21

17K 644 147
                                    

                                   🦋

"Ben sonra yiyeceğim"

Amir anlamsız bakışlarını üstümde gezdirdiğin de,
"Benimle yiyeceksin" dedi. Gözlerim istemsizce devrildiğin de,
"Bunu da mı zorlayacaksın?" Dedim. Cevap vermediğin de sinirlendiğini anladım. Hemende sinirlen!

Mutfağa yön alarak kendime de servis açtım.
Amirden para istemeğe utanıyordum ama ihtiyacım vardı. Babamın ilaçları, annem, Elanın okulu. Hepsi benim sırtımdaydı.
Ama nasıl isteyecektim?

Masaya oturduğum da yemek yemeğe başladık. Hep yemek yaptığım da iltifat bekliyordum ama, yemek komusunda pekte iyi değildim.
Amir ilk lokmasın da yüzünü buruşturdu. Ardından ben de yediğim de yemeğin tamamen tuz olduğunu gördüm.

Oysa çok atmamıştım..

Amir bana baktığın da ben de ona baktım. Kaşlarını bir çocuk misali çatmış ağzın da ki lokmayı yutmamıştı.

"Ee nasıl?" Dediğim masum tavırla.
"Şey ben yemek konusunda pek iyi değilim de" dedim elim de ki çatalı koyarak bardakta ki suyu yudumlarken.

"Çok güzel ellerine sağlık" dediğin de ağzın da ki lokmayı zar zor yutmuştu.
Bunu beklemiyordum, yemek berbat olmuştu. Amir ağzına bir lokma atacağı sırada onu durdurdum.

"Yapma, yeme onu." Dedim. Amir sanki bunu bekliyormuş gibi çatalı yerine koydu ve su içti.
"İyi olmadığını biliyorum.." dediğim de küçük kahkaha attı. Gülmek o kadar yakışıyordu ki, ona baktığım da ben de güldüm.

"Bence sen yemek yapma,dışardan söylerim" dediğin de başımı salladım.
"Ya özür dilerim, yemek konusun da pekte iyi değildim." Dedim suçlu çocuklar gibi.
"Önemli değil, boş ver" dedi. Dışardan yemek söylediğin de ben masayı toparlıyordum.

                                 🦋

Yemek geldiğin de televizyon karşısındaydık. Bilmiyordum niye ama ,sert olmayan yüzü fazla hoşuma gitmişti.
Yedikten sonra arkama yaslandım.
"Ben doydum" dediğim de bana baktı ve hafif güldü.

İkimiz de aynı koltukta oturmuştuk ama ben sanki bir az yakın oturursam beni yiyecekmişcesine en kenara çekilmiştim.
Amire çaktırmadan baktığım da kaşlarını çatarak diziyi izliyordu. Dizi izlerken de kaşlarını çatmazsın be adam!

Bacaklarını iki yana açmış, rahat bir şekilde oturuyordu.
Aslında fazla yakışıklı adamdı ama, kötüydü.
Tüm kirli işlerin tam ortasındaydı en başındaydı..
Bakışlarımı ondan çektim, yakalanmak istemiyordum.

Dizi bittiğin de ayağa kalktım. Ama Amir kolumdan tuttuğun da yerime geri oturdum. Bir şey diyecek sandım ama elini yanağıma attığın da öylece durdum.
"Nihan.." dedi kısık sesle.

Sadece bakıyordum.
"Birlikte uyuyalım.." dediğin de hızla başımı hayır anlamında salladım.
"Olmaz" dedim.
"Bir kez, sadece bir kez" sesinin tonu o kadar ihtiyaç doluydu ki, sanki buna ihtiyacı varmış gibi.

Başımı yine salladım.
"O zaman bir kez sarılmama izin ver. Duramıyorum lan, gözümün önündesin, kokun burnumda ama ben dokunamıyorum bile. Ben senle geçireceğim bir saatin hayalini bile ne kadar kurdum biliyormusun?"
Hemen ayağa kalktım.

"Lütfen yapma, hem kurmasaydın? Bizden olmaz israr etme"

Gideceğim sırada Amir kolumdan tuttu.
"Lütfen bırak, başa dönmeyelim"

"Baştan ayrılmadık zaten!" Dedi.Yine başlayacaktı! Ne güzel kavga etmeden duruyorduk işte.
Elimi zar zor kurtardığım da her hangi bir odaya girdim.

Kapıyı kilitlediğim de dışardan kırılma sesleri geldi. Korkuyordum yine delirmişti!
Onunla uyuyacağımı mı sanıyordu? Kafayı yemiş sanki evliyiz!

"Sadace sarılmak istedim lan. Hemen siktir olup kaçıyorsun!"

Ne yapmamı bekliyordu. Dışarda ki sesler kesildiğin de rahat nefes verdim. Her an kapıya dayanacak gibi hiss ediyordum. Oysa az önce ne kadar iyiydik!
Benden sürekli bir şeyler talep etmesi beni delirtiyordu.

                               🦋

Sabah olduğun da uyuya kalmıştım. Hemen kalkarak elimi yüzümü yıkadım. Yavaş bir şekilde dışarı çıktığım da ettafta kimse yoktu. Bir şeyler atıştırarak etrafa baktım.
Yerde ki şişe kırıklarını gördüğüm de hepsini topladım.

Elime batmaması için mücadele ediyordum. Arkamı döndüğüm de Amiri gördüm. Kahve içiyordu.
"Hiç kalkmasaydın, niye kalktın ki?!" Dediğin de"özür dilerum uyuya kalmışım-"

"Tamam sus, git kahvemi tazele"

Dedi, ne diyor bu adam?! Bu ne biçim konuşma? Yani bilmiyorum bana hiç böyle yapmazdı o yüzden.
Tabii ya dün için, kızgın ya da kırgın dı.
Başımı sallayarak kahvesini tazeledim.

"Afiyet olsun"

Dedim önüne koyarak. Normalde gözlerini benden ayırmayan adam yüzüme dahi bakmıyordu. Sarılmasına izin vermediğim için mi?!
"Ne bekliyorsun Nihan?" Dedi garip ses tonu ile.
"Bir şey beklemiyorum?" Dedim.

"Git o zaman" dediğin de garip olmuştum. Kendimi yersiz hiss ettim. Ama böylesi daha iyiydi.




Aşk-ı ızdırapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin