Professional Documents
Culture Documents
MIZRAKLI
İLMİHAL
SEM^FKCİND
İstanbul 2012
SEIMERKÛND: 144
Fıkıh Kitaplığı: 4
yayin@semerkand.com
ISBN : 978-605-4214-66-2
GENEL DAĞITIM
SADELEŞTİREN
EYYÜP BEYHAN
SEMERKHND
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ.............................................................................. 13
GİRİŞ.................................................................................. 17
Kur’kn’Ck İsmi Gcsçs Pesgambdl'ler............................ 17
Kimin zürriyetindsn, kimin dininden ve
ümmetinCsnsin?............................................................... 18
İtikadda ve Amelde Mezhebimiz.................................... 18
Lâ ilâhe İllallah Muhammedün Rstûlullah
Demenin Anlamı............................................................... 19
NAMAZ............................................................................. 21
Kıyamdaki Farz, Vâcip, Sünnet ve MÜstehaplar........ 21
Rükûdaki Farz, Vâcip, Sünnet ve Müstehaplar...........23
Secdedeki Farz, Vâcip, Sünnet ve VUttshkplkr........ 23
ORUÇ................................................................................ 25
Orucun Farzlarr................................................................. 25
Orucun Farz Olmasının Şartları...................................... 26
Orucu Bozan Şeyler........................................................ 27
6 • M I Z R A K . L I . İL .M İ H A L
AbCystin Sünnetten......................................................... 55
AbCystin Müstehaplari....................................................57
AbCystin Mekruhlan........................................................ 57
Abdesti Bozan Şeyler...................................................... 58
NAMAZIN FARZLARI
A) Namazın Dışındaki Farzlar.......................................... 61
B) Namazın İçindeki Farzlar............................................ 63
Namazın Kemal MertebedeKa-ulOlmasının Şatl ı....64
Namazın İçinde UyulmasıMühim Olan Şeyler............. 65
Namazın Vâcîpleri............................................................ 65
Namazın Sünne^eri......................................................... 67
Namazın Müstehnpları..................................................... 70
Namazın Edepleri............................................................ 71
Namazın Mekruhları......................................................... 72
Namazı Bozan Şeyler...................................................... 75
Namazı Bozmayan Durumlar..........................................80
Salât Lafzının Manası ve Faziieti................................... 80
CEMAAT ile NAMAZ...................................................... 82
Namazı Vaktinde Kılmanın Faziieti................................ 82
İmama Uyanlar Kaç Türlüdür?....................................... 85
Namazda Ta’dîl-i Erkânı Terketmenin Z-r-ri............... 85
İmamın Arkasında Duranların Sevabı........................... 87
İftitah Tekbirini İmam ile Beraber Almanın Faziieti 88
Namazda Yapılan Şeylerin Karşıllğı...............................90
Sekiz Cennetin İsimleri ve Vasıllan................................91
CUMA NAMAZI
Cumn Namazının Şartları................................................ 95
Cumanın Vâcîpleri........................................................... 97
Cumanın Müstehaplari....................................................97
8 • MIZRAKLI İLMİHAL
Cumanın Mekruhlan........................................................ 98
Bayram Namazının Tekbirten.......................................... 98
YOKSULLUĞUN SEBEPLERİ...................................... 99
Sabah Namazına Kalkmak İçin.................................... 100
ELLİ DÖRT FARZ..........................................................101
İSLAM'IN ŞARTLARI.................................................... 104
ZEKÂT................................................
Zekâtın Câiz Olmadığı Kimseler.................................. 105
Zekât Kimlere Veriilr?..................................................... 106
Zekâtın Farz Olmasının Şartları.................................... 107
KURBAN......................................................................... 108
HAC.................................................................................. 109
Tavaf Çeşitten................................................................. 109
Hac Kimlere Far^r^c^ıi'?..................................................... 110
CENAZE NAMAZI........................................................ 111
Cenaze ile İlgili Çeşitli Meseleler................................. 112
Ehl-i Sünnet İnancına Sahip Olan
Kimselerin Alametten..................................................... 113
DÖRT HALİFE................................................................ 115
Hz. Ebû Bekir................................... 116
Hz. Ömer......................................................................... 117
Hz. Osman....................................................................... 118
Hz. Al.............................................................................. 119
ŞER‘Î HÜKÜMLER (AHKÂM-ı ŞER‘İYYE)............... 120
Farz................................................................................... 120
Vâcip................................................................................. 121
Süaner............................................................................. 121
Yemekten Önce Besmele Çekmemenin Zararlarr..... 122
Yemekten Önce Besmele Çekmenin Faydalan.........123
Müstehap........................................................................ 123
MI ZRAKLİ i LMİHAL • 9
Mubah............................................................................. 123
Haram.............................................................................. 124
Mekruh............................................................................ 124
Müfsid...............................................................................125
İMANIN ŞARTLARI
1. ALLAH’A İMAN.......................................................... 126
Nefsî Sıfatlar................................................................... 127
Zâtî Sıfatlar......................................................................127
Sübûtî Sıfatlar................................................................. 129
Manevi Sıfatlar................................................................ 132
2 . MELEKLERE İMAN.................................................... 133
3 . KİTAPLARA İMAN...................................................... 133
4 . PEYGAMBERLERE İMAN......................................... 134
5 . AHİRET GÜNÜNE İMAN........................................... 135
6 . KADERE İMAN.......................................................... 135
İTİKADDA ve AMELDE MEZHEBİMİZ..................... 136
İmanın Sürekli Olmasının Sebepleri.............................136
İmansız Gitmenin Sebepleri.......................................... 137
Bazı Dinî Kavramlar ve İmanın Kısımlan..................... 140
İMAN ile AMEL ARASINDAKİ FARK........................... 141
İMANIN ÇEŞİTLERİ....................................................... 142
İMANIN ASLI.................................................................. 143
İman mahlûk mudur (sonradan mı yaratı ımıştır)? 144
İman cem‘ midir, tefrik miidii"?.......................................144
Bazı Kavramlar............................................................... 144
İman, İslâm ve ihsan nedir?.......................................... 145
İman, marifet, tevhid, şeriat, din ve millet nedir? 145
İmanın Kaleleri.............................................................. 145
Kelime-i Tevhidin İsimleri........................................... 146
ZİKİR................................................................................148
10 • MIZRAKLI İLMİHAL
Eyyüp BEYHAN
GİRİŞ
Kimin zürriyetinden,
kimin dininden ve ümmetindensin?
Hz. Âdem’in [aleyhisselâm] zUrriyystinCsnim (soyunda-
nım). Âhirzaman peygamberi Hz. Muhammed’in [sallallahu
aleyhi vesellem] dininden ve Ümmetindenim, elhamdülillâh.
Namaza dört şey ile girilir: Farz4 ile, vâcip5 6ile, sün
net0 ile ve müstehap7’ 8ile.5
US lyil LgJl Ç
'j „
Orucun Farzları
1. Niyat etmae,17
1. Müslüman olmak,
2. Bâliğ olmnk,19
3. Akıllı olmnk,
m Sıhhatli olmak,
5. Mukim olmak,20
1. Hasta,
2. Misafir (yolcu)^6
3. Hayızlı hanım,
4. Nifaslı (loğusalı) hanım,
5. Hamile hanım/7
6. Emziren hanım/8
7. Çok yaşlı olan ihtiyar kimse/9
Müminlerin Bayramı
1. İmandan,
2. Namazdan,
3. Oruçtan,
4. Hacdan,
5. Zekâttan,
6. Kul hakkından,
7. Gusülden, istincâda^ ve abdesttendir.
• Bir kişi (bir defada) bir avuç miktarı tuz yerse orucu
bozulur. Yalnızca kazâ gerekir?2 Fakat azıcık yerse oru
cu fâsit olur.43 Eşbâh (adlı kitap)’ta böyle bahsedilmiştir.
Orucun Çeşitleri
On beş çeşit oruç vardır: Bunlardan üçü farz, üçü
vâcip, beşi haram, dördü sünnettir.
Farz olanlar: Ramazan, kazâ ve kefâret (oruçlarıdır).
Bu üç oruç faizdir.
Vâcip olanlar: Nezr-i muayyen (günü belirlenmiş
adak orucu), nezr-i mutlak (günü belirlenmemiş adak
orucu) ve nâfile tutulmaya niyetlenip bozulan nâfile oru
cun kazâsı. Bu üç oruç vâciptir.
Haram olanlar (oruç tutmanın yasak olduğu günler):
Ramazan bayramında bir gün, kurban bayramında dört
gün (olmak üzere) yılda beş gün oruç tutmak haramdır.
Sünnet olan oruçlar: Eyyâm-ı bîz45 günlerinde tu
tulan oruçlar, Davud'un [aieyhisseiâm] orucu/6 pazartesi
ve perşembe günleri oruç tutmak, âşûrâ günü/7 arefe
44 Susam tanesi kadar küçük bir şey olduğu için ağızda dağııır. Zerre
haline gelir. Ancak bunun tadı boğaza giderse oruç bozulur.
45 Hicrî ayların on üç, on dört ve on beşinci günlerine eyyâm-ı bîz denir.
Bu günlerde oruç tutmak sünnettir.
46 Bir yıl boyunca bir gün oruç tutulup bir gün iftar ederek yılın yarısını
oruçlu geçirmektir.
47 Muharrem ayının onuncu gününe “âşûrâ” denir. Peygamberimiz [sal-
lallahu aleyhi vesellem], “Ramazan orucundan sonra en faziletli oruç
Allah’ın ayı olan muharrem ayında tutulan âşûrâ orucudur’’ (Tirmizl,
MIZRAKLI İLMİHAL • 37
Orucun Faydaları
Oruç tutmanın on bir faydası vardır:
1. Cehenneme kalkan olur,
2. Diğer ibadetlerinin kabulüne vesile olur,
3. Bedenin zikri olur^,
4. Kibri kırar^,
6. Huşuyu artırır,
Guslün Çeşitleri
• Ölüyü yıkamak,
• Çocuğun bulûğa erdiğinde gusletmesi,
• Erkek ile hanımın arasında meni görülmüşse, fa
kat (yaşlığın) kime ait olduğu bilinmiyorsa her ikisinin de
gusletmesi,
• Üzerine meni bulaşmış olan kimse bunun ne za
mandan olduğunu bilmiyorsa gusletmesi,
• Doğum yapan bir hanımdan kan gelmediyse dahi gus
letmesi (vâciptir). Eğer kan geldi ise gusletmesi farzadır.
Guslün Haramları
Guslün Sünnetleri
Teyemmümün Şartları
Teyemmümün Sünnetleri
Su Aramanın Şartları
59 Sahih olan görüşe göre, kolları ve ayakları kesik olan kimse yüzünü
yere sürerek teyemmüm eder, yara varsa teyemmüm etmeden na
mazını kılar (bk. İbn Âbidîn, Reddü’l-Muhtâr, 1/229).
60 İmam Muhammed'e göre suyun olmadığı durumlarda bir kimse hur
ma suyu ile abdest alır ve teyemmüm yapar. İmam Ebû Yusuf'a göre
hurma suyundan başka su yoksa o zaman teyemmüm yapılır', hurma
suyu ile abdest alınmaz.
61 Bu kimse tertip sahibi ise namazı iade etmesi daha iyidir. Tertip sa
hibi, üzerinde kazâya kalmış namaz borcu bulunmadığından veya
kazâya kalan namazlarının toplam sayısı beş vakti geçmediğinden,
namazda sıra gözetmesi gereken kimse demektir.
48 • MIZRAKLI İLMİHAL
63 İstincâdn uygun olan sol el ile önce ön tz^r^rı^lı, sonrn arka tarafı temiz
leninceye kndar yıkamak ve dahn sonra da tuvalet kâğıdı veya temiz
bir bezle de ıslak kısımları silmektir.
50 • MIZRAKLI İ L M I H A L
İstincânın Sünnetleri
Abdestin Farzları
Abdestin Çeşitleri
1. Uyuyacağı zaman,
2. Uyandığında,
3. Yalan söylediğinde ve gıybet yaptığında,
4. Çalgı (müzik) dinlediğinde bu şeylere tövbe istiğfar
edip abdest almak menduptur.
Suların Çeşitleri
(Fıkıhta) Sular dört türlüdür: Mutlak su, mukayyet su,
şüpheli su, kullanılmış su.
Mutlak su (mâ-i mutlak)^7 Yağmur suyu, deniz suyu,
akar pınar suyu ve kuyu suyu. Bu sular pisliği temiz hale
getirir. Her şey için kullanılablin.
Mukayyed su (mâ-i mukayyed):66 6869Kavun, karpuz,
67
asma (üzüm), çiçek suyu ve bunların benzeri sular. Bu su
lar pisliği temizlerler ancak bunlarla kbCest ve gusül ol
maz.
Şüpheli su (mâ-i meşkûk)^ (Evcil) Eşeğin ve eşek
66 İlk alınan abdsstls, abdstttiz yapılması câiz olmayan bir amel yapıl
mamışsa, yeniden kdCsst almak israf sayılacağından mekruhtur.
67 Mâ-i mutlak: Kelime anlamıyla, herhangi bir şeyle kayıtlanmamış su
lar demektir. Dinî bir kavram olarak ise, yaratıldığı tabii halini koruyan,
mahiyetini değiştirecek başka maddeler karışmamış suya mutlak su
denir. Kaynak, pınar, kuyu, yağmur, kar suları, akarsu mutlak sulardan
dır. Mutlak suyun üç özelliği vardır; bunlar rengi, kokusu ve tadıdr'
68 Mâ-i mukayyed: Kelime anlamıyla kayıtlı sular demektin Herhangi
bir maddenin karışmasıyla, yaratılmış olduğu tabii halinden çıkan ve
özel bir isim alan sulardır. Kavun, karpuz, üzüm, gül suyu gibi sularla,
aslında mutlak su olduğu halde, içine başka şeylerin karışması ile
incelik ve akıcılığını kaybeden, et suyu, yemek suyu gibi sulardır. Bu
sular, kendileri temiz olmakla birlikte, kbCstt alınmada, gusledilmek-
te kullanılmazlar.
69 Mâ-i meşkûk: Kelime anlamıyla şüpheli sular demektir; bir fıkıh terimi
olarak ise temizleyici olup olmadığı konusunda şüphe bulunan sular
anlamına gelmsktsdlr. Ehlî eşek ve katırın artığı döyledlr. Bu sularla
necasetin temizlenmesi câizdir. Ancak başka temiz su bulunduğunda
54 • M I Z R A K L I İLMİHAL
3. Akıllı olmak,
4. Abdestsiz olmak,
5. Abdest suyunun temiz olması,
6. Abdest almaya gücünün olması,
7. Hayızlı olmamak,
8. Nifaslı (loğusa) olmamak,
9. (Özür sahibi için) Her namazın vakti olmak. Bu do
kuzuncu (madde) özür sahibi olan için (geçerli)dir.71
Abdestin Sünnetleri
(Burada) abdestin yirmi beş kadar sünneti açıklanmıştır:
1. Eûzü okumak,
2. Besmele okumak,
3. Elleri yıkamak,
4. Parmakları hilâllemek,
5. Ağzına su vermek,
6. Burnuna su vermek,
7. Niyet etmek,
8. Kıbleye dönmek,
9. Sık ise sakalını hilâllemek,7273
10. Sakalını meshe^tmek (ıslak elle sıvazlamak),
11. (Âzaları yıkamaya) sağ tarnftnn başlanmak:,
12. Sol elinin serçe parmağı ile sağ ayağının serçe
parmağının altından yukarıya doğru hilâllemek,
13. Başını knplnyacak şekilde meshetmek,
14. Başından artan su ile (ellerini hiçbir yere değdir
meden) kulaklarına ve boynuna meshetmek,
15. (Abdesti) tertip üzere (sıraya riayet ederek) almak,
16. (Âzaları yıkarken) araları kesmeyip birbirine ekle
mek (peş peşe yıkamak),
17. Başını meshederken önünden başlamak,
18. Misvak kullanmak,
19. Gözünün kenarına ve kaşına (kıl diplerine) suyu
ulaştırmak,
20. Abdest üzerine nbCyst nlmnk/3
21. Abdest âzalarını üçer kez yıkamnk (başını mes-
hetme hariç),
22. Biraz yüksek yerde durmak,
23. Abdest aldıktan sonra ibriği doldurmak,
24. Abdest alırken dünya kelâmı söylememek,
25. Devamlı bu niyet üzere bulunmaktir.
72 Sakalı sık olnn kişilerin, -bdestte yüzü yıkarken sakalın üstünü yıka
ması yeterli olmakla birlikte parmaklarını sakalın içinden soknrnk alt
tnraftnn üst tarnfn doğru hareket ettirmesi (hilâllemesi) sünnettir. Sa
kalı seyrek olan kimseler ise suyu sakal diplerine ulaştırması gerekir.
73 Ancnk nbdestli kimsenin, bir namaz kılmaksızın veya nbdestli olarak
yapılması şart olan bir amel yapmaksızın yeniden -bdest alması, su
israfı olacağından mekruh görülmüştür.
MIZRAKLI İLMİHAL • 57
Abdestin Müstehapları
Abdestin Mekruhları
74 Artan sudan bir miktar içmek ifadesi, abdesti bir kaptan alanlar için
geçerlidir. Ancak günümüzde musluklardan gelen su ile abdest aldı
ğımız için abdestten sonra bir miktar su içmemiz bu hükmün yerine
geçer.
75 Elbisesindeki yaşlığı idrar zannedip devamlı vesvese yapan kimse
lerin bu uygulamayı yapmaları onların bu vesveseden kurtulmasını
sağlar. Bu konuda vesvesesi olmayanların elbisesine su serpmesine
gerek yoktur.
76 Orucun bozulma tehlikesi olduğu için oruçlu kimse için gargara yap
mak mekruhtur.
58 • MIZRAKLI İLMİHAL
NAMAZIN FARZLARI
1. Kıbleye durmakla,
İftitah tekbiri
* (namaza başlama tekbiri) şu üç şey
ile tamam olur:
1. Ellerini kulağına kaldırmakla,
2. Tekbiri, tazim*85 üzere söylemekle,
3. Kalbinden (namaza) hazır olmak ile.
Takva: Dokuz âzasını (iki el, iki ayak, iki göz, iki kulak,
ve dilini) haramdan ve mekruhtan korumaya,
Namazın Vâcipleri
(Burada) namazın vâciplerinin yirmi bir kadar (oldu
ğu) beyan olunur.
1. İmamın arkasında Sübhâneke'den başka bir şey
okumamak,
66 • MIZRAKLI İLMİHAL
Namazın Sünnetleri
(Burada) namazın otuz dört kadar sünneti açıklan
mıştır:
1. Misvak kullanmak,
2. İftitah tekbirinde ve kunut tekbirinde (erkeklerin)
ellerini kulaklara ve kadınların da (ellerini) omuz hizasına
kadar kaldırılması,
3. İftitah ve kunut tekbirlerinde avuçlarını kıbleye
doğru çevirmek,
4. Kıyamda ellerini bağlamak,
89 Ta‘dîl-i erkân, rükünleri düzgün, yerli yerinde ve düzenli yapmak de
mektir. Ta‘dî1-i erkân, Ebû Yusuf’a ve Hanefî mezhebi dışındaki üç
mezhebe göre, ayrı bir rükün veya rüknün şartı olması itibariyle farz
dır. Hanefî mezhebine göre (Ebû Haıîfe ve Muhammedi göre) ise
vâciptir (İlmihal, TDV, 1/248).
90 Teşrîk tekbiri: Kurban bayramının arefe günü (9 Zilhicce) sabah na
mazından başlayarak bayramın 4. günü ikindi namazına kadar (13
Zilhicce) ikindi namazı dahil farz namazlardan sonra toplam yirmi üç
defa “Allahüekber Allahüekber lâ ilâhe illallahü vallâhü ekber Allahü-
ekber ve lillâhi’l-hamd” cümlesini söylemeye “teşrîk tekbiri” denir.
68 • MIZRAKLI İLMİHAL
30. Yedi âza üzerine secde etmek (iki el, iki diz, iki
ayak, ve yüzV1
Namazın Müstehapları
terinde, yedi uzvun (eller, ayaklar, dizler ve yüz) her birinin bir kısmının
yere değdirilmesi farzdır. Şâfiîler’e göre avuç içlerinin ve ayak parmak
larının alt taraflarının yere gelmesi gerekir [İlmihal, TDV, 1/247).
MIZRAKLI İLMİHAL • 71
Namazın Edepleri
6. Bir kere,
jp ” demek,9S
Namazın Mekruhları
94 Ancak secde edllecek y^e^rdic^rii çaklI taşkın ı bir kereye mahsus ol
mak üzere düzeltmek câiz görülmüştür.
MIZRAKLI İLMİHAL • 73
yaptığı yani amel-i kesir yaptığı anlaşllır. Mesela bir kimse ilk rekâtın
kıyamında elini üç kere kaldırıp bir yerini kaşırsa amel-i kesir işlediği
için namazı bozulur.
99 Allah Teâlâ’nın korkusundan veya cennet ya da cehennemi hatırla
maktan dolayı ağlamak namazı bozmaz.
100 Eğer kıraate engel olan balgamı gidermek gibi bir özürden dolayı
öksürürse namazı bozulmaz.
101 Namazdaki kişi kendisine seslenen kimseye namazda bulunduğunu
hissettirmek amacıyla, namaz içindeki tesbihatı sesli söylerse na
mazı bozulmaz, fakat karşısındakine cevap vermek niyetiyle sesini
yükseltirse namazı bozulur.
MIZRAKLI İLMİHAL • 77
1°4 Ağızda kalan şey nohut tanesinden dnha küçük olursa namaz bo
zulmaz.
1°5 Namaz içinde olan bir erkeğin namazı, hanımının öpmesi veya okşa
ması ile bozulmaz. Yeter ki erkekte şehvet meydana gelmiş olmasın.
MIZRAKLI İLMİHAL • 79
1. Aç,
2. Susuz,
Bir kişi dört vakit namazı (farz olduğunu) bile bile ter-
kedip daha sonra (kılmadığı namazı) kazâ etmezse üç
mezhebe (Şâfiî, Mâliki, Hanbelî) göre ölüm lazım gelir.
Bizim mezhebimize (Hanefî) göre öldürülmesi gerek
mez. Ama büyük günahlardan birini işlemiş olur ve (na
maz kılana kadar) sürekli hapsi gerekir.
Bir kişi bir vakit namazı bile bile terkedip kazâ et
mezse bir hafta miktarı yani ahirette seksen yıl yansa
gerekir. Ahiretin bir günü bu dünyanın bir yılı kadardır.
Ahiretin yılları ona göre hesap edilir.
MIZRAKLI İLMİHAL • 85
“Ey Allah’ın Resûlü! Doğu ile batı arası kâfirler ile dolu
olsa, Rabbim bana güç kuvvet verse, hepsini (Allah’ın
rızası için) öldürsem yine de imam ile beraber alınan ifti
tah tekbirinin sevabına ulaşamam.”
Cennetin Anahtarı
1. Dâr-ı Celâl
2. Dâr-ı Karar
3. Dâr-ı Selâm
4. Cennetü’l-huld
5. Cynnytü’l-me’vâ
6. Cennetü’l-ndn
7. Cynnytü’l-firdeas
8. Cynnytü’n-naîm
Cennetü’l-huld, mercandan;
Cerretü’l-me’va gümüştendir.
2. Hutbe okumak,
5. Cemaat (olması)^5
115 Cuma namazı sadece cemaatle kılınır. Tek başına kılınamaz. Diğer
beş vakit farz namazda cemaat olabilmek için imamla beraber bir
kişinin bulunması yeterli olurken cuma namazında cemaat olabil
mek için Hanefî mezhebinde, cuma namazı için imamın dışında en
az üç kişinin daha bulunması şarttır (imam Ebû Hanîfe ve İmam
Muhammed'e göre böyledir). İmam Ebû Yusuf'a göre ise imamın
dışında en az iki kişinin bulunması cemaat olabilmek için yetei-lidir.
imam Şâfiî'ye göre ise bir yerde cuma namazı kılabilmek için mükel
lef (akılı ve ergenlik çağına ulaşmış) olmanın yanında, hür, mukim ve
oraya yerleşmiş olan en az kırk erkeğin bulunması şartt:ır'.
116 Buradaki genel izinden, bir yerde müslümanların toplanıp cuma na
mazını kılmaları için idareci tarafından izin verilmiş olması anlaşıl
malıdır. Hanefîler'e göre, bir yerde cuma namazı kılınabilmesi için,
o yerde cuma namazı kılınmasına, yetkili kimse tarafından herkese
açık olmak üzere izin verilmesi şarttır. Buna göre, belli bir yerde bulu
nan kimseler, cuma namazı kılınmasına izin verilmiş camide, sadece
belirli kimseler girmek kaydıyla cuma namazı kılamazlar. Ancak baş
ka kimselerin de girmesine müsaade edildiği halde, başka kimseler
gelmese ve sadece oradaki kimseler kılsalar", cuma namazları sahih
olur (bk. Ö. Nasuhi Bilmen, Büyük İslâm İlmihali, İstanbul: Semer-
kand Yayınları, s. 189; ilmihal, TDV, 1/298-299).
MIZRAKLI İLMİHAL • 97
Cumanın Vâcipleri
Cumanın vâcipleri beş tanedir:
1. Ezan vaktinde her şeyi terketmek,
2. Camiye hızlı adımlarla yürümek,
3. Hatip hutbede iken nâfile kılmamak,
4. (Hatip hutbede iken) Dünya kelâmı konuşmamak,
5. Her şeyden (ilgiyi kesip) sükût etmek.
Cumanın Müstehapları
Cumanın müstehapları beştir:
1. Güzel koku sürünmek,
2. Misvak (kullanmak),
3. Temiz elbise (giymek),
Cumanın Mekruhları
2. Kur’nn okumak,
4. Yemek, içmek,
117 Bayram namazında rtiîtc^h tekbiri dışında alınan fazla tekbirler denir.
YOKSULLUĞUN SEBEPLERİ
3. Abdest almak,
9. Kanaat etmek,
1. Mecnuna,
4. Kâfire,
5. Zenginlere,
7. Zevcesine (hanımına),
8. Kölesine,
9. Mükâtebesine, n9
10. Müdebberesine,^
2. Fakirlere/23
3. Borçluya,
119 Mükâteb, belli bir ücret karşılığında âzat olmak üzere efendisiyle
anlaşmış köleye veya câriyeye denir.
120 Müdebbere, âzat olması efendisinin ölümüne bağlı olan köleye denir.
121 İmâm-ı Âzam’a göre bir kadın zekâtını fakir bulunan kocasına vere
mez. Çünkü aralarında bir menfaat ortakhğı söz konusudur. İmam
Yusuf ve İmam Muhammed’e göre ise kadın fakir kocasına zekâtını
verebilir. Çünkü kadın kocasının nafakasından sorumlu değildrr.
Şâfiîler’e göre de kadın kocasına zekât verebilir^.
122 Miskin, hiçbir şeye sahip olmayıp yemesi ve giymesi için dilenmeye
veya yardıma muhtaç olan yoksul kimsedir.
123 Fakir, ihtiyacından fazla olarak nisab miktarı bir mala sahip olmayan
kimsedir. Bu kimsenin temel ihtiyacından olan evi, ev eşyası ve bor
cuna denk parası bulunsa da, ihtiyacından başka nisab miktarı mala
sahip olmadığı için yine fakir say'ılır'.
MIZRAKLI İLMİHAL • 107
1. Müslüman olmak,
3. Akıllı olmak,
4. Hür olmak,
124 Diyanet İşleri Başkanhğ ı Din işleri Yüksek Kurulu yaptığ ı hesapla
malar sonucunda, altında 80,18, gümüşte 561,2 gramı nisab miktarı
olarak esas kabul etmişlerdir.
KURBAN
1. Müslüman olmak,
Tavaf Çeşitleri
Taeaf yedi çeşittir:
1. Ziyaret taeaf ı,
2. Umre taeafı. Bu ikisi farzdır.
125 Hannâlîlrr’ göre i hartn, Arak^ıt vak^<£^si ve ziyaret tavatı olmat üzere
haccın farzı üçtür. Bir kimsenin aaccının gsçrrli sayılması bu farzları
sırası ilr eksiksiz olvrvk yerine gstirmssins bvğhdır. Bu farzlardan ih
ram avccın şartı, Arafat vakfesi ar ziyaret tavafı isr haccın rüknüdür.
110 • MIZRAKLI İLMİHAL
İhram Hakkında
Hac için ihrama niyet etmek farzdır. İhram elbisesi
giyinmek sünnettir. Tamamı dikilmiş elbiseden uzak dur
mak vaciptir.
130 Ölmüş olan bir müslümanın başı ile beraber vücudunun çoğu bu
lunuyorsa yıkanır, kefenlenir ve cenaze namazı kılınır. Fakat başsız
olarak yalnız vücudunun yarısı bulunsa veya gövdesinin çoğu kay
bolmuş olsa yıkanmaz, kefenlenmez ve cenaze namazı kılınmaz. Bir
beze sarılarak gömülür.
131 Bir ölü yıkanmadan kefenlenmişse veya bir yerinin yıkanması unu
tulmuşsa, kefen açılır ve yıkanması tamamlanır. Eğer üzerine namaz
kılındıktan sonra durum anlaşılırsa, yine açılır', yıkanması tamamlanır
ve namaz iade ydilir'- Kabre konulup üzerine toprak atılmadığı süre
ce hüküm böyledir. Fakat kabre konulup üzerine toprak atıldıktan
sonra, kabirden çıkarılması artık haramdır. Hiç yıkanmamış bile olsa
MIZRAKLI İLMİHAL • 113
artık öyle kalır. Ancak namaz kılınmamışsa kabri üzerinde namaz kı-
lınabiHr^. Benimsenen görüş budur. Kefensiz olarak kabre konulduğu
zaman da kabir açılamaz (Heyet, İlmihal, TDV, 1/64).
132 imam Ebû Yusuf’un buradaki görüşünde yanhşhkla veya dayanll-
maz bir ağrı ve acıdan dolayı intihar eden kaydı vardır. Ancak bilerek
kendini öldüren kimsenin cenaze namazının kılınmaması hususunu
İmam Ebû Yusuf da kabul etmektedrr.
114 • MIZRAKLI İLMİHAL
133 Ehl-i sünnet’e göre mümin ve imamdık şartlama sahip fakat günah
işleyen kişilerin arkasında namaz kılınır. Günahkârlığını gerekçe gös
tererek imamın arkasında namaz kılmamak bir fitne unsuru olarak
görülmüş ve uygun bulunmamıştir.
DÖRT HALİFE
Hz. Ömer
Hz. Ali
Farz
Vâcip
Vâcip de şanı yüce olan Allah'ın buyurduğu hükümler
dir. (Fakat vâcip farz kadar kesin delille değil) şüpheli (ke
sin olmayan zannî) delil ile belli olmuş olan hükümlerdir.
(Bir hükmün) vâcip olduğuna inanmayan kâfir olmaz.
Lâkin amel etmeyen cehennem azabına layık olur. Me
sela vitir namazında Kunut duası okumak, kurban bay
ramında kurban kesmek ve ramazan-ı şerif bayramında
fitre vermek gibi.
Bir vâcip içinde dört vâcip, bir farz vardır: İlmi (vâcibi
öğrenmek) vâcip, miktarı vâcip, itikad etmek (vâcip ol
duğuna inanmak) vâcip, ihlâsı (samimi olarak yapılması)
vâcip, riyası haramdır.
Sünnet
Sünnet, Resûlullah'ın [saiiaiiahu aleyhi veseiiem] bir kere
veya iki kere terkettiği işleridir.* Terkedene azap olmaz.
Fakat azarlanmaya ve şefaatten mahrum olmaya sebep
olur'. Mesela misvak kullanmak, ezan, ikamet, cemaatle
namaz kılmak, evlendiği gece yemek yedirmek ve ço
cuğunu sünnet etmek gibi.
Müstehap
Mubah
Haram
Mekruh
138 Aslı itibariyle herkes için haram olan şeylere haram li-aynihî denir.
Bu haram kapsamına giren şeyler aslındaki kötClCk sebebiyle, baş
tan itibaren haram kılınmıştır.
139 Hemcinsi ile cinsel temas kurmak.
140 Aslında helâl olup başka bir şeyden dolayı haram kılınan fiillere ha
ram li-gayrihî denilir.
_______________________________ M I Z R AKLI İL M_ İ H A L • 125
141 Mekrûh, kelime olarak, “kötü, sevimsiz, hoş olmayan, çirkin, sevil
meyen” anlamlarına gelir". Dinî bir kavram olarak ise, Allah Teâlâ ta
rafından kesin ve bağlayıcı olmayan delillerle yapılmaması istenen
fiiller demektir.
142 Mekruhu, İmâm-ı Âzam ve İmam Ebû Yusuf tahrimî ve tenzih? diye
iki kısma ayırmışlardır. İmam Muhammed’e göre tahrîmen mekruh
olan bir şey haramlardan sayılır ve haram gibi ahiret azabı gerektirir.
143 Tahrîmen mekrûh, zannî bir delil ile kesin olarak yapılmaması istenen
şeydir. Tahrîmen mekruh olan bir fiili işlemek, haram bir fiili işlemek
gibi ahiret azabını ve kınanmayı gerektirir. Yapılmaması övülmeye ve
sevap kazanmaya vesiledir Bu mekruhu inkâr eden kâfir olmaz.
144 Tenzîhen mekrûh, Allah Teâlâ’nın kesin ve bağlayıcı olmayan bir şe
kilde yapılmamasını istediği şeylerdir. Tenzîhen mekruh olan bir şey
ittifakla helâle yakın olduğu için yapılması azap gerektirmez. Yapıl
maması sevap kazanmaya vesiledir.
145 Müfsid, kelime olarak, “bozan, mahveden” anlamlarına geiir. Dinî bir
kavram olarak ise başlanmış olan bir ibadeti bozan davranışlara denir.
İMANIN ŞARTLARI
Nefsî Sıfatlar
İMİ I5Î
“Şüphe yok ki ben Allah’ım” (Tâhâ 20/14) kavl-i şerifidir.
Zatî Sıfatlar146
148
147
Şanı yüce olan Allah hakkında bilinmesi vâcip olan
zâtî sıfatlar beştir.
146 Bu sıfat, Allah’ın zatı ile alakalı olduğu için elimizdeki bir çok eserde
Allah’ın zâtî sıfatları içinde sayılmaktadır.
147 Sıfat-ı nefsiyye, Allah’ın var olduğunu, varlığını gerektiren vücûd
sıfatının bulunduğunu ifade eden sıfat manasına gelir. Vücûd Allah
Teâlâ’nın zatının gereği olduğu için O’na varlığı zorunlu olan nama-
sında, “aâcibü’l-vücûd” denilmiştir. Ehl-i sünnet kelâm âlimlerinin
çoğunluğuna göre, vücûd sıfatı Allah Teâlâ’nın zatına mahsus ezelî
ve müstakil bir sıfattır. Vâcib Teâlâ’nın zatı vücutsuz düşünülemyz-
Bu sebeple vücûd sıfatı, bütün sıfatların aslı mesabesindedir (bk.
Bekir Topaloğlu, “Allah”, DİA, 2/489; A.Saim Kılavuz, Anahatlarıyla
İslam Akaidi ve Kelama Giriş, İstanbul: Ensar Neşriyat, 2004, s. 119).
148 Zâtî sıfatlar, Allah Teâlâ’nın zatını niteleyen sıfatlardır. O’nun yüce
zatı dışında hiçbir canlı bu sıfatlarla nitelendirilemez.
128 • MIZRA KLI İ LMİH AL
149 Âciz ve nâkıs olmak Allah için asla söz konusu değlldir.
“O’nun benzeri hiçbir şey yoktur” (Şûrâ 42/11) kavl-i şe
rifidir.
Sübûtî Sıfatlar
“Şüphesiz Allah ’ın her şeye gücü yeter” (Âı-i imrân 3/165)
kavl-i şerific^r^.
Manevi Sıfatlar
Şanı ycce olan Allah hakkında bilinmesi vâcip olan
sıfat-ı maneviyye sekizdir: Hay, Alîm, Semî‘, Basîr, MC-
rid, Kadir", MCtekellim, MCkevvin. Bu şerefli sıfatların
manaları:
Hay: Şanı yCce olan Allah diridir^.
Semih Ezelî işitmekle işitendh^.
Basîr: Şanı yCce olan Allah ezelî görmekle görendir.
Mürid: Şanı yCce olan Allah ezelî iradesiyle irade edi
cidir.
Alîm: Şanı yCce olan Allah ezelî ilmiyle bilicidir.
Kadir: Şanı yCce olan Allah ezelî kudretiyle gCcC ye
tendir..
Mütekellim: Şanı yCce olan Allah ezelî kelâmı ile
söyleyendir.
Mükevvin: Şanı yCce olan Allah halk edicidir (yara
tıcıdır).
Allah Teâlâ hakkında muhal olan (mCmkCn olmayan)
sıfatlar, bu sayılanların tersidir?50
150 Alk^h Teâlâ’da bulunmayan sıfatlar ölü olmak , işitememek , konuşay
mamak, cehalet, âcizlik ve diğer beşer sıfatları gibi.
MIZRAKLI İLMİHAL • 133
2. MELEKLERE İMAN
T
Ve melâiketihî (o^CıUj): Ben şanı yüce olan Allah’ın
meleklerine inandım, iman ettim. Allah
[cnlle celnluaû]
Tedln’dld melekleri vardır. Onlar nurdan yaratılmışlardır.
Yemez içmezler; onlarda erkeklik er dişilik olmaz. Gök
ten yere inârlnr^. Yerden göğe çıkarlar. Bir halden başka
bir hale girerler. Göz açıp yumuncaya kadar dahi Allah
Teâld’ya dsi olmazlar en insanlar gibi günah işlemezler.
Ve onların içinde mukarrebler (Allah’a çok yakın olanlar)
en peygamberler vardır.
3. KİTAPLARA İMAN
Ve kütübihî (aJ&J): Şanı yüce olan Allah Tndld’dld
(gönderdiği) kitaplarına inandım. Şanı yüce olan Allah’ın
kitapları vardır. Tamamı 104 kitap^tur^. 100 tanesi suhuftur
(sayfa şeklindedir^). Dördü büyük kitaptır.
4. PEYGAMBERLERE İMAN
6. KADERE İMAN
(Kelime-i şehadet)
7. Zulmetmek.
154 Sözlükte “tasdik etmek, kabul etmek, gönül huzuru ile benimsemek,
karşısındakine güven vermek, şüpheye yer vermeden kalpten tasdik
etmek; eman vermek, emin kıımak” anlamlarına gelen iman, ıstılah
ta, Hz. Peygamber’in Allah’tan getirdiği ve zarûrât-ı diniyye olarak
bilinen hükümleri, haber verdiği şeyleri tereddütsüz kabul ile bunların
gerçek ve doğru olduğuna inanmak demektir. İslâm ise Allah’a tes
lim olmak, boyun eğmek ve itaat etmek manasınadır. İslâm’ı benim
semiş erkeğe müslim, kadına da müslime denir. Kur’an’a göre İslâm,
kişinin kendisini yalnız Allah’a teslim etmesi, yalnız O’na kul olması,
yalnız O’na ibadet etmesi demektir; Çünkü İslâm’ın benimsediği tev
hidin gereği de budur (bk. Dinî Kavramlar Sözlüğü, s. 315, 326).
155 Din kelimesi, sözlükte “ceza/mükâfat, âdet/durum, itaat/isyan, he
sap, hüküm/kaza, mülk, ferman, tevhid, ibadet, millet, şeriat” gibi
anlamlara gelir. Terim olarak “din”; akıl sahiplerini kendi arzuları ile
bizzat hayırlara sevkeden İlâhî bir nizam, Allah tarafından konulmuş
ve insanları O’na ulaştıran bir yoldur. İman ve amel konusu olarak
akıl ve ihtiyara (iradeye), teklif olunacak hak ve hayır kanunlarının
bütününe denir. “Millet” kavramı Kur’an’da “din” (bk. Hac 22/78),
Türkçe’de ise “ulus, topluluk ve sınıf” anlamında kullanılmaktadır.
Millet kelimesi Kur’an’da on beş âyette geçmektedir. Sekiz âyette
“İbrahim’in milleti” (İbrahim’in dini) söz konusu edilmiştin^. Allah’ın,
Hz. Musa [aleyhisselâm] ve Hz. İsa [aleyhisselâm] ile gönderdiği hak
dini tahrif eden yahudi ve hıristiyanların dinlerine de millet denilmiş
tir (bk. Dinî Kavramlar Sözlüğü, s. 121-122, 445).
156 İcmâlî iman, Resûlullah Efendimiz’in [sallallahu aleyhi vesellem] tebliğ
ettiği dinî esaslara topluca iman etmek demektir.
157 Tafsîlî iman, Resûlullah Efendimiz’in [sallallahu aleyhi vesellem] tebliğ
ettiği dinî esasların hepsine ayrı ayrı inanmaktir.
MIZRAKLI İLMİHAL • 141
İMANIN ÇEŞİTLERİ
İMANIN ASLI
161 Sözlükte “toprağın geiiri’’ c^nO^mına gelen haraç, fkıh^-ta toprak ver
gisi demektir. Haraç aslen, savaşta fethedilip gayri müslimlerin elin
de bırakılan araziden alınan vergidir. Bununla birlikte sulh yoluyla
alınıp da bir ücret karşılığında sahibinde bırakılan topraklar için de
haraç tabiri kullanılmıştır (Dinî Kavramlar Sözlüğü, s. 231).
144 • MIZRAKLI İLMİHAL __ ______ _ ______
Bazı Kavramlar
Yakîn:162 Şanı yüce olan Allah’ın zatını kemaliyle (tam
manasıyla) bilmek.
Havf: Şanı yüce olan Allah’tan korkmak.
Recâ: Şanı yüce olan Allah’ın rahmetinden ümidini
kesmemek.
162 Yakîn, sözlükte kesin, açık bllgiyi ifade eden bîr keiimedrri Bîr şeyin
hakikatine delillerle değil, kalben şeksiz şüphesiz inanmaktn. Amel
yaparken ondaki sevap ve cezayı müşahede etmektir. Kuşeyrî (rah.)
üç türlü yakînden bahseder: 1. İlme’l-yakîn. Bir şey hakkında habe
re dayanan bilgi. 2. Ayne’l-yakîn. Bir şey hakkında, görmek suretiyle
elde edilen bilgi. 3. Hakka’l-yakîn. Bir şeyi bizzat yaşamak suretiyle
elde edilen bilgi. Yakînde şüpheye yer yoktur, kalp bir şeyin hakikati
konusunda, tatmin durumundadır. Yine yakîn, delil ile değil inanç kuv
veti ile apaçık görmeyi ifade eder (Ethem Cebecioğlu, TasavvuU Te
rimleri ve Deyimleri Sözlüğü, İstanbul: Anka Yayınları, 2005, s. 708).
M I Z R A K L I İ L M İ H A L • 145
Muhabbetullah: Allah Teâld’ya ee Resûl’ünn mu
habbet etmek.
İMANIN KALELERİ
163 İhd^s kelimesi sözlükte, “tir şey i halis kıllm^eılc , haiis olmak, özünü
almak ee seçmek”; din ıstılahında isr “iman, ibadet, itaat, ahldk,
146 * ■ M I Z R A K L I İ L M i HA L
3. Farzları yapmak,
4. Sünnetleri tamamlamak,
amel, dua ... gibi her türlü dinî görevleri, halkın övme ve beğenme
sini, yerme ve kınama.sını düşünmeksizin sırı Allah için iyi ve halis
bir niyetle yapmak, şirk, nifak, riya (gösteriş) ve süm’a (duyurma)
vb. şaibelerden uzak durmak, söz, fiil ve davranışlarında samimi ve
dosdoğru olmak” demektir. Bu şekilde hareket edenlere muhlis de
nir (Dinî Kavramlar Sözlüğü, s. 299).
M I Z RA K L I İL M İ HAL • 147
2. Kelime-i tevhid.
3. Kelime-i ihlâs.
4. Kelime-i takva.
5. Kelime-i tayyibe.
Zikrin Çeşitleri
Zikir üç çeşittir: Avamın zikri, havassın zikri ve ehas-
sın zikri.
Avamın zikri: Cahillerin zikri,
Havassın zikri: Âlimlerin zikri,
Ehassın zikri: Peygamberlerin zikridir.
Zikrin Faydası
Âlimler zikretmenin 100 kadar faydasını açıklamışlar
dır. Bazılarını sayalım:
150 • MI ZR AKLI İ LMİHA L
EDİLLE-i ŞER'ÎYYE'-
(Şer‘î Deliller)
164 Edille-i şer'iyye: Şer‘î deliller anlamına gelen edille-i şer'iyye, dinî
hükümlerin dayandığı kaynaklara denir. Fıkıh usulünde delil, şer‘î ve
amelî bir hükme götüren şey diye tarif edilebiiir. Bunun için âlimler;
hem dinî hükmün çıkarıldığı aslı hem de hükmü elde etmek için kul
lanılan yöntem ve genel prensipleri delil olarak adlandırmışla^rmiır^. Bu
nedenle, hüküm çıkarılmakta asıl olan âyet ve hadisler ile hüküm
çıkarma usulü olan icmâ, kıyas, sahabenin sözü, istihsali, istislah,
istishâb gibi metotlar şer'î delil olarak kabul edilmiştir. Ancak İslâm
âlimleri, bir bakıma bütün şer’î delilleri temsil eden ve hükümlerin
kaynağını oluşturan bir konumda gördüklerinden, bunlardan dördü
üzerinde ittifak etmişlerdir; bunlar Kitap yani Kur’ân-ı Kerîm, sünnet,
icmâ ve kıyastır. Bu delillere edille-i erbaa da denilmektedir (Dinî
Kavramlar Sözlüğü, s. 134).
165 Gerek hadisçilere gerekse fıkıh usulü âlimlerine göre sünnet, üç bö
lümde ele alınmıştır: a) Kavlî sünnet: Hz. Peygamber’in herhangi bir
konu hakkında sözlü olarak yaptığı açıklamalardın b) Fiilî sünnet: Hz.
Peygamberin herhangi bir konudaki fiillerinin, sahabe tarafından
görülüp nakledildiği haberlerdr. c) Takrirî sünnet: Hz. Peygamber’in,
huzurunda sahabe tarafından söylenen sözleri ya da işlenen fiilleri
reddetmeyip susması, onaylaması veya güzel karşılamasıyla oluşan
sünnettir (Dinî Kavramlar Sözlüğü, s. 606).
MIZRAKLI İLMİHAL • 153
MEZHEP
166 Kıyas: Sözlükte “bir şey i diğer bîr şeyle ölçmek, k^a^r^şsılaştarms^k;, iki i
şeyi birbirine eşitlemek” gibi anlamlara gelen kıyas, fıkıh usulünde,
hakkında nas bulunmayan bir meselenin hükmünü, Kitap veya sün
nette hükmü bilinen bir meseleye göre açıklamak manasını ifade
etmektedir. Başka bir tanımla, hakkında nas bulunmayan bir mese
leye. aralarındaki ortak illet sebebiyle, hakkında nas bulunan mese
lenin hükmünü vermek demektir {Dinî Kavramlar Sözlüğü, s. 379).
154 • MIZRAKLI İ LMİHA L
DÖRT CEVHER
1. Akıl,
2. İman,
3. Hayâ,
4. Salih amel.
1. İlim,
2. Niyet,
3. İhlâs,
4. Sabır.
170 Şeytanlar gelecekten haber almak için levh-i mahfûza kadar çıkar
lardı.
171 Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem] kendine has olan özelliklerini an
latan eserler: Süyûtî, el-Hasâisü’l-Kübrâ', İbnü’l-Mülakkın, Ebû Hafs
Ömer b. Ali el-Ensârî, Hasâisü’r-Resûl; İbn Kesîr, İmâdüddin İsmail
ed-Dımaşkî, Şemâilü’r-Resûl [sallallahu aleyhi vesellem] ve Delâilü
Nübüvvetihî ve Fezâilihî ve Hasâisıhî.
172 Resûlullah’ın [sallallahu aleyhi vesellem] soy silsilesi.
173 Hz. Peygamber’in soyu ile alakalı Adnân’a kadar olan kısmında ihti
laf yoktur.
158 • MIZRAKLI İLMİHAL
TAFSÎLÎ İMAN
£ L i c t
O / Ji J ' y 0 x”
ba .a» !I * tf,.>I
A»
160 • MIZRAKLI İLMİHAL
I a. <a> ğjJâd
c
T> „ ıü o
ÖJ ^6
3. Balgamı giderir.
4. Safrayı keser.
9. Şeytan üzülür.^4
175 Kur’an’daki âyet sayısı güncel kaynaklarda 6236 âyet olarak tesbit
yCilm:ştir.
164 • MIZRAKLI I LMİHAL
Yemenin Sünnetleri
Yemenin sünnetleri:
Az Yemenin Faydaları
2. Kalbi nurlanır.
3. Hafızası kuvvetli olur.
4. Geçinmesi kolay olur.
5. Amelinde lezzet bulur.
6. Şanı yüce olan Allah’ı çok çok zikretmiş olur.
177 Eserde, beş sebeple ilim (amelden) daha üstündür, diye geçmek
tedir. Ancak kitapta sayılan madde sayısı dört olduğu için “dört se
beple” diye düzeltme yapmayı uygun bulduk.
178 İlim olmadan amel olmaz. Önce ilim gerekir ki amel ortaya çıksın.
MIZRAKLI İLMİHAL • 169
179 Eğer iman amelden bir cüz olsaydı hanımların imanı eksik olurdu.
Çünkü onların hayız olduklarında namazları bağışlanmıştır. Dolayı-
sı ile hayızlı oldukları günlerde kılmadıkları namazları daha sonra
kazâ etmezler. Ayrıca hanımların özel halleri değişkendir; Kiminde
kısa sürmekte kiminde ise uzun sürmektedir; bu da adaletsizlik
demek olur. Eğer iman amelden bir parça olmuş olsaydı Allah
Teâlâ hanımların özel hallerinde bile onların namaz kılmalarını em
rederdi. Çünkü iman devamhdir. Hanımların özel günlerinde namaz
kılmadıkları günler gibi kısa bir süre de olsa imanın bırakılması söz
konusu değildir.
KELİME-i ŞEHADET
ân â
3. Şanı yüce olan Allah ona bir melek tayin eder, bil
mediğini ona öğretir.
Sehâ; cömertliğe,
İsâr; mümin kardeşinin işini görmeye (onu kendin
den önce düşünmeye),
1. Adam öldürmek:,
2. Zina etmek,
5. Hırsızlık etmek,
42. Kibirlenmek,
183 Devlet başkanının emrettiği şey helâl olduğu halde buyruğuna karşı
gelmek.
KÜFÜR
Küfrün Zararları
Küfrün yedi zararı vardır:
(Küfre girenin;)
1. Dini ve nikâhı gide^r^,
2. Boğazladığı (kestiği) hayvan yenmez,
3. Hanımı ile cimâsı zina olur.
4. O adamı öldürmek (savaşta) vâcip olur.
5. Cennet ondan uzak olur.
6. Cehennem ateşi ona yakın olur.
7. Küfür üzere ölürse, (cenaze) namazı kılınmaz.
185 Bunlan yyaanlara, “Sse kâfir oldun” de^r^rm^^rm^llc^ii^. “Bu i şlen yyp-
mak kâfirlerin âdetidir” denirse daha iyi olur.
M lZ R A K L I İLMİ HAL • 189
186 İmam Birgivî: Asıl adı Takıyyüddin Mehmed olan İmam Birgivî, 929
(1523) yılında Balıkesir’de doğmuştur. Birgivî Balıkesir’de müder
ris olan babası Pîr Ali Efendi’den ilk tahsilini almıştır. Daha sonra
İstanbul’a giden Birgivî orada dönemin meşhur âlimlerinden ders
ler aldı. Birgivî, Osmanlı döneminde yetişmiş olan seçkin bir âlim
olmasının yanında dinî ve ahlâkî bakımdan da örnek bir şahsiyet
ve önemli bir Türk âlimidir. Birgivî, 981 (1573) yılında bir İstan
bul seyahati sırasında veba hastalığına yakalanarak vefat etti ve
Birgi’ye getirilerek orada defnedildi. Tefsir, tasavvuf, ahlâk, aka-
id, hadis, kıraat sahalarında eserler veren Birgivî’nin gramere dair
eserleri meşhurdur. İzhârü’l-Esrâr, Imtihânü’l-Ezkiyâ, Şerhu’l-Emsile,
Kifâyetü’l-Mübtedî... eserlerden bazılarıdır (Müellifin hayatı ve eser
leri hakkında geniş bilgi için bk. BursalI Mehmed Tâhir, Osman
lI Müellifleri, 1/253; Brockelmann, GAL, 2/582-586; Kasım Kufralı,
“Birgivî”, iA, 2/634; Emrullah Yüksel, “Birgivî”, DİA, 6^/191; Mehmed
Ali Aynî, Türk Ahlâkçıları, İstanbul 1939, 1/105).
187 Bir kimse sözünü kuvvetlendirmek için, “Peygamber [sallallahu aley
hi vesellem] madem doğru söylüyorsa, biz mutlaka kurtulduk” derse
bu söz küfür değildir. Çünkü burada şüphe yok, Hz. Peygamber’in
[sallallahu aleyhi vesellem] söylediği her şeyin doğruluğu gerçek
manada kabul ediliyor ve bu kabulün sonunda da kurtuluşun oldu
ğu gerçeği kuvvetlendirilmiş oluyor.
190 • M I Z R A K L I I L M i H AL
HAYIZ ve NÎFAS
3. Cenazesine katılmak.
4. Nasihat etmek.
5. Selâm vermek.
Müminin Hayırlısı
İnsanların Hayırlısı
1. Fakirliğini,
2. Sadakasını,
3. Musibetini,
4. Belasını.
6. Dilinden,
Jp • ğjj .Mu d d e^ S ib uı b i uı \
- m ’
td ;S 205 kelime-i tayyibesini düşürmemek.
204 “Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah’a aidiz ve şüphesiz O’na dönece
ğiz” (Bakara 2/156).
205 Oknnnşn: Ld ildhe illallahü eahdnaû İd şnrîkn lnh. Lehü’l-mülkü en
leaü’l-aamdü en hüve ald külli şey’in kaçtır. Manası: Allah’tan baş
ka ildh yoktnr. O tektir. O’nnn hiçbir ortağı yoktnr. Mülk O’na aittir.
Hamd ona mahânttür^. O hnr şnyn gücü yetendir.
206 Oknnnşn: Eşhndü nn ld ildhe illallah. Ve eşhedü nnnn Mnhammednn
abdühû en rntûlüh. Manası: Ben şahitlik ederim ki Allah’tan başka
ildh yoktnr. Yinn şahitlik ederim ki Hz. Mğhammed [tallallahn aleyhi
eetellem] Allah’ın knln ee peygamberidir.
207 OkL!nnşn: Sübhâdellâhi vel hamcülillâCi ve ld ilahe illallahü ealldhn
ekber. Ve ld havle en ld knvvete illd billdhil aliyyil azîm. Manası: Al
lah bütün eksikliklerden nzaktır^. Hamd Allah’a maaâğâtnr. Allah’tan
başka hiçbir ildh yoktur Allah büyüktür Bütün güç ve knvvet. şanı
yüce vn azamet sahibi Allah’a aittir'.
ABDEST DUALARI
" . i i, > \
Ağza su verildiğinde:
Burna su verdiğinde:
U Ab 1 "" s.
Allahım! Bana cennet kokusu koklat ve beni onun ni
metlerinden rızıklandır. Bana cehennem kokusunu kok
latma.
Yüz yıkanırken:
1
' x I >
Allahım! Amel defterimi solumdan ve arkamdan ver
me ve beni zorlu hesaba çekme.
Baş meshedilirken:
Kulaklar meshedilirkerı:
Boyun meshedilirken:
m i ı ı '
» — Â
Lx>-> ûjj-ğ ^.SLxj2jI
Melekler,
“Ey günahsız çocuk! Kıyamet yeri çok tenhadır: (Cen
netteki) Bu sahrada 70.000 rahmet pınarı vardır, Resûl-i
Ekrem’in [saiiaiiahu aleyhi veseiiem] (kevser) havuzunun ba
228 • MIZRAKLI İLMİHAL
“Rabbini çok an, sabah akşam teşbih et” (Âı-i imrân 3/41)
diye buyrulur.