Bugün, 3 Mayıs 2024 Cuma

Fiorentina'daki başarılarından sonra Fatih Terim o zamanlar İtalya'nın Cumhurbaşkanı olan aynı zamanda Milan'ın başkanı olan Berlusconi'nin takımı Milan'la anlaşmıştı.

Teknik heyet, futbolcular ve Takıma ilk tanışma toplantısı kulüp binasının kapı girişinde yapıldı. Bu tanışma toplantısı  görüntülerini çeken kamera binanın ikinci katına doğru döndüğünde, ilk tanışma anı olmasına rağmen ikinci kattan Terim'e tepeden bakan Berlusconi'yi gösterdi.

Berlusconi, tanışma esnasındaki gibi Terim'e hep tepeden baktı.

Fatih Terim, bence Milan'da çok başarılıydı, kaldı ki ezeli rakibi İnter’i yıllar sonra dört gol atarak 4-2 yendiğinde kahraman bile ilan edilmişti.

Ama İtalyan yabancıydı ve özellikle de Türk’tü.
Takımın hangi teknik direktörün çalıştıracağı konusundaki kararlarda etkili olan Maldini ve Phirlo gibi İtalyan futbolcular vardı.

Milan’ın, İtalyan liginde ikinci sıradayken girdiği haftada Terim'in kovulmasına yol açan Torino Maçı:

Milan, 1-0 yenik girdiği maçın son dakikalarında penaltı kazanıyor. Topun başına, Terim’in ısrarla isteyip transfer ettiği Inzaghi geliyor. 
Golü atsa, beraberlik olacak, yaşanabilecek olumsuzluklara engelleyecek veya öteleyecekti.
Ama öyle olmadı, Inzaghi kaçırdı. 
Gazetelerin yalançısıyım;
Inzaghı yıllar sonra; “Terim gönderilsin diye kaçırdım itirafını yaptı.”

Gazetelerin haberi doğrudur yanlıştır o ayrı da;
Fatih Terim bu maçtan sonra Milan’dan kovuldu ve yerine Ancelotti geldi. 
Fatih Terim'in ikinci bıraktığı takım, Ancelotti zamanında çok kötüye gitti ve tamamlaya tamamlaya 14. tamamladı.
Ama Ancelotti kovulmadı. 
Çünkü Berlusconi, Phirlo, Maldini, penaltıyı kaçıran Inzaghi İtalyandı.
Ancelotti'de Italyan'dı ve takım yenilse de beraber kalsa da takımın başında kaldı.

Terim'in başarısı, Terim'e haksızlık yapılıp yapılmaması, aynı başarıyı Ancelotti'nin yakalayıp yakalamaması önemli değildi önemli olan milleti; ve kendi milletinden tavır almak önemliydi.

Biz de öyle mi!
Alın size bizden bir örnek.
David Beckham bilirsiniz, ünlü İngiliz futbolcu!
Şimdilerde futbolu bıraksada ne yalan söyleyeyim iyi futbolcuydu.

Tarih 11.10.2003, o zamanlar ki adı Fenerbahçe Ülker Stadı'nda  Türkiye İngiltere milli takımları karşılaşıyor.

Hakem ise, ünlü hakem Pierluigi Collina!
Maçın ilk yarısında, Gerard topu sol çaprazdan ceza sahasına girdi öndeki futbolcumuz sol ayaĝıyla bir çalım, önüne Tugay çıktı, ona da sağ ayağıyla seri bir çalım attığında Tugay belli belirsiz Gerard’ın ayağına basınca biraz da artistik bir şekilde Gerard hooop yerde.
Collina tereddütsüz penaltıyı verdi. Uzun boyu Kel kafasıyla yeterince tehdit oluşturan; üstüne üstük  ittiraz edene gözlerini pörtledip kilitleyerek yürümesiyle ünlü karizmatik Collina'ya ittiraz etmek ne mümkün. 
Bizimkilerde ittiraz etmedi, edemedi de zaten.
8-0'lara alışkın olan hafızamız 1 olacak arkası gelecek diye çağrışım yaptırırken;

Beckham, topu aldı penaltı çizgisine koydu; vurmak için topa doğru koştu,  olacak ya tam sağ ayağıyla vuracakken sol ayağı kaydı, düşerken de sağ ayağıyla sert bir şekilde istemsiz bir şekilde topa vurdu.
Kesin gol diye yüreğimiz hop hoplar; top kalemimizin filelerini vuracak diye beklerken;
Beckham’ın vurduğu top, bizim kalenin arka tirübünün en üst rakımındaki seyircilerden birini vurdu.

Maç esnasında da Beckham’la arada hüsumetleşen, Collina’ya ittiraz edemeyen Alpay, komik penaltı kaçırma olayından sonra kaçırdığı ilginç penaltının verdiği yıkılmıştır psikolojisiyle  yerde kıç üstü oturup kalan Becham’ın üstüne gidip, tepeden;
“Yukarda Allah var 100 defa atsan gene gol olmazdı” diyecek oldu. Beckham kalkıp Alpay’a kafa attı, araya Rüştü girdi, Beckham’a sarılıp tutarak zaten birkaç saniye süren olay bitti.

Alpay sonra yapılan röportajlarda 100’ü, 1000’e çıkardı, bana tükürdü; Beckham ise Alpay anama küfür etti dedi. 
Devre arasında da ikili hafiften itiştiler olsa da maç başladığı gibi bitti.

Maçta, İngiltere’ye gol atamadığımız resmi maçlardan biri olarak bitse de, aynı zamanda ilk defa gol yemediğimiz maç olarak tarihe geçti.

Aslında, her Maçta yaşanabilecek  maçtaki yukarıda anlattığım olayın kısa zamanda unutulması lazım, ama öyle olmadı!

Alpay, o maçta penaltı kaçırıp milli takımın üç puandan eden Beckham değilde kendisiymiş gibi;  “Vay sen bunu Beckham’a nasıl yaparsın” modunda özellikle Türkiye basınından öyle bir baskı yedi ki; sanırsınız Beckham bizim oĝlan, Alpay elin oğlu!

İngiltere basını da Türkiye basınından kopye çekerek Türkiye basının yazdıklarını manset yaptı; basit sayılabilecek bu olay, senelerce tartışılacak kadar büyüdü de büyüdü.

En sonunda Alpay, “Beckham’ı benden daha çok seviyormuşsunuz” diyerek; kendisi Türk olmasına rağmen, Türkiye ve Türkiye insanına isyanını belirtti.


Alpay Özalan: “Beni Beckham'dan daha çok seviyormuşsunuz” derken bir şeyi değil, bir çok şeyi kaçırıyor.

Türkiye basını ve insanı Beckham lehine, Alpay aleyhine olan  tavrından yıllarca taviz vermese de;
Alpay, İngiltere’de havaalanında beklerken gazeteciler yanına yaklaşıp “Bekcham’da havaalanında sizleri görüştürelim” derler. Alpay “gerek yok” diye bu teklifi geri çevirir.
Alpay’ın havaalanında olduğunu aynı gazetecilerden öğrenen Beckham Alpay’ın yanına gelir. 
“olayların bu kadar büyütüleceğini bilmiyordum, çok üzgünüm” der ve Alpay’dan özür diler.
Aslında Alpay’ın Beckham’ı kabul etmemesinde hatta hatta Beckham'ın özür dilerken ki i tepkisi de; Türkiye basını ve insanınaydı.

Bekham özür dilese de olayı fazlasıyla abartan medyatik olay yakalayıp kendi insanini ezen Türkiye  basınının umurunda da haber konusu bile olmadı ve beklenen sonu değiştirmedi.

Alpay Özalan;
Türk Basınından kopya çekilerek yapılan haberlerle oluşan İngiliz medyasının baskısına dayanamayan Aston Villa yöneticileri baski yüzünden sözleşmeyi fesh edebiliriz deyince, oynadığı İngiltere Aston Villa takımından da ayrılmak zorunda kaldı.

Herkesin hatta hatta Alpay ve Beckham'ın dahi atladıĝı birşey vardı.

David Beckham,  boyalı saç şekli, fit hali, makyajlı yüzü, reklam kokan hareketleri ile bir model ideal erkek profili olarak Dünya kadınlarının beynine şırıngalandı ki, Türkiye kızlarının da bundan etkilenmesi imkansızdı. 
“Kızların ilgi konusunu iyi kötü anladık ta ,  erkeklere ne oluyor” diye soranlarınız olursa onlara da soruyla karışık cevabım şu:

Siz Beckham’ın eşi Victoria'yı biliyor musunuz?
Eski model, büyük olasılıkla da orası burası da estetikli, nü resmi sevenler için de orasını burasını açarak erkek beyinlerine güzel sexi kadın imajı olarak yerleşen Bay Beckham'ın karısı Bayan Beckham!
Aramızda kalsın, sakın hanıma söylemeyin; araştırmacı gazeteci olmamdan kaynaklı internette yayınlanan her ikisinin resimlerine de uzun uzun bakıp; tarihçi olarakta vücut anatomilerinin  tarihsel sürecini bilimsel olarak inceleyip etüd ettim.
Analizimin sonucunda Kardashan'ın sulu bölgelerde çok oturduğu; Bayan Beckham'ın ise gayet güzel kadın kanaatine vardım.

Bayanla erkek kesimin beyninde oluşan cinsel temalı bu algılardan sonra; o esnada ay yıldızlı milli formayı taşıyan sonradan milletvekili olan Alpay Özalan’ı kim kazır; hele hele penaltı kaçırdığı için mağduriyet psikolojisinde kıç üstü oturup öylece kalan böyle birine horozlanırsan!

Bir de;
Beckham'ın Amerikan takımına transferinde ABD’ye taşınma sürecini bir tv’ye iki yüz milyon dolardan fazla bir fiyata satacak kadar güçlü lobi ve algısal koca izleyici kitlesine sahip olduğunu düşünürsek.

Bunları konuşurken, genlerimizde gelen tarihsel gerçeği de gözden kaçırmamak lazım;
Değirmen taşı gibi kalçalara sahip Kim Kardashan'a bu kocaman özelliğinden kaynaklı hayran olup, beyninde ermeniye pembe bakan, namı Dünya'ya, tohumu Rusyalara kadar yayılmış Baltacı'nın torunu olan bir millet olarak; Kardashan'a göre boyut olarak küçük olsa da daha başka kocaman özellikleri olan Victoria'nın o çekici yerleri için milletini bu kadar pembeleştirmemiz bakarken, vicdanını, beynini ve gözlerini değilde başka yerlerini kullananlar için çok anormal değil!
En azından bence anormal değil!
Türkiye'de hangi meslek dalı olursa olsun uyarlanabilecek örnekleri bu kadarla keseyim.

Biz de böyle de, sosyolojik yapısını iyi tanıdığım başka bir Türk devleti Azerbaycan'da farklı mı?

Alın size bir örnek;
Misir Qasımlı, 44 Günlük Savaş’ı Rusya'da çalışırken öğreniyor, iki çocuğunu, eşini, işini gücünü bırakıp cepheye koşuyor.
Cepheye giderken Dünya’nın her tarafına yayılan içinde Ermeni ve Türk düşmanlarının da olduğu milyonlarca kişinin izlediği, Türk düşmanlarına meydan okuduğu gönüllere tercüman olan bir video yayınladı.
Bunu dost ve düşman tarafından unutulacak gibi değildi ne olduysa ondan sonra oldu. 
Ukrayna’da çalışırken, şahidin olmadığı, delillerin saçma olduğu, çoğunluğu Ermeni kökenli hakimlerin bulunduğu (hepsinin ismini ve milletini biliyorum)  mahkemede cinayet davasıyla yargılandı.
Bu yargılanma sürecinde ZÖH olarak, Türkiye ve Azerbaycan Cumhurbaşkanlarına ilgilenilmesi konusunda arz yazıları yazdık.  çok gazetede yayınlanan basın açıklamaları yaptık. Bunları, Türkiye ve Azerbaycan’ın bir çok gazetesinde yayınlattık.
Ukrayna Başkonsoluğu’na yazı yazdık, şahsen bu konuda bir köşe yazısı yazdım.

Azerbaycan'ın bazı gazetecileri sosyal medyada kısacası Azerbaycanlılar, Misir'i dini yanından ve mahkemedeki fevri hareketlerini bahane ederek öyle bir şeytanlaştırdı ki akıllara zarar.
Sanki Karabağ Gazisi değil, askerimize kurşun sıkan Ermeni!
Sadece Misir değil Misir haksızlığa uğradı diyenler de bu şeytanlaştırmadan payını aldı.

Konuyla ilgilenen Türkiye’den bir kişi haricinde Misir hakkında özelime gelen mesaj haricinde olumsuz birşey duymadım. O kişi de, o bilgiyi Azerbaycan’dan ismini vermeyeceğim bir gazeteciden almış; mesaj da şu kişiden duyduğuma göre diye de eklemiş.

Bu yazıyı yazacağımı öğrenen Azerbaycan’dan bir dostum, Misir’i savundu diye Azerbaycanlılardan küfür bile yemiş. Ben, daha sert bir şekilde cevap vereceğim tahmin edildiğinden olsa gerek küfür duymadım.

Şeytanlaştırmanın alt yapısındaki yatan esas amaç o kadar garip ve saçma ki;
44 Günlük Savaş’ta Ukrayna silah verdi ya, bu mahkemede Ukrayna’da oluyor ya, aynı Beckham ve güzel karısı olayında olduğu gibi beyne şırıngalanan pembe Ukrayna algısı!

Özellikle Azerbaycan, vicdanınıza soracağım sorular için şimdi sıkı durun:

1- Ukrayna yardım etmişmiş;  Misir, hiçbir zorakiyeti olmadığı halde, çoluğunu çocuğunu eşini bırakıp nerden alınmışsa alınmış o silahı alıp vücudunu siper etmiş.
Ukrayna’nın, öyle değilde Ukrayna'nın Azerbaycan’a yardım ettiğini; o silahın parasız da değil de parasız Ukrayna’dan alındığını varsayalım;
Misir’in yaptığı, Ukrayna’nın bedavadan yaptıklarından daha mı değersiz.

2- Mahkemeyi takip ettik, Misir’ın avukatlarıyla görüşþuk.
Ukrayna mahkemesindeki hakimlerin Ermeni kökenli, delil olarak gösterilenlerin çürütüldü o ayrı da, madem sizin dediğiniz gibi Ermeniyi öldürmüş.  İnsan öldürmenin cezası Dünya'nın neresinde olursa olsun en az cezası yirmi yıldır. 
Özellikle Türkiye’deki milliyetçilerin tepkisini çekmemek için o Ermeni hakimlerin olduğu uyduruk mahkemenin, Misir'e, o malum kahramanlık kokan videonun hıncını alıp terbiye edercesine en az yirmi yıl değil de sadece sekiz yıl ceza verdiğini ne yapacağız?

3- Ölen bir Ermeni, yani defalarca çoluk-çocuk yaşlı-kadın demeden milletimizi soykırıma uğratan, yıllarca topraklarımızı işgal eden devletin vatandaşı. 
Misir, ise gövdesini siper ederek işgal altında tutulan topraklarımızın kurtulmasında emeği olan Gazi;
Hal böyleyken;
Bu Gazi, kimin öldürdüğü belli olmayan  ölen Ermeni’den daha mı değersizdi ki; Ermeni’den çok Ermeni oldunuz; haklı olduğunuza ne kadar inanmış hatta hatta haklı olduğunuzu varsaysak bile, Ukrayna mahkemesi’ne yol gösterir gibi davranmasaydınız da, en  azından bizim Gazimizdir diye susmayı becerseydiniz daha iyi degilm miydi?

4- Yaklaşık 6-7 yıl önce Türkiye’nin Casuslukla suçladığı ismi lazım olmayan Amerikalı bir papaz vardı. Başkanları dahil, Türkiye’yi tehdit etti dolar fırladı, tüm ABD casuslukla suçlanıyor demedi sahip çıktı.
Misir düşmanı olanların çoğu milliyetçi geçiniyor. O övündüğünüz her milletten üstün tuttuğunuz milliyetçiliğiniz, tarihte hiçbir zaman millet olamamış Amerikan milliyetçiliğiyle karşılaştırdınınız mı, karşılaştırmadıysanız lütfen karşılaştırıp kendi kendinize cavep verir misiniz?

5- Madem yaptığınız normal;
Kendi Gazisini bu kadar şeytanlaştırmayla ilgili başka bir ülkeden benzer bir örnek gösterebilir misiniz?

5- Peki o savaşta güya Ukrayna yardim etti de Türkiye yardım etmedi mi?
Ukrayna’ya yaranacağız diye, hakaretler ettiğiniz, kızdırdığınız biz canını dişine takıp mücadele eden Türkiye’deki ve Azerbaycan’daki Gaziler ve milliyetçiler o yaranmaya çalıştığınız Ukrayna’dan daha mı değersiz?

6- Yıllarca hapis yattığı halde suçsuz olduğu anlaşılan Dünya’da birçok örnek var. Yıllar sonra Ukrayna mahkemesi Misir suçsuzmuş bir gün bile yatması gerekmiyormuş derse ne yapacaksınız?

Sorulara daha devam ederim ama bu kadarı size yeter daha fazla uzatmayayım!

Telefonumu buraya yazamıyorum;
Türkiye ve Azerbaycan’daki gazeteci ve yazarların çoğunluğunda telefonum var; Hadi en akıllınız cevap versin verebiliyorsanız!
Telefon elimde, gözüm ekranında, konuşacaklar beynimde, kelimelerimelerim namluda çıkmış tabanca mermisi gibi dilimin ucunda bekliyorum!

Türk’ün Türk’ü ezdiği bu milletin;
Yiğidi de bol; haini de!
Hele hele, başkalarının algısıyla yiğitlik yapıyorum diye milliyetini, vicdanını, beynini bir tarafa bırakıp, başkalarının algısının yönlendirmesiyle cehaletine sığınıp hainlik yapanı ise sayılamayacak kadar bol!

Bizlerin en çok uğraştığı, çoğunluğunun neyi neden yaptığını bilmediği, sayıca bol olan sosyolojide sürü olarak nitelendirilen bu kitlenin;
Milli duygularında, vicdanında, beyninde az da olsa olumlu yönde değişiklik yapmış olmak umuduyla, yazıma son verirken;

Uzun yazımı sabırla okuyan sizlere;
sağlık, huzur diliyor; saygılar sunuyorum!


TÜRKLER TARAFINDAN YOK SAYILAN TÜRKLER!

Hasan Barın

19.01.2024 14:43:00

SERKANDAŞ SİGORTA  ERZURUM AMATÖR KÜME BÜYÜKLER LİGİ'NDE ŞİMDİ PLAY-OFF ZAMANI

FUTBOL TURNUVASINDA FİNALİN ADI GÜMÜŞHANE VE ARDAHAN OLDU

Sevdamız Horasan Platformundan Başkan Özdemir’e hayırlı olsun ziyareti

Özdemir; 3-4 ay sonra Horasan ancak toparlanmaya başlar

Ünsal Başkan temkinli yaklaşmak mecburiyetindeyiz

TYB Erzurum Şubesi Büyükşehirde Sekmen’e konuk oldu

Kent Lokantasına yoğun ilgi…

SERKANDAŞ SİGORTA U-15 YAŞ GRUBU MÜSABAKALARINDA SON HAFTA

Gündeme Dair Meseleler

KREDİ VE YURTLAR KURUMU FUTBOL TURNUVASINDA YARI FİNALİSTLER BELLİ OLDU

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 34 30 1 3 59 93
2.Fenerbahçe 34 28 1 5 58 89
3.Trabzonspor 34 18 12 4 15 58
4.İstanbul Başakşehir 34 15 12 7 7 52
5.Beşiktaş 34 15 13 6 5 51
6.Kasımpaşa 34 14 13 7 -3 49
7.Rizespor 34 14 13 7 -6 49
8.Alanyaspor 34 12 10 12 3 48
9.Sivasspor 34 12 10 12 -4 48
10.Antalyaspor 34 11 11 12 -3 45
11.Adana Demirspor 34 9 11 14 2 41
12.Kayserispor 34 11 13 10 -9 40
13.Samsunspor 34 10 15 9 -7 39
14.Ankaragücü 34 8 12 14 -3 38
15.Fatih Karagümrük 34 9 16 9 -2 36
16.Konyaspor 34 8 14 12 -14 36
17.Gazişehir Gaziantep 34 9 18 7 -15 34
18.Hatayspor 34 7 15 12 -10 33
19.Pendikspor 34 7 18 9 -32 30
20.İstanbulspor 34 4 23 7 -41 16

YAZARLAR