Recent Comments

Aslan Mustafa’mda Yüreği Acıtmak!


Hareketli ritmiyle düğünlerin vazgeçilmez türkülerinden biri olan "Aslan Mustafam" türküsünün ritminden daha fazla sözlerinden etkilendiğim için sosyolojik içeriğine dikkat çekmek maksadıyla "Aslan Mustafa'mda Derinlik Bulan Bozkırlılık" başlığıyla yıllar önce bir yazı yazmıştım.  

            İnsanlar, oyun havası formatında bestelenmiş hareketli şarkı ve türkülerin hikayelerine pek bakmaz; "vur patlasın çal oynasın" eğlenmelerine bakar, oynarlar.

           Oysa ki, şarkı ve türkülerin sözlerini yazanlar hangi duygu ve düşüncelerle hatta hangi acılarla bu dizeleri dile getirdiler, kimse bilmek istemez!

           Mesela "Fidayda da Ankaralım" türküsü gibi.

           Aslında öyle değil; hepsinin bir hikayesi çoğunun da içinde derin bir hüzün ve acı saklıdır. Bunlardan biri de daha on üç yaşındayken yaşadığı acı bir olaydan etkilenip acısını dizelere döken bir kız çocuğunun içli sözleridir.

              Kimseye etmem şikayet, ağlarım ben halime

              Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime

              Perde-i zulmet çekilmiş, korkarım ikbalime

              Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime

            İnsan sözlerin hikayelerini öğrenince şarkı ve türkülere daha farklı duygularla bakabiliyor.

Ben de "Aslan Mustafam" türküsünde geçen "Kenardan geçeyim yol sizin olsun/Ağular içeyim bal sizin olsun­" dizelerinin içeriğinin farkına vardıktan sonra türküye farklı bir duyguyla bakmaya başladım.

            Sözlerin hikayesi farklı olsa da bu mısra içinde yer alan "yiğitlik, mertlik, mütevazılık ve fedakarlık" bir bütün halinde "Bozkırlılık kültürünü ve derin bir Bozkırlılığı" yansıttığını düşünüyorum.

            Doğrusunu söylemem gerekirse köylüm olan Merkez Camii İmamı Kadir Özdemir (kendisi şu an rahatsız Allah'tan acil şifalar diliyorum) "Aslan Mustafam" türküsünün seferberlik yıllarına dayanan acılı bir hikayesinden bahsedinceye kadar bu hikayeden haberim yoktu. Bu hikayeyi öğrenince yüreğim acıdı ve yukarıdaki duygulara bir de dram eklendi.

            Hikaye şöyle:

           Çok sevdiği bir kızla evlenen Mustafa, düğünden birkaç ay geçmeden seferberlik ilanı gereği askere çağrılır. Tüm sevdiklerini arkada bırakan Mustafa, seferberlik emri mucibince askere gidip birliğine katılır.

          Askerlerimizin birçok cephede savaştığı yıllardır. Yeni gelin aylarca belki de yıllarca Mustafa'sının hasretini çekiyor ve umutla yolunu gözlüyor.

          Cuma günü Bozkır pazarına giden gelin kalabalıkta kocasıyla birlikte askere giden arkadaşlarını görür ve hemen yanlarına koşar:

          -"Siz gelmişsiniz ama Mustafam nerede Mustafam nerede?" diye endişeyle sorar.

           Arkadaşları başlarını önlerine eğip susunca gelin Mustafa'sının şehit olduğunu anlar ve kendini kaybeder.

            Bir rivayete göre, sersemleyen gelin pazarda bal satan birinin bal kabını devirir ve bal sahibi geline kızar.

           Mustafa'sının acısı ve hasretiyle yüreği yanan gelin bugün insanların eğlendiği, gümbür gümbür oynadığı türkünün acı dolu ağıdını oracıkta yakar.

          Hey hey kenardan geçeyim aman aman

          Yol sizin olsun gel gel aman

          Ağılar içeyim aman aman

          Bal sizin olsun bir danem aman

          Amanın gel gel aslan Mustafam gel

         Haydi gel gel garip başlı yarim vay

         Bozkır dedikleri büyük kasaba

         Sevilen güzeller gelmez hesaba

         Amanım gel gel aslan Mustafam gel

         Haydi gel gel garip başlı yarim vay

         Derenin başına yayılır kazlar.

          Çeşmeden geliyor Konyalı kızlar

          Amanım gel gel aslan Mustafam gel

          Haydi gel gel garip başlı yarim vay

          Havalar bulutlu Mustafam kar mı yağacak

          Sol gözüm seyriyor Mustafam baskın mı olacak

          Amanım gel gel aslan Mustafam gel

          Haydi gel gel garip başlı yarim vay

          Bir gün deliysem beş gün iyiyim

          Amanım gel gel aslan Mustafam gel

          Haydi gel gel garip başlı yarim vay

 

          Her ne kadar şiirin sözlerinin bir kısmı türküde yer alsa da; şiire bütün olarak bakıldığında büyük bir acıyı içinde barındırdığı anlaşılacaktır.  

          Şiir içinde sık sık geçen "aman" nidası türkülere ritim katan "amman amman" sözleri ile aynı olmayıp, bir feryadın dile getirilmesidir. Gerçekten acı dolu bir hikaye!

          Şu mısraya bir bakın:

          "Havalar bulutlu Mustafam kar mı yağacak

            Sol gözüm seğriyor Mustafam baskın mı olacak"

 

           Benim yüreğim acıdı, sizin yüreğinizi acıttıysam affola!

 
Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te Bozkır Haber'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* yapılan yorumlar denetlendikten sonra yayınlanmaktadır.