1898'de İstanbul'da dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini burada tamamladı. Daha sonra İstanbul Darulfünun'da Tıp Fakültesi'ne kaydoldu ancak henüz öğrenimini tamamlamadan okuldan ayrıldı ve gazeteciliğe başaldı.
Bir süre Ati Gazetesi'nin yazı işlerinde çalıştıktan sonra, gazetenin temsilcisi olarak Ankara'ya gitti.
Daha sonra Kayseri'de edebiyat öğretmenlerine atandı. Burada Behçet Kemal Çağlar'ın hocalığını yaptı. Ayrıca ünlü "Han Duvarları" şiiri de Kayseri yolculuğunun bir meyvesidir.
Kayseri ona bunların yanında, Milli Mücadeleyi de yakından seyretme şansını vermiş oldu. Bu yüzden, Milli edebiyatla başlayan 'Anadoluluk' onun da üzerinde etkili oldu. Kendini Anadolu şairi olarak gördü ve şiirlerine de bunu yansıttı.
İlk şiirlerini aruzla yazdı Faruk Nafiz. Bunda Cenap Şahabettin ve -özellikle- Yahya Kemal'in büyük bir etkisi vardır. Ancak sonradan heceye döndü. (Edebiyatımızda bir duruştu bu o dönemlerde. Bir nevi heceyle yazmak demek, halk için yazmak demekti. Tabii Yahya Kemal ve Cenap Şahabettin, heceyle yazmıyorlar diye halk şairi değildir demiyoruz.)
Faruk Nafiz, edebiyat kişiliğinin yanında, siyasetle de ilgilenmiştir. Bir dönem, Adalet Partisi'nden milletvekilliği yapmış, hatta 27 Mayıs'tan sonra tutuklu da bulunmuştur.
Faruk Nafiz, 8 Kasım 1973'te İstanbul'da öldü.