You are on page 1of 464

BAL ARILARININ

TOZLAŞMA AMACIYLA
KULLANIMI
Tozlaşma vektörü böceklerin en önemlileri bal arıları,
bombus ve bireysel arılardır. Arılar dışındaki
böcekler kendi acil ihtiyaçlarını karşıladıklarından
genel olarak etkin tozlaştırıcı değildirler.
Sosyal arılar ise sürekli yavruları ve kendileri için besine
ihtiyaçları olduğundan etkin ve güvenilir
tozlaştırıcıdırlar.
Etkin tozlaştırıcı olmak için;

• Bir böcek sırasıyla aynı türün çiçeklerini


ziyaret etmeli,
• Sık aralıklarla bir çiçekten diğerine geçmeli,
• Vücudu ile çok miktarda polen toplamalı ve
• Çiçeklerin stigmasına doğru polenleri transfer
etmelidir.
Bal arıları, Apis mellifera, bitkisel üretimde en yaygın
kullanılan tozlaştırıcılardır ve birçok üretici diğer
böceklerin tozlaşma kapasitesinden bütünüyle
habersizdir. Tozlaşmanın ekonomik değeri büyük
ölçüde bal arılarına atfedilir ve bu ekonomik değer,
genellikle bal arısı yetiştiriciliğinin kamusal
desteğinde de kullanılır.
Türkiye’de bal arılarının tozlaşma yolu ile ekonomiye
olan katkısının bal ve balmumu ile sağlanan katkısından
yaklaşık 10-15 katı fazla olduğu ve bunun da ülkemiz
ekonomisine 1.6-2.4 milyar TL katkı sağladığı
bilinmektedir.
Niçin bal arısı gereklidir?
Her bir kolonide (kovanda) binlerce
tarlacı (tozlaştırıcı) arı bulunur.
Hepsi tipik olarak gün içinde tek bir
türdeki çiçeklerde çalışır.
Nektar veya polen toplamalarına
bağlı olmaksızın tüylü vücutları
poleni taşır, transfer eder.
Yerel tozlaştırıcılar daha fazla etkili
olabilir, fakat bunların gerekli
populasyonlarını muhafaza etmek,
sağlamak zordur.
Yerel tozlaştırıcılar neden iyidir?

• Daha erken mevsimde ve saatte tozlaşma yapabilirler,


daha fazla ziyaret yaparlar ve daha çok poleni taşırlar.
• Daha ağırdırlar, iridirler, bitkileri daha etkili sallarlar,
titreşim yaparlar.
• Doğal habitat kültüre alınan bitkilere yakınsa daha iyi
tozlaşma yapabilirler.
Modern tarımda mono-kültür ekim yapıldığından
yabani arıların yaşamı zorlaşmış, sayıları azalmış,
populasyonları yıldan yıla değişmektedir. Bu
yüzden tozlaşmada bireysel veya yabani arılara
güvenilmesi zordur. Büyük bir alana tek ürün
ekilmesi ancak kısa bir zaman için tozlaştırıcı
böcekler için besin olanağı sağlar.
Bal arıları insanlar tarafından kontrol
edilebildiğinden ekonomik yönden önemli
bitkileri kolayca ziyaret ettiğinden tozlaşmada
kullanılmaları oldukça kolay ve pratiktir.
Dünya üzerindeki bitkilerin %
70’inin polinasyonu arılar
tarafından sağlanmakta,
gerçekleşen polinasyonun %
80’inden fazlası da bal
arılarınca yapılmaktadır.

Dünya genelinde insan


gıdasının % 90’ını sağlayan 82
bitki türünün %63’ü
tozlaştırıcı olarak bal arılarına
ihtiyaç duymaktadır.
Bal arılarının tozlayıcı olarak kullanılması sonucu;
• meyveler düzgün şekilli üretilir,
• yağlı tohumların yağ içeriği ve kalitesi artar,
• üretim alanında hasat aynı zamanda gerçekleşir,
• arı ürünlerinde çeşitlilik ve arı populasyonunda artış
sağlanır.
• Ekonomik getirisi yükselen bitkisel ürünler,
istihdamın ve aile gelirlerinin artışına da neden olur.
Bal Arılarının Tozlaşmasında Gerekli
Çevre Koşulları

Sebze ve meyvelerin tozlaşmasında karşılaşılan


önemli sorunlardan birisi de hava koşullarıdır.
• Bal arısı kolonilerinde uçuş 10 °C’ nin altında
ve 38 °C’ nin üzerinde oldukça düşük
düzeydedir.
• Etkin tozlaşma işlemi 21 °C’ de başlar.
• Yağışlı hava polenin
serbest kalmasını
önlediğinden
tozlaşmada olumsuz
etkide bulunur.
• Sıcak, kuru ve rüzgârlı
havalar stigma üzerinde
de olumsuz etkilerde
bulunarak stigmanın
kurumasına neden olur
ve polenin
çimlenmesini engeller.
• Arılar 2–4 km hızla esen rüzgâr hızında çalışabilirler;
ancak rüzgârın hızı 20 km’ ye çıkarsa etkinlikleri büyük
oranda düşer. 30 km’ yi aşan rüzgâr hızında arı faaliyeti
tamamen durur.
• Yağmurlu havalarda arılar faaliyetlerini sürdüremezler,
ama nemli havalar aktiviteleri için engel değildir.
Tozlaşma İçin Gerekli Bal Arısı Koloni
Sayısı
Meyve ve sebze üretiminde
genellikle hektar başına
(10 dekar için) 2.5 adet,
(her dört dekar için bir koloni) bal
arısı kolonisi yerleştirmek
uygundur.
Tozlaşma için gerekli bal
arısı koloni sayısı
• hava koşullarına,
• sebze ve meyve türlerine,
• çiçek yoğunluğuna,
• bitkinin çekiciliğine ve
• çevrede bulunan
tozlaşmayı etkileyen
diğer böceklerin
varlığına göre
değişmektedir.
Bu açıdan bahçe bitkileri için hektar başına 3–6 koloni
önerilmekte ancak bitki çok çekici ise hektar başına 2.5
koloniden daha azı da önerilebilmektedir.
Ayrıca şeftali, kiraz, erik, badem, elma, armut, mandalina
karpuz, kabak, salatalık, fiğ ve pamuk gibi bitkilerin
tozlaşması için her 4 dekara 1–2 koloni;
soğan, ayçiçeği, havuç, yonca ve kırmızı üçgül
bitkilerinde her 4 dekara 3–4 koloninin yeterli
olabileceği de bildirilmektedir.
Tozlaşma İçin Gerekli Kovanların
Arazideki Dağılımı
Bal arısının yaptığı tozlaşmayı optimum düzeyde
gerçekleştirebilmek için,
arılıkların tozlaşma yapılması istenen bitkilere yakın
yerde kurulması veya
çiçeklenme zamanı arıların bitkilerin bulunduğu alanlara
taşınması gerekmektedir.
Bal arısının, kovandan yaklaşık 11.2 km mesafeye kadar
gidebildiği, nektar ve polen toplayabileceği azami
mesafenin ise yaklaşık kovandan 5.6 km olduğu
bilinmektedir.
Ancak bal arıları kovandan 800 metreye kadar olan
uzaklıklarda yoğun olarak çalışmakta, etkili tozlaşma
yapmakta ve mecbur kalmadıkça 600 metreden daha
uzaklara gitmeme eğilimindedir.
Genel olarak kovanlar bir yerde bulunmamalı,
arazinin değişik yerlerine dağıtılmalıdır. Arı
kovanları bahçede sadece çiçeklenme
döneminde tutulmalı, çiçeklenme sonrası ise
başka yerlere taşınmalıdır.
160 dekarın altında bulunan arazilerde belirlenen
sayıdaki arı kolonisi bir grup halinde arazinin merkezi
bir yerine yerleştirilebilir. Ancak daha büyük
arazilerde yaklaşık 150 metre aralıklarla arı
kolonilerinin gruplar halinde yerleştirilmesi gerekir.
teşekkürler
Tarımsal Biyoteknoloji Mesleki Uygulama
• Tozlaşma ve Önemi

• Bal Arısı ve Tozlaşma

• Bombus Arısı
Tozlaşma (tozlanma, polinasyon)

Tozlaşma, başta böcekler olmak


üzere değişik araçlarla polen
tanelerinin erkek organın
başçığından dişi organın tepeciği
üzerine taşınması olayıdır ve
çiçekli bitkilerde meyve ve
tohum oluşumu için zorunlu
şartlardan birisidir.
Çiçeklerin erkek organları
(stamen) olgunlaştığında
başçıkların (anterlerin)
tekaları açılarak çiçektozu
(polen) yaymaya başlarlar.
Çiçek tozunun (polenin)
erkek organın (stamen)
başçığından (anterinden) dişi
organın (pistilin) tepeciği
(stigması) üzerine
taşınmasıyla tozlaşma
gerçekleşir.
Tozlaşmadan sonraki aşamada bu
çiçek tozlarının dişicik tepesi
üzerinde çimlenmesi ve
yumurtalığa ulaşması gerekir ki bu
aşama döllenmedir.

Döllenme sonucu döllenmiş yumurta


hücresi zigot oluşur. Kısa süre içinde
bölünmeye başlayan zigot, bitkinin küçük
bir taslağı olan embriyoyu meydana getirir.
Bu aşamadan sonra çiçekte çanak ve taç
yapraklarla erkek organın görevi bitmiştir.
Bu organlar solar ve dökülür.
Tozlanma tozlaştırıcı araca bağlı olarak değişik isimler
almaktadır.
1) Anemofili: Rüzgâr ile
tozlaşma
Çamgiller (karaçam, sarıçam,
kızılçam, sedir, köknar, ladin)
ve servigiller (servi, ardıç,
katran) rüzgar ile tozlaşırlar.
Ayrıca ceviz, kavak, söğütte
örnek verilebilir.
2) Hidrofili: Su ile tozlaşma

Suda yaşayan bitkilerde görülür.


Ekolojik yönden bakılacak olursa bu
bitkilerin tropik yağmur ormanlarından,
çöllerdeki mevsimlik göllere kadar çok farklı
şartlarda yaşayanları vardır.
Nilüferler, deniz altı bitkileri akvaryum
bitkisi vallisneria gibi..
3) Ornitofili: Kuşlar aracılığıyla
tozlaşma
• Sinekkuşları, güneşkuşları, balyiyenler ve
900’den fazla diğer nektarcıl, 13.500 bitki
cinsinin yaklaşık 500’ünü tozlaştırırlar.
• Kuşların gerçekleştirdiği tozlaştırma çoğunlukla
Yeni Zelanda, Avustralya ve tropik bölgelerde
gerçekleşir ve floranın %10’undan fazlasının
kuşlar tarafından tozlaştırıldığı bilinmektedir.
4) Entomofili: Böcekler ile tozlaşma

Böcekler tarafından tozlanan çiçekler parlak


renklerle, bazen polen ve nektar ödüllerine
yol açan göze çarpan desenlerle kendilerini
tanıtırlar.
• Rüzgâr, su, yumuşakçalar, kuşlar,
memeliler (yarasa, bazı maymunlar vb.) ve
böcekler en önemli tozlaştırıcılardır.
• Çiçekli bitkiler ve tozlaştırıcılar birlikte
evrimleşmişlerdir ve aralarında karşılıklı
bağımlılık ve çıkar temeline dayalı organik
bağlar kurulmuştur.
• Dünyada yayılış gösteren 300 binden fazla
çiçekli bitki türünün % 90’ı hayvanlar
aracılığı ile tozlanmaktadır. Bu
tozlaştırıcılar arasında en etkili olanı ise
böcekler ve böcekler içerisinde yer alan
arılardır.
Eğer arılar yeryüzünden kaybolursa insanın
sadece dört yıl ömrü kalır.
Arı olmazsa döllenme, bitki, hayvan, insan
olmaz."
YABAN ARILARI
ARILAR
BAL ARILARI

Arılar, Hymenoptera takımında Apoidea üstfamilyasının Apiformes grubunu


oluşturan böceklerdir. Şüphesiz, arı denince akla balarısı gelse de sadece Apis
L. cinsine giren türler bal arılarını oluşturmaktadır. Halbuki, yeryüzünde 25 bin
civarında arı türü mevcuttur. Balarısı (Apis L.) dışında kalan arı türleri yaban
arılarını oluşturmaktadır. Ülkemizde 2000 civarında yaban arı türünün olduğu
tahmin edilmektedir.
Arı türlerine örnekler

Çamur ressamı

Duvarcı arısı
Eşek arısı

Bombus arısı
Arıların Tozlaşma Açısından Önemi

• Tropikal ormanlardaki ağaç türlerinin çoğu,


• Ilıman iklimlerde çok sayıda çalı, maki formundaki bitkiler, küçük
ağaçlar, birçok çayır mera, yem bitkisi ve yabani bitkileri içeren otsu
bitkiler,
• Çok sayıda meyve ve sebze, süs bitkileri, keten, pamuk gibi lif bitkileri,
ayçiçeği, kolza gibi yağ bitkileri, yonca, üçgül gibi yem bitkileri arılarla
tozlanmaktadır.
• Çölleşmiş ve tarımsal
açıdan çok önemli
olmayan alanlarda da
doğal yaşam için
barınak, besin sağlayan
ve erozyon ve diğer
sorunları önleyen
bitkilerin korunması ve
çoğalması için de
arıların tozlaşmasına
gereksinim
duyulmaktadır.
Bitkisel üretimde, arıların
tozlaşmayla yaptıkları katkıyı
ekonomik değer olarak tahmin
etmek oldukça zordur. Ancak
çeşitli tahminler yapılmıştır ve
bu tahminlerin hepsinde de
arıların çok önemli katkılar
sağladığı saptanmıştır.

• Günümüzde insan gıdalarının üçte


birinden fazlası doğrudan veya
dolaylı olarak arı ile tozlaşan
bitkilerden elde edilmektedir.
Dünyada kültüre alınan 1500
bitkiden en az % 30’unun
tozlaşmasında arılar ve diğer
böcekler etkin rol almaktadır.
Bu bitkilerde tozlaşmayla yapılan
katkının ekonomik değerinin
yıllık 100 milyar $’ın üzerinde
olduğu tahmin edilmektedir.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım


Örgütü 146 ülkede besin
kaynaklarının %90’nının 100’den
fazla bitkiden sağlandığını ve bu
bitkilerin 71 adedinin arılar
tarafından tozlandığını bildirmiştir.
Bu katkı Kanada’da
ABD’de tarımı yapılan
yaklaşık 130 bitki 1,2 milyar $,
arılar tarafından Avustralya’da ise
tozlanmaktadır. 156 milyon $
ABD için yapılan olarak tahmin
çalışmalarda arı edilmektedir.
tozlaşmasının tarıma
yıllık katkısının 1,6 ile
40 milyar $ arasında
değiştiği
belirlenmiştir.
Avrupa’da ise yaklaşık 250 bitki Avrupa Birliği ülkeleri içinde
türünün kültüre alındığı ve böceklerin ziyaret ettiği en
bunlardan 150‘sinin böceklerle önemli 30 bitki üzerinde
tozlaştığı bilinmektedir. yapılan çalışmada ise böcek
tozlaşmasının bu bitkilere
yaptığı yıllık katkının 5
milyar $ olduğu ve
bunun 4,3 milyar $‘nın arılar
tarafından sağlandığı
bildirilmektedir.
Sonuç olarak, arı tozlaşmasının ekonomik değeri
kültür bitkilerine yaptığı katkıyla sınırlı
değildir ve bunun çok daha ötesindedir. Çünkü
çiçekli bitkilerin % 90’nından fazlası tohum
üretmek için tozlaştırıcılara (büyük ölçüde
böceklere, arılara) ihtiyaç duymaktadır.
Arıların kültür bitkilerinde
tozlaşma yaparak meyve ve
tohum oluşumunu sağlaması
yanında en önemli işlevleri
doğadaki çeşitli yabani
bitkilerin tozlaşmasını da
yaparak, doğal bitki
populasyonlarının
yaşamlarını sürdürmesini
ve biyolojik çeşitliliğin
korunmasını da
sağlamalarıdır.
Arı ve İpekböceği
Yetiştirme
Haftalık Ders İçeriği
1. Hafta: Tozlaşma ve Önemi, Bal arılarının Tozlaşmadaki Önemi
2. Hafta: Arıcılık Tarihçesi, Arıcılıkta başarı
3. Hafta: Arı ırkları, Arı Biyolojisi ve anatomisi
4. Hafta: Kolonide sosyal yaşam ve görevleri
5. Hafta: Arıcılık Teknikleri
6. Hafta: İlkbahar Çalışmaları, Oğul bakım dönemi
7. Hafta: Bal akım dönemi-sonbahar ve kış bakımları
8. Hafta: Vize ( %50 )
9. Hafta: Ana arı yetiştiriciliği, Arı ürünleri
10. Hafta: Bal arısı hastalık ve zararlıları
11. Hafta: İpek ve ipekböceği tarihçesi, İpekböcekçiliğinin ekonomik önemi
12. Hafta: İpekböceği Biyolojisi
13. Hafta: İpekböceği Yetiştirme Teknikleri ve İpekböceği gelişim evreleri
14. Hafta: Koza Hasadı, İpekböceği hastalık ve zararlılar
15. Hafta: Final ( %50 )
Giriş
• Arıcılık eski uygarlıklardan
günümüze kadar insanların ilgisini
çeken ve yaşamda önemli yeri olan
tarımsal bir etkinliktir.
• Bitkisel kaynakları arazi ve emeği
ile birlikte değerlendirerek,
insanlara sunduğu doğal ürünlerle
toplumun sağlıklı gelişimine,
bitkisel üretimin sürekliliğinin
sağlanmasına katkı sağlamaktadır.
Arı yetiştiriciliği toprağa bağımlı olmayan, düşük
sermaye ve giderle, denetimi, yetiştiriciliği insan eliyle
yapılabilen bir üretim konumundadır.
İnsanlara sağladığı bal, balmumu, polen, arı sütü, arı
zehiri, propolis, ana arı ve larva gibi arı ürünlerine ek
olarak; tozlaşmaya katkı sağlayarak bitkisel üretimde etkin
ve başarılı bir şekilde yerini almıştır.
Arıcılık Tarihçesi

Bugün kutup bölgeleri dışında


dünyanın tüm kara parçalarında
yaşayan bal arısı, 17. yüzyıla kadar
sadece Eski Dünya’da yaşamaktaydı.
İnsanla arının tanışması
Mezolotik çağda (Yontma Taş)
başlamış, insan, kaya çatlakları ve
ağaç kovuklarında bulunan bal arısı
yuvalarından bal avcılığını (bal
toplamayı) öğrenmiştir.
Günümüzde bal avcılığı aynı yöntemlerle halen
Himalayalar’da sürdürülmektedir.

Nepal’ de bal avcıları


• Arıcılığa ait ilk bulgular 16.000 yıl öncesine dayanır.
• M.Ö. 7000 yıllarında İspanya’da yapılan kazılarda arı
resim ve fosilleri insanların arılardan yararlandığını
göstermektedir.
•Arının ilk kültüre alındığı yer Mısır’dır ve 4.000 yıl
önce Mısır’da gezginci arılık yapılmaktaydı.
• 3.200 yıllık Firavun
mezarında kurumuş bal
bulunmuştur.
• 3.000 yıl önce Sümerler balı
ilaç olarak kullanmışlardır.
• 2.000 yıl önceki tüm dini
metinlerde bal ve arıya yer
verilmiştir.
• 1.300 yıl öncesine dayanan
Hitit ve Osmanlı yasalarında
arıcılığa yer verilmiştir.
İlk kovan büyük
olasılıkla taş devrinde, Ormanın olmadığı ve
içerisinde bir arı ağaç bulmanın zor olduğu
kolonisinin bulunduğu Orta Doğu’da su testileri
ağacın kesilmesiyle elde arı kolonilerine yuva
edilmiştir. Daha sonraları olmuştur. Bu kültürün
ise sırasıyla; mantar, ağaç izlerine bugün bile İsrail
kabukları ve içi oyulmuş ve Lübnan’da
ağaç kütükleri rastlanmaktadır. Eski
kullanılmıştır. Mısır’da kil ve topraktan
yapılmış borular kovan
olarak kullanılmıştır.
Hanedan (Abu Ghorab)’ın
güneş tapınağında arıcılık
etkinliklerini gösteren bir
rölyef (MÖ 2400).

• Arı kültürünün ilk merkezi olan Mezopotamya ve Antik


Mısır’da MÖ 5000’li yıllarda kütük ve testi kovanlarla
arıcılık yapılmıştır.
• Eski Mısır’da arıları kovandan uzaklaştırmak için duman
kullanılmıştır.
• MÖ 3000-2000 yılları arasında dikişli sepet yerine örme
sepet kullanılmış ve bunun örneklerine Mısır’da
rastlanmıştır.
• M.Ö. 5000’li yıllardan bugüne tarımla uğraşan
toplumlarda çeşitli amaçlar için kullanılan sepetler,
aynı zamanda arı kovanı olarak da kullanılmıştır. Bu
tür sepetlerin günümüzde bazı değişimlere uğrayarak
kullanıldığı görülmektedir.
Hitit Uygarlığı’nda Arıcılık:

Asya Kıtası’ndaki arıcılık


hakkında en eski belge Orta
Anadolu (Boğazköy)’da
bulunmuştur. MÖ 1300 yılına ait
belgede Hititlerin arıcılık yaptığı
ve arıcılığa ilişkin çeşitli yasal
düzenlemelerin olduğu
görülmektedir.
Kovan çalanlara para ve arı
sokturma cezaları verilmekteydi.
• Bal arısı kolonilerini barındırmak için sepet kovan
yapma teknikleri geliştirilmiştir. Sepet kovanlar
çağlar boyunca çok az değişikliğe uğramıştır.
 Günümüzde Anadolu’da halen sepet kovanla arıcılık
yapılmaktadır.
Arıcı giysisini gösteren ilk
resim (Cosmographia,
1545)

• Orta Çağda, kovanları sıcak suya daldırmak veya


kükürt yakarak arıları öldürmek suretiyle bal ve
balmumu elde ediliyordu.
• Bu dönemde kolonilerin oğul vermelerini teşvik
etmek için kovanlar küçük tutuluyordu.
• Orta Çağda arıcılar bakım sırasında kendilerini
korumaya yönelik giysi kullanıyorlardı.
• Arıcı erken yaz mevsiminde oğulları yakalayarak
kovanlara koymuş, sonbahar mevsiminde hasat
amacıyla kovanların çoğunu söndürmüş, peteklerini
kesmiş ve balı peteklerden ayırmıştır.
• Geriye kalan kovanlarını gerektiğinde yiyecek
sağlayarak kışlatmaya çalışmıştır.
• 16. Yüzyıldan itibaren arıcılık hızlı bir şekilde
gelişmeye başlamış ve tarımda önemli yer tutmuştur.
• 1600-1850 yılları arasında 3 önemli gelişme
olmuştur:
Bunlardan birincisi, bal arılarının biyolojisi ve yaşam
döngüsünü açıklayan bilimsel buluşlardır.
İkincisi, bal arılarının kontrolünü sağlayan arıcılık
yöntemlerindeki gelişmelerdir.
Üçüncüsü ise bal arısının Eski Dünya’dan Yeni
Dünya’ya götürülmesidir.
1600-1850 Yılları arasındaki dönemde bal almak için
kolonileri öldürmek yerine birleştirme yoluna
gidilmiştir.
Birleştirme, arılar kendi kovanlarından üstlerine konan
boş kovana sürülmek yoluyla yapılmıştır.

MAYBİR Arıcılık Müzesi


Marmaris
Bal Evi

Kovanların sadece alt kısımlarında yapılan petekler özel


bir bıçakla kesilerek hasat edilmiş ve geriye kalan
petekler kuluçka alanı olarak bırakılmıştır.

Tahtadan yapılmış kovanlar ise 17. yüzyılda kullanılmaya


başlanmıştır.
Arıcılıkta ilk bilimsel
çalışmalar;

 1568’de arıların yumurta ya da


larvadan ana arı yetiştirebileceği,
 1586’da ana arının
yumurtladığını ve kolonideki
tüm bireylerin anası olduğu,
 1609’da ana arının dişi ve
koloninin anası, iri yapılı
bireylerin erkek olduğu,
 1637’de işçi arıların dişi birey olduğu belirlenmiştir.

 1687’de tek petekli gözlem kovanında arıların kovan içi


davranışları izlenmiş,

 1717’de nektarın (bal özü) çiçekler tarafından salgılandığı


bulunmuş,

 1744’de arılar tarafından balmumunun salgılanma


mekanizması belirlenmiş,

 1771’ de ana arı kovan dışında erkek arılar ile uçuş


sırasında çiftleştiği saptanmıştır.
1792’de arı kolonisine
ilişkin günümüz
bilgilerinin temelleri
atılmıştır. Özel bir kovan
(yaprak kovan)
geliştirilerek ana arının
kovandaki etkisi, ana arı
yetiştirme ve döllenme,
sıcaklık regülasyonu ve
koloni savunması gibi Yaprak kovan, kitap gibi
olaylar saptanmıştır. açılan ve birbirine menteşe
ile tutturulmuş birkaç
çerçeveden oluşmaktaydı.
1792’de soğuk havalarda arıların salkım oluşturarak kovan içi
sıcaklığını korudukları, oğul veren arıların midelerinin bal dolu
olduğu ve arıların iletişim için dans ettikleri gözlemlenmiştir.
1814’de ana arıda çiftleşme işareti belirlenmiştir.
1845’de partenogenezis; erkek arıların döllenmemiş yumurtadan
meydana geldikleri saptanmıştır.
1851’ de Lorenzo
Lorraine Langstroth,
(A.B.D.) çerçeveli
kovan tipini
geliştirmiş, Langstroth
kovanı olarak
adlandırılan bu kovan
tipi 1860 yıllarda
A.B.D.’ de, daha
sonrada dünyada en
yaygın kovan tipi
olarak kullanılmıştır.
1857’de bal mumundan petek (temel petek) yapmak için
bir kalıp üretilmiştir.
1865’de bal süzme makinesi ve ana arı ızgarası
bulunmuştur.
1869’da Dadant-Blatt kovan tipi geliştirilmiştir.

1876’da silindirik petek


makinesi,
1877’ de arıcı körüğü,
1882’de aşılama ile ana arı
yetiştirme tekniği,
1891’de arı kaçıran ile bal hasat
yöntemi bulunmuştur. ADÜ Çine Arıcılık Müzesi
Teşekkür
• Bu ders sunu materyali Tarım ve Orman Bakanlığı, Tarımsal
Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü’nün eğitim
materyallerinden faydalanılarak hazırlanmıştır.
Arıcılığın Yeri ve Önemi

Neden Arıcılık ?
Gen merkezleri Asya, Avrupa, Afrika olan bal arıları
1638 yılında Amerika’ya götürülmüş ve modern
arıcılığın ilk temelleri atılmıştır.

Bal arıları niteliği ne olursa olsun her türlü arazide


yetişen çoğu bitkiden nektar ve polen toplayarak
bunları son derece değerli ve yararlı ürünlere
dönüştürür. Arıcılık yapılmadığında bu bu kaynaklar
boşa gitmektedir, başka şekilde de
değerlendirilememektedir.
•Neden Arıcılık ?
Arıcılık arazi varlığına bağlı bir iş kolu değildir. Bu
özelliğiyle herkes için bir istihdam, gelir ve sağlıklı
beslenme aracı olma özelliğindedir.
Arı yetiştiriciliğinde sermaye başta olmak üzere, gerekli
tüm ekipman ve canlı materyal yurt içinde temin
edilmekte ve dışa bağımlılık bulunmamaktadır.
• Bal, balmumu, propolis gibi bozulmadan saklanabilen
ve her piyasada satılabilen ürünler üretilmektedir.
• Bal arısı bitkisel üretimin gerçekleşmesinde ve
sürekliliğinde en önemli girdidir. Üründen ürüne,
bölgeden bölgeye taşınabilen tek tozlaşma vektörüdür.
• Arı ürünleri sağlık alanında da çeşitli hastalıkların
tedavisinde alternatif olarak kullanılmaktadır.
Dünya ülkelerinde arıcılık

• Dünya'da 94 milyon bal arısı kolonisi


bulunmakta olup, toplam bal üretimi ise 1.8
milyon tondur. Koloni başına bal verimi
ortalama 20.7 kg/koloni’dir. (2021)
Kovan sayısı bakımından Hindistan (12.3
milyon) Çin (9.2 milyon) ve üçüncü sırada
Türkiye 8.2 milyon kovan şeklinde sıralanmıştır.
Dünya’da bal üretimi

• %25,9’luk paya sahip olan Çin, 458 bin ton


üretimi ile ilk sırada yer alırken, bal üretiminde
%5,9‘luk paya sahip Türkiye 114 bin ton ile
ikinci, %4,5’lik pay ile Kanada ise 80 bin ton
üretimi ile üçüncü sırada yer almaktadır
• Dünya’da toplam 1.85 milyon ton bal
üretilmektedir.
Türkiye’de arıcılık

Arıcılık için gerekli her türlü alt


yapı mevcuttur.
Çok zengin çiçek (flora)
kaynaklarına sahiptir.
Koloni varlığı ile dünyanın ikinci
ülkesi konumundadır.
Birbirinden farklı iklim ve
coğrafik bölgeleri bulunmaktadır.
Tarımsal amaçlı işlenmeyen
toprak alanları çok fazladır.
• Tarımsal amaçlı ilaç ve gübre kullanımı çok azdır.
• Çok zengin arı gen kaynaklarına sahiptir.
• Gezginci ve sabit arıcılığa çok uygundur.
• Dünya çam balı üretiminin % 95’i Türkiye’de özellikle
Muğla, Marmaris, Bodrum, İzmir yörelerinde bulunan
kızılçam ve fıstık çamıyla kaplı ormanlarında yapılmaktadır.
Üretim etkinliği

• Yaklaşık 8.2 milyon koloni varlığı ile dünyada 3.


sırada bulunmaktadır.

• Koloni sayısı bakımından en zengin bölgeler


sırasıyla Karadeniz, Ege ve Akdeniz Bölgeleridir.

• Koloni sayısı ve bal üretiminin en yoğun olduğu


iller sırasıyla Muğla, Ordu, Adana, İzmir, Aydın,
Sivas, Antalya, Balıkesir ve Siirt’tir.
Üretim etkinliği

• Mevcut kolonilerin %
98’ i modern, % 2’i ise
geleneksel kovanlarda
yetiştirilmektedir.
• Türkiye'de 154.000 işletmede arı kolonisi
bulunmaktadır.
• Yaklaşık 12 bin işletmede göçer arıcılık
yapılmaktadır.
• İşletme başına ortalama koloni sayısı 22 adettir.
• Göçer arıcılık işletmelerinde ise ortalama koloni
sayısı 115 adettir.
• Türkiye’de km2’ye 5.64 koloni düşmektedir.
• Arıcıların % 80‘i kolonilerini Ege ve Akdeniz sahil
kuşağında kışlatırlar.
• Koloni başına bal verimi ortalama 14-15 kg’dır.

• Kişi başına yıllık bal tüketimi ortalama 800 g kadardır.

• Yaklaşık 15-17 bin ton bal dış satımı yapılmaktadır.


• Bal ve balmumu dışında polen, arı sütü, arı zehiri, arı
larvası, propolis ve buna benzer arı ürünlerinin üretimi
çok düşük miktarlardadır.
• Yıllık yaklaşık 250 bin adet ana arı üretilmektedir.
• Yılda yaklaşık 4000 ton balmumu üretilmektedir.
TEŞEKKÜRLER
Arıcılıkta Başarı

Arıcılıkta başarı, her üretim dalında olduğu gibi üretim


materyalini iyi tanımak ve iyi yönetmekten geçmektedir.
Bunun için
• Arının yaşam döngüsünü bilmek ve gerekli bakım beslemeyi
zamanında ve uygun biçimde yapmak,
• Koloniler uygun arılık yerinde barındırmak,

1
Arıcılıkta Başarı

Zengin nektar kaynaklarından


faydalanmak ve kaynağa göre
koloni yönetimini planlamak,
•Yeterli arıcılık bilgi ve
deneyimine sahip olmak aynı
zamanda gelişime açık olmak,
•Yüksek verimli genotiple
çalışılmak (yerli ırk ve
ekotipleri tercih etmek),

2
Arıcılıkta Başarı

Modern araç ve gereçleri kullanmak,


•Kayıt tutmak
•Hastalık ve zararlılarla gerekli mücadeleyi doğru bir
şekilde ve zamanında yapmak,
•Arı ürünlerinde kalıntı bırakacak ve ürün kalitesini
düşürücü uygulamalardan kaçınmak,

Arıcıları başarıya götürecektir.

3
Sabit Arıcılık

Arı kolonilerini yıl içerisinde hiçbir yere taşımadan yapılan arıcılık


şeklidir.

Geleneksel yöntemlerle yapılır.

Bugün daha çok hobi arıcılığı şeklinde birkaç kovan ile aile
tüketimini karşılamak üzere yapılmaktadır. 4
Sabit Arıcılık

5
Gezginci Arıcılık

Arı kolonilerinin yıl içerisinde elverişli nektar ve polen


kaynaklarının olduğu alanlara taşınarak yapılan arıcılık şekline
Gezginci Arıcılık, Seyyar Arıcılık, Göçer Arıcılık veya
Göçebe Arıcılık denir.

Amaç daha fazla kazanç ve ürün çeşitliliğidir.


6
Gezginci Arıcılık

Kolonilerin nakili sırasında en önemli husus, yeterli


havalandırmanın mutlaka sağlanmasıdır. Havasızlık koloni
kaybına neden olabilir.
Kolonilerin nakli, mutlaka arılar kovana girdiği zaman yani gece
yapılmalıdır.
7
Gezginci Arıcılık

Yakın yerlere taşıma, bölgesel koşullara bağlı olarak geç


sonbahar ve erken ilkbaharda arının çıkmadığı sabah
saatlerinde veya yağmurlu havalarda yapılabilir.
8
Gezginci Arıcılık

Arı naklinden önce gerekli hazırlıklar yapılmalı, çerçeveler


sabitlenmeli, kovandan arı çıkabilecek çatlak ve delikler
kapatılmalıdır.

Kolonilerin yaz dönemlerinde taşımaları sırasında ballı peteklerle


taşınmamasına özen gösterilmelidir. Çünkü sıcak günlerde petekler
çok kolay kırılabileceği gibi bu durum koloni kaybına da neden
olabilir.
9
Teknik Arıcılık İçin Gerekli Koşullar

Uygun arılık yeri

Doğal koşulların elverişliği

Arıcılık bilgi ve deneyimi

Yüksek verimli ırklar

Modern araç ve gereçler


10
Uygun Arılık Yeri

Uygun alanlar bulunduğunda arılık yeri seçiminde ve


kolonileri yerleştirmede dikkat edilmesi gereken hususlar
vardır.
11
Uygun Arılık Yeri

12
Uygun Arılık Yeri

Arılık olarak rüzgara karşı korunaklı, insan ve hayvan


hareketlerinde uzak, gürültüsüz, ana yollardan ve trafik
yoğunluğundan uzak alanlar seçilmeli ve kovanlar direk toprak
üzerine konulmamalıdır.

Arılık yerinde taban suyu yüksek ve dere kenarı olmamalıdır.


Arılığın yakınında temiz su kaynağının olmasına dikkat
edilmelidir. Su olmaması durumunda ise arılığa suluk
yerleştirilmelidir.

13
Uygun Arılık Yeri

Arılık yerini kışlatma


açısından
değerlendirdiğimizde ise
yukarıda belirttiğimiz
hususlar dışında, kış
koşulları ağır geçen
yörelerde kolonilerin sert
koşullardan etkilenmeden
hava almaları sağlayacak
şekilde kapalı arılıklar
tercih edilmelidir.

14
Uygun Arılık Yeri

Kapalı arılıklar sundurma şeklinde önü açık olabileceği gibi


tamamen kapalı ve arıların uçuş deliğin de çalıştığı arılık şeklinde
olabilir. Bu arılıklar yağışlı ve rüzgarlı havalarda bakım ve kontrol
kolaylığı sağlamaları nedeniyle üreticilere ek avantaj
getirmektedir.
Bu tip arılıklarda nem ve karbondioksit birikimine karşı hava
akımının yeterince sağlanması gerektiği unutulmamalıdır.
15
Kolonilerin Arazide Yerleştirilmeleri
Koloniler kaynağa mümkün olduğunca yakın konulmalıdır.
Bal arısının 600 metrede topladığı nektarın % 80’nini yolda tükettiği ve
bu mesafe arttıkça da tüketimin artacağı göz önüne alınmalıdır.

Nektar- polen
kaynağı

Bal arısının etkin


çalıştığı uzaklık
A B

C D
Kaynaktan maksimum fayda (C-D)
Yoğun uçuş arılarda yaşlanmayı hızlandırmaktadır.
16
Zengin Nektar Kaynakları Doğal Koşulların Elverişliliği

Koloni performansı çevre koşullarına bağlıdır. Arıcı bölge koşularına


en uygun yönetim biçimini sergilese bile elde edeceği sonuç çevre
şartlarıyla sınırlıdır.
Koloni Yönetimi
Teknik Arıcılık

Uygun İklim Zengin Nektar


Şartları Polen Kaynakları

17
Zengin Nektar Kaynakları Doğal Koşulların Elverişliliği

Üreticiler hedefledikleri üretimi


(ana arı yetiştirme, arı sütü, yapay
oğul, paket arıcılık v.s.) yaparken,
bölgeye özgü iklimsel özelliklerini
ve nektar-polen kaynaklarını
dikkate almalı ve buna göre
kolonilerini yönetmelidirler.

Üretilen balın miktarı ve niteliği


bölgedeki bitki örtüsüyle ilgilidir.
Bazı bitkilerin çiçeklenme süresi
uzun sürmekte iken, kimisi kısa
sürmektedir.
18
Nektar ve Polen Kaynakları

 Baklagil yem bitkileri; üçgül, fiğ, korunga, yonca, fazelya (arı


otu) v.s.
 Kültür bitkileri; ayçiçeği, pamuk, kanola, lavanta v.s.
 Meyve ağaçları; Kestane, akasya,kiraz, vişne, elma, badem,
narenciye v.s.
 Kır çiçekleri; yaylalarda çiçeklenen tek ve çok yıllık bitkiler
(kekik, adaçayı, keven, üçgül, çiriş v.s.)
 Ağaç ve çalılar; ormanlık alanlardaki ağaçlar, çalılar önemli
nektar kaynakları (Kestane, ıhlamur, söğüt, püren, hayıt,
pamucak, karaçalı v.s.)
19
Göçer Arıcılıkta Önemli Göç Yerleri ve
Başlıca Nektar Kaynakları

Kestane
Ayçiçeği Orman
Ihlamur Kestane
gülü
İstanbul
Samsun Trabzon
Keven
Bursa Adaçayı
Eskişehir Ankara Sivas Erzurum
Püren Yabani
İzmir Diyarbakır
bitkiler
Muğla Adana Şanlıurfa
Çam Antalya

Kekik
Narenciye Pamuk Üçgül

20
Yüksek Verimli Arı Irk veya Ekotipin Seçimi

Arıların göstereceği performans çevre koşullarına, teknik bilgi ve


deneyime, kullanılan genotipe bağlıdır ve verim düzeyi diğer
hayvan türlerinde olduğu gibi genotipik yapı ile sınırlıdır.
Her bölgenin ve her üreticinin kendi üretim koşuları farklı
olmasına karşın, herhangi bir üreticinin ırk seçiminde elde ettiği
başarı diğer üreticileri de bu yönde seçim yapmaya
yöneltmektedir.

21
Yüksek Verimli Arı Irk veya Ekotipin Seçimi

Ülkemiz ırk ve ekotiplerinin


birbirinden farklı üretim koşulları için
en uygunlarının belirlenerek bunların
içerisinden uygun olanlar ıslah
edilmelidir.

Ülkemizde yaşayan ve son derece


değerli özelliklere sahip bir ırk olan
Anadolu arısı (Apis mellifera
anatolica) ıslah çalışmalarıyla
istenilen bütün hedeflere ulaşabilecek
genetik kapasiteye sahiptir.

22
Yüksek Verimli Arı Irk veya Ekotipin Seçimi

Yapılması gereken Anadolu arısının farklı koşullara uygun


ekotiplerini belirlemek ve bunları ıslah ederek üreticilere
dağıtımını sağlamaktır.

Koloninin ana arısını değiştirilmesiyle, koloni 2 ayda tamamen


verilen ana arı genotipine dönüşecektir.
23
Arıcılık Bilgi ve Deneyimi

Üreticiler kendilerini geliştirmeli ve her türlü gerekli bilgileri


almalıdırlar. Bunun için kurslara, düzenlenen kongre,
sempozyum, seminerlere katılmalıdırlar. Arıcılıkla ilgili kitaplar
okumalı ve başarılı üreticilerle devamlı diyalog içerisinde
olmalıdırlar. Bakanlığın Enstitülerinden ve Üniversitelerin ilgili
programlarından yardım almalıdırlar.

Bu konuda Arı Yetiştiricileri Birliklerine çok iş düşmektedir.


Üreticilerimizin eksiklerinin giderilmesi amacıyla yapılacak
eğitim çalışmalarında Tarım Bakanlığı’na bağlı İl ve İlçe
Müdürlükleri ve Üniversitelerle yapılacak işbirliği ile arıcımızın
gelişimine katkı sağlanmalıdır.
24
Modern Araç ve Gereçler

Arıcılar modern araç ve gereçleri kullanmaya özen


göstermelidirler.

Kovan Seçiminde dikkat edilmesi gereken hususlar:

 Kovan standart, açılabilir ve kontrol edilebilir olmalı, koloniler


arası çerçeve transferi yapılabilmeli,
 Ana arının varlığı ve performansı gözlenebilmeli,
 Hastalık ve zararlıların gözlem ve tedavisi rahatlıkla
uygulanabilmeli,
 Taşıması kolay olmalı,
 Su geçiren bir yapısı olmamalıdır.

25
Arıcıların Kullandığı Bazı Malzemeler

Eldiven Körük Eldemiri


Maske

Fırça Biz Biz Mahmuz

Sır rulosu Çerçeve tutacı Mum eritme kabı Kovan temiz. kul.ekipman

Çerçeve için hazırlanmış


Çerçeve teli Ana arı kafesleri Tel germe ekipmanı ana arı ızgarası
26
Temel petek
baskı rulosu Polen tuzağı
Biz Biz

Ana arı
Elektrikli mum bağlama kafesi
cihazı

Yemlikler

Plastik ana arı


ızgarası
Metal ana arı
ızgarası
Plastik propolis tuzağı Arı kaçıran 27
Elektrikli bal
süzme kazanı
Bal süzme kazanı Bal dinlendirme Bal sağım çadırı
kazanı

Sır bıçağı

Süzgeç
Sır tarağı
Sır alma düzeneği Güneş enerjisiyle balmumu
eritme ekipmanı 28
Ana Arı Yetiştirme ve Arı Sütü Üretiminde
Kullanılan Bazı Malzemeler

Ana arı işaretleme ekipmanları Aşılama kaşığı Plastik Yüksükler

Jenter ana arı yetiştirme ekipmanı Çiftleştirme kutusu


29
Ülkemizde ana arı ızgarası halen çok az üretici tarafından
kullanılmaktadır. Halbuki bu ekipman bal üretiminde daha fazla
ürün almada çok etkilidir. Izgaradan arıların geçişini
kolaylaştırmak amacıyla, ızgaranın dört kenarına muhakkak 1
cm yüksekliğinde çerçeve dönülmelidir.

Bal hasadını kolaylaştırıcı, ballıktaki işçi arının kuluçkalığa


geçişine izin veren fakat kuluçkalıktan ballığa geçişi önleyen,
böylece kısa süre içerisinde ballıkta arı kalmamasını sağlayan arı
kaçıran kullanılmalıdır.

30
Kayıt Tutmak

Arıcıların büyük bölümünün kayıt tutmadığı, tutanların ise


çoğunun kayıtlarının yetersiz olduğu görülmektedir. Halbuki kayıt
tutmak, modern arıcılığın temel koşullarındandır.

Çok sayıda kovana sahip bir üreticinin, kolonilerin gücünü, besin


madde durumlarını, ihtiyaçlarını, hastalık ve zararlı durumlarını,
kolonilerin ana arı yaşını ve durumunu, kısaca hangi kovanda ne iş
yapılacağını, bölgenin çiçeklenme periyodu gibi önemli hususları
bile bilmesi ve böylelikle yönetimde başarılı olabilmesi için iyi
kayıt tutması gerekmektedir.

31
Örnek Bir Kayıt Çizelgesi

Kovan No: Ana arı genotipi: Anadolu arısı Yaşı: Mayıs 20...
Çerçeveler Besin durumu Hastalık ve zararlı durumu
Tarih Y- Larvalı Pupalı Arılı ç. Bal Polen Varroa Av.YÇ AYÇ Kireç Nosema

1.04.20.. 2 2 5 1 1
15.04.20.. 3 2 6 1 1
17.04.20..

Davranış NOT
Oğul eğilimi Yağmacı Hırçın 01.04.20...kovan değiştirildi, havalandırma deliği açıldı
15.04.20… sorun devam ediyor ... ana arı değiştirilecek
16.04.20… ana arı değiştirildi
Çiçeklenme Tarihleri: Çiriş 02.03.20.. , Narenciye 20.Mart.20.., …

Kayıt tutarak üreticiler hangi kovanda ne gibi uygulama yapılacağını ve


öncelik sırasını masa başında belirleyerek koloni yönetiminde çok önemli
ölçüde zaman kazanacaklardır. 32
Teşekkür

Bu ders sunu materyali Tarım ve Orman Bakanlığı, Tarımsal Araştırmalar ve


Politikalar Genel Müdürlüğü’nün eğitim materyallerinden faydalanılarak
hazırlanmıştır.

33
Bal Arısı Irkları ve
Arı Anatomisi
Bal Arısının Taksonomideki Yeri

• Alem : Animalia
• Şube : Arthropoda
• Sınıf : Insecta
• Takım : Hymenoptera
• Alt Takım : Apocrita
• Üst Familya : Apoidea
• Familya : Apidae
• Cins : Apis
• Tür : Apis mellifera Apis cerena
Apis dorsata Apis florea
• Bal arısı morfolojilerine göre temelde 4 türde
incelenmektedir. Ruttner ve ark. (1978) ’e göre bal arısı
türleri;
• a) Batı bal arısı (Apis mellifera Linnnaeus, 1758)
• b) Doğu bal arısı (Apis cerana Fabricius, 1793)
• c) Dev arı (Apis dorsata Fabricius, 1793) ve
• d)Cüce arı (Apis florea Fabricius, 1787) olarak
sınıflandırılmıştır.
Dünya üzerinde ekonomik değeri yüksek bal arısı ırkları Batı
grubunda yer almaktadır.
• Bu grubu İtalyan (A.m.ligustica), Karniyol (A.m.carnica),
Kafkas (A.m.caucasica), Avrupa esmer (A.m.mellifera)
ve Anadolu (A.m.anatoliaca) arıları ile düşük ekonomik
değere sahip Kıbrıs (A.m.cypria) ve Suriye (A.m.syriaca)
arıları oluşturmaktadır.
• Ülkemizde yaygın olarak kullanılan ve ekonomik
değeri yüksek Anadolu arısı ve Kafkas arısıdır.

Kafkas arısı
Apis mellifera anatolica
Anadolu Arısı

Ülkemizde var olan bu arı ırkları ticari


amaçla ABD, Kanada ve İngiltere gibi
ülkelere götürülmüş ve orada ıslah
çalışması yapılarak dünyaya yeniden
satılmışlardır.
Çalışkan ve uysal aynı zamanda bölge
şartlarına dayanıklı arı ırkıdır.
Bal tüketimi az olup, bundan dolayı çok kıt
nektar akımında bile bal yapabilirler.
Yönleri karıştırarak farklı kovanlara
girdiği görülmüştür. Oğul eğilimleri
vardır ama yağmacılığı pek yoktur.
Apis mellifera caucasica
Kafkas Arısı

Genel hat bölgesi Orta Kafkasya’dır.


Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz
bölgelerinde yaygındır.
Oğul verme eğilimi azdır.
Sakindir
Dili uzundur
Bal verimi yüksektir
Soğuğa adapte olmuştur
Geç uyanır, geç gelişir
Güçlü populasyona ulaşır
Bazı hastalıklara duyarlıdır
Fazla propolis toplar
Apis mellifera carnica
Karniyol Arısı

Bu arı ırkı Avusturya ülkesinin güney kesimi


ile Balkanların kuzey kesiminde bulunan
Slovenya ülkesinde bulunmaktadır.
Adaptasyon gücü yüksektir.
Çok sakindir
Gelişme hızı çok iyidir
Erken ilkbaharda hızlı gelişir
Bal verimi yüksektir
Oğul eğilimi yüksektir
Kışlama yeteneği iyidir
Yaygın bir ırktır
Apis mellifera ligustica
İtalyan Arısı

İtalyan ülkesinin Sicilya adasından üretimi


yapılmakta olup, dünya geneline buradan
yayılarak genişlemiştir.
Sıcak ve ılıman iklim arısı olup, yazların kurak
geçtiği yerlerde yüksek verim alınmaktadır.
Hızlı çoğalma kapasiteleri vardır Sakindir
Gelişme hızı çok iyidir. Erken ilkbaharda hızlı
gelişir
Bal verimi ve Arı sütü verimi yüksektir
Kışlama yeteneği iyidir
Yaşama gücü yüksektir. Dünyada en yaygın ırktır
Arı Irkı Seçimi

• Mevcut iklim şartlarına uyabilmelidir.


• Floranın uygun olduğu zamanda fazla bal yapmalıdır.
• Yavru büyütme yeteneği fazla olmalıdır.
• Oğul verme eğilimi düşük olmalıdır.
• Hastalık ve parazitlere karşı dayanıklı olmalıdır.
• Kışlama yeteneği yüksek olmalıdır.
• Sakin olmalıdır.
Bal Arılarının
Antomisi
Arı vücudunun bölümleri
Arı vücudu temel olarak üç kısımdan oluşur: Baş
(Caput), Göğüs (toraks), Karın (abdomen)

Arı vücudunun önünde baş yer alır. Baş, karmaşık yapıda antenler,
gözler ve ağız parçalarından meydana gelir.
Arı vücudunun orta bölümüne göğüs (toraks) denir. Bacaklar ve
kanatlar göğse eklemlidir.
Vücudun arka bölümünü oluşturan karın (abdomen) sindirim ve
üreme organlarını ve arı iğnesini içerir.
Arının başı

• Bal arısı vücudunun önünde baş


yer alır. Baş, önden
bakıldığında, alından ağza doğru
daralan, kenarları yuvarlatılmış
bir üçgen yapısındadır.
• Bal arısının başı yaklaşık 12-13
mm uzunluğunda ve 6 mm
genişliğindedir.
• Baş, antenler, gözler ve ağız
parçalarından meydana gelir.
Arı başının büyük bölümü, yüzün
iki yanındaki göreceli olarak iki
adet iri bileşik gözden oluşur.
Bileşik gözlerin arasında, alın
bölümünde, “oseli” denen üç adet
basit göz bulunur.
Yüzün ortasından çıkan asimetrik
ters V şeklinde iki adet anten
bulunur.
Arının başında bulunan Yüzün alt kısmı ise başta dil olmak
bütün organlar üzere ağzı oluşturan parçalardan
yapacakları işlere göre oluşmaktadır.
özel oluşum Başın kitin iskeletinin yüzeyi
kazanmışlardır. tüylüdür.
Bir arı başının büyütülmüş ve renklendirilmiş (35x) görünüşü
Arının göz yapısı- Basit gözler
Oselliler başın üst ve orta
kısmında bulunan basit
gözlerdir.
Oselliler ışığın yoğunluğunu,
dalga boyunu ve süresini
kaydederler.
Karanlık çökerken oselliler
karanlığın yaklaştığını
algılayarak arının kovana
dönüşünü sağlayan sinyaller
üretmektedirler. Bunlar, arının,
yakından ve hafif ışıkta
görebilmesini sağlarlar.
Arının göz yapısı- Bileşik gözler

• Arıların bileşik gözleri 3.000-4.000 küçük lens (faset)


sisteminden oluşur. Her bir lens çok sayıda ışık alıcısına
(fotoreseptör) sahiptir. Bileşik gözün merkezine yakın
lensler kenardakilerden daha büyüktür. Arılar bu nedenle
önündekileri daha iyi görürler.

Arı gözünün büyütülmüş ve renklendirilmiş görüntüsü (solda 1000x, sağda


2500x)
Bileşik gözler, işçi arıda 4000-6000 tane gözcük, erkek arıda
ise, 7000-8600 tane gözcükten oluşur. Bunlar başa
yapıştırılmış birer konveks mercek görünüşündedir. Arı, bu
gözleri, uzak mesafeleri görmek için kullanır. Petek
gözlerle arı, çok uzaklardaki cisimleri, 60 kere büyütülmüş
olarak görür.
Gözün her bir ünitesi, bakılan cismin küçük bir kısmını görür
ve bu görüntüler birleştirilerek, cismin görüntüsü
tamamlanır. Buna mozaik agılama denir. Çünkü görüntü,
mozaik şeklinde görülür.
• Arıların insandan çok farklı bir görme mekanizması vardır.
İnsanlar mor ötesi (ultraviyole, UV) ışığı göremediği halde
arılar UV ışığı görebilmektedirler.
Sarı, mavi ve mor renkli çiçekler, arı gözü için en dikkat çekici
olanlarıdır.
Arı görüşü Kelebek görüşü
İnsan görüşü

Kınaçiçeğinin (Impatiens glandulifera) insan, arı ve kelebek


gözünden görünüşü
Bal Arısı ve İnsanda Görme
Antenler (Duyargalar)

• Arılar bir çift antene sahiptir. Antenler


yüzün nerdeyse tam orta noktasından
çıkarlar. Her bir anten, başa bir anten sapı
ile bağlıdır. Sapı oldukça kısa bir sapçık
ve uzun bir kamçı takip eder.
• Anten kamçısı bölümlenmiş bir
yapıdadır. Anten bölümlerinin
uzunlukları ve kamçıdaki
bölümlenmelerin sayısı arının cinsiyetine
göre değişir. Erkek arılarda sap daha kısa
ve kamçı 12 bölümlü iken işçi arılar ve
kraliçelerde sap daha uzun ve kamçı 11
bölümlüdür.
Koku ve tattan da sorumlu olan
antenler yüksek derecede uçucu
maddeleri algılar ve analiz ederler.
Antenler aynı zamanda titreşimleri
ve hava hareketini, sesleri, sıcaklık
(kamçı ucundaki 5 bölüm) ve nemi
(kamçı ucundaki 8 bölüm) algılar ve
çözümler.

Antenler arının duymak, koklamak ve uzaklığı tahmin


etmesinde kullandığı hassas tüylerle örtülüdür. Bu tüylerin
arasına dağılmış, çok ince zarlarla örtülü delikçikler
sayesinde, gece karanlığında bile petekleri örüp, onlara en
üstün geometrik biçimi verebilirler.
Arılarda ağız:
• Bal arılarının beslenme
organları, üst dudak (labrum),
bir çift üst çene (mandibul),
bir çift alt çene (maksilla) ve
alt dudaktan (labium)
oluşmuştur. Ağız kısmı
yalayıcı emici tiptedir.
• İşçi arılar üst çenelerini polen
toplama, mum işleme ve bir
maddeyi tutmada kullanır.
• Alt çene ve alt dudak
birleşerek hortum şeklindeki
dili oluşturur.
Ağız- Yalayıcı emici

Arıların ağız yapısı karmaşık yapıda olup tıpkı fil hortumu


şeklindedir. Bu yapı arıların çiçek nektarı veya kovan içinde bal
gibi sıvı besinleri emmesini sağlar.
Çene kemiği ve dudaklar dilin pompalama işlevini sağlamak,
besinin ağız içine çekilmesini kolaylaştırmak için bir tüp
oluşturacak şekilde modifiye olmuşlardır. Hortum
kullanılmadığında başın altına doğru kıvrılarak toplanır.
Göğüs (Thorax)
Thorax (göğüs), böceklerin hareket
organları olan bacakları ve
kanatları taşıyan ve içerisi kaslarla
dolu olan kısımdır.
Ön göğüs, orta göğüs, son göğüs ve
propodeum olmak üzere 4
kısımdan oluşur.
Göğüste bulunan öndeki üç
bölümünün her birinden birer çift
olmak üzere, üç çift bacak ve iki
çift kanat çıkar.
Thorax esas itibariyle güç üretme organı olup içerisi
kaslarla doludur. Uçma, gıda toplama, petek işleme ve
yürüme vücudun bu kısmında bulunan organların
çalışması ile gerçekleşir.
Bal arısının bacakları
• İşçi arılarda her biri 6 segmentten oluşan 3 çift bacak
vardır.
Ön bacaklar
Orta bacaklar
Arka bacaklar
Bacaklar farklı işleri yapmak üzere yapısal farklılıklar
gösterirler.
Ön bacaklar

• Ön bacaklar
- Femur
- Tibia
- Basitarsus
- Tırnaklar
- Aroliyum
• Ön bacaklar, baş, göz ve ağzı
temizlemek için kullanılır.
• Ön bacağın tibia ve basitarsus
parçaları arasında bir çıkıntı bulunur.
Bu çıkıntı anten temizleyicisi olarak
kullanılır.
Orta bacaklar
• Orta bacaklar
- Femur
- Tibia
- Basitarsus
- Tırnaklar
- Aroliyum
Orta bacaklar vücut temizliğinde kullanılır. Orta bacakların bir
yüzünde, arka bacakların polen sepetinde kovana getirilen polen
tozlarının temizlenerek ayrılması için özel dikensi çıkıntılar
bulunmaktadır.
Orta bacaklar ayrıca kanatların temizlenmesinde ve abdomendeki
bezlerden salgılanan balmumu plakaların hareket ettirilmesinde
kullanılır.
Arka bacaklar

Arka bacakların tibiasının yüzeyi


çiçeklerden toplanan polenlerin kovana
taşınması görevini üstlenen püskül
şeklinde kıllarla kaplıdır. Bu kıllar
kümesine polen sepeti (corbicula) denir.
Vücuda bulaşan çiçek tozları arka
bacaklar tarafından fırçalanarak polen
sepetindeki kılların arasına toplanır ve
sıkıştırılır. Propolisler de polen
sepetinde toplanırlar.
Arka bacakların alt kısmında ise tüylerden
oluşan ve polen tarağı olarak
adlandırılan özel bir bölüm daha
bulunmaktadır.
Bacakların yapısı

Polen tarağı

Polen
sepetinde
polenler
Tarsi
• Her bacağın ucunda tarsi denen
yapılar bulunur.
• Tarsiler dokunma duyusu
organlarıdır çok sayıda kimyasal
bileşiğin kalite ve
konsantrasyonunu saptarlar.
• Tırnaklar ve aroliyumlar
(bacakların ucunda bir çift tırnağın
arasında bulunan yumuşak
tabanlar) hem düz hem de
yuvarlak yüzeylerde tutunmayı
kolaylaştırırlar.
Arılar ön ve arkada iki çift kanata sahiptir.
Ön kanatlar daha geniş ve damarlıdır.
Dinlenme anında arka kanatların üzerinde durur.
Arının uçuşu sırasında birbirine kenetlenerek bir
perde oluşturur ve arıya 65 km/saat hız kazandırır.
• Her bir arı türünün kanatları damarların desenine
göre farklılık gösterir. Bu farklılıklar bal arısı
ırklarının tanınmasında yol göstericidirler. Ön ve
arka kanatlar, arka kanadın ön tarafı boyunca yer
alan 20 adet küçük tırnaklar tarafından tutulurlar.
Arı kanatları dakikada 400-500 defa
çırpılabilmektedir.
Abdomen (Karın)
Görünür biçimde belirgin olan 7 bölümden oluşur. İlk bölüm çok dar
olup bel bükümünü sağlar. İşçi ve kraliçe arılarda iğne yedinci
bölümde bulunur.
İşçi arıların karnın alt yüzünde (sterna) bal peteklerinin inşasında
kullanılan balmumunu salgılayan balmumu bezleri 12-18.
günlerde çalışmaya başlar. Arı yaşlandıkça balmumu bezleri
dejenere olarak kaybolur.
Yedinci segmentin üst kısmında koku üreten bezler bulunur.
Nasanoff bezi feromon hormonu üretir. Bu hormon, kovana giriş
veya diğer işçi arıları uygun yere yöneltmede kullanılır.
Arı iğnesi
• Abdomen ucunda iğne bulunur.
İğne sokulan yere girdikten sonra zehir kesesiyle bağlantılı
kaslar 30-60 saniye süreyle zehiri pompalamaya devam
eder. Bu nedenle arı soktuğunda iğnenin hemen çıkarılması
gerekir.
İğne modifiye olmuş bir yumurtlama borusu olduğundan sadece
dişi arılarda (kraliçe ve işçi arılar) bulunur. Abdomen
ucundan itildiğinde tabana doğru bir açıda sokularak
kilitlenir. Kaslar tarafından sokulan yere doğru itilir.
Arı zehiri, kan damarlarını etkileyen, acılı ağrıya ve dokularda
zararlara yol açan melitin adında bir kimyasal bileşiktir. Arı
sokması sonrası, sokulan organ tepki olarak kaşıntı,
kızarıklık ve şişmeye yol açan histamin üretir.
Aynı zamanda, işçi arılarda ek savunma tepkisi olarak iğneden
alarm feromonu da salgılanır.
İşçi arılar soktuğunda iğne ve sindirim sisteminin bir parçası da
sokulan yerde kalıp vücuttan ayrıldığı için soktuktan kısa
bir süre sonra ölürler.
• Sindirim Sistemi
Arılarda sindirim ağızda başlar, yemek borusu, bal midesi,
mide, bağırsaklar ile anüste sonlanır.
Bal midesi karın kısmının girişinde, ampul şeklinde
genişleyebilme özelliğinde bir yapıdır.
• Sindirim kanalının bal midesinden sonra gelen kısa ve dar geçit
kısmına ön mide (proventrikülüs) denir. Bunu takiben karın
içerisinde genellikle S harfi şeklinde enine kıvrılmış olan
silindirik uzun ve kalın bir kese gelir ki bu ventrikülüs denilen
gerçek midedir. Mideden sonra bağırsak kısmı gelir ve
bağırsaklar karın içinde kıvrımlar yaparak anüsle son bulur.
Arılar uzun kış ayları boyunca kovandan dışarı çıkmazlar,
dolayısıyla dışkılarını kovan içine bırakmazlar ve
bağırsaklarında biriktirirler. İlkbaharda kovan dışına çıktıkları
ilk fırsatta uçuşa geçerek, dışkılarını havadayken bırakırlar.
• Bal arıları su, nektar ve bal gibi sıvı besinleri bal midesinde
depolayarak kovana taşır.
• Ön mide, polenin esas mideye geçmesini, nektarın ise geçmesini
engelleyen bir musluk görevi görür. Sindirim olayı abdomenin
içini kaplayan kıvrımlı yapıda olan esas midede gerçekleşir.
• Sindirilmeyen artık maddeler ince bağırsak aracılığıyla rektum ve
anüs yoluyla dışarı atılır.
• Arılarda metabolizma artıklarını kan yoluyla boşaltan ve böbrek
görevini üstlenmiş 100 adet malpighi tüpleri bulunur.
Dolaşım sistemi
• Böceklerde vücut boşluğu, organlarla veya dokularla değil kan veya
hemolenf olarak tanımlanan bir sıvı ile doldurulmuş bulunmaktadır.
Kanda hemosit denilen birçok kan hücresi bulunur. Bunlar oksijen
taşımada kullanılmazlar ve omurgalıların akyuvarlarına benzer işlevleri
vardır. Kan sıvısı bir miktar oksijeni taşımakla beraber başlıca görevi
sindirim kanalından emilen sindirilmiş besinlerin dağıtılması, boşaltım
organları tarafından atılan metabolizma artığı maddelerin depolanması
ve solunum organları veya deri yoluyla atılacak olan karbondioksit
gazının taşınmasıdır.
Bal arısının kanı açık kehribar rengindedir. Vücutta kan
dolaşımı atar damarlar ve titreşim zarları yoluyla
sağlanmaktadır. Genel olarak; karında toplanan kan, aort
yardımıyla ve karın hareketleriyle başa pompalanır, baştan
geriye doğru bütün dokuları geçerek ve süzülerek karında
tekrar toplanır.
• Arılarda solunum vücudu
kaplayan solunum boruları
(trake) ve hava keseleri ile
yapılmaktadır.
• Ergin arıların thoraxında
3, abdomende 7 olmak
üzere 10 çift hava deliği
bulunmaktadır.
• Hava keseleri uçuş
sırasında hava ile doludur.
• Hava keseleri de solunum
borucuklarıyla dokulara ve
hücrelere oksijeni taşır,
CO2 nin atılmasını sağlar.
Sinir sistemi

Arılarda sinir sistemi beyin, ana sinir kordonu ve 7 sinir


düğümünden oluşur.
Beyin gözlerden, duyargalardan
ve ayaklardan aldığı uyarıları
ve duyuları ana sinir
kordonuyla ilgili hücrelere
iletir.

Beyin ve sinir düğümleri uyarıları


tek başına alma özelliği
gösterebildiği için, arının başı
kesildiğinde yürüme, uçma ve
sokma özelliği kaybolmaz.
Arılarda üreme sistemi ve biyolojisi

Arılarda döllenmiş yumurta dişi, dölsüz yumurta ise


erkek arıya dönüşmekte ve üreme hücreleri dişilerde
yumurta, erkeklerde spermatozoa olarak gelişmektedir.
Erkek ve dişideki yapı ve oluşumları farklı olmakla
birlikte üreme organları genelde üreme hücrelerini
yapan gonadlar, genital boşaltma yolları ve üreme
organlarından oluşur.
Erkek arılarda üreme organları; bir çift testis,
testislerden çıkan kıvrımlı Vas Deferans, bunun
kalınlaşmasıyla oluşan Vesicula Seminalis, bir
çift mukoza bezi, bunların birleştiği Ejakülasyon
Kanalı (Ductus Ejaculators) ve çiftleşme
organından (penis) oluşur.
Arılarda sperma üretimi pupa döneminde tamamlanır. Ergin hale
gelen erkek arılarda testisler küçülür ve spermler Vesicula
seminalise inerler ve orada depolanırlar. Erkek arı cinsi olgunluğa
eriştikten yani çıkıştan 12-14 gün sonra testisleri ve abdomeni
küçülür. Testislerde üretilen spermler Vesicula Seminaliste
olgunlaşırlar ve erkek arı çiftleşinceye kadar burada muhafaza
edilirler. Her erkek arı yaklaşık 1-1.5 mikrolitre (8-10 milyon
adet) sperma üretirler.
Çiftleşme anında erkek arının penis boynuzcukları ana
arının iğne çemberindeki Bursa copulatrixe geçer ve
kenetlenir ve sperm mukoza sıvısı ile birlikte ana
arının oviductuna boşaltılır.
Çiftleşen erkek arı yarı felç halde
kendini sırt üstü atar, üreme
organı kopar ve ana arıda kalır.
Erkek arı yaşamını yitirir. Ana
arı ile çiftleşecek diğer erkek
arılar bir önceki erkek arının
üreme organını ana arıdan
uzaklaştırmadan çiftleşebildiği
gibi uzaklaştırarak da çiftleşir.
En son çiftleşen erkek arının
üreme organını ise kovandaki
işçi arılar temizlerler.
Ana arının üreme organları bir çift yumurtalık, bir çift yanal yumurta
kanalı, ana yumurta kanalı, sperm kesesi ve vaginadan meydana
gelmiştir. Her yumurtalıkta genellikle 160-360 adet arasında
değişen ve ovariol adı verilen yumurta tüpleri bulunur. Her ovariol
üzerinde ise sayıları 20-30 kadar olan yumurta üreten ve folikül adı
verilen yapılar mevcuttur.
• Yumurta, spermatekadan
salınan spermatozoa ile
döllenirse işçi arı,
döllenmez ise erkek arı
oluşur.
• Ana arının yumurtlama
kapasitesi; mevsim, yaş, ırk
ve beslenme durumuna
bağlı değişir.
• İlkbahar ve yaz aylarında
ana arı günde 1100-2000
adet yumurta üretebilir.
• Ana arı ergin duruma geldikten sonra 5-7 gün içinde çiftleşmek
üzere kovanından ayrılır. Çiftleşme 6-10 m yükseklikte ve
arılıktan 2 km uzaklıkta havada gerçekleşir.
• Ana arı 8-10 erkek arıyla çiftleşir. Yeterli miktarda spermayı
depoladığını hissettiğinde, uçuşunu tamamlayarak kovanına geri
döner.
• Kovan içinde 3-5 gün dinlendikten sonra yumurtlamaya başlar.
• Doğal olarak çiftleşen ana arıların sperm keselerinde 4-6 milyon
spermatozoa depolanmıştır.
Dişi olan işçi arılarda da üreme organları bulunmaktadır. Ancak
bunlar çok özel durumlarda aktif hale geçebilirler. Yumurtalıklar
gelişmemiştir ve 2-12 kadar ince tüpçükten oluşmuştur. Bu
yumurtalıklar dejenere oldukları halde yumurtlama özelliğini
korumakta ve kovanın ana arısız kalması durumunda gelişerek
normal yumurta üretebilmektedirler. Yalnız işçi arılar
çiftleşemediklerinden dölsüz yumurta üretmekte ve bu dölsüz
yumurtalardan sadece cılız ve zayıf erkek arılar meydana
gelmektedir.
İşçi Arının Üreme Sistemi
Teşekkürler
Arı Kolonisinde Sosyal
Yaşam ve Görev Paylaşımı
Bal arıları, koloni adı verilen topluluklar halinde
yaşayan sosyal böceklerdir. Normal şartlarda
kolonide bir ana arı ve sayıları mevsimlere göre
değişmek üzere, on binlerce işçi arı birkaç yüz
erkek arı bulunmaktadır.
Ana arı memesi Erkek arı
• Koloni yaşamını doğal pütürlü gözü
peteklerde sürdürür. Peteklerin 8-9 mm çapında 6,9 mm dış
2,5-3 cm boyunda bükey
doğal yapısında işçi arı, erkek
arı gözlerinden oluşur.
Petekler genelde işçi arı ve
erkek arı gözünde oluşsa da
petekte 3 farklı göz yapısını
görmek mümkündür.
• Bu gözler kuluçka üretimi ve
besin deposu amacıyla
kullanılır.
İşçi arı gözü 5,4 mm

Üçüncü birey olan ana arı gözleri petek üzerinde eklenti


veya işçi arı gözlerinin uzantısı şeklinde oluşur.
Koloni Bireylerinin Kuluçka Gelişimi

Gün 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24

Ana arı

3 gün 6 gün 7 gün

İşçi arı

3 gün 6-7gün 11-12 gün


Erkek
arı

Yumurta Larva (kurtçuk) Kapanma Pupa(koza)

Kimi üreticiler koloninin ana arıyı 11-13 günde yetiştirdiğini


bildirirler. Bunun nedeni anasız kolonilerin, yaşlı larvalardan ana arı
yetiştirmelerinden kaynaklanır.
Ortalama Gelişme Süreleri (Gün)
Yaşam
Yumurta Larva Pupa Toplam Süresi
Ana Arı 3 6 7 16 2-5 yıl
İşçi Arı 3 6 12 21 15-45 gün
Erkek 3 6 15 24 4-8 hafta
Arı
Bir Arının Yaşam Evreleri
Beslenme tüm bireylerde larva döneminden pupa
dönemine kadar sürer:
Ana arılar larva döneminden başlayarak yaşamının
sonuna kadar arı sütüyle beslenir.
İşçi ve erkek arılar larva dönemlerinin ilk 3 gününde arı
sütü, sonraki 3 gününde bal ve polen karışımı ile
beslenmektedirler.
Ana arıyla işçi arı aynı genetik yapıya sahiptir.
Aralarındaki işlevsel farklılaşma tamamen farklı
beslenme rejiminden kaynaklanmaktadır.
Arıların Yumurta Dönemi
Arıların Larva Dönemi
Arıların Yumurta/Larva Dönemi
Arıların Pupa Dönemi
Arıların Pupa Dönemi
İşçi Arının Gözden Çıkışı
Ana Arı
Ana arının vücut yapısı ince ve
uzun, rengi daha açık, canlı ve
parlaktır. Özellikle yavru
yetiştirme aktivitesinin yüksek
olduğu dönemlerde karın daha
uzundur. Vücudu işçi arılardan
geniş, erkek arılardan daha
uzundur. Kanat uzunluğu işçi
arılara göre kendi vücuduna
oranla daha kısa olduğundan
uçabilme özelliği çiftleşme ve
oğul dışında iyi değildir
Ana arı
Yaşamı boyunca sadece çiftleşme ve oğul verme amacıyla
kovan dışına çıkarak uçar. Genellikle kendi kendine
beslenemez. Beslenmesi bakıcı işçi arıların ağzına arı sütü
vermesiyle olur.

• Ana arı kolonide düzen ve


sürekliliği sağlar. Normal
koşullarda kovan içinde bir
tane bulunur.
• Döllenmiş yumurtadan oluşan
dişi bireydir (2n).
• Yavrularına bakma ve besleme yeteneğine sahip
değildir.
• Ana arının beslenme, bakım ve temizliklerini işçi
arılar yaparlar.
• Ana arılar 3-5 yıl yaşayabilmelerine rağmen en
verimli oldukları dönem ilk 2 yıldır.
Belirli şartlar altında günde
ortalama 1500-2000 yumurta
bırakarak yeni
generasyonların oluşmasını
sağlarlar.
Ana arılarda polen sepeti,
balmumu salgı ve koku salgı
bezleri gelişmemiştir.
Ana arılar çene altı salgı
bezinden feromonlar
salgılayarak, kolonideki
düzeni sağlarlar.
İşçi arılarda olduğu gibi ana arıda da karnın son kısmında iğne ve
buna bağlı zehir kesesi vardır. Ana arıda iğne işçi arınınkinden
daha uzun ve kavislidir. Çentikli kısımdaki çentikler işçi arının
iğnesindekilere göre sayıca daha az ve küçüktür. Bu nedenle ana
arı iğnesini soktuğu yerde bırakmadan defalarca kullanabilir.
Zehir bezleri oldukça gelişmiştir. Zehir torbası daha büyüktür. Ana
arı iğnesini kovandaki rakip ana arılarla savaşmada ve ana arı
memelerinde pupa döneminde bulunan diğer ana arıları
öldürmede kullanır.
Ana arı feromonlarının koloni üzerindeki etkileri:

1. İşçi arıların yumurtalıklarının gelişmesini önlemektedir.


2. Ana arı yüksüklerinin yapılmasını, koloninin yeni bir ana
arı yetiştirmesini engellemektedir.
3. Çiftleşme uçuşu sırasında erkek arıları cezbederek ana
arıyı izlemelerini ve çiftleşme arzusunu etkilemektedir.
4. Koloninin oğul vermesi durumunda işçi arıların ana arı
etrafında toplanmasını sağlamaktadır.
5. Koloni içi ve dışında işlerin düzenli ve sağlıklı
yürütülmesinde etkilidir.
Ana Arının
Gelişim
Süresi

• Yumurta 3 gün
• Larva 6 gün
• Pupa 7 gün

• Toplam 16 gün
Arı sütü içinde ana arı larvaları
Ana arı memesi
pütürlü
Ana Arı Yüksüğü 8-9 mm çapında 2,5-3
cm boyunda
Bir kolonide ana arı öldüğü veya kaybolduğu zaman tüm
işler aksar. Bu durumda ana arının yokluğunu anlayan
işçiler petek gözlerinde bulunan yumurta veya 0-3
günlük larvalardan yeni ana arı yetiştirmeye başlarlar.
• Eğer kovanda uygun
yumurta veya larva yoksa
bazı işçi arılar
yumurtalıklarını
geliştirerek dölsüz
yumurta üretirler. Dölsüz
yumurtalardan erkek arı
oluşur. Bu tip kolonilere
yalancı analı koloni denir.
İşçi Arı
İşçi Arının Gelişim Süresi

• Yumurta 3 gün
• Larva 6 gün
• Pupa 12 gün
Toplam 21 gün
İşçi Arı Gözleri
İşçi arının yapısı ve görevleri
• Koloni içinde sayıları en
fazla ve en küçük olan
bireylerdir.
• Her kolonide 10-80 bin
adet bulunur.
• Döllenmiş yumurtalardan
oluşur.
• Dişi olmalarına karşın
üreme organları ve
çiftleşme yetenekleri
yoktur.
• Koloninin tüm işlerinden sorumlu olduklarından
içgüdüsel ve yapısal yönden ana ve erkek arılardan
farklıdırlar.
• Vücutlarının her yanı tüy ve sert kıllarla kaplıdır.
• İlkbahar ve yaz aylarında 30-35 gün yaşarlarken,
sonbaharda çıkan işçi arılar 5-6 ay yaşayabilmektedir.
Nektar taşımak için geniş bir
Ana arının ve larvaların bal midesine, polen taşımak
için polen sepetçiklerine,
beslenmesi için salgı balmumu üretmek için
bezlerinden arı sütü, nektarı balmumu salgı bezlerine,
nektar ve su kaynakları ile
bala dönüştürebilmek için
oğulun yerinin
invertaz enzimi üretirler. belirlenmesinde koku salgı
bezine sahiptir.
İşçi arılar kolonilerinin
savunmasını, bal, polen ve
yavruların korunmasını
çene altı bezlerden ve iğne
bölmesinden salgıladıkları
alarm feromonu ile
sağlarlar.
Bu feromonlar işçi arılarda
koloniyi uyarma, alarm
verme, düşmanı belirleme
ve sokma içgüdüsü
uyarmaktadır.
İşçi arılar yaşamları boyunca kovan içi ve dışında var olan tüm
işleri, aralarında işbirliği yaparak planlı bir şekilde yürütürler.

Gün Yaptıkları İşler


0-3 Kendini temizler, besler ve larvaların ısınmasını sağlar.
3-6 Yaşlı larvaları nektar ve polenle besler.
6-12 Arı sütü salgılama ve genç larvaları arı sütüyle besler.
12-18 Balmumu salgılar ve petek inşa eder. Sırlama yapar.
18-21 Kovanı savunur, kovan havalandırılması,
temizliği, nektarın tarlacı arılardan alınması ve
olgunlaştırılması, polenin petek gözlerine depolanması, uçuş
eğitiminde görev yapar.
21- Tarlacı olur. Kovan içerisinde iş yapmaz. Ölünceye kadar
nektar, polen, propolis ve su taşır.
İşçi arıların kovan içinde yaptıkları işler
İşçi Arının Davranışsal Gelişimi
Tarlacı Arıların Davranışları
Arıların eğitim uçuşları ilk hafta başlamasına rağmen 21
günlük olunca usta tarlacıdırlar. Bu süre içerisinde birkaç
kez tarlacılık konusunda eğitim yaptıkları da görülür.

Tarlacısı yetersiz olan kolonilerde bireyler daha hızlı tarlacı


görevini üstlenmek zorunda kalırlar.

Arılar bir çıkışta tek bitki türüne bağlı kalarak çalışmak


isterler. Buna «çiçekte kararlılık» veya «çiçeğe sadakat»
denir.
• Bu davranış sayesinde
arı çiçeğe nasıl
yaklaşacağını,
nektarının nerede
olduğunu, verimliliğin
ne düzeyde olduğu
öğrenmiş olur ve
kaynaktan yararlanma
hızı yükselir.
Hava sıcaklığının 13 0C altında ve 43 0C üzerinde
besin toplama yapmazlar.
Arıların çiçekler üzerinde çalışma hızları çiçeğin
tipine, gelişme durumuna, nektar ve polen miktarına
ve iklim koşullarına bağlıdır.
Polen toplayan arı nektar toplayan arıya göre daha az
süre uçuş yapar.
Uçuş mesafesini belirleyen koşullar kaynağın
arazideki dağılımı, kolonilerin populasyon düzeyi ve
kaynağın verimliliğidir.
Yeni alana taşınan
kolonilerin ilk günlerde
acemi tarlacı gibi kovana
yakın yerlere uçma
eğilimindedir.

Genel olarak arılar en


yakın kaynağa yönelirler.
Burada çiçeğin uyarıcı
etkisi de önemlidir.
Öğrenme Yeteneği
Daha önce hiç çiçeğe uçmamış arı başka bir arının
yardımı olmadan deneme yöntemiyle o çiçekten nasıl
yararlanabileceğini kendi kendine öğrenir.
Bitkiye nasıl yaklaşacaklarını öğrendikleri gibi kaynağa
en kısa yoldan ulaşmanın yolunu da öğrenirler.

Ayrıca tek bitki türüne ait polenler yoğunluk


kazandığından çiçeklerin tozlanmasını daha garantili
bir şekilde yerine getirmiş olurlar.
Polen Toplayan İşçi Arılar
Polen toplama

• İşçi arılar polenleri; arka


bacaklarında bulunan
“polen sepetçiği’nde
kümeleyerek kovana
taşır ve genellikle besin
değeri yüksek polenleri
tercih ederler.
Arılar poleni üç aşamada toplarlar.

1-Arı çiçek üzerine yerleşir. Vücuduna bulaşan


polen tanelerini bacaklarındaki sert kıllarla
fırçalayarak temizler. Bunları salgıladığı özel
sıvı ile karıştırarak paketler.

2-Polenleri arka bacakları üzerindeki polen


torbacığına yerleştirir. Polen torbacıklarını torba
içindeki sert kıllar tutar. Paketleme sırasında arı
uçuş halindedir.
3-Arı polen yükünü kovana
bırakır. Rastladığı arılara
polen kaynağını gösteren
dansı yapar. Bir miktar bal
yer. Polen yükü bırakacağı
petek gözünü kontrol eder.
Bunlar genellikle kuluçka
alanına yakın yerlerdir.
Arılar ortalama her
seferinde 15- 20 mg poleni
kovana getirirler.
Polinasyon Yapan İşçi Arı
Şurup Toplayan İşçi Arı
Nektar Toplayan İşçi Arı
Nektar, arının bal yapmak için doğadan topladığı şekerli
sıvılara verilen isimdir. Çiçekte nektaryum denilen
organlardan salgılanan veya bitkinin başka
bölümlerinden doğrudan bitki veya zararlısı tarafından
oluşturulabilir.

Çiçeklerin biçimi, görünümü ve kokusu arıların onları


kolayca bulmasına yardımcı olur.
Arı ziyareti sırasında çiçeğin tipine göre hem nektar
hem de polen toplayabilir.
Kendinden önce bir arının ziyaretini ise, çiçekte
bıraktığı vücut kokusundan algılayan arı bu çiçeğe
ziyaret yapıldığını ve nektar olmadığını anlar.
• Arının bir seferde taşıyabileceği nektar yükü 60-70
mg dolayında olup kendi ağırlığının % 85’i kadardır.
Kovana getirdiği nektar miktarı ise ortalama kursak
kapasitesinin yarısı olarak kabul edilir. Nektar taşıyan
arı bir günde ortalama 7-13 sefer yapar, kaynağın
yakınlığına bağlı olarak da bu sefer sayısı 24’e kadar
çıkabilir.
İşçi Arının Propolis Toplaması
Arılar propolisi bitkilerin tomurcuk ve sürgünlerinden üst
çeneleri yardımıyla toplarlar. Arı bitkinin tomurcuklu kısmına
konduktan sonra arka ayakları ve üst çenelerini kullanarak bir
miktar resin toplar. Bu parça ağızda nemlendirilip
yumuşatılarak ve bazı enzimlerde ekleyerek pelet haline
getirir.
Propolis toplama uzun süren bir uğraştır ve propolis toplayan
arı hem dinlenmek hem de yükünü boşaltmak için iki saatten
iki güne kadar değişik sürelerde kovan duvarında bekler.
Propolis, mum salgılayan, larvaları besleyen, petek ören,
petek gözlerini cilalayan ve koloni yönetiminden
sorumlu genç yaştaki işçi arılar tarafından 30 dakika
içerisinde boşaltılır ve gerekli yerlerde kullanılır.

İlkbaharda büyük ölçüde petek yapımı ve cilalamada


kullanılan propolis, yaz sonunda çerçevelerin
bağlantılarında, kovan duvarlarının kaplanmasında;
sonbaharda ise yarık ve çatlakların kapatılmasında ve
deliklerin daraltılmasında kullanılır.
•Arılar, kovana giren ve öldürdükten
sonra dışarı atamadıkları büyüklükteki
canlıları öldürdükten sonra kokuşmasını
önlemek için üzerlerini propolisle
kaplarlar.
•Arılar propolisi ilkbahar ve sonbaharda
havaların güzel olduğu günlerde; yaz
aylarında ise gün boyu genelde öğleden
sonraları toplarlar.
•Propolis Ege Bölgesi’nde Mart başında,
Orta ve Doğu Anadolu’da Ağustos ve
Eylül aylarında yoğun olarak toplanır.
Su toplama
Arılar suyu larva beslemede balı sulandırmak, kristalize
baldan yararlanmak, yazın özellikle kovanı serinletmek
ve kovan içi uygun nemi sağlamak için toplarlar.
Kovandaki kuluçka miktarı ve dönemleri ile koloninin
su gereksinimi arasında ilişki vardır. Yağışlı havalarda
arı uçamadığında su gereksinimini uçuş tahtasından
karşılamaktadır.
Arılar temiz, doğal ve akan su kaynağını tercih
ederler.
Koloninin günlük su gereksinimi 250 g dır.
Bir işçi arı her seferinde 50 mg su taşıyabilir.
Arının su alma süresi 1 dk olup, günde 50-100 sefer
yapabilmektedir.
Bal Olgunlaştıran İşçi Arılar
Yavru Bakıcısı İşçi Arılar
Normal koşullarda genç
Yavru besleme ve besin
işçi arılarda yavru
besleme 3 günlük aktarımı
yaşta başlar ve 13.
günde sona erer. İşçi arıların besin
aktarımı ergin
dönemdeki ana, işçi ve
erkek arıya yapılan
beslemeyi ifade eder.
İşçi arıların ergin arıları
beslemesi yaşamının ilk
iki gününden sonra
yaşam boyu görülen bir
davranıştır.
Petek Ören İşçi Arılar
Bal Mumu Salgılama ve Petek İşleme

Petek işleme, koloninin


geleceğini sağlayan
bireylerin üretimi ve
koloninin yaşamı için
gerekli besin maddelerinin
depolanması ile ilgili bir
davranıştır.
•Bal mumu salgılayan 4 çift
bez, işçi arının 3-6 karın
halkalarının altında yer alır.
• Petek işleme veya sırlama yapılan alanlara yakın
yerlerde zincir şeklinde dizilen ve birbirine tutunan
arılar lastik gibi uzayıp kısalarak karın halkalarının
körük gibi açılıp kapanmasını sağlarlar. Dört çift
bezden 8 adet plaka şeklinde balmumu salgılanır
• Salgılanan mum ayaklar yardımıyla ağza götürülür. Bal
mumu salgılandığı anda yumuşaktır ve kullanılacak yere
taşınır. Bu sırada düşürülen bal mumu plakaları başka
arılar tarafından toplanarak kullanılır.
• Bir kg bal mumu salgılamak için yaklaşık tüketilen bal
miktarı 5-25 kg arasında değişir ve ortalama 10 kg dır.
• Bal mumu salgılayan arıların polene de ihtiyacı vardır.
Yapılan araştırmalarda kovana gelen polen miktarı ile bal
mumu salgılama arasında doğrusal bir ilişki olduğu
görülmüştür.
Nektar kaynakları yeterli olmasına karşılık polen
kaynaklarının ilkbahardan yaza geçiş döneminde azalması
nedeniyle kovanlarda petek işlenmediği görülür. Bu sorun
kolonilere taze polen keki verilerek çözülebilir.
Ölü Arıların Dışarı Atılması
Kovanı Savunan İşçi Arılar
Hırçınlık, Sokma ve Alerji

Koloni savunmasının tipik belirtisi olan karşı koyma


isteği saldırganlık veya hırçınlık olarak ifade edilir
ve sokma davranışı olarak ortaya çıkar.
Arı iğnesi zehir kesesine bağlı olup arının
sokmasıyla birlikte yapısının testere şeklinde
olması sebebiyle sokulduğu yerde kalmaktadır.
Arı zehiri 9 farklı bileşimden meydana gelmiştir.
•Arı soktuğunda vücutta iki farklı reaksiyon görülür.
•Birincisi sokulan yerdeki lokal dokunun şişmesi,
kızarmasıdır.
•İkincisi sokulma yerine bağlı olamaksızın görülen genel
reaksiyondur. Bu raeksiyon Anaflaksi veya Anaflaktik
şok diye adlandırılır. Vücutta kızarma, kaşıntı, yumuşak
dokularda şişme ve nefes alamama sonucu yaşamsal risk
oluşabilir.
İNSANIN DUYARLIĞINA VE SOKULAN BÖLGEYE
BAĞLI OLARAK 12-30 DK İÇERSİNDE SAĞLIK
KURULUŞUNA GİTMEK GEREKİR !!!
Havalandırma Yapan İşçi Arılar
Arılar, kovan içerisini sıcak havalarda serinletmek,
kovan içinde birikmiş aşırı nemi dışarı atmak için
kanat çırparak hava akımı oluştururlar.

Kovan içerisinde her zaman temiz hava bulunacak


şekilde önlem alınmış olmalıdır.

Kovan içerisindeki yüksek nem Nosema ve Kireç


hastalığını tetikler.
• Dip tahtasının elek telli
veya polen tuzaklı olması
kovan içi nem ve C02
birikimini önlerken, yaz
mevsiminde koloninin
sıcaktan etkilenmesini
önleyecektir.

• Polen tuzağı yoksa uçuş


deliğinin üzerinde 2-3 cm
çapında bir havalandırma
deliği açılmalıdır.
•Arıları yöneltme ve kokuyu dağıtmak amacıyla da
havalandırma davranışları görülür (karın yukarı doğru
kaldırılırken karnın son halkası aşağı doğru bükülür-
nasanov feromonu).
•Çiftleşme uçuşuna giden ana arıyı çağırmada, kovan
önüne dökülen acemi arıları toplamada, yuvaya yerleşen
oğulda kalan arıları çağırmada, kovan uçuş deliği birkaç
dakika kapalı kaldıktan sonra açıldığında kovana
giremeyen arıları çağırmada bu davranış gözlenir.
Erkek Arı
• Yumurta 3 gün
• Larva 7 gün
• Pupa 14 gün
Toplam 24 gün
Döllenmemiş yumurtalardan
gelişen erkek arılar koloninin en iri
bireyidirler. Boyu ana arının boyu kadar
uzun değildir, fakat işçi arılardan ve ana
arıdan daha geniş ve iridir.
Çevre koşullarına ve koloninin
gücüne bağlı olarak kolonilerde Nisan,
Mayıs aylarından itibaren erkek arıları
görmek mümkündür. Kolonide erkek arı
miktarı sezona ve kolonideki koşullara
bağlı olup en çok oğul mevsiminde
sayıları 500-2.000 arasındadır. Geç
sonbaharda ve kış aylarında normal
koşullarda kolonilerde erkek arı
bulunmaz.
Erkek arılar çok kısa bir dile sahiptir ve polen
sepetçikleri yoktur. Bu nedenle çiçeklerden nektar alamaz,
polen toplayamazlar. İğneleri olmadığından kendilerini de
koruyamazlar.
Erkek arıların başlıca görevi çiftleşme uçuşuna çıkan
dölsüz ana arılarla çiftleşmektir.
Erkek arı dölsüz ana arıyı havada yakalar ve onunla çiftleşir.
Ana arıyla çiftleşen erkek arı çiftleşme organını kaybeder ve
ölür. Ortalama yaşam süresi 55-60 gündür.
• İşçi arılar ergin erkek arıları
koloniden atmak veya
erkek arı yumurta, larva ve
bazen de pupaların bir
kısmını tahrip etmek
suretiyle kovandaki erkek
arı sayısını
düzenlemektedir. Erkek arı
yumurtalarının ancak % 50-
56'sının ergin arı olarak
gelişmesine fırsat verilir.
Erkek arılar 4 günlük olduklarında uçuş
faaliyetlerine başlar fakat genellikle 5-7
günlükken uçarlar. Erkek arılarda en
yoğun uçuş aktivitesi saat 14.00-16.00
arasındadır.

Erkek arılar genellikle sıcaklık 18-20


0C'nin üzerine çıkmadıkça uçmazlar.

Uçuş amacı çevreyi tanıma, dışkılamak


veya çiftleşme olabilir. Günde ortalama
uçuş sayısı 2-4 olup bu sayı 17'ye kadar
çıkabilir.
Bal arılarında bilgi aktarımı

• Arı bazı ritmik hareketlerle dans ederek, kimyasal uyarı


araçları, ses, dokunma ve elektriksel sinyaller
kullanarak karşı taraftaki bireylerin özel duyu
organlarına mesajı iletir. Bu mesaj sinir sistemi yoluyla
beyne ulaşır ve değerlendirilir.
Herhangi besin kaynağını belirleyen arı bu bilgiyi
kullanarak besin toplamakla yetinmez ve kolonisinin en
üst düzeyde yararlanması için kolonideki arkadaşlarına da
aktarmak ister.
Bunun yöntemi ise kaynağın yönünü, mesafesini ve ne
olduğunu anlatabildiği hareket biçimi olan arı danslarıdır.
Bu amaçla arılar,
Petek üzerinde dairesel dans ve kuyruk sallama dansları
yapar.
Dairesel dansı, kaynağın yönü belirli değildir ve mesafe
100 m den azdır. Dansın yönü sıkça değişir ve dansın süresi
birkaç saniye olmakla beraber bir dakikaya kadar uzayabilir.
Orak geçiş dansı, Dairesel dansın uçları arasındaki
açılma mesafesi kaynağın uzaklığı ile doğru orantılı olarak
değişim gösterir. Dairesel danstan kuyruk sallama geçiş dansı
olarak yapılan dansa orak veya hilal dansı adını alır.
Kuyruk sallama
dansı,

Kaynağın kovana
uzaklığı 100 m den daha
uzak mesafelerde yapılır.

Bu dansta kaynağın yönü,


yoğunluğu ve mesafesi
anlatılmaya çalışılır. Kovan, güneş ve besin kaynağına
göre arının petek üzerindeki dansı
Dans etme sırasında 2 yarım daire arasındaki düz koşmaların 15
saniye içerisindeki sayı mesafeyi doğrudan anlatır.
• 15 sn→ 9-10 ise mesafe 100
• 7 ise 600 m
• 4 ise 1000 m
• 2 ise 6000 m dolayındadır.
Nektar kaynağının bolluğu dans eden arı sayısının çokluğu ve
yapılan dansın belirli zamandaki sayısı yani sıklığı ile anlaşılır.
• Sürükleme Dansı
Arılar çok acil durumlarda hiçbir bilginin yer almadığı ve
diğerlerini peşine takıp götürmeye çalıştığı gelişigüzel
zigzaglar çizme ve vızıltı çıkarma şeklide görülür.

• Alarm Dansı
Arı spiral çizerek koşar veya düzensiz zigzaglar çizer.
Karnını yan tarafa doğru şiddetle sallar. Alarm dansında
uçuş etkinliği tamamen durur ve bu dans hem genç hem de
tarlacı arılar tarafından yapılabilir.
• Temizlik dansı
• Masaj dansı
Arı vücuduna bulaşan toz, tüy
Daha çok hasta veya yabancı maddeleri
arılar ile ilkbahar ayaklarını hızla vurarak
ve sonbaharsa vücudunu silkeler gibi iki
uçuş deliğinde yana sallar. Vücudunu hızla
durup üşüyen yükseltip alçaltarak bir
arılar tarafından yandan orta bacakları ile
yapılmaktadır. vücudunu temizler. Dans
eden arıya yakın olan arı
duyargaları ile dokunur ve
temizlenmesine yardımcı
olur. Temizlik dansı yıl boyu
yapılan bir dans çeşididir.
Sevinç Dansı
• Arı ön bacaklarını diğer arının vücudunun herhangi
bir yerine koyar ve karnının aşağı yukarı sallar. Aynı
anda yavaşça öne ve arkaya doğru hareket eder.
Dansçı arı sık sık yer değiştirerek dansa devam eder.
Sevinç dansı koşulların iyi olduğunda bunun yanında
ana arısız kovanda yeni bir ana arı çıktığında da
yapılmaktadır.
Yol Bulma ve Arıların Kovanlarının
Şaşırmaları

Uçuş sırasında arıların yol bulmaları


arazide bulunan kalıcı bazı işaretler,
güneşin pozisyonu ve polarize ışıkla
ilgilidir.
Şaşırma genelde 5 günlük arılarda
başlar.
6-11 günlük arılarda % 80 ulaşır ve 12-
37 günlük arılarda %16 dolayındadır.
Arılar bir yere taşındıklarında şaşırma
oranı yükselir.
Kovanlarını Şaşırmalarını Önleme

Baklava şekli U şekli Daire şekli

Kare Yılan şekli

• Kovanlar gelişigüzel veya tekrar edilmeyen örnekler


şeklinde düzenlenir.
• Kovan ön yüzüne farklı renk ve şekiller kullanılabilir.
• Arılar doğal arazi işaretlerinden yararlanırlar (ağaç, çalı v.s).
Zayıf koloniden kuvvetli koloniye şaşırma daha çok
görülür.
Aynı güçteki kovanlarda dengeli ve eşit şaşırma
olacağından şaşırmanın olumsuz etkisi görülmez.
Kovanlar düz bir çizgi halinde sıralandığında daha
çok uç kısımlardaki arılar lehine şaşırma görülür.
Oğul Davranışı
•Arılar bir yandan koloni içerisinde
bireysel üreme eğilimi gösterirken
öte yandan kitlesel olarak oğul
şeklinde çoğalma isteği gösterirler.
•Yeni bir koloni meydana getirmek
için bölünerek bir kısım arının
ayrılmasıyla oluşan yeni koloniye
oğul denir ve oğullar 4-23 günlük
arılardan oluşur.
•Oğul, ana arı, işçi arı ve bir miktar
da erkek arıdan oluşur.
Arılar neden oğul verir?
• Genetik neden, (oğul eğilimi yüksek
genotip)
• Yaşlı ana arıyı değiştirme isteği (ana
arının sakat veya yaşlı oluşu)
• Populasyonun (işçi arı sayısı) kovana
sığamayacak kadar kalabalık olması,
• Olumsuz çevresel koşullar (yetersiz
havalandırma, sıcaklık vs…)
• Nektar kaynağının yetersizliği (açlık
oğulu)
Keşif uçuşuşu yapan tarlacı arılar
konaklayacakları yeri belirleyerek
kuyruk dansı ile yönü ve mesafeyi diğer
arılara anlatırlar. Daha sonra özel bir
kanat çırpma dansı ile oğula gidecek
arıları teşvik ederler.

Ana arının koloniden çıkmasıyla oğul


başlar ve arılar ilk toplanma yerine
yönelir. Oğul toplanma yerini
belirleyenler usta tarlacı arılardır.
Salkımın dış yüzeyini 18-21 günlük
arılar oluştururken salkım içerisinde
genç arılar yer alır.
Oğul yerleştikten sonra keşfe giden tarlacı
arılar gidecekleri asıl yeri anlatmak
amacıyla oğulun dış yüzeyi üzerinde dans
ederler. Danstaki canlılık, oğul yerinin ne
kadar uygun olduğunu da belirtir.

Oğul yerinin belirlenmesi konusunda


keşfe giden arılar arasında uzlaşma
olmadığında ana arının tercih ettiği
noktaya gidilir.

Kimi zaman oğulun yerleşeceği yere hiç


bir şekilde karar verilemez, bu durumda
arıların bulundukları yerde yuva
oluşturdukları gözlenir.
Güçlü koloniler bazen peş peşe birden fazla oğul verebilirler.
Bu durumda kolonide birinci oğul sonrası çıkan yeni ana arı
kolonide kalır, yüksükler içerisinde çıkmayı bekleyen diğer
ana arılar işçi arılar tarafından bakılarak koruma altına alınır.
Hazırlıkların bitmesiyle birlikte koloni tekrar oğul verirler.

Bu oğul çoğu zaman son oğuldur, genç arılardan oluşan küçük


bir populasyona ve bir çok dölsüz anaya sahiptir.

Oğullar rüzgar almayan, güneşli, besin kaynağı zengin yerleri


tercih ederler.
Kışlama Davranışı

• Arılar ortam sıcaklığının 14 OC ve altına düşmesi ile


birlikte salkım oluştururlar. Kış salkımı adı verilen bu
küme içerisinde kalan arılar sürekli dolaşarak bal
yerler ve ısı üretirler.
• Kış salkımı kovanda hava hareketinin daha az olduğu
bölgelerde oluşur. Salkım oluşturan arıların dışta
bulunanları kanatlarını bir örtü gibi birbirinin üzerine
örterek ısı kaybını önlerler.
• Sıcaklık arıların yaşamında önemli yer tutan bir etkendir.
Tek başına kalan bir arı 10 OC sıcaklıkta uçuş özelliğini, 7
OC altında ise hareket yeteneğini kaybeder. Ancak salkım

oluşturan arılar kendileri için gerekli sıcaklık derecesini


ayarlayabilirler.
• Arılar kuluçka bölgesinde
sıcaklık 35 OC altına
düştüğünde göğüslerinde ısı
üretimine başlayarak sıcaklığı
normal düzeye ulaştırırlar.

• Kuluçka olmayan kolonilerde


kış salkımındaki arılarda göğüs
sıcaklığı dış hava koşullarına
bağlı olarak 20-36 oC arasında
olup, ortalama 29 oC düzeyinde
kalır.
teşekkürler
Bu ders sunu materyali Tarım ve Orman Bakanlığı, Tarımsal
Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü’nün eğitim
materyallerinden faydalanılarak hazırlanmıştır.
ARICILIKTA
İLKBAHAR
ÇALIŞMALARI
• İlkbaharda yapılacak
işlemlerin amacı;
kolonilerin ana nektar
akımı dönemine kuvvetli
bir populasyonla
girmelerini sağlamaktır.
İlkbaharda Yapılacak İşlemler

• Hava sıcaklığının ortalama +7 0C veya en yüksek


+14 0C ve üzerinde olduğu günlerde kovanlarda ilk
kontroller yapılır. Kontroller kısa ve seri bir şekilde
yapılarak yavruların üşümesi engellenir.

• Tüm koloniler ana arı, yavru, polen, bal, hastalık ve


zararlı açısından kontrol edilip kayıt tutulmalıdır.
İlkbaharda Yapılacak İşlemler

Ana arının varlığı ve


performansı gözlenir.
Petekler üzerinde yavru
dağılımı düzgün ve yeterli
ise ana arının sağlıklı,
dağınık ve az miktarda ise
ana arının verimsiz
olduğunu ve değiştirilmesi
gerektiğini gösterir Sağlıklı petek
İlkbaharda Yapılacak İşlemler
• Ana arı yaşlı ve dağınık
yumurta atıyorsa genç bir
ana arı ile değiştirilmeli veya
genç analı zayıf bir koloni
ile birleştirilmelidir. Arılıkta
zayıf kolonilerle
çalışılmamalıdır. Sağlıksız petek
İlkbahar Koloni Kontrolleri

• Başlıca 3 temel konuda


kontrol yapılır.

 Ana arı,
 Besin madde ve
 Populasyon kontrolüdür.

• Kontroller sırasında herhangi bir hastalık veya zararlı varsa


bununla ilgili önlemler alınır.
Yumurta Atılmış Petek
• Koloniler ana arı ve populasyon durumuna göre 3
ayrılır.

 Anasız koloniler
 Analı zayıf koloniler
 Analı güçlü koloniler

Güçlü koloniler çabuk gelişirken, zayıf kolonilerin


gelişmeleri zaman aldığından zayıf koloniler
birleştirilerek koloniler güçlü tutulmalıdır. Her zaman
zayıf koloniden güçlü koloniye takviye yapılmalıdır.
• Bu dönemde 2 birim şeker ve 1 birim sudan
oluşan koyu şurup verilirken havaların ısınmasıyla
bu 1/1 oranına düşürülür.
• Kek verilmesi koloninin gücüde göz alınarak
genelde ilkbaharda tarlacı arıların etkin uçuşa
başladığı dönemde yapılır.
Koloni Besleme
• Dönemde polen stoku veya gelişi yetersiz ise sağlıklı
besleme açısından protein ihtiyacının karşılanması
gerekmektedir. Bunun için ek beslemede taze polen az
miktarda su ile ıslatılarak çerçeveler üzerinde arılara
verilmelidir.
• Arılara daima temiz su sağlanmalı, başka su
kaynaklarına yönelmesi önlenmelidir.
• Beslenme sırasında yağmacılığa karşı önlem alınmalıdır.
Kuluçkanın Bize Anlattıkları

Yumurtalı Larvalı
çerçeve çerçeve Pupalı çerçeve
L
Düzgün dağılımlı karışık kuluçka
P
(yumurta,larva, pupa)
Y
Erken baharda görülebilecek normal bir
durumdur.
Farklı dağılımlı karışık kuluçka
Ana arı yaşlı ve değiştirilmesi gerekir

Pupalı çerçeve üzerinde fazlaca boş petek gözlerinin


olması, ana arının akrabalı yetiştirilmiş olmasının bir
Pupalı
sonucudur. Bunun nedeni diploid erkeklerin larva dönemi
çerçeve
başında işçi arılar tarafından yenilmesidir.
Kolonilerin Birleştirilmesi
• Anasız koloni yerinde kalıp üzerine
ana arılı koloni koyulur. Birleştirme
sağlıklı olabilmesi için anasız
koloninin en az yarı gücünde
çerçeveye sahip, genç ana arılı Analı koloni
koloniyle olmalıdır.
• İki koloni birleştirilmesinde ise hangi
koloninin ana arısı verimsizse ve Basılı olmayan kağıt
biliniyorsa bu ana arı üretici
tarafından öldürülmelidir. Böylece Anasız koloni
birleşme sırasında ana arıların
birbirine zarar vermesi engellenmiş
olacaktır.
İki koloni birleştirme sırasında ise tarlacısı fazla olan
koloninin üzerine diğer koloni konmalıdır.
Güçlü kolonilerde ana arı yaşlı ise kolonilere elde hazır
döllenmiş ana arı, çıkmakta olan ana arı memesi veya
0-3 günlük larvalı çerçeve verilerek ana kazandırılması
sağlanır.
Populasyon Kontrolü

Populasyon kontrolü, koloniyi oluşturan işçi arı miktarıyla


populasyonu oluşturacak kuluçka miktarının belirlenmesi
amacıyla yapılır.
Yeterli miktarda kuluçka yoksa bu yer darlığı, ana arının
verimsiz oluşu, besin yetersizliği, populasyon düşüklüğü gibi
nedenlerden veya hastalık ve zararlılardan kaynaklanabilir.
Kuluçka Üretimini Teşvik Etmek

• Erken baharda kuluçka çerçevesine baktığımızda farklı


fazda kuluçka görebiliriz, bu normal bir durumdur. Fakat
ilerleyen zamanda verimli bir ana arı bir uçtan öteki uça
yumurta bırakmak ister.
• Koloniler istenen düzeyde kuluçka üretemiyorsa kuluçka
üretimi teşvik etmek için iki farklı yöntem uygulanır.
• 1. Yöntem
Karışık dönemdeki kuluçkalı merkez çerçeve kenara
alınarak yerine boş petek verilir. Böylece ana arının
geniş bir alanda yumurtlaması sağlanır. Bu işlem
kuluçkalıktaki her bir çerçevenin bir tek dönemde
kuluçkadan oluşmasına kadar devam eder.
12345 51423

• 2. Yöntem
Kuluçkayı yayma yöntemidir. Arıların kuluçkayı kovan
içinde bir küre şeklinde geliştirme isteğine dayanır.
Kuluçkalı çerçeveler kuluçka miktarlarına göre en az
kenara, en çoğu ortaya gelecek şekilde sıralanır. Böylece
kuluçka alanı yarım küre yapılarak arıların bu küreyi
tamamlaması sağlanır.
İlkbaharda Yapılacak İşlemler
İçerisinde küf oluşan kovanlar yenisi ile
değiştirilmelidir.
Tüm kolonilerde hastalık ve parazitlerle
mücadele yapılmalıdır.
Kullanılacak ilaçların bal arılarına tescilli
olmasına, doğru zamanda ve dozda
kullanılmasına dikkat edilmelidir.
Kolonilerin İlaçlanması
İlkbaharda Yapılacak İşlemler
İlkbaharda kuvvetli koloniler zayıf kolonilerden
bal çalarak, yağmacılık eğilimi göstermektedir.
Önlem alınmazsa koloni söner. Bu nedenle
ilkbaharda koloniler uzun süre açık tutulmamalı,
besleme yapılırken şurup çevreye dökülmemeli
ve uçuş delikleri küçültülmelidir.
İlkbaharda Yapılacak İşlemler
Temel petek, çevrede bol nektar
kaynağı bulunduğu, kolonide
12-18 günlük işçi arıların bol
olduğu dönemlerde ve koloni
gücü dikkate alınarak
verilmelidir. Bu işlem
zamanında yapılmazsa işçi
arılar, balmumu salgılayarak
kendilerine petek yapmaya
başlarlar.
İlkbaharda Yapılacak İşlemler
Arılar petek yapımı için gereğinden fazla bal
tüketirler. Bu sürede çevreden toplanan nektar
ve polen gereksiz olarak bu faaliyette
kullanılmış olur. Bu durum ekonomik yönden
teknik arıcılıkta olumlu kabul edilmeyen bir
uygulamadır.

Arılar 1 kg balmumu oluşturmak için 8-10 kg bal


tüketirler.
İlkbaharda Yapılacak İşlemler
Kolonilerin gelişmesinin sağlanması
yanında oğul vermeleri de
önlenmelidir.
Oğulu önlemek ve gelişmeyi sağlamak
amacıyla; ana arıya kuluçka alanı
sağlanmak için yeterli petek ve kat
atılmalı, kovanın havalandırılması
sağlanmalı, sıcak bölgelerde kovanı
serin tutmak için kovan kapağı
kireçle boyanmalı ve yemliklere su
verilmelidir.
Çıkan oğullar yakalanmalıdır.
OĞUL DÖNEMİ
ÇALIŞMALARI
Oğul Verme

Oğul nedir?
Bal arısı kolonilerinin
çoğalma içgüdüsü ile yeni
bir koloni oluşturmak
üzere, ana arının bir kısım
işçi arı ile birlikte
kovanını terk etmesidir.
Oğul
Oğul Verme
• Oğul verme koloni gücü, çevre koşulları, ırk
özelliği ve ana arının yaşı, bölge ve iklim
özelliklerine bağımlı olarak bölgelere göre
nisan-temmuz ayları arasında olur.
• Oğul verme 5-6 hafta devam eder.
Oğul
Oğul verme nedenleri
Arıların çoğalma içgüdüsü,
Kovan havalandırmasının yetersizliği,
Kovan içerisinde yer darlığı,
Ana arı feromonunun dengesiz dağılımı,
Kovanın aşırı güneş altında kalması,
Ana arının yumurtlayacağı alan kalmamasıdır.
Oğul Verme
• Oğul verme döneminde
koloniler fazla miktarda erkek
arı ve ana arı gözleri yaparlar.
• Ana arı yumurtlamayı keser,
daha az beslenerek tekrar
uçma yeteneğini kazanır.
• İşçi arıların nektar ve polen
toplaması azalır, petek
kabartma ve mum salgılama işi
durur.
Oğul Verme
• Oğul mevsimi arıcılar için
iş yükü fazla ve yorucu
bir dönemdir.
• Doğal oğul verme; koloni
populasyon gücünü ve
verimliliğini düşürür,
kireç hastalığı başta
olmak üzere birçok
hastalığa yol açar. Bu
nedenle teknik arıcılıkta
istenmemektedir.
Oğula Engel Olmak İçin ...
Koloniler sık sık kontrol edilmeli,
Ana arı yüksükleri bozulmalı,
Ana arının kanadı kesilmeli,
Yaşlı ana arı değiştirilmeli,
Oğul veren koloniden ana arı
yetiştirilmemelidir.
Oğula Engel Olmak İçin ...

• Kolonilerin genetik yapısı iyileştirilmeli,


• Gelişen kolonilerden yapay oğul alınmalı,
• Kuluçkalığa işlenmiş boş petek verilmeli,
• Ana arı belirli bir süre kafese alınmalı,
• Kovanlar üzerinde gölgelik oluşturulmalı,
• Kapalı çerçeveler zayıf kolonilere verilmelidir.
Oğul mevsiminde hızlı gelişen kolonilerden yapay oğul
alma yöntemi oğul verme eğilimini önlemede bir
yoldur.
Arısı çok güçlü olan koloniler ilkbaharda 2 ve 3’e
bölünerek oğul alınabilir.
Ana arısı olmayan kolonilere hazır ana arı verilerek
üretim kolonisi olacak şekilde bal mevsimine kadar
hazırlanmaları sağlanabilir.
Oğul üretimi

Arıcılıkta doğal ve yapay yöntemle oğul üretimi


yapılır:

Arılıkta güçlü koloniler seçilir ve her koloniden 4-5


adet arılı ve yavrulu çerçeve başka bir kovana alınır.
Yeni oluşturulan kovanda ana arı bulunmaması
nedeniyle açık yavrulu peteklerde bulunan genç
larvalardan kendi ana arısını oluşturması beklenir.
Ancak bu şekilde koloninin analanması uzun zaman
alır.
Oğul üretimi
Yapay oğul üretimi, ana yetiştiriciliğiyle birlikte
yapıldığında daha ekonomiktir.

Kuvvetli koloniler ikiye ve üçe bölündükten sonra genç,


döllenmiş ve yumurtlama dönemine girmiş ana arı,
kafesle birlikte yavrulu alanların bulunduğu kovanın
merkezine yatayla 45 derecelik açı yapacak şekilde
yerleştirilir.
Oğul üretimi
Ana arı kafesinin çıkış
deliği kekle kapatılır, kekin
2-3 gün içersinde
kolonideki işçi arılar
tarafından tüketilmesi ile
ana arı kafesten çıkış imkanı
bulur. Bu süre içinde ana arı
salgıladığı feromonlarla
kendini koloniye kabul
ettirmiştir.
Oğul üretimi
Başka bir oğul üretme yöntemi güçlü koloniden
toplama yolu ile yeni bir koloni oluşturmadır.
Boş bir kovan içine 1. koloniden 2 adet arılı-ballı
çerçeve, 2. koloniden 2 adet arılı-yavrulu
çerçeve ve 3. koloniden 2 adet arılı-günlük
yumurtalı çerçeve konulur.
Oğul üretimi
Yeni oluşturulan bu kovana dışardan tarlacı
işçi arıların bir kısmının girmesi için
uygulamaya alınan kovanların yeri
değiştirilir.
Bu yöntemde petek alınan üç kolonideki ana
arının yanlışlıkla yeni oluşturulan kovana
girmemesine dikkat edilmelidir.
Oğul Yüksüğü
Oğul Çıkışı
Demaree Yöntemi : Oğul Önleme

 Oğul gözleri var ise tamamı yok edilir.


 Sırlanmış kuluçka ve yumurta içeren petekler ana
arı ile birlikte kuluçkalık ortasına konulur ve
boşluklar boş peteklerle doldurulur.
 Ortaya ana arı ızgarası ve üzerine ballık konulur.
 Ballığa diğer kuluçka petekleri konulur ve boşluklar
çerçeve ile tamamlanır.
 10 gün sonra yapılan kontrolde oluşan ana arı
yüksükleri iptal edilir.
Doğal Oğulların Alınması

Oğulların çıkışları 07:00-17:00 arasında


görülebilmekle beraber genellikle
10:00-14:00 saatleri arasında
gerçekleşir. Baş oğul adı verilen ilk
oğul, yaşlı ana arıyla birlikte çıktığı için
koloninin neredeyse yarısını da birlikte
götürür.

Oğulu her yaştan bireyler oluşturur.


Koloni birden fazla oğul verebilir. Bu
durumda ikinci oğul daha küçük olur ve
içinde birden fazla dölsüz ana arı vardır.

44
Doğal Oğulların Alınması

Oğullar kıtlık durumu hariç kovandan tok


çıktıkları için sakindirler. Ancak aradan
birkaç gün geçince kursaklarındaki balın
azalması ve stresten dolayı hırçın
olabilirler. Bu nedenle ne zaman çıktığını
bilmediğimiz oğulları alırken gerekli
önlemler alınmalıdır.

Oğulun yerleştirildiği kovana sadece ballı


çerçeve konulması yeterli değildir,
mutlaka yavrulu çerçeve konulmalıdır.
Oğul tamamen yerleştikten 2-3 saat sonra
kovanı istenilen yere taşınabilir.
45
Oğul hazırlığı ve dala konması
Oğulun daldan alınması
Oğulun alınması
Oğulun alınması
Oğulun alınması
Cam kenarına konan bir oğul
Dala konmuş oğullar
Yakalanan oğullar
• Oğul üretimi günümüzde Amerika, Kanada,
Yeni Zelanda, Avustralya ve Rusya gibi birçok
ülkede paket arıcılığı şeklinde yapılmaktadır.
Koloninin Ana Arıyı Değiştirme İşlemi (süpersedur)

Koloni oğul vermeyip sadece ana arıyı değiştirmek istediğinde


peteğin merkezine 1-2 adet yüksük yapar. Eğer bu koloniye ana
verilemiyorsa yüksükler bozulmamalıdır. Çünkü koloninin yeni bir
ana arı yapma şansı ortadan kalkar.

Supersedur
Oğul yüksükleri
Ana yenileme

55
Yalancı Ana Arı

Uzun süre ana arı yetiştirmeyen kolonilerde genç işçi arılar


ovaryumları gelişerek dölsüz yumurta bırakırlar.
Anasız kolonilerde bir veya birkaç tane işçi arı ana arı gibi arı sütü
ile beslendiğinde gelişerek ana arıya benzer bunlara «yalancı ana»
denir.
Yumurtlayan işçi arıların sayısı ise onlarca bazı kovanlarda ise çok
daha fazladır. Bu tip kolonilerde yapılacak en iyi yol ana arılı bir
koloniyle birleştirmektir.
Yalancı Analı Koloni
Hazır Ana Arının Kovana Verilmesi

Anasız kolonilerin analandırılması veya verimsiz bir ana arının


öldürülerek koloniye yeni ana arı verilmesi sırasında koloninin
yüksek populasyona sahip olmamasına dikkat edilmelidir.
Kolonide yalancı ana arı olmaması, ana arı yetiştirecek kuluçkanın
olmaması, var olan yüksüklerin bozulması, refakatçi işçi arıların ana
arı kafesinden alındıktan sonra konulması, koloninin ana arıyı
kabullenmesini kolaylaştıracaktır.
Ana arı bakıcı işçi arı kadrosunun ilgilenebileceği bir noktaya
konmalıdır.
Kafes verildikten 1-3 gün sonra koloni ana arıyı kabullenir. Bu süre
koloninin durumuna göre değişiklik gösterebilir.

58
teşekkürler
BAL AKIM DÖNEMİ
ÇALIŞMALARI
Bal akım dönemine hazırlık
• Bölgedeki bitkilerin yoğun olarak çiçeklendiği
ve nektar akımının başladığı bal akım dönemi,
bölgelere göre değişmektedir.
• Kolonide ana arının
yumurtlamayı azaltması veya
tamamen kesmesi, erkek
arıların öldürülmeye
başlanması bal mevsiminin
göstergesidir.
• Ülkemizde mayıs, haziran ve
temmuz ayları yoğun bal akım
dönemleridir.
Arıların bal yaptığı ballı bitkiler

Ballı bitkiler olarak adlandırılan bitki


türleri, arıların bal, polen ve propolis
üretimi için nektar topladığı çok farklı türde
bitkileri ifade eder. Ballı bitkileri arıcılık
açısından iki grupta değerlendirebiliriz.

1-Nektar
2-Salgı verenler
A-Nektarlı bitkilerin genellikle çiçeklerinde veya
nadiren bitkinin diğer bir yerinde nektar bezi
vardır. Bu bezin salgıladığı şekerli sıvı olan
nektarı bal arıları toplayarak bir işleme tabi tutarak
nektar balı üretirler.

B-Salgı veren bitkilerden bazıları bal arıları için önemlidir.


Herhangi bir böcek dışkısı veya diğer doğal olaylardan
dolayı yaprak ve genç sürgünler üzerinde bazı hallerde
kabuk arasında oluşan salgıları bal arıları toplayıp işleme
tabi tutarak salgı balı üretirler.
Bal Potansiyelinin Belirlenmesi

• Ballı bitkilerin bal verimini tespit etmek için bal


potansiyeli listesi hazırlanmıştır.
Dünyanın bir çok ülkesinde bu liste kullanılmaktadır. En
düşük kapasitede bal verimi 1. sınıf ile en yüksek bal
kapasitesi de 6. sınıf olarak değerlendirilmiştir.
• Bal verimine etki eden su, toprak, ısı gibi değerlerin en
üst düzeyde olduğu kabul edilerek bir hektar (10.000
m2) alan da kapama olarak aynı ballı bitki var kabul
edilir ve bu alanın toplam nektar verimi
değerlendirmeye alınır.
0,25 kg/hektar olan bitkiler 1. sınıf bal potansiyelli
26-50 kg/hektar olan bitkiler 2. sınıf
bal potansiyelli
51-100 kg/hektar olan bitkiler 3. sınıf
bal potansiyelli
101-200 kg/hektar olan bitkiler 4. sınıf
bal potansiyelli
201-500 kg/hektar olan bitkiler 5. sınıf
bal potansiyelli
501 kg/hektar’ın üzerinde olan 6. sınıf
bal potansiyelli bitkilerdir.
İLKBAHAR BİTKİLERİ

Defne (Laurus nobilis): Akça Ağaç (Acer Spp):


Söğüt (Salix) Akasya (Acacia):

Yalancı Akasya (Robinia):


Ballı Baba (Lamium album): Bakla (Vicia faba)

Lavanta (Lavandula stoechas)


Armut (Pyrus communis) Elma ( Malus domestica)

•Kayısı
•Kiraz
Şeftali (Prunus persica) •Vişne
•Erik
•Turunçgiller
•Ihlamur
•İğde
• Yaban Gülü (Rosa spp.)
• Ada çayı (Salvia officinalis)
• Erguvan (Cercis siliguastrum)
• Ilgın (Tamarix spp)
• Fiğ (Vicia spp)
• Hardal (Sinapsis alba)
• Üç gül (Trifolium spp)
• Isırgan (Urtica spp)
• Yonca (Medicago sativa)
• Kekik (Thymus spp)
• Yabani fesleğen (Clinopodium vulgare)
• Haşhaş (Papaver somniferum)
• Gelincik (Papaver rhoeas)
• Arı otu (Faselya)
YAZ MEVSİMİNDE ÇİÇEKLENEN
BALLI BİTKİLER
• Korunga (Onobrychis spp)
• Deve dikeni (Onopordum bracteatum)
• Orman gülü, Komar (Rhododendronsp)
• Susam (Sesamum indicum L.)
• Pamuk (Gossypium hirsutum)
• Ay çiçeği (Helianthus annus)
• Kestane (Castanea sativa)
• Hayıt (Vitex agnus)
• Geven (Astragalus spp)
• Mor Diken (Centaurea depressa)
SONBAHARDA SALGI VEYA NEKTAR
VEREN BALLI BİTKİLER

• Çam: Bal arıları kızılçam veya sarıçamda bulunan çam


pamuklu koşnilinin sindirim artıklarından ve emgi
yerlerinden çıkan çam özsuyunun yararlanarak çam balı
yaparlar. Aynı koşnil fıstık çamı ve karaçamda da bulunur.
Fakat bal arısı bu çamlardan yararlanmaz.
• Harnup- Keçi Boynuzu (Ceratonia siliqua)
• Püren
• Bozot
Geç Sonbahar ve Kışın Nektar, Salgı, Polen
Verenler
• Gelin Duvağı (Clematis spp)
• Dağ Çileği (Arbutus)
• Çiğdem
• İtirge
• Sütleğen
• Yeni Dünya
• Karahindiba (Taraxacum afficinale)
• Badem
• Azan
Bal akım dönemine hazırlık
Bu dönemde,
Ana arının yumurtlama ve işçi
arıların faaliyetleri yakından
izlenmelidir.
Kovanda sıkışıklığı önlemek için
ballık ve petek verilmelidir.
Bal verimini arttırmak ve arıyı
gereksiz yere çalıştırmamak için
geçen yıllardan kalan işlenmiş
peteklerin bal depolamaya hazır
kolonilere verilmesi daha
avantajlıdır.
Bal hasadının yapılması
• Peteğin 2/3 - 3/4 ’ü
sırlandığı zaman petekler
hasada gelmiş demektir.

• Erken hasat edilen


ballarda su oranı yüksek
olacağı için balın kalitesi
düşecek ve balda
bozulma olacaktır.
Bal kovanlardan alınırken
ve hasat yapılırken
yağmacılığa engel olunmalı,
yağmacılık olması
durumunda bal hasadına ara
verilmelidir.

Hasatta arılara kış


döneminde kullanacakları
miktarda (15-20 kg) sırlı
bal bırakılmalıdır.
Bal hasadı için gerekli
Arıcıların malzemeler
Kullandığı Bazı Malzemeler

Maske Eldiven
Eldemiri

Fırça

Sır alma
bıçağı Körük

Sır rulosu
Bal hasadı için gerekli malzemeler

Elektrikli bal
süzme kazanı Bal süzme Bal Bal sağım
kazanı dinlendirme çadırı
kazanı

Sır bıçağı

Süzgeç
Güneş enerjisiyle
Sır alma düzeneği balmumu eritme
Sır tarağı ekipmanı
Bal hasadı çalışmaları

Arazide kolonilerden uzakta bir


bal hasat çadırı kurulur.
İçine boş ballıklar, süzme
makinası, bal tenekeleri ve
diğer hasat ekipmanları
yerleştirilir.
Arıların çadıra girmemesi için
önlemler alınır.
Bal Hasadı Çalışmaları

• Hasat edilecek ballı


petekler hafifçe
silkelenerek arılardan
kurtarılır.

• Petek üzerinde kalan


diğer arılarda fırça ile
uzaklaştırılır.
Peteklerin Alınması
Bal Hasadı Çalışmaları
• Arılardan temizlenen petekler boş ballıklara konarak bal
süzme odasına getirilir.
• Bu peteklerin üzerindeki sırlar, sır bıçağı veya sır tarağı
ile alınır.
Bal Hasadı Çalışmaları
• Sırları alınmış ballı petekler bal süzme
makinesine yerleştirilerek petek gözlerindeki
ballar süzülür.
Süzme İşlemi
Bal Hasadı Çalışmaları
• Süzülen bal içersinde sır,
polen, arı kalıntıları, gibi
yabancı maddeler bulunur. Bu
kırıntıların baldan ayrılması
için elekten geçirilir.
• Dinlendirme tankında 48 saat
süre ile bekletilir.
Bal Hasadı Sonrası Süzülen Balın
Dinlendirilmesi

• Bal süzme makinesinde elde edilen bal, gittikçe incelen


çok katlı elekten geçirilerek mum kırıntıları ve diğer
yabancı maddeler ayıklanır. Buna rağmen küçük
parçacıklar ve oluşan hava kabarcığı balın rengini
bulandırır. Bunun için bal, dinlendirme tankına alınır ve
dinlendirilir. Küçük mum kırıntıları ve hava kabarcığı
köpük şeklinde üstte toplanır. Köpüklü kısım arılara yem
olmak üzere ya da sirke ve likör yapımı için ayrı bir yerde
depolanır. Dinlendirme kabındaki bal durulduğunda ve
berraklaştığında ambalajlanabilir.
Balın Şişelere Doldurulması
Dinlenmiş olan ballar
kavanozlara doldurularak pazara
sunulur.
Balın Ambalajlanması
• Bal süzme işleminden sonra, peteklerde kalan bal
bulaşıklarının temizlenmesi gerekir. Bunun için balı
süzülmüş petekler akşam üzeri kuluçkalığın üzerine
verilerek arılarca temizlenmesi sağlanır. Bu temizlenme işi
yağmacılığa neden olmamak için kesinlikle gündüz
yapılmamalıdır. Bu çerçevelerden temiz ve
kullanılabilecek olanlar saklanarak ilkbaharda tekrar
kovanlara verilebilir.
• Balı Süzülen Peteklerin Değerlendirilmesi;
Balı alınan peteklerin tekrar kullanılabilecek durumda olanları
tecritli petek odalarında muhafaza edilir. Petek güvesine karşı,
petekler askıya dizilerek içinde korlaşmış mangal kömürü
bulunan mangallarda veya elektrik ocaklarında toz kükürt
yakılarak dumanlama yapılır. Ancak bu uygulamada
peteklerde bulunan güve yumurtaları ölmediğinden uygulama
2-3 haftalık aralıklarla bir kaç kez tekrarlanır. Gerektiğinde bu
petekler gelecek ilkbaharda tekrar kullanılabilir.
Ancak bu tür peteklerin tekrar kullanılması hastalıklar
yönünden riskli olabilir. Bu yüzden bazı ülkelerde
peteklerin sadece bir yıl kullanılmasına müsaade edilir.
Muhafaza yönteminde naftalin kesinlikle
kullanılmamalıdır. Petrol ürünü olan naftalin kanserojen
bir madde olup bal ve balmumundaki kalıntısı insan
sağlığı için tehlikelidir. Kullanılamayacak durumdaki
petekler, eritilerek kalıp mum haline getirilir.
• Bal hasadı sonrası arılar unutulmamalı!
• Ürettikleri balları ellerinden alındığı için
strese giren arılara şurup verilmelidir.
Arıcılıkta Sonbahar Çalışmaları
 Kovanlarda genel kontroller
yapılır (bal ve polen miktarı,
ana arı durumu ve koloni
gücü)
 Ana arının varlığı ve
performansı gözlenir. Genç
ve sağlıklı ana arı varsa,
gözlere düzgün yumurta
atıyorsa sorun yok demektir.
Kovan kışı rahat geçirebilir.
Sağlıklı, genç ana arı ve kovan
Sonbaharda Yapılacak İşlemler
• Ana arı yaşlı ve dağınık yumurta atıyorsa genç
bir ana arı ile değiştirilmeli veya genç analı
zayıf bir koloni ile birleştirilmelidir.
• Ortalama 15 kg bal bırakılmalıdır.
Sonbaharda Yapılacak İşlemler

• Yeterli bal ve polen olmayan


koloniler yeni kadro gelişimi için,
2:1 şeker şurubu veya çeşitli
karışımla yapılan kekler ile
beslenmelidirler.
• Tüketildikçe koloni içinde
kullanılan yemlikle besleme
yapılmalıdır.
• 20 kg şeker ile 15 kg bal üretilir.
Sonbaharda Yapılacak İşlemler

• Tüm kolonilerde hastalık ve parazitlere,


karşı mücadele yapılmalıdır.
• Kullanılacak ilaçlar tescilli olmalı, doğru
zaman ve dozda kullanılmalıdır.
• Çam balı ishale neden olan dekstrin
içerdiği için kovanda bırakılmamalıdır.
Kolonilerin İlaçlanması
Sonbaharda Yapılacak İşlemler

Kovandaki çerçeveler düzenlenerek fazla petekler


alınır, koloni daha küçük bir alana sıkıştırılır.
Kovanın kırık ve çatlak kısımları tamir edilir ve
kovan uçuş delikleri küçültülür.
Kovanlar sehpalar üzerine öne doğru hafifçe
eğimli şekilde konularak kovanda nem ve su
birikimi engellenir.
ARILARIN
KIŞLATILMASI
Kışlatma Nedir ?

 Bal arısı kolonilerinin aktif sezon sonrasında


dinlenecekleri dönem olup hava sıcaklığının
+14 0C’nin altına düşmesiyle başlar.

 Bu dönemde bal arıları kış salkımı oluştururlar


ve sadece bal yerler (15-20 kg).
Kışlatma İşlemleri
 Salkım merkezinde sıcaklık + 14 0C
ile 33 0C arasında iken salkım
yüzeyindeki sıcaklık + 7 0C
civarındadır.
 Arılar salkım içerisinde nöbetleşe
olarak salkım içinden dışına doğru
hareket ederler.
Arılarda Kış Salkımı
Kışlatma Esnasında ...
• Kolonilere kış yiyeceği olarak bal ve polenli
petekler bırakılır.
• Petekler tamamen balla dolu olmayıp alt
yarılarındaki gözler boş olmalıdır.
• Arılar bal dolu gözler üzerinde değil, balla
dolu kısmın hemen altındaki boş gözler
üzerinde salkım kurarlar.
Kışlatma İşlemleri
Kışlatmaya alınacak koloniler
bulunduğu yerde
bırakılabileceği gibi kışı
ılık geçen bölgelere de
taşınabilirler.
Kışı ağır geçen yerlerde
kovanlar çeşitli maddelerle
sarılabilir.
Kışlatma İşlemleri
Sağlıklı bir kışa hazırlık dönemi
kışlatma çıkışı koloni kaybını da
en aza indirecektir.
 Sonbaharda yapılacak olan
çalışmalar kışlatma başarısını da
o oranda etkileyecektir.
Kışlatma esnasında ...
Kovan içerisinde yeterli besin stoğu olmalı,
Varroa’ya karşı ilaçlama yapılmış olmalı,
Su basmasına karşı sehpalara alınmalı,
Çatlak, kırık ve delik kovan kullanılmamalı,
Kovanlar hafif öne eğik yerleştirilmeli,
Kovan kapakları altına hava geçiren ve nem
tutan maddeler konulmalıdır.
Kışlatma Esnasında ...
Uçma delikleri daraltılmalı,
Kovan içerisinde boş petek bırakılmamalı,
Bölme tahtası ile petekler sıkıştırılmalı,
Kovanlar, varsa sundurma altına alınmalı,
Kovanlar hiçbir şekilde rahatsız edilmemeli,
Boş petekler depolanmalı ve mum güvesine
karşı ilaçlama yapılmalıdır.
Petek Üzerinde Kışlama Düzeni
Boş Peteklerin Toplanması
Boş Peteklerin Depolanması
Kışlatılan Koloniler
Teşekkürler
Ana Arının Kolini İçerisinde Görevi

Normal koşullarda her bal arısı kolonisinde bir ana arı bulunur.
Ana arı döllü yumurtadan gelişir, yani diploid (2n) yapıdadır.
Kolonideki bütün bireylerin anasıdır.

1
Ana Arının Kolini İçerisinde Görevi

1-Petek gözlerine yumurtlayarak yeni nesillerin meydana gelmesi ile


kolonide bulunan bireylerin devamlılığını sağlamak,

2-Salgıladığı feromonlar sayesinde kolonide bulunan bireylerin


görevlerini düzenli olarak yapmalarını sağlamak.
2
Ana Arının Koloniyle İlişkisi

✓Kolonide bulunduğu sürece tüm bireylerin anasıdır.

✓Ana arı koloninin tüm kalıtsal karakterlerinin temsilcisidir.

✓Kovanda bir denge öğesidir ve ana arının varlığı kolonide moral


kaynağıdır.
3
Ana Arının Koloniyle İlişkisi

✓Çiftleşmiş bir ana arı, hem döllenmiş (işçi) hem de döllenmemiş


(erkek) yumurta yumurtlar. Yoğun yumurtlama döneminde günde
ortalama 1500-2000 yumurta bırakabilir.

✓Yaşam süresi 3-4 yıldır.

✓ İşçi arılar tarafından arı sütü ile beslenir.

✓Ana arının analık içgüdüsü yoktur.


4
Ana ve İşçi Arı Farklılaşma Nedenleri

Erkek arı gözü

Ana arı gözü

İşçi arı gözü

✓Larvalara sağlanan gıda maddesi, bileşim ve miktar


bakımından birbirinden tamamen farklıdır.

✓Ana larvası meme şeklinde gözlerde, işçi ve erkek arılar ise


altıgen şeklinde gözlerde yetiştirilir.
5
Ana Arıda Farklı Besleme Sonucu
Ortaya Çıkan Değişiklikler

✓Ana arılarda cinsiyet organı, işçilerde ise salgı bezleri daha çok
gelişmiştir.

✓Ana arının vücudu daha iri ve gösterişlidir.

✓Ana arı dış etkilere karşı tepkisel davranmazken, rakip analara


çok sert davranır ve öldürmek ister.

✓Ana arı sadece çiftleşme ve oğul döneminde kovanı terk eder.

✓Ana arının ekonomik ömrü birkaç yıl olmasına rağmen, işçi


arılarda bu süre ortalama 35 gündür.

6
Koloninin Ana Arı Yetiştirme Nedenleri
1- Oğul Verme

Kolonide işçi arılar oğul verme amacıyla ana arı yetiştirirler ve bu


amaçla farklı yaşlarda bulunan işçi arı larvalarından ana arı
yetiştirmek üzere ana arı yüksük ve memeleri yaparlar. Meme sayısı
fazla olup, genelde petek kenarlarında ve mevcut ana arıdan
saklayabilecekleri noktalarda yapılır.

7
Koloninin Ana Arı Yetiştirme Nedenleri

2- Ana Yenileme

Ana arının yaşlılığını ve verimsizliğini


kabullendiği zamanda, ana arı
memesi peteğin ortasına 2-3 adet
yapılır ki bu olaya ana değiştirme
anlamında supersedure denir.

Yeni ana arı ile eski ana arı bir süre


beraber yumurtlayabilir. Kısa süre
sonra eski ana arı öldürülür.

8
Koloninin Ana Arı Yetiştirme Nedenleri

3- Anasızlık
Herhangi bir nedenle ana arının
kaybolması sonucu memeler
çerçevenin herhangi bir yerinde
yapılabilir.

İyi bir ana arı yüksüğü üzeri pütürlü


ve ortalama 2,5- 3 cm olmalıdır.

Şekilsiz ve uzun
görülen bu yüksükler
iptal edilmelidir.

9
Çiftleşme

Ana arı, gözden çıktıktan sonra, 6-8 gün içerisinde cinsel olgunluğa
ulaşır ve çiftleşme uçuşu için güneşli, sıcak ve rüzgârsız bir günde,
tercihen öğleden sonra erkek arı toplanma alanlarına uçarlar.

Arılıkta, kolonilerde bulunan ergin erkek arılar, günün belli


saatlerinde, arılıklara yakın yerlerde toplanarak uçarlar. Bu alanlara
“erkek arı toplanma alanları” denir.

Ana arı, kendine özgü koku ve sesler çıkararak erkek arıların


kendisine ilgi duymalarını sağlar. Erkek arılar görme ve koku alma
duyuları yardımıyla ana arının peşine takılırlar.

10
Erkek Arı Toplanma Alanları

✓ Toplanma alanları çevresel bir olumsuzluk yaşanmadığı sürece


erkek arılar tarafından uzun yıllar kullanılır.

✓Toplanma alanlarının çapı 30-200 m arasındadır.

✓Toplanma alanlarına erkek arılar her yerden gelebilirler.

11
Çiftleşme

Ana arı bunun için 7-17 erkek arıyla


çiftleşebilir.

Amaç sperm kesesinin dolması için


gerekli miktarda semenin alınmasıdır.

Ana arı, çiftleşme sırasında erkek


arılardan aldığı spermayı sperm
kesesinde depolar.

12
Çiftleşme

Ana arıyla çiftleşen erkek arının üreme organı koparak ana arının
üreme organı içerisinde kalır ve erkek arı ölür.

Genellikle çiftleşme 2-3 gün içerisinde belirli aralıklarla veya ard


arda olabilir ve sperm kesesinin dolması ile tamamlanır.

13
Çiftleşme

Yeterli sayıda erkek arıyla çiftleşmesini tamamlayan ana arı


çiftleşme işaretiyle kovana geri döner ve işçi arılar tarafından
temizlenir.

Ana arının sperm kesesi yeterli düzeyde sperm ile dolmadıysa


(iklimsel nedenler veya erkek arı sayısının yetersizliği) ana arı
uygun çevre koşulları altında tekrar çiftleşme uçuşuna çıkar.
14
Başarılı Çiftleşme Olabilmesi İçin
✓Hava sıcaklığının en az gölgede 16-20 0C
olması,

✓Güneşli ve rüzgarsız bir gün olması veya


rüzgar hızının 20 km’den az olması,

✓Yeterince cinsel olgunluğa ulaşmış erkek


arıların (12-14 günlük) bulunması, gerekir.

Çiftleşme iklim şartlarına bağlı olarak


genellikle erkek arıların yoğun uçtuğu,
14.00-16.00 saatleri arasında havada olur.

Çiftleşme, yerden 15-25 m arasındaki


yükseklikte gerçekleşir.
15
Ana Arının Çok Sayıda Erkekle Çiftleşmesinin Faydası

✓ Ana arının birden fazla sayıda erkek arı ile çiftleşmesi kolonide
genetik çeşitliliğin yüksek tutulmasını sağlar.

✓ Çok sayıda erkek ile çiftleşme, kolonide bulunan işçi arıların


davranış çeşitliliğini de arttırmaktadır.
16
Ana Arının Çok Sayıda Erkekle Çiftleşmesinin Faydası

Bu da koloninin;

✓ Çevrede bulunan yiyecek kaynaklarından daha verimli


faydalanmasını,

✓ Çevre şartlarında oluşan ani değişimlere dirençli olmasını,

✓ Diploid erkek üretim riskinin azalmasını,

✓ Patojen, parazit ve hastalıklara karşı direncin artmasını


sağlayacaktır.

17
Kolonilerde verim daha çok çevre şartlarına bağlı olup (hava koşulları,
çiçeğin durumu, üretim koşulları vs. )

Kolonideki arı genotipi ne kadar iyi olursa olsun, uygun çevre şartları
sağlanamazsa, hedeflenen sonuca ulaşamazsınız.

Binlerce yıldır yaşamını sürdüren bölge arısıyla çalışmanız


en doğru seçimdir.
18
Anasız Bir Koloninin Ana Arı Yetiştirebilmesi İçin
Gerekli Koşullar

✓ Kolonide iyi ana arı yetiştirebilmek için yumurtaya ve/veya


günlük genç larvaya,

✓ Bu larvaları yeterli düzeyde besleyebilecek genç işçi arı


populasyonuna,

✓ Yeterli ve kaliteli arı sütü salgılanabilmesi için çevrede kaliteli


polen ve nektar kaynağına ihtiyaç vardır.

19
Kolonileri Bölerek veya
Anasız Bırakarak Ana Arı Yetiştirme

Üreticilerimizin kullandığı en yaygın yöntemdir. Kolonide işçi


arıların anasızlık hissine bağlı olarak ana arı yetiştirmesidir.

Bir kovana, içerisinde günlük yumurta veya genç larva bulunan


petek, pupalı ve ballı polenli petekler konulur. Şurupla besleme
yapılır.
20
Kolonileri Bölerek veya
Anasız Bırakarak Ana Arı Yetiştirme

İşçi arılar petekte bulunan yumurta veya


larvalardan kendilerine bir çok ana arı
yüksüğü hazırlarlar. Bu yüksüklerden biri
koloninin anası olacaktır.

Bu şekilde ana arı yetiştirme işlemi yaklaşık


20-25 gün süreceğinden, koloni
populasyonunda azalmalar olacaktır.

21
Kolonileri Bölerek veya
Anasız Bırakarak Ana Arı Yetiştirme
Arılığımızda öne çıkan kolonilerden
yumurtalı larvalı çerçeve almak, bunu
işaretlemek ve 5 gün sonunda
kapatılan yüksük varsa bunları imha
etmekle daha nitelikli ana arı
yetiştirebiliriz.

22
Oğul Verme İle Ana Arı Yetiştirme

Geleneksel yöntemle arıcılık


yapanlar kovanlarını çoğaltmak
amacıyla kolonilerinin oğul
vermesini beklerler.

Oğul genelde bölgede yoğun


nektar akımından yaklaşık 3-4
hafta öncesi döneme denk gelir.

Üretici oğulu yakalayamadıkları


takdirde ekonomik kayıp yaşar.

23
Oğul Verme İle Ana Arı Yetiştirme

Diğer bir husus ise bölünen bu


kolonilerin yakında gelecek olan
nektar akımından faydalanması
mümkün değildir.

Kolonilerin oğul vermesi modern


arıcılıkta istenmeyen bir yönetim
şeklidir.

24
Yalancı Analı Kolonide Ana Arı Yüksüğü

Çok nadir olsa da uzun süre anasız kalmış ve yumurtlamayan


işçilerin ve yalancı anaların olduğu kovanlarda koloniler bu tip
bireylerin yumurtalarından ana arı üretilebilir.

Bu durum en çok Güney Afrika arısında (A.m.capensis)


görülebilmektedir.

25
Kontrollü Koşullarda Ana Arı Yetiştirme
Miller Yöntemi

Şekilde görülen temel petekler ( 5-8 cm genişliğinde 10 cm


uzunluğunda ) çerçevelere takılarak ana arı yetiştireceğimiz
damızlık koloniye konur.

Koloni bu çerçeveleri kabarttıktan, ana arı yumurta bıraktıktan


ve genç larva oluştuktan sonra bu çerçeveler anasız bakıcı
koloniye verilir.

10 gün sonra çok sayıda ana arı yüksüğü dağıtım için hazırdır.
26
Kontrollü Koşullarda Ana Arı Yetiştirme
Miller Yöntemi
Yumurta ve genç Yumurta ve genç Yumurta ve
larva hizasında genç larva
larva
kesilerek
kullanılması
Kullanılmaya hazır
Tam yavrulu petek Yarım temel petek ana arı memeleri
kullanarak kullanarak

Damızlık koloniden yumurtalı ve larva içeren bir çerçeve alınarak,


genç yavrulu gözler hizasından kesildikten sonra bu çerçevenin
anasız bakıcı bir koloniye aktarılmasıyla da ana arı yetiştirebiliriz.

Yüksükler, etrafında yeterli miktarda bir parça mumla petekten


dikkatle kesilip alınmalı, en kısa zamanda ruşetlere veya anasız
kolonilere verilmelidirler.

27
Herkesin Yapabileceği Basit Ana Arı Yetiştirme Yöntemi

Arılığınızda öne çıkan ana arıları veya damızlık işletmelerden


aldığınız ana arıları çiftleştirme kutularına uygun ölçüde çerçeve
içeren bir tabut kovana alırız.

Arılığımızda kullanacağımız damızlık koloni sayısına göre birden


fazla olmalıdır.

Dışardan aldığınız damızlık ana arılar

Arılığınızda belirlediğiniz koloniler

28
Herkesin Yapabileceği Basit Ana Arı Yetiştirme Yöntemi

Ana arının yumurtladığı günlük larvaya sahip çerçeveler


çiftleştirme kutularında alınır.

İyi bir ana arı yetiştirmek için genç larva olması önemlidir. Bu
sebeple aldığımız çerçeveler içerisinde 5. gün kapanmış yüksükler
varsa imha ederiz.

Çalışılan arı ırkı, uzun yıllar bölgeye adapte olmuş ekotipten


seçilmelidir.
29
Larva Aşılama Yöntemi
Doolittle Yöntemi
Çok miktarda ana arı üretmek istendiğinde kullandığımız bir
yöntemdir.

Yöntemin aşamaları;

✓ Erkek arı kolonilerinin hazırlanması,

✓ Yüksüklerin hazırlanması,

✓ Transfer edilecek larvanın yetiştirilmesi,

✓ Başlatıcı ve bitirici koloninin hazırlanması,

✓ Aşılama,

30
Larva Aşılama Yöntemi
Yöntemin Aşamaları

✓ Aşılama çerçevesinin önce başlatıcıya daha sonra bitirici


koloniye aktarılması,

✓ Yüksüklerin çiftleşme kutularına veya ana arı kafeslerine


alınarak ana arı banka kovanlarına aktarılması,

✓ Ana arının çiftleşmesi, döl kontrolü yapılması,

✓ Çiftleşmiş ana arıların anasız kolonilere veya satışa


aktarılması,
gerekiyorsa ana arı banka kovanlarına alınmasıdır.

31
Erkek Arı Kolonisinin Hazırlanması

✓ Larva transferi başlamadan 25 gün önce, seçilen kolonilere erkek


arı gözlü petekler konur.

✓ Yumurtlamayı teşvik amacıyla şuruplama yapılır.

✓ Yumurtalar larvaya dönüşünce erkek arı gözlü petekler diğer


kolonilere dağıtılabilir.
32
Erkek Arı Kolonisinin Hazırlanması

✓ Alınan petek yerine tekrar erkek arı gözlü boş petek verilir.

✓ Ana arının erkek arı gözlerine yumurtlamaması durumunda,


ana arı erkek arı gözlü petekle hapsedilmelidir.

33
Erkek Arı Kolonisinin Hazırlanması

Elimizde erkek arı gözlü petek yok ise mevcut kabartılmış petek
ortadan kesilerek, güçlü koloninin erkek arı gözlü petek yapması
sağlanır.

34
Yüksüklerin Hazırlanması
Ortalama 8-9 mm çapında yüksük kalıpları kullanılır.

Yüksük kalıbı önce soğuk suya sonra temiz erimiş bal mumuna
sonra tekrar soğuk su ve sıcak bal mumuna daldırıldıktan sonra
serleştirmek amacıyla son kez soğuk suya daldırılır. Bu işlem için
dalak petek ve sırlardan eritilen mumlar tercih edilmelidir.
35
Yüksüklerin Hazırlanması

Basit bir hareketle kalıptan bal mumu yüksükleri çıkartılır. Yüksükler


ana arı üretimi için kullanılacaksa, çerçeve üzerine takoz dizilmiş
çıtalar üzerine bal mumu ile yapıştırılır.
Arı sütü üretimi için takoza gerek yoktur.

36
Yüksüklerin Hazırlanması

Yüksükler takozların üzerine dizildikten sonra aynı yüksekliğe


sahip olacak şekilde bir hizada kesilir (maksimum 1 cm). Ana arı
üretiminde doğal yüksükler tercih edilirken, arı sütü üretiminde
daha çok plastik yüksükler tercih edilmektedir.

37
Transfer Edilecek Larvanın Yetiştirilmesi

Transfer gününden 4-5 gün önce ana arının rahatlıkla yumurtlayacağı


temiz bir petek damızlık koloniye verilir.

Transfer günü günlük yaştaki larvalar petekten alınır.

Not: Petek verilmeden önce peteğe şerbetli su püskürtülmesi, ana


arının kısa sürede yumurtlamasına olanak sağlayacaktır.
38
Başlatıcı Kolonilerin Hazırlanması

Genellikle ana arısız veya ana arısı bir bölgede hapsedilmiş kolonilerdir.

Bol miktarda genç arı içeren, fakat bakabilecek yavrusu (yumurta ve


larva) olmayan kolonilerin başlatıcı olarak hazırlanması aşılanan
yüksüklerin tutmasında etkendir.

Kolonide bol miktarda besin içeren (bal ve polen) petek bulunmalıdır.


39
Başlatıcı Kolonilerin Hazırlanması

Koloniye şeker şurubu veya kekle ek besleme yapılır.

Başlatıcı kolonilere 4-5 günde bir genç arı ve çıkmak üzere olan
pupalı çerçeve takviyesi yapılarak arı sıkıştırılır. Bu sırada
peteklerin larva içermemesine özen gösterilmelidir.

40
Bitirici Kolonilerin Hazırlanması

Genellikle iki katlıdır, ana arı kuluçkalıkta hapsedilir.

Bitirici koloni olarak kuvvetli tek katlı kolonilerde ana arıyı


kovanın bir noktasına hapsederek de bitirici koloniyi oluşturmak
mümkündür.

Larvalı ve polenli - ballı çerçeveler ballığa çıkartılırken, bu


çerçevelerin arasına başlatıcı koloniden alınan aşılama
çerçeveleri aktarılır.
41
Aşılama

Ana arı üretiminde aşılama çerçevesinin her bir çıtası üzerinde


ortalama 12-15 yüksük kullanılır.

Kovan başına koloninin gücüne bağlı olarak en fazla 60 adet


yüksük aşılanmalıdır.

Yüksük sayısının artması nitelikli ana arı üretimini olumsuz


etkilemektedir. 42
Aşılama

Arı sütü üretiminde de koloni gücüne bağlı olarak yüksük sayısı en


fazla 80-120 arasında olmalıdır. Yüksük sayısının artmasıyla birim
yüksük başına elde edeceğiz süt miktarı azalır.

Kaliteli arı sütü üretebilmek için, yukarıda belirtilen sayıların


üzerine çıkılmaması önerilmektedir.
43
Aşılama

Aşılamada, aşılama kaşıkları, 0 numara samur fırça veya hindi teleği


kullanılabilir.

Yaş aşılama işleminde, aşılama yapılacak olan ana arı gözlerinin


içerisine 1:1 oranında su ve arı sütü karışımından 1 damla konulur.

Kuru aşılama da ise, aşılanacak larva doğrudan yüksüğün içerisine


bırakılır. Daha çok arı sütü üretiminde kullanılır.
44
Aşılama

Larva transferi için petekteki larva, sırtının altından kaşığın


ucuna alınır ve ana arı gözünün tabanına bırakılır.

Aşılama odasının sıcaklığı 30-35 0C, oransal nemi ortalama %60


olmalıdır.
45
Başlatıcı Koloniler

Önceden hazırladığımız başlatıcı


koloniye aşılama çerçevesi
verilmeden önce gerekli kontroller
yapılarak kolonide varsa ana arı
gözleri bozulur.

Besleyici kovana konulan larvaların


ilk 24-36 saati en kritik dönemi
oluşturur. Bu süre içerisinde
yüksüğün ağzı bal mumu ile daraltılır
ve hemen hemen gözün yarısı arı
sütü ile doldurulur.

46
Yüksüklerin Başlatıcı Kolonilere Aktarılması

Her gün bu kolonilere akşamları ortalama 0,5 lt (1:1) şeker şurubu ile
besleme yapılır.

4-5 günde bir tercihen çıkmak üzere pupalı çerçeve takviyesi ve yüksük
kontrolü yapılmalıdır.

Aşılama çerçeveleri 24-36 saat bu kolonilerde bakıldıktan sonra bitirici


kolonilere aktarılır.
47
Bitirici Koloniler

4-5 günde bir kuluçkalıktan larvalı çerçeveler yukarıya çekilir, yukarıda


bulunan pupalı çerçeveler aşağıya indirilir.

Bitirici kolonilere de başlatıcı koloniler gibi her akşam besleme yapmak


gerekir.

Bitirici kolonilerde bulunan yüksükler aşılamanın 10-11. gününde


çiftleştirme kutularına veya bankalanmak üzere ana arı kafeslerine
alınarak bakıcı arılara verilir.
48
Aşılamada Başarısızlığın Nedenleri

Başlatıcı kolonilerde aşılanan yüksüklerin tutma oranı düşükse bunun


nedeni bulunmalıdır.

Bu durum aşılamadan kaynaklanabileceği gibi, kolonide çerçevelerde


ana arı gözü bulunması, yeterince besin bal ve polen bulunmaması,
yeterli besleme yapacak arının bulunmaması gibi nedenler dikkate
alınarak kontroller yapılmalıdır.

Başlatıcı kolonide tutan yüksüklerin bitiricide beslenmeme nedeni


yine yukarıda belirtilen hususlardır.
49
Çiftleştirme Kutularının Hazırlanması

Çiftleştirme kutuları hazırlanırken elimizde kabarmış petek, ballı


polenli petek varsa kullanılır, yoksa temel petek kullanılır.

Beslenme bölmesine kek konur.

Çıkmak üzere olan yüksük takılır.

Yaklaşık yarım çerçeve arı çiftleştirme kutusuna silkilir. Sonra serin bir
yerde ağzı kapatılarak 3 gün bekletilir.
50
Çiftleştirme Kutularının Hazırlanması

Kutu oluştururken bayıltma yöntemi de kullanılabilir. Bu işlemde


işçi arılara bayıltma (CO2) uygulanarak genç canlı arı çiftleştirme
kutularına aktarılır ve yüksük takılarak belirtilen süre serin bir yerde
bekletilir.
51
Yüksüklerin Anası Kovanlara veya Ruşetler Verilmesi,
Ana Arıların Bankalanarak Kovanlara Aktarılması

Elimizde kuvvetli çiftleştirme kutuları mevcut ise bölme yoluyla


yeni kutu oluşturabiliriz. 52
Döl Kontrolü Yapılması

Yumurtaların pupaya geçmesi beklenirken, sağlıklı ve düzgün bir


kuluçka istenir.

Kuluçkası düzgün olmayan ana arılar ticari olarak


kullanılmamalıdır.
53
Çiftleşmiş Ana Arıların
Ana Arı Banka Kovanlarına Aktarılması

Ana arısı bir noktada hapsedilmiş koloniler (bitirici koloniler)


kullanılabilir.

Bu koloniler güçlü olmalı ve iyi beslenmelidir.


54
Oğul Kutusu
Oğul kutuları standart 5 çerçevelidir.
Başlatıcı koloni olarak oğul kutusu da kullanılabilir.

Beş çerçeveli ruşet bir kovanın alt kısmı 7,5-15 cm uzatılarak


yanları tel ızgara ile kaplanır. Uçuş deliği yoktur ve sürekli kapalı
tutulur. Besleme, örtü tahtası üzerinden kutu yemlikle
yapılabilir.

Tel ızgara

55
Oğul Kutusu
Uygulama:
Yeni yüksükler verilmeden en az 2 saat önce yumurtalı - larvalı ve
pupalı çerçeveler üzerindeki 2-3 kg genç arı oğul kutusuna silkilir.
Kutu serin ve karanlık yere alınır.

Kapak altında salkım oluşturmuş arıların kutu dibine düşmesi için


hafif sarsılır. Polenli ve ballı çerçevelerin arasına aşılanan
çerçeveler konur. Yüksükler burada 1-2 gün bekletildikten sonra
bitirici kolonilere alınır ve tekrar aşılanmış yüksük verilir. Aşılanmış
2 çerçeve (maksimum 60 adet) yüksük verilir.
12345

1,3,5 ballı-polenli çerçeve


2,4 aşılama çerçevesi

56
Jenter Aleti

Jenter seti ile ana arı yetiştirme yönteminde plastikten


yapılmış ekipman peteğe monte edilerek ana arı buraya
hapsedilir.
57
Jenter Aleti

Ana arı bu plastikten yapılmış petek gözlerine yumurtlatılır,

Dördüncü gün (larva döneminde) bu hareketli olan gözler alınır,

58
Jenter Aleti

Aşılama çerçevesinde çıtaya dizilmiş olan kalıp yüksüklere bu gözler


takılır.

Çerçeveler bitirici ve başlatıcı koloniler kullanılarak ana arı yetiştirilir.

Sistemde larva transferi yapılmadığı için larvanın zarar görmesi


engellenmiş olduğu gibi aynı zamanda aşılama zorluğu çeken
kişilerinde bu yöntemle ana arı yetiştirme imkanı tanır.
59
60
Ticari Ana Ana Arı Yetiştirme
Ana Arının Gelişmesine Etki Eden Etmenler
1-Aşılama (Larvaların Aktarılması)

Larvanın Yaşı
Aşılanacak Larvanın Koloni Dışında Bekleme Süresi
61
Ticari Ana Ana Arı Yetiştirme
Ana Arının Gelişmesine Etki Eden Etmenler
2- Mekanik Etmenler; Ana Arı Yüksükleri

Ana Arı Yüksüklerinin Özellikleri ve Kovana Yerleştirilmesi,


Yüksüklere Arı Sütü Konması
62
Ticari Ana Ana Arı Yetiştirme
Ana Arının Gelişmesine Etki Eden Etmenler

3- Beslenme Etmenleri

Biyolojik Gerçekler
Irk ve Genetik

4- Dış Etmenler

Mikroklima
Gıda Desteği
Hava, İklim ve Mevsim

63
Ana Arı Yetiştirmenin Temel Kuralları

Koloni sağlıklı olmalıdır.

Farklı fizyolojik yaşa sahip bütün arı gruplarının kuvvetli ve dengeli


bir şekilde bulunduğu kolonilerden en iyi sonuç alınır.

Özellikle gelişme durumundaki koloniler ana arı yetiştirmek için


uygundur.
64
Ana Arı Yetiştirmenin Temel Kuralları

Aşılanmış larvaların koloniye verilmesi için en uygun zaman


koloni anasızlaştırıldıktan sonradır.

Anasızlaştırılan kolonilerde daha fazla ana arı yetiştirilebilir.

Yüksük sayısı önemlidir.


65
Ana Arı Yetiştirme Mevsimi

Hava şartları yüzünden veya erkek arı sayısındaki


yetersizlikten dolayı yeterince çiftleşemeyen ana arılar
yumurtlamaya başladıktan kısa bir süre sonra koloni
tarafından değiştirilirler.

Bu nedenle ana arı yetiştirme mevsiminin en uygun olduğu


dönem oğul dönemidir. 66
Ana Arı Yetiştirme Zaman Göstergesi

Gün Yapılması gerekenler


Teşvik yemlemesine başlama
Erkek kolonilerinin hazırlanması - erkek gözlü petek
-25
verilmesi
-4 Ana arının yumurtlaması için petek verilmesi
0 Ana yetiştirmenin başlaması
Yüksüklerin başlatıcıdan, bitiriciye aktarılması
1-2
(başlatıcı ve biticiler her gün düzenli olarak beslenmelidir)
Ana arı memeleri kapandıktan sonra imkanlar dahilinde
6
inkübatöre aktarılabilir (34,5 0C, % 50-60 nem).
Yüksüklerin hazırlanmış çiftleştirme kutularına veya
10-11
kovanlara aktarılması
20-25 Ortalama çiftleşme zamanı
20-30 Yumurtlamanın başlaması
30 Yumurta ve larva kontrolü
33 Yumurtlamaya başlamamış anaların iptali
67
Ticari ana arı üretiminde, yüksükten çıkışından itibaren 20 gün
içerisinde yumurtlamaya başlamayan ana arılar iptal edilmelidir.

68
Ana Arı Kalitesine Etki Eden Etmenler

✓Uygun genotip seçimi

✓Seleksiyon

✓Yetiştirme yöntemi

✓Yetiştirme kolonisinin durumu

✓Larva yaşı ve sayısı

✓ Yetiştirme mevsimi ve erkek arı durumu


69
Ana Arının İşaretlenmesi

Ana arının kovanda çabuk bulunması ve yaşının belirlenmesi


amacıyla işaretlenmektedir. İşaretlenme ana arısı boyası dediğimiz
özel boyalarla ve göğsüne yapıştırılan özel disklerle olur. Bu
disklerin kimisi numaralıdır.

Uluslararası renk kodları

Sonu 1 ve 6 ile biten yıllar için beyaz


sonu 2 ve 7 ile biten yıllar için sarı
sonu 3 il 8 ile biten yıllar için kırmızı
sonu 4 ve 9 ile biten yıllar için yeşil
sonu 5 ile 0 ile sona eren yıllar için mavi
renk kullanılır..

70
Ana Arının İşaretlenmesi

İşaretlemede kullanılan malzemeler

İşaretleme tüpü Numaralı ve numarasız işaretleme diskleri İşaretleme kalemleri

Yıllara göre renk kodları

2016 2017 2018 2019 2020


2021 2022 2023 2024 2025

71
Ana Arının ve Refakatçi İşçi Arıların Kafese Alınması

• Ana arı gönderileceği uzaklığa göre yeterince bakıcı


genç işçi arı (5-10 adet) ve kekle birlikte kafeslenir.

72
Ana Arıların Nakli

✓ Nakil işlemi yaklaşık 20-30°C arasında yapılmalıdır.

✓ Nakliye kafesleri, sıcaktan, soğuktan, rutubetten ve kokudan


korunmalıdır.

✓ Nakil sırasında ana arılar, araçlardaki kalorifer ve


havalandırma tertibatlarından uzakta tutulmalıdır.
73
Ana Arıların Nakli

✓ Nakliye sırasında ana arılar, güneş ve rüzgarın doğrudan


etkilerinden korunmalıdır.

✓ Sıcak havalarda ana arının yanındaki refakatçi arılara damla


halinde su verilmelidir.

74
Ana Arının Muhafazası

✓ Nakil sonrası ana arı verilecek koloniler hazır değil ise, ana arının
geçici olarak muhafazası için besleyici koloniler hazırlanmalıdır.

✓ Bu sırada refakatçi arılar kafes içinde ana arı ile beraber


tutulmalıdır.

✓ Besleyici koloni hazırlanınca, refakatçi arılar imha edilmeli ve ana


arı yalnız olarak besleyici koloniye konulmalıdır.
75
Teşekkür

Bu ders sunu materyali Tarım ve Orman Bakanlığı, Tarımsal Araştırmalar ve


Politikalar Genel Müdürlüğü’nün eğitim materyallerinden faydalanılarak
hazırlanmıştır.

76

You might also like