>ile</strong>mez.


2768Yevmiye defteri yeni senenin en geç Ocak ayı sonuna kadar notere ibraz edilip son kaydın altına noterce(Görülmüştür) sözü yazılarak mühür ve imza <strong>ile</strong> tasdik ettirilmek şarttır.II - Defterikebir:Madde 71 – Defterikebir, yevmiye defterine geçirilmiş olan muameleleri buradan alarak sistemli birsurette hesaplara dağıtan ve tasnifli olarak bu hesaplarda toplıyan defterdir.Defterikebirdeki kayıtların en az aşağıdaki malümatı ihtiva etmesi şarttır:1. Tarih;2. Yevmiye defteri madde numarası;3. Meblağ;4. Toplu hesaplarda yardımcı nihai hesapların isimleri.Yukarki maddenin üçüncü fıkrası hükmü defterikebir hakkında da tatbik olunur.III - Envanter defteri:1. Umumi olarak:Madde 72 – Envanter defterine işletmenin açılış tarihinde ve mütaakiben her iş yılı sonunda çıkarılanenvanterler ve bilançolar kaydolunur.Envanter ve bilançonun taallük ettiği tarihe "bilanço günü" denir.İş yılı, altı aydan az, on iki aydan çok olamaz. <strong>Kanun</strong>da aksine hüküm olmadıkça, iş yılı sonu içinçıkarılacak envanter ve bilançoların gelecek iş yılının ilk üç ayı içinde tamamlanmış olması lazımdır.Envanter defterine geçir<strong>ile</strong>n envanter ve bilanço; tacir, kolektif ve komandit şirketlerde hudutsuz olarakmesul olan bütün ortaklar, donatma iştiraklerinde bütün donatanlar ve tacir sıfatını haiz olan diğer şirket vekurumlarda idare işlerine salahiyetli olan kimseler tarafından imza ve notere ibraz olunur. Noterin yapacağımuamele hakkında 70 inci maddenin son fıkrası tatbik olunur. İmza ed<strong>ile</strong>n envanter ve bilançonun ilanı ve resmimakamlara verilmesi hakkındaki hükümler mahfuzdur.Envanter defteri ciltli ve sayfaları müteselsil sıra numaralı olur.2. Envanter:Madde 73 – Envanter çıkarmak; saymak, ölçmek, tartmak ve değerlendirmek suretiyle, bilançogünündeki mevcutları, alacakları ve borçları kati bir şekilde ve müfredatlı olarak tesbit etmektir.Mevcutlar, alacaklar ve borçlar işletmeye dahil iktisadi kıymetleri ifade eder.Envanter esas itibariyle defter üzerine çıkarılır. Şu kadar ki; işlerinde geniş ölçüde ve çeşitli malkullanan büyük işletmeler, envanterlerini listeler halinde tanzim edebilirler. <strong>Bu</strong> takdirde envanter defterinelisteler muhteviyatı icmalen kaydolunur.3. Bilanço:Madde 74 – Bilanço, envanterde göster<strong>ile</strong>n kıymetlerin tasnifi ve karşılıklı olarak değerleri itibariyletertiplenmiş hulasasıdır.Bilançonun aktif tablosunda; mevcutlarla alacaklar ve varsa zarar, pasif tablosunda; borçlar gösterilir.Aktif yekünu <strong>ile</strong> borçlar arasındaki fark tacirin işletme ye tahsis ettiği ana sermayeyiteşkil eder. Ana sermaye de pasif tablosuna kaydolunur ve bu suretle


2769aktif ve pasif tablolarının yekünları denkleşir. Yedek akçeler ve kar ayrı gösterilseler dahi, ana sermayenincüzüleri sayılırlar.4. Açıklık ve doğruluk esasları:Madde 75 – İlgil<strong>ile</strong>rin; işletmenin iktisadi ve mali durumu hakkında mümkün olduğu kadar doğru birfikir edinebilmeleri için, envanter ve bilançoların ticari esaslar gereğince eksiksiz, açık ve kolay anlaşılır birşekilde memleket parasına göre tanzimi lazımdır.Bütün aktifler, en çok bilanço gününde işletme için haiz oldukları değer üzerinden kaydolunur. Borsadakote ed<strong>ile</strong>n emtia ve kıymetler o günün borsa rayicine göre ve tahsil ed<strong>ile</strong>miyen veya ihtilaflı bulunanlarmüstesna olmak üzere, bütün alacaklar da itibari miktarlarına göre hesabedilir.Pasifler, hususiyle bütün borçlar, şarta bağlı veya vadeli olsa b<strong>ile</strong>, itibari değeri üzerinden hesabageçirilir.Ticaret şirketleriyle ticaret kurumlarının envanter ve bilançoları hakkındaki hususi hükümler mahfuzdur.IV - İşletme hesabı:I. Defter ve hulasa:Madde 76 – Ciltli ve sayfaları müteselsil sıra numaralı olan işletme hesabı defterinin sol tarafını masraf,sağ tarafını hasılat kısmı teşkil eder. Masraf kısmına; satınalınan emtia, hizmet mukabili ödenen paralar veişletme <strong>ile</strong> <strong>ilgili</strong> diğer bütün masraflar; hasılat kısmına ise, emtia satışları, hizmet mukabili alınan paralar veişletme faaliyetinden doğan diğer hasılat kaydolunur. Masraf ve hasılat kayıtlarının en az aşağıdaki malümatıihtiva etmesi şarttır:1. Sıra numarası;2. Kayıt tarihi;3. Muamelenin nev'i;4. Meblağ.Her iş yılı sonunda bir "işletme hesabı hulasası" çıkarılır. <strong>Bu</strong>na aşağıdaki maddeler birer kalemde ayrıayrı yazılır:A) Masraf tablosuna:1. Çıkarılan envantere göre iş yılı başındaki emtia mevcudunun değeri;2. İş yılı içinde satınalınan emtianın değeri;3. İş yılı içinde yapılan bütün masraflar.B) Hasılat tablosuna:1. İş yılı içinde satılan emtianın değeri;2. İş yılı içinde hizmet mukabili vesair suretle alınan paralar;3. Çıkarılan envantere göre iş yılı sonundaki mevcudun değeri.75 inci madde hükmü işletme hesabı hulasasına da tatbik olunur.2. Emtia envanteri:Madde 77 – Emtia üzerine iş yapanlar, emtia hareketlerini işletme hesabının masraf ve hasılatkısımlarında ayrı bir sütunda göstermiye ve bir emtia envanteri çıkarmıya mecburdurlar.Emtia envanteri çıkarmak; satmak maksadiyle alınan veya imal ed<strong>ile</strong>n mallarla iptidai ve ham maddelerve yardımcı malzeme dahil olmak üzere emtia mevcutlarını saymak, ölçmek, tartmak ve değirlendirmek suretiylekati bir şekilde ve müfredatlı olarak tesbit etmektir.


2770Emtia envanteri; muamelelere ait kayıtlarla karıştırılmamak suretiyle yeniden işe başlama halindeişletme hesabı defterinin baş tarafına; mütaakiben de her iş yılı kapandıktan sonra, muamele kayıtlarını takibedensayfalara yazılır.V - Karar defteri:Madde 78 – Hükmi şahıs olan tacirler tarafından tutulan karar defterine gerek umumi heyet veyaortaklar heyeti, gerek varsa idare meclisi tarafından müzakere neticesinde ittihaz olunan kararlarla toplantıdahazır bulunan azaların adları ve soyadları ve toplantı günü <strong>ile</strong> beyan ed<strong>ile</strong>n rey ve müzakerelerin tam bir surettebilinmesi için gerekli diğer hususlar geçirilir ve bu kararların altı şirket namına imza koymaya salahiyetli olanlartarafından imza edilir.D) Teslim ve ibraz:I - Teslim mükellefiyeti:Madde 79 – Ticari defterlerle, saklanması mecburi olan diğer kağıtların teslimi; miras, şirket ve iflasişlerinde istenebilir. Teslim halinde defter, hesap ve kağıtların her tarafı gerek mahkeme ve gerek ilgil<strong>ile</strong>rtarafından incelenebilir.II - İbraz mükellefiyeti:Madde 80 – Muhakeme esnasında muhik bir menfaatin mevcudiyeti ispat olunur ve mahkeme ibrazedilmesini sübut bakımından zaruri addederse yalnız ihtilaflı meseleye mütaallik kayıtların sureti çıkarılmakveya ehlivukuf tetkikatı yaptırılmak üzere mahkeme re'sen veya taraflardan birinin talebi üzerine bunların birineyahut her ikisine ait defterlerle saklanması mecburi olan kağıtların ibrazını emredebilir.İbrazına karar ver<strong>ile</strong>n ticari defter, hesap ve kağıtlar, davaya bakan mahkemeden başka bir mahkemeninkaza dairesi içinde olup da nakil ve ibrazında güçlük bulunduğu takdirde bu defterlerin kanuna uygun olaraktutulup tutulmadıklarının ve bunların ibrazını gerekli kılan hal ve keyfiyetin ehlivukuf vasıtasiyle incelenerekneticesini gösterir bir zabıt varakası tutulması ve rapor alınması ve lüzumuna göre suretlerinin çıkarılıpgönderilmesi ticari defter, hesap ve kağıtların bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla mükellef mahkemedenistenir.III - Müşterek hükümler:Madde 81 – Hukuk Muhakemeleri Usulü <strong>Kanun</strong>unun, muhasebeye muhtaç davalarda ihzarimuamelelere ait hükümleriyle senetlerin ibrazı mecburiyetine dair olan hükümleri ticari işlerde dahi tatbikolunur.E) Ticari defterlerin ispat kuvveti:I - Kati delil:Madde 82 – Ticari işlerden dolayı tacir sıfatını haiz olan kimseler arasında çıkan ihtilaflarda ticaridefterler aşağıdaki maddelerde göster<strong>ile</strong>n şartlar dairesinde delil olarak kabul olunur.Tasdika tabi olmıyan defterler ancak 69 uncu madde gereğince tasdika tabi olup da tasdik edilmiş olan<strong>ilgili</strong> defterlerle birlikte delil olarak kabul olunur.Bir tacirin tuttuğu bütün defterlerin birbirini teyit etmesi şarttır; aksi takdirde defterler delil olmaktançıkar.II - Yemin:Madde 83 – Mahkeme, aşağıdaki hükümler gereğince, defter münderecatını sahibi lehinehükme medar görmüşse kanaatini kuvvetlendirmek için o kaydın doğ-


2771ru olduğuna ve davacının halen davalıda yerine getirilmesi gereken hakkı bulunduğuna dair defter sahibinetamamlayıcı bir yemin verir.Taraflardan biri hasmın ticari defterlerinin münderecatını kabul edeceğini mahkeme huzurunda beyanetmiş iken hasmı ticari defterlerini ibrazdan imtina ederse, mahkeme, defterlerin ibrazını istemiş olan tarafaiddiasının sıhhati hakkında bir yemin verir.III - Sahibinin aleyhinde:Madde 84 – <strong>Kanun</strong>a uygun olarak veya olmıyarak tutulmuş olan ticari defterlerin münderecatı, sahibi vehalefleri aleyhinde delil sayılır. Şu kadar ki; kanuna uygun olan defterlerde sahibi lehine olan kayıtlar dahialeyhindeki kayıtlar gibi muteber olup bunlar birbirlerinden ayrılamaz.IV - Sahibinin lehinde:Madde 85 – <strong>Kanun</strong>a uygun bir surette tutulan ve birbirini teyit eden ticari defterlerin münderecatı sahib<strong>ile</strong>hine delil ittihaz olunur; şu kadar ki hasım tarafın keza kanuna uygun surette tutulmuş olan ve birbirleriniteyideden defterleri buna aykırı olur veya bu hususta hiçbir kaydı havi bulunmazsa yahut iddianın dayandığıkaydın aksi, vesika veya diğer muteber delillerle ispat edilirse sözü geçen kaydın ispat kuvveti kalmaz.V - Diğer tarafın aleyhinde:Madde 86 – Taraflardan birinin defterleri kanuna uygun olup da diğerininki olmaz veya hiç defteribulunmaz yahut ibraz etmek istemezse;defterleri muntazam olan tacirin birbirini teyit eden defterlerindekikayıtlar, diğeri aleyhinde delil olur. Hasım taraf, aleyhinde delil ittihaz olunan kaydın aksini muteber delillerleispat edebilir.ALTINCI FASILCari HesapA) Tarifi ve şekli:Madde 87 – İki kimsenin para, mal, hizmet ve diğer hususlardan dolayı birbirlerindeki alacaklarını ayrıayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem zimmet ve matlup şekline çevirerek hesabınkesilmesinden çıkacak bakıyeyi istiyeb<strong>ile</strong>ceklerine dair bulunan mukaveleye cari hesap mukavelesi denir.<strong>Bu</strong> mukavele yazılı olmadıkça muteber olmaz.B) Hükümleri:I - Umumi olarak:Madde 88 – Borçlar <strong>Kanun</strong>unun 115 inci maddesiyle 122 nci maddesinin üçüncü fıkrası hükümlerimahfuz kalmak üzere cari hesap mukavelesinin hükümleri şunlardır:1. Aksi kararlaştırılmış olmadıkça cari hesaba zimmet veya matlup kaydı, zimmet veya matlubu doğuranmukavele veya muameleye mütaallik tarafların haiz oldukları dava ve müdafaa haklarını düşüremez. Mukaveleveya muamele iptal edilirse ondan doğan kalem hesaptan çıkarılır;2. Taraflar arasında cari hesap mukavelesinin akdinden önce mevcut bir matlup, tarafların rızasiyle carihesaba kaydedilirse aksi kararlaştırılmış olmadıkça bu matlup yen<strong>ile</strong>nmiş olmaz;


27723. Bir ticari senedin cari hesaba kaydı bedelinin tahsil edilmesi halinde muteber olmak şartiylevukubulmuş sayılır;4. Her hesap devresi sonunda zimmet ve matlubu teşkil eden tutarlar birbirinden çıkarıldıktan sonratanınan veya hükmen tayin olunan bakiye, yeni hesap devresine ait bir kalem olmak üzere hesaba geçirilir;mukavele sona ermiş veya bakıye haczedilmiş ise onun ödenmesi gerekir;5. Cari hesabın matlup kısmına kaydolunan tutarlar için mukavele veya ticari teamüller gereğincealındıkları günden itibaren faiz işler.II - Hususi haller:1. Ticari senetler:Madde 89 – Yukarıki maddenin 3 üncü bendi gereğince cari hesaba kayıt olunup bedeli tahs<strong>ile</strong>d<strong>ile</strong>miyen ticari senet sahibine geri ver<strong>ile</strong>rek kaydı silinir.2. Ücret ve masraflar:Madde 90 – Taraflar arasında cari hesabın mevcudiyeti, komisyondan <strong>ile</strong>ri gelen ücretin ve her türlümasrafların istenmesine mani olmaz.3. Hesap dışında kalan alacaklar:Madde 91 – Takası kabil olmıyan alacaklarla muayyen bir cihete sarf edilmek veya ayrıca emre amadetutulmak üzere teslim olunan para ve mallardan doğan alacaklar cari hesaba geçir<strong>ile</strong>mez.III - Bakiye:1. Tesbiti:Madde 92 – Mukavele veya ticari teamül <strong>ile</strong> muayyen hesap devreleri sonunda, cari hesabın kapatılmasıve zimmet <strong>ile</strong> matlup kalemleri arasındaki farkın tesbit edilmesi lazımgelir.Hesap devresi hakkında mukavele veya ticari teamül yoksa her takvim yılının son günü taraflarcahesabın kapatılması günü olarak kabul edilmiş sayılır. Tesbit ed<strong>ile</strong>n bakıyeyi gösteren cetveli alan taraf, aldığıtarihten itibaren bir ay içinde noter marifetiyle veya taahütlü bir mektupla veya telgrafla itirazda bulunmazsabakiyeyi kabul etmiş sayılır.2. Faiz:a) Umumi olarak:Madde 93 – Zimmet ve matlup kalemlerinin birbirinden çıkarılması neticesinde hasıl olan bakıye içindahi tesbit edildiği günden itibaren faiz işler.b) Mürekkep faiz ve diğer cihetlere ait hükümler:Madde 94 – Taraflar, üç aydan aşağı olmamak üzere d<strong>ile</strong>dikleri zaman faizlerin ana paraya eklenmesinikararlaştırab<strong>ile</strong>cekleri gibi hesap devrelerini ve faiz ve komüsyon miktarlarını dahi mukavele <strong>ile</strong> tayinedebilirler.8 inci madde hükmü mahfuzdur.IV - Bütünlük esası:Madde 95 – Cari hesaba geçir<strong>ile</strong>n matlup ve zimmet kalemleri ayrılmaz bir bütün teşkil eder. Carihesabın kesilmesinden önce taraflardan hiçbiri, alacaklı veya borçlu sayılamaz. Tarafların hukuki durumunuancak mukavelenin sonundaki hesabın kesilmesi tayin eder.


2773C) Cari hesabın sonu:I - Umumi olarak:Madde 96 – Cari hesap mukavelesi:1. Kararlaştırılan müddetin bitmesi;2. Bir müddet kararlaştırılmadığı takdirde taraflardan birinin feshi ihbar etmesi;3. Taraflardan birinin iflas etmesi;<strong>ile</strong> sona erer.II - Ölüm ve hacir halleri:Madde 97 – Mukavelede bir müddet tayin edilip de taraflardan biri ölür veya hacir altına alınırsa her ikitaraf ve halefleri on gün önce haber vermek şartiyle cari hesap mukavelesini feshedebilir. Şu kadar ki; bakıyeninödenmesi ancak hesabın 92 nci maddeye göre kapatılması gereken tarihte istenebilir.D) Bakiyenin haczi:Madde 98 – Taraflardan birinin alacaklısı onun hesap bakıyesini haciz ettirdiği gün hesap kapatılarakbakıye tesbit edilir.<strong>Bu</strong> halde borcundan dolayı haciz tebliğ ed<strong>ile</strong>n taraf on beş gün içinde haczi kaldırtmazsa diğer tarafmukaveleyi feshedebilir; etmezse haciz ettiren kimsenin durumu cari hesaba yeni kalemler geçirilmek suretiyleağırlaştırılamaz.Meğer ki; hesaba geçir<strong>ile</strong>n kalemler haciz anından önce doğmuş bulunan hukuki birmünasebetten <strong>ile</strong>ri gelmiş olan.Haciz ettiren alacaklı bakıyeden, kendi alacağına tekabül eden kısmının ödenmesini ancak hesabın 92nci maddeye göre kapatılması gereken anda istiyebilir.E) Müruruzaman:Madde 99 – Cari hesabın tasfiyesine, kabul ed<strong>ile</strong>n veya hükmen tayin olunan bakıyeye veya faizbakıyelerine, hesap hata ve zuhullerine, cari hesaptan hariç addolunmak lazım gelen veya haksız olarak carihesaba geçirilmiş olan kalemlere veya mükerrer kayıtlara ilişkin bulunan davalar, beş yıl geçmeklemüruruzamana uğrarlar.YEDİNCİ FASILTicaret İşleri TellallığıA) Tarifi:Madde 100 – Taraflardan hiçbirine ticari mümessil, ticari vekil, satış memuru veya müstahdem yahutacente gibi bir sıfatla daimi bir surette bağlı olmaksızın, ücret karşılığında, ticari işlere mütaallik mukavelelerinakdi hususunda taraflar arasında aracılık yapmayı meslek edinen kimseye tellal denir.Tellallar bu fasılda göster<strong>ile</strong>n hakları haiz ve borçlarla mükelleftirler.Ticari olmıyan işlere dair olan mukavelelerin akdi hususunda aracılıkla meşgul olan veya ticari biraracılık işini arızi olarak üzerlerine alan kimseler hakkında Borçlar <strong>Kanun</strong>unun 404 ila 409 uncu maddeleritatbik olunur.24 üncü madde hükmü mahfuz kalmak üzere Borçlar <strong>Kanun</strong>unun 409 uncu maddesi hükmü ticarettellallığına da tatbik olunur. Borsa tellalları hakkındaki hususi hükümler mahfuzdur.


2774B) Hükümleri:I - Bordro:1. Verme mükellefiyeti:Madde 101 – Mukavelenin taraflarınca vazgeç<strong>ile</strong>n veya emtianın nevi dolayısiyle mahalli teamülgereğince lüzum bulunmıyan haller dışında tellal, taraflardan her birine muamele yapıldıktan sonra, tarafların adve soyadlarını ve mukavelenin mevzuu ve şartlarını, hususiyle, emtia, veya kıymetli evrak alım satımlarındabunların nev'ini, miktarını, fiyatını ve teslim zamanını gösteren ve kendi imzasını taşıyan bir bordro vermeyemecburdur.2. Taraflarca imzası:Madde 102 – Derhal yerine getirilmesi kararlaştırılmış olmıyan muameleler hakkında bordrolar taraflaraimza ettirilmek, taraflardan her birine diğer tatarafın imzasını taşıyan bordro verilmek lazımdır. Taraflardan biribordroyu kabul veya imza etmekten çekinirse, tellal derhal diğer tarafa keyfiyeti ihbarla mükelleftir.Tellal tarafların bodroya koymuş oldukları imzaların sıhhatinden mesuldür. Ticari senetlerin alım vesatımına aracılıkta bulunan tellal bu senetleri satana ait olan imzanın sıhhatinden dahi mesuldür.3. Diğer tarafın sonradan bildirilmesi:Madde 103 – Diğer tarafın sonradan bildir<strong>ile</strong>ceği kaydını ihtiva eden bir bordroyu kabul eden kimse,meçhul kalan taraf sonradan kendisine bildirilince, ona karşı haklı bir itirazda bulunmazsa, o mukavele <strong>ile</strong> ilzamolunur. Bordroda gösterilmemiş olan tarafın kim olduğu mahalli teamüle, böyle bir teamül yoksa halin gereğinegöre uygun bir müddet içinde bildirilir.Bordroda gösterilmemiş olan taraf müddeti içinde bildirilmez veya bildirilip de aleyhine haklı bir itiraz<strong>ile</strong>ri sürülürse, bordroyu kabul etmiş olan taraf, mukavelenin yerine getirilmesini bizzat tellaldan istiyebilir. Şukadar ki tellalın müracaatı üzerine mukavelenin ifasını derhal istemezse artık davası dinlenmez. Mukaveleyibizzat yerine getiren tellal, taraf sayılır ve diğer tarafakarşı akdin hak ve borçları kendisine ait olur.II - Nümunenin saklanması:Madde 104 – Tellal kendi vasıtasiyle nümune üzerine satılan emtiadan her birinin tevdi olunannümunesini, malın vasıflarına itiraz edilmeksizin kabulüne veya muamelenin diğer suretle bitirilmesine kadarsaklamakla mükelleftir.Taraflar nümunenin saklanmasından açık olarak vazgeçer veya emtianın nev'ine göre mahalli teamülgereğince buna lüzum olmazsa tellal, tevdi ed<strong>ile</strong>n nümuneyi saklamaya mecbur değildir.Tellal <strong>ile</strong>rde delil olarak kullanmak üzere, tevdi ed<strong>ile</strong>n nümuneye hususi bir işaret koymaya ve ticariteamülün icabından ise bu işareti taraflara imza ettirmeye mecburdur.III - Kabza salahiyetsizlik:Madde 105 – Tellal, bedeli tahs<strong>ile</strong> veya mukavelede göster<strong>ile</strong>n sair şeyleri teslim almaya salahiyetlisayılmaz.


2775IV - Ücret:1. İstemek hakkı ve müruruzaman:Madde 106 – Muamele yapılınca veya mukavele bir şarta bağlı ise şart tahakkuk edince bordroyuvermiş olan tellal ücretini istemek hakkını haizdir.<strong>Bu</strong> hak muamelenin yapıldığı günden itibaren bir yıl geçince müruruzamana uğrar. Eğer mukaveleyapılmaz veya talik olunduğu şart tahakkuk etmezse, tellal, bu işteki teşebbüslerinden dolayı ücret isteyemez.2. Miktarı:Madde 107 – Ücretin miktarı, mukavele ve tarifelere ve bunlar yoksa mahallindeki ticari teamüle göretayin olunur.3. Borçlu:Madde 108 – Tellal ücretini hangi tarafın ödiyeceği mukavele veya kanun <strong>ile</strong> tayin edilmemiş ise,mahallindeki ticari teamül nazara alınır; bu da yoksa taraflar bu ücreti yarı yarıya öderler.4. Masraflar:Madde 109 – Tellal tarafından yapılacak masrafların ödenmesi kararlaştırılmışsa muamele bitirilmeseb<strong>ile</strong>, bu masraflar istenebilir.5. Hakkın düşmesi:Madde 110 – Tarafsızlığı ihlal edecek derecede akıdlerden birini iltizam eden veya hüsniniyetkaidelerine aykırı mahiyette bunların birinden kendisine menfaat temin eden tellalın, ücret ve masrafları istemekhakkı kalmaz.V - Yevmiye defteri:1. Tutma mükellefiyeti:Madde 111 – Tellal, kendi aracılığı <strong>ile</strong> yapılan muameleleri bir yevmiye defterine günü gününeyazmaya mecburdur. Kayıtların tarih sırasiyle yapılması ve 101 inci maddede yazılı hususları ihtiva etmesilazımdır.Her kayıt, günü gününe tellal tarafından imza olunur. Ticari defterlerin tasdikıne, tutulmasına vesaklanmasına dair hükümler tellalın yevmiye defteri hakkında da caridir.Tellal, her zaman taraflardan birinin talebi üzerine aracılığını yaptığı muameleler için yevmiye defterinino işe ait kısmının bir suretini imzalıyarak vermeye mecburdur.2. İbraz mecburiyeti:Madde 112 – Mahkeme, taraflar arasında çıkan bir davaya ait hususların ispatı için veya diğer her hangibir dava zımnında bordro, suret ve diğer ispat edici vesikaların karşılaştırılması maksadiyle yevmiye defterininibrazını tellala emir ve ondan gereken izahları talebedebilir.3. Mesuliyet:Madde 113 – Yevmiye defterinin tutulması ve saklanmasiyle <strong>ilgili</strong> hükümlere aykırı hareket eden tellalhakkında 67 nci madde hükmü tatbik olunur.4. Tevdi mükellefiyeti:Madde 114 – Ölen veya işten çek<strong>ile</strong>n tellalın yevmiye defterleri, bulunduğu yerin noterine tevdi edilir.


2776C) Esnaf arasında aracılık:Madde 115 – Esnaf arasında aracılık yapan kimseler hakkında, bu faslın hükümleri tatbik olunmaz.SEKİZİNCİ FASILAcentelikA) Umumi olarak:I - Tarifi:Madde 116 – Ticari mümessil, ticari vekil, satış memuru veya müstahdem gibi tabi bir sıfat olmaksızınbir mukaveleye dayanarak muayyen bir yer veya bölge içinde daimi bir surette ticari bir işletmeyi ilg<strong>ile</strong>ndirenakitlerde aracılık etmeyi veya bunları o işletme adına yapmayı meslek edinen kimseye acente denir.<strong>Bu</strong> fasılda hüküm bulunmıyan hallerde aracılık eden acenteler hakkında tellallık hükümleri,akit yapanacenteler hakkında komisyon hükümleri ve bunlarda da hüküm bulunmıyan hallerde vekalet hükümleri tatbikolunur.II - Tatbik sahası:Madde 117 – Hususi kanunlardaki hükümler mahfuz olmak üzere bu fasıl hükümleri şunlar hakkında datatbik olunur:1. Mukaveleleri yerli veya yabancı bir işletme hesabına ve kendi adına akdetmeye daimi olaraksalahiyetli bulunanlar,2. Sigorta mukavelelerinin akdi hususunda aracılık edenler,3. Türkiye Cumhuriyeti içinde merkez veya şubesi olmıyan ecnebi ticari işletmeleri nam ve hesabınamemleket içinde muamelelerde bulunanlar.III - İnhisar:Madde 118 – Aksi yazılı olarak kararlaştırılmış olmadıkça, müvekkil, aynı zamanda ve aynı yer veyabölge içinde aynı ticaret dalı için birden fazla acente tayin edemiyeceği gibi; acente dahi aynı yer veya bölgeiçinde, birbirleriyle rekabette bulunan mütaaddit ticari işletmeler hesabına aracılık yapamaz.B) Acentenin salahiyetleri:I - Umumi olarak:Madde 119 – Acente, aracılıkta bulunduğu veya akdettiği mukavelelerle <strong>ilgili</strong> her türlü ihtar, ihbar veprotesto gibi hakkı koruyan beyanları müvekkili namına yapmaya ve bunları kabule salahiyetlidir.<strong>Bu</strong> gibi mukavelelerden çıkacak ihtilaflardan dolayı acente müvekkili namına dava açab<strong>ile</strong>ceği gibikendisine karşı da aynı sıfatla dava açılabilir.<strong>Bu</strong> hükümlere aykırı olan şartlar muteber değildir.II - Kabza salahiyeti:Madde 120 – Müvekkilinin hususi ve yazılı muvafakati veya vekaleti olmadan acente, bizzat teslimetmediği malların bedelini kabza ve bedelini bizzat ödemediği malları teslim almaya mezun olmadığı gibi bumuamelelerden doğan alacağı tecil veya miktarını tenzil dahi edemez.III - Akit yapma salahiyeti:Madde 121 – Hususi ve yazılı bir muvafakat olmadan acente, mütevekkili namına mukavele akdinesalahiyetli değildir.


2777Acentelere müvekkilleri adına akit yapma salahiyetini veren vesikaların acente tarafından tescil ve ilanettirilmesi mecburidir.IV - Salahiyetsizlik:Madde 122 – Acente, salahiyetli olmaksızın veya salahiyeti sınırlarını aşarak müvekkili namına birmukavele yaparsa müvekkili mukavelenin akdini haber alır almaz üçüncü şahsa, akde icazet vermediğini derhalbildirmediği takdirde, icazet vermiş sayılır. İcazet verilmediği halde acente akitten bizzat mesul olur.C) Acentenin borçları:I - Umumi olarak:Madde 123 – Acente, kendisine bırakılan bölge ve ticaret dalı içinde mukavele uyarınca, müvekkilininişlerini görmeye ve menfaatlerini korumaya mecburdur.Acente, bilhassa, müvekkili hesabına saklamakta bulunduğu emtia veya eşyaya arız olan hasarlardankusursuz olduğunu ispat etmedikçe mesuldür.II - Haber verme borcu:Madde 124 – Acente, üçüncü şahısların kabule salahiyetli olduğu beyanlarını, bölgesindeki piyasanındurum ve şartlarını, müşter<strong>ile</strong>rin mali durumunu ve bu durumda vukubulan değişiklikleri ve yapılanmuamalelere mütaallik müvekkilini ilg<strong>ile</strong>ndiren bütün hususları ona vaktinde bildirmeye mecburdur.Müvekkilin açık talimatı olmıyan meselelerde acente, emir alıncaya kadar muameleyi geciktirebilir.Şukadar ki; işin aceleliği müvekkilinden sormaya müsait olmaz veya acente en faydalı şartlar dairesinde hareketemezun bulunursa basiretli bir tacir gibi kendi görüşüne göre muameleyi yapar.III - Önleyici tedbirler:Madde 125 – Acente, müvekkili hesabına teslim aldığı eşyanın taşınma sırasında hasara uğradığına dairemareler görecek olursa, müvekkilinin taşıcıya karşı dava hakkını emniyet altına almak üzere hasarı keşfettirmekve gereken diğer tedbirleri almak,emtiayı mümkün olduğu kadar muhafaza eylemek veya büsbütün telef olmasıtehlikesi varsa, Borçlar <strong>Kanun</strong>unun 92 inci maddesi gereğince salahiyetli mahkemenin izniyle sattırmak vegecikmeksizin keyfiyeti müvekkiline haber vermekle mükelleftir.Aksi takdirde ihmali yüzünden doğacak zararıtazmine mecbur olur.Satılmak üzere acenteye gönder<strong>ile</strong>n emtia çabuk bozulacak cinsten olur veya değerini düşürecekdeğişikliklere maruz bulunur ve müvekkilden sormaya vakit müsait olmaz veya müvekkil izin vermedegecikirse, acenta salahiyetli mahkemenin izniyle Borçlar <strong>Kanun</strong>unun 92 inci maddesi gereğince bu emtiayısattırmaya salahiyetli ve müvekkilin menfaatleri bunu gerekli kılıyorsa mecburdur.IV - Ödeme borcu:Madde 126 – Acente müvekkiline ait olan paranın gönderilmesi veya teslim edilmesi lazım geldiğizaman bunu yapmazsa, o andan itibaren faiz ve gerekirse ayrıca tazminat vermeye mecburdur.


2778D) Acentenin hakları:1. Fevkalade masrafların tazmini:Madde 127 – Acente, işlerini ifa için yaptığı masraflardan ancak fevkalade masrafların tazmininiistiyebilir.Avanslar hakkında 22 nci madde tatbik olunur.II - Ücret:1. Ücrete tabi muameleler:Madde 128 – Acente fi<strong>ile</strong>n aracılıkta bulunduğu veya akdettiği muamelelerden ve aracılıktabulunmamakla beraber bölgesi içindeki şahıslarla müvekkili arasında doğrudan doğruya yapılan ve inhisar dalıiçine giren muamelelerden dolayı bir ücret istemek hakkını haizdir.Müvekkil, doğrudan doğruya yaptığı muameleleri derhal acenteye bildirmeye borçludur.2. Ücrete hak kazanma zamanı:Madde 129 – Acente, mukavelenin yapıldığı tarihte, mukavele mevzuu bir malın satınalınması,imaledilmesi veya satılması ise, müvekkilinin malı veya bedeli yahut onun yerine diğer bir karşılığı aldığı tarihteücrete hak kazanır. <strong>Bu</strong> hallerde müvekk<strong>ile</strong> isnaded<strong>ile</strong>b<strong>ile</strong>cek bir sebepten dolayı mukavele yerine getirilmemişolsa b<strong>ile</strong> acente ücretin ödenmesini istiyebilir.Mukavele kısım kısım yerine getir<strong>ile</strong>cekse acente, yerine getirildiği veya yerine getirilmesi gerektiğinispette ücrete hak kazanır.3. Ücretin miktarı:Madde 130 – Mukavelede hüküm bulunmadıkça ücretin miktarı acentenin bulunduğu yerdeki ticariteamüle, teamül yoksa halin icabına göre mahkemece tayin olunur.4. Ücretin ödeme zamanı:Madde 131 – Müvekkil,acentenin ücrete hak kazanmış olduğu muamelelere ait defter kayıtlarının birsuretini hesap cetveli <strong>ile</strong> birlikte acenteye vermeye mecburdur.Acenteye ait alacakların, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, her üç ayda bir defa ve her halde takvim yılınınsonunda veya acentelik mukavelesi sona erdiği zaman, tesbit ed<strong>ile</strong>rek ödenmesi lazımdır.III - Hapis hakkı:Madde 132 – Acente, müvekkilindeki bütün alacakları ödeninceye kadar acentelik mukavelesidolayısiyle alıp da gerek kendi yedinde gerek hususi bir sebebe binaen zilyed olmakta devam eden bir üçüncüşahıs yedinde bulunan menkul şeyler ve kıymetli evrak <strong>ile</strong> emtia senedi vasıtasiyle tasarruf edebildiği emtiaüzerinde hapis hakkına maliktir.Müvekk<strong>ile</strong> ait mallar acente tarafından mukavele veya kanun icabı satıldığı takdirde acente satılanmalların bedelini ödemekten kaçınma salahiyetini haiz olur.Müvekkil aciz halinde bulunduğu takdirde acentanın henüz muaccel olmamış alacakları hakkında dayukarki fıkralar tatbik olunur.Medeni <strong>Kanun</strong>unun 864 üncü maddesinin ikinci fıkrasiyle 865, 866, 867 nci maddeleri mahfuzdur.


2779E) Acentelik mukavelesinin sona ermesi:I - Sebepleri:Madde 133 – Muayyen olmıyan bir müddet için aktedilmiş olan acentelik mukavelesini,taraflardan herbiri üç ay önce ihbar etmek şartiyle feshedebilir; mukavele <strong>ile</strong> bir müddet tayin edilmiş olsa dahi muhiksebeplerden dolayı akit her zaman fesih olunabilir.Müvekkilin veya acentenin iflas veya ölümü yahut hacir altına alınması halinde Borçlar <strong>Kanun</strong>unun 397nci maddesi tatbik olunur.II - Tazminat borcu:Madde 134 – Muhik bir sebep olmadan ve üç aylık ihbar müddetine riayet etmeksizin akdi feshedentaraf, başlanmış işlerin tamamlanmaması yüzünden diğer tarafın uğradığı zararı tazmine mecburdur.Müvekkilin veya acentenin iflas veya ölümü yahut hacir altına alınması sebebiyle acentelik mukavelesisona ererse, işlerin tamamen görülmesi halinde acenteye verilmesi gereken ücret miktarına nispetle tayinolunacak münasip bir tazminat acenteye yahut yukardaki hallere göre onun yerine geçenlere verilir.DOKUZUNCU FASILTicarete Mahsus YerlerMadde 135 – Borsalar, sergi, panayır ve pazar yerleri, antrepo ve ticarete mahsus diğer yerlerhakkındaki hususi hükümler mahfuzdur.İKİNCİ KİTAPTicaret ŞirketleriBİRİNCİ FASILUmumi HükümlerA) Nev<strong>ile</strong>ri:Madde 136 – Ticaret şirketleri; kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerindenibarettir.B) Hükmi şahısların ehliyeti:Madde 137 – Ticaret şirketleri hükmi şahsiyeti haiz olup şirket mukavelesinde yazılı işletmemevzuunun çevresi içinde kalmak şartiyle bütün hakları iktisap ve borçları iltizam edebilirler. <strong>Bu</strong> husustakikanuni istisnalar mahfuzdur.C) Tatbik olunacak kanun hükümleri:Madde 138 – Her şirket nevine mahsus hükümler mahfuz kalmak şartiyle Medeni <strong>Kanun</strong>un 45, 47, 48,49 uncu maddeleri ve bu fasılda hüküm bulunmayan hususlar hakkında Borçlar <strong>Kanun</strong>unun 520-541 incimaddeleri her şirket nevinin mahiyetine uygun olduğu nispette, ticaret şirketleri hakkında da tatbik olunur.D) Sermaye koyma borcu:I - Konusu:Madde 139 – <strong>Kanun</strong>da aksine hüküm olmadıkça ticaret şirketlerine sermaye olarak:1. Para, alacak, kıymetli evrak ve menkul şeyler;


27802. İmtiyaz ve ihtira beratları alameti farika ruhsatnameleri gibi sınai haklar;3. Her nevi gayrimenkuller;4. Menkul ve garimenkullerin faydalanma ve kullanma hakları;5. Şahsi emek;6. Ticari itibar;7. Ticari işletmeler;8. Telif hakları, maden ruhsatnameleri gibi iktisadi değeri olan sair haklar konabilir.II - Hükmü:1. Umumi olarak:Madde 140 – Her ortak, usulüne göre tanzim ve imza edilmiş şirket mukavelesiyle koymayı taahhüteylediği sermayeden dolayı şirkete karşı borçludur.Sermaye olarak gayrimenkul mülkiyeti veya gayrimenkul üzerinde mevcut veya tesis ed<strong>ile</strong>cek ayni birhakkın konulması taahhüdünü ihtiva eden şirket mukavelesi hükümleri, resmi şekil aranmaksızın muteberdir.Sermaye olarak konulması taahhüt ed<strong>ile</strong>n diğer hakların devri kanunen hususi şekilleri tabi olsa dahişirket mukavelesi, devredecek ortağın ayrıca rızasına bakılmaksızın, şirkete alakalı merc<strong>ile</strong>rden bu haklarındevrini istemek salahiyetini verir.Şirket, her ortağın sermaye koyma taahhüdünü yerine getirmesine talep ve dava edeb<strong>ile</strong>ceği gibi ifadagecikme sebebiyle uğradığı zararın tazminini de istiyebilir. Tazminat talebi için ihtar şarttır.Ortaklarca sermaye olarak konulması taahhüt ed<strong>ile</strong>n hakların muhafazası için kurucular tarafındanortaklar aleyhine ihtiyati tedbir talebed<strong>ile</strong>bilir. Tedbir üzerine açılacak davalar için Usul <strong>Kanun</strong>unda derpişed<strong>ile</strong>n müddet ancak şirketin tescil ve ilanı tarihinden itibaren işlemeye başlar.2. Gecikme faizi:Madde 141 – Vaktinde konulmıyan sermaye para ise, 140 ıncı madde gereğince tazminat hakkına halelgelmemek şartiyle, sermayenin ödenmesi gereken günden itibaren kanuni faizin de verilmesi lazımdır.3. Tekeffül:Madde 142 – Sermaye olarak şirkete alacaklarını devretmiş olan bir ortak alacakları, şirketçe tahs<strong>ile</strong>dilmiş olmadıkça sermaye koyma borcundan kurtulmuş olmaz.Alacak müeccel ise, aksi kararlaştırılmış olmadıkça vade gününden, muaccel ise şirket mukavelesitarihinden itibaren bir ay içinde şirketçe tahsil edilmek lazımdır.Her ne sebeple olursa olsun bu müddet içinde tahsil ed<strong>ile</strong>mediği takdirde, gecikmeden dolayı şirketintazminat hakkına halel gelmemek şartiyle, ortak, müddetin bitiminden itibaren geçecek günlerin kanuni faizinidahi vermiye mecburdur.Alacak kısmen tahsil edilmişse yukarki hükümler tahsil edilmemiş olan kısım hakkında caridir.4. Karineler:Madde 143 – Sermaye olarak konulan ayınların değerleri şirket mukavelesinde tesbit edilmemişsekonuldukları zamandaki borsa veya piyasada cari fiyatları, bunlar bulunmadığı takdirde ehlivukuf tarafındanbiç<strong>ile</strong>cek değerleri, ilgil<strong>ile</strong>rce kabul edilmiş sayılır.


2781Mukavelede aksi kararlaştırılmış olmadıkça, sermaya olarak konan malların mülkiyeti şirkete ait vehaklar şirkete temlik edilmiş olur.Hizmet karşılığı olarak ver<strong>ile</strong>cek ücretin kısmen veya tamamen kara iştirak suretiyle ifasıkararlaştırıldığı takdirde bu kayıt memur ve müstahdemlere ortak sıfatını vermez.5. Faiz ve ücret alma hakkı:Madde 144 – <strong>Kanun</strong>da aksine hüküm olmadıkça, ortakların koydukları sermayeler için faiz ve şirkettekihizmetleri dolayısiyle kend<strong>ile</strong>rine ücret verilmesi şirket mukavelesiyle kabul olunabilir.E) Ortakların şahsi alacakları:Madde 145 – Bir şirket devam ettiği müddetçe ortaklardan birinin şahsi alacaklıları, haklarını ancakşirketin bilançosu gereğince o ortağa düşen kar payından ve şirket fesholunmuşsa tasfiye payından alabilirler.Henüz bilanço tanzim edilmemişse alacaklı bilançonun tanzimi neticesinde borçluya düşecek kar ve tasfiye payıüzerine ihtiyati haciz koydurabilir.Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerle anonim şirketlerde alacaklılar, borçlularına ait bulunanhisse senetlerini haczettirebilirler.Yukardaki hükümler borçlu ortakların şirket dışındaki mallarına alacaklıların müracaat hakkını ihlaletmez.F) Şirketlerin birleşmesi:I - Tarifi:Madde 146 – Birleşme, iki veya daha fazla ticaret şirketinin birbiriyle birleşerek yeni bir ticaret şirketikurmalarından veya bir yahut daha fazla ticaret şirketinin mevcut diğer bir ticaret şirketine iltihak etmesindenibarettir.Çeşitli ticaret şirketlerine ait hususi hükümler mahfuz kalmak şartiyle birleşme hakkında mütaakıpmaddelerdeki hükümler tatbik olunur.II - Şartlar:1. Nev<strong>ile</strong>rin aynı olması:Madde 147 – Birleşme, yalnız aynı neviden olan şirketler arasında caizdir. Şu kadar ki, birleşmebakımından kollektif <strong>ile</strong> komandit şirketler ve anonim <strong>ile</strong> sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler, aynıneviden sayılır.2. Karar:Madde 148 – Birleşme için <strong>ilgili</strong> şirketlerin, mukavalelerinin değişmesi hakkındaki usul ve şartlardairesinde, ayrı ayrı karar vermeleri ve bu kararın tescil ve ilan olunması gerekir.3. Bilanço:Madde 149 – Birleşen şirketlerin her biri, aralarında tesbit ed<strong>ile</strong>cek bir örneğe göre tanzim edilmiş olanbilançosunu ilan eylemeye ve birleşme sebebiyle varlıkları sona eren şirketler ise ayrıca kend<strong>ile</strong>rine ait borçlarınne suretle ödeneceğine dair tanzim edecekleri beyannameyi bilanço <strong>ile</strong> birlikte ilana mecburdurlar.III - Hükümleri:1. Alacaklıların itiraz hakkı:Madde 150 – Birleşme kararı, ilan gününden itibaren üç ay sonra hüküm ifade eder. Şukadar ki; ilandan önce birleşen şirketler borçlarını ifa yahut borca tekabül eden parayı TürkiyeCumhuriyet Merkez Bankasına yahut muteber diğer


2782bir bankaya tevdi etmiş veyahut alacaklılar şirketlerin birleşmesine razı olmuş ise birleşme kararı ilan günündenitibaren hüküm ifade eder.Borç karşılığının bankaya tevdi keyfiyetinin ilanı lazımdır.Birleşen şirketlerin alacaklılarından her biri ilandan itibaren üç ay içinde salahiyetli mahkemeyemüracaatla birleşmeye itiraz edebilir. İtiraz hakkından vazgeçilmedikçe yahut bu husustaki itirazın reddine dairmahkemece ver<strong>ile</strong>n karar kat<strong>ile</strong>şmedikçe veyahut mahkemece takdir ed<strong>ile</strong>cek teminat şirket tarafındanverilmedikçe birleşme hüküm ifade etmez.2. Külli halefiyet:Madde 151 – Yukarıdaki maddede tayin olunan müddet içinde itiraz edilmemişse, birleşme muamelesikat<strong>ile</strong>şir ve kalan yahut yeni kurulan şirket, ortadan kalkan şirketlerin yerine geçer. <strong>Bu</strong>nların bütün hak veborçları, kalan veya yeni kurulan şirkete intikal eder.Şirketlerin birleşmesinden yeni bir şirket meydana gelmişse, keyfiyetin ayrıca tescil ve ilanı zaruridir.G) Nevi değiştirme:Madde 152 – Bir ticaret şirketinin nevinin diğer bir ticaret şirketi nevine çevrilmesi kanunda aksinehüküm olmadıkça, yeni nev'e ait kuruluş merasimine tabidir; Böylece yeni nev'e çevr<strong>ile</strong>n şirket eskisinindevamıdır.İKİNCİ FASILKollektif ŞirketBİRİNCİ KISIMŞirketin Mahiyet ve KuruluşuA) Tarifi:Madde 153 – Ticari bir işletmeyi bir ticaret unvanı altında işletmek maksadiyle hakiki şahıslar arasındakurulan ve ortaklarından hiçbirisinin mesuliyeti şirket alacaklarına karşı tahdid edilmemiş olan şirket, kollektifşirkettir.B) Mukavele:I - Şekli:Madde 154 – Kollektif şirket mukavelesi yazılı şekle tabidir; Şu kadar ki; mukaveledeki imzalarınnoterce tasdikı da şarttır.II - İhtiva edeceği mecburi kayıtlar:Madde 155 – Kollektif şirket mukavelesine aşağıda sayılan hususların yazılması mecburidir.1. Ortakların ad ve soyadlariyle ikametgahları ve tabiiyetleri;2. Şirketin kollektif olduğu;3. Şirketin ticaret ünvanı ve merkezi;4. Şirketin mevzuu;5. Her ortağın sermaye olarak koymayı taahhüt ettiği para miktarı, para mayetinde olmıyan sermayenindeğeri ve bu değerin ne suretle biçilmiş olduğu, eğer şahsi emek bahis konusu ise bu emeğin mahiyet ve şümulü;6. Şirketi tems<strong>ile</strong> salahiyetli kimselerin ad ve soyadları, bunların yalnız başına mı, yoksa birlikte mi imzakoymaya mezun oldukları.Ortaklar emredici hükümlere aykırı olmamak şartiyle şirket mukavelesine d<strong>ile</strong>dikleri kayıtlarıkoyabilirler. Şu kadar ki; şirket mukavelesinde şirket mevzuunun hudutlarının açıkça gösterilmiş olması şarttır.


2783III - Noksanlıklar:Madde 156 – Mukavelesi kanuni şekilde yapılmamış veya mukaveleye konması mecburi olankayıtlardan biri veya bazıları eksik yahut hükümsüz olan bir kollektif şirket, adi şirket hükmünde olup hakkında158 inci madde hükmü mahfuz kalmak şartiyle Borçlar <strong>Kanun</strong>unun 520 - 541 inci maddeleri tatbik olunur.14 üncü madde hükmü mahfuzdur.C) Tescil:I - Mükellefiyet:Madde 157 – Kollektif şirketi kuranlar buna ait şirket mukavelesinin noterlikçe tasdikli bir suretinitasdik tarihinden itibaren on beş gün içinde şirket merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret siciline tevdi <strong>ile</strong> şirketintescilini talebetmiye mecburdurlar. Suret, sicil dairesince saklanır ve 155 inci madde gereğince mukaveleyekonması mecburi olan kayıtlar <strong>ile</strong> kanunun emreylediği diğer hususlar ticaret siciline tescil ve ilan olunur.II - Mükellefiyetin yerine getirilmemesi:Madde 158 – Tescil mükellefiyeti yerine getirilmeksizin şirket namına işlere başlanmış olduğu takdirdeortaklar giriştikleri işlerden dolayı üçüncü şahıslara karşı mütesels<strong>ile</strong>n mesuldürler.Bir kollektif şirket mukavelesi akdolunmaksızın, şirketin nevini gösterir bir kaydı ihtiva etmese b<strong>ile</strong>müşterek bir unvan altında üçüncü şahıslarla muameleye girişilmesi veya onlara karşı haksız bir fiil işlenmesihalinde de aynı hüküm caridir.İKİNCİ KISIMOrtaklar Arasındaki MünasebetA) Mukavele serbestliği:Madde 159 – Ortakların birbiriyle olan münasebetlerinde, mukaveledeki hükümler ve mukaveledehüküm olmıyan hallerde, bu kısımdaki maddeler mahfuz kalmak şartiyle, 136 ila 145 inci maddeler tatbikolunur.B) Şirketin idaresi:I - İdare işlerinin kime ait olduğu:1. Umumi olarak:Madde 160 – Ortaklardan her biri ayrı ayrı şirketi idare hak ve vazifesini haizdir. Şu kadar ki; Şirketmukavelesiyle veya ortakların ekseriyeti <strong>ile</strong> idare işleri, ortaklardan birine veya birkaçına yahut hepsinever<strong>ile</strong>bilir.Ticari mümessiller ve diğer ticari vekiller hakkındaki hükümler mahfuzdur.2. Azil:a) Mukavele <strong>ile</strong> tayin halinde:Madde 161 – İdare işleri mukavele <strong>ile</strong> bir ortağa verilmiş ise, onun idare, hak ve vazifesi diğer ortaklartarafından tahdit olunamıyacağı gibi kendisi azil dahi olunamaz. Ancak, muhik sebepler mevcutsa, ortaklardanbirinin talebi üzerine mahkeme kararı <strong>ile</strong> idare hak ve vazifesi tahdit veya nez'olunabilir. Vazifenin yerinegetirilmesinde basiretsizlik, ağır ihmal veya idarede iktidarsızlık gibi haller, muhik sebep sayılır.b) Ortaklar kararı <strong>ile</strong> tayin halinde:Madde 162 – İdare işleri, şirket mukavelesi yapıldıktan sonra ittihaz ed<strong>ile</strong>n bir kararla bir ortağaverilmişse o ortak, ortakların ekseriyeti <strong>ile</strong> azled<strong>ile</strong>bilir. Ekseriyet hasıl olmadığı takdirde, idare işlerine bakanortağın şirket mukavelesi hükümlerini ihlal ettiği iddiasıyla her bir ortak azil için mahkemeye müracaat edebilir.


27843. İdare işlerinde yalnız başına veya birlikte hareket:Madde 163 – Şirket işlerinin idaresi, ortaklıkların hepsine veya birkaçına verilmiş ise bunların herbiriyalnız başına salahiyetlidir. <strong>Bu</strong>nunla beraber şirketi idare <strong>ile</strong> mükellef olan ortaklardan bazısı, yapılacak bir işin,şirketin menfaatlerine uygun olmadığını beyan edecek olursa idare hak ve vazifesini haiz diğer ortaklarekseriyetle o işi yapabilirler.Şirket işlerinin idaresi kend<strong>ile</strong>rine verilmiş ortakların birlikte hareket etmeleri şirket mukavelesindeyazılı ise, ortakların gecikmede tehlike görülen haller müstesna olmak üzere her işte anlaşmaları gerekir.Anlaşamadıkları takdirde keyfiyet ortaklar umumi heyetine tevdi ve heyetçe ver<strong>ile</strong>cek karara göre hareket edilir.4. Diğer ortakların itirazı:Madde 164 – İdare işleri şirket mukavelesiyle bir ortağa verilmişse bu ortak, diğer ortakların itiraz vemuhalefeti vakı olsa b<strong>ile</strong>, h<strong>ile</strong>ye müstenit olmamak şartiyle şirketin idaresi için gereken muameleleri yapabilir.II - İdare işlerinin şümulü:Madde 165 – Şirketin idaresine giren hususlar, şirket maksat ve mevzuunu elde etmek için icrasıgereken mütat muamele ve işlerden ibarettir. Şirketi idare edenler şirket menfaatine uygun gördükleri işlerdesulh, feragat ve kabul <strong>ile</strong> tahkime dahi salahiyetlidirler. Şu kadar ki; teberruda bulunmak ve şirket mevzuunagirmiyorsa gayrimenkulleri satmak, satınalmak ve teminat olarak göstermek gibi mütat iş ve muameleler dışındakalan hususlarda ortakların ittifakı şarttır.III - Faiz verme borcu:Madde 166 – Bir ortak şirketten ödünç aldığı veya şirket hesabına bir yerden tahsil eylediği parayı, aksikararlaştırılmış olmadıkça, vade gününde veya mümkün olan en kısa zamanda tediye ve teslim etmiyecek olursabu vadenin veya zamanın geçmesinden itibaren kanuni faizi dahi vermeye mecbur olur.C) Murakabe:Madde 167 – Bir ortak idare salahiyetini haiz olmasa dahi şirket işlerinin gidişi hakkında bizzat bilgiedinmek ve şirketin evrak ve defterlerini incelemek ve bunlara göre kendisi için şirketin mali durumunugösterecek bir hesap varakası tanzim etmek hakkını haizdir. <strong>Bu</strong>na aykırı mukavele hükümsüzdür.D) Kararlar:Madde 168 – Mukavelenin her ne suretle olursa olsun değiştirilmesine dair olan kararlar ittifakla, diğerkararlar ise şirket mukavelesinde aksine hüküm olmadıkça, bütün ortakların ekseriyeti <strong>ile</strong> verilir.E) Kar ve zarar:I - Hesabın tesbiti:Madde 169 – İdare işlerini gören kimse, şirketin hesap yılı sonundaki bilançosunu esas ittihaz ederekkar ve zarar hesabını tanzim ve ona göre her ortağın payını tayin ve tesbit eder.Ortaklar, kar ve zarardan kend<strong>ile</strong>rine düşen miktarın tayinini şirket mukavelesiyle yahutsonradan ittihaz edecekleri kararla içlerinden birine veya bir üçüncü şahsa bırakabilirler. <strong>Bu</strong>ortak veya üçüncü şahsın bu hususta vereceği ka -


2785rarın hakkaniyet kaidelerine aykırı olmaması şarttır. <strong>Bu</strong> kararın öğrenilmesinden itibaren üç ayın geçmesi, karpayının tamamen veya kısmen alınması yahut başka bir kimseye devredilmesi zararın ödenmesine başlanmasıgibi açık veya zımni kabulü gösteren hallerde; itiraz hakkı düşer.Kar ve zararın taksimine dair olan karar hakkaniyet kaidelerine aykırı görüldüğü takdirde mahkemeceiptal olunur. <strong>Bu</strong> halde kar ve zararın taksimi hakkında Borçlar <strong>Kanun</strong>unun 523 üncü maddesi hükmü tatbikolunur.II - Alacağı isteme hakkı:Madde 170 – Her ortak, hesap yılı sonunda tahakkuk eden kardan kendisine düşen payı, şirkete ödünçolarak verdiği paranın ve eğer kararlaştırılmış ise koyduğu sermayenin faizlerini, şirket mukavelesi gereğincehak ettiği ücreti ve şayet kanun ve mukavele hükümlerince yıl sonu bilançosu yapılmamış ise bunun yapılmasınıve yapılmış bilançoya göre kar payı tesbit edilmiş değilse bunun tesbitini şirketten istemek ve alacaklarını almakhakkını haizdir.<strong>Bu</strong> madde <strong>ile</strong> ortağa tanınmış olan salahiyetleri kaldırma veya daraltma neticesini doğuran bütünmukavele şartları hükümsüzdür.III - Zarar payı:Madde 171 – Ortaklar ittifakla karar vermedikçe hiçbir ortak, sermayesinden eks<strong>ile</strong>n kısmıtamamlamıya zorlanamaz.Sermayeden eks<strong>ile</strong>n kısım, aksine karar yoksa, <strong>ile</strong>ride hasıl olacak kar paylariyle telafi olunur.F) Rekabet yasağı:I - Esas:Madde 172 – Bir ortak, azalarından bulunduğu şirketin yaptığı ticari işler nev'inden bir işi, diğerortakların muvafakati olmaksızın kendi veya başkası hesabına yapamıyacağı gibi aynı nevi ticari işlerle meşgulbir şirkete mesuliyeti tahdidedilmemiş ortak sıfatiyle de giremez.Yeni kurulan bir şirkete giren ortağın, daha önce kurulmuş diğer bir şirketin de mesuliyetitahdidedilmemiş azasından olduğunu diğer ortaklar bildikleri halde evvelki şirketten ilişiğinin kesilmesi hususuaralarında açıkça kararlaştırılmazsa, bu hali kabul etmiş sayılırlar.II - Aykırı hareket:Madde 173 – Bir ortak yukariki hükme aykırı hareket edecek olursa, şirket, kendisinden tazminatistemekte, veya tazminat yerine o ortağın kendi namına yaptığı işleri şirket namına yapılmış saymakta, üçüncüşahısların hesabına yapmış olduğu işlerden doğan menfaatlerin şirkete bırakılmasını istemekte serbesttir. <strong>Bu</strong>hususlardan birinin tercihi diğer ortaklara aittir. <strong>Bu</strong> hak, bir muamelenin yapıldığının yahut ortağın diğer birşirkete girdiğinin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde muamelenin yapıldığı tarihten itibaren bir yılsonra müruruzamana uğrar.Yukarıki hükümler, hakları ihlal ed<strong>ile</strong>n ortakların, şirketin feshini istemek haklarına halel getirmez.ÜÇÜNCÜ KISIMŞirketin ve Ortakların Üçüncü Şahıslarla Olan MünasebetleriA) Şirketin mevcudiyeti:Madde 174 – Kollektif şirket ticaret siciline tescil <strong>ile</strong> hükmi şahsiyet kazanır. Aksine mukavele üçüncüşahıslara karşı hükümsüzdür.


2786B) Temsil:I - Temsil salahiyetinin kime ait olduğu:Madde 175 – Şirketi ortaklara ve üçüncü şahıslara karşı temsil salahiyet ve vazifesi, tescil ve ilan ed<strong>ile</strong>nmukavelede aksine hüküm olmadıkça, 160 ncı madde gereğince şirket işlerini idare hak ve vazifesini haizolanlara aittir.II - Şümulü:Madde 176 – Şirketi tems<strong>ile</strong> salahiyetli olan kimse, şirketin gayesine dahil olan her nevi iş ve hukukimuameleleri şirket namına yapmak ve şirketin unvanını kullanmak salahiyetini haizdir. <strong>Bu</strong> salahiyeti tahdit edenher şart, hüsniniyetle hareket eden üçüncü şahıslara karşı hükümsüzdür.Ancak şirket mukavelesinin tescil ve ilan edilmiş olan kısmına göre şirketin ilzam ed<strong>ile</strong>bilmesi içinmütaaddit ortakların imzası şart kılınmışsa, bu şart, üçüncü şahıslara karşı da muteberdir.III - Hükümleri:Madde 177 – Şirketi temsil salahiyetini haiz olan kimseler tarafından, açık veya zımni olarak şirketnamına yapılmış olan muamelelerden dolayı, şirket alacaklı ve borçlu olur.Bir ortağın şirkete ait vazifelerini ifa dolayısiyle işlediği haksız fiillerden şirket de doğrudan doğruyamesuldür.C) Şirket alacaklılarının vaziyeti:I - Ortakların şahsi mesuliyeti:Madde 178 – Ortaklar, şirketin borç ve taahhütlerinden dolayı mütesels<strong>ile</strong>n ve bütün malları <strong>ile</strong>mesuldürler.Şirkete yeni giren kimse, girme tarihinden evvel meydana gelmiş olsa b<strong>ile</strong> şirketin borçlarından, diğerortaklarla birlikte mütesels<strong>ile</strong>n ve bütün malları <strong>ile</strong> mesuldür.Yukarıki fıkralara aykırı olarak mukaveleye konan şartlar, üçüncü şahıslar hakkında hüküm ifade etmez.II - Mesuliyetin derecesi:Madde 179 – Şirketin borç ve taahhütlerinden dolayı birinci derecede şirket mesuldür. Şu kadar ki;şirkete karşı yapılan icra takibi semeresiz kalmış veya şirket her hangi bir sebeple sona ermiş ise, yalnız ortakveya ortakla birlikte şirket aleyhine dava açılabilir ve takip yapılabilir.Yukarıki hükümler, ortakların şahsi mallarına ihtiyati haciz koymaya mani değildir. <strong>Bu</strong> fıkra hükmüncekonulmuş bulunan ihtiyati hacizler hakkında İcra ve İflas <strong>Kanun</strong>unun 264 üncü maddesinin birinci fıkrasındaderpiş ed<strong>ile</strong>n müddet, birinci fıkranın ikinci cümlesi hükmünce ortağa karşı dava veya takibe başlamasalahiyetinin doğduğu tarihten itibaren işlemeye başlar. <strong>Bu</strong>nunla beraber, ihtiyati haciz zabıt varakasınıntebliğinden itibaren kanuni müddet içinde şirkete karşı takibe veya davaya başlanmadığı takdirde ihtiyati hacizdüşer.III - İlam:Madde 180 – Yalnız şirket aleyhine alınmış olan ilam, şirket hakkındaki takip semeresiz kalmadıkçaveya şirket her hangi bir sebeple sona ermiş olmadıkça ortaklar hakkında icra ed<strong>ile</strong>mez.İcra emrinin şirkete tebliğine rağmen borç ödenmediği takdirde alacaklı şirketle birlikte ortakların veyabazılarının da doğrudan doğruya iflasını istiyebilir.


2787IV - İflas:1. Şirketin iflası:Madde 181 – Şirketin iflası halinde; şirket alacaklıları alacaklarını almadıkça, ortakların şahsialacaklıları şirket mallarına müracaat edemezler.2. Şirketin ve ortakların iflası:Madde 182 – Şirketin iflası, ortakların iflasını gerektirmez. Ancak depo kararına rağmen parayatırılmadığı takdirde alacaklı depo kararının ortaklara veya içlerinden bazılarına da tebliğini ve muktezasınıyerine getirmedikleri takdirde şirketle birlikte iflaslarına karar verilmesini mahkemeden talebedebilir. <strong>Bu</strong> hakkınıkullanmamış olan alacaklının, şirket masasından alacağını tamamen alamaması halinde ortakları iflas yoliyledahi ayrıca takip hakkı mahfuzdur.Ortakların mallarına gerek adi takip gerek iflas yolu <strong>ile</strong> müracaat olunursa bunların şahsi alacaklıları <strong>ile</strong>şirket alacaklıları arasında bir tekaddüm ve imtiyaz hakkı yoktur. Ancak şahsi alacaklılar arasında kanunenrüçhan hakkı olanların bu hakları mahfuzdur.3. Ortakların hakları:Madde 183 – Şirketin iflası halinde ortaklar, koydukları sermaye ve işlemekte olan faizler için masayagiremezler. Ancak işlemiş faizlerle ücretler ve şirket lehine yaptıkları masraflar için her hangi bir alacaklı gibimasaya girebilirler.V - Takas:Madde 184 – Şirkete borçlu olan kimse bu borcunu ortaklardan birinde olan alacağı <strong>ile</strong> takas edemez.Bir ortak da şahsi alacaklısına olan borcunu şirketin aynı şahıstaki bir alacağı <strong>ile</strong> takas edemez.<strong>Bu</strong>na mukabil şirketin bir alacaklısı aynı zamanda ortaklardan birinin şahsi borçlusu ise 179 ve 182 ncimaddeler gereğince ortağın şirket borcundan dolayı şahsen takip ed<strong>ile</strong>bildiği andan itibaren gerek şirketalacaklısı ve gerek ortak takas hakkını haizdirler.DÖRDÜNCÜ KISIMŞirketin İnfisahı ve Ortakların AyrılmasıA) İnfisah:I - Sebepleri:1. Umumi olarak:Madde 185 – Kollektif şirketler, 195 inci madde hükmü mahfuz olmak üzere Borçlar <strong>Kanun</strong>unun 535 ve536 ncı maddelerinde ve aşağıda yazılı sebeplerle infisah eder:1. Konkordato <strong>ile</strong> neticelenmiş olsa b<strong>ile</strong> şirketin iflası;2. Şirket sermayesinin tamamı veya üçte ikisi zayi olup da tamamlanmasına veya geri kalan kısmı <strong>ile</strong>iktifaya ortaklarca karar verilmemiş olması;3. Şirketin diğer bir şirket <strong>ile</strong> birleşmesi;4. Tescil ve ilan 157 nci maddede göster<strong>ile</strong>n müddet içinde veya sonra yapılmamışsa, aradan ne kadarmüddet geçmiş olursa olsun ortaklardan her hangi birinin talebi üzerine ve noter marifetiyle diğer ortaklaramünasip bir mehli havi ihtarname gönderilmiş olmak şartiyle mahkemece feshe karar verilmiş olması;5. 196 ncı madde hükmü mahfuz olmak üzere ortaklardan birinin iflası.


27882. İstisnalar:Madde 186 – Şirket mukavelesinde muayyen bir veya birkaç sebebe munhasır olmaksızın umumi olarakfesih sebeplerinden her hangi birinin vücudu halinde şirketin infisah etmiyeceğine dair olan şart muteberdeğildir. Ancak kanunun amir hükümlerine muhalif olmamak kaydiyle muayyen bazı fesih sebeplerinin şirketininfisahını mucip olmıyacağı şirket mukavelesinde kabul olunabilir.3. Muhik sebepler:Madde 187 – Haklı sebep, şirketin kuruluşu mucip olan fiili veya şahsi mülahazaların şirket maksadınınhusulünü imkansız kılacak veya güçleştirecek surette ortadan kalkmış olmasıdır; hususiyle:1. Bir ortağın, şirketin idare işlerinde veya hesaplarının tanzimi hususunda şirkete ihanet eylemiş olması;2. Bir ortağın kendisine düşen esas vazife ve borçları yerine getirmemesi;3. Bir ortağın şahsi menfaatleri uğrunda şirketin ticaret unvanını veya mallarını suistimal etmiş olması;4. Bir ortağın, uğradığı daimi bir hastalık veya diğer bir sebepten dolayı, üstüne aldığı şirketin işleriniyapmak için lüzumlu olan kabiliyet ve ehliyetini kaybetmesi;gibi haller haklı sebeplerdendir.<strong>Bu</strong> maddenin 1, 2 ve 3 sayılı bentleri gereğince fesih sebebi meydana getirmiş olan ortağın dava hakkıyoktur.4. Hususi haller:a) Sermaye koyma borcunun yerine getirilmemesi:Madde 188 – Sermaye koyma borcunun yerine getirilmemesinden dolayı fesih davası açabilmek içinönce ortağa noter vasıtasiyle münasip mehli havi bir protesto gönderilmek lazımdır.b) Karine:Madde 189 – Mukavelede yazılı müddetin sona ermesinden sonra işlere devam etmek suretiyle zımmenuzatılmış bulunan veya müddeti bir ortağın hayatı <strong>ile</strong> tahdit edilmiş olan şirketler, muayyen olmıyan müddet <strong>ile</strong>kurulmuş sayılırlar.5. Ortakların şahsi alacaklıların vaziyeti:a) Şirket müddetinin uzatılması halinde itiraz hakkı:Madde 190 – Şirket müddetinin uzatılması hakkında ortaklarca ittihaz olunan karara, ortaklardanherhangi birinin şahsi alacaklısı tarafından itiraz olunabilir.İtirazda bulunabilmek için alacaklının ilam veya o mahiyetteki vesikaya yahut kat<strong>ile</strong>şmiş icra takibinedayanması ve uzatma kararının ilanı tarihinden itibaren on beş gün içinde itirazın noter vasıtasiyle tebliği içinnotere müracaat edilmesi şarttır. Müddetinde bu itiraz yapılmamışsa itiraz hakkı düşer.Müddetin uzatılması hakkındaki karar tescil ve ilan edilmemiş ise alacaklı her zaman bu karara itirazedebilir.b) Haciz ve şirketin feshini isteme hakkı:Madde 191 – Bir ortağın şahsi alacaklısı, borçlunun şahsi mallarından ve kanunun 145 inci maddesigereğince şirketteki kar payından alacağını alamazsa, tasfiye sonunda borçlu ortağa düşecek paya hacizkoydurmaya ve altı ay önce ihbar etmek ve hesap yılı sonu için hüküm ifade etmek şartiyle, şirketin feshiniistemeye salahiyetlidir.


2789Mahkemece feshe karar verilmezden önce şirket veya diğer ortaklar borcu öderlerse, fesih davası düşer.II - Hükümleri:1. Tescil ve ilan:Madde 192 – Şirketin infisahı halinde ortaklar keyfiyeti tescil ve ilan ettirmekle mükelleftirler. İflassebebiyle şirketin infisahı halinde bu mükellefiyet iflas memuruna aittir.Şirketin feshi bir ortağın ölümünden <strong>ile</strong>ri gelmişse tescil ve ilan d<strong>ile</strong>kçesi, ölünün mirascılariyle birliktebütün ortaklar, mirascıların iştiraki mümkün olmıyan veya güç olan hallerde sağ kalan ortaklar tarafından verilir.2. Ortakların idare haklarının sona ermesi:Madde 193 – Şirketi idareye salahiyetli olanlar, infisah halindeki şirket nam ve hesabına muameleyapamazlar; aksi takdirde bu muamelelerinden mütesels<strong>ile</strong>n ve hudutsuz olarak mesul olurlar. 194 üncü maddehükümleri mahfuzdur.Fesih keyfiyeti usulen tescil ve ilan edilmedikçe bütün ortakların üçüncü şahıslara karşı mesuliyetleridevam eder.3. Muvakkat idare:Madde 194 – Bir ortağın hacir altına alınması veya iflasına karar verilmesi halinde, Borçlar <strong>Kanun</strong>unun537 nci maddesi hükmü tatbik olunur.B) Ortakların şirketten ayrılması:I - Haller:1. Bir ortağın ölümü:Madde 195 – Şirket mukavelesinde şirketin ölen ortağın mirascılariyle devam edeceğine dair hükümyoksa, mirascılarla diğer ortakların ittifakla verecekleri karar üzerine şirket aralarında devam edebilir. Mirascılarveya içlerinden biri şirkette kalmaya razı olmazlarsa, diğer ortaklar ölen ortağın payı üzerindeki miras hisselerinirazı olmayan mirascılara vermek suretiyle onları şirketten çıkarır ve şirkete devam edebilirler. Sağ kalanortaklardan birinin şirketin devamına razı olmaması sebebiyle ittifak hasıl olamadığı takdirde şirket infisah eder.Şirketin, ölen ortağın mirascılariyle diğer ortaklar arasında kollektif şirket olarak devam edeceğihakkında şirket mukavelesinde hüküm varsa; mirascılar kollektif sıfatiyle şirkete devam edip etmemekteserbesttirler. Şirketten devamını isterlerse, diğer ortaklar kabule mecburdurlar. Ancak, kollektif sıfatiyle şirkettekalmak istemiyen mirascı varsa, ölen ortağın payından kendisine düşen miktar <strong>ile</strong> komanditer olarak şirketekabul edilmesini teklif edebilir. Diğer ortaklar bu teklifi kabule mecbur değillerdir. Mirascılar şirkete kollektifortak veya komanditer olarak dahil olup olmıyacaklarını ortağın ölüm tarihinden itibaren üç ay içinde şirketebildirmeye mecburdurlar. Keyfiyetin şirkete bildirilmesine kadar, mirascılar şirkette komanditer olarak kalmışsayılırlar. <strong>Bu</strong> müddet içinde beyanda bulunmamış olan mirascılar müddetin hitamından itibaren kollektif ortaksıfatını iktisap ederler.2. Bir ortağın iflası:Madde 196 – Ortaklardan birinin iflası halinde, müflis ortak şirketten çıkarılabilir. <strong>Bu</strong> takdirde şirketdiğer ortaklar arasında devam eder ve müflisin payı, masaya ödenir. Şu kadar ki; mukavele <strong>ile</strong> ortakların buhakkı kaldırılabilir.


27903. Haklı sebepler:Madde 197 – Bir ortağın şahsına ait sebeplerden dolayı şirketin feshinin isteneb<strong>ile</strong>ceği hallerde vemukavelede hüküm bulunduğu takdirde diğer ortakların ekseriyeti, onun şirketten çıkarılması suretiyle şirketindevamına karar verebilirler.<strong>Bu</strong> kararın noter marifetiyle tebliğinden itibaren üç ay içinde, çıkarılan ortak tarafından iptali diğerortaklara karşı dava edilmediği takdirde bu karar kesinleşir.4. Feshin ihbarı:Madde 198 – Müddeti belli olmıyan şirketlerde ortaklardan biri feshi ihbar ettiği takdirde diğer ortaklarfeshi kabul etmiyerek ortağı çıkarıp şirketin kendi aralarında idamesine karar verebilirler.Yukardaki fıkra hükmü, bir ortağın şahsi alacaklısının 190 veya 191 inci maddeler gereğince itiraz veyafesih hakkını kullanması hallerinde de caridir. <strong>Bu</strong> takdirde şirketin idamesine dair ver<strong>ile</strong>n karar alacaklıya tebliğedilir ve borçlu ortak hesap yılı sonunda şirketten çıkarılır.5. İki kişilik ortaklıkta:a) Muhik sebepler:Madde 199 – Yalnız iki kişiden ibaret bir kollektif şirkette, ortaklardan birinin şirketten çıkarılmasınıgerektiren haklı sebepler mevcut ise, diğer ortağın talebi üzerine mahkeme fesih ve tasfiyeye hükmetmeksizinşirkete ait bütün iş ve muameleleri ve şirketin mevcudunu alacak ve borçları <strong>ile</strong> beraber davacı ortağa terk vetahsise ve ortağın şirketten çıkarılmasına karar verebilir. <strong>Bu</strong> halde, çıkarılan ortak hakkında 204 üncü maddehükmü tatbik olunur.b) Diğer sebepler:Madde 200 – İki kişiden ibaret olan bir şirkette ortaklardan birinin şahsi alacaklısı, 190, 191 ve 198 incimaddelere göre haiz olduğu itiraz veya fesih hakkını kullanır veya ortaklardan biri iflas ederse, diğer ortak, 199uncu madde hükümlerinden faydalanabilir.II - Hükümler:1. Tescil:Madde 201 – Bir ortağın şirketten çıkması veya çıkarılması halinde, ortaklar keyfiyeti tescil ve ilanettirmekle mükelleftirler.Bir ortağın ölümü halinde 192 nci maddenin 2 nci fıkrası tatbik olunur.Bir ortağın şirketten çıkarılması ve çıkması üçüncü şahıslara karşı ancak tescil ve ilan tarihinden itibarenmuteber olur.Çıkan veya çıkarılan ortak, keyfiyetin tescil ve ilan tarihine kadar vukubulan şirket muamelelerindenüçüncü şahıslara karşı mesuldür.2. Ayrılan ortağın payı:a) Hesap tarzı:Madde 202 – Şirketten çıkarılan veya çıkan ortağın payı, mukavelede aksine hüküm yoksa, çıkmanıntalebolunduğu veya ortağın çıkarıldığı tarihteki şirket mevcudu esas tutularak tayin olunur.b) Ödeme tarzı:Madde 203 – Çıkarılan veya çıkan ortak, yukardaki madde gereğince tayin olunan payını şirkettenancak nakden alabilir.


2791c) Ödeme zamanı:Madde 204 – Çıkarılan veya çıkan ortağın 202 nci maddede yazılı esaslara göre tayin ed<strong>ile</strong>cek payı,mukavelede göster<strong>ile</strong>n tarihte ve mukavelede hüküm yoksa ayrılmadan sonra ilk yapılacak bilanço zamanındaödenir.Çıkarılan veya çıkan ortak ayrılma tarihinden önce giriş<strong>ile</strong>n işler tasfiye edilmedikçe şirketteki sermayepayını alamaz.d) Tamamlanmamış işler:Madde 205 – Çıkarılan veya çıkan ortak, ayrılmadan önce başlamış olan işlerin doğrudan doğruyaneticeleri olan hak ve borçlara iştirak eder.Çıkarılan veya çıkan ortak, evvelce başlanmış işlerin kalan ortaklar tarafından faydalı sayılacak surettetamamlanmasına ve bir sonuca bağlanmasına engel olamaz. Şu kadar ki; bahsolunan işlerin derhal tasfiyesi kabilolmadığı takdirde çıkan veya çıkarılan ortak, her hesap yılı sonunda o yıl içinde bitir<strong>ile</strong>n işlerin hesaplarını vecari muamelelerin o zamanki vaziyeti hakkında bilgi verilmesini istiyebilir.BEŞİNCİ KISIMTasfiyeA) Umumi hükümler:I - Mukavele serbestisi:1. Esas:Madde 206 – Şirket mukavelesinde başka hükümler bulunmıyan hallerde tasfiye, bu kısımdakihükümlere göre yapılır.2. Ortakların kararlarına riayet mecburiyeti:Madde 207 – Tasfiye memurları tasfiye zamanında ortakların tasfiyeye mütaallik ittifakla verdiklerikararlara göre hareket ederler.Tasfiye memurlarının tayini ve azli veya onlara ver<strong>ile</strong>cek talimatla <strong>ilgili</strong> kararlara iştirak hakkı, birortağın iflası halinde iflas idaresine, ölümü halinde mirasçılara ve hacir altına alınması halinde kanuni mümess<strong>ile</strong>aittir. Mirascılar bu hususata ittifakla bir mümessil tayin ederler. İttifak hasıl olmadığı takdirde mümessilin tayinimahkemeye aittir.Ortaklarla tasfiye memurları arasında çıkan ihtilaflar, basit muhakeme usulüne göre incelenir. Tasfiyememurları ve ortaklar dinlenir. Kararın en kısa bir zamanda verilmesi lazımdır. <strong>Bu</strong> husustaki kararlar katidir.II - Hükmi şahsiyetin devamı:Madde 208 – Tasfiye haline giren şirket, ortaklarla olan münasebetlerinde dahi tasfiye sonuna kadar veehliyeti 232 nci madde hükmü mahfuz kalmak kaydiyle, tasfiye gayesiyle mahdut olarak hükmi şahsiyetinimuhafaza ve ticaret unvanını (Tasfiye halinde) ibaresini ilave suretiyle kullanmakta devam eder.III - İflas:Madde 209 – Bir kollektif şirketin tasfiye halinde bulunması, iflasına engel olmaz.


2792IV - Şirket alacaklılarının rüçhan hakkı:Madde 210 – Kollektif şirket alacaklılarının şirket malları üzerinde ortakların şahsi alacaklarına karşıhaiz oldukları rüçhan hakları, şirketin infisahından sonra dahi devam eder.B) Tasfiye memurları:I - Umumi olarak:Madde 211 – İflastan başka hallerde bir kollektif şirketin tasfiyesi, tasfiye memurlarına aittir.II - Seçim ve tayin:Madde 212 – Tasfiye memurları şirket mukavelesiyle, şirketin devamı sırasında veya infisahından sonraortakların ittifakiyle seçilir.Birinci fıkra hükümlerine uygun olarak bir tasfiye memuru seçilmemişse, bütün ortaklar veya bunlarınkanuni mümessilleri tasfiyeye memur sayılır. <strong>Bu</strong>nunla beraber ortaklardan birinin talebi üzerine ait olduğumahkeme tasfiye halindeki şirket için bir veya bir kaç tasfiye memuru tayin eder. Mahkeme lüzum görürsed<strong>ile</strong>kçeyi tebliğ ederek diğer ortakları dinleyebilir.Gerek ortakların seçecekleri gerek mahkemenin tayin edeceği tasfiye memurlarının ortaklardan veyaüçüncü şahıslardan olması caizdir.III - Azil:1. Tasfiye memuru olan ortaklar:a) İnfisahtan önce tayin olunanlar:Madde 213 – Tasfiye memurları şirket mukavelesiyle veya infisahtan önce ortaklarca ver<strong>ile</strong>n bir kararlaortaklar arasından seçilmişlerse, diğer ortakların ittifakiyle azled<strong>ile</strong>bilirler; ittifak olmadığı takdirde, ortaklardanher hangi birinin talebi üzerine haklı sebeplerden dolayı mahkemece azlolunabilirler.Azil davası infisahdan önce dahi açılabilir.b) İnfisahtan sonra tayin olunanlar:Madde 214 – İnfisahtan sonra ortaklar arasından seç<strong>ile</strong>n tasfiye memurları, diğer ortakların ittifakiyleazled<strong>ile</strong>bilirler. İttifak olmadığı takdirde ortaklardan her hangi birinin talebi üzerine haklı sebeplerden dolayımahkemece azlolunabilirler.2. Ortak olmıyan tasfiye memurları:Madde 215 – Ortak olmıyan tasfiye memurları, şirket mukavelesi veya sonradan ver<strong>ile</strong>n bir kararlayahut şirketin infisahından sonra seçilmiş olsalar b<strong>ile</strong>, herhalde ortakların ittifakiyle azlolunabilirler. İttifak hasılolmadığı takdirde, ortaklardan her hangi birinin talebi üzerine haklı sebeplerden dolayı mahkemeceazlolunabilirler.Azil davası infisahdan önce dahi açılabilir.3. Mahkemece tayin olunan tasfiye memurları:Madde 216 – Yukarıki madde hükmü, mahkemece tayin ed<strong>ile</strong>n tasfiye memurlarının azli hakkında dacaridir.


2793IV - Muamele tarzı:1. Birlikte hareket:Madde 217 – Şirket mukavelesi veya sonradan ittihaz olunan kararla tasfiye işlerini yalnız başınaidareye mezun kılınmamış olan tasfiye memurları birlikte hareket ederler.Yalnız başına harekete mezun iseler, keyfiyet usulü dairesinde tescil ve ilan olunur.2. Tevkil:Madde 218 – Bir tasfiye memuru vazifesini diğer bir tasfiye memuruna veya üçüncü şahıslaradevredemez. Şu kadar ki, bazı muayyen iş ve muameleleri ifa için tasfiye memurları içlerinden birini veyabazılarını yahut başka bir şahsı tevkil edebilirler.3. Temsil:Madde 219 – Tasfiye halinde bulunan şirketi mahkemelerde ve hariçte temsil salahiyeti tasfiyememurlarına aittir.Tasfiye memurları şirket için faydalı gördükleri takdirde sulh, feragat, kabul ve tahkime ve hususiylehakem seçmeye dahi salahiyetlidirler ve zaruret halinde yeni muameleler de yapabilirler.Tasfiye halinde bulunan kollektif şirket namına tanzim olunan bütün evrak ve senetlerin "Tasfiye halindebulunan filan şirketin tasfiye memurları" ibaresi ilave edilmek suretiyle tasfiye memurları tarafındanimzalanması şarttır.Bir tasfiye memurunun vazifesini ifa dolayısiyle işlediği haksız fiillerden şirket dahi mesuldür.4. Yalnız başına hareket:Madde 220 – Üçüncü şahıslar tarafından yapılacak teklif, icap, ihbar, ihtar ve tebliğ gibi beyanlarıntasfiye memurlarından yalnız birine karşı ifası kafidir.Şirketin menfaatleri için tehlike umulan hallerde hususiyle kanun yollarına gidilmesinde tasfiyememurları tek başlarına hareket edebilirler.5. Salahiyetlerin genişletilmesi veya daraltılması:Madde 221 – Tasfiye memurlarının kanunen haiz oldukları salahiyetler, ortaklar tarafından ittifaklaveya haklı sebebe dayanılarak mahkemece ver<strong>ile</strong>n karar <strong>ile</strong> daraltılıp genişlet<strong>ile</strong>bilir.Tescil ve ilan olunmadıkça salahiyetlerin daraltılması, hüsniyet sahibi üçüncü şahıslar hakkındahükümsüzdür.V - Tescil ve ilan:Madde 222 – Tasfiye memurlarının tayin, tebdil ve azilleriyle haiz oldukları salahiyetlere dair şirketmukavelesinin hükümleri ve ortaklar veya mahkeme tarafından ver<strong>ile</strong>n kararlar tescil ve ilan olunur.VI - Ücret:Madde 223 – Ortaklar arasından seç<strong>ile</strong>n tasfiye memurları, mukavelede veya sonradan verilmiş birkararda tesbit edilmediği takdirde, ücret alamazlar.Ortak olmıyanlardan tayin ed<strong>ile</strong>n tasfiye memurları, ücret kararlaştırılmasa b<strong>ile</strong> mahkemece halinicabına göre takdir ed<strong>ile</strong>cek münasip bir ücret istiyebilirler.


2794VII - Mesuliyet:Madde 224 – <strong>Kanun</strong>, şirket mukavelesi veya iş görme şartlarını tesbit eden diğer hükümlere aykırıhareket ederek üçüncü şahısları veya ortakları zararlandıran tasfiye memurları kusursuz olduklarını ispatetmedikçe müteselsil olarak mesul tutulurlar.Tasfiye memurları, tayin ve istihdam ettikleri kimselerin kanun, şirket mukavelesi veya iş görmeşartlarını tesbit eden diğer hükümlere aykırı hareketlerinden dolayı da Borçlar <strong>Kanun</strong>unun 100 üncü maddesihükmünce gerek üçüncü şahıslara gerekse ortaklara karşı müteselsil olarak mesuldürler.<strong>Bu</strong> davalar, davacının zararı ve failini öğrendiği tarihten itibaren iki yılda ve her halde zararı doğuranfiilden itibaren beş yılda müruruzamana uğrar. Şu kadar ki, zararı doğuran fiil bir suç teşkil ettiği ve Ceza<strong>Kanun</strong>una göre müddeti daha uzun bir müruruzamana tabi olduğu takdirde tazminat davasına da o müruruzamantatbik olunur.C) Tasfiye işleri:I - Muhafaza tedbirleri:Madde 225 – Tasfiye memurları, tasfiye halinde bulunan şirketin bütün mal ve haklarının muhafazasıiçin basiretli bir iş adamı gibi gerekli tedbirleri almakla ve tasfiyeyi mümkün olan en kısa zamanda bitirmeklemükelleftirler.II - Defter tutma mükellefiyeti:1. Başlangıç envanteri ve bilançosu:Madde 226 – Tasfiye memurları, önceden seçilmişlerse şirketin infisahını ve sonradan ortaklarcaseçilmiş veya mahkemece tayin olunmuşlarsa seçim ve tayinlerini mütaakıp şirket işlerini gören kimseleri davetederek onlarla birlikte, gelmedikleri takdirde yalnız başlarına şirketin mali vaziyetini gösteren bir envanter <strong>ile</strong> birbilanço tanzim ederler. Tasfiye memurları lüzum görürlerse şirket mallarına değer biçmek için eksperleremüracaat edebilirler. Tanzim olunan envanter <strong>ile</strong> bilanço, tasfiye memurlarının huzuriyle şirket işlerini idareedenler tarafından imzalanır.Envanter ve bilançonun imzasından sonra, tasfiye memurları infisah halinde bulunan şirketin envanterdeyazılı bütün malları <strong>ile</strong> evrak ve defterlerine el koyarlar.2. Defterler:Madde 227 – Tasfiye memurları tasfiye muamelelerinin selametini sağlamak için gereken defterleritutmakla mükelleftirler.3. Son bilanço:Madde 228 – Tasfiye sonunda, tasfiye memurları ortakların mukavele veya kanun hükümlerine göresermaye <strong>ile</strong> kar ve zarardaki paylarını ve diğer haklarını gösteren bir bilanço tanzim ederek ortaklara tebliğ <strong>ile</strong>mükelleftirler. Ortaklar bir ay içinde mahkemeye müracaatla itiraz etmezlerse, bilanço kat<strong>ile</strong>şmiş olur. <strong>Bu</strong>ndansonra ortaklar, kend<strong>ile</strong>rine düşen payları almaktan kaçındıkları takdirde tasfiye memurları, bu payları her ortağınnamına ayrı ayrı 235 inci maddede göster<strong>ile</strong>n bankalardan birine yatırırlar.


27954. Saklama mecburiyeti:Madde 229 – Tasfiyenin sonunda evrak ve defterlerin saklanması hakkında 68 inci madde hükmü tatbikolunur.III - Tasfiyenin gayesi:Madde 230 – Tasfiye memurları, şirketin devamı zamanında başlanmış olup da henüzneticelendirilmemiş olan iş ve muameleleri tamamlamaya, şirketin borç ve taahhütlerini yerine getirmeye,şirketin alacaklarını tahs<strong>ile</strong> ve mevcut mallarını paraya çevirmeye kısaca, safi mevcudu elde etmeye yarıyanbütün iş ve muameleleri yapmaya mecburdurlar.IV - Yeni işler:1. Esas:Madde 231 – Tasfiye memurları tasfiyenin icaplarından olmıyan yeni bir muamele yapamazlar. Aksitakdirde bu türlü muamelelerden dolayı ortaklara karşı mütesels<strong>ile</strong>n mesuldürler.2. İstisna:Madde 232 – Tasfiye memurları, şirketin mevzuunu teşkil eden muamelelere, her halde ortaklarınittifakiyle,feshe mahkemece karar verilmiş olan hallerde ortaklar ittifak edemezlerse mahkemenin tasvibiylemuvakkat olarak devam edebilirler.V - Malların paraya çevrilmesi:1. Ayrı ayrı satış:Madde 233 – Tasfiye memurları infisah halinda şirkete ait menkulleri, halin icabına göre ya artırmasuretiyle veya pazarlıkla satabilirler. İttifakla ver<strong>ile</strong>n bir kararla ortaklar başka bir satış şeklini tesbit etmedikleritakdirde gayrimenkuller ancak İcra ve İflas <strong>Kanun</strong>u hükümleri dairesinde açık artırma yoliyle satılabilir.İlgil<strong>ile</strong>r arasında küçüğün veya hacir altına alınmış bir kimsenin bulunması bu hükmün tatbikına maniolmaz.2. Toptan satış:Madde 234 – Ortaklar ittifakla karar vermedikçe tasfiye memurları şirket mallarını toptan satamazlar.3. Paranın yatırılması:Madde 235 – Tasfiye memurları, tasfiye sırasında elde ed<strong>ile</strong>n paraların bin liradan fazlasını, MerkezBankasına ve Merkez Bankası bulunmıyan yerlerde muteber bir bankaya şirket adına yatırmaya mecburdurlar.VI - Borçların ödenmesi:Madde 236 – Tasfiye halinde bulunan bir kollektif şirketin vadesi henüz gelmemiş olan borçlarınıtasfiye memurları iskontonun tenzili suretiyle derhal ödemeye ve alacaklılar da bu ödeme tarzını kabulemecburdurlar.VII - Ortakların munzam ödemeleri:Madde 237 – Bir kollektif şirketin mevcudu borçlarının tamamına yetmediği takdirde, kalan borçlarınödenmesini sağlamak için tasfiye memurları ortaklara müracaat edebilirler.VIII - Tasfiye bakiyesinin dağıtılması:1. Muvakkat ödemeler:Madde 238 – Tasfiye memurları, alacaklıların ve ortakların <strong>ile</strong>rde tahakkuku muhtemel olan hak vealacaklarına yetecek miktarı alıkoymak şartiyle mevcut parayı muvakkat olarak ortaklar arasında dağıtabilirler.


27962. Son dağıtma:Madde 239 – Şirketin safi mevcudu, esas mukaveleye veya sonradan ver<strong>ile</strong>cek karara göre tasfiyememurları tarafından dağıtılır. Mukavelede aksine hüküm veya ortakların kararı olmadığı halde dağıtma paraolarak yapılır.IX. Ortakların kontrol hakkı:1. Bilgi isteme hakkı:Madde 240 – Tasfiye memurları, ortaklara, tasfiye işlerinin vaziyeti hakkında her zaman bilgi veistedikleri takdirde bu hususta imzalı bir vesika vermeye mecburdurlar.Tasfiye memurları tasfiyenin sonunda tasfiye iş ve muamelelerine dair ortaklara hesap vermeyemecburdurlar.2. Defterleri inceleme hakkı:Madde 241 – Tasfiye memurları, talep üzerine şirkete ve tasfiyeye ait olan bütün defterleri ve evrakıtasfiye muamelesinin yapıldığı yerde ortaklara göstermeye mecburdurlar. Ortakların bu defter ve evraktan suretalmalarına tasfiye memurları mani olamazlar.X - Tasfiyenin sonu:Madde 242 – Tasfiyenin sona ermesi üzerine, şirketin ticaret unvanının sicilden silinmesi için keyfiyettasfiye memurları tarafından ticaret siciline tescil ve ilan ettirilir.ÜÇÜNCÜ FASILKomandit ŞirketBİRİNCİ KISIMŞirketin Mahiyeti ve KuruluşuA) Tarifi:Madde 243 – Ticari bir işletmeyi bir ticaret unvanı altında işletmek maksadiyle kurulan ve şirketalacaklılarına karşı ortaklardan bir veya bir kaçının mesuliyeti tahdit edilmemiş ve diğer ortak veya ortaklarınmesuliyeti muayyen bir sermaye <strong>ile</strong> tahdit edilmiş olan şirket komandit şirkettir.Mesuliyetleri mahdut olmıyan ortaklara komandite, mesuliyeti mahdut olanlara komanditer denir.Komandite ortakların hakiki şahıs olmaları lazımdır. Hükmi şahıslar ancak "komanditer" ortakolabilirler.B) Tatbik olunacak hükümler:Madde 244 – <strong>Bu</strong> kısımdaki hususi kaideler mahfuz kalmak şartiyle kollektif şirkete dair (154 - 158) incimaddelerin hükümleri komandit şirketler hakkında da tatbik olunur.C) Mukavele:I - Tefsir:Madde 245 – Şirketin komandit olup olmadığı mukavele hükümlerine göre tayin olunur. Ortaklartarafından şirkete ver<strong>ile</strong>n ad ve vasıf yalnız başına o şirketin nev'ini tayine esas olamaz.Bir şirketin komandit olduğu tayin edilmediği halde o şirket kollektif sayılır.


2797II - Komanditerlerin sermaye koyma borcu:Madde 246 – Bir komandit şirket mukavelesine 155 inci maddede göster<strong>ile</strong>n hususlardan başkakomanditerlerin ad ve soyadları ve her birinin koydukları veya koymayı taahhüt ettikleri sermaye miktarlarıyazılarak tescil ve ilan ettirilir.Bir komanditer şahsi emeğini ve ticari itibarını sermaye olarak koyamaz.İKİNCİ KISIMOrtaklar Arasındaki MünasebetlerA) Mukavele serbestisi:Madde 247 – Komandit şirkette ortakların birbirleriyle olan münasebetleri mukavele <strong>ile</strong> tayin olunur.Mukavelede bulunmıyan hususlar da bu kısımda yazılı hükümler mahfuz kalmak şartiyle kollektif şirketlere dairolan 159 - 173 üncü maddeler hükümleri tatbik olunur.B) Komanditerlerin hukuki vaziyeti:I - İdare:Madde 248 – Komanditerler, şirket işlerini görmeye mezun ve mecbur olmadıkları gibi idare hakkınıhaiz olanların salahiyetleri dahilinde gördükleri işlere de engel olamazlar. Şu kadar ki, idare hakkını haizolanların salahiyetleri dışında kalan hususlar hakkında rey verebilirler.II - Murakabe:Madde 249 – Her komanditer, iş yılı sonunda ve iş saatleri içinde şirketin envanteriyle bilançomuhteviyatını ve bunların sıhhatini incelemeye mezundur. <strong>Bu</strong> incelemeyi bizzat yapab<strong>ile</strong>ceği gibi ekspere deyaptırabilir. Eksperin şahsı hakkında bir itiraz dermeyan edilirse komanditerin talebi üzerine mahkemetarafından ehlivukuf tayinine karar verilir. <strong>Bu</strong> karar katidir.Önemli sebeplerin bulunması halinde, mahkeme, komanditerin talebi üzerine şirketin işlerinin vemevcudunun bizzat veya eksper marifetiyle incelenmesine her vakit izin verebilir.Yukarki fıkralar hükümlerine aykırı mukavele şartları muteber değildir.III - Rekabet yasağı:Madda 250 – Kollektif ortakların şirket mevzuunu teşkil eden muamelelerin aynını yapamıyacaklarınadair olan 172 nci madde hükmü komanditerler hakkında tatbik olunmaz. Ancak komanditerler, şirket konusunuteşkil eden işlerle uğraşacak bir işletme açar veya böyle bir işletme açan bir şahıs <strong>ile</strong> ortak olur veyahut bumahiyette bir şirkete dahil olurlarsa komandit şirketin evrak ve defterlerini incelemek hakkını kaybederler.IV - Kar ve zarar:1. Umumi olarak:Madde 251 – Komanditerler, iş yılı sonunda tahakkuk eden kar paylarını ve mukavelede kararlaştırılmışolan faizleri nakten alırlar. Fakat koydukları sermayeler her hangi bir sebeple azalmış ise noksanıtamamlanıncaya kadar kar ve faizi isteyemezler. Şu kadar ki; gelecek yıllarda elde ed<strong>ile</strong>cek kar paylarındansermayenin noksanı tamamlandıktan sonra artan kısımdan ilk önce evvelki yıllara ait birikmiş faizler ödenir.


27982. Geri verilmesi mecburi olmıyan faizler ve kar payları:a) Usulüne göre tahakkuk ettirilmiş olanlar:Madde 252 – Komanditerler önce aldıkları ve usulüne göre tahakkuk ettirilmiş faiz ve kar paylarınışirketin sonradan vukubulan zararını telafi için geri vermeğe mecbur tutulamazlar.b) Usulsüz tahakkuk ettirilmiş olanlar:Madde 253 – Komanditerler şeklen muntazam ve kar gösteren bir bilançoya göre hüsnüniyetle aldıklarıve fakat usulsüz tahakkuk ettirilmiş kar paylarını veya mukavele <strong>ile</strong> kabul edilmiş olan faizleri geri vermeyemecbur tutulamazlar.V - Azalığın intikali:1. Devir halinde:Madde 254 – Komanditer, şirketteki payını başkasına devredebilir. Fakat devre diğer ortaklar muvafakatetmemişlerse Borçlar <strong>Kanun</strong>unun 532 nci maddesi hükmü tatbik olunur.2. Ölüm halinde:Madde 255 – Ölen bir komanditerin yerine mirasçıları geçer.ÜÇÜNCÜ KISIMŞirketin ve Ortakların Üçüncü Şahıslarla Olan MünasebetleriA) Tatbik olunacak hükümler:Madde 256 – Şirket ve ortakların üçüncü şahıslarla olan münasebetlerinde, bu kısımdaki hususi kaidelermahfuz kalmak şartiyle kollektif şirkete dair 174-184 üncü maddelerin hükümleri tatbik olunur.B) Şirketin temsili:Madde 257 – Komandit şirketlerin idare ve temsili komandite ortaklara aittir. İdare hakkının ve temsilsalahiyetinin hududu kollektif şirketler hakkındaki hükümlerle muayyendir.Komanditer ortaklar, şirketi temsil ve idare salahiyetini haiz değildirler. Şu kadar ki, şirketmukavelesinde aksine hüküm olmamak şartiyle komanditer ortak; yalnız ticari mümessil, ticari vekil veya ticarimemur olarak tayin ed<strong>ile</strong>bilir.C) Komanditer ortağın mesuliyeti:I - Umumi olarak:Madde 258 – Bir komanditerin mesuliyeti koyduğu veyahut taahhüt eylediği sermaye miktarını aşamaz.II - İstisnalar:1. Adi şirket unvanına dahil olan komanditer:Madde 259 – Adi şirket unvanına dahil olan komanditer, üçüncü şahıslara karşı komandite bir ortak gibimesul sayılır.2. Şirket namına muamelede bulunan komanditer:Madde 260 – Ticari mümessil, ticari vekil veya ticari memur olarak hareket ettiğini açıkçabildirmeksizin şirket namına muamelelerde bulunan komanditer ortak, bu muamelelerden dolayı hüsnüniyetsahibi üçüncü şahıslara karşı komandite ortak gibi mesul olur.


2799Komanditerlerin işlerin idaresine müdahaleyi tazammun etmiyecek veçh<strong>ile</strong> rey ve nasihat vermeleri veşirketin iş ve muameleleri üzerinde haiz oldukları murakabe haklarını kullanmaları ve kanunda yazılı hallerdeidare işlerini gören kimselerin tayin ve azillerine iştirak eylemeleri ve şirket içinde tali hizmet ve memuriyetlerdeistihdam edilmeleri, komanditer vasfına halel vermez.III - Alacaklıların vaziyeti:1. Takip imkanı:Madde 261 – Komanditerler, koymayı taahhüt ettikleri sermayelerin zimmetlerinde kalan kısmına kadarşirketin alacaklılarına karşı mesuldürler. Fakat alacaklılar şirket infisah halinde bulunmadıkça veya şirketaleyhine vukubulan icra takibatı semeresiz kalmış olmadıkça komanditerlere müracaat edemezler.Şirketin iflası halinde alacaklıların haiz oldukları haklar iflas masasına geçer.Komanditerler, şirkete koymayı taahhüt ettikleri sermayeyi aşan bir miktar <strong>ile</strong> mesuliyeti üzerinealdıklarını yazı <strong>ile</strong> beyan veya ilan etmişlerse üçüncü şahıslara veya beyanın muhatabına karşı bu meblağmiktarınca mesul olurlar.2. Sermayenin azaltılması:Madde 262 – Bir komanditer sermayesini, 252 ve 253 üncü madde hükümleri mahfuz kalmak şartiyle,gerek doğrudan doğruya ve gerek faiz veya kar payına mahsup için dolayısiyle tamamen veya kısmen gerialamıyacağı gibi sermayesi her hangi bir sebeple azalmışsa noksanı tamamlanıncaya kadar faiz veya kar payınıalmaktan memnudur. Aksi halde komanditer aldığı para kadar şirket alacaklılarına karşı 261 inci maddeninbirinci fıkrası gereğince mesul olur.3. İflas:a) Şirketin iflası:Madde 263 – Bir komandit şirketin iflası halinde şirket alacaklıları alacaklarını almadıkça ortaklarınşahsi alacaklıları şirket mallarına müracaat edemezler.Komanditerlerin koydukları sermaye dahi, şirket alacaklılarının birinci fıkrada yazılı olduğu gibitercihan haklarını elde edecekleri mallardan sayılır.b) Komanditerlerin mesuliyeti:Madde 264 – Şirketin mevcudu şirket alacaklılarına yetmiyecek olursa, bu alacaklılar geri kalanalacaklarından dolayı komanditelerin şahsi mallarına müracaat edebilir.Ortakların şahsi mallarına müracaat halinde şirket alacaklılarının, ortakların şahsi alacaklılarına karşırüçhan hakkı yoktur.c) Komanditerin iflası:Madde 265 – Şirket ve iflas halinde masası veya şirket alacaklıları, iflas etmiş bir komanditerinmasasına müracaat ederlerse, bunların, müflis komanditerin şahsi alacaklılarına karşı rüçhan hakkı yoktur.4. Takas:Madde 266 – Şirketten alacağı olan bir şahsın, sermaye borcunu henüz yerine getirmemiş veya koyduğusermayeyi geri almış bir komanditere borcu varsa, bu şahıs şirketteki alacağını komanditere olan borcu <strong>ile</strong> takasedebilir. 184 üncü madde hükmü mahfuzdur.


2800DÖRDÜNCÜ KISIMŞirketin İnfisahı, Tasfiyesi ve Nevi'nin DeğiştirilmesiA) Tatbik olunacak hükümler:Madde 267 – Kollektif şirketlerin infisahına ve tasfiyesine ve ortakların şirketten çıkma veçıkarılmasına dair olan 185 - 242 nci maddeler hükümleri komandit şirketlerde de tatbik olunur. Şu kadar ki,şirket mukavelesinde aksine bir hüküm bulunmadıkça komanditerin ölümü veya vesayet altına alınması şirketininfisahını mucip olamaz.B) Nev'in değiştirilmesi:Madde 268 – Bir kollektif şirket tasfiye edilmeksizin, bütün ortaklar tarafından ittifakla ver<strong>ile</strong>cek veticaret siciline tescil ve ilan ed<strong>ile</strong>cek bir kararla komandit şirkete çevrildiği takdirde eski ortaklardan komanditersıfatını kazananlar üçüncü şahıslara karşı bu sıfatı ancak keyfiyetin tescil ve ilan tarihinden sonra vukubulanişlerden dolayı dermeyan edebilirler.Bir komandit şirket tasfiye edilmeksizin bütün ortaklar tarafından ittifakla ver<strong>ile</strong>cek ve ticaret sicilinetescil ve ilan ed<strong>ile</strong>cek bir kararla kollektif şirkete çevrildiği takdirde komanditer sıfatını kaybeden ortaklarınmesuliyeti hakkında 178 inci madde hükmü tatbik olunur.DÖRDÜNCÜ FASILAnonim ŞirketBİRİNCİ KISIMŞirketin Mahiyeti ve Kuruluş ŞekilleriA) Umumi hükümler:I - Tarifi:Madde 269 – Anonim şirket, bir unvana sahip, esas sermayesi muayyen ve paylara bölünmüş olan veborçlarından dolayı yalnız mamelekiyle mesul bulunan şirkettir.Ortakların mesuliyeti, taahhüt etmiş oldukları sermaye payları <strong>ile</strong> mahduttur.II - Hususi kanunlar <strong>ile</strong> kurulan anonim şirketler:Madde 270 – Hususi kanunlarla kurulan anonim şirketler, kuruluş kanunlarında aksine hükümolmadıkça, bu faslın hükümlerine tabidirler.III - Mevzu ve maksat:Madde 271 – Anonim şirketler, kanunen yasak olmıyan her türlü iktisadi maksat ve konular içinkurulabilirler.Şu kadar ki; esas mukavelede şirket mevzuunun hudutlarının açıkça gösterilmiş olması şarttır.IV - Sermaye miktarı:Madde 272 – (Değişik: 24/6/1995 - KHK - 559/4 md.)Özel kanunlarda aksine hüküm olmadıkça esas sermaye miktarı beşmilyar (ellimilyar) Türk lirasındanaşağı olamaz. <strong>Bu</strong> miktar, Bakanlar Kurulunca on katına kadar artırılabilir. (1)_________________(1) <strong>Bu</strong> maddeye kanunla getirilmiş olan miktar aynen bırakılmış, 22/12/2001 tarihli ve 2001/3500 sayılı Bakanlar KuruluKararıyla getir<strong>ile</strong>n miktar ise metne parantez içerisinde siyah punto <strong>ile</strong> işlenmiştir.


2801V - Devletin kontrolu:1. Kuruluşa izin:Madde 273 – (Değişik:11/6/2003-4884/2 md.)Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca yayımlanacak tebliğle faaliyet alanları tespit ve ilân ed<strong>ile</strong>cek anonimşirketler Bakanlığın izni <strong>ile</strong> kurulur. <strong>Bu</strong> şirketlerin esas mukavele değişiklikleri de Bakanlığın iznine tâbidir.<strong>Bu</strong>nun dışında anonim şirketlerin kuruluşu ve esas mukavele değişiklikleri Bakanlığın iznine tâbi değildir.2. Murakabe:Madde 274 – (Değişik: 24/6/1995 - KHK 559/5 md.)Anonim şirketlerinin muameleleri, bir tüzük <strong>ile</strong> tayin olunacak şekilde Sanayi ve Ticaret Bakanlığıticaret müfettişleri tarafından denetlenir. Denetim, bilançonun açıklık ve doğruluk esasları çerçevesindeyapılacak incelemeyi de kapsar. Diğer bakanlık ve kuruluşlarca anonim şirketleri ilg<strong>ile</strong>ndiren konulardadüzenleme yapılması halinde, Bakanlığın uygun görüşü alınır. Bakanlık, bu <strong>Kanun</strong>un ticaret şirketlerine ilişkinhükümlerinin tatbikatıyla <strong>ilgili</strong> olarak tebliğler çıkarmaya yetkilidir. Ticaret sicili memurlukları tebliğhükümlerine uymakla yükümlüdür.<strong>Kanun</strong>a, esas sözleşme hükümlerine veya kamu düzenine aykırı işlemler ve faaliyetlerde bulunduğuanlaşılan şirketler aleyhine özel kanunlarındaki hükümler saklı kalmak kaydıyla Sanayi ve Ticaret Bakanlığıncafesih davası açılabilir.<strong>Bu</strong> <strong>Kanun</strong>un 297 ve 378 inci maddeleri uyarınca anonim şirketlerin genel kurul toplantılarına katılacakkomiserlerin nitelikleri, genel kurul <strong>ile</strong> <strong>ilgili</strong> görev ve yetk<strong>ile</strong>ri Bakanlıkça bir yönetmelikle tesbit edilir.Bakanlık komiserlerinin yol giderleri ve zaruri masrafları Bütçe <strong>Kanun</strong>unun (H) cetvelinin (B) bendi <strong>ile</strong> tesbited<strong>ile</strong>n Devlet memurlarına ödenen en yüksek yurt içi günlük harcırah tutarının üç katını geçmemek üzere şirkettarafından karşılanır. Şirket tarafından ödenecek ücret ve yolluk miktarları ve bunların ödenme şekliyönetmelikte gösterilir.3. Amme hükmi şahıslarının iştiraki:Madde 275 – Devlet, vilayet, belediye gibi amme hükmi şahıslarından birisine esas mukaveleyederced<strong>ile</strong>cek bir kayıtla pay sahibi olmasa dahi, mevzuu amme hizmeti olan anonim şirketlerin idare vemurakabe heyetlerinde temsilci bulundurmak hakkı ver<strong>ile</strong>bilir.Yukarıki fıkrada yazılı şirketlerde pay sahibi olan amme hükmi şahıslarının idare meclis ve murakabeheyetlerindeki temsilc<strong>ile</strong>ri ancak bunlar tarafından azlolunabilir.Amme hükmi şahıslarının, şirket idare meclisi ve murakabe heyetlerindeki temsilc<strong>ile</strong>ri, umumi heyettarafından seç<strong>ile</strong>n azaların hak ve vazifelerini haizdirler. Şu kadar ki, bunlar; idare meclisi azası sıfatiyle paysenetleri tevdi etmek mükellefiyetinden muaftırlar. Amme hükmi şahısları şirket idare meclisi ve murakabeheyetlerindeki temsilc<strong>ile</strong>rinin bu sıfatla işledikleri fiil ve yaptıkları muamelelerden dolayı şirkete ve onunalacaklılariyle pay sahiplerine karşı mesuldür. Hükmi şahsın rücu hakkı mahfuzdur.B) Kuruluş:I - Çeşitleri:Madde 276 – Anonim şirketler, ya tedrici veya ani şekilde kurulur.Ani kuruluş, şirket paylarının kurucular tarafından tamamen taahhüt edilmesiyle olur.Tedrici kuruluş, bir kısım payların kurucular tarafından taahhüt olunması ve geri kalan kısmı için dehalka müracaat edilmesi suretiyle olur.


2802II - Kurucular:1. Sayısı:Madde 277 – Bir anonim şirketin kurulması için şirkette pay sahibi en az beş kurucunun bulunmasışarttır.2. Tarifi:Madde 278 – Esas mukaveleyi tanzim ve imza eden ve sermaye olarak esas mukavelede muayyenparayı veyahut paradan başka bir şeyi koymayı taahhüt eden pay sahipleri kurucu sayılırlar.Tedrici kuruluşta, esas mukaveleyi tanzim ve imza etmeksizin paradan başka bir şeyi sermaye olarakkoyan pay sahipleri de kurucu sayılırlar.Kurucular yukarıki fıkralarda yazılı muamelelerden birini, üçüncü bir şahsın hesabına yaptıkları takdirdebu şahıs da kuruluştan doğan mesuliyetler bakımından kurucu sayılır.<strong>Bu</strong> üçüncü şahıs, kendi hesabına iş gören kimsenin bildiği veya bilmesi gereken bir vakıayı kendisininbilmediğini <strong>ile</strong>ri süremez.III - Esas mukavele:Madde 279 – Esas mukavelenin yazılı şekilde yapılması ve bütün kurucuların imzalarının noterce tasdikedilmiş bulunması şarttır.Esas mukaveleye aşağıdaki hususlar yazılır:1. Şirketin ticaret unvaniyle merkezinin bulunacağı yer;2. Şirketin maksadiyle mevzuunu teşkil eden muamelelerin nev'i ve mahiyeti;3. Şirketin esas sermayesinin miktarı <strong>ile</strong> her payın itibari kıymeti, ödeme suret ve şartları;4. Paradan başka sermaye olarak konan haklar ve mallarla bunlara mukabil ver<strong>ile</strong>cek hisse senetlerininmiktarı ve mevcut bir işletmenin veya bazı ayınların devir alınması bahis mevzuu olduğu takdirde onun bedeli vekurucular tarafından şirketin kurulması için şirket hesabına satınalınan diğer şeylerin bedelleriyle şirketinkurulması hususunda hizmetleri görülenlere verilmesi gereken ücret veya tahsisat yahut mükafatın miktarı;5. Kurucularla idare meclisi azalarına ve diğer kimselere şirket kazancından sağlanacak hususimenfaatler;6. Şirket işlerini idare ve murakabe <strong>ile</strong> mükellef olanların ne suretle seç<strong>ile</strong>cekleri ve bunların hak vevazifeleri ve imza koymaya salahiyetli olanlar;7. Umumi heyetlerin ne suretle davet ed<strong>ile</strong>ceği; toplantıların vakti ve rey verme <strong>ile</strong> müzakere icrası vekarar verilmesi hususlarının tabi olduğu kayıt ve şartlar;8. Şirket bir müddet <strong>ile</strong> tahdit edilmişse bu müddet;9. Şirkete ait ilanların ne suretle yapılacağı;10. Ani Kuruluş halinde, her ortağın taahhüt ettiği sermayenin nev'i ve pay miktarı.IV - İzin:Madde 280 – Geçen maddede yazılı esas mukavele, şirket esas sermayesinin yüzde onunun tediye veyatemin edildiğini gösteren bir vesika <strong>ile</strong> birlikte İktisat ve Ticaret Vekaletine ver<strong>ile</strong>rek şirketi kurmak için izinalınır.İktisat ve Ticaret Vekaleti esas mukavelelerin kanunun müffessir hükümlerinden ayrıldığını <strong>ile</strong>ri sürerekizinden imtina edemez.C) Tedrici kuruluş:I - İştirake davet:1. İzahname:Madde 281 – İzin alındıktan sonra şirket tedricen kurulacak olursa kurucular şirketin maksat, mevzu vemüddeti ve esas sermayenin miktariyle her payın kıymetini, kurucu veya idare meclisi zalarına veya diğer kimseleresağlanan hususi menfaatleri ve sermaye olarak konan ayınları ve bu ayınlar mukabilinde ver<strong>ile</strong>cek karşılığı ve mevcutbir işletmenin veya bazı ayınların devir alınması esas mukavele


2803hükümlerinden ise onun bedelini ve kuruluş umumi heyeti toplantılarının yeriyle icra suretini gösteren birizahname tanzim ederek halkı iştirake davet için ilan ettirirler.2. Sirküler:Madde 282 – Kurucular, halkı şirket sermayesine iştirake davet için 281 inci maddede yazılıizahnameyi, sirküler ve diğer yayın vasıtalariyle de halka bildirebilirler. <strong>Bu</strong> takdirde izahnamenin ilan edildiğigazetelerin numara ve tarihlerinin gösterilmesi lazımdır.II - İştirak taahhütnamesi:1. Şekil:a) Muhtevası:Madde 283 – Şirket sermayesine iştirak talebi, iki nüsha iştirak taahhütnamesi tanzimi <strong>ile</strong> olur.İştirak taahhütnamelerine, 281 inci maddede yazılı izahnamenin muhtevası ve iştiraki taahhüdedenlerinad ve soyadlariyle ikametgahları ve almayı taahhüt ettikleri payların yazı <strong>ile</strong> ifade ed<strong>ile</strong>n miktarı ve taahhütgünü, esas mukavelenin veya izahname münderecatının kabul edilmiş olduğu ve muayyen müddet içinde şirketkurulmadığı takdirde taahhüdün düşeceği yazılır.İştirak taahhütnamesinde yazılı hususlar <strong>ile</strong> esas mukavele veya izahname münderecatına vukuf hasıledildiğini bildiren ve imzası noterce tasdik edilmiş olan bir mektupla kuruculara veya bunlardan birine yapılacakmüracaatlarla dahi iştirak taahhütleri kabul ed<strong>ile</strong>bilir.İmzaları noterce tasdik edilmiş olan iştirak taahhütnamelerinde gayrimenkul mülkiyeti veya gayrimenkulüzerindeki ayni hakların sermaye konulmasına ait taahhütler resmi şekil aranmaksızın muteberdir.b) Şekil noksanlığı:Madde 284 – İştirak taahhütnameleri yukarıki maddede yazılı şekilde tanzim edilmediği veya iştirakitalebeden tarafından bazı kayıt ve şartlar ilave edildiği surette taahhüt hüküm ifade etmez. Şu kadar ki, bu suretleiştiraki taahhüt eden kimse kuruluş umumi heyetinin ilk toplantısında hazır bulunur veyahut sonradan paysahipliğine ait hakları kullanır ve vazifeleri yerine getirirse kayıt ve şartlardan ari ve şekline uygun birtaahhütname <strong>ile</strong> şirkete bağlı sayılır.2. Hükümleri:a) Taahhüdün mahiyeti:Madde 285 – (Değişik birinci fıkra: 24/6/1995 - KHK 559/6 md.) Esas sermayeye tekabül edenpayların muvazaadan ari olarak tamamen taahhüt edilmiş olması şarttır.Sermaye olarak paradan başka iktisadi bir değer veya menkul mal konulması taahhüdü, şirketin hükmişahsiyet kazandığı tarihten itibaren onlar üzerinde malik sıfatiyle doğrudan doğruya tasarruf edeb<strong>ile</strong>ceğinin vegayrimenkul üzerindeki mülkiyet veya sair ayni hakların sermaye olarak konulması taahhüdü ise, bu haklarınşirketin hükmi şahsiyet kazanmasiyle beraber tapu siciline tescil ed<strong>ile</strong>ceğinin kabul edilmiş olması demektir.b) Payların bedeli:Madde 286 – İtibari kıymetlerinden aşağı bir bedel <strong>ile</strong>, hisse senedi çıkarılamaz.Senetlerin itibari kıymetlerinden yüksek bir bedelle çıkarılmaları esas mukavelede bu hususta bir hükümbulunmasına veya bunun umumi heyet tarafından karar altına alınmasına bağlıdır.


2804c) İlk taksit:Madde 287 – Payların kanunen ödenmesi gereken bedellerinin taahhüt anında ödenmesi şart kılınmadığıtakdirde iştirak taahhütleri kurucular tarafından kabul edildikten sonra kurucular iştiraki taahhüdedenleretaahhütlü mektup göndererek ve gazetelerle ilan ederek üzerine aldıkları paylara ait bedellerin muayyen birmüddet içinde ödenmesini ihtar ederler.İştiraki taahhüdedenlerin bu müddet içinde bedelleri ödememeleri takdirinde kurucular onların şirketleolan ilg<strong>ile</strong>rini kesmek veya kend<strong>ile</strong>rini taahhüdün ifasına icbar etmek hakkını haizdirler. İştirakitaahhüdedenlerin ilg<strong>ile</strong>ri kesildiği taktirde yerlerine geçecek kimseler tarafından payların bedeller ödenmedikçeşirket kurulamaz.d) Tevdi:Madde 288 – (Mülga: 24/6/1995 - KHK-559/13 md.)III - Kuruluş umumi heyeti:1. İlk toplantı:a) Toplantıya davet:Madde 289 – Esas sermayenin tamamına iştirak taahhüt edildikten ve payların 287 nci maddedemuayyen bedelleri ödendikten sonra on gün içinde, kurucular her pay sahibine taahhütlü mektup göndererek vegazetelerle ilan ederek kuruluş umumi heyetini toplantıya davet ederler. Davet mektubunun toplantı gününden enaz on beş gün önce gönderilmesi ve aşağıda yazılı hususları havi gündemin bildirilmesi şarttır.1. Payların bütününe iştirak taahhüt olunduğunun ve bunların 287 nci maddede muayyen bedellerininödendiğinin tesbiti;2. Sermaye olarak göster<strong>ile</strong>n ayınların ve eğer şirketin mevcut bir işletmeyi veya bazı ayınlarısatınalması esas mukavele şartlarından ise bu işletmenin veya ayınların değerini biçmek için ehlivukuf tayini;3. Kuruculara şart kılınan hususi menfaatlere dair tekliflerin karara bağlanması;4. İdare meclisi azalarının ad ve soyadları iştirak taahhütnamelerindeki izahnamede gösterilmediği haldebu azaların seçilmesi;5. Murakıpların seçilmesi;6. Kurucuların şirketi kurmak için giriştikleri taahhütlerle yaptıkları muamele ve masrafların kabulü.b) Kararlar:Madde 290 – Kuruluş umumi heyeti yukarıki maddede yazılı hususları müzakere edip karara bağlar.


2805Nakdi sermayenin en az yarısını temsil eden pay sahipleri hazır bulunmadıkça müzakere yapılamaz.Her pay, sahibine bir rey hakkı verir.Kararlar mevcut reylerin ekseriyetiyle verilir.c) Rey hakkından mahrumiyet:Madde 291 – Ayın nevinden sermaye koyan kimse bunun değerinin biçilmesinde ve kend<strong>ile</strong>rine hususimenfaatler sağlıyan kurucu ve diğer pay sahipleri, bu menfaatlerin tasvibine ait müzakerede rey kullanamazlar.d) İlk idare meclisi ve murakabe heyetinin seçimi:Madde 292 – İdare meclisi azaları şirket esas mukavelesiyle tayin edilmedikleri takdirde, taahhütsahipleri arasından kuruluş umumi heyetince seçilirler.İlk murakıpların tayini umumi heyete ait olup bunların esas mukavele <strong>ile</strong> tayinleri caiz değildir.e) Bilirkiş<strong>ile</strong>rin seçimi:Madde 293 – Kuruluş umumi heyetinin, ayın olan sermayelerin ve devralınacak işletmenin veyaayınların değerlerini biçecek bilirkişiyi tayin edebilmesi için, nakdi sermayenin en az üçte ikisini temsil eden paysahiplerinin hazır olmaları şarttır. Kararlar ekseriyetle verilir. Müzakere nısabı temin ed<strong>ile</strong>mediği takdirdebilirkişi, kurucuların talebi üzerine mahkemece tayin olunur.2. İkinci toplantı:a) Toplantıya davet:Madde 294 – Yukarıki madde gereğince tayin olunan bilirkişi gereken raporları tanzim edip verdiktensonra kurucular tarafından kuruluş umumi heyeti 289 uncu maddede yazılı müddet içinde ve aynı şekildeyeniden toplantıya davet olunur. Davet mektuplarına bilirkişi raporunun birer sureti bağlanır.b) Kararlar:Madde 295 – Umumi heyetin ikinci toplantısında, 290 ıncı maddede yazılı toplantı nisabının mevcutolduğu anlaşılırsa, bilirkişi raporları okunup incelendikten ve lüzumunda ayın nevinden sermaye koyankimselerin ve devralınacak işletmenin veya ayınların sahibinin izahları dinlendikten sonra 281 inci maddedeyazılı izahnamedeki değerlerin aynen kabul veya reddine yahut ilgil<strong>ile</strong>rin muvafakatiyle değiştirilmesine 290ıncı maddede göster<strong>ile</strong>n ekseriyetle karar verilir.c) Toplantının taliki:Madde 296 – Bilirkişi raporunun okunup incelenmesi için yukarıki madde gereğince toplanan kuruluşumumi heyetinde 290 ıncı maddede yazılı nisap hasıl olmadığı takdirde 297 nci maddede yazılı olduğu veçh<strong>ile</strong>bir zabıt tanzim olunarak toplantı bir ay sonraya bırakılır ve keyfiyet kurucular tarafından toplantıda bulunmıyanher pay sahibine taahhütlü mektuplarla bildirilir ve gazetelerle de ilan olunur.d) Devlet komiserleri ve kararların muteberlik şartı:Madde 297 – Kuruluş umumi heyetlerinin verdikleri kararların muteber olması için toplantılarda İktisatve Ticaret Vekaletinden bir komiser bulunması ve komiserin zabıtların kanuna uygun bir şekilde tutulmasınanezaret ve zabıtları reyini kullanan pay sahipleriyle birlikte imza etmesi şarttır. <strong>Bu</strong> zabıtlara, ver<strong>ile</strong>n kararlarınmahiyet ve neticeleriyle muhalif kalanların muhalefet sebepleri yazılır.


2806IV - Sağlanab<strong>ile</strong>cek hususi menfaatler:Madde 298 – Kurucuların şirketi kurdukları sırada sarf ettikleri emeğe karşılık olarak para ve bedelsizhisse senedi almak gibi bir suretle şirket sermayesinin azalmasını mucip olacak bir menfaatin kend<strong>ile</strong>rine tahsisihakkında esas mukaveleye dercedecekleri şartlar hükümsüzdür. Ancak hasıl olan kazançtan 466 ıncı maddeninbirinci fıkrasında yazılı yedek akçe <strong>ile</strong> pay sahipleri için yüzde 5 kar payı ayrıldıktan sonra kalanın onda birinikend<strong>ile</strong>rine tahsis edebilirler. Kuruculara zikri geçen menfaatler için ver<strong>ile</strong>cek senetlerin nama yazılı olmasılazımdır.V - Kuruluşun tamamlanması:1. Mahkemenin vazifesi:Madde 299 – (Mülga: 24/6/1995 - KHK-559/13 md.)2. Şirketin tescil ve ilanı:Madde 300 – (Değişik birinci fıkra: 24/6/1995 - KHK - 559/7 md.) Kuruluş umumi heyetininyapılmasından sonra 15 gün içinde şirket merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve ilan olunur.Tescil ve ilan ed<strong>ile</strong>cek hususlar şunlardır:1. Esas mukavelenin tarihi;2. Şirketin ticaret unvanı ve merkezi;3. Şirketin maksat ve mevzuu ve varsa müddeti;4. (Değişik: 24/6/1995 - KHK - 559/7 md.) Esas sermayesinin miktarı, ödeme suret ve şartları ve hissesenetlerinin itibari kıymeti;5. Hisse senetlerinin nev<strong>ile</strong>ri, hamiline veya nama yazılı oldukları ve muayyen hisse senetlerininbahşettikleri imtiyazlar;


28076. Ayın nev'inden sermaye ve devralınan mali kıymetlerle işletmelerin neden ibaret oldukları vebunlara biç<strong>ile</strong>n değerler, kuruculara sağlanan hususi menfaatlerin mahiyet ve değerleri;7. Şirketin ne suretle temsil olunacağı;8. İdare meclisi azalariyle şirketi tems<strong>ile</strong> salahiyetli kimselerin ad ve soyadları, ikametgahları vetabiyetleri;9. Şirketin yapacağı ilanların şekli ve eğer esas mukavelede de bu hususta bir hüküm varsa idare meclisikararlarının pay sahiplerine ne suretle bildir<strong>ile</strong>ceği.Şubeler; merkezin sicil kaydına atıf yapılmak suretiyle bulundukları yer ticaret siciline tescil olunurlar.3. Hükmi şahsiyet iktisabı:a) Kuruluştan önceki muameleler:Madde 301 – Şirket ticaret siciline tescil <strong>ile</strong> hükmi şahsiyet kazanır.Tescilden önce şirket namına muamele yapanlar bu muamelelerden şahsan ve mütesels<strong>ile</strong>n mesuldürler.Ancak, bu gibi taahhütlerin, <strong>ile</strong>ride kurulacak şirket namına yapıldığı açıkça bildirilmiş ve şirketin ticaret sicilinekaydından sonra üç aylık bir müddet içinde bu taahhütler şirket tarafından kabul olunmuşsa, yalnız şirket mesulolur.Kurucular şirketi kurmak için yaptıkları muamele ve giriştikleri taahhütlerden üçüncü şahıslara karşımesuldürler. Şirket hükmi şahsiyet kazandıkdan sonra, kurucular kuruluş masraflarından dolayı şirkete rücuedebilirler. Şirketin kurulması her hangi bir sebepten dolayı kabil olmadığı takdirde bu masraflar kuruculara aitolup pay sahiplerine rücu hakları yoktur. Masrafların şirketten alınabilmesi, bunların kuruluş umumi heyetincetasdik edilmesine bağlıdır.b) Kuruluştan önce paylar üzerindeki tasarruflar:Madde 302 – Şirketin tescilinden önce payların devri şirkete karşı hükümsüzdür.D) Ani kuruluş:I - Usül:Madde 303 – Muayyen şahıslar bütün payları aralarında taksim etmek suretiyle bir anonim şirketkurabilirler.<strong>Bu</strong> suretle ortaklar 285 inci madde <strong>ile</strong> 289 uncu maddenin 4 ve 5 numaralı bentleri hükümlerini yerinegetirdiklerini göstermek üzere 279 uncu maddede yazılı hususlara havi bir esas mukaveleyi aynı maddede yazılışekilde tanzim ederler. Ayın nev'inden sermaye konması veya şirketin mevcut bir işletmeyi veya bazı ayınlarıdevralması şart kılınmış ise, bunların değerlerini biçecek bilirkişi mahkemece tayin olunur.II - Halka müracaat:Madde 304 – Ani olarak kurulan anonim ortaklığın pay sahipleri ortaklığın tescilinden sonra beş yıliçinde halka müracaat suretiyle paylarını elden çıkarmak isterlerse 281, 282, 283 ve 284 üncü maddelerhükümlerine riayet etmeye mecburdurlar.E) Kuruluştan doğan mesuliyet:I - Haller:1. Vesikaların doğru olmaması:Madde 305 – 299 uncu maddede yazılı beyanname <strong>ile</strong> vesika ve sair evrakın hakikat hilafı tanzimedilmiş olmasından doğan zararlardan kurucularla bu vesika ve varakaların tanzimine iştirak edenlermütesels<strong>ile</strong>n mesuldürler ve haklarında Ceza <strong>Kanun</strong>unun 350 nci maddesi tatbik olunur.


28082. Esas sermaye hakkında yanlış beyanı:Madde 306 – Esas sermaye tamamiyle taahhüt olunmamış veya karşılığı kanun hükümleri gereğinceödenmemiş iken taahhüt edilmiş veya yerine getirilmiş gibi gösteren kurucularla, bu fiilde kend<strong>ile</strong>rine iştirakedenler, bu payları kendi hesaplarına almaya ve karşılığını mütesels<strong>ile</strong>n ödemeye mecburdurlar.3. Ayın nevinden sermayeye değer biçilmesinde h<strong>ile</strong>:Madde 307 – Konan ayın nevinden bir sermaye veya deviralınması kararlaştırılan bir işletmeye veyabazı ayınlara değer biçilmesinde h<strong>ile</strong> kullanan kurucularla, bu fiilde kend<strong>ile</strong>rine iştirak edenler, şirketin buyüzden uğradığı zararı mütesels<strong>ile</strong>n tazmin <strong>ile</strong> mükelleftirler ve haklarında Türk Ceza <strong>Kanun</strong>unun 343 üncümaddesi tatbik olunur.4. İlk idare meclisi ve murakabe heyeti azalarının ihmali:Madde 308 – İlk idare meclisi azalariyle murakıplar, şirketin kurulmasında yolsuzluk vaki olupolmadığını incelemekle mükelleftirler. <strong>Bu</strong> hususta ihmalleri anlaşılır ve bu yüzden hasıl olan zarar karşılığıtazminat kuruculardan alınamamış bulunursa inceleme işini ihmal eden idare meclisi azaları ve murakıplar,mütesels<strong>ile</strong>n mesul olurlar ve haklarında Türk Ceza <strong>Kanun</strong>unun 230 uncu maddesi tatbik olunur.II - Müşterek hükümler:1. Tazminat talebi:Madde 309 – Şirketin 305, 306, 307 ve 308 inci maddelerde yazılı fiillerle ızrar edilmesi halinde,bundan, dolayısiyle zarar gören pay sahipleri ve şirket alacaklılarının dava hakları vardır. Ancak, hükmolunacaktazminat şirkete verilir.Şirketin iflası halinde pay sahiplerinin ve şirket alacaklılarının haiz oldukları haklar iflas idaresine aitolur. <strong>Bu</strong> hususta İcra ve İflas <strong>Kanun</strong>unun 245 inci maddesi hükmü caridir.Mesul olan kimselerin cümlesi aleyhinde şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde davaaçılabilir.Mesul olan kimselere karşı tazminat istemek hakkı davacının zararı ve mesul olan kimseyi öğrendiğitarihten itibaren iki yıl ve her halde zararı doğuran fiilin vukuu tarihinden itibaren beş yıl geçmeklemüruruzamana uğrar. Şu kadar ki; bu fiil cezayı müstelzim olup Ceza <strong>Kanun</strong>una göre müddeti daha uzunmüruruzamana tabi bulunuyorsa tazminat davasına da o müruruzaman tatbik olunur.2. İbra:Madde 310 – Kurucuların ve idare meclisi azalarının ve murakıpların, yukarıki maddeler gereğince tabioldukları mesuliyetler, şirketin tescili tarihinden itibaren dört yıl geçmedikçe sulh ve ibra suretiyle ıskated<strong>ile</strong>mez. <strong>Bu</strong> müddetin geçmesinden sonra sulh ve ibra ancak umumi heyetin tasdikiyle tamam olur. <strong>Bu</strong>nunlaberaber esas sermayenin onda birini temsil eden pay sahipleri sulh ve ibranın tasdikına muhalif iseler, sülh veibra umumi heyetçe tasdik olunamaz.F) <strong>Kanun</strong>a karşı h<strong>ile</strong>:Madde 311 – Bir işletme, tesisat veya başka mal ve hakların esas sermayenin onda birini aşan ve bedelkarşılığında şirketce devralınmasına dair, şirketin tescilinden itibaren iki yıl içinde yapılacak mukaveleler umumiheyetçe tasdik ve ticaret siciline tescil edilmedikçe muteber olmaz. <strong>Bu</strong> gibi mukavelelerin tasdik ve tescilindenönce bunların ifası maksadiyle yapılmış olan tasarruflar dahi muteber olmaz.


2809Umumi heyet kararını vermeden önce idare meclisinin talebi üzerine, mahkemece tayin ed<strong>ile</strong>cekbilirkişi, şirket tarafından devralınacak şeylerin değerini biçerek rapor verir.Müzakere hakkında 295 inci madde tatbik olunur. Şu kadar ki; esas sermayenin en az yarısını tems<strong>ile</strong>den pay sahipleri hazır bulunmadıkça müzakere yapılamaz. Karar, mevcut reylerin ekseriyetiyle verilir.Umumi heyetin tasdik kararından sonra, idare meclisi, mukavelenin aslını veya noterlikçe tasdikli birsuretini, bilirkişi raporu ve diğer vesikalarla birlikte tescil edilmesine müsaade edilmesi için ait olduğumahkemeye tevdi eder. Mahkeme, 299 uncu maddenin 2 ve 3 üncü fıkralarına göre incelemelerde bulunarakkararını verir.Mukavele tarihi, umumi heyetin tasdik kararının tarihi, iktisabed<strong>ile</strong>cek şey, bunun kimdeniktisabolunacağı ve ver<strong>ile</strong>cek karşılık, ticaret siciline tescil ve ilan edilir.<strong>Bu</strong> halde 305 - 310 uncu maddelerin hükümleri de tatbik olunur. Şirketin iştigal mevzuuna giren veyacebri icra yoliyle iktisabed<strong>ile</strong>n şeyler hakkında bu madde hükmü tatbik olunmaz. Şu kadar ki; şirketin iştigalmevzuunu kolaylaştırmak veya mümkün kılmak için vukubulan iktisaplar bundan müstesnadır.İKİNCİ KISIMİdare MeclisiA) Kuruluş tarzı:I - Seçim ve tayin:1. Azaların sayısı ve sıfatı:Madde 312 – Anonim şirketlerin esas mukavelesiyle tayin veya umumi heyetçe intihap edilmiş en az üçkişiden ibaret bir idare meclisi bulunur.İdare meclisi pay sahibi aza ortaklardan teşekkül eder. Ancak pay sahibi olmıyan kimseler azaseçildikleri takdirde bunlar pay sahibi sıfatını kazandıktan sonra işe başlıyabilirler. Pay sahibi olan hükmi birşahıs idare meclisi azası olamaz. Fakat hükmi şahsın temsilcisi olan hakiki şahıslar idare meclisine azaseç<strong>ile</strong>bilirler.275 inci madde hükmü mahfuzdur.2. Hisse senedi tevdii mecburiyeti:Madde 313 – İdare meclisi azalarından her biri, itibari kıymetleri esas sermayenin en az yüzde birinemuadil miktarda hisse senetlerini şirkete tevdie mecburdur. Şu kadar ki; esas sermayenin yüzde biri 5 000 lirayıaşarsa fazlasının tevdii mecburi değildir. Tevdi olunan hisse senetleri azanın umumi heyetçe ibrasına kadarvazifesinden doğan mesuliyete karşı merhum hükmünde olup başkalarına devrolunamaz ve şirketten gerialınamaz.İdare meclisinin muvafakatiyle rehin makamında olan hisse senetleri, bir üçüncü şahıs tarafından datevdi ed<strong>ile</strong>bilir.275 inci madde hükmü mahfuzdur.3. Vazife müddeti:Madde 314 – İdare meclisi azaları en çok üç yıl müddetle seçilirler. Esas mukavelede aksine hükümyoksa tekrar seçilmeleri caizdir.275 inci madde hükmü mahfuzdur.II - Azalığın açılması:Madde 315 – 275 inci madde hükmü mahfuz olmak üzere bir azalık açılırsa idare meclisi kanuni şartlarıhaiz bir kimseyi geçici olarak seçip ilk toplanacak umumi heyetin tasvibine arzeder. <strong>Bu</strong> suretle seç<strong>ile</strong>n azaumumi heyet toplantısına kadar vazifesini yapar.


2810İdare meclisi azalarından biri iflasa tabi kimselerden olup da iflasına karar verilir veya hacir altına alınıryahut azalık için lüzumlu kanuni vasıfları kaydederse, vazifesi sona ermiş olur. Ağır hapis cezasiyle veyasahtekarlık, emniyeti suiistimal, hırsızlık, dolandırıcılık suçlarından dolayı mahkümiyet halinde dahi hükümaynıdır.III - Azil:Madde 316 – İdare meclisi azaları esas mukavele <strong>ile</strong> tayin edilmiş olsalar dahi umumi heyet karariyleazlolunabilirler. Azlolunan azanın tazminat talebine hakkı yoktur.275 inci madde hükmü mahfuzdur.B) İdare ve temsil:I - Umumi olarak:1. Esas:Madde 317 – Anonim şirket idare meclisi tarafından idare ve temsil olunur.2. Teşkilat:Madde 318 – İdare meclisi her yıl azaları arasından bir reis ve bulunmadığı zamanlarda ona vekaletetmek üzere bir reisvekili seçer.İdare meclisi, işlerin gidişine bakmak, kendisine arzolunacak hususları hazırlamak, bütün önemlimeseleler hususiyle bilançonun tanzimi hakkında rapor vermek ve kararlarının tatbikına nezaret etmek üzere,azalardan lüzumu kadar komite veya komisyon kurabilir.Bankalar <strong>Kanun</strong>unun hususi hükümleri mahfuzdur.3. Vazifelerin azalar arasındaki taksimi:Madde 319 – Esas mukavelede idare ve temsil işlerinin idare meclisi azaları arasında taksim edilipedilmiyeceği ve taksim ed<strong>ile</strong>cekse bunun nasıl yapılacağı tesbit olunur. İdare meclisinin en az bir azasına şirketitemsil salahiyeti verilir.Esas mukavele <strong>ile</strong> temsil salahiyetinin ve idare işlerinin hepsini veya bazılarını idare meclisi azası olanmurahhaslara veya pay sahibi olmaları zaruri bulunmıyan müdürlere bırakabilmek için umumi heyete veya idaremeclisine salahiyet ver<strong>ile</strong>bilir. <strong>Bu</strong> gibi kayıtlar bulunmadığı takdirde 317 nci madde hükmü tatbik olunur.4. Azaların ihtimam derecesi:Madde 320 – İdare meclisi azalarının şirket işlerinde gösterecekleri dikkat ve basiret hakkında Borçlar<strong>Kanun</strong>unun 528 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü tatbik olunur.II - Temsil salahiyeti:1. Vüsat ve şümulü:Madde 321 – Tems<strong>ile</strong> salahiyetli olanlar şirketin maksat ve mevzuuna dahil olan her nevi işleri vehukuki muameleleri şirket adına yapmak ve şirket unvanını kullanmak hakkını haizdirler.Temsil salahiyetinin tahdidi, hüsnüniyet sahibi üçüncü şahıslara karşı hüküm ifade etmez. Ancak temsilsalahiyetinin sadece merkezin veya bir şubenin işlerine hasrolunduğuna veya müştereken kullanılmasına dairtescil ve ilan ed<strong>ile</strong>n tahditler muteberdir.


2811Anonim şirket adına tanzim ed<strong>ile</strong>cek evrakın muteber olması için, aksine esas mukavelede hükümolmadıkça tems<strong>ile</strong> selahiyetli olanlardan ikisinin imzası kafidir.Tems<strong>ile</strong> salahiyetli olanlar tarafından yapılan muamelenin esas mukaveleye veya umumi heyet kararınaaykırı olması, hüsnüniyet sahibi üçüncü şahısların o muameleden dolayı şirkete müracatına mani olamaz.Tems<strong>ile</strong> veya idareye salahiyetli olanların vazifelerini yaptıkları sırada işledikleri haksız fiillerdenanonim şirket mesul olur. Şirketin rücu hakkı mahfuzdur.2. İmza şekli:Madde 322 – Şirket namına imza salahiyeti olanlar, şirketin unvanını ilave etmeye mecburdurlar. <strong>Bu</strong>imzalar hakkında 42 nci maddenin 2 nci fıkrası hükmü tatbik olunur.3. Tescil:Madde 323 – İdare meclisi, şirketi tems<strong>ile</strong> salahiyetli kimseleri, tescil edilmek üzere ticaret sicilinebildirir. Temsil salahiyetine mütaallik kararın noterlikçe tasdik edilmiş suretinin de sicil memuruna verilmesilazımdır.III - İdare vazifeleri:1. Şirketin mali durumunun bozulması halinde:Madde 324 – Son yıllık bilançodan esas sermayenin yarısının karşılıksız kaldığı anlaşılırsa, idaremeclisi derhal toplanarak durumu umumi heyete bildirir.Şirketin aciz halinde bulunduğu şüphesini uyandıran emareler mevcutsa idare meclisi aktiflerin satışfiyatları esas olmak üzere bir ara bilançosu tanzim eder. Esas sermayenin üçte ikisi karşılıksız kaldığı takdirde,umumi heyet bu sermayenin tamamlanmasına veya kalan üçte bir sermaye <strong>ile</strong> iktifaya karar vermediği takdirdeşirket feshedilmiş sayılır. Şirketin aktifleri şirket alacaklarının alacaklarını karşılamaya yetmediği takdirde idaremeclisi bu durumu derhal mahkemeye bildirmeye mecburdur. Mahkeme bu takdirde şirketin iflasına hükmeder.Şu kadar ki; şirket durumunun ıslahı mümkün görülüyorsa idare meclisi veya bir alacaklının talebi üzerinemahkeme iflas kararını tehir edebilir. <strong>Bu</strong> halde mahkeme, envanter tanzimi veya bir yediemin tayini gibi şirketmallarının muhafazası için lüzumlu tetbirleri alır.2. Defter tutma mükellefiyeti:a) Umumi olarak:Madde 325 – İdare meclisi; lüzumlu defterleri tutmak ve muayyen müddet içinde geçen iş yılına aitbilançoyu kanun hükümleri gereğince tanzim ve umumi heyet toplantısından en az on beş gün önce paysahiplerinin tetkikine arz etmekle mükelleftir.b) Hususi defterler:Madde 326 – Tacirlerin tutmaya mecbur oldukları defterlerden başka idare meclisi aşağıdaki defterleride tutmakla mükelleftir:1. Pay sahiplerinin ad ve soyadları veya unvanlariyle ikametgahlarının ve şirketin kurulması anındakonan yahut sonradan tedricen çoğaltılan sermayeye tekabül eden paylar için yapılan tediyelerin yazılmasınamahsus (Pay sahipleri defteri);2. Umumi heyet zabıtlarının yazılmasına mahsus; (Toplantı ve müzakere defteri);3. İdare meclisinin toplantı ve müzakerelerinin yazılmasına mahsus; (İdare meclisi kararlar defteri).


28123. Yıllık raporun tanzimi:Madde 327 – İdare meclisi her iş yılı sonunda 325 inci maddede yazılı bilançodan başka şirketin ticari,mali ve iktisadi durumunu ve yapılan muamelelerin hulasasını gösterir bir rapor tanzimine ve dağıtılacak kazançmiktarı <strong>ile</strong> yedek akçeyi teşkil edecek miktarın tayinine dair, teklif varakasını hazırlamıya mecburdur. Rapor veteklif varakası, umumi heyet toplantısından en az 15 gün önce pay sahiplerinin tetkikıne arz olunur.4. Memur ve müstahdemlerin tayini:Madde 328 – Memur ve müstahdemlerin tayini umumi heyete ait olduğuna dair esas mukavelede birkayıt yoksa, idare meclisine aittir.5. Şirketin kendi hisse senetlerini satın alması:Madde 329 – Şirket, kendi hisse senetlerini temellük edemiyeceği gibi rehin olarak da kabul edemez. <strong>Bu</strong>senetlerin temellükü veya rehin alınması neticesini doğuran akitler hükümsüzdür. Şu kadar ki; aşağıda göster<strong>ile</strong>nakitler bu hükümden müstesnadır:1. Hisse senetleri şirketin sermayesinin azaltılmasına dair bir karara dayanılarak devralınmışsa;2. Hisse senetleri şirketin kurulması veya esas sermayesinin çoğaltılması dolayısiyle vakı olan iştiraktaahhüdünden başka bir sebepten doğan şirket alacaklarının ödenmesi maksadiyle devralınmışsa;3. Hisse senetleri bir mamelekin veya işletmenin borç ve alacaklariyle beraber temellük edilmesineticesinde şirkete geçmişse;4. Hisse senetlerinin devir veya rehin alınması keyfiyeti esas mukaveleye göre şirket konusuna girenmuamelelerden ise;5. Hisse senetleri idare meclisi azaları, müdürler ve memurlar tarafından kend<strong>ile</strong>rine bu sıfatla düşenmükellefiyetlere karşı rehin olarak yatırılmış ise;6. Temellük ivazsız ise.Devralınan hisse senetleri, 1 numaralı bentte yazılı halde derhal imha edilir ve bu hususta tutulan zabıtticaret siciline verilir. Diğer hallerde bu senetler ilk fırsatta tekrar elden çıkarılır.<strong>Bu</strong> muameleler yıllık raporda gösterilir. Şirketçe devralınan payların umumi heyette temsili caiz değildir.IV - İdare meclisi toplantıları:1. Kararlar:Madde 330 – Esas mukavelede aksine hüküm olmadıkça idare meclisinin bir karar verebilmesi için,azaların en az yarısından bir fazlasının hazır olması şarttır. Kararlar, mevcut azaların ekseriyetiyle verilir.Azaların yekdiğerine niyabetle rey vermeleri caiz değildir. Reyler müsavi olduğu takdirde keyfiyet gelecektoplantıya bırakılır. Onda dahi müsavilik olursa bahis mevzuu teklif reddedilmiş sayılır. İdare meclisininmüzakereleri azalar arasından veya dışardan seç<strong>ile</strong>n bir katip marifetiyle muntazaman zaptolunur. Zabıtlarınhazır bulunan azalar tarafından imzalanması ve karara muhalif kalanlar varsa muhalefet sebeplerinin zaptayazılması ve rey sahibi tarafından imzalanması lazımdır.Azalardan biri müzakere talebinde bulunmadıkça idare meclisi kararları, içlerinden birinin muayyen birhususa dair yaptığı teklife diğerlerinin yazılı muvafakatleri alınmak suretiyle de ver<strong>ile</strong>bilir.Kararların muteberliği yazılıp imza edilmiş olmasına bağlıdır.


28132. Azaların hakları:Madde 331 – İdare meclisi toplantılarında azalar, şirketi tems<strong>ile</strong> ve şirket işlerini görmeye memur olankimselerden işlerin gidişi veya muayyen bazı işler hakkında izahat istemek hakkını haizdirler. İdare meclisi,defter ve dosyaların kendisine ibrazına dahi karar verebilir.Her aza, idare meclisinin toplantıya davet edilmesini reisten yazılı olarak istiyebilir.3. Müzakerelere iştirak edilmemesi:Madde 332 – İdare meclisi azaları şahsi menfaatlerine veya 349 uncu maddede sayılan yakınlarınınmenfaatlerine taallük eden hususların müzakeresine iştirak edemezler.Böyle bir husus müzakere konusu olunca,<strong>ilgili</strong> aza, ilgisini kurula bildirmeye ve keyfiyeti o toplantının zaptına yazdırmaya mecburdur. 330 uncumaddenin 2 nci fıkrasındaki halde bu cihet teklifi tesbit eden kağıda yazılır.<strong>Bu</strong> hükümlere aykırı hareket eden aza, <strong>ilgili</strong> olduğu muamele yüzünden şirketin husule gelen zararınıtazmine mecburdur.V - Meclis azalarının hukuki durumu:1. Huzur hakkı:Madde 333 – Aksine esas mukavelede hüküm olmadığı takdirde idare meclisi azalarına her toplantıgünü için bir ücret verilir. Ücret miktarı esas mukavelede tayin edilmemişse umumi heyetçe tayin olunur.2. Hareket serbestisinin tahdidi:a) Şirketle muamele yapmak yasağı:Madde 334 – İdare meclisi azalarından biri umumi heyetten izin almadan kendi veya başkası namınabizzat veya dolayısiyle şirketle şirket konusuna giren bir ticari muamele yapamaz. Aksi takdirde şirket yapılanmuamelelerin batıl olduğunu iddia edebilir. Aynı hak diğer taraf için mevcut değildir.Bankalar <strong>Kanun</strong>unun hususi hükümleri mahfuzdur.b) Rekabet yasağı:Madde 335 – İdare Meclisi azalarından biri umumi heyetin müsaadesini almaksızın şirketin konusunagiren ticari muamele nevinden bir muameleyi kendi veya başkası hesabına yapamıyacağı gibi, aynı nevi ticarimuamelelerle meşgul bir şirkete mesuliyeti tahdidedilmemiş olan ortak sıfatiyle de giremez. <strong>Bu</strong> hükme aykırıharekette bulunan idare meclisi azasından şirket tazminat istemekte veya tazminat yerine yapılan muameleyişirket namına yapılmış addetmekte ve üçüncü şahıslar hesabına akdolunan mukavelelerden doğan menfaatlerinşirkete aidiyetini talebetmekte, serbesttir.<strong>Bu</strong> haklardan birinin tercihi birinci fıkra hükmüne aykırı harekette bulunan azadan başka azalara aittir.<strong>Bu</strong> haklar, zikred<strong>ile</strong>n ticari muamelelerin yapıldığını veyahut idare meclisi azasının diğer bir şirketegirdiğini sair azaların öğrendikleri tarihten itibaren üç aylık ve herhalde vukularından itibaren bir yıllıkmüruruzamana tabidir.3. Mesuliyet:a) Haller:Madde 336 – İdare meclisi azaları şirket namına yapmış oldukları mukavele ve muamelelerden dolayışahsan mesul olamazlar. Ancak aşağıda yazılı hallerde gerek şirkete gerek münferit pay sahiplerine ve şirketalacaklılarına karşı mütesels<strong>ile</strong>n mesuldürler.


28141. Hisse senetleri bedellerine mahsuben pay sahipleri tarafından vukubulan ödemelerin doğru olmaması;2. Dağıtılan ve ödenen karpaylarının hakiki olmaması;3. <strong>Kanun</strong>en tutulması gereken defterlerin mevcut olmaması veya bunların intizamsız bir surettetutulması;4. Umumi heyetten çıkan kararların sebepsiz olarak yerine getirilmemesi;5. Gerek kanunun gerek esas mukavelelerinin kend<strong>ile</strong>rine yüklediği sair vazifelerin kasden veya ihmalneticesi olarak yapılmaması.Beş numaralı bentte yazılı vazifelerden birisi 319 uncu madde gereğince idare meclisi azalarından birinebırakılmışsa, mesuliyetin ancak <strong>ilgili</strong> azaya yükletilmesi lazımgelip o muameleden dolayı mütesels<strong>ile</strong>n mesuliyetcari olmaz.b) Yeni tayin ed<strong>ile</strong>n azaların mesuliyeti:Madde 337 – Yeni seç<strong>ile</strong>n veya tayin olunan idare meclisi azaları, seleflerinin belli olan yolsuzmuamelelerini murakıplara bildirmeğe mecburdurlar. Aksi halde seleflerinin mesuliyetlerine iştirak ederler.c) Mesuliyetten kurtulma hali:Madde 338 – Yukarki maddeler gereğince müteselsil mesuliyeti mucibolan muamelelerde bir kusuruolmadığını ispat eden aza mesul olmaz; hususiyle bu muamelelere muhalif rey vermiş olup keyfiyeti müzakerezaptına yazdırmakla beraber murakıplara hemen yazılı olarak bildiren veyahut mazeretine binaen o muameleninmüzakeresinde hazır bulunmıyan aza dahi mesul değildir.d) Yanlış beyanlar:Madde 339 – Şirketin hali hazırdaki durumu hakkında, her ne şekilde olursa olsun, yanlış zehapuyandıracak desiseler kullanmak veya hakikate aykırı beyanda bulunmak suretiyle üçüncü şahısları aldatan idaremeclisi azası sebebiyet verdiği zarardan şahsan mesul olur.e) Ortakların ve şirket alacaklılarının tazminat davasına ait diğer hükümler:Madde 340 – 336 ve 337 nci maddelerin hükümleri gereğince idare meclisi azalarına yüklet<strong>ile</strong>nmesuliyet hakkında 309 uncu madde hükmü de tatbik olunur.f) Şirket namına açılacak dava:Madde 341 – Umumi heyet; idare meclisi azaları aleyhine dava açılmasına karar verirse yahut davaaçılmamasına karar verilip de esas sermayenin en az onda birini temsil eden pay sahipleri dava açılması reyindebulunursa, şirket, bu karar veya talep tarihinden itibaren bir ay içinde dava açmaya mecburdur. <strong>Bu</strong> müddetgeçirilmesiyle dava hakkı düşmez. Murakıpların ve alacaklıların vekilinin mesuliyeti hakkındaki hükümlermahfuzdur.Şirket namına dava açmak, murakıplara aittir. Ancak azlığın reyiyle dava açılması halinde, azlık,murakıplar dışında bir vekil tayin edebilir. Dava açılması reyinde bulunan pay sahipleri hisse senetlerini şirketinzarar ve ziyanına karşı teminat olarak davanın sonuna kadar merhun kalmak üzere muteber bir bankayayatırmaya mecburdurlar. Davanın reddi halinde pay sahipleri yalnız şirkete karşı tazminat <strong>ile</strong> mükelleftirler.VI - Müdürler:1. Mesuliyet:Madde 342 – Şirket muamelelerinin icra safhasına taallük eden kısmı, esas mukavele veya umumı heyet veyaidare meclisi karariyle idare meclisi azasından veya ortaklardan olmıyan bir müdüre tevdi edildiği takdirde; müdür,kanun veya esas mukavele yahut iş görme şartlarını tesbit eden diğer hükümlerle yüklet<strong>ile</strong>n mü


2815kellefiyetleri, gereği gibi veya hiç yerine getirmemiş olması halinde idare meclisi azasının mesuliyetlerine aithükümler gereğince şirkete, pay sahiplerine ve şirket alacaklarına karşı mesul olur. <strong>Bu</strong> esas aykırı bir şartın esasmukaveleye konması veya müdürün idare meclisinin emri ve nezareti altında bulunması mesuliyeti bertarafedemez.2. Tayini ve azli:Madde 343 – Müdürler aksine esas mukavelede hüküm olmadığı takdirde idare meclisince tayin veazlolunur. Tayin ve azil keyfiyeti, idare meclisince tescil ve ilan ettirilir. 315 inci maddenin birinci fıkrası hükmüde tatbik olunur.3. Vazife müddeti:Madde 344 – Aksine esas mukavelede hüküm olmadığı takdirde müdürler, idare meclisi azalarınınvazife müddetlerini aşan bir zaman için tayin olunamazlar ve onlar gibi her zaman azlolunabilirler. Pay sahipleriarasından seç<strong>ile</strong>n müdür sebepsiz azli iddiasiyle tazminat istiyemez.4. Vazifenin devredilmemesi:Madde 345 – Müdürler, çeşitli bazı muayyen muameleleri ifaya mezun olmak üzere başkalarını tevk<strong>ile</strong>debilirler; fakat müdürlük vazifesini devredemezler.5. İdare meclisi azalarının mesuliyeti:Madde 346 – İdare meclisi azaları, müdürlerin sebebiyet verdikleri zararlardan mesul değildirler. Şukadar ki; idare meclisi azaları ehil olmıyan müdürler tayin etmek veya onların şirket için zararlı olan iş vemuamelelerine karşı müsamaha göstermek veya idare meclisinin salahiyetli olmadığı hususlara müdürleri mezunkılmak suretiyle sebebiyet verdikleri zararlardan dolayı şirkete karşı 336 ncı madde hükmünce mesuldürler. 338inci madde gereğince bu baptaki kusura iştirak etmediği sabit olan aza, mesul olmaz.ÜÇÜNCÜ KISIMMurakıplarI - Seçim ve azil:1. Umumi olarak:Madde 347 – Anonim şirketlerde, beşten fazla olmamak üzere bir veya daha çok murakıp bulunur.Birden çok olan murakıplar bir heyet teşkil ederler.Murakıplar, pay sahibi olan ve olmıyanlar arasından ilk defa bir yıl için kuruluş umumi heyeti vesonradan en çok üç yıl için umumi heyet tarafından seçilirler.Murakıp bir ise, onun, birden çok ise, yarısından bir fazlasının Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmasılazımdır.Müddetleri biten murakıpların tekrar seçilmeleri caizdir. Murakıplar aynı zamanda idare meclisiazalıklarına seç<strong>ile</strong>miyecekleri gibi şirketin memuru dahi olamazlar. Vazifeleri biten idare meclisi azaları, umumiheyetçe ibra edilmedikçe murakıplığa seç<strong>ile</strong>mezler.2. Hususi olarak:Madde 348 – Umumi heyet bazı muayyen hususların tetkik ve teftişi için lüzumu halinde hususimurakıp seçebilir.


2816Umumi heyetin toplantı vaktinden itibaren en az altı ay önceden beri esas sermayenin en az onda birinemuadil paylara sahip oldukları sabit olan pay sahipleri; son iki yıl içinde şirketin kuruluşuna veya idaremuamelelerine mütaalik bir suiistimalin vukubulduğunu veya kanun yahut esas mukavele hükümlerine önemlibir surette aykırı hareket edildiğini iddia ettikleri takdirde, bunları veya bilançonun gerçekliğini tahkik içinhususi murakıpler tayinini umumi heyetten isteyebilirler. <strong>Bu</strong> talep reddolunduğu takdirde lüzumlu masraflarıpeşin ödemek, dava neticesine kadar merhun kalmak üzere sahip oldukları pay senetlerini muteber bir bankayatevdi etmek şartiyle mahkemeye müracaat hakkını haizdirler.<strong>Bu</strong> talebin mahkemece kabul ed<strong>ile</strong>bilmesi için iddia olunan hususlar hakkında kafi delil ve emaregösterilmesi lazımdır. Mahkemece talep reddolunduğu veya tahkikat neticelerine göre iddia varit görülmediğitakdirde kötü niyetle hareket ettiği ispat ed<strong>ile</strong>n pay sahipleri, şirketin bu yüzden gördüğü zarardan dolayımütesels<strong>ile</strong>n mesuldürler.Hususi murakıp tayini talebi mahkemece reddolunur ve murakıpların verecekleri rapora göre bu talebinhaklı sebebe dayanmadığı anlaşılırsa, kötü niyetle hareket ettikleri ispat ed<strong>ile</strong>n pay sahipleri, şirketin bu yüzdengördüğü zarardan mütesels<strong>ile</strong>n mesuldürler.3. Seçilme man<strong>ile</strong>ri:Madde 349 – İdare meclisi azalarının usul ve füruundan biriyle eşi ve üçüncü dereceye kadar (<strong>Bu</strong> derecedahil) kan ve sıhri hısımları murakıplığa seç<strong>ile</strong>mezler; seçilmişlerse derhal çekilmeye mecburdurlar.4. Azil:Madde 350 – Murakıplar, umumi heyet tarafından her vakit azil ve yerlerine diğer kimseler tayined<strong>ile</strong>bilir. Pay sahipleri arasından seç<strong>ile</strong>n murakıplar azillerinden dolayı tazminat istiyemezler.5. Bir murakıplığın açılması:Madde 351 – Bir murakıbın; ölümü, çekilmesi, bir maniden dolayı vazifelerini yapamıyacak haldebulunması, iflası veya hacir altına alınması gibi bir sebeple vazifelerinin sona ermesi ve ağır hapis cezasiyle veyasahtekarlık, emniyeti suiistimal, hırsızlık, dolandırıcılık suçlarından dolayı mahkümiyeti halinde, diğermurakıplar umumi heyetin ilk toplantısına kadar vazife yapmak üzere yerine birisini seçerler. Murakıp birkişiden ibaret olup da yukarda yazılan hallerden birinin mevcudiyetine binaen yerine diğer bir kimsenin tayinigerekirse, bunu, umumi heyetin ilk toplantısına kadar vazifeli olmak şartiyle her münferit pay sahibinin veyaidare meclisi azalarından her birinin talebi üzerine şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesi tayin eder.6. Tescil ve ilan:Madde 352 – Murakıpların tayin ve azilleri, idare meclisi tarafından derhal ticaret siciline tesc<strong>ile</strong>ttirilmekle beraber 37 nci madde hükmünce ilan ettirilir.II - Vazifeleri:1. Umumi olarak:Madde 353 – Murakıpların vazifeleri, şirketin iş ve muamelelerini murakabe etmektir. Hususiylemurakıplar şu vazifelerle mükelleftirler:1. Şirketin idare meclisi azalariyle iş birliği ederek bilançonun tanzim şeklini tayin etmek;2. Şirket muamelelerinden bilgi edinmek ve lüzumlu kayıtların intizamla tutulmasını sağlamakmaksadiyle hiç olmazsa altı ayda bir defa şirketin defterlerini incelemek;3. Üç aydan ziyade ara verilmesi caiz olmamak üzere sık sık ve ansızın şirket veznesini teftiş etmek;


28174. En az ayda bir defa şirketin defterini inceliyerek rehin veya teminat, yahut şirketin veznesindehıfzolunmak üzere vedia olarak teslim olunan her nevi kıymetli evrakın mevcut olup olmadığını tahkik vekayıtlara tatbik eylemek;5. Esas mukavelede pay sahiplerinin umumi heyet toplantılarına iştirakleri için gerektiği bildir<strong>ile</strong>nşartların yerine getirilip getirilmediğini incelemek;6. Bütçe ve bilançoyu murakabe etmek;7. Tasfiye muamelelerine nezaret etmek;8. İdare meclisinin ihmali halinde adi ve fevkalade olarak umumi heyeti toplantıya davet etmek;9. Umumi heyet toplantılarında hazır bulunmak;10. İdare meclisi azalarının kanun ve esas mukavele hükümlerine tamamiyle riayet eylemelerine nezaretetmek.Murakıpların yukarda yazılı murakabe salahiyetleri, esas mukavele veya umumi heyet kararı <strong>ile</strong> tahditolunamaz.2. Yıllık raporun tanzimi ve ihbar mükellefiyeti:Madde 354 – Murakıplar; her yıl sonunda şirketin hal ve durumuna, idare meclisinin tanzim ettiğibilançoya ve sair hesaplara ve dağıtılmasını teklif ettiği kazançlara mütaallik idare meclisinin vereceği rapor vesair evrak hakkındaki mütalaalarını havi olmak üzere umumi heyete bir rapor vermekle mükelleftirler. Böyle birrapor alınmadan umumi heyet bilanço hakkında bir karar veremez. Murakıplar, vazifelerini ifa esnasında idareişlerine ait olmak üzere öğrenecekleri noksanlık ve yolsuzlukları veya kanun yahut esas mukavele hükümlerineaykırı hareketleri, bunlardan mesul olanın üstü olan makama ve idare meclisi reisine ve mühim hallerde umumiheyete ihbar <strong>ile</strong> mükelleftirler.3. Umumi heyetin fevkalade toplantıya daveti:Madde 355 – Murakıplar zaruri ve müstacel sebepler çıktığı takdirde umumi heyeti fevkalade toplantıyadavete mecburdurlar.4. Şikayetleri tahkik:Madde 356 – Her pay sahibi, şirketin idare meclisi azası veya müdürleri aleyhinde murakıplaramüracaat edebilir. Murakıplar bu müracaatları tahkika mecburdurlar. Tahkikat neticesinde şikayet ed<strong>ile</strong>nhadisenin gerçekliği sabit olursa keyfiyet murakıpların yıllık raporuna yazılır.Müracaat edenler esas sermayenin onda birine muadil paylara sahip oldukları surette, murakıplar bumüracaat hakkındaki fikir ve mütalaalarını raporlarında bildirmeye ve lüzum gördükleri halde umumi heyetiderhal fevkalade toplantıya davet etmeye mecburdurlar.İkinci fıkraya dayanarak murakıplara müracaat edenlerin yukarıda yazılı miktardaki hisse senetlerinimuteber bir bankaya rehin olarak tevdi etmeleri lazımdır. <strong>Bu</strong> senetler umumi heyetin ilk toplantısının sonunakadar bankada kalır.5. İdare meclisinin toplantılarına iştirak:Madde 357 – Murakıplar idare meclisi toplantılarında müzakere ve reye iştirak etmemek şartiyle hazırbulunabilirler ve münasip gördükleri teklifleri idare meclisi ve umumi heyetin fevkalade toplantılarıgündemlerine ithal ettirebilirler.III - Mesuliyeti:1. Sır saklama mükellefiyeti:Madde 358 – Murakıplar, vazifelerini yaptıkları esnada öğrendikleri hususları münferit pay sahiplerineve üçüncü şahıslara ifşa etmekten memnudurlar.


28182. İhtimam derecesi:Madde 359 – Murakıplar, kanun veya esas mukavele <strong>ile</strong> kend<strong>ile</strong>rine yüklet<strong>ile</strong>n vazifelerini hiç veyagereği gibi yapmamalarından doğan zararlardan dolayı kusursuz olduklarını ispat etmedikçe mütesels<strong>ile</strong>nmesuldürler. <strong>Bu</strong> mesuliyet hakkında 309 ve 341 inci maddeler hükümleri tatbik olunur.DÖRDÜNCÜ KISIMUmumi HeyetA) Azalık:I - Toplantıya iştirak hakkı:1. Umumi olarak:Madde 360 – Pay sahipleri; organların tayini, hesapların tasdik ve kazancın dağıtılması gibi şirketişlerine mütaallik haklarını umumi heyet toplantılarında kullanırlar.Rey hakkını haiz olan pay sahibi, umumi heyet toplantılarında bu hakkını bizzat kullanab<strong>ile</strong>ceği gibi paysahibi olan veya esas mukavelede hilafına hüküm bulunmadıkça, pay sahibi olmıyan üçüncü bir şahıs vasıtasiylede kullanabilir.Nama yazılı hisse senetleri için temsil salahiyetinin yazı <strong>ile</strong> verilmesi şarttır. Ham<strong>ile</strong> yazılı bir hissesenedinin zilyedi bulunduğunu ispat eden kimse şirkete karşı rey hakkını kullanmaya salahiyetlidir. <strong>Bu</strong>nu ispatmaksadiyle ham<strong>ile</strong> yazılı hisse senetlerinin sahipleri rey haklarını umumi heyette kullanabilmek için hissesenetlerini veya bunlara mutasarrıf olduklarını gösteren vesikaları toplantı gününden bir hafta önce şirkete tevdiemecburdurlar. Ham<strong>ile</strong> yazılı hisse senetleri rehin veya tevdi edilmiş yahut ariyet olarak başka bir kimseyebırakılmış olduğu takdirde malik ve zilyed arasındaki münasebetlerde rey hakkının kullanılması bakımındanaşağıdaki hükümler caridir:1. Rey hakkı malike aittir;2. Temsil salahiyeti ayrı bir senete yazılmış olmak şartiyle, tems<strong>ile</strong> salahiyetli zilyed malik yerine veonun menfaatine olarak rey hakkını kullanmaya salahiyetli sayılır.Üzerinde intifa hakkı bulunan bir hisse senedinden doğan rey hakkı, intifa hakkı sahibi tarafındankullanılır. Şu kadar ki; intifa hakkı sahibi, menfaatlerini hakkaniyete uygun bir şekilde göz önünde tutarakhareket etmemiş olmasından dolayı malike karşı mesuldür.2. Suiistimal:Madde 361 – Rey hakkına mütedair tahditlerden birini tesirsiz bırakmak maksadiyle hisse senetlerinin,umumi heyette rey hakkını kullanmak üzere başkasına verilmesi caiz değildir.Pay sahiplerinden her biri; hakkı olmıyan kimselerin umumi heyet toplantısına iştirak etmelerine karşıidare heyeti nezdinde itiraz edeb<strong>ile</strong>ceği gibi itirazını umumi heyet zaptına da yazdırabilir.Umumi heyet toplantısına iştirake salahiyeti olmıyan kimseler bir karara iştirak etmiş bulunuyorlarsa paysahiplerinin her hangi birisi önceden itiraz etmemiş olsa b<strong>ile</strong>, bu kararın iptalini mahkemeden istiyebilir. Şukadar ki; davalı şirket bu iştirakin karara müessir olmadığını ispat ederse talep reddolunur.


2819II - Malümat alma hakkı:1. Bilanço:Madde 362 – Kar ve zarar hesabı, bilanço, yıllık rapor ve safi kazancın nasıl dağıtılacağı hususundakiteklifler, murakıplar tarafından ver<strong>ile</strong>cek raporla birlikte umumi heyetin adi toplantısından en az on beş gün önceşirketin merkez ve şubelerinde pay sahiplerinin emrine amade bulundurulur.<strong>Bu</strong>nlardan kar ve zarar hesabı, bilanço ve yıllık rapor, toplantıdan itibaren bir yıl müddetle paysahiplerinin emrine amade kalır. Her pay sahibi masrafı şirkete ait olmak üzere kar ve zarar hesabiyle bilançonunbir suretini istiyebilir.Ham<strong>ile</strong> yazılı hisse senetleri ihracedilmiş ise yukarda adı geçen vesikaların pay sahiplerine açıkbulundurulduğu keyfiyeti 37 nci maddede anılan gazeteden başka esas mukavele <strong>ile</strong> muayyen şekilde dahi ilanolunur.Pay defterine kayded<strong>ile</strong>n nama yazılı hisse senedi sahiplerine ayrıca tebligat yapılır.2. Ticari defterler ve sır saklama mükellefiyeti ve ceza:Madde 363 – Pay sahipleri, şüpheli gördükleri noktalara murakıpların dikkat nazarlarını çekmeye velüzumlu izahatı istemiye salahiyetlidirler.Şirketin ticari defterleriyle muhaberatının tetkikı yalnız umumi heyetin açık bir müsaadesi veya idaremeclisinin karariyle mümkündür. İncelenmesine müsaade ed<strong>ile</strong>n defter ve vesikalardan öğren<strong>ile</strong>cek sırlar hariçolmak üzere, hiçbir ortak şirketin iş sırlarını öğrenmeye salahiyetli değildir. Her ortak, her ne suretle olursa olsunöğrenmiş olduğu, şirkete ait iş sırlarını, sonradan ortaklık hakkını zayi etmiş olsa dahi, daima gizli tutmayamecburdur. <strong>Bu</strong> mecburiyeti yerine getirmiyen ortak, meydana gelecek zararlardan şirkete karşı mesul olduğugibi şirketin şikayeti üzerine, her hangi bir zarar umulmasa dahi, bir yıla kadar hapis veya beş yüz liradan on binliraya kadar ağır para cezasiyle veya her ikisiyle birlikte cezalandırılır.Pay sahiplerinin malümat alma hakkı esas mukavele <strong>ile</strong> veya şirket organlarından birinin karariylebertaraf veya tahdided<strong>ile</strong>mez.B) Toplantılar:I - Davet:1. Umumi olarak:Madde 364 – Umumi heyetler adi ve fevkalade olarak toplanırlar. Adi toplantı her hesap devresisonundan itibaren üç ay içinde ve en az yılda bir defa olur. <strong>Bu</strong> toplantıda 369 uncu madde gereğince müzakeregündemine konulması gereken hususlar müzakere olunur.Yılda birkaç kere kazançlarını dağıtan anonim şirketlerde her dağıtma için, umumi heyeti toplantıyadavet lazımdır.Umumi heyet, lüzumu halinde fevkalade toplantıya davet olunur.3. Davete salahiyetli olanlar:a) İdare meclisi ve murakabe heyeti:Madde 365 – Umumi heyeti adi toplantıya davet, idare meclisine ve fevkalade toplantılara davet, hemidare meclisine, hem de 355 inci madde gereğince murakıplara aittir.


2820b) Azlık:Madde 366 – Şirket sermayesinin en az onda biri değerinde paylara sahip olan kimselerin gerektiricisebepleri bildiren yazılı talepleri üzerine idare meclisinin, umumi heyeti fevkalade toplantıya davet etmesi veyaumumi heyetin zaten toplanması mukarrer ise müzakeresini istedikleri maddeleri gündeme koyması mecburidir.<strong>Bu</strong> talep hakkını haiz kimselerin sahip olmaları gereken payların miktarı esas mukavele <strong>ile</strong> daha az bir miktaraindir<strong>ile</strong>bilir.c) Mahkemenin izni:Madde 367 – Pay sahiplerinin yukarıki maddede yazılı talepleri idare meclisi ve 355 inci maddegereğince murakıplar tarafından nazara alınmadığı takdirde şirket merkezinin bulunduğu yerdeki mahkeme adıgeçen pay sahiplerinin talebi üzerine umumi heyeti toplantıya davete veya istedikleri hususu gündeme koymayakend<strong>ile</strong>rini salahiyetli kılabilir. Toplantıya davete veya gündeme eklenen hususlara mütaallik ilana, mahkemeninizni yazılmak lazımdır. Mahkemeye müracaat halinde dahi 356 ncı maddenin son fıkrası tatbik olunur.3. Davetin şekli:a) Umumi olarak:Madde 368 – Umumi heyetin toplantıya daveti, esas mukavelede göster<strong>ile</strong>n şekil ve surette ve her halde37 nci maddede anılan gazete <strong>ile</strong> ilan ve toplantı günleri dahi olmamak üzere, toplantı vaktinden en az iki haftaönce yapılmak lazımdır. Senetleri nama yazılı olan pay sahipleriyle önceden şirkete bir hisse senedi tevdi ederekikametgahını bildiren pay sahiplerine, taahhütlü mektup gönderilmesi suretiyle de toplantı günü bildirilir.b) Gündem:Madde 369 – Umumi heyeti toplantıya davete dair olan ilan veya davet mektuplarında gündemingösterilmesi lazımdır. Esas mukaveleye göre umumi heyetin muayyen zamanlarda yapacağı adi toplantıgündemine şunlar konur:1. İdare meclisi ve murakıplar tarafından ver<strong>ile</strong>n raporların okunması;2. Şirketin bilanço ve kar zarar hesabını ve kazancının dağıtılması hakkındaki tekliflerin tasdiki veyadeğiştir<strong>ile</strong>cek şekilde kabul yahut reddi;3. İdare meclisi azalariyle murakıpların ücret ve aidatları mukavelede muayyen değilse tayini;4. Müddetleri sona ermiş olan idare meclisi azalariyle murakıpların tekrar seçilmeleri veyadeğiştirilmeleri;5. Lüzumlu görülen sair hususlar;Gündemde gösterilmiyen hususlar müzakere olunmaz.c) Bütün pay sahiplerinin hazır olması:Madde 370 – Bütün payların sahip veya temsilc<strong>ile</strong>ri, aralarından biri itirazda bulunmadığı takdirdeumumi heyet toplantılarına dair olan diğer hükümler mahfuz kalmak şartiyle toplantıya davet hakkındakimerasime riayet etmeksizin de umumi heyet olarak toplanabilirler.Böyle bir toplantıda bütün pay sahip veya temsilc<strong>ile</strong>ri hazır olmak şartiyle umumi heyetin vazifelerindenolan hususlar müzakere ed<strong>ile</strong>rek karara bağlanabilir.II - Toplantı yeri:Madde 371 – Aksine esas mukavelede hüküm olmadığı takdirde umumi heyet, şirket merkezininbulunduğu yerde toplantıya davet edilir.


2821III - Nisap:Madde 372 – Umumi heyetler bu kanunda veya esas mukavelede aksine hüküm bulunan haller hariçolmak üzere şirket sermayesinin en az dörtte birini temsil eden pay sahiplerinin huzuriyle toplanırlar. İlktoplantıda bu nisap hasıl olmadığı takdirde tekrar toplantıya davet edilirler. İkinci toplantıda hazır bulunan paysahipleri, temsil ettikleri sermayenin miktarı ne olursa olsun, müzakere yapmaya ve karar vermeyesalahiyetlidirler.C) Kararlar:I - Rey hakkı:1. Umumi olarak:Madde 373 – Her hisse senedi en az bir rey hakkı verir. <strong>Bu</strong> esasa aykırı olmamak şartiyle hissesenetlerinin maliklerine vereceği rey hakkının sayısı esas mukavele <strong>ile</strong> tayin olunur.Bir hisse senedinin birden çok maliki bulunduğu takdirde bunlar ancak bir temsilci marifetiyle reyhaklarını kullanabilirler.2. Mahrumiyet:Madde 374 – Pay sahiplerinden hiçbiri, kendisi veya karı ve kocası yahut usul ve furuu <strong>ile</strong> şirketarasındaki şahsi bir işe veya davaya dair olan müzakerelerde, rey hakkını kullanamaz.Şirket işlerinin görülmesine her hangi bir suretle iştirak etmiş olanlar, idare meclisi azalarının ibrasına aitkararlarda rey hakkını haiz değildirler. <strong>Bu</strong> yasağın murakıplara şümulü yoktur.II - Müzakereler:1. Umumi olarak:Madde 375 – İdare meclisi, pay sahiplerinin toplantıya ve müzakerelere iştirak etmek ve rey haklarınıkullanmak salahiyetleri bulunup bulunmadığının tesbiti için gereken tedbirleri alır.İdare meclisi, aynı zamanda ver<strong>ile</strong>n kararlar ve yapılan seçimlerle pay sahiplerinin vakı beyanlarıgeçirilmek üzere bir zabıt tutulmasını sağlar.Umumi heyet toplantısına reislik edeb<strong>ile</strong>cek kimse, esas mukavelede tayin edilmediği takdirde umumiheyetçe seçilir.2. Cetvel:Madde 376 – Umumi heyetin toplantı anında hazır bulunan pay sahibi veya temsilc<strong>ile</strong>rinin, ad vesoyadlariyle ikametgahlarını ve pay miktarını gösteren ve reis tarafından imza ed<strong>ile</strong>n bir cetvel tanzim olunarakilk reylerin toplanmasından önce hazır olanların göreb<strong>ile</strong>cekleri bir yere asılır.3. Müzakerenin başka bir güne bırakılması:Madde 377 – Bilançonun tasdikı hakkındaki müzakere, ekseriyetin veya şirket sermayesinin onda birinesahip olan azlığın talebi üzerine bir ay sonraya bırakılır; keyfiyet 368 inci maddede yazılı olduğu üzere paysahiplerine bildirilir ve usulü dairesinde ilan olunur. <strong>Bu</strong>nunla beraber azlığın talebi üzerine bir defa tehiredildikten sonra tekrar müzakerelerin geri bırakılması talebolunabilmek için bilançonun itiraza uğrayan noktalarıhakkında gereken izahatın verilmemiş olması şarttır.


2822III - Muteberlik şartları:Madde 378 – Kararlar, mevcut reylerin ekseriyetiyle verilir.Kararların muteber olması için zabıtların 297 nci maddede göster<strong>ile</strong>n esaslar dairesinde tutulması şarttır.Toplantıda hazır bulunan pay sahipleri veya temsilc<strong>ile</strong>rinin ad ve soyadlarını gösteren 376 ncı maddedeki cetvel<strong>ile</strong> toplantıya davetin usulü dairesinde cereyan ettiğini ispat eden vesikalar zapta bağlanır. Adı geçen vesikalarınmünderecatı zabıtta açıklandığı takdirde bunların ayrıca bağlanmasına lüzum yoktur. İdare meclisi bu zaptınnoterce tasdikli bir suretini derhal ticaret sicili dairesine vermekle beraber bu zabıt münderecatından tescil veilana tabi hususları tescil ve ilan ettirmekle mükelleftir.IV - Kararların tesiri:1. Umumi olarak:Madde 379 – Umumi heyet tarafından ver<strong>ile</strong>n kararlar toplantıda hazır bulunmıyan veyahut muhalif reyveren pay sahipleri hakkında dahi muteberdir.2. İbra:Madde 380 – Bilançonun tasdikına dair olan umumi heyet kararı, aksine sarahat olmadığı takdirde, idaremeclisi azalariyle müdürler ve murakıpların ibrasını tazammun eder. <strong>Bu</strong>nunla beraber bilançoda bazı hususlarbelirtilmemekte veyahut bilanço şirketin gerçek durumunun görülmesine mani yanlış bir takım hususları ihtivaetmekte ise, idare meclisi azalariyle müdürler ve murakıplar, bilançonun tasdikıyla ibra edilmiş olmazlar.V - Kararların iptali:1. Şartlar:Madde 381 – Aşağıda yazılı kimseler, kanun veya esas mukavele hükümlerine ve bilhassa afaki iyi niyetesaslarına aykırı olan umumi heyet kararları aleyhine, tarihlerinden itibaren üç ay içinde şirket merkezininbulunduğu yerdeki mahkemeye müracaatla iptal davası açabilirler:1. Toplantıda hazır bulunup da karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirten veya reyini kullanmasınahaksız olarak müsaade edilmiyen yahut toplantıya davetin usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemingereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini yahut umumi heyet toplantısına iştirake salahiyetli olmıyan kimselerinkarara iştirak etmiş bulunduklarını iddia eden pay sahipleri;2. İdare meclisi;3. Kararların infazı idare meclisi azalariyle murakıpların şahsi mesuliyetlerini mucip olduğu takdirdebunların her biri.İptal davasının açılması keyfiyetiyle duruşmanın yapılacağı gün, idare heyeti tarafından usulen ilanolunur.Birinci fıkrada yazılı üç aylık hak düşüren müddetin sona ermesinden önce duruşmaya başlanamaz.Birden fazla iptal davası açıldığı takdirde, davalar birleştir<strong>ile</strong>rek görülür.Mahkeme şirketin talebi üzerine şirketin muhtemel zararına karşı davacıların teminat göstermesine kararverebilir. Teminatın mahiyet ve miktarını tayin mahkemeye aittir.2. Kararın icrasının geri bırakılması:Madde 382 – Yukarki madde hükmüne dayanarak umumi heyet kararı aleyhine iptal davasıaçıldığı takdirde mahkeme idare meclisi azalariyle murakıpların


2823reyini aldıktan sonra, aleyhine iptal davası açılan kararın icrasının geri bırakılmasına karar verebilir.3. İptal kararının tesiri:Madde 383 – Kararın iptaline dair ilam, kat<strong>ile</strong>ştikten sonra bütün pay sahipleri hakkında hüküm ifadeeder. İdare meclisi bu ilanın bir suretini derhal ticaret siciline kaydettirmeye mecburdur.4. Suiniyetle iptal davası açanların mesuliyeti:Madde 384 – Umumi heyetin kararı aleyhine suiniyetle iptal davası açıldığı takdirde davacılar buyüzden şirketin uğradığı zararlardan mütesels<strong>ile</strong>n mesuldürler.D) Esas mukavelenin değiştirilmesi:I - Umumi olarak:1. Müktesep haklar:Madde 385 – Aksine esas mukavelede hüküm olmadığı takdirde umumi heyet aşağıdaki maddelerdebildir<strong>ile</strong>n şartlar dairesinde esas mukavelenin bütün hükümlerini değiştirebilir. Şu kadar ki; münferit paysahiplerinin bu sıfatla haiz oldukları müktesep haklarda rızaları olmaksızın hiçbir değişiklik yapılamaz.Müktesep haklar; kanun veya esas mukavele hükümlerine göre umumi heyet ve idare meclisi kararlarınatabi olmıyan yahut umumi heyetin toplantılarına iştirak hakkından doğan, hususiyle azalık, rey kullanmak, iptaldavası açmak, kar payı almak ve tasfiye neticesine iştirak etmek gibi haklardır.2. İlân ve tebliğ :Madde 386 – (Değişik:11/6/2003-4884/3 md.)Umumî heyet esas mukavelenin değiştirilmesi için toplantıya davet edildiği takdirde değişiklik metnininasıl metin <strong>ile</strong> birlikte 368 inci maddede yazılı olduğu üzere ilânı ve ilgil<strong>ile</strong>re tebliği lâzımdır.3. Rey hakkı:Madde 387 – Esas mukavelenin değiştirilmesi için yapılan toplantıda, esas mukavelede aksine hükümolsa dahi her hisse senedi ancak bir rey hakkı verir.4. Toplantı ve Karar NisabıMadde 388 – (Değişik: 16/6/1989 - 3585/1 md.)Şirketin tabiyetini değiştirmek veya pay sahiplerinin taahhütlerini artırmak hususundaki kararlar için,bütün pay sahiplerinin ittifakı şarttır.Şirketin mevzuu veya nev'inin değiştirilmesine taalluk eden umumi heyet toplantılarında şirketsermayesinin en az üçte ikisine malik olan pay sahiplerinin veya temsilc<strong>ile</strong>rinin hazır bulunması şarttır. İlktoplantıda sermayenin üçte ikisi temsil edilmediği takdirde, idare meclisi, umumi heyeti usulüne uygun olarakikinci defa toplantıya çağırabilir. İkinci toplantının yapılabilmesi için, esas sermayenin yarısına malik olan paysahipleri veya temsilc<strong>ile</strong>rinin hazır bulunması gerekir.Birinci ve ikinci fıkralarda yazılı hususlar dışındaki değişiklikler için yapılacak umumi heyettoplantılarında şirket sermayesinin en az yarısına malik olan pay sahiplerinin veya temsilc<strong>ile</strong>rinin hazırbulunmaları gerekir. İlk toplantıda bu nisap hasıl olmadığı takdirde, 368 inci maddeye uyulmak suretiyle en geçbir ay içinde ikinci bir toplantı yapılabilir. İkinci toplantıda müzakere yapabilmek için, şirket sermayesinin en azüçte birine malik olan pay sahiplerinin veya temsilc<strong>ile</strong>rinin hazır bulunması yeterlidir.İkinci ve üçüncü fıkralara göre toplanan umumi heyetin kararları mevcut reylerin ekseriyetiyle verilir.


28245. İmtiyazlı Pay Sahipleri Genel KuruluMadde 389 – (Değişik: 16/6/1989 - 3585/2 md.)Umumi heyetçe esas mukavelenin değiştirilmesine dair ver<strong>ile</strong>n karar imtiyazlı hisse senedi sahiplerininhaklarını ihlal edecek mahiyette ise bu karar, adı geçen pay sahiplerinin yapacakları hususi bir toplantıdaverecekleri diğer bir kararla tasdik olunmadıkça, infaz ed<strong>ile</strong>mez. <strong>Bu</strong> heyeti idare meclisi veya murakıplartoplantıya çağırmaya mecburdur. Heyet azasından herhangi birisi de çağırabilir. <strong>Bu</strong> hususi toplantıda müzakereve karar nisabı, 388 inci maddenin üçüncü ve dördüncü fıkraları hükümlerine tabidir.6. Tescil:Madde 390 – Esas mukavelenin değiştirilmesine mütaallik umumi heyetçe ver<strong>ile</strong>n karar; idare meclisitarafından şirket merkezinin ve şubelerinin bulunduğu yerin ticaret siciline tescil ve eğer ilana tabi olan hususlarvarsa onlar da ilan ettirilir. Değiştirme kararı tescilden önce hüküm ifade etmez.II - Esas sermayenin artırılması:1. Şartlar:Madde 391 – Esas sermayeye karşılık olan hisse senetlerinin bedelleri tamamen ödenmedikçe, umumiheyet yeni hisse senetleri çıkarmak suretiyle sermayenin artırılmasına karar veremez. Muhtelif imtiyazları haizmütaaddit nevi hisse senedi sahipleri mevcut olduğu takdirde, umumi heyetin kararından ayrı olarak adı geçennev<strong>ile</strong>rden her birine ait hisse senedi sahiplerinin de hususi bir toplantı yaparak karar vermeleri şarttır. 389 uncumaddenin iki ve üçüncü cümlesi hükümleri bu toplantılar hakkında da tatbik olunur.2. Muameleler:Madde 392 – Umumi heyet yeni hisse senetleri çıkarmak suretiyle esas sermayenin çoğaltılmasına kararverdiği takdirde, anonim şirketlerin kuruluşuna ait hükümler cari olur. Hususiyle para sermayesinin dörtte birininyatırılmasına ait hüküm <strong>ile</strong> ayın nevinden bir sermayenin konması, malların devralınması ve hususi menfaatlerinsağlanması <strong>ile</strong> alakalı kararın mevcudiyeti halinde bu hususlara mütaallik hükümler tatbik olunur. <strong>Bu</strong> hallerdekuruluş esnasında verilmesi şart olan bilirkişi raporu idare meclisi tarafından verilir. İştirak taahhütnamelerine,sermayenin artırılmasına dair olan karardan ve kanunen bir izahname tanzimi lüzumlu olduğu takdirde buizahname münderecatından bilg<strong>ile</strong>ri bulunduğuna ve yeni hisse senetlerinin halkın açıkça iştirakine arzolunduğuna dair kayıtlar konulur.Esas sermayenin artırılması yukarıki hükümlere göre icra edilmemiş ise bu husustaki muameleler batılve bundan dolayı da idare meclisi azalariyle murakıplar; şirkete, münferit ortaklara ve üçüncü şahıslara karşımütesels<strong>ile</strong>n mesuldürler.3. İzahname:Madde 393 – Esas sermayenin artırılan kısmına halk iştirake açıkça davet olunduğu takdirde bu davet,idare meclisi namına ortaklığı tems<strong>ile</strong> salahiyetli olan bir kimse tarafından imza olunacak bir izahname <strong>ile</strong>yapılır.


2825İzahname, aşağıda yazılı hususları ihtiva eder:1. Şirketin ticaret siciline tescil olunduğu gün;2. Şirketin ticaret unvanı <strong>ile</strong> merkezi;3. Esas sermayenin halihazır miktarı ve nelerden ibaret olduğu, hisse senetlerinin itibari kıymetiyle nev'ive çeşitleri ve varsa rüçhan hakları;4. Varsa intifa hakları <strong>ile</strong> sağladıkları menfaatler;5. İdare meclisi ve murakebe heyetinin kuruluş tarzı;6. Murakıpların raporu <strong>ile</strong> beraber son kar ve zarar hesabiyle bilanço;7. Son beş yıl içinde dağıtılan kar paylarının nispet ve bedelleri;8. Şirketin tahviller çıkarmak suretiyle yaptığı istikrazlar;9. Yeni hisse senetleri ihracına ait karar ve senetlerin tamamının tutarı, itibari kıymeti, ihraç fiyatı,miktar ve nev'i;10. Ayın nev'inden sermaye <strong>ile</strong> devralınacak mallar ve sağlanan hususi menfaatler;11. Yeni hisse senetlerinin ne zamandan itibaren kar payına hak kazandıracakları, bu hakkı tahdidedenhükümler ve rüçhan hakları;12. İştirak taahhüdünün ne zamana kadar lüzum ifade edeceği.<strong>Bu</strong> maddede yazılı hususların iştirak taahhütnamelerine yazılması halinde ayrıca bir izahnameye lüzumyoktur.4. Yeni pay alma hakkı:Madde 394 – Umumi heyetin esas sermayenin artırılmasına mütaallik kararında aksine şart olmadıkçapay sahiplerinden her biri yeni hisse senetlerinden şirket sermayesindeki payı <strong>ile</strong> mütenasip miktarını alabilir.İdare meclisi pay sahiplerine ver<strong>ile</strong>cek senetlerin ihraç bedellerini gazetelerle ilan eder. <strong>Bu</strong> hususta yapılacakilanlarda pay sahiplerinin yeni pay alma haklarını kullanabilmeleri için tayin olunacak müddet, 15 günden aşağıolamaz.5. Tescil:Madde 395 – Esas sermayenin artırılmasına dair olan umumi heyet kararı, taahhüded<strong>ile</strong>n hissesenetlerine ait zaruri olan ilk ödemelerin yapılmış olduğunu tesbit eden umumi heyet kararı alındıktan sonraticaret siciline tescil olunur. İcabında ayın nev'inden sermaye ve devralınacak mallar hakkındaki hususi kararlarda, ticaret siciline bildirilir. Esas sermayenin artırılması keyfiyetinin tescilinden önce çıkarılan hisse senetlerihükümsüzdür. Şu kadar ki; iştirak taahhüdünden doğan mükellefiyetler bakidir. Tazminat hakları mahfuzdur.III - Esas sermayenin azaltılması:1. Karar:Madde 396 – Bir şirket, sermayesini azaltarak azaltılan kısmın yerine geçmek üzere tamamen ödenecekyeni hisse senetleri çıkarmak niyetinde değilse umumi heyet, esas sermayenin itibari kıymetine dair esasmukavelenin hükümlerinin değiştirilmesine karar verir; şu kadar ki; idare meclisinin talebi üzerine mahkemecetayin ed<strong>ile</strong>cek üç bilirkişi tarafından ver<strong>ile</strong>cek müşterek bir raporla, esas sermayenin azaltılmasına rağmen şirketalacaklılarının haklarını tamamen karşılıyacak miktarda aktifler mevcut olduğu tesbit edilmiş olmadıkça böylebir karar ver<strong>ile</strong>mez.(Değişik : 16/6/1989 - 3585/3 md.) <strong>Bu</strong> hususta 388 inci maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrası hükümleriuygulanır. Kararda bilirkişi raporunun sonucu açıklanarak sermaye azaltılmasının ne tarzda yapılacağı gösterilir.Esas sermayenin azaltılmasından kayıtlara göre doğacak bir kazanç münhasıran itfalar için kullanılabilir.(Değişik : 24/6/1995 - KHK - 559/8 md.) Esas sermaye hiç bir suretle bu <strong>Kanun</strong>un 272 nci maddesi <strong>ile</strong>belirlenen asgari sermaye miktarından aşağı indir<strong>ile</strong>mez.


28262. Alacaklıları davet:Madde 397 – Umumi heyet esas sermayenin azaltılmasına karar verdikten sonra idare meclisi bu kararı37 nci maddede anılan gazetede ve aynı zamanda esas mukavele <strong>ile</strong> muayyen şekilde üç defa ilan ederek 37 ncimaddede anılan gazetedeki üçüncü ilandan itibaren iki ay içinde alacaklarını beyan etmek suretiyle ödeme veyateminat istiyeb<strong>ile</strong>ceklerini alacaklılara bildirir. Şirketçe malüm olan alacaklılara ayrıca davet mektuplarıgönderilir.Esas sermaye zararlar neticesinde bilançoda husule gelen bir açığı kapatmak maksadiyle ve bu açıklarnispetinde azaltılacak olursa idare meclisince alacaklıları davetten ve bunların haklarının ödenmesinden veyatemininden vazgeç<strong>ile</strong>bilir.3. Kararın icrası:Madde 398 – Esas sermaye, ancak alacaklılara ver<strong>ile</strong>n müddetin bitmesinden ve beyan ed<strong>ile</strong>nalacakların ödenmesinden veya temin edilmesinden sonra fi<strong>ile</strong>n azaltılabilir.Azaltma kararının icrası için hisse senetleri miktarının mübadele veya damgalanmak suretiyle veyahutdiğer bir tarzda azaltılmasına lüzum görüldüğü halde yapılan ihtara rağmen geri verilmemiş olan hisse senetleri,şirketçe iptal ed<strong>ile</strong>bilir.Mübadele için şirkete geri verilmesi zımnında yapılan tebliğlere, geri verilmiyen senetlerin iptalolunacağı hususu da yazılır.Pay sahiplerinin mübadele olunmak üzere şirkete geri verdikleri hisse senetlerinin miktarı, karargereğince mübadeleye yetmezse bu senetler iptal olunarak bunların mukabilinde verilmesi gereken yeni senetlersatılıp paylarına düşen miktar şirkette saklanır.Yukarıki fıkralarla 396, 397 nci maddelerde yazılı şartlara riayet edilmiş olduğunu gösteren vesikalaribraz edilmedikçe esas sermayenin azaltılmasına dair karar ve sermayenin gerçekten azaltılmış olması keyfiyeti,ticaret siciline kaydolunamaz.BEŞİNCİ KISIMHisse SenetleriA) Hisse senetleri:I - İtibari kıymeti:1. Umumi olarak:Madde 399 – (Değişik birinci fıkra: 9/12/2004 – 5274/1 md.) Hisse senetlerinin itibarî kıymeti en azbir Yeni Kuruştur. <strong>Bu</strong> kıymet ancak en az birer Yeni Kuruş olarak yükselt<strong>ile</strong>bilir. <strong>Bu</strong> fıkrada belirt<strong>ile</strong>n miktarBakanlar Kurulunca yüz katına kadar artırılabilir.Yukarıki fıkra hükmünce aykırı olarak çıkarılan hisse senetleri batıldır; bunları çıkaranlar hisse senetlerisahiplerine karşı mütesels<strong>ile</strong>n mesuldürler. Müruruzaman hakkında 309 uncu maddenin son fıkrası caridir.(Değişik üçüncü fıkra: 9/12/2004 – 5274/1 md.) Şirketin müşkülleşmiş olan malî vaziyetininıslahı için hisse senetlerinin itibarî kıymeti en az bir Yeni Kuruşa kadar indir<strong>ile</strong>bilir.2. Hisse senetlerinin bölünememesi:Madde 400 – Hisse senedi şirkete karşı bölünemez. Bir hisse senedinin birden fazla sahibi bulunduğutakdirde bunlar, şirkete karşı haklarını ancak müşterek bir mümessil vasıtasiyle kullanabilirler. Müşterek birmümessil tayin etmedikleri takdirde şirketçe bunlardan birisine yapılacak tebliğ hepsi hakkında muteber olur.


2827Umumi heyet, esas sermaye miktarı aynı kalmak üzere esas mukaveleyi değiştirmek suretiyle hisse senetlerini itibarikıymetleri daha az olan hisse senetlerine bölmek veya itibari kıymetleri daha yüksek olan hisse senetleri halinde birleştirmeksalahiyetini haizdir. Şu kadar ki; hisse senetlerinin birleştirilmesi her pay sahibinin muvafakatine bağlıdır. 399 uncu maddehükmü mahfuzdur.II - İmtiyazlı hisse senetleri:Madde 401 – Esas mukavele <strong>ile</strong> bazı nevi hisse senetlerine kar payı veya tasfiye halindeki şirket mevcudunundağıtılması ve sair hususlarda imtiyaz hakları tanınabilir.(Ek fıkra: 29/3/2011-6215/15 md.; Değişik ikinci fıkra: 25/4/2012-6300/9 md.) Sermayesinin yarısından fazlası tekbaşına veya birlikte; Devlet, il özel idaresi, belediye ve diğer kamu tüzel kiş<strong>ile</strong>ri, sendikalar, dernekler, vakıflar, kooperatiflerve bunların üst kuruluşlarına ait anonim şirketlerde ve bu şirketlerin aynı oranda sermaye payına sahip olduklarıiştiraklerinde; bunların sahip oldukları paylara tesis ed<strong>ile</strong>b<strong>ile</strong>cek imtiyazlar hariç olmak üzere, diğer paylara bu <strong>Kanun</strong>dadüzenlenen herhangi bir imtiyaz tesis ed<strong>ile</strong>mez. <strong>Bu</strong> hüküm, payları borsada işlem gören anonim şirketlere, 19/10/2005 tarihlive 5411 sayılı Bankacılık <strong>Kanun</strong>unun 3 üncü maddesinde tanımlanan kredi kuruluşlarına ve finansal kuruluşlara uygulanmaz.(Ek fıkra: 29/3/2011-6215/15 md. Değişik üçüncü fıkra: 25/4/2012-6300/9 md) İkinci fıkraya aykırı esasmukaveleler, 15/6/2012 tarihine kadar uygun hale getirilir. Gerekli esas mukavele değişikliklerinin ve uyarlamalarının butarihe kadar gerçekleştirilmemesi halinde, <strong>ilgili</strong> esas mukavele hükümleri kendiliğinden geçersiz hale gelir ve esasmukavelede öngörülen imtiyazların tümü kanunen sona erer.B) İntifa senetleri:I - İhdası:Madde 402 – Umumi heyet, esas mukavele gereğince veya esas mukaveleyi değiştirerek, bedeli itfa olunan paylarınsahipleri, alacaklılar, kurucular veya bunlara benzer bir sebeple şirketle <strong>ilgili</strong> olanlar lehine intifa senetleri ihdasına kararverebilir.İlk esas mukavelede derpiş edilmiş olmadıkça kurucular, lehine intifa senetleri ihdas olunamaz.İntifa senetleri sahipleri, 429 - 432 nci maddelere tabi bulunan bir heyet teşkil ederler. Şu kadar ki; intifa senetlerininihdası esnasında daha ağır hükümler konmuş olmadıkça bu heyet kararlarını mevcudun mutlak ekseriyetiyle verir.II - Hükümleri:Madde 403 – İntifa senedi sahiplerine azalık hakları ver<strong>ile</strong>mez; ancak, safi kazanca veya tasfiye neticesine iştirakyahut yeni çıkarılacak hisse senetlerini alma hakları tanınabilir.C) Devir yasağı:Madde 404 – Ayın karşılığı olan hisse senetlerinin şirketin tescilinden itibaren iki yıl geçmeden başkalarına devrihükümsüzdür.(Ek fıkra: 16/6/2009-5904/30 md.) 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi <strong>Kanun</strong>unun 19 uncumaddesine göre yapılacak bölünmelerde bu hüküm uygulanmaz.D) Sermaye koyma borcu:I - Şümulü:Madde 405 – Pay sahibi, hisse senetlerinin çıkarılması sırasında tayin olunan ve hisse senetlerinin itibari kıymetinemüsavi veya ondan yüksek olan pay bedelinden fazla bir şey ödemeye esas mukavele <strong>ile</strong> dahi mecbur tutulamaz.Pay sahipleri sermaye olarak şirkete verdiklerini geri istiyemezler; tasfiye payına mütaallik hakları mahfuzdur.Hisse senetlerinin devri şirketin muvafakatine bağlı olan hallerde esas mukavele hissedarlara esas sermayeye iştirakborcundan başka muayyen zamanlarda tekerrür eden mevzuu para olmıyan edalarda bulunmak mükellefiyetini deyükleyebilir. <strong>Bu</strong> mükellefiyetlerin mahiyet ve şumulü hisse senetlerine ve ilmuhaberlere yazılır. <strong>Bu</strong> gibi tali mükellefiyetlerhakkında esas mukavele <strong>ile</strong> cezai şart kabul ed<strong>ile</strong>bilir.II - Temerrüt:1. Ödemeye davet:Madde 406 – Payların bedelleri esas mukavelede başkaca hüküm bulunmadıkça pay sahiplerinden ilan suretiyleistenir.


28282. Temerrüdün hükümleri:a) Umumi olarak:Madde 407 – Sermaye koyma borcunu vaktinde yerine getirmiyen pay sahibi ihtara lüzum olmaksızın temerrüt faiziödemekle mükelleftir.İdare meclisi bundan başka mütemerrit ortağı iştirak taahhüdünden ve yaptığı kısmi ödemelerden doğan haklarındanmahrum etmeye ve yerine başka ortak almaya ve kendisine verilmiş hisse senedi varsa bunları iptal etmeye salahiyetlidir.İptal ed<strong>ile</strong>n hisse senetleri ele geçir<strong>ile</strong>miyorsa iptal kararı 37 nci maddede yazılı gazetede ve ayrıca esas mukavelenin derpişettiği şekilde ilan olunur.Esas mukavele <strong>ile</strong> pay sahipleri temerrüt halinde cezai şart ödemeye mecbur tutulabilirler.Şirketin tazminat hakları mahfuzdur.b) Usül:Madde 408 – 407 nci maddenin 2 ve 3 üncü fıkralarının tatbikı için idare meclisi tarafından mütemerrit ortağın 37inci maddede yazılı gazete <strong>ile</strong> ve esas mukavelenin derpiş ettiği şekilde ilan suretiyle bir ay zarfında ödemeye davet ve aksihalde haklarından mahrum ve cezai şartın tahsil ed<strong>ile</strong>ceğinin ihtar edilmesi şarttır.Nama yazılı hisse senetleri sahiplerine bu davet ve ihtar taahhütlü mektubla yapılır.Şirket bilhassa yeni pay sahibinin ödemeleriyle kapanmayan açıkların tazminini mütemerrit ortaktan istiyebilir.419 uncu madde hükmü mahfuzdur.E) Hisse senetleri:I - Nev<strong>ile</strong>ri:1. Umumi olarak:Madde 409 – Hisse senetleri, hamiline veya nama yazılı olur.Esas mukavelede aksine hüküm bulunmadıkça hisse senetlerinin nama yazılı olması lazımdır.Bedelleri tamamen ödenmemiş olan paylar için ham<strong>ile</strong> yazılı hisse senetleri veya ilmühaberler çıkarılamaz. <strong>Bu</strong>hükme aykırı olarak çıkarılanlar hükümsüzdür. Hüsnüniyet sahiplerinin tazminat hakları mahfuzdur.2. Değiştirme:Madde 410 – Esas mukavelede aksine hüküm bulunmadıkça çıkarılan hisse senetlerinin nev'i değiştir<strong>ile</strong>bilir. Şukadar ki; nama yazılı senetlerin hamiline yazılı senetlere çevrilmesi için de pay bedelinin tamamen ödenmiş olması şarttır.3. İlmühaberler:Madde 411 – Nama yazılı hisse senetleri yerini tutmak üzere çıkarılan ilmühaberlerin nama yazılı olması lazımdır.<strong>Bu</strong>nların devri nama yazılı hisse senetlerinin devrine ait hükümlere tabidir.Hamiline yazılı hisse senetleri yerine tanzim olunan nama yazılı ilmühaberler ancak alacağın devri hakkındakihükümlere göre devrolunabilir. Şu kadar ki; devir şirkete karşı ancak ihbar tarihinden itibaren hüküm ifade eder.II - Çıkarma:1. Tescilden önce:Madde 412 – Şirketin tescilinden önce çıkarılan hisse senetleri hükümsüzdür; ancak iştirak taahhüdünden doğanmükellefiyetler baki kalır.


2829Tescilden önce hisse senetleri çıkaran kimse, bundan doğan zararlardan mesuldür.2. Senetlerin şekli:Madde 413 – Hisse senetlerinin şirketin unvanını, esas sermaye miktarını ve tescil tarihini, senedin nevive itibari kıymetini ihtiva etmesi ve şirketin namına imza etmeye salahiyetli olanlardan en az ikisi tarafındanimza edilmiş olması şarttır. İmza damga veya mühür şeklinde olab<strong>ile</strong>ceği gibi matbu dahi olabilir.Nama yazılı hisse senetlerinin ayrıca sahiplerinin ad ve soyadını, ikametgahını, senet karşılığındaödenmiş olan miktarı da ihtiva etmesi şarttır. <strong>Bu</strong> senetler şirketin pay defterine kaydolunur.III - Yıpranmış senetler:Madde 414 – Bir hisse senedi veya ilmühaber, tedavülü mümkün olmıyacak derecede yıpranmış veyabozulmuş olursa, esas münderecatı ve ayırdedici alametlerinin tereddütsüz anlaşılması kabil bulunduğu takdirde,sahibi masraflarını peşin ödemek şartiyle şirketten yeni bir senet ve ilmühaber istemek hakkını haizdir.IV - Hisse senetlerinin devri:1. Ham<strong>ile</strong> yazılı senetler:Madde 415 – Hamiline yazılı hisse senetlerinin devri şirket ve üçüncü şahıslar hakkında ancak teslim <strong>ile</strong>hüküm ifade eder.2. Nama yazılı senetler:a) Devir kabiliyeti:Madde 416 – Nama yazılı hisse senetleri, esas mukavelede aksine hüküm olmadıkça devrolunabilir.Devir ciro edilmiş senedin devralana teslimi <strong>ile</strong> olur. Şu kadar ki; devir, şirkete karşı ancak pay defterinekayıtla hüküm ifade eder.b) Pay defteri:Madde 417 – Şirket, nama yazılı hisse senetleri sahiplerini ad, soyad ve adresleriyle bir pay defterinekaydeder.Hisse senedinin yukarıki maddeye uygun olarak devredildiği ispat edilmedikçe devralan pay defterineyazılamaz.İdare meclisi, kaydın yapıldığını hisse senedine işaret eder.Şirkete karşı ancak pay defterinde kayıtlı bulunan kimse ortak sıfatını haizdir.c) Kayıttan imtina:Madde 418 – Şirket, devir keyfiyetini esas mukavelede derpiş olunan sebeplerden dolayı pay defterinekayıttan imtina edebilir.Sebep gösterilmeksizin dahi kayıttan imtina olunab<strong>ile</strong>ceği şartının esas mukaveleye konması caizdir.Hisse senedi karşılığının tamamen ödenmemiş olması halinde şirket teminat talep ve teminatgösterilmediği takdirde kayıttan imtina edebilir.Hisse senetleri, miras, karı - koca mallarının idaresine ait hükümler veya cebri icra yoliyle iktisapedilmiş ise teminat istenemiyeceği gibi kayıttan imtina olunamaz. Şu kadar ki; idare meclisi azaları veya ortaklarbu hisseleri borsa rayici, bulunmadığı takdirde kayıt için müracaat tarihindeki hakiki değeri üzerinden almayatalip oldukları takdirde kayıttan imtina olunabilir.


2830d) Karşılıkları tamamen ödenmemiş olan hisse senetleri:Madde 419 – Bedeli tamamen ödenmemiş nama yazılı bir hisse senedini iktisap eden kimse, paydefterine kaydedilmekle şirkete karşı geri kalan bedeli ödemek ve varsa tali borçları yerine getirmekle mükellefolur.Şirketin kurulması veya esas sermayenin artırılması esnasında iştirak taahhüdünde bulunan kimse hissesenedini başkasına devrettiği takdirde bedelin henüz ödenmemiş olan kısmı kendisinden istenemez; meğerki,şirketin kuruluşu veya esas sermayenin artırılması tarihlerinden itibaren iki yıl içinde şirket iflas etmiş ve hissesenedini iktisabeden kimse paydan doğan haklardan mahrum edilmiş olsun.Hisse senedini devreden kimse ikinci fıkra hükmüne tabi değilse, iktisap edenin pay defterinekaydedilmesiyle borçlarından kurtulmuş olur.ALTINCI KISIMTahvillerA) Tarifi:Madde 420 – Anonim şirketlerin ödünç para bulmak için itibari kıymetleri eşit ve ibareleri aynı olmaküzere çıkardıkları borç senetlerine (Tahvil) denir.B) Tahvil çıkarma:I - Şartlar:1. İkinci çıkarma:Madde 421 – Çıkarılan tahvillerin bedelleri tamamen alınmadıkça ikramiyeli veya ikramiyesiz yen<strong>ile</strong>riçıkarılamaz.2. En çok miktar:Madde 422 – Anonim şirketlerin çıkaracakları tahviller, esas sermayenin ödenen ve tasdik olunmuş sonbilançoya göre mevcudiyeti anlaşılan miktarını aşamaz.3. Umumi heyet kararı:Madde 423 – (Değişik: 16/6/1989 - 3585/4 md.)Esas mukavele, tahviller çıkarılmasına müsait bulunsa b<strong>ile</strong>, bu hususta umumi heyet tarafından kararverilmesi lazımdır. <strong>Bu</strong> kararın muteber olması için 388 inci maddenin üçüncü fıkrasındaki müzakere nisabının veson fıkrasındaki ekseriyetin vücudu şarttır. Umumi heyetçe ver<strong>ile</strong>n karar, tescil ve ilan edilmedikçe infazed<strong>ile</strong>mez.II - Satınalma taahhütleri:1. Mahkemenin tasdiki:Madde 424 – (Mülga: 24/6/1995 - KHK - 559/13 md.)2. İzahname:Madde 425 – Tahvil çıkarmak için halka müracaat etmek istiyen idare meclisi, aşağıdaki cihetleri ihtivaeden bir izahname neşrine mecburdur:1. Şirketin unvanı, mevzuu, merkez ve müddetini;2. Esas sermayenin miktarını;3. Esas mukavele tarihini ve bunda değişiklikler yapılmışsa bunların da tarihiyle ilan edildikleri tarihleri;


28314. Şirketçe tasdik edilmiş son bilançoya göre şirketin durumunu;5. Çıkarılmış ve çıkarılacak tahvillerin itibari kıymetlerinin tutarını ve bu kıymetlerin şirkete ödemesuretini ve her tahvilin itibari kıymetiyle ver<strong>ile</strong>cek faizinin miktarını, nama yazılı veya hamiline ait olduğunu vetahvillerin itfa sureti ve zamanını;6. Tahvil çıkarılmasına dair umumi heyet kararının tescil ve ilan tarihini;7. Şirketin menkul veya gayrimenkulleri, evvelce çıkarılan tahvillerden veya diğer bir sebepten dolayırehnedilmiş veyahut teminat gösterilmişse bu cihetleri.<strong>Bu</strong> izahnamenin tahvillerin tedavül mevkiine çıkarılmasından en az on beş gün önce neşir ve ilanedilmesi lazımdır.3. Taahhüdün şekli:Madde 426 – Tahvillerin satınalınması taahhüdü yukarıki maddede anılan izahnameyi ihtiva eden ve ikinüshadan ibaret varaka üzerine yazılıp imzalanmak suretiyle yapılır.III - Tahvillerin şekli:Madde 427 – Tahvillere izahnamede zikri gereken hususlardan başka tahvillerin ana sermaye vefaizlerinin ödeme şartları ve varsa itfa planı yazılmak lazımdır.Tahvillerin şirket namına imza etmeye salahiyetli olanlardan en az ikisi tarafından imza edilmiş olmasışarttır. İmza, damga veya mühür şeklinde olab<strong>ile</strong>ceği gibi matbu dahi olabilir.IV - Tahvil defteri:Madde 428 – Tahvil çıkarıldığı takdirde şirketce nama yazılı tahvillerin kaydına mahsus bir deftertutulur.C) Tahvil sahiplerinin umumi heyeti:I - Toplantıya davet:Madde 429 – İdare meclisi veya murakıplar, tahvil sahiplerini umumi heyet halinde icabında toplantıyadavet edebilirler. Tedavülde bulunan tahvillerin bedelleri tutarının beşde birine sahip olanların talebi halinde deumumi heyeti toplantıya davete mecburdurlar. Tahvil sahiplerinin toplantıya daveti ve toplanma talebindebulunanların ihtiyaç halinde mahkemeden izin alma salahiyetleri şirket umumi heyetinin toplantıya davetihakkındaki hükümlere tabidir.II - Umumi heyetin salahiyetleri:Madde 430 – Tahvil sahiplerinin umumi heyeti aşağıdaki hususlar hakkında müzakere yapıp kararvermek salahiyetini haizdir:1. Tahvil sahiplerine ait hususi teminatın azaltılması veya kaldırılması;2. Faiz vadelerinden bir veya birkaçının uzatılması, faiz miktarının indirilmesi veya ödenme şartlarınındeğiştirilmesi;3. İtfa müddetinin uzatılması ve itfa şartlarının değiştirilmesi;4. Tahvil sahiplerinin alacaklarına mukabil hisse senedi almalarının kabul edilmesi;5. Yukarıki hususların icrasına ve gayrimenkul teminatı azaltılmasına veya kaldırılmasına dairmuamelelerde tahvil sahiplerini temsil etmek üzere bir veya müteaddit temsilci tayini.


2832III - Ekseriyet:Madde 431 – Yukarıki maddenin 1, 2, 3 ve 4 sayılı bentlerinde yazılı hususlara ait kararların bütüntahvil sahipleri hakkında muteber olması için tedavülde bulunan tahvillerin üçte ikisini temsil eden tahvilsahiplerinin reyi şarttır.5 inci bentte bahsolunan temsilcinin tayini için, mezkür tahvillerin yarısını temsil eden tahvilsahiplerinin reyi kafidir.IV - Cetvel:Madde 432 – Tahvil sahipleri umumi heyetinin toplantısından önce, idare meclisi tedavülde bulunantahvillerin bir cetvelini yaparak tahvil sahiplerinin göreb<strong>ile</strong>cekleri bir yere asar.D) İdare meclisi azalarının mesuliyeti:Madde 433 – <strong>Bu</strong> kısımda yazılı hükümlere aykırı harekette bulunan idare meclisi azaları, ilgil<strong>ile</strong>re karşı336 ve sonraki maddeler hükümlerince mesuldürler.YEDİNCİ KISIMAnonim Şirketlerin İnfisahı ve TasfiyesiA) İnfisah:I - Sebepleri:1. Umumi olarak:Madde 434 – Anonim şirketler şu sebeplerden biri <strong>ile</strong> münfesih olur:1. Akdolundukları müddetin sona ermesi;2. Şirket maksadının husülü veya husulünün imkansızlığı;3. Şirket sermayesinin 324 üncü madde gereğince üçte ikisinin zıyaı;4. Pay sahiplerinin beş kişiden aşağıya düşmesi;5. Şirket alacaklılarının 436 ncı maddeye göre talepte bulunması;6. Esas mukavelede bir fesih sebebi tayin edilmiş ise onun tahakkuku;7. Şirketin diğer bir şirketle birleşmesi;8. Şirketin iflasına karar verilmiş olması;9. (Değişik: 16/6/1989 - 3585/5 md.) 388 inci maddenin ikinci ve dördüncü fıkralarına uygun olarakumumi heyetçe feshe karar verilmiş olması.274 üncü madde <strong>ile</strong> 299 uncu maddenin son iki fıkrası hükümleri mahfuzdur.2. Hususi haller:a) Pay sahipleri sayısının düşmesi veya organların eksikliği;Madde 435 – Şirketin tescilinden sonra hakiki pay sahiplerinin sayısı beşten aşağıya düşer veya şirketinkanunen lüzumlu organlarından biri mevcut olmaz yahut umumi heyet toplanamazsa, pay sahiplerinden veyaşirket alacaklılarından birinin yahut Ticaret Vekaletinin talebi üzerine, mahkeme şirketin durumunu kanunauygun hale ifrağ için münasip bir müddet tayin eder ve buna rağmen durum düzeltilmezse şirketin feshine kararverir.Davanın açılmasını mütaakıp mahkeme, taraflardan birinin talebi üzerine lüzumlu tedbirleri alabilir.b) Esas sermayenin üçte ikisinin kaybı:Madde 436 – Şirketin alacaklıları esas sermayenin üçte ikisini kaybeden şirketin feshini dava edebilirler.Ancak, davacının alacağına karşı muteber teminat gösterilmesi halinde fesih kararı verilmez.


2833c) İflas:Madde 437 – İflas halinde tasfiye iflas idaresi tarafından İcra ve İflas <strong>Kanun</strong>u hükümlerine göre yapılır.Şirket organları temsil salahiyetlerini ancak şirketin iflas idaresi tarafından temsil edilmediği hususlar içinmuhafaza ederler.II - Hükümleri:1. Tescil ve ilan:Madde 438 – İnfisah iflastan başka bir sebepten <strong>ile</strong>ri gelmişse idare meclisince ticaret siciline tescil veen çok birer hafta fasıla <strong>ile</strong> üç defa ilan ettirilir. İlana şirket alacaklılarının vesikalariyle beraber bir yıl içindemüracaat etmeleri lüzumu yazılır. <strong>Bu</strong> müddetin başlangıcı, üçüncü ilan tarihidir.2. Tasfiye hali:Madde 439 – Şirketin diğer bir şirketle birleşmesi, bir limited şirket şekline çevrilmesi veya bir ammehükmi şahsı tarafından devralınması halleri haric olmak üzere, infisah eden şirket tasfiye haline girer.Tasfiye haline giren şirket, pay sahipleriyle olan münasebetlerinde dahi, tasfiye sonuna kadar ve ehliyeti,232 nci madde hükmü mahfuz olmak kaydiyle tasfiye gayesiyle mahdut olarak hükmi şahsiyetini muhafaza veticaret ünvanını (tasfiye halinde) ibaresini ilave suretiyle kullanmakta devam eder.III - Şirket organlarının durumu:Madde 440 – Şirket tasfiye haline girince organların vazife ve salahiyetleri, tasfiyenin yapılabilmesi içinzaruri olan fakat ve mahiyetleri icabı tasfiye memurlarınca yapılamıyan muamelelere inhisar eder.Tasfiye işlerinin icaplarından olan hususlar hakkında karar vermek üzere umumi heyet tasfiye memurlarıtarafından, toplantıya davet edilir.B) Tasfiye:I - Tasfiye memurları:1. Tayin:Madde 441 – Esas mukavele veya umumi heyet karariyle ayrıca tasfiye memuru tayin edilmedikçetasfiye işleri, idare meclisi tarafından yapılır. Tasfiye <strong>ile</strong> vazifelendir<strong>ile</strong>n kimseler esas mukavele veya tayinkararında aksi derpiş edilmiş olmadıkça mütat bir ücrete hak kazanırlar.İdare meclisi tasfiye memurlarını ticaret siciline tescil ve ilan ettirir. Tasfiye işlerinin idare meclisinceyapılması halinde dahi bu hüküm tatbik olunur.2. Azil:Madde 442 – Esas mukavele veya umumi heyet karariyle tayin edilmiş olan tasfiye memurları yahut buvazifeyi ifa eden idare meclisi azası umumi heyet tarafından her zaman azil ve yerlerine yen<strong>ile</strong>ri tayin olunabilir.Pay sahiplerinden birinin talebiyle mahkeme dahi haklı sebepler dolayısiyle tasfiyeye memur kimseleriazil ve yerlerine yen<strong>ile</strong>rini tayin edebilir.<strong>Bu</strong>nlar kend<strong>ile</strong>rini tescil ve ilan ettirirler.3. Aktifleri satma salahiyeti:Madde 443 – Umumi heyet aksine karar vermiş olmadıkça tasfiye memurları şirketin aktiflerini pazarlıksuretiyle de satabilirler.(Değişik: 16/6/1989 - 3585/6 md.) Aktiflerin toptan satılabilmesi için umumi heyetin kararı gereklidir.<strong>Bu</strong> karar hakkında 388 inci maddenin üçüncü ve dördüncü fıkraları uygulanır.


2834II - Tasfiye işleri:1. İlk envanter ve bilanço:Madde 444 – Tasfiye memurları vazifelerine başlar başlamaz şirketin, tasfiyenin başlangıcındaki hal vedurumunu inceliyerek buna göre envanter defterleriyle bilançosunu tanzim eder ve umumi heyetin tasdikınasunarlar.226 ncı madde <strong>ile</strong> kollektif şirket tasfiye işlerini gören kimselere tevdi olunan vazifeler, anonimşirketlerin tasfiyesinde idare meclisince yapılır.2. Alacaklıların daveti ve himayesi:Madde 445 – Alacaklı oldukları şirket defterleri veya diğer vesikalar münderecatından anlaşılan veikametgahları bilinen şahıslar taahhütlü mektupla, diğer alacaklılar 37 nci maddede yazılı gazetede ve aynızamanda esas mukavele <strong>ile</strong> muayyen şekilde ilan suretiyle şirketin infisahından haberdar ve alacaklarını beyanadavet edilirler.Alacaklı oldukları malüm olanlar beyanda bulunmazlarsa alacaklarının tutarı notere tevdi olunur.Şirketin henüz muaccel olmıyan borçlariyle münazaalı bulunan borçlarına tekabül edecek bir para dahikezalik notere tevdi olunur; meğer ki, bu gibi borçlar kafi bir teminat <strong>ile</strong> karşılanmış veya şirket mevcudununortaklar arasında taksimi bu borçların ödenmesine talik edilmiş olsun.Yukarıki fıkralarda yazılı hükümlere aykırı hareket eden tasfiye memurları haksız olarak ödedikleriparalardan dolayı 224 üncü madde hükmünce mesuldürler.3. Diğer işler:Madde 446 – Tasfiye memurları; şirketin cari muamelelerini tamamlamak, pay bedellerinin henüzödenmemiş olan kısımlarını icabı halinde tahsil etmek, aktifleri paraya çevirmek ve şirket borçlarının ilk tasfiyebilançosundan ve alacaklıların daveti neticesinde anlaşılan vaziyete göre şirket mevcudundan fazla olmadığıtaayyün etmiş ise bu borçları ödemekle mükelleftirler.Şirket borçlarının şirket mevcudundan fazla olması halinde tasfiye memurları keyfiyeti derhalmahkemeye bildirirler; mahkeme iflasın açılmasına karar verir.Tasfiye memurları tasfiyenin uzun sürmesi halinde her yıl sonu için ara bilançoları ve tasfiye sonundason ve kati bir bilanço tanzim ederek umumi heyete tevdi ederler.4. Tasfiye neticesi dağıtma:Madde 447 – Tasfiye halinde bulunan şirketin borçları ödendikten sonra kalan mevcudu, esasmukavelede aksine bir hüküm olmadıkça, pay sahipleri arasında ödedikleri sermayeler ve paylara bağlı olanimtiyaz hakları nispetinde dağıtılır.Alacaklıları üçüncü defa davetten itibaren bir yıl geçmedikçe kalan mevcut dağıtılamaz.Şu kadar ki; halve duruma göre alacaklılar için bir tehlike mevcut olmadığı takdirde mahkeme bir yıl geçmeden dahi dağıtmayaizin verebilir.Esas mukavelede ve umumi heyet kararında aksine hüküm bulunmadıkça dağıtma para olarak yapılır.5. Defterlerin saklanması:Madde 448 – Tasfiyenin sonunda evrak ve defterlerin saklanması hakkında 68 inci madde hükmü tatbikolunur.


2835III - Şirket unvanının sicilden terkini:Madde 449 – Tasfiyenin sona ermesi üzerine şirkete ait ticaret unvanının sicilden terkini tasfiyememurları tarafından sicil memurluğundan talep olunur. İşbu talep üzerine terkin keyfiyeti tescil ve ilan olunur.IV - Tatbik olunacak diğer hükümler:Madde 450 – Yukarıki hususi hükümler mahfuz kalmak üzere 207 nci maddenin 3 üncü fıkrasiyle 212nci maddenin 3 üncü fıkrası ve 217 - 221, 224 - 227, 231, 232, 235, 236, 240 ıncı maddeler hükümleri anonimşirketler hakkında da tatbik olunur.Kollektif şirketlerin tasfiyesinde ortakların ittifakla verecekleri kararlar anonim şirketlerde umumiheyetin riayetle mükellef bulunduğu 372 ve 378 inci maddelerde muayyen nısap ve ekseriyet hükümlerinetabidir.C) Tasfiyesiz infisah:I - Birleşme:1. Devralma:Madde 451 – Bir anonim şirket diğer bir anonim şirket tarafından bütün aktif ve pasifleriyledevralınmak suretiyle infisah ederse aşağıdaki hükümler tatbik olunur:1. Devralan şirketin idare meclisi infisah eden şirketin alacaklarını tasfiye hakkındaki hükümlere göredavet eder;2. İnfisah eden şirketin malları, borçları tediye veya temin edilinceye kadar ayrı olarak ve devralan şirkettarafından idare olunur;3. Devralan şirketin idare meclisi azaları, alacaklılara karşı infisah eden şirket mallarının ayrı olarakidaresini temin hususunda şahsan ve mütesels<strong>ile</strong>n mesuldürler;4. Malların ayrı olarak idare edildiği müddet içinde infisah eden şirkete karşı açılacak davalardasalahiyetli mahkemenin salahiyeti bakidir;5. İnfisah eden şirketin alacaklılariyle devralan şirket alacaklıları arasındaki münasebetlerde devralınanve ayrı idareye tabi olan mallar aynı müddet içinde infisah eden şirketin malları sayılır; devralan şirketiniflasında bu mallar ayrı bir masa teşkil eder ve icap ediyorsa münhasıran infisah eden şirket borçlarınınödenmesinde kullanılır;6. Her iki şirket malları, ancak infisah eden bir anonim şirket mevcudunun pay sahiplerine dağıtılmasıcaiz olduğu anda birleştir<strong>ile</strong>bilir;7. Şirketin infisahı, ticaret siciline tescil olunur. Şirket borçları tediye veya temin edildikten sonra ticaretsicilinden infisaha ait kayıt silinir ve keyfiyet ilan olunur;8. İnfisahın tescilinden sonra devralan şirketçe infisah eden şirketin pay sahiplerine karşılık olarakver<strong>ile</strong>cek hisse senetleri, birleşme mukavelesi hükümlerine göre kend<strong>ile</strong>rine teslim olunur.2. Yeni şirket kurulması:Madde 452 – Birden çok anonim şirketin malları yeni kurulacak bir anonim şirket tarafındandevralınabilir; o suretle ki adı geçen şirketlerin malları tasfiye edilmeksizin yeni şirkete geçer. Böyle bir birleşmehakkında anonim şirketlerin kurulmasına ve bir anonim şirketin diğer bir anonim şirket tarafındandevralınmasına dair olan hükümler tatbik olunur.


2836Ayrıca aşağıdaki hükümler dahi caridir:1. Şirketler imzaları noterce tasdikli birleşme mukavelesinde; birleştiklerini, yeni anonim şirketin esasmukavelesini tanzim ettiklerini, bütün hisselerin taahhüt olunduğunu, mevcut şirketlerin mallarını sermayeolarak yeni şirkete koyduklarını ve yeni şirketin lüzumlu organlarını tayin ettiklerini tesbit ederler;2. Birleşme mukavelesi birleşen şirketlerden her birinin umumi heyeti tarafından tasdik olunur;3. Tasdik karariyle tekemmül eden yeni şirket esas mukavelesi üzerine mütaakıp kuruluş merasimi ikmaled<strong>ile</strong>rek keyfiyet tescil ve ilan olunur;4. Tescilden sonra eski şirketlerin hisse senetleri karşılığında birleşme mukavelesi gereğince yenişirketin hisse senetleri verilir.3. Sermayesi paylara bölünmüş bir komandit şirket tarafından devralınma:Madde 453 – Bir anonim şirket aktif ve pasifleriyle birlikte sermayesi paylara bölünmüş bir komanditşirket tarafından devralınmak suretiyle infisah ederse, devralan komandit şirketin komandite azaları, infisah edenanonim şirket borçlarından şahsan ve mütesels<strong>ile</strong>n mesul olurlar.Diğer hususlarda bir anonim şirketin diğer bir anonim şirket tarafından devralınması hakkındakihükümler tatbik olunur.II - Bir amme hükmi şahsiyeti tarafından devralınma:Madde 454 – Bir anonim şirketin malları devlet, vilayet, belediye gibi bir amme hükmi şahsiyetitarafından devralınırsa, şirketin umumi heyeti tasfiye yapılmamasına karar verebilir.<strong>Bu</strong> karar, infisah hakkındaki hükümlere göre verilir ve tescil ve ilan ettirilir.Tescil <strong>ile</strong> şirketin mal ve borçları amme hükmi şahsına intikal etmiş olur ve ticaret sicilinden şirketinunvanı silinir ve keyfiyet ilan olunur.SEKİZİNCİ KISIMAnonim Şirketin HesaplarıA) Kazanç ve tasfiye payı:I - Umumi olarak:Madde 455 – Her pay sahibi, kanun ve esas mukavele hükümlerine göre pay sahiplerine dağıtılmayatahsis olunan safi kazanca, payı nispetinde iştirak hakkını haizdir. Şirketin ihfisahı halinde her pay sahibi infisaheden şirket mallarının kullanılması hakkında esas mukavelede başkaca bir hüküm olmadığı takdirde, tasfiyeneticesine payı nispetinde iştirak hakkını haizdir.Esas mukavelede hisse senetlerinin bazı nev<strong>ile</strong>rine tanınan imtiyaz haklariyle kuruculara ve sairkimselere tanınan hususi menfaatlar mahfuzdur.II - Hesap tarzı:Madde 456 – Esas mukavelede aksine bir hüküm yoksa kazanç ve tasfiye payları esas sermayeyemahsuben ortağın şirkete yaptığı ödemelerle mütenasiben hesap ve tesbit olunur.B) Envanter ve bilanço:I - Umumi olarak:Madde 457 – Safi kazanç, yıllık bilançoya göre hesap ve tesbit olunur.Aşağıdaki maddelerde yazılı hususi hükümler mahfuz kalmak üzere yıllık envanter ve bilanço, ticaridefterler bölümündeki hükümler gereğince tanzim olunur.


2837II - Gizli yedek akçe:Madde 458 – Şirket işlerinin devamlı inkişafını veyahut mümkün mertebe istikrarlı kar paylarıdağıtılmasını temin bakımından münasip ve faydalı olduğu takdirde, aktiflerin bilanço günündeki kıymetlerindendaha aşağı bir kıymetle bilançoya konması şeklinde veya başka suretle gizli yedek akçe ayrılması caizdir.İdare meclisi, gizli yedek akçe ve sarf yerleri hakkında murakıplara malümat vermekle mükelleftir.III - Münferit aktif ve pasifler:1. Masraflar:Madde 459 – Kuruluş, teşkilat ve idare masrafları kar ve zarar hesabında, masraf olarak gösterilir. Şukadar ki; ilk tesisat veya işletmenin sonradan genişletilmesi veya işletmenin değiştirilmesi için esas mukaveleyahut umumi heyet kararlarında derpiş olunan teşkilat masrafları, Damga Resmi tutarları, en çok beş yıllık birzamana bölünebilir. <strong>Bu</strong> suretle her yıla ait olan miktar o yılın kar ve zarar hesabında masraf olarak gösterilir.2. Devamlı tesisat:Madde 460 – Gayrimenkuller, binalar, enerji santralleri, makineler, nakil vasıtaları, alat ve edevat vemobilya gibi devamlı surette işletmede kullanılan tesisler halin icabına göre münasip olan tenzilat yapıldıktansonra en fazla maliyet değerleri üzerinden bilançoya geçirilir.Haklar, imtiyazlar, ihtira beratları, hususi imal ve istihsal usulleri, ruhsatnameler, markalar ve bunlarabenzer sair kıymetler hakkında dahi aynı hüküm caridir.Tenzilat, pasif tablosunda itfa ve yenilme akçeleri teşkili suretiyle de yapılabilir.Tesisat sigorta edilmişse bilanço kıymetleri yanına sigorta kıymetleri de yazılır.3. Stok ve sair mallar:Madde 461 – Hammaddeler, işlenmiş ve yarı işlenmiş eşya, emtia ve satılık diğer mallar en fazlamaliyet değerleri üzerinden bilançoya geçir<strong>ile</strong>bilir.<strong>Bu</strong>nunla beraber bu malların maliyet değeri bilançonun tanzimi zamanında cari fiyattan fazla ise bunlarbilançoya en fazla cari değer üzerinden geçir<strong>ile</strong>bilir.4. Kıymetli evrak:Madde 462 – Borsa rayici bulunan kıymetli evrak, en çok bilanço gününden bir ay evveline ait müddetiçindeki ortalama rayiçleriyle bilançoya geçir<strong>ile</strong>bilir. Yabancı borsalarda muamele gören kıymetli evrakın rayicisöz konusu olan hallerde, bunların bedellerinin transferindeki güçlükler dahi hesaba katılır.Borsada rayici olmıyan kıymetli evrak, faiz temettü gibi gelirler ve kıymetlerindeki her hangi bir azalmanazara alınmak suretiyle ve maliyet kıymetlerini geçmemek üzere bilançoya kaydolunur.5. Esas sermaye ve hususi akçeler:Madde 463 – Esas sermaye <strong>ile</strong> yedek akçe, itfa, yen<strong>ile</strong>me, yardım ve hayır işleri ve benzeri cihetlereayrılmış muhtelif akçeler pasif tablosuna yazılır.Esas sermayenin henüz ödenmemiş olan kısmı, aktif tablosuna ayrı olarak geçirilir.


28386. Çıkarılan tahviller:Madde 464 – Şirket tarafından çıkarılan tahviller, itfa değerleri üzerinden bir tek rakam olarak pasiftablosuna geçirilir.Çıkarma fiyatiyle itfa bedeli arasında şirket lehindeki fark aktif tablosuna geçebilirse de bu fark en geçtahvillerin vade gününe kadar yıllık indirmelerle amorti edilir.Tahviller her yıl eşit miktarda ve kur'a suretiyle itfa olunacaksa, itfa sırasında itibari kıymetinden fazlaikramiye ödenecek olduğu takdirde bu ikramiyeler ancak tahvillerin muacceliyet kesbettikleri hesap yılındakihesabın pasifine geçir<strong>ile</strong>bilir.7. Diğer taahhütler:Madde 465 – Kefaletten ve garanti taahhütlerinden doğan mükellefiyetler ve üçüncü şahıs lehine tesisolunan rehinler, bilançoda veya ilavesinde birer kalem olarak ayrı ayrı gösterilir.<strong>Bu</strong>nlardan veya <strong>ile</strong>rde yerine getir<strong>ile</strong>cek teslim veya tesellüm mükellefiyetlerinden veyahut bunlarabenzer taahhütlerden doğması muhtemel zararlara karşılık olmak üzere bilançoya yedek akçe konur.C) Yedek akçeler:I - <strong>Kanun</strong>i yedek akçe:Madde 466 – Her yıl safi karın yirmide birinin ödenmiş esas sermayenin beşte birini buluncaya kadarumumi yedek akçe olarak ayrılması mecburidir.<strong>Kanun</strong>i haddini bulduktan sonra dahi bu akçeye aşağıdaki paralar eklenir:1. Hisse senetlerinin çıkarılmasında, çıkarma masrafları indirildikten sonra, itibari kıymetten fazla olarakelde ed<strong>ile</strong>n hasılatın itfalara veya yardım ve hayır işlerine sarf edilmiyen kısmı;2. İptal ed<strong>ile</strong>n hisse senetlerinin bedellerine mahsuben yapılan ödemelerin, bunların yerine çıkarılansenetlerden elde ed<strong>ile</strong>n hasılat noksanı kapatıldıktan sonra, artan kısmı;3. Safi kardan, birinci fıkrada yazılı yedek akçeden başka pay sahipleri için % 5 kar payı ayrıldıktansonra, pay sahipleriyle kara iştirak eden diğer kimselere dağıtılması kararlaştırılmış olan kısmın onda biri;Umumi yedek akçe esas sermayenin yarısını geçmedikçe, munhasıran ziyanların kapatılmasına yahutişlerin iyi gitmediği zamanlarda işletmeyi idameye, işsizliğin önüne geçmeye veya neticelerini hafifletmeyeelverişli tedbirler alınması için sarf olunabilir.İkinci fıkranın 3 numaralı bendi ve üçüncü fıkra hükümleri, gayesi esas itibariyle başka işletmelereiştirakten ibaret olan "Holding" şirketleri hakkında cari değildir.Hususi kanunlara tabi olan anonim şirketlerin yedek akçeleri hakkındaki hükümler mahfuzdur.II - İhtiyari yedek akçe:1. Umumi olarak:Madde 467 – Yedek akçeye safi karın yirmide birinden fazla bir meblağın ayrılacağı ve yedek akçeninödenmiş olan esas sermayenin beşte birini aşab<strong>ile</strong>ceği hakkında esas mukaveleye hüküm konabilir.Esas mukavele <strong>ile</strong> başkaca akçe ayrılması derpiş ve bunların tahsis ve sarf suretleri tesbit olunabilir.


28392. Müstahdem ve işç<strong>ile</strong>r lehine yardım akçesi:Madde 468 – Esas mukavelede şirketin müstahdem ve işç<strong>ile</strong>ri için yardım sandıkları vesair yardımteşkilatı kurulması ve idamesi maksadiyle akçe ayrılması derpiş olunabilir.Yardım maksadına tahsis olunan para ve diğer mallar, şirket mallarından ayrılarak bunlarla Medeni<strong>Kanun</strong> hükümleri dairesinde bir tesis meydana getirilir.Tesis senedinde, tesis mallarının şirkete karşı bir alacaktan ibaret olacağı tasrih olunabilir.Şirketten alınandan başka müstahdem veya işç<strong>ile</strong>rden de aidat alınmışsa, hizmet münasebetinin sonundatesis şartlarına göre bu akçeden faydalanmadıkları takdirde müstahdem ve işç<strong>ile</strong>re hiç değilse ödediklerimeblağlar ödeme tarihlerinden itibaren % 5 faiziyle birlikte geri verilir.III - Kar payı <strong>ile</strong> yedek akçeler arasındaki münasebet:Madde 469 – <strong>Kanun</strong>i ve ihtiyari yedek akçelerle kanun ve esas mukavele hükmünce ayrılması gereklidiğer paralar safi kardan ayrılmadıkça kar payı dağıtılamaz.Şirketin devamlı inkişafı veya mümkün mertebe istikrarlı kar paylarının dağıtılmasını temin bakımındanmünasip ve faydalı olduğu takdirde umumi heyet kar payının tesbiti sırasında kanun ve esas mukaveledezikred<strong>ile</strong>nlerden başka yedek akçeler ayrılmasına ve yedek akçelerin kanun ve esas mukavele <strong>ile</strong> muayyenhaddinin artırılmasına karar verebilir.Esas mukavelede hüküm olmasa b<strong>ile</strong> umumi heyet, şirket müstahdem ve işç<strong>ile</strong>ri için yardım sandıklarıvesair yardım teşkilatı kurulması ve idamesi maksadiyle veya diğer yardım maksatlarına hadim olmak üzere, safikardan aidat tefrik edebilir; bu aidat esas mukavele <strong>ile</strong> muayyen yardım akçeleri hakkındaki hükümlere tabidir.D) Kar payı, hazırlık devresi faizi vesair kazanç payları:I - Kar payı:Madde 470 – Esas sermaye için faiz ödenemez.Kar payı ancak safi kardan ve bu gaye için ayrılan yedek akçelerden dağıtılabilir.II - Hazırlık devresi faizi:Madde 471 – İşletmenin tam bir şekilde faaliyete başlamasına kadar geçecek olan hazırlık devresi içinpay sahiplerine, tesisat hesabına geçirilmek üzere muayyen bir faiz ödenmesi esas mukavelede şart kılınabilir.Esas mukavele bu devre <strong>ile</strong> mahdut olmak üzere faiz ödemelerinin en geç ne zamana kadar devam edeceğini detayin eder.İşletme yeni hisse senetlerinin çıkarılması suretiyle genişlet<strong>ile</strong>cek olursa esas sermayenin artırılmasınadair olan kararda yeni pay sahiplerine, tesisat hesabına geçirilmek üzere muayyen bir müddetle ve en geç yenitesisatın işletmeye başlandığı güne kadar faiz ödenmesi kabul olunabilir.III - Kazanç payları:Madde 472 – İdare meclisi azalarının kazanç payları, sadece safi kardan ve ancak kanuni yedek akçeiçin muayyen para ayrıldıktan ve pay sahiplerine yüzde dört nispetinde veya esas mukavele <strong>ile</strong> muayyen dahayüksek bir nispette bir kar payı dağıtıldıktan sonra ver<strong>ile</strong>bilir.


2840E) İstirdat hakkı:I - Kötü niyet halinde:Madde 473 – Haksız yere ve kötü niyetle kar payı ve hazırlık devresi faizi alan pay sahipleri, bunlarıgerivermekle mükelleftirler. İdare meclisi azalarının kazanç payları hakkında da aynı hüküm tatbik olunur.Geri alma hakkı, paranın alındığı tarihten itibaren beş yıl sonra müruruzamana uğrar.II - Şirketin iflası halinde:Madde 474 – Şirketin iflası halinde idare meclisi azaları şirket alacaklılarına karşı, iflasın açılmasındanönceki son üç yıl içinde kazanç payı veya başka bir nam altında hizmetlerine karşılık olarak aldıkları ve fakatmünasip ücreti aşan ve bilanço münasip bir ücret miktarına göre tedbirli bir tarzda tanzim edilmiş olduğutakdirde, ödenmemeleri gereken paraları geri vermekle mükelleftirler.Sebepsiz iktisap hakkındaki hükümler gereğince istirdadı mümkün olmıyan paraların geri verilmesimükellefiyeti yoktur.Mahkeme, halin bütün icaplarını gözününde bulundurarak takdir hakkını kullanır.BEŞİNCİ FASILSermayesi Paylara Bölünmüş Komandit ŞirketA) Tarifi:Madde 475 – Sermayesi paylara bölünmüş komandit, şirket, sermayesi paylara bölünen ve ortaklarındanbir veya birkaçı şirket alacaklarına karşı bir kollektif şirket, diğerleri bir anonim şirket ortağı gibi mesul olanşirkettir. Sermaye, paylara bölünmeksizin sadece birden çok komanditerin iştirak nisbetlerini göstermekmaksadiyle kısımlara ayrılmış bulunuyorsa adi komandit şirket hükümleri tatbik olunur.B) Tatbik olunacak hükümler:Madde 476 – Komanditelerin gerek birbirleriyle gerekse komanditerlerin heyeti umumiyesi ve üçüncüşahıslarla olan hukuki münasebetleri ve bilhassa şirketi idare ve temsil vazife ve salahiyetleri ve şirkettençekilmeleri, komandit şirketlerdeki hükümlere tabidir.Birinci fıkrada göster<strong>ile</strong>n hususların dışında, aksine hüküm olmadıkça, anonim şirket hükümleri tatbikolunur.C) Kuruluş:I - Esas mukavele:1. Şekli:Madde 477 – Esas mukavele, yazılı şekilde tanzim ve kurucularla komandite ortakların hepsi tarafındanimza olunur. Şu kadar ki; mukaveledeki imzaların noterce tasdikı lazımdır.Müsaade alınmasına mütaallik 280 inci madde hükmü tatbik olunmaz.2. Muhtevası:Madde 478 – Esas mukaveleye 279 uncu maddenin 6 numaralı bendinden başka bentlerde göster<strong>ile</strong>nhususlar yazılır:II - Kurucular:Madde 479 – Esas mukavelenin tanzimine iştirak edenlerle şirkete paradan başka sermaye koyanlarınhepsi, kurucu sayılır.


2841Kurucular beş kişiden az olamaz. Kuruculardan hiç olmazsa birisinin komandite olması şarttır. Kurucusıfatını haiz olan komanditerlerin malik oldukları paylar tutarının esas mukaveleye yazılması lazımdır.III - Umumi heyet:Madde 480 – Komandite ortaklar, kuruluş umumi heyeti toplantılarına iştirak ederler. Fakat şirketinkurulmasına karar verebilmek için komanditer ortakların dörtte birinin hazır bulunması ve bunların tems<strong>ile</strong>ttikleri sermaye tutarının da komandite ortaklar tarafından konan sermaye hariç olduğu halde, şirketsermayesinin en az dörtte biri nispetinde olması lazımdır.D) İdare:I - Tatbik olunacak hükümler:Madde 481 – Anonim şirketler idare meclisinin vazifeleriyle mesuliyetlerine dair olan hükümler,komandite ortaklar hakkında dahi caridir.II - Azil hakkı:Madde 482 – Şirketi idare ve temsil <strong>ile</strong> vazifeli olan komandite ortaklar, kollektif şirketlerin idare vetemsiline vazifeli ortaklar için tayin olunan hal ve şartlar dairesinde azlolunabilirler. Azil kararının tescili <strong>ile</strong>azlolunanların şirketin <strong>ile</strong>rdeki borçlarından dolayı şahsi mesuliyetleri sona erer.III - Rekabet yasağı:Madde 483 – Komandite bir ortak diğer komanditelerin ve umumi heyetin izni olmaksızın şirketinkonusu olan ticaret nevine mütaallik bir iş yapamıyacağı gibi bu nevi ticaretle meşgul bir şirkete mesuliyetitahdit edilmemiş ortak sıfatiyle de dahil olamaz.<strong>Bu</strong> madde hükmüne aykırı hareket eden komandite ortak hakkında 173 üncü madde hükmü tatbikolunur.E) Murakıpların vazifeleri:Madde 484 – Esas mukavelede başkaca hüküm olmadıkça umumi heyet kararlarının icrası, murakıplaraaittir.Murakıplar, komandite ortaklarla komanditelerin heyeti umumiyesi arasında meydana gelen davalardakomanditerleri temsil edebilirler. Şu kadar ki, umumi heyetin kararı <strong>ile</strong> bu salahiyet hususi temsilc<strong>ile</strong>re tevdiolunabilir.Komandite ortaklar murakıp olamazlar.ALTINCI FASILKooperatif ŞirketlerBİRİNCİ KISIMKooperatif Şirketlerin KuruluşuMadde 485 – 495 – (Mülga: 24/4/1969 - 1163/100 md.)İKİNCİ KISIMOrtakların ve Şirket Sermayesinin DeğişmesiMadde 496 – 502 – (Mülga: 24/4/1969 - 1163/100 md.)


2842YEDİNCİ FASILLimited ŞirketBİRİNCİ KISIMLimited Şirketin KuruluşuA) Tarifi:Madde 503 – İki veya daha fazla hakiki veya hükmi şahıs tarafından bir ticaret unvanı altında kurulup,ortaklarının mesuliyeti koymayı taahhüt ettikleri sermaye <strong>ile</strong> mahdut ve esas sermayesi muayyen olan şirketelimitet şirket denir.Ortaklar tarafından konulan sermaye için, anonim şirkette olduğu gibi hisse senedi çıkarılamaz.271 inci madde hükmü limitet şirketler hakkında da caridir; şu kadar ki; limitet şirketler sigortacılıkyapamazlar.B) Ortakların sayısı:Madde 504 – Ortakların sayısı ikiden az ve elliden çok olamaz.Ortakların sayısı sonradan bire iner veya şirketin zaruri organlarından biri mevcut olmazsa münasip birmüddet içinde bu eksiklikler tamamlanmadığı takdirde ortaklardan birinin veya şirket alacaklısının talebi üzerinemahkeme şirketin feshine karar verir. Mahkeme, taraflardan birinin talebi üzerine gerekli ihtiyati tedbirlerialabilir.C) Murakabe:I - Şekli:Madde 505 – Limitet şirket mukavelesinin yazılı şekilde yapılması ve bütün kurucuların imzalarınınnoterce tasdikı şarttır.II - Muhtevası:1. Mecburi kayıtlar:Madde 506 – Şirket mukavelesinde aşağıdaki hususların açıkça yazılması lazımdır:1. Şirketin ticaret unvaniyle merkezi;2. İşletmenin konusu;3. Esas sermaye <strong>ile</strong> her ortağın koymayı taahhüt ettiği sermaye miktarları;4. Şirketin yapacağı ilanların şekli;5. Şirketin müddeti.2. Sermaye:a) Miktarı:Madde 507 – (Değişik: 24/6/1995 - KHK - 559/9 md.)Limited şirketin esas sermayesinin en az beşyüzmilyon (beşmilyar) Türk lirası olması şarttır. (1)Ortakların koyacakları sermaye birbirinden farklı olabilir. Ancak,ortakların koyacakları sermayenin enaz yirmibeşmilyon Türk lirası veya bunun katları olması lazımdır.Devir için bölme ve mirasın taksimi hali hariç olmak üzere ortağın sermayesi bölünmez bir bütündür.<strong>Bu</strong> maddede yazılı miktarlar, Bakanlar Kurulunca on katına kadar artırılabilir.b) Aynı nev'inden:Madde 508 – Ortaklardan biri, sermayeyi ayın olarak koymayı taahhüt etmişse mukavelede;aynın neden ibaret olacağı, değerinin nasıl biç<strong>ile</strong>ceği ve taahhüt_________________(1) <strong>Bu</strong> fıkraya <strong>Kanun</strong>la getirilmiş olan miktar aynen bırakılmış, 22/12/2001 tarihli ve 2001/3500 sayılı Bakanlar KuruluKararıyla getir<strong>ile</strong>n miktar ise metne parantez içerisinde siyah punto <strong>ile</strong> işlenmiştir.


2843ettiği sermayeye ne miktarda mahsup ed<strong>ile</strong>ceği ve bunun karşılığı olarak esas sermayeden kendine ne miktardabir iştirak payı düşeceği hususlarının açıkça yazılı olması şarttır.Şirketin ortak veya üçüncü şahıslardan paradan başka mali kıymetler devralması kararlaştırılmışbulunuyorsa mukavelede: devralınacak mali kıymet, devredenin ad ve soyadı ve şirketin vereceği karşılıkgösterilir.D) Kuruluş:I - İzin:Madde 509 –(Mülga birinci fıkra:11/6/2003-4884/5 md.)285 inci maddenin ikinci fıkrası hükmü limitet şirketlerde de caridir.II - Tescil:1. Talep:Madde 510 – (Değişik birinci fıkra:11/6/2003-4884/4 md.)Müdürler, 31 inci madde hükümlerineuygun olarak şirket merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline kaydedilmesini talep ederler.<strong>Bu</strong> maksatla ver<strong>ile</strong>cek d<strong>ile</strong>kçede şunlar yazılır:1. Bütün ortakların ad ve soyadları, ikametgahları, tabiiyetleri;2. Her ortağın koymayı taahhüt ettiği sermaye <strong>ile</strong> ödediği sermaye miktarı;3. İster ortak, ister üçüncü şahıs olsun, müdürlerin ad ve soyadları;4. Şirketin ne suretle temsil ed<strong>ile</strong>ceği.(Mülga üçüncü fıkra:11/6/2003-4884/4 md.)D<strong>ile</strong>kçe sahiplerinin bundan başka, d<strong>ile</strong>kçede her ortağın koyacağı sermayeyi tamamen taahhüt etmiş vebu sermayeye mahsuben kanun veya mukavelenin tesbit ettiği miktarı ödemiş, yahut mukavelede yazılı aynısermaye <strong>ile</strong> karşılamış olduğunu bildirmeleri lazımdır.2. Tescil ve ilan:Madde 511 – İnceleme sonunda kanuni şartları haiz bulunduğu anlaşılan limitet şirket, aşağıdakihususlara şamil olmak üzere, ticaret siciline tescil ve ilan olunur:1. Mukavele tarihi;2. Şirketin ticaret unvanı ve merkezi;3. İşletme konusu ve şirketin müddeti;4. Ortaklardan her birinin ad ve soyadı, ikametgahı ve tabiiyeti, bir hükmi şahıs bahis konusu ise adıveya ticaret unvanı ve merkezi;5. Esas sermaye <strong>ile</strong> ortakların koymayı taahhüt ettikleri sermaye miktarları;6. Ayın olan sermayenin ve devralınan mali kıymetlerin neden ibaret olduğu ve bunların taahhüt ed<strong>ile</strong>nsermayeye ne suretle mahsup ed<strong>ile</strong>ceği;7. Müdürlerin ad ve soyadları; ikametgahları ve tabiiyetleri;8. Şirketin ne suretle temsil ed<strong>ile</strong>ceği;9. Şirkete ait ilanların ne şekilde yapılacağı.III - Hükmi şahsiyet:Madde 512 – Şirket, ticaret siciline tescil <strong>ile</strong> hükmi şahsiyet kazanır.Tescilden önce şirket namına muamelelerde bulunulmuş ise muameleyi yapanlar şahsen ve mütesels<strong>ile</strong>nmesul olurlar.


2844<strong>Bu</strong> gibi taahhütlerin, <strong>ile</strong>ride kurulacak şirket namına yapıldığı açıkça bildirilmiş ve şirketin ticaretsiciline tescilinden sonra üç aylık bir müddet içinde bu taahhütler şirket tarafından kabul olunmuşsa muameleyiyapanlar mesuliyetten kurtulur ve yalnız şirket mesul olur.E) Mukavelenin değiştirilmesi:I - Karar:Madde 513 – (Değişik: 24/6/1995 - KHK - 559/10 md.)Mukavelede daha yüksek bir nisap öngörülmemiş ise mukavele, sermayenin üçte ikisini temsil edenortakların kararıyle değiştir<strong>ile</strong>bilir.Ortakların mesuliyetini genişletme hakkındaki kararların, her halde ittifakla verilmesi gerekir.II - Kararın tekemmülü:Madde 514 –(Mülga:11/6/2003-4884/5 md.)III - Tescil ve ilan:Madde 515 – Mukavelede yapılan her değişiklik, ilk mukavelede olduğu gibi tescil ve ilan edilir.Mukavelenin değiştirilmesi hakkındaki kararlar üçüncü şahıslar hakkında, tescil tarihinden itibaren hüküm ifadeeder.IV - Esas sermayenin değiştirilmesi:1. Artırılması:Madde 516 – Şirketin kuruluşu hakkındaki hükümlere ve hususiyle sermayenin ayın olarak konması vemali kıymetlerin devralınmasına dair kaidelere riayet şartiyle esas sermaye artırılabilir.Artırılan kısım için yeni ortaklar alınabilir. Şu kadar ki; mukavelede veya artırma kararında aksinehüküm olmadıkça her ortak, sermayesi nispetinde esas sermayenin artırılmasına iştirak etmeyi istemek hakkınıhaizdir.2. Azaltılması:Madde 517 – (Değişik: 24/6/1995 - KHK - 559/11 md.)Her ortağın koymuş olduğu sermaye miktarı <strong>ile</strong> şirket sermayesi, bu <strong>Kanun</strong>un 507 nci maddesi <strong>ile</strong>belirlenen miktarlardan aşağı indir<strong>ile</strong>mez.Anonim şirketlere ait hükümler esas sermayenin azaltılması hakkında tatbik olunur. Şu kadar ki, zararneticesinde bilançoda husule gelen bir açığın amortisman yoluyla kapatılması maksadı güdülse b<strong>ile</strong> alacaklılardavet ve bildir<strong>ile</strong>n alacaklar tediye ve temin olunur.İKİNCİ KISIMOrtakların Hak ve BorçlarıA) Paylar:I - Umumi olarak:Madde 518 – Sermaye payı, konulması taahhüt ed<strong>ile</strong>n sermayeye göre tayin olunur.Sermaye payı ortaklar arasında dahi ancak aşağıdaki hükümler dairesinde devred<strong>ile</strong>bilir ve miras yoliylegeçer.Pay hakkında tanzim ed<strong>ile</strong>cek senetler kıymetli evrak vasfını haiz olmayıp sadece bir ispat vasıtasısayılırlar.Pay hakkında tanzim ed<strong>ile</strong>cek senetlerin sermaye payının tamamına ait olması şarttır.


2845II - Pay defteri ve ortaklık listesi:Madde 519 – Paylar hakkında bir defter tutulur. Ortakların ad ve soyadları, pay miktarları, vukubulanödemeler, payların devir ve intikali ve bu hususlarla <strong>ilgili</strong> diğer değişiklikler bu deftere kaydolunur.Her takvim yılı başında ticaret sicil memuruna, ortakların ad ve soyadlarını, her ortağın koymayı taahhütettiği sermaye miktarını ve buna mahsuben ödediği kısmı gösterir ve müdürler tarafından imzalanmış bir listeverilir. Son listenin tevdi tarihinden itibaren her hangi bir değişiklik olmamışsa liste verilmez. Yalnız, birdeğişiklik olmadığı d<strong>ile</strong>kçe <strong>ile</strong> bildirilir.Pay defterinin ve listelerin kusurlu ve noksan tutulması veya ver<strong>ile</strong>n malümatın yanlış olması yüzündenhusule gelecek zarardan; müdürler şahsan ve mütesels<strong>ile</strong>n mesuldürler.III - İntikal:1. Devir:Madde 520 – Bir payın devri, şirket hakkında ancak şirkete bildirilmek ve pay defterine kaydedilmekşartiyle hüküm ifade eder.Devir hususunun pay defterine kayded<strong>ile</strong>bilmesi için, ortaklardan en az dörtte üçünün devre muvafakatetmesi ve bunların esas sermayesinin en az dörtte üçüne sahip olması şarttır.Ortağın koymayı taahhüt ettiği sermaye ayın ise, payını şirketin kuruluşunu takip eden üç yıl içindebaşkasına devredemez.Şirket mukavelesi payların devrini yasak edeb<strong>ile</strong>ceği gibi yukarıki fıkralarda derpiş ed<strong>ile</strong>nlerden dahaağır şartlara da bağlı tutabilir.Payın devri veya devir vadi hakkındaki mukavele yazılı şekilde yapılmış ve imzası noterce tasdikettirilmiş olmadıkça ilgil<strong>ile</strong>r arasında dahi, hüküm ifade etmez.2. Miras, karı koca mallarının idaresi:Madde 521 – Bir payın miras yoliyle veya karı koca mallarının idaresine ait hükümler gereğince iktisabıiçin, ortakların, muvafakatine lüzum yoktur.Mukavelede aksine bir şart varsa ortaklar, payı hakiki değeri üzerinden satınalınacak üçüncü bir şahsıgöstermedikçe muvafakatten imtina edemezler. İlgil<strong>ile</strong>rin muvafakat için şirkete müracaatları tarihinden itibarenbir ay içinde üçüncü şahıs gösterilmediği takdirde muvafakat edilmiş sayılır.IV - Cebri icra:1. Şirketin feshini ihbar ve infisahı:Madde 522 – Ortaklardan birinin iflası halinde iflas idaresi en az altı ay önce ihbar etmek şartiyleşirketin feshini istiyebilir. Ortaklardan birinin payını haczettirmiş olan alacaklı da ayni hakka sahiptir.Böyle bir ihbar neticesinde şirket infisah ederek tasfiye haline girerse tasfiye memurları, aleyhine takibatyapılan ortağa düşen tasfiye payını iflas idaresine veya icra dairesine vermeye mecburdurlar.2. İnfisahın önlenmesi:Madde 523 – İnfisahın tescilinden önce aşağıdaki şartlardan birisi gerçekleştiği takdirde şirket fesih vetasfiye olunamaz:1. Şirket veya ortaklar, iflas masasının veya takibatta bulunan alacaklının haklarını öderse;


28462. Payın iflas idaresi veya icra dairesi marifetiyle ve açık artırma yoliyle satılmasına ve pay kendisineihale olunan kimsenin yeni bir ortak olarak şirkete girmesine diğer bütün ortaklar muvafakat ederlerse;3. Pay, bütün ortaklarla iflas idaresi veya icra dairesinin muvafakatiyle başka bir ortak veya üçüncü şahıstarafından devralınırsa;4. Esas sermayenin ekseriyetini temsil eden ortakların sayı itibariyle ekseriyeti aleyhinde takibat yapılanortağın koymuş olduğu sermayenin hakiki bedelini alarak şirketten çıkarılmasına karar verirse.Dördüncü bentte yazılı halde hakkının tasfiyesi maksadiyle ortağa ver<strong>ile</strong>cek para yüzünden esassermayenin itibari değeri düşecek olursa, esas sermayenin azaltılması hakkındaki hükümler tatbik olunur.Pay bedelinin veya ödenecek paranın iflas idaresine veya icra dairesine verilmesi şarttır.V - Payların devir için bölünmesi:Madde 524 – (Değişik birinci fıkra: 9/12/2004 – 5274/2 md.) Mukavelede aksine hüküm olmadıkça,her bölümü yirmibeş Yeni Türk Lirasından aşağı olmamak şartıyla bir payın bölünmesi ve bölünmüş paylarındevri caizdir.Bölme ve devir muamelelerinin muteber olması için tam bir payın devri hakkındaki hükümlerin tatbikolunması şarttır.VI - Payın diğer bir ortak tarafından iktisabı:Madde 525 – Payın intikali hakkındaki hükümler, payın diğer bir ortak tarafından iktisabı halinde detatbik olunur.Bir ortak diğer bir ortağın payını kısmen veya tamamen elde ederse koyduğu sermayenin itibari değeri onispette artar.VII - Payların şirket tarafından iktisabı veya rehin olarak kabulü:Madde 526 – Sermaye koyma borcu tamamen yerine getirilmedikçe payların şirket tarafından iktisabıveya rehin olarak kabulü muteber olmaz; meğer ki bu muameleler esas sermayeye iştirakten doğmayanalacakların ödenmesi maksadiyle vukubulsun.Sermaye koyma borcu tamamen yerine getirildikten sonra paylar ortaklık tarafından iktisap ed<strong>ile</strong>bilirsede bunların bedelleri ancak ortaklık mallarının esas sermayeyi aşan kısmı <strong>ile</strong> ödenebilir; aksi takdirde muamelemuteber olmaz.VIII - Birden fazla ortağa ait pay:Madde 527 – Bir pay birden fazla ortağa ait olduğu takdirde bunların müşterek bir temsilci tayinetmeleri gerekir.<strong>Bu</strong> durum devam ettikçe ortaklar payla <strong>ilgili</strong> ödemeler dolayısiyle ortaklığa karşı mütesels<strong>ile</strong>n mesulolurlar.B) Sermaye koyma borcu:I - Ödeme:Madde 528 – Şirket mukavelesinde aksine hüküm bulunmadıkça ortaklar; koymayı taahhüt ettiklerisermayeleri itibari değerleri nispetinde para olarak ödemeye mecburdurlar. Ayın nevinden sermaye hakkındakihükümler mahfuzdur.Esas sermayenin azaltılması hali müstesna olmak üzere, ortakların koymayı taahhüt ettikleri sermayeninödenmesi tecil olunamıyacağı gibi ortakların bu borçtan ibra edilmeleri de caiz değildir.


2847II - Temerrüt:1. Şirketten çıkarma:Madde 529 – Sermaye koyma borcunu tayin ed<strong>ile</strong>n müddet içinde yerine getirmiyen ortak, temerrütfaizini ve şirket mukavelesine cezai bir şart konmuşsa bunu da ödemekle mükelleftir.Noter marifetiyle ve on beş günden aşağı olmamak üzere tayin ed<strong>ile</strong>cek müddetlerle iki defa yapılanihtara rağmen sermaye koyma borcunu ödemiyen ortak şirketten çıkarılabilir. Çıkarılan ortağın ödemediğiborçtan dolayı mesuliyeti eskisi gibi devam eder.2. Payın paraya çevrilmesi:Madde 530 – Şirketten çıkarılan ortağın payı diğer bir ortak tarafından hakiki değeri üzerindendevralınamadığı takdirde şirket tarafından açık artırma yoliyle satılabilir. Çıkarılan ortak da dahil olduğu haldebütün ortakların muvafakatiyle payın diğer bir şekilde paraya çevrilmesi caizdir.Elde ed<strong>ile</strong>n paradan ortağın borcu kesildikten sonra geri kalanı ortağa verilir.3. Açık çıkması halinde mesuliyet:Madde 531 – Çıkarılan ortağın payı paraya çevrildiği halde elde ed<strong>ile</strong>n para şirkete olan borcunayetmezse, adı geçen ortağın pay defterine kaydedildiği tarihten önce beş yıl içinde pay defterine kayıtlı bütünselefleri aradaki farktan dolayı şirkete karşı ikinci derecede mesul olurlar. Ancak, çıkarma tarihine göre en az onyıl evvel ortak sıfatını kaybetmiş olanlar bu hükümden müstesnadır.<strong>Bu</strong> mesuliyet kayıt sırasına göre olup ödemede bulunan eski ortağın, kendisinden önce gelen kimselererücu hakkı vardır.Ancak, sıra itibariyle sonra gelen kimse,davet tarihinden itibaren bir aylık müddet içinde ödemedebulunmadığı takdirde ondan önce gelene müracaat edilir.C) Ortakların mesuliyeti:Madde 532 – Ortaklar, sermaye koyma borçlarını yerine getirdikleri nispette, mesuliyetten kurtulurlar.Şu kadar ki, ortaklara koydukları sermaye kısmen veya tamamen geri verilmiş veya haksız yere kar yahut faizödenmiş ise aldıkları para nispetinde mesuldürler.Ortaklığın infisahı veya iflası halinde tasfiye memurları veya iflas idaresi, ortakların ödemeleri gerekenborcu yukarıdaki hükümlere göre tesbit ve talebederler.Diğer ortaklar, karşılığı henüz tamamiyle ödenmemiş olan şirket paylarının şirketçe muteber şekildedevir veya rehin alınması halinde, pay karşılığının ödenmemiş olan miktarı nispetinde, müteselsil olarak mesultutulurlar.D) Kara iştirak:I - Umumi olarak:Madde 533 – Şirket mukavelesinde aksine hüküm bulunmadıkça ortaklar, sermaye koyma borçlarınıyerine getirdikleri nispette, yıllık bilançoya göre, elde edilmiş olan safi kardan pay alırlar.Ortaklara, koydukları sermaye için faiz ver<strong>ile</strong>mez.II - Bilanço ve yedek akçeler:Madde 534 – Anonim şirketin bilanço ve yedek akçe hakkındaki hükümleri, limited şirketler hakkındada tatbik olunur.


2848III - Haksız alınan kar paylarının geri verilmesi:Madde 535 – Haksız yere kar almış olan ortak veya müdür, bunları geri vermekle mükelleftir.Hüsnüniyet sahibi oldukları takdirde ortak veya müdürün geri verme borcu, şirket alacaklılarınınhaklarını ödemek için lazım olan miktarı aşamaz.Geri alma hakkı; paranın alındığı tarihten beş yıl, hüsnüniyete dayanan hallerde iki yıl sonramüruruzamana uğrar.ÜÇÜNCÜ KISIMŞirketin TeşkilatıA) Ortaklar umumi heyeti:I - Kararlar:Madde 536 – Anonim şirketin umumi heyet toplantılarına ait hükümler, ortaklarının sayısı yirmidenfazla olan limitet şirketlerin umumi heyet toplantıları hakkında da tatbik olunur.Ortak sayısı yirmi ve daha az olan şirketlerde kararlar, ortakların yazılı reyleriyle ver<strong>ile</strong>bilir.Her iki halde ödenmiş esas sermayenin hiç olmazsa yarısından fazlasını temsil eden ortakların müzakereed<strong>ile</strong>n husus lehine rey vermiş olması gerekir; aksi takdirde karar hükümsüzdür.Anonim şirket umumi heyet kararlarının iptali hakkındaki hükümler burada dahi tatbik olunur.II - Rey hakkı:Madde 537 – (Değişik birinci fıkra: 24/6/1995 - KHK - 559/12 md.) Şirket mukavelesinde aksinehüküm olmadıkça her ortağın rey hakkı koyduğu sermaye miktarına göre hesaplanır. Her yirmibeşmilyon Türklirası bir rey hakkı verir.Rey hakkından mahrumiyete dair mukaveleye konan kayıtlar hükümsüzdür.Hakkında ibra kararı ver<strong>ile</strong>cek ortak, bu kararın ittihazında rey hakkınıkullanamaz.III - Toplantıya çağırma:Madde 538 – Ortaklar umumi heyeti müdürler tarafından her yılda bir defa ve iş yılının sona ermesinitakibeden üç ay içinde toplantıya çağırılacağı gibi, şirket mukavelesi hükümlerince veya şirketin menfaatlerigerektirdikçe dahi çağırılır.Esas sermayenin onda birini temsil eden ortak veya ortaklar, toplantının maksadını göstermek suretiyle,umumi heyetin toplantıya çağırılmasını yazılı olarak istiyebilir.Müdürler bu talebi münasip bir müddet içinde yerine getirmedikleri takdirde mahkeme teklif sahiplerinintalebi üzerine umumi heyetin toplantıya çağırılmasına karar verir.Toplantıya ve yazılı olarak rey vermeye davet şirket mukavelesinde göster<strong>ile</strong>n şekilde ve eğermukavelede bu hususta hüküm yoksa taahhütlü mektupla ve toplantıdan en az beş gün önce ve gündemibildirmek suretiyle yapılır.Bütün ortaklar; aralarından biri itirazda bulunmadığı takdirde toplantıya çağırma hakkındaki merasimeriayet etmeksizin de umumi heyet halinde toplanabilirler. Böyle bir toplantıda bütün ortaklar hazır olmakşartiyle, umumi heyetin salahiyetine dahil olan hususlar müzakere ed<strong>ile</strong>rek karara bağlanabilir.


2849IV - Salahiyetler:Madde 539 – Umumi heyet aşağıdaki salahiyetleri haiz olup bunları başka bir organa devredemez:1. Şirket mukavelesini değiştirmek;2. Müdürleri tayin ve azletmek;3. Müdür olmıyan ortaklara bahşed<strong>ile</strong>n kontrol hakları mahfuz kalmak şartiyle murakıpları tayin veazletmek;4. Kar ve zarar hesabını ve bilançoyu tasdik ve safi karın kullanma şeklini tayin etmek;5. Müdürleri ibra etmek;6. Payların bölünmesi hakkında karar vermek;7. Kuruluş veya idare işlerinden dolayı şirketin kendi organlarına veya münferit ortaklara karşı haizolduğu tazminat taleplerini dermeyan etmek.Şirket mukavelesinde aksine hüküm olmadıkça umumi heyet, ortakların koymayı taahhüt ettiklerisermayeye mahsuben ödiyecekleri paraların ödeme gününü tesbit ve ticari mümessillerle, bütün ticari işletmeyiidare hakkı ver<strong>ile</strong>n ticari vekilleri tayine salahiyetlidir.B) İdare ve temsil:I - Müdürler:1. Ortak olanlar:Madde 540 – Aksi kararlaştırılmış olmadıkça, ortaklar hep birlikte müdür sıfatiyle şirket işlerini idareyeve şirketi tems<strong>ile</strong> mezun ve mecburdurlar.Şirket mukavelesi veya umumi heyet kararı <strong>ile</strong> şirketin idare ve temsili ortaklardan bir veya birkaçınabırakılabilir.Kuruluştan sonra şirkete giren ortaklar, bu hususta umumi heyetin ayrı bir kararı olmadıkça, idare vetems<strong>ile</strong> mezun ve mecbur değildirler.Limitet şirketin temsilc<strong>ile</strong>ri arasında bir hükmi şahıs bulunduğu takdirde, ancak o hükmi şahıs adınalimitet şirketin temsil ve idaresini üzerine almış bulunan hakiki şahıs limitet şirketin temsilcisi olarak tescil veilan edilir.2. Ortak olmayanlar:Madde 541 – Şirket mukavelesi veya umumi heyet karariyle şirketin idare ve temsili, ortak olmıyankimselere de bırakılabilir. <strong>Bu</strong> gibi kimselerin salahiyet ve mesuliyetleri hakkında ortak olan müdürlere aithükümler tatbik olunur.II- Temsil salahiyeti:1. Şümulü:Madde 542 – Müdürlerin haiz oldukları temsil salahiyetinin şümul ve tahdidi hakkında, anonim şirketinidare meclisine dair olan 321 inci madde hükmü tatbik olunur.Vazifelerini ifa dolayısiyle müdürlerin işlemiş oldukları haksız fiillerden şirket mesulolur.2. Kaldırılması:Madde 543 – Ortaklara ait idare ve temsil salahiyetlerinin kaldırılması hakkında, kollektif şirkete dair161 ve 162 nci maddeleri hükümleri tatbik olunur.Ortak olmıyan müdür umumi heyet karariyle her zaman azlolunabilir. Azlolunan müdürün mukaveledendoğan hakları mahfuzdur.


28503. İmza şekli:Madde 544 – Şirket namına yapılacak yazılı beyanlarda, şirketin unvaniyle beraber müdürlerin kendiimzalarının da bulunması lazımdır.Şirket tarafından tanzim ed<strong>ile</strong>cek mektup, evrak ve vesikalarda; şirketin unvaniyle birlikte esas sermayemiktarının gösterilmesi şarttır.4. Ticari mümessil ve vekillerin tayini:Madde 545 – Mukavelede aksine hüküm olmadıkça ticari mümessiller <strong>ile</strong> bütün işletmeyi idaresalahiyetini haiz olan ticari vekiller, ancak umumi heyet karariyle tayin olunabilir. <strong>Bu</strong>nunla beraber her müdür,bunları azletmek salahiyetine sahiptir.5. Sermayenin kısmen kaybı:Madde 546 – Esas sermayenin yarısı kaybedilmiş veya şirketin borçları mevcudundan fazla tutmuşsa,yahut şirketin aciz halinde bulunduğu şüphesini uyandıran emareler mevcut ise anonim şirket hakkındaki 324üncü madde hükmü tatbik olunur.6. Rekabet yasağı:Madde 547 – Müdür olan bir ortak, diğer ortakların muvafakati olmadan şirketin uğraştığı ticaretdalında ne kendi ve ne de başkası hesabına iş göremiyeceği gibi başka bir işletmeye mesuliyeti tahdidedilmemişortak, komanditer ortak veya limitet şirketin azası sıfatiyle iştirak dahi edemez. <strong>Bu</strong> yasak, mukaveleye konacakhükümle bütün ortaklara teşmil ed<strong>ile</strong>bilir.C) Murakabe:Madde 548 – Ortakların sayısı yirmiyi aşan limitet şirketlerde bir veya birden fazla murakıp bulunur. <strong>Bu</strong>fasılda başka bir hüküm bulunmadığı takdirde anonim şirketlerdeki murakıplara ait hükümler limitet şirketmurakıplarına da tatbik olunur.Ortaklarının sayısı yirmi ve yirmiden az olan limitet şirketlerde, idare hak ve vazifesi bütün ortaklara aitdeğilse müdür sıfatını haiz olmıyan ortaklar Borçlar <strong>Kanun</strong>unun 531 inci maddesinde yazılı haktanfaydalanabilirler.DÖRDÜNCÜ KISIMİnfisah ve AyrılmaA) İnfisah sebepleri:Madde 549 – Şirket şu hallerde infisah eder:1. Şirket mukavelesinde yazılı sebeplerle;2. Mukavelede aksine açık hüküm olmadıkça, esas sermayenin dörtte üçüne sahip olan ortakların dörtteüçünü teşkil eden bir ekseriyet tarafından ver<strong>ile</strong>cek kararla;3. Şirketin iflasına karar verilmesiyle;4. Ortaklardan birinin talebi üzerine ve muhik sebeplerden dolayı mahkeme karariyle;5. <strong>Kanun</strong>da yazılı sair hallerde.B) Tescil:Madde 550 – Müdürler, iflastan gayrı bir sebeple vukubulan infisahı tescil ve ilan edilmek üzere ticaretsiciline bildirirler.


2851C) Şirketten çıkma ve çıkarılma:Madde 551 – Şirket mukavelesiyle, ortaklara şirketten çıkma hakkı ver<strong>ile</strong>b<strong>ile</strong>ceği gibi bu hakkınkullanılması muayyen şartlara da tabi tutulabilir.Her ortak, muhik sebeplere dayanmak şartiyle şirketten çıkmasına müsaade edilmesini veya şirketinfeshini mahkemeden talebedebilir.Esas sermayenin yarısından fazlasına sahip bulunan ortakların mutlak ekseriyeti tarafından muvafakatedilmek şartiyle şirket, muhik sebeplerden dolayı bir ortağın şirketten çıkarılmasını mahkemeden istiyebilir.Bir ortağın şirketten çıkması veya çıkarılması ancak esas sermayenin azaltılması hakkındaki hükümlereriayet şartiyle muteberdir. Şu kadar ki, ayrılan ortağın hakları, şirketin esas sermayesinin itibari miktarını geçenmallarından ödenir veya payı sermaye koyma borcunun yerine getirilmemesi hakkındaki hükümler gereğinceparaya çevrilirse yahut başka bir ortak tarafından devralınırsa esas sermayenin azaltılması hakkındaki hükümlereriayet etmeye lüzum yoktur.D) Tasfiye:Madde 552 – Anonim şirketin, tasfiye memurlarını tayin ve azilleri, tasfiyenin icrası, ticaret sicilindekikaydın silinmesi ve ticari defterlerin saklanması hakkındaki hükümleri limited şirketlerde dahi tatbik olunur.E) Nevi değiştirme:I - Şartlar:Madde 553 – Bir anonim şirket tasfiye edilmeksizin aşağıdaki şartlar altında limitet şirkete çevr<strong>ile</strong>bilir:1. Limitet şirket esas sermayesinin anonim şirketin esas sermayesinden az olmaması;2. Anonim şirketin pay sahiplerine şirket mukavelesiyle tesbit edilmiş şekle uygun olarak yapılacak birilanla, sahip oldukları payların itibari değerlerine kadar limitet şirketin esas sermayesine iştirak imkanınınverilmesi;3. <strong>Bu</strong> suretle iştirak edecek kimselerin koyacakları paylar tutarının, anonim şirketin eses sermayesinin enaz üçte ikisine tekabül etmesi.II - Pay sahiplerinin hakları:Madde 554 – Limitet şirkete hiç iştirak etmiyen veya anonim şirketteki paylarının yalnız bir kısmı <strong>ile</strong>iştirak eden her pay sahibi limitet şirketten, infisah eden anonim şirket mallarından kendisine düşecek miktarınödenmesini istiyebilir.(Değişik: 16/6/1989 - 3585/7 md.)<strong>Bu</strong> miktar anonim şirket umumi heyet toplantısında temsil olunanesas sermayenin üçte ikisine tekabül eden bir ekseriyet tarafından tasvip olunacak bir bilançoya göre hesapolunur.III - Alacaklıların hakları:Madde 555 – Limitet şirketin ticaret siciline kaydedilmesiyle infisah eden anonim şirketin malları;kendiliğinden limitet şirkete intikal eder.Limitet şirketin ticaret siciline tescil edilmesiyle mukavelesinde yazılı şekilde ve üç defa yapılacakilanla, infisah eden anonim şirketin alacaklıları üçüncü ilandan itibaren bir aydan az olmamak üzere tayined<strong>ile</strong>cek münasip bir müddet içinde haklarını bildirmeye davet olunurlar. <strong>Bu</strong> müddet içinde noter protestosiyleitiraz edilmediği takdirde borçların limitet şirkete intikal edeceği ilanda açıkça bildirilir.İtiraz vukuunda bildir<strong>ile</strong>n alacak ya ödenir veya temin olunur.


2852Bütün alacaklıların hakları bu şekilde teminat altına alınmadıkça infisah eden anonim şirketinmallarından pay sahiplerine hiçbir ödeme yapılamaz.Müdürler infisah eden anonim şirketin alacaklılarına karşı bu hükümlere riayet edilmemesinden dolayı,kusursuz olduklarını ispat etmedikçe, şahsen ve mütesels<strong>ile</strong>n mesuldürler.Anonim şirketin infisahı tescil ve ilan edilmek üzere ticaret siciline bildirilir. Limitet şirketi borçluolarak kabul etmiyen alacaklıların hakları tediye veya temin edildikten sonra infisah eden anonim şirketin ticaretsicilindeki kaydının silinmesi limitet şirket tarafından talebedilir.BEŞİNCİ KISIMTatbik Olunacak HükümlerA) Anonim şirket hükümlerine yapılan atıflar:Madde 556 – Şirketin kuruluşuna iştirak edenlerle şirketin idare veya murakabesine memur ed<strong>ile</strong>nkimselerin ve tasfiye memurlarının mesuliyeti, cezai mesuliyetler ve şirketin vekaletlerce murakabesi hakkındaanonim şirketin bu hususlara mütaallik hükümleri tatbik olunur.ÜÇÜNCÜ KİTAPKıymetli EvrakBİRİNCİ FASILUmumi HükümlerA) Kıymetli evrakın tarifi:Madde 557 – Kıymetli evrak öyle senetlerdir ki, bunlarda mündemiç olan hak senetten ayrı olarakdermeyan ed<strong>ile</strong>mediği gibi başkalarına da devred<strong>ile</strong>mez.B) Senetten doğan borç:Madde 558 – Kıymetli evrakın borçlusu, ancak senedin teslimi mukabilinde ödeme <strong>ile</strong> mükelleftir.H<strong>ile</strong> veya ağır kusuru bulunmadıkça borçlu vadenin hulülünde senedin mahiyetine göre alacaklı olduğuanlaşılan kimseye ödemede bulunmakla borcundan kurtulur.C) Kıymetli evrakın devri:I - Umumi şekil:Madde 559 – Mülkiyet veya sair bir aynı hak tesisi maksadiyle kıymetli evrakın devri için, her haldesenet üzerindeki zilyedliğin devri şarttır.<strong>Bu</strong>ndan başka emre yazılı senetlerde ciroya nama yazılı senetlerde yazılı bir devir beyanına da ihtiyaçvardır. <strong>Bu</strong> beyan kıymetli evrakın üzerine yazılab<strong>ile</strong>ceği gibi ayrı bir kağıt üzerine de yazılabilir.<strong>Kanun</strong> veya mukavele <strong>ile</strong> başka kimselerin bu arada bilhassa borçlunun da devre iştirakleri mecburikılınabilir.II - Ciro:1. Şekil:Madde 560 – Bütün hallerde ciro, poliçenin cirosu hakkındaki hükümlere göre yapılır.Devir için, tam ciro ve senedin teslimi kafidir.


28532. Hüküm:Madde 561 – Devri kabil olan bütün kıymetli evrakın, senedin muhteviyatından veya mahiyetinden aksianlaşılmadıkça, ciro ve teslimi <strong>ile</strong> cirantanın hakları ciro ed<strong>ile</strong>ne geçer.D) Tahvil:Madde 562 – Nama yahut emre yazılı senet, ancak kendisine hak verdiği ve borç yüklediği bütünkimselerin muvafakatiyle ham<strong>ile</strong> yazılı bir senet haline getir<strong>ile</strong>bilir. <strong>Bu</strong> muvafakatin bizzat senet üzerineyazılması gerekir.Ham<strong>ile</strong> yazılı senetlerin nama veya emre yazılı senet haline getirilmesi hususunda da aynı esas caridir.<strong>Bu</strong> son halde hak veya borç sahibi kimselerden birinin muvafakati bulunmazsa bu değişiklik, ancak değişikliğiyapan alacaklı <strong>ile</strong> onun haklarına doğrudan doğruya halef olan şahıs arasında hüküm ifade eder.E) İptal Kararı:I - Şartları:Madde 563 – Kıymetli evrak zayi olduğu takdirde mahkeme tarafından iptaline karar ver<strong>ile</strong>bilir.Kıymetli evrakın zayi olduğu yahut ziyaın meydana çıktığı zamanda senet üzerinde hak sahibi olanşahıs, senedin iptaline karar verilmesini istiyebilir.II - Hükümleri:Madde 564 – İptal kararı üzerine hak sahibi hakkını senetsiz olarak da dermeyan veya yeni bir senetihdasını talebedebilir.<strong>Bu</strong>nun haricinde iptal usulü ve hükümleri hakkında, kıymetli evrakın muhtelif nev<strong>ile</strong>rine mütaallikhususi hükümler tatbik olunur.F) Hususi hükümler:Madde 565 – Muhtelif kıymetli evrak hakkındaki hususi hükümler mahfuzdur.İKİNCİ FASILNama Yazılı SenetlerA) Tarifi:Madde 566 – Belli bir şahıs namına yazılı olup da onun emrine kaydını ihtiva etmiyen ve kanunen deemre yazılı senetlerden sayılmıyan kıymetli evrak nama yazılı senet sayılır.B) Alacaklının hakkını nasıl ispat edeceği:I - Kaide olarak:Madde 567 – Borçlu, ancak senedin hamili bulunan ve senette adı yazılı olan veya onun hukuki halefiolduğunu ispat eden şahıslara ödemeye mecburdur.<strong>Bu</strong> cihet ispat edilmediği halde ödemede bulunan borçlu, senedin hakiki sahibi olduğunu ispat eden birüçüncü şahsa karşı borcundan kurtulmuş olmaz.II - Eksik nama yazılı senetler:Madde 568 – Nama yazılı senet içinde senet bedelini her hamiline ödemek hakkını mahfuz tutmuş olanborçlu, alacaklı sıfatının ispat edilmesini aramamış olsa dahi ham<strong>ile</strong> hüsnüniyetle yapacağı ödeme neticesindeborcundan kurtulmuş olur. Şu kadar ki; ham<strong>ile</strong> ödemede bulunmakla mükellef değildir. 697 inci maddenin ikincifıkrası hükmü mahfuzdur.


2854C) İptal kararı:Madde 569 – Aksine hususi hükümler olmadıkça nama yazılı senetler; ham<strong>ile</strong> yazılı senetler hakkındakihükümlere göre iptal olunur.Borçlu, senette ilanların sayısını azaltmak veya mehilleri kısaltmak suretiyle iptal için daha basit bir usulderpiş edeb<strong>ile</strong>ceği gibi alacaklı kendisine senedin iptal ve borcun itfa olunduğunu gösteren, resmen tanzim veyausulen tasdik edilmiş bir vesika verildiği takdirde, senet ibraz edilmeksizin ve iptaline karar verilmeksizin dahimuteber olmak üzere ödemek hakkını da mahfuz tutabilir.ÜÇÜNCÜ FASILHam<strong>ile</strong> Yazılı SenetlerA) Tarifi:Madde 570 – Senedin metin veya şeklinden, hamili kim ise o kimsenin hak sahibi sayılacağı anlaşılanher kıymetli evrak; ham<strong>ile</strong> (Hamiline) yazılı senet sayılır.Mahkeme karariyle ödemeden mened<strong>ile</strong>n borçlunun ödemesi muteber olmaz.B) Borçlunun def<strong>ile</strong>ri:I - Umumi olarak:Madde 571 – Borçlu ham<strong>ile</strong> yazılı bir senetten doğan alacağa karşı ancak senedin hükümsüzlüğünetaallük eden veya senetten anlaşılan def<strong>ile</strong>rle alacaklı her kim ise ona karşı şahsan haiz olduğu def<strong>ile</strong>ri <strong>ile</strong>risürebilir.Borçlu <strong>ile</strong> önceki hamillerden birisi arasında doğrudan doğruya mevcut münasebetlere dayanan def<strong>ile</strong>rindermeyanı, ancak senedi iktisabederken hamilin b<strong>ile</strong>rek borçlunun zararına hareket etmiş olması halinde caizdir.Senedin borçlunun rızası hilafına tedavüle çıkarıldığı yolunda bir defi dermeyan olunamaz.II - Ham<strong>ile</strong> yazılı faiz kuponları:Madde 572 – Borçlu ham<strong>ile</strong> yazılı faiz kuponlarından doğan alacağa karşı ana paranın itfa edildiğidefinde bulunamaz.Ana paranın ödenmesi halinde, borçlu, <strong>ile</strong>rde muacceliyet kesbedecek olup asıl senetle birlikte kendisineteslim edilmiyen faiz kuponlarının tutarını bu kuponlar hakkında cari olan müruruzaman müddeti geçinceyekadar alıkoymak hakkını haizdir; meğer ki, teslim edilmeyen kuponların iptaline karar verilmiş yahut tutarımukabilinde teminat gösterilmiş olsun.C) İptal kararı:I - Umumi olarak:1. Salahiyet:Madde 573 – Hisse senetleri, tahviller, intifa senetleri, (Münferit kuponlar hariç olmak üzere) kuponvarakaları, esas kupon varakalarının yen<strong>ile</strong>nmesine yarıyan kuponlar (Talonlar) gibi ham<strong>ile</strong> yazılı senetleriniptaline hak sahibinin talebi üzerine mahkemece karar verilirSalahiyetli mahkeme borçlunun ikametgahı mahkemesi veya hisse senetleri hakkında anonim şirketmerkezinin bulunduğu yerin mahkemesidir.D<strong>ile</strong>kçe sahibinin senedin zilyedi bulunduğu ve onu zayi ettiği yolundaki iddialarının mahkemecekuvvetle muhtemel görülmesi lazımdır.


2855Kupon varakası veya talonu bulunan bir senet hamilinin elinden yalnız kupon varakası veya talonuçıkmış olursa talebin haklı olduğunun ispatı için esas senedin ibrazı yeter.2. Ödeme yasağı:Madde 574 – D<strong>ile</strong>kçe sahibinin talebi üzerine mahkeme senedin borçlusunu; hilafına hareket ettiğitakdirde iki defa ödemek mecburiyetinde kalacağını ihtar ederek bedelini ödemekten meneder.Bir kupon varakasının iptaline karar vermek lazımgeldiği takdirde vadeleri dava sırasında hulül edenmünferit kuponlar hakkında faiz kuponlarının iptaline mütedair hükümler tatbikolunur.3. İlan <strong>ile</strong> davet, müracaat müddeti:Madde 575 – Mahkeme, d<strong>ile</strong>kçe sahibinin, senedin zilyedi bulunmuş ve onu zayi etmiş olduğuna dairverdiği izahatın doğruluğunu kuvvetle muhtemel görürse, belli olmıyan hamili ilan yoliyle senedi muayyen birmüddet içinde ibraz etmeye davet ve aksi takdirde senedin iptaline karar ver<strong>ile</strong>ceğini ihtar eder. Müddetin en azaltı ay olarak tesbiti lazımdır; bu müddet ilk ilan gününden itibaren işlemeye başlar.4. İlan şekli:Madde 576 – Senedi ibraz hususundaki ilanın 37 nci maddede yazılı gazetede üç kere yapılmasılazımdır.Mahkeme lüzum gördüğü takdirde ayrıca münasip göreceği diğer şekillerde de ilanlar yapılmasına kararverebilir.5. Hükümleri:a) Senedin ibrazı halinde:Madde 577 – İptali istenen senet ibraz edilirse mahkeme, d<strong>ile</strong>kçe sahibine senedin iadesi hususundadava açması için bir mehil tayin eder.D<strong>ile</strong>kçe sahibi bu mehil içinde dava açmazsa, mahkeme, senedi geri verir ve ödeme yasağını kaldırır.b) Senedin ibraz edilmemesi halinde:Madde 578 – Senet tayin olunan mehil içinde ibraz edilmezse, mahkeme, senedin iptaline karar verirveya lüzum görürse başka tedbirler de ittihaz edebilir.Ham<strong>ile</strong> yazılı bir senedin iptali hakkındaki karar derhal 37 nci maddede anılan gazete <strong>ile</strong> ve mahkemelüzum görürse başka vasıtalarla da ilan edilir.İptal kararı üzerine d<strong>ile</strong>kçe sahibi, masrafı kendisine ait olmak üzere yeni bir senet ihdasını veyamuaccel borcun ifasını istemek hakkını haizdir.II - Kuponlarda usül:Madde 579 – Münferit kuponların zıyaı halinde hak sahibinin talebi üzerine, mahkeme, bedelinvadesinde ve eğer vade esasen hulül etmiş bulunursa derhal mahkemeye yatırılmasına karar verir.Üç yıl geçtikten sonra hiçbir hak sahibi müracaat etmemiş olur ve vadenin hulülünden itibaren üç yılgeçmiş olursa mahkeme karariyle bedel d<strong>ile</strong>kçe sahibine verilir.III - Banknotlarda ve buna benzer kağıtlarda usül:Madde 580 – Banknot ve büyük miktarda çıkarılıp görüldüğünde ödenmesi gereken ve para yerineödeme vasıtası olarak kullanılan ve muayyen bedelleri yazılı olan diğer ham<strong>ile</strong> yazılı senetlerin iptaline kararver<strong>ile</strong>mez.Devlet tarafından çıkarılmış olan tahviller hakkındaki hususi hükümler mahfuzdur.


2856D) İpotekli borç senedi ve irat senedi:Madde 581 – Ham<strong>ile</strong> yazılı olan ipotekli borç senediyle irat senedi hakkındaki hususi hükümlermahfuzdur.DÖRDÜNCÜ FASILKambiyo SenetleriBorçlanma ehliyeti:Madde 582 – Akit <strong>ile</strong> borçlanmaya ehil olan kimse, poliçe, çek ve bono <strong>ile</strong> borçlanmaya da ehildirBİRİNCİ KISIMPoliçeBİRİNCİ AYIRIMPoliçenin Keşidesi ve ŞekliA) Şekil:I - Unsurları:1. Umumi olarak:Madde 583 – Poliçe:1. Senet metninde "Poliçe" kelimesini ve eğer senet Türkçeden başka bir dille yazılmışsa o dilde poliçekarşılığı olarak kullanılan kelimeyi;2. Muayyen bir bedelin ödenmesi hususunda kayıtsız ve şartsız havaleyi;3. Ödiyecek olan kimsenin (Muhatabın) ad ve soyadını;4. Vadeyi;5. Ödeme yerini;6. Kime veya kimin emrine ödenecek ise onun ad ve soyadını;7. Keşide tarihi ve yerini;8. Keşidecinin imzasını;ihtiva eder2. Unsurların bulunmaması:Madde 584 – Yukarki maddede yazılı hususlardan birini ihtiva etmiyen senet aşağıdaki fıkralarda yazılıhaller dışında poliçe sayılmaz.Vadesi gösterilmiyen poliçenin görüldüğünde ödenmesi meşrut sayılır.Ayrıca tasrih edilmiş olmadıkça muhatabın soyadı yanında göster<strong>ile</strong>n yer, ödeme yeri ve aynı zamandada muhatabın ikametgahı sayılır.Keşide yeri gösterilmiyen poliçe, keşidecinin soyadı yanında göster<strong>ile</strong>n yerde keşide edilmiş sayılır.II - Münferit unsurlar:1. Keşidecinin aynı zamanda muhatap veya emrine ödenecek kimse olması:Madde 585 – Poliçe bizzat keşidecinin emrine yazılı olab<strong>ile</strong>ceği gibi bizzat keşideci üzerine veya birüçüncü şahıs hesabına da keşide ed<strong>ile</strong>bilir.2. Adresli ve ikametgahlı poliçe:Madde 586 – Poliçenin üçüncü şahsın ikametgahında ödenmesi şart koşulabilir.<strong>Bu</strong> üçüncü şahsın ikametgahı muhatabın ikametgahının bulunduğu yerde (Adresli poliçe) veya başka biryerde (İkametgahlı poliçe) bulunabilir.


28573. Faiz şartı:Madde 587 – Görüldüğünde veya görüldüğünden muayyen bir müddet sonra ödenmesi şart kılınan birpoliçeye keşideci tarafından faiz şartı dercolunabilir. Bütün diğer poliçelerde böyle bir faiz şartı yazılmamışsayılır.Faiz miktarının poliçede gösterilmesi lazımdır; gösterilmemiş ise faiz şartı yazılmamış sayılır.Başka bir gün zikredilmemişse faiz, poliçenin keşide gününden itibaren işler.4. Poliçe tutarının muhtelif şekillerde gösterilmesi:Madde 588 – Poliçe bedeli hem yazı ve hem de rakamla gösterilip de iki bedel arasında fark bulunursayazı <strong>ile</strong> göster<strong>ile</strong>n bedele itibar olunur.Poliçe bedeli yalnız yazı <strong>ile</strong> veya yalnız rakamla mütaaddit defalar gösterilmiş olup da bedeller arasındafark bulunursa en az olan bedel muteber sayılır.B) İmza edenlerin mesuliyeti:I - Muteber olmıyan imzaların bulunması:Madde 589 – Bir poliçe, poliçe <strong>ile</strong> borçlanmaya ehil olmıyan kimselerin imzasını, sahte imzaları,mevhum şahısların imzalarını yahut imzalıyan veya namlarına imzalanmış olan şahısları herhangi bir sebepdolayısiyle ilzam etmiyen imzaları taşırsa, diğer imzaların sıhhatine bu yüzden halel gelmez.II - Salahiyet olmaksızın imza:Madde 590 – Tems<strong>ile</strong> salahiyetli olmadığı halde bir şahsın temsilcisi sıfatiyle bir poliçeye imzasınıkoyan kimse, o poliçeden dolayı bizzat mesul olur ve poliçeyi ödediği takdirde temsil olunan haiz olab<strong>ile</strong>ceğihaklara sahip olur. Salahiyetini aşan temsilci için dahi hüküm böyledir.III - Keşidecinin mesuliyeti:Madde 591 – Keşideci, poliçenin kabul edilmemesinden ve ödenmemesinden dolayı mesuldür.Keşidecinin kabul edilmeme halinde mesuliyetten kendini müaf tutması caiz ise de ödenmeme halindemesuliyetten muaf olduğunu gösteren kayıtlar yazılmamış sayılır.IV - Açık poliçe:Madde 592 – Tedavüle çıkarılırken tamamen doldurulmamış bulunan bir poliçe, aradaki anlaşmalaraaykırı bir şekilde doldurulursa bu anlaşmalara riayet edilmemiş olması keyfiyeti, ham<strong>ile</strong> karşı <strong>ile</strong>ri sürülemez;meğer ki hamil poliçeyi kötü niyetle iktisabetmiş veya iktisap sırasında kendisine ağır bir kusur isnadı mümkünbulunmuş olsun.İKİNCİ AYIRIMCiroA) Poliçenin devredilmesi:Madde 593 – Her poliçe sarahaten, emre yazılı olmasa dahi, ciro ve teslim yolu <strong>ile</strong> devrolunabilir.Keşideci poliçeye: "Emre yazılı değildir." kelimelerini veya aynı manayı ifade eden bir kaydıdercetmişse, poliçe ancak alacağın temliki yolu <strong>ile</strong> devrolunabilir ve bu devir alacağın temlikinin hukukineticelerini doğurur.Ciro, poliçeyi kabul etmiş olsun veya olmasın muhataba, keşideciye veya poliçe <strong>ile</strong> borç altına girmişolanlardan her hangi birine de yapılabilir. <strong>Bu</strong> kimseler poliçeyi yeniden ciro edebilirler.


2858B) Ciro:I - Kayıtsız, şartsız olması:Madde 594 – Cironun kayıtsız ve şartsız olması lazımdır. Cironun tabi tutulduğu her şart yazılmamışaddolunur.Kısmi ciro batıldır.Hamiline ciro beyaz ciro hükmündedir.II - Cironun şekli:Madde 595 – Cironun poliçe veya poliçeye bağlı olan ve "Alonj" den<strong>ile</strong>n bir kağıt üzerine yazılması veciranta tarafından imzalanması lazımdır.Lehine ciro yapılan kimsenin ciroda gösterilmesine lüzum olmadığı gibi ciro, cirantanın sadeceimzasından b<strong>ile</strong> ibaret olabilir. <strong>Bu</strong> şekildeki cirolara "beyaz ciro" denilir. <strong>Bu</strong>nun muteber olması için cironunpoliçenin arkasına veya alonj üzerine yazılması lazımdır.III - Cironun hükümleri:1. Nakil vazifesi:Madde 596 – Ciro ve teslim neticesinde poliçeden doğan bütün haklar devredilmiş olur.Ciro beyaz ciro ise hamil:1. Ciroyu kendi namına veya diğer bir şahıs namına doldurabilir;2. Poliçeyi yeniden beyaz olarak yahut diğer muayyen bir şahsa tekrar ciro edebilir;3. Beyaz ciroyu doldurmaksızın ve poliçeyi tekrar ciro etmeksizin poliçeyi başka bir kimseye verebilir.2. Teminat vazifesi:Madde 597 – Aksine şart bulunmadıkça ciranta poliçenin kabul edilmemesinden ve ödenmemesindenmesuldür.Ciranta, poliçenin tekrar ciro edilmesini yasak edebilir; bu halde, senet sonradan kend<strong>ile</strong>rine ciro edilmişolan kimselere karşı mesul olmaz.3. Hak sahipliğini ispat vazifesi:Madde 598 – Bir poliçeyi elinde bulunduran kimse, son ciro beyaz ciro olsa dahi kendi hakkı müteselsilve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde salahiyetli hamil sayılır. Çizilmiş cirolar bu hususta yazılmamışhükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro takibederse son ciroyu imzalıyan kimse, poliçeyi beyaz ciro <strong>ile</strong>iktisabetmiş sayılır.Poliçe her hangi bir surette hamilin elinden çıkmış bulunursa yukarıki fıkrada yazılı hükümlere görehakkı anlaşılan yeni hamil, ancak poliçeyi kötü niyetle iktisabetmiş olduğu veya iktisabında ağır bir kusurbulunduğu takdirde o poliçeyi geri vermekle mükelleftir.IV - Def<strong>ile</strong>r:Madde 599 – Poliçeden dolayı kendisine müracaat olunan kimse keşideci veya önceki hamillerdenbiriyle kendi arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanan def<strong>ile</strong>ri müracaatta bulunan ham<strong>ile</strong>karşı <strong>ile</strong>ri süremez; meğer ki, hamil, poliçeyi iktisabederken b<strong>ile</strong> b<strong>ile</strong> borçlunun zararına hareket etmiş olsun.Alacağın temliki yoliyle yapılan devirlere ait hükümler mahfuzdur.


2859V - Cironun hususi çeşitleri:1. Tahsil için ciro:Madde 600 – Ciro "Bedeli tahsil içindir." "Kabız içindir","Vekaleten" ibaresini veya sadece tevkili ifadeeden diğer her hangi bir kaydi ihtiva ederse hamil, poliçeden doğan bütün hakları kullanabilir; fakat o poliçeyiancak tahsil cirosu şeklinde tekrar ciro edebilir.Poliçeden mesul olanlar bu halde ancak cirantaya karşı <strong>ile</strong>ri süreb<strong>ile</strong>cekleri def<strong>ile</strong>ri ham<strong>ile</strong> karşıdermeyan edebilirler.Tahsil için ver<strong>ile</strong>n ciroda münderiç bulunan salahiyet, bu salahiyeti verenin ölümü <strong>ile</strong> sona ermiyeceğigibi onun medeni hakları kullanma ehliyetini kaybetmesiyle de ortadan kalkmaz.2. Rehin Cirosu:Madde 601 – Ciro, "Bedeli teminattır", "Bedeli rehindir" ibarelerini yahut terhini ifade eden diğer herhangi bir kaydı ihtiva ederse, hamil poliçeden doğan bütün hakları kullanabilir; fakat kendisi tarafından yapılanbir ciro ancak tahsil cirosu hükmündedir.Poliçeden mesul olanlar, kend<strong>ile</strong>riyle ciranta arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetleredayanan def<strong>ile</strong>ri ham<strong>ile</strong> karşı <strong>ile</strong>ri süremezler; meğer ki, hamil poliçeyi iktisabederken b<strong>ile</strong> b<strong>ile</strong> borçlununzararına hareket etmiş olsun.3. Vadeden sonraki ciro:Madde 602 – Vadenin geçmesinden sonra yapılan ciro, vadeden önce yapılan bir cironun hükümlerinidoğurur; şu kadar ki; ödenmeme protestosundan yahut bu protestonun tanzimi için muayyen olan müddetingeçmesinden sonra yapılan ciro ancak alacağın temliki hükümlerini meydana getirir.Aksi sabit oluncaya kadar tarihsiz bir ciro protestonun tanzimi için muayyen olan müddetin geçmesindenönce yapılmış sayılır.ÜÇÜNCÜ AYIRIMKabul ve AvalA) Kabule arz:I - Kaide:Madde 603 – Poliçe vadenin hulülüne kadar hamil veya poliçeyi elinde tutan herkes tarafındanmuhatabın ikametgahında onun kabulüne arz olunabilir.II - Kabul arz şartı ve yasağı:Madde 604 – Keşideci, bir müddet tayin etmek veya etmemek suretiyle poliçenin kabule arz edilmesinişart koşabilirKeşideci, üçuncü bir şahsın ikametgahında veya muhatabın ikametgahından başka bir yerde yahutgörüldükten muayyen bir müddet sonra ödenmesi gereken poliçeler hariç olmak üzere, poliçenin kabule arzınımenettiğini poliçeye yazabilir.Keza keşideci, poliçenin muayyen bir tarihten önce kabule arz edilmemesini de şart kılabilirKeşideci poliçenin kabule arzını menetmiş olmadıkça her ciranta, bir müddet tayin etmek veya etmemeksuretiyle, poliçenin kabule arzını şart koşabilir.


2860III - Görüldükten muayyen bir müddet sonra ödenmesi gereken poliçelerde:Madde 605 – Görüldükten muayyen bir müddet sonra ödenmesi şart kılınan poliçelerin, keşidegününden itibaren bir yıl içinde kabule arz edilmesi lazımdır.Keşideci bu müddeti kısaltab<strong>ile</strong>ceği gibi daha uzun bir müddet de şart koşabilir.Cirantalar kabule arz müddetlerini kısaltabilirler.IV - Bir daha kabule arz:Madde 606 – Muhatap, poliçenin kendisine arz edildiği günü takibeden günde bir daha ibrazınıistiyebilir. İlgil<strong>ile</strong>r bu talebin yerine getirilmediğini, ancak bu talep protestoya dercedildiği takdirde <strong>ile</strong>risürebilirler.Hamil, kabule arz ed<strong>ile</strong>n poliçeyi muhatabın eline vermeye mecbur değildir.B) Kabul:I-Şekil:1. Umumi olarak:Madde 607 – Kabul beyanı poliçe üzerine yazılır ve "Kabul edilmiştir" tabiriyle veya buna muadil başkabir ibare <strong>ile</strong> ifade ve muhatap tarafından imza edilir.Muhatabın poliçenin yüz tarafına yalnız imzasını koyması,kabul hükmündedir.Poliçenin görüldükten muayyen bir müddet sonra ödenmesi şart edilmiş olduğu veya hususi bir şartgereğince muayyen bir müddet içinde kabule arz edilmesi lazım geldiği takdirde, hamil ibraz günü tarihininatılmasını istemedikçe kabul hangi gün vukubulmuşsa o günün tarihi atılır. Tarih atılmamış olduğu takdirdehamil cirantalarla keşideciye karşı müracaat haklarını muhafaza edebilmek için bu eksikliği vaktinde tanzimed<strong>ile</strong>cek bir protesto <strong>ile</strong> tesbit ettirmeye mecburdur.2. Kabulün tahdidi:Madde 608 – Kabul, kayıtsız, şartsız olmalıdır; fakat muhatap kabulü poliçe bedelinin bir kısmınahasredebilir.Kabul şerhi bundan başka noktalarda poliçe münderecatından farklı olursa, poliçe kabul edilmemişsayılır. <strong>Bu</strong>nunla beraber kabulü yapan, kabulündeki şartlar dairesinde mesuldür.3. Adresli ve ikametgahlı poliçe:Madde 609 – Keşideci poliçede, ödiyecek üçüncü bir şahsı göstermeksizin, muhatabın ikametgahındanbaşka bir yeri ödeme yeri olarak göstermişse muhatap kabul şerhinde bir üçüncü şahsı gösterebilir. Aksi takdirdemuhatap, ödeme yerinde poliçeyi bizzat ödemeyi taahhüt etmiş sayılır.Eğer poliçenin bizzat muhatabın ikametgahında ödenmesi şart kılınmışsa, muhatap, kabul şerhindeödemenin yapılacağı yer olmak üzere ödeme yerinde bulunan bir adresi gösterebilir.II - Hükümleri:1. Umumi olarak:Madde 610 – Muhatap, poliçeyi kabul etmekle bedelini vadesinde ödemeyi taahhüt etmiş olur.Ödemeden imtina halinde hamil, keşidesi dahi olsa poliçeden dolayı 637 ve 638 inci maddeler gereğinceisteneb<strong>ile</strong>cek şeylerin hepsini kabul edenden doğrudan doğruya talep hakkını haizdir.


28612. Kabul şerhinin çizilmesi:Madde 611 – Muhatap, poliçe üzerindeki kabul şerhini poliçeyi geri vermeden önce çizmiş olursakabulden imtina etmiş sayılır. Aksi sabit oluncaya kadar kabul şerhi, poliçenin geri verilmesinden önce çizilmişaddolunur.<strong>Bu</strong>nunla beraber muhatap ham<strong>ile</strong> yahut poliçede imzası bulunan bir kimseye, poliçeyi kabul ettiğini yazı<strong>ile</strong> bildirmiş olursa bunlara karşı kabul beyanı dairesinde mesul olur.C) Aval:I - Aval verenler:Madde 612 – Poliçedeki bedelin ödenmesi, aval suretiyle tamamen veya kısmen temin olunabilir.<strong>Bu</strong> teminat, üçüncü bir şahıs yahut poliçede zaten imzası bulunan bir kimse tarafından da ver<strong>ile</strong>bilirII - Şekil:Madde 613 – Aval şerhi, poliçe veya alonj üzerine yazılır.Aval "aval içindir" tabiri <strong>ile</strong> veya buna muadil diğer her hangi bir ibare <strong>ile</strong> ifade ve avalı veren kimsetarafından imza edilir.Muhatap veya keşdecinin imzaları müstesna olmak üzere poliçenin yüzüne konan her imza, aval şerhisayılır.Kimin için verildiği aval şerhinde açıklanmak lazımdır; açıklanmadığı takdirde aval, keşideci içinverilmiş sayılır.III - Hükümler:Madde 614 – Aval veren kimse, kimin için taahhüt altına girmişse tıpkı onun gibi mesul olur.Aval veren kimsenin temin ettiği borç, şekle ait noksandan başka bir sebepten dolayı batıl olsa dahi avalverenin taahhüdü muteberdir.Aval veren kimse,poliçe bedelini ödediği takdirde poliçeden dolayı lehine taahhüt altına girmiş olduğukimseye ve ona karşı poliçe gereğince mesul olan kimselere karşı poliçeden doğan hakları iktisabeder.DÖRDÜNCÜ AYIRIMÖdemeA) Vade:I - Vadenin tesbiti:1. Umumi olarak:Madde 615 – Bir poliçe:1. Görüldüğünde;2. Görüldükten muayyen bir müddet sonra;3. Keşide gününden muayyen bir müddet sonra;4. Muayyen bir günde;ödenmek üzere keşide olunabilir.Vadesi başka şekilde yazılan veya birbirini takibeden vadeleri gösteren poliçeler batıldır.


28622. Görüldüğünde ödenecek poliçe:Madde 616 – Görüldüğünde ödenmek üzere keşide olunan poliçe ibrazında ödenir. Böyle bir poliçeninkeşide gününden itibaren bir yıl içinde ödenmesi için ibrazı lazımdır. Keşideci bu müddeti kısaltab<strong>ile</strong>ceği gibidaha uzun bir müddet dahi tesbit edebilir. İbraz müddetleri cirantalar tarafından kısaltılabilir.Keşideci, görüldüğünde ödenecek bir poliçenin muayyen bir günden önce ödenmek üzere ibrazedilmiyeceği hakkında şart koyabilir. <strong>Bu</strong> takdirde ibraz müddeti o tarihten başlar.3. Görüldükten muayyen bir müddet sonra ödenecek poliçe:Madde 617 – Görüldükten muayyen bir müddet sonra ödenecek bir poliçenin vadesi, kabul şerhindeyazılı tarihe veya protesto tarihine göre tayin olunur.Kabul şerhinde tarih gösterilmemiş ve protesto da çekilmemiş olursa poliçe, kabul eden hakkında,kabule ibraz için derpiş ed<strong>ile</strong>n müddetin son günü kabul edilmiş sayılır.II - Müddetlerin hesabı:1. Umumi olarak:Madde 618 – Keşide gününden veya görüldükten bir veya birkaç ay sonra ödenmek üzere keşide ed<strong>ile</strong>nbir poliçenin vadesi, ödemenin yapılması gereken ayın mukabil gününde gelmiş olur. Mukabil gün bulunmadığıtakdirde vade o ayın son günü gelmiş olur.Bir poliçe, keşide gününden veya görüldükten bir buçuk ay veya birkaç ay ve yarım ay sonra ödenmeküzere keşide olunduğu takdirde, ilk önce tam aylar hesap edilir.Eğer vade olarak bir ayın başı, ortası veya sonu tesbit edilmişse bu tabirlerden ayın birinci, on beşinci vesonuncu günleri anlaşılır."Sekiz gün" veya " on beş gün" tabirlerinden bir veya iki hafta değil hakiki olarak sekiz veya on beşgünlük bir müddet anlaşılır."Yarım ay" tabiri on beş günlük bir müddeti gösterir.2. Takvimlerin çatışması:Madde 619 – Muayyen bir günde ödenecek bir poliçenin keşide yeri <strong>ile</strong> ödeme yeri arasında takvimfarkı olduğu takdirde vade, ödeme yerinin takvimine göre tesbit edilmiş sayılır.Takvimleri farklı olan iki yer arasında keşide ed<strong>ile</strong>n bir poliçe keşide gününden muayyen bir müddetsonra ödenmek üzere keşide edildiği takdirde keşide günü ödeme yerindeki takvimin mukabil gününe ircaolunmak suretiyle vade hesap edilir.Poliçelerin ibraz müddetlerinin hesabı hususunda da yukarıki fıkralar hükümleri tatbik olunur.Poliçedeki bir kayıt veya poliçenin diğer münderecatından,maksadın başka olduğu anlaşılırsa bu maddehükümleri tatbik olunmazB) Ödeme:I - İbraz:Madde 620 – Muayyen bir günde veya keşide gününden yahut görüldükten muayyen bir müddet sonraödenecek bir poliçenin hamili, poliçeyi ödeme gününde veya onu takip eden iki iş günü içinde ödenmek üzereibraza mecburdur.Poliçenin bir takas odasına ibrazı, ödeme için ibraz yerine geçer.


2863II - Makbuz istemek hakkı:Madde 621 – Muhatap poliçeyi öderken hamil tarafından bir ibra şerhi yazılarak poliçenin kendisineverilmesini isteyebilir.Hamil kısmi ödemeyi reddedemez.Kısmi ödeme halinde muhatap bu ödemenin poliçe üzerine işaret edilmesini ve kendisine bir makbuzverilmesini isteyebilir.III - Vadeden önce ve vadesinde ödeme:Madde 622 – Hamil, vadeden önce poliçe bedelini almaya zorlanamaz.Vadeden önce ödeyen muhatap, bu yüzden doğacak mesuliyeti kendisi üzerine almış olur.H<strong>ile</strong> veya ağır bir kusuru bulunmadıkça poliçeyi vadesinde ödeyen kimse borcundan kurtulmuşolur.Ödeyen kimse, cirolar arasında muntazam bir teselsülün mevcut olup olmadığını incelemiye mecbur ise decirantaların imzalarının sıhhatini araştırmaya mecbur değildir.IV - Yabancı memleket parasiyle ödeme:Madde 623 – Poliçenin ödeme yerinde rayici olmıyan bir para <strong>ile</strong> ödeneceği şart koşulduğu takdirde,bedeli, vade günündeki kıymetine göre o memleket parasiyle ödenebilir. Borçlu ödemede geciktiği takdirdehamil poliçe bedelinin d<strong>ile</strong>rse vade günündeki d<strong>ile</strong>rse ödeme günündeki rayice göre memlelet parasiyleödenmesini istiyebilir.<strong>Kanun</strong>i rayici olmıyan paranın kıymeti, ödeme yerindeki ticari teamüllere göre tayin olunur. <strong>Bu</strong>nunlaberaber keşideci ödenecek paranın poliçede yazılı muayyen bir rayice göre hesap edilmesini şart edebilir.Keşideci ödemenin muayen bir para <strong>ile</strong> yapılması lüzumunu şart koşmuş ise (Aynen ödeme şartı) ilk ikifıkranın hükümleri tatbik olunmaz.Poliçe bedeli, keşide ve ödeme yeri olan memleketlerde aynı adı taşıyan ve fakat kıymetleri birbirindenfarklı olan para <strong>ile</strong> gösterildiği takdirde ödeme yerindeki para kasdedilmiş sayılır.V - Tevdi:Madde 624 – Bir poliçe 620 nci maddede tayin ed<strong>ile</strong>n müddet zarfında ödeme için ibraz edilmediğitakdirde borçlu masraf ve hasar ham<strong>ile</strong> ait olmak üzere poliçenin bedelini notere tevdi edebilir.BEŞİNCİ AYIRIMKabul ve Ödemeden İmtina Hallerinde Müracaat HaklarıA) Müracaat hakkı :I - Umumi olarak:Madde 625 – Hamil, vadenin hulülünde poliçe ödenmemişse, cirantalara, keşideciye ve poliçedolayısiyle taahhüt altına girmiş olan diğer kimselere karşı müracaat hakkını kullanabilir.Hamil:1. Kabulden tamamen veya kısmen imtina edilmiş;2. Poliçeyi kabul etmiş olsun olmasın muhatap iflas etmiş veya sadece ödemelerini tatil etmiş yahutaleyhindeki her hangi bir icra takibi semeresiz kalmış;3. Kabul için arz edilmesi mened<strong>ile</strong>n bir poliçenin keşidecisi iflas etmiş; bulunursa vadenin hulülündenönce de aynı müracaat hakkını haizdir.


2864II - Protesto:1. Müddetler ve şartları:Madde 626 – Kabulden veya ödemeden imtina,kabul etmeme veya ödememe protestosu den<strong>ile</strong>n resmibir vesika <strong>ile</strong> tesbiti mecburidir.Kabul etmeme protestosunun, kabule arz için muayyen olan müddet içinde çekilmesi lazımdır. Şayet 606ncı maddenin birinci fıkrasında göster<strong>ile</strong>n halde poliçenin ilk arzı vadenin son gününde vukua gelmiş ise protestoo günün ertesi günü dahi çek<strong>ile</strong>bilir.Muayyen bir günde veya keşide gününden veya görüldükten muayyen bir müddet sonra ödenmesi şartınıhavi bir poliçeden dolayı çek<strong>ile</strong>cek ödememe protestosunun, ödeme gününü takibeden iki iş günü içindeçekilmesi lazımdır. Görüldüğünde ödenmesi şart olan bir poliçeden dolayı çek<strong>ile</strong>cek ödememe protestosuyukarıki fıkrada kabul etmeme protestosu için göster<strong>ile</strong>n müddetler içinde çekilir.Kabul etmeme protestosu çekilmiş olması halinde ödeme için poliçeyi ibraz etmeye lüzum olmadığı gibiödememe protestosu çekmeye de ihtiyaç yoktur.Poliçeyi kabul etmiş olsun olmasın, muhatap ödemelerini tatil etmiş veya aleyhindeki her hangi bir icratakibi semeresiz kalmış ise, hamil müracaat haklarını ancak poliçenin ödenmesi için muhataba ibrazından veprotestonun çekilmesinden sonra kullanabilir.Poliçeyi kabul etmiş olsun olmasın muhatap veya kabul için arz edilmesi mened<strong>ile</strong>n bir poliçeninkeşidecisi iflas etmişse iflas ilamının ibrazı, müracaat hakkının kullanılması için kafidir.2. Şekli:a) Noterlikçe tanzimi:Madde 627 – Protestonun aşağıdaki maddede bildir<strong>ile</strong>n şekil ve surette noterlikçe tanzimi lazımdır.b) İçindek<strong>ile</strong>r:Madde 628 – Protesto:1. Protestoyu çeken ve kendisine protesto çek<strong>ile</strong>n kimselerin ad ve soyadlarını veya ticaret unvanlarını;2. Kendisine protesto çek<strong>ile</strong>n kimsenin, poliçeden doğan taahhüdünü yerine getirmeye davet edildiğihalde taahhüdünü yerine getirmemiş veya kendisi bulunamamış yahut ticaret yerinin veya meskeninin tesbited<strong>ile</strong>memiş olduğuna dair bir şerhi;3. Sözü geçen davetin yapıldığı veya davet teşebbüsünün akim kaldığı yer ve güne ait bir şerhi;4. Protestoyu tanzim eden noterin imzasını ihtiva eder.Kısmi ödeme, protestoda zikredilir.Kabul için kendisine bir poliçe ibraz edilmiş olan muhatap, poliçenin ertesi günü tekrar ibrazını istemişise bu keyfiyet de protestoya yazılırc) Protesto varakası:Madde 629 – Protesto ayrı bir varaka halinde tanzim ed<strong>ile</strong>rek poliçeye bağlanır.Eğer protesto,aynı bir poliçenin mütaaddit nüshaları veya poliçenin aslı <strong>ile</strong> bir sureti ibraz ed<strong>ile</strong>rektanzim edilmiş ise protestoyu bu nüshalardan birisine veya asıl senede bağlamak kafidir.Diğer nüshalara veya surete, protestonun kalan nüshalardan birine veya poliçenin aslına bağlanmışbulunduğu kaydolunur.


2865d) Kısmi kabul halinde :Madde 630 – Kabul, poliçedeki bedelin bir kısmına munhasır bulunupta bu yüzden protesto tanzimedilirse poliçenin bir sureti çıkarılarak protesto bu suret üzerine yazılır.e) Birden fazla kimseler aleyhine tanzim ed<strong>ile</strong>n protesto :Madde 631 – Bir poliçeyi kabul ve tediye edecek birden çok borçluların hepsi için, tek protesto varakasıtanzim olunabilir.3. Saklama mükellefiyeti :Madde 632 – Protestoyu tanzim eden noter poliçenin bir suretini protesto varakası <strong>ile</strong> birliktesaklamakla mükelleftir.4. Sakat protesto :Madde 633 – Noter tarafından imza ed<strong>ile</strong>n protesto kanuna uygun olarak tanzim edilmediği veyaiçindeki kayıtlar yanlış olduğu takdirde dahi muteberdir.Noter hakkındaki inzıbati hükümler mahfuzdur.5. Protestonun muafiyeti :Madde 634 – Keşideci veya ciranta yahut aval veren kimse, senet üzerine “Masrafsız iade”,“Protestosuz” şartlarını veya bunlara muadil diğer her bir ibareyi yazarak imzalamak suretiyle, hamili müracaathakkını kullanmak için kabul etmeme veya ödememe protestosu keşidesinden muaf tutabilir.<strong>Bu</strong> şart, hamili, poliçeyi vaktinde ibraz etmek ve gereken ihbarları yapmak mükellefiyetlerinden varestekılmaz. Müddetlere riayet olunmadığını ispat mükellefiyeti, bunu ham<strong>ile</strong> karşı iddia eden şahsa düşer.<strong>Bu</strong> şart poliçeye keşideci tarafından yazılmış ise, poliçeden dolayı taahhüt altına girmiş olanların hepsinekarşı hüküm ifade eder; bir ciranta veya aval veren bir kimse tarafından yazıldığı takdirde hükmü yalnız onamunhasır kalır. Keşideci tarafından yazılan şarta rağmen hamil yine protesto çekerse masraflar kendisine ait olur.Şart bir ciranta veya aval veren bir kimse tarafından konduğu takdirde bu şarta rağmen çekilmiş olan birprotestonun gerektirdiği masrafları, poliçeden dolayı taahhüt altına girenlerin hepsi tazmin <strong>ile</strong> mükelleftirler.III - İhbar mecburiyeti :Madde – 635 : Hamil, protesto gününü yahut eğer poliçede “Masrafsız iade şartı” mevcut ise ibrazıgününü takip eden dört iş günü içinde, kabul veya ödemeden imtina keyfiyetlerini kendi cirantasına vekeşideciye ihbar etmeye mecburdur.Her ciranta aldığı ihbarı bunları aldığı günü takibeden iki iş günü içinde önceki ihbarları yapankimselerin ad soyadı ve adreslerini de göstermek suretiyle kendi cirantasına bildirmeye mecburdur. Keşideciyevarıncaya kadar bu minval üzere muamele edilir. Müddetler önceki ihbarın alındığı tarihten itibaren cereyanabaşlar.Poliçede imzası bulunan bir kimseye yukarıki fıkra gereğince ihbarda bulunulduğu takdirde, kendisineaval veren kimseye de aynı müddet içinde bu ihbarın yapılması lazımdır.Bir ciranta adresini hiç yazmamış yahut okunması mümkün olmıyacak surette yazmış ise ihbarın ondanönceki cirantaya tebliği kafidir.İhbarı yapacak olan kimse bunu noter marifetiyle veya sadece poliçenin iadesi suretiyle yapabilir.


2866İhbarı yapmakla mükellef olan kimse bunu muayyen müddet içinde yaptığını ispat etmekmecburiyetindedir.Yukarda göster<strong>ile</strong>n müddet içinde ihbarname göndermiyen kimse müracaat hakkını kaybetmezse deihmalinden doğan zarar ve ziyandan mesul olur. Ancak bu zarar ve ziyan miktarı poliçe bedelini aşamaz.IV - Teselsül:Madde 636 – Bir poliçeyi keşide, kabul, ciro eden veya o poliçeye aval veren kimseler ham<strong>ile</strong> karşı,müteselsil borçlu sıfatiyle mesuldürler.Hamil bunların borçlanmadaki sıraları <strong>ile</strong> bağlı olmaksızın her birine veya bunlardan bazılarına yahuthepsine birden müracaat edebilir.Poliçeden dolayı taahhüt altına girmiş olup da poliçeyi ödemiş bulunan herkes aynı hakkı kullanabilir.Hamil, borçlulardan yalnız birine müracaat etmekle, diğer borçlularla ilk önce müracaat ettiği borçludansonra gelenlere karşı haklarını kaybetmez.V - Müracaat hakkının şümulü :1. Hamilin hakkı :Madde 637 – Hamil müracaat yoliyle:1. Poliçenin kabul edilmemiş veya ödenmemiş olan bedelini ve eğer şartkılınmışsa işlemiş faizi;2. Vadenin gelmesinden itibaren işliyecek yüzde on hesabiyle faizi;3. Protestonun ve hamil tarafından tebliğ olunan ihbarnamelerinin masraflariyle diğer masrafları;4. Poliçe bedelinin binde üçünü aşmamak üzere komüsyon ücretini;istiyebilir.Eğer müracaat hakkı vadenin hulülünden önce kullanılırsa poliçe bedelinden bir iskonto yapılır. <strong>Bu</strong>iskonto müracaat tarihinde hamilin ikametgahında cari olan resmi iskonto haddi üzerinden hesap edilir.2. Ödeyen kimsenin hakkı:Madde 638 – Poliçe bedelini ödemiş olan kimse kendisinden önce gelen borçlulardan :1. Ödemiş olduğu meblağın tamamını;2. Ödeme tarihinden itibaren bu meblağın yüzde on hesabiyle faizini;3. Yaptığı masrafları;4. Poliçe bedelinin binde ikisini aşmamak üzere komüsyon ücretini;istiyebilir.VI - Makbuz:1. Umumi olarak:Madde 639 – Kendisine müracaat ed<strong>ile</strong>n veya edilmesi mümkün olan borçlu, müracaat mevzuu olanbedeli ödeyince, poliçe ve protesto varakasının ayrıca doldurulacak bir makbuz <strong>ile</strong> birlikte kendisine verilmesiniistemek hakkını haizdir.Poliçeyi ödemiş olan her ciranta, kendi cirosunu ve kendisinden sonra gelen borçluların cirolarınıçizebilir.2. Kısmi kabul halinde:Madde 640 – Poliçenin kısmen kabulünden sonra müracaat hakkının kullanılmasıhalinde poliçe bedelinin kabul edilmiyen kısmını ödiyen kimse, ödemenin


2867poliçe üzerine yazılmasını ve kendisine bu hususta bir makbuz verilmesini istiyebilir. <strong>Bu</strong>ndan başka, onunsonradan diğerlerine karşı müracaat haklarını kullanabilmesi için, hamil ona poliçenin ve protestonun tasdiklibirer suretini vermeye mecburdur.VII - Retret:Madde 641 – Müracaat hakkı olan herkes, poliçede aksine şart bulunmadıkça kendisinden önce gelenborçlulardan biri üzerine çekeceği ve bu kimsenin ikametgahında görüldüğü anda ödenmesi şart olan ve "Retret"den<strong>ile</strong>n yeni bir poliçe vasıtasiyle rücuda bulunabilir.Retret, 637 ve 638 inci maddelerde göster<strong>ile</strong>n paralardan başka tellallık ücretini ve retretin damgaresmini ihtiva eder.Retret hamil tarafından keşide edilirse poliçe bedeli poliçenin ödeneceği yerden önceki borçlununikametgahı bulunan yer üzerine keşide ed<strong>ile</strong>n ve görüldüğünde ödenmesi şart olan bir poliçenin cari fiyatına göretayin olunur. Retret bir ciranta tarafından keşide edilirse poliçe bedeli, retreti keşide eden kimseninikametgahından önceki borçlunun ikametgahı olan yer üzerine keşide ed<strong>ile</strong>n ve görüldüğünde ödenmesi şartbulunan bir poliçenin cari fiyatına göre tayin olunur.VIII - Müracaat hakkının düşmesi:1. Umumi olarak:Madde 642 – Hamil; muayyen müddetleri içinde:1. Görüldüğünde veya görüldükten muayyen bir müddet sonra ödenmesi şart olan poliçeyi ibraz;2. Kabul etmeme veya ödememe protestosunu keşide;3. "Masrafsız iade olunacaktır." Şerhinin bulunması halinde poliçeyi ödeme maksadiyle ibraz etmezse,kabul eden kimse hariç olmak üzere cirantalara, keşideciye ve diğer borçlulara karşı haiz olduğu haklarıkaybeder.Kabul maksadiyle ibraz edilmesi için keşidecinin tayin ettiği müddete hamil riayet etmezse, kabul veödemeden imtina sebebiyle müracaatta bulunmak haklarını kaybeder; meğer ki, keşidecinin yalnız kabule aitmesuliyeti müstesna tutmak istediği şerhten anlaşılsın;Ciroda ibraz için bir müddet şart kılınmışsa ancak ciranta bu müddeti <strong>ile</strong>ri sürebilir.2. Mücbir sebepler:Madde 643 – <strong>Kanun</strong>en muayyen olan müddetler içinde poliçenin ibrazı veya protesto keşidesi birdevletin mevzuatı veya her hangi bir mücbir sebep gibi aşılması imkansız bir mani yüzünden mümkünolmamışsa bu muameleler için muayyen olan müddetler uzatılır.Hamil mücbir sebepleri gecikmeksizin kendisinden önce gelen borçluya ihbar etmeye ve bu ihbarıpoliçeye yahut bir alonja işaretle beraber altına yer ve tarihi yazarak imzalamaya mecburdur: Diğer cihetlerhakkında 635 inci madde hükümleri tatbik olunur.Mücbir sebeplerin ortadan kalkmasından sonra hamilin, poliçeyi gecikmeksizin kabul veya ödememaksadiyle ibraz ve icabında protesto keşide etmesi lazımdır.Mücbir sebepler vadenin gelmesinden itibaren 30 günden çok sürerse poliçenin ibrazına ve protestoçekmeye lüzum kalmaksızın müracaat hakkı kullanılabilir.Görüldüğünde veya görüldükten muayyen bir müddet sonra ödenmesi şart olan poliçeler hakkında 30günlük müddet, hamilin kendisinden önce gelen borçluya mücbir sebebi ihbar ettiği tarihten itibaren işler. <strong>Bu</strong>ihbar, ibraz müddetinin bitmesinden önce de yapılabilir.Görüldükten muayyen bir müddet sonra ödenmesi şartolan poliçelerde 30 günlük müddet, poliçede göster<strong>ile</strong>n mehil bittikten sonra işlemeye başlar.


2868Hamilin veya poliçeyi ibraza veya protesto çekmeye memur ettiği kimsenin sırf zatlarına ait olaylarmücbir sebeplerden sayılmaz.C) Sebepsiz iktisap:Madde 644 – Keşideci ve poliçeyi kabul etmiş olan muhatap, (Müruruzaman sebebiyle veya senededayanan hakların muhafazası için kanun hükmünce yapılması gerekli muamelelerin ihmal edilmiş bulunmasıdolayısiyle poliçeden doğan borçları düşmüş olsa b<strong>ile</strong>) hamilin zararına ve sebepsiz olarak iktisabetmiş olduklarımeblağ nispetinde ona karşı borçlu kalırlar.Sebepsiz mal edinmeye dayanan dava, muhataba ikametgahlı bir poliçeyi ödeyecek olan kimseye vekeşideci poliçeyi başka bir şahıs veya ticarethane hesabına çekmiş olduğu takdirde o kimseye veya ticarethaneyekarşı dahi açılabilir.Poliçeden doğan borcu düşmüş olan cirantaya karşı böyle bir dava açılamaz.D) Poliçe karşılığının devri:Madde 645 – Keşideci hakkında iflas açılmasiyle beraber, poliçe karşılığının veya keşidecinin muhataphesabına matlup olarak geçirdiği diğer paraların geri verilmesi hususunda keşidecinin muhataba karşı poliçemünasebetinden başka bir hukuk münasebetinden dolayı haiz olduğu talep hakkı poliçe hamiline geçmiş olur.Keşideci, karşılık münasebetinden dolayı haiz olduğu haklarını devrettiğini poliçede beyan etmiş olursasözü geçen haklar, poliçe,hamili kim ise ona ait olur.Muhatap, iflasın açıldığı ilan veya kendisine devir keyfiyeti ihbar edildikten sonra yalnız poliçenin iadesimukabilinde usulü dairesinde hakkını ispat eden ham<strong>ile</strong> karşı ödemede bulunabilir.E) Araya girme:I - Umumi hükümler:Madde 646 – Keşideci ve cirantalardan veya aval verenlerden her biri, poliçeyi lüzumu halinde kabuledecek veya ödiyecek olan bir kimseyi gösterebilir.Poliçe, aşağıda yazılı şartlar altında, poliçe dolayısiyle kendisine müracaat edilmesi mümkün olan herhangi bir borçlu için araya giren bir kimse tarafından kabul ed<strong>ile</strong>bilir veya ödenebilir.Muhatap da dahil her üçüncü kişi veya - poliçeyi kabul eden kimse hariç olmak üzere poliçeden dolayızaten borçlu olan herkes araya girerek poliçeyi kabul edebilir veya bedelini ödiyebilir.Araya girmek suretiyle kabul veya ödemede bulunan kimse, lehine araya girdiği borçluya keyfiyeti iki işgünü içinde bildirmeye mecburdur. <strong>Bu</strong> müddete riayet etmezse ihbarda bulunmamış olmasından doğan zarardan,poliçe bedelini aşmamak üzere mesul olur.II - Araya girme suretiyle kabul:1. Şartlar,hamilin durumu :Madde 647 – Vadenin gelmesinden önce hamilin müracaat hakkını kullanab<strong>ile</strong>ceği bütün hallerde arayagirme suretiyle kabul caizdir; meğer ki, kabul için ibraz edilmesi mened<strong>ile</strong>n bir poliçe bahis mevzuu olsun.


2869Poliçeyi lüzumunda ödeme yerinde kabul edecek veya ödiyecek olan bir kimse poliçede gösterilmişolduğu takdirde, hamil, o kimseye poliçeyi ibraz etmiş ve araya girme suretiyle kabulden imtina halinde imtinakeyfiyetini bir protesto <strong>ile</strong> tesbit ettirmiş olmadıkça, o kimseyi göstermiş olan şahsa ve o şahıstan sonra gelenborçlulara karşı vadenin hulülünden önce müracaat hakkını kullanamaz.Diğer araya girme hallerinde hamil, araya girme suretiyle kabulü reddedebilir; şu kadar ki,bunamuvafakat ederse, araya girme suretiyle kimin lehine kabulde bulunulmuşsa ona ve bir de ondan sonra gelenborçlulara karşı vadenin hulülünden önce müracaat haklarını kullanamaz.2. Şekil:Madde 648 – Araya girme suretiyle kabul keyfiyeti; poliçe üzerine yazılır ve araya giren tarafındanimza edilir. Kabul şerhinde kimin lehine araya girildiği gösterilir; gösterilmemiş ise kabul, keşideci lehinevukubulmuş sayılır.3. Araya girme suretiyle kabul edenin mesuliyeti:Madde 649 – Araya girme suretiyle kabul eden kimse, ham<strong>ile</strong> ve kimin lehine araya girmişse ondansonra gelen borçlulara karşı tıpkı lehine araya gir<strong>ile</strong>n kimse gibi mesul olur.Araya girme suretiyle kabule rağmen, lehine kabul vakı olan kimse <strong>ile</strong> ondan önce gelen borçlular 637nci maddede göster<strong>ile</strong>n tutarı ödemek şartiyle hamilden poliçenin ve varsa protesto varakasının ve bir makbuzunverilmesini istiyebilir.III - Araya girme suretiyle ödeme:1. Şartları:Madde 650 – Hamilin vadenin gelmesinde veya vadenin gelmesinden önce müracaat haklarınıkullanab<strong>ile</strong>ceği bütün hallerde araya girme suretiyle ödeme caizdir.Araya girme suretiyle ödeme, lehine ödenecek kimsenin ödemeye mecbur olduğu tutarın tamamınaşamil olur.<strong>Bu</strong> ödemenin en geç, ödememe protestosunun çekilmesi için muayyen olan son günün ertesi günüyapılması lazımdır.2. Hamilin ibraz mükellefiyeti:Madde 651 – Poliçe, ikametgahları ödeme yerinde bulunan kimseler tarafından araya girme suretiylekabul edilmiş veya ikametgahları ödeme yerinde bulunan kimseler lüzumu halinde ödemede bulunmak üzeretayin edilmişler ise hamil en geç, ödememe protestosunun çekilmesi için muayyen olan müddetin bittiği gününertesi günü poliçeyi bütün bu kimselere ibraz etmeye ve icabında araya girme suretiyle ödemeden imtinaedildiğinden dolayı protesto çekmeye mecburdur.Protesto vaktinde çekilmemişse, lüzumu halinde ödiyecek kimseyi göstermiş olan veya araya girmesuretiyle lehine poliçe kabul edilmiş bulunan kimse <strong>ile</strong> onlardan sonra gelen borçlular mesuliyetten kurtulmuşolurlar.3. Reddin neticesi:Madde 652 – Araya girme suretiyle kendisine vakı ödemeyi reddeden hamil, ödeme halinde borçtankimler kurtulacak idiyse onlara karşı müracaat haklarını kaybeder.4. Makbuz:Madde 653 – Araya girme suretiyle ödeme vukuunda, ödeme kimin için yapılmış ise o kimsegösterilmek suretiyle poliçe üzerine makbuz mahiyetinde bir şerh yazılır. Kimin için ödendiği gösterilmediğitakdirde ödeme, keşideci için yapılmış sayılır.


2870Poliçenin ve varsa protestonun, araya girmek suretiyle ödemede bulunan kimseye verilmesi lazımdır.5. Hakların devri, araya girenlerin birden fazla olması hali:Madde 654 – Araya girme suretiyle ödemede bulunan kimse, lehine ödemede bulunduğu kimseye vepoliçeden dolayı ona borçlu olan kimselere karşı poliçeden doğan hakları iktisap eder. Şu kadar ki, poliçeyiyeniden ciro edemez.Lehine ödemede bulunulan kimseden sonra gelen borçlular borçtan kurtulurlar.Araya girme suretiyle ödemede bulunmak hususunda mütaaddit teklifler yapılmışsa bu tekliflerdenhangisi borçlulardan en çoğunu borçtan kurtaracaksa o tercih olunur. Ortada daha iyi bir teklif bulunduğunubildiği halde araya girme suretiyle ödemede bulunan kimse, en iyi teklif tercih edilmiş olsaydı, kimler borçtankurtulacak idiyseler onlara karşı müracaat haklarını kaybeder.ALTINCI AYIRIMPoliçe Nüshaları ve Poliçe SuretleriI - Poliçe nüshaları:1. İsteme hakkı :Madde 655 – Poliçe birbirinin aynı olmak üzere birden fazla nüsha olarak keşide ed<strong>ile</strong>bilir.<strong>Bu</strong> nüshalara teselsül eden sıra numaraları konulur. Numaralar metne yazılır. Aksi takdirde nüshalarınher birine ayrı bir poliçe nazariyle bakılır.Tek nüsha olarak keşide edildiği kaydını ihtiva etmiyen bir poliçenin hamili, masrafları kendisine aitolmak üzere mütaaddit nüshalar verilmesini istiyebilir. <strong>Bu</strong> maksatla hamil kendi cirantasına başvurduğu takdirdehamilin cirantası ve daha önceki cirantalar sıra <strong>ile</strong> birbirlerine ve ilk ciranta da keşideciye başvurmayamecburdurlar. <strong>Bu</strong>ndan başka cirantalar, yeni nüshalar üzerine kendi cirolarını yeniden yazmaya mecburdurlar.2. Nüshalar arasındaki münasebet:Madde 656 – Poliçe nüshalarından biri üzerinde yapılacak ödemenin diğer nüshaları hükümsüz kılacağıkaydını taşımasa b<strong>ile</strong> nüshalardan biri üzerine yapılan ödeme, bütün nüshalardan doğan hakları düşürür. Şukadar ki, kabul şerhini havi olup da kendisine geri verilmemiş olan her nüshadan dolayı muhatabın mesuliyetibakidir.Mütaaddit nüshaları muhtelif kimselere veren ciranta <strong>ile</strong> ondan sonra gelen borçlular kendi imzalarınıhavi olup da geri verilmemiş olan bütün nüshalardan dolayı mesuldürler3. Kabul şerhi:Madde 657 – Nüshalardan birini kabul için gönderen kimse bu nüshayı elinde tutan kimsenin adını diğernüshalar üzerine işaret etmeye mecburdur. Kabul için gönder<strong>ile</strong>n nüshayı elinde tutan kimse; bunu, diğernüshanın salahiyetli hamiline teslim etmekle mükelleftir.Teslimden imtina ederse hamil müracaat hakkını,ancak:1. Kabul için gönder<strong>ile</strong>n nüshanın tarafından vaki olan talep üzerine kendisine teslim olunmadığı;


28712. Diğer nüsha üzerine de kabul veya ödemenin elde ed<strong>ile</strong>mediği; bir protesto <strong>ile</strong> tesbit ettirilmiş olduğutakdirde kullanabilir.II - Suretler:1. Şekil ve hükümleri:Madde 658 – Her poliçe hamilinin, poliçenin suretlerini çıkarmaya hakkı vardır.Suretin, cirolar ve poliçede bulunan diğer bütün kayıtlarla birlikte senedin aslını, aynen, ihtiva etmesi venerede son bulduğunu göstermesi lazımdır.Suret, aslı gibi ve aynı hükümler meydana getirmek üzere ciro ed<strong>ile</strong>bilir veaval taahhüdüne mevzu teşkil edebilir.2. Senet aslının teslimi:Madde 659 – Suretin, senet aslının kimin elinde bulunduğunu göstermesi lazımdır. Aslı elinde tutankimse, bunu,suretin salahiyetli hamiline teslim <strong>ile</strong> mükelleftir.Teslimden imtina halinde hamil; ancak vakı talebe rağmen senet aslının kendisine teslim edilmediğinibir protesto <strong>ile</strong> tesbit ettirdiği takdirde, suretin cirantalarına ve suret üzerine aval veren kimselere karşı müracaathaklarını kullanabilir.Senedin aslı, suretin tanziminden önce en son olarak aslına yazılmış olan cirodan sonra "<strong>Bu</strong>radanitibaren ancak suret üzerine yazılacak cirolar muteberdir." kaydını veya buna benzer bir kaydı ihtiva edersebundan sonra senedin aslına yazılacak cirolar hükümsüzdür.YEDİNCİ AYIRIMÇeşitli HükümlerA) Senet metnindeki değişiklikler:Madde 660 – Bir poliçe metni tahrif edildiği takdirde değiştirmeden sonra poliçe üzerine imza koymuşolan kimseler değişmiş metin gereğince ve ondan önce imzasını koyanlar ise eski metin gereğince mesul olurlar.B) Müruruzaman:1. Müddetler:Madde 661 – Poliçeyi kabul edene karşı açılacak davalar vadenin geldiği tarihten itibaren üç yılgeçmekle müruruzamana uğrar.Hamilin; cirantalar <strong>ile</strong> keşideciye karşı açacağı davalar müddetinde keşide ed<strong>ile</strong>n protesto tarihindenveya senette "Masrafsız iade olunacaktır" kaydı varsa vadenin bittiği tarihten itibaren bir yıl geçmeklemüruruzamana uğrar.Bir cirantanın başka cirantalarla keşideci aleyhine açacağı davalar, cirantanın poliçeyi ödediği veyapoliçenin dava yolu <strong>ile</strong> kendisine karşı dermeyen edildiği tarihten itibaren altı ay geçmekle müruruzamana uğrarII - Kesilme:1. Sebepleri:Madde 662 – Müruruzaman; dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veyaalacağın iflas masasına bildirilmesi sebepleriyle kesilir.


28722. HükümleriMadde 663 – Müruruzamanı kesen muamele her kim hakkında vakı olmuşsa ancak ona karşı hükümifade eder.Müruruzaman kesilince, müddeti aynı olan yeni bir müruruzaman işlemeye başlar.C) Müddetler:1. Tatil günleri:Madde 664 – Vadesi pazara veya diğer bir resmi tatil gününe rastlıyan poliçenin ödenmesi, ancak tatilitakibeden ilk iş günü istenebilir. Poliçeye mütaallik diğer bütün muameleler, hususiyle kabul için ibraz veprotesto muameleleri de tatilde yapılmayıp ancak bir iş gününde yapılır.<strong>Bu</strong> muamelelerden biri, son günü pazara veya diğer resmi tatil gününe rastlıyan bir müddet içindeyapılması lazım geldiği takdirde bu müddet onu takip eden ilk iş gününe kadar uzar. Aradaki tatil günleri müddethesabına dahildir.2. Müddetin hesaplanması:Madde 665 – <strong>Kanun</strong>un bu kısmında veya poliçede göster<strong>ile</strong>n müddetler hesap edilirken bunlarınbaşladığı gün sayılmaz.3. Atıfet mehilleri:Madde 666 – Poliçelerde kanuni veya kazai atıfet mehilleri caiz değildir.D) Poliçeye ilişkin muamelelerin yapılacağı yer:Madde 667 – Poliçeyi kabul veya ödeme için ibraz etmek,protesto çekmek, poliçenin bir nüshasınınverilmesini istemek gibi muayyen bir kimse nezdinde yapılacak olan bütün muamelelerin bu kimsenin ticaretyerinde ve böyle bir yeri yoksa meskeninde yapılması lazımdır.Ticaret yeri veya meskenin bulunduğu yer dikkatle araştırılır.Şu kadar ki; zabıta veya mahalli posta idaresinden edin<strong>ile</strong>n malümattan bir netice çıkmadığı takdirdebaşka araştırmalar yapmaya lüzum kalmaz.E) İmzalar:Madde 668 – Poliçe üzerindeki beyanların el yazısı <strong>ile</strong> imza edilmesi lazımdır.El yazısı <strong>ile</strong> olan imza yerine, mihaniki her hangi bir vasıta veya el <strong>ile</strong> yapılan veyahut tasdik edilmişolan bir işaret yahut resmi bir şahadetname kullanılamaz.(Mülga üçüncü fıkra: 1/7/2005-5378/50 md.)F) İptal:I - Önleyici tedbirler:Madde 669 – Rızası olmaksızın poliçe elinden çıkan kimse, ödeme yerindeki mahkemeden, muhatabınpoliçeyi ödemekten menedilmesini istiyebilir.Mahkeme, ödemeyi meneden kararda muhataba, vadenin gelmesi üzerine poliçe bedelini tevdi etmeyemüsaade ve tevdi yerine tayin eder.II - Poliçeyi eline geçiren kimsenin bilinmesi:Madde 670 – Poliçeyi eline geçiren kimse malüm olduğu takdirde, mahkeme, d<strong>ile</strong>kçe sahibine istirdatdavası açması için münasip bir mühlet verir.D<strong>ile</strong>kçe sahibi, tayin olunan mühlet içinde davayı açmazsa, mahkeme, muhatap hakkındaki ödemeyasağını kaldırır.


2873III - Poliçeyi eline geçirenin bilinmesi:1. D<strong>ile</strong>kçe sahibinin külfetleri:Madde 671 – Poliçeyi eline geçiren kimse malüm değilse, poliçenin iptaline karar verilmesi istenebilir.İptal talebinde bulunan kimse, poliçe elinde iken zıyaa uğradığını kuvvetle muhtemel gösteren delillerimahkemeye temin etmek ve senedin bir suretini ibraz etmek veya senedin esas muhteviyatı hakkında malümatvermekle mükelleftir.2. İhtar:a) Muhtevası:Madde 672 – Mahkeme, d<strong>ile</strong>kçe sahibinin, poliçe elinde iken zıyaa uğradığına dair verdiği izahlarındoğruluğunu kuvvetle muhtemel görürse ilan yolu <strong>ile</strong>, poliçeyi eline geçireni, poliçeyi muayyen bir müddetiçinde getirmeye davet ve aksi takdirde poliçenin iptaline karar vereceğini ihtar eder.b) Müddetler:Madde 673 – Poliçeyi getirme müddeti en az üç ay ve en çok bir yıldır.Vadesi gelmiş poliçelerde müruruzaman üç ayın dolmasından önce tahakkuk edecekse mahkeme, üçaylık müddet <strong>ile</strong> bağlı değildir.Müddet, vadesi gelen poliçeler hakkında birinci ilan gününden, vadesi gelmiyen poliçeler hakkındavadenin gelmesinden itibaren cereyan eder.e) İlan:Madde 674 – Poliçenin getirilmesine mütaallik ilan, 37 inci maddede anılan gazete <strong>ile</strong> üç kere yapılır.Hususiyet arz eden hadiselerde, mahkeme, münasip göreceği daha başka ilan tedbirlerine dahi müracaatedebilir.IV - İstirdat davası:Madde 675 – Elden çıkan poliçe getirilirse mahkeme, istirdat davası açmak üzere d<strong>ile</strong>kçe sahibinemünasip bir mühlet verir. D<strong>ile</strong>kçe sahibi bu mühlet içinde dava açmazsa, mahkeme, poliçeyi mahkemeyegetirmiş olana geri verir, muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldırır.V - İptal kararı:Madde 676 – Elden çıkan poliçe tayin ed<strong>ile</strong>n mühlet içinde getirilmezse mahkeme onun iptaline kararverir.Poliçenin iptaline karar verilmiş olmasına rağmen d<strong>ile</strong>kçe sahibi kabul edene karşı, poliçeden doğantalep hakkını dermeyan edebilir.VI - Teminat:Madde 677 – Mahkeme, iptale karar vermeden önce de, kabul edene, poliçe bedelini tevdi etmeyi veyakafi teminat mukabilinde bunu ödemeyi b<strong>ile</strong> emredebilir.Teminat hüsnüniyetle poliçeyi iktisabeden kimsenin zararlarına bir karşılık teşkil eder. Senet iptaledildiği veya senetten doğan haklar diğer bir sebeple ortadan kalktığı takdirde, teminat geri alınabilir.SEKİZİNCİ AYIRIM<strong>Kanun</strong>lar İhtilafıI - Ehliyet:Madde 678 – Bir kimsenin poliçe <strong>ile</strong> borçlanması için gereken ehliyeti tabi bulunduğu devletin kanunu<strong>ile</strong> tayin olunur. Eğer bu kanun diğer bir memleketin kanununa atıfta bulunuyorsa o kanun tatbik olunur.


2874Yukarıki fıkrada bildir<strong>ile</strong>n kanun gereğince ehliyeti haiz olmıyan kimse, eğer mevzuatı bakımındankendisini ehil sayan bir memleket içinde imza koymuşsa, taahhütleri <strong>ile</strong> mülzemolur.II - Şekil ve müddetler:1. Umumi olarak:Madde 679 – Poliçe <strong>ile</strong> yapılan taahhütlerin şekli, bu taahhütlerin imzalandığı memleketin kanunlarınatabidir.Bir poliçe taahhüdü, vukubulduğu ülkenin kanunları hükmünce şekil bakımından muteber olmamaklaberaber aynı poliçeye ilişkin sonraki bir taahhüdün vukubulduğu ülke kanunlarınca muteber bulunursa ilktaahhüdün şekil bakımından muteber olmayışı, sonraki taahhüdün muteberliğine halel getirmez.Bir Türkün yabancı memlekette yapmış olduğu bir poliçe taahhüdü Türk mevzuatının gösterdiği şekleuygun bulunduğu takdirde Türkiye'de başka bir Türke karşı muteberdir.2. Hakların kullanılması ve muhafazasına müteallik muameleler:Madde 680 – Protestonun şekli ve protesto çekilmesi için muayyen olan müddetler <strong>ile</strong> poliçeden doğanhakların kullanılması veya muhafazası için gerekli diğer muamelelerin şekli protestonun çekilmesi veyamuamelenin yapılması lazımgelen memleketin kanunlarına göre tayin olunur.3. Müracaat hakkı:Madde 681 – Müracaat haklarının kullanılması için riayeti gereken müddetler, bütün poliçe borçlularıhakkında poliçenin keşide edildiği yerde cari olan mevzuata göre tayin olunur.III - Taahhütlerin hükümleri:1. Umumi olarak:Madde 682 – Bir poliçeyi kabul eden kimsenin taahhütlerinden doğan neticeler, ödeme yerindekikanunlara göre tayin olunur.Senetteki diğer borçluların taahhütlerinden doğan neticeler, bu taahhütler hangi memlekette imza edilmişise o memleket kanununa tabi olur.2. Kısmi kabul ve ödeme:Madde 683 – Kabul keyfiyetinin poliçedeki bedelin bir kısmına hasred<strong>ile</strong>bilip ed<strong>ile</strong>miyeceğini vehamilin kısmi ödemeyi kabule mecbur bulunup bulunmadığını, ödeme yerindeki kanun tayin eder.3. Ödeme:Madde 684 – Vade geldiğinde ödeme, hususiyle vadenin geldiği günün ve ödeme tarihininhesaplanması, bedeli yabancı bir memleket parasiyle tayin edilmiş poliçelerin ödenme keyfiyeti, poliçe hangimemlekette ödenmek lazım geliyorsa o memleketteki kanuna göre tayin olunur.4. Sebepsiz iktisaptan doğan haklar:Madde 685 – Muhatap, ikametgahlı poliçeyi ödeyecek olan üçüncü şahıs ve (Keşidecinin başka birkimse veya ticarethane hesabına poliçe çekmiş olması halinde) kendi hesabına poliçe çekilmiş bulunan kimseveya ticarethane aleyhlerine sebepsiz iktisaptan doğan haklar, bunların ikametgahlarının bulunduğu memleketinkanununa göre tayin olunur.


28755. Karşılığın ham<strong>ile</strong> geçmesi:Madde 686 – Bir poliçe hamilinin, senedin keşidesine sebep olan alacağı iktisabedip etmiyeceğini;senedin keşide edildiği yerdeki kanun tayin eder.6. İptal kararı:Madde 687 – Bir poliçenin kaybolması veya çalınması halinde alınacak tedbirleri, ödeme yerindekikanun tayin eder.İKİNCİ KISIMBono veya Emre Muharrer SenetA) Unsurlar:Madde 688 – Bono veya emre muharrer senet:1. Senet metninde (Bono) veya (Emre muharrer senet) kelimesini ve senet Türkçe'den başka bir dildeyazılmışsa o dilde bono karşılığı olarak kullanılan kelimeyi;2. Kayıtsız ve şartsız muayyen bir bedeli ödemek vaadini;3. Vadeyi;4. Ödeme yerini;5. Kime ve kimin emrine ödenecek ise onun ad ve soyadını;6. Senedin tanzim edildiği gün ve yeri;7. Senedi tanzim edenin imzasını;ihtiva eder.B) Noksanlar:Madde 689 – Aşağıdaki fıkralarda yazılı haller mahfuz kalmak üzere, bundan önceki maddedegöster<strong>ile</strong>n unsurlardan birini ihtiva etmiyen bir senet bono sayılmaz.Vadesi gösterilmemiş olan bono, görüldüğünde ödenmesi şart olan bir bono sayılır.Sarahat bulunmadığı takdirde senedin tanzim edildiği yer, ödeme yeri ve aynı zamanda tanzim edeninikametgahı sayılırTanzim edildiği yer gösterilmiyen bir bono, tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzimedilmiş sayılır.C) Tatbik olunacak hükümler:Madde 690 – Bononun mahiyetine aykırı düşmedikçe poliçelerin cirosuna ait (593-602) ve vadeye dair(615 - 619) ve ödeme hakkındaki (620 - 624) ve ödemeden imtina halinde müracaat haklarına dair (625 - 639,641 - 643) ve araya girme suretiyle ödemeye ait (646, 650 - 654) ve suretlere mütaallik (658, 659) ve bozupdeğiştirme hakkındaki (660) ve müruruzamana ait (661 - 663) ve iptale mütaallik (669 - 677) ve tatil günleri,müddetlerin hesabı ve atıfet mehillerinin yasağı, poliçeye mütaallik muamelelerin yapılması icabeden yer veimza hakkındaki (664 - 668) ve kanunlar ihtilafına dair (678 - 687) inci maddeler hükümleri bonolar hakkında dacaridir.Kezalik üçüncü bir şahsın ikametgahında veya muhatabın ikametgahından başka bir yerde ödenmesi şartolan poliçeye mütaallik (586 ve 609) ve faiz şartına mütedair (587) ve ödenecek bedele dair muhtelif beyanlarhakkındaki (588) ve muteber olmıyan bir imzanın neticelerine dair (589) ve temsil salahiyetini haiz olmıyanveya salahiyeti hududunu aşan bir kimsenin imzasına mütedair (590) ve açık poliçeye mütaallik (592) incimadde hükümleri, bonolar hakkında da caridir.


2876Avala mütedair (612 - 614) üncü maddeler hükümleri de bonolar hakkında tatbik olunur.613 üncü maddenin son fıkrasında derpiş ed<strong>ile</strong>n halde aval, avalın kimin hesabına verildiğinigöstermezse bonoyu tanzim eden kimse hesabına verilmiş sayılır.D) Tanzim edenin mesuliyeti:Madde 691 – Bir bonoyu tanzim eden kimse; tıpkı bir poliçeyi kabul eden gibimesuldür.Görüldüğünden muayyen bir müddet sonra ödenmesi şart olan bonoların tanzim edene (605) incimaddede yazılı müddetler içinde ibraz olunması lazımdır.Tanzim eden, bononun kendisine ibraz edildiğini bono üzerine ibraz gününü işaret etmek ve imzasınıkoymak suretiyle teyit eder. Müddet ibraz şerhi tarihinden itibaren işlemeye başlar. Tanzim eden; bononunkendisine ibraz edildiğini, gününü işaret etmek suretiyle teyit etmekten imtina ederse keyfiyet bir protesto <strong>ile</strong>tesbit edilir. <strong>Bu</strong> takdirde müddet protesto gününden itibaren işlemeye başlar.ÜÇÜNCÜ KISIMÇekBİRİNCİ AYIRIMÇeklerin Keşidesi ve ŞekliA) Şekil:I - Unsurlar:Madde 692 – Çek:1. "Çek" kelimesini ve eğer senet Türkçeden başka bir dille yazılmış ise o dilde "Çek" karşılığı olarakkullanılan kelimeyi;2. Kayıtsız ve şartsız muayyen bir bedelin ödenmesi için havaleyi;3. Ödeyecek kimsenin "muhatabın" ad ve soyadını;4. Ödeme yerini;5. Keşide gününü ve yerini;6. Çeki çeken kimsenin (Keşidecinin) imzasını;ihtiva eder.II - Unsurların bulunmaması:Madde 693 – Yukarıki maddede göster<strong>ile</strong>n hususlardan birini ihtiva etmiyen bir senet aşağıdakifıkralarda yazılı haller dışında, çek sayılmaz.Çekte sarahat yoksa muhatabın ad ve soyadı yanında göster<strong>ile</strong>n yer, ödeme yeri sayılır. Muhatabın ad vesoyadı yanında birden fazla yer gösterildiği takdirde çek, ilk göster<strong>ile</strong>n yerde ödenir. Böyle bir sarahat ve başkabir kayıt da mevcut değilse çek muhatabın iş merkezinin bulunduğu yerde ödenir.Keşide yeri gösterilmemiş olan çek, keşidecinin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde çekilmiş sayılır.B) Münferit unsurlar:I - Muhatap:1. Muhatabolma ehliyet:Madde 694 – Türkiye'de ödenecek çeklerde muhatab olarak ancak bir banka göster<strong>ile</strong>bilir.


2877Diğer bir kimse üzerine çek<strong>ile</strong>n çek; yalnız havale hükmündedir.Havale sayılan bir çek hakkında Damga Resmi <strong>Kanun</strong>unun çeklere ait hükümleri tatbik olunmaz.2. Karşılık:Madde 695 – Bir çekin keşide ed<strong>ile</strong>bilmesi için, muhatabın elinde keşidecinin emrine tahsis edilmiş birkarşılık bulunması ve keşidecinin bu karşılık üzerinde çek keşide etmek suretiyle tasarruf hakkını haizbulunacağına dair muhatapla keşideci arasında açık veya zımni bir anlaşma mevcut olması şarttır. Şu kadar ki;bu hükümlere riayetsizlik halinde senedin çek olarak muteber olmasına halel gelmez.Keşideci; muhatap nezdinde çekin ancak bir kısım karşılığını hazır bulundurduğu takdirde muhatap bukısmi karşılığın tutarını ödemekle mükelleftir.Göster<strong>ile</strong>n paraya mukabil muhatap nezdinde karşılığı bulunmadan bir çek keşide eden kimse; çekinkapatılmıyan miktarının yüzde beşini ödemekle mükellef olduktan başka hamilin bu yüzden uğradığı zararıtazmine mecburdur.II - Kabul yasağı:Madde 696 – Çek hakkında kabul muamelesi cari değildir. Çek üzerine yazılmış bir kabul şerhi,yazılmamış sayılır.III - Kimin lehine keşide ed<strong>ile</strong>b<strong>ile</strong>ceği:Madde 697 – Çek:1. "Emre yazılı" kaydiyle veya bu kayıt olmadan muayyen bir kimseye;2. "Emre yazılı değildir" kaydiyle veya buna benzer bir kayıtla muayyen bir kimseye;3. Veya ham<strong>ile</strong>; ödenmek üzere keşide ed<strong>ile</strong>bilir.Muayyen bir kimse lehine olarak veya "Hamiline" kelimesinin yahut buna benzer diğer bir tabirinilavesiyle keşide kılınan çek, ham<strong>ile</strong> yazılı bir çek sayılır.Kimin lehine keşide edildiği gösterilmemiş olan bir çek, ham<strong>ile</strong> yazılı çek hükmündedir.IV - Faiz Şartı:Madde 698 – Çekte münderiç her hangi bir faiz şartı, yazılmamış sayılır.V - Adresli ve ikametgahlı çek:Madde 699 – Çek,muhatabın ikametgahında veya başka bir yerde üçüncü bir şahıs tarafından ödenmeküzere keşide ed<strong>ile</strong>bilir; şu kadar ki; bu üçüncü şahsın bir banka olması şarttır.İKİNCİ AYIRIMDevirA) Devir kabiliyeti:Madde 700 – Sarahaten "Emre yazılı" kaydiyle veya bu kayıt olmadan muayyen bir kimse lehineödenmesi şart kılınan bir çek, ciro ve teslim yoliyle devred<strong>ile</strong>bilir."Emre yazılı değildir" kaydiyle veya buna benzer bir kayıtla muayyen bir kimse lehine ödenmesi şartkılınan bir çek ancak alacağın temliki yoliyle devred<strong>ile</strong>bilir ve bu devir, alacağın temlikinin hukuki neticelerinidoğurur.


2878Ciro, keşideci veya çekten dolayı borçlu olanlardan her hangi biri lehine de yapılabilir. <strong>Bu</strong> kimseler çekiyeniden ciro edebilirler.B) Ciro:I - Umumi olarak:Madde 701 – Cironun, kayıtsız ve şartsız olması lazımdır. Ciro, şartlara tabi tutulmuşsa bunlaryazılmamış sayılır.Kısmi ciro ve muhatabın cirosu batıldır.Hamiline yazılı ciro beyaz ciro hükmündedir.Muhatap lehindeki ciro yalnız makbuz hükmündedir; meğer ki, muhatabın birden fazla şubesi olup daciro, çekin üzerine çekildiği şubeden başka bir şube üzerine yazılmış bulunsun.II - Hak sahipliğini ispat vazifesi:Madde 702 – Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kimse son ciro beyaz ciro olsa b<strong>ile</strong> kendi hakkımüteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde salahiyetli hamil sayılır. Çizilmiş cirolar bu husustayazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro takibederse bu son ciroyu imzalıyan kimse çeki beyazciro <strong>ile</strong> iktisabetmiş sayılır.III - Ham<strong>ile</strong> yazılı çek üzerine yapılan ciro:Madde 703 – Ham<strong>ile</strong> yazılı bir çek üzerine yapılan bir ciro cirantayı, müracaat hakkına dair hükümlergereğince mesul kılarsa da senedin mahiyetini değiştirerek onu emre yazılı bir çek haline getirmez.C) Kaybed<strong>ile</strong>n çek:Madde 704 – Çek, her hangi bir suretle hamilinin elinden çıkmış bulunursa ister ham<strong>ile</strong> yazılı bir çekbahis mevzuu olsun, ister ciro suretiyle nakled<strong>ile</strong>b<strong>ile</strong>n bir çek bahis mevzuu olup da hamil hakkını 702 ncimaddeye göre ispat etsin - çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisabetmiş olduğu veyaiktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle mükelleftir.D) Protestodan ve vadeden sonraki ciro:Madde 705 – Protestonun keşidesinden veya aynı mahiyette bir tesbitten yahut ibraz müddetiningeçmesinden sonra yapılan bir ciro, ancak alacağın temliki hükmünde tutulur ve böyle bir temlikin neticelerinidoğurur.Aksi sabit oluncaya kadar tarihsiz bir ciro, protesto veya aynı mahiyette bir tesbitin icrasından veya ibrazmüddetinin geçmesinden önce yapılmış sayılır.ÜÇÜNCÜ AYIRIMÖdeme ve ödemeden imtinaA) Ödeme:I - Aval:Madde 706 – Çekte yazılı bedelin ödenmesi, kısmen veya tamamen aval <strong>ile</strong> temin olunabilir.<strong>Bu</strong> teminat muhatap hariç olmak üzere üçüncü bir şahıs yahut çek üzerinde esasen imzası bulunan birkimse tarafından da ver<strong>ile</strong>bilir.II - Vade:Madde 707 – Çek, görüldüğünde ödenir. <strong>Bu</strong>na aykırı her hangi bir kayıt yazılmamış hükmündedir.


2879Keşide günü olarak göster<strong>ile</strong>n günden önce ödenmek için ibraz olunan bir çek ibraz günü ödenir.III - Ödeme için ibraz:1. Umumi olarak :Madde 708 – Bir çek, keşide edildiği yerde ödenecekse on gün; keşide edildiği yerden başka bir yerdeödenecekse bir ay içinde muhataba ibraz edilmelidir.Ödeneceği memleketten başka bir memlekette keşide ed<strong>ile</strong>n çek, keşide yeri <strong>ile</strong> ödeme yeri aynı kıtadaise bir ay ve ayrı ayrı kıtalarda ise üç ay içinde muhataba ibraz edilmelidir.<strong>Bu</strong> bakımdan, bir Avrupa memleketinde çekilip ve Akdeniz'de sahili bulunan bir memlekette ödenecekolan ve bilmukabele Akdeniz'de sahili olan bir memlekette çekilip bir Avrupa memleketinde ödenmesilazımgelen çekler aynı kıtada keşide edilmiş ve ödenmesi şart kılınmış sayılır.Yukarda yazılı müddetler, çekte keşide günü olarak göster<strong>ile</strong>n tarihten itibaren işler.2. Takvim ihtilafı:Madde 709 – Çek takvimleri farklı olan iki yer arasında çekildiği takdirde; keşide günü, ödemeyerindeki takvimin mukabil gününe irca olunur.3. Takas odası:Madde 710 – Çekin bir takas odasına ibrazı, ödeme için ibraz yerine geçer.IV - Çekten cayma:1. Umumi olarak:Madde 711 – Çekten cayma, ancak ibraz müddeti geçdikten sonra hüküm ifade eder.Çekten cayılmamışsa, muhatap, ibraz müddetinin geçmesinden sonra dahil çeki ödiyebilir.(Mülga üçüncü fıkra: 18/2/2009-5838/32 md.)2.Hususi haller:Madde 712 – Çekin tedavüle çıkarılmasından sonra keşidecinin ölümü veya medeni haklarını kullanmaehliyetini kaybetmesi yahut iflası çekin muteberliğine halel getirmez.V - Ciroların tahkiki:Madde 713 – Cirosu kabil bir çeki ödiyen muhatap, ciroların arasında muntazam bir teselsülün mevcutolup olmadığını incelemeye mecbur ise de ciranta imzalarının sıhhatini tahkika mecbur değildir.VI - Yabancı memleket parasiyle ödenecek çek:Madde 714 – Çekin ödeme yerinde rayici olmıyan bir para <strong>ile</strong> ödenmesi şart koşulmuş ise bedeli, çekinibraz günündeki kıymetine göre o memleket parası <strong>ile</strong> ödenebilir. İbraz üzerine ödenmediği takdirde, hamil, çekbedelinin d<strong>ile</strong>rse ibraz, d<strong>ile</strong>rse ödeme günlerindeki rayice göre memleket parasiyle ödenmesini istiyebilir.<strong>Kanun</strong>i rayici olmıyan paranın kıymeti, ödeme yerindeki ticari teamüllere göre tayin olunur. <strong>Bu</strong>nunlaberaber keşideci, ödenecek meblağın çekte yazılı muayyen bir rayice göre hesap olunmasını şart koşabilir.


2880Keşideci, ödemenin muayyen bir para <strong>ile</strong> yapılması lüzumunu şart koşmuş ise (Aynen ödeme şartı) ilkiki fıkra hükümleri tatbik olunmaz.Çek bedeli; keşide ve ödeme memleketlerinde aynı adı taşıyan ve fakat kıymetleri birbirinden farklı olanpara <strong>ile</strong> gösterildiği takdirde, ödeme yerindeki para kasdedilmiş sayılır.VII - Çizgili çek:1. Şekil ve şartları:Madde 715 – Bir çekin keşidecisi veya hamili, onu, 716 ncı maddede göster<strong>ile</strong>n neticeleri doğurmaküzere çizebilir.Çekin çizilmesi, çekin iç yüzünü birbirine muvazi iki çizgi çekmek suretiyle yapılır. Çek,umumi veyahususi olarak çiz<strong>ile</strong>bilir.İki çizgi arasına hiçbir işaret konmamış veya "Banka" kelimesi veya buna benzer bir tabir konmuş iseçek, umumi olarak çizilmiştir. Eğer iki çizgi arasına muayyen bir bankanın adı yazılmış ise, çek, hususi olarakçizilmiş demektir.Umumi çizgi, hususi çizgiye tahvil olunabilir;fakat hususi çizgi umumi bir çizgiye tahvil olunamaz.Çizg<strong>ile</strong>rin veya zikred<strong>ile</strong>n banka adının silinmesi, hükümsüz sayılır.2. Hükümleri:Madde 716 – Umumi olarak çiz<strong>ile</strong>n bir çek, muhatap tarafından ancak bir bankaya veya muhatabın birmüşterisine ödenebilir.Hususi olarak çiz<strong>ile</strong>n bir çek, muhatap tarafından ancak adı göster<strong>ile</strong>n bankaya veya bu banka muhatapise onun müşterisine ödenebilir. Şu kadar ki; adı göster<strong>ile</strong>n banka, bedelin tahsili işini diğer bir bankayabırakabilir.Bir banka, çizgili bir çeki, ancak müşter<strong>ile</strong>rinden veya diğer bir bankadan iktisabedebilir. Kezalik onu,sözü geçen kimselerden başkaları hesabına tahsil edemez.Çek, birden fazla hususi olarak çizilmiş ise muhatabın bu çeki ödemeye mezun olması için çekin ikidenfazla çizilmemiş olması ve çizg<strong>ile</strong>rden birinin, çekin bir takas odası tarafından tahsil ed<strong>ile</strong>bilmesi maksadı <strong>ile</strong>yapılmış olması şarttır.Yukardaki hükümlere muhalif hareket eden muhatap veya banka, çek bedelini aşmamak üzere, hasıl olanzarardan mesuldür.VIII - Hesaba geçirilmek üzere çek<strong>ile</strong>n çek:1. Umumi olarak:Madde 717 – Bir çekin keşidecisi veya hamili çekin yüz tarafına ma<strong>ile</strong>n enine doğru "Hesabageçir<strong>ile</strong>cektir" kaydını veya buna benzer bir tabiri yazarak çekin nakten ödenmesini menedebilir. <strong>Bu</strong> takdirdeçek; muhatap tarafından ancak hesaba alacak kaydı, takas, hesap nakli suretiyle kayden ödenebilir. <strong>Bu</strong> kayıtlarödeme yerine geçer."Hesaba geçir<strong>ile</strong>cektir" kaydının çizilmesi hükümsüzdür.Yukardaki hükümlere aykırı hareket eden muhatap, çekin bedelini aşmamak üzere hasıl olan zarardanmesuldur.2. Hamilin hakları:a) İflas halinde:Madde 718 – Hesaba geçirilmek üzere çek<strong>ile</strong>n bir çekin hamili; muhatap iflas etmiş veya ödemelerinitatil etmiş veyahut aleyhine yapılan her hangi bir icra takibi semeresiz kalmışsa çek bedelini nakten ödemesinimuhataptan istiyeb<strong>ile</strong>ceği gibi imtina halinde müracaat hakkını da kullanır.


2881b) Hesaba geçirilmeden imtina halinde:Madde 719 – Hesaba geçirilmek üzere çek<strong>ile</strong>n bir çekin hamili; muhatabın, çek bedelini kayıtsız veşartsız alacak diye hesaba geçirmekten imtina veya ödeme yerindeki takas odasının, bu çekin, hamilin borçlarınamahsubedilmek kabiliyetini haiz olmadığını beyan etmiş olduğunu ispat ederse müracaat haklarını kullanabilir.B) Ödemeden imtina:I - Hamilin müracaat hakları:Madde 720 – Vaktinde ibraz edilmiş olan çekin ödenmemiş olduğu ve ödenmeden imtina keyfiyeti:1. Resmi bir vesika <strong>ile</strong> (Protesto);2. Muhatap tarafından, ibraz günü de gösterilmek suretiyle, çekin üzerine yazılmış olan tarihli birbeyanla;3. Bir takas odasının, çek vaktinde teslim edildiği halde ödenmediğini tesbit eden tarihli bir beyanı <strong>ile</strong>;sabit bulunduğu takdirde hamil; cirantalar, keşideci ve diğer çek borçlularına karşı müracaat haklarınıkullanabilir.II - Protesto:Madde 721 – Protesto veya buna muadil olan tesbit, ibraz müddetinin geçmesinden önce yapılmalıdır.İbraz keyfiyeti müddetin son gününde vukubulursa protesto veya buna muadil tesbit, mütaakıp işgününde de yapılabilir.III - Müracaat hakkının şümulü:Madde 722 – Hamil, müracaat yoliyle:1. Çekin ödenmemiş olan bedelini;2. İbraz gününden itibaren yüzde on faizini;3. Protestonun veya buna muadil olan tesbitin ve gönder<strong>ile</strong>n ihbarnamelerin masrafları <strong>ile</strong> diğermasrafları;4. Çek bedelinin binde üçünü aşmamak üzere komüsyon ücretini; istiyebilir.IV - Mücbir sebepler:Madde 723 – <strong>Kanun</strong>en muayyen olan müddetler içinde çekin ibrazı veya protesto yahut buna muadiltesbitin yapılması; bir devletin mevzuatı veya her hangi bir mücbir sebep gibi aşılması imkansız bir maniyüzünden mümkün olmamışsa bu muameleler için muayyen olan müddetler uzar.Hamil mücbir sebepleri gecikmeksizin kendi cirantasına ihbar etmeye ve bu ihbarı çeke yahut bir alonjaişaretle beraber altına yerini ve tarihini yazarak imzalamaya mecburdur. 635 inci madde hükümleri burada datatbik olunur.Mücbir sebeplerin ortadan kalkmasından sonra hamil çeki gecikmeksizin ödeme maksadı <strong>ile</strong> ibraz veicabında protesto veya buna muadil tesbiti yaptırmaya mecburdur.Mücbir sebepler; hamilin ibraz müddetinin bitiminden önce olmak şartiyle, mücbir sebep keyfiyetinikendi cirantasına ihbar ettiği günden itibaren on beş günden fazla devam ederse çekin ibrazına ve protestokeşidesine yahut buna muadil tesbite lüzum kalmaksızın müracaat hakkı kullanılabilir.Hamilin veya çeki ibraza veya protesto çekmeye yahut buna muadil tesbit yaptırmaya memur ettiğikimsenin sırf zatlarına ait olaylar mücbir sebeplerden sayılmaz.


2882DÖRDÜNCÜ AYIRIMÇeşitli HükümlerI - Sahte veya tahrif edilmiş çek:Madde 724 – Sahte veya tahrif edilmiş bir çeki ödemiş olmasından doğan zarar muhataba ait olur; meğer ki, senettekeşideci olarak göster<strong>ile</strong>n kimseye kendisine bırakılan çek defterini iyi saklamamış olması gibi bir kusurun isnadı mümkünolsun.II - Çekin birden fazla nüsha olarak tanzim edilmesi:Madde 725 – Ham<strong>ile</strong> yazılı çekler müstesna olmak üzere bir memlekette keşide edilip de diğer bir memlekette veyaaynı memleketin denizaşırı bir kısmında ödenmesi şart olan ve aksine olarak bir memleketin denizaşırı bir kısmında keşideedilip o memlekette ödenmesi şart olan veyahut aynı bir memleketin denizaşırı olan aynı kısmında veya muhtelifkısımlarında keşide edilip ödenmesi şart olan her çek, birbirinin aynı olarak muhtelif nüshalar halinde keşide olunabilir. <strong>Bu</strong>nüshalar senet metninde teselsül eden sıra numaraları <strong>ile</strong> gösterilir. Aksi takdirde her nüsha ayrı bir çek sayılır.III - Müruruzaman: (1)Madde 726 – Hamilin; cirantalarla keşideci ve diğer çek borçlularına karşı haiz olduğu müracaat hakları ibrazmüddetinin bitiminden itibaren üç yıl geçmekle müruruzamana uğrar.Çek borçlularından birinin diğerine karşı haiz olduğu müracaat hakları bu çek borçlusunun çeki ödediği veya çekindava yolu <strong>ile</strong> kendisine karşı dermeyan edildiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle müruruzamana uğrar.IV - "Banka" nın tarifi:Madde 727 – <strong>Bu</strong> fasılda geçen "Banka" tabirinden maksat, Bankalar <strong>Kanun</strong>unun hükümlerine tabi olanmüesseselerdir. Şu kadar ki; ödeme yeri Türkiye dışında olan çekler hakkında "Banka" kelimesinden hangi müesseselerinanlaşılacağı ödeme yeri kanunu <strong>ile</strong> tayin olunur.V - Müddetler:1. Tatil günleri:Madde 728 – Bir çekin ibrazı ve protestosu tatil günleri yapılmayıp ancak bir iş gününde yapılabilir.Çeke mütaallik muamelelerin ve hususiyle ibraz ve protesto veya buna muadil tesbit muamelelerinin yapılması içinkanunla muayyen müddetin son günü, pazara veya diğer bir tatil gününe rasladığı takdirde bu müddet onu takibeden ilk işgününe kadar uzar. Aradaki tatil günleri müddet hesabına dahildir.2. Müddetlerin hesabı:Madde 729 – <strong>Kanun</strong>un bu kısmında göster<strong>ile</strong>n müddetler hesap edilirken bunların başladığı gün sayılmaz.VI - Tatbik olunacak hükümler:Madde 730 – Poliçeye ait aşağıdaki hükümler çek hakkında da tatbik olunur:1. Keşidecinin bizzat kendi emrine, kendi üzerine ve üçüncü şahıs hesabına keşide ed<strong>ile</strong>n poliçe hakkındaki 585 incimadde;2. Poliçede göster<strong>ile</strong>n bedeller arasındaki farklara mütaallik 588 inci madde;–––––––––––––––(1) 31/1/2012 tarihli ve 6273 sayılı <strong>Kanun</strong>un 7 nci maddesiyle, bu maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan “altı ay” ibareleri “üçyıl” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.


28833. Borçlanmaya ehil olmıyan kimselerin imzasına, salahiyetsiz imzaya, keşidecinin mesuliyetine ve açıkpoliçeye ait 589 - 592 nci maddeler;4. Ciro hakkındaki 595 - 597 nci maddeler;5. Poliçeye ait def<strong>ile</strong>r hakkındaki 599 uncu madde;6. Vekaleten yapılan cirodan doğan haklara mütedair 600 üncü madde;7. Avalin şekil ve hükümlerine dair 613 ve 614 üncü maddeler;8. Bir makbuz istemek hakkına ve kısmen ödemeye dair 621 inci madde;9. Protestoya ait 627 - 629 uncu ve 631 - 633 üncü maddeler;10. "Protestosuz" şartına mütedair 634 üncü madde;11. İhbar hakkındaki 635 inci madde;12. Poliçe borçlularının müteselsil mesuliyetine dair 636 ncı madde;13. Poliçenin ödenmesi halinde müracat hakkına ve poliçe,protesto makbuzunun kendisine verilmesiniistemek hakkına dair 638 ve 639 uncu maddeler;14. Sebepsiz iktisaptan doğan haklara dair 644 üncü madde;15. Poliçe karşılığının devrine dair 645 inci madde;16. Poliçe nüshaları arasındaki münasebete ait 656 ncı madde;17. Değişiklikler hakkındaki 660 ıncı madde;18. Miruruzamanın kesilmesine dair 662 ve 663 üncü maddeler;19. Atıfet müddetlerinin kabul olunamıyacağına, poliçeye mütaallik muamelerin yapılması lazımgelenyer <strong>ile</strong> el yazısı <strong>ile</strong> imzaya dair 666 - 668 inci maddeler;20. İptal hakkındaki 669-675 inci maddelerle 676 ncı maddenın 1 inci fıkrası;21. Ehliyete, poliçe ve bonolara mütaallik hakların muhafazası <strong>ile</strong> müracat hakkının kullanılması içinlüzumlu muamelelere ilişkin kanun ihtilaflarına dair 678, 680 ve 681 inci maddeler.634 üncü maddenin bir ve üçüncü fıkralariyle 635 inci maddenin birinci fıkrası ve 639 uncu maddehükümlerinin çeklere tatbik olunmasında protesto yerine 720 nci maddenin 2 ve 3 üncü fıkraları gereğince tesbitdahi muteberdir.BEŞİNCİ AYIRIM<strong>Kanun</strong>lar İhtilafı:I - Muhatap olma ehliyeti:Madde 731 – Bir çekin kimin üzerine keşide ed<strong>ile</strong>b<strong>ile</strong>ceğini, çekin ödeneceği memleket kanunu tayineder. <strong>Bu</strong> kanuna göre çek, üzerine keşide edilmiş olan kimsenin şahsı bakımından hükümsüz sayılıyorsakanunlarında böyle bir hükümsüzlük sebebi bulunmıyan memleketlerde çek üzerine atılan imzalardan doğantaahhütler muteberdir.II - Şekil ve müddetleri:Madde 732 – Çeke ait taahhütlerin şekli, bu taahhütlerin imza edilmiş olduğu memleketin kanununagöre tayin edilir. <strong>Bu</strong>nunla beraber, ödeme yeri kanuniyle emred<strong>ile</strong>n şekillere riayet kafidir.679 uncu maddenin iki ve üçüncü fıkraları da tatbik olunur.III - Taahhütlerin hükümleri:1. Keşide yeri kanunu:Madde 733 – Çekten doğan taahhütlerin neticeleri, bu taahhütlerin vukubulduğu memleket kanununagöre tayin olunur.2. Ödeme yeri kanunu:Madde 734 – Aşağıda yazılı hususlar çekin ödeneceği memleket kanununa göre tayin olunur:


28841. Çekin mutlaka görüldüğünde mi ödenmesi gerektiği yoksa görüldükten muayyen bir müddet sonraödenmesi şartiyle de keşide edilip ed<strong>ile</strong>miyeceği ve hakiki keşide gününden sonraki bir günün çeke yazılmasınınne gibi neticeler doğuracağı;2. İbraz müddeti;3. Çekin; kabul, tasdik, teyit veya vize edilip edilmiyeceği ve bu kayıtların ne gibi neticeler doğuracağı;4. Hamilin kısmen ödemeyi istiyebilip istiyemiyeceği ve böyle bir ödemeyi kabule mecbur olupolmadığı;5. Çekin çizilip çiz<strong>ile</strong>miyeceği yahut (Hesaba geçir<strong>ile</strong>cektir) kaydını veya buna muadil bir tabiri ihtivaedip edemiyeceği ve bu çizginin veya bu kaydın yahut ona muadil olan tabirin ne gibi neticeler doğuracağı;6. Çekin karşılığı üzerinde hamilin hususi hakları bulunup bulunmadığı ve bu hakların mahiyetinin neolduğu;7. Keşidecinin çekten cayabilip cayamıyacağı veya çekin ödenmesine itiraz edebilip edemiyeciği;8. Çekin kaybedilmesi veya çalınması halinde alınacak tedbirler;9. Cirantalara, keşideciye ve diğer çek borçlularına karşı olan müracaat haklarının muhafazası için birprotesto veya buna muadil bir tesbit icra etmenin lüzumlu olup olmadığı.3. İkametgah kanunu :Madde 735 – Muhatap ve ikametgahlı çeki ödiyecek olan üçüncü şahıs aleyhine sebepsiz iktisaptandoğan haklar, bu kimselerin ikametgahlarının bulunduğu memleketin kanununa göre tayin olunur.BEŞİNCİ FASILKambiyo Senetlerine Benziyen Senetler ve Diğer Emre Yazılı SenetlerA) Emre yazılı senet:I - Tarifi:Madde 736 – Emre yazılı olan veya kanunen böyle sayılan kıymetli evrak, emre yazılı senetlerdendir.II - Borçlunun def<strong>ile</strong>ri:Madde 737 – Borçlu, emre yazılı bir senetten doğan alacağa karşı ancak, senedin hükümsüzlüğünetaallük eden veya senet metninden anlaşılan def<strong>ile</strong>rle alacaklı kim ise ona karşı şahsan haiz olduğu def<strong>ile</strong>ri <strong>ile</strong>risürebilir.Borçlu <strong>ile</strong> önceki hamillerden birisi veya senedi tanzim eden kimse arasında doğrudan doğruya mevcutmünasebetlere dayanan def<strong>ile</strong>rin dermeyanı, ancak senedi iktisabederken hamilin b<strong>ile</strong>rek borçlunun zararınahareket etmiş olması halinde caizdir.B) Kambiyo senetlerine benziyen senetler:I - Emre yazılı havaleler:1. Umumi olarak:Madde 738 – Senet metninde poliçe olarak gösterilmekle beraber sarahaten emre yazılı olarak ihdased<strong>ile</strong>n ve diğer hususlarda da poliçede aranılan unsurları ihtiva eden havaleler, poliçe hükmündedir.


28852. Kabul mecburiyetinin bulunmaması:Madde 739 – Emre yazılı havale kabul için ibraz edilmez. <strong>Bu</strong>na rağmen ibraz edilir ve kabulden deimtina olunursa hamilin bu sebepten dolayı hiçbir müracaat hakkı yoktur.3. Kabulün hükümleri:Madde 740 – Emre yazılı bir havalenin ihtiyari olarak kabulü,poliçenin kabulü hükmündedir. <strong>Bu</strong>nunlaberaber hamil, eğer havale olunan kimse iflas veya ödemelerini tatil etmiş yahut aleyhine yapılan takip semeresizkalmışsa vadenin gelmesinden önce müracaat hakkını kullanamaz.Kezalik havale edenin iflası halinde vadenin gelmesinden önce hamil müracaat hakkını kullanamaz.4. İcrada tatbik olunmıyacak hükümler:Madde 741 – İcra ve İflas <strong>Kanun</strong>unun; çekler, poliçeler ve emre muharrer senetler hakkında takibemütaallik hükümleri emre yazılı havaleye tatbik olunmaz.II - Emre yazılı ödeme vaitleri:Madde 742 – Senet metninde bono olarak gösterilmemekle beraber sarahaten emre yazılı olarak ihdasedilmiş olan ve bonoda aranılan diğer unsurları da ihtiva eden ödeme vaitleri, bono hükmündedir. Şu kadar ki;emre yazılı olarak ihdas edilmiş olan ödeme vaitleri hakkında araya girme suretiyle ödemeye ilişkin bulunanhükümler cari olmaz.İcra ve İflas <strong>Kanun</strong>unun; çekler ve poliçeler ve emre muharrer senetler hakkında takibe mütaallikhükümleri, emre yazılı olarak ihdas edilmiş bulunan ödeme vaitlerine tatbikolunamaz.C) Cirosu kabil olan diğer senetler:Madde 743 – Makbuz senetleri, varant, konşimento, taşıma senedi gibi cirosu kabil olan senetlerhakkında; cironun şekli, hamilin hak sahipliği, iptal kararı ve senedi elinde bulunduranın onu iade <strong>ile</strong> mükellefolması hususlarında poliçelere mütaallik hükümler caridir.Kambiyo senetlerindeki müracaata mütaallik hükümler kanunda aksine açık hüküm olmadıkça, birincifıkrada yazılı senetler hakkında tatbik olunmaz.ALTINCI FASILEmtia SenetleriBİRİNCİ KISIMUmumi Mağazalar Tarafından Çıkarılan Makbuz Senedi ve VarantA) Umumi mağazalar:I - Umumi olarak:Madde 744 – Makbuz senedi ve varant (Rehin senedi) verme karşılığında serbest veya gümrüklenmemişemtia ve zahireyi vedia olarak kabul etmek ve mud<strong>ile</strong>rede bu senetlerle tevdi olunan emtia ve zahireyisatabilmek veya terhin edebilmek imkanını vermek maksadiyle kurulan mağazalara "umumi mağaza" denir.Umumi mağazalar muameleleri bu kısım hükümlerine tabidir.Umumi mağazalar Ticaret Vekaletinin müsaadesiyle kurulur. Müsaade olmadan umumi mağaza açarakmakbuz senedi veya varant tanzim edenler hakkında Türk Ceza <strong>Kanun</strong>unun 526 ncı maddesi tatbik olunur.Umumi mağazaların kuruluş usul ve şartları, bunlara kabul ed<strong>ile</strong>cek emtia ve zahire cinsleri ve umumimağazaların henüz gümrüklenmemiş olan eşyayı kabul etmeye salahiyetli sayılmaları için gereken şartları vebunlar üzerinde gümrük murakabesinin icrası tarzı, hususi kanun ve nizamnamelerle tayin olunur.


2886II - İstisnalar:Madde 745 – Yukarıki maddede yazılı senetleri vermeksizin yalnız emtia ve zahireyi vedia olarak kabuletmek üzere açılan sair müessese ve mahaller hakkında umumi mağazalara ait hükümler cari olmaz. <strong>Bu</strong> husustaBorçlar <strong>Kanun</strong>unun vedia hakkındaki hükümleri tatbik olunur.Tevdi edilmiş şeyler mukabilinde verilmiş olan ve fakat kanunun aradığı şekil şartlarına uymıyansenetlerle işbu şekil şartlarına uygun olup da müsaade almamış olan müesseseler tarafından verilmiş senetlerkıymetli evraktan olmayıp tesellüm ilmühaberleri veya başka ispat vesikaları hükmündedir.B) Makbuz senedi ve varant:I - Şekil:1. Makbuz senedi:Madde 746 – Umumi mağazalara tevdi ed<strong>ile</strong>n emtia ve zahire mukabilinde ver<strong>ile</strong>n makbuz senedininaşağıda yazılı hususları havi olması lazımdır:1. Tevdi edenin ad ve soyadı <strong>ile</strong> sanat ve ikametgahı;2. Tevdiatın yapıldığı umumi mağazanın ticaret unvanı <strong>ile</strong> bulunduğu yer;3. Tevdi olunan şeylerin cins ve miktarı <strong>ile</strong> mahiyet ve kıymetinin bilinmesi için açıklanması lazımgelenhususlar;4. Tevdi olunan şeylerin tabi olması lazımgelen bütün resim, harç ve verg<strong>ile</strong>rin ödenip ödenmediği vesigorta edilip edilmediği;5. Ödenmiş olan veya ödenecek ücret ve masraflar;6. Senedin kimin namına veya emrine tanzim edildiğini gösteren bir ibare;7. Umumi mağaza sahibinin imzası.2. Varant:Madde 747 – Varantın da yukarıki maddede yazılı hususları aynen ihtiva etmesi ve makbuz senedinebağlanması lazımdır.3. Defter:Madde 748 – Makbuz senedi ve varanttan mürekkep olan vesikanın dip koçanlı bir defterden koparılmışolması ve defterin umumi mağazaya ait vesikalar arasında saklanmasılazımdır.4. Kısmi senet:Madde 749 – Makbuz senedi ve varantın hamili, masrafları kendisine ait olmak üzere önceden tevdiolunan şeylerin kısımlara ayrılmasını ve her kısım için ayrı ayrı senet verilmesini istiyebilir. <strong>Bu</strong> takdirde eskivesika iade ve iptal olunur.II - Ciro:1. Umumi olarak:Madde 750 – Makbuz senediyle varant emre yazılı olmasa b<strong>ile</strong> ayrı ayrı veya birlikte teslim ve cirotarikiyle devred<strong>ile</strong>bilir. Ciro, yapıldığı günün tarihini de ihtiva etmelidir.


2887Varant <strong>ile</strong> makbuz senedi birlikte beyaz ciro <strong>ile</strong> de ciro ed<strong>ile</strong>bilir. <strong>Bu</strong> türlü ciro, her iki senet teslimedildiği takdirde, cirantanın haklarını ham<strong>ile</strong> devreder.2. Hükümleri:Madde 751 – Senedin teslimi şartiyle ciro aşağıda yazılı hükümleri doğurur:1. Makbuz senedi ve varantın birlikte cirosu, tevdi olunan şeylerin mülkiyetini nakleder;2. Yalnız varantın cirosu, varantın devredildiği kimseye tevdi olunan şeyler üzerinde rehin hakkıbahşeder;3. Yalnız makbuz senedinin cirosu varant hamilinin hakkı makfuz kalmak şartiyle, tevdi olunan şeylerinmülkiyetini nakleder.3. Varantın cirosu:Madde 752 – Varantın ilk cirosu hangi borcun temini için yapılmışsa onun ve faizinin miktarlarını vevade tarihini ihtiva etmelidir.Varantın cirosunda yazılı hususlar aynen makbuz senedinin üzerine de yazılarak varantın ciro edildiğikimse tarafından imza edilmelidir.C) Eşya üzerinde tasarruflar:I - Senet esası:Madde 753 – Varant <strong>ile</strong> makbuz senedinin zıvaı veyahut miras ve iflas sebebiyle çıkan ihtilaflar hariçolmak üzere umumi mağazalara tevdi olunan şeyler üzerinde haciz, el koyma veya rehin yapılamaz.II - Eşyanın geri alınması:1. Umumi olarak:Madde 754 – Varanttan ayrılmış bir makbuz senedinin hamili varant <strong>ile</strong> temin edilmiş olan borcun anaparası <strong>ile</strong> vade gününe kadar olan faizlerini umumi mağazaya tevdi ederek vade gününden önce dahi eşyayıçekebilir.Tevdi olunan para varantın geri verilmesi mukabilinde hamiline ödenir.2. Kısmen geri alma:Madde 755 – Varanttan ayrılmış makbuz senedinin hamili umumi mağazaya tevdi olunan misli eşyadanbir kısmını çekmek istediği takdirde mağazanın mesuliyeti altında, hem çekeceği kısım ve hem de varant <strong>ile</strong>temin olunmuş borç <strong>ile</strong> mütenasip bir miktar parayı mağazaya tevdi etmesi lazımdır.III - Sattırma hakkı:1. Şartlar:Madde 756 – Vade gününde alacağı ödenmemiş varant hamili, poliçe hamili gibi protesto çektikten ongün sonra rehin hükümlerine göre tevdi ed<strong>ile</strong>n eşyaları sattırabilir.753 üncü maddede yazılı haller satışa mani değildir.2. Satış bedeli:Madde 757 – Gümrük resmi ve sair resim, harç ve verg<strong>ile</strong>rle tevdi olunan eşya için umumi mağazatarafından yapılan masraflar ve mağazanın ücreti satış bedelinden mümtazen ödenir.Birinci fıkrada yazılı paralar ve temin ed<strong>ile</strong>n borç ödendikten sonra geri kalan, makbuz senedi hamilineödenmek üzere mağaza sahibine verilir.


28883. Müracaat hakkı:Madde 758 – Bir varant hamilinin ancak tevdi olunan eşya satılıp da alacağına kafi gelmediği takdirde,borçlunun veya cirantaların mallarına müracaat hakkı vardır.Protesto çekmemiş veya kanuni müddeti içinde tevdi olunan eşyayı sattırmaya teşebbüs etmemiş olanvarant hamili cirantalarına karşı bütün haklarını kaybederse de borçluya karşı müracaat hakkı baki kalır.4. Sigorta:Madde 759 – Afet vukuunda varantın hamili, sigorta bedelinden alacağını tahsil eder.D) Müruruzaman:Madde 760 – Makbuz senetleri ve varantlar, poliçeler hakkındaki müruruzamana tabidir. Cirantalarakarşı müracaat için müruruzamanın başlangıcı, eşyanın satış günüdür.E) Senetlerin kaybedilmesi:Madde 761 – Makbuz senedi veya varantı kaybeden hamil, bu senetlere malik olduğunu ispat etmek veteminat vermek suretiyle mağazanın bulunduğu yerdeki mahkemeden alacağı izin üzerine keyfiyetin karardagöster<strong>ile</strong>n o yer gazetelerinde ilanından ve muhalefet için tayin olunacak müddetin geçmesinden sonra ikinci birnüsha alabilir. Kaybolan varantın müddeti geçmişse hamilinin talabi üzerine mahkeme aynı veçh<strong>ile</strong> borcunödenmesine izin verebilir. İzin, mağazaya ve varanta müteallik ise hem mağazaya ve hem ilk borçluya tebliğolunur. Alacaklının, mağazanın bulunduğu yerde bir de ikametgah göstermesi lazımdır. Mağaza sahibi ve borçluizin kararına itiraz edebilirler. İtiraz üzerine mahkeme derhal hükmünü verir. Hüküm alacaklı lehine ise icranıngeri bırakılmasına karar ver<strong>ile</strong>mez. Ancak, ilgil<strong>ile</strong>rin talebi üzerine tetkik mercii hüküm katıleşinceye kadar tevdiolunan eşyanın satışından elde ed<strong>ile</strong>cek paranın icra veznesinde saklanmasına karar verebilir.İKİNCİ KISIMTaşıma İşleri ve Taşıma SenediBİRİNCİ AYIRIMUmumi HükümlerA) Taşıyıcı:Madde 762 – Taşıyıcı, ücret mukabilinde yolcu ve eşya (Yük) taşıma işlerini üzerine alan kimsedir.B) Hükümlerin tatbik sahası:I - Taşıyıcı olmıyan kimseler:Madde 763 – Eşya veya yolcu taşımayı arızi olarak taahhüt eden kimse hakkında da bu kısım hükümleritatbik olunur.II - Hususi hükümlerin saklı kalması:1. Esas:Madde 764 – Denizde taşıma işleriyle demir ve havayolları <strong>ile</strong> taşıma işlerine ve posta idaresinemütaallik hususi hükümler mahfuzdur.


28892. Esasın teşmil ed<strong>ile</strong>memesi:Madde 765 – Taşıyıcı veya taşıma işleri komüsyoncusu üzerine aldığı taşıma işini yukarıki maddedeyazılı hususi hükümlere tabi olan bir müesseseye gördürmüş olduğu takdirde dahi, kanunun kendisine yüklediğimesuliyetin hafifletilmesini veya kaldırılmasını istiyemez.C) Mesuliyetin kaldırılmasına veya hafifletilmesine ait şartların hükümsüzlüğü:Madde 766 – Taşıma akdinde kanunun taşıyıcıya ve hususiyle faaliyetleri devletin iznine bağlı taşımaişletmelerine yüklediği mesuliyetlerin önceden hafifletilmesi veya kaldırılması neticesini doğuran bütün kayıt veşartlar hükümsüzdür. <strong>Bu</strong> kayıt ve şartların işletme nizamnamelerine, umumi şartnamelere tarifelere veya bunlarabenzer diğer vesikalara konulmuş olması halinde de hüküm aynıdır.D) Müruruzaman:Madde 767 – Haksız olarak alınan taşıma ücretinin geri alınması ve taşıma ücreti dahil olmak üzeretaşıma mukavelesinden doğan bütün alacaklar bir yılda müruruzamana uğrar.<strong>Bu</strong> müddet, eşya taşımasında eşyanın gönder<strong>ile</strong>ne vakı teslimi; yolcu taşımasında yolcunun ulaşmatarihinden başlar.Eşya tamamen zayi olmuş veya yolcu ulaşmamış ise müruruzaman müddeti, eşyanın teslimi veyolcunun ulaşması lazımgeldiği tarihten itibaren işlemeye başlar.Gönderen ve gönder<strong>ile</strong>n taşıyıcıya karşı olan haklarını, yılı içinde telgraf, taahhütlü mektup veyaprotesto <strong>ile</strong> istemiş olmak ve dava hakkı eşyanın kabulü <strong>ile</strong> düşmemiş bulunmak şartiyle, defi olarak her zamandermeyan edebilirler.Eşya; taşıyıcının h<strong>ile</strong> veya ağır kusurundan dolayı zayi olmuş, noksanlaşmış veya bozulmuş yahut geçteslim edilmişse veya yolcu, taşıyıcının h<strong>ile</strong>si yahut ağır kusuru yüzünden geç ulaşmış veya meydana gelen birkaza neticesinde cismani zarara uğramış veya ölmüş ise taşıyıcının mesuliyeti bu maddedeki müruruzamana tabiolmaz.6085 sayılı Karayolları Trafik <strong>Kanun</strong>unun 5O nci maddesindeki müruruzaman hükmü mahfuzdur.İKİNCİ AYIRIMEşya TaşımaA) Taşıma senedi:I - Tanzim mecburiyeti:Madde 768 – Gönderen, taşıyıcıya, talebi halinde iki nüsha olarak bir taşıma senedi vermeyemecburdur. Fakat taşıma senedi tanzim edilmemiş olsa b<strong>ile</strong> muvafakatleri ve eşyanın taşıyıcıya teslimi <strong>ile</strong>sözleşme taraflar arasında tamam olur.Gönderen, taşıyıcıya, gümrük kağıtlarını ve eşyanın taşınması için muhtaç olduğu diğer vesikalarıvermeye mecburdur. <strong>Bu</strong> kağıt ve vesikaların şekle ve hakikata uygun ve kafi olmamalarından gönderenmesuldür.II - Şekil:Madde 769 – Taşıma senedi aşağıda yazılı hususları ihtiva eder.1. Gönder<strong>ile</strong>nin adı, soyadı veya ticaret unvanını ve adresini, eşyanın gönderildiği yeri ve taşımasenedinin emre yazılı olması isteniyorsa emrine şerhini;


28902. Taşınacak eşyanın cinsini, sıklet, istiap derecesi veya adedini, paket halinde iseler paketlere yazılınumaraları ve işaretleri ve ambalajın şekil ve vasfını;3. Gönderenin adı, soyadı veya ticaret unvanını ve adresini;4. Taşıyıcının adı, soyadı veya ticaret unvanını ve adresini;5. Taşıma ücreti ve ücret ödenmişse bu ciheti;6. Taşımanın yapılacağı müddeti;7. Taraflar arasında kararlaştırılan diğer hususları.<strong>Bu</strong> kayıtlardan birinin sehven yazılmamasından veya yanlış yahut hakikata aykırı olarak yazılmasındandoğan zarar ve ziyan gönderene aittir. Taşınacak eşya barut ve infilak maddeleri gibi tehlikeli eşyalardan isebunu bildirmeyen ve ambalaj üzerine etiket ve işaret koymıyan gönderen, bundan doğan zarar ve ziyanı daödemekle mükelleftir.Birinci fıkrada yazılı şekil şartlarına uymıyan taşıma senedi kıymetli evrak olarak değil ancak tesellümilmühaberi veya başka ispat vesikası telakki olunur.III- İlmühaber:Madde 770 – Taşıma senedi tanzim edilmemiş ise, gönderen talebettiği takdirde taşıyıcı, taşımasenedine yazılacak hususları ihtiva eden bir ilmühaberi imzalayıp vermiye mecburdur.IV - Senedin tesellümü:Madde 771 – Taşıma senedinin bir nüshası gönderen tarafından imza ed<strong>ile</strong>rek taşıyıcıya verilir vetaşıma esnasında eşya <strong>ile</strong> birlikte sevk olunur. Diğer nüshası taşıyıcı tarafından imza ed<strong>ile</strong>rek gönderene geriverilir. Taşıma senedi emre yazılı ise taşıyıcının imzaladığı nüshanın cirosu ve teslimi eşyanın mülkiyetininakleder.Taşıma senedinde gösterilmiyen hususlara dayanarak, adına gönder<strong>ile</strong>ne ve taşıyıcı tarafından imzaolunan emre yazılı taşıma senedinin hamiline karşı, hiçbir iddia dermeyan olunamaz.V - İhtirazi kayıt:Madde 772 – Taşıyıcı, taşınacak eşyayı taşıma senedine veya ayrı bir kağıda, teslim aldığı zamandakidurumu hakkında ihtirazi bir kayıt koymadan kabul edecek olursa, dış görünüşü itibariyle hiçbir kusuruolmadığını kabul etmiş sayılır. Şu kadar ki; eşyayı kayıtsız kabul etmiş olsa b<strong>ile</strong> dışından anlaşılması kabilolmayan noksanların vücudunu iddia ve ispat edebilir.B) Taşıyıcının borçları:I - Emre göre hareket:1. Umumi olarak:Madde 773 – Taşıyıcı; eşyanın gönderilmesinde, aldığı emre göre harekete mecburdur. Şu kadar ki;eşyanın mahıyetine, gönder<strong>ile</strong>ceği yerlere veya diğer sebeplere göre veya mücbir bir sebepten dolayı başka birsurette hareket zaruri bulunuyorsa, alınan emre uymıyarak halin gereğine göre hareket edebilir.2. Bildirme borcu:Madde 774 – Taraflardan birisi için kusur teşkil etmiyen bir sebepten dolayı eşyanın taşınmasımenedilmiş yahut pek ziyade gecikmiş olursa taşıyıcı keyfiyeti derhal gönderene bildirmeye mecburdur. <strong>Bu</strong>takdirde gönderen, taşıyıcının imzaladığı taşıma senedi nüshasını kendisine geriye vermek ve 777 nci maddegereğince tayin olunacak tazminatı ödemek suretiyle mukaveleden cayabilir.


28913. Yeni emirler:a) İcra mükellefiyeti:Madde 775 – Gönderen halin icabına göre 777 ve 778 inci madde hükümleri dairesinde taşıyıcıyatazminat vermek suretiyle taşımayı durdurmak ve eşyayı geri almak hakkını haiz olduğu gibi; taşıma senediningösterdiği eşyayı adına gönderildiği yazılı olan kimseden başkasına vermeye yahut diğer suretle tasarrufa damezundur. Şu kadar ki; taşıyıcı:1. Eşyanın gönderildiği yere ulaştığı yahut ulaşması lazımgeldiği ve gönder<strong>ile</strong>nin bunların tesliminiistediği tarihten;2. Gönder<strong>ile</strong>n, taşıma senedini aldığı yahut taşıyıcının kendisini haberdar ettiği zamandan;itibaren gönderenin emirlerini icra <strong>ile</strong> mükellef değildir.Taşıma senedi emre yazılı ise taşıyıcı ancak kendi imzaladığı taşıma senedini ibraz ve teslim eden şahsınemirlerini icraya mecburdur.b) Fazla ücret ve masraflar:Madde 776 – Gönderenin veya gönder<strong>ile</strong>nin kararlaştırılmış şartlara aykırı olarak verdikleri emir veyatalimat üzerine mesafe artar veya taşıma müddeti uzarsa taşıyıcı, bu artma veya uzama nispetinde fazla ücrete vebu yüzden yaptığı masraflara hak kazanır.4. Seferin duraklaması:a) Mücbir sebepten dolayı:Madde 777 – Taraflardan birisi için kusur teşkil etmiyen sebeplerden dolayı sefer duraklayıp kalırsa,taşıyıcı, yaptığı masrafları istemek hakkına halel gelmemek üzere, ancak gid<strong>ile</strong>n mesafe nispetinde taşımaücretine hak kazanır.Taraflardan birisi için kusur teşkil etmiyen sebeplerden dolayı taşımaya başlanmamış ise, taşıyıcı, ücretehak kazanmasa b<strong>ile</strong>, yükleme ve boşaltma masraflariyle yaptığı diğer zaruri masrafları istiyebilir.b) Gönderenin arzusiyle:Madde 778 – Sefer, gönderenin arzusiyle kes<strong>ile</strong>cek olursa aşağıdaki hükümler tatbik olunur.1. Hareketten önce taşıma durdurulacak olursa gönderen, kararlaştırılmış olan ücretin yarısını veboşaltma ve yükletme masraflariyle taşıyıcı tarafından yapılan diğer zaruri masrafları;2. Taşıma hareketten sonra durdurulacak olursa gönderen, taşıma ücretinin tamamını ve yükletme veboşaltma masraflariyle eşya gönderene iade olununcaya kadar taşıyıcı tarafından yapılan zaruri masrafları;ödemeye mecburdur.5. Taşıma müddeti:a) Umumi olarak:Madde 779 – Yükün, mukavele veya ticari teamül <strong>ile</strong> belli olan ve bunların yokluğu halinde halinicabına göre münasip görülen bir müddet içinde taşınması lazımdır.b) Gecikme:Madde 780 – Eşya, yukarki madde gereğince belli olan müddetlerden sonra ulaşırsa, taşıma ücreti,geciken müddet <strong>ile</strong> mütenasip olarak indirilir. Gecikme müddeti, mukavele <strong>ile</strong> belli olan müddetin iki mislinigeçerse taşıma ücreti tamamen düşmekle beraber taşıyıcı, bu yüzden doğan zarar ve ziyandan mesul olur.


2892Taşıyıcı, gecikmenin, gönderen veya gönder<strong>ile</strong>nlerin fi<strong>ile</strong>rinden veya mücbir sebepten doğduğunu ispatederse, bu gecikmeden mesul olmaz.Taşıma vasıtalarının yokluğu veya yetersizliği, gecikme için mazeret sebebi olamaz.II - Zıya ve hasarlardan dolayı mesuliyet:1. Umumi olarak:Madde 781 – Taşıyıcı eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten gönder<strong>ile</strong>ne teslim olunduğu tarihekadar geçen müddet içinde; uğradığı zıya ve hasardan mesuldür.Taşıyıcı zıya ve hasarın:1. Kendi kusurundan doğmıyan bir sebepten;2. Eşyada zaten mevcut noksan ve ayıplardan, yahut eşyanın mahiyetinden veya ambalajın fenayapılmasından;3. Gönderen veya gönder<strong>ile</strong>nin fiilinden yahut verdikleri emir ve talimatın tatbikından;<strong>ile</strong>ri geldiğini ispat edecek olursa mesuliyetten kurtulur.Zıya ve hasar, ancak üç numaralı bentte yazılı bulunan halden doğmuş ise, mal tamamen zayi olsa dahitaşıyıcı ücretinin tamamına hak kazanır.Taşınan eşyanın bir kısmı telef olmuş ise taşıyıcı, kalan kısmın ücretini almak hakkını haizdir.2. Yardımcıların kusuru:Madde 782 – Taşıyıcının kullandığı kimselerin veya maiyetinde çalışanların kusurları kendi kusuruhükmündedir.3. Mesuliyetin tahdidi:Madde 783 – Taşıyıcı, taşıma esnasında mahiyetleri icabı hacım ve tartıları azalan eşyadan dolayımesuliyetini, yüzde elli bir miktarda iptidaen tayin ve tahdid edebilir. Eşya, paketlere bölünmüş ise bu mesuliyether biri için ayrıca tahdid ed<strong>ile</strong>bilir.Gönderen veya gönder<strong>ile</strong>n; noksanın eşyanın mahiyetinden doğmayıp diğer bir sebepten <strong>ile</strong>ri geldiğini,hal ve olaylara göre noksanın tahdid ed<strong>ile</strong>n miktara baliğ olmıyacağını ispat ederse mesuliyetin tahdit edilmişolması hükümsüz kalır.4. Ara taşıyıcılardan dolayı mesuliyet:Madde 784 – Taşıyıcı, taşınan eşyanın gönder<strong>ile</strong>ne teslimine kadar kendi yerine geçen bütüntaşıyıcıların ve eşyanın taşınmasını kend<strong>ile</strong>rine bıraktığı kimselerin fiil ve kusurlarından kendi kusuru gibimesuldür.5. Tazminat:a) Tayini:Madde 785 – Zıyadan doğan tazminat; ancak, taşıma senedine geçir<strong>ile</strong>n değere, taşıma senedinde değergösterilmemiş ve fakat taşıyıcıya bildirilip onun tarafından kabul edilmiş bir değer mevcut ise ona, böyle birdeğer bulunmadığı takdirde aynı cins ve vasıftaki eşyanın gönder<strong>ile</strong>ne teslim ed<strong>ile</strong>ceği yerdeki değerine göretayin olunur. Şu kadar ki; tazminatın piyasa değerine göre tayin edildiği hallerde zıya dolayısiyle ödenmemişbulunan gümrük resmi, taşıma ücreti ve sair masraflar malın piyasa değerinden indirilir.Hasardan doğan tazminat, ancak eşyanın gönder<strong>ile</strong>ne teslim ed<strong>ile</strong>ceği yerde hasardan önceki değeri <strong>ile</strong>hasardan sonraki değeri arasında mevcut farka göre tesbit edilir.


2893b) Malın mahiyet ve değeri beyan edilmiyen hallerde ağır kusur halinde tazminat:Madde 786 – Mahiyet ve değerleri beyan edilmeksizin taşıyıcıya teslim olunan eşyanın zıyaındandoğacak tazminat, her hadisede halin icabına göre tayin olunur.Taşıyıcı, kendisine teslim olunurken beyan edilmemiş olan kıymetli eşya, para, kıymetli evrak ve diğervesikaların hasar ve zıyaından mesul olmaz.Zarar, taşıyıcının ağır kusuru veya h<strong>ile</strong>sinden doğmuş olduğu takdirde yukarki fıkrada anılan halde veyabu maddenin birinci fıkrası veyahut 785 inci maddedeki tazminatlar yerine tam tazminat istenebilir.c) Tazminat davalarının davalıları:Madde 787 – Taşıyıcı aleyhine açılacak tazminat davaları, birinci veya sonuncu taşıyıcı aleyhine ikameedilmek lazımdır. <strong>Bu</strong> davanın aradaki bir taşıyıcı aleyhine açılabilmesi için, zıya ve hasarın bu taşıyıcınıntaşıdığı zaman içinde meydana geldiğini ispat etmek şarttır.Bir taşıyıcı mesul olmadığı fiillerden dolayı tazminat verir veya bu yüzden aleyhine dava açılırsa,doğrudan doğruya kendisinden önce gelen taşıyıcıya yahut esasen mesul olmaları lazım gelen aradaki taşıyıcılararücu hakkı vardır.Zıya ve hasardan dolayı mesul olması lazımgelen taşıyıcı tayin ed<strong>ile</strong>mediği takdirde zarar, bütüntaşıyıcılar arasında herbirinin taşıma ücretindeki hissesi <strong>ile</strong> mütenasip olmak üzere bölünür. <strong>Bu</strong>nunla beraberzıya ve hasarın, eşyayı kendisi taşıdığı zaman içinde vakı olmadığını ispat eden taşıyıcı tazmin ed<strong>ile</strong>cek zararaiştirak etmez.d) Dava hakkının düşmesi:Madde 788 – Eşyanın kayıtsız ve şartsız kabulü, taşıyıcı aleyhine açılacak dava hakkını düşürür.<strong>Bu</strong>nunla beraber taşınan eşyanın kabulünden önce hasar veya noksanı mahkemece tayin ed<strong>ile</strong>n bilirkişimarifetiyle tesbit ettirilmiş ise gönder<strong>ile</strong>nin taşıyıcıya karşı dava hakkı düşmez.Eşya kabul edildiği sırada, bir kısmının zıyaını veya hasarını anlamak mümkün değilse, kabulden sonradahi:1. Zıya ve hasarın eşyanın taşıyıcıya tevdii <strong>ile</strong> gönder<strong>ile</strong>ne teslimi arasındaki zaman içinde vakıolduğunu ispat etmek;2. Zararın anlaşılmasını mütaakıp ve eşyanın kabulünden itibaren nihayet sekiz gün içinde bilirkişimarifetiyle eşyanın tetkik ve muayenelerini talep etmek;şartiyle taşıyıcı aleyhine dava açmak hakkı mahfuz kalır.Zıya veya hasar kendi h<strong>ile</strong>sinden yahut ağır kusurundan doğmuş ise taşıyıcı dava hakkının düştüğünüiddia edemez.III - Gönder<strong>ile</strong>ne teslim:1. Bildirme borcu:a) Gönder<strong>ile</strong>ne karşı:Madde 789 – Taşıyıcı, taşınan eşya yerine ulaşınca derhal gönder<strong>ile</strong>ne haber vermeye mecburdur.b) Gönderene karşı:Madde 790 – Taşıyıcının, gönder<strong>ile</strong>ni bulamaması veya gönder<strong>ile</strong>nin eşyayı kabul etmemesi yahutkabulde gecikmesi, gönder<strong>ile</strong>n <strong>ile</strong> taşıyıcı arasında bir ihtilaf yahut tesellüme mani diğer bir sebebin çıkmasıhallerinde; taşıyıcının, keyfiyeti hemen gönderene bildirmesi ve cevabını beklemesi lazımdır. Keyfiyetigönderene bildirmek mümkün olmaz veya gönderen cevap vermekte gecikir, yahut icrası mümkün olmıyan bazıtalimat verirse, taşıyıcı, eşyanın yediemine


2894teslimi için eşyanın ulaştığı yerdeki mahkemeye müracaat edebilir. <strong>Bu</strong> kabil eşyanın maruz olduğu tehlike vezarar, gönderene aittir. Eşya, çabuk bozulan cinsten olup, aşağıdaki fıkraya göre keyfiyet gönderenebildirilinceye kadar zarar ve tehlikenin vukuu melhuz ise, taşıyıcı, Borçlar <strong>Kanun</strong>unun 92 nci maddesi hükmüneuyarak hareket eder. Eşya, anılan madde gereğince satıldığı takdirde, taşıyıcı, taşıma ücretiyle yaptığı masraflarıbedelden alır. Taşıyıcı, imkan halinde ve en kısa bir müddet içinde gerek göndereni ve gerek gönder<strong>ile</strong>nikeyfiyetten haberdar etmeye mecburdur. Aksi takdirde kendisinden zarar ve ziyan talep olunabilir.Birinci fıkrada beyan olunan hallerde taşıyıcı, taşınan eşya sahibinin menfaatlerini muhafaza hususundasürat ve basiret <strong>ile</strong> harekete mecburdur. Aksi halde eşya sahibinin bu yüzden uğradığı zararları tazminle mükellefolur.2. Gönder<strong>ile</strong>nin hakları:Madde 791 – Taşıyıcı, eşyanın ulaşmasından önce, bunların muhafazası hususunda gönder<strong>ile</strong>ntarafından ver<strong>ile</strong>cek talimatı icraya mecburdur. Gönder<strong>ile</strong>n, eşyanın ulaşmasından ve taşıma senedini veya bununyerini tutan ilmühaberi hamilise eşyanın ulaşması gereken günden sonra gerek kendi, gerek üçüncü şahıslarlehine olarak taşıma mukavelesinden doğan bütün hakları, zarar ve ziyan davası dahil olduğu halde, taşıyıcıyakarşı kullanabilir ve beyan ed<strong>ile</strong>n zamandan itibaren taşınan eşyanın kendisine teslimine ve taşıma senedinintaşıyıcıdaki nüshasının geri verilmesini istiyebilir.Emre yazılı bir taşıma senedinin hamili, gönder<strong>ile</strong>n sayılır.3. Gönder<strong>ile</strong>nin borçları:a) Ödeme:Madde 792 – Taşıma ücreti <strong>ile</strong> ardiye ve sair masrafların, aksine mukavele olmadığı takdirde, teslimişart ed<strong>ile</strong>n yerde, eşyanın kabulünden sonra, taşıma senedine göre gönder<strong>ile</strong>n tarafından verilmesi lazımdırb) Tevdi:Madde 793 – Taşınan şeyleri almak üzere müracaat eden kimse, yukarki maddede göster<strong>ile</strong>n borçlarınıvermiyecek olursa taşıyıcı, eşyayı teslime mecbur değildir. Şu kardar ki; borcun miktarında ihtilaf çıkarsa,gönder<strong>ile</strong>n borçlu olduğunu kabul ettiği miktarı öder ve aradaki farkı da muteber bir bankaya yahut notere yahutemin bir yere tevdi ederse, taşıyıcı eşyayı teslime mecbur olur. Taşıyıcı, nama veya emre yazılı olan vetarafından imza ed<strong>ile</strong>n taşıma senedinin ikinci nüshası kendisine geri verilmedikçe taşınan eşyayı teslime mecburdeğildir4. Hapis hakkı:Madde 794 – Taşıyıcı, taşıma mukavelesinden doğan bütün alacaklar için eşya üzerinde hapis hakkınıhaizdir. Taşıyıcı birden çok ise, son taşıyıcı evvelk<strong>ile</strong>rin haklarını kullanır. Gönder<strong>ile</strong>nin, yukarki maddegereğince tevdi etmiş olduğu para taşıyıcının hapis hakkı noktasından eşya hükmündedir.5. Muayene:Madde 795 – Eşyanın teslimi sırasında, onun hasara uğradığını dışardan gösterecek hiçbir alamet veişaret bulunmasa dahi, gönder<strong>ile</strong>n, bunların hal ve vasıflarını taşıyıcının önünde derhal ve bizzat muayene etmekyahut tesellüm yerindeki mahkeme marifetiyle muayene ettirmek hakkını haizdir. Aynı hakkı taşıyıcı da haizdir.Masraflar muayeneyi istiyen tarafa aittir. <strong>Bu</strong>nunla beraber bu suretle gönder<strong>ile</strong>nin ödemiş olduğumasraflar, esasen taşıyıcıyı mesul kılan bir zıya ve hasardan doğmuş ise bu masrafları, gönder<strong>ile</strong>n taşıyıcıdanistiyebilir.


2895IV - Birden çok taşıyıcılar1. Borçları:Madde 796 – Birinci taşıyıcıdan sonra gelen taşıyıcılar, taşınacak eşyayı ve taşıma senedini tesellümettikten sonra doğacak bütün borçlarda önceki taşıyıcının yerine geçerler. <strong>Bu</strong>nlar taşıma senedine, yahut diğerkağıda kend<strong>ile</strong>rine teslim olunan eşyanın ne halde bulunduklarını tesbit ettirebilirler; bu hükme uyulmadığıtakdirde 772 nci madde hükümleri tatbik olunur.2. Mesuliyeti:Madde 797 – Son taşıyıcı, kendisinin yahut kendisinden evvelki taşıyıcıların veyahut göndereninalacağını almak veya emin bir yere tevdiini talep etmeksizin taşınan eşyayı teslim ederse, gönderenin vekendisinden evvelki taşıyıcıların sarf ettikleri yahut alacaklı bulundukları paralardan dolayı onlara karşı mesulolur. Fakat bu paralardan dolayı gönder<strong>ile</strong>ne müracaat hakkı bakidir.ÜÇÜNCÜ AYIRIMYolcu TaşımaA) Talimat:Madde 798 – Yolcular, taşıyıcılar tarafından iç hizmetleri tanzim için konmuş olan usul ve talimatı ihlaletmemekle mükelleftirler.B) Seferin durdurulması:Madde 799 – Sefer, taşıma mukavelesinin akdinden sonra ve hareketten evvel durdurulursa aşağıdakihükümler tatbik olunur:1. Yolcu, belli vakitte hareket yerinde hazır bulunmıyacak olursa mütaakıp vasıta <strong>ile</strong> seyahat hakkınıhaizdir. Yolcu, seyahat etsin etmesin, ücreti tamamen ödemeye mecburdur;2. Yolcu, seferden vazgeçmiş olsa dahi ücretin tamamını vermesi lazımdır.3. Sefer; ölüm, hastalık veya buna benzer diğer bir mücbir sebepten dolayı durmuşsa, mukaveletazminatsız olarak kendiliğinden hükümden düşer.4. Taşıma vasıtalariyle <strong>ilgili</strong> olan ve taşıyıcı için kusur teşkil etmiyen bir sebepten yahut iki tarafın dakusurları olmaksızın yolculuğa engel olan veya onu tehlikeli kılan sair sebeplerden dolayı sefer yapılmamışsamukavele hiçbir tarafın tazminat vermek mecburiyeti olmaksızın kendiliğinden hükümden düşer.5. Sefer, taşıyıcının fiili veya kusuru yüzünden durmuşsa, yolcu tazminat istiyebilir;6. Yukarıki 3, 4 ve 5 inci bentlerde anılan hallerde taşıyıcı peşin almış olduğu taşıma ücretini gerivermeye mecburdur.C) Seferin duraklaması:Madde 800 – Sefer, taşıma mukavelesinin akdinden ve hareketten sonra duraklıyacak olursamukavelede bu hususta bir hüküm bulunmadığı takdirde aşağıdaki hükümler tatbik olunur:1. Yolcu kendi arzusu <strong>ile</strong> yol üzerinde bulunan bir yerde seyahattan vazgeçecek olursa ücretin tamamınıödemeye mecburdur;2. Taşıyıcı sefere devamdan vazgeçer veyahut onun kusuru yüzünden yolcu yol üzerinde bulunan biryerde kalmaya mecbur olursa, seyahat ücretinin verilmesi lazım gelmez; ücreti önce ödenmiş ise tamamını gerialab<strong>ile</strong>ceği gibi zarar ve ziyan da istiyebilir;


28963. Sefer, yolcunun şahsını veyahut taşıma vasıtasını ilg<strong>ile</strong>ndiren ve taşıyıcı için kusur teşkil etmiyen birsebepten dolayı duraklıyacak olursa, ücret, gid<strong>ile</strong>n mesafe <strong>ile</strong> mütenasip olarak verilir. <strong>Bu</strong> halde hiçbir tarafdiğerine tazminat vermeye mecbur değildir.D) Seferin gecikmesi:I - Hareketin gecikmesi:Madde 801 – Hareket gecikecek olursa yolcu, zarar ve ziyan talebedeb<strong>ile</strong>ceği gibi, yapılmakta olan karaseyahatinde gecikme iki günü aşar veya gecikme yüzünden yolcunun seyahatten beklediği fayda kalmaz isesözleşmeden cayabilir ve ödediği ücreti de geri istemek hakkını haizdir. Akitten cayılsın veya cayılmasıngecikme sebebiyle her hangi bir zarar ispat edilmese dahi b<strong>ile</strong>t parasının üç misli maktu tazminat olarakhükmolunur.II - Sefer esnasında:1. Yol değiştirme:Madde 802 – Taşıyıcı, sefer esnasında tarifesine girmiyen bir yerde durur veya tayin etmiş olduğuyoldan başka bir yerde durur veya tayin etmiş olduğu yoldan başka bir yolu takibeder yahut diğer bir suretle vekendi fiili yüzünden gidilmesi kasdolunan yere ulaşması gecikirse, yolcunun, akdin ifasından vazgeçmeye vetazminat istemeye hakkı vardır.Taşıyıcı, yolcudan başka yük de taşımakta ise yükü boşaltmak için gereken zaman kadar kalmak hakkınasahiptir.<strong>Bu</strong> madde hükümleri mukavelede aksine hüküm yoksa caridir.2. Zaruri sebepler yüzünden:Madde 803 – Sefer; hükümetin emrinden, araba, kamyon veya her hangi bir taşıma vasıtasının tamirizaruri olmasından veya ansızın çıkıp seyahate devamı tehlikeli kılan bir halden dolayı gecikmiş ise, iki tarafarasında hususi bir anlaşma olmadığı takdirde aşağıdaki hükümler tatbik olunur:1. Yolcu, engelin kalkmasını veya tamiratın sonunu beklemek istemezse, taşıma ücretini, gid<strong>ile</strong>n mesafe<strong>ile</strong> mütenasip olarak ödiyerek sözleşmeden cayabilir.2. Yolcu, taşıma vasıtasının hareketini beklemeyi tercih edecek olursa, kararlaştırılmış ücretten fazla birşey vermeye mecbur olmaz. Fakat taşıma ücretinde yemek de dahil ise durma müddetince yemek masrafınıyolcu çeker.E) Bagaj:I - Taşıyıcının mesuliyeti:Madde 804 – Yolcu, bagajı ve zati eşyaları için, aksine mukavele yoksa ayrı ücret vermeye mecburdeğildir. Taşıyıcı, yolcu eşyasının zıya veya hasara uğramasından dolayı 781, 785 ve 786 nci maddelerde beyaned<strong>ile</strong>n hükümler dairesinde mesuldür.Yolcunun yanında alıkoyduğu eşyadan, taşıyıcı mesul değildir.II - Taşıyıcının hapis hakkı:Madde 805 – Taşıyıcı, seyahat ücretini ve sefer esnasında yolcuya verdiği erzak bedellerini alabilmekiçin bagaj üzerinde hapis hakkını haizdir.


2897F) Taşıyıcının mesuliyeti:Madde 806 – Taşıyıcı, yolcuları gidecekleri yere sağ ve salim olarak ulaştırmakla mükelleftir.Yolcuların kazaya uğramaları halinde bundan doğacak zararları taşıyıcı tazmin eder. Yolcunun kazaneticesinde ölmesi halinde onun yardımından mahrum kalan kimseler dahi uğradıkları zararlara karşılıktaşıyıcıdan tazminat istiyebilirler. Şu kadar ki; taşıyıcı, kazanın kendisine veya yardımcılarına yükletilmesimümkün olan bir kusurdan doğmadığını ispat ettiği takdirde bu iki haldeki tazminattan kurtulur.Taşıyıcı, b<strong>ile</strong>tte tayin ed<strong>ile</strong>n yerin başka bir kimseye verilmiş olması veyahut b<strong>ile</strong>tte tayin ed<strong>ile</strong>n vasıtayerine onun aynı olmıyan başka bir vasıtanın sefere konulmuş olması veya vasıtanın belli saatten önce hareketisebebiyle yolcunun yetişememesi yahut taşıma vasıtasında halin gerekli kıldığı ilk sıhhi yardım malzeme veilaçlarının bulundurulmaması veya bunlardan derhal istifade edilmesi imkanının sağlanmamış olması sebebiyledahi yukarki fıkra hükmünce mesuldür ve her hangi bir zarar ispat edilmese b<strong>ile</strong> b<strong>ile</strong>t parasının üç mislini maktutazminat olarak ödemekle mükelleftir. <strong>Bu</strong> miktarı aşan zarar halinde onun da tazmini istenebilir.Yukarıki fıkrada göster<strong>ile</strong>n hareketleri yapan vasıta şoförleri ve vasıtaları emri altında bulundurankimseler <strong>ile</strong> vasıtaları taşıma işinde kullananlar şikayet üzerine elli liradan aşağı olmamak üzere hafif paracezasiyle cezalandırılırlar. Daha ağır cezalar derpiş eden hükümler mahfuzdur.G) Yolcunun ölümü:Madde 807 – Yolcu, sefer esnasında ölürse, taşıyıcı, mirasçıların menfaatlerini korumak için yolcuya aitbagaj ve eşyaları ilgil<strong>ile</strong>rine teslim edinceye kadar bunların iyi surette muhafazalarına ait tedbirleri almayamecburdur.Ölünün yakınlarından biri orada mevcut ise, işbu muameleler murakabe maksadiyle müdahale vetaşıyıcıdan, adı geçen eşyaların kendi elinle bulunduğuna dair bir beyanname talep edebilir.DÖRDÜNCÜ AYIRIMTaşıma İşleri KomisyonculuğuA) Tarifi:Madde 808 – Ücret mukabilinde kendi namına ve bir müvekkil hesabına eşya taşıtmayı sanat ittihazetmiş olan kimseye taşıma işleri komüsyoncusu denir.<strong>Bu</strong> ayırımdaki hususi hükümler baki kalmak şartiyle komüsyon mukavelesi ve eşyanın taşınmasına aithususlarda, taşıma mukavelesi hakkındaki hükümler taşıma işleri komüsyonculuğuna da tatbik olunur.B) Hükümleri:I - İhtimam:Madde 809 – Komüsyoncu, taşıma mukavelesi hükümlerini yerine getirmekte ve bilhassa taşıyıcıları veara komüsyoncuları seçmekte, tedbirli bir tacir gibi hareket etmeye ve müvekkilinin menfaatlerini korumaya vetalimatına uymaya mecburdur.Komüsyoncu, taşıyıcı <strong>ile</strong> mukavele ettiği miktardan fazla bir taşıma ücretini müvekkili hesabınageçiremez.


2898Komüsyoncu, taşıyıcılara karşı olan rücu hakkını kendi kusuru yüzünden zayi etmiş ise, rücu hakkıkalmadığından dolayı mesuliyetten kurtulamaz.II - Ücret hakkı:Madde 810 – Komüsyoncunun deruhde ettiği iş kendi namına bir taşıyıcı seçerek taşıma mukavelesiyapmaktan ibaret olduğu taraflar arasındaki akitten açıkça anlaşıldığı takdirde eşyayı taşıyıcıya teslim ettiktensonra ücretini istemeye hak kazanır. Diğer hallerde ücretin muaccel oluşu taşıma akdindeki hükümlere tabidir.III - Hapis hakkı:Madde 811 – Komüsyoncu, taşınan eşyaya gerçekten veyahut taşıma senedini veya onun yerine geçecekilmühaber yahut eşyanın bir mağaza veyahut antrepoya tevdi edildiğini bildiren makbuz kağıdını hamil olmaksuretiyle hükmen zilyet ise bu eşyanın taşıma masrafı, komüsyon ücreti ve avanslarından dolayı eşya üzerindehapis hakkı vardır.IV - Birden ziyade komüsyoncu:Madde 812 – Eşyanın taşınmasına biribiri ardınca birden çok komüsyoncu aracılık ettiği takdirde,sonuncu olarak aracılık eden komüsyoncular, kend<strong>ile</strong>rinden önceki komüsyoncuların haklarını ve bilhassaonların taşınan eşya üzerindeki hapis haklarını kullanmaya mecburdur.Bir komüsyoncunun alacağı, kendisinden sonra gelen komüsyoncu tarafından temin ed<strong>ile</strong>cek olursa,önce gelen komüsyoncunun hapis hakkı ondan sonraki komüsyoncuya geçer.V - Halefiyet:Madde 813 – Komüsyoncu, taşıyıcının ücretini ödediği takdirde, onun hakları kendisine geçer.VI - Komisyoncunun taşıma işini üzerine alması:Madde 814 – Aksine mukavele olmadığı takdirde komüsyoncu eşyayı kendi vasıta ve adamları <strong>ile</strong>taşıyab<strong>ile</strong>ceği gibi kendi yerine geçen taşıyıcılara da taşıtabilir. <strong>Bu</strong> halde komüsyoncu taşıyıcı sayılır.Komüsyoncu, taşıma senedinin ikinci nüshasını 771 inci madde hükmünce kendi adına imza edipmüvekkiline gerivermiş veya kendi adına taşıma ilmühaberi tanzim ederek müvekkiline vermiş veyahutkendisiyle müvekkili arasında taşıma ücreti ve bütün masraflara karşılık olarak kesin bir para tayin edilmiş isekomüsyoncu taşıyıcı sayılır.<strong>Bu</strong> madde hükümlerinin taşıtan aleyhine değiştirilmesi neticesini doğuran bütün kayıt ve şartlarhükümsüzdür.VII - Müruruzaman:Madde 815 – Taşıma komüsyonculuğu akdinden doğan bütün davalar bir yılda müruruzamana uğrar.Müruruzamanın başlangıcı, müruruzamana uğramış hakkın defi olarak <strong>ile</strong>ri sürülebilmesi, zararınkomüsyoncunun h<strong>ile</strong> veya ağır kusurundan doğmuş bulunması halleri 767 nci madde hükümlerine tabidir.


2899DÖRDÜNCÜ KİTAPDeniz TicaretiBİRİNCİ FASILGemiBİRİNCİ KISIMUmumi HükümlerA) Tarifler:I - Gemi, ticaret gemisi:Madde 816 – Tahsis edildiği gayeye uygun olarak kullanılması, denizde hareket etmesi imkanına bağlıbulunan ve pek küçük olmıyan her türlü tekne "Gemi" sayılır.Denizde kazanç elde etme maksadına tahsis ed<strong>ile</strong>n veya fi<strong>ile</strong>n böyle bir maksat için kullanılan her gemi,kimin tarafından ve kimin nam ve hesabına kullanılırsa kullanılsın, "Ticaret gemisi" sayılır.II - Denize elverişli gemi, yola elverişli gemi:Madde 817 – Tekne, umumi donatım, makine, kazan gibi esas kısımları bakımından yapacağıyolculuğun (Tamamiyle anormal tehlikeler hariç) deniz tehlikelerine karşı koyab<strong>ile</strong>cek durumda olan bir gemi"Denize elverişli" sayılır.Denize elverişli olan gemi, teşkilatı, yükleme durumu, yakıtı, komanyası, gemi adamlarının yeterliği vesayısı bakımlarından yapacağı yolculuğun (Tamamiyle anormal tehlikeler hariç) tehlikelerine karşı koyabilmekiçin gerekli vasıfları haiz bulunduğu takdirde "Yola elverişli" sayılır.Denizde Can ve Mal Koruma hakkındaki <strong>Kanun</strong>un hükümleri mahfuzdur.III - Tamir kabul etmez gemi, tamire değmez gemi:Madde 818 – Denize elverişsiz hale gelmiş olan bir gemi bu kanunun tatbikı bakımından:1. Tamiri hiç veya bulunduğu yerde mümkün değilse ve tamir ed<strong>ile</strong>b<strong>ile</strong>ceği bir limana götürülemezse"Tamir kabul etmez gemi";2. Tamir masrafı geminin, eski ve yeni farkı gözetilmeksizin, önceki değerinin dörtte üçünü aşacaksa,"Tamire değmez gemi"; sayılır.Önceki değer, denize elverişsizlik bir yolculuk sırasında meydana gelmişse, geminin yolculuğa çıkarkenhaiz olduğu değerden; diğer hallerde ise, gemi denize elverişsiz hale gelmeden önce haiz olduğu veya gereği gibidonatılmış olması halinde haiz olacağı değerden ibarettir.IV - Bağlama limanı:Madde 819 – Bir geminin bağlama limanı, o gemiye ait seferlerin idare olunduğu limandır.V - Avrupa limanları:Madde 820 – <strong>Bu</strong> <strong>Kanun</strong>da, Avrupa limanları <strong>ile</strong> Avrupa dışı limanları ayrı tutan hükümlerin tatbikındebütün Akdeniz ve Karadeniz limanları Avrupa limanlarından sayılır.Süveyş kanalının tamamı Süveyş'e kadar Akdeniz'den sayılır.


2900VI - Gemi adamları:Madde 821 – "Gemi adamları"; kaptan, gemi zabitleri, tayfalar ve gemide istihdam ed<strong>ile</strong>n diğerkimselerdir.B) Hükümlerin tatbik sahası:Madde 822 – Hususi kanunlarda aksine hüküm bulunmadıkça, bu kanunun hükümleri ticaret gem<strong>ile</strong>rihakkında tatbik olunur.Ancak:1. Donatanın gemi adamlarının kusurundan doğan mesuliyetine mütaallik 947 nci madde <strong>ile</strong> 948 incimaddenin birinci fıkrasının üçüncü bendi, bu kitabın gemi, kaptan ve gemi alacaklıları hakkındaki fasılları <strong>ile</strong>deniz ödüncü, çatma, kurtarma ve yardım hakkındaki kısımları; yatlar, denizci yetiştirme gem<strong>ile</strong>ri gibimünhasıran gezinti, spor, eğitim, öğretim ve ilim gayelerine tahsis edilmiş gem<strong>ile</strong>re;2. Donatanın gemi adamlarının kusurundan doğan mesuliyetine mütaallik 947 nci madde <strong>ile</strong> 948 incimaddenin birinci fıkrasının üçüncü bendi, bu kitabın çatma, kurtarma ve yardıma dair kısımlariyle mahdutmesuliyete mütaallik 1236 ncı maddenin son fıkrası hükmü munhasıran bir amme hizmetine tahsis ed<strong>ile</strong>n devletgem<strong>ile</strong>riyle donanmaya bağlı harb gem<strong>ile</strong>rine ve yardımcı gem<strong>ile</strong>re;3. Bayrak, gemi sicilli ve inşa halinde gem<strong>ile</strong>r üzerindeki haklara mütaallik hükümler, yabancı bir devletveya onun tebaası hesabına Türkiye'de inşa olunan gem<strong>ile</strong>re;dahi tatbik olunur.İKİNCİ KISIMBayrakA) Türk Bayrağını çekme hakkı ve mükellefiyeti:I - Şartları:Madde 823 – ( Değişik: 20/4/2004 – 5136/2 md.)Her Türk gemisi Türk Bayrağı çeker.Yalnız Türk vatandaşlarının malı olan gemi Türk gemisidir.Birlikte mülkiyet esaslarına göre birden fazla kiş<strong>ile</strong>re ait olan gem<strong>ile</strong>r, pay çokluğunun Türkvatandaşlarına ait olması şartıyla Türk gemisi sayılırlar.Türk kanunları uyarınca kurulup da;1. Tüzel kişiliği haiz olan teşekkül, müessese, dernek ve vakıfların malı olan gem<strong>ile</strong>r idare organını teşk<strong>ile</strong>den kiş<strong>ile</strong>rin çoğunluğu Türk vatandaşı olmak,2. Türk ticaret şirketlerinin malı olan gem<strong>ile</strong>r, şirketi idare ve temsil etmeye yetkili ortakların çoğunluğuTürk vatandaşı olmak ve şirket sözleşmesine göre oy çoğunluğu Türk ortaklarda bulunmak, anonim ve sermayesipaylara bölünmüş komandit şirketlerde ayrıca payların çokluğunun nama yazılı ve bir başkasına devri şirketyönetim kurulunun iznine bağlı bulunmak,Şartıyla Türk gemisi sayılırlar.Türk ticaret siciline tescil ed<strong>ile</strong>n donatma iştiraklerinin malı olan gem<strong>ile</strong>r; paylarının yarısından fazlasıTürklere ait ve iştiraki idare ve temsil etmeye yetkili müşterek donatanların çoğunluğu Türk vatandaşı olmakkaydıyla Türk gemisi sayılırlar.II- İstisnaları:Madde 824 –( Değişik:20/4/2004 – 5136/3 md.)Bir Türk gemisi, 823 üncü maddede yazılı niteliklere sahip olmayan kiş<strong>ile</strong>re en az bir yıl süreyle kendinamına işletilmek üzere bırakılmış olursa malikin talebi üzerine Denizcilik Müsteşarlığı en çok iki yıl süreylegeminin yabancı bayrak çekmesine o memleket kanunları müsait olmak kaydıyla izin verebilir. <strong>Bu</strong> izinbitmedikçe veya kanunî sebeplerle geri alınmadıkça gemi Türk Bayrağı çekemez.


2901Türk gemisi olmayan bir gemi, 823 üncü maddede yazılı niteliklere sahip olan kiş<strong>ile</strong>re en az bir yılsüreyle kendi namına işletilmek üzere bırakılmış olursa malikin muvafakatı alınmış olmak, Türk mevzuatınınkaptan ve gemi zabitleri hakkındaki hükümlerine riayet olunmak, yabancı kanunda da bunu engelleyen birhüküm bulunmamak şartıyla Denizcilik Müsteşarlığı geminin bırakma süresince Türk Bayrağı çekmesine izinverebilir. Şu kadar ki; izin alan kişi her iki yılda bir izin için gerekli şartların mevcudiyetini sürdürdüğünüispatlamakla yükümlüdür.<strong>Bu</strong> maddenin ikinci fıkrasında belirt<strong>ile</strong>n gem<strong>ile</strong>r, Denizcilik Müsteşarlığınca tutulacak hususi bir sic<strong>ile</strong>kaydolunur.III - Türk gemisi vasfının zıyai:1. Umumi olarak:Madde 825 – 823 üncü madde <strong>ile</strong> 824 üncü maddenin 2 nci fıkrasında yazılı şartlardan birinin ortadankalkmasiyle gemi aşağıki madde hükmü mahfuz olmak kaydiyle Türk gemisi olmaktan çıkar.2. Hususi haller:Madde 826 – Bir donatma iştirakinde geminin yarısından fazlasına sahip olan müşterek donatan veyadonatanlar Türk vatandaşlığını kaybeder yahut payları temlikten başka suretle yabancıya geçerse gemi bir senemüddetle Türk Bayrağını çekme hakkını muhafaza eder. Ancak, bu müddetin altı ayı geçtikten sonra geminin enaz üçte birine sahip olan diğer müşterek donatanların ekseriyetle verecekleri karar üzerine sicil dairesinden ogemi payının sahibi hesabına açık artırma <strong>ile</strong> satılması istenebilir. Artırmaya, satış talebinde bulunanlar dahigirebilirler. İhale, ancak bir Türk vatandaşına yapılabilir.B) Hakkın ispatı:I - Gemi tasdiknamesi:Madde 827 – Geminin Türk Bayrağını çekme hakkı, gemi tasdiknamesi <strong>ile</strong> ispat olunur.Gemi tasdiknamesi alınmadıkça, Türk Bayrağını çekme hakkı kullanılamaz.Gemi tasdiknamesi veya bunun sicil memurluğunca tasdik edilmiş bir hulasası yahut bayrakşahadetnamesi yolculukta daima gemide bulundurulur.II - Bayrak şahadetnamesi:Madde 828 – Türkiye dışında bulunan bir gemi Türk Bayrağını çekme hakkını elde ederse gemininbulunduğu yerdeki Türk konsolosu tarafından Türk Bayrağını çekme hakkına dair ver<strong>ile</strong>cek "bayrakşahadetnamesi" gemi tasdiknamesi yerine geçer. Bayrak şahadetnamesi, tanzim edildiği günden itibaren ancakbir yıl için muteberdir; yolculuk, mücbir sebep yüzünden uzadığı takdirde müddet de uzar.Bir Türk limanında inşa edilmiş olup da 823 üncü madde gereğince Türk Bayrağını çekme hakkını haizolmıyan gem<strong>ile</strong>re Münakalat Vekaletince gidecekleri teslim yerine kadar muteber olmak üzere bir bayrakşahadetnamesi ver<strong>ile</strong>bilir.824 üncü maddenin ikinci fıkrasında yazılı hallerde bayrak şahadetnamesi müsaade müddeti içinmuteber olmak üzere Münakalat Vekaletince tanzim olunur.III - Muafiyet:Madde 829 – On sekiz gros tonilatodan ufak gem<strong>ile</strong>r gemi tasdiknamesine ve bayrak şahadetnamesineihtiyaç olmaksızın Türk Bayrağını çekebilirler.


2902C) Geminin adı:I - Seçme serbestisi:Madde 830 – Geminin ilk Türk maliki, gemiye d<strong>ile</strong>diği adı vermekte serbesttir. Şu kadar ki; seç<strong>ile</strong>n adiltibasa mahal bırakmıyacak surette başka gem<strong>ile</strong>rin adlarından farklı olmalıdır.Gemi tasdiknamesi verilmiş olan bir geminin adı Münakalat Vekilinin izniyle değiştir<strong>ile</strong>bilir.II - Tekne üzerine yazılma mecburiyeti:Madde 831 – Sic<strong>ile</strong> kayıtlı bir geminin bordalarının her iki tarafına adı, kıçına da adı <strong>ile</strong> bağlama limanı;silinmez, bozulmaz ve çok okunaklı harflerle yazılır.D) Ceza hükümleri:I - Cezayı müstelzim fiiller:1. <strong>Kanun</strong>a aykırı şekilde bayrak çekme:Madde 832 – 823 ila 826 ncı maddelere aykırı olarak Türk Bayrağı çeken veya aynı maddelerinhükümlerine göre Türk Bayrağı çekmesi lazımgelirken diğer bir devletin bayrağını çeken geminin kaptanı veyabu hareketleri menetmemiş olan donatanı 400 liraya kadar ağır para cezası veya altı aya kadar hapis cezası <strong>ile</strong>cezalandırılır. Geminin suçluya ait olup olmadığı gözetilmeksizin müsaderesine de karar ver<strong>ile</strong>bilir.2. Tasdikname veya şahadetname almadan bayrak çekme:Madde 833 – 827 ve 828 inci maddelere aykırı olarak Türk Bayrağını çeken geminin kaptanı, iki yüzliraya kadar hafif para cezası veya bir aya kadar hafif hapis cezası <strong>ile</strong> cezalandırılır.3. Tasdikname veya şahadetnamenin gemide bulundurulmaması ve gemi adının yazılmaması:Madde 834 – 827 nci maddenin son fıkrası <strong>ile</strong> 831 inci madde hükümlerine aykırı hareket eden kaptanyüz liraya kadar hafif para cezası veya on beş güne kadar hafif hapis cezası <strong>ile</strong> cezalandırılır.4. Harb gem<strong>ile</strong>ri, istihkamlar önünde ve limanda bayrak çekmemek:Madde 835 – Harb gem<strong>ile</strong>ri ve sahil istihkamları önünde veya Türk limanlarına girerken yahutbunlardan çıkarken ticaret gemisine bayrak çekmiyen kaptan, yüz liraya kadar hafif para cezası veya on beş günekadar hafif hapis <strong>ile</strong> cezalandırılır.II - Kusur esası:Madde 836 – Kasıt veya ihmali sabit olmıyan kimseye yukarki maddeler gereğince ceza ver<strong>ile</strong>mez.III - Memleket dışında tatbik esası:Madde 837 – <strong>Bu</strong> <strong>Kanun</strong>un 832, 833 ve 834 üncü maddelerindeki fiiller, Türkiye dışında bir Türk veyayabancı tarafından işlenmiş olsa b<strong>ile</strong> cezalandırılır.E) Nizamname:Madde 838 – Gemi tasdiknamesiyle bayrak şahadetnamesinin nasıl tanzim olunacağı ve gemi adınıngemi üzerine nasıl yazılacağı ve bu kısım hükümlerinin tatbik şekli bir nizamname <strong>ile</strong> tayin olunur.


2903ÜÇÜNCÜ KISIMGemi SiciliA) Umumi hükümler:I - Sicil memurlukları ve bölgeleri:Madde 839 – Türk gem<strong>ile</strong>ri için hükümetin münasip göreceği yerlerde gemi sicilleri tutulur.Gemi sicilleri, liman reisliği nezdinde çalışan sicil memurları tarafından o yer asliye hukukmahkemesinin nezareti altında tutulur. 26 ncı maddenin 2 nci fıkrası hükmü bu hususta da tatbik olunur.Medeni <strong>Kanun</strong>un 917 nci maddesi gemi sicilleri hakkında da caridir.II - Tescili caiz gem<strong>ile</strong>r:Madde 840 – Gemi siciline, 823 üncü madde gereğince Türk Bayrağını çekme hakkını haiz ticaretgem<strong>ile</strong>ri <strong>ile</strong> 822 nci maddenin 2 nci fıkrasının 1 ve 3 numaralı bentlerinde yazılı gem<strong>ile</strong>r kaydolunur.III - Salahiyetli sicil dairesi:Madde 841 – Gemi, bağlama limanın tabi olduğu sicil dairesince tescil olunur.Bir geminin seferleri yabancı bir limandan idare ed<strong>ile</strong>cekse veya bağlama limanı yoksa maliki gemisinid<strong>ile</strong>diği yer sicilline tescil ettirebilir.Malikin Türkiye dahilinde ikametgahı veya ticari işletmesi yoksa bu kanunda yazılı hakları kullanmakve vazifeleri yerine getirmek üzere sicil memurluğuna o bölgede oturan bir mümessil göstermesi lazımdır.IV - Sicilin aleniyeti:Madde 842 – Gemi sicili alenidir. Herkes sayfalarını tetkik edebilir.Alakası olduğunu ispat eden herkes, bir kaydın itmamı için gemi sicilinde atıf yapılmış olan vesikaları,henüz neticelenmemiş tescil taleplerini ve sicil dosyalarını da tetkika mezundur.Talep üzerine ve masrafı ödenmek şartiyle sicildeki kayıtların tasdikli veya tasdiksiz örnekleri verilir. 2nci fıkrada yazılı vesikaların örnekleri yalnız <strong>ilgili</strong> olduğunu ispat eden kimseye ver<strong>ile</strong>bilir.B) Geminin tescili:I - Talep:1. Şekli:Madde 843 – Gemi, ancak malikin veya maliklerden birinin talebi üzerine gemi siciline tescil olunur.Talep d<strong>ile</strong>kçe <strong>ile</strong> olur.2. Mecburiyet:Madde 844 – On sekiz gros tonilatoda ve daha büyük her ticaret gemisinin maliki, tescil talebindebulunmaya mecburdur.840 ıncı maddeye göre gemi siciline tescili caiz olan diğer gem<strong>ile</strong>rin malikleri gem<strong>ile</strong>rini tesc<strong>ile</strong>ttirmekte serbesttirler.3. Muhtevası:Madde 845 – Tescil talebiyle birlikte aşağıdaki hususlar bildirilir:1. Geminin adı;2. Nev'i ve imalinde kullanılmış olan esas malzeme;3. Bağlama limanı;


29044. İnşa olunduğu yer ve kızaktan indiği yıl (Tesbit edilmeleri fevkalade müşkül olmamak şartiyle);5. Resmi ölçme neticeleri ve makine takati;6. Geminin maliki:a) Hakiki şahıs ise: Ad ve soyadı, varsa ticaret unvanı ve kayıtlı bulunduğu ticaret sicil memurluğu <strong>ile</strong>sicil numarası;b) Ticaret şirketi ise: Şirketin nev'i, ticaret unvanı ve tescil olunduğu ticaret sicil memurluğu <strong>ile</strong> sicilnumarası;c) Diğer hükmi şahıslardan ise: Adı ve merkezi;d) Donatma iştirakı ise müşterek donatanların ad ve soyadları <strong>ile</strong> gemi paylarının miktarı;7. İktisap sebebi;8. Türk Bayrağını çekme hakkına esas teşkil eden sebepler;9. Donatma iştirakinde, varsa gemi müdürü;10. 841 inci maddenin 3 üncü fıkrasında yazılı halde mümessilin adı, soyadı ve adresi.4. Vesikalar:a) Umumi olarak:Madde 846 – Yukarki maddenin 3,4, 6 ve 7 nci bentlerinde yazılı hususlarla makine takatine aitbeyanların doğruluğunun kuvvetle muhtemel olduğunun anlaşılması, bayrak çekme hakkının dayandığıvakıalarla ölçme neticelerinin ise ispatı lazımdır.Gemi memleket içinde henüz resmen ölçülmemiş ise, mesaha şahadetnamesi yerine geçmek üzereTürkiye dışında yapılmış ölçmeye dair belgenin veya tasdikli başka bir vesikanın ibrazı kafidir.Gemi tamamen veya kısmen memleket içinde inşa edilmişse, inşa halindeki gem<strong>ile</strong>re mahsus sicildekayıtlı bulunup bulunmadığına dair inşaat yeri sicil memurluğundan alınacak bir vesikanın tevdi edilmesilazımdır.b) Yabancı sicilde kayıtlı gemi:Madde 847 – Gemi, yabancı bir gemi sicilinde kayıtlı bulundukça Türk gemi siciline tescil olunamaz.Lüzumu halinde böyle bir kaydın mevcut olmadığını kuvvetle muhtemel gösterecek vesikaların ibrazı lazımdır.844 üncü madde gereğince tescili mecburi olan bir gemi yabancı bir gemi sicilinde kayıtlı ise malikin bukaydı terkin ettirmesi ve keyfiyeti tevsik eylemesi lazımdır; imkansızlık halinde bundan sarfınazar olunabilir.II - Tescil:1. Tescil ed<strong>ile</strong>cek hususlar:Madde 848 – Bir geminin kaydında 845 inci maddenin 1 ila 7 ve 9 sayılı bentlerinde yazılı hususlarlaölçmeyi tevsik eden belgenin mahiyeti, geminin kaydolunduğu gün ve sicil sıra numarası sic<strong>ile</strong> geçirilir. Kayıt,salahiyetli memur tarafından imzalanır.845 inci maddenin 6 ncı bendine göre tescil edilmesi lazımgelen gemi malik veya maliklerininvatandaşlık durumu, geminin bir ticaret şirketine ait olması veya donatma iştiraki halinde 823 üncü maddenin 2ve 3 üncü fıkralarında yazılı hususların mevcut olduğu ayrıca sic<strong>ile</strong> geçirilir.Gemi,inşa halindeki gem<strong>ile</strong>re mahsus sic<strong>ile</strong> tescil edilmişse o sic<strong>ile</strong> k ayıtlı bulunangemi ipotekleri, haiz oldukları dereceler mahfuz kalmak şartiyle, gemi


2905siciline re'sen nakledilir. Geminin tescil olunduğu, inşa halindeki gem<strong>ile</strong>re mahsus sicili tutan memura bildirilir.Gemi tescil edilmezden önce her hangi bir kimse kendisinin malik olduğunu <strong>ile</strong>ri sürerek tescil talebindebulunan şahsın mülkiyetine itiraz ederse gemi tescil edilmekle beraber itiraz eden lehine şerh verilir.2. Değişiklikler:Madde 849 – 845 inci maddenin 1, 2, 3, 5, 8 ve 9 uncu bentlerinde yazılı olup da 848 inci maddenin 1ve 2 nci fıkraları uyarınca tescil olunan hususlarda vukua gelecek değişikliklerin gemi siciline geçirilmek üzerebir d<strong>ile</strong>kçe <strong>ile</strong> sicil memurluğuna derhal bildirilmesi lazımdır.824 üncü maddenin 1 inci fıkrası gereğince Türk Bayrağı yerine diğer bir bayrak taşımasına izin verilmişolan geminin ne müddetle Türk Bayrağı çekemiyeceği sicil memurluğuna bildirilir ve keyfiyet tescil olunur. İzinbiter veya geri alınırsa bu dahi tescil olunur.Gemi kurtarılamıyacak şekilde batar veya tamir kabul etmez bir hale girer yahut Türk Bayrağını çekmehakkını kaybederse bu hususların da gecikmeksizin sicil memurluğuna bildirilmesi lazımdır.Yukarıki fıkralara göre yapılması lazımgelen talepleri gemi maliki ve donatma iştirakinde gemi müdürüdahi yapmaya mecburdurlar. <strong>Bu</strong> hususu ifaya mecbur olanlar birden fazla ise bunlardan birinin talebi kafidir.Hükmi şahıs olan bir malikin mümessilinin taaddüdü halinde de aynı esas caridir.Tescil hususunda 845, 846 ve 848 inci maddeler dahi tatbik olunur.3. Tesc<strong>ile</strong> davet:Madde 850 – 844, 846, 847 ve 849 uncu maddeler gereğince yapmakla mükellef olduğu vazifeleri, kayıtmuamelelerini gerektiren hususları öğrendikten sonra onbeş gün içinde yerine getirmiyen kimseler hakkında 35inci madde hükmü tatbik olunur.852 nci madde hükmü mahfuzdur.C) Terkin:I - Talep üzerine:Madde 851 – (Değişik birinci cümle:20/4/2004 – 5136/4 md.) Gemi, kurtarılamayacak şekilde batarveya tamir kabul etmez hale gelir yahut yurt dışında cebri icra yolu <strong>ile</strong> bir yabancıya satılarak veya başka birsurette Türk Bayrağı çekme hakkını zayi ederse, talep üzerine sicilden kaydı terkin olunur. Tescili ihtiyari olangem<strong>ile</strong>rin kaydı, malik veya maliklerinin talebi üzerine dahi terkin olunur.Geminin tamir kabul etmez hale gelmesi sebebiyle kaydının terkini talep olundukta sicil memurumüseccel ipotekli alacaklıları, icabında 852 nci maddedeki ilan suretiyle, keyfiyetten haberdar ederek tayinedeceği münasip bir müddet zarfında itirazlarını bildirmeye davet eder. Müddeti içinde bildir<strong>ile</strong>n itirazların varitgörülmediğine dair mahkemece ver<strong>ile</strong>n kararın kesinleşmesi üzerine gemi kaydı terkin olunur.Gemi Türk Bayrağını çekme hakkını kaybederse kaydı ancak ipotekli alacaklıların ve gemi sicilmünderecatına göre ipotek üzerinde hak sahibi olan üçüncü şahısların muvafakatleriyle terkin olunabilir.Muvafakat terkin talebiyle beraber tevsik edilmemiş ise, geminin Türk Bayrağını çekme hakkını kaybettiğigecikmeksizin gemi siciline kaydolunur. <strong>Bu</strong> kayıt, müseccel gemi ipotekleri bahis mevzu olmadığı nispette,gemi kaydının terkini hükmündedir.


2906Tescili ihtiyari olan gem<strong>ile</strong>re ait kayıtların maliklerinin mücerret talepleri üzerine terkin ed<strong>ile</strong>bilmesi içinipotekli alacaklıların ve gemi sicili münderecatına göre ipotek üzerine hak sahibi olan üçüncü şahıslarınmuvafakatleri şarttır.II - Re'sen:1. Umumi şartları:Madde 852 – Esaslı şartlarından biri mevcut olmaması sebebiyle tescili caiz olmıyan bir gemi tescil edilmişolur veya 849 uncu maddenin 3 üncü fıkrsında yazılı haller sicil memurluğuna bildirilmezse 35 inci madde hükmütatbik olunur. Şu kadar ki; keyfiyetin müseccel diğer hak sahiplerine de bildirilmesi lazımdır. Malik ve diğer haksahiplerinin kimler olduğu yahut ikametgahları belli değilse terkine davet ve tayin ed<strong>ile</strong>n müddet 37 nci maddedeyazılı gazete <strong>ile</strong> diğer münasip bir gazete'de ilan edilir ve ilan kağıdı sicil memurluğu ve mahkeme divanhanesineasılır.Geminin kaydı ancak imtina ve itiraz sebeplerinin müddeti içinde bildirilmemesi veya bunlarınmahkemece varit görülmediğine dair ver<strong>ile</strong>n kararın kesinleşmesi halinde terkin olunabilir. Bir ipotekli alacaklı,gemi ipoteğinin el'an mevcut olduğunu <strong>ile</strong>ri sürerek Türk Bayrağını çekme hakkını kaybetmiş olan bir gemininterkinine itiraz ederse kayıt terkin edilmeyip sadece geminin Türk Bayrağını çekme hakkını zayi ettiği tescilolunur.2. Hususi haller:Madde 853 – Tescil edilmiş bir gemi hakkında yirmi yıldan beri hiçbir kayıt muamelesi yapılmamış veMünakalat Vekaletinden alınan izahata göre de geminin artık mevcut olmadığına veya denizciliktekullanılamıyacak hale geldiğine kanaat getirilmiş olursa, gemi üzerinde ipotek veya intifa hakkı tescil edilmişbulunmadığı takdirde, sicil memurunun teklifi üzerine mahkeme 852 nci maddede yazılı merasime hacetkalmaksızın gemi kaydının terkin edilmesine re'sen karar verir.D) Gemi tasdiknamesi:I - Muhtevası:Madde 854 – Sicil memurluğu, geminin sic<strong>ile</strong> kaydolunduğuna dair bir gemi tasdiknamesi tanzim eder.Tasdiknameye, sicildeki kayıtların münderecatı aynen ve tam olarak geçirilir.Gemi tasdiknamesinde ayrıca 846 ncı maddede yazılı vesikaların ibraz edildiği ve geminin TürkBayrağını çekme hakkını haiz olduğu da gösterilir.Geminin malikine, talebi üzerine, gemi tasdiknamesinin tasdikli bir hülasası verilir. <strong>Bu</strong> hülasaya yalnız845 inci maddenin 1 ila 5 sayılı bentlerinde yazılı hususlarla geminin Türk Bayrağını çekme hakkını haiz olduğuyazılır.II - Tadiller:Madde 855 – Gemi siciline geçir<strong>ile</strong>n her kayıt gecikmeksizin gemi tasdiknamesine de yazılır. Bir gemipayının takyidine mütaallik kayıtlar hakkında bu hüküm tatbik olunmaz.III - İbraz mecburiyeti:Madde 856 – 849 uncu maddede yazılı haller <strong>ile</strong> gemi mülkiyetinin intikali veya bir gemipayının iktisabı halinde, 849 uncu maddenin 4 üncü fıkrasında zikrolunan şahıslar, gemitasdiknamesini ve varsa tasdikli hülasasını sicil memurlu


2907ğuna ibraza mecburdurlar. Gemi bağlama limanına veya sicil memurluğunun bulunduğu limana gelince bumecburiyet kaptana da düşer. 850 nci madde burada da caridir.851 inci maddenin 1 ve 3 üncü fıkralarında yazılı hallerde gemi tasdiknamesi ve varsa hülasası gerialınarak iptal olunur.IV - Yeniden tanzimi:Madde 857 – Yeni bir gemi tasdiknamesinin ver<strong>ile</strong>bilmesi için eskisinin ibrazı veya zıyaa uğradığınınispatı şarttır. Tasdikli hülasa hakkında dahi aynı hüküm caridir.Geminin yabancı memlekette bulunması halinde sicil memurluğu yeni tasdiknameyi, eskisinin iadesimukabilinde kaptana verilmek üzere mahalli Türk makamlarına gönderir.E) İnşa halindeki gem<strong>ile</strong>re mahsus sicil:I - Umumi olarak:Madde 858 – İnşa halindeki bir gemi, ancak yapı üzerinde bir gemi ipoteğinin tesisi veya yapınınihtiyati veya icrai haczinin bahis mevzuu olması halinde mahsus siciline tescil olunur.Yapı, inşaat yerinin tabi olduğu sicil memurluğunca tescil olunur. Yapı, bu sicil memurluğunun dairesidışındaki diğer bir yere götürülse dahi aynı sicil memurluğu salahiyetli kalır. Şu kadar ki; bu memurluktarafından yeni inşaat yerindeki sicil memurluğuna yapının kaydedilmiş olduğu bildirilir.Mahsus sicil hakkında 839 ve 842 nci maddeler hükmü tatbik olunur. Şu kadar ki; sicilin sayfalarını vemüstenidatını tetkik ve örneklerini talebeden kimsenin ispat etmesi lazımdır.II - Yapının tescili:1. Tescil d<strong>ile</strong>kçesi:a) Kimin vereb<strong>ile</strong>ceği:Madde 859 – Yapı, geminin inşa olunduğu tersane sahibinin vereceği d<strong>ile</strong>kçe üzerine mahsus sicilinekaydolunur. Tersane sahibi yapının maliki değilse kayıt d<strong>ile</strong>kçesini malik de verebilir.İhtiyati veya icrai haciz kararı almış olan alacaklı dahi icra memurunun tezkeresi üzerine yapının mahsussic<strong>ile</strong> tescilini istiyebilir.b) Muhtevası:Madde 860 – Tescil talebiyle birlikte aşağıdaki hususlar bildirilir:1. İnşa halinde bulunan geminin nevi <strong>ile</strong> adı veya numarası yahut ayırded<strong>ile</strong>bilmesine yarıyan her hangibir işareti;2. İnşaat yeri ve geminin inşa olunduğu tersane;3. Maliki.Geminin maliki olarak tersane sahibinden başka bir kimse gösterildiği takdirde, tersane sahibi tarafındanresmi şekilde tanzim ettir<strong>ile</strong>n ve malik olarak göster<strong>ile</strong>n kimsenin mülkiyeti ne suretle iktisabettiğini bildiren birbeyannamenin de tevdii lazımdır.941 inci maddenin 2 nci fıkrasındaki şartların mevcut olduğu, salahiyetli gemi mesaha makamınınvereceği bir belge <strong>ile</strong> ispat olunur.


29082. Tescil:a) Tescil ed<strong>ile</strong>cek hususlar:Madde 861 – Bir yapının kaydında, 860 ıncı maddenin 1 inci fıkrasında yazılı hususlarla aynı maddenin 2 ve 3 üncüfıkralarında yazılı vesikaların mahiyeti ve yapının kaydolunduğu gün sic<strong>ile</strong> geçirilir. Kayıt, salahiyetli memur tarafındanimzalanır.b) Değişiklikler:Madde 862 – Geminin inşa olunduğu tersanenin sahibi ve yapının maliki, tescil olunan hususlarda vukua gelecekdeğişiklikleri ve geminin inşasının tamamlandığını, tescil edilmek üzere, bir kayıt d<strong>ile</strong>kçesiyle sicil memurluğunagecikmeksizin bildirmeye mecburdurlar. Bildir<strong>ile</strong>n hususların tevsikı lazımdır. 850 nci madde hükmü burada da caridir.Geminin inşaasının tamamlandığı bildirildikten veya 846 ncı maddenin 3 üncü fıkrasındaki vesika verildikten sonraartık inşa halindeki gem<strong>ile</strong>re mahsus sic<strong>ile</strong> bir gemi ipoteği tescil olunamaz.III - Terkin:Madde 863 – Yapının sicildeki kaydı:1. Tersane sahibi tarafından, geminin yabancı memlekete teslim edildiğinin bildirilmesi;2. Yapının maliki <strong>ile</strong> geminin inşa olunduğu tersane sahibinin, kaydın terkinini talep etmeleri;3. Yapının harap olması;hallerinde terkin olunur.Yapı üzerinde bir ipotek bulunduğu takdirde, 1 ve 2 nci bentlerde yazılı hallerde ipotekli alacaklının ve sic<strong>ile</strong> kayıtlıbulunan diğer hak sahiplerinin terkine muvafakatleri de lazımdır.F) İtirazlar:Madde 864 – Sicil memurunun kararları hakkında 36 ncı madde hükmü tatbik olunur.G) Nizamname:Madde 865 – Gemi sicilinin kuruluşu ve nasıl tutulacağı, memurların haiz olmaları lazımgelen vasıflar, hukukimünasebetlerin nasıl tevsik ve tescil olunacakları, kayıtların tashih, tadil ve terkini hakkında tamamlayıcı hükümlernizamname <strong>ile</strong> tesbit olunur.DÖRDÜNCÜ KISIMMülkiyet ve Diğer Ayni HaklarBİRİNCİ AYIRIMUmumi HükümlerA) Tatbik olunacak hükümler:I - Kayıtlı bulunan gem<strong>ile</strong>r hakkında:Madde 866 – <strong>Kanun</strong>da aksine hüküm olmadıkça bu kısım hükümleri yalnız bir Türk gemi siciline kayıtlı bulunangem<strong>ile</strong>r hakkında tatbik olunur.(Mülga ikinci fıkra: 27/11/2007-5718/64 md.)


2909II - Kayıtlı bulunmıyan gem<strong>ile</strong>r hakkında:Madde 867 – Bir Türk gemi siciline kayıtlı bulunmıyan gem<strong>ile</strong>r üzerindeki mülkiyet ve sair ayni haklarhususunda, Medeni <strong>Kanun</strong>un menkullere mütaallik hükümleri tatbik olunur. Şu kadar ki; böyle bir geminin veyagemi payının temlikinde akıdlar mülkiyetin sadece akitle intikal edeceğini kararlaştırmışlarsa zilyedliğin devrinehacet kalmaksızın mülkiyet temellük edene geçer. <strong>Bu</strong> şekildeki temliklerde hüsnüniyetle iktisabın muteberolması temellük edenin zilyedliği devraldığı sırada dahi hüsnüniyet sahibi olmasına bağlıdır.Gemi veya payının temliki halinde taraflardan her biri, masrafını çekmek şartiyle, kendisine temlike dairresmi veya imzası noterce tasdikli bir senet verilmesini istiyebilir.869 ve 870 inci madde hükümleri, müseccel olmıyan gem<strong>ile</strong>r hakkında da tatbik olunur.B) Mülkiyet:I - İktisabı:1. Temlik:a) Umumi olarak:Madde 868 – Gemi siciline kayıtlı bulunan bir geminin temliki için malik <strong>ile</strong> iktisap edenin, mülkiyetiniktisap edene intikal edeceğine dair anlaşmaları lazım ve kafidir. Taraflardan her biri, masrafını çekmek şartiylekendisine temlike dair resmi veya imzası noterce tasdikli bir senet verilmesini istiyebilir.Gemi payının temliki hakkında 965 inci madde hükmü tatbik olunur.b) Geminin teferruatı:Madde 869 – Taraflarca aksi kararlaştırılmış olmadıkça, iktisap eden, geminin mülkiyeti <strong>ile</strong> birlikte,iktisap anında mevcut ve temlik edene ait olan teferruatın mülkiyetini de iktisap eder.Temlik neticesinde, temlik edene ait olmıyan veya üçüncü şahıslara ait haklarla takyit edilmiş bulunanteferruat da iktisap edenin zilyedliğine geçerse, Medeni <strong>Kanun</strong>un 687, 901, 902 ve 904 üncü maddeleri tatbikolunur. İktisap edenin hüsnüniyeti hususunda zilyedliği elde ettiği an esas ittihaz edilir.Filikalar da geminin teferruatındandır. Tereddüt halinde, gemi demirbaş defterinde yazılı şeylerteferuattan sayılır.c) Nefi ve hasar:Madde 870 – Nefi ve hasar hakkında Borçlar <strong>Kanun</strong>unun 183 üncü maddesi hükmü tatbik olunur. Şukadar ki; gemi veya gemi payı, gemi yolculukta bulunduğu sırada temlik edilirse temlik edenle iktisapedenarasındaki münasebetlerde bu yolculuğun kar veya zararı, aksine anlaşma olmadıkça iktisap edenindir.Geminin iktisap eden tarafından teslim alınması için muayyen bir gün kararlaştırılmışsa, mukaveledeaksine hüküm olmadıkça, nefi ve hasar ancak işbu günden itibaren iktisap edene intikal eder.d) Temlik edenin şahsi borçları:Madde 871 – Bir geminin veya gemi payının temliki, temlik edenin üçüncü şahıslara olan şahsiborçlarına halel getirmez.


29102. İktisabi müruruzaman:a) Adi:Madde 872 – Mülkiyetini iktisap etmiş olmadığı halde gemi siciline bir geminin maliki olarak tesc<strong>ile</strong>dilmiş bulunan kimse, tescil beş yıl devam etmek ve kendisi de bu müddet zarfında gemiyi fasılasız ve nizasızasli zilyed sıfatiyle yedinde bulundurmak şartiyle mülkiyetini iktisap eder. <strong>Bu</strong> müddetin hesabı, kesilmesi vedurması Borçlar <strong>Kanun</strong>unun alacak müruruzamanı hakkındaki hükümlerine tabidir. Kaydın doğru olmadığıyolunda gemi sicilinde bir itiraz kayıtlı oldukça müruruzaman durur.b) Fevkalade:Madde 873 – Sic<strong>ile</strong> kayıtlı olmıyan bir gemiyi on yıl müddet <strong>ile</strong> fasılasız ve nizasız asli zilyed sıfatiyleyedinde bulunduran kimse o geminin kendi malı olmak üzere tescilini istiyebilir.Sicilden maliki kim olduğu anlaşılmıyan veya on yıl önce ölmüş yahut gaipliğine karar verilmiş birkimse adına kayıtlı bulunan bir gemiyi, birinci fıkrada yazılı şartlar altında yedinde bulunduran kimse dahi ogeminin maliki olarak tescil edilmesini talep edebilir. Zilyedlik müddetinin hesabı kesilmesi ve durması Borçlar<strong>Kanun</strong>unun alacak müruruzamanı hakkındaki hükümlerine tabidir.Tescil ancak mahkeme kararı <strong>ile</strong> olur. Mahkeme bir müddet tayin ederek ilgil<strong>ile</strong>ri itirazlarını bildirmeyeilan yolu <strong>ile</strong> davet eder.<strong>Bu</strong> müddet içinde itiraz edilmez veya itiraz reddolunursa tesc<strong>ile</strong> karar verilir.Tesc<strong>ile</strong> karar verilmeden önce üçüncü bir şahıs malik sıfatıyle tescil edilir veya üçüncü şahsın mülkiyetidolayısiyle gemi sicilinin doğru olmadığı yolunda bir itiraz şerhi verilmiş olursa, tescil kararı üçüncü şahıshakkında hüküm ifade etmez.II - Terk:Madde 874 – Malik, feragat ettiğini sicil dairesine bildirmek ve feragat keyfiyeti gemi siciline tesc<strong>ile</strong>dilmek suretiyle geminin mülkiyeti terk ed<strong>ile</strong>bilir.Sahipsiz bir gemiyi ihraz hakkı munhasıran devletindir. Devlet, kendisini gemi siciline malik sıfatiyletescil ettirmek suretiyle mülkiyeti iktisap eder.C) Diğer ayni haklar:I - Gemi ipoteği:1. Akdi ipotek:a) Tarif:Madde 875 – Bir alacağı temin için gemi üzerinde ipotek tesis olunabilir. Gemi ipoteği,alacaklıyageminin bedelinden alacağını alma salahiyetini verir. İleride vücut bulacak yahut şarta bağlı olan bir alacak içindahi ipotek tesis ed<strong>ile</strong>bilir.b) Tesis:Madde 876 – Gemi ipoteğinin tesisi için geminin maliki <strong>ile</strong> alacaklının bu hususta anlaşmaları veipoteğin gemi siciline tescil edilmesi lazımdır. Şu kadar ki; yabancı bir memlekette iktisap edilip henüz Türkgemi siciline tescil edilmemiş olan gem<strong>ile</strong>rde bayrak şahadetnamesine şerh, tescil hükmündedir; geminintescilinde bu gibi ipotekler re'sen sic<strong>ile</strong> geçirilir.İpotek tesisine ait anlaşmaların yazılı şekilde ve imzaları noterce tasdikli olması şarttır.


29112. <strong>Kanun</strong>i ipotek:Madde 877 – Bir tersane sahibi bir geminin inşa veya tamirinden doğan alacaklar için, o yapı veya gemiüzerinde kanuni bir ipoteğin tescilini talep edebilir. <strong>Bu</strong> haktan önceden feragat muteber değildir.<strong>Bu</strong> kanuni ipoteğin tesisi hakkında Medeni <strong>Kanun</strong>un 809, 810 ve 811 inci maddeleri tatbik olunur.II - İntifa hakkı:Madde 878 – Gemi üzerinde intifa hakkı tesisi, ancak bu geminin dahil bulunduğu mamelek veyaterekenin tamamı veya şayi bir cüz'ü üzerinde esasen bir intifa hakkı tesisiyle mükellef bulunulması halinde vebu mükellefiyeti ifa zımnında kabildir.Akdi intifa hakkının tesisi hususunda 876 ncı madde hükmü tatbik olunur.D) Şerhler:I - Halleri:Madde 879 – Bir gemi veya gemi ipoteği üzerinde bir hak tesisini veya kaldırılmasını yahut böyle birhakkın muhteva veya derecesinin tadilini istiyebilmek hakkını temin için gemi siciline şerh ver<strong>ile</strong>bilir.Müstakbel veya şarta bağlı bir mutalebenin temini için de gemi siciline şerh verilmesi caizdir.Şerhten sonra gemi veya ipotek üzerinde yapılacak tasarruflar, şerh <strong>ile</strong> teminat altına alınan hakkıhaleldar ettiği nispette muteber değildir.Tasarrufun, cebri icra veya ihtiyati haciz suretiyle yahut iflas idaresi tarafından yapılması hallerinde dehüküm böyledir.Şerh <strong>ile</strong> temin ed<strong>ile</strong>n hakkın derecesini tayinde şerh tarihi esas tutulur.Hak, şerh verilmek suretiyle temin edildiği nispette mükellefin mirasçısı, mesuliyetinin mahdutolduğunu <strong>ile</strong>ri süremez.II - Verilmesi:Madde 880 – Şerh, bir ihtiyati tedbir kararına yahut şerh neticesinde gemisi veya hakkı takyit olunankimsenin muvafakatine müsteniden verilir. İhtiyati tedbir kararının verilmesinde hakkın tehlikede olduğununkuvvetle muhtemel gösterilmesi aranmaz.III - Terkini:Madde 881 – Şerh neticesinde gemisi veya hakkı takyit olunan kimse, şerh <strong>ile</strong> temin olunan mutalebehakkının dermeyanını daimi olarak imkansız kılan bir def'e sahip bulunduğu takdirde alacaklıdan şerhin terkininiistiyebilir.IV - Hükümden düşmesi:Madde 882 – Sic<strong>ile</strong> şerh verilmek suretiyle mutalebe hakkı temin edilmiş olan alacaklı belli olmaz vebir gemi ipoteği alacaklısının hakkının iptali için 930 uncu madde <strong>ile</strong> muayyen şartlar mevcut olursa, alacaklı,ilan yoliyle davet olunarak hakkının iptaline karar ver<strong>ile</strong>bilir. İptale karar verilmekle şerh de hükümden düşer.V - Hükümleri:Madde 883 – Mülkiyetin, bir gemi ipoteğinın veya ipotek üzerindeki bir hakkın yahut bir intifa hakkınıniktisabı, lehine şerh verilmiş olan kimseye karşı hükümsüz olduğu takdirde şerh sahibi, şerhle temin olunanmutalebe hakkının tahakkuku için lüzumlu olan tescil veya terkine muvafakat etmesini iktisap edendenistiyebilir.


2912Mutalebe hakkının, temliki men eden bir emirle temin edilmiş olması halinde de hüküm böyledir.E) Çeşitli hükümler:I - Karineler:Madde 884 – Gemi sicilinde malik olarak kayıtlı bulunan kimse, geminin maliki sayılır.Gemi sicilinde lehine bir gemi ipoteği veya ipotek üzerinde bir hak yahut bir intifa hakkı tescil edilmişolan kimse o hakkın sahibi sayılır.Müseccel bir hak (Fıkra 1, 2) terkin olunursa o hakkın artık mevcut olmadığı kabul edilir.Medeni <strong>Kanun</strong>un 905 inci maddesinin ikinci cümlesi hükmü mahfuzdur.II - Kayıtların hükümleri:Madde 885 – Hukuki bir muamele <strong>ile</strong> bir geminin mülkiyetini, intifa hakkını, gemi ipoteğini veya ipoteküzerindeki bir hakkı iktisap eden kimse lehine, gemi sicilinin muhtevası, bu haklara taallük ettiği nispette doğrusayılır; meğer ki, sic<strong>ile</strong> bir itiraz kaydedilmiş veya iktisap eden suiniyet sahibi bulunmuş olsun. Hak sahibininmüseccel bir hak üzerindeki tasarruf salahiyeti muayyen bir kimse lehine tahdit edilmiş ise bu tahdit keyfiyetiiktisap eden hakkında ancak gemi sicilinde yazılı olması veya kendisinin suiniyet sahibi bulunması halindehüküm ifade eder.Hakkın iktisabı için tescil şart olan hallerde tescili talep tarihi hüsnüniyete esas tutulur.Gemi sicilinde lehine bir hak tescil edilmiş olan kimseye bu hakkı sebebiyle bir edada bulunulması veyabu kimsenin üçüncü bir şahıs <strong>ile</strong> müseccel hak üzerinde bir tasarruf muamelesinde bulunması hallerinde deyukarki fıkra hükmü tatbik olunur.III - Tadil:Madde 886 – Gemi sicilinin muhtevası; mülkiyet, gemi ipoteği, ipotek üzerindeki bir hak, intifa hakkıyahut 885 inci maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yazılı neviden bir tasarruf tahdidi bakımındangerçek hukuki duruma uymadığı takdirde, hakkı tescil edilmemiş veya yanlış tescil edilmiş yahut mevcutolmıyan bir hak veya tahdidin tescili neticesinde hakkı halele uğramış bulunan kimse, tadil neticesinde hakkıhalele uğrıyacak olan kimseden kaydın tadiline muvafakat etmesini istiyebilir.Gemi sicili, ancak birinci fıkra gereğince mükellef olan kimsenin hakkı tescil edildikten sonra tadilolunab<strong>ile</strong>cekse, bu kimse, talep üzerine hakkını tescil ettirmeye mecburdur.Yukarıki fıkralarda yazılı bulunan tadili isteme hakları müruruzamana tabi değildir.IV - İtirazın tescili:Madde 887 – 886 ncı maddede yazılı hallerde gemi sicilinin doğru olmadığı hakkında bir itiraz tescilolunabilir.İtiraz,bir ihtiyati tedbir kararına yahut sicilin tadili neticesinde hakkı halele uğrıyacakolan kimsenin muvafakatine müsteniden tescil olunur. İhtiyatı tedbir


2913kararının verilmesinde hakkın tehlikede olduğunun kuvvetle muhtemel gösterilmesi aranmaz.V - Müruruzaman:Madde 888 – Tescil edilmiş haklardan doğan mutalebeler müruruzamana tabi değildir. Muayyenzamanda ifası lazımgelip de birikmiş olan edalarla tazminata ait mutalebeler bundan müstesnadır.Tescil edilmiş bir itiraza mevzu teşkil eden haklar da müseccel haklar hükmündedir.Bir gemi ipoteğinin tescili, alacak hakkında müruruzamanın cereyanına mani olur.VI - Kayıt masrafları:Madde 889 – Aksi mukavele <strong>ile</strong> kararlaştırılmadıkça gemi veya payı üzerindeki mülkiyetin nakline veyadiğer bir ayni hakkın tesisine yahut devrine mütaallik kayıt masrafları, tescil için lüzumlu senet ve vesikamasrafları dahil olmak üzere, mülkiyeti veya diğer ayni hakkı iktisap edene aittir.Kendisi <strong>ile</strong> mükellef arasındaki hukuki münasebetten aksi anlaşılmadıkça bir kaydın tadili talebindebulunan kimse, tadil <strong>ile</strong> bunun için lüzumlu beyanların masraflarını çeker.VII - Geminin kiralanması:Madde 890 – Sic<strong>ile</strong> kayıtlı gem<strong>ile</strong>rin kiralanmasında Borçlar <strong>Kanun</strong>unun gayrimenkul kiralarınamütaallik hükümleri kıyas yolu <strong>ile</strong> tatbik olunur.VIII - Gayrimenkule mütaallik hükümlerden gem<strong>ile</strong>re teşmil ed<strong>ile</strong>nler:Madde 891 – Medeni <strong>Kanun</strong>un 379 uncu maddesinin 2 numaralı bendi, 388, 470 ve 575 incimaddelerinin tatbikinde " Gayrimenkul mallar" tabiri içine, gerek inşa halinde, gerek tamamlanmış olan bütüngem<strong>ile</strong>r; keza "Tapu sicili" tabiri içine "Gemi sicilleri" dahil olduğu gibi Borçlar <strong>Kanun</strong>unun 499 uncumaddesinin ikinci fıkrasındaki "Gayrimenkul rehni" tabirine de "Gemi ipoteği" mefhumu girer.IX - Yola hazır geminin icradaki durumu:Madde 892 – Yola çıkmıya hazır bir gemi cebri icra yolu <strong>ile</strong> satılamıyacağı gibi ihtiyaten haciz deed<strong>ile</strong>mez. Şu kadar ki; cebri satış veya haczi icabettiren borç zaten bu yolculuk dolayısiyle yapılmışsa, buhükümler tatbik olunmaz.<strong>Bu</strong> madde hükmü 867 nci maddede yazılı gem<strong>ile</strong>r hakkında da tatbik olunur.İKİNCİ AYIRIMGemi İpoteğinin Tescili ve MuhtevasıA) İpoteğin tesisi:I - Sic<strong>ile</strong> geçir<strong>ile</strong>cek hususlar:Madde 893 – Gemi ipoteğinin tescilinde alacaklının adı ve soyadı, alacağın miktarı, mevzuu paraolmıyan alacaklarda bunun Türk parasiyle karşılığı, alacak faizli ise faiz nispeti, tali edalar kabul edilmiş isebunların da tutarı sic<strong>ile</strong> kaydolunur. Hakkın ve alacağın muhtevasına ait diğer cihetler için tescil talepnamesineatıf yapılabilir.Alacak miktarı gayrimuayyen veya mütehavvil ise hakiki miktarı zamanında tesbit olunmak üzereipoteğin temin edeceği alacak miktarının azami haddi tayin ve gemi siciline tescil edilir. Alacak faizli ise, faizlerde azami hadde dahil sayılır.


2914Nama veya ham<strong>ile</strong> yazılı tahvillerin bir gemi ipoteği <strong>ile</strong> temini halinde ipotek istikrazın tamamı için tesised<strong>ile</strong>cekse alacaklı yerine, borçlu <strong>ile</strong> alacaklıların cümlesini birden temsil edecek bir temsilci; ihracı deruhteeden işletme için tesis ed<strong>ile</strong>cekse gemi ipoteği üzerinde tahvil sahipleri lehine bir rehin hakkı da tescil olunur.II - Derece:1. Tescil esası:Madde 894 – Gemi üzerindeki ipoteklerin dereceleri Medeni <strong>Kanun</strong>un gayrimenkul rehini hakkındakihükümlerine göre tayin olunur.2. Derecenin değiştirilmesi:a) Şartları:Madde 895 – İpotek derecelerinin sonradan değiştirilmesi için, dereceleri değişen ipotek sahipleriylemalikin imzası noterce tasdikli mukavele <strong>ile</strong> anlaşmaları ve keyfiyetin tescili şarttır. Değişme neticesindederecesi düşen ipotek üzerinde hak sahibi kimseler varsa bunların da muvafakatı lazımdır.İpotekli alacağın taksimi halinde, kısmi ipoteklerin kendi aralarında sıralarını değiştirmek için malikinmuvafakati aranmaz.b) Hükmü:Madde 896 – Derece değiştirilmesi, dereceleri değiştir<strong>ile</strong>n ipotekler arasında bulunan ipoteklere halelgetirmez.III - Birlikte gemi ipoteği:Madde 897 – Bir alacak için birden çok gemi veya gemi payı ipotek edilmiş olursa bunlardan her biriborcun tamamından mesuldür.Alacaklı, her gemi veya pay ancak muayyen bir kısımdan mesul olmak üzere alacağını gemi veya paylararasında taksim edebilir. Taksim, sicil memurluğuna yapılacak beyan ve tescil <strong>ile</strong> olur. Birlikte ipotek üzerindehak sahibi kimseler varsa onların da muvafakati lazımdır.B) Temin ed<strong>ile</strong>n alacak:I - Umumi olarak:Madde 898 – İpotekli geminin karşılıyacağı alacaklar hakkında Medeni <strong>Kanun</strong>un 790 ıncı maddesinin 1inci fıkrasiyle 791 inci maddesi hükmü caridir.Temerrüt şartları yalnız gemi malikine karşı mevcut olduğu takdirde dahi ipotek temerrüt faizlerinikarşılar.II - Şartların değiştirilmesi:Madde 899 – Alacak faizsiz veya faiz miktarı yüzde beşten aşağı olursa ipotek, dereceleri müsavi olanveya sonradan gelen hak sahiplerinin muvafakatine lüzum kalmaksızın yüzde beşi aşmıyan bir faizi de teminedecek şekilde tevsi olunabilir.Ödeme zamanı ve yeri hakkında yapılacak değişiklikler için kezalik bu hak sahiplerinin muvafakatinelüzum yoktur.C) İpoteğin şümulü:I - Teferruat, mütemmim cüzü, navlun ve kiralar:Madde 900 – İpoteğin şümulü hakkında Medeni <strong>Kanun</strong>un 777 ve 778 inci maddeleri tatbik olunur. Şukadar ki; navlunlar dahi 778 inci madde şümulüne dahildir.


2915Teferruattan olan şeyler, normal bir işletmenin icabatından olarak bu durumdan çıkarılır veya alacaklılehine el konmazdan önce temlik ed<strong>ile</strong>rek gemiden uzaklaştırılırsa, ipotek artık bunlara şamil olmaz. 869 uncumaddenin 2 nci fıkrası hükmü burada da tatbik olunur.Yukarıki fıkra hükmü mütemmim cüzüler hakkında da caridir. Şu kadar ki, teferruat vasfınınkaldırılması yerine, muvakkat olmamak kaydiyle, gemiden ayırma ve uzaklaştırma kaim olur.II - Sigorta tazminatı:1. Esas:Madde 901 – Geminin, malik veya onun hesabına bir başkası tarafından sigorta ettirilmiş olmasıhalinde, gemi ipoteği sigorta tazminatında da şamil olur.Aşağıdaki hükümler mahfuz kalmak üzere Medeni <strong>Kanun</strong>un rehned<strong>ile</strong>n alacaklara ait 868 incimaddesinin ikinci cümlesiyle 872, 873 ve 875 inci maddeleri hükümleri tatbik olunur; sigortacı, gemi sicilinekayıtlı ipoteği bilmediğini <strong>ile</strong>ri süremez. <strong>Bu</strong>nunla beraber, sigortacı veya sigorta ettiren kimse zararın vukuunualacaklıya ihbar etmiş olur ve ihbardan itibaren iki haftalık bir müddet geçmiş bulunursa, sigortacı, tazminatısigorta ettiren kimseye ödemekle alacaklıya karşı da mesuliyetten kurtulur. İhbar fevkalade müşkül ise bundansarfınazar olunabilir; bu takdirde müddet, tazminatın muaccel olduğu tarihten cereyana başlar. Müddet bitinceyekadar alacaklı sigortacıya karşı tediyeye itiraz edebilir.2. Sigortacının yapacağı ödemeler:Madde 902 – Sigortacı, geminin evvelki haline iadesi veya alacakları ipotekle temin edilmiş alacağatakaddüm eden gemi alacaklılarına verilmesi maksadiyle malike tazminat bedeline mahsuben tediyede bulunmuşve bu maksatlara erişilmesi teminat altına alınmış ise, ödeme, ipotekli alacaklıya karşı da muteberdir.Gemi evvelki haline iade edildiği yahut teferruattan olan yeni parçalar yerlerine konulduğu takdirde,sigortacının ipotek alacaklısına karşı olan mesuliyeti kalkar. Malikin, sigortanın şümulüne giren ve ipoteğetakaddüm eden bir gemi alacaklısı hakkına esas teşkil eden borçlarının ödenmesi halinde de hüküm aynıdır.3. Sigortacıya bildir<strong>ile</strong>n gemi ipoteği:a) İhbar külfeti:Madde 903 – İpotekli alacaklı ipoteği sigortacıya bildirmiş ise sigorta priminin vaktinde ödenmemesi vebu yüzden sigorta ettirene bir ödeme mühleti tayin edilmesi halinde; sigortacının bunu alacaklıya gecikmeksizinhaber vermesi lazımdır. Sigorta priminin ödenmemesi yüzünden mühletin sonunda sigorta münasebetininfeshedilmesi halinde de aynı hüküm caridir.Sigorta münasebetlerinin vaktinden önce sona ermesini intaceden feshi ihbar, cayma veya diğer herhangi bir vakıa, gemi ipoteğini sigortacıya bildirmiş olan alacaklı hakkında ancak sigortacının alacaklıya sigortamünasebetinin sona erdiğini ve henüz son bulmamış ise son bulacağı tarihi haber verdiği veya alacaklının bunudiğer her hangi bir şekilde öğrendiği tarihten itibaren iki hafta geçmekle hüküm ifade eder. Sigortamünasebetinin, sigorta priminin vaktinde ödenmemesi yüzünden feshedilmesi yahut sigortacının iflası üzerineson bulması halinde, bu hüküm cari değildir.Sigortacı, sigorta ettiren kimse <strong>ile</strong>, sigortacının mesul olduğu sigorta bedelini azaltan veya tehlikeninşümulünü darlatan bir anlaşma yaptığı takdirde, ikinci fıkranın birinci cümlesi tatbik olunur.


2916Sigorta mukavelesi, sigorta ettirenin aşkın veya çifte sigorta sayesinde muamelekinde haksız olarak birfazlalık elde etmek kasdiyle akdedilmiş olması yüzünden batıl olursa sigortacı, gemi ipoteğini bildirmiş olan biralacaklıya karşı butlan iddiasında bulunamaz. <strong>Bu</strong>nunla beraber sigortacının alacaklıya butlan haber vermesindenyahut alacaklının bunu her hangi bir şekilde öğrenmesinden itibaren iki hafta geçmekle sigorta münasebetialacaklıya karşı da sona ermiş olur.b) Birden çok sigortacının mevcut olması halinde:Madde 904 – Gemi, birden çok sigortacı nezdinde müştereken sigorta edilmiş olursa, 903 üncü maddegereğince ipoteğin, malik tarafından alacaklıya jeran olarak gösterilmiş olan sigortacıya bildirilmesi kafidir.Jeran sigortacı keyfiyeti diğer sigortacılara bildirmekle mükelleftir.c) Alacaklının ikametgahının değiştirilmesi:Madde 905 – İpotekli alacaklı ikametgahını değiştirip de bunu sigortacıya bildirmezse 903 üncü maddegereğince yapılacak ihbarın, alacaklının son adresine taahhütlü bir mektupla bildirilmesi kafidir. İhbar;alacaklının ikametgahını değiştirmemiş ve muntazam işliyen nakil vasıtasiyle yapılmış olması halinde hangitarihte eline geçecek idi ise o tarihten itibaren hüküm ifade eder.4. Sigortacının borcundan kurtulması:Madde 906 – Sigortacı, sigorta ettiren kimsenin veya sigortalının fiili yüzünden borcundan kurtulsa b<strong>ile</strong>,alacaklıya karşı olan borcu bakidir. Sigortacının, rizikonun tahakkukundan sonra mukaveleden cayması halindedahi aynı hüküm caridir.Sigortacı:1. Sigorta primi müddeti içinde ödenmediği;2. Gemi denize elverişsiz bir halde yahut usulü veçh<strong>ile</strong> donatılmaksızın veya gemi adamlarıtamamlanmaksızın yola çıktığı;3. Gemi bildir<strong>ile</strong>n veya mütat olan rotadan ayrıldığı;için borcundan kurtulursa, birinci fıkranın birinci cümlesi tatbik olunmaz.5. <strong>Kanun</strong>i halefiyet:Madde 907 – Sigortacı, 903 ncü maddenin 2-4 üncü fıkralariyle 906 ncı madde gereğince alacağıödediği nispette ipotekli alacaklının haklarına kanunen halef olur. Şu kadar ki; halefiyet alacaklının zararınaolarak <strong>ile</strong>ri sürülemiyeceği gibi sigortacının kend<strong>ile</strong>rine karşı mesuliyeti devam eden ve derecesi aynı olan veyasonra gelen ipotekli alacaklıların zararına olarak da dermeyan ed<strong>ile</strong>mez.6. Sigortacının primleri kabul etmek mecburiyeti:Madde 908 – Sigortacı, muacceliyet kesbeden sigorta primlerini ve sigorta mukavelesi gereğinceyapılması lazımgelen diğer ödemeleri, kanunen reddedeb<strong>ile</strong>ceği hallerde b<strong>ile</strong>, sigortalıdan ve ipotekli alacaklıdankabul etmeye mecburdur.İpotekli gemi, sigorta primlerinin yahut sigorta mukavelesi gereğince sigortacıya yapılması lazımgelenbaşka ödemelerin ifası için alacaklı tarafından sarf ed<strong>ile</strong>n paralarla bunların faizlerini de temin eder.D) Gemi değerinin düşmesine karşı tedbirler:I - Gemi maliki aleyhinde:Madde 909 – Gemi veya tesisatının kötüleşmesi neticesi olarak ipoteğin sağladığı teminat tehlikeye düşerse,alacaklı tehlikeyi bertaraf etmek üzere malike münasip bir mehil tayin edebilir. <strong>Bu</strong> mehil içinde tehlike bertarafedilmezse, alacaklı derhal ipoteği paraya çevirmek hakkını elde eder. Alacakfaizsiz olup henüz


2917muacceliyet de kesbetmemişse, tahsil ve muacceliyet tarihleri arasındaki zamana ait kanuni faiz indirilir.Malikin gemiye işletme tarzı neticesi olarak ipoteğin sağladığı teminatı tehlikeye koyacak surette gemiveya tesisatının kötüleşmesinden veya ipotekli alacaklının haklarının başkaca tehlikeye girmesinden endişeolunur yahut üçüncü şahıslar tarafından vukubulacak bu gibi müdahale veya sair tahribata karşı malik lüzumlutedbirleri almazsa, alacaklının talebi üzerine mahkeme tehlikenin önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınmasınakarar verir; mahkeme başka tedbirleri kafi görmezse alacaklının derhal ipoteği paraya çevirebilmesine kararverir.İpoteğin şumulüne giren teferruatın kötüleşmesi veya normal bir işletmenin icaplarına aykırı olarakgemiden uzaklaştırılması hali de geminin kötüleşmesi hükmündedir.II - Üçüncü şahıslar hakkında:Madde 910 – Üçüncü şahsın fiili sebebiyle geminin, ipoteğin sağladığı teminatı tehlikeye düşürecekderecede kötüleşmesinden endişe olunursa bu takdirde alacaklı, üçüncü şahıs aleyhine ancak bu fiilin men'idavasını açabilir.E) Malikin haiz olduğu haklar:I - Defi hakları:Madde 911 – İpotekli gemi maliki, borçlunun alacaklıya karşı haiz bulunduğu def<strong>ile</strong>ri ipoteklialacaklıya karşı <strong>ile</strong>ri süreb<strong>ile</strong>ceği gibi borçlu borcuna esas olan hukuki muameleyi feshedebildiği müddetçealacaklının hakkını gemiden istifa edebilmesine de engel olabilir. Alacaklı, borçlusunun muaccel bir alacağı <strong>ile</strong>takas imkanına sahip bulundukça gemi maliki aynı salahiyeti haizdir. Borçlunun ölmesi halinde malik,mirasçıların borçtan ancak mahdut bir şekilde mesul olduklarını dermeyan edemez.Borçlunun bir defiden feragati gemi malikinin haklarına halel getirmez.II - Feshi ihbar:1. İlgil<strong>ile</strong>r:Madde 912 – Alacağın muacceliyet kesbetmesi ihbara bağlı ise ihbar, ancak alacaklı tarafından malikeyahut malik tarafından alacaklıya yapılması halinde gemi ipoteği hakkında hüküm ifade eder. Gemi sicilindemalik olarak kayıtlı bulunan kimse, alacaklı bakımından malik sayılır.2. Malike kayyım tayini:Madde 913 – Malik, alacaklıya memleket dahilinde ne bir ikametgah, ne de bir temsilci göstermemişse,sulh mahkemesi, alacaklının talebi üzerine, bir kayyım tayin eder. Alacaklı buna ihbarda bulunur. Malikinikametgahının bilinmemesi veya alacaklının, kendi kusuru olmaksızın malikin kim olduğunu bilmemesi halindede aynı hüküm tatbik olunur.III - Ödeme hakkı:1. Şartları:Madde 914 – Alacak malike karşı muacceliyet kesbeder yahut borçlu borcunu ödemek hakkını haizolursa, malik borcu ödiyebilir.Malik, parayı tevdi veya takas etmek suretiyle de alacaklının hakkını yerine getirebilir.


29182. Halefiyet:Madde 915 – Malik aynı zamanda borçlu değilse alacağı ödediği nispette alacaklının yerine kaim olur.Halefiyet, alacaklının zararına olarak <strong>ile</strong>ri sürülemez.Borçlunun malik <strong>ile</strong> olan hukuki münasebetlerinden doğan itiraz hakları mahfuzdur.Alacak için birlikte gemi ipoteği mevcutsa 936 ncı madde hükmü tatbik olunur.3. Vesikaların verilmesi:Madde 916 – Alacaklının hakkının yerine getirilmesi karşılığında malik, gemi sicilinin tadili veya gemiipoteğinin terkini için lüzumlu vesikaların kendisine verilmesini istiyebilir.ÜÇÜNCÜ AYIRIMGemi İpoteğinin Paraya ÇevrilmesiA) Umumi olarak:Madde 917 – Alacaklı, gemi ve gemi ipoteğinin şümulüne giren eşya üzerinden alacağını ancak cebriicra yolu <strong>ile</strong> alabilir.897 nci maddede yazılı hallerde alacaklı alacağının tamamını veya bir kısmını gem<strong>ile</strong>rin veya paylarınher biri üzerinden tahsil edebilir.B) Karine:Madde 918 – Gemi ipoteğinden mütevellit hakkın takibi sırasında gemi sicilinde malik olarak kayıtlıbulunan kimse alacaklı bakımından malik sayılır. Mülkiyeti tescil edilmemiş olan malikin gemi ipoteğine karşıhaiz olduğu def<strong>ile</strong>ri <strong>ile</strong>ri sürmek hakkı mahfuzdur.C) Alacaklının gemiye malik olabilmesi hakkında şart:Madde 919 – Alacak malike karşı muacceliyet kesbetmedikçe, malik alacaklıya alacağını tahsilmaksadiyle gemiyi temlik etmek yahut cebri icra yolundan başka bir şekilde elden çıkarmak hakkınıbahşedemez.D) Alacaklıya halef olmak:Madde 920 – Alacaklı, geminin paraya çevrilmesi yolu <strong>ile</strong> takibe başladığı takdirde, cebri icraneticesinde gemi veya gemi ipoteğinin şümulüne giren eşya üzerindeki bir hakkını kaybetmek tehlikesine maruzbulunan herkes, tevdi veya takas suretiyle dahi alacaklının alacağını ödemek hakkını haizdir. Geminin veya 900üncü maddede yazılı eşyanın zilyedi, cebri icra neticesinde zilyedliğini kaybetmek tehlikesine maruz kaldığıtakdirde, aynı hakkı haiz olur. Üçüncü şahıs borcu ödediği nispette alacaklının yerine kaim olur. Halefiyet,alacaklının zararına olarak <strong>ile</strong>ri sürülemez. Borçlunun üçüncü şahıs <strong>ile</strong> olan bir hukuki münasebetinden doğandefi hakları mahfuzdur.916 ncı madde hükmü burada da caridir.DÖRDÜNCÜ AYIRIMGemi İpoteğinin Devri, Tadili ve Düşmesieder.A) İpoteğin devri:I - Umumi olarak:Madde 921 – İpotekle temin edilmiş olan alacağın temliki <strong>ile</strong> gemi ipoteği de yeni alacaklıya intikalAlacak ipotekten ve ipotek de alacaktan ayrı olarak devred<strong>ile</strong>mez.


2919Alacağın temliki yazılı şekilde ve gemi siciline tescil <strong>ile</strong> olur.893 üncü maddenin ikinci fıkrasında yazılı hallerde alacak, alacağın temliki hakkındaki umumihükümlere göre de devred<strong>ile</strong>bilir. <strong>Bu</strong> takdirde gemi ipoteği, alacak <strong>ile</strong> birlikte intikal etmez.II - Def<strong>ile</strong>r:Madde 922 – Malikin, gemi ipoteğine mütaallik olup her hangi bir hukuki münasebete müsteniden eskialacaklıya karşı haiz olduğu bir defi, yeni alacaklıya karşı da <strong>ile</strong>ri sürülebilir. 885 inci maddenin birinci ve ikincifıkrası, 886 ve 887 inci maddelerle 889 uncu maddenin son fıkrası hükümleri bu defi hakkında da caridir.Alacak, faiz veya sair tali edalara taallük eder ve bunlarda en geç malikin devri öğrendiği günün dahilbulunduğu ilk üç aylık devre <strong>ile</strong> bunu takip eden ikinci üç aylık devre içinde muaccel hale gelirse alacaklı,birinci fıkrada yazılı def<strong>ile</strong>re karşı 885 inci maddenin bir ve ikinci fıkralarına istinadedemez. Üç aylık devrelertakvim yılı başından itibaren hesap olunur.III - Umumi hükümlere tabi alacaklar:Madde 923 – Birikmiş faizlere veya sair tali edalara yahut ihbar ve takip masraflarına (Madde: 898)veya 908 inci maddenin 2 nci fıkrasında yazılı hususlara taallük eden alacakların devri ve malik <strong>ile</strong> yeni alacaklıarasındaki hukuki münasebet, alacağın devri hakkındaki umumi hükümlere tabidir.Yukarda yazılı alacaklar hakkında 885 inci maddenin 1 ve 2 nci fıkraları tatbik olunmaz.B) İpoteğin tadili:I - Muhteva bakımından:Madde 924 – İpotek muhtevasının değiştir<strong>ile</strong>bilmesi için malik <strong>ile</strong> alacaklı arasında yapılacak imzalarınoterce tasdikli yazılı anlaşmanın gemi siciline tescil edilmesi lazımdır. Tescil hususunda 893 üncü maddenin 1inci fıkrası hükmü tatbik olunur.İpotek üzerinde üçüncü bir şahsın hakkı varsa, tadili için onun da muvafakati lazımdır.II - Alacağın tebdili:Madde 925 – İpotekle temin edilmiş olan alacak yerine başkası ikame olunabilir. <strong>Bu</strong>nun için alacaklı <strong>ile</strong>malik arasında yapılacak, imzası noterce tasdikli yazılı anlaşmanın tescili şarttır. İpotek üzerinde hak sahibiüçüncü şahsın muvafakati de lazımdır.Yeni alacağın sahibi, eski ipotekli alacaklı değilse, yukarıki fıkrada yazılı anlaşmaya onun da iştirakilazımdır.C) İpoteğin düşmesi:I - Sebepleri:1. Alacağın düşmesi:Madde 926 – Alacağın sona ermesiyle ipotek de düşer. <strong>Kanun</strong>daki istisnalar mahfuzdur.2. Alacaklının feragati:Madde 927 – İpotek, alacaklının ondan feragati ve bunun üzerine sicilden kaydın terkini <strong>ile</strong> düşer. Şukadar ki; ipotek üzerinde hak sahibi kimseler varsa onların da muvafakati şarttır.


2920Malik, ipoteğin dermeyanını daimi olarak imkansız kılan bir defe sahip bulunduğu takdirde alacaklıdanipotekten feragat etmesini istiyebilir.Feragat beyanı imzası noterce tasdikli bir senetle olur.3. Alacaklı ve malik sıfatlarının birleşmesi:Madde 928 – Gemi ipoteğiyle mülkiyetinin aynı şahısta birleşmesi halinde ipotek düşer.Borçlu gemi malikinden başka bir şahıs olduğu veya alacak üzerinde bir rehin veya intifa hakkı mevcutbulunduğu takdirde ipotek devam eder. Şu kadar ki; gemi maliki alacaklı sıfatiyle geminin paraya çevrilmesiniistiyemez ve faiz alacakları için de gemi teminat teşkil etmez.4. Müruruzaman:Madde 929 – Gemi sicilinden haksız yere terkin edilmiş olan akdi ipoteklerle tescil edilmemiş bulunankanuni ipotekler, alacaklının malike karşı haiz bulunduğu mutalebenin müruruzamana uğramasiyle düşerler.5. Düşme kararı:a) Alacaklının belli olmaması halinde:Madde 930 – Alacaklının kim olduğu bilinmiyorsa; ipoteğe mütaallik olmak üzere gemi siciline yapılanson kayıttan itibaren on yıl geçtiği ve alacaklının hakkı bu müddet içinde malik tarafından Borçlar <strong>Kanun</strong>unun133 üncü maddesi gereğince müruruzamanı kesecek tarzda tanınmış olmadığı takdirde alacaklı ilan yolu <strong>ile</strong>davet olunarak ipoteğin düşmesine karar ver<strong>ile</strong>bilir vadeli alacaklarda bu müddet, vade gününün mürurundanönce cereyana başlamaz.Düşme kararının verilmesiyle ipotek sona erer.b) Paranın tevdii halinde:Madde 931 – Malik, alacaklının alacağını tediye veya feshi ihbar hakkını haiz olur ve alacağın tutarıolan parayı, geri almak hakkından feragat etmek suretiyle, alacaklı namına tevdi ederse, belli olmıyan alacaklıilan yoliyle davet olunarak ipoteğin düşmesine karar ver<strong>ile</strong>bilir. Faizler, ancak miktarı sic<strong>ile</strong> geçirilmiş ise tevdiolunur; düşme kararının verilmesine takaddüm eden üç yıldan önceki zamana ait faizler tevdi edilmez.Borçlar <strong>Kanun</strong>unun tevdi hakkındaki hükümlerine göre daha önce hakkını istifa etmiş sayılmadıkçadüşme kararının verilmesiyle borç ödenmiş addolunur.Alacaklı daha önce tevdi yerine müracaat etmediği takdirde tevdi ed<strong>ile</strong>n meblağ üzerindeki hakkı düşmekararının verilmesinden itibaren on yıl geçmekle sukut eder. <strong>Bu</strong> halde tevdi eden kimse tevdi sırasında gerialmak hakkından feragat etmiş olsa b<strong>ile</strong> tevdi ettiği meblağı geri alabilir.II - Terkin şerhi:Madde 932 – Malik bir başkasına karşı, alacağın düşmesi halinde gemi ipoteğini de terkin ettirmeyitaahhüt ederse terkini istemek hakkının temini için gemi siciline şerh ver<strong>ile</strong>bilir.III - Geminin maliki olmıyan borçlunun durumu:I. Halefiyet:Madde 933 – Geminin maliki olmıyan borçlu, ipotekle temin edilmiş olan borcu ödemesi sebebiylemaliki veya onun hukuki seleflerine rücu hakkını haiz olduğu nispette gemi ipoteği kendisine intikal eder.Borçlu alacağın bir kısmını öderse, gemi ipoteğinin alacaklı uhdesinde kalan kısmı borçluya geçendensıra itibariyle önce gelir.


2921Alacaklı ve borçlu sıfatlarının aynı şahısta birleşmesi, alacağın ödenmesi hükmündedir.2. Borçtan kurtulma:Madde 934 – Alacaklı ipotekten vazgeçmek veya diğer bir ipoteğe rüçhan hakkı tanınmak suretiyleborçluyu, yukarıki madde gereğince ipotekten hakkını almak imkanından mahrum bıraktığı nispette borçluborcundan kurtulur.3. Vesikaları istemek hakkı:Madde 935 – Borçlu, ödeme neticesinde ipoteği iktisap eder veya aynı sebepten dolayı gemi sicilinintashihinde menfaattar bulunursa alacaklıdan sicilin tashihi için lüzumlu vesikaları kendisine vermesini istiyebilir.D) Birlikte gemi ipoteğinde halefiyet:I - Malikin halefiyeti:Madde 936 – Alacaklıya ödemede bulunan gemi maliki diğer ipotekli gem<strong>ile</strong>rden birinin malikine veyaonu hukuki seleflerine rücu hakkını haiz bulunduğu nispette o malikin gemisi üzerindeki ipoteğe sahip olur. 928inci maddenin 2 nci fıkrası gereğince devam eden ipotekle işbu ipotek birlikte ipotek teşkil eder.Kısmen ödeme halinde alacaklı üzerinde kalan ipotek yukarıki fıkra <strong>ile</strong> 928 inci maddenin 2 nci fıkrasıgereğince malike intikal eden ipoteklerden sıra itibariyle önce gelir.Alacağın malike devri veya alacaklı ve borçlu sıfatlarının malikin şahsında birleşmesi, alacağın maliktarafından ödenmesi hükmündedir.Alacaklının hakkını cebri icra yoliyle ipotekli gem<strong>ile</strong>rden birinden alması halinde birinci fıkranın birincicümlesi hükmü tatbik olunur.II - Borçlunun halefiyeti:Madde 937 – Birlikte gemi ipoteğinde borçlu 933 üncü maddedeki halde ipotekli gem<strong>ile</strong>rden yalnızbirinin malikine veya onun hukuki seleflerine rücu hakkını haiz olursa ancak bu gemi üzerindeki ipotekkendisine intikal eder; diğer gem<strong>ile</strong>r üzerindek<strong>ile</strong>r düşer.E) Hususi haller:I - Kıymetli evraka ait ipotekler:Madde 938 – Hamiline yazılı bir senetten mütevellit alacak hakkında gemi ipoteği tesisi için, malikinsicil memurluğuna beyanda bulunması ve sic<strong>ile</strong> tescil kafidir.Bir poliçeden veya hamiline yazılı bir senetten yahut ciro suretiyle devri kabil diğer bir senettenmütevellit alacak için geri ipoteği tesis edilmişse, alacağın devri mezkür alacakların devri hakkındaki hükümleretabidir.Yukarıki fıkrada yazılı gemi ipoteklerinde alacaklı namına bir mümessil tayin olunabilir; bu mümessil,alacağı sonradan iktisap edenlerin leh ve aleyhine gemi ipoteği üzerinde muayyen tasarruflarda bulunab<strong>ile</strong>ceğigibi ipoteğin paraya çevrilmesi için yapılacak takibatta da alacaklıyı temsil eder.II - Yabancı para üzerine ipotekler:Madde 939 – ( Değişik:20/4/2004 – 5136/5 md.)Yabancı para üzerinden gemi ipoteği tesis olunabilir. Ancak, aynı derecede birden fazla para türükullanılarak gemi ipoteği tesis ed<strong>ile</strong>mez. Yabancı veya Türk parası karşılıklarının hesabında, hesap günündekiTürkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının döviz alış kuru esas alınır.


2922III - Sabit kıymetli ipotekler:Madde 940 – Türk parasiyle ödenecek borçlarda ipotekli geminin karşılıyacağı alacak ve tali borçlarınmiktarı, altın veya yabancı para ölçüsü <strong>ile</strong> tayin olunabilir.BEŞİNCİ AYIRIMİnşa Halindeki Gem<strong>ile</strong>r Üzerinde İpotekA) Tesisi:I - Şartlar:Madde 941 – Gemi ipoteği, tersanede inşa edilmekte olan gemi (Yapı) üzerinde de tesis olunabilir.Omurgası vazolunarak gemi kızaktan indirilinceye kadar görüleb<strong>ile</strong>cek bir yerin ad veya numarakonmak suretiyle yapının açık ve daimi bir şekilde tefrik ve temyizi mümkün kılındığı andan itibaren ipotektesisi caizdir.On sekiz gros tonilaton ufak yapılar üzerinde ipotek tesis olunamaz.II - Tatbik olunacak hükümler:Madde 942 – Yapı üzerine ipotek tesisi, inşa halindeki gem<strong>ile</strong>re mahsus olan sic<strong>ile</strong> kayıt suretiyle olur.<strong>Bu</strong> ayırımın hususi hükümleri mahfuz kalmak şartiyle, yapı üzerindeki ipotek hakkında 875 inci madde<strong>ile</strong> 879 ila 940 ıncı maddeler hükümleri; ipotek, mahsus sic<strong>ile</strong> tescil olunduktan sonra 869, 872, 873, 874 ve 876ncı maddeler hükümleri de tatbik olunur.B) Şümulü:Madde 943 – Gemi ipoteği inşa halindeki gemiye, inşaatın her safhasında şamildir. Gemi ipoteği bundanbaşka 900 üncü maddede yazılı şeylerle, yapı malikinin mülkiyetine girmemiş olan kısımlar müstesna, tersanedebulunup inşaatta kullanılacak olan ve bu bakımdan işaretlenmiş bulunan kısımlara da şamildir. 900 üncümaddenin ikinci fıkrası hükmü bu halde de tatbik olunur.Gemi ipoteği, sigorta tazminatına ancak malikin yapıyı ayrıca sigorta ettirmiş olması halinde şamildir.C) Derecesi:Madde 944 – Yapı üzerinde tesis olunan gemi ipoteği, inşaatı tamamlandıktan sonra eski derecesiylegemi üzerinde kalır.ALTINCI AYIRIMİntifa HakkıMadde 945 – Gemi üzerindeki intifa hakkı, Medeni <strong>Kanun</strong>un gayrimenkuller üzerindeki intifa hakkıhükümlerine tabidir.İntifa hakkiyle gemi ipotekleri arasındaki münasebetler Medeni <strong>Kanun</strong>un 784 üncü maddesi hükmünetabidir. Aynı tarihle kaydedilmiş bulunan haklar aynı derecededirler. 895, 896 ve 929 uncu maddeler hükümleriburada da tatbik olunur.


2923İKİNCİ FASILDonatan ve Donatma İştirakA) Donatan:1. Tarifi:Madde 946 – Donatan,gemisini deniz ticaretinde kullanan gemi sahibine denir.Kendisinin olmıyan bir gemiyi kendi adına deniz ticaretinde bizzat veya kaptan marifetiyle kullanankimse, üçüncü şahıslarla olan münasebetlerinde donatan sayılır. Malik, geminin işletilmesinden dolayı gemialacaklısı sıfatiyle bir talepte bulunan kimseyi, bu işletilme malike karşı haksız ve alacaklı da kötü niyet sahibiolmadıkça, hakkını istemekten menedemez.II - Mesuliyeti:1. Gemi adamlarının kusurlarından dolayı:Madde 947 – Donatan, gemi adamlarından birinin vazifesini yaparken işlediği kusur neticesinde üçüncüşahıslara verdiği zararlardan dolayı mesuldür; şu kadar ki, donatanın yükle <strong>ilgili</strong> şahıslara karşı olan mesuliyeti,taşıyanın gemi adamlarının kusurundan doğan mesuliyeti derecesindedir.2. Mesuliyetin mahiyeti:a) Mahdut ayni mesuliyet:Madde 948 – Aşağıdaki hallerde donatan üçüncü şahsın alacağından dolayı ancak gemi ve navlun <strong>ile</strong>mesüldür:1. Alacak; kaptanın hususi bir vekaletle değil sırf kaptan sıfatiyle haiz olduğu kanuni salahiyete istinadenyaptığı hukuki muamelelerden doğmuş ise;2. Alacak; donatan tarafından akdedilmiş olup da ifası kaptana düşen bir mukavelenin yerinegetirilmemesinden yahut noksan veya fena ifasından doğmuş ise;3. Alacak; gemi adamlarından birinin kusurundan doğmuş ise.İkinci bentte yazılı hallerde; mukavelenin ifa edilmemesinin yahut noksan veya fena ifa edilmesiningemi adamlarından birinin kusurundan mütevellit olup olmadığına bakılmaz.Birinci fıkranın 1 ve 2 numaralı bentlerinde yazılı hallerde; donatan mukavelenin ifasında bizzat kusurluolur veya mukavelenin ifasını ayrıca tekeffül etmiş bulunursa birinci fıkranın hükmü tatbik olunmaz.b) Gayrimahdut mesuliyet:Madde 949 – Donatan, gemi adamlarının hizmet ve iş mukavelelerinden doğan alacaklarından yalnızgemi ve navlun <strong>ile</strong> değil şahsan da mesuldür.III - Salahiyetli mahkeme:Madde 950 – Donatan aleyhine, bu sıfatla, her hangi bir alacaktan dolayı, şahsan veya yalnız gemi venavlun <strong>ile</strong> mesul olduğuna bakılmaksızın, geminin bağlama limanı mahkemesinde de dava açılabilir.B) Donatma iştiraki:I - Tarifi:Madde 951 – Birden ziyade şahsın müşterek mülkiyet şeklinde malik oldukları bir gemiyi, aralarındayapmış oldukları akit gereğince, cümlesi nam ve hesabına deniz ticaretinde kullanmaları halinde donatma iştirakimevcuttur.


2924İştirakin ticaret siciline kaydettirilmesi hakkında 155 ve 158 nci maddeler tatbik olunur. Şu kadar ki; 155inci maddenin 2 ve 5 inci bentlerinin yerine geçmek üzere, ortaklığın donatma iştiraki olduğu ve müşterekdonatanların gemi paylarının miktarları tescil olunur.Geminin mülkiyetinin veya işletme hakkının bir ticaret şirketine ait olması halinde, donatma iştirakinemütaallik hükümler tatbik olunmaz.II - Tatbik olunacak hükümler:Madde 952 – Müşterek donatanlar arasındaki hukuki münasebet, aralarındaki mukavele hükümlerinetabidir. Akitte hüküm olmadıkça aşağıdaki maddeler tatbik olunur.III - Kararlar:Madde 953 – Donatma iştirakinin işleri müşterek donatanların kararı <strong>ile</strong> görülür. Kararlar ekseriyetleverilir. Reyler müşterek donatanların gemideki paylarının miktarına göre hesap olunur. Karar lehinde reyverenlerin, bütün payların, yarısından fazlasına sahip olmaları halinde karar için aranılan ekseriyet mevcutsayılır.Donatma iştiraki mukavelesinin değiştirilmesine mütaallik veya bu mukavelenin hükümlerine aykırıyahut donatma iştirakinin maksadına yabancı bulunan kararlar için, müşterek donatanların hepsinin rey birliğilazımdır.IV - Gemi müdürü :1. Tayin va azil:Madde 954 – Donatma iştiraki işlerinin idaresi için ekseriyet kararı <strong>ile</strong> bir gemi müdürü tayin olunabilir.Tayin ed<strong>ile</strong>cek gemi müdürü müşterek donatanlardan değilse, rey birliği lazımdır.Gemi müdürü her zaman ekseriyet karariyle azlolunabilir; şu kadar ki; mukavelesi gereğince ücrettalebedebilir.Gemi müdürünün tayin ve azli ticaret ve gemi sicillerine kaydolunur.2. Temsil salahiyeti:a) Şümulü:Madde 955 – Donatma iştirakinin üçüncü şahıslarla olan münasebetlerinde gemi müdürü, bu sıfatla,donatma iştirakinin mütat işleri icaplarından olan bütün muameleleri ve hukuki tasarrufları yapmayasalahiyetlidir. <strong>Bu</strong> salahiyet; hususiyle geminin donatılmasına va bakımına, taşıma mukavelelerinin yapılmasına,geminin, navlunun donatma masraflarının ve müşterek avaryadan doğan alacakların sigorta ettirilmesine ve işlerimütat seyri dolayısiyle dönen paraların kabzına da şamildir.Gemi müdürü bu hudut dahilinde donatma iştirakini mahkemede de temsil eder.Gemi müdürü kaptanı tayin ve azletmeye salahiyetlidir. Kaptan yalnız gemi müdürünün talimatınariayetle mükellef olup müşterek donatanlardan her hangi birinin vereceği talimata uymaya mecbur değildir.Gemi müdürü ayrıca hususi bir vekaleti haiz olmadıkça, donatma iştiraki veya müşterek donatanlardanher hangi biri namına kambiyo taahhütlerine girmeye yahut ödünç para almaya, gemiyi veya gemi paylarınısatmaya, rehnetmeye salahiyetli değildir.b) Hükümleri:Madde 956 – Gemi müdürünün bu sıfatla ve kanuni salahiyeti içinde yapacağı hukukibir muamele <strong>ile</strong>, donatma iştiraki üçüncü şahıslara karşı hak iktisap ve


2925borç iltizam etmiş olur. Muamelede müşterek donatanların adlarının gösterilmiş olup olmamasının tesiri yoktur.Gemi müdürünün yaptığı bir hukuki muamele <strong>ile</strong> donatma iştiraki borç iltizam ederse, müşterekdonatanlar, muamele bizzat kend<strong>ile</strong>ri tarafından yapılmış gibi (Madde 948) mesul olurlar.c) Tahdidi:Madde 957 – Gemi müdürünün 955 inci maddede yazılı salahiyetlerinin tahdidi donatma iştirakitarafından, ancak muamelenin yapıldığı anda bu tahdidi b<strong>ile</strong>n üçüncü şahsa karşı <strong>ile</strong>ri sürülebilir.3. İdare hakkı:a) Şümulü :Madde 958 – Gemi müdürü, donatma iştirakine karşı,salahiyetlerinin şümulü hususunda iştirakçe konantahditlere riayetle mükelleftir. Kezalik kararlara göre hareket ve kararları ifa etmeye mecburdur.Birinci fıkra hükmü mahfuz olmak üzere, gemi müdürünün iştirake karşı dahi salahiyetinin şümulü 955inci madde hükmüne tabidir. Şu kadar ki; fevkalade tamirler yahut kaptanın tayin veya azli bahis mevzuu olduğutakdirde önceden donatma iştirakinin kararını alması lazımdır.b) İhtimam derecesi:Madde 959 – Gemi müdürü, donatma iştirakinin işlerini tedbirli bir donatan gibi özenerek yapmayamecburdur.4. Hesap işleri:a) Defter tutma ve bilgi verme mükellefiyeti:Madde 960 – Gemi müdürü, idare ettiği donatma iştiraki işlerine dair ayrı defter tutmak ve ispata yararvesikaları saklamakla mükelleftir. Müdür, müşterek donatanlardan her birine talebi halinde, donatma iştirakine,hususiyle gemiye, yolculuğa ve geminin donatılmasına taalük eden bütün muameleler hakkında malümatvermeye ve donatma iştirakine ait defterleri, mektupları vesair kağıtları göstermeye her zaman mecburdur.b) Hesap verme mükellefiyeti:Madde 961 – Gemi müdürü her zaman, donatma iştirakinin kararı üzerine, iştirake hesap vermeyemecburdur. Gemi müdürünün verdiği hesabın ekseriyet tarafından kabul edilmesi ve gördüğü işlerintasvibolunması diğerlerinin itiraz haklarını düşürmez.V - Müşterek donatanların kar ve zarara iştiraki:1. Masraflara iştirak:a) Esas:Madde 962 – Müşterek donatanlardan herbiri, donatma iştiraki masraflarına, hususiyle geminindonatılması ve tamiri masraflarına, gemideki payları nispetinde iştirake mecburdur.Müşterek donatanlardan biri kendine düşen masraf payını ödemekte temerrüde düşer ve bu para diğermüşterek donatanlar tarafından onun hesabına avans olarak verilirse, mütemerrit ortak avansların verildiği andanitibaren onlara temerrüt faizi ödemekle mükellef olur. Ver<strong>ile</strong>n avans neticesinde, müşterek donatanlar içinmütemerridin gemi payı üzerinde sigortaya mevzu olab<strong>ile</strong>cek bir menfaat doğar. <strong>Bu</strong> menfaatin sigorta ettirilmesihalinde, sigorta masraflarını temerrüde düşmüş olan ortak çeker.


2926b) Bırakma hakkı:Madde 963 – Yeni bir yolculuğa veya bir yolculuk sonunda gemiyi tamir etmeye yahut donatmaiştirakinin yalnız gemi ve navlunla mesul olduğu bir alacağın ödenmesine karar verilirse karara iştirak etmiyenmüşterek donatanlardan her biri, her hangi bir karşılık istemeksizin iştirak payını bırakmak suretiyle kararıyerine getirmek için gereken ödemelerde bulunmaktan kurtulabilir.<strong>Bu</strong> hakkını kullanmak istiyen müşterek donatan; kararın verildiği tarihten, eğer karar verilirken kendisiveya temsilcisi hazır bulunmadı ise, kararın bildirilmesinden itibaren üç gün içinde noter marifetiyle müşterekdonatanlara veya gemi müdürüne ihbarda bulunmaya mecburdur.Bırakılan iştirak payı, öteki müşterek donatanlara iştirak payları nispetinde geçer.2. Kar ve zarara iştirak:Madde 964 – Kar ve zarar müşterek donatanlara gemideki paylarına göre dağıtılır.Kar ve zararın hesabı ve karın dağıtılması takvim yılı sonunda yapılır.VI - İştirak payının temliki ve terhini:1. Şartları:Madde 965 – Müşterek donatanlardan her biri iştirak payını d<strong>ile</strong>diği anda ötek<strong>ile</strong>rin muvafakatiolmaksızın tamamen veya kısmen başkasına temlik edebilir. Temlik için gemi siciline tescil şarttır.İştirak payının temliki neticesinde gemi Türk Bayrağını çekme hakkını kaybedecekse, temlik yalnızbütün müşterek donatanların muvafakatiyle hüküm ifade eder.İştirak payının temliki, gemi üzerindeki müşterek mülkiyet hissesinin temlik ve sic<strong>ile</strong> tescili <strong>ile</strong> olur.İştirak payının rehnedilmesi imzası noterce tasdikli bir mukavelenin yapılması ve rehnin gemi sicilinetescili <strong>ile</strong> olur. Sadece gemi payının ipotek edilmesi hakkındaki hükümler mahfuzdur.2. Hükümleri:Madde 966 – İştirak payını temlik eden müşterek donatan; iktisabedenle birlikte temliki diğerdonatanlara veya gemi müdürüne bildirmedikçe, donatanlarla olan münasebetlerinde müşterek donatan sayılır vebu ihbardan önce doğan bütün borçlardan dolayı diğer donatanlara karşı, müşterek donatan sıfatiyle mesul kalır.<strong>Bu</strong>nunla beraber iktisabeden dahi iktisap anından itibaren, diğer donatanlarla olan münasebetlerinde müşterekdonatan sıfatiyle mesuldür.Donatma iştiraki mukavelesi hükümleri, ver<strong>ile</strong>n kararlar ve girişilmiş muameleler, temlik edeni nenispette bağlamakta idiyse iktisabedeni de o nispette bağlar. İktisabedenin tekeffül bakımından temlik edenekarşı haiz olduğu hakları mahfuz kalmak şartiyle diğer donatanlar, temlik edenin, müşterek donatan sıfatiyle,temlik ed<strong>ile</strong>n payına mütaallik olmak üzere, uhdesine düşen bütün borçları, iktisabedene karşıda takasedebilirler.Yukarki fıkra hükümleri, bir iştirak payının cebri icra yolu <strong>ile</strong> satılması halinde de tatbik olunur.İştirak payı üzerinde tesis olunan rehin hakkında Medeni <strong>Kanun</strong>un teslimi meşrut şekilde rehne aithükümleri kıyas yolu <strong>ile</strong> tatbik olunur.


2927VII - Donatma iştirakinin infisahı:1. İnfisahı mucip olmıyan hususlar:Madde 967 – Müşterek donatanların değişmesi iştirakin devamına tesir etmez.Müşterek donatanlardan birinin ölümü veya iflası, donatma iştirakinin infisahını mucip olmaz.Müşterek donatanlardan hiçbiri iştirakten çıkarılamaz.2. İnfisah sebepleri:Madde 968 – Donatma iştiraki ekseriyet karariyle fesholunabilir. Geminin temliki hakkındaki karar dahibu hükümdedir.Donatma iştirakinin feshi yahut geminin temliki kararlaştırılmışsa, gemi açıkartırma <strong>ile</strong> satılır ve iştiraktasfiye olunur. Geminin tamir kabul etmez veya tamire değmez bir halde bulunduğu mahkeme karariyle tesbitolunmadıkça satış, ancak gemi bağlama limanında veya diğer bir Türk limanında bulunup da ifası <strong>ile</strong> mükellefbulunduğu bir navlun mukavelesiyle henüz bağlı bulunmadığı bir sırada yapılabilir. Müşterek donatanlarınhepsinin muvafakatiyle satış şekil ve şartları değiştir<strong>ile</strong>bilir.Satış şekil ve şartları veya tasfiye memuru tayini hususlarında müşterek donatanların uzlaşmamalarıveya feshe mahkemece karar verilmiş olması halinde mahkeme gemiyi satmak ve iştiraki tasfiye etmek üzere birtasfiye memuru tayin eder. <strong>Bu</strong> memurun hakları ve vazife ve mesuliyetleri hakkında kollektif şirket tasfiyememurlarına ait hükümler kıyas yoliyle tatbik olunur.Ortaklardan her biri haklı sebebe dayanarak iştirakten çıkmasına, müsaade edilmesini bu mümkünolmadığı takdirde iştirakin feshini istiyebilir. Mahkeme haklı sebebi sabit görürse davacının iştirak payınabilirkişinin biçeceği değerin diğer ortaklar tarafından ödenip bu payın devralınması için onlara uygun bir mehilverir. Diğer ortakların davacının payını kendi iştirak payları nispetinde devralmaları asıldır. Ver<strong>ile</strong>n mehil içindepara ödenip pay devralınmadığı takdirde mahkeme iştirakin feshine karar verir. Ortağın durumunu, iştiraktekalması afaki iyiniyet esasları gereğince kendisinden beklen<strong>ile</strong>miyecek derecede ağırlaştırılmış olan hadiselerhaklı sebep sayılır. Yalnız çıkmak istiyen ortağın şahsın ilg<strong>ile</strong>ndiren ve diğerlerinden biri için akde aykırı birhareket teşkil etmiyen hadiseler haklı sebep olarak kabul ed<strong>ile</strong>mez. <strong>Bu</strong> fıkra hükümlerinin ortaklar aleyhinedeğiştirilmesi neticesini doğuran akit şartları hükümsüzdür.Donatma iştiraki hakkında iflasın açılmasiyle de iştirak sona erer.VIII - Müşterek donatanların üçüncü şahıslara karşı mesuliyeti:1. Şümulü:Madde 969 – Müşterek donatanlar, bu sıfatla, şahsan mesul oldukları hallerde, üçüncü şahıslara karşıancak sahip bulundukları iştirak payları nispetinde mesuldürler.İştirak payının temliki halinde, temlik <strong>ile</strong> 966 ncı maddede yazılı ihbar arasında geçen zaman içinde bupay yüzünden doğmuş olan şahsi borçlardan dolayı temlik eden ve iktisabeden mesuldürler.2. Salahiyetli mahkeme:Madde 970 – Müşterek donatanlar aleyhine, bu sıfatla, her hangi bir alacaktan dolayı, müşterekdonatanlardan biri veya bir üçüncü şahıs tarafından geminin bağlama limanı mahkemesinde dava açılabilir.Davanın müşterek donatanlardan bir veya birkaçına karşı açılmış olması halinde de aynı hüküm tatbikolunur.


2928IX - Yapı ortaklığı:Madde 971 – İki veya daha fazla kimsenin beraberce deniz ticaretinde kullanmak üzere müştereken birgemi inşa ettirmek için birleşmeleri halinde 952, 953, 962, 967 nci maddelerle 969 uncu maddenin birinci fıkrasıhükümleri ve geminin inşası tamamlanıp da tersane sahibi tarafından teslimi anından itibaren de fazla olarak965, 966, 968 inci maddelerle 969 uncu maddenin 2 nci fıkrası hükümleri tatbik olunur. 962 nci madde hükmüinşaat masraflarına da şamildir.Geminin inşaatı tamamlanmadan da bir gemi müdürü tayin ed<strong>ile</strong>bilir. <strong>Bu</strong> takdirde gemi müdürü, tayinedilir edilmez, <strong>ile</strong>rdeki donatma iştiraki işleri bakımından gemi müdürünün haiz olduğu hak ve vazifelere sahipolur.ÜÇÜNCÜ FASILKaptanA) Mesuliyeti:I - İhtimam:Madde 972 – Kaptan, bütün işlerinde hususiyle ifası kendine düşen mukavelelerin yerine getirilmesindetedbirli bir kaptan gibi hareket etmeye mecburdur. İşlediği kusurlardan, hususiyle bu fasılla <strong>ile</strong>rdeki fasıllarda vediğer kanunlarda yazılı vazifelerini yapmamasından doğacak zararlardan mesuldür.II - Kaptanın kend<strong>ile</strong>rine karşı mesul olduğu kimseler:Madde 973 – Kaptan, donatandan başka, taşıtana, yükletene, gönder<strong>ile</strong>ne, yolcuya, gemi adamlarına,alacağı 988 inci maddeye giren bir kredi muamelesinden doğan gemi alacaklısına, hususiyle deniz ödüncüverene karşı da mesuldür.Donatanın emrine uymuş olması; kaptanı, yukarda sayılan diğer kimselere karşı olan mesuliyetindenkurtaramaz. Durumu b<strong>ile</strong>rek böyle emir veren donatan da şahsan mesul olur.B) Vazifeleri:I - Gemiyi yola elverişli hale koyma vazifesi:1. Yola elverişlilik:Madde 974 – Kaptan; yola çıkmadan, geminin 817 nci maddede yazılı bakımlardan denize ve yolaelverişli olmasına ve gemiye, gemi adamlarına ve yüke ait vesikaların gemide bulunmasına dikkat etmeyemecburdur.2. Yükleme ve boşaltmaya elverişlilik:Madde 975 – Kaptan; yükleme ve boşaltma aletlerinin maksada elverişli bir halde bulunmasına ve istifişleri hususi istifç<strong>ile</strong>r tarafından görülse b<strong>ile</strong>, istifin denizcilikte cari olan usul ve örflere uygun bir tarzdayapılmasına dikkat etmeye mecburdur.Kaptan; denizcilik örf ve usullerince geminin aşırı derecede yüklü olmamasına, lüzumlu safranın yerindeolmasına ve ambarların akit uyarınca taşınacak olan malların kabulüne, taşınmasına ve korunmasına elverişli vetertibatlı bir halde bulunmasına dikkate mecburdur.II - Yabancı mevzuata riayet vazifesi:Madde 976 – Kaptan; yabancı memlekette iken o memleketin mevzuatına, hususiyle polis ve gümrüknizamlarına riayetle ve bunlara aykırı hareketlerinden çıkan zararları tazmin <strong>ile</strong> mükelleftir.


2929Kezalik gemisine harb kaçağı olduğunu bildiği veya bilmesi lazımgelen malı yüklemesi yüzünden çıkanzararı da tazmin <strong>ile</strong> mükelleftir.III - Yola çıkma vazifesi:Madde 977 – Gemi kalkmaya hazır olunca kaptan ilk elverişli fırsatta yola çıkmaya mecburdur.Kaptan, hastalık veya diğer bir sebepten dolayı gemiyi idare edemiyecek bir halde bulunsa dahi gemininkalkmasını veya yolculuğun devamını işi bozacak surette geciktiremez; bilakis halin icabına göre donatandanemir almak mümkünse, vakit geçirmeden donatana man<strong>ile</strong>ri bildirip emir gelinciye kadar lüzumlu tedbirlerialmaya halin icabına göre bu mümkün değilse yerine başka kaptan koymaya mecburdur. <strong>Bu</strong> kaptanı seçmektekusuru gorülmedikçe kendine vekalet eden kaptanın fiillerinden dolayı mesul tutulamaz.IV - Gemide hazır bulunma mükellefiyeti:Madde 978 – Yükleme başladıktan boşaltma bitinceye kadar acil sebepler olmadıkça kaptan, ikincikaptanla birlikte aynı zamanda gemiden ayrılamazlar; acil bir sebeple kaptan ve ikinci kaptan gemiden ayrılmayamecbur kalırlarsa kaptan, ayrılmadan önce zabitler ve tayfalar arasından işini başarab<strong>ile</strong>cek birini vekil olarakyerine koymaya mecburdur.Gemi emin olmıyan bir liman veya sahilde bulunduğu zaman, aynı hüküm yükleme başlamazdan önceve boşaltma bittikten sonra dahi tatbik olunur.Görünür bir tehlike halinde veya gemi denizde iken acil zaruret olmadıkça kaptan gemide hazırbulunmak mecburiyetindedir.V - Gemi meclisi:Madde 979 – Kaptan; tehlike karşısında, gemi zabitleriyle müşavereye lüzum görse b<strong>ile</strong> ver<strong>ile</strong>n kararlabağlı olmayıp alacığı tedbirlerden daima bizzat mesul olur.VI - Gemi jurnalı:1. Tutma mükellefiyeti:Madde 980 – Her gemide (Gemi jurnalı) den<strong>ile</strong>n bir defter tutulur. <strong>Bu</strong> deftere her yolculukta yük veyasafranın yüklenmesi başlandığı andan itibaren geçecek bellibaşlı hadiseler yazılır.Gemi jurnalı kaptanın nezareti altında ikinci kaptan tarafından ve bunun mazeretı halinde bizzat kaptanyahut nezareti altında olmak şartiyle münasip bir gemi adamı tarafından tutulur.Bir liman içinde yolculuk eden küçük gem<strong>ile</strong>rde jurnal tutmak mükellefiyeti yoktur.2. Muhtevası:Madde 981 – Gemi jurnalına günü gününe şunlar yazılır.1. Hava ve rüzgarın hali;2. Geminin takip ettiği rota ve katettiği mesafeler;3. Geminin bulunduğu tul ve arz dairesi;4. Sintinelerdeki su yüksekliği.<strong>Bu</strong>ndan başka şunlar da jurnala yazılır:1. İskandil ed<strong>ile</strong>n su derinliği;2. Kılavuz alınması ve kılavuzun gemiye girdiği ve ayrıldığı saatler;3. Gemi adamları arasındaki değişiklikler;


29304. Gemi meclisince ver<strong>ile</strong>n kararlar;5. Gemi veya yükünün uğradığı bütün kazalar ve bunların tafsilatı.Gemide işlenen suçlar ve ver<strong>ile</strong>n disiplin cezalariyle gemideki doğum ve ölüm vakaları dahi jurnalayazılır. Nüfus Sicil <strong>Kanun</strong>unun hükümleri mahfuzdur.Mani olmadıkça kayıtlar her gün yapılır.Gemi jurnalı kaptan ve ikinci kaptan tarafından imzalanır.VII - Deniz raporu:1. Tesbit ettirme mükellefeyeti:Madde 982 – Kaptan, yolculuk esnasında vukubulacak bütün kazaları, bunlar ister gemi veya yükünzıyaını yahut hasara uğramasını, ister geminin bir barınma limanına girmesini veyahut her hangi başka bir zararıintac etmiş olsun, gemi adamlarının tamamı yahut içlerinden bir kısmının iştirakiyle mahkemeye tesbit ettirmeyemecburdur.<strong>Bu</strong> tesbit, vakit kaybetmeden, aşağıda yazılı yerlerde yaptırılır:1. Varma limanında ve eğer varma limanı birden çok ise kazadan sonra varılacak ilk limanda;2. Gemi tamir edildiği veya yük boşaldığı takdirde barınma limanında;3. Yolculuk, geminin batması yüzünden veya diğer bir sebepten varma limanına ulaşmadan biter isekaptanın veya ona vekalet eden kimsenin uğradığı ilk münasip yerde.Kaptan ölür veya tesbit yaptıramıyacak bir halde bulunursa gemide kaptandan sonra en yüksek rütbelizabit bunu yaptırmaya mezun ve mecburdur.Denizde Can ve Mal Koruma hakkındaki <strong>Kanun</strong> hükmü mahfuzdur.2. Tesbit ed<strong>ile</strong>cek hususlar:Madde 983 – Yolculuğun önemli hadiseleri, hususiyle kazalar ve zararın önüne geçilmesi veyaazaltılması için alınan tedbirler tam ve vazıh olarak mahkemece tesbit olunur.3. Muhakeme usulü:Madde 984 – Tesbit için kaptan, bütün gemi adamlarının ad ve soyadlarını ihtiva eden bir cetvel vegemi jurnaliyle birlikte 982 nci maddede yazılı yerdeki mahkemeye müracaat eder.Müracaat üzerine mahkeme tesbit için mümkün olduğu kadar yakın bir gün tayin ve münasip bir tarzdailan eder. Şu kadar ki, ilan mahzurlu bir gecikmeyi mucip olacaksa bundan vazgeçebilir.Gemi veya yükle <strong>ilgili</strong> şahıslar ve kaza <strong>ile</strong> her hangi bir surette <strong>ilgili</strong> olanlar, bizzat mahkemedebulunab<strong>ile</strong>cekleri gibi, bir vekil de bulundurabilirler.Kaptan gemi jurnalına istinaden izahlarda bulunur. Gemi jurnalı mahkemeye getir<strong>ile</strong>miyorsa veyatutulması mecburi değilse bu hallerin sebepleri bildirilmelidir.Hakim lüzum görürse gemi adamlarından gelmemiş olanları da dinliyebilir; işin iyi anlaşılması içinkaptan ve diğer gemi adamlarına istedigini sorabilir.Kaptan ve diğer gemi adamlarına doğru söylemeleri lüzumu ihtar olunur.4. Zaptın aslının saklanması:Madde 985 – Zaptın aslı mahkemede saklanır, ilgil<strong>ile</strong>rden istiyenlere tasdikli sureti verilir.


2931C) <strong>Kanun</strong>dan doğan temsil salahiyeti:I - Donatanın temsilcisi sıfatiyle:1. Şümulü:a) Gemi bağlama limanında bulunduğu zaman:Madde 986 – Gemi henüz bağlama limanında bulunduğu sırada kaptanın yapmış olduğu hukukimuameleler donatanı ilzam etmez; meğer ki, kaptan ayrıca verilmiş hususi salahiyete istinaden hareket etmişveya borç başka hususi bir kanuni sebepten <strong>ile</strong>ri gelmiş olsun.Kaptan bağlama limanında dahi olsa tayfa tutabilir.b) Gemi bağlama limanı dışında bulunduğu zaman:Madde 987 – Gemi bağlama limanı dışında bulunduğu sırada kaptan bu sıfatla geminin donatılmasına,yakıt ve kumanyasına, gemi adamlarına, geminin iyi halde muhafaza edilmesine ve umumi olarak yolculuğunselametle icrasına mütaallik her türlü muamele ve tasarrufları üçüncü şahıslarla donatan namına yapmayasalahiyetlidir.Taşıma mukaveleleri yapmak ve kendi vazifeleri çerçevesine dahil hususlarda dava açmak da kaptanınsalahiyetleri cümlesindendir.2. Hususi haller:a) Kredi muameleleri:Madde 988 – Kaptan, ödünç para veya veresiye mal almaya ve bu gibi kredi muamelelerine girişmeye,ancak gemiyi muhafaza etmek veya yolculuğu yapmak için zaruret halinde ve bu zaruretle ölçülü derecedesalahiyetlidir. Kaptan ancak yolculuğun icrası için zaruret halinde ve yalnız bu zaruretle ölçülü derecede denizödüncü alabilir.Muamelenin muteber sayılması, paranın hakikaten sarf edilmiş olup olmamasına veya kaptanın seçtiğikredi şeklinde isabet bulunup bulunmamasına yahut kaptanın emrinde para mevcut olup olmamasına bağlıdeğildir; meğer ki, üçüncü şahıs kötü niyet sahibi olsun.b) Donatanın şahsi mesuliyetini doğuran muameleler:Madde 989 – Kaptanın muamelelerinden ve bilhassa kambiyo taahhütlerinden dolayı donatanın şahsanmesul tutulması kaptana donatan tarafından açık bir temsil salahiyeti verilmiş olmasına bağlıdır (Madde 948, Fk.1, Bent 1). Kaptan açıkça verilmiş bir temsil salahiyetini haiz olmadıkça, donatan tarafından onun hareket tarzınaait talimatlar veya işe ait emirler verilmiş olması kaptanın yapmış olduğu muamelelerden dolayı üçüncü şahıslarakarşı donatanın şahsan mesul tutulmasına sebep teşkil etmez.c) Gemi satışı:Madde 990 – Geminin bulunduğu yerin mahkemesi bilirkişi dinliyerek ve varsa Türk Konsolosununmütalaasını alarak satışta kati zaruret bulunduğuna karar vermedikçe kaptan gemiyi satamaz.Geminin bulunduğu yerde mahkeme veya tahkikat yapab<strong>ile</strong>cek başka bir makam yoksa kaptan hareketinihaklı gösterecek bilirkişi raporu almak, buna da imkan yoksa başka deliller toplamak mecburiyetindedir.Satış açık artırma <strong>ile</strong> yapılır.


29323. Temsil salahiyetinin tahdidi:Madde 991 – Kaptanın kanundan doğan temsil salahiyetlerini tahdit etmiş olan donatan, kaptanıntahditlere riayetsizliğini yalnız bunları b<strong>ile</strong>n kimselere karşı <strong>ile</strong>ri sürebilir.4. Kaptanın verdiği avanslar:Madde 992 – Vekaleti olmadan donatan hesabına kendi parasından avans veren veya şahsan borçlanankaptan donatandan tazminat isterken üçüncü şahıs hükmündedir.5. Hükümleri:a) Üçüncü şahıslara karşı:Madde 993 – Kaptanın bu sıfatla ve kanuni salahiyetleri çerçevesi içinde, donatan adına hareket ettiğinibildirerek veya bildirmiyerek, yaptığı hukuki muamelelerle donatan üçüncü kiş<strong>ile</strong>re karşı hak iktisap eylediğigibi gemi ve navlun <strong>ile</strong> mesul de olur.Ifasını tekeffül etmedikçe veya kanuni salahiyetleri çerçevesini aşmadıkça kaptan bu gibimuamelelerden şahsan mesul olmaz; şu kadar ki; kaptanın 972 ve 973 üncü maddelerde yazılı mesuliyetlerimahfuzdur.b) Donatana karşı:Madde 994 – Kaptanın salahiyetleri donatan tarafından tahdit edilmiş olmadıkça kaptanın haiz olduğusalahiyetleri şümulüne mütaallik 986 - 990 ıncı maddeler hükümleri kaptanın donatan <strong>ile</strong> olan münasebetlerindede tatbik olunur.Kaptan; geminin durumundan, yolculuk hadiselerinden, yaptığı sözleşmelerden, açılan davalardandonatana muntazam bir tarzda haber vermekle mükellef olduğu gibi hal ve zaman elverdikçe bütün önemliişlerde ve hususiyle 988 ve 990 ıncı maddelerde yazılı hallerde, yolculuğun değiştirilmesi veya kesilmesizaruretinde ve fevkalade tamirler veya alımlarda donatandan talimat istemiye mecburdur.Kaptan fevkalade tamirleri ve alımları, elinde donatana ait kafi para bulun sa b<strong>ile</strong>, ancak zaruret halindeyapabilir.Kaptan; bir ihtiyacı giderecek parayı deniz ödüncü almadan veya vazgeç<strong>ile</strong>b<strong>ile</strong>cek gemi teferruatı vekumanyasını satmadan elde edemiyeceği hallerde, donatana en az zarar verecek tedbirleri almakla mükelleftir.Kaptan geminin bağlama limanına dönüşünde ve her isteyişinde donatana hesap vermeye mecburdur.II - Yükle <strong>ilgili</strong> olanların temsilcisi sıfatiyle:1. Umumi olarak:Madde 995 – Yükle <strong>ilgili</strong> olanların menfaatlerini korumak için kaptan yolculuğun devamında mümkünolduğu kadar yüke bakmakla mükelleftir.Bir zıyaın önüne geçilmesi veya azaltılması için hususi tedbirler alınmaya lüzum görüldüğünde kaptan,yükle <strong>ilgili</strong> olanların temsilcisi sıfatiyle menfaatlerini korumaya ve kabil oldukça talimatlarını alarak mümkünmertebe tatbika mecburdur; bunlara imkan bulunmazsa kaptan takdirine göre hareket eder ve umumi olarakyükle <strong>ilgili</strong> olanlara hadiselerden ve alınan tedbirlerden gecikmeksizin haber verir.<strong>Bu</strong> gibi hallerde kaptan, yükü tamamen veya kısmen boşaltmaya ve yükün bozulmasından veya sairsebeplerden <strong>ile</strong>ri geleb<strong>ile</strong>cek büyük bir zararın başka surette önüne geç<strong>ile</strong>miyeceği hallerde, satmaya yahut yükünmuhafazası ve daha <strong>ile</strong>ri götürülmesi için lüzumlu paraları elde etmek maksadiyle deniz ödüncü almaya ve


2933yük alıkonmuş veya müsadere edilmiş yahut başka bir suretle elinden çıkmışsa onu geri almak için adli ve idarimakamlara veya fertlere karşı her türlü taleplerde bulunmaya ve her türlü davaları açmaya dahi salahiyetlidir.2. Hususi haller:a) Yolculuğun devamına engel olan hal:Madde 996 – Yolculuğun ilk rotadan devamına umulmıyan bir hal mani olursa kaptan, halin icabına veimkan nispetinde tatbikına mecbur olduğu talimata göre yolculuğa ya başka bir rotada devam etmeye yahut bunukısa veya uzun bir müddet için kesmeye veyahut kalkma limanına dönmeye salahiyetlidir.Taşıma mukavelesinin hükümden düşmesi halinde kaptan 1086 ıncı madde gereğince muamele yapar.b) Yükle <strong>ilgili</strong> olanların şahsi mesuliyetini doğuran muameleler:Madde 997 – Kaptan, yükle <strong>ilgili</strong> olanların şahsi mesuliyetlerini doğuracak muameleleri 995 incimaddedeki hallerde b<strong>ile</strong>, ancak hususi bir salahiyetle yapabilir.3. Yük üzerinde tasarruflar:a) Umumi olarak:Madde 998 – Kaptan, 995 inci maddede yazılı hallerden başkasında yolculuğun devamı için zaruriolmadıkça yükü karşılık göstererek deniz ödüncü almaya yahut yükün bir kısmını satmaya yahut başka suretleyük üzerinde tasarrufta bulunmaya salahiyetli değildir.b) Müşterek avarya halinde:Madde 999 – Para ihtiyacı müşterek avaryadan <strong>ile</strong>ri gelmiş olup da kaptan bunu gidermek için çeşitlitedbirler karşısında bulunursa bunlardan ilgil<strong>ile</strong>re en az zarar verecek olanı seçmeye mecburdur.c) Müşterek avarya olmıyan hallerde:Madde 1000 – Müşterek avarya yoksa kaptan, yükü karşılık göstererek deniz ödüncü almaya yahut birkısmı üzerinde satış veya başka suretle tasarruf etmeye ancak para ihtiyacının başka suretle gider<strong>ile</strong>memesi veyadiğer tedbirin alınmasının donatan için fahiş bir zararı mucip olması halinde salahiyetlidir.Kaptan bu hallerde b<strong>ile</strong> 1160 ıncı maddenin 1 inci fıkrası gereğince yükü ancak gemi ve navlunu <strong>ile</strong>birlikte karşılık göstererek deniz ödüncü alabilir.Deniz ödüncü donatan için fahiş bir zararı mucip olmadıkça kaptan, satış yerine deniz ödüncü almakyoluna gider.d) Müşterek hüküm:Madde 1001 – Yukarıki maddede yazılı hallerde yük karşılık göster<strong>ile</strong>rek deniz ödüncü alınması yahutyükün bir kısmı üzerinde satış veya başka bir suretle tasarruf edilmesi, 988 inci madde <strong>ile</strong> 1235 inci maddenin 6ncı bendi hükümlerine uygun ve donatan hesabına yapılmış bir kredi muamelesi sayılır.Donatanın vereceği tazminat hakkında 1112 nci madde hükmü tatbik olunur. Mallar üzerinde satışsuretiyle yapılan tasarruf halinde safi satış tutarı 1112 nci maddede yazılı değeri geçerse onun yerine safi satıştutarı kaim olur.4. Muamelelerin muteber sayılması:Madde 1002 – Kaptanın, 995, 998, 999 ve 1000 inci maddeler gereğince yaptığı hukuki muamelelerinmuteber sayılması için 988 inci maddenin ikinci fıkrası hükmü tatbik olunur.


2934D) Şahsi muameleleri:I - Navlundan başka alınan paranın teslim mecburiyeti:Madde 1003 – Kaptan; taşıtandan, yükletenden veya gönder<strong>ile</strong>nden ikramiye, bahşiş, pey ve sairemükafat ve tazminat gibi her ne nam <strong>ile</strong> olursa olsun navlundan başka aldığı bütün paraları da donatanınmatlubuna kaydetmeye mecburdur.II - Kendi hesabına gemiye eşya yükleme yasağı:Madde 1004 – Kaptan, donatanın muvafakati olmaksızın kendi hesabına eşya yükletemez. <strong>Bu</strong> yasağaaykırı hareket ederse donatanın bu yüzden uğramış olduğu daha fazla zararı tazmin ettirmek hakkı mahfuzkalmak şartiyle, bu gibi yolculuklarda mümasil eşya için, yükleme yerinde ve zamanında verilmesi mütat olannavlunun en yükseğini vermeye mecburdur.E) Hizmet sözleşmesinin sonu:I - Yol verme:1. Umumi olarak:Madde 1005 – Aksi kararlaştırılmış olsa b<strong>ile</strong> donatan tarafından kaptana her zaman yol ver<strong>ile</strong>bilir.Kaptanın tazminat hakları mahfuzdur.2. Tazminat hakları:a) Şahsi ehliyetsizlik:Madde 1006 – İşe yaramadığından veya vazifesini yapamadığından dolayı kaptana yol verilmişse,kararlaştırılmış olan diğer bütün menfaatler de dahil olduğu halde işten çıkarıldığı güne kadar hak etmiş olduğuücretler kendisine verilir.b) Mücbir sebepler ve olağanüstü haller:Madde 1007 – Muayyen bir yolculuk için hizmete alınmış olan kaptan; harp, ambargo, abluka, ithalatveya ihracat yasağı yahut gemi veya yüke mütaallik umulmıyan başka bir hal yüzünden yolculuğabaşlanamamasından veya başlanmış iken devam edilmemesinden dolayı vazifesinden çıkarılmışsa,kararlaştırılmış olan diğer bütün menfaatler de dahil olduğu halde çıkarıldığı güne kadar hak etmiş olduğu ücretialır. Muayyen olmıyan bir müddet için hizmete alınıp muayyen bir yolculuğa başladıktan sonra yukardakisebeplerden dolayı yol verilmiş kaptan hakkında da aynı hüküm tatbik olunur.<strong>Bu</strong> hallerde kaptana yol verilmesi yolculuk sırasında olmuşsa kaptan ayrıca hizmete alındığı limanaparasız götürülmesini veya bunun tutarı olan tazminatın verilmesini istiyebilir.<strong>Bu</strong> kanuna göre parasız seyahat hakkı, yolculuktaki geçim masraflariyle kaptanın zati eşyasınıntaşınmasına da şamildir.e) Diğer hallerde:Madde 1008 – Muayyen olmıyan müddet için hizmete alınıp da muayyen bir yolculuğa başladıktansonra 1006 ncı ve 1007 nci maddelerde yazılı sebeplerden başka bir sebeple işten çıkarılan kaptan, 1007 ncimadde hükmü gereğince alacağı paralardan başka Avrupa limanında çıkarılmışsa iki ve Avrupa dışı bir limandaçıkarılmışsa dört aylık ücretini de tazminat olarak alır. Ancak, alacağı tazminat yolculuğu bitirmesi halinde hakedeceği miktarı geçemez.d) Götürü ücrete göre tazminatın tayini:Madde 1009 – Ücret zaman itibariyle olmayıp da bütün yolculuk için götürü olarak tesbitedilmişse 1006, 1007 ve 1008 inci maddelerdeki hallerde kaptana veri -


2935lecek ücret miktarı, yaptığı hizmete ve eğer yola çıkmışsa geçirdiği yolculuk safhasının bütün yolculukderecesine olan nispetine göre tayin olunur.1008 inci maddede yazılı iki veya dört aylık miktarındaki tazminatın hesabında; yolculuğun vasatidevam müddeti esas tutulur.<strong>Bu</strong> müddetin tayininde, yükleme ve boşaltma için gerekli zaman <strong>ile</strong> geminin durumu ve vasfı gözönündetutulur.e) Dönüş yolculuğu:Madde 1010 – Gidiş geliş veya muayyen olmıyan bir zaman için hizmete alınan kaptan, dönüşyolculuğu geminin bağlama limanında bitmezse, hizmete alındığı limana kadar parasız götürülmesini ve ayrıcatam ücret veya bunun tutarı tazminatın verilmesini istiyebilir.3. Çekilme:Madde 1011 – Muayyen olmıyan bir zaman için hizmete alınan kaptan; bir yolculuğa başlamış olduğutakdirde geminin bağlama limanına veya başka bir Türk limanına dönüp boşaltmasına kadar vazifesine devametmeye mecburdur.<strong>Bu</strong>nunla beraber kaptan, çekilme ihbarı zamanında gemi bir Avrupa limanında veya Avrupa dışı birlimanda bulunduğuna göre, ilk çıkıştan itibaren iki veya üç yıl geçtikten sonra hizmetten çekilmesine müsaadeistiyebilir. Böyle bir halde kaptan, yerine başkasının konulması için donatana münasip müddet bırakmak ve bumüddet içinde işine devam ve her halde başladığı yolculuğu bitirmek mecburiyetindedir.Donatan çekilme haberini alır almaz geminin dönmesini emrederse, kaptan, gemiyi geri getirmeklemükelleftir.4. Müşterek donatan olan kaptan:Madde 1012 – Kaptan müşterek donatanlardan biri ise kendi istemeden yol verildiğinde müşterekdonatanlarla yaptığı sözleşme gereğince iştirakte donatan sıfatiyle haiz olduğu payın, diğer donatanlartarafından, bilirkiş<strong>ile</strong>rce takdir ed<strong>ile</strong>cek değeri <strong>ile</strong> satınalınmasını istiyebilir. Kaptan muhik bir sebep olmadan buhakkını istemekte gecikirse hakkı düşer.II - Hastalık:Madde 1013 – Kaptan; hizmete girdikten sonra hastalık veya yaralanma dolayısiyle tedaviye muhtaçolur veya çalışamıyacak bir hale gelirse; gemi üzerinde veya vazifenin icabettirdiği yolculukta bulunduğumüddetçe donatan geçim ve bakım masraflarını vermekle mükelleftir. Eğer kaptan yabancı memlekette işegirmiş ve hastalık veya yaralanma hizmete girmeden evvel olmuş ve kaptan hastalıktan veya yaralanmadandolayı yolculuğa başlamamış ise donatan yukarda yazılı masrafları vermekle mükellef değildir.Bakım hastanın bakılması ve tedaviye şamildir. Tedaviye hekime gösterme ve gemide bulunmasımecburi olan veya bir limanda durulduğu esnada tedarik edilmesi kabil olan ilaç ve mütat tedavi vasıtalariylebakım da dahildir.Donatan, yabancı memlekette kaptanın bakım ve tedavisini bir hastanede temin edebilir.Hastalıktan veya yaralanmadan dolayı yabancı memlekette kalmış olan kaptan, kendisinin ve hekiminveya deniz işleriyle uğraşan dairenin muvafakati <strong>ile</strong> bir Türk limanına gönder<strong>ile</strong>bilir. Eğer kaptan muvafakatinibildirmiyecek halde olur veya haklı sebep olmaksızın rıza göstermezse bir hekim dinlendikten sonra kaptanınbulunduğu yerdeki deniz işleriyle uğraşan daire izin verebilir.


3936Teklif ed<strong>ile</strong>n tedaviyi veya bir hastanede bakılmayı haklı bir sebep olmaksızın kabul etmekten kaçınankaptan bu kaçınma müddetince parasız bakılmak hakkını kaybeder. <strong>Bu</strong> müddet geçim ve bakım için muayyenzamana dahil olur.Kaptan gemiyi Türk limanlarından birine bırakınca geçim ve bakım mükellefiyeti sona erer. Şu kadar ki,hastanın kendi haline bırakılması tehlikeli ise bakıma devam olunmak lazımdır.Kaptan hastalıktan veya yaralanmadan dolayı yabancı bir memlekette gemiyi bırakmaya mecbur kalmışise, donatan, gemi bırakıldıktan sonraki zaman için de geçim ve bakıma borçludur. Geçim ve bakımmükellefiyeti geminin bırakılmasından itibaren 26 haftanın geçmesiyle sona erer. Şayet kaptan daha evvelmemlekete iade edilir veya kendisi avdet ederse bu müddet daha evvel de sona erebilir.Geçim ve bakım mükellefiyetinden dolayı kaptan <strong>ile</strong> donatan arasında çıkan ihtilaf en evvel salahiyetlideniz işleri memurluğu tarafından muvakkaten karara bağlanır. Karar, ihtiyati tedbir kararı gibi icra olunur.Eğer kaptan gemi <strong>ile</strong> memleketi limanına veya hizmet sözleşmesinin yapıldığı limana dönmezse parasızgötürülmek veya muvafık bir tazminat istemek hakkını da haiz olur.Hastalanan veya yaralanan kaptan, yola çıkmamışsa hizmetin tatiline kadar, yola çıkmışsa gemidenayrıldığı güne kadar meşrut olan diğer bütün menfaatler de dahil olmak üzere ücret alır. Bir hastanede ikametsırasında ücret alacağına halel gelmez.<strong>Bu</strong>ndan başka kaptan geminin müdafaası sırasında bir zarara uğrarsa münasip ve lüzumu halinde hakimtarafından tayin ed<strong>ile</strong>cek bir ikramiye istiyebilir.Hastalığa veya yaralanmaya, cezayı mucip bir fiili <strong>ile</strong> sebebiyet veren veya hizmeti haksız surettebırakan kaptan hakkında yukariki hükümler tatbik olunmaz.III - Ölüm:Madde 1014 – Kaptan hizmete alındıktan sonra ölürse, öldüğü güne kadar olan ücretini vekararlaştırılmış diğer bütün menfaatlerini donatanın, ödemesi lazımdır. Kaptan, yolculuk başladıktan sonraölürse, donatan cenaze masraflarını da verir.Kaptan gemiyi müdafaa ederken ölürse, donatan fazla olarak münasip bir ikramiye de vermeklemükelleftir.IV - Geminin zıyaı ve deniz iş hukukiyle bu fasıl hükümleri arasındaki münasebet:Madde 1015 – Gemi zayi olsa b<strong>ile</strong> kaptan, deniz raporunu tesbit ettirmeye ve icabettiği müddetçedonatanın menfaatlerini korumaya mecburdur. Kaptan bu müddete ait ücret ve geçim masraflarından başka 1007nci madde gereğince parasız götürülmesini ve bunun tutarı olan tazminatı istiyebilir.Deniz İş <strong>Kanun</strong>una tabi olan bir gemide çalışan kaptanın belli bir hukuki hadiseden doğan hakları, Denizİş <strong>Kanun</strong>iyle bu kanundan hangisinin hükümleri kaptanın daha lehine ise, o kanuna tabi olur.Kaptanın donatana karşı hastalık ve kaza sebebiyle bu kanundan doğan hakları, onun hastalanması vekazaya uğraması hallerinde, aksine bir kanun hükmü bulunmadıkça, içtimai sigorta kanunları uyarınca kendisinefi<strong>ile</strong>n sağlanmış bulunan menfaatler nispetinde düşer.


2937DÖRDÜNCÜ FASILDeniz Ticaret MukaveleleriBİRİNCİ KISIMEşya Taşıma (Navlun) MukaveleleriBİRİNCİ AYIRIMUmumi HükümlerA) Mukavele nev<strong>ile</strong>ri:Madde 1016 – Navlun mukavelesiyle taşıyan, navlun karşılığında:1. Geminin tamamını veya bir cüzünü yahut muayyen bir yerini taşıtana tahsis ederek eşyayı denizdetaşımayı taahhüt eder ki buna "Çarter Mukavelesi";2. Parça mal olan muayyen eşyayı denizde taşımayı taahhüt eder ki buna da "Kırkambar Mukavelesi"denir.<strong>Bu</strong> kısımdaki hükümler posta idaresinin denizde eşya taşımalarına tatbik olunmaz.B) Çarter parti:Madde 1017 – Çarter mukavelesi yapıldığında taraflardan her biri, masrafını çekmek şartiyle, kendisinemukavele şartlarını ihtiva eden bir çarter parti verilmesini istiyebilir.C) Kamaralar:Madde 1018 – Geminin tamamı taşıtana tahsis edildiğinde kamaralar hariç tutulmuş sayılır; bununlaberaber taşıtanın muvafakati olmaksızın kamaralara eşya yüklet<strong>ile</strong>mez.D) Taşıyanın; geminin denize, yola ve yüke elverişli olmamasından dolayı mesuliyet:Madde 1019 – Her nevi navlun mukavelesinde taşıyan, geminin denize ve yola elverişli bir haldebulunmasını (Madde 817) ve soğutma tesisatı da dahil olmak üzere ambarların yükü kabule, taşımaya vemuhafazaya elverişli bir halde bulunmasını (Yüke elverişliliğini) temin etmekle mükelleftir.Taşıyan, yükle <strong>ilgili</strong> olanlara karşı geminin denize, yola veya yüke elverişli olmamasından doğanzararlardan mesuldür; meğer ki; tedbirli bir taşıyanın sarf etmekle mükellef olduğu dikkat ve ihtimamgösterilmekle beraber eksikliği yolculuğun başlangıcına kadar keşfe imkan bulunmamış olsun.İKİNCİ AYIRIMYükleme ve BoşaltmaA) Yükleme:I - Yükleme yeri:Madde 1020 – Kaptan yükü almak için gemiyi taşıtanın ve gemi birden çok kimselere tahsis edilmiş isehepsinin gösterecekleri yere demirler.Yer, zamanında gösterilmemiş veya bütün taşıtanlar yer göstermekte birleşmemiş bulunur veyahut suyunderinliği, geminin selameti, mahalli nizamlar veya tesisler, ver<strong>ile</strong>n talimata göre hareket etmeye mani olursakaptan mütat yükleme yerine demirler.


2938II - Yükleme masrafları:Madde 1021 – Mukavele, yükleme limanı nizamları ve bunlar yoksa mahalli teamüller <strong>ile</strong> aksi tayinedilmiş olmadıkça, eşyanın gemiye kadar taşıma masrafı taşıtana, yükleme masrafı ise taşıyana aittir.III - Yüklenecek eşya:1. Kararlaştırılanlardan başka eşya:Madde 1022 – Kararlaştırılan eşya yerine aynı varma limanı için taşıtan tarafından gemiye başka eşyayükletilmek istenilirse taşıyan, bu yüzden durumu güçleşmedikçe bunu kabul <strong>ile</strong> mükelleftir.Mukavelede eşya yalnız nev'i ve cinsi <strong>ile</strong> tayin edilmiş olmayıp da ferden tayin edilmiş ise bu hükümtatbik olunmaz.2. Bildirme mecburiyeti:a) Eşyanın ölçü, sayı, tartı ve markaları hakkında:Madde 1023 – Taşıtan <strong>ile</strong> yükleten, eşyanın ölçü, sayı ve tartısı <strong>ile</strong> markaları hakkında taşıyana karşıdoğru beyanda bulunmakla mükelleftirler. <strong>Bu</strong>nlardan her biri beyanlarının doğru olmaması yüzünden <strong>ile</strong>ri gelenzarardan taşıyana karşı mesuldür; 973 üncü maddenin birinci fıkrasında yazılı diğer şahıslara karşı ise ancakkusuru halinde mesuldür.Taşıyanın navlun mukavelesi gereğince taşıtan ve yükletenden başka kimselere karşı olanmükellefiyetleri mahfuzdur.b) Eşyanın cins ve mahiyeti hakkında:Madde 1024 – Eşyanın cins ve mahiyeti hakkında yanlış beyanlarda bulunan taşıtan veya yükleten,kusuru varsa taşıyana ve 973 üncü maddenin birinci fıkrasında yazılı diğer kimselere karşı beyanlarının doğruolmamasından doğacak zararlardan mesuldürler.<strong>Bu</strong> kimseler, harb kaçağı veya ihracı, ithali veya transit olarak geçirilmesi yasak olan eşyayı yükleryahut yükleme sırasında kanun hükümlerine ve hususiyle zabıta, vergi ve gümrük kanunlarına aykırı hareketederler ve bu fiillerinde kusurları bulunursa aynı hüküm tatbik olunur.Kaptanın muvafakatiyle hareket etmiş olmaları taşıtan ve yükleteni diğer şahıslara karşı olanmesuliyetten kurtaramaz.<strong>Bu</strong>nlar eşyanın müsadere edilmiş olduğunu <strong>ile</strong>ri sürerek navlunu ödemekten imtina edemezler.Eşya, gemiyi veya diğer malları tehlikeye sokarsa, kaptan, bunu karaya çıkarmaya veya acil hallerdedenize atmaya salahiyetlidir.c) Gizlice yüklenen eşya:Madde 1025 – Kaptanın bilgisi olmaksızın gemiye eşya getiren kimse de 1024 üncü maddeye göre buyüzden doğacak zararı tazmin etmekle mükelleftir. Kaptan bu gibi eşyayı tekrar karaya çıkarmaya ve gemiyiveya diğer yükü tehlikeye düşürürse icabında denize atmaya salahiyetlidir. Kaptan eşyayı gemide alıkorsa bunlariçin yükleme yerinde ve yükleme sırasında bu gibi yolculuk ve eşya için alınan en yüksek navlunun ödenmesilazımdır.d) Tehlikeli eşya:Madde 1026 – Denizde Can ve Mal Koruma hakkındaki <strong>Kanun</strong>un 12 nci maddesinin A - Fbentlerinde yazılı olan tehlikeli eşya kaptanın bunlardan veya bunların tehlikeli vasıf veyamahiyetlerinden bilgisi olmaksızın gemiye getirilirse, taşıtan veya yükleten, kend<strong>ile</strong>rine bir kusurisnat edilmese dahi 1024 üncü maddeye göre mesul


2939olur. <strong>Bu</strong> halde kaptan eşyayı her zaman ve her hangi bir yerde gemiden çıkarmaya, imha etmeye veya başkasuretle zararsız hale sokmaya salahiyetlidir.Kaptan eşyanın tehlikeli vasıf ve mahiyetini bildiği halde, yüklemeye muvafakat etmiş olursa eşyagemiyi veya diğer yükü tehlikeye soktuğu halde aynı şekilde hareket etmeye salahiyetlidir. <strong>Bu</strong> halde de taşıyanveya kaptan, zararı tazmine mecbur değildirler. Müşterek avarya halinde zararın paylaşılmasına dair olanhükümler mahfuzdur.3. Bilgi:Madde 1027 – Taşıyanın veya acentasının bilgisi 1024, 1025 ve 1026 maddelerdeki hallerde kaptanınbilgisi hükmündedir.IV - Kararlaştırılmış olan gemi:Madde 1028 – Taşıyan, taşıtanın muvafakatini almadan eşyayı, başka gemiye yükliyemez, yüklersebundan doğacak zarardan mesul olur; meğer ki, eşyanın kararlaştırılan gemiye yükletilmiş olması halinde dahizararın vukuu muhakkak ve zarar taşıtana ait ola.Tehlike halinde ve yolculuk başladıktan sonra yapılacak aktarmalar hakkında birinci fıkra hükmü tatbikolunmaz.V - Güverteye konacak eşya:Madde 1029 – Yükletenin muvafakati olmadıkça eşya güverteye konamıyacağı gibi küpeşteye deasılamaz.VI - Yükleme müddeti:1. Umumi olarak:Madde 1030 – Geminin tamamı taşıtana tahsis edildiğinde kaptan, gemi yükü alacak hale gelir gelmezbunu taşıtana bildirir.Yükleme müddeti ihbarın ertesi gününden itibaren işlemeye başlar.Kararlaştırılmışsa taşıyan, eşyanın yükletilmesi için "yükleme müddeti"nden fazla beklemeyemecburdur. <strong>Bu</strong> fazla müddete "Sürastarya" müddeti denir. Aksi kararlaştırılmış olmadıkça yükleme müddeti içinayrıca bir para istenemez. Fakat taşıtan sürastarya müddeti için taşıyana sürastarya ücreti ödemekle mükelleftir.2. Müddetin devamı:Madde 1031 – Yükleme müddeti mukavele <strong>ile</strong> tesbit edilmemiş ise yükleme limanının nizamlarına veyoksa oradaki teamüle göre tayin olunur; böyle bir teamül de yoksa yükleme müddeti halin icaplarına uygun birmüddettir.Mukavelede sürastaryadan veya sadece sürastarya ücretinden bahsedilip de sürastarya müddeti tayinedilmemiş ise, bu müddet yükleme müddetinin yarısından ibarettir.3. Sürastarya müddetinin başlangıcı:Madde 1032 – Yüklemenin ne kadar süreceği veya hangi gün biteceği mukavele <strong>ile</strong> tayin edilmiş isesürastarya müddeti yükleme müddetinin bitmesiyle başlar.Mukavelede böyle bir hüküm yoksa taşıyan, yükleme müddetinin bitmiş olduğunu taşıtana bildirmedikçesürastarya müddeti işlemeye başlamaz. Taşıyan yükleme müddeti içinde b<strong>ile</strong>, hangi gün bu müddeti bitmişsayacağını taşıtana bildirebilir; bu halde yükleme müddetinin bitmesi ve sürastaryanın başlaması için taşıyanınyeni bir ihbarına lüzum yoktur.


29404. Bekleme müddeti:Madde 1033 – Yükleme müddeti veya bir sürastarya kararlaştırılmış ise sürastarya müddeti bittiktensonra taşıyan yükleme için fazla beklemeye mecbur değildir. <strong>Bu</strong>nunla beraber taşıyan fazla beklemekistemiyorsa, yükleme veya sürastarya müddetinin bitmesinden üç gün önce taşıtana bunu bildirmeye mecburdur;bildirmezse yükleme veya sürastarya müddeti, sonradan yapacağı ihbardan itibaren üç gün geçmedikçe bitmez.Yukarda yazılı üç gün bütün hallerde takvime göre fasılasız olarak hesap olunur.5. İhbarın şekli:Madde 1034 – Taşıyanın 1032 ve 1033 üncü maddeler gereğince yapacağı ihbarlar hiçbir şekle tabideğildir. Taşıtan böyle bir ihbarı almış olduğunu kafi bir şekilde tevsik etmekten kaçınırsa bu takdirde taşıyan,masrafı taşıtana ait olmak üzere noterden bunu bir zabıtla tesbit etmesini istiyebilir.6. Sürastarya ücreti:a) Tayini:Madde 1035 – Sürastarya ücreti mukavele <strong>ile</strong> tesbit olunmamışsa hakkaniyet üzere takdir olunur. <strong>Bu</strong>takdir sırasında halin hususiyetleri ve bilhassa gemi adamlarının ücret bakım masrafları ve taşıyanın mahrumkalacağı navlunlar gözönünde tutulur.7. Bekleme müddetinin hesabı:Madde 1036 – Yükleme müddetinde günler iş günü olarak, sürastarya müddetinde ise aralıksız hesapolunur.Taşıtanın faaliyet sahasında tahakkuk eden tesadüfi sebepler dolayısiyle yükün gemiye teslimi mümkünolmıyan günler dahi yükleme ve sürastarya müddetlerinin (Bekleme müddetinin) hesabında nazara alınır.Taşıyanın faaliyet sahasında tahakkuk eden tesadüfi sebepler dolayısiyle yükün gemiye alınmasımümkün olmıyan günler ise bu müddetin hesabında nazara alınmaz; sürastarya müddeti içinde olsa b<strong>ile</strong> bugünleriçin sürastarya ücreti istenemez.Fırtına, buz istilası veya seferberlik gibi her iki tarafın faaliyet sahasını ilg<strong>ile</strong>ndiren tesadüfi sebeplerdolayısiyle yükün gemiye teslim edilmesi ve alınması mümkün olmıyan günler bekleme müddetine ilave olunur;şu kadar ki, yükleme müddeti içinde olsa b<strong>ile</strong> taşıtan bugünler için taşıyana sürastarya ücreti ödemeklemükelleftir.Yükleme müddeti 1031 inci madde gereğince mahalli nizam veya teamüle göre tayin olunacaksa,yukarki fıkralar, ancak bu nizam ve teamüllere aykırı olmadıkça tatbik olunurlar.8. Bekleme mecburi olmıyan haller:a) Kati vade:Madde 1037 – Taşıyan, yüklenmenin behemehal muayyen bir güne kadar bitmesini şart koşmuş ise, butakdirde yukarki maddenin üçüncü fıkrası gereğince fazla beklemeye mecbur değildir.b) Yükletenin bulunmaması:Madde 1038 – Taşıyan, yükü üçüncü şahıstan alacak olup da yük almaya hazır olduğunu mahallin adetine göreilan ettirmiş olmasına rağmen üçüncü şahıs bulunmamış veya yükü teslimden imtina etmiş ise taşıtanı en kısa birzamanda bundan haberdar etmeye ve sürastarya mukavele edilmiş olsa b<strong>ile</strong> ancak yükleme müd


2941detinin sonuna kadar beklemeye mecburdur; meğer ki, yükleme müddeti içinde taşıtandan veya salahiyetlivekilinden aksine emir almış olsun.Yükleme ve boşaltma için tek bir müddet tayin olunmuş ise yukarki fıkrada yazılı halde bu müddetinyarısı yükleme müddeti sayılır.c) Yükleme tamamlanmadan yola çıkma:Madde 1039 – Taşıyan, kararlaştırılan yükün tamamı yüklenmemiş olsa b<strong>ile</strong>, taşıtanın talebi üzerineyola çıkmaya mecburdur; ancak bu takdirde, navlunun tamamına ve icabında sürastarya ücretine hak kazanmışolacağı gibi, navlunun eksik yükleme neticesinde teminatsız kalan kısmı için muntazam teminat gösterilmesinide istiyebilir. <strong>Bu</strong>ndan başka, eksik yükleme yüzünden ihtiyarına mecbur kaldığı fazla masrafları da taşıtankendisine ödemekle mükelleftir.Taşıtan, taşıyanın yükleme için beklemeye mecbur olduğu müddetin (Bekleme müddeti) sonuna kadaryüklemeyi tamamlamamış olursa taşıyan, taşıtan mukaveleden caymadığı takdirde yola çıkıp yukarki fıkradayazılı taleplerde bulunabilir.VII - Pişmanlık navlunu:1. Taşıtanın mukaveleden cayması:a) Yolculuk başlamadan önce:Madde 1040 – Gemi ister basit, ister mürekkep bir yolculuk için tutulmuş olsun, taşıtan, yolculukbaşlamadan önce mukaveleden cayabilir. Şu kadar ki; kararlaştırılmış olan navlunun yarısını pişmanlık navlunuolarak ödemeye mecburdur.<strong>Bu</strong> hükmün tatbikında aşağıdaki hallerin birinde dahi yolculuk başlamış sayılır:1. Taşıtan tarafından yükleme işinin tamamlanmış olduğu sarahaten veya zımnen kaptana bildirilmiş ise;2. Yük tamamen veya kısmen teslim edilmiş olup da bekleme müddeti dolmuş ise,Taşıtan yükün tesliminden sonra yukarda yazılı cayma hakkını kullanırsa yükleme ve boşaltmamasraflarını da ödiyeceği gibi yükleme müddetini aşan boşaltma günleri için sürastarya ücreti de verir. Yüküngemiden tekrar çıkarılması mümkün olduğu kadar çabuk yapılmak lazımdır.Bekleme müddetini aşsa b<strong>ile</strong> taşıyan malın gemiden çıkarılması için beklemeye mecburdur.Bekleme müddetini aşan zaman için sürastarya ücreti ve eğer bu müddetin aşılmasından doğan zararsürastarya ücretinden fazla ise bu fazlayı da tazminat olarak istiyebilir.b) Yolculuk başladıktan sonra:Madde 1041 – Yukarki madde hükmünce yolculuk başladıktan sonra taşıtan, ancak tam navlunu vetaşıyanın 1069 uncu madde gereğince haiz olduğu diğer alacakları ödemek ve 1070 inci maddede yazılıalacakları da tediye veya temin etmek şartiyle mukaveleden cayarak yükün gemiden çıkarılmasını istiyebilir.Yükün gemiden çıkarılması halinde taşıtan bunun mucip olduğu fazla masrafları ödemeye mecburolduğu gibi boşaltma sebebiyle geminin durması yüzünden taşıtanın uğradığı zararları dahi tazmin <strong>ile</strong>mükelleftir.Taşıyan yükün gemiden çıkarılması için yolculuğu değiştirmeye veya bir limana uğramaya mecburdeğildir.c) Mürekkep yolculuk halinde:Madde 1042 – Gemi dönüş için de tutulur veya mukavele gereğince yükü almak için başka limandankalkması gerekir ve her iki halde de 1040 ıncı maddeye göre dönüş yolculuğu için


2942yola çıkmadan veya yükleme limanından kalkmadan önce mukaveleden cayma bildirilmiş bulunursa, taşıtan,tam navlunun üçte ikisini pişmanlık navlunu olarak verir.Başka mürekkep yolculuklarda taşıtan, seferin son kısmına başlamak bakımından 1040 ıncı maddegereğince yolculuk başlamış sayılmadan önce mukaveleden caydığını bildirirse, taşıyan pişmanlık navlunuolarak tam navlun alır; şu kadar ki; cayma yüzünden taşıyanın masraftan kurtulmuş ve başkaca navlun eldeetmek fırsatına sahip bulunmuş olduğu halin icabından anlaşılırsa, tam navlundan münasip bir miktar indirilir.İndir<strong>ile</strong>n miktar hiçbir halde navlunun yarısını geçmez.2. Hiç yük verilmemesi:Madde 1043 – Taşıtan bekleme müddeti sonuna kadar hiç yük teslim etmemiş ise taşıyan mukaveledendoğan taahhütlerine bağlı kalmıyacağı gibi taşıtan 1040 ve 1042 nci maddeler gereğince mukaveleden caymışolsaydı hangi taleplerde bulunab<strong>ile</strong>cek idiyse bunları da taşıtana karşı <strong>ile</strong>ri sürebilir.3. Müşterek hükümler:Madde 1044 – Taşıyanın başka mal yüklemekle aldığı navlun, pişmanlık navlunundan indir<strong>ile</strong>mez. 1042nci maddenin ikinci fıkrası hükmü mahfuzdur.Taşıyanın pişmanlık navlununa hak kazanması mukavelede göster<strong>ile</strong>n yolculuğun yapılmasına bağlıdeğildir.Pişmanlık navlunu taşıyanın sürastarya ücreti ve 1069 uncu maddede yazılı diğer alacakları istemesinemani olmaz.4. Geminin bir cüz'ü veya muayyen bir yerinin tahsisi halinde:Madde 1045 – Geminin bir cüz'ü veya muayyen bir yeri taşıtana tahsis edilmişse 1030-1044 üncümaddeler hükümleri aşağıdaki değişikliklerle tatbik olunur:1. Taşıyan, sözü geçen maddelere göre navlunun ancak bir kısmını alab<strong>ile</strong>ceği hallerde pişmanlıknavlunu olarak tam navlun alır; meğer ki, taşıtanların hepsi mukaveleden caymış veya malları teslim etmemişolsunlar. <strong>Bu</strong>nunla beraber tam navlundan, teslim olunmıyan yükün yerine taşıtanın yüklediği diğer mallarınnavlunu indirilir;2. 1040 ve 1041 inci maddelerdeki hallerde boşaltma, yolculuğun gecikmesine veya aktarmaya sebepolab<strong>ile</strong>cek ise, taşıtan, malın boşaltılmasını istiyemez; meğer ki; bütün taşıtanlar muvafakat etmiş olsunlar.<strong>Bu</strong>ndan başka, taşıtan, boşaltmadan doğan masraflarla zarar ve ziyanı tazmin etmekle mükelleftir.Taşıtanların hepsi cayma haklarını kullanırsa 1040 ve 1041 inci maddeler olduğu gibi tatbik olunur.VIII - Kırkambar mukavelesinin hususiyetleri:1. Yükleme anı:Madde 1046 – Kırkambar mukavelesinde taşıtan, kaptanın daveti üzerine, gecikmeden eşyayıyüklemeye mecburdur.Taşıtan gecikirse taşıyan, malların teslimini beklemekle mükellef değildir. Yolculuk, mallar tesellümedilmeden başlamış olsa b<strong>ile</strong>, taşıtan tam navlun ödemekle mükelleftir. Şu kadar ki; taşıyanın teslim edilmişolmıyan mal yerine yüklediği eşyanın navlunu indirilir.Taşıyanın, geciken taşıtandan, navlun istiyebilmesi için bunu yola çıkmadan önce taşıtana bildirmesigerekir; bildirmezse hakkını kaybeder. Taşıyanın ihbarı hakkında 1034 üncü madde hükmü tatbik olunur.


29432. Taşıtanın mukaveleden cayması:Madde 1047 – Taşıtan, yüklemeden sonra tam navlunu ve taşıyanın 1069 uncu madde gereğince haizolduğu diğer bütün alacakları ödemek ve 1070 inci maddede yazılı alacakları da tediye veya temin etmek şartiyleyalnız 1045 inci maddenin ikinci bendinin birinci fıkrası hükmüne göre mukaveleden cayarak yükün gemidençıkarılmasını istiyebilir. <strong>Bu</strong> takdirde 1041 inci maddenin üçüncü fıkrası hükmü de tatbik olunur.3. Hareket gücünün mahkemece tayini:Madde 1048 – Taşıyan; kırkambar mukaveleleri yaparak denizde taşımak üzere eşya kabul edeceğiniilan etmiş olup da hareket anını tesbit etmemişse yükleme limanındaki mahkeme; taşıtanın müracaatı üzerine,taşıyanı veya acantesini yahut kaptanı dinledikten sonra daha ziyade gecikmesi caiz olmıyan hareket gününühalin icabına göre tayin eder.Mahkeme kararı katidir.IX - Vesikaları verme mükellefiyeti:Madde 1049 – Her türlü navlun mukavelelerinde taşıtan, eşyanın teslimi için gerekli müddet içindemalın taşınması için lüzumlu vesikaların hepsini kaptana vermeye mecburdur.<strong>Bu</strong> vesikalardaki bütün yolsuzluklardan ve hususiyle bunların hakikata uymımayan beyanları ihtivaetmelerinden <strong>ile</strong>ri gelen zararlardan taşıtan ve yükleten taşıyana ve yükle <strong>ilgili</strong> diğer kimselere karşı 1023 üncümadde gereğince mesuldür.B) Boşaltma:I - Boşaltma yeri:Madde 1050 – Kaptan yükü boşaltmak için gemiyi yükü teslim alacak olan kimsenin (Gönder<strong>ile</strong>n) vebunlar birden fazla ise, hepsinin gösterecekleri yere demirler.Yer zamanında gösterilmemiş veya bütün gönder<strong>ile</strong>nler yer göstermekte birleşmemiş bulunur veyahutsuyun derinliği, geminin selameti, mahalli nizamlar veya tesisler ver<strong>ile</strong>n talimata göre hareket etmeye maniolursa kaptan, mütat boşaltma yerine demirler.II - Boşaltmanın masrafları:Madde 1051 – Mukavele, boşaltma limanı nizamları ve bunlar yoksa mahalli teamüller <strong>ile</strong> aksi tayinedilmiş olmadıkça eşyanın gemiden çıkarılması masrafı taşıyana, geri kalan boşaltma masrafları da gönder<strong>ile</strong>neaittir.III - Boşaltma müddeti:1. Umumi olarak:Madde 1052 – Geminin tamamı taşıtana tahsis edildiğinde kaptan, boşaltmaya hazır olunca bunugönder<strong>ile</strong>ne bildirir. Kaptan gönder<strong>ile</strong>ni tanımıyorsa boşaltmaya hazır olduğunu mahallin adetine göre ilan eder.Boşaltma müddeti, ihbarın ertesi gününden itibaren işlemeye başlar, Kararlaştırılmışsa taşıyan, yüküntesellümü için boşaltma müddetinden fazla beklemeye mecburdur (Sürastarya müddeti).Aksi kararlaştırılmış olmadıkça boşaltma müddeti için ayrı bir para istenemez. Fakat sürastarya müddetiiçin taşıyana sürastarya ücreti verilir.Sürastarya ücretinin miktarı hakkında 1035 inci madde hükmü tatbik olunur.


29442. Müddetin devamı:Madde 1053 – Boşaltma müddeti mukavele <strong>ile</strong> tesbit edilmemiş ise boşaltma limanının nizamlarına veyoksa oradaki teamüle göre tayin olunur; böyle bir teamül de yoksa boşaltma müddeti halin icaplarına uygunolan müddettir.Mukavelede sürastaryadan veya sadece sürastarya ücretinden bahsedilip de sürastarya müddeti tayinedilmemiş ise bu müddet boşaltma müddetinin yarısından ibarettir.3. Sürastarya müddetinin başlangıcı:Madde 1054 – Boşaltmanın ne kadar süreceği veya hangi gün biteceği mukavele <strong>ile</strong> tayin edilmiş isesürastarya müddeti boşaltma müddetinin bitmesiyle başlar.Mukavelede böyle bir hüküm yoksa taşıyan, boşaltma müddetinin bitmiş olduğunu gönder<strong>ile</strong>nebildirmedikçe sürastarya müddeti işlemeye başlamaz. Taşıyan, boşaltma müddeti içinde b<strong>ile</strong> hangi gün bumüddeti bitmiş sayacağını gönder<strong>ile</strong>ne bildirebilir; bildirmiş ise boşaltma müddetinin bitmesi ve sürastaryanınbaşlaması için taşıyanın yeni bir ihbarına lüzum yoktur.Taşıyanın, ikinci fıkrada yazılı beyanları hakkında 1034 üncü madde hükmü tatbik olunur.4. Bekleme müddetinin hesabı:Madde 1055 – Boşaltma müddetinde günler iş günü olarak, sürastarya müddetinde ise aralıksız hesapolunur.Gönder<strong>ile</strong>nin faaliyet sahasında tahakkuk eden tesadüfi sebepler dolayısiyle yükün gemiden karayaçıkarılması mümkün olmıyan günler dahi boşaltma ve sürastarya müddetlerinin hesabında nazara alınır.Taşıyanın faaliyet sahasında tahakkuk eden tesadüfi sebepler dolayısiyle yükün gemiden çıkarılmasımümkün olmıyan günler ise bu müddetin hesabında nazara alınmaz; sürastarya müddeti içinde olsa b<strong>ile</strong> bugünler için sürastarya ücreti istenemez.Fırtına, buz istilası veya seferberlik gibi, her iki tarafın faaliyet sahasını ilg<strong>ile</strong>ndiren tesadüfi sebeplerdolayısiyle yükün gemiden çıkarılması ve karaya götürülmesi mümkün olmıyan günler bekleme müddetine ilaveolunur. Şu kadar ki; boşaltma müddeti içinde olsa b<strong>ile</strong> gönder<strong>ile</strong>n bu günler için taşıyana sürastarya ücretiödemekle mükelleftir.Boşaltma müddeti 1053 üncü madde gereğince mahalli nizam veya teamüle göre tayin olunacaksayukarki fıkralar, ancak bu nizam ve teamüllere aykırı olmadıkça tatbik olunurlar.5. Bekleme mecburiyeti olmayan hal:Madde 1056 – Taşıyan, boşaltmanın behemahal muayyen bir güne kadar bitmesini şart koşmuş ise butakdirde yukarki maddenin üçüncü fıkrası gereğince fazla beklemeye mecbur değildir.IV - Yükün tevdii:Madde 1057 – Gönder<strong>ile</strong>n, malı almaya hazır olduğunu bildirip de riayet etmeye mecbur olduğumüddeti geçirerek yükü teslim almakta gecikirse, kaptan, gönder<strong>ile</strong>ne haber verdikten sonra malı bir umumiambara veya emniyetli her hangi bir yere tevdi edebilir.Gönder<strong>ile</strong>n, malı teslim almaktan imtina eder yahut 1052 nci maddede yazılı ihbar veyailan üzerine malı teslim almaya hazır olup olmadığını bildirmez veya


2945hut da bulunamazsa kaptan, birinci fıkrada göster<strong>ile</strong>n tarzda hareket etmek ve aynı zamanda taşıtana habervermekle mükelleftir.Kaptanın kusuru olmaksızın gönder<strong>ile</strong>nin gecikmesi veya tevdi muamelesi yüzünden boşaltma müddetigeçmiş ise, taşıyan, sürastarya ücreti istiyebilir. <strong>Bu</strong>günler sürastarya müddeti mahiyetinde olmadıkça taşıyanınuğradığı daha büyük bir zararın tazminini istemek hakkı mahfuzdur.V - Geminin bir cüz'ü veya muayyen bir yerinin tahsisi:Madde 1058 – Geminin bir cüz'ünün veya muayyen bir yerinin taşıtana tahsis edilmiş olması halinde de1052 - 1057 nci maddeler hükümleri tatbik olunur.VI - Kırkambar mukavelesi:1. Boşaltma işleri:Madde 1059 – Kırkambar mukavelesinde gönder<strong>ile</strong>n, kaptanın daveti üzerine gecikmeden malları teslimalmaya mecburdur. Kaptan, gönder<strong>ile</strong>ni tanımıyorsa davet, mahalli adet üzere ilan suretiyle yapılır.Kaptanın, yükü tevdi etmek salahiyet ve mecburiyeti hakkında 1057 nci madde hükmü tatbik olunur. <strong>Bu</strong>maddeye göre taşıtana yapılması icabeden ihbar mahalli adet üzere ilan suretiyle olur.Gönder<strong>ile</strong>nın gecikmesi veya tevdi muamelesi yüzünden boşaltma müddeti geçmiş olursa taşıyansürastarya ücreti istiyebilir; daha fazla tazminat istemek hakkı mahfuzdur.2. Taşıtanın üçüncü şahıslarla yaptığı kırkambar mukaveleleri:Madde 1060 – Geminin tamamı veya bir cüz'ü yahut muayyen bir yeri taşıtana tahsis edilmiş olup dataşıtan üçüncü şahıslarla kırkambar mukaveleleri yapmış bulunursa asıl taşıyanın hak ve vazifeleri 1052 - 1057nci maddeler hükümlerine tabidir.ÜÇÜNCÜ AYIRIMTaşıyanın Mesuliyeti ve HaklarıA) Taşıyanın mesuliyeti:I - Umumi olarak:1. İhtimam derecesi:Madde 1061 – Taşıyan, malların yükletilmesi, istifi, taşınması, elden geçirilmesi ve boşaltmasındatedbirli bir taşıyanın dikkat ve ihtimamını göstermekle mükelleftir. Teslim alındıkları andan teslim edildikleriana kadar geçen müddet içinde malların zıyaı veya hasarı yüzünden doğacak zararlardan taşıyan mesuldür;meğer ki, zıya veya hasar, tedbirli bir taşıyanın dikkat ve ihtimamı <strong>ile</strong> dahi önüne geç<strong>ile</strong>miyecek sebeplerden<strong>ile</strong>ri gelmiş olsun.2. Adamlarının kusurlarından dolayı:Madde 1062 – Taşıyan, kendi adamlarının ve gemi adamlarının kusurlarından, kendi kusuru gibimesuldür.Zarar geminin sevkine veya başkaca teknik idaresine ait bir hareketin veya yangının neticesi olduğutakdirde taşıyan yalnız kendi kusurundan mesuldür. Daha ziyade yükün menfaati icabı olarak alınan tedbirlergeminin teknik idaresine dahil sayılmaz.Tereddüt halinde zararın teknik idarenin neticesi olmadığı kabul edilir.


2946II - Taşıyanın mesul olmaması:1. Haller:Madde 1063 – Taşıyan aşağıdaki sebeplerden <strong>ile</strong>ri gelen zararlardan mesul değildir:1. Denizin veya gemi işlemesine elverişli diğer suların tehlike va kazalarından;2. Harb hadiselerinden, karışıklık ve ayaklanmalardan, amme düşmanlarının hareketlerinden, salahiyetlimakamın emirlerinden veya karantina tahditlerinden;3. Mahkemelerin elkoyma kararlarından;4. Grev, lokavt veya diğer çalışma man<strong>ile</strong>rinden;5. Yükletenin veya yükün sahibiyle acentasının veya mümessilinin hareket veya ihmallerinden;6. Denizde can ve mal kurtarmadan veya kurtarma teşebbüsünden;7. Hacım veya tartı itibariyle kendiliğinden eksilmeden veya malın gizli ayıplarından yahut malınkendine has tabii cins ve mahiyetinden.Zararın halin icaplarına göre birinci fıkrada yazılı tehlikelerin biri sebebiyle vukuu mümkün ise zararınbu tehlikeden <strong>ile</strong>ri geldiği farz olunur; şu kadar ki, aksi ispat olunabilir.Tehlikenin meydana gelmesine taşıyanın mesul olduğu bir hadisenin sebep olduğu ispat olunursa taşıyanmesuliyetten kurtulamaz.2. Konişmentoda yanlış beyanlar:Madde 1064 – Taşıtan veya yükleten, malın cins veya kıymetinin konişmentoda yanlış gösterilmesineb<strong>ile</strong>rek sebep olmuşsa, taşıyan, her türlü mesuliyetten kurtulur.Donatanın taşıtan veya yükletenle anlaşarak konişmentoya hakikata aykırı kayıtlar koymuş olmasıyüzünden gelecek mesuliyetlerden dolayı taşıtan veya yükletene rücu hakkı bulunduğunu derpiş eden bütünanlaşmalar hükümsüzdür.III - Muayene:1. İsteme salahiyeti:Madde 1065 – Gönder<strong>ile</strong>n malları teslim almadan, kaptan veya gönder<strong>ile</strong>n malların hal ve vaziyetini,ölçü, sayı ve tartısını tesbit ettirmek maksadiyle onları mahkemeye veya salahiyetli diğer makamlara yahut buhusus için resmen tayin olunmuş eksperlere muayene ettirebilir. Mümkün oldukça diğer taraf da hazırbulundurulur.2. İhbar külfeti:Madde 1066 – Malların uğramış olduğu zıyaı veya hasarın, en geç navlun mukavelesi gereğince bunlarıteslim almaya salahiyetli olan kimseye teslimi sırasında taşıyana veya boşaltma limanındaki temsilcisine yazılıolarak bildirilmesi şarttır. Zıya veya hasar haricen belli değilse, ihbarnamenin mezkür tarihten itibaren üç güniçinde gönderilmesi kafidir. İhbarnamede zıya veya hasarın umumi olarak gösterilmesi lazımdır.Malların hal ve vaziyeti yahut ölçü, sayı veya tartısı en geç birinci fıkranın birinci cümlesinde yazılıanda her iki tarafın iştirakiyle mahkeme veya salahiyetli makam yahut bu husus için resmen tayin edilmişeksperler tarafından tesbit edilmişse ihbara lüzum kalmaz.


2947Malların zıya veya hasarı ne ihbar edilmiş ve ne de tesbit ettirilmiş olursa, taşıyanın mallarıkonişmentoda yazılı olan halde teslim ettiği ve şayet mallarda bir zıya veya hasar sabit olursa, bu zararıntaşıyanın mesul olmıyacağı bir sebepten <strong>ile</strong>ri geldiği kabul olunur. Şu kadar ki; bu karinelerin aksi ispatolunabilir.3. Dava hakkının düşmesi:Madde 1067 – Malların tesliminden (Madde 1066, fıkra 1, cümle 1) veya teslim edilmiş olmalarıicabeden tarihten itibaren bir yıl içinde mahkemeye müracaat edilmediği takdirde,taşıyan aleyhine malların zıyaveya hasarından dolayı her türlü mesuliyet davası hakkı düşer.4. Muayene masrafı:Madde 1068 – Muayene masraflarını müracaatta bulunan çeker.Gönder<strong>ile</strong>n muayene için müracaatta bulunup da taşıyanın tazminat vermesi lazımgelen bir zıya veyahasar tesbit olunursa muayene masrafları taşıyana düşer.B) Taşıyanın hakları:I - Navlun hakkı:1. Ödeme mükellefiyetinin doğumu:Madde 1069 – Gönder<strong>ile</strong>n; malı teslim almakla navlun ve navlun teferruatından olan bütün masraflarıve sürastarya ücretini, teslim almanın dayandığı mukavele veya konişmento hükümlerine göre ödemeye, kendihesabına Gümrük Resmi ödenmiş ve başka masraflar yapılmış ise bunları da vermeye ve kendine düşen diğerbütün borçları ifaya mecbur kalır.Taşıyan navlunun ödenmesi ve gönder<strong>ile</strong>ne düşen diğer borçların yerine getirilmesi karşılığında malıteslime mecburdur.2. Yükü teslimden imtina hakkı:Madde 1070 – Taşıyan; müşterek avarya, kurtarma ve yardım masrafları ve deniz ödüncü yüzündenmalı takyid eden alacaklarına mukabil bu alacakların tutarı olan parayı yahut o değerde teminatı elde etmedikçemalı teslime mecbur tutulamaz.Deniz ödüncü donatan hesabına alınmış ise, taşıyanın teslimden önce malı deniz ödüncü kaydındankurtarmak mükellefiyeti malın teslimine engel olamaz.3. Malı navlun yerine kabul:Madde 1071 – Taşıyan, bozulmuş veya hasarlanmış olsun olmasın yükü navlun yerine kabule mecburdeğildir.Akan şeylerle dolu kablar yolculuk sırasında tamamen veya yarıdan fazla boşalmışsa bunlar, taşıyana1069 uncu madde hükmü gereğince ödenecek navlun ve diğer alacakları yerine bırakabilir.Taşıyanın akmadan mesul olmıyacağı veya (Akma frankodur) şartı bu hakkı ortadan kaldırmaz; şu kadarki, kablar gönder<strong>ile</strong>nin eline geçmekle bu hak düşer.Navlun toptan kararlaştırılmış olur ve kabların yalnız bazıları tamamen yahut yarısından fazla boşalmışbulunursa akan kablar, taşıyana navlun ve diğer alacaklarının bununla mütenasip olan kısmına karşılık olarakbırakılabilir.4. Navlun tutarı:a) Zıyaa uğrıyan mallar:Madde 1072 – Aksine mukavele olmadıkça her hangi bir kaza neticesinde zıyaa uğrayan yük içinnavlun ödenmez ve peşin ödenmiş ise geri alınır.


2948Geminin tamamı veya bir cüzü yahut muayyen bir yerinin taşıtana tahsis edilmiş olması halinde de aynıhüküm tatbik olunur. Böyle bir halde navlun toptan kararlaştırılmış ise mallardan bir kısmının zıyaı navlunun onispette indirilmesine hak verir.Tabiatı itibariyle bilhassa içinden bozulma, kendiliğinden eksiltme ve mütat akma ve sızma yüzündenzıyaa uğrayan mallar <strong>ile</strong> yolda ölen hayvanlar için, teslim edilmemeleri halinde b<strong>ile</strong> navlun ödenir.Müşterek avarya dolayısiyle feda edilmiş olan yük için ödenecek navlun tazminatı hakkında müşterekavarya hükümleri tatbik olunur.b) Kararlaştırılmamış navlun:Madde 1073 – Taşınmak üzere teslim alınan mallar için navlun miktarı kararlaştırılmamışsa yüklemezamanı ve yerinde mütat olan navlun ödenir.Taşınmak üzere teslim alınan mal kararlaştırılmış olandan fazla ise fazlası için dahi mukavelede tayinolunan nispete göre nevlun ödenir.c) Hesap tarzı:Madde 1074 – Navlun, malın ölçüsü, tartısı veya sayısı üzerine şart edilmiş ise, tereddüt halinde, navlunmiktarı gönder<strong>ile</strong>ne teslim ed<strong>ile</strong>n malın ölçü, tartı veya sayısına göre tayin olunur.5. Navlun ve teferruatı dışında kalan prim ve masraflar:Madde 1075 – Ayrıca kararlaştırılmış olmadıkça navlun dışında kapo, prim bahşiş ve saire namiylehiçbir şey istenemez.Aksi kararlaştırılmış olmadıkça, gemiciliğin adi ve fevkalade masrafları ve hususiyle kılavuz, liman,fener, romörkaj, karantina, buz kırdırma ve bunlara benziyen hususlara mütaallik resim ve ücretler zikri geçenmasrafları doğuran tedbirleri almakla navlun mukavelesi hükümlerine göre mükellef olmasa b<strong>ile</strong>, yalnız taşıyanadüşer.Müşterek avarya halleriyle yükün muhafazası, emniyet altına alınması ve kurtarılması için yapılanmasraflar hakkında ikinci fıkra hükmü tatbik olunmaz.6. Müddet üzerine navlun:Madde 1076 – Müddet üzerine kararlaştırılmış olan navlun, mukavelede aksine şart bulunmadıkça,kaptanın yükü almaya hazır olduğunu haber verdiği günü takib eden günden itibaren işlemiye başlar. Safra <strong>ile</strong>yolculukta ise, yolculuğa hazır olduğunu haber verdiği günü takibeden günden ve bu haber yolculuğunbaşlamasından bir gün evveline kadar verilmemişse geminin yola çıktığı günden itibaren işlemiye başlar.Sürastarya kararlaştırılmışsa müddet üzerine şart edilmiş navlun, bütün hallerde ancak yolculuğunbaşladığı günden itibaren işlemiye başlar.Müddet üzerine navlun boşaltmanın tamamlandığı günden sonra işlemez.Taşıyanın kusuru olmaksızın yolculuk gecikir veya kesilirse müddet üzerine navlun 1092 ve 1093 üncümaddelerin hükümleri mahfuz kalmak üzere araya giren günler için dahi ödenir.II - Rehin hakkı:1. Umumi olarak:Madde 1077 – Taşıyan, 1069 uncu maddede yazılı alacaklarından dolayı yük üzerinde rehin hakkınıhaizdir.


2949Rehin hakkı, yük alıkonduğu veya tevdi edildiği yerde bulunduğu müddetçe bakidir; teslimden sonradahi, otuz gün içinde mahkemeye müracaat olunmak ve mal henüz gönder<strong>ile</strong>nin zilyedliğinde bulunmak şartiyledevam eder.İcra ve İflas <strong>Kanun</strong>unun 145 ve mütaakıp maddeleri gereğince borçluya yapılması lazım gelen ihbar vetebliğler gönder<strong>ile</strong>ne yapılır. Gönder<strong>ile</strong>n bulunmaz veya yükü teslim almaktan imtina ederse ihbar ve tebliğlerintaşıtana yapılması lazımdır.2. Tevdi ve teminat:Madde 1078 – Taşıyanın alacakları hakkında ihtilaf çıkarsa, münazaalı para, mahkemece tayin ed<strong>ile</strong>cekyere yatırılır yatırılmaz taşıyan malları teslim etmeye mecburdur.Taşıyan, malların tesliminden sonra kafi teminat göstererek yatırılmış olan parayı alabilir.III- Rücu hakkı:1. Malların teslimi halinde:Madde 1079 – Malları teslim etmiş olan taşıyan, gönder<strong>ile</strong>ne karşı haiz olduğu alacakların (Madde1069) ödenmesini taşıtandan istiyemez. Ancak taşıtanın, taşıyanın zararına olarak, haksız mal iktisabındabulunduğu nispette rücu caizdir.2. Rehnin paraya çevrilmesi hali:Madde 1080 – Taşıyan malları teslim etmeyip de rehni paraya çevirmek hakkının kullanmış ve fakatsatış neticesinde alacağını tamamen elde edememişse, kendisiyle taşıtan arasında yapılan navlun mukavelesindendoğan alacaklarını elde edemediği nispette taşıtana rücu edebilir.3. Gönder<strong>ile</strong>nin malları teslim almaması halinde:Madde 1081 – Gönder<strong>ile</strong>n malı teslim almazsa taşıtan, navlun mukavelesi gereğince navlunu ve diğeralacakları taşıyana ödemekle mükelleftir.Yükün taşıtan tarafından teslim alınmasında 1050- 1078 ve 1112 - 1115 inci maddeler hükümlerigönder<strong>ile</strong>n yerine taşıtan geçmek suretiyle tatbik olunur. Böyle bir halde taşıyan hususiyle alacakları için yüküzerinde 1077 ve 1078 inci maddeler hükümlerine göre rehin hakkını ve 1070 inci maddede yazılı malıteslimden kaçınma hakkını haizdir.DÖRDÜNCÜ AYIRIMYolculuğun Başlamasına veya Devamına Engel Olan SebeplerA) Basit yolculuk:I - Yolculuk başlamadan önceki hadiseler:1. Mukavelenin hükümden düşmesi:Madde 1082 – Yolculuk başlamadan önce umulmıyan bir hal yüzünden:1. Gemi zayi olur, hususiyle batar yahut 818 inci madde gereğince mahkümiyet kararı verilir ve "tamiredeğmez" halinde de gemi geciktirilmeksizin açık artırma <strong>ile</strong> satılır veya deniz haydutlarının eline geçer yahutdüşman malı diye yakalanır veya alıkonup ganimet olduğuna hüküm verilirse;2. Eşya taşıma mukavelesinde yalnız cins veya nevi <strong>ile</strong> değil de muayyen ve müşahhas olarakgösterilmiş olan mallar zayi olursa;


29503. Eşya taşıma mukavelesinde muayyen ve müşahhas olarak gösterilmemiş mallar gemiye konulduktanveya gemiye yükletilmek üzere yükleme yerinde kaptan tarafından teslim alındıktan sonra zayi olursa; taraflarbiri diğerine tazminat vermekle mükellef olmaksızın eşya taşıma mukavelesi hükümden düşer.Birinci fıkranın üçüncü bendindeki halde mallar 1039 uncu maddenin ikinci fıkrasında yazılı beklememüddeti içinde zayi olursa, taşıtan 1022 nci maddeye dayanarak zayi olanlar yerine başka mal teslimine hazırolduğunu gecikmeksizin bildirdiği ve yine aynı müddet içinde teslime başladığı takdirde, mukavele hükümdendüşmez. Taşıtan bu malların yüklenmesini en kısa bir zamanda bitirmeye, bu yükletmenin fazla masraflarınıüzerine almaya ve yükleme yüzünden bekleme müddeti uzarsa taşıyanın bu yüzden uğradığı zararı tazminemecburdur.2. Mukaveleden cayma hakkı:Madde 1083 – Aşağıdaki hallerde taraflardan her biri, tazminat vermekle mükellef olmaksızın,mukaveleden cayabilir:1. Yolculuk başlamadan önce; gemiye ambargo konması yahut devlet veya yabancı devlet hizmeti için elkonması, varma yeri memleketi <strong>ile</strong> ticaretin menedilmesi, yükleme veya varma limanının abluka altına alınması,eşya taşıma mukavelesi gereğince taşınacak olan malların yükleme limanından ihracının veya varma limanınaithalinin menedilmesi, diğer bir amme tasarrufu <strong>ile</strong> geminin yola çıkmasının veya yolculuğun yapılmasının yahuteşya taşıma mukavelesi gereğince teslim ed<strong>ile</strong>cek olan malların yollanmasının men olunması. Bütün bu hallerdeamme tasarrufundan çıkan engel, ancak mevcut ihtimallere göre az zamanda ortadan kalkmıyacağı anlaşıldığıtakdirde mukaveleden cayma hakkını verir.2. Yolculuk başlamadan önce bir harb çıktığı için geminin veya eşya taşıma mukavelesi gereğince gemi<strong>ile</strong> taşınacak olan malların yahut her ikisinin artık serbest sayılmaması ve zabıt ve müsaadere tehlikesine maruzkalması.<strong>Bu</strong> hükümler 1022 nci madde <strong>ile</strong> taşıtana verilmiş olan salahiyetin kullanılmasına mani olmaz.II - Yolculuk başladıktan sonraki hadiseler:1. Mukavelenin hükümden düşmesi:a) Geminin zıyaa uğraması:Madde 1084 – Gemi, yolculuk başladıktan sonra umulmıyan bir hal yüzünden 1082 nci maddeninbirinci fıkrasının birinci bendinde yazılı surette zayi olursa eşya taşıma mukavelesi hükümden düşer. <strong>Bu</strong>nunlaberaber mallar emniyet altına alınmış veya kurtarılmış olduğu nispette taşıtan aşılan mesafenin bütün yolculuğaolan nispetine göre mesafe navlunu öder.Ödenecek mesafe navlunu, kurtarılmış olan mal değerini aşamaz.b) Mesafe navlunu hesabı:Madde 1085 – Mesafe navlununun hesaplanmasında yalnız aşılmış mesafe <strong>ile</strong> kalan mesafe arasındakinispet değil, aynı zamanda, vasati olarak, masraflar, zaman, rizikolar ve zahmetler itibariyle yolculuğun aşılankısmı <strong>ile</strong> kalan kısmı arasındaki nispet dahi göz önünde tutulur.c) Kaptanın vazifeleri:Madde 1086 – Eşya taşıma mukavelesinin hükümden düşmesi, kaptanın, geminin zıyaındansonra da yükle <strong>ilgili</strong> olanların gıyabında 995 - 997 nci maddeleri ge


2951reğince onların menfaatini korumak hususundaki vazifesini değiştirmez. <strong>Bu</strong> itibarla kaptan, acil hallerde öncedendanışmaya dahi lüzum kalmaksızın halin icaplarına göre ya yükü ilgil<strong>ile</strong>rin hesabına başka bir gemi <strong>ile</strong> varmalimanına taşımaya veyahut da yükün depo edilmesini veya satılmasını temin etmeye ve yükün taşıtılması veyadepo edilmesi halinde de, gerek bunun ve gerekse yükün bakımı için lazım olan paraları elde etmek maksadiyleyükün bir kısmını satmaya veya taşıtılması halinde yükü tamamen veya kısmen deniz ödüncüne karşırehnetmeye salahiyetli ve mecburdur.Mesafe navlunu <strong>ile</strong> taşıyanın 1069 uncu madde gereğince istiyeb<strong>ile</strong>ceği diğer alacakları ve yükütakyideden müşterek avarya gareme payları; kurtarma ve yardım masrafları ve deniz ödüncü paralarıödenmedikçe veya temin edilmedikçe kaptan yükü elden çıkarmaya veya taşıtmak üzere başka bir gemiye teslimetmeye mecbur değildir.Birinci fıkraya göre kaptana düşen vazifelerin yapılmamasından doğacak zararlardan donatan dahinavlun <strong>ile</strong> ve gemiden bir şey kurtarılmış oldukça gemi <strong>ile</strong> mesuldür.d) Yükün zıyaa uğraması:Madde 1087 – Yolculuk başladıktan sonra mallar umulmıyan bir hal yüzünden zayi olursa eşya taşımamukavelesi iki taraftan biri ötekine tazminat vermeye mecbur olmaksızın hükümden düşer; hususiyle 1072 ncimaddenin 3 ve 4 üncü fıkralarına göre aksine hüküm bulunmadıkça navlunun tamamen veya kısmen ödenmesilazım gelmez.2. Mukaveleden cayma hakkı:Madde 1088 – Yolculuk başladıktan sonra 1083 üncü maddede yazılı umulmıyan hallerde biri çıkarsataraflardan her biri tazminat vermekle mükellef olmaksızın mukaveleden cayabilir.Ancak 1083 üncü maddenin birinci fıkrasının birinci bendinde yazılı umulmıyan hallerden biri çıktığıtakdirde cayma hakkını kullanmak için, gemi bir Avrupa limanında bulunuyorsa üç ay, Avrupa dışı bir limandabulunuyorsa beş ay müddetle maniin kalkmasını beklenmesi lazımdır.Kaptan manii bir limanda bulunduğu sırada öğrenirse bu müddet haber aldığı günden; aksi takdirdekendisine haber verildikten sonra gemi <strong>ile</strong> bir limana vasıl olduğu günden itibaren hesap olunur.Aksi kararlaştırılmış olmadıkça gemi, caymanın bildirildiği sırada bulunduğu limanda boşaltılır.Taşıtan, yolculuğun aşılan kısmı için 1084 ve 1085 inci maddeler gereğince mesafe navlunu ödemeklemükelleftir.Manii dolayısiyle gemi kalktığı limana veya başka bir limana dönerse mesafe navlunu, geminin varmalimanına en yakın olmak üzere ulaştığı noktanın esas tutulması suretiyle tesbit olunan mesafe üzerinden hesapedilir.Kaptan; yukarda yazılı hallerde de eşya taşıma mukavelesinden cayma haberi verilmeden önce olduğu gibiverildikten sonra da 995, 996, 997 ve 1086 ncı maddeler gereğince yükle <strong>ilgili</strong> olanların manfaatini korumaklamükelleftir.III - Hususi haller:1. Geminin limanda kalma zarureti:Madde 1089 – Gemi yükü aldıktan sonra yolculuğa başlamadan önce yükleme limanında yahutyolculuğa başladıktan sonra bir ara veya barınma limanında 1083 üncü maddede yazılı hadiselerden biridolayısiyle kalmaya mecbur olursa, kalma masrafları müşterek avarya şartları bulunmasa b<strong>ile</strong> yakındamukaveleden cayma ihbarının yapılacağına veya mukavelenin tamamen


2952ifa olunacağına bakılmaksızın gemi navlun ve yük arasında müşterek avarya esaslarına göre paylaşılır. 1190 ıncımaddenin 1, 2, 3 ve 5 inci bentlerinde yazılı bütün masraflar kalma masraflarından sayılırsa da giriş ve çıkışmasrafları, ancak manii dolayısiyle bir barınma limanına sığınılmış olduğu takdirde kalma masraflarındansayılır.2. Yükün yalnız bir kısmına mütaallik hadiseler:Madde 1090 – Yükün tamamı hakkında gerçekleşmesi halinde 1082 ve 1083 üncü maddeler uyarıncaakdi hükümsüz kılacak veya akitten cayma salahiyetini verecek olan sebeplerden birisi, yükten bir kısmıhakkında gerçekleştiği takdirde taşıtan, taşıyana durumunu güçleştirmemek şartiyle kararlaştırılanların yerinebaşka eşya yüklemekte yahut kararlaştırılmış bulunan navlunun yarısından ibaret olan pişmanlık navlununu vetaşıyanın caymadan doğan diğer alacaklarını (1040 ıncı madde) ödeyerek mukaveleden caymakta serbesttir.Taşıtan bu hakları kullanırken riayet etmesi icabeden müddetle bağlı değildir; bununla beraber bu iki haktanhangisini kullanmak istediğini gecikmeksizin bildirmek ve başka mal yüklemek şıkkını seçtiği takdirde;yüklemeyi en kısa bir zamanda bitirmek, bu yüklemenin fazla masraflarını da üzerine almak ve bekleme müddetibu sebepten uzarsa, taşıyanın bu yüzden uğrayacağı zararları da tazmin etmek mecburiyetindedir.<strong>Bu</strong> iki haktan hiçbirini kullanmazsa, yükün umulmıyan hal yüzünden kazaya uğramış olan kısmı için detam navlun ödemeye mecburdur. Harb, İthalat veya ihracaat yasağı yahut diğer bir amme tasarrufu yüzündenyükün artık serbest sayılmıyan kısmını her halde gemiden çıkarıp geri almaya mecburdur.Umulmıyan hal yolculuk başladıktan sonra baş gösterirse taşıtan, yükün bu yüzden kazaya uğrıyan kısmıiçin kaptan yükün mezkür kısmını varma limanından başka bir limanda boşaltmak zaruretinde kalıp da yolculuğagecikerek veya gecikmeksizin devam etse dahi, tam navlunu ödemekle mükelleftir.1072 nci madde hükmü mahfuzdur.3. Geminin rotadan ayrılması:Madde 1091 – Kaptanın denizde can veya mal kurtarmak maksadiyle veyahut başka haklı bir sebeplerotadan ayrılması tarafların hak ve mükellefiyetleri üzerine tesir icra etmez ve hususiyle taşıyan bu yüzdendoğacak zararlardan mesul olmaz.Medeni <strong>Kanun</strong>un ikinci maddesi hükmü mahfuzdur.4. Diğer gecikme sebepleri:Madde 1092 – <strong>Bu</strong> kanunun 1083 - 1090 ıncı maddelerinde yazılı haller dışında, yolculuğun başlamadanönce veya başladıktan sonra tabii hadiseler veya umulmıyan diğer haller yüzünden gecikmesi tarafların hak vemükellefiyetlerini değiştirmez; meğer ki, mukavelenin belli gayesi bu gecikme yüzünden kaybolmuş olsun.<strong>Bu</strong>nunla beraber umulmıyan bir hal yüzünden vakı olan ve mevcut ihtimallere göre uzunca bir zaman süreceğianlaşılan her gecikme sırasında taşıtan gemiye yükletilmiş olan malları riziko ve masrafı kendisine ait olmaküzere vakit ve zamaniyle yeniden yüklemek için teminat göstermek şartiyle boşaltmaya salahiyetlidir. Yenidenyüklemezse navlunun tamamını ödemeye mecbur kalır ve her halde sebep olduğu boşaltma yüzünden çıkanzararları tazmin eder.Gecikme bir amme tasarrufundan <strong>ile</strong>ri gelmiş ve navlun da 1076 ncı madde hükmü gereğince müddetüzerine kararlaştırılmış olursa amme tasarrufunun devam ettigi müddet için navlun ödemek lazım gelmez.


29535. Geminin yolculuk sırasında tamiri:Madde 1093 – Yolculuk sırasında geminin tamiri lazım gelirse taşıtan, navlunun tamamını ve taşıyanın1069 uncu madde hükmü gereğince istiyeb<strong>ile</strong>ceği diğer alacaklarını ödemek ve 1070 inci maddede yazılıalacakları tediye veya temin etmek şartiyle geminin bulunduğu yerde yükü tamamen geri almakta veyahut datamirin bitmesini beklemekte serbesttir. <strong>Bu</strong> son halde, navlun müddet üzerine kararlaştırılmış olduğu takdirdetamirin devam ettiği müddet için navlun ödemek lazım gelmez.IV - Masraflar:Madde 1094 – Navlun mukavelesi, 1082 - 1088 inci maddeler gereğince kendiliğinden veya caymaneticesinde hükümden düşerse gemiden çıkarma masraflarını taşıyan; boşaltmanın diğer masraflarını taşıtançeker. <strong>Bu</strong>nunla beraber umulmayan hal yalnız yüke taallük ederse boşaltmanın bütün masrafları taşıtana düşer.1090 ıncı maddedeki halde yükün yalnız bir kısmı boşaltılırsa hüküm aynıdır. Böyle bir halde boşaltma için birlimana uğramak icabederse taşıtan liman masraflarını da çeker.B) Mürekkep yolculuk:Madde 1095 – Geminin yükü almak üzere yükleme limanına safra <strong>ile</strong> yolculuk yapmak mecburiyetindekalması halinde de 1082 - 1094 üncü maddeler tatbik olunur. Fakat böyle bir halde yolculuk ancak yüklemelimanından hareketten sonra başlamış sayılır. Gemi yükleme limanına ulaştıktan sonra bu limandan yolculuğabaşlanmadan önce olsa b<strong>ile</strong> mukavele kendiliğinden veya cayma neticesinden hükümden düşerse taşıyan,yükleme limanına olan yolculuk için 1085 inci maddedeki esaslara göre hesaplanacak bir mesafe tazminatı alır.Diğer mürekkep yolculuklarda 1082 - 1094 üncü maddeler ancak mukavelenin mahiyeti ve muhtevasımani olmadığı nispette tatbik olunur.C) Geminin tamamına mütaallik olmıyan taşıma mukaveleleri:Madde 1096 – Navlun mukavelesi geminin tamamına ait olmayıp da ancak geminin bir cüzü veyamuayyen bir yerine veyahut da parça mallara dair olursa 1082 - 1095 inci maddeler hükümleri aşağıdakifarklarla tatbik olunur:1. 1083 ve 1088 inci maddelerdeki hallerde taraflardan her biri, mani çıkar çıkmaz ne kadar süreceğinebakmaksızın mukaveleden cayma hakkını kullanabilir;2. 1090 ıncı maddedeki halde taşıtan mukaveleden cayma hakkın kullanamaz;3. 1092 nci maddedeki halde taşıtan muvakkaten boşaltmak hakkını ancak diğer taşıtanlar muvafakatettikleri takdirde kullanabilir;4. Taşıtan 1093 üncü maddedeki halde malları, ancak bunlar tamir sırasında zaten boşatılmış olduğutakdirde ve tam navlunu <strong>ile</strong> diğer alacakları ödemek şartiyle geri alabilir.1045 ve 1047 inci maddeler hükümleri mahfuzdur.BEŞİNCİ AYIRIMKonişmentoA) Nev<strong>ile</strong>ri ve tanzimi:Madde 1097 – Yük gemiye alınır alınmaz taşıyan, yükün teslim alındığı sırada verilmiş olan muvakkatmakbuz veya tesellüm konişmentosunun (Fıkra 5) iadesi mukabilinde yükletenin istediği kadar nüshada"Yükleme konişmentosu" tanzim eder.


2954Konişmentonun bütün nüshaları aynı metinde olması ve her birinde kaç nüsha tanzim edildiğiningösterilmesi lazımdır.Yükleten, talep üzerine, konişmentonun kendisi tarafından imzalanmış olan bir kopyasını taşıyanavermeye mecburdur.Kaptan ve donatanın bu hususta salahiyetli her hangi bir temsilcisi de, taşıyanın hususi salahiyetinelüzum kalmaksızın konişmentoyu tanzim etmeye mezundur.Yükletenin muvafakatiyle taşınmak üzere teslim alınan fakat henüz gemiye yükletilmemiş olan mallaradair de konişmento (Tesellüm konişmentosu) tanzim olunabilir. Tesellüm konişmentosuna malların ne zaman vehangi gemiye yüklenmiş olduğuna dair şerh verildiği takdirde bu konişmento "Yükleme konişmentosu"hükmündedir.B) Muhtevası:I - Unsurları:Madde 1098 – Konişmento aşağıda yazılı hususları ihtiva eder:1. Taşıyanın ad ve soyadını veya ticaret unvanını;2. Kaptanın ve soyadını;3. Geminin adı ve tabiiyetini;4. Yükletenin ad ve soyadını veya ticaret unvanını;5. Gönder<strong>ile</strong>nin ad ve soyadını veya ticaret unvanını;6. Yükleme limanını;7. Boşaltma limanını veya buna dair talimat alınacak yeri;8. Gemiye yüklenen veya taşınmak üzere teslim alınan malların cinsi, ölçüsü sayı veya tartısı, markalarıve haricen belli olan hal ve mahiyetleri;9. Navluna ait şartları;10. Tanzim olunduğu yer ve günü;11. Tanzim olunan nüshaların sayısını.II - Hususi haller:1. Taşıyanın adının hiç gösterilmemesi veya yanlış gösterilmesi:Madde 1099 – Kaptan veya donatanın diğer bir temsilcisi tarafından tanzim olunan bir konişmentodataşıyanın adı gösterilmemiş olursa donatan, taşıyan sayılır. Taşıyanın adı yanlış bildirilmiş ise beyanın doğruolmamasından doğacak zarardan gönder<strong>ile</strong>ne karşı donatan mesuldür.2. Malların ölçü, sayı, tartı ve markalarına mütaallik şerhler:Madde 1100 – Malların ölçü, sayı veya tartısı, markalariyle haricen belli olan hal ve mahiyetlerikonişmentoda yükletenin talebi üzerine, kendisinin yükleme başlangıcından önce yazılı olarak bildirmiş olduğugibi gösterilir.<strong>Bu</strong> hüküm aşağıda sayılı hallerde tatbik olunmaz:1. Markalar, malların veya ambalajlı olmaları halinde kablarının yahut zarflarının üstüne basılmamışveyahut normal şartlar altında yolculuğun sonuna kadar okunaklı kalacak şekilde başka surette tesbit edilmemişolduğu takdirde;2. Yükletenin beyanlarının doğruluğunu kontrol etmeye imkan bulunmaması veya bu beyanlarındoğruluğundan yahut tamam olmasından şüphe edilmesi halinde.


2955İkinci fıkrada yazılı hallerden konişmentoya bu hususa dair bir şerh verilmek şartiyle yükleteninbildirdikleri olduğu gibi yazılabilir.3. Emre yazılı konişmento:Madde 1101 – Aksi kararlaştırılmış olmadıkça yükletenin talebi üzerine konişmento gönder<strong>ile</strong>ninemrine veya sadece emre olarak tanzim olunur. <strong>Bu</strong> son halde "Emre" yükletenin emrine demektir.Konişmento gönder<strong>ile</strong>n sıfatiyle taşıyanın veya kaptanın namına yazılı olabilir.C) Hükümleri:I - Malların salahiyetli konişmento hamiline teslimi:1. Umumi olarak:Madde 1102 – Konişmento gereğince kendisine mallar teslim ed<strong>ile</strong>cek olan veya konişmento emreyazılı ise ciro ve teslim <strong>ile</strong> kendisine devredilmiş olan kimse, malları teslim almaya salahiyetlidir.Konişmento birden çok nüsha olarak tanzim edilmişse mallar, bir tek nüshanın salahiyetli hamilineteslim edilir.2. Birden çok konişmento hamilinin müracaatı:Madde 1103 – Konişmentonun birden çok salahiyetli hamili aynı zamanda müracaat ederse kaptan,hepsinin talebini reddederek malları bir umumi ambara veya başka emin bir yere tevdi etmeye ve harekettarzının sebeplerini de göstererek bunu mezkür konişmento hamillerine bildirmeye mecburdur.Kaptan hareket tarzına ve sebeplerine dair resmi bir senet yaptırmaya ve bu yüzden çıkan masraflarınavlunda olduğu gibi, yük üzerinden almaya salahiyetlidir.II - Konişmentonun malları temsili:1. Umumi olarak:Madde 1104 – Mallar, kaptan veya taşıyanın diğer bir temsilcisi tarafından taşınmak üzere teslimalınınca konişmentonun, konişmento gereğince yükü tesellüme salahiyetli olan kimseye teslimi, 1105 ve 1106ncı maddeler mahfuz kalmak şartiyle, Medeni <strong>Kanun</strong>un 871 ve 893 üncü maddelerinde yazılı hukuki neticeleridoğurur.2. Birden çok konişmento hamili:a) Malların tesliminden sonra:Madde 1105 – Emre yazılı bir konişmento birden fazla nüsha olarak tanzim edilmişse nüshalardan birininhamili, konişmentonun teslimine 1104 üncü madde gereğince terettübeden neticeleri, kendisi henüz teslimtalebinde bulunmadan önce bir diğer nüshaya istineden 1102 nci madde uyarınca kaptandan malları teslim almışolan kimse aleyhine <strong>ile</strong>ri süremez.b. Malların tesliminden önce:Madde 1106 – Kaptan malları henüz teslim etmeden birden çok konişmento hamili müracaatla hamilibulundukları konişmento nüshalarına dayanarak mallar üzerinde birbirine zıt haklar iddia ederlerse,konişmentonun birden çok nüshalarını muhtelif kimselere devretmiş olan müşterek ciranta tarafından mallarıteslim almaya salahiyetli kılacak şekilde ilk önce ciro ve teslim edilmiş olan nüshanın hamili diğerlerine terciholunur.


2956Ciro edilip de başka bir yere gönder<strong>ile</strong>n konşimento nüshası hakkında irsal tarihi konşimentonunhamiline teslim tarihi hükmündedir.3. Konişmentonun geri verilmesi mukabilinde malların teslimi:Madde 1107 – Mallar, ancak konşimento nüshasının malların alındığına şerh ver<strong>ile</strong>rek iadesikarşılığında teslim edilir.4. Yükletenin talimatı:a) Umumi olarak:Madde 1108 – Emre yazılı bir konişmento tanzim edilmişse kaptan, yükletenin malların iadesi veyateslimi hususundaki talimatına ancak kendisine konişmentonun bütün nüshaları geri verildiği takdirde riayeteder.Gemi, varma limanına vasıl olmadan bir konişmento hamili malların teslimini talebederse aynı hükümtatbik olunur.Kaptan bu hükümlere aykırı hareket ederse taşıyan konişmentonun salahiyetli hamiline karşı mesul kalır.Konişmento emre yazılı değilse, yükleten ve konşimentoda adı yazılı gönder<strong>ile</strong>n muvafakat ettikleritakdirde, konişmentonun hiçbir nüshası ibraz edilmese dahi mallar iade veya teslim olunur. Şu kadar ki;konişmentonun bütün nüshaları geri verilmiş değilse taşıyan bu yüzden doğab<strong>ile</strong>cek zararlar için önce teminatgösterilmesini istiyebilir.b) Mukavelenin umulmayan hal yüzünden hükümden düşmesi:Madde 1109 – Navlun mukavelesinin, geminin varma limanına vasıl olmasından önce umulmayan birhal neticesinde 1082 - 1096 ncı maddeler gereğince kendiliğinden veya cayma yüzünden hükümden düşmesihalinde de 1108 inci madde hükmü tatbik olunur.III - Taşıyanla gönder<strong>ile</strong>n arasındaki münasebet:1. Karine:Madde 1110 – Taşıyan <strong>ile</strong> gönder<strong>ile</strong>n arasındaki hukuki münasebetlerde konişmento esas tutulur.Konişmento hususiyle taşıyanın malları 1098 inci maddenin 8 inci bendinde ve 1114 üncü maddedeyazılı olduğu gibi teslim aldığına dair karine teşkil eder. <strong>Bu</strong> hüküm:1. Konişmentoya 1100 üncü maddenin son fıkrası uyarınca bir şerhin yazılması halinde;2. Konişmentoya: “İçindeki belli değil” veya aynı manayı ifade eden bir şerhin yazılması şartiylekaptana ambalajlı olarak veya kapalı kablar içinde tevdi edilmiş olan malların muhtevası hakkında;tatbik olunmaz.Taşıyan <strong>ile</strong> taşıtan arasındaki hukuki münasebetler navlun mukavelesinin hükümlerine bağlı kalır.2. Navlunun hesabı:Madde 1111 – Navlun; malların miktarına (Ölçü, sayı veya tartısına) göre kararlaştırılmış ve miktar dakonişmentoda gösterilmiş olursa, konişmentoda hilafına bir şart olmadıkça, navlun buna göre tayin olunur. 1100üncü maddenin son fıkrasında yazılan şerh konişmentoda aksine bir şart sayılmaz.


2957Navlun için taşıma mukavelesine atıf yapılırsa bu atfın şümulüne boşaltma müddeti, sürastarya müddetive sürastarya ücreti hakkındaki hükümler dahil sayılmaz.3. Tazminat borcunun şümulü:a) Malların zıyaı halinde:Madde 1112 – Yükün tamamen veya kısmen zıyaı yüzünden 1061 ve 1062 nci maddeler gereğincetazminat verilmesi lazımgelirse, taşıyan malların adi piyasa değerini veya aynı cins ve mahiyetteki mallarınvarma yerinde boşaltmanın başladığı tarihte, eğer gemi bu yerde boşaltılmazsa oraya muvasalatında haiz olduğudeğeri öder; bundan zıya sebebiyle tasarruf ed<strong>ile</strong>n gümrük ve sair masraflarla navlun indirilir.Varma yerine ulaşılmadığı takdirde yolculuğun bittiği yer, yolculuk geminin zıyaiyle biterse, yükünemniyet altına alındığı yer, varma yeri sayılır.b) Malların hasarı halinde:Madde 1113 – Yükün hasarı yüzünden 1061 ve 1062 nci maddeler gereğince tazminat verilmesilazımgelirse, taşıyan malların hasarlı haldeki satış değeri <strong>ile</strong> piyasa değeri veya malların varma yerindeboşaltılmanın başladığı tarihte hasarsız olarak haiz olacakları değer arasındaki farkı öder, hasar sebebiyletasarruf ed<strong>ile</strong>n gümrük ve diğer masraflar bundan indirilir.c) Tazminatın en yüksek haddi:Madde 1114 – Yükleten yükün cins ve kıymetini yükleme başlamadan önce bildirmemiş ve bu beyanıkonişmentoya yazılmamış olduğu takdirde, taşıyan, her halde beher koli veya parça başına en çok 1500 Türklirası <strong>ile</strong> mesul olur.d) Memleket parası:Madde 1115 – Tazminatın hesap ve ödenmesinde Borçlar <strong>Kanun</strong>unun 83 üncü maddesi hükmü tatbikolunur. Şu kadar ki; hesap geminin varma yerine ulaşması sırasındaki rayiç üzerinden yapılır. 1112 nci maddeninikinci fıkrası hükmü burada da tatbik olunur.D) Amir hükümler:I - Umumi olarak:Madde 1116 – Bir konişmento tanzim edildiği takdirde taşıyanın:1. Geminin denize, yola ve yüke elverişliliğine mütaallik 1019 uncu;2. Tazmin mükellefiyetine mütaallik 1023 üncü maddenin ikinci fıkrasiyle 1061, 1062 ve 1063 üncü;3. Muayene ve zararın tesbitine mütaallik 1066 ve 1067 nci;4. Konişmentonun karine teşkil etmesine dair 1110 uncu;5. Mesuliyetin en yüksek haddine mütaallik 1114 üncü, maddeler gereğince olan borç ve mesuliyetleriniönceden kaldırma veya daraltma neticesini doğuran bütün kayıt ve şartlar hükümsüzdür. <strong>Bu</strong> mükellefiyetlerdendoğan gemi alacaklısı hakları için dahi aynı hüküm caridir.Sigortadan doğan hak ve alacakların taşıyana temlik edilmesi veya taşıyana buna benzer menfaatlersağlanması neticesini doğuran anlaşmalar ve hususiyle kanunlarla tanzim edilmiş bulunan ispat külfetinin taşıtanveya gönder<strong>ile</strong>nin aleyhine olarak tersine çevrilmesi neticesini doğuran bütün kayıt ve şartlar dahi birinci fıkradayazılı kayıt ve şartlar hükmündedir.


2958Yukarıki hükümler, birinci fıkranın 4 numaralı bendi hariç olmak üzere Türkiye'de bir yerden diğer yeretaşınan mallara ait navlun mukavelelerinde konişmento tanzim edilmemiş olsa dahi tatbik olunur.Mesuliyeti genişleten anlaşmaların konişmentoya yazılması lazımdır.II - İstisnalar:Madde 1117 – Müşterek avarya için yapılan anlaşmalarda ve aşağıda yazılı hallerda 1116 ncı maddehükmü tatbik olunmaz:1. Mukavelenin canlı hayvanlara veya konişmentoda güvertede taşınacağı yazılı olup da fi<strong>ile</strong>n böyletaşınan mallara taallük etmesi;2. Taşıyana, malların yüklenmesinde önce ve boşaltılmasından sonra düşen mükellefiyetler;3. Mütat ticari taşıma işlerinden olmamasına rağmen normal ticari işler arasında yapılacak olan bir maltaşıma işine mütaalik olup da malların hususi vasıfları veya mahiyetleri yahut taşımanın hususi halleri sebebiylehaklı görülen anlaşmalar (Yalnız konişmentonun bu anlaşmaları ve "Emre değildir" kaydını ihtiva etmesi şarttır);4. 1118 inci maddede yazılı çarter part<strong>ile</strong>r; şu kadar ki, 1116 ncı maddenin 3 üncü fıkrası hükmümahfuzdur.Yukarıki fıkradaki hallerde kabul ed<strong>ile</strong>cek olan mesuliyeti bertaraf veya tahdideden şartlar hakkındaBorçlar <strong>Kanun</strong>u hükümleri mahfuzdur.III - Çarter mukavelesi:Madde 1118 – Çarter mukavelesi halinde bir konişmento tanzim edilirse 1116 ncı madde hükmükonişmentonun bir üçüncü şahsa teslim edildiği andan itibaren tatbik olunur.İKİNCİ KISIMYolcu Taşıma MukavelesiA) Yolcunun hak ve mükellefiyetleri:I - Taşınma hakkının devri:Madde 1119 – Taşıma mukavelesinde yolcunun adı yazılı olursa yolcu, taşınma hakkını bir başkasınadevredemez.II - Kaptanın talimatına riayet:Madde 1120 – Yolcu kaptanın gemideki nizama mütaallik bütün talimatına uymaya mecburdur.III - Yolcunun gecikmesi:Madde 1121 – Yolculuk başlamadan önce veya başladıktan sonra vaktinde gemiye gelmiyen yolcu;kaptanın kendisini beklemeksizin yolculuğa başlamış veya devam etmiş olması halinde taşıma ücretini tamolarak vermeye mecburdur.B) Mukavelenin hükümden düşmesi:I - Yolcunun şahsındaki sebepler yüzünden:Madde 1122 – Yolcu, yolculuk başlamadan önce taşıma mukavelesinden caydığını bildirir veya öbüryahut hastalık veya şahsına taallük eden diğer bir umulmıyan hal yüzünden yolculuktan vazgeçmiye mecburolursa taşıma ücretinin ancak yarısını öder.


2959Yolculuk başladıktan sonra mukaveleden cayma bildirilir veya yukarda yazılı umulmıyan hallerden birivakı olursa taşıma ücreti tam olarak verilir.II - Geminin zıyaı:Madde 1123 – Gemi 1082 nci maddenin birinci fıkrasının birinci bendinde yazılı umulmıyan halyüzünden zıyaa uğrarsa taşıma mukavelesi hükümden düşer.III - Cayma hakkı:Madde 1124 – Bir harb çıkarsa ve bunun neticesi olarak gemi artık serbest sayılmayıp da zaptadilmektehlikesine maruz bulunursa yahut gemiye taallük eden bir amme tasarrufiyle yolculuk durdurulursa yolcumukaveleden caymak hakkını haizdir.Yukarıki fıkrada yazılı sebeplerden dolayı veyahut gemi esas itibariyle yük taşımaya tahsis edilmiş olupda kendi kusuru olmaksızın yük taşıma işinin yapılamaması halinde taşıyan dahi akitten cayabilir.IV - Tazminat:Madde 1125 – Taşıma mukavelesinin, 1123 ve 1124 üncü maddeler gereğince hükümden düşmesihalinde taraflardan hiçbiri diğerine tazminat vermekle mükellef değildir.Mukavele yolculuk başladıktan sonra hükümden düşmüşse yolcu, taşıma ücretini aşılan kısmın bütünyolculuğa nispetine göre öder.Ödenecek miktarın hesabında 1085 inci madde hükmü tatbik olunur.C) Yolculuk sırasında geminin tamiri:Madde 1126 – Yolculuk sırasında geminin tamiri lazımgelirse yolcu, tamirin bitmesini beklemese b<strong>ile</strong>,taşıma ücretini tam olarak verir. Tamirin bitmesini beklerse, taşıyan kendisine yolculuk tekrar başlayıncayakadar ayrıca bir ücret istemeksizin yatacak yer temin etmeye ve yemek hususunda da taşıma mukavelesigereğince kendisine düşen mükellefiyetleri ifaya devam etmeye mecburdur.Taşıyan, mukavele gereğince yolcunun haiz olduğu diğer haklara halel gelmeksizin bir fırsattan istifade<strong>ile</strong> yolcuyu aynı derecede iyi olan diğer bir gemi <strong>ile</strong> varma limanına taşımayı teklif edip yolcu da bu teklifi kabuletmezse yolculuk tekrar başlayıncaya kadar yatacak yer ve yiyecek temini talebinde bulunamaz.D) Bagaj:I - Ücret:Madde 1127 – Aksi kararlaştırılmış olmadıkça yolcu, taşıma mukavelesi gereğince gemiyegetireb<strong>ile</strong>ceği bagaj için taşıma ücretinden başka bir ücret vermeye mecbur değildir.II - Tatbik olunacak hükümler:Madde 1128 – Gemiye getir<strong>ile</strong>n bagaj hakkında 1021 ve 1051 inci maddelerle 1072 nci maddenin ilkfıkrası hükümleri tatbik olunur.Bagaj kaptan veya bu hususa memur ed<strong>ile</strong>n şahıs tarafından teslim alınmış olursa zıyaı veya hasarıhalinde 1061, 1063 üncü ve 1065 - 1068 inci maddeler hükümleri tatbik olunur. Kıymetli eşya, sanat eserleri,para ve kıymetli evrak için ancak malın cinsi ve kıymeti teslim sırasında kaptana veya memur ed<strong>ile</strong>n şahsabildirilmiş olduğu takdirde taşıyan mesul olur.Yolcu tarafından gemiye getirilmiş olan bütün eşya hakkında 1023 - 1028 inci maddelerle 1073 üncümadde hükümleri de tatbik olunur.


2960III - Rehin hakkı:Madde 1129 – Taşıma ücreti için taşıyan, yolcunun gemiye getirdiği eşya üzerinde rehin hakkınıhaizdir.Rehin hakkı ancak eşyanın alıkonduğu veya depo edildiği müddetçe mevcuttur.IV - Taşıyanın ölüm veya cismani zarar halindeki mükellefiyetleri:Madde 1130 – Taşıyanın yolcuları sağ ve salim olarak ulaştırma mükellefiyeti ve bu mükellefiyetinyerine getirilmemesi neticesinde yolcular ve ölümleri halinde yardımlarından mahrum kalanlar lehine doğantazminat hakları 806 ncı madde hükümlerine tabidir. Şu kadar ki; donatanın gemi ve navlunla mahdut olarakmesul tutulmasına ait hükümler mahfuzdur.Taşıyanın yukarıki fıkra hükmüne dayanan mesuliyetini hafifleten veya kaldıran bütün şartlar hakkında766 ncı madde hükümleri tatbik olunur.Yolcu ölürse kaptan, ölenin gemide bulunan eşyasını 807 nci madde gereğince korunmakla mükelleftir.E) Geminin yolcu taşımak üzere diğer bir kimseye tahsisi:Madde 1131 – Geminin tamamı veya muayyen bir cüzü yolcu taşımak üzere üçüncü şahsa tahsis edilirveya üçüncü şahsa muayyen miktarda yolcu taşıma hakkı verilirse, taşıyan <strong>ile</strong> üçüncü şahıs arasındaki hukukimünasebet hakkında dördüncü faslın birinci kısmının mezkür münasebetin mahiyeti <strong>ile</strong> telif olunab<strong>ile</strong>cekhükümleri tatbik olunur.F) Navlun tabirinin şümulü:Madde 1132 – Aksine hüküm olmadıkça bu kanunun aşağıdaki fasıllarında yazılı olan "Navlun"tabirinden taşıma ücreti de anlaşılır.ÜÇÜNCÜ KISIMDenizaşırı Satış MukaveleleriA) Boşaltma yerinde teslim şartiyle satış:1. Umumi olarak:Madde 1133 – Satış mukavelesinde; yüklemeden sonraki nefi ve hasarların munhasıran satıcıya aitolacağına veya mukavelenin ifası hususunun geminin varma yerine selametle ulaşmasına talikıne yahut alıcınınemtiayı arzusuna veya mukavele yapıldığı anda teslim olunan nümuneye göre beğenip beğenmemekte serbestolacağına dair şartlar varsa, "Sif" veya her hangi başka bir ticari ıstılah kullanılmış olsa b<strong>ile</strong>, bu mukaveleboşaltma yerinde teslim şartiyle vukubulan bir satıştır.1134-1137 nci maddeler hükümleri mahfuz kalmak şartiyle 25 inci madde hükmü boşaltma yerindeteslim şartiyle satışlar hakkında da tatbik olunur.II - Malların yükletildiği veya yüklet<strong>ile</strong>ceği geminin tayini suretiyle satışı:1. Geminin tayini:Madde 1134 – Malların yükletildiği veya yüklet<strong>ile</strong>ceği geminin tayini suretiyle satışı halinde bu akitgeminin varma yerine selametle ulaşması şartına bağlı sayılır.Satıcı, malların yükletildiği veya yüklet<strong>ile</strong>ceği gemiyi mukavele veya ticari teamül <strong>ile</strong> kabul ed<strong>ile</strong>n birmüddet içinde tayin hakkını muhafaza ettiği takdirde mezkür müddet içinde gemiyi tayin etmemiş ise alıcı,geminin tayinini veya mukavelenin aynen ifasından vazgeçerek tazminat verilmesini istiyebilir.


2961Gemiyi tayin için mukavele veya ticari teamül <strong>ile</strong> kabul edilmiş bir müddet yoksa alıcı, mahkemeyemüracaat ederek mezkür müddetin müstacelen tayinini talebedebilir.2. Geminin hareket veya ulaşma zamanının tayini:Madde 1135 – Mukavele <strong>ile</strong> veya sonradan tayin olunan geminin hareketi veya varma yerine ulaşmasıiçin bir müddet tayin edilip de gemi mezkür vakitte hareket etmemiş veya muayyen müddet içinde varma yerineulaşmamışsa alıcı mukavelenin aynen ifasından vazgeçebilir. Şu kadar ki; geminin ulaşması için tayin ed<strong>ile</strong>nzamanı alıcı bir veya birkaç defa temdidedebilir.Geminin ulaşmasına dair bir müddet tayin edilmediği takdirde mezkür geminin yolculuğunu bitirmesiiçin lazımgelen zaman taraflarca tayin edilmiş sayılır. <strong>Bu</strong> takdirde geminin ulaşması gecikmişse alıcımahkemeye müracaat ederek bu hususta müstacelen bir müddet tayinini talebedebilir. Her halde mahkemenintayin edeceği müddet geminin yükleme yerinden hareketi tarihindan itibaren altı ayı geçemez. Tayin ed<strong>ile</strong>nmüddet içinde gemi ulaşmazsa alıcı aynen ifaden vazgeçebilir.3. Aktarma:Madde 1136 – Mallar yolculuk sırasında mücbir sebep yüzünden yükletildiği gemiden diğer bir gemiyeaktarılmışsa akdin aynen ifasından vazgeç<strong>ile</strong>meyip malların aktarma edildiği gemi önceden tayin olunan gemininyerine geçmiş sayılır.4. Malların hasara uğraması:Madde 1137 – Yolculuk sırasında mallar, kasded<strong>ile</strong>n menfaat zail olacak derecede deniz hasarınauğramışsa mukavele hükümden düşer.Diğer hallerde alıcı malları ulaştırıldıkları zamandaki bulunduğu hal üzere kabule mecburdur. <strong>Bu</strong>takdirde bilirkişi marifetiyle takdir ed<strong>ile</strong>cek miktar malın bedelinden indirilir.B) Fob satış:Madde 1138 – Yükleme limanı zikrolunarak "Fob" satılan malların satıcı tarafından mukavele şartlarıdairesinde ve bunlar yoksa yükleme yerindeki teamüllerle muayyen olan suret ve zamanda ve ambalaj içindealıcı tarafından tayin olunacak gemide teslim edilmesi lazımdır."Fob" satılan malların geminin küpeştesini fi<strong>ile</strong>n geçtiği andan itibaren nefi ve hasarı alıcıya aittir. Şukadar ki; tayin olunan gemi vaktinde hazır olmazsa malların satıcı tarafından alıcının emrine amade kılındığıandan ve alıcı gemiye vakit ve zamanında tayin etmemiş veya malı teslim almak için bir müddet tayin yahutteslim yeri hakkında seçme hakkını muhafaza etmiş olup da vakit ve zamanında buna dair talimat göndermemişolduğu takdirde kararlaştırılan müddetin bitiminden itibaren hasarı alıcıya aittir.Masraflar hakkında 1146 ncı madde hükmü tatbik olunur. Şu kadar ki; konişmento masraflariyle navlunbedeli ve hasarın alıcıya intikal ettiği andan sonra mallara binen bütün masraflar alıcıya aittir.Diğer hususlarda 25 inci madde hükmü "Fob" satış hakkında da tatbik olunur.C) Sif satış:I - Tarif:Madde 1139 – Bir malın muayyen bir yere taşınması için gemiye yükletilmesi şartiyle mal değerindenve satıcı tarafından ödenecek sigorta ücretiyle navlundan ibaret maktu bir bedel karşılığında yapılan satışa "Sif"satış denir.


2962Satıcı borcunu kısım kısım yerine getirmeye salahiyetli olduğu takdirde yüklet<strong>ile</strong>n her kısım emtia ayrıcasatılmış sayılır.1140 - 1158 inci maddeler hükümleri mahfuz kalmak şartiyle 25 inci madde hükmü sif satış hakkında datatbik olunur.II - Satıcının borçları:1. Yükleme borcu:a) Umumi olarak:Madde 1140 – "Sif" satılan malların, satıcı tarafından mukavele şartları dairesinde ve bunlar yoksayükleme yerindeki teamüllerle muayyen olan şekil ve zamanda ve ambalaj içinde gemiye yükletilmesi lazımdır.Satıcının; malların gemiye yükletildiği andaki halini, tartı ve vasıflarını keşif ve muayene ettireceğinedair olan mukavele muteberdir. <strong>Bu</strong> takdirde satıcı mahkemeye müracaatla bilir kişi tayinini talebedebilir. Bilirkişi tarafından tanzim ed<strong>ile</strong>n rapor h<strong>ile</strong>ye müstenit değilse alıcıya karşı muteberdir.Mukavele yapıldığı anda satılan mallar gemiye yükletilmiş veya 1097 nci maddenin son fıkrası hükmügereğince taşıyan tarafından taşınmak üzere teslim alınmış bulunur yahut satıcı borcunu yerine getirmek üzereher hangi bir gemiye yükletilmiş olup da satılan malların cins, mahiyet ve vasıfları itibariyle aynı malları tedariketmek hakkını haiz olursa, satıcı mezkür malların mukavelenin ifası için tayin ve tahsis edilmiş olduğunu alıcıyabildirmekle birinci fıkrada yazılı borcunu yerine getirmiş sayılır. Böyle bir halde, daha önce bildirme yapılmamışise,konişmento ve sair belgelerin alıcıya teslimi,bildirme hükmündedir.Satıcıya düşen teslim borcunun ifa yeri malın yüklendiği yerdir. Şu kadar ki; malın mülkiyetinin alıcıyageçmesi onu temsil eden konişmentonun ciro ve teslimi <strong>ile</strong> olur.b) Yükleme tarihi:Madde 1141 – Satıcı, satılan malların hepsini mukavele <strong>ile</strong> muayyen tarihte ve müddet içinde yahutmukavele yoksa münasip bir müddet içinde gemiye yüklemek veya taşıyıcıya, yükletilmek üzere teslim etmeklemükelleftir.Satıcı, malların usulüne muvafık olarak yükletildiğini bir yükleme konişmentosu <strong>ile</strong> ispat eder. Tesellümkonişmentosu halinde; yüklemenin konişmentoda yazılı tarihte hakikaten yapılmadığını alıcı her zaman ispatedebilir. Şu kadar ki; tesellüm konişmentosu 1097 nci maddenin son fıkrasının son cümlesinde yazılı şerhi ihtivaederse alıcı hilafını ispat edemez.Mallar memleket içindeki bir şehirden veya nehir üzerinde bulunan bir limandan sevk edildiği ve mezkürmalları taşıyacak bütün vasıtalar için tek konişmento tanzim kılındığı takdirde bu malların yükletildiği ilk vasıta<strong>ile</strong> sevk edildiği tarih, yükleme tarihi hükmünde tutulur.c) Gecikme:Madde 1142 – Satıcı, yükleme borcunu kısmen veya tamamen yükleme tarihinde mücbir sebebedayanmaksızın yerine getirmemiş ise alıcı mukavelenin aynen ifasından vazgeçebilir. Vazgeçme gecikmeksizinihbar edilmelidir.Mücbir sebep; satılan malların veya bir kısmının istihsaline, işlenmesine, gönderilmesine veya yüklenmesineyahut eşya taşıma mukavelelerinin yapılmasına mani olursa, satıcı keyfiyeti gecikmeksizin alıcıya bildirdiği takdirdeyüklemenin yapılacağı müddet, maniin ortadan kalkmasına kadar uzatılmış sayılır. Şu kadar ki; 1141 inci maddeninbirinci fıkrasında yazılı müddetin sonundan itibaren 15 gün


2963geçmişse her iki taraf tazminat istemeksizin mukaveleden veya mukavelenin henüz ifa edilmemiş olankısmından cayabilir. Caymanın 15 günlük müddetin geçmesinden itibaren bir hafta içinde ihbar edilmesi şarttır.d) Nefi ve hasar:Madde 1143 – "Sif" satılan malların geminin küpeştesini aştığı andan itibaren nefi ve hasarı alıcıyaaittir. Şu kadar ki; mallar yalnız nevan tayin edilmişse satıcı malların yükleme anı <strong>ile</strong> markaları ve yükletildiğigemi hakkında aldığı malümatı derhal alıcıya bildirmek suretiyle yüklettiği malları tayin ve tahsis etmiş olmasışarttır.1140 ıncı maddenin üçüncü fıkrasında yazılı hallerde nefi ve hasar, bildirme tarihinden itibaren alıcıyaaittir.2. Taşıma sözleşmesini yapmak borcu:a) Umumi olarak:Madde 1144 – Satıcı; 1140 ıncı maddenin 3 üncü fıkrasında yazılı haller haric olmak üzere, yüklemeyerinden varma limanında vinç üzerinde teslimine kadar taşınması için ve navlun kendi tarafından ödenmeküzere, malların cins ve mahiyetine elverişli bir taşıma mukavelesi yapmakla mükelleftir.Malın hangi gemiye yüklet<strong>ile</strong>ceği akitle kararlaştırılmış olmadığı takdirde, satıcı malları, yükleme yerive zamanında bu gibi malların yollanması için mütat olan ve yükleme ve varma limanları arasındaki mütat yolutakibeden bir gemi <strong>ile</strong> taşıtabilir.Satıcı; satış mukavelesine aykırı olarak ve muhik sebep olmaksızın, malları tayin ed<strong>ile</strong>nden başka birgemiye veya vapur yerine yelkenliye yahut doğru bir gemi yerine bazı iskelelere uğrayan bir gemiye yükletmişise alıcı aynen ifadan vazgeçerek tazminat istiyebilir. Şu kadar ki; satıcı malların yüklet<strong>ile</strong>ceği gemiyi tekkonişmento münderecatına dayanarak tayin etmiş ise donatanın veya taşıyanın, satıcı <strong>ile</strong> olan münasebetlerindebu tayin kaydına riayete mecbur olmadığı hallerde satıcı da alıcıya karşı mezkür kayda riayetle mükellefdeğildir.b) Konişmento:Madde 1145 – Taşıma mukaveleleri dolayısiyle gemiye yükletilmiş veya yükletilmek üzere taşıyanateslim edilmiş olan mallar karşılığında bir konişmento tanzim ettirilmesi lazımdır.Konişmentolarla taşıma mukavelelerine derci mütat olan şartlar, 1116 ve 1118 inci maddelerhükümlerine muhalif olmadıkça alıcıya karşı da muteberdir.Mallar, 1141 inci maddenin son fıkrası gereğince tek konişmento <strong>ile</strong> gönderilmişse bu konişmentomalların ilk sevk edildiği yerde ve bütün yolculuğa şamil olmak üzere tanzim edilmek lazımdır.c) Masraflar:Madde 1146 – Satıcı ambalaj masrafları ve navlundan başka malların gemiye yükletilmesi için gereklimuayene ve kontrol işlerine mütaallik masraflara, hususiyle kalite kontrolu ölçü, tartı ve sayma masrafları <strong>ile</strong>bütün yükleme masraflarına ve ödenmesi lazımgelen bütün harc, vergi, resim ve ihraç takasları dahil olmaküzere, sair mükellefiyetlere katlanmaya mecburdur.Alıcı tarafından istihsali talep olunduğu takdirde, menşe şahadetnamesiyle yükleme veya menşememleketinde verilip malları varma yerine ithal veya malların üçüncü devlet ülkesinden transit tarikiyle geçmesiiçin alıcıya lüzumlu olab<strong>ile</strong>cek vesikaların masrafları ve bunların tercüme ve tasdikı için sarf ed<strong>ile</strong>n harç ve sairmasraflar alıcıya aittir.


29643. Sigorta ettirme borcu:a) Umumi olarak:Madde 1147 – Satıcı; yükletilmiş malları, sigorta poliçelerine derci mütat olan şartlar dairesindedenizcilik rizikolarına karşı muteber bir sigortacıya sigorta ettirmek ve sigorta ücretini ödemekle mükelleftir.Aksine mukavele veya teamül olmadıkça sigorta bedelinin malların fatura <strong>ile</strong> belli olan sif değerineumulan kar olarak yüzde on ilavesi suretiyle hasıl olacak tutarda olması lazımdır.Mallar kısım kısım yükletilmiş ise her kısım ayrı ayrı sigorta ettirilir.Satıcı alıcıya karşı bizzat sigortacı vazifesini göremez.b) Rizikolar:Madde 1148 – Aksi kararlaştırılmış olmadıkça sigorta <strong>ile</strong> karşılanması lazım gelen rizikolar, aleladerizikolardan ibaret olup harb rizikosu hariçtir. Alıcının talebi üzerine harb rizikosuna karşı da sigorta yapılırsamezkür sigorta ücreti alıcıya aittir.Sigortanın şümulüne, muafiyetlere ve sigorta bedelinin ödeme tarzına ait şartların tayininde; yüklemeyerindeki ticari taammüllerle malların cins ve mahiyeti ve geminin önceden tayin olunan rotası göz önündetutulur. Şu kadar ki sigortanın malların yükletmiş veya yükletilmek üzere taşıyıcıya teslim edilmiş olduğuyerden, mütat aktarmalar dahil olmak üzere, varma limanında vinç üzerinde teslimine kadar olan rizikolarıkarşılaması lazımdır.Satıcı malları tanınmış ve muteber bir sigortacıya sigorta ettirmiş ise sigortacının sigorta bedeliniödemekten aciz kalmasından dolayı alıcıya karşı mesul değildir.c) Muvakkat sigorta ilmühaberi:Madde 1149 – Muvakkat bir sigorta ilmühaberi, sigortanın hususi şartlarını havi olmadıkça ve diğerşartlar hakkında sigorta poliçesi nümunelerinden birine atfen tanzim edilmedikçe sigorta poliçesi yerine geçmez.4. Vesikaları ibraz etme borcu:a) Umumi olarak:Madde 1150 – Mallar yükletildikten sonra muntazam cirolu konişmentosu <strong>ile</strong> beraber sigorta poliçesiveya onun yerine muvakkat bir sigorta ilmühaberi, kati fatura veya mallar kısım kısım yükletilmiş yahut 1157 ve1158 inci maddelerde yazılı hallerden biri mevcutsa, muvakkat fatura ve icabı halinde malların vasfı ve tartısınımüsbit şahadetname <strong>ile</strong> mukaveleye göre satıcının vermeye mecbur olduğu diğer vesikalar, satıcı tarafındangecikmeksizin alıcıya ibraz edilir veya ettirilir.Konişmentoda çarter mukavelesine taallük eden kayıtlar bulunursa çarter partinin sureti de ibraz edilir.b) Vesikaların tam ve muntazam olması:Madde 1151 – Alıcıya ibraz ed<strong>ile</strong>n vesikaların tam, muteber ve muntazam olması ve malların irsaledildiği yerde tanzim edilmiş bulunmaları şarttır.Konişmento birden çok nüsha olarak tanzim edilip de metninde alıcı veya acentası yahut diğer birtemsilcisi gönder<strong>ile</strong>n olarak gösterilmişse, satıcı, konişmentonun yalnız bir nüshasını ibraz etmekle iktifaedebilir; diğer hallerde bütün nüshaları ibraz etmeye mecburdur; meğer ki, diğer nüshaların ibraz edilmemesiyüzünden doğacak zararın tazminini sağlıyan muteber bir bankanın teminat mektubunu alıcıya vermiş olsun.


2965İbraz ed<strong>ile</strong>n vesikaların münderecatı esaslı noktalarında satış mukavelesine tevafuk etmezse, alıcıvesikaları reddederek mukavelenin aynen ifasından vazgeçip tazminat istiyebilir.III - Alıcının borçları:1. Vesikaları inceleme borcu:Madde 1152 – Alıcı yukarıki maddede yazılı vesikaların kendisine ibraz edilmesi üzerine bunlarıinceliyerek gecikmeksizin kabul veya reddettiğini beyana mecburdur.Vesikaların ibrazından itibaren üç gün zarfında alıcı bir itiraz dermeyan etmediği takdirde bunların tam,muteber ve muntazam olduğunu kabul etmiş sayılır.Kezalik bazı muayyen sebepler zikir ve tasrihi <strong>ile</strong> vesikaları reddetmiş veya ihtirazı kayıtla kabul etmişise bu muayyen sebepler dışında bir itiraz dermeyan edemez.Vesikaları reddettiği takdirde reddin haksız olduğu tebeyyün ederse, alıcı satıcıya tazminat vermeyemecburdur.Alıcı vesikaları kabul etmiş ise; satıcının h<strong>ile</strong>si sabit olmadıkça veya malların vesikaların münderecatınauygun olmadığı anlaşılmadıkça mukaveleye riayete mecburdur.2. Ödeme borcu:a) Umumi olarak:Madde 1153 – Alıcı 1151 inci maddede yazılı vesikaları teslim alabilmek için satış mukavelesindeaksine hüküm olmadıkça satış bedelini ödemekle mükelleftir.Alıcı; malları muayene etmek fırsatını henüz bulamamış olduğunu <strong>ile</strong>ri sürerek muntazam vesikalarıreddedemiyeceği gibi satış bedelini ödemekten de imtina edemez.b) Masraflar:Madde 1154 – Malların varma limanına kadar deniz yoliyle taşınması sırasında ihtiyar olunacak türlümasrafları ve satış mukavelesinde aksine hüküm olmadıkça, mavna ücretiyle malların rıhtıma çıkarılması içingerekli masrafları, gümrük ve malların ithali sebebiyle ve ithali sırasında talep olunan harc, resim, vergi ve ithaltakasları dahil olmak üzere, diğer mükellefiyetleri alıcıya aittir.Malları teslim alabilmek için 1069 ve 1070 inci maddeler gereğince paraların ödenmesi lazımgelirsealıcı; fatura tutarına kadar ve satış bedelinden indirilmek üzere ödemelerde bulunmaya mecburdur.3. Malları teslim alma borcu:a) Umumi olarak:Madde 1155 – Geminin varma limanına ulaşmasında alıcı malları teslim almakla mükelleftir.Mallar konişmento ve taşıma mukavelesindeki şartlara ve bunlarda açık kayıt yoksa varma limanındakiteamüllere göre çıkarılır.Alıcı; vesikaları hamil olduğu halde münderecatının numara, marka, kontr marka, ambalaj şartlarıitibariyle gemiden çıkan mallara muvafık olup olmadığı muayene edebilir.Satıcının kusuru sebebiyle malların tayin ve teşhisi kabil olmamışsa alıcı mukavelenin aynen ifasındanvazgeçerek tazminat istiyebilir.


2966b) Satış parasını indirme hakkı:Madde 1156 – Gönder<strong>ile</strong>n mallar <strong>ile</strong> mukavelenin mevzuunu teşkil eden mallar arasında vasıf itibariylegörülen fark, alıcının malı kabul etmeye nesafet kaidesine göre zorlanamıyacağı derecede aşırı değilse alıcı,malları teslim almaya mecbur tutulur. Ancak, satış bedelinden bilir kişi tarafından takdir ed<strong>ile</strong>cek bir miktarınindirilmesini istiyebilir. Satış bedelinden indir<strong>ile</strong>cek miktar, mukavelede aksine hüküm yoksa, boşaltmalimanındaki teamüllere göre tesbit olunur.4. Hususi haller:a) Tartı üzerinden ödeme:Madde 1157 – Satış bedeli tutarının, boşaltma zamanında tahakkuk edecek veya kabul ed<strong>ile</strong>cek tartıüzerinden ödeneceğine dair olan şart muteberdir. <strong>Bu</strong> suretle mukavele münderecatına göre muvakkat bir faturatanzim ed<strong>ile</strong>rek vesikaların ibrazında ödenecek olan para satış bedelinin yüzde yetmiş beşi <strong>ile</strong> doksanı arasındabir noksanla tayin olunur.Malların ulaştığı limanda taraflar veya acenta veyahut temsilc<strong>ile</strong>ri hazır olduğu halde usulü dairesindetartısı yapıldıktan sonra kati fatura tanzim olunur. İki fatura tutarları arasındaki fark, malların tesim alınmasıtarihinden itibaren sekiz gün içinde icabına göre alıcı tarafından ödenir veya satıcı tarafından kendisine geriverilir.b) "Tahminen" veya "katiyen muayyen miktar" kayıtları:Madde 1158 – Mukavelede "Tahminen" veya "Katiyen muayyen miktar" kayıtlı bulunduğu zaman satışbedeli aşağıda yazılı tarzda tayin olunup ödenir:Mukavelede "Tahminen" kaydı mevcutsa satılan mallar geminin tamamen hamulesine şamil olduğutakdirde kararlaştırılan miktardan yüzde on ve hamulenin bir kısmından ibaret bulunduğu takdirde yüzde beş,ziyade veya noksan olarak teslim olunabilir."Katiyen muayyen miktar" kaydı alıcıya mukavelede muayyen olan miktarın tamamını talep hakkınıbahşeder. Şu kadar ki; malların yolculuk sırasındaki firesinden veya deniz hasarları sebebiyle meydana gelennoksandan dolayı satıcı mesul olmaz.Her iki halde çıkacak olan noksan veya ziyade miktarın bedeli, malların gemiden çıkarıldığı gün veyerdeki rayice göre tayin olunup ödenir. Mamafih malların kısmen denize atılması veya deniz suyu <strong>ile</strong> ıslanarakağırlığının artması veya eksilmesi sebebiyle hakiki tartısının tesbiti mümkün olmazsa muvakkat fatura tutarıkat<strong>ile</strong>şmiş olurDÖRDÜNCÜ KISIMDeniz Ödüncü MukavelesiA) Tarifi:Madde 1159 – <strong>Bu</strong> kanunun tatbikı bakımından deniz ödüncü bir mukaveledir ki, onunla kaptan, busıfatla, kanunun kendisine verdiği salahiyetlere dayanarak bir prim temin ve gemiyi, navlunu ve yükü veyabunlardan birini yahut birkaçını rehnetmek suretiyle ödünç para alır; ödünç veren kimse alacağını ancak rehingöster<strong>ile</strong>n şeyler üzerinden tahsil eder ve bunu yalnız geminin, ödünç muamelesine sebep olan yolculuğunbiteceği yere ulaşmasından sonra istiyebilir.Kaptanın aynı zamanda geminin veya yükün yahut her ikisinin tek veya müşterek maliki olması veyadeniz ödüncü mukavelesini ilgil<strong>ile</strong>rin hususi talimatlariyle yapmış bulunması; bu kısmın hükümlerinin tatbikınemani teşkil etmez.


2967B) Şartları:I - Zaruret halleri:Madde 1160 – Kaptan ancak aşağıda yazılı hallerde deniz ödüncü mukavelesi yapabilir:1. Gemi bağlama limanı dışında bulunduğu sırada geminin, yolculuğunu, 988, 998, 999, 1000 ve 1002nci maddeler gereğince bitirebilmesi maksadiyle;2. Yolculuk sırasında sırf yükle <strong>ilgili</strong> olanların menfaatleri icabı yükün 995, 1002 ve 1086 ncı maddelergereğince korunması ve <strong>ile</strong>riye taşınması maksadiyle.Birinci fıkranın 2 nci bendindeki halde kaptan deniz ödüncü almak maksadiyle yalnız başına yükürehnetmeye salahiyetli olduğu halde diğer bütün hallerde her ne kadar yalnız gemi veya yalnız navlunkarşılığında ödünç para alabilirse de yükü ancak gemi ve navlun <strong>ile</strong> birlikte deniz ödüncüne karşı rehnedebilir.Navlun zikredilmeksizin gemi üzerine deniz ödüncü alınmışsa navlun rehne dahil değildir. Fakat gemive yük üzerine ödünç alınmışsa navlun rehne dahil sayılır.Navlun üzerine deniz ödüncü, ancak navlun deniz rizikosuna maruz bulunduğu müddetçe alınabilir.Yolculuğun henüz başlanmamış olan kısmına ait navlun üzerine de deniz ödüncü alınabilir.II - Zaruretin tevsiki:Madde 1161 – Deniz ödüncü senedinin tanziminden önce muamelenin yapılmasındaki zaruret; Türkkonsolosu, bulunmadığı takdirde senedin tanzim edildiği yerdeki mahkeme ve bu da yoksa salahıyetli limanbaşkanlığı ve bunun da bulunmaması halinde bütün gemi zabitleri tarafından yazılı olarak tevsik edildiğitakdirde kaptanın, yapmış olduğu muameleye salahiyetli olduğu kabul olunur. <strong>Bu</strong>nunla beraber aksi ispatolunabilir.C) Prim:Madde 1162 – Deniz ödüncü priminin haddini tayinde, taraflar tamamiyle serbesttirler.Aksi kararlaştırılmış olmadıkça prim, faizi de ihtiva eder.D) Deniz ödüncü senedi:I - Tanzimi:Madde 1163 – Kaptanın, deniz ödüncü muamelesine dair bir deniz ödüncü senedi tanzim etmesilazımdır. Senet tanzim edilmezse alacaklı, ihtiyacı karşılamak üzere kaptan tarafından alelade bir kredimuamelesi yapılmış olsaydı hangi hakları haiz bulunacak idiyse yalnız bunlara sahip olur.II - Muhtevası:Madde 1164 – Deniz ödüncü senedine, aşağıdaki hususların yazılması lazımdır:1. Deniz ödüncü alacaklısının adı ve soyadı;2. Deniz ödüncü borcunun ana parası;3. Deniz ödüncü priminin haddi yahut alacaklıya ödenmesi lazımgelen paranın mecmuu;4. Deniz ödüncüne karşı rehned<strong>ile</strong>n şeyler;5. Geminin adı ve kaptanın adı ve soyadı;6. Deniz ödüncünün hangi yolculuk için yapıldığı;


29687. Deniz ödüncü borcunun ödeneceği zaman ve yer;8. Senedin metninde deniz ödüncü senedi olduğunun yazılması yahut borcun deniz ödüncü borcu olarakyapıldığının beyan edilmesi veya muamelenin deniz ödüncü mahiyetini kafi derecede belli edecek diğer birifade;9. Deniz ödüncü alınmasını zaruri kılan haller;10. Senedin tanzim edildiği tarih ve yer;11. Kaptanın imzası.Talebolunursa kaptanın imzasının notere tasdik ettirilmesi lazımdır.III - Kimin emrine tanzim ed<strong>ile</strong>ceği:Madde 1165 – Aksi kararlaştırılmış olmadıkça deniz ödüncü senedi, ödünç verenin talebi üzerinealacaklının emrine veya sadece emre yazılı olarak tanzim olunur. <strong>Bu</strong> son halde "emre" ibaresi deniz ödüncüverenin emrine demektir.Kaptanın muameleyi yapmaya salahiyetli olmadığı veya girişmiş olduğu hudut dairesinde yapmayasalahiyetli bulunmadığı hakkındaki itiraz, senedi ciro ve teslim suretiyle iktisabedene karşı da <strong>ile</strong>ri sürülebilir.IV - Birden çok nüsha:Madde 1166 – Deniz ödüncü veren, deniz ödüncü senedinin mütaaddit nüsha olarak tanziminiistiyebilir.Birden fazla nüsha yapılmışsa kaç nüsha yapıldığı her birinde gösterilir.E) Borcun ödenmesi:I - Yer ve zaman:Madde 1167 – Deniz ödüncü senedinde hilafına hüküm olmadıkça deniz ödüncü borcunun, <strong>ilgili</strong>yolculuğun varma limanında ve geminin bu limana ulaşmasından itibaren sekiz gün içinde ödenmesi lazımdır.Prim de içinde olduğu halde deniz ödüncü borcunun tamamı için, vade gününden itibaren faiz işler. Primzaman üzerine şart edilmişse, bu hüküm tatbik olunmaz. Şu kadar ki; zaman üzerine şart edilmiş prim ana paraödeninceye kadar işler.II - Alacaklı:1. Senedin hamili:Madde 1168 – Deniz ödüncünün, vadesi geldiğinde, senedin yalnız bir nüshası ibraz edilmiş olsa dahisalahiyetli hamiline ödenmesi lazımdır.Ödeme; ancak bu nüshanın bedelinin alındığını gösteren bir şerhle, geri verilmesi mukabilindeistenebilir.2. Birden çok senedin hamili:Madde 1169 – Birden çok nüsha olarak tanzim ed<strong>ile</strong>n deniz ödüncü senedinin birden fazla salahiyetlihamili müracaat ederse, bunların hepsi reddedilir ve deniz ödüncüne karşı rehned<strong>ile</strong>n şeylerin rehindenkurtulması icabediyorsa para resmi bir vezneye veya bu yapılmazsa başka emin bir yere yatırılır ve müracaatetmiş olan deniz ödüncü senedi hamilleri bu tedbirden, sebepleri de bildirilmek suretiyle, haberdar edilir.Paranın resmi bir vezneye yatırılması mümkün olmayan hallerde, yatıran, aldığı tedbir ve bununsebepleri hakkında resmi bir vesika tanzim ettirmeye ve bu muamele yüzünden yapılan masrafları deniz ödüncüborcundan indirmeye salahiyetlidir.


2969F) Avaryalar:Madde 1170 – Deniz ödüncü alacaklısına ne müşterek ve ne de hususi avaryadan pay düşmez.<strong>Bu</strong>nunla beraber deniz ödüncüne karşı rehnedilmiş olan şeyler müşterek veya hususi avarya neticesiolarak artık deniz ödüncü alacaklısının alacağını itfaya kifayet etmezse, bundan doğan zararları kendisi çeker.G) İhtiyati haciz:Madde 1171 – Deniz ödüncüne karşı rehned<strong>ile</strong>n şeylerin her biri deniz ödüncü alacaklısının alacağınıntamamına karşılıktır.Gemi, deniz ödüncü <strong>ile</strong> <strong>ilgili</strong> yolculuğun varma limanına ulaşınca, alacaklı deniz ödüncüne karşırehnedilmiş şeylere ihtiyati haciz koydurabilir. Alacaklı haciz sebepleri hakkında delil göstermeye mecburdeğildir.H) Kaptanın mesuliyeti:I - Rehned<strong>ile</strong>n şeylerin korunmasından:Madde 1172 – Kaptan deniz ödüncüne karşı rehned<strong>ile</strong>n şeylerin muhafazasını temin etmeye mecburdur. Acilsebepler olmadıkça rizikonun, deniz ödüncü veren için mukavelenin yapıldığı sırada göze alınana nazaran,artmasına veya değişmesine sebebolacak hiçbir harekette bulunamaz.Kaptan bu hükümlere muhalif hareketinden doğacak zararlardan deniz ödüncü alacaklısına karşı 973üncü madde gereğince mesuldür.II - Alacaklının rizikosunun keyfi olarak artırılmasından:Madde 1173 – Alacaklının menfaati icabetmediği halde kaptan deniz ödüncü <strong>ile</strong> <strong>ilgili</strong> yolculuğu keyfiolarak değiştirir veya bu yolculuğun rotasından keyfi olarak ayrılır yahut da yolculuk bittikten sonra denizödüncüne karşı rehnedilmiş şeyleri, alacaklının menfaati icabetmediği halde yeniden bir deniz rizikosunaarzederse, deniz ödüncü borcundan dolayı alacaklıya karşı, bunun rehnedilmiş olan şeyler üzerinde alacağınıtahsil edemediği nispette şahsan mesul olur; meğer ki, alacaklının alacağını tamamen alamaması keyfiyetiyolculuğun değiştirilmesinden veya rotadan ayrılmadan yahut da yeni deniz rizikosundan <strong>ile</strong>ri gelmemiş olsun.III - Alacak ödenmeden veya temin edilmeden yükün teslim edilmesinden:Madde 1174 – Kaptan alacaklının alacağı ödenmeden veya temin edilmeden deniz ödüncüne karşırehned<strong>ile</strong>n yükü tamamen veya kısmen teslim edemez; ederse, teslim ed<strong>ile</strong>n mallar üzerinden teslim zamanındaelde ed<strong>ile</strong>cek menfaat nispetinde şahsan mesul olur. Alacaklının, malların teslim zamanında alacağını tamamenalmış olab<strong>ile</strong>ceği kabul olunur.IV - Donatanın talimat vermesi halinde:Madde 1175 – Donatan, 1172, 1173 ve 1174 üncü maddelerde yazılı hallerde kaptanın hareket tarzınıtayin etmiş bulunursa 973 üncü maddenin ikinci fıkrası hükümleri tatbik olunur.İ) Rehnin paraya çevrilmesi:Madde 1176 – Deniz ödüncü borcu vadesinde ödenmediği takdirde, alacaklı alacağını deniz ödüncünekarşı rehned<strong>ile</strong>n şeyler üzerinden tahsil edebilir. <strong>Bu</strong> hususta rehinin paraya çevrilmesi hakkındaki hükümlertatbik olunur.Gemi ve navlun hakkındaki takibat kaptan yahut donatana karşı yapılır; kaptan aleyhine ver<strong>ile</strong>n hükümdonatan aleyhine de verilmiş sayılır. Yük hakkındaki takibat, malların teslimindenönce kaptana karşı yapılır. Alacaklı deniz ödüncü dolayısiyle rehned<strong>ile</strong>n yükü hüsnüniyetle iktisabeden üçüncüşahsa karşı takibatta bulunamaz.


2970J) Malları teslim alanın mesuliyeti:Madde 1177 – Malı deniz ödüncüne karşı rehnedilmiş olduğunu b<strong>ile</strong>rek teslim alan gönder<strong>ile</strong>n, malteslim edilmiş olmasaydı alacaklının bundan alacağını elde edeb<strong>ile</strong>ceği nispette ve en çok malın teslimzamanındaki kıymeti kadar alacaklıya karşı şahsan mesul olur.K) Yolculuktan vazgeçilme hali:Madde 1178 – Gemi yola çıkmadan deniz ödüncü <strong>ile</strong> <strong>ilgili</strong> yolculuktan vazgeçilmiş ise alacaklı, denizödüncü muamelesinin yapıldığı yerde ödünç ver<strong>ile</strong>n paranın derhal ödenmesini istiyebilir. Ancak, priminmütenasiben indirilmesine razı olması lazımgelir. Prim indirilirken bilhassa geçir<strong>ile</strong>n rizikonun göze alınanrizikoya olan nispeti gözönünde tutulur.Deniz ödüncü <strong>ile</strong> <strong>ilgili</strong> yolculuk, bu yolculuğun varma limanından başka bir limanda biterse denizödüncü borcu; prim indirilmeksizin bu son limanda mukavele <strong>ile</strong> tayin ed<strong>ile</strong>n müddetin ve böyle bir müddettayin edilmemişse 1167 nci maddede yazılı sekiz günlük ödeme müddetinin geçmesinden sonra ödenir. Ödememüddeti yolculuğun kati olarak durdurulduğu günden itibaren hesabolunur.Yukarki fıkralar hükümlerinden aksi anlaşılmadıkça bu hallerde 1168-1177 nci maddeler de tatbikolunur.BEŞİNCİ FASILDeniz KazalarıBİRİNCİ KISIMMüşterek ve Hususi AvaryalarA) Umumi hükümler:I - Tarifler:1. Müşterek avarya:Madde 1179 – Müşterek bir deniz sergüzeştine atılmış olan gemiyi ve yükü tehdit eden bir tehlikedenonları korumak maksadiyle ve makul bir hareket tarzı teşkil edecek şekilde ve b<strong>ile</strong> b<strong>ile</strong>, fevkalade bir fedakarlıkyapılması veya fevkalade bir masrafa katlanılması halinde "Müşterek avarya hareketi" mevcut sayılır ve buhareketin ancak doğrudan doğruya neticesi olan zarar veya masraflar müşterek avaryadır.1184 - 1195 inci maddelerde sayılan haller dahi birinci fıkradaki unsur mevcut olmak ve bu kısımdaaksine hususi hüküm bulunmamak şartiyle, müşterek avar yaya girer.Müşterek avaryadan sayılacak bir masrafın yapılmaması için göze alınan her fazla masraf da, başka <strong>ilgili</strong>şahıslar bu fazla masraflardan faydalansalar b<strong>ile</strong> önlenmiş olan masrafın tutarına kadar, müşterek avaryagaramesine kabul olunur.Müşterek avarya garamesine giren zarar veya masraflar; gemi navlun ve yük arasında aşağıdakihükümlere göre paylaşılır.2. Hususi avarya:Madde 1180 – Müşterek avaryadan olmıyan, 1075 inci madde hükmüne girmiyen ve birkaza neticesinde doğan bütün zarar ve masraflar ve hususiyle, gerek


2971yolculuk sırasındaki, gerekse yolculuktan sonraki bir gecikmeden meydana gelen (İşsiz kalma zararları gibi)gemiyi veya yükü ilg<strong>ile</strong>ndiren bütün zararlar veya ziyanlar <strong>ile</strong> bir müşterek avarya hareketinin dolayısiyleneticesi olan (Rayiç farkından meydana gelen ziyanlar gibi) zararlar hususi avaryadır.Hususi avaryanın gemiye ait olanına gemi maliki, yüke ait olanına yük sahibi katlanır.II - Tehlikeye sebebiyet veren kimsenin durumu:Madde 1181 – Tehlikenin üçüncü bir şahsın veya ilgil<strong>ile</strong>rden birinin kusurundan doğmuş olması,müşterek avarya hükümlerinin tatbikına mani olmaz. Şu kadar ki; böyle bir kusuru olan <strong>ilgili</strong> sadece kendiuğradığı zarar için herhangi bir tazminat isteyemiyeceği gibi sebep olduğu avarya garamesine iştirak edenlerinbu yüzden uğradıkları zararlardan da onlara karşı mesul olur.Tehlikeye gemi adamlarından birinin kusuru sebep olmuşsa, bundan donatan da 1947 ve 1948 incimaddelere göre mesul olur.III - Müşterek avaryadan sonra çıkan hususi avaryaların tesirleri:1. Garameye iştirak borcu üzerine:Madde 1182 – Kurtarılan bir şeyden dolayı avarya garamesine iştirak borcu, o şeyin sonradan hususiavaryaya uğraması halinde ortadan kalkmaz.2. Tazminat istemek hakkı üzerine:Madde 1183 – Müşterek avaryadan olan bir hasar sebebiyle tazminat istemek hakkı hasara uğrayanşeyin sonradan vukubulacak bir hususi avarya neticesinde tekrar hasara uğraması veya zayi olması <strong>ile</strong> değil,ancak sonraki kazanın önceki <strong>ile</strong> hiçbir ilgisi olmaması ve önceki zarar vaki olmasaydı dahi sonraki kazanın tekbaşına bu yeni zararı tevlit edeb<strong>ile</strong>cek mahiyette olması halinde ortadan kalkar.<strong>Bu</strong>nunla beraber sonraki kazanın vukuundan önce hasara uğramış olan şeyin sahibinin bunun eski halegetirilmesi için yapmış olduğu masraflardan dolayı tazminat istemek hakkı mahfuzdur.B) Müşterek avarya:I - Halleri:1. Denize yük ve sairenin atılması:Madde 1184 – Gemide mütat ticari teamüllere göre taşınmakta olan yükü, gemi kısımlarını veya gemialetlerini denize atma; gemi direklerini, çımaları veya yelkenlerini kesme; demirleri, demir halatları veyazincirleri bırakma yahut kesme; hallerinde gerek bizzat bu fedakarlıkların teşkil ettiği zararlar, gerek bufedakarlıklardan gemiye veya yüke geleb<strong>ile</strong>cek diğer zararlar, hususiyle denize mal atmak üzere açılan ambarkapaklarından veya başka bir delikten ambara giren suların yapacağı zararlar, müşterek avarya garamesine kabulolunur.Daha önce denizciliğin tabii tehlikelerinden birinin tahakkuku <strong>ile</strong> kopmuş bulunan direk veya başkaeşyanın kırık ve döküntülerini kesme hallerinde meydana gelen kayıp ve zararlar müşterek avarya olarak kabulolunmaz.2. Geminin hafifletilmesi:Madde 1185 – Karaya oturmuş olan geminin hafifletilmesi bir müşterek avarya hareketi teşkil ettiğitakdirde, bunun için yükün, yakıtın veya kumanyanın hepsinin yahut bir kısmının mavnalara veya diğervasıtalara aktarılması halinde; mavnalar veya diğer vasıtaların kirası <strong>ile</strong> zikri geçen şeylerin aktarılmaları veyeniden gemiye yüklenmeleri sırasında gemiye veya kend<strong>ile</strong>rine ve vasıtalarda yüklü bulundukları sırada yalnızkend<strong>ile</strong>rine geleb<strong>ile</strong>cek bütün zararlar müşterek avaryaya kabul olunur.


29723. Geminin karaya oturtulması:Madde 1186 – Geminin yalnız batmak veya zaptedilmek tehlikesinden korunması için b<strong>ile</strong>rek karayaoturtulması halinde; karaya oturma ve yeniden yüzdürmeden çıkan zararlar ve yüzdürme masrafları müşterekavarya olarak kabul olunur. Şu kadar ki; zikri geçen tedbir alınmamış olsaydı geminin mutlaka sahil veyakayalara bindireceği anlaşılırsa yalnız yüzdürme masraf ve zararları müşterek avarya kabul olunur.4. Geminin yüzdürülmesi:Madde 1187 – Gemi, kendisinin ve yükün kurtarılması için b<strong>ile</strong>rek karaya oturtulmuş olmayıp da başkasebeplerden oturmuşsa, karaya oturma yüzünden çıkan zararlar müşterek avaryadan sayılmamakla beraberyeniden yüzdürme için yapılan masraflarla bu maksatla gemiye veya yüke b<strong>ile</strong>rek yapılan zararlar müşterek avaryadandır. Hususiyle tehlikeli bir vaziyette bulunan gemiyi müşterek selamet uğruna yüzdürmek veya daha derinbir yere götürmek için sarf olunan gayretler yüzünden:1. Yelken ve direk veya bunlardan birinin zıyaı yahut hasara uğramasından doğacak zararlar;2. Makine ve kazanlara arız olan hasarlar;3. 1185 inci maddede yazılı zararlar;müşterek avarya olarak kabul olunur.5. Gemide çıkan yangının söndürülmesi:Madde 1188 – Gemide çıkan yangını söndürmek üzere gemide ve yükte veya bunlardan birinde su <strong>ile</strong>yahut lombarları açarak batırma da dahil olmak üzere başka suretlerle meydana getir<strong>ile</strong>n zararlar; (Yükünyanmamış kalan parçalarının istif edilmeksizin veya dökme halde gemiye yüklenmiş bulunan malların ve gemikısımlarının yanma yüzünden uğradığı zararlar hariç) müşterek avaryadandır.6. Yakıt yerine yakılan yük, gemi eşyası ve kumanyası:Madde 1189 – Tehlike karşısında müşterek selamet uğruna zaruri olarak yakıt gibi yakılan yük, gemieşyası ve kumanyası veya bunlardan biri; ancak ve ancak gemi tam ve bol yakıt <strong>ile</strong> donatılmış olduğu takdirdemüşterek avarya kabul olunur. Şu kadar ki; bu suretle yakılan şeylerin muadili olan yakıt miktarının muhammenkıymeti, son hareket limanı ve gününün rayici üzerinden hesaplanarak donatana zimmet ve müşterek avaryayamatlup kaydolunur.7. Barınma limanındaki masraflar:Madde 1190 – Kaza, fedakarlık veya başka fevkalade haller yüzünden yolculuğa devam olunmasıgemiye ve yüke müşterek bir tehlike getirecek olup da bunun önüne geçmek için geminin bir barınma, limanveya yerine girmesi yahut yükleme liman veya yerine dönmesi yahut gereken tamiratı yaptırmak buralardamümkün olmadığı takdirde başka bir barınma limanına girmesi ve bu hareketlerin müşterek selamet bakımındanzaruri bir tedbir mahiyetini arz etmesi halinde aşağıda sayılan zarar ve masraflar müşterek avarya olarak kabulolunur:1. Mezkür liman veya yere giriş masraflariyle, barınma veya dönmenin neticesi sayılabilmek şartiyle;geminin bu liman veya yerden ilk yükünün tamamı veya bir kısmiyle hareketindeki çıkış masrafları;


29732. Gemi hasarlarının tamiri için zaruri olmak şartiyle yük, yakıt veya kumanyayı gemi içinde koyupkaldırmak yahut bir yükleme, durma veya barınma liman yahut yerinde boşaltmak için yapılan masraflar;3. Yük, yakıt veya kumanyayı elden geçirme ve boşaltma masrafları 2 nci bent hükmü gereğincemüşterek avarya olarak kabul olunduğu takdirde, bunların yeniden yükletilme ve gemide istif edilmemasraflariyle depo ve makul surette yapılmış olmak şartiyle depo <strong>ile</strong> <strong>ilgili</strong> sigorta masrafları; şu kadar ki, gemimahküm edilir veya başladığı yolculuğunu yarıda bırakırsa geminin mahkümiyetine hükmolunması veyayolculuğun bırakılması tarihinden sonra işliyecek depo masrafları müşterek avarya olarak kabul olunmaz; fakatyükün boşaltılması bitmeden gemi mahküm edildiği veya yolculuktan vazgeçildiği takdirde, mezkür depomasraflarının boşaltmanın bittiği ana kadar tahakkuk eden kısmı müşterek avaryaya kabul olunur.4. Hasara uğramış bir gemi, yolculuğa bütün yükü <strong>ile</strong> devamını temin edecek surette tamir göreb<strong>ile</strong>ceğibir liman veya yerde bulunur da, masraftan tasarruf maksadiyle tamir için başka bir liman veya yere yahut davarma limanına kadar yedekte çektirilir veya yük kısmen veya tamamen başka bir gemiye aktarma ve sairherhangi bir suretle varma limanına doğru yola çıkarılırsa, sarfed<strong>ile</strong>cek römorkaj ve aktarma masraflariyle yükünvarma limanına ulaştırılmasına matuf sair fevkalade masraflar; şu kadar ki, bu masraflar, böylece tasarrufed<strong>ile</strong>cek fevkalade masraf tutarını aşmamak şartiyle, yolculukla ilgil<strong>ile</strong>r tarafından, bu suretle sarfındankurtulmuş oldukları fevkalade masraflar nispetinde ödenir;5. Geminin bir barınma limanına girmesi veya yükleme limanına veya yerine dönmesi sebebiyle uzıyanyolculuk dolayısiyle kaptanla diğer gemi adamlarına verilmiş olan ücretlerle bu uzıyan yolculuk sırasında onlarınyiyip içmeleriyle yakıt ve kumanyadan sarfedilmiş olanlar için yapılmış bulunan ve makul had dahilinde olanmasraflar;6. Bir gemi, bir liman veya yere girer veya bir liman veya bir yerde kalırsa, yahut bir kaza veyafedakarlık neticesinde geminin uğradığı hasarların tamirini mümkün kılmak için gemi bir limana veya bir yeregirer veya bir limanda yahut bir yerde kalırsa ve geminin emniyetle yolculuğa devam edebilmesi bu tamire bağlıbulunursa, kaptanın ve gemi adamlarının ücretleriyle yiyip içmeleri için geminin bu liman veya yerde durduğumunzam devrede ve yolculuk edeb<strong>ile</strong>cek duruma girdiği veya bu duruma girmesi lazım geldiği tarihe kadarmakul had içinde yapılmış bulunan masraflar müşterek avaryadandır. Munzam durma devresi, gemi mahkümedildiği veyahut ilk yolculuğuna devam etmediği takdirde geminin mahküm edildiği yahut yolculuğu bıraktığıtarihte ve şayet bu tarihte gemi henüz boşaltılmamış olursa boşaltmanın bittiği tarihte sona erer.Munzam durma devresinde sarfedilmiş olan kumanya ve yakıt ve bu devrede yapılmış olan limanmasrafları (Müşterek avaryadan olmıyan tamirlerin yapılması sebebiyle sarf edilmiş bulunan hariç olmak üzere),müşterek avaryaya kabul olunur.7. Kaptanlara ve diğer gemi adamlarına geminin bakımı veya müşterek avaryaya girmiyen tamirler içinfazla çalışma ücreti ödenmiş olduğu takdirde bu ücret bunun ödenmiş olması dolayısiyle yapılmasına hacetkalmamış bulunan ve yapılması halinde müşterek avaryaya dahil ed<strong>ile</strong>cek olan masraflar nispetinde müşterekavaryaya kabul olunur.8. Gerek bu bendin, gerekse müşterek avarya <strong>ile</strong> <strong>ilgili</strong> diğer hükümlerin tatbikında, donatanın kanun <strong>ile</strong>veya iş akdiyle bunları ödemeye mecbur olduğuna bakılmaksızın, kaptan ve diğer gemi adamlarına veya onlarlehine yapılmış bulunan bütün ödemeler ücret sayılır.


29748. Muvakkat tamirler:Madde 1191 – Gemi; bir yükleme, durma veya barınma limanında müşterek salamet uğruna veyamüşterek avaryadan sayılacak bir fedakarlık neticesinde hasıl olan hasarlardan dolayı muvakkaten tamir edilirsebu tamirin masrafları, müşterek avarya olarak kabul olunur. Şu kadar ki; kazaen vakı bir hasar neticesinde sadeceyolculuğun ikmalini temin için muvakkat tamirlere girişilmişse yapılan masraflar ancak mezkür tamirleryapılmamış olsaydı karşılaşılacak ve müşterek avarya olarak tazmin ed<strong>ile</strong>cek olan masraftan elde ed<strong>ile</strong>n tasarrufnispetinde ve yapılmış olan masraflar yüzünden diğer ilgil<strong>ile</strong>rin elde edeb<strong>ile</strong>cekleri tasarruflara bakılmaksızın,müşterek avaryaya girebilir.Müşterek avaryadan sayılan muvakkat tamir masraflarından yeni ve eski farkı indirilmez.9. Boşaltılma sırasında yüke gelen zararlar:Madde 1192 – Yük, yakıt ve kumanyanın yalnız elden geçirme, boşaltma, depolama, yeniden yüklemeve istif ameliyeleri sırasında uğrayacakları hasar ve kayıplar; ancak, bu ameliyelere ait masrafların müşterekavaryadan sayılmaları halinde, müşterek avarya olarak kabul olunur.10. Geminin müdafaası:Madde 1193 – Geminin düşman veya deniz haydutlarına karşı müdafaası halinde müdafaa sırasındagemiye veya yüke yapılan hasar, bu sırada sarf olunan cephane, gemi adamlarından biri müdafaa sırasındayaralandığı veya öldüğü takdirde tedavi ve cenaze masrafları, 1013 ve 1014 üncü maddelerle diğer mevzuatgereğince verilmesi lazım gelen tazminat ve mükafat, müşterek avarya olarak kabul olunur.11. Geminin kurtarılması:Madde 1194 – Geminin düşman veya deniz haydutları tarafından durdurulup da fidye ver<strong>ile</strong>rek gemininve yükün kurtarılması halinde rehinelerin geçim ve kurtarılma masraflariyle birlikte, ver<strong>ile</strong>n fidye müşterekavarya olarak kabul olunur.12. Para tedariki:Madde 1195 – Müşterek avarya masraflarını kapatmak üzere yolculuk sırasında para bulmak lazım gelipde bu hal zarar ve masraflara sebep olmuş veya ilgil<strong>ile</strong>r arasında yapılacak paylaşma ayrıca masrafıicabettirmişse, mezkür zarar ve masraflar da müşterek avaryaya kabul olunur. Hususiyle yolculuk sırasındasatılan malların satışından doğan ziyan, lazım olan para deniz ödüncü yolu <strong>ile</strong> alınmışsa deniz ödüncü primi,deniz ödüncünden başka bir suretle alınmışsa sarf olunan paranın sigorta primi, zararların tesbit ve tayini vemüşterek avarya hesaplarının yaptırılması masrafları müşterek avarya olarak kabul olunur.Para, borçlu masaya dahil ilgil<strong>ile</strong>rden herhangi biri tarafından temin olunmamışsa müşterek avaryayagiren sarfiyat için yüzde iki nispetinde bir komüsyon kabul olunur.Ancak, komüsyon hesap edilirken kaptan, zabitler ve tayfaların ücretleri ve geçim masrafları ve yolculuksırasında yeniden tedarik edilmemiş olan yakıt ve kumanya bedelleri nazara alınmaz.II - İstisnaları:1. Hususi avarya halleri:Madde 1196 – Aşağıdaki haller müşterek avaryadan olmayıp hususi avaryadan sayılır:


29751. Yolculuk sırasında olsa b<strong>ile</strong> hususi avarya neticesinde lazım olan paranın tedarikinden çıkan zarar vemasraflar;2. Gemi ve yük için birlikte itiraz edilmiş ve her ikisi kurtarılmış olsalar b<strong>ile</strong> itiraz masrafları;3. Gemi yüzmekte iken yelken zorlaması veya makine ve kazanların çalıştırılması yüzünden gemi, yükve navlun veya bunlardan birinin duçar olacağı kayıp ve hasarlar.2. Müşterek avarya olarak kabul olunamıyacak hasarlar:Madde 1197 – Müşterek avarya hallerinde zararın tesbitinde aşağıdaki şeylerin uğradıkları hasar vezıya, hesaba katılmaz:1. Mütat ticari teamüllere uygun şekilde taşınmış olmayan mallar;2. Taşıyanın acentesinin veya sair temsilcisinin haberi olmaksızın veya yükleme sırasında b<strong>ile</strong> b<strong>ile</strong> yanlışbeyanla yükletilmiş mallar; şu kadar ki, bu gibi mallar kurtarılmış olursa müşterek avarya borcuna iştirak ederler.Yükleme sırasında hakiki değerlerinden aşağı bir değer bildirmek suretiyle yüklet<strong>ile</strong>n mallara arız olacak zararve kayıplar, bildir<strong>ile</strong>n değer üzerinden tazmin olunursa da müşterek avarya borcuna hakiki değerleri üzerindengirer;3. Kaptana usulüne göre bildirilmemiş olan kıymetli eşya, sanat eserleri, para ve kıymetli evrak.III - Zarar ve tazminatın tesbiti:1. Gemi hakkında:a) Umumi olarak:Madde 1198 – Gemi ve teferruatının uğramış oldukları hasarlara ve ziyaa karşılık müşterek avaryayakabul ed<strong>ile</strong>cek miktar, tamir yapılmış veya eski parçaların yerine yen<strong>ile</strong>ri konulmuş olduğu takdirde, aşağıdakimaddede göster<strong>ile</strong>n indirmeler mahfuz kalmak üzere, tamirin veya yen<strong>ile</strong>menin makul ve hakiki değerindenibaret olacaktır.Tamirat yapılmamış ise, bilirkişinin takdir ettiği tamir masraflarını aşmamak şartiyle, müşterek avaryayamakul bir amortisman kabul olunur.Geminin fiili veya hükmi tam zıyaı halinde gemiye ver<strong>ile</strong>cek müşterek avarya tazminatı, müşterekavaryadan olmıyan hasarların tamir masrafları ve varsa satış tutarı çıkarıldıktan sonra kalan, geminin takdired<strong>ile</strong>n sağlam hali değerinden ibarettir.b) Tamir tutarlarından indir<strong>ile</strong>cek yeni-eski farkları:Madde 1199 – Eski malzeme veya parçalar yen<strong>ile</strong>riyle değiştirildiği takdirde müşterek avarya tazminatıhesabında müşterek avarya olarak ödenmesi kabul ed<strong>ile</strong>n tamir tutarlarından yeni ve eski farkları, 1191 incimaddenin son fıkrası hükmü mahfuz kalmak üzere, aşağıdaki hükümlere göre indirilir:Esas itibariyle indirmeler geminin yaşına göre hesabedilir; geminin ilk defa olarak gemi sicilinekaydolunduğu tarihten kazanın vukubulduğu tarihe kadar geçen müddet geminin yaşı itibar olunur. Ancak,kumanya ve demirbaş eşya, izolasyon tertibatı, kurtarma sandalları ve benzerleri, ciro (gyro) puslası tertibatı,telsiz aletleri, istikamet gösteren aletler <strong>ile</strong> iskandil aletleri ve benzerlerinde ve makine ve kazanlarda indirme,<strong>ilgili</strong> eşyanın kendi yaşına göre yapılır.Kullanılmamış olan kumanya, istihlak maddeleri ve aletler hakkında hiçbir indirme yapılmaz.


2976İndirme yeni malzeme ve parçaların değeri üzerinden yapılır. Hasarı tesbit masrafları müstesna, budeğere işçilik ve yerleştirme masrafları da dahildir.Kızak ve havuz ücretleriyle geminin yer değiştirme masrafları tam olarak kabul olunur.Kazaya takaddüm eden altı ay zarfında boyanmış ise karinayı temizleme ve boyama masrafları da hesabaithal edilir.A) Bir yaşına kadar bütün tamir masrafları tam olarak kabul edilir. Ancak, karinayı kazıma, temizleme,boyama veya ziftleme masraflarından üçte biri indirilir.B) Bir yaşından üç yaşına kadar: Karinayı kazıma, temizleme ve boyama masraflarından (A) bendinegöre indirme yapılır.Zincir ve madeni teller hariç olmak üzere yelkenler, teçhizat, halatlar, ipler, ambar kapakları, palamar,örtüler, muşambalar, kumanya ve istihlak maddeleri ve boya bedellerinden üçte bir indirilir.Ambarın iç döşemeleri, tahta direkler ve sırıklar ve sandallar dahil teknenin ahşap kısımları, mobilya,mefruşat, tabak, çanak takımları, madeni ve cam eşya, teller ve madeni palamar, ciro (gyro) pusları tertibatı,telsiz telgraf aletleri, istikamet tayin eden aletler, akis yoliyle iskandil ve benzeri cihazlar, çapa zinciri vezincirler, izolasyon tertibatı, yardımcı makineler, dümen cihazları ve teferruatı, maçuna, vinç ve elektrikmakineleri ve teferruatı (Elektrik tahrik makineleri hariç) değerleri üzerinden altıda bir indirilir. Diğer tamirlertam bedelleriyle kabul olunur.Ahşap veya muhtelif teknelerde madeni kaplamalar asağıdaki şekilde muamele görür:Gemiden çıkarılan madeni kaplamaların gayrisafi ağırlığına müsavi bir miktarın bedelinden hurdanınsatış tutarı düşürülür ve bakıye meblağ tam olarak kabul edilir. Yeni kaplamalar yapmak için kullanılan çiv<strong>ile</strong>r,keçe ve işçilik üçte bir tenzilata tabidir.C) Üç yaşından altı yaşına kadar; İndirme yukardaki (B) bendine uygun olarak yapılır. Ancak, ambarıniç döşemeleri dahil teknenin tahta kısımlarından, ahşap direk, sırık ve sandallardan, mobilya ve mefruşattan üçtebir ve direk ve sırıkların demir kısımlariyle (Kazanlar ve teferruatı dahil) bütün makinelerden altıda bir indirilir.D) Altı yaşından on yaşına kadar: İndirme (C) bendine göre yapılır. Ancak, bütün teçhizatın, ip vehalatların, iskota ve palamarların, direk ve sırıkların demir kısımlarının, ciro (gyro) pusla tertibatının, telsiztelgraf aletlerinin, istikamet gösteren cihazlarla akis yoliyle iskandil cihazları ve benzerlerinin, izolasyontesisatının, yardımcı makineler, dümen cihazları, maçuna, vinç ve teferruatı <strong>ile</strong> (Kazanlar ve teferruatı dahil) sairbütün makinelerin bedellerindenüçte bir indirilir.E) On yaşından onbeş yaşına kadar: Bütün yen<strong>ile</strong>melerden üçte bir indirme yapılır. Ancak, teknenindemir aksamı <strong>ile</strong> çimento işleri ve çapa zincirlerinden altıda bir indirilir. Çapalar ise tam bedelle hesaba alınır.F) On beş yaşından sonra: Bütün yen<strong>ile</strong>melerden üçte bir indirilir. Ancak, çapa zincirleri altıda birindirmeye tabidir. Çapalar ise tam bedelle hesap edilir.2. Yük hakkında:a) Umumi olarak:Madde 1200 – Fedakarlık neticesinde zıya veya hasara uğrayan yük için ver<strong>ile</strong>cektazminat mal sahibinin bu yüzden uğradığı zarara eşit olacaktır. Zarar miktarı gemininboşaltıldığı son gündeki veya yolculuk varma limanından başka bir


2977yerde bitirilirse yolculuğa son verildiği tarihteki piyasa fiyatı esas tutularak takdir olunur.Piyasa fiyatı yoksa yahut bu fiyat veya bu fiyatın nasıl tatbik ed<strong>ile</strong>ceği bilhassa malın mahiyeti yüzündenkestir<strong>ile</strong>miyorsa fiyat bilirkiş<strong>ile</strong>re biçtirilir.<strong>Bu</strong> fiyattan, malın ziyaı neticesi tasarruf ed<strong>ile</strong>n navlun, Gümrük Resmi ve sair masraflar indirilir.Müşterek avaryadan sayılmıyan ve avaryaya sebep olmuş hadiseden önce veya sonra yahut hadise sırasında hasılolan değer düşüklüğü ve ziyanlar dahi, tazminat hesap olunurken indirilir. 1183 üncü madde hükmü mahfuzdur.Müşterek avarya masraflarını kapatmak üzere 1195 inci madde hükmü gereğince satılan mallar da fedaedilmiş mallardan sayılır.b) Hasara uğrıyan malların satışı:Madde 1201 – Fedakarlık neticesinde hasara uğrıyan mallar satıldığı ve zararın tutarı hakkındataraflarca başka esaslar kabul edilmiş olmadığı takdirde hiç hasara uğramamış olduğu kabul edilmek suretiylemalların en son boşaltma günündeki veya yolculuk asıl varma limanından başka bir limanda sona ermişseyolculuğun sona erdiği gündeki safi kıymeti <strong>ile</strong> avaryalı malların safi satış tutarı arasındaki fark müşterekavaryaya ithal ed<strong>ile</strong>cek zarar miktarını gösterir.3. Navlun hakkında:Madde 1202 – Yükün zıya veya hasarından doğan navlun kayıtlarının müşterek avarya yoliyle tazmini;navlun kaybının bir müşterek avarya hareketi neticesi olmasına yahut da bizzat yükün zıya veya hasarınınmüşterek avaryaya kabul edilmiş bulunmasına bağlıdır.Kaybed<strong>ile</strong>n gayrisafi navlundan, yapılan fedakarlık sebebiyle tasarruf edilmiş olan masraflar indirilir.IV - Garameye iştirak borcu:1. Umumi esaslar:Madde 1203 – Müşterek avaryaya kabul olunan zararların tamamı, gemi, yük ve navlun arasında gemive yükün değerleri ve navlunun miktarı <strong>ile</strong> mütenasip olarak pay edilir.Müşterek avaryaya iştirak borcu, birinci fıkrada yazılı şeylerin yolculuğun sonundaki hakiki safideğerlerine, önceden ithal edilmiş olmadıkça feda olunan şeyler için kabul olunan müşterek avarya tazminatıilave olunmak suretiyle tesbit olunur.Geminin ve yükün müşterek avarya hareketi anında tamamiyle zıyaa uğramaları halinde, navluna hakkazanmak üzere ödenmelerine veya yapılmalarına hacet kalmıyacak olup da müşterek avaryadan sayılmıyangemi adamları ücretleriyle masraflar, donatanın rizikoya uğrıyan yük ve yolcu navlunlarından indirilir.Garameye iştirak eden şeyler için müşterek avarya hareketinden sonra yapılmış olan ve müşterekavaryaya kabul edilmiş olmıyan masraflar da bunların iştirak değerlerinden indirilir. Yolcuların bagajları <strong>ile</strong>konişmentoya bağlanmamış olan zati eşyaları müşterek avaryaya iştirak etmez.2. Tazminata hakkı olanların rehin hakları:a) Umumi olarak:Madde 1204 – Tazminata hakkı olanlar gemi ve navluna düşen garame payları için bir gemi alacaklısıhakkını ve garameye girecek malların her biri üzerinde de o mallara düşen garamepayları için bir yük alacaklısı hakkını haizdirler; şu kadar ki, yük alacaklısı hakkı, mallar teslim edildikten sonrazilyedliği hüsnüniyetle iktisap etmiş olan üçüncü şahıs zararına olarak kullanılamaz.


2978Garameye girecek malların gönder<strong>ile</strong>ni; malları teslim alırken bunlara bir garame payı düşmüş olduğunavakıf ise bu pay için, mallar teslim edilmiş olmasaydı o malların paraya çevrilmesi halinde garame payı nenispette ödenecek idiyse o nispette malların teslim zamanındaki değerine kadar şahsan mesuldür.b) Gemiye düşen garame payı için teminat:Madde 1205 – Geminin 1207 nci maddeye göre zararın tesbit ve taksim edilmesi lazım gelen limandanayrılabilmesi için gemiye düşen garame paylarına karşılık olarak yük <strong>ile</strong> <strong>ilgili</strong> olanlara teminat göstermekmecburidir.c) Yükü takyid eden rehin hakkının kullanılması:Madde 1206 – Kaptan, garame payları ödenmedikçe veya 1070 inci madde gereğince temin edilmedikçegarameye iştirak eden malları teslim edemez; ederse mallar üzerindeki rehin hakkına halel gelmemekle beraberkendisi de bu paylardan şahsan mesul olur.Kaptanın hareket tarzını donatan emretmişse 973 üncü maddenin 2 nci fıkrası tatbik olunur.Tazminata hakkı olanların garameye giren mallar üzerindeki rehin hakkı bunlar namına, taşıyantarafından kullanılır. Taşıyan bu rehin hakkını kullanırken navlundan ve sarfettiği paralardan dolayı kendisininhaiz olduğu rehin hakkına dair 1077 nci madde hükümlerine tabidir.C) Dispeç:I - Umumi olarak:1. Yapılacağı yer:Madde 1207 – Zararın tesbit ve taksimi varma yerinde ve eğer buraya varılmazsa, yolculuğun bittiğilimanda yapılır.2. Dispeççi:Madde 1208 – Dispeç, hükümetçe tayin edilmiş olan dispeçç<strong>ile</strong>r ve bunlar yoksa, mahkemenin tayinedeceği kimseler tarafından yapılır. Şu kadar ki; gemi ve yükle alakalılar da müttefikan dispeççi seçebilirler.İlgil<strong>ile</strong>rden her biri dispeçin yapılması için lazım olan ve elinde bulunan vesikaları hususiyle çarterpart<strong>ile</strong>ri, konişmento ve faturaları, dispeççiye ibraz etmeye mecburdur.Dispeççinin talebi üzerine mahkeme, Usul <strong>Kanun</strong>u hükümleri gereğince ellerinde bulunan vesikalarıdispeççiye ibraz etmelerini bunları elinde bulunduranlara emreder.Dispeççi; ilgil<strong>ile</strong>rin dispeçi tetkik etmelerine müsaade ve talepleri üzerine masraflarını çekmek şartiyle,bir kopya vermeye mecburdur.3. Dispeçi yaptırma mükellefiyeti:Madde 1209 – Kaptan gecikmeksizin dispeçi yaptırmakla mükelleftir; bu mükellefiyetini yerinegetirmezse ilgil<strong>ile</strong>rin her birine karşı mesul olur. Sigortacı dahil bütün ilgil<strong>ile</strong>rin kaptanın dispeç yaptırmayamecbur tutulması için kaptana ve donatana karşı dava açmak hakları mahfuzdur.Dispeç vaktinde yaptırılmazsa ilgil<strong>ile</strong>rden her biri ve bu arada sigortacı bunun yapılmasını istemiye veyaptırmaya salahiyetlidir.


2979Dispeçin yapılması talebi hadisenin müşterek avarya sayılamıyacağı <strong>ile</strong>ri sürülerek dispeççi tarafındanreddedilirse dispeçin yapılması lazım gelip gelmediğine ilgil<strong>ile</strong>rden herhangi birinin ve bu arada sigortacınınmüracaatı üzerine 1207 nci maddede yazılı yerdeki mahkemece karar verilir. Mahkeme evrak üzerine veyailgil<strong>ile</strong>ri ve bu arada sigortacıları dinliyerek bu hususta karar verir. <strong>Bu</strong> halde, basit muhakeme usulü tatbikolunur.II - Dispeçin tasdikını talep ve itiraz:1. Duruşma:Madde 1210 – İlgil<strong>ile</strong>r ve bu arada sigortacılar 1207 nci maddede yazılı yerdeki mahkemeden dispeçintasdikını istiyeb<strong>ile</strong>cekleri gibi avaryanın nevine veya hesaplarına itiraz da edebilirler.D<strong>ile</strong>kçede duruşmaya çağırılacak olan ilgil<strong>ile</strong>rin ad ve soyadları bildirilmek lazımdır.D<strong>ile</strong>kçe üzerine mahkeme dispeççiden dispeç <strong>ile</strong> müsbit evrakı ister, bu vesikaların tamamlanmasınalüzum görülürse ibrazını onları elinde bulunduranlara emreder.İlgil<strong>ile</strong>rin hepsi duruşmaya çağırılır. Davetiyede, dispeç <strong>ile</strong> müsbit vesikaların mahkeme kalemindeinceleneb<strong>ile</strong>ceği ve çağırılanın daha önce de dispeçe karşı mahkemede itirazda bulunab<strong>ile</strong>ceği muayyen gündegelmediği takdirde dispeçe muvafakat etmiş sayılacağı yazılır. Davetiyenin tebliğ için duruşma gününden en azon beş gün önce gönderilmesi lazımdır.Dispeç raporuna itirazın en geç ilk celsede hiçbir tereddüdü gerektirmiyecek derecede açık ve etraflıolarak bildirilmesi mecburidir. Haklı sebepler dolayısiyle bu mümkün olmazsa, hakim <strong>ilgili</strong>ye itirazını bildirmeküzere bir defalık uygun bir mehil verir. İlk celsede veya en geç hakim tarafından ver<strong>ile</strong>cek mehil içinde gereğigibi açık ve etraflı şekilde bildirilmemiş olan itiraz vukubulmamış sayılır.2. Dispeçin tasdiki:Madde 1211 – Tayin olunan günde hazır olanlarla duruşma yapılır. Dispeçe karşı duruşmada veya dahaönce bir itiraz yapılmamış olduğu takdirde dispeç tasdik olunur. İtiraz yapılmışsa ilgil<strong>ile</strong>r dinlenir. İtirazınyerinde olduğu görülür, veya başka surette bir anlaşmaya varılırsa dispeç buna göre düzelt<strong>ile</strong>rek tasdik olunur.İtirazın hemen karara bağlanmasının mümkün olmaması halinde dispeç raporunun itirazın şümulüdışında kalan kısımları ayrı bir kararla tasdik ve itiraz ed<strong>ile</strong>n kısım hakkında duruşmaya devam olunur.3. Tatbik olunacak usül hükümleri:Madde 1212 – 1210 ve 1211 inci maddeler hükümleri mahfuz kalmak şartiyle dispeçin tasdikında veitirazların tetkikında basit muhakeme usulü hükümleri tatbik olunur.4. Dispeç raporunun tasdikı hakkındaki kararın hükmü:Madde 1213 – Dispeç raporunun tasdikı hakkındaki kararın kesinleşmesiyle bu karar, raporda göster<strong>ile</strong>nalacakların ödetilmesi için verilmiş bir ilam mahiyetini kazanır. Şu kadar ki; itiraza uğramamış olan bir raporuntasdikı kararı kesinleşmeden önce de bu mahiyeti haizdir.Raporun tasdikına ait ilam, tasdik talebi üzerine yapılan duruşmaya usulüne göre çağırılmış olmıyanilgil<strong>ile</strong>r aleyhine hiçbir netice doğurmaz.


2980D) Müşterek avarya esaslarına tabi olan başka haller:1. Şartlar:Madde 1214 – Kaptan yolculuğa devam maksadiyle fakat müşterek avaryadan olmıyan bir sarfiyat için1000 ve 1001 inci maddeler gereğince yükü deniz ödüncüne karşı rehnetmiş olur veya satmak veya kullanmaksuretiyle yükün bir kısmı üzerinde tasarruf etmiş bulunursa yükle <strong>ilgili</strong> olanlardan birinin hakkı olan tazminatıgemi ve navlun üzerinden tamamen veya kısmen alamaması yüzünden uğrıyacağı zarar yükle <strong>ilgili</strong> olanlarınhepsi tarafından müşterek avarya esaslarına göre çekilir.Bütün hallerde ve hususiyle 1001 inci maddenin ikinci fıkrasının ikinci cümlesindeki halde yükle <strong>ilgili</strong>olanlara ait zarar, 1200 üncü maddede yazılı tazminata göre tesbit olunur. Satılan mallar meydana geleb<strong>ile</strong>cek,müşterek avaryaların garamesine dahi yukarda yazılı tazminata esas tutulan değer üzerinden girer.2. Hükümler:Madde 1215 – <strong>Bu</strong> kanunun 1089 ve 1214 üncü maddelerinde yazılı hallerde ödenecek garame payları vealınacak tazminat, her hususta müşterek avarya hallerindeki garame payları ve tazminat hükmündedir.İKİNCİ KISIMÇatmaA) Kusursuz çatma:Madde 1216 – Çatma umulmıyan bir hal veya mücbir kuvvet yüzünden vukua gelmiş veya neden <strong>ile</strong>rigeldiği anlaşılamamışsa çarpışan gem<strong>ile</strong>rin yahut gem<strong>ile</strong>rde bulunan can ve malların çatma yüzünden uğradıklarızarar için tazminat istenemez.B) Kusurlu çatma:I - Bir taraflı kusur:Madde 1217 – Çatma gem<strong>ile</strong>rden birinin gemiadamlarının kusurundan <strong>ile</strong>ri gelmişse, zararı o geminindonatanı tazmine mecburdur.II - Müşterek kusur:Madde 1218 – Çatma; çarpışan gem<strong>ile</strong>rin gemiadamlarının müşterek kusurlarından <strong>ile</strong>ri gelmişse, bugem<strong>ile</strong>rin donatanları çatma yüzünden gem<strong>ile</strong>rin veya gemide bulunan malların uğradıkları zararı kusurlarınınağırlığı nispetinde tazmin etmeye mecburdurlar.Gemide bulunan bir insanın ölümünden veya yaralanmasından yahut sıhhatinin bozulmasından doğanzararlardan, gem<strong>ile</strong>rin donatanları zarar görene karşı mütesels<strong>ile</strong>n mesul olurlar.Donatanların birbirine karşı olan münasebetlerinde bu gibi zararlar için dahi birinci fıkra tatbik olunur.III - Mecburi kılavuzun kusuru:Madde 1219 – Gemi mecburi kılavuz tarafından sevk edilirken onun kusurundan <strong>ile</strong>ri gelen çatmadangeminin donatanı mesul olmaz; meğer ki, gemiadamlarından olan kimseler kend<strong>ile</strong>rine düşen vazifeleriyapmamış olsunlar.C) Çatma olmaksızın zarar:Madde 1220 – Gemi bir manevrayı yapmak veya yapmamak suretiyle yahut nizamlara riayetsizlikyüzünden başka bir gemiye yahut gemide bulunan can veya mallara çatma olmaksızın, bir zarar verirse bu kısımhükümleri tatbik olunur.


2981D) Mahfuz tutulan hükümler:Madde 1221 – Donatanın mesuliyetinin gemi ve navlun <strong>ile</strong> tahdidine ve mukavelelerden doğanmesuliyetine dair hükümlerle gemiadamlarının kusurları sebebiyle mesuliyetine dair hükümler ve Denizde Canve Mal Koruma hakkındaki <strong>Kanun</strong> hükümleri mahfuzdur.ÜÇÜNCÜ KISIMKurtarma ve YardımA) Ücret isteme hakkı:I - Şartları:Madde 1222 – Deniz tehlikesi altında bulunan bir gemi veya gemideki şeyler; gemiadamlarınınidaresinden çıktıktan sonra üçüncü şahıslar tarafından ele geçir<strong>ile</strong>rek emniyet altına alınır veya, bu hal haricinde,gemi veya gemide bulunan şeyler üçüncü şahısların yardımiyle deniz tehlikesinden kurtarılır ise bu kısımhükümleri gereğince kurtarma veya yardım için bir ücret istenebilir.Kurtarma veya yardım aynı donatanın birden çok gem<strong>ile</strong>ri arasında olsa da hüküm aynıdır.Ödenecek para, emniyet altına alınan veya kurtarılan şeylerin değerini hiç bir halde geçemez.II - İstisnaları:1. Neticesiz kalmış hizmetler:Madde 1223 – Yapılan hizmetler neticesiz kalmış olursa kurtarma veya yardım ücreti diye bir şeyistenemez.2. Ücret istiyemiyecek kimseler:Madde 1224 – Kaptanın açık mümanaatına rağmen bir gemiye yardımda bulunmuş olan kimse,kurtarma veya yardım ücreti diye bir şey istiyemez;meğer ki, mümanaatın makul olmadığı anlaşılsın.Tehlike altında bulunan geminin gemiadamları da böyle bir talepte bulunamazlar.Römorkör tarafından çek<strong>ile</strong>n geminin yahut yükünün emniyet altına alınmış veya kurtarılmış olmasındandolayı kurtarma veya yardım ücreti istenebilmesi için cer mukavelesinin yerine getirilmesi mahiyetindesayılamıyacak derecede fevkalade hizmetlerde bulunulmuş olması şarttır.B) Ücretin tayini:I - Sözleşme yoksa:1. Umumi olarak:Madde 1225 – Taraflar arasında bir mukavele yoksa kurtarma veya yardım ücreti, halin icabıgözet<strong>ile</strong>rek hak ve nasafet dairesinde tayin olunur.1230 uncu madde hükmü mahfuz kalmak şartiyle kurtarma veya yardım işlerine iştirak etmiş olan birdençok kimseler arasında kurtarma veya yardım ücretinin pay edilmesinde de birinci fıkra hükmü tatbik olunur.Kurtarma veya yardım ücreti para olarak tesbit olunur. İlgil<strong>ile</strong>r rey birliğiyle istemedikçe ücret, emniyetaltına alınan veya kurtarılan şeylerin değerlerinin bir yüzdesi nispetinde tesbit ed<strong>ile</strong>mez.2. Gözet<strong>ile</strong>cek başlıca hususlar:Madde 1226 – Kurtarma veya yardım ücretinin tutarı tayin olunurken başlıca şunlar gözetilir:


2982Elde ed<strong>ile</strong>n netice, çalışmış olanların emeği ve hizmeti, emniyet altına alınan veya kurtarılan geminin veiçindeki can ve malların maruz kaldıkları tehlike, yardım veya kurtarmaya iştirak etmiş olanların kend<strong>ile</strong>ri vegem<strong>ile</strong>ri için göze aldıkları tehlike, sarfed<strong>ile</strong>n zaman,meydana gelen zararlar ve yapılan masraflar, kurtarma veyayardıma iştirak etmiş olanların göze aldıkları tazmin mesuliyeti veya diğer mahzurlar tehlikeye soktuklarımalzemenin değeri va yardım eden veya kurtaran gemi hususi bir maksada tahsis edilmişse bu maksat.Emniyet altına alınan veya kurtarılan şeylerin değeri <strong>ile</strong> hak kazanılan navlun ve yolcu taşıma ücretleriancak ikinci derecede gözönünde tutulur.<strong>Bu</strong> hükümler 1225 inci maddenin 2 nci fıkrasında yazılı kimseler arasındaki taksim hakkına da tatbikolunur.3. Ücrete girmiyen masraflar:Madde 1227 – Resmi dairelerin masraf ve harcları ve emniyet altına alınan veya kurtarılan şeyler içinödenmesi lazım gelen gümrük ve diğer resimlerle bu şeylerin muhafazası, korunması, değerlerinin biçilmesi vesatılması maksatlariyle yapılan masraflar; kurtarma ve yardım ücretine dahil değildir.II - Mukavele varsa:1. Mukavelenin değiştirilmesi veya iptali:Madde 1228 – Kurtarma veya yardım hakkında yapılan bir mukavele tehlike zamanında ve tehlikenintesiri altında yapılmış ve kabul ed<strong>ile</strong>n şartlar hak ve nasafet esaslarına aykırı bulunmuş olursa, talep üzerinemahkeme tarafından değiştir<strong>ile</strong>bilir yahut iptal olunabilir. Mukaveleyi yapanlardan biri h<strong>ile</strong> <strong>ile</strong> mukaveleyiyapmaya sevk edilmiş olur yahut kurtarma veya yardım ücreti, yapılan hizmetlerle herhangi bir cihetten aşırıderecede nispetsiz bulunursa aynı hüküm tatbik olunur.2. Ücretin indirilme veya kaldırılması:Madde 1229 – Yardımda bulunan veya kurtaran kimseler kurtarma veya yardım işini kendi kusurları <strong>ile</strong> zarurikılmış yahut hırsızlık etmiş veya mal gizlemiş yahut doğruluğa sığmıyan başka hareketlerde bulunmuş olurlarsakurtarma veya yardım ücreti indir<strong>ile</strong>bilir veya hiç verilmiyebilir.C) Ücretin paylaştırılması:1. Gemi ve yükün kurtarılması halinde:Madde 1230 – Bir gemi veya yükü,bir başka gemi tarafından tamamen veya kısmen emniyet altına alınırveya kurtarılırsa, kurtarma veya yardım ücreti, öteki geminin donatanı, kaptanı ve diğer gemi adamları arasında;ilk önce donatana yardım veya kurtarma yüzünden geminin uğradığı zararla işletme yüzünden yapılan fazlamasraflar tazmin edildikten sonra bakıyeden vapur donatanına üçte iki, yelkenli donatanına yarısı, vapur kaptanıve diğer gemiadamlarına altıda birer, yelkenli kaptanı ve diğer gemiadamlarına dörtte birer verilmek suretiylepay edilir.Kaptan müstesna olmak üzere gemiadamlarına düşen miktar, herbirinin bilhassa maddi ve şahsi hizmetigözet<strong>ile</strong>rek aralarında pay edilir. Pay yolculuk bitmeden gemiadamlarına bildirilir ve her birinin payını gösterenbir cetvele göre kaptan tarafından yapılır.Pay cetveline karşı cetvelin bildirilmesinden sonra ilk varılan yerdeki mahkemeye veyahut da gemininbu yolculuktan bağlama limanına dönmesinden itibaren on gün içinde o yerdeki mahkemeye itiraz olunabilir.Mahkemece ilgil<strong>ile</strong>r dinlendikten sonra pay cetveli aynen veya lüzumunda değiştir<strong>ile</strong>rek tasdik olunur.<strong>Bu</strong> karar katidir. Kararın bir sureti mahkemece gecikmeden donatana re'sen tebliğ edilir.


2983Bir ve ikinci fıkralara aykırı mukaveleler hükümsüzdür.Kurtarma veya yardım işlerinin bu maksada tahsis edilmiş olan gemi veya römorkör tarafındanyapılması halinde yukarki hükümler tatbik olunmaz.II - İnsan kurtaranlara tazminat:Madde 1231 – Kurtarmayı veya yardımı icabettiren kaza sırasında insan kurtarmak için çalışmış olankimse, gemiye veya gemide bulunan şeyleri kurtarmış olanlara ait tazminattan hak ve nasfete uygun bir payistiyebilir. Kurtarılan kimseler kurtarma veya yardım ücreti ödemeye mecbur değildir.D) Rehin ve hapis hakkı:I - Umumi olarak:Madde 1232 – Yardım ve kurtarma masrafları <strong>ile</strong> ücretinden dolayı alacaklının emniyet altına alınanveya kurtarılan şeyler üzerinde rehin hakkı ve emniyet altına alınan şeyler üzerinde teminat verilinceye kadaraynı zamanda hapis hakkı vardır.Rehin hakkının kullanılmasında 1176 ncı madde hükmü tatbik olunur.II - Kaptanın ve donatanın mesuliyeti:Madde 1233 – Alacaklının alacağı tediye veya temin edilmedikçe, kaptan, malları tamamen veyakısmen teslim edemez, ederse alacaklının, teslim ed<strong>ile</strong>n şeylerden teslim zamanında elde edeb<strong>ile</strong>ceği miktarnispetinde alacaklıya karşı şahsan mesul olur.Kaptanın hareket tarzını donatan emretmiş ise 973 üncü maddenin 2 nci fıkrası hükümleri tatbik olunur.III - Gönder<strong>ile</strong>nin mesuliyeti:Madde 1234 – Kurtarma veya yardım keyfiyeti kendiliğinden kurtarma ve yardım masraflarını ödemekiçin şahsi bir borç doğurmaz.Gönder<strong>ile</strong>n malları teslim alırken onlardan kurtarma veya yardım masrafı ödeneceğine vakıf ise bumasraflar için mallar teslim edilmiş olmasaydı bunların paraya çevrilmesi halinde masraflar ne nispette ödenecekidiyse o nispette şahsan mesuldür.Teslim ed<strong>ile</strong>n mallarla birlikte başka şeyler de emniyet altına alınmış veya kurtarılmış olursagönder<strong>ile</strong>nin şahsi mesuliyeti masrafların bütün şeyler arasında pay edilmesi halinde teslim ed<strong>ile</strong>n mallaradüşecek miktarı geçemez.ALTINCI FASILGemi Alacaklıları ve Yük AlacaklılarıA) Gemi alacaklısı hakkını veren alacaklar:Madde 1235 – Aşağıdaki alacaklar sahiplerine "gemi alacaklısı hakkı" verir:1. Gemi cebri icra yolu <strong>ile</strong> satıldığı takdirde, geminin son limana girmesinden itibaren yapılan ve cebriicra masraflarından sayılmıyan gemi <strong>ile</strong> teferruatının bekçilik ve muhafaza masrafları;2. Gemi seyrüsefer ve liman resimleri ve hususiyle şamandıra, fener, karantina ve liman paraları;3. Gemiadamlarının hizmet ve iş mukavelelerinden doğan alacakları;4. Kılavuz ücretleriyle kurtarma yardım, fidye ve itiraz ücret ve masrafları;5. Geminin müşterek avarya garame borçları;


29846. Deniz ödüncüne karşı kend<strong>ile</strong>rine gemi rehnedilmiş olan deniz ödüncü alacaklılarının alacakları vegeminin tamamına veya bir kısmına sahip olsa b<strong>ile</strong> kaptanın bu sıfatla ve gemi bağlama limanı dışındabulunduğu sırada zaruret hallerinde 988 ve 1001 inci maddeler hükümleri gereğince yaptığı diğer kredimuamelelerinden doğan alacaklar. Bağlama limanı dışında bulunduğu sırada zaruret hallerinde ve ihtiyaçlamahdut olarak geminin bakımı veya yolculuğun başarılması için bir kredi açmaksızın, kaptana bu sıfatla verilmişlevazımdan veya yapılmış hizmetlerden doğan alacaklar da bu hükümdedir;7. Taşıyan aynı zamanda donatan olmasa b<strong>ile</strong>, yük <strong>ile</strong> 1128 inci maddenin 2 nci fıkrasında yazılı bagajınteslim edilmemesinden veya hasara uğramasından doğan alacaklar <strong>ile</strong> yolcu veya mal taşıma akitlerinin hiç veyagereği gibi yerine getirilmemiş olmasından doğan peşin ödenmiş navlunun geri alınması dahil diğer bütünalacaklar;8. Kaptanın hususi bir vekaletle değil sırf kaptan sıfatiyle haiz bulunduğu kanuni salahiyetine (Madde948, fıkra 1, bent 1) dayanarak yaptığı hukuki muamelelerden ve donatan tarafından aktedilmiş olup ifasıkaptana düşen bir mukavelenin yerine getirilmemesinden yahut noksan veya fena ifasından doğan (Madde 948,fıkra 1, bent 2) ve yukarki bentlere girmiyen alacaklar;9. Geminin tamamına veya bir kısmına sahip olsa b<strong>ile</strong> gemiadamlarından birinin kusurundan doğan(Madde 947, 948, fıkra 1, bent 3) alacaklar;10. İşçi Sigortaları Kurumunun iş hayatına ait sigorta kanunları hükmünce donatanlardan istiyeb<strong>ile</strong>ceğibütün alacaklar. Şu kadar ki; sigorta veya iş kanunları gereğince donatanların Sigorta Kurumuna karşı şahsanmesul tutulmasına ait hükümler mahfuzdur.B) <strong>Kanun</strong>i rehin hakkı:I - Mevzuu:1. Gemi ve teferruatı:Madde 1236 – Deniz ödüncündeki akdi rehin dışında gemi alacaklılarının gemi ve teferruatı üzerindekanuni bir rehin hakları vardır.Rehin hakkı gemiye zilyed olan her üçüncü şahsa karşı <strong>ile</strong>ri sürülebilir.Devlet, vilayet, belediye ve diğer amme hükmi şahıslarına ait olup denizde kazanç elde etme maksadınatahsis edilmiyen veya fi<strong>ile</strong>n böyle bir maksat için kullanılmıyan gem<strong>ile</strong>r üzerinde kanuni rehin hakkı doğmaz. Şukadar ki; bu hükmi şahıslar 1235 inci maddedeki gemi alacaklılarına karşı; gemi ve teferruatının alacaklara sebepolan yolculuk sonundaki değeri <strong>ile</strong> aynı yolculukta kazanılan navlun tutarı, gemi alacaklıları arasında kanunsıralarına göre paylaştırılmış olsaydı alacaklılara düşecek miktar ne idiyse o nispette şahsan mesuldürler. 1252 ve1253 üncü maddelerle 1255 inci maddenin 2 nci fıkrası ve 1256 ncı madde hükmü burada da tatbik olunur.2. Navlun:Madde 1237 – Gemi alacaklılarından her birinin kanuni rehin hakkı, alacağı sebep olan yolculuğungayrisafi navlununa da şamildir.3. Yolculuk:Madde 1238 – <strong>Bu</strong> fasıl hükümlerinin tatbikında "Yolculuk", geminin yeni baştan donatılmasınıicabettiren veya yeni bir çarter mukavelesiyle giriş<strong>ile</strong>n yahut da yük tamamen boşaltıldıktan sonra başlananyolculuktur.


29854. Gemiadamlarının rehin hakkı:Madde 1239 – Muhtelif yolculuklar aynı hizmet veya iş mukavelesinin hükmü içinde yapılmış olduğutakdirde 1235 inci maddenin 3 üncü bendinde yazılı gemi alacaklılarının, daha sonraki bir yolculuktan doğanalacaklarından dolayı daha önceki yolculukların navlunu üzerinde de kanuni rehin hakkı vardır.5. Deniz ödüncü alacaklısının rehin hakkı:Madde 1240 – Deniz ödüncü alacaklısının 1159 uncu maddeye göre haiz olduğu rehin hakkına diğergemi alacaklılarının kanuni rehin haklarına dair hükümler tatbik olunur.Deniz ödüncü alacaklısının rehin hakkının şümulü 1160 ıncı madde hükmü gereğince yapılmış olandeniz ödüncü mukavelesine göre tayin edilir.II - Temin ed<strong>ile</strong>n alacak:Madde 1241 – Gemi alacaklılarının rehin hakkı, ana parayı, faizi, deniz ödüncü primini ve masraflarıaynı surette temin eder.III - Rehnin paraya çevrilmesi:1. Umumi olarak:Madde 1242 – Gemi alacaklıları, gemi ve navlun (Deniz serveti) üzerinden haklarını İcra ve İflas<strong>Kanun</strong>u hükümlerine göre alırlar.Şu kadar ki;1. İcra ve İflas <strong>Kanun</strong>unun rehinle temin edilmiş alacaklar için ihtiyati haciz istenmiyeceğine dair olanhükmiyle rehin paraya çevrilmeden iflas yoliyle takip yapılmasına engel olan hükmü burada tatbik olunmaz.2. Dava veya takip donatana karşı olab<strong>ile</strong>ceği gibi, gemi bağlama limanında bulunsa b<strong>ile</strong>, kaptana karşıda olabilir.Kaptan aleyhine ver<strong>ile</strong>n hüküm veya kesinleşen takip donatana saridir.3. Mücerret gemi teferruatının veya gemi siciline kayıtlı bulunmıyan gem<strong>ile</strong>rin satışı <strong>ile</strong> navlunalacağının devri hakkında İcra ve İflas <strong>Kanun</strong>unun 112-121 inci maddeleri hükümleri tatbik olunur.2. Donatanın şahsi mesuliyeti:Madde 1243 – Donatanın, alacağın doğduğu sırada veya daha sonra borçtan dolayı aynı zamanda şahsandahil mesul olması, gemi alacaklılarının hakları üzerinde hiçbir tesir icra etmez.<strong>Bu</strong> hüküm bilhassa gemiadamlarının hizmet ve iş mukavelelerinden doğan alacaklarına tatbik olunur.3. Donatma iştiraki:Madde 1244 – Gemi bir donatma iştiraki tarafından işletildiği takdirde bir tek donatanın malı imiş gibi,gemi ve navlun gemi alacaklılarına karşılık sayılır.IV - Sukutu:1. Geminin cebri veya zaruri satışı:Madde 1245 – ( Değişik birinci fıkra :20/4/2004 – 5136/6 md.) Geminin;1. Yurt içinde cebri icra yoluyla,2. Türkiye genelinde tirajı en yüksek beş gazete arasından iki ayrı gazetede üç gün ara <strong>ile</strong> iki kez ilânentebligat yapılmak suretiyle gemi alacaklılarının satıştan haberdar edilmeleri kaydıyla yurt dışında cebri icrayoluyla,3. Kaptan tarafından 990 ıncı madde hükmü gereğince kanunî yetkisine dayanarak zorunlu hallerde,Satılması durumunda gemi alacaklılarının gemi üzerindeki rehin hakları kalkar. Satış bedeli alıcıtarafından henüz ödenmediği veya kaptanın yahut acentenin elinde bulunduğu müddetçe gemi alacaklıları içingemi yerine geçer.


2986Gemi ipoteği hakkındaki hususi hükümler mahfuz kalmak üzere 1 inci fıkra hükümleri gemi üzerindekidiğer rehin haklarına da tatbik olunur.2. İptal kararı:Madde 1246 – Gemi, 1245 inci maddede yazılı haller haricinde temlik edilirse, iktisap eden kimse, ilanyolu <strong>ile</strong> tebligat yapılarak belli olmıyan gemi alacaklılarının rehin haklarının iptaline karar verilmesini istiyebilir.V - Dereceleri:1. Bekçilik ve muhafaza masrafları:Madde 1247 – Geminin son limana girmesinden itibaren yapılan bekçilik ve muhafaza masraflarının(Madde 1235, bent 1); gemi bakımından gemi alacaklılarının diğer bütün alacaklarına karşı rüçhan hakkı vardır.2. Muhtelif yolculuklardan doğan alacaklar:Madde 1248 – 1235 inci maddenin 2 ila 9 sayılı bentlerinde yazılı alacaklardan, son yolculuğa (Madde1238) ait alacaklar, yolculuğun bitmesinden sonra doğan alacaklar da dahil olmak üzere daha öncekiyolculuklara ait alacaklara karşı rüçhan hakkını haizdirler.Son yolculuktan evvelki yolculuklardan doğan alacaklar arasında yeni yolculuktan doğmuş olanlarıesk<strong>ile</strong>rine tercih olunur.Muhtelif yolculuklar aynı hizmet veya iş mukavelesi gereğince yapılmış oldukları takdirde 1235 incimaddenin 3 sayılı bendinde yazılı gemi alacaklıları, daha sonraki bir yolculuğa ait alacakları için haiz olduklarırüçhan hakkını, daha önceki bir yolculuğa ait alacaklar için de haizdirler.Deniz ödüncüne sebep olan yolculuk 1258 inci madde gereğince birden çok yolculuğu ihtiva ediyorsa,deniz ödüncü alacağı, bu yolculukların birincisi bittikten sonra başlanan yolculuklara ait olan alacaklardan sonragelir.3. Aynı yolculuğa ait muhtelif alacaklar:Madde 1249 – Aynı yolculuğa ait alacaklarla 1248 inci madde gereğince aynı yolculuğa ait sayılanalacaklar aşağıdaki sıraya göre ödenir:1. Gemi, seyrüsefer ve liman resimleri (Madde 1235, bent 2);2. Gemiadamlarının hizmet ve iş mukavelelerinden doğan alacakları (Madde 1235, bent 3);3. Kılavuz ücretleriyle kurtarma, yardım, fidye ve itiraz ücret ve masrafları (Madde 1235, bent 4),geminin müşterek avarya garame borçları (Madde 1235, bent 5), zaruret hallerinde kaptanın giriştiği denizödüncü muamelesinden ve diğer kredi muamelelerinden doğan alacaklarla bu mahiyette sayılan alacaklar(Madde 1235, bent 6);4. Yük ve bagajın teslim edilmemesinden veya hasara uğramasından doğan alacaklar <strong>ile</strong> yolcu veya maltaşıma akitlerinin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemiş olmasından doğan peşin ödenmiş navlunun gerialınması dahil diğer bütün alacaklar (Madde 1235, bent 7);5. 1235 inci maddenin 8 ve 9 sayılı bentlerinde yazılı alacaklar.4. Yukarki maddede yazılı alacaklar arasındaki sıra:Madde 1250 – Yukarki maddenin 1,2, 4 ve 5 inci bentlerinde göster<strong>ile</strong>n alacaklardan aynı bent içindebulunanları aynı sıradadırlar.Aynı maddenin 3 üncü bendinde yazılı alacaklar arasında sıra, doğuş tarihlerine göredir; aynı zamandadoğanların sırası birdir.


2987Kaptan aynı zaruret icabı olarak birden çok muamele (Madde 1235, bent 6) yapmış olursa, bunlardandoğan alacaklar aynı zamanda doğmuş sayılır.1249 uncu maddenin 3 üncü bendinde yazılı olanlardan daha önce doğmuş olan alacakları ödemek içinkaptan tarafından yapılan kredi muamelelerinden ve bilhassa deniz ödüncü mukavelelerinden çıkan alacaklarlabu gibi önceki alacakları tanıma veya tecdit yahut bunların vadesini uzatma maksadiyle yine kaptan tarafındanyapılan mukavelelerden doğan alacaklar, kredi muamelesi veya mukavele yolculuğa devam etmek için zaruribulunmuş olsa b<strong>ile</strong> ancak önceki alacağın haiz olduğu rüçhan hakkından istifade eder.1235 inci maddenin 10 uncu bendinde yazılı alacaklar, doğuş tarihlerine bakılmaksızın diğer bütün gemialacaklılarından sonra gelir.VI - Navlun üzerindeki rehin hakkı:Madde 1251 – Gemi alacaklılarının navlun üzerindeki rehin hakkı (Madde 1237), ancak navlun henüzödenmediği veya kaptan yahut acentanın elinde bulunduğu müddetçe hüküm ifade eder.1247 ila 1250 nci maddeler hükümleri bu rehin hakkına da tatbik olunur.Navlun alacağının devri halinde, gemi alacaklılarının rehin hakkı, navlun henüz ödenmediği veya parasıkaptanın yahut acentanın elinde bulunduğu müddetçe devralana karşı da <strong>ile</strong>ri sürülebilir.VII - Donatanın mahdut şahsi mesuliyeti:1. Navlunun tahsili halinde:Madde 1252 – Navlun tahsil eden donatan, bu yüzden rehin haklarını tamamen veya kısmen kaybetmişolan gemi alacaklılarına karşı, tahsil ettiği nispette şahsan mesuldür; şu kadar ki; donatanın alacaklılardan herbirine karşı olan bu mesuliyeti, tahsil olunan paranın kanuni sıra gereğince paylaşılması halinde her birine isabetedecek olan miktarı geçemez.Donatanın kendi hesabına gemiye yüklettiği mallar için yükleme yerinde ve yükleme zamanındaödenmesi mütat olan navlun hakkında da 1 inci fıkra hükmü tatbik olunur.2. Navlunun bazı alacaklılara tevzii halinde:Madde 1253 – Donatan navlunu, navlun üzerinde rehin hakkı olan gemi alacaklılarından birinin veyabirkaçının alacağını ödemek için kullandığı takdirde, rüçhan hakkı olan alacaklılara karşı, ancak onları b<strong>ile</strong>rekmahrum ettiği miktar nispetinde mesul olur.3. Geminin cebri veya zaruri satışı halinde:Madde 1254 – Donatan 1245 ve 1246 ncı maddelerde yazılı hallerde satış bedelini tahsil ederse cebriicra veya zaruri satış neticesinde yahut ilan yoliyle davet sonunda ver<strong>ile</strong>n iptal kararı sebebiyle rehin haklarıdüşmüş olan gemi alacaklılarına karşı 1252 ve 1253 üncü maddelerde yazılı olduğu gibi şahsan mesul olur.4. Geminin yeni bir yolculuğa çıkarılması halinde:Madde 1255 – Donatan; yalnız gemi ve navlun <strong>ile</strong> mesul olduğu bir gemi alacaklısının alacağınıöğrendikten sonra alacaklının menfaati iktizası olmadığı halde gemiyi yeni bir deniz yolculuğuna (Madde 1238)gönderirse, bu alacak için aynı zamanda, geminin yeni yolculuğun başındaki değerinin gemi alacaklıları arasındakanuni sıralarına göre paylaştırılması halinde bu, alacaklıya düşecek olan miktar nispetinde, şahsan dahi mesulolur.


2988<strong>Bu</strong> paylaşmada alacaklının alacağını tamamen elde edeb<strong>ile</strong>ceği kabul olunur: şu kadar ki, donatan bununaksini ispat edebilir.Donatanın, üzerinde alacaklının rehin hakkı bulunan navlunu tahsil etmiş olması yüzünden 1252 ncimadde hükmü gereğince doğan şahsi mesuliyeti mahfuzdur.5. Tazminat halinde:Madde 1256 – Müşterek avarya hallerinde feda ed<strong>ile</strong>n veya hasara uğrıyan şeyler için ver<strong>ile</strong>n tazminat,gemi alacaklıları için, tazminatın karşılık olduğu şeyler yerine geçer.Geminin zıyaı veya hasarı yahut malın zıyaı veya hasarı neticesi olarak navlunun eksilmesi halinde,hukuka aykırı hareketiyle bu zararlara sebep olan kimse tarafından donatana ödenecek tazminat da aynı hükmetabidir.Donatan tazminatı tahsil etmişse, tahsil ettiği miktar nispetinde gemi alacaklılarına karşı 1252 ve 1253üncü maddelerde yazılı olduğu gibi şahsan mesul olur.VIII - Gemi alacaklılarının diger alacaklılara karşı rüçhan hakkı:Madde 1257 – Gemi alacaklılarının rehin hakları, rehin veya ipotekle temin edilmiş veya edilmemişolan diğer bütün alacaklara takaddüm eder.C) Yük alacaklısı, hakkını veren alacaklar ve dereceleri:Madde 1258 – Navlundan, deniz ödüncü paralarından, müşterek avarya garame payından ve kurtarmaveya yardım ücret ve masraflarından dolayı (1077, 1159, 1204 ve 1232 nci maddeler gereğince) yükü takyidedenrehin haklarından navluna ait olanın derecesi, bütün diğerlerininkinden sonra gelir. <strong>Bu</strong> sonunculardan yenidoğanı daha önce doğana takaddüm eder; aynı zamanda doğanların sırası ise birdir. Kaptanın aynı zarureticabiyle yapmış olduğu muamelelerden doğan alacaklar, aynı zamanda doğmuş sayılır.Müşterek avarya haliyle hukuka aykırı hareketlerden doğan zıya ve hasar hallerinde 1256, kaptantarafından bir zıyaın önüne geçilmesi veya azaltılması için 995 inci maddenin üçüncü fıkrasına göre yapılan satışhalinde 1245 ve hesabına satış yapılmış olan kimse satış bedelini almışsa 1254 üncü maddeler hükümleri tatbikolunur.YEDİNCİ FASILMüruruzamanD) Müruruzaman:I - Müddeti:Madde 1259 – <strong>Bu</strong> kanunun 1235 inci maddesinin 1 ila 9 uncu bentlerinde yazılı alacaklar bir yıldamüruruzamana uğrar. <strong>Bu</strong>nunla beraber:1. Ümit veya Horn burunlarının ötesinde hizmetlerinden çıkarılmış gemiadamlarının hizmet ve işmukavelelerinden doğan alacakları;2. Çatmadan yahut 1220 nci maddeye giren bir hadiseden doğan tazminat alacaklariyle kurtarma veyayardım ücreti alacakları;için müruruzaman iki yıldır.


2989II - Şahsi alacaklar hakkında:Madde 1260 – Yukarki maddede yazılı müruruzaman, alacaklının donatan veya gemi adamlarındanbirine karşı şahsi talep haklarına da şamildir.1067 nci madde hükmü mahfuzdur.III - Başlangıç:Madde 1261 – Gemi alacakları hakkındaki müruruzaman, alacağın muaccel olduğu tarihten itibarenişlemeye başlar. Ancak:1. 1235 inci maddenin 3 üncü bendinde yazılı gemiadamlarının alacakları hakkında hizmet veya işmünasebetinin bittiği tarihten;2. 1235 inci maddenin 5 inci bendinde yazılı gemiye düşen dispeç raporiyle tesbit edilmiş bulunanmüşterek avarya garame paylarından doğan alacaklar hakkında dispeç raporunun tasdikına ait kararınkesinleşmesinden, ilgil<strong>ile</strong>r tarafından dispeç yapmaya mecbur tutulması için kaptan veya donatana karşı açılacakdavalar veya 1209 uncu maddenin ikinci fıkrasındaki salahiyetin kullanılması hakkında, müşterek avaryahareketinden sonra geminin 1207 nci madde hükmünce dispeçin yapılması lazımgelen yere vardığı tarihten;3. 1235 inci maddenin 7 ve 9 uncu bentlerinde yazılı malların veya bagajın hasarlanmasından veya geçteslim edilmesinden doğan alacaklar hakkında malların teslimi tarihinden, malların teslim edilmemesindendoğan alacaklar hakkında onların teslim edilmiş olmaları gereken tarihten;4. Gemiadamlarından birinin kusurundan doğup 1235 inci maddenin 9 uncu bendinde yazılı ve fakat bumaddenin 2 nci bendine girmiyen alacaklar hakkında <strong>ilgili</strong>nin zararı öğrendiği tarihten, gem<strong>ile</strong>rin çatmasındanyahut 1220 nci maddeye giren bir hadiseden doğan tazminat alacakları hakkında ise hadisenin meydana geldiğitarihten;5. Kurtarma ve yardım masraf ve ücretlerinden doğan alacaklar hakkında, kurtarma ve yardım işininbittiği tarihten; itibaren işlemiye başlar.Gemiadamlarının avans veya taksit ödenmesini isteme hakları birinci bentte bildir<strong>ile</strong>n müruruzamanbaşlangıcını değiştirmez.IV - Hususi haller:Madde 1262 – Donatanların 1218 inci maddenin 2 nci fıkrasına göre aralarında haiz oldukları rücuhakları, bir yılda müruruzamana uğrar. Müruruzaman rücu hakkına sebep olan ödemenin yapıldığı gününgeçmesiyle başlar.Deniz ödüncü paraları ve müşterek avarya garame payından dolayı malları takyid eden alacaklarla buparalar ve garame paylarının meydana getirdikleri şahsi talep hakları da bir yılda müruruzamana uğrar.Müruruzaman; deniz ödüncü paraları bakımından muaccel oldukları tarihten, müşterek avarya garamepayları bakımından ise dispeç raporuna ait kararın kesinleşmesinden başlar.Kurtarma ve yardım ücret ve masraflarından dolayı malları takyid eden alacaklarla bu masraflardandoğan şahsi talep hakları, iki yılda müruruzamana uğrar. Müruruzaman kurtarma veya yardım işinin bittiği günbaşlar.Denizde yolcu ve yük taşıma akitlerinden veya konişmentodan taşıyan lehine doğan masrafların tazminive navlun dahil olmak üzere bütün alacaklar bir yılda müruruzamana uğrar.


2990BEŞİNCİ KİTAPSigorta HukukuBİRİNCİ FASILUmumi HükümlerA) Sigorta mukavelesi:I - Tarifi:Madde 1263 – Sigorta bir akittir ki bununla sigortacı bir prim karşılığında diğer bir kimsenin para <strong>ile</strong>ölçülebilir bir menfaatini halele uğratan bir tehlikenin (bir rizikonun) meydana gelmesi halinde tazminat vermeyiyahut bir veya birkaç kimsenin hayat müddetleri sebebiyle veya hayatlarında meydana gelen belli bir takımhadiseler dolayısiyle bir para ödemeyi veya sair edalarda bulunmayı üzerine alır.Ruhsatname almamış olan bir şahıs <strong>ile</strong>, onun ruhsatname almamış olduğunu b<strong>ile</strong>rek yapılan sigortasözleşmesi hakkında Borçlar <strong>Kanun</strong>unun kumar ve bahis hakkındaki 504 ve 505 inci maddeleri tatbik olunur. Şukadar ki; Türkiye dışındaki sigortacılarla yapılmış bulunan sigorta akitleri bu hükümden müstesnadır.Birçok şahısların birleşerek içlerinden herhangi birinin duçar olacağı her nevi tehlikeden (Rizikodan)doğan zararları tazmin etmeyi taahhüt etmelerine "Karşılıklı sigorta" denir.II - Tatbik olunacak hükümler ve amir hükümler:Madde 1264 – <strong>Bu</strong> kitapta hüküm bulunmadıkça sigorta mukavelesi hakkında Borçlar <strong>Kanun</strong>u hükümleritatbik olunur.1269, 1274, 1277, 1279, 1286, 1321, 1333, 1339, 1341, 1344 ve 1346 ncı maddelerle 1304 üncümaddenin 2 nci fıkrası hükümlerine aykırı olan mukaveleler batıldır.(Değişik: 12/10/1983 - 2915/1 md.) 1270 inci maddenin 2 nci fıkrası, 1273, 1275 inci maddelerle 1278inci maddenin ikinci cümlesi, 1283, 1284, 1285, 1289 uncu maddelerle 1292 nci maddenin son fıkrası, 1301 incimadde <strong>ile</strong> 1312 nci maddenin 2 nci fıkrası, 1315, son fıkrası hariç 1332 nci maddelerle 1345 inci maddenin 2 ncifıkrası, 1350 nci maddenin 2 nci fıkrası, 1361, 1362 nci maddelerle 1365 inci maddenin 2 nci fıkrası, 1366 ncımaddenin 2 nci fıkrası, 1367, 1368, 1369, 1395, 1396, 1397, 1399, 1400, 1401, 1420 ila 1430 ve 1453 ila 1459uncu maddeler hükümlerine aykırı olan mukavele şartları hükümsüzdür.1265, 1266, 1280 inci maddelerle 1281 inci maddenin son fıkrası 1287 inci madde, 1288 inci maddeninikinci fıkrası, 1290, 1291, 1292 nci maddenin birinci fıkrası, 1293, 1295 inci maddelerle 1297 nci maddenin 1inci fıkrası, 1298, 1299, 1300, 1302, 1306, 1314, 1317, 1318, 1324 ila 1329, 1331 inci maddelerle 1332 ncimaddenin son fıkrası, 1334 üncü maddenin 2 ve 3 üncü fıkraları 1336 ncı maddenin ikinci fıkrası, 1338 incimaddenin 1 inci cümlesi hükümleriyle 1371 inci maddenin 3 üncü fıkrası, 1441 inci maddenin birinci fıkrasıhükmü, sigorta ettiren kimsenin zararına olarak mukavele <strong>ile</strong> değiştir<strong>ile</strong>mez. Değiştirilirse kanun hükümlerire'sen tatbik olunur.Diğer kanunlardaki sigortalara mütaallik amir hükümler mahfuzdur.B) Sigorta poliçesi ve muvakkat ilmühaber:I - Umumi olarak:Madde 1265 – Sigortacı sigorta ettirene sigorta mukavelesi gereğince her iki tarafın haizolduğu hak ve borçları gösteren ve kendi tarafından imza ed<strong>ile</strong>n bir sigorta poliçesi veya onunyerine geçmek üzere bir muvakkat sigorta ilmühaberini ek-


2991leriyle beraber vermeye mecburdur. Sigortacı istediği takdirde, sigortalı dahi poliçe veya ilmühaberin veeklerinin bir örneğini imzalıyarak sigortacıya vermekle mükelleftir.Poliçe ve ilmühaberi sigorta ettirenin talebi üzerine nama, emre yahut ham<strong>ile</strong> yazılı olarak tanzimolunabilir.II - Muhtevası:Madde 1266 – Poliçe ve ilmühaberin aşağıda yazılı hususları ihtiva etmesi lazımdır:1. Sigortacının ve sigorta ettirenin ve varsa sigortadan faydalanan kimsenin adı ve soyadı veya ticaretunvanı ve ikametgahları;2. Sigortanın mevzuu;3. Sigortacının üstüne aldığı rizikolarla bunların başlıyacağı ve son bulacağı an;4. Sigorta bedeli;5. Primin tutarı <strong>ile</strong> ödeme zamanı ve yeri;6. Sigortacının üstüne aldığı rizikoların hakiki mahiyetlerini tamamen tayine yarıyacak bütün haller;7. Tanzim tarihi.Sigorta poliçesi birinci fıkrada yazılı hususlardan başka İktisat ve Ticaret Vekaletince tasdik edilmiş vezahmetsizce okunab<strong>ile</strong>cek bir tarzda basılmış olan sigorta umumi şartlarını; muvakkat sigorta ilmühaberi ise,zikri geçen umumi şartlara atfı ihtiva eder. <strong>Bu</strong> fıkradaki tasdika ve baskıya ait olan şartların yerine getirilmemişolması halinde dahi umumi şartname hükümlerinden sigorta ettirenin zararına olanlar yerine kanun hükümleritatbik olunur.III - Poliçeyi verme mükellefiyeti:Madde 1267 – Sigorta mukavelesi doğrudan doğruya sigorta ettiren kimse veya onun temsilcisi veyavekili <strong>ile</strong> yapılmışsa mukavele tarihinden yirmi dört saat içinde ve mukavele bir tellal vasıtasiyle yapılmış ise engeç on gün içinde sigortacı poliçeyi sigorta ettiren kimseye vermeye mecburdur. Aksi takdirde sigorta ettirenkimse sigortacı <strong>ile</strong> sigortaya aracılık yapan tellaldan tazminat istiyebilir.C) Müruruzaman:Madde 1268 – Sebepsiz yere ödenmiş bulunan primin veya sigorta bedelinin geri alınması alacakları dahilsigorta mukavelesinden doğan bütün mutalebeler, iki yılda müruruzamana uğrar.İKİNCİ FASILMal SigortasıBİRİNCİ KISIMUmumi HükümlerA) Sigorta ed<strong>ile</strong>n menfaat:I - Menfaat sahibi:Madde 1269 – Bir malı muayyen rizikolara karşı temin etmekte para <strong>ile</strong> ölçüleb<strong>ile</strong>cek bir menfaati olanmalik, malikin adi veya rehinli alacaklısı, malın muhafazasından dolayı malikine karşı mesul olan acenta, kiracı,komüsyoncu ve diğer kimseler, malın muhafazasında hakikaten menfaatli olan kimseler yahut bunların kanunitemsilc<strong>ile</strong>ri, bu menfaati sigorta ettirebilirler.


2992II - Diğer bir kimsenin nam ve hesabına yapılan sigorta:1. Umumi olarak:Madde 1270 – Bir kimse diğer bir kimsenin nam ve hesabına dahi sigorta akdedebilir; şu kadar ki; okimse, nam ve hesabına hareket ettiği kimseyi tems<strong>ile</strong> salahiyetli değilse sigorta priminden dolayı bizzat mesulolur.Nam ve hesabına sigorta mukavelesi yapılan kimse rizikonun gerçekleşmesinden önce veya sonra icazetverirse sigortadan faydalanır.Diğer bir kimsenin nam ve hesabına yapıldığı, mukavele şartlarından anlaşılmıyan bir sigortamukavelesi bunu yapmış olan kimsenin nam ve hesabına yapılmış sayılır.2. Vekil <strong>ile</strong> müvekkil arasındaki münasebet:Madde 1271 – Vekaleten akdolunan sigorta müvekkil tarafından kabul olunduğu takdirde vekil vekaleteuygun olarak hareket etmiş sayılır. Sigorta şartlarına dair müvekkil talimat vermemiş ise vekil, vekaleten sigortaettireceği yerdeki mütat şartlar dairesinde sigorta akdetmeye mecburdur.III - Alacaklının menfaati:1. Acze karşı sigorta:Madde 1272 – Bir alacaklı alacağını, borçlunun aczi rizikosuna karşı sigorta ettirebilir. <strong>Bu</strong> takdirdeaksine mukavele yoksa sigortacı, ilk önce borçlunun mallarına müracaatla bunları sattırarak alacağını tahs<strong>ile</strong>tmesini sigorta ettiren alacaklıdan istiyebilir.2. Ayni bir hakla temin ed<strong>ile</strong>n alacak sahibi:a) Halefiyet:Madde 1273 – Menkul ve gayrimenkul mallarla gem<strong>ile</strong>r üzerine haciz koyduran veya bunları rehin alanyahut bunlar üzerinde hapis hakkı veya buna benzer imtiyazlı bir hakkı haiz olan alacaklılar mezkür şeylerisigorta ettirmişler ise, hasar vukuu halinde ödenmesi gereken tazminat ancak mezkür alacaklılara nazaranalacaklarının taallük eylediği sigortalı şeyler yerine geçmiş sayılırlar.b) Teminatın kafi olmaması halinde:Madde 1274 – Sigorta olunan şeye hakkı taallük eden alacaklıların imtiyaz dereceleri birbirinden farklıise bu şeyin değeri imtiyaz derecesi sonradan gelen alacaklının alacağını ifaya kafi olmadığı nispette bu alacaklıo şeyi sigorta ettiremez.IV - Müşterek menfaatlerin sigortası:Madde 1275 – Bir malın veya o mala mütaallik bir hakkın yalnız bir kısmında menfaat sahibi olankimse kendisine ait olan kısmından fazlasını da sigorta ettirmişse sigortanın bu fazlaya ait kısmı onda ilgisiolanlar hesabına yapılmış sayılır.V - Mükerrer sigorta (Reassürans):Madde 1276 – Mükerrer sigorta (Reassürans) inhisarı hakkındaki hükümler mahfuz kalmak üzeresigortacı, sigorta ettiği menfaati d<strong>ile</strong>diği şartlarla tekrar sigorta ettireb<strong>ile</strong>ceği gibi sigorta ettiren kimse dahisigorta primini sigorta ettirebilir.Mükerrer sigorta, sigortacının sigorta ettirene karşı olan borçlarını ıskat etmez ve sigorta ettiren kimseye,mükerrer sigortayı yapan sigortacıya karşı doğrudan doğruya dava hakkı vermez.


2993B) Riziko:I - Meşru olması:1. Caiz olmıyan sigorta:Madde 1277 – Sigortadan faydalanan veya sigorta ettiren kimsenin kanunla yasak edilmiş ve ahlaka(Adaba) aykırı olan fiilinden doğab<strong>ile</strong>cek bir zarara karşı sigorta yapılamaz.2. Sigorta ettirenle sigortadan faydalanan kimsenin kusuru:Madde 1278 – Mukavelede aksine hüküm olmadıkça sigortacı, sigorta ettiren veya sigortadanfaydalanan kimsenin yahut fiillerinden hukukan mesul bulundukları kimselerin kusurlarından doğan hasarlarıtazmin <strong>ile</strong> mükelleftir. Fakat hiçbir halde sigortacı sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimsenin kasdındanveya aksi mukavelede yazılı değilse sigorta ed<strong>ile</strong>n malın ayıbından doğan hasarları tazmine mecbur olmaz.II - Rizikonun gerçekleşmiş olması:1. Mukavelenin yapıldığı sırada:Madde 1279 – Mukavelenin yapıldığı sırada sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimse, rizikonungerçekleşmiş olduğunu yahut sigortacı rizikonun gerçekleşmesi imkanı kalmadığını bilmekte iseler sigortamukavelesi hükümsüzdür; şu kadar ki; birinci halde sigortacı sigorta primini istiyebilir.2. Sigortacının mesuliyeti başlamadan önce:Madde 1280 – Sigortacının mesuliyeti başlamazdan önce sigorta ettiren veya sigortadan faydalanankimsenin fiil ve tesiri olmaksızın rizikonun gerçekleşmesine imkan kalmazsa sigortacı prime hak kazanmaz.III - Vüsat ve şümulü:1. Umumiyet esası:Madde 1281 – Sigortacı, harb ve isyandan başka bir sebeple mallara arız olan telef ve tagayyür gibibütün hasarlardan mesul olur.Sigortacının, 1 inci fıkra gereğince mesul olduğu rizikolardan biri sigorta poliçesinin hükmünden istisnaedilmişse vakı hasarın istisna ed<strong>ile</strong>n rizikolardan doğduğunun ispatı sigortacıya aittir.2. Müddet:Madde 1282 – Aksi kararlaştırılmış olmadıkça sigortacı, primin ödendiği tarihten itibaren gerçekleşenrizikolardan mesuldür. Sigortanın devam müddeti mukavelede yazılı değilse tarafların müşterek maksadiylemahalli teamül ve sair haller göz önünde tutularak mahkemece tayin olunur.C) Tazminat esası:I - Aşkın sigorta:1. Umumi olarak:Madde 1283 – Sigortacı, sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimsenin ancak hakikaten uğradığızararı tazmine mecburdur. Sigorta bedeli sigorta olunan menfaatin değerini aşarsa sigortanın bu değeri aşankısmı batıldır. <strong>Bu</strong> sebeple sigorta bedeli indirilir, sigorta priminin dahi ona tekabül eden kısmı indirilir ve priminfazla tahsil ed<strong>ile</strong>n kısmı geri verilir; şu kadar ki; menfaat değeri tarafların rey birliği <strong>ile</strong> seçtikleri bilir kiş<strong>ile</strong>rtarafından önceden takdir ve tahmin edilmiş ve taraflarca kabul olunmuşsa sigortacı bu değere itiraz edemez.


29942. Umulan karın sigorta ettirilmesi halinde:Madde 1284 – Bir maldan elde edilmesi umulan karın makul haddi aşan kısmı, sigorta ed<strong>ile</strong>mez.II - Birden çok sigorta:1. Müşterek sigorta:Madde 1285 – Bir menfaat birden çok sigortacı tarafından aynı zamanda ve aynı rizikolara karşı sigortaolunduğu takdirde yapılan mütaaddit sigorta mukavelelerinin heyeti umumiyesi ancak sigorta olunan menfaatindeğerine kadar muteber tutulur. <strong>Bu</strong> takdirde sigortacılardan her biri sigorta bedellerinin toplamına nazaransigorta ettiği bedel nispetinde mesul olur.Mukavelelere göre müteaddit sigortacılar mütesels<strong>ile</strong>n mesul oldukları takdirde sigorta ettiren kimse,uğradığı zarardan fazla bir para istiyemiyeceği gibi sigortacılardan her biri yalnız kendi mukavelesine göreödemekle mükellef olduğu bedele kadar mesul olur. <strong>Bu</strong> halde ödemede bulunan sigortacının diğer sigortacılarakarşı haiz olduğu rücu hakkı, sigortacıların sigortalıya mukavelelere göre ödemeye mecbur oldukları bedellernispetindedir.2. Çifte sigorta:Madde 1286 – Değerinin tamamı sigorta olunan bir menfaat sonradan aynı kimse tarafından aynırizikolara karşı sigorta ettir<strong>ile</strong>mez; sigorta ettirilmişse ancak aşağıdaki hallerde ve şartlarla muteber sayılır:1. Sonraki ve önceki sigortacılar muvafakat ederlerse;<strong>Bu</strong> takdirde sigorta mukaveleleri aynı zamanda yapılmış sayılarak hasar vukuunda sigorta bedeli 1285inci maddede göster<strong>ile</strong>n nispette sigortacılar tarafından ödenir;2. Sigorta ettiren kimse önceki sigortadan doğan haklarını ikinci sigortacıya devir veya o haklardanferagat etmiş ise;<strong>Bu</strong> takdirde devir veya feragatin ikinci sigorta poliçesine yazılması lazımdır; yazılmazsa ikinci sigortamukavelesi hükümsüz sayılır;3. Sonraki sigortacının ancak önceki sigortacının ödemediği tazminattan dolayı mesuliyeti şart kılınmışise; bu halde önceden yapılmış olan sigortanın ikinci sigorta poliçesine yazılması lazımdır; yazılmazsa ikincisigorta mukavelesi hükümsüz sayılır.3. Kısmi sigorta:Madde 1287 – Sigorta olunan menfaatin değerinin tamamı önceki mukavele <strong>ile</strong> temin edilmemişse bumenfaat, geri kalan değerine kadar, bir veya birkaç defa daha sigorta ettir<strong>ile</strong>bilir. <strong>Bu</strong> takdirde o menfaatisonradan sigorta eden sigortacılar değer bakıyesinden dolayı mukavelelerin tarihleri sırasiyle mesul olurlar. Aynıgünde yapılmış olan mukaveleler aynı anda yapılmış sayılır.III - Menfaat değerinin altında olan sigortalar:Madde 1288 – Sigorta bedeli, sigorta değerinden aşağı olduğu takdirde ve sigorta edilmiş menfaatin birkısmının halele uğraması halinde sigortacı aksine mukavele bulunmadıkça sigorta bedelinin sigorta değerineolan nispeti neden ibaretse zararın o kadarından mesul olur.


2995Sigortacının sigorta bedelini aşmıyan zararın tamamından mesul tutulacağı şeklinde sigortamukavelesinin değiştirilmesini sigorta ettirenin rizikonun gerçekleşmesinden önce istemesi halinde, bu isteğinnoter protestosu <strong>ile</strong> sigortacıya bildirildiği günden sonra gelen günden itibaren akit hükümleri, kendiliğinden,sigortacının sigorta bedelini aşmıyan zararın tamamından mesul bulunduğu şeklinde değiştirilmiş olur. Sigortalı,tarifede derpiş ed<strong>ile</strong>n prim farkını esas primin ödenmesine ait hükümler uyarınca öder.IV - Sigortacının tahkik salahiyeti:Madde 1289 – Sigortacı sigorta olunan menfaatin konusu olan malın değerini tahkik için o malı d<strong>ile</strong>diğizaman muayene edebilir.D) Sigorta ettirenin mükellefiyeti ve borçları:I - İhbar mükellefiyeti:1. Mukavele yapılırken:Madde 1290 – Sigorta ettiren kimse, sigortacının mukavele yapılırken hakiki vaziyetleri bildiği takdirdemukaveleyi yapmamasını veya daha ağır şartlarla yapmasını mücip olacak bütün hususları sigortacıyabildirmeye mecburdur. Sigorta ettiren kimse sorulduğu halde susmuş veya noksan yahut hakikata muhalifbeyanlarda bulunmuş ise hakikata vakıf olmıyan sigortacı mukaveleden cayabilir; şu kadar ki; sigortacı hakikatıöğrendiği tarihten itibaren bir ay içinde cayma hakkını kullanmamış ise bu hak düşer. Sigorta ettiren kimseninkötü niyeti anlaşıldığı takdirde sigortacı prime hak kazanır.Sigorta mukavelesinin yapılması sırasında sigorta ettirene doldurması teklif olunan listede yazılı sorulardışında hiçbir mesuliyet tevaccüh etmez.2. Sigorta müddeti içinde:Madde 1291 – Sigorta ettiren kimse sigortacının muvafakati olmaksızın sigortalı, malın yerini veyamukavele zamanındaki halini değiştirdigi takdirde bu değişiklik mukavelenin yapıldığı anda mevcut olduğuhalde sigortacının sigorta mukavelesini yapmamasını veya daha ağır şartlarla yapmasını mucip bir mahiyette ise,sigortacı mukaveleyi feshedebilir.Birinci fıkrada yazılı değişikliği yapan kimse keyfiyeti sekiz gün zarfında sigortacıya bildirmişsesigortacı ihbar tarihinden itibaren sekiz gün içinde fesih hakkını kullanmadığı takdirde sigortanın hükmü devameder.Sigorta ettiren kimse değişiklik keyfiyetini sigortacıya ihbar etmediği halde dahi sigortacı vakıdeğişikliği öğrendikten sonra sekiz gün içinde feshetmez veya sigorta primini tahsil etmek gibi sigortahükmünün devamına razı olduğunu gösteren bir harekette bulunursa fesih hakkı düşer.3. Rizikonun gerçeklenmesi halinde:Madde 1292 – Sigorta ettiren kimse sigortanın taallük ettiği rizikonun gerçekleştiğini haber aldığıtarihten itibaren beş gün içinde sigortacıya haber vermeye mecburdur. <strong>Bu</strong> müddet, üçüncü şahsın sigortalıyakarşı dava açması halinde sigortacıya sigortalının müdafaasına yardım etmeye mecbur tutan mesuliyetsigortalarında sigortalının tebligat üzerine davayı öğrendiği, sigortalının üçüncü kişiye vereceği tazminatınsigortacı tarafından ödenmesine ait mesuliyet sigortalarında ise hakkındaki mahkeme kararının kesinleştiğinisigortalının öğrendiği veya dava olmaksızın yahut dava neticesi beklenmeksizin üçüncü şahsa sigortalının paraödemiş olması halinde parayı ödemiş olduğu tarihten başlar.


2996Birden çok sigortalarda, sigorta ettiren kimse birinci fıkrada muayyen müddet içinde sigortacılardan herbirine gerek hasar keyfiyetini ve gerekse aynı menfaat hakkında yaptığı sigorta mukavelelerini bildirmeyemecburdur.Sigorta ettiren kimse kasten yukarıki fıkralar gereğince ihbarda bulunmamış ise sigorta haklarını zayieder. Sigorta ettiren kimsenin kusuru halinde, kusurun ağırlığına göre sigortacının ödemekle mükellef olduğubedel indir<strong>ile</strong>bilir.II - Koruma tedbirleri:Madde 1293 – Sigorta ettiren kimse zararı önlemeye, azaltmaya ve hafifletmeye yarıyacak tedbirlerialmakla mükelleftir. Alınan tedbirlerden doğan masraflar bu tedbirler faydasız kalmış olsa b<strong>ile</strong> sigortacıtarafından ödenmek lazımdır; şu kadar ki; sigorta, menfaat değerinin tamamına taallük etmiyorsa vakı masraflarancak sigorta bedelinin menfaat değerinin tamamına olan nispetine göre ödenir.1292 nci maddenin son fıkrası hükmü burada da tatbik olunur.III - Prim ödeme borcu:1. Umumi olarak:Madde 1294 – Sigorta ettiren kimse, primlerin en yüksek haddinin tayinine ait hususi hükümler mahfuzkalmak üzere, mukavele <strong>ile</strong> kararlaştırılmış olan primi ödemekle mükelleftir. Sigorta primi mukaveledegösterilmemişse <strong>ilgili</strong> vekaletçe tasdik edilmiş olan tarifeler gereğince tayin olunur.Değişik: (21/6/1994 - KHK - 537/1 md.) Sigorta primi para olarak ödenir. Ödeme için senet verilmesihalinde senet bedelinin tahsil edildiği tarihte ödeme yapılmış sayılır.Primin aylık veya yıllık olarak taksitle ödenmesi kararlaştırılabilir. Böyle bir mukavele yoksa sigortapriminin toptan ödenmesi lazımdır.2. Ödeme zamanı:Madde 1295 – (Değişik: 21/6/1994 - KHK - 537/2 md.)Sigorta priminin tamamının, taksitle ödenmesi kararlaştırılmışsa ilk taksitin, akit yapılır yapılmaz vepoliçenin teslimi karşılığında ödenmesi gerekir.(İkinci fıkra iptal: Ana. Mah.'nin 11/3/1997 tarih ve E.1997/24, K.1997/35, sayılı Kararı <strong>ile</strong>.)Sigortacının sorumluluğu primin veya ilk taksitin ödendiği tarihten başlar.Şu kadar ki, kara ve denizde mal taşıma işlerine ait sigortalarda sigortacının sorumluluğu,akdin yapıldığıandan başlıyacağı gibi sigorta primi de henüz poliçe tanzim edilmemiş olsa b<strong>ile</strong> o anda muaccel olur.Sigortacının sorumluluğu başlamadan önce sigorta ettiren kararlaştırılmış olan primin yarısını ödeyerekmukaveleden kısmen veya tamamen cayabilir.”3. Ödeme yeri:Madde 1296 – Sigorta primi sigorta ettirenin ikametgahında ödenir. Sigorta priminin sigortacının veyaacentasının ikametgahında ödeneceğine dair poliçede bir şart varsa bu şarta riayet olunur; şu kadar ki; şartarağmen sigorta primi fi<strong>ile</strong>n sigorta ettirenin ikametgahında ödenegelmekte ise şart yok sayılır.4. Temerrüt:Madde 1297 – (Değişik: 21/6/1994 - KHK - 537/3 md.) Bir yıldan uzun süreli cansigortalarında,sigorta ettiren kimse, sigorta primini 1295 inci madde gereğince vermemiş veya prim tecil edilmişyahut taksitlere bağlanmış olduğu halde işbu primi veya herhangi bir taksidi vadenin bitiminde ödememiş ise,sigortacı, kendisinin veya akid sıfatıyle hareket eden vekilinin yazı <strong>ile</strong> sigortacıya bildirilmiş son ikametgah veyameskenine resmi bir ihtarname veya taahhütlü mektup göndererek bir ay içinde söz konusu ücret veya taksidiödemez ise sigortanın feshedilmiş olacağını ihtar eder.<strong>Bu</strong> sürenin bitiminde borç ödenmemiş ise sözleşmefeshedilmiş olur.


2997(İkinci fıkra iptal; Ana. Mah.'nin 11/3/1997 tarih ve E.1997/24, K.1997/35 sayılı Kararı <strong>ile</strong>)Teminatın durduğu süre içinde rizikonun gerçekleşmemesi şartıyla primin ödenmesi halinde teminatdurduğu yerden devam eder.5. Primin indirilmesi ve geri verilmesi:Madde 1298 – Birden çok yıllar için yapılan sigorta mukavelelerindeki sigorta priminin tayininderizikoyu ağırlaştırılmış olan hususi sebepler göz önünde tutulmuş ise, bu sebepler sonradan ortadan kalktığıtakdirde, sigorta ettiren kimse gelecek yıllara ait primlerin indirilmesini istiyebilir.Sigorta mukavelesinin kanuni sebeplerle sona ermesi halinde, kanunda başkaca hüküm bulunmadıkçasona erme gününden sonraki zamana ait olan prim onu ödemiş olana geri verilir.E) Sigortacının sigorta bedelini ödeme borcu:I - Borcun şümulü ve muaccel olma zamanı:1. Umumi olarak:Madde 1299 – Sigorta bedelini ödeme borcu, karada ve iç sularda taşıma rizikolarına ait sigortalar dahil,bütün mal sigortalarında, rizikonun gerçekleştiğini sigortacıya ihbar borcunun 1292 nci madde hükmüncedoğduğu tarihten muaccel olur.Tazmini lazımgelen sigorta bedeli, sigorta olunan menfaatin rizikonun gerçekleştiği zamandaki değerinegöre tesbit olunur. <strong>Bu</strong> değer sigorta bedelini aşarsa sigorta olunan mal tamamen telef olduğu takdirde sigortabedelinin ödenmesi lazımdır.Kısmen telef halinde tazminat miktarı, aksine mukavele yoksa, sigorta bedelinin malın değerinintamamına olan nispetine göre tayin olunur.2. Değerin ispatı:Madde 1300 – Sigorta ed<strong>ile</strong>n malın değeri poliçede gösterilmemiş ise sigorta ettiren kimse, bu malınrizikonun gerçekleştiği andaki değerini ispata mecburdur.Sigorta ed<strong>ile</strong>n malın değerinin poliçede göster<strong>ile</strong>nden az olduğunu iddia eden sigortacı, bunu ispatamecburdur; 1283 üncü madde hükmü mahfuzdur.Değer hakkında taraflar her türlü delil göstereb<strong>ile</strong>cekleri gibi mahkeme dahi toplanmış delillerle edindiğikanaatini kuvvetlendirmek için taraflardan birisine re'sen yemin ettirebilir.II - Halefiyet:Madde 1301 – Sigortacı sigorta bedelini ödedikten sonra hukukan sigorta ettiren kimse yerine geçer.Sigorta ettiren kimsenin vakı zarardan dolayı üçüncü şahıslara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedelnispetinde sigortacıya intikal eder.Sigorta ettiren kimse, 1 inci fıkra gereğince sigortacıya intikal eden haklarını ihlal edecek bir hal veharekette bulunursa sigortacıya karşı mesul olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmiş ise sigorta ettiren kimsekalan kısmından dolayı üçüncü şahıslara karşı haiz olduğu müracaat hakkını muhafaza eder.


2998F) Acze düşme hali:Madde 1302 – Sigorta akdi sona ermezden önce sigortacı veya sigorta primi henüz ödenmediği takdirdesigorta ettiren kimse, Borçlar <strong>Kanun</strong>unun 82 nci maddesinde yazılı hale düşerse diğer taraf taahhüdü yerinegetir<strong>ile</strong>ceğine dair teminat talep ve bu tarihten üç gün içinde teminat verilmemiş ise sigorta mukavelesinifeshedebilir.G) Sigortalı malın sahibinin değişmesi:Madde 1303 – Mukavele müddeti içinde sigorta ed<strong>ile</strong>n malın sahibi her hangi bir surette değişmişse,mukavelede aksine hüküm olmadıkça sigortadan doğan hak ve borçlar o malın rizikosu kendisine ait olduğutarihten itibaren yeni sahibine intikal eder.Sigortacı sigorta priminden dolayı evvelki malike müracaat edebilir.İKİNCİ KISIMYangın SigortasıA) Rizikonun şümulü:I - Umumi olarak:Madde 1304 – Sigortacı sigorta ed<strong>ile</strong>n menkul ve gayrimenkul mallara yangın sebebiyle arız olan bütünhasarları tazmin <strong>ile</strong> mükelleftir.Sigortacı, sigorta ettiren kimsenin kasten çıkarmış olduğu veya kasten çıkarılmasında her hangi birşekilde suç ortaklığı etmiş bulunduğu bir yangından doğan zararları tazmin etmez.II - Hususi haller:Madde 1305 – Aşağıda göster<strong>ile</strong>n hasarlar aksine mukavele olmadığı halde yangından doğan zararlarhükmündedir:1. Yangını durdurmak veya söndürmek için kullanılan her nevi vasıtalardan yahut hararet veya dumanveya buhardan veya sigorta ettir<strong>ile</strong>n eşyanın kurtarılması için alınan başka yere taşınması gibi tedbirlerden veyaeşyanın kaybolmasından yahut yangının genişlemesine mani olmak maksadiyle sigorta ettir<strong>ile</strong>n binanın <strong>ilgili</strong>memurun emriyle tamamen veya kısmen yıktırılmasından doğan hasar ve masraflar;2. Sigorta ed<strong>ile</strong>n binanın ayıbı, sigorta ettiren kimsenin malümu olmadığı surette bu ayıptan <strong>ile</strong>ri gelenhasarlar;3. Yangın vukuuna sebebiyet vermemiş olsa b<strong>ile</strong> ateşten, yıldırımdan, infilaktan veya buna benzerolaylardan <strong>ile</strong>ri gelen hasarlar.B) Poliçe:Madde 1306 – Menkul ve gayrimenkul malların yangına karşı sigortasına dair poliçeye 1266 ncımaddede yazılı hususlardan başka:1. Sigorta olunan binanın bulunduğu mahallin, inşaat tarzının ve kullanma şeklinin;2. Eşya sigorta edilmişse bunların bulundukları binanın yerinin, inşaat tarzının ve kullanma şeklinin;yazılması lazımdır.


2999C) Hasar ve tazminat:I - Tesbit ve tazmin şekli:Madde 1307 – Sigortalı bir binaya yangından dolayı kısmen arız olan hasar, o binanın yangından öncekideğeriyle sonraki değerinin mukayesesi suretiyle tesbit olunur.Sigortalı bir binanın yanmasından doğan hasar, bedelinin ödenmesi suretiyle tazmin olunur. Tamamenveya kısmen yanan binanın yeniden inşası veya tamiri kararlaştırılmış ise taraflarca rey birliğiyle veuzlaşmadıkları takdirde mahkemece tayin olunan müddet içinde, masraflar sigortacı tarafından verilmek şartiyle,sigorta ettiren kimse binayı inşa veya tamir ettirmeye mecburdur. <strong>Bu</strong> suretle sigortacı inşa veya tamir masraflarıolarak ödemeye mecbur olduğu paranın mahalline sarfını murakabe etmek hakkını haizdir.II - Bırakma hakkının bulunmaması:Madde 1308 – Aksine mukavele yoksa sigorta ettiren kimse yangından kurtarılan eşyayı hasara uğramışolsa dahi sigortacıya bırakarak bedelinin tazminini istiyemez.D) Mesuliyet sigortası:I - Şartlar ve şümulü:Madde 1309 – Bir mala diğer kimsenin hesabına olarak vazıyed eden kimse, kusurundan dolayı o maltamamen veya kısmen yandığı takdirde tazminat ödemeye mecbur kalmak rizikosuna karşı mezkür malı sigortaettirebildiği gibi bir malı her ne sıfatla olursa olsun elinde bulunduran kimse kusuriyle vukua gelecek biryangının diğer bir kimsenin mallarına sırayeti sebebiyle o kimseye karşı hukukan mesul tutulmak rizikosunusigorta ettirebilir. <strong>Bu</strong> takdirde aksine mukavele yoksa, sigortacı, sigorta ettiren kimsenin bu kusurundan ancakdoğrudan doğruya doğan hasarı tazmine mecbur olup o kimsenin başkaca mahküm olacağı tazminatı ödemeklemükellef olmaz.II - Faydalanan kimse:Madde 1310 – Yukarıki maddede yazılı hallerde, sigortacının sigorta ettirene karşı ödemeye mecburolduğu tazminatı tahsil salahiyeti munhasıran sigorta ettiren kimsenin kendisine karşı mesul olduğu şahsa aitolup sigorta ettiren kimsenin alacaklıları bu tazminattan faydalanamazlar. Sigorta ettirenin kendisine karşı mesulolduğu şahıs sigortacıdan tazminatın tamamını alamamış ise kalan kısımdan dolayı yangın sebebiyle kendisinekarşı mesul olan kimseye müracaat hakkı mahfuzdur.ÜÇÜNCÜ KISIMKarada ve İç Sularda Taşıma Rizikolarına Karşı SigortaA) Tatbik olunacak hükümler:Madde 1311 – <strong>Bu</strong> kısımda hüküm bulunmıyan hallerde denizcilik rizikolarına karşı sigortalara mütaallikhükümler tatbik olunur.B) Rizikonun şümulü:Madde 1312 – Karada ve iç sularda taşınan eşyanın sigortası halinde sigortacı, aksine mukavele yoksa,eşyanın taşıyıcıya teslimi tarihinden itibaren gönder<strong>ile</strong>ne kanunen teslim edilmiş sayıldığı zamana kadar, her nesebeple olursa olsun, maruz kaldığı hasarlardan mesuldür.


3000Sigortacı taşıma işlerini görmeye memur olanların kasten veya kusurlariyle sebebiyet verdikleri hasarlarıda tazmin <strong>ile</strong> mükelleftir.C) Sigorta bedeli:Madde 1313 – Sigorta bedeli, sigorta olunan malın taşınması için taşıyıcıya teslim olunduğu zaman oyerdeki değeriyle varma yerine ulaşmasına kadar olan taşıma ücretine ve diğer masraflara şamildir; şu kadar ki;malın varma yerine ulaşması halinde umulan ve makul haddi aşmıyan kar, sigorta poliçesine ayrıca dercedilmekşartiyle sigorta bedeline dahil ettir<strong>ile</strong>bilir.D) Poliçe:Madde 1314 – Sigorta poliçesi 1266 ncı maddede yazılı hususlardan başka aşağıda yazılanları da ihtivaeder:1. Malın taşınacağı vasıta ve taşımada takip olunacak yol;2. Taşıyıcının adı, soyadı ve ticaret unvanı;3. Gönderenle taşıyıcı arasında taşıma için bir müddet tayin olunmuşsa bu müddet;4. Eşyanın taşıyıcıya tevdi olunduğu yer <strong>ile</strong> gönder<strong>ile</strong>ne teslim olunacağı yer.E) Taşımanın durdurulması:Madde 1315 – Taşımaya mütaallik hadis alacak zaruretler dolayısiyle taşıma muvakkat olarakdurdurulur yahut taşımanın yapılmakta olduğu yol, vasıta veya taşıma tarzı değiştirilirse sigorta mukavelesifeshedilmiş olmaz.DÖRDÜNCÜ KISIMZirai SigortaA) Menfaat ve riziko:Madde 1316 – Biçilmiş veya biçilmemiş her nevi mahsuller, yılın her zamanında sigorta ettir<strong>ile</strong>bilir.Zirai ve ehli bütün hayvanlar her nevi bulaşıcı hastalıklarla kazalara karşı sigorta ettir<strong>ile</strong>bilir.B) Müddet:I - Müddet içinde vakı olan hasarlar:Madde 1317 – Zirai sigortalar yapıldıkları müddet için muteberdir. Sigortanın devamı müddetincemeydana gelecek bir zarar <strong>ile</strong> mukavele sona ermez, diğer zararlar için de devam eder.II - Karşılıklı sigortalar:Madde 1318 – Karşılıklı zirai sigorta şirketlerinde sigorta müddeti, şirketin devamı müddetidir. Ancak,gerek şirket ve gerekse ortak, her yıl sonunda kooperatif şirket hakkındaki hükümler gereğince şirket vedolayısiyle sigorta münasebetini sona erdirmeye salahiyetlidir.C) Zararın tesbiti:Madde 1319 – Zararlar taraflarca tayin olunacak bilirkiş<strong>ile</strong>r tarafından tesbit olunur.BEŞİNCİ KISIMHırsızlığa Karşı SigortaMadde 1320 – Hırsızlıktan zarar gören kimselerle hırsızlık dolayısiyle hukuki mesuliyete maruz kalankimseleri temin için hırsızlığa karşı sigorta yapılabilir.


3001ÜÇÜNCÜ FASILCan SigortasıBİRİNCİ KISIMHayat SigortasıA) Menfaat:I - Sigorta ettir<strong>ile</strong>b<strong>ile</strong>cek kimse:Madde 1321 – Bir kimsenin hayatı, ya o kimse yahut onun bilgi ve muvafakati mevcut olmasa b<strong>ile</strong>üçüncü bir şahıs tarafından sigorta ettir<strong>ile</strong>bilir; şu kadar ki; üçüncü şahsın o kimsenin hayatının devamındamaddi veya manevi menfaati bulunması sigortanın muteberliği için şarttır.Küçüklerin, mahcurların veya mümeyyiz olmıyanların ölümünü şart koyarak sigorta etmek batıl,bunların hayatı üzerine sigorta yaptırmak muteberdir. Her iki halde de ölüm vukubulursa sigortanın ölümtarihindeki riyazi ihtiyatı ödenir.Hayatı sigorta olunan kimse ilk primin ödenmesinden evvel ölmüş ise sigorta hükümsüzdür.II - Ölüm ve yaşama ihtimalleri:Madde 1322 – Sigortacı, bir kimsenin ya muayyen bir müddet içinde veyahut mukavelede muayyenolan şart ve haller içinde ölümü veya o kimsenin mukavele <strong>ile</strong> muayyen bir müddetten fazla yaşamasıihtimallerini sigorta edebilir.III - Çifte sigorta:Madde 1323 – Bir kimse hayatını, d<strong>ile</strong>diği bir veya muhtelif bedellerle, veya mütaaddit sigortacılarasigorta ettirebilir.B) Poliçe:Madde 1324 – Hayat sigortası poliçesine, 1266 ncı maddede yazılı hususların hayat sigortasına tatbikıkabil olanlarından başka hayatı sigorta olunan kimsenin adı ve soyadı, yaşı, meslek ve sıfat ve sıhhatinin hal vederecesi yazılmak lazımdır. <strong>Bu</strong> poliçe nama veya emre yazılı olabilirse de ham<strong>ile</strong> yazılı olamaz.C) Primin ödenmemesi:I - Tarafların hakları:Madde 1325 – Sigorta priminin ödenmemesi halinde 1297 nci maddenin 1 inci fıkrası hükmü cari olupsigortacının bu sebepten dava açmıya hakkı yoktur.Sigorta ettiren kimse, üç yıl geçmeden önce sigortadan cayar veya taahhüdüne riayet etmezse, verdiğiprimi veya bedeli sigortacıdan talebedemez.Sigorta ettiren kimse, en az ilk üç yıllık primi ödedikten sonra sigortadan cayar veya taahhüdüne riayetetmezse 1327 nci maddede yazılı hakları kullanmadığı takdirde sigorta prim ödenmesinden muaf bir sigortahaline çevrilmiş olur. <strong>Bu</strong>nun şartlarının poliçede açıkça gösterilmesi lazımdır.Sigorta mukavelesinin kanuni sebeplerle sona ermesi halinde primlerin geri alınması hakkında 1298 incimaddenin ikinci fıkrası tatbik olunur.II - Prim ödenmesinden muaf sigortalar:Madde 1326 – Prim ödenmesinden muaf sigortanın natık olacağı bedel önceden temin ed<strong>ile</strong>n bedelinpoliçede yazılı cetvele göre ve ödenmiş safi primlerle poliçe uyarınca ödenmesi lazım gelen safi primlerarasındaki nispet esas tutularak dirilmesi suretiyle elde edilir.


3002III - Satınalma ve ödünç verme:Madde 1327 – Sigortacı, en az ilk üç yıllık primi ödenmiş olan sigortayı, sigorta ettiren kimsenin talebiüzerine ve sigorta poliçesinin iadesi karşılığında poliçede yazılı cetvele göre satın almaya veya sigorta poliçesiüzerinden ödünç para vermeye mecburdur.D) İntihar:Madde 1328 – Sigortalı, intihar veya intihara teşebbüs neticesinde öldüğü takdirde sigorta arasız olaraken az üç yıl devam etmiş bulunuyorsa sigortacı poliçede yazılı sigorta bedelini tamamen ödemekle mükelleftir;bu müddetin geçmesinden önce sigortalının intiharı anında akli melekeleri ne olursa olsun sigortacı sigortanın oandaki riyazi ihtiyatını öder.Sigortadan faydalanan kimse hayatı üzerine sigorta yapılmış olanı öldürmüş veya onun öldürülmesindeher hangi bir şekilde suç ortaklığı etmiş bulunduğu takdirde sigorta bedelinden mahrum kalır ve bu bedel öleninmirasçılarına ait olur.E) Faydalanan kimselerin hakları:I - Üçüncü şahıs lehine şart:Madde 1329 – Üçüncü bir şahsın lehine yapılan hayat sigorta mukavelesinden doğan hak ve menfaatlerisigortacıdan talep ve tahsil salahiyeti doğrudan doğruya o kimseye aittir.Sigorta mukavelesinde üçüncü şahsın mirasçı sıfatı gösterilmiş olsa b<strong>ile</strong> bu şahıs birinci fıkra hükmügereğince doğrudan doğruya sigortacıya karşı hak ve menfaatlere sahip olur. Medeni <strong>Kanun</strong>un 509 uncu maddesihükmü mahfuzdur.II - Değiştirme:Madde 1330 – Sigorta ettiren kimse sigortadan faydalanan kimseyi mukavele yapılırken veya sonradantayin edebilir. Kezalik sigorta ettiren kimse sigortadan faydalanan kimseyi tayin ettikten sonra da değiştirebilir;şu kadar ki, sigorta ettiren kimse değiştirme hakkından feragat ettiğini sigorta poliçesine yazdırmakla berabersigorta poliçesini sigortadan faydalanan üçüncü şahsa teslim etmiş ise o şahsı değiştiremez.III - Sigortacının iflası halinde:Madde 1331 – Sigortacının iflası halinde henüz yürürlükte olan sigorta mukavelesinden faydalanankimselere ait mutalebe hakları, iflas kararına kadar her sözleşme için tahakkuk etmiş riyazi ihtiyatların ve butarihten ödeme gününe kadar hesap edilmiş faizlerin verilmesine inhisar eder.F) Rizikonun şümulü ve ihbarı ve sigorta bedelinin muaccel olması:Madde 1332 – Sigortalı sigortacıyı haberdar etmeksizin Türkiye'de ve dünyanın her tarafında karada vedenizde mutlak surette, havada ancak yolcu sıfatiyle seyahat edebilir.Sulh zamanındaki silahlı sevkiyat mahiyetini haiz seyahat ve seferberlikler sırasında veya isyan,kargaşalık ve iç harb vukuunda sigorta mukavelesi muteber kalır.Umumi veya kısmı seferberlik, devletin harbe girmesi ihtimali veya Türkiye Cumhuriyetini deilg<strong>ile</strong>ndiren yabancı devletler arasındaki harb dolayısiyle kabul ed<strong>ile</strong>n mevzuatın tatbik edildiği müddetçehükümet; primleri veya sürprimleri, her hangi bir sebeple olursa olsun, ödenmiyen her nevi hayat sigortalarınıkesilmeye tabi tutabilir.


3003Kesilme devresi içinde sigortalının ölümü halinde kesilme tarihine kadar tahakkuk etmiş riyazi ihtiyatlarbu tarihten ödeme tarihine kadar hesapedilmiş teknik faizleriyle birlikte hak sahiplerine ödenir. Kesilme devresiiçinde sigortalı 1325 - 1327 nci maddelerde yazılı haklardan faydalanabilir,Kesilme devresi içinde askeri vazifede iken ölen sigortalıların hak sahiplerine üç bin liraya kadar olansigorta bedellerinin tamamı ve bu miktardan yukarı olanlarının üç bin liradan aşağı olmamak üzere hükümetçetayin ed<strong>ile</strong>cek miktarı ve fazlasının riyazi ihtiyatı ve harbde veya harb hareketleri sırasında ölen sigortalıların haksahiplerine sigorta bedellerinin tamamı ödenir, sigorta bedelinin hükümetçe tayin ed<strong>ile</strong>cek kısmına aitödenmemiş primlerle sürprimler teknik faizleriyle birlikte o ödemeden indirilir.Sigortası kesilmeye tabi tutulmuş olan sigortalı kesilme devresi sonunda hayatta ise sigorta mukavelesitıbbi muayeneye lüzum kalmadan yeniden yürümeye başlar ve sigortalılar kesilme devresine ait primlerlesürprimlerin teknik faizleriyle birlikte ödenmesiyle, hükümetçe tesbit ed<strong>ile</strong>cek şartlar dairesinde, mükelleftutulur veyahut sigorta müddeti o nispette uzatılmak suretiyle kesilme müddetine ait prim ve sürprimborçlarından ibra olunur.Sigortalı veya sigortadan faydalanan kimse, rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği tarihten itibaren beş güniçinde durumu sigortacıya bildirmeye mecburdur. Sigorta bedeli, bu beş günlük müddetin geçtiği tarihte muaccelolur. İhbar mükellefiyetinin yerine getirilmemesi halinde mal sigortalarına ait hükümler kıyas yoliyle tatbikolunur.G) Tontin:Madde 1333 – Ortaklar tarafından ver<strong>ile</strong>n muayyen birer taksit neticesinde tahassul edecek tutarlarınmuayyen bir tarihte hayatta bulunanlar arasında paylaşılması şartiyle yapılacak sigorta batıldır.İKİNCİ KISIMKazaya Karşı SigortaA) Tarif:Madde 1334 – Kazaya karşı sigorta; sigorta ettirenin maruz kalacağı her hangi bir kaza, hastalık, maddimenfaatlerini haleldar edecek her hangi bir olay, iş kazaları yahut nevi ve mahiyeti muayyen başka bir kazasebebiyle ölümü veyahut muvakkat veya daimi surette çalışma kudretinden veya imkanından mahrumiyethalinde gerek sigorta ettirene, gerek mirasçılarına veya yerine geçmiş olanlara ve gerek muayyen veya mütaaddithak sahiplerine muayyen sermaye tediyesini veyahut irat tahsisini bir prim karşılığında sigortacıya yükliyenmukaveledir.Kaza sigortası bizzat sigorta ettiren kimse tarafından yapılacağı gibi bir veya mütaaddit şahıslar lehineolarak diğer kimse tarafından dahi yapılabilir. <strong>Bu</strong> kabil kazalarda sigortacı zararın bedelden az olduğunu iddiaedemez. Kazaya karşı sigorta poliçesi ferden bir veya müteaaddit muayyen şahıslar üzerine olab<strong>ile</strong>ceği gibi birheyet, bir cemiyet, bir grup üzerine dahi yapılabilir. <strong>Bu</strong> takdirde kazaya karşı sigorta olunan kimselerin adlarınıgöstermiye lüzum yoktur. Meslek veya memuriyetinin zikri kafidir.<strong>Bu</strong> kısımda hüküm bulunmıyan hallerde hayat sigortasına mütaallik hükümler tatbik olunur. Borçlar<strong>Kanun</strong>un 112 nci maddesi hükmü mahfuzdur.


3004B) Menfaat:Madde 1335 – Kaza sigortaları, sigorta ettirenin duçar olduğu kazadan dolayı zararını tazmin etmeküzere yapılab<strong>ile</strong>ceği gibi kimseye ödemeye mecbur olacağı kaza tazminatını telafi etmek maksadiyle dahiyapılabilir.C) Tazminatın şümulü ve muaccel oluşu:I - Umumi olarak:Madde 1336 – Kaza sigortalarında sigortacı aşağıda yazılı olayların vukuunda poliçedeki tazminatıvermekle mükelleftir.1. Kaza ölümü intac eylediği takdirde gerek ani olsun ve gerek kaza tarihinden itibaren azami bir yıliçinde ölüm vukua gelsin tazminat, hak sahibine veya mirasçılara ödenir;2. Daimi malüliyeti mucip olduğu takdirde poliçede yazılı malüliyet derecesine göre icabeden tazminat,sigorta ettirene ödenir.3. Muvakkat surette çalışma kudretinden mahrum kaldığı takdirde sigorta ettirene poliçede yazılı azamimüddet içinde mahrumiyetin devam ettiği müddetçe günlük hesabiyle tazminat verilir.Kaza sigortalarında rizikonun ihbarı ve sigorta bedelinin muaccel oluşu 1332 nci maddenin son fıkrasıhükümlerine tabidir. Ancak, sigortalının bir kaza sebebiyle ödiyeceği tazminata ait davada ona yardım sağlamakveya tazminatı karşılamak üzere yapılan sigortalarda ihbar müddetinin başlangıcına 1292 nci maddenin birincifıkrasının ikinci cümlesi hükmü tatbik olunur.II - Tedavi masrafları:Madde 1337 – Aksine şart olmadığı takdirde sigortacı poliçede yazılı tazminattan başka sigortalının sarfettiği tedavi masraflarını da vermekle mükelleftir.D) Kusurlu olan kimseye karşı dava hakkı:Madde 1338 – Üçüncü şahsın kusuru neticesinde vukua gelen kazalardan dolayı sigorta ettireninsigortacıdan tazminat alması, sigorta ettirenin üçüncü şahsa müracaat hakkını iskat etmez. Üçüncü şahıs, sigortaettirenin sigortası nazara alınmaksızın bütün zarar ve ziyanını tazminle mükellef tutulur.DÖRDÜNCÜ FASILDenizcilik Rizikolarına Karşı SigortalarBİRİNCİ KISIMUmumi HükümlerA) Menfaat:I - Umumi olarak:Madde 1339 – Geminin veya yükün denizcilik rizikolarını salimen geçirmesinde para <strong>ile</strong> ölçülebilir birmenfaati olan kimse bu menfaatini sigorta ettirebilir.II - Mevzuu:1. Münferit menfaatler:Madde 1340 – Sigorta ettir<strong>ile</strong>b<strong>ile</strong>n menfaatler bilhassa aşağıda yazılı mevzulara taallük edenlerdir:1. Gemi;2. Yapılmakta olan gemi;


30053. Navlun ve yolcu taşıma ücretinden doğan alacaklar;4. Yük;5. Deniz ödüncü paraları;6. Müşterek ve hususi avarya paralariyle ödetilmeleri için gemi, navlun, yolcu taşıma ücreti veyahutyükün karşılık teşkil ettiği diğer alacaklar;7. Yükün gönderildiği yere ulaşmasiyle elde ed<strong>ile</strong>ceği umulan kar;8. Kazanılacak komüsyon;9. Sigortacının üzerine aldığı riziko.<strong>Bu</strong>nlardan birinin sigorta ettirilmesiyle diğerleri sigorta ettirilmiş sayılmaz.2. Sigortası caiz olmıyan menfaat:Madde 1341 – Kaptanın veya diğer gemi adamlarının hizmet veya iş akitlerinden doğan ücret alacaklarıkend<strong>ile</strong>ri tarafından sigorta ettir<strong>ile</strong>mez.II - Menfaatin sahibi:1. Kendi, başkası ve kimin olacaksa onun hesabına sigorta:Madde 1342 – Sigorta ettiren kimse kendi menfaatini "Kendi hesabına sigorta" şeklinde, üçüncü birşahsın menfaatini ise "Başkası hesabına sigorta" şeklinde ve bu son halde de sigortalının hüviyetini bildirerekveya bildirmiyerek sigorta ettirebilir.Mukavelede sigortanın kendi hesabına mı, yoksa başkası hesabına mı yaptırıldığı da tayin edilmiyebilir."Kimin olacaksa onun hesabına" yapılan bir sigortadan başkası hesabına yaptırıldığı anlaşılırsa başkası hesabınasigorta hükümleri tatbik olunur.Mukaveleden sigortanın başkası hesabına veyahut kimin olacaksa onun hesabına yaptırıldığıanlaşılmazsa sigorta ettirenin kendi hesabına yapılmış sayılır.2. Temsil:Madde 1343 – Sigorta salahiyetli bir vekil, vekaleti olmadan başkası hesabına tasarrufta bulunan birkimse yahut da sigortalının diğer her hangi bir temsilcisi tarafından onun namına yapılırsa sigortalının namınahareket eden kimse, sigorta ettiren sayılmıyacağı gibi bizzat sigorta da başkası hesabına sigorta sayılmaz.Mukavelede adı <strong>ile</strong> göster<strong>ile</strong>n bir üçüncü şahsın menfaatine taallük eden bir sigorta, tereddüt halinde,başkası hesabına sigorta sayılır.1270 inci maddenin 1 ve 2 nci fıkralariyle 1271 inci madde hükümleri burada da tatbik olunur.B) Rizikonun gerçekleşmiş olması:Madde 1344 – Sigortacı tarafından tazmin ed<strong>ile</strong>cek zararların meydana gelmesi imkanı mukaveleninyapıldığı sırada ortadan kalkmış yahut bu anda zarar zaten meydana gelmiş olsa b<strong>ile</strong> sigorta mukavelesimuteberdir; şu kadar ki; taraflar durumu biliyorsa mukavele hükümsüzdür.Tazmin olunacak zararın meydana gelmesi imkanının ortadan kalkmış olduğuna yalnız sigortacı yahutzararın zaten meydana gelmiş olduğunu yalnız sigorta ettiren bildiği takdirde mukavele durumu bilmiyen tarafıbağlamaz. İkinci halde sigortacı mukavelenin kendisini bağlamıyacağını <strong>ile</strong>ri sürse b<strong>ile</strong> primin tamamınıistiyebilir.Mukavelenin sigorta ettiren için bir temsilci tarafından yapılması halinde 1363 üncü maddenin 2 ncifıkrasının hükmü, başkası hesabına sigorta halinde 1364 üncü madde hükmü ve gemi, navlun ve yük gibi birdençok konunun veya bir konuyu teşkil eden eşyanın toptan sigortası halinde 1367 nci madde hükmü tatbik olunur.


3006C) Sigorta değeri:I - Aşkın sigorta:Madde 1345 – Sigorta olunan menfaatin tam değeri sigorta değeridir.Sigorta bedeli, sigorta değerini aşamaz.II - Çifte sigorta:1. Umumi olarak:Madde 1346 – Bir menfaat aynı rizikoya karşı birden çok sigortacılara sigorta ettirilmiş ve sigortabedellerinin tutarı sigorta değerini aşmış olursa, sigortacılar sigortalıya karşı mütesels<strong>ile</strong>n mesul olurlar; şu kadarki; sigortalı, uğradığı zarardan fazla bir para isteyemiyeceği gibi sigortacılardan her biri yalnız kendimukavelesine göre ödemekle mükellef olduğu bedele kadar mesul olur.Sigortacıların birbirlerine karşı olan rücu hakları her birerlerinin sigorta mukavelesi gereğince sigortalıyaödemekle mükellef oldukları sigorta bedelleri mecmuunun sigorta değerine olan nispetine göre tayin olunur; şukadar ki; sigortalardan biri hakkında yabancı hukuk tatbik ed<strong>ile</strong>cek olursa yabancı hukuka tabi sigortacı ancaktabi olduğu hukuk gereğince bizzat kendisine karşı da rücu hakkının kullanılması mümkün olduğu takdirde diğersigortacıya rücu hakkını kullanabilir.Sigortalı haksız olarak bir fayda temin etmek niyetiyle çifte sigorta yaptırmış ise bu niyetle yapılmış olanakitlerin her biri batıldır; sigortacı mukavelenin yapıldığı sırada butlanı bilmiyorsa primin tamamını istiyebilir.2. Primin ve sigorta bedelinin indirilmesi:Madde 1347 – Sigorta ettiren çifte sigortayı meydana getiren mukaveleyi diğer sigortadan haberiolmaksızın yapılmışsa, sigortacılardan her birinden sigorta bedelinin ve bununla mütenasip olarak primlerinin de1346 ncı maddenin 2 nci fıkrasında yazılı nispete göre indirilmesini istiyebilir.Sigorta bedelinin ve primin indirilmesi sigortanın başladığı andan itibaren hüküm ifade eder.Sigortacılardan biri için riziko diğer sigortacı <strong>ile</strong> mukavele yapılmadan önce başlamış olursa indirme, birincisigortacıya karşı, ancak talebedildiği andan itibaren hüküm ifade eder.Sigortacının münasip bir ristorno ücreti istemiye hakkı vardır.Sigorta ettiren çifte sigortayı haber alır almaz gecikmeksizin indirme talebinde bulunmazsa bu hak düşer.3. İhbar külfeti:Madde 1348 – Bir menfaati aynı rizikoya karşı birden çok sigortacılara sigorta ettiren kimse her birsigortacıya öteki sigortalardan gecikmeksizin haber vermeye mecburdur.III - Menfaat değerinin altında olan sigorta:Madde 1349 – Sigorta bedeli sigorta değerinden az ise 1288 inci madde hükmü tatbik olunur.IV - Takselenmiş poliçe:1. Takse:Madde 1350 – Taraflar mukavele <strong>ile</strong> sigorta değerini muayyen bir para olarak tesbit ederlerse bu parataraflar arasında sigorta değeri için esas olur.Takse esaslı surette fahiş ise sigortacı indirilmesini istiyebilir. Umulan kar takselenmiş ise takseninmukavele yapıldığı sırada ticari tahminlere göre elde edilmesi mümkün görülen karı aşması halinde sigortacıbunun indirilmesini istiyebilir.


3007"Şimdilik takselenmiş" kaydını taşıyan bir poliçe, takse kat<strong>ile</strong>şmedikçe, "takselenmemiş" yani açıkpoliçe sayılır.Navlun sigortasında sigortacı tarafından tazmin ed<strong>ile</strong>cek bir zarar hakkındaki takse, ancak hususi suretteşart kılınmışsa sigorta değeri için esas olabilir.2. Ayrı takseler:Madde 1351 – Bir poliçe <strong>ile</strong> gemi, navlun ve yük gibi birden çok mevzuun veya bir bütün teşkil edeneşyanın toptan sigortası halinde toptan bir tek sigorta bedeli konur fakat bu konuların bazıları için ayrı takselerkararlaştırılmış olursa ayrı olarak takselenmiş her mevzu ayrıca da sigorta ettirilmiş sayılır.V - Hususi haller:1. Geminin değeri:a) Umumi olarak:Madde 1352 – Taraflar değer biçilmesi için başka bir esas kararlaştırmamışlarsa, geminin sigortacı içinrizikonun başladığı andaki değeri, onun sigorta değeri sayılır.<strong>Bu</strong> hüküm, geminin sigorta değerinin takselenmesi halinde de tatbik olunur.b) Donatımanın ve sigorta masraflariyle tayfa ücreti:Madde 1353 – Donatım ve sigorta masraflariyle gemi adamlarına ödenecek ücretler, gemi <strong>ile</strong> birlikteveya ayrı ayrı olarak yahut gayrisafi navlunun sigorta ettirilmesi suretiyle sigorta ettir<strong>ile</strong>bilir. <strong>Bu</strong>nlar, ancakhususi surette kararlaştırılmışsa, gemi <strong>ile</strong> birlikte sigorta ettirilmiş sayılır.2. Navlunun değeri:a) Umumi olarak:Madde 1354 – Navlun, gayrisafi tutarına kadar sigorta ettir<strong>ile</strong>bilir.Mal taşıma mukavelelerinde şart kılınmış olan navlun tutarı ve muayyen bir navlun kararlaştırılmamışveya mallar donatan hesabına yüklenmişse 1073 üncü maddede yazılı mütat navlun tutarı, navlunun sigortadeğeri sayılır.b) Tefsir kaideleri:Madde 1355 – Navlun sigorta edilirken tamamının yahut bir kısmının sigorta ettirildiği tayinedilmemişse navlunun tamamı sigorta ettirilmiş sayılır.Navlunun safi yahut gayrisafi olarak sigorta ettirildiği tayin edilmemişse gayrisafi navlun sigortaettirilmiş sayılır.Sigorta bedelinin hangi kısmının gidiş ve hangi kısmının dönüş navlununa ait olacağı tayin edilmeksizingidiş ve dönüş navlunları bir tek sigorta bedeli üzerine sigorta ettirilmişse bedelin yarısı gidiş yarısı da dönüşnavlununa ayrılır.3. Yükün değeri:Madde 1356 – Taraflar değer biçilmesi için başka bir esas kararlaştırmamışlarsa, malların yüklemeyerinde ve yükleme zamanındaki değerleriyle sigorta masrafları da dahil olduğu halde gemiye yükleninceyekadar yapılan bütün masraflar,malların sigorta değeri sayılır.Navlun <strong>ile</strong> yolculuk sırasında ve varma yerinde yapılan masraflar ancak kararlaştırıldığı takdirde hesabakatılır.Yukarı ki hükümler malların sigorta değeri takselenmiş olması halinde de tatbik olunur.


30084. Tasarruf ed<strong>ile</strong>n masraflar:Madde 1357 – Donatım masrafları veya gemi adamlarına ödenecek ücretler veya navlun, yolculuksırasında ve varma yerinde yapılacak masraflar sigorta ettirilmiş olduğu takdirde sigortacı, masraflardan,ücretlerden veya navlundan kaza neticesinde tasarruf ed<strong>ile</strong>n kısım için tazminat vermez. Masraflar ve ücretler,ayrı ayrı sigorta ettirilmiş olsun veya gayrisafi navlunun sigorta ettirilmesi suretiyle sigorta ettirilmiş bulunsunyahut navlunla beraber yolculuk sırasında ve varma limanında yapılacak masraflar dahi yükün sigorta ettirilmesisırasında sigortalanmış olsun, hüküm değişmez.5. Umulan kar ve komisyonun değeri:a) Umumi olarak:Madde 1358 – Yük sigortasında umulan kar veya komüsyon, malların sigorta değeri takselenmiş olsadahi, ancak mukavelede açıkça bildirildiği takdirde sigorta edilmiş sayılır.Umulan kar yük sigortasına dahil olup da sigorta değeri takselenmiş ve fakat taksenin hangi kısmınınumulan kara ilişkin olduğu tayin edilmemişse taksenin yüzde onunun umulan kara ait olduğu kabul edilir.Umulan kar yük sigortasına dahil olup da sigorta değeri takselenmemiş ise malların 1356 ncı maddede yazılısigorta değerinden yüzde onu umulan kar olarak sigorta ettirilmiş sayılır.Komüsyon yük sigortasına dahil olması halinde de 2 nci fıkra hükümleri yüzde on yerine yüzde ikikoymak suretiyle tatbik olunur.b) Takse:Madde 1359 – Umulan kar veya komüsyon ayrı ayrı olarak sigorta ettirilmiş ve fakat sigorta değeritakselenmemiş bulunuyorsa, tereddüt halinde, sigorta bedeli aynı zamanda sigorta değerinin de taksesi olarakkabul edilir.6. Deniz ödüncü paraları:Madde 1360 – Deniz ödüncü paraları primiyle birlikte alacaklısı için sigorta ettirebilir.Deniz ödüncü paraları sigortasında, deniz ödüncüne karşı hangi şeylerin rehnedildiği gösterilmemişsesigorta gemiye, navluna ve yüke şamil sayılır. Eğer hakikaten deniz ödüncüne karşı bütün bu şeylerrehnedilmişse bunu ancak sigortacı <strong>ile</strong>ri sürebilir.D) Halefiyet:Madde 1361 – Borçlarını yerine getiren sigortacı, sigortalının üçüncü şahsa tazmin ettireb<strong>ile</strong>ceği birzararı tazmin ettiği takdirde, 1256 ve 1258 inci maddelerin 2 nci fıkralarının hükümlerine halel gelmeksizin,üçüncü şahsa karşı sigortalının haklarına halef olur.Sigortalı, istediği takdirde sigortacıya, masrafı ona ait olmak üzere, üçüncü şahsa karşı olan haklarınahalef olduğunu gösteren ve noterlikçe imzası tasdik olunan bir senet vermeye mecburdur.Sigortalı, sigortacının yukarda yazılı haklarına halel verecek olan her türlü hareketinden mesuldür.E) Sigortalı alacağın devri:Madde 1362 – Ödetilmesi için deniz tehlikelerine maruz bir şeyin karşılık teşkil ettiği biralacağın sigorta ettirilmiş ve zararın meydana gelmiş olması halinde, sigortacının sigortalıya karşıolan borçlarını yerine getirmiş olduğu nispette sigor


3009talı, sigorta ettirilmiş alacağın borçlusuna karşı mevcut olan haklarını sigortacıya devretmeye mecburdur.Sigortalı sigortacıdan hakkını istemeden önce borçluya karşı mevcut olan haklarını <strong>ile</strong>ri sürmeye mecburdeğildir.İKİNCİ KISIMMukavelenin Yapıldığı Sıradaki ihbar MükellefiyetiA) Mükellefiyetin şümulü:I - Umumi olarak:Madde 1363 – Gerek kendi ve gerekse başkası hesabına sigorta ettiren kimse, mukavelenin yapıldığısırada kendisince bilinen ve sigortacının üzerine alacağı rizikonun takdiri için olan önemine binaen mukaveleyiyapıp yapmamak veya aynı şartlar altında yapmak hususundaki kararına müessir olab<strong>ile</strong>cek mahiyette olan bütünhalleri sigortacıya bildirmekle mükelleftir.Mukavele sigorta ettiren için bir temsilci tarafından yapılırsa, temsilci kendisince bilinen halleri debildirmeye mecburdur.II - Başkası hesabına sigorta halinde:Madde 1364 – Sigortanın başkası hesabına yaptırılması halinde mukavelenin yapıldığı sırada bizzatsigortalının veya aradaki vekilin bildikleri hallerin de sigortacıya bildirilmesi lazımdır. <strong>Bu</strong>nunla beraber sigortalıveya aradaki vekil bildir<strong>ile</strong>cek hali, fevkalade tedbirler alınmaksızın, sigorta ettirene mukavelenin yapılmasındanönce haber veremiyecek kadar geç öğrenirse, onların bu hali bilmiş olmaları nazara alınmaz.Sigorta, sigortalı vekalet vermeden ve onun malümatı olmadan yapılmış ve mukavelenin yapıldığı sıradavekaletin olmadığı sigortacıya bildirilmişse, sigortalının bildir<strong>ile</strong>cek hali bilip bilmemesine bakılmaz.B) Mükellefiyetin ihlali:1 - Cayma:1. Sebepleri:a) Mükellefiyetin yerine getirilmemesi halinde:Madde 1365 – Önemli bir hal 1363 ve 1364 üncü maddelerin hükümlerine muhalif olarak bildirilmemişolursa, sigortacı mukaveleden cayabilir. Sigorta ettiren veya 1363 üncü maddenin 2 nci fıkrasına veya 1364 üncümaddeye göre bilgisi önemli olan bir <strong>ilgili</strong>, hali öğrenmekten kasıt <strong>ile</strong> kaçındığı için önemli hal bildirilmemişsehüküm aynıdır.Sigortacının bildirilmemiş olan durumu bilmesi veya ihbar etmemiş olmanın kusura dayanmamasıhalinde cayma caiz değildir.b) Yanlış ihbar halinde:Madde 1366 – Sigortacı, önemli hale dair yanlış bir ihbarda bulunulmuş olması halinde de mukaveledencayabilir.Sigortacının ihbardaki yanlışlığı bilmesi veya ihbarın yanlış yapılmasının kusura dayanmaması halindecayma caiz değildir.c) Mükellefiyetin kısmen yerine getirilmesi halinde:Madde 1367 – Sigorta ettirilmiş mevzuların bir kısmı hakkında sigortacının caymasını haklı kılacakşartlar mevcutsa, ancak sigortacının geri kalan kısım için mukaveleyi aynı şartlaraltında yapmış olmıyacağı halinicabından anlaşıldığı takdirde, sigortacı bu kısım hakkında da mukaveleden cayabilir.


30102. Caymanın müddet, şekil ve hükümleri:Madde 1368 – Mukaveleden cayma ancak bir hafta içinde caizdir. <strong>Bu</strong> müddet sigortacının ihbarmükellefiyetinin ihlal edildiğini öğrendiği andan itibaren başlar.Caymanın sigorta ettirene karşı beyan edilmesi lazımdır. Sigortacı caysa da primin tamamını alır;alınmış tazminat geri verilir ve alındığı günden itibaren faizi de ödenir.Sigortacı, rizikosunu üzerine aldığı kaza tahakkuk ettikten sonra cayarsa, kendisine bildirmemiş olanhalin kazanın meydana gelmesi ve sigortacının ödeme borcunun şümulü üzerine bir tesiri olmadığı takdirde,tazminat verme mükellefiyeti baki kalır.II - Primin artırılması ve cayma hakkının düşmesi:Madde 1369 – İhbar mükellefiyeti gereği gibi yerine getirilmemiş olup da bu hususta diğer tarafaisnaded<strong>ile</strong>b<strong>ile</strong>cek bir kusurun bulunmamasından dolayı sigortacı cayma hakkını haiz değilse ve rizikonun kabuledildiğinden daha yüksek olması sebebiyle daha fazla bir prim verilmek lazım geliyorsa sigortacı bunuistiyebilir. Mukavelenin yapıldığı sırada sigortacının rizikoyu üzerine alması bakımından önemli olan birdurumun diğer tarafça bilinmediği için sigortacıya bildirilmemiş olması halinde dahi hüküm aynıdır.Sigortacının kararlaştırılan primden yüksek prim istemek hakkı, ihbar mükellefiyetinin ihlal edildiğiniveya önemli bir halin bildirilmediğini öğrendiği andan itibaren bir hafta içinde sigortacı tarafından <strong>ile</strong>risürülmediği takdirde düşer.III - H<strong>ile</strong> halinde:Madde 1370 – H<strong>ile</strong>den dolayı Borçlar <strong>Kanun</strong>unun 28 ve 31 inci maddeleri gereğince sigortacının haizolduğu haklar mahfuzdur.ÜÇÜNCÜ KISIMSigortalının Sigorta Mukavelesinden Doğan BorçlarıA) Prim ödeme borcu ve primi geri isteme hakkı:Madde 1371 – Aksi kararlaştırılmış olmadıkça primlerin mukavele yapılır yapılmaz ve poliçenin teslimikarşılığında ödenmesi lazımdır.Prim ödemek borcu, sigorta ettiren kimseye düşer.1298 inci maddenin ikinci fıkrası hükmü, deniz sigortalarında da tatbik olunur.B) Rizikoyu değiştirmemek borcu:I - Yolculuğun değişmesi:Madde 1372 – Sigortacı için riziko başlamadan önce mukavelede tesbit ed<strong>ile</strong>n yolculuk yerine başka biryolculuğa başlanırsa, gemi ve navlunun sigortasında sigortacı her türlü mesuliyetten kurtulur; başka sigortalarda,ancak yolculuk sigortalı tarafından değiştirilmemiş yahut onun talimatı veya muvafakati olmaksızın değiştirilmişolduğu takdirde diğer yolculuk için rizikoyu yüklenir.Sigortacı için riziko başlandıktan sonra mukavelede t esbit ed<strong>ile</strong>n yolculuk değiştirilirsesigortacı yolculuğun değişmesinden sonra çıkan Kazalardan mesul değildir. <strong>Bu</strong>nunla beraberyolculuk sigortalı tarafından değiştirilmemiş yahut onun


3011talimatı veya muvafakati olmaksızın değiştirilmiş yahut da yolun değiştirilmesi zaruret halinden <strong>ile</strong>ri gelmişsesigortacı bu kazalardan mesuldür; meğer ki, bu zaruret hali sigortacının üstüne almadığı bir rizikodan doğmuşolsun.Başka bir varma limanına gitmeye karar verilip de bu kararın tatbikına geçilince her iki varma limanınagiden yollar henüz ayrılmamış olsa b<strong>ile</strong> yolculuk değiştirilmiş sayılır. <strong>Bu</strong> hüküm gerek 1 ve gerek 2 nci fıkradakihallere tatbik olunur.II - Yolculuğun gecikmesi gibi rizikoyu artıran fiiller:Madde 1373 – Sigortalının fiili veya talimati veya muvafakatiyle yolculuğun bağlaması veya bitirilmesigecikir veya gemi sigorta akdi <strong>ile</strong> tesbit ed<strong>ile</strong>n rotadan ayrılır veya sigorta akdiyle tesbit olunmuş rotaya dahilsayılamıyacak olan bir limana uğrar yahut sigortalı diğer her hangi bir şekilde rizikonun artmasına veyadeğişmesine sebep olursa ve bilhassa riziko durumu hakkındaki hususi vaitlerini yerine getirmezse, rizikonunartmış veya değişmiş olmasından sonra meydana gelen kazadan sigortacı mesul olmaz.Birinci fıkra hükmü aşağıda yazılı hallerde tatbik olunmaz:1. Rizikonun artması veya değişmesinin sonraki kaza üzerine hiçbir tesiri olmadığı halin icabındananlaşılırsa;2. Sigortacı için riziko başladıktan sonra rizikonun artması veya değişmesine bir zaruret hali sebepolmuşsa (Meğer ki, bu zaruret hali sigortacının üstüne almadığı bir rizikodan doğurmuş olsun);3. Kaptan insaniyet düşüncesiyle rotadan ayrılmak mecburiyetinde kalmışsa;III - Kaptanın şahsının bildirilmesi:Madde 1374 – Mukavele yapılırken kaptanın ismen gösterilmesi, geminin o kaptan tarafından idaresinivadetme sayılmaz.IV - Geminin tayini:1. Geminin değişmesi:Madde 1375 – Yük sigortasında mallar bu husus için kararlaştırılan gemi <strong>ile</strong>, taşınmazsa sigortacı hiçbirkazadan mesul olmaz. <strong>Bu</strong>nunla beraber sigortacı riziko kendisi için başlandıktan sonra mallar sigortalınıntalimatı veya muvafakati olmaksızın yahut bir kaza neticesinde, taşımaya tahsis ed<strong>ile</strong>n gemiden başka bir surettetaşınmasına devam olunursa mukavele hükümlerine göre mesul olur; meğer ki, kaza sigortacının üzerinealmadığı bir rizikodan doğmuş olsun.2. İhbar mükellefiyeti:Madde 1376 – Taşıyacak gemi veya gem<strong>ile</strong>r gösterilmeksizin (Belli olmıyan veya adı tayin olunmamışgem<strong>ile</strong>rle) yapılan yük sigortasında sigortalı malların hangi gemiye yüklendiğini öğrenir öğrenmez, bunusigortacıya bildirmekle mükelleftir.<strong>Bu</strong> borcun yerine getirilmemesi halinde sigortacı, yüklenmiş malların uğrıyacakları kazaların hiçbirindenmesul olmaz.C) Rizikonun gerçekleşmesi halinde mükellefiyetler:I - İhbar mükellefiyeti:Madde 1377 – Sigorta ettiren veya sigortadan haberi olmak şartiyle, sigortalı bir kazayı öğreniröğrenmez bunu sigortacıya bildirmekle mükelleftir; bildirmezse sigortacı vaktinde haber verilmesi halindetazminattan azaltab<strong>ile</strong>ceği miktarı, tazminat tutarından indirebilir.Mesuliyet sigortalarında ihbar mükellefiyeti 1292 nci maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesindebildir<strong>ile</strong>n hallerde davayı veya hükmün kesinleştiğini öğrenme yahut parayı ödeme <strong>ile</strong> başlar.


3012II - Koruma tedbirleri:Madde 1378 – Bir kaza vukuunda sigortalı, gerek sigorta ettirilmiş şeyleri kurtarmak ve gerekse dahabüyük zarara meydan vermemek için mümkün olan gerekli tedbirleri almakla mükelleftir. <strong>Bu</strong>nunla beraberimkan varsa, lazım olan tedbirler için önceden sigortacıya danışmaya mecburdur.DÖRDÜNCÜ KISIMRizikonun ŞümulüA) Rizikonun mahiyeti:I - Umumilik esası:Madde 1379 – Aşağıdaki hükümler veya mukavele <strong>ile</strong> başka bir esas kabul edilmemiş ise sigortacısigortanın devamınca geminin veya yükün maruz bulundukları bütün rizikoları yüklenir.Sigortacı bilhassa şu rizikoları yüklenir1. Üçüncü bir şahsın kusurundan <strong>ile</strong>ri gelse b<strong>ile</strong> su alma, karaya oturma, parçalanma, yanma batma,yangın, patlama, yıldırım, zelzele, buz hasarına uğrama ve saire gibi tabii hadiselerle diğer deniz kazalarındandoğab<strong>ile</strong>cek rizikoları;2. Harb ve amme tasarruflarından doğab<strong>ile</strong>cek rizikoları;3. Sigortalının kusuru olmaksızın üçüncü şahsın talebi üzerine ihtiyati haciz veya ihtiyati tedbirlerkonma rizikosu;4. Hırsızlık <strong>ile</strong> deniz haydutluğu yağma ve diğer zorbalık rizikoları;5. Yolculuğa devam için sigorta ettirilmiş malları 998 - 1001 inci maddelerle 1214 üncü maddehükümleri gereğince deniz ödüncüne karşı rehnetmek yahut aynı maksat için mallar üzerinde satmak veyakullanmak suretiyle tasarruf etmek rizikosu;6. Sigorta ettirilmiş şey için bir zarar doğmak şartiyle gemi adamlarından birinin yolsuzluğu veya kusururizikosu;7. Çarpışma neticesi sigortalının; doğrudan doğruya veya bir üçüncü şahsa ika ed<strong>ile</strong>n zararı tazminemecbur olmak suretiyle bilvasıta zarar görmüş olması arasında bir fark gözetilmeksizin, gem<strong>ile</strong>rin çatmasırizikosu.II - İstisnalar:Madde 1380 – Sigortacı aşağıda yazılı zararları tazmin etmez:1. Gemi ve navlunun sigortası halinde:A) Geminin 974 üncü maddeye muhalif olarak denize elverişli veya yola elverişli bir halde bulunmadanyahut lüzumlu vesikalar olmadan denize çıkarılmasından doğan zararlar;B) Çatma hariç olmak üzere, donatanın gemi adamlarından birinin üçüncü şahsa ika ettiği zarardan 947ve 948 inci maddeler gereğince mesul olmasından doğan zararlar;2. Yalnız geminin sigortasında:A) Geminin alelade kullanılması yüzünden gemi ve teferruatının uğradığı zarar;B) Sadece eskime, çürüme veya kurt yeniği sebebiyli gemi ve teferruatının uğradığı zarar;3. Yük veya navlunun sigortası halinde: Malların tabii mahiyeti iktizası, hususiyle içten bozulma, kendiliğindeneksilme, normal akma ve sızma ve bunlara benzer diğer sebeplerden yahut malların fena ambalaj yapılmış olmasındandoğan zararlarla fare veya sıçanlar tarafından mallara yapılan zararlar (<strong>Bu</strong>nunla beraber


3013sigortacının mesul olduğu bir kaza yüzünden yolculuk mütat olmıyan bir şekilde uzarsa sigortacı bu bentte yazılızararları, yolculuğun uzamasından <strong>ile</strong>ri geldikleri nispette tazmin etmeye mecburdur);4. Sigortalının kastı veya ihmali <strong>ile</strong> sebep olduğu zarar (<strong>Bu</strong>nunla beraber sigortacı sigortalıya kötü birhareket tarzı isnadedilmedikçe,sigortalının gemiyi yanlış sevk ve idare etmek suretiyle sebep olduğu zararıödemeye mecburdur);5. Yük veya umulan karın sigortası halinde : Yükletenin, gönder<strong>ile</strong>nin yahut yük komisyoncusunun busıfatla kasıt veya ihmalleriyle sebep oldukları zarar.III - Üçüncü şahısların zarardan dolayı mesuliyeti:Madde 1381 – Sigortalının bir zarar için kaptan veya başka kimseden tazminat istemek hakkı olsa b<strong>ile</strong>,sigortacı bu zararı tazmin etmekle mükelleftir. Sigortalı zararın tazminini önce sigortacıdan istiyebilir. <strong>Bu</strong>nunlaberaber sigortalı, tazminat isteme hakkının müessir surette takibi için sigortacıya lüzumlu olab<strong>ile</strong>cek yardımdabulunmaya ve bu hakkı emniyet altına almak maksadiyle navlunu ödemeyip alıkoymaya, gemiyi haczettirmeyeveya başka münasip bir şekilde, masrafı sigortacıya ait olmak üzere, 1378 inci madde gereğince halin icaplarınagöre gerekli olan tedbirleri almaya mecburdur.B) Rizikonun müddeti:I - Rizikonun başlangıcı ve sonu:1. Geminin sigortası halinde:Madde 1382 – Geminin bir yolculuk için sigorta ettirilmesi halinde sigortacı için riziko, yükün veyasafranın alınmasına başlandığı yahut ne yük ne de safra alınmıyacaksa geminin kalktığı andan itibaren başlar vevarma limanında yükün veya safranın boşaltılması bittiği anda biter.Sigortalı boşaltmayı muhik bir sebep olmaksızın geciktirirse, riziko, böyle bir gecikme olmasaydıboşaltmanın bitmiş olacağı anda biter.Boşaltma bitmeden önce yeni bir yolculuk için yük ve safra alınırsa riziko, yükün veya safranınalınmasına başlandığı anda biter.2. Yük, umulan kar ve komisyonun sigortası halinde:Madde 1383 – Yük, umulan kar veya taşınacak mallardan kazanılacak komüsyonun sigortası halinderiziko, malların gemiye veya mavnalara yükletilmek üzere karadan ayrılmış oldukları andan başlar ve mallarınvarma limanında yeniden karaya çıkarıldığı anda biter.Boşaltma; sigortalı yahut, yük veya umulan karın sigortası halinde, sigortalı veya 1380 inci maddenin 5inci bendinde göster<strong>ile</strong>n kimselerden biri tarafından muhik bir sebep olmaksızın geciktirilirse riziko, böyle birgecikme olmasaydı boşaltmanın bitmiş olacağı anda biter.Yükleme ve boşaltma sırasında mavnaların mahalli teamüllere göre kullanılmasından doğan rizikodan dasigortacı mesuldür.3. Navlunun sigortası halinde:Madde 1384 – Navlunun sigortası halinde riziko:a) Geminin ve bu yüzden navlunun maruz kaldığı kazalar bakımından, aynı yolculuk için gemininsigorta ettirilmesi halinde riziko hangi anda başlayacak ve sona erecek ise o anda:b) Yükün ve bu yüzden navlunun maruz kaldığı kazalar bakımından, aynı yolculuk için malların sigortaettirilmesi halinde riziko hangi anda başlıyacak ve sona erecekse o anda; başlamış veya sona ermiş sayılır.


3014Yolcu taşıma ücretlerinin sigortası halinde riziko, gemi sigortasında riziko hangi anda başlamış veyasona ermiş sayılırsa o anda başlar veya sona erer.Navlunu veya yolcu taşıma ücretini sigorta etmiş bulunan sigortacı, gemiyi ilg<strong>ile</strong>ndiren bir kazadandolayı, ancak navlun veya yolcu taşıma akitleri daha önce yapılmış olduğu takdirde ve donatan kendi hesabınamal yüklemiş bulunursa, ancak yük gemiye veya mavnalara yükletilmek maksadiyle daha önce karadan ayrılmışbulunduğu takdirde mesuldür.4. Deniz ödüncü veya avarya paralarının sigortası halinde:Madde 1385 – Deniz ödüncü veya avarya paralarının sigortası halinde riziko; bu paraların avans olarakverildiği yahut, avarya masraflarını sigortalının kendisi vermişse, bunların sarf edildiği anda başlar ve denizödüncüne karşı rehnedilmiş veya kend<strong>ile</strong>ri için avarya masrafları sarf edilmiş olan eşyanın sigortasındakirizikoların bitmiş olacağı anda biter.II - Devam müddeti:1. Umumi olarak:Madde 1386 – İşlemiye başlıyan riziko müddeti sigortacı için, kararlaştırılan müddet veya sigorta ed<strong>ile</strong>nyolculuğun devamınca durmadan işler, hususiyle sigortacı bir barınma veya ara limanında geçen günlerde veyolculuk gidiş ve geliş için sigorta edilmişse gidiş yolculuğunun varma limanında geçen günlerinde çıkanrizikodan da mesuldür.Malların geçici olarak boşaltılması lazımgelir yahut gemi tamir için karaya çekilirse, sigortacı mallarınveya geminin karada bulundukları sıradaki rizikodan da mesuldür.2. Yolculuktan vazgeçilmesi halinde:Madde 1387 – Riziko müddeti işlemiye başladıktan sonra sigorta edilmiş yolculuktan arzu <strong>ile</strong> veyamecburen vazgeçilirse, rizikonun bitmesini tayin bakımından yolculuğun bittiği liman varma limanı yerinegeçer.Geminin yolculuğundan vazgeçildikten sonra mallar taşınmak üzere kararlaştırılmış olan gemiden başkabir suretle varma limanına taşınırsa, taşıma kısmen veya tamamen karadan yapılsa dahi başlamış olan riziko bumallar için devam eder. <strong>Bu</strong> hallerde vaktinden önceki boşaltmanın masrafları geçici depo masrafları ve karadanolsa dahi taşımanın fazla masrafları sigortacıya düşer.3. Mahfuz kalan hükümler:Madde 1388 – <strong>Bu</strong> kanunun 1386 ve 1387 inci maddeleri hükümleri ancak 1373 ve 1375 inci maddelerhükümleri mahfuz kalmak şartiyle tatbik olunur.III - Müddet üzerine sigorta:1. Umumi olarak:Madde 1389 – Akit; gün, hafta veya ay yahut sene üzerine yapılmış ise sigorta, mukavelenin yapıldığıgün saat on ikide başlar ve müddetin son günü saat on ikide biter.Müddetin hesabında geminin bulunduğu yer esas tutulur.2. Müddetin uzatılması:Madde 1390 – Geminin müddet üzerine sigorta edilmiş olması halinde mukavelede kararlaştırılansigorta müddeti gemi yolda iken biterse hilafı şart kılınmadıkça sigorta,geminin en yakın varma limanınaulaşmasına ve bu limanda boşaltma yapılırsa 1382 nci maddede yazılı olduğu gibi boşaltmanın sonuna kadaruzatılmış sayılır. <strong>Bu</strong>nunla beraber sigortalı, gemi henüz yola çıkmadan sigortayı uzatmak istemediğinisigortacıya ihbar edebilir.


3015Sigorta müddetinin uzatılması halinde sigortalı, uzama müddeti içinde ve gemi kaybolmuşsa gaiplikmüddetinin bitimine kadar müddet üzerine kararlaştırılan primi ödemeye devam etmekle mükelleftir.Sigortanın uzatılmaması halinde gaiplik müddeti sigorta müddetini aşarsa gaiplik sebebiyle sigortacıdanbir şey istenemez.C) Rizikonun yeri:I - Limanı seçme hakkı:Madde 1391 – Birden çok limanlardan biri veya öteki için sigorta yapılırsa sigortalı bu limanlardanbirini seçebilir. Sigorta "bir liman ve bir başka liman" yahut "bir ve birkaç başka liman" için yapılırsa sigortalıbu limanlardan her birine uğrayabilir.II - Uğranacak limanlar sırası:Madde 1392 – Sigorta birden çok limanlar için yapılmış veya sigortalıya birden çok limanda durmakhakkı tanınmışsa sigortalı bu limanlara ancak kararlaştırılan veya mukavele yoksa seyrüsefer icaplarına uygunbir sıraya göre uğramaya salahiyetlidir, fakat bütün limanlara uğramak mecburiyetinde değildir.Aksi anlaşılmadıkça poliçedeki sıra, kararlaştırılmış sıra olarak kabul edilir.D) Müşterek avarya:I - Umumi olarak:Madde 1393 – Müşterek avarya halinde sigortacı aşağıda yazılı zarar ve masrafları tazmin eder.1. Sigortalının kendi uğradığı bir zarardan dolayı kendi üstüne almaya mecbur olacağı kısmı da dahilolduğu halde müşterek avarya garame payları; 1089 ve 1214 üncü maddeler gereğince müşterek avaryaesaslarına göre müamele görecek olan garame payları da müşerek avarya garame payları gibidir.2. Gemide mal bulunmuş olsaydı müşterek avaryadan sayılacak olan fedakarlıklar;3. Alınan tedbirler neticesiz kalmış olsa b<strong>ile</strong> 1378 inci madde gereğince kurtarma ve daha büyükmahzurlardan korunma için zaruri veya maksada uygun olarak yapılan başka masraflar;4. Sigortacıya düşen zararın takdiri ve tesbiti için yapılacak masraflar, hususiyle keşif ve muayene, değerbiçme, satış ve dispeç masrafları.II - Dispeçin hükmü:1. Kaide olarak:Madde 1394 – Sigortacının müşterek avarya garame payları <strong>ile</strong> müşterek avarya esaslarına tabi tutulangarame paylarından doğan borçları, Türkiye'de ve yabancı memlekette dispeçin yapılması gerekli olan yerde ve omemleketin kanunlarına uygun olarak yapılmış olan dispece göre tavin olunur. Hususiyle müşterek avaryadanolan bir zarara, uğrıyan sigortalı, dispeçte bu zarar için takdir edilmiş olan paradan fazlasını sigortacıdan istemekhakkını haiz olmıyacağı gibi sigortacı da, sigorta değeri hiç gözetilmeksizin, dispeçte takdir ed<strong>ile</strong>n pıranıntamamını ödemekle mükelleftir.Dispeçin yapıldığı yerin hukukuna göre zarar müşterek avaryadan sayılmamakta ise sigortalı, zararındiğer bir hukuka göre ve hususiyle sigortanın yapıldığı yerin hukukuna göre müşterek avaryadan olduğusebebine dayanarak sigortacıdan zararın tazminini istiyemez.


30162. İstisna:Madde 1395 – Sigortacı, 1394 üncü maddede yazılı ve fakat kendisinin sigorta mukavelesine göremesul olmıyacağı bir kazadan doğmuş olan garame paylarını tazmin etmekle mükellef değidir.3. Sigortacının itirazı:Madde 1396 – Dispeç kanunen salahiyetli bir kimse tarafından yapılmışsa sigortacı, bu dispeçinyapıldığı yabancı memleket hukukuna uygun olmadığını ve bu yüzden sigortalıya zarar verdiğini <strong>ile</strong>ri sürerekitirazda bulunamaz; meğer ki, sigortalı kendi haklarını gereği gibi gözetmemek yüzünden bu zararlara sebepolmuş bulunsun. <strong>Bu</strong>nunla beraber sigortalı kendi zararından menfaat görenlere karşı olan haklarını sigortacıyadevretmeye mecburdur.<strong>Bu</strong>na mukabil sigortalının uğradığı zararın dispeç yapılan yabancı memleketin hukukuna göre tazminilazım gelmezken bu zarar müşterek avarya olarak muameleye tabi tutulmuşsa sigortacı sigortalıya karşı, dispeçio nispette hükümsüz olarak telakki edebilir.4. Sigortalının alacaklı olduğu garame payları sebebiyle sigortacının mesuliyeti:Madde 1397 – Müşterek avaryadan sayılan veya müşterek avarya hükümlerine tabi tutulan zararlarauğramış olmasından dolayı sigortalının müşterek avarya hükümleri uyarınca üçüncü şahıstan alacaklı bulunmasıhalinde sigortacı, ancak usulüne göre dispeç yapılmış olduğu takdirde ve (Tazminat alacağının alınmasıneticesine ulaştırmayacağı anlaşılan davalar hariç) sigortalının hakkını aramak için gerekli bütün tedbirlerebaşvurmuş olmasına rağmen üçüncü şahıstan alacağını alamamış olduğu nispette mesuldür,5. Kusur olmaksızın dispeçin yapılmaması:Madde 1398 – Sigortalının kusuru olmaksızın dispeç yapılmamış ise sigortalı sigorta mukavelesiuyarınca bütün zararlar için sigortacıya doğrudan doğruya müracaat edebilir.E) Sigortacının mesuliyeti:I - En yüksek haddi:Madde 1399 – Sigortacı zarardan ancak sigorta bedeli tutarınca mesuldür.Sigortacı, bu yüzden ödenecek tazminatın tamamı sigorta bedelini geçse b<strong>ile</strong> 1393 üncü maddenin 3 ve 4üncü bentlerinde yazılı masrafların hepsini ödemeye mecburdur.Bir kazadan sonra yeni bir kaza meydana gelecek olursa sigortacı aşağıdaki hallerde önceki kazadolayısiyle mesul olduğu masraflar ve garame payları hesaba katılmaksızın sonraki kazadan doğan zararlardandahi bütün sigorta bedeli tutarınca mesul olur:1. Önceki kaza neticesinde yukarıki fıkrada bildir<strong>ile</strong>n mahiyetteki masrafların (Mesela geminin tekrarsatınalınması veya itiraz masrafları) yapılmış bulunması;2. Önceki kaza neticesinde zarara uğramış şeylerin tamiri veya eski hale konulmasi için para sarf edilmiş(Mesela aynı maksatla avarya masrafı ödenmiş) olması;3. Yeni kazadan önce, sigortalı tarafından önceki kaza dolayısiyle müşterek avarya garameleri ödenmişveya böyle garamelerin ödenmesi için şahsen borç altına girilmiş olması.


3017II - Mesuliyetin tahdidi:1. Umumi olarak:Madde 1400 – Sigortacı bir kaza çıktıktan sonra sigorta bedelinin tamamını ödemek suretiyle sigortamukavelesinden doğan diğer bütün borçlardan ve hususiyle sigorta ed<strong>ile</strong>n şeylerin kurtarılması, korunması veeski hallerine getirilmesi için lüzumlu masrafları vermekten kurtulabilir.Kaza sırasında sigorta olunan şeylerin bir kısmı sigortacıya ait olan riziko dışında kalmış bulunursa 1inci fıkrada yazılı hakkı kullanan sigortacı, sigorta bedelinin onlara düşen kısmını ödemeye mecbur değildir.Sigortacı sigorta bedelini ödemekle sigorta olunan şeyler üzerinde bir hak elde etmiş olmaz.Sigortacının yukarda yazılı hakkı kullanmak istediğini bildiren beyanı sigortalıya ulaşmış olmadıkçasigortacı; sigorta bedelini ödemiş bulunsa b<strong>ile</strong> sigorta ed<strong>ile</strong>n şeylerin kurtarılması, korunması veya eski halegetirilmesi için yapılan masrafları tazmin etmekle mükelleftir.2. Müddet:Madde 1401 – Sigortacı 1400 üncü maddedeki hakkı kullanma hususundaki kararını sigortalıya,sigortalının kazayı ve bu kazanın mahiyetini ve bundan doğrudan doğruya doğan neticeleri ve kendisince bilinenve kazaya taallük eden diğer bütün halleri kendisine bildirdiği günün geçmesinden itibaren en geç üç gün içindebildirmeye mecburdur; bu müddet içinde ihbarda bulunmazsa 1400 üncü maddede yazılı hakkı düşer.III - Sigorta değerinin altında sigorta halinde:Madde 1402 – Sigorta tam değer üzerinden yapılmamışsa sigortacı, 1393 üncü maddede yazılı garamepayları, fedakarlıklar ve masraflardan ancak sigorta bedelinin sigorta değerine olan nispetine göre mesul olur.IV - Sonraki kazalar üzerine:Madde 1403 – Sigortacının bir zarari tazmin borcu, sonradan sigortacıya ait olmıyan bir rizikoneticesinde yeni bir zararın ve hatta tam bir ziyaın hadis olmasiyle ne düşer ne değişir.V - Muaflık:1. Hususi avarya halinde:Madde 1404 – (Değişik: 12/10/1983 - 2915/2 md.)Aksine sözleşme yoksa, hususi avaryalar, 1393 üncü maddenin 4 üncü bendindeki zararın tespitimasrafları hesaba katılmaksızın sigorta değerinin yüzde üçünü geçmedikçe sigortacı bunları ödemez; fakat yüzdeüçü geçerse yüzde üç indirilmeksizin tam olarak tazmin eder.Gemi, müddet üzerine veya birden çok yolculuk için sigorta ettirilmiş ise yüzde üç her bir yolculuk içinayrıca hesap edilir. Yolculuk mefhumu 1238 inci maddeye göre tayin olunur.2. Ödenmesi mecburi masraflar:Madde 1405 – Sigortacı 1393 üncü maddenin 1 - 3 sayılı bentlerinde yazılı garame paylarını,fedakarlıkları ve masrafları sigorta değerinin yüzde üçüne varmasalar b<strong>ile</strong> ödemeye mecburdur. Ancak bunlar1404 üncü maddede yazılı yüzde üçün tesbitinde hesaba katılmaz.


30183. Hususi mukaveleler:Madde 1406 – (Değişik: 12/10/1983 - 2915/3 md.)Sigortacının mukavelede göster<strong>ile</strong>n nispette muaf olacağı kabul edilmiş bulunduğu takdirde yüzde üçyerine bu nispet esas alınmak suretiyle, 1404 ve 1405 inci maddeler uygulanır.VI - Hususi kayıtlar:1. Harb rizikosu hakkında:a) "Harb engelleri frankodur" kaydı:Madde 1407 – Sigortacının harb rizikolarını üstüne almıyacağı ve diğer rizikolar için de sigortanınyalnız harb yüzünden bir engel çıkmasına kadar süreceği kararlaştırılmış hususiyle "Harb man<strong>ile</strong>ri frankodur"kaydı poliçede yazılmışsa sigortacı için riziko; harb rizikosunun yolculuk üzerinde tesir etmeye başladığı,bilhassa yolculuğun başlaması veya devamı harb gem<strong>ile</strong>ri, korsanlar veya abluka yüzünden sekteye uğradığıveya harb rizikosunu bertaraf etmek için geciktirildiği gemi böyle bir sebeple yolunu değiştirdiği veyahut dakaptan harb yüzünden gemiyi artık serbestçe idare edemez hale düştüğü anda biter.b) "Yalnız deniz rizikosu için" kaydı:Madde 1408 – Sigortacının harb rizikosunu üstüne almıyacağı ve fakat bütün diğer rizikoları harbyüzünden bir engel çıkmasından sonra dahi üstüne alacağı kararlaştırılmış, hususiyle "Yalnız deniz rizikosu için"kaydı poliçede yazılmışsa sigortacı için riziko; ancak sigorta olunan şeye mütaallik mahkümiyet karariyle veyaharb rizikosu istisna edilmiş olmasaydı rizikonun bitmiş olacağı anda biter. Fakat sigortacı doğrudan doğruyaharb rizikosu yüzünden doğan zararlardan ve bilhassa şunlardan mesul değildir:1. Muharip devletlerin müsaderesinden;2. Harb gem<strong>ile</strong>ri ve korsanların zabıt ve tahrip, imha ve yağmalarından;3. Tevkif ve itiraz, durma limanının ablukası veya abluka ed<strong>ile</strong>n bir limana kabul edilmemek yahut daharb rizikosu dolayısiyle ihtiyari durma yüzünden çıkan masraflardan;4. Böyle bir durmanın aşağıda yazılı neticelerinden; malların bozulması ve azalması; boşaltma ve depomasraf ve rizikosu, sonradan sevk masrafları.Tereddüt halinde harb rizikosunun zarara sebebiyet vermediği kabul edilir.2. "Salimen muvassalat için" kaydı:Madde 1409 – Mukavele "Salimen muvasalat için" kaydiyle yapılmışsa sigortacı için riziko, gemininvarma limanında mütat veya münasıp yere demir attığı veya bağlandığı anda biter.Sigortacı da ancak aşağıdaki hallerde mesul olur:1. Geminin sigortası halinde gemi tamamen zayi olur veya 1420 nci madde gereğince bırakılır yahut birkaza yüzünden varma limanına ulaşılmadan önce tamir kabul etmediği veya tamire değmediği için 1432 ncimadde gereğince satılırsa;2. Malların sigortası halinde bir kaza neticesinde mallar veya malların bir kısmı varma limanına ulaşmaz,hususiyle varma limanına ulaşmadan önce bir kaza neticesinde satılırsa; şu kadar ki, mallar varma limanınaulaşmış olursa sigortacı bir hasardan veya hasar neticesindeki zıyadan mesul olmaz.<strong>Bu</strong>ndan başka, sigortacı hiçbir halde 1393 üncü maddede yazılı garame payları <strong>ile</strong> fedakarlıkları vemasrafları çekmez.


30193. "Karaya oturmadan başka hasar frankodur" kaydı:Madde 1410 – Mukavele "Karaya oturmadan başka hasar frankodur" kaydı <strong>ile</strong> yapılmışsa sigortacıhasardan doğmuş bir zarardan; bu zararın kıymet düşüklüğü yahut tamamen veya kısmen zıyadan ibaret olmasıve hususiyle malların varma limanına tamamen bozulmuş ve asli vasıfları kaybolmuş bir halde olarak ulaşmasıyahut hasar veya büsbütün mahvolmak tehlikesi yüzünden yolculuk sırasında satılmış olmaları halleri arasındabir fark gözetilmeksizin mesul olmaz; meğer ki, sigorta ed<strong>ile</strong>n malların yüklü bulunduğu gemi veya mavnakaraya oturmuş olsun. Alabora, batma, teknenin kırılması, geminin parçalanması ve gemi veya mavnayı tamirkabul etmez bir hale sokan bir deniz kazası karaya oturma gibidir.Karaya oturma veya buna eşit sayılan bir deniz kazası halinde sigortacı böyle bir deniz kazasından doğanve 1404 üncü maddede yazılı yüzde üçü aşan her hasardan mesul olup başka bir hasardan mesul olmaz. Hasarınböyle bir kazadan doğduğuna ihtimal ver<strong>ile</strong>bilirse onun kaza neticesinde meydana gelmiş olduğu kabul olunur.Sigortacı hasardan doğmuş olmıyan her zarardan; karaya oturma gibi kazalardan birinin olup olmadığıaranmaksızın, mukavele sanki yukardaki kaydolunmaksızın yapılmış gibi mesul olur. 1393 üncü maddenin 1, 2ve 4 üncü bentlerinde yazılı garame payları, fedakarlıklar ve masraflardan her halde mesul olursa da aynımaddenin 3 üncü bendinde yazılı masraflardan ancak kendisine düşecek bir zıyaın önüne geçilmesi için yapılmışolmaları şartiyle mesul olur.Kendiliğinden ateş alma hali hariç yangın veya böyle bir yangını söndürme yahut bombardımanyüzünden doğan bir hasardan "Karaya oturmadan başka hasar frankodur" kaydı konulmuş olsa dahi, sigortacımesul olur.4. "Karaya oturmadan başka kırılma ve parçalanma frankodur" kaydı:Madde 1411 – Mukavele "Karaya oturmadan başka kırılma ve parçalanma frankodur" kaydiyleyapılmışsa sigortacı ancak 1410 uncu maddeye göre hasardan mesul olduğu nispette kırılma ve parçalanmadanmesul olur.5. Karaya oturma tabiri:Madde 1412 – Aşağıdaki hallerde 1410 ve 1411 inci maddelere göre "Karaya oturma" vardır:1. Gemi deniz yolculuğunun mütat hallerinden olmıyarak bir yere saplanıp kalır ve tekraryüzdürülemezse;2. Yere saplanan gemi demir üzerinde hisalamak, yelken toplamak gibi alelade tedbirlerle değil direklerkesmek, yükün bir kısmını denize atmak veya boşaltmak gibi fevkalade tedbirlerle yahut suların fevkaladeyukselmesi suretiyle, yüzdürülürse;3. Gemi teknesi saplanma yüzünden önemli bir zarara uğradıktan sonra gemi yüzdürülürse.BEŞİNCİ KISIMZararın ŞümuluA) Tam zıya:I - Haller:1. Gemi veya yük:Madde 1413 – Gemi veya mallar yok olmuş veya bir daha elde etmek ihtimali olmaksızın sigortalınınelinden çıkmış, hususiyle kurtarılamıyacak surette batmış veya asli vasıfları kaybolmuş yahut ganimet olduğunakarar verilmişse gemi veya mal için tam zıya vardır. Gemi enkazının veya demirbaş teferruatının tektük parçalarıkurtarılırsa b<strong>ile</strong> tam zıya var sayılır.


30202. Navlun:Madde 1414 – Navlun için tam zıya, bütün navlunun kaybolması halinde var sayılır.3. Umulan kar veya komisyon:Madde 1415 – Malların varma yerine ulaşması halinde beklen<strong>ile</strong>n komüsyon veya umulan kar için tamzıya, malların varma yerine ulaşmamaları halinde var sayılır.4. Deniz ödüncü veya avarya paraları:Madde 1416 – Deniz ödüncü <strong>ile</strong> avarya paraları için tam zıya; deniz ödüncüne karşı rehned<strong>ile</strong>n şeylerlekend<strong>ile</strong>ri için avarya paraları avans olarak ver<strong>ile</strong>n veya harcanan şeylerin tam zıyaa uğramaları veyahut da;alınan deniz ödünçleri veya sair takyitler neticesinde mezkür paraları karşılamak için hiçbir şey kalmıyacakşekilde bir hasarla neticelenen diğer bir deniz kazasına uğramaları halinde var sayılır.II - Tazminat:1. Umumi olarak:Madde 1417 – Tam zıya halinde sigortacı sigorta bedelini tam olarak ödemeye mecburdur. 1357 incimadde hükmünce yapılacak indirmeler mahfuzdur.2. İndirilme:a) Kısmi kurtarma halinde:Madde 1418 – Tam zıya halinde sigorta bedelinin ödenmesinden önce bir şey kurtarılmış olursa bununsatış bedeli sigorta bedelinden indirilir. Sigorta tam değer üzerinden yapılmamışsa sigorta bedelinden yalnızkurtarılan şeyin satış bedelinin sigorta değeriyle mütenasip bir kısmı indirilir.Sigorta bedelinin ödenmesiyle sigortalının sigorta edilmiş şey üzerindeki hakları sigortacıya geçer.Sigorta bedeli ödendikten sonra tam veya kısmi bir kurtarma yapılırsa sonradan kurtarılan şeyler üzerindeyalnız sigortacı hak iddia edebilir. Sigorta tam değer üzerinden yapılmamışsa sigortacı yalnız kurtarılan şeylerinsigorta değeriyle mütenasip bir kısmına hak kazanır.b) Umulan karın zıyaı halinde:Madde 1419 – Umulan karın 1415 inci maddede yazılı tam zıyaı halinde mallar safi satış bedeli mallarınsigorta değerini aşacak kadar karlı bir surette satılmış olur yahut müşterek avarya hallerinde feda edilmiş olanveya 1001, 1112 nci maddelere göre tazminat verilmesi lazımgelen mallar için sigorta değerlerinden fazla birpara tazmin edilmiş olursa, aşan para umulan karın sigorta bedelinden indirilir.III - Bırakma:1. Şartları:Madde 1420 – Sigortalı aşağıdaki hallerde sigorta ed<strong>ile</strong>n şey üzerinde haiz olduğu hakları devredereksigorta bedelinin tamamının ödenmesini istiyebilir:1. Gemi aşağıdaki maddeler hükmünce gaip sayılırsa;2. Gemi veya malların ambargo edilmiş, muharib bir devlet tarafından müsadere olunmuş veya başkasuretle bir amme tasarrufiyle alıkonulmuş yahut deniz haydutları tarafından zaptedilmiş olması sebebiylesigortanın mevzuu olan şey tehlikeye maruz bulunur ve bu olaylar;A) Akdeniz, Karadeniz ve Azak denizinin bütün limanları veya kısımları da dahil olmaküzere bir Avrupa limanında veya Avrupa denizinde vakı olmuşsa altı ay;


3021B) Ümit ve Horn burunlarının berisinde olmak üzere başka sularda vakı olmuşsa dokuz ay;C) <strong>Bu</strong> burunlardan birinin ötesinde olmak üzere başka sularda vakı olmuşsa 12 ay;geçtiği halde gemi ve mallar serbest bırakılmamış olursa.<strong>Bu</strong> müddetler kazanın 1377 nci madde gereğince sigortacıya sigortalı tarafından bildirildiği gündenitibaren hesap olunur.2. Geminin gaipligi:a) Umumi olarak:Madde 1421 – Yolculuğa başlamış olan gemi gaiplik müddeti içinde varma limanına ulaşmamış ve bumüddet içinde de ilgil<strong>ile</strong>r ondan haber almamışlarsa gaip sayılır.Gaiplik müddeti:1. Kalkma ve varma limanlarının her ikisi de Avrupa limanlarından ise yelkenli için altı, vapur için dörtay;2. Kalkma ve varma limanlarından yalnız biri Avrupa dışında bir liman olur ve Ümit yahut Hornburunlarının berisinde bulunursa, yelkenli ve vapur için dokuz ay; bu burunlardan birinin ötesinde bulunursayelkenli ve vapur için 12 ay;3. Hem kalkma ve hem varma limanı Avrupa dışında bulunursa yolculuğun ortalama müddeti iki veya üçayı geçmediğine yahut üç aydan fazla sürdüğüne göre yelkenli ve vapur için altı, dokuz veya on iki aydır.Tereddüt halinde en uzun müddet beklenir.b) Müddetin başlangıcı:Madde 1422 – Gaiplik müddeti, geminin yolculuğa başladığı günden itibaren hesap olunur. <strong>Bu</strong>nunlaberaber kalktıktan sonra gemi hakkında haber alınmışsa gemi, emin olan habere göre son olarak bulunduğuyerden kalkmış olsaydı hangi gün yolculuğa başladığı gün sayılacak idi ise o günden itibaren gaiplik müddetihesap olunur.3. Bırakma müddeti:a) Umumi olarak:Madde 1423 – Bırakma beyanının sigortacıya bırakma müddeti içinde vasıl olması lazımdır.1420 nci maddenin birinci bendinde yazılı gaiplik halinde varma limanı bir Avrupa limanı ise ve aynımaddenin ikinci bendinde yazılı olaylardan, birinin vukuu halinde olay Akdenizin, Karadenizin veAzakdenizinin bütün liman veya kısımları da dahil olmak üzere bir Avrupa limanında veya bir Avrupa denizindevakı olmuşsa bırakma süresi altı ay ve bütün diğer hallerde dokuz aydır. <strong>Bu</strong> süre 1420 ve 1421 inci maddelerdeyazılı müddetlerin bitmesiyle işlemeye başlar.Mükerrer sigorta halinde bırakma müddeti sigortacının bırakmayı mükerrer sigortalıya bildirdiği gününgeçmesiyle işlemeye başlar.b) Bırakma müddetinin geçmesi hali:Madde 1424 – Bırakma müddeti geçtikten sonra bırakma caiz degildir, şu kadarki ki; sigortalının diğersebepler dolayısiyle bir zararın tazminini istemek hakkı mahfuzdur.Geminin gaipliği halinde bırakma müddetinin geçmiş olmasına rağmen sigortalı tam zıya için tazminatistiyebilir; şu kadar ki; sigorta edilmiş şey tekrar meydana çıkarak tam zıya halinin mevcut olmadığı anlaşılırsasigortacının talebi üzerine ve sigorta bedelinin ödenmesi neticesinde 1418 inci maddeye göre elde ettiğihaklardan feragat etmesi karşılığında sigorta bedelini geri vererek uğradığı kısmı zararın tazmin edilmesiyleiktifa etmeye mecburdur.


30224. Bırakma beyanı:a) Sıhhat şartları:Madde 1425 – Bırakma beyanının muteber olması için kayıtsız ve şartsız yapılması ve sigorta edilmişşeyin kaza sırasında deniz rizikolarına maruz bulundukça tamamına taallük etmesi lazımdır.Sigorta tam değer üzerinden yapılmamışsa sigortalı sigorta edilmiş şeyin ancak mütenasip kısmınıbırakmak mecburiyetindedir.Bırakma beyanından cayılmaz.b) Hükümsüzlüğü:Madde 1426 – Bırakma beyanının dayandığı olaylar doğru çıkmaz veya beyanın tebliği sırasında artıkmevcut olmazsa, bırakma beyanı hükümsüz kalır. <strong>Bu</strong>na mukabil daha önce başgöstermesi halinde bırakmahakkının kullanılmasına mani olab<strong>ile</strong>cek olaylar sonradan çıksa b<strong>ile</strong> bırakma beyanı her iki tarafı bağlar.5. Hükümleri:a) Bırakılan şey üzerindeki hakların sigortacıya geçmesi:Madde 1427 – Sigortalının bırakılan şey üzerinde haiz olduğu bütün haklar bırakma beyanı <strong>ile</strong>sigortacıya geçer.Bırakılan şeyi bırakma beyanı sırasında takyit eden aynı haklar sebebiyle sigortalı sigortacıya teminatgöstermeye mecburdur; meğer ki; bu ayni haklar sigorta mukavelesine göre sigortacının mesul olduğurizikolardan doğmuş olsun.Geminin bırakılması halinde bırakma beyanından sonra kazanılmış olmak şartiyle, kazanın vukubulduğuyolculuğun safi navlunu geminin sigortacısına ait olur. Navlunun bu kısmı mensafe navlunun tesbiti için tatbikolunacak hükümlere göre hesap olunur. <strong>Bu</strong> hal ve vaziyet dolayısiyle sigortalının uğradığı zararı ödemek, navlunayrı olarak sigorta ettirilmiş olduğu takdirde, navlunun sigortacısına düşer.b) Sigorta bedelinin ödenmesi:Madde 1428 – Sigorta bedelinin ödenmesi ancak bırakmanın haklı olduğunu gösteren vesikalarsigortacıya ibraz olunduktan ve bunları incelemek için münasip bir müddet geçtikten sonra istenebilir. Bırakmagaiplik sebebiyle vakı olursa geminin kalkma limanından çıktığı tarih <strong>ile</strong> gaiplik müddeti içinde varma limanınaulaşmadığı hakkında güvenilir vesikaların ibrazı da lazımgelir.Sigortalı; bırakma beyanı sırasında bırakılan şeye dair başka sigortaların yapılıp yapılmadığını,yapılmışsa hang<strong>ile</strong>rinin yapılmış olduğunu, bırakılan şeyin deniz ödüncü veya başka kayıtlarla takyidedilipedilmediğini, edilmişse bunların nelerden ibaret olduğunu sigortacıya elinden geldiği kadar bildirmeyemecburdur. <strong>Bu</strong>nlar bildirilmemiş ise sigortacı sonradan bildirilinceye kadar sigorta bedelini ödemeden imtinaedebilir. Ödeme için bir müddet kararlaştırılmışsa, bu müddet ancak bildirmenin sonradan yapıldığı andanitibaren işlemeye başlar.c) Koruma tedbirleri:Madde 1429 – Sigortalı bırakma beyanından sonra da 1378 inci madde gereğince sigorta edilmiş şeylerikurtarmak ve daha büyük zararlara meydan vermemek için gereken tedbirleri almaya, sigortacının kendisi bunamuktedir oluncaya kadar mecburdur.Sigortalı zıyaa uğramış sayılan bir şeyin tekrar meydana çıktığını öğrenirse bunu sigortacıya derhalbildirmeye ve talebi üzerine kendisine o şeyin elde edilmesi veya paraya çevrilmesi için icabeden yardımdabulunmaya mecburdur.


3023Masrafları sigortacı öder; sigortalı talebederse kendisine münasip bir avans vermeye de mecburdur.d) Bırakma senedi:Madde 1430 – Sigortalı; bırakmanın haklı olduğunu tanıyan sigortacıya, talebi üzerine masraflarınıçekmek şartiyle, 1427 inci madde gereğince haklarını devrettiğini gösteren ve imzası noterce tasdikli bir bırakmasenedi vermiye ve bırakılan şeylere ait vesikaları teslim etmeye mecburdur.B) Kısmi hasar:I - Gemide:1. Umumi olarak:Madde 1431 – Geminin kısmen hasara uğraması halinde zarar, 1198 ve 1199 uncu maddelere göre tayined<strong>ile</strong>cek tamir masraflarının tutarından ibarettir; şu kadar ki, bu masrafların, sigortacının üstüne aldığırizikolardan doğan hasarlara mütaallik olması lazımdır.2. Geminin satışı halinde:Madde 1432 – Geminin, 818 inci madde gereğince tamir kabul etmez veya tamire değmez bir haldebulunduğu 990 ıncı madde uyarınca mahkümiyet karariyle tesbit edilmişse sigortalı, sigortacıya karşı gemiyiveya enkazını açık artırma yolu <strong>ile</strong> sattırmaya salahiyetlidir. Satış halinde zarar, safi satış bedeliyle sigorta değeriarasındaki farktan ibarettir.Sigortacının üstüne aldığı riziko ancak geminin veya enkazının satılmasiyle biter; sigortacı satışbedelinin tahsilinden de mesuldür.Geminin tamire değmez bir halde bulunduğunu tayin için geminin hasara uğramadan önceki değeri tesbitolunurken, takselenmiş olsun olmasın, geminin sigorta değeri nazara alınmaz.3. Tamire başlandıktan sonra meydana çıkan zararlar:Madde 1433 – Kusuru olmaksızın sigortalıya meçhul kalmış olan mühim zararlar ancak sonradanmeydana çıktığı takdirde tamirin başlamış olması keyfiyeti; sigortalının 1432 nci maddede yazılı hakkınıkullanmasına mani olmaz.Sigortalı hakkını, tamir başladıktan sonra kullanırsa, sigortacı yapılan tamir masraflarını da, gemisatıldığı zaman tamir sayesinde daha fazla bir bedel elde edildiği nispette ayrıca ödemeye mecburdur.II - Yükte:1. Hasara uğramış mallar:Madde 1434 – Varma limanına hasarlı olarak ulaşan mallar için, bu malların limanda hasarlı halde haizoldukları gayrisafi değerle aynı malların hasarsız olarak aynı limanda haiz olacakları değer mukayese olunarak,kaybettiği değerin yüzdesi tesbit olunmak lazımdır. Sigorta değerinin aynı miktarda yüzdesi zararın miktarısayılır.Malların hasarlı halde iken haiz oldukları değer, açık artırma yolu <strong>ile</strong> yapılacak satış <strong>ile</strong> veya sigortacımuvafakat ederse, değer biçme suretiyle tesbit olunur. Malların hasara uğramamış bir halde iken haiz olduklarıdeğer 1112 nci maddenin 1 inci fıkrasına göre tayin edilir.Muayene, değer biçme ve satış masrafları da sigortacıya düşer.2. Ziyaa uğramış mallar:Madde 1435 – Yükün bir kısmı yolda zıyaa uğradığı takdirde zıyaa uğrıyan yükün değeri bütün yükünyüzde kaçından ibaretse sigorta değerinin o miktar yüzdesi zarar sayılır.


30243. Satılan mallar:Madde 1436 – Mallar yolculuk sırasında bir kaza dolayısiyle satılırsa zarar; malların navlunu, GümrükResmi ve satış masrafları çıkarıldıktan sonra kalan safi bedeliyle bunların sigorta değeri arasındaki farktanibarettir.Sigortacının üstüne aldığı riziko ancak malların satılmasiyle biter; sigortacı satış bedelinin tahsilinden demesuldür.1393 - 1397 inci maddeler hükümleri mahfuzdur.III - Navlunda:Madde 1437 – Navlunun kısmen kaybı halinde zarar, kararlaştırılmış navlunun ve eğer mukavele yoksa,mütat navlunun kaybolan kısmından ibarettir.Navlun takselenmiş olup da taksenin 1350 nci maddenin 4 üncü fıkrasına göre sigortacının tazminedeceği bir zarar için esas tutulması lazımgelirse zarar kararlaştırılan veya mütat navlunun kaybolan yüzdesinekadar taksenin yüzdesinden ibarettir.IV - Umulan kar veya komisyonda:Madde 1438 – Malların ulaşmasından beklenen komüsyondan veya umulan kardan mahrum kalmahalinde tazmine esas tutulacak zarar; malların hasarlı olarak ulaşmaları halinde 1434 üncü maddeye göre tesbitolunması lazımgelen zarar bunların sigorta değerinin yüzde kaçını teşkil ediyorsa kar veya komüsyon olaraksigorta edilmiş olan paranın aynı miktarda yüzdesinden ibarettir.Malların bir kısmının varma limanına ulaşmaması halinde zarar, malların varma limanına ulaşmıyankısmı bütün malların değerinin yüzde kaçını teşkil ediyorsa, kar veya komüsyon olarak sigorta edilmiş olanparanın aynı miktarda yüzdesinden ibarettir.Umulan karın sigortası halinde malların ulaşmamış olan kısmı bakımından 1419 uncu maddenin şartlarımevcut olursa, zarardan bu maddede yazılı fazlanın indirilmesi lazımdır.V - Deniz ödüncü veya avarya paralarında:Madde 1439 – Deniz ödüncü veya avarya paralarında kısmi kayıp varsa zarar; deniz ödüncüne karşırehnedilmiş veya kendisi için avarya paraları avans olarak verilmiş veya sarf edilmiş şeyin sonraki kazalarneticesinde deniz ödüncü veya avarya paralarını kapatmaya artık kifayet etmemesi yüzünden <strong>ile</strong>ri gelen açıktanibarettir.VI - Tazminatın şümulü:Madde 1440 – Sigorta tam değer üzerinden yapılmışsa sigortacı 1431 - 1439 uncu maddeler gereğincehesap ed<strong>ile</strong>n zararı tamamen ödemeye mecburdur; şu kadar ki, 1357 inci madde hükmü mahfuzdur. Sigorta tamdeğer üzerinden yapılmamışsa, sigortacı 1288 inci madde dairesinde bu zararı ancak kısmen öder.ALTINCI KISIMZararın ÖdenmesiA) Sigortacının borçlarının muacceliyeti ve zararın tazmini şartları:I - Muacceliyet ve zararı ispat külfeti:1. Umumi olarak:Madde 1441 – Rizikonun gerçekleşmesi sebebiyle sigortacının sigorta akdinden doğanborçları, 1377 nci madde hükmünce rizikoyu ihbar mükellefiyetinin doğduğu tarihte muaccelolur. <strong>Bu</strong>nunla beraber muacceliyetin, en geç, ikinci fıkrada


3025göster<strong>ile</strong>n vesikaların sigortacıya verilmesi tarihinden gerçekleşeceği akitle kabul olunabilir.Sigortalı zararın tazminini istiyebilmek için sigortacıya zararın hesabını gösteren bir liste vermeye vekafi vesikalarla aşağıdaki hususları ispat etmeye mecburdur:1. Menfaati;2. Sigorta ed<strong>ile</strong>n şeyin deniz rizikolarına maruz kaldığını;3. İddianın dayandığı kazayı;4. Zararı ve şümulünü.2. Başkası hesabına sigorta halinde:Madde 1442 – Başkası hesabına sigorta halinde sigortalı yukarıki maddede yazılı olanlardan başka,sigorta ettirene mukavelenin akdi hususunda vekalet verdiğini de ispata mecburdur. Sigorta vekalet olmaksızınyapılmışsa sigortalı, sigortanın kendi menfaatine yapıldığına delalet eden olayları ispat etmeye mecburdur.II - Vesikaların mahiyetleri:Madde 1443 – Başka deliller bulmaktaki güçlük dolayısiyle ticari münasebetlerde kabul ed<strong>ile</strong>gelmekteolan vesikalar ve hususiyle aşağıda yazılı olanlar umumiyetle ispata kafi vesikalar sayılır:1. Menfaati ispat için:Geminin sigortasında, mülkiyeti tevsik eden senetler;Yükün sigortasında, sigortalının mallar üzerinde tasarrufta bulunab<strong>ile</strong>ceğini gösteren faturalar vekonişmentolar;Navlunun sigortasında, çarter part<strong>ile</strong>r ve konişmentolar;2. Malların yüklendiğini ispat için konişmentolar;3. Kazayı ispat için 985 inci maddede yazılı deniz raporu ve gemi jurnalı, zabıt ve müsadere hallerindezabıt ve müsadere mahkemesinin kararı, gaiplik hallerinde geminin kalkma limanından çıktığı zamana ve gaiplikmüddeti içinde varma limanına ulaşmadığına dair güven<strong>ile</strong>bilir vesikalar;4. Zararın ve şümulünün ispatı için, zararın tesbit olunduğu yerin kanun veya teamüllerine uygunmuayene, değer biçme ve açık artırmaya dair vesikalarla bilir kiş<strong>ile</strong>rin keşif kağıtları, yapılmış olan tamirlerinmakbuzlu hesap pusulaları ve verilmiş diğer paraların makbuzmarı (<strong>Bu</strong>nunla beraber 1431 ve 1432 ncimaddelerde yazılı geminin kısmi zarara uğraması halinde muayene ve değer biçme vesikalariyle keşif kağıtlarıancak aşınma, eskime, çürüme veya kurt yemesinden <strong>ile</strong>ri gelen zarar ayrıca tesbit edilmiş olmak ve aynızamanda mümkün olduğu derecede Hükümetçe resmen tayin ed<strong>ile</strong>n yahut o yer mahkemesi veya TürkiyeCumhuriyeti konsolosu tarafından ve bunlar yoksa yahut var da bunların iştiraklerine imkan bulunmamışsa,diğer resmi makam tarafından hususi surette nasbolunan bilir kiş<strong>ile</strong>r çağrılmış bulunmak şartiyle kifayet eder.)III - İspat külfetinden muaflık kaydı:Madde 1444 – Sigortalıyı 1441 inci maddede yazılı hallerin veya bu hallarden bir kısmının ispatındankurtaran mukavele muteberdir; şu kadarki, sigortacının hilafını ispat hakkı mahfuzdur. Malların sigortası halindekonişmentonun ibrazına lüzum olmadığına dair mukaveleye konulan kayıt ancak malların yüklenmiş olduğunuispat külfetinden kurtarır.


3026B) Başkası hesabına sigortada:I - Sigortalının hakları:Madde 1445 – Başkası hesabına yapılan sigortada sigorta mukavelesinden doğan haklar sigortalıyaaittir. <strong>Bu</strong>nunla beraber poliçenin verilmesini,ancak sigorta ettiren istiyebilir.Sigortalı, sigorta ettirenin muvafakati olmaksızın ancak poliçe elinde bulunduğu takdirde haklarıüzerinde tasarruf edeb<strong>ile</strong>ceği gibi bu hakları mahkemede iddia edebilir.II - Sigorta ettirenin hakları:1. Tasarruf salahiyeti:Madde 1446 – Sigorta ettiren sigorta mukavelesinden sigortalı lehine doğan haklar üzerinde kendinamına tasarruf edebilir.Sigorta ettiren sigortalının muvafakati olmaksızın, ödenecek paraları almaya ve sigortalının haklarınıdevretmeye ancak poliçe elinde bulunduğu takdirde salahiyetlidir.Sigortacı, ancak sigorta ettiren, sigortalının sigortaya muvafakat ettiğini kendisine ispat etmek şartiyle,sigorta ettirene ödemede bulunmaya mecburdur.2. Hapis, rüçhan hakkı:Madde 1447 – Sigorta ettiren, sigorta ettirilmiş olan konudan dolayı sigortalıya karşı haiz olduğualacaklar ödenmedikçe, poliçeyi sigortalıya veya onun alacaklılarına yahut iflas masasına teslime mecburdeğildir. <strong>Bu</strong> alacakları için sigorta ettiren zarar halinde sigorta tazminatı üzerinde, sigorta paraları ödendiktensonra da onlar üzerinde, sigortalı ve onun alacaklarına karşı rüçhan hakkını haizdir.3. Sigortacının sigorta ettirene karşı mesuliyeti:Madde 1448 – Sigortacı, poliçe sigorta ettirenin elinde bulunduğu müddetçe sigortalıya veyasigortalının alacaklarına yahut iflas masasına ödemede bulunmak veya onlarla mukavele yapmak suretiylesigorta ettirenin 1447 nci maddede yazılı hakkını ihlal ederse, sigorta ettirene karşı mesul olur.Sigortacının poliçe üzerinde hakkı olan üçüncü şahsa karşı, bu hakka dair mukaveleler yapmak yahutpoliçeyi geri almadan veya üzerine lazım gelen şerhi yapmadan sigorta paraları ödemek suretiyle dereceye kadarmesul olacağı Borçlar <strong>Kanun</strong>u hükümlerine göre tayin olunur.III - Takas:Madde 1449 – Sigortacı, sigorta ettirene karşı mevcut olan alacağını, bu alacak sigortalı için yapılansigortadan doğmak şartiyle, sigortalının tazminat alacağı <strong>ile</strong> takas edebilir.IV - Tazminat alacağının devri:Madde 1450 – Sigortalı, vukubulmuş ve <strong>ile</strong>ride vukubulacak kazalardan doğmuş ve <strong>ile</strong>ride vukubulacakkazalardan doğacak olan tazminat alacaklarını üçüncü bir şahsa devredebilir. Poliçe emre yazılı ise başkasıhesabına sigorta halinde ilk devrin muteber olması için sigorta ettirenin cirosu kafidir.V - Avans vermek mükellefiyeti:I. Umumi olarak:Madde 1451 – Kazanın bildirilmesinden itibaren iki ay geçtikten sonra 1441 inci maddedeyazılı zararın hesap listesi sigortalının kusuru olmaksızın ibraz olun -


3027mamış ve fakat takribi bir keşifle sigortacıya düşen en az para tesbit edilmiş olursa, sigortacı bu parayı kendiborcundan indirerek muvakkat olarak ödemekle mükelleftir. Ödeme müddeti zarar hesabının sigortacıyatebliğinden itibaren işlemeye başlıyacaksa bu halde müddet sigortacıya muvakkat keşfin haber verildiği andanitibaren hesap olunur.2. Hususi olarak:Madde 1452 – Sigortacı:1. Avarya hallerinde sigorta ettirilmiş şeyin kurtarılması, korunması veya tamiri için lüzumlu masraflaramütaallik olarak <strong>ile</strong>rde tesbit ed<strong>ile</strong>cek borcuna mahsuben kendisine düşen paranın üçte ikisini;2. Geminin veya malların zaptı halinde itiraz masraflarından kendisine düşen paraların tamamını;ihtiyaç hasıl olur olmaz, avans olarak vermekle mükelleftir.YEDİNCİ KISIMÇeşitli HükümlerA) Ristorno:I - Ristorno hakkı:Madde 1453 – Sigortalı, sigortanın taallük ettiği teşebbüsten tamamen veya kısmen vazgeçer yahutkendi yüzünden olmamak şartiyle sigorta ed<strong>ile</strong>n şeyin tamamı veya bir kısmı sigortacının üstüne aldığı rizikoyamaruz bıraktırılmazsa, primin tamamı veya bir kısmı sigortacıya ait olan bir ristorno hakkı mahfuz kalmak üzeregeri istenebilir yahut alıkonulabilir.Ristorno hakkı, başka bir para kararlaştırılmış değilse yahut sigortanın yapıldığı yerde bu hususta teamülyoksa, sigorta bedelinin tamamının yahut mütenasip bir kısmının yüzde yarımından ve fakat prim sigortabedelinin % 1 inden az olursa primin tamamının veya mütenasip kısmının yarısından ibarettir.II - Primin indirilmesi:Madde 1454 – Sigorta, 1339 uncu maddede yazılı menfaatin yokluğundan yahut 1345 inci maddegereğince aşkın sigortadan dolayı hükümsüz olup da sigorta ettiren mukavelenin yapıldığı sırada ve başkasıhesabına sigorta halinde de sigortalı vekalet verildiği sırada hüsnüniyet sahibi idiyse prim kezalik 1453 üncümaddede göster<strong>ile</strong>n ristorno hakkı mahfuz kalmak üzere geri istenebilir veya alıkonulabilir.III - Mukavelenin sigortacı için hükümsüz kalması halinde:Madde 1455 – İhbar mükellefiyetinin yerine getirilmemesinden veya diğer bir sebepten dolayı sigortaakdinin sigortacı için hükümsüz olması, bu hükümsüzlüğe rağmen sigortacı primin tamamını isteme salahiyetinihaiz olsa b<strong>ile</strong>, 1453 ve 1454 üncü maddelerin tatbikına engel olmaz.IV - Rizikonun başlamış olması halinde:Madde 1456 – Sigortacı için riziko başlamış bulunursa bir ristorno yapılamaz.B) Sigortacının aczi:Madde 1457 – Sigortacı acze düşmüşse, sigortalı d<strong>ile</strong>rse mukaveleden cayarak bütün primi geri isterveya alıkor, d<strong>ile</strong>rse masrafı sigortacıya ait olmak üzere yeni bir sigorta mukavelesiyapar; şu kadar ki, sigortalı mukaveleden caymadan veya yeni sigorta mukavelesi yapmadan önce sigortacınınmükellefiyetleri için kafi teminat gösterilirse, böyle bir hakkı kalmaz.


3028C) Sigorta ed<strong>ile</strong>n şeyin temliki:I - Umumi olarak:Madde 1458 – Sigorta ed<strong>ile</strong>n şey sigortalı tarafından başkasına temlik olunursa iktisap eden kimse,mülkiyeti devam ettikçe sigortalının sigorta münasebetinden doğan hak ve borçlarını üzerine almış sayılır. Primborcundan, temlik eden <strong>ile</strong> iktisap eden mütesels<strong>ile</strong>n mesüldürler.Sigortacı temliki, sigorta münasebetinden kendisine karşı doğan alacaklar bakımından, ancak bunu haberaldığı andan itibaren kabule mecburdur. Borçlar <strong>Kanun</strong>unun 165 ve 167 nci maddeleri hükümleri burada datatbik olunur.Sigortacı, temlikin yapılmamış olması halinde çıkmıyacak olan rizikolardan mesul olmaz.İktisap eden bir ihbar müddeti gözetmeksizin sigorta mukavelesini feshedebilir. Feshi ihbar hakkı iktisapettikten sonra bir ay içinde kullanılmazsa düşer, şu kadar ki, iktisap edenin sigortadan haberi olmadığı takdirde,feshi ihbar hakkı sigortayı haber aldığı andan itibaren bir ay geçinceye kadar baki kalır. İktisap eden feshi ihbarederse, primden mesul olmaz.Sigorta olunan şeyin cebri satışı halinde de yukardaki fıkraların hükümleri tatbik olunur.II - Geminin veya payının temliki halinde:Madde 1459 – Yukarki madde hükümleri bir gemi payının sigortası halinde de tatbik olunur.Gemi sigorta edilmişse bu hükümler ancak gemi bir yolculuk sırasında temlik edildiği takdirde tatbikolunur. Yolculuğun başlangıcı ve sonu 1382 nci maddeye göre tayin olunur. Gemi muaayyen bir müddet veyabirden fazla yolculuk için sigorta edilmiş ise, geminin yolculuklardan biri sırasında temliki halinde sigorta ancakgeminin en yakın varma limanında boşaltılmasına kadar uzar.Son HükümlerA) Şirket davalarında muhakeme usulü:Madde 1460 – Ticaret şirketlerinde ortakların şirketle veya birbirleriyle olan münasebetlerinden doğandavalarda ve şirketlerin idare meclisi azaları, müdürleri veya murakıplarına karşı bu kanunun mer'iyetindensonra açılacak mesuliyet davalarında basit muhakeme usulü tatbik olunur.B) <strong>Kanun</strong>i ve nizami faiz sözlerinin manası ve faize ait tamamlayıcı hükümler: (1)Madde 1461 – <strong>Bu</strong> kanunda ve diğer ticari hükümlerde geçen (<strong>Kanun</strong>i faiz) veya (Nizami faiz) tabirleri,temerrüt durumu mevcut olduğu takdirde 9 uncu maddenin ikinci fıkrasında, diğer hallerde ise birinci fıkrasındatanzim olunan faiz manasına gelir.9 uncu maddenin ikinci fıkrasındaki miktardan fazla temerrüt faizi ödenmesini derpişeden mukaveleler, 8 inci madde hükümlerine tabi olduğu gibi ödeme ye -____________________(1) 4/12/1984 tarihli ve 3095 sayılı <strong>Kanun</strong>un 5. maddesi gereğince Borçlar <strong>Kanun</strong>u <strong>ile</strong> Türk Ticaret <strong>Kanun</strong>unun, kanuni faizve temerrüt faizi oranlarını belirleyen hükümleri uygulanmaz.


3029rinde banka iskontosu yüzde ondan ziyade olduğu takdirde temerrüt faizi iskonto miktarına göre de istenebilir.Borçlar <strong>Kanun</strong>unun 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası hükmünün ticari temerrüt faizlerine tatbikındayüzde beş yerine yüzde on miktarı esas tutulur.C) Ticari muamele, mevaddı ticariye, ticari mukavele sözlerinin manası:Madde 1462 – <strong>Bu</strong> kanundan gayrı olan ticari hükümlerde geçen ticari muamele, mevaddı ticariye, ticarimukavele sözleri,bu kanunun 3 üncü maddesindeki ticari işleri anlatır.D) Küçük tacir, esnaf sözlerinin manası ve esnaf tarifine ait kararnameler:Madde 1463 – <strong>Bu</strong> kanundan gayrı olan ticari hükümlerde geçen (Küçük tacir) veya (Esnaf) sözü, bukanunun 17 nci maddesinde tarif ed<strong>ile</strong>n esnafı anlatır. 5373 sayılı Esnaf Dernekleri ve Esnaf DernekleriBirlikleri hakkındaki <strong>Kanun</strong> hükümleri <strong>ile</strong> küçük tacir veya esnafın tarifine ait diğer hususi hükümler mahfuzdur.Yıllık gayrisafi geliri kararnamede göster<strong>ile</strong>cek miktardan aşağı olan sanat ve ticaret erbabının, iktisadifaaliyeti nakdi sermayesinden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı ancak geçimini sağlamaya yetecekderecede az olan sanat ve ticaret erbabı sayılması için kararnameler çıkarmaya icra Vekilleri Heyetisalahiyetlidir. Böyle kararnamelerin çıkarılması halinde onlarda göster<strong>ile</strong>n miktardan aşağı gayrisafi geliribulunan sanat ve ticaret erbabından başka hiç kimse kanunun 17 nci maddesinde tarif ed<strong>ile</strong>n esnaftan sayılamaz.E) Mukavele sözünün manası:Madde 1464 – Gerek bu kanunda, gerekse diğer kanunlardaki (Mukavele) ve (Akit) sözleri aynı manayagelir.F) Delil sayılacak defterler:Madde 1465 – Bir tacir işletmesinin mahiyet ve öneminin gerektirdiği bütün defterleri tutmamış olduğutakdirde, 66 ncı maddenin 1 ila 3 numaralı bendinde yazılı defterleri tutmuş olsa b<strong>ile</strong>, fi<strong>ile</strong>n tutmuş olduğudefterlerin kayıtları, ancak aleyhine delil olabilir.G) Hukuki muamelelerin yasak edilmesinin ve edalarda en yüksek hadlerin aşılmasının neticeleri:Madde 1466 – Ticari hükümlerle yasak edilmiş bulunan muamele veya şartlar, aksine hususi bir hükümbulunmadıkça, batıldır; şu kadar ki, bir akit hükmünce yerine getirilmesi gereken edalar hakkında kanun veyasalahiyetli makamların kabul etmiş olduğu en yüksek haddi aşan mukaveleler, en yüksek had üzerinden yapılmışsayılır ve bu hadden fazla olan edalar, hata <strong>ile</strong> yapılmış olmasa dahi geri alınır. <strong>Bu</strong> hallerde Borçlar <strong>Kanun</strong>unun20 nci maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesi tatbik olunmaz.H) Kaptanla gemide bulunan kimselerin münasebetlerine ait çeşitli hükümler:I - Kaptanın disiplin salahiyeti:Madde 1467 – Kaptan, gemi adamlarının ve gemide bulunan diğer şahısların disiplin amiridir. Kaptanbu salahiyetinin kullanılmasını ancak güverte zabitlerinin başı olan kimse <strong>ile</strong> çarkçıbaşıya kendi hizmet sahaları<strong>ile</strong> mahdut olmak üzere bırakabilir.


3030Kaptan, gemi hizmetlerinin gereği gibi görülmesi için veya gemide emniyet veya inzıbatı teminmaksadiyle disiplin salahiyetine dayanarak lüzumlu her türlü tedbire başvurabilir;hususiyle halin icabına uygunolmak şartiyle gemi adamları ve gemide bulunan diğer şahıslar üzerinde cebir kullanmıya, itaatsizlikte ısraredenleri uygun bir yere kapatmaya veya gemiden uzaklaştırmaya, üzerlerini ve eşyalarını aramaya, gemiadamlarının eşyalarını muhafaza altına alıp kend<strong>ile</strong>rine vermemeye, vazife görmemek maksadiyle gemidenkaçanları zaruret halinde zorla gemiye getirtmeye salahiyetlidir.Kaptan, disiplin salahiyetine dayanarak vereceği emirlerin yerine getirilmesinde veya alacağı tedbirlerde,zabıta ve ihtiyaç halinde, askeri kuvvetler kendisine derhal yardım etmekle mükelleftir.Kaptan, yukarıki hükümler gereğince aldığı tedbirleri, imkan bulur bulmaz sebepleriyle birlikte gemijurnaline yazar.II - Gemi adamlarının itaat ve bilgi verme mecburiyeti:Madde 1468 – Gemi adamları kaptan,gemi zabitleri ve diğer amirleri tarafından ver<strong>ile</strong>n hizmetemirlerini hiçbir itiraz <strong>ile</strong>ri sürmeksizin derhal ve harfiyen yerine getirmek ve gemi hizmetlerini ilg<strong>ile</strong>ndirenbütün hususlar ve bu arada diğer gemi adamları hakkında bildiklerini doğru ve tam olarak bildirmekmecburiyetindedirler.III - Vazifenin yerine getirilmemesinin cezası:Madde 1469 – Aşağıda sayılan suçlardan birini işliyen gemi adamları, kaptan veya donatanın şikayetiüzerine on beş günden bir yıla kadar hapse ve en az iki aylık ücretleri tutarınca ağır para cezasına ve hapismüddeti kadar meslek ve sanatı ifadan memnuiyet cezasına mahküm edilirler. Şu kadar ki,memnuiyet cezası ikiaydan aşağı olamaz:1. Gece nöbetlerini hiç veya gereği gibi tutmamak;2. Kaptan, gemi zabitleri veya diğer amirlerin hizmet emirlerini yerine getirmemek;3. İzin almadan gemiden çıkmak veya izin müddeti bittiği halde haklı bir mazeret olmaksızın gemiyedönmemek;4. Müsaade almadan gemiden şahsına veya başkalarına ait eşyayı çıkarmak veyahut gemiye gizlice yük,eşya veya insan sokmak;5. Hizmet sırasında sarhoş bulunmak;6. Kumanyayı israf etmek veya salahiyeti olmadan satmak veya saklamak veyahut yok etmek;7. Hizmetten kaçınmak maksadiyle saklanmak;8. Gemide emniyet veya inzıbatın temini, itaatsizliklerin önlenmesi veya bastırılması için istektebulunmalarına rağmen kaptana, gemi zabitlerine veya diğer amirlerine yardımda bulunmamak;9. Gemi aksamını, aletleri veya cihazları istiyerek hasara uğratmak veya geminin makine ve bilcümlealet veya cihazlarının normal surette işlemelerini bozacak veya aksatacak çarelere başvurmak;10. Kaptan veya diğer gemi adamlarını vazife görmemeye teşvik etmek veya onların vazife görmelerinetehdit,menfaat vaadi veya diğer her hangi bir suretle engel olmak;11. Gemi hizmetlerinin esaslı şekilde aksaması neticesini doğurmuş olan ve yapmaması gereken veyukarıki bentler şümulüne girmeyen bir hareketi b<strong>ile</strong>rek yapmak veya ihmal edilmesi aynı mahiyette bulunan veyapması gereken bir hareketten b<strong>ile</strong>rek kaçınmak.


3031Birden fazla gemi adamının anlaşarak aynı fiili işlemeleri halinde ceza yarısı kadar artırılır.Şikayette bulunan, şikayetini hüküm kesinleşinceye kadar her zaman geri alabilir.IV - Disiplin salahiyetinin kötüye kullanılmasının ve kaptanın vazifesini yapmamasının cezaları:Madde 1470 – Bir gemi adamına veya gemideki diğer bir kimseye karşı disiplin salahiyetini kötüye kullanan kaptanveya gemi zabitleri, şikayet üzerine on beş günden bir seneye kadar hapis ve en az iki aylığı tutarında ağır para cezasiylecezalandırılırlar.Gemi hizmetlerinin esaslı bir şekilde aksaması neticesini meydana getireb<strong>ile</strong>cek mahiyette bulunan ve yapmamasıgereken bir hareketi b<strong>ile</strong>rek yapan veya ihmal edilmesi aynı mahiyette bulunan ve yapması gereken bir hareketten b<strong>ile</strong>rekkaçınan veya yukarıki maddede yazılı suçların işlenmesine göz yuman veyahut bunlara iştirak eden kaptan donatanın şikayetiüzerine yukarıki maddedeki cezaya mahküm edilir.Şikayet, hüküm kesinleşmesine kadar geri alınabilir.V - Suçların yurt dışında işlenmesi:Madde 1471 – Yukarıki maddelerde yazılı suçların yurt dışında işlenmeleri halinde dahi bu hükümler tatbik olunur;şu kadar ki, cezalar yarısı kadar artırılır.VI - Suç işlenmesi halinde kaptanın ve gemide bulunanların vazifeleri:Madde 1472 – Gemi yabancı bir memlekette veya denizde bulunduğu sırada gemi adamlarından veya gemideki diğerkimselerden birisinin her hangi bir suç işlemesi halinde kaptanın seçeceği gemi zabitleri ve diğer itimada değer kimselerlesuçun ispatına yarıyacak bütün delilleri doğru ve tam olarak tesbit etmeye, toplamaya, delillerin zıyaa uğramaması içinmümkün olan bütün tedbirleri almaya ve hususiyle şahıslar üzerinde veya eşyalarında gerekli aramaları yapmaya, gereklikimseleri dinleyip sözlerini zapta geçirmeye, suç yerinin durumunu tesbit etmeye, suç vasıtalarını saklamaya mecburdur.Kaçması veya delilleri yok etmesi veya delillerin gereği gibi toplanmasına engel olması tehlikesi mevcut olduğutakdirde kaptan maznunu tevkif edebilir.Kaptanın bu madde hükmünce yapması gerekli olan tahkikat işlerinde gerek gemi zabitleri ve diğer itimada değerkimseler, gerekse gemide bulunan bütün diğer şahıslar kaptanın emirlerini yerine getirmeye, sorduklarına doğru ve tamolarak cevap vermeye mecburdurlar. <strong>Bu</strong> mecburiyeti yerine getirmiyen gemi adamları 1469 uncu maddede göster<strong>ile</strong>n cezalar<strong>ile</strong>, diğer kimseler ise 100 liradan aşağı olmamak üzere ağır para cezasına mahküm edilir.<strong>Bu</strong> maddede göster<strong>ile</strong>n suçları işliyenler re'sen takip olunur.1469 ila 1471 inci maddelerle veya bu maddede yazılı fiilleri işliyenlerin daha ağır cezalara mahküm edilmesiniderpiş eden hükümler mahfuzdur.İ) Kaldırılan hükümler:Madde 1473 – 29/5/1926 gün ve 865 sayılı Ticaret <strong>Kanun</strong>u, 29/5/1926 gün ve 866 sayılı Ticaret <strong>Kanun</strong>unun suretitatbikı hakkında <strong>Kanun</strong>, 13/V/1929 gün ve 1440 sayılı Ticaret <strong>Kanun</strong>u (İkinci kitap - Deniz Ticaret <strong>Kanun</strong>u), Ticaret<strong>Kanun</strong>unun 386 ncı maddesini değiştiren 12/11/1931 gün ve 1749 sayılı kanun ve Ticaret <strong>Kanun</strong>unun bazı maddelerinideğiştiren 17/XII/1954 günlü ve 6442 sayılı kanun <strong>ile</strong> 22/III/1303 tarihli Murabaha Nizamnamesinin ticari işlere ait olanhükümleri ve hususi mahiyette olan kanun hükümleri mahfuz olmak kaydiyle diğer kanunların bu kanuna aykırı hükümlerikaldırılmıştır.


3032Ek Madde 1 – (Ek: 24/6/1995 - KHK - 559/14 md.) 6762 sayılı <strong>Kanun</strong>un 35 ve 36 ncı maddelerinde geçen "sicilinbağlı olduğu mahkeme" ibareleri "sicilin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevli Asliye Hukuk Mahkemesi" olarakdeğiştirilmiştir.Çevrimiçi işlemlerEk Madde 2 – (Ek: 29/3/2011-6215/16 md.)Poliçe, bono, çek, makbuz senedi, varant ve kambiyo senetlerine benzeyen senetler güvenli elektronik imza <strong>ile</strong>düzenlenemez. <strong>Bu</strong> senetlere ilişkin kabul, aval ve ciro gibi senet üzerinde gerçekleştir<strong>ile</strong>n işlemler güvenli elektronik imza <strong>ile</strong>yapılamaz.Konşimentonun, taşıma senedinin ve sigorta poliçesinin imzası elle, faksim<strong>ile</strong> baskı, zımba, ıstampa, sembol şeklindemekanik veya elektronik herhangi bir araçla da atılabilir. Düzenlendikleri ülke kanunlarının izin verdiği ölçüde bu senetlerdeyer alacak kayıtlar el yazısı, telgraf, teleks, faks ve elektronik diğer araçlarla yazılabilir, oluşturulabilir, gönder<strong>ile</strong>bilir.Ticaret şirketleri <strong>ile</strong> gerçek ve tüzel kişi diğer tacirlere ilişkin olarak, bu <strong>Kanun</strong>un zorunlu tuttuğu bütün işlemlerelektronik ortamda güvenli elektronik imza <strong>ile</strong> de yapılabilir. <strong>Bu</strong> işlemlerin dayanağı olan belgeler de aynı usulle elektronikortamda düzenlenebilir. Zaman unsurunun belirlenmesi gereken ve yönetmelikte düzenlenen hallerde güvenli elektronikimzaya eklenen zaman damgasının tarihi, diğer hâllerde merkezî veri tabanı sistemindeki tarih esas alınır.Şirket adına imza yetkisini haiz kiş<strong>ile</strong>r şirket namına kendi adlarına üret<strong>ile</strong>n güvenli elektronik imzayla imzaatabilirler. <strong>Bu</strong> durumda, kullanılacak nitelikli elektronik sertifikalarda sertifika sahibi alanı içerisine, sertifika sahibininismiyle birlikte temsil ettiği tüzel kişinin de ismi yazılır. <strong>Bu</strong> husus tescil ve ilan edilir.<strong>Bu</strong> maddenin uygulanmasına dair usul ve esaslar Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.Geçici Madde 1 – (Ek: 9/12/2004 – 5274/3 md.) Hisse senetlerinin itibarî kıymeti bir Yeni Kuruş ve katlarışeklinde olmayan anonim şirketler 31.12.2009 tarihine kadar 399 uncu maddeye intibak edecektir. Bakanlar Kurulu kararı <strong>ile</strong>31.12.2009 tarihinde sona erecek intibak süresi beş yıla kadar uzatılabilir. İntibak süresince anonim şirket hissedarlarınınitibarî değeri ne olursa olsun sahip olduğu paylardan doğan hakları saklıdır. Şirket yönetim kurulu, payların 399 uncumaddeye intibak ettirilmesini sağlayacak yöntemleri uygulamakla yükümlüdür.Birinci fıkrada belirt<strong>ile</strong>n sürenin sonunda bir Yeni Kuruşa tamamlanmamış paylar için kesir makbuzu düzenlenir.<strong>Bu</strong> madde kapsamında intibak amaçlı olarak yapılacak sermaye artırımı ve esas mukavele değişikliklerinde, şirketesas mukavelesinde aksine hüküm bulunsa dahi 372 nci maddede yer alan nisaplar uygulanır ve imtiyazlı paylar genel kuruluyapılması şartı aranmaz.<strong>Bu</strong> madde kapsamında intibak amaçlı olarak 400 üncü madde çerçevesinde yapılacak işlemlerde her pay sahibininmuvafakati aranmaz.5083 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi Hakkında <strong>Kanun</strong> gereğince münhasıran intibak amaçlıyapılacak anasözleşme değişikliklerinin tescili, her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır.J) <strong>Kanun</strong>un mer'iyete girmesi:Madde 1474 – Kenar başlıkları da metne dahil olan işbu kanun 1/1/1957 tarihinde mer'iyete girer; şu kadar ki, bukanunun mer'iyet ve tatbik şekli hakkındaki kanun hükümleri mahfuzdur.K) <strong>Kanun</strong>u icra edecek makam:Madde 1475 – <strong>Bu</strong> <strong>Kanun</strong>u tatbika İcra Vekilleri Heyeti memurdur.


303329/6/1956 TARİHLİ VE 6762 SAYILI KANUNA İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER:1 - 24/6/1995 tarih ve 559 sayılı KHK'nin Geçici Maddeleri:Geçici Madde 1 – Ticaret sicili memurluklarının devir işlemleri, Adalet Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı veTürkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından düzenlenen bir protokole göre yürütülür ve bir yıl içinde tamamlanır.Ticaret sicilinde Adalet Bakanlığının memuru olarak çalışan personel, istekleri halinde adı geçen Bakanlıktadurumlarına uygun bir kadroya atanırlar.Geçici Madde 2 – Esas sermayesi beşmilyar Türk lirasından aşağı olan anonim şirketler <strong>ile</strong> beşyüzmilyon Türklirasından aşağı olan limited şirketler, bu <strong>Kanun</strong> Hükmünde Kararnamenin yayımı tarihinden itibaren 31.12.1998 tarihinekadar (1) sermayelerini bu miktarlara çıkararak tescil ettirmedikleri takdirde münfesih olurlar. (1)Anonim şirketlerin sermayelerini beşmilyar Türk lirasına kadar artırmaları sırasında 6762 sayılı <strong>Kanun</strong>un 391 incimaddesi uygulanmaz.Limited şirketlerin sermayelerini beşyüzmilyon Türk lirasına kadar çıkarmalarına ilişkin mukavele değişikliği için,sermayenin yarısından fazlasını temsil eden ortakların karar vermesi yeterlidir.(Son fıkra Mülga: 20/9/1995 - KHK-567/1 md.)——————————(1) <strong>Bu</strong> maddede yer alan "iki yıl" ibaresi, 3/6/1998 tarih ve 4366 sayılı <strong>Kanun</strong> <strong>ile</strong> metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.


30346762 SAYILI KANUNA EK VE DEGİŞİKLİK GETİREN MEVZUATINYÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE<strong>Kanun</strong>YürürlüğeNo. Farklı tarihte yürürlüğe giren maddeler giriş tarihi7397 — 30/12/1959903 — 13/7/19671163 — 10/8/1969KHK.18 — 3/1/19792915 — 15/10/19833095 — 19/12/19843585 — 4/7/19893809 — 3/7/1992KHK-508 — 16/9/1993KHK-537 1297 nci maddenin ikinci ve üçüncü fıkraları 1/1/1995Diğer hükümleri 15/7/1994KHK-559 — 27/6/19954128 — 7/11/19954366 — 27/6/1997 tarihinden geçerli olmak üzereyayımı olan 7.6.1998 tarihinde4884 — 17/6/2003DeğiştirenYürürlüğe<strong>Kanun</strong> 6762 sayılı <strong>Kanun</strong>un değişen maddeleri giriş tarihi5136 4,823,824,851,939,1245 28/4/20045274 399, 524, Geçici Madde 1 1/1/20055378 668 7/7/20055615 26 1/1/2007 tarihinden geçerliolmak üzere 4/4/20075718 866 12/12/20075838 711 28/2/20095904 404 3/7/20096215 28, 66, 401 ve Ek Madde 2 12/4/2011KHK/654 401 11/10/20116273 726 3/2/20126300 401 10/5/2012

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!