You are on page 1of 141

10/28/2017 Klasik Mantık

KLASİK MANTIK

PROF. DR. HAYRİ ŞAFAK URAL

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 1/141
10/28/2017 Klasik Mantık

İçindekiler

1. Klas k Mantığa G r ş

1.1. Klas k Mantığın Önem Ve Başlıca Özell kler


Bölüm Özet
Ün te Soruları

2. Ter mler

Grş
2.1. Somut Ve Soyut Ter mler
2.2. Genel Ve Tek l Ter mler, Özel Adlar
2.3. Kollekt f Ve Genel Ter mler
2.4. Mutlak Ter mler Ve Bağıl Ter mler
2.5. Olumlu Ve Olumsuz Ter mler, Yokluk B ld ren Ter mler
2.6. Ter mler n Çokanlamlılığı
Bölüm Özet
Ün te Soruları

3. Ter mlerde Kullanma Ve Anma

Grş
3.1. Ter mlerde Kullanma Ve Anma Arasındak Fark
Bölüm Özet
Okuma Parçası
Ün te Soruları

4. Önermeler

Grş
4.1. Önerme Ned r?
Bölüm Özet
Ün te Soruları

5. Önerme Çeş tler Ve Karşıtlık Kares


https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 2/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Grş
5.1. Bas t Kategor k Önermeler
5.2. Bas t Kategor k Önerme Çeş tler
5.3. Karşıtlık Kares
Bölüm Özet
Ün te Soruları

6. Önermelerde Dağıtıcılık

Grş
6.1. Önerme Çeş tler ne Göre Dağıtıcılık
6.2. Önermelerde Dağıtıcılığın D yagramlarla Göster lmes
Bölüm Özet
Ün te Soruları

7. Çıkarımlar Ve Doğrudan Çıkarımlar

Grş
7.1. Çıkarım Ned r?
7.2. Doğrudan Çıkarım Ned r?
7.3. Döndürme Yoluyla Doğrudan Çıkarım
7.4. Ters Döndürme Yoluyla Doğrudan Çıkarım
Bölüm Özet
Ün te Soruları

8. Dolaylı Çıkarımlar

Grş
8.1. Dolaylı Çıkarımlar: Kıyaslar
8.2 Bas t Kıyaslar
Bölüm Özet
Ün te Soruları

9. Kıyasların Geçerl l kler n n Denetlenmes : Venn D yagramları

Grş
9.1. Kıyasların Geçerl l k Koşulları
9.2. Venn D yagramları
https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 3/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Bölüm Özet
Ün te Soruları

10. Kıyasların Geçerl l kler n n Denetlenmes : Ant log st k Yöntem

Grş
10.1. Ant log st k Yöntem
Bölümde  Özet
Ün te Soruları

11. Çoklu Öncüllü Kıyaslar

Grş
11.1. Çoklu-Öncüllü Kıyasların Özell kler
11.1.1 Z nc rleme Kıyaslar
11.2. Eks k Öncülü Kıyas
11.3. Şartlı Öncüllü Kıyaslar
Bölüm Özet
Ün te Soruları

12. Çoklu Öncüllü Kıyaslar: Ayrık Öncüllü, B leş k Öncüllü Kıyaslar, D lemmalar

Grş
12.1. Ayrık Öncüllü Kıyas
12.2 B leş k Öncüllü Kıyas
12.3. D lemma
Bölüm Özet
Ün te Soruları

13. Yanlışlık: Formel Yanlışlıklar

Grş
13.1. B r Mantık Kavramı Olarak Yanlışlık
Bölüm Özet
Ün te Soruları

14. Yanlışlık: Formel Olmayan Yanlışlıklar

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 4/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Grş
Bölüm Özet
Ün te Soruları

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 5/141
10/28/2017 Klasik Mantık

1. KLASİK MANTIĞA GİRİŞ

1.1. Klasik Mantığın Önemi Ve Başlıca Özellikleri

Bu derste «Klas k Mantık» başlığı altında toplanab lecek (Ar stoteles le başlayıp günümüze kadar şlenerek gelm ş olan)
çalışmalar ele alınmıştır. Gerç klas k mantıkla lg l çalışmalar günümüzdek modern mantık çalışmaları yanında k nc
plana düşmüş durumdadır. Ama bu durum, klas k mantığın önems z olduğunu göstermed ğ g b , klas k mantıkla modern
mantık arasında herhang b r karşıtlık bulunduğu anlamına da gelmemekted r.

Klas k mantık le modern mantık arasındak fark, bunların büyük ölçüde, farklı b r sembol k d l kullanmasından
kaynaklanmaktadır. Bu bakımdan da aralarında b r karşıtlığın olduğu söylenemez. Hatta tam aks ne, günlük konuşma d l
le olan yakın l şk s dolayısıyla klas k mantık, modern mantığın hazırlayıcısı n tel ğ nded r. Yan , klas k mantık le modern
mantık b rb r n ancak tamamlar.

Bu k tabın konusunu oluşturan klas k mantığın günlük d l le olan l şk ler ve modern mantığın tamamlayıcısı durumunda
olması dolayısıyla k tabın başlığı «Temel Mantık» olarak seç lm şt r.

«Mantık», sadece b r b l m dalının adı olarak değ l, günlük hayattak akıl yürütmeler m zle lg l olarak da kullanılab len b r
kavramdır. Fakat, gerek klas k gerekse modern mantık, b r b l m olarak, günlük hayattak akıl yürütmeler m zle doğrudan
konu ed lemez. Bu bakımdan, «mantıklı düşünüş», «mantıklı görüş» g b dey mlerde geçen «mantık» kel mes n , b r b l m n
adı olarak kullanılan «mantık» kel mes nden ayrı düşünmek gerek r. B r b l m n adı olarak kullanılan mantık, b rtakım
kuralların, yan mantık kurallarının ncelenmes ve tesp t yle lg l d r. Günlük hayatta kullanılan «mantık» kel mes se,
n teled ğ eylemler n bu kurallarla olan uygunluğuna şaret eder. Bu bakımdan da aralarında ancak dolaylı b r l şk
bulunab l r. Ş md kısaca bu dolaylı l şk n n özell kler n ele alalım. Böylece b l msel b r d s pl n olarak mantığın
sağlayab leceğ yararlar üzer nde durmak ve mantık öğren m n n ne g b prat k amaçlara h zmet edeb leceğ n de görmeye
çalışalım.

Pek çok k msen n mantık okumadığı halde mantıklı düşüneb ld ğ n , bu sebeple de b r kurallar s stem olarak mantık
b l m n öğrenmen n b r şe yaramayacağı ler sürüleb l r. Böyle b r olumsuz düşünce, ancak b r ölçüde doğru olarak kabul
ed leb l r. Çünkü, pek çok k msen n b rb r yle anlaşamayıp b rb rler n mantıksızlıkla suçladığı ve net cede uzlaşmasız
tartışmaların ortaya çıktığı da b r gerçekt r. Bu durumda herkes n mantıklı düşüneb ld ğ n söylemek güçleş r. Şüphes z
bazı tartışmaların temel nde öfke, menfaat çatışması, s n rl l k hal g b gerekçeler bulunab l r. Fakat bazı tartışmaların da,
doğrudan doğruya k ş ler n doğru dürüst düşünememes nden kaynaklandığına hep m z şah t olmuşuzdur. İşte böyle b r
tartışma karşısında, b r görüşün veya düşüncen n neres nde yanlış bulunduğunu sezg sel b r yolla gözden geç rmek yer ne
meseley s steml ve mantıklı b r şek lde ele alab lmek pek çok yarar sağlar.

Bu noktada, mantık b len ve uygulamaları konusunda da b r deney m olan k mseler n karşısındak n kna edeb leceğ n ,
yanlış b r bakış açısını ben mseteb leceğ n de gözden uzak tutmamak gerek r. Böyle b r tehl ke karşısında mantık
b lmen n önem kend l ğ nden ortaya çıkacaktır.

Mantık kurallarını b lmen n yararları, bu kuralları gramer kurallarına benzeterek açıklanab l r: Konuşmasını b len herkes n
gramer kurallarının b l nc ne sah p olması beklenemez. Fakat, mesela b r nsan eğer yazar olmak arzusundaysa, bu
takd rde gramer kurallarını b r kenara bırakamaz. Böyle b r k ş ç n gramer kurallarının b l nmes temel b r zorunluluktur.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 6/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Gramer kurallarını b len herkes n y b r yazar olması beklenemeyeceğ g b , mantık kurallarını öğrenm ş b r k msen n b r
probleme hemen b r çözüm get reb lmes de beklenemez. Fakat buna rağmen, tıpkı gramer kuralları m sal nde olduğu
g b , mantık kurallarını öğrenmek gerekl d r. Başka b r benzetmeyle, yetenekl b r sporcu, aynı oranda yetenekl olmayan
b r k ş ye nazaran daha az çalışmakla daha üstün b r başarı göstereb l r. Fakat, eğer bu yetenekl k ş daha çok çalışırsa,
başarısı esk ye göre daha da artıracaktır. Mantık kurallarını b len b r k ş ç n de buna benzer b r durum söz konusudur.
N tek m b r antrenör sporcularına mesela nasıl topa vurulacağını, nasıl boks yapılacağını göster r. Fakat aynı antrenörden
ders alan sporcular, ancak kend yetenekler ölçüsünde başarılı olurlar.

Kısaca, mantık kurallarını ve bu kuralları nasıl uygulayacağını b len b r s n n bunları b lmeyen b r s karşısında f kr
üstünlük sağlama mkânı daha çoktur. N tek m Ant kçağ’da Sof stler, mantık kurallarını b len b r s n n bunları b lmeyen
b r s n nasıl kandırab leceğ n , k ş n n çıkarlarına h zmet edecek şek lde mantığın nasıl kullanılab leceğ n para karşılığı
öğretm şlerd r.

Fakat mantığın günlük hayattak uygulamaları, yukarıda da şaret ed ld ğ g b , b r b l m olarak mantığın konusu değ ld r;
aralarında ancak dolaylı b r l şk kurulab l r. Mantığın asıl uygulaması, başta b lg sayarlar olmak üzere yapay zeka g b
alanlarda karşımıza çıkmaktadır. Nasıl k matemat k f z ğe, k myaya vb. b l mlere uygulanıyorsa, mantık da söz konusu
alanlara uygulanmakta, başta matemat k olmak üzere konuşma d l n n ve nsan düşünces n n anlaşılmasında
kullanılab lmekted r.

N tek m, mantık çalışmaları çeş tl felsefe problemler ne; modern mantık çalışmaları, b lg sayarlardak g r elektr k
devreler n n projelend r lmes ne; y ne modern mantık çalışmaları çeş tl matemat ksel konulara; bazı mantık çalışmaları
(mesela kuvantum f z ğ dolayısıyla ortaya çıkan problemlerle lg l olarak çok değerl mantığın kullanılması g b ) çeş tl
b l msel çalışmalarda; «değerler mantığı» g b araştırma alanlarına; ayrıca yukarıda da bel rt ld ğ g b , günlük hayattak
akıl yürütmeler m zde kullanılıp bu g b alanlara uygulanab lmekted r.

Bu k tapta öncel kle klas k mantığın temel kavramlarının aktarılmasına çalışılmıştır. Ayrıca, ele alınan bu konuların, klas k
mantık anlayışı çerçeves nde, felsefe problemler yle olan lg ler nden de söz ed lm şt r. İk nc olarak, klas k mantığın
özell kler nden b r s olması dolayısıyla, mantığın günlük hayattak akıl yürütmeler yle olan (dolaylı) bağıntısı (ver len
örnekler vasıtasıyla) kurulmaya çalışılmıştır. Üçüncü olarak da, gerek konular şlen rken, gerekse bahar dönem ndek
şlenecek konularla, modern mantık dersler ne hazırlık yapılmaya çalışılmıştır.

Bölüm Özeti

Mantığın çeş tl problemlerle lg s n n olduğu, gündel k akıl yürütmelerde karşımıza çıkab leceğ ve mantığın uygulama
alanlarının neler olab leceğ öğret lm şt r.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 7/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Ünite Soruları

1. Aşağıdak lerden hang s yanlıştır?

A) Klas k Mantık le Modern Mantık arasında b r karşıtlık olduğu söylenemez.

B) Günlük d l olan l şk s dolayısıyla klas k mantık, günlük yaşamla lg ç nded r.

C) B l m olarak mantığın, günlük hayattak akıl yürütmeler m zle doğrudan b r l şk s yoktur.

D) Pek çok k msen n mantık okumadığı halde mantıklı düşüneb ld ğ nden mantık b l m n öğrenmek h ç b r
şe yaramayacaktır.

E) Sof stler mantığın nasıl kullanılab leceğ n para karşılığı öğretm şlerd r.

2. Aşağıdak lerden hang s mantığın uygulama alanlarından b r s değ ld r?

A) Matemat k

B) Felsefe

C) B lg sayar b l mler

D) Evren n oluşumu

E) Elektron k devreler

3. Aşağıdak lerden hang s yanlıştır?

A) Günlük hayatta mantık kel mes , eylemler n mantığın çıkarım kurallarına olan uygunluğuna şaret etmek
amacıyla kullanılır.

B) Günlük d l aracılığıyla yapılan akıl yürütmeler n anlaşılmasında klas k mantık, modern mantığın
hazırlayıcısı n tel ğ nded r.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 8/141
10/28/2017 Klasik Mantık

C) Mantık, günlük hayattak akıl yürütmeler m z konu ed neb l r.

D) Pek çok k mse mantık okumadığı halde mantıklı düşüneb l r.

E) Sof stler mantığın nasıl kullanılab leceğ n para karşılığı öğretm şlerd r.

4. Aşağıdak lerden hang s b r b l m olarak mantığın özell kler n yansıtmaz?

A) B r b l m olarak mantığın teknoloj k çeş tl uygulama alanı vardır.

B) B r b l m olarak mantığın amacı hak kat aramaktır.

C) B r b l m olarak mantık akıl yürütme kurallarını araştırır.

D) B r b l m olarak mantık düşüncem z n şley ş n n en güven l r tasv r n ver r.

E) B r b l m olarak mantık, yapay b r d ld r.

5. “Mantık” den l nce akla gelen özell klerden hang s b l m olarak mantığı tanımlar?

A) Mantık doğru karar verme aracıdır.

B) Mantık doğru seç m yapma aracıdır.

C) Mantık nsanları tanıma aracıdır.

D) Mantık yapay b r d l değ ld r.

E) Mantık çer ks z b r d l kurmaktır.

6. “Klas k mantık” ve “modern mantık” adıyla b l nen çalışmalar arasında ......................

Boşluğu doldurunuz.

A) h çb r l şk yoktur.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 9/141
10/28/2017 Klasik Mantık

B) sürekl l k l şk s vardır.

C) b r çel şk vardır.

D) uzlaşmaz k alandır.

E) bağımsız k alandır.

7. “Klas k mantık” dey m kurucu olarak aşağıdak s mlerden k m hatırlatır?

A) Platon

B) Herakle tos

C) Ar stoteles

D) Russell

E) Frege

8. “Modern mantık” çalışmalarını “klas k mantık” çalışmalarıyla kıyaslandığını aşağıdak özell klerden hang s
le uyuşur?

A) Modern mantık, klas k mantığın devamıdır.

B) Modern mantık le klas k mantık arasında b r uyuşmazlık vardır.

C) Modern mantık, klas k mantığın b r evr m d r.

D) Modern mantık, klas k mantıktan ayrı b r d l kullanır.

E) Modern mantığın kurucuları aynı zamanda klas k mantığı gel şt ren matemat kç lerd r.

9. Modern mantığın klas k mantığa göre üstünlüğünün gerekçes ned r?

A) B lg sayar uygulamalarının olmasıdır.


https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 10/141
10/28/2017 Klasik Mantık

B) Matemat k le olan l şk s d r.

C) Konuşma d l yle olan l şk s d r.

D) Kullanılan d l n get rd ğ üstünlüktür.

E) Aklımızın şley ş n açıklamasıdır.

10. Klas k mantığın uygulama alanları arasında aşağıdak lerden hang s bulunur?

A) Kuantum f z ğ

B) Rölat v st f z k

C) Konuşma d l

D) B yoloj

E) B lg sayar d l

CEVAP ANAHTARI

1. d 2. d 3. a 4. b 5. e 6. b 7. c 8. e 9. d 10. c

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 11/141
10/28/2017 Klasik Mantık

2. TERİMLER

Giriş

Günlük konuşma d l , düşünceler m z aktarmak ç n kullandığımız b r araçtır. D l n böyle b r görev yer ne get rmes ,
anlamlı sembollerden kurulmuş olmasından, yan b r çer ğe sah p olmasından kaynaklanmaktadır. Ter mler bu sayede
nesnelere varlık kazandırır, b z m ç n anlamlı varlıklar olmalarını sağlarlar.

D l ç nde anlam taşıyan en küçük b r mler ter mlerd r*. Ter mler her türlü madd ve manev nesneler , tek tek olayları ve
olguları fade etmeye yararlar. Bu özell k, ter mler n k yönlü görevler olduğunu göstermekted r: Her türlü
olguya/nesneye şaret etmek ve ( şaret ett ğ olgularla/nesnelerle lg l ) b r anlam taşımak. Ter mler n bu özell kler
«kaplam» ve « çlem» adıyla anılır.

*Ter mler geleneksel olarak k gruba ayrılırlar: İlk , k , o, bu, ve, se g b zam r, sıfat, bağlaç türünden s nkategoremat k (yan , tek
başına anlam taşımayan) kel meler n oluşturduğu guruptur. Bu bölümün konusunu oluşturan k nc gurup se, «kalem»,
«ağaç», « y l k», «ruh», «hürr yet» g b kategoremat k (yan , tek başına anlam taşıyan) kel melerden oluşur. Bu kavramları Türkçe
kullanılan dey mlerle karşılamak stersek, «s nkategoremat k fade» yer ne, «laf türü fade» d yeb l r z. Çünkü, «laf» kel mes
«boş laf» dey m nde olduğu g b «anlamsız b r fade» karşılığı olarak kullanılab lmekted r. «Kategoremat k ter m» yer ne
«sözcük» ter m n kullanab l r z. Çünkü söz, anlamı olan b r b r md r. Her k fade ç n ortak b r dey m olarak «kel me» ter m
kullanılab l r.

Ter mler başka b r açıdan daha ncelemek mümkündür: Farklı nesnelere şaret ett kler ve bu nesneler n farklı özell kler n
d le get rd kler ç n farklı ter mlerden söz ed leb l r. Ter mler arasında ne g b farkların olduğu ve bu farklı ter mler n ne
g b özell kler taşıdığı da y ne (aşağıda I.1’den t baren) ayrı b r nceleme konusu yapılacaktır.

Ter mler n bu özell kler n n b r mantık problem olarak ele alınıp ncelenmes h ç de sebeps z değ ld r: «Mantık» kel mes
anlamı bakımından, Batı d ller nde olduğu g b , d l ve düşüncen n beraberce göz önüne alınmasını gerekt rmekted r. Gerç
«mantık» dey m n n bu anlamda kullanılması Ar stoteles’den yaklaşık 500 yıl sonra ortaya çıkmıştır. Ar stoteles, bugün
«mantık» adını verd ğ m z çalışmalarını «organon» («alet») adıyla anmıştır. Fakat ver len s m ne olursa olsun, Ar stoteles
de d l , düşüncey aktarma aracı olarak görmüş* ve ter mler n ncelenmes ne mantık çalışmaları ç nde yer verm şt r.

*Ar stoteles’ n d l ve düşüncen n ter mler ne olan lg s hakkındak görüşler ç n bkz. Atadem r, 1974 ve Öner, 1970.

Gerçekten de b r d l olmadan let ş m kuramayız ve düşünceler m z fade edemey z. Bu durumda, sağlıklı b r let ş m
kurulab lmes ve düşünceler m z n (yan , akıl yürütmeler m z n) tab olduğu kuralların (yan , mantık kurallarının)
nceleneb lmes ç n d l n bazı özell kler n n b l nmes ne ht yaç duyulacaktır. Çünkü akıl yürütmeler m z d l n bazı
özell kler kullanarak gerçekleşt r r z. Öte yandan, olgular hakkında sah p olab ld ğ m z b lg ler n b r değerlend rmes
yapılmak sten rse, y ne d l n özell kler n n ncelenmes gerek r. Çünkü olguları da y ne d l n özell kler kullanılarak
b ç mler, onlara varlık kazandırırız. Dolayısıyla her k durumda da d l n bazı özell kler n n mantık açısından ncelenmes
kaçınılmaz olmaktadır.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 12/141
10/28/2017 Klasik Mantık

D l le lg l b r ncelemede se, yukarıda şaret ed len özell kler dolayısıyla ter mler n ayrı b r yere sah p olacakları açıktır.
N tek m ter mlerle lg l ncelemelere sadece klas k mantık ç nde değ l, aşağıda yer yer şaret ed leceğ g b , modern
mantık ç nde de yer ver lmekted r. Hatta günümüzde ter mler n, mantık dışında, sem ot k başlığı altında (bu konuda bkz.
Batuhan, H, Grünberg, T., 1970) ayrıca ele alındığı görülmekted r.

2.1. Somut ve Soyut Terimler

B r ter m herhang türden tek b r nesneye şaret ed yor, yan tek b r nesney adlandırıyorsa, «somut ter m» adını alır. Soyut
ter mler se, herhang b r nesne (veya nesnelere) atfed len n tel kler fade etmeye yararlar. M ll’ n bu konudak çok
kullanılan tanımıyla (M ll, 1879, s.29): «Somut b r ter m*, b r nesnen n yer n tutar; soyut b r ter m se, böyle b r nesneye a t
b r n tel ğ (attr bute) tems l eder.» M ll’ n verd ğ örnekle (age, s.29): Beyaz, b r ya da özell kle b rden çok nesneler n adıdır;
beyazlık se, bu nesnelere a t n tel ğ n adıdır. Bu durumda «beyaz» ter m somut, «beyazlık» ter m se soyuttur. İnsan, bazı
nesneler n adıdır; nsanlık se bu nesnelere a t n tel ğ n adıdır. O halde, « nsan» somut, « nsanlık» soyut b r ter md r. Veya
aynı konuda Keynes’ n verd ğ örnekle (Keynes, 1887, s.15): Üçgen, üç kenarla sınırlandırılmış bütün şek ller n adı olup,
somut b r ter md r. Üçgenl k (tr angular ty) se, b r şekl n kend s n n değ l de, söz konusu şekl n sah p olduğu n tel kler n
adı durumunda olduğu ç n soyut b r ter md r. Keynes’ n tanımıyla (age. s.14-15), b r nesneye bu nesnen n sah p olduğu
n tel kler (qual t es) d kkate alınarak; veya b r nesneler sınıfına bu sını ak nesneler n ortak olarak sah p oldukları
n tel kler (ya da n tel kler sınıfı) d kkate alınarak ver lm ş b r s m, somut ter m durumundadır. Nesnelere a t n tel klere
ver lm ş s mler se soyut ter m durumundadırlar.

* M ll, «ter m» ter ne « s m» dey m n kullanmaktadır.

Bu açıklamalar, somut ter mler n sadece duyu organlarımızla algıladığımız nesnelere değ l, z hn m zle kavrayab leceğ m z
nesnelere de uygulandığını göstermekted r. Eğer somut ter mler n çer ğ bu şek lde düşünülmeseyd karışıklıklar ortaya
çıkardı. Mesela, z hn m zde tasarladığımız geometr k şek llere şaret eden ter mler soyut ter m olarak kabul ed lseyd , bu
şek llere a t n tel kler geometr k şek ller n kend s nden ayırt etme mkânı ortadan kalkardı. Halbuk z hn m zde
tasarladığımız ve herhang b r şek lde (mesela kâğıt üzer ne ç zerek) fade ed p b r ad verd ğ m z (mesela üçgen ded ğ m z)
b r geometr k şek l ve bu geometr k şek le a t n tel kler arasında fark vardır. Kâğıda ç zd ğ m z ve adına «üçgen» ded ğ m z
şek l, z hn m zde tasarladığımız (mesela doğruların kes şmes nden meydana gelmes ; k zkenar, eşkenar olab lmes ; ç
açılarının toplamının 180 derece olab lmes vb.) n tel kler n b r örneğ d r. Bu bakımdan, bell b r şekl n adı olan «üçgen»
ter m n n bu şekle a t n tel kler fade eden «üçgenl k» ter m yle aynı özell kler taşıması beklenemez. D ğer b r dey şle,
herhang b r türden.nesneye şaret eden ve onları adlandıran ter mler «somut» ter m, bu nesneye a t n tel kler fade eden
ter m se «soyut» ter m olarak kabul etmek gerek r. Venn’ n fades yle (Venn, 1889, s.188), somut b r ter m n herhang b r
nesneye şaret etmeye, soyut b r ter m n se b r nesnen n n tel ğ ne şaret etmeye yaradığını kabul etmek gerek r.

2.2. Genel ve Tekil Terimler, Özel Adlar

Genel ter mler, aynı türden olan nesneler n ortak özell kler n fade etmeye yararlar. Tek l ter mler se, söz konusu ortak
özell kler taşıyan tek tek nesnelere şaret ederler. Özel adlar se, bell b r nesney d ğerler nden ayırt etmeye yararlar.
D ğerler nde olduğu g b , bu gruptak ter mler de tek b r kel me veya b leş k b r kel me durumunda bulunab l rler.

Mesela, Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı g b b r fade, b r genel ter m durumundadır. Çünkü bell özell klere sah p
nesneler n (burada k ş ler n) ortak özell kler n d le get rmekted r. Eğer Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanı dersek, bu
ter m sadece bell b r şahsa uygulanab l r olduğu ç n, tek ld r. Eğer Türk ye Cumhur yet ’n n ş md k Cumhurbaşkanı
dersek, bu ter m b r özel ad durumunda olacaktır. Venn’ n tanımıyla (age, s.173): ‘‘Genel ter m, aynı türden nesneler n

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 13/141
10/28/2017 Klasik Mantık

ortak özell kler n d le get ren ter md r. Tek l ter m se, ortak özell ğe sah p nesnelere şaret eden ter md r.’’ Mesela,
gezegen ter m , güneş s stem ç nde yer alan ve güneş n etrafında düzenl olarak dolanan bell türden nesnelere şaret
ett ğ ç n b r genel ter md r. Eğer bell b r gezegenden söz ed lmek sten rse, mesela güneşe en yakın gezegen den rse, bu
ter m b r tek l ter m durumunda olur.

Her üç ter m de algılanab len veya tasarlanab len nesnelere şaret etmek ç n kullanılab l r. Mesela y l k, adalet, nsanlık,
masa vb. g b ter mler, b rtakım nesneler n ortak özell kler n d le get rd kler ç n, genel ter m durumundadırlar. İy , ad l,
(bell b r) masa, Anka kuşu, s nekl bakkal g b ter mler tek b r nesneye şaret ett kler ç n tek l ter md rler.

Buraya kadar yapılmış açıklamalar, soyut ter mler n aynı zamanda b r genel ter m olab leceğ n de göstermekted r. Mesela
y l k b r genel ter m olduğu kadar b r n tel ğ n adı olarak da kullanılab leceğ ç n, aynı zamanda b r soyut ter md r. B r
ter m n hang gruba g rd ğ günlük d l n özell kler gereğ lk bakışta bel rlenemeye-b l r. Hatta aynı b r ter m, kullanıma
göre, farklı guruba b rden de g reb l r. Mesela f z k ter m bell b r d s pl ne, yan f z k b l m ne şaret etmek amacıyla
kullanıldığında b r somut ter m özell ğ taşır. Fakat aynı ter m, b r çalışma b ç m n d ğer çalışma b ç mler nden ayırmak,
yan b r çalışma b ç m n f z k b l m olarak adlandırılmasını sağlayacak n tel kler n adı olarak da kullanılab l r: mesela f z k
demek deney ve gözlem demekt r veya bu b r f z k çalışmasıdır den ld ğ nde, f z k ter m b r soyut ter m özell ğ taşır. Y ne
aynı ter m, bugünkü f z k ders g b b r fadede tek ve bell b r hâd sey adlandıracak şek lde kullanıldığı ç n tek l ter m
durumundadır. Söz konusu ter m b r genel ter m olarak da kullanmak mümkündür. Mesela, Newton, E nste n, He senberg
g b b l m adamlarının yaptığı f z k çalışmaları den ld ğ nde, f z k ter m , bazı b l m adamlarının yaptığı çeş tl çalışmaların
ortak özell kler n d le get rd ğ ç n, genel ter m özell ğ taşımaktadır.

Günümüzde ter mler arasındak çeş tl l şk ler n ncelenmes hem mantığın hem de felsefen n b r konusu olarak karşımıza
çıkmaktadır. Her k konudak çalışmalara öncülük eden düşünürlerden b r s B. Russell olmuştur. Russell, ter mler arası
l şk ler mantık-matemat k açısından Pr nc p a Mathemat ca’da (bkz. Russell-Wh tehead, 1935) ncelem şt r. Russell, aynı
problemle felsefe açısından tasv rler teor s çerçeves nde uğraşmıştır*.

* Bu konuda bkz. Russell, 1961 ve 1964. Gerek Russell’ın, gerekse d ğer düşünürler n ter mler arası l şk ler ele alan çalışmaları
ç n bkz. Ural, 1982.

2.3. Kollektif ve Genel Terimler

Kollekt f ter mler, b r gurubu başka guruplardan ayırmaya yararlar. Bu özell kler dolayısıyla genel ter mlerden ayrılırlar.
Mesela, «nesne» ter m , rastgele b r bütünlüğe şaret eden b r genel ter md r. Halbuk «canlı nesne» ter m , bell tür
nesneler d ğerler nden ayırdığı ç n b r kollekt f ter md r.

2.4. Mutlak Terimler ve Bağıl Terimler

B r ter m n şaret ett ğ nesne, başka b r nesne olmadan düşünülem yorsa, bu nesnelere şaret eden ter mlere «bağıl
ter m» (« zaf ter m») den l r. Mesela «baba» ter m n n b r k ş ye şaret edeb lmes ç n, başka b r nesnen n, yan o k ş n n
çocuğunun olması gerekmekted r.

Bu durumda mutlak ter m, başka b r nesnen n varlığına ht yaç göstermeden b r nesneye şaret edeb len ter md r.
Jevons’un verd ğ örnekle (Jevons, 1965, s.25): «Su», «gaz», «ağaç» g b ter mler mutlak ter mlerd r. Ancak y ne Jevons’un
bel rtt ğ g b , b r ter m tam manâsıyla mutlak sayılamaz. Çünkü, önünde sonunda başka nesneler n varlığına ht yaç
gösterecekt r (age, s.26): Su, kend s n meydana get ren elementler; ağaç, toprak sayes nde vardır.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 14/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Fakat k m mantıkçılara göre bazı ter mler «mutlak ter m» durumunda olab l r. Mesela Eaton’a göre (1931, s.315): Özel
adlar, «beyaz» g b b r n tel ğ fadede kullanılan ter mler «mutlak ter m» durumundadırlar. Fakat bu örnektek ter mler n
de tam anlamıyla b r mutlak ter m sayılmaması gerek r. Çünkü algılanab l r her nesne önünde sonunda, doğrudan veya
dolaylı b r şek lde başka b r nesnen n varlığına ht yaç göster r. N tek m, «beyaz» ter m yle şaret ed lmek stenen nesne,
başka renkler n ve çeş tl f z ksel nesneler n varlığına ht yaç göster r.

B r ter m n «mutlak ter m» durumunda olab lmes , bu ter m n duyu organlarımızla algılayamadığımız, sadece tasarlayarak
kavrayab ld ğ m z nesnelere şaret etmes yle mümkün olab l r. Mesela «kültür», «hürr yet» g b tasarlayarak
kavrayab ld ğ m z nesnelere şaret eden ter mler n b rer mutlak ter m olmasından söz ed leb l r. N tek m bu ter mlerle
şaret ed len nesneler n varlığı başka nesneler n varlığına ht yaç göstermez.

J. S. M ll bağıl olmayı, ter mler n anlam bağı açısından ele almıştır (age, s.45-47). B r nesnen n başka b r nesneye bağlı
olması, k nesne arasında b rtakım olayların gözlenm ş olmasına bağlıdır. Gözlem yoluyla nesneler arasında kurulan bağ,
bu nesnelere şaret eden ter mler n anlamları ç nde yer alır. Mesela «ağaç» ter m n n hem bell b r nesneye şaret ett ğ n ,
hem de toprakta yet şen b r b tk olduğunu bu ter m n anlamı gereğ b l r z.

Ter mler n neler varsaydığı, d ğer b r dey şle, ter mler n şaret etmek durumunda olduğu nesnelerle ter mler n anlamları
arasındak l şk problem (bu konuda, mesela bkz. Denkel, 1981) günümüz düşünürler n n de üzer nde durduğu öneml
problemlerden b r s d r. Bu problem, Russell’ın, meşhur yalancı paradoksu* ve d ğer paradokslar (bu paradokslarla lg l
olarak bkz. Grünberg, 1962, s.38-57) ç n ler sürdüğü çözümler dolayısıyla güncel hale gelm şt r.

* Bu paradoksa göre: B r A şehr nde doğmuş b r nsan, «A şehr nde doğmuş herkes yalancıdır» derse, bu k ş de A şehr nde
doğmuş olduğu ç n yalan söylemekted r. Fakat, bu k ş yalan söylüyorsa, yukarıdak sözünün de yalan (yan , yanlış) olması
gerek r. Bu durumda, A şehr nde doğmuş olan k ş ler n doğru söylemes gerek r. Eğer A şehr nde doğmuş k ş ler doğru
söylüyorlarsa, «A şehr nde doğmuş herkes yalancıdır» sözünün de doğru olması gerek r. Bu se, A şehr nde doğmuş herkes n
yalancı olmasını gerekt r r. Bu durumda tekrar başa dönülmüş olur. Böylece de söz konusu k ş n n yalan mı, doğru mu
söyled ğ bel rlenemez ve paradoksal b r durum ortaya çıkar. Russell bu g b paradoksları (d ğer tür paradokslar ç n mesela
bkz. Re chenbach, 1939, s.68-77), «t pler teor s » yardımıyla açıklamak stem şt r (Russell-Wh tehead, 1935, s.60-66 ve Russell,
1964, s.59-103). Daha sonraları aynı problemler n çözümü ç n «sentakt k kategor ler» (Ajduk ew cz, 1978, s.118 -140) ve d ğer
çeş tl görüşler (bu görüşler ç n mesela bkz. Haack, 1980, s.135-152) ler sürülmüştür.

Bağıl ter mler n Qu ne’nın yaptığı b ç mde (Qu ne, 1974, s.137 vd.) n celeme mantığı aracılığıyla ncelenmes , bu ter mler n
günümüz mantığıyla olan lg s n gösteren başka b r örnek olarak düşünüleb l r.

2.5. Olumlu ve Olumsuz Terimler, Yokluk Bildiren Terimler

Olumlu ter mler, şaret ett kler nesnelerde b r n tel ğ n varlığını b ld r rler: Cesur, maden , mutlu, kuvvetl g b . Olumsuz
ter mler se, ters ne, b rtakım n tel kler n bulunmadığını b ld r rler: Mutsuz, maden değ l, zayıf, y değ l, korkak veya
kuvvets z g b . Yan kısaca olumsuz ter mler, -s z, -suz g b takılarla veya olmayan, değ l g b fadelerle meydana
get r leb lmekted r.

Yukarıdak türden takılarla meydana get r len her ter m, şüphes z anlamca olumsuz değ ld r: şek ls z, sess z g b . Hatta bu
g b ter mler n olumlu b r anlamı da olab l r: ölümsüz, kusursuz, eks ks z g b .

Bu durumda, aldığı takılar gereğ olumsuz görünüşte olsa da, olumlu b r ter m n, b r nesnen n veya n tel ğ n mevcud yet n
b ld rmeye yaradığını söylemek gerek r. Olumsuz b r ter m se, b r n tel ğ n bulunmadığını fade eder. Böyle b r ter m,
olumlu ter mlere değ l veya olmayan takısının laves yle meydana get r leb l r. Mesela; cesaretl olmayan, beyaz değ l g b .
https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 15/141
10/28/2017 Klasik Mantık

B rb rler ne göre olumlu ve olumsuz durumda olan ter mler, çel ş k, karşıt ve zıtlık b ld ren ter m guruplarını meydana
get r rler.

B r d ğer n n olumsuzu durumunda olan k ter m arasında ortak b r ter m yoksa (Latta-Macbeath, 1941, s.31), bu k ter m
çel ş kt r (contrad ctory). Söz konusu k ter m arasında ortak b r ter m varsa, bu g b ter m ç ler , Karşıt (contrary)
ter mler oluştururlar. Mesela az ve çok ter mler karşıttır; çünkü eş t ter m aralarında ortak b r ter md r. Hâlbuk az ve az
olmayan (veya az değ l) ter mler arasında ortak b r ter m yoktur ve bu k ter m çel ş kt r. Bu durumda, beyaz ve s yah,
mutlu ve mutsuz, sıcak ve soğuk, gece ve gündüz g b ter mler karşıt ter mler guruplarını oluştururlar. Karşıt ter mler aynı
b r nesneye atfed leb l rler. Mesela b r kalem beyaz ve s yah, b r dem r sıcak ve soğuk, b r nsan mutlu ve mutsuz olab l r.
Ayrıca, aynı b r nesne, olumsuz ter m ç ler n n dışında sayısız n tel klere (yan , ortak ter mlere) sah p olab l r: B r kalem
beyaz, s yah veya başka renklerde olab leceğ g b , uzun, kısa, ağaçtan, maden vs. olab l r. Bu husus, karşıt k ter m n aynı
nesne ç n beraberce doğru olab leceğ n göstermekted r. Fakat bu durum çel ş k ter mler ç n söz konusu olmaz. Mesela
kalem ve kalem olmayan ter mler aynı nesne ç n kullanılamaz.

Zıt (oppos te) ter m ç ler yle lg l olarak, ps koloj k özell kler m zden söz etmek mümkündür. Mesela, y ve kötü g b k
ter m, b r düşünce, b r görüş, b r değer yargısı, b r nanç veya b r beğen fade etmede kullanılab l r. Karşıt ter mlerde
olduğu g b , zıt ter mler arasında da ortak ter mler bulunab l r.

Çel ş k ter mler n d ğer ter mlerden farklı olan yönü, bu ter m ç ler n n, (De Morgan’ın kullandığı dey mle): Konuşma
Evren ’n k ye ayırmasıdır. Yan , beyaz ve beyaz olmayan, kalem ve kalem olmayan g b çel ş k ter mlerden olumlu
olanları, b r nesne veya b r n tel ğ n mevcud yet n b ld r rken, olumsuz (yan , çel ş k) ter mler se olumlu ter mle sözü
ed len n dışında kalan her şey (söz edeb leceğ m z -yan , konuşma evren n oluşturan- her şey ) kapsamak durumundadır.

Kalem değ l g b b r ter m dolayısıyla kalem dışında kalan akla geleb lecek her şey düşünmek mümkündür. Fakat olumsuz
ter mler n kapsamının bu kadar gen ş olması, bazı güçlükler de beraber nde get rmekted r. Mesela b r nesneyle lg l
olarak kullanılacak kalem değ l fades nden bu nesne hakkında b r b lg elde etmek söz konusu değ ld r. Böyle b r
bel rs zl k karşısında bazı mantıkçılar, olumsuz ter mlerle şaret ed lmes söz konusu olab lecek nesneler
sınırlandırmışlardır. Bu görüşe göre, mesela beyaz olmayan ter m , konuşma evren ç ndek mümkün her nesneye değ l,
sadece renklere şaret etme durumundadır. Bu suretle, beyaz değ l, o halde yeş l, mav veya başka b r renkt r şekl nde b r
çıkarım sözkonusu olur. Fakat genel olarak mantıkçılar, olumsuz ter mler n her türlü nesneye şaret edeb leceğ
görüşünded rler (Keynes, 1887, s.43-44).

İk çel ş k fadeyle lg l güçlükler, ter mler n çer kler göz önüne alınmadığında ortadan kalkmaktadır. Çünkü bu durumda
çel ş k k ter m n sadece formları yönünden d kkate alınması söz konusudur. Yan , Z b r ter m se, çel ş ğ Z değ l veya Z
olmayandır. Günümüz mantığında da, değ lleme temel b r mantıksal kavram olup, değ llenm ş b r fade d ğer n n çel ş ğ
olarak kabul ed l r.

Olumlu ve olumsuz ter mler n n, üçüncü hal n mkânsızlığı lkes yle olan lg ler (bu konuda mesela bkz. Russell, 1961,
s.274 vd.), ve bu ter m ç hakkında yapılan d ğer tartışmalar (bu konuda mesela bkz. Geach, 1972, s.74-88) dolayısıyla,
günümüz mantığı ç nde de öneml b r yer tutmaktadırlar.

Olumlu ve olumsuz ter mler yokluk b ld ren ter mlerden ayrılırlar. Yokluk b ld ren ter mler yapı olarak olumlu olab l rler.
Fakat b r nesnede normal olarak bulunması gereken b r özell ğ n mevcut olmadığını fade ett kler ç n anlamca
olumsuzdurlar: Mesela, kör, sağır g b ter mler bu guruba g rerler.

2.6. Terimlerin Çokanlamlılığı

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 16/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Ter mlerde çokanlamlılık, b r ter m n b rden çok anlama geleb lmes d r. Mesela, «gül» kel mes , b r ç çek adı, b r em r, b r
nsan adı olab l r. Ar stoteles’ n Kategoriler s ml eser n n hemen başında tanımladığı g b , çeş tl nesneler ortak b r s me
sah pseler, bu nesneler homon md r. Yukarıdak örnekte olduğu g b , bu tür nesnelere şaret eden ter mler, çokanlamlı
ter mler meydana get r rler. Y ne Ar stoteles’ n De Interpretatione (Türkçeye, «Önermeler» adı altında çevr lm ş) eser n n
hemen başında bel rtt ğ g b , ter mler düşünceler m z aktarmaya yararlar. Düşünceler m z aktarmada kullandığımız bu
araçlar, Ar stoteles’ n başka b r eser nde (De Sophisticis Elenchis’ n* hemen başlarında) bel rtt ğ g b , nesneler n yerler n
tutarlar; konuşurken, sözünü ett ğ m z nesney bulup get rmek yer ne, o nesney adlandıran kel me vasıtasıyla
düşüncem z aktarırız. Kel melerdek kusurlar, bozukluklar b lerek veya b lmeyerek b rtakım hataların yapılmasına yol
açarlar. Bu bakımdan gerek doğru düşüneb lmek, gerek başkasının düşünceler n doğru olarak anlayab lmek ve gerekse
düşünceler m z başkalarına doğru olarak aktarab lmek ç n, ter mler n bu g b özell kler n n b l nmes ve d kkate alınması
gerek r.

* Ar stoteles’ n bu eserler , H. R. Atadem r tarafından Organon adı altında Türkçeye çevr lm şt r. (Kaynakçada bkz. Ar stoteles
1963-1967).

Bölüm Özeti
Önermen n yapıtaşı olan ter m kavramının tanımı yapılarak, özell kler ve türler örneklerle öğret lm ş, düşüncede
oynadığı rol üzer nde durulmuş ve mantık tar h ndek yer ne şaret ed lm şt r.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 17/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Ünite Soruları

1. D l ç nde kend başına anlam taşıyan en küçük b r mler aşağıdak lerden hang s d r?

A) Çıkarımlar

B) Önermeler

C) Ter mler

D) Cümleler

E) Kıyaslar

2. Aşağıdak lerden hang s somut ter md r?

A) Adalets z

B) Egemenl k

C) Zarafetl

D) K bar

E) Nezakets z

3. Aşağıdak lerden hang s somut ter md r?

A) Düşünces z

B) Uzay

C) Sonsuzluk

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 18/141
10/28/2017 Klasik Mantık

D) Havasızlık

E) S yahlık 

4. Aşağıdak lerden hang s soyut ter md r?

A) Meden yet

B) İnsan

C) Müze

D) Zanaatkâr

E) Kültür 

5. Aşağıdak lerden hang s genel ter md r?

A) İy

B) Güzel

C) Sef l

D) Tatlı

E) K barlık

6. Aşağıdak lerden hang s bağıl ter md r?

A) Anne

B) Oturmak

C) Okumak

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 19/141
10/28/2017 Klasik Mantık

D) Uzay

E) Den z 

7. Aşağıdak lerden hang s olumsuz (yokluk b ld ren) ter md r?

A) Akılsız

B) Kusursuz

C) Eks ks z

D) Ölümsüz

E) Sonsuz  

8. Aşağıdak lerden hang s çok anlamlı ter md r?

A) Koş

B) Kap

C) Çalış

D) Oku

E) Sev

9. Aşağıdak ter mlerden hang s mutlak ter md r?

A) Çocuk

B) Kalem

C) Oku
https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 20/141
10/28/2017 Klasik Mantık

D) Mekân

E) Yüzgeç

10. Aşağıdak ter m ç ler nden hang s çel ş kt r?

A) Canlı/cansız

B) C s m/ruh

C) Duygulu /duygusuz

D) İnsan/ nsan olmayan

E) Hareketl /sak n 

CEVAP ANAHTARI

1. c 2. d 3. b 4. a 5. e 6. a 7. a 8. b 9. d 10. d

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 21/141
10/28/2017 Klasik Mantık

3. TERİMLERDE KULLANMA VE ANMA

Giriş

B r ter m n kullanılması ve anılmasını b rb r nden ayırmanın gerekl olduğu G. Frege’n n (1848-1925) katkısıyla günümüz
mantıkçılarının d kkat n çekm şt r. Bu durum, her ter m n b r d ğer nden bağımsız «kullanma» ve «anma» s ml
b rb r nden mutlaka ayrılması gereken farklı k özell k taşımasına dayanmaktadır.

3.1. Terimlerde Kullanma Ve Anma Arasındaki Fark

B r ter m, herhang b r nesneye şaret etmek amacıyla kullanılab ld ğ g b , aynı ter m n kend s de b r obje olarak ele
alınab l r. Bu durumda b r nc amaç çerçeves nde b r ter m kullanılmış, k nc s nde se aynı ter m anılmış olur. Mesela,

Atatürk, Türk ye Cumhur yet n n lk Cumhurbaşkanıdır.

fades nde Atatürk, b r k ş ye şaret etmek amacıyla kullanılmıştır. Hâlbuk

‘Atatürk’, ‘Ata’ ve ‘Türk’ kel meler nden oluşmuştur.

veya,

‘Atatürk’ yed harfl b r kel med r.

şekl ndek fadelerde aynı ter m herhang b r nesneye şaret etme durumunda olmayıp, ter m n kend s nden söz
ed lmekte, yan anılmaktadır.

B r ter m n kullanılması ve anılması arasındak ayrımı fade etmen n yolu, anılan ter m tırnak ç nde yazmakla olur. Aks
takd rde b rtakım güçlükler doğab l r. Mesela,

949 - 948 = 1

eş tl ğ ndek sonucun Türkçedek okunuşunu yazarsak, eş tl k,

949 - 948 = B r

şekl n alır. Her k eş tl kten yararlanarak tırnak şaret de kullanmazsak,

1=Br

yazab l r z. B r, üç harfl b r kel me durumunda bulunduğuna göre, yukarıdak eş tl k yer n ,

949 - 948 = Üç harfl b r kel med r.

g b anlamsız b r sonuca bırakır. Hâlbuk b r ter m n anılması ve kullanılmasının aynı şeyler olmadığı d kkate alınır ve bu
da tırnak şaretler yle göster l rse, yukarıdak g b b r sonuca ulaşılamaz. Çünkü ancak,

‘B r’, üç harfl b r kel med r.

d ye yazab l r z. Ayrıca, b r ter m n kullanılması ve anılması aynı şey olmadığına göre; yan :

b r ≠ ‘b r’

olacağına göre,
https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 22/141
10/28/2017 Klasik Mantık

1 ≠ ‘b r’

olması gerek r. Dolayısıyla da 949 - 948 g b b r çıkarmanın üç harfl b r kel meye eş t olması söz konusu olamaz.

B r ter m n anıldığının bel rt lmes , günlük kullanımda önemsenmeyeb l r. Fakat bazı uzun fadelerde bu hususun
bel rt lmes kaçınılmazdır. Mesela,

Yanlış altı harfl k b r ter md r fades yanlıştır fades doğru b r faded r yanlıştır fades doğrudur doğrudur, g b daha da
uzatılması mümkün olan b r cümle, ancak aşağıdak parantezler sayes nde b r anlam kazanab l r ve doğruluğuna karar
ver leb l r.

“““ ‘““ ““ ‘“ “ ‘Yanlış’ altı harfl k b r ter md r.” fades yanlıştır’” fades doğru b r faded r”” yanlıştır”‘“ fades doğrudur”””
doğrudur.

Burada kullanılan her tırnak şaret , b r üst-d l’e (meta-d l) şaret etmekted r. Bu durumda, yukarıdak fadede altı
basamaklı b r d l söz konusudur. Böyle b r faden n anlamlı olab lmes ç n bu basamakların bel rt lmes gerekmekted r.
Bunun yolu se tırnak şaretler kullanmaktır.

Bölüm Özeti

Ter mlerde kullanma ve anma arasındak fark le ter mler n çokanlamlılığı örneklerle öğret lm şt r.

Okuma Parçası

TERİMLERİN NESNELERLE OLAN İLİŞKİSİ VE TERİMLERİN ANLAMI: KAPLAM VE İÇLEM

İçlem ve kaplam, klas k mantık ç nde son derece öneml b r yer tutmuş, değ ş k b ç mlerde günümüze kadar önem n
korumuştur.

İçlem ve kaplam, ter mler n şaret etme ve anlam taşıma özell kler n n ele alınmasıdır. Her ter m, hem nesnelere şaret
eder, hem de bu nesnelerle lg l olarak b r b lg taşır. Sözgel m , «masa» ter m hem b rtakım nesnelere şaret eder, hem de
bu kel mey b len b r s n n z hn nde bu nesneyle lg l bazı b lg ler n hatırlanmasına yol açar. İşte ter mler n şaret etmek
veya herhang türden nesne (veya nesnelere) uygulanma özell ğ n d le get rmek ç n «kaplam» («şümul», «extens on»);
ter mler n b r anlam taşıma özell kler n d le get rmek ç n se « çlem» («tazam-mun», « ntens on» veya «comprehens on»)
fadeler kullanılır.

İçlem ve kaplam problem n n felsefe ç ndek yer k ayrı dönemde ele alınab l r. B r nc dönem Ar stoteles’ n, k nc
dönem se büyük ölçüde Frege’n n çalışmalarıyla başlamıştır. Burada sadece « çlem» ve «kaplam» kavramlarının b r nc
dönem ç ndek yer ana hatlarıyla bel rlenmeye çalışılacaktır. İk nc dönem, lk ne göre değ ş k b r anlayış üzer ne
kurulduğu ç n ele alınmayacaktır.

«İçlem» ve «kaplam» kavramları lk defa Port-Royal mantıkçıları tarafından özel ter mlerle anılmış ve tanımları ver lm şt r.
Fakat bu kavramlarla lg l problemler n lk ortaya çıkması Ar stoteles sayes nde olmuştur. Ar stoteles’ n kategor ler ve
cevher konusundak görüşler , sözkonusu kavramlarla lg l problemler n doğuşuna zem n hazırlamıştır. «İçlem» ve
«kaplam» kavramları, Ar stoteles’den sonra da, özell kle «cevher» kavramıyla olan l şk s n sürdürmüştür. Bu bakımdan
« çlem» ve «kaplam» kavramlarının felsefe ç ndek yer , cevher problem yle paralell k göster r. Ş md Ar stoteles’den
başlayarak, cevher problem ve bu problem n çlem ve kaplam problem yle olan lg s üzer nde duralım.

Ar stoteles’ n kategor lerle lg l görüşler yeter nce açık olmadığı ç n (Kneale, 1975, s.25) farklı şek llerde
yorumlanmaktadır. Bazı düşünürler, Ar stoteles’ n kategor ler n Grekçe’n n özell kler nden hareket ederek açıklamak
stem şlerd r (mesela, bkz. Aster, 1972, s.100). Ayrıca, Ar stoteles’ n kategor ler n n f z ksel nesneler m , yoksa d le a t b r
https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 23/141
10/28/2017 Klasik Mantık

sınıflamayı mı kapsadığı felsefe tar h boyunca tartışma konusu olmuştur. Ancak bütün bu g b bel rs zl klere rağmen,
genell kle kabul ed ld ğ g b , Ar stoteles’ n kategor lerle lg l açıklamaları f z ksel nesneler n sınıflandırmasından ayrı
düşünülmemel d r. (Mesela, bkz. Kneale, 1975, s.25-33; Dum tr u, 1977, c lt I, s.152-159; PrantI, 1972, c lt I, s.208-210). Bu
kabulden hareket ederek, kategor ler n f z ksel nesnelerle ne g b lg s olab leceğ üzer nde durmak suret yle, kategor ler n
özell kler n ortaya koymaya çalışalım.

Herhang b r f z ksel nesne hakkında duyu organlarımıza dayanarak b rb r nden farklı özell kte (yan , o nesnen n reng ,
kokusu, uzunluğu vs. le lg l ) b lg ler ortaya koymak mümkündür. Bell b r nesneyle lg l olarak ortaya konulab lecek bu
g b b lg ler sınırlamak mkânı yoktur. Çünkü, el mdek kalemle lg l olarak değ ş k zaman ve yerlerde, o nesnen n
geçm ş n ve tab olduğu şartlardak değ ş kl kler de d kkate almak suret yle ortaya konulab lecek b lg ler n heps de
b rb r nden farklı olup, sayıca sonsuzdur. Fakat, sayıca sonsuz olmakla b rl kte, bütün bu b lg ler arasında b r sınıflandırma
yapmak mümkündür. D ğer b r fadeyle, bütün bu b lg ler , Ar stoteles’ n term noloj s yle söylersek, 10 kategor ç nde
toplamak mümkündür.

Bu kategor ler: N cel k (Kemm yet), N tel k (Keyf yet), Görel k (İzafet veya N spet veya Bağıntı veya Rölasyon), Zaman, Yer
(Mahal), Durum (Vaz’ı), Sah p-olma (Mülk veya İyel k), Etk (F l veya Aks yon veya Ed m), Ed lg (İnf al veya Pass on) ve
Cevher’d r.

D kkat ed l rse lk dokuz kategor f z ksel nesneler n doğrudan veya dolaylı yolla algılanab len özell kler n fade
etmekted r. Mesela, Emrecan’ın k tabı (gö-rel k), ell sayfa (n cel k) olup, haf r (n tel k) ve ş md (zaman) el mde (yer) açık
olarak (durum) dış kabıyla b rl kte (sah p olma) d r ve ben m tarafımdan okunmaktadır (ed lg ). Yan , bu kategor ler
sayes nde, f z ksel b r nesne hakkında duyu organlarımıza dayanarak ortaya konulab lecek sonsuz sayıdak b lg ler n b r
sınıflandırmasını yapmak mkân dah l ne g rm ş olmaktadır.

* «Cevher» ve «öz» arasındak l şk , Bochensk ’n n de bel rtt ğ g b , 1951, s.34), karmaşık ve özel b r araştırma konusu olacak
değerded r.

Bu dokuz kategor n n d ğer b r n tel ğ , f z ksel nesneler n değ şeb len özell kler n fade etmes d r. Mesela el mdek kalem
yeş le boyarsam, reng (n tel ğ ) ve b r m ktar da ağırlığı (n cel ğ ) değ şse de kalem aynı kalem olmaya devam edecekt r.
B r nsan zaman ç nde yaşlanacak, boyu, k losu, yaptığı ş değ şecek, ama o nsan aynı k ş olarak kalacaktır. Bu durumda
söz konusu dokuz kategor n n, f z ksel nesneler n değ şeb len, gel p-geç c , yan arız ( l neksel) özell kler n fade etmeye
yaradığı ortaya çıkmış olmaktadır.

Bu sonuç, f z ksel nesneler n görünüşler ndek değ ş kl klere rağmen değ şmeden kalan ve onlara görünüşler n tem n
eden b r özell ğ nden söz etmen n gerekl l ğ ne de şaret etmekted r. Aks takd rde, mesela b r nsanın ş şmanlaması,
yaşlanması vb. değ ş kl klerden sonra, o k ş n n ayrı b r şahıs olarak değerlend r lmes gerek r. D ğer b r dey şle, bahçedek
ağaç ç çek açsa da, yapraklarını dökse de ve sonra tekrar yen ç çek ve yaprak açsa da y ne aynı ağaçtır; b r nsan
görünüşündek bütün değ ş kl klere rağmen y ne aynı nsandır. Ar stoteles, nesneler n görünüşler ndek değ ş kl klere
rağmen değ şmeden kalan yönüne cevher (substance) veya öz (essence)* demekted r. Bu durumda cevher, nesneler n
görünüşler ndek değ ş kl klere rağmen değ şmeden kalmakta ve “nesnelere görünüşler n , yan b z m algıladığımız
özell kler n kazandırmaya yaramaktadır: Kalem kalem, nsanı nsan yapan, her f z ksel nesneye sah p olduğu görünüşünü
kazandıran ve bu görünüşünü sürdürmes n sağlayan, nesneler n görünüşler ndek değ ş kl klere rağmen değ şmeden
kalan ve algı objes olmayan b r sübstansa (yan , taşıyıcıya) ht yaç duyulmaktadır. Böylece, f z ksel nesnelerden söz
edeb lmek ç n gerekl olan 10 kategor ortaya çıkmış olmaktadır.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 24/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Fakat f z ksel nesneler hakkında sah p olab leceğ m z bütün b lg ler göz önüne get r l rse, yukarıda yapılan açıklamaların
eks k olduğu görülür. Çünkü, herhang b r f z ksel nesne hakkında ortaya konulab lecek b lg ler, sadece o nesneden elde
ed leb lecek ver lerle sınırlı değ ld r. İk nc olarak, o nesnen n ç nde yer aldığı türün d kkate alınmasıyla sah p
olunab lecek b lg lerden söz etmek gerek r. Yan , hakkında b lg sah b olmak sted ğ m z nesney gözlemen n dışında, o
nesneyle bazı ortak özell klere sah p d ğer nesneler n de d kkate alınması gerek r. Esasen, ortak özell klere sah p
nesnelerle lg l (yan , genel n tel kte) b r b lg ortada yoksa, tek b r nesney gözlemekle elde ed lecek b lg ler o nesney
tanımak bakımından da yeterl olamazlar. Mesela, eğer b r canlı kavramına sah p değ lsek, gözled ğ m z nesnen n canlı b r
nesne olduğunu da ler süremey z. D ğer b r dey şle, tek b r nesnen n ncelenmes , o nesnen n d ğer örnekler n kapsayan
genel b r b lg ortada yoksa, b r anlam taşımayacaktır. Ar stoteles’ n fade ett ğ g b , tek l n b l neb lmes ç n tümel n
b l nmes gerek r (Metaphysica 1003a 10-15).

Tek tek nesnelerle lg l olarak başvurmak zorunda olduğumuz genel kavramların da (d ğer b r dey şle, tümel n de)
Ar stoteles’e göre b r cevher vardır. Bu suretle ortaya çıkan k tür cevher Ar stoteles, b r nc ve k nc cevher olarak
adlandırmıştır (Categor ae, 5,2a 11-19). İşte bu ayrım dolayısıyla ortaya çıkan problemler hem felsefen n temel b r
problem olmuş, hem de çlem ve kaplam problem n n arka planını oluşturmuştur.

Bu ayrım felsefen n temel problemler ne adeta yataklık etm şt r alır; çünkü b r nc ve k nc cevherler ç nde yaşadığımız
f z ksel nesneler n mah yet problem yle, yan felsefen n varlık (ontoloj ) problem yle yakından lg l d r. İk cevher ayrımı
aynı zamanda çlem ve kaplam problem yle de sıkı b r l şk ç nded r. Çünkü herhang b r nesneye a t b r nc cevher n, bu
nesneye şaret eden ter m n kaplamıyla; aynı nesnen n k nc cevher , söz konusu nesneye şaret eden ter m n çlem yle
l şk l d r. D ğer b r dey şle, aşağıda sözü ed lecek olan felsef s stemler ç nde b r nc ve k nc cevher’ n tanımı ve
aralarındak l şk n n ncelenmes , aynı zamanda b r ter m n çlem ve kaplamı arasındak l şk n n ele alınması anlamına
gelmekted r. N tek m bu husus Ar stoteles’ n görüşler n s stemat k hale get rm ş olan Porf ryors’un (Porphyr os, MS 232-
304) yaptığı sınıflamada açık olarak görünmekted r.

Porf ryors’a göre (1948, s.35): «Öz (sübstans veya cevher) ün kend s b r c nst r; onun altında c s m; c sm n altında canlı
c s m; canlı c sm n altında hayvan; hayvanın altında akıllı hayvan; akıllı hayvanın altında nsan; nsanın altında da Sokrat
ve Eflatun, ve tek tek nsanlar bulunmaktadır, öz bu ter mler n heps n n en umum s d r ve yalnız c nst r; nsan en husus
nev d r ve yalnız nev d r.»

Porf ryors’un bu konudak görüşler daha sonra meşhur «Porf ryors Ağacı» adı altında şu şek lde şemalaştırılmıştır:

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 25/141
10/28/2017 Klasik Mantık

(Şekil 1)

Ar stoteles öğret s n n b r özet olarak n telenen (Bochensk , 1956, s.155) bu şema, b r ter m n çlem ve kaplam’ının ne
olduğunu ve (yukarıda sözü ed len) cevherle l şk s n de ortaya koymak durumundadır: Alttan yukarı doğru çıkıldığında
b r ter m n çlem , ters yönde kaplamı elde ed l r. Çünkü b r ter m n çlem , bu ter m n a t olduğu c ns; kaplamı se, bu
ter m n altında yer alan tür (nev’ ) veya tek tek nesneler olacaktır. Mesela, « nsan» ter m n n kaplamı, Ahmet, Ayşe g b
bütün tek tek nsanlardır. İçlem se, Porf ryors ağacına göre, akıllı olmak, hayvan c ns n oluşturmak şekl nde olan ve b r
üst basamakta yer alan d ğer c nsler tarafından bel rlenecekt r. Bu şema aynı zamanda, çlem ve kaplam arasında b r ters

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 26/141
10/28/2017 Klasik Mantık

orantının bulunab leceğ n de göstermekted r. Çünkü, mesela «canlı c s m» n çlem «c s m» e göre daha gen şt r. Z ra, en
azından «canlı-olma» özell ğ ne sah pt r. Halbuk kaplamca daha dardır. Z ra c s m, canlı ve cansız nesnelere şaret etme
durumundadır. Net cede, şema ç ndek her ter m b r altındak ter m kaplamı olarak almakta; b r üst ter m se o ter m n
çlem n oluşturmaktadır.

Bu durumda « çlem» ve «kaplam» kavramlarının, bu kavramlarla lg l bell b r ter m henüz kullanılmamış ve b r tanım
ver lmem ş b le olsa, Porf ryors ağacı ç nde yer aldığını, Bochensk ’n n dey ş yle (1971, s.302), farz-etmek mümkündür.
Gerç , yukarıda da şaret ed ld ğ g b , « çlem» ve «kaplam» kavramları lk kez Port Royal mantığı çerçeves nde Lat nce
«comprehens on» ve «extens on» ter mler n n kullanılmasıyla mantık l teratürüne g rm ş ve lk tanımları y ne bu
mantıkçılar tarafından 18. yüzyılda ver lm şt r (Mz. F rsch, 1969, s.87). Bu mantıkçılar, « çlem» ve «kaplam» kavramlarını
Porf ryors ağacına uygun b r şek lde, b r ter m n «c ns» ve «tür»ü açısından tanımlamışlardır (F rsch, 1969, s.8). Bu
bakımdan, Porf ryors ağacını sadece cevher problem ne değ l, aynı zamanda çlem ve kaplamla lg l problemlere
get r lmek stenen b r çözüm olarak da n telemek mümkündür. İçlem ve kaplam problem yle olan bu dolaylı lg s
dolayısıyla ş md tekrar cevher problem n n gel ş m üzer nde duralım.

Porf ryors, Ar stoteles’ n ayrıntısına nmed ğ cevher’ n mah yet ve beş tümel kavramla (c ns, tür, ayrım, hassa ve araz)
lg l problemler sadece s stemat k hale get rm ş, fakat ayrıntılı olarak ncelemem şt r. Gerekçe olarak, beş tümel kavramın
mah yet sorusunun der n ve karmaşık b r araştırmayı gerekt rd ğ n gösterm şt r (Porf ryors, 1945, s.29-30).

Gerek Ar stoteles’ n, gerekse Porf ryors’un ayrıntılı olarak ncelemed ğ cevher ve tümeller problemler Türk-İslâm
düşünürler nce ele alınmış ve son derece öneml çözümler ler sürülmüştür. Bu çözümler n önem , b zat h değer nden ve
aşağıda da şaret ed leceğ g b , sonrak düşünürler üzer ne olan etk ler nden ler gelmekted r.

Ş md , Türk-İslâm felsefes ç nde cevher kavramıyla lg l olan görüşler k Türk düşünürü vasıtasıyla (konumuz
çerçeves nde) kısaca ele almaya çalışalım.

Farab ’n n (870-950) mantık çalışmaları üzer ne yapılan araştırmalar, onun Ar stoteles’ n mantık çalışmalarını
yorumladığını, Ar stoteles’ n mantık anlayışını paylaştığını ve Ar stoteles mantığına çok büyük ölçüde sadık kaldığını
göstermekted r (Kekl k, 1970). Fakat bu k düşünür arasında mantık problemler ve konularının şlen ş ndek paralell ğe
karşılık, temelde b r anlayış farkı vardır. Çünkü Farab , öncel kle İslâm yet n ve ayrıca hem Hır st yanlığın, hem de
Musev l ğ n get rd ğ felsef ve kültürel problemlerle yüzyüzed r. Ayrıca, Ar stoteles zamanında tartışılmış olan felsefe
problemler nden bazılarının Farab dönem nde güncell ğ n kaybetmes sözkonusudur (Türker-Küyel, 1969, s.68 vd.). Bu
bakımdan, aralarındak bütün benzerl ğe ve Farab ’n n, Ar stoteles’ n mantık çalışmalarını yaşatmış olmasına rağmen, bu
mantığı sadece Ar stoteles’ n göz önüne aldığı problemlere uygulaması söz konusu olamaz. Yan Farab , aralarındak
bütün yakınlığa rağmen, Ar stoteles’ n mantığını farklı problemlere uygulamıştır. Mantık anlayışları bakımından farklılık,
d ğer Türk düşünürü İbn S na’da (979-1037) daha açık olarak görülür. İbn S na, Ar stoteles’ n mantığını farklı problemlere
uygulamakla kalmamış, mantığı onun anlayışına karşı b r şek lde yorumlamış ve hatta Stoalılardan da bazı öğeler almıştır
(Rescher, 1963, s.16). Yan , net ce olarak İslâm dünyasında mantığın, Ar stoteles’ n anladığı şek lde b r mantık olmaktan
çıktığını ve farklı problemlere uygulandığını söylemek (Rescher, 1963, s.16) gerekmekted r. Bu farklı problemlerden b r s ,
bu dönemde cevher kavramına kazandırılmış olan yen yorumlara bağlı olarak ortaya çıkmıştır.

Türk-İslâm mantıkçılarının Ar stoteles’den ayrı b r felsefe anlayışına sah p olmalarının b r sebeb , bu düşünürler n
Müslüman olmaları dolayısıyla Allah nancına sah p bulunmalarıdır. Bu sayede, felsefen n temel problemler nden
olagelm ş «cevher» kavramına ayrı b r yorum ve der nl k kazandırılab lm şt r. N tek m bu husus, büyük ölçüde Ar stotelesç
olan Farab ’de b le kend n açık olarak göstermekted r: Gerç , Farab de Ar stoteles g b ferd ve küll olmak üzere k cevher

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 27/141
10/28/2017 Klasik Mantık

kabul etmekted r. Fakat bu k düşünür arasında temelde ve öneml b r ayrılık da bulunmaktadır: Ar stoteles’den farklı
olarak Farab ç n asıl, mükemmel ve her şey n aslı durumundak cevher (daha sonraları Descartes, Sp noza g b bazı
Yen çağ f lozoflarında da görüleceğ g b ) Allah’dır. Allah, Vâc b-ul Vücûd’dur. D ğer bütün c s mler se Mümkün-ül Vücûd’
dur (Türker-Küyel, 1969, s.86).

Bu kavramların b r yönüyle teoloj k olduğu görülmekted r. Fakat bu durumu normal kabul etmek gerek r. Çünkü «cevher»
kavramı b r yönüyle zaten ster stemez Tanrı kavramının ele alınmasını gerekt rmekted r (bkz. Kekl k, 1967, s.27 vd.).
N tek m k kavram arasında l şk kurulması Ortaçağ Hır st yanlık dünyasında (Kekl k, 1967, s.45) ve Descartes g b ,
Sp noza g b Yen çağ f lozoflarında da (Kekl k, 1967, s.29) görülecekt r. Yan , cevher problem çeş tl dönemlerde teoloj k ve
aynı zamanda felsef b r problem olarak gel şm şt r.

Teoloj k yönü de olsa, Türk-İslâm tefekküründe cevher konusunda ortaya çıkan görüşler yalnızca felsefe açısından değ l,
mantık açısından da öneml yen l kler beraber nde get rm şt r: Ar stoteles’e göre madde (hyle) ve form (görünüş veya
şek l) b r arada düşünülmüşken, Farab ve İbn S na’da bu k öğe farklı b r şek lde yorumlanmıştır. B r nesnen n mah yet
(cevher veya özü), o nesnen n algılanan varlığından hem Farab hem de İbn S na felsefes nde ayrı kabul ed lm şt r
(Rescher, 1963, s.40-42). Net cede Ar stoteles’ n (yukarıda şaret ed ld ğ g b ) özell kler n ve aralarındak l şk y tam olarak
tanımlamayıp «I. ve II. cevher» olarak s mlend rd ğ k cevher , Türk-İslâm düşünürler «hüv yet» ve «mah yet» g b k ayn
dey mle karşılamış ve konuyu s steml b r şek lde ncelem şlerd r (Bu hususta bkz. Kekl k, 1967, s.31-34).

Bu konuda get r len yen l kler bakımından İbn S na’ nın ayrı b r yer vardır. Çünkü İbn S na, k nc cevher n b r nc cevher
bel rled ğ n (Kaya, 1984) ler sürmüştür. Bu görüş, çlem ve kaplam arasındak l şk bakımından da son derece öneml d r.
Çünkü bu sayede çlem n kaplamı bel rled ğ ler sürülmüş olmaktadır.

İk cevher arasındak l şk problem Ortaçağ’da «tümeller problem » başlığı altında devam etm şt r. Bu tartışmada
Ar stoteles geleneğ ne bağlı olanlar, yan b r nc ve k nc cevherler n nesnelerde b r arada bulunduğu görüşünü
savunanlar «konseptüal stler»; İbn S na anlayışına uygun b r görüşü, yan k nc cevhere (mah yete, başka b r dey şle,
tümel kavramlara) öncel k ver p bu g b kavramların ayrı b r varlığı olduğunu kabul edenler «kavram real stler »; tümel
kavramların ve dolayısıyla cevherler n, d l le fade ed lmen n ötes nde b r varlığı olmadığını söyleyenlerse «nom nal stler»
adıyla b l n rler. Bu üç görüş, Ortaçağ’ n meşhur «tümeller tartışması»nı meydana get rm şt r. Bu tartışmalar, dolaylı da
olsa, çlem ve kaplam problem yle lg ç nded r.

Ortaçağ mantıkçıları b r ter m n manası demek olan « ntent o» kavramı* üzer nde durmuşlardır. Bu mantıkçılara göre
ter mler ç n b r « lk anlam» (« ntent o pr ma») ve b r de « k nc anlam» (« ntent o secunda») sözkonusudur. «İlk anlam»
dey m , kalem, ağaç, tahta vs. g b f z ksel nesneler şaret eden ter mlere, « k nc anlam» dey m se, tümel, c ns, tür, n tel k
vs. g b sadece d l le fade edeb ld ğ m z ter mlere şaret etmek ve böylece bu ter mler arasındak ayrımı fade edeb lmek
amacıyla kullanılmıştır (Moody, 1953; Dum tr u, 1977, c lt II, s.53). « ntent o» kavramının farklı karakterdek ter mler
arasında b r ayrım yapmak amacıyla kullanılmış olması dolayısıyla b r anlam problem söz konusu olsa b le, tam
anlamıyla b r çlem problem söz konusu değ ld r.

* «Intent o» kavramı İbn S na’nın ele aldığı «mânâ» kavramının Lat ncedek karşılığıdır (bkz. Kneale, 1963, s.229).

B r ter m n çlem ve kaplamı ayrımıyla b raz daha yakından lg l olab lecek başka b r kavram ç se, «suppos t o» ve
«s gn f cat o»dur. Bu kavramlar, ter mler n tek başlarına anlam taşıma özell kler ve b r önerme ç nde bulundukları yerlere
göre anlam kazanma özell kler n , ayrıca ter mler n b rb rler yle ve nesnelerle olan l şk ler n söz konusu kavramlarla fade
edeb lmek amacıyla kullanılmışlardır (Moody, 1953, s.18; Dum tr u, 1977, c lt II, s.130-141). Fakat bu konudak ncelemeler

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 28/141
10/28/2017 Klasik Mantık

de tam manasıyla b r ter m n çlem ve kaplamının araştırılması anlamına gelmemekted r. B r ter m n çlem ve kaplamının
araştırılmasıyla b r ter m n suppos t o’su ve s gn f cat o’sunun araştırılması arasında ancak dolaylı b r l şk den söz
ed leb l r (Kneale, 1975, s.318). B r ter m n suppos t o ve s gn f cat o’sunun ncelenmes , günümüz term noloj s yle
söylersek, bu ter m n semant k ve sentakt k yönden ele alınması (Moody, 1953, s.22) olarak n telenmekted r.

Ortaçağ’dan sonra Yen çağ’da da cevher problem ve ter m n çlem ve kaplamı problem üzer nde durulmuştur. Bu
dönemde her k problem de or j nal b r tarzda ele alınmıştır: Cevher problem Ar stoteles’ n anlayışından farklı b r şek lde
yorumlanmış, ayrıca Port-Royal mantıkçıları tarafından (yukarıda şaret ed ld ğ g b ) çlem ve kaplam kavramlarının lk
defa açık b r tanımı ver lm şt r.

Descartes (1596-1650), Ar stoteles’ n tek cevher yer ne k gurup cevher kabul etm şt r: Tanrı, yer kaplayan c s mler dare
eden, sonsuz (res nf n ta) ve as l cevherd r. D ğer k cevher se sonlu ve b rb r nden bağımsızdır. Bunlar: Düşünme g b
z hn faal yetler m z meydana get ren cevher (res cog tans) ve yer kaplayan f z ksel nesneler meydana get ren cevher (rex
extensa) d r. Sp noza (1632-1677) cevherler n sayısını b re nd rm şt r: Tek ve asıl cevher Tanrı’dır. Tanrı dışında kalan, yan
sonsuz sayıda yükleme sah p olab len tab at, h çb r cevhere sah p değ ld r. Her şey Tanrı cevher ç nde drak eden z h n,
sonsuz sayıdak yüklemden sadece k tanes n , şuuru (cog tat o) ve yer kaplamayı (extens o) b leb l r (Mar as, 1967, s.232).
Sp noza’nm tek cevher ne karşılık, onunla aynı ekole mensup olan Le bn z (1646-1716), sonsuz sayıda cevher kabul
etm şt r. Her türlü nesne, kend dışından h çb r etk almayan, hareket lkes n ç nde taşıyan, b rb r nden farklı b rer
monad, yan b rer cevherd r. Cevher problem n bu üç düşünürden farklı şek lde ele alan düşünür se Locke (1632-1704)
dur. Locke ç n, d ğer duyumcu düşünürlerle b rl kte, b r cevher n varlığı söz konusu değ ld r.

Bu durumda rasyonal st n tel ktek lk üç düşünür ç n b r ter m n çlem n n kaplamından önce gelmes gerek r. Çünkü b r
ter m n çlem doğuştan sah p olunan f k rler sayes nde bel rlen r. Hâlbuk duyumcu b r f lozof ç n b r ter m n anlamının
bel rlenmes nde bu ter m n şaret ett ğ nesnen n duyu organlarımızla algıladığımız özell kler temele konulur.

İçlem ve kaplam problem n n açıkça ele alınışı, Port-Royal mantıkçıları dışında, yakın zamanlarda başta J. S. M ll (1806-
1873) olmak üzere J. N. Keynes (1852-1940), J. Venn (1834-1923), W. S.Jevons (1835-1882) g b düşünürler sayes nde
olmuştur. B r ter m n çlem ve kaplamı arasındak l şk n n günümüzde b r felsefe ve aynı zamanda mantık problem hal n
almasında, G. Frege’n n çalışmaları b r dönüm noktası durumundadır (Bu konuda mesela bkz. Ural, 1982). Fakat Frege’n n
çalışmaları farklı b r anlayışla yapıldığı ç n burada ncelenmeyecekt r.

Günlük yaşayışta kullanılan ter mler n ne g b anlamlara geleb leceğ ( çlem ) ve ne g b nesnelere şaret edeb leceğ
üzer nde düşünmeye genell kle gerek duyulmaz. Fakat ortaya çıkab lecek güçlükler dolayısıyla bazen, ter mler n ne
anlamda kullanıldığının tesp t ne lüzum duyulab l r. Karşılaşılan güçlük, sezg sel yolla çözüm aramak yer ne, ter mler n
buraya kadar şaret ed lm ş özell kler göz önüne almakla çözüleb l r; veya en azından sorunun nereden kaynaklandığı
tesp t ed leb l r. Tarafların sorunun nerede olduğu konusunda anlaşmaları, çözüm konusunda uzlaşmasalar b le,
b rb rler n n görüşler ne saygı duymalarına sebep olab l r.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 29/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Ünite Soruları

1. Aşağıdak cümlelerden hang s nde ‘köpek’ ter m -doğru olarak- anılmıştır?

A) ‘Köpeğ ’ günde k kere dışarı çıkarıyorum.

B) Ayşe ‘köpeğ n ’ asla evde yalnız bırakmaz.

C) ‘Köpek’ büyük ünlü uyumuna uyar.

D) Ölen köpeğ m çok sev ml yd .

E) Mehmet köpeğ n her şeyden çok sev yor.

2. Aşağıdak cümlelerden hang s nde ‘şems ye’ ter m yanlış olarak kullanılmamıştır?

A) Çıkarken şems yen almayı unutma

B) Çıkarken “şems yen ” almayı unutma

C) “Şems ye” yed harfl b r kel med r

D) “Şems ye” b z yağmurdan korur

E) Şems ye s yah harflerle yazılmıştır

3. Aşağıdak cümlelerden hang s nde ‘şems ye’ ter m kullanma özell ğ açısından doğru kullanılmıştır?

A) Çıkarken şems yen almayı unutma

B) Şems ye s yah harflerle yazılmıştır

C) “Şems ye” yed harfl b r kel med r

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 30/141
10/28/2017 Klasik Mantık

D) “Şems ye” b z yağmurdan koruma aracının adıdır

E) “Şems yen ” aldın mı?

4. Aşağıdak cümlelerden hang s nde ‘şems ye’ ter m kullanma özell ğ açısından yanlıştır?

A) Şems ye yed harfl b r kel men n adıdır

B) Çıkarken şems yen almayı unutma

C) “Şems ye” b z yağmurdan koruma aracının adıdır

D) Şems yen aldın mı?

E) “Şems ye” s yah harflerle yazılmıştır

5. Aşağıdak eş tl klerden hang s anma açısından yanlıştır?

A) ‘1’ ≠ ‘b r’

B) 1 = 1

C) B r = B r

D) 1 = b r

E) ‘1’ = ‘b r’ 

6. Aşağıdak eş tl klerden hang s anma açısından doğrudur?

A) B r = üç harfl b r kel med r

B) 1 =b r

C) B r = 'üç harfl b r kel med r'

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 31/141
10/28/2017 Klasik Mantık

D) ‘1’ ≠ ‘b r’

E) 1 ≠ b r

7. ‘‘‘ “Bütün mantıkçılar akıllıdır” önermes üç harfl d r’’’ önermes ,

A) kullanma açından doğrudur

B) anma açısından doğrudur

C) anma açısından yanlıştır

D) kullanma açısından yanlıştır

E) kullanma ve anma açısından ne doğrudur ne de yanlıştır

8. “B r üç harfl d r” önermes

A) Anma açısından doğrudur

B) kullanma açsından doğrudur

C) kullanma açısından yanlıştır

D) anma açısından yanlıştır

E) kullanma ve anma açsından doğrudur

9. ‘’’ “ nsan” beş harfl d r ‘’’ önermes nde “ nsan” ter m

A) doğru olarak anılmıştır

B) doğru olarak kullanılmıştır

C) yanlış olarak anılmıştır


https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 32/141
10/28/2017 Klasik Mantık

D) yanlış olarak kullanılmıştır

E) hem kullanılmış hem de anılmıştır

10. ‘1’ ≠ ‘b r’

A) kullanma açısından doğrudur

B) anma açısından yanlıştır

C) anma açısından doğrudur

D) kullanma açısından yanlıştır

E) kullanma ve anma açsından yanlıştır

CEVAP ANAHTARI

1. c 2. a 3. a 4. a 5. e 6. d 7. b 8. d 9. a 10. c

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 33/141
10/28/2017 Klasik Mantık

4. ÖNERMELER

Giriş

Önermeler (propos t on), yargılarımızı d le get ren cümlelerd r. Her önermen n b r cümle olmasına karşılık, her cümle
(sentence) b r önerme değ ld r. Mesela «kalem n z alın!», «hava güneşl m ?» g b fadeler b rer cümled r. Fakat bu g b
(em r, soru, d lek vs. b ld ren) cümleler b r önerme değ ld r. Çünkü önermeler, b r yargı d le get r rler.

Her önermen n b r yargı d le get rmes ne karşılık her yargı (judgment) da b r önerme olmayab l r. Çünkü b r faden n b r
önerme sayılab lmes ç n, b r özne ve b r yüklem ve bu k ter m b rb r ne bağlayan b r bağlaçtan meydana gelm ş olması
gerek r. Bu durumda, « y !», «güzel!» g b fadeler b r yargı d le get rmekle b rl kte önerme sayılmazlar. B r yargının önerme
sayılab lmes ç n doğruluk değer taşıması gerek r. Doğruluk değer se, b r özne ve b r yüklem arasında l şk kurmak
suret yle b r yargıyı d le get ren cümleler ç n sözkonusu olab l r. Yan kısaca, b r önerme, doğru veya yanlış değer alab len
cümled r. Bu özell kler dolayısıyla da mantığın konusunu oluştururlar.

4.1. Önerme Nedir?

Önermeler (propos t on), yargılarımızı d le get ren cümlelerd r. Her önermen n b r cümle olmasına karşılık, her cümle
(sentence) b r önerme değ ld r. Mesela kalem n z alın!, hava güneşl m ? g b fadeler b rer cümled r. Fakat bu g b (em r,
soru, d lek vs. b ld ren) cümleler b r önerme değ ld r. Çünkü önermeler, b r yargı d le get r rler.

Her önermen n b r yargı d le get rmes ne karşılık her yargı (judgement) da b r önerme olmayab l r. Çünkü b r faden n b r
önerme sayılab lmes ç n, b r özne ve b r yüklem ve bu k ter m b rb r ne bağlayan b r bağlaçtan meydana gelm ş olması
gerek r. Bu durumda, y !, güzel! g b fadeler b r yargı d le get rmekle b rl kte önerme sayılmazlar. B r yargının önerme
sayılab lmes ç n doğruluk değer taşıması gerek r. Doğruluk değer se, b r özne ve b r yüklem arasında l şk kurmak
suret yle b r yargıyı d le get ren cümleler ç n sözkonusu olab l r. Yan kısaca, b r önerme, doğru veya yanlış değer alab len
cümled r. Bu özell kler dolayısıyla da mantığın konusunu oluştururlar.

B r önermen n doğruluğunun tesp t mantığın konusu ç ne g rmez. B r önermen n doğruluğu gözlem, deney, hesap veya
başka b r ya da b rden çok yöntemle tesp t ed leb l r. Mesela, k tap açıktır g b b r önermen n doğruluğu, yapılacak
gözlemle, yan k tabın açık veya kapalı olmasıyla; y l k kaybolmaz g b b r önermen n doğruluğunun tesp t şahs
tecrübelerle; k kere k dört eder g b b r önermen n doğruluğunun tesp t b rtakım matemat k şlemler sayes nde
mümkün olab l r. Bu bakımdan, b r önermen n doğruluğunun tesp t nde mantıkçının herhang b r rol oynaması
sözkonusu olamaz.

Mantıkçının görev , b r veya b rden çok önerme le b r veya b rden çok önerme arasında çıkarım l şk s kurulmasına l şk n
kuralları ortaya koymaktır. D kkat ed l rse bu kurallar, mantıksal b r özell k taşımak durumundadırlar. Dolayısıyla da
burada mantıksal özell kte b r çıkarım şlem sözkonusu olacaktır. Kısaca, doğruluğu herhang b r yolla tesp t ed leb lecek
b r veya b rden çok önermeden hareketle artık mantıkça doğru olması gereken önerme veya önermelere ulaşmak,
mantığın temel konusu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun ç n çıkarım kurallarına, mantıksal çıkarım kurallarına ht yaç
vardır. B r b l m olarak mantık bunun kurallarını b ze b ld r r.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 34/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Aşağıdak bölümde klas k mantık açısından b rden çok önerme arasından mantıkça l şk kurulmasına olanak sağlayan
çıkarım kurallarının neler olduğu ele alınacaktır. Fakat daha önce, önermeler n mantık açısından çeş tler n n ve
özell kler n n neler olduğu üzer nde durulacaktır. Z ra b r önerme, sah p olduğu (mantıksal) özell kler çerçeves nde yen
önermeler n elde ed lmes ne mkân vereb l r. Dolayısıyla da sonrak adımda önermeler arasındak eşdeğerl k l şk s n
kurmamıza olanak veren (mantıksal) kuralları ortaya koymak mümkün olur.

Önermeler günümüzde de ayrı b r araştırma konusu olarak karşımıza çıkmaktadır. Önermeler n mah yet ned r? sorusu,
üzer nde durulan başlıca problemler arasında yer almaktadır1.

Önermeler n mah yet dışında mantık açısından öneml olan d ğer b r özell ğ , aşağıda ayrıntılı b r şek lde ele alınacağı
g b , önerme çeş tler n n neler olduğunun tesp t d r. Önerme çeş tler , çıkarım kurallarının uygulanmasında son derece
öneml b r yer tutar.

Klas k mantık açısından önermeler dörde ayrılırlar: tümel olumlu, tümel olumsuz, t kel olumlu ve t kel olumsuz. Yüklem,
öznen n tamamına l şk n b lg ver yorsa tümel, b r kısmına l şk n b lg ver yorsa t keld r. “Bütün A’lar B’d r” ve “h çb r A, B
değ ld r” g b önermeler tümeld r; ama “bazı A’lar B’d r” ve “bazı A’lar B değ ld r” g b önermeler se t keld r. D kkat ed l rse
tümell k ve t kell k hem olumlu hem de olumsuz olma özell ğ taşıyab lmekted r.

Bu durumda sözkonusu dört tür önermey n tel k ve n cel k açısından n teley p ayırmak mümkün, hatta gerekl d r. N tel k,
b r önermen n olumlu/olumsuz özell ğ ne, n cel k se tümell k/t kell k özell ğ ne şaret etmekted r. Bu özell kler, bundan
sonrak bölümde ele alınacağı g b , önermeler arasındak mantıksal l şk n n tanımlanmasında son derece öneml d r.
Mantıksal l şk n n bu çerçevede düşünülmes , mantıksal düşüncen n özell kler n n ortaya konulması açısından ayrı b r
öneme sah pt r. Çünkü önermeler n n tel k ve n cel kler , mantıksal b r çıkarımın, önermeler n çer kler n n b r kenara
bırakılarak tanımlanmasına olanak vermekted r.

Önermeler n doğru ve yanlış değer alması, onları mantığın konusu hal ne get r lmes n n de çıkış noktasını
oluşturmaktadır. Çünkü b r düşünce veya b r f k r, ancak b r önerme aracılığıyla fade ed ld ğ takd rde mantıkça b r değer
taşıyab l r. Düşünceler m z , yargılarımızı, kanaatler m z çeş tl yollarla fade edeb l r z. Jestler, m m kler, vücut d l ,
kültürel davranış b ç mler hep b rer fade aracıdır. Bu araçlarla duygularımızı, kanaat ve düşünceler m z aktarırız. Bütün
bu araçlar ve onların l şk l olduğu arka plandak duygu, düşünce, kanaat vs.ler mantığın konusu olarak ele alınamazlar;
yan b r denetlemeye tab tutulamazlar. Önermeler n mantık açısından önem ve değer bu noktada ortaya çıkar. Çünkü
önermeler, doğruluk değer alab len yargıları fade ederler. 

1 Önermeler n yapısıyla lg l olarak, meselâ bkz. M ll, 1879, s. 122 vd., Bradley, 1883, s. 1 vd., Cohen-Nagel, 1972, s. 27 vd;
önermeler n, çeş tl türden yargılarımızı fade ett ğ m z cümle, fade (statement) g b muhtel f b r mlerle olan l şk s konusunda
meselâ bkz. Haack, 1980, s. 74 vd.; önermeler ve olgular arasındak l şk ve doğruluğun ne demek olduğu konusunda meselâ
bkz. Frege (özell kle) 1879, 1892a, 1892b, 1893 ve 1903, 1960, 1966, Ramsey, 1931, s. 37 vd., Carnap (özell kle 1967), Russell
(özell kle 1961), Tarsk (öncel kle 1949).

Bölüm Özeti

Önermen n tanımı yapılarak, önerme-cümle ayrımı örneklerle anlatılmış ve mantıktak yer şaret ed lm şt r.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 35/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Ünite Soruları

1. Aşağıdak lerden hang s dört bas t temel önerme çeş d nden b r değ ld r?

A) Tümel olumlu

B) T kel olumsuz

C) Assertor k olumlu

D) T kel olumlu

E) Tümel olumsuz

2. Aşağıdak önermelerden hang s t kel olumsuz b r önermed r?

A) H çb r papağan konuşmaz.

B) Bazı kuşlar uçmaz.

C) Tüm hayvanlar nefes alır.

D) Bazı balıklar karada yaşar.

E) K m nsanlar yalan söyler.

3. Aşağıdak lerden hang s önerme değ ld r?

A) Sanat ned r?

B) Ar stoteles b r f lozo ur.

C) Ar stoteles’ n mantık çalışmaları metaf z k öğret s n n temel nde yer alır.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 36/141
10/28/2017 Klasik Mantık

D) Kıyas öğret s Ar stoteles tarafından ortaya konulmuştur.

E) Bugün yağmur yağacak.

4. Aşağıdak lerden hang s b r önermed r?

A) Ne y ett n de geld n!

B) Keyf n nasıl?

C) Tebr kler!

D) Güzel f l mm ş!

E) Bazı kalemler tahtadan yapılmıştır.

5. Aşağıdak cümlelerden hang s b r yargı d le get r r fakat b r önerme değ ld r?

A) Çok güzel!

B) Kardeş m nerede?

C) Kalem masanın üzer nded r

D) Uykun mu geld ?

E) Esk model b lg sayarımı satıyorum

6. Aşağıdak lerden hang s “bazı ç çekler papatyadır” önermes n n mantıksal özell ğ ned r?

A) N tel kçe olumsuz

B) N cel kçe tümel

C) N tel kçe bel rs z

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 37/141
10/28/2017 Klasik Mantık

D) N tel kçe olumlu

E) N cel kçe bel rs z

7. Aşağıdak lerden hang fade mantıkça b r doğruluk değer taşır?

A) S zde m saf r m var?

B) Keşke önce ben mle konuşsaydın.

C) Çabuk gel!

D) Evde hep k tap okurum.

E) İnsan b r hatır sorar!

8. “Bazı nsanlar şarkı söylemez” önermes n n mantıksal özell ğ hang s d r?

A) T kel olumsuz

B) T kel olumlu

C) Tümel olumlu

D) Tümel olumsuz

E) H çb r s

9. “Özne ve yüklemden oluşan her önermen n b r doğruluk değer vardır” fades

A) Doğrudur

B) Bel rs zd r

C) Yanlıştır
https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 38/141
10/28/2017 Klasik Mantık

D) Bazen doğrudur

E) B lmek mümkün değ ld r

10. Aşağıdak lerden hang s önermeler n mantıksal özell kler n tanımlar?

A) Tümel olmaları

B) T kel olmaları

C) Olumlu olmaları

D) Olumsuz olmaları

E) Heps  

CEVAP ANAHTARI

1. c 2. b 3. a 4. e 5. a 6. d 7. d 8. a 9. a 10. e

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 39/141
10/28/2017 Klasik Mantık

5. ÖNERME ÇEŞİTLERİ VE KARŞITLIK KARESİ

Giriş

Bas t kategor k önermeler, mantık açısından bakıldığında, akıl yürütme şlem n n başlangıcını oluşturan b r mlerd r. Daha
önce de şaret ed ld ğ g b , b r doğruluk değer taşıdıkları ç n, aralarındak l şk mantıkça denetleneb l r olmak özell ğ
taşımaktadır. Önermeler n doğruluğu değ l, aralarındak (mantıksal) l şk mantığın konusunu oluşturur. Bütün bu
süreçler, önermeler n sembolleşt r lmes ve sonuçta yapay b r d l oluşturulmasıyla gerçekleşmekted r.

5.1. Basit Kategorik Önermeler

Bas t kategor k önermeler; sadece özne, yüklem ve bağlaçtan meydana gel rler. Bu önermeler, özne ve yüklem arasındak
l şk ye göre, tümel olumlu, tümel olumsuz, t kel olumlu ve t kel olumsuz olmak üzere dörde ayrılırlar.

Kategor k olmayan bas t önermeler, modal önermelerd r. Bu önermelerde özne ve yüklem arasındak l şk değ l,
önermen n bütünüyle lg l (modal) b r özell k söz konusudur.

Bas t önerme görünümünde olmakla b rl kte, özne konumundak ter m sayısı b rden fazla olan ve b r bağıntı b ld ren
önermeler de ayrıca d kkate almak gerek r. “Kalem masanın üzer nded r” g b b r önermede özne, k nesne (kalem ve
masa) arasında b r l şk d le get rse de, tek b r özne olarak yorumlanab l r. Fakat böyle b r önerme. Bas t b r önerme
olarak düşünülse b le, ayrı b r başlık altında ele almak gerek r. B r önerme (bu son örnekte olduğu g b ) k l , üçlü, dörtlü
vs. b r bağıntı da b ld reb l r. Bağıntı b ld ren önermeler n mantıksal özell kler n daha yakından göreb lmek ç n modern
mantık çalışmalarını beklemek gerekmekted r.

5.2. Basit Kategorik Önerme Çeşitleri

Ş md tekrar kategor k önermelere dönel m ve klas k mantık açısından kategor k önermeler n n ne şek lde ele alındıkları
özell kler üzer nde duralım.

Kategor k önermeler, özne ve yüklem n arasındak n tel ve n cel l şk ye bağlı olarak dörde ayrılırlar. İç nde tümel n tel kte
olanlarda yüklem, öznen n tamamıyla lg l (olumlu veya olumsuz) b r b lg ortaya koyar. Mesela bütün ç menler yeş ld r
g b b r önermede ç men ter m yle şaret ed len nesneler n tamamının, yüklem durumundak yeş l ter m yle fade ed len
özell ğe sah p olduğu d le get r lm şt r. Bu sebeple de bu g b önermeler, (öznen n tamamından söz ed ld ğ ç n) tümel ve
(özne ve yüklem arasında b r l şk n n mevcud yet b ld r ld ğ ç n) olumludur. Fakat h çb r ç men s yah değ ld r g b b r
önermede öznen n tamamıyla lg l b r b lg ortaya konulduğu ç n tümel, özne ve yüklem arasında b r bağın olmadığı d le
get r ld ğ ç n de önerme olumsuzdur.

Özne ve yüklem arasında kısm b r bağ kurulmuşsa, bu g b önermeler t kel b r özell k taşırlar. T kel önermeler de olumlu
veya olumsuz olab l rler. Mesela bazı gözlükler maden d r şekl ndek b r önerme t kel ve olumlu önermelere; bazı
telev zyonlar renkl değ ld r g b b r önerme se t kel ve olumsuz önermelere b rer örnekt r.

B r de Al çalışkandır şekl nde öznes özel b r ad olan önermelerden söz ed leb l r. Bu g b önermeler n de tümel olarak
n telend r lmes gerek r. Çünkü bu önermelerde yüklem, d ğer tümel önermelerde olduğu g b , öznen n tamamını
kapsamaktadır.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 40/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Bu durumda kategor k önermeler n cel kler ne göre tümel ve t kel, n tel kler ne göre se olumlu ve olumsuz olmak üzere
dörde ayrılmış olmaktadır. Bu dört önerme arasındak l şk şemat k olarak şöyle fade ed leb l r:

Bu dört önerme geleneksel olarak: SaP (Bütün S’ler P’d r), SeP (H çb r S, P değ ld r), SıP (Bazı S’ler P’d r) ve SoP (Bazı S’ler
P değ ld r) şekl nde veya kısaca A, E, I, O semboller yle fade ed l rler2.

Tümel olumlu önermeler n kend ler ne has b r özell ğ vardır. Tümel olumlu b r önerme, olgularla lg l b r b lg d le get rse
de, öznes yle şaret ett ğ nesneler n mevcut olması her zaman söz konusu olmayab l r. Yan tümel olumlu b r önermen n
doğru veya yanlış olması, t kel önermeler n aks ne, özneyle şaret ed len nesnen n mevcud yet n gerekt rmeyeb l r.
Mesela, Newton’un üç numaralı tanımına (veya aks yomuna) göre (Newton, 1974, c lt I, s. 2): Hareket hal nde ve dışarıdan
b r kuvvet etk s altında olmayan c s mler bu hareketler n ; y ne dışarıdan b r kuvvet etk s altında olmayan ve durmakta
olan c s mler bu durağan haller n korurlar şekl nde tasv r ed len olguların mevcud yet h ç de gerekl değ ld r. N tek m
kend s ne h çb r kuvvet n tes r etmeyeceğ (süratl hareket hal nde veya durağan halde bulunan) b r c s m sadece
tasavvurda vardır.

Hâlbuk bazı kırk kanatlı atlar şarkı söyler g b t kel b r önermen n doğruluğundan (veya yanlışlığından) söz ed lmes ç n,
bu g b önermeler n öznes yle şaret ed len en az b r nesnen n mevcut olması gerek r. N tek m dışarıdan kend s ne h çb r
kuvvet n tes r etmeyeceğ   bazı c s mler, hareketler n korurlar g b b r önermen n doğruluğundan söz ed leb lmes ç n,
sözü ed len türden en az b r nesnen n mevcud yet ne ht yaç duyulacağı açıktır.

5.3. Karşıtlık Karesi

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 41/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Söz konusu dört bas t kategor k önermen n mantık açısından b rb rler yle olan l şk ler , karşıtlık kares (oppos t on
square) adı ver len şemayla aşağıdak şek lde fade ed l r.

Karşıt (contrary) önermeler n (A ve E) özell ğ , beraberce yanlış olab lmeler , fakat beraberce doğru olamamalarıdır.
Mesela bütün kazaklar k kolludur g b tümel olumlu b r önerme doğruysa, bu önermen n karşıtı olan h çb r kazak k
kollu değ ld r g b tümel olumsuz b r önerme yanlış olacaktır. Fakat hem bütün gözlükler maden d r g b b r önermen n,
hem de h çb r gözlük maden değ ld r g b d ğer n n karşıtı olan b r önermen n beraberce yanlış olması mümkündür.

Alt-karşıt (sub-contrary) önermeler n (yan , I ve O) özell ğ se, beraberce doğru olab lmeler , fakat beraberce yanlış
olamamalarıdır. N tek m bazı gözlükler maden d r g b t kel olumlu b r önermeyle bu önermen n alt-karşıtı olan bazı
gözlükler maden değ ld r g b t kel olumsuz b r önerme beraberce doğru olab l r. Ne var k , alt-karşıt k önerme,
beraberce yanlış olamaz. Mesela, bazı üçgenler k zkenardır ve bazı üçgenler k zkenar değ ld r g b b r s t kel olumlu,
d ğer t kel olumsuz k önermen n b rl kte yanlış olamayacağı açıkça ortadadır.

Alt-karşıt önermelerde olumlu önermen n yanlış olduğu b l n yorsa, doğru olması gereken olumsuz önermeden üçüncü ve
yen b r önerme türet lmemel d r. Mesela, bazı ç çekler şarkı söyler (tek l olumlu) önermes yanlıştır. Dolayısıyla alt-karşıtı
olan bazı ç çekler şarkı söylemez önermes n n yanlış olmaması gerek r. N tek m bu önerme doğrudur. Fakat böyle b r
önermeden, o halde şarkı söyleyen bazı ç çekler vardır g b b r önermeye geç lemez. T kel olumsuz b r önermeden ne g b
önermelere geç leb leceğ III. Bölüm ’de ele alınacaktır.

Çel ş k önermelere (contrad ctory) (yan , A ve O le E ve I ya) gel nce: Bu önerme ç ler nden b r s doğruysa d ğer mutlaka
yanlıştır. Mesela, bütün nsanlar solunum yapar g b tümel olumlu b r önerme doğruysa, bu önermen n çel ş ğ olan bazı
nsanlar solunum yapmaz şekl ndek t kel olumsuz önerme yanlış olur. Eğer tümel olumlu önerme yanlış olursa, bu sefer
bu önermen n çel ş ğ t kel olumsuz önermen n doğru olması gerek r. Mesela, bütün nsanlar şa rd r önermes n n yanlış
olmasına karşılık, bazı nsanlar şa r değ ld r önermes doğrudur.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 42/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Aynı durum d ğer çel ş k önermeler (yan , E ve I türü önermeler) ç n de geçerl d r. N tek m bazı ç çekler güzel kokuludur
g b t kel olumlu b r önerme doğruysa, h çb r ç çek güzel kokulu değ ld r tümel olumsuz önermes yanlıştır.

Altık (sub-altern) önermelerden tümel olanı (yan , A ya da E) doğruysa, t kel olanı (yan , I ya da O) da mutlaka doğrudur.
Mesela, bütün canlılar solunum yapar önermes doğruysa, bu önermen n altığı olan bazı canlılar solunum yapar
şekl ndek t kel olumlu önerme de doğrudur. Aynı şek lde, h çb r kaplumbağa hızlı koşamaz g b tümel olumsuz b r
önerme doğruysa, bu önermen n altığı durumundak bazı kaplumbağalar hızlı koşamaz g b b r önerme de doğrudur.

Fakat eğer altık durumunda olan t kel önermeler doğruysa, bu önermeler n tümel önerme doğru olmayab l r. Mesela,
bazı kalemler maden d r önermes n n doğru olması, bütün kalemler maden d r önermes n n doğru olmasını gerekt rmez.
Buna karşılık, eğer t kel önermeler yanlışsa bu önermeler n tümel önerme de mutlaka yanlıştır. Mesela, bazı nsanlar
kanatlıdır şekl ndek yanlış t kel olumlu b r önermen n tümel bütün nsanlar kanatlıdır şekl ndek önerme de mutlaka
yanlıştır.

Eğer tümel b r önerme yanlışsa, bu önermen n altığı önerme bel rs zd r; yan , bazen doğru, bazen yanlış olur. Mesela,
bütün bal nalar gözlük kullanır şekl ndek tümel olumlu b r önerme ve onun altığı bazı bal nalar gözlük kullanır şekl ndek
t kel olumlu önerme yanlıştır. Fakat bütün bardaklar camdan yapılmıştır tümel olumlu önermen n yanlış olmasına
karşılık, bu önermen n altığı olan bazı bardaklar camdan yapılmıştır önermes doğrudur. Bu sebeple, tümel olumlu b r
önermen n yanlış olması hal nde, altığı durumundak önermen n doğruluk değer hakkında b r şey söylenemez.

Kategor k önermeler arasında karşıtlık kares yardımıyla tanımlanan yukarıda b r kısmına şaret ed lm ş l şk ler b r tablo
hal nde fade etmek mümkündür:

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 43/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Bu tablo sayes nde, bas t kategor k önermeler arasındak yukarıda sözü ed lm ş olan l şk ler, doğruluk değer açısından
fade ed lm ş olmaktadır.

5.4. Bas t Olmayan (B leş k) Önermeler

Bas t olmayan kategor k önermeler, karmaşık veya b leş k önermeler adı altında anılırlar. Bu g b fadelerde eklemlerle
b rb rler ne bağlanan b rden çok önerme söz konusudur. Dolaysıyla da bu g b fadelerde b rden çok önerme b r arada
bulunur. Bu önermeler farklı eklemler n kullanılmasıyla düşünceler m z daha ayrıntılı fade edeb lmem ze olanak ver rler.
Karmaşık fadeler arasında en fazla kullanılanları, h potet k, ayrık (d sjunct ve) ve b leş k (conjunct ve) olarak adlandırılır3.
H potet k fadeler “ se” eklem , ayrık fadeler “veya” eklem , b leş k fadeler se “ve” eklem kullanılarak oluşturulur.
Elbette bu eklemler b rl kte kullanmak da mümkündür. Mesela “eğer A ve B, C se, hem C hem D hem de F, A veya ~B veya
F’d r” şekl nde b r fade, farklı eklemeler n b r araya get r lmes yle oluşmuştur. Böyle b r fadede ana eklem n hang s
olduğu, d ğer fadeler n b rb rler yle nasıl l şk lend r ld ğ , mantıkta parantezler kullanılarak fade ed l r. Konuşma
sırasında se söz konusu ayrımın yapılması vurgularla, yazı d l nde se parantezlerle fade ed lmeye çalışılır.

Bu yöntemler n yanlış anlamalara açık olduğu ortadadır. Hâlbuk mantık, yapay b r d l olarak, bel rs zl k ve
çokanlamlılıklardan arındırılmış b r yapıdadır.

D l n kullanımı açısından da günlük konuşmalarımız bu bel rs zl klere açıktır. Mesela h potet k b r fade, k önermen n
b rb r ne şart eklem yle bağlanmasıyla meydana gel rler. Bu bağıntı, eğer a, b se a, c’d r (mesela, eğer bütün canlılar nefes
alıyorsa, bütün canlıların solunum organı vardır) şekl nde olab leceğ g b , eğer a, b se c, d’d r (mesela, eğer arabayı hızlı
kullanırsan, otobüsle g der m) şekl nde de olab l r.

Bazı mantıkçılar, aralarında açık ve kes n b r tanım vermek zor olsa da, h potet k fadeler şartlı fadelerden ayırmışlardır.
Keynes’e göre h potet k fadeler, k doğruluk değer arasında bağ kurmak durumundadır (age, s. 164). Yan , a, b se c, d’d r
fades nde c, d’d r g b b r önermen n doğruluğu a, b’d r g b b r önermen n doğruluğuna bağlı olarak sağlanıyorsa, bu
fade h potet kt r. Mesela, b r üçgen n ç açılarının toplamı k d k açıya eş tse, d k açılı b r üçgen n k dar açısı b rb r ne
eş tt r fades bu duruma b r örnekt r.

Y ne Keynes, şartlı fadeler , b r olgunun d ğer n bel rlemes olarak tanımlamıştır (age, s. 161). Yan , eğer a, b se c, d’d r
g b b r fadede c, d’d r önermes n n doğru olab lmes ç n a, b’d r önermes n n b r olguyu d le get rmes gerek r. Mesela, bu
b r canlıysa, bu nesnen n nefes alması gerek r g b b r fadede nefes alma olgusunun mevcut olmasının şartı, ( lk olgunun
yan ) canlı olma olgusunun var olmasıyla sağlanab l r. Bu sebeple, yukarıdak g b b r fade, şartlı fade özell ğ taşır.

Günümüzde önermeler mantığı açısından, h potet k ve şartlı fadeler arasında b r ayrım yapmak gereğ yoktur. Çünkü p le
q g b k önerme sadece p se q şekl nde, yan herhang b r önermen n se eklem yle b rb r ne bağlanması olarak
düşünülmekted r4.

Klas k mantığın önermelere bu bakışı, modern mantıkla arasındak öneml b r farka şaret eder. Modern mantık,
önermeler özne ve yüklem arasındak l şk n n eklemler d kkate alınarak tanımlanmasına göre değ l, p, q, r g b
sembollerle fade ed len b r mler olarak tanımlar. Eklemler n farklı tanımı ve n celeme mantığı, modern mantığın sağladığı
d ğer olanaklar arasında bulunur. Bu olanaklar, özell kle kullanılan sembol k d l vasıtasıyla sağlanmaktadır.
Sembolleşt r lme, bu k mantık arasındak farkı da karakter ze etmekted r.

İk veya daha fazla önermey b rb r ne bağlamada sıkça kullandığımız d ğer eklemler ‘ve’ ya da ‘veya’ eklemler d r. Bu
eklemler kullanarak, a, b’d r veya a, c’d r (mesela, kalem burada veya çantamdadır) şekl ndek ayrık fadeler; ya da a, b’d r
ve a, c’d r (mesela, altın değerl ve sarı renkl d r) şekl ndek b leş k fadeler elde ed l r.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 44/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Önermeler arasında yapılab lecek bu g b şlemler de modern mantık vasıtasıyla fade ed l rken önermeler n çer ğ h ç
d kkate alınmaz, sadece önermeler b rb r ne bağlayan eklemler n (önerme eklemler ) tanımı üzer nden hareket ed l r.
Hâlbuk klas k mantıkta, yukarıdak örneklerde de görüldüğü g b , bağ kurulan önermeler arasındak olgusal l şk d kkate
alınır.

Klas k mantık ç nde gerek h potet k fadeler n, gerek ayrık ve b leş k fadeler n hem modal teler nden hem de bu
fadeler n karşıtı, çel ş ğ ve altığı durumundak modal fadelerden söz etmek mümkündür. Bu husus, çeş tl problemler n
ayrıntılı b r şek lde ncelenmes n de beraber nde get receğ ç n, üzer nde durulmayacaktır.

Bölüm Özeti

Önermeler n çeş tler klas k mantık açısından ve ayrıca modern mantıkla olan lg ler açısından ele alınmıştır. Daha sonra
kategor k önermeler n n cel k ve n tel k açısından sah p oldukları özell kler ele alınarak aralarındak l şk karşıtlık kares
yardımıyla açıklanmıştır. Bu l şk lere gündel k d lden örnekler ver lm şt r.

2 Bu sembolleşt rmede kullanılan A ve I harfler A rmo (yan , «evetl yorum» anlamındak ) E ve O harfler se Nego (yan ,
«hayırlıyorum» anlamındak Lat nce kel melerden gelmekted r. «S» sembolü «subjekt» (yan , «özne» anlamındak ), «P»
sembolü se «pred cate» (yan , «yüklem» anlamındak ) y ne Lat nce kökenl kel meler n lk harfler d r.

3 Bu sınıflandırma çeş tl mantıkçılar tarafından değ ş k şek llerde (mesela bkz. Keynes, s. 52) yapılab ld ğ g b , farklı b r
term noloj de (mesela bkz. Öner, s. 57-75) kullanılab lmekted r.

4 Fakat bu tanım ç n de bazı güçlükler söz konusudur. N tek m, «p se q» fades n n doğruluk tablosu yardımıyla Russell-
Wh tehead tarafından ver len tanımı C. I. Lew s tarafından eleşt r lm şt r (Bu eleşt r n n d ğer b r özell ğ , yukarıda şaret ed len
modal önermeler n ele alınmasına yol açmasıdır), « se» eklem yle lg l tartışmalar günümüzde de sürmekted r (Mesela bkz.
Anderson, A. R.; Belnap, N. D., 1975).

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 45/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Ünite Soruları

1. Aşağıdak önermelerden hang s b rl kte doğru olamaz?

A) SaP le SeP

B) SoP le SıP

C) SaP le SıP

D) SeP le SoP

E) SıP le SaP

2. Aşağıdak lerden hang ler b leş k önerme değ ld r?

A) Yağmur yağarsa sokaklar ıslanır

B) Konuşursan gec k rs n

C) Gec k rsen k msey bulamazsın

D) Yemeğe veya kahve çmeye g del m

E) Hava çok güzel

3. Aşağıdak lerden hang s b leş k b r önermed r?

A) Nasılsın?

B) Kalem masanın üzer nded r.

C) Yemek hazırsa çocukları çağıralım.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 46/141
10/28/2017 Klasik Mantık

D) Hava güneşl d r.

E) Yarın hava kötü olacak

4. “H çb r kalem kırmızı değ ld r” önermes doğruysa "Bazı kalemler kırmızıdır” önermes n n doğruluk değer
ned r?

A) Doğru

B) Yanlış

C) Bel rs z

D) Altık

E) Alt karşıt

5. ‘Bazı günler yağmur yağar’ önermes n n mantıksal formu aşağıdak lerden hang s d r?

A) SaP

B) SoP

C) SeP

D) SıP

E) SuP

6. Tümel olumlu b r önermen n çel ş ğ hang s n n altığıdır?

A) T kel olumlu

B) T kel olumsuz

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 47/141
10/28/2017 Klasik Mantık

C) Tümel olumlu

D) Tümel olumsuz

E) Mümkün olumlu

7. ‘H çb r balık yüzmez’ önermes n n karşıtının çel ş ğ aşağıdak lerden hang s d r?

A) Bazı balıklar yüzmez.

B) Bazı balıklar yüzer.

C) H çb r balık yüzmez.

D) Tüm balıklar yüzer.

E) Tüm balıklar yüzmez.

8. ‘H çb r nsan uçmaz’ önermes n n mantıksal formu aşağıdak lerden hang s d r?

A) SaP

B) SoP

C) SeP

D) SıP

E) SuP

9. SıP önermes n n alt-karşıtının çel ş ğ hang önermed r?

A) SaP

B) SoP

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 48/141
10/28/2017 Klasik Mantık

C) SeP

D) SıP

E) SuP

10. SoP önermes n n alt-karşıtının çel ş ğ hang önermed r?

A) SaP

B) SoP

C) SeP

D) SıP

E) PoS

CEVAP ANAHTARI

1. a 2. e 3. c 4. b 5. d 6. b 7. a 8. c 9. a 10. c

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 49/141
10/28/2017 Klasik Mantık

6. ÖNERMELERDE DAĞITICILIK

Giriş

Dağıtıcılık kavramı, kategor k önermelerdek ter mler (yan , özne ve yüklem) arasındak l şk n n (kapsama l şk s n n)
açıklanmasında kullanılır.

Kategor k b r önermede ter mlerden b r s d ğer n tam olarak kapsamak durumundaysa, kapsanan ter m kapsayana göre
tam olarak dağıtılmıştır den l r. Aks durumunda tam olarak dağıtılmamıştır. Mesela, bütün kartallar kuştur önermes nde
özne durumundak kartal ter m , yüklem durumundak kuş ter m ne göre tam olarak dağıtılmıştır. Fakat buna karşılık kuş
ter m kartal ter m ne göre tam olarak dağıtılmamıştır. N tek m bütün kartalların kuş olmasına karşılık, bütün kuşlar
kartaldır d yemey z.

6.1. Önerme Çeşitlerine Göre Dağıtıcılık

Bazı tümel önermelerde özne ve yüklem b rb r ne göre tam olarak dağıtılmış olab l r. Mesela, bütün ç sayılar k ye
bölünür veya bütün s yahlar karadır önermeler nde özne ve yüklem b rb r ne göre tam olarak dağıtılmıştır. N tek m bütün
k ye bölünen sayılar ç t r veya bütün karalar s yahtır da d yeb l r z. Tümel önermeler arasındak bu farkı, lk guruptak
önermeler n sentet k, k nc olarak sözü ed len önermeler n se anal t k olduğunu söylemekle fade etmek mümkündür.

Tümel olumsuz önermelerde se özne ve yüklem b rb r ne göre tam olarak dağıtılmıştır; yan , bu tür önermelerde her k
ter m de b rb r n kapsamaktadır. N tek m h çb r kartal suda yaşamaz den leb ld ğ g b , h çb r suda yaşayan (nesne) kartal
değ ld r de den leb l r.

T kel olumlu önermelerde özne ve yüklem b rb r ne göre dağıtılmamıştır. Mesela, bazı gözlükler renkl d r g b b r
önermede özne yükleme göre dağıtılmamıştır; çünkü yüklem, özneyle şaret ed len nesneler n ancak b r kısmını
kapsamaktadır. Aynı tür önermede yüklem de özneye göre tam olarak dağıtılmamıştır; çünkü renkl olan nesneler n (bu
örnekte, camların) ancak b r kısmı gözlük (camı) olma durumundadırlar.

T kel olumsuz önermelerde özne yükleme göre dağıtılmamışken, yüklem özneye göre dağıtılmıştır. Çünkü bazı kalemler
s yah yazmaz g b b r önermede, s yah yazma özell ğ ancak bazı kalemlere a t olduğu ç n, özne dağıtılmamıştır. Fakat
böyle b r önermede yüklem n tamamının, yan s yah yazmayan bütün nesneler n göz önüne alınması söz konusudur. Bu
sebeple, yüklem özneye göre dağıtılmıştır.

Bu tür önermelerden ayrı olarak b r de öznes özel ad olan önermelerden söz ed leb l r. Bu t p önermelerde, yüklem
öznen n tamamıyla lg l b lg vermek durumunda olduğu ç n, tam olarak dağıtıldığı kabul ed l r. Mesela, ‘‘S nan
çalışkandır’’ g b b r önermede, çalışkan olmak S nan s ml şahsın tamamını lg lend rd ğ ç n, özne üzer ne tam olarak
dağıtılmıştır. Bu sebeple de öznes özel ad olan bu g b önermeler, tümel önermeler sınıfına g rerler.

Bu dört tür önermede özne ve yüklem arasındak l şk y şemat k olarak göstermek gerek rse:

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 50/141
10/28/2017 Klasik Mantık

6.2. Önermelerde Dağıtıcılığın Diyagramlarla Gösterilmesi

Önermeler n özne ve yüklemler arasındak bu l şk ler, L. Euler (1707-1738) şemalarıyla da fade ed leb l r.

B r önermede öznen n şaret etmek durumunda olduğu nesneler b r S da res yle, yüklem n şaret etmek durumunda
olduğu nesneler se P da res yle göster l rse, bu k da re arasında aşağıdak beş şık söz konusu olab l r:

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 51/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Bu şıklara uyan kategor k önermeler se şunlar olacaktır:

A: 1, 2
E: 5
I: 1, 2, 3, 4
O: 3, 4, 5

D kkat ed l rse, her önerme ç n geçerl olan şema, aynı zamanda hang ter m n dağıtıldığını, hang s n n dağıtılmadığını da
göstermekted r. Mesela, II. şemada S da res n n P da res ç nde yer almış olması, S’n n P’ye göre dağıtıldığını, yan P’n n
S’y tam olarak kapsadığını; fakat bütün P’ler n S’ye a t olmadığını, bu durumda P’n n S’ye göre dağıtılmadığını
göstermekted r.

Euler d yagramlarından sonra J. Venn (1834-1923), özne ve yüklem arasındak l şk y daha az şek l kullanarak fade
edeb lm şt r. Bu yen d yagramlarının d ğer b r özell ğ , aynı zamanda geçerl kıyasların tesp t nde de kullanılan
yöntemlerden b r s olmasıdır.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 52/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Venn d yagramlarıyla kategor k önermeler göster rken dayanılan prens p, tümel önermeler ç n lg l bölgen n taranması;
t kel önermeler ç n se, lg l bölgeye çarpı konulmasıdır. Yan :

Tümel olumlu önermeler gösteren d yagramdak taralı alan, (bütün S’ler P olduğuna göre) S’ye a t olup da P’ye a t
olmayan h çb r nesnen n bulunmadığını, yan bu bölgen n boş olduğunu b ld rmekted r.

Tümel olumsuz önermeler gösteren d yagramda S ve P da reler n n kes ş m bölgeler ndek alanın taralı olması, S ve P
arasında ortak h çb r nesnen n (veya elemanın) bulunmadığını, yan bu bölgen n boş olduğunu fade etmekted r.

T kel olumlu önermeler tems l eden d yagramda kes ş m bölges ndek çarpı, S ve P da reler yle tems l ed len nesneler
(yan , özne ve yüklem) arasında en az b r elemanın ortak olduğunu anlatmaktadır.

T kel olumsuz önermeler fade eden IV. d yagram, P olmayan nesnelerden en az b r tanes n n S da res yle tems l ed len
nesneler arasında yer aldığını; d ğer b r fadeyle, S le tems l ed len nesnelerden en az b r tanes n n P olmayan nesneler
arasında bulunduğunu söylemekted r.

Bölüm Özeti

“Dağıtıcılık” kavramı ele alınmış, önermelerdek şlev örneklerle ve uygulamalı olarak açıklanmış, ayrıca Euler ve Venn
şemaları kullanılarak dağıtıcılık görsel olarak da zah ed lm şt r.
https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 53/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Okuma Parçası

Modal Önermeler

Modal önermeler, Ant kçağ’da Ar stoteles, çeş tl mantık okulları (özell kle Stoa-Megara okulu) ve d ğer bazı mantıkçılar
tarafından (bu konuda mesela bkz. Bochensk , 1951) ele alınmış ve günümüze kadar şlenegelm şt r.

Kategor k önermeler n b r önermen n n cel k ve n tel k yönünden taşıdığı özell klere dayanarak tanımlanmalarına karşılık,
modal önermeler, önermeler n bütünü d kkate alınarak tanımlanırlar.

Ar stoteles geleneğ çerçeves nde modal önermeler, assertor k, zorunlu ve mümkün olmak üzere üç gruba ayrılırlar. Bu
durumda Q g b kategor k b r önermen n modal tes nden söz etmek, Q önermes n n assertor k olduğunu veya Q
önermes n n mümkün olduğunu veya Q önermes n n zorunlu olduğunu, yan b r Q önermes n n taşıdığı (modal) özell ğ
fade etmek anlamına gel r.

Assertor k türden modal önermeler, öznes ve yüklem arasında bas t b r bağın kurulduğu önermelerd r. Mesela, S, P’d r
şekl ndek b r önermede, ‘S’ g b b r öznen n T’ g b b r özell k taşıdığı fade ed l r. Böyle b r önermede, S le P arasında
gerçekleşeceğ umulan (cont ngent) b r bağ kurulmuştur.

Assertor k türden önermeler n doğrulanması kadar yanlışlanması da mkân dâh l nded r. D ğer b r dey şle, b rb r n n ters
k assertor k önermen n gerçekleşmes b r çel şk yaratmaz. Mesela, nsanlar y d r veya felsefe öğrenmek yararlıdır g b
assertor k önermeler n hem kend s hem de ters doğru olab l r.

Zorunlu (apod kt k) önermeler, her zaman ve her şart altında doğru olmayı fade ederler. Matemat k g b formel b l mlere
a t (mesela, k kere k dört eder şekl ndek ) önermeler; bell dönemlerde bell toplumlarda geçerl olan ahlak vb. tür
yargıları fade eden önermeler bu gruba g rerler. Bu gruba g ren b r önermen n ve ters olan önermen n beraberce doğru
olması, a t oldukları s stem n çel ş k olması anlamına gel r.

Mümkün önermeler, olasılık durumunu d le get ren önermelerd r. B r olasılık durumu, yarın kar yağması muhtemeld r
şekl nde açık olarak fade ed ld ğ g b , bütün c s mler düşer önermes nde olduğu şek lde örtük olarak da fade ed lm ş
olab l r. Bu durumda, f z k, k mya, b yoloj g b deneysel b l mler de dâh l olmak üzere amp r k b lg taşıyan bütün
önermeler bu gruba g rerler. Çünkü bu g b önermeler n doğruluğu ancak bel rl şartlarda ve bel rl b r olasılık dereces nde
mümkün olab l r. Mesela, yarın güneş doğacaktır önermes n n h çb r zaman b r zorunluluk fade ett ğ söylenemez. Çünkü
pek çok sebepten dolayı, yarın güneş doğmayab l r.

Modal önermeler , kategor k önermelerde olduğu g b , n cel k ve n tel kler ne göre ayırmak mümkündür. Mesela:

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 54/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Bu önermeler n olumsuzlarından da söz etmek şüphes z mümkündür.

Modal önermeler arasında, y ne kategor k önermelerde olduğu g b , karşıtlık kares yardımıyla aşağıda bel rt len türden
l şk ler kurulab l r. (Bu konuda bkz. W. ve M. Kneale, s.86).

Assertor k b r önerme se, hem P-mümkündür hem de P-zorunlu değ ld r önermeler n kapsar.

Bu tablodak modal önermeler arasında da bu önermeler n doğruluk değerler d kkate alınarak b rtakım l şk ler
kurulab l r. Mesela karşıt k modal önerme, kategor k önermelerde olduğu g b , beraberce doğru olamaz. B r örnek olarak,
eşkenar b r üçgen n üç açısının eş t olması zorunludur g b b r önermeyle, bu önermen n karşıtı durumunda olan eşkenar
b r üçgen n üç açısının b rb r ne eş t olması mümkün değ ld r g b b r önerme beraberce doğru olamaz. Fakat karşıt k

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 55/141
10/28/2017 Klasik Mantık

modal önermeden b r s yanlışsa, d ğer de yanlış olab l r. Y ne b r örnek olarak, bütün üçgenler n k zkenar olması
zorunludur önermes ve bu önermen n karşıtı olan h çb r üçgen n k zkenar olması mümkün değ ld r önermes b rl kte
yanlış olab l r.

Fakat bu benzerl ğe rağmen, modal önermeler arasındak l şk , kategor k önermeler arasındak l şk n n tam b r benzer
değ ld r. Çünkü d kkat ed l rse, yukarıdak karşıtlık kares nde t kel modal önermelere yer ver lmem şt r.

Ayrıca, kategor k önermeler ve modal önermeler mah yetçe farklı k ayrı önerme t p olarak değerlend rmek gerek r.
Mesela, bütün nsanlar konuşur g b b r önermeyle bütün üçgenler n ç açılarının toplamı yüz seksen dereced r g b b r
önerme, tümel olumlu oldukları ç n, kategor k önermeler açısından aynı değere sah pt rler. Fakat bu k önermeye modal
önermeler açısından bakılırsa, farklı özell kler taşıdığı görülür. Çünkü lk önerme mümkün b r önerme olmasına karşılık
k nc önerme zorunlu b r önerme durumundadır.

Ar stoteles, mantığı f z ksel nesnelerle lg ç nde (yan , ontoloj k çer kl olarak) düşünmüştür5. Bu özell ğ n modal
önermelere daha uygun düştüğünü söylemek gerek r. Çünkü bütün nsanların konuşması mümkündür şekl ndek modal
b r önerme, nsanların konuşmasını gözlemen n ötes nde, bu eylem n n ç n mümkün olduğunu da lave gözlemlerle
b lmem z gerekt recekt r. Bu durum, k önerme türünün arasındak mah yet farkını gösteren d ğer b r örnekt r.

Modal mantık lk n Ant kçağ’da Ar stoteles ve d ğer mantıkçılar tarafından ele alınmış, daha sonraları se bazı Ortaçağ
mantıkçıları, ayrıca Farab , İbn S na ve Kant g b düşünürler tarafından şlenm şt r6. Yakın zamanlarda se, modal
önermeler n, b lg teor s n n ve metaf z ğ n n konusunu oluşturab leceğ (mesela bkz. Bradley, s. 181-221) ler
sürülmüştür. Fakat C. I. Lew s’le başlayan çalışmalar (1918 ve bazı düzeltmelerle Lew s-Langford, 1932) sayes nde modal
mantık formel hale get r lm ş durumdadır7.

İşte günümüzde bu çalışmalar sayes nde, aralarındak mah yet farkına rağmen, kategor k önermeler ve modal önermeler
formel mantık çerçeves nde ele almak mümkün olab lmekted r. Fakat kend ler ne özgü kurallar söz konusu olduğu ç n,
burada modal mantıkla lg l çalışmalar üzer nde durulmayacaktır.

5 Bu konuda mesela bkz. Atadem r, H. R.


6 Bu konuda mesela bkz. Öner, N., s. 76-106.
7 Günümüzde modal önermelerle lg l olarak yapılan çalışmaların neler olduğu konusunda mesela bkz. W. ve M. Kneale, s.
545-568; Dum tr u, c lt IV, s. 145-181; Haack, s. 170-203. Modal önermeler n bazı özell kler yle lg l olarak mesela bkz. Z nov’ev,
s. 187-209. Modal önermeler n ht va ett kler felsef problemler konusunda mesela bkz. Lambert, K. ve Leblanc, H.; modal
mantığın formel hale get r lmes yle lg l olarak mesela bkz. Hughes ve Cresswell.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 56/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Ünite Soruları

1. Aşağıdak lerden hang s nde özne ve yüklem dağıtılmamıştır?

A) Bütün kâğıtlar beyazdır.

B) H çb r kâğıt beyaz değ ld r.

C) Bazı kâğıtlar beyaz değ ld r.

D) Bazı kâğıtlar beyazdır.

E) Bütün beyazlar kâğıttır.

2. Aşağıdak lerden hang s nde özne ve yüklem dağıtılmamıştır?

A) Bütün kâğıtlar beyazdır.

B) H çb r kâğıt beyaz değ ld r.

C) Bazı kâğıtlar beyaz değ ld r.

D) Bazı kalemler beyazdır.

E) Bütün beyazlar kâğıttır.

3. Aşağıdak önermelerden hang s nde özne yükleme tam olarak dağıtılmıştır?

A) Bazı çocuklar süt çmez.

B) Bazı dondurmalar beyazdır.

C) Bazı kalemler kırmızı yazmaz.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 57/141
10/28/2017 Klasik Mantık

D) Bazı kuşlar uçar.

E) H çb r hayvan fotosentez yapmaz.

4. “H çb r ked s yah değ ld r.” önermes n n özne ve yüklem arasında nasıl b r dağıtıcılık l şk s vardır?

A) Özne dağıtılmamıştır.

B) Yüklem dağıtılmamıştır.

C) Özne ve yüklem dağıtılmamıştır.

D) Özne ve yüklem dağıtılmıştır.

E) Özne dağıtılmış, yüklem dağıtılmamıştır.

5. Aşağıdak fadelerden hang s nde özne yükleme tam olarak dağıtılmıştır?

A) Bazı öğrenc ler çalışkandır.

B) Tüm öğrenc ler çalışkandır.

C) Bazı kalemler beyaz değ ld r.

D) B r kısım öğrenc ler okula gelmed .

E) Suyun b r kısmını çt .

6. “H çb r ked s yah değ ld r.” önermes n n özne ve yüklem arasında nasıl b r dağıtıcılık l şk s vardır?

A) Özne dağıtılmamıştır.

B) Yüklem dağıtılmamıştır.

C) Özne ve yüklem dağıtılmamıştır.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 58/141
10/28/2017 Klasik Mantık

D) Özne ve yüklem dağıtılmıştır.

E) Özne dağıtılmış, yüklem dağıtılmamıştır.

7. “Bazı kalemler kırmızıdır” önermes n n özne ve yüklem arasında nasıl b r dağıtıcılık l şk s vardır?

A) Özne dağıtılmıştır.

B) Yüklem dağıtılmıştır.

C) Özne dağıtılmış, yüklem dağıtılmamıştır.

D) Özne ve yüklem dağıtılmamıştır.

E) Özne dağıtılmamıştır, yüklem dağıtılmıştır.

8. “H çb r kalem beyaz değ ld r.” önermes n n özne ve yüklem arasında nasıl b r dağıtıcılık l şk s vardır?

A) Özne ve yüklem dağıtılmıştır.

B) Özne dağıtılmamıştır.

C) Yüklem dağıtılmamıştır.

D) Özne ve yüklem dağıtılmamıştır.

E) Özne dağıtılmış, yüklem dağıtılmamıştır.

9. “H çb r kalem beyaz değ ld r.” önermes n n özne ve yüklem arasında nasıl b r dağıtıcılık l şk s vardır?

A) Özne dağıtılmamıştır

B) Özne ve yüklem dağıtılmıştır

C) Yüklem dağıtılmamıştır
https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 59/141
10/28/2017 Klasik Mantık

D) Özne ve yüklem dağıtılmamıştır

E) Özne dağıtılmış, yüklem dağıtılmamıştır

10. Aşağıdak önermelerden hang s nde sadece özne yükleme tam olarak dağıtılmıştır?

A) Bazı kalemler beyazdır.

B) Bazı dondurmalar beyaz değ ld r.

C) Bütün romanlar b yograf kt r.

D) H çb r memel uçmaz.

E) Bazı memel ler yüzer.       

CEVAP ANAHTARI

1. d 2. d 3. e 4. d 5. b 6. d 7. d 8. a 9. b 10. c

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 60/141
10/28/2017 Klasik Mantık

7. ÇIKARIMLAR VE DOĞRUDAN ÇIKARIMLAR

Giriş

Mantık açısından bakıldığında çıkarım, ver len b r veya b rden çok önermeden b r veya daha çok yen önerme elde
etmekt r. Bu şlem n doğruluğu, mantık kurallarına uygun olarak gerçekleşt r lmes yle sağlanır. Klas k mantık açısından
çıkarımlar k gurup altında toplanırlar: Doğrudan çıkarım ve dolaylı çıkarım.

7.1. Çıkarım Nedir?

Çıkarım, ver len b r veya b rden çok önermeden b r veya daha çok yen önerme elde etmekt r. Ar stotelesç gelenek ç nde
çıkarımlar k gurup altında toplanırlar: Doğrudan çıkarım ve dolaylı çıkarım. Doğrudan çıkarım, tek b r önermeye
dayanarak yapılan çıkarımdır. Dolaylı çıkarımda se b rden çok önerme söz konusudur. Dolaylı çıkarımda eğer k
önermeden b r sonuç elde ed lmes söz konusuysa, bu çıkarım kıyas (s lloj zm) adını alır. Eğer k den çok önerme söz
konusuysa, bu durumda b r z nc rleme kıyastan (veya z nc rleme çıkarımdan) söz etmek gerek r. Bu ana sınıflandırma
dışında, ler de yer yer şaret ed leceğ g b , eks k öncüllerden oluşan veya karmaşık fadeler n oluşturduğu öncüllerden
oluşan çıkarımlardan da söz ed leb l r. Ayrıca bu tür çıkarımlar kategor k önermelerle yapılab ld ğ g b , kategor k olmayan
önermelerle de (bu önermeler n özell kler ) d kkate alınarak yapılab l r. Bu bölümde, doğrudan çıkarımların hang kurallar
yardımıyla yapıldığı ncelenecekt r. Bu ncelemede sadece kategor k önermeler d kkate alınacaktır.

7.2. Doğrudan Çıkarım Nedir?

Doğrudan çıkarım, tek b r önermeden bu önermeye eşdeğer olan k nc b r önerme elde etmekt r. Bu çıkarımda, (d ğer
bütün çıkarımlarda olduğu g b ) ver len önerme doğruysa, (mantıksal) çıkarım yoluyla elde ed len sonuç önermes n n de
doğru olması gerek r.

Doğrudan çıkarımlar, döndürme (convers on) ve ters ne döndürme (obvers on) s ml kurallar vasıtasıyla yapılır.

7.3. Döndürme Yoluyla Doğrudan Çıkarım

Döndürme, kategor k b r önermen n özne ve yüklem n n yerler n n değ şt r lmes yle elde ed l r. Fakat bu şlem bas t b r yer
değ şt rme değ ld r. Çünkü lk önermede dağıtılmamış olan b r ter m n, döndürme yoluyla elde ed len önermede de
dağıtılmamış durumda bulunması gerek r. Ayrıca, asıl önermen n n tel ğ de (yan , olumlu ve olumsuz olma özell ğ de)
değ şmeden kalmalıdır. Bu özell kler korumak suret yle yapılan çıkarımlar şemat k olarak,

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 61/141
10/28/2017 Klasik Mantık

şekl nde fade ed leb l r. Bu çıkarımlara b rer örnek vermek gerek rse:

Bütün kuşlar hayvandır (yan , SaP) önermes n n döndürmes , bazı hayvanlar kuştur (yan , PıS) önermes olur.

H çb r balık kuş değ ld r (yan , SeP önermes ) döndürülürse, h çb r kuş balık değ ld r (yan , PeS önermes ) elde ed l r.

Bazı evler tahtadan yapılmıştır g b b r önerme (yan , SıP g b b r önerme) döndürülürse, bazı tahtadan yapılmış (nesneler)
evd r g b b r önerme elde ed ld ğ düşünüleb l r. Fakat SoP g b b r önermen n döndürmes olmamaktadır. Çünkü d kkat
ed l rse, lk önermede dağıtılmış olan ter m (yan , yüklem), k nc önermede dağıtılmamış halded r. Bu durum saçma
b rtakım sonuçların ortaya çıkmasına yol açab l r. Mesela, bazı nsanlar mantıkçı değ ld r önermes döndürülürse, bazı
mantıkçılar nsan değ ld r şekl nde b r önerme elde ed l r. Bu önerme, doğruluk değer açısından düşünüldüğünde,
lk nden farklıdır. Hâlbuk geçerl b r çıkarımda (öncül konumundak ) lk önerme (veya önermeler ) le sonuç önermes
arasında b r uygunluğun bulunması gerek r. Dolayasıyla bu durumda, sadece lk üç önermede yukarıda sözü ed len
dağıtıcılık özell ğ korunmuş olmaktadır.

Bu döndürmelerden E ve I, bas t döndürme adını alır. Bu önermelerde bas t döndürme net ces nde elde ed len önermen n
n cel ğ değ şmeden kalmaktadır. A’nın döndürülmes se arız ( l neksel) döndürme adını alır. Burada sınırlı b r döndürme
söz konusudur. Bu döndürmede SaP ’den PıS ’ye geç şte n cel k açısından b r değ şme olmuş, yan lk önerme tümel ken,
k nc önerme t kel hale gelm şt r. Ayrıca, arız döndürme yoluyla A’dan I’ya geç lmekle beraber, I’dan A’ya
geç lememekted r. Hâlbuk y ne döndürme yoluyla SeP’den PeS’ye ve döndürme yoluyla tekrar SeP’ye; aynı şek lde
SıP’den PıS’ye ve tekrar SıP’ye geç leb lmekted r.

7.4. Ters Döndürme Yoluyla Doğrudan Çıkarım

Doğrudan çıkarımın d ğer temel şekl ters ne döndürmed r. Bu döndürmen n dayandığı prens p, her olumlu önermen n,
bu önermeye eşdeğer olumsuz b r önerme olarak; her olumsuz önermen n de y ne bu önermeye eşdeğer olumlu b r
önerme olarak fade ed leb leceğ d r. Bu durumda ters ne döndürme, olumlu b r önermey eşdeğer durumundak
olumsuz b r önerme hal ne; olumsuz b r önermey de eşdeğer olumlu önerme hal ne get rmekt r.

Böyle b r eşdeğerl ğ n kurulab lmes n n (yan , ters ne döndürmen n) kurallarından b r s , özne ve yüklem n yer n n
değ şmemes d r. İk nc kural, önermen n n tel ğ n n değ şt r lmes d r. Yan , olumlu b r önerme olumsuz, olumsuz b r
önerme se olumlu hale get r lmel d r. Üçüncü kural, yüklem n değ llenmes d r8. Sembol k olarak göster rsek:

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 62/141
10/28/2017 Klasik Mantık

şekl nde b r tablo elde ed l r. Bu tablodak çıkarımlara b rer örnek vermek gerek rse:

Bütün nsanlar yanılır g b b r önermen n ters ne döndürmes : H çb r nsan yanılır olmayan değ ld r veya kısaca, h çb r
nsan yanılmaz değ ld r önermes olur.

H çb r nsan kusursuz değ ld r önermes n n ters ne döndürme yoluyla elde ed lecek eşdeğer önerme:

Bütün nsanlar kusursuz olmayandır9 şekl nde olacaktır.

Bazı nsanlar eğ t lm şt r önermes n n ters ne döndürmes : Bazı nsanlar eğ t lm ş olmayan değ ld r önermes olur10.

Bazı kuşlar göç etmezler g b t kel olumsuz b r önermen n ters ne, döndürmes : Bazı kuşlar göç eder olmayandır (veya
günlük söyleme uygun hale get rmek sten rse: Bazı kuşlar göç etmeyen kuşlardandır) den leb l r.

Ters ne döndürmen n temel nde üçüncü hal n mkânsızlığı (yan , S ya P’d r, ya da P-değ ld r) kuralı bulunmaktadır. Çünkü
bütün S’Ier P’d r g b b r önermede P, S’y çer yorsa, P’n n çel ş ğ faden n S’y çermes sözkonusu değ ld r. Mesela, bütün
kartallar kuştur önermes gereğ bütün kartalların kuşlar sınıfı ç ne g rd ğ düşünülürse (yan , kuşlar sınıfı kartallar sınıfını
çer yorsa), kuşlar sınıfı ç ne g rmeyen nesneler (mesela, taşlar) sınıfı, kartallar sınıfının da dışında kalacaktır. Önerme
olumsuz olsa da, y ne aynı durum söz konusudur. SeP önermes nde olduğu g b S, P’n n dışındaysa, aynı S, P’n n çel ş ğ
ter m n kapsamı ç nde yer alır. Mesela, h çb r nsan dört ayaklı değ ld r önermes nde özne (yan S), yüklem n (yan P’n n)
kapsamı dışındadır. Bu durumda S, P’n n çel ş ğ ter m n, yan dört ayaklı olmayan (canlılar) ter m n n şaret ett ğ sınıf
ç nde yer alır. Bu durumda, SaP g b b r fade göz önüne alınırsa, bu fade S’ler P dışında yer almayandır anlamına da
geleb lecek; d ğer b r dey şle, S’ler P olmayan değ ld r demek mümkün olacaktır.

Ver len b r önermeye döndürme ve ters ne döndürme kuralarını uygulayarak elde ed len önermelere tekrar bu k temel
kuralı uygulamakla doğrudan çıkarım yapmak ve yen önermeler elde etmek mümkündür. Mesela, SaP g b b r önermey
önce ters ne döndürmek, sonra döndürmek suret yle yen b r önerme elde etmek mümkündür:

Bu sembol k şlemler günlük d le aktarmak suret yle bu üç eşdeğer önermey aşağıdak g b fade etmek mümkün olur:

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 63/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Bütün balıklar suda yüzer önermes n n ters ne döndürmes : H çb r balık suda yüzer olmayan değ ld r (bu önermey
şüphes z, h çb r balık suda yüzmez değ ld r şekl nde de fade etmek mümkündür) olur. Bu k nc önermen n döndürmes
se: H çb r suda yüzer olmayan (hayvan) balık değ ld r olacaktır. (Bu son fadey günlük konuşmada suda yüzmeyen h çb r
hayvan, balık değ ld r şekl nde d le get reb l r z).

Benzer durum d ğer kategor k önermeler ç n de söz konusudur. Dört kategor k önermeyle lg l eşdeğerl kler aşağıdak
tabloda göstereb l r z11:

Bu tablonun 7. satırındak S'oP önermes , 6. satırdak P'aS' önermes n n lk n döndürmes (yan , S'ıP'), sonra da bu
faden n ters ne döndürmes yle (yan , S'oP') elde ed l r. Y ne, 7. satırdak S'ıP önermes se, 4. satırdak önermen n
döndürmes yle elde ed leb l r. Bu eşdeğerl kler, konuşma d l nden ver lecek örneklerle şu şek lde fade ed leb l r:

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 64/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Bu örnekler formel yolla elde ed lm ş eşdeğer önermeler n günlük d l vasıtasıyla fade ed lmeler hal nde eşdeğerl kler n
anlam bakımından da korunduğunu göstermekted r.

Bölüm Özeti

Doğrudan Çıkarımlar ele alınmış, döndürme ve ters döndürme şlemler örneklerle uygulamalı olarak şlenm şt r.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 65/141
10/28/2017 Klasik Mantık

8 ‘E’ ve ‘O’ semboller yle göster len olumsuz önermeler Türkçede ‘değ ld r’ kel mes yle fade ed lmekted r: «H çb r S, P değ ld r»
ve «bazı S’ler P değ ld r» g b . Fakat b r de () sembolüyle göster len değ lleme şaret n n d le get r lmes söz konusudur. Bu k nc
sembolü d ğer olumsuzluk fadeler nden ayırmak ç n ‘olmayan’ kel mes n kullanıyoruz. Bu durumda, mesela SeP g b b r
fade, «h çb r S, P olmayan değ ld r» şekl nde, veya SoP g b b r fade, «bazı S olmayanlar, P olmayan değ ld r», veya SaP g b b r
fade, «bütün S olmayanlar P’d r» şekl nde yazılıp okunab lecekt r. Bu durumda () sembolü «olmayan» kel mes yle
karşılanmakta ve a t olduğu ter mden hemen sonra okunmaktadır.
9 D kkat ed l rse bu k nc önermede ( lk örneğ n k nc önermes nde de olduğu g b ) günlük kullanıma aykırı b r söyley ş
bulunmaktadır. N tek m günlük konuşmada «kusursuz olmayan» yer ne, «kusurlu» dey m n kullanırız. Bu g b örneklerde
günlük kullanıma uygun olmayan fadeler kullanmaktak amaç, eşdeğerl ğ kurallara uygun b r şek lde fade edeb lmek ç nd r.
10 Burada da günlük kullanıma aykırı b r durum vardır. N tek m günlük konuşmada «eğ t lm ş olmayan değ ld r» yer ne, k
olumsuz fade b rb r n götüreceğ ç n, doğrudan doğruya «eğ t lm şt r» der z. Veya «eğ t lm ş olmayan» yer ne, «eğ t lmem ş»
d yeb l r z. Bu durumda k nc önerme, «... eğ t lmem ş değ ld r» şekl n alır. Fakat mantık açısından, () şaret n fade edeb lmek
ç n «olmayan» ter m kullanılab l r.
11 Her satırda, yapılan şlemler tek b r dey mle karşılamak yer ne, bu şlemler d le get ren fadeler kullanılmıştır. Bunun
sebeb , (yabancı d lde de çeş tl yazarların bu konuda farklı dey mler kullanmış olduğu d kkate alınırsa (mesela bkz. Mellone, s.
97 ve McCall, s. 114 vd.) yerleşm ş b r term noloj n n olmamasıdır.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 66/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Ünite Soruları

1. SeP önermes n n ters ne döndürmes aşağıdak lerden hang s d r?

A) S’ıP

B) SaP’

C) SeP’

D) S’oP

E) P’ıS

2. "Bütün kuşlar uçar-olmayan değ ld r" önermes klas k mantıkta nasıl sembol ze ed l r?

A) S’aP

B) SeP’

C) Pas

D) Sep

E) Pos

3. Aşağıdak fadelerden hang s SaP önermes n n önce döndürülmes ve sonra da ters döndürmes yoluyla
elde ed lm şt r?

A) SaP – SeP

B) PaS – S’eP

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 67/141
10/28/2017 Klasik Mantık

C) PıS - PoS’

D) SıP - P’oS’

E) PıS - P’ıS’

4. “Bütün öğrenc ler çalışkandır” önermes n n ters ne döndürmes aşağıdak lerden hang s d r?

A) Bazı öğrenc ler çalışkandır.

B) H çb r öğrenc çalışkan değ ld r.

C) Bütün çalışkanlar öğrenc değ ld r.

D) Bazı çalışkanlar öğrenc d r.

E) H çb r öğrenc çalışkan-olmayan değ ld r.

5. “Bazı hayvanlar memel d r” önermes n n döndürmes aşağıdak lerden hang s d r?

A) Bazı hayvanlar memel değ ld r.

B) Bazı memel ler hayvan değ ld r.

C) Tüm hayvanlar memel d r.

D) Bazı memel ler hayvandır.

E) H çb r memel hayvan değ ld r.

6. “Bütün şems yeler s yahtır” önermes n n ters ne döndürmes aşağıdak lerden hang s d r?

A) Bazı şems yeler s yahtır.

B) H çb r şems ye s yah-olmayan değ ld r.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 68/141
10/28/2017 Klasik Mantık

C) H çb r şems ye s yah değ ld r.

D) Bütün şems yeler s yah değ ld r.

E) Bazı s yahlar şems yed r.

7. Bütün kelebekler dans eder” önermes n n döndürmes n n ters döndürmes aşağıdak lerden hang s d r?

A) Bazı kelebekler dans etmez.

B) H çb r kelebek dans etmez.

C) Bazı kelebekler dans eder.

D) Bazı dans eden (hayvanlar) kelebek olmayan değ ld r.

E) Bazı dans etmeyen (hayvanlar) kelebek olmayandır.

8. “H çb r mantıkçı tembel değ ld r” önermes n n ters döndürmes n n döndürmes aşağıdak fadelerden


hang s d r?

A) Bazı tembeller mantıkçı değ ld r

B) Bazı tembel olmayan ( nsanlar) mantıkçıdır

C) Bazı tembel ( nsanlar) mantıkçı değ ld r

D) Bazı mantıkçılar tembel olmayandır

E) H çb r tembel mantıkçı değ ld r

9. “Bütün bal nalar yüzme b l r” önermes n n ters döndürmes n n döndürmes aşağıdak fadelerden
hang s d r?

A) H çb r yüzme b lmeyen hayvan bal na değ ld r.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 69/141
10/28/2017 Klasik Mantık

B) H çb r yüzme b len hayvan bal na değ ld r.

C) Bütün yüzme b len hayvanlar bal nadır.

D) Bazı yüzme b len hayvanlar bal na değ d r.

E) Bazı yüzme b lmeyen hayvanlar bal na değ d r.

10. “Bazı kuşlar şarkı söyler” önermes n n ters döndürmes n n döndürmes aşağıdak fadelerden hang s d r?

I.    Bazı şarkı söyleyen (hayvanlar) kuştur – Bazı kuşlar şarkı söylemez
II.   Bazı kuşlar şarkı söyler olmayan değ ld r - Yoktur
III. Bazı kuşlar şarkı söyler olmayan değ ld r – Bazı şarkı söyler olmayan (hayvanlar) kuştur.
IV.  H çb r şarkı söyleyen (hayvan) kuş olmayandır – Yoktur
V.   Bazı kuşlar şarkı söylemez – Bazı şarkı söyleyen (hayvanlar) kuş değ ld r

A) I ve II

B) II ve V

C) sadece II

D) sadece V

E) III ve V

CEVAP ANAHTARI

1. b 2. b 3. c 4. e 5. d 6. b 7. d 8. b 9. a 10. c

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 70/141
10/28/2017 Klasik Mantık

8. DOLAYLI ÇIKARIMLAR

Giriş

Dolaylı çıkarımın tanımı yapılarak türler anlatılacaktır. “Kıyas”ın tanımı ve özell kler ver lerek yapısı örneklerle
ncelenecekt r.

8.1. Dolaylı Çıkarımlar: Kıyaslar

Dolaylı çıkarımın özell ğ , b rden çok önermen n öncül olarak kullanılmasıdır.

Dolaylı olmayan (veya doğrudan) b r çıkarım, daha önce ncelend ğ g b , b r tek öncülden hareketle yapılır.

Dolaylı b r çıkarım eğer k öncül ve b r sonuç önermes nden meydana gelm şse, bu çıkarıma bas t kıyas veya kısaca kıyas
adı ver l r. Bu tür çıkarım, d ğer bütün dolaylı çıkarımların temel n oluşturması bakımından, mantık ç nde ayrı b r yere ve
öneme sah pt r.

Öte yandan b r kıyas şüphes z k öncülle sınırlı değ ld r.

B r kıyasta eğer k den çok öncül varsa, böyle b r durumda z nc rleme kıyas söz konusu olur. Gerek bas t ve gerekse
z nc rleme kıyasların öncül ve sonuç önermeler kategor k önermelerden meydana geleb leceğ g b , öncül ve sonucu
b leş k önermelerden meydana gelm ş kıyaslardan da söz ed leb l r. Bu bölümde farklı öncüllerden meydana gelen
kıyaslar üzer nde durulacaktır.

Ayrıca öncülünü ve sonucunu modal önermeler n oluşturduğu kıyaslar da vardır. Bu tür önerme ve kıyaslar gen ş b r
ncelemey gerekt rd ğ ç n ele alınmayacaktır.

8.2 Basit Kıyaslar

Kıyas (s lloj zm / syllog sm), öncül adı ver len b rden çok önermeyle, sonuç adı ver len b r önerme arasında mantıkça
geçerl b r l şk kurulmasını sağlayan çıkarım kurallarıdır. Mantıkçı, aralarında l şk kurulan ve kıyası meydana get ren
önermeler n doğruluğuyla lg lenmek durumunda değ ld r; mantıkçının görev , doğruluğu herhang b r yolla
göster leb lecek önermeler arasında bağ kurulab lmes n tem n eden kuralları tesp t ve uygulamaktır. İşte bu kurallar,
kıyas kuralları adıyla b l n r.

B r çıkarımın kıyas özell ğ taşıyab lmes ç n şu özell kler n bulunması gerek r:

Bas t kategor k b r kıyasta (kısaca, b r kıyasta) yalnızca üç ter m bulunmalıdır. Bu ter mler, küçük ter m, büyük ter m ve
orta ter m adını alır ve sırasıyla S, P ve M harfler yle göster l rler. Bu ter mlerde n orta ter m, sonuçta geçmemel d r. Fakat
buna karşılık, hem lk hem de k nc öncülde b r kere geçmel d r. Büyük ter m ve orta ter mden oluşan b r nc önerme,
büyük önerme, küçük ter m ve orta ter mden oluşan önerme küçük önerme, küçük ve büyük ter mden oluşan önerme
se sonuç önermes adını alır. Ter mler n yer sonuç önermes nde aynı olup; küçük ter m özney , büyük ter m yüklem
meydana get r r. B r örnek vermek gerek rse:

Bütün kuşlar sev ml d r.

Bütün serçeler kuştur.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 71/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Bütün serçeler sev ml d r.

şekl ndek b r kıyasta, sonuçta geçmeyen ter m kuş olup, orta ter m meydana get r r. Bu durumda, büyük öncüldek
sev ml ter m büyük ter m n, küçük öncüldek serçe ter m se küçük ter m n yer n tutar.

Sadece sonuç önermes ndek ter mler n yerler n n sab t olması gerekt ğ d kkate alınırsa, farklı kıyaslardan söz
ed leb leceğ ortaya çıkar. N tek m küçük, orta ve büyük ter mler n öncüllerdek yerler ,

şekl nde dört ayrı kıyas kalıbından söz ed leb lmes ne mkân ver r. Ayrıca, her önermede özne ve yüklem arasında n cel k
ve n tel k le olumlu ve olumsuz olmaları açısından kurulacak her l şk , her kalıp ç nde b rb r nden farklı kıyasların
yapılab lmes ne mkân hazırlar. Bu durumda, her b r önermede özne ve yüklem arasında (a, e, ı, o vasıtasıyla) dört ayrı
l şk kurmak mümkün olduğuna göre, her kalıptak üç önerme arasında toplam olarak 43 = 64 çeş t kıyas teşk l etmek
mümkün olur. Dört ayrı kalıp olduğuna göre toplam kıyas sayısı 64 × 4 = 256’ya çıkar. Bu 256 kıyastan sadece 24 tanes
geçerl b r çıkarım (yan , geçerl b r kıyas) yapılmasına z n ver r. Bu 24 geçerl kıyas Orta Çağ mantıkçıları tarafından,
harfler b r anlam taşıyan uydurma s mlerle adlandırılmışlardır. Her dört kalıptak geçerl kıyasların uydurma s mler
şunlardır:

Barbara, Barbar , Celarent, Celaront, Dar , Fer o,

Cesare, Cesaro, Camestres, Camestrop, Fest no, Baroco,

Darapt , D sam s, Dat s , Felapton, Bocardo, Fer son,

Bramant p, Camenes, Camenop, D mar s, Fesapo, Fres son.

Bu kıyaslardan tal k olanlar zayıf, ger ye kalan 19 tanes kuvvetl kıyas durumundadır.

Geçerl kıyasları gösteren bu uydurma s mlerdek sesl harfler (A, E, I, O), sırasıyla b r nc ve k nc öncül le sonuç
önermes n n özne ve yüklem arasındak l şk y fade etmekted r 12. Bu durumda mesela Fer o, b r nc kalıptan olduğuna
göre,

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 72/141
10/28/2017 Klasik Mantık

şekl ndek geçerl b r kıyası fade etmekted r.

Yan , geçerl b r kıyastan söz etmek sten ld ğ nde onun adını bel rtmek yeterl olacaktır. Ancak bu s mler ezberlemek ve
hang sm n hang kalıba a t olduğunu hatırlamak güç olab leceğ ç n, mesela Bramant p’ n;

şekl ndek dördüncü kalıptan olduğunu b ld rmek de gerek r. Ayrıca burada olduğu g b her önermey b r satıra yazmak
yer ne, tasarruf sağlamak amacıyla, her kalıbı b r satır üzer ne yazmak da mümkündür. Şöyle k : Sonuç önermeler , hep SP
şekl nde olduğu ç n atılab l r. Ayrıca, büyük ter mler hep I. öncülde, küçük ter mler hep II. öncülde olduğuna göre bu
ter mler yer ne kıyasın kaçıncı kalıptan olduğunu gösteren rakam yazılır. Yan ;

SP sonuç önermes hep aynı olduğuna göre ayrıca yazmaya gerek olmayacaktır.

Böylece, b r nc kalıp ç n,

M11M ve d ğer kalıplar ç n, 2M2M; M3M3; 4MM4 şekl nde b r fade elde ed l r. Bu durumda mesela I. kalıptan Barbara,

şekl nde düşünülerek, bu kalıp Ma11aMa b ç m nde fade ed leb l r. Böylece, mesela II. kalıptan Cesare’y yazmak ç n,
2M2M şekl ndek fadede rakamlarla orta ter m arasına Cesare’dek lk k sesl harf , en sona da son sesl harf yazarsak,
2eM2aMe fades ne ulaşmış oluruz. Bu suretle, geçerl b r kalıptan söz etmek sten ld ğ nde yer ne göre tek satır hal ndek
b r yazımı, yer ne göre de alt alta yazılan b r fade tarzını kullanab l r z.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 73/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Bölüm Özeti

Dolaylı çıkarımın tanımı ve türler anlatılarak, “Kıyas”ın yapısı örneklerle ncelenm şt r.

  12Bu g b kel melere, «hafızaya yardım eden, hatırlamayı kolaylaştıran ter mler» (yan , «mnemon c» ter mler) den l r.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 74/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Ünite Soruları

1. Dolaylı çıkarım le lg l aşağıdak fadelerden hang s yanlıştır?

A) Dolaylı çıkarımlarda b rden çok önerme öncül olarak kullanılır.

B) Dolaylı b r çıkarım eğer k öncül ve b r sonuç önermes nden meydana gelm şse, bu çıkarıma bas t kıyas
veya kısaca kıyas adı ver l r.

C) B r kıyasta eğer k den çok öncül varsa, böyle b r durumda z nc rleme kıyas söz konusu olur.

D) Öncülünü ve sonucunu modal önermeler n oluşturduğu kıyaslar da vardır.

E) Z nc rleme kıyas b r dolaylı çıkarım türü değ ld r.

2. Kıyas le lg l aşağıdak fadelerden hang s yanlıştır?

A) Kıyas, öncül adı ver len b rden çok önermeyle, sonuç adı ver len b r önerme arasında mantıkça geçerl b r
l şk kurulmasını sağlayan çıkarım b ç m d r.

B) Geçerl kıyasların sayısı sonsuzdur.

C) Bas t kategor k b r kıyasta yalnızca üç ter m bulunmalıdır.

D) Orta ter m, sonuçta geçmemel d r.

E) Ter mler n yer sonuç önermes nde aynı olup, küçük ter m özney , büyük ter m yüklem meydana get r r.

3. Kıyas le lg l aşağıdak fadelerden hang ler doğrudur?


I.   Orta ter m hem lk hem de k nc öncülde b r kere geçmel d r.
II.  Büyük ter m ve orta ter mden oluşan b r nc önermed r.
III. Küçük ter m ve orta ter mden oluşan önerme küçük önermed r
IV. Küçük ve büyük ter mden oluşan önerme se sonuçtur.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 75/141
10/28/2017 Klasik Mantık

A) I, III ve IV

B) I, II ve III

C) I, II ve IV

D) II, III ve IV

E) I, II, III ve IV

4. Kaç tane geçerl kıyas vardır?

A) 8

B) 12

C) 18

D) 24

E) 36

5. Kaç tane kuvvetl kıyas vardır?

A) 11

B) 13

C) 15

D) 17

E) 19

6. Fer o kıyasının göster m aşağıdak lerden hang s d r?

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 76/141
10/28/2017 Klasik Mantık

A) MeP
SıM
SoP

B) MeS
MıP
PoS

C) MeS
PıM
PoS

D) MeS
PıM
SoP

E) PeS
MıM
SoP

7. Dördüncü kalıptan Felapton’nun kısaltılmış olarak fades aşağıdak lerden hang s d r?

A) 4eMMa4ı

B) 4eMMo4a

C) 4aMMo4e

D) 4oMMe4a

E) 4eMMa4

8. B r çıkarımın bas t kategor k kıyas adını alab lmes ç n aşağıdak kurallardan hang ler n n gerçekleşm ş
olması gerek r?

A) İk öncül ve k sonuçtan oluşmalıdır.

B) Orta ter m sonuçta da geçmel d r.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 77/141
10/28/2017 Klasik Mantık

C) B r nc öncülün büyük ter m ve orta ter mden oluşması gerek r

D) İk nc öncülün orta ter m ve büyük öncülden oluşması gerek r.

E) Küçük ter m n sonuç önermes nde yer almaması gerek r.

9. Kıyas le lg l fadelerden hang s doğrudur?


I.   Büyük ter m P le göster l r.
II.  Küçük ter m S le göster l r.
III. Orta ter m M le göster l r

A) I

B) I, II

C) II, III

D) I, III

E) I, II, III

10. Aşağıdak kıyasta orta ter m hang s d r?


Bütün tavşanlar beyazdır.

Bütün tavşanlar havuç yer.

Bütün beyazlar havuç yer.

A) Bütün

B) Tavşan

C) Beyaz

D) H ç b r s

E) Havuç 

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 78/141
10/28/2017 Klasik Mantık

CEVAP ANAHTARI

1. e 2. b 3. e 4. d 5. e 6. a 7. e 8. c 9. e 10. b

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 79/141
10/28/2017 Klasik Mantık

9. KIYASLARIN GEÇERLİLİKLERİNİN DENETLENMESİ: VENN


DİYAGRAMLARI

Giriş

Kıyasların geçerl l ğ n n denetleme yöntemler şlenecekt r.

9.1. Kıyasların Geçerlilik Koşulları

B r kıyasın geçerl olab lmes n n koşulları şu şek lde fade ed leb l r:

 Öncüllerden en az b r tanes olumlu olmalıdır. D ğer b r dey şle, b r kıyasta k olumsuz öncül bulunmamalıdır.

 Öncüller n n b r s olumsuz olan b r kıyasta sonuç önermes de olumsuz olmalıdır. Bu kuralın ters de doğrudur. Yan
olumsuz b r sonuç önermes olan kıyasın öncüller nden b r s n n de olumsuz olması gerek r.

 B r kıyasta öncüllerden b r s mutlaka tümel olmalıdır. Yan , b r kıyasta k t kel öncül bulunamaz.

 B r kıyasın öncüller nden b r s t kelse sonuç da t kel durumda olmalıdır. Bu kuralın ters doğru değ ld r. Yan , sonuç
önermes t kel olan b r kıyasın öncüller n n de t kel olması gerekmez. N tek m Barbar ’de sonuç t kel, öncüller
tümeld r.

 Öncüller n n her k s de olumlu olan b r kıyasın sonuç önermes olumsuz olamaz.

 Orta ter m en az b r kere dağıtılmış olmalıdır.

 Öncüllerde dağıtılmamış b r hâlde bulunan b r ter m sonuç önermes nde dağıtılmış hâlde olmamalıdır.

Bu kurallar*, kıyas formundak b r çıkarımın geçerl olab lmes n n şartlarını fade etmekted r. D ğer b r fadeyle, öncül
durumundak önermelerle sonuç durumundak b r önerme arasında geçerl b r bağın kurulab lmes ancak yukarıdak
şartların yer ne gelmes yle sağlanab l r.

B r kıyasın geçerl l ğ n n tesp t nde kullanılab lecek d ğer b r yol, Orta Çağ mantıkçılarının geçerl kıyaslara verm ş
oldukları (yukarıda bel rt lm ş olan) s mler göz-önüne almak olab l r. Yan , ver len b r kıyas , önce sembol k hâle get r l r;
eğer söz konusu s mler arasında b r karşılık bulunab l rse, bu kıyasın geçerl olduğu söyleneb l r.

Fakat bu yolun hayl zahmetl olduğu açıktır. N tek m mantıkçılar, geçerl kıyasları mekan k b r tarzda tesp t edeb lmen n
yollarını bulmuşlardır. Bunlardan b r s Venn d yagramlarıdır.

9.2. Venn Diyagramları

Venn d yagramlarıyla b r kıyasın geçerl l ğ n n tesp t nde her önerme ç n (dağıtıcılık konusu şlen rken bel rt lm ş olan)
şaretlemeler kullanılır. Bu şaretlemeler n, b r kıyasta üç ter m bulunduğuna göre, kes şen üç da re göz önüne alınarak
yapılması gerekecekt r. Bu da reler ve b rb rler ne göre sah p oldukları etk alanları şöyle fade ed l r:

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 80/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Bu şemada göster len bölgelerde, ver len kıyasın öncüller n n özell kler ne göre gerekl şaretlemeler yapılır. Öncüller n
gerekt rd ğ şaretlemeler yapıldıktan sonra sonuç önermes ç n b r şaretleme yapmak gerek yorsa, bu çıkarım
geçers zd r; aks hâlde geçerl d r. Bu durumu b r örnek üzer nde adım adım görel m:

g b b r kıyasta önce M ve P ter mler nden oluşan I. öncülü d kkate alalım. Venn d yagramlarına göre bu k ter m arasındak
tümell k l şk s gereğ ,

şekl nde b r tarama yapmak gerek r. Aynı kurallara göre II. öncülle lg l olarak,

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 81/141
10/28/2017 Klasik Mantık

y ne b r tarama yapılmalıdır. Net cede her k öncülü b rl kte d kkate alırsak, şemamız

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 82/141
10/28/2017 Klasik Mantık

şekl n alır. Ş md artık bu kıyasa Venn d yagramlarını uygulayab l r z:

elde ed l r. Ş md de öncüller n gerekt rd ğ şaretlemey yapalım:

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 83/141
10/28/2017 Klasik Mantık

şekl nde geçers zl ğ hemen anlaşılan b r kıyas elde ed l r. İşte mantığın görevler nden b r s , dış görünüşü bakımından
geçerl g b duran akıl yürütmeler n geçerl olmadığını; daha genel b r dey şle, b r çıkarımın geçerl olup olmadığını
göstermekted r. Bu sayede de b lerek veya b lmeyerek yapılab lecek yanlış çıkarımlardan korunmak mümkün olab l r.

B r kıyas , günlük konuşma d l ç nde ver l rse, y ne aynı yöntemle geçerl l ğ n denetlemek mümkündür. Bunun ç n,
ver len kıyası önce sembol k haâle get rmek gerek r. Mesela,

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 84/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Bölüm Özeti

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 85/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Bu bölümde bas t kategor k kıyasların sembolleşt r lmes n , geçerl kıyasların ne g b özell kler taşıdığını, b r kıyasın kısa
yolla nasıl fade ed leb leceğ n , b r kıyasın geçerl olab lmes n n koşulunu ve nasıl denetleneb leceğ n öğrend k.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 86/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Ünite Soruları

1. Aşağıdak g b b r kıyasın geçerl olab lmes ç n,

          Bütün kuşlar sev ml d r.


          Bazı kuşlar serçed r

Sonuç önermes şu kıyas kalıplarından hang s ne uygun olmalıdır?

A) Me3Mı3ı

B) 2aM2aMa

C) Ma3Ma3a

D) 4aMMı4ı

E) Ma11aMa

2. Aşağıdak Venn d yagramlarından hang s Ma11ıMo kıyasının göster m d r?

A)

B)

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 87/141
10/28/2017 Klasik Mantık

C)

D)

E)

3. 2aM2aMa kıyasının Venn d yagramıyla denetlenmes n n sonucunda öncüller n konumu aşağıdak lerden
hang s d r?

A)

B)

C)
https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 88/141
10/28/2017 Klasik Mantık

D)

E)

4. Aşağıdak lerden hang s doğru b r kıyas kalıbıdır?

A) M22M

B) 3M3M

C) 3MM3

D) M3M3

E) M33M

5.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 89/141
10/28/2017 Klasik Mantık

4aMMe4e Kıyasının geçerl olab lmes ç n sonuç önermes n n (yukarıdak şek lde numaralanmış) hang
bölgen n taranmış olması gerek r?

A) 4,5

B) 5,6

C) 2,5

D) 1,4

E) 5,7

6.

2eM2ıMo kıyasının geçerl olab lmes ç n sonuç önermes n n (yukarıdak şek lde numaralanmış) hang
bölgeye yıldız konulmuş olması gerek r?

A) 4

B) 2

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 90/141
10/28/2017 Klasik Mantık

C) 3

D) 5

E) 7

7.

Me3Mı3o kıyasının geçerl olab lmes ç n sonuç önermes n n (yukarıdak şek lde numaralanmış) hang
bölgeye yıldız konulmuş olması gerek r?

A) 2

B) 6

C) 4

D) 3

E) 8

8.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 91/141
10/28/2017 Klasik Mantık

4eMMı4o kıyasının geçerl olab lmes çn k nc öncülün gerekt rd ğ yıldızın (yukarıdak şek lde
numaralanmış) hang bölgeye konulmuş olması gerek r?

A) 5

B) 8

C) 7

D) 4

E) 6

9.

4ıMMa4ı kıyasının geçerl olab lmes ç n b r nc öncülün gerekt rd ğ yıldızın (yukarıdak şek lde
numaralanmış) hang bölgeye konulmuş olması gerek r?

A) 3

B) 5

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 92/141
10/28/2017 Klasik Mantık

C) 7

D) 2

E) 1

10.

2eM2aMe kıyasının geçerl olab lmes ç n b r nc öncülün gerekt rd ğ taramanın (yukarıdak şek lde
numaralanmış) hang bölgede yapılmış olması gerek r?

A) 3,6

B) 2,7

C) 2,5

D) 1,4

E) 5,6

CEVAP ANAHTARI

1. a 2. c 3. e 4. d 5. c 6. a 7. c 8. d 9. b 10. c

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 93/141
10/28/2017 Klasik Mantık

10. KIYASLARIN GEÇERLİLİKLERİNİN DENETLENMESİ:


ANTİLOGİSTİK YÖNTEM

Giriş

Kıyasların geçerl l ğ n n denetleme yöntem şlenecekt r.

10.1. Antilogistik Yöntem

Kıyasların geçerl l kler n n tesp t yle lg l olarak kullanılan d ğer b r yöntem ant log sm adını alır .13 Ant log sm le zayıf
kıyaslar dışında ve ayrıca Me3Me3o, Ma3Ma3ı, 4eMMa4o ve 4aMMa4ı geçerl kıyaslar dışında kalan 15 kıyasın geçerl l ğ n
mekan k b r şek lde göstermek mümkündür. Bu yöntem yen b r notasyona ht yaç göstermekted r. Şöyle k ;

Ver lecek olan herhang b r kıyasın ant log st k yöntemle geçerl l ğ n göstermek ç n önce yukarıdak eş tl klere göre
notasyon değ ş m yapılır. İk nc adımda ver len kıyasın sonucu değ llenerek ‘ant ’s bulunur. Elde ed len (ant log st k)
kıyasta aşağıdak kuralların gerçekleş p gerçekleşmed ğ ne bakılır:

1. Ant log st k b r kıyasta, k eş tl k (yan k tümel) ve b r eş ts zl k (yan b r tek l önerme) bulunmalıdır.

2. Eş tl klerde b r keres nde olumlu b r keres nde olumsuz olarak geçen b r ORTAK ter m olmalıdır.

3. Ortak ter m dışında kalan d ğer ter mler eş ts zl kte aynen geçmel d r.

Eğer bu kurallar yer ne gelm şse, çıkarım geçerl d r. B r örnek olarak:

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 94/141
10/28/2017 Klasik Mantık

şekl ndek kıyası göz önüne alalım. İlk yapılacak olan, bu kıyası yen notasyona çev rmek ve sonucu değ llemek suret yle
ant log st ğ n bulmaktır. Yan :

Bu k nc fadede b r eş ts zl k k eş tl k bulunduğu ç n lk kural yer ne gelm şt r. İk nc kural da yer ne gelm şt r, çünkü


eş tl klerde geçen ortak ter m, yan P, b r kere olumlu b r kere de olumsuz durumdadır. Keza üçüncü kural da yer ne geld ğ
ç n, bu kıyas geçerl d r. Eğer aşağıdak g b b r kıyas ver l rse:

Bu son fadede lk kural yer ne gelm ş olmakla b rl kte k nc kural gerçekleşmem şt r. Çünkü eş tl klerde geçen ortak
ter mler (yan S) her k s nde de olumlu durumdadır. Bu sebeple kıyas geçers zd r

Fakat aşağıdak g b b r kıyas, lk bakışta geçerl g b görüneb l r:

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 95/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Bu kıyasın, eş tl klerde geçen ortak ter m n n (yan , P’n n) b r kere olumlu b r kere olumsuz geçmes ne dayanarak kıyasın
geçerl olduğu düşünüleb l r. Fakat üçüncü kural gereğ , eş ts zl kte geçen ter mler n (yan S ve M) eş tl kte geçen ter mlerle
aynı değer taşıması gerek r. Hâlbuk lk öncüldek orta ter m (M) olumsuz, eş ts zl ktek orta ter m se olumlu hâlded r.
Üçüncü kural gerçekleşmed ğ , yan eş ts zl kte geçen ter mlerle eş tl kte geçen ter mler aynı değerde olmadıkları ç n,
yukarıdak kıyas geçers zd r.

Bölümde  Özeti

Kıyasların geçerl l ğ n tesp t ç n Ant log sm yöntem n n kuralları ve kullanımı öğret lm şt r.

 13
Bu yöntem n kuralları lk defa C. Ladd-Frankl n tarafından formüle ed lm şt r (M nd, 1928). Fakat açık olarak fade etmem ş
olsa da Ar stoteles ve daha sonrak mantıkçılar bu yöntem n kurallarının farkındaydılar (Mourant, s. 152; Kneale, s. 278).
14B r fade bu yen notasyonda, yan Boole sınıflar cebr notasyonunda yazıldığında: SaP fades (ya da S = O fades ) «S’ye a t
olup da P’ye a t olmayan nesneler b r boş küme meydana get r rler» şekl nde yorumlanmış olmaktadır. Yan , «bütün nsanlar
ölümlüdür» g b b r fade, aynı zamanda « nsanlar sınıfına a t olup da ölümlüler sınıfına a t olmayan b r eleman yoktur»
anlamına gelmekted r. SP = O fades , S ve P kümeler n n ortak h çb r elemanının olmadığını d le get rmek¬ted r. SP ≠ O fades ,
S ve P ter mler n n şaret ett ğ kümen n boş olmadığını, yan ortak elemanlarının olduğunu bel rtmek¬ted r. S ≠ O fades se,
S’ye a t olup P’ye a t olmayan nesneler n meydana get rd ğ kümen n boş olmadığını fade etmekted r

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 96/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Ünite Soruları

1. Ma11ıMı şekl nde ver len b r kıyasın ant log st ğ n n sonuç önermes aşağıdak lerden hang s d r?

A) SP ≠0

B) MP =0

C) SP = 0

D)

E)

2. 4aMMe4e şekl nde ver len b r kıyasın ant log st ğ n n sonuç önermes aşağıdak lerden hang s d r?

A) SP ≠0

B) MP =0

C) SP = 0

D)

E)

3. Mı3Ma3ı şekl nde ver len b r kıyasın ant log st k karşılığının k nc önermes le sonuç önermes
aşağıdak lerden hang s d r?

A) MP = 0 le SP = 0

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 97/141
10/28/2017 Klasik Mantık

B) MS = 0 le MP = 0

C) PM ≠ 0 le SP = 0

D)

E)

4. 2eM2oMo kıyası geçerl m , ant log st k yöntemle denetley n z. Geçers z se hang kurallara uymadığını
bulunuz.

A) Geçerl

B) Geçers z çünkü k eş tl k yok

C) Geçers z çünkü eş tl klerdek ortak ter m b r kere olumlu b r kere olumsuz değ l

D) Geçers z çünkü k eş ts zl k var

E) Geçers z çünkü eş ts zl ktek ter mler eş tl klerde aynen geçm yor

5. Ant log st ğ alınmış b r kıyasın geçerl olab lmes ç n bulunması gereken aşağıdak kurallardan hang s
yanlıştır?

I.   İk eş tl k b r eş ts zl k olmalıdır.


II.  Eş tl klerde b r keres nde olumlu b r keres nde olumsuz olarak geçen b r ORTAK ter m olmalıdır.
III. Ortak ter m dışında kalan d ğer ter mler eş ts zl kte aynen geçmemel d r.

A) I ve II

B) II ve III

C) I

D) III

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 98/141
10/28/2017 Klasik Mantık

E) I ve III

6. Mı3Ma3? Kıyasının geçerl olab lmes ç n, “?” şaret yle bel rt len sonuç önermes n n yer ne, ant log st k
fadede aşağıdak lerden hang önerme gelmel d r?

A) SP = 0

B)

C)

D) SP ≠ 0

E) H çb r

7. 4aMM?4e Kıyasının geçerl olab lmes ç n, “?” şaret yle bel rt len k nc öncülün yer ne, ant log st k fadede
aşağıdak lerden hang önerme gelmel d r?

A) MS = 0

B)

C) MS ≠ 0

D)

E) H çb r

8. M?11ıMı Kıyasının geçerl olab lmes ç n, “?” şaret yle bel rt len b r nc öncülün yer ne, ant log st k fadede
aşağıdak lerden hang önerme gelmel d r?

A) MP ≠ 0

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 99/141
10/28/2017 Klasik Mantık

B)

C)

D) MP = 0

E) H çb r

9. Mı3M?3ı Kıyasının geçerl olab lmes ç n, “?” şaret yle bel rt len k nc önermen n yer ne, ant log st k
fadede aşağıdak lerden hang önerme gelmel d r?

A) MP = 0

B)

C)

D) MP ≠ 0

E) H çb r

10. Ma11ıMı şekl nde ver len b r kıyasın ant log st ğ n n k nc önermes aşağıdak lerden hang s d r?

A) SM ≠ 0

B) MP = 0               

C) SP ≠ 0

D)

E)

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 100/141
10/28/2017 Klasik Mantık

CEVAP ANAHTARI

1. c 2. a 3. d 4. e 5. d 6. a 7. a 8. b 9. e 10. a

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 101/141
10/28/2017 Klasik Mantık

11. ÇOKLU ÖNCÜLLÜ KIYASLAR

Giriş

Z nc rleme kıyas, eks k önermel kıyas, şartlı kıyas türler örneklerle şlenecekt r. Böylece k öncüllü bas t kıyaslar dışında
kalan akıl yürütme şlemler tanımlanmış ve denetleme yöntemler de göster lm ş olacaktır.

11.1. Çoklu-öncüllü Kıyasların Özellikleri

B r çıkarım şüphes z k öncülden baret olamaz. İk den çok öncülden meydana gelen kıyaslar da farklı türden olab l rler.
Öncül olarak kullanılan bas t kategor k önermeler n sayısı k den fazla olan çıkarımlara z nc rleme kıyas (polysyllog sm)
adı ver l r. Öncüller n n düzenlen ş ne ve bu öncüllerdek önermeler n taşıdıkları özell klere göre farklı z nc rleme
kıyaslardan söz ed l r. Öncüller bazı durumlarda tam olarak fade ed lmem ş olab l rler; yan eks k öncüllü kıyaslar
sözkonusu olab l r. Bunların dışında bazı çıkarımların öncüller bas t olmayan fadelerden oluşab l r. Bu durumda kıyas,
kullanılan ekleme göre farklı b r özell k taşıyacaktır.

Önermeler konusu şlen rken fade ed ld ğ g b , farklı eklemler kullanılarak b rden çok önermeden oluşan fadeler elde
etmek mümkün olmaktadır. Hatırlanacağı g b bas t b r önerme, tek b r özne ve yüklem le b r bağlaçtan oluşmaktadır.
Özne ve yüklem b rden fazla olduğunda, kullanılan ekleme göre farklı s mde karmaşık fadeler elde ed leb lmekted r. Bu
tür fadeler n oluşturduğu öncüller, farklı s mlerle anılan (aşağıda ele alacağımız) çıkarımların elde ed lmes ne olanak
vermekted r.

11.1.1 Zincirleme Kıyaslar

Prosyllog sm adını alan z nc rleme kıyas , b r kıyasın öncülünün k nc b r kıyas tarafından kullanılması hâl d r.
Ep syllog sm s ml z nc rleme kıyas se b r kıyasın, kend nden öncek kıyasın sonucunun öncül olarak kullanılmasından
meydana gel r. Mesela;

                       Bütün B’ler A’dır,

ve ayrıca C’ler B’d r.

O hâlde C’ler A’dır. B r Prosyllog sm’d r

aynı zamanda D’ler C’d r.

O hâlde D’ler A’dır. B r Ep syllog sm’d r.

D ğer b r z nc rleme kıyas , ep che rema adını alır. Bu kıyasta öncüllerden b r s veya her k s nedensel önerme
durumundadır. Mesela;

Bütün balıklar suda yaşarlar, çünkü solungaçları vardır.

Bütün palamutlar balıktır.

O hâlde, bütün palamutlar suda yaşarlar.

B r de (kel me karşılığı yığın olan) sor tes s ml z nc rleme kıyaslar vardır. Bu kıyaslar, Ar stotelesç ve Goclen ancı olmak
üzere k ye ayrılırlar. İlk n n formu şöyled r:
https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 102/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Bütün A’lar B’d r

B’ler C’d r

C’ler D’d r

D’ler E’d r

A’lar E’d r.

Bu tür kıyaslarda sadece tek olumsuz öncül olab l r; bu öncül, son öncül durumunda olmalıdır. Bu durumda sonuç,
olumsuz olmalıdır. Y ne bu kıyaslarda tek t kel öncül olab l r; bu öncülün lk öncül olması gerek r. Böyle b r kıyasın sonucu
da t kel olmalıdır.

Ar stotelesç kıyaslarda ler ye doğru (progress ve) b r g d ş varken, Goclen ancı kıyaslarda ger ye doğru (regress ve) b r
g d ş söz konusudur. Bu kıyasın formu se şöyled r:

Bütün D’ler E’d r

C’ler D’d r

B’ler C’d r

A’lar B’d r

A’lar E’d r

Bu kıyasta da tek olumsuz öncül olab l r; bu öncül lk öncül olmalıdır. Bulunab lecek tek t kel ter m, son öncülü meydana
get r r.

D kkat ed l rse, sor tes adı ver len bu kıyaslar, yukarıda ele alınmış olan z nc rleme kıyasların sonuç önermeler n n
kaldırılması ve bazı öncüller n n daha açık (yan , tek b r önerme hâl nde) fade ed lm ş şekl d r.

Günlük konuşma d l nde yapılan çıkarımlarda kullanılan öncüller örtük, b r görüşü kısaca aktaracak şek lde ve çok anlamlı
olarak kullanılab l rler. Böyle b r durumda, ler sürülen görüşün, d ğer b r dey şle yapılan çıkarımın denetlenmes sten rse
yukarıdak sor tes adı ver len forma uygun hâle get rmek gerek r. Örnek olarak, aşağıdak önermelerden uygun b r çıkarım
elde etmeye çalışalım :

I. H çb r v tam n ht va eder olmayan sebze yararlı değ ld r (Yan , v tam n ht va etmeyen sebze, yararlı değ ld r).

II. Bütün yeneb len sebzeler ve ayrıca bütün yeş l sebzeler yararlıdır.

III. Bütün v tam n ht va eden sebzeler güneşte yet ş r.

IV. Bütün güneşte yet şen sebzeler yeş l olup v tam n ht va eder.

V. Bazı yeş l sebzeler yeneb l r.

VI. Bütün yararlı sebzeler güneşte yet ş r.

VII. H çb r yararlı olmayan sebze v tam n ht va etmez.

Bu durumda yapılması gereken lk şey, bu önermeler sembol k hâle get rmek ve bu arada b leş k önermeler de bas t
önermeler hâl nde yazmaktır. Önermeler sembol k hâle get rmek ç n her ter m b r sembolle karşılamak ve önermeler n
n cel k-n tel k yönünden özell kler n fade etmek gerek r. Bu amaçla lk n yukarıdak önermelerde geçen her ter m b r
sembolle karşılayalım:
https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 103/141
10/28/2017 Klasik Mantık

P: Yararlı sebze

Q: V tam n ht va eder (sebze)

R: Yeneb l r (sebze)

S: Güneşte yet şen sebze

T: Yeş l sebze

Bu sembollerle, yukarıdak önermeler fade edel m:

I.      Q′eP

II.    RaP; TaP

III.   QaS

IV.   SaT; SaQ

V.   TıR

VI.   PaS

VII.  P′eQ

Ş md , bu önermelerden olumsuz olanları döndürme ve ters ne döndürme yoluyla olumlu hâle get rmen n mümkün
olacağını düşünerek, Ar stotelesç çıkarım kalıbına göre tek l önermeyle başlayalım:

1.                  TıR .                   V. önerme

2.                  RaP .                 II. Önermen n b leşen

3.                   PaQ .                I. önermen n Dön. ve Ter. Dön.

4.                  QaP .                VII. önermen n Dön. ve Ter. Dön.

5.                  PaS .                 VI

6.                  SaQ .                IV. önermen n b leşen

7.                   QaS .               III

8.                   SaT                  IV. önermen n b leşen

9.                  TaP .                 II. önermen n b leşen

O hâlde  10.  TıP

Bu çıkarımda, daha öncek b r adımda çıkarımı kesmek ve b r sonuç elde etmek mümkün olduğu g b öncüller daha
başka şek lde düzenlemek de mümkündür. Böylece yukarıdak nden farklı sonuçlar elde ed leb l r.

11.2. Eksik Öncülü Kıyas

Eks k önermel kıyasta (enthymeme) öncüllerden b r veya b rkaçı ya h ç fade ed lmem ş, ya d ğerler n n ç ne sıkıştırılmış
ya da sonuç önermes fade ed lmem şt r. Bu tür kıyaslara günlük hayatta çok sık rastlanab l r.

Eğer büyük öncül eks k bırakılmışsa, bu kıyas b r nc sev yeden; küçük öncül eks kse k nc sev yeden; sonuç eks k
bırakılmışsa üçüncü sev yeden eks k önermel kıyas durumundadır.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 104/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Mesela, bütün tembeller g b o da mutsuzdur fades b r nc sev yeden eks k önermel b r kıyastır. Çünkü bu fade,
tembell k mutsuzluktur g b b r ( lk) öncülü varsaymaktadır. Eğer fade tembell k mutsuzluk olduğu ç n o da mutsuzdur
şekl nde olsaydı k nc sev yeden eks k önermel kıyas söz konusu olurdu. Üçüncü olarak, tembell k mutsuzluktur ve o da
tembeld r şekl nde sonuç önermes bel rt lmeyen, bu sebeple de üçüncü sev yeden olan eks k önermel b r çıkarımdan
söz ed leb l r.

11.3. Şartlı Öncüllü Kıyaslar

Şartlı öncüllü (h potet k) kıyaslar, yukarıda ele alınan kıyaslardan farklı olarak, bas t olmayan (karmaşık önermelerden
oluşan) öncüllerden meydana gel rler. Şartlı kıyasların özell ğ , “ se” eklem kullanılarak oluşturulmasıdır.

Önermeler konusu şlen rken fade ed ld ğ g b , b rden çok önermeden oluşan fadeler çeş tl eklemler n kullanılmasıyla
oluşturulmaktadır. Bas t b r önerme, tek b r özne ve yüklem le b r bağlaçtan oluşmaktadır. Özne ve yüklem b rden fazla
olduğunda, kullanılan ekleme göre farklı s mde karmaşık fadeler elde ed leb lmekted r.

Bu g b b leş k/karmaşık fadeler, k veya daha fazla kategor k önermen n b rb r ne çoğunlukla ‘ se’, ‘ve’, ‘veya’ g b
eklemlerle bağlanmasıyla meydana get r l r. Bu tür karmaşık fadeler b r çıkarımda öncül olarak kullanıldıklarında, ortaya
çıkan kıyaslar, kullanılan ekleme göre şartlı (h potet k) kıyaslar, ayrık öncüllü kıyaslar, b leş k öncüllü kıyaslar ve
d lemma başlığı altında ele alınırlar. Bu bölümde şartlı kıyasları, sonrak bölümde d ğerler ele alınacaktır

Şartlı kıyaslarda lk öncül ‘ se’ eklem yle b rb r ne bağlanmıştır. İk nc öncülün se lk öncülün b leşenler n tasd k etmes
veya değ llemes söz konusudur. Sonuç fades se k nc öncüle bağlı olarak lk öncülün b leşenler n tasd k eder veya
değ ller. Bu özell kler çerçeves nde aşağıdak h potet k kıyaslardan söz ed leb l r:

Eğer A, B se A, C’d r                                                 Eğer A, B se C, D’d r

A, B’d r veya                            veya                                      A, B’d r            

A, C’d r C, D’d r

                                         Eğer A, B değ lse A, C değ ld r

                                          A, B değ ld r

                                          A, C değ ld r

B r örnek vermek gerek rse:

Eğer bugün pazarsa, tat ld r

Bugün pazardır

Bugün tat ld r

Bu türden kıyasların tekn k adı Modus Ponens ’d r (Modus: K p, tarz; Ponens: Koymak, var olduğunu tasd k etmek
anlamındadır). Yan , k nc öncül, lk öncülün lk b leşen n tasd k etmekted r.

İk nc geçerl t p kıyasta k nc öncül, lk öncülün k nc b leşen n değ ller; sonuç lk öncülün lk b leşen n n değ llenmes d r.

Eğer A, B se A, C’d r                               Eğer A, B se C, D’d r

A, C değ ld r                       veya               C, D değ ld r veya

A, B değ ld r                                                 A, B değ ld r

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 105/141
10/28/2017 Klasik Mantık

                    Eğer A, B değ lse A, C değ ld r

                   A’nın C olmadığı doğru değ ld r

                   A’nın B olmadığı doğru değ ld r

 Bu tür kıyasa b r örnek ver rsek:

                Eğer bugün pazarsa, tat ld r

                Bugün tat l değ ld r

                Bugün pazar değ ld r

Bu kıyasın tekn k adı se Modus Tollens’d r. (Tollere: Uzaklaştırmak, değ llemek, olumsuz olduğunu b ld rmek
anlamındadır).

Bu k şık dışında kalan ve se eklem n kullanarak yapılan b r çıkarım geçers zd r. Yan :

Eğer A, B se C, D’d r                       Eğer A, B se C, D’d r

C, D’d r                         ve                  A, B değ ld r geçers zd r.

A, B’d r                                                C, D değ ld r

B rer örnek ver rsek:

Bugün pazarsa, tat ld r                                     Bugün pazarsa, tat ld r

Bugün pazar değ ld r               ve                     Bugün tat ld r

Bugün tat l değ ld r                                            Bugün pazardır

Ver len örnekler, son k kalıbın geçers zl ğ n göstermekted r. Bu k kalıbın geçers z olmasının sebeb , lk öncülün
b leşenler nden k nc s n n b r nc s n mutlak olarak gerekt rmemes d r.

Bu esaslara uygun olarak b r de karmaşık h potet k kıyaslardan söz ed leb l r. Bu kıyaslarda öncüller n b leşenler n n sayısı
daha fazladır. Mesela:

Eğer A, B se C, D’d r veya F, G’d r

C’n n D olduğu ve F’n n F olduğu yanlıştır

A’nın B olduğu yanlıştır

Bölüm Özeti

“Çoklu-öncüllü kıyaslar” başlığı altında z nc rleme kıyas, eks k önermel kıyas, şartlı kıyas (h potet k kıyas) türler
örneklerle şlenm şt r.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 106/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Ünite Soruları

1. Aşağıdak kıyasta son öncül ne olmalıdır?


          Bütün D’ler E’d r
          C’ler D’d r
          B’ler C’d r
          ?                                       
         A’lar E’d r

A) Bütün B’ler E’d r

B) “ C’ler E’d r

C) “ E’ler A’dır

D) “ E’ler B’d r

E) “ A’lar B’d r

2. Aşağıdak kıyasta sonuç fades ne olmalıdır?

          Bütün A’lar B’d r


          B’ler C’d r
          C’ler D’d r
          D’ler E’d r
                                                      
           ?

A) Bütün E’ler B’d r

B) “ A’lar E’d r.

C) “ D’ler B’d r

D) “ D’ler A’dır

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 107/141
10/28/2017 Klasik Mantık

E) “ B’ler E’d r

3. “Bütün tembeller g b o da mutsuzdur” fades aşağıdak çıkarımlardan hang s d r?

A) Z nc rleme kıyas

B) Modus ponens

C) Modus tollens

D) Şartlı kıyas

E) Eks k önermel kıyas

4. Aşağıdak kıyas aşağıdak şartlı kıyas türler nden hang s ne örnekt r?


         Ders çalışırsa b lg sayar oynayab l r.
         B lg sayar oynamadı.
         Ders çalışmadı.

A) Modus Ponens

B) Modus Tollens

C) Eks k öncüllü kıyas

D) Ar stotelesç kıyas

E) Goclen ancı kıyas

5. “Çok çalışırsan başarılı olursun” b r nc öncülünün Modus Ponense göre k nc öncülü ve sonuç önermes
aşağıdak lerden hang s d r?

A) “başarılı oldum” le “çok çalıştım”

B) “başarılı olamadım” le “çok çalışmadım”

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 108/141
10/28/2017 Klasik Mantık

C) “başarılı oldum” le “çok çalışmadım”

D) “çok çalıştım” le “başarılı oldum”

E) “çok çalıştım” le “başarılı olamadım”

6.      Yağmur yağarsa yerler ıslanır


          Yağmur yağmadı
                                 
          Yerler ıslanmadı

Şekl ndek kıyas aşağıdak lerden hang s d r?

A) Modus Ponens

B) Modus Tollens

C) Z nc rleme kıyas

D) Eks k öncüllü kıyas

E) H çb r

7.      Bahar gel rse kuşlar öter


          Bahar gelmed
_________________                   __
          Kuşlar ötmüyor

Şekl ndek kıyas aşağıdak lerden hang s d r?

A) Modus Tollens

B) Z nc rleme Kıyas

C) Modus Ponens

D) Eks k öncüllü kıyas

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 109/141
10/28/2017 Klasik Mantık

E) H çb r

8.  “Eğer (A ve B veya C ve E) se (B veya C, D veya E’d r)”

öncülüne göre k nc öncül ve sonuç, Modus Ponense göre ne olmalıdır?

A) (A ve B veya C ve E’ d r). O halde (B veya C, D veya E’d r)

B) (A ve B veya C ve E’ değ ld r). O halde (B veya C, D veya E’d r)

C) (A ve B veya C ve E’ d r). O halde (B veya C, D veya E’değ ld r)

D) (A ve B veya C ve E’ değ ld r). O halde (B veya C, D veya E’değ ld r)

E) H çb r

9. “Eğer (A ve B veya C ve E) se (B veya C, D veya E’d r)”

öncülüne göre k nc öncül ve sonuç, Modus Tollense göre ne olmalıdır?

A) (A ve B veya C ve E’ d r) O halde (B veya C, D veya E’d r)

B) (A ve B veya C ve E’ değ ld r) O halde (B veya C, D veya E’d r)

C) (A ve B veya C ve E’ d r) O halde (B veya C, D veya E’değ ld r)

D) (A ve B veya C ve E’ değ ld r) Ohalde (B veya C, D veya E’değ ld r)

E) (B veya C, D veya E’değ ld r) o halde (A ve B veya C ve E’ değ ld r)

10.      ……………………….
            (A ve B ve C veya E, F’d r)
____ ______________________
           (B veya C, E ve F’d r)

Şekl ndek şartlı b r çıkarımda b r nc öncül Modus Ponense göre aşağıdak lerden hang s olmalıdır?

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 110/141
10/28/2017 Klasik Mantık

A) (A ve B ve C veya E, F) se (B veya C, E ve F’değ ld r)

B) (A ve B ve C veya E, F) se (B veya C, E ve F’d r)

C) (A ve B ve C veya E, F değ l) se (B veya C, E ve F’değ ld r)

D) (A ve B ve C veya E, F değ l) se (B veya C, E ve F’d r)

E) H çb r

CEVAP ANAHTARI

1. e 2. b 3. e 4. b 5. d 6. e 7. e 8. a 9. e 10. b

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 111/141
10/28/2017 Klasik Mantık

12. ÇOKLU ÖNCÜLLÜ KIYASLAR: AYRIK ÖNCÜLLÜ, BİLEŞİK


ÖNCÜLLÜ KIYASLAR, DİLEMMALAR

Giriş

Çoklu-öncüllü kıyaslardan olan ayrık öncüllü ve b leş k öncüllü kıyaslar le d lemmaları neler oldukları örneklerle
şlenecekt r.

12.1. Ayrık Öncüllü Kıyas

Çok-öncüllü kıyaslardan olan ayrık öncüllü ve b leş k öncüllü kıyaslar, şartlı kıyaslar g b çoklu öncüllü kıyasları
oluştururlar.

Bu kıyaslarda lk öncülü meydana get ren önermeler ‘veya’ eklem yle b rb rler ne bağlanmışlardır. İk nc öncül, lk öncülün
b leşenler n değ ller veya tasd k eder. Bu durumda, k grup kıyas ortaya çıkar: İlk grupta, k nc öncül lk öncülün
b leşenler nden b r s n tasd k eder. Sonuç, olumsuzdur. (Tekn k adıyla modus ponendo tollens (kısaca MPT), yan , tasd k
etmek suret yle değ llemek). İk nc grupta, k nc öncül lk öncülün b leşenler nden b r s n değ ller. Bu kıyasta sonuç
olumludur. (Tekn k adıyla modus tollendo ponens (kısaca MTP), yan , değ llemek suret yle tasd k etmek). B r nc grup
(modus ponendo tollens):

A, ya B ya da C’d r

A, B’d r (veya C’d r)

A, C değ ld r (veya B değ ld r)

veya

Ya A, B’d r ya da C, D’d r

A, B’d r (veya C, D’d r)

C, D değ ld r (veya A, B değ ld r)

veya

A veya B, C’d r

A, C’d r (veya B, C’d r)

B, C değ ld r (veya A, C değ ld r)

veya

A, B’d r veya C değ ld r

A, B’d r

A’nın C olmadığı doğru değ ld r

Aynı kalıpta b r nc öncülün b leşenler arasında daha değ ş k bağlar kurmak suret yle başka t p öncüller bulunab l r.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 112/141
10/28/2017 Klasik Mantık

İk nc grup(modus tollendo ponens):

A, ya B ya da C’d r

A, C değ ld r (veya A, B değ ld r)

A, B’d r (veya A, C’d r)

veya

Ya A, B’d r ya da C, D’d r

C, D değ ld r (veya A, B değ ld r)

A, B’d r (veya C, D’d r)

veya

A veya B, C’d r

A, C değ ld r (veya B, C değ ld r)

B, C’d r (veya A, C’d r)

veya

A, ya B’d r ya da C değ ld r.

A, B değ ld r.

A’nın C olmadığı doğru değ ld r.

Görüldüğü g b burada da b r nc öncülde farklı b leşenlerden oluşan b r fade teşk l etmek mümkündür. Öneml olan, eğer
MTP veya MPT tarzında b r çıkarım sözkonusu se, bu b r nc öncülün ana eklem n n “veya” olmasıdır.

Bu k nc grup çıkarımlarda b r nc öncüller n b leşenler arasında k ayrı n tel kte l şk den söz ed leb leceğ ne d kkat
etmek gerek r. B r örnekle:

Masa lambam ya yanmaktadır ya da sönmüştür.

Masa lambam yanmamaktadır.

Masa lambam sönük durumdadır.

şekl ndek b r çıkarımın doğru (g b ) olduğu görülmekted r. Fakat aynı kalıba başka b r örnek ver rsek:

Kalem m ya ceb mde ya da masamdadır

Kalem m ceb mde değ ld r

Kalem m masamdadır

fakat böyle b r çıkarımdak sonuç yanlış olab l r. Çünkü kalem m çantamda da olab l r. Bu bel rs zl k b r nc öncülün yeter
kadar açık olarak fade ed lmemes nden kaynaklanmaktadır. Eğer b r nc öncül ya A, B’d r ya da C, D’d r, her k s b rden
olamaz ve üçüncü b r şık söz konusu değ ld r şekl nde ver lm şse b r bel rs zl k de söz konusu olmaz. Dolayısıyla sorun,
kullanılan çıkarım kalıbından değ l, konuşma d l nde k bel rs zl kten kaynaklanmaktadır.

12.2 Bileşik Öncüllü Kıyas

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 113/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Bu tür çıkarımlarda b r nc öncül “ve” eklem kullanmak suret yle oluşturulur. Sonuç, bu b leşenlerden herhang b r s n n
tasd k ed lmes d r. D kkat ed l rse bu çıkarımda k nc öncülden söz ed lmem şt r. Çünkü b leş k öncüllü b r çıkarımda lk
öncülü oluşturan “ve” eklem , daha önce eklemlerden söz ed l rken de açıklandığı g b , b rl ktel ğ fade etmekted r.
Dolayısıyla da b r nc öncül, her k b leşen n b rl kte doğru olmasını talep etmekted r. Bu sebeple sonuç önermes olarak
lk öncülün herhang b r b leşen alınab lmekted r. Sembol k olarak göster rsek:

A ve B

---------

Konuşma d l nden b r örnek vermek stersek:

Yarın s nemaya ve maça g deceğ m

----------------------------------------------

S nemaya g tt m

Maça g tt m

12.3. Dilemma

D lemma ( k lem), günlük hayattak akıl yürütmeler m zle yakından lg l olan b r çıkarım türüdür. D lemmalar, farklı
eklemler n b r araya get r lmes nden oluşan b r tür z nc rleme kıyaslardır. D llemma olarak b l nen çıkarımlar, h potet k b r
öncül, bu öncülün b leşenler n tasd k eden veya değ lleyen k nc b r öncül ve öncüller arasındak bağıntıya göre olumlu
veya olumsuz b r sonuç fades nden meydana gel r.

İlk öncülün lk b leşenler n n lk ter mler tasd k ed l rse yapıcı (construct ve) d lemma, y ne lk öncülün k nc b leşenler
değ llend ğ nde yıkıcı (destruct ve) d lemma söz konusu olur. Eğer sonuç fades b r nc öncülün tek b r ter m nden
oluşmuşsa (yan , kategor k b r önerme hâl ndeyse) bas t b r d lemma, y ne sonuç fades lk öncülün b rden çok
ter m nden oluşmuşsa karmaşık b r d lemma söz konusu olur. Bu d lemmalara b rer örnek verel m:

I. Bas t Yapıcı D lemma

Eğer A se B’d r ve eğer C se B’d r.

Ya A ya da C’d r.

B’d r.

Mesela:

Eğer çalışırsan sınıfı geçers n ve eğer kopya çekersen sınıfı geçers n.

Ya çalışacaksın, ya da kopya çekeceks n.

Sınıfı geçers n.

II. Bas t Yıkıcı D lemma

Eğer A se B’d r ve eğer A se C’d r.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 114/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Ne B, ne de C’d r.

A değ ld r.

Bu tür d lemmaya b r örnek ver rsek:

Eğer y b r arkadaşsan ona yardım eders n ve eğer y b r arkadaşsan onun bu hâl ne üzülürsün.

Ne ona yardım ed yorsun ne de onun bu hâl ne üzülüyorsun

İy b r arkadaş değ ls n.

III. Karmaşık Yapıcı D lemma

Eğer A se B’d r ve eğer C se D’d r.

Hem A hem de C’d r.

Hem B hem de D’d r.

B r örnekle:

Eğer k tap okursan b r şeyler öğren rs n ve eğer sabır göster rsen başarılı olursun.

Hem k tap okuyorsun hem de sabır göster yorsun.

Hem b r şeyler öğren rs n hem de başarılı olursun.

IV. Karmaşık Yıkıcı D lemma

Eğer A se B’d r ve eğer C se D’d r.

Ne B ne de D’d r.

Ne A ne de C’d r.

Bu d lemmaya b r örnek ver rsek:

Eğer b r nsan akıllıysa az konuşur ve eğer b r nsan b lg l yse alçakgönüllüdür.

B r nsan çok konuşuyorsa ve alçakgönüllü değ lse,

Bu nsan ne akıllı, ne de b lg l d r.

D lemmalarda lg nç olan yön, aşağıda göster leceğ g b , öncüllerde yapılacak değ ş kl klerle lk yle aynı güçte olan, fakat
farklı sonuçlar elde etmem ze mkân veren yen d lemmaların kurulab lmes d r. D lemmalar bu özell kler dolayısıyla y
konuşma ve kna etme sanatının değ şmez aracısı olmuşlardır. Mantık ç nde ayrıcalıklı b r yerler olmamakla b rl kte
d lemmalar, tartışmada son derece etk l b r s lah olarak kullanılırlar.

B r d lemma le karşımıza çıkan b r s n n sözler nde b r tutarsızlık, geçers zl k aramak boşunadır. Çünkü öncüllerle sonuç
arasında mantık açısından b r boşluk, eks kl k veya tutarsızlık yoktur. Yapılab lecek olan, kullanılan d lemmanın özell ğ ne
göre, öncüllerde yapılacak değ ş kl klerle aynı güçte b r d lemmayla karşılık vermekt r. Bu, üç yolla yapılab l r:

I. Seçenekler Kabul Etmemekle

B r nc öncülün lk ve k nc b leşen n n k nc ter m , lk ter m kes n ve tüket c olarak gerekt rmeyeb l r. Böylece bu k nc
ter m değ lleme mkânı doğar. Net cede, b r nc öncülün lk kısmında ve k nc öncülde b r değ ş kl k yapmadan lk nden
farklı (çel ş k olmayab len) b r sonuca ulaşmak mümkün olur. Yan :
https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 115/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Eğer A se B’d r ve eğer C se D’d r

A veya C’d r

B veya D’d r

şekl ndek b r d lemma yer ne,

Eğer A se X’d r ve eğer C se Y’d r.

A veya C’d r.

X veya Y’d r.

den leb l r.

Mesela:

Eğer b lg varsa b l nen objeler vardır ve eğer b l nç varsa düşünme eylem vardır.

B lg n n olduğunu veya b l nc m z n olduğunu b l yoruz.

B l nen objeler n mevcut olduğunu veya düşünme eylem n n olduğunu b l yoruz.

şekl ndek çıkarımda b r nc öncülün b leşenler n n k nc ter mler n değ şt rmek ve yen b r sonuca ulaşmak mümkündür.
Yan ;

Eğer b lg varsa objeler n henüz b l nmeyen yönler vardır ve eğer b l nç varsa b l nc n mevcud yet n nanma söz
konusudur.

B lg n n olduğunu veya b l nc m z n olduğunu b l yoruz.

Objeler n henüz b l nmeyen yönler olduğuna veya b l nc n mevcud yet ne nanma söz konusudur.

Bu örnekte olduğu g b , farklı sonuçlara ulaşılab lmes n n temel nde öncüller n b leşenler arasında kurulan bağın kes n ve
mutlak olmaması, başka mkânlara açık olması yatmaktadır. Bu özell k dolayısıyla, yukarıdak türden b r d lemmaya karşı
çıkab lmek ç n, b leşenler arasında başka seçenekler aramak gerek r. Aşağıdak örnek, k k ş n n ( y mser ve kötümser b r
nsanın) öncüller ş ne geld ğ g b nasıl değ şt reb leceğ n göstermekted r. Kötümser b r nsan şöyle düşüneb l r:

Eğer nsanların stekler yer ne gelm yorsa mutsuzdurlar ve eğer çler nde taşıdıkları b r stek de kalmamışsa mutluluğa
karşı da kayıtsızdırlar.

İnsanların ya stekler yer ne gelm yordur ya da çler nde taşıdıkları b r stek kalmamıştır.

İnsanlar ya mutsuzdurlar ya da mutluluğa karşı kayıtsızdırlar.

Böyle b r d lemma karşısında y mser b r nsan şöyle düşüneb l r:

Eğer nsanların stekler yer ne gelm yorsa mutluluğa karşı kayıtsız olmaları gerekmez ve eğer çler nde taşıdıkları b r stek
kalmamışsa, mutsuzluğa karşı da kayıtsızdırlar.

İnsanların ya stekler yer ne gelm yordur, ya da çler nde taşıdıkları b r stek kalmamıştır.

İnsanlar ya mutluluğa karşı kayıtsız değ ld r, ya da mutsuzluğa karşı kayıtsızdır.

Bakış açısı dolayısıyla öncüller n nasıl seç ld ğ konusunda d ğer b r örnek şöyled r: B r y mser şöyle düşüneb l r:

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 116/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Çalışırsam para kazanırım ve eğer tembell k edersem hoşça vak t geç r r m. Çalışmak ya da tembell k etmek
durumundayım. O hâlde ya para kazanmam ya da hoşça vak t geç rmem söz konusudur.

B r kötümser n düşünces le şöyle olab l r:

Eğer çalışırsam hoşça vak t geç remem ve eğer tembell k edersem para kazanamam. Çalışmak ya da tembell k etmek
durumundayım. O hâlde ya parasız olmak ya da hoşça vak t geç rmemek durumundayım.

II. Seçeneklerden Kaçmakla

Bu durum, k nc öncüldek faden n bütün şıkları kapsamaması hâl nde kullanılır. Böylece b r nc öncülün lk ter mler n
değ şt rmek mümkün olur. Yan :

Eğer A se B’d r ve eğer C se D’d r.

A veya C’d r.

B veya D’d r.

Eğer X se B’d r ve eğer Y se D’d r.

X veya Y’d r.

B veya D’d r.

şekl nde b r d lemmayla karşılık ver leb l r. B r örnekle,

Eğer akla nanırsam safsataya karşı çıkarım ve eğer b l me nanırsam yanlış düşünceye karşı çıkarım.

Akla veya b l me nanıyorum.

Safsataya veya yanlış düşünceye karşı çıkarım.

Aynı sonuca şu şek lde de varılab l r:

Eğer deneye, gözleme ve tecrübeye nanıyorsam safsataya karşı çıkarım ve eğer mantığa nanırsam yanlış düşünceye karşı
çıkarım.

Deneye, gözleme, tecrübeye veya mantığa nanıyorum.

Safsataya veya yanlış düşünceye karşı çıkarım.

III. Del llend rerek Çürütme Yoluyla

Burada karşıdak ne aynı s lahlarla mukabele etmek söz konusudur. Sonuçta lk n n zıttı b r yargı ortaya çıkar. Bunun ç n
lk öncülün b r nc ve k nc b leşenler n n k nc ter mler değ llen r ve yerler değ şt r l r. İk nc öncül aynen alınır. Sonuç
lk n n zıttı olur. Yan :

Eğer A se B’d r, ve eğer C se D’d r.

Ya A ya da C’d r.

B veya D’d r.

d lemması yer ne,

Eğer A se ’d r, ve eğer C se ’d r.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 117/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Ya A ya da C’d r.

Ne D ne de B’d .r

şekl nde b r d lemma kullanılab l r.

Bu tür b r d lemmaya ver len örneklerden b r s , pol t kaya g rmemes konusunda çocuğuna öğüt veren anne ve oğlu
arasındak konuşmadır. Anne, oğluna şöyle söyler:

Eğer doğru hareket edersen herkes kend ne düşman eders n ve eğer yanlış hareket edersen Allah’ın sana gücenmes ne
sebep olursun.

Ya doğru ya da yanlış hareket etmek zorundasın.

Her k hâlde de gücenmeye sebep olursun

Çocuk se şöyle cevap ver r:

Eğer doğru hareket edersem Allah’ı hoşnut eder m ve eğer yanlış hareket edersem herkes ben sever.

Ya doğru ya da yanlış hareket etmek zorundayım.

Her k hâlde de sev l r m.

D kkat ed l rse, her k taraf da kend açısından haklı b r durumda bulunmaktadır. N tek m aynı durum aşağıdak örnekte
de görüleb l r. B r t msah, kaçırdığı çocuğun annes ne, nasıl davranacağını tahm n edeb ld ğ takd rde çocuğunu
bırakacağını b ld r r. Anne şu cevabı ver r:

Çocuğumu y yeceks n. Bu durumda, eğer çocuğumu yemey düşünüyorsan, tahm n m doğru çıktığı ç n verd ğ n söz
gereğ çocuğumu ade etmel s n. Eğer çocuğumu yemeyeceksen, zaten ger vermek durumundasın.

T msah da karşı b r d lemmayla cevap ver r:

Eğer çocuğu y yeceksem tahm n n doğrudur, çocuğu y yeceğ m ç n ger alamazsın. Eğer yemeyeceksem, tahm n n yanlış
olduğu ç n çocuğunu y ne ger alamazsın.

Görüldüğü g b bu örnekte de her k taraf kend n aynı kuvvette savunab lmekte, b r tarafın d ğer ne üstünlüğü
olmamaktadır. Eğer aşağıdak örnekte olduğu g b yen b r mkân düşünülemezse bu tür d lemmayla b r tarafın d ğer n
haksız çıkarması söz konusu değ ld r.

Protogoras, Eulathus s ml öğrenc yle karşısındak n kna etme, tartışmada üstün gelme sanatını öğretmek konusunda
ders vermek amacıyla anlaşır. Eulathus, ders ücret n n yarısını peş n, d ğer yarısını g rd ğ lk tartışmayı kazanırsa
ödeyecekt r. Fakat aradan uzun zaman geçmes ne karşılık h çb r haber çıkmaması üzer ne Protogoras öğrenc s n dava
eder ve mahkemede şöyle b r görüş ler sürer:

Eğer davayı kazanırsam mahkemen n verd ğ bu karar gereğ paramı almam gerek r, eğer davayı ben kaybedersem
öğrenc m lk davasını kazanmış olacağına göre, yaptığımız anlaşma gereğ paramı vermes gerek r. Davayı kazansam da
kaybetsem de paramın ver lmes gerek r.

Bunun üzer ne Eulathus şu d lemmayla karşılık ver r:

Eğer davayı kazanırsam mahkemen n kararı gereğ para ödememem gerek r, eğer davayı kaybedersem lk davamı da
kaybetm ş olacağıma göre, hocamla yaptığımız anlaşma gereğ parayı ödememem gerek r. Davayı kazansam da
kaybetsem de parayı ödememem gerek r. Bu durumda Protogoras davayı kaybett ğ n kabul ed p, yaptıkları anlaşma

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 118/141
10/28/2017 Klasik Mantık

gereğ , yen b r dava açıp parasını alması gerek r.

Günlük hayatta da çeş tl d lemmalarla karşılaşmak mümkündür (Latta-Macbeath, 1941, s. 206-210). Mesela:

B r nsan bekârsa, ona bakacak k mses olmadığı ç n mutsuzdur; eğer bu nsan evlen rse, evlend ğ k ş ye bakmak
zorunda olacağı ç n y ne mutsuzdur. B r nsan bekâr da olsa evlense de mutsuzdur.

D ğer b r d lemma:

B r yönet c şöyle düşünmekted r:

Eğer daha önce söyled kler m n doğru çıkmadığını görürsem ve buna rağmen görüşler m değ şt rmezsem, haksızlık
yapmış olurum; eğer görüşler m değ şt r rsem tutarsız davranmış olurum. Görüşler m ya değ şt receğ m ya da
görüşler mde ısrar edeceğ m. Bu durumda ya haksızlık yapacağım ya da tutarsız davranmış olacağım.

Bölüm Özeti

Ayrık öncüllü ve b leş k öncüllü kıyasların tanımı yapılarak örneklerle anlatıldı. D lemma’nın tanımı yapılarak türler
örneklerle şlend .

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 119/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Ünite Soruları

1.     Kadıköy veya Mec d yeköy'e g deceğ m.


         Mec d yeköy'e g tt m.
                                                                                                                   
         Kadıköy'e g tmed m.

Yukarıdak kıyas aşağıdak kıyas türler nden hang s ne örnekt r?

A) Modus Ponens

B) Modus Tollens

C) Modus Tollendo Ponens

D) D lemma

E) Modus Ponendo Tollens

2.      S nemaya veya maça g deceğ m


          …………………………
                                        
          Maça g tt m

Şekl ndek b r çıkarımda k nc öncül ne olmalıdır?

A) S nemaya g tt m

B) S nemaya g tmed m

C) Maça g tt m

D) Maça veya s namaya g tmed m

E) H çb r

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 120/141
10/28/2017 Klasik Mantık

3. (Eğer A ve B, C se, E, F’d r) veya (A ve B ve F, E’d r)


Öncülünde Modus Ponende Tollens’e göre k nc öncül ve sonuç ne olmalıdır?

A) (Eğer A ve B, C se, E, F’d r) le (A ve B ve F, E’d r)

B) (Eğer A ve B, C se, E, F’değ ld r) le (A ve B ve F, E’d r)

C) (Eğer A ve B, C se, E, F’d r) veya (A ve B ve F, E’değ ld r)

D) (Eğer A ve B, C se, E, F’değ ld r) veya (A ve B ve F, E’değ ld r)

E) H çb r  

4. (Eğer A veya B, C se E, F’d r) veya (E se D’d r)


Öncülünde Modus Tollendo Ponens’e göre k nc öncül ve sonuç ne olmalıdır?

A) (Eğer A veya B, C se E, F’değ ld r) le (E se D’d r)

B) (Eğer A veya B, C se E, F’d r) le (E se D’değ ld r)

C) (Eğer A veya B, C se E, F’değ ld r) le (E se D’değ lld r)

D) (Eğer A veya B, C se E, F’d r) le (E se D’d r)

E) H çb r

5.  (A se B veya C’d r) ve (D veya E’d r)

B leş k öncüllü b r çıkarımda sonuç ne olmalıdır?

I.   (D veya E’d r)


II.  (D veya E’değ ld r)
III. (A se B veya C’değ ld r)
IV.  (A se B veya C’d r)
V.   H çb r s

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 121/141
10/28/2017 Klasik Mantık

A) I ve V

B) Sadece II

C) Sadece IV

D) I ve IV b rl kte

E) III ve IV b rl kte

6. Tollendo Ponens’ n tanımına göre:

A) k nc öncül, lk öncülün sadece lk b leşen n değ ller

B) k nc öncül, lk öncülün sadece lk b leşen n olumlar.

C) k nc öncül, lk öncülün herhang b r b leşen n değ ller

D) k nc öncül, lk öncülün sadece k nc b leşen n değ ller

E) k nc öncül, lk öncülün h çb r b leşen n değ llemez

7. Modus Ponende Tollens’ n tanımına göre.

A) k nc öncül, lk öncülün sadece lk b leşen n değ ller

B) k nc öncül, lk öncülün sadece lk b leşen n olumlar

C) k nc öncül, lk öncülün herhang b r b leşen n olumlar

D) k nc öncül, lk öncülün sadece k nc b leşen n değ ller

E) k nc öncül, lk öncülün h çb r b leşen n olumlamaz

8. “Modus Tollendo Ponens’e göre b r çıkarımda sonuç önermes lk öncülün herhang b r b leşen n
olumlarsa, k nc öncül lk öncülün……” fades nde boş boırakılan yere aşağıdak fadelerden hang s
https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 122/141
10/28/2017 Klasik Mantık

gelmel d r?

A) …d ğer b leşen n değ ller

B) …d ğer b leşen n olumlar

C) ….herhang b r b leşen n değ ller

D) ….herhang b r b leşen n olumlar

E) ….her k b leşen n de değ ller

9. Bas t yıkıcı d lemmada k nc öncül b r nc öncülün hem lk b leşen n hem de k nc b leşen n değ ller.
Sonuç, b r nc öncülünün lk b leşen n n değ llenmes d r. Bu durumda aşağıda k nc öncül ve sonuç önermes
ver len b r (bas t yıkıcı) d lemmada, lk öncül ne olmalıdır?

            ………………………….
            Ne A, ne de B’d r
                                                                  
           C değ ld r

A) Eğer C değ lse A’dır ve eğer C se B değ ld r

B) Eğer C değ lse A değ ld r ve eğer C değ lse B değ ld r

C) Eğer C değ lse A’d r ve eğer C değ lse B’d r

D) Eğer C se A değ ld r ve eğer C değ lse B’d r

E) Eğer C se A’dır ve eğer C se B’d r

10. D lemma le lg l aşağıda bel rten fadelerden hang ler doğrudur?


I. D lemma ( k lem), günlük hayattak akıl yürütmeler m zle yakından lg l olan b r çıkarım türüdür.
II. D lemma, b leş k h potet k b r öncül, bu öncülün b leşenler n tasd k eden veya değ lleyen k nc b r öncül
ve öncüller arasındak bağıntıya göre olumlu veya olumsuz b r sonuç fades nden meydana gel r.
III. İlk öncülün lk b leşenler n n lk ter mler tasd k ed l rse yapıcı (construct ve) d lemma, y ne lk öncülün
k nc b leşenler değ llend ğ nde yıkıcı (destruct ve) b r d lemma söz konusu olur.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 123/141
10/28/2017 Klasik Mantık

A) I

B) I, II

C) I, III

D) II, III

E) I, II, III

CEVAP ANAHTARI

1. e 2. b 3. c 4. a 5. d 6. c 7. c 8. a 9. e 10. e

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 124/141
10/28/2017 Klasik Mantık

13. YANLIŞLIK: FORMEL YANLIŞLIKLAR

Giriş

Yanlışlık kavramının mantık tar h çer s ndek yer ve yanlışlık çeş tler örneklerle şlenecekt r.

13.1. Bir Mantık Kavramı Olarak Yanlışlık

“Yanlışlık” kavramı Ant k Çağ’dan bu yana mantıkçıların lg s n çekm şt r. Mantık, düşüncey doğru yöneteb lmen n ve
denetleyeb lmen n kurallarını veren b r b l md r. Fakat bazen b lerek veya b lmeden, steyerek veya stemeden yanlış
yapılab lmekte, yan mantık kurallarının dışına çıkılab lmekted r. İsteyerek ve b lerek yapılan yanlışlar yer ne ve türüne
göre: demagoj , mugalata, sof zm g b s mlerle anılmaktadırlar. Hang amaçla yapılırsa yapılsın yanlışlığın ne olduğunu ve
nerede yapıldığını tesp t etmek ve göstermek veya yanlıştan korunmak ç n, mantık kurallarının b l nmes yeterl değ ld r.
D ğer b r fadeyle doğru düşünmek başka, yanlışlığı tesp t etmek ve ondan korunmak başkadır. Nasıl k b r organın
hastalığının tanımlanması veya teşh s o organın sağlıklı hal nden hareketle sağlanamazsa, b r akıl yürütmedek
yanlışlığın tesp t nde de benzer b r durum söz konusudur.

“Yanlış” kavramıyla “yanlışlık” kavramını da b rb r nden ayırmak gerek r. “Yanlış ned r?” sorusu felsef b r problemd r
(Mesela bkz. Brochard. V. 1943 ve Hambl n. C. L. 1970) ve konumuz dışında kalmaktadır. Bu durumda yanlış, hatalı,
kusurlu, eks k b lg veya nancın ne olduğu ve nasıl oluştuğu mantığın lg alanına g ren b r problem değ ld r.

B r mantık konusu olarak “yanlışlık”, geçerl g b görünen fakat aslında geçerl olmayan b r spat, b r akıl yürütme, kısaca
b r çıkarım b ç m d r. Yan b r yargının yanlış olup olmadığı deney veya gözlemle tesp t ed leb l r olmasına karşın, b r
çıkarımdak yanlışlığın tesp t ancak mantık b l m çerçeves nde olab l r.

Konuyu s steml olarak lk ele alan Ar stoteles , k tür yanlışlıktan söz etm şt r: D l le ( n d ctone) yan d ldek
çokanlamlılıkla vs. lg l olan yanlışlık ve d l dışında kalan (extra d ct onem) yan spatın kend s nden kaynaklanan
yanlışlık. Daha sonrak yazarlar probleme bakış açılarına bağlı olarak yanlışlık türler n k l veya üçlü gruplar hâl nde ele
almışlardır. B z de “yanlışlık” problem n k başlık altında ele alacağız: I) Formel (veya Mantıksal) Yanlışlık ve II) Formel-
olmayan Yanlışlık.

13.1.1 Formel Yanlışlık

Akıl yürütmen n ya da spatın kend s yle doğrudan doğruya lg l olan ve bu safhadak b r hata, dolayısıyla ortaya çıkan
yanlışlığa formel yanlışlık den r. Böyle b r hata mantık kurallarına uyulmamış olmaktan kaynaklanır.

B r b l m olarak mantık , çer ks z, yan formel b r d ld r. Böyle b r d l sayes nde b r çıkarımın geçerl olup olmadığına
matemat k şlem yapar g b karar vermek mümkündür. Çünkü kullanılan d l n (mesela günlük d l n) mantık açısından
yapısı ve şley ş uygun b r formel s stem vasıtasıyla fade ed leb l r. Dolayısıyla da b r çıkarımın mantık açısından
doğruluğu tamamen sembol k b r d l kullanarak denetleneb l r. Sembol k b r d l yan formel s stem, b r akıl yürütme
şlem n n çer kten bağımsız olarak fades ne mkân vermes nden ötürü büyük öneme sah pt r.

Mesela, “bazı f z kç ler f lozof değ ld r” ded kten sonra “o hâlde bazı f lozoflar f z kç değ ld r” şekl nde b r çıkarım pekâlâ
yapılab l r. Böyle b r çıkarımın verd ğ b lg bakımından, yan çer ğ yönünden günlük real teye aykırı gelen b r yanı yoktur.
Fakat bu tür b r çıkarım mantıkça doğru değ ld r. N tek m başka b r örnekte, mesela “bazı nsanlar mantıkçı değ ld r”

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 125/141
10/28/2017 Klasik Mantık

ded kten sonra, y ne aynı kalıba uygun olarak özne ve yüklem n yer n değ şt rmek suret yle “bazı mantıkçılar nsan
değ ld r” şekl nde real teye uymayan ve dolayısıyla da anlamsız olan b r sonuç elde eder z. Bu g b örnekler çoğaltmak
mümkündür. Mesela “bütün kuşlar uçar” ve “bütün kartallar uçar” şekl ndek k öncülden “bütün kartallar kuştur”
şekl nde b r sonuç elde ed leb l r. Fakat bu kıyasta öncüller ve sonuç doğru olmakla b rl kte kıyas mantık açısından geçerl
değ ld r. N tek m bu kıyasla aynı özell kler taşıyan “her nek süt ver r” ve “her anne süt ver r” g b k öncülden “her anne
nekt r” g b mantık kurallarına h çb r şek lde uymayan b r sonuç çıkarmak gerek r. Şüphes z her sefer nde bu tür karşıt
örnek bularak b r çıkarımın geçerl l ğ ne karar vermek sağlıklı ve güvenl kl b r yöntem değ ld r. Çıkarımın geçerl olup
olmadığını ancak formel b r s stem kend l ğ nden (otomat k b r b ç mde) denetleyeb l r.

Son k örnek, günlük d l kullanarak yapılan çıkarımlarda h ç farkına varmadan hata yapmanın son derece kolay olduğunu
göstermekted r. Yapılacak böyle b r hatayı mantık kurallarına başvurmaksızın herhang b r yolla (mesela deney veya
gözlem yoluyla) tesp t etmen n mümkün olmayab ld ğ de y ne yukarıdak örneklerden anlaşılmaktadır. Çünkü öncüller ve
sonucun gözlemlere aykırı gelen b r tarafı olmayab lmekted r.

Fakat öte yandan, geçerl b r çıkarımın kabul ed leb l r, em n (–sound–) sonuç vereb lmes ç n çıkarım kurallarının
mevcud yet de tek başına yeterl değ ld r. Mesela “bütün nad r şeyler değerl d r” ve “bütün topal kargalar nad rd r” g b
k öncülden, çıkarım kurallarına (bu örnekte kıyas kurallarına) uygun olarak elde ed leb lecek sonucun “bütün topal
kargalar değerl d r” şekl nde olması gerek r. Ancak bu sonucun, kıyas mantık kurallarına uygun olsa b le, kabul ed leb l r
olmadığı açıktır. Bu durum lk öncülün doğru olmamasından (yan nad r olan bazı şeyler n her zaman değerl
olmamasından) kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla çıkarım geçerl b r kalıpta olsa b le, eğer öncüllerden b r s yanlışsa
sonucun kabul ed leb l r olması beklenemez.

Bu durumda b r çıkarım net ces nde elde ed lm ş sonucun doğru ve kabul ed leb l r olması ç n:

1.  Çıkarımın mantık kurallarına uygun yapılmış olması ve ayrıca,

2.  Öncüller n de doğru (yan real tey sabetl yansıtan b r b ç mde) ver lm ş olması gerek r.

Öncüller n doğruluklarının tay n se şüphes z mantığın konusu dışında kalan b r husustur. Formel yanlışlıktan
korunmanın tek yolu çıkarım kurallarının b l nmes d r. İk öncülden oluşan b r çıkarımın “kıyas ” olarak n teleneb lmes
ç n her şeyden önce aşağıdak şartların sağlanması gerek r (bu konuda daha gen ş b lg ç n bkz. s.81’dek “Kıyas”
konusu):

a) Bas t b r kıyas k öncül ve b r sonuç önermes nden oluşur.

b) Öncüllerde ortak b r ter m n bulunması gerek r.

c) Bu ortak ter m sonuç fades nde geçmemel d r. B r çıkarım bu şartları sağlıyorsa kıyas olarak n teleneb l r.

B r kıyasın geçerl olab lmes ç n se şu şartların yer ne gelm ş olması gerekl d r:

1.  Öncüllerden en az b r olumlu olmalıdır.

2. Eğer öncüllerden b r s olumsuz se sonuç fades olumlu olamaz.

3.  Geçerl b r kıyasta öncüllerden b r s mutlaka tümel olmalıdır.

4.  Eğer öncüllerden b r s t kel se, sonuç da t kel olmalıdır.

5.  Öncüller olumlu olan b r kıyasta sonuç olumsuz olamaz.

6.  Orta ter m n öncüllerde en az b r kere dağıtılmış olması ve öncüllerde dağıtılmamış olan b r ter m n fades nde de
dağıtılmamış olması gerekl d r.
https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 126/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Eğer bu kurallara uyulmazsa, gözlem ve deneylere aykırı olmayan fakat mantıkça geçers z çıkarımlar yapılab l r. Demagoj
yapmanın b r yolu, aslında geçers z olan fakat deney ve gözlemlerle b r aykırılığı olmayan çıkarımı, amaca uygun başka b r
çıkarıma örnek olarak kullanmak olab l r.

Günlük d l kullanarak fade ed len akıl yürütmelerde karşılaşılan d ğer b r yanlışlık, bağıntı b ld ren kel melere bağlı
olarak ortaya çıkar. Mesela, A, B’den B, C’den büyük tür ded kten sonra. A, C’den büyüktür d yeb l r z. Fakat A, B’y sev yor
ve B, C’y sev yor ded kten sonra A, C’y sev yor d yemey z. Çünkü “büyüklük” bağıntısının geç şl olmasına karşılık “sevme
bağıntısı”nın böyle b r özell ğ yoktur.

Bağıntı b ld ren fadeler, doğal olarak, b rb rler nden farklı özell klere sah p olab lmekted rler. Geç şl (trans t f), geç şs z
( ntrans t f), yansımalı (refleks f), yansımasız (ant -refleks f), bakışımlı (s metr k), bakışımsız (as metr k) olab len bu
bağıntıların her b r n n sah p olduğu özell kler d ğer bağıntılar ç n geçerl olmayab l r. Dolayısıyla b r n n özell ğ n
d ğer ne örnek alarak b r çıkarım yapmak mantık açısından sakattır.

Formel yanlışlıkların öneml d ğer b r kaynağı, d ldek operatörlerd r. Özell kle zaman ve modal te b ld ren operatörler,
yanlış anlamalara ( lt basa) yol açab l r ve dolayısıyla da çıkarımda bazı yanlışlıkların kaynağını oluşturab l rler. Mesela
“herkes bazen y l k yapar” fades nden “bazen herkes y l k yapar” fades ne geç lemez. Bu k fade b rb r ne eşdeğer
olarak kabul ed lemez. Çünkü lk cümledek “bazen” operatörü “bazen y l k yapar” şekl nde b r açıklama ver rken, k nc
fadede “bazen herkes” şekl nde b r n telemede bulunmaktadır. N tek m “çocuk her zaman çocuktur” ded ğ m zde
çocuğun h ç büyümed ğ n değ l, her zaman çocuğun çocukluk yapab leceğ n anlatmak ster z.

Benzer durum modal te b ld ren operatörlerde de görüleb l r. “Zorunlu olarak ya oturacaksın ya da ayakta duracaksın”
fades nden “oturman ya da ayakta durman zorunludur” şekl ndek fadeye geç ş “zorunluluk” modal tes kapsamında söz
konusu değ ld r. Keza “her nsan yanılab l r; o hâlde ben m hakkımdak görüşler n yanlıştır” demek, mkân b ld ren b r
modal ten n gene yanlış kullanılmasından doğan hatalı b r çıkarımdır.

İk operatörün veya herhang k ter m n kaplamları aynı olmakla beraber çlemler farklı olab l r. Mesela “A, masanın
üzer ndek k tabı aldı” fades nde “masanın üzer ndek k tap” eğer B’n n kend malı olan k tap se, “masanın üzer ndek
k tap” ve “B’n n k tabı” aynı nesneye şaret ett ğ yan kaplamları aynı olduğu ç n lk cümle “A, B’n n k tabını aldı” şekl nde
düşünüleb l r. Fakat (İçlem bakımından) A’nın n yet , söz konusu k tabın aslında B’ye a t olan nüshasını değ l de kend s ne
a t olduğunu zannett ğ ve masanın üzer nde n ç n bulunduğuna b r anlam veremed ğ nüshasını almak olab l r.
Dolayısıyla yukarıdak fade bu ver lere göre “A’nın n yet B’n n k tabını almaktır” şekl nde yorumlanamaz. Yan kısaca
fade etmek gerek rse, operatörler n yerler n n değ ş-tokuş ed lmes veya d kkats zce ve yanlış şek lde kullanılması,
fadelerde semant k değer kaymasına yol açmakta ve yanlışlığa sebep olab lmekted r.

B r yanlışlığa meydan vermemek ç n çeş tl operatörler n mantıkça nasıl tanımlandıklarının ve ne g b özell klere sah p
olduklarının b l nmes gerekl d r.

Benzer b r durum, “bütün” ve “bazı” n celey c ler ç n de söz konusudur. “Bütün A’lar B’d r” fades n n karşıtı “h çb r A,
B değ ld r”, çel ş ğ se “bazı A’lar B değ ld r” fades d r. Karşıt fadeler n özell ğ b rl kte yanlış olab lmeler , çel ş k fadeler n
özell ğ se b rl kte doğru olmamalarıdır. Buna göre mesela “bütün kalemler madenîd r” ve “h çb r kalem madenî değ ld r”
şekl ndek karşıt k fade pekâlâ b rl kte yanlış olab l r. Dolayısıyla ç nde çel ş k veya karşıt fadeler n yer aldığı
durumlarda tartışmanın b r sonuca ulaştırılab lmes ç n n celey c ler n söz konusu özell kler n n d kkate alınması
gerekl d r. N tek m mesela “X şehr ndek bütün nsanlar y d r” fades ne karşı çıkan b r k mse “X şehr ndek h çb r nsan y
değ ld r” fades n ler sürdüğü takd rde, böyle b r tartışmadan h çb r sonuç elde ed lemez. Çünkü her k fade b rl kte

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 127/141
10/28/2017 Klasik Mantık

yanlış olab l r. Tartışmanın b r sonuca ulaştırılab lmes yan söz konusu yargının yanlışlığının göster leb lmes ç n, X
şehr ndek nsanlardan en az b r s n n y olmadığını yan “X şehr ndek bazı nsanlar y değ ld r” savının ler sürülüp
spatlanması gerek r.

Formel yanlışlık, kısaca fade etmek gerek rse, şu veya bu sebepten ötürü mantık kurallarına uyulmamaktan
kaynaklanmaktadır. Mantık kurallarını uygulayab lmek ç n, d l n formel b r s stem aracılığıyla (yan mantık aracılığıyla)
bel rlenm ş kurallarının b l nmes şarttır. Konuşma d l ndek bağıntı b ld ren kel meler n, operatörler n, n celey c ler n yan
d l n formel yönde fade ed leb lecek özell kler n b lmek, onları doğru kullanmak ve sonuçta da yanlıştan korunmak
ancak bu kurallar sayes nde mümkün olur.

Fakat bu arada, “mantık kurallarını b lmek” le “mantık kurallarını uygulayab lmek” arasındak l şk ye de d kkat etmek
gerek r. Çünkü d l kullanan k mse, en azından duyguların, stekler n, beklent ler n, yan çok ve çeş tl n tel ktek etk ler n
tes r altındadır. İşte bu çeş tl etk ler de “yanlışlık” yapılmasına yol açab l r. Bu tür yanlışlıklar se bundan sonra ele
alacağımız ve artık formel özell k taşımayan grup ç nde düşünülecekt r.

 Bölüm Özeti

Yanlışlık kavramının mantık tar h çer s ndek yer ve yanlışlık çeş tler örneklerle göster lm şt r.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 128/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Ünite Soruları

1. Formel b r yanlışlığın ortaya çıkmasının sebeb aşağıdak lerden hang s d r?

A) Mantık kurallarını b lmemek

B) İnsanları tanımamak

C) Konuşma d l n b lerek kötü kullanmak

D) İnsanlara güvenmek

E) İnsanlara güvenmemek 

2. Aşağıdak yanlışlık tanımlarından hang ler doğrudur?


I.    AKSAN: B r cümlen n veya cümledek kel men n hatalı tela uz ed lmes , aksandak bozukluklar ve
vurguların yanlış anlamaya yol açacak şek lde kullanılması dolayısıyla ortaya çıkan yanlışlık b ç m d r.
II.    BÜTÜNLEME: Parçaların bütününden farklı değere sah p olduğunu gözönünde tutmadan parçanın
n tel kler n bütüne atfetme yanlışlığıdır.
III. BÖLME: Bütünün özell kler n n tek tek parçaları ç n de geçerl olduğunu zannetme yanlışlığıdır.
IV.  ÇOKANLAMLILIK: B r faden n çokanlamlı, bel rs z veya kaypak olmasıdır.

A) I, II

B) I, III

C) II, III, IV

D) I, II, III

E) I, II, III, IV

3. “Akıl yürütmen n ya da spatın kend s yle doğrudan doğruya lg l olan ve bu safhadak b r hata dolayısıyla
ortaya çıkan yanlışlığa ………………. den r.” cümles nde boş bırakılan yere aşağıdak lerden hang s n n
https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 129/141
10/28/2017 Klasik Mantık

gelmes gerek r?

A) Formel Yanlışlık

B) Matemat ksel Eks kl k

C) Notasyon Hatası

D) Bağlaç Eks kl ğ

E) Çıkarım

4. “Formel yanlışlıkların neden ………….dır.” cümles nde boş bırakılan yere aşağıdak lerden hang s n n
gelmes gerek r?

A) Yanlışlık b lg ler n ver lm ş olması

B) Mantık kurallarına uyulmamış olması

C) Notasyon hatası yapılmış olması

D) Bağlaç eks kl ğ n n fark ed lmem ş olması

E) Çıkarımın doğru yapılması

5. Formel yanlışların ortaya çıkmasının sebeb aşağıdak lerden hang s değ ld r?

A) Mantık kurallarını b lmemek

B) Mantık kurallarını uygulamamak

C) Mantık kurallarını yanlış uygulamak

D) Mantık kurallarını b lerek uygulamamak

E) H çb r

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 130/141
10/28/2017 Klasik Mantık

6. Formel yanlışlarını tanıyab lmek ç n

A) Mantık kurallarını b lmek gerek r

B) Mantık kurallarını b lmeye gerek yoktur,

C) Gramer kurallarını b lmek gerek r

D) Gramer kurallarını b lmeye gerek yoktur

E) İnsanları tanımak gerek r 

7. Formel yanlışlığın ortaya çıkmasının sebeb

A) İnsanların kötü n yetl olmasıdır

B) İnsanların kandırılmaya açık olmasıdır

C) Mantık kurallarına uyulmamasıdır

D) Mantık kurallarının bel rs zl ğ d r

E) Mantık kurallarının eks k olmasıdır 

8. Formel yanlışlığın ortaya çıkmasının sebeb de aşağıdak lerden hang s değ ld r?

A) Zaman ve mekân operatörler n n yanlış kullanımıdır.

B) Çıkarım kurallarına uyulmamasıdır

C) Mantık kurallarının b l nmemes d r

D) K ş ler n demogoj yapmak sted ğ d r

E) Kıyas kurallarına uymaktır


https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 131/141
10/28/2017 Klasik Mantık

9.  “Her nsan yanılır” önermes nden o halde “h çb r nsan doğruyu b lemez” şekl nde b r sonuç çıkarmak,
hang tür formel b r yanlışlık çer r?

A) Zaman operatörünün yanlış kullanılmış olmasını

B) Yanlış b r kıyas şlem yapılmış olmasını

C) Mantık kurallarının olmamasını

D) Herkes n kend ne göre b r mantığının olmasını

E) Mantığa güven lmez olmasını

10. Amp r k olarak doğru olmayan öncüllerden kıyas kurallarına uygun olarak yapılan b r çıkarımda sonucun
yanlış b r b lg vermes ney n gösterges d r?

A) Mantık b l m n n güven l r olmadığının

B) Mantık kurallarının b l nmemes n n yanlış yapmaya sebep olab leceğ n n

C) Mantık kurallarının bazı durumlarda kullanılmasının doğru olmayacağının

D) Mantık kurallarının gel şt r lmeye muhtaç olduğunun

E) Mantık b l m n n gereks zl ğ n n

CEVAP ANAHTARI

1. a 2. e 3. a 4. b 5. e 6. a 7. c 8. e 9. a 10. b

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 132/141
10/28/2017 Klasik Mantık

14. YANLIŞLIK: FORMEL OLMAYAN YANLIŞLIKLAR

Giriş

Yanlışlık kavramının mantık tar h çer s ndek yer ve yanlışlık çeş tler örneklerle şlenecekt r.

Formel Olmayan Yanlışlık Ned r?

Formel olmayan yanlışlığı, ortaya çıkış sebepler ne göre, farklı gruplar ç nde ele almak mümkündür. Bu gruplardan
lk nde, fadelerdek çokanlamlılık (kaypaklık, bel rs zl k) g b özell kler dolayısıyla ortaya çıkan yanlış çıkarımlar yer
alır. Eğer b r ter m veya cümle , yan b r fade çokanlamlı se, bu fadey kullanarak yapılan çıkarım da yanlış olab l r.
Mesela “hayat acıdır” ve “b ber acıdır” şekl ndek k fadeden “hayat b berd r” g b b r sonuç elde ed leceğ düşünüleb l r.
Fakat d kkat ed l rse “hayatın acı” olması le “b ber n acı” olması aynı şey değ ld r. Yan “acı” ter m çokanlamlıdır. Gerç
yukarıdak çıkarımda, çıkarım kuralları da yanlış uygulanmıştır. Fakat böyle b r durum her zaman söz konusu olmayab l r.
Çünkü yanlışlık, tamamen öncüller n anlamca bel rs z, kaypak veya kısaca çokanlamlı olmasından kaynaklanab l r.
Aşağıda b r akıl yürütmen n yanlışlığına sebep olab len çeş tl çokanlamlılıklar ayrı ayrı ele alınmıştır.

AKSAN: B r cümlen n veya cümledek kel men n hatalı tela uz ed lmes , aksandak bozukluklar ve vurguların yanlış
anlamaya yol açacak şek lde kullanılması dolayısıyla ortaya çıkan yanlışlık b ç m d r. “Akşamdan akşama k tap okurum”
fades le “her akşam k tap oturum” fades aynı anlama gelmes gerek rken, vurgu dolayısıyla aralarında öneml farkların
bulunduğu açıktır. N tek m hala (babanın kız kardeş ), hâlâ (gene), hela (boşluk, apteshane) kel meler nden b r n n,
ş md k mla kurallarının aksan ya da uzatma şaret kullanmaya cevap vermemes n n de olumsuz katkısıyla, hatalı
tela uzu vah m sonuçlara yol açab l r.

BÜTÜNLEME: Parçaların bütününden farklı değere sah p olduğunu göz önünde tutmadan parçanın n tel kler n bütüne
atfetme yanlışlığıdır. B r şa r n tek b r ş r n n y olması bütün ş rler n n de y olduğu anlamına gelmez. Çay, kahve ve
adaçayını tek tek çmek başka heps n karıştırıp çmek başkadır. Parça ve bütün arasındak karşılaşab lecek bu türden
l şk ler d kkate almadan yapılacak çıkarım, yanlışlığın doğmasına yol açab l r. Mesela b r pol t kacının veya s yas b r tez n
tek b r konudak yargısının sabetl olması, d ğer b rçok konudak yargılarının da doğru olmasını mantık açısından
gerekt rmez.

BÖLME: Bütünün özell kler n n tek tek parçaları ç n de geçerl olduğunu zannetme yanlışlığıdır. Mesela “on k ş l k bu
grubun yaptığı araştırma doğrudur. Ben de o grubun b r üyes y m. Ben m yaptığım araştırma da doğrudur.”, “Ahmet Hamd
Tanpınar’ın bütün eserler b r günde okunmaz. Mahur Beste onun eser d r. Mahur Beste b r günde okunmaz.” şekl ndek
çıkarımlardak yanlışlıklar bütün ve parça arasındak l şk ler hakkındak söz konusu yanlış zandan kaynaklanmaktadır.

ÇOKANLAMLILIK: B r faden n çokanlamlı, bel rs z veya kaypak olması da akıl yürütmede yanlışlığa yol açab l r. Mesela,
“bütün c s mler ısıtılınca genleş r. O hâlde sen de yazın sıcakta uzun boylu ve ş şman b r k mse olacaksın” den ld ğ nde,
yanlışlık, “genleşme” ter m n n çokanlamlı olmasına bağlı olarak ortaya çıkar. B r gazete veya derg de yıldız falını okuyan
b r k mse, bazı kel meler sted ğ g b yorumlama şansına sah pt r. “Yarın güneş doğmayacak, çünkü güneş merkezde
sab t olarak durmakta, gezegenler onun etrafında dolanmaktadır” şekl nde çıkarımda bulunan b r k msen n yaptığı bu
şlemdek yanlışlığın, çokanlamlılık le de yakın lg s olduğu açıktır. Çünkü “sab t olarak durmak”, h ç hareket etmemek
anlamında kullanılırsa, ster stemez güneş n doğmaması gerekt ğ sonucu le karşılaşılır.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 133/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Yukarıda farklı türden çokanlamlılıkların yol açtığı yanlışlıklar üzer nde duruldu. Gene formel-olmayan d ğer b r
yanlışlık, aralarında mantıksal b r l şk olmamasına rağmen, öncüllerle sonuç arasında çeş tl etkenler net ces nde bağ
kurulması sonunda ortaya çıkab lmekted r. Bu etkenler n neler olduğu, yan öncüllerle sonuç arasında hang sebeplerle
mantıkça geçerl olmayan bağlar kurulduğu aşağıda gözden geç r lmekted r.

ARGUMENTUM AD BACULUM: Yan kuvvet yoluyla sağlanmaya kalkışılan spat. Bu türden spatın t p k örneğ , Gal leo’nun
eng z syon mahkemes nde baskı altında dünyanın dönmed ğ n ve güneşte de lekeler n mevcut olmadığını kabul
etmes d r. Bu tür spatta söz konusu olan tek etken, f z ksel değ ld r. Ekonom k, sosyal, pol t k jurnal st k ve d nî baskılar
vasıtasıyla yan b r tür kuvvet yoluyla devletler veya b reyler nezd nde bazı görüşler n kabulü sağlanab lmekted r.
Günümüzde lob c l k, kamuoyu oluşturma yöntemler ; b r görüşün, anlayışın ben msenmes n , doğru olarak kabul
ed lmes n sağlamakta, bu suretle b r düşünce tarzı, b r spat b ç m herkese kabul ett r leb lmekted r. Burada öneml olan,
kabul ett r lecek görüşün gerçeğe uygunluğu, kend ç nde tutarlılığı, mantıkça doğruluğu değ l fakat çeş tl takt klerle
herkese ben msett r leb lmes d r.

ARGUMENTUM AD MISERICORDIAM: Yan acındırma yoluyla sağlanmaya kalkışılan spat. Burada b r k msen n kend s ne
ya da başkalarına acındırmak suret yle b r görüşü ya da b r sonucu karşısındak ne kabul ett rmes söz konusudur.
Sonunda, acıyan k ş doğru olanı değ l, acıdığı k ş ya da k ş ler dolayısıyla kend s ne telk n ed len görüşü, yan kend s ne
bu yolla cbar ed len öncüller kabul ed p karşısındak g b düşünür. Sınavda başarılı olamayan b r öğrenc n n hocasına
kend n acındırarak not stemes , traf k kurallarını veya b r yasayı ç ğneyen k ş n n y ne kend n acındırarak olup b ten n
kend s açısından görülmes n sağlaması, yan kend öncüller n karşısındak ne kabul ett rmes , bu tür yanlış çıkarımın
yapılması demekt r.

ARGUMENTUM AD POPULUM: Bu spatta b r grup nsanın önyargılarının tutkularının, terc hler n n real ten n m henk taşı
kılınması demekt r. Bunun t p k örneğ , k ş n n tara arı olduğu spor kulübü açısından b r spor karşılaşmasına bakışı,
mensubu olduğu dernek, ben msed ğ deoloj açısından olayları değerlend rmes d r.

ARGUMENTUM AD IGNORANTIAM: Yan yeter nce tanımadan ver len spat. Bu tür spatta yanlışlık, ler sürülen b r
dd anın doğruluğunun (veya yanlışlığının) kabul ed lmes n n, bu dd anın aks n n doğru olduğunun (veya yanlış
olduğunun) göster lemem ş olmasına dayandırılmasıyla ortaya çıkar. Mesela ruhun var olduğunu (veya yok olduğunu)
spatlamak steyen b r k mse, bu spatını eğer “ruhun var olmadığını (veya mevcud yet n ) h ç k mse spatlayamadı, o
hâlde ruh vardır (veya yoktur)” şekl nde b r çıkarım vasıtasıyla yapmak sterse, mantıkça geçerl b r spat verm ş olmaz.

ARGUMENTUM AD HOMINEM: Yan k ş ye dayandırılarak ver len spat. D ğer b r dey şle, ler sürülen dd anın kend s n
tartışmak yer ne dd a sah b n n k ş l ğ ne, bulunduğu yere, taşıdığı özell klere saldırmak suret yle dd ayı çürütmeye
çalışmak veya ters ne dd ayı doğru olarak kabul etmekt r. Mesela 1905 yılı Nobel F z k Ödülü sah b Ph l p Lenard (1862-
1947)’ın, E nste n’ın Rölat v te Teor ler n onun Yahud kökenl olması dolayısıyla dışlaması, “k ş ye dayandırılarak”
yapılmış b r spattır.

ARGUMENTUM AD VERECUNDIAM: B r otor teye, otor tes dışında kalan konularda başvurulması ve bu konularda ler
sürdüğü görüşler n doğru olarak kabul ed lmes d r. Mesela çok tanınmış ve alanında otor te olarak kabul ed len b r b l m
adamının pol t k konulardak görüşler n n de doğru olarak kabul ed lmes d r. Bunun ters de elbette mümkündür. Mesela
Stal n’ n tamamen deoloj k gerekçelerle genet k çalışmalara yapmış olduğu müdahale bu konuya t p k b r örnekt r.

Formel olmayan yanlışlara örnek olarak sank spatmış g b takd m ed lmeye kalkışılan yukarıda anılmış bütün çıkarım
b ç mler , aralarında mantıksal b r l şk olmamakla b rl kte, öncüllerle sonuç veya sonuçlar arasında ne türden etkenler n
aracılığıyla b r bağ kurulduğunu göstermekted r. Söz konusu etkenler n sayısını daha da arttırmak ve güncelleşt rmek

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 134/141
10/28/2017 Klasik Mantık

mümkündür. Bu g b h lelerde temel lke, özell kle ps koloj k etkenler kullanarak öncüllerle sonuç arasında bağ
kurmak, d ğer b r dey şle, bağ varmış g b göstermekt r. Tab bu arada d l n çokanlamlılık, bel rs zl k g b özell kler de
kullanılab lmekted r. Amaç, gerçeğ saptırmak, yanlış b lg lend rmek; yan dezenformasyondur. Bu yönteme, k tle
let ş m nde (mass med a’da) ve propaganda da sık sık başvurulmakta, böylece kamuoyunun etk lenmes ve
yönlend r lmes amaçlanmakta hatta sağlanab lmekted r.

Formel olmayan d ğer b r grup yanlışlık, b rtakım varsayımlardan hareketle yapılan çıkarımlardan oluşmaktadır. Bu
tür çıkarımların başlıcaları şunlardır:

PETITIO PRINCIPII: Yan döngüsell k. B r çıkarımda öncül sonuçta tekrarlanıyorsa, döngüsell k söz konusudur.
Döngüsell ğ n oluşmasındak etkenlerden b r s , eşanlamlı veya anlamı tam olarak b l nmeyen kel melerd r. Mesela,
“soporaf k şeyler uyku ver r. Esrar soporaf kt r. O hâlde esrar uyku ver r.” şekl ndek çıkarımda “sopofar k” kel mes n n
anlamı dolayısıyla döngüsell k vardır. Döngüsel b r çıkarımın d ğer b r şekl , b r dd anın doğru olarak kabul ed l p öncül
olarak kullanılmasıdır. Mesela: “Bütün A’lar B’d r” ve “Bütün C’ler A’dır” o hâlde “Bütün C’ler B’d r” şekl ndek geçerl b r
çıkarımın k nc öncülünün doğruluğunu spatlamak ç n “Bütün B’ler A’dır” ve “Bütün C’ler B’d r” o hâlde “Bütün C’ler
A’dır” şekl nde b r k nc çıkarıma başvurulursa burada b r döngüsell k söz konusu olur. Çünkü d kkat ed l rse spatlanmak
sten len dd a, öncül olarak kullanılmıştır. D ğer b r örnekte bu durumu daha açık olarak göreb l r z: “Entelektüeller p po
çerler. Nereden m b l yorum? B r entelektüel söyled . Entelektüel olduğunu nereden b l yorum? P po çmekten
hoşlandığını söyled .”

Döngüsel b r spatta mantık kurallarına aykırılık olmayab l r. Yanlışlık, spatın kend s n n yen b r b lg vermed ğ hâlde yen
b lg ver yormuş g b kabul ed lmes veya ett r lmes d r. D ğer b r dey şle döngüsel b r spat, totoloj k karakterded r.
Totoloj k olması, mantıkça yanlış olmaması ama yen b r b lg de vermemes d r. Eğer totoloj k b r spat b rkaç cümleden
oluşmuş se okuyucu bu durumu hemen fark edeb l r. Fakat b r yazar konuyu gereğ nden fazla uzatır, konuyu sayfalarca
şlerse, (bazen kend s de farkında olmadan) döngüsel b r açıklama yapmış olab l r. Ters nden düşünürsek, h çb r şey
söylemeden çok şey söylüyormuş zlen m yaratmanın b r yolu, söz konusu “döngüsell k lkes n ’’ kullanmak olab l r. Bu
durumda, hem yazar hem okuyucu açısından “pet t o pr nc p ”den kurtulmanın yolu, f k rler n açık, net ve en kısa yoldan
fades veya okuyucunun yazarı bu açıdan değerlend rmes d r.

IGNORATIO ELENCHI: Yan öncüllerle lg s olmayan b r sonuca ( rrelevant conclus on) ulaşılmasıdır. Mesela, “En çok cam
İstanbul’da vardır. En fazla suç İstanbul’da şlenmekted r. Cam , suç şlenmes n n sebeb d r” çıkarımında öncüllerle sonuç
arasında mantıksal h çb r bağ yoktur. N tek m “her nsanın sokakta serbestçe yürümeye hakkı vardır. Kat l de b r nsandır.
Kat l n de sokakta serbestçe yürümeye hakkı vardır” şekl nde b r çıkarımın yapılamayacağı açıktır. Ignarat o elench
demagogların sık sık başvurduğu b r stratej d r.

NON SEQUITUR: Sonuç ve öncüller n, doğru olsalar b le, b rb r n zlememes d r. Mesela sosyal problemler n, b l m
adamlarının tab atın sırlarını ortaya koymasından kaynaklandığının ler sürülmes , bu türden yanlış b r çıkarımdır.
Öncüller açık ve ayrıntılı b r şek lde fade ed lmez, aralarında sebep-sonuç l şk ler kurulmaz ve bu şek lde ortaya
konulmamış öncüllerle sonuç fades (veya fadeler ) arasında mantık kurallarına uygun bağlar kurulmazsa çıkarım “non
sequ tur” olur.

NON CAUSA PRO CAUSA: B r olayın sebeb olarak herhang b r başka olayın göster lmes d r. Mesela dolunayın nsanları
asab yaptığının ler sürülmes böyle b r l şk ye örnekt r. Bu tür çıkarımların, mantıkça geçerl olmamakla b rl kte, sezg sel
veya amp r k b r temel olab l r. Fakat öncüllerle sonuç arasındak l şk amp r k olarak henüz spatlanmadığı ç n,
aralarında mantıksal b r bağdan da söz ed lemez.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 135/141
10/28/2017 Klasik Mantık

POST HOC ERGO PROPTER HOC: Bu dey m le fade ed len yanlışı, “bundan sonra o hâlde onun sonucu” şekl nde d le
get rmek mümkündür: B r kazanın oluşu, mesela daha önce b r ked n n geç ş ne bağlanması bu duruma b r örnekt r.
Sosyal olaylarda, k ş ler hakkındak yargılarımızda bu t p çıkarımlara sıkça rastlanır. Çünkü nsan günlük yaşantısında
acele sonuç çıkarma alışkanlığına sah pt r. Böylece olaylar arasında sebep-sonuç l şk s d kkate alınmadan, böyle b r
l şk n n olup olmadığı yeter nce araştırılmadan çabucak karar ver l r. Ver len kararlarda, eğer ps koloj k etkenler de ş n
ç ne karışmışsa, yanlış b r çıkarımda bulunmak o oranda kolaylaşacaktır.

SECUNDUM QUID: Bu tür yanlışlık, b r lke veya yargının, uygulanma şartları, özel hâller d kkate alınmadan
kullanılmasından kaynaklanmaktadır. Mesela “morf n b r zeh rd r. Hastasına morf n verm ş olan hek m, hastasını
zeh rlem ş olmaktadır,” şekl ndek b r çıkarımda bu tür yanlışlığı görmek mümkündür. Buradak hatayı, b r lken n,
kapsamını aşacak şek lde genellenmes olarak da n telemek mümkündür. Bu tür genellemede, eks k gözlemler,
önyargılar, yanlış b lg ler ve benzer faktörler rol oynayab l r. Hatta özel b r hâlden genellemeye geç ş de söz konusu
olab l r. Mesela soğuk su le duş yaptığı ç n hastalanan b r k mse, b r genelleme le herkes n bu sebepten dolayı
hastalanab leceğ n ler süreb l r.

FALLACIA PLURIUM INTEROGATIONUM: Yan sorudak karmaşıklık. B r soru çeş tl örtük varsayımlar üzer ne kurulmuş
olab l r. Sorulan soruda lk bakışta d kkat çekmeyen b rçok varsayım önceden kabul ed lm ş durumdadır. Sorunun sted ğ
cevabı vermek, bu örtük varsayımların kabul ed lmes n de gerekt reb l r. Amaç da zaten sorunun cevabıyla b rl kte bu
örtük varsayımların karşısındak ne kabul ett r lmes d r. Bu konuda klas k örnek, “Karını dövmekten ne zaman vazgeçt n?”
sorusudur. Soruya muhatap olan k ş h ç evlenmem ş veya karısını h çb r zaman dövmem ş olab l r. Bu t p b r soru
sormaktak d ğer b r amaç, sadece soruda g zl olarak bulunan varsayımların karşısındak ne kabul ett r lmes değ l; gerçek
n yet n g zlenmes , tartışmanın başka yöne kaydırılması, konunun saptırılması, d kkat n başka yöne çek lmes de olab l r.
Mesela etrafını rahatsız eden b r k msey kaz ett ğ n zde, cevap yer ne “Sen buranın bekç s m s n?” şekl nde b r soru le
karşılaşmak, sonu gelmez b r tartışmayı başlatab l r.

B r soru, beraber nde başka soruları da get r yorsa bu soruya tek b r cevap yeterl olmayacaktır. Eğer soru aynı zamanda
örtük olarak b rtakım varsayımlar ht va ed yorsa, böyle b r soruya karşılık bulmak h ç mümkün de olmayab l r. Mesela
“Otururken koşab l r m s n?” sorusuna hayır demek, koşab lme yeteneğ n n tartışılmasına yol açab l r. Benzer şek lde,
“sonsuz güç sah b olan Tanrı, kaldıramayacağı kadar ağır b r taş yaratab l r m ?” şekl ndek b r soruya cevap vermek,
örtük olarak ht va ett ğ varsayımlar dolayısıyla mümkün değ ld r.

Herhang b r b lg ortaya konulmak sten ld ğ nde, yukarıda şaret ed len türden yanlışlıkların b rkaçı b r arada bulunab l r.
Mesela b r sınıflandırma şlem nde, stat st k kullanarak yapılan genellemelerde, benzet m (analoj ) yardımıyla yapılan
çıkarımlarda, yeters z bazı gözlemlerde bu durumla karşılaşılab l r.

N tek m b r sınıflandırma şlem ; “bölme” ve “bütünleme” açısından hatalı bazı kabuller üzer ne kurulmuş, “acele
genellemeler”den (secundum qu d) hareketle yapılmış olab l r. B r stat st k önceden ver lm ş b r yargının (mesela
“argumentum ad baculum” sayes nde doğruluğu kabul ed len b r yargının) desteklenmes amacıyla yapılmış olab l r. B r
anaoloj de benzet len ve benzeyen arasında “non sequ tur” b r l şk olab l r veya k olay arasındak bağıntı “non causa
pro causa” türünde olab l r. Döngüsel b r spat, gözlemlerle uygunluk ç nde olab l r, yan b r spatın döngüsel olduğu fark
ed lmed kçe, yapılacak gözlemler n sten len spatı doğruladığını sanmak her zaman mümkündür.

Çıkarımlardak yanlışlıkla günlük yaşayışımızda da karşılaşab l r z. B r satıcı, b r propagand st veya herhang b r f k r


tartışması esnasında b r nsan, çeş tl yanlış çıkarımları kullanarak kend görüşler n ustaca karşısındak ne kabul ett reb l r.
Böyle b r k msen n yanlış çıkarım türler n b lmes ne gerek yoktur, çünkü günlük tecrübeler sayes nde bu konuda gerekl

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 136/141
10/28/2017 Klasik Mantık

alışkanlıkları kazanmak mümkündür. Böyle b r tecrübeye sah p olmayan b r k ş n n tak p edeb leceğ en uygun yol, yanlış
çıkarım kalıplarını günlük hayata uygulamasını öğrenmekt r.

Yanlış b r teşh sten hareketle sabetl b r tedav nasıl yapılamazsa ç ndek yanlışları, eks kl kler ve kusurlu varsayımları
ustaca örtülmüş ve art n yetle yanlış b r hedefe doğru yönlend r lm ş b r soru, b r kabul veya b r yargıdan hareketle de
doğru b r sonuç elde ed lmes mümkün değ ld r. Dolayısıyla yukarıda açıklanmış olan yöntemler kullanmak k ş y yanlış
b r sonuca sevk etmen n tek yolu değ ld r. Eks k, kusurlu, yanlış ve gerçeğ yansıtmayan b r çıkış noktasını ön kabul olarak
ben msetmek de, çıkarım kurallarına uyulsa b le, aynı sonucu hâsıl edecekt r. Gerçekte b r f k r, b r görüş veya b r lke eğer
önyargı olarak kabul ett r leb l rse, zekâ her ne pahasına olursa olsun onu doğrulamak ve savunmak ç n, çoğu sefer b r
otomat g b , gerekl bütün yolları dener.

İnsan şüphes z her zaman doğru düşünemez ve karar veremez. Çünkü nsan duygularını b r kenara bırakıp b r b lg sayar
g b davranamaz. Esasen doğru düşünmek le doğru karar vermek aynı şey değ ld r. Doğru düşünce, b r akıl yürütme
şlem ; yan mantıksal b r şlemd r. Bu şlemde yukarıda şaret ed len türden yanlışlıklar yapılab l r. Fakat herhang b r hata
yapılmamış b le olsa doğru akıl yürütme, yan mantık tek başına ver len kararın doğru olmasını gerekt rmeyeb l r. Çünkü
varılan hükmün doğruluğunu ya da ver len kararın doğruluğunu etk leyeb lecek, mantık dışında, çeş tl faktörler söz
konusu olab l r. Mesela b r nsan h ç de gerekl olmadığı hâlde hoşuna g den b r şey satın alab l r. Ver len satın alma
kararı, o anda ne kadar mantıksal gerekçeler bulunsa b le, daha sonra hâsıl edeceğ sonuçlar bakımından h ç de doğru
olmayab l r.

Öte yandan, doğru b r karara ulaşab lmek ç n konu hakkında tecrübe sah b olmak şüphes z son derece öneml d r. Fakat
bu faktör tek başına belk h çb r zaman etk n değ ld r. Çünkü nsan her konuda kararını etk leyeb lecek az veya çok
b rtakım önyargılara sah pt r. Gerç her önyargının kötü olduğu da söylenemez. N tek m ed n len tecrübeler de b rer
önyargı oluşturab l r. Fakat b r yandan önyargılar; öte yandan stekler, tutkular, arzular ve benzer faktörler özell kle
günlük yaşantımızı lg lend ren konularda sadece doğru düşünmey değ l doğru karar vermey de son derece
güçleşt reb l r. Dolayısıyla mantık , doğru hüküm ya da karar vermede tek faktör belk h çb r zaman olmamaktadır. B r
benzetmeyle fade edersek, akıl yan mantık, b r gem n n dümen g b d r. Arzular, stekler hedef bel rleyen pusulanın
görev n yer ne get r rler. Tutkular se gem y hareket ett ren motor g b d r. Bu durumda, mantık, ancak kend s ne
göster len hedefe ulaşılmasında b r rol oynayacaktır. Fakat sınırlı b r etk s ve kullanım alanı da olsa, rasyonel düşünmek
gerekt ğ nde nsanın başvurab leceğ yegâne merc mantık olacaktır.

Bölüm Özeti

Yanlışlık kavramının mantık tar h çer s ndek yer ve yanlışlık çeş tler , örneklerle göster lm şt r.

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 137/141
10/28/2017 Klasik Mantık

Ünite Soruları

1. Aşağıdak formel-olmayan yanlışlıklardan hang s "öncüllerle lg s olmayan b r sonuca ulaşılmasıdır"?

A) Argumentum ad baculum

B) Argumentum ad m ser cord am

C) Argumentum ad gnorant a

D) Non causa pro causa

E) Ignorat o elench

2. Aşağıdak formel-olmayan yanlışlıklardan hang s " lke veya yargının, uygulanım şartları, özel haller
d kkate alınmadan kullanılmasından kaynaklanmaktadır"?

A) Argumentum ad baculum

B) Argumentum ad m ser cord am

C) Secundum qu d

D) Non causa pro causa

E) Ignorat o Elench

3. Aşağıdak formel-olmayan yanlışlıklardan hang s "yeter nce tanımadan ver len spat"tır?

A) Argumentum ad baculum

B) Argumentum ad m ser cord am

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 138/141
10/28/2017 Klasik Mantık

C) Argumentum ad gnorant a

D) Non causa pro causa

E) Ignorat o Elench

4. Aşağıdak formel-olmayan yanlışlıklardan hang s nde "sonuç ve öncüller n doğru olab l r,fakat b rb rler n
zlemezler"?

A) Pet t o Pr nc p

B) Non Sequ tur

C) Secundum qu d

D) Non causa pro causa

E) Ignorat o Elench

5. Aşağıdak yanlışlık tanımlarından hang ler doğrudur?


I.   Argumentum ad baculum: Kuvvet yoluyla sağlanmaya kalkışılan spat.
II.  Argumentum ad m ser cord am: Acındırma yoluyla sağlanmaya kalkışılan spat.
III. Argumentum ad gnorant am: Yeter nce tanımadan ver len spat.
IV.  Argumentum ad hom nem: K ş ye dayandırılarak ver len spat.

A) I, II

B) I, III

C) II, III, IV

D) I, II, III

E) I, II, III, IV

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 139/141
10/28/2017 Klasik Mantık

6. Aşağıdak yanlışlıklardan hang s nsanın gerçekl ğ önyargılarına, tutkularına, terc hler ne göre
yorumlamasıdır?

A) Argumentum ad Populum

B) Argumentum ad M ser cord am

C) Argumentum ad Baculum

D) Argumentum ad Ignorant am

E) Argumentum ad Hom nem 

7. Aşağıdak formel olmayan yanlışlıklardan hang s b r lke veya yargının uygulanım şartları özel haller
d kkate alınmadan kullanılmasından kaynaklanır?

A) Ignorat o Elench

B) Non Sequıtur

C) Non Causa Pro Causa

D) Post Hoc ergo Propter Hoc

E) Secundum Qu d 

8. Formel olmayan b r yanlışlığın ortaya çıkmasının sebeb aşağıdak lerden hang s d r?

A) Mantık kurallarını b lmemek

B) İnsanları tanımamak

C) Konuşma d l n b lerek kötü kullanmak

D) İnsanlara güvenmek

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 140/141
10/28/2017 Klasik Mantık

E) İnsanlara güvenmemek

9. “B r yanlış sadece formel kurallara uyulmamasından değ l, sorunun karmaşık ve karışık olmasından da
kaynaklanab l r” fades aşağıdak şıklardan hang s ne uymaktadır?

A) Fallacıa Plurıum Interogatıonum

B) Non Sequıtur

C) Non Causa Pro Causa

D) nsanların karşısındak ne güvenmemes nden

E) nsanların b lg s zl ğ nden

10. Formel b r yanlışlığın ortaya çıkması, aşağıdak lerden hang s ne bağlı değ ld r?

A) K ş n n kötü b r aksan kullanmasına

B) Toplumun mantık b lmemes ne

C) K ş ler n mantık b lmemes ne

D) Mantık kurallarının b l nmemes ne

E) Mantık kurallarının uygulanmamasına

CEVAP ANAHTARI

1. d 2. c 3. e 4. b 5. e 6. a 7. e 8. c 9. a 10. a

https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/ders1/klasik_mantik/1/index.html 141/141

You might also like