TENİS

Pek çok kültürde önemli bir yere sahip olan; içerisinde strateji, denge, mücadele, kuvvet gibi birçok parametreyi barındıran;  yorucu ancak en keyifli spor branşları arasında yer alan tenis üzerine söylenecek çok şey vardır aslında. Her yaştan bireye hitap etmesi, bütün kas gruplarının uyum içinde aktif olması; farklı zeminlerde, farklı deneyimler yaşatması ve en önemlisi sporcularının ve seyircilerinin tam konsantrasyon içerisinde olması tenis üzerine söylenecekler arasında yer alabilir. 

Tenisin vücudunuza birçok faydası vardır. Bu spor, tüm vücudunuzu çalıştırırken aynı anda kalbiniz ve kemiklerinizi güçlendirir; sizlere beyninizi ve kaslarınızı aynı anda koordine etme yeteneği kazandırır. Servis atışlarında ise el-göz koordinasyon beceriniz test edilir. Psikolojik olarak ise sorumluluk anlayışı getirir, çalışma bilinci kavramını geliştirir, mücadele etmeyi öğretir. Sporun satrancı gibidir aslında tenis çünkü rakibinizi yenmek için yeni stratejilere ihtiyacınız vardır her zaman. 

Tenisle ilgili en önemli nokta, set olarak geriye düşseniz dahi her yeni set ve oyuna 0-0 ile başlamanın mücadele gücünüzü artırmak için bir motivasyon kaynağı olmasıdır.  Hayatınızda da kimi zaman buna benzer geriye düşüşler yaşayabilirsiniz ama önemli olan asla pes etmemektir. Çünkü her yeni başlangıç, sizi daha güçlü bir şekilde ileriye taşır aslında. Teniste de bu, çoğunlukla böyledir.

Tenisin teorik boyutunu en basit şekliyle ele alacak olursak iki taraf arasında, iki raket ve bir top ile oynanan denge oyunu olarak tanımlanabilir. Genel olarak diğer spor dallarında bulunan servis hareketi ile başlar. Vuruş stilleri ise forehand ve backhand şeklindedir. Forehand, sağ taraf (solak sporcular için ise sol taraf) ve tek el ile yapılan vuruş iken backhand sporcunun el kullanımına göre tarafları değişen ve iki el ile yapılan vuruştur. Teniste kortun uzun kenarı 23,77 metre, kısa kenarı ise 10,97 metredir. Puanlama ise 15, 30, 40 ve game şeklindedir. Dünya genelinde bir yıl içerisinde dört adet büyük turnuva düzenlenmektedir. Bunlar Wimbledon, Avustralya Açık, Amerika Açık, Fransa Açık Turnuvaları’dır.

Bütün dünyayı etkisi altına alan COVID-19 salgını hiç şüphesiz tenisi de sekteye uğratmıştır. Diğer birçok branşa göre doğrudan temasın olmadığı, dolaylı temasın ise son derece düşük olduğu teniste, bulaş riskinin çok az olduğu öngörülebilir. Pandemi gölgesinde gerçekleştirilen en son büyük turnuva ise Avusturalya Açık Tenis Turnuvası’dır. Üç hafta gecikmeli olarak Melbourne Park’ta oynanmıştır. 8 Mart 2021 Pazartesi başlamış ve on üç gün sürmüştür. Turnuvada, erkeklerde Rus rakibi Daniil Medvedev’i yenen Sırp sporcu Novak Djokovic; kadınlarda ise ABD’li rakibi Jeniffer Brady’i yenen Japon tenisçi Naomi Osaka şampiyon olmuştur, 2021 yılının ilerleyen aylarında, 23 Mayıs-6 Haziran tarihleri arasında Fransa Açık Tenis Turnuvaları’nın yapılması planlanmaktadır.

Son olarak söyleyebilirim ki tenis, şu anda içinde bulunduğumuz COVID-19 sürecinde gerek oyuncular arası mesafeyle, gerekse sağlığınıza kazandıracağı onlarca faydayla kaliteli zaman geçirmek için en iyi seçenektir çünkü teniste, karantina günlerinizi güzelleştirecek birçok şey bulabileceğinize eminim.

Tüm Kolejlilere sporlu günler dilerim.