Türkiye'de BaÄımsız Muhasebe Denetim Sistemi - Siyasal Bilgiler ...
Türkiye'de BaÄımsız Muhasebe Denetim Sistemi - Siyasal Bilgiler ...
Türkiye'de BaÄımsız Muhasebe Denetim Sistemi - Siyasal Bilgiler ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
TÜRKİYE'DE BACIMSIZ MUHASEBE DENETİM SİSTEMİ<br />
Sadık<br />
BAKLACIO(;LU<br />
ı. Kavramlar,' SaAhkh Bir <strong>Muhasebe</strong> <strong>Denetim</strong> sisteminin<br />
Nitelikleri<br />
A. <strong>Muhasebe</strong> <strong>Denetim</strong>i Kavramı ve <strong>Muhasebe</strong> <strong>Denetim</strong> türleri<br />
ı. <strong>Muhasebe</strong> <strong>Denetim</strong>i Kavramı:<br />
<strong>Muhasebe</strong> denetimi kavramının tanımını yapabilmek için muhasebe ve denetim<br />
kavramlarının tanımlarının yapılması gerekir.<br />
<strong>Muhasebe</strong>, esas olarak iktisadi işletme veya teşebbüslerin, genelde ise malvarlı~ı ve<br />
gelir ve harcamaları bulunan kişi ve toplulukların, mali durumlarını, faaliyet sonuçlannı,<br />
üçüncü kişilerle olan alacaklılık- borçluluk durumlarını belirlemek v.b. amaçlarla belge<br />
düzenlemelerini, belge alıp vermelerini, bunları sistematik olarak kayda geçirmelerini,<br />
kayıtlara dayanarak teşebbüs veya toplulu~un mali durumunu ve faaliyet sonuçlannı<br />
gösteren mali tabloların düzenlenmesini ve rapora baglanmasını içeren işlemler sisıen:ıi ,<br />
olarak tanımlanabilir.<br />
<strong>Denetim</strong> deyimi dilimizde mürakabe, kontrol, revizyon deyimleriyle eşanlamlı ya da<br />
yakın anlamlı bir sözcüktür. Teftiş, inceleme, yoklama ve tahkikat gibi kelimeler de<br />
denetim deyimi yerine veya benzeri anlamda kullanılmaktadır. Öme~in, Maliye ve<br />
Gümrük Bakanlıgınca 1990 yılında düzenlenen "1990 Yılına Girerken Türkiye'de<br />
<strong>Denetim</strong>in Etkinlik ve Verimliligi Sempozyumu"nda ele alınan konulardan bazıları<br />
şunlardır: Türkiye Büyük Millet Meclisinin Bütçe ve Kesin Hesap <strong>Denetim</strong>inde Etkinlik;<br />
Kamu İktisadi Teşebbüslerinin TBMM ve Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu ,<br />
Tarafından <strong>Denetim</strong>i, İdari Yargı ve Danıştay <strong>Denetim</strong>inil\ Etkinli~i, Yargıtay<br />
<strong>Denetim</strong>inin Önemi, Devlet Planlama Teşkilatı ve <strong>Denetim</strong> Fonksiyonu, Bütçe<br />
Hazırlanması ve Uygulanmasında Bakanlıkların <strong>Denetim</strong> Etkinlikleri ile Maliye ve<br />
Gümrük Bakanlıgı'nın <strong>Denetim</strong> Rolü, Merkez Bankacıh~ı ve Para Piyasasının<br />
Denetlenmesi, Sermaye Piyasası Kurulunun<strong>Denetim</strong> Fonksiyonu.<br />
Görüldügü gibi, ülkemizde denetim kavramı yukarıda anılan, hatta bunları da aşan<br />
bir kapsamda anlaşılmaktadır. Omegin, Devlet Planlama Teşkilauna ve yargı organlanna
22 SADıK BAKLAcıaCLV<br />
atfedilen denetim fonksiyonunu yukanda sayılan deyimler kapsamında düşünmek hususu<br />
tartışılabilir. .<br />
Ülkemizde denetim kavramının çok anlamda kullanılması yanında, denetim hizmeti<br />
görenlerin ünvanıarında ve görevalanlarında d" büyük bir çeşitlilik vardır. Bunlardan<br />
hemen akla gelenler şunlardır: Müfettiş, kontrolör, kontrol memuru, hesap uzmanı,<br />
bankalar yeminli murakıbı, denetçi, yoklama mı~muru, v.b.<strong>Denetim</strong> deyiminin geregi<br />
gibi açıklanabilmesi için bu deyimler üzerinde de kısaca durmakta yarar görmekteyim.<br />
Revizyon-revision- (kyimi Fransızca kök(~n1iolup, gözden geçirme, dogru olup<br />
olmadıgını, iyi işle~ip işlemedigini inceleme,koııtrol etme anlamına gelmektedir.<br />
Kontrol-controle-deyimi, Fransızca olup; İngilizce checking, supervision.<br />
inspection; Osmanlıca muralcabe sözcüklerine brşı gelmekte, bir işin dogru ve düzenli<br />
olarak yapılıp yapılmadıgını inceleme ve ara:itırma, bir şeyin gerçege veya aslına<br />
uygunıuguna bakma, gözden geçirme, yoklama, araştırma anlamlarını taşımaktadır.<br />
Murakabe sözcügü Osmanhca bir deyim olup kontrol etme, denetleme. bakıp<br />
gözetme, gözaltında bulundurma anlamına gelmektedir. İngilizce karşıtları, control,<br />
supervision, inspection; Fransızca karşılıkları ise sıırveillance, controle'dür. Deyim<br />
bugünkü dilimizdeki denetim sözcügü ile eşanlanılı olarak kabul edilebilir. .<br />
Teftiş deyimi, Latince "Inspecere" sözcü.~ürıden gelme, Fransızca ve İngilizce<br />
inspection sözcügünün Osmanlıcası olup işkı:in ilgililerce iyi ve dogru yiirütülüp<br />
yürütülmedigini inceleme, araştırma ve degerlendirme anlamına gelmektedir. Işletmelerde<br />
mal tesellümiinde yapılan kontroller de "insp'~.ction" deyimiyle ifade edilmektedir.<br />
Bugünkü dilimizde tefti~ deyimi esas olarakıesmi örgütlerin faaliyet ve hesapları<br />
üzerinde yapılan inceleme ve degerlendirmeleri kapsayan denetim işlemleri hakkında<br />
kullanılmaktadır. Türk Hukuk Lügatında "tefti:, ve mürakabe, gerek devlet daire ve<br />
teşkilatının ve gerek husıısi hukuk hükümlerinı~ göre kurulmuş müesseselerin amme<br />
menfaatı noktasından kanun, nizamname ve st3.tülerine göre-çalışıp çalışmadıklarının<br />
tetkik edilmesi" olarak tanımlanmıştır.<br />
Tahkikat, tahkik deyiminin çoguludur, tahkik sözcügü bir ifade, olay veya kaydın<br />
dogru olup olmadıgını araştırma ve meydana çıkınna anlamına gelmektedir. İngilizcede<br />
ascertaining, investigating, verifying; Fransızcada action d'enqueter, de verifier, de<br />
rechereher la veri te kelime ve deyimleriyle ifadı~ edilmektedir. Teftiş işlemlerinde<br />
gerektiginde tahkikat yoluna gidilir.<br />
Gözetim-nezaret-, bir teşebbüs, işletme ve kuruluşun faaliyetini dış gözlemlerle,<br />
alınan sistematik ve sistematik olmayan rapor Vı~bilgilerle izleyerek gözetilen birimin<br />
çalışmalarının izlenmesi faaliyetidir. Deyimin İngilizce ve Fransızca karşıtı<br />
"surveillance"ıır.<br />
Yoklama deyimi de denetim deyiminin bir alt türü olup Vergi Usul Kanununun.<br />
127'nci maddesine dayanılarak şu şekilde tanımlanabilir: "yoklama, araştırma konusuyla<br />
ilgili maddi olayları, kayıtlan ve mevzuları araştırmak ve tesbit etmektir".<br />
Vergi incelemesi de bir denetim türü olup Vergi UsuJ Kanunu'nun 134 ve 137 nci<br />
maddelerine dayanılarak şu şekilde tanımlanabilir. "Vergi incelemesi, ödenmesi gereken
- TüRKİYE'DE BAÖIMSIZ MUHASEBE DENEnM SıSTEMİ 23<br />
vergilerin dogrulugunu araştınnak,.tesbit etmek ve saglamak amacıyla vergi kanunlanna<br />
göre defter ve hesap (muhasebe) tutmak, evrak ve vesikalan muhafaza ve ibraz etmek<br />
mecburiyetinde olan gerçek ve ti1ze1kişiler nezdinde yapılan inceleme (denetim) lerdir"<br />
, <strong>Denetim</strong> deyimi ise, denetim konusu olan durum, olay, işlemleri do~lulc,<br />
geçerlilik ve uygunluk yönlerinden beIirlenen kurallar ve yöntemler çerçevesinde<br />
inceleyip araştırarak gerçekleri yansıtıp yansıtmadıklan hakkında bir sonuca varmalc<br />
olarak tanımlanabilir.<br />
Bu açıklamalardan sonra muhasebe denetimi, muhasebeye dayanılarak düzenlenen<br />
maIi rapor, tablo ve bilgilerin saglıklı olup olmadıleIarını belirlelJ)ek amacıyla bir<br />
teşebbüs, işletme veya birimin muhasebesinin yetkiIi elemanlarea dayanak belgeler,<br />
maddi vakıalar, muhasebe kayıtları, raporlar, gerektiginde ilgililerden bilgi ve karşıt bilgi<br />
almak suretiyle denetim ve denetim raporlama yöntem, teknik ve standartlan çerçevesinde<br />
incelenmesi, degerlendirilmesi ve denetleme sonuçları hakkında kanaat belirlenmesi süreci<br />
olarak tanımlanabilir.<br />
Burada beIirtilmek istenen bir husus, muhasebe denetiminin yalnız teşebbüs ve<br />
işletmeler için degil, Devlet, yerel yönetimler, mesleki kamu kuruluşlan, demeleler,<br />
vakıflar v.b. için de sözkonusu oldugudur; muhasebenin mevcut oldugu her yerde<br />
muhasebe denetiminin bulunması gerekir. Bu bakımdan Sayıştayın Devlet muhasebesi,<br />
kamu müfettişierinin dernek, vakıf v.b. işletmelerin muhasebe hesap ve işlemleri<br />
üzerinde yaptıkları inceleme ve degerlendirmeler muhasebe denetimi kavramı kapsamına<br />
girer.<br />
2. <strong>Muhasebe</strong> <strong>Denetim</strong>inin Türleri<br />
<strong>Muhasebe</strong> denetimi çeşitli yönlerden sınıflandınlabiIir. Bu sınıflandırınalardan<br />
bazıları aŞa~da açıklanacaktır.<br />
a. ıÇ <strong>Denetim</strong> • Dış <strong>Denetim</strong> Ayrımı<br />
<strong>Muhasebe</strong> denetimi içinde iç denetim ve dış denetim aynmı, konumuz bakımmdatı<br />
büyük önem taşımaktadır. çünkü ba~msız muhasebe denetimi bir dış denetimdir.<br />
. ıÇ denetim, denetim konusu birimin elemanlan tarafından yapılan denetimi, dış<br />
denetim ise denetim konusu olan birimin kendi elemanı olmayan denetçiler tarafından<br />
denetlenmesini ifade eder. Dış denetimde denetçi, denetlenen birimin elemanı olmayan<br />
bagımsız muhasebe denetçileri olabilccegi gibi, bir üst kuruluşun müfettiş, murakıp veya<br />
uzmanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına KıT'i denetleyen Başbakanlık Yüksek<br />
Denetleme Kurulu Uzmanı, bankaları denetleyen bankalar yeminIi rnurakıbı, vergi<br />
incelemesi yapan maliye müfettişi, hesap uzmanı, gelir kontrolörü, kontrol memuru v.b.<br />
olabilir.<br />
Teşebbüslerde iç denetim, teşebbüs varlıklarının korunması, muhasebe verilerinin<br />
saglıklılıgının ve geçerliliginin saglanması, işlemlerde etkinligin gerçekleştirilmesi ve
24 SADıK BAKLAcıaOLU<br />
teşebbüsün belirlenen yönetim politikasına uyumunun gerçekleştirilmesi için meydana<br />
getirilen örgüt planı ve eşgüdüm yöntem ve önlemleri olarak tanımlanabilir. 1<br />
Teşebbüs yönetiminin üç ana işlevi politika oluştunna ve planlama, örgütleme ve<br />
iş.erin gerçekleştirilmesi ve kontrold!!r. Konirol işlevi' ise teşebbüsün hedef ve<br />
planlarının gerçekleştirilmesi amacıyla perfonnarıs1Tı degerlendirilmesi ve iyileştirilmesi<br />
için alınması gereken önlemlerin belirlenmesidir 2 . Büyük teşebbüslerde teşebbüs içi<br />
kontrol görevini "mali yönelmen -controller-" yerine getirir. İç kontrol örgüt yapısı<br />
içinde oluşturulan karşılıklı kontrol mekanizmasıyla çeşitli birimlerin kontrol için ayn<br />
bir örgüt oluştunnaksızıi1 birbiı:ini denetleyerek i~lerin saglıklı yürümesini gerçekleştiren<br />
bir mekanizmadır; buna, işletme yapısının ote,kontrol saglar biçimde oluşturulmuş<br />
olması diyebiliriz. Bu iç kontrol ayn bir örgüt tarafından yerine getirilen, iç denetimden<br />
farklıdır. İç denetim teşebbüslerde esas olarak, teşebbüsün en üst yöneticisine baglı,<br />
ondan emir alıp ona rapor veren bir birim tarafından gerçekleştirilir.<br />
b. Bagımlı. <strong>Denetim</strong>.Baltımsız Deneı:im.<br />
Denetlenen birim ya da onun üzerinde yasal ve diger nedenlerle denetleme yetkisine<br />
sahip kişi ya da kuruluşlar adına yapılan denetim bagımlı; yasa, alt mevzuat ve ülkede<br />
oluşmuş mesleki statüler içinde, muhasebe denetimi alanında faaliyet gösteren meslek<br />
mensupları tarafından, muhasebe ve muhasebe denetİm esas, kural ve standartlarına göre<br />
yapılan denetime bagımsız denetim demek gerekir.<br />
Tanımdan anlaşılacaltı gibi, iç denetim muLla" olarak bagımlı bir denetimdir. Dış<br />
denetimlerden, baglı bulundukları makam veya organların direktifleri ile bunların<br />
, koydugu kurallar çerçevesinde yapılan teftiş ve kontroller bagımlı dış denetimlerdir.<br />
Vergi, sosyal güvenlik ve ekonomiyi düzenlerrif: ve denetim altında bulundunna için<br />
inceleme, teftiş, murakabe, kontrol deyimleriyle yapılan denetlemeler bagımlı dış<br />
denetimlerdir.<br />
Üncemizde Sayıştay tarafından kamu kurumlıın üzerinde yasalar çerçevesinde yapılan<br />
denetimle Başbakanlık Yüksek Denetleme: Kurulu tarafından kamu iktisadi<br />
teşebbüslerinde yapılan dönemsel denetimler de kanıma göre bagımsız denetim<br />
nitçligindedir. Ancak bu kuruluşların belli ",akamların istemi üzerine yaptıkları<br />
denetimler. bagımsız denetim degildir.<br />
•<br />
Bu nedenle, "bagımsız dış muhasebe denetimi" deyimi yerine, "bagımsız muhasebe<br />
denetimi" deyiminin kullanılması, kavramı daha iyi belirlemesi bakımından daha uygun<br />
görülmektedir. Çünkü, iç denetimin bagımsızlı~ından söz edilemez. Türk Ticaret<br />
Kanununa göre, anonim ortaklıkların hesaplarının ortaklık murakıpları tarafından<br />
denetlenmesi de bir iç denetimdir; fakat bagımsız bir denetim degildir, çünkü bu denetim<br />
ortaklık genel kurulu adına ve onun direktifleri çl~f(;evesinde yapılır. <strong>Denetim</strong>de ortaklık<br />
ve ortakların menfaatı gözönünde bulundurulur. Burada denetçi tarafsız degildir.<br />
IN. lenhart P.L. Deflise, Monıgomery, Audlting, The Ronald Press Comp, New York,<br />
1957, sf. 73.<br />
2Y.B. Neckert, 1.0. Williwn, Controllershlp, ikinci' Baskı, Ronald Press Comp. New<br />
York, 1963, s. 15.
TüRKİYE'DE BAÖIMSIZ MUHASEBE DENETİM SıSTEMİ<br />
25<br />
C. Salt <strong>Muhasebe</strong> <strong>Denetim</strong>i. ışlevsel (Operational) <strong>Muhasebe</strong><br />
<strong>Denetim</strong>i<br />
<strong>Muhasebe</strong> denetimi başka bir yönden salt muhasebe denetimi ve işlevsel muhasebe<br />
denetimi olarak bir ayrıma tabi tutabilir. lkinci denetim türü için yönetimsel denetim ve<br />
verimlilik denetimi deyimleri de kullanılmaktadır. Salt muhasebe denetimi, denetim<br />
konusu teşebbüsün muhasebesini sadece esas ve ilkelerini esas alarak inceleyerek, bunlara<br />
dayanarak düzenlenen mali tabloların degerlemesini yapar; mevcut olan hakkında kanaat<br />
bildirir; teşebbüsün idari, teknik ve mali yönetiminin degerlendirmesini yapmaz. Işlevsel<br />
muhasebe denetimi ise, teşebbüste mevcut kayıplan, etkinsizlikleri ve anormal gider<br />
durumlannı araştınr ve bunlann ortadan kaldınlması için önerilerde bulunur. Bu yönden<br />
Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulunun denetimleriyıe3 . T.C. Merkez Bankasının,<br />
Bagımsız <strong>Denetim</strong> Kuruluşlan tarafından yapılacak Banka <strong>Denetim</strong>leri Hakkında Tebli~<br />
(Seri No : 1) nde öngörülen denetim işlevsel denetim niteligindedir.<br />
dJşlemler Sırasında <strong>Denetim</strong>- Sonradan <strong>Denetim</strong><br />
İşlemlerin yapıldıklan sırada denetlenmesi, daha çok iç denetim kapsamına ginnekte<br />
olup, muhasebenin teşebbüsün faaliyetinin kontrolü anlamına gelir ki buna denetim<br />
demek esasında dogru degildir. Ancak, aylık ve yıllık hesaplar kapanmadan yapılarak,<br />
gerekli düzeltmelerin yapılmasına olanak veren denetlemeleri birinci kategoriye dahil<br />
etmek mümkündür. Devamlı dış denetim de bu amaca hizmet edebilir.<br />
Sonradan denetim, hesap dönemi kapandıktan sonra yapılan, mali tabloların<br />
muhasebe teknik ve esaslanna göre yapılan denetimdir. Soniadan yapılan denetimlerde<br />
belirlenen noksanlıklar, ait oldugu dönemde geneııikle düzeltilemez.<br />
e. Hiyerarşik <strong>Denetim</strong> • Vesayel <strong>Denetim</strong>i<br />
Bu ayınm daha çok yönetim ve kıirumIan için sözkonusudur. Özel teşebbüslerde iç<br />
denetimde de hiyerarşik denetimden söz edilebilir. Bagımsız muhasebe denetiminde bu<br />
ayrım bahis konusu degildir. Çünkü bu denetimi yapacak kişi ve kuruluşlar herhangi bir<br />
kamu ve özel kesim tüzelkişisine tabi veya bagh degillerdir. Rehberleri muhasebe ilke ve<br />
-esaslan ve mesleki kural ve esaslardır.<br />
<strong>Denetim</strong>in fonksiyonelolarak örgüt içinde en üst amirden başlayarak aşagıya do~<br />
yapılması hiyerarşik denetimdir. Devlet örgütünde denetim bu şekildedir. Kamu İktisadi<br />
teşebbüslerinde de iç denetim genellikle bu şekildedir. Mali yöneticinin teşebbüs veya<br />
idare içinde gerçekleştirdigi kontrole yatay denetim denilebilir.<br />
Vesayet denetimi ise, ayrı muhasebesi bulunan teşebbüs ve kuruluşların onları<br />
kuran veya hakimiyeti altında bulunduran kişi ya da kişilerin yetkili kıldıgı organ ya da<br />
kişiler tarafından denetlenmesidir. Bir resmi kuruluşun kendine bagıı kuruluşları, bir<br />
teşebbüsün yönetimine hakim oldugu teşebbüsleri denetlettirmesi bir vesayet denetimidir.<br />
'Holdinglerin hakim oldukları ortaklıkları, kurdukları denetim birimi elemanları<br />
vasıtasıyla denetlemeleri vesayet denetimidir.<br />
3Howard F. Stetler, Audltlng Principles, Dördüncü Baskı, 1977, Prentiee-HalL.Ine., s.<br />
87.
-26<br />
SADıK BAKLAClOOLU<br />
r. Diler <strong>Denetim</strong> Sımnandırmaları<br />
<strong>Denetim</strong>, olaylann neden ve oluşlarUla inerek gerçek durumun yeniden<br />
oluşturulmasınıhedef alan maddi denetim ve sırf belge ve kayıtlara baglı kalınarak<br />
yapılan denetimi ifade eden şekli denetim olarak bir sınıflandırmaya tabi tutulabilir.<br />
<strong>Denetim</strong>in diger bir sınıflandınlması da belirli aralıklarla yapılan dönemsel nonnal<br />
denetim, belli aralıklarla olmayan, ya da özel amaçlarla yapılan anzi denetim şeklindeki<br />
ayınmdır. Yıllık dönemler itibarayla yapılan bap'ınısız muhasebe denetimleri, Sayıştayın<br />
yıllık denetimleri, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulunun yıllık denetimleri<br />
dönemsel denetimlerdir. Vergi incelemeleri, resmi kuruluş teftişleri v.b. her dönem<br />
mutlaka 'yapılmazlar. Bunlar dönemselolmayan denetimlerdir.<br />
Diger bir ayınm da, yasal ya da idari zorunıııluklara dayanan zorunlu denetim, ilgili<br />
teşebbüs veya kurum yöneticilerinin karar verdikleri istege baglı denetim aynmıdır. Vergi<br />
denetimleri, kamu kuruluşlarının denetimi: bankaların T.C. Merkez Bankası<br />
düzenlemelerine dayanan denetimleri, halka açık anonim ortaklıkların Sennaye Piyasası<br />
Kurulu'nun düzenlemelerine dayanarak denetknmeleri zorunlu denetim, bir anonim<br />
ortaklıgın yasal bir zorunluluk olmadanmuhaseto~sini bir bagımslZ muhasebe denetçisin~<br />
denet1ettinncsi istege bagh denetimdir. '<br />
B; Balımsız <strong>Muhasebe</strong> <strong>Denetim</strong> Siıitemi<br />
ı. Balımsız <strong>Muhasebe</strong> <strong>Denetim</strong>inin Tanımı<br />
Bagımsız muhasebe denetimi, muhasebeye [layanarak düzenlenen mali rapor, tablo<br />
ve belgelerin saghklı olup olmadıklannı belirlenıı~k amacıyla, bir teşebbüs, işletme veya<br />
birimin muhasebesinin tarafsız, bagımsız muhası~be denetçi ya da denetçileri tarafından<br />
dayanak belgeler, maddi vakıalar, muhasebe kayıtlan, mporlar ve gerektiginde ilgililerden<br />
karşıt bilgi almak v.b. suretiyle genel kabul gllnnüş muhasebe esas ve ilkelerine ve<br />
mevzuata uygunluk yönlerinden denetim ve denetim raporlama yöntem, teknik ve<br />
standartlan çerçevesinde incelenmesi, degerlendirilmesi ve denetleme sonuçlan h~ında<br />
kanaat bildirilmesi- rapora bag lama- süreci olarak tanımlanabilir.<br />
Bu tanımda, muhasebe denetiminin ana unsurları şunlardır :<br />
a. <strong>Denetim</strong>, teşebbüs, işletme veya diger bir gerçek ya da tüzelkişinin muhasebesi<br />
üzerinde yapılacaktır. <strong>Muhasebe</strong>leri denetime tabi tutulacak kişiler özel hukuk kişileri ve<br />
kamu hukuku tüzelkişisi olabilirler. Bagımsız denetimin ticari muhasebe üzerinde olması<br />
şart degildir. Kamu kuruluşlannın muhasebeleri de bagımsız denetime tabi tutulabilir.<br />
<strong>Denetim</strong> bir teşebbüs veya birimin bir hesap dönemine ait genel mali rapor ve tabloları<br />
için olabildigi gibi, hesap döneminin bir kısıTIma veya faaliyetin bölümlerineve belli<br />
olaylara da ait olabilir.<br />
Bir ülkede bagımsız dış denetim sistemine dahU edilen kişiler ülkenin tarihi<br />
gelişimine, gelişmişlik düzeyine, kamu ve özd kesimin örgütlenme biçimine v.b.<br />
baglıdır. <strong>Sistemi</strong> kunna aşamasında bulunan ülkemizde sistem oluşturulurken bagımsız<br />
denetime tabi tutulacak kuruluş ve işlemler belirlenirken rasyonellik ve etkinlik esas<br />
alınmalıdır. Ömegin bugün için Sayıştay denetimi yerine bagımsız muhasebe denetimi
TÜRKIYE'DE BAÖIMSIZ MuHASEBE DENEnM sıSTEMİ<br />
27<br />
düşünülemez kanısındayım. Ancak, örne~in Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu<br />
denetimi yerine, özelleştirme de -gözönünde bulundurularak, ba~ımsız muhasebe<br />
denetiminin konulması düşünülebilir. Kamu görevlileri tarafından yapılan vergi<br />
denetimleri yanında ba~msız denetçilere de g6rev verilmesi bu alanda auImış bir adundır.<br />
b. Ba~ımsız denetim, ba~ımsız muhasebe denetçileri tarafından yapılacaktır.<br />
BagımslZ muhasebe denetçisi en az muhasebe ve muhasebe denetimi alanlannda uzman,<br />
işletme, hukuk, maliye v.b; konularında genel bilgi sahibi olmak durumundadır.<br />
Görevinin gerektirdi~i tarafsızlı~ koruyacak ahlaki niteliklere sahip olması gerekir.<br />
Denetçilerin bu nitelikleri, düzenleyici, mensuplannın mesle~in gerektirdi~i niteliklerde<br />
olmasını saglayacak, mesle~in kurallannı belirleyip işleyişini izleyecek bir örgüt içinde<br />
yer almalanyla saglanabilir. Bunun için muhasebe denetçilerinin saglam yasal daYarıala<br />
sahip, kamu hizmeti gören bir mesleki kurula mensup olmaları gerekir.<br />
c. <strong>Muhasebe</strong> denetimi denetlenen birimin muhasebesi üzerinde bu muhasebeye<br />
dayanan rapor, tablo ve belgeler üzerinde, genel kabul görmüş muhasebe esas ve<br />
ilkelerine ve yasalara uygunluk yönünden, denetim standart ve tekniklerine göre yapılacak<br />
ve sonuçta raporlama standartlarına göre rapora ba~lanacaktır. Denetçi raporu objektif<br />
olacak, kanaat açık olarak ortaya konulacaktır.<br />
d. BagımslZ denetçi, denetimi denetim tekni~inin normal gereklerine göre yapmak<br />
zorundadır. Bu zorunlulugun yerine getirilmemesinden hukuken sorumlu olmak<br />
durumundadır.<br />
e. Açık olmakla birlikte, belirtilmesi gereken bir husus da, muhasebenin<br />
oluşturulması ve tutulmasıyla "muhasebe" denetiminin ayrı konul~r oldu~udur.<br />
<strong>Muhasebe</strong>ci muhasebe biliminin esas ve tekniklerine göre muhasebeyi oluşturmakta;<br />
muhasebe denetçisi ise oluşturulmuş muhasebe üzerinde denetim esas ve standartlarına<br />
göre inceleme yapmak ve degerlendirmekle görevlidir. Her iki disiplinin elemanlarının da<br />
muhasebe kural ve teknikleri hakkında bilgilere sahip olmalan gerekir. Bu husus meslek<br />
kuruluşları statülerinin belirlenmesinde önem taşır. Iki kategori meslek mensuplanm<br />
aynı yapı içinde toplamak, her iki mtrsle~inde gereklerine uygun olmayabilir. Ülkemizde<br />
3568 Numaralı Kanunla oluşturulan sistem tartışılırken bu husus üzerinde durulacaktır.<br />
2. BaAımsız <strong>Muhasebe</strong> <strong>Denetim</strong>inin Kapsamı<br />
a. Esas Faaliyet<br />
Bagımsız muhasebe denetçisinin esas faaliyet konusu muhasebe denetimidir. Yasal<br />
zorunluluklara göre bagımsız muhasebe denetimi yaptırmak zorunda olan teşebbüs,<br />
işletme ve birimlerle, yatırım yapabilmek, kredi alabilmek v.b. amaçlarla muhasebelerini<br />
bagımsız denetçilere denetlettirmek durumunda bulunan kişiler, bu denetim işlemlerini<br />
denetlettirip denetleme sonuçlarınıgösteren raporları almak zorundadırlar. Teşebbllsler,<br />
yasal zorunluluk ve yukarıda açıklanan diger gerekler olmaksızın da muhasebelerini<br />
bagımsız muhasebe denetçilerine denetlettirebilirler. Ülkelerin ekonomik gelişmişlik<br />
düzeyleri, büyük teşebbüslerin ekonomiye hakim duruma gelmeleri, teşebbüs<br />
sahipligiyle teşebbüs yöneticili~inin ayrı ellerde toplanması durumunun yaygınlaşması,<br />
sermaye piyasasının gelişmesi, bagımsız muhasebe denetimi çalışma alanının<br />
genişlemesinde etkili olan olaylardır. Dilnyada ekonomik ilişkilerin artması ve<br />
iletişimdeki gelişmeler de bagımsız muhasebe denetimine olan gereksinmeyi arttırmıştır.
28 SADıK BAKLACIOÜLU<br />
Bagımsız muhasebe denetimine olan gereksinmeye yukarıda açıklanan gelişmelerin<br />
etkileri, ülkemizde son yıllarda bu alandaki geli:jınelerde açıkça görülebilir.<br />
Bagımsız muhasebe denetçisi, denetledi,gi birimin muhasebesini iç denetimin<br />
durumu üzerinde yapacagı degerlendirmeyi de gözönünde bulundurarak hazırlayacagı bir<br />
programa göre yapacaktır. <strong>Denetim</strong>de faaliyet {Iönemi sonunda hazırlanan mali rapor ve<br />
tablolara yansıyan muhasebenin kayıt ve işlemleri, istatistik örnekleme yöntemlerinden<br />
de yararlanılarak denetim teknik ve standartlarına uygun olarak kayıtlar, dayanak belgeler,<br />
karşıt inceleme, ölçüm-sayım v. b. teknikler kullanlJarak incelenip degerlendirilecektir.<br />
Sırf mali tablolar üzerinde yapılan bir inceleme, muhasebe denetimi olarak kabul<br />
edilemez. Yukarıda açıklanan kapsamda bir den.etim, denetlenen birimin büyükıügüne, iş<br />
hacmine, işlemlerin çeşitliligine, işlemlerin kaıınaşıklık durumuna göre degişen bir<br />
zaman harcanmasını gen:ktirir. Bu bakımdan bir denetçinin denetleyebilecegi birim<br />
sayısının çok olmayan bir limiti vardır.<br />
Bir de, bir 'teşebbüs işlemlerinin denetiminin bütün aşamaları aynı bilgi ve deneyim<br />
düzeyinde eleman tarafından yapılmalarını gerektirmez. <strong>Denetim</strong>in planlanması, denetim<br />
sonuçlarının degerlendirilmesi ve rapora baglanması üst düzeyde bilgi ve deneyimi<br />
gerektirmez. Bu nedenle denetim çalışmalarının farklı bilgi ve deneyim düzeylerinde<br />
elemanlardan oluşan ekipkrce yürütülmesi işin geregidiro Bu nedenle, meslegi düzenleyen<br />
kuruluş statülerinin bu ge.rek gözönünde bulundurularıık hazırlanması gerekir.<br />
b. Esas Faaliyetin <strong>Denetim</strong>i Ka l)slInıma Vergil~rin <strong>Denetim</strong>i de<br />
, Girer mi<br />
Günümüzde vergiler, teşebbüslerin işlemleri arasında büyük bir yer işgal eder.<br />
Teşebbüslerin arazi ve binalan, sahip oldukları makina ve araçlar, alım ve satımları,<br />
yatırımları, karları, kar dagıtımları V. b. vergi ile ilgili bulunmaktadır. Bir teşebbüsün<br />
denetiminde, yatırımların, diger sabit kıymetlerin edinilmesi sırasında ödenen ve bunların<br />
maliyetlerine giren vergiler, yıllık giderler arasında yer alan bina, arazi, taşıt aracı<br />
vergileri, alınan ve saulan mallara ilişkin katma deger vergisi v. b. nin dönemsel normal<br />
muhasebe denetimi kapsamına girdiginde duraksamaya gerek bulunmadıgı kanısındayım.<br />
Bunlar, muhasebe denetiminde denetlenecek ve: dogru olarak zamanında ödenip<br />
ödenmedikleri denetçi tarafından araştırıl a(:ak, noksanlar denetim raporlarına<br />
yansıulacaktır.<br />
Yıllık kazançlar üzerinden ödenen vergil
TÜRKıYE'DE BAÖIMSIZ MUHASEBE DENEllM sıSTEMİ<br />
29<br />
ilgili, ancak birbirlerinden farklıiki denetim biçimidir. Firmada öncelikle B~ırnsız Dış<br />
<strong>Denetim</strong> çalışması yapılıp, mali tablolann güvenilir, dogru ve açık .oldugu saptandıktan<br />
sonra Vergi <strong>Denetim</strong>i devreye girmekte ve vergi yasalarının kurallanna uygun olarak<br />
mali tablolar denetlenmekte ve işletmenin mali tablolarının ve beyannamelerinin,<br />
mevzuat hüküm'lerine ve denetim standartlarına uygun oldugu tasdik edilmektedir"<br />
demektedir.<br />
Jasmin P. Brooks5 ise, Sermaye. Piyasası Kurulu tarafından düzenlenen bir<br />
sempozywnda, tebliginin "Tek bir muhasebe meslegi kurunuz" başlıklı bölümünde şöyle<br />
demektedir. "Bazı ülkeler muhasebecilerin rakibi olan enstitülerin gelişmesine izin<br />
vererek (ömegin Japonya) veya meslegin bir yandan yasal denetçiler ve diger yandan diger<br />
muhasebe hizmetlerini saglayanlar şeklinde (örnegin Fransa) ikiye aynımasına izin<br />
vererek önemli sorunlarla karşılaşmışlardır. yasal denetimi yalnız bu hizmeti saglayan<br />
muhasebecilerle sınırlayan ülkeler. genelolarak yüksek uluslararası standartlara<br />
erişememişler ve "tek meslek-one profession" kavramına dogru geriye dönüş egitimleri<br />
göstermişlerdir. Fransa'daki "Commissaıres aux Comptes ile Experts Comptables"<br />
arasındaki uyumsuz ilişkiler, Almanya'daki Steuerberater ile Wirschaftsrüfer arasındaki<br />
mücadeleler ıspanya'daki Sensores Jurades des Cuentas ile yeni bagımsız muhasebeciler<br />
arasındaki kıskançlıklar pek iyi olmayan örneklerdir. <strong>Muhasebe</strong> mesleginin uluslararası<br />
kabulü ve ulusal prestiji yalnız çeşitli alanlarda hizmet sunmaya muktedir tek bir<br />
muhasebe uzmanlan grubuna sahip olmakla saglanabilir."<br />
Yukarıdaki görüşlerden ikincisine kaulmaktayım. Bugün vergi denetiminin bir<br />
uzmanlık işi oldugu yadsınamaz. Ancak bir bagımsız muhasebe deneaçisinin bu alanda da<br />
denetimyapacak şekilde yetişmesi imkansız hatta zor degildir. Aynca, meslek<br />
mensuplarından bir kısmının vergi alanında uzmanlaşması yoluyla genel muhasebe<br />
denetimi yanında vergi denetiminin de yapılması -saglanabilir. Nasıl avukatlann yasal<br />
mesleki teşekkülü olan barolarda ceza hukuku, ticaret hukuku, iş hukuku, icra- iflas<br />
hukuku v. b. alanlannda uzmanlaşmış avukatlar varsa, bagımsız muhasebe denetimi<br />
meslek örgütü içinde de iş kollan ve denetim konularına göre uzmanlaşmaya gidilebilir.<br />
<strong>Denetim</strong> ekibinde vergi uzmanı denetçiye de yer verilerek, teşebbiİs işlemlerinin bu<br />
yönden de denetlenmesi saglanabilir. Her bagımsız denetimin denetlenen kuruluşa bir<br />
maliyeti ve diger külfetlerinin bulundugu gözden uzak tutulmamaIıdır.<br />
Arthur Holmes-Wayne S. Üvermyer'in <strong>Muhasebe</strong> <strong>Denetim</strong>i 6 adlı kitaplannda,<br />
ABD'de muhasebe denetçilerinin müşterilerinin vergi beyannamelerini<br />
düzenleyebileceklerinin," vergi işi yardım ve ögüt verme sınınnı aşmıyor ve karar verme<br />
aşamasına varmıyorsa" bagımsızlıgın zedelenmediginin kabul edildigini,<br />
belirtilmektedir. Aynı kitabın l14'üncü sayfasında "yeminli serbest muhasiplerin vergi<br />
yönünden görevi yalnızca vergi beyannamesi doldurmak olmayıp, aynı zamanda vergi<br />
danışmanlıgı, vergi planlaması ve vergi daireleri ve mahkemelerde temsilcilik de<br />
yapmaktır" denilmektedir.<br />
51.p. Brooks, tşletmelerde Bagımsız Dış Denetım Semınerı, Sermaye Piyasası<br />
Kurulu, 1985, Ankara, sf. 61.<br />
6A.W. Holmes W.S. Overmyer. <strong>Muhasebe</strong> Denetımı "Audltlng" Standartları ve<br />
Yöntemlerı, Çeviri, Bilimsel Yayınlar Demeli Yayın No:5. Ankara
30 SADIK BAKLACIOÖLU<br />
\<br />
c. Ba~ımsız Denetçinin <strong>Muhasebe</strong> <strong>Denetim</strong>i Dışında Yapabilecegi<br />
tşler<br />
Ba~lmslZ muhasebe (knetçileri Amerika Birleşik Devletlerinde, muhasebe denetimi<br />
dışında şu hizmetleri de yapabilmektedirler : .<br />
ı. Yönetim danışmanlık hizmetleri; muhast:be, mali planlama ve denetim sistemleri<br />
ve işletme yönetimiyle ilgili di~er iş ve hizmetkı,.<br />
2. Araştırma hizmeıi; alım ve satımlar, satış analizleri, bütçe hazırlanması, iç<br />
kontrol hizmetlerinin denetimi. v. b.<br />
3. Temsil hizmetleri; vergi konularında, si~:orta kayıtlarında, sendika müzakerelerinde,<br />
sözleşme yapımında müşterilerin istemi üzerine verilen hizmetler.<br />
4. Yardım; muhasebe: kayıtlarının nasıl yapılacagının gösterilmesi, muhasebe<br />
sisteminin kurulması, muhasebe yöntemlerinin dc~iştirilmesi, vergi beyannamelerinin<br />
doldurulması, iç kontrola YHdımcl olunması v. b.<br />
Bu bakımdan, 3568 S,ayılı Kanunun 2 nci maddesi ile belirlenen mali müşavirlik<br />
mesle~inin konusu işin gere~ine uygun bulunmaktadLr.<br />
d. Bagımsız <strong>Muhasebe</strong> <strong>Denetim</strong>i Bakımından Vergi Yönünden<br />
Kanunen Kabul Edilen ve Edilmeyen Giderler ve Farklı DeAerierne<br />
Yöntemleri<br />
Gelir ve kazanç üzı~rinden alınan vergilere ait yasalar, vergi matrahının<br />
belirlenmesinde bazı gidederin hasılattan indi rilınesini kabul etmemektedirler. Bu<br />
giderlerin do~rudan do~ruya ya da maliyetlere dahil edilerek dolaylı olarak hasılattan<br />
indirilmesi kabul edilmez. Vergi sistemimizde Ge:ir Vergisi Kanununun 41 inci maddesi,<br />
Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesi kanunen kabul edilmeyen giderleri<br />
belirlemişlerdir. Ayrıca, hizınetlilerin işlen ayrılmaları halinde kendilerine ödenen kıdem<br />
tazminatları gider kabul edilmekte, fakat çalışmakta olan personele ait potansiyel bir borç<br />
niteli~indeki kıdem tazminau karşılıkları gider kal:ul edilmemektedir.<br />
Vergi yasalarının yarattıgı bu durum, teşebbüsün vergi matrahı ile gerçek kazancı<br />
arasında farklılık meydana gelmesine neden olmakıadır.<br />
Bagımsız muhasebe denetçisi. denetledigi mali tablo ve raporlarda yer alan kanunen<br />
kabul edilmeyen giderleri nazara almak, teşebbüsün gerçek karının ne oldugunu ve<br />
ödenmesi gereken verginin do~ru hesaplanıp hesaplanmadıgını incelemek zorundadtr.<br />
Teşebbüslerin mali dummlarını ve faaliyet !;oııuçlarını etkileyen diger bir unsur da<br />
varlıkları ve kaynakları degerlendirme yönte mleridir. Farklı degerlerne yöntemi<br />
kullanılarak bir teşebbüsün mali durumu ve faaliyet sonuçları farklı şekillerde<br />
gösterilebilir. Bu nedenle, saglıklı bir muhasebe sistemi oluşturabilmek için dönemden<br />
döneme degişmeyen, ekonomik ve işletmecilik gereklerine uygun degerlerne<br />
Holmes ve Overmyer, a.g.e., sf. 5.
TüRKıYE'DE BAÖIMSIZ MUHASEBE DENErtM stSlEMt<br />
31<br />
sistemlerinin uygulanması gerekir. tyi bir degerlendirme sistemi, teşebbüsün ekonomik<br />
gelişmelere kolayca uyumuna olanak vermeli ve onun bütün olanak ve yükümlülüklerini<br />
tam olarak yansıunalıdır.<br />
Ülkemizde halen degerleme konusunda farklı esaslar içeren üç yasal düzenleme<br />
vardır:<br />
1. Türk Ticaret Kanunu<br />
2. Vergi Usul Kanunu<br />
3. Sermaye Piyasası Kurulu'nun "Sermaye Piyasasında Mali Tablo ve Raporlara<br />
tıişkin tlke ve Kurallar Hakkındaki Seri XI, No: i Tebligi.<br />
Dönemsel mali tablolarını düzenlerken, Türk Ticaret Kanununa tabi kuruluşlar bu<br />
kanunun hükümlerine, vergi mükellefleri Vergi Usul Kanunu hükümlerine, 2499 Sayılı .<br />
Sermaye Piyasası Kanununa tabi anonim ortaklıklar ise adı geçen Kurulun tebligine<br />
uymak zorundadırlar. Yasal yorum esasları gözönünde bulunduruldu~nda. son grupta yer<br />
alan kuruluşlar her üç düzenlemeyi de, ikinci grupta yer alan kuruluşlar Türk Ticaret<br />
Kanunu ve Vergi Usul Kanunu hükümlerine uymak zorundadırlar.<br />
Yukarıda anılan düzenlemelerde birbirinden farklı degerleme yöntemleri yer<br />
almaktadır. Teşebbüsler bunlardan hangisini esas alacaklardır Ticari mali tabloları on,<br />
vergi mevzuanna göre düzenlenmiş mali tabloları mı, yoksa Sermaye Piyasası Kurulunca<br />
belirlenen mali tablolarını mı Yoksa en özel yasadan başlayarak genele dolm giden bir<br />
sıralamaya giuneleri mi gerekecektir Yoksa üçüncü kategori kuruluşların üç, ikinci<br />
gruptakilerin iki ayrı mali tablo mu düzenlemeleri, yoksa yasal düzenlemelerden birine<br />
göre düzenlenen mali tablolara dip notlar konularak mı yasal zorunlulukların yerine<br />
getirilecegi hususu tartışılabilir.<br />
Sermaye Piyasası Kurulunun anılan tebliginin IS inci maddesinin 2 ve 3 üncü<br />
fıkralannda bu sorulara yanıt getirilmektedir. İkinci fıkraya göre "Kurulca<br />
yayınlanan standartlar ile Türk Ticaret Kanunu ve ilgili diger mevzuat hükümleri tutarlı<br />
ve birbirini tamamlayıcı olarak esas alınır". Ancak, bu hüküm iki düzenleme arasında<br />
farklılıklar bulunması durumunda soruna çözüm getirmekten uzaktır.<br />
Maddenin 3 üncü fıkrası ise şöyledir: "Bu bölümdeki hükümler, veıgi mevzuatında<br />
yer alan degerleme ilke ve kurallanyla ilgili bulunmamaktadır. Bu nedenle mükellefler<br />
tuttuklan defter ve belgeler ile beyannamelerini vergi mevzuaunın ilgili hükümlerine<br />
uygun şekilde düzenlemek zorundadırlar. Vergi mevzııannın, Kurulca belirlenen standatlar<br />
ile Türk Ticaret Kanunu'nun muhasebeye ilişıan kurallanndan farklı uygulamalara yer<br />
verdigi durumlarda işletmelerin, sözkonusu mevzuat çerçevesinde, gerekli düzeltmeleri<br />
yapmaları kendi sonimluluk1an içerisindedir".<br />
Görüldügü gibi Sermaye Piyasası Kurulu, vergi yasalannda belirlenen defterlerin<br />
tutulması, yıllık mali tablolann bunlardan çıkarılması esasını benimsemiştir. Ancak<br />
Kurul, düzenlemelerine uygun düzeluneleri yapma yükümıüıügünü ilgili kuruluşlara<br />
yüklemiştir. Kanıma göre bu çözüm işin geregine uygundur. Aynca kanunen kabul<br />
edilmeyen kıdem tazminan tahakkuklannın bilançolara ve gelir tablolanna yansınlmasına<br />
olanak da vermektedir.
32 SADıK BAKLAClOOLU<br />
Yıllardır süren uygulamada, degerlerne yönünden Türk Ticaret Kanununun<br />
degerlemeye ilişkin hükümleri tamamen gözardı ı~ilmiştir. Sermaye Piyasası Kurulu<br />
düzenlemeleri yeni bir durum yaratmıştır ve bu durum yükümlüler yönünden güçlükler ve<br />
belirsizlikler yaratmaktadır.<br />
Türk Ticaret Kanunu ile Vergi Usul Kanunu arasında degerlerne konusundaki<br />
farklılıklar ve bunların giderilmesi için yerine getirilmesi gerektigi görüşünde<br />
bulundugum hususlar 1988 yılında yazdıgım Tilrk Ticaret Kanununun Degerlemeye<br />
ııişkin Hükümleri Hakkında Bazı GörüşlerS başlıklı yazımda açıklanmıştı.<br />
Sermaye Piyasası Kurulu tebliginden sonra mıha da karmaşık hal alan durumu işin<br />
geregine uygun bir çözüm(: baglamak için üç alanda uygulanandegerlerne yöntemleri<br />
arasındaki farklılıkların, günün koşulları gözöni:.nde bulundurularak, enaza indirilmesi,<br />
hem muhasebe, hem de muhasebe denetimi uygulamaları bakımından büyük yararlar<br />
saglayacaktır.<br />
'C. SaAlıkhBir B~IAımsız Muhasebı~ <strong>Denetim</strong> <strong>Sistemi</strong>nin Gerekleri<br />
,<br />
Saglıklı bir bagımsız muhasebc sisteminin başlıca gcrekleri aşagıda açıklanmıştır :<br />
1. Saglıklı bir muhasebe denetim sisteminin temel geregi, saglam bir muhasebe<br />
sisteminin mevcut olmasıdır. Saglam bir muha!v.:be sisteminin temel koşulları ise, ülke<br />
düzeyinde uygulanan muhasebe biliminin esas ve kurallarının uygulanmasına olanak<br />
vercn, anlaşılıp uygulanması güç olmayan bir genel hesap planının ve saglıklı bir belge<br />
sisteminin mevcut 0lma5ıdır. Bir teşebbüsiin bütün işle~leri saglıklı belgelere<br />
dayanılarak sistemli bir he~;ap planına göre muhawbeleştirildigi, varlıklar ve kaynaklar<br />
belli kurallara göre degerlendirildigi takdirde, bunlara dayanılarak hazırlanan mali tablolar<br />
da siste,mli ve saglıklı olur. Bu niteliklerdeki muhasebe ve mali tabloların, muhasebenin<br />
genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine uygun olup olmadıkları hakkında kanaat '<br />
edinmek fazla güçlük arzetnıez.<br />
2. Bagımsız muhase])~ denetim örgütünün rasyonel esaslara göre kurulup işlemesi<br />
de saglıklı bir muhasebe sisteminin en önemli ögelerinden başta gelenlerinden biridir.<br />
Saglıklı bir muhasebe denetim sistemi aşagıda açıklanan esaslara göre oluşturulup<br />
işletilmelidir.<br />
a. Sistem temel yasaldayanaklara oturtulmalıdır. Çeşitli ülkelerde tarihi gelişim<br />
çeşitli kuruluşlu sistemleri ortaya çıkarmıştır. Ancak, genellikle, müessese yasal<br />
hükümlere dayandırılmıştır. Bagımsız muhasebe denetimi işinin bir kamu hizmeti<br />
oldugunda tereddüt yoktur. Bu niteligi nedeniy1e meslegin yasaya dayandınlması gerekir.<br />
b. Bagımsız muhasebe örgütü sırf ba~ımsı:ı muhasebe denetimi işini yapan uzman<br />
kişilerin mesleki kuruluşu olmalıdır; muhasebe denetiminden ayrı bir meslek olan serbest<br />
muhasiplerle muhasebe denetçilcri aynı örgüt içinde birleştirilmemelidir. Birleştirme,<br />
farklı görev yapan, farklı niteliklerdeki elemanların farklı olan hizmet ve sorunlarına<br />
saglıklı bir çözüm getirilmesine engelolma yanında, meslekler arası rekabet nedeniyle<br />
8Prof. Dr. Yaşar Karayaıçın'a 65. Yaş Arma~anı. Ankara. 1988, sf. 47-67.
TÜRKİYE'DE BAÖIMSIZ MUHASEBE DENEnM SISlEMt 33<br />
yönetirnde görüş aynlıklan ve zümre menfaatleri arasında çabşmalara yol açarak örgütün<br />
hizmeti görmesini aksatabilir.<br />
c. Ba~lmslZ muhasebe denetçileri arasında. yeminli-yeminsiz v.b. gibi bir aynma<br />
gidilmemelidir. <strong>Muhasebe</strong> denetçisi muhasebe denetçisidir; bunlar arasında kıdem ve<br />
yetene~e göre belirlenen yetki ve sorumluluk denecelemesine elbette gerek vardır; ancak<br />
aynm meslek içinde kompartmanlar yaratmamalıdır. .<br />
Mesle~e yeni girecekler için bir namzetlik-tecrübe- dönemi ve yetişme dönemi<br />
zorunludur. Bu tür elemanlar henüz mesle~in tam anlamıyla elemanı olmadıklarından.<br />
kendileri meslek mensubu olmaya aday görevliler olarak kabul edilmelidir.<br />
d. Ba~ımsız muhasebe denetçili~i belli tahsil. sınav. staj ve teorik ve pratik<br />
yardımcılık koşullarına ha~lanmalı. mesle~e tam giriş belli bir beceri ve ahlaki durum<br />
deneyinden sonra tanınmalıdır.<br />
e. Görevalanları, yetki ve sorumlulukları kuruluş statülerinde belirtilmeli, genel<br />
düzenlemeler dışında. resmi makamlardan emir ya da direktif almamalı, mesleki dürüstlüJc<br />
meslek kuruluşlarınca ve ayrıca da genel hükümlere göre yargı organlarıRea<br />
denetlenmelidir .<br />
f. Ba~ımsız muhasebe denetçisi. hile ve ihmalinden ve mesle~in gereklerini yerine<br />
getirmemekten hukuki ve cezai sorumlulu~a tabi bulunmalıdır.<br />
II. Türkiye'de Balımsız Dış <strong>Denetim</strong> <strong>Sistemi</strong><br />
A. Balımsız <strong>Denetim</strong>in Gelişmesi<br />
ı. Sayıştay<br />
Ülkemizde muhasebe denetiminin kamu idare ve müesseselerinde başladılı<br />
söylenebilir. Devlet hesaplarını denetlernek üzere 1862 yılında Divanı Muhasehat.<br />
Devlet örgütilnün denetlenmesi için 1879 yılında Heyet-i Teftişiye-i Maliye lO<br />
kurul muştur.<br />
Cumhuriyet kurulduktan sonra Türkiye Büyük Millet Meclisinin Devlet gelir ve<br />
giderlerinin denetimi esasları anayasalarla düzenlenmiş. bu denetime esas olacak<br />
çalışmaları yapmak üzere kurulan Divanı Muhasebat sonradan Sayıştayadıyla anılmışbr.<br />
Kuruluşun yapısı ve çalışma esasları halen 832 sayılı Kanun ile düzenlenmiş<br />
bulunmaktadır.<br />
Yukarıda Sayıştay'ın kamu hesapları üzerinde yaptl~1 denetimin bir ba~lmslZ<br />
muhasebe denetimi sayılabilece~i belirtilmişti. Bu husus tartışılabilir; ancak Sayıştay'ın<br />
kesin hesap raporunun bir muhasebe denetim raporu oldu~u kanısında bulundu~umu<br />
9Hasan Baş, "Sayıştay Denetımının Etkinlik ve Verlmllll~I", Maliye ve Gümrük<br />
Bakanhgı. a.g.e. sf.113.<br />
10Cihat Çetinkaya, "Denetım Kavramları ve ıç-Dış Denetım Tanımı" Maliye ve<br />
Gümrilk Bakanhgı, a.g.e., sf. 21
.<br />
34 SADıK BAKLACIC>ÖLU<br />
belirtmek isterim. Sayıştay denetimiyle kamu iktisadLteşebbüslerinin Türkiye Büyük<br />
Millet Meclisince denetlenmesi için Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulunca yapılan<br />
denetim arasında, denetime tabi kuruluşlann stalll farklılıkları gözönünde bulundurulmak<br />
koşuluyla. paraiellik bulundugu açıkur. Hatta razı ülkelerde -örnegin Fransa'da- kamu<br />
iktisadi teşebbüsleri de sayıştayın görevini yapan organ tarafından denetlenmektedir.<br />
2. Bakanlıklar Teftiş Kurulları<br />
Ülkemizde kamu idare ve müesseselerinin denetiminde Başbakanlıkta ve<br />
bakanlıklarda kurulan teftiş kurullan esas denetim organını oluşturmuşlardır. Teftiş<br />
kurulları bakanlıkların merkez ve taşra örgütlerini her yönden denetime tabi .tutmakta.<br />
denetimleri arasında denetime tabi kuruluşların muhasebe işlemleri önemli bir yer<br />
tutmaktadır~ Bunun yanında bakanlıklar müfettişIeri, bakanlıklarına baglı ya da ilgili<br />
teşebbüs ve işletmelerin diger işlemleri yanında muhasebelerini de denetleme yetkisine<br />
sahip bulunmaktadırlar.<br />
Teftiş kurulları arasında, Başbakanlık Tefti~i Kuruluyla, Maliye Teftiş Kurulunun<br />
görevalanları daha genişı:ir. Başbakanlık Teftiş Kurulu, 3036 sayılı Kanunun 20 nci<br />
maddesine göre, bütün kamu kurum ve kuruluşlanyla, kamu iktisadi teşebbüslerinde,<br />
vakıf, demek ve kooperatiflerde, gerektiginde imtiyazlı şirketlerde ve özel kuruluşlarda<br />
teftiş ve denetim yapmak yetkisine sahiptir.<br />
Maliye müfettişIeri de, Maliye ve Gümrük Bakanhgının Teşkilat ve Görevleri<br />
Hakkında 178 No: lu Kanun Hükmünde Kararnamenin ıO'inci maddesine göre, genel,<br />
katma ve özel bütçeli dairderle döner sermayeli kuruluşları. kuruluş ve statüsü ne olursa<br />
olsun sermayesinin en az yarısı Devlete ait kuruluşları ve bütün bu daire ve kuruluşların<br />
birlikte veya ayn ayn sermayelerinin en az yansına iştiraki olan kuruluşları. imtiyazlı<br />
şirketleri ve yukarıda sayılan kuruluşların iştiraki bulunan kuruluşları ve dernekleri teftiş<br />
etmek yetkisine sahiptirler.<br />
Bakanlıklarm tefti~: kurullan bir yandan geliştirip uyguladıkları denetim<br />
teknikleriyle. öte yandan özel kesim teşebbüslerine ve serbest denetçiler meslek grubuna<br />
eleman saglamak suretiyle ülkemizde muhasebe denetiminin gelişmesine katkıda<br />
bul unmuşlardır.<br />
3. Vergi <strong>Sistemi</strong>rıdeki Gelişmeler ve <strong>Denetim</strong><br />
Ülkemizde, muhas.ebc denetiminin gelişmesinde vergi yasalarının büyük etkisi<br />
olmuştur. Vergi sisteminin gelişiminin ekonomik gelişime paraleloldugu söylenebilir.<br />
Gelirin vergilendirilmesinde ilkel bir sistem olan temeltü vergisinin yerini 14.3.1926<br />
gün ve 755 Sayılı Kanunla getirilen kazanç vergisi almışur. Gerçek ve tüzel kişilerin<br />
kazançlarını aynı sistem içinde vergilendiren yasa. belli mükellefler için beyan esasını ve<br />
muhasebe tutma zorunlulugunu getirmiştir. 755 sayılı Kanun 22.3.1934 gün 2395 sayılı<br />
Kanunla yürürlükten kaldınlmış. yerini aynı isimdeki yeni Kazanç Vergisine bırakmışur.<br />
Yeni Kanunda da gerçek ve tüzel kişilerin vergilendirilmesi tek bir kanunladüzenlenmiş.<br />
beyan esası daha sistemli bir hale getirilmiştir. Vergi denetimi yönünden ilk Kanun.<br />
maliye tahakkuk memurlannın denetimini öngörürken, ikinci kanun. 40 ıncı maddesiyle<br />
vergi denetiminde, hesap rnütehassıslanna göre" verilmesini öngörmüştür.
TÜRKİYE'DE BAÖIMSIZ MUHASEBE DENEn M SİSTEMİ 35<br />
1949 yılında Türkiye'nin en büyük vergi reformu yapılmışur. Kazanç Vergisi<br />
yerine, Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi ve Esnaf Vergisi olmak üzere üç ayrı vergi<br />
getirilmiş ve gümrükte alınan vergiler dışında Devletçe ve yerel yönetimlerce alınan<br />
bütün vergi, resim ve harçlara ait usul hükümlerini içeren Vergi Usul Kanunu<br />
çıkarılmıştır. Vergi Usul Kanunu'nun çıkarılması Türk Vergi <strong>Sistemi</strong> yönünden ileri bir<br />
adımdır. 1949 yılında yürürlüge giren dört yasadan Esnaf Vergisi Kanunu 1955 yılında<br />
kaldınlmış, Kanunun kapsamına giren mükellefler Gelir Vergisi Kanunu'nun kapsamına<br />
alınmıştır. Gelir Vergisi Kanunu .3U2.1960 gün ve 193 sayılı Kanunla, Vergi Usul<br />
Kanunu ise 4.1.1961 gün ve 213 sayılı Kanunla esas yapıları muhafaza edilmek suretiyle<br />
yeni baştan düzenlenmiş, Kurumlar Vergisi Kanunu eski numarasını korumuştur. 1960<br />
sonrası düzenlemelerde Verginin ekonomik yönüne agırlık verilmiş, vergi, iktisadi<br />
faaliyetin geliştirilmesini teşvik için bir araç olarak kullanılmaya başlanmışur. 1960'dan<br />
sonra, özellikle 1983'ten sonra yapılan degişikliklerle gelir vergisinin üniter olma<br />
niteligi zayıflamış, Kurumlar Vergisi Kanunu, geniş muaflık ve istisnalarla ayrıcalıklar<br />
içeren bir vergi yasası olmuştur.<br />
Vergi Usul Kanununun vergi inceleme yetkisine sahip olanlara ilişkin 135 nci<br />
maddesi, ülkemizde özeııikle 3568 sayılı Yasayla oluşturulan sistemde yer alan serbest<br />
muhasebeci mali müşavirler ve yeminli mali müşavirler için öngörülen uzmanlara ana<br />
kaynak oluşturan elemanları belirlemiştir. Anılan maddeye göre, hesap uzman ve<br />
muavinIeri, ilin en büyük mal memuru, kontrol memurlan, vergi dairesi müdürleri,<br />
maliye müfettişIeri ve maliye müfeniş muavinIeri, gelirler kontrolörleri ve stajyer<br />
gelirler kontrolörleri vergi inceleme yetkisine sahiptirler.<br />
<strong>Muhasebe</strong>ye dayalı beyanname verilmesini öngören ikinci vergi grubu gider<br />
vergileridir. Ülkemizde 22.2.1926 gün ve 735 sayılı Kanunla umumi istihlak .vergisi,<br />
24.2.1926 gün ve 737 sayılı Kanunla eglence ve hususi istihlak vergisi uygulamasına<br />
başlanmıştır. Bu vergiler çeşitli degişikliklere ugrayarak uygulanmışlardır. 1940 yılında<br />
gider vergiciligi alanında önemli bir sistem degişikligi yapılmış, 28.5.1940 gün ve 3843<br />
sayılı Kanunla her türlU imalatı kapsamına alan ve banka, banker ve sigorta şirketlerinin<br />
işlemlerini vergilendiren muamele vergisi uygulaRmaya başlanmıştır. Bu kanun özel<br />
kayıtlann tutulmasını ve dönemsel beyanname verilmesini öngörmekteydi. Aynca,<br />
Kanunun 85'inci maddesiyle, Maliye Vekaletinin tensip edecegi şehirlerdemuamele<br />
vergisi beyannamelerinin tetkikiyle iştigal etmek üzere hesap mütehassıslan ve<br />
muavinIerinin kuııanılması hükme baglanmıştır. Bu suretle kazanç vergisi hesap<br />
mütehassısları yanında bir de muamele vergisi hesap mütehassısları vergi denetim<br />
sistemine dahil edilmiştir.<br />
Muamele vergisinin sanayii engelledigi ve parçaladıgı ve uygulama güçlükleri<br />
bulundugu hakkında şikayetlerin yaygınlaşması üzerine 13.7.1956 gün ve 6802 sayılı<br />
Kanunla Muamele Vergisi Kanunu yürürlükten kaldırılarak yerine istihsal vergisi<br />
konulmuştur. İstihsal vergisi esas olarak ilk istihsal aşamasını kapsamına alan, ondan<br />
sonraki aşamalan vergi dışı bırakan bir sistemdi. Gider Vergileri Kanunu banka ve<br />
sigorta muameleleri vergisini muhafaza etmiştir. 6802 sayılı Kanunun banka ve sigorta<br />
muameleleri vergisine ilişkin hükümleri halen yürürlüktedir.<br />
Gider vergileri alanındaki gelişmelerden biri de 29'.7.1970 gün ve 1318. Sayılı<br />
Kanunla sistemimize giren Katma Deger Vergisi Kanununun YÜTÜrlügegirdigi 1.1.1985<br />
tarihinde ortadan kalkan işletme vergisidir. Bu vergi bir kısım hizmet işletmeleriyle bazı<br />
maııann perakende satışını kapsamına almaktaydı.
36<br />
SADıK BAKLAClOOLU<br />
,<br />
. Gider vergileri alanında en son gelişme 25.10. 1984 gün ve 3065 sayılı Kanunla<br />
katma deger vergisinin sisteme girmesi olmuştur. Bu vergi, ticari, sınai ve zirai faaliyet<br />
ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetleri, her türlü mal ve<br />
hizmet ithalini ve ticari nitelikteki diger işlemkri kapsamına alan ve öngörülen indirim<br />
mekanizmasıyla her aşamada yaraulan katma degeri vergilendirmeyi hedefleyen Dünyada<br />
günden güne yaygınlaşan bir gider vergisi türüdür. Vergi beyana dayanmakta, belli bir<br />
kayıt sistemini öngörmektedir.<br />
. Burada muhasebeye dayalı beyan esasını öngören vergilerin gelişimi üzerinde biraz<br />
aynnulı olarak durmamızın nedeni, bu vergilerin ülkemizde muhasebenin gelişmesinde<br />
ana etken olmalandır. Ülkemizde muhasebe sistemindeki gelişmenin- kamu kesimi hariçvergi<br />
yasalarının eseri oldugunu söylemek yanlış olmaz.<br />
Aynca vergi yasalar!., ülkemizde muha'iebecilik ve bagımsız muhasebe denetçiligi<br />
mesleklerinin dogup gelişmesinde ana etken olmuşlardır. Yasalann tutulmasını zorunlu<br />
kıldıgı muhasebeyi tutmak ve beyannameleri dOzenlemek için, iş hacimleri kaldıran<br />
mükellefler muhasebe örgütü kurmuş, iş hacimleri kaldırmayan mükellefler muhasebe<br />
işlerini dışarıdan muhasebecilere yaptırmak yolunu tutmuşlardır. Bu zorunluluk, çok<br />
sayıda gerçek ya da tüzel kişinin muhasebelerini tutan muhasebecilerin ortaya çıkmasına<br />
yol açmış, bu muhasebecilerin bir kısmı kendilerini muhasebelerini tuttukları<br />
kuruluşlann hizmet erbabı olarak göstermiş, biiyük bir kısmı ise işlerini serbest meslek<br />
erbabı olarak yürütmüşlerdir. Bu mesleki faaJiyet halen de devam etmektedir.<br />
Vergi zorunlulukları serbest muhasebecilik meslegi yanında bagımsız muhasebe<br />
denetçiligi meslegini de geliştirmiştir. Vergi incelemelerinde muhasebe hata ve<br />
hilelerinin ortaya çıkması,mükellefleri, muhasebelerini ve dolayısıyla vergi beyanlannı<br />
vergi yasalanna uygun hale getirmek için, muhasebelerini, muhasebe ve vergicilik<br />
alanında yetişmiş elemanlara denetlettirmek yoluna gitmeye zorlamışur. Bu gereksinme<br />
dogunca, iş hacmi geniş olan ve muhasebe denr.timinin geregini anlayan mükellefler ayrı<br />
bii"denetim örgütü kurmuş, iş hacmi ayrı bir örgütlenmeyi gerektirmeyen mükelleflerle,<br />
bünyede örgütlenmeyi külfetli bulan mükellefl.:r, muhasebe denetimi hizmetlerini "mali<br />
müşavir", "vergi mUşaviri", "vergi uzmanı", "serbest mali müşavir" v.b. unvanlanyla<br />
faaJiyet gösteren elemanlara gördürme yolunu tUlmuşlardır. Bu uzmanlar da, ya serbest<br />
meslek erbabı olarak faaliyet göstermiş, ya da iş yaptıkları kuruluşlann hizmetlisi olarak<br />
görünm üşlerdir.<br />
Bir de "avukat mali ınüşavirler" ortaya çıkmışur. Bunlar devlet kadrolannda uzman<br />
veya müfettiş olarak çalıştıktan sonra, bu görevlerinden ayrılıp avukatlık unvanını<br />
kazandıktan sonra, muhasebe denetimi işini yapm;ıktadırlar. Bu gruba girenler, daha çok<br />
yargıya intikal etn:ıiş vergi uyuşmazlıklannı takip etmektedirler.<br />
4. Hesap Uzmanları Kurulu<br />
Ülkemizde muhasebe denetiminin gelişiminde önemli bir aşama da, kanıma göre,<br />
Hesap Uzmanlan Kurulu Kurulmasına ve Maliye Bakanlıgı Merkez ve ıller Kadrosunda<br />
Bazı Degişiklikler Yapılmasına Dair 23.8.1945 gün ve 4709 sayılı Kanun'dur. Kurulun<br />
görevi, Kanun'un 1 inci maddesinde "gelir kanunlannın emrettigi ödeviiler hesaplannı<br />
incelemek ve Maliye Bakanı tarafından lilzum görillecek etütleri" yapmak olarak<br />
belirlenmiştir. .
TüRKıYE'DE BACıMSIZ MUHASEBE DENEl1M SıSTEMl 37<br />
Kurul. bir başkanın başkanlıgında. mtişavir hesap uzmanı. hesap uzmanı ve hesap<br />
uzman muavinierinden oluşmaktadır. Hesap uzman muavinIeri. iktisat, işletmecililc.<br />
hukuk alanlarında yüksek ögrenim görmüş olanlar arasında yapılan bir yanşma sınavı ile<br />
alınmakta.sıkı bir egitime ve uygulama stajına tabi tutulmakta. bir sınavdan<br />
geçirildikten sonra hesap uzmanı olmaktadırlar.<br />
Maliye müfeuişlerinin.ve gelir kontrolörlerinin de hesap uzmanlannınkine benzer<br />
bir yetiştirmeye tabi tutulduklarını belirtmek isterim. .<br />
4709 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle Kazanç Vergisi Kanununda ve Muamele<br />
Vergisi Kanununda hesap mütehassısları ve hesap mtitehassıs ,muavinIeri hakkındaki<br />
.hükümler kaldınlmış. geçici I' inci maddesiyle. Kanunun yayım tarihinde baş hesap<br />
uzmanlıgı, müşavir hesap uzmanlıltı. hesap uzmanlıgı ve muavinliklerinde bulunanlardan<br />
yeterli görülenler. dereceleriylehesap'uzmanlık veya muavinIikIerine tayin olunabilecegi<br />
hükme baglanmıştır. Bu hükme dayanılarak. kazanç vergisi hesap mütebassıslarıyla<br />
muamele vergisi hesap mütehassıslarından uygun görülenler hesap uzmanlıgına ve<br />
muavinIikierine atanmışlardır. Anılan görevlerde bulunup da atanmaları yapılmayanlar.<br />
serbest mali müşavir olarakçalışmaya başlamışlardır. Küçük istisnalar dışında ülkemizde<br />
mali müşavirlik mesleginin başlangıcını bunların ol.uşturdugunu söylemek yanlış olmaz<br />
kanısındayım. bunlar iş olanakları geliştikçe. yukarıdaki kuruııarda çalışan elemanlardan<br />
emekli olanları ve çalışmakta olanları yanlarına alarak meslek mensuplarının sayısının<br />
artmasına olanak saglamışlardır.<br />
Bünyelerinde muhasebe denetim birimi oluşturan kuruluşlar da genellikle.<br />
gereksinme duydukları yetişmiş elemanları Devletin üst denetim görevlerindeçalışanları<br />
bünyelerine almak suretiyle karşılamışlardır.<br />
S. Kamu İktisadi Teşebbüslerinin Gelişimi<br />
Ülkemizde muhasebe denetiminin gelişmesinde kamu iktisadi teşebbüsleri ve<br />
onların denetim organı olan Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu da önemli rol<br />
oynarnışlardır.<br />
Kamu iktisadi teşebbüsleri 1930'Iu yıllarda 'büyük gelişme göstermiş ve ekonomik<br />
kalkınmamızda önemli rol oynamışlardır. Ekonomimize yük oldukları ve<br />
özeIleştirilmeleri geneIlikle benimsenmiş olan bu teşebbüsler grubu bugün de<br />
ekonomimizde büyük bir öneme saI:ıiptirler. Bunlarda son yıııarda görülen kötüleşmede<br />
geçmiş uygulamaların rolü bulunmakla birlikte, kendilerine olan olumsuz görüş ve<br />
benimsemeyişlerin büyük etkisi oldugu kanısındayım. .<br />
Bu teşebbüsler gelişme dönemlerinde ekonominin itici gücü olmuşlar. özel kesimin<br />
~elişmesine bilgi. deneyim ve eleman kaynagı olarak büyük katkıda bulunmuşlardır.<br />
Ulkemizde muhasebe ve muhasebe denetiminin gelişmesinde kamu iktisadi<br />
teşebbüslerinin büyük katkısı olmuştur. Birçok teşebbüs, muhasebe sistemlerini kamu<br />
iktisadi teşebbüslerinden almışlardır. Özellikle. kamu iktisadi teşebbüsleri için hazırlanan<br />
Tek~üzen Hesap Planı özel kesim teşebbüslerine örnek olmuştıır.<br />
L<br />
iiiiiiiiiii
38 SADıK BAKLAC 1OGLU<br />
6. Bankalar Yeminli MurakıphAı<br />
Bankacılıgın gelişmesi de, gerek Devletin, gerekse bankalann çalışmalanm izleyip<br />
denetlemekle görevli olan Merkez Bankasımn, bunlann denetlenmeleri için denetim<br />
örgütleri oluşturmalanm gerektirmiştir.<br />
Bankalar büyük kuruluşlar. olup bunlann hesap ve işlemleri teftiş veya kontrol<br />
örgütleri veya ayrı teftiş ve kontrol örgütleri tarafından denetlenmektedir. Ancak<br />
ülkemizde, Devlet bu denetimleri yeterli görmemiş, bunlar üzerinde kamu denetimi<br />
yapmak üzere 30 Mayıs 1933 gün ve 2243 sayılı Mevduatı Koruma Kanunu ile Yeminli<br />
Bankalar Muraklplıgı kurulmuştur. 1936 yılında ,:ıkı1rılan 2499 Sayılı Bankalar Kanunu<br />
müesseseyi korumuş, ancak örgüte gerekli yetki verilmcdiginden denetimde etkinlik<br />
saglanamamıştır. 23.6.1958 gün ve 7129 sayılı Kanun, örgütü işin gerektirdigi duruma<br />
getirmiştir. 30.1.1964 gün vı~345 sayılı Kanunla Bankalar Yeminli Murakıpları Kurulu,<br />
Maliye Bakanlıgının merkez örgütü içinde bir organ olarak benimsenmiştir. Kurul<br />
13.12.1983 gün ve 188 numaralı K.H.K. ile Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlıgına<br />
baglanmıştır ll .<br />
Bankalar Yeminli MıırakıpJarı Kurulu, bankalar üzerinde etkin bir denetim<br />
gerçekleştirmiş, bagımsız d{:netçi1er yönünden dr. zengin olmamakla birlikte bir kaynak<br />
oluşturmuştur.<br />
Ancak, bankaların denetiminde bu denetin", yeterli görülmemiş, Devlet denetimi<br />
yanında bagımsız muhasebe denetimi de yapılmasını öngören bir mekanizma<br />
kurulmuştur. Devlet Bakanı ve Başbakan YardııncJIı~ının 16.1.1987 gün 19343 sayılı<br />
Resmi Gazete'de yayınlanan Bagımsız <strong>Denetim</strong> Kuruluşlanna Hişkin Tebligi ile~ 1211<br />
sayılı Merkez Bankası Kanununun 3098 sayılı k:munla degiştİrilen 213'üncü maddesine<br />
dayanılarak bankalarda yapılacak denetimleri yapmak üzere Bagımsız Denetleme<br />
Kuruluşlarına ilişkin esaslar belirlenmiştir. Buna dayanılarak çıkarılan T.C. Merkez<br />
Bankasının 24.12.1987 gün ve 19674 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 1 Sıra No: lu<br />
Bagımsız Denetİm Kuruluşları Tarafından Yapılacak Banka <strong>Denetim</strong>leri Hakkında<br />
Teblig'le bu denetimin kap:;amı Vı~ yapılış şekli düzenlenmiştir. Bu suretle ülkemizde<br />
kamu organı olmayan ilk bagımsız muhasebe d'.:netim örgütünün kurulmasına olanak<br />
tanınmıştır.<br />
7. Sermaye Piyasa.sının Gelişimi<br />
Bagımsız muhasebe denetiminin gelişmesinde, sermaye piyasasındaki fiili ve yasal<br />
gelişmelerin de büyük etkisi olmu~tur.<br />
Ülkemizde sermaye piyasasındaki gelişme 1960'1ı yıllarda başlanmıştır. Bu dönemde<br />
anonim ortaklıklar sayı olarak artmıŞ, bunlann iş hacimleri ekonomik gelişmeye paralel<br />
olarak büyümüş, holdingleşme yaygınlaşmıştır. Teşebbüslerin artan iş hacimleri öz<br />
kaynak yanında yabancı kaynak gereksinmelerini de arttırmıştır., Teşebbüslerin<br />
finansmanında yabancı kaynak olarak banka kredileri en önemli yeri işgal ediyordu.<br />
Tasarruf sahipleri birikimlerini mevduat olarak bankalara yatırıyor, bankalar da bu yolla<br />
i Iüsman Tunaboylu, Maliye ve Gümrük Bakanlığı. Türkiye'de <strong>Denetim</strong>in Etkinlik ve<br />
Verim Iiliği. Ankara, ı990. sf. 294.295.
1ÜRKIYE'DE BACIMSIZ MUHASEBE DENETIM SISTEMI 39<br />
sagladıkları fonları teşebbüslere aktarıyorlardı. Enflasyon dönemlerinde menfi faiz<br />
mekanizması, teşebbüslerin de lehine işlemiştir. Uzun zaman bu dolaylı finansman<br />
mekanizması işlemiş; hem yatırımcı, hem de borçlanan kuruluşlar için daha avantajlı<br />
olan dolaysız finansman, yani tasarruf sahiplerinin d0Wudan hisse senedi ve tahvile<br />
yatırım yapmaları yoluna gidilmemiştir. Son yıllarda gelişmiş ülkeler düzeyinde<br />
olmamalcıa birlikte, tasarruf sahipleri daha çok hisse senedi ve tahvile yatınm yapmaya<br />
başlamışlardır.<br />
Artan finansman gereksinmelerini karşılamak için alternatif kaynak arayan<br />
teşebbüsler tahvil çıkarmak suretiyle birikim sahiplerine mevduata alternatif bir araç<br />
sunmuşlardır. Bazı kuruluşların portföylerindeki menkul kıymetleri elden çıkarma<br />
girişimleri de bu alana tasarruf sahiplerinin girmesine olanak vermiştir.<br />
<strong>Sistemi</strong>n, ekonomik gelişmenin gerektirdigi, halk birikimlerini teşebbüslere<br />
dogrudan aktarmadaki yetersizligi kamu yönetimince de hissedilmiş, ülkede sermaye<br />
piyasasının gelişmesine olanak verecek hukuk yapısının oluşturulması için çalışmalar<br />
sürdürülmüştür. 1980'de yaşanan "Bankerlik Olayı"nın patlak vermesinin de etkisiyle 30<br />
Temmuz 1981 gün ve 17416 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 2499 sayılı Kanunla<br />
Sermaye Piyasası Kurulu kurulmuştur. Kurul i982 yılının başlarında çalışmaya<br />
başlamış, 2499 sayılı Kanunun öngörülen düzenlemeleri yapmıştır.<br />
Kanunun uygulanmasıyla oluşan güven ve menkul kıymet aracılık hizmetinin<br />
düzene baglanması, kayıtlı sermaye sistemi, kar dagıtımı mekanizmasının ortaklar lehine,<br />
işletilmesi, sabit kıymetlerin yeniden degerlendirilmesine olanak verilmesi, menkul<br />
kıymet yatırım fonlarının işletilmesi, banka bonoları ve banka garantili bonolar,<br />
finansman bonosu gibi yeni araçların düzenlenmesi, sermaye piyasasının dışa açılması<br />
v.b. ülkemizde piyasanın gelişmesinde önemli katkıda bulunmuşlardır.<br />
6 Ekim 1983 gün ve 18183 sayılı Resmi Gazete'deyayınlanan 91 sayılı Kanun<br />
Hükmünde Kararname ile iyi işleyen bir borsanın kurulması da sermaye piyasasının<br />
gelişmesinde önemli bir etken olmuştur.<br />
Uygulamada, büyük holding ve ortaklıkların yöneticilerince sermaye sahipli~iyle<br />
yöneticiligin birbirinden ayrılmasının yararlarının anlaşılması ve daha az bir orandaki<br />
payla teşebbüs yönetimine hakim olunabileceginin bilincine varılmasıyla, gerek yeni<br />
çıkarılacak, gerekse hakim ortakların ellerinde bulunan payların .halka arzedilerek halka<br />
açılma yoluna gidilmesi de piyasanın gelişmesine ivme kazandırmiştır.<br />
Ülkemizde, yasal düzenlemelerin, potansiyel fonların kısmen de olsa ait oldugu<br />
alana çekilmesini sagladıgını, bu gelişmenin devam edccegini söylemek yanlış olmaz. '<br />
2499 sayılı Kanun, Kurul bünyesinde kurulacak bir denetim örgütüyle, piyasanın<br />
denetlenmesini öngörmüştür. Ancak Kurul, piyasanın gerektirdigi güveni ve açıklı~ı<br />
saglamak bakımındangüvenli ve sistemli bir denetimin geregini hissederek, Kanun'un 16<br />
ıncı maddesi ve 22 inci maddesinin b bendi hükmüne dayanarak, l3 Aralık 1987 gün<br />
19663 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Sermaye Piyasasında Bagımsız Denetleme<br />
Hakkında Yönetmelik" i çıkarmıştır.
40 SADıK BAKLACIOCLU<br />
8. Bagımsız MuhasE~be <strong>Denetim</strong>ine Gen~1 Yaklaşım<br />
Bagımsız muhasebe denetimi konusunda en eski çalışma sonucu olan 3568 sayılı<br />
serbest <strong>Muhasebe</strong>cilik, Serbest <strong>Muhasebe</strong>ci, Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali<br />
Müşavirlik Kanunu'nun çıkmasıyla sonuçlanan çalışmalar, Sayın Mustafa Özdil'in<br />
Maliye ve Gümrük Bakanlıgınca düzenlenen Türkiye'de <strong>Denetim</strong>in Etkinlik ve<br />
Verimliligi Semineri'ne ait kitapta yer alan yazısında aşagıdaki şekilde açıklanmışur 12 :<br />
"Türkiye'de bagımsız muhasebe ve denetleme meslegine ilişkin ilk yasal düzenleme<br />
çalışmalarına 1932 yılında başlanılmıştır. Bu çalışmalar, 1938, 1949, 1962, 1966 ve<br />
1980 yıllarında da devam etmiştir. Ancak bu çalışmalardan hiçbir sonuç alınamamıştır.<br />
Daha sonra Bakanlıgımızca i984 yılında bir kanun Tasarısı hazırlanmış, hazırlanan<br />
bu "Yeminli ve Serbest Mali Müşavirlik, <strong>Muhasebe</strong>cilik Kanun Tasarısı" Bakanlar<br />
Kurulu'nca benimsenerek Tilrkiye Büyük Miııet Meclisi Başkanlıgına gönderilmiştir.<br />
Adalet Komisyonunca benimsenen bu Tasarı, Plm, Bütçe Komisyonuna sevk edilmiş ise<br />
de, bu Komisyonda görüşülmek üzere bekledigi mrada, 3239 sayılı Kanunla 213 sayılı<br />
Vergi Usul Kanununa Yeminli Mali Müşavirlik meslegini düzenleyen hükümler<br />
eklendiginden sözü edilen tasarı Bakanlıgımızca geri çekilmiştir.<br />
Vergi Usul Kanununa eklenen maddelerin Bakanlar Kurulu'na verdigi yetkiye<br />
dayanılarak Yeminli Mali Müşavirler Kurulunun oluşturulması ile bunların çalışma<br />
esaslarına ilişkin iki ayrı Kararname hazırlanarak Başbakanlıga gönderilmiştir. Ancak bu<br />
Kararnameler de Vergi Usul Kanununda yer aları maddelerin 19.3.1987 tarihinde Anayasa<br />
Mahkemesince iptal edilmesi üzerine Cumhurbaşl:anımız tarafından Bakanlıgımıza iade<br />
edilmiştir.<br />
Bundan sonra bir taraftan 3268 ve 3347 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının<br />
Teşkilatlarında degişiklik Yapılmasına Dair Yt:ıki Kanunlarının Bakanlar Kurulu'na<br />
verdigi Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisine dayanılarak Maliye ve Gümrük<br />
Bakanlıgına baglı Yeminli Mali Müşavirler Kurulu kurulması Hakkında Kanun<br />
Hükmünde Kararname hazırlanarak Cumhurb:ışk.anlıgı makamına sunulmuş, diger<br />
taraftan da Kanun çalışmalarına devam edilmiştir. Hazırlanan Serbest <strong>Muhasebe</strong>cilik,<br />
serbest muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanun Tasarısı<br />
Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilerek, 13.6.1989 gün ve 20194 sayılı<br />
Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüge girmiş,dolayısıyla diger çalışmalardan<br />
vazgeçilmiştir.<br />
B. Türkiye'nin BaHımsız R>IŞ <strong>Denetim</strong> <strong>Sistemi</strong><br />
1. Bankalarda Uygulanan Bagımsız JOıŞ <strong>Denetim</strong><br />
a. Kuruluş ve Amaç<br />
Bankalarda bagımsız denetim, T.C. Merkez Bankası Kanunu'nun 43 üncü maddesine<br />
dayanılarak çıkarılan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcılıgının 16 Ocak 1987 tarih ve<br />
12a.g•e., sf. 343.
TÜRKıYE'DE BAÖIMSIZ MUHASEBE DENEnM sısTEMİ<br />
41<br />
19343 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Bagımsız <strong>Denetim</strong> Kuruluşlarına llişkin<br />
Tebligi ile düzenlenmiştir.<br />
Bagımsız denetim kuruluşlarına denetim yaptırmanın amacı, Teblige göre,<br />
bankaların T.C. Merkez Bankasınca gözetim ve denetiminin saglanmasına katkıda<br />
bulunmaktır; denetim, Banka için yapılmaktadır. <strong>Denetim</strong> sonunda düzenlenen raporların<br />
halkı bilgilendirmek amacıyla yayınlanması söz konusu degildir.<br />
b. Balımsız Denetleme KuruluşlarlDlD Kurulması ve Çalışma<br />
Esasları<br />
Bagımsız denetleme kuruluşlannın, anonim şirket olmalan, sermayelerinin SO<br />
milyon lirası ödenmiş en az 100 milyon TL. olması, genel müdür ve genel müdür<br />
yardımcılarıyla yönetim kurulu başkan ve üyelerinin yüksek ögrenim görmüş, muhasebe,<br />
hukuk, iktisat, işletmecilik veya bankacılık alanlarında en az on yıl deneyimlerinin<br />
bulunması ve bu alanlarda üst dilzey .yöneticilik veya üniversite ögretim üyeligi yapmış<br />
olmaları veya yabancı ülkelerde bankalan denetleme yetkisi saglayan belge sahibi<br />
olmaları ve denetleme yaptıkları bankalarla ortaklık ve iş ilişkisi bulunmaması, müflis<br />
olmamaları ve yüz kızartıcı suçlardan mahkumiyetlerinin bulunmaması ve genel müdür<br />
ve yardımcılarının Tilrkiye'de yerleşik olmaları, yönetim kurulu üyeleri dahil en az 10<br />
denetim elemanlarının bulunması şarttır.<br />
<strong>Denetim</strong> elemanlarında ise, yukarıda açıklanan ögrenim, bankalarla ilişkiler ve .<br />
ahlaki nitelilderden başka, bir bankanın denetimini yapabilecek bilgi, deneyim ve yetenek<br />
sahibi olma ve muhasebe, vergi, kambiyo, işletme analizi, organizasyon ve denetimi<br />
konularında en az 5 yıllık deneyimlerinin bulunması veya yabancı ülkelerde bankaları<br />
denetleme saglayan belge sahibi olma nitelilderi aranmaktadır. .<br />
Bankalarda denetim yapabilecek bir kuruluşun faaliyete geçebilmesi için Bakanlıktan<br />
izin alınması şarttır. Bakanlık T.C. Merkez Bankasının görüşünü alarak karannı verir.<br />
Bakanlık verilen izinleri iptal edebilir. Ayrıca, Tebligin 9 uncu maddesinde, Icuruluşların<br />
Teblig hükümlerine aykın hareket ettikleri saptandıgında uygun bir süre verilerek<br />
aykırılıkların giderilmesinin istenecegi, verilen silre içinde giderilmemesi halinde<br />
kuruluşun geçici veya daimi olarak listeden çıkarılabilecekleri hükme baglanmıştır.<br />
c. Balımsız Denetleme Kuruluşlarının ~enetim Faaliyeti<br />
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcılıgı tebliginin 7 inci maddesine göre, bankalar,<br />
her takvim yılı başında yönetim kurulu kararıyla, mali durumlarının T.C. Merkez<br />
Bankasınca gözetim ve denetimini saglamak amacıyla Bakanlıkça belirlenen<br />
kuruluşlardan birini görevlendirmek zorundadırlar; birden fazla kuruluşu<br />
görevlendirebilirler. Tebligin 10 uncu maddesine göre bankalar Hazine ve Dış Ticaret<br />
Müsteşarlıgına ve T.C. Merkez Bankasına bildirmek koşuluyla görevlendirdikleri<br />
bagımsız denetim kuruluşlarını degiştirebilirler.<br />
Bagımsız denetleme kuruluşlarınca yapılacak denetimin kapsamı T.C. Merkez<br />
Bankasının yukarıda anılan tebliginin 2 nci maddesinde belirlenmiştir. <strong>Denetim</strong>e tabi<br />
tutulacak konular ana başlıklar itibariyle şöyledir:<br />
- Banka hakkında genel bilgiler,
42<br />
SADıK BAKLACIOÖLU<br />
- Mali bünye,<br />
- Kredi politikası ve krcdilerne işlemlerine ilişkin inceleme ve dc~erlendirmeler,<br />
- Bankanın belirli aralıklarla denetimden sorumlu kuruluşlara gönderdigi bilgilerin<br />
tam ve dogru olup olnıadıgının belirlenmesi,<br />
- Yabancı para işlemlerinin muhasebeleştirilmesi ve degerlendirme yöntemleripin<br />
mevzuata uygunıugu; bankanın olaganüstü gelir ve giderlerinin karlılık üzerindeki<br />
etkileri; bankanın portföyünde bulunan menkul degerlerin vadeleri, türleri,<br />
taşıdıkları risk ve piyusa degerleriyle detay bilgiler: diger aktif ve pasif kalemleri<br />
oluşturan alt kalemlerin içer;gi; faiz ve gelir tahakkuklan, reeskontları ile faiz ve<br />
gider reeskontlarının dönem sonları itibariyle tam olarak yapılıp yapılmadıgı gibi<br />
12 grupta toplanmış olan işlemler.<br />
Tebligin 3. üncü maddesine göre, bagımsız denetçi, bankaların iç organları<br />
tarafından yapılan denetimin yeterliligini de inceleyerek düzenlenen raporların gerçek<br />
durumu yansıtıp yansltmadıgını da araştıracaktır. '<br />
T.C. Merkez Bankasııebliginin i inci maddesinde, deneLİm raporlarına ilişkin genel<br />
esaslar ayrıntılı olarak gösterilmiştir.<br />
T.C.Merkez Bankası Tc:bliginin 5 inci maddesi bankaların denetçilere bilgi vermek<br />
zorunda olduklarını; 6 ıncı madde-si bagımsız d.::netleme kuruluşunun acil ve önemli<br />
hususları T.C. Merkez Bankasına bildirmek zorunda oldu~unu hükme baglamakta; 7 inci<br />
maddesi ise denetçilerin uymak zorunda oldukları gizlilige Wşkin yükümlülükler<br />
belirtmektedir.<br />
Yukarıda açıklanan d~netleme faaliyetleriyle raporlama esaslarının bagımsız<br />
muhasebe denetimi esas ve ilkelerine uygun olup olmadıkları tartışılabilir. Kanıma göre,<br />
sistemde denetleme kuruluşlarınca yapılacak denl~Lİm,bunları T.C. Merkez Bankası'nın<br />
istihdam ettigi elemanlar haline getirmiştir. Öngörülen denetim raporlama sistemide<br />
bagımsız denetleme raporu e!:as ve standartlarına uymamaktadır.<br />
2. Sermaye Piyasa~ında Uygulanan B:ı~ımsız <strong>Denetim</strong><br />
a. Kuruluş, Amaç 've Tanımı<br />
Sermaye piyasası yönünden yapılacak denedeme, Sermaye Piyasası Kurulu'nun 13<br />
Aralık 1987 gün ve 19663 sayılı Resmi Gazew'de yayınlanan Sermaye Piyasasında<br />
Bagımsız Dış Denetleme Hakkında Yönetmelik'le düzenlenmiştir.<br />
Yönetmeligin l' inci maddesine göre, seffiıaye piyasasında bagımsız muhasebe<br />
denetiminin amacı şu şekilde tanımlanabilir : B.ıgımsız muhasebe denetimine tabi<br />
anonim ortaklıklarla sermaye piyasıL~ının yardımcı kuruluşları tarafından düzenlenen mali<br />
tablo ve raporların (muhasebelerinin) Kurulca 2499 sayılı Kanun çerçevesinde<br />
belirlenecek esas ve standartlar çerçevesinde bagımsız denetleme kuruluşlarınca<br />
denetlenmesi yoluyla kamUliun aydınlanmasını sag[ayarak sermaye piyasasının güven,<br />
açıklık ve kararlılık içinde çalışmasını saglamak ve tasarruf sahipleri'nin hak ve<br />
yararlarını korumaktır. \<br />
Yönetmeligin 5 inci maddesinde bagımsız denetlemenin tanımı yapılmış ve<br />
kapsamı belirlenmiştir. Maddenin ıinci fıkrac;ı",} göre, bagımsız denetleme, denetlenen
TÜRKıYE'OE BA
44<br />
SADıK BAKLAClOOlU<br />
durumunda olan ortaklıklarla aynı durumlardaki yardımcı kuruluşlarca düzenlenmiş olan<br />
tablo ve raporların yönetmelik esaslarına göre denetlenmesidir. Yukarıda sayılanlar<br />
dıŞında yapılan denetlemeler istege baglı denetimlerdir.<br />
Sermaye Piyasası Kurulunun düzenlemelerine göre aracılık faaliyetlerine münhasır<br />
.olmak üzere bankalar, aracı kurumlar, menkul kıymet yatırım fonları, menkul kıymet<br />
yatırım ortaklıkları, hisse senetleri ıstanbul Menkul Kıymetler Borsasının birinci<br />
pazarında işle~ gören anonim ortaklıklar, Sermaye Piyasası Kanununa göre kayıtlı<br />
serpıaye sistemini kabul etmiş ort.'1klıklardan sermayeleri 3 milyar lirayı aşanlar, 2499<br />
sayılı Kanuna göre hisse senetleri halka arzedilmiş olan ortaklıklardan kayıtlı sermaye<br />
sistemini kabul etmemiş olanlardan ödenmiş -sermayeleri 5 milyarın üstünde olanlar<br />
devamlı denetime tabidir.<br />
Yönetmeligin ı1 inci maddesi ile denetime tabi kuruluşların denetçilere karşı<br />
yükümlülükleri belirlenmi~:tir. Denetçiler, ortaklık genel kuruluna katılabilmekte,<br />
saglıklı bir denetim için teşı~bbüste her türlü inceleme ve araştırmaları<br />
yapabilmektedirler. De-netimlerin, Sermaye Piyasası Kurulunun belirleyecegi denetim ve<br />
raporlama standartlarına göre yapılıp rapora baglanması zorunludur.<br />
Bagımsız denetleme kuruluşları, denetime labi kuruluşlarca denetçiler listesinden<br />
seçilmekte, seçilen kurulu:ila denetime tabi kuruluş arasında denetim sözleşmesi<br />
yapılmaktadır.<br />
Yönetmeligin 17 nci maddesinin 1 inci fıkrasına göre, sürekli denetleme sonucunda<br />
düzenlenen yıllık denetleme; raporu ve özeti, denetlenen kuruluşun yönetim kuruluna<br />
verilir ve ilgili oldukları yıla ilişkin mali tablo ve raporlarla birlikte genel kurula<br />
sunulur. Bu raporlar, ortaklık denetçilerinin raporları ile birlikte yayınlanır. Halka arz<br />
nedeniyle yapılan denetlemeler sonucunda düzenlenen raporlann özetlerine izahnamelerde<br />
yer verilir.<br />
Yönetmeligin 18 inci maddesine göre, yönetmelik kapsamına giren denetleme işi<br />
denetçi niteliginde bir veya birkaç ortagın kişisel sorumlulugu ve gözetimi altında<br />
yürütülerek sonuçlandırılır; rapor denetlemenin hukuki sorumlulugunu üstlenen ortaklar<br />
tarafından imzalanır. Denetleme nedeniyle doğacak zararların hukuki_ sorumlulugu<br />
bagımsız denetleme kuruluşuna aittir. Kuruluş ortaklarının, yöneticilerinin ve<br />
çalışanlarının hukuki ve cezai sorumlulukları genel hükümlere tabidir. Sermaye Piyasası<br />
kurulu, denetim nedeniyle dogabilecek zararların tazmini amacıyla, ilgili kuruluş ve<br />
kişilerden sorumluluk sigortası yaptıroıalarını istercbilir.<br />
Görüldügü gibi, Scrmaye Piyasası kurulunun oluşturdugu sistcmde de agırıık<br />
bagımsız denetleme kuruluşlarına verilmiş, mesleki örgütlenme, denetçilige alınma ve<br />
denetçilerin yetiştirilmesi ve meslegin kuraııarını bdirleyip geliştirecek bir mekanizma<br />
öngörülmemiştir.
TÜRKİYE'DE BAÖIMSIZ MUHASEBE DENEn M SİSTEMİ<br />
4S<br />
3. 1.6.1989 Gün ve 3568 Sayıh Serbest <strong>Muhasebe</strong>cilik, Serbest<br />
<strong>Muhasebe</strong>ci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu'nun<br />
Getirdigi Sistem<br />
a. Düzenlemenin Amacı ve Kapsamı<br />
I
46 SADıK BAKLACIOÖLV'<br />
<strong>Muhasebe</strong>ciler, yalnız muhasebe tutmak ve beyanname düzenlemek yetkisine<br />
sahipken, serbest muhasebeci. mali müşavirler, farklı nitelikleri gerektiren muhasebecilik<br />
ve muhasebe ve mali konularda danışmanlık ve lasdik yetkisine sahip olmaksızın<br />
muhasebe denetimi yapma ye:lkisine sahip bulunmakladırlar. Tasdik yetkisiyle muhasebe<br />
denetimi sadece yeminli mHli müşavirler tarafından yapılabilmektedir. Tasdiksiz bir<br />
muhasebe denetimini, denetim kavramı yönünden noksansız bir denetim olarak kabul<br />
etmek mümkün de~ildir.<br />
Kanunun 12 nci madde~:inin I'inci fıkrasına göre tasdik, denetleme konusu teşebbüs<br />
veya işletmelerin mali tablolacının ve beyannamclerinin mevzuat hükümleri, muhasebe<br />
prensip ve standartlarına u~'gunlu~unu ve muhascbenin denetim standartlarına göre<br />
incelendi~inin incelerneyi yapanlar tarafından ona,lanmasıdır. Maddenin 3 üncü fıkrasına<br />
göre tasdik edilmiş mali tablolar kamu idaresinin )'eLkili memurlarınca, tasdikin kapsamı<br />
ölçüsünde incelenmiş belg'~ olarak kabul edilir. Ancak yasalar!a verilen yetkiler<br />
çerçevesinde bunlar üzerinde tekrar inceleme ve denetleme yapılabilir.<br />
Yukarıda yapılan açıklamadan, tasdikin yetkililerce imzalanmış muhasebe denetim<br />
raporuna tekabül eui~i söylenebilir. Ancak Kanunun 12 inci maddesinin 4 üncü<br />
fıkrasındaki "yeminli mali müşavirler yaptıkları ı,(sdikin dogrulugundan sorumludurlar.<br />
Yaptıkları tasdikin dogru olmaması halinde, tasdikin kapsamı ile sınırlı olmak üzere<br />
ziyaa ıi~ratılan vergilerden vc kesilecek cezalardan mükelleOe birlikte müştereken ve<br />
müteselsilen sorumlu olurlar" ibaresi, yeminli mali müşavirlerin çalışma alanlarını<br />
sın!rlar nitelikte görülmesiile yol açmaktadır. Ancak, Kanuna dayanılarak yapılan<br />
düzenlemeler, yeminli mali müşavirlerin denetimlerinin vergi dışı alanları da kapsar<br />
şekilde anlaşıldı~ını göstermeltcdir.<br />
C. Meslek Mensubu Olmanın Koşulları<br />
I. Serbest muhasebeci olabilmek için, hukuk, iktisat, maliye, işletme, bankacılık,<br />
,kamu yönetimi ve siyasal bilimler dallarında ön lisans düzeyinde ögrenim görmüş ve 4<br />
yıllık staj süresini tamamlarr,ış ,olmak veya ticaret liseleri ve maliye meslek liselerinden<br />
mezun olmak ve 6 yıllık sı:aj süresini tamamlamış olmak ve serbest muhasebecilik<br />
belgesini alarak ilgili bulunulan odHya kaydolunmak şarttır.<br />
2. Serbest muhasebeci mali müşavir olabilm~k için, I'de sayılan alanlarda yüksek<br />
ö~renim görmüş olmak, staj amac ıyla serbest muhasebeci mali müşavir veya yeminli<br />
mali müşavir yanında iki yıl çalışmış olmak, serbest muhasebeci mali müşavirlik<br />
sınavını kazanmış ve serbesL muhasebeci mali miişavirlik ruhsatını almiş olmak şarttır.<br />
Kamu bankaları müfettişIeriyle vergi inceleme elemanlarına ve üniversite ögrelim üye ve<br />
görevlilerine belli koşullarla sınavsız olarak mesleğe girme olanagı tanınmıştır.<br />
3. Yeminli mali müşavir olabilmek için, cn az LO yıl serbest muhasebeci mali<br />
müşavirlik yapmış olmak, yeminli mali müşavirlik sınavını vermiş olmak, yeminli<br />
mali müşavir ruhsatını almış olmak şaruır. Kanunlarma göre vergi inceleme yetkisi<br />
almış ve mesleki yeterlik smavını vermiş olanlarla, meslekle ilgili konularda profesörlük<br />
ünvanı almış olanlar için sınav şartı aranmaz. Yeminli mali müşavirler asliye ticaret<br />
mahkemesinde yemin ederler.<br />
Serbest muhasebeci mali müşavirlik ve ycminli mali müşavirlik sınavları, Türkiye<br />
Serbest <strong>Muhasebe</strong>ci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birligi
TüRKıYE'DE BAÖIMSIZ MUHASEBE DENErtM sısTEMİ<br />
47<br />
tarafından yazılı olarak yapılır. Sınav komisyonu iki Maliye ve Gümrük Bakanlıgı<br />
temsilcisi, üç Yüksek Ögrenim Kurulu temsilcisi, iki Birlik temsilcisi olmak üzere yedi<br />
kişiden oluşur.<br />
d. Mesleki Kuruluşlar<br />
3568 sayılı Kanun, meslegi ve mensuplarını disiplin aluna almak ve işlerin saAlıldl<br />
görülmesini saglamak üzere Maliye ve Gümrük Bakanlıgının yakıngözetimi alunda<br />
faaliyet göstermek üzere mesleki kuruluşlar oluşturmuştur. Bu kuruluşlar, serbest<br />
muhasebecileri ve serbest muhasebeci mali müşavirleri bünyesinde toplayan, serbest<br />
muhasebeci mali müşavirler odaları; yeminli mali müşavirleri bünyesinde toplayan<br />
yeminli mali müşavirler odaları ve bunların üst kuruluşu olan Türkiye Serbest<br />
<strong>Muhasebe</strong>ci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birligidir.<br />
•<br />
Gerek odalarda, gerekse Birlikte, genel kurul, yönetim kurulu, disiplin kurulu ve<br />
denetleme kurulu olarak dört ana organ öngörülmüştür. .<br />
Odaların giderlerinin üyelerin katkılarıyla karşılanması yolu tutulmuş, demokratik<br />
seçim sistemiyle kurulan organların et~in çalışmasına olanak verecek bir sistem<br />
oluşturmaya özen gösterilmiştir. .<br />
e. 3568 Sayılı Kanun'un Uygulanması lle ılgili Çalışmalar<br />
Kanun yürürlüge girdikten sonra, Geçici 4 üncü maddeye göre oluşturulan Geçici<br />
Kurul, uygulama ile ilgili yönetmelikleri çıkannış, Kanunun belli ettigi koşullara sahip<br />
olanlardan başvuranların başvurularını degerlendirerek meslege girmeye hak kazananları<br />
belirleyerek geçici belgelerini vermiş; meslek odalarıyla ilgili seçimlerin yapılmasını<br />
saglayarak bunların organlarını oluşturarak faaliyete geçmelerini saglamışur. Bu suretle<br />
!
48 SADıK BAKLACIoGLU<br />
. '<br />
denetimlerin 3568 sayılı Kanunla kurulan sistem içinde yapılaca~ı hakkında bir hüküm<br />
getirmemiştir.<br />
'<br />
Yönetmelikte, yeminli mali müşevirlerin tasdikine tabi vergi ile ilgili beyan ve<br />
belgeler oldukça geniş tutuldugu halde, uygulamada denetim sadece yeniden de~erlemeye<br />
tabi tutulan de~ecleri belli bir tutarın üstünde olan yeniden de~erlendirmeler, katma de~er<br />
vergisi iadesine ait işlemler ve vergi muaflı~;ından yararlanacak vakıflarla sınırlı<br />
kalmıştır.<br />
Ancak, Maliye ve Gümrnk Bakanlı~ı, 17 Mart 1992 gün ve 21174 Numaralı Resmi<br />
Gazete'de yayınlanan 5 Sıra Numaralı "Serbest <strong>Muhasebe</strong>cilik, Serbest <strong>Muhasebe</strong>ci Mali<br />
Müşavirlik ve Yeminli ~ıli MÜ:iaviclik Kanunu Genel Tebli~i" iletoplam tutarları<br />
300.000.000 lirayı aşan aşa~ıdaki işlemlerin yeminli mali müşavirlere tasdik<br />
ettirilmesini zorunlu kılmış, tasdik ettirmemefhalinde tanınan istisna ve indirim<br />
hükümlerinden yararlanılamayacagını hükme baglamıştır:<br />
ı. Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 8 maddr,sinin,<br />
- 6. bendinde ye,r alan sanayi ürünleri ihracat istisnası,<br />
- 7. bendinde yer alan tarım ürünleri, ihracat istisnası,<br />
- 8. bendinde yer alan dış navlun istisnası,<br />
-1O. bendinde yer alan turizm hasılat istisnası,<br />
-15. bendinde y(~ralan egitim, saglık ve spor tesislerine ilişkin istisna,<br />
- 17. bendinde yer alan Devlet tahvili, Hazine bonosu ve gelir ortaklıgı<br />
. senetlerinin elden ı;ıkanlmasından saglanarı kazançlara ilişkin istisna,<br />
2. Kurumlar Vergisi Kanununun 18. maddesinde yer alan kurumların<br />
(kooperatifler hariç) iştirak hisselerinin ve gayrimenkuııerinin satışından do~an<br />
kazançl;ıra ilişkin istisna.<br />
3. Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 29. maddesine göre kurumlann kurum<br />
kazancından indirdikleri kazanç ve ircıtlar (ticari işletmeye dahil olup iratları<br />
vergiden müstesna bulunan menkul kıymetlerin iratları, kurumlardan elde<br />
edilmiş KurumIm' Vergisine tabi tutulmuş veya üzerinden vergi tevkifatı<br />
yapılmış kar pay/an ile Hazine bonosu ve Devlet tahvilleri faizleri).<br />
Burada üzerinde önemle durulması gereken bir husus, yönetmeli~in 9 uncu<br />
maddesidir. Maddenin 2 inci fıkrasına göre, " bankalar ve sigorta şirketleri, dış ticaret<br />
sermaye şirketleri, Sermaye Piyasası Kanununa göre menkul kıymetlerini halka arz etmiş<br />
, olan veya arzetmiş sayılan şirketler, aracı kurumlar, yatıom ortaklıkları ve fonlan ..... ~..<br />
hesap dönemlerine ilişkin mali tablolarını V~ beyannamelerini bu yönetmelik<br />
çerçevesinde tasdik eujrirler. Aynı maddenin son fıkrasına göre ise, "Mali tablolannın<br />
tasdiki zorunlu tutulan gerçek veya tüzel kişilerin yeminli mali müşaviri herhangi bir<br />
nedenle seçmemesi halinde, bu seçim Birlik Gı~çici Kurulu tarafından ilgili odaya<br />
yaptınlır ve ilgililere bildiriJir."<br />
. .<br />
Yukarıya alınan hükümler işletilememi ştir. Bankalar ve Sermaye Piyasası<br />
Kurulu'nun, Sermaye Piyasasında Bagımsız DJ~i <strong>Denetim</strong> Hakkında Yönetmelige göre<br />
denetime tabi kuruluşlar, bagımsız denetleme kuruluşları tarafından denetlenmektedir.<br />
Sermaye Piyasası Kurulu, sadece denetimin kendi düzenle.digi listede yer alan kuruluşlarla
TÜRKİYE'DE BAÖIMSIZ MUHASEBE DENEn M SİSTEMİ 49<br />
bankalarda denetim yapma yetkisine sahip bagımsız denetim kuruluşları tarafından<br />
yapılabilecegi şeklinde bir düzenleme yapmışlIr.<br />
Bu durumda mevzuaumızda birbiriyle çelişen iki uygulama yer almış<br />
bulunmaktadır. Ülke mevzuaunın bütünlügü ve saglıklı bir uygulama için bu farklılıgın<br />
ortadan kaldırılması gerektigi kanısındayım.<br />
4. Bagımsız <strong>Muhasebe</strong> <strong>Denetim</strong>ine Tabi Olabilecek Kuruluşlarla<br />
Bagımsız <strong>Denetim</strong> Elemanları Hakkında <strong>Bilgiler</strong>.<br />
a. Bagımsız <strong>Muhasebe</strong> <strong>Denetim</strong>ine Tabi Olan ve Olabilecek<br />
Kuruluşlar<br />
Bagımsız muhasebe denetimine tabi olan ve olabilecek kuruluşlar Tablo I'de<br />
gösterilmiştir : .<br />
.Tablo i<br />
Tabi oldugu <strong>Denetim</strong><br />
<strong>Sistemi</strong><br />
Bankacılık yönünden<br />
<strong>Denetim</strong> (1)<br />
"<br />
Sermaye Piyas.Kur.<br />
yönünden denet.(2) (4)<br />
"<br />
KuruluS Şekli<br />
Banka<br />
Kuruluş izni almış<br />
faaliyete geçmemiş banka<br />
Banka Şubesi<br />
Anonim Ortaklık<br />
(1l5'i borsa 1 inci pazarında)<br />
Banka<br />
Aracı Kurum<br />
Menkul Kıymet. Yat. Fonu<br />
Borsada işlem yapan aracı kl1ll:lm<br />
suw<br />
66<br />
6<br />
6.583<br />
229<br />
59<br />
82<br />
73<br />
109<br />
Vergi yönünden denetim (3) Anonim Şirket<br />
Limited Şirket<br />
Eshamlı Kom. Şirket<br />
Kooperatif<br />
KJ.T.<br />
Dar mükellefler<br />
Diger kurumlar<br />
i. sınıf gelir vergisi mükeııefi<br />
2. sınıf gelir vergisi mükeııefi<br />
Zırai kazanç .<br />
Serbest meslek kazancı<br />
Diger gelir vergisi mükeııefi<br />
Katma Del!er Vergisi mükeııefi<br />
24.841<br />
39.638<br />
234<br />
17.816<br />
757<br />
274<br />
5403<br />
102.591<br />
982.037<br />
96.864<br />
56.180<br />
197.893<br />
2.084,157<br />
ı. Türkiye Bankalar Birligi. 30.9.1991 tarihi itibariyle.<br />
2. Sermaye Piyasası Kurulu, Ocak 1991 ayı sonu itibariyle.<br />
3. Maliye ve Gümrük Bakanlıgı, Eylül 1991 ayı sonu itibariyle.
50<br />
SADIK BAKLACIOGLU<br />
4. SennayePiyasasl Kurulunun, 28.2.1992 gün ve 21416 sayılı Resmi Gazetede<br />
yayımlanan tebligi ile devamlı denetime tabi ,ınonim ortaklık sayısı arttınlmıştıe.<br />
Daha önce ödenmiş sermayesi 5 milyar TL. olan kayıtlı sennayeli ortaklıklar<br />
denetime tabi iken limit 3 milyara indirilmiş, ayrıca hisse senetlerini halka<br />
arzetmiş olan ortaklıklardan kayıtlı sennayc sistemine ginneyenlerden ödenmiş<br />
sennayeleri 5 milyarı aşanlar devamlı denetkmeye tabi tutulmuştur. Bu uygulama<br />
sayıyı arttıracaktır. .<br />
b. Bagımsız <strong>Muhasebe</strong> <strong>Denetim</strong> Elemanı Potansiyeli<br />
Ülkemizde bagımsız muhasebe denetim elemanı potansiyeli Tablo 2'de<br />
gösterilmiştir :<br />
Tablo 2<br />
baı Bankalar ve Sermaye Piyasası Alanında O)<br />
Bagımsız <strong>Denetim</strong><br />
Kıdemli<br />
Kuruluşu .Jtı~.lli
TÜRKıYE'DE BAÖIMSIZ MUHASEBE DENETIM sıSTEMİ<br />
sı<br />
3568 sayılı Kanunun ı2 inci maddesinde yeminli mali müşavirlerin tasdik yetkisi<br />
hemekadar Türkiye'deki bütün bagımsız denetimleri kapsar biçimde düzenlenmiş ise de<br />
T.C. Merkez Bankası, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlıgının baglı oldu~ Bakanlık ve<br />
Sermaye Piyasası Kurulu düzenlemeleri çerçevesinde yapılacak denetimlerin mutlaka bir<br />
bagımslZ denetleme kuruluşu tarafından yapılması zorunludur.<br />
Sermaye Piyasası Kurulu ve T.C. Merkez Bankası, Hazine ve Dış Ticaret<br />
Müsteşarlıgının bagıı oldugu Bakanlık 3568 sayılı Kanunun 12 nci maddesine ra~en,<br />
kendi düzenlemeleri kapsamına giren denetimlerin, bagımsız denetleme kuruluşları<br />
tarafından yapılmasını istemektedirler. Kanun hükümleri ile Kanunlann verdigi yetkiye<br />
dayanılarak çıkarılan yönetmelik ve tebligler hükümleri arasında çelişme vardır.<br />
Bagımsız denetim kuruluşlarının temel yapısı, banıcalarda denetim yapacaklarla,<br />
Sermaye Piyasası Kanunu kapsamina giren ortaklık ve kuruluşlarda aynıdır denebilir.<br />
Ayrıca, Sermaye Piyasası Kurulu düzenlemelerinde, bankalarda denetim yapmak<br />
yetkisine sahip kuruluşıarın yapacakları denetim kabul edilmektedir. Bundan başka,<br />
bagımsız denetim kuruluşları, hem Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlıgının bagıı oldugu<br />
Bakanlıktan, hem de Sermaye Piyasası Kurulundan izin alarak iki alanda denetim<br />
yapmaktadırlar. Bu suretle, bagımsız denetleme alanında iki sistemli bir yapı ortaya<br />
çıkmış bulunmaktadır.<br />
Bagımsız denetleme kuruluşlarında anonim şirket şeklinde kurulmuş olma şartı<br />
aranmaktadır. <strong>Denetim</strong>de, denetçi niteligine sahip ortaklara önemli rol verilmiştir;<br />
denetim raporları bunlar tarafından imzalanır. Sermaye Piyasası Kurulu Yönetmeliginin<br />
18'inci maddesinin son fıkrası hükmüne göre, "denetleme nedeniyle dogacak zararların<br />
hukuki sorumlulugu bagımsız denetleme kuruluşuna aittir. (Bu hüküm kanıma göre<br />
genel hukuk esasları bakımından tartışılabilir). Kuruluş ortaklarının, yöneticilerinin ve<br />
çalışanlarının hukuki ve cezai sorumlulukları genel hükümlere tabidir.<br />
3568 sayılı Kanunda esas olarak denetçi birim tek tek yeminli mali müşavir ve<br />
serbest muhasebeci mali müşavirdir; tasdik yetkisi bulunmayan serbest muhasebeci mali<br />
müşavirler bir yana bırakılırsa, gerçek bir bagımsız muhasebe denetici biriminin tek tek<br />
yeminli mali müşavirler oldugu söylenebilir. Kamınun 13 üncü maddesinde, ortak<br />
bürolardan sözcdilmekte ve Serbest <strong>Muhasebe</strong>ci, Serbest <strong>Muhasebe</strong>ci Mali Müşavir ve<br />
Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik'in 14 ve ıs<br />
inci maddelerinde ortaklık bürosu ve şirketten bahsedilmektedir. Ortaklık büroları, birden<br />
çok meslek mensubunun aynı işyerinde ortak giderleri paylaşarak ay" ayrı çalışmaları<br />
veya adi ortaklık oluşturmaları şeklinde olabilir. Şirket ise Türk Ticaret Kanununda yer<br />
alan şirket şekillerinden biri şeklinde oluşturulabilir. Ancak, Kanunun 12 nci maddesinin<br />
4 üncü fıkrasına göre, yeminli mali müşavirler, yaptıkları tasdikin dogrulugundan<br />
sorumludurlar; denetim işinde yardımcı çalıştırmaları halinde bunların fiillerinden de<br />
sorumludurlar. Birden fazlayeminli mali müşavirin denetimi birlikte yürütmeleri halinde<br />
müteselsil sorumluluk sözkonusu olmak gerekir. Görüldügü gibi, 3568 sayılı Kanun,<br />
esas olarak ortaklık şeklinde çalışmayı degil, münferit çalışmayı öngörmüştür. Oysa<br />
g'ünümüzün koşulları ortaklık statüsünde çalışmayı gerektirmektedir. Bu nedenle<br />
Kanunda bagımsız denetimin ortaklık statüsünde yürütülmesi esaslarının düzenlenmesi<br />
yerinde olurdu. Kanunun bu noksanlıgı alt mevzuat ile giderilebilir.<br />
Kanıma göre ülkemizde ikili bir sistemin oluşturulması, meslegin gelişmesi ve .<br />
sistcmin işlcrligi bakımıarından sakıncah olmuştur. <strong>Muhasebe</strong> denetim elemanı
52<br />
SADıK BAKLAcrOOLU<br />
yönünden zengin olmayan ülkemizde, yetişmiş elemanların<br />
meslegin gelişmesini engeller niteliktedir.<br />
sistemler arasında dagılması<br />
tkili denetim sisteminin orlak bir organının bulunmaması ve aralarında hesap<br />
planı, muhasebe esas ve ilkekri, denetim esas ve.standartları v.p. konularda eşgüdüm ve<br />
yeknesaklık saglanmasını saglayacak bir mekanizma kurulmaması da güç dagılımına,<br />
etkin bir uygulamanın gerçeUeştirilmesine engel C
TÜRKIYE'DE BAÖIMSIZ MUHASEBE DENETIM SISTEMI<br />
53<br />
Yukanda belirtilen nedenlerle, iki ayrı meslek için ayrı esas ve koşullar öngören,<br />
bunları ayrı meslek kuruluşlarında toplayan, serbest muhasebeci mali müşavirlik<br />
müessesesini ortadan kaldırarak bagımsız muhasebecilik ve bagımsız muhasebe<br />
denetçiligi mesleklerini ayrı ayrı düzenleyen yeni bir yapıya gidilmesi kanıma göre<br />
uygun olacaktır.<br />
Böyle bir yapılanmada. bag ımsız muhasebe deneIÇiligi meslegi, slaj dönemini de<br />
kapsayacak şekilde düzenlenmelidir. Bagımsız muhasebe denetimi meslegine giriş,<br />
yüksek ögrenim ve yarışma sınavında başarılı olma koşullanna baglanmalı, stajyerlik<br />
dönemi için teorik ve pratik bir egitim programı öngörülmeli, en çok beş yıl sürecek bir<br />
stajyerlikten sonra yapılacak yeterlik sınavında başarı kazananlara bagımsız muhasebe<br />
denelÇisi unvanı verilmelidir.<br />
Bagımsız muhasebe denetçileri arasında 3 ya da 5 yıllık deneyimi öngören<br />
kıdemlilik ayrımı yapılmalı, büyük birimlerin denetiminde ve ekip çalışmalarında<br />
kıdemli denetçinin yetkisi daha geniş olmalıdır.<br />
e. Serbest <strong>Muhasebe</strong>ci Mali Müşavirlikten Yeminli Mali<br />
Müşavirlige Geçiş<br />
Serbest muhasebeci mali müşavirlik meslegi 3568 sayılı Kanunda, yeminli mali<br />
müşavirligin staj dönemi olarak kabul edilmiştir. Yeminli mali müşavir olabilme bir<br />
kısım kamu denetim elemanlarıyla üniversite profesörleri dışında,lA yıllık bir süre<br />
serbest muhasebeci mali müşavir olarak çalışma koşuluna baglanmıştır. Serbest<br />
muhasebeci mali müşavir olmak için aranan iki yıllık staj süresi de nazara alındıltında,<br />
bu süre 12 yıla ulaşmaktadır ki, bu çok uzundur. Kanıma göre, LO yıllık süre 3 ya da 5<br />
yıla indirilmelidir. Meslegin gelişmesi yönünden böyle bir düzenleme gereklidir.<br />
Ayrıca, serbest muhasebeci mali müşavirlere uzun süreli deneyim gerektirmeyen<br />
alanlarda sınırlan iyi belirlenmek suretiyle tasdik yetkisi verilmelidir. Tasdik, yani rapor<br />
düzenleme yetkisi olmaksızın yapılacak denetimin müşteri bulması güçtür.<br />
3. Meslege Dışardan Girişin Devamlı Rejim Olmaktan Çıkarılması<br />
Sınırları uygulamada çok genişlemiş bulunan, genellikle kamu denetim<br />
örgütlerinde çalışanlarla ögretim üye ve görevlilerine bir süre sınırı getirilmeksizin,<br />
yeminli mali müşavirlik ve serbest muhasebeci mali müşavirlik mesleklerine girme<br />
olanagı tanınması, kanıma göre işin geregine uygun degildir. Bu uygulama, muhasebe<br />
denetimi işinin özel nitelikler gerektiren bir uzmanlık alanı olma niteligiyle bagdaşmaz;<br />
meslegin gereklerine uygun standartların oluşmasını ve meslek disiplininin<br />
gerçekleşmesini engeller nitelikte görülmektedir. Bu uygulama ilc, bagımsız muhasebe<br />
denetiminde formasyonları, yetişme şekilleri ve iş disiplinieri çok farklı olan elemanlar<br />
bir araya gelecek, denetimde gereken uygulama birligi ve etkinlik saglanamayacaktır.<br />
Öngörülen uygulama bazı kamu görevlilerinin çalıştıkları kurumlarla olan baglanm<br />
zayıflatacak niteliktedir. Bii nedenlerle, meslege dışardan katılma olanagımn geçici bir<br />
madde ile, ömegin en çok beş yıllık ,bir süre için tanınması yerinde olur.<br />
3568 sayılı Kanunda, meslegegirişte, hukuk, iktisat, maliye, işletme, muhasebe,<br />
bankacılık, kamu yönetimi ve siyasal bilimler dallarında ögretim görevlilerine ve
54<br />
SADıK BAKLACIOÖLV<br />
üyelerine tanınan olanak çok geniş ıutu!inu:jıur. Sayılan alanlardan birçogunun<br />
muhasebe ve muhasebe deneıimi meslekleriyle ilgisini bulmak kolay degildir. Gerçi<br />
kendilerini yeıerli görmeyen ögretim elemanlarının bu haktan yararlanma yoluna<br />
gitmeyecekleri söylenebilir. Ancak, bir kanunun kc:ndi ilkeleriyle tutarlı olması gerekir.<br />
Bu neden~e hak yalnız muhasebe alanındaki ögretim elemanlarına tanınmalıdır.<br />
c. Bagımsız <strong>Denetim</strong> Kuruluşları Hakkında Görüşler<br />
Bankalarda ve Sermaye: Piyasası Kanununa tabi ortaıdık ve kuruluşlarda denelim.<br />
yapacak bagımsız denetim kuruluşları için mesleki bir örgüdenme öngörülmemiş, her<br />
bir kategoriye giren deneıim elemanlarının niıelikleri belirlenmiş, ancak bu niteliklere<br />
sahip olup olmadıklarının belirlenmesi için sınav ve yeıişıirme sistemi yeıkili<br />
organlarına verilmişıir. 3568 sayılı Kanun sisıeminde oldugu gibi burada da gereksinme<br />
duyulan elemanların kamu ve özel kesimde yeıişmiş kişiler arasından seçilmesi<br />
.düşünülmüşıür.<br />
Ülkemizde ikili niuhasebe deneıim sisıeminin devam edecegi anlaşılmaktadır. Bu<br />
nedenle, T.C. Merkez Bankası ve Sermaye Piyasası kurulu elbirligi yaparak, deneıim<br />
, kuruluşlarınınoluşumunu ve çalışma esaslarını ve mesleki kuruluşları ve deneıçilerin<br />
meslege giriş, yetişıirme ve sınav mekanizmalarını orlak bir esasa baglamalıdırlar. Bu<br />
suretle sistemler arasında paralellik saglanmış olacakur.<br />
- i i
TüRKıYE'DE BA(;IMSIZ MUHASEBE DENETİM sıSTEMı<br />
55<br />
KAYNAKLAR<br />
- R. E. Glas, H.A. Baker, Introduction To B'usiness, South-Western<br />
Publishing Comp, New York, 1967.<br />
- M. J. Gordon, G. Shillinglow; Accounting, A. Management Approach,<br />
The Willard J. Graham Series in Accounting,S. Baskı, Georgetown, Ontario.<br />
- Ersin Güredin, <strong>Denetim</strong>, Avcıol Matbaası, ıstanbul.<br />
- 1. B. Heckert, J.D.Willson, Controllership, 2. Baskı, The Ronald Press<br />
Comp. New York, 1963.<br />
- A. W. Holmes, W.S. Overmyer, <strong>Muhasebe</strong> <strong>Denetim</strong>i-Auciitiog-<br />
Standartları ve Yöntemleri- Tercüme 8. Baskı, Ankara.<br />
- Maliye ve Gümrük Bakanlıgı, 1990 Yılına Girerken Türkiye'de<br />
<strong>Denetim</strong>in Etkinlik ve VerimliliAi Sempozyumu, 1990, Ankara.<br />
- Sermaye Piyasası Kurulu, İşletmelerde BaAımsız Dış Denetleme<br />
Semineri, 1985, Ankara.<br />
- H.F. Stett1er, Auditing Principles, 4. Baskı, Prentice-Hall. Inc., New Jersey,<br />
1977. .<br />
- Nejat Tenker, Şirketlerin Halka Açılmasında Finansal Tabloların ve<br />
Dış <strong>Denetim</strong>lerin Önemi, Gazi Üniversitesi, Ankara. 1982.<br />
- Guran Yahyoogıu, "Bagımsız Dış <strong>Denetim</strong>in Yapısı ve Işlevi", Maliye<br />
Yazıları Dergisi, Sayı 32, s. 81-104.<br />
- ılgili Mevzuat.