SÃS BÄ°TKÄ°LERÄ° YETÄ°ÅTÄ°RÄ°CÄ°LÄ°ÄÄ° - Samsun Tarım Ä°l MüdürlüÄü
SÃS BÄ°TKÄ°LERÄ° YETÄ°ÅTÄ°RÄ°CÄ°LÄ°ÄÄ° - Samsun Tarım Ä°l MüdürlüÄü
SÃS BÄ°TKÄ°LERÄ° YETÄ°ÅTÄ°RÄ°CÄ°LÄ°ÄÄ° - Samsun Tarım Ä°l MüdürlüÄü
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
T.C.<br />
<strong>Samsun</strong> Valiliği<br />
İl Tarım Müdürlüğü<br />
SÜS BİTKİLERİ<br />
YETİŞTİRİCİLİĞİ<br />
Ali Rıza DEMİRBAŞ<br />
Ziraat Yüksek Mühendisi<br />
<strong>Samsun</strong> / 2010
Kapak Tasarımı<br />
Dr. Ali KORKMAZ<br />
Dizgi/Baskı<br />
Refik YILMAZ<br />
<strong>Samsun</strong> İl Tarım Müdürlüğü<br />
Çiftçi Eğitimi ve Yayım Şubesi Yayınıdır
İÇİNDEKİLER<br />
Sayfa<br />
Önsöz<br />
1. GİRİŞ 1<br />
2. DIŞ MEKAN SÜS BİTKİLERİ 2<br />
2.1. Dış Mekan Süs Bitkilerinin Gruplandırılması 2<br />
2.1.1. Ağaç ve Ağaççıklar 3<br />
2.1.1.1. İbreli Ağaç ve Ağaççıklar 3<br />
2.1.1.2. Yapraklı Ağaç ve Ağaççıklar 4<br />
2.1.2. Çalı Formlular 6<br />
2.1.3. Sarılıcı ve Tırmanıcılar 8<br />
2.1.4. Çim ve Yer Örtücü Bitkiler 8<br />
2.1.5. Yer Örtücü Bitkiler 13<br />
2.1.6. Çiçekler ve Otsu Bitkiler 14<br />
2.2. Çiçeklerin Yetiştirilmelerine Göre Sınıflandırılması 16<br />
2.3. Dış Mekan Bitkilerinde Çoğaltma Teknikleri 16<br />
2.3.1. Generatif Çoğaltma 17<br />
2.3.2. Vejetatif Çoğaltma 24<br />
3. İÇ MEKAN SÜS BİTKİLERİ 34<br />
3.1. İç Mekan Bitkilerinin Genel Durumu 34<br />
3.2. İç Mekan Bitkilerinin Gruplandırılması 35<br />
3.3. İç Mekan Bitkilerinin Genel İstekleri 37<br />
3.4. İç Mekan Bitkilerinin Çoğaltılması 40<br />
3.4.1. Tohumla Çoğaltma 40<br />
3.4.2. Vejetatif Çoğaltma 43<br />
3.4.2.1. Çelikle Çoğaltma 43<br />
3.4.2.2. Daldırma, Ayırma ve Yavru<br />
Sürgünleri İle Çoğaltma 45<br />
3.4.2.3. Özleşmiş Gövde ve Köklerle<br />
Çoğaltma 45<br />
3.4.2.4. Türlere Özel Değişik Şekillerde<br />
Çoğaltma 46<br />
4. SÜS BİTKİLERİNİN PEYZAJDA KULLANIMI 47<br />
5. SAKSI HARCINDA KULLANILAN MADDELER 51<br />
5.1. Harçların Hazırlanması ve Sterilizasyon 56<br />
5.2. Saksı Toprağının Bitmesi 58<br />
5.3. Saksı Yenileme 59
Önsöz<br />
Günümüzde sanayi ve teknolojinin gelişmesi ile birlikte<br />
kırsaldan kentlere doğru sürekli nüfus göçü olmaktadır. Bu göçle<br />
birlikte insanlar kırsaldan uzaklaşmakta şehir hayatının yoğun<br />
temposu içerisinde bedenen ve ruhen yorulmaktadırlar. İnsanlar<br />
şehirli olmakta ancak ruhları doğanın o muhteşem güzelliğinin<br />
hasretini her zaman yaşamaktadır. Şehir merkezlerinde park ve<br />
bahçelerde çevremizde yetiştirilen iç ve dış mekan süs bitkileri ile<br />
yeşile olan hasret bir nebze olsun giderilmeye çalışılmaktadır.<br />
Sektördeki bu eksiklikten hareket ederek tüm dünyada olduğu<br />
gibi ülkemizde de süs bitkileri yetiştiriciliği önem arz etmektedir.<br />
İlimiz iklim şartları ve diğer faktörler açısından süs bitkileri<br />
yetiştiriciliğine oldukça uygundur. Bu amaçla İl Müdürlüğümüzce<br />
iç mekan, dış mekan ve kesme çiçek yetiştiriciliğine gerekli önem<br />
verilmektedir. Kesme çiçek yetiştiriciliği yapmaları için ilimiz<br />
üreticilerine faizsiz ve 1/3 oranında katkı paylı olarak sera<br />
verilmiş olup toplam 35 sera ve 12 da alanda “Kesme Çiçek<br />
Yetiştiriciliğinin Yaygınlaştırılması Projesi” kapsamında üretim<br />
yapılmaktadır.<br />
Süs bitkilerinin yetiştiriciliği, peyzajda kullanımı ile ilgili<br />
hazırlanmış olan bu kitabın ilgilileri için yararlı olmasını temenni<br />
ederim.<br />
İl Tarım Müdürlüğü
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
1. GİRİŞ<br />
Dünya'da 145 ülke 223.000 ha'lık alanda süs bitkisi<br />
üretmektedir. 11.170 ha ile Japonya ilk sırada yer alırken bunu<br />
ABD (9.279 ha), Hollanda (2.499 ha) ve İtalya (3.252 ha)<br />
izlemektedir. Türkiye'de ise sadece 300 ha'lık bir alanda çiçek<br />
üretimi yapılmaktadır. İstanbul, Bursa, Yalova, İzmir, Muğla,<br />
<strong>Samsun</strong>, Trabzon, Ankara, Kırşehir, Antalya, İçel, Adana,<br />
İskenderun, Erzurum ve Diyarbakır ilerimiz süs bitkisi üretiminde<br />
söz sahibidir. Süs bitkileri üretiminde kullanılan alan bakımından<br />
%63'lük bir pay ile dış mekan süs bitkileri ilk sırada gelirken<br />
bunu kesme çiçek (%34) ve İç mekan süs bitkileri (%3)<br />
izlemektedir. Kesme çiçek satış değerleri bakımından ülkemizde<br />
13.000.000 dolar ile karanfil ilk sırada yer almaktadır. Bunu<br />
102.000 dolar ile krizantem, 18.000 dolar ile gül ve 2.000 dolar<br />
ile orkide takip etmektedir. Diğer türlerin toplam satışı ise<br />
337.000 dolardır. Kesme çiçek ihraç eden ülkelerin başında<br />
Hollanda (%70), İsrail (%6), Kenya (%4) ve Kolombiya (%4)<br />
gelmektedir. Avrupa Birliği ülkelerince ithal edilen kesme<br />
çiçekler sırası ile gül (%19), karanfil (%15), kasımpatı (10),<br />
orkide (%4) ve glayöl (%0.5)'dür. Ülkemizde süs bitkisi üretimi<br />
yapılan iller arasında 3900 da ile İzmir ilk sırada yer almaktadır.<br />
Bunu Ankara (2.019 da), Antalya (1.708 da) ve İstanbul (1.482<br />
da) izler. Kesme çiçek üretiminde İzmir (2.777 da), Antalya<br />
(1.477 da) ve Yalova (420 da) ilk üç sırada yer alır.<br />
İnsanların çiçek sevgisi her zaman güzellik, sevgi ve dostluk<br />
ifade etmiştir. Türk insanının da çiçeğe karşı özel bir sevgisi<br />
vardır. En güzel çiçekleri evinin bahçesinde balkonunda<br />
yetiştirmek ister. Çiçekleri yetiştirirken günlük sorunlardan<br />
uzaklaşır. Günümüzde çiçek artık sadece süs değil, para<br />
kazandıran, gelir getiren bir tarım faaliyetidir. Dünyada da pek<br />
çok ülke bunun farkına varmış ve çiçekten para kazanır duruma<br />
gelmiştir. Afrika ülkeleri açlıktan, Güney Amerika’da Kolombiya<br />
uyuşturucu ticaretinden çiçek yetiştirip satarak kurtulmaya<br />
çalışmaktadır. Kolombiya’nın yıllık çiçek satışından geliri 500<br />
milyon doları aşmıştır.<br />
1
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
İsrail çölde çiçek yetiştirip satarak 200 milyon dolar gelir<br />
sağlamaktadır. Hollanda tüm Avrupa ülkelerine çiçek<br />
satmaktadır. Günümüzde aile işletmelerinin yapısı yavaş yavaş<br />
değişmekte olup daha fazla yatırım, alt yapı ve teknik bilgilere<br />
dayalı işletme olmaya yönelik gelişme göstermektedir. Süs<br />
bitkileri üreticileri 50 yılı aşan süredir örgütlenmiş ve ürünlerini<br />
çiçekçilik kooperatifi aracılığı ile pazarlamaktadırlar. Özellikle<br />
Yalova Antalya ve İzmir’den ihraç edilen Türk çiçekleri kalitesi<br />
ile dünyada aranan çiçekler arasında yer almıştır. Çünkü Türkiye<br />
iklim ve toprak yapısı bakımından çiçek yetiştirmeye en uygun<br />
ülkelerden birisidir.<br />
2. DIŞ MEKAN SÜS BİTKİLERİ<br />
Dış mekan süs bitkileri çevre düzenlenmesinde kullanılan<br />
süs bitkileridir. Bu bitkiler; kullanıldıkları alanı güzelleştirmekten<br />
başka sosyal, kültürel, insan ve çevre sağlığı ve turizm açısından<br />
çok büyük önem taşımaktadırlar.<br />
Dış mekan süs bitkilerinin bir kısmı bazı bölgelerde çok iyi<br />
yetişirken, diğer bazı bölgelerde ise gelişemeyebilir. Bu nedenle<br />
üreticilerin özellikle dikkat etmesi gereken husus üretim yapılacak<br />
uygun bitkileri iyi seçmeleri gerekir. Bölgeye uymayan türleri<br />
üretmek boşa giden emek demektir.<br />
Yetiştirilecek olan dış mekan bitki türlerinin seçiminde<br />
ihtiyaç en önemli unsurlardan biridir. Her bölgede çok sevilen ve<br />
kullanılan bitkilerin yetiştirilmesi tercih nedeni olmalıdır. Arz<br />
talep durumuna göre bitki çeşidi ve miktarı belirlenmek<br />
zorundadır. Ülkemizde süs bitkileri üreticileri kendileri için<br />
önemli gördükleri bitkilere ve yetiştirme tekniklerine ağırlık<br />
vererek daha başarılı olmaktadırlar.<br />
2.1. Dış Mekan Süs Bitkilerinin Gruplandırılması<br />
Çevre düzenlemesinde kullanılan dış mekan süs bitkileri<br />
çeşitli özelliklere göre gruplandırılmışlardır.<br />
A. Ağaç ve ağaççıklar<br />
a) İbreli ağaç ve ağaççıklar<br />
b) Yapraklı ağaç ve ağaççıklar<br />
2
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
B. Çalı formlular<br />
C. Sarılıcı ve tırmanıcılar<br />
D. Çim ve yer örtücü bitkiler<br />
E. Çiçekler ve otsu bitkiler<br />
2.1.1. Ağaç ve Ağaççıklar<br />
2.1.1.1. İbreli Ağaç ve Ağaççıklar<br />
İbreli ağaç ve ağaççıklar çevre düzenlemesinde en önemli<br />
bitkilerden biridir. Peyzaj mimarisinin temel ilkelerine uygun<br />
olarak yapılan düzenlemelerde estetik açıdan, form ve norm<br />
değerleri bakımından en önde gelen bitkilerdir. Tüketim ve<br />
üretimleri göz önüne alınarak belli başlı ibreli ağaçları şöyle<br />
sıralayabiliriz.<br />
Çizelge 1 . İbreli Ağaç ve Ağaççıklar<br />
Latince Adı Türkçe Adı Familyası<br />
Abies concolor Göknar Pinaceae<br />
Abies nordmanniana Doğu Karadeniz Göknarı Pinaceae<br />
Araucaria araucana Falkland Çamı Araucariaceae<br />
Cedrus atlantica Atlas Sediri Pinaceae<br />
Cedrus deodara Himalaya Sediri Pinaceae<br />
Cedrus libani Lübnan Sediri Pinaceae<br />
Chamaecyparis lawsoniana Yalancı Servi Cupressaceae<br />
Cryptomeria japonica Alev Ağacı Taxodiaceae<br />
Cupressus arizonica Arizona Servisi Cupressaceae<br />
Cupressus sempervirens Mezarlık Servisi Cupressaceae<br />
Juniperus communis Ardıç Cupressaceae<br />
Juniperus horizontalis Yayılıcı Ardıç Cupressaceae<br />
Juniperus sabina Sabin Ardıcı Cupressaceae<br />
Picea abies Ladin Pinacea<br />
Picea glauca Mavi Ladin Pinacea<br />
Picea orientalis Doğu Ladin Pinacea<br />
Picea pungens Ladin Pinacea<br />
Pinus nigra Karaçam Pinacea<br />
3
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
Latince Adı Türkçe Adı Familyası<br />
Pinus pinea Sahil Çamı Pinacea<br />
Pinus sylvestris Sarı Çam Pinacea<br />
Pseudotsuga menziesii Duglas Pinacea<br />
Sequoria sempervirens Sekoya Taxodiaceae<br />
Taxus baccata Porsuk Taxaceae<br />
Thuja occidentalis Batı Mazısı Cupressaceae<br />
Thuja oriantalis Doğu Mazısı Cupressaceae<br />
Tsuqa heterophylla<br />
Pinaceae<br />
Tsuga canadensis<br />
Pinaceae<br />
2.1.1.2. Yapraklı Ağaç ve Ağaççıklar<br />
Yapraklı ağaç ve ağaççıklar bahçe ve park çevre<br />
düzenlemesinde, karayolları peyzajında, çeşitli çevre<br />
düzenlemelerinde, ibreliler gibi en önemli bitki türlerindendir.<br />
Gövde yapıları, yaprak şekilleri, renkleri, formları, değişik<br />
mevsimlerde oluşan çiçek, meyve ve yaprak renkleri ile istenilen<br />
renk harmonisini sağlayan bitkilerdir. İbrelilerle birlikte koruluk<br />
ve ormanlık alan oluşturmalarda kullanılmaları daha sağlıklıdır.<br />
Yapraklı ağaç ve ağaççıklar peyzaj planlamada ibreliler gibi<br />
temel taşlardan biridirler. Üretim ve tüketim açısından önemli<br />
bazı yapraklı ağaç ve ağaççıkları şöyle sıralayabiliriz.<br />
Çizelge 2. Yapraklı Ağaç ve Ağaççıklar<br />
Latince Adı Türkçe Adı Familyası<br />
Acer campestra Akçaağaç Aceracee<br />
Acer japonicum Japon Akçaağacı Aceracee<br />
Acer negundo Akçaağaç Aceracee<br />
Acer palmatum Akçaağaç Aceracee<br />
Acer pseudoplatanus Çınar Yapraklı Akçaağaç Aceracee<br />
Acer saccharinum L. Şeker Akçaağacı Aceracee<br />
Aesculus carnea At Kestanesi Hippocastanaceae<br />
Aesculus hippocastanum At Kestanesi Hippocastanaceae<br />
Albizia julibrissin Mimoza Leguminosae<br />
Ailanthus altissima Kokarağaç Simaroubaceae<br />
4
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
Latince Adı Türkçe Adı Familyası<br />
Alnus cordata Kızılağaç Betulaceae<br />
Arbutus onedo Kozayemiş Ericaceae<br />
Betula pendula Huş Betulaceae<br />
Buxus sempervicens Şimşir Buxaceae<br />
Carpinus japonica Gürgen Carpinaceae<br />
Carpinus betulus Gürgen Carpinaceae<br />
Castanea sativa Kestane Fagaceae<br />
Catalpha bignonoides<br />
Bignoniaceae<br />
Celtis australis Çitlembik Ulmaceae<br />
Cercis siliquastrum Erguvan Leguminosae<br />
Cornus mas Kızılcık Cornaceae<br />
Corylus colurna Fındık Corylaceae<br />
Cotinus obovatus Bulut Ağacı Anacardiaceae<br />
Crataegus monogyna Alıç Rosaceae<br />
Eucalyptus gunnii Okaliptus Myrtceae<br />
Faqus sylvatico Kayın Fagaceae<br />
Fraxinus excelsiör Dişbudak Oleaceae<br />
Gingko biloba Fosil Ağacı Gingbaceae<br />
İlex aquifolium Çoban Püskülü Aquifoliaceae<br />
Juglans regia Ceviz Juglaneceae<br />
Koelreuteria paniculata Güvey Kandili Sapindaceae<br />
Laburnum alpinum Sarı Salkım Leguminoseae<br />
Liriodendron tulipifera Lale Ağacı Mgnoliaceae<br />
Maclura pomifera Maklora Moraceae<br />
Mognolia Grandiflora Manolya Magnoliaceae<br />
Malus floribunda Süs Elması Rosaceae<br />
Morus alba Ak Dut Moraceae<br />
Morus nigra Karadut Moraceae<br />
Platanus orientalis Çınar Platanaceae<br />
Populus alba Ak Kavak Salicaceae<br />
Populus nigra Karakavak Salicaceae<br />
Populus canatensis Kanada Kavağı Salicaceae<br />
Populus tremuloides Titrek Kavak Salicaceae<br />
Prunus avium Süs Kirazı Rosaceae<br />
5
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
Latince Adı Türkçe Adı Familyası<br />
Prunus cerasifera<br />
Rosaceae<br />
Prunus serrulata<br />
Rosaceae<br />
Pyrus communis Armut Rosaceae<br />
Quercus alba Ak Meşe Fagaceae<br />
Quercus cerris Türk Meşesi Fagaceae<br />
Quecus ilex Herdemyeşil Meşe Fagaceae<br />
Robinia pseudoacacia Yalancı Akasya Leguminoseae<br />
Rhus typhina Sumak Anacardiaceae<br />
Salix alba Ak Söğüt Salicaceae<br />
Salix babylonica Salkım Söğüt Salicaceae<br />
Salix matsudana Kıvrım Söğüt Salicaceae<br />
Sambucus nigra Mürver Caprifoliaceae<br />
Sorbus unedo Üvez Rosaceae<br />
Sophora japonica Zofora Leguminoseae<br />
Tilin cordata Ihlamur Tiliaceae<br />
Tila americana<br />
Tiliaceae<br />
Ulmus glabra Karaağaç Ulmaceae<br />
Melia azedarach Tesbih<br />
Liquidamber orientalis Güllük<br />
2.1.2. Çalı Formlular<br />
Çalı formlu bitkiler çevre düzenlemesinde tamamlayıcı<br />
olarak rol alırlar. Özellikle çevre düzenleme ölçeği küçüldükçe<br />
çalıların önemi artar. Küçük park ve bahçelerde, teras katlarında,<br />
bina boşluklarında üstün peyzaj etkileri nedeniyle kullanılırlar.<br />
Üretim ve tüketim açısından önemli çalıları şöyle sıralayabiliriz.<br />
Çizelge 3. Çalı Formlular<br />
Latince Adı<br />
Türkçe Adı<br />
Acer palmatum “Atropurpureum” Kırmızı Yapraklı Akça Ağaç<br />
Amygdalis orientalis<br />
Badem<br />
Aucuba japonica<br />
Japon Akübası<br />
Berberis stenophylla<br />
Kadın Tuzluğu<br />
Berberis thungbergii<br />
Kadın Tuzluğu<br />
6
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
Latince Adı<br />
Berberis vulgaris<br />
Camellia japonica<br />
Casuarina angustifolia<br />
Chaenomeles japonica<br />
Citrus microcarpa<br />
Cornus mas<br />
Cotoneaster franchettii<br />
Cotoneaster horizontalis<br />
Cycas revoluta<br />
Eleagnus angustifolia<br />
Euonymus japonica<br />
Fatsia japonica<br />
Forsythia intermedia<br />
Jasminum officinalis<br />
Lagerstromia indica<br />
Laurus nobilis<br />
Mahonia aquifolium<br />
Mimosa pudica<br />
Musa paradisiaca<br />
Myrtus communis<br />
Nerium oleander<br />
Picea conica<br />
Picea excelsa “compact”<br />
Pittosporum tobirana<br />
Phoenix canariensis<br />
Prycantha coccinea<br />
Punica granatum<br />
Rhododendron simsii<br />
Ribes aureum<br />
Rosa sp.<br />
Sambucus nigra var. aurea<br />
Skimnia japonica<br />
Spirea spp.<br />
Syringa vulgaris<br />
Türkçe Adı<br />
Kadın Tuzluğu<br />
Kamelya<br />
Demirağacı<br />
Japon Ayvası<br />
Turunç<br />
Kızılcık<br />
Muşmula<br />
Yayılıcı Muşmula<br />
Sikas<br />
İğde<br />
Taflan<br />
Altınçanağı<br />
Yasemin<br />
Oya<br />
Defne<br />
Mimoza<br />
Muz<br />
Mersin<br />
Zakkum<br />
Konik Ladin<br />
Bodur Ladin<br />
Ateş Dikeni<br />
Süs Narı<br />
Orman Gülü<br />
Gül<br />
Altuni Mürver<br />
Keçi Sakalı<br />
Leylak<br />
7
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
Latince Adı<br />
Tamarix tetrandra<br />
Viburnum opulus<br />
Yucca gloriosa<br />
Ilgın<br />
Kartopu<br />
Avize<br />
Türkçe Adı<br />
2.1.3. Sarılıcı ve Tırmanıcılar<br />
Sarılıcı ve tırmanıcılar çevre düzenleme çalışmalarında<br />
tamamlayıcı rol üstlenirler. Balkon, kameriye, oturma grupları,<br />
ağaç altı düzenlemelerinde kullanılırlar. Ayrıca kamuflaj<br />
malzemesi olarak görüntüsü istenmeyen objelerin kapatılmasında<br />
kullanılır. Önemli sarılıcı ve tırmanıcı bitkilerden bazıları<br />
şunlardır.<br />
Çizelge 4. Sarılıcı ve Tırmanıcılar<br />
Latince Adı<br />
Türkçe Adı<br />
Bouganvillea glabra var. Sanderiana Gelin Duvağı<br />
Cissus antartica<br />
Asma<br />
Clematis montana -<br />
Hedera helix<br />
Orman Sarmaşığı<br />
Bignonia venusta -<br />
Ipomea purpurea<br />
Mavi Sarmaşık<br />
Compsis radicans<br />
Acem Borusu<br />
Lonicera caprifolium<br />
Hanımeli<br />
Polygonum baldshuanicum<br />
Poligon Sarmaşığı<br />
Parthenosis quingifolia<br />
Amerikan Sarmaşığı<br />
Passiflora sp.<br />
Çarkıfelek<br />
Thungbergia alata<br />
Turna Gagası<br />
Rosa sp.<br />
Sarmaşık Gül<br />
Wisteria sinensis<br />
Mor Salkım<br />
2.1.4. Çim ve Yer Örtücü Bitkiler<br />
Çim alanları uzun yıllar kullanılmak amacıyla tesis edilir.<br />
Doğru tekniklerle bakımları periyodik yapılırsa 10–15 yıl gibi<br />
uzun bir süre özelliklerini ve güzelliklerini korurlar. Çim alanların<br />
tesis edilmesinde en uygun zamanlar ilkbahar ve sonbahar<br />
8
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
aylarıdır. Park ve bahçelerde; toprak yüzeyini örten ve düz bir<br />
satıh elde etmede kullanılan, yürüyüş parkurları, spor tesisleri ve<br />
daha bir çok etkinliklerde yeşil halı örtüsü amaçlı çimler veya<br />
diğer yer örtücü bitkiler kullanılır. Çim yer örtücü bitkilerin en<br />
önemlisi ve vazgeçilmeyen ilk peyzaj elemanıdır. Çim alansız<br />
park, bahçe ve yeşil mekan düşünülemez. İnsanda en çok doğal<br />
ortam hissi uyandıran eleman çimdir.<br />
Çim Ekilmesi<br />
Çim ekilmeden önce yabani otlarla mücadele yapılmalıdır.<br />
Alan bellendikten veya sürüldükten sonra yabancı maddeler<br />
alandan uzaklaştırılmalıdır. İlk tesviyeden önce toprağın besin<br />
durumuna göre ihtiyacı duyulan gübreler verilmelidir. İkinci<br />
tesviyeden sonra bölgelere göre en uygun çim tohumu karışımı<br />
mibzerle veya elle saçılarak ekilir. Tohumların rüzgar etkisiyle<br />
uçmasını, kuşlar ve karıncalar tarafından taşınmasını önlemek için<br />
üzerine 2 cm kalınlığında elenmiş toprak – mil – organik gübre<br />
veya torf karışımı serilmelidir. Çim yapılacak alanın toprağı en az<br />
bir ay önceden 25-30 cm derinliğinde işlenmeli, yabancı otlardan<br />
temizlenmeli ve ekimden 1-2 ay önceden dekara en az 5 ton<br />
yanmış hayvan gübresi atılarak toprağa karıştırılmalıdır.<br />
Ekimden 1-2 hafta önceden 20 kg amonyum nitrat 20 kg<br />
triple süper fosfat gübreleri atılıp toprak yeniden işlenir. Daha<br />
sonra toprak tesviye edilir ve tırmıkla düzeltilip ekim için toprak<br />
çok düzgün bir hale getirilir.<br />
Çim tohumları toprak yüzüne saçıldıktan sonra tırmıkla<br />
hafifçe toprağa karıştırılır. Üzerine bir parmak kalınlığında %50<br />
yanmış ve elenmiş gübre, %50 elenmiş tınlı bahçe toprağı harcı<br />
atılır. Bundan sonra hafif bir silindirle üzeri batırılarak<br />
merdaneleme yapılır. Merdaneleme ile tohumun toprakla gübre<br />
arasında iyi bir teması sağlanır. İnce zerrecikler halinde sulama<br />
sistemiyle iyice sulanır. 20-25 gün sonra çim haline gelir.<br />
Çok eğimli alanlarda atılan tohumlar su ve rüzgarlarla aşağı<br />
doğru taşınır. Tohumların taşınmaması için şev 8-10 cm kalınlıkta<br />
samanla kapatılır. Kapatmadan önce samanlar hafif ıslatılır. M 2’ ye<br />
300-700 g saman kullanılır. İnce gözenekli tellerle samanın<br />
9
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
araziye tespiti sağlanır. Daha sonra bu samanın üzerine m 2’ ye 60 -<br />
80 g suni gübre veya 100 - 200 g organik gübre verilir.<br />
Çim tohumu nemli bölgelerde m 2 ye 25-30 g iken kurak<br />
bölgelerde 60-70 g’a kadar ekilebilir. Çim sahalar oluşturulurken<br />
tek çeşit tohum ekimi yerine karışımlar tercih edilmelidir. İklim<br />
ve çevre isteklerine göre 100 gramlık karışımda olması gereken<br />
tohum miktarları aşağıdaki gibidir.<br />
Çim Karışımları<br />
Tohum karışım Oranları<br />
Kuru ve sulama imkanı kısıtlı yerler için<br />
Çayır salkım otu (Poa pratensis) %40<br />
Kırmızı yumak (Festuca rubra) %55<br />
Tavus otu (Agrostis ssp) %5<br />
Kurak bölge için diğer karışım<br />
İngiliz çimi (Lolium perene) %30<br />
Kırmızı yumak (Festuca rubra) %25<br />
Koyun yumağı (Festuca ovina) %10<br />
Tavus otu (Agrostis ssp) %15<br />
Çayır salkım otu (Poa pratensis) %20<br />
Yağışlı Bölgeler İçin<br />
İngiliz çimi (Lolium perene) %50<br />
Kırmızı yumak (Festuca rubra) %35<br />
Çayır salkımı otu (Poa pratensis) %10<br />
Tavus otu (Agrostis ssp) %5<br />
Süs Çimeni Olarak Karışım<br />
Kırmızı yumak (Festuca rubra) %75<br />
Tavus otu (Agrostis ssp) %10<br />
Atılacak<br />
Tohum<br />
Miktarı<br />
20 g/m 2<br />
30 g/m 2<br />
30g/m 2<br />
25g/m 2<br />
Çayır salkım otu (Poa pratensisw) %15<br />
Futbol sahaları için<br />
İngiliz çimi (Lolium perene) %80 45g/m 2<br />
Kırmızı yumak (Festuca rubra) %20<br />
10
Çim Alanlarının Bakımı<br />
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
Sulama<br />
Ekimden sonra sulama işi genellikle sabah erken ve akşam<br />
geç saatlerde olmak üzere günde 2 defa yapılmalıdır. Sık ve kısa<br />
aralıklarla biçilen çimlerin su ihtiyacı daha yüksektir. Ayrıca<br />
biçilen çim vegetatatif gelişme göstereceğinde su isteği fazlalaşır.<br />
Kurak periyotlarda suyun azalması çimin taze yeşil rengini<br />
kaybetmesine yol açar. Nispi nemin değişmesi ise çimin<br />
karakteriyle, toprağın kimyevi yapısını da değiştirir. Toprak<br />
tamamen kurumadan ve sertleşmeden sulanmalıdır. Ortalama çim<br />
alanların su istekleri m 2 ’ye 5-10 lt’dir. Bu oran sulama yapıldığı<br />
zamana göre değişir. Gündüz yapılan sulamalarda ısı ile oluşacak<br />
transpirasyon nedeniyle su tüketimi artar. Sabahın erken ve<br />
akşamın geç saatlerinde sulama yapmak gerekir.<br />
Biçme<br />
Çimi sık sık ve kısa biçimde yapılmak suretiyle kadife<br />
görünümlü sahalar elde edilir. Bununla çiçek ve tohuma<br />
kalkmaları önlenir ve vejetatif gelişmeleri daha kuvvetli olur. İlk<br />
biçim çim 15 cm boylanınca yapılır. İlk iki biçimi tırpan ile<br />
yapmak en doğru olanıdır. İlk iki biçimden sonra çim biçme<br />
makinesi kullanmak faydalıdır. Yeni tesis edilen saha kurak<br />
havalarda nemli tutulmalı, çim boyu 6 cm’yi geçince<br />
merdanelenmelidir. İlk biçimden sonraki merdaneleme vejetatif<br />
gelişmeyi kuvvetlendirir. Erken İlkbaharda yapılacak İlk 2 biçim<br />
daha sonraki biçimlerden daha uzun olmalıdır. İdeal çim biçme<br />
uzunluğu 4-5 cm’dir. Soğuk ve sıcak dalgalarının ani olduğu<br />
zamanlarda biçim yapılmamalıdır. Ortalama 10-12 günde bir<br />
biçim şekli esastır. Dikkat edilecek önemli bir husus da her<br />
biçimde aynı istikametin kullanılmasıdır. Buna uyulursa çim<br />
kökleri daha sağlıklı ve sağlam olur.<br />
Gübreleme<br />
Tesis edilen çim sahalarına değişik organik ve inorganik<br />
gübreler toz veya eriyik halde verilir. Gübreleme sadece besin<br />
11
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
takviyesi bakımından değil toprak strüktürünün düzelmesinde de<br />
rol oynar. Verilecek gübrenin seçiminde mevcut toprağın yapısı<br />
ve çim alandan faydalanma şekli tesir eder. Çim sahalarında yılda<br />
iki defa 0,5 cm’yi geçmemek üzere ince elenmiş kompost toprağı<br />
serpilir. Kompost zararlı ot tohumundan arınmış olmalıdır.<br />
Kompost besince fakirse m 3 ’üne 300 g kalsiyum, 800 g Süper<br />
fosfor, 500 g azotlu gübre karıştırılır. Asitliliği fazla ise m 3 ’üne<br />
1-3 kg CaCo 3 karıştırılır. Kompost toprak Şubat-Mart aylarında<br />
yapılır. Bunun için 100 m 2 ’ye 0,3-0,5 m 3 kompost gereklidir.<br />
Çim sahalarda periyodik olarak suni gübre verilmesi<br />
vazgeçilmez bir ihtiyaçtır. Yılda en az iki defa uygulanması<br />
gerekir. En uygun zaman İlkbaharda kompost toprağa<br />
karıştırılarak verilmesidir. Mayıs-Ağustos ayları arasında 4-6<br />
haftada bir yapılan azotlu gübreleme (100 m 2 ’ye 1 kg amonyum<br />
sülfat) başarı sağlar. Çim bitkilerine yapraklarının yaş olduğu<br />
zamanlarda inorganik gübre verilmemelidir. Çünkü yaş yaprak<br />
üzerine düşen gübre ayrışarak asit meydana getirir ve bitkiyi<br />
yakar. Bu bakımdan yapraklar kuru iken verilen inorganik gübre,<br />
gübrelemeden hemen sonra sulanmalıdır.<br />
Kireçleme<br />
Kireç verilen topraklarda yabani otlar fazla gelişme<br />
gösterdiğinden solucan faaliyeti gözlenen yerde kirece ihtiyaç<br />
yoktur. Çimler genellikle orta asit ve az asitli topraklardan<br />
hoşlanırlar. Ancak fazla asit nedeniyle çimin zarar gördüğü<br />
topraklarda kireçleme yapılır. Asit fazlalığın belirtileri<br />
yosunlaşma, sazlar ve benzeri zararlı bitkilerin gelişmeye<br />
başlamasıdır. Bu durumlarda dekara 50-60 kg CaCo 3 sonbahar ve<br />
İlkbaharda çim üzerine serilmelidir. Fazla asitliliğe rağmen çim<br />
bitkileri zarar görmüyorlarsa kireçleme yerine dekara 25 kg<br />
kalkerli gübre verilmelidir. Çim sahalarda en erken kireçleme 3-4<br />
senede bir yapılır.<br />
Merdaneleme<br />
Çim alanlarının merdanelenmesi her şeyden önce geçirgen<br />
ve orta derece geçirgen topraklar içindir. Merdaneleme çimin<br />
12
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
vejetatif gelişmesini artırır. Fakat sık sık çiğnenen ve killi<br />
karakterli topraktaki bu işlem fayda yerine zarar getirir. 100 kg<br />
ağırlığındaki merdaneler bu iş için yeterlidir. Yeni tesis edilmiş<br />
çim sahalarda ilk biçimden evvel ve sonra 50 kg’lık merdane<br />
yeterlidir. Bu işlemle yeni çim fidelerinin toprağa daha sıkı<br />
tespiti sağlanır. Spor sahalarında merdane ağırlığı 250 kg’a kadar<br />
çıkabilir. Don ve nemli koşullarda merdaneleme yapılmaz. Fazla<br />
merdaneleme çim gövde aksamına zarar vereceğinde sıkça<br />
yapılmamalıdır.<br />
Havalandırma<br />
Sık yapılı topraklarda çimin kökleri genellikle rahat<br />
gelişemezler. Bu nedenle de gerekli su ve besin maddelerinden<br />
tam olarak yararlanamazlar. fazlaca çiğnenen spor ve oyun<br />
sahalarında da aynı durum gözükür. Bu amaçla kullanılabilecek<br />
tahta yada demir uçlu aletlerle hem sıkışık toprağın yer yer<br />
gevşemesi hem de havalandırılması sağlanır. Hava deliklerinin<br />
derinliği toprağın sıkışıklık derecesiyle ilgili olarak 5-12 cm<br />
arasında değişir. Fazla geçirgen kumu bol topraklarda bu işleme<br />
gerek yoktur.<br />
Tırmıklama<br />
İlk ve Sonbaharda çim sahalarda kesilmiş çim, yosun yaprak<br />
vb gibi artıkların temizlenmesi gerekir. Tırmıklama yapılırken<br />
çim gövde ve köklerinin zarar görmemesi gerekir.<br />
2.1.5. Yer Örtücü Bitkiler<br />
Yer örtücü bitkiler dikiminden önce büyüyünce alacakları<br />
büyüklük ve boyutların bilinmesi gerekir. Bunun yanı sıra çeşitler<br />
için uygun yer seçimi yapılır. Küçük alanlarda, bina çevrelerinde<br />
kısa zamanda örtüye sahip olmak için daha sık dikim yapılır.<br />
Buna karşın geniş alanlarda daha seyrek dikim yapılır.<br />
Yer örtücü bitkilerle çalışmanın amacı toprağı en uygun<br />
nemi tutabilecek hale getirmektir. Kumlu topraklarda çok az<br />
odunsu bitki iyi bir gelişme gösterebilir. Buna karşılık kötü<br />
drenajlı killi topraklarda yetişme açısından zorluk çekebilir.<br />
13
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
Yer örtücü bitkilerin en önemli işlevlerinden biriside toprak<br />
erozyonunu önlemektir. Aslında tüm bitkiler bu görevi bir<br />
noktaya kadar yaparlar. Eğimli alanlarda eğim artıkça toprağı<br />
korumak zorlaşır. Düşük eğimlerde her cins bitki dikimi<br />
yapılabilmesine rağmen eğim arttıkça daha özel bitki seçimi<br />
yapılmalıdır. Bu seçilecek bitkiler büyük ve sağlıklı bitkiler<br />
olmalıdır. Belli başlı en önemli yer örtücü bitkiler şunlardır.<br />
Çizelge 5. Yer Örtücü Bitkiler<br />
LATİNCE ADI<br />
Achilea millefolium rosea Marrubium parsiflorum<br />
Achiliea tomentosa<br />
Phlomus armeniaca<br />
Akebia quinata<br />
Phragmites commino<br />
Arabis alpina<br />
Rhus caria<br />
Arctostaphylos ova-ursi<br />
Rosa hemisphaerica<br />
Arenaria baledrica<br />
Salvia cryptantha<br />
Artemisa stelleriana<br />
Sedlum acre<br />
Asarum coudatum<br />
Serastium tomentosum<br />
Caluna vulgaris<br />
Scirpus tacustris<br />
Campanula medium<br />
Thpha angustifolia<br />
Cerastium tomentosum<br />
Thymus jankae<br />
Convalloria mejalis<br />
Teucrium polium<br />
Cornus sibirica<br />
Viburnum lantana<br />
Cotoneaster dammerii<br />
Evonymus fortunei<br />
Cistus kewensis<br />
Lavondula angustifoli<br />
Erica alba<br />
İberis sempervirens<br />
Ephedra majör<br />
Potentilla fruticosa<br />
Genista aubertii<br />
Hypericum calycinum<br />
Kochia prostata<br />
Juniperus communis<br />
Lycium barbarum<br />
Juniperus horizontalis<br />
Nepeta mussini<br />
2.1.6. Çiçekler ve Otsu Bitkiler<br />
Çevre düzenlemesinde renk olarak ve birim alanda en fazla<br />
etki yaratan bitki türleridir. Çiçekler olmadan herhangi bir bahçe,<br />
14
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
park, spor tesisi düşünülemez. Kişilerde yaşama sevincini<br />
uyandıran, hayata bağlayan ve neşe veren bitkiler çiçeklerdir.<br />
Çiçekler tek yıllık ve çok yıllık diye sınıflandırılabilir. Tek yıllık<br />
çiçekler yazlık ve kışlık yetiştirilmeleri nedeniyle de<br />
sınıflandırılabilirler.<br />
Çizelge 6. Çiçekler ve Otsu Bitkilerden Bazıları<br />
Latince Adı<br />
Türkçe Adı<br />
Achimines hybrid<br />
Gelin duvağı<br />
Anemone apennia<br />
Manisa lalesi<br />
Aubretia deltoidea<br />
Alyssum saxatile<br />
Arabis albida<br />
Aquilegia sp<br />
Haseki küpesi<br />
Aster varieties<br />
Saraypatı<br />
Ageratum hybrid<br />
Vapur dumanı<br />
Antirrhinum majus<br />
Aslan ağzı<br />
Bellis perennis<br />
Koyungözü<br />
Begonia sp.<br />
Begonya<br />
Celosia plumosa<br />
Horoz ibiği<br />
Chrysanthemum sp<br />
Kasımpatı<br />
Calendula officinalis<br />
Dianthus alpinus<br />
Karanfil<br />
Dianthus barbatus<br />
Karanfil<br />
Dianthus deltoides<br />
Karanfil<br />
Dahlia dwarf hybrid<br />
Yıldız<br />
Delphinium hybrid<br />
Yüksük otu<br />
Eschscholzia californica İngiliz kadifesi<br />
Convollaria majalis<br />
Müge<br />
Gazania hybrid<br />
Gaillardia aristata<br />
Hydrangea anomola<br />
Ortanca<br />
Iris laevigata<br />
Süsen<br />
Kniphofia hybrid<br />
Fırça çiçeği<br />
Lobelia tenuior<br />
15
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
Latince Adı<br />
Mesembryanthemum ciriflorum<br />
Nepeta sp.<br />
Nymphaea stellata<br />
Pelergonium sp.<br />
Phlox drummondii<br />
Primula vulgaris<br />
Petunia sp.<br />
Papaver rhoeasvarieties<br />
Ronunculus aquatilis<br />
Tagetes patula<br />
Sedum acre<br />
Senecio maritima<br />
Vinca sp.<br />
Vinca rosea<br />
Zinnia sp.<br />
Türkçe Adı<br />
Kazayağı<br />
Nilüfer<br />
Sardunya<br />
Alev<br />
Çuha<br />
Petunya<br />
Tütün<br />
Kadife<br />
Dam koruğu<br />
Sinerya<br />
Menekşe<br />
Rozet<br />
İran halısı<br />
2.2. Çiçeklerin Yetiştirilmelerine Göre Sınıflandırılması<br />
Bir Yıllık çiçekler : Adından da anlaşıldığı gibi ekildiği yıl<br />
içerisinde çiçek açan çiçeklerdir.Yere düşen tohumlar sonraki yıl<br />
tekrar aynı yolla ürerler veya bizler tohumlarını alıp saklarız ve<br />
her yıl tekrardan aynı yere veya başka yere ekeriz. Bu tür çiçekler<br />
çok ilgi isteyen çiçeklerdir.<br />
Çok yıllık çiçekler: Çok yıllık çiçekler uzun ömürlü<br />
çiçeklerdir. Bu çiçeklerin ekimi tohumla veya yumrularıyla<br />
yapılır. Her yıl tekrar zamanı gelince açtıkları için çok yılık<br />
çiçekler denmiştir.<br />
2.3. Dış Mekan Bitkilerinde Çoğaltma Teknikleri<br />
Fidanlık işletmeciliğinin temel amacını oluşturan bitki<br />
üretimi; bilgi, deneyim ve planlamayla birleştiği zaman işletmeler<br />
başarılı olur. Dış mekan süs bitkilerinin üretimi iki temel tekniğe<br />
dayanır.<br />
1. Generatif (tohumla) çoğaltma<br />
2. Vejetatif çoğaltma<br />
16
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
2.3.1. Generatif (Tohumla) Çoğaltma<br />
Generatif (tohum) çoğaltma yöntemiyle çok miktarda, ucuz<br />
ve kolay fidan üretimi sağlanır. Bu çoğaltma yönteminde ana<br />
temel olan tohum hakkında bazı bilgileri dikkate almak gerekir.<br />
Öncelikle hangi bitkinin tohum ile çoğaltılacağına karar vermek<br />
gerekir. Daha sonra tohumların teminine çalışılır. Tohumlar bizzat<br />
anaçlardan toplanabildiği gibi, bu işin ticaretini yapan<br />
kuruluşlardan da satın alınabilir.<br />
Ekilen tohumların üzeri çimlenme görülünceye kadar plastik<br />
bir örtü, cam bir levha veya gazete kağıdı ile kapatılarak oransal<br />
nemin aynı seviyede tutulması sağlanır. Tohumların<br />
çimlenmesinden bir süre sonra fideler birbirlerinin beslenme,<br />
havalanma ve ışıklanmalarını engellememek ve kaliteli fide elde<br />
etmek için 2-3 gerçek yapraklı iken başka bir ortama nakledilirler.<br />
Bu işleme "şaşırtma" yada "seyreltme adı verilir. Bazı süs ağaç ve<br />
çalılarının tohumları fizyolojik çimlenme engeline sahip olup,<br />
tohum kabukları da geçirgen olmayan bir yapıya sahiptir. Bu<br />
yapıya sahip bitkilerin tohumlan optimum çimlenme koşullarına<br />
ekilseler dahi, önceden gerekli bazı ön işlemlere tabi<br />
tutulmadıkları takdirde çimlenemezler. İste, tohum kabuğunu<br />
yumuşatmak, dinlenme halindeki embriyoları çimlenme<br />
olgunluğuna getirmek amacıyla yapılan bu ön işlemlerden en çok<br />
uygulananı "katlama"dır. Katlama, çimlenme engeli olan<br />
tohumların serin bir ortamda ve nemli kum içinde, tohumların tür<br />
ve çeşidine göre değişen sürelerde ve derecelerde bekletilmesidir.<br />
Gül, Ladin, Göknar, Erguvan, Akçaağaç gibi süs bitkilerinin<br />
tohumları katlama işleminden sonra ekilirler.<br />
Tek veya çok yıllık çiçek açan süs bitkilerinin tohumları<br />
kasa, tava veya yastıklara ekilebilir. Sera içinde ve alttan ısıtmalı<br />
sıcak yastıklara yapılacak ekim için her yıl yeni torf kullanılmalı<br />
veya eski torf metil bromit ile dezenfekte edildikten sonra<br />
kullanılması gerekmektedir. Kasa veya tavalara yapılacak<br />
ekimlerde alt kısma suyun drene edilmesi ve kök çürümelerini<br />
engellemek amacıyla çakıl taşlan veya saksı kırıkları serilir<br />
üzerine ince deliklere sahip elek teli serilir ve torf ilave edilir. Az<br />
miktarda tohum ekiminde dibi delikli tahta veya plastik kasalar<br />
17
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
kullanılabilir. Çiçek tohumları serpme, tek tek veya elek<br />
kullanılarak birbirine temas etmeyecek şekilde torfun üzerine<br />
ekilir.<br />
Çizelge 7. Önemli Dış Mekan Bitkilerinin Çiçeklenme, Tohum<br />
Alma ve Tohumların Doğal Saçılma Zamanları<br />
Türler<br />
Çiçek<br />
Zamanı<br />
18<br />
Tohum<br />
Alma<br />
AKÇAAĞAÇLAR<br />
Acer Campestra Nisan-Mayıs Ekim Ocak<br />
Acer Palmatum Nisan Ağustos Kasım<br />
Acer Platanoides Mart-Nisan Ekim Şubat<br />
Acer Pseuodoplatanus Nisan Eylül Ekim<br />
Acer Rubrum Mart-Nisan Nisan Haziran<br />
Acer Saccharinum Mart Nisan Haziran<br />
AT KESTANESİ<br />
Tohum Ekme<br />
Zamanı<br />
Aesculus hippocastonun Nisan-Mayıs Eylül Ekim<br />
KOKAR AĞAÇ<br />
Ailonthus altissine Haziran Eylül Kasım<br />
KIZIL AĞAÇ<br />
Alnus cordata Şubat-Nisan Eylül Ocak<br />
Alnus İncana Mart-Mayıs Eylül Aralık<br />
KADIN TUZLUĞU<br />
Berberis thunbergi Mayıs-Haziran Eylül Ekim-Kasım<br />
Berberis vulgaris Mayıs-Haziran Eylül Ekim-Kasım<br />
HUŞ<br />
Betula pubescens Nisan Ağustos Aralık-Ocak<br />
GÜRGEN<br />
Corpinus petinus Mart Kasım İlkbahar<br />
ÇİTLENBİK<br />
Celtis occidentalis Mayıs Ekim Aralık<br />
ERGUVAN<br />
Cercis siliquastrum Mayıs Eylül Ekim<br />
KIZILCIK<br />
Cornus mas Şubat-Mart Eylül Ekim-Kasım<br />
DAĞ MUŞMULASI<br />
Cotoneaster franchettii Mayıs Ekim Kasım-Aralık<br />
ALIÇ
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
Türler<br />
Çiçek Tohum Tohum Ekme<br />
Zamanı Alma Zamanı<br />
Crataegus monogyna Mayıs Eylül Ekim<br />
Crataegus oxycantha Mayıs Eylül Ekim<br />
KATIR TIRNAĞI<br />
Cytissus scoparius Mayıs Eylül Kasım<br />
İĞDE<br />
Eleagnus angustifolia Haziran Ekim Kasım<br />
OKALİPTUS<br />
Eucalyptus sp. Mayıs Haziran Haziran<br />
KAYIN<br />
Fagus sp. Mayıs Eylül Kasım<br />
DİŞBUDAK<br />
Fraxinus angustifolia Mayıs Eylül Aralık<br />
Fraxinus excelsior Nisan Ağustos Ocak<br />
ÇOBAN PÜSKÜLÜ<br />
Ilex aquifolium Mayıs Kasım Şubat<br />
SARI SALKIM<br />
Laburnum anagyroides Mayıs-Haziran Eylül Ekim<br />
LALE AĞACI<br />
Liriodendron<br />
tulipifera<br />
Haziran Ekim Kasım<br />
MAHONYA<br />
Mahonia aquifolium Şubat-Mayıs Ağustos Ekim<br />
ÇINAR<br />
Platanus orientalis Mayıs Ekim Kasım<br />
MEŞE<br />
Quercus petraca Mayıs Eylül Kasım<br />
Quercus robur Mayıs Eylül Kasım<br />
YALANCI AKASYA<br />
Robinia pseudoacacia Haziran Aralık Ocak Ocak<br />
MÜRVER<br />
Sambucus nigra Haziran Ağustos Ekim<br />
IHLAMUR<br />
Tilia cordata Haziran Ekim Kasım<br />
Tohumun hasadı sırasında olduğu kadar bunu izleyen<br />
işlemlerde tohumun canlılığı bakımından önem taşır. Çimlenme<br />
19
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
gücü en yüksek tohumlar bile hasat sonrası yapılan hatalı<br />
işlemlerle çimlenme güçlerini tamamen kaybedebilirler.<br />
Ağaçlar çalılar ve diğer süs bitkilerinin tohumlarını ekim<br />
mevsimine kadar veya gelecek yılların ihtiyacı için kullanmak<br />
üzere daha uzun süre sağlıklı bir şekilde saklamak gerekir.<br />
Tohumlar ayıklanıp temizlendikten sonra ekim zamanına kadar<br />
serin ve havadar yerlerde saklanırlar.<br />
Ağaç, çalı ve diğer süs bitkileri türlerinde tohumlar saklama<br />
açısından kısa ömürlü, orta ömürlü ve uzun ömürlü tohumlar diye<br />
3 gruba ayrılabilirler. Tohumları kısa ömürlü bitki türlerinde<br />
saklama birkaç hafta ile 1-2 yıl arasında değişir. Bu gruba giren<br />
başlıca türler arasında; kavak, söğüt, kara ağaç, kayın, göknar,<br />
sedir, meşe, bazı akçaağaç türleri, yalancı servi, manolya<br />
sayılabilir. Tohumları orta ömürlü olan türerde tohumla 4-5 yıl<br />
saklanabilir. Bunlar içinde çam ve ladin türleri en tipiklerini<br />
oluşturur. Uzun ömürlü tohumlar daha uzun süre 10-20 yıl kadar<br />
bozulmadan saklanabilirler. Bu gruba akasya, gülibrişim,<br />
sarısalkım, iğde, okaliptüs örnek olarak gösterilebilirler.<br />
Tohumlar saklandıktan sonra ekim işleminden önce iyi<br />
çimlenmeleri için bazı uygulamalardan geçirilirler. Özellikle<br />
çimlenme engeli olan türlerde bu işlemler önem kazanır. Bu<br />
işlemler için en önemli yöntemler: kabuk engeli için asitli işlem<br />
yöntemi, mekanik zedeleme yöntemi, suda şişirme yöntemi ve<br />
katlama yöntemidir.<br />
Tohumlar, ya soğuk veya sıcak seralar gibi kapalı yerlerde<br />
ya da fidanlıklarda açık alanlara ekilir. Fideler toprak yüzeyine<br />
çıkınca kültürel işlemler yapılır. Yeterli büyüklüğe ulaşan fideler<br />
kaplara alınır.<br />
Bazı bitki tohumlarına ekim öncesi yapılacak ön işlemler<br />
Abies spp.(Göknar) : Genellikle sonbahar ekiminde<br />
herhangi bir işlem gerektirmez. İlkbahar ekimi yapılacak ise 3-4<br />
hafta rutubetli kumda soğuk katlama yapıldıktan sonra İlkbaharda<br />
mümkün olduğunca erken ekilmelidir. (Mümkünse Şubatta)<br />
A.cilicica erken ekilirse başkaca bir işlem gerektirmez.<br />
20
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
Acer campastre (Ova Akçaağacı) : 4 hafta sıcak 12-24<br />
hafta soğuk ortamda ön işleme tabi tutulduktan sonra ilkbaharda<br />
ekilir.<br />
Acer cappadocicum (Doğu Karadeniz Akçaağacı) : 12-16<br />
hafta soğuk ortamda ön işleme tabi tutulduktan sonra ilkbaharda<br />
ekilir.<br />
Acer palmatum (Japon Akçaağacı) : Taze tohumlar<br />
toplandıktan sonra süratle sonbaharda ekilir. Ancak ilkbaharda<br />
erken çıkan fideler dona karşı korunmalıdır veya 4 hafta sıcak 4-<br />
12 hafta soğuk ortamda tutulduktan sonra ilkbaharda ekilir.<br />
Acer platanoides (Çınar Yapraklı Akçaağaç) :<br />
Toplandıktan sonra hemen ekilir veya kuru ve serin bir yerde<br />
Şubat sonuna kadar depolanarak rutubetli kum içinde 12-16 hafta<br />
1-5 derecede soğuk ortamda katlandıktan sonra erken ilkbaharda<br />
ekilir.<br />
Acer pseudoplatanus (Dağ Akçaağacı) : Az miktarda<br />
tohum için A.platanoides gibi işlem yapılır. Fazla miktarlar için<br />
ise çıplak olarak 6-12 hafta soğuk ortamda bekletildikten sonra<br />
ilkbaharda ekilir.<br />
Acer rubrum : Uzun süre depolamak mümkün ise de<br />
toplandıktan sonra hemen ekilebilir.<br />
Acer saccharum (Şeker Akçaağacı) : Toplandıktan sonra<br />
süratle ekilmelidir. Zira hayatiyetini çabuk kaybeder.<br />
Aesculus hippocastanum (At Kestanesi) : Sonbaharda<br />
toplandıktan sonra hemen ekilmelidir. Ya da ilkbahara kadar<br />
soğuk katlamada bırakıldıktan sonra ekilmelidir. İthal edilen<br />
kurumuş tohumlar ekimden önce ılık suda şişirilmelidir.<br />
Ailanthus altissima (Kokar Ağaç) : Rutubetli kumda 8<br />
hafta kadar soğuk koşullarda katlandıktan sonra kış sonu veya<br />
ilkbaharda ekilmelidir.<br />
Albizzia julibrisima (Gülibrişim) : Sülfürik asitle işlem<br />
yapılarak çimlenme engeli giderilir.<br />
Alnus spp. (Kızılağaç) : 4 hafta soğuk depolamadan sonra<br />
kumla karıştırılarak ilkbaharda ekilmelidir.<br />
Berberis (Kadın Tuzluğu) : 6-13 hafta arasında soğuk<br />
şartlarda katlamaya alındıktan sonra ilkbaharda ekilir.<br />
21
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
Betula (Huş) : Tohumlar çıplak olarak soğuk depolamadan<br />
sonra kumla karıştırılarak ilkbaharda ekilmelidir. Sonbaharda<br />
hatta kar üzerine de ekilebilir.<br />
Camellia (Çay Bitkisi) : Tohum kabukları setleşmeden<br />
ekilmelidir. Kabuk sertleşmiş ise üzerine sıcak su dökülür ve<br />
gittikçe soğuyan suda 24 saat bekletildikten sonra ekilir.<br />
Carpinus betulus (Adi Gürgen) : 4 hafta sıcakta ve 12-14<br />
hafta da soğukta bekletildikten sonra ilkbaharda ekilir.<br />
Carya (Ceviz) : Ya tohum sonbaharda hiç bir işlem<br />
yapılmadan ekilir ya da 13 hafta soğuk bir ortamda bekletildikten<br />
sonra ilkbaharda ekilir.<br />
Castanea sativa (Kestane) : Sonbaharda (Ekim-Kasım)<br />
ekilmeli veya ilkbahara kadar rutubetli kumda soğuk katlamaya<br />
tabi tutularak ilkbaharda ekilmelidir.<br />
Catalpa spp (Katalpa) : Tohumlar hiç bir ön işleme gerek<br />
kalmaksızın kış aylarında oda sıcaklığında muhafaza edilerek<br />
ilkbaharda ekilir.<br />
Cedrus libani (Toros Sediri) : Sonbahar veya 4 haftalık<br />
kumda soğuk katlama ile ilkbaharda ekilir.<br />
Celtis occidentalis (Batı Çitlenbiği) : Sonbaharda ekilebilir<br />
veya 8-12 hafta soğuk katlamadan sonra ilkbaharda ekilir.<br />
Cecis siliquastrum (Erguvan) : Sonbaharda tohumlar<br />
toplanır toplanmaz ekilebilir. İlkbaharda ekilmesi halinde daha<br />
önce 2 ay kadar soğuk suda katlama zorunludur.<br />
Chaenomeles japonica (Japon Ayvası) : Toplandıktan<br />
sonra sonbaharda hemen ekilir veya 2 hafta sıcak 8-16 hafta<br />
soğuk işleme tabi tutulduktan sonra ilkbaharda ekilir.<br />
Chamaecyparis spp. (Kamasiparis-Yalancı Servi) : Kumda<br />
8-12 haftalık soğuk katlama yapıldıktan sonra ekilir.<br />
Corylus avellana (Adi Fındık) : Temizlendikten ve 2 gün<br />
suda şişirildikten sonra sonbaharda ekilir. İlkbaharda ekilecekse<br />
12-16 hafta soğuk katlamaya tabi tutulur.<br />
Cotoneaster salicifolia (Dağ Muşmulası) : 12 hafta sıcak<br />
12 hafta soğuk katlamaya tabi tutulduktan sonra ilkbaharda ekilir.<br />
22
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
Crataegus monogyna ve Crataegus oxycantha (Alıçlar) : 4-<br />
8 hafta sıcak 12-16 hafta soğuk katlama yapıldıktan sonra<br />
ilkbaharda ekilir.<br />
Magnolia spp. (Manolya): Tohumlar sonbaharda toplanıp<br />
temizlendikten sonra hemen ekilmelidir. Tohumlar kurur veya<br />
oda sıcaklığında kışın bekletilirse hayatiyetini kaybeder. Daha<br />
sonra ekilecekse 12-24 hafta soğuk katlamaya alınmalıdır. Ekim<br />
yapıldıktan sonra çimlenme ortamı hiç bir zaman kuru<br />
kalmamalıdır.<br />
Mahonia aquifolium (Mahonya) : 5-13 haftalık soğuk<br />
katlamadan sonra ekilebilir.<br />
Morus alba (Akdut) ve Morus nigra (Karadut) : Çıplak<br />
olarak 4-12 hafta soğuk ortamda bekletildikten sonra ilkbaharda<br />
ekilir.<br />
Ostrya carpinifolia (Kayacık): 8 hafta sıcak ve 16-20 hafta<br />
soğuk katlamadan sonra ekilir.<br />
Pittosporum spp. (Pitosporum) : Tohumun çimlendirilmesi<br />
güç değildir. Bir torba içinde konulan tohumlar bir kaç saniye<br />
kaynar su içinde tutulurlarsa çimlenme çabuklaşır.<br />
Platanus spp. (Çınarlar) : Kış sonunda ağaçtan toplanan<br />
meyveler ufalanarak tohumları ayrıldıktan sonra kumla<br />
karıştırılarak ikbaharda doğrudan dikilir.<br />
Prunus cerasifera (Süs Eriği) : Meyvelerin etli kısmı<br />
temizlenip yıkanarak 2 hafta sıcak, 18 hafta soğuk katlamadan<br />
sonra ekilir.<br />
Quercus spp. (Meşeler) : Tohum toplandıktan sonra<br />
sonbaharda hemen ekilmelidir. Aksi halde ilkbahara kadar<br />
rutubetli kum içinde 4-8 hafta soğuk katlamaya tabi tutulduktan<br />
sonra ekilmelidir. Q.cerris, Q.petraea, Q.robur'da soğuk<br />
katlamaya gerek yoktur.<br />
Robinia pseudoacacia (Yalancı Akasya) : Asit, mekanik<br />
zedeleme veya sıcak suda şişirme yöntemlerinden biri<br />
uygulandıktan sonra rutubetli kumda katlanarak Mart sonu veya<br />
Nisan başında ekilir.<br />
Rosa canina (Kuşburnu): 8 hafta sıcak, 8-12 hafta soğuk<br />
katlamadan sonra ilkbaharda ekilir.<br />
23
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
Taxus baccata (Porsuk) : Etli kısımdan ayrılan tohumlar<br />
katlamaya alınarak ertesi yılın ilkbaharında ekilir. Tohumlar<br />
katlamada 4 yıl bırakılarak parti parti ekilebilir.<br />
Tilia spp (Ihlamur) : Meyveler yeşilden kahverengi-sarı<br />
renge dönüştüğünde hemen ekilmelidir. Aksi halde 4-20 hafta<br />
sıcak, 20-24 hafta soğuk katlamadan sonra ekilmelidir.<br />
Thuja occidentalis (Batı Mazısı) : Doğrudan ekilebildiği<br />
gibi 8 hafta katlama uygulanırsa daha iyi sonuç alınır.<br />
Viburnum spp. (Kartopu) : Çimlenme engelini giderici<br />
etkin bir yöntem yoktur. Onun için meyveler tam olgunlaşmadan<br />
tohumlar çıkarılarak yazın ekilmeli ve yastıklar nemli<br />
tutulmalıdır.<br />
2.3.2. Vejetatif Çoğaltma<br />
Bu çoğaltma yöntemi süs bitkileri üretiminde en yaygın<br />
kullanılan üretim yöntemidir. Vejetatif çoğaltma; kök sürgünü,<br />
yaprak, yumru, dal, rizom gibi vejetatif bitki kısımlarından alınan<br />
parçalarla yapılan üretim şeklidir. Bu çoğaltma yönteminde<br />
başlıca 4 temel metot bulunmaktadır. Bunlar:<br />
1. Çelik ile çoğaltma<br />
2. Aşı ile çoğaltma<br />
3. Daldırma ile çoğaltma<br />
4. Rizom, stolon, soğan gibi diğer vejetatif çoğaltmalardır.<br />
Yukarıda sayılan vejetatif çoğaltma metotlarından en çok<br />
kullanılan çelik veya aşı ile çoğaltmadır.<br />
Çelikle Çoğaltma<br />
Çelikle çoğaltma tekniği üretilecek bitkiden alınan ve çelik<br />
adı verilen bir gövde, kök veya yaprak parçası ile yeni bir bitki<br />
oluşturma tekniğidir. Bu yöntemle çoğaltma çok çeşitli iğne<br />
yapraklı, yapraklı, herdem yeşil ve yaprağını döken süs<br />
bitkilerinde seralara sahip fidanlıklarda yıl boyu devam eder.<br />
Özellikle herdem yeşil ve yarı yeşil yapraklı türlerin hemen<br />
hemen hepsinde tohumla çoğaltma zaman aldığı ve buna rağmen<br />
istenilen nitelikler genellikle sağlanamadığı için bu türler çelikle<br />
çoğaltılırlar. Çelikle çoğaltmayı etkileyen faktörler<br />
24
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
1. Kimyasal faktörler (hormonlar, karbonhidratlar vb.)<br />
2. Bitki faktörleri (çelik alma zamanları, çelik tipi, tür ve<br />
çeşitlerin etkileri vb.)<br />
3. Çevresel Faktörler (nem kontrolü, ışık ilavesi, alttan<br />
ısıtma, fotoperiyot vb.)<br />
4. Diğer Faktörler (ortam, yaralama vb.) adı altında dört<br />
grupta incelenmektedir.<br />
Yapılan araştırmalar belirtilen bu faktörlerin ayrı ayrı veya<br />
kombinasyonlar halinde kullanılmasının köklenme üzerinde<br />
önemli etkilerinin olduğunu ortaya çıkarmıştır. Başarılı bir<br />
köklendirmenin yapılabilmesi: uygun zamanda ve tipte çelik<br />
alımına, kullanılacak köklendirme hormon ve konsantrasyonunun<br />
doğru seçimine, köklendirme ortam koşullarının optimum<br />
şartlarda tutulmasına bağlıdır. Çelikle çoğaltma yöntemleri çok<br />
çeşitlidir. Bunlar: gövde, kök ve yaprak çelikleridir.<br />
Gövde Çelikleri : Süs bitkilerinde en çok gövde çelikleri ile<br />
üretim yöntemi kullanılmaktadır. Gövde çelikleri de yumuşak<br />
(yeşil) çelik, yarı odunlaşmış (odunsu) çelik ve sert (odun)<br />
çelikleri olmak üzere 3 grupta toplanmaktadır. Odunsu bitkilerin<br />
henüz odunlaşmamış olan taze ilkbahar sürgünlerinden hazırlanan<br />
yumuşak çelikler bir çok süs bitkisinin çoğaltılmasında kullanılır.<br />
Yumuşak (yeşil) çelikler daha çabuk ve daha kolay köklenirler.<br />
Bu çelikler tepe tomurcuğu taşıyan sürgünlerden tepe çeliği<br />
olarak alınır. Yumuşak gövde çelikleri ile çoğaltılabilen başlıca<br />
türler: Azela, Acer saccaarum (şeker akçaağacı), Akebia,<br />
Amorpha (yalancı çivit), Ampelopsis (amerikan sarmaşığı),<br />
Aralia, Buxus (şimşir), Calycanthus (kadeh çiçeği, kış çiçeği),<br />
Campsis, Caragana, Cercis (erguvan), Chamaecyparis (yalancı<br />
servi) Comus (kızılcık), Cotoneaster (Dağ muşmulası); Crataegus<br />
(Ak diken, geyik dikeni), Diospyros (Trabzon hurması), Elegnus<br />
(iğde), Evonymus japonica (taflan) Forsythia (Altın çanak),<br />
Hedera (Sarmaşık), Hydrange (Ortanca), Laburnum (San salkım),<br />
Ligustrum (Kurtbagrı), Liridodendron (Lale ağacı), Lonicera<br />
(Hanımeli), Magnolia. Malus (Elma), Morus (Dut), Prunus (erik),<br />
25
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
Robinia (Yalancı akasya), Salix (Söğüt), Syringa (Leylak),<br />
Viburnum (Karaağaç).<br />
Yarı odunlaşmış (odunsu) çelikler yumuşak çelikten bir<br />
ölçüde olgunlaşmış ve kısmen de sertleşerek odunlaşmaya<br />
yönelmiş olmaları ile farklılık gösterir. Bu çelikler büyüme<br />
mevsiminin sonlarına doğru sürgünler kısmen olgunlaştığında<br />
alınır, genellikle Ağustos ayı ve Eylül başları en uygun zamandır.<br />
Odunsu çelikler ile çoğaltılabilen başlıca türler: Rhododendron<br />
(Orman gülleri), Pittosporum, Camelia, Azela, Prunus<br />
laurecerasus (Laz kirazı), Taxus (porsuk), Cryptomeria, Juniperus<br />
(ardıç) gibi toksanlara uygulanır. Çelikler Ağustos-Eylül de genç<br />
ağaçlardan alınır. Ağaç yaşlı ise bunların alt dallarından<br />
seçilebilir. Boyları 7-15 cm olabilir. Odun çelikleriyle yapılacak<br />
üretimde, yaşını doldurmuş, odunlaşmış sürgünlerden ilk baharda<br />
alınan çelikler kullanılır.<br />
Sert (odun) çelikleri ise bir yaşında tamamen olgunlaşmış ve<br />
odunlaşmış sürgünlerden elde edilir. Sert çelik kullanımı daha çok<br />
kışın yapraklarını döken türlerle iğne yapraklılarda kullanılır.<br />
Çeliklerde köklenmenin hızlı olması için çelikler köklenme<br />
yastıklarına dikilmeden önce köklenmeyi uyarıcı hormona<br />
batırılırlar. Böylece köklenme daha kısa zamanda olduğu gibi<br />
köklü çelik sayısı da artar. Çelikler kök oluşturmaları için perlit<br />
veya temiz dişli kum bulunan yastıklara dikilir. Çeliklerin üzerine<br />
sisleme şeklinde su püskürterek nemli kalmaları sağlanır.<br />
Köklenen çelikler, küçük torbalara veya fincan saksılara<br />
aktarılarak gölgeli ortamlara taşınırlar. Burada kültürel işlemler<br />
uygulanan bitkiler daha sonra süs bitkisi fidanı olarak büyütme<br />
yerlerine alınır ve yeterli gelişme ve form sağlandıktan sonra<br />
satışa sunulurlar.<br />
Kök Çelikleri : Bu metot, kök sürgünü verebilen bitkilerde<br />
uygulanır. Kök çeliği, yeni kökler ve sürgünler oluşturabilen etli<br />
veya odunsu köklerden alınan parçalardır. Fidanlardan, yaprak<br />
dökümünden sonra kök çelikleri alınır. Çelikler, 2.5-5 cm<br />
uzunluğunda üst kısımları düz, alt kısımları ise eğik olacak<br />
şekilde kesilirler. Kök çeliklerinin bitki köklerinin depo maddeleri<br />
26
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
yönünden zengin olduğu dinlenme döneminde alınması başarıyı<br />
arttırır. Hazırlanan çelikler köklendirme ortamına yatay veya<br />
dikey olarak dikilebilirler. Yatay dikimde, çelikler köklendirme<br />
ortamına yatırılıp üzerleri ortam ile kapatılarak sulanırlar. Dikey<br />
olarak yapılan dikimde, çeliğin üst yüzeyi ortam ile aynı seviyede<br />
olacak şekilde köklendirme ortamına gömülür. Daha sonra<br />
üzerleri 1.5-2 cm kalınlıkta kum ile kapatılıp sulanır. Üretim<br />
ortamlarının cam veya plastik ile kapatılması yarar sağlar. Kök<br />
çelikleriyle üretilen iç mekan süs bitkilerine örnek olarak; Salon<br />
eğreltisi (Nephrolepis exeltata) ve Yumru Begonya (Begonia<br />
tuberhybrida) verilebilir. Bahçe bitkilerinden Alev çiçeği (Phylox<br />
sp.), Gaylardia (Gaillardia sp.), Manisa lalesi (Anemone sp.)<br />
Ailanthus (Kokarağaç), Aesculus (at kestanesi), Albizzia (pasa<br />
bıyığı), Calycanthus (Kadeh çiçeği), Cydonia japonica (süs<br />
ayvası), Daphne, Dex (Papaz külahı, Lagerstromia (Oya ağacı),<br />
Rhododendron (Orman gülü), Rhus (Sumak), Robinia (Yalancı<br />
akasya), Sringa (leylak), Wisteria (M Başlıca türler: Ailanthus<br />
(Kokarağaç), Aesculus (at kestanesi), Albizzia (pasa bıyığı),<br />
Calycanthus (Kadeh çiçeği), Cydonia japonica (süs ayvası),<br />
Daphne, Dex (Papaz külahı, Lagerstromia (Oya ağacı),<br />
Rhododendron (Orman gülü), Rhus (Sumak), Robinia (Yalancı<br />
akasya), Syringa (leylak), Wisteria (Mor salkım)... kök<br />
çelikleriyle üretilebilir.<br />
Kökten alınan çeliklerin boyları, gevrek yapıda olanlarda 3-<br />
5 cm, etli yapıda olanlarda ise 5-8 cm. dir.<br />
Stolon uçlarıyla çoğaltma : Bu yöntem, stolon (toprak üstü<br />
sürünücü gövdesi) oluşturabilen bitki türlerinde uygulanır.<br />
Bitkinin uç kısmında genç bitki taşıyan stolonlar kesilerek ana<br />
bitkiden ayrılır ve içinde köklendirme ortamı, bulunan saksılara<br />
dikilir. Nem kaybını önlemek amacıyla saksıların üzerleri plastik<br />
örtüyle örtülmelidir. Ayrıca, genç bitkiler direkt güneş<br />
ışınlarından korunmalı ve köklendirme ortamının kurumamasına<br />
özen gösterilmelidir. 18-2I°C arasında sıcaklık sağlandığında türe<br />
göre değişmekle beraber yaklaşık 10 gün içinde köklenme<br />
görülür. Köklenmeden sonra bitkinin üzerindeki plastik örtü<br />
27
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
kaldırılıp bitkiler daha ışıklı ve serin bir yere alınabilir. Bu<br />
yöntemle üretilen iç mekan süs bitkilerine örnek olarak, Salon<br />
Eğreltisi (Nephrolopis exeltata), Kurdela (Chloropytum<br />
comosum) verilebilir.<br />
Daldırma ile çoğaltma : Çelikleri kolaylıkla köklenemeyen<br />
bitkilerde ve küçük çaplı üretimlerde bitkinin herhangi bir dalının<br />
ana gövdeden ayrılmadan toprak içinde köklendirilmesine<br />
"daldırma ile üretim" denir. Daldırma yapılacak bitkinin dalları<br />
esnek ve kıvrılabilir nitelikte olmalıdır, iyi bir kök oluşumu için<br />
sürekli neme, iyi bir havalanmaya ve köklenme bölgesinde bitki<br />
türüne göre değişen optimum sıcaklık seviyesine ihtiyaç vardır.<br />
Adi daldırmada gövdenin alt kısmındaki bir dal yay şeklinde<br />
kıvrılarak toprağa gömülür ve ucu topraktan çıkarılır. Bu tip<br />
daldırma daha çok dış mekan bitkileri için söz konusudur. Daha<br />
önce, toprak içinde kalacak olan bir gözün hemen altından bir<br />
çentik açmak suretiyle köklenme teşvik edilir. Ayrıca, dalın<br />
gövdeye kadar olan bütün gözleri köreltilir. Açılan çentikten<br />
köklenme olduğunda, kesilerek ana bitkiden ayrılan köklü çelik<br />
ayrı bir yere dikilir. Uzun sürgünlere sahip bitkilerde sürgün<br />
birkaç kez toprağa kavisli olarak daldılırsa buna "yılankavi<br />
daldırma" denir. Adi daldırma uygulanacak bitkilere örnek olarak<br />
Zakkum (Nerium oleander), Altın çanak (J'brsythia intermedia),<br />
Leylak (Syringa vulgaris), bitkileri verilebilir.<br />
Hava daldırma yöntemi uygulanan iç mekan süs bitkilerine<br />
örnek olarak; Difenbahya (Dieffenbahchia spp.) Kardeş kanı<br />
(Dracaena derememis) ve Kauçuk (Mcus elastica) verilebilir.<br />
Ayırma ile çoğaltma : Bu yöntem genellikle küçük çaplı<br />
üretimlerde kullanılır. Kökleri kazık kök yapısında olmayan,<br />
birden fazla sürgün oluşturan iç ve dış mekan süs bitkileri bu<br />
yöntemle üretilebilir. Ayırma için en uygun zaman ilkbahar ve<br />
sonbahar aylarıdır. Bu zamanlarda bitki, tüm kök kitlesiyle<br />
birlikte saksıdan veya topraktan çıkarılır. Kök kitlesine hafifçe<br />
vurularak kök etrafındaki toprağın dökülmesi sağlanır. Bu sırada<br />
bazı bitkilerde yeni sürgünler toprağın silkelenmesi ile birlikte<br />
28
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
ana bitkiden ayrılır. Kendiliğinden ayrılmayan sürgünler ise steril<br />
bir bıçakla, her parçada en az bir sürgün ve yeterince kök<br />
bulunacak şekilde kesilir. Uzun olan kökler kısaltılır ve köklü<br />
sürgünler hemen saksılar içindeki harca dikilirler.<br />
Toprakaltı organlarla çoğaltma : Bu organlar, aslında<br />
gıda maddesi depo etmek üzere oluşmuş bitki kısımlarıdır.<br />
Bunlara sahip olan bitkiler çok yıllık olup, sürgünleri büyüme<br />
mevsimi sonunda ölmesine karşın toprak altı organları canlı kalır.<br />
Bu organlar, ertesi yıl yeni sürgünler oluşturmak üzere<br />
tomurcuklanırlar. Yani, bunların görevi vejetatif yolla üremeyi<br />
sağlamaktır. Soğan; yaprak pullarından oluşmuştur Soğanla ve<br />
soğan yavruları ile üretilen iç mekan süs bitkilerine örnek olarak<br />
Klivya (Clivia miniata), Şövalye yıldızı (Hippeastrum vittatum),<br />
dış mekan süs bitkilerine Lale (Tulipa sp.), Sümbül (Hyacmthus<br />
sp.), Zambak (Lilium sp.), verilebilir.<br />
Tipik kök özelliğinde olan yumru kökler, gerçek<br />
yumrulardan, üzerlerinde boğum ve boğum aralan bulunmasıyla<br />
ayrılırlar. Yumru köklerle üretilen iç mekan süs bitkilerine örnek<br />
olarak Yumru begonya (Regoma tiiberhybrida), Siklamen<br />
(Cyclamen persicum), Yıldız (Dahlia sp.) verilebilir.<br />
Soğanımsı gövdeler (korm); Gövde ekseninin kuru pul<br />
benzeri yapraklarla kaplanmış dip kısmıdır. Yaprak pullarından<br />
oluşmuş soğanın aksine korm, boğum ve boğum araları ile iyice<br />
belirgin yekpare bir gövde yapısındadır. Korm, hacminin büyük<br />
bir kısmı paranşim hücrelerinden ibaret depo dokusudur. O yıl<br />
çiçek veren korm çürürken, üzerinde yeni korm ve bunlar<br />
arasında çok sayıda kormel oluşturur. Bunlar üretimde kullanılır.<br />
Kormlu bitkilere örnek olarak Glayöl (Gladiolus sp.), Safran<br />
(Crocus sp.) Kayısı çiçeği (Freesia sp.), verilebilir.<br />
Yumru; yedek besin maddelerinin depolanması nedeniyle<br />
genişleşmiş olan toprakaltı gövdesinin uç kısmıdır. Kesitlerinde<br />
boğum ve boğum araları yoktur, epidermis bütündür ve hemen<br />
her yönden kök sürme yeteneğindedir. Caladium (Caladium<br />
bicolor) yumru ile çoğaltılmaktadır. Ana yumru her parçada bir<br />
göz olacak şekilde parçalara bölünerek ayrı ayrı dikilir.<br />
29
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
Rizom; toprakaltında büyüyen yatay bir gövdedir. Bitkinin<br />
ana ekseni olup alt yüzünden kök verir; toprağın üstüne doğru<br />
yaprak ve çiçek sürgünleri oluşturur. Rizom değişik formlarda<br />
olabilir, üzerinde daima boğum ve boğum araları bulunur. Süsen<br />
(Iris spp.), Kala (Çala spp.) rizom ile çoğaltılan bitkilerdir.<br />
Rizomlu bitkiler her parçada bir göz olacak şekilde parçalara<br />
ayrılarak çoğaltılırlar.<br />
Doku kültürü ile çoğaltma : Doku kültüründe bitkilerin<br />
değişik organlarından alınan çok küçük parçacıklar (explant) steril<br />
koşullarda ve özel olarak hazırlanmış büyüme ortamlarında<br />
yetiştirilir ve tekrar tam bitki olarak geliştirilirler, "in vitro" yapay<br />
koşullarda tüpler içinde anlamına gelmektedir. Bu yöntem,<br />
kullanılan bitki organlarına göre meristem, kallus (yara dokusu),<br />
anter, polen, embriyo, hücre ve protoplazma kültürü olarak<br />
isimler alır. in vitro kültürünün diğer vejetatif üretim<br />
yöntemlerinden üstün yönleri;<br />
Hastalıklardan ari bitki kazanma ve varlığını sürdürme,<br />
Çok sayıda, homojen ve kısa sürede bitki üretimi,<br />
Diğer yöntemlerle üretimi zor olan bitkilerin üretimi,<br />
<br />
<br />
Az sayıdaki anaçla çok sayıda üretim,<br />
Yıl boyu üretim.<br />
Anaç bitki yetiştiren işletmelerin mutlaka bir doku kültürü<br />
laboratuarına sahip olmaları gerekir. Ülkemizde doku kültürü ile<br />
anaç bitki yetiştiren işletmelerin sayısı ve kapasiteleri yeterli<br />
olmadığından anaç bitkiler yurt dışından ithal yoluyla gelmekte,<br />
bu da büyük döviz kaybına yol açmaktadır. Bugüne kadar pek çok<br />
bitkide in vitro ile üretim başarılmıştır ve bu bitkilerin sayıları<br />
giderek artmaktadır. in vitro ile üretimi yapılan iç mekan süs<br />
bitkileri ve bitki kısımları çizelgede verilmiştir.<br />
Çizelge 8. in vitro ile Üretimi Yapılan İç Mekan Süs Bitkileri<br />
Bitki Kısımları<br />
İç Mekan Süs Bitkileri<br />
Meristem, Sürgün ucu Orkide, Açelya, Karanfil, Krizantem<br />
Koltukalti tomurcuk Bromeliadlar, Orkide, Dracena<br />
30
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
Bitki Kısımları<br />
İç Mekan Süs Bitkileri<br />
Tohum, Embriyo<br />
Atatürk Çiçeği, Orkide<br />
Yaprak parçaları<br />
Begonya, Crassulali<br />
Yaprak sapı<br />
Begonya, Afrika Menekşesi<br />
Çiçek sapı<br />
Çarkıfelek, Begonya, Orkide<br />
Rizom parçaları<br />
Eğreltiler<br />
Soğan pullan, Soğan tablası Zambak, Lale<br />
Yumru dokusu<br />
Tavşan Kulağı<br />
Yaprak çelikleri ile çoğaltma : Yaprak çelikleri, üretim<br />
için uygun sürgün veya gövdeye sahip olmayan geniş ayalı ve<br />
köklenme kabiliyetinde yapraklara sahip olan süs bitkilerinde<br />
uygulanır. Üretimde kullanılan yaprağın göz bulundurup<br />
bulundurmamasına göre yaprak çelikleriyle üretim iki kısımda<br />
incelenir.<br />
a) Gözlü yaprak çelikleri: Gözlü yaprak çeliği bir yaprak<br />
ayası, yaprak sapı ve üzerinde göz bulunan kısa bir dal<br />
parçasından oluşur. Normal yaprak çeliği olarak köklendiği halde<br />
sürgün oluşturamayan türlerde gözlü yaprak çeliği<br />
kullanılmaktadır. Kamelya (Camellia japonica) ve Kauçuk (Fucus<br />
elastica) gözlü yaprak çeliğiyle üretilen iç mekan süs bitkilerine<br />
örnek olarak verilebilir. Geniş yaprak ayasına sahip olan türlerde<br />
yapraklardan aşırı nem kaybını azaltmak amacıyla, yaprak hum<br />
şeklinde kıvrılarak iple bağlanabileceği gibi, ayanın bir kısmı<br />
kesilerek küçültme yoluna da gidilebilir. Ancak yaprakların oksin<br />
üreterek köklenmeyi teşvik ettiği göz önünde bulundurularak<br />
fazla miktarda yaprak küçültülmemelidir. Diffenbachia gibi<br />
sağlam ve kalın gövdeli bitkilerde yapraksız gözlü gövde çelikleri<br />
kullanılmaktadır. Her parçada bir göz bulunacak şekilde kesilen<br />
çelikler köklendirme ortamına, göz toprak yüzeyinden 1-1.5 cm<br />
yukarıda kalacak şekilde yatay olarak yerleştirilir. Çeliklerin<br />
kesim yüzeylerinin dikim öncesi eritilmiş parafinle sıvanması ya<br />
da odun kömürü tozuna batırılması çürümeyi önleyeceğinden<br />
yararlıdır. Yapraklı çeliklerin üzerine, nem kaybına karşı sisleme<br />
31
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
yapılır. Yapraklı çeliklerin köklenmeleri için ışık bulunmalıdır.<br />
Sıcaklık da köklenme üzerine direkt etkili çevre faktörlerinden<br />
biridir. Çelik yastıklarında (çelik dikiminin yapıldığı, içinde<br />
köklendirme ortamı bulunan üretim birimleri) gündüz 21-27°C ve<br />
gece 16-21°C'lik sıcaklık birçok süs bitkisinde köklenme için<br />
yeterli olmaktadır.<br />
b) Gözsüz yaprak çelikleri: Gözsüz yaprak çelikleriyle<br />
üretim iki şekilde yapılır: Birinci şekilde, yaprak çeliği yaprak<br />
ayası ve sapıyla beraber alınır ve sapın uç kısmı köklendirme<br />
ortamına dikilir. Örnek olarak Afrika Menekşesi (Saintpaulia<br />
ionantha) verilebilir. Orta olgunlukta bir yaprak steril ve keskin<br />
bir bıçakla, sapıyla birlikte kesilir Yaprak sapının uzun olması<br />
istenir. Çünkü, sapta çürüme olduğunda, çürüyen uç kısım<br />
kesilerek yaprak tekrar üretimde kullanılabilir. Ayrıca yaprak<br />
çeliği, yeni oluşacak bireye gölge yapmaması için köklendirme<br />
ortamına eğik olarak dikilmelidir. Gözsüz yaprak çelikleriyle<br />
üretimde kullanılan ikinci şekilde ise yaprağın yalnız ayası<br />
kullanılır. Begonia rex'e has olan bu yöntemde yaprak ayasından<br />
değişik şekillerde yararlanılmaktadır. Olgun yaprak, sapıyla<br />
beraber alınır. Yaprak damarları görülecek şekilde ters çevrilir.<br />
Damarlar, kesişme yerlerinden steril bir jiletle çizilir. Çizilen<br />
kısım nemli köklendirme ortamı üzerine gelecek şekilde yatırılır.<br />
Yaprak sapı da ortama gömülür Yaprağın üzerine birkaç küçük<br />
taş parçası konularak ortama temas sağlanır. Ortam sıcaklığı 21 -<br />
28°C olduğunda 3-4 hafta içinde kesilen damar yerlerinden yeni<br />
küçük bitkiler oluşur.<br />
Yaprağı ana damarı boyunca parçalara ayırarak : Yaprak,<br />
ana damar boyunca 2-3 cm 2 büyüklüğünde parçalara ayrılır. Bu<br />
parçalar yüzeysel şekilde köklendirme ortamı içerisine daldırılır<br />
veya yatırılır.<br />
Yaprakların enine parçaları kesilmesi : Bu yöntemde<br />
yapraklar enine parçalara kesilir. Kesilen parçaların, yaprak<br />
üzerinde bulundukları duruma göre alt ve üst kısımların<br />
karıştırılmamasına özen gösterilmelidir. Paşa kılıcı (Sansevieria<br />
trifasciatd) gibi uzun yapraklı salon bitkilerinde de bu yöntem<br />
kullanılır. Orta olgunlukta bir yaprak alınır. 7.5-10 cm<br />
32
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
uzunluğunda enine parçalara bölünür. Elde edilen parçalar<br />
uzunluklarının yarısına veya dörtte üçüne kadar köklendirme<br />
ortamına gömülürler. Kesim sırasında, kesilen parçaların üst ve<br />
alt kısımlarının karışmasını önlemek amacıyla çeliklerin alt<br />
tarafına bir çentik atılır. Çentikli olan kısım ortama gömülür.<br />
Aşı ile Çoğaltma : Aşı ile çoğaltma tekniği çoğaltılması<br />
istenilen bitkinin bir parçasını anaç olarak kullanacağımız başka<br />
bir bitki ile kaynaştırarak tek bir bitki olarak geliştirme tekniğidir.<br />
Bitkinin toprak üstü kısmını yani gövde ve dalları oluşturacak<br />
kısma kalem veya göz denir. Bunlardan kalem üzerinde birkaç<br />
uyur göz bulunan dal parçasıdır. Bu parçanın göz olarak alınması<br />
halinde tek bir gözden oluşan bir parça söz konusudur. Yeni<br />
bitkinin kök kısmını oluşturacak olan aşı kısmına ise anaç denir.<br />
Aşılama yöntemleri kalem aşıları ve göz aşılarıdır. Türlere göre<br />
aşılamada başarı alanları çok farklılık gösterir.<br />
Üzerinde birkaç tomurcuk bulunan ve kalem adı verilen bir<br />
parçanın kullanılarak yapılan aşı çeşidine kalem aşıları denir.<br />
Kalem aşıları daha çok iğne yapraklı bitkilerde değerli<br />
varyetelerin çoğaltılmasında kullanılır. Bir çok kalem aşısı<br />
metodu vardır. Üzerinde bir göz veya tomurcuk bulunan küçük<br />
bir kabuk parçasından alınan bir kalem kullanılarak yapılan<br />
aşılama yöntemine göz aşısı denir. Bu yöntemle bir bireyden çok<br />
sayıda göz alma olanağı vardır. Bu nedenle göz aşısı metodu<br />
kıymetli bitkilerin ve güllerin üretilmesinde ekonomik ve amatör<br />
yetiştiricilerinde kolaylıkla uygulanabileceği aşı yöntemidir.<br />
Göz aşıları da sürgün göz aşıları ve durgun göz aşıları olmak<br />
üzere 2 çeşittir. Sürgün göz aşılarında anaca yerleştirilen göz o yıl<br />
içinde sürgün verir. Genelde Nisan- Mayıs aylarında yapılan<br />
aşılardır. Durgun göz aşılarında ise gözler o yıl uyur halde kalırlar<br />
ve ancak ertesi yıl sürerler. Haziran – Temmuz - Ağustos ve Eylül<br />
aylarında durgun göz aşısı yapılır. Güllerde durgun göz aşısının<br />
yapım aşamaları şöyledir: Kışları çok sert geçmeyen yerlerde az<br />
sayıdaki çöğürler sürgün göz aşıları ile aşılanabilir. Ancak en<br />
uygun aşı durgun göz aşısıdır. Durgun göz aşısı teorik olarak<br />
Temmuzun ikinci yarısından itibaren yapılabilirse de hem<br />
33
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
şaşırtılan çöğürlerde hem de o yılın çöğürlerinde Ağustos sonunda<br />
yapılması pratik açıdan daha uygundur. Anaçta aşı bıçağıyla T<br />
şeklinde çizik açılır ve kabuk hafifçe kaldırılır. Kalemden aşı<br />
bıçağı ile göz (Yaprak sapı ile birlikte) çıkarılır. Çıkarılan göz<br />
anaçta bulunan T şeklindeki bölgeye yukarıdan aşağıya doğru<br />
itilerek yerleştirilir. Daha sonra aşı yeri düzgün bir şekilde aşı<br />
bağı ile bağlanır.<br />
3. İÇ MEKAN SÜS BİTKİLERİ<br />
Günümüzde hızlı kentleşme insanları yeşile hasret<br />
bırakmıştır. Şehirde yaşayan insanlar nereye baksa binalar, yollar<br />
ve arabalar gibi şeyleri görmektedirler. Çevrelerinde yeşil görme<br />
isteği, insanlarda saksılı süs bitkilerini odalarında veya<br />
salonlarında yetiştirme arzusunu doğurmuştur. Böylelikle saksılı<br />
süs bitkilerinin talebi ve satışı çok artmıştır. Bunun sonucu olarak<br />
da çöllerde, tropik bölgelerde, ormanlarda ve hatta su bitkilerinde<br />
doğal olarak yaşayan pek çok bitki saksı bitkisi olarak<br />
yetiştirilmeye başlanmıştır.<br />
Çeşitli saksı, kap ve kasalarda iyi yetişen ve salon, vitrin,<br />
oda, koridor gibi kapalı mekanlarda yeşil bir mekan oluşturmak<br />
için kullanılan, doğal çiçek ve yaprak güzelliğini ömrünün sonuna<br />
kadar muhafaza eden çiçek türlerine saksı bitkileri denir. Güzel<br />
yapraklı, çiçekli, meyveli odunsu bodur çalı ve sarıcılı bitkiler;<br />
çok ve tek yıllık otsu bitkiler, soğanlı, yumrulu ve rizomlu bitkiler<br />
saksı çiçeği olarak kullanılır. Saksı çiçekleri genelde kontrollü<br />
sera şartlarında çoğaltılır. Büyütülür ve saksı ile birlikte satışa arz<br />
edilir. Daha sonra saksı çiçekleri kullanımı sera, salon, oda gibi<br />
kapalı; balkon, teras gibi yarı açık; avlu, meydan, havuz başı, yol<br />
kenarı gibi tam açık alanlarda yapılır.<br />
3.1. İç Mekan Bitkilerinin Genel Durumu<br />
Türkiye’de yaklaşık 300 dekar üretim sahasından 3-4<br />
milyon civarında saksılı süs bitkisi üretilmektedir. Bu bitkilerin<br />
tahmini değeri 6-7 milyon dolar civarındadır. Türkiye’de saksılı<br />
salon bitkileri üretimi Marmara Bölgesinde özellikle Yalova ve<br />
34
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
civarında yoğunlaşmıştır. Yalova’nın toplam üretim alanı 155<br />
dekar olup Türkiye üretim alanının %60’ını oluşturmaktadır.<br />
Saksılı bitki üreten işletmeler kullandıkları saksı toprağının<br />
(torf) tamamını ve üretim materyali olarak kullandıkları tohum,<br />
fide ve çiçeklerin büyük bölümünü ithal etmektedirler. Tohum<br />
ekme ve gübreleme işlemlerinde teknoloji kullanmaktadırlar.<br />
Saksı çiçeği üreten işletmelerin, diğer süs bitkilerinden farkı<br />
ilk yatırım masraflarının fazla oluşu, uygun ısıtma sistemlerini<br />
gerektirmesi, büyük pazarlara yakın ve ulaşımın kolay olduğu<br />
yerlerde gelişmesi gibi özelliklerdir.<br />
3.2. İç Mekan Bitkilerinin Gruplandırılması<br />
İç mekan bitkilerini gösterişli çiçeklerine göre, dekoratif<br />
yapraklarına göre, etsi gövde yapılarına göre gruplandırabiliriz.<br />
1. Gösterişli çiçekleri için yetiştirilenler,<br />
2. Gösterişli yaprakları için yetiştirilenler<br />
3. Sukulent (Etli gövdeliler) ve kaktüsler<br />
Çizelge 9. Gösterişli Çiçekleri İçin Yetiştirilenler<br />
Latince Adı<br />
Türkçe Adı<br />
Bouganvilla glabra Gelin Duvağı, Rodos Gülü<br />
Camellia japonica Nois Kamelya<br />
Cylamen persicum Siklamen<br />
Euphorbia pulcherrima Atatürk Çiçeği, Ponsetya<br />
Fuchsia xhybridus Küpe<br />
Hibiscus Rosa sinensis Çin Gülü<br />
Hydrongea macrophylla Ortanca<br />
Lantana camara L. Mine<br />
Lilium longiflorum Paskalya Zambağı<br />
Pelergonium x hortorum Sardunya<br />
Primula malacoides Onbiray, Çuha Çiçeği<br />
Rhododendron xhortorum Açelya<br />
Saintpaulia ionantha Wandl Afrika Menekşesi<br />
Senecio xhybridus D.C. Çiçekçi Sineryası<br />
Sinningia speciosa Hier Gloksinya<br />
35
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
Bu çiçekler genel olarak direk güneş almayan bol ışıklı,<br />
serin ve az nemli yeri severler.<br />
Çizelge 10. Gösterişli Yaprakları İçin Yetiştirilen Önemli İç<br />
Mekan Bitkileri<br />
Latince Adı<br />
Türkçe Adı<br />
Agave L.<br />
Agave<br />
Agleonema Schoott<br />
Çin Herdemyeşil<br />
Aechema<br />
Açmeya<br />
Aphelandra sqarrosa<br />
Afelandra<br />
Araucaria juss<br />
Arokarya<br />
Asparagus L<br />
Kuşkonmazlar<br />
Cissus D.C.<br />
Frenk Asması<br />
Clivia Lindl.<br />
Kafir Zambağı<br />
Codraeum juss.<br />
Kroton<br />
Collina elegans Liebm. Meksika Palmiyesi<br />
Dieffenbachia schott<br />
Difenbahya<br />
Dracaena L.<br />
Ejder Kanı<br />
Ficus L<br />
Kauçuk<br />
Fittonia coeum<br />
Fitonya<br />
Hoya cornosa R.Br<br />
Mum Çiçeği<br />
Hedera L.<br />
Kaya Sarmaşığı<br />
Maranta spp<br />
Dua Çiçeği<br />
Nephrolepis<br />
Aşk Merdiveni<br />
Monstera schoott<br />
Deve Tabanı<br />
Philodendron schoott<br />
Salon Sarmaşığı<br />
Sansevieria Thunb<br />
Peygamber Kılıcı<br />
Spathyphillum<br />
Barış Çiçeği<br />
Vriesea Lindl.<br />
Virisya<br />
Zantedeschia spreng<br />
Kala<br />
Çizelge 11. Sukulent (Etli Gövdeliler) ve Kaktüsler<br />
Aenium arboreum<br />
Echeveria harmsii<br />
Aenium tabulaeforme<br />
Echeveria setosa<br />
Agave americana<br />
Echinococtus grusonii<br />
36
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
Aloe filifera<br />
Aloe humilis<br />
Aloe oristata<br />
Aloe variegata<br />
Astrophytum capricorne<br />
Bryophyllum tubiflorum<br />
Cereus peruvianus<br />
Ceropegia woodii<br />
Crassula argentea<br />
Crassula falcata<br />
Crassula perforata<br />
Echeveria glavea<br />
Euphorbia triucalli<br />
Faucaria tigrina<br />
Ferocactus latispinus<br />
Gasteria verrucosa<br />
Lithops fulleri<br />
Lobivia aurea<br />
Mammillaria bocasana<br />
Notocactus ottonis<br />
Opuntia bergeriana<br />
Rebutia miniscula<br />
Sedum acre<br />
Sempervivum tectorum<br />
Senecio rowleyanus<br />
3.3. İç Mekan Bitkilerinin Genel İstekleri<br />
İç mekan bitkileri doğal olarak farklı iklim şartlarında<br />
yetişmektedirler. Bu bölgelerden getirilerek üretimi yapılan<br />
bitkiler, anavatanlarındaki iklim ve toprak şartlarına ihtiyaç<br />
duyarlar. Bu nedenle birçok saksı bitkisi türünün sıcaklık, toprakatmosfer<br />
nemi, toprak yapısı, bitki besin elementi ve ışık istekleri<br />
birbirinden farklıdır.<br />
Işık İstekleri<br />
Bilhassa gösterişli yaprakları için yetiştirilen çiçeklerin çoğu<br />
tropik kökenlidir. En iyi 11.000-33.000 lükslük ışıkta (Parlak yaz<br />
günlerinde 11.000 lüks, tam bulutlu kış günlerinde 5500 lüks)<br />
yetişirler. Bu nedenle yazın seralarda mutlaka gölgelendirme<br />
yapılmalıdır. Kaktüsler ve etli gövdeli bitkiler için ise başka bir<br />
sera ayrılır. Yöreye göre yarı gölgeleme yapılır yada gölgeleme<br />
yapılmaz. Çiçekler seradaki yüksek ışık şiddetinden ev ve<br />
salonlardaki düşük ışık şiddetine taşındıklarında, yapraklar hızla<br />
klorofil kaybeder ve sonrada yaprak döker. Bu nedenle bitkiler<br />
seradan çıkarılmadan önce düşük ışık şartlarına kademeli olarak<br />
alıştırılmalıdır. İç mekan bitkileri uzun süre direk güneş ışığı alan<br />
pencere önüne konulmalı, yerleri fazlaca değiştirilmemelidir.<br />
37
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
Ancak haftada bir 45 0 açıyla sürekli aynı yöne doğru<br />
döndürülmeli ve böylece düzgün taç oluşumu sağlanmalıdır.<br />
Güneş Seven Bitkiler<br />
Scaevola saligna, mavi papatya, labularia maritima,<br />
dukatenblume, eisbegonie, mine çiçeği, kırmızı adaçayı,<br />
sardunya, kadife çiçeği, sanvitalia procumbens, kapringelblume,<br />
ageratum houstonianum, veronika, büyük papatya, çanta çiçeği,<br />
petunya, yaz karanfili, Afrika kadifeçiçeği, surfinia-petunie,<br />
heliotropium, verbana hybriden, yaban gülü, süs tütünü.<br />
Yarı gölge seven bitkiler: Edellieschen, eisbegonie, begonya,<br />
küpe çiçeği, sardunya, katmerli begonya, ageratum houstonianum,<br />
veronika, çanta çiçeği, petunya, adaçayı, heliotropium.<br />
Gölge seven bitkiler: Edellieschen, begonya, küpe çiçeği.<br />
En bilinen fıçı bitkileri: Begonvil, brugmansia/datura, küpe çiçeği<br />
ağacı, ortanca, canna indica, erythrina, defne, zakkum, çarkıfelek<br />
çiçeği, yaban gülü, çalı papatya, limon ağacı, portakal ağacı.<br />
Sıcaklık<br />
Saksı bitkilerinin büyük bir çoğunluğunun yetişmesi için<br />
gerekli gece sıcaklığı 21 0 C, gündüz sıcaklığı 24-26 0 C dir. Bu<br />
türler uzun süre 15 0 C de tutulabilirler, ancak büyüme yavaşlar<br />
veya durur. 5 0 C altındaki sıcaklıklarda bir çok tür zarar görür.<br />
Buna karşılık çok yüksek gece sıcaklığında ise bitkiler hafif soluk<br />
renkli olur. Ayrıca Sıklamen, Primula gibi bitkiler ise 13-15 0 C<br />
sıcaklık isterler. Bu nedenle düşük sıcaklık isteyenleri daha çok<br />
bahar ve kış aylarında yetiştirmek daha uygun olacaktır.<br />
38
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
Nem<br />
İç mekan süs bitkilerinin iyi gelişebilmeleri için %70-80<br />
oranında nispi neme ihtiyaç vardır. Sera iyi gölgelenmişse yalnız<br />
sera tabanını ıslak tutmak yeterlidir. Sisleme ile rutubetin<br />
artırılmasına gerek yoktur. Normal ışık ve sıcaklık şartlarında,<br />
yeterli sulama ile bitkiler düşük nemlerde iyi yetişir. Yalnız sera<br />
nispi neminin %40’ın altına düşmemesi gerekir. Nispi nemin çok<br />
yüksek olması ise mildiyo ve diğer yaprak hastalıklarının<br />
gelişmesine neden olur. Sera içerisinde hava sirkülasyonu<br />
sağlanması ve koruyucu ilaçlarla bu hastalıklar önlenebilir.<br />
Toprak<br />
İç mekan süs bitkilerinin büyük bir çoğunluğu organik<br />
maddece zengin toprak karışımlarını tercih ederler. 3 kısım turba<br />
(torf), 1 kısım perlit, bir kısım kum, 1-2 kısım vermükilit<br />
karışımları kullanılır. Torf yerine çürümüş yaprak, hızar tozu,<br />
pirinç kavuzu gibi organik maddelerde kullanılabilir. Kaktüs ve<br />
diğer etsi gövdeliler için karışımda 2 veya 3 kısım kum, 1 kısım<br />
turba karışımı kullanılır. Bu karışımların pH’sı 5,5- 6,5 arasında,<br />
süzek ve aynı zamanda kök bölgesinde uzun süre nemi muhafaza<br />
edebilen, dengeli besin elementleri içeren yapıda olması gerekir.<br />
Besin Elementleri<br />
Gübreleme genel olarak 1-2 haftada bir sulama suyu ile<br />
birlikte sıvı olarak uygulanır. NPK’nın 30-20-10 formülleri 400<br />
litre suya 500 g hesap edilir. Ayrıca dengeli besin elementleri<br />
alımı için özel hazırlanmış, mikro elementleri de içeren yaprak<br />
gübreleri, bitki isteğine göre hazırlanarak yapraklardan<br />
verilmelidir.<br />
Su Kalitesi<br />
İyi bir sulama suyunun toplam tuzluluk miktarı Ec=0.75<br />
mm hos/cm den az olmalıdır. Eğer sulama suyu tuzlu ise mutlaka<br />
arıtılmalıdır. Ancak bor iyonları 0,55 ppm’den fazla ise, bu su<br />
saksı bitkilerinde kullanılamaz. Ayrıca saksı bitkileri yağmur<br />
suyundan hoşlanırlar. Klorlanan şehir sularıyla sulama<br />
39
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
yapıldığında, yoğun klor bitkiye zarar verir. Sulama genel olarak<br />
bitkilerin toprak nem isteği göz önünde bulundurularak yapılmalı,<br />
büyüme mevsiminde daha çok, dinlenme döneminde ise daha az<br />
su verilmelidir. Salon gibi yerlere konulan saksı bitkilerinde<br />
büyüme daha yavaş olduğundan sulama azaltılmalı, saksı toprağı<br />
doyma veya solma noktasına getirilmemeli, bunun için az ve sık<br />
aralıklarla sulanmalıdır.<br />
Karbondioksit<br />
Kış aylarında sera sıcaklığı gündüz 21-30 0 C arasında ise bol<br />
güneş ışığında 1000 ppm’e kadar sera atmosferine CO 2 verilebilir.<br />
Atmosferdeki normal CO 2 miktarı ise 300 ppm civarındadır.<br />
İç mekan süs bitkileri genellikle ılık-sıcak ve nemli<br />
ortamlarda yetişirler. Çoğunluğu tropikal bitkiler olduğu için<br />
soğuk karanlık ve havasız ortamlarda çabuk bozulurlar. Isıtma<br />
sistemleri olan seralarda veya sıcaklığın uygun olduğu yaz<br />
aylarında yetiştirilebilirler. Bu nedenlerle yetiştirme özellikleri<br />
diğer süs bitkilerinden farklılık gösterir. Türleri arası ekolojik<br />
istekleri de birbirlerinden farklı olduğundan üretimde, istekleri<br />
birbirine benzeyen bitkiler 2-3 grupta toplanarak 2-3 aynı sera<br />
veya bölümlerinde yetiştirilirler. Bu sera veya bölümlerindeki<br />
bitki guruplarının isteklerine göre çevre şartları düzenlenir.<br />
3.4. İç Mekan Bitkilerinin Çoğaltılması<br />
Saksı bitkileri genel olarak tohumla (Generatif - eşeyli)<br />
vejetatif (eşeysiz) yollarla, özleşmiş gövde-köklerle ve doku<br />
kültürü ile çoğaltılır. Bu yöntemlerden en yaygın olanı tohum ve<br />
çelikle çoğaltmadır.<br />
3.4.1. Tohumla Çoğaltma<br />
Otsu Süs Bitkilerinin Tohumla Üretimi : Mevsimlik<br />
çiçeklerin hepsi, perenial (Çok Yıllık) bahçe çiçeklerinin büyük bir<br />
bölümü çiçekli saksı bitkilerinin (Sineraria, Cylcamen, Primula,<br />
Gerbera vb.) bir bölümü Kaktüs ve succulentlerin hemen hepsi,<br />
sera ve salon bitkisi olarak kullanılan çiçekli bitkilerin (Begonia,<br />
40
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
Monstera, Orkideler, Sardunya, Punica, Coleus, Lantana vb.)<br />
büyük bir bölümü tohumla üretilebilirler.<br />
Mevsimlik çiçek tohumlarının bir bölümü ile perenial<br />
çiçeklerin yaz aylarında ekimi yapılabilenler açıkta ekilip<br />
büyütülebilirler. Ekim tavalara serpme ya da sıraya ekim yöntemi<br />
ile yapılır. Tohumların özelliğine göre, üstleri örtülmez ya da bir<br />
miktar elenmiş gübre ile kapatılıp sulanır. Genç bitkiler iki üç<br />
yaprak olduktan ve ele gelecek büyüklüğe eriştikten sonra<br />
sökülerek uygun aralıklarla yeni tavalara dikilir. Bu işleme<br />
şaşırtma denir.<br />
Soğanlı yumrulu bitkiler ile kışlık çiçeklerden boşalacak<br />
parterlerin erken ilkbaharda gelişkin fidelerle doldurulabilmesi<br />
için korunmuş mekanlarda üretim zorunludur. Yazlık çiçek<br />
tohumlarının, güney illerinde bile korunmuş ortamlarda<br />
yetiştirilebildiğini, soğuk bölgelerde ise cam örtü altında<br />
yapılabileceği bilinmelidir. Dış koşulların büyüme için uygun<br />
olmadığı durumlarda üretim yapıları içindeki tezgahlarda, kasalar<br />
içinde yetiştirilen fideler, saksı ya da özel kaplar içinde<br />
büyütülürler. Dış koşulların uygun duruma geldiği döneme kadar<br />
gelişen, hatta çiçeklenen bu bitkiler, çiçek parterlerine dikilerek<br />
istenen etki sağlanmış olur.<br />
Daha hassas ve pahalı olan iç mekan bitkilerinin<br />
tohumlarının yine içerde ve örtü altında kontrollü koşullarda<br />
yetiştirilmelerinde zorunluluk bulunmaktadır. Özel tohum<br />
üreticisi kuruluşlardan alınan bu kıymetli ve az sayıdaki tohumun<br />
fire vermeden çimlendirilmesi ve büyütülmesi ancak, ısı, nem ve<br />
aydınlatması ayarlanabilen ortamlarda yapılabilir. Tohumların<br />
doğrudan saksılara ekimi yapılabileceği gibi bazı hassas türlerin<br />
aseptik şartlarda özel besin eriyikleri içerisinde çimlendirilip<br />
geliştirilmelerinde zorunluluk olabilir. Yaygın ve kitlesel üretim<br />
yapan kuruluşlarda çimlendirme, şaşırtma ve saksılama işlemleri<br />
tam otomatik çalışan sistemler içerisinde ve en az insan gücü ile<br />
yapılır. İç mekan bitkilerinde çiçeklenme ve satış boyuna erişme<br />
zamanına kadar içerde bakımları sürdürülür. Bu yolla periyodik<br />
olarak kitlesel üretim gerçekleştirilmiş olur.<br />
41
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
Tohumla çoğaltmada bir çeşidi aynen muhafaza etmek için<br />
tohum üretiminin kontrolüne ve böylece genetik saflığının<br />
korunmasına özen gösterilmelidir. Kalite bozulması veya açılma,<br />
farklı genotipte olan bitkilerde yabancı tozlanma sonucunda<br />
ortaya çıkar. Günümüzde tohumla çiçek üretimi F1 melezleme ile<br />
yapılır. Tohumlar her türde kendi kendine dölleme ile iki saf hat<br />
elde ederler. Bu saf hatlardan birini ana ebeveyn diğerini de baba<br />
ebeveyn olarak kullanırlar. Bir saf hat ebeveynin polen tozunu,<br />
diğer saf hat ebeveynin dişicik organına yerleştirmek suretiyle<br />
çapraz tozlanma gerçekleştirilir. Böylece iki saf hat ebeveyninden<br />
meydana gelen F1 melez tohumları daima aynı melez bitkiyi<br />
meydana getirir. F1 melez tohumları iki saf hattın özelliklerini<br />
taşıdıklarından saf hat tohumlarına göre daha güzel ve gösterişli<br />
çiçek verirler; ayrıca F1 melez tohumları kendine veya yabancı<br />
dölleneceğinden açılıma uğrayacaktır. Bu nedenle tohumla çiçek<br />
(Begonya, Çuha, Sardunya vs) üretiminde her sene F1 melez<br />
tohumları yeniden satın alınması gerekmektedir.<br />
Tohumla üretimde; çimlenmesi için ışık isteyen (Aechmea,<br />
Coleus, Nidularium, Saintpaulia, Sinnigia ve Vriesea) türler hariç,<br />
diğer tohumlar genel olarak çaplarının 2 veya 4 katı derinliğe<br />
ekilmelidir. Çimlendirme işlemi kontrollü sera şartlarında<br />
yapılmalıdır. Çimlendirme ortamı olarak genelde pastörize<br />
edilmiş kompost (2 kısım tınlı toprak, 1 kısım turba, 1 kısım<br />
kumdan oluşan karışımın her 1 m 3 ne 1 kg süper fosfat, 600 gr<br />
öğütülmüş kireç taşı ilave edilir) kullanılır. Eğer bu karışımlar ve<br />
pastörizasyon mümkün değilse, 2 kısım ince elenmiş kültür<br />
toprağı, 1 kısım iyi yanmış ve ince elenmiş çiftlik gübresi, 1<br />
kısım ince kum önerilir.<br />
Ekilen tohumların çimlenebilmesi için; tohum canlı olmalı,<br />
çimlenme için uygun çevre şartları (Yeterli nem, uygun sıcaklık,<br />
oksijen ve bazı türler için ışık) sağlanmalı ve çimlenmeyi<br />
engelleyen faktörler varsa, dikimden önce ortadan kaldırılmalıdır.<br />
Tohumların çimlenmesi için ortam sıcaklığı genel olarak 21 0 C<br />
olmalıdır. Fideler ise türlere göre değişmekle birlikte 12-16 0 C<br />
sıcaklıkta daha iyi gelişirler. Gündüz sıcaklığı, gece sıcaklığından<br />
3-6 0 C yüksek olmalıdır. Ortamın sulanması, mümkünse sisleme<br />
42
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
ile yapılmalıdır. Sıcaklığa göre her 5 dakikada 5 saniyelik<br />
püskürtmeler yeterlidir. Ayrıca ortam doğrudan güneş ışığında<br />
olmamalıdır.<br />
3.4.2. Vejetatif Çoğaltma<br />
Vejetatif çoğaltma kök, sürgün veya yaprak gibi vejetatif<br />
bitki kısımları ile yapılan çoğaltmadır. Vejetatif çoğaltma ile<br />
bitkilerin bütün özellikleri yavru bitkide ortaya çıkar. Vejetatif<br />
çoğaltma;<br />
1. Çelikle çoğaltma<br />
2. Daldırma, ayırma ve yavru sürgünleri ile çoğaltma<br />
3. Özleşmiş gövde ve köklerle çoğaltma<br />
4. Türlere özel değişik şekillerde çoğaltma diye 4 çeşittir.<br />
3.4.2.1. Çelikle Çoğaltma<br />
Çeşitli çiçek türlerinin üretiminde çelikle çoğaltma yöntemi<br />
kullanılır. Çelikle köklenebilen çiçek türleri için bu çoğaltma<br />
yöntemi çok ucuz, çabuk kolay ve basittir. Çelikle üretimde son<br />
araştırmalara göre, alttan ısınan banklarda sisleme sureti ile perlit<br />
ortamıyla en iyi sonuç alınmaktadır. Çelikler gövde, değişikliğe<br />
uğramış gövde (Soğan, yumru, rizom, toprak altı gövdesi),<br />
yaprak veya kök gibi bitkilerin vejetatif kısımlarından alınır.<br />
Çelikler bitkilerden alındıkları kısımlara göre sınıflandırılır.<br />
Gövde çelikleri; odun, odunsu, yumuşak odun, otsu (yeşil)<br />
yaprak, yaprak-göz ve kök olmak üzere 7 çeşittir.<br />
Odun Çelikleri : Kışın yaprağını döken ve her dem yeşil<br />
iğne yapraklı türlerde bitkilerin bir veya iki yıllık sürgünlerinden<br />
kış dinlenme periyodu içersinde alınırlar. Çelikler 10-30 cm<br />
boyunda kesilir ve kallus teşekkül ettikten sonra köklenme<br />
ortamına dikilirler.<br />
Yarı Odun Çelikler : Genel olarak her dem yeşil bitkilerin<br />
(Kamelya, Açelya, Atatürk Çiçeği, Kauçuk vs.) çelikleri yaz<br />
aylarında kısmen olgunlaşan yeni sürgünlerden alınır. Çelikler 7-<br />
43
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
15 cm boyunda hazırlanır, tepe yaprakları bırakılır, dip yaprakları<br />
koparılır.<br />
Yumuşak Odun (Yeşil-Odun) Çelikleri : Her dem yeşil ve<br />
yapraklarını döken bitkilerin (zakkum, küpe vs.) etli ve yumuşak<br />
yeni İlkbahar sürgünlerinden alınan çeliklerdir.<br />
Otsu Çelikler : Begonya, Kalanchae, Sardunya gibi pek çok<br />
çiçek bu yöntemle çoğaltılır. Çelikler 6-12 cm uzunluğunda<br />
olmalı ve alt yaprakları alınmalıdır. Otsu çeliklerin erken<br />
köklenmeleri için yüksek nem, alttan ısıtma ve düşük<br />
konsantrasyonlarda kimyasal uyarıcı kullanılır.<br />
Yaprak Çelikleri : Sansevieria (Paşa Kılıcı) çiçeklerinin<br />
uzun yaprakları 5-8 cm uzunlukta kesilerek, çeliğin 3/4' ü ortama<br />
sokulmak suretiyle çoğaltılır. 2-3 hafta sonra çelik tabanında<br />
köklenme ve yavru bitki meydana gelir. Begonia çiçeğinin olgun<br />
yaprağının ana (büyük) damarları dikey kesilerek yaprak üst<br />
yüzeyi köklendirme ortamına yatırılarak sabitlendirilir. 2-3 hafta<br />
sonra damarların kesildiği noktalarda yeni bitkiler oluşur. Afrika<br />
Menekşesi, Peperomia, Sinningia gibi çiçekler ise yaprak ayası ve<br />
4-6 cm uzunluğundaki yaprak sapı ile birlikte alınan çeliklerin,<br />
yaprak sapları ortama sokularak köklendirilir. Bir süre sonra<br />
yaprak sapı tabanından yavru bitkiler gelir.<br />
Yaprak-Göz Çelikleri : Çelikte bulunan kısa dal parçasının<br />
köklenmesi ve yaprak sapının altında bulunan gözün sürmesi ile<br />
yeni bitkiler üretilir. Fatsia, Hedera, Hoya, Monstera, Scindapsus,<br />
Syngonium, Rhododendron vs. gibi çiçekler bu yöntemle<br />
çoğaltılırlar.<br />
Kök Çelikleri : Çelikler gelişme periyodu başlamadan önce,<br />
köklerin depo maddeleri ile çok zengin olduğu, kış sonu veya<br />
erken ilkbaharda alınması gerekir. Kökler 3-6 cm uzunlukta da<br />
kesilir ve ortam yüzeyine yatırılarak, üzeri 1-1,5 cm örtülür.<br />
Begonya, Ful, Fuchsia gibi çiçekler bu yöntemle çoğaltılır.<br />
44
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
Ayrıca, Cordyline kazık kökleri birer uyur göz ihtiva edecek<br />
şekilde, 1-2 cm parçalara ayrılarak saçak kökleriyle birlikte<br />
ortama yerleştirilir. 2-3 hafta sonra uyur gözlerde sürer ve böylece<br />
yeni bitki oluşur.<br />
3.4.2.2. Daldırma, Ayırma ve Yavru Sürgünleri İle<br />
Çoğaltma<br />
Hava ve yer daldırması olmak üzere iki şekilde yapılır. Hava<br />
daldırması Kauçuk ve Devetabanlarında yapılır. Yer doldurması<br />
daha çok sarılıcı (Hedera) sürgünlerinde kullanılır. Afrika<br />
Menekşesinde ana kökün çevresinde havai köklere sahip yavru<br />
sürgünler ayrılarak iyice köklenmesi sağlandıktan sonra saksıya<br />
alınır. Bir çok çiçek türü (Asparagus, Aspidistra, Calathea,<br />
Marantha, Microlepia, Nephrolepis, Spathiphyllum vs.) kök<br />
sürgünü vererek toplu kümeler halinde yetişir. Bunları kesip<br />
pençeler halinde ayırmak sureti ile yeni bitkiler elde edilir.<br />
3.4.2.3. Özleşmiş Gövde ve Köklerle Çoğaltma<br />
Çiçek türlerinin büyük bir kısmı da soğanlar , soğan benzeri<br />
gövdeler, yumrular, yumru kökler, rizomlar ve yalancı soğanlar<br />
gibi özleşmiş vejetatif organlarla çoğaltılır. Bunlara sahip olan<br />
bitkilerin sürgünleri büyüme mevsimi sonunda ölür. Bitki toprak<br />
altında etli bir organ olarak yaşar ve ertesi mevsim yeni bitkiler<br />
teşkil etmek üzere sürerler.<br />
Soğanlar : Soğanlı çiçekler tek çenekli bitkilerdir. Soğanlar<br />
dış ve iç soğan pullarından oluşur. İki türlü soğan vardır.<br />
1. Kabuklu (tunikli) soğanlar : Bu soğanlarda (lale soğanları) dış<br />
pullar kuru ve membranlıdır. Soğanı mekanik zararlardan<br />
kurumaktan korur.<br />
2. Pullu (tuniksiz) soğanlar : Bu soğanlarda (zambak soğanları)<br />
bütün soğanı kaplayan tek parçalardan ibaret bir kabuk yoktur.<br />
Pullar ayrı ayrı olup soğana balık pulu gibi bir görünüm<br />
verirler.<br />
Soğanımsı Gövdeler : Gövde ekseninin kuru pul benzeri<br />
yapraklarla kaplanmış dış kısmıdır. Soğanımsı gövde boğumları<br />
45
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
ve boğum araları iyice belirgin, yekpare bir gövde yapısındadır.<br />
Safran, çiğdem, glayöl tipik soğanımsı gövdeli bitkilerdir.<br />
Yumrular ve Hava Yumruları : Yumruları üzerinde çeşitli<br />
sayıda gözler vardır. Yumrularda bütün olarak veya her biri bir<br />
göz ihtiva eden parçalar halinde dikilerek (Caladium) çoğaltılır.<br />
Begonia evansiana gibi çiçek türlerinin yapraklarının koltuğunda<br />
küçük hava yumruları oluşur. Bu yumrular sonbaharda toplanır,<br />
kış aylarında muhafaza edilir, ilkbaharda dikilir.<br />
Yumru Kökler : Gerçek yumrulardan üzerlerinde boğum ve<br />
boğum arası bulunması ile ayrılır. Yıldız ve Yumrulu Begonya<br />
çiçekleri yumru köklere sahiptirler. Yumru köklerin her biri bir<br />
tomurcuk taşıyacak şekilde ayrılır ve kışın muhafaza edildikten<br />
sonra İlkbaharda dikilir.<br />
Rizomlar : Rizomlar toprak altında ve toprak yüzünde<br />
büyüyen yatay gövdelerdir. Boğumlardan çıkan yan büyüme<br />
konileri rizomun yan dallarını veya havai sürgünlerini meydana<br />
getirirler. Adventif kökler rizomun alt kısmından çıkar. Vadi<br />
Zambağı, Kana ve İrisler rizomlu bitkiler arasındadır. Rizomlar<br />
ya büyüme devresi başında veya sonunda parçalanırlar.<br />
Yalancı Soğanlar : Yalancı soğan bir veya birkaç<br />
boğumdan oluşmuş iri ve etli gövde parçasından ibaret özleşmiş<br />
bir depo organıdır. Orkide türlerinde görülür. Her tür farklı<br />
yalancı soğan meydana getirir. Bazı türlerde yalancı soğanların<br />
bölünmesiyle, bazı türlerde ise boğumlarda oluşan köklü<br />
sürgünlerin ayrılmasıyla üretilir.<br />
3.4.2.4. Türlere Özel Değişik Şekillerde Çoğaltma<br />
Bryophyllum çiçeklerinin kenarları dişli olan yaprakları<br />
köklendirme ortamının üzerine yatırılır, yaprak dişlerindeki<br />
embriyolardan 1-2 hafta sonra yeni bitkiler oluşur. Eğreltilerin<br />
olgun yaprak altı kısımlarında sporları vardır. Sporla üretim için,<br />
spor keselerini taşıyan eğrelti yaprakları 1 cm parçalar halinde<br />
46
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
ince bir harç içine ekilir, sporlar harçla temas eden kısımda<br />
çimlenerek bitki oluştururlar. Veya spor keseleri bulunduran<br />
yapraklar toplanıp bir kağıt külah içinde 1-2 gün bekletilir. Bu<br />
şekilde kahverengi ve kahveye benzeyen sporlar kağıda dökülür.<br />
Bu sporlar çok ince harç üzerine ekilmek suretiyle yeni bitkiler<br />
oluşturulur. Ancak sporlar ekimde 21-24 0 C sıcaklık ve çok nemli<br />
ortam isterler. Su sisleme şeklinde verilir. Spor ekilen kasaların<br />
üzeri cam örtülerek, harcın kuruması önlenir.<br />
Kaktüslerin paletleri ortama konulmasıyla kökleme<br />
meydana gelmekte ve paletlerden yeni sürgünler oluşmaktadır.<br />
Ayrıca özellikle renkli minyatür kaktüsler, yaygın olarak aşı ile<br />
çoğaltılırlar. Birçok sukulent türünün kalın etli yaprakları ana<br />
bitkiden ayrılarak yaprağın ¼’ü ortama sokulur, tabandan<br />
köklenme sonrada sürgünler oluşur.<br />
3.4.2.5. Doku Kültürü ile Çoğaltma<br />
Bitkilerin tohumlarından alınan embriyo, gövdelerinden<br />
alınan doku, tepe ve yan tomurcuklardan alınan büyüme konileri,<br />
yaprak mesofil dokularından çıkarılan protoplastlar, erkek<br />
organlarından alınan çiçek tozları, ovaryumdan çıkarılan dokular<br />
özel besin ortamlarında çimlendirilerek ya da kök ve sürgünler<br />
verdirilerek çoğaltılırlar. Bu steril kültür yöntemi ile ticari olarak<br />
Marantha, Nephrolepis, Spathiphyllum, Gloksinya, Anthorium,<br />
Kuşkonmaz, Glayöl, Karanfil, Krizantem, Orkide, Gerbera ve<br />
Açelya gibi bir çok çiçek türü çoğaltılır. Bu yöntemle az zamanda<br />
çok sayıda ve steril bitki elde edildiğinden, gittikçe<br />
yaygınlaşmakta ve diğer çoğaltma şekillerinin yerine<br />
geçmektedir.<br />
4. SÜS BİTKİLERİNİN PEYZAJDA KULLANIMI<br />
Çalılar : Çalı formundaki süs bitkileri bir peyzaj planı<br />
dahilinde vurgu amacıyla, sınır bitkisi, kap bitkisi, espalier, çit<br />
bitkisi, bordur bitkisi ve topiary (Hayvan vs şekil verme), olarak<br />
kullanılabilmektedir. Bahçe içinde odak noktası oluşturmak için<br />
47
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
özellikle renkleri farklı olan çalılar kullanılmalıdır. Sık dal yapan<br />
ve yoğun olarak yetişen çalıları insan veya hayvanların girmesini<br />
istemediğimiz yerlere dikilerek bu alanlar için set (engel) görevi<br />
görürler.<br />
Sınır Bitkisi : Çalı formundaki süs bitkilerinin çiçek veya<br />
yapraklarından yararlanılarak avlu, bahçe, peyzaj alanı, havuz<br />
çevresi gibi yerlerin sınırlarını belirlemek amacıyla<br />
kullanılabilirler. Yuvarlatılmış kenarlar düz hatlara göre daha<br />
çekicidir. Sınırda derinlik oluşturmak üzere bodur olanlar ön<br />
kısımlarda yüksek boylu olanlar ise arka kısımlarda dikilmelidir.<br />
Kap Bitkisi : Çalı türlerinin bir çoğu saksılar içinde<br />
yetişebilir ve teraslarda ya da avlularda çarpıcı görünüm sağlarlar.<br />
Bu amaçla, Şimşir, Süpürge çalısı. Kamelya, Turunçgiller, Taflan,<br />
Küpe çiçekleri, Gardenya, Çin gülü, Ağaç minesi, zakkum, bodur<br />
ladin ve çamlar, Ateş dikeni, Gül, Biberiye, Porsuk, Keçi sakalı,<br />
Mazı veya Kartopu gibi çalılar seçilebilir.<br />
Espalier : Bitkilerin düz bir hat boyunca budanarak değişik<br />
şekillerde yetiştirilme sanatına verilen addır. Daha çok duvarlar<br />
veya açık kafesler üzerinde uygulanabilen bir yöntemdir. Süs<br />
elması ve armut gibi meyve ağaçlarının dar alanlarda<br />
yetiştirilmesi için uygun bir yöntemdir.<br />
Çit Bitkisi : Sınırların işaretlenmesi, bariyerlerin yapılması<br />
ve özelleşmesi istenilen alanların etrafının çevrilmesinde çit<br />
bitkileri kullanılır. Şekilli bir çit oluşturmak için düzenli, doğal<br />
veya düzensiz bir çit elde etmek için ise doğal çizgilere uygun<br />
budama yapılmalıdır. Bodur veya boylu bitkiler seçilerek farklı<br />
şekillerde, katlı, yükselen veya alçalan etkiye sahip çitler elde<br />
edilebilir.<br />
Bordür Bitkisi : Çalı formundaki süs bitkileri evlerin veya<br />
inşaatların önünü kapatmak veya örtmek için kullanılırlar. Çiçekli<br />
veya çiçeksiz olan herdem yeşil çalılar bu amaç için son derece<br />
uygundur. Genel olarak süreklilik gösteren çalılar evin köşelerine<br />
ve bahçe kapısından eve doğru uzanan yolun her iki tarafına veya<br />
duvar kenarına dikilerek düzgün bir şekilde budanarak bordürler<br />
oluşturulur.<br />
48
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
Topiary Bitkisi : Geometrik şekillere uygun ve süslü bir<br />
görüntü verecek şekilde budanmış bitkilere Topiary denir. İlk kez<br />
Roma Bahçelerinde kullanılmıştır. Zarif yapılı olan çalılar bu iş<br />
en için uygundur. Cansız bir objeyi, bir bitkiyi veya bir hayvan<br />
figürünü andıracak şekillerde budama yapılabilir. Topiary'de<br />
insanoğlu tabiata gereksiz olarak müdahale eder. Türk kültüründe<br />
tabiata müdahaleden ziyade onunla uyum içinde yaşamak söz<br />
konusudur. Dolayısıyla Topiary uygulaması son yıllara kadar batı<br />
medeniyetlerinde yer bulan bir uygulama olmuştur. Ancak son<br />
yıllarda çok yüksek paralar ödenerek böyle bitkiler dışarıdan ithal<br />
edilmektedir.<br />
Sarılıcı ve Asma Türü Bitkiler :Desteklendiğinde sarılarak<br />
yükselen, desteksiz ortamlarda aşağı doğru sarkarak veya<br />
yayılarak büyüme gösterebilen bu bitkiler son derece az bir toprak<br />
sathında mükemmel görüntüler oluşturabilir. Dar avlularda çit<br />
veya çiçek yığınının arkasında fon oluşturmak amacıyla<br />
kullanılabilirler. Asmalar, sarılıcı oldukları için desteklenmeleri<br />
gerekir. Yeterince geniş olmayan bahçelerde vurgu amacıyla<br />
kullanılan sarılıcılar ve asmalar, telefon veya telgraf direğine,<br />
posta kutusuna hatta çitlerin üzerine sardırılarak bu etkiyi ortaya<br />
çıkarırlar. Çardak veya pergola şeklinde hazırlanmış<br />
konstrüksiyonlara sardırılan asmalar şekil ve dekorasyon<br />
açısından mükemmel bir yaprak kuşatıcı oluşturur. Asma<br />
türlerinin bir çoğu uygun desteğe alınmadıklarında yüzeysel<br />
olarak yayılır, kök salar ve yüzey örtücü olarak görev yaparlar.<br />
Yöreye uygun olan türler seçilirse erozyon da engellenmiş olur.<br />
Çirkin ve sert görünümlerin yumuşatılması amacıyla da kullanılan<br />
sarılıcılar, dar yerlerdeki dekoratif olmayan duvar veya çitler yeşil<br />
veya çiçekli asmalarla mükemmel bir görüntü alır. Gözü rahatsız<br />
eden çoğu objeler sarılıcılarla örtülebilir. Bahçenin bölümlerini<br />
birbirinden ayırmak, gizli alanlar ortaya çıkarmak amacıyla<br />
sarılıcı türler kafes kaplayıcı olarak da kullanılmaktadır. İnce bir<br />
tahta ya da tel kafes üzerinde yetişen sarılıcılar duvar görünümü<br />
verirler.<br />
Yer Örtücüler : Zemin üzerinde sıkı bir şekilde yayılan,<br />
kısa boylu ve bodur bitkilere yer örtücüler denir. En yaygın yer<br />
49
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
örtücü çimdir. Yer örtücülerin gövdeleri zemin boyunca yayılarak<br />
kök salarlar. Bazı sarmaşık türleri de yer örtücüler gibi yayılabilir,<br />
bazı çalı türleri ise zemine yayılarak sürünen ve mükemmel form<br />
oluşturabilir. Teras ya da avluya yerleştirilen yeşil veya çiçekli<br />
yer örtücü kümeleri çim alan ile zıtlık oluşturarak iki ortam<br />
arasında bağlantı teşkil ederler. Bu bitkiler özellikle daralanlarda<br />
vurgu elde etmek amacıyla kullanılmaktadır. Farklı renk, doku ve<br />
karakterde olan yer örtücüler bir çalılık kenarında veya bir çiçek<br />
sırası boyunca dikildiklerinde kenar veya bordur gibi şerit<br />
oluştururlar. Toprak kayma problemi olan meyilli alanlarda yer<br />
örtücüler kullanıldığında kısa sürede yayılırlar ve erozyonu<br />
kontrol altına alırlar. Böyle yerlerde yer örtücüler hem görüntü<br />
hem de fonksiyon açısında önem kazanmaktadır. Çimlerin<br />
yetişemediği gölgeli bahçelerde yetişebilen yer örtücüler vardır.<br />
Sık ağaçların bulunduğu alanlarda gölge seven yer örtücülerle<br />
dekoratif bölgeler oluşturulabilir.<br />
Mevsimlik, İki Yıllık, Çok Yıllık, Soğanlı Çiçekler:<br />
Mevsimlik çiçekler sadece bir mevsim yaşar Yaşadıkları süre<br />
içinde aylarca çiçekte kalabilirler. Hercai menekşe ve Itırşah gibi<br />
mevsimlik çiçekler soğuk dönemlerde çiçek açarak sonbaharda<br />
kışı, kış sonunda ise ilkbaharı hoş bir şekilde karşılamak için<br />
kullanılırlar. Diğer mevsimlikler genelde yaz başından sonbahara<br />
kadar çiçekte kalırlar.<br />
İki yıllık çiçekler birinci yıl yaprak, ikinci yıl çiçek açar.<br />
Kaplı olarak satılırlar ve tek yıllık çiçek görevi görebilirler. Tek<br />
veya iki yıllık çiçekler her yıl yeniden dikilmelidir. Çok yıllık<br />
çiçekler 10 yıldan fazla yaşar, genelde sonbaharda toprak üstü<br />
kısımları ölür ancak canlı olan kök kısımları ertesi yıl havalar<br />
ısınınca yeni sürgün ve çiçekleri oluştururlar.<br />
Botanikçiler tarafından soğanlı, soğanımsı, rizomlu veya<br />
yumru köklü olarak bilinen tüm çiçekler halk arasında soğanlılar<br />
olarak adlandırılmaktadır. Bu çiçekler aktif büyüme periyodu<br />
içinde veya sonrasında çiçek açarlar. Çiçeklenme sonrasında<br />
yapraklar uçtan itibaren toprağa doğru ölmeye başlar. Kuruma<br />
sonrası bitkinin toprak altı organları yılı dinlenmede geçirir.<br />
Kışları ılık geçen yerlerde bazı Zambak türleri sürekli olarak yeşil<br />
50
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
kalır. Soğanlı çiçeklerin ömrü çok kısadır ve lalelerde olduğu gibi<br />
çiçek döneminde mükemmel bir görüntü oluştururken soldukları<br />
zaman çürüyen yapraklarıyla çirkin görünürler ve kamufle<br />
edilmeleri gerekir.<br />
Mevsimlik, iki yıllık, çok yıllık veya soğanlı çiçekler çiçek<br />
kümelen veya şeritlerinin oluşturulmasında, çiçek adalarının<br />
yapılmasında, kabartma çiçeklerin oluşturulmasında, kaya<br />
bahçelerinde veya ağaç altlarında rahatlıkla kullanılabilirler.<br />
5. SAKSI HARCINDA KULLANILAN MADDELER<br />
Toprak : Toprak katı, sıvı ve gaz halindeki maddelerden<br />
oluşmuş, üç fazlı bir sistem olarak kabul edilir. İyi bir bitki<br />
gelişimi için bu üç faz arasında belirli bir denge bulunması<br />
gerekir. Toprağın katı fazı inorganik ve organik maddelerden<br />
oluşur İnorganik maddeler çeşitli büyüklükteki parçacıklardan<br />
meydana gelir. Topraktaki inorganik maddelerden büyüklükleri 2<br />
mm'den fazla olanlar (taş, çakıl v.b.) toprağın iskelet maddeleri<br />
olarak kabul edilir. Toprakta asıl işleve sahip olan 2 mm'den<br />
küçük parçacıklar ise kum, silt (0.002-0.02 mm) ve kil (
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
olmalı; (toprak ıslandığında parçalanmamalı ve dağılmamalıdır.)<br />
Harç toprak yeterince organik madde kapsamalıdır.<br />
Kum ve çakıl : Kum, harca ilave edilen önemli bir<br />
materyaldir. Kum ve çakıl arasındaki fark parça büyüklüğünden<br />
kaynaklanmaktadır. İnce kum: 0.02-0.2 mm, kaba kum 0.2-2.0<br />
mm, çakıl: >2.0 mm tane çapına sahiptir. Süs bitkileri<br />
yetiştiriciliğinde tatlı ve akar su kaynaklarından elde edilen, çok<br />
ince taneli olmayan ve toprak içermeyen dere kumları idealdir.<br />
Kum ve çakıl yalnız başlarına iyi bir drenaj hızına sahiptir ve<br />
geçirgendir. Bununla birlikte bu materyaller bir harca<br />
karıştırıldıklarında, daha çabuk karışıma giren başka materyallerin<br />
fiziksel özelliklerinin etkisinde kalarak hep aynı sonucu<br />
vermezler. Kum saksı harcının gevşek ve geçirgen olması için<br />
kullanıldığı gibi, saf halde çeliklerin köklendirilmesinde de<br />
kullanılmaktadır. Ancak alkali yapıda (pH=8) olduğunda zararlı<br />
olabilir.<br />
Çiftlik gübresi : Organik gübrelerin en önemlisi olan çiftlik<br />
gübresi ya da ahır gübresi genellikle sığır, at, koyun, keçi gibi<br />
hayvanların katı ve sıvı dışkıları ile yataklık olarak kullanılan sap<br />
saman gibi materyallerden oluşur. Çiftlik gübresinde %70-80 su,<br />
%15-20 organik madde %5-10 inorganik maddeler ile %0.5-0.7<br />
N, %0.2-0.3 fosfor, %0.4-1.7 K 2 0 bulunmaktadır. Buna ek olarak<br />
Ca, Mg, S, Fe, Mn, Sn, Cu, B ve Mo gibi elementleri de<br />
içermektedir. Süs bitkilerinde harçlar için kullanılmaya en uygun<br />
ahır gübresi sığır gübresidir. At, koyun, tavuk ve kuş gübreleri<br />
fazla miktarda azot ve fosfor kapsamaları ve hızlı etki yapmaları<br />
nedeniyle ancak şerbet şeklinde verilebilir. At ve koyun gübreleri<br />
bünyelerinde az su içerdiğinden ve taze iken çürümeleri esnasında<br />
yüksek sıcaklık verdiklerinden sıcak gübrelerdir. Ağır killi<br />
topraklarda kullanılır. Sığır ve manda gübreleri ise bünyelerinde<br />
yüksek oranda su içerdiklerinden, taze iken çürümeleri esnasında<br />
düşük sıcaklık verirler. Bunlar da soğuk gübrelerdir. Kumlu<br />
topraklar için uygundur. Taze haldeki çiftlik gübresindeki tuz<br />
miktarı yüksek olduğundan hemen kullanılmaz. Gübreliklerde en<br />
az bir yıl çürütülmelidir. Üzerinde çıkan otların çokluğu ve<br />
gelişmesi pratik olarak gübrenin iyi olduğunu gösterir.<br />
52
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
Çürümüş yaprak toprağı (Yaprak çürüntüsü) : Geniş<br />
yapraklı veya ibreli ağaç yapraklarının parçalanması ve çürümesi<br />
sonucu oluşan materyallerdir. Koyu kahverengi toz şeklinde veya<br />
ince parçalar halindeki bu materyal, humusça oldukça zengin olup<br />
az miktarda besin maddesi içerir. Organik madde kaynağı olarak,<br />
özellikle saksı harçlarında başka materyallerle çeşitli oranlarda<br />
karıştırılarak yaygın şekilde kullanılır. Yaprak çürüntüsü,<br />
ormanlık alanlarda yüzeydeki yaprak döküntü tabakasının hemen<br />
altında doğal olarak bulunduğu gibi, yaprakların bir sandık veya<br />
tel kafes içerisine yığılması ve çürütülmesi yoluyla da yapay<br />
olarak hazırlanabilir. Çürümeyi kolaylaştırmak için yaprak<br />
tabakaları arasına azotlu bir bileşik katılmış toprak ince tabakalar<br />
halinde serilmeli ve sulanmalıdır. Meşe ve özellikle kayın<br />
yapraklarından oluşan yaprak çürüntüleri en iyileridir. Ülkemizde<br />
"kestane toprağı" olarak bilinen toprak, kestane ağaçlarının<br />
altından alınan çürümüş yaprak toprağıdır. İğne yapraklı<br />
ağaçlardan (özellikle çam ağaçlarından) dökülen yaprakların<br />
çürümesi sonucu oluşan topraklar da "çam ibreli” toprak dır.<br />
Bunlar, pH'si oldukça düşük, gevşek ve çok geçirgen topraklardır.<br />
Ancak uzun süre bekletildiklerinde geçirgen özelliklerini<br />
kaybederler. Çam ibreli toprağın yarı yarıya torf ile<br />
karıştırılmasıyla hazırlanan harç asitli ortam isteyen Açelya,<br />
Kamelya gibi bitkiler için ideal bir ortam oluşturur. Genelde<br />
çürümüş yaprak toprağının harca karıştırılması, bitkiye besin<br />
maddesi sağlamaktan çok harcın pH'sını düşürmek, harca organik<br />
madde sağlamak, harcın su tutma kapasitesini artırmak içindir.<br />
Çayır toprağı : Çayırlı sahalardan elde edilen değerli bir<br />
toprak olmakla beraber elde edilmesi güç olduğundan pratikte pek<br />
kullanılmaz. Çayır toprağı genelde killi olduğundan kum, çiftlik<br />
gübresi veya kompost ile karıştırılmak suretiyle kullanılmalıdır.<br />
Torf (Turba veya peat) : Saksılı süs bitkileri<br />
yetiştiriciliğinde çok değerli bir materyaldir. Torf, nemli ve çok<br />
yağış alan, yaz sıcaklıklarının düşük olduğu yörelerde bataklık ve<br />
benzeri su altındaki arazilerde yetişen bitkilerin kısmen çürümesi<br />
ve kalın yataklar meydana getirmesi sonucu oluşur. Asit<br />
reaksiyonludur (pH:3.5-4.5), azot dışında (%3.5 azot içerir) besin<br />
53
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
maddelerince fakirdir, hafif geçirgen ve gevşek yapıda olup, su<br />
tutma kapasitesi çok yüksektir. Torfun alınabilir su miktarı<br />
%59'dur. Nispeten sterildir, bu bakımdan toprağa göre çok<br />
avantajlıdır. Kahverengiden siyaha kadar değişen renkte, lifli,<br />
taneli yapıda veya toprak halindedir. İngiltere, İrlanda gibi kuzey<br />
ülkelerinde torf, turbiye adı verilen sahalardan kalıplar halinde<br />
kesilerek çıkarılmakta, kalıp halinde veya öğütülmüş olarak ihraç<br />
edilmektedir. Ülkemizde de değişik yörelerde ve kalitelerde torf<br />
bulunmaktadır. En zengin torf yatakları Bolu-Yeniçağ (Reşadiye<br />
gölü) yöresindedir. Bunun dışında Abant, Kayseri ve Giresun<br />
çevresinde de torf yataklarına rastlanmaktadır. Piyasada ithal ve<br />
yerli torflar bulunmaktadır. Torf tamamen kuruduğunda<br />
bünyesine su absorbe etmesi çok güç olduğundan, kullanımında<br />
bu hususa çok dikkat etmeli, hep nemli tutulmalıdır.<br />
Perlit : Volkanik orijinli, kimyasal bileşimi alüminyum<br />
silikat olan bir kayaçtır. Topraktan çıkarılan bu kayaç parçalanır,<br />
elenir ve sonra fırınlarda 1000°C'ye kadar ısıtılarak beyaz, hafif<br />
ve parçacık (patlamış küçük mısır tanelerine benzer) bir yapıya<br />
dönüştürülür. Ülkemizin dünya perlit kaynaklarının yarısından<br />
fazlasına sahip olması yanında, perlitin belli başlı özellikleri süs<br />
bitkileri yetiştiriciliğinde yaygın olarak kullanılmasına nedendir.<br />
Perlit kimyasal olarak nötrdür, sterildir, standart ve hafiftir.<br />
Özellikle iri perlitin drenaj ve havalanması çok iyidir. Hücreli<br />
bünyesinin kapalı oluşu nedeniyle, su sadece parçacıkların<br />
yüzeyinde ve parçacıklar arasındaki boşluklarda tutulur. Bu da,<br />
yüksek oranda perlit içeren harcın iyi drene olduğunu ve fazla su<br />
tutmadığını gösterir. Uzun yıllar kullanılabilir. Besin maddesi<br />
içermez, saf veya torf ile karıştırılarak süs bitkisi çeliklerinin<br />
köklendirilmesinde başarıyla kullanılır. Harç içersine de belirli<br />
oranlarda katılmak suretiyle yaygın olarak kullanılmaktadır.<br />
Vermikülit : Isıtılınca belirli şekilde genişleyen mikalı<br />
mineraldir. Sterildir, fazla miktarda su absorbe edebilir.<br />
Vermikülit yetiştirme ortamı olarak, uzun devre ürünü için<br />
kullanıldığında bal peteği şeklindeki yapılar çökerek havalanma<br />
ve drenaj azalır, ortam ıslak bir duruma geçer. Bu nedenle harç<br />
yapımında içine bir miktar torf veya perlit karıştırılır.<br />
54
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
Kompost : Her çeşit bitkisel döküntü ve organik artıkların<br />
bakteriler yardımıyla çürütülmesiyle hazırlanır. Bu amaçla mutfak<br />
artıkları (meyve, yumurta kabuklan, çay artıkları vb) yaprak,<br />
saman, biçilmiş çim, sebze, meyve, çiçek saplan kullanılabilir.<br />
Kompost hazırlanacak yere bir metre genişlikte, istenen uzunlukta<br />
sığ bir çukur açılır. Çukurun dibine 10 cm yükseklikte bir drenaj<br />
tabakası (iri dişli kum ve çakıl taşları karışımı) yerleştirilir.<br />
Toprak üstüne 15 cm yükseklikte bitki artıkları yayılıp üstüne<br />
kireç serpilir. Komposta 5-6 kg sönmemiş kireç verilir. Bunun<br />
üstüne yine aynı yükseklikte bitki artığı yayılıp üstünde nitrojenli<br />
gübre NH 4 (S0 4 ) 2 veya NH 4 NO 3 serpilir ve toprakla örtülür. Bu<br />
işleme yığının boyu 1.20 metreye ulaşıncaya dek devam edilir. En<br />
üste de 5 cm'lik toprak örtülür. Yağışların olmadığı zamanlarda<br />
yığın sık sık sulanarak nemli tutulmalıdır. Yığın zaman zaman<br />
aktarılarak üst ve alt kısımların yer değiştirmesi, dolayısıyla<br />
havalanması sağlanır. Sıcak havalarda iki ayda, soğuk havalarda<br />
dört ayda kompost hazır hale gelir. Kompost, aynı ağırlıktaki<br />
çiftlik gübresine göre besin maddelerince daha fakirdir. Açık<br />
havada kurutulmuş kompost %0.6 N, %0.2 P ve %l K; ahır<br />
gübresi ise %0.7 N, %0.3 P ve %l .7 K içerir.<br />
Yeşil gübre : Bakla, bezelye, çayır üçgülü, tüylü fiğ gibi<br />
yetiştirme süresi kısa olan baklagillerin ve buğdaygillerin<br />
çiçeklenme devresinde toprağa gömülmesine yeşil gübreleme, bu<br />
amaçla kullanılan bitkilere de yeşil gübre denir. Baklagillerin<br />
köklerinde havanın serbest azotunu tutmaya yarayan nodoziteler<br />
bulunduğundan, toprağı nitrojen bakımından zenginleştirirler.<br />
Yeşil gübre, toprağa bitki besin maddesi sağladığı gibi, toprak<br />
geçirgenliğini artırır ve havalandırmayı iyileştirir. Doğrudan<br />
bahçeden alınarak saksılara konulan toprak, iç mekan saksılı süs<br />
bitkileri için uygun değildir. Bu topraklarda bulunabilecek<br />
hastalık ve zararlılar iç ortamlardaki ılık şartlarda hızlı bir artış<br />
göstererek süs bitkilerine zarar verebilir. İç mekan saksılı süs<br />
bitkileri kompost adı verilen ortamlarda yetiştirilmelidir. Ayrıca<br />
harç olarak da ifade edilen ve farklı materyallerin karıştırılması ile<br />
elde edilen ortamlarda bahçe toprağı, dere kumu, yanmış ahır<br />
gübresi, yaprak çürüntüsü, orman altı toprağı, çayır toprağı, torf,<br />
55
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
perlit, vermikülit, kompost ile yeşil gübre kullanılmaktadır. Bu<br />
materyaller farklı oranlarda karıştırılır ve dezenfekte edildikten<br />
sonra kullanılmalıdır.<br />
5.1. Harçların Hazırlanması ve Sterilizasyon<br />
Harç hazırlanırken toprak elenmeli, iri parçalar atılmalı,<br />
böylece parçacıkların homojen bir büyüklükte olması<br />
sağlanmalıdır. Karışımda kullanılacak materyal çok kuru ise<br />
hafifçe ıslatılmalıdır. Bu konu özellikle torf (peat) açısından<br />
önemlidir. Çünkü torf, kuru iken toprakla karıştırılırsa suyu yavaş<br />
emer. Ancak torfun çok yaş ve yapışkan olmamasına özen<br />
gösterilmelidir. Karıştırma işleminde, karışımı oluşturacak toprak,<br />
torf, kum gibi kısımlar tabakalar halinde üst üste yığılmalı ve<br />
daha sonra bir kürekle alt üst edilmelidir. Toprak karışımının<br />
hazırlanması, kullanılacağı günden tercihen en az bir gün önce<br />
yapılmalıdır. Bunu izleyen 24 saat içinde, nem bütün karışım<br />
içinde her tarafa eşit miktarda dağılma gösterir. Toprak karışımı,<br />
kullanılacağı zaman ufalanıp dağılmaması için bir parça<br />
nemlendirilmeli, fakat elle sıkıldığı zaman topak haline geçecek<br />
kadar da nemli olmalıdır. Bu, karışımın tavında olduğunu<br />
gösterir. Karışımlar bitkinin cinsine, türüne, üretim amacına,<br />
işletmecinin şahsi tecrübesine, yörenin mevcut olanaklarına göre<br />
değişiklik gösterir. İyi bir saksı harcı yeteri kadar gözenekli<br />
olmalı, suyu ve besin maddelerini bitkinin kolayca<br />
yararlanabileceği şekilde tutmalı, aynı zamanda iyi bir<br />
havalanmaya olanak vermelidir. Harç homojen, kolay bulunabilir,<br />
ucuz, temiz ve tercihen hafif olmalı, tuzluluk sorunu olmamalıdır.<br />
Ülkemizde iç mekan yetiştiriciliğinde geleneksel olarak kullanılan<br />
standart saksı harcı; l kısım bahçe toprağı, l kısım yanmış çiftlik<br />
gübresi ve l kısım kum karışımı ile hazırlanmaktadır. Son yıllarda<br />
toprak kapsamayan "topraksız karışım" adı verilen harçlar yaygın<br />
olarak kullanılmaktadır. Bu harçların hazırlanmasında; l kısım<br />
yaprak çürüntüsü, torf ya da kompost, kısım çiftlik gübresi, kısım<br />
kum ya da perlit karışımı kullanılmaktadır. Çeşitli saksılı süs<br />
bitkisi yetiştiriciliğinde kullanılan harç örnekleri aşağıdadır:<br />
56
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
A.<br />
B.<br />
C.<br />
D.<br />
2 kısım orman altı çürümüş yaprak toprağı<br />
2 kısım bahçe toprağı<br />
1 kısım kum (perlit)<br />
5 kısım orman altı çürümüş yaprak toprağı<br />
2 kısım çiftlik gübresi<br />
3 kısım torf<br />
l kısım bahçe toprağı<br />
3 kısım çiftlik gübresi<br />
5 kısım torf<br />
3 kısım orman altı çürümüş yaprak toprağı<br />
4 kısım çiftlik gübresi<br />
2 kısım kompost<br />
1 kısım kum<br />
1 kısım torf<br />
Çok Amaçlı Harç<br />
4 kısım tınlı toprak<br />
2 kısım torf<br />
1.5 kısım çiftlik gübresi<br />
2 kısım kum<br />
Asit Toprak Seven Bitki Harcı<br />
4 kısım tınlı toprak<br />
3 kısım kum<br />
3 kısım torf<br />
2 kısım çiftlik gübresi<br />
Kaktüs ve Sukkulentler İçin Harç<br />
1 kısım tınlı toprak<br />
1 kısım çürümüş yaprak toprağı<br />
1 kısım kum<br />
1 kısım odun kömürü kırığı<br />
Bütün materyaller karıştırılmalıdır. Bitkilerin harca<br />
dikilmesinden bir ay kadar sonra sulu gübre uygulamasına<br />
başlanmalıdır. Karışımlara tuğla, saksı kırıkları odun kömürü<br />
parçaları ilave etmek havalanmayı ve gözenekli yapıyı artırma<br />
bakımından yarar sağlar. Odun kömürü parçaları, fazla su ve<br />
zararlı maddeleri emdiklerinden, harcın asitleşmesini de önler.<br />
57
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
Harç sterilizasyonu buhar veya kimyasal maddeyle yapılır. Buhar<br />
en iyi sistemdir, insan sağlığına zararsızdır. Ancak uygulama için<br />
özel ekipman gerektirmesi kullanımını güçleştirmektedir. Buhar,<br />
harcın 30 cm. kadar altına yerleştirilmiş delikli borulara verilir,<br />
veya plastik örtü altında yüzeyden uygulanır.<br />
Sterilizasyondan önce harç kuru olmalıdır. Buhar hava<br />
karışımı için ısıtma süresinin 71°C de 30 dakika olması yeterlidir.<br />
Toprak pH'nın 5.5-6.5 arasında, ideal olarak 6.3 olarak tutulması<br />
önemli bir noktadır. pH düşükse, bir birim artırmak için 2.7 kg/m 3<br />
CaCO 5 , bir birim düşürmek için 0.75 kg/m 3 kükürt tozu<br />
katılmalıdır. Sterilizasyondan sonra hemen dikim yapılmaz, ortam<br />
yıkanır ve nitrojen ve mangan zehirliliğini belirlemek için,<br />
bunlara hassas aslanağzı çiçeği fidelen 2-3 hafta ortamda<br />
yetiştirilerek kontrol yapılır. Dazomet" granül halde olup,<br />
yetiştiricilerin kendi başına uygulayabileceği bir maddedir.<br />
Dazomet nemli harca 250 g/mj dozunda, yani 5 cm<br />
yüksekliğindeki harcın 7 m 2 'lik yüzeyine yayılıp karıştırılır. Harç<br />
plastik bir örtü ile 10 gün kapatılır. Daha sonra örtü kaldırılıp,<br />
harç sıcaklığı 18°C’nin üzerindeyse 10 gün havalandırılarak<br />
kalıntıların çıkması sağlanır. Tüm sterilizasyon yöntemlerinde<br />
ekim veya dikimden önce fumigasyon artıklarının kalıp<br />
kalmadığını anlamak için marul tohumları ekilerek harcın ekim ve<br />
dikime hazır olup olmadığı tespit edilmelidir.<br />
5.1. Saksı Toprağının Bitmesi<br />
Saksıda yetişen süs bitkilerinin saksıları, saksıdaki toprak<br />
bitmeden veya bitki kökleri saksıya sıçramadan değiştirilmez.<br />
Saksı sıçraması olan bitkilerin bazıları sadece çiçek açarken<br />
Bromelad'lar bu aşamadayken saksı değiştirmeye asla ihtiyaç<br />
duymazlar. Saksı sıçraması olan bitkilerde gübreleme iyi yapılsa<br />
bile gövde ve yapraklardaki gelişme çok yavaş olur, toprak çok<br />
kısa sürede kuruyacağından sıkça sulama gerekir, kökler dren<br />
deliğinden dışarıya doğru gelişme gösterir. Son kontrol olarak,<br />
yukarıda da belirttiğimiz gibi saksı çıkarılır ve saksı sıçraması<br />
olmuşsa dış kısımda kökler tarafından kaplanmış ve donuk-mat<br />
bir bölge gözükür. Bu kısımda toprağın kalmadığı da izlenir.<br />
58
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
Böyle bir oluşum yoksa toprak saksısına geri konularak zarar<br />
meydana gelmemesi sağlanır. Doğrudan bahçeden alınarak<br />
saksılara konulan toprak, iç mekan saksılı süs bitkileri için uygun<br />
değildir. Bu topraklarda bulunabilecek hastalık ve zararlılar iç<br />
ortamlardaki uygun şartlarda hızlı bir artış göstererek süs<br />
bitkilerine zarar verebilir. İç mekan saksılı süs bitkileri kompost<br />
adı verilen ortamlarda yetiştirilmelidir. Ayrıca harca bahçe<br />
toprağı, dere kumu, yanmış ahır gübresi, yaprak çürüntüsü,<br />
ormanaltı toprağı, çayır toprağı, torf, perlit, vermikülit, kompost<br />
ile yeşil gübre kullanılmaktadır. Bu materyaller farklı oranlarda<br />
karıştırılır ve dezenfekte edildikten sonra kullanılmalıdır.<br />
5.2. Saksı Yenileme<br />
Yeni satın alınan saksılı süs bitkilerinin saksıları uzun süre<br />
değiştirilmez. Aksi taktirde getirildiği çevreye uyum sağlamaya<br />
çalışan bitkilerde yeni bir zorlama meydana gelir ve bitki zayıflar.<br />
Bitkilerde kökler uzamış gelişmiş ve kök balyası oluşmuşsa,<br />
<br />
<br />
Bitki gelişmesi zayıflamışsa,<br />
Bitki daha sık sulamaya ihtiyaç duyuyorsa, süs bitkisinin<br />
saksısı değiştirilir.<br />
Kış aylarında ısıtılmayan odalarda yetiştirilen süs bitkileri<br />
için plastik saksılar izolasyon bakımından belli bazı avantajlara<br />
sahiptirler. Süs bitkileri için saksı seçiminde, dren deliği veya<br />
birkaç deliğe sahip olan, Gerek içine dikilecek bitki ile gerekse<br />
bulunduğu ortam ile uyum sağlayan bir saksının seçilmesi ve<br />
mutlaka altlık (tava) kullanılması gerektiği unutulmamalıdır.<br />
Süs bitkilerinin saksıları değiştirildiğinde daima saksı<br />
büyüklüğü 2.5 cm artırılır. Ayrıca 6>9>13>18>25>35 şeklinde bir<br />
saksı yenileme yapılabilir. Süs bitkileri için kullanılan ve kendi<br />
kendini otomatik olarak sulayabilen saksılar da bulunmaktadır.<br />
Saksı değiştirmenin en iyi zamanı İlkbahardır. Çünkü farklı bir<br />
ortama dikilen süs bitkisinin kökleri kış dinlenme dönemine<br />
girinceye kadar gelişebilmesi için yeterli bir süre gerekmektedir.<br />
Bu amaçla ilk olarak süs bitkisinin içine dikili olduğu saksıdan<br />
daha büyük bir saksı seçilmelidir. Çok büyük saksılarda yapılacak<br />
yetiştiricilikte daha çok dikkatli olmak gerekmektedir.<br />
59
Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />
Saksı Değiştirmenin Aşamaları<br />
1. Aşama: Seçilen saksı daha önce kullanılmışsa fırça<br />
yardımı ile temizlenir. Kil saksılar kullanılmadan önce bir gece<br />
boyunca su içinde bekletilmelidir.<br />
2. Aşama: Kil saksı kullanılacaksa dren deliğinin üst<br />
kısmına çakı, iri taş veya saksı kırıkları yerleştirilir. bunun<br />
üzerine bir miktar harç konulur.<br />
3. Aşama: Saksısı değiştirilecek süs bitkisi bolca sulanır.<br />
Sulamadan 1 saat sonra çiçek sol el parmakları arasına alınarak<br />
saksı ters çevrilir ve toprağı ile birlikte ayrılması için saksının<br />
kenarını bir masa kenarına hafifçe vurabilir veya bir bıçak<br />
kullanarak saksı kenarından aşağıya doru sokabilir ve toprağı<br />
saksıdan ayırarak toprağı sağ elle çıkarabilirsiniz.<br />
4. Aşama: Kök bölgesinde saksı kırıntıları varsa bunlar<br />
temizlenir. Gerekiyorsa kötüleşmiş kökler de kesilerek alınır. Bu<br />
arada çürümüş, esmerleşmiş ve kararmış olan kökler ortamdan<br />
uzaklaştırılmalı ancak köklere aşırı zarar verilmemelidir.<br />
5. Aşama: Süs bitkisi yeni saksıdaki kompost tabakasının<br />
üzerine yerleştirilir ve boş kalan yerler hafifçe nemlendirilmiş ve<br />
kompost içeren toprak ile doldurulur<br />
6. Aşama: Baş parmağınızla bastırmak suretiyle kompost,<br />
süs bitkisinin kök boğazına ulaşıncaya kadar saksıya doldurulur.<br />
Kompostun saksı içine tam olarak yerleşmesi için saksıyı masanın<br />
üzerine 1-2 kez hafifçe vurabilirsiniz.<br />
7. Aşama: Saksı dikkatli bir şekilde sulanır ve bir gün süre<br />
ile yaprakların solmaması için serin (gölge) bir yere yerleştirilir.<br />
Daha sonra süs bitkisi asıl yetişme ortamına konularak normal<br />
uygulama yapılır. Dinlenme dönemine giren süs bitkilerinde<br />
sulama azaltılır veya tamamıyla kesilir. Dinlenme dönemine giren<br />
saksılı süs bitkilerinin, dikkatli bakım şartlarına tabi tutulmaları<br />
gerekmektedir. Bunlar; ışık, su, beslenme ve sıcaklıktır. Ancak<br />
bir şart daha vardır ki o şartı yerine getirmediğimizde bitkiler bize<br />
küser, çiçek açmaz, sararır ve solarlar. Bu şart onlarla her gün<br />
konuşmak ve sevmektir.<br />
60