09.04.2015 Views

musicd2004.pdf 5653KB May 03 2011 12:00:00 AM

musicd2004.pdf 5653KB May 03 2011 12:00:00 AM

musicd2004.pdf 5653KB May 03 2011 12:00:00 AM

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

T.C.<br />

MUŞ VALİLİĞİ<br />

İL ÇEVRE VE ORMAN<br />

MÜDÜRLÜĞÜ<br />

2<strong>00</strong>4 YILI<br />

MUŞ İL ÇEVRE DURUM RAPORU<br />

2<strong>00</strong>5


T.C.<br />

MUŞ VALİLİĞİ<br />

İL ÇEVRE VE ORMAN<br />

MÜDÜRLÜĞÜ<br />

MUŞ İL<br />

ÇEVRE DURUM RAPORU<br />

2<strong>00</strong>5<br />

www.muscevreorman.gov.tr<br />

II


III


ULUSAL ÇEVRE ANDI<br />

ŞİMDİKİ VE GELECEK KUŞAKLARIN TEMİZ<br />

VE SAĞLIKLI BİR ÇEVREDE YAŞ<strong>AM</strong>A HAKKINA<br />

SAHİP OLDUĞU, GERÇEĞİNDEN HAREKETLE,<br />

ÇEVREYE DUYARLI BİR KALKINMADAN YANA<br />

OLDUĞUMU VURGULAYARAK; DOĞAL<br />

KAYNAKLARIN EKONOMİK KALKINMANIN<br />

HEM KAYNAĞINI HEM SINIRINI<br />

OLUŞTURDUĞUNU BİLEREK, ÇEVRENİN<br />

KORUNMASI VE GELİŞTİRİLMESİNDEN<br />

BİREYSEL KATKI VE KATILIMIN GEREĞİNE VE<br />

ÖNEMİNE İNANARAK; ÇEVRESEL DEĞERLERE<br />

SAHİP ÇIKIP ZARAR VERENLERİ<br />

UYARACAĞIMA, DOĞAL KAYNAKLARDAN<br />

FAYDALANIRKEN SÜRDÜRÜLEBİLİR TUTUMLU<br />

DAVRANACAĞIMA KALKINMA İLKELERİ<br />

DOĞRULTUSUNDA HAREKET EDECEĞİME, BU<br />

YÖNDE İŞBİRLİĞİ VE DAYANIŞMA ANLAYIŞI<br />

İÇERİSİNDE HAREKET EDEREK, ÇEVRE<br />

KONUSUNDA HERKESE ÖRNEK OLACAĞIMA<br />

SÖZ VERİRİM.<br />

IV


HAZIRLAYANLAR<br />

Rifat NEHİR<br />

Ercan GÖNÜLTAŞ<br />

Ferzende SAYGIN<br />

Sevim DURAN<br />

Fikret KAYA<br />

İL MÜDÜRÜ<br />

ÇEV. YÖN. VE ÇED ŞUBE MÜDÜRÜ<br />

SU ÜRÜNLERİ MÜHENDİSİ<br />

ZİRAAT MÜHENDİSİ<br />

ÇEVRE MÜHENDİSİ<br />

DÜZENLEYEN VE YAZAN<br />

Ferzende SAYGIN Su Ürünleri Mühendisi<br />

TEŞEKKÜR<br />

Muş İli Çevre Durum Raporunun hazırlanmasında yardımlarını esirgemeyen kamu<br />

kurum ve kuruluşlarına, bilhassa İl Kültür ve Turizm ile İl Tarım Müdürlüğü personellerine,<br />

katkıda bulunan herkese teşekkür eder, yapılan çalışmanın ilimiz ve ülkemiz için yaşanabilir<br />

bir çevre oluşturma çalışmaları çerçevesinde olumlu katkılar sağlamasını temenni ederiz.<br />

V


TAKDİM<br />

Bilim ve teknoloji alanındaki hızlı gelişmeler sayesinde insanların yaşam düzeyi<br />

yükselirken, diğer yandan hayati öneme sahip doğal denge giderek bozulmuştur. Bu bozulma<br />

sonucunda, ortak kullanımımızda olan hava, su ve toprak kirlenmiş, doğal kaynaklar gitgide<br />

azalmış ve dünya neredeyse yaşanılmaz bir hal almıştır.<br />

Ülkemizde ise, çeşitli yönleriyle hızlı bir gelişme yaşanırken, kaçınılmaz olarak çevre<br />

sorunlar da ortaya çıkmaktadır. Hızlı kentleşmeye ve nüfus artışına paralel olarak; eğitim,<br />

sağlık, yeni yerleşim ve iş alanlarının planlanması ve açılması da giderek güçleşmektedir.<br />

Diğer taraftan, çöp depolama alanları büyümekte, gürültü ve erozyon gibi istenmeyen çevre<br />

sorunlar da yaşanabilmektedir. Bu durum, bir bütün olarak canlıların geleceğini tehdit<br />

etmektedir.<br />

Sağlıklı ve temiz bir çevre herkesin ortak arzusu, verimliliğin ve çağdaş olmanın da<br />

gereğidir. Temiz bir çevre, tertipli ve düzenli bir kurum ve kuruluş, yaşadığımız çevrenin,<br />

çalıştığımız kurum ve kuruluşun kişiliğini yansıtan en önemli özelliklerden biridir.<br />

Gelecek kuşaklara bırakacağımız dünyanın, yaşanabilir olmasının yolu<br />

sorumluluğunu bilen, bilinçli fertler yetiştirmekten geçmektedir. “Anadolu’nun Kapısı”<br />

olarak tanımladığımız Muş ilimizde yaşayan herkes bu sorumluluğun bilincinde olmalı ve<br />

ilimizin çevre değerlerine sahip çıkarak üzerine düşen görevi eksiksiz olarak yerine<br />

getirmelidir.<br />

Bu çalışmada, Muş ilinin coğrafi konumu, kaynakları, hava, su, toprak, flora ve fauna,<br />

gürültü, atıklar, turizm, tarım, sanayi - teknoloji, enerji, ulaşım, nüfus, doğal afetler, sağlık,<br />

çevre eğitimi ve planlama gibi çevre açısından önemli konulara ilişkin temel bilgiler<br />

sunulmuştur. Bu veriler, hem bölgenin geleceğe yönelik planlanmasına, hem de halkın ve<br />

yatırımcıların bilgilendirilmesine yardımcı olabilecek düzeydedir.<br />

Bu vesileyle Muş İli Çevre Durum Raporu'nun hazırlanmasında emeği geçen kişi,<br />

kurum ve kuruluşlara özverili çalışmalarından dolayı teşekkür ederim.<br />

Sağlıklı ve temiz bir Muş' ta yaşamak dileğiyle,<br />

Saygılarımı sunarım.<br />

İbrahim ÖZÇİMEN<br />

Muş Valisi<br />

VI


ÖNSÖZ<br />

Doğu Anadolu Bölgesinin sarı ve kırmızı laleleriyle lalezar, şirin bir kenti olan Muş<br />

ilimiz geniş ovası zengin doğa ve bitki örtüsüyle ülkemizin güzel yerleşim alanlarından<br />

biridir. Doğal ve kültürel zenginliklerin aksine sosyo- ekonomik olarak GSMH’ı en düşük<br />

illerin başında gelmektedir. Kırsal alandan kente göç nüfus artışına paralel artarak devam<br />

etmekte, bu da yeterli olmayan alt yapı çalışmalarının tamamen durma noktasına gelmesine<br />

sebebiyet vermektedir.<br />

İlimizde çevre problemleri çeşitlilik göstermekte buna mukabil yapılan çalışmalar<br />

imkansızlıklardan dolayı yetersiz kalmaktadır. Çevre sorunları global anlamda tüm insanlığı<br />

ilgilendiren bir durum olmakla beraber yeterli olmayan eğitim ve bilinçlendirme<br />

faaliyetlerinden dolayı insanlar çevreyi hor kullanmakta ve gelecekte olabilecek sorunlar<br />

hakkında gerekli duyarlılığı göstermemektedir.<br />

Amacımız “çevreyi kirletmeden koruma ve kullanma, doğayı tahrip etmeden<br />

nimetlerini adil olarak paylaşma” olmalıdır.<br />

Doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanabilmesi için<br />

koruma- kullanma dengelerinin iyi oluşturulması gereklidir. Bu dengeyi oluşturmak adına<br />

yapılacak faaliyetler, alınacak koruyucu tedbirler pahalı gibi görünse de sonradan<br />

karşılaşılacak çevre sorunlarının bertarafı için alınması gerekecek tedbirlerle kıyaslandığında<br />

çok daha ucuz bir maliyet gerektireceği aşikardır.<br />

Çevremizin daha iyi korunabilmesi ve daha yaşanabilir bir çevrenin oluşturulması;<br />

tüm toplum olarak birlik beraberlik, kamu ve özel kuruluşların destek ve katkıları ile<br />

olacaktır.<br />

Yoğun bir mesaiye ek olarak yapılan çalışmalar sonucu bu ürünü ortaya<br />

koyan Çevre Yönetimi ve ÇED Şube Müdürlüğü personellerine ve desteklerini<br />

esirgemeyen tüm çevre dostlarına teşekkür eder bu çalışmanın faydalar<br />

getirmesini dilerim.<br />

Rifat NEHİR<br />

İl Çevre ve Orman Müdürü<br />

VII


VIII


İÇİNDEKİLER<br />

Sayfa<br />

A COĞRAFİK KAPS<strong>AM</strong><br />

A.1. Giriş 1<br />

A.2. İl Ve İlçe Sınırları 17<br />

A.3. İlin Coğrafi Durumu 28<br />

A.4. İlin Topografyası Ve Jeomorfolojik Durumu 28<br />

A. 4. 1. Dağlar 29<br />

A. 4. 2. Platolar, Vadiler Ve Ovalar 29<br />

A. 4. 3. Akarsular Ve Göller 31<br />

A.5. Jeolojik Yapı – Stratigrafi 31<br />

B DOĞAL KAYNAKLAR 32<br />

B.1. Enerji Kaynakları 32<br />

B.1.1. Güneş 32<br />

B.1.2. Su Enerjisi 32<br />

B.1.3. Kömür 32<br />

B.1.4 Doğal gaz 32<br />

B.1.5 Rüzgar 32<br />

B.1.6. Biyogaz-Biyomas 32<br />

B.1.7. Petrol 33<br />

B.1.8. Jeotermal Sahalar 33<br />

B.2. Flora Ve Fauna 33<br />

B.2.1. Ormanlar 33<br />

B.2.2.Çayır ve Meralar 33<br />

B.2.3. Sulak alanlar 33<br />

B.2.4. Endemik Bitkiler 33<br />

B.2.5. Fauna ve Endemik Hayvanlar 34<br />

B.2.6. Milli Parklar, Tabiatı Koruma Alanları ve Tabiat Parkları 34<br />

B.3. Toprak 35<br />

B.4. Su Kaynakları 35<br />

B.4.1. İçme Su Kaynakları 35<br />

B.4.2. Yer altı Su Kaynakları 35<br />

B.4.3. Akarsular 35<br />

B.4.4. Göller ve Göletler 35<br />

B.5.Mineral Kayalar 35<br />

B.5.1. Madenler 35<br />

B.5.1.1. Endüstriyel Hammaddeler 35<br />

B.5.1.2. Metalik Madenler 35<br />

B.5.1.3. Enerji Hammaddeleri 36<br />

C HAVA (ATMOSFER VE İKLİM) 37<br />

C.1. İklim Ve Hava 37<br />

C.1.1. Doğal Etmenler 38<br />

IX


C.1.1.1. Rüzgar 38<br />

C.1.1.2. Basınç 39<br />

C.1.1.3. Sis ve Nem 39<br />

C.1.1.4. Sıcaklık 39<br />

C.1.1.5. Buharlaşma ve Transparasyon 39<br />

C.1.1.6. Yağışlar 39<br />

C.1.1.7. Seller 39<br />

C.1.1.8. Kar ve Don 39<br />

C.1.1.9. Kuraklık 40<br />

C.1.1.10. Mikroklima 40<br />

C.1.2. Yapay Etmenler 40<br />

C.1.2.1. Plansız Kentleşme 40<br />

C.1.2.2. Yeşil Alanların Azalması 40<br />

C.1.2.3. Isınmada Kullanılan Yakıt 40<br />

C.1.2.4. Endüstriyel Emisyonlar 42<br />

C.1.2.5. Trafikten Kaynaklanan Emisyonlar 42<br />

C.2.Hava Kirletici Gazlar Ve Kaynaklar 42<br />

C.2.1. Kükürtdioksit Konsantrasyonu ve Duman 42<br />

C.2.2. Partikül Madde Emisyonları 43<br />

C.2.3. Karbonmonoksit 44<br />

C.2.4. Nitrojen Oksitler 44<br />

C.2.5. Hidrokarbon ve Kurşun Emisyonları 44<br />

C.3. Atmosferik Kirlilik 44<br />

C.3.1. Ozon tabakasının incelenmesinin etkileri 44<br />

C.3.2.Asit yağmurlarının etkileri 44<br />

C.4. Hava kirleticilerin çevreye etkileri 44<br />

C.4.1. Doğal çevreye etkileri 44<br />

C.4.1.1. Su üzerine etkileri 44<br />

C.4.1.2.Toprak üzerine etkileri 45<br />

C.4.1.3. Flora Fauna üzerine etkileri 45<br />

C.4.1.4 insan sağlığı üzerine etkileri 45<br />

C.4.2. Yapay çevreye etkisi 45<br />

C.4.2.1.Gürültü kirliliğine etlisi 45<br />

D SU 46<br />

D.1. Su kaynaklarının kullanımı 46<br />

D.1.1. Yer altı suları 46<br />

D.1.2. Akarsular 46<br />

D.1.3. Göller göletler ve rezervuarlar 47<br />

D.2. Doğal drenaj sistemleri 51<br />

D.3. Su kaynaklarının kirliliği ve çevreye etkileri 51<br />

D.3.1. Yer altı suları 51<br />

D.3.2. Akarsular 51<br />

D.3.3. Göller, Göletler ve Rezervuarlarda Kirlilik 52<br />

D.4. Su ve Kıyı Yönetimi Stratejileri ve Politikaları 52<br />

E TOPRAK VE ARAZİ KULLANIMI 53<br />

E.1. Genel Toprak Yapısı 53<br />

E.2. Toprak Kirliliği 54<br />

X


E.2.1. Kimyasal Kirlenme 54<br />

E.2.1.1. Atmosferik Kirlenme 54<br />

E.2.1.2.Atıklar 54<br />

E.2.2. Mikrobiyal Kirlenme 54<br />

E.3. Arazi 54<br />

E.3.1 Arazi Varlığı 54<br />

E.3.1.1 Arazi Sınıfları ve Kullanma Durumu 55<br />

E.3.2 Arazi Problemleri 58<br />

F FLORA FAUNA VE HASSAS YÖRELER 60<br />

F.1 Ormanlar 60<br />

F.1.1. Ormanların Ekolojik Yapısı 60<br />

F.1.1.1. Orman Alanları 60<br />

F.1.1.2. Kara Özellikleri 60<br />

F.1.1.3. İklim Özellikleri 60<br />

F.1.1.4. Topografya 60<br />

F.1.1.5. Jeoloji 61<br />

F.1.1.6. Hidroloji 61<br />

F.1.2. Bölgenin Orman Envanteri 61<br />

F.1.2.1. Ağaç türleri ve yayılım Alanları 61<br />

F.1.2.2.Orman Örtüsü İstatistikleri 61<br />

F.1.2.3. Orman Alanlarının Mülkiyeti 62<br />

F.1.2.4. Orman Ürünleri 62<br />

F.1.3. Orman Varlığının Yararları 62<br />

F.1.3.1. İklim üzerine etkileri 62<br />

F.1.3.2. Toprak ve Toprak Verimliliğinin Korunması 62<br />

F.1.3.3. Rekreasyon 62<br />

F.1.3.4. Sağlık 62<br />

F.1.3.5. İş Alanı ve Geçim Kaynağı 62<br />

F.1.3.6. Savunma-Güvenlik 62<br />

F.1.4. Orman Sayılan Alanların Daraltılması 63<br />

F.2. Çayır Ve Meralar 63<br />

F.2.1. Çayır ve Mera Varlığı 63<br />

F.2.2. Kullanım Amaçları ve Yararları 63<br />

F.3. Flora 68<br />

F.3.1. Türler ve populasyonlar 68<br />

F.4. Fauna 69<br />

F.4.1. Türler ve populasyonlar 69<br />

F.4.1.1. Karasal türler ve populasyonlar 69<br />

F.4.1.2. Aquatik türler ve populasyonlar 69<br />

F.4.2. Habitat ve topluluklar 69<br />

F.4.3. Hayvan Yaşama Hakları 69<br />

F.5. Hassas yöreler 70<br />

F.5.1. Milli farklar 70<br />

F.5.2. Tabiat parkı 70<br />

F.5.3. Tabiat anıtı 70<br />

F.5.4. Tabiat koruma alanları 70<br />

F.5.5. Özel çevre koruma alanları 70<br />

F.5.6. Orman içi dinlenme yerleri 70<br />

XI


F.5.7. Sulak alanlar 71<br />

F.5.8. Biyogenetik rezerv alanları 71<br />

F.5.9. Biyosfer rezerv alanları 71<br />

F.5.10. Av hayvanları koruma ve üretme alanları 71<br />

F.5.11. Su ürünleri üretim alanlarının çevresindeki kıyılar 71<br />

F.5.<strong>12</strong>. Endemik bitki ve hayvanlarının yaşama ortamı olan alanlar 72<br />

F.5.13. Koruma altına alınan yabani flora-faunanın yaşama ortamı olan alanlar 72<br />

F.5.14. Akdenize has nesli tehlikede olan deniz türlerinin yaşama ve beslenme ortamı<br />

olan alanlar 72<br />

F.5.15. Kültür ve tabiat varlıklarının bulunduğu koruma alanları 72<br />

F.5.16. Sit alanları 72<br />

F.5.16.1. Kentsel sit 72<br />

F.5.16.2. Tarihi sit 75<br />

F.5.16.3. Arkeolojik sit 75<br />

F.5.16.4. Doğal sit 75<br />

F.5.17. Dünya kültür ve tabiat mirasını korunması sözleşmesinde yer alan “kültür<br />

miras” ve “doğal miras” statüsü verilen kültürel tarihi ve doğal alanlar 75<br />

F.5.17.1. Anıtlar 75<br />

F.5.17.2. Yapı toplulukları 75<br />

F.5.17.3. Sitler 75<br />

F.5.18. Akdeniz de Ortak Öneme Sahip 1<strong>00</strong> Kıyısal Tarihi Sitler listesinde yer alan<br />

tarihi sit alanlarının yerleri ve bunların hangi kriterlere göre belirlendiği 76<br />

F.5.19. Su kirliliği kontrol yönetmeliğini göre belirlenen “Kıta içi yüzeysel suları<br />

kapsayan içme ve kullanma suyu rezervuarları” 76<br />

F.5.19.1. Mutlak koruma alanları 76<br />

F.5.19.2. Kısa mesafeli koruma alanları 76<br />

F.5.19.3. Orta mesafeli koruma alanları 76<br />

F.5.20. Hava kalitesi kontrol yönetmeliğinde belirlenen hassas kirlenme bölgeleri 76<br />

F.5.21. Tarım alanları 76<br />

G.GÜRÜLTÜ VE TİTREŞİM 77<br />

G.1. Gürültü 77<br />

G.1.1. Gürültü kaynakları 77<br />

G.1.1.1. Trafik gürültüsü 77<br />

G.1.1.2 Endüstri gürültüsü 77<br />

G.1.1.3. İnşaat gürültüsü 77<br />

G.1.1.4. Yerleşim alanlarında oluşan gürültü 77<br />

G.1.1.5. Hava alanları yakınında oluşan gürültü 77<br />

G.1.2. Gürültünün çevreye olan etkileri 77<br />

G.1.2.1. Gürültünün fiziksel çevreye etkileri 77<br />

G.1.2.2. Gürültünün sosyal çevreye etkileri 78<br />

G.1.3. Gürültünün insanlar üzerine olan etkisi 78<br />

G.1.3.1. Fiziksel etkileri 78<br />

G.1.3.3. Psikolojik etkileri 78<br />

G.1.3.4. Performans etkisi 78<br />

G.2. Titreşim 78<br />

H. ATIKLAR 80<br />

H.1.Evsel Katı Atıklar 80<br />

H.2.Tehlikeli ve Zararlı Atıklar 80<br />

XII


H.3.Özel Atıklar 80<br />

H.3.1.Hastane atıkları 80<br />

H.3.2.Sıvı yağlar 80<br />

H.3.3.Radyoaktif atıklar 80<br />

H.4. Atıkların Bertaraf Edilmesi 81<br />

H.4.1. Atıkların oluşumu ve biriktirilmesi 81<br />

H.4.2.Atıkların toplanması ve taşınımı 82<br />

H.4.3.Atık depolama sahaları ve aktarma istasyonları 82<br />

H.5. Atıkların Değerlendirilmesi 83<br />

H.6. Atıkların Çevre Üzerindeki etkileri 83<br />

I TURİZM 84<br />

I.1.Yörenin Turistik Değerleri 84<br />

I.1.1.Doğal değerler 89<br />

I.1.2.Kültürel değerler 95<br />

I.2.Turizm Çeşitleri 115<br />

I.3.Turistik Altyapı 132<br />

1.4.Turist Sayısı 133<br />

I.5.Turizm Ekonomisi 133<br />

I.6.Turizm Çevre İlişkisi 133<br />

J SANAYİ VE TEKNOLOJİ 134<br />

J.1. Kentte sanayinin yer seçimi süreçleri ve bunu etkileyen etkenler 134<br />

J.2. Global anlamda sanayinin gururlandırılması 134<br />

J.3. Kentteki sanayi guruplarının ilçelere göre dağılımı ve istihdam durumu 134<br />

J.4. Sanayi guruplarına göre üretim teknolojisi ve enerji kullanımı 137<br />

J.5. Sanayiden kaynaklanan çevre sorunları ve alınan önlemler 137<br />

J.5.1. Sanayide kaynaklanan hava kirliliği 137<br />

J.5.2. Sanayiden kaynaklanan su kirliliği 137<br />

J.5.3. Sanayiden kaynaklanan toprak kirliliği 138<br />

J.5.4 Sanayiden kaynaklanan gürültü kirliliği 138<br />

J.5.5. Sanayi atıkları 138<br />

K TARIM 139<br />

K.1. Genel Tarım Yapısı 139<br />

K.2. Tarla Tarımı 153<br />

K.3. Hayvancılık 155<br />

K.4. Tarımsal Faaliyetler 155<br />

K.4.1. Pestisitler 155<br />

K.4.2. Gübre Kullanımı 155<br />

L ENERJİ 158<br />

L.1.Kaynaklarına göre enerji sınıflandırması 158<br />

L.1.1Birincil enerji kaynakları 158<br />

L.1.1.1. Güneş enerjisi 158<br />

XIII


L.1.1.2. Su enerjisi 158<br />

L.1.1.3. Biyogaz enerjisi 158<br />

L.1.1.4. Biyomas enerjisi 158<br />

L.1.1.5. Odun 158<br />

L.1.1.6. Kömür 158<br />

L.1.1.7. Rüzgar enerjisi 158<br />

L.1.1.8. Petrol (Fuel-Oil, Motorin, Asfalt, Benzin,LPG) 159<br />

L.1.1.9.Jeotermal enerji 159<br />

L.1.1.10.Doğalgaz enerjisi 159<br />

L.1.2. İkincil enerji kaynakları 159<br />

L.1.2.1. Termik enerji 159<br />

L.1.2.2. Hidrolik enerji 159<br />

L.1.2.3. Nükleer enerji 161<br />

L.2. Enerji tüketiminin sektörlere göre dağılımı 161<br />

L.3. Enerji nakil hatları 161<br />

M ULAŞIM, ALTYAPI, HABERLEŞME 163<br />

M.1.Ulaşım 163<br />

M.1.1.Karayolları 163<br />

M.1.1.1.Karayolları Genel 163<br />

M.1.1.2.Ulaşım Planlama 164<br />

M.1.1.3.Toplu Taşım Sistemi 164<br />

M.1.1.4.Kent içi Yollar 164<br />

M.1.1.5Araç Sayısı 164<br />

M.1.2.Demir yolları 165<br />

M.1.2.1.Kullanılan Raylı Sistemler 165<br />

M.1.2.2.Taşımacılıkta Demiryolları 165<br />

M.1.3.Deniz Göl Nehir Taşımacılığı 165<br />

M.1.3.1.Limanlar 165<br />

M.1.3.2.Taşımacılık 165<br />

M.1.3.3.Havayolları 165<br />

M.2.Alt Yapı 166<br />

M.2.1.Su Sistemleri 166<br />

M.2.2.Kanalizyazyon 166<br />

M.2.3.Yeşil Alanlar 166<br />

M.2.4.Haberleşme 167<br />

N YERLEŞİM ALANLARI VE NUFUS 171<br />

N.1.Kentsel ve kırsal planlama 171<br />

N.1.1. Kentsel alanlar 171<br />

N.1.1.1. Doğal özelliklerin kent formuna etkileri 171<br />

N.1.1.2. Kentsel büyüme deseni 171<br />

N.1.1.3. Planlı kentsel gelişme alanları 174<br />

N.1.1.4. Kentsel alanlarda yoğunluk 174<br />

N.1.1.5. Endüstri alanları yerleşimi 174<br />

N.1.2. Kırsal alanlar 174<br />

N.1.2.1. Kırsal yerleşme deseni 174<br />

N.1.2.2. Arazi mülkiyeti 174<br />

XIV


N.2. Altyapı 175<br />

N.3. Binalar ve yapı çeşitleri 175<br />

N.3.1. Kamu binaları 175<br />

N.3.2. Hastaneler ve sağlık tesisleri 175<br />

N.3.3. Kültür tesisleri 176<br />

N.3.4. Endüstriyel yapılar 176<br />

N.3.5. Göçer ve hareketli barınaklar 176<br />

N.3.6. Otel motel v.b binalar 176<br />

N.3.7. Bürolar ve dükkanlar 177<br />

N.3.8. Kırsal alanda yapılaşma 177<br />

N.3.9. Yerel mimari özellikleri 177<br />

N.3.10. Bina yapımında kullanılan yerel materyaller 180<br />

N.4. Sosyal ve Ekonomik yapı 181<br />

N.4.1. Göçler 184<br />

N.4.2. Göçebe İşçiler (Mevsimlik) 184<br />

N.4.3. Kent toprağının Mülkiyet dağılımı 184<br />

N.4.4. Konut yapım süreçleri 184<br />

N.4.5. Gece kondu ıslah ve önleme bölgeleri 184<br />

N.5. Yerleşim yerlerinin çevresel etkileri 184<br />

N.5.1. Binalarda esas izolasyon 184<br />

N.5.2. Hava alanları ve çevresinde oluşturulan gürültü zonları 184<br />

N.5.3. Ticari ve endüstri gürültü 185<br />

N.5.4. Kentsel atıklar 185<br />

N.5.5. Binalarda ısı yalıtımı 185<br />

N.6. Nüfus 185<br />

N.6.1. Nüfusun Yıllara göre gelişimi 185<br />

N.6.2. Nüfusun cinsiyet ve yaş guruplarına göre dağılımı 186<br />

N.6.3.İl ve ilçelerde nüfus yoğunluğu 187<br />

N.6.4. Yer değiştirme olayları 187<br />

N.6.5. Turizm ve seyahat 187<br />

O.AFETLER 189<br />

O.1.Afet Olayları 189<br />

O.1.1. Depremler 189<br />

O.1.2. Heyelan ve Çığlar 190<br />

O.1.3. Seller 190<br />

O.1.4. Orman ve Otlak Yangınları 190<br />

O.1.5. Fırtınalar 190<br />

O.2. Afetler Ve Sağlık Zararları 190<br />

O.2.1. Kimyasal ve Biyolojik Silahlar 191<br />

O.2.2. Radyoaktif Maddeler 191<br />

O.2.3. Denize Dökülen Petrol ve Tehlikeli Atıklar 191<br />

O.2.4. Tehlikeli ve Zaralı Maddeler 191<br />

O.3. Afetlerin Etkileri Ve Yardım Tedbirleri 191<br />

O.3.1. Sivil Savunma Birimleri 191<br />

O.3.2. Yangın Kontrol ve Önleme Tedbirleri 191<br />

O.3.3. İlk Yardım Servisleri 191<br />

O.3.4 Afetzede ve Mültecilerin yeniden iskanı 192<br />

XV


P SAĞLIK VE ÇEVRE 201<br />

P.1. Temel sağlık hizmetleri 201<br />

P.1.1. Sağlık kurumlarının dağılımı 201<br />

P.1.2. Bulaşıcı hastalıklar 202<br />

P.1.2.1. İçme ve kullanma sularının sağlık durumu 2<strong>03</strong><br />

P.1.2.2.Denizlerin sağlık durumu 204<br />

P.1.2.3. Zoonoz hastalıklar 204<br />

P.1.3. Gıda hijyeni 204<br />

P.1.4. Aşı çalışmaları 204<br />

P.1.5. Bebek ölümleri 205<br />

P.1.6. Ölümlerin hastalık, yaş ve cins gruplarına göre dağılımı 205<br />

P.1.7. Aile planlaması çalışmaları 205<br />

P.2. Çevre kirliliği ve zararlarından oluşan sağlık riskleri 207<br />

P.2.1. Kentsel hava kirliliği 207<br />

P.2.2. Su kirliliği 207<br />

P.2.3. Atıklar 207<br />

P.2.4. Gürültü 207<br />

P.2.5. Pestisitler 208<br />

P.2.6. İyonize radyasyondan korunma 208<br />

R ÇEVRE EĞİTİMİ 209<br />

R.1. Kamu kurumlarının çevre eğitimi ile ilgili faaliyetleri 209<br />

R.2. Çevre İle ilgili kuruluşlar ve faaliyetleri 214<br />

R.2.1. Vakıflar 214<br />

R.2.2. Dernekler 217<br />

S ÇEVRE YÖNETİMİ VE PLANL<strong>AM</strong>A 220<br />

S.1. Çevre kirliliği ve çevre tahribatının önlenmesi 220<br />

S.2. Tabi kaynakların ekolojik dengeler göz önüne alınarak verimli kullanımı<br />

korunması ve geliştirilmesi 221<br />

S.3. Ekonomik ve sosyal faaliyetlerinin sonuçlarının çevrenin taşınma kapasitesini<br />

aşmayacak biçimde planlanması 221<br />

S.4. Çevrenin insan psiko sosyal ihtiyaçlarıyla uyumun sağlanması 221<br />

S.5. Çevreye duyarlı arazi kullanımının planlaması 222<br />

KAYNAKLAR: 223<br />

XVI


TABLOLAR DİZİNİ<br />

Tablo No : Sayfa No :<br />

Tablo 1: Meteorolojik Parametreler (Devlet Meteoroloji Genel Müdürlüğü ) 37<br />

Tablo 2: Meteorolojik Veriler(Devlet Meteoroloji Genel Müdürlüğü ) 38<br />

Tablo 3: Yerli Kömür kriterleri 40<br />

Tablo 4: Isınma Amaçlı İthal Taş ve Linyit Kömürü Özellikleri ve Sınırları 41<br />

Tablo 5:Kirlilik Derecelendirilmesi Yapılmış Olan İl Ve İlçelerin Dışında Kalan<br />

Yerleşim Yerlerinde (köy, belde ) Kullanılabilecek Kömür Özellikleri 41<br />

Tablo 6:Sanayi Amaçlı İthal Edilecek Kömür Özellikleri 41<br />

Tablo 7: Hava Kalitesi Ölçümleri 43<br />

Tablo 8: Akarsuların Durumu 46<br />

Tablo 9. Göllerin Durumu 47<br />

Tablo 10: Orman Alanlarının Alt Bölgeler İtibariyle Dağılımı 61<br />

Tablo 11: Muş İli Mera Ot Verimi 64<br />

Tablo <strong>12</strong>.İlimiz meralarının dağılımı 64<br />

Tablo 13. Sit Alanları 73<br />

Tablo 14. Katı Atıklar 81<br />

Tablo 15: Tarım Arazilerinin Dağılımı 139<br />

Tablo 16: Alt Bölgelere Göre Muş İlinde Hububat Üretimi 140<br />

Tablo 17: Endüstri Bitkileri Üretimi 141<br />

Tablo 18: Baklagil Üretimi 142<br />

Tablo 19 : Yem Bitkileri Üretimi 143<br />

Tablo 20: Alt Bölgeler Bazında Sebze Üretim Alanları (Ha) 145<br />

Tablo 21: Muş ve Türkiye Genelinde Yetiştirilen Bazı Ürünlerin Verim Değerleri 145<br />

Tablo 22: Muş İlinde Alt Bölgelerde Yıllara Göre Önemli Bitkisel Ürünlerin Ekim Alanı<br />

ve Üretim Değerleri (2<strong>00</strong>2 Yılı Fiyatları) 147<br />

Tablo 23.Arazi Kullanım Durumu 152<br />

Tablo 24– İlçeler Üzerinde Arazi kullanım Durumu 153<br />

Tablo 25. Hububat Ekim Durumu 153<br />

Tablo 26 : Yemeklik Baklagiller 153<br />

Tablo 27. Endüstri Bitkileri 154<br />

Tablo 28. Yem Bitkileri 154<br />

Tablo 29. Meyve Ürünleri 154<br />

Tablo 30. Sebze Üretimi 154<br />

Tablo 31. Hayvan Varlığı 155<br />

Tablo 32. Kimyevi Gübre Tüketimi 155<br />

Tablo 33. Baraj Gölleri 159<br />

Tablo 34.Baraj Gölleri 159<br />

Tablo 35. Doğal Göller 160<br />

Tablo 36. Sulanan Araziler, DSİ, KHGM ve Halk Tarafından Sulanan Alanların<br />

Dağılımı 160<br />

Tablo 37. Enerji Tüketimi 161<br />

Tablo 38. Abone Durumu 161<br />

Tablo 39. Muş İli Santral Durumu 167<br />

Tablo 40. Muş İli Telekomünikasyon Durumu 169<br />

Tablo 41.Arazi Kullanım Durumu 173<br />

Tablo 42. Hayvan Varlığı 173<br />

Tablo 43: İşgücünün İktisadi Faaliyet Kollarına Göre Dağılımı 181<br />

XVII


Tablo 44: İşgücünün Tarım ve Tarım Dışı Sektörlere Dağılımı 181<br />

Tablo 45: Muş’ta Kişi Başına Gelir ve Gelir Projeksiyonu 182<br />

Tablo 46. Muş’ta Alt Bölgelere Göre Temel Veriler 183<br />

Tablo 47. Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı 186<br />

Tablo 48. Afet Çalışmaları Genel İcmali 192<br />

Tablo 49. Tabi Afet Çalışması Genel İcmali 193<br />

Tablo 50. Tabi Afet Genel Durumu 193<br />

Tablo 51. Hastalık İstatiği 202<br />

Tablo 52. İçme ve Kullanma Suları 2<strong>03</strong><br />

Tablo 53: Aşı Oranları 204<br />

Tablo 54: Aşı Kampanyası Sonuçları 204<br />

Tablo 55: Bebek Ölümleri 205<br />

Tablo 56. Bütün Ölümlerin Dağılımı 205<br />

Tablo 57. Kontraseptif Kullanıcı Sayısı 206<br />

Tablo 58. Okullarda Bulunan Öğrenci Sayısı 209<br />

XVIII


ŞEKİLLER DİZİNİ<br />

Şekil No : Sayfa No :<br />

Şekil 1. Muş İl Merkezinden Genel Görünüm 1<br />

Şekil 2. Muş Vadisinden bir görünüm 2<br />

Şekil 3. Hapset Kalesi 3<br />

Şekil 4. Malazgirt’ te Alparslan Heykeli 5<br />

Şekil 5. Mezar Taşları 6<br />

Şekil 6. Selçuklu Dönemi Taş Kabartmaları 8<br />

Şekil 7. Selçuklu Dönemi Taş Kabartmaları 9<br />

Şekil 8.Selçuklu Dönemi Taş Kabartmaları 10<br />

Şekil 9.Bulanık İlçesi Yemişen Köyünde Bulunan Teymür Ağa Köşkü (250 yıllık olduğu<br />

tahmin ediliyor) 11<br />

Şekil 10.Murat Köprüsünün Eski Hali <strong>12</strong><br />

Şekil 11. Tuz Çıkarılan Tarlalar 13<br />

Şekil <strong>12</strong>.Muş İlini Çevreleyen Dağlar 13<br />

Şekil 13. Akdoğan Dağı 14<br />

Şekil 14. Bilican Dağı 15<br />

Şekil 15. Kızakla Taşımacılık 15<br />

Şekil 16. Haçreş Dağları 16<br />

Şekil 17.Hasköy Hükümet Konağı 17<br />

Şekil 18.Hasköy’de Yapılan At Yarışları 19<br />

Şekil 19. Malazgirt Kalesi 21<br />

Şekil 20. Aktuzla’ da Tuz Çıkarılma Çalışmaları 22<br />

Şekil 21. Korkut’ tan Genel Görünüm 23<br />

Şekil 22. Korkut Sulama Göleti 24<br />

Şekil 23.Varto’da Kış 25<br />

Şekil 24. Varto’dan bir görünüm 26<br />

Şekil 25. Bulanık İlçesinden Genel Görünüm 27<br />

Şekil 26. Bulanık Hükümet Konağı 28<br />

Şekil 27. Muş Vadisinden Genel Görünüm 29<br />

Şekil 28. Muş Ovası (Laleler) 30<br />

Şekil 29.Muş Laleleri( Sarı ve Kırmızı ) 33<br />

Şekil 30. Kale Parkı ve Dinlence Yeri 34<br />

Şekil 31. Muş Kalesinde Kale Parkında bulunan tarihi top 34<br />

Şekil 32. Murat Irmağı 46<br />

Şekil 33. Karasu Irmağı 47<br />

Şekil 34.Haçlı Gölü 48<br />

Şekil 36.Büyük ve Küçük Hamurpet Göllerinden Bir Görünüm 49<br />

Şekil 37. Küçük Hamurpet Gölü 50<br />

Şekil 38.Gaz Gölünden Bir Görünüm 50<br />

Şekil 39.Gaz Gölünde Balık Avı 51<br />

Şekil 40-İl Arazisinin Dağılımı( İl Tarım Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4) 55<br />

Şekil 41. Arazi kabiliyet Sınıfları ve Dağılımı( İl Tarım Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4) 56<br />

Şekil 42. Orman Alanlarının İldeki Dağılımı( İl Tarım Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4) 60<br />

XIX


Şekil 43.Alt Bölgelere Göre Çayır Mera Alanlarının Dağılımı( İl Tarım Müd. 2<strong>00</strong>4) 63<br />

Şekil 44: Meraların Arazi Kabiliyet Sınıflamasına Göre Dağılımı (ha) ( İl Tarım<br />

Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4) 64<br />

Şekil 45.Kale Parkından Bir Görünüş 71<br />

Şekil 46.Koruma Altına Alınması Gereken 2<strong>00</strong> yıllık Armut Ağaçları(Yemişen Köyü)<br />

72<br />

Şekil 47.Muş Belediyesi Katı Atık Depolama Alanı 82<br />

Şekil 48. Yağcılar Höyüğü 84<br />

Şekil 49. Mercimekkale Höyüğü 85<br />

Şekil 50. Kepenek Höyüğü 86<br />

Şekil 51. Aradere Köyü Mezarlığı 87<br />

Şekil 52. Yeniköy Kaya Mezarı 87<br />

Şekil 53. Kayalıdere Kale Şehri 88<br />

Şekil 54.Mollakent Mağarası 88<br />

Şekil 55. Muş kalesi 89<br />

Şekil 56. Hapset Kalesi 89<br />

Şekil 57. Hapset Kalesi 90<br />

Şekil 58. Haspet Kalesi 90<br />

Şekil 59. Muşet Kalesi 91<br />

Şekil 60. Malazgirt Kalesi 91<br />

Şekil 61. Bostankale Kalesi 93<br />

Şekil 62. Karakale Kalesi 93<br />

Şekil 63.(Murat Köprüsünün eski Hali) 94<br />

Şekil 64.(Murat Köprüsünün Yeni Hali) 94<br />

Şekil 65. Hatun Köprüsü 95<br />

Şekil 66. Kız Köprüsü 95<br />

Şekil 67. Eski Muş Evleri 96<br />

Şekil 68. Eski Muş Evleri 97<br />

Şekil 69. Eski Muş Evleri 98<br />

Şekil 70. Eski Muş Evleri 99<br />

Şekil 71. Eski Muş Evlerinde Kapı Girişi 99<br />

Şekil 73. Muş Yöresininde Oynanan Halk Oyunları 111<br />

Şekil 74. Hacı şeref Camiinin Genel Görünüşü 115<br />

Şekil 75. Alaaddin Bey Camii Genel Görünüşü 116<br />

Şekil 76.(Cümle Giriş Kapısı Kitabesi) 117<br />

Şekil 77.(Alaaddin Bey Çeşmesi Kitabesi) 117<br />

Şekil 78.Esenlik Camisinin Dış Görünüşü 118<br />

Şekil 79.Mollakent Medresesi 119<br />

Şekil 80. Arak Kilisesi <strong>12</strong>0<br />

Şekil 81. Meryem Ana Kilisesi <strong>12</strong>0<br />

Şekil 82. Çanlı Kilise <strong>12</strong>1<br />

Şekil 83.Kilisenin Batı Cephesinden Görünüşü <strong>12</strong>2<br />

Şekil 84. Beyaz Kilisenin Yandan Görünüşü <strong>12</strong>3<br />

Şekil 85. Hamam Girişi <strong>12</strong>3<br />

Şekil 86. Yıldızlı Hanın Önden Görünüşü <strong>12</strong>4<br />

Şekil 87. Aslanlı Hanın Aslan Figürleri <strong>12</strong>4<br />

Şekil 88.Alaaddin (Yakup Efendi)Bey Çeşmesi <strong>12</strong>5<br />

Şekil 89.Buğdayın Öğütülmeden Önce Elenmesi <strong>12</strong>6<br />

Şekil 90.Buğdayın Dövüldüğü Yer (Coni) <strong>12</strong>6<br />

Şekil 91.Malazgirt İlçesinde aktif durumda bulunan su değirmeni <strong>12</strong>7<br />

XX


Şekil 92.Kesikbaş Türbesi <strong>12</strong>7<br />

Şekil 93. Şeyh Mağrib-i Türbesi <strong>12</strong>8<br />

Şekil 94. Türbenin Girişi <strong>12</strong>9<br />

Şekil 95.Türbenin Avlusu <strong>12</strong>9<br />

Şekil 96. Türbenin Dış Görünüşü 130<br />

Şekil 97. Seyyid Ahmed-i Avmasi hazretlerinin türbesi 132<br />

Şekil 98. Hububat Ekiliş Alanlarının Alt Bölgelere Göre Dağılımı 140<br />

Şekil 99. Endüstri Bitkilerinin Ekiliş Alanlarının Alt Bölgelere Göre Dağılımı<br />

(Kaynak : Tarım İl Müdürlüğü İstatistik Bilgileri 2<strong>00</strong>4) 141<br />

Şekil 1<strong>00</strong>. Baklagil Ekim Alanlarının Alt Bölgelere Göre Dağılımı 142<br />

Şekil 101. Yem Bitkileri Ekiliş Alanlarının Alt Bölgelere Göre Dağılımı 143<br />

Şekil 102. Bazı Meyvelerin Alt Bölgelere Göre Üretim Alanları 144<br />

Şekil 1<strong>03</strong>. Bazı Meyvelerin Alt Bölgelere Göre Üretim Miktarları 144<br />

Şekil 104. Muş İlinde Alt Bölgeler Bazında Büyükbaş Hayvan Varlığı 148<br />

Şekil 105. Muş İli’nin Alt Bölgelerinde Irklara Göre Büyükbaş Hayvan Varlığının<br />

Dağılımı 148<br />

Şekil 106. Hayvan Islah Çalışmaları 149<br />

Şekil 107. Muş İlinde Yapılan Suni Tohumlama uygulamasında Kullanılan Spermlerin<br />

Irklara Göre Dağılımı 149<br />

Şekil 108. Muş Büyükbaş Hayvan Varlıklarının Irklara Göre Değişimi 150<br />

Şekil 109. Muş İlinde Alt Bölgelere Göre Küçükbaş Hayvan Varlığı 151<br />

Şekil 110. Muş İli Küçükbaş Hayvan Varlığı Değişimi 151<br />

Şekil 111. Muş İli arazilerinin Sulama Durumu 160<br />

Şekil 1<strong>12</strong>. Muş Karayolları Haritası 163<br />

Şekil 113. Muş Kırsal Alan Beslenme Durumu 169<br />

Şekil 114.Kırsal Kesimin Geleneksel Evleri( Konakkuran Beldesi-Malazgirt) 179<br />

Şekil 115.Eski Muş Evleri 180<br />

Şekil 116. Kişi Başına Yıllık Gelir Muş 183<br />

Şekil 117.Muş-Türkiye Nüfus Artış Hızının Karşılaştırılması 186<br />

Şekil 118. Muş İli Alt Bölgelere Göre Şehir ve Köy Nüfusları 187<br />

Şekil 119. Muş Deprem Haritası 189<br />

Şekil <strong>12</strong>0.Muş Halk Eğitim Merkezinde Verilen Seminerlerinden Biri 2<strong>12</strong><br />

Şekil <strong>12</strong>1.Otomobilsiz Kent, Bisiklet ve Yürüme Günü Etkinlikleri 214<br />

XXI


ÇİZELGELER DİZİNİ<br />

Çizelge No : Sayfa No :<br />

Çizelge 1: Motorlu Taşıtların Durumu 42<br />

Çizelge 2. Arazi Sınıfları 56<br />

Çizelge 3. Motorlu Taşıt Durumu 164<br />

Çizelge 4. Muş İlinde Meydana Gelen Depremler 190<br />

Çizelge 5. Vakıf Yönetim Kurulu 216<br />

XXII


A COĞRAFİK KAPS<strong>AM</strong><br />

A.1. GİRİŞ:<br />

Şekil 1. Muş İl Merkezinden Genel Görünüm<br />

Muş’un ilkçağ tarihi Urartular’ la başlar. Muş’un Urartu devleti için önemi krallığın<br />

batı yolunun önemli bir merkezi durumunda olmasından geliyordu. Muş’un ilkçağ<br />

tarihinde Urartuları Medler, Medleri de Persler izledi. Muş ve çevresi uzun yıllar Roma,<br />

Part, Ermeni, Bizans, Sasani müdahalelerine sahne oldu. Yöre Arap akınlarının<br />

döneminden başlayarak, Türklerin Bizans ordusunu Malazgirt’ te bozguna uğratmasına<br />

kadar Bizans hakimiyetinde kaldı.<br />

Anadolu’nun Türkleşmesi dönemini başlatan Malazgirt savaşı doğurduğu sonuçlar<br />

bakımından Muş ili tarihinin en önemli olayıdır. Muş ve çevresinde başlayan Türkleşme<br />

süreci yaklaşık bir yüzyıl kadar sürmüş ve Anadolu bu sürecin sonunda bir daha geri<br />

dönülmemek üzere bir Türk yurdu olmuştur.<br />

Uzun yıllar Selçukluların ve çeşitli Anadolu beyliklerinin yönetiminde kalan Muş<br />

ve çevresi 1514 Çaldıran savaşından sonra Osmanlı egemenliği altına girdi.<br />

I. Dünya Savaşı yıllarında bir süre Rus işgali altında kalan Muş ve çevresi <strong>May</strong>ıs<br />

1917’de kesin olarak Türklerin eline geçti. Cumhuriyetin ilanından sonra 1924’te il<br />

yapıldı. Muş ili bugünkü idari statüsüne 1935’te kavuştu.<br />

Muş İli, Doğu Anadolu Bölgesindedir. 39 29’ Ve 38 29’ kuzey enlemleriyle 41<br />

06’ ve 41 47’ doğu boylamlarının arasındadır. Yüzölçümü 8196 km2’dır. Türkiye yüz<br />

ölçümünün yüzde 1.1’ini kaplar.<br />

1


Muş ili, doğuda Ağrının Patnos ve Tutak, Bitlis’in Ahlat ve Adilcevaz, kuzeyden<br />

Erzurum’un Karayazı, Hınıs, Tekman, Karaçoban, batıdan Bingöl’ün Karlıova ve Solhan,<br />

güneyden ise Diyarbakır’ın Kulp, Siirt’in Sason ve Bitlis’in Göroymak ve Mutki ilçeleri<br />

ile çevrilidir.<br />

Muş şehri Güney Doğu Toros Dağlarının uzantısı olan Haçreş dağlarının önemli<br />

zirvelerinden Kurtik Dağının kuzeye bakan yamaçlarında, Çar ve Karni derelerinin<br />

aktıkları vadiler arasında kuruludur.<br />

MUŞ ADININ KAYNAĞI<br />

Muş’un ilk ne zaman kurulduğu ve adının kaynağı kesin olarak bilinmemektedir.<br />

Muş adına dair pek çok rivayet vardır. Bir rivayete göre, Muş adı, şehre, Asur’lulardan<br />

kaçarak Muş yöresine gelen İbrani kabilelerinden biri tarafından verilmiştir. Nitekim, 1914<br />

Bitlis Vilayet salnamesinde Muş adının İbrani’ce “Sulak verimli ve otlak” anlamına gelen<br />

“Muşa” kelimesinden geldiği ileri sürülmüştür. Muşun, geçmişten günümüze yemyeşil ve<br />

sulak bir ovaya sahip olması, bu rivayetin tümüyle asılsız olmadığını, nispeten belirli bir<br />

gerçeğe dayandığını gösterir.<br />

Bir diğer rivayete göre Muş adı, İÖ. <strong>12</strong> yy. Ege Göçlerinden sonra ilk kez Asur<br />

kaynaklarında adı geçen ve Yukarı Dicle Vadisine yerleştikleri bildirilen Muşkiler’den<br />

Şekil 2. Muş Vadisinden bir görünüm<br />

gelmektedir. M.Ö. II. Binin ikinci yarısında Orta Anadolu’da Hatti egemenliğine son<br />

vererek doğuya doğru genişleyen Muşkiler’in bir kolu Muş yöresine gelerek şehrin<br />

temelini atmıştır. Daha sonradan buradan Asur topraklarına girmişlerdir. Asur<br />

kaynaklarında İÖ. <strong>12</strong>-8 yy. arasında adlarından sık, sık bahsedilen Muşkiler’in İÖ. <strong>12</strong> yy.<br />

ilk yarısında büyük bir ordu ile Toros dağlarını aşarak güneye indikleri ve Asur’un sınır<br />

kentlerini tehdit ettikleri biliniyor. Bu dönemde Muşkiler’in bir kolu Muş kentini kurarak<br />

buraya yerleşmiş olabilirler.<br />

2


Muş’un kuruluşu ve adına dair diğer bir rivayet ise dini kaynaklıdır. Buna göre,<br />

Muş’un Hz.Nuh’un oğlu Yasef’in (Yusuf) torunu Muş oğullarınca kurulduğu rivayet<br />

edilmektedir. Öte yandan, Muş Arapça’da “Şeffaf, Parlak” Farsça’da ise “Nehirlerde yolcu<br />

taşıyan küçük gemi” anlamlarına gelmektedir<br />

İlk çağda Muş'u da içine alan bölgeye “Taronitit” deniyordu. Bu bölgenin merkezi<br />

durumundaki Muşun adıda kimlik kaynaklarda “Taron” olarak geçmektedir. Aynı kelime,<br />

islam çağlarında “Taron” olarak kullanılmıştır.<br />

MUŞ’UN TARİHİ<br />

Muş’un ilk çağ tarihi Urartu’larla başlar, ne var ki Muşun dahil olduğu Doğu<br />

Anadolu’nun yüksek düzlüklerindeki M.Ö. II.bin’e ait yerleşmeleri,henüz yeterince gün<br />

ışığına çıkarılamadığından, Urartu’ların atalarının kimler olduğu kesin olarak<br />

bilinmemektedir.<br />

Doğu Anadolu’nun bilinmeyenlerle dolu karanlık tarihi dönemleri,Asur kaynakları<br />

ve kitabeleriyle bir ölçüde aydınlanmıştır. İlk çiviyazılı kaynaklar Asur Kralı 1.<br />

Salmanassar (M.Ö.<strong>12</strong>74-<strong>12</strong>45) dönemine aittir. Asur kaynaklarına göre Doğu Anadolu’nun<br />

dağlık yörelerinde Nairi Konfederasyonu adı altında birbirinden bağımsız küçük beylikler<br />

vardı. Asurluların baskısı altında yaşayan bu beylikler 1. Salmanassar dan önceki Asur<br />

Kralının ölümünü fırsat bilerek ayaklandılar. 1. Salmanassar bu başkaldırıyı bastırmak<br />

amacıyla Urartu topraklarına girdi. Asur’luların Urartu-Nairi ayaklanmalarına karşı<br />

giriştiği saldırılar aralıklarla 4<strong>00</strong> yıl kadar sürdü.<br />

Urartu’ların tarih sahnesine çıkışları M.Ö. XIII. Yy,a rastlamakla birlikte devlet<br />

3


Şekil 3. Haspet Kalesi<br />

olarak teşkilatlanmaları MÖ. IX. YY.’ dadır. Önceleri dağınık bir konfederasyon<br />

durumunda olan Urartu’lar Asur Kralı III. Salmanassar’ın<br />

çağdaşı olan ilk Urartu Kralı Aramu (MÖ.850-840) dan sonra birleşik bir krallık durumuna<br />

geldiler.<br />

Urartu devletinin gerçek kurucusu Aramu’dan sonra kral olan I. Sarduri (MÖ.840-<br />

830) dir. Kral İşpuini dönemi (MÖ.830-810) Urartuların büyük Bayındırlık işlerine<br />

giriştikleri, Menuas dönemi (MÖ. 810-786) Urartu devletinin Ön Asya’nın en güçlü devleti<br />

durumuna geldiği ve devletin egemenlik alanının genişlediği dönemdir. MÖ. VIII. YY.<br />

ortalarında , Urartu Devletinin egemenliği tüm Doğu Anadolu Bölgesine yayıldı. 1. Argişti<br />

(MÖ. 786-764) den sonra yerine geçen oğlu II. Sarduri’nin dönemi (MÖ. 764-735) Urartu<br />

Devletinin zirvesi sayılmaktadır. Muş Varto’ nun Kayalıdere mevkiinde 1965’ te yapılan<br />

kazılarda ortaya çıkarılan Urartu kalesi bu Kralın dönemine aittir.<br />

Urartu Devletinin bundan sonraki tarihi Asurlular, Kimmerler ve İskitlerin bitmez<br />

tükenmez saldırılarıyla sürdü, Urartu Devleti, MÖ. 585’te İskid akınları sonunda yıkıldı.<br />

Muş’un Urartu Devleti için önemi krallığın batı yolunun önemli bir merkezi<br />

durumunda olmasından geliyordu. Başkent Tuşpa’dan batıya giden yol Malazgirt Ovasını<br />

geçtikten sonra Murat ırmağı vadisi boyunca Varto’nun güneyinden Muş Ovasına varıyor.<br />

Buradan batıya yöneliyor, Bingöl üstünden Elazığ-Malatya yolu ile de Orta Anadolu ve<br />

Kuzey Suriye’ye uzanıyordu.<br />

Muş’un ilk çağ tarihinde Urartular’ı Medler takip etti. Günümüz İran<br />

Azerbaycan’ında yaşamakta olan Medler, Asur Devleti’ni ortadan kaldırdıktan (MÖ 609)<br />

sonra Muş Ovası’na yöneldiler. Medler, Kimmer- İskit saldırılarından yorgun düşen Urartu<br />

Devleti’ni,tarih sahnesinden silmekte zorlukla karşılaşmadılar. Ne var ki, Medler’in Doğu<br />

Anadolu’daki hakimiyetleri fazla uzun sürmedi. Persler, Med ordusunu yenerek (M.Ö.<br />

550) bu devleti ortadan kaldırdılar.<br />

Persler’in Doğu Anadolu’daki hakimiyetleri yaklaşık 2<strong>00</strong> yüzyıl kadar sürdü.<br />

Persler, I.Dareios zamanında güçlerinin zirvesine çıktılar. Muş ve çevresi Pers<br />

hakimiyetinde Babil Büyük Satraplığı içinde yer aldı Pers döneminin en önemli gelişmesi,<br />

İmparator II. Artakserkses’e karşı baş kaldıran küçük kardeşi Kiros’un, savaşı kaybetmesi<br />

ve “Onbinler” diye anılan yenik ordusuyla ünlü Anabasis yürüyüşünü gerçekleştirmesidir.<br />

(MÖ 401) “Onbinler” Aras ve Kelkit vadilerine doğru çekilirken Bingöl ile Muş arasındaki<br />

alanları geçmişlerdir. Bu ordunun çekilişini yöneten Yunanlı komutan ve tarihçi<br />

Ksenofon, Muş ve çevre yaylalarında yaşayan halkın oymak hayatı sürdürdüğünü,<br />

ordusuna buğday, arpa, sebze, et ve binek atı sağladığını anlatır.<br />

Muş ve çevresi, uzun yüzyıllar roma, Part ve Ermeni devletlerinin hakimiyet<br />

mücadelelerine sahne oldu. Doğu Anadolu’nun bu bölgesi adı geçen devletler arasında sık,<br />

sık el değiştirmesine rağmen, bu mücadelelerden üstün çıkan taraf Partlar oldu, Roma<br />

İmparatorluğu’nun üstünlüğü hiçbir zaman kalıcı olmadı. Partlar’la Romalılar arasındaki<br />

bitmez tükenmez savaşların sonuncusu 215-216’da gerçekleşti. Roma İmparatoru<br />

Macrinus, Nisibis, (bugürkü Nusaybin)’i bırakarak geri çekilince, Güney Doğu<br />

Anadolu’dan Fırat’ın batısına kadar olan Roma hakimiyeti sona erdi (217).<br />

4


Part ve Pers kökenli Sasani hanedanından gelen I. Ardeşir’in İran’da kurduğu<br />

Sasaniler Devleti (MS 226), Doğu Anadolu’nun tarihinde yeni bir güç olarak ortaya çıktı.<br />

Sasaniler, çok kısa bir süre içinde hakimiyet alanlarını genişleterek Roma<br />

İmparatorluğunun en büyük rakipleri oldular. Geçmiş Yüzyıllardaki Roma Part<br />

mücadeleleri yerini artık Roma- Sasani mücadelelerine bırakmıştı.<br />

Sasani’lerin hakimiyeti yaklaşık 4<strong>00</strong> yıl sürdü. Roma İmparatorluğu’nun ikiye<br />

ayrılmasıyla ilkçağ sona erdiğinde Doğu Anadolu, bu kez uzun yıllar sürecek Bizans-<br />

Sasani mücadelelerine sahne olacaktı.<br />

Muş ve çevresindeki Sasani hakimiyeti İmparator Heraklios döneminde Bizans<br />

Ordularının Sasani kralı Şahbaraz’ı yenmesiyle sona erdi. Bu arada, VII. yy başında<br />

gelişen Arap akınları sırasında Arap Komutanlarından Saad ibn Vakkas, Sasani ordusunu<br />

bozguna uğratınca (637), Sasani devleti de çöktü. Araplar Muş’un güneyine kadar<br />

gelmelerine rağmen Muş ve çevresine Bizans ordusu sahip çıktı.<br />

Muş ve çevresi Arap akınları döneminden başlayarak Türklerin Bizans ordusunu<br />

Malazgirt’te bozguna uğratmasına kadar (1071) Bizans hakimiyetinde, Taron (Taran)<br />

Theması idari bölgesinde yer aldı. Bölge bütün ortaçağ boyunca bu adla anıldı. Müslüman<br />

Arap ordularının Anadolu’ya akınları 640’da başladı. Halife Ömer devrinin sonlarına<br />

doğru 641’de İyaz bin Ganın komutasında Bir Arap ordusu Bitlis, Ahlat ve Muş’u aldı.<br />

Habib bin Mesleme ve Salman bin Rabia bu bölgeye ikinci bir sefer düzenlediler. (642)<br />

Ahlat ve çevresindeki beyleri idareleri altına aldılar. Ne varki Arap Müslümanlarının<br />

hakimiyeti sürekli olmadı, sık, sık kesintiye uğradı.<br />

Muş, Bitlis ve çevresi, Muaviye zamanında bir ara Bizans Hakimiyetine geçtiyse de<br />

Emevi’ler yöreyi yeniden denetimleri altına almakta gecikmediler. Halife Abdulmelik<br />

zamanında Muhammet bin Mervan, Muş ve çevresini Diyarbakır amirliğine bu amirliği de<br />

El Cezire Genel Valiliğine bağladı.<br />

Şekil 4. Malazgirt’ te Alparslan Heykeli<br />

5


Muş ve çevresi Emevi’lerden sonra Halifeliği ellerine geçiren Abbasilerin ilk<br />

yıllarında Avasım bölgesi sınırları içinde yer aldı. Sonraki yıllarda Abbasilerin yöredeki<br />

hakimiyetleri zayıflayınca Muş ve çevresi Bagradiler den Bagrad adlı prensin yönetim<br />

merkezi oldu. Bagrad’ın Bağdat’a gönderilmesi üzerine bu prensin yönetiminden hoşnut<br />

olmayan Muş’lular ayaklandılar. Ayaklanma sırasında Vali Yusuf Bin Abi Said Al-<br />

Marvazi öldürüldü. Bu olaydan sonra Muş Bagrat Krallığına bağlandı. X. yy’ın ikinci<br />

yarısı ile XI.yy’ın ilk yarısında Muş, Ahlat ve çevresi doğuya doğru genişlemek isteyen<br />

Bizans İmparatorluğu ile Doğu Anadolu’ ya hakim olan Abbasiler arasında sık, sık el<br />

değiştirdi.<br />

Selçuklular Dandanakan Savaşında (1040) Gaznelileri yenip bir devlet olarak<br />

tarih sahnesine çıkınca Tuğrul Bey’in sultanlığı devrinde Abbasiler Selçukluların koruması<br />

altına girdiler. Tuğrul Bey Selçukluların Doğu Anadolu’ya düzenledikleri seferlerden<br />

birinde Malazgirt’i kuşattı (1054) Bu seferle birlikte Selçuklu’larla Bizanslılar arasında<br />

Doğu Anadolu’daki hakimiyet mücadelesi başlamış oluyordu.<br />

Sultan Tuğrul Bey’in ölümünden sonra Selçukluların başına geçen Sultan Alparslan<br />

Malazgirt Kalesini ele geçirip, Suriye’ye yönelince Bizanslılar Selçuklu Türk’lerini kesin<br />

yenilgiye uğratmak için Imparator Diogenes komutasında büyük bir orduyla Doğu<br />

Anadolu’ya bir sefer düzenlediler. Bizans Ordusu Malazgirt’i kuşatıp, ele geçirdi, ve<br />

kaledeki bütün Müslümanları kılıçtan geçirdi. Bizans ordusunun Doğuya yöneldiğini haber<br />

alan Sultan Alparslan Güneye seferinden vaz geçti. Hızla Anadolu’ya yöneldi. Malazgirt<br />

önlerine geldiğinde kalenin Bizanslıların eline geçtiğini görünce savaş hazırlıklarına<br />

başladı. Romanos Diogenes’e bir elçi yollayarak barış teklifinde bulundu. O Yüzyılın en<br />

kalabalık ordusunu toplamış olan Imparator, Sultan Alparslan’ın barış teklifini reddetti.<br />

Alparslan Türklerin Turan diye anılan klasik savaş taktiğini uygulayarak ordusunu<br />

dörde ayırdı. Bu taktiğe göre Selçuklu<br />

Şekil 5. Mezar Taşları<br />

6


ordusu biri merkezde ikisi yanlarda, biride merkezdeki birliklerin önünde olacak şekilde<br />

mevzilendi. Sultan Alparslan Merkezdeki kuvvetin önündeki az sayıdaki birlikle birlikte<br />

saldırıya geçti. Bu kuvvet kısa süren bir çatışmanın ardından yenilmiş görünerek geriye<br />

merkeze doğru çekildi. Türklerin yenilgiye uğrayıp geri çekildikleri sanan Bizans ordusu<br />

karşı saldırıya geçince sağ ve sol tarafta mevzilenmiş olan Selçuklu kuvvetleri, Bizans<br />

ordusunun artlarına sarkarak kıskaç içine aldılar savaş kısa sürede sona erdi. Bizans ordusu<br />

büyük kayıplar verdi. Imparator Romanos Diogenes esir edildi. Sultan Alparslan Romanos<br />

Diogenes’le antlaşma yaptı ve daha sonra onu serbest bıraktı.<br />

Malazgirt savaşının sonuçları büyük oldu. Bu savaşla Anadolu’nun Türkleşmesi<br />

dönemi başladı. Sultan Alparslan komutanlarından Anadolu içlerine seferler yapmalarını<br />

istedi. Böylece Muş ve çevresi kesin olarak Türklerin hakimiyeti altına girdi.<br />

Muş ve çevresi 11<strong>00</strong> de Selçuklu hanedanlarından Melikşah’ın amcası Yakuti’nin<br />

oğlu olan Kutbettin İsmail’in kölesi Sökmen El-Kutbi Ahlat’lıların daveti üzerine Ahlat’a<br />

gelerek Van Gölü çevresinde Ahlatşahlar Beyliği’ni kurunca bu beyliğin sınırları içerisine<br />

katıldı. Ahlatşahlar zamanında Muş, Malazgirt ve çevresi tamamen Türkleşirken Muş’da<br />

doğunun kalkınmış ve zengin şehirleri arasında yerini aldı. Muş ve çevresi Ahlatşahlar,<br />

Artuklular ve Eyyubilerin hakimiyet mücadeleleri sırasında birkaç defa el değiştirdi.<br />

1191’de Eyyubi Meliki, Malazgirt Kalesini kuşattı ve kaleyi mancınıklarda döğmeye<br />

başladı. Erzurum Hükümdarı Saltuk’un kızı Mama Hatun, başında bulunduğu askeri<br />

kuvvetlerle Ahlatşahların yardımına gelince kuşatma kaldırıldı. Muş ve çevresi, tekrar<br />

Sökmenliler’in idaresine geçti.1196’da Ahlatşahı Beg Timur’u öldürerek yerine geçen<br />

kölesi ve damadı Ak sungur, hükümdarın karısını ve oğlunu Muş Kalesine hapsetti.<br />

Ahlatlılar Ak Sungurun ölümünden sonra Beg-Timur’un oğlu Muhammet’i hapisten<br />

çıkararak 1197’de hükümdar ilan ettiler.<br />

Ahlatşahlar’daki bu karışıklıklardan yararlanmak isteyen Suriye Eyyübileri’nden<br />

Necmettin Eyyüb, Muş şehrini ele geçirince Ahlatşahlar’da Erzurum Meliki Tuğrulşah’tan<br />

yardım istediler. Tuğrulşah, Eyyübileri Muş’tan çıkarıp Ahlatşahlar’ın hükümdarı<br />

Balaban’i öldürerek bu ülkeye sahip olmak istediyse de halk Tuğrulşaha ayaklandı.<br />

Tuğrulşah önce Malazgirt’e çekildi ve burada da tutunamayarak Erzurum’a geri döndü.<br />

Muş ve çevresi,Ahlatşahlar Devleti’nin <strong>12</strong>07’de yıkılmasından sonra Necmettin<br />

Eyyubi’nin eline geçti.<br />

Necmettin Eyyübi Ahlat halkına kendisini kabul ettiremedi. Ahlatşahlar ülkesi,<br />

Gürcüler’in baskınlarıyla perişan edildi. Moğol tehlikesinden kaçan Celalettin Harzemşah<br />

Doğu Anadolu’ya girdiği sırada Van, Ahlat,Erciş, Muş, Malazgirt ve Bitlis çevresi Suriye<br />

Eyyübileri’nin kontrolü altında idi. Gürcüleri ezerek Ahlat’a gelen Harzemşah Celaleddin,<br />

Ahlatı kuşattı ve o devirde Kutbet Al-Islam sıfatını taşıyan Ahlat’a girerek, şehri üç gün<br />

boyunca yağmalattı. Bu arada Malazgirt ve Muş çevresi de bu yağmadan kurtulamadı.<br />

Ahlatşahlar’ın bir kültür merkezi haline getirdiği belde böylece, bir diğer Türk hükümdarı<br />

tarafından perişan edilmiş oldu. Harzemşah’ın Islam Türk dünyasındaki yanlış politikası<br />

üzerine harekete geçen Anadolu Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat, 10 Ağustos <strong>12</strong>30’da<br />

Yassıçemen’de Harzemşah’ın ordusunu perişan etti. Harzemşah Celaleddin, kaçarken<br />

Dersim Dağlarında öldürüldü. Muş ve çevresi Anadolu Selçuklu idaresi altına girdi.<br />

Alaeddin Keykubat Iran üzerinden gelen Moğol tehlikesine karşı topraklarını<br />

korumak için hazırlıklarda bulunurken Moğollar’ın önünden kaçan Türkmenleri Malazgirt<br />

ve Muş çevresine yerleştirerek bunlardan yararlanmayı düşündü. Malazgirt ve Muş<br />

7


Kalelerine askerler yerleştirdi ve suları tamir ettirdi. Alaeddin Keykubat’ın ölümünden<br />

sonra Anadolu Selçuklu Devletinde Alaeddinin yerini dolduracak değerli bir devlet adamı<br />

çıkmayınca Moğollar hızla Doğu Anadolu’ya girdiler.<strong>12</strong>43 Kösedağ Savaşıyla Anadolu<br />

tamamen Moğollar’ın egemenliğine girdi. Muş ve çevresi de Moğol tahribat ve katliamına<br />

uğradı.<br />

Şekil 6. Selçuklu Dönemi Taş Kabartmaları<br />

Muş ve Malazgirt Moğollar’dan sonra Iran, Doğu Anadolu ve Irak havalisinde kurulan<br />

İlhanlılar Devleti’nin idaresine geçti. Ne var ki, Doğu Anadolu, hiçbir zaman Ahlatşahlar<br />

zamanındaki zenginliğine ve kültür yüksekliğine ulaşamadı. Ilhanlılar’ın Iran’da<br />

yıkılmasından sonra Muş ve çevresindeki Türkmenler. Bağdat’ta hüküm süren<br />

Celayirliler’in hanı Sultan Üveys (1356-1357) zamanında katliama uğradılar. Bu esnada<br />

Bu esnada Doğu Anadolu’da Karakoyun ve Akkoyun Türkmenleri hakimiyet kurmak için<br />

mücadeleye başladılar. Doğu Anadolu’ya hakim olan Karakoyunlu’lar zamanında Muş, bu<br />

beyliğin sınırları içerisinde kaldı.<br />

Bu arada İran üzerinden batıya doğru ilerleyen Timur tehlikesi ortaya çıktı.<br />

Timur’un önünden kaçan Türkmen boyları Karakoyun’lu topraklarına girince Karakoyunlu<br />

hükümdarınca Muş, Bulanık Malazgirt ve Varto’nun dağlık kesimlerine yerleştirildiler.<br />

Karakoyunlu hükümdarı Kara Yusuf, Timur’a karşı koyamayınca Osmanlılara sığındı.<br />

Karakoyunlu topraklarına giren Timur girdiği her yerde yaptığı gibi Muş ve Malazgirt’i de<br />

tahrip etti, halkı kılıçtan geçirdi. Evliya Çelebi seyahatnamesinde Muş şehrinden<br />

bahsederken Timur’un Muş’ta yaptığı tahribatın izlerinin hala mevcut olduğunu söyler.<br />

Timur Osmanlı Sultanı Yıldırım Beyazıt’ı l402 yılında Ankara savaşında mağlup<br />

edince Anadolu tamamen Timur’un kontrolü altına geçti. Timur Çin seferine gitmek için<br />

Anadolu’dan ayrıldıktan sonra Anadolu’da Osmanlı şehzadeleri arasında taht kavgaları<br />

başladı. Doğu Anadolu’ya geri dönen Karakoyunlu Yusuf. Beyliğini yeniden kurdu. Kara<br />

Yusuf’un ölümünden sonra Akkoyunlular Karakoyunluları tehdit etmeye başladılar.<br />

8


Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan .ordusunu Muş Ovası’ nı doğudan çeviren<br />

dağların gerisine gizleyerek Karakoyunlu hükümdarı Cihanşah ‘ı beklemeye başladı.<br />

Pusudan habersiz ihtiyatsız hareket eden Cihanşah bir gece baskınında ele geçirilip<br />

öldürüldü. Uzun Hasan böylece Karakoyunlu Devleti’nin çöküşüne zemin hazırladı ve<br />

Doğu Anadolu’yu hakimiyeti altına aldı.<br />

Osmanlılarla komşu olan Akkoyunlu hükümdarı,bütün Anadolu’ya hakim olmak<br />

için Osmanlı Sultanı Fatih Sultan Mehmet’le 2 ağustos l473 ‘de Otlukbeli’nde savaşa<br />

tutuştu. Uzun Hasan,bu savaşta yenilince ülkesi sarsıldı. Uzun hasan,l478’de ölünce<br />

Akkoyunlular’da iç karışıklıklar baş gösterdi. İran’da şeyh Seyfettin Erdebili neslinden<br />

şeyh Haydar’ın oğlu olan Şah İsmail, İran ve Akkoyunluların toprakları üzerinde Safeviler<br />

Devleti’ni kurdu. Şah İsmail’in annesi Alemşahbanu Uzun Hasan’ın kızıdır. Şii itikadını<br />

benimseyen Şah İsmail , Doğu Anadolu ‘da sünni Türkmenlerin arasında katliama başladı.<br />

Akkoyunlu Türkmenleri’yle Şah İsmail arasındaki mücadeleden en çok Doğu Anadolu<br />

halkı acı çekti .<br />

Muş ve çevresi Ahlatşahlar yönetimindeyken tamamen Türkleşmiş ve<br />

Ahlatşahlar’ın imar faaliyetleriyle de Doğu Anadolu’nun zengin yörelerinden biri haline<br />

gelmişti. Marco Polo XIII yy ortalarında Muş ve Mardin’de pamuk baharat ve çeşitli<br />

kumaşların çok miktarda imal edildiğin kaydeder Muş ve çevresi Moğolların ve Timur’un<br />

tahribatından bir hayli etkilendi ve geriledi. Şehirleri terk eden Türkler köylere ve<br />

yaylalara doğru çekilip çiftçiliği bırakarak hayvan beslemeye başladılar. Akkoyunlu Uzun<br />

Hasan zamanında Uzun Hasanı ziyaret eden İtalyan elçisi Barbaro Muş’tan bahsederken<br />

şehrin meskun ve kalesinin müstahkem olduğundan söz eder.<br />

Osmanlı Sultanı II Beyazıt zamanında kuvvetlenen Şah İsmail Anadolu’da<br />

hakimiyetinin kurmaya çalışılırken aynı zamanda müritlerini de el altında Anadolu’nun<br />

çeşitli yerlerine göndererek Osmanlılar aleyhine isyanlar çıkartmaya başladı. Şehzade<br />

Yavuz Trabzon Valiliğinde bulunduğu yıllarda Şah İsmail’in durumu yakından takip<br />

ederek tehlikenin farkına vardı. Babasıyla girdiği taht mücadelesinde galip çıkıp Osmanlı<br />

tahtını ele geçirdiğinde ilk işi büyük bir orduyla Doğu Anadolu’ya yürümek oldu. 23<br />

Ağustos 1514’de Çaldıran’da Şah İsmail’i bozguna uğrattı. Böylece Doğu Anadolu ve<br />

Tebriz Osmanlıların hakimiyetine girdi.<br />

Yavuz Sultan Selim Doğu Anadolu’da iken bu bölgedeki aşiretler İdris’i Bitlisi’nin<br />

önderliğinde Yavuz’un emrine girdiler. Yavuz Sultan Selim Doğu Anadolu’yu İran’a karşı<br />

korumak için bu aşiretleri birtakım derebeyliklere ayırarak<br />

Şekil 7. Selçuklu Dönemi Taş Kabartmaları<br />

9


onlarageniş imtiyazlar verdi bu aşiretlerden İran’a karşı uç beyleri olarak yararlanmaya<br />

çalıştı.<br />

Kanuni zamanında Safeviler Doğuya saldırıp Erzincan’a kadar olan yerleşim<br />

bölgelerinde yağma ve katliama girişince Muş ve Malazgirt çevresi de tahrip oldu. Doğu<br />

seferine çıkan Kanuni İran içlerine sefer yaptı ise de da Doğu Anadolu’daki sınır<br />

çatışmaları Sultan IV Murat zamanında 1639 da yapılan Kasr’ı Şirin antlaşmasına kadar<br />

devam etti.<br />

Osmanlı Devletinin mülki taksimatında Muş ve çevresi bazen Van eyaletine bağlı<br />

sancak merkezi bazen de eyaletin Bitlis Hanlığına bağlı bir nahiye oldu. Bitlis hanlığının<br />

ortadan kalkmasından sonra Muş Erzurum eyaletine bağlı sancağın merkezi olurken,<br />

Bitlis’te Muş’a bağlandı. 17<strong>00</strong> yılları sonrasında Muş ve çevresinde bir nevi babadan oğula<br />

geçen yerel paşalık vardı.<br />

Muşta yerel paşalık yapan Aleaddin paşa zamanında 1794’te İran şahı Doğu<br />

Anadolu’ya girerek Muş ve Hınıs’ı yağmalattı. İran’lıların kışkırtmasıyla çıkan isyanları<br />

bastırmak için harekete geçen Osmanlı Devleti yardımcı kuvvet olarak yerel paşalardan<br />

asker toplarken Muş Beylerbeyi Aleaddin paşanın oğlu Emin paşadan da yardım aldı ve<br />

isyancı aşiretler üzerine yürüdü. 1821 de Kaçar hanedanından Fatih Ali Şahın veliahtı ve<br />

Iran şahı Abbas Mirza Doğu Anadolu’ya girerek Muş ve çevresini yağmaladı.<br />

1826’da Sultan II. Mahmut Yeniçeri Ocağını kaldırırken Erzurum Eyaletinde<br />

Yeniçeri ağası olan Gürcü Osman Paşa, Muş Beylerbeyi Emin paşa tarafından yakalanarak<br />

Varto’ya getirilip idam edildi. Bu esnada Doğu Anadolu’daki yerel paşalar, nüfuslarını<br />

artırarak merkezi otoriteye karşı ayaklanmaya başladılar. 1839’da ilan edilen Gülhane<br />

Hattı Hümayunu’ ile birlikte yerel beyliklere son verilmeye başlandı. Muş’un Bağlar<br />

Köyü yakınındaki Alaeddin Paşa oğullarının konağına hücum eden halk, konağı<br />

yağmaladı. Devlet Muş’ta yerel paşalığa son vererek burayı Erzurum’a bağlı sancak<br />

merkezi haline getirdi.<br />

1889’da II. Abdülhamit Doğu Anadolu’da sükuneti sağlamak ve doğudan gelecek<br />

Rus tehlikesine karşı mahalli güçleri kullanmak için Hamidiye Alayları kurdurdu<br />

Hamidiye alaylarının paşaları yöredeki aşiret ağalarından seçildi. Aşiret ağalarının oğulları<br />

İstanbul’da açılan askeri okullarda eğitilerek Hamidiye alaylarının başına getirildi. 1890’lı<br />

yıllardan itibaren Doğu Anadolu’da Ermenilerin faaliyetleri başladı. Çeteler halinde<br />

hareket eden Ermeniler Muş, Bulanık, Malazgirt ve<br />

10


Şekil 8.Selçuklu Dönemi Taş Kabartmaları<br />

Varto köylerinde katliama giriştiler. Hıristiyan ve doğuda Rusların müttefikleri<br />

olmaları sebebiyle Ermeniler hem Avrupa aleminden hem de Çarlık Rusya’sından yardım<br />

görerek komiteler kurmaya başladılar.<br />

Dışarıdan Osmanlı Devletine baskı yaptırarak<br />

Devleti kurmak için<br />

Doğu Anadolu’da bir Ermeni<br />

harekete geçtiler. Hamidiye alayları doğuya dışarıdan gelecek tehlikelere karşı koymada<br />

yararlı olurken aşiret kavgalarında aynı başarıyı gösteremediler. Muş, Malazgirt, Varto ve<br />

Bulanıkta aşiret kavgaları alevlendi bazı Hamidiye alaylarının taraflı hareket etmesi<br />

üzerine yörede asayiş tamamen bozuldu ve aşiretler arası çatışmalar yoğunlaştı.<br />

Şekil 9.Bulanık İlçesi Yemişen Köyünde Bulunan Teymür Ağa Köşkü (250 yıllık olduğu tahmin ediliyor)<br />

XIX. yy ın sonları ve XX yy.ın ilk yıllarında Muş bölgesi harici teşviklerle<br />

körüklenen Ermeni Taşnakları’nın ihtilal hareketine sahne oldu. 1894’de Sason ihtilalini<br />

müteakip 1895 senesi içerisinde hükümetin kurduğu ve<br />

11


Erzurum’daki Fransa, İngiltere ve Rus Konsoloslarının katıldığı bir heyet Muş’ta<br />

toplanarak isyanın sebeplerini görüştü. 1901 senesinde Muş ovasında faaliyetlerde bulunan<br />

Ermeni çeteleri köyleri yağmaladılar ve hükümet kuvvetleri ile çarpıştılar. 1905’teki<br />

Ermeni baskınları Muş ve çevresine büyük zararlar verdi.<br />

1914’de 1. Dünya savaşlarında Osmanlı Ordusu’nun Kafkas seferi büyük hezimetle<br />

sonuçlandı. Rus orduları Doğu Anadolu’yu işgal etmeğe başladı. 1915 yılında Ruslar<br />

Eleşkirt ve Pasinler üzerinden Malazgirt’e doğru ilerlediler. Bundan cesaret alan Ermeniler<br />

Rus işgalini kolaylaştırmak için Muş Varto ve Bulanık’ta Müslüman köylerine baskınlar<br />

düzenlemeğe başladılar. Rusların desteklediği ermeni katliamlarından korkan halk Elazığ<br />

ve Diyarbakır tarafına kaçmağa başladı. 1915 yılının Şubat ayında Varto, 1916 yılında da<br />

Muş Rus ordusunun eline geçti. Rus ordusu içerisinde gönüllü askerlik yapan Ermeniler<br />

asırlar boyu beraber yaşadıkları Muş halkını katletmeğe başladılar. 1916 yılında Diyarbakır<br />

16. Kolordu Komutanlığına Çanakkale’de başarı kazanmış olan Mustafa Kemal Paşa<br />

atanınca buradaki çatışmaların seyri değişti. Kısa zamanda toparlanmağa başlayan 2.<br />

Ordunun 16. Kolordusuna ait 8 tümen Muş çevresinde toplanmış, gönüllülerle 3 Ağustosta<br />

saldırıya geçti ve Kurtik dağları üzerinden Muş şehrine girdi. Rus birlikleri kontrolleri<br />

altındaki köylerde katliam yaparak geri çekildiler. Ne var ki Ruslar yeni birliklerin<br />

katılmasıyla yeniden saldırdılar ve Muş’a girdiler. Ama Rus işgali fazla uzun sürmedi.<br />

Türk ordusu 1917 yılının bahar aylarında karşı saldırıya geçerek 30 Nisan günü şehri<br />

Ruslardan geri almağa muvaffak oldu.<br />

18 Ağustos 1917 de yapılan ateşkes antlaşmasına göre Ruslar Doğu Anadolu’dan<br />

çekildiler. Ruslar çekilirken ordunun ağırlıklarını Ermenilere bırakarak onları Türk’lere<br />

karşı harekete geçirmeğe çalıştılar.1. Dünya savaşının galipleri Mondros Mütarekesi<br />

Wilson prensipleri ve Sevr antlaşmasında açıkça görüldüğü gibi Doğuda Ermenilere devlet<br />

kurdurtmağa çalıştılar. Ermeniler de bu toprakları ele geçirmek özellikle Wilson<br />

prensiplerindeki maddeye göre bölgede çoğunluğu elde etmek için katliamlara giriştiler.<br />

Muş ve çevresi de bu katliamlara maruz kaldı.<br />

Sevr anlaşmasına dayanarak Doğuda devlet kurmak isteyen Ermeniler<br />

teşkilatlandırdıkları komitelerle katliamlarına devam ederken, Anadolu’da işgal edilmeye<br />

başlanmıştı. 19 <strong>May</strong>ıs 1919’da Samsuna çıkan Mustafa Kemal Paşa Amasya tamimini<br />

yayınladıktan sonra Erzuruma geçti. Bu sırada Doğu Anadolu halkı Ermeni katliamlarını<br />

durdurma ve Ermenilere karşı mücadele kararı alırken civar vilayetlere dağılmış olan Muş<br />

halkı da yeniden şehre dönmeye başladı. Ermenistan üzerinden Doğu Anadoluya giren<br />

Ermeni orduları, Kazım Karabekir Paşa komutasındaki Türk ordusunca yenilgiye uğratıldı.<br />

Gümrü Antlaşmasıyla da Doğu Anadolu işgal ve katliamlardan kurtuldu.<br />

<strong>12</strong>


Şekil 10.Murat Köprüsünün Eski Hali<br />

EVLİYA ÇELEBİ’NİN GÖZÜ İLE MUŞ<br />

Van eyaleti hükmünde Van deryası sahilindeki Tahtuvan subaşılığına iki menzil ve<br />

Bitlis’e bir menzil yakındır. Şerefname tarihinin dediğine göre bu Muş şehri, Azerbaycan<br />

şehirlerinden bir tanesi idi. Sonra Van deryasının kuzeyinde (Adilcevaz ) kalesi<br />

yakınındaki Süphan dağında halen mahfuz durup 40-50 senede bir ses duyulur, 70-80<br />

senede bir kere 5- 10 gün kadar Süphan kayasından kuyruğunu çıkarır bir yedi başlı ejder,<br />

o asırda fırsat bulup bütün Nemrutluları yiyerek Allah’ın emriyle yine Süphan dağındaki<br />

mağarasına girip mahpus kalmıştır. Sonra yine Nemrut lain kavmine Cenab-ı Hak Muş<br />

sahrasında bir büyük fare hasıl edip bütün Nemrutluları yedirerek Muş ahalisini helak ettiği<br />

için şehrin adına (Muş) derler. Muşun çıktığı büyük mağara halen görülür. Bu mağara<br />

içinde olan fare ve sıçan başka bir diyarda yoktur. Allah’ın emriyle İskender’in Filkos<br />

namındaki hekiminin tılsımı sebebiyle Muş Sahrasında asla sıçan olmaz. Timurlenk al-i<br />

Osman üzerine hareket edince bu Muş şehrini ve kalesini harap, halkını kebap, evlerini<br />

turap eylemiştir ki halen haraplı eserleri görülür. Şehir, Muş sahrasının ağzında bir dağın<br />

eteğindedir.<br />

YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ<br />

Şekil 11. Tuz Çıkarılan Tarlalar<br />

Muş ili yüksek ve dağlı bir yörededir. İl alanının yüzde 34.9’nü kaplayan dağlar,<br />

Güney Doğu Torosların uzantılarıdır. Bu dağlar, Alp-Himalaya kıvrım sistemiyle birlikte<br />

oluşmuş genç dağlardır. Rakım, genellikle <strong>12</strong>50 metrenin üzerindedir. Genç ve verimli<br />

13


alüvyonlarla örtülü ovalar, il yüzölçümünün yüzde 27.2’sini kaplar. Murat vadisi il<br />

topraklarını doğu-batı doğrultusunda parçalamıştır. Genellikle 15<strong>00</strong>-17<strong>00</strong> m rakımlı<br />

platolar il alanının yüzde 37.9’nu kaplar.<br />

DAĞLAR<br />

Şekil <strong>12</strong>.Muş İlini Çevreleyen Dağlar<br />

Güneydoğu Toros Dağları’nın uzantıları Muş il alanını çevreler. Eskiden gür<br />

ormanlarla örtülü olan bu genç dağlar, zamanla çıplaklaşmıştır. Muş ilinin başlıca önemli<br />

dağları Akdoğan (Hamurpet), Şerafettin, Bilican, Bingöl, Haçreş (Karaçavuş, Çavuş),<br />

Otluk ve Yakupağa dağlarıdır.<br />

1- Akdoğan (Hamurpet) Dağı:<br />

Şekil 13. Akdoğan Dağı<br />

Muş’un kuzeyinde yer alır. Doğrultusu kuzeydoğu-güneybatıdır. Bu doğrultudaki<br />

uzunluğu yaklaşık 30 km, genişliği ise kuzey–güney doğrultuda 10 km.’dır. En yüksek<br />

14


zirvesinin rakımı 2879 m.’dir. Muş’un önemli göllerinden olan Akdoğan (Hamurpet)<br />

Gölleri bu dağın üzerindedir.<br />

2- Şerafettin Dağları:<br />

Muş il alanının batısında yer alan engebeli dağlardır. Büyük bölümü Bingöl ilinde<br />

kalan bu dağlar, doğu-batı doğrultulu çok yüksek ve düzenli bir sırt görünümündedir.<br />

3- BilicanDağları:<br />

Şekil 14. Bilican Dağı<br />

Bulanık ve Liz Ovaları arasında yer alır. Doğrultusu kuzeybatı-güneydoğudur.<br />

Haçlı (Kazan,Bulanık) Gölünün kuzeybatısında balık sırtı biçiminde uzanan bu dağlar daha<br />

sonra düzenli bir biçim alır. Rakım güneye inildikçe artar. Bilican Dağları, Bulanık ilçesine<br />

doğru düzenli biçimde alçalarak uzanır. Burada Laris Tepesini oluşturduktan sonra birden<br />

kesilir. Bilican Dağlarının en yüksek zirvesi 2950 m. Rakımlı, Bilican Tepe (Ziyaret Tepe,<br />

Vangesor Tepesi)’dir. Diğer önemli zirveleri Avni Kalesi Tepesi (2754 m), Şeyhtokum<br />

(23<strong>00</strong> m), Karaburun (25<strong>00</strong> m) ve Hasan Tepeleridir.<br />

4- Bingöl Dağları:<br />

Şekil 15. Kızakla Taşımacılık<br />

15


Muş il alanının kuzey batısında yer alır. Bu dağların büyük bölümü Erzurum ilinde<br />

kalır. Doğu-batı doğrultusunda uzanan Bingöl dağları Muş il alanını çevreler.<br />

5- Otluk Dağları:<br />

İl alanının ikiye ayırırcasına kuzey batı güneydoğu doğrultusunda uzanır. Rakım<br />

genellikle 2<strong>00</strong>0 m dolayındadır. En yüksek zirvesi ise 2155 m yüksekliğindedir.<br />

6- Haçreş (Karaçavuş, Çavuş) Dağları:<br />

Şekil 16. Haçreş Dağları<br />

Muş ilçe merkezinin güney-batısında kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanır.<br />

Muş şehri bu dağların önemli zirvelerinden olan Kurtik Dağı (2645 m)’nın kuzeye bakan<br />

yamaçlarında kurulmuştur.<br />

7- Yakupağa Dağları:<br />

Muş il alanının güneydoğusunda uzanır. Doğrultusu doğu-batıdır. Muş-Van illeri<br />

arasında tabii bir sınır oluşturacak biçimde uzanan bu dağların önemli bölümü Van’dadır.<br />

Muş ili yüksek ve dağlı bir yörededir. İl alanının yüzde 34.9’nü kaplayan dağlar,<br />

Güney Doğu Torosların uzantılarıdır. Bu dağlar, Alp-Himalaya kıvrım sistemiyle birlikte<br />

oluşmuş genç dağlardır. Rakım, genellikle <strong>12</strong>50 metrenin üzerindedir. Genç ve verimli<br />

alüvyonlarla örtülü ovalar, il yüzölçümünün yüzde 27.2’sini kaplar. Murat vadisi il<br />

topraklarını doğu-batı doğrultusunda parçalamıştır. Genellikle 15<strong>00</strong>-17<strong>00</strong> m rakımlı<br />

platolar il alanının yüzde 37.9’nu kaplar.<br />

16


A.2. İL VE İLÇE SINIRLARI<br />

HASKÖY İLÇESİ<br />

Şekil 17.Hasköy Hükümet Konağı<br />

Tarihi ve Coğrafi Yapısı:<br />

İlçe halkı Osmanlı imparatorluğu döneminde Irak’tan göç ederek Batman İli Sason<br />

ilçesi ve Bitlis ili Mutki ilçesi üzerinden gelip ilçemize yerleşmiştir. Hasköy orta<br />

büyüklükte bir köy iken; 1968 yılında Belediye teşkilatı kurulmuş, 19.06.1987 tarih ve<br />

3392 Sayılı Kanunla ilçe statüsüne kavuşmuştur. Batısında Muş iı merkezi, kuzeyinde<br />

Korkut ilçesi, doğusunda Bitlis İli Güroymak İlçesi, güneyinde yine Bitlis ili Mutki ilçesi<br />

bulunmakta olup, toplam yüzölçümü 227 Km2.dir. Arazi yapısı bakımından Muş ovası ve<br />

Karaçavuş dağları olarak ikiye ayrılır. İlçe arazisinin büyük bölümünü Muş ovası<br />

oluşturmaktadır. Ortalama yükseklik ovada 1.3<strong>00</strong> metre civarında olup, dağlık kesiminde<br />

rakım 2.2<strong>00</strong> metreye kadar yükselmektedir. İklim yapısı itibariyle karasal iklim hüküm<br />

sürmekte, kışları çok soğuk ve kar yağışlı, yazları ise sıcak ve kurak geçmektedir.<br />

İdari Durum:<br />

Hasköy’ün ilçe olduğu 1987 tarihinde kendisine bağlı 1 kasaba ve 47 köy<br />

bulunmakta iken; Korkut’un ilçe olması ve 30 köyün bu ilçeye bağlanması ile birlikte<br />

ilçemize bağlı köy sayısı l7 ye düşmüştür. 2<strong>00</strong>0 yılında yapılan Genel Nüfus Tespitinde<br />

ilçe merkezinin nüfusu 21.342, kasaba ve köylerle birlikte toplam nüfusu ise 39.915 olarak<br />

belirlenmiştir. İlçe merkezi ile Düzkışla kasabası idari yönden 3’er mahalle muhtarlığına<br />

bölünmüştür.<br />

Haberleşme Ulaşım ve Altyapı Durumu:<br />

17


İlçemiz Muş – Bitlis – Van Devlet Karayolu üzerinde bulunmakta olup, il<br />

merkezinin uzaklığı 18 Km.dir. ilçemize bağlı kasaba ve köylerde bu yolun sağına ve<br />

soluna dağılmış durumdadır. Düzkışla kasabası ile <strong>12</strong> köyümüzün ilçe merkezi ile<br />

bağlantısı asfalt yollarla, geri kalan 5 köyümüzün bağlantısı ise kısmen asfalt, kısmen<br />

stabilize yollarla yapılmaktadır. İlçemize bağlı tüm yerleşim birimlerinde elektrik ve<br />

telefon bağlantısı mevcuttur.<br />

İlçe merkezi ile Düzkışla beldesi, Elmabulak, Dağdibi,Büvetli ve Koğuktaş<br />

köylerinde içme suyu ihtiyacı içme suyu şebekelerinden karşılanmakta, diğerlerinde ise bu<br />

ihtiyaç köy çeşmelerinden karşılanmaktadır.<br />

Sağlık Durumu:<br />

1966 yılında sosyalizasyon kapsamına alınan ilçemizde 30 taklı Devlet Hastanesi<br />

ile 1’i Düzkışla Beldesinde olmak üzere 2 sağlık ocağı; Gökyazı, Otaç, Sarıbahçe ve<br />

Dağdibi köylerinde sağlık evi mevcuttur. Ancak Gökyazı, Otaç ve Sarıbahçe<br />

köylerimizdeki sağlık evleri personel ataması yapılmadığından kapalı bulunmaktadır.<br />

İlçe Devlet Hastanesi Baştabipliğinde 5doktor, 1 diş tabibi, 8 yardımcı sağlık<br />

personeli (sağlık memuru, ebe ve hemşire), 3 memur, 2 teknik personel, 1 şoför, 1 aşçı, 9<br />

hizmetli, Merkez Sağlık Ocağında 1 doktor, 3 yardımcı sağlık personeli (sağlık memuru,<br />

ebe ve hemşire), 1 memur, 1 şoför ve 1 hizmetli, Düzkışla Sağlık Ocağında 1 doktor, 3<br />

yardımcı sağlık personeli (sağlık memuru ve ebe), 1 şoför, 1 hizmetli, Dağdibi Sağlık<br />

Evinde ise 1 ebe görev yapmaktadır. İlçemiz Sağlık Grup Başkanlığında 1 ambulans,<br />

Merkez Sağlık Ocağında ise 1 binek oto mevcuttur.<br />

Ekonomik Durum:<br />

İlçe ekonomisi büyük oranda tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Bunun yanında<br />

şehirlerarası yolcu ve yük taşımacılığı da ilçe ekonomisine önemli katkı sağlamaktadır.<br />

İlçede istihdam sağlayacak sanayi ve ticari müesseseler bulunmadığından ilçe halkının bir<br />

kısmı zaman içerisinde büyük şehirlere anımsanmayacak bir kısmı da yurt dışına iş bulmak<br />

amacı ile göç etmiştir.<br />

İlçemizde yaklaşık olarak 91<strong>00</strong>0 dekar ekilebilir arazi mevcut olup, bunun 5<strong>00</strong><strong>00</strong><br />

dekarlık losmı sulanabilir nitelikte düzlük arazidir. Söz konusu sulanabilir arazinin bugün<br />

itibari ile yaklaşık 14<strong>00</strong>0 dekarlık kısmı sulanabilmektedir. Sulama çoğunlukla ilçemiz<br />

sınırları içerisinden geçen Karasu ırmağı üzerine D.S.İ. tarafından yaptırılan regülatörden<br />

mevcut 11.750 metre uzunluğundaki ana kanal ve 4350 metre uzunluktaki yedek kanallar<br />

vasıtası ile yapılmaktadır. Ayrıca vatandaşlar kendi imkanları ile Irmaktan su almakta ve<br />

az da olsa yer altı suyundan da faydalanılmaktadır. Büyük bir tarımsal potansiyele sahip<br />

ilçemiz arazisinin yapılacak yeni kanallarla sulu tarıma elverişli hale getirilmesi hem ilçe<br />

ekonomisine ve hem de Ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacaktır.<br />

İlçemizdeki tarım alanlarında çoğunlukla şeker pancarı, tütün, buğday yem bitkileri ve<br />

karpuz ekimi yapılmakla beraber son yıllarda şeker pancarı ve tütün ekimine kota<br />

uygulanmasından dolayı çiftçilerimiz ilçe Tarım Müdürlüğümüzün yönlendirmeleri ile<br />

yonca ve korunga ekimine başlamışlardır.<br />

İlçe halkının önemli gelir kaynaklarından biri de hayvancılıktır. İlçemizde 137<strong>00</strong><br />

civarında büyükbaş, 451<strong>00</strong> civarında küçükbaş hayvan olduğu tahmin edilmektedir.<br />

18


Hayvanlarda elde edilen et ve süt ürünleri çoğunlukla aile ihtiyaçları için kullanılmakta,<br />

geri kalanı da çevre pazarlarında satılmaktadır. İlçedeki mevcut hayvan potansiyelinin<br />

ekseriyeti et ve süt verimi düşük olan yerli ırktan müteşekkildir. İlçemizde en çok Doğu<br />

Anadolu kırmızısı ve yerli kara ırkları bulunmakta, bu ırklar toplam sığır varlığımızın<br />

%75'’en fazlasını oluşturmaktadır. Bunun yanında sıra ile esmer,siyah,beyaz,alaca ve<br />

simental kültür ırkları ve bunların melezIerinin sayıları her geçen gün artmakta olup,<br />

hayvan ırkının ıslahı için başta sun'’ tohumlama olmak üzere ıslah çalışmaları devam<br />

etmektedir. iLçemiz küçükbaş hayvan varlığı ise morkararnan ve akkaraman koyunları ile<br />

7<strong>00</strong>0 civarında kır keçisi oluşturmaktadır.<br />

Ayrıca ilçemize bağlı Azıklı, Böğürdelen, Büvetli, Dağdibi, Elmabulak,<br />

Karakütük, Koğuktaş, Ortanca, Otaç ve Yarkaya köylerimizin sınırları içerisinde toplam<br />

47<strong>00</strong>0 dekarlık orman alanı mevcuttur. Söz konusu bu orman alanlarımızın çok büyük bir<br />

kısmı bozuk meşeliklerden ve dağ kavağından oluşmaktadır. Orman alanlarımız bozuk<br />

ağaçlıklardan müteşekkil olduğundan ekonomik yönden sadece yakın köylerin aile<br />

ekonomisine çok az miktarda kurumuş ve yaşlı ağaçların kesilmesiyle katkı<br />

sağlanmaktadır.<br />

Şekil 18.Hasköy’de Yapılan At Yarışları<br />

İlçe Tarım Müdürlüğümüz 1 ziraat mühendisi, 1 veteriner hekim, 7 ziraat<br />

teknisyeni, 2 veteriner sağlık teknisyeni, 2 motor teknisyeni, 1 elektrik teknisyeni ve 10<br />

işçi ile hizmet vermektedir.<br />

Eğitim ve Kültür Durumu<br />

İlçemizde eğitim-öğretim düzeyi geçmiş yıllarda düşük olmakla birlikte 1998<br />

yılında zorunlu eğitim süresinin 8 yıla çıkması, arkasından okul ve derslik sayısının hızla<br />

artması halkın bilinç düzeyinin yükselmesi ile özellikle ilköğretim okullarımızdaki öğrenci<br />

sayısı hızla yükselmiştir.<br />

1998-1999 eğitim yılında 1417,1999-2<strong>00</strong>0 eğitim yılında 5<strong>03</strong>8,2<strong>00</strong>0-2<strong>00</strong>1 eğitim<br />

yılında 5207 , 2<strong>00</strong>1-2<strong>00</strong>2 eğitim yılında 5431 ve 2<strong>00</strong>2-20<strong>03</strong> öğretim yılında ise 5774<br />

öğrencinin devam sağlanmıştır.<br />

19


İlçemiz genelinde 5’i ilçe merkezinde 10 ilköğretim okulu, <strong>12</strong> birleştirilmiş sınıflı<br />

ilköğretim okulu ve 1 yatılı bölge ilköğretim okulunda mevcut 154 derslikte toplam 5774<br />

öğrenci eğitim görmektedir.<br />

Ayrıca İlçe merkezinde 1997 yılında yapılan 15 derslikli Çok Programlı Lisede 327<br />

öğrenci eğitim görmektedir.<br />

İlçedeki ilk ve orta dereceli okullarda 180 öğretmen ve idareci görev yapmaktadır.<br />

İlçemizde daha kaliteli bir eğitim verilebilmesi için ilçe merkezindeki Yatılı Bölge<br />

ilköğretim Okulunun 350 olan pansiyon kapasitesinin 7<strong>00</strong>’e çıkarılması, uygun<br />

görülmektedir.<br />

İlçemiz Halk Eğitim Merkez Müdürlüğünce 2<strong>00</strong>2 yılı içerisinde Ulusal Eğitime<br />

Destek Kampanyası doğrultusunda; 9adet Sosyal Kültürel kurs, 17 adet Mesleki Eğitim<br />

kursu; 16 adet okuma yazma kursu açılmış bu kurslara 427 kız, 415 erkek olmak üzere<br />

toplam 842 kursiyer devam etmiştir. Ayrıca çok programlı lise bünyesinde Ekim 2<strong>00</strong>2’de<br />

açılan Üniversite Hazırlık kursuna 141 öğrenci ve Ekim 2<strong>00</strong>2 de Alparslan ilköğretim<br />

Okulunda açılan Fen Liselerine hazırlık kursu da 99 öğrenci devam etmektedir. Söz<br />

konusu kurstaki öğrencilerin tüm kitap ve kırtasiye ihtiyaçları Muş Valiliği ve<br />

Kaymakamlığımızca karşılanmıştır.<br />

1996 yılında açılan ilçe Halk Kütüphanemizde ilçe gençliğinin eğitim ve kültür<br />

seviyesinin yükselmesine büyük katkı sağlamaktadır.<br />

İlçemizde 3 tane amatör spor kulübü bulunmakta ve Muş 1. amatör kümede futbol<br />

oynamaktadırlar. Futbol maçları ilçe merkezinde 2<strong>00</strong>1 yılında hizmete açılan stadyumda<br />

yapılmaktadır.<br />

MAHALLİ İDARELER:<br />

a Hasköy Belediyesi:<br />

1968 tarihinde kurulmuştur. Sunay, Kültür ve Sayanlar Mahallesi olmak üzere<br />

toplam 3 mahalleye hizmet vermektedir. 2<strong>00</strong>0 Yılında yapılan Genel Nüfus tespitinde ilçe<br />

Merkezinin nüfusu 21.342 dir. Belediye 2<strong>00</strong>2 yılında yeni yapmış olduğu hizmet binasına<br />

taşınmıştır. İlçede ilk imar planı 31.11.1969 tarihinde, ikinci imar planı ise, 07.10 .199 i<br />

tarihinde yapılmıştır. Belediyemizin en büyük sorunu yeterli içme suyunun olmayışı, şehir<br />

içi yollarının bozuk oluşu ve kanalizasyon şebekesinin eksik ve yetersiz oluşudur. Belediye<br />

gelirinin tamamı Genel idareden gelen paydan oluşmaktadır<br />

Belediye Başkanlığının kendi hizmet binasının dışında, Kaymakamlık olarak<br />

kullanılan iş hanı, 2 adet boş hizmet binası mezbahane, garaj ve 19 adet lojmanı<br />

bulunmaktadır.<br />

Belediye hizmetleri 40 memur ve 44 geçici işçi tarafından yürütülmektedir.<br />

Belediye Başkanlığının Araç Parkı; 2 kamyon, 2 otobüs, 1 Ambulans 2 itfaiye aracı, 2<br />

binek otomobil, 1 kepçe, 1 kazıyıcı- yükleyici kepçe 1 traktör ve 1 vidanjörden<br />

oluşmaktadır.<br />

20


- Düzkışla Belediyesi:<br />

1992 yılında kurulan Belediye Bahçelievler, Kültür ve Yeni Mahalle olarak üzere<br />

toplam 3 mahalleye hizmet vermektedir. 2<strong>00</strong>0 Yılı Genel Nüfus tespitine göre, 5350<br />

nüfusu olan kasabamız ilçemize bağlı en büyük yerleşim birimidir. İmar planı 2<strong>00</strong>2 yılında<br />

yapılan Belediyenin yol ve içme suyu gibi alt yapı hizmetleri yeterli sayıla bilecek düzeyde<br />

olmakla birlikte kanalizasyon sistemi yetersizdir.<br />

Belediye hizmetleri, 11 memur ve 5 geçici işçi tarafından yürütülmektedir.<br />

Belediye başkanlığının araç parkı; 1 kamyon, l otobüs, 1 traktör ve l otomobilden<br />

oluşmaktadır.<br />

MALAZGİRT<br />

Şekil 19. Malazgirt Kalesi<br />

Doğu Anadolu Bölgesinde yer alan Malazgirt, Muş’un en büyük ilçesi olup, il<br />

merkezine 138 km uzaklıktadır. Murat Nehri’nin güneydoğu kesiminde bulunan ilçemiz,<br />

denizden 1550 m yüksekliktedir. Batıda Bulanık İlçesi, doğuda Ağrı’nın Patnos ve Tutak<br />

İlçeleri, kuzeyde Erzurum’un Karayazı İlçesi, güneyde Bitlis’in Ahlat ve Adilcevaz İlçeleri<br />

ile komşu olan ilçemizin toplam yüzölçümü 1534 km² dir.<br />

İlçemiz geniş ova ve dağlarla kaplıdır. Malazgirt Ovası, Badişan Ovası ve Ulusu<br />

Ovasını, Murat Nehri, Hınıs Çayı ve Badişan Çayı sulamaktadır. Arazinin % 65’inin<br />

engebeli olduğu ilçemizin kuzeydoğu istikametinde Katevin Dağı, güneydoğu<br />

istikametinde ise Süphan Dağı yer almaktadır. İlçenin üzerinde kurulduğu Malazgirt Ovası<br />

yüksek bir plato görünümünde olup, yer yer volkanik kaya yığınlarına rastlanmaktadır.<br />

21


Şekil 20. Aktuzla’ da Tuz Çıkarılma Çalışmaları<br />

19<strong>00</strong>’lü yıllardan itibaren bir çok depreme sahne olan Malazgirt, 1. derece deprem<br />

kuşağı üzerinde yer almaktadır. Özellikle 19<strong>03</strong> yılındaki deprem ilçe merkezini ve köyleri<br />

yerle bir etmiştir.<br />

Geçen yüzyılda ormanlarla kaplı olan ilçemizin kuzey kısmı ve zengin ağaç<br />

topluluklarına sahip Murat Havzasında günümüzde yeşillikten eser yoktur.<br />

Bitki örtüsünün yok denecek kadar az olması ilçe genelindeki karasal iklimin<br />

tamamen hakim olması sonucunu doğurmuştur. Kışlar uzun ve kar yağışlı, yazlar sıcak ve<br />

kurak geçmektedir. Kışın yer yer 2-3 metreyi bulan kar yağışı yanında –30 ile –35 ºC’lere<br />

inen sıcaklık, hayatı olumsuz yönde etkilemekte ve ilçe yolu ile köy yollarının<br />

kapanmasına yol açmaktadır. Yağmurlar ise genellikle ilkbaharda Nisan ve <strong>May</strong>ıs<br />

aylarında kısmen de sonbaharda görülür.<br />

İlçede maden bulunmamakta, ancak Aktuzla Köyü’nde tuz çıkarılarak ilçe ve civar<br />

yerleşim birimlerinin tuz ihtiyacını karşılamaktadır.<br />

22


KORKUT<br />

İLÇESİ<br />

Şekil 21. Korkut’ tan Genel Görünüm<br />

Yerleşim yeri olarak yaklaşık 1<strong>00</strong>0 yıllık bir geçmişi bulunduğu tahmin edilen<br />

Korkut’ un ilkçağda Urartu sınırları içinde yer aldığı bilinmektedir. 1071 Malazgirt<br />

Zaferinden sonra Büyük Selçuklu Sultanı Alparslan’ın komutanlarından Seyit İbrahim<br />

komutasındaki ordu yöreyi Selçuklu topraklarına ve bir süre İran hakimiyeti altında<br />

kalmıştır. Bu dönemde ilçe Farsça “Tepe” anlamına gelen “Til” adıyla anılmıştır. 1514<br />

tarihli Çaldıran Zaferinden sonra yöre Osmanlı hakimiyeti altına girmiş ve uzun süre<br />

nahiye statüsünde kalmıştır. 1964 yılında Korkut adını alan yöre 09.05.1990 tarih ve 3644<br />

sayılı kanunla ilçe statüsü kazanmıştır.<br />

Korkut ilçesi,Kuzeybatı ve Kuzeyde Muş Merkez ilçesi,yine Kuzeyde Bulanık<br />

ilçesi, Doğuda Bitlis ili,Güneyde ise Hasköy ilçesiyle sınırlıdır.<br />

a)-Yüzey Şekilleri : Korkut ilçesi Muş Ovasının doğusunda Van Gölü<br />

Çöküntüsünde komşu bir yerde bulunur. Rakımı 13<strong>00</strong> metredir.<br />

b)-İklim: İlçede şiddetli bir karasal iklim hakimdir. Doğal bitki örtüsü bozkır olup,<br />

yıllık ortalama yağış miktarı 7<strong>00</strong> mm. Civarındadır. Yıllık sıcaklık ortalaması 18.7 C.<br />

Yıllık yağış ortalaması ise 37 Kg.dır.<br />

c)-Dağ,Ova ,Göl ve Akarsular: ilçe arazilerinin büyük bir bölümü Muş Ovası<br />

üzerinde yer alır.<br />

23


Şekil 22. Korkut Sulama Göleti<br />

İlçede Nüfus Müdürlüğünde 1 Müdür ,2 Veri Hazırlama ve Kontrol işletmeni görev<br />

yapmaktadır. 2<strong>00</strong>0 sayımına göre merkez ve Köy nüfusları toplamı 32416 olup, ilçe<br />

Merkezinin nüfus toplamı ise 6135’tir.<br />

2<strong>00</strong>2Yılında belirtilen Nüfus olayları kütüklerimize ve bilgisayarımıza aktarılmıştır.<br />

2<strong>00</strong>2 yılında 257 adet erkek,149 adet kadın ve 3 adet aile cüzdanı tanzim edilerek<br />

Vatandaşlara verilmiştir.<br />

Korkut İlçesi Muş İlinin en yeni İlçesidir. İlçede iki Kasaba,26 Köy ve bu Köylere<br />

bağlı 13 mezra bulunmaktadır. İlçe Merkezi 3,Altınova Kasabası da 4 Mahalleden<br />

oluşmaktadır. Yeni Belde olan Karakale’ de Mahalle organları henüz oluşturulmamıştır.<br />

Çevre ve sosyo ekonomik şartlar nedeniyle İlçe merkezinde ve köylerde evler<br />

genellikle tek katlı olarak kerpiçten veya taştan yapılmıştır. İlçenin kurulmasıyla beraber<br />

var olan konut sıkıntısı daha da artmıştır.<br />

Geleneksel yapı gereği çok çocuklu kalabalık aileler bir veya iki odalı evlerde<br />

yaşamaktadır. Muş yöresinin mahalli folkloru azda olsa görünmektedir. Genellikle<br />

düğünlerde oynayan oyunların isimleri aşırma, koçeri, bottani, gerandi dir.<br />

Evlilik öncesinde evliliğe aile büyükleri karar verir. Kız isteme töreninde yüzük<br />

takılır, ve kolonya,şeker,sigara ikram edilir. Daha sonra “Şerbet içme” de denilen nişan<br />

töreni yapılır. Düğün genellikle Çarşamba günü erkek tarafının evinde toplanmaya başlar.<br />

Ertesi sabah gelinin götürülme töreniyle düğün son bulur.<br />

Ölü defn edildikten sonra ölünün birinci derece yakınları mezarlığında tek sıra<br />

dururlar ve mezarlığı gelenler baş sağlığı diler,ertesi sabah ölü evinde Kuran<br />

okunmasından sonra öğlene kadar yine başsağlığı dilenir. Öğleden sonra kadınların “Şadu”<br />

denen ağıt yakması başlar.<br />

24


İlçe genelinde Okuma-yazma oranı % 70 ‘dir. Köylerde İlkokul düzeyinde bina<br />

sıkıntısı yoktur. Ancak Köy İlkokullarında mevcut binaların tamir edilmesi, araç-gereç ve<br />

teçhizat yönünden takviye edilmesi gerekmektedir.<br />

Kümbet Yunus Emre Yatılı İlköğretim Bölge Okulu ve Altınova Yatılı İlköğretim<br />

bölge Okulunun açılmasıyla, İlçe genellinde İlköğretim düzeyinde eğitim problemi<br />

kalmamıştır. İlçede eğitim-öğretim 3 YİBO. Pansiyonlu ,Çok Programlı Lise,4 İlk öğretim<br />

okulu 23 birleştirilmiş sınıflı Köy ilköğretim okullarında toplam 6<strong>12</strong>5 öğrenci 191<br />

öğretmen 172 derslikle devam etmektedir.<br />

İlçe genelinde 2 sağlık ocağı ve 2 sağlık evi mevcuttur. Sağlık hizmetleri toplam 21<br />

kişilik sağlık ekibiyle yürütülmektedir.<br />

VARTO İLÇESİ<br />

Şekil 23.Varto’da Kış<br />

Varto 16.382 nüfusu ile Muş ilinin 4. büyük ilçesidir. Varto tarihi eskilere<br />

dayanan bir yerleşim yeridir. İsmini Urartulardan almaktadır.<br />

31 Mart 1918 yılında Rus işgalinden kurtarılan Varto 1926 yılında belediyelik<br />

olmuştur. Varto okur yazar oranının en fazla olduğu ilçelerimizden biridir. Tarihi ve<br />

Kültürel yapı bakımından zengin olan ilçede kış ayları oldukça soğuk ve kar yağışlı geçer,<br />

yazlar ise sıcak ve kuraktır.<br />

1966 yılında büyük çaplı bir deprem geçiren Varto sonrasında yeni yapılanmaya<br />

başlamış fakat altyapısını henüz tam olarak oturtamamıştır.<br />

25


Şekil 24. Varto’dan bir görünüm<br />

BULANIK İLÇESİ<br />

Bulanık, Muş merkezine 105 Km uzaklıkta, 1.430 Km2 yüzölçümlü ,deniz<br />

seviyesinden yüksekliği 1.480 m olan 2<strong>00</strong>0 yılı Ekim ayında yapılan nüfus sayımı<br />

sonuçlarına göre 99. 819 toplam nüfusu ile Muş ilinin en büyük ilçesidir.Bulanık ve<br />

çevresi; tarih olarak M.Ö. 3<strong>00</strong>0’li yıllara kadar uzayan eski bir yerleşim yeridir.<br />

M.Ö. 25<strong>00</strong>-3<strong>00</strong>0 yıllarında Bulanık ve civarında Nobiler yaşamış ve bu yörede<br />

‘Gobin’ adlı bir kasaba kurmuşlardır. Daha sonra bölgeye Urartular hakim olmuşlardır.<br />

Bulanık zamanla Bizanslılarm hakimiyeti altına girmiş ve bu durum 1071 Malazgirt<br />

zaferine kadar sürmüştür. Bu tarihten sonra ilçeyi Selçuklular idare etmiş, Büyük Selçuklu<br />

Imparatorluğunun parçalanmasmdan sonra 1555 yılında Muş’un Kanuni Sultan Süleyman<br />

tarafından Akkoyunlulardan alınmasına kadar bölge Akkoyunlu Beyliğinin hakimiyetinde<br />

kalmıştır.<br />

Bulanık 1884 yılnıda Bitlis Valiyeti Muş Sancağına bağlanmış, 1927 yılında<br />

Muş’un il olmasından sonra Muş’a bağlı bir ilçe statüsü kazanmıştır.<br />

Bulanık adının; ilçe sınırları içerisinde bulunan kazan (Haçlı) gölünün suyunun<br />

bulanık oluşundan kaynaklandığı rivayet olunur. Bu göl, Bilican dağından gelen kaynak ve<br />

kar suları ile beslenir. Göle kadar berrak gelen sular göle varır varmaz toprakla<br />

karıştırılmış gibi bulanır ve bulanık olarak gölden çıkar. Gölden çıktıktan sonra bu su<br />

‘körsu’ adını alır ve ilçe merkezinin 2<strong>00</strong> m kuzeyinden geçerek Murat nehrine karışır.<br />

Bulanık ilçesi merkezi ve köylerinin çok büyük bir kısmı ovada kurulmuştur.<br />

İıçenin coğrafi karakteristikleri arasında Bilican dağları,Murat nehri, Heftrenk çayı ve<br />

Kazan (Haçlı)gölü yer almaktadır. İlçenin iklimi karasal olup, yılın 6 –7 ayı karIarla<br />

kaplıdır.<br />

26


İlçede orman denebilecek nitelikte bitki örtüsüne sahip alan yoktur. İlçe merkezinin<br />

2 km güneybatısında bir bataklığı andırır mahiyette Şorgöl kaplıcası bulunmaktadır.<br />

İlçenin diğer ilçe ve köylerle olan karayolu bağlantısı iyi durumdadır. Köylerle olan<br />

karayolu ulaşımında özellikle kış aylarında kar yağışı nedeniyle kapanmalar olsa da<br />

yolların en kısa zamanda ulaşıma açılması sağlanmaktadır.<br />

Belediyelere ait araçlann seferleri yanısıra ilçenin hemen her köyünden ilçe yada il<br />

merkezine hergün düzenli minibüs seferleri yapılmaktadır.<br />

İıçenin bütün köylerinde telefon ve elektrik mevcuttur ayrıca bugüne kadar bazı<br />

mezralara da telefon götürülmüştür.<br />

Şekil 25. Bulanık İlçesinden Genel Görünüm<br />

Şekil 26. Bulanık Hükümet Konağı<br />

27


A. 3. İLİN COĞRAFİ DURUMU:<br />

Muş İli, Doğu Anadolu Bölgesindedir. 39° 29’ Ve 38° 29’ kuzey enlemleriyle 41°<br />

06’ ve 41° 47’ doğu boylamlarının arasındadır. Yüzölçümü 8196 km2’dır. Türkiye yüz<br />

ölçümünün yüzde 1.1’ini kaplar.<br />

Muş ili, doğuda Ağrı’nın Patnos ve Tutak, Bitlis’in Ahlat ve Adilcevaz, kuzeyden<br />

Erzurum’un Karayazı, Hınıs, Tekman; Karaçoban (1987’den sonra) batıdan Bingöl’ün<br />

Karlıova ve Solhan, güneyden ise Diyarbakır’ın Kulp, Siirt’in Sason ve Bitlis’in<br />

Güroymak (1987’den sonra) ve Mutki ilçeleriyle çevrilidir.<br />

Muş il topraklarının yüzde 97.5’i tarıma elverişlidir. İl topraklarının yüzde 37.9’ünü<br />

platolar, yüzde 34.9’ünü dağlar ve geri kalan yüzde 27.2’sini ovalar oluşturur.<br />

Muş şehri Güney Doğu Toros Dağlarının uzantısı olan Haçreş dağlarının önemli<br />

zirvelerinden Kurtik Dağının kuzeye bakan yamaçlarında, Çar ve Karni derelerinin<br />

aktıkları vadiler arasında kuruludur. Şehrin batı sınırını Karni Deresi oluşturur. Kuzey<br />

sınırını ise 1955’te yapılan demiryolu hattı ve istasyon çizer. Şehir, zamanla ovaya doğru<br />

yayılmış, 2,5 km uzaklıktaki istasyon ve sütlüce köyü ile birleşmiştir.<br />

A. 4. İLİN TOPOĞRAFYASI VE JEOMORFOLOJİK DURUMU:<br />

İlimiz yüksek ve dağlık bir yöredir. İl alanının % 34.9’nu kaplayan, Güneydoğu<br />

Torosların uzantısıdır. Bu dağlar, Alp-Himalaya kıvrım sistemiyle birlikte oluşmuş genç<br />

dağlardır. Rakım, genellikle <strong>12</strong>50 metrenin üzerindedir. Genç ve verimli alüvyonlarla<br />

örtülü ovalar, il yüzölçümünün % 27.2’sini kaplar. Murat vadisi il topraklarını doğu-batı<br />

doğrultusunda parçalamıştır. Genellikle 15<strong>00</strong>-17<strong>00</strong> metre rakımlı platolar il alanının %<br />

37.9’nu kaplar.<br />

A. 4. 1. DAĞLAR:<br />

Güneydoğu Toros dağlarının uzantıları Muş il alanın çevreler. Eskiden gür<br />

ormanlarla örtülü olan bu genç dağlar, zamanla çıplaklaşmıştır. İlimizin başlıca önemli<br />

dağları Akdoğan(Hamurpet), Şerafettin, Bilican, Bingöl, Haçreş(Karaçavuş,Çavuş), Otluk<br />

ve Yakupağa dağlarıdır. (Bkz. A.1)<br />

A. 4. 2. PLATOLAR, VADİLER VE OVALAR :<br />

28


Şekil 27. Muş Vadisinden Genel Görünüm<br />

Şekil 28. Muş Ovası (Laleler)<br />

İl alanının kuzey ve kuzeybatısında yer alan bu platolar Murat vadisinin tavanı ile<br />

bu dağların zirveleri arasında sıralanır. Az dalgalı ve kalın bir toprak tabakası ile<br />

örtülüdürler. Bol sulu ve otludurlar. Bu nedenle Muş tarımının en gelişmiş dalı<br />

hayvancılıktır.<br />

29


Muş ilindeki vadiler Murat Irmağı ve kollarınca açılmıştır. Bu vadilerin en önemlisi<br />

Murat Vadisidir. Muş il alanının yüzde 27.2’sini ovalar oluşturur. En önemlisi Muş,<br />

Bulanık, Malazgirt ve Liz Ovalarıdır.<br />

1- Murat Vadisi<br />

İl alanının kuzey batısında başlar. Başlangıçta kuzey güney doğrultulu derin bir<br />

boğaz biçiminde olan vadi sonra batıya döner. Bulanık ovasına girer. Vadi tavanı Muş<br />

ovasında genişler. Ovanın çıkışında yeniden derinleşir. Murat Vadisi Ulukaya Köyünün<br />

güneyinden il sınırlarının dışına çıkar.<br />

2- Muş Ovası<br />

Türkiye’nin en büyük ovalarından biridir. Alanı yaklaşık 1650 km2’dır. Uzunluğu<br />

80 km, genişliği ise 30 km’ yi bulur. Basamaklı bir yapı gösterir. Ovanın güneyini Haçreş<br />

Dağları çevirir. Kuzeyde ise Şerafettin Dağları ve bu sıranın uzantıları vardır. Muş<br />

ovasının doğu ucunda Nemrut Dağı yer alır. Batı ucunda ise dağlık alanlar vardır. Muş<br />

ovası 3. Jeolojik zamanın miyosen dönemi ortalarına kadar bir birikinti iken yer kabuğu<br />

hareketleri sonucu bir çöküntü alanına dönüşmüştür. Bu alan sonraki jeolojik dönemlerde<br />

yeni alüvyonlarla da örtülerek verimli bir alan durumuna gelmiştir.<br />

3- Bulanık Ovası<br />

İlin doğusundadır. Yüzölçümü 525,2 km2’dır. Bu ova Murat ırmağı boyunca<br />

uzanan ince bir şerit görünümündedir. Genişliği ancak birkaç km. olan ovanın uzunluğu<br />

yaklaşık 20 km. kadardır. Bulanık ovasında genellikle tahıl ve bol miktarda koyun ve sığır<br />

yetiştirilmektedir.<br />

4- Liz Ovası<br />

Bilican Dağlarının güneyinden başlar Murat Irmağına kadar uzanır. Yüzölçümü<br />

160 km2’dır. Dalgalı bir yapı gösterir. Rakım Murat Irmağına doğru artar. Geniş kesimi<br />

mera olan Liz Ovasında tahıl, koyun ve sığır yetiştirilir.<br />

5- Malazgirt Ovası<br />

Muş il alanının doğusunda yer alır. Yüzölçümü yaklaşık 450 km2’dir. Murat ırmağı<br />

ovanının kuzeybatısında geçer. Malazgirt ovası güneyde Süphan Dağı ve uzantıları ile Van<br />

Gölünden ayrılır. Yer yer bu dağlardan inen akarsularca yarılmış olan ova geniş bir bozkır<br />

görünümündedir.<br />

A. 4.3. AKARSULAR VE GÖLLER:<br />

Muş ili alanı Fırat havzası içerisindedir. İl topraklarının sulayan önemli akarsular<br />

Murat ile onun kolu Karasudur. Başlıca gölleri ise; Haçlı (Bulanık), Hamurpet (Akdoğan),<br />

Küçük Hamurpet, Gaz (Kaz) gölleridir.( Bkz. D.1)<br />

30


A.5. JEOLOJİK YAPI – STRATİGRAFİ:<br />

Konu hakkında yapılan çalışmalar tarafımıza ulaşmadığından eklenememiştir.<br />

KAYNAKLAR:<br />

İl Turizm Müdürlüğü-2<strong>00</strong>4<br />

Malazgirt Kaymakamlığı-2<strong>00</strong>4<br />

Hasköy Kaymakamlığı-2<strong>00</strong>4<br />

Hasköy Belediyesi-2<strong>00</strong>4<br />

Varto Kaymakamlığı-2<strong>00</strong>4<br />

Korkut Kaymakamlığı-2<strong>00</strong>4<br />

Bulanık Kaymakamlığı-2<strong>00</strong>4<br />

31


B DOĞAL KAYNAKLAR:<br />

B.1. ENERJİ KAYNAKLARI:<br />

B.1.1. Güneş:<br />

Mevcut bilgilere göre Muş Merkezinde yıllık ortalama güneşlenme süresi 7saat 18<br />

dakikadır. Güneşli geçen saatler veya yıllık birleşik sıcaklıklarla ilgili bilgiler<br />

bulunmamaktadır. İlde alt bölgeler arasında farklılıklar olmakla birlikte hiçbir alt bölge<br />

yılda 27<strong>00</strong> saatten fazla güneş almamaktadır. İl, (yılda 2<strong>00</strong>0 veya daha fazla güneş alan)<br />

Ege ve Akdeniz illeri ile karşılaştırıldığında güneş enerjisi bakımından pek yeterli değildir.<br />

İlimiz güneş enerjisi kolektörler sayesinde su ısıtmakta kullanılmaktadır. Son<br />

yıllarda yapılan konut alanlarında güneş enerjisinden yararlanılmaktadır. Yıllık tüketilen<br />

güneş enerjisi hakkında her han gibi bir çalışma yoktur.<br />

B.1.2. Su Enerjisi (Gücü) :<br />

Sulama : Ekilebilir toplam arazi miktarımız 342198 ha olup 158215 ha sulanabilir<br />

tarım arazisidir. Sulanabilir tarım arazisi toplam tarım arazisinin %46 sına tekabül<br />

etmektedir. Ancak sulanabilir tarım alanlarımızın 64280 ha lık kısmı fiilen<br />

sulanabilmektedir. Bu alan sulanabilir tarım arazisinin %41ine, toplam tarım arazisinin ise<br />

%19una tekabül etmektedir. Sulanan arazinin %<strong>12</strong> si KHGM nün yapmış olduğu sulama<br />

kanalları ve göletleri ile ,%<strong>12</strong>si DSİ nin yapmış olduğu Baraj ve kanallarla,%17 si de halk<br />

sulaması şeklindedir.<br />

İlimizde bulunan ırmak,çay gibi enerjiye dönüşe bilecek su kaynaklarının debileri<br />

D.1.2.(Akarsular) bölümünde detaylı bir şekilde verilmiştir.<br />

B.1.3. Kömür :<br />

İlimizde kömür rezervleri mevcut değildir.<br />

B.1.4 Doğal gaz :<br />

İlimizde doğal gaz rezervleri bulunmamaktadır.<br />

B.1.5 Rüzgar :<br />

Rüzgar enerjisi ölçümleri ilimizde Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünce<br />

Yapılmaktadır. Düşük hızlarda çalışan rüzgar jeneratörlerinin yapılması halinde ilimizde<br />

yararlanılabilecek bir rüzgar enerjisi potansiyelinin olabileceği düşünülmektedir.<br />

B.1.6. Biyogaz-Biyomas :<br />

Biyogaz; gübre,bitkisel atık ve benzeri organik atıklarının oksijensiz ortamda<br />

fermante olması sonucu meydana gelen yanıcı bir gazdır.<br />

Biomas; tabiri daha ziyade bitkisel ürünlerin, hayvan ve orman atıklarının, şehir ve<br />

endüstri atıklarının çevrimi yoluyla enerji elde etme metodudur.<br />

32


İlimizde biyogaz denilen enerji türünden yararlanılmaktadır. Biyomastan ise çeşitli<br />

kesimlerce yararlanılmaktadır. Örneğin ilimizin hemen hemen tamamına yakın köylerinde<br />

hayvan gübresinden yapılan tezek yakacak olarak kullanılmaktadır.<br />

B.1.7. Petrol :<br />

İlimiz sınırları içerisinde petrol rezervleri yoktur.<br />

B.1.8. Jeotermal Sahalar :<br />

İlimiz sınırları içerisinde jeotermal kaynak bulunmamaktadır.<br />

B.2.FLORA VE FAUNA<br />

B.2.1. Ormanlar :<br />

Ormanlarımız hakkında bilgiler F.1. Orman bölümünde bilgi verilmiştir.<br />

B.2.2.Çayır ve Meralar :<br />

İlimizde çayır ve mera varlığı hakkında bilgiler F.2.bölümünde verilmiştir.<br />

B.2.3. Sulak alanlar :<br />

İlimizde sulak alanlar ile ilgi detaylı bilgiler Akarsular, Göller, ve Göletler<br />

bölümünde verilmiştir.<br />

B.2.4. Endemik Bitkiler :<br />

Şekil 29.Muş Laleleri( Sarı ve Kırmızı )<br />

Konu hakkında bugüne kadar yapılan bir çalışmalar ile ilgili bilgiler tarafımıza<br />

ulaşmamıştır. Ancak soğanlı bitkiler sınıfından olan lale endemik türlerdendir.<br />

B.2.5. Fauna ve Endemik Hayvanlar :<br />

Konu hakkında yapılan çalışmalar tarafımıza ulaşmadığından eklenememiştir.<br />

B.2.6. Milli Parklar, Tabiatı Koruma Alanları ve Tabiat Parkları :<br />

33


İlimiz sınırları içerisinde milli park bulunmamaktadır. Ancak dinlenme amaçlı<br />

olarak kullanılan orman içi mesire yerleri bulunmaktadır.<br />

Şekil 30. Kale Parkı ve Dinlence Yeri<br />

Şekil 31. Muş Kalesinde Kale Parkında bulunan tarihi top<br />

B.3. Toprak :<br />

İlimizdeki topraklar hakkındaki bilgiler E bölümünde verilmiştir.<br />

B.4. SU KAYNAKLARI<br />

B.4.1. İçme Su Kaynakları :<br />

Şehrimizin içme suyunun bir kısmı Kızılziyaret ve Kaniya Dengı den<br />

gelen cazibeli su ile (Muratpaşa Mah., Dere Mah., Kale Mah., Kültür Mah., ve diğer<br />

mahallelerin bir kısmı) karşılanmaktadır.<br />

34


Ayrıca şeker fabrikasının doğusunda bulunan ana su terfi istasyonundan şehrin<br />

çeşitli mahallelerine su takviyesi yapılmakta, yeterli su bulunmayan yerlerde ise değişik<br />

yerlerde kurulan <strong>12</strong> sondaj kuyu ile şehrin su ihtiyaçları karşılanmaya çalışılmaktadır.<br />

Şehre verilen ortalama su debisi 1<strong>00</strong> lt/sn dir. İlimizde sulama amaçlı kullanılan<br />

barajlarla ilgili bilgiler D.1.3 bölümünde verilmiştir.<br />

B.4.2. Yer altı Su Kaynakları :<br />

D.1.1 bölümünde detaylı bilgiler verilmiştir.<br />

B.4.3. Akarsular :<br />

İlimizde bulunan akarsularla ilgili detaylı bilgiler D.1.2 bölümünde verilmiştir.<br />

B.4.4. Göller ve Göletler :<br />

İlimizde bulunan göl ve göletlerle<br />

verilmiştir.<br />

ilgili detaylı bilgiler D.1.3 bölümünde<br />

B.5.MİNERAL KAYALAR<br />

B.5.1. Madenler :<br />

B.5.1.1 Endüstriyel Hammaddeler :<br />

İlimiz sınırları içerisinde maden rezervleri yok denecek kadar azdır. Barit<br />

fabrikalarında ham madde olarak kullanılan barit rezervleri bulunmaktadır. Ayrıca ilimizin<br />

muhtelif yerlerinde inşaat işlerinde kullanılmak üzere kum çıkarılan ocaklar ve taş ocakları<br />

mevcuttur.<br />

B.5.1.2. Metalik Madenler :<br />

İlimiz sınırları içerisinde metalik maden rezervleri yoktur.<br />

B.5.1.3. Enerji Hammaddeleri :<br />

İlimizde barit,Çimento hammaddesi,Kireç taşı, Tuğla-Kiremit gibi madenler<br />

mevcut olmasına rağmen üretim yapılmamaktadır. İlimizde Barit Fabrikası olmasına<br />

rağmen faaliyet göstermemektedir.<br />

İlimiz sınırları içerisinde Linyit, Petrol, Tabii buhar, Taş kömürü, Toryum vb. enerji<br />

hammaddeleri rezervleri mevcut değildir.<br />

35


KAYNAKLAR:<br />

Muş Belediye Başkanlığı-2<strong>00</strong>4<br />

Meteoroloji Müdürlüğü-2<strong>00</strong>4<br />

D.S.İ. 172 Tek. Şube Müdürlüğü-2<strong>00</strong>4<br />

Orman İşletme Müdürlüğü-2<strong>00</strong>4<br />

İl Çevre ve Orman Müdürlüğü-2<strong>00</strong>4<br />

36


C HAVA (ATMOSFER VE İKLİM)<br />

C.1 İKLİM VE HAVA<br />

Muş İli, Doğu Anadolu Bölgesindedir. 39° 29’ Ve 38° 29’ kuzey enlemleriyle 41°<br />

06’ ve 41° 47’ doğu boylamlarının arasındadır. Yüzölçümü 8196 km2’dır. Rakımı 1350<br />

m olan Muş il topraklarının yüzde 97.5’i tarıma elverişlidir. İl topraklarının yüzde<br />

37.9’ünü platolar, yüzde 34.9’ünü dağlar ve geri kalan yüzde 27.2’sini ovalar oluşturur.<br />

Muş ovası Türkiye’nin ikinci büyük ovası olup yüz ölçümünün % 27.2 sini<br />

oluşturur. Muş şehri Güney Doğu Toros Dağlarının uzantısı olan Haçreş dağlarının önemli<br />

zirvelerinden Kurtik Dağının kuzeye bakan yamaçlarında, Çar ve Karni derelerinin<br />

aktıkları vadiler arasında kuruludur. Şehrin batı sınırını Karni Deresi oluşturur. Kuzey<br />

sınırını ise 1955’te yapılan demiryolu hattı ve istasyon çizer. Şehir, zamanla ovaya doğru<br />

yayılmış, 2,5 km uzaklıktaki istasyon ve sütlüce köyü ile birleşmiştir.<br />

Muş ilinde hakim bulunan iklim Doğu Anadolu Bölgesinin tamamında görülen<br />

karasal iklim olup kışlar sert ve soğuk yazlar ise sıcak ve kuraktır. Sıcaklık ile ilgili veriler<br />

tabloda belirtilmiştir.<br />

2<strong>00</strong>0-2<strong>00</strong>4 ARASINDAKİ METEOROLOJİK PAR<strong>AM</strong>ETRELER<br />

Tablo – 1 Meteorolojik Parametreler (Devlet Meteoroloji Genel Müdürlüğü )<br />

Ortama<br />

Sıcaklık<br />

(°C)<br />

2<strong>00</strong>4 Yılı 9,3<br />

En Yüksek<br />

Sıcaklık (°C)<br />

33.4<br />

Ağustos<br />

En Düşük<br />

Sıcaklık (°C)<br />

Ort. Bağıl<br />

Nem %<br />

Toplam Yağış<br />

Miktarı Kg/m 2<br />

-27,2<br />

Aralık 66 829,3<br />

20<strong>03</strong> Yılı 10.4<br />

36.9<br />

Temmuz<br />

-<strong>12</strong>.7<br />

Şubat<br />

57.4 670.1<br />

2<strong>00</strong>2 Yılı <strong>12</strong>.0<br />

35.2<br />

Ağustos<br />

-7.1<br />

Ocak<br />

58.9 560.8<br />

2<strong>00</strong>1 Yılı 11.2<br />

35.3<br />

Ağustos<br />

-<strong>12</strong>.8<br />

Şubat<br />

62.2 787.2<br />

2<strong>00</strong>0 Yılı 10.2<br />

32.5<br />

Temmuz<br />

-1.2<br />

Şubat<br />

62.8 645.8<br />

5 Yıllık<br />

Ortalama <strong>12</strong>.8 36.9 -<strong>12</strong>.8 61.6 693.2<br />

37


C.1.1. Doğal Etmenler :<br />

C.1.1.1. Rüzgar :<br />

Şehrimizde 2<strong>00</strong>1 yılı verilerine göre ortalama rüzgar hızı 1.4 m/sn olup en yüksek<br />

rüzgar hızı 1.8 m/sn ile nisan,mayıs ve haziran aylarında ölçülmüştür.<br />

2<strong>00</strong>4 YILI METEOROLOJİK İKLİM VERİLERİ<br />

Eleman<br />

Adı<br />

Tablo-2 Meteorolojik Veriler(Devlet Meteoroloji Genel Müdürlüğü )<br />

Ocak Şubat Mart Nisan <strong>May</strong>ıs Haziran Temm Ağust<br />

uz os<br />

Eylül Ekim Kasım Aralık<br />

Azami<br />

sıcaklık 4,2 8,4 20,2 25,2 25,4 31,2 37 37,2 33,4 29,0 19,2 0,2<br />

Asgari<br />

sıcaklık -18,2 -16,2 0,1 3,6 8,0 <strong>12</strong>,1 16,5 16,2 <strong>12</strong>,9 7,3 -0,7 -18,4<br />

Ort.Sıcak<br />

lık -8,1 -8,2 11 25,0 31,0 30,0 31,0 31,0 30,0 31,0 19,0 15,1<br />

Mahalli<br />

Basınç 867, 868,8 871,4 867.4 866.0 865.1 863.5 865.9 867.8 871.0 872.5 871.5<br />

1<br />

Bağıl<br />

Nem(%) 88 86 75 64.9 64.6 46.5 51.1 46.7 48.2 64.5 79.9 90.8<br />

Top.Yağı<br />

ş Miktarı<br />

(mm)<br />

Yağışlı<br />

gün<br />

sayısı<br />

Donlu<br />

gün<br />

sayısı<br />

113,<br />

5<br />

2<strong>03</strong>,8 91,1 143.8 79.5 16.6 7.2 3.1 3.3 51.1 81.5 207.6<br />

27 17 4 17 20 2 2 1 2 8 9 21<br />

31 28 11 - - 5<br />

Sisli gün<br />

Sayısı 5 3 4 - - 3<br />

Kar<br />

örtülü<br />

gün<br />

sayısı<br />

Ort.Rüzg<br />

ar Hızı<br />

(m/s)<br />

Hakim<br />

Rüzgar<br />

Yönü<br />

Güneşlen<br />

me<br />

şiddeti<br />

31 28 11 - - 10 31<br />

0,9 1.2 1.5 1.8 1.8 1.8 1.7 1.8 1.7 1.4 1.2 0.9<br />

SW SE S S S SSW SSW S SE SSE SE W<br />

132,<br />

28<br />

207,50 340.<br />

76<br />

4<strong>12</strong>.<br />

58<br />

508.<br />

62<br />

624.<br />

08<br />

562.<br />

96<br />

536.<br />

40<br />

442.<br />

06<br />

2<strong>00</strong>.<br />

05<br />

174.<br />

92<br />

<strong>12</strong>0.<br />

96<br />

38


C.1.1.2. Basınç :<br />

İlimizde 2<strong>00</strong>4 yılı Meteoroloji verilerine göre ortalama yerel basınç 868.9 milibar<br />

olup en yüksek basınç 875.1 milibar ile Aralık ayında, en düşük basınç 864.1 ile Ağustos<br />

ayında ölçülmüştür.<br />

Bu basınç farkları mevsim sıcaklıkları ve farklı basınç sistemlerinin etkilerinden<br />

kaynaklanmaktadır.<br />

C.1.1.3. Sis ve Nem :<br />

İlimizde 2<strong>00</strong>4 yılı Meteoroloji verilerine göre ortalama bağıl nem oranı % 66 olup<br />

en yüksek nemlilik % 88 ile Ocak ayında, en düşük nemlilik % 43 ile Temmuz ve Ağustos<br />

aylarında ölçülmüştür.<br />

Yine İlimizde 2<strong>00</strong>4 yılı Meteoroloji verilerine göre ortalama sisli gün sayısı 13<br />

olarak tespit edilmiştir.<br />

C1.1.4. Sıcaklık :<br />

İlimizde hava sıcaklık değerlerinin en yüksek olduğu ay genellikle Temmuz-<br />

Ağustos ayları olup bu aylarda ortalama sıcaklık 33,4 (°C) dir. En düşük sıcaklık ise<br />

Aralık-Ocak aylarında olup ortalama sıcaklık –13,25 (°C ) dir.<br />

C.1.1.5. Buharlaşma ve Transparasyon :<br />

Bu konuda herhangi bir bilgiye ulaşılamamıştır.<br />

C.1.1.6. Yağışlar :<br />

İlimizde yıllık yağış miktarı 2<strong>00</strong>4 ortalaması 829.3 kg/m 2 ’ dir.<br />

2<strong>00</strong>4 yılındaki yağışlı gün sayısı ise 146 olarak ölçülmüştür.<br />

C.1.1.7 Seller :<br />

İlimiz sınırları içerisinde sık olmamakla birlikte zaman zaman sel olayları meydana<br />

gelebilmektedir. İlimiz Merkez Dere, Murat Paşa, Kale mahalleleri ile Sungu, Kırköy,<br />

Karaağaçlı Beldeleri ve Kıyık, Üçdere, Suboyu, Yazla, Kumluca, Eğirmenci köyleri ayrıca<br />

Bulanık ilçesi Yazbaşı, Sultanlı, Dokuzpınar köyleri ile Rüstemgedik beldesi sel yönünden<br />

hassasiyet arz etmektedir.<br />

C.1.1.8. Kar ve Don :<br />

İlimizde 2<strong>00</strong>4 yılı Meteoroloji verilerine göre kar yağışlı gün sayısı 61 kar örtülü<br />

gün sayısı 110 olarak ölçülmüştür.<br />

39


C.1.1.9. Kuraklık :<br />

İlimizde karasal iklim hüküm sürdüğünden yazları oldukça kurak geçmektedir.<br />

Temmuz-Eylül ayları arasındaki zaman diliminde kuraklık en üst seviyede kendini<br />

göstermektedir.<br />

C.1.1.10 : Mikro klima :<br />

Bu konuda ilgili kurumlardan yeterli bilgi alınamamıştır.<br />

C.1.2 Yapay Etmenler<br />

C.1.2.1. Plansız Kentleşme :<br />

İlimizde organize sanayi kurulma aşamasındadır. İl Merkezinde plansız kentleşme<br />

son yıllarda kooperatifçilik faaliyetlerinin de artmasıyla hızlı bir şekilde azalmakta ise de<br />

daha önceki yıllarda yapılan konutların imar planına uygun yapılmaması ve alt yapının<br />

yeterli olmaması sebebiyle kentteki çarpık yapılanma hala devam etmektedir.<br />

İlimizdeki altyapının yeterli olmaması (kanalizasyon, içme suyu şebekeleri, iletişim<br />

hatları ve yollar) Plansız kentleşmenin başlıca nedenleri olarak gösterilebilir.<br />

C.1.2.2. Yeşil Alanların Azalması :<br />

Yeşil alanların azalmasının temel nedeni plansız ve hızlı yapılaşma ile birlikte,<br />

gelişen teknolojiye paralel olarak makineleşmenin artması ve çevre bilincinin zayıflaması<br />

olarak gösterilebilir.<br />

C.1.2.3. Isınmada Kullanılan Yakıt :<br />

İlimiz Hava kirliliğinde 2. Derecede kirli iller arasında yer almaktadır. 2872 sayılı<br />

çevre Kanunu'na istinaden çıkarılan "Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolü<br />

Yönetmeliği" de belirtilen kış sezonu ortalaması hava kirliliği sınır değerlere uyulması<br />

için, tüketilecek katı ve sıvı yakıt kriterleri aşağıya çıkarılmıştır.<br />

1- KATl YAKIT KRİTERLERİ :<br />

Alt Sınır Değerlerinin Aşılmadığı İl ve İlçelerde Kullanılacak Yerli Kömürler<br />

(Yönetmelik Tablo-<strong>12</strong>)Tablo-<strong>12</strong> Sınır Değerlerinin Aşılmadığı İl ve İlçelerde<br />

Kullanılacak Yerli Kömürlerin Özellikleri<br />

Tablo-3 : Yerli Kömür kriterleri<br />

Yerli Kömürlerin Sınırlar<br />

Özellikleri<br />

Toplam Kükürt (kuru max. % 2,3<br />

bazda)<br />

Alt Isıl Değer min. 35<strong>00</strong> Kcal/kg (-2<strong>00</strong> tolerans)<br />

(orijinalde)***<br />

Toplam Nem (satışa max. %30<br />

sunulan)<br />

Kül (kuru bazda) max. %30<br />

Şişme İndeksi* max. 1<br />

Boyut **<br />

18-150 mm (18 mm altı max.<br />

%10 tolerans,<br />

150 mm üstü max.% 10 tolerans)<br />

Kullanılacağı İller ve İlçeler<br />

Bu Yönetmeliğin 28 inci<br />

maddesine göre sınır<br />

değerlerinin aşılmadığı<br />

(II.Grup) İl ve İlçeler<br />

40


* Uygunluk Belgesi verilme aşamasında dikkate alınır.<br />

**Mekanik beslemeli yakma tesisleri için kömür boyutu 10-18 mm olabilir.<br />

***Alt Isıl Değeri (orijinalde) en az 5<strong>00</strong>0kcal/kg yanabilir kükürt (kuru bazda) oranı<br />

en çok yüzde birbuçuk (%1.5) ve diğer özellikleri bu Tablo’da belirtilen özellikleri<br />

sağlayan yerli kömürler mevcut soba ve kazanlarda yakıldığında bacadan atılan<br />

kükürt dioksit konsantrasyonu, bu Tablo’da özellikleri belirlenen kömürün mevcut<br />

soba ve kazanlarda yakılmasında bacadan atılan kükürt dioksit konsantrasyonu<br />

eşdeğerini aşmadığı akredite olmuş veya Bakanlıkça uygun görülen laboratuarlar<br />

tarafından belgelenmesi halinde bu Yönetmeliğin 28 inci maddesine göre sınır<br />

değerlerin aşılmadığı (II.Grup) il ve ilçelerde ısınma amacıyla kullanılabilir.<br />

Isınma Amaçlı Kullanılacak İthal Kömür Özellikleri (Yönetmelik Tablo-10)<br />

Tablo 4: Isınma Amaçlı İthal Taş ve Linyit Kömürü Özellikleri ve Sınırları<br />

Özellikler<br />

Sınırlar<br />

Toplam Kükürt (kuru<br />

bazda)<br />

: max. % 0,9<br />

Alt Isıl<br />

(orijinalde)<br />

Değer : min 62<strong>00</strong> kcal/kg (- 4<strong>00</strong> tolerans)<br />

Uçucu Madde (kuru<br />

bazda)<br />

: % <strong>12</strong>-28 (+1 tolerans)<br />

Toplam<br />

(orijinalde)<br />

Nem : max. % 10<br />

Kül (kuru bazda) : max. %14 (+1 tolerans)<br />

Şişme İndeksi : max. 1<br />

Boyut*<br />

: 18-150 mm (18 mm altı ve 150 mm üstü için<br />

max. %10 tolerans)<br />

*Mekanik beslemeli yakma tesisleri için kömür boyutu 10-18 mm olabilir<br />

Tablo 5:Kirlilik Derecelendirilmesi Yapılmış Olan İl Ve İlçelerin Dışında Kalan Yerleşim Yerlerinde<br />

(köy, belde ) Kullanılabilecek Kömür Özellikleri<br />

Yerli Kömürlerin Özellikleri<br />

Toplam Kükürt (kuru bazda)<br />

Alt Isıl Değer (orjinalde)<br />

Boyut<br />

Tablo 6:Sanayi Amaçlı İthal Edilecek Kömür Özellikleri<br />

Sınırlar<br />

: max. % 2,5<br />

: min 3<strong>00</strong>0 kcal/kg (-2<strong>00</strong> tolerans)<br />

: 18-150 mm<br />

(18 mm altı ve 150 mm üstü için max %10<br />

tolerans)<br />

Alt Isıl Değeri (orijinalde) : min 6<strong>00</strong>0 kcal/kg (-5<strong>00</strong> kcal/kg tolerans)<br />

Toplam Kükürt (kuru bazda) : max. % 1<br />

Uçucu Madde (kuru bazda) : max. % 36<br />

Boyut<br />

: 0-50 mm<br />

Briket Kömürlerde Aranacak ÖzellikIer:<br />

Briket kömürlerde TS <strong>12</strong>055 " kömür briketi ısınmada kullanılan" standardına<br />

uyulması gerekmektedir.<br />

2-SIVI YAKIT KRİTERLERİ:<br />

Belediye sınırları içerisinde Kamu kurum ve kuruluş binalan ile konutlarda, ısmma<br />

41


amaçlı sıvı yakıt olarak TÜPRAŞ tarafından üretilen max. %1.5 Kükürt içeren TÜPRAŞ<br />

615 Kalorifer Yakıtı dışında yakıtın kullanılmaması gerekmektedir.<br />

C.1.2.4. Endüstriyel Emisyonlar :<br />

İlimizde endüstri gelişmediğinden; endüstriyel emisyon yayan işletme olarak<br />

sadece Şeker Fabrikası gösterilebilir. Bunun dışında endüstriyel emisyon yayan işletme<br />

yoktur.<br />

C.1.2.5. Trafikten Kaynaklanan Emisyonlar :<br />

Bilindiği gibi hava kirliliğinin önemli kaynaklarından biri de motorlu taşıtlardan<br />

kaynaklanan egzoz emisyonlarıdır. Egzozlardan yayılan CO (% 70-90), NO (% 40-70),<br />

HC (% 50) ve Pb (%1<strong>00</strong>) emisyonlar hava kirliliğinin önemli bir kısmını (yaklaşık %40)<br />

oluşturmaktadır.<br />

Muş ilinde Haziran 2<strong>00</strong>4 ayı itibariyle trafiğe kayıtlı bulunan motorlu taşıtların<br />

miktarı<br />

Çizelge 1: Motorlu Taşıtların Durumu<br />

Kaynak : İl Emniyet Müdürlüğü<br />

C.2.HAVA KİRLETİCİ GAZLAR VE KAYNAKLAR :<br />

C.2.1. Kükürtdioksit Konsantrasyonu ve Duman :<br />

İlimizde hava kirliliği ölçüm istasyonu bir adet olup İl Sağlık Müdürlüğü<br />

bünyesindedir. Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Laboratuarı elemanlarınca yapılan ölçümler<br />

yapıldığı ayın takip eden ilk haftasında tarafımıza ulaştırılmakta ve gerekli<br />

değerlendirmeler yapıldıktan sonra ilgili yerlere tarafımızca ulaştırılmaktadır.<br />

42


İlimiz hava kirliliği sıralamasında ikinci derecede kirli iller arasında yer almaktadır.<br />

İl Sağlık Müdürlüğü 2<strong>00</strong>2 yılı içerisinde eleman ve malzeme yetersizliğinden hava kirliliği<br />

ölçümlerinin yapılmadığını tarafımıza bildirmiştir. 2<strong>00</strong>1 yılında bildirilen verilere göre<br />

(Şubat,Mart, Nisan, Kasım ayları baz alınarak) Kükürtdioksit (SO2) oranı ortalama 47<br />

mg/m3 tür.<br />

C.2.2. Partikül madde Emisyonları :<br />

Sağlık Müdürlüğü tarafından 2<strong>00</strong>1 yılında bildirilen verilere göre (Şubat,Mart,<br />

Nisan, Kasım ayları baz alınarak) Partikül Madde (Duman) oranı ortalama 16 mg/m3 tür.<br />

1999/2<strong>00</strong>2 Yılları Arasında İlimiz Kükürtdioksit (SO 2 ) ve Partikül Madde (PM)<br />

Ortalamaları ve Değişim Oranları ile En Düşük ve En Yüksek SO 2 , PM Değerleri ve KVS<br />

Değerlerinin Aşıldığı Gün Sayısı:<br />

Tablo 7: Hava Kalitesi Ölçümleri<br />

AYLAR<br />

Ölç.<br />

İst.<br />

Sayısı<br />

Ölç.<br />

Yap.<br />

Gün<br />

Sayıs<br />

ı<br />

Ortalam<br />

a<br />

Değişim<br />

Oranları<br />

Bir<br />

Önceki<br />

Yıla Göre<br />

En<br />

Düşük<br />

En<br />

Yüksek<br />

KVS<br />

Değerlerinin<br />

Aşıldığı Gün<br />

Sayısı<br />

(µg/m 3 )<br />

Ocak<br />

2<strong>00</strong>1<br />

Şubat<br />

2<strong>00</strong>1<br />

Mart<br />

2<strong>00</strong>1<br />

Nisan<br />

2<strong>00</strong>1<br />

<strong>May</strong>ıs<br />

2<strong>00</strong>1<br />

Haziran<br />

2<strong>00</strong>1<br />

Temmuz<br />

2<strong>00</strong>1<br />

Ağustos<br />

2<strong>00</strong>1<br />

Eylül<br />

2<strong>00</strong>1<br />

Ekim<br />

2<strong>00</strong>1<br />

Kasım<br />

2<strong>00</strong>1<br />

Aralık<br />

2<strong>00</strong>1<br />

S<br />

O 2<br />

PM S<br />

O 2<br />

PM SO 2 PM SO 2 PM SO 2<br />

>4<strong>00</strong><br />

1 30 53 23 - - 44 17 61 27<br />

1 30 47 13 - - 43 10 55 16<br />

1 30 38 <strong>12</strong> - - 34 10 42 14<br />

1 30 41 17 - - 37 13 46 21<br />

PM><br />

3<strong>00</strong><br />

Kaynak:İl Sağlık Müdürlüğü 20<strong>03</strong> (Halk Sağlığı Laboratuarı)<br />

43


C.2.3. Karbonmonoksit :<br />

İlimizde CO-CO2 ölçümleri egzoz emisyon ölçüm istasyonunda yapılmaktadır.<br />

Konutlar ve Endüstriyel tesislerde ise baca gazı ölçüm analiz cihazı olmadığından ölçümler<br />

yapılamamaktadır.<br />

C.2.4. Nitrojen Oksitler :<br />

İlimizde NOX ölçümleri yapılmamaktadır.<br />

C.2.5. Hidrokarbon ve Kurşun Emisyonları :<br />

İlimizde atmosfere kurşun ve<br />

bulunmamaktadır.<br />

hidrokarbon emisyonu veren sanayi tesisi<br />

C.3 ATMOSFERİK KİRLİLİK :<br />

C.3.1. Ozon tabakasının incelenmesinin etkileri :<br />

Şehrimizde meydana gelen hava kirliliğinin ve sanayi türlerinin kullanılan yakıt<br />

cinslerinin ozon tabakasını hangi oranda etkilediği akademik bir çalışma yapılmadığından<br />

dolayı bilgi elde edilememiştir.<br />

C.3.2.Asit yağmurlarının etkileri :<br />

Asit yağmurlarının etkileri ve içeriği ile ilgili bilgi ve çalışma bulunmamaktadır.<br />

C.4. HAVA KİRLETİCİLERİN ÇEVREYE ETKİLERİ :<br />

C.4.1. Doğal çevreye etkileri :<br />

İlimizde hava kirleticilerinin doğal çevre üzerinde oluşturduğu etki hakkında<br />

herhangi bir akademik çalışma mevcut değildir. Yalnız Şeker Fabrikasının emisyonları,<br />

sanayi kuruluşlarının emisyonları ile İl ve İlçe kanalizasyon şebekelerinin alıcı ortamlara<br />

doğrudan verilmesi sonucu bu ortamlarda ki canlı yaşamı ve çevreyi olumsuz<br />

etkilenmektedir.<br />

C.4.1.1. Su üzerine etkileri :<br />

İlimizde hava kirleticilerinin su üzerinde oluşturduğu etki hakkında herhangi bir<br />

akademik çalışma mevcut değildir. Yalnız su ortamlarımız bu tür kirleticilerden son derece<br />

olumsuz etkilenmektedir.<br />

C.4.1.2. Toprak Üzerine Etkileri:<br />

İlimizde hava kirleticilerinin toprak üzerinde oluşturduğu etki hakkında herhangi<br />

bir akademik çalışma mevcut değildir.<br />

C.4.1.3. Flora Fauna üzerine etkileri :<br />

44


Hava kirliliğinin insan yaşamında olan etkiler hayvan ve bitki üzerinde de<br />

görülmektedir. Kirli hava bitkiler de fotosentez sırasında bitkilerin gözeneklerine girerek<br />

fotosentezi yavaşlatır bu durum özellikle tarım bitkilerinde olumsuzluklar yaratarak<br />

ürünün kalitesini ve verimini azaltırlar.<br />

C.4.1.4 İnsan sağlığı üzerine etkileri :<br />

İlimizde kış aylarında kirlilik artmaktadır. Bu kentsel hava kirliliği genellikle üst<br />

solunum yolu, akciğer, sindirim sistemi, özellikle yaşlı ve bebeklerde rahatsızlıklara neden<br />

olmuştur.<br />

C.4.2. Yapay çevreye etkisi :<br />

Kirliliği oluşturan SO2 ve CO2 gibi gazların meydana getirdiği olumsuz etkiler<br />

atmosferde meydana gelen konsantrasyonu güneş ışınlarını, çevreye etkisini değiştirir.<br />

Çevrenin normal hava koşullarının fiziksel ve kimyasal oranına etki ederek çevre yaşamını<br />

olumsuz olarak etki eder.<br />

C.4.2.1.Gürültü kirliliğine etkisi :<br />

Bu konuda bilimsel bir araştırma bulunmamaktadır.<br />

KAYNAKLAR:<br />

İl Çevre ve Orman Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

Muş Belediye Başkanlığı 2<strong>00</strong>4<br />

Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

İl Sağlık Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

İl Emniyet Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

45


D.SU<br />

D.1. SU KAYNAKLARININ KULLANIMI :<br />

D.1.1. Yer altı suları :<br />

DSİ Genel Müdürlüğü 17. Bölge Müdürlüğünce 2<strong>00</strong>4 yılında yapılan çalışmalara<br />

göre aşağıdaki değerler elde edilmiştir.<br />

Toplam yer altı su potansiyeli (hm 3 /yıl) = 69,30<br />

Kaynak:DSİ Genel Müdürlüğü 17. Bölge Müdürlüğü<br />

D.1.2. Akarsular :<br />

Tablo 8: Akarsuların Durumu<br />

2<strong>00</strong>4 yılı<br />

AKARSU Toplam İl sınırları TOPL<strong>AM</strong> DEBİSİ( hm 3 /yıl) KOLU OLDUGU<br />

ADI Uzunluk İçindeki UZUNLUĞA (İl çıkışı ortalama AKARSU<br />

(km) Uzunluğu(Km) ORANI akım)<br />

Bingöl Çayı 66,25 35 52,83 561,37 FIRAT<br />

Hınıs Çayı 139,5 49 35,13 16,<strong>12</strong>3 FIRAT<br />

Karasu 98 82 83,67 645,35 FIRAT<br />

Liz Çayı 46 46 1<strong>00</strong> 77,36 FIRAT<br />

Murat Nehri 5<strong>00</strong> 205 41 3218,85 FIRAT<br />

Kaynak: DSİ Genel Müdürlüğü 17. Bölge Müdürlüğü<br />

Muş il alanı Fırat Havzası içindedir. İl topraklarını sulayan önemli akarsular Murat<br />

ile onun kolu olan Karasu’dur.<br />

1- Murat Irmağı<br />

Van Gölünün kuzeyindeki Aladağ’dan doğar. Uzunluğu 6<strong>00</strong> km kadardır. Muş il<br />

sınırlarına kuzey doğudan girer. Kuzey-güney doğrultusunda bir süre akan ırmak bu sırada<br />

Şekil 32. Murat Irmağı<br />

birkaç küçük dereyle ve doğuda da Karakaya Deresiyle birleşir. Debisi 2<strong>00</strong>-3<strong>00</strong> m3’tür.<br />

Debi ırmağın kabardığı zamanlarda 25<strong>00</strong> m3 bulur. Suyun azaldığı zamanlarda ise 50-70<br />

46


m3 kadar düşer. Murat ırmağını besleyen diğer akarsular şunlardır: dişah, Şehit, Heftreng,<br />

Körsuyu, Liz, Köşker dere ve çaylarıdır.<br />

2- Karasu Irmağı:<br />

Şekil 33. Karasu Irmağı<br />

Göroymak’tan doğar. Muş il sınırlarına güneyde girer. Uzunluğu 68 km kadardır.<br />

Kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda akar. Başlıca kolları Daralıovadan kaynağını alan 27<br />

km uzunluğundaki Abdulbahar, Kazana Tepesinden doğan 35 km uzunluğundaki Kelereş<br />

ile Çar ve Karni’dir. Muş il sınırları içindeki diğer önemli akarsular şunlardır: Aynı adlı<br />

dağdan doğan Çiçekveren Deresi (13 km), Aktuzladan doğan Heronek suyu (24 km),<br />

Bilican dağından kaynağını alan Liz Suyu (32 km), Kımsoradan doğan Çılbuhur deresi (27<br />

km) ve Hamurpet Dağından kaynağını alan Memanlı suyudur ( 24 km).<br />

D.1.3. Göller göletler ve rezervuarlar :<br />

Muş ilinde bulunan göller ve su rezervleri<br />

Tablo 9. Göllerin Durumu<br />

GÖLÜN ADI İLİ HACMİ<br />

(m 3 )<br />

GÖLÜN<br />

ALANI(ha)<br />

Haçlı Gölü Muş 1663 Sulama<br />

B. Hamurpet Gölü 11<strong>03</strong> Sulama<br />

K. Hamurpet Gölü 153 Sulama<br />

Kaz Gölü 83<br />

Keçan Gölü 60<br />

Bahri Gölü 11<br />

Diğer Göller 151<br />

Toplam 3224<br />

Kaynak: DSİ Genel Müdürlüğü 17. Bölge Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

SU KULLNIM<br />

<strong>AM</strong>ACI<br />

47


1- Haçlı (Bulanık) Gölü:<br />

Şekil 34.Haçlı Gölü<br />

İlin güneydoğusunda Bulanık ilçesinin güneyindedir. Göl adını güneyindeki Haçlı<br />

Köyünden almıştır. Göl Bulanık adını ise suyun genellikle bulanık oluşundan almıştır. Bir<br />

lav seti gölüdür. Haçlı gölü de kuzeyindeki Kızkopan volkanının yükselmesi ile<br />

oluşmuştur. Yüzölçümü 10 km 2 kadardır. Gölde derinlik 7 metreyi aşmaz. Haçlı Gölü<br />

güneybatıdan akan Şeyhtokum Deresi ile birkaç kaynaktan beslenir. Gölün su düzeyi bütün<br />

yıl boyunca hemen, hemen aynı kalır. Kışın donduğunda göl sathında yürünebilmektedir.<br />

Gölde aynalı sazan bulunmaktadır.<br />

2- Hamurpet (Akdoğan) Gölleri:<br />

Büyük Hamurpet:<br />

Varto ilçesinin kuzeybatısında Hamurpet dağlarının batısında yer alır. 2149<br />

Rakımda ve 21 metre derinliğindedir. Yüzölçümü 10,88 km 2 ’dır. Gölün her tarafı dik<br />

kayalarla çevrilidir. Derinliği küçük göle nazaran daha az olduğundan yeşil renktedir.<br />

Kaynak ve kar suları ile beslenir. Kış aylarında donar, su seviyesi tüm yıl boyunca pek<br />

değişmez. Gölde bol miktarda aynalısazan balığı ile Ördek, kaz, turna ve kunduz da<br />

bulunmaktadır. Gölün bulunduğu alan volkanik özellikler taşımaktadır. Fazla olan suyu<br />

yakınından geçen İskender çayına boşaltır.<br />

Hamurpet göllerinin Muş İl Merkezine uzaklığı yaklaşık 80 km, Varto İlçe<br />

Merkezine uzaklığı ise yaklaşık 40 km olup; yolun yaklaşık 35 km’lik kısmı stabilize,<br />

diğer kısmı asfalttır. Bu göllerin turizm ve dağ sporları açısından oldukça yüksek bir<br />

potansiyele sahip olduğu ve değerlendirilmesi gerektiği düşünülmektedir.<br />

48


Şekil 35.Büyük Hamurpet Gölü<br />

Şekil 36.Büyük ve Küçük Hamurpet Göllerinden Bir Görünüm<br />

49


Küçük Hamurpet Gölü:<br />

Şekil 37. Küçük Hamurpet Gölü<br />

Büyük Hamurpet gölünün yaklaşık 3<strong>00</strong> m kadar güneyinde ve 2173 rakımda küçük<br />

dairesel bir yapısı vardır. Gölün alanı 1,49 km 2 dir. 47 metre derinlikte olduğundan mavi<br />

bir görünüme sahiptir. Dipten Büyük Hamurpet’e akıntısı bulunmaktadır.<br />

3-Gaz (Kaz) Gölü<br />

Şekil 38.Gaz Gölünden Bir Görünüm<br />

50


Şekil 39.Gaz Gölünde Balık Avı<br />

Malazgirt ilçesine bağlı Aktuzla Bucağının yakınlarındaki bu göl Karstik bir göldür.<br />

Gölün suyu tuzlu ve acıdır. Derinliği azdır. Kenarları sazlıktır. Bu nedenle ilkbaharda<br />

burası göçmen kuşların akınına uğrar. Kaz, ördek, su tavuğu en çok rastlanılan hayvan<br />

türleridir.<br />

D.2. Doğal drenaj sistemleri :<br />

Konu hakkında yeterli bilgi elde edilememiştir.<br />

D.3. Su kaynaklarının kirliliği ve çevreye etkileri :<br />

D.3.1. Yer altı suları :<br />

İlimizde bulunan yer altı su rezervleri ile ilgili detaylı bilgi olmadığından yer altı su<br />

kaynaklarının kirliliği hakkında yeterli veriye rastlanılmamıştır.<br />

D.3.2. Akarsular :<br />

İlimizde günlük pis su miktarı bilinmemektedir. Kentimizin kanalizasyon sistemi<br />

yetersiz olup, kanalizasyon suları Karasu’ya arıtmasız boşaltılmaktadır. Buda Karasu’nun<br />

kirlenmesine sebep olmaktadır. Arıtma projesi üzerinde herhangi bir çalışma yoktur.<br />

İlimizdeki diğer akarsularımızda durum hemen hemen aynıdır. Akarsularımızın<br />

geçtiği yerleşim birimleri her türlü atık ve artıklarını yanlarından geçen akarsulara gelişi<br />

güzel atmakta ve bu suların ileri derecede kirlenmesine sebebiyet vermektedirler.<br />

Söz konusu akarsularımızın kirletilmemesi ve ıslahı için eğitim ve rehabilitasyon<br />

çalışmalarımız devam etmektedir.<br />

51


D.3.3 Göller, Göletler ve Rezervuarlarda Kirlilik:<br />

Mevcut göllerde ciddi anlamda bir kirlilik olmamakla birlikte, bu konu ile ilgili<br />

olarak her hangi bir bilimsel çalışma yapılmadığından durumun net olarak ortaya<br />

konulabilmesi için göl ve göletlerde gerekli çalışmaların yapılması gerekmektedir.<br />

D.4. Su ve Kıyı Yönetimi Stratejileri ve Politikaları:<br />

Konu ile ilgili tarafımıza intikal eden herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. İlimizin<br />

denize kıyısı olmadığından kıyı yönetimi stratejileri geliştirilmemiştir.<br />

KAYNAKLAR:<br />

DSİ 17. Bölge Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

İl Çevre ve Orman Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

52


E TOPRAK VE ARAZİ KULLANIMI<br />

E.1. GENEL TOPRAK YAPISI :<br />

İlimiz topografya ve ana madde farklılıkları nedeniyle zamana bağlı olarak Muşta<br />

çeşitli büyük toprak gurupları oluşmuştur. Muş sınırları içerisinde bulunan toprak çeşitleri<br />

şunlardır.<br />

1.Aluviyal Topraklar :<br />

Yüzey sularının tabanlarında veya tesir sahalarında akarsular tarafından taşınarak<br />

yığılmış bulunan genç sedimentler üzerinde yer alan; düz düze yakın meyile sahip genç<br />

topraklardır.<br />

Toplam alan 57984 hektardır.<br />

2.Kolloviyal Topraklar :<br />

Genellikle dik eğimlerin eteklerinde ve vadi ağızlarında yer alır. Yer çekimi toprak<br />

kayması, yüzey akışı ve yan derelerle taşınarak biriken materyaller üzerinde oluşmuş<br />

topraklardır. Toplam <strong>12</strong>152 hektarlık bir sahayı kapsar.<br />

3. Hidromorik AlüviyalTopraklar :<br />

857 hektarlık alanı kapsar.<br />

4.Kahverengi Orman Toprakları :<br />

Kahverengi orman toprakları kireççe zengin ana madde üzerinde oluşur. 97.835<br />

hektarlık alanda yayılım gösterir.<br />

5.Kalkersiz Kahverengi Ormanlı Toprakları .<br />

Kalkersiz kahverengi orman toprakları genellikle yaprağını döken orman örtüsü<br />

altında oluşur. 108373 hektarlık alanı kapsar.<br />

6. Bazaltik Topraklar:<br />

Bu Toprakların özellikleri aynı iklim şartları altında kireç taşı üzerinde teşekkül<br />

etmiş olan Kahverengi ve Kırmızı Kahverengi topraklara benzer özellikler gösterir.<br />

114.993 hektarlık alanı kapsar.<br />

7.Vertisol Topraklar :<br />

72150 hektarlık alanı kapsar.<br />

8.Kahverengi Topraklar :<br />

108.373 hektarlık alanı kapsar.<br />

53


9.Kireçsiz Kahverengi Topraklar :<br />

Kireçsiz kahverengi topraklar asit ana madde üzerinde olduğu kadar, kireç taşı<br />

üzerinde de oluşabilir. Doğal bitki örtüsü uzunca otlar ve çalılardır. 85.242 hektarlık alanı<br />

kapsar.<br />

10. Regosol Topraklar :<br />

7570 hektarlık alanı kapsar.<br />

E.2. TOPRAK KİRLİLİĞİ :<br />

Ülkemiz tarım toprakları, bugün için kendini besleyebilecek miktarda olmakla<br />

birlikte potansiyel kullanma sınırına varmıştır. Hızlı nüfus artışına paralel olarak tarımsal<br />

ürünlere olan gereksinimi de aynı oranda artmaktadır.<br />

Artan nüfusun gereksinimini karşılayabilmek için tarım topraklarının miktarını<br />

artırmak söz konusu olmadığına göre tarım alanlarını korumak ve birim alandan elde<br />

edilecek üretimi artırmak zorundadır.<br />

Son yıllarda ülkemiz tarım toprakları gerek amaç dışı kullanımlar ve gerekse diğer<br />

nedenlerden dolayı (erozyon, kirlenme vb.) dolayı hızla azalmaktadır.<br />

Tarımsal amaçla kullanabileceğimiz ve özenle korumamız gereken 342.198<br />

hektarlık alan bulunmaktadır.<br />

E.2.1 Kimyasal Kirlenme :<br />

E.2.1.1 Atmosferik Kirlenme :<br />

İlimiz çevresinde organize sanayi gelişmediğinden dolayı aşırı bir kirlenme<br />

bulunmamaktadır. İlimizde Şeker Fabrikası bulunup bacasından çıkan atıklar direk veya<br />

yağmurlarla toprağın kirlenmesine sebep olmaktadır.<br />

E.2.1.2.Atıklar:<br />

Muş Belediyesi yetkilileri ile resmi kaynaklardan alınan bilgilere göre, Muş il<br />

sınırları içerisinde günlük-kent-konut atıklarının toplamı 50-60 ton/gündür.<br />

E.2.2. Mikrobiyal Kirlenme :<br />

İlimiz sınırlarında Şeker Fabrikası Pertek Deresini kirletmektedir. Arıtması<br />

bulunmamaktadır.<br />

E.3. ARAZİ<br />

E.3.1 Arazi Varlığı :<br />

İl Arazisinin Niteliklerine Göre Dağılımı:<br />

54


İlin toplam yüzölçümü 8196<strong>00</strong> ha olup, bunun 335049 ha’ı tarla arazisi, 278673<br />

ha’ı mera arazisi, 97333 ha’ı çayır arazisi, 57147 ha orman arazisi, 7149 ha’ı bağ-bahçe<br />

arazisi ve 44249 ha. tarıma elverişsiz araziler olarak dağılım göstermektedir.<br />

Şekil 40- İl Arazisinin Dağılımı( İl Tarım Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4)<br />

Grafikte de görüldüğü üzere Muş’ta çayır-mera alanlarının oranı yüksek (%46),<br />

orman alanlarının oranı ise (%7) düşüktür. Türkiye genelinde ise mera alanlarının oranı ile<br />

orman alanlarının oranı birbirine eşit olup %26 dır. Muş ilinde çayır mera alanlarının<br />

fazlalığı hayvancılık için bir potansiyel olmakta, ancak orman alanlarının azlığı yağış için<br />

kısıt teşkil etmekte ve erozyona neden olmaktadır. Arazilerin alt bölgeler bazında<br />

dağılımında en fazla tarla ve Çayır- mera arazisine sahip bölgenin II.Alt bölge olan<br />

Bulanık –Malazgirt-Varto ilçelerinde olduğu görülmektedir.<br />

Sulanabilir tarım arazisi miktarı 158.215 ha olmasına rağmen sulanan tarım arazisi<br />

64.280 ha dır. Bunun 19.261 ha kısmı Köy Hizmetleri 19.1<strong>00</strong> ha’lık kısmı DSİ ve 26.459<br />

ha’ lık kısmı ise halk tarafından kullanılmaktadır.<br />

Bu alanlara 190.150 ha hububat, 23.807 ha yemeklik baklagiller, 16.050 ha lık<br />

alana endüstri bitkileri, 105.314 ha’lık alana yem bitkileri 2.179,08 sebze ürünleri<br />

ekilmektedir. 36.901 ha alanda ise meyve ürünleri oluşturmaktadır.<br />

E.3.1.1 Arazi Sınıfları ve Kullanma Durumu:<br />

Kullanma kabiliyet sınıfları 8 adet olup toprak zarar ve sınırlandırması 1. sınıftan<br />

7. sınıfa doğru giderek artmaktadır. İlk dört sınıf arazi iyi bir toprak idaresi altında bölgeye<br />

adapte olmuş kültür bitkileri ile orman mera ve çayır bitkilerini iyi bir şekilde yetiştirme<br />

yeteneğine sahiptir. 5., 6., 7., sınıflar adapte olmuş yerli bitkilerin yetişmesine elverişlidir.<br />

Bunlardan 5., 6. sınıflarda toprak ve su koruma önlemleri alındığı taktirde bazı özel bitkiler<br />

yetişe bilir. 7. sınıf arazilerde ise çok etkin ve pahalı ıslah çalışmaları ile ürün alına bilirse<br />

de mevcut piyasa koşullarında elde edilen ürün yatırım harcamalarını karşılayamaz.<br />

55


Arazi Sınıfları (Hektar)<br />

Çizelge 2. Arazi Sınıfları ( İl Tarım Müdürlüğü 20<strong>03</strong>)<br />

I. Sınıf 2. Sınıf 3.Sınıf 4. Sınıf 5.Sınıf 6. Sınıf 7.Sınıf<br />

34389 14<strong>12</strong>84 <strong>12</strong><strong>00</strong>26 7<strong>00</strong>04 21 1413<strong>03</strong> 302284<br />

8.Sınıf<br />

10276<br />

İlde görülen iklim ve jeolojik yapı farklılıkları ile vejetasyondaki çeşitlilik değişik<br />

özelliklere sahip toprakların oluşumuna neden olmuştur.<br />

Şekil 41. Arazi kabiliyet Sınıfları ve Dağılımı( İl Tarım Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4)<br />

Muş’ta I.-IV. sınıf tarım arazileri 3657<strong>03</strong> ha olup, bu arazilerin sadece 335049 ha<br />

lık kısmında işlemeli tarım yapılmaktadır. Tarım alanlarından sonra ikinci sırayı alan<br />

mer’a alanları ve orman alanları II.,III. ve IV. sınıf araziler üzerinde yoğunlaşmaktadır.<br />

Kullanma kabiliyet sınıfları sekiz adet olup, toprak zarar ve sınırlandırmaları I.<br />

sınıf’tan VIII. sınıf’a doğru giderek artmaktadır.<br />

SINIF - I:<br />

Topografya düz veya düze yakın (%0-2)’dir. 1. Sınıf arazilerin kapladığı alan<br />

34389 ha olup il yüzölçümünün %4,1’ini teşkil etmektedir. 1. Sınıf arazilerin; 13343 ha’<br />

ını (%38) alüvyal topraklar,32<strong>12</strong> ha’ ını (%9,3) kolüviyal topraklar, 921 ha ‘ını (%2,6)<br />

kalkersiz kahverengi orman toprakları, 16913 ha’ ını (%49,1) kestane renkli topraklar<br />

oluşturmaktadır.<br />

56


Bu arazilerin 23287 ha’lık kısmında kuru tarım, 8134 ha’ lık kısmında sulu tarım<br />

yapılmaktadır.2968 ha’lık kısmı ise çayır- mera (597 ha Çayır-2371 ha mera) alanı olarak<br />

kullanılmaktadır.<br />

SINIF- II:<br />

II.Sınıf araziler 14<strong>12</strong>84 ha olup ilin %17,5 ini kaplamaktadır. Bu arazilerin 27778<br />

ha’ını (%19,6) alüviyal topraklar,3578 ha’ ını (%2,5) kolüviyal topraklar,69785 ha’ ını<br />

(%49,3) vertisol topraklar ,294 ha’ ını (%0,2) Regosol topraklar, 2640 ha ‘ını (%<br />

1,8)Kalkersiz kahverengi orman toprakları, 9372 ha ‘ını (% 6,63) kireçsiz kahverengi<br />

topraklar, 26383 ha’ ını (%18,6) kestane renkli topraklar ve 1454 ha ‘ ını (%1,02) Bazaltik<br />

topraklar oluşturmaktadır.<br />

Bu arazilerin; 98996 ha’ lık kısmında kuru tarım, 6942 ha’ lık kısmında sulu tarım<br />

yapılmaktadır. lI’inci sınıf arazilerin 33888 ha’ lık kısmı(26<strong>00</strong>0 ha Mera- 7888 ha çayır)<br />

çayır-mer’a, 715 ha orman-funda arazisidir. Ortalama eğimi ise %1-6 arasındadır.<br />

SINIF- III:<br />

III. sınıf araziler <strong>12</strong><strong>00</strong>26 ha kapladığı alan ile ilin % 14,6 ünü teşkil eder. Bu<br />

arazinin toprak gruplarına göre dağılımı ise 7105ha ‘ ını (% 5,9) alüviyal topraklar, 3345<br />

ha ‘ını (% 2,7) kolüviyal topraklar, 1365 ha ‘ını Vertisol topraklar(%1,13) 2480 ha ‘ ını<br />

(%2,06) regosol topraklar, 3409 ha’ ını (%2,8) kalkersiz kahverengi orman toprakları,<br />

84786 ha ‘ının (%70,6) kestane renkli topraklar, 4656 ha ‘ ını (%3,8) bazaltik topraklar<br />

6762 ha’ ını (%5,6) kireçsiz kahverengi topraklar şeklindedir.<br />

Bu alanların 81424 ha lık alanda kuru tarım, 698 ha lık alanda sulu tarım<br />

yapılmaktadır. 35228 ha lık kısmı çayır-mer’a( 26559 ha mera- 8669 ha çayır) olarak<br />

kullanılmaktadır. 2585 ha lık kısmı ise orman-fundalıktır.<br />

SINIF- IV:<br />

IV. sınıf araziler ilin 7<strong>00</strong>04 ha lık kısmını kaplamakta olup %8,5 ‘ni<br />

oluşturmaktadır. lV’üncü sınıf arazilerin toprak gruplarına göre dağılımı ise şöyledir; 6106<br />

ha ını (%8,72 ) alüviyal topraklar,836 ha ını (% 1,19)kolüviyal topraklar, 327 ha ını<br />

(%0,46) Regosol topraklar,<strong>12</strong><strong>12</strong> ha ını (%1,7) kalkersiz kahverengi orman<br />

toprakları,14827 ha ını (%21,1) kireçsiz kahverengi toprakları,34619 ha ını (%49,4)<br />

kestane renkli topraklar, <strong>12</strong>067 ha ını (%17) bazaltik topraklardan oluşmaktadır.<br />

Bu alanların <strong>12</strong>887 ha lık kısmında kuru tarım, 3870 ha lık kısmında ise sulu tarım<br />

yapılmaktadır. 36072 ha’da (34279 ha mera-1793 ha çayır) çayır-mer’a, 2737 ha’da<br />

orman-fundalık alanlarıdır.<br />

SINIF- V-VIII:<br />

V. ve VIII sınıf araziler ilin 453897 ha lık kısmını kaplamakta olup %55,3 ünü<br />

oluşturmaktadır.Bu arazilerin 1852 ha (%0,4) alüviyal topraklar, 857 ha(%0,18)<br />

hidromorfik alüviyal topraklar, 1093 ha ını (%0,24) kolüviyal topraklar,4469 ha ını<br />

(%0,98) regosol topraklar, 99191 ha ını (%21,8) kalkersiz kahverengi orman toprakları,<br />

43935 ha ını (%9,6)kireçsiz kahverengi topraklar, 195250 ha ını (%43) kestane renkli<br />

57


topraklar, 94810 ha ını (%20,8) bazaltik topraklar oluşturmaktadır. 7308 ha lık<br />

kısmında kuru tarım yapılmakta olup bunun 169 ha lık kısmı VII. Sınıf arazide geri kalan<br />

7139 ha lık kısmı ise VI. Sınıf arazide yapılmaktadır. VII. Sınıf toprak yapısına sahip 19 ha<br />

lık alanda sulu tarım yapılmaktadır. 857 ha lık çayır alanının 809 ha ı VII. Sınıf, 48 ha ı ise<br />

V. Sınıf toprak yapısına sahiptir. 335267 ha lık kısmı ise mera alanı olmasına rağmen<br />

zamanla vasfını kaybederek ancak 170517 ha lık kısmı mera alanı olarak kullanılmaktadır.<br />

83985 ha lık alan ise orman ve fundalık arazisidir.<br />

KAYNAK : KHGM – Van 9. Bölge Müd. Muş İl Müdürlüğü verileri<br />

Köy Hizmetleri Van 9. Bölge Müdürlüğüne bağlı Muş İl Müdürlüğünün yapmış<br />

olduğu inceleme sonucunda her ne kadar ilimiz topraklarının toprak yapısı itibari ile<br />

kullanım şeklinde 223902 ha ında kuru, 19663 ha ında ise sulu olmak üzere toplam 243565<br />

ha tarla arazisi, 19804 ha ı çayır arazisi ve 424476 ha ı mera arazisi , 9<strong>00</strong>22 ha ı ise orman<br />

ve fundalık arazisi ve 41784 ha ı ise diğer araziler olarak görülmesine rağmen gerçekte il<br />

müdürlüğümüz tarafından yapılmış olan istatistiklerde 270769 ha ında kuru 64280 ha ında<br />

sulu olmak üzere toplam 335049 ha tarla arazisi, 97333 ha çayır arazisi, 7149 ha bağ-bahçe<br />

arazisi, 278673 ha ı mera arazisi ve 57417 ha ı ise orman ve fundalık olarak dağılım<br />

göstermektedir.<br />

İlin değişik topografyası iklim ve jeolojik yapı farklılıkları ile vejatasyondaki<br />

çeşitlilik değişik özelliklere sahip toprakların oluşmasına neden olmuştur. Bu durum bitki<br />

besin elementleri konusunda da kendini gösterir.<br />

Toprak Bünyesi : Muş ili tarım topraklarının %4,2 si tın, %48,5 i killi-tınlı, %46,9<br />

u kil ve %0,4 kum bünyesine sahiptir.<br />

Toprak Tuzluluğu : İşlemeli tarım uygulanan topraklar %1<strong>00</strong> tuzsuzdur.<br />

Toprakta Kireç(CaCO 3 ) : İl topraklarının %5,1 i az kireçli %34,1 orta , %17,7 si<br />

fazla ve %7,1 i çok kireçlidir.<br />

Organik Madde : tarım topraklarının büyük bir kısmı organik madde yönünden<br />

fakir durumdadır. Analiz sonuçlarının ortalamasına göre topraklarda %5,7 sinde organik<br />

madde çok az, %17,1 az , %43,1 i orta,%30,4 ü iyi ve %3,3 ü ise çok iyi düzeydedir.<br />

Fosfor : İl topraklarının %51,1 inde Fosfor çok az, %21,8 inde az, %16,1 i orta,<br />

%7,3 ü yüksek ve %7,3 ünde ise çok yüksek fosfor varlığı tespit edilmiştir.<br />

Potasyum : İl topraklarında %1<strong>00</strong> yüksek miktarda (K) Potasyum seviyesi yüksek<br />

olup genellikle yeterlidir.<br />

E.3.2 Arazi Problemleri :<br />

Muş ilinde çeşitli tarım çeşitlerini kısıtlayan bazı problemler mevcuttur. Bunlar,<br />

erozyon, toprak sığlığı, taşlılık, kayalık ve drenaj bozukluğudur.<br />

58


KAYNAKLAR<br />

İl Tarım Müdürlüğü (Tarım Master Planı) 2<strong>00</strong>4<br />

Muş İli Toprak Envanteri Raporu 1974<br />

59


F FLORA FAUNA VE HASSAS YÖRELER<br />

F.1 ORMANLAR :<br />

F.1.1 Ormanların Ekolojik Yapısı :<br />

F.1.1.1 Orman Alanları:<br />

Muş’ta bitki örtüsü olarak çoğunlukla bozkır bitki topluluğu hakimdir. İl arazisinin<br />

yaklaşık %7’ni ormanlık alan oluşturmaktadır. Son 10 yılda İlimizde 150 ha.<br />

Ağaçlandırma yapılmıştır. İl ormanları çoğunlukla meşe türü ağaçlardan oluşmaktadır.<br />

Orman varlığımızın %90’nı bozuk karakterli olup yapılacak enerji ormanı tesisi<br />

çalışmaları sonucu bu ormanların prodaktif hale getirilmesi gerekmektedir. İlimiz Merkez<br />

ve ilçeler itibariyle çok az denebilecek kadar verimli orman alanlarına sahiptir. Toplam<br />

57147 ha. orman alanı içerisine sadece Merkez İlçede olmak üzere <strong>12</strong>80,5 ha. verimli koru<br />

orman alanı, 597,5 ha. bozuk koru orman alanı ve 4<strong>03</strong>9 ha. verimli baltalık orman alanı<br />

mevcuttur. Bozuk baltalık orman alanı ise Merkez İlçede 33683,5 ha. Bulanık ‘da 4785 ha.<br />

Hasköy’de 4730,5 ha. Malazgirt’te 2702,5 ha. Korkut’ta 3711,5 ha. ve Varto’da 1617 ha.<br />

olup toplam 5<strong>12</strong>30 ha.’lık alan kaplamaktadır.<br />

ORMAN ALANLARININ İLDEKİ DAĞILIMI<br />

Verimli Koru Orman Alanı<br />

Bozuk Koru Orman Alanı<br />

Verimli Baltalık Orman<br />

Alanı<br />

Bozuk Baltalık Orman<br />

Alanı<br />

Şekil 42. Orman Alanlarının İldeki Dağılımı( İl Tarım Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4)<br />

F.1.1.2 Kara Özellikleri:<br />

Güneydoğu Toros dağlarının uzantıları Muş il alanın çevreler. Eskiden gür<br />

ormanlarla örtülü olan bu genç dağlar, zamanla çıplaklaşmıştır. İlimizin başlıca önemli<br />

dağları Akdoğan(Hamurpet), Şerafettin, Bilican, Bingöl, Haçreş(Karaçavuş,Çavuş), Otluk<br />

ve Yakupağa dağlarıdır. Orman alanlarımızın rakımı ortalama 25<strong>00</strong>-3<strong>00</strong>0 m civarındadır.<br />

F.1.1.3 İklim Özellikleri :<br />

İlimiz coğrafi bakımından Doğu Anadolu bölgesi dahilinde bulunduğundan, karasal<br />

ikim özelliklerinden etkilenmektedir. 1933-1970 yılları arasındaki rasat değerlerinden;<br />

ortalama yıllık sıcaklık 9.7 C, en yüksek sıcaklık 37 C, en düşük sıcaklık –29C, ortalama<br />

nispi nem %64, yıllık ortalama yağış miktarı 887 mm ve rüzgar yönü güney ve<br />

Güneydoğudan estiği tespit edilmiştir.<br />

F.1.1.4 Topografya:<br />

60


Orman alanlarının bulunduğu yerler genellikle meyilli araziler olup %75 meyilin<br />

üstündedir.<br />

F.1.1.5 Jeoloji:<br />

Orman alanlarının yer aldığı arazi 3. zamanda oluşmuştur. Bunun sonucu olarak<br />

yeni alüvyon ve metamorfik sahalar mevcut, ana kaya umumiyetle kalkerdir.<br />

F.1.1.5 Hidroloji:<br />

Ormanlarımız dahilinde bulunan dereler yağışlarla beslendiğinden yaz aylarının<br />

sonlarına kadar akar vaziyettedirler. Diğer zamanlarda ise genellikle kuru dere halindedir.<br />

Orman alanları içerisindeki göl ve göletler ise yaz aylarında seviyeleri düşse de<br />

sürekli su kapasitesine sahiptirler.<br />

F.1.2 Bölgenin Orman Envanteri :<br />

Muş yüzölçümünün %8’inı (57147ha) orman ve fundalık alanlar oluşturmaktadır.<br />

Ormanlar ağırlıklı olarak Meşe olmak üzere Kavak oluşmaktadır.<br />

Alt Bölgeler<br />

Tablo 10: Orman Alanlarının Alt Bölgeler İtibariyle Dağılımı( İl Tarım Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4)<br />

Verimli Koru<br />

Orman<br />

Alanı(ha)<br />

Bozuk Koru<br />

Orman Alanı<br />

(ha)<br />

Verimli<br />

Baltalık<br />

Orman<br />

Alanı(ha)<br />

Bozuk<br />

Baltalık<br />

Orman<br />

Alanı(ha)<br />

Toplam<br />

Orman Alanı<br />

(ha)<br />

I.Alt Bölge <strong>12</strong>80,5 597,5 4<strong>03</strong>9 42<strong>12</strong>5,5 48042,5<br />

II.Alt Bölge - - - 9104,5 9104,5<br />

Toplam <strong>12</strong>80,5 <strong>12</strong>80,5 2561 5<strong>12</strong>30 57147<br />

I. alt bölgede ilin orman alanlarının % 84,1’lik kısmı<br />

Il. alt bölgede ilin orman alanlarının % 15,9 luk kısmı yer almaktadır. En fazla<br />

orman alanı birinci alt bölgededir.<br />

F.1.2.1 Ağaç Türleri ve yayılım Alanları :<br />

Arazi envanter çalışmaları esnasında tespit edilen ağaç, ağaççıklar ve bitkiler<br />

aşağıda belirtilmiştir.<br />

Ağaçlar : Palamut meşesi, mazı meşesi, Toros meşesi, Saplı meşe, Titrek kavak,<br />

Doğu çınarı, Ceviz, Kızıl ağaç, Dış budak, Kara ağaç ve söğüt türleri mevcuttur.<br />

Ağaççıklar : Alıç, Ahlat, Sakız ağacı, Yabani elma ve Kızılcık.<br />

İlimizdeki hakim ağaç türü meşe olduğundan %95’ lik kısmı meşe %51’ i ve diğer<br />

ağaç türlerinin oluşturduğu alanlardan oluşmaktadır.<br />

F.1.2.2 Orman Örtüsü İstatistikleri :<br />

61


Konu hakkında yapılmış araştırmaya rastlanmamıştır.<br />

F.1.2.3 Orman Alanlarının Mülkiyeti :<br />

Orman alanlarımızın tümü devlete ait orman alanlarıdır. Özel mülkiyete konu edile<br />

bilecek orman alnı mevcut değildir.<br />

F1.2.4. Orman Ürünleri :<br />

Ormanlarımızın büyük bir kısmı baltalık olarak işlendiğinde orman ürünü olarak<br />

yakacak meşe odunu elde edilmekte, nadiren de olsa mazı toplanarak çok cüz’i maddi<br />

gelir sağlanmaktadır. Genel olarak meşe yaprağı hayvan yemi yapılarak kullanılmaktadır.<br />

F.1.3 Orman Varlığının Yararları :<br />

F.1.3.1 İklim üzerine etkileri :<br />

Isınarak yükselen hava ormandaki mevcut bitki örtüsünü geçmek için yükselmek<br />

zorunda kalacağından ve yükselen su buharı kütlesi yoğunlaşarak yağmur şeklinde yer<br />

yüzüne düşeceğinden dolaysıyla orman örtüsü yağış miktarını arttırıcı bir fonksiyona sahip<br />

olmaktadır.<br />

F.1.3.2 Toprak ve Toprak Verimliliğinin Korunması :<br />

Bitkiler kök sistemleri ile toprağı tuttuğundan bu toprak parçasının su, rüzgar ve<br />

heyelan gibi doğal faktörlerle aşınıp taşınmasına karşı doğal bir diren sağlamaktadır.<br />

Ayrıca bitkilerin kuruyan yaprakları ve düşen dallarıyla toprağa organik madde yönünden<br />

zenginleştirerek toprak verimliliğini arttırmaktadır.<br />

F.1.3.3 Rekreasyon :<br />

Ormanlar doğal yapısı, tür çeşitliği ve renk kontrastı gibi nedenlerle insanların<br />

özellikle psikolojik anlamda dinlenmesini sağlayıcı bir işleve sahiptir.<br />

F.1.3.4 Sağlık :<br />

Ormanların oksijen deposu olmasının yanında bugün tıpta kullandığımız bitkisel<br />

menşeli ilaçların yapımında kullanılan hammaddeler için doğal bir depo durumundadır.<br />

F.1.3.5 İş Alanı ve Geçim Kaynağı :<br />

Ormanlar üzerinde yapılan teknik müdahaleler sonucu çıkan envanterin<br />

üretilmesinde taşınmasında ve nakliyatında orman köylüleri işlendirilerek ekonomik girdi<br />

sağlanmaktadır.<br />

F.1.3.6 Savunma-Güvenlik :<br />

62


Ormanlar doğal olarak barınma, gizlenme gibi güvenlik tedbirlerinin büyük öneme<br />

sahip olduğundan bu ihtiyaçlarının özellik arz eden yerlerde sağlayan ormanlar muhafaza<br />

ormanı olarak tefrik edilmektedir.<br />

F.1.4 Orman Sayılan Alanların Daraltılması :<br />

Konu ile ilgili yapılmış bir çalışma yoktur.<br />

F.2. ÇAYIR ve MERALAR<br />

F.2.1. Çayır ve Mera Varlığı :<br />

İlimiz bulunan yaklaşık 378.<strong>00</strong>0 hektar mera alanı ve 97.333 çayır arazisi<br />

bulunmaktadır. genellikle zayıf ve orta kalitede meralardır. Verimleri 70-<strong>12</strong>0 kg arasında<br />

tahmin edilmektedir.<br />

F.2.2. Kullanım Amaçları ve Yararları :<br />

İlimizde tarım arazisi olarak % 46 lık kısmını kapsayan çayır ve meralar<br />

hayvanlarımız için yeşil ve kuru ot sağlayan yem alanlarıdır. Çayır ve meralar hayvanlara<br />

kaba ye sağlama yanında, toprak ve su muhafazası yanında toprak ve su muhafazası, su<br />

toplama havzası pınara ve memba sularına kaynak olması tabii fauna ve av hayvanlarına<br />

barınak olması, havayı temizlemesi ve yeşil örtü ile çevreyi güzelleştirmesi gibi hayati<br />

derecede önemli fonksiyonlardır. Çayır ve meralar gün geçtikçe bozulmakta ve<br />

faydalanamaz durumuna gelmektedir.<br />

Muş ilinde çayır ve mera alanlarının toplamı 445<strong>00</strong>0 ha civarında olup bunun<br />

2<strong>00</strong><strong>00</strong> ha ı çayır, 425<strong>00</strong>0 ha ı ise mera vasfındadır. Ancak bu arazilerin 376.<strong>00</strong>0 ha’ lık<br />

kısmı kadastro çalışması yapılmış yerlerde olup 69<strong>00</strong>0 ha lık kısmı ise kadastro çalışması<br />

yapılmamış yerlerdedir. Kadastro çalışması yapılmış yerlerde ki mevcut çayır mera<br />

alanlarımızın 97333 ha ı çayır 278673 ha ı ise meradır. Bu alanın alt bölgelere göre<br />

dağılımı Grafik’de verilmiştir.<br />

Şekil 43.Alt Bölgelere Göre Çayır Mera Alanlarının Dağılımı( İl Tarım Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4)<br />

63


Alt bölgelerin yüzölçümleriyle Çayır-mera alanları karşılaştırıldığında, I. Alt<br />

bölgenin yüzölçümünün %45’ini Çayır-mera alanlarının oluşturduğu görülmektedir. Il. Alt<br />

bölgenin yüzölçümünün ise %46 sı Çayır- mera alanıdır. 1. Alt bölgede mera alanı %34,1,<br />

çayır alanı %11,3 iken II. Alt bölgede ise Mera alanı %33,9 ve çayır alanı %<strong>12</strong>,2 dir.<br />

Tablo 11: Muş İli Mera Ot Verimi( İl Tarım Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4)<br />

Mera Alanı (ha) Kuru Ot Verimi(kg/ha) Toplam Verim (ton/yıl)<br />

278673 9<strong>00</strong> 250.805,7<strong>03</strong><br />

Şekil 44: Meraların Arazi Kabiliyet Sınıflamasına Göre Dağılımı (ha) ( İl Tarım Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4)<br />

İlin mera alanlarının büyük bir kısmı V.-VIII sınıf araziler üzerinde bulunmaktadır.<br />

170517ha. ı V-VIII’ inci sınıf arazi üzerinde, 36072 ha ı lV’inci sınıf arazi üzerinde 35228<br />

ha lll’inci sınıf arazi üzerinde, 33888 ha II.sınıf arazi üzerinde ve 2968 ha ı ise l’inci sınıf<br />

arazi üzerinde bulunmaktadır.<br />

Tablo <strong>12</strong>.İlimiz meralarının dağılımı( İl Tarım Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4)<br />

MUŞ İLİ<br />

HASKÖY İLÇESİ<br />

KÖYLERE GÖRE MERA DAĞILIMI<br />

S.NO. KÖYÜN ADI PARSEL ADEDİ VE TOPL<strong>AM</strong>I<br />

ADET HEKTAR METREKA<br />

RE<br />

1 Merkez 557<br />

2 Azıklı 74<br />

3 Aşağıüçdam 2<strong>03</strong><br />

4 Böğürdelen 20<br />

5 Büvetli 93<br />

6 Dağdibi 76<br />

7 Düzkışla 253<br />

8 Elmabulak 110<br />

DM2<br />

64


9 Eşmepınar 118<br />

10 Gökyazı 481<br />

11 Karakütük 85<br />

<strong>12</strong> Koç 224<br />

13 Koğuktaş Ortanca ile birlikte<br />

14 Ortanca 159<br />

15 Otaç 119<br />

16 Sarıbahçe 15<br />

17 Omurca <strong>12</strong>4<br />

18 Yarkaya Kadastrosu<br />

Yapılmadı<br />

19 Yukarıüçdam 192<br />

TOPL<strong>AM</strong> 29<strong>03</strong><br />

MUŞ İLİ BULANIK İLÇESİ<br />

KÖYLERE GÖRE MERA DAĞILIMI<br />

S.NO. KÖYÜN ADI ADET HEKTAR<br />

1 Abdalbeyazıt 42 2559<br />

2 Adıvar 11 419,4<br />

3 Akçaarmut 64 692,6<br />

4 Akçakaynak 15 1301,8<br />

5 Altınoluk 5 61,6<br />

6 Yazbaşı 1 9,6<br />

7 Arı Köy 45 <strong>12</strong>09,9<br />

8 Aşağıbüklü 32 502,8<br />

9 Yeni Mah. 5 66,7<br />

10 Bingöldek 7 887,1<br />

11 Bostancılar 5 707,8<br />

<strong>12</strong> Cankurtaran <strong>12</strong> <strong>12</strong>46,1<br />

13 Çataklı 46 602,5<br />

14 Çaygeldi 10 1483,6<br />

15 Değirmensuyu 7 431,9<br />

16 Demirkapı 21 <strong>12</strong>06,1<br />

17 Doğantepe 6 257,7<br />

18 Dokuzpınar 9 1096,5<br />

19 Elmakaya 8 2136,5<br />

20 Erentepe 43 490,9<br />

21 Ericek 21 <strong>12</strong>33,7<br />

22 Esenlik 24 2497,1<br />

23 Eskiyol 15 861,6<br />

24 Güllüova 7 875,6<br />

25 Günyurdu 40 2546,7<br />

26 Gümüşpınar 15 4<strong>00</strong><br />

27 Gündüzlü 20 371,8<br />

28 Gülçimen 16 166,2<br />

29 Göztepe 14 924,2<br />

30 Gölyanı 9 2572,7<br />

31 Günbatmaz 48 584,8<br />

32 Karaağıl 14 <strong>12</strong>67,7<br />

65


33 Kurganlı <strong>12</strong> 1019,5<br />

34 Kırkgöze 19 1387,3<br />

35 Kotanlı 13 266,4<br />

36 Karacaören 2 24,7<br />

37 Karaburun 24 1350,3<br />

38 Köprüyolu 16 754,4<br />

39 Koyunağılı 32 351,6<br />

40 Meşeiçi <strong>12</strong> 692,7<br />

41 Mescitli 6 599,8<br />

42 Mollakent 29 8<strong>00</strong>,9<br />

43 İnönü Mah. 6 373,4<br />

44 Söğütlü 23 1659,1<br />

45 Samanyolu 19 493,4<br />

46 Sultanlı 17 <strong>12</strong>29<br />

47 Şehitveren 2 231,6<br />

48 Şehittahir 25 549,3<br />

49 Şatırlar 17 936,5<br />

50 Sarıpınar 19 795,4<br />

51 Seçme 59 1325,9<br />

52 Yemişen 9 1726,5<br />

53 Hoşgeldi 27 927,3<br />

54 Uzgörür 85 3337,7<br />

55 Yokuşbaşı 17 357,6<br />

56 Olurdere 18 734,4<br />

57 Okçular 11 658,8<br />

58 Oğlakkaya 36 995,5<br />

59 Örenkent 42 1161,6<br />

60 Toklular 2 323,2<br />

TOPL<strong>AM</strong> <strong>12</strong>36 56736<br />

S.N<br />

O.<br />

MUŞ İLİ<br />

KORKUT İLÇESİ<br />

KÖYLERE GÖRE MERA DAĞILIMI<br />

KÖYÜN ADI PARSEL ADEDİ VE TOPL<strong>AM</strong>I<br />

ADET HEKTAR METRE<br />

KARE<br />

1 Merkez 763<br />

2 Akyıldız 750<br />

3 Altınova 782<br />

4 Alazlı 189<br />

5 Balkır 2570<br />

6 Çalaplı 1<strong>03</strong>2<br />

7 Çınarardı Kadastrosu Yapılmamış<br />

8 Değirmitaş 1502<br />

9 Demirci 833<br />

10 Dereiçi 883<br />

11 Gültepe 665<br />

DM 2<br />

66


<strong>12</strong> Güneyik 132<br />

13 Güven 1<strong>00</strong><br />

14 İçboğaz <strong>12</strong>11<br />

15 Kapılı 587<br />

16 Karakale 1054<br />

17 Kocatarla 169<br />

18 Konakdüzü 280<br />

19 Kümbet Yok<br />

20 Mollababa Kadastrosu Yapılmamış<br />

21 Oğulbalı 602<br />

22 Pınarüstü 267<br />

23 Sarmaşık 787<br />

24 Sazlıkbaşı 209<br />

25 Tan 2691<br />

26 Taşlıca <strong>12</strong>72<br />

27 Yedipınar 606<br />

28 Yolgözler 3349<br />

29 Yürekli 214<br />

30 Yünören Yolgözler ile birlikte<br />

TOPL<strong>AM</strong> 23499<br />

MUŞ İLİ<br />

MALAZGİRT İLÇESİ<br />

KÖYLERE GÖRE MERA DAĞILIMI<br />

S.NO KÖYÜN ADI PARSEL ADEDİ VE<br />

TOPL<strong>AM</strong>I<br />

ADET HEKTAR METREKARE DM 2<br />

1 Aktuzla 32 282 85<strong>00</strong><br />

2 Aslankaya 19 327 16<strong>00</strong><br />

3 Adaksu 46 1082 1787<br />

4 Aradere 16 2<strong>12</strong>8 34<strong>00</strong><br />

5 Aşağıgıcık 33 686 5970<br />

6 Akören 32 394 4450<br />

7 Alyar 6 2486 <strong>12</strong><strong>00</strong><br />

8 Ağılbaşı 13 483 2870<br />

9 Akalan 25 414 88<strong>00</strong><br />

10 Aynalıhoca 24 137 2<strong>00</strong>0<br />

11 Alikalkan 22 594 3750<br />

<strong>12</strong> Boyçapkın 23 744 78<strong>00</strong><br />

13 Bostankaya <strong>12</strong> 687 8424<br />

14 Beşçatak 14 146 2<strong>00</strong>0<br />

15 Beypınarı 19 764 7698<br />

16 Bekirhan 3 598 4225<br />

17 Boyundere <strong>12</strong> 271 1<strong>12</strong>5<br />

18 Bademözü 5 455 7750<br />

19 Bahçe 31 573 71<strong>00</strong><br />

20 Beşdam 73 539 7370<br />

21 Çayırdere 99 837 1320<br />

67


22 Gülkoru 39 2052 6865<br />

23 Gölağılı 8 1858 4242<br />

24 Erence 35 374 2530<br />

25 Dirimpınar 22 421 2260<br />

26 Dolabaş 6 617 52<strong>00</strong><br />

27 Hancağız 14 722 88<strong>00</strong><br />

28 Hasretpınar 80 1321 4950<br />

29 Hanoğlu 23 556 6850<br />

30 Hasanpaşa 35 2204 3050<br />

31 Kulcak 6 73 2250<br />

32 Karakoç 6 949 1<strong>00</strong>0<br />

33 Karakaya <strong>12</strong> 505 61<strong>00</strong><br />

34 Kızılyusuf 28 1361 5625<br />

35 Kadı 11 154 98<strong>00</strong><br />

36 Karıncalı 24 805 7081<br />

37 Kardeşler 13 332 1849<br />

38 Kılıcı 31 636 5810<br />

39 Kazgöl 77 1684 8615<br />

40 Karaali 15 387 55<strong>00</strong><br />

41 Karahasan 47 2068 1<strong>00</strong>0<br />

42 Konakkuran 42 1953 6190<br />

43 Nurettin 3 28 7<strong>00</strong>0<br />

44 Molladerman 26 295 7<strong>12</strong>5<br />

45 Mezra 8 568 16<strong>00</strong><br />

46 Muratkolu 21 199 94<strong>00</strong><br />

47 Mollabaki 3 248 2<strong>00</strong><br />

48 Mağalcık 6 205 <strong>12</strong><strong>00</strong><br />

49 Laledağ 74 842 87<strong>00</strong><br />

50 Okçuhan 34 146 4014<br />

51 Oğuzhan 36 1664 7<strong>03</strong>0<br />

52 Odaköy 6 237 25<strong>00</strong><br />

53 Örenşar 9 737 62<strong>00</strong><br />

54 Sırtdüzü 16 294 36<strong>00</strong><br />

55 Sarıdavut 56 668 41<strong>00</strong><br />

56 Tatargazi 57 943 4640<br />

57 Tatlıca 1 11 44<strong>00</strong><br />

58 Yaramış 36 <strong>12</strong>66 98<strong>00</strong><br />

59 Yukarıgıcık 33 <strong>12</strong>67 1<strong>00</strong><br />

60 Yurtseven 14 357 1450<br />

61 Tıkızlı 2 531 1631<br />

TOPL<strong>AM</strong> 1574 46193 9396<br />

F.3. FLORA :<br />

F.3.1. Türler ve Populasyonlar:<br />

68


Buğdaygil Yem Bitkileri:<br />

Festuca ovina, Koeleria ciristata ,Bromus inermıs,Poa pratensis, Bromus<br />

tomentellus,Agropyron spp<br />

Baklagil Yem bitkileri:<br />

Astragalus lineatus,Medicago varia,Onobrychis spp<br />

Diğer Familyalara ait yem Bitkileri:<br />

Artemicia spp,Thymus spp,Sangiuisorba minor<br />

F.4. Fauna<br />

F.4.1. Türler ve populasyonlar :<br />

F.4.1.1. Karasal türler ve populasyonlar :<br />

Konu ile ilgili herhangi bir çalışma bulunmamaktadır.<br />

F.4.1.2. Aguatik türler ve populasyonlar:<br />

a) Kürklü Hayvanlar:<br />

İlimizin denize kıyısı olmadığından kürklü hayvanlar bulunmamaktadır.<br />

b) Balıklar:<br />

İlimizde bulunan göl, gölet ve akarsularımızda çok çeşitli tatlı su balık türleri<br />

mevcut olup , bu balıklar başlıca şunlardır.<br />

Cyprinus carpio (Adi Sazan)<br />

Tinca tinca (Kadife Balığı)<br />

Leuciscus cephalus ( Tatlısu Kefali) Barbus plebejus (Bıyıklı Balık)<br />

Silurus Glanis (Yayın Balığı)<br />

Capoeta tinca<br />

Cobiti taenia<br />

Vimba vimba<br />

Alburnus alburnus<br />

Gobio<br />

Mastacembelus simack(Dikenli Yılan Balığı)<br />

Bu türlerin yanı sıra diğer bazı sazan türlerine de rastlanılmaktadır. Ayrıca İlimiz<br />

sınırları içerisinde kültür balıkçılığı yapan birkaç tesis mevcut olup bu tesislerde alabalık<br />

yetiştiriciliği yapılmaktadır.<br />

İlimiz sınırları içerisinde bulunan tüm sularda amatör balık avcılığı yapılmaktadır.<br />

F.4.2. Habitat ve topluluklar :<br />

Konu hakkında herhangi bir araştırma yapılmamıştır.<br />

F.4.3.Hayvan Yaşama Hakları:<br />

69


Konu hakkında herhangi bir çalışma yapılmamıştır.<br />

F.5. Hassas yöreler :<br />

İlimizde 29.11.2<strong>00</strong>2 tarih ve 2<strong>00</strong>2/8 nolu Mahalli Çevre Kurulu Kararı ile koruma<br />

altına alınan sulak alanlarımız;<br />

1- Büyük Hamurpet Gölü<br />

2- Küçük Hamurpet Gölü<br />

3- Haçlı Gölü<br />

4- Kaz Gölü<br />

5- Değerli Gölü<br />

6- Kumlukıyı Gölü<br />

7- Yurttutan Kuru Gölü<br />

8- Korkut Sazlıkbaşı Sazlığı<br />

9- Merkez Bostankent Sazlığı<br />

10-Merkez Kıyık Sazlığı<br />

11-Bulanık Şorgöl Sazlığı<br />

Yukarıda belirtilen sulak alanlarımız koruma altına alınarak bu alanların doğal<br />

zenginliklerinin devamlılığı sağlanmaya çalışılmaktadır.<br />

F.5.1. Milli farklar :<br />

İlimizde milli park bulunmamaktadır.<br />

F.5.2. Tabiat parkı :<br />

İlimizde tabiat parkı bulunmamaktadır.<br />

F.5.3. Tabiat anıtı :<br />

İlimizde tabiat anıtı bulunmamaktadır.<br />

F.5.4. Tabiat koruma alanları :<br />

İlimizde mevcut değildir.<br />

F.5.5. Özel çevre koruma alanları :<br />

İlimizde mevcut değildir.<br />

F.5.6. Orman içi dinlenme yerleri :<br />

1-Toprak baba parkı Belediyeye aittir<br />

2-Kale parkı Belediyeye aittir.<br />

3-DSİ dinlenme tesisi<br />

4-Aguner dinlenme tesisi Alpaslan Tarım İşletmelerine ait.<br />

70


Şekil 45.Kale Parkından Bir Görünüş<br />

F.5.7. Sulak alanlar :<br />

Konu ile ilgili geniş bilgi D.1 bölümünde verilmiştir.<br />

F.5.8. Biyogenetik rezerv alanları :<br />

Konu ile ilgili herhangi bir çalışma bulunmamaktadır.<br />

F.5.9. Biyosfer rezerv alanları :<br />

Konu ile ilgili herhangi bir çalışma bulunmamaktadır.<br />

F.5.10. Av hayvanları koruma ve üretme alanları :<br />

İlimizde yaban hayatı koruma sahası bulunmamaktadır.<br />

F.5.11. Su ürünleri üretim alanlarının çevresindeki kıyılar:<br />

İlimizde su ürünleri üretimi açısından az sayıda işletmeye sahip olup bu işletmeler<br />

genelde aile tipi küçük işletmelerdir.<br />

Bu işletmelerden 7 adedi alabalık yetiştirme tesisleri, 1 adedi ise tarla<br />

balıkçılığı(aynalı sazan) tesisidir. Bu işletmelerin kapasiteleri 1-10ton/yıl arasında<br />

değişmektedir. Alabalık işletmelerinin 4’ ü Malazgirt Adalar mevkiinde, 2’ si Varto<br />

ilçesinde, 1’ de Korkut Sazlıkbaşı köyündedir. Merkez ilçeye bağlı Şenova köyünde ise<br />

Tarla balıkçılığı işletmesi bulunmaktadır.<br />

F.5.<strong>12</strong>. Endemik bitki ve hayvanların yaşama ortamı olan alanlar :<br />

Konu ile ilgili herhangi bir çalışma bulunmamaktadır.<br />

71


F.5.13. Koruma altına alınan yabani flora-faunanın yaşama ortamı olan<br />

alanlar :<br />

Şekil 46.Koruma Altına Alınması Gereken 2<strong>00</strong> yıllık Armut Ağaçları(Yemişen Köyü)<br />

İlimizde belirli bir türe ait koruma alanı tespit edilmemiştir.<br />

F.5.14. Akdenize has nesli tehlikede olan deniz türlerinin yaşama ve beslenme<br />

ortamı olan alanlar .<br />

İlimiz deniz kıyısı olmadığından böyle bir alanın varlığı söz konusu değildir.<br />

F.5.15. Kültür ve tabiat varlıklarının bulunduğu koruma alanları :<br />

İlimizde kültür ve tabiat varlıklarının korunmasına yönelik koruma alanı tespit<br />

edilmemiştir.<br />

F.5.16. Sit alanları :<br />

F.5.16.1. Kentsel sit :<br />

İlimiz sınırları içerisinde tarihsel, estetik ve sanatsal değer taşıyan birçok yapı<br />

bulunmaktadır. Bu yapıların hepsi kentsel sit alanı içerisine girmekte olup; İl ve İlçelere<br />

göre dağılımı aşağıdaki şekildedir.<br />

72


Tablo 13. Sit Alanları<br />

MUŞ – MERKEZ<br />

SIRA<br />

ADI ADRES GRUP TÜR<br />

NO:<br />

1. Ulu Cami Merkez Dinsel Camii<br />

2. Hacı Şeref Camii Merkez Dinsel Camii<br />

3.<br />

4.<br />

Alaaddin Bey (Paşa) Camii ve<br />

Molla Resuli Sipiki Haziresi<br />

Ulu Camii ve Şeyh Muhammed<br />

Mağribi Haziresi<br />

5. İbrahim Samidi Türbesi<br />

6.<br />

Şeyh Halid ve Şeyh Mustafa<br />

Türbeleri<br />

Merkez<br />

Merkez<br />

Merkez (Karasu Cad.<br />

Yeşilbaş Otelin Yanı)<br />

Merkez (Kızılay<br />

İşhanının Karşısı)<br />

Dinsel<br />

Dinsel<br />

Dinsel<br />

Dinsel<br />

Camii ve<br />

Hazire<br />

Camii ve<br />

Hazire<br />

Türbe<br />

Türbe<br />

7. Abdülvahap Gazi Türbesi Çatbaşı Köyü Dinsel Türbe<br />

8. Çengelli Kilisesi<br />

Yaygın Beld. Çengelli<br />

Köyü Şerafettin Dağı<br />

Dinsel Kilise<br />

9. Şehitlik<br />

Merkez (Telekom<br />

Yanı)<br />

Şehitlikler Şehitlik<br />

10. Askeriye Şehitliği Merkez (Alay Yolu) Şehitlikler Şehitlik<br />

11. Çatbaşı Şehitliği Çatbaşı Köyü Şehitlikler Şehitlik<br />

Merkez (Hacı Şeref<br />

<strong>12</strong>. Kesikbaş Haziresi<br />

Mezarlar Hazire<br />

Camii Bitişiği)<br />

Müştak Baba (Maşuka-Bitlisi) Merkez (Karasu Çarşısı<br />

13.<br />

Mezarlar Mezarlık<br />

Mezarı<br />

Yeşilbaş’lar Bahçesi)<br />

14. Höyük Mercimekkale (Akcan) Arkeolojik Sit Höyük<br />

15. Höyük<br />

16.<br />

Alaaddin Bey (Paşa) Karasu<br />

Hamamı<br />

Mercimekkale (Akcan),<br />

Yağcılar Beldesi<br />

Arkeolojik Sit Höyük<br />

Merkez Kültürel Hamam<br />

17. Migre (Dere) Hamamı Merkez Kültürel Hamam<br />

18. Yıldızlı Han Merkez Kültürel Han<br />

19. Mongok (Hasbet) Kalesi<br />

Mongok (Soğucak)<br />

Köyü<br />

Kültürel Kale<br />

20. Murat Köprüsü<br />

Muş Varto Karayolu<br />

Üzeri<br />

Kültürel Köprü<br />

21. Atatürk ilkokulu Merkez İdari Okul<br />

22. Anadolu Lisesi<br />

BULANIK İLÇESİ<br />

Merkez (Eski Hükümet<br />

Konağı)<br />

İdari<br />

23. Camii Esenlik Köyü Dinsel Camii<br />

24. Camii Mollakent Köyü Dinsel Camii<br />

25. Camii Esenlik Köyü Dinsel Camii<br />

Okul<br />

73


26. Tekke<br />

Erentepe Bld.<br />

Abdülbeyazıt Dinsel Tekke<br />

Köyü<br />

27. Hazire Mollakent Köyü Dinsel Hazire<br />

28. Medrese Mollakent Köyü Dinsel Medrese<br />

29. Türbe Esenlik Köyü Dinsel Türbe<br />

30. Havuzlu yapılar Mollakent Köyü<br />

Sivil Mimarlık<br />

Örneği<br />

Taşınmaz<br />

31. Havuz Esenlik Köyü Kültürel Havuz<br />

32. Şehitlik Mrkz. Kültür Mh. Şehitlikler Şehitlik<br />

33. Aslanpaşa Şehitlik Bulanık Şehitlikler Şehitlik<br />

34. Erentepe Şehitliği Erentepe Bld. Şehitlikler Şehitlik<br />

35. Mezarlık ve Höyük Erentepe Bld. Arkeolojik Sit<br />

Höyük ve<br />

Mezarlık<br />

36.<br />

Doğantepe Höyük (1. derece<br />

Arkeolojik Sit)<br />

Doğantepe Köyü Arkeolojik Sit Höyük<br />

37.<br />

Üç Farklı Alanda Bulunan Ermayakaya Bld.<br />

Mezar Alanları<br />

Karaköse Mevkii<br />

Arkeolojik Sit Mezarlık<br />

38. Mırza Bey ve Kaleleri Bulanık Askeri Kale<br />

MALAZGİRT İLÇESİ<br />

39. Malazgirt Kalesi Malazgirt Askeri Kale<br />

40. Tıkızlı Kalesi Malazgirt Askeri Kale<br />

41. Kız Köprüsü Malazgirt Kültürel Köprü<br />

42. Hanım Köprüsü Malazgirt Kültürel Köprü<br />

43. Alyar Urartu Mezarı Malazgirt Mezarlıklar Mezar<br />

44. Dolabaş Höyük Dolabaş Köyü Arkeolojik Sit Höyük<br />

45. Bostankale Höyüğü Bostankale Köyü Arkeolojik Sit Höyük<br />

46. Kült Alanı Bostankaya Arkeolojik Sit<br />

Arkeolojik<br />

Sit<br />

47. Konakkuran Höyüğü Konakkuran Bld. Arkeolojik Sit Höyük<br />

48. Malazgirt Anıtı Malazgirt Arkeolojik Sit<br />

49.<br />

50.<br />

Tarihi Mezarlık (2. Derece<br />

Arkeolojik Sit Alanı)<br />

Mezarlık (2. Derece Arkeolojik<br />

Sit Alanı)<br />

Arkeolojik<br />

Sit<br />

Oğuzhan Köyü Arkeolojik Sit Mezarlık<br />

Oğuzhan Köyü Arkeolojik Sit Mezarlık<br />

51. Kale Bostankaya Arkeolojik Sit<br />

52. Tarihi Sit Alanı<br />

Malazgirt-Ahlat<br />

Arası (1071<br />

Malazgirt Meydan<br />

Tarihi Sit<br />

Arkeolojik<br />

Sit<br />

Tarihi Sit<br />

74


53. Kentsel Sit Alanı<br />

Savaşının<br />

Yapıldığı Alan)<br />

Malazgirt Kalesi<br />

ve Çevresi<br />

Kentsel Sit<br />

54. Kapı Kalıntısı Karakaya Köyü Kalıntılar<br />

55. Alpaslan Cami ve Haziresi Mengüçgazi Mah. Dini<br />

Kale ve<br />

Çevresi<br />

Kapı<br />

Kalıntısı<br />

Cami ve<br />

Hazire<br />

VARTO İLÇESİ<br />

56. Varto Şehitliği Varto Şehitlikler Şehitlik<br />

57.<br />

Kayalıdere Urartu Yerleşim Sit<br />

Alanı Kayalıdere Kalesi<br />

KORKUT İLÇESİ<br />

Kayalıdere Köyü<br />

Arkeolojik Sit<br />

Arkeolojik<br />

Sit<br />

58. Yünören Köyü Camii Korkut Camii Dinsel<br />

F.5.16.2. Tarihi sit :<br />

İlimizde tarihi sit alanı olarak; yalnızca 1071 Malazgirt Meydan Muharebesinin<br />

yapıldığı alan bulunmaktadır.<br />

F.5.16.3. Arkeolojik sit :<br />

Arkeolojik sit alanları ile ilgili bilgiler F.5.16.1 bölümünde verilmiştir.<br />

F.5.16.4. Doğal sit :<br />

Doğal sit alanları olarak gösterilebilecek höyükler ile ilgili bilgiler F.5.16.1<br />

bölümünde verilmiştir.<br />

F.5.17. Dünya kültür ve tabiat mirasını korunması sözleşmesinde yer alan<br />

“kültür miras” ve “doğal miras” statüsü verilen kültürel tarihi ve doğal<br />

alanlar :<br />

F.5.17.1. Anıtlar :<br />

İlimizde bulunan anıtsal yapılar ile ilgili bilgiler F.5.16.1 bölümünde verilmiştir.<br />

F.5.17.2 Yapı toplulukları :<br />

Konu hakkında yapılan herhangi bir araştırmaya rastlanılmamıştır.<br />

F.5.17.3. Sitler :<br />

Konu hakkında yapılan herhangi bir araştırmaya rastlanılmamıştır.<br />

75


F.5.18. Akdeniz de ortak öneme sahip 1<strong>00</strong> kıyısal tarihi sitler listesinde yer<br />

alan tarihi sit alanlarının yerleri ve bunların hangi kriterlere göre<br />

belirlendiği :<br />

İlimiz Akdeniz bölgesinde olmadığından bu tür sit alanları bulunmamaktadır.<br />

F.5.19. Su kirliliği kontrol yönetmeliğini göre belirlenen” kıta içi yüzeysel<br />

suları kapsayan içme ve kullanma suyu rezervuarları” :<br />

F.5.19.1. Mutlak koruma alanları :<br />

İlimizde konu ile ilgili yapılmış herhangi bir araştırmaya rastlanılmamıştır.<br />

F.5.19.2. Kısa mesafeli koruma alanları :<br />

İlimizde konu ile ilgili yapılmış herhangi bir araştırmaya rastlanılmamıştır.<br />

F.5.19.3. Orta mesafeli koruma alanları :<br />

İlimizde konu ile ilgili yapılmış herhangi bir araştırmaya rastlanılmamıştır.<br />

F.5.20. Hava kalitesi kontrol yönetmeliğinde belirlenen hassas kirlenme<br />

bölgeleri:<br />

Bakanlığımızca her yıl hazırlanan hava kirliliği ölçümlerinin değerlendirilmesi<br />

sonucunda belirlenen kirlilik derecelendirilmesinde ilimiz 2. Derecede kirli iller arasında<br />

yer almaktadır.<br />

Müdürlüğümüz elemanları tarafından İlimiz merkezde hava kirliliği ile mücadele<br />

kapsamında çalışmalarımız sürekli olarak devam etmektedir. Denetimler sırasında hava<br />

kirliliğine sebebiyet veren yerlerde (kamu, kurum, kuruluş, işyeri ve konutlar) gerekli<br />

uyarılar yapılarak kirliliğin önlenmesine çalışılmaktadır.<br />

F.5.21. Tarım alanları :<br />

K.1 Bölümünde detaylı bilgiler verilmiştir.<br />

KAYNAKLAR<br />

İl Tarım Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4( Tarım Master Planı )<br />

Orman İşletme Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

İl Çevre ve Orman Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

Muş Belediye Başkanlığı 2<strong>00</strong>4<br />

76


G.GÜRÜLTÜ VE TİTREŞİM<br />

G.1. Gürültü :<br />

Son yıllarda teknolojinin ilerlemesi ile birlikte ortaya çıkan çevre kirlililiklerinden<br />

biriside gürültüdür. Gürültü, insanlarda işiyle ve algılamayı olumsuz etkileyen, fizyolojik<br />

ve psikolojik dengeleri bozabilen, iş performansını azaltan, çevrenin doğal sakinliğinden<br />

uzaklaştırarak, önemli bir çevre kirliliği yaratan, gelişi güzel bir yapısı olan ses spekturumu<br />

yada rahatsız edici ses biçimidir.<br />

Gürültü ölçüm cihazımız olmadığından dolayı gerekli ölçüm sonuçları<br />

verilememektedir.<br />

G.1.1 Gürültü kaynakları :<br />

G.1.1.1. Trafik gürültüsü :<br />

Toplumdaki gürültü kaynaklarından en önemlilerinden biri trafik gürültüsüdür.<br />

Kara yolu taşımacılığının günden güne artması trafik gürültüsünün şiddetini arttırmıştır.<br />

Muş ilimizde trafikten kaynaklanan gürültüye pek rastlanmasa da klakson gürültüsü zaman<br />

zaman rahatsız edici boyutlara varmaktadır.<br />

G.1.1.2 Endüstri gürültüsü :<br />

Endüstriden kaynaklanan gürültü sanayinin türüne, yapı içi, akustik özelliklerine ve<br />

kullanılan makine adetine bağlı olarak değişmektedir. İlimizde organize sanayi olmadığı<br />

için bu konuda sıkıntıya pek rastlanmamaktadır.<br />

G.1.1.3. İnşaat gürültüsü :<br />

İnşaat gürültüleri genelde yerleşim birimleri içerisinde ya da yakınında<br />

oluşmaktadır. İnşaat hafriyat gürültüsü sürekli olmadığından çevreye etkisi diğer<br />

gürültülere göre daha az rahatsız edicidir.<br />

G.1.1.4. Yerleşim alanlarında oluşan gürültü :<br />

İlimizdeki yerleşim bölgelerinin gürültü seviyeleri ile ilgili çalışmalar yeterli<br />

yapılmadığından gürültü haritaları çıkarılamamıştır.<br />

G.1.1.5. Hava alanları yakınında oluşan gürültü :<br />

Hava alanı şehre 27 km uzaklıkta olduğundan il merkezi açısından büyük kirlilik<br />

teşkil etmemektedir. Hava alanının yakın çevresinde ise gürültü ölçümü yapılmamıştır.<br />

G.1.2. Gürültünün çevreye olan etkileri :<br />

G.1.2.1. Gürültünün fiziksel çevreye etkileri :<br />

77


İlimizde eski yerleşim yerlerinde ve eski binalarda gürültü kaynakları için herhangi<br />

bir tampon bölge bırakılmamıştır. Zaten bu alanlarda rahatsız edici miktarda gürültü<br />

olmamaktadır.<br />

Yeni yapılanmalarda ise gürültüye karşı daha duyarlı davranılmaktadır. Gürültüye<br />

sebebiyet verebilecek işletmeler yavaş yavaş şehir dışına çıkarılmakta ve gerekli<br />

izolasyonların yapılarak gürültünün etkileri en aza indirilmeye çalışılmaktadır.<br />

G.1.2.2. Gürültünün sosyal çevreye etkileri :<br />

Gürültünün insan ve çevre sağlığına etkileri bilimsel olarak açıklandığı halde<br />

günümüzde hala bu konunun önemi tam olarak kavranamamış veya zorunlu hallerden<br />

gerekli ve yeterli önlemler alınamamıştır.<br />

İlimizde yerleşim yerlerinin bulunduğu bölgelerde fazla gürültü kirliliği<br />

yaşanmamakla birlikte özellikle trafikte seyreden araçların yaptıkları klakson gürültüsü<br />

insan psikolojisini ciddi boyutlarda etkilemektedir.<br />

Ayrıca gürültülü ortamlarda çalışan kişilerin kask veya kulak takma zorunlulukları<br />

olduğu halde bu işlevleri yapmamaları çeşitli işitsel ve ruhsal problemlere sebep<br />

olmaktadır.<br />

G.1.3. Gürültünün insanlar üzerine olan etkisi :<br />

G.1.3.1. Fiziksel etkileri :<br />

Gürültü kişilerde geçici ve sürekli işitme bozuklukları meydana getirmektedir.<br />

işitme sistemine etkisi; Gürültü ortamlarında kalma süresi, gürültünün sürekli veya<br />

kesintili olması, kişinin yaşı, bireysel duyarlılık derecesi, iş kulağın fonksiyon durumuna<br />

göre değişir.<br />

G.1.3.3. Psikolojik etkileri :<br />

Kişilerde davranış bozuklukları, öfkelenme, sıkılma, genel rahatsızlıklar zamanla<br />

meydana gelir.<br />

Gürültünün sebep olduğu psikolojik düzensizlikler genel olarak iki gurupta toplanır.<br />

Bunlar gürültünün çalışan kişiyi rahatsız etmek suretiyle verimi düşürmesi ve iş kazalarına<br />

sebep olmasıdır. Gürültüden dolayı asabileşme, sinir sisteminin bozulması, daha ileri ruhi<br />

belirtilerin meydana çıkması, sesin özelliği, kişinin duyarlılığı, yapılan iş sesin sürekli olup<br />

olmaması ve gürültünün kaynağı gibi faktörlerdir.<br />

G.1.3.4. Performans etkisi :<br />

Uzun süre gürültüye maruz kalan kişilerde konsantrasyon bozukluğu olacağından,<br />

iş veriminde zamanla düşme meydana gelir.<br />

G.2. Titreşim :<br />

Konu hakkında her hangi bir çalışma yapılmamıştır.<br />

78


KAYNAKLAR:<br />

İl Çevre ve Orman Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

79


H. ATIKLAR<br />

H.1.Evsel Katı Atıklar:<br />

İnsanların sanayi, ticaret , sosyal hizmet ve buna benzer alanlarda, evlerdeki çeşitli<br />

aktiviteleri sonucunda ortaya çıkan sıvı ve gaz olmayan atıklara katı atık denir. Doğal<br />

kaynakların sınırlılığının anlaşılmasından sonra kullanılan kaynaklarını geri kazanılması<br />

önem kazanmıştır. Uygun değerlendirme ve geri kazanma yöntemlerinin tespiti için katı<br />

atıklarının miktarlarının belirlenmesi, sınıflandırılması ve özelliklerinin bilinmesi<br />

gerekmektedir. İlimizdeki yerel yönetimlerin atıkların değerlendirilmesi konusunda<br />

şimdiye kadar bir çalışma yapılmayım, Nisan 2<strong>00</strong>2 Mahalli Çevre Kurulunda katı atıklar<br />

üzerinde karar alınmıştır.<br />

H.2.Tehlikeli ve Zararlı Atıklar:<br />

Çevre problemlerinin çoğu sebep ve potansiyel çözümlerine göre, kimyasal<br />

maddelerden kaynaklanan sorunlardır. Günümüzde kimyasal maddelerin sayısı büyük<br />

boyutlara ulaşmıştır. Tehlikeli atıklar. Teknolojik gelişmeye bağlı olarak ortaya çıkan insan<br />

sağlığı tehdit eden endüstriyel nitelikli atıklardır. Bu tür atıklar doğrudan alıcı ortama<br />

verilemez. Bunlar uygun deponi alanlarında gömülmeli ve meydana gelen sızıntı sularını<br />

yer altı sularını karışmaları engellenmelidir. İlimizde hızlı bir sanayi mevcut değildir. Bu<br />

nedenle pek kirlenme mevcut değildir.<br />

H.3.Özel Atıklar:<br />

H.3.1.Hastane atıkları:<br />

Sağlık kuruluşlarından kaynaklanan patojenik, enfekte, kimyasal ve farmakolojik<br />

atıklar ile kesici- delici malzemeler tıbbi atıklardır. Şehrimizde 20 yatak kapasitesinin<br />

üzerindeki tüm hastanelerde geçici atık deposu yaptırılması için gerekli uyarılar<br />

yapılmıştır. Hastane atıkları İlçe ve İlçe Belediyeleri tarafından düzensiz bir şekilde<br />

toplanmakta ve katı atık depolarına diğer atıklarla beraber gelişi güzel dökülmektedir.<br />

2<strong>00</strong>2 yılında Mahalli Çevre Kurulunda Tıbbi Atıkların Bertarafı için gerekli<br />

kararlar alınmıştır.<br />

H.3.2.Sıvı yağlar:<br />

Sıvı yağlar gelenlikle yıkama-yağlama ünitesinin bulunduğu akaryakıt satış<br />

istasyonları ile sanayi sitelerinden kaynaklanmaktadır. Miktarı hakkında kesin bir bilgi<br />

yoktur.<br />

H.3.3.Radyoaktif atıklar:<br />

Radyasyonlar canlı vücudunu hava cereyanlarıyla beslenmeye veya absorbsiyonla<br />

etkileyebilir. Radyasyon hücrelerin erken veya geç bölünmesine yada hiç bölünmemesine<br />

sebep olur bu sebeple radyo aktif atıklarının, kontrolü özel tedbirlerle uzaklaştırılması<br />

gerekmektedir. İlimizde radyo aktif atık üreten herhangi bir tesis bulunmamaktadır.<br />

80


H.4.Atıkların Bertaraf Edilmesi:<br />

H.4.1.Atıkların oluşumu ve biriktirilmesi:<br />

İl Sınırları İçinde Yerleşim Merkezlerinde Kentsel Atıkların (Çöplerin)<br />

Oluşturduğu Sorunlar :<br />

a) Halk ve çevre sağlığı açısından tehlike oluşturması<br />

b) Koku problemi<br />

c) Haşerelerin artması<br />

d) Salgın hastalıkların görülmesi<br />

e) Metan gazı sıkışması sonucu yangın ve patlama<br />

f) Yer altı sularının kirlenmesi<br />

g) Estetik görüntünün bozulması<br />

h) Diğer (Belirtiniz)<br />

ı) Su Kirliliği( Yüzey Suları)<br />

İl Sınırları İçinde Yerleşim Merkezlerinde( Belediyelerde) Oluşan Katı Atıkların<br />

Toplanma, Taşınma ve Bertaraf Yöntemleri:<br />

Tablo 14. Katı Atıklar<br />

Belediyenin Adı<br />

Muş Belediyesi<br />

Nüfus 68.<strong>00</strong>0<br />

Kişi Başına Üretilen Katı Atık Miktarı(Kg/Gün)<br />

Toplanan Katı Atık Miktarı(Ton/Gün ; Ton/Yıl)<br />

Atık Kompozisyonu(%)<br />

(Organik, Kağıt, Cam, Metal, Plastik, Kül Vs.)<br />

Yaz : 1 kg/gün<br />

Kış : 0.8 kg/gün<br />

Yaz : 50 ton/gün - 18.<strong>00</strong>0 ton/yıl<br />

Kış : 40 ton/gün – 14.4<strong>00</strong> ton/yıl<br />

% 50 Organik Kağıt,% 5 Cam,<br />

% 5 Metal, % 10 Plastik, % 5 Kül,<br />

% 25 Diğer<br />

Mevcut Bertaraf Yöntemi Düzensiz Depolama ( x )<br />

Düzenli Depolama ( )<br />

Kompost ( )<br />

Yakma ( )<br />

Diğer ( )<br />

Atık Yönetimi Hizmetlerini Kim Yürütüyor Belediye ( x )<br />

(Toplama, Taşıma, Bertaraf)<br />

Özel ( )<br />

Hangi Atıklar Toplanıyor Evsel ( x )<br />

Endüstriyel ( x )<br />

81


Ambalaj Atıkları İçin Kaynakta ayrı Toplama<br />

Yapılıyor mu?<br />

Tıbbi ( x )<br />

Diğer ( x )<br />

Hayır<br />

Yapılıyorsa Hangi Atık Türleri İçin Yapılıyor<br />

Atık Hizmetleri İçin Araç ve Ekipman Durumu<br />

(Adet, Cins, Kapasite vs.)<br />

Atık Hizmetleri İçin Eleman Durumu<br />

(Sayı ve Görev)<br />

Kaynak : Muş Belediye Başkanlığı 20<strong>03</strong><br />

Muş İlinde katı atıklar Pertek dere sinindeki bölgeye depolanarak üzeri toprakla<br />

kapatılarak tesviye edilmektedir. İlimizde yaklaşık günlük 20 kamyon 50ton çöp ve atık<br />

malzeme toplanmaktadır. İlçelerimizde ise; günlük atık miktarları ile ilgili yeterli bilgi<br />

yoktur.<br />

Şekil 47.Muş Belediyesi Katı Atık Depolama Alanı<br />

H.4.2.Atıkların toplanması ve taşınımı:<br />

Atıklar günlük olarak akşam saatlerinde poşetlerde tekniğe uygun olarak<br />

toplanmaktadır. Çöp bidonları sağlığa uygun olmadığı için kaldırılmıştır.<br />

H.4.3.Atık depolama sahaları ve aktarma istasyonları:<br />

Malazgirt : Yol kenarlarındaki boş alanlara boşaltılarak üzeri toprakla kapatılarak<br />

tesviye edilmektedir.<br />

Bulanık : Şehir merkezine 4 km uzaklıkta vadiye gelişi güzel dökülmektedir.<br />

Hasköy : Korkut yolu üzerindeki sahaya dökülmektedir.<br />

82


Varto<br />

: Şehir merkezinden uzak bir vadiye boşaltılmaktadır.<br />

Korkut : İlçenin yaklaşık 5 km doğusunda yer alan dere yatağına dökülmektedir.<br />

H.5 Atıkların Değerlendirilmesi :<br />

Depolama alanında her han gibi ayıklama tesisi bulunmayıp bu konuda imkanlar<br />

olmadığı için her han gibi bir çalışma mevcut değildir.<br />

H.6. Atıkların Çevre Üzerindeki etkileri :<br />

İl ve İlçelerdeki düzenli bir depo alanı bulunmamaktadır. Bu atıklar çevre kirliliği<br />

yaratmakta olup aynı zamanda depo alanlarının yanlış seçilmesinden dolayı görüntü<br />

kirliliği yaratmaktadır.<br />

KAYNAKLAR:<br />

İl Çevre ve Orman Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

Muş Belediye Başkanlığı 2<strong>00</strong>4<br />

83


I TURİZM<br />

I.1. YÖRENİN TURİSTİK DEĞERLERİ:<br />

HÖYÜKLER VE ÖREN YERLERİ:<br />

Tarihe yön veren önemli devletlerin egemenliğinde kalmış olan Muş İl sınırları<br />

içinde bir kazı ve birkaç yüzey araştırması dışında bu güne kadar ayrıntılı bir çalışma<br />

yapılmamıştır. Gerçekleştirilen çalışmalar ise, Muş’ta dönemin önemli kültür ürünleri olan,<br />

İÖ. 2<strong>00</strong>0 boyalı seramiğinin bulunmadığını, buna karşın İÖ. 2. binin başlarında itibaren<br />

bölge Hurri ülkesi olarak anılmış ve İ.Ö. 2. binin ortaları ve sonraları ise Hurri-Mitanni<br />

devletinin toprakları içerisinde gösterilmesi yerleşim varlığını göstermesi açısından<br />

önemlidir. Yapılan bu yüzey araştırmalarında Kalkolitik dönemden Ortaçağa kadar<br />

süregelen kültürlere ait seramikler bulunmuştur.<br />

Ancak bu araştırmalar daha çok belirli yerlerde yoğunlaştırılmış, bunun dışına pek<br />

çıkılmamıştır. Alpaslan Barajı nedeniyle Murat Nehri boyunca araştırma yapan M.S.<br />

Rothman, Yağcılar Höyüğü yakınındaki Yeroluk (Palas) ve Bozbulut’ta (Komus) bazı<br />

araştırmalar yapmıştır.<br />

Etkin bir kültürün egemen olduğu bölgede yer alan Muş ve çevresinde Erken Tunç<br />

Çağa ait C.A. Burney sekiz, M.S. Rotman ise bunların dışında yirmi höyük tespit etmiştir.<br />

Ayrıca bu merkezler ile Elazığ bölgesi arasında bir ilişkinin var olduğu ortaya<br />

konulmuştur.<br />

1-Dolabaş Höyüğü :<br />

Malazgirt İlçesinin Dolabaş Köyü’ndedir. Bir Urartu yerleşmesidir.<br />

2-Bostankale Höyüğü:<br />

Malazgirt İlçesinin Botan Köyündedir. Bir Urartu yerleşmesidir. Birinci derecede<br />

sit alanı olarak gösterilmektedir.<br />

3-Yağcılar (Evran) Höyüğü<br />

Şekil 48. Yağcılar Höyüğü<br />

84


Yağcılar Höyüğü, Muş’un 24 km. kuzey-batısında, Muş-Elazığ yolu üzerinde,<br />

Murat Köprüsünü 17<strong>00</strong> m. geçtikten sonra kuzeye ayrılan yolun 7. km.’sinde, Yağcılar<br />

Beldesi sınırları içinde yer almaktadır.<br />

4-Mercimekkale Höyüğü<br />

Şekil 49. Mercimekkale Höyüğü<br />

Muş merkez İlçe sınırları dahilinde Muş-Varto Karayolu üzerindedir. Tespit edilen<br />

28 höyükten biri olmakla birlikte Doğu Roma (Bizans) döneminde de haberleşme amaçlı<br />

kullanılmıştır. Halk arasında yaygın bir rivayete göre Muş ilinde korkunç bur kuraklık<br />

yaşanmıştır. Yaşanan bu kuraklık döneminde Muş ovasında sadece Sekavi beyinin ekmiş<br />

olduğu mercimekten başka hiçbir ürün yetişmemiştir. Sekavi Beyi topladığı mercimekleri<br />

üst üste kale gibi yığmıştır. Bir gün yanına oldukça ihtiyar biri gelmiş. Rivayete göre bu<br />

ihtiyar Hz. Hızır’dan başkası değilmiş. İhtiyar Bey’e “Allah rızası için bir avuç mercimek<br />

ver” demiş. Sekavi Beyi mercimek vermemek için bin bir yalan uydurmuş ve “eğer benim<br />

mercimeğim var ise taş olsun” demiş. Bunun üzerine Hz. Hızır “Allah’ım bu beyin<br />

Mercimeklerini taş et” diye beddua etmiş ve bütün mercimekler taş olmuş. O günden<br />

sonra bu yere Mercimekkale adı verilmiş.<br />

Kepenek Höyüğü<br />

85


Şekil 50. Kepenek Höyüğü<br />

İlimiz Kepenek köyündedir. Arkeolog Yr.Doç.Dr. Nurettin KOÇHAN’ın<br />

araştırmaları devam etmektedir. Nurettin KOÇHAN tarafından burada bulunan Urartulara<br />

ait olan taş üzerindeki yazıt Mirjo SALVINI tarafından çözülerek “Studı Mıceneı Ed Egeo-<br />

Anatolıcı” dergisinin Fascılcolo XLII/2-2<strong>00</strong>0 sayısında yayınlanmışdır.<br />

Yazıtın Türkçe’si:<br />

“Haldi’ye (Urartular’ın baş tanrısı), kral (Efendi, Tanrı), Menua oğlu Argişti bu<br />

Susi-tapınağı ve (kaleyi) inşa edip tamamlattı. (Ona) ben Argiştihinili adını verdim. En<br />

büyük Haldi sayesinde ben Menua oğlu Argişti, güçlü kral, Bianili kralı, Tuşpa kentinin<br />

efendisi”<br />

Muş’ta Urartular’a ait iki önemli yazıt bulundu: ikisi de Menua dönemine ait. İlki<br />

bir stelin alt kısmıdır ve Tiflis arkeoloji müzesindedir. Bu yazıt Muş’un 18 km. doğusunda<br />

Trmerd mezarlığında bulunmuş. Bu yazıtta askeri bir seferden, Atauni kentinden ve Urme<br />

ülkesinden bahsediliyor ve stelin Arhi kentine dikildiği bildiriliyor. İkinci yazıt oldukça<br />

eksiktir, yine Urme ülkesinden ve bir yerden bahsediyor.<br />

KAYA MEZARLARI:<br />

86


Şekil 51. Aradere Köyü Mezarlığı<br />

Malazgirt ilçesinin Aradere Köyündedir. Atatürk Üniversitesinden bir ekipçe<br />

yapılan yüzey araştırmaları sonunda önemli bulunmuştur.<br />

Yeniköy (Alyar) Kaya Mezarı<br />

Şekil 52. Yeniköy Kaya Mezarı<br />

Urartulara ait kaya mezarlığıdır. Arkeolog Yr.Doç.Dr. Nurettin KOÇHAN’ın<br />

araştırmaları devam etmektedir.<br />

Varto Kayalıdere Ören Yeri (Kale Şehri)<br />

87


Şekil 53. Kayalıdere Kale Şehri<br />

Merkez İlçe’ye 40 km, Varto’ya 20 km uzaklıkta Kayalıkaya Köyü’ndedir. Bir<br />

Urartu yerleşmesidir. İngiliz Arkeoloji Enstitüsü’nce Prof. Dr. Seton Lloyd ve C.A.<br />

Burrey başkanlığında, 1965’de yapılan kazıda bulunmuştur. Kazılarda; kale, tapınak,<br />

şarap mahzeni, mezar ve küçük buluntular ortaya çıkarılmıştır. Urartu Kralı II. Sarduri<br />

devrine ( MÖ.764-735) tarihlenen kale, oldukça sağlamdır. Avlusu taş döşemeli tapınakta,<br />

oturur durumda MÖ VII yy’ın tunç aslan heykeli, düğmeler, ok başları, tunç iğneler, aslan<br />

avı tasvirli kemer parçaları ele geçmiştir. Buluntular, Ankara Anadolu Medeniyetleri<br />

Müzesi’nde sergilenmektedir.<br />

Şekil 54.Mollakent Mağarası<br />

88


I.1.1 Yörenin doğal değerleri:<br />

Muş Kalesi<br />

KALELER<br />

Muş merkezdedir. Kale şehrin en eski yerlerindendir. Kesin tarihi bilinmemekle<br />

birlikte Moğol istilasını müteakip 7. asır ortalarına doğru Hz. Osman zamanında bu çevre<br />

ile birlikte kalede<br />

Şekil 55. Muş kalesi<br />

savaşlara sahne olmuştur. Sonraları Ermeni Derebeyleri Bağdat’taki Abbasi Halifelerine<br />

tabi olarak bu çevrenin ve kalenin idaresi için memur kılınmışlardır. Muş Hicri 27 yılında<br />

Hz. Ömer döneminde Müslümanların eline geçince bu kale de tabi olarak Müslümanların<br />

eline geçmiştir. Uzun süren savaşlar sonucu üzerinde bulunan tarihi değerlerin yok<br />

olmasına sebep olmuştur. Günümüzde Arap mezarlığı, Selçuklu mezarlığı ve Osmanlı<br />

mezarlığı karışık olarak dağınık bir halde bulunmaktadır. Belediyece park olarak<br />

düzenlenmiştir. Günümüzce halkın başlıca piknik yerlerinden biridir.<br />

Şekil 56. Haspet Kalesi<br />

Hasbet Kalesi<br />

89


Muş’un güneyindeki Kızıl Ziyaret Dağının doğu uzantısında bir yamaçtadır. Surları<br />

ve iki kulesi kısmen ayaktadır. Diğer kısımları tabii afetlerde yıkılmıştır. Kesin tarihi<br />

bilinmemekle birlikte<br />

Şekil 57. Haspet Kalesi<br />

yapıda kullanılan malzeme ve sanat yapısı itibari ile Horasan harcı ile imar edilmiş ovaya<br />

hakim karakol konumunda kendini göstermektedir. Eteklerinde bulunan Soğucak köyünde<br />

büyük ölçüde tahrip olan 2 adet gözetleme kulesi de mevcuttur.<br />

Bir rivayete göre Büyük İskender Mısır’ı fethe giderken kendine bağlı Komutan<br />

Beatlis’e ( Bitlis) geri döndüğünde geri alamayacağı kudrette bir kale yapmasını istemiş.<br />

Emri alan Komutan Beatlis, Büyük İskender’in Mısır’dan Dönüşüne kadar Bitlis Kalesini<br />

yapmış ve Büyük İskender’i emri doğrultusunda Muş Ovasına püskürtmüştür. Büyük<br />

İskender defalarca Bitlis’e saldırmış fakat her seferinde Muş Ovasına geri dönmek zorunda<br />

kalmıştır. Yine mağlubiyetle sonuçlanan bir saldırı sonucu Büyük İskender Muş Ovasında<br />

gece konaklarken, orduyu tedirgin eden bir atlı gurubun varlığını görür ve bu savaşçılara<br />

hayran kalır. Savaşçıların ikamet ettiği Haspet Kalesine elçi göndererek görüşme talep<br />

eder. Kaledekiler bu talebi kabul ederek Büyük İskender’in yanına giderler. Rivayete göre<br />

Büyük İskender hayran olduğu bu kişilere atfen “Siz kimsiniz ki, dünyayı fethe çıkmış bir<br />

komutanın ordusunu<br />

Şekil 58. Haspet Kalesi<br />

90


ahatsız ediyorsunuz.”demiş. “Bizler Gur Beyleriyiz, sizler bizim topraklarımıza girmekle<br />

bizi rahatsız ettiniz” cevabını almış ve komutan Beatlis’e haber göndererek Bitlis kalesinin<br />

kapılarını açmasını emretmiş<br />

ve Muş ovasından ordusunu çekmiştir.<br />

Şekil 59. Muşet Kalesi<br />

Muşet Kalesi:<br />

Muş’un güneyindeki Kızıl Ziyaret Dağındadır. Muş adı ile özdeşleşmiştir. İlk<br />

yapımı Urartu’lara ait olup yıkık temelleri üzerine bilahere sonradan ortaçağ kalesi<br />

görünümünde olan bü günkü yapıya kavuşmuştur. Kale Horasan harcı ile yapılmıştır.<br />

Malzeme ve doku olarak Haspet kalesi ve Ahlat eski şehirdeki yıkık kale ile birbirinin<br />

aynısıdır. Karakol olarak kullanıldığı tahmin edilmektedir. Tarihi kaynaklara göre boylar<br />

arasında adı en son geçen Muşkan oymağı lideri adına yapılmıştır. Van tarihinde Hitit<br />

Devleti yıkıldıktan sonra yerini alan bir çok krallıklar arasında Muşku’lar da sayılmaktadır.<br />

Yine Şah Tahmasp 1530 da Muslu Kabilesine mensup Zülfikar’dan Bağdat’ı aldı şeklinde<br />

geçer. Muşkular kökü Urartulara dayanan oymaklardan biridir<br />

Malazgirt Kalesi:<br />

Şekil 60. Malazgirt Kalesi<br />

91


Malazgirt’tedir. Haşmetli bir görünüme sahiptir. Kalenin ilçeyi çepe çepe çevreleyen bir<br />

birine parelel iki suru onarılmıştır. İslam kaynaklarında bu kale gerek İslamiyet’in ilk<br />

döneminde gerekse Bizanslar zamanında bir çok savaşa sahne olmuştur. Eski Malazgirt’i<br />

çepeçevre kuşatan kalenin ana burcu ile burçları bu tarihi özellikleri ile ilgi çekmektedir.<br />

Tabii afetlerde surları yıkılmıştır. Çeşitli zamanlarda onarılmıştır. Onarımlar kısmen de<br />

olsa günümüzde de devam etmektedir. Efsaneye göre Malazgirt Kalesi civarında<br />

ateşperestler yaşarken başlarında Teymus isminde bir şah bulunuyormuş. Şahın<br />

çocuklarından Beşir Allah’a iman getirince babası Teymus Şah oğlu Beşir’in dilini dipten<br />

keserek Malazgirt’ten sürgün etmiş Beşir aylarca yol kat edip Müslümanların bulunduğu<br />

Mekke’ye gelmiş, durumu öğrenen Hz. Ali sahabelerden oluşan bir ordu toplayarak<br />

Malazgirt üzerine yürümüş. Yapılan savaşta Teymus Şah ve beraberindekiler kılıçtan<br />

geçirilmiş. Hz Ali ordusu ile şimdi ilçenin bir mahallesi olan Şahneder köyüne gelmiş ve<br />

orada konaklamak istemiş. Askerler yorgun ve susuz olmaları nedeniyle köydeki çeşmeden<br />

su içmek istemişler, suyun zehirli olduğu söylenmiş. Bunun üzerine Hz. Ali çeşmenin<br />

kaynağında örümcek ağı gibi kaynaşmakta olan yılanları görünce askerlerin su içmesine<br />

engel olmuş. Askerlerin su içme ihtiyacını belli etmesi üzerine Hz. Ali köyün hemen<br />

güneyindeki düz arazi görünümde olan Salkayalığına gitmiş, kılıcın çekerek taşa vurmuş<br />

kılıcın darbesi ile kaya yarılmış ve şimdi yılanlar kuyusu denilen halini almış. Çeşmede<br />

kaynaşmakta olan yılanların çekilmesi için Allah’a dua etmiş aynı ayna yılanlar açılman bu<br />

kuyuya çekilmişler. Sonunda askerler bu çeşmeden su içerek yorgunluklarını üzerlerinden<br />

atmışlar. Günümüze kadar her yıl yalnız 15 <strong>May</strong>ıs- 15 Haziran arasında bu yılanlar kuyusu<br />

aynı boy ve renk zehirsiz yılarlarla dolar bu güne kadar, bu yılanların köylüler tarafından<br />

ellerine alarak oynattıkları halde hiç kimseye zarar vermedikleri tespit edilmiştir. Görmek<br />

isteyenler belirtilen günler arasında Şahnedar köyü yılanlar kuyusuna gidebilirler<br />

Katerin (Zincirli) Kale<br />

Malazgirt ilçesi sınırları içersindeki Katerin Dağı üzerindedir. Doğu Roma eseridir.<br />

Rivayete göre Malazgirt ile Katerin Kaleleri Kalın zincirlerden bir köprü ile birbirlerine<br />

bağlanmıştır.<br />

Tıkızlı Kalesi<br />

Malazgirt ilçesinin Tıkızlı Köyündedir. Yapılan araştırmalar sonucunda kalenin<br />

Urartu’lara ait olduğu belirlenmiştir. Kale bir tepe üzerinde büyük taşların bir biri üzerine<br />

yığılması ile harçsız olarak yapılmıştır.<br />

Doğu Anadolu’da son yıllarda yapılan bir çok araştırma ve kazıya karşın, bunları<br />

sınırlı bir alanı kapsadığı ve özelliklede Van ili ve çevresinde yoğunlaştırıldıkları dikkati<br />

çekmektedir. Bunun yanı sıra çok kısıtlı da olsa Ağrı ve Erzurum çevresinde bazı yüzey<br />

araştırmaları ile Elazığ Bölgesinde de kurtarma kazıları gerçekleştirilmiştir. Muş ve<br />

özellikle Malazgirt İlçesinde ise bugüne değin kapsamlı bir araştırma yapılmamıştır. Bu<br />

nedenle aşağıda ayrıntılı olarak tanıtmaya çalışacağımız Kale, yörede antik yerleşimin<br />

yoğunluğunu ve yeni araştırmaların sürdürülmesinin gerekliliğini ortaya koyması açısından<br />

büyük önem taşımaktadır.<br />

Kalıntıların bu günkü durumuna göre Kale’nin merkezi kısmı yaklaşık 25-30 x 30-<br />

35 metrelik bir alanı çevrelemektedir. İç kalenin 4m. genişliğindeki kuzeydoğu ve kuzey<br />

sur duvarlarının yer yer 1,5-2m yüksekliğe kadar korunabilmişliğine karşın dış sur<br />

duvarları bazı kısımlarda salt birkaç taş sırası halinde günümüze gelmiştir.<br />

92


Tıkızlı Kalesinin sur duvarlarında izlediğimiz, A. Çilingiroğlu tarafından “Kilkilotik<br />

Yöntem” olarak adlandırılan benzer duvar örgüsüdür. Yazıtları nedeniyle Işpuini dönemine<br />

(İÖ. 830-810) tarihlenen Zivistan ile Menua’ın egemenliğinde (İÖ. 810-786) yapıldığı<br />

kabul edilebilir.<br />

Bostankale Kalesi:<br />

Şekil 61. Bostankale Kalesi<br />

Malazgirt’te 10 km uzaklıktadır. Yapılan yüzey araştırmaları sonucunda kalenin<br />

Urartu’lara ait olduğu tespit edilmiştir. Kale büyük bir kaya kütlesi oyularak yapılmıştır.<br />

Karakale Kalesi:<br />

Şekil 62. Karakale Kalesi<br />

Korkut ilçesine bağlı Karakale beldesine adını veren kale yerleşim yerinden<br />

yaklaşık 2<strong>00</strong> m yükseklikte tüm vadiye hakim bir tepe üzerine kurulmuştur.<br />

93


Şekil 63.(Murat Köprüsünün eski Hali)<br />

KÖPRÜLER<br />

Murat Irmağı Köprüsü<br />

Muş – Varto yolu üzerinde Muş şehir merkezine 10 km uzaklıktadır. Bir Selçuklu<br />

yapısıdır. Yapım tarihi kesin olarak bilinmemek-tedir. 1817 tarihli mermerden kitabesinin<br />

onarımlarla<br />

Şekil 64.(Murat Köprüsünün Yeni Hali)<br />

ilgili olduğu sanılmaktadır. 143 m uzunluğunda, 4.77 m genişliğindedir. Yüksekliği 16 –<br />

18 m’dir. <strong>12</strong> gözlüdür. Günümüzde orta ayaktan yıkılmıştır.<br />

Şekil 65. Hatun Köprüsü<br />

94


Hatun Köprüsü<br />

Malazgirt’in girişindedir. Bir Selçuklu yapısıdır. 10 m uzunluğunda, 5 m<br />

genişliğindedir. Günümüze kadar gelebilmiş yegane Selçuklu eserlerinden biridir.<br />

Kız Köprüsü<br />

Şekil 66. Kız Köprüsü<br />

Malazgirt’e 2 km uzaklıktadır. İki yekpare taştan 3 m uzunluğunda, 1 m<br />

genişliğindedir. Rivayete göre devrin kral kızlarından biri tarafından yaptırılmıştır.<br />

I.1.2.Kültürel değerler<br />

ESKİ MUŞ EVLERİ GENEL YAPISI<br />

Eski Muş evleri taştan ve kerpiçten yapılmış olup tek veya iki katlı olarak inşa<br />

edilmiştir. Odalarda mutlaka yüklük vardır. Salonda ya da evin büyük odasında<br />

şömine bulunur. Oturma odalarına sedirler konulur. Her evin mutlaka kileri vardır. Evler<br />

yapılırken uzun ve soğuk kış şartlarına dayanaklık açısından duvarlar 70-80 cm.<br />

kalınlığında yapılır. Duvar boyunun yarısında ‘areğan’ denilen hatiller kullanılır. Dam<br />

kısmı, kalın areğanların üst üste konularak ve aralarındaki boşluğunda meşe çeperiyle<br />

doldurulması, akabinde bunların üstünün de önce çamur sonrada toprak ile örtülmesi ile<br />

yapılır.<br />

95


Şekil 67. Eski Muş Evleri<br />

Geleneksel Muş evleri, genellikle büyük bir salon ve salona açılan oda kapıları<br />

şeklinde planlanmıştır. iki katlı evlerde, salondan üst katlara tahta merdiven bırakılarak<br />

bağlantı yapılır. Banyo ihtiyacı, büyük bir kayanın içinin oyulması sonucunda oluşturulan<br />

yapay bir holde karşılanır. Kapı girişlerine mihrabi bir görüntü hakim olup kapı, ya dış<br />

duvarla bitişik ya da biraz daha içeridedir. Süslemelerde genellikle tuğla kullanılmıştır.<br />

Pencereler geniş ve ışığı bol alacak şekilde yapılmıştırPencere üstlerinde Osmanlı<br />

Mimarisinde görülen ay-yıldız işlemesi sıkça görülmektedir.<br />

Bu evlerin çoğunda bahçe yoktur. Direkt olarak cadde ile bağlantılıdır.<br />

Bu evlerin yanında köşk diye tanınan büyükçe evlerde yapılmış olup bunların<br />

mimari halk tipi evlere benzemekle birlikte salonları ve odaları daha da büyük olup<br />

genelde iki katlıdır.<br />

Günümüzde bu evler yıkılmaya yüz tutmuş; gelişen teknik yapılara yenilmiştir. Bu<br />

evlerden bir kaçına şehir merkezinde rastlamak mümkündür.<br />

Anadolu’nun fethini izleyen yıllarda zamanla Türkleşen Muş’un eski yerleşim<br />

düzeni ve sokak dokusu esas itibari ile tipik bir Türk kenti havasını yansıtır.<br />

96


Şekil 68. Eski Muş Evleri<br />

Diğer yörelerimizde olduğu gibi buradaki konut mimarisinin oluşumunda da temel<br />

etki milletimizin örf ve adetlerinden kaynaklanan hayat tarzı ve ihtiyaçlarıdır. Ayrıca<br />

mahalli mimarisi, gelenekleri ve malzemesi ile iklimin ve coğrafyasının zorlayıcı gerekleri<br />

de bu oluşumdaki diğer etmenlerdir.<br />

Bölgedeki diğer illerin yerleşimlerindekine benzeyen sokak dokusu içinde yer alan<br />

evler, genellikle havşu (avlu) gerisinde yükselen iki katlı (dubleks) kuruluşlardan ibarettir.<br />

Eski Muş evleri genel plan şemaları itibarı ile diğer şehirlerdeki (Doğu ve Güney<br />

Doğu) evlerle paralellikler ortaya koymakla birlikte mekan isimlendirmelerinde yer yer<br />

farklılıklar göstermektedir.<br />

Sokakla bağlantılı cümle kapısı ile geçilen havşunun (avlu) bir yanında tandırlık,<br />

erzak deposu ve çardak görevi gören ağaç altı oturmalıklar yer alır, bir çoğunda ise<br />

bunlarla birlikte ahır da mevcuttur.<br />

Evlerin cephesi, pencereler ve zaman, zaman üst kat çıkmasını taşıyan konsollar, kat<br />

ayırımını vurgulayan kornişler, ahşap balkon ve balkon kemerleri ile hareketlendirilmiştir.<br />

Yapıların üzerlerini örten yapı malzemesi o dönemin iklim şartlarına göre yapılan düz,<br />

toprak damlardır. Evlerin temel yapı malzemesi kerpiçtir. Ahşap malzeme ise içeride,<br />

tavanlarda (taşıyıcılar), dolaplarda, kapı, pencere ve dışarıda ise balkonlarda kullanılmıştır.<br />

Süslemelerde ise kerpiçlerin, dış cephede duvarlara değişik dizilmeleri ile yer<br />

verilmeye çalışılmış estetik ve sade bir görünümü vardır. Pencere kenarları, dışarıdan<br />

Selçuklu öğesi taşıyan, kültürümüzün önemli unsurlarından birini; miğfer kubbe anlayışını<br />

ortaya koyar, bakıldığında miğfer görünümü bariz bir şekilde kendini gösterir.<br />

Pencerelerde cumba yerine önem verilerek yapılan, genelde sade olan korkuluklar<br />

kullanılmıştır.<br />

97


Evlerinin giriş kapılarının her iki yanını süsleyen iki sütunçe üzerine çiçeklik nişleri<br />

vardır. Kapılar çift kanatlı olup genelde metal ağırlıklı yapılmıştır. Kapılar sade görünümlü<br />

kapı tokmakları yada kilit bağlantıları ile yapı malzemesini tamamlar. Kapıların içeri açılan<br />

kısmında girişi sağlayan bir basamak yüksekliğinde seki bulunur. İçeride alt kat, genelde<br />

mutfak, banyo, tuvalet ve zahire odası ile birlikte merdiven boşluğunu oluşturan<br />

antrelerden oluşur. Yukarı çıkıldığında, esasen geleneksel Türk konutunda yer alan sofa ile<br />

aynı amacı taşıyan ve alt kattan uzanan ahşap merdivenle çıkılan bu ilk ve evin en geniş<br />

kısmını oluşturan mekanlar, cepheye bakan daha çok sohbet amacıyla kullanılan büyük<br />

salonlardır. Bu salonlarda ahşap veya taştan, pencere önlerinde sedirler bulunmaktadır. üst<br />

katta yer alan bütün mekanlar (odalar), bu salon etrafında sıralanır. Misafir odası olarak<br />

adlandırılan ve büyük salonun etrafında ön cepheye bakan bazen birden fazla olan, evin en<br />

güzel eşyalarını içerisinde de barındıran yada diğer odalara göre daha gösterişli olan bu<br />

odalar, misafir ağırlama, sohbet etme amaçlı yapılmıştır.<br />

Evlerde mekanları bir birine bağlayan kapılar basit ve gösterişsizdir. Çok büyük bir<br />

çoğunluğu tek kanatlı olan kapıların hemen hemen hiç birinde süsleme yoktur. Bütün<br />

kapılar eşikli ve demir mandallı kapı kolu sistemi ile yapılmıştır. Kapı boyutları,<br />

bulundukları konuma ve fonksiyonlara göre değişik ölçüler vermektedir.<br />

Genelde her oda da küçük ahşap dolaplar (gömme) ve büyük çift kanatlı, çekmeceli<br />

yataklıklar mevcuttur.<br />

Şekil 69. Eski Muş Evleri<br />

98


Evlerin duvar kalınlığı (dolgu duvarlar) 60-70 cm’dir. Bu yüzden mekan içerisinden<br />

bakıldığında pencereler loş bir hava verir.<br />

Mekan içerisine açılan pencere yapıda kullanılmaz, evin tavan kısımları kaplamasız,<br />

olduğu gibi bırakılır, taşıyıcılar kendini gösterir. Döşemeler ise zeminde (alt katta)<br />

sıkıştırılmış killi toprak veya düzgün sal taşları ile; üstlerde ise ahşap malzeme ile kaplanır.<br />

Her odanın pencere önünde yüksekliği 30-50 cm, genişliği 50-90 cm arasında değişen<br />

sedirler mevcuttur. Ahşap veya kerpiçten oturma yeri olarak düzenlenen sedirler pencere<br />

önlerine bitişik yapılırlar.<br />

Mutfaklar, evin önemli ve geniş yerlerinden biridir. İçerisinde ocak (niş şeklinde)<br />

diğer adıyla şömine bulunur. (Bazı yapılarda yoktur.) Yemek odasının hemen altında<br />

bulunduğundan mutfaktan yemek odasına, yiyecek ve içecekler asansörvari bir makara<br />

sistemiyle duvar içerisindeki boşluktan çıkarılır ve indirilir.<br />

Şekil 70. Eski Muş Evleri<br />

Banyoda, çol denilen günümüz küvetini andıran suyun mekan içerisinde etrafa<br />

sıçramasını engelleyen köşeye yapılmış ayrı ve açık bir kısım bulunur, büyük banyo<br />

kazanları her yerde olduğu gibi burada da kullanılır.<br />

Şekil 71. Eski Muş Evlerinde Kapı Girişi<br />

Evin iç duvarlarının tamamında sıva olarak saman, keçi kılı, sönmüş kireç karışımı<br />

kullanılır. Sonradan üzerine badana yapılarak duvar yüzeyi tamamlanır.<br />

99


Sonuç olarak bu evler haremlik-selamlık diye ayrılmasa bile, bunun fiilen<br />

uygulandığı görülür. Bütün bunlara binaen kendi kendine yeten o dönemdeki kapalı<br />

ekonominin etkisi burada da gözlenir.<br />

ÖRF VE ADETLER<br />

GELENEKLER<br />

Muş ve çevresinin sosyal hayatında geleneksel yapı hakimiyeti sürmektedir. Tarihe<br />

bakıldığında Türk Devlet geleneğinin en köklü ve en belirgin yapısı olan aşiret unsuru<br />

özelliğini halen korumaktadır. Zira Türk devletleri Tarihinde, aileler birleşip obaları;<br />

obalar birleşip aşiretleri; aşiretler birleşip oymakları; oymaklar birleşip beylikleri; beylikler<br />

birleşip devletler oluşturuyorlardı. Bu noktadan hareketle töreler inançla birleşip önemli bir<br />

konuma gelmiş özellikle köylerimizde bu hayat biçimi sosyal yapıyı güçlendiren bir faktör<br />

olarak karşımıza çıkar.<br />

DOĞUM TÖRENLERİ<br />

Muşlular esasen kalıplaşmış ve eskiden beri devam ede gelen birçok merasimleriyle<br />

kendi gelenek ve göreneklerini devam ettirmektedirler. Doğum törenleri de modern tıbbın<br />

hayatımıza girmesiyle unutulmaya yüz tutmuştur.<br />

Doğuma Hazırlık:<br />

Doğumun olacağı ev büyük bir temizlik yapılarak hazırlanılır. Güzel kokularla<br />

evin havası değiştirilir. Anne adayı yıkanır ve yeni elbiseler giydirilir. Göbek annesi<br />

(Çocuğun göbeğini kesen) denilen çok çocuklu anneler ve tecrübeli nineler davet edilir.<br />

Komşuların hazırlamış olduğu çörek ve yemekler, gelen misafirlere ikram edilir.<br />

Doğum zamanı yaklaştığında evin yeme içme ihtiyaçları genellikle komşular<br />

tarafından karşılanır. Sofra hazırlanarak anne adayının evine getirilir. Bu durum doğum<br />

gerçekleştikten sonra yedi gün boyunca devam eder.<br />

Doğum müddetinden kırk gün sonra ya da kırkı çıktıktan sonra baba, yeni doğan<br />

bebekle birlikte eşini kayınpederine götürür. Belli bir süre geçtikten sonra ya kendisi ya da<br />

kayınpeder tarafından eşi ve çocuğu geri getirilir.<br />

Doğum Sonrası Törenler<br />

Ad Verme:<br />

Çocuğun doğumunu müteakip 3-7 gün içerisinde özellikle baba (damat) tarafının<br />

büyükleri ve anne (gelin) tarafının büyükleri, bebeğe isim verilmesi için davet edilirler.<br />

Büyüklere danışılmadan ve onay alınmadan büyüklerden herhangi birinin adının bebeğe<br />

verilmesi hoş karşılanmaz.<br />

Bebeğe isim verilirken, kundaklı bebek kucağa alınır. Sağ kulağa ezan, sol kulağa<br />

tekbir okunarak bebeğin ağzına kızılcık ya da içinde şeker eritilerek hazırlanan sudan<br />

verilir. Bu merasimin sonunda çocuğa ismi verilir. Doğan her çocuk için maddi durumları<br />

1<strong>00</strong>


iyi olan ailelerce ‘Hakika’ denilen kurbanlar, fakir ailelere dağıtılmak amacıyla kesilir.<br />

Ayrıca yakın komşular yemeğe çağrılır.<br />

Beşik:<br />

Bebek dünyaya geldikten 40 gün sonra anne ayağa kalkarak evin dışına çıkar.<br />

Loğusa annenin, anası kız kardeşi babasını evlerine gönderme amacı ile bu merasim<br />

düzenlenir. Kırkıncı günde eve yakın komşular ve akrabalar davet edilir. Her davetli<br />

yanında çocuk için giyim, beşik aksesuarları çeşitli hediyeler getirirler. Bu hediyeler<br />

arasında nazar boncuğu mutlaka bulunur. Getirilen bu hediyeler, önceden hazırlanmış<br />

beşiğe ya da yastığa iliştirilir ve hayır duada bulunulur.<br />

Misafirlerin gitmesinden sonra yaşlı ve saygın bir bayan tarafından (genelde loğusa<br />

annenin kayınvalidesidir) bir leğende ‘Kırk Suyu’ hazırlanır. Çocuğun saçını kesmekle<br />

görevli kişice çocuğun saçı kesilir ve çocuk yıkanmaya alınır. Tas veya büyükçe bir tahta<br />

kaşıkla su, ‘Kırk Suyu’ndan dua ve niyazlarla alınıp çocuğun başına dökülür ve annesinin<br />

ziynet eşyalarının batırılmış olduğu ılık suda yıkanır. Daha sonra yıkama işini yapan hanım<br />

tarafından bir defa sallanır ve kurulanıp pudralanarak giydirilir ve kundaklanır.<br />

Bebeğin tıraşındaki saçı toplanarak tartılır. Bu saçın ağırlığınca altın, gümüş ya da<br />

para, tıraşı yapana verilir. Zengin aileler de adak kurbanı keserek etini yedi yoksul aileye<br />

dağıtırlar. Bebeğin saçı ise yeni bir beze sarılıp saklanır.<br />

Sünnet Merasimi:<br />

Eğer bebek erkek ise, masraflarını üzerine alan bir yakının kirveliği eşliğinde<br />

sünnet ettirilir. Sünnet zamanı bebek ya bir haftalık iken ya da yedi yaşına kadar<br />

bekletilebilir. Kirve olanın bütün ailesi de sünnet olan çocuğun ailesinin kirvesi sayılır ve<br />

yeni bir yakınlığın doğmasına sebebiyet verir. Bu gelenek karşımıza çok eskilerde yaşanan<br />

‘Putlaç’ geleneğinin uzantısı olarak çıkar. (Putlaç, kirvelik geleneğinde kirvenin ailesi ile<br />

çocuğun ailesi arasında, - İslam’dan gelen bir hüküm olmamasına rağmen- kız alıp<br />

vermeme ve kirveliğin akrabalık derecesine vardırılmasıdır.)<br />

Diş Hediği:<br />

İlimizde çocuğun ileride hangi mesleği seçeceğini belirlemek amacıyla veya<br />

gurbette bulunan çocuğun hal ve durumunun nasıl ya da ne şekilde olduğunu anlamak için<br />

uygulanan bir takım pratik ve yorumlara dayalı fal şeklidir.<br />

Çocuk ilk dişini çıkardığında yakın akrabalarının katılımıyla ‘Diş Hediği’ adı<br />

verilen küçük bir merasim de çocuğun önüne her birisini ayrı mesleği temsil eden bıçak,<br />

kalem, kitap, bilezik, ekmek gibi nesneler bırakılır. Çocuk bunlardan hangisine uzanır ve<br />

alırsa ileride o mesleği seçeceğine inanılır.<br />

Eğer çocuğun diş çıkardığının farkına ilk annesi varır ve bir büyüğe sürpriz yaparsa<br />

çocuğun dişlerini gören ilk kişinin de çocuğa hediye alması usulden de olsa gerekli hale<br />

gelir.<br />

EVLENME GELENEĞİ:<br />

101


İlimizde ataerkil aile düzeni hakimdir. Bu nedenle geleneksel olan görücü usulü ile<br />

evlenme Orta Asya’dan gelen bir yaşam biçimi olarak karşımıza çıkar.<br />

Bilindiği üzere Dede Korkut Destanlarından Bamsi Beyrek, evlendirilmek<br />

istendiğinde babası, Kanlı Koca’ya evleneceği kızın vasıflarını ve bu vasıflar<br />

doğrultusunda evleneceğini, kızı görmeye bu şekilde gidebileceklerini ifade etmiştir. Hatta,<br />

günümüzde izleri yavaş yavaş silinmeye başlayan Beşik Kertmesi olayının benzerine de<br />

Dede Korkut Destanlarından Bamsi Beyrek hikayesinde rastlıyoruz.<br />

Kız Görme (Bakma):<br />

Kız görmeye (bakmaya) erkek tarafının büyükleri karar verir. Aracılara müracaat<br />

edilir. Kız tarafına yakın (genellikle akraba) birinin vasıtasıyla ya haber gönderilir ya da<br />

beraber görücü gidilir.<br />

Görücü gidenler, kızın ev içerisindeki hal ve hareketlerini, güzelliğini gözlerler.<br />

Kızdan, el ve ev işlerindeki becerilerini görmek amacıyla işlediği nakışları göstermesi<br />

istenir. Usulen su istenir. Su verirken gelişine, yürüyüşüne; suyu verirken duruşuna dikkat<br />

edilir. Kız da bu konularda dikkatli ve eğitimlidir. Suyu ikram ederken elini göğsüne koyar<br />

ve saygıyla hafifçe tebessüm eder. Bunu bardağı geri alırken de yeniler. Bu hareketler,<br />

kızın aile terbiyesi ve inceliği açısından önemli göstergeler olarak kabul edilir. Görücüye<br />

gelen misafirler giderken yine gelin adayının ayakkabılarını nasıl önlerine koyduğuna<br />

dikkat ederler.<br />

Kız İsteme ve El Öpme:<br />

Bu konu iki aile arasında ortaklaşa tespit edilir. Genellikle Perşembe günleri kız<br />

istemeye gidilir. Günümüzde hafta sonları da ‘kız istemeye’ dahil edilmiştir. Erkek tarafı<br />

yakın akraba ve komşularının ileri gelenleri ile birlikte erkekli kadınlı yatsı namazından<br />

sonra kız evine giderler.<br />

Erkekler ayrı bir odada toplanırlar. Yapılan ikramlar özellikle kabul edilmeyip önce<br />

hal hatır sorularak erkek tarafının en yaşlı olanı söze başlar.<br />

- Efendim siz bize buraya neden geldiğimizi hiç sormadınız?<br />

Kızın velisi biraz sıkılgandır. Hoş geldiniz, sefa getirdiniz. Misafire niçin geldiniz<br />

diye sormak bizim gelenek ve göreneklerimizde yeri yoktur, ayrıca bunu sormak bize<br />

düşmez.<br />

- Eh o halde biz buraya niçin geldiğimizi açıklayalım: Biz buraya Allah’ın emri<br />

Peygamberin kavli ile kızınız .......’yi oğlumuz .........’e istemeye geldik. Kulun<br />

takdirinden çok Takdir-i Huda önemlidir. Rızayı-i Bariye itaat etmek gerekir. Hz.<br />

Peygamberimiz ‘evlenin’ diye buyurmuşlardır. Bu sünnette uymak muteberdir.<br />

İcap etmesi durumunda diğer misafirlerde söze karışırlar. Neticede kızın babası<br />

kendi ev halkının ve kızının görüşünü de aldıktan sonra ve uygun görülmüşse şunları<br />

söyler: “Misafirler siz hoş geldiniz, sefa geldiniz. Siz böyle uygun görüyorsanız ben de; bir<br />

kızdır size kurban ettim. Allah mutlu ve hayırlı etsin” diyerek rızasını bildirir.<br />

102


Bunun üzerine erkek tarafının en genci kız tarafının en büyüğünden başlayarak<br />

ellerini öper. Bu törene ‘el öpme’ denir.<br />

Bu arada hazırda bekletilen fakat başta kabul edilmeyen ikramlar yeniden talep<br />

edilir ve koyu bir sohbet ortamı sağlanmış olunur.<br />

Kadınları bulunduğu odaya da haber salınır. Erkeğin annesi, babası veya bacısı gelin<br />

adayına söz yüzüğünü takarlar. Çeşitli ikramlardan sonra erkekler arasında gelin adayı<br />

tarafına istenen hediyeler konuşulmaya başlanır. Bu hediyeler genelde at, silah,takı ve<br />

başlık parası kararlaştırılır. Bazı yörelerimizde başlık parasına”Süt Hakkı” denir. Bu<br />

adetler günümüzde unutulmaya yüz tutmasına rağmen az da olsa bazı köyler de bu adetler<br />

halen sürmektedir.<br />

Şerbet İçme:<br />

Nişan törenine yörede ‘şerbet İçme’ denilmektedir. Bu tören genellikle Pazar<br />

günleri yapılır. Erkek tarafı, eş-dost dolaşarak ya da koçurgan (davet edici) vasıtasıyla<br />

tören duyurulur. Şerbet İçme töreni kızın evinde yapılır. Erkek evinden en az iki kadın<br />

şerbet ezmek ve dağıtmak üzere sabah erkenden kız evine gider. Erkek evinden getirilen<br />

şeker, suda eritilir ve şerbet renklensin diye içine kızılcık şekeri katılır. Şerbet ikramı<br />

sırasında biri misafirlere kuru, diğeri ise ıslak havlu tutarlar.<br />

Erkek tarafının davetlileri öğleye kadar törene katılırlar. Misafirler, erkeğin babası<br />

ve mahallenin hocası tarafından karşılanır. Şerbet, gümüş kupalarda ikram edilir.<br />

Erkeklerin töreni bitince, kadınlarınki başlar. Tören gece yarısına kadar sürer. Kadınlar,<br />

önce erkek tarafının evinde toplanırlar. Sonra topluca kız evine giderler. Burada önce<br />

eğlence faslı başlar; kadınlar bir ağızdan oyun havaları söyleyip def çalarlar. Bu şenlik<br />

vakit ilerledikçe nişan yapılacak yere doğru kayar. Erkek tarafının eşya sandığı odanın<br />

ortasına konulur. Sandık açılır, içindekiler teker teker gelen kadınlara gösterilir. Takılar<br />

gelin adayına takılır. Buradaki tören böylece sürer gider.<br />

Sabah kız tarafı bir sürahi şerbetle nişan yüzüğünü erkek evine yollar. Damat adayı<br />

nişan yüzüğünü parmağına takar ve yüzüğü getiren kadına şerbet ve bahşiş verir. Nişanla<br />

düğün arasında geçen her ayda ‘Pay Töreni’ (Gelin Görme) yapılır. Erkek evi, bir tepsi<br />

kurabiye, baklava, tatlı, elbise, bilezik, terlik gibi hediyeler gönderir.<br />

Güveyi Giydirme:<br />

Düğün genellikle çarşambadan başlar. Davetlilerin öğleyin güveyin evinde<br />

toplanmalarıyla ‘Güvey Tıraşı’na başlanır. Berber tıraşa başlayınca sesi güzel olanlar<br />

yanık türküler okurlar. Berber bahşiş almak için ‘ustura kesmiyor’ diye birkaç kez durur.<br />

Tatmin edici bahşişini aldıktan sonra tıraşa devam eder.<br />

Tıraştan sonra damadı giydirme işlemine başlanır. ‘Damatlık’ elbiseler, güveyin<br />

başı üzerinde üç kez dolaştırılarak tek tek giydirilir. Güveye elbiseleri sağdıçlar giydirir.<br />

Güveyin iki sağdıcı olur. Bunlardan biri evli, diğeri ise bekar olur. Damatlık<br />

giydirildikten sonra sağdıçlardan biri damadın sağ koluna girerek gelen davetlilerin<br />

önünde saygı gösterisi olarak durulur ve ilk önce aile büyükleri olmak üzere büyük<br />

olanlarının elleri öptürülür. Bu törenin ardından topluca yemek yenilir.<br />

1<strong>03</strong>


Gece Düğünü:<br />

Gece düğünü, yatsı namazından sonra başlar. Misafirler hep beraber çalıp<br />

eğlenirler. Eğlence aracı genellikle davul–zurnadır. Bu arada damadın sağdıçlarının yerine<br />

oturmak isteyen ya da sağdıçların iyi hizmet etmediklerini gören davetlilerden biri,<br />

çarşıdan bolca yemiş alarak döner ve sağdıçlara şöyle der: “Bu yemişleri şimdi<br />

dağıtacağım. Ya bedelini ödersiniz, yada biriniz yerinden kalkar, sağdıç ben olurum.”<br />

Yemişler dağıtılır. Sağdıçlar da bedelini öderler. Yemişi çarşıdan alıp getiren kişi düğünü<br />

terk eder. Eğer sağdıçlar yemişin karşılığını ödememişler ise biri yemişi getirene yerini<br />

bırakmak zorunda kalır. Ama yerini bırakma çok büyük bir hakaret olarak kabul<br />

edildiğinden, yeri terk etmektense neyse bedel ödenir.<br />

Kına:<br />

Gelinin baba evinden ayrılışın ilk işaret kına yakmak törenidir. Gece düğün<br />

sürerken kına töreni yapılır. Düğün evindeki davetlilerden kadınlı erkekli bir bölümü kız<br />

evine gider. Erkekler ve kadınlar ayrı odalarda eğlenirler. Kadınlar, götürdükleri çerezleri<br />

misafirlere dağıttıktan sonra bir tepsi içinde kına getirilir. Tepsinin çevresi mumlar ile<br />

donatılarak ortaya konur. Gelinin ellerine ve ayaklarına kına yakılır. Kına yakılırken<br />

gelinin annesi tarafından hediye olarak gelinin kınalı eline altın bırakılır. Bu arada yanık<br />

türküler, maniler... okunur.<br />

Bu türkülerin en yaygını evden ayrılan kızın annesine hitaben söylediği “Hıneyi<br />

Getir Ane”dır:<br />

Hıneyi getir ane<br />

Parmağı batır ane<br />

Bu gece mısafıram<br />

Al koynan yatır ane<br />

<strong>May</strong>danoz bağladılar<br />

Ciğerim dağladılar<br />

Men şoförü almazdım<br />

Başıma bağladılar<br />

Kalede var çeperler<br />

Çepere su seperler<br />

Uzak yoldan geleni<br />

Terli terli öperler<br />

Bu türküler okunurken gelin ağlar, erkek tarafı ise güler. Misafirlere de kına<br />

dağıtıldıktan sonra eğlenceler kınacılar düğün evine yani erkek tarafının evine döner.<br />

Bunlardan ‘yenge’ denilen üç bekar kız gelinin yanında kalır. Uyuyanların eteklerini<br />

birbirine dikmek, uykuda iken birbirinin yüzünü boyamak gibi eğlenceler gece boyu<br />

yapılır.<br />

Damadın kınası, düğün evinde yapılır. Kına tabağı içindeki mumlar yakılır ve evin<br />

genç kızlarınca içeriye getirilir. Biraz eğlenildikten sonra damadın sağ elinin serçe<br />

parmağına kına sürülerek bağlanır. Davetliler de parmaklarına kına sürerler. Her iki kına<br />

104


töreninde de çalgıcılara bolca bahşiş verilir. Damadın yakınları gece düğün evinde sabaha<br />

kadar eğlenme için kalırlar.<br />

Gelin Götürme:<br />

Sabahın erken saatlerinde düğün alayı kız evine gider. Kız evinde kapı genellikle<br />

kapalı tutulur. Kapının açılmayacağını, açılabilmesi için taleplerini şöyle dile getirir: “ya<br />

tabanca, ya para isterim, vermezseniz kapıyı açmam”. İstedikleri ya temin edilir ya ad<br />

gönlü hoş edilerek kapı açtırılır.<br />

Gelin hazır olunca bir koluna damadın sağdıçlarından biri, diğer koluna ise kızın<br />

kardeşlerinden biri girerek gelin yavaş yavaş baba evinden çıkarılır. Gelin bütün ailesi ile<br />

helalleşip vedalaşır. Anne ve baba kızlarına, “iyi bir gelin olasın, kaynananın sözünden<br />

dışarı çıkmayasın. Yoksa emeğimizi ve sütümüzü helal etmeyiz” derler.<br />

Gelin alayının dönüşü mutlaka farklı yoldan olmalıdır. Alay, yolda bahşiş almak<br />

isteyenlerce kurulan barikatlarla sık sık karşılaşır. Düğün alayından önce gelinin aynası,<br />

çeyiz sandığı, yatağı ve diğer eşyaları gider. Yol boyunca testi kıranlara, su dökenlere de<br />

bahşiş verilir.<br />

Damat sağdıçlardan biri ile dama çıkarak gelini bekler. Gelin attan ya da arabadan<br />

inerken başına çerez, bozuk para serpilir. Paralar bereket getirir inancıyla orada<br />

bulunanlarca paylaşılır. Yemişler de “ağbat başan, (darısı başına)” denerek gençlere<br />

yedirilir. Kapının girişinde gelinin avucuna bal sürülür. Oda bu balı kapının üst eşiğine<br />

sürer. Bu adet ile gelinin-kaynana ilişkinin tatlı olacağına inanılır. Bereket getirsin diye su<br />

dolu küp hızla yere çarpılarak kırılır. Gelin odasına alındıktan sonra damat ile bir süre baş<br />

başa kalır. Damat gelinin duvağını açarak “Yüz Görümü” hediyesini takar ve sağdıçlarca<br />

gezmeye götürülür. Komşular gelin görmeye gelirler.<br />

Yatsı namazından sonra damat, sağdıçlarınca odasına götürülür. Damat iki rekat<br />

namaz kılar. Damadın ablası kardeşi ile gelinini el ele tutuşturur: “bunu sana teslim ettim.<br />

Seni de Allah’a teslim ettim” diye nasihatte bulunur. Güvey ile gelin baş başa bırakılır.<br />

Gelin yüz görümlüğünü almadan damatla konuşmaz.<br />

Sabah namazından çıkılınca sağdıçlar gelerek damadı evden alır, hamama<br />

götürürler. Gelin ise gerdekten üç gün sonra hamama götürülür. Sağdıçlar hamamdan sonra<br />

birer gün arayla yemek verirler. Pazar günü de damat sağdıçları yemeğe çağırır ve<br />

hediyeler verilir.<br />

Muş’ta, evlenme çağına gelen kız, kısmetinin bağlı olduğuna inanır. Eğer bu kız,<br />

arka arkaya üç çarşamba bir oklava alıp ata biner gibi bacağı arasına alarak minareye çıkar<br />

ve şerefeden üç kere “Kırnavır, adetiz batsın, it babaliler” diye devir yaparsa o kızın<br />

kısmeti hemen açılırmış ve istemeye gelirlermiş. Bu gelenekte, genç kızların oklavaya at<br />

gibi binmeleri eski Türk din adamı görevi üslenen “Kam veya Saman”ın ayin sırasında<br />

kullandıkları sembolik tahta ata benzemektedir ki harekette de göğe doğru bir çıkış olması<br />

da dikkat çekicidir.<br />

Ayrıca, kısmeti kapalı kızların, kısmetinin açılması için hiç kullanılmamış bir<br />

kilidin, kilitlenerek kilidin Cuma namazından ilk çıkan kişiye açtırılması ile kısmetinin<br />

açılacağına inanırlar.<br />

105


Muş ilinde ve çevresindeki aşiretlerde, ölenin ardından acıları dile getiren ağıtlar<br />

dökülür. Ağıtçılar ölenin hayatta iken yaptığı iyilikleri terennüm eder. Yas tutma haftalarca<br />

sürer. Yas sırasında ölü evi badana edilmez, hamama gidilmez, kına yakılmaz, takı<br />

takılmaz bu şekilde yas da olduğu belirtilir.<br />

Ölen kardeşin eşini alma veya ölen gelinin kız kardeşi ile evlenme ile öleninin<br />

ruhunun rahat edeceğine, huzur bulacağına inanılır<br />

HALK İNANIŞLARI<br />

HIDIR NEBİ – HIDIR İLYAS (HIDRELLEZ)<br />

Nisan ayının yirmi ikinci gecesi Hıdır Nebi, Hıdır İlyas’ın geleceğine inanılır. Gece<br />

yağan yağmur damlaları temiz kablara alınır. Bu su şifa niyetine içilir. Hastalara da verilir.<br />

VARTİVAR<br />

Temmuz ayının onbeşinci günüdür. Bugün yazın en sıcak günüdür. Köylerde<br />

toplanan halk koyun sürüsünün bulunduğu beriye giderler. O gün koyun ile kuzunun<br />

birbirinden ayrılır. Koyunlar ayrı bir sürü kuzular da ayrı bir sürü olur. Kuzuların<br />

bakıcısına Berivan denir.<br />

Yazın sıcağına işaret bir tekerleme şöyledir:<br />

Keçel karganın sözü olsa<br />

Vartivarde kar yağar.<br />

Ay Tutulması :<br />

Bölgenin diğer illerinde olduğu gibi Muş’ta da, Ay tutulduğu zaman aynen eski<br />

Türk inancında olduğu gibi havaya silahla ateş edilir. Teneke davul çalınıp gürültü<br />

çıkarılır. Ay’ın kendisini yutan ejderden kurtarılacağına inanılır.<br />

Yine ayın ilk halini gören kişi hemen yanında kimse yoksa gözünü kapatıp dilek<br />

tutar. Eğer yanında biri varsa o kişiye bakar ve o kişinin sonraki günlerde uğurlu olacağına<br />

inanır ve o günlerin güzel, bereketli geçeceği kanaatine varılır. İslam’dan sonra Ay’ı ilk<br />

gören kişinin Peygamberimize salavat getirme geleneği de eklenmiştir.<br />

Eski Türklerde gökte her insanın bir yıldızı olduğuna inanılırdı. Gökte yıldız<br />

kayması olduğu zaman birinin öleceği düşünülürdü. Bu inanış ilimizde halen geçerliliğini<br />

korumaktadır.<br />

İslam’dan önceki devirlerde Natüralist inancında olan Türklerde, Güneş ve Ay ile<br />

ilgili kötü ruhlar mücadeleye kalkışırlar. Bazen bu kötü ruhlar Ay ve Güneşi yakalayıp<br />

karanlık dünyasına sürüklerler.<br />

106


Yine İslam’dan önceki devirlerden kalan ve şu anda hurafe ve batıl olarak kabul<br />

ettiğimiz inançlardan biri de ay tutulduğu zaman Ay’ı ejderin ya da canavarın (Asya<br />

Motifidir) yutmaya çalıştığıdır. Ay’ı ejderden kurtarmak için bağırıp çağırma, davul çalma<br />

veya değişik şekillerde gürültüler çıkarma Şamanizm’den gelen bir inanıştır. Muş ilinde<br />

sıkça rastlanılmaktadır.<br />

Kara Çarşamba:<br />

Tunceli - Bingöl - Erzincan çevresinde ve Muş’un dağ köylerinde ‘Kara Çarşamba’<br />

olarak kabul edilen ve mart ayının ilk çarşamba günü erkekler alınlarına ‘kara bir leke’ ya<br />

da ‘is’ sürerek ırmak ve derelere girerek bu karaları temizlerler ve bu ara suya karşı dua ve<br />

niyazda bulunurlar. Ayrıca yabani gül ağacı veya esnek ağaçların uçları kesilir. Bu uçlar,<br />

daire şekli verilmek amacıyla birbirine yaklaştırılır. Hastalıklı olanlar bu daireden<br />

geçirilirken ‘Kurt Kafasının’ ağzını bağlayıp, “kurtulmamıza sebep olduğun o günün<br />

hürmetine hastamıza şifa ver, bu günün hatırına da sürülerimize dokunma” diye niyazda<br />

bulunulur. Günümüzde de ilimizin merkeze yakın köylerinde bile sürülere dadanmaması<br />

için ‘kurt ağzını bağlama’ geleneği devam etmektedir. Bu gelenek ister istemez bize<br />

‘Ergenekon Destanında’ yaşanan hadiseleri çağrıştırır.<br />

İslam dinin kabulünden sonra bu gelenek değişik şekillerde karşımıza çıkmaktadır.<br />

Bunlardan biri şudur: Peygamber Efendimize yapılan eziyetlerden kurtuluşunu kutlama<br />

maksadıyla halkın bir araya gelmesi, dua ve niyazlarda bulunmasıyla anılır. Bu gün de<br />

Şubatın son, Mart ayının ilk haftası arasındaki Çarşamba gününde evlerde çokça sevilen<br />

yemekler yapılıp bir kısmı fakirlere dağıtılarak Peygamber Efendimizin ‘Nefsin için neyi<br />

çok istersen başkalarına da ondan iste’ Hadis-i Şerifinin gereği yerine getirilir.<br />

Geleneğe göre bu hafta Şubat ayının son Çarşamba’sından başlayıp Mart ayının ilk<br />

haftasına kadar devam eder.<br />

Bu haftada Peygamberlere Allah tarafından bazı belalar verildiğine inanılır. Hz.<br />

Eyyüb’ün bu hafta içinde vücudunun yaralandığına inanılır.<br />

Bu hafta içerisinde evlerde bol, bol tatlılar yapılır. Fakirlere ve komşulara dağıtılır.<br />

Bazen birkaç aile bir araya gelerek bu haftayı, oklava beraber geçirirler. Burada “Nefsin<br />

için istediğini başkası içinde iste” düsturuyla yapılan her yemek ve tatlı dağıtılır.<br />

Son Çarşamba kurtuluş Çarşamba’sıdır. Bu hafta içinde bazı evlerde Kur’an<br />

okunur. İlahiler söylenir. Bazen de Mevlit okutulur.<br />

Ziyaret Ağacı:<br />

Ağaca bez bağlama geleneği, bütün tarihçilerin ittifakla ortaya koydukları Şaman<br />

İnancının direk yansımasıdır. Şöyle ki; Şamanizm’de iyi ruhların tutulan dilek ve<br />

temennileri ulaşması gereken yere ulaştırmasına dayanır. İslam’ın kabulünden sonra da<br />

yoğun bir şekilde ilimizde görülmektedir.<br />

Sagu (Sadu - Ağıt - Yas):<br />

Mezarın etrafında yedi defa dönülerek yapılan bir çeşit yas gösterisidir. Şamanizm<br />

de ayinleri yapan din adamlarınca yapılır. Ölüyü kötü ruhlardan uzak tutma amacı taşır.<br />

107


Günümüzde de geleneksel olduğu için özellikle yaşlılar tarafından (unutulmaya yüz<br />

tutmuştur) uygulanırlığı vardır. Ancak ölünün arkasından vızıldanarak ve sağa sola<br />

sallanarak yapılan Yasa, ‘Sadu’ denilip yas tutan kadınlar arasında yoğun bir şekilde<br />

uygulanır.<br />

Kampos (Alkız, Alkarısı) İnancı:<br />

Doğum sırasında ve sonrasında gerek ana gerekse çocuk için en büyük tehlike<br />

olarak kabul edilir. “Kampos” adıyla isimlendirilen Alkarısı ya da Alkız Zıviztan (Loğusa)<br />

ve yeni doğmuş çocuklara musallat olan bu kötü ruh bazen de evde, tarlada, bağda,<br />

bahçede tek başına iken uyumakta olan kişilerin üzerine ağırlığı ile çöker. Bu şekilde<br />

şahsın korkup çarpılmasına dayalı bir takım hastalıkları verdiğine veya kişiyi boğmak<br />

suretiyle öldürüleceğine inanılır. Kampos geceyi ve karanlık alemi sever.<br />

Kampos’un fiziki yapısı ile ilgili olarak birbirini tutmayan tasvirler ve buna bağlı<br />

inançlar da mevcuttur. Kampos’un bazen papağı (börk) olan iri-yarı bir insan, bazen kara<br />

bir kediye benzediği, bazen de yüzü tarif edilemeyecek şekilde tüylü küçük bir yaratığı<br />

andırdığı ifade edilir.<br />

Kişiye zarar vermek için gelen bu meçhul yaratığın çıkardığı hırıltıyı henüz uyku<br />

haline geçmemiş kişiler duyduğu halde hiçbir harekette bulamaz. Böyle durumlarda kişinin<br />

kanının çekildiği, damarlarının kuruduğu söylenir.<br />

Kampos’tan korunmanın yolu, onun korktuğu, iğne gibi demirden imal edilmiş bir<br />

eşyayı üzerinde bulundurmaktır.<br />

Yörede Kampos tarafından verildiğine inanılan hastalıkların tedavisi için ocaklara<br />

ve muhtelif ziyaret yerlerine gidilir. ski Türklerde bu tür hastalıklar Kamların aracılığıyla<br />

tedavi edilirdi.<br />

Yöremizde Kampos’un (Alkız-Alkarısı) ağıl, samanlık, su kenarları ve ıssız yerleri<br />

kendisine mesken tuttuğuna; korktuğu şeylerden olan iğneyle esir alındığında ise çok<br />

bereketli kabul edilen eli ile o aileye ölene kadar hizmet ettiğine inanılır.<br />

Dağ, Ata ve Ağaç Kültürü:<br />

Eski Türk’lerin ölen büyüklerini kutsallaştırmak için yüksek dağ tepelerine<br />

gömdüklerini, ulu dağların tepelerinin de aynı şekilde kutsallaştırıldığı, atalarına ait<br />

mezarları bu mekanlarda yapıldığı, gökyüzüne yakın kabul edilişi ve uzaktan mavi renkte<br />

görünmelerinden ötürü kutsal mekanlar olarak nitelendirildikleri anlaşılmaktadır. Kaldı ki<br />

Altay dağlarında rastlanılan kurganların çoğunun yüksek dağlarda bulunuş sebebinin bu<br />

olduğu bilinmektedir.<br />

Bu inanışların Anadolu’da da aynı şekilde yaşandığını görmekteyiz. İslamın<br />

etkisiyle eski Şamanist inanışlarındaki ulu dağlar ve üzerindeki Ata Ruhlarının yerini,<br />

aynı dileklerin yapıldığı Evliyaların ve Yatırların ruhu almıştır.<br />

İşte, ilimizin Varto ilçesinde dağ kültürü ile ata kültürünü andıran “Koçkar Baba”<br />

adı verilen ve adına törenler yapılıp dualar okunan bir ‘Ziyaret Tepesi’ mevcuttur.<br />

108


Koçkar Baba ya da Köşker Baba Ziyaretinde, çevredeki bütün halkı bayramlık<br />

elbiselerini giyer, yiyeceklerini hazırlar tepeye çıkarlar. Burada Kurbanlar kesilir, çeşit<br />

çeşit yemekler yapılır, gönüllerdeki dileklerin tutması için Evliyanın yattığına inandıkları<br />

(Ata ruhu) mezar taşına dualar yapılıp ve öperek dile getirdiklerini, dağdan aşağıya,<br />

düzlüğe indiklerinde at koşturup eğlendiklerini ve bu arada davul sesine benzeyen sesler<br />

işitildiğini, halkında bunun “Koçkar – Köşker Baba tarafından çalındığına inanılır.<br />

Koçkar ya da Köşker Baba, bazı kaynaklarda 786’da Varto’ya Oğuz Boylarından<br />

Akkoyunlu Oymak Başı olarak geldiği ve burayı yurt tuttuğu, vefatı ile birlikte de Bingöl<br />

dağlarının üzerinde yüksek bir tepenin üzerine defnedildiğidir.<br />

Çelim Çelim Çemçecük:<br />

Milletimizin sosyal yaşamında su ve yağmur; hayat ve bereketin kaynağı olarak<br />

kabul edilir. Su ve yağmur kutsaldır. Bunun ifadesi de onu bugün de Müslüman Türklerin<br />

hayatında ‘rahmet’ sıfatı ile anılmasıdır. Sadece Muş’ta değil ülkemizin her yerinde<br />

‘yağmur yağıyor’ yerine ‘Rahmet Yağıyor’ denilmektedir. Çünkü Yağmurun Allah’ın bir<br />

lütfü olduğu inancı hakimdir.<br />

Yağmur duası ile ilgili törenler eskiden olduğu gibi bugün de bütün Türk asıllı<br />

kavim ve boylarda bazı ufak değişikliklerle devam etmektedir.<br />

Yağmur yağması için başvurulan inançların içinde özellikle en önemli<br />

geleneklerden biri; Muş ilinde de ve çocuk oyunu niteliğinde olan ‘Çelim Çelim<br />

Çemçecük’ gösterisi ve bu hususta söylenen ilahi ve maniler şeklinde kendini gösterir.<br />

Çelim Çelim Çemçecük ya da Çemçegelin, çubuk halindeki tahta parçalarını bir<br />

araya getirip üzerine çeşitli bez parçaları ile süsleyerek gelin haline getirilen bir nevi<br />

tot(büyüklerde yaparlar) kapı kapı dolaştırıp hem yağmur yağması için maniler söyler ve<br />

kendilerine de bir şeyler isterler. (Bu gelenek kurak geçen yaz aylarında yağmurun<br />

yağması için başvurulan bir halk inanışıdır.)<br />

Kapı kapı dolaştırılan bu bebek, her evin kapısı açıldıktan sonra evin reisi<br />

tarafından karşılanır. Evin reisi yağmur yağması dileğiyle önce bebeğin üzerine su döker,<br />

çocuklara da şeker verir.<br />

Bebeği taşıyan çocuk grubu hep bir ağızdan şu tekerlemeyi söylerler:<br />

Çelim çelim çemçecük<br />

Çemçecüğe ne gele<br />

İneklere ot gele<br />

Bızavlara süt gele<br />

Tarlada çamur tabakta hamur<br />

Ver Allah’ım ver bir sürü yağmur<br />

Çıngır çıngır çıngır tas<br />

Birini kaldır birini bas<br />

Anber oğlu hastadır<br />

Kekliği kafestedir<br />

Ali binmiş atına<br />

109


Muş Yöresine Ait Bazı İnanışlar:<br />

Sürmüş göğün katına<br />

Gökte ne var bir hurma<br />

Dalları burma burma<br />

Onu yiyen hacılar hak yoluna durmuşlar<br />

Tarlada çamur tabakta hamur<br />

Ver Allah’ım ver bir sürü yağmur.<br />

- İki bayram arasında düğün yapılmaz ve nikah kıyılmaz.<br />

- Akşamları tırnak kesilmez.<br />

- Aluç meyvesinin bol olduğu yıl kış, uzun ve çetin geçer.<br />

FOLKLOR<br />

Milli kültürün ayrılmaz bir parçası olan Muş Folkloru yöre insanının iç dünyasını,<br />

neşesini, yaşantısını, üzüntüsünü, geleneklerini, tabiat olayları karşısındaki tavırlarını<br />

geçmişten günümüze günümüzden geleceğe taşır.<br />

MAHALLİ OYUNLAR<br />

Şekil 72. Folklör Ekibinin Oynadığı Halk Oyunları<br />

Muş ve çevresindeki mahalli oyunlar geleneklerin yaşama tarzının bir parçasıdır.<br />

Bu oyunlarda Doğu Anadolu Bölgesinin özellikleri görülür.<br />

110


Şekil 73. Muş Yöresininde Oynanan Halk Oyunları<br />

Muş’un başlıca mahalli oyunları; Aşırme, Ağırbar, Keçiki, Ayşoki, Koçeri, Zeyno, Botani,<br />

Dendikbade, Gerandi, Yalkuşta ve Mendo gibi oyunlardır.<br />

ÇOCUK OYUNLARI:<br />

Muş ve çevresinde çocukların sıkça oynadıkları oyunların başında ‘Dudduhel’,<br />

‘Ebe Oyunu’, ‘Holoç’, ‘Moza (Cız)’, ‘Dellur Ağaç’ gelir. Bu oyunlarda yine kökü eskilere<br />

dayanan oyunlar olup teknolojinin gelişmesi ile birlikte çocuklar tarafından artık oynanmaz<br />

ve unutulur olmuştur. Oyunlar yardımlaşma, kaynaşma, birlikte hareket etme, disiplin gibi<br />

davranışları kazandırma amacına yöneliktir.<br />

Dudduhel:<br />

Bir ekip oyunudur. Üçer yada dörderli oynanır. Her ekibin yaklaşık 10 metre<br />

uzunluğunda bir oyun çizgisi vardır. Her ekip kendi çizgisine üç taş diker. Oyuna başlayan<br />

ekibin oyuncuları karşı ekibin taşlarını yıkmak için ikişer taş atarlar. Dikilen taşların birini<br />

yıkan oyuncu bir taş daha atmaya hak kazanır. Atılan taşların yıkılan taşlara değmemesi bir<br />

kuraldır, atılan taş yerdeki taşa değerse o taş yeniden dikilir. Eğer dikili taşların üçü de<br />

yıkılırsa, taşları yıkan tarafın oyuncuları diğerinin sırtına biner; karşı tarafın çizgisine kadar<br />

götürülme hakkını kazanır. Dikilen taşlar düşürülemezse taş atma sırası diğer ekibe geçer.<br />

Oyuncular her atış sırasında duduhel hel hel diye bağırırlar.<br />

Ebe Oyunu:<br />

Çocuklardan biri ebe olur. Seçtiği bir canlı ya da cansız herhangi bir nesneyi ad<br />

vermeden, bazı özellikleri ile belirterek anlatmaya çalışır. Oyuna katılanlardan hangisi<br />

tarifi yapılan varlığı bilirse, ebe elindeki kamçıyı ona verir. Diğerleri kaçışırlar. Kamçıyı<br />

eline alan yakalayabildiği oyunculara rasgele vurmaya başlar. Bu kovalamaca ebenin<br />

‘Şahin’ diye bağırmasına kadar sürer. Kamçıyı elinde tutan oyuncu kamçıyı ebeye<br />

vermeden yakalanırsa bu defa yakalayan kamçılamaya başlar. Buda bir fırsatını bulup<br />

kamçıyı ebeye verinceye kadar sürer.<br />

Holoç:<br />

111


Beş ya da yedi kişilik takımlarla ve sopa ile oynanır. Önce oyun alanında bir çukur<br />

kazılır. Çukurun iki ya da üç metre uzağına bir taş konur. Buna “Moza” denir. Kurayla bir<br />

ebe seçilir. Ebe mozayı, sopa ile iterek çukura doğru sürükler. Diğer oyuncular buna engel<br />

olmaya çalışırlar. Sopalarıyla (sopalara ‘degenek’ denir) mozaya hızla vurarak<br />

uzaklaştırmak isterler. Ebenin sopasıyla diğer oyunculara dokunmaması kuraldır. Ebenin<br />

sopası diğer oyunculardan birine değerse ‘holoç’ olur.<br />

Moza (Cız) :<br />

Holoç oyunundaki moza (taş) burada oyunun konusudur. Üç ya da beş kişi ile<br />

oynanır. Lap denen ele sığacak kadar düz taşlarla oynanan bir çizgi oyunudur. 25-30 cm<br />

çapında bir daire çizilir. Ortasına ‘moza’ denilen yuvarlağa yakın taş bırakılır. Altı yedi<br />

metre uzaklığa bir metrelik çizgi çizilir. Her oyuncu sırayla çizgiden attıkları laplarla<br />

mozayı dairenin içerisinden çıkarmaya çalışırlar. Mozayı daireden çıkaran oyuncu her<br />

vuruşta yeniden oynanmaya hak kazanır. Belirlenen oyun sahasının dışına çıkana kadar<br />

oyun devam eder. Oyun, puanlama sistemi ile oynanır. Bu durum sıradaki oyuncu<br />

bitinceye kadar yada sıkılıp pes edinceye kadar devam eder.<br />

Dellur Ağaç:<br />

Çelik çomak oyununun aynı olmakla birlikte İlimizde değişik şekilde oynanan<br />

versiyonu da vardır.Şöyle ki : iki, dört yada altı kişi ile oynanan bir oyundur. Dört beş<br />

metre çapında büyükçe bir daire çizilir dairenin tam ortasına küçük bir çukur açılır,<br />

yumruk büyüklüğündeki çukurun üzerine Dellur denilen küçük sopa bırakılır ve degenek<br />

denilen uzun sopa çukurun içine sokularak destek alındıktan sonra yuvarlağın ortasındaki<br />

oyuncu tarafından yuvarlağın dışında uzağa fırlatmaya çalışır delluru (küçük sopayı)<br />

havada iken yakalayan rakip oyuncu direk oyunu başlatmaya hak kazanır eğer<br />

yakalayamamışsa delluru düştüğü yerden alarak ötedeki büyük dairenin içerisine atıp denk<br />

getirmeye çalışır. Dairenin içerisindeki oyuncu da rakip tarafından atılan delluru dairenin<br />

içine sokmamak için degeneğiyle (çomağıyla) hamle yapar bu oyun dellur daireye<br />

sokulana yada ebe delluru havada yakalayana kadar aynı kişilerce devam ettirilir.<br />

Unutulmaya yüz tutmuş olan bu oyun tarzının kurallarıyla şu anda Avrupa da oynanan<br />

beyzbola benzemesi dikkate şayandır.<br />

Rız :<br />

İki kişi tarafından oynanır. Her oyuncunun üç tane küçük taşı vardır. Yere önce bir<br />

kare çizilir. Kare içerisine artı yapılır. Her iki oyuncunun taşları çizgilerin kesiştiği yerlere<br />

karışık olarak bırakılır. Oyuncular sırasıyla hamle yaparlar. Oyunda öncelikle üç taşını<br />

aynı hizaya getiren oyuncu oyunun galibidir. Esas olan üç taşı aynı hizaya rakibinden önce<br />

getirmek olduğundan öncelikle rakibin hamle yapması önlenmelidir.<br />

TÜRKÜLER<br />

Muş ve çevresinin ezgilerinde Doğu Anadolu Bölgesi halk müziğinin özellikleri<br />

görülür. Söylenen türkülerde yöre insanının yaşam biçimi acıları, sevgileri, tabiatla olan<br />

bağları, işgal yıllarının çilesi ve yurt sevgisi dile gelir. Muş ve çevresinde ilki 1944 de<br />

Muzaffer SARISÖZEN başkanlığında Bedii YÖNETKEN ve teknisyen Rıza<br />

YETİŞEN’den kurulu ekipçe, ikincisi ise 1961’de Mustafa GECEYATMAZ, Fikret<br />

1<strong>12</strong>


OTY<strong>AM</strong> ve teknisyen Mücahit KÜÇÜKBARANDAN oluşan ekipçe olmak üzere iki<br />

resmi derleme yapılmıştır.<br />

Başlıcaları Şunlardır:<br />

Muş Ovası<br />

Kaynak Kişi : Dürüye Keskin, Fikri İbiş<br />

Derleyen : Muzaffer Sarısözen<br />

Notaya Alan : Muzaffer Sarısözen<br />

TRT Repertuarı No’su : 287<br />

Güllü Hamamın Üstüyem<br />

Kaynak Kişi : Dürüye Keskin,<br />

Derleyen : Muzaffer Sarısözen<br />

Notaya Alan : Muzaffer Sarısözen<br />

TRT Repertuarı No’su : 699<br />

Havada Bulut Yok<br />

Kaynak Kişi : Dürüye Keskin,<br />

Derleyen : Muzaffer Sarısözen<br />

Notaya Alan : Muzaffer Sarısözen<br />

TRT Repertuarı No’su :<br />

Kalenin Bedenleri<br />

Kaynak Kişi : Dürüye Keskin,<br />

Derleyen : Mustafa Geceyatmaz<br />

Notaya Alan : Mustafa Geceyatmaz<br />

TRT Repertuarı No’su : <strong>12</strong>29<br />

Değirmenin Bendine<br />

Kaynak Kişi : Muazzez Turung<br />

Derleyen : Muzaffer Sarısözen<br />

Notaya Alan : Muzaffer Sarısözen<br />

TRT Repertuarı No’su : 562<br />

Evleri Var Hane Hane<br />

Kaynak Kişi : Fikri İbiş<br />

Derleyen : Muzaffer Sarısözen<br />

Notaya Alan : Muzaffer Sarısözen<br />

TRT Repertuarı No’su : 696<br />

Garşıda Gıza Gurban<br />

Kaynak Kişi : Fazlı Oğuzhan<br />

113


Derleyen : Fazlı Oğuzhan<br />

Notaya Alan : Durmuş Yazıcıoğlu<br />

TRT Repertuarı No’su : 2508<br />

Şirazdır<br />

Kaynak Kişi : Dürüye Keskin<br />

Derleyen : Mehmet Ciğer<br />

Dağlarda Meşelerde<br />

Kaynak Kişi : Dürüye Keskin<br />

Derleyen : Muzaffer Sarısözen<br />

Notaya Alan : Muzaffer Sarısözen<br />

TRT Repertuarı No’su : 562<br />

Ve Muşun Etrafında Atlı Gezerim, Kıneyi Getir Ane, Oy Nayim Nayim, Atım Atım<br />

Kır Atım, Mektebin Bacaları, Kırtakomda Bir Kuş Var, Kız Anan Kaynanam Ola, Ah Le<br />

Yaman Oğlane, Ezanda Yer, Muşumuz Dört Bucaktır, Mendolo, Anam Anam gibi<br />

türküler Muş ve çevresinin başlıca ezgileridir.<br />

Muş Köftesi (Hafta Direği):<br />

MAHALLİ YEMEKLER<br />

Yağsız et, iki yada üç kez makineden geçirilir ve dövülür. Köftelik bulgurla iyice<br />

yoğrulur. Yoğrulan bu malzemeden bir tutam avuç içine alınır ve iyice sıkılır, Top haline<br />

getirilir, ortasından oyulur ve daha önce hazırlanmış kıyma, soğan, ceviz içi ve pirinç<br />

karışımı iç bu oyuğa konarak tekrar kapatılır. Tuzlu suda 20-30 dakika pişirildikten sonra<br />

tabaklara konur, üzerine tereyağı dökülerek servis yapılır.<br />

Hez Dolması:<br />

Yağlı kıyma pirinç ile iyice yoğrulur. Haşlanmış lahana yapraklarına sarılarak<br />

tencereye sıra ile dizilir. Tencereye sumak suyu ilave edilir. İyice piştikten sonra servis<br />

yapılır.<br />

Domatesli Lahana Dolması (Kırçikli kelem Dolması):<br />

Yağlı kıyma bulgurla iyice yoğrulur. Haşlanmış lahana yapraklarına sarılır.<br />

Tencereye, bir sıra dolma bir sıra da domates ve biber karışımı serilir ve ateşe verilir.<br />

Piştikten sora üzerine biberli yağ dökülerek servis yapılır.<br />

Çorti:<br />

Lahana yaprakları ufak ufak doğranır ve maydanoz, reyhan, soğan ve çeşitli<br />

baharatlardan oluşan karışımla birlikte küpe doldurulur. Ekşi olması için de küpe bir<br />

miktar nohut ve hamur atılır. Kışlıktır. Kuru yemeklerin yanında yenildiği gibi içine dövme<br />

yada kemikli et katılıp pişirilerek de yenilebilir.<br />

114


Keşkek:<br />

Nohut ve den (kabuğu alınmış buğday, dövme) taneleri suda iyice haşlanır.<br />

Önceden pişirilmiş etle birlikte toz biber, haşlanmış nohut ve den katılır. Bir süre daha<br />

pişirilir. Ufak ufak doğranmış kuru soğan serpilerek servis yapılır.<br />

I.2.Turizm Çeşitleri<br />

1- Ulu Cami<br />

İNANÇ TURİZMİ<br />

C<strong>AM</strong>İLER<br />

Muş’ta, Alaeddin Bey ve Hacı Şeref camilerinin batısındadır. Moloz taştandır.<br />

Kitabesizdir. Avlusunda yatan Şeyh Muhammed-i Mağribi tarafından 979’da yaptırıldığı<br />

rivayet edilmektedir. Mimari özelliklerinden XIV. yy’ın ikinci yarısına tarihlenen cami,<br />

dikdörtgen planlıdır. Ana mekan, ortada kubbe, yanlarda beşik tonoz örtülüdür. Mihrap<br />

sadedir, kuzeyinde kesme taştan üç kubbeli son cemaat yeri vardır. Kesme taştan sade taç<br />

kapı sivri kemerli niş içindedir. Batı duvarı dışında öbür duvarlarda ikişer pencere vardır.<br />

Minaresi,depremden zarar görmüş olup, aslına sadık kalınarak 1968 ve 1972 yıllarında<br />

onarım görmüştür.<br />

2-Hacı Şeref Camii<br />

Şekil 74. Hacı şeref Camiinin Genel Görünüşü<br />

Bir Selçuklu yapısı olan çok yıkık durumda Arslanlı Han’ın içindedir. Mimari<br />

özelliklerinden XVII yy’la tarihlenmektedir. Bir son dönem Osmanlı yapısıdır.<br />

Ana mekanı kare planlıdır. Ana mekan ortada büyük yanlarda basık kubbelerle<br />

örtülmüştür. Sade mihrabı yuvarlak kemerli ve niş biçimindedir. Sonradan eklenen son<br />

cemaat ahlat taşından 1997 yılında eklenmiştir. Sivri kemeri niş biçiminde taç kapı kesme<br />

115


taştandır. 1318’de yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu yapı Abdulhamit Han tarafından<br />

yaptırılmıştır.<br />

3-Alaaddin Bey (Paşa) Camii<br />

Şekil 75. Alaaddin Bey Camii Genel Görünüşü<br />

XVIII yy. başlarında şehrin valisi Alaaddin Bey tarafından yaptırılmıştır. Ana<br />

mekanı kare planlıdır ve dokuz neflidir. Orta büyük ve yanlarda küçük kubbelerle<br />

örtülüdür. Orta nefte yer alan mihrabı sutunçeler ve bitki motifleriyle bezelidir. Taç<br />

kapının yanlarında kabartma kandil motifleri vardır. Minaresi iki renkli kesme taştan<br />

yapılıdır. Kare kaideli silindir gövdelidir. Gövdenin ortasında iç içe geçmiş çınar ağacını<br />

andırır bitkisel motiflerden bir kuşak oluşturulmuştur.<br />

Şekil 76.(Cümle Giriş Kapısı Kitabesi)<br />

116


Şekil 77.(Alaaddin Bey Çeşmesi Kitabesi)<br />

Alaeddin Bey Camii külliyesi içindedir. Kitabesinde Eşref Bey tarafından<br />

yaptırıldığı yazılıdır. Cami ile aynı tarihte yaptırılmıştır<br />

4- Bulanık Mollakent Camisi<br />

Bulanık ilçesinin Mollakent köyündedir. Bir Selçuklu yapısıdır. Şeyh İbrahim<br />

tarafından <strong>12</strong>90’da yaptırılmıştır Ahlat taşındandır. Dört kubbeli üç pencerelidir.<br />

5- Bulanık Esenlik Camisi<br />

Bulanık ilçesinin Esenlik Köyündedir. Bir Selçuklu eseridir. Şeyh Abdulmelik<br />

tarafından 1194’te yaptırılmıştır. Ahlat taşındandır. Tek kubbeli, dört pencereli, iki kapılı<br />

bir yapıdır. Kubbesinde ayrıca dört küçük pencere yer almaktadır.<br />

Şekil 78.Esenlik Camisinin Dış Görünüşü<br />

117


MEDRESELER<br />

Mollakent Medresesi<br />

Bulanık ilçesinin Mollakent Köyündedir. Bir Selçuklu Eseridir. Ahlat taşından<br />

yapılmıştır. Şeyh İbrahim tarafından 1321’ de yaptırılmıştır. İki büyük odası birde salonu<br />

vardır. Her odada üçer kitaplık penceresi bulunmaktadır. Muş’un günümüze ulaşamayan<br />

yalnızca tarihi kayıtlarda adı geçen diğer yapıları Mahmut Paşa, Murat Paşa ve Alaaddin<br />

Paşa medreseleridir.<br />

1- Arak Manastırı (Kilisesi)<br />

Şekil 79.Mollakent Medresesi<br />

KİLİSELER<br />

Karaçavuş Dağlarının doğu doğrultusunda şimdi yayla olarak kullanılan zirvenin<br />

üzerinde kuruludur. Manastıra ismini veren Arak (Kepenek) Köyü ise zirvenin<br />

eteklerindedir. Arak: Farsça’da şarap anlamına gelmektedir. Köyün eskiden üzüm<br />

ambarının olduğu ve üzüm şırası çıkarılan bir yer olduğu bilinmektedir.<br />

Manastır dağ üzerinde geniş düzlük üzerinde geniş bir düzlükte kuruludur. 2<strong>00</strong> –<br />

250 metre ilerisinde büyük bir Çan Kulesi mevcuttur. Manastırın işçilik ve malzemesinde<br />

Roma Üslubu göze çarpar. Bir rivayete göre Roma - Sasani mücadelesine sahne olan ve<br />

4<strong>00</strong> yıl boyunca Sasani hakimiyeti altında kalan (M.S.226-624) bölgede, Sasanilerin iyi<br />

niyet ve güç gösterisi olarak bu manastırı Romalı mimar ve ustalara yaptırıp hediye ettiği<br />

yönündedir. Bu rivayet kuvvetle muhtemeldir. Zira bölge üzerinde hak iddiasında bulunan<br />

ve Anadolu topraklarında hiçbir zaman derebeylikten öteye geçmemiş, gelen hakim<br />

güçlerin emri altında yaşamış, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde rahatlığın ve insanca<br />

yaşamanın doruğuna ulaşmış, Osmanlı döneminde Millet-i Sadıka olarak anılan ve yine<br />

dış güçlerin (günümüzde olduğu gibi) etkisi ve oyunları ile kullanılan bu azınlık son<br />

dönemde Osmanlıyı arkadan vurarak özellikle Doğu Bölgesinde büyük katliam ve yıkımlar<br />

da bulunmuştur. Bilindiği üzere bu azınlık, Hıristiyanlığın iki büyük mezhebi olan<br />

118


Protestan ve Ortodokslarca kabul görmeyen Gregoryan Mezhebine mensubudurlar. Bunun<br />

gereği olarak büyük yapılar kurulmasına izin verilmediğinden Arak ve Çengilli Manastırı<br />

gibi eserler ortaya koyamayacakları ortadadır. Gregoryan Mezhebinin şimdiye kadar bu<br />

bölgede hakim değil kullanılan ve aşağılanan bir yapıya sahip olması onların ancak küçük<br />

kilisecikler bu azınlıkça Selçuklu ve Osmanlı döneminde Müslüman tebaayla<br />

yaşadıklarından ilimizin bazı köylerinde halen ayakta durmaktadır.<br />

Şekil 80. Arak Kilisesi<br />

Ancak Arak manastırının bu azınlığın art niyetli komitalarınca kullanıldığı<br />

doğrudur. Dış güçlerin vaatlerine kanarak katliamlara başlayan komitacıların<br />

merkezlerinden biri olarak Arak Manastırının bölgede vahşetiyle ünlenen Muşlu Komitacı<br />

Ermeni Symbat’ın mesken tuttuğu ve eğitim verdiği yerdir.<br />

2-Meryem Ana Kilisesi:<br />

Şekil 81. Meryem Ana Kilisesi<br />

Muş İl Merkezinde Minare mahallesindedir. Kesin tarihi bilinmemektedir.<br />

3-Çanlı Kilise(Surpgarabet Manastırı):<br />

Muş İlinde bu gün sadece birkaç kalıntısı bulunan kiliselerden, Çengilli (Çanlı)<br />

Kilisesi hakkında Evliya Çelebi Seyahatnamesinde şu şekilde bahsetmektedir.<br />

119


Şekil 82. Çanlı Kilise<br />

Bu kilise bütün çeşitli milletler arasında meşhur olup, yılda bir kere nice yüz bin<br />

adam toplanarak yedi gün yedi gece çadır ve otağlar kurulup alış verişler olunur, yük<br />

bozulup bağlanılıp kervan Revan tarafına yol alır. Burada Van Vezir ile Bitlis Hanının ve<br />

Atak Beyinin müsellemleri hazır olup tüccar ve diğer mahlukları muhafaza ederler. Van<br />

vilayeti sınırına daha yakın olduğundan Van veziri daha çok asker getirip ziyade baç alır.<br />

Muş sahrasının kuzeyinde sık bir ormanlıkta, bağ ve bostan içinde iki adet göğe<br />

baş uzatmış heybetli, kubbeli bir kilisedir. Dört yanlarında yüzlerce patrik ve papaz odaları<br />

vardır. İmaretinden günde nice bin sahan yemekler yapılır. Yortu günlerinde 145 sığır ve<br />

50 somar buğday pişirilip misafirlerine dağıtırlar. Misafire o kadar riayet ederler ki şira ve<br />

hurma yedirip her gece nice yüz diba inci ve sırmalı gecelikler serip hizmet ederler. Ama<br />

her sene gelen adamlardan bolca mal tahsil ederler. Ve bütün Kafiristana papazları gidip<br />

Tafrengistandan bile adamlar tahsil ederler.<br />

Ayrıca Başlıca büyük kiliseler şunlardır:<br />

1- Van yakınında üç kilise, 2- Nahçıvan yakınında yedi kilise, 3- Van yakınında<br />

Verk Kilisesi, 4- Nemse Çasalının (Avusturya imparatorunun) payıtahtı olan (Beç)<br />

(Viyana) da İstefan Kilisesi, 5- Macaristanda Tise nehrine bir konak yakın Kaşs Kilisesi, 6-<br />

Kudüs-u Şerif yakınında Hz. İsa’nın doğdu Beytillahım Kasabasındaki büyük kilise, 7-<br />

Kudüs-u Şerifte bütün Hıristiyanların ibadetgahları olan Kamame Büyük kilisesidir.<br />

<strong>12</strong>0


Çanlı (Çengilli) Kilise’den başka ilimizde bilinen ve halen kalıntıları mevcut diğer<br />

kiliseler ise;<br />

-Kepenek Köyündeki Arak Kilisesi<br />

-Kırköy Beldesindeki Sirong Kilisesi<br />

-Muş Merkezde Meryem Ana Kilisesi’dir.<br />

Beyaz Kilise:<br />

Şekil 83.Kilisenin Batı Cephesinden Görünüşü<br />

Muş ile Bitlis İl sınırlarının hemen hemen ortasında yer alan bu tarihi şah eser<br />

hakkında çok kesin bilgiler olmamakla birlikte rivayetlere göre kilise zamanın keşişi<br />

tarafından çok büyük insan gücü kullanılarak birkaç yılda bitirilmiştir.<br />

Şekil 84. Beyaz Kilisenin Yandan Görünüşü<br />

Kilisenin yapımında kullanılan taşların yüzlerce kilometre uzaklıktan elden ele<br />

taşındığı rivayet edilmektedir. Kilisenin etrafında ayrıca 366 odanın yaptırıldığı<br />

söylenmektedir. Bu söylemi doğrular nitelikte şu anda yıkılmış bulunan çok sayıda odanın<br />

varlığından söz edilebilir.<br />

<strong>12</strong>1


Kilise yer itibariyle vadiye hakim bir yerde inşa edilmiş olup etrafında çok eski<br />

yerleşimlerin olduğu rivayet edilmektedir. Kilisenin tarihinin tam olarak tespit edilebilmesi<br />

için gerekli arkeolojik çalışmaların yapılması gerekmektedir.<br />

HANLAR, H<strong>AM</strong><strong>AM</strong>LAR VE ÇEŞMELER<br />

Şekil 85. Hamam Girişi<br />

Yıldızlı Han<br />

Şekil 86. Yıldızlı Hanın Önden Görünüşü<br />

Muş şehir merkezinde yukarı çarşıdadır. 1307’de Miralay Seyfi Bey tarafından yapılmıştır.<br />

İki katlı olarak yapılmıştır. Alta kattı kesme taştan, üst katı Selçuklu mimari yapısına<br />

uygun olarak kerpiçten yapılmıştır. 613 metre kare üzerin kurulan hanın birinci katında<br />

emanethaneler, kuyumcular, manifaturacılar, bakırcılar ve gümüşçüler çalışırdı. İkinci kat<br />

ise otel olarak kullanılmıştır. Her iki katta toplam 52 dükkan olan han 1916 Rus İşgalinde<br />

tamamen tahrip edilmiştir. İpek yolu üzerinde olan Erzurum-Muş-Bitlis güzergahı takip<br />

edilmiştir.<br />

Aslanlı Han:<br />

<strong>12</strong>2


Muş’un bir Selçuklu yapısı olan Aslanlı Handan Günümüze çok az şey kalmıştır.<br />

Şekil 87. Aslanlı Hanın Aslan Figürleri<br />

Bu hana ait gücü ifade eden aslan heykeli halen Vali Konağı bahçesindedir.<br />

Şekil 88.Alaaddin (Yakup Efendi)Bey Çeşmesi<br />

<strong>12</strong>3


Değirmenler:<br />

İlimizde son yıllara kadar oldukça revaçta olan su değirmenleri ve buğday dövme<br />

(yarma) yerlerinin yerini teknolojik gelişmelere paralel olarak yeni aletler alsa da bazı<br />

yerler de hala kullanılmaktadır.<br />

Şekil 89.Buğdayın Öğütülmeden Önce Elenmesi<br />

<strong>12</strong>4


Şekil 90.Buğdayın Dövüldüğü Yer (Coni)<br />

<strong>12</strong>5


TÜRBE VE YATIRLAR<br />

Şekil 91.Malazgirt İlçesinde aktif durumda bulunan su değirmeni<br />

Kesik Baş<br />

Hacı Şeref Camisi’nin avlusundadır Hazireden günümüze cami duvarına bitişik 2 mezar<br />

kal-mıştır. Bu me-zarlarda yakın geçmişte ona-rılmıştır. Ke-sikbaş Haziresi caminin doğu<br />

duvarına bitişik dış cephede yer almaktadır. Mezarların sanduka kısmı ve şahideleri<br />

mozaikli beton ile yenilenmiştir. Orijinal yapım malzemesi ve şahideleri kayıp olmuştur.<br />

Mevcut mezar yapısı dikdörtgen prizma konumunda<br />

Şekil 92.Kesikbaş Türbesi<br />

yerden 80-<strong>12</strong>0 cm yüksekliğinde, üzeri demir kafes ile çevrili dış cephesi Ahlat taşı ile<br />

kaplıdır. Rivayete göre bu zat savaşta başı gövdesinden ayrılmış olmasına rağmen kopan<br />

başını koltuğunun altına alarak savaşmayı sürdürmüş, daha sonra bugünkü mezarının<br />

bulunduğu yere gelerek şehit olmuştur.<br />

<strong>12</strong>6


İbrahim Samidi (Zerzemi)<br />

Alaaddin Bey (Paşa) hamamının karşısındaki bahçededir. Arabistan’dan geldiği<br />

rivayet edilmektedir. Taş binanın altındadır, türbe dikdörtgen planlı arka arkaya iki odadan<br />

oluşmaktadır. 1. odanın girişi kuzeyden olup kıble duvarında bir mihrap mevcuttur<br />

mihrabın doğusunda sandukanın bulunduğu esas türbeye geçişi sağlayan kapı vardır. Bu<br />

mezar ve türbeye ait moloz ve kesme taş yapı tam orijinal görünmektedir. Sandukanın içi<br />

küçük bir odacık şeklinde boş bir mekandır ve buraya sandukanın doğu batısında<br />

girilmektedir. Türbenin yapımı Selçuklu Türk mezar mimarisini hatırlatmaktadır. Akıtlarda<br />

görülen iç içe odalar ve bu odalardan birinde gömü yerinin bulunması bir benzerlik teşkil<br />

etmektedir. Ayrıca kara mescit kısmı kümbetlerin üst kısmı, kümbetlerin mumyalı kısmını<br />

hatırlatmaktadır. Sanduka içerisindeki küçük odacık insanların bu mekanda bu mezar<br />

sahibinin ruhu ile irtibat kurmak amacını izhar anlamını taşımaktadır ki bu özelliği ile<br />

İslam öncesi inanışların izlerini taşıdığı kanaatini uyandırmıştır. Bu türbede yöre insanları<br />

ruhi bozukluklara, çeşitli sıkıntılara ve sıtma hastalıklarına karşı şifa için dua<br />

etmektedirler. Hastalar haftanın Çarşamba günleri getirilerek bir müddet sanduka<br />

içerisindeki küçük odacıkta bekletildikten sonra alıp götürülmektedir. Bu işlem üç<br />

Çarşamba günü üst üste tekrarlandıktan sonra hastaların sağlıklarına kavuştuklarına<br />

inanılmaktadır.<br />

Şeyh Muhammed-i Mağribi<br />

Şekil 93. Şeyh Mağrib-i Türbesi<br />

Ulu Caminin avlusundadır. Şeyh Muhammed-i Mağribininde İbrahim Samidi gibi<br />

Arap kökenli olduğu ve Ulu Camiyi yaptırdığı rivayet edilmektedir.<br />

Şeyh Halid ve Şeyh Mustafa<br />

Kızılay binasının karşısındaki bahçe içerisindedir. Her iki türbe de Cuma günleri<br />

ziyaret edilir. Yaygın bir rivayete göre her iki Şeyhin mezarları 10-<strong>12</strong> yaşlarındaki bir<br />

çocuk tarafından yaptırılmış.<br />

<strong>12</strong>7


Şeyh İbrahim Hazretleri<br />

Şekil 94. Türbenin Girişi<br />

Bulanık İlçesinin Esenlik Köyündedir. Esenlik camisinin yakınındadır. Şeyh İbrahim<br />

Mevlevi tarikatına mensup olduğu rivayet edilmektedir. Çeşitli hastalıkları iyileştirdiğine<br />

inanılmaktadır.<br />

Şeyh Ömer Sahubi<br />

Şekil 95.Türbenin Avlusu<br />

<strong>12</strong>8


Şekil 96. Türbenin Dış Görünüşü<br />

Bulanık ilçesinin Mollakent Köyündedir. Şeyh Ömer Sahubi’nin kendi rütbesi ile<br />

türbenin yanındaki mutfak, misafirhane ve genişçe avluyu sağlığında yaptığı rivayet<br />

edilmektedir. Türbe halk arasında Çilehane diye anılmaktadır. İnanca göre Sara ve hasta<br />

olanlar bu türbede bir gece kalırlar ise iyileşirler.<br />

Müştak Baba (Yatır)<br />

Asıl adı Mustafa dır. Bitlis’te doğmuştur, doğum tarihi tespit edilmemiştir. Şairdir,<br />

bir süre medresede okudu Şemsi Bitlisi diye anılan bir Mürşit olan amcası Hacı Mahmut<br />

Hocadan bilgilendi, bir süre sonra Hacı Hasan Şirvani’nin İrşat halkasına girdi burada<br />

Mutasavvıf Şair oldu. Erzurum, İstanbul, Ankara, Ayaş, Bağdat ve Hizana gitti. Eyüp<br />

Sultanda Selami Efendi Hanikahınde postnişin oldu. Bir süre sonra memleketi Bitlis’e<br />

döndü Müştak Baba gördüklerini, duyduklarını ASAR adı eserinde topladı.<br />

El yazması bu eser Süleymaniye Kütüphanesi Mahmut Efendi Bölümü 2421’de<br />

kayıtlıdır. Divanı basılmıştır. <strong>12</strong>53 H (1838) yılında Bitlis’ten İstanbul’a giderken uğradığı<br />

Muş’ta 81 yaşında boğdurulur. Bir rivayete göre Müştak Baba Alaaddin Bey (Paşa)<br />

tarafından Muş’a davet edilir ve boğdurulur. Bir rivayete göre de Muş’ta Yezidiler<br />

tarafından boğdurulmuştur.<br />

Bir rivayete göre de Müştak Babanın garip hallerini hazmedemeyen avam tabakası<br />

tarafından hayretle karşılandığı için boğdurulmuştur.<br />

Diğer bir rivayete göre ise zalim Alaadin Bey Müştak Babanın Saray ile olan<br />

yakınlığını öğrenir ve zulmünü Sarayın duyacağı endişesi ile Müştak Baba’yı Muş’a davet<br />

eder, Müştak Baba başına gelecekleri bile bile Muş’a gelir ve boğdurulur. Müştak Baba<br />

şehitlik mertebesine ulaşarak gece gündüz aşkıyla yanıp tutuşup Allah’ına kavuşmuştur.<br />

Şahadetini daha önceden bildirdiği söylenir. Müştak Baba mezarı Abdurrahim YEŞİLBAŞ<br />

isimli şahsın evinin avlusundadır. Tek bir mezar olup, avlu zeminde 30 cm yükseklikte<br />

mozaikli beton ile yapılmış bir sanduka ve yenilenmiş şahidelerin etrafı ve üzeri demir<br />

kafes içine alınmış durumdadır. Mezarın orijinal şahideleride bu kafes içerisinde muhafaza<br />

<strong>12</strong>9


edilmektedir. Bu tadilat 1983 yılında Taha YEŞİLBAŞ tarafından yapılan onarım<br />

esnasında yapılmıştır.<br />

Abdulvahap Gazi Türbesi Ve Çatbaşı Şehitliği<br />

Muş İli Merkez ilçeye bağlı Çatbaşı köyünde bulunmaktadır. Şehre 7-8 Km.<br />

Mesafede olup şehrin batısındadır. Çatbaşı Köyü Camii bitişiğindedir. Yaklaşık 40-50<br />

mezarın bulunduğu, dörtgen planlı,mazgal pencereli,beşik tonuz örtülü türbe, ahşap<br />

destekli direk, üzeri toprak örtülü bir ön odadan oluşmuştur. Türbenin doğusunda yer alan<br />

kare planlı,direk destekli düz toprak dam örtülü eski camii türbenin ziyaretçilerinin ibadet<br />

ve ikametgahı için yapıldığı düşünülmektedir. Türbeyle camii arası ahşap kakmaların<br />

taşıdığı direk destekli düz damla örtülerek, her şart altında camii den türbeye gidiş geliş<br />

sağlanmıştır. Türbenin içinde üç gömü mevcut olup, bunlar; Sahabeden Abdulvvahap<br />

Gazi, Tarışlı (Silvan) Şeyh Şeref ve Muş ulemalarından Hacı Tayyip Efendi’ye ait dir.<br />

Türbe ile camii arasındaki üzeri örtülü mekanda beş gömü mevcuttur. Bunlardan üçü<br />

bilinmektedir. Bunlar Hoca İbrahim efendi, Muş alimlerinden Faik Aykal efendi ve Hacı<br />

Tayyip efendinin oğlu Molla Fethi Rahman efendiye aittir.<br />

Şeyh Molla İbrahim Efendi Türbesi<br />

Hayatı hakkında fazla bir bilgi bulunmamaktadır. Muş merkez ilçeye bağlı Çatbaşı<br />

köyündendir aynı köyde dünyaya gelmiş bir din adamıdır bir çok öğrenci yetiştirmiştir.<br />

Seyyid Ahmed (Hacı Gal) Hazretleri<br />

1696 da Bağdat’ta doğmuştur. Evliyadandır 1710 yılında Bitlis’ten babası şeyh<br />

Fazıl Efendinin emri ile Muş halkının talebi üzerine Muş’a gelmiştir. 107 sene ömür<br />

sürmüştür. 7 defa yaya olarak Hacca gitmiştir. En son Hacca gidişi vefatından 1 sene<br />

evveldir. Bir çok büyük keramet göstermiştir. Seyiddir, soyu Peygamberimizin evladı Hz.<br />

Hüseyin’e dayanır. Muş’un kale mahallesinde 1710 da bir kadiri tarikatı dergahı<br />

kurmuştur. Dergah halen varlığını devam ettirmektedir. 18<strong>03</strong> te vefat etmiş olup, kabri<br />

halen Kale Mahallesindeki mezarlıktadır. Ayrıca Kale Mahallesi mezarlığında 2 evliya<br />

mezarı daha vardır. Bunlar Durmuş Baba ve Derviş Ömer’dir. Bunlar hakkında hiçbir bilgi<br />

yoktur.<br />

Kale Bağlarının üstünde İslam fütuhatı sırasında şehit olan Müslüman savaşçıların<br />

defnedildiği Arap Mezarları ve Şeyh Leymon ismindeki bir evliyanın mezarı da<br />

bulunmaktadır. Bunlar hakkında da kesin bir bilgi yoktur.<br />

Üstad-ı Azam Şeyh Molla Resuli Sipiki<br />

Bitlis’in Sipik köyünden olup doğum tarihi bilinmemektedir. Yüksek dini ilminden<br />

dolayı “Üstad-ı Azam” ünvanını almıştır. Devrin padişahı tarafından mükafatlandırılarak<br />

Muş’un Beşparmak (Gemik) köyü kendisine hediye olarak verilmiştir. Bundan sonraki<br />

hayatı hakkında kesin bir bilgi yoktur. Mezar kitabesinden 1829’da vefat ettiği<br />

bilinmektedir. Muş’ta Alaaddin Bey Camii avlusunda medfun bulunmaktadır.<br />

Seyyid Ahmed-i Avmasi Hazretleri:<br />

130


1860’ lı yıllarda Irak’ ın Bağdat ilinden Şanlı Urfa’nın Viranşehir ilçesine gelen ve<br />

oradan da göç ederek Muş ilimizin Varto ilçesine bağlı Hınzora jor(Kayalıkale) Köyü ile<br />

Şip(Sanlıca) Köyü arasında kalan avmasi mevkiinde kara çadırını açar ve bir müddet orada<br />

kaldıktan sonra Şip(Sanlıca) Köyüne geçer oradan da Melhemlu köyüne geçen ve<br />

yerleşen Seyyid Ahmed’ in Ehli Beyt (Hz. Hasan ve Hüseyin’in torunu) soyundan geldiği<br />

ve Kadir-i tarikatının bölgedeki temsilcisi ve postnişini olduğu rivayet edilir. Bu zat Seyyid<br />

Ahmed-i Avmasi lakabıyla tanınmaktadır. 19<strong>03</strong> yılında vefat eden zat Melhemlu köyünde<br />

medfun<br />

bulunmaktadır.<br />

I.3.Turistik Altyapı:<br />

Şekil 97. Seyyid Ahmed-i Avmasi hazretlerinin türbesi<br />

1- Turizm Bakanlığından İşletme Belgeli Seyahat Acentaları :<br />

a) A Grubu Nurevşan Turizm Seyahat Acentası<br />

b) B Grubu Muş Ovası Turizm Seyahat Acentası. Geçici olarak faaliyetini askıya<br />

almıştır.<br />

2- Turizm Bakanlığından İşletme Belgeli Konaklama Tesisler:<br />

a) Otel Gökser 2 yıldızlı, 33 oda + 4 Suit- 78 yatak, 110 Kişilik Yemek Salonu<br />

Kültür Mah. İstasyon Cad. Muş.<br />

b) Otel Dap 3 Yıldızlı 66 Oda +<strong>12</strong> Suit -168 Yatak, 130 Kişilik Lokanta, 75 Kişilik<br />

Çok Amaçlı Salon Kültür Mah. Hastane Cad. Muş.<br />

c) Malazgirt İlçe Merkezimizde Malazgirt Belediyesine ait Özbelde Oteli 2 Yıldızlı<br />

26 Oda 1 Suit – 55 Yatak, 2<strong>00</strong> Kişilik Lokanta Cumhuriyet Meydanı Malazgirt adresinde<br />

faaliyetlerine devam etmektedirler.<br />

3- Turizm Bakanlığından Yatırım Belgeli Tesisler:<br />

131


İl Özel İdaresine ait Muş Oteli 3 Yıldızlı 60 oda <strong>12</strong>0 yatak, 20 Suit Oda 60<br />

Yatak,Toplam 80 Oda 180 Yatak - 4<strong>00</strong> Kişilik Lokanta <strong>12</strong>0 kişilik Özel yemek salonu,<br />

Pastane, Sauna, Hamam, Kültür Mah. İstasyon Cad. Muş adresinde faaliyet<br />

göstermekteydi. Ancak; Söz konusu Tesis 01.<strong>12</strong>.1989 tarih ve 44<strong>00</strong> Yatırım Belge<br />

numarasıyla bugüne kadar hizmete açılmadığından Bakanlığımız İşletmeler Genel<br />

Müdürlüğünün 05.11.2<strong>00</strong>2 tarih ve 5342-19257-37994 sayılı yazılarıyla Yatırım Belgesi<br />

iptal edilmiştir.<br />

1.4.Turist Sayısı:<br />

2<strong>00</strong>4 yılında ilimizde mevcut Turizm ve Belediye işletme belgeli konaklama<br />

tesislerinde yerli turistlerden 68.608 kişi, yabancı uyruklu turistlerden ise 67 kişi, toplam<br />

68.675 kişi konaklamışlardır.<br />

I.5.Turizm Ekonomisi:<br />

İlimizde turizm sektörü henüz istenilen seviyelere ulaşmamış olduğundan<br />

ekonomik getirisi de istenilen seviyede değildir.<br />

I.6.Turizm Çevre İlişkisi:<br />

Muş’ ta yavaş yavaş gelişmekte olan turizm sektörü doğal ve kültürel turizmin<br />

giderek ivme kazanması ve var olan doğal değerlerin ancak gelişmiş bir çevre bilinciyle<br />

korunabileceği olgusu oturmaya başlamıştır. Bu bağlamda kurumlar arası işbirliği<br />

artırılmaya ve yeterli koordinasyon sağlanarak daha sağlıklı adımlar atılmaya devam<br />

edilmektedir.<br />

Daha sağlıklı, temiz ve bakımlı bir çevreyle turizmin daha da gelişeceği<br />

bilindiğinden bu yönde ki çalışmalara ağırlık verilmektedir.<br />

132


KAYNAKLAR:<br />

İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

133


J SANAYİ VE TEKNOLOJİ<br />

J.1.Kentte sanayinin yer seçimi süreçleri ve bunu etkileyen etkenler:<br />

İlimizde Küçük Sanayi için Bakanlığımızrn kredi desteği ve bu amaçla kurulan<br />

Kooperatiflerin sorumluluğunda Küçük Sanayi Siteleri yapılmaktadır. Halen ilimiz<br />

merkezinde 1<strong>00</strong> işyerinden oluşan Küçük Sanayi Sitesi tamamlanmış ve faal durumdadır.<br />

Bunun dışında İlimiz Merkezinde 2 Bulanık ve Malazgirt ilçelerimizde de l' er Küçük<br />

Sanayi Sitelerinin inşaatları devam etmektedir.<br />

İlimizde orta ölçekli sanayi tesisleri için de yine Bakanlığımızrn Kredi Desteği ve<br />

bu amaçla oluşturulan Müteşebbis Heyet Sorumluluğunda Organize Sanayi Bölgesi<br />

inşaatına başlanmıştır. Toplam 56 parselin üretileceği Muş Organize Sanayi Bölgesi ilimiz<br />

Merkez Konukbekler Beldesi sınırları dahilinde yapılmaktadır. Organize Sanayi Bölgeleri<br />

ile yatırımcılara, her türlü alt yapısı tamamlanmış parsel satışı yapılmaktadır.<br />

Muş, sosyal ekonomik göstergeler dikkate alındığında, Türkiye'nin Doğu ve<br />

Güneydoğu Anadolu bölgelerinde GSMH’ sı en düşük illerden biridir. Bu göstergeler<br />

sanayinin ne derecede gelişmemiş olduğunun kanıtıdır.<br />

J.2.Global anlamda sanayinin guruplandırılması:<br />

İlimizde bulunan Sanayi Tesisleri gıda ağırlıklı olup, gıda dışında Mobilya, Tel-<br />

Çivi ve özellikle Bulanık ve Malazgirt ilçelerimizde de Çayır Biçme Makinası gibi bazı<br />

tarım aletlerinin üretildiği atolye ve fabrikalar mevcuttur.<br />

1- Organize Sanayi Bölgesi (Yapımı devam ediyor)<br />

2- Muş Küçük Sanayi Sitesi Bölgesi<br />

3- Bulanık Küçük Sanayi Sitesi Bölgesi<br />

4- Malazgirt Küçük Sanayi Sitesi Bölgesi<br />

J.3.Kentteki sanayi guruplarının ilçelere göre dağılımı ve istihdam durumu:<br />

İlimizdeki sanayi tesislerinin büyük bölümü il merkezinde bulunmaktadır. Diğer<br />

ilçelerimizde ise sadece küçük sanayi işletmeleri mevcuttur.<br />

1 - ŞEKER FABRİKASI:<br />

Tarihçesi:<br />

1976 Yılında temeli atılan Fabrika 1982 Yılında faaliyete geçmiştir. Halen<br />

Faaliyette olup, 2<strong>00</strong>4 Yılı sonu itibariyle kampanya döneminde:874 toplam işçi, 14 teknik<br />

personel(mühendis), 132 adet idari personel olmak üzere toplam 1020 kişiyle hizmet<br />

verilmektedir.<br />

1996-2<strong>00</strong>0 yılları arasındaki beş yılın şeker üretimi aşağıdaki gibidir,<br />

1- 1996 Yılında 33.690 Ton<br />

134


2- 1997 Yılında 41.<strong>03</strong>2 Ton<br />

3- 1998 Yılında 33.615 Ton<br />

4- 1999 Yılında 47.<strong>00</strong>0 Ton<br />

5- 2<strong>00</strong>0 Yılında 51.9<strong>00</strong> Ton<br />

Fabrikanın kuruluş kapasitesi yıllık net 3<strong>00</strong>-350 ton pancar işlenmekte olup, 40-<br />

45.<strong>00</strong>0 ton kristal toz şeker imal edilmektedir. Bunun yanı sıra yıllık olarak yaklaşık<br />

13.<strong>12</strong>2 ton ve yaklaşık olarak 108.257 ton/yıl kuru küspe elde edilmektedir.<br />

2- YAZICIOĞLU YEM FABRİKASI: Devlet tarafindan kurulmuş, 1995 Yılında<br />

özelleştirilmiş olup, 2<strong>00</strong>0 yılında revize edilerek faaliyetine devam etmektedir. Kapasitesi<br />

20 Ton/saat karma hayvan yemi üretmekte olup, halen 20 personelle faaliyetini<br />

sürdürmektedir.<br />

3- MUŞ OVASI SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ SAN. TİC.AŞ.: Devlet tarafindan<br />

kurulmuş, 1995 yılında özelleştirilmiştir. Köklü bir revizeden geçirilerek şu anda %20<br />

kapasiteyle çalışmaktadır. Kurulu kapasitesi 20 Ton/gün süt işleme kapasitesindedir. Şu<br />

anda faaliyeti durdurulmuştur.<br />

4- MUŞ-TAR UN FABRİKASI: Sermayesinin % 95'i İl Özel İdare Müdürlüğüne<br />

ait olan Un Fabrikası 10 Yıllığına Özel Sektöre kiralanmış olup, kapasitesi 60 Ton/Gün<br />

Un üretımı yapmaktadır. Halen işletme sermayesi yetersizliği nedeniyle faaliyetini<br />

durdurmuştur.<br />

5-HALİTOĞULLARI YEM SANAYİ A.Ş.: Saatte 10 Ton/Gün karma hayvan<br />

yemi üretim kapasiteli olup, <strong>12</strong> sigortalı işçi çalıştırmaktadır. Sermaye yetersizliği<br />

nedeniyle düşük kapasite ile faaliyetini sürdürmektedir.<br />

6- ARALLAR SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ GIDA İNŞ. SAN. VE TİC. A.Ş.:<br />

Bu1anık İlçesinde kurulan Süt Fabrikası 4,5 Ton/Gün süt işleme kapasiteli Fabrikanın<br />

Fiziki gerçekleşme oranı %95 olup, yapım çalışmaları tamamlanmıştır. Faaliyete başlayan<br />

fabrika şu anda faaliyetini durdurmuştur.<br />

7-TANRlVERDİ TARIM HAYV. OTOMOTiV SAN. TİC. LTD.ŞTİ.: Bulanık<br />

İlçesinde karma hayvan yemi üretecek Fabrikanın Fiziki gerçekleşme oranı %90<br />

seviyesinde gerçekleşmiş olup, yapım faaliyetleri devam etmektedir.<br />

8- MALAZGİRT YEM PETR. TARIM MAK. SAN. TİC. A.Ş.: Malazgirt<br />

İlçesinde kurulan yem fabrikası 20.<strong>00</strong>0 Ton/Yıl karma hayvan yemi. üretim kapasitelidir.<br />

Fabrika halen %40 kapasiteli ve I5 işçiyle faaliyetini sürdürmektedir. Sermaye sıkmtısı<br />

nedeniyle tam kapasite ile çalışmamaktadır.<br />

9- BÜYÜKDOĞU GIDA İNŞ. DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.: Muş Merkez Mercimekkale<br />

Nahyesinde kurulu un fabrikası 60 Ton/Gün kapasitelidir. Un fabrikası %98 seviyesinde<br />

tamamlanmış olup, Yapım çalışmaları devam etmektedir.<br />

10- ÖZER SÜT AŞ ÇİVİ, TEL FABRİKASI: Muş Bitlis Karayolu 4. Km. de<br />

kurulu bulunan tesiste çivi ve tel üretimi yapılmaktadır. Tesis <strong>12</strong> Ton/Gün üretim<br />

135


kapasiteli olup, finansman sıkıntısı nedeniyle faaliyetine ara vermiştir.<br />

11- MEDİLANT TIBBİ ÜRÜNLER LTD.ŞTİ.: Muş Merkez Küçük Sanayi Sitesi<br />

üst kısmında kurulu bulunan tesis Tıbbi malzemeler üretimi yapmaktadır. Halen iş yerini<br />

büyütme ve revizyon çalışması yapılmaktadır.<br />

<strong>12</strong>- GENÇ ROBA TEKSTIL VE KONFEKSİYON SAN. DIŞ TIC. LTD;ŞTI.:<br />

Kuruluş kapasitesi 5<strong>00</strong> parça giyim/Gün olup, 20 işçiyle faaliyetini sürdürmektedir.<br />

İşletme sermayesi yetersizliği nedeniyle düşük kapasiteyle çalışmaktadır.<br />

13- ATABEY İNŞAAT GIDA SAN. VE TİC. LTD.ŞTİ. (Küp Şeker İmalatı) :<br />

İlimiz Merkezde faaliyette olan tesiste küp şeker imalatı yapılmaktadır. Kuruluş kapasitesi<br />

24 Ton/Gün olan tesiste halen %5 kapasiteyle üretim yapılmaktadır. Tesiste 3 kişi<br />

istihdam edilmektedir.<br />

14- MUŞ TAT ŞEKER. (Küp Şeker İmalatı): İlimiz Merkezde faaliyette olan<br />

tesiste küp şeker imalatı yapılmaktadır. Kuruluş kapasitesi 24 Ton/Gün olan tesiste halen<br />

%25 kapasiteyle üretim yapılmaktadır. Tesiste 10 kişi istihdam edi1mektedir.<br />

15-HAS YALÇIN KÜP ŞEKER VE GIDA PAZ. LTD. ŞTİ. (Küp Şeker<br />

imalatı): İlimiz Merkezde faaliyette olan tesiste küp şeker imalatı yapılmaktadır. Kuruluş<br />

kapasitesi. <strong>12</strong> Ton/Gün olan tesiste halen %50 kapasiteyle üretim yapılmaktadır. Tesiste 6<br />

kişi isdihdam edilmektedir.<br />

16- ZÜMRÜT GIDA İNŞ. SAN. LTD. ŞTİ. (Küp Şeker İmalatı): İlimiz<br />

Merkezde faa1iyette olan tesiste küp şeker imalatı yapılmaktadır. Kuruluş kapasitesi 62<br />

Ton/Gün olan tesiste halen %50 kapasiteyle üretim yapılmaktadır. Tesiste 5 kişi istihdam<br />

edilmektedir.<br />

17- GENÇ YALÇINLAR DIŞ TİC. LTD.ŞTİ. (Küp Şeker İmalatı): İlimiz<br />

Merkezde taaliyette olan tesiste küp şeker imalatı yapılmaktadır. Kuruluş kapasitesi 25<br />

Ton/Gün olan tesiste halen %20 kapasiteyle üretim yapılmaktadır. Tesiste 2 kişi istihdam<br />

edilmektedir.<br />

18- SİNAN GIDA TEKSTİL TARIM SAN.TİC.LTD.ŞTİ. (Küp Şeker<br />

İmalatı): İIimiz Bulanık İlçesinde faaliyette olan tesiste küp şeker imalatı yapılmaktadır.<br />

Kuruluş kapasitesi 16 Ton/Gün olan tesiste halen %90 kapasiteyle üretim yapılmaktadır.<br />

Tesiste 6 kişi istihdam edilmektedir.<br />

19- ÖZ AVCILAR MAKİNE SAN. Zeki ÖZAVCI: (Tanm Makineleri<br />

Üretimi): İlimiz Bulanık İlçesinde faaliyette olan tesiste Tarım Makineleri imalatı<br />

yapılmaktadır. Kuruluş kapasitesi 1<strong>00</strong> Adet/Yıl olup, tam kapasiteyle üretim<br />

yapılmaktadır. Tesiste 4 kişi istihdam edilmektedir.<br />

20- BARAN TARIM MAKİNALARI SAN.TİC.LTD.ŞTİ. (Tarım Makineleri<br />

Üretimi): İlimiz Malazgirt ilçesinde faaliyette olan tesiste Tarım Makineleri imalatı<br />

yapı1maktadır. Kuruluş kapasitesi 8<strong>00</strong> Adet/Yıl olan Tesiste %60 kapasiteyle üretim<br />

yapılmaktadır. Tesiste 15 kişi istihdam edilmektedir.<br />

136


21- TARSAN ZİRAİ ALETLER TARIM MAK. SAN.LTD.ŞTİ. (Tarım<br />

Makineleri Üretimi): İlimiz Malazgirt İlçesinde faaliyette olan tesiste Tarım Makineleri<br />

imalatı yapılmaktadır. Kuruluş kapasitesi 350 Adet/Yıl olan Tesiste %60 kapasiteyle<br />

üretim yapılmaktadır. Tesiste 6 kişi istihdam edilmektedir.<br />

22- AKTİF TARIM MAK. İMALATI SAN. TİC.LTD.ŞTİ. (Tarım Makineleri<br />

Üretimi): İlimiz Malazgirt İlçesinde faaliyette olan tesiste Tarım Makineleri imalatı<br />

yapılmaktadır. Kuruluş kapasitesi 1<strong>00</strong>0 AdetIYıl olan Tesiste %50 kapasiteyle üretim<br />

yapılmaktadır. Tesiste 22 kişi istihdam edilmektedir.<br />

MUŞ ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ: İlimiz Konukbekler Beldesi sınırları<br />

dahilinde yapılacak olan Organize Sanayi Bölgesinin Altyapı Projelerinin hazırlanması<br />

çalışmalarına devam edilmektedir. Toplam 56 parselden oluşacak Organize Sanayi Bölgesi<br />

için 176 hektar büyüklüğündeki arsa Hazineden satın alınmıştır.<br />

J.4. Sanayi gruplarına göre üretim teknolojisi ve enerji kullanımı:<br />

Konu hakkında yeterli bilgi bulunmamaktadır.<br />

J.5. Sanayiden kaynaklanan çevre sorunları ve alınan önlemler<br />

J.5.1. Sanayiden kaynaklanan hava kirliliği:<br />

İlimizde faaliyette bulunan ve Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği gereğince<br />

emisyon izni almaları zorunlu olan tesislerden hiçbiri şu ana kadar izin almamıştır.<br />

Fabrikalarda uygulanan teknolojilerle ilgili herhangi bir çalışma yapılmamıştır.<br />

İlimizdeki hava kalitesinin korunması amacıyla, kullanılacak olan katı ve sıvı<br />

yakıtların kontrol altında tutulabilmesi için denetim komisyonları kurulmuş ve<br />

çalışmalarını devam ettirmektedir.<br />

Küçük sanayi sitemizde faaliyet gösteren tesisler sürekli olarak denetlenmekte olup,<br />

bu tesislerin çevresel etkilerinin en aza indirilebilmesi için çalışmalarımız<br />

sürdürülmekted!r.<br />

J.5.2. Sanayiden kaynaklanan su kirliliği:<br />

İlimizde faaliyet gösteren sanayi tesislerinden kaynaklanan su kirliliğini iki<br />

bölümde ele almak mümkündür.<br />

İl merkezindeki sanayi tesislerinden kaynaklanan su kirliliği: Şehrin merkezinde<br />

bulunan sanayi tesislerinin tümü atık sulannı şehrin kanalizasyon sistemine deşarj<br />

etmektedirler. Kanalizasyon sistemi şehrin çıkışında, ovada akan karasu deresine<br />

akmaktadır. Bu noktadan itibaren dere açıkta akmakta ve buradaki tarım alanları bu suyla<br />

sulanmaktadır. Şehrin kanalizasyon suyunun arıtılması amacıyla Belediye Başkanlığının<br />

yaptığı bir çalışma yoktur. Arıtma tesisi için mali kaynak aranmaktadır.<br />

137


J.5.3. Sanayiden kaynaklanan toprak kirliliği:<br />

Sanayiden kaynaklanan su kirliliği bölümünde de izah eçlilmeye çalışıldığı gibi,<br />

sanayinin atık suları önemli derecede toprak kirliliğine de sebep olmaktadır. Arıtma<br />

tesislerinin faaliyete geçirilmesi toprak kirliliğinin önlenmesini önemli derecede<br />

sağlayacaktır.<br />

Sanayi Tesislerinin yer seçimi daha önce yapıldığından, 1, 2, 3, sınıf tarım<br />

topraklarının işgal edilip edilmediği hakkında herhangi bir bilgi temin edilememiştir.<br />

Bundan sonra yapılacak yer seçimlerinde tarım topraklarının dışına yer seçimi yapılmasına<br />

itina gösterilecektir. :<br />

J.5.4. Sanayiden Kaynaklanan Gürültü Kirliliği:<br />

Şehir merkezinin gelişmeye paralelolarak genişlemesi neticesinde sanayi tesislerinin<br />

büyük bir bölümü kent alanının içerisinde kalmıştır. Dolayısıyla sanayiden kaynaklanan<br />

gürültü şehirde yaşayan halkı önemli derecede rahatsız etmektedir. ilimizin<br />

muhtelif yerlerinde yapılan gürültü ölçümleri "(G) Gürültü ve Titreşim" bölümünde detaylı<br />

olarak ele alınmıştır. Ayrıca şikayetlere bağlı olarak gürültü kirliliği ile ilgili<br />

çalışmalarımız aralıksız olarak sürdürülmektedir.<br />

J.5.5. Sanayi Atıkları:<br />

İlimizde faaliyet gösteren sanayi tesislerinin Tehlikeli ve Zararlı Atıkları bulunabilecek<br />

tesislere gerekli formlar gönderilerek, tesiste oluşan atıkların özellikleri, miktarı,<br />

çeşidi ve bertaraf yöntemleri ile ilgili bilgiler istenmiştir. Gelen bilgiler değerlendirilerek<br />

Bakanlığımıza iletilmektedir. ilimizde iki tesiste arıtma tesisi mevcut olup, gayri faal<br />

durumdadır.<br />

KAYNAKLAR:<br />

Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı 2<strong>00</strong>4<br />

138


K.TARIM<br />

K.1. GENEL TARIM YAPISI :<br />

TARIMSAL ÜRETİM VE VERİMLILİK<br />

Bitkisel Üretim:<br />

Yağışın yıllık toplamının azlığı ve mevsimlere göre dağılışındaki dengesizlik<br />

nedeniyle, ilde kuru tarım sistemi hakimdir. Bitkisel üretim tahıllar üzerinde yoğunlaşmış<br />

olup, tahıl yetiştirmede nadas+tahıl sistemi uygulanmaktadır Muş’ta çayır arazisi dahil<br />

toplam 439531 hektar tarım arazisi mevcut olup bunun %38,7’sinde hububat tarımı<br />

yapılmaktadır. Aşağıdaki Tabloda tarım arazilerinin kullanım durumuna göre dağılımları<br />

verilmiştir. Bu tabloda dikkat çeken bir husus kullanılmayan tarım arazilerinin oranının<br />

%10,2 gibi küçümsenmeyecek kadar yüksek bir rakam olmasıdır. Nadas arazilerinin oranı<br />

da yine yüksek olup, toplam tarımsal araziler arasında %17,5 luk bir orana sahiptir.<br />

Tablo 15: Tarım Arazilerinin Dağılımı<br />

ARAZİNİN CİNSİ MİKTARI (ha) TARIM ARAZİSİNE<br />

ORANI (%)<br />

Hububat Arazisi 174634 39,7<br />

Nadas Arazisi 72692 16,5<br />

Yem Bitkileri 1<strong>03</strong>86 2,3<br />

Endüstri Bitkileri 14468 3,3<br />

Yemeklik Baklagiller 18669 4,2<br />

Toplam Tarla Arazisi 290849 66,1<br />

Meyvelik 436,4 0,1<br />

Sebzelik 2377 0,6<br />

Bağ 4335,6 1<br />

Toplam Bağ-Bahçe Arazisi 7149 1,7<br />

Çayır Arazisi 97333 22<br />

Kullanılmayan Tarım Arazisi 442<strong>00</strong> 10,2<br />

Toplam Tarım Arazisi 439531 1<strong>00</strong><br />

Kaynak : Muş Tarım İl Müdürlüğü İstatistik Bilgileri 2<strong>00</strong>4<br />

Türkiye genelinde tarla bitkileri içerisinde en fazla (%78) hububat tarımı<br />

yapılmaktadır. Muş ilinin ise hububat ekim alanı 170134 ha olup toplam tarım arazisinin<br />

%39,7 lik bir kısmını oluşturmaktadır. Muş genelinde hububat üretimi içinde 142.<strong>00</strong>0 ha<br />

lık ekim alanı ile en fazla olan buğdaydır. Daha sonra 32564 ha ile arpa gelmektedir. Çok<br />

az olarak (70 ha) Çavdar ekim alanı mevcuttur. Alt bölgeler bazında karşılaştırma<br />

yapıldığında, II. alt bölge hububat ekim alanı olarak %60 lık bir oranla en fazla paya<br />

sahiptir. I. alt bölge ise %40 lık bir oranla ikinci sırada gelmektedir. Her iki alt bölgede de<br />

Buğday birinci sırada yer almaktadır.<br />

139


Şekil 98. Hububat Ekiliş Alanlarının Alt Bölgelere Göre Dağılımı<br />

Tablo 16: Alt Bölgelere Göre Muş İlinde Hububat Üretimi<br />

Ürünler<br />

Üretim (ton)<br />

I.Alt Bölge II.Alt Bölge Toplam<br />

Buğday 74571 1109<strong>00</strong> 185471<br />

Arpa 8437 34765 43202<br />

Çavdar 0 75 75<br />

Kaynak : Tarım İl Müdürlüğü İstatistik Bilgileri 2<strong>00</strong>4<br />

Alt bölgeler bazında karşılaştırma yapıldığında il genelinde toplam buğday üretiminin<br />

%59,7’sinin II.alt bölgede,%40,3 ünün I. Alt bölgede gerçekleştiği görülmektedir.<br />

Arpa üretiminde ise, %80,4’ünün II.alt bölge de, %19,6 sının da I.alt bölge de<br />

gerçekleştiği görülmektedir.<br />

Çavdar üretimi ise ilimizde 70 ha lık bir alanda sadece II. Alt bölgede gerçekleştirilmiş<br />

olup toplam 75 ton luk bir üretime sahiptir.<br />

140


Şekil 99. Endüstri Bitkilerinin Ekiliş Alanlarının Alt Bölgelere Göre Dağılımı<br />

(Kaynak : Tarım İl Müdürlüğü İstatistik Bilgileri 2<strong>00</strong>4)<br />

Türkiye genelinde endüstri bitkilerinin tarla bitkileri içerisindeki payı ekilen alan<br />

olarak % 7-8 civarındadır. Muş İli genelinde tarla bitkileri ekiliş alanı içerisinde endüstri<br />

bitkilerinin payı ise % 4-5 civarındadır. Alt bölgeler bazında karşılaştırma yapıldığında<br />

endüstri bitkilerinden şeker pancarı ekiminin çok büyük bir fark olmamasına rağmen II. alt<br />

bölgede yoğunlaştığı görülmektedir. Tütün ekimi ise sadece I. Alt bölgede<br />

gerçekleştirilmektedir. Ayçiçeği ekimi ise yine az bir farkla I. Alt bölgede yoğunlaşmıştır.<br />

Mısır ekimi I. Alt Bölgede yoğunlaşmaktadır.Patates ekimi ise ekonomik olmamakla beraber<br />

sadece II. Alt bölgede az bir (35ha) alanda yapılmaktadır.<br />

Tablo 17: Endüstri Bitkileri Üretimi<br />

Ürünler<br />

Üretim (ton)<br />

I.Alt Bölge II.Alt Bölge Toplam<br />

Ş.Pancarı 152250 172980 325230<br />

Tütün 2356 0 2356<br />

Ayçiçeği 785 408 1193<br />

Mısır 370 20 390<br />

Patates 0 97,5 97,5<br />

Toplam 155761 173505,5 329266,5<br />

Kaynak : Tarım İl Müdürlüğü İstatistik Bilgileri 2<strong>00</strong>4<br />

Ş.Pancarı üretimi tüm alt bölgelerde birinci sırada yer almakla beraber II. Alt Bölgede<br />

daha fazla yoğunlaşmıştır. Toplam tarla bitkileri ekiliş alanları içerisinde % 3,78 lik, Endüstri<br />

bitkileri arasında ise %76 lık bir kısmını Ş.Pancarı ekim alanı oluşturmaktadır. Bunun %56 sı<br />

II. Alt Bölgede gerçekleşmektedir. Tütün ekim alanı ise sadece I. Alt bölgede<br />

gerçekleştirilmekte olup toplam tarla bitkileri alanının % 0,67 sini, Endüstri Bitkileri arasında<br />

ise %13,57 sini oluşturmaktadır. Ayçiçeği ekim alanının tarla bitkileri ekiliş alanı içerisindeki<br />

payı % 0,44, Endüstri Bitkileri ekiliş alanı içerisindeki payı ise % 8,9 dur. Ayçiçeği ekim<br />

alanlarının %60,6 sı I. Alt bölgededir. Mısır ekim alanının ise Toplam tarla bitkileri ekiliş<br />

alanları içindeki payı %0,05 ve Endüstri bitkileri içindeki payı ise %1,2 dir. Bu ekim<br />

alanlarının %88,5 lık büyük bir kısmı I. Alt Bölgededir.Patates üretimi ilimizde ekonomik<br />

olmamakla beraber sadece II. Alt bölgede 35 ha lık bir alanda gerçekleştirilmektedir.<br />

141


Şekil 1<strong>00</strong>. Baklagil Ekim Alanlarının Alt Bölgelere Göre Dağılımı<br />

Kaynak : Tarım İl Müdürlüğü İstatistik Bilgileri 2<strong>00</strong>4<br />

Türkiye genelinde tarla bitkileri içerisinde baklagil tarımının payı %8-10 civarındadır.<br />

İl genelinde ise bu oran % 6-7 civarındadır. Baklagiller içerisinde en az üretim alanına sahip<br />

olan yeşil ve kırmızı mercimek olup toplam tarla bitkileri alanı içerisinde %0,07 lik paya<br />

sahiptir. Kuru fasulye üretimi ise sadece I. alt bölgede yoğunlaşmış olup tarla bitkileri<br />

içerisinde %0,87, Baklagil ekim alanı içerisinde % 13,5 lik bir paya sahiptir. İlimizde baklagil<br />

ekim alanı olarak nohut birinci sırada yer almakta olup, Tarla bitkileri ekim alanı içerisinde<br />

%5,5, Baklagil ekim alanları içerisinde %85 lik bir paya sahiptir. Nohut I. Alt Bölgede daha<br />

çok yoğunlaşmış olup, ekim alanı olarak %92 si bu bölgede yer almaktadır.<br />

Tablo 18: Baklagil Üretimi<br />

Ürünler<br />

Üretim (ton)<br />

I.Alt Bölge II.Alt Bölge Toplam<br />

Y.Mercimek 33 75 108<br />

K.Mercimek 53 - 53<br />

Nohut 8775 1770 10545<br />

K.Fasulye 3117 - 3117<br />

Kaynak : Tarım İl Müdürlüğü İstatistik Bilgileri 2<strong>00</strong>4<br />

Yeşil mercimek üretiminin %30,5’ i I.alt bölge , % 69,5 i ise II. Alt Bölge<br />

gerçekleştirmektedir. Kırmızı Mercimek üretimini ise sadece I.alt Bölge gerçekleştirmektedir.<br />

Nohut üretiminde alt bölgeler bazında karşılaştırma yapıldığında, % 83,2 sini I.alt bölge,<br />

%16,8 inin ise II. Alt bölgenin gerçekleştirdiği görülmektedir. Nohut baklagil ekim alanı ve<br />

üretimi içerisinde birinci sırayı almaktadır. Kuru fasulye üretiminin tamamı I.Alt Bölgede<br />

gerçekleştirilmektedir. Nohuttan sonra ikinci sırayı almaktadır. Baklagil üretimi ağırlıklı<br />

olarak I. alt bölgelerde gerçekleşmektedir.<br />

142


Şekil 101. Yem Bitkileri Ekiliş Alanlarının Alt Bölgelere Göre Dağılımı<br />

Kaynak : Tarım İl Müdürlüğü İstatistik Bilgileri 2<strong>00</strong>4<br />

Hayvansal üretimin gelişmiş olduğu ülkelerde yem bitkileri tarımı, ekili alanların<br />

%25-30’unu teşkil ederken bu oran ülkemizde ancak %3,25 dolayındadır. Bu durum yem<br />

bitkileri yetiştiriciliğinin yetersizliğinin açık bir göstergesidir. Muş’ta yem bitkilerin in toplam<br />

tarım alanı içindeki payı %2,36 ve Tarla Bitkileri ekiliş alanı alanı içerisindeki payı<br />

%3,57’dir. Yem bitkileri ekiliş alanları itibariyle alt bölgeler bazında karşılaştırma yapılacak<br />

olursa yem bitkisi üretim alanları II.alt bölgede daha fazladır. Yem bitkisi ekiliş alanları<br />

içerisinde yonca üretim alanı birinci sırayı yer almakta olup %84,7 lik bir paya sahiptir. Bu<br />

üretim alanının %62,9 u II. Alt Bölgede gerçekleşmektedir. Korunga Üretim alanı ise yem<br />

bitkisi üretim alanı içerisinde %10,5 lik payla ikinci sırayı almaktadır. Bunun %63,5 i II. Alt<br />

Bölgede gerçekleşmektedir. Fiğ üretim alanı ise üçüncü sırada yer almakta olup yem bitkisi<br />

ekiliş alanı içindeki payı %4,2 dir. Fiğ ekim alanının %92 si I. Alt bölgede gerçekleşmektedir.<br />

Yem bitkisi ekişi alanları içinde son sırayı Slajlık mısır almakta olup, yem bitkisi ekiliş<br />

alanları içindeki payı %0,45 dir. Slajlık mısır ekim alanının %68,9 u II. Alt Bölgededir.<br />

Tablo 19 : Yem Bitkileri Üretimi<br />

Ürünler<br />

Üretim (ton)<br />

I.Alt Bölge II.Alt Bölge Toplam<br />

Yonca 17060 16610 33670<br />

Korunga 1556,4 3101 4657,4<br />

Fiğ 1015 87,5 1102,5<br />

S.Mısır 352 782 1134<br />

Toplam 19983,4 20580,5 40563,9<br />

Kaynak : Tarım İl Müdürlüğü İstatistik Bilgileri 2<strong>00</strong>4<br />

Yem bitkileri üretim miktarı toplam İl genelinde 40563,9 ton olup bunun % 50,7 si<br />

II. Alt bölgede gerçekleştirilmektedir. Yem bitkisi üretimi içerisinde yonca üretimi % 83 lük<br />

143


ir paya sahip olup bunun % 50,6 sı I.alt bölgede gerçekleştirilmektedir. Her iki alt bölgede<br />

de yonca üretimi birinci sırada yer almaktadır. Korunga üretimi ise İl genelinde 4657,4 ton<br />

gerçekleştirilmekte olup toplam yem bitkileri üretimi içerisinde % 11 lik bir paya sahiptir.<br />

Korunga üretim miktarının % 66 sı II. Alt bölgede gerçekleştirilmekte olup bu bölgede<br />

korunga üretim miktarının yem bitkisi üretim miktarı içindeki payı % 15 dir. İlimizde yonca<br />

ve korungadan sonra üçüncü sırayı slajlık mısır üretimi almaktadır. Slajlık mısır üretimi İl<br />

genelinde 1134 ton olup, yem bitkileri üretimi içerisinde % 2,8 lik bir paya sahiptir. Yine<br />

slajlık mısır üretiminin % 68 i II. Alt bölgede gerçekleştirilmektedir. II. Alt bölgede slajlık<br />

mısır üretiminin toplam yem bitkileri içerisindeki payı %3,8 dir. Son sırayı ise 1102,5 tonluk<br />

üretim miktarı ile fiğ üretimi almaktadır. İl genelinde fiğ üretim miktarının toplam yem<br />

bitkisi üretimi içerisindeki payı % 2,7 dir. Fiğ üretim miktarının % 92 lik kısmı I.alt bölgede<br />

gerçekleştirilmektedir.<br />

Şekil 102. Bazı Meyvelerin Alt Bölgelere Göre Üretim Alanları<br />

Türkiye genelinde meyve üretimi yapılan alanlar tarım alanlarının %5’ini<br />

oluşturmaktadır. Muş’ta ise bu oran % 0,09 dur. İlde genel olarak elma, armut, üzüm, vişne,<br />

ceviz ve kayısı üretimi yapılmaktadır. Bunların yanında çok az miktarda Kiraz, ayva ve şeftali<br />

üretimi yapılmaktadır. Son yıllarda meyve üretimi yaygınlaşmaya başlamıştır.<br />

Şekil 1<strong>03</strong>. Bazı Meyvelerin Alt Bölgelere Göre Üretim Miktarları<br />

144


Grafikten de izlenebileceği gibi meyve üretimi daha çok öz tüketime yönelik olarak<br />

yapılmaktadır. 2<strong>00</strong>2 yılı verilerine göre İl genelinde toplam meyve ağacı sayısı 106.104 adet<br />

olup, meyve veren ağaç sayısı 44514 tür. Bu meyve ağaçlarından toplam olarak 2745,2<br />

ton/yıl meyve üretimi yapılmıştır. Meyve üretimi daha çok I. Alt bölgede yoğunlaşmıştır. İl<br />

genelinde Meyve vermeyen yaştaki ağaç sayısı ise toplam 61590 adettir. İlimizde meyve<br />

ağaçları genellikle dağınık olması nedeni ile meyvecilik yeterince gelişememiştir. Modern<br />

anlamda kapama meyve bahçe tesisleri ilimiz de yeterli değildir. Meyvecilik daha çok tahıl<br />

üretimi ve hayvan yetiştiriciliğinin yanında ek gelir getirici ve aile ihtiyacını karşılamaya<br />

yönelik bir uğraş olarak yapılmaktadır.<br />

Tablo 20: Alt Bölgeler Bazında Sebze Üretim Alanları (Ha)<br />

Ürünler I.Alt Bölge II.Alt Bölge Toplam<br />

B.Lahana 2<strong>03</strong> 2,65 205,65<br />

Kavun 271 1<strong>00</strong> 371<br />

Karpuz 1<strong>00</strong>0 110 1110<br />

Hıyar 85,4 34 119,4<br />

Domates 152 53,5 205,5<br />

Biber (Sivri) 21,17 9,33 30,5<br />

Biber(Dolma) 41 14 55<br />

Kabak (Sakız) 4 0,4 4,4<br />

T.Fasulye 42,5 54,8 97,3<br />

Patlıcan 10,2 5 15,2<br />

T.Soğan 29 6,22 35,22<br />

Diğerleri 2,2 0,1 2,3<br />

Toplam 1861,47 390 2251,47<br />

Kaynak : Tarım İl Müdürlüğü İstatistik Bilgileri 2<strong>00</strong>4<br />

Türkiye genelinde tarım alanlarının %3’ün de sebze üretimi yapılırken, Muş’ta bu oran<br />

% 0,5 civarındadır. İlimizde toplam 7149 ha lık Bağ- Bahçe alanının 434,75 ha ı çoğunlukla<br />

dağınık bir yapıya sahip Meyvelik, 2251,47 si ise Sebze üretiminin yapıldığı yerlerdir. Geri<br />

kalan 4462 ha lık kısmı ise bahçe olarak görülmesine rağmen aktif olarak kullanılmamaktadır.<br />

Sebze tarımının gelişmesini engelleyen en büyük faktör iklim kısıtıdır. Tablo-30 da görüldüğü<br />

gibi sebze üretimi I.Alt Bölgede yoğunlaşmış olup sebze tarımı yapılan üretim alanları<br />

içerisinde % 82,6 lık bir paya sahiptir. Sebze üretimi de meyve üretiminde olduğu gibi daha<br />

çok ek gelir getirici ve öz tüketime yönelik olarak yapılmaktadır.<br />

Bitkisel Üretimde Verimlilik<br />

Tablo 21: Muş ve Türkiye Genelinde Yetiştirilen Bazı Ürünlerin Verim Değerleri<br />

Ürünler Muş(Kg/ha)* Türkiye(kg/ha)<br />

Buğday <strong>12</strong>50 2234<br />

Arpa <strong>12</strong><strong>00</strong> 24<strong>00</strong><br />

Mercimek 893 984<br />

Şeker Pancarı 314<strong>00</strong> 426<strong>03</strong><br />

Ayçiçeği 9<strong>00</strong> 1468<br />

145


Patates 1<strong>12</strong>50 25862<br />

Nohut 1010 940<br />

Kuru Fasulye 878 1372<br />

Yonca(kuru ot) 45<strong>00</strong> 6739<br />

Korunga(kuru ot) 33<strong>00</strong> 3773<br />

Silajlık Mısır 24<strong>00</strong>0 455<strong>00</strong><br />

KAYNAK : 5 Yıllık Verim Ortalamaları TKB<br />

Önemli miktarda ekim ve üretim potansiyeline sahip tahılların ortalama verim<br />

değerleri incelendiğinde, ürünlerin verimlerinin Türkiye ortalamasının altında kaldığı<br />

görülmektedir. Endüstri bitkilerinden patates ve şekerpancarının ortalama verimleri de<br />

Türkiye ortalamasının altındadır. Yemeklik dane baklagillerde; mercimek ve kuru fasulyenin<br />

ortalama verimi Türkiye ortalamasının altında, nohut un verimi Türkiye ortalamasının<br />

üstündedir. Yem bitkilerinde; yonca kuru ot verimi olarak Türkiye ortalamasının altında<br />

görülmesine rağmen, ilimizde yonca ekim alanlarından iki bazı yerlerde üç ürün kaldırıldığı<br />

göz önüne alındığında verim değerinin 9<strong>00</strong>0-135<strong>00</strong> kg civarlarına yükseleceği görülecektir.<br />

Korunga, kuru ot verimi olarak Türkiye ortalamasının çok altında değildir. Silajlık mısır<br />

verimi, Türkiye ortalamasının altında dır. Fakat ilimizde hibrit tohum kullanıldığı yerlerde<br />

slajlık mısır veriminin 40-60 ton/ha alındığı yerler vardır. İlimizde genelde yerli tohum<br />

kullanıldığından verim ortalaması da düşük kalmaktadır. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığımızın<br />

son zamanlarda hayvancılığı geliştirmek amacı ile uygulamış olduğu yem bitkileri destekleme<br />

projesi sayesinde ilimizde yem bitkisi ekiliş alanları büyük bir oranda artış göstermiştir.<br />

Özellikle hayvan besisinde ve süt veriminin artırılmasında önemli bir yere sahip olan slajlık<br />

mısır ekimine çiftçilerimizin yöneldiği görülmüştür.<br />

Görüldüğü gibi Muş ili yem bitkileri yetiştiriciliği açısından diğer ürün gruplarına göre<br />

daha fazla bir üstünlüğe sahiptir. İl topraklarının % 46 sının çayır ve mera alanlarıyla kaplı<br />

olması kaba yem ihtiyacının karşılanması bakımından hayvan yetiştiriciliği için bir avantaj<br />

olarak değerlendirilebilir.<br />

Meraların yıllık kuru ot verimleri Karadeniz Bölgesi’nde 1<strong>00</strong>0 kg/ha, Doğu Anadolu<br />

Bölgesi’nde 9<strong>00</strong> kg/ha ve İç Anadolu Bölgesi’nde 450 kg/ha’ dır. Muş ili ortalaması ise, 9<strong>00</strong><br />

kg/ha’ dır.<br />

Muş’un bitkisel üretiminde, üretim değeri açısından tahıllar ve tahıllarda da buğday ilk<br />

sırayı almakta, bunu arpa izlemektedir. Endüstri bitkilerinden şeker pancarının da üretim<br />

değeri açısından önemli olduğu görülmektedir. Yemeklik dane baklagillerde ise, nohut ve<br />

kuru fasulye ön plana çıkmaktadır.<br />

146


Tablo 22: Muş İlinde Alt Bölgelerde Yıllara Göre Önemli Bitkisel Ürünlerin Ekim Alanı ve Üretim Değerleri (2<strong>00</strong>2<br />

Yılı Fiyatları)<br />

Ürünler<br />

Ekim<br />

Alanı<br />

(ha)<br />

I.Alt Bölge II.Alt Bölge Toplam<br />

Üretim Ekim Üretim Ekim<br />

Değeri Alanı Değeri Alanı (ha)<br />

(milyon TL) (ha) (milyon TL)<br />

Üretim Değeri<br />

(milyon TL)<br />

Buğday 633<strong>00</strong> 22.371.3<strong>00</strong> 787<strong>00</strong> 33.270.<strong>00</strong>0 142<strong>00</strong>0 55.641.3<strong>00</strong><br />

Arpa 6499 1.265.550 26065 5.214.750 32564 6.480.3<strong>00</strong><br />

Çavdar 0 0 70 8.625 70 8.625<br />

Şeker Pancarı 4850 11.266.5<strong>00</strong> 6150 <strong>12</strong>.8<strong>00</strong>.520 11<strong>00</strong>0 24.067.020<br />

Ayçiçeği 785 376.8<strong>00</strong> 510 195.840 <strong>12</strong>95 572.640<br />

Tütün 1964 4.476.4<strong>00</strong> 0 0 1964 4.476.4<strong>00</strong><br />

Patates 0 0 35 18.525 35 18.525<br />

Nohut 14625 7.020.<strong>00</strong>0 13<strong>00</strong> 1.416.<strong>00</strong>0 15925 8.436.<strong>00</strong>0<br />

Mercimek 109 86.<strong>00</strong>0 1<strong>00</strong> 75.<strong>00</strong>0 209 161.<strong>00</strong>0<br />

Kuru Fasulye 2535 4.363.8<strong>00</strong> 0 0 2535 4.363.8<strong>00</strong><br />

Yonca(kuru ot) 3265 2.559.<strong>00</strong>0 5536 2.491.5<strong>00</strong> 8801 5.050.5<strong>00</strong><br />

Korunga(kuru ot) 4<strong>00</strong> 233.460 896 465.150 1096 698.610<br />

Silajlık Mısır 14,7 52.8<strong>00</strong> 32,6 117.3<strong>00</strong> 47,3 170.1<strong>00</strong><br />

Fiğ 406 152.250 35 13.<strong>12</strong>5 441 165.375<br />

Kaynak : Tarım İl Müdürlüğü İstatistik Bilgileri 2<strong>00</strong>4<br />

Üretim değerleri açısından, alt bölgeler il geneli ile farklılık göstermemektedir. Tablo<br />

32’den de görüldüğü gibi tahıllardan buğday tüm alt bölgelerde üretilmekte ve üretim değeri<br />

açısından ilk sırayı almaktadır. II. Alt bölgede daha fazla üretim değerine sahiptir. Şeker<br />

pancarı, Korunga, Slajlık Mısır üretim değerleri açısından yine II. Alt bölgede daha fazla bir<br />

yere sahiptir.Tütün ve kuru fasulye ise sadece I. Alt bölgede yoğunlaşmış olup üretim değeri<br />

açısından 6. ve 7. sırayı almaktadırlar. Fiğ üretimi ise daha çok I. Alt Bölgede yoğunlaşmıştır.<br />

Yoncanın II. alt bölgede ekim alanının yoğunlaştığı görülmekte ise de üretim değeri açısından<br />

I.alt bölge daha yüksektir. Bunun en önemli sebebi I. Alt Bölgede sulama imkanlarının daha<br />

yüksek olması nedeni ile verimin yükselmesidir. Nohut ise ekim alanı açısından I. Alt bölgede<br />

yoğunlaşmış olup, üretim değeri açısından I. alt bölgede üçüncü sırayı almaktadır.. Mısır<br />

(silajlık) ve fiğ üretimi, Muş ilinde yeni üretilmeye başladığı için bütün alt bölgelerde üretim<br />

değeri düşüktür. Ancak İl Müdürlüğümüz tarafından yapılan yayım çalışmaları neticesinde<br />

hızla artma eğilimindedir.<br />

Hayvansal Üretim ve Hayvan Varlığı<br />

Büyükbaş Hayvan Varlığı:<br />

Muş İlinde 2<strong>00</strong>2 yılı itibariyle büyük baş hayvan varlığı 226.1<strong>03</strong> adettir. Türkiye<br />

genelinde ise (2<strong>00</strong>0 DİE) mevcut büyük baş hayvan sayısı 10.907.<strong>00</strong>0 adet olup bu rakamın<br />

% 2,07 si Muş’ta bulunmaktadır. Muş sahip olduğu büyük baş hayvan varlığı açısından<br />

Türkiye’de önemli bir yere sahiptir. Bu nedenle hayvancılık, Muş için ilk sırada yer alacak<br />

ekonomik güçlerden biridir.<br />

147


Şekil 104. Muş İlinde Alt Bölgeler Bazında Büyükbaş Hayvan Varlığı<br />

Grafik 20 den anlaşılacağı gibi Muş’un II.alt bölgesi olan Bulanık. Malazgir ve Varto<br />

bölgesinde hayvan yetiştiriciliği yüksek oranda yapılmaktadır. Bu bölge, Muş ilinin en büyük<br />

yüzölçümüne (4616<strong>00</strong> ha.) ve geniş çayır-mera alanlarına (213.208 ha) sahip bölgesidir.<br />

Şekil 105. Muş İli’nin Alt Bölgelerinde Irklara Göre Büyükbaş Hayvan Varlığının Dağılımı<br />

Grafik ten de izlenebileceği gibi ilimizde yerli ırk hakim olup, hayvan sayısı<br />

bakımından II. Alt Bölge olan Bulanık., Malazgirt ve Varto bölgesi daha zengindir. Her iki<br />

alt bölgede de yerli hayvan dan sonra melez hayvan ikinci sırayı, kültür ırkı hayvanlar ise<br />

üçüncü sırayı almaktadır. İlimizde ki manda varlığı her iki alt bölgede de son sıradadır. Kültür<br />

melezi hayvan sayısı itibari ile II. Alt Bölge , Kültür ırkı hayvan sayısı itibari ile I. Alt bölge<br />

ilk sırayı almaktadır.<br />

148


Şekil 106. Hayvan Islah Çalışmaları<br />

Şekil 107. Muş İlinde Yapılan Suni Tohumlama uygulamasında Kullanılan Spermlerin Irklara Göre Dağılımı<br />

Muş İli sağır populasyonunun genetik kalitesinin yükseltilmesi amacıyla Tarım ve<br />

Köyişleri Bakanlığı (TKB) İl Müdürlüğü personelince bedelsiz yürütülen suni tohumlama<br />

çalışmaları 1995 yılında yapılan yasal değişiklik sonucunda bedelli hale dönüştürülmüş<br />

böylece özel sektör kuruluşları için de çekici hale getirilmiştir. Bunun yanında “Köy<br />

Sığırcılığının Geliştirme Projesi” kapsamında Muş İl Özel İdaresi kaynaklı 2 adedi Merkez<br />

ilçede, 15 adedi ise ilçelerde olmak üzere 2<strong>00</strong>2 yılı içinde toplam 17 adet damızlık boğa<br />

çiftçiye dağıtılarak tabii tohumlama yönteminden de yararlanılmıştır. 2<strong>00</strong>2 yılı içerisinde<br />

Muş ilinde yürütülen hayvan ıslahı çalışmalarının % 48,5 inde tabii tohumlama, %51,5’inde<br />

ise suni tohumlama yöntemi kullanılmıştır. İlimizde hayvan ıslahı amacı ile 1301 i Suni<br />

tohumlama ve <strong>12</strong>30 u tabii tohumlama olmak üzere 2<strong>00</strong>2 yılında toplam 2531 adet<br />

tohumlama yapılmıştır. Grafik 23 den de görüldüğü gibi suni tohumlama uygulamalarında<br />

kullanılan spermler arasında Esmer ırkı hayvan spermi kullanımı %70 lük bir payla birinci<br />

sırada, Simenthal ırkı hayvan spermi kullanımı %16 ile ikinci sırada ve S.Alaca ırkı hayvan<br />

spermi kullanımı ise % 14 lük bir payla son sıradadır.<br />

149


Yıllar itibariyle yapılan hayvan ıslah çalışma!arının doğrultusunda Muş İlinin<br />

büyükbaş hayvan populasyonundaki genotip değişimin sağlanmasında başarılı olunduğu<br />

Grafik 24’ de görülmektedir.<br />

Muş ilinde manda sayısı 2<strong>00</strong>2 yılı verilerine göre 5635 adet olup Türkiye genelinde<br />

olduğu gibi Muş’ta da manda sayısında düşüş görülmektedir. 1991 yılında ilimizdeki manda<br />

sayısı 13743 adet iken 2<strong>00</strong>2 yılında %59 oranında bir düşüş olmuştur. Bununla beraber yerli<br />

ırk hayvan sayımız 1991 yılında 208734 iken 2<strong>00</strong>2 yılında %19,5 luk bir düşüşle 168059<br />

olmuştur. İlimizde yapılan hayvan ıslahı çalışmaları sonucunda melez ve kültür ırkı hayvan<br />

populasyonun da bir artış olduğu görülmektedir. 1991 yılında melez ırkı hayvan<br />

populasyonumuz 24489 iken 2<strong>00</strong>2 yılında % 75 lik bir artışla 42957 ye yükselmiştir. Kültür<br />

ırkı hayvan populasyonumuz ise 1991 yılında 2329 iken 2<strong>00</strong>2 yılında dört kat bir artış<br />

göstererek 9452 ye yükselmiştir.<br />

Grafik-24 Muş İli B.B. Hayvan Varlığının Irklara Göre Değişimi<br />

3<strong>00</strong><strong>00</strong>0<br />

25<strong>00</strong><strong>00</strong><br />

2<strong>00</strong><strong>00</strong>0<br />

15<strong>00</strong><strong>00</strong><br />

1<strong>00</strong><strong>00</strong>0<br />

5<strong>00</strong><strong>00</strong><br />

0<br />

1991<br />

1992<br />

1993<br />

1994<br />

1995<br />

1996<br />

1997<br />

1998<br />

1999<br />

2<strong>00</strong>0<br />

2<strong>00</strong>1<br />

2<strong>00</strong>2<br />

Şekil 108. Muş Büyükbaş Hayvan Varlıklarının Irklara Göre Değişimi<br />

Küçükbaş Hayvan Varlığı:<br />

YERLİ<br />

MELEZ<br />

KÜLTÜR<br />

MANDA<br />

Top.B.B.H<br />

ay.Var.<br />

2<strong>00</strong>2 yılı Tarım İl Müdürlüğü istatistiki bilgilerimize göre Muş’ta küçükbaş hayvan<br />

varlığı 1.531.826 adettir. Türkiye küçükbaş hayvan varlığının toplamı ise (2<strong>00</strong>0-DİE)<br />

35.320.<strong>00</strong>0 adet olup, Muş’un Türkiye içindeki küçükbaş hayvan sayısı içindeki payı ı<br />

%4,3’dür.<br />

150


Şekil 109. Muş İlinde Alt Bölgelere Göre Küçükbaş Hayvan Varlığı<br />

Grafik 25’de de görüldüğü gibi büyük baş hayvan varlığımızda olduğu gibi küçük baş<br />

hayvan varlığının da II. Alt Bölgede I. Alt Bölgeye oranla yüksek olduğu görülmektedir.<br />

Muş ilinde yetiştirilen koyunların tamamına yakını yerli koyun ırkı olan Morkaraman ve<br />

Akkaraman, keçilerin ise yine tamamına yakınını yerli ırk olan kıl keçisi oluşturmaktadır.<br />

DİE verilen son on yıllık dönemde Türkiye geneli küçükbaş hayvan varlığında (koyun<br />

%27.4; kıl keçisi %22,4) önemli ölçüde azalma olduğunu göstermektedir. Grafik 26 den de<br />

görüldüğü üzere Türkiye genelindeki bu azalışın Muş genelinde 1991-2<strong>00</strong>2 yılları arasında<br />

daha düşük oranlarda (koyunda %17,2, keçide %10,4) gerçekleştiğini göstermektedir.<br />

Şekil 110. Muş İli Küçükbaş Hayvan Varlığı Değişimi<br />

Son yıllarda küçükbaş hayvan populasyonun da meydana gelen azalma; meraya olan<br />

baskının azalması nedeniyle mevcut populasyon için mera olanaklarının belli ölçüde de olsa<br />

iyileşmesi sonucunu doğurmuştur. Bu durum sektörde pazara yönelik hayvansal üretimin<br />

artacağı beklentisini doğurmaktadır. Bu artış gerçekleştiğinde ıslah çalışmalarına olan talebin<br />

artması beklenebilir.<br />

151


Muş ilinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu (SYDF) ve Özel İdare kaynaklı<br />

projelerle damızlık koyun ve koç dağıtımı yapılarak, eldeki mevcut koyun ırkının daha yüksek<br />

verimli ırklara dönüşümü teşvik edilmektedir.<br />

Kanatlı Hayvan Varlığı:<br />

Tavukçuluk sektörü Türkiye’de 1960’lı yıllardan sonra hızlı ve sürekli bir büyüme<br />

göstermiştir. Bu büyümede sektöre yapılan büyük yatırımlar kadar sektörün mukayeseli<br />

avantajları da rol oynamıştır. Tavukçuluğun bu avantajlarından yararlanılarak geliştirilmesi<br />

yeni istihdam olanaklarının yaratılması yoluyla ekonomik, köyden kente göçün azaltılması<br />

yoluyla da sosyal yararlar sağlayacaktır.<br />

Fakat Muş Türkiye’de tavuk eti üretiminde, yumurta üretiminden ve pazarlamasından<br />

elde edilen gelir sıralamasında Türkiye’de son sıralarda bulunmaktadır.<br />

Muş ilinde ticari olarak et ve yumurta üretimi yapan işletmelerin sayısı ve kapasiteleri<br />

düşük olup son birkaç yıldır özellikle alt bölgelerde yumurtacı kanatlı sayısında az da olsa bir<br />

artış izlenmektedir<br />

Kovan Varlığı:<br />

Muş ili arı koloni sayısı ve bal üretimi bakımından Türkiye’de önemli bir yer<br />

almaktadır. 2<strong>00</strong>0 yılı verilerine göre Muş ilinde ilkel kovan ve fenni kovan sayısı oldukça<br />

fazladır. Muş’ta kovan başına düşen bal üretim miktarı Türkiye ortalamasına eşit olup, 16<br />

kg’dır.<br />

Muş ili zengin nektar kaynaklarına sahip olduğundan üretilen balın Türkiye pazarında<br />

yüksek fiyatla satılması sonucunda bölge göçer arıcılar için de cazip hale gelmiştir. 1990<br />

yılından bugüne verimde önemli bir değişim gözlenmemiş olmakla birlikte, özellikle yerel<br />

yönetimler ve diğer kaynakların arıcılığı teşvik etme çabaları kovan sayısının artmasına sebep<br />

olmuştur.<br />

Tablo 23.Arazi Kullanım Durumu<br />

ARAZİ CİNSİ ALAN (Ha.) %<br />

Tarla Arazisi 372999 41<br />

Bağ-Bahçe Arazisi 5899 1<br />

Mera Arazisi 278673 34<br />

Çayır Arazisi 97333 <strong>12</strong><br />

Orman Arazisi 56484 7<br />

Tarıma Elverişsiz Arazi 44863 5<br />

İlin Yüz Ölçümü 819551 1<strong>00</strong><br />

Kaynak : Tarım İl Müdürlüğü İstatistik Bilgileri 2<strong>00</strong>4<br />

152


Tablo 24– İlçeler Üzerinde Arazi kullanım Durumu<br />

İlçesi Tarla Bağ-Bakçe Çayır Mera Orman Kullanılmaya<br />

n<br />

Arazisi Arazisi Arazisi Arazisi Arazisi Arazisi<br />

Merkez 116332 1164 29018 94866 4<strong>03</strong>53 24741<br />

Bulanık 77638 1113 17543 52256 2702 1<strong>12</strong>48<br />

Malazgirt 78173 508 <strong>12</strong>927 45189 24<strong>03</strong><br />

Korkut 18418 914 10907 24193 1957 1111<br />

Hasköy 9<strong>03</strong>8 26 737 3077 9515 284<br />

Varto 367<strong>00</strong> 2174 26201 59092 1957 5076<br />

Toplam 336299 5899 97333 278673 56484 44863<br />

Kaynak : Tarım İl Müdürlüğü İstatistik Bilgileri 2<strong>00</strong>4<br />

İlimizde mevcut tarım arazilerinin 64280 ha. Fiilen sulanmaktadır. Bu alan sulama<br />

bilir tarım arazisinin %41 oluşturmaktadır. Sulanan arazinin %<strong>12</strong> si Köy Hizmetlerinin<br />

yapmış olduğu sulama kanalları ve göletler ile, %<strong>12</strong> si DSİ nin yapmış olduğu baraj ve<br />

kanallar ile, % 17 ise halk sulaması şeklindedir.<br />

K.2. TARLA TARIMI :<br />

Tablo 25. Hububat Ekim Durumu<br />

Ürün Cinsi Üretm Alanı Verimlilik (Kg/Ha) Üretim Miktarı<br />

(Ton)<br />

Bugday 1549<strong>00</strong> 1390 215311<br />

Arpa 35185 1497 52672<br />

Çavdar 65 11<strong>00</strong> 71<br />

Toplam 190150 268054<br />

Kaynak : Tarım İl Müdürlüğü İstatistik Bilgileri 2<strong>00</strong>4<br />

Tablo 26 : Yemeklik Baklagiller<br />

Ürün Cinsi Üretim Alanı Verimlilik (Kg/Ha) Üretim Miktarı<br />

(Ton)<br />

Mercimek <strong>12</strong>4 774 96<br />

Nohut 2<strong>12</strong>58 782 16624<br />

K.Fasulye 2<strong>12</strong>5 <strong>12</strong>18 2954<br />

Toplam 23807 19674<br />

Kaynak : Tarım İl Müdürlüğü İstatistik Bilgileri 2<strong>00</strong>4<br />

153


Tablo 27. Endüstri Bitkileri<br />

Ürün Cinsi Üretim Alanı Verimlilik (Kg/Ha) Üretim Miktarı<br />

(Ton)<br />

Tütün 2360 11190,7 2810<br />

Ş.pancarı 11940 31926 381196<br />

Ayçiçegi 1578 583 920<br />

Mısır 167 2257 377<br />

Patates 5 15<strong>00</strong> 7,5<br />

Toplam 16050 19674 385447,7<br />

Kaynak : Tarım İl Müdürlüğü İstatistik Bilgileri 2<strong>00</strong>4<br />

Tablo 28. Yem Bitkileri<br />

Ürün Cinsi Üretm Alanı Verimlilik (Kg/Ha) Üretim Miktarı<br />

(Ton)<br />

Fiğ 435 2988,7 13<strong>00</strong><br />

Korunga 7<strong>00</strong> 2671 1870<br />

Yonca 6875 2989 20550<br />

Çayır 97304 250 243260<br />

Toplam 105354 267285<br />

Kaynak : Tarım İl Müdürlüğü İstatistik Bilgileri 2<strong>00</strong>4<br />

Tablo 29. Meyve Ürünleri<br />

Ürün Cinsi Üretim Alanı Verimlilik (Kg/Ha) Üretim Miktarı<br />

(Ton)<br />

Elma 27<strong>00</strong>90 80 2157,8<br />

Armut 7811 73 568,4<br />

Ceviz 2<strong>00</strong>0 60 <strong>12</strong>0<br />

Toplam 36901 2846,2<br />

Kaynak : Tarım İl Müdürlüğü İstatistik Bilgileri 2<strong>00</strong>4<br />

Tablo 30. Sebze Üretimi<br />

Domates 175 17499 3062,3<br />

T. Fasulye 58,7 4080 239,5<br />

Biber 63,85 6083 388,4<br />

Hıyar 113,2 8887 1<strong>00</strong>6<br />

Patlıcan <strong>12</strong>,18 11535 140,5<br />

Sogan 39,37 9591 377,6<br />

Kavun 390 18718 73<strong>00</strong><br />

Karpuz 11<strong>03</strong> 23250 25645<br />

Bal kabağı 1,63 9018 14,7<br />

S. Kabağı 3,5 10571 37<br />

Lahana 218,65 42716 9339,8<br />

Toplam 2179,08 385447,7<br />

Kaynak : Tarım İl Müdürlüğü İstatistik Bilgileri 2<strong>00</strong>4<br />

154


K.3. HAYVANCILIK<br />

İl ekonomisinin hayvancılık oluşturmaktadır. Muş İlinde hayvan varlığı fasla olmasına<br />

rağmen verim oldukça düşüktür. Hayvancılığın gelişmesinde yerli ırların ıslahında suni<br />

tohumlama ve tabi tohumlamaya büyük önem taşımaktadır. İlimizde hayvancılıkta<br />

verimliliğin artırılması ve hayvan ırklarının ıslahının sağlanması amacıyla Tarım Bakanlığı ve<br />

Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez birliği ile ortak olarak yürütülen “Sığırlarda Ön Kütüğü<br />

ve Soy Kütüğü Geliştirme Projesi” kapsamında çalışmalar yapılmıştır.<br />

Tablo 31. Hayvan Varlığı<br />

CİNSİ 1999 2<strong>00</strong>0 2<strong>00</strong>1<br />

Büyük Baş Sığır (yerli) 147085 170239 170111<br />

Hayvan Sayısı Sığır (Melez) 33086 37257 44<strong>03</strong>9<br />

Sığır (Kültür) 6693 6689 8102<br />

Sığır Top. 186864 214185 222252<br />

Manda 7501 6973 6688<br />

GENEL TOPL<strong>AM</strong> 194365 221158 228940<br />

Küçük Baş Koyun 1368040 1355545 <strong>12</strong>20557<br />

Hayvan Keçi 270290 248890 218516<br />

Sayısı TOPL<strong>AM</strong> 1638330 1604435 1439073<br />

Kaynak : Tarım İl Müdürlüğü İstatistik Bilgileri 2<strong>00</strong>4<br />

K.4. TARIMSAL FAALİYETLER<br />

K.4.1. Pestisitler:<br />

Kullanılan Pestisitler : 53 (ton)<br />

K.4.2. Gübre Kullanımı:<br />

Muş ili ve ilçelerinde Gübre satışları faaliyet veren 13 bayii, Tarım Kredi<br />

Kooperatifleri, Pancar Ekicileri Kooperatifleri ve Şeker fabrikası tarafından karşılanmaktadır.<br />

MUŞ İLİ 2<strong>00</strong>2-2<strong>00</strong>4 YILLARI KİMYEVİ GÜBRE TÜKETİM DURUMU<br />

Tablo 32. Kimyevi Gübre Tüketimi<br />

Yıl Ticari Gübre Cinsinin Adı Kullanılan Miktarı<br />

(Ton)<br />

5<br />

2<strong>00</strong>2<br />

%21AS<br />

%26N 894,5<br />

%33N 1578<br />

%46Üre 3930,9<br />

18-46DAP<br />

3411,5<br />

215.705<br />

Kullanıldığı Alan (ha)<br />

155


20<strong>03</strong><br />

T.S.P. 52<br />

<strong>12</strong>-30-<strong>12</strong> Kompoze<br />

2787,5<br />

20-20-0 Kompoze 207<br />

20-20-0+%1Zn 68<br />

15-15-15 Kompoze 80<br />

%26N 246,5<br />

%33N 2.459,65<br />

%46Üre 2.876,8<br />

18-46DAP 2.621,85<br />

T.S.P. 133<br />

<strong>12</strong>-30-<strong>12</strong> Kompoze 2.106,25<br />

20-20-0 Kompoze 596<br />

20-20-0+%1Zn 2<strong>12</strong>,5<br />

15-15-15 Kompoze 82<br />

%26N 40<br />

%33N 980<br />

%46Üre 2533,2<br />

18-46DAP 3495,9<br />

215.705<br />

215.705<br />

2<strong>00</strong>4<br />

T.S.P. 2293,95<br />

<strong>12</strong>-30-<strong>12</strong> Kompoze 16<strong>12</strong><br />

20-20-0 Kompoze 1099,9<br />

20-20-0+%1Zn 34<br />

15-15-15 Kompoze 55<br />

Kaynak : Tarım İl Müdürlüğü İstatistik Bilgileri 20<strong>03</strong><br />

156


KAYNAKLAR:<br />

İl Tarım Müdürlüğü ( Master Planı)<br />

İl Çevre ve Orman Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

157


L ENERJİ<br />

L.1 KAYNAKLARINA GÖRE ENERJİNİN SINIFLANDIRILMASI:<br />

L.1.1 Birincil enerji kaynakları:<br />

L.1.1.1 Güneş enerjisi<br />

İlimiz güneş enerjisi kolektörler sayesinde su ısıtmakta kullanılmaktadır. Son yıllarda<br />

yapılan konut alanlarında güneş enerjisinden yararlanılmaktadır. Yıllık tüketilen güneş<br />

enerjisi hakkında her han gibi bir çalışma yoktur.<br />

L.1.1.2 Su enerjisi<br />

İlimizde bulunan ırmak,çay gibi enerjiye dönüşe bilecek su kaynaklarının debileri<br />

D.1.2.(Akarsular) bölümünde detaylı bir şekilde verilmiştir.<br />

L.1.1.3 Biyogaz enerjisi<br />

Biyogaz; gübre,bitkisel atık ve benzeri organik atıklarının oksijensiz ortamda fermante<br />

olması sonucu meydana gelen yanıcı bir gazdır.<br />

İlimizde biyogaz denilen enerji türünden yararlanılmamaktadır.<br />

L.1.1.4 Biyomas enerjisi<br />

Biyomas; tabiri daha ziyade bitkisel ürünlerin, hayvan ve orman atıklarının, şehir ve<br />

endüstri atıklarının çevrimi yoluyla enerji elde etme metodudur.<br />

Biyomastan çeşitli kesimlerce yararlanılmaktadır. Örneğin ilimizin hemen hemen<br />

tamamına yakın köylerinde hayvan gübresinden yapılan tezek yakacak olarak<br />

kullanılmaktadır.<br />

L.1.1.5 Odun<br />

İlimizde yılda yakacak olarak belli miktarda odun tüketilmektedir. İlimizde tüketilen<br />

odunların bir kısmı ilimizdeki ormanlardan üretilmekte diğer bölümü ise diğer illerden gelen<br />

odunlardan temin edilmektedir.<br />

L.1.1.6 Kömür<br />

İlimizde kömür rezervleri mevcut değildir.<br />

L.1.1.7 Rüzgar enerjisi<br />

Rüzgar enerjisi ölçümleri ilimizde Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünce<br />

Yapılmaktadır. Düşük hızlarda çalışan rüzgar jeneratörlerinin yapılması halinde ilimizde<br />

yararlanılabilecek bir rüzgar enerjisi potansiyelinin olabileceği düşünülmektedir.<br />

158


L.1.1.8 Petrol (Fuel-Oil, Motorin, Asfalt, Benzin,LPG)<br />

İlimiz sınırları içerisinde petrol rezervleri yoktur.<br />

L.1.1.9.Jeotermal enerji<br />

İlimiz sınırları içerisinde jeotermal kaynak bulunmamaktadır.<br />

L.1.1.10.Doğalgaz enerjisi<br />

İlimizde doğal gaz rezervleri bulunmamaktadır.<br />

L.1.2 İkincil enerji kaynakları<br />

L.1.2.1 Termik enerji<br />

İlimizde kurulmuş herhangi bir termik santral yoktur.<br />

L.1.2.2 Hidrolik enerji<br />

İlimizde bulunan zengin su kaynakları sulama ve elektrik enerjisi alanında<br />

kullanılmaktadır. Son yıllarda barajların da yapılmasıyla su gücünden yararlanma oranı<br />

artmaktadır.<br />

Muş ilinde bulunan inşa halindeki baraj gölleri<br />

Tablo 33. Baraj Gölleri<br />

GÖLÜN İLİ HACMİ<br />

(m3)<br />

GÖLÜN SU KULLNIM<br />

<strong>AM</strong>ACI<br />

ADI<br />

ALANI(km2)<br />

Aıpaslan I Muş 29<strong>03</strong>,45 114,83 Enerji<br />

Kaynak :DSİ 17. Bölge Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

Muş ilinde bulunan istiksaf/Master plan ve planlama – kesin proje aşamasındaki baraj gölleri<br />

Tablo 34.Baraj Gölleri<br />

GÖLÜN<br />

ADI<br />

İLİ<br />

Max. Göl<br />

alanı<br />

Bulunduğu<br />

aşama<br />

Su Kullanım<br />

Amacı<br />

Alpaslan II Muş 54,69 Kati projede var Sulama+<br />

Enerji<br />

Kadir barajı 1,63 Planlamada var Sulama<br />

Malazgirt barajı 2,73 Planlamada var Sulama<br />

Kuş tepe barajı Planlamada var Sulama<br />

Kara hasan Barajı 3 İstikşaf sulama<br />

Kaynak : DSİ 17. Bölge Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

159


Tablo 35. Doğal Göller<br />

Doğal Göller<br />

(ha)<br />

Muş İlindeki Su Yüzeylerinin Dağılımı<br />

Baraj Gölet Akarsu<br />

Rezervuarı Rezervuarı Yüzeyleri<br />

(ha) (ha) (ha)<br />

Toplam<br />

(ha)<br />

3224 17688 69 667 21648<br />

Kaynak : DSİ 17. Bölge Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

SUL<strong>AM</strong>A ÇALIŞMALARI:<br />

Tarım İl Müdürlüğü tarafından yapılan araştırmalara göre aşağıdaki Tablo ve<br />

grafiktede de görüldüğü gibi tarım arazilerinin (335049ha.) ancak 158215 ha’ı sulanabilecek<br />

alandır. Bunun il tarım alanlarına oranı %47 dir. Sulanan arazilerin %<strong>12</strong> si DSİ ve %<strong>12</strong> si de<br />

KHGM tarafından (devlet sulaması) sulanmakta, %17 ’lik kısım halk tarafından<br />

sulanmaktadır. Devlet ve hak tarafından sulanan alan toplam 64280 ha olup, ekilebilir tarım<br />

arazilerinin % 19 una, sulanabilir tarım arazisinin ise % 41 ine tekabül etmektedir. Bu<br />

alanların 19261 ha ı KHGM , 191<strong>00</strong> ha ı DSİ , 26459 ha ı ise halk tarafından sulanmaktadır.<br />

Sulanan<br />

Arazi<br />

Miktarı<br />

(Ha)<br />

Tablo 36. Sulanan Araziler, DSİ, KHGM ve Halk Tarafından Sulanan Alanların Dağılımı<br />

DSİ KHGM Halk Sulaması TOPL<strong>AM</strong><br />

191<strong>00</strong> 19261 26459 64280<br />

Kaynak : Muş Tarım il Müdürlüğü verileri<br />

Şekil 111. Muş İli arazilerinin Sulama Durumu<br />

160


I. Alt bölgede 36249 ha lık bir alan sulanabilmektedir.<br />

Il. Alt bölgede ise 28<strong>03</strong>1 ha’ lık bir alan sulanabilmektedir.DSİ tarafından planlaması<br />

tamamlanan sulamalar arasında Alparslan-2 barajının faaliyete girmesi 68060 ha lık bir alanda<br />

sulama yapılması gerçekleşecektir. Yine Ön İnceleme ve master planı tamamlanan ve inşa<br />

halinde olan sulama projelerinin faaliyete girmesi ile 104<strong>12</strong> ha lık bir alanda sulama yapılması<br />

gerçekleşecektir. Önümüzdeki 5-10 yıl içerinde toplam olarak 78472 ha lık bir alanda sulama<br />

yapılması planlanmıştır.<br />

L.1.2.3 Nükleer enerji<br />

İlimizde radyoaktif madde rezervleri ile nükleer enerji santrali mevcut değildir.<br />

L.2 Enerji tüketiminin sektörlere göre dağılımı<br />

Tablo 37. Enerji Tüketimi<br />

ABONE GURUBU ABONE SAYISI KWH<br />

Resmi Daireler 654 16.076.664<br />

Sanayi İşletmeleri 650 5.328.901<br />

Ticarethaneler 4.788,<strong>00</strong> 8.820.633<br />

Meskenler 62.313,<strong>00</strong> 79.501.670<br />

Tarımsal Sulama 169 208.<strong>03</strong>1<br />

Belediye Su Dağıtımı 0 16.570.846<br />

Şantiyeler <strong>12</strong>9 696.966<br />

Hayır Kurumları 37 13.414.251<br />

Sokak Aydınlatması 0 39.279.5<strong>00</strong><br />

Kendi İhtiyaçalrımız ve<br />

0 5.772.650<br />

Lojmanlar<br />

Diğerleri ( Belirtisiz) 80 3.415.601<br />

Kaçak Elektrik 2.279,<strong>00</strong> 2.415.481<br />

Toplam 68.820,<strong>00</strong> 154.678.933<br />

Tablo 38. Abone Durumu<br />

ABONE GURUBU<br />

KWH<br />

Meskenler 79.501.670<br />

Ticarethaneler 8.820.633<br />

Sanayi İşletmeleri 5.328.901<br />

Resmi Daireler 16.076.664<br />

Diğerleri 61.648.420<br />

Toplam 171.376.288<br />

Kaynak:TEDAŞ Muş Müessese Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

L.3.Enerji Nakil Hatları :<br />

İlimizde mevcut olan 154 Kv’luk ENH’nın Muş Bingöl tarafı (Muş sınırları içi) 41,3<br />

Km.Muş-Güroymak tarafı (Muş sınırı) 42,8 Km olup, İlimizde yer altı veya yer üstünde 380<br />

Kv’luk ENH bulunmamaktadır.<br />

161


KAYNAKLAR:<br />

DSİ 17.Bölge Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

İl Tarım Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

Tedaş Müessese Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

162


M ULAŞIM, ALTYAPI, HABERLEŞME<br />

M.1.Ulaşım<br />

M.1.1.Karayolları<br />

M.1.1.1.Karayolları Genel<br />

Şekil 1<strong>12</strong>. Muş Karayolları Haritası<br />

M.1.1.2.Ulaşım Planlama :<br />

İlimizde bugüne kadar hareket eden insan sayısı hakkında her han gibi bir çalışma<br />

yapılmamıştır. Trafik sıkışıklığı diğer illere göre kıyaslandığında ilimizde pek fazla değildir.<br />

M.1.1.3.Toplu Taşım Sistemi :<br />

163


İlimizde toplu taşımacılıkta belediye otobüsleri ve halk dolmuşları kullanılmaktadır.10<br />

adet halk otobüsü. 75 adet minibüs bulunmaktadır.<br />

M.1.1.4 Kent içi Yollar:<br />

Bu konuda ilgili kurumlar tarafından herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Muş<br />

Belediye Başkanlığınca kent içindeki bir kısım yollar sıcak asfalt dökülerek yenilenmiş bir<br />

kısmının da yenilenme çalışmaları devam etmektedir.<br />

M.1.1.5 Araç Sayısı :<br />

İlimizde otomobil, otobüs,kamyon, minibüs ve motosiklet gibi motorlu araçlardan<br />

meydana gelen hava ve gürültü kirliliği fazla olmamakla beraber çevreyi olumsuz yönde<br />

etkilememektedir. Araçlardan kaynaklanan kirlilik ise emisyon ölçümleri ile azaltılmaktadır.<br />

İlimizde bulunan toplam araç sayısı ve cinsleri aşağıdaki çizelgede verilmiştir.<br />

Muş ilinde Haziran 2<strong>00</strong>4 ayı itibariyle trafiğe kayıtlı bulunan motorlu taşıtların<br />

miktarı<br />

Çizelge 3. Motorlu Taşıt Durumu<br />

Motorlu Taşıtların Cinsi: Araç Sayısı: Yakıt Türü:<br />

Motosiklet 244 Benzinli<br />

Otomobil 2908 “<br />

Arazi Taşıtı 48 “<br />

Özel Amaçlı 21 “<br />

Arazi taşıtı 13 Dizel<br />

İş Makinesi 3 “<br />

Minibüs 908 “<br />

Otobüs 130 “<br />

Kamyonet <strong>12</strong>13 “<br />

Kamyon 1344 “<br />

Traktör 5554 “<br />

Çekici 17 “<br />

Tanker 53 “<br />

Özel Amaçlı 61 “<br />

Kamyonet 3 LPG<br />

Otomobil 6<strong>00</strong> “<br />

Arazi Taşıtı 1 “<br />

Romörk 6 Yakıtsız<br />

Yarı Romörk 18 “<br />

+<br />

TOPL<strong>AM</strong> 13215<br />

M.1.2 Demir yolları:<br />

M.1.2.1.Kullanılan Raylı Sistemler:<br />

Kent içi ulaşımda hafif-ağır metro, banliyö ve tramvay türü ulaşım araçları mevcut<br />

değildir.<br />

164


M.1.2.2.Taşımacılıkta Demiryolları :<br />

İlimiz sınırları içerisindeki toplam demiryolu uzunluğu; 86 km’ dir.<br />

Güzergahlar:Tatvan- Elazığ/ Elazığ- Tatvan, 2<strong>00</strong>2 yılı itibariyle taşınan yolcu sayısı;<br />

<strong>12</strong>.<strong>00</strong>0 (Oniki bin ) kişidir. 2<strong>00</strong>2 yılında Muş Gar Müdürlüğünce sarf edilen akaryakıt ;10<br />

ton’ dur.<br />

Demiryollarımızın komşu illere uzaklığı; Bitlis İline 60 km, Bingöl İline 47 km’ dir.<br />

Yolcu trenlerinin hareket gün ve saatleri:<br />

a) Vangölü Ekspresi : Gidiş Salı-Perşembe ; saat: 09:10<br />

“ “ : Geliş Pazartesi –Çarşamba ; saat: 11:07<br />

b)Karma Bölgesel Posta Treni<br />

M.1.3.Deniz Göl Nehir Taşımacılığı:<br />

M.1.3.1.Limanlar :<br />

: Gidiş P.tesi-Çarşamba-Cuma; saat: 09:19<br />

: Geliş Salı-Perşembe-C.tesi; : saat:14:02<br />

İlim sınırlarının denizle bağlantısı bulunmadığından dolayı böyle bir çalışma<br />

yapılmamıştır.<br />

M.1.3.2.Taşımacılık:<br />

İlimiz sınırlarının denizle bağlantısı bulunmadığından dolayı deniz yolu taşımacılığı<br />

yoktur.<br />

M.1.3.3.Havayolları :<br />

Şehir ile hava alanı 27 km. olup DHMİ Müdürlüğünün açtığı terminal binası 22<strong>00</strong> m2’<br />

dir. Günün 24 saatinde uçakların iniş yapabileceği pisti bulunmaktadır. Şu anda THY A.O<br />

olarak haftalık dört gün MUŞ-ANKARA-MUŞ seferleri yapılmaktadır. Seferler Pazar –<br />

Pazartesi – Çarşamba ve Cuma günleri yapılmakta olup saat 10:<strong>00</strong> da Ankara’ dan kalkan<br />

uçak saat 11:20 de Muş’ a inmekte ve saat <strong>12</strong>:20 de Muş’ tan Ankara’ ya hareket etmektedir.<br />

Hava alanı ve çevresinde herhangi bir gürültü ölçümü yapılmamıştır.<br />

M.2.Alt Yapı :<br />

M.2.1.Su Sistemleri:<br />

Şehrimizin su sistemleri % 80 civarında tamamlanmış olup;<br />

165


Şehrin içme suyunun bir kısmı Kızılziyaret ve Kaniya Dengı den<br />

gelen cazibeli su ile (Muratpaşa Mah., Dere Mah., Kale Mah., Kültür Mah., ve diğer<br />

mahallelerin bir kısmı) karşılanmaktadır.<br />

Ayrıca şeker fabrikasının doğusunda bulunan ana su terfi istasyonundan şehrin çeşitli<br />

mahallelerine su takviyesi yapılmakta, yeterli su bulunmayan yerlerde ise değişik yerlerde<br />

kurulan <strong>12</strong> sondaj kuyu ile şehrin su ihtiyaçları karşılanmaya çalışılmaktadır.<br />

Şehre verilen ortalama su debisi 1<strong>00</strong> lt/sn dir. İlimizde sulama amaçlı kullanılan<br />

barajlarla ilgili bilgiler D.1.3 bölümünde verilmiştir.<br />

M.2.2.Kanalizyazyon:<br />

İlimizdeki kanalizasyon sistemi henüz tam olarak tamamlanmamış olup, Kültür,<br />

Hürriyet, Saray, Zafer ve Sunay Mahallelerinde kanalizasyon şebekesi bitmiş ve ana<br />

kollektöre bağlantısı yapılmıştır.<br />

Şehir merkezinde kanalizasyon şebekesi olmayan yerlerde atıklar fosseptik çukurlarda<br />

biriktirilmekte ve vidanjörlerle atılmaktadır.<br />

Kanalizasyon şebekesi döşenmesi işlemleri devam etmektedir. Kanalizasyon arıtma<br />

tesisi yapılmadığından atıklar alıcı ortama direkt olarak atılmaktadır.<br />

M.2.3.Yeşil Alanlar:<br />

İlimiz merkezinde bulunan yeşil alanların toplamı 73.8<strong>00</strong> m 2 olup kişi başına düşen<br />

yeşil alan miktarı: 1.086 m 2 dir.<br />

Park isimleri ve alanları:<br />

Kale parkı ; 11.2<strong>00</strong> m 2<br />

Toprak Baba parkı ; 40.<strong>00</strong>0 m 2<br />

Zafer Mahallesi Çocuk parkı 1 ; 2.<strong>00</strong>0 m 2<br />

Zafer Mahallesi Çocuk parkı 2 ; 5.8<strong>00</strong> m 2<br />

Atatürk Çocuk parkı ; <strong>12</strong>.<strong>00</strong>0 m 2<br />

Minare Mahallesi parkı ; 2.8<strong>00</strong> m 2<br />

166


M.2.4.Haberleşme:<br />

İlimizin mevcut durumdaki santral sayısı ve diğer bilgiler aşağıdaki tablolarda<br />

gösterildiği şekildedir.<br />

Tablo 39. Muş İli Santral Durumu<br />

MUŞ MERKEZ, İLÇE ve KÖYLERİN 01-30 KASIM 2<strong>00</strong>2 AYI İTİBARİ İLE<br />

SANTRALLARIN DURUMU<br />

S Santral il ve Prf. Ser.Ver. Santral Kur. Çal.<br />

No Adı İlçesi No Tarihi Cinsi Kap. Kap.<br />

1 Muş Muş 2<strong>12</strong>/213 05.11.1991 DMS 11.460 10.195<br />

Mrkz+KTS<br />

/217<br />

2 Mrkz.Sanayi Muş 215 30.07.1996 IRLCM 1.278 1.026<br />

Sit.<br />

3 Mrkz.Yeşilyurt Muş 216 15.08.2<strong>00</strong>1 IRLCM 4.473 4.<strong>03</strong>5<br />

Ara Toplam 17.211 15.256<br />

4 Bozbulut Muş 235 28.05.1996 DİCLE 150 130<br />

5 Harman Muş 238 24.10.1996 DİCLE 350 3<strong>03</strong><br />

6 Karaağaçlı Muş 232 15.05.1990 E-1 2<strong>00</strong> 183<br />

7 Karaköprü Muş 231 <strong>12</strong>.<strong>03</strong>.1993 DİCLE 450 418<br />

8 Kırköy Muş 226 26.05.1992 E-1 220 207<br />

9 Kıyık Muş 234 15.01.1994 E-1 180 175<br />

10 Kızılağaç Muş 225 26.05.1993 DİCLE 3<strong>00</strong> 257<br />

11 Konukbekler Muş 221 20.05.1990 DİCLE 230 179<br />

<strong>12</strong> Mercimekkale Muş 228 10.11.1991 E-1 2<strong>00</strong> 181<br />

13 Muratgören Muş 236 04.09.1996 E-1 220 213<br />

14 Serinova Muş 227 22.05.1992 E-1 230 2<strong>12</strong><br />

15 Sungu Muş 224 18.05.1995 DİCLE 450 438<br />

16 Şenova Muş 233 24.<strong>12</strong>.1992 E-1 80 56<br />

17 Tabanlı Muş 242 13.06.2<strong>00</strong>2 E-1 150 <strong>12</strong>7<br />

18 Tekyol Muş 239 15.05.2<strong>00</strong>2 DİCLE 150 <strong>12</strong>3<br />

19 Yağcılar Muş 229 18.10.1999 ANADOLU 250 207<br />

20 Yaygın Muş 223 15.05.1990 LEVENT 420 4<strong>03</strong><br />

21 Yelalan Muş 241 23.<strong>12</strong>.1999 LEVENT 1<strong>00</strong> 87<br />

22 Yücetepe Muş 237 11.10.1996 E-1 180 163<br />

Ara Toplam 4.510 4.062<br />

23 Bulanık Muş 311 25.07.1993 ANADOLU 3.<strong>00</strong>0 2.870<br />

Ara Toplam 3.<strong>00</strong>0 2.870<br />

24 Bingüldek Bulanık 332 08.<strong>12</strong>.1998 DİCLE 150 <strong>12</strong>6<br />

25 Çataklı Bulanık 335 31.01.2<strong>00</strong>1 DİCLE 30 17<br />

26 Elmakaya Bulanık 327 07.10.1994 E-1 175 162<br />

27 Erentepe Bulanık 322 07.02.1995 DİCLE 650 6<strong>03</strong><br />

28 Gölyanı Bulanık 324 06.01.1995 DİCLE 220 198<br />

29 Karaağıl Bulanık 329 14.08.1995 DİCLE 180 167<br />

30 Kırkgöze Bulanık 336 08.02.2<strong>00</strong>2 E-II 150 <strong>12</strong>8<br />

31 Mollakent Bulanık 331 16.11.1996 DİCLE 340 323<br />

32 Rüstemgedik Bulanık 323 26.<strong>03</strong>.1991 LEVENT 250 240<br />

167


33 Sarıpınar Bulanık 326 30.05.1993 E-1 250 243<br />

34 Söğütlü Bulanık 334 25.<strong>12</strong>.1998 DİCLE 110 92<br />

35 Yokuşbaşı Bulanık 321 <strong>03</strong>.09.2<strong>00</strong>1 E-1 130 118<br />

36 Yoncalı Bulanık 325 11.09.1992 E-1 240 226<br />

Ara Toplam 2.875 2.643<br />

37 Hasköy Muş 411 25.07.1993 ANADOLU 1.650 1.596<br />

Ara Toplam 1.650 1.596<br />

38 Gökyazı Hasköy 423 05.01.1994 E-1 248 236<br />

39 Omurca Hasköy 422 22.<strong>12</strong>.1997 E-1 256 253<br />

Ara Toplam 504 489<br />

S Santral il ve Prf. Ser.Ver. Santral Kur. Çal.<br />

No Adı İlçesi No Tarihi Cinsi Kap. Kap.<br />

40 Korkut Muş 611 16.09.1993 DİCLE 730 701<br />

730 701<br />

41 Altınova Korkut 621 30.<strong>12</strong>.1993 E-II 4<strong>00</strong> 362<br />

42 Güneyik Korkut 623 13.08.1993 DİCLE 416 391<br />

43 Güven Korkut 625 08.06.1999 LEVENT 250 234<br />

44 Karakale Korkut 622 30.09.1997 DİCLE 150 135<br />

45 Taşlıca Korkut 624 07.05.1999 DİCLE 40 29<br />

Ara Toplam <strong>12</strong>56 1.151<br />

46 Malazgirt+KT Muş 511 25.07.1993 ANADOLU 3.7<strong>00</strong> 3.167<br />

S<br />

Ara Toplam 3.7<strong>00</strong> 3.167<br />

47 Aktuzla Malazgirt 525 20.02.1995 E-I <strong>12</strong>0 97<br />

48 Çayırdere Malazgirt 526 25.<strong>12</strong>.1997 DİCLE 240 218<br />

49 Gölkoru Malazgirt 521 25.06.1993 E-1 130 118<br />

50 İyikomşu Malazgirt 528 <strong>03</strong>.06.2<strong>00</strong>2 ANADOLU <strong>12</strong>5 <strong>12</strong>1<br />

51 Konakkuran Malazgirt 523 13.09.1994 DİCLE 2<strong>00</strong> 172<br />

52 Nurettin Malazgirt 522 20.<strong>03</strong>.1995 ANADOLU 65 56<br />

53 Yaramış Malazgirt 527 15.<strong>12</strong>.1998 ANADOLU 75 68<br />

Ara Toplam 955 850<br />

54 Varto Varto 711 17.02.1992 ANADOLU 2.731 2.378<br />

Ara Toplam 2.731 2.378<br />

55 Alpaslan- Varto 724 04.09.1996 DİCLE 750 677<br />

1+KTS<br />

56 Bağiçi Varto 732 07.07.2<strong>00</strong>2 DİCLE 1<strong>00</strong> 82<br />

57 Boylu Varto 727 05.06.1998 DİCLE 110 96<br />

58 Çayçatı Varto 725 28.11.1996 DİCLE 2<strong>00</strong> 171<br />

59 Çaylar Varto 722 18.05.1994 LEVENT 5<strong>00</strong> 471<br />

60 Karaköy Varto 726 06.11.1996 E-1 110 106<br />

61 Kaynarca Varto 723 21.06.1995 DİCLE 230 214<br />

62 Leylek Varto 731 11.08.2<strong>00</strong>0 ANADOLU 240 221<br />

63 Omcalı Varto 729 17.09.1999 DİCLE 1<strong>00</strong> 89<br />

64 Onpınar Varto 728 13.05.1999 DİCLE <strong>12</strong>0 107<br />

Ara Toplam 2.460 2.234<br />

GENEL TOPL<strong>AM</strong> 41.582 37.397<br />

168


Şekil 113. Muş Kırsal Alan Beslenme Durumu<br />

Tablo 40. Muş İli Telekomünikasyon Durumu<br />

Toplam Köy<br />

Sayısı<br />

Toplam Mezra<br />

Sayısı<br />

Şbk'li Köy<br />

Sayısı<br />

Şbk'li Mezra<br />

Sayısı<br />

KTS'li Köy<br />

Sayısı<br />

KTS'li Mezra<br />

Sayısı<br />

Şbk'siz Köy<br />

Sayısı<br />

(İrtibatsız<br />

dahil)<br />

Şbk'siz Mezra<br />

Sayısı<br />

(İrtibatsız<br />

dahil)<br />

İrtibatsız Köy<br />

Sayısı<br />

İrtibatsız Mezra<br />

Sayısı<br />

Muş Bulanık hasköy korkut malazgirt varto Toplam<br />

1<strong>12</strong> 65 19 29 72 97 394<br />

83 37 3 <strong>12</strong> 20 44 199<br />

63 31 18 18 15 49 194<br />

13 2 0 1 1 19 36<br />

<strong>12</strong> 0 0 0 0 22 34<br />

5 0 0 0 0 4 9<br />

37 34 1 11 57 26 166<br />

65 35 3 11 19 21 154<br />

3 7 0 2 2 0 14<br />

63 14 3 11 17 21 <strong>12</strong>9<br />

169


Bunların dışında ilimizdeki toplam TTNET abone sayısı: 250, toplam TURPAK abone<br />

sayısı: 20 ve toplam DATA sayısı:33 abonedir.<br />

KAYNAKLAR:<br />

İl Telekom Müdürlüğü 20<strong>03</strong><br />

İl Emniyet Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

THY A.O Muş Şefliği 20<strong>03</strong><br />

TCDD Gar Şefliği 20<strong>03</strong><br />

Muş Belediye Başkanlığı 2<strong>00</strong>4<br />

Karayolları 113. Şube Şefliği 2<strong>00</strong>4<br />

170


N YERLEŞİM ALANLARI VE NUFUS<br />

N.1.KENTSEL VE KIRSAL PLANL<strong>AM</strong>A<br />

N.1.1.Kentsel alanlar<br />

N.1.1.1.Doğal özelliklerin kent formuna etkileri<br />

İKLİM:<br />

Muş İli, Doğu Anadolu Bölgesindedir. 39 29’ Ve 38 29’ kuzey enlemleriyle 41 06’<br />

ve 41 47’ doğu boylamlarının arasındadır. Yüzölçümü 8196 km2’dır. Türkiye yüz<br />

ölçümünün yüzde 1.1’ini kaplar.<br />

Muş ili, doğuda Ağrının Patnos ve Tutak, Bitlis’in Ahlat ve Adilcevaz, kuzeyden<br />

Erzurum’un Karayazı, Hınıs, Tekman, Karaçoban, batıdan Bingöl’ün Karlıova ve Solhan,<br />

güneyden ise Diyarbakır’ın Kulp, Siirt’in Sason ve Bitlis’in Göroymak ve Mutki ilçeleri ile<br />

çevrilidir.<br />

Muş ilinin iklimi karasal iklim olup yazları çok sıcak ve kurak, kışları ise çok soğuk ve<br />

yağışlı geçer.<br />

N.1.1.2 Kentsel büyüme deseni:<br />

Muş ilinin kuruluşunda yer unsuru önemli rol oynamıştır. İlimiz mezopotamya<br />

bölgesinde yer almakta olup geniş ve verimli arazi yapısı sulak ve geniş ovasıyla tarih öncesi<br />

çağlardan beri insan topluluklarının yerleşim alanı olmuştur.<br />

Muş’un ilk çağ tarihi Urartu’larla başlar, ne var ki Muşun dahil olduğu Doğu<br />

Anadolu’nun yüksek düzlüklerindeki M.Ö. II.bin’e ait yerleşmeleri,henüz yeterince gün<br />

ışığına çıkarılamadığından, Urartu’ların atalarının kimler olduğu kesin olarak<br />

bilinmemektedir.<br />

Urartu Devletinin bundan sonraki tarihi Asurlular, Kimmerler ve İskitlerin bitmez<br />

tükenmez saldırılarıyla sürdü, Urartu Devleti, MÖ. 585’te İskid akınları sonunda yıkıldı.<br />

Muş’un ilk çağ tarihinde Urartular’ı Medler takip etti. Persler’in Doğu Anadolu’daki<br />

hakimiyetleri yaklaşık 2<strong>00</strong> yüzyıl kadar sürdü. Muş ve çevre yaylalarında yaşayan halkın<br />

oymak hayatı sürdürdüğünü, ordusuna buğday, arpa, sebze, et ve binek atı sağladığını anlatır.<br />

Muş ve çevresi, uzun yüzyıllar Roma, Part ve Ermeni devletlerinin hakimiyet<br />

mücadelelerine sahne oldu. Sasani’lerin hakimiyeti yaklaşık 4<strong>00</strong> yıl sürdü. Roma<br />

İmparatorluğu’nun ikiye ayrılmasıyla ilkçağ sona erdiğinde Doğu Anadolu, bu kez uzun yıllar<br />

sürecek Bizans-Sasani mücadelelerine sahne olacaktı.<br />

Muş ve çevresi Arap akınları döneminden başlayarak Türklerin Bizans ordusunu<br />

Malazgirt’te bozguna uğratmasına kadar (1071) Bizans hakimiyetinde, Taron (Taran)<br />

Theması idari bölgesinde yer aldı. Bölge bütün ortaçağ boyunca bu adla anıldı. Müslüman<br />

Arap ordularının Anadolu’ya akınları 640’da başladı. Halife Ömer devrinin sonlarına doğru<br />

641’de İyaz bin Ganin komutasında Bir Arap ordusu Bitlis, Ahlat ve Muş’u aldı. Habib bin<br />

171


Mesleme ve Salman bin Rabia bu bölgeye ikinci bir sefer düzenlediler. (642) Ahlat ve<br />

çevresindeki beyleri idareleri altına aldılar. Ne varki Arap Müslümanlarının hakimiyeti sürekli<br />

olmadı, sık, sık kesintiye uğradı.<br />

Muş, Bitlis ve çevresi, Muaviye zamanında bir ara Bizans Hakimiyetine geçtiyse de<br />

Emevi’ler yöreyi yeniden denetimleri altına almakta gecikmediler. Halife Abdulmelik<br />

zamanında Muhammet bin Mervan, Muş ve çevresini Diyarbakır amirliğine bu amirliği de El<br />

Cezire Genel Valiliğine bağladı.<br />

Selçuklular Dandanakan Savaşında (1040) Gazneliler’ i yenip bir devlet olarak tarih<br />

sahnesine çıkınca Tuğrul Bey’in sultanlığı devrinde Abbasiler Selçukluların koruması altına<br />

girdiler. Tuğrul Bey Selçukluların Doğu Anadolu’ya düzenledikleri seferlerden birinde<br />

Malazgirt’i kuşattı (1054) Bu seferle birlikte Selçuklu’ larla Bizanslılar arasında Doğu<br />

Anadolu’daki hakimiyet mücadelesi başlamış oluyordu.<br />

1914’de 1. Dünya savaşlarında Osmanlı Ordusu’ nun Kafkas seferi büyük hezimetle<br />

sonuçlandı. Rus orduları Doğu Anadolu’yu işgal etmeğe başladı. 1915 yılında Ruslar Eleşkirt<br />

ve Pasinler üzerinden Malazgirt’e doğru ilerlediler. Bundan cesaret alan Ermeniler Rus<br />

işgalini kolaylaştırmak için Muş Varto ve Bulanık’ta Müslüman köylerine baskınlar<br />

düzenlemeğe başladılar. Rusların desteklediği ermeni katliamlarından korkan halk Elazığ ve<br />

Diyarbakır tarafına kaçmağa başladı. 1915 yılının Şubat ayında Varto, 1916 yılında da Muş<br />

Rus ordusunun eline geçti. Rus ordusu içerisinde gönüllü askerlik yapan Ermeniler asırlar<br />

boyu beraber yaşadıkları Muş halkını katletmeğe başladılar. 1916 yılında Diyarbakır 16.<br />

Kolordu Komutanlığına Çanakkale’de başarı kazanmış olan Mustafa Kemal Paşa atanınca<br />

buradaki çatışmaların seyri değişti. Kısa zamanda toparlanmağa başlayan 2. Ordunun 16.<br />

Kolordusuna ait 8 tümen Muş çevresinde toplanmış, gönüllülerle 3 Ağustosta saldırıya geçti<br />

ve Kurtik dağları üzerinden Muş şehrine girdi. Rus birlikleri kontrolleri altındaki köylerde<br />

katliam yaparak geri çekildiler. Ne var ki Ruslar yeni birliklerin katılmasıyla yeniden<br />

saldırdılar ve Muş’a girdiler. Ama Rus işgali fazla uzun sürmedi. Türk ordusu 1917 yılının<br />

bahar aylarında karşı saldırıya geçerek 30 Nisan günü şehri Ruslardan geri almağa muvaffak<br />

oldu.<br />

Muş ilinde yaşayan 67.927 kişinin % 70 eski yerleşim yerleri olarak tarif edilebilecek<br />

konutlarda yaşarken % 30 luk kesim kooperatiflerin yaptıkları sitelerde yaşamaktadır.<br />

Muş il merkezi son yıllarda ovaya doğru (kuzey, kuzeybatı) yayılım göstermektedir.<br />

Yapılaşmalar bu kesimlere kaymaktadır.<br />

172


TARIM:<br />

Tablo 41.Arazi Kullanım Durumu<br />

ARAZİ CİNSİ ALAN (Ha.) %<br />

Tarla Arazisi 372999 41<br />

Bağ-Bahçe Arazisi 5899 1<br />

Mera Arazisi 278673 34<br />

Çayır Arazisi 97333 <strong>12</strong><br />

Orman Arazisi 56484 7<br />

Tarıma Elverişsiz Arazi 44863 5<br />

İlin Yüz Ölçümü 819551 1<strong>00</strong><br />

Kaynak: İl Tarım Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

İlimizde mevcut tarım arazilerinin 64280 ha.ı Fiilen sulanmaktadır. Bu alan<br />

sulanabilir tarım arazisinin %41’ini oluşturmaktadır. Sulanan arazinin %<strong>12</strong> si Köy<br />

Hizmetlerinin yapmış olduğu sulanan kanalları ve göletler ile, %<strong>12</strong> si DSİ nin yapmış olduğu<br />

baraj ve kanallar ile, % 17 ise halk ulaması şeklindedir.<br />

İlimizde yetiştirilen tarla bitkileri; buğday,arpa, çavdar, nohut, mercimek,soğan, şeker<br />

pancarı, mısır, tütün, ayçiçeği v.b. , sebzeler; kavun, karpuz, patlıcan, domates,biber, salatalık,<br />

marul, maydanoz, fasulye, turp, patates, lahana, bal kabağı v.b., meyveler; elma, armut,<br />

ceviz v.b. en önemli tarım ürünleridir.<br />

HAYVANCILIK:<br />

İl ekonomisinin büyük çoğunluğunu hayvancılık oluşturmaktadır. Muş İlinde hayvan<br />

varlığı fazla olmasına rağmen verim oldukça düşüktür. Hayvancılığın gelişmesinde yerli<br />

ırkların ıslahında suni tohumlama ve tabi tohumlamaya büyük önem verilmektedir. İlimizde<br />

hayvancılıkta verimliliğin artırılması ve hayvan ırklarının ıslahının sağlanması amacıyla<br />

Tarım Bakanlığı ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez birliği ile ortak olarak yürütülen<br />

“Sığırlarda Ön Kütüğü ve Soy Kütüğü Geliştirme Projesi” kapsamında çalışmalar yapılmıştır.<br />

Tablo 42. Hayvan Varlığı<br />

CİNSİ 1999 2<strong>00</strong>0 2<strong>00</strong>1<br />

Büyük Baş Sığır (yerli) 147085 170239 170111<br />

Hayvan Sayısı Sığır (Melez) 33086 37257 44<strong>03</strong>9<br />

Sığır (Kültür) 6693 6689 8102<br />

Sığır Top. 186864 214185 222252<br />

Manda 7501 6973 6688<br />

GENEL TOPL<strong>AM</strong> 194365 221158 228940<br />

Küçük Baş Koyun 1368040 1355545 <strong>12</strong>20557<br />

Hayvan Keşi 270290 248890 218516<br />

Sayısı TOPL<strong>AM</strong> 1638330 1604435 1439073<br />

Kaynak: İl Tarım Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

173


N.1.1.3 Planlı kentsel gelişme alanları:<br />

Muş İlindeki planlı yapılaşmalar gelişme alanları son yıllarda düzenli bir şekilde<br />

düzenlenmeye başlanmıştır.<br />

Muş İlinin düzensiz ve alt yapıdan yoksun sanayisi kurulacak olan yeni organize<br />

sanayi sitesi ile daha düzenli ve verimli hale getirilecek olup organize sanayinin yapımına<br />

2<strong>00</strong>2 yılı itibarı ile başlanmış bulunulmaktadır.<br />

İldeki bir diğer sorun olan düzensiz yapılaşma oranı ise son yıllarda artarak devam<br />

eden kooperatifleşme ile yerini daha modern ve düzenli bir yapılaşmaya terketmiştir.<br />

N.1.1.4 Kentsel alanlarda yoğunluk:<br />

Muş il genelinde toplam nüfus 453.664 olup bunların % 35.16’ sı yani 159.513 ü il ve<br />

ilçe merkezlerinde, % 64.84 ü yani 294.151’ i ise kasaba ve köylerde yaşamaktadır.<br />

N.1.1.5 Endüstri alanı yer seçimi:<br />

Endüstri alanları için yer seçimi çalışmaları son yıllarda üzerinde önemle durulan bir<br />

konu olmuştur. Bu çalışmalar çerçevesinde Muş İlimizin ihtiyaçlarına cevap verebilecek<br />

organize sanayi sitesinin kurulması çalışmaları devam etmektedir.<br />

Endüstri bitkilerinden olan ve ilimizin en önemli gelir kaynaklarından olan şeker<br />

pancarı ve tütün üretim alanları son yıllarda disipline edilerek bu bitkilerin belirlenen<br />

alanlarda yetiştirilmesine başlanmıştır. Yalnız bu alanda uygulanan kotalar çiftçiye fazla<br />

üretim imkanı tanımamaktadır.<br />

N.1.2 Kırsal alanlar:<br />

N.1.2.1 Kırsal yerleşme deseni:<br />

Muş İli kırsal alanındaki yerleşim genellikle belirli bir plan ve düzen içinde değildir.<br />

Yerleşim yerlerinin kuruldukları yerler topoğrafik olarak genellikle dağ eteklerindeki hakim<br />

kesimlerdir. Yerleşim yerleri seçiminde içme su kaynakları ile diğer kullanım amaçlı su<br />

kaynaklarına yakın yerler tercih edilmiştir. Ovadaki yerleşimlerde ise su kaynaklarına yakın<br />

yerler seçilmiştir.<br />

Kırsaldaki yerleşim genelde geleneksel tarım ve hayvancılıkla iştigal etmekte geçimini<br />

bu şekilde temin etmektedirler.<br />

N.1.2.2 Arazi mülkiyeti<br />

Muş ilindeki yapılanma genellikle özel arazi üzerinde yapılmaktadır. Bunun yanı sıra<br />

hazine arazisi üzerinde de yapılaşmalara rastlanılmaktadır.<br />

174


İlimizde mülkiyeti hazineye ait 13.243 adet taşınmaz mal bulunmakta olup toplam<br />

152.527.557 m2 yüz ölçümlüdür. Bu alanların dışında kalan yerler ise özel mülkiyete aittir.<br />

Muş İlinin; 5 ilçesi, 21 beldesi ve 376 köyü bulunmaktadır. Bu yerleşim yerlerinde<br />

yapılaşmanın büyük çoğunluğu özel mülkiyet üzerinde olmaktadır.<br />

N.2. Altyapı:<br />

Bu konu ile ilgili ayrıntılı bilgiler M.2 bölümünde verilmiştir.<br />

N.3. Binalar ve yapı çeşitleri:<br />

N.3.1. Kamu binaları:<br />

İlimizde merkez ve köylerde kamu kurumlarına tahsisli 345 adet <strong>12</strong>.311.842 m2 yüz<br />

ölçümlü taşınmaz mal mevcuttur.<br />

İlimizdeki resmi ve idari binaların çoğunluğu merkezi idareye bağlı binalardan<br />

oluşmaktadır. Kurum binaları; Vilayet binası( Hükümet Konağı ), Emniyet Müdürlüğü binası,<br />

Adliye Sarayı, Defterdarlık, P.T.T.,İl Telekom Müd. Binası, D.S.İ., T.D.D.Y. Gar ,<br />

Bayındırlık ve İskan, Köy Hizmetleri, TEDAŞ Müessese Müd., Tütün İşl.Müd.,Belediye<br />

Başk.Sarayı, 49. İç Güvenlik Tug.Kom.Yard., İl Jandarma Kom. Binalarından oluşmaktadır.<br />

N.3.2. Hastaneler ve sağlık tesisleri:<br />

İl Merkezi;<br />

Hastaneler:<br />

1- Muş Devlet Hastanesi<br />

2- S.S.K. Hastanesi<br />

Sağlık Ocakları :<br />

1- 1 Nolu Sağlık Ocağı<br />

2- 2 Nolu Sağlık Ocağı<br />

3- Sunay Sağlık Ocağı<br />

4- Zafer Sağlık Ocağı<br />

5- Sağlık Eğitim Merkezi<br />

Dispanserler : 1- Verem Savaş Dispanseri<br />

Diğer<br />

: 1- Ana Çocuk Sağlığı<br />

2- Halk Sağlığı Laboratuarı<br />

Özel Sağlık Kuruluşları:<br />

İlimizde çeşitli branşlarda özel muayenehaneler bulunmaktadır.<br />

İlçe Merkezleri;<br />

175


Korkut ilçesi hariç diğer ilçelerimizde devlet hastaneleri mevcuttur. Ayrıca bütün<br />

ilçelerimizde sağlık ocakları bulunmaktadır.<br />

Belde ve Köylerimizde ise sağlık ocakları ihtiyaç düşünülerek birkaç yerde mevcut<br />

bulunmaktadır.<br />

N.3.3. Kültür tesisleri:<br />

Kültür Merkezleri; 1- İl Kültür Merkezi( inşaat çalışmaları devam ediyor)<br />

2- Malazgirt Kültür Merkezi<br />

3- Varto Kültür Merkezi<br />

Kütüphaneler;<br />

Tiyatro ve Sinemalar;<br />

1- İl Halk Kütüphanesi<br />

2- Malazgirt İlçe Halk Kütüphanesi<br />

3- Bulanık İlçe Halk Kütüphanesi<br />

4- Hasköy İlçe Halk Kütüphanesi<br />

5- Varto İlçe Halk Kütüphanesi<br />

1- Belediye Şehir Tiyatrosu<br />

2- Onur Sineması<br />

N.3.4. Endüstriyel yapılar:<br />

Bu konudaki bilgilere J. Bölümünde yer verilmiştir.<br />

N.3.5. Göçer ve hareketli barınaklar:<br />

İlimizde 10-15 yıl öncesine kadar oldukça sık görülen göçebe hayatı son yıllarda<br />

azalma eğilimine girmiştir. Özellikle yazın hayvancılıkla uğraşan göçebeler Güneydoğu<br />

Anadolu bölgesinin değişik illerinden hayvan sürülerini yaylalarda otlatmak amacıyla<br />

ilimizdeki yaylalara gelip birkaç ay kaldıktan sonra sonbaharda geri dönerler.<br />

Bunların yanı sıra yaz aylarında yerleşik hayatı olmayan ve geçici çadırlar kurarak<br />

yerleştikleri yerlerde dilencilik yaparak geçinen ailelerde bulunmakta ve kış aylarında geri<br />

dönmektedirler. Yalnız bunların sayısal olarak tespitleri yapılmamıştır.<br />

N.3.6. Otel motel v.b binalar:<br />

Otel Gökser; 2 yıldızlı, 33 oda+4 Suit- 78 yatak, 110 Kişilik Yemek Salonu Kültür<br />

Mah. İstasyon cad. Muş.<br />

Otel Dap; 3 Yıldızlı 66 Oda +<strong>12</strong> Suit -168 Yatak, 130 Kişilik Lokanta, 75 Kişilik Çok<br />

Amaçlı Salon Kültür Mah. Hastane cad. Muş.<br />

Malazgirt İlçe Merkezimizde Malazgirt Belediyesine ait Özbelde Oteli; 2 Yıldızlı 26<br />

Oda 1 Suit – 55 Yatak, 2<strong>00</strong> Kişilik Lokanta Cumhuriyet Meydanı Malazgirt adresinde<br />

faaliyetlerine devam etmektedirler.<br />

176


İl Özel İdaresine ait Muş Oteli; 3 Yıldızlı 60 oda <strong>12</strong>0 yatak,20 Suit Oda 60<br />

Yatak,Toplam 80 Oda 180 Yatak-4<strong>00</strong> Kişilik Lokanta <strong>12</strong>0 kişilik Özel yemek salonu,<br />

Pastane, Sauna, Hamam, Kültür Mah. İstasyon cad. Muş adresinde faaliyet göstermekteydi.<br />

Ancak; Söz konusu Tesis 01.<strong>12</strong>.1989 tarih ve 44<strong>00</strong> Yatırım Belge numarasıyla bugüne kadar<br />

hizmete açılmadığından Bakanlığımız İşletmeler Genel Müdürlüğünün 05.11.2<strong>00</strong>2 tarih ve<br />

5342-19257-37994 sayılı yazılarıyla Yatırım Belgesi iptal edilmiştir.<br />

Bunların dışında il merkezi ve ilçelerde irili ufaklı oteller mevcut olup, konaklama<br />

sıkıntısını gidermektedir.<br />

N.3.7. Bürolar ve dükkanlar:<br />

İlimizdeki bürolar genellikle yeni yapılaşmaların içerisinde olup resmi dairelere ve<br />

yoğun yerleşim birimlerine yakın yerlere yapılmıştır. Dükkanlar ise daha çok eski yerleşim<br />

bölgeleri ve eski pasajlar içerisinde kurulmuş ve buralarda faaliyetlerine devam etmektedirler.<br />

Bu şekilde oluşumlar ise düzensiz bir şehirleşmeyi beraberinde getirmiştir.<br />

N.3.8. Kırsal alanda yapılaşma:<br />

Muş İlinin kırsalında yapılaşma genellikle köy ve yer yer mezra şeklindedir. Köylerde<br />

evler genellikle tek katlı taş yapılardan oluşmaktadır. Evler iç kesimleri misafir odası ev<br />

halkının kalacağı oda ve diğer ihtiyaçların giderildiği bölümler olmak üzere yapılmışlardır.<br />

Buna ilave olarak hayvanların barındığı ahırlar evin bitişinde yapılmıştır.<br />

Evlerin damları toprakla örtülüdür. Duvarlar ise genellikle taş yapılar olup; kerpiç<br />

yapılara da rastlanılmaktadır.<br />

Ancak değişen ve gelişen dünyaya ve çağın gereklerine uygun yapılanmalar son<br />

yıllarda hız kazanmış imkanlar dahilinde altyapısı hazırlanan betonarme yapılar yapılmaya<br />

başlanmıştır.<br />

N.3.9.Yerel mimari özellikleri:<br />

Anadolu’nun fethini izleyen yıllarda zamanla Türkleşen Muş’un eski yerleşim düzeni<br />

ve sokak dokusu esas itibari ile tipik bir Türk kenti havasını yansıtır.<br />

Diğer yörelerimizde olduğu gibi buradaki konut mimarisinin oluşumunda da temel etki<br />

milletimizin örf ve adetlerinden kaynaklanan hayat tarzı ve ihtiyaçlarıdır. Ayrıca mahalli<br />

mimarisi, gelenekleri ve malzemesi ile iklimin ve coğrafyasının zorlayıcı gerekleri de bu<br />

oluşumdaki diğer etmenlerdir.<br />

Bölgedeki diğer illerin yerleşimlerindekine benzeyen sokak dokusu içinde yer alan<br />

evler, genellikle havuş (avlu) gerisinde yükselen iki katlı (dubleks) kuruluşlardan ibarettir.<br />

Eski Muş evleri genel plan şemaları itibarı ile diğer şehirlerdeki (Doğu ve Güney<br />

Doğu) evlerle paralellikler ortaya koymakla birlikte mekan isimlendirmelerinde yer yer<br />

farklılıklar göstermektedir.<br />

177


Sokakla bağlantılı cümle kapısı ile geçilen Havuşun bir yanında tandırlık, erzak deposu<br />

ve çardak görevi gören ağaç altı oturmalıklar yer alır, bir çoğunda ise bunlarla birlikte ahır da<br />

mevcuttur.<br />

Evlerin cephesi, pencereler ve zaman aman üst kat çıkmasını taşıyan konsollar kat<br />

ayırımını vurgulayan kornişler, ahşap balkon ve balkon kemerleri ile hareketlendirilmiştir.<br />

Yapıların üzerlerini örten yapı malzemesi o dönemin iklim şartlarına göre yapılan düz, toprak<br />

damlardır. Evlerin temel yapı malzemesi kerpiçtir. Ahşap malzeme ise içeride, tavanlarda<br />

(taşıyıcılar), dolaplarda, kapı, pencere ve dışarıda ise balkonlarda kullanılmıştır.<br />

Süslemelerde ise kerpiçlerin, dış cephede duvarlara değişik dizilmeleri ile yer<br />

verilmeye çalışılmış estetik ve sade bir görünümü vardır. Pencere kenarları, dışarıdan<br />

Selçuklu öğesi taşıyan, kültürümüzün önemli unsurlarından birini; miğfer kubbe anlayışını<br />

ortaya koyar, bakıldığında miğfer görünümü bariz bir şekilde kendini gösterir. Pencerelerde<br />

cumba yerine önem verilerek yapılan, genelde sade olan korkuluklar kullanılmıştır.<br />

Evlerinin giriş kapılarının her iki yanını süsleyen iki sutunçe üzerine çiçeklik nişleri<br />

vardır. Kapılar çift kanatlı olup genelde metal ağırlıklı yapılmıştır. Kapılar sade görünümlü<br />

kapı tokmakları yada kilit bağlantıları ile yapı malzemesini tamamlar. Kapıların içeri açılan<br />

kısmında girişi sağlayan bir basamak yüksekliğinde seki bulunur. İçeride alt kat, genelde<br />

mutfak, banyo, tuvalet ve zahire odası ile birlikte merdiven boşluğunu oluşturan antrelerden<br />

oluşur. Yukarı çıkıldığında, esasen geleneksel Türk konutunda yer alan sofa ile aynı amacı<br />

taşıyan ve alt kattan uzanan ahşap merdivenle çıkılan bu ilk ve evin en geniş kısmını oluşturan<br />

mekanlar, cepheye bakan daha çok sohbet amacıyla kullanılan büyük salonlardır. Bu<br />

salonlarda ahşap veya taştan, pencere önlerinde sedirler bulunmaktadır. üst katta yer alan<br />

bütün mekanlar (odalar), bu salon etrafında sıralanır. Misafir odası olarak adlandırılan ve<br />

büyük salonun etrafında ön cepheye bakan bazen birden fazla olan, evin en güzel eşyalarını<br />

içerisinde de barındıran yada diğer odalara göre daha gösterişli olan bu odalar, misafir<br />

ağırlama, sohbet etme amaçlı yapılmıştır.<br />

Evlerde mekanları bir birine bağlayan kapılar basit ve gösterişsizdir. Çok büyük bir<br />

çoğunluğu tek kanatlı olan kapıların hemen hemen hiç birinde süsleme yoktur. Bütün kapılar<br />

eşikli ve demir mandallı kapı kolu sistemi ile yapılmıştır. Kapı boyutları, bulundukları<br />

konuma ve fonksiyonlara göre değişik ölçüler vermektedir.<br />

Genelde her oda da küçük ahşap dolaplar (gömme) ve büyük çift kanatlı, çekmeceli<br />

yataklıklar mevcuttur.<br />

Evlerin duvar kalınlığı (dolgu duvarlar) 60-70 cm’dir. Bu yüzden mekan içerisinden<br />

bakıldığında pencereler loş bir hava verir.<br />

Mekan içerisine açılan pencere yapıda kullanılmaz, evin tavan kısımları kaplamasız,<br />

olduğu gibi bırakılır, taşıyıcılar kendini gösterir. Döşemeler ise zeminde (alt katta)<br />

sıkıştırılmış killi toprak veya düzgün sal taşları ile; üstlerde ise ahşap malzeme ile kaplanır.<br />

178


Şekil 114.Kırsal Kesimin Geleneksel Evleri( Konakkuran Beldesi-Malazgirt)<br />

Her odanın pencere önünde yüksekliği 30-50 cm, genişliği 50-90 cm arasında değişen<br />

sedirler mevcuttur. Ahşap veya kerpiçten oturma yeri olarak düzenlenen sedirler pencere<br />

önlerine bitişik yapılırlar.<br />

Mutfaklar, evin önemli ve geniş yerlerinden biridir. İçerisinde ocak (niş şeklinde) diğer<br />

adıyla şömine bulunur. (Bazı yapılarda yoktur.) Yemek odasının hemen altında<br />

bulunduğundan mutfaktan yemek odasına, yiyecek ve içecekler asansörvari bir makara<br />

sistemiyle duvar içerisindeki boşluktan çıkarılır ve indirilir.<br />

Banyoda, çöl denilen günümüz küvetini andıran suyun mekan içerisinde etrafa<br />

sıçramasını engelleyen köşeye yapılmış ayrı ve açık bir kısım bulunur, büyük banyo kazanları<br />

her yerde olduğu gibi burada da kullanılır.<br />

Evin iç duvarlarının tamamında sıva olarak saman, keçi kılı, sönmüş kireç karışımı<br />

kullanılır. Sonradan üzerine badana yapılarak duvar yüzeyi tamamlanır.<br />

Sonuç olarak bu evler haremlik-selamlık diye ayrılmasa bile, bunun fiilen uygulandığı<br />

görülür. Bütün bunlara binaen kendi kendine yeten o dönemdeki kapalı ekonominin etkisi<br />

burada da gözlenir.<br />

Eski Muş evleri taştan ve kerpiçten yapılmış olup tek veya iki katlı olarak inşa<br />

edilmiştir. Odalarda mutlaka yüklük vardır. Salonda ya da evin büyük odasında<br />

şömine bulunur. Oturma odalarına sedirler konulur. Her evin mutlaka kileri vardır. Evler<br />

yapılırken uzun ve soğuk kış şartlarına dayanaklık açısından duvarlar 70-80 cm. kalınlığında<br />

yapılır. Duvar boyunun yarısında ‘areğan’ denilen hatiller kullanılır. Dam kısmı, kalın<br />

areğanların üst üste konularak ve aralarındaki boşluğunda meşe çeperiyle doldurulması,<br />

akabinde bunların üstünün de önce çamur sonrada toprak ile örtülmesi ile yapılır.<br />

Geleneksel Muş evleri, genellikle büyük bir salon ve salona açılan oda kapıları<br />

şeklinde planlanmıştır. iki katlı evlerde, salondan üst katlara tahta merdiven bırakılarak<br />

bağlantı yapılır. Banyo ihtiyacı, büyük bir kayanın içinin oyulması sonucunda oluşturulan<br />

yapay bir holde karşılanır. Kapı girişlerine mihrabi bir görüntü hakim olup kapı, ya dış<br />

duvarla bitişik ya da biraz daha içeridedir. Süslemelerde genellikle tuğla kullanılmıştır.<br />

179


Pencereler geniş ve ışığı bol alacak şekilde yapılmıştır. Pencere üstlerinde Osmanlı<br />

Mimarisinde görülen ay-yıldız işlemesi sıkça görülmektedir.<br />

Şekil 115.Eski Muş Evleri<br />

Bu evlerin çoğunda bahçe yoktur. Direkt olarak cadde ile bağlantılıdır.<br />

Bu evlerin yanında köşk diye tanınan büyükçe evlerde yapılmış olup bunların mimari<br />

halk tipi evlere benzemekle birlikte salonları ve odaları daha da büyük olup genelde iki<br />

katlıdır.<br />

Günümüzde bu evler yıkılmaya yüz tutmuş; gelişen teknik yapılara yenilmiştir. Bu<br />

evlerden bir kaçına şehir merkezinde rastlamak mümkündür.<br />

N.3.10. Bina yapımında kullanılan yerel materyaller:<br />

İlimizde bina yapımında kullanılan malzemeler çok çeşitli olup modern<br />

yapılanmalarda kullanılması gereken malzeme çeşitlerinin tamamı kullanılmaktadır.<br />

Şehir merkezlerinde yapıların duvarları tuğla veya biriketlerle örülürken, köylerde<br />

duvarlar daha çok biriketlerle örülmektedir. Dış sıva olarak normal sıvalar kullanılmakta, sıva<br />

üstüne imkanlara göre boya, badana veya diğer malzemeler kullanılabilmektedir. İç<br />

mekanlarda ise yağlı veya plastik boyalar tercih edilmekte kimi evlerde alçı sıva<br />

kullanılmaktadır.<br />

Eski yapılanmalarda ise yerel materyallerin daha fazla kullanıldığı söylenebilir. Duvar<br />

yapımında civarda bulunan taşlardan veya yakın köylerden yararlanılmaktadır. Tavan<br />

yapımında ise koru ormanlarından veya kavaklıklardan temin edilen ağaçlar kullanılmakta ve<br />

üstleri toprakla örtülmekteydi. Kerpiçten yapılan yapılarda ise özel kalıplarda dökülerek<br />

kurutulan kerpiçler kullanılmaktaydı.<br />

180


N.4. Sosyal ve Ekonomik yapı:<br />

SOSYO - EKONOMİK YAPI<br />

Tablo 43: İşgücünün İktisadi Faaliyet Kollarına Göre Dağılımı<br />

Sektör Nüfus %<br />

Tarım, Avcılık, Ormancılık ve Balıkçılık 133.793 84,5<br />

Madencilik ve Taşocağı 76 0,04<br />

İmalat Sanayi 3.249 2,05<br />

Elektrik, Gaz, Su <strong>12</strong>5 0,07<br />

İnşaat ve Bayındırlık 3.352 2,11<br />

Toptan, Perakende Ticaret, Lokanta ve Oteller 3.223 2,<strong>03</strong><br />

Diğer 14.361 9,2<br />

TOPL<strong>AM</strong> 158.179 1<strong>00</strong><br />

Kaynak: D.İ.E (Devlet İstatistik Enstitüsü)<br />

Muş’ta kadın işgücünün büyük çoğunluğu tarım sektöründe çalışmaktadır. Tarımda<br />

çalışan kadın işgücünün oranı erkeklerden oldukça fazla olmasına rağmen çoğu ücretsiz aile<br />

işçisi statüsündedir. Tarımsal istihdam içinde kadın işgücü oranının yüksekliği, esas itibariyle<br />

bir başka tartışmanın konusunu teşkil eden ve Muş için büyük önem taşıyan kırdan kente göç<br />

ve özellikle erkek işgücünün geçici-mevsimlik istihdam alanı araması sonucu diğer kentlere<br />

gitmesini destekleyen bir gerçektir.<br />

İlimizde <strong>12</strong> ve daha yukarı yaştaki nüfus içinde iş gücüne katılma oranı %65 olup<br />

cinsiyete göre önemli farklılık göstermektedir. İş gücüne katılma oranı erkek nüfus için %70,<br />

kadın nüfus için %59 ‘dur. Erkek nüfusun iş gücüne katılma oranı köylerde % 82 iken il<br />

merkezinde %59, ilçe merkezlerinde ise % 49’dur. Bu oran Malazgirt İlçe Merkezinde %60<br />

ile en yüksek , Varto İlçe Merkezinde ise %40 ile en düşük düzeydedir. İş gücüne katılım<br />

oranı kadın nüfus için yerleşim yerine göre farklılık göstermektedir. Köylerdeki her 1<strong>00</strong><br />

kadından 87’si iş gücünde iken bu oran il ve ilçe merkezlerinde % 9 ‘a düşmektedir. Kadın<br />

nüfusun yaşa göre iş gücüne katılma oranı şehirde erkek nüfustan çok düşük düzeyde iken,<br />

köylerde genç yaşlarda erkek nüfustan daha yüksektir.<br />

Tablo 44: İşgücünün Tarım ve Tarım Dışı Sektörlere Dağılımı<br />

Yıllar 1990 2<strong>00</strong>0<br />

Sektör Erkek Kadın Erkek Kadın<br />

Tarım (%) 63019 70774 44471 54616<br />

Tarım dışı (%) 21989 2397 6087 821<br />

Toplam 85<strong>00</strong>8 73171 50558 55437<br />

Kaynak: D.İ.E (Devlet İstatistik Enstitüsü)<br />

Türkiye’de nüfus hareketlerinin büyük çoğunluğunu kırdan kente göç teşkil<br />

etmektedir. Göç alan illerin tamamı, sosyo-ekonomik bakımdan gelişmiş batı bölgelerinde,<br />

göç veren illerin çoğu ise Doğu, İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerinde bulunmaktadır. İçe<br />

göçün toplam göç içindeki payı 1990 istatistiklerine göre Doğu Anadolu Bölgesi için % 0 63<br />

iken, dışa göç için bu oran % 0 178’dir. Bu durum Doğu Anadolu Bölgesi illerinin diğer illere<br />

net göç verdiğinin göstergesidir. Muş İlinde ise içe göçün toplam göç içindeki payı % 0 3, dışa<br />

181


göçün toplam göç içindeki payı % 0 11’dir. Doğu Anadolu Bölgesinde 1990 nüfusu içinde içe<br />

göçün payı % 0 56, dışa göçün payı % 0 157 iken Muş’ta içe göçün payı % 0 40, dışa göçün payı<br />

ise % 0 148’dir.<br />

Muş’tan en fazla göç sanayileşmiş illere doğru olmaktadır. Özellikle İstanbul’a büyük<br />

bir göç yaşanmış, bunu Ankara, İzmir, Bursa ve Aydın takip etmiştir.<br />

Göçlerin tamamı sadece ekonomik sebeplerden kaynaklanmayıp, bunun yanında<br />

bölgedeki eğitim, sağlık, ulaşım gibi sosyal hizmetlerin yetersizliği de rol oynamıştır.<br />

İlimizde 2<strong>00</strong>0 yılı son sayımlara göre <strong>12</strong>-65 yaş grubu arasındaki nüfus sayısı 286235<br />

olup bunun 147221’ni erkekler, 139014’nü kadınlar oluşturmaktadır. Herhangi bir yerde<br />

çalışmaya gücü yetebilecek olan 1<strong>03</strong>741 erkek, 82633 kadın nüfusumuzun mevcut olmasına<br />

rağmen bu nüfusun erkeklerden 91940, kadınlardan ise 80581’i istihdam edilebilmektedir. İş<br />

gücünde olmayan 43474 erkek ve 56378 kadın nüfusumuzdan ayrı iş yapabilecek güçte fakat<br />

işsiz olan 11801 erkek 2052 kadın nüfusumuz mevcuttur. Mevcut işsizliğin 4017’si erkek<br />

868’i kadın olmak üzere toplam 4885’i Merkez İlçede, 6941’i erkek, 1<strong>03</strong>9’u kadın olmak<br />

üzere toplam 7980’de diğer ilçe merkezlerinde görülmektedir.<br />

Kişi Başına Gelir<br />

Muş’ta kişi başına düşen gelir cari fiyatlarla 1987 yılında 323$‘ iken 1998 yılında<br />

828$ ve 2<strong>00</strong>0 yılında ise 725 $ dır. Tablo 6 2<strong>00</strong>5 yılına kadar Muş’ta kişi başına düşen gelir<br />

ve gelir projeksiyonunu göstermektedir.<br />

Tablo 45: Muş’ta Kişi Başına Gelir ve Gelir Projeksiyonu<br />

Yıl<br />

Kişi Başına Gelir (Dolar)<br />

1987 323<br />

1988 398<br />

1989 431<br />

1990 694<br />

1991 689<br />

1992 731<br />

1993 727<br />

1994 554<br />

1995 660<br />

1996 654<br />

1997 763<br />

1998 828<br />

1999 892<br />

2<strong>00</strong>0 725<br />

2<strong>00</strong>1 766<br />

2<strong>00</strong>2 809<br />

20<strong>03</strong> 855<br />

2<strong>00</strong>4 904<br />

2<strong>00</strong>5 956<br />

182


Not: Koyu gösterilenler büyüme modeli kullanılarak projeksiyon yapılmış değerler<br />

içindir. ( Yıllık büyüme hızı 1999 yılına kadar %7,8 ve 2<strong>00</strong>0 sonrası için %5,7 olarak<br />

alınmıştır. )<br />

Alt bölgeler bazında gelir karşılaştırılması yapıldığında en fazla kişi başına düşen gelir<br />

I. alt bölgede görülmektedir. Nüfus yoğunluğu I.alt bölgede daha fazla olmasına rağmen kişi<br />

başına düşen gelirin yüksek olmasının nedeni Muş Şeker Fabrikasının sağladığı istihdam<br />

olanaklarından kaynaklanmaktadır.<br />

Şekil 116. Kişi Başına Yıllık Gelir Muş<br />

Tablo 46. Muş’ta Alt Bölgelere Göre Temel Veriler<br />

I.Alt Bölge II.Alt Bölge<br />

Merkez Hasköy Bulanık<br />

Tüm İlçeler<br />

Korkut<br />

Malazgirt<br />

Varto<br />

İlçe Sayısı 3 3 6<br />

Köy Sayısı 246 221 467<br />

Toplam Nüfus 243354 21<strong>03</strong><strong>00</strong> 453654<br />

Toplam Şehir 95404 64099 1595<strong>03</strong><br />

Nüfusu<br />

Toplam Kırsal 147950 146201 294151<br />

Nüfus<br />

Nüfus 68 46 55<br />

Yoğunluğu<br />

KM²<br />

Toplam Ekili<br />

Alan(ha)<br />

Kişi Başına<br />

Tarım Yapılan<br />

Alan (ha)<br />

183


Sosyal<br />

Gelişmişlik<br />

Düzeyi<br />

Kişi Başına<br />

Tahıl<br />

Üretimi(kg)<br />

Kişi<br />

Başına<br />

Gelir(Dolar)<br />

Kaynak: D.İ.E (Devlet İstatistik Enstitüsü)<br />

N.4.1. Göçler:<br />

Muş ili Türkiye’ de göç veren illerden biridir. Göç nedeni olarak siyası ve ekonomik<br />

gelişmeler gösterilebilir. Ancak son yıllarda siyası durumun düzelme eğilimine girmesi geri<br />

dönüşlerin başlamasına sebebiyet vermiştir.<br />

N.4.2. Göçebe İşçiler (Mevsimlik):<br />

İlimizde dışarıdan gelen mevsimlik işçiler bulunmamaktadır. Yalnız İlimizden<br />

özellikle hasat dönemlerinde Güneydoğu illerine mercimek hasatı için işçiler gitmekte ve<br />

hasat sonrası geri dönmektedirler. Giden işçiler tırpanla çalışanlar ve traktörle çalışanlar<br />

olarak ikiye ayrılmaktadırlar. Bunun yanı sıra diğer zamanlarda mevsimlik olarak çalışmaya<br />

gidenlerin olup olmadığı hakkında bilgi bulunmamaktadır.<br />

N.4.3. Kent toprağının Mülkiyet dağılımı:<br />

Kent toprağının mülkiyet dağılımı ile ilgili kesin bilgilere ulaşılamamıştır. Yalnız<br />

mülkiyetlerin büyük çoğunluğunun özel mülkiyet olduğu söylenebilir.<br />

N.4.4. Konut yapım süreçleri:<br />

Bu konudaki bilgilere N.1.1.3 Bölümünde yer verilmiştir.<br />

N.4.5. Gece kondu ıslah ve önleme bölgeleri:<br />

İlimizde özellikle son yıllarda bir gecekondulaşma görülmemektedir. Bazı<br />

mahallelerde görülen ( Zafer mah.) gecekondular ise yıkılarak yeni yapılmış konutlarda iskan<br />

sağlanmaya çalışılmaktadır.<br />

N.5. YERLEŞİM YERLERİNİN ÇEVRESEL ETKİLERİ:<br />

N.5.1. Binalarda esas izolasyonu:<br />

İlimizde son yıllarda yapılan yapılaşmalarda ağır kış koşulları da göz önüne alınarak<br />

çeşitli izolasyon malzemeleri kullanılmaktadır. Kullanılan bu malzemeler aynı zamanda ses<br />

izolasyonunu da sağlamaktadır.<br />

N.5.2. Hava alanları ve çevresinde oluşturulan gürültü zonları:<br />

184


İlimizde bulunan havaalanı il merkezine 27 km uzaklıkta bulunmakta yakın çevresinde<br />

yerleşim yeri bulunmamaktadır. En yakın yerleşim alanları olan köylerde ise uçak iniş ve<br />

kalkışlarında meydana gelen yüksek gürültü zonları rahatsız edici etkiler yapmamaktadır.<br />

N.5.3. Ticari ve endüstriyel gürültü:<br />

İlimizde bulunan ticari ve endüstriyel yapılar genelde şehir dışında yer aldığından<br />

yerleşim alanlarını çok fazla rahatsız etmemektedir. Şehir içinde yer alan bazı ticari işletmeler<br />

ise şehir dışına çıkarılmaya çalışılmaktadır.<br />

N.5.4. Kentsel atıklar:<br />

İl ve ilçe merkezlerinde kentsel atıklar hiçbir ayırıma tabi tutulmadan(evsel, kağıt,<br />

plastik, cam v.b.) yerel yönetimlerin belirledikleri alanlarda toplanmakta ve belediyelere ait<br />

araçlarla nihai atık depolama alanlarına dökülmektedir.<br />

N.5.5. Binalarda ısı yalıtımı:<br />

İlimizde son yıllarda yapılan yapılaşmalarda ağır kış koşulları da göz önüne alınarak<br />

çeşitli izolasyon malzemeleri kullanılmaktadır. Bu malzemeler köpükler, YTONG hazır<br />

biriketler v.b. dir. Bunun yanında duvar yapımında çift kat tuğla veya geniş biriketlerde sık<br />

kullanılan yöntemlerdendir.<br />

N.6. Nüfus:<br />

Muş ilinin nüfus artış hızı, son nüfus sayımının vermiş olduğu sonuçlara göre (2<strong>00</strong>0)<br />

ortalama %18,63 olarak belirlenmiştir. Türkiye de ise bu oran %15,49 dur. Grafik 3 den de<br />

görüldüğü üzere Türkiye nüfus artış hızının üzerindedir. İlimizde ki mevcut nüfus 2<strong>00</strong>0 yılı<br />

nüfus sayımı sonucuna göre 453.654 olup bunun 159.5<strong>03</strong> ü şehirde , geri kalan 294.151 ise<br />

köylerde ikamet etmektedirler. Bu sonuçlara göre nüfusun yaklaşık 1/3 ü şehirde ve 2/3 lük<br />

büyük bir kesimi ise köylerde yaşadığı görülmektedir. İlimizdeki nüfus artışının Türkiye’deki<br />

nufus artışından daha fazla olma sebebi özellikle kırsal kesimlerde evlenme yaşının küçük<br />

olması ve birden fazla evlilik yapılması nedenlerinden dolayı doğum oranlarının yüksek<br />

olmasından kaynaklanmaktadır.<br />

185


N.6.1. Nüfusun Yıllara göre gelişimi:<br />

Şekil 117.Muş-Türkiye Nüfus Artış Hızının Karşılaştırılması<br />

1990 nüfus sayımında 376.543 olarak belirlenen toplam nüfus,2<strong>00</strong>0 yılında 453<br />

654’e yükselmiştir. 1990 yılında 376.543 olarak belirlenen nüfusun 1<strong>03</strong>.089 ‘u<br />

(%27)Merkezde 273.454’üde (%73) köylerde ikamet etmektedir. 2<strong>00</strong>0 yılı nüfus sayımı<br />

sonuçlarına göre 453.654 olarak belirlenen nüfusun 159.5<strong>03</strong>’ü (%35) Merkez ilçe ve ilçe<br />

merkezinde,294.151’i (%65) ise köy ve beldelerde bulunmaktadır. Bu rakamlar 1990 yılı<br />

nüfus sayımı ile karşılaştırıldığında Muş ilinde kırsal nüfusunun %11 oranında azaldığı ve<br />

şehir nüfusunun ise %29 oranında arttığı görülmektedir. Buda kırsal alanlardan şehir ve ilçe<br />

merkezlerine çeşitli nedenlerden dolayı göç edildiğini göstermektedir.<br />

N.6.2. Nüfusun cinsiyet ve yaş guruplarına göre dağılımı:<br />

Tablo 47. Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı<br />

Yaş <strong>12</strong>-14 yaş 15-19 yaş 20-64 yaş<br />

Yıl 1990 2<strong>00</strong>0 1990 2<strong>00</strong>0 1990 2<strong>00</strong>0<br />

1.Alt Bölge 5.493 8.422 6.832 <strong>12</strong>.781 18.788 40.842<br />

2.Alt Bölge 4.015 5.458 5.414 8.310 17.080 26.307<br />

TOPL<strong>AM</strong> 9.508 13.880 <strong>12</strong>.246 21.091 35.868 67.149<br />

Kaynak: D.İ.E (Devlet İstatistik Enstitüsü)<br />

İlçelerdeki nüfusun yaş gruplarına göre dağılımı incelendiğinde özellikle 1990-2<strong>00</strong>0<br />

yılları arasında kırsal kesimde yaşayan <strong>12</strong>-19 yaş arası genç nüfusun artış gösterdiği<br />

görülmektedir. Ayrıca 1990 yılı ile 2<strong>00</strong>0 yılı nüfus sayımı sonuçlarından anlaşılacağı üzere<br />

toplam nüfustaki artış %20 dir. Bu artışın <strong>12</strong>-19 yaş grubuna uyarlanması durumunda %60<br />

oranında arttığı görülür. Buda ilimizde genç bir potansiyelin mevcut olduğunu<br />

göstermektedir. İlimizde istihdam imkanlarının yetersiz olması nedeni ile genç nüfus<br />

potansiyelimizin işgücü imkanından faydalanılamamaktadır. Türkiye de yaş gruplarına göre<br />

nüfusa baktığımızda en fazla nüfusun 10-19 yaş grubunda olduğunu görüyoruz. Daha sonra<br />

0-9 ve 20-29 en fazla nüfusun olduğu yaş grupları olarak görülmektedir. Doğu Anadolu<br />

Bölgesinde ve Muş ilinde en fazla nüfus 0-9 ile 10-19 yani genç nüfusun olduğu yaş grubunda<br />

186


görülmektedir. Doğu Anadolu Bölgesinde ve Muş ilinde çocuk ve genç nüfusun toplamı,<br />

toplam nüfus içinde oldukça fazla bir orana sahiptir.<br />

Son 65 yılda Türkiye’nin nüfusu yaklaşık 4 kat artış gösterirken ilimizin nüfusu 6-7<br />

kat artmıştır. İlde devamlı bir nüfus artışı görülürken en düşük yıllık nüfus artış hızı 1990-<br />

2<strong>00</strong>0 yılları arasında %18-20 arasında gerçekleşmiştir.1935 yılında Muş İli ülke nüfusu içinde<br />

%0,4‘ lük bir paya sahipken 2<strong>00</strong>0 yılında %0,7’lik bir paya sahip olduğu görülür. Bu da Muş<br />

İlinin nüfus artış hızının ülke ortalamasından daha yüksek olduğunu göstermektedir. Yine<br />

1935 yılında nüfusun yaklaşık %13’ü şehirde yaşarken özellikle 1945 yılından sonra kırsal<br />

kesimden şehre içe göçün gerçekleşmesinden dolayı şehir nüfusunda sürekli bir artış<br />

görüldüğü ve 2<strong>00</strong>0 yılında bu oranın %35,2’ye çıktığı görülmektedir.<br />

İlde iktisaden faal nüfusunun %53,7’si erkek, %46,3’ü ise kadın nüfusu<br />

oluşturmaktadır. Çalışan nüfusun işteki durumlarına göre dağıtımına bakıldığında ise<br />

%<strong>12</strong>,66’sı ücretli, %0,14’ü işveren, %22,9’u kendi hesabına çalışan, %64,3’ü ücretsiz aile<br />

işçisi olduğu görülmektedir. Tablo 4’ den de görüldüğü üzere, 1990 verilerine göre Muş’ta<br />

iktisaden faal nüfusun %84,5’i tarım ve ormancılıkta faaliyet göstermektedir.<br />

N.6.3.İl ve ilçelerde nüfus yoğunluğu:<br />

Şekil 118. Muş İli Alt Bölgelere Göre Şehir ve Köy Nüfusları<br />

I. alt bölgede nüfus yoğunluğu II. alt bölgeye göre daha fazla olup, km 2 ye I. Alt<br />

bölgede 68 kişi, II. Alt bölgede 46 kişi düşmektedir.<br />

N.6.4. Yer değiştirme olayları:<br />

Bu konuda çalışma yapılmamıştır.<br />

N.6.5. Turizm ve seyahat:<br />

Bu konu hakkında detaylı bilgiler (I )Turizm bölümünde verilmiştir.<br />

187


KAYNAKLAR:<br />

D.İ.E (Devlet İstatistik Enstitüsü)<br />

İl Tarım Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

İl Çevre ve Orman Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

İl Sağlık Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

188


O.AFETLER<br />

O.1.AFET OLAYLARI:<br />

Afet; yerleşim, üretim, altyapı,ulaşım, haberleşme gibi genel hayatın zorunlu vasıtaları<br />

ve akışını bozacak ölçüde aniden ve belirli bir süreç içerisinde<br />

meydana gelen doğal yer ve hava hareketleridir. Buna göre afet çeşitlerini şöyle<br />

sıralayabiliriz.<br />

1. Deprem<br />

2. Su Baskını<br />

3. Toprak Kayması<br />

4. Çığ<br />

5. Kuraklık<br />

6. Fırtına, Kasırga, Tayfun, Tornado<br />

7. Volkan Patlaması<br />

8. Yangın<br />

9. Baraj Patlaması<br />

10. Hava, Su, Çevre Kirlenmesi<br />

11. Sınai Kazalar<br />

<strong>12</strong>. Ulaşım Kazaları<br />

13. Med Cezir<br />

O.1.1. Depremler :<br />

Şekil 119. Muş Deprem Haritası<br />

189


İlimiz afetler yönünden hassas bir coğrafi konumda olup deprem , sel ve çığ gibi<br />

afetler önceki yılarda yaşanmıştır.<br />

İlimizde depremler;<br />

CAN HASARLI DEPREMLER:<br />

Çizelge 4. Muş İlinde Meydana Gelen Depremler<br />

TARİH : O.Z<strong>AM</strong>ANI: YERİ : ŞİDDETİ: KAYBI: BİNA :<br />

29.04.19<strong>03</strong> 01:46 Malazgirt /MUŞ 6.7 6<strong>00</strong> 450<br />

31.05.1946 05:<strong>12</strong> Varto/Hınıs/MUŞ 5.9 839 3<strong>00</strong>0<br />

07.<strong>03</strong>.1966 <strong>03</strong>:16 Varto/Hınıs/MUŞ 5.6 14 11<strong>00</strong><br />

19.08.1966 14:22 Varto/MUŞ 6.9 2396 2<strong>00</strong><strong>00</strong><br />

can ve maddi hasar yaşanmıştır.<br />

0.1.2. Heyelan ve Çığlar<br />

İlimiz karasal iklimin etkisinde olduğundan kışları oldukça yoğun kar yağışı<br />

almaktadır. Yoğun kar yağışları zaman zaman çığ tehlikesini de beraberinde getirmektedir. İl<br />

Merkezindeki Dere ve Kale Mahalleri Çığ ve heyelan bakımından hassas bölgelerdir.<br />

0.1.3. Seller :<br />

İlimiz Merkez Dere , Murat Paşa ve Kale mahalleri ile Sungu , Kırköy , karaağaçlı<br />

Beldeleri Kıyık , Üçdere , Subaşı , Kumluca , Eğirmenci Köyleri ve Bulanık Sultanlı ve<br />

Rüstemgedik Beldeleri sel yönünden hassasiyet arz etmektedir.<br />

0.1.4. Orman ve Otlak Yangınları :<br />

İlimizde afet niteliğinde orman yangınlarına son yıllarda rastlanılmamıştır. Ancak<br />

önceki yıllarda özellikle soğuk geçen kış ayları için yakacak amaçlı orman tahripleri üst<br />

düzeyde olup halen de bu amaçla orman tahribatı devam etmektedir. Ayrıca İhmal, tarla açma<br />

amacıyla da orman tahriplerine rastlanılmaktadır.<br />

0.1.5. Fırtınalar :<br />

İlimizde afet niteliğinde fırtına olayına rastlanılmamıştır. Özellikle kış mevsiminde<br />

yoğun kar ve tipi olayları meydana gelmekte fakat tahrip edici seviyelerde olmamaktadır.<br />

O.2. AFETLER VE SAĞLIK ZARARLARI :<br />

İlimizde komşu ülkelerle ortaya çıkabilecek bir savaşta kimyasal ve biyolojik silahlar<br />

ile nükleer silah etkilerinden etkilenecek konumdadır. İlimizde kimyasal ve biyolojik silah<br />

mevcut değildir.<br />

190


O.2.1 Kimyasal ve Biyolojik Silahlar :<br />

İlimizde biyolojik ve kimyasal silahlar bulunmamaktadır.<br />

O.2.2 Radyoaktif Maddeler :<br />

İlimizde Radyoaktif madde kazalarından veya kullanımından kaynaklanan zararların<br />

varlığı mevcut değildir.<br />

O.2.3 Denize Dökülen Petrol ve Tehlikeli Atıklar :<br />

İlimiz sınırları içerisinde deniz bulunmaması sebebiyle böyle bir tehlike söz konusu<br />

değildir.<br />

O.2.4 Tehlikeli ve Zararlı Maddeler :<br />

İlimizde tehlikeli ve zararlı maddeler olarak kabul edilen maddeler bulunmamaktadır.<br />

0.3. AFETLERİN ETKİLERİ VE YARDIM TEDBİRLERİ :<br />

0.3.1. Sivil Savunma Birimleri :<br />

-İl Kriz Merkezi<br />

-İl Sivil Savunma Müdürlüğü bünyesinde;<br />

1.Arama ve Kurtarma Ekibi<br />

2.İl Acil Yardım ve Kurtarma Ekipleri<br />

3.Sivil Savunma Teşkilleri<br />

-Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü bünyesinde;<br />

1.İl Acil Yardım Hizmet Gurupları,<br />

-Kamu Kurum ve Kuruluşları;<br />

-Sivil Savunma Servisleri Şeklinde örgütlenmiştir.<br />

0.3.2. Yangın Kontrol ve Önleme Tedbirleri :<br />

6/3150 Sayılı Tüzük ve Başbakanlık Koruyucu Güvenlik Özel Talimatı doğrultusunda<br />

yangın ve önleme tedbirleri alınmaktadır.<br />

0.3.3. İlk Yardım Servisleri :<br />

İlk Yardım servisleri 3.1 madde belirtilen teşkilatların bünyesinde ekipler şeklinde<br />

teşkilatlanmıştır.<br />

191


O.3.4. Afetzede ve Mültecilerin Yeniden İskanı:<br />

1990-1991 yıllarında yaşanan 1. Körfez Krizi sırasında ilimize gelen Kuzey Iraklı<br />

Mülteci aileler Muş İl Merkezine yaklaşık 10 km mesafede bulunan Köy-Kent te<br />

barındırılmıştır. Fakat daha sonra göçmenlerin geri dönmeleri sonucu köy-kent boşalmış ve<br />

konutların çoğu yıkılmıştır. Ayakta kalan konutlarda ise zorunlu nedenlerden dolayı<br />

köylerinden çıkan aileler barındırılmaktadır.<br />

İlimizde meydana gelen çeşitli afet olayları sonucu konutları yıkılan 7269 sayılı<br />

yasaya göre yaptırılan ve afetin türüne göre hak sahiplerine tahsis edilen konutların listesi<br />

aşağıya çıkarılmıştır.<br />

1966 YILI VARTO DEPREM AFETİ ÇALIŞMASI GENEL İCMALİ<br />

Tablo 48. Afet Çalışmaları Genel İcmali<br />

İLÇESİ<br />

Köyü<br />

(Adet)<br />

Toplam<br />

Afetzede<br />

Hak<br />

Sahipliği<br />

Kabul<br />

Edilen<br />

Hak<br />

Sahipliği<br />

İptal Edi<br />

Biten<br />

Konut<br />

2<strong>00</strong>1 yılı<br />

program<br />

olan<br />

konut<br />

Başlanmayan<br />

Konut<br />

Merkez 89 2142 1684 1058 1076 211 397<br />

Varto 86 5357 4476 931 3886 293 247<br />

Bulanık 59 1475 938 537 304 89 545<br />

Hasköy 15 1<strong>12</strong> 84 28 49 17 18<br />

Korkut 23 429 247 182 174 59 14<br />

Malazgirt 2 24 23 1 11 <strong>12</strong> -<br />

Toplam 274 9539 7402 2737 55<strong>00</strong> 681 <strong>12</strong>21<br />

192


MUŞ İLİ GENELİNDE MEYDANA GELEN, HEYELAN, SU BASKINI, ÇIĞ<br />

DÜŞMESİ vb. TABİ AFET ÇALIŞMASI GENEL İCMALİ<br />

Tablo 49. Tabi Afet Çalışması Genel İcmali<br />

İLÇESİ<br />

Köyü<br />

(Adet)<br />

Toplam<br />

Afetzede<br />

Hak<br />

Sahipliği<br />

Kabul Edi<br />

Hak<br />

Sahipliği<br />

İptal Edi<br />

Biten<br />

Konut<br />

2<strong>00</strong>1 yılı<br />

program<br />

olan<br />

konut<br />

Başlanmayan<br />

Konut<br />

Merkez 6 <strong>12</strong>48 1165 83 996 - 169<br />

Varto - - - - - - -<br />

Bulanık 3 56 51 5 - 17 34<br />

Hasköy 1 19 19 - 19 - -<br />

Korkut - - - - - - -<br />

Malazgirt 1 25 25 - - - 25<br />

Toplam 11 1348 <strong>12</strong>60 88 1015 17 228<br />

Tablo 50. Tabi Afet Genel Durumu<br />

İLİ İLÇESİ KÖYÜ MAH. AFET TÜRÜ<br />

Muş Merkez Suveran Hey<br />

Muş Merkez Suveran Hey<br />

Muş Merkez Suveran Hey<br />

Muş Merkez Suveran Dep<br />

Muş Merkez Tabank Dep<br />

Muş Merkez Tasoluk Dep<br />

Muş Merkez Toprakkale Bilir Hey<br />

Muş Merkez Toprakkale Bilir Hey<br />

Muş Merkez Ucdere Sb<br />

Muş Merkez Ucdere Sb<br />

Muş Merkez Umurca Dep<br />

193


Muş Merkez Üzeloğlu Dep<br />

Muş Merkez Yamaç Hey<br />

Muş Merkez Yarkaya koyu Hey<br />

Muş Merkez Yarkaya koyu Hey+çd<br />

Muş Merkez Yarkaya koyu Hey<br />

Muş Merkez Yarkaya koyu Hey<br />

Muş Merkez Yarpuzlu Dep<br />

Muş Merkez Yaygin Dep<br />

Muş Merkez Yesilce Dep<br />

Muş Merkez Yoncalioz Dep<br />

Muş Merkez Yuk.sizma Dep<br />

Muş Merkez Yurecik Hey<br />

Muş Varto Sisa mezr Çd<br />

Muş Varto Sisa mezr Hey<br />

Muş Varto Merkez Dep<br />

Muş Varto Kaygintas Dep<br />

Muş Varto A.hacibey Hey<br />

Muş Varto Acarkent Dep<br />

Muş Varto Agacalti Dep<br />

Muş Varto Agackopru Dep<br />

Muş Varto Agackorur Dep<br />

Muş Varto Akcatepe Dep<br />

Muş Varto Akkonak Dep<br />

Muş Varto Alabalik Dep<br />

Muş Varto Alabalik Çd<br />

Muş Varto Alniacik Dep<br />

Muş \/arto Armutkasi Dep<br />

Muş Varto Aş.alagoz Hey<br />

Muş Varto Aydinpinar Sb<br />

Muş Varto Bagici Dep<br />

Muş Varto Bağiçi<br />

Muş Varto Baltas Hey<br />

Muş Varto Besikkaya Mehmet Halit Dep<br />

Muş Varto Besikkaya Dep<br />

Muş Varto Boylu Kd<br />

Muş Varto Buzlugoze Dep<br />

Muş Merkez Karaağaç Dep<br />

Muş Merkez Karaağaç Çd<br />

Muş Merkez Karabey Kd<br />

Muş Merkez Karakale Kd<br />

Muş Merkez Karakale Kd<br />

Muş Merkez Kardesler Dep<br />

Muş Merkez Karlidere Hey<br />

Muş Merkez Karlidere Hey<br />

194


Muş Merkez Karlidere Hey<br />

Muş Merkez Kecidere Dep<br />

Muş Merkez Kepenek Dep<br />

Muş Merkez Kırköy<br />

Muş Merkez Kiyibasi Sb<br />

Muş Merkez Kiyibasi Sb<br />

Muş Merkez Kiyik Sb<br />

Muş Merkez Kiyik Sb<br />

Muş Merkez Kiyik Sb<br />

Muş Merkez Konakduzu Dep<br />

Muş Merkez Konukbekler Dep<br />

Muş Merkez Kosk Dep<br />

Muş Merkez Kumluca Dep<br />

Muş Merkez Nadasli Dep<br />

Muş Merkez Ogulbali Dep<br />

Muş Merkez Otac Dep<br />

Muş Merkez Saglik Çd<br />

Muş Merkez Saglik Çd<br />

Muş Merkez Savascilar Kalecik Hey<br />

Muş Merkez Savascilar Kalecik Hey<br />

Muş Merkez Savascilar Dep<br />

Muş Merkez Savascilar Hey<br />

Muş Merkez Savascilar Hey<br />

Muş Merkez Senova Sb<br />

Muş Merkez Senova Sb<br />

Muş Merkez Senova Dep<br />

Muş Merkez Serinova Kd+hey<br />

Muş Merkez Suboyu Dep<br />

Muş Merkez Suduragi Hey<br />

Muş Merkez Suduragi Hey<br />

Muş Merkez Sungu Sb<br />

Muş Merkez Suruguden Sandal Hey<br />

Muş Merkez Suruguden Sandal Hey<br />

Muş Merkez Suruguden Sandal Hey<br />

Muş Merkez Suruguden Sandal Hey<br />

Muş Merkez Suruguden Sandal Hey<br />

Muş Merkez Suruguden Sandal Hey<br />

Muş Merkez Sutluce Dep<br />

Muş Merkez Suveran Hey<br />

Muş Merkez Calapli Kd<br />

Muş Merkez Calapli Sb<br />

Muş Merkez Calapli Sb<br />

Muş Merkez Catbasi Dep<br />

Muş Merkez Cevizlidere Hey<br />

195


Muş Merkez Cevizlidere Hey<br />

Muş Merkez Cevizlidere Hey<br />

Muş Merkez Cevizlidere Hey<br />

Muş Merkez Cinarardi M.çök<br />

Muş Merkez Cinarardi M.çök+kd<br />

Muş Merkez Çukurbag Dep<br />

Muş Merkez Dagarasi Dep<br />

Muş Merkez Dagdibi Hey<br />

Muş Merkez Dagdibi Hey<br />

Muş Merkez Dagdibi Hey<br />

Muş Merkez Dagdibi Hey<br />

Muş Merkez Dagdibi Hey<br />

Muş Merkez Dagdibi Hey<br />

Muş Merkez Derecik Hey<br />

Muş Merkez Derecik Hey<br />

Muş Merkez Derecik Hey<br />

Muş Merkez Dereici Dep<br />

Muş Merkez Dilim<br />

Muş Merkez Donatım Hey<br />

Muş Merkez Donatım Hey<br />

Muş Merkez Dumlusu Hey<br />

Muş Merkez Dumlusu Hey<br />

Muş Merkez Dumlusu Hey<br />

Muş Merkez Dumlusu Hey<br />

Muş Merkez Durugoze Dep<br />

Muş Merkez Düzkışla Sb<br />

Muş Merkez Düzkışla Sb<br />

Muş Merkez Erciler Dep<br />

Muş Merkez Eralan Hey<br />

Muş Merkez Erencik Dep<br />

Muş Merkez Gokyazi Dep<br />

Muş Merkez Golkay Dep<br />

Muş Merkez Gudumlu<br />

Yk.mez<br />

ra<br />

Hey<br />

Muş Merkez Gudumlu<br />

Yk.mez<br />

ra<br />

Hey<br />

Muş Merkez Guneyik Dep<br />

Muş Merkez İçbogaz Dep<br />

Muş Merkez İlicalar Hey<br />

Muş Merkez İlicalar Hey<br />

Muş Merkez İlicalar Hey<br />

Muş Merkez İnardi Çd<br />

Muş Merkez İnardi Hey<br />

Muş Merkez İnardi Çd<br />

196


Muş Malazgirt Merkez<br />

Muş Malazgirt Aynalıhoca Hey<br />

Muş Malazgirt Aynalıhoca Hey<br />

Muş Malazgirt Aynalıhoca Sb<br />

Muş Malazgirt AynaIıhoca Hey<br />

Muş Malazgirt Aynalıhoca Hey<br />

Muş Malazgirt Bahce Hey<br />

Muş Malazgirt Bahce Hey<br />

Muş Malazgirt Bahce Hey<br />

Muş Malazgirt Balkaya Cat Sb<br />

Muş Malazgirt Balkaya Cat Sb<br />

Muş Malazglrt Guzelbaba Karadere Hey<br />

Muş Malazgirt Guzelbaba Karadere Hey<br />

Muş Malazgirt Molladerman Hey<br />

' Muş Malazgirt MoIlademıan Hey<br />

- Muş Malazgirt Molladerman Hey<br />

Muş Malazgirt Muryan Gurgure Hey<br />

Muş Malazgirt Muryan Gurgure Hey<br />

Muş Malazgirt Muryan Gurgure Hey<br />

Muş Malazgirt Nurettin Hey<br />

Muş Malazgirt Nurettin Hey<br />

Muş Malazgirt Nurettin Hey<br />

Muş Merkez Dep<br />

Muş Merkez Kale Hey<br />

Muş Merkez Kale Hey<br />

Muş Merkez Kale Hey<br />

Muş Merkez Kale Çd<br />

Muş Merkez Kale Çd<br />

Muş Merkez Kale Hey<br />

Muş Merkez Agarti Dep<br />

. Muş Merkez Agarti Hey<br />

Muş Merkez Akpinar Dep<br />

Muş Merkez Akpınar Dep<br />

Muş Merkez Alagon Dep<br />

Muş Merkez Alayli Dep<br />

Muş Merkez Alican Dep<br />

Muş Merkez Aligedik Dep<br />

Muş Merkez Altınova Dep<br />

Muş Merkez Aydingun Dep<br />

Muş Merkez Baglar Dep<br />

Muş Merkez Bahce Dep<br />

Muş Merkez Bakırcılar Dep<br />

Muş Merkez Besparmak Soguksu Hey<br />

Muş Merkez Besparmak Soguksu Hey<br />

197


Muş Merkez Bilek Dep<br />

Muş Merkez Bostankent Dep<br />

Muş Merkez Bozbulut Dep<br />

Muş Varto Kayalikale kd<br />

Muş Varto Kaynarca Dep<br />

Muş Varto Kocyatagi Sb<br />

Muş Varto Kocyatagi Dep<br />

Muş Varto Koprucuk Dep<br />

Muş Varto Kucuktepe Dep<br />

Muş Varto Kumlukiyi Dep<br />

Muş Varto Kusluk Hey<br />

Muş Varto Kusluk Hey<br />

Muş Varto LeyIek Dep<br />

Muş Varto Muratgoren Dep<br />

Muş Varto Ocakli Hey<br />

Muş Varto Ocakli Hey<br />

Muş Varto Oglakci Ş.yağ<br />

Muş Varto Omcali Asagi Dep<br />

Muş Varto Onpinar Dep<br />

Muş Varto Ozenc Dep<br />

Muş Varto Ozkonak Dep<br />

Muş Varto Ölçekli Dep<br />

Muş Varto Saglicak Kd<br />

Muş Varto Sazlica Dep<br />

Muş Varto Seki Seki mez. Kd<br />

Muş Varto Seki Karac Dep<br />

Muş Varto Sirasogutler Dep<br />

Muş Varto Tasci Dep<br />

Muş Varto \aşlıyayla Dep<br />

Muş Varto Tekneduzu Dep<br />

Muş Varto Tekneduzu Dep<br />

Muş Varto Tuzlu Dep<br />

Muş Varto Tuzlu Calica Dep<br />

Muş Varto Ucbulak Dep<br />

Muş Varto Ulusirt Hey<br />

Muş Varto Unaidi Cayirli Dep<br />

Muş Varto Y.hacibey Dep<br />

Muş Varto Yarlisu(kack Dep<br />

Muş Varto Yayikli Dep<br />

Muş Varto Yedikavak Dep<br />

Muş Varto Yesildal Sb<br />

Muş Varto Yesilpinar<br />

Karnacaws.<br />

Ka<br />

Hey<br />

Muş Varto Yesilpinar<br />

Karnacavus,k<br />

a<br />

Hey<br />

198


Muş Varto Yilanli Hey<br />

Muş Varto Yilanli Dep<br />

Muş Varto Yk.alagoz Dep<br />

Muş Varto Yuk.hacibey Dep<br />

Muş Varto Yurttutan Dep<br />

Muş Varto Zorabat Dep<br />

Muş Yağcılar Mercimek,kal Dep<br />

Muş Varto Callıdere Dervisan Dep<br />

Muş Varto Caycati Dep<br />

Muş Varto Caycati Dep<br />

Muş Varto Cayiryolu Dep<br />

Muş Varto Caylar nah. Dep<br />

Muş Varto Cayonu Dep<br />

Muş Varto Cobandagi Dep<br />

Muş Varto Çaltılı<br />

Muş Varto Dağcılar Dep<br />

Muş Varto Dallioz Merkez Dep<br />

Muş Varto Damoz Dep<br />

Muş Varto Degerli Dep<br />

Muş Varto Degerli Dep<br />

Muş Varto Degerli Sb<br />

Muş Varto Degerli Kd+hey<br />

Muş Varto Diktepeler Dep<br />

Muş Varto Doganca Dep<br />

Muş Varto Donertas Dep<br />

Muş Varto Dönmez<br />

Muş Varto Durucabulak Dep<br />

Muş Varto Mrk Dep<br />

Muş Varto Eryurdu Orta rnah Dep<br />

Muş Varto Eryurdu Surtazyan Dep<br />

Muş Varto Eryurdu Dep<br />

Muş Varto Gelintas Dep<br />

Muş Varto Gelintas Hey<br />

Muş Varto GoItepe Dep<br />

Muş Varto Goltepe Hey<br />

Muş Varto Gorgu Dep<br />

Muş Varto Gölyayla Dep<br />

i muş<br />

Varto Gölyayla Tirke Dep<br />

Muş Varto Gölyayla Varaj Dep<br />

Muş Varto Guzeldere Dep<br />

Muş Varto Haksever Tum mezralar Dep<br />

Muş Varto Haksever Tum mezralar Çd<br />

Muş Varto İcmeler Dep<br />

199


Muş Varto İlbey Dep<br />

Muş Varto Karakay Dep<br />

Muş Varto Karamese Dep<br />

Muş Varto Karapinar Dep<br />

Muş Varto Karapinar Dep<br />

Muş Varto Kartaldere Bertan Dep<br />

Muş Varto Kartaldere Kortegbil Dep<br />

Muş Varto Kartaldere Dep<br />

Muş Varto Kayadelen Dep<br />

Muş Varto Kayalidere Hey<br />

Muş Varto Kayalik Dep<br />

NOT: Kısaltmalar; Dep: Deprem, Hey: Heyelan, Sb: Su Baskını, Çd: Çığ Düşmesi,<br />

Kd: Kar Düşmesi, M.Çök: Malzeme Çökmesi, Ş.Yağ: şiddetli yağış’ı sembolize etmektedir.<br />

KAYNAKLAR:<br />

Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

İl Sivil Savunma Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

2<strong>00</strong>


P SAĞLIK VE ÇEVRE<br />

P.1. Temel sağlık hizmetleri:<br />

P.1.1. Sağlık kurumlarının dağılımı:<br />

İlde sağlık hizmetleri Sağlık Bakanlığına bağlı 6 Hastane,1 sağlık merkezi, 45 sağlık<br />

ocağı, 54 sağlıkevı, 1 verem savaş dispanseri ile yürütülmektedir. İl genelinde yataklı tedavi<br />

kurumlarındaki toplam yatak sayısı 670 iken yatak başına düşen nüfus sayısı 678’ dir. İlde<br />

toplam hekim sayısı 66 olup hekim başına düşen hasta sayısı 6874 dir. Toplam sağlık<br />

Personeli sayısı ise 237 dir. Sağlık hizmetleri hususunda, Türkiye genelinde yaşanan sorunlar<br />

Muş İlinde de yaşanmaktadır. Öncelikli olarak Muş ilinde görev yapan sağlık personeli<br />

sayısının artırılması gerekmektedir. Böylece sağlık personeli başına düşen hasta sayısı<br />

azalacağından daha verimli bir hizmet gerçekleşecektir. Ayrıca ilimizde yeterli sayıda uzman<br />

hekim olmadığından hastaların çoğu Üniversitelere bağlı tam teşekküllü hastanelerde tedavisi<br />

yapılmak üzere Elazığ, Diyarbakır, Van, Malatya ve Erzurum illerine sevk edilmektedir.<br />

Hastaneler:<br />

1- Muş Devlet Hastanesi<br />

2- 82. Yıl Muş Devlet Hastanesi (Eski S.S.K)<br />

3- Bulanık Devlet Hastanesi<br />

4- Malazgirt Devlet Hastanesi<br />

5- Varto Devlet Hastanesi<br />

6- Hasköy Devlet Hastanesi<br />

Sağlık Ocakları ( Muş Merkez):<br />

1- 1 Nolu Sağlık Ocağı<br />

2- 2 Nolu Sağlık Ocağı<br />

3- Sunay Sağlık Ocağı<br />

4- Zafer Sağlık Ocağı<br />

5- Sağlık Eğitim Merkezi<br />

Dispanserler( Muş Merkez):<br />

1- Verem Savaş Dispanseri<br />

Diğer ( Muş Merkez):<br />

201


Özel Sağlık Kuruluşları:<br />

1- Ana Çocuk Sağlığı<br />

2- Halk Sağlığı Laboratuarı<br />

İlimizde çeşitli branşlarda özel muayenehaneler bulunmaktadır. Korkut ilçesi hariç<br />

diğer ilçelerimizde devlet hastaneleri mevcuttur. Ayrıca bütün ilçelerimizde sağlık ocakları<br />

bulunmaktadır.<br />

Belde ve Köylerimizde ise sağlık ocakları ihtiyaç düşünülerek birkaç yerde mevcut<br />

bulunmaktadır.<br />

P.1.2. Bulaşıcı hastalıklar:<br />

2<strong>00</strong>4 YILI MUŞ İLİ BULAŞICI HASTALIKLAR VAKA TABLOSU<br />

Tablo 51. Hastalık İstatiği<br />

HASTALIK ADI<br />

VAKA SAYISI<br />

BOĞMACA 2<br />

KIZ<strong>AM</strong>IK 0<br />

TİFO 108<br />

<strong>AM</strong>İPLİ DİZANTERİ 13<br />

SERUM HEPATİT 10<br />

BRUSELLOSİS 34<br />

ŞARBON 2<br />

MENENGOKOKSİK 10<br />

BASİLLİ DİZANTERİ 2<br />

KUDUZ ŞÜPHESİ (Isırık) 199<br />

MENENGOKOKSİK 18<br />

TÜBERKÜLOZ 52<br />

BULAŞICI SARILIK 5<br />

ŞARK ÇIBANI 1<br />

Kaynak : İl Sağlık Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

P.1.2.1. İçme ve kullanma sularının sağlık durumu:<br />

202


İlimiz sınırları dahilinde bulunan içme kullanma suları periyodik olarak fiziksel,<br />

kimyasal ve bakteriyolojik tahlilleri yapılmakta olup, 2<strong>00</strong>2 yılı içerisinde sular hakkında<br />

yapılan analiz sonuçları aşağıya çıkarılmıştır.<br />

2<strong>00</strong>4 İçme Ve Kullanma Suları<br />

Tablo 52. İçme ve Kullanma Suları<br />

AYLAR BAKTERİYILOJİK KİMYASAL<br />

Uygun Uyg.Değil Toplam Uygun Uyg.Deği Toplam<br />

Ocak 27 0 27 2 2<br />

Şubat 32 0 32 0 0 0<br />

Mart 76 7 83 3 0 3<br />

Nisan 50 4 54 1 0 1<br />

<strong>May</strong>ıs 130 6 136 4 0 4<br />

Haziran 97 8 105 9 0 9<br />

Temmuz 174 11 174 0 0 0<br />

Ağustos 146 36 182 0 0 0<br />

Eylül 42 29 71 19 0 19<br />

Ekim 74 10 84 0 0 0<br />

Kasım 60 6 66 0 0 0<br />

Aralık 60 0 60 0 0 0<br />

TOPL<strong>AM</strong> 968 117 1074 38 0 38<br />

Kaynak : İl Sağlık Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

2<strong>03</strong>


P.1.2.2.Denizlerin sağlık durumu:<br />

İlimizde deniz bulunmamaktadır.<br />

P.1.2.3. Zoonoz Hastalıklar:<br />

İl Sağlık Müdürlüğünden alınan verilere göre il genelinde 2<strong>00</strong>4 yılında tespit edilen<br />

Brucella vak’ası 62, şarbon vak’ası ise 5 dir.<br />

P.1.3. Gıda hijyeni:<br />

İlimizde 20<strong>03</strong> yılı içerisinde gıda hijyeni ile ilgili yapılan kontrol ve analiz sonuçları<br />

aşağıya çıkarılmıştır. (2<strong>00</strong>4 Yılında gıda kontrolleri İl Tarım Müdürlüğüne devredildiğinden<br />

gerekli veriler elde edilememiştir.)<br />

Genel Muayene ( Organoleptik-Fiziksel ) : 4461<br />

Bakteriyolojik Tahlil : 69<br />

Uygun : 67<br />

Uygun Değil : 2<br />

İmal Yeri Kontrolü : 939<br />

Uygun : 934<br />

Uygun Değil : 5<br />

P.1.4. Aşı çalışmaları:<br />

Tablo 53: Aşı Oranları<br />

2<strong>00</strong>4 Yılı Aşı Oranları<br />

Aşı<br />

Tüm Yaş<br />

DBT- Folio 1 14826<br />

DBT- Folio 2 13419<br />

DBT- Folio 3 <strong>12</strong>689<br />

Kızamık 11896<br />

BCG 837<br />

Hepatit 1 14957<br />

Hepatit 2 <strong>12</strong>286<br />

Hepatit 3 8434<br />

Tetanos 2+ 4971<br />

Kaynak : İl Sağlık Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

Tablo 54: Aşı Kampanyası Sonuçları<br />

Aşı Kampanyası<br />

Toplam Aşılanan Çocuk Sayısı<br />

MOP-UP 1.TUR 57182<br />

MOP-UP 2.TUR 58067<br />

ÇFAG 1.TUR 57906<br />

ÇFAG 2.TUR<br />

Kaynak : İl Sağlık Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

58659<br />

204


İLÇE<br />

P.1.5. Bebek ölümleri:<br />

İL: MUŞ Ocak-Ağusos 20<strong>03</strong><br />

Tablo 55: Bebek Ölümleri<br />

Ölü<br />

doğum<br />

hızı<br />

(1<strong>00</strong>0de)<br />

Perinatal<br />

Ölüm<br />

Hızı<br />

(1<strong>00</strong>0de)<br />

Erken<br />

Neonatal<br />

Ölüm<br />

Hızı<br />

(1<strong>00</strong>0de)<br />

Geç<br />

Neonatal<br />

Ölüm<br />

Hızı<br />

(1<strong>00</strong>0de)<br />

Neonatal<br />

Ölüm<br />

Hızı<br />

(1<strong>00</strong>0de)<br />

Post<br />

Neonatal<br />

Ölüm<br />

Hızı<br />

(1<strong>00</strong>0de)<br />

Bebek<br />

Ölüm<br />

Hızı<br />

(1<strong>00</strong>0de)<br />

Merkez 4,16 <strong>12</strong>,47 8,31 9,14 17,46 17,46 34,91<br />

Bulanık 9,52 <strong>12</strong>,7 3,17 6,35 9,52 6,35 15,87<br />

Malazgirt 0 0 0 0 0 0 0<br />

Varto 0 23,26 23,26 0 23,26 15,5 38,76<br />

Hasköy 26,55 48,67 22,<strong>12</strong> 13,27 35,04 4,42 39,82<br />

Korkut 22,22 22,22 0 0 0 22,22 22,22<br />

İl<br />

Toplamı<br />

7,51 17,02 9,51 8,01 17,52 13,51 31,<strong>03</strong><br />

Kaynak : İl Sağlık Müdürlüğü 20<strong>03</strong><br />

P.1.6. Ölümlerin hastalık, yaş ve cins gruplarına göre dağılımı:<br />

Bütün Ölenlerin Yaş ve Cins Gruplarına Dağılımı<br />

Tablo 56. Bütün Ölümlerin Dağılımı<br />

ÖLÜMLERİN YAŞ CİNSİYET VE HASTALIĞA GÖRE<br />

DAĞILIMI<br />

Yaş<br />

Grupları<br />

Kalbin Diğer<br />

Hastalıkları<br />

Solunum Sisteminin<br />

Akut Enfeksiyonları,<br />

Semtomlar ve<br />

Tanımlanamayan<br />

Durumlar<br />

Bronşit,<br />

Amfizem astım<br />

Pnömoni<br />

Doğum<br />

Travması<br />

İç Salgı Bezleri<br />

Hastalıkları<br />

Erkek Kadın Erkek Kadın Erkek Kadın Erkek Kadın Erkek Kadın<br />

0 2 1 7 5 1 1<br />

1-4 1 1 3 3<br />

5-9 2<br />

10-14 2 1 1<br />

15-24 1<br />

25-44 1 1 1 3<br />

45-64 3 1<br />

65+ 5 1<br />

Kaynak : İl Sağlık Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

P.1.7. Aile planlaması çalışmaları:<br />

205


Tablo 57. Kontraseptif Kullanıcı Sayısı<br />

Kaynak : İl Sağlık Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

206


P.2. Çevre kirliliği ve zararlarından oluşan sağlık riskleri:<br />

P.2.1. Kentsel hava kirliliği:<br />

Hava kirletici madde türleri genel olarak; gaz ve dumanlar,asılı parçacıklar,kurşun ve<br />

aerosoller olarak sınıflandırılabilir. Başlıca hava kirliliği etkenleri karbon<br />

monoksit,parçacıklar,kükürtdioksitler, hidrokarbonlar ve nitrojen oksitlerdir.<br />

Hava kirliliğine yol açan karbondioksit,kükürtdioksit,aerosolller,azot oksitler vb. sera<br />

etkisi, sıcaklık terslenmesi,(üst hava katmanlarının alttaki hava katmanlarında daha sıcak<br />

olmasından dolayı hava durgunluğuna neden olması) iklim değişiklikleri, ozon tabakasında<br />

delinme, asit yağmurları ,sarımtırak yada gri renkli smog nedeni ile çevrenin sis perdesi ile<br />

kaplanması gibi pek çok çevresel sonuçlar doğurarak canlı organizmaları etkilemekte,ekolojik<br />

dengeyi bozmakta,pek çok canlı türünün neslinin tükenmesine neden olmakta ve tarihsel<br />

önem taşıyan kültürel değerlerimize zarar vermektedir.<br />

Hava kirliliğinin insanlar üzerindeki zararlı etkileri; akciğer ve kalp hastalıklarında<br />

artış, yorgunluk ve uyku hali yaratma, strese neden olma, soluk borusu ve akciğerde tahribat<br />

geçici ve kalıcı zehirlenme, pnömoni, anfizem, astım, göz, deri ve solunum yolu alerjileri,saç<br />

dökülmesi şek1inde sıralanabilir.<br />

İlimizde gerek kullanılan kömürün kükürtdioksit oranının yüksek olması., gerekse<br />

Halkın bilinçsizliği evsel nitelikli baca emisyonlarının hava kirliliğinde önemli rol<br />

oynamasına neden olmaktadır. "Ayrıca özel ve kamu sektörüne ait fabrikaların bacalarında<br />

filtre sistemlerinin yetersizliği yada olmaması Muş’ ta hava kirliliğini arttırmaktadır.<br />

P.2.2. Su kirliliği:<br />

Evsel ve endüstriyel kaynaklı atık sular ve Zirai amaçla kullanılan pestisitlerin yağmur<br />

suları ile sızması nedeniyle yer altı ve üstü su kaynakları kirlenmektedir. Bu konu ile ilgili<br />

olarak Sanayi kuruluşları uyarılmakta ve arıtma tesisi kurmalan yönünde hassasiyet<br />

göstermeleri istenmektedir.<br />

P.2.3. Atıklar:<br />

Evsel ve Sanayi kaynaklı atıkların çevre kirliliğinde önemli bir rol oynadığı<br />

bilinmektedir. Özellikle toprak tarafından parçalanması çok uzun bir süreç alan yapay ,büyük<br />

moleküllü organik maddeler hem su kaynaklarını tehdit etmekte hem de tarımsal alanlara<br />

zarar vermektedir.<br />

P.2.4. Gürültü:<br />

Gürültünün ilk sonucu işitme eşiğinin yükselmesidir. Gürültü şiddet ve süresine bağlı<br />

olarak kalıcı olmaktadır. İç kulakta tahribata sebep olarak işitme kaybına yol açmaktadır.<br />

Gürültünün kişilerde baş ağrısı ve strese de neden olduğu bilinmektedir.<br />

Yönetmelikte belirtilen değerlerin aşılması durumunda kalıcı sağırlık yada işitme<br />

güçlüğü yaşanmakta olduğu bilinmektedir. Şehrin büyümesi ve trafiğin yoğunlaşması<br />

gürültüyü arttırmıştır.<br />

207


P.2.5. Pestisitler:<br />

Tarımsal amaçlı olarak zirai mücadelede kullanılan pestisitler yağmur sularıyla<br />

çözünerek toprak altı su kaynaklarını kirletmektedir.<br />

P.2.6. İyonize radyasyondan korunma:<br />

Konu hakkında bilgi elde edilememiştir.<br />

KAYNAKLAR:<br />

İl Sağlık Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

İl Çevre ve Orman Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

208


R ÇEVRE EĞİTİMİ<br />

Muş ilinde, 16 adedi ana okulu ,419 adedi ilk öğretim okulu, 9 adet lise,13 adet<br />

mesleki ve teknik lise olmak üzere toplam 457 okul ve 2820 adet şube bulunmaktadır.<br />

Toplam öğrenci sayısı 81810 ve toplam öğretmen sayısı ise 2436 dır. Öğrencilerden 498 i ana<br />

okulunda, 74733 ü ilk öğretimde, 4380 i orta öğretim de 2199 u mesleki ve teknik liselerde<br />

öğrenim görmektedirler. Öğretmenlerden 23 ü ana okullarında, 2073 ü ilköğretim okullarında,<br />

152 si ortaöğretim okullarında ,188 tanesi de meslek,i ve teknik lise okullarında görev<br />

yapmaktadır. Mevcut okulların 83 ü şehir merkezlerinde, 374 ü ise köylerde bulunmaktadır.<br />

Şehir merkezlerinde okuyan öğrenci sayısı 31426, görev yapan öğretmen sayısı <strong>12</strong>14 iken<br />

köylerde öğrenci sayısı 5<strong>03</strong>84 ve öğretmen sayısı ise <strong>12</strong>22 dir.. Muş’ta ayrıca ve Fırat<br />

Üniversitesine bağlı bir adet Meslek Yüksek Okulu mevcut olup toplam 15 bölümü vardır.<br />

Tablo 58. Okullarda Bulunan Öğrenci Sayısı<br />

OkulÖncesi Eğitim<br />

Erkek<br />

Kız<br />

İlköğretim<br />

Erkek<br />

Kız<br />

Düz Lise<br />

Erkek<br />

Kız<br />

Mes.ve Tek.Lise<br />

Erkek<br />

Kız<br />

Meslek Yük.Okulu<br />

Erkek<br />

Kız<br />

Toplam Şehir Köy<br />

498<br />

402<br />

96<br />

266<br />

216<br />

50<br />

232<br />

186<br />

46<br />

74733<br />

47335<br />

27398<br />

4380<br />

3461<br />

919<br />

2199<br />

1832<br />

367<br />

588<br />

469<br />

119<br />

24811<br />

17319<br />

7492<br />

4097<br />

3227<br />

870<br />

2116<br />

1765<br />

351<br />

588<br />

469<br />

119<br />

49922<br />

3<strong>00</strong>16<br />

19906<br />

283<br />

234<br />

49<br />

83<br />

67<br />

16<br />

-<br />

-<br />

-<br />

Kaynak:D.İ.E.<br />

İl Milli Eğitim Müdürlüğü 20<strong>03</strong><br />

R.1. Kamu kurumlarının çevre eğitimi ile ilgili faaliyetleri:<br />

İlimizde çevre eğitimi ile ilgili faaliyetler maalesef yeterli düzeyde değildir. Bu<br />

konuda kamu kuruluşlarının yaptığı faaliyetler hakkında tarafımıza bilgi ulaşmamıştır. Yalnız<br />

Milli Eğitim Müdürlüklerine bağlı okullarda bakanlık müfredatı gereği çevre eğitimi dersleri<br />

verilmektedir.<br />

Muş İl Çevre Müdürlüğünün Çevre Eğitim Çalışmaları:<br />

İlimizde Ocak- Aralık 2<strong>00</strong>4 döneminde yapılan eğitim çalışmaları yoğun şekilde<br />

devam ettirilmiştir. Bu bağlamda;<br />

A)Yerel yöneticilere ÇED Yönetmeliği, Katı atıkları Kontrol Yönetmeliği ve Su<br />

Kirliliği Kontrol Yönetmeliği Hakkında bilgilendirme toplantıları:<br />

Bu çerçevede; yerel yöneticilere (il-ilçe ve belde belediyeleri) ÇED Yönetmeliği, Katı<br />

209


Atıkları Kontrol Yönetmeliği,Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği hakkında il ve ilçe<br />

merkezlerinde bilgilendirme toplantıları yapılmıştır. Tüm yerel yöneticilerin katıldığı<br />

toplantılar il ve ilçe merkezlerinde yapılarak yönetmeliklerin uygulama çalışmaları hakkında<br />

bilgiler verilmiştir.<br />

Ayrıca zaman zaman yerel yöneticilerle bire-bir görüşmelerde bulunularak çevre<br />

mevzuatı hakkında bilgiler verilmiş, görüş alış-verişinde bulunulmuştur.<br />

B)İlimizde 5 Haziran Dünya Çevre Günü Etkinlikleri ( 5-<strong>12</strong> Haziran):<br />

5-<strong>12</strong> HAZİRAN 2<strong>00</strong>4 DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ ve HAFTASI KUTL<strong>AM</strong>A<br />

PROGR<strong>AM</strong>I<br />

5 HAZİRAN 2<strong>00</strong>4- Cumartesi :<br />

Saat: 10:30Atatürk Anıtına Çelenk Konulması(İl Çevre ve Orman Müdürlüğü) 5 Haziran<br />

2<strong>00</strong>4 Cumartesi günü Hükümet Konağının önünde bulunan Atatürk Anıtına çelenk konuldu.<br />

6 HAZİRAN 2<strong>00</strong>4 Pazar :<br />

Saat:18:<strong>00</strong> Filiz - FM Radyosunda Çevre Günü ve Haftası Programı<br />

7 HAZİRAN 2<strong>00</strong>4 Pazartesi :<br />

Çevre Yürüyüşü :<br />

Saat: 09:30 - Çevre Yürüyüşü (Hükümet konağının önünden başlayarak Cumhuriyet<br />

caddesini takiben Belediye önündeki Park Lokantası tören alanında sona erecek)<br />

Açılış Töreni :<br />

Yer: Atatürk Parkı Bahçesi (Park Lokantası)<br />

Bu açılış törenine tüm kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, sivil toplum<br />

örgütleri ve Milli Eğitime Bağlı Okullar davet edilmiştir.<br />

Saat: 10:30<br />

- İstiklal Marşı<br />

- İzci Grubu tarafından Çevre Andının okunması<br />

- İl Çevre ve Orman Müdürü : Sn. Rifat NEHİR’ in konuşması<br />

- Muş Valisi : Sn. Yıldırım KARTAL’ In konuşmaları (dilerlerse)<br />

Konuşmalardan sonra çevre haftası etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen resim, şiir,<br />

kompozisyon dallarında dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi.<br />

Ödül törenini müteakip İl Gençlik ve Spor Müdürlüğünün Folklor ekibinin oyunları<br />

sergilemesiyle toplantı sona erdi.<br />

Toplantının ardından tüm katılımcıların iştirakiyle Halk Eğitim Müdürlüğü binasının<br />

önünden Belediye Sarayına kadar çevre yürüyüşü yapıldı.<br />

210


Ödül Töreni :<br />

- Resim, Şiir, Kompozisyon, ve Çevreye Duyarlı Kişilere Ödüllerinin verilmesi<br />

- “Uygulamalı Çevre Eğitimi”ne katılan okulların Ödül Töreni<br />

- İl, İlçe ve Beldelerde Milli Eğitime bağlı bütün okullar ile belediyelerin işbirliği<br />

içerisinde, bulundukları mahallerde çevre temizliğinin yapılması<br />

Sinevizyon Gösterileri :<br />

Saat: 20:<strong>00</strong> Belediye Önündeki alanda “Slaytlarla Muş” konulu gösteri<br />

8 HAZİRAN 2<strong>00</strong>4 Salı :<br />

Saat : 14:<strong>00</strong> Çevre Koşusu ( Dörtyol Kavşağından başlayarak– Muş Belediyesinin önüne<br />

gelinecek, Belediye önünden İstasyon Caddesini müteakip Dörtyol Kavşağında sona erecek)<br />

Atletizm Yarışması:<br />

8 Haziran Salı günü saat: 14:<strong>00</strong> İl Gençlik ve Spor Müdürlüğünün belirlediği<br />

yarışmacıların katıldığı yarışma yapıldı. Yarış Dörtyol Kavşağından başlayarak– Muş<br />

Belediyesinin önüne gelindi ve Belediye önünden İstasyon Caddesini müteakip Dörtyol<br />

Kavşağında sona erdi. Yarış sonunda dereceye girenlere ödüller verildi.<br />

Saat : 15:<strong>00</strong> Bisiklet Yarışı ( Dörtyol Kavşağından başlayarak- Tren garına, Tren Garından<br />

tekrar Dörtyol Kavşağında sona erecek)<br />

Saat : 20:<strong>00</strong> Atatürk Çocuk Parkında; Bisiklet Yarışı ve Çevre Koşusu Ödül Töreni ve<br />

Çevre Konulu Slayt ve Sinevizyon Gösterisi<br />

9 HAZİRAN 2<strong>00</strong>4 Çarşamba :<br />

Saat:10:<strong>00</strong> 80. Yıl Cumhuriyet Hatıra Ormanına teknik gezi ve inceleme<br />

Saat :20:<strong>00</strong> Hükümet Konağı civarında; Çevre Konulu Slayt ve Sinevizyon Gösterisi<br />

10 HAZİRAN 2<strong>00</strong>4 –Perşembe :<br />

Saat:14:<strong>00</strong> Muş Belediye Başkanlığı personellerine İlimizdeki Çevre Sorunları Konulu Panel<br />

ve Sinevizyon Gösterisi<br />

11 HAZİRAN 2<strong>00</strong>5 Cuma :<br />

Saat :14:<strong>00</strong> Öğrencilerin Çevre ve Karne Şenliği ( Tüm Okulların Katılabileceği)<br />

Yer : İl Çevre ve Orman Müdürlüğü Fidanlığı<br />

<strong>12</strong> HAZİRAN 2<strong>00</strong>4 Cumartesi :<br />

Saat: 08:<strong>00</strong><br />

Toplanma Yeri: Hükümet Konağı Önü<br />

211


-Çevre Müdürlüğü personeli, Muş Çevre Koruma Vakfı Müdürlüğü personeli,<br />

Jandarma Çevre Timi, Kültür, Turizm ve Çevre Gönüllüleri Derneği, MUDOSK (Muş<br />

Dağcılık ve Doğa Sporları Kurtarma Kulübü) ,Muş Acılar ve Atıcılar Derneği, İzci Gurubu<br />

ve Çevre Gönüllülerinin Küçük Hamurpet Gölüne Çevre Gezisi<br />

Dağ Gezisi:<br />

<strong>12</strong> Haziran Cumartesi günü tüm personelimizin, kamu kurum ve kuruluş<br />

temsilcilerinin katıldığı Muş İlinin doğal zenginliklerini tanıma ve koruma amaçlı dağ gezisi<br />

yapıldı. Gezi Hamurpet göllerinin bulunduğu Akdoğan Dağına yapıldı.<br />

Yerel Basında Çevre Haftası:<br />

"5 Haziran Dünya çevre Günü ve Haftası" etkinlikleri çerçevesinde "Çevre Sorunları<br />

ve Sorunların çözümü" konulu yazılar yazılarak ilimizde yayın yapan yerel gazetelere<br />

gönderilmiş ve yayımlatılmıştır. Ayrıca çevre konulu anekdotlar yerel yayın yapan radyolara<br />

gönderilmiş ve pasajlar halinde okutturulmuştur.<br />

C) Anız Yakmaları İl e İlgili Seminerler:<br />

İlimizde Temmuz- Aralık 2<strong>00</strong>4 döneminde de eğitim çalışmaları yoğun şekilde devam<br />

ettirilmiştir. Bu bağlamda;<br />

Temmuz ve Ağustos aylarında anız yakmalarının önlenmesi ve çevre kirliğinin asgari<br />

seviyeye çekilmesi için alınan Mahalli Çevre Kurulu Kararı ve bu karara istinaden İl<br />

merkezinde ve ilçe merkezlerinde yerel yöneticiler, köy muhtarları ve köy imam-hatiplerine<br />

eğitim seminerleri verilerek halkın duyarlılığının artması daha bilinçli çevreci olmaları<br />

sağlanmaya çalışılmıştır. Verilen seminerlere katılımın fazla olması bu konudaki çalışmaların<br />

verimli olmasını ve daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlamıştır.<br />

Şekil <strong>12</strong>0.Muş Halk Eğitim Merkezinde Verilen Seminerlerinden Biri<br />

Bu seminerlerde sadece anızlar değil diğer önemli çevre sorunları da ( orman<br />

yangınları, su kirlilikleri, hava kirlilikleri, doğal bitki örtüsü v.b.) anlatılarak eğitimin daha<br />

etkili olması amaçlanmıştır.<br />

2<strong>12</strong>


Yılın belli dönemlerinde eğitim amaçlı yazılar yazılarak yerel gazetelerde<br />

yayınlatılarak halkın daha bilinçli daha özverili çevreci olmaları sağlanmaya çalışılmıştır.<br />

D) Avrupa Yeşil Hareket Haftası:<br />

Okullarda Eğitim Çalışmaları:<br />

16-22 Eylül 2<strong>00</strong>4 tarihleri arasında yapılan “Avrupa Yeşil Hareket Haftası”<br />

etkinlikleri çerçevesinde 3 gün boyunca 6 İlk öğretim okulunda eğitim seminerleri ve<br />

sinevizyon gösterileri yapıldı.<br />

YEREL BASINDA( RADYO, GAZETE ) YEŞİL HAREKET:<br />

Hafta boyunca yerel radyo ve gazetelerde yeşil hareket haftası ile ilgili konular ve<br />

anekdotlar yayınlatıldı.<br />

Yine bu hafta etkinlikleri çerçevesinde 1 gün orta öğretim öğrencilerine yönelik panel<br />

düzenlenerek çevre konusunda duyarlılık sağlanmaya çalışılmıştır.<br />

SLAYT GÖSTERİMİ, FOTOĞRAF SERGİSİ<br />

17 Eylül Cuma :<br />

Tüm halka açık Muş İlinin doğa güzellikleri ve yeşil alanlarının sergilendiği fotoğraf<br />

sergisi ve slayt gösterimi (Yer: Özel İdare Üç Yıldızlı Otel Sergi salonu )<br />

- Saat : 09:<strong>00</strong>- 18:<strong>00</strong> arası<br />

OTOMOBİLSİZ KENT GÜNÜ( BİSİKLET / YÜRÜME GÜNÜ)<br />

19 Eylül Pazar :<br />

İl Müdürlüğümüz ile Emniyet Müdürlüğünün Koordinasyonu ile 19 Eylül Pazar günü<br />

saat 09:<strong>00</strong>- 17:<strong>00</strong> arası;<br />

Dörtyol kavşağı – Belediye Binası önü güzergahının motorlu taşıt trafiğine kapatılarak<br />

( istasyon caddesinin tek yönü ) motorlu araç trafiğine kapatıldı. Trafiğe kapatılan yolda yaya<br />

ve bisikletliler günün keyfini yaşamaya çalıştılar.<br />

213


Şekil <strong>12</strong>1.Otomobilsiz Kent, Bisiklet ve Yürüme Günü Etkinlikleri<br />

UYGUL<strong>AM</strong>ALI ÇEVRE EĞİTİMİ PROJESİ:<br />

Ayrıca 2<strong>00</strong>2-20<strong>03</strong> eğitim öğretim yılını kapsayan ve İl Çevre Müdürlüğü, Çevre<br />

Koruma Vakfı ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü arasında 29.11.2<strong>00</strong>2 tarihinde “Uygulamalı<br />

Çevre Eğitimi Projesi” protokolü imzalanarak dönem boyunca eğitim çalışmalarının<br />

yapılması karara bağlandı. Bu bağlamda; 2<strong>00</strong>2-20<strong>03</strong> Eğitim – Öğretim yılında Muş<br />

merkezdeki 6 İlk Öğretim Okulunda, 20<strong>03</strong>-2<strong>00</strong>4 Eğitim – Öğretim yılında Muş merkezdeki<br />

6 İlk Öğretim Okulu İlçe Merkezlerinden 1 er okul olmak üzere toplam 11 okulda ve 2<strong>00</strong>4-<br />

2<strong>00</strong>5 Eğitim – Öğretim yılında Muş merkezdeki 6 İlk Öğretim Okulu İlçe Merkezlerinden 2<br />

şer okul olmak üzere toplam 18 okulda Çevre Eğitim Seminerleri verilmiştir.<br />

R.2. Çevre İle ilgili kuruluşlar ve faaliyetleri:<br />

R.2.1. Vakıflar:<br />

MUŞ ÇEVRE KORUMA VAKFI:<br />

Vakfımız 22.08.1990 tarihinde kurulmuş olup faaliyetlerini Hükümet Konağının<br />

zemin katında sürdürmektedir.<br />

A)Hangi amaçları gerçekleştirmek için kurulmuştur:<br />

a)- İlin doğal, tarihi ve kültürel çevre ile ilgili değerlerinin belirlenmesi, tanıtılması<br />

ve korunması için gerekli çalışmaları yapmak,<br />

b)- Çevre eğitimi ve çevre bilincinin yerleşmesi için tanıtıcı faaliyetler yapmak ve<br />

yaptırmak, bu amaçla kurslar açmak ve her seviyede çevre eğitimini teşvik etmek, desteklemek,<br />

öğrencilere çevre değerlerini koruyucu değer yargılarının gelişmesine katkıda bulunmak.<br />

'<br />

c)- Çevre konuları ile ilgili kongre, panel, konferans ve seminerler hazırlamak ve<br />

214


hazırlananlara katılmak.<br />

d)-Çevre sorunlarının çözümü için; özel sektörün, üniversitelerin, diğer ilgili kişi ve<br />

kuruluşların aktif katılımını sağlamada yardımcı olmak. .<br />

e)- Çevreyi koruyucu, çevre kirliliğini önleyici araştırmalar yapmak ve yaptırmak,<br />

hayvan ve bitki nesillerinin ıslahı ve korunması için yapılacak çalışmalara katkıda bulunmak.<br />

f)- Çevre araştırmalarında ve kirlilik tesbitinde "kullanılacak her türlü araç ve gereçlerin<br />

sağlanmasında yardımcı olmak.<br />

g)- Çevre ile ilgili çeşitli önlemlerin yapılmasını sağlamak için gezici ve sabit laboratuvarlar<br />

kurmak ve kurulmasına katkıda bulunmak.<br />

h)- Çevreyi koruyucu ve çevre kirliliğini önleyici her türlü projeyi yapmak veya<br />

yaptırmak, desteklemek ve bununla ilgili proje yarışmaları düzenlemek.<br />

i)- Amacın gerçekleştirilmesi için gereken diğer her türlü tedbiri almak.<br />

B)Gelir kaynakları:<br />

a)- Vakfın amacına yönelmiş tesis, şirket ve organizasyonların işletilmesindegider<br />

karşılığı olarak alınan ücretlerle bu işletmelerden sağlanan ayni ve nakdi gelirler.<br />

b)- Vakfın yararına düzenlenecek balo, konser, defile, kurs ve benzeri her-türlü<br />

organizasyonların gelirleri.<br />

c)- Vakfın menkul ve gayrimenkul mallarınınkiralanmasından ve satışlarından ve<br />

mevduatının faizlerinden sağlanan gelirlerdir denilmektedir.<br />

Vakfın şimdiki aşamadaki gelirleri;<br />

- Egsoz emisyon ölçümleri gelirleri,<br />

C) Kuruluşun teşkilatlanması:<br />

Muş İl merkezi düzeyinde teşkilatlanmıştır. İlçelerde kuruluşu yoktur.<br />

D) Personel durumu: . .<br />

Vakıfta 1 Sorumlu Müdür, 2 teknisyen olmak üzere 3 kişi çalışmakta olup, bunlar 1<br />

Çevre Sağlık Teknisyeni(Müdür), 1 Motor Teknisyeni, 1 Egzoz Emisyon Ölçüm Teknisyeni<br />

olarak istihdam edilmektedir.<br />

E)Vakfımızın halen Yönetim Kurulu şu isimlerden oluşmaktadır:<br />

Çizelge 5. Vakıf Yönetim Kurulu<br />

215


S.No: Adı Soyadı: Ünvanı: Vakıftaki Görevi:<br />

1- Yıldırım KARTAL Vali Başkan<br />

2- Rifat NEHİR Çevre ve Orman Müdürü Üye<br />

3- Yavuz İÇYER Milli Eğitim Müdürü Üye<br />

4- Ayhan UÇAK Bay. İsk Müdürü Üye<br />

5- Abdurrahim ÖZARSLAN Tarım Müdürü Üye<br />

6- Gıyasettin YALÇINER Kültür ve Turizm Müdürü Üye<br />

7- Tahsin DEMİREL San.Tic. Od.Bşk Üye<br />

8- Selami TIRPANCI Ziraat Od. Bşk. Üye<br />

Çevre Koruma Vakfının 2<strong>00</strong>4 Yılı Faaliyet Raporu:<br />

2<strong>00</strong>4 YILINDA YAPILAN EGZOZ EMİSYON ÖLÇÜM ÇALIŞMALARI<br />

2<strong>00</strong>4 yılında İlimiz merkez ve ilçelerinde yaklaşık 25<strong>00</strong> motorlu araç kontrol<br />

edilip,uygunluk pulu olan egzoz emisyon ölçüm pulu verilmiştir.<br />

Egzoz emisyon ölçümlerinde Çevre ve Orman Bakanlığından temin edilen motorlu<br />

taşıt egzoz emisyon ruhsatı ve egzoz emisyon ölçüm pulu kullanılmaktadır. 2<strong>00</strong>4 yılı için<br />

geçerli olan egzoz emisyon ölçüm bedeli <strong>12</strong>.<strong>00</strong>0.<strong>00</strong>0 TL olduğundan bu bedelin 6.<strong>00</strong>0.<strong>00</strong>0 TL<br />

egzoz emisyon ölçüm pulu bedeli olarak Türkiye Çevre ve Orman Bakanlığının hesabına<br />

aktarılmaktadır.<br />

2<strong>00</strong>4 yılı içerisinde yaklaşık 25<strong>00</strong> adet egzoz emisyon ölçüm puluna karşılık toplam<br />

30.<strong>00</strong>0.<strong>00</strong>0.<strong>00</strong>0.-TL kazanılmıştır.<br />

2<strong>00</strong>4 yılı içerisinde egzoz emisyon ölçüm pulu bedeli olarak yaklaşık 15.<strong>00</strong>0.<strong>00</strong>0.<strong>00</strong>0<br />

TL’nin Çevre ve Orman Bakanlığı Döner Sermaye hesabına aktarılmıştır.<br />

2<strong>00</strong>2 yılına ait egzoz emisyon ölçüm yetki belgesi bedeli olarak 1.<strong>00</strong>0.<strong>00</strong>0.<strong>00</strong>0.TL’ nin<br />

Çevre Bakanlığı döner sermaye işletmesi hesabına aktarılmıştır. 2<strong>00</strong>4 yılına ait yetki belgesi<br />

tekrar alınmamış eski belge üzerinden çalışılmaya devam edilmiştir.<br />

ÇEVRE DÜZENLENMESİ İLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR<br />

1-İlimiz valilik binasının giriş kısmını ve hükümet konağının çevresindeki görüntü<br />

kirliliğini önlemek için gerekli olan çevre düzenlenmesi ve onarımı yapılmıştır.<br />

2-İlimiz şehir stadyumun yanında bulunan Atatürk Gençlik merkezinde gençlere çevre<br />

bilincini aşılamak ve daha duyarlı bir gençlik için örnek çevre düzenlenmesi ve onarılması<br />

yapılmıştır.<br />

3-İlimiz merkezinde bulunan hava şehitliğinin genel görünümünü ve çevre<br />

düzenlemesi için gerekli olan tadilat çalışmaları yapılmıştır.<br />

R.2.2. Dernekler:<br />

216


MUŞ GENÇLİĞİ KÜLTÜR, TURİZM VE ÇEVRE GÖNÜLLÜLERİ<br />

DERNEĞİ:<br />

Kuruluş Tarihi: 16.<strong>12</strong>.2<strong>00</strong>2<br />

DERNEĞİN ADI : Muş Gençliği, Kültür, Turizm ve çevre gönüllüleri derneği.<br />

DERNEĞİN MERKEZİ : Kız Meslek lisesi karşısı Zengök oteli arkası /MUŞ<br />

DERNEĞİN ŞUBESİ: Derneğin şubesi yoktur.<br />

DERNEĞİN <strong>AM</strong>ACI: Kültür, Turizm ve çevre hizmetleri alanmdaki faaliyetlerini<br />

desteklemek, yaygınlaştırmak, geliştirmek ve tanıtmaktır. Muş ili ilçeleri ve çevresinin<br />

kültürünü yaşatmak, Turizm imkanlarını geliştirmek Kentsel ve kırsal alanda arazinin ve<br />

doğal kaynakların en uygun şekilde kullanılması ve korunması ile her türlü çevre kirliliğinin<br />

önlenmesi için üyelerinde çevre, Turizm ve kültür bilinci oluşturarak ve geliştirerek<br />

bilgilendirilmelerini sağlamak ve tanıtmaktır.<br />

<strong>AM</strong>ACINI GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN DERNEKÇE SÜRDÜRÜLECEK<br />

ÇALIŞMA KONULARI VE BİÇİMLERİ:<br />

a-Halk, sanat müziği koroları ve folldor ekibi kurmak.<br />

b-Üyelerimizi turizm faaliyetlerinden yararlandırmak.<br />

c-Turizm konularında çeşitli kurslar açmak. Eğitim programları düzenlemenin yanı sıra yurt<br />

içi ve yurt dışı geziler tertiplemek veya katılmak.<br />

d-Gerekli mercilerden izin alınarak Kültür, Turizm ve çevre ile ilgili çeşitli yayınlar yapmak<br />

ve satmak.<br />

e-Kültür, Turizm ve çevre fualiyetleri için gerekli gayrimenkul ve menkul sahibi olmak,<br />

kiralamak.<br />

f-Kültür, Turizm ve Çevre müdürlüklerinin ödeneği olmayan her türlü ihtiyaçlarını<br />

karşılamak.<br />

g-Üyeler için lokal açmak ve işletmek.<br />

h-Bö1gemizin Kültürel güzellikteri ve Çevre değerlerinin ortaya çıkarılması için gerekli<br />

inceleme ve araştırma yapmak ve yaptırmak.<br />

i-Amaç ve hizmet konuları ile gelir arttırıcı projeler için ortaklık1ar, iktisadi işletmeler, sosyal<br />

ve yardımlaşma sandığı kurmak ve işletmek. Sosyal ve Kültürel etkinliklerde bulunmak Aynı<br />

amaç ve çalışma konuları doğrultusunda faaliyet gösteren diğer dernekler ile işbirliği yapmak,<br />

işbirliğini özendirmek, gerektiğinde federasyon ve konfederasyon şeklinde teşkilat1anmak.<br />

j-Muş Kültür, Turizm ve Çevre bilincinin oluşması, gelişmesi için çeşitli etkinlik1erde<br />

bulunmak, Fotoğraf, film, slayt, dia, sergi, temsil, gösteri, tiyatro, panel, konser, konferans,<br />

geri, festival ve toplantılar düzenlemek.<br />

217


k-Muş Kültür, Turizm, çevre, insan ve tabiat, kent hayatı sorunları ile ilgili eleştiri, görüş ve<br />

önerilerini haber ve yayın organları yoluy1a kamu oyuna duyurmak.<br />

1- Yurtiçı ve yurt dışında yapılacak olan Tıyatro, halk oyunları, çevre ve kültürel faaliyetlerde<br />

bulunan derneklerle işbirliği yapmak.<br />

m-Tarihi ve Millı günlerimizde derneğm her türlü faalıyetlerını seferber ederek, özel<br />

bağlantılı olarak yetkili makam1arla iş birliği yaparak içeride ve dışarıda ilimizi en iyi<br />

şekilde temsil etmek.<br />

n-Kültür, Turizm ve Çevre şenlikleri çerçevesinde (tiyatro, halk müziği, sanat müziği, şiir,<br />

kompozisyon yarışmaları düzenlemek.)<br />

o-Üyeler arasında iletişim kurmak değişik vesilelerle derneğin genel amaçları doğrultusunda<br />

üyeleri ve duyarlı kesimleri bir araya getirerek sosyal, kültürel ve çevre ile ilgili etkinlikler<br />

yapmak dernek etkin1iklerini üyelere ve kamuoyuna yansıtmak amacıyla gerekli mercilerden<br />

izin almak süreti ile gazete, dergi, bülten gibi süreli veya süresiz yayınlar çıkarmak.<br />

ö-Dernek herhangi bir siyasi parti veya örgüt ile işbirliği yapamaz. Ancak, Siyasi parti<br />

yöneticilerine ve parlamentodaki halk temsilcilerine, gençlik alanını doğrudan veya dolaylı<br />

olarak i1gilendiren konularda görüş ve isteklerini belirtir.<br />

p-Dernek üyelerinden maddi durumu düşük olan velilerin öğrencilerine yardım etmek.<br />

r-Muş gençliğini kötü alışkanlıklardan kurtarmak için gerekli etkinliklerde bulunmak.<br />

Muş İli, İlçeleri ve çevrenin Kültür ve Turizm imkanlarının geliştirilmesi yöresel<br />

giyim, müzik, folkorunun, Kültürünün canlandırılması yılın belirli günlerinde Kültür, Turizm<br />

ve çevre konulu festival, gösteri, yarışma, sergiler düzenlemek, Turistik ve Kültürel<br />

değerlerinin korunması, tanıtı1ması çevrenin temizlik ve düzeninin öneminin an1atılması,<br />

konaklama, yeme, içme, eğlence sağlanması, Türkiye'ye, lIimizi tanıtmak amacıyla gelen<br />

yabancı ve yerli basın mensupları, Televizyon ekipleri Tur operatörleri ve Temsilcilerinin<br />

tanıtma faaliyetlerinde yardımcı olmak, Muş İli ve ilçelerinin Kültürel Turistik ve çevre<br />

güzelliğinin tanıtımını sağlayıcı her türlü kart, broşür, rehber, Plan, harita, el kitabı, Dergi, vs.<br />

Propaganda araçlarının hazırlanarak yayımını, Turizm, çevre ve Kültür müdürlüğünün ve<br />

bağlı birimlerinin ödenek yetersizliğinden kaynaklanan her türlü ihtiyacmın teminini<br />

sağlamak. İlimize Yurt içinden ve Yurt dışından gelen misafirlerimizin ağttlama giderlerinin<br />

derneğimizce karşılanması, Ülkemizin her tarafinda, başta mahalli folklor olmak üzere halk<br />

oyunları, Tiyatroyu ve halk müziğini özünden kopmaması kaydı ile en güzel biçimde yaymak,<br />

geliştirmek, gençlerimizi kötü alışkanlıklardan kurtarıp öz kültürüne bağlanmasını<br />

sağlamaktır. Derneğimizin hiçbir siyasi amacı yoktur.<br />

218


KAYNAKLAR:<br />

İl Çevre ve Orman Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

D.İ.E.<br />

İl Milli Eğitim Müdürlüğü 2<strong>00</strong>4<br />

Muş Çevre Koruma Vakfı 2<strong>00</strong>4<br />

Muş Gençliği, Kültür, Turizm ve Çevre Gönüllüleri Derneği<br />

219


S ÇEVRE YÖNETİMİ VE PLANL<strong>AM</strong>A<br />

S.1. Çevre kirliliği ve çevre tahribatının önlenmesi:<br />

Her ilde olduğu gibi ilimizde de hava kirliliği, su kirliliği ve gürültü kirliliği mevcut<br />

bulunmaktadır. Müdürlüğümüz tarafından alınan bir takım önlemlerle bu kirlilikler nispeten<br />

azalmıştır.<br />

Hava kirliliğini önlemek için öncelikle yakıtlar kontrol altına alınarak, ilimizde. satışı<br />

yapılacak olan her kömürün analizleri yaptırılarak, istenilen kriterleri sağlayanlar için satış<br />

yapmalarına izin verilmiş olup, bunun dışında kalan kömürlerin il merkezine girişi, depolanması<br />

ve satışı yasaklanmıştır.<br />

Müdürlüğümüz elemanları ve ilgili kurum ve kuruluş temsilcilerinden<br />

görevlendirilmiş kişilerle oluşturulan çevre denetim ekiplerince uygunolmayan kömürlerin<br />

şehre girdirilmesi ve bu kömürlerin kullanılması engellenmektedir.<br />

Müdürlüğümüz elemanlarınca yapılan denetimlerde kalorifer bacalarından kaynaklanan<br />

kirlilikleri engellemek için, kalorHer ateşçilerinin yakma belgelerinin olup olmadığı,<br />

yakma kurallarına uyup uymadığı ve kömür cinsini belirten fatura fotokopileri kontrol<br />

edilmektedir. Baca gazı ölçüm cihazlarımız olmadığından ölçümler yapılamamaktadır.<br />

İlimizin bir bölgesinde bulunan hava kalitesi ölçüm istasyonunda yapılan ölçümlerle<br />

hava kirliliği kontrol edilerek, gerekli tedbirlerin alınması sağlanmaktadır.<br />

Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği doğrultusunda sanayi tesislerininemisyon<br />

izni almaları için de çalışmalara başlanmıştır.<br />

Çevre Koruma Vakfımız tarafından egzos emisyon ölçümleri yapılarak, uygun<br />

olmayanların karbüratör ayarları yaptırılarak standart şartlar sağladığı takdirde emisyon pulu<br />

verilmektedir. Bu şekilde egzos emisyonlarının yarattığı hava kirliliği de önlenmektedir.<br />

Şehrimizin evsel ve endüstriyel atık suları kanalizasyonla taşınarak Karasu deresine<br />

akmaktadır. Şehir dışından geçen bu Karasu deresinin temizlenerek bir an önce eski<br />

güzelliğine kavuşabilmesi için, biyolojik arıtma tesisinin yapılarak tam ve verimli bir şekilde<br />

çalışabilmesi için bu kanalizasyona atık su veren sanayilerin ön arıtma yapmaları<br />

gerekmektedir.<br />

Şehrimizin içme suyunun büyük kısmı cazibeli su ile kaynak sulardan, az bir kısmı da<br />

kuyulardan karşılanmaktadır. Şehir şebekesine verilen su çeşitli arıtımlardan geçirildikten<br />

sonra klorlanarak verilmektedir.<br />

Katı atıklarımız ise Muş Belediyesi’ ne ait katı atık deposunda bertaraf edilmektedir.<br />

220


S.2. Tabi kaynakların ekolojik dengeler göz önüne alınarak verimli kullanımı<br />

korunması ve geliştirilmesi<br />

Günümüzde Doğal kaynakların verimli, çevreye en az zarar verecek şekilde ve<br />

ekolojik denge gözönünde bıılundurularak kullanılması için önemli tedbirler alınmakta ve<br />

toplum bilinçlendirilmektedir. Bu doğal kaynakların da bir gün tükeneceği, yok edilen kaynakların<br />

yenilenemeyeceği, bu durumun doğuracağı zararların yine biz insanlara olacağı bilinci<br />

kişiler tarafından kabullenilmektedir.<br />

Bu bilinçle Müdürlüğümüz tarafından fidan dağıtıIması çalışmaları yapılarak<br />

ağaçlandırmaya hız verilmekte, ormanlık alanlar artırılmakta, böylelikle hem çevrenin<br />

güzelleşmesine katkıda bulunulmakta, hem de erozyonun önlenmesine çalışılmaktadır.<br />

İlimizde önemli doğal kaynaklarımızdan olan güneş enerjisinden yeterince faydalanılamamaktadır.<br />

Sadece bir kısım konutlarda su ısıtmada kullanılmaktadır. Ekonomik ve<br />

tükenmeyen bir doğal kaynak olan güneş enerjisinden daha fazla faydalanılması gerekmektedir.<br />

S.3. Ekonomik ve sosyal faaliyetlerinin sonuçlarının çevrenin taşınma<br />

kapasitesini aşmayacak biçimde planlanması:<br />

Sanayinin hızla gelişmekte olduğu ilimizde ekonomik ve sosyal faaliyetlerin çevreye<br />

olan olumsuz etkileri üzerinde önemle durulmaktadır. Müdürlüğümüz çevre ile ilgili faaliyet<br />

gösteren diğer kurumlara konu hakkında tavsiyelerde bulunmakta ve bu doğrultuda yapmaları<br />

gerekenleri belirtmektedir.<br />

Ekonomik ve sosyal faaliyetlerin; tahrip edici, bozucu, kirliliğe yol açıcı bir tarzda<br />

gelişme göstermemesi için sanayi kuruluşlarını çevre konusunda bilinçlendirmektedir.<br />

Çevresel Etki Değerlendirmesi raporu hazırlanması gerektiği üzerinde önemli durulmaktadır. .<br />

Müdürlüğümüz faaliyette bulunacak olan çevre üzerinde bir kısım olumsuz etkilere<br />

yol açabilecek tüm kurum ve kuruluşlara bu konuda yönetmeliklere uygun olarak gereken<br />

raporları hazırlatmakta, gerekli tedbirleri aldırmakta ve değerlendirmeler sonucu gerekeni<br />

yapmaktadır.<br />

S.4. Çevrenin insan psiko-sosyal ihtiyaçlarıyla uyumun sağlanması:<br />

Çevre kirliliği sosyal, teknolojik boyutlara sahiptir. Genellikle fiziksel ağırlıklı olarak<br />

ele alınmaktadır. İnsan çevre etkilenmesinin bir diğer yönü de psikolojik boyuttur.<br />

İnsan-çevre ilişkisine yeni" bir boyut kazandırarak "Görsel Kirlilik" ortaya çıkmıştır.<br />

İlimizin en önemli sorunlarından birisi de bu kirliliktir.<br />

221


Görsel kirlilik; çevresel tüm çirkinlikleri içine alan, özellikle kentlerdeki mimari<br />

eserlerin insan ile uyumsuzluğundan yeşil alanların standart kentsel yeşilliğinin altında<br />

kalmaktadır. Tarihi ve kültürel değerlerIn korunması kentsel betonlaşmanın içinde korunamamaktadır.<br />

Hızlı nüfus artışının getirdiği kentleşme karşısında kentimizde planlı bir mimari<br />

uygulanamamaktadır.<br />

Günümüz insanına psiko-sosyal etki olarak kentlerde yüksek gürültünün de ön plana<br />

geçmesi dikkat çekici olup çeşitli önlemler alınmaktadır.<br />

S.5. Çevreye duyarlı arazi kullanımının planlaması:<br />

Son yıllarda ilimize çevre iI ve ilçelerden olan göçler nedeniyle sosyo-ekonomik<br />

büyümeye paralel olarak, hızlı nüfus artışı olmasına rağmen düzenli kentleşmeyi hayata<br />

geçirebi1mek için çalışmaktadır. Bu konudaki çalışmalar Muş Belediyesi ile<br />

yürütülmektedir. Bu çalışmalarla çarpık yapılaşma ve gecekondulaşma bir ölçüde<br />

engellenrnektedir. Yeni nazım, imar planları incelenerek gerekli düzenlemeler yapılmaktadır.<br />

222


KAYNAKLAR<br />

1. İl Tarım Müdürlüğü<br />

2. İl Turizm Müdürlüğü<br />

3. İl Sağlık Müdürlüğü<br />

4. Bayındırlık ve İskan İl Müdürlüğü<br />

5. DSİ 17 Bölge Müdürlüğü<br />

6. Karayolları 11.Bölge Müdürlüğü 113.Şube Şefliği<br />

7. Malazgirt Kaymakamlığı<br />

8. Bulanık Kaymakamlığı<br />

9. Hasköy Kaymakamlığı<br />

10. Korkut Kaymakamlığı<br />

11. Varto Kaymakamlığı<br />

<strong>12</strong>. İl Kültür Müdürlüğü<br />

13. İl Telekom Müdürlüğü<br />

14. İl Nüfus Müdürlüğü<br />

15. İl Sanayi ve Ticaret Müdürlüğü<br />

16. İl Sivil Savunma Müdürlüğü<br />

17. Tedaş Müessese Müdürlüğü<br />

18. Muş Belediye Başkanlığı<br />

19. İl Çevre ve Orman Müdürlüğü Kaynakları ve Çalışmaları<br />

20. Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığı<br />

21. Çevre Kanunu ve Yönetmelikler<br />

22. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü<br />

23. Orman İşletme Müdürlüğü (Muş Şefliği)<br />

24. Tarım Master Planı<br />

25. İl Emniyet Müdürlüğü<br />

26. Muş Gençliği, Kültür, Turizm ve Çevre Gönüllüleri Derneği<br />

27. Hasköy Belediyesi<br />

28. Defterdarlık Milli Emlak Müdürlüğü<br />

29. TCDD Muş Gar Şefliği<br />

30. THY A.O Muş Şefliği<br />

31. Muş İli Toprak Kaynağı Envanter Raporu 1974 ( Tarım İşleri ve Kooperatifler<br />

Bakanlığı Topraksu Genel Müdürlüğü )<br />

32. İl Milli Eğitim Müdürlüğü<br />

223

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!