27.11.2014 Views

SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ - Samsun Tarım İl Müdürlüğü

SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ - Samsun Tarım İl Müdürlüğü

SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ - Samsun Tarım İl Müdürlüğü

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

T.C.<br />

<strong>Samsun</strong> Valiliği<br />

İl Tarım Müdürlüğü<br />

SÜS BİTKİLERİ<br />

YETİŞTİRİCİLİĞİ<br />

Ali Rıza DEMİRBAŞ<br />

Ziraat Yüksek Mühendisi<br />

<strong>Samsun</strong> / 2010


Kapak Tasarımı<br />

Dr. Ali KORKMAZ<br />

Dizgi/Baskı<br />

Refik YILMAZ<br />

<strong>Samsun</strong> İl Tarım Müdürlüğü<br />

Çiftçi Eğitimi ve Yayım Şubesi Yayınıdır


İÇİNDEKİLER<br />

Sayfa<br />

Önsöz<br />

1. GİRİŞ 1<br />

2. DIŞ MEKAN SÜS BİTKİLERİ 2<br />

2.1. Dış Mekan Süs Bitkilerinin Gruplandırılması 2<br />

2.1.1. Ağaç ve Ağaççıklar 3<br />

2.1.1.1. İbreli Ağaç ve Ağaççıklar 3<br />

2.1.1.2. Yapraklı Ağaç ve Ağaççıklar 4<br />

2.1.2. Çalı Formlular 6<br />

2.1.3. Sarılıcı ve Tırmanıcılar 8<br />

2.1.4. Çim ve Yer Örtücü Bitkiler 8<br />

2.1.5. Yer Örtücü Bitkiler 13<br />

2.1.6. Çiçekler ve Otsu Bitkiler 14<br />

2.2. Çiçeklerin Yetiştirilmelerine Göre Sınıflandırılması 16<br />

2.3. Dış Mekan Bitkilerinde Çoğaltma Teknikleri 16<br />

2.3.1. Generatif Çoğaltma 17<br />

2.3.2. Vejetatif Çoğaltma 24<br />

3. İÇ MEKAN SÜS BİTKİLERİ 34<br />

3.1. İç Mekan Bitkilerinin Genel Durumu 34<br />

3.2. İç Mekan Bitkilerinin Gruplandırılması 35<br />

3.3. İç Mekan Bitkilerinin Genel İstekleri 37<br />

3.4. İç Mekan Bitkilerinin Çoğaltılması 40<br />

3.4.1. Tohumla Çoğaltma 40<br />

3.4.2. Vejetatif Çoğaltma 43<br />

3.4.2.1. Çelikle Çoğaltma 43<br />

3.4.2.2. Daldırma, Ayırma ve Yavru<br />

Sürgünleri İle Çoğaltma 45<br />

3.4.2.3. Özleşmiş Gövde ve Köklerle<br />

Çoğaltma 45<br />

3.4.2.4. Türlere Özel Değişik Şekillerde<br />

Çoğaltma 46<br />

4. SÜS BİTKİLERİNİN PEYZAJDA KULLANIMI 47<br />

5. SAKSI HARCINDA KULLANILAN MADDELER 51<br />

5.1. Harçların Hazırlanması ve Sterilizasyon 56<br />

5.2. Saksı Toprağının Bitmesi 58<br />

5.3. Saksı Yenileme 59


Önsöz<br />

Günümüzde sanayi ve teknolojinin gelişmesi ile birlikte<br />

kırsaldan kentlere doğru sürekli nüfus göçü olmaktadır. Bu göçle<br />

birlikte insanlar kırsaldan uzaklaşmakta şehir hayatının yoğun<br />

temposu içerisinde bedenen ve ruhen yorulmaktadırlar. İnsanlar<br />

şehirli olmakta ancak ruhları doğanın o muhteşem güzelliğinin<br />

hasretini her zaman yaşamaktadır. Şehir merkezlerinde park ve<br />

bahçelerde çevremizde yetiştirilen iç ve dış mekan süs bitkileri ile<br />

yeşile olan hasret bir nebze olsun giderilmeye çalışılmaktadır.<br />

Sektördeki bu eksiklikten hareket ederek tüm dünyada olduğu<br />

gibi ülkemizde de süs bitkileri yetiştiriciliği önem arz etmektedir.<br />

İlimiz iklim şartları ve diğer faktörler açısından süs bitkileri<br />

yetiştiriciliğine oldukça uygundur. Bu amaçla İl Müdürlüğümüzce<br />

iç mekan, dış mekan ve kesme çiçek yetiştiriciliğine gerekli önem<br />

verilmektedir. Kesme çiçek yetiştiriciliği yapmaları için ilimiz<br />

üreticilerine faizsiz ve 1/3 oranında katkı paylı olarak sera<br />

verilmiş olup toplam 35 sera ve 12 da alanda “Kesme Çiçek<br />

Yetiştiriciliğinin Yaygınlaştırılması Projesi” kapsamında üretim<br />

yapılmaktadır.<br />

Süs bitkilerinin yetiştiriciliği, peyzajda kullanımı ile ilgili<br />

hazırlanmış olan bu kitabın ilgilileri için yararlı olmasını temenni<br />

ederim.<br />

İl Tarım Müdürlüğü


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

1. GİRİŞ<br />

Dünya'da 145 ülke 223.000 ha'lık alanda süs bitkisi<br />

üretmektedir. 11.170 ha ile Japonya ilk sırada yer alırken bunu<br />

ABD (9.279 ha), Hollanda (2.499 ha) ve İtalya (3.252 ha)<br />

izlemektedir. Türkiye'de ise sadece 300 ha'lık bir alanda çiçek<br />

üretimi yapılmaktadır. İstanbul, Bursa, Yalova, İzmir, Muğla,<br />

<strong>Samsun</strong>, Trabzon, Ankara, Kırşehir, Antalya, İçel, Adana,<br />

İskenderun, Erzurum ve Diyarbakır ilerimiz süs bitkisi üretiminde<br />

söz sahibidir. Süs bitkileri üretiminde kullanılan alan bakımından<br />

%63'lük bir pay ile dış mekan süs bitkileri ilk sırada gelirken<br />

bunu kesme çiçek (%34) ve İç mekan süs bitkileri (%3)<br />

izlemektedir. Kesme çiçek satış değerleri bakımından ülkemizde<br />

13.000.000 dolar ile karanfil ilk sırada yer almaktadır. Bunu<br />

102.000 dolar ile krizantem, 18.000 dolar ile gül ve 2.000 dolar<br />

ile orkide takip etmektedir. Diğer türlerin toplam satışı ise<br />

337.000 dolardır. Kesme çiçek ihraç eden ülkelerin başında<br />

Hollanda (%70), İsrail (%6), Kenya (%4) ve Kolombiya (%4)<br />

gelmektedir. Avrupa Birliği ülkelerince ithal edilen kesme<br />

çiçekler sırası ile gül (%19), karanfil (%15), kasımpatı (10),<br />

orkide (%4) ve glayöl (%0.5)'dür. Ülkemizde süs bitkisi üretimi<br />

yapılan iller arasında 3900 da ile İzmir ilk sırada yer almaktadır.<br />

Bunu Ankara (2.019 da), Antalya (1.708 da) ve İstanbul (1.482<br />

da) izler. Kesme çiçek üretiminde İzmir (2.777 da), Antalya<br />

(1.477 da) ve Yalova (420 da) ilk üç sırada yer alır.<br />

İnsanların çiçek sevgisi her zaman güzellik, sevgi ve dostluk<br />

ifade etmiştir. Türk insanının da çiçeğe karşı özel bir sevgisi<br />

vardır. En güzel çiçekleri evinin bahçesinde balkonunda<br />

yetiştirmek ister. Çiçekleri yetiştirirken günlük sorunlardan<br />

uzaklaşır. Günümüzde çiçek artık sadece süs değil, para<br />

kazandıran, gelir getiren bir tarım faaliyetidir. Dünyada da pek<br />

çok ülke bunun farkına varmış ve çiçekten para kazanır duruma<br />

gelmiştir. Afrika ülkeleri açlıktan, Güney Amerika’da Kolombiya<br />

uyuşturucu ticaretinden çiçek yetiştirip satarak kurtulmaya<br />

çalışmaktadır. Kolombiya’nın yıllık çiçek satışından geliri 500<br />

milyon doları aşmıştır.<br />

1


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

İsrail çölde çiçek yetiştirip satarak 200 milyon dolar gelir<br />

sağlamaktadır. Hollanda tüm Avrupa ülkelerine çiçek<br />

satmaktadır. Günümüzde aile işletmelerinin yapısı yavaş yavaş<br />

değişmekte olup daha fazla yatırım, alt yapı ve teknik bilgilere<br />

dayalı işletme olmaya yönelik gelişme göstermektedir. Süs<br />

bitkileri üreticileri 50 yılı aşan süredir örgütlenmiş ve ürünlerini<br />

çiçekçilik kooperatifi aracılığı ile pazarlamaktadırlar. Özellikle<br />

Yalova Antalya ve İzmir’den ihraç edilen Türk çiçekleri kalitesi<br />

ile dünyada aranan çiçekler arasında yer almıştır. Çünkü Türkiye<br />

iklim ve toprak yapısı bakımından çiçek yetiştirmeye en uygun<br />

ülkelerden birisidir.<br />

2. DIŞ MEKAN SÜS BİTKİLERİ<br />

Dış mekan süs bitkileri çevre düzenlenmesinde kullanılan<br />

süs bitkileridir. Bu bitkiler; kullanıldıkları alanı güzelleştirmekten<br />

başka sosyal, kültürel, insan ve çevre sağlığı ve turizm açısından<br />

çok büyük önem taşımaktadırlar.<br />

Dış mekan süs bitkilerinin bir kısmı bazı bölgelerde çok iyi<br />

yetişirken, diğer bazı bölgelerde ise gelişemeyebilir. Bu nedenle<br />

üreticilerin özellikle dikkat etmesi gereken husus üretim yapılacak<br />

uygun bitkileri iyi seçmeleri gerekir. Bölgeye uymayan türleri<br />

üretmek boşa giden emek demektir.<br />

Yetiştirilecek olan dış mekan bitki türlerinin seçiminde<br />

ihtiyaç en önemli unsurlardan biridir. Her bölgede çok sevilen ve<br />

kullanılan bitkilerin yetiştirilmesi tercih nedeni olmalıdır. Arz<br />

talep durumuna göre bitki çeşidi ve miktarı belirlenmek<br />

zorundadır. Ülkemizde süs bitkileri üreticileri kendileri için<br />

önemli gördükleri bitkilere ve yetiştirme tekniklerine ağırlık<br />

vererek daha başarılı olmaktadırlar.<br />

2.1. Dış Mekan Süs Bitkilerinin Gruplandırılması<br />

Çevre düzenlemesinde kullanılan dış mekan süs bitkileri<br />

çeşitli özelliklere göre gruplandırılmışlardır.<br />

A. Ağaç ve ağaççıklar<br />

a) İbreli ağaç ve ağaççıklar<br />

b) Yapraklı ağaç ve ağaççıklar<br />

2


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

B. Çalı formlular<br />

C. Sarılıcı ve tırmanıcılar<br />

D. Çim ve yer örtücü bitkiler<br />

E. Çiçekler ve otsu bitkiler<br />

2.1.1. Ağaç ve Ağaççıklar<br />

2.1.1.1. İbreli Ağaç ve Ağaççıklar<br />

İbreli ağaç ve ağaççıklar çevre düzenlemesinde en önemli<br />

bitkilerden biridir. Peyzaj mimarisinin temel ilkelerine uygun<br />

olarak yapılan düzenlemelerde estetik açıdan, form ve norm<br />

değerleri bakımından en önde gelen bitkilerdir. Tüketim ve<br />

üretimleri göz önüne alınarak belli başlı ibreli ağaçları şöyle<br />

sıralayabiliriz.<br />

Çizelge 1 . İbreli Ağaç ve Ağaççıklar<br />

Latince Adı Türkçe Adı Familyası<br />

Abies concolor Göknar Pinaceae<br />

Abies nordmanniana Doğu Karadeniz Göknarı Pinaceae<br />

Araucaria araucana Falkland Çamı Araucariaceae<br />

Cedrus atlantica Atlas Sediri Pinaceae<br />

Cedrus deodara Himalaya Sediri Pinaceae<br />

Cedrus libani Lübnan Sediri Pinaceae<br />

Chamaecyparis lawsoniana Yalancı Servi Cupressaceae<br />

Cryptomeria japonica Alev Ağacı Taxodiaceae<br />

Cupressus arizonica Arizona Servisi Cupressaceae<br />

Cupressus sempervirens Mezarlık Servisi Cupressaceae<br />

Juniperus communis Ardıç Cupressaceae<br />

Juniperus horizontalis Yayılıcı Ardıç Cupressaceae<br />

Juniperus sabina Sabin Ardıcı Cupressaceae<br />

Picea abies Ladin Pinacea<br />

Picea glauca Mavi Ladin Pinacea<br />

Picea orientalis Doğu Ladin Pinacea<br />

Picea pungens Ladin Pinacea<br />

Pinus nigra Karaçam Pinacea<br />

3


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

Latince Adı Türkçe Adı Familyası<br />

Pinus pinea Sahil Çamı Pinacea<br />

Pinus sylvestris Sarı Çam Pinacea<br />

Pseudotsuga menziesii Duglas Pinacea<br />

Sequoria sempervirens Sekoya Taxodiaceae<br />

Taxus baccata Porsuk Taxaceae<br />

Thuja occidentalis Batı Mazısı Cupressaceae<br />

Thuja oriantalis Doğu Mazısı Cupressaceae<br />

Tsuqa heterophylla<br />

Pinaceae<br />

Tsuga canadensis<br />

Pinaceae<br />

2.1.1.2. Yapraklı Ağaç ve Ağaççıklar<br />

Yapraklı ağaç ve ağaççıklar bahçe ve park çevre<br />

düzenlemesinde, karayolları peyzajında, çeşitli çevre<br />

düzenlemelerinde, ibreliler gibi en önemli bitki türlerindendir.<br />

Gövde yapıları, yaprak şekilleri, renkleri, formları, değişik<br />

mevsimlerde oluşan çiçek, meyve ve yaprak renkleri ile istenilen<br />

renk harmonisini sağlayan bitkilerdir. İbrelilerle birlikte koruluk<br />

ve ormanlık alan oluşturmalarda kullanılmaları daha sağlıklıdır.<br />

Yapraklı ağaç ve ağaççıklar peyzaj planlamada ibreliler gibi<br />

temel taşlardan biridirler. Üretim ve tüketim açısından önemli<br />

bazı yapraklı ağaç ve ağaççıkları şöyle sıralayabiliriz.<br />

Çizelge 2. Yapraklı Ağaç ve Ağaççıklar<br />

Latince Adı Türkçe Adı Familyası<br />

Acer campestra Akçaağaç Aceracee<br />

Acer japonicum Japon Akçaağacı Aceracee<br />

Acer negundo Akçaağaç Aceracee<br />

Acer palmatum Akçaağaç Aceracee<br />

Acer pseudoplatanus Çınar Yapraklı Akçaağaç Aceracee<br />

Acer saccharinum L. Şeker Akçaağacı Aceracee<br />

Aesculus carnea At Kestanesi Hippocastanaceae<br />

Aesculus hippocastanum At Kestanesi Hippocastanaceae<br />

Albizia julibrissin Mimoza Leguminosae<br />

Ailanthus altissima Kokarağaç Simaroubaceae<br />

4


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

Latince Adı Türkçe Adı Familyası<br />

Alnus cordata Kızılağaç Betulaceae<br />

Arbutus onedo Kozayemiş Ericaceae<br />

Betula pendula Huş Betulaceae<br />

Buxus sempervicens Şimşir Buxaceae<br />

Carpinus japonica Gürgen Carpinaceae<br />

Carpinus betulus Gürgen Carpinaceae<br />

Castanea sativa Kestane Fagaceae<br />

Catalpha bignonoides<br />

Bignoniaceae<br />

Celtis australis Çitlembik Ulmaceae<br />

Cercis siliquastrum Erguvan Leguminosae<br />

Cornus mas Kızılcık Cornaceae<br />

Corylus colurna Fındık Corylaceae<br />

Cotinus obovatus Bulut Ağacı Anacardiaceae<br />

Crataegus monogyna Alıç Rosaceae<br />

Eucalyptus gunnii Okaliptus Myrtceae<br />

Faqus sylvatico Kayın Fagaceae<br />

Fraxinus excelsiör Dişbudak Oleaceae<br />

Gingko biloba Fosil Ağacı Gingbaceae<br />

İlex aquifolium Çoban Püskülü Aquifoliaceae<br />

Juglans regia Ceviz Juglaneceae<br />

Koelreuteria paniculata Güvey Kandili Sapindaceae<br />

Laburnum alpinum Sarı Salkım Leguminoseae<br />

Liriodendron tulipifera Lale Ağacı Mgnoliaceae<br />

Maclura pomifera Maklora Moraceae<br />

Mognolia Grandiflora Manolya Magnoliaceae<br />

Malus floribunda Süs Elması Rosaceae<br />

Morus alba Ak Dut Moraceae<br />

Morus nigra Karadut Moraceae<br />

Platanus orientalis Çınar Platanaceae<br />

Populus alba Ak Kavak Salicaceae<br />

Populus nigra Karakavak Salicaceae<br />

Populus canatensis Kanada Kavağı Salicaceae<br />

Populus tremuloides Titrek Kavak Salicaceae<br />

Prunus avium Süs Kirazı Rosaceae<br />

5


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

Latince Adı Türkçe Adı Familyası<br />

Prunus cerasifera<br />

Rosaceae<br />

Prunus serrulata<br />

Rosaceae<br />

Pyrus communis Armut Rosaceae<br />

Quercus alba Ak Meşe Fagaceae<br />

Quercus cerris Türk Meşesi Fagaceae<br />

Quecus ilex Herdemyeşil Meşe Fagaceae<br />

Robinia pseudoacacia Yalancı Akasya Leguminoseae<br />

Rhus typhina Sumak Anacardiaceae<br />

Salix alba Ak Söğüt Salicaceae<br />

Salix babylonica Salkım Söğüt Salicaceae<br />

Salix matsudana Kıvrım Söğüt Salicaceae<br />

Sambucus nigra Mürver Caprifoliaceae<br />

Sorbus unedo Üvez Rosaceae<br />

Sophora japonica Zofora Leguminoseae<br />

Tilin cordata Ihlamur Tiliaceae<br />

Tila americana<br />

Tiliaceae<br />

Ulmus glabra Karaağaç Ulmaceae<br />

Melia azedarach Tesbih<br />

Liquidamber orientalis Güllük<br />

2.1.2. Çalı Formlular<br />

Çalı formlu bitkiler çevre düzenlemesinde tamamlayıcı<br />

olarak rol alırlar. Özellikle çevre düzenleme ölçeği küçüldükçe<br />

çalıların önemi artar. Küçük park ve bahçelerde, teras katlarında,<br />

bina boşluklarında üstün peyzaj etkileri nedeniyle kullanılırlar.<br />

Üretim ve tüketim açısından önemli çalıları şöyle sıralayabiliriz.<br />

Çizelge 3. Çalı Formlular<br />

Latince Adı<br />

Türkçe Adı<br />

Acer palmatum “Atropurpureum” Kırmızı Yapraklı Akça Ağaç<br />

Amygdalis orientalis<br />

Badem<br />

Aucuba japonica<br />

Japon Akübası<br />

Berberis stenophylla<br />

Kadın Tuzluğu<br />

Berberis thungbergii<br />

Kadın Tuzluğu<br />

6


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

Latince Adı<br />

Berberis vulgaris<br />

Camellia japonica<br />

Casuarina angustifolia<br />

Chaenomeles japonica<br />

Citrus microcarpa<br />

Cornus mas<br />

Cotoneaster franchettii<br />

Cotoneaster horizontalis<br />

Cycas revoluta<br />

Eleagnus angustifolia<br />

Euonymus japonica<br />

Fatsia japonica<br />

Forsythia intermedia<br />

Jasminum officinalis<br />

Lagerstromia indica<br />

Laurus nobilis<br />

Mahonia aquifolium<br />

Mimosa pudica<br />

Musa paradisiaca<br />

Myrtus communis<br />

Nerium oleander<br />

Picea conica<br />

Picea excelsa “compact”<br />

Pittosporum tobirana<br />

Phoenix canariensis<br />

Prycantha coccinea<br />

Punica granatum<br />

Rhododendron simsii<br />

Ribes aureum<br />

Rosa sp.<br />

Sambucus nigra var. aurea<br />

Skimnia japonica<br />

Spirea spp.<br />

Syringa vulgaris<br />

Türkçe Adı<br />

Kadın Tuzluğu<br />

Kamelya<br />

Demirağacı<br />

Japon Ayvası<br />

Turunç<br />

Kızılcık<br />

Muşmula<br />

Yayılıcı Muşmula<br />

Sikas<br />

İğde<br />

Taflan<br />

Altınçanağı<br />

Yasemin<br />

Oya<br />

Defne<br />

Mimoza<br />

Muz<br />

Mersin<br />

Zakkum<br />

Konik Ladin<br />

Bodur Ladin<br />

Ateş Dikeni<br />

Süs Narı<br />

Orman Gülü<br />

Gül<br />

Altuni Mürver<br />

Keçi Sakalı<br />

Leylak<br />

7


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

Latince Adı<br />

Tamarix tetrandra<br />

Viburnum opulus<br />

Yucca gloriosa<br />

Ilgın<br />

Kartopu<br />

Avize<br />

Türkçe Adı<br />

2.1.3. Sarılıcı ve Tırmanıcılar<br />

Sarılıcı ve tırmanıcılar çevre düzenleme çalışmalarında<br />

tamamlayıcı rol üstlenirler. Balkon, kameriye, oturma grupları,<br />

ağaç altı düzenlemelerinde kullanılırlar. Ayrıca kamuflaj<br />

malzemesi olarak görüntüsü istenmeyen objelerin kapatılmasında<br />

kullanılır. Önemli sarılıcı ve tırmanıcı bitkilerden bazıları<br />

şunlardır.<br />

Çizelge 4. Sarılıcı ve Tırmanıcılar<br />

Latince Adı<br />

Türkçe Adı<br />

Bouganvillea glabra var. Sanderiana Gelin Duvağı<br />

Cissus antartica<br />

Asma<br />

Clematis montana -<br />

Hedera helix<br />

Orman Sarmaşığı<br />

Bignonia venusta -<br />

Ipomea purpurea<br />

Mavi Sarmaşık<br />

Compsis radicans<br />

Acem Borusu<br />

Lonicera caprifolium<br />

Hanımeli<br />

Polygonum baldshuanicum<br />

Poligon Sarmaşığı<br />

Parthenosis quingifolia<br />

Amerikan Sarmaşığı<br />

Passiflora sp.<br />

Çarkıfelek<br />

Thungbergia alata<br />

Turna Gagası<br />

Rosa sp.<br />

Sarmaşık Gül<br />

Wisteria sinensis<br />

Mor Salkım<br />

2.1.4. Çim ve Yer Örtücü Bitkiler<br />

Çim alanları uzun yıllar kullanılmak amacıyla tesis edilir.<br />

Doğru tekniklerle bakımları periyodik yapılırsa 10–15 yıl gibi<br />

uzun bir süre özelliklerini ve güzelliklerini korurlar. Çim alanların<br />

tesis edilmesinde en uygun zamanlar ilkbahar ve sonbahar<br />

8


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

aylarıdır. Park ve bahçelerde; toprak yüzeyini örten ve düz bir<br />

satıh elde etmede kullanılan, yürüyüş parkurları, spor tesisleri ve<br />

daha bir çok etkinliklerde yeşil halı örtüsü amaçlı çimler veya<br />

diğer yer örtücü bitkiler kullanılır. Çim yer örtücü bitkilerin en<br />

önemlisi ve vazgeçilmeyen ilk peyzaj elemanıdır. Çim alansız<br />

park, bahçe ve yeşil mekan düşünülemez. İnsanda en çok doğal<br />

ortam hissi uyandıran eleman çimdir.<br />

Çim Ekilmesi<br />

Çim ekilmeden önce yabani otlarla mücadele yapılmalıdır.<br />

Alan bellendikten veya sürüldükten sonra yabancı maddeler<br />

alandan uzaklaştırılmalıdır. İlk tesviyeden önce toprağın besin<br />

durumuna göre ihtiyacı duyulan gübreler verilmelidir. İkinci<br />

tesviyeden sonra bölgelere göre en uygun çim tohumu karışımı<br />

mibzerle veya elle saçılarak ekilir. Tohumların rüzgar etkisiyle<br />

uçmasını, kuşlar ve karıncalar tarafından taşınmasını önlemek için<br />

üzerine 2 cm kalınlığında elenmiş toprak – mil – organik gübre<br />

veya torf karışımı serilmelidir. Çim yapılacak alanın toprağı en az<br />

bir ay önceden 25-30 cm derinliğinde işlenmeli, yabancı otlardan<br />

temizlenmeli ve ekimden 1-2 ay önceden dekara en az 5 ton<br />

yanmış hayvan gübresi atılarak toprağa karıştırılmalıdır.<br />

Ekimden 1-2 hafta önceden 20 kg amonyum nitrat 20 kg<br />

triple süper fosfat gübreleri atılıp toprak yeniden işlenir. Daha<br />

sonra toprak tesviye edilir ve tırmıkla düzeltilip ekim için toprak<br />

çok düzgün bir hale getirilir.<br />

Çim tohumları toprak yüzüne saçıldıktan sonra tırmıkla<br />

hafifçe toprağa karıştırılır. Üzerine bir parmak kalınlığında %50<br />

yanmış ve elenmiş gübre, %50 elenmiş tınlı bahçe toprağı harcı<br />

atılır. Bundan sonra hafif bir silindirle üzeri batırılarak<br />

merdaneleme yapılır. Merdaneleme ile tohumun toprakla gübre<br />

arasında iyi bir teması sağlanır. İnce zerrecikler halinde sulama<br />

sistemiyle iyice sulanır. 20-25 gün sonra çim haline gelir.<br />

Çok eğimli alanlarda atılan tohumlar su ve rüzgarlarla aşağı<br />

doğru taşınır. Tohumların taşınmaması için şev 8-10 cm kalınlıkta<br />

samanla kapatılır. Kapatmadan önce samanlar hafif ıslatılır. M 2’ ye<br />

300-700 g saman kullanılır. İnce gözenekli tellerle samanın<br />

9


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

araziye tespiti sağlanır. Daha sonra bu samanın üzerine m 2’ ye 60 -<br />

80 g suni gübre veya 100 - 200 g organik gübre verilir.<br />

Çim tohumu nemli bölgelerde m 2 ye 25-30 g iken kurak<br />

bölgelerde 60-70 g’a kadar ekilebilir. Çim sahalar oluşturulurken<br />

tek çeşit tohum ekimi yerine karışımlar tercih edilmelidir. İklim<br />

ve çevre isteklerine göre 100 gramlık karışımda olması gereken<br />

tohum miktarları aşağıdaki gibidir.<br />

Çim Karışımları<br />

Tohum karışım Oranları<br />

Kuru ve sulama imkanı kısıtlı yerler için<br />

Çayır salkım otu (Poa pratensis) %40<br />

Kırmızı yumak (Festuca rubra) %55<br />

Tavus otu (Agrostis ssp) %5<br />

Kurak bölge için diğer karışım<br />

İngiliz çimi (Lolium perene) %30<br />

Kırmızı yumak (Festuca rubra) %25<br />

Koyun yumağı (Festuca ovina) %10<br />

Tavus otu (Agrostis ssp) %15<br />

Çayır salkım otu (Poa pratensis) %20<br />

Yağışlı Bölgeler İçin<br />

İngiliz çimi (Lolium perene) %50<br />

Kırmızı yumak (Festuca rubra) %35<br />

Çayır salkımı otu (Poa pratensis) %10<br />

Tavus otu (Agrostis ssp) %5<br />

Süs Çimeni Olarak Karışım<br />

Kırmızı yumak (Festuca rubra) %75<br />

Tavus otu (Agrostis ssp) %10<br />

Atılacak<br />

Tohum<br />

Miktarı<br />

20 g/m 2<br />

30 g/m 2<br />

30g/m 2<br />

25g/m 2<br />

Çayır salkım otu (Poa pratensisw) %15<br />

Futbol sahaları için<br />

İngiliz çimi (Lolium perene) %80 45g/m 2<br />

Kırmızı yumak (Festuca rubra) %20<br />

10


Çim Alanlarının Bakımı<br />

Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

Sulama<br />

Ekimden sonra sulama işi genellikle sabah erken ve akşam<br />

geç saatlerde olmak üzere günde 2 defa yapılmalıdır. Sık ve kısa<br />

aralıklarla biçilen çimlerin su ihtiyacı daha yüksektir. Ayrıca<br />

biçilen çim vegetatatif gelişme göstereceğinde su isteği fazlalaşır.<br />

Kurak periyotlarda suyun azalması çimin taze yeşil rengini<br />

kaybetmesine yol açar. Nispi nemin değişmesi ise çimin<br />

karakteriyle, toprağın kimyevi yapısını da değiştirir. Toprak<br />

tamamen kurumadan ve sertleşmeden sulanmalıdır. Ortalama çim<br />

alanların su istekleri m 2 ’ye 5-10 lt’dir. Bu oran sulama yapıldığı<br />

zamana göre değişir. Gündüz yapılan sulamalarda ısı ile oluşacak<br />

transpirasyon nedeniyle su tüketimi artar. Sabahın erken ve<br />

akşamın geç saatlerinde sulama yapmak gerekir.<br />

Biçme<br />

Çimi sık sık ve kısa biçimde yapılmak suretiyle kadife<br />

görünümlü sahalar elde edilir. Bununla çiçek ve tohuma<br />

kalkmaları önlenir ve vejetatif gelişmeleri daha kuvvetli olur. İlk<br />

biçim çim 15 cm boylanınca yapılır. İlk iki biçimi tırpan ile<br />

yapmak en doğru olanıdır. İlk iki biçimden sonra çim biçme<br />

makinesi kullanmak faydalıdır. Yeni tesis edilen saha kurak<br />

havalarda nemli tutulmalı, çim boyu 6 cm’yi geçince<br />

merdanelenmelidir. İlk biçimden sonraki merdaneleme vejetatif<br />

gelişmeyi kuvvetlendirir. Erken İlkbaharda yapılacak İlk 2 biçim<br />

daha sonraki biçimlerden daha uzun olmalıdır. İdeal çim biçme<br />

uzunluğu 4-5 cm’dir. Soğuk ve sıcak dalgalarının ani olduğu<br />

zamanlarda biçim yapılmamalıdır. Ortalama 10-12 günde bir<br />

biçim şekli esastır. Dikkat edilecek önemli bir husus da her<br />

biçimde aynı istikametin kullanılmasıdır. Buna uyulursa çim<br />

kökleri daha sağlıklı ve sağlam olur.<br />

Gübreleme<br />

Tesis edilen çim sahalarına değişik organik ve inorganik<br />

gübreler toz veya eriyik halde verilir. Gübreleme sadece besin<br />

11


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

takviyesi bakımından değil toprak strüktürünün düzelmesinde de<br />

rol oynar. Verilecek gübrenin seçiminde mevcut toprağın yapısı<br />

ve çim alandan faydalanma şekli tesir eder. Çim sahalarında yılda<br />

iki defa 0,5 cm’yi geçmemek üzere ince elenmiş kompost toprağı<br />

serpilir. Kompost zararlı ot tohumundan arınmış olmalıdır.<br />

Kompost besince fakirse m 3 ’üne 300 g kalsiyum, 800 g Süper<br />

fosfor, 500 g azotlu gübre karıştırılır. Asitliliği fazla ise m 3 ’üne<br />

1-3 kg CaCo 3 karıştırılır. Kompost toprak Şubat-Mart aylarında<br />

yapılır. Bunun için 100 m 2 ’ye 0,3-0,5 m 3 kompost gereklidir.<br />

Çim sahalarda periyodik olarak suni gübre verilmesi<br />

vazgeçilmez bir ihtiyaçtır. Yılda en az iki defa uygulanması<br />

gerekir. En uygun zaman İlkbaharda kompost toprağa<br />

karıştırılarak verilmesidir. Mayıs-Ağustos ayları arasında 4-6<br />

haftada bir yapılan azotlu gübreleme (100 m 2 ’ye 1 kg amonyum<br />

sülfat) başarı sağlar. Çim bitkilerine yapraklarının yaş olduğu<br />

zamanlarda inorganik gübre verilmemelidir. Çünkü yaş yaprak<br />

üzerine düşen gübre ayrışarak asit meydana getirir ve bitkiyi<br />

yakar. Bu bakımdan yapraklar kuru iken verilen inorganik gübre,<br />

gübrelemeden hemen sonra sulanmalıdır.<br />

Kireçleme<br />

Kireç verilen topraklarda yabani otlar fazla gelişme<br />

gösterdiğinden solucan faaliyeti gözlenen yerde kirece ihtiyaç<br />

yoktur. Çimler genellikle orta asit ve az asitli topraklardan<br />

hoşlanırlar. Ancak fazla asit nedeniyle çimin zarar gördüğü<br />

topraklarda kireçleme yapılır. Asit fazlalığın belirtileri<br />

yosunlaşma, sazlar ve benzeri zararlı bitkilerin gelişmeye<br />

başlamasıdır. Bu durumlarda dekara 50-60 kg CaCo 3 sonbahar ve<br />

İlkbaharda çim üzerine serilmelidir. Fazla asitliliğe rağmen çim<br />

bitkileri zarar görmüyorlarsa kireçleme yerine dekara 25 kg<br />

kalkerli gübre verilmelidir. Çim sahalarda en erken kireçleme 3-4<br />

senede bir yapılır.<br />

Merdaneleme<br />

Çim alanlarının merdanelenmesi her şeyden önce geçirgen<br />

ve orta derece geçirgen topraklar içindir. Merdaneleme çimin<br />

12


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

vejetatif gelişmesini artırır. Fakat sık sık çiğnenen ve killi<br />

karakterli topraktaki bu işlem fayda yerine zarar getirir. 100 kg<br />

ağırlığındaki merdaneler bu iş için yeterlidir. Yeni tesis edilmiş<br />

çim sahalarda ilk biçimden evvel ve sonra 50 kg’lık merdane<br />

yeterlidir. Bu işlemle yeni çim fidelerinin toprağa daha sıkı<br />

tespiti sağlanır. Spor sahalarında merdane ağırlığı 250 kg’a kadar<br />

çıkabilir. Don ve nemli koşullarda merdaneleme yapılmaz. Fazla<br />

merdaneleme çim gövde aksamına zarar vereceğinde sıkça<br />

yapılmamalıdır.<br />

Havalandırma<br />

Sık yapılı topraklarda çimin kökleri genellikle rahat<br />

gelişemezler. Bu nedenle de gerekli su ve besin maddelerinden<br />

tam olarak yararlanamazlar. fazlaca çiğnenen spor ve oyun<br />

sahalarında da aynı durum gözükür. Bu amaçla kullanılabilecek<br />

tahta yada demir uçlu aletlerle hem sıkışık toprağın yer yer<br />

gevşemesi hem de havalandırılması sağlanır. Hava deliklerinin<br />

derinliği toprağın sıkışıklık derecesiyle ilgili olarak 5-12 cm<br />

arasında değişir. Fazla geçirgen kumu bol topraklarda bu işleme<br />

gerek yoktur.<br />

Tırmıklama<br />

İlk ve Sonbaharda çim sahalarda kesilmiş çim, yosun yaprak<br />

vb gibi artıkların temizlenmesi gerekir. Tırmıklama yapılırken<br />

çim gövde ve köklerinin zarar görmemesi gerekir.<br />

2.1.5. Yer Örtücü Bitkiler<br />

Yer örtücü bitkiler dikiminden önce büyüyünce alacakları<br />

büyüklük ve boyutların bilinmesi gerekir. Bunun yanı sıra çeşitler<br />

için uygun yer seçimi yapılır. Küçük alanlarda, bina çevrelerinde<br />

kısa zamanda örtüye sahip olmak için daha sık dikim yapılır.<br />

Buna karşın geniş alanlarda daha seyrek dikim yapılır.<br />

Yer örtücü bitkilerle çalışmanın amacı toprağı en uygun<br />

nemi tutabilecek hale getirmektir. Kumlu topraklarda çok az<br />

odunsu bitki iyi bir gelişme gösterebilir. Buna karşılık kötü<br />

drenajlı killi topraklarda yetişme açısından zorluk çekebilir.<br />

13


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

Yer örtücü bitkilerin en önemli işlevlerinden biriside toprak<br />

erozyonunu önlemektir. Aslında tüm bitkiler bu görevi bir<br />

noktaya kadar yaparlar. Eğimli alanlarda eğim artıkça toprağı<br />

korumak zorlaşır. Düşük eğimlerde her cins bitki dikimi<br />

yapılabilmesine rağmen eğim arttıkça daha özel bitki seçimi<br />

yapılmalıdır. Bu seçilecek bitkiler büyük ve sağlıklı bitkiler<br />

olmalıdır. Belli başlı en önemli yer örtücü bitkiler şunlardır.<br />

Çizelge 5. Yer Örtücü Bitkiler<br />

LATİNCE ADI<br />

Achilea millefolium rosea Marrubium parsiflorum<br />

Achiliea tomentosa<br />

Phlomus armeniaca<br />

Akebia quinata<br />

Phragmites commino<br />

Arabis alpina<br />

Rhus caria<br />

Arctostaphylos ova-ursi<br />

Rosa hemisphaerica<br />

Arenaria baledrica<br />

Salvia cryptantha<br />

Artemisa stelleriana<br />

Sedlum acre<br />

Asarum coudatum<br />

Serastium tomentosum<br />

Caluna vulgaris<br />

Scirpus tacustris<br />

Campanula medium<br />

Thpha angustifolia<br />

Cerastium tomentosum<br />

Thymus jankae<br />

Convalloria mejalis<br />

Teucrium polium<br />

Cornus sibirica<br />

Viburnum lantana<br />

Cotoneaster dammerii<br />

Evonymus fortunei<br />

Cistus kewensis<br />

Lavondula angustifoli<br />

Erica alba<br />

İberis sempervirens<br />

Ephedra majör<br />

Potentilla fruticosa<br />

Genista aubertii<br />

Hypericum calycinum<br />

Kochia prostata<br />

Juniperus communis<br />

Lycium barbarum<br />

Juniperus horizontalis<br />

Nepeta mussini<br />

2.1.6. Çiçekler ve Otsu Bitkiler<br />

Çevre düzenlemesinde renk olarak ve birim alanda en fazla<br />

etki yaratan bitki türleridir. Çiçekler olmadan herhangi bir bahçe,<br />

14


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

park, spor tesisi düşünülemez. Kişilerde yaşama sevincini<br />

uyandıran, hayata bağlayan ve neşe veren bitkiler çiçeklerdir.<br />

Çiçekler tek yıllık ve çok yıllık diye sınıflandırılabilir. Tek yıllık<br />

çiçekler yazlık ve kışlık yetiştirilmeleri nedeniyle de<br />

sınıflandırılabilirler.<br />

Çizelge 6. Çiçekler ve Otsu Bitkilerden Bazıları<br />

Latince Adı<br />

Türkçe Adı<br />

Achimines hybrid<br />

Gelin duvağı<br />

Anemone apennia<br />

Manisa lalesi<br />

Aubretia deltoidea<br />

Alyssum saxatile<br />

Arabis albida<br />

Aquilegia sp<br />

Haseki küpesi<br />

Aster varieties<br />

Saraypatı<br />

Ageratum hybrid<br />

Vapur dumanı<br />

Antirrhinum majus<br />

Aslan ağzı<br />

Bellis perennis<br />

Koyungözü<br />

Begonia sp.<br />

Begonya<br />

Celosia plumosa<br />

Horoz ibiği<br />

Chrysanthemum sp<br />

Kasımpatı<br />

Calendula officinalis<br />

Dianthus alpinus<br />

Karanfil<br />

Dianthus barbatus<br />

Karanfil<br />

Dianthus deltoides<br />

Karanfil<br />

Dahlia dwarf hybrid<br />

Yıldız<br />

Delphinium hybrid<br />

Yüksük otu<br />

Eschscholzia californica İngiliz kadifesi<br />

Convollaria majalis<br />

Müge<br />

Gazania hybrid<br />

Gaillardia aristata<br />

Hydrangea anomola<br />

Ortanca<br />

Iris laevigata<br />

Süsen<br />

Kniphofia hybrid<br />

Fırça çiçeği<br />

Lobelia tenuior<br />

15


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

Latince Adı<br />

Mesembryanthemum ciriflorum<br />

Nepeta sp.<br />

Nymphaea stellata<br />

Pelergonium sp.<br />

Phlox drummondii<br />

Primula vulgaris<br />

Petunia sp.<br />

Papaver rhoeasvarieties<br />

Ronunculus aquatilis<br />

Tagetes patula<br />

Sedum acre<br />

Senecio maritima<br />

Vinca sp.<br />

Vinca rosea<br />

Zinnia sp.<br />

Türkçe Adı<br />

Kazayağı<br />

Nilüfer<br />

Sardunya<br />

Alev<br />

Çuha<br />

Petunya<br />

Tütün<br />

Kadife<br />

Dam koruğu<br />

Sinerya<br />

Menekşe<br />

Rozet<br />

İran halısı<br />

2.2. Çiçeklerin Yetiştirilmelerine Göre Sınıflandırılması<br />

Bir Yıllık çiçekler : Adından da anlaşıldığı gibi ekildiği yıl<br />

içerisinde çiçek açan çiçeklerdir.Yere düşen tohumlar sonraki yıl<br />

tekrar aynı yolla ürerler veya bizler tohumlarını alıp saklarız ve<br />

her yıl tekrardan aynı yere veya başka yere ekeriz. Bu tür çiçekler<br />

çok ilgi isteyen çiçeklerdir.<br />

Çok yıllık çiçekler: Çok yıllık çiçekler uzun ömürlü<br />

çiçeklerdir. Bu çiçeklerin ekimi tohumla veya yumrularıyla<br />

yapılır. Her yıl tekrar zamanı gelince açtıkları için çok yılık<br />

çiçekler denmiştir.<br />

2.3. Dış Mekan Bitkilerinde Çoğaltma Teknikleri<br />

Fidanlık işletmeciliğinin temel amacını oluşturan bitki<br />

üretimi; bilgi, deneyim ve planlamayla birleştiği zaman işletmeler<br />

başarılı olur. Dış mekan süs bitkilerinin üretimi iki temel tekniğe<br />

dayanır.<br />

1. Generatif (tohumla) çoğaltma<br />

2. Vejetatif çoğaltma<br />

16


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

2.3.1. Generatif (Tohumla) Çoğaltma<br />

Generatif (tohum) çoğaltma yöntemiyle çok miktarda, ucuz<br />

ve kolay fidan üretimi sağlanır. Bu çoğaltma yönteminde ana<br />

temel olan tohum hakkında bazı bilgileri dikkate almak gerekir.<br />

Öncelikle hangi bitkinin tohum ile çoğaltılacağına karar vermek<br />

gerekir. Daha sonra tohumların teminine çalışılır. Tohumlar bizzat<br />

anaçlardan toplanabildiği gibi, bu işin ticaretini yapan<br />

kuruluşlardan da satın alınabilir.<br />

Ekilen tohumların üzeri çimlenme görülünceye kadar plastik<br />

bir örtü, cam bir levha veya gazete kağıdı ile kapatılarak oransal<br />

nemin aynı seviyede tutulması sağlanır. Tohumların<br />

çimlenmesinden bir süre sonra fideler birbirlerinin beslenme,<br />

havalanma ve ışıklanmalarını engellememek ve kaliteli fide elde<br />

etmek için 2-3 gerçek yapraklı iken başka bir ortama nakledilirler.<br />

Bu işleme "şaşırtma" yada "seyreltme adı verilir. Bazı süs ağaç ve<br />

çalılarının tohumları fizyolojik çimlenme engeline sahip olup,<br />

tohum kabukları da geçirgen olmayan bir yapıya sahiptir. Bu<br />

yapıya sahip bitkilerin tohumlan optimum çimlenme koşullarına<br />

ekilseler dahi, önceden gerekli bazı ön işlemlere tabi<br />

tutulmadıkları takdirde çimlenemezler. İste, tohum kabuğunu<br />

yumuşatmak, dinlenme halindeki embriyoları çimlenme<br />

olgunluğuna getirmek amacıyla yapılan bu ön işlemlerden en çok<br />

uygulananı "katlama"dır. Katlama, çimlenme engeli olan<br />

tohumların serin bir ortamda ve nemli kum içinde, tohumların tür<br />

ve çeşidine göre değişen sürelerde ve derecelerde bekletilmesidir.<br />

Gül, Ladin, Göknar, Erguvan, Akçaağaç gibi süs bitkilerinin<br />

tohumları katlama işleminden sonra ekilirler.<br />

Tek veya çok yıllık çiçek açan süs bitkilerinin tohumları<br />

kasa, tava veya yastıklara ekilebilir. Sera içinde ve alttan ısıtmalı<br />

sıcak yastıklara yapılacak ekim için her yıl yeni torf kullanılmalı<br />

veya eski torf metil bromit ile dezenfekte edildikten sonra<br />

kullanılması gerekmektedir. Kasa veya tavalara yapılacak<br />

ekimlerde alt kısma suyun drene edilmesi ve kök çürümelerini<br />

engellemek amacıyla çakıl taşlan veya saksı kırıkları serilir<br />

üzerine ince deliklere sahip elek teli serilir ve torf ilave edilir. Az<br />

miktarda tohum ekiminde dibi delikli tahta veya plastik kasalar<br />

17


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

kullanılabilir. Çiçek tohumları serpme, tek tek veya elek<br />

kullanılarak birbirine temas etmeyecek şekilde torfun üzerine<br />

ekilir.<br />

Çizelge 7. Önemli Dış Mekan Bitkilerinin Çiçeklenme, Tohum<br />

Alma ve Tohumların Doğal Saçılma Zamanları<br />

Türler<br />

Çiçek<br />

Zamanı<br />

18<br />

Tohum<br />

Alma<br />

AKÇAAĞAÇLAR<br />

Acer Campestra Nisan-Mayıs Ekim Ocak<br />

Acer Palmatum Nisan Ağustos Kasım<br />

Acer Platanoides Mart-Nisan Ekim Şubat<br />

Acer Pseuodoplatanus Nisan Eylül Ekim<br />

Acer Rubrum Mart-Nisan Nisan Haziran<br />

Acer Saccharinum Mart Nisan Haziran<br />

AT KESTANESİ<br />

Tohum Ekme<br />

Zamanı<br />

Aesculus hippocastonun Nisan-Mayıs Eylül Ekim<br />

KOKAR AĞAÇ<br />

Ailonthus altissine Haziran Eylül Kasım<br />

KIZIL AĞAÇ<br />

Alnus cordata Şubat-Nisan Eylül Ocak<br />

Alnus İncana Mart-Mayıs Eylül Aralık<br />

KADIN TUZLUĞU<br />

Berberis thunbergi Mayıs-Haziran Eylül Ekim-Kasım<br />

Berberis vulgaris Mayıs-Haziran Eylül Ekim-Kasım<br />

HUŞ<br />

Betula pubescens Nisan Ağustos Aralık-Ocak<br />

GÜRGEN<br />

Corpinus petinus Mart Kasım İlkbahar<br />

ÇİTLENBİK<br />

Celtis occidentalis Mayıs Ekim Aralık<br />

ERGUVAN<br />

Cercis siliquastrum Mayıs Eylül Ekim<br />

KIZILCIK<br />

Cornus mas Şubat-Mart Eylül Ekim-Kasım<br />

DAĞ MUŞMULASI<br />

Cotoneaster franchettii Mayıs Ekim Kasım-Aralık<br />

ALIÇ


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

Türler<br />

Çiçek Tohum Tohum Ekme<br />

Zamanı Alma Zamanı<br />

Crataegus monogyna Mayıs Eylül Ekim<br />

Crataegus oxycantha Mayıs Eylül Ekim<br />

KATIR TIRNAĞI<br />

Cytissus scoparius Mayıs Eylül Kasım<br />

İĞDE<br />

Eleagnus angustifolia Haziran Ekim Kasım<br />

OKALİPTUS<br />

Eucalyptus sp. Mayıs Haziran Haziran<br />

KAYIN<br />

Fagus sp. Mayıs Eylül Kasım<br />

DİŞBUDAK<br />

Fraxinus angustifolia Mayıs Eylül Aralık<br />

Fraxinus excelsior Nisan Ağustos Ocak<br />

ÇOBAN PÜSKÜLÜ<br />

Ilex aquifolium Mayıs Kasım Şubat<br />

SARI SALKIM<br />

Laburnum anagyroides Mayıs-Haziran Eylül Ekim<br />

LALE AĞACI<br />

Liriodendron<br />

tulipifera<br />

Haziran Ekim Kasım<br />

MAHONYA<br />

Mahonia aquifolium Şubat-Mayıs Ağustos Ekim<br />

ÇINAR<br />

Platanus orientalis Mayıs Ekim Kasım<br />

MEŞE<br />

Quercus petraca Mayıs Eylül Kasım<br />

Quercus robur Mayıs Eylül Kasım<br />

YALANCI AKASYA<br />

Robinia pseudoacacia Haziran Aralık Ocak Ocak<br />

MÜRVER<br />

Sambucus nigra Haziran Ağustos Ekim<br />

IHLAMUR<br />

Tilia cordata Haziran Ekim Kasım<br />

Tohumun hasadı sırasında olduğu kadar bunu izleyen<br />

işlemlerde tohumun canlılığı bakımından önem taşır. Çimlenme<br />

19


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

gücü en yüksek tohumlar bile hasat sonrası yapılan hatalı<br />

işlemlerle çimlenme güçlerini tamamen kaybedebilirler.<br />

Ağaçlar çalılar ve diğer süs bitkilerinin tohumlarını ekim<br />

mevsimine kadar veya gelecek yılların ihtiyacı için kullanmak<br />

üzere daha uzun süre sağlıklı bir şekilde saklamak gerekir.<br />

Tohumlar ayıklanıp temizlendikten sonra ekim zamanına kadar<br />

serin ve havadar yerlerde saklanırlar.<br />

Ağaç, çalı ve diğer süs bitkileri türlerinde tohumlar saklama<br />

açısından kısa ömürlü, orta ömürlü ve uzun ömürlü tohumlar diye<br />

3 gruba ayrılabilirler. Tohumları kısa ömürlü bitki türlerinde<br />

saklama birkaç hafta ile 1-2 yıl arasında değişir. Bu gruba giren<br />

başlıca türler arasında; kavak, söğüt, kara ağaç, kayın, göknar,<br />

sedir, meşe, bazı akçaağaç türleri, yalancı servi, manolya<br />

sayılabilir. Tohumları orta ömürlü olan türerde tohumla 4-5 yıl<br />

saklanabilir. Bunlar içinde çam ve ladin türleri en tipiklerini<br />

oluşturur. Uzun ömürlü tohumlar daha uzun süre 10-20 yıl kadar<br />

bozulmadan saklanabilirler. Bu gruba akasya, gülibrişim,<br />

sarısalkım, iğde, okaliptüs örnek olarak gösterilebilirler.<br />

Tohumlar saklandıktan sonra ekim işleminden önce iyi<br />

çimlenmeleri için bazı uygulamalardan geçirilirler. Özellikle<br />

çimlenme engeli olan türlerde bu işlemler önem kazanır. Bu<br />

işlemler için en önemli yöntemler: kabuk engeli için asitli işlem<br />

yöntemi, mekanik zedeleme yöntemi, suda şişirme yöntemi ve<br />

katlama yöntemidir.<br />

Tohumlar, ya soğuk veya sıcak seralar gibi kapalı yerlerde<br />

ya da fidanlıklarda açık alanlara ekilir. Fideler toprak yüzeyine<br />

çıkınca kültürel işlemler yapılır. Yeterli büyüklüğe ulaşan fideler<br />

kaplara alınır.<br />

Bazı bitki tohumlarına ekim öncesi yapılacak ön işlemler<br />

Abies spp.(Göknar) : Genellikle sonbahar ekiminde<br />

herhangi bir işlem gerektirmez. İlkbahar ekimi yapılacak ise 3-4<br />

hafta rutubetli kumda soğuk katlama yapıldıktan sonra İlkbaharda<br />

mümkün olduğunca erken ekilmelidir. (Mümkünse Şubatta)<br />

A.cilicica erken ekilirse başkaca bir işlem gerektirmez.<br />

20


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

Acer campastre (Ova Akçaağacı) : 4 hafta sıcak 12-24<br />

hafta soğuk ortamda ön işleme tabi tutulduktan sonra ilkbaharda<br />

ekilir.<br />

Acer cappadocicum (Doğu Karadeniz Akçaağacı) : 12-16<br />

hafta soğuk ortamda ön işleme tabi tutulduktan sonra ilkbaharda<br />

ekilir.<br />

Acer palmatum (Japon Akçaağacı) : Taze tohumlar<br />

toplandıktan sonra süratle sonbaharda ekilir. Ancak ilkbaharda<br />

erken çıkan fideler dona karşı korunmalıdır veya 4 hafta sıcak 4-<br />

12 hafta soğuk ortamda tutulduktan sonra ilkbaharda ekilir.<br />

Acer platanoides (Çınar Yapraklı Akçaağaç) :<br />

Toplandıktan sonra hemen ekilir veya kuru ve serin bir yerde<br />

Şubat sonuna kadar depolanarak rutubetli kum içinde 12-16 hafta<br />

1-5 derecede soğuk ortamda katlandıktan sonra erken ilkbaharda<br />

ekilir.<br />

Acer pseudoplatanus (Dağ Akçaağacı) : Az miktarda<br />

tohum için A.platanoides gibi işlem yapılır. Fazla miktarlar için<br />

ise çıplak olarak 6-12 hafta soğuk ortamda bekletildikten sonra<br />

ilkbaharda ekilir.<br />

Acer rubrum : Uzun süre depolamak mümkün ise de<br />

toplandıktan sonra hemen ekilebilir.<br />

Acer saccharum (Şeker Akçaağacı) : Toplandıktan sonra<br />

süratle ekilmelidir. Zira hayatiyetini çabuk kaybeder.<br />

Aesculus hippocastanum (At Kestanesi) : Sonbaharda<br />

toplandıktan sonra hemen ekilmelidir. Ya da ilkbahara kadar<br />

soğuk katlamada bırakıldıktan sonra ekilmelidir. İthal edilen<br />

kurumuş tohumlar ekimden önce ılık suda şişirilmelidir.<br />

Ailanthus altissima (Kokar Ağaç) : Rutubetli kumda 8<br />

hafta kadar soğuk koşullarda katlandıktan sonra kış sonu veya<br />

ilkbaharda ekilmelidir.<br />

Albizzia julibrisima (Gülibrişim) : Sülfürik asitle işlem<br />

yapılarak çimlenme engeli giderilir.<br />

Alnus spp. (Kızılağaç) : 4 hafta soğuk depolamadan sonra<br />

kumla karıştırılarak ilkbaharda ekilmelidir.<br />

Berberis (Kadın Tuzluğu) : 6-13 hafta arasında soğuk<br />

şartlarda katlamaya alındıktan sonra ilkbaharda ekilir.<br />

21


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

Betula (Huş) : Tohumlar çıplak olarak soğuk depolamadan<br />

sonra kumla karıştırılarak ilkbaharda ekilmelidir. Sonbaharda<br />

hatta kar üzerine de ekilebilir.<br />

Camellia (Çay Bitkisi) : Tohum kabukları setleşmeden<br />

ekilmelidir. Kabuk sertleşmiş ise üzerine sıcak su dökülür ve<br />

gittikçe soğuyan suda 24 saat bekletildikten sonra ekilir.<br />

Carpinus betulus (Adi Gürgen) : 4 hafta sıcakta ve 12-14<br />

hafta da soğukta bekletildikten sonra ilkbaharda ekilir.<br />

Carya (Ceviz) : Ya tohum sonbaharda hiç bir işlem<br />

yapılmadan ekilir ya da 13 hafta soğuk bir ortamda bekletildikten<br />

sonra ilkbaharda ekilir.<br />

Castanea sativa (Kestane) : Sonbaharda (Ekim-Kasım)<br />

ekilmeli veya ilkbahara kadar rutubetli kumda soğuk katlamaya<br />

tabi tutularak ilkbaharda ekilmelidir.<br />

Catalpa spp (Katalpa) : Tohumlar hiç bir ön işleme gerek<br />

kalmaksızın kış aylarında oda sıcaklığında muhafaza edilerek<br />

ilkbaharda ekilir.<br />

Cedrus libani (Toros Sediri) : Sonbahar veya 4 haftalık<br />

kumda soğuk katlama ile ilkbaharda ekilir.<br />

Celtis occidentalis (Batı Çitlenbiği) : Sonbaharda ekilebilir<br />

veya 8-12 hafta soğuk katlamadan sonra ilkbaharda ekilir.<br />

Cecis siliquastrum (Erguvan) : Sonbaharda tohumlar<br />

toplanır toplanmaz ekilebilir. İlkbaharda ekilmesi halinde daha<br />

önce 2 ay kadar soğuk suda katlama zorunludur.<br />

Chaenomeles japonica (Japon Ayvası) : Toplandıktan<br />

sonra sonbaharda hemen ekilir veya 2 hafta sıcak 8-16 hafta<br />

soğuk işleme tabi tutulduktan sonra ilkbaharda ekilir.<br />

Chamaecyparis spp. (Kamasiparis-Yalancı Servi) : Kumda<br />

8-12 haftalık soğuk katlama yapıldıktan sonra ekilir.<br />

Corylus avellana (Adi Fındık) : Temizlendikten ve 2 gün<br />

suda şişirildikten sonra sonbaharda ekilir. İlkbaharda ekilecekse<br />

12-16 hafta soğuk katlamaya tabi tutulur.<br />

Cotoneaster salicifolia (Dağ Muşmulası) : 12 hafta sıcak<br />

12 hafta soğuk katlamaya tabi tutulduktan sonra ilkbaharda ekilir.<br />

22


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

Crataegus monogyna ve Crataegus oxycantha (Alıçlar) : 4-<br />

8 hafta sıcak 12-16 hafta soğuk katlama yapıldıktan sonra<br />

ilkbaharda ekilir.<br />

Magnolia spp. (Manolya): Tohumlar sonbaharda toplanıp<br />

temizlendikten sonra hemen ekilmelidir. Tohumlar kurur veya<br />

oda sıcaklığında kışın bekletilirse hayatiyetini kaybeder. Daha<br />

sonra ekilecekse 12-24 hafta soğuk katlamaya alınmalıdır. Ekim<br />

yapıldıktan sonra çimlenme ortamı hiç bir zaman kuru<br />

kalmamalıdır.<br />

Mahonia aquifolium (Mahonya) : 5-13 haftalık soğuk<br />

katlamadan sonra ekilebilir.<br />

Morus alba (Akdut) ve Morus nigra (Karadut) : Çıplak<br />

olarak 4-12 hafta soğuk ortamda bekletildikten sonra ilkbaharda<br />

ekilir.<br />

Ostrya carpinifolia (Kayacık): 8 hafta sıcak ve 16-20 hafta<br />

soğuk katlamadan sonra ekilir.<br />

Pittosporum spp. (Pitosporum) : Tohumun çimlendirilmesi<br />

güç değildir. Bir torba içinde konulan tohumlar bir kaç saniye<br />

kaynar su içinde tutulurlarsa çimlenme çabuklaşır.<br />

Platanus spp. (Çınarlar) : Kış sonunda ağaçtan toplanan<br />

meyveler ufalanarak tohumları ayrıldıktan sonra kumla<br />

karıştırılarak ikbaharda doğrudan dikilir.<br />

Prunus cerasifera (Süs Eriği) : Meyvelerin etli kısmı<br />

temizlenip yıkanarak 2 hafta sıcak, 18 hafta soğuk katlamadan<br />

sonra ekilir.<br />

Quercus spp. (Meşeler) : Tohum toplandıktan sonra<br />

sonbaharda hemen ekilmelidir. Aksi halde ilkbahara kadar<br />

rutubetli kum içinde 4-8 hafta soğuk katlamaya tabi tutulduktan<br />

sonra ekilmelidir. Q.cerris, Q.petraea, Q.robur'da soğuk<br />

katlamaya gerek yoktur.<br />

Robinia pseudoacacia (Yalancı Akasya) : Asit, mekanik<br />

zedeleme veya sıcak suda şişirme yöntemlerinden biri<br />

uygulandıktan sonra rutubetli kumda katlanarak Mart sonu veya<br />

Nisan başında ekilir.<br />

Rosa canina (Kuşburnu): 8 hafta sıcak, 8-12 hafta soğuk<br />

katlamadan sonra ilkbaharda ekilir.<br />

23


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

Taxus baccata (Porsuk) : Etli kısımdan ayrılan tohumlar<br />

katlamaya alınarak ertesi yılın ilkbaharında ekilir. Tohumlar<br />

katlamada 4 yıl bırakılarak parti parti ekilebilir.<br />

Tilia spp (Ihlamur) : Meyveler yeşilden kahverengi-sarı<br />

renge dönüştüğünde hemen ekilmelidir. Aksi halde 4-20 hafta<br />

sıcak, 20-24 hafta soğuk katlamadan sonra ekilmelidir.<br />

Thuja occidentalis (Batı Mazısı) : Doğrudan ekilebildiği<br />

gibi 8 hafta katlama uygulanırsa daha iyi sonuç alınır.<br />

Viburnum spp. (Kartopu) : Çimlenme engelini giderici<br />

etkin bir yöntem yoktur. Onun için meyveler tam olgunlaşmadan<br />

tohumlar çıkarılarak yazın ekilmeli ve yastıklar nemli<br />

tutulmalıdır.<br />

2.3.2. Vejetatif Çoğaltma<br />

Bu çoğaltma yöntemi süs bitkileri üretiminde en yaygın<br />

kullanılan üretim yöntemidir. Vejetatif çoğaltma; kök sürgünü,<br />

yaprak, yumru, dal, rizom gibi vejetatif bitki kısımlarından alınan<br />

parçalarla yapılan üretim şeklidir. Bu çoğaltma yönteminde<br />

başlıca 4 temel metot bulunmaktadır. Bunlar:<br />

1. Çelik ile çoğaltma<br />

2. Aşı ile çoğaltma<br />

3. Daldırma ile çoğaltma<br />

4. Rizom, stolon, soğan gibi diğer vejetatif çoğaltmalardır.<br />

Yukarıda sayılan vejetatif çoğaltma metotlarından en çok<br />

kullanılan çelik veya aşı ile çoğaltmadır.<br />

Çelikle Çoğaltma<br />

Çelikle çoğaltma tekniği üretilecek bitkiden alınan ve çelik<br />

adı verilen bir gövde, kök veya yaprak parçası ile yeni bir bitki<br />

oluşturma tekniğidir. Bu yöntemle çoğaltma çok çeşitli iğne<br />

yapraklı, yapraklı, herdem yeşil ve yaprağını döken süs<br />

bitkilerinde seralara sahip fidanlıklarda yıl boyu devam eder.<br />

Özellikle herdem yeşil ve yarı yeşil yapraklı türlerin hemen<br />

hemen hepsinde tohumla çoğaltma zaman aldığı ve buna rağmen<br />

istenilen nitelikler genellikle sağlanamadığı için bu türler çelikle<br />

çoğaltılırlar. Çelikle çoğaltmayı etkileyen faktörler<br />

24


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

1. Kimyasal faktörler (hormonlar, karbonhidratlar vb.)<br />

2. Bitki faktörleri (çelik alma zamanları, çelik tipi, tür ve<br />

çeşitlerin etkileri vb.)<br />

3. Çevresel Faktörler (nem kontrolü, ışık ilavesi, alttan<br />

ısıtma, fotoperiyot vb.)<br />

4. Diğer Faktörler (ortam, yaralama vb.) adı altında dört<br />

grupta incelenmektedir.<br />

Yapılan araştırmalar belirtilen bu faktörlerin ayrı ayrı veya<br />

kombinasyonlar halinde kullanılmasının köklenme üzerinde<br />

önemli etkilerinin olduğunu ortaya çıkarmıştır. Başarılı bir<br />

köklendirmenin yapılabilmesi: uygun zamanda ve tipte çelik<br />

alımına, kullanılacak köklendirme hormon ve konsantrasyonunun<br />

doğru seçimine, köklendirme ortam koşullarının optimum<br />

şartlarda tutulmasına bağlıdır. Çelikle çoğaltma yöntemleri çok<br />

çeşitlidir. Bunlar: gövde, kök ve yaprak çelikleridir.<br />

Gövde Çelikleri : Süs bitkilerinde en çok gövde çelikleri ile<br />

üretim yöntemi kullanılmaktadır. Gövde çelikleri de yumuşak<br />

(yeşil) çelik, yarı odunlaşmış (odunsu) çelik ve sert (odun)<br />

çelikleri olmak üzere 3 grupta toplanmaktadır. Odunsu bitkilerin<br />

henüz odunlaşmamış olan taze ilkbahar sürgünlerinden hazırlanan<br />

yumuşak çelikler bir çok süs bitkisinin çoğaltılmasında kullanılır.<br />

Yumuşak (yeşil) çelikler daha çabuk ve daha kolay köklenirler.<br />

Bu çelikler tepe tomurcuğu taşıyan sürgünlerden tepe çeliği<br />

olarak alınır. Yumuşak gövde çelikleri ile çoğaltılabilen başlıca<br />

türler: Azela, Acer saccaarum (şeker akçaağacı), Akebia,<br />

Amorpha (yalancı çivit), Ampelopsis (amerikan sarmaşığı),<br />

Aralia, Buxus (şimşir), Calycanthus (kadeh çiçeği, kış çiçeği),<br />

Campsis, Caragana, Cercis (erguvan), Chamaecyparis (yalancı<br />

servi) Comus (kızılcık), Cotoneaster (Dağ muşmulası); Crataegus<br />

(Ak diken, geyik dikeni), Diospyros (Trabzon hurması), Elegnus<br />

(iğde), Evonymus japonica (taflan) Forsythia (Altın çanak),<br />

Hedera (Sarmaşık), Hydrange (Ortanca), Laburnum (San salkım),<br />

Ligustrum (Kurtbagrı), Liridodendron (Lale ağacı), Lonicera<br />

(Hanımeli), Magnolia. Malus (Elma), Morus (Dut), Prunus (erik),<br />

25


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

Robinia (Yalancı akasya), Salix (Söğüt), Syringa (Leylak),<br />

Viburnum (Karaağaç).<br />

Yarı odunlaşmış (odunsu) çelikler yumuşak çelikten bir<br />

ölçüde olgunlaşmış ve kısmen de sertleşerek odunlaşmaya<br />

yönelmiş olmaları ile farklılık gösterir. Bu çelikler büyüme<br />

mevsiminin sonlarına doğru sürgünler kısmen olgunlaştığında<br />

alınır, genellikle Ağustos ayı ve Eylül başları en uygun zamandır.<br />

Odunsu çelikler ile çoğaltılabilen başlıca türler: Rhododendron<br />

(Orman gülleri), Pittosporum, Camelia, Azela, Prunus<br />

laurecerasus (Laz kirazı), Taxus (porsuk), Cryptomeria, Juniperus<br />

(ardıç) gibi toksanlara uygulanır. Çelikler Ağustos-Eylül de genç<br />

ağaçlardan alınır. Ağaç yaşlı ise bunların alt dallarından<br />

seçilebilir. Boyları 7-15 cm olabilir. Odun çelikleriyle yapılacak<br />

üretimde, yaşını doldurmuş, odunlaşmış sürgünlerden ilk baharda<br />

alınan çelikler kullanılır.<br />

Sert (odun) çelikleri ise bir yaşında tamamen olgunlaşmış ve<br />

odunlaşmış sürgünlerden elde edilir. Sert çelik kullanımı daha çok<br />

kışın yapraklarını döken türlerle iğne yapraklılarda kullanılır.<br />

Çeliklerde köklenmenin hızlı olması için çelikler köklenme<br />

yastıklarına dikilmeden önce köklenmeyi uyarıcı hormona<br />

batırılırlar. Böylece köklenme daha kısa zamanda olduğu gibi<br />

köklü çelik sayısı da artar. Çelikler kök oluşturmaları için perlit<br />

veya temiz dişli kum bulunan yastıklara dikilir. Çeliklerin üzerine<br />

sisleme şeklinde su püskürterek nemli kalmaları sağlanır.<br />

Köklenen çelikler, küçük torbalara veya fincan saksılara<br />

aktarılarak gölgeli ortamlara taşınırlar. Burada kültürel işlemler<br />

uygulanan bitkiler daha sonra süs bitkisi fidanı olarak büyütme<br />

yerlerine alınır ve yeterli gelişme ve form sağlandıktan sonra<br />

satışa sunulurlar.<br />

Kök Çelikleri : Bu metot, kök sürgünü verebilen bitkilerde<br />

uygulanır. Kök çeliği, yeni kökler ve sürgünler oluşturabilen etli<br />

veya odunsu köklerden alınan parçalardır. Fidanlardan, yaprak<br />

dökümünden sonra kök çelikleri alınır. Çelikler, 2.5-5 cm<br />

uzunluğunda üst kısımları düz, alt kısımları ise eğik olacak<br />

şekilde kesilirler. Kök çeliklerinin bitki köklerinin depo maddeleri<br />

26


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

yönünden zengin olduğu dinlenme döneminde alınması başarıyı<br />

arttırır. Hazırlanan çelikler köklendirme ortamına yatay veya<br />

dikey olarak dikilebilirler. Yatay dikimde, çelikler köklendirme<br />

ortamına yatırılıp üzerleri ortam ile kapatılarak sulanırlar. Dikey<br />

olarak yapılan dikimde, çeliğin üst yüzeyi ortam ile aynı seviyede<br />

olacak şekilde köklendirme ortamına gömülür. Daha sonra<br />

üzerleri 1.5-2 cm kalınlıkta kum ile kapatılıp sulanır. Üretim<br />

ortamlarının cam veya plastik ile kapatılması yarar sağlar. Kök<br />

çelikleriyle üretilen iç mekan süs bitkilerine örnek olarak; Salon<br />

eğreltisi (Nephrolepis exeltata) ve Yumru Begonya (Begonia<br />

tuberhybrida) verilebilir. Bahçe bitkilerinden Alev çiçeği (Phylox<br />

sp.), Gaylardia (Gaillardia sp.), Manisa lalesi (Anemone sp.)<br />

Ailanthus (Kokarağaç), Aesculus (at kestanesi), Albizzia (pasa<br />

bıyığı), Calycanthus (Kadeh çiçeği), Cydonia japonica (süs<br />

ayvası), Daphne, Dex (Papaz külahı, Lagerstromia (Oya ağacı),<br />

Rhododendron (Orman gülü), Rhus (Sumak), Robinia (Yalancı<br />

akasya), Sringa (leylak), Wisteria (M Başlıca türler: Ailanthus<br />

(Kokarağaç), Aesculus (at kestanesi), Albizzia (pasa bıyığı),<br />

Calycanthus (Kadeh çiçeği), Cydonia japonica (süs ayvası),<br />

Daphne, Dex (Papaz külahı, Lagerstromia (Oya ağacı),<br />

Rhododendron (Orman gülü), Rhus (Sumak), Robinia (Yalancı<br />

akasya), Syringa (leylak), Wisteria (Mor salkım)... kök<br />

çelikleriyle üretilebilir.<br />

Kökten alınan çeliklerin boyları, gevrek yapıda olanlarda 3-<br />

5 cm, etli yapıda olanlarda ise 5-8 cm. dir.<br />

Stolon uçlarıyla çoğaltma : Bu yöntem, stolon (toprak üstü<br />

sürünücü gövdesi) oluşturabilen bitki türlerinde uygulanır.<br />

Bitkinin uç kısmında genç bitki taşıyan stolonlar kesilerek ana<br />

bitkiden ayrılır ve içinde köklendirme ortamı, bulunan saksılara<br />

dikilir. Nem kaybını önlemek amacıyla saksıların üzerleri plastik<br />

örtüyle örtülmelidir. Ayrıca, genç bitkiler direkt güneş<br />

ışınlarından korunmalı ve köklendirme ortamının kurumamasına<br />

özen gösterilmelidir. 18-2I°C arasında sıcaklık sağlandığında türe<br />

göre değişmekle beraber yaklaşık 10 gün içinde köklenme<br />

görülür. Köklenmeden sonra bitkinin üzerindeki plastik örtü<br />

27


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

kaldırılıp bitkiler daha ışıklı ve serin bir yere alınabilir. Bu<br />

yöntemle üretilen iç mekan süs bitkilerine örnek olarak, Salon<br />

Eğreltisi (Nephrolopis exeltata), Kurdela (Chloropytum<br />

comosum) verilebilir.<br />

Daldırma ile çoğaltma : Çelikleri kolaylıkla köklenemeyen<br />

bitkilerde ve küçük çaplı üretimlerde bitkinin herhangi bir dalının<br />

ana gövdeden ayrılmadan toprak içinde köklendirilmesine<br />

"daldırma ile üretim" denir. Daldırma yapılacak bitkinin dalları<br />

esnek ve kıvrılabilir nitelikte olmalıdır, iyi bir kök oluşumu için<br />

sürekli neme, iyi bir havalanmaya ve köklenme bölgesinde bitki<br />

türüne göre değişen optimum sıcaklık seviyesine ihtiyaç vardır.<br />

Adi daldırmada gövdenin alt kısmındaki bir dal yay şeklinde<br />

kıvrılarak toprağa gömülür ve ucu topraktan çıkarılır. Bu tip<br />

daldırma daha çok dış mekan bitkileri için söz konusudur. Daha<br />

önce, toprak içinde kalacak olan bir gözün hemen altından bir<br />

çentik açmak suretiyle köklenme teşvik edilir. Ayrıca, dalın<br />

gövdeye kadar olan bütün gözleri köreltilir. Açılan çentikten<br />

köklenme olduğunda, kesilerek ana bitkiden ayrılan köklü çelik<br />

ayrı bir yere dikilir. Uzun sürgünlere sahip bitkilerde sürgün<br />

birkaç kez toprağa kavisli olarak daldılırsa buna "yılankavi<br />

daldırma" denir. Adi daldırma uygulanacak bitkilere örnek olarak<br />

Zakkum (Nerium oleander), Altın çanak (J'brsythia intermedia),<br />

Leylak (Syringa vulgaris), bitkileri verilebilir.<br />

Hava daldırma yöntemi uygulanan iç mekan süs bitkilerine<br />

örnek olarak; Difenbahya (Dieffenbahchia spp.) Kardeş kanı<br />

(Dracaena derememis) ve Kauçuk (Mcus elastica) verilebilir.<br />

Ayırma ile çoğaltma : Bu yöntem genellikle küçük çaplı<br />

üretimlerde kullanılır. Kökleri kazık kök yapısında olmayan,<br />

birden fazla sürgün oluşturan iç ve dış mekan süs bitkileri bu<br />

yöntemle üretilebilir. Ayırma için en uygun zaman ilkbahar ve<br />

sonbahar aylarıdır. Bu zamanlarda bitki, tüm kök kitlesiyle<br />

birlikte saksıdan veya topraktan çıkarılır. Kök kitlesine hafifçe<br />

vurularak kök etrafındaki toprağın dökülmesi sağlanır. Bu sırada<br />

bazı bitkilerde yeni sürgünler toprağın silkelenmesi ile birlikte<br />

28


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

ana bitkiden ayrılır. Kendiliğinden ayrılmayan sürgünler ise steril<br />

bir bıçakla, her parçada en az bir sürgün ve yeterince kök<br />

bulunacak şekilde kesilir. Uzun olan kökler kısaltılır ve köklü<br />

sürgünler hemen saksılar içindeki harca dikilirler.<br />

Toprakaltı organlarla çoğaltma : Bu organlar, aslında<br />

gıda maddesi depo etmek üzere oluşmuş bitki kısımlarıdır.<br />

Bunlara sahip olan bitkiler çok yıllık olup, sürgünleri büyüme<br />

mevsimi sonunda ölmesine karşın toprak altı organları canlı kalır.<br />

Bu organlar, ertesi yıl yeni sürgünler oluşturmak üzere<br />

tomurcuklanırlar. Yani, bunların görevi vejetatif yolla üremeyi<br />

sağlamaktır. Soğan; yaprak pullarından oluşmuştur Soğanla ve<br />

soğan yavruları ile üretilen iç mekan süs bitkilerine örnek olarak<br />

Klivya (Clivia miniata), Şövalye yıldızı (Hippeastrum vittatum),<br />

dış mekan süs bitkilerine Lale (Tulipa sp.), Sümbül (Hyacmthus<br />

sp.), Zambak (Lilium sp.), verilebilir.<br />

Tipik kök özelliğinde olan yumru kökler, gerçek<br />

yumrulardan, üzerlerinde boğum ve boğum aralan bulunmasıyla<br />

ayrılırlar. Yumru köklerle üretilen iç mekan süs bitkilerine örnek<br />

olarak Yumru begonya (Regoma tiiberhybrida), Siklamen<br />

(Cyclamen persicum), Yıldız (Dahlia sp.) verilebilir.<br />

Soğanımsı gövdeler (korm); Gövde ekseninin kuru pul<br />

benzeri yapraklarla kaplanmış dip kısmıdır. Yaprak pullarından<br />

oluşmuş soğanın aksine korm, boğum ve boğum araları ile iyice<br />

belirgin yekpare bir gövde yapısındadır. Korm, hacminin büyük<br />

bir kısmı paranşim hücrelerinden ibaret depo dokusudur. O yıl<br />

çiçek veren korm çürürken, üzerinde yeni korm ve bunlar<br />

arasında çok sayıda kormel oluşturur. Bunlar üretimde kullanılır.<br />

Kormlu bitkilere örnek olarak Glayöl (Gladiolus sp.), Safran<br />

(Crocus sp.) Kayısı çiçeği (Freesia sp.), verilebilir.<br />

Yumru; yedek besin maddelerinin depolanması nedeniyle<br />

genişleşmiş olan toprakaltı gövdesinin uç kısmıdır. Kesitlerinde<br />

boğum ve boğum araları yoktur, epidermis bütündür ve hemen<br />

her yönden kök sürme yeteneğindedir. Caladium (Caladium<br />

bicolor) yumru ile çoğaltılmaktadır. Ana yumru her parçada bir<br />

göz olacak şekilde parçalara bölünerek ayrı ayrı dikilir.<br />

29


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

Rizom; toprakaltında büyüyen yatay bir gövdedir. Bitkinin<br />

ana ekseni olup alt yüzünden kök verir; toprağın üstüne doğru<br />

yaprak ve çiçek sürgünleri oluşturur. Rizom değişik formlarda<br />

olabilir, üzerinde daima boğum ve boğum araları bulunur. Süsen<br />

(Iris spp.), Kala (Çala spp.) rizom ile çoğaltılan bitkilerdir.<br />

Rizomlu bitkiler her parçada bir göz olacak şekilde parçalara<br />

ayrılarak çoğaltılırlar.<br />

Doku kültürü ile çoğaltma : Doku kültüründe bitkilerin<br />

değişik organlarından alınan çok küçük parçacıklar (explant) steril<br />

koşullarda ve özel olarak hazırlanmış büyüme ortamlarında<br />

yetiştirilir ve tekrar tam bitki olarak geliştirilirler, "in vitro" yapay<br />

koşullarda tüpler içinde anlamına gelmektedir. Bu yöntem,<br />

kullanılan bitki organlarına göre meristem, kallus (yara dokusu),<br />

anter, polen, embriyo, hücre ve protoplazma kültürü olarak<br />

isimler alır. in vitro kültürünün diğer vejetatif üretim<br />

yöntemlerinden üstün yönleri;<br />

Hastalıklardan ari bitki kazanma ve varlığını sürdürme,<br />

Çok sayıda, homojen ve kısa sürede bitki üretimi,<br />

Diğer yöntemlerle üretimi zor olan bitkilerin üretimi,<br />

<br />

<br />

Az sayıdaki anaçla çok sayıda üretim,<br />

Yıl boyu üretim.<br />

Anaç bitki yetiştiren işletmelerin mutlaka bir doku kültürü<br />

laboratuarına sahip olmaları gerekir. Ülkemizde doku kültürü ile<br />

anaç bitki yetiştiren işletmelerin sayısı ve kapasiteleri yeterli<br />

olmadığından anaç bitkiler yurt dışından ithal yoluyla gelmekte,<br />

bu da büyük döviz kaybına yol açmaktadır. Bugüne kadar pek çok<br />

bitkide in vitro ile üretim başarılmıştır ve bu bitkilerin sayıları<br />

giderek artmaktadır. in vitro ile üretimi yapılan iç mekan süs<br />

bitkileri ve bitki kısımları çizelgede verilmiştir.<br />

Çizelge 8. in vitro ile Üretimi Yapılan İç Mekan Süs Bitkileri<br />

Bitki Kısımları<br />

İç Mekan Süs Bitkileri<br />

Meristem, Sürgün ucu Orkide, Açelya, Karanfil, Krizantem<br />

Koltukalti tomurcuk Bromeliadlar, Orkide, Dracena<br />

30


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

Bitki Kısımları<br />

İç Mekan Süs Bitkileri<br />

Tohum, Embriyo<br />

Atatürk Çiçeği, Orkide<br />

Yaprak parçaları<br />

Begonya, Crassulali<br />

Yaprak sapı<br />

Begonya, Afrika Menekşesi<br />

Çiçek sapı<br />

Çarkıfelek, Begonya, Orkide<br />

Rizom parçaları<br />

Eğreltiler<br />

Soğan pullan, Soğan tablası Zambak, Lale<br />

Yumru dokusu<br />

Tavşan Kulağı<br />

Yaprak çelikleri ile çoğaltma : Yaprak çelikleri, üretim<br />

için uygun sürgün veya gövdeye sahip olmayan geniş ayalı ve<br />

köklenme kabiliyetinde yapraklara sahip olan süs bitkilerinde<br />

uygulanır. Üretimde kullanılan yaprağın göz bulundurup<br />

bulundurmamasına göre yaprak çelikleriyle üretim iki kısımda<br />

incelenir.<br />

a) Gözlü yaprak çelikleri: Gözlü yaprak çeliği bir yaprak<br />

ayası, yaprak sapı ve üzerinde göz bulunan kısa bir dal<br />

parçasından oluşur. Normal yaprak çeliği olarak köklendiği halde<br />

sürgün oluşturamayan türlerde gözlü yaprak çeliği<br />

kullanılmaktadır. Kamelya (Camellia japonica) ve Kauçuk (Fucus<br />

elastica) gözlü yaprak çeliğiyle üretilen iç mekan süs bitkilerine<br />

örnek olarak verilebilir. Geniş yaprak ayasına sahip olan türlerde<br />

yapraklardan aşırı nem kaybını azaltmak amacıyla, yaprak hum<br />

şeklinde kıvrılarak iple bağlanabileceği gibi, ayanın bir kısmı<br />

kesilerek küçültme yoluna da gidilebilir. Ancak yaprakların oksin<br />

üreterek köklenmeyi teşvik ettiği göz önünde bulundurularak<br />

fazla miktarda yaprak küçültülmemelidir. Diffenbachia gibi<br />

sağlam ve kalın gövdeli bitkilerde yapraksız gözlü gövde çelikleri<br />

kullanılmaktadır. Her parçada bir göz bulunacak şekilde kesilen<br />

çelikler köklendirme ortamına, göz toprak yüzeyinden 1-1.5 cm<br />

yukarıda kalacak şekilde yatay olarak yerleştirilir. Çeliklerin<br />

kesim yüzeylerinin dikim öncesi eritilmiş parafinle sıvanması ya<br />

da odun kömürü tozuna batırılması çürümeyi önleyeceğinden<br />

yararlıdır. Yapraklı çeliklerin üzerine, nem kaybına karşı sisleme<br />

31


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

yapılır. Yapraklı çeliklerin köklenmeleri için ışık bulunmalıdır.<br />

Sıcaklık da köklenme üzerine direkt etkili çevre faktörlerinden<br />

biridir. Çelik yastıklarında (çelik dikiminin yapıldığı, içinde<br />

köklendirme ortamı bulunan üretim birimleri) gündüz 21-27°C ve<br />

gece 16-21°C'lik sıcaklık birçok süs bitkisinde köklenme için<br />

yeterli olmaktadır.<br />

b) Gözsüz yaprak çelikleri: Gözsüz yaprak çelikleriyle<br />

üretim iki şekilde yapılır: Birinci şekilde, yaprak çeliği yaprak<br />

ayası ve sapıyla beraber alınır ve sapın uç kısmı köklendirme<br />

ortamına dikilir. Örnek olarak Afrika Menekşesi (Saintpaulia<br />

ionantha) verilebilir. Orta olgunlukta bir yaprak steril ve keskin<br />

bir bıçakla, sapıyla birlikte kesilir Yaprak sapının uzun olması<br />

istenir. Çünkü, sapta çürüme olduğunda, çürüyen uç kısım<br />

kesilerek yaprak tekrar üretimde kullanılabilir. Ayrıca yaprak<br />

çeliği, yeni oluşacak bireye gölge yapmaması için köklendirme<br />

ortamına eğik olarak dikilmelidir. Gözsüz yaprak çelikleriyle<br />

üretimde kullanılan ikinci şekilde ise yaprağın yalnız ayası<br />

kullanılır. Begonia rex'e has olan bu yöntemde yaprak ayasından<br />

değişik şekillerde yararlanılmaktadır. Olgun yaprak, sapıyla<br />

beraber alınır. Yaprak damarları görülecek şekilde ters çevrilir.<br />

Damarlar, kesişme yerlerinden steril bir jiletle çizilir. Çizilen<br />

kısım nemli köklendirme ortamı üzerine gelecek şekilde yatırılır.<br />

Yaprak sapı da ortama gömülür Yaprağın üzerine birkaç küçük<br />

taş parçası konularak ortama temas sağlanır. Ortam sıcaklığı 21 -<br />

28°C olduğunda 3-4 hafta içinde kesilen damar yerlerinden yeni<br />

küçük bitkiler oluşur.<br />

Yaprağı ana damarı boyunca parçalara ayırarak : Yaprak,<br />

ana damar boyunca 2-3 cm 2 büyüklüğünde parçalara ayrılır. Bu<br />

parçalar yüzeysel şekilde köklendirme ortamı içerisine daldırılır<br />

veya yatırılır.<br />

Yaprakların enine parçaları kesilmesi : Bu yöntemde<br />

yapraklar enine parçalara kesilir. Kesilen parçaların, yaprak<br />

üzerinde bulundukları duruma göre alt ve üst kısımların<br />

karıştırılmamasına özen gösterilmelidir. Paşa kılıcı (Sansevieria<br />

trifasciatd) gibi uzun yapraklı salon bitkilerinde de bu yöntem<br />

kullanılır. Orta olgunlukta bir yaprak alınır. 7.5-10 cm<br />

32


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

uzunluğunda enine parçalara bölünür. Elde edilen parçalar<br />

uzunluklarının yarısına veya dörtte üçüne kadar köklendirme<br />

ortamına gömülürler. Kesim sırasında, kesilen parçaların üst ve<br />

alt kısımlarının karışmasını önlemek amacıyla çeliklerin alt<br />

tarafına bir çentik atılır. Çentikli olan kısım ortama gömülür.<br />

Aşı ile Çoğaltma : Aşı ile çoğaltma tekniği çoğaltılması<br />

istenilen bitkinin bir parçasını anaç olarak kullanacağımız başka<br />

bir bitki ile kaynaştırarak tek bir bitki olarak geliştirme tekniğidir.<br />

Bitkinin toprak üstü kısmını yani gövde ve dalları oluşturacak<br />

kısma kalem veya göz denir. Bunlardan kalem üzerinde birkaç<br />

uyur göz bulunan dal parçasıdır. Bu parçanın göz olarak alınması<br />

halinde tek bir gözden oluşan bir parça söz konusudur. Yeni<br />

bitkinin kök kısmını oluşturacak olan aşı kısmına ise anaç denir.<br />

Aşılama yöntemleri kalem aşıları ve göz aşılarıdır. Türlere göre<br />

aşılamada başarı alanları çok farklılık gösterir.<br />

Üzerinde birkaç tomurcuk bulunan ve kalem adı verilen bir<br />

parçanın kullanılarak yapılan aşı çeşidine kalem aşıları denir.<br />

Kalem aşıları daha çok iğne yapraklı bitkilerde değerli<br />

varyetelerin çoğaltılmasında kullanılır. Bir çok kalem aşısı<br />

metodu vardır. Üzerinde bir göz veya tomurcuk bulunan küçük<br />

bir kabuk parçasından alınan bir kalem kullanılarak yapılan<br />

aşılama yöntemine göz aşısı denir. Bu yöntemle bir bireyden çok<br />

sayıda göz alma olanağı vardır. Bu nedenle göz aşısı metodu<br />

kıymetli bitkilerin ve güllerin üretilmesinde ekonomik ve amatör<br />

yetiştiricilerinde kolaylıkla uygulanabileceği aşı yöntemidir.<br />

Göz aşıları da sürgün göz aşıları ve durgun göz aşıları olmak<br />

üzere 2 çeşittir. Sürgün göz aşılarında anaca yerleştirilen göz o yıl<br />

içinde sürgün verir. Genelde Nisan- Mayıs aylarında yapılan<br />

aşılardır. Durgun göz aşılarında ise gözler o yıl uyur halde kalırlar<br />

ve ancak ertesi yıl sürerler. Haziran – Temmuz - Ağustos ve Eylül<br />

aylarında durgun göz aşısı yapılır. Güllerde durgun göz aşısının<br />

yapım aşamaları şöyledir: Kışları çok sert geçmeyen yerlerde az<br />

sayıdaki çöğürler sürgün göz aşıları ile aşılanabilir. Ancak en<br />

uygun aşı durgun göz aşısıdır. Durgun göz aşısı teorik olarak<br />

Temmuzun ikinci yarısından itibaren yapılabilirse de hem<br />

33


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

şaşırtılan çöğürlerde hem de o yılın çöğürlerinde Ağustos sonunda<br />

yapılması pratik açıdan daha uygundur. Anaçta aşı bıçağıyla T<br />

şeklinde çizik açılır ve kabuk hafifçe kaldırılır. Kalemden aşı<br />

bıçağı ile göz (Yaprak sapı ile birlikte) çıkarılır. Çıkarılan göz<br />

anaçta bulunan T şeklindeki bölgeye yukarıdan aşağıya doğru<br />

itilerek yerleştirilir. Daha sonra aşı yeri düzgün bir şekilde aşı<br />

bağı ile bağlanır.<br />

3. İÇ MEKAN SÜS BİTKİLERİ<br />

Günümüzde hızlı kentleşme insanları yeşile hasret<br />

bırakmıştır. Şehirde yaşayan insanlar nereye baksa binalar, yollar<br />

ve arabalar gibi şeyleri görmektedirler. Çevrelerinde yeşil görme<br />

isteği, insanlarda saksılı süs bitkilerini odalarında veya<br />

salonlarında yetiştirme arzusunu doğurmuştur. Böylelikle saksılı<br />

süs bitkilerinin talebi ve satışı çok artmıştır. Bunun sonucu olarak<br />

da çöllerde, tropik bölgelerde, ormanlarda ve hatta su bitkilerinde<br />

doğal olarak yaşayan pek çok bitki saksı bitkisi olarak<br />

yetiştirilmeye başlanmıştır.<br />

Çeşitli saksı, kap ve kasalarda iyi yetişen ve salon, vitrin,<br />

oda, koridor gibi kapalı mekanlarda yeşil bir mekan oluşturmak<br />

için kullanılan, doğal çiçek ve yaprak güzelliğini ömrünün sonuna<br />

kadar muhafaza eden çiçek türlerine saksı bitkileri denir. Güzel<br />

yapraklı, çiçekli, meyveli odunsu bodur çalı ve sarıcılı bitkiler;<br />

çok ve tek yıllık otsu bitkiler, soğanlı, yumrulu ve rizomlu bitkiler<br />

saksı çiçeği olarak kullanılır. Saksı çiçekleri genelde kontrollü<br />

sera şartlarında çoğaltılır. Büyütülür ve saksı ile birlikte satışa arz<br />

edilir. Daha sonra saksı çiçekleri kullanımı sera, salon, oda gibi<br />

kapalı; balkon, teras gibi yarı açık; avlu, meydan, havuz başı, yol<br />

kenarı gibi tam açık alanlarda yapılır.<br />

3.1. İç Mekan Bitkilerinin Genel Durumu<br />

Türkiye’de yaklaşık 300 dekar üretim sahasından 3-4<br />

milyon civarında saksılı süs bitkisi üretilmektedir. Bu bitkilerin<br />

tahmini değeri 6-7 milyon dolar civarındadır. Türkiye’de saksılı<br />

salon bitkileri üretimi Marmara Bölgesinde özellikle Yalova ve<br />

34


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

civarında yoğunlaşmıştır. Yalova’nın toplam üretim alanı 155<br />

dekar olup Türkiye üretim alanının %60’ını oluşturmaktadır.<br />

Saksılı bitki üreten işletmeler kullandıkları saksı toprağının<br />

(torf) tamamını ve üretim materyali olarak kullandıkları tohum,<br />

fide ve çiçeklerin büyük bölümünü ithal etmektedirler. Tohum<br />

ekme ve gübreleme işlemlerinde teknoloji kullanmaktadırlar.<br />

Saksı çiçeği üreten işletmelerin, diğer süs bitkilerinden farkı<br />

ilk yatırım masraflarının fazla oluşu, uygun ısıtma sistemlerini<br />

gerektirmesi, büyük pazarlara yakın ve ulaşımın kolay olduğu<br />

yerlerde gelişmesi gibi özelliklerdir.<br />

3.2. İç Mekan Bitkilerinin Gruplandırılması<br />

İç mekan bitkilerini gösterişli çiçeklerine göre, dekoratif<br />

yapraklarına göre, etsi gövde yapılarına göre gruplandırabiliriz.<br />

1. Gösterişli çiçekleri için yetiştirilenler,<br />

2. Gösterişli yaprakları için yetiştirilenler<br />

3. Sukulent (Etli gövdeliler) ve kaktüsler<br />

Çizelge 9. Gösterişli Çiçekleri İçin Yetiştirilenler<br />

Latince Adı<br />

Türkçe Adı<br />

Bouganvilla glabra Gelin Duvağı, Rodos Gülü<br />

Camellia japonica Nois Kamelya<br />

Cylamen persicum Siklamen<br />

Euphorbia pulcherrima Atatürk Çiçeği, Ponsetya<br />

Fuchsia xhybridus Küpe<br />

Hibiscus Rosa sinensis Çin Gülü<br />

Hydrongea macrophylla Ortanca<br />

Lantana camara L. Mine<br />

Lilium longiflorum Paskalya Zambağı<br />

Pelergonium x hortorum Sardunya<br />

Primula malacoides Onbiray, Çuha Çiçeği<br />

Rhododendron xhortorum Açelya<br />

Saintpaulia ionantha Wandl Afrika Menekşesi<br />

Senecio xhybridus D.C. Çiçekçi Sineryası<br />

Sinningia speciosa Hier Gloksinya<br />

35


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

Bu çiçekler genel olarak direk güneş almayan bol ışıklı,<br />

serin ve az nemli yeri severler.<br />

Çizelge 10. Gösterişli Yaprakları İçin Yetiştirilen Önemli İç<br />

Mekan Bitkileri<br />

Latince Adı<br />

Türkçe Adı<br />

Agave L.<br />

Agave<br />

Agleonema Schoott<br />

Çin Herdemyeşil<br />

Aechema<br />

Açmeya<br />

Aphelandra sqarrosa<br />

Afelandra<br />

Araucaria juss<br />

Arokarya<br />

Asparagus L<br />

Kuşkonmazlar<br />

Cissus D.C.<br />

Frenk Asması<br />

Clivia Lindl.<br />

Kafir Zambağı<br />

Codraeum juss.<br />

Kroton<br />

Collina elegans Liebm. Meksika Palmiyesi<br />

Dieffenbachia schott<br />

Difenbahya<br />

Dracaena L.<br />

Ejder Kanı<br />

Ficus L<br />

Kauçuk<br />

Fittonia coeum<br />

Fitonya<br />

Hoya cornosa R.Br<br />

Mum Çiçeği<br />

Hedera L.<br />

Kaya Sarmaşığı<br />

Maranta spp<br />

Dua Çiçeği<br />

Nephrolepis<br />

Aşk Merdiveni<br />

Monstera schoott<br />

Deve Tabanı<br />

Philodendron schoott<br />

Salon Sarmaşığı<br />

Sansevieria Thunb<br />

Peygamber Kılıcı<br />

Spathyphillum<br />

Barış Çiçeği<br />

Vriesea Lindl.<br />

Virisya<br />

Zantedeschia spreng<br />

Kala<br />

Çizelge 11. Sukulent (Etli Gövdeliler) ve Kaktüsler<br />

Aenium arboreum<br />

Echeveria harmsii<br />

Aenium tabulaeforme<br />

Echeveria setosa<br />

Agave americana<br />

Echinococtus grusonii<br />

36


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

Aloe filifera<br />

Aloe humilis<br />

Aloe oristata<br />

Aloe variegata<br />

Astrophytum capricorne<br />

Bryophyllum tubiflorum<br />

Cereus peruvianus<br />

Ceropegia woodii<br />

Crassula argentea<br />

Crassula falcata<br />

Crassula perforata<br />

Echeveria glavea<br />

Euphorbia triucalli<br />

Faucaria tigrina<br />

Ferocactus latispinus<br />

Gasteria verrucosa<br />

Lithops fulleri<br />

Lobivia aurea<br />

Mammillaria bocasana<br />

Notocactus ottonis<br />

Opuntia bergeriana<br />

Rebutia miniscula<br />

Sedum acre<br />

Sempervivum tectorum<br />

Senecio rowleyanus<br />

3.3. İç Mekan Bitkilerinin Genel İstekleri<br />

İç mekan bitkileri doğal olarak farklı iklim şartlarında<br />

yetişmektedirler. Bu bölgelerden getirilerek üretimi yapılan<br />

bitkiler, anavatanlarındaki iklim ve toprak şartlarına ihtiyaç<br />

duyarlar. Bu nedenle birçok saksı bitkisi türünün sıcaklık, toprakatmosfer<br />

nemi, toprak yapısı, bitki besin elementi ve ışık istekleri<br />

birbirinden farklıdır.<br />

Işık İstekleri<br />

Bilhassa gösterişli yaprakları için yetiştirilen çiçeklerin çoğu<br />

tropik kökenlidir. En iyi 11.000-33.000 lükslük ışıkta (Parlak yaz<br />

günlerinde 11.000 lüks, tam bulutlu kış günlerinde 5500 lüks)<br />

yetişirler. Bu nedenle yazın seralarda mutlaka gölgelendirme<br />

yapılmalıdır. Kaktüsler ve etli gövdeli bitkiler için ise başka bir<br />

sera ayrılır. Yöreye göre yarı gölgeleme yapılır yada gölgeleme<br />

yapılmaz. Çiçekler seradaki yüksek ışık şiddetinden ev ve<br />

salonlardaki düşük ışık şiddetine taşındıklarında, yapraklar hızla<br />

klorofil kaybeder ve sonrada yaprak döker. Bu nedenle bitkiler<br />

seradan çıkarılmadan önce düşük ışık şartlarına kademeli olarak<br />

alıştırılmalıdır. İç mekan bitkileri uzun süre direk güneş ışığı alan<br />

pencere önüne konulmalı, yerleri fazlaca değiştirilmemelidir.<br />

37


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

Ancak haftada bir 45 0 açıyla sürekli aynı yöne doğru<br />

döndürülmeli ve böylece düzgün taç oluşumu sağlanmalıdır.<br />

Güneş Seven Bitkiler<br />

Scaevola saligna, mavi papatya, labularia maritima,<br />

dukatenblume, eisbegonie, mine çiçeği, kırmızı adaçayı,<br />

sardunya, kadife çiçeği, sanvitalia procumbens, kapringelblume,<br />

ageratum houstonianum, veronika, büyük papatya, çanta çiçeği,<br />

petunya, yaz karanfili, Afrika kadifeçiçeği, surfinia-petunie,<br />

heliotropium, verbana hybriden, yaban gülü, süs tütünü.<br />

Yarı gölge seven bitkiler: Edellieschen, eisbegonie, begonya,<br />

küpe çiçeği, sardunya, katmerli begonya, ageratum houstonianum,<br />

veronika, çanta çiçeği, petunya, adaçayı, heliotropium.<br />

Gölge seven bitkiler: Edellieschen, begonya, küpe çiçeği.<br />

En bilinen fıçı bitkileri: Begonvil, brugmansia/datura, küpe çiçeği<br />

ağacı, ortanca, canna indica, erythrina, defne, zakkum, çarkıfelek<br />

çiçeği, yaban gülü, çalı papatya, limon ağacı, portakal ağacı.<br />

Sıcaklık<br />

Saksı bitkilerinin büyük bir çoğunluğunun yetişmesi için<br />

gerekli gece sıcaklığı 21 0 C, gündüz sıcaklığı 24-26 0 C dir. Bu<br />

türler uzun süre 15 0 C de tutulabilirler, ancak büyüme yavaşlar<br />

veya durur. 5 0 C altındaki sıcaklıklarda bir çok tür zarar görür.<br />

Buna karşılık çok yüksek gece sıcaklığında ise bitkiler hafif soluk<br />

renkli olur. Ayrıca Sıklamen, Primula gibi bitkiler ise 13-15 0 C<br />

sıcaklık isterler. Bu nedenle düşük sıcaklık isteyenleri daha çok<br />

bahar ve kış aylarında yetiştirmek daha uygun olacaktır.<br />

38


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

Nem<br />

İç mekan süs bitkilerinin iyi gelişebilmeleri için %70-80<br />

oranında nispi neme ihtiyaç vardır. Sera iyi gölgelenmişse yalnız<br />

sera tabanını ıslak tutmak yeterlidir. Sisleme ile rutubetin<br />

artırılmasına gerek yoktur. Normal ışık ve sıcaklık şartlarında,<br />

yeterli sulama ile bitkiler düşük nemlerde iyi yetişir. Yalnız sera<br />

nispi neminin %40’ın altına düşmemesi gerekir. Nispi nemin çok<br />

yüksek olması ise mildiyo ve diğer yaprak hastalıklarının<br />

gelişmesine neden olur. Sera içerisinde hava sirkülasyonu<br />

sağlanması ve koruyucu ilaçlarla bu hastalıklar önlenebilir.<br />

Toprak<br />

İç mekan süs bitkilerinin büyük bir çoğunluğu organik<br />

maddece zengin toprak karışımlarını tercih ederler. 3 kısım turba<br />

(torf), 1 kısım perlit, bir kısım kum, 1-2 kısım vermükilit<br />

karışımları kullanılır. Torf yerine çürümüş yaprak, hızar tozu,<br />

pirinç kavuzu gibi organik maddelerde kullanılabilir. Kaktüs ve<br />

diğer etsi gövdeliler için karışımda 2 veya 3 kısım kum, 1 kısım<br />

turba karışımı kullanılır. Bu karışımların pH’sı 5,5- 6,5 arasında,<br />

süzek ve aynı zamanda kök bölgesinde uzun süre nemi muhafaza<br />

edebilen, dengeli besin elementleri içeren yapıda olması gerekir.<br />

Besin Elementleri<br />

Gübreleme genel olarak 1-2 haftada bir sulama suyu ile<br />

birlikte sıvı olarak uygulanır. NPK’nın 30-20-10 formülleri 400<br />

litre suya 500 g hesap edilir. Ayrıca dengeli besin elementleri<br />

alımı için özel hazırlanmış, mikro elementleri de içeren yaprak<br />

gübreleri, bitki isteğine göre hazırlanarak yapraklardan<br />

verilmelidir.<br />

Su Kalitesi<br />

İyi bir sulama suyunun toplam tuzluluk miktarı Ec=0.75<br />

mm hos/cm den az olmalıdır. Eğer sulama suyu tuzlu ise mutlaka<br />

arıtılmalıdır. Ancak bor iyonları 0,55 ppm’den fazla ise, bu su<br />

saksı bitkilerinde kullanılamaz. Ayrıca saksı bitkileri yağmur<br />

suyundan hoşlanırlar. Klorlanan şehir sularıyla sulama<br />

39


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

yapıldığında, yoğun klor bitkiye zarar verir. Sulama genel olarak<br />

bitkilerin toprak nem isteği göz önünde bulundurularak yapılmalı,<br />

büyüme mevsiminde daha çok, dinlenme döneminde ise daha az<br />

su verilmelidir. Salon gibi yerlere konulan saksı bitkilerinde<br />

büyüme daha yavaş olduğundan sulama azaltılmalı, saksı toprağı<br />

doyma veya solma noktasına getirilmemeli, bunun için az ve sık<br />

aralıklarla sulanmalıdır.<br />

Karbondioksit<br />

Kış aylarında sera sıcaklığı gündüz 21-30 0 C arasında ise bol<br />

güneş ışığında 1000 ppm’e kadar sera atmosferine CO 2 verilebilir.<br />

Atmosferdeki normal CO 2 miktarı ise 300 ppm civarındadır.<br />

İç mekan süs bitkileri genellikle ılık-sıcak ve nemli<br />

ortamlarda yetişirler. Çoğunluğu tropikal bitkiler olduğu için<br />

soğuk karanlık ve havasız ortamlarda çabuk bozulurlar. Isıtma<br />

sistemleri olan seralarda veya sıcaklığın uygun olduğu yaz<br />

aylarında yetiştirilebilirler. Bu nedenlerle yetiştirme özellikleri<br />

diğer süs bitkilerinden farklılık gösterir. Türleri arası ekolojik<br />

istekleri de birbirlerinden farklı olduğundan üretimde, istekleri<br />

birbirine benzeyen bitkiler 2-3 grupta toplanarak 2-3 aynı sera<br />

veya bölümlerinde yetiştirilirler. Bu sera veya bölümlerindeki<br />

bitki guruplarının isteklerine göre çevre şartları düzenlenir.<br />

3.4. İç Mekan Bitkilerinin Çoğaltılması<br />

Saksı bitkileri genel olarak tohumla (Generatif - eşeyli)<br />

vejetatif (eşeysiz) yollarla, özleşmiş gövde-köklerle ve doku<br />

kültürü ile çoğaltılır. Bu yöntemlerden en yaygın olanı tohum ve<br />

çelikle çoğaltmadır.<br />

3.4.1. Tohumla Çoğaltma<br />

Otsu Süs Bitkilerinin Tohumla Üretimi : Mevsimlik<br />

çiçeklerin hepsi, perenial (Çok Yıllık) bahçe çiçeklerinin büyük bir<br />

bölümü çiçekli saksı bitkilerinin (Sineraria, Cylcamen, Primula,<br />

Gerbera vb.) bir bölümü Kaktüs ve succulentlerin hemen hepsi,<br />

sera ve salon bitkisi olarak kullanılan çiçekli bitkilerin (Begonia,<br />

40


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

Monstera, Orkideler, Sardunya, Punica, Coleus, Lantana vb.)<br />

büyük bir bölümü tohumla üretilebilirler.<br />

Mevsimlik çiçek tohumlarının bir bölümü ile perenial<br />

çiçeklerin yaz aylarında ekimi yapılabilenler açıkta ekilip<br />

büyütülebilirler. Ekim tavalara serpme ya da sıraya ekim yöntemi<br />

ile yapılır. Tohumların özelliğine göre, üstleri örtülmez ya da bir<br />

miktar elenmiş gübre ile kapatılıp sulanır. Genç bitkiler iki üç<br />

yaprak olduktan ve ele gelecek büyüklüğe eriştikten sonra<br />

sökülerek uygun aralıklarla yeni tavalara dikilir. Bu işleme<br />

şaşırtma denir.<br />

Soğanlı yumrulu bitkiler ile kışlık çiçeklerden boşalacak<br />

parterlerin erken ilkbaharda gelişkin fidelerle doldurulabilmesi<br />

için korunmuş mekanlarda üretim zorunludur. Yazlık çiçek<br />

tohumlarının, güney illerinde bile korunmuş ortamlarda<br />

yetiştirilebildiğini, soğuk bölgelerde ise cam örtü altında<br />

yapılabileceği bilinmelidir. Dış koşulların büyüme için uygun<br />

olmadığı durumlarda üretim yapıları içindeki tezgahlarda, kasalar<br />

içinde yetiştirilen fideler, saksı ya da özel kaplar içinde<br />

büyütülürler. Dış koşulların uygun duruma geldiği döneme kadar<br />

gelişen, hatta çiçeklenen bu bitkiler, çiçek parterlerine dikilerek<br />

istenen etki sağlanmış olur.<br />

Daha hassas ve pahalı olan iç mekan bitkilerinin<br />

tohumlarının yine içerde ve örtü altında kontrollü koşullarda<br />

yetiştirilmelerinde zorunluluk bulunmaktadır. Özel tohum<br />

üreticisi kuruluşlardan alınan bu kıymetli ve az sayıdaki tohumun<br />

fire vermeden çimlendirilmesi ve büyütülmesi ancak, ısı, nem ve<br />

aydınlatması ayarlanabilen ortamlarda yapılabilir. Tohumların<br />

doğrudan saksılara ekimi yapılabileceği gibi bazı hassas türlerin<br />

aseptik şartlarda özel besin eriyikleri içerisinde çimlendirilip<br />

geliştirilmelerinde zorunluluk olabilir. Yaygın ve kitlesel üretim<br />

yapan kuruluşlarda çimlendirme, şaşırtma ve saksılama işlemleri<br />

tam otomatik çalışan sistemler içerisinde ve en az insan gücü ile<br />

yapılır. İç mekan bitkilerinde çiçeklenme ve satış boyuna erişme<br />

zamanına kadar içerde bakımları sürdürülür. Bu yolla periyodik<br />

olarak kitlesel üretim gerçekleştirilmiş olur.<br />

41


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

Tohumla çoğaltmada bir çeşidi aynen muhafaza etmek için<br />

tohum üretiminin kontrolüne ve böylece genetik saflığının<br />

korunmasına özen gösterilmelidir. Kalite bozulması veya açılma,<br />

farklı genotipte olan bitkilerde yabancı tozlanma sonucunda<br />

ortaya çıkar. Günümüzde tohumla çiçek üretimi F1 melezleme ile<br />

yapılır. Tohumlar her türde kendi kendine dölleme ile iki saf hat<br />

elde ederler. Bu saf hatlardan birini ana ebeveyn diğerini de baba<br />

ebeveyn olarak kullanırlar. Bir saf hat ebeveynin polen tozunu,<br />

diğer saf hat ebeveynin dişicik organına yerleştirmek suretiyle<br />

çapraz tozlanma gerçekleştirilir. Böylece iki saf hat ebeveyninden<br />

meydana gelen F1 melez tohumları daima aynı melez bitkiyi<br />

meydana getirir. F1 melez tohumları iki saf hattın özelliklerini<br />

taşıdıklarından saf hat tohumlarına göre daha güzel ve gösterişli<br />

çiçek verirler; ayrıca F1 melez tohumları kendine veya yabancı<br />

dölleneceğinden açılıma uğrayacaktır. Bu nedenle tohumla çiçek<br />

(Begonya, Çuha, Sardunya vs) üretiminde her sene F1 melez<br />

tohumları yeniden satın alınması gerekmektedir.<br />

Tohumla üretimde; çimlenmesi için ışık isteyen (Aechmea,<br />

Coleus, Nidularium, Saintpaulia, Sinnigia ve Vriesea) türler hariç,<br />

diğer tohumlar genel olarak çaplarının 2 veya 4 katı derinliğe<br />

ekilmelidir. Çimlendirme işlemi kontrollü sera şartlarında<br />

yapılmalıdır. Çimlendirme ortamı olarak genelde pastörize<br />

edilmiş kompost (2 kısım tınlı toprak, 1 kısım turba, 1 kısım<br />

kumdan oluşan karışımın her 1 m 3 ne 1 kg süper fosfat, 600 gr<br />

öğütülmüş kireç taşı ilave edilir) kullanılır. Eğer bu karışımlar ve<br />

pastörizasyon mümkün değilse, 2 kısım ince elenmiş kültür<br />

toprağı, 1 kısım iyi yanmış ve ince elenmiş çiftlik gübresi, 1<br />

kısım ince kum önerilir.<br />

Ekilen tohumların çimlenebilmesi için; tohum canlı olmalı,<br />

çimlenme için uygun çevre şartları (Yeterli nem, uygun sıcaklık,<br />

oksijen ve bazı türler için ışık) sağlanmalı ve çimlenmeyi<br />

engelleyen faktörler varsa, dikimden önce ortadan kaldırılmalıdır.<br />

Tohumların çimlenmesi için ortam sıcaklığı genel olarak 21 0 C<br />

olmalıdır. Fideler ise türlere göre değişmekle birlikte 12-16 0 C<br />

sıcaklıkta daha iyi gelişirler. Gündüz sıcaklığı, gece sıcaklığından<br />

3-6 0 C yüksek olmalıdır. Ortamın sulanması, mümkünse sisleme<br />

42


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

ile yapılmalıdır. Sıcaklığa göre her 5 dakikada 5 saniyelik<br />

püskürtmeler yeterlidir. Ayrıca ortam doğrudan güneş ışığında<br />

olmamalıdır.<br />

3.4.2. Vejetatif Çoğaltma<br />

Vejetatif çoğaltma kök, sürgün veya yaprak gibi vejetatif<br />

bitki kısımları ile yapılan çoğaltmadır. Vejetatif çoğaltma ile<br />

bitkilerin bütün özellikleri yavru bitkide ortaya çıkar. Vejetatif<br />

çoğaltma;<br />

1. Çelikle çoğaltma<br />

2. Daldırma, ayırma ve yavru sürgünleri ile çoğaltma<br />

3. Özleşmiş gövde ve köklerle çoğaltma<br />

4. Türlere özel değişik şekillerde çoğaltma diye 4 çeşittir.<br />

3.4.2.1. Çelikle Çoğaltma<br />

Çeşitli çiçek türlerinin üretiminde çelikle çoğaltma yöntemi<br />

kullanılır. Çelikle köklenebilen çiçek türleri için bu çoğaltma<br />

yöntemi çok ucuz, çabuk kolay ve basittir. Çelikle üretimde son<br />

araştırmalara göre, alttan ısınan banklarda sisleme sureti ile perlit<br />

ortamıyla en iyi sonuç alınmaktadır. Çelikler gövde, değişikliğe<br />

uğramış gövde (Soğan, yumru, rizom, toprak altı gövdesi),<br />

yaprak veya kök gibi bitkilerin vejetatif kısımlarından alınır.<br />

Çelikler bitkilerden alındıkları kısımlara göre sınıflandırılır.<br />

Gövde çelikleri; odun, odunsu, yumuşak odun, otsu (yeşil)<br />

yaprak, yaprak-göz ve kök olmak üzere 7 çeşittir.<br />

Odun Çelikleri : Kışın yaprağını döken ve her dem yeşil<br />

iğne yapraklı türlerde bitkilerin bir veya iki yıllık sürgünlerinden<br />

kış dinlenme periyodu içersinde alınırlar. Çelikler 10-30 cm<br />

boyunda kesilir ve kallus teşekkül ettikten sonra köklenme<br />

ortamına dikilirler.<br />

Yarı Odun Çelikler : Genel olarak her dem yeşil bitkilerin<br />

(Kamelya, Açelya, Atatürk Çiçeği, Kauçuk vs.) çelikleri yaz<br />

aylarında kısmen olgunlaşan yeni sürgünlerden alınır. Çelikler 7-<br />

43


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

15 cm boyunda hazırlanır, tepe yaprakları bırakılır, dip yaprakları<br />

koparılır.<br />

Yumuşak Odun (Yeşil-Odun) Çelikleri : Her dem yeşil ve<br />

yapraklarını döken bitkilerin (zakkum, küpe vs.) etli ve yumuşak<br />

yeni İlkbahar sürgünlerinden alınan çeliklerdir.<br />

Otsu Çelikler : Begonya, Kalanchae, Sardunya gibi pek çok<br />

çiçek bu yöntemle çoğaltılır. Çelikler 6-12 cm uzunluğunda<br />

olmalı ve alt yaprakları alınmalıdır. Otsu çeliklerin erken<br />

köklenmeleri için yüksek nem, alttan ısıtma ve düşük<br />

konsantrasyonlarda kimyasal uyarıcı kullanılır.<br />

Yaprak Çelikleri : Sansevieria (Paşa Kılıcı) çiçeklerinin<br />

uzun yaprakları 5-8 cm uzunlukta kesilerek, çeliğin 3/4' ü ortama<br />

sokulmak suretiyle çoğaltılır. 2-3 hafta sonra çelik tabanında<br />

köklenme ve yavru bitki meydana gelir. Begonia çiçeğinin olgun<br />

yaprağının ana (büyük) damarları dikey kesilerek yaprak üst<br />

yüzeyi köklendirme ortamına yatırılarak sabitlendirilir. 2-3 hafta<br />

sonra damarların kesildiği noktalarda yeni bitkiler oluşur. Afrika<br />

Menekşesi, Peperomia, Sinningia gibi çiçekler ise yaprak ayası ve<br />

4-6 cm uzunluğundaki yaprak sapı ile birlikte alınan çeliklerin,<br />

yaprak sapları ortama sokularak köklendirilir. Bir süre sonra<br />

yaprak sapı tabanından yavru bitkiler gelir.<br />

Yaprak-Göz Çelikleri : Çelikte bulunan kısa dal parçasının<br />

köklenmesi ve yaprak sapının altında bulunan gözün sürmesi ile<br />

yeni bitkiler üretilir. Fatsia, Hedera, Hoya, Monstera, Scindapsus,<br />

Syngonium, Rhododendron vs. gibi çiçekler bu yöntemle<br />

çoğaltılırlar.<br />

Kök Çelikleri : Çelikler gelişme periyodu başlamadan önce,<br />

köklerin depo maddeleri ile çok zengin olduğu, kış sonu veya<br />

erken ilkbaharda alınması gerekir. Kökler 3-6 cm uzunlukta da<br />

kesilir ve ortam yüzeyine yatırılarak, üzeri 1-1,5 cm örtülür.<br />

Begonya, Ful, Fuchsia gibi çiçekler bu yöntemle çoğaltılır.<br />

44


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

Ayrıca, Cordyline kazık kökleri birer uyur göz ihtiva edecek<br />

şekilde, 1-2 cm parçalara ayrılarak saçak kökleriyle birlikte<br />

ortama yerleştirilir. 2-3 hafta sonra uyur gözlerde sürer ve böylece<br />

yeni bitki oluşur.<br />

3.4.2.2. Daldırma, Ayırma ve Yavru Sürgünleri İle<br />

Çoğaltma<br />

Hava ve yer daldırması olmak üzere iki şekilde yapılır. Hava<br />

daldırması Kauçuk ve Devetabanlarında yapılır. Yer doldurması<br />

daha çok sarılıcı (Hedera) sürgünlerinde kullanılır. Afrika<br />

Menekşesinde ana kökün çevresinde havai köklere sahip yavru<br />

sürgünler ayrılarak iyice köklenmesi sağlandıktan sonra saksıya<br />

alınır. Bir çok çiçek türü (Asparagus, Aspidistra, Calathea,<br />

Marantha, Microlepia, Nephrolepis, Spathiphyllum vs.) kök<br />

sürgünü vererek toplu kümeler halinde yetişir. Bunları kesip<br />

pençeler halinde ayırmak sureti ile yeni bitkiler elde edilir.<br />

3.4.2.3. Özleşmiş Gövde ve Köklerle Çoğaltma<br />

Çiçek türlerinin büyük bir kısmı da soğanlar , soğan benzeri<br />

gövdeler, yumrular, yumru kökler, rizomlar ve yalancı soğanlar<br />

gibi özleşmiş vejetatif organlarla çoğaltılır. Bunlara sahip olan<br />

bitkilerin sürgünleri büyüme mevsimi sonunda ölür. Bitki toprak<br />

altında etli bir organ olarak yaşar ve ertesi mevsim yeni bitkiler<br />

teşkil etmek üzere sürerler.<br />

Soğanlar : Soğanlı çiçekler tek çenekli bitkilerdir. Soğanlar<br />

dış ve iç soğan pullarından oluşur. İki türlü soğan vardır.<br />

1. Kabuklu (tunikli) soğanlar : Bu soğanlarda (lale soğanları) dış<br />

pullar kuru ve membranlıdır. Soğanı mekanik zararlardan<br />

kurumaktan korur.<br />

2. Pullu (tuniksiz) soğanlar : Bu soğanlarda (zambak soğanları)<br />

bütün soğanı kaplayan tek parçalardan ibaret bir kabuk yoktur.<br />

Pullar ayrı ayrı olup soğana balık pulu gibi bir görünüm<br />

verirler.<br />

Soğanımsı Gövdeler : Gövde ekseninin kuru pul benzeri<br />

yapraklarla kaplanmış dış kısmıdır. Soğanımsı gövde boğumları<br />

45


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

ve boğum araları iyice belirgin, yekpare bir gövde yapısındadır.<br />

Safran, çiğdem, glayöl tipik soğanımsı gövdeli bitkilerdir.<br />

Yumrular ve Hava Yumruları : Yumruları üzerinde çeşitli<br />

sayıda gözler vardır. Yumrularda bütün olarak veya her biri bir<br />

göz ihtiva eden parçalar halinde dikilerek (Caladium) çoğaltılır.<br />

Begonia evansiana gibi çiçek türlerinin yapraklarının koltuğunda<br />

küçük hava yumruları oluşur. Bu yumrular sonbaharda toplanır,<br />

kış aylarında muhafaza edilir, ilkbaharda dikilir.<br />

Yumru Kökler : Gerçek yumrulardan üzerlerinde boğum ve<br />

boğum arası bulunması ile ayrılır. Yıldız ve Yumrulu Begonya<br />

çiçekleri yumru köklere sahiptirler. Yumru köklerin her biri bir<br />

tomurcuk taşıyacak şekilde ayrılır ve kışın muhafaza edildikten<br />

sonra İlkbaharda dikilir.<br />

Rizomlar : Rizomlar toprak altında ve toprak yüzünde<br />

büyüyen yatay gövdelerdir. Boğumlardan çıkan yan büyüme<br />

konileri rizomun yan dallarını veya havai sürgünlerini meydana<br />

getirirler. Adventif kökler rizomun alt kısmından çıkar. Vadi<br />

Zambağı, Kana ve İrisler rizomlu bitkiler arasındadır. Rizomlar<br />

ya büyüme devresi başında veya sonunda parçalanırlar.<br />

Yalancı Soğanlar : Yalancı soğan bir veya birkaç<br />

boğumdan oluşmuş iri ve etli gövde parçasından ibaret özleşmiş<br />

bir depo organıdır. Orkide türlerinde görülür. Her tür farklı<br />

yalancı soğan meydana getirir. Bazı türlerde yalancı soğanların<br />

bölünmesiyle, bazı türlerde ise boğumlarda oluşan köklü<br />

sürgünlerin ayrılmasıyla üretilir.<br />

3.4.2.4. Türlere Özel Değişik Şekillerde Çoğaltma<br />

Bryophyllum çiçeklerinin kenarları dişli olan yaprakları<br />

köklendirme ortamının üzerine yatırılır, yaprak dişlerindeki<br />

embriyolardan 1-2 hafta sonra yeni bitkiler oluşur. Eğreltilerin<br />

olgun yaprak altı kısımlarında sporları vardır. Sporla üretim için,<br />

spor keselerini taşıyan eğrelti yaprakları 1 cm parçalar halinde<br />

46


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

ince bir harç içine ekilir, sporlar harçla temas eden kısımda<br />

çimlenerek bitki oluştururlar. Veya spor keseleri bulunduran<br />

yapraklar toplanıp bir kağıt külah içinde 1-2 gün bekletilir. Bu<br />

şekilde kahverengi ve kahveye benzeyen sporlar kağıda dökülür.<br />

Bu sporlar çok ince harç üzerine ekilmek suretiyle yeni bitkiler<br />

oluşturulur. Ancak sporlar ekimde 21-24 0 C sıcaklık ve çok nemli<br />

ortam isterler. Su sisleme şeklinde verilir. Spor ekilen kasaların<br />

üzeri cam örtülerek, harcın kuruması önlenir.<br />

Kaktüslerin paletleri ortama konulmasıyla kökleme<br />

meydana gelmekte ve paletlerden yeni sürgünler oluşmaktadır.<br />

Ayrıca özellikle renkli minyatür kaktüsler, yaygın olarak aşı ile<br />

çoğaltılırlar. Birçok sukulent türünün kalın etli yaprakları ana<br />

bitkiden ayrılarak yaprağın ¼’ü ortama sokulur, tabandan<br />

köklenme sonrada sürgünler oluşur.<br />

3.4.2.5. Doku Kültürü ile Çoğaltma<br />

Bitkilerin tohumlarından alınan embriyo, gövdelerinden<br />

alınan doku, tepe ve yan tomurcuklardan alınan büyüme konileri,<br />

yaprak mesofil dokularından çıkarılan protoplastlar, erkek<br />

organlarından alınan çiçek tozları, ovaryumdan çıkarılan dokular<br />

özel besin ortamlarında çimlendirilerek ya da kök ve sürgünler<br />

verdirilerek çoğaltılırlar. Bu steril kültür yöntemi ile ticari olarak<br />

Marantha, Nephrolepis, Spathiphyllum, Gloksinya, Anthorium,<br />

Kuşkonmaz, Glayöl, Karanfil, Krizantem, Orkide, Gerbera ve<br />

Açelya gibi bir çok çiçek türü çoğaltılır. Bu yöntemle az zamanda<br />

çok sayıda ve steril bitki elde edildiğinden, gittikçe<br />

yaygınlaşmakta ve diğer çoğaltma şekillerinin yerine<br />

geçmektedir.<br />

4. SÜS BİTKİLERİNİN PEYZAJDA KULLANIMI<br />

Çalılar : Çalı formundaki süs bitkileri bir peyzaj planı<br />

dahilinde vurgu amacıyla, sınır bitkisi, kap bitkisi, espalier, çit<br />

bitkisi, bordur bitkisi ve topiary (Hayvan vs şekil verme), olarak<br />

kullanılabilmektedir. Bahçe içinde odak noktası oluşturmak için<br />

47


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

özellikle renkleri farklı olan çalılar kullanılmalıdır. Sık dal yapan<br />

ve yoğun olarak yetişen çalıları insan veya hayvanların girmesini<br />

istemediğimiz yerlere dikilerek bu alanlar için set (engel) görevi<br />

görürler.<br />

Sınır Bitkisi : Çalı formundaki süs bitkilerinin çiçek veya<br />

yapraklarından yararlanılarak avlu, bahçe, peyzaj alanı, havuz<br />

çevresi gibi yerlerin sınırlarını belirlemek amacıyla<br />

kullanılabilirler. Yuvarlatılmış kenarlar düz hatlara göre daha<br />

çekicidir. Sınırda derinlik oluşturmak üzere bodur olanlar ön<br />

kısımlarda yüksek boylu olanlar ise arka kısımlarda dikilmelidir.<br />

Kap Bitkisi : Çalı türlerinin bir çoğu saksılar içinde<br />

yetişebilir ve teraslarda ya da avlularda çarpıcı görünüm sağlarlar.<br />

Bu amaçla, Şimşir, Süpürge çalısı. Kamelya, Turunçgiller, Taflan,<br />

Küpe çiçekleri, Gardenya, Çin gülü, Ağaç minesi, zakkum, bodur<br />

ladin ve çamlar, Ateş dikeni, Gül, Biberiye, Porsuk, Keçi sakalı,<br />

Mazı veya Kartopu gibi çalılar seçilebilir.<br />

Espalier : Bitkilerin düz bir hat boyunca budanarak değişik<br />

şekillerde yetiştirilme sanatına verilen addır. Daha çok duvarlar<br />

veya açık kafesler üzerinde uygulanabilen bir yöntemdir. Süs<br />

elması ve armut gibi meyve ağaçlarının dar alanlarda<br />

yetiştirilmesi için uygun bir yöntemdir.<br />

Çit Bitkisi : Sınırların işaretlenmesi, bariyerlerin yapılması<br />

ve özelleşmesi istenilen alanların etrafının çevrilmesinde çit<br />

bitkileri kullanılır. Şekilli bir çit oluşturmak için düzenli, doğal<br />

veya düzensiz bir çit elde etmek için ise doğal çizgilere uygun<br />

budama yapılmalıdır. Bodur veya boylu bitkiler seçilerek farklı<br />

şekillerde, katlı, yükselen veya alçalan etkiye sahip çitler elde<br />

edilebilir.<br />

Bordür Bitkisi : Çalı formundaki süs bitkileri evlerin veya<br />

inşaatların önünü kapatmak veya örtmek için kullanılırlar. Çiçekli<br />

veya çiçeksiz olan herdem yeşil çalılar bu amaç için son derece<br />

uygundur. Genel olarak süreklilik gösteren çalılar evin köşelerine<br />

ve bahçe kapısından eve doğru uzanan yolun her iki tarafına veya<br />

duvar kenarına dikilerek düzgün bir şekilde budanarak bordürler<br />

oluşturulur.<br />

48


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

Topiary Bitkisi : Geometrik şekillere uygun ve süslü bir<br />

görüntü verecek şekilde budanmış bitkilere Topiary denir. İlk kez<br />

Roma Bahçelerinde kullanılmıştır. Zarif yapılı olan çalılar bu iş<br />

en için uygundur. Cansız bir objeyi, bir bitkiyi veya bir hayvan<br />

figürünü andıracak şekillerde budama yapılabilir. Topiary'de<br />

insanoğlu tabiata gereksiz olarak müdahale eder. Türk kültüründe<br />

tabiata müdahaleden ziyade onunla uyum içinde yaşamak söz<br />

konusudur. Dolayısıyla Topiary uygulaması son yıllara kadar batı<br />

medeniyetlerinde yer bulan bir uygulama olmuştur. Ancak son<br />

yıllarda çok yüksek paralar ödenerek böyle bitkiler dışarıdan ithal<br />

edilmektedir.<br />

Sarılıcı ve Asma Türü Bitkiler :Desteklendiğinde sarılarak<br />

yükselen, desteksiz ortamlarda aşağı doğru sarkarak veya<br />

yayılarak büyüme gösterebilen bu bitkiler son derece az bir toprak<br />

sathında mükemmel görüntüler oluşturabilir. Dar avlularda çit<br />

veya çiçek yığınının arkasında fon oluşturmak amacıyla<br />

kullanılabilirler. Asmalar, sarılıcı oldukları için desteklenmeleri<br />

gerekir. Yeterince geniş olmayan bahçelerde vurgu amacıyla<br />

kullanılan sarılıcılar ve asmalar, telefon veya telgraf direğine,<br />

posta kutusuna hatta çitlerin üzerine sardırılarak bu etkiyi ortaya<br />

çıkarırlar. Çardak veya pergola şeklinde hazırlanmış<br />

konstrüksiyonlara sardırılan asmalar şekil ve dekorasyon<br />

açısından mükemmel bir yaprak kuşatıcı oluşturur. Asma<br />

türlerinin bir çoğu uygun desteğe alınmadıklarında yüzeysel<br />

olarak yayılır, kök salar ve yüzey örtücü olarak görev yaparlar.<br />

Yöreye uygun olan türler seçilirse erozyon da engellenmiş olur.<br />

Çirkin ve sert görünümlerin yumuşatılması amacıyla da kullanılan<br />

sarılıcılar, dar yerlerdeki dekoratif olmayan duvar veya çitler yeşil<br />

veya çiçekli asmalarla mükemmel bir görüntü alır. Gözü rahatsız<br />

eden çoğu objeler sarılıcılarla örtülebilir. Bahçenin bölümlerini<br />

birbirinden ayırmak, gizli alanlar ortaya çıkarmak amacıyla<br />

sarılıcı türler kafes kaplayıcı olarak da kullanılmaktadır. İnce bir<br />

tahta ya da tel kafes üzerinde yetişen sarılıcılar duvar görünümü<br />

verirler.<br />

Yer Örtücüler : Zemin üzerinde sıkı bir şekilde yayılan,<br />

kısa boylu ve bodur bitkilere yer örtücüler denir. En yaygın yer<br />

49


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

örtücü çimdir. Yer örtücülerin gövdeleri zemin boyunca yayılarak<br />

kök salarlar. Bazı sarmaşık türleri de yer örtücüler gibi yayılabilir,<br />

bazı çalı türleri ise zemine yayılarak sürünen ve mükemmel form<br />

oluşturabilir. Teras ya da avluya yerleştirilen yeşil veya çiçekli<br />

yer örtücü kümeleri çim alan ile zıtlık oluşturarak iki ortam<br />

arasında bağlantı teşkil ederler. Bu bitkiler özellikle daralanlarda<br />

vurgu elde etmek amacıyla kullanılmaktadır. Farklı renk, doku ve<br />

karakterde olan yer örtücüler bir çalılık kenarında veya bir çiçek<br />

sırası boyunca dikildiklerinde kenar veya bordur gibi şerit<br />

oluştururlar. Toprak kayma problemi olan meyilli alanlarda yer<br />

örtücüler kullanıldığında kısa sürede yayılırlar ve erozyonu<br />

kontrol altına alırlar. Böyle yerlerde yer örtücüler hem görüntü<br />

hem de fonksiyon açısında önem kazanmaktadır. Çimlerin<br />

yetişemediği gölgeli bahçelerde yetişebilen yer örtücüler vardır.<br />

Sık ağaçların bulunduğu alanlarda gölge seven yer örtücülerle<br />

dekoratif bölgeler oluşturulabilir.<br />

Mevsimlik, İki Yıllık, Çok Yıllık, Soğanlı Çiçekler:<br />

Mevsimlik çiçekler sadece bir mevsim yaşar Yaşadıkları süre<br />

içinde aylarca çiçekte kalabilirler. Hercai menekşe ve Itırşah gibi<br />

mevsimlik çiçekler soğuk dönemlerde çiçek açarak sonbaharda<br />

kışı, kış sonunda ise ilkbaharı hoş bir şekilde karşılamak için<br />

kullanılırlar. Diğer mevsimlikler genelde yaz başından sonbahara<br />

kadar çiçekte kalırlar.<br />

İki yıllık çiçekler birinci yıl yaprak, ikinci yıl çiçek açar.<br />

Kaplı olarak satılırlar ve tek yıllık çiçek görevi görebilirler. Tek<br />

veya iki yıllık çiçekler her yıl yeniden dikilmelidir. Çok yıllık<br />

çiçekler 10 yıldan fazla yaşar, genelde sonbaharda toprak üstü<br />

kısımları ölür ancak canlı olan kök kısımları ertesi yıl havalar<br />

ısınınca yeni sürgün ve çiçekleri oluştururlar.<br />

Botanikçiler tarafından soğanlı, soğanımsı, rizomlu veya<br />

yumru köklü olarak bilinen tüm çiçekler halk arasında soğanlılar<br />

olarak adlandırılmaktadır. Bu çiçekler aktif büyüme periyodu<br />

içinde veya sonrasında çiçek açarlar. Çiçeklenme sonrasında<br />

yapraklar uçtan itibaren toprağa doğru ölmeye başlar. Kuruma<br />

sonrası bitkinin toprak altı organları yılı dinlenmede geçirir.<br />

Kışları ılık geçen yerlerde bazı Zambak türleri sürekli olarak yeşil<br />

50


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

kalır. Soğanlı çiçeklerin ömrü çok kısadır ve lalelerde olduğu gibi<br />

çiçek döneminde mükemmel bir görüntü oluştururken soldukları<br />

zaman çürüyen yapraklarıyla çirkin görünürler ve kamufle<br />

edilmeleri gerekir.<br />

Mevsimlik, iki yıllık, çok yıllık veya soğanlı çiçekler çiçek<br />

kümelen veya şeritlerinin oluşturulmasında, çiçek adalarının<br />

yapılmasında, kabartma çiçeklerin oluşturulmasında, kaya<br />

bahçelerinde veya ağaç altlarında rahatlıkla kullanılabilirler.<br />

5. SAKSI HARCINDA KULLANILAN MADDELER<br />

Toprak : Toprak katı, sıvı ve gaz halindeki maddelerden<br />

oluşmuş, üç fazlı bir sistem olarak kabul edilir. İyi bir bitki<br />

gelişimi için bu üç faz arasında belirli bir denge bulunması<br />

gerekir. Toprağın katı fazı inorganik ve organik maddelerden<br />

oluşur İnorganik maddeler çeşitli büyüklükteki parçacıklardan<br />

meydana gelir. Topraktaki inorganik maddelerden büyüklükleri 2<br />

mm'den fazla olanlar (taş, çakıl v.b.) toprağın iskelet maddeleri<br />

olarak kabul edilir. Toprakta asıl işleve sahip olan 2 mm'den<br />

küçük parçacıklar ise kum, silt (0.002-0.02 mm) ve kil (


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

olmalı; (toprak ıslandığında parçalanmamalı ve dağılmamalıdır.)<br />

Harç toprak yeterince organik madde kapsamalıdır.<br />

Kum ve çakıl : Kum, harca ilave edilen önemli bir<br />

materyaldir. Kum ve çakıl arasındaki fark parça büyüklüğünden<br />

kaynaklanmaktadır. İnce kum: 0.02-0.2 mm, kaba kum 0.2-2.0<br />

mm, çakıl: >2.0 mm tane çapına sahiptir. Süs bitkileri<br />

yetiştiriciliğinde tatlı ve akar su kaynaklarından elde edilen, çok<br />

ince taneli olmayan ve toprak içermeyen dere kumları idealdir.<br />

Kum ve çakıl yalnız başlarına iyi bir drenaj hızına sahiptir ve<br />

geçirgendir. Bununla birlikte bu materyaller bir harca<br />

karıştırıldıklarında, daha çabuk karışıma giren başka materyallerin<br />

fiziksel özelliklerinin etkisinde kalarak hep aynı sonucu<br />

vermezler. Kum saksı harcının gevşek ve geçirgen olması için<br />

kullanıldığı gibi, saf halde çeliklerin köklendirilmesinde de<br />

kullanılmaktadır. Ancak alkali yapıda (pH=8) olduğunda zararlı<br />

olabilir.<br />

Çiftlik gübresi : Organik gübrelerin en önemlisi olan çiftlik<br />

gübresi ya da ahır gübresi genellikle sığır, at, koyun, keçi gibi<br />

hayvanların katı ve sıvı dışkıları ile yataklık olarak kullanılan sap<br />

saman gibi materyallerden oluşur. Çiftlik gübresinde %70-80 su,<br />

%15-20 organik madde %5-10 inorganik maddeler ile %0.5-0.7<br />

N, %0.2-0.3 fosfor, %0.4-1.7 K 2 0 bulunmaktadır. Buna ek olarak<br />

Ca, Mg, S, Fe, Mn, Sn, Cu, B ve Mo gibi elementleri de<br />

içermektedir. Süs bitkilerinde harçlar için kullanılmaya en uygun<br />

ahır gübresi sığır gübresidir. At, koyun, tavuk ve kuş gübreleri<br />

fazla miktarda azot ve fosfor kapsamaları ve hızlı etki yapmaları<br />

nedeniyle ancak şerbet şeklinde verilebilir. At ve koyun gübreleri<br />

bünyelerinde az su içerdiğinden ve taze iken çürümeleri esnasında<br />

yüksek sıcaklık verdiklerinden sıcak gübrelerdir. Ağır killi<br />

topraklarda kullanılır. Sığır ve manda gübreleri ise bünyelerinde<br />

yüksek oranda su içerdiklerinden, taze iken çürümeleri esnasında<br />

düşük sıcaklık verirler. Bunlar da soğuk gübrelerdir. Kumlu<br />

topraklar için uygundur. Taze haldeki çiftlik gübresindeki tuz<br />

miktarı yüksek olduğundan hemen kullanılmaz. Gübreliklerde en<br />

az bir yıl çürütülmelidir. Üzerinde çıkan otların çokluğu ve<br />

gelişmesi pratik olarak gübrenin iyi olduğunu gösterir.<br />

52


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

Çürümüş yaprak toprağı (Yaprak çürüntüsü) : Geniş<br />

yapraklı veya ibreli ağaç yapraklarının parçalanması ve çürümesi<br />

sonucu oluşan materyallerdir. Koyu kahverengi toz şeklinde veya<br />

ince parçalar halindeki bu materyal, humusça oldukça zengin olup<br />

az miktarda besin maddesi içerir. Organik madde kaynağı olarak,<br />

özellikle saksı harçlarında başka materyallerle çeşitli oranlarda<br />

karıştırılarak yaygın şekilde kullanılır. Yaprak çürüntüsü,<br />

ormanlık alanlarda yüzeydeki yaprak döküntü tabakasının hemen<br />

altında doğal olarak bulunduğu gibi, yaprakların bir sandık veya<br />

tel kafes içerisine yığılması ve çürütülmesi yoluyla da yapay<br />

olarak hazırlanabilir. Çürümeyi kolaylaştırmak için yaprak<br />

tabakaları arasına azotlu bir bileşik katılmış toprak ince tabakalar<br />

halinde serilmeli ve sulanmalıdır. Meşe ve özellikle kayın<br />

yapraklarından oluşan yaprak çürüntüleri en iyileridir. Ülkemizde<br />

"kestane toprağı" olarak bilinen toprak, kestane ağaçlarının<br />

altından alınan çürümüş yaprak toprağıdır. İğne yapraklı<br />

ağaçlardan (özellikle çam ağaçlarından) dökülen yaprakların<br />

çürümesi sonucu oluşan topraklar da "çam ibreli” toprak dır.<br />

Bunlar, pH'si oldukça düşük, gevşek ve çok geçirgen topraklardır.<br />

Ancak uzun süre bekletildiklerinde geçirgen özelliklerini<br />

kaybederler. Çam ibreli toprağın yarı yarıya torf ile<br />

karıştırılmasıyla hazırlanan harç asitli ortam isteyen Açelya,<br />

Kamelya gibi bitkiler için ideal bir ortam oluşturur. Genelde<br />

çürümüş yaprak toprağının harca karıştırılması, bitkiye besin<br />

maddesi sağlamaktan çok harcın pH'sını düşürmek, harca organik<br />

madde sağlamak, harcın su tutma kapasitesini artırmak içindir.<br />

Çayır toprağı : Çayırlı sahalardan elde edilen değerli bir<br />

toprak olmakla beraber elde edilmesi güç olduğundan pratikte pek<br />

kullanılmaz. Çayır toprağı genelde killi olduğundan kum, çiftlik<br />

gübresi veya kompost ile karıştırılmak suretiyle kullanılmalıdır.<br />

Torf (Turba veya peat) : Saksılı süs bitkileri<br />

yetiştiriciliğinde çok değerli bir materyaldir. Torf, nemli ve çok<br />

yağış alan, yaz sıcaklıklarının düşük olduğu yörelerde bataklık ve<br />

benzeri su altındaki arazilerde yetişen bitkilerin kısmen çürümesi<br />

ve kalın yataklar meydana getirmesi sonucu oluşur. Asit<br />

reaksiyonludur (pH:3.5-4.5), azot dışında (%3.5 azot içerir) besin<br />

53


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

maddelerince fakirdir, hafif geçirgen ve gevşek yapıda olup, su<br />

tutma kapasitesi çok yüksektir. Torfun alınabilir su miktarı<br />

%59'dur. Nispeten sterildir, bu bakımdan toprağa göre çok<br />

avantajlıdır. Kahverengiden siyaha kadar değişen renkte, lifli,<br />

taneli yapıda veya toprak halindedir. İngiltere, İrlanda gibi kuzey<br />

ülkelerinde torf, turbiye adı verilen sahalardan kalıplar halinde<br />

kesilerek çıkarılmakta, kalıp halinde veya öğütülmüş olarak ihraç<br />

edilmektedir. Ülkemizde de değişik yörelerde ve kalitelerde torf<br />

bulunmaktadır. En zengin torf yatakları Bolu-Yeniçağ (Reşadiye<br />

gölü) yöresindedir. Bunun dışında Abant, Kayseri ve Giresun<br />

çevresinde de torf yataklarına rastlanmaktadır. Piyasada ithal ve<br />

yerli torflar bulunmaktadır. Torf tamamen kuruduğunda<br />

bünyesine su absorbe etmesi çok güç olduğundan, kullanımında<br />

bu hususa çok dikkat etmeli, hep nemli tutulmalıdır.<br />

Perlit : Volkanik orijinli, kimyasal bileşimi alüminyum<br />

silikat olan bir kayaçtır. Topraktan çıkarılan bu kayaç parçalanır,<br />

elenir ve sonra fırınlarda 1000°C'ye kadar ısıtılarak beyaz, hafif<br />

ve parçacık (patlamış küçük mısır tanelerine benzer) bir yapıya<br />

dönüştürülür. Ülkemizin dünya perlit kaynaklarının yarısından<br />

fazlasına sahip olması yanında, perlitin belli başlı özellikleri süs<br />

bitkileri yetiştiriciliğinde yaygın olarak kullanılmasına nedendir.<br />

Perlit kimyasal olarak nötrdür, sterildir, standart ve hafiftir.<br />

Özellikle iri perlitin drenaj ve havalanması çok iyidir. Hücreli<br />

bünyesinin kapalı oluşu nedeniyle, su sadece parçacıkların<br />

yüzeyinde ve parçacıklar arasındaki boşluklarda tutulur. Bu da,<br />

yüksek oranda perlit içeren harcın iyi drene olduğunu ve fazla su<br />

tutmadığını gösterir. Uzun yıllar kullanılabilir. Besin maddesi<br />

içermez, saf veya torf ile karıştırılarak süs bitkisi çeliklerinin<br />

köklendirilmesinde başarıyla kullanılır. Harç içersine de belirli<br />

oranlarda katılmak suretiyle yaygın olarak kullanılmaktadır.<br />

Vermikülit : Isıtılınca belirli şekilde genişleyen mikalı<br />

mineraldir. Sterildir, fazla miktarda su absorbe edebilir.<br />

Vermikülit yetiştirme ortamı olarak, uzun devre ürünü için<br />

kullanıldığında bal peteği şeklindeki yapılar çökerek havalanma<br />

ve drenaj azalır, ortam ıslak bir duruma geçer. Bu nedenle harç<br />

yapımında içine bir miktar torf veya perlit karıştırılır.<br />

54


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

Kompost : Her çeşit bitkisel döküntü ve organik artıkların<br />

bakteriler yardımıyla çürütülmesiyle hazırlanır. Bu amaçla mutfak<br />

artıkları (meyve, yumurta kabuklan, çay artıkları vb) yaprak,<br />

saman, biçilmiş çim, sebze, meyve, çiçek saplan kullanılabilir.<br />

Kompost hazırlanacak yere bir metre genişlikte, istenen uzunlukta<br />

sığ bir çukur açılır. Çukurun dibine 10 cm yükseklikte bir drenaj<br />

tabakası (iri dişli kum ve çakıl taşları karışımı) yerleştirilir.<br />

Toprak üstüne 15 cm yükseklikte bitki artıkları yayılıp üstüne<br />

kireç serpilir. Komposta 5-6 kg sönmemiş kireç verilir. Bunun<br />

üstüne yine aynı yükseklikte bitki artığı yayılıp üstünde nitrojenli<br />

gübre NH 4 (S0 4 ) 2 veya NH 4 NO 3 serpilir ve toprakla örtülür. Bu<br />

işleme yığının boyu 1.20 metreye ulaşıncaya dek devam edilir. En<br />

üste de 5 cm'lik toprak örtülür. Yağışların olmadığı zamanlarda<br />

yığın sık sık sulanarak nemli tutulmalıdır. Yığın zaman zaman<br />

aktarılarak üst ve alt kısımların yer değiştirmesi, dolayısıyla<br />

havalanması sağlanır. Sıcak havalarda iki ayda, soğuk havalarda<br />

dört ayda kompost hazır hale gelir. Kompost, aynı ağırlıktaki<br />

çiftlik gübresine göre besin maddelerince daha fakirdir. Açık<br />

havada kurutulmuş kompost %0.6 N, %0.2 P ve %l K; ahır<br />

gübresi ise %0.7 N, %0.3 P ve %l .7 K içerir.<br />

Yeşil gübre : Bakla, bezelye, çayır üçgülü, tüylü fiğ gibi<br />

yetiştirme süresi kısa olan baklagillerin ve buğdaygillerin<br />

çiçeklenme devresinde toprağa gömülmesine yeşil gübreleme, bu<br />

amaçla kullanılan bitkilere de yeşil gübre denir. Baklagillerin<br />

köklerinde havanın serbest azotunu tutmaya yarayan nodoziteler<br />

bulunduğundan, toprağı nitrojen bakımından zenginleştirirler.<br />

Yeşil gübre, toprağa bitki besin maddesi sağladığı gibi, toprak<br />

geçirgenliğini artırır ve havalandırmayı iyileştirir. Doğrudan<br />

bahçeden alınarak saksılara konulan toprak, iç mekan saksılı süs<br />

bitkileri için uygun değildir. Bu topraklarda bulunabilecek<br />

hastalık ve zararlılar iç ortamlardaki ılık şartlarda hızlı bir artış<br />

göstererek süs bitkilerine zarar verebilir. İç mekan saksılı süs<br />

bitkileri kompost adı verilen ortamlarda yetiştirilmelidir. Ayrıca<br />

harç olarak da ifade edilen ve farklı materyallerin karıştırılması ile<br />

elde edilen ortamlarda bahçe toprağı, dere kumu, yanmış ahır<br />

gübresi, yaprak çürüntüsü, orman altı toprağı, çayır toprağı, torf,<br />

55


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

perlit, vermikülit, kompost ile yeşil gübre kullanılmaktadır. Bu<br />

materyaller farklı oranlarda karıştırılır ve dezenfekte edildikten<br />

sonra kullanılmalıdır.<br />

5.1. Harçların Hazırlanması ve Sterilizasyon<br />

Harç hazırlanırken toprak elenmeli, iri parçalar atılmalı,<br />

böylece parçacıkların homojen bir büyüklükte olması<br />

sağlanmalıdır. Karışımda kullanılacak materyal çok kuru ise<br />

hafifçe ıslatılmalıdır. Bu konu özellikle torf (peat) açısından<br />

önemlidir. Çünkü torf, kuru iken toprakla karıştırılırsa suyu yavaş<br />

emer. Ancak torfun çok yaş ve yapışkan olmamasına özen<br />

gösterilmelidir. Karıştırma işleminde, karışımı oluşturacak toprak,<br />

torf, kum gibi kısımlar tabakalar halinde üst üste yığılmalı ve<br />

daha sonra bir kürekle alt üst edilmelidir. Toprak karışımının<br />

hazırlanması, kullanılacağı günden tercihen en az bir gün önce<br />

yapılmalıdır. Bunu izleyen 24 saat içinde, nem bütün karışım<br />

içinde her tarafa eşit miktarda dağılma gösterir. Toprak karışımı,<br />

kullanılacağı zaman ufalanıp dağılmaması için bir parça<br />

nemlendirilmeli, fakat elle sıkıldığı zaman topak haline geçecek<br />

kadar da nemli olmalıdır. Bu, karışımın tavında olduğunu<br />

gösterir. Karışımlar bitkinin cinsine, türüne, üretim amacına,<br />

işletmecinin şahsi tecrübesine, yörenin mevcut olanaklarına göre<br />

değişiklik gösterir. İyi bir saksı harcı yeteri kadar gözenekli<br />

olmalı, suyu ve besin maddelerini bitkinin kolayca<br />

yararlanabileceği şekilde tutmalı, aynı zamanda iyi bir<br />

havalanmaya olanak vermelidir. Harç homojen, kolay bulunabilir,<br />

ucuz, temiz ve tercihen hafif olmalı, tuzluluk sorunu olmamalıdır.<br />

Ülkemizde iç mekan yetiştiriciliğinde geleneksel olarak kullanılan<br />

standart saksı harcı; l kısım bahçe toprağı, l kısım yanmış çiftlik<br />

gübresi ve l kısım kum karışımı ile hazırlanmaktadır. Son yıllarda<br />

toprak kapsamayan "topraksız karışım" adı verilen harçlar yaygın<br />

olarak kullanılmaktadır. Bu harçların hazırlanmasında; l kısım<br />

yaprak çürüntüsü, torf ya da kompost, kısım çiftlik gübresi, kısım<br />

kum ya da perlit karışımı kullanılmaktadır. Çeşitli saksılı süs<br />

bitkisi yetiştiriciliğinde kullanılan harç örnekleri aşağıdadır:<br />

56


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

A.<br />

B.<br />

C.<br />

D.<br />

2 kısım orman altı çürümüş yaprak toprağı<br />

2 kısım bahçe toprağı<br />

1 kısım kum (perlit)<br />

5 kısım orman altı çürümüş yaprak toprağı<br />

2 kısım çiftlik gübresi<br />

3 kısım torf<br />

l kısım bahçe toprağı<br />

3 kısım çiftlik gübresi<br />

5 kısım torf<br />

3 kısım orman altı çürümüş yaprak toprağı<br />

4 kısım çiftlik gübresi<br />

2 kısım kompost<br />

1 kısım kum<br />

1 kısım torf<br />

Çok Amaçlı Harç<br />

4 kısım tınlı toprak<br />

2 kısım torf<br />

1.5 kısım çiftlik gübresi<br />

2 kısım kum<br />

Asit Toprak Seven Bitki Harcı<br />

4 kısım tınlı toprak<br />

3 kısım kum<br />

3 kısım torf<br />

2 kısım çiftlik gübresi<br />

Kaktüs ve Sukkulentler İçin Harç<br />

1 kısım tınlı toprak<br />

1 kısım çürümüş yaprak toprağı<br />

1 kısım kum<br />

1 kısım odun kömürü kırığı<br />

Bütün materyaller karıştırılmalıdır. Bitkilerin harca<br />

dikilmesinden bir ay kadar sonra sulu gübre uygulamasına<br />

başlanmalıdır. Karışımlara tuğla, saksı kırıkları odun kömürü<br />

parçaları ilave etmek havalanmayı ve gözenekli yapıyı artırma<br />

bakımından yarar sağlar. Odun kömürü parçaları, fazla su ve<br />

zararlı maddeleri emdiklerinden, harcın asitleşmesini de önler.<br />

57


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

Harç sterilizasyonu buhar veya kimyasal maddeyle yapılır. Buhar<br />

en iyi sistemdir, insan sağlığına zararsızdır. Ancak uygulama için<br />

özel ekipman gerektirmesi kullanımını güçleştirmektedir. Buhar,<br />

harcın 30 cm. kadar altına yerleştirilmiş delikli borulara verilir,<br />

veya plastik örtü altında yüzeyden uygulanır.<br />

Sterilizasyondan önce harç kuru olmalıdır. Buhar hava<br />

karışımı için ısıtma süresinin 71°C de 30 dakika olması yeterlidir.<br />

Toprak pH'nın 5.5-6.5 arasında, ideal olarak 6.3 olarak tutulması<br />

önemli bir noktadır. pH düşükse, bir birim artırmak için 2.7 kg/m 3<br />

CaCO 5 , bir birim düşürmek için 0.75 kg/m 3 kükürt tozu<br />

katılmalıdır. Sterilizasyondan sonra hemen dikim yapılmaz, ortam<br />

yıkanır ve nitrojen ve mangan zehirliliğini belirlemek için,<br />

bunlara hassas aslanağzı çiçeği fidelen 2-3 hafta ortamda<br />

yetiştirilerek kontrol yapılır. Dazomet" granül halde olup,<br />

yetiştiricilerin kendi başına uygulayabileceği bir maddedir.<br />

Dazomet nemli harca 250 g/mj dozunda, yani 5 cm<br />

yüksekliğindeki harcın 7 m 2 'lik yüzeyine yayılıp karıştırılır. Harç<br />

plastik bir örtü ile 10 gün kapatılır. Daha sonra örtü kaldırılıp,<br />

harç sıcaklığı 18°C’nin üzerindeyse 10 gün havalandırılarak<br />

kalıntıların çıkması sağlanır. Tüm sterilizasyon yöntemlerinde<br />

ekim veya dikimden önce fumigasyon artıklarının kalıp<br />

kalmadığını anlamak için marul tohumları ekilerek harcın ekim ve<br />

dikime hazır olup olmadığı tespit edilmelidir.<br />

5.1. Saksı Toprağının Bitmesi<br />

Saksıda yetişen süs bitkilerinin saksıları, saksıdaki toprak<br />

bitmeden veya bitki kökleri saksıya sıçramadan değiştirilmez.<br />

Saksı sıçraması olan bitkilerin bazıları sadece çiçek açarken<br />

Bromelad'lar bu aşamadayken saksı değiştirmeye asla ihtiyaç<br />

duymazlar. Saksı sıçraması olan bitkilerde gübreleme iyi yapılsa<br />

bile gövde ve yapraklardaki gelişme çok yavaş olur, toprak çok<br />

kısa sürede kuruyacağından sıkça sulama gerekir, kökler dren<br />

deliğinden dışarıya doğru gelişme gösterir. Son kontrol olarak,<br />

yukarıda da belirttiğimiz gibi saksı çıkarılır ve saksı sıçraması<br />

olmuşsa dış kısımda kökler tarafından kaplanmış ve donuk-mat<br />

bir bölge gözükür. Bu kısımda toprağın kalmadığı da izlenir.<br />

58


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

Böyle bir oluşum yoksa toprak saksısına geri konularak zarar<br />

meydana gelmemesi sağlanır. Doğrudan bahçeden alınarak<br />

saksılara konulan toprak, iç mekan saksılı süs bitkileri için uygun<br />

değildir. Bu topraklarda bulunabilecek hastalık ve zararlılar iç<br />

ortamlardaki uygun şartlarda hızlı bir artış göstererek süs<br />

bitkilerine zarar verebilir. İç mekan saksılı süs bitkileri kompost<br />

adı verilen ortamlarda yetiştirilmelidir. Ayrıca harca bahçe<br />

toprağı, dere kumu, yanmış ahır gübresi, yaprak çürüntüsü,<br />

ormanaltı toprağı, çayır toprağı, torf, perlit, vermikülit, kompost<br />

ile yeşil gübre kullanılmaktadır. Bu materyaller farklı oranlarda<br />

karıştırılır ve dezenfekte edildikten sonra kullanılmalıdır.<br />

5.2. Saksı Yenileme<br />

Yeni satın alınan saksılı süs bitkilerinin saksıları uzun süre<br />

değiştirilmez. Aksi taktirde getirildiği çevreye uyum sağlamaya<br />

çalışan bitkilerde yeni bir zorlama meydana gelir ve bitki zayıflar.<br />

Bitkilerde kökler uzamış gelişmiş ve kök balyası oluşmuşsa,<br />

<br />

<br />

Bitki gelişmesi zayıflamışsa,<br />

Bitki daha sık sulamaya ihtiyaç duyuyorsa, süs bitkisinin<br />

saksısı değiştirilir.<br />

Kış aylarında ısıtılmayan odalarda yetiştirilen süs bitkileri<br />

için plastik saksılar izolasyon bakımından belli bazı avantajlara<br />

sahiptirler. Süs bitkileri için saksı seçiminde, dren deliği veya<br />

birkaç deliğe sahip olan, Gerek içine dikilecek bitki ile gerekse<br />

bulunduğu ortam ile uyum sağlayan bir saksının seçilmesi ve<br />

mutlaka altlık (tava) kullanılması gerektiği unutulmamalıdır.<br />

Süs bitkilerinin saksıları değiştirildiğinde daima saksı<br />

büyüklüğü 2.5 cm artırılır. Ayrıca 6>9>13>18>25>35 şeklinde bir<br />

saksı yenileme yapılabilir. Süs bitkileri için kullanılan ve kendi<br />

kendini otomatik olarak sulayabilen saksılar da bulunmaktadır.<br />

Saksı değiştirmenin en iyi zamanı İlkbahardır. Çünkü farklı bir<br />

ortama dikilen süs bitkisinin kökleri kış dinlenme dönemine<br />

girinceye kadar gelişebilmesi için yeterli bir süre gerekmektedir.<br />

Bu amaçla ilk olarak süs bitkisinin içine dikili olduğu saksıdan<br />

daha büyük bir saksı seçilmelidir. Çok büyük saksılarda yapılacak<br />

yetiştiricilikte daha çok dikkatli olmak gerekmektedir.<br />

59


Süs Bitkileri Yetiştiriciliği<br />

Saksı Değiştirmenin Aşamaları<br />

1. Aşama: Seçilen saksı daha önce kullanılmışsa fırça<br />

yardımı ile temizlenir. Kil saksılar kullanılmadan önce bir gece<br />

boyunca su içinde bekletilmelidir.<br />

2. Aşama: Kil saksı kullanılacaksa dren deliğinin üst<br />

kısmına çakı, iri taş veya saksı kırıkları yerleştirilir. bunun<br />

üzerine bir miktar harç konulur.<br />

3. Aşama: Saksısı değiştirilecek süs bitkisi bolca sulanır.<br />

Sulamadan 1 saat sonra çiçek sol el parmakları arasına alınarak<br />

saksı ters çevrilir ve toprağı ile birlikte ayrılması için saksının<br />

kenarını bir masa kenarına hafifçe vurabilir veya bir bıçak<br />

kullanarak saksı kenarından aşağıya doru sokabilir ve toprağı<br />

saksıdan ayırarak toprağı sağ elle çıkarabilirsiniz.<br />

4. Aşama: Kök bölgesinde saksı kırıntıları varsa bunlar<br />

temizlenir. Gerekiyorsa kötüleşmiş kökler de kesilerek alınır. Bu<br />

arada çürümüş, esmerleşmiş ve kararmış olan kökler ortamdan<br />

uzaklaştırılmalı ancak köklere aşırı zarar verilmemelidir.<br />

5. Aşama: Süs bitkisi yeni saksıdaki kompost tabakasının<br />

üzerine yerleştirilir ve boş kalan yerler hafifçe nemlendirilmiş ve<br />

kompost içeren toprak ile doldurulur<br />

6. Aşama: Baş parmağınızla bastırmak suretiyle kompost,<br />

süs bitkisinin kök boğazına ulaşıncaya kadar saksıya doldurulur.<br />

Kompostun saksı içine tam olarak yerleşmesi için saksıyı masanın<br />

üzerine 1-2 kez hafifçe vurabilirsiniz.<br />

7. Aşama: Saksı dikkatli bir şekilde sulanır ve bir gün süre<br />

ile yaprakların solmaması için serin (gölge) bir yere yerleştirilir.<br />

Daha sonra süs bitkisi asıl yetişme ortamına konularak normal<br />

uygulama yapılır. Dinlenme dönemine giren süs bitkilerinde<br />

sulama azaltılır veya tamamıyla kesilir. Dinlenme dönemine giren<br />

saksılı süs bitkilerinin, dikkatli bakım şartlarına tabi tutulmaları<br />

gerekmektedir. Bunlar; ışık, su, beslenme ve sıcaklıktır. Ancak<br />

bir şart daha vardır ki o şartı yerine getirmediğimizde bitkiler bize<br />

küser, çiçek açmaz, sararır ve solarlar. Bu şart onlarla her gün<br />

konuşmak ve sevmektir.<br />

60

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!