You are on page 1of 106

Semazen.

net

FH M-FH
eviren: Abdlbaki Glpnarl

RAHMN VE RAHM ALLAH ADYLE; ONA DAYANIRIM BEN 1. BLM: "Bilginlerin kts, beyleri ziyaret eden bilgindir; beylerin hayrls da bilginleri ziyaret eden bey. Ne gzel beydir yoksulun kapsndaki bey; ne kt yoksuldur beyin kapsndaki yoksul." Halk, bu szn d anlamn almtr. Onlarca bilgin kiinin, bilginlerin ktlerinden olmamas iin beylerin tapsna gitmemesi gerektir. Halbuki szn anlam, onlarn sandklar gibi deildir. Asl anlam udur: Bilginlerin kts, beylerden yardm gren, beyler yznden dzelen, doru yolu tutan kiidir. Beyler bana ihsanlarda bulunsunlar, beni saysnlar, bana mevkii versinler kuruntusuyla, onlardan korkarak okumaya balamtr da beyler yznden ii dzene girmitir; bilgisizlii bilgiye dnmtr. Bilgin olunca da onlarn korkusundan, onlarn cezasndan edep sahibi olur, ister-istemez doru yolu tutar. Artk ne eit olursa olsun, ister grnte bey onun ziyaretine gelsin, ister o, beyi ziyarete gitsin, herhalde ziyaret eden odur, ziyaret edilense bey. Fakat bilgin, beyler yznden bilgiye sahip olmamsa, nceden de, sonradan da bilgisi Tanr iin elde edilmise o baka; balk nasl sudan baka bir yerde yaayamazsa, elinden baka bir ey gelmezse bu bilgin kiinin ele yolu-yordam, ancak doru yola gitmektir; bu, onun kendi huyundandr. Bu eit bilgini yrten, ekindiren akldr. Zamannda, bilsinler-bilmesinler, herkes onun heybetinden ekinir; onun ndan onun aksinden yardm ister. Bylesine bilgin, beyin tapsna gitse bile gerekte ziyaret eden beydir, ziyaret edilen kendisi. nk herhalde bey, aldn ondan alr, yardm ondan grr; oysa beye aldr bile etmez. O bilgin gne gibi heryana k salar; ii-gc, hereye, herkese batr. Gnete talar l'l, yakut, inci, mercan haline getirir; toprak dalar bakr, altn, gm madeni yapar; topraklar yeertir, tazeletirir; aalara eit-eit meyveler balar. Onun ii, sanat vermektir, balamaktr. Verir de almaz. Hani Araplarda sylene gelen bir atasz vardr; "Biz vermeyi rendik, almay renmedik" derler; onun gibi. Hsl bylesine bilginler ziyaret edilenlerdir, beylerse ziyaret edenler. Aklma u yeti tefsr etmek geldi. Sylediim sze uygun da deil amma mademki aklma geldi syleyeyim de bitsin-gitsin. Ulu Tanr buyurur ki: "Ey Peygamber, ellerinizde bulunan tutsaklara de ki: Allah, yreklerinizde hayrl bir niyet bulunduunu bilirse size, sizden alnandan daha da hayrlsn verir, sularnz rter. Allah, sular rten bir rahmdir." Bu yetin iniine sebep udur: Tanr rahmet etsin, Mustaf, kfirleri bozmu, ldrm, yamalam, birok tutsak tutmu, ellerini, ayaklarn balatp getirtmiti. O tutsaklardan biri de, Tanr raz olsun, amcas Abbas't, o da onlarn arasndayd. Btn gece balanm, hibir eye gleri yetmez, aalk bir halde alyorlar, inliyorlard. Kendilerinden umut kesmilerdi. Klc, ldrlmeyi bekliyorlard. Tanr rahmet etsin, Mustaf, onlara bakt da gld. Onlar gryorsun ya dediler, onda da insanlk hali var; halbuki bende insanlk huyu yok diye dvaya kalkmt. Dvas, geree aykrym. te bak, bize bakyor, bizi balanm, zincirlere vurulmu bir

Semazen.net
halde kendisine tutsak olmu gryor da seviniyor; tpk nefsine uyanlar gibi hani. Onlar da dmana st oldular, onlar kahrolmu grdler mi sevinirler, alp arrlar. Tanr rahmet etsin, Mustaf, ilerinden geeni anlad da dedi ki: Dmanlarm kahrettiimi greyim, yahut sizi ziyana uram greyim de gleyim, sevineyim, h, bu benden uzak. u yzden gleceim geliyor: Can gzyle gryorum; bir topluluu tutmuum, klhandan cehennemden, o kapkara bacadan balarla, zincirlerle, eke-srye, zorla cennete, Tanr rzlna, lmsz gl bahesine gtryorum da onlar, bizi bu tehlikeli yerden o gl bahesine, o eminlik yurduna ne diye ekiyor, gtryorsun diye alayp baryorlar; ite bu yzden glmem tutuyor. Btn bunlarla beraber sylediim sz anlayacak, hali ap-ak grecek, can gz daha sizde yok. Ulu Tanr diyor ki: Tutsaklara syle; de ki: Siz nce ordular topladnz; bir ok hazrlklarda bulundunuz; erliinize, yiitliinize, okluunuza gvendiniz. Kendi kendinize, Mslmanlar yle edeceiz, byle kracaz, kahredeceiz dediniz. Gcnzn-kuvvetinizin stnde daha zorlu bir g-kuvvet ss olduunu grmyordunuz. Yok ediciliinizden daha stn bir yok edicinin bulunduunu bilmiyordunuz. Hsl yle olsun-byle olsun diye ne tedbirde bulunduysanz hepsi de aksi kt. imdi korku iindesiniz amma hl da o illetten tvbe etmediniz. Umudunuz yok, hl da bir g-kuvvet sahibi bulunduunu grmyorsunuz. Gcnz-kuvvetiniz varken beni grmeniz, kendinizi bana kar yok olmu bilmeniz gerek ki iler kolaylasn. Korkuya dnce benden umut kesmeyin ki sizi bu korkudan kurtarmaya, emin etmeye gcm yeter. Ak kzden kara kz karann kara kzden ak kz karmaya da gc yeter. "Geceyi uzatrsan, gndzn bir ksm gece olur; gndz uzatrsn, gecenin bir ksm gndz olur; lden diri karrsn, diriden l belirtirsin" bu-yurulmutur. imdi tutsaksnz; fakat tapmdan umut kesmeyin de elinizden tutaym sizin. "Tanrnn rahmetinden umut kesmeyin; Tanr rahmetinden kfir olan topluluktan bakas umut kesmez." imdi Ulu Tanr buyuruyor ki: A tutsaklar, nceki yolunuzdan dner, Korkuda da, umutta da beni grr, herhalde kendinizi yok etmeme kar yok olmu sayarsanz sizi bu korkudan kurtarrm; sizden yamalanan, elinizden kan her mal tekrar veririm size; hatt kat-kat fazlasn, daha da iyisini verir, sizi balarm; dnya devletine hiret devletini de katarm. Abbas, tvbe ettim, tuttuum yoldan dndm dedi. Mustaf, Ulu Tanr ettiin dvaya delil ister buyurdu. Beyit: Ak dvasna girimek kolay, Fakat o dvya kesin delil gerek. Abbas, hadi dedi, ne delil istiyorsan syle. Mustaf, Mslman olduysan, Mslmanln iyiliini istiyorsan, sende kalan mallarn bir ksmn mslman ordusuna bala da Mslmanlk kuvvetlensin buyurdu. Abbas, a Tanr Elisi dedi, bende ne kald ki? Hepsini yamaladlar; bir eski hasr bile brakmadlar. Tanr rahmet etsin, Mustaf, grdn m buyurdu, gerek deilsin tuttuun yoldan dnmedin; ne kadar maln var, nerde sakladn, kime smarladn, nereye gmdn, gizledin, syleyeyim mi? Abbas, h dedi. Mustaf buyurdu ki: Bu kadar mal anana vermedin mi; filn duvarn dibine gmmedin mi, ona, dnersem bana verirsin; esenlikle dnmezsem u kadarn filn ie harcarsn, u kadarn filna verirsin, bu kadar da senin olsun diye etraflca vasiyette bulunmadn m? Abbas bunu duyunca parmak kaldrd, tam gereklikle inand. Dedi ki: Ey gerek peygamber, ben, Hman gibi, eddad gibi daha bakalar gibi eski padiahlara nasl felek yr olduysa sana da yr oldu, baht elverdi sanyordum. Fakat bunu buyurdun ya, bildim-anladm ki bu devlet, o yandandr, Tanrdandr. Mustaf buyurdu ki: Doru syledin bu sefer; iindeki phe ipi koptu, duydum; sesi kulama geldi. Canmn ta iinde gizli bir kulam vardr, kim phe ve kfirlik znnrn koparrsa o gizli kulakla o koparma sesini duyarm, can kulama gelir. imdi doru syledin, iman ettin. Mevln buyurdu ki: Bu tefsri Emr Pervne'ye unun iin syledim; dedim ki: Sen nce Mslmanla kalkan oldun. Kendimi feda edeyim. Mslmanln kalmas, Mslmanlarn oalmas iin aklm, tedbirimi kullanaym da Mslmanlk kalksn dedin. Kendi fikrine gvendin. Tanry grmedin, hereyi Tanr'dan bilmedin. Byle olunca da Ulu Tanr o sebebi, o almay, Mslmanln zararna sebep etti. nk sen Tatar'la bir olmusun, am'llar, Msrllar yok etmek, slm lkesini ykmak iin onlara yardm ediyorsun, Tanr, Mslmanln kalkmasna sebep olan tedbiri, Mslmanla zarar vermeye sebep kld. u halde Tanr'ya yz tut, nk korkulacak bir hal bu. Sadakalar ver de seni, kt bir hal olan u korkudan kurtarsn. Ondan umut kesme. yle bir ibadetten byle bir sua att seni; fakat o ibadeti kendinden grdn de o yzden sua

Semazen.net
dtn. imdi suta da umut kesme ondan; yalvar-yakar, o ibadetten suu meydana getirenin,u sutan bir ibadet meydana getirmeye de gc yeter. Sana bundan bir pimanlk verir nne sebepler karr da gene Mslmanlarn oalmasna, Mslmanln kuvvetlenmesine alrsn. Umut kesme ki "Allann rahmetinden, kfir olan topluluktan bakas umut kesmez" Maksadm buydu, bunu anlasn da u halde sadakalar versin, yalvarsn-yakarsn dedim; nk ok yce bir halden aalk bir hale dt; fakat bu halde de umutlanmas gerek. Ulu Tanr aldatr; insann, bana gzel bir tedbir elverdi, gzel bir i belirdi, yz gsterdi diye aldanmamas iin gzel ekiller gsterir, iinde kt ekiller vardr. Her grnen, grnd gibi olsayd Peygamber o kadar keskin, o kadar aydn, o kadar aydnlatc gryle gene de "Herey naslsa yle gster bana" der miydi? Gzel gsterirsin, gerekte irkindir. irkin gsterirsin, gerekte gzeldir, zdr. u halde bize hereyi, naslsa yle gster de tuzaa dmeyelim, biteviye yol aztmayalm. imdilik senin tedbirin gzel olsa, aydn olsa bile onun tedbirinden daha iyi olamaz; o, byle derdi. imdi sen de her grnene her tedbire gvenme; yalvar-yakar, kork. Maksadm buydu benim. Oysa bu yeti, bu tefsiri; u anda ordular ekmedeyiz; onlara dayanmamak, bozguna urasak bile o korku, o aresizlik halinde, gene ondan umut kesmemek gerek tarznda kendi meramnca tevil etti; sz dileine gre anlad. Benim maksadmsa sylediim eyleri anlatmakt.

2. BLM - Birisi, Mevln sz sylemiyor dedi. Dedim ki: Sonucu o adam yanma benim hayalim ekti-getirdi. u hayalim, ona naslsn, nicesin diye bir sz sylemedi. Szsz hayal, onu ekti buraya; hakykatim onu szsz eker de bir baka yere gtrrse almaz bu ie. Sz, gerein glgesidir, para-buuudur. Glge ekerse gerek haydi-haydiye eker. Sz bahanedir; insan insana eken can badamasdr, sz deil. Birisi yz binlerce mucize grse, sz duysa, kerametler seyretse kendisinde o peygamberle, yahut o erenle bir can badamas yoksa fayda etmez. nsan coturan, kararsz bir hale getiren can badamasdr. Saman opnde kehlibarla birazck can badamas olmasa hi mi hi kehlibara gitmez. Hereydeki cinsin cinsiyle badamas gizlidir, gzle grnmez. Hereyin hayali, insan o eye eker. Ba-bahe hayali, insan baa-baheye eker, dkkn hayali dkkna. Fakat bu hayallerde dzenler de gizlidir. Grmyor musun ki filn yere gidersin, piman olursun, hayr sanmtm amma dersin, deilmi. Bu hayaller, rtdr, deta; rt ardnda birisi gizli. Hayaller ortadan kalkt da gerekler hayal rts olmadan yz gsterdi mi kyamet kopar orda. Hal byle olunca da pimanlk kalmaz. Seni eken her gerek odur, baka ey de ondan baka deildir, seni eken gerein ta kendisidir. "O gn, gizli eyler meydana vurulur." Bu szn de yeri mi ki sylyoruz. Gerekte eken birdir, fakat sayl grnr. Grmez misin ki bir adam yz ey ister, eit-eit dileklerde bulunur. Tutma isterim, brek isterim, helva isterim, kalya isterim, meyva isterim, hurma isterim der. Bu istek, say gsterir, sayy dile getirir amma temeli birdir, temeli alktr, o da birdir. Grmez misin? Bir ey yer de doyarsa bunlarn hibiri gerekmez der. u halde belli oldu ki on deilmi, yz deilmi, birmi "Saylarn, ancak snamak iin yaptk". Halkn bu birdir, onlar yz diye saymas, bir snamadr. Yni erene bir derler, u okluk halkaysa yz derler, bin derler. Bu, pek byk bir snanmadr. Bu gr, bu dtnz dnce, yni halk ok, onu bir grnz, pek byk bir snamadr. Saylarn, ancak snamak iin yaptk" Hangi yz, hangi elli, hangi altm? Elsiz-ayaksz, aklszcansz bir blk halk, tlsm gibi, cva gibi oynayp durmada. imdi onlara altm, yahut yz, yahut da bin dersin, bunaysa bir. Halbuki onlar hitir, buysa bindir, yz bindir, milyondur. "Saylnca azdr onlar, saldrdlar m ok." Padiahn biri, birisine yz kiinin geinecei kadar dnyalk vermiti. Ordudakiler bu iin aleyhinde bulunuyorlard. Padiah kend kendine, bir gn dedi, size gsteririm, neden bu ii yaptm, anlarsnz. Sava oldu, savata herkes kat, yalnz oydu kl vuran. Padiah, ite dedi, o ii bunun iin yaptm ben. nsann, ayrdetme kabiliyetini garezlerden artmas, bir din dostu aramas gerek. Din, dostunu tanr amma siz mrnz ayrdetme kabiliyetinden mahrum bir halde geirdiniz de onun da ayrdetme kabiliyeti arklat, din dostunu tanyamyor. Sen, ayrdetme kabiliyetinden mahrum olan u bedeni besledin. Ayrdetme, bir huydan ibarettir. Grmyor musun? Delinin de bedeni var, eli-aya var, fakat ayrdetmesi yok. Her pis eye el atyor, tutuyor, yiyor. Ayrdetme, u grnen bedende olsayd pisi tutmazd. Hsl bildik ki ayrdetme, ltif bir anlamdr, o da sendedir. Sense gece-gndz, u ayrdetme kabiliyetinden

Semazen.net
mahrum olan bedeni beslemeye koyulmusun; bu, ancak bununla olur diyorsun; halbuki bu da onunla olur. Nasl oluyor da sen, hep u bedeni gelitirmedesin, onuysa tamamiyle bir yana atmsn. Bu beden, ayrdetme kabiliyetiyle durur, o kabiliyet bedenle durmaz. O k, u sz, kulak ve bunlardan baka pencerelerden darya vurur; bu pencereler olmasa baka pencerelerden ba karr. Tpk unun gibi hani: Bir k getirmisin, gnein nne koymusun; gnei bu kla, bu rnumla gryorum diyorsun. H; mum getirmesen de gne kendini gsterir. Muma ne ihtiya var? Tanrdan umut kesmemek gerek. "Gerekten de kfirlerden bakas Tanr rahmetinden umut kesmez" umut, eminlik yolunun badr. Yola gitmiyorsan bari yol ban gzle. Erilikler yaptm deme, doruluu tut sen, hibir erilik kalmaz. Doruluk, Musa'nn sopasna benzer, o eriliklerse byler gibidir. Doruluk geldi mi hepsini yer-gider. Ktlk ettiysen kendine ettin, senin cefan, nerden ona eriecek? iir Bir ku o daa kondu, sonra utu-gitti; Bak da gr, o dada ne birey fazlalat, ne birey eksildi dadan. Doru oldun mu btn onlar kalmaz. Sakn umut kesme. Padiahlarla dp kalkmada u bakmdan tehlike yok: Gidecek ba zti gider; ha bugn, ha yarn. Fakat u yzden tehlike var ki onlar o makama getiler mi nefisleri kuvvetlenir, ejderha kesilirler. Onlarla grp konuan, onlarla dostluk dvasna girien, onlarn maln kabul eden bu adam da aresiz onlarn isteklerine uygun sz syler; onlarn kt dncelerini, holansnlar diye kabul eder; aykr bir sz syleyemez; bu yzden tehlikelidir; nk dine ziyandr. Onlarn yann yaptn m temel olan br yan, sana yabanc olur. O yana ne kadar gidersen sevgilinin bulunduu bu yan, o kadar yz evirir senden. Dnya ehliyle ne kadar uzlarsan o, o kadar kzar sana. "Kim, bir zalime yardm ederse Allah o zalimi, yardm eden kiiye musallat eder." Yazktr denize varp da bir parack su imeyi, yahut bir testi su almay yeter bulmak. Denizden inciler, mcevherler, kuvvet veren yz binlerce eyler elde ederlerken denizden su alp gtrmenin ne deeri vardr ki? Akl olanlar bununla vnr m hi, ne yapmtr ki bu ii yapan? Hatt dnya, bir kpdr bu denizin; denizse erenlerin bilgileridir. nci de nerede? Bu dnya, er-cple dolu bir kpktr amma o dalgalarn kp batmas, yryp dnmesi, denizin coup kabarmas, kprp kkremesi yznden o kpk, bir gzellik elde eder. "Kadnlar, oullar, yklerle altnlar-gmleri, damgalanm cins atlar, davarlar, ekinleri isteyip zleyi sevgisi, bunlara ait sevgi, insanlar iin bezenmi, sslenmitir." Bezenmi, sslenmitir buyurdu ya, demek ki o gzel deildir. "Gzellik, eretidir onda, baka bir yerdendir. O, altn suyuna batrlm, yaldzlanm kalp paradr; yni bir kprckten ibaret olan u dnya kalptr, kadri, deeri yoktur; fakat biz onu altnla kaplamz; nk "insanlar iin bezenmitir, sslenmitir." nsan Tanr usturlabdr, fakat usturlab bilmek iin mneccim gerek. Tere satanda, yahut bakkalda da usturlap bulunabilir, fakat ondan ne fayda grr usturlupla gklerin hallerini, dnlerini, burlar, tesirlerini, inklplar, bunlardan baka daha birok eyleri ne bilir ki? u halde usturlap mnecime fayda verir. "Kendini bilen rabbini bilir." Usturlap, nasl gklerin hallerini gsteren bir aynaysa "And olsun ki demoullarn ululadk" diye anlan insann varl da Tanr usturlabdr. Ulu Tanr, onu, kendisini bilen, anlayan bir yaratk olarak yarattndan insan, kendi varlnn usrurlabndan Tanr tecellisini, neliksizniteliksiz gzellii, soluktan- solua, baktan-baka grr, seyreder; o gzellik bu aynadan hi mi hi ayrlmaz. stn ve yce Tanrnn ylesine kullar vardr ki onlar, hikmet, bilgi ve anlay, ululuklar elbiselerini giyinirler. Halkta onlar grecek gr yoktur amma onlar, pek kskan olduklarndan bu elbiseleri giyerler de kendilerini gizlerler. Hani Mtenebb, Kadnlar ipekli elbiseleri sslenmek iin deil, Gzelliklerini korumak iin giyindiler der ya, tpk onun gibi ite.

Semazen.net

3. BOLM - Birisi, gece-gndz canm da, gnlm de tapnzda hizmet etmede; fakat Moollar'la uramaktan, onlarn ileriyle oyalanmaktan vakit bulup da tapnza gelemiyorum dedi. Mevln buyurdu ki: Bu iler de Tanr ii; nk Mslmanlarn emin olmalarna, aman bulmalarna sebep olmada. Onlarn gnlleri olsun da birka Mslman, emniyet iinde ibadete koyulsun diye kendinizi, malnzla, bedeninizle feda ettiniz. u halde bu da hayrl bir itir. Ulu Tanr madem ki byle bir hayrl ie meyil vermi, ona ar rabet gstermeniz Tanr yardmna mazhar oluunuza delildir. Fakat bu meyilde bir geveklik, bir usan hsl oldu mu bu, Tanr yardmndan mahrum oluunuza delildir. nk ulu Tanr, usanca urayan adamn, o iin ylesine bir hayrl ie sebep olmasn istemez. Hamam gibi hani. Hamam scaktr amma o scakl, klhanda yanan ot, odun, tezek gibi eylerdendin. Ulu Tanr, grnte kt grnen, insan tiksindiren sebepler meydana getirir; grnte ktdr amma adamn hakknda yardmdr, ltuftur. Hamam bunlarla kzar, halka da faydas dokunur. Bu srada dostlar geldiler, ieri girdiler. zr getirerek buyurdu ki: Size kalkmyorum, sz sylemiyorum, hal-hatr sormuyorum amma bu da arlamaktr. nk hereyi arlama, o vakte gre olur. Namazda babann, kardein halini-hatrn sormak, onlar arlamak yaramaz. Namazdayken dostlara, yaknlara iltifat etmemek, iltifatn, okamann ta kendisidir. nk onlarn yznden kendisini ibadetten, Tanrya daltan ayrmaz, hatr dalmam olur. Onlar da azaba, azara hak kazanmam olurlar ki bu, iltifatn ta kendisidir, okayn ta kendisidir; nk onlar azaba uratacak eyden ekinmitir. Birisi, Tanrya namazdan daha yakn yol var mdr diye sordu. Buyurdu ki: Gene namazdr, fakat namaz, yalnz u grnen ekil deildir. Bu, namazn kalbdr; nk bu namazn n vardr, sonu vardr. n, sonu olan herey kalptr; nk tekbir, namazn ndr, selm namazn sonu. ehadet getirmek de yalnz dille sylenen sz deildir. nk onun da n vardr, sonu var. Harfe, sese gelen hereyin n, sonu olur, o da grntr, kalptr. Canysa neliksiz-niteliksizdir, sonu yoktur; ne balangc vardr, ne bitimi. Sonu-ucu u namaz peygamberler icad etmilerdir. imdi u namaz meydana karan Peygamber yle der: "Allahla bir vaktim olur ki o vakte ne eriatle gnderilmi bir peygamber sabilir, ne de Tanrya yaklatrlm bir melek" u halde bildik-anladk ki namazn can, yalnz u grnen ekil deildir; daltr, kendinden geitir; u halde btn ekiller darda kalr, oraya samaz. Salt anlam olan Cebrail de smaz. Tanr srrn kutlasn, Mevln Baheddin Veled'den gelen bir hikye vardr: Bir gn ashap onu dalm buldular. Namaz vakti de geldi-att. Bz mritler Mevln, szlerine aldr bile etmedi. Onlar kalktlar, namaza koyuldular. ki mrit eyh'e uydu, namaza kalkmad. Namaza durmayan o iki mritten birinin ad Hceg'ydi. Bu zat, can gzyle ap-ak grd ki imamla beraber namaza duran ashabn hepsi de kbleye arka vermi; yalnz eyh'e uyan o iki mridin yzleri kbleye kar. nk eyh, bizden-benden gemitir, onun, o oluu yok olmu-gitmitir; varl kalmamtr; Tanr nda helk olmutur; "lmeden nce ln" srrna ermitir. Artk o Tanr haline gelmitir. Kim Tanr ndan yz evirir de yzn duvara tutarsa kesin olarak kbleyi arkasna almtr; nk o eyh, kblenin de can kesilmitir. Hani u halk yzlerini K'be'ye evirirler ya; o K'be'yi bir peygamber yapmtr. O evi, o yapt iin de o ev, dnyann kblesi olmutur. Peki, o ev kble olursa peygamber, haydi-haydi kble olur-gider; nk o ev, o peygamber yznden kble olmutur. Tanr rahmet etsin, esenlikler versin, Mustaf, bir gn, bir dostu, seni ardm, nasl oldu da gelmedin diye azarlad. O dost, namaz klyordum dedi. Mustaf dedi ki: Seni ben armadm m? Adam, aresizim ben dedi. Mustaf buyurdu ki: Her vakit kendini aresiz grrsen iyidir. Bunda kaldn zaman nasl kendini aresiz gryorsan, her halde, hatt gcn-kuvvetin yeterken de aresiz grmelisin. nk senin gcnn- kuvvetinin stnde bir g-kuvvet var ve sen, her halde Hakka kar yok olmu-gitmisin. kiye blnm deilsin sen ki kimi zaman aren elinde olsun, kimi zaman aresiz kalasn. Onun gcn-kuvvetini gr de kendini her zaman aresiz, elsiz-ayaksz, bunalm yoksul olmu bil. Ark bir adamn da yeri mi var, sz m olur? Arslanlar, kaplanlar, timsahlar bile onun karsnda hep aresizdir, tir-tir titrerler. Gkler, yerler, hep aresizdir, onun buyruuna uymutur. O pek byk bir padiahtr; onun , ayn, gnein na benzemez ki o k varken herhangi birey, olduu yerde kalakalsn. Onun , perdesiz yz gsterdi mi, ne gkyz kalr, ne yeryz... Ne gne kalr, ne Ay. O padiahtan baka kimsecik kalmaz. "Herey helk olur, ancak onun hakikati kalr" Padiahn biri, bir dervie, Tanr tapsndan dedi, bir tecelliye urarsan, o tapya bir yaknlk elverirse

Semazen.net
sana, beni de an. Dervi, ben dedi, o tapya ulatm m, o gzellik gnei vurdu mu, kendimi bile hatrlayamam, seni nasl anaym? Fakat Ulu Tanr, bir kulu seti de kendisinden geirdi mi, kim onun eteini tutarsa, kim ondan muhta olduu bireyi isterse, o ulu kii, Tanr katnda onu anmasa, istemese de Hak, onu yerine getirir. Hani bir hikye sylerler; bir padiah varm, onun da pek zel, pek yakn bir kulu varm. O kul, padiahn sarayna gidecei vakit ihtiyac olanlar dertlerini anlatrlar, ona, padiaha sunsun diye yazl katlar verirlermi. O da bu ktlar czdanna kormu. Fakat padiahn tapsna var di m, padiahn gzelliinin o kula vururmu da kul, padiahn karsnda kendinden geer-gidermi. Padiahsa benim gzelliime dalp giden kulumun nesi var-nesi yok diye kasna onun gsn, cebini yoklar, czdann ararm. Derken o yazd ktlar bulur, neler yazlmsa hepsini yazar, tekrar ktlar czdanna kormu. Bylece o sylemeden herkesin ihtiyacn giderir, bir tanesini bile reddetmezmi. Hatt dileklerini kat-kat, dilediklerinden de fazla verirmi. Akl banda olan, ihtiyac olanlarn dileklerini padiaha syleyebilir baka kullarn yz tane dileklerinden bir tanesini bile arada-srada yerine getirirmi.

4. BLM - Birisi, burada birey unutmuum dedi. (Mevln) buyurdu ki: Dnyada unutulmamas gereken birey var. Hereyi unutsan da onu unutmasan korku yok. Fakat hereyi yerine getirsen, hatrlasan, unutmasan da onu unutsan hibir ey yapmam olursun. Hani bir padiah seni belli bir i iin bir kye yollasa, sen de gitsen de o iten baka yzlerce i basarsan, hangi i iin gittiysen onu yapmadn, baarmadn ya, hibir i baarmam saylrsn. u halde insan dnyaya bir tek i iin gelmitir, maksat odur. Onu baarmad m, hibir i baarmam demektir. "Gerekten de biz, arzettik emneti gklere ve yeryzne ve dalara. Derken onlar, onu yklenmekten ekindiler ve ondan korktular ve onu ykledik insana; phe yok ki ok zalim oldu, ok bilgisiz bir hale geldi o." O emneti gklere arzettik, kabul edemedi. Bir bak da gr, gklerden akl artan ne iler meydana gelmede. Talar l'l, yakut yapyor; dalar altn, gm madeni haline getiriyor. Bitkileri, yeryzn coturuyor, diriltiyor, lmsz cennete dndryor. Yeryz de tohumlar benimsiyor, meyveler veriyor, ayplar rtyor, anlatlmasna imkn bulunmayan yz binlerce alacak iler baaryor, alacak eyler meydana getiriyor. Dalar da eit-eit madenler veriyor. Btn bunlar yapyorlar, yapyorlar amma onlardan o bir tek i meydana gelmiyor da o tek ii insan gryor, baaryor, "And olsun ki Ademoullarn ululadk" dedi, "G, yeri aluladk" demedi. u halde insann elinden bir i geliyor ki ne gklerin elinden geliyor o i, ne yerlerin, ne dalarn. O ii de grd m, onda ne zalimlik kalyor, ne bilgisizlik. Amma sen, o ii grmyorsam bunca i gryorum ya dersin; dersin amma seni br iler iin yaratmadlar ki. Bu, una benzer: Padiahlarn hazinelerinde bulunabilen, deer biilmez bir elik Hint klcn tutmusun da kokmu kz etine satr olarak kullanyor, sonra da bou-bouna brakmadm ya, bylesine bir ie kullanyorum onu diyorsun. Yahut da zerresiyle yzlerce tencere alnabilen bir altn tencereyi getirmisin, iinde algam piiriyorsun. Yahut da mcevherlerle bezenmi bir ba krk bir kabaa mh yapmsn da diyorsun ki; gryorum; kaba ona asyorum, u ba ylece brakmyorum ya. Acnacak, glnecek iler deil de nedir bunlar? O kabak, bir pul deerindeki bir tahta, yahut demir iviye de aslabilirken yz dinarlk ba bu ie kullanmak, akl ii midir ki? Ulu Tanr, sana pek byk bir deer vermitir. Buyurdu ki: "Gerekten de Allah, cennet karl olarak inananlarn canlarn, mallarn satn almtr." Deer bakmndan iki dnyadan da artksn; Fakat neyleyeyim ki deerini sen bilmiyorsun Kendini ucuz satma; nk deerin pek fazla senin. Ulu Tanr buyuruyor ki: Sizi de, soluklarnz da, vakitlerinizi de, mallarnz da, zamannz da satn aldm ben; bana harcarsanz, bana verirseniz karl lmsz cennettir; deerin budur ite bence. Fakat sen, tutar da kendini cehenneme satarsan kendine zulmetmi olursun. Hani o yz dinarlk ba duvara saplayp ona bir kabak, yahut bir testi asan kii gibi. imdi gelelim szmze. Bahane getiriyor da ben kendimi yce ilere harcamadaym. Fkh, hikmet, mantk, ncm, tp, daha

Semazen.net
da baka bilgiler reniyorum diyorsun. Sonucu, bunlarn hepsi de senin iindir. Fkh reniyorsan kimse elinden ekmeini kapmasn, elbiseni soymasn, seni ldrmesin de sa-esen kalasn diye reniyorsun. Yldz bilgisini reniyorsan gkyznn hallerini, yldzlarn yeryzne tesirlerini anlamak, yeryznde ucuzluk mu olacak, pahallk m; eminlik mi hkm srecek, korku mu; bilmek iin reniyorsun; bunlarn hepsi de sana ait. Yldz kutlu olur, kutsuz olur, senin talihinle ilgiliyse bu da senin iin. Dnrsen anlarsn ki temel sensin, onlarn hepsi de senin para-buuun. Para-buuunda bunca yayl, bunca alacak eyler, bunca alacak haller, sonsuz lemler olursa artk var da gr, sen aslsn, sen de ne haller var. nk para-buuklarnda bile can leminde ne klar var, ne iniler var, ne mutluluklar var, ne kutsuzluklar var, faydalar var, zararlar var. Hani, filn canda u zellik var, ondan u i meydana gelir, filn u ie yarar dersin ya. Senin u uykudan, u yiyip imeden baka bir gdan daha var. "Rabbime konuk olurum, o beni doyurur, suvarr" denmitir ya. Bu dnyada o gday unutmusun da u gdaya dalp gitmisin; gecegndz bedeni beslemedesin. Sonucu u beden, atndr senin, bu dnya da o atn ahr. Atn gdas, ata binene gda olamaz; onun da kendisine gre gizli bir uykusu, gizli bir gdas, gizli bir beslenmesi var. Fakat sana hayvanlk st olmu da atn baucunda, atlarn ahrnda kalakalmsn; lmszlk dnyasnn padiahlarnn, beylerinin safnda yerin yok. Gnln orda amma beden st olmu da o yzden gnln de bedenin buyruuna uymu, ona tutsak olup kalm. Hani Mecnun, Leyl'nn bulunduu yere giderken akl banda olunca deveyi o tarafa srerdi. Fakat bir soluk da Leyl'ya dald m kendisini de unuturdu, deveyi de. Devenin de kyde bir kesi vard. Frsat buldu mu geri dner, kye giderdi. Mecnun kendine geldi mi bir de bakar, grrd ki iki gnlk yolu gerisin-geriye dnm-gitmi. Bylece ay yollarda kald da bu deve, bama bel oldu diye barp deveden yere atlad, yaya olarak yrmeye koyuldu. iir: Devemin dilei geride, benim dileim ilerde; Dilekte onunla benim aramda ayrlk var. (Mevln) buyurdu ki: Tanr srrn kutlasn Seyyid Burhneddn-i Muhakkik sz syler, sohbet ederken birisi, senin medhini filndan duydum dedi. Seyyid, bir greyim, bakaym buyurdu, o filn da kim? Kimin nesi? Beni tanyacak, vecek bir derecede mi? Beni szle tandysa tanmam demektir. nk bu sz kalmaz; bu harf, bu ses kalmaz. Bu dudak, bu az kalmaz. Bunlarn hepsi de arazdr. imle tandysa gene byle. Yok, beni ztmla tandysa o vakit anlarm-bilirim ki o, beni vebilir, o v, bana aittir, beni vtr. Hikye: Bu, una benzer hani. Derler, anlatrlar ya; padiahn biri, olunu, yldz, remil bilgileriyle baka bilgileri renmesi iin hnerli bir toplulua vermiti. ocuk, pek aptal olmakla beraber bu bilgileri elde etmi, tam usta olmutu. Bir gn padiah, yzn avucuna ald, olunu snamak iin gel dedi, syle bakalm, avucumda ne var? ocuk, avucundaki dedi, yuvarlak, sar, ortas bo. Padiah, doru buldun dedi, peki, syle bakalm, bu ne eit birey, ne olabilir? ocuk kalbur olacak dedi. Padiah dedi ki: Akllar artacak kadar ince vasflarn bilgi kuvvetiyle bildin de kalburun avuca samayacan nasl bilemedin? imdi zamane bilginleri de byledir ite. Bilgilerde kl krk yararlar, kendilerine ait olmayan eyleri iyiden-iyiye bellemilerdir; onlar iyice kavramlardr. Fakat asl nemli olan, btn bunlardan fazla kendilerine yakn bulunan, kendi varlklardr; kendi-kendilerini bilmezler. Hereye helldir, haramdr diye hkm verirler, bu caizdir, o caiz deildir, u helldir, u haramdr diye hkmederler de kendileri hell midir, yoksa haram m; caiz midir, deil mi; temiz midir, pis mi; onu bilmezler. u ii bo olu, sarlk, ekil, yuvarlaklk, yzn iin eretidir. Yz atee attn m bunlarn hibiri kalmaz; hepsinden ar olan z, zt kalr. te hereyin vasfn sylemek, bilgilere, ilere, szlere ait vlerde bulunmak da byledir; buna benzer; btn bunlardan sonra baki kalan ztiyle ilgisi yoktur bunlarn. Onlarn vleri una benzer; Hep bunlar sylerler, anlatrlar da sonunda, avutaki kalburdur hkmne varrlar; nk asl olan eyden haberleri yoktur. Mesel ben kuum, duduyum, yahut blbl. Bana, bir baka trl t derlerse temem. nk dilim, budur benim, baka trl sz syleyemem ben. Bu, unun aksinedir amma. Birisi kularn tn taklit eder, onlar gibi ter, fakat ku deildir, kularn dmandr, avcsdr o. ter, akr; maksad, kularn kendisini ku sanmalarn salamaktr. Ona, baka trl seslen deseler seslenebilir; nk bu t, onun t deildir, eretidir onda; baka trl ses de karabilir o. nk o, insanlarn kumalarn almak, her evden bir baka kuma gstermek iin renmitir bunu.

Semazen.net

5. BLM - Dedi ki : Bu ne ltuftur ki Mevln ereflendirdi bizi; hi beklemezdim; gnlmden bile gemezdi; buna lyk da deilim. Benim gece-gndz el kavuturup onun kullarnn-klelerinin safnda bulunmam gerekti; halbuki ona bile lyk deilim hl. Bu ne ltuf? (Mevln) buyurdu ki: Btn bunlar, himmetinizin yceliinden. Yce, byk bir dereceniz var. Ar, yce ilere koyulmusunuz. Himmetinizin ycelii yznden gene de kendinizi kusurlu gryorsunuz; buna raz olmuyorsunuz; kendinize birok eyleri gerekli biliyorsunuz. Gnlmz daima tapnzda; fakat, bedenle de ereflenmeyi diledik. Fakat bedenin de pek byk bir itibar var; hatt itibarn da yeri mi? Beden, zle ortak. zsz beden, nasl bir ie yaramazsa bedensiz z de bir ie yaramaz. Hani tohumu, kabuksuz olarak yere ekersen ba vermez, tutmaz; fakat kabuuyla ekersen tutar, byk bir aa olur. u halde bu bakmdan bedenin de byk bir kadri var; byle de olmas gerek zti. Onsuz bir i grlemez; hibir maksada ulalamaz; evet, vallahi de byledir bu. Asl, anlam bilene, anlam haline gelene gre anlamdr. Hani derler ya "ki rek'at namaz, dnyadan da hayrldr, dnyadakilerden de." Amma bu, herkese gre deil; birisi olsa da dnya yznde ne varsa hepsine sahip olsa, btn dnyann malna-mlkne sahipken hepsi elinden ksa, iki rek'at namazn karmak, ona bundan da daha zor gelirse ite o kiiye gredir bu. Derviin biri, bir padiahn yanna vard. Padiah ona, ey zhit dedi. Dervi, zhit sensin dedi. Padiah, ben nasl zhid olabilirim ki dedi, btn dnya benim. Dervi, hayr dedi, ters gryorsun sen. Dnya da, hiret de, btn mal-mlk de benim, lemi ben zaptetmiim; bir lokmayla bir hrkay yeter bulan sensin. "Artk nereye dnerseniz dnn, Allahn ztna dnersiniz." Bu, boyuna byledir, tecelli hi kesilmez, sonsuzdur, lmszdr. klar, kendilerini o zta feda etmilerdir, karlk da istemezler. klardan bakalarysa yaylan hayvanlara benzerler. Buyurdu ki: Yaylan hayvanlardr amma kendilerine nimet verilmeye de lyktr bunlar. Ahrdadr onlar amma ahr sahibinin makbuldr onlar. Dilerse ilerinden birini alr, has ahrna gtrr. Hani nceden yoktu, onu varla getirdi. Varlk tavlasndan canszlar arasna getirdi; canszlar tavlasndan bitkiler tavlasna, bitkilikten hayvanla, hayvanlktan insanl, insanlktan da meleklie getirdi; bunun da sonu yoktur zti. Btn bunlar da, onun bu eit pek ok, birbirinden yce tavlalar olduunu ikrar etmen iin gsterdi. "Elbette geeceksiniz bir halden bir hale; artk ne oluyor onlara ki inanmyorlar?" Bunu, ilerdeki katlar ikrar etmen iin gsterdim, inkr edip var olan budur ancak demen iin deil. Bir usta, sanatn, hnerini, halk kendisine inandrmak, gstermedii baka hnerlerine de ikrar edip var olan budur ancak demen iin deil. Bir usta, sanatn, hnerini, halk kendisine inandrmak, gstermedii baka hnerlerine de ikrar ettirmek, inandrmak iin gsterir. Hani padiah da, kendisinden daha baka eyler de istesinler, umsunlar, bu umutlarla keseler rsnler, diksinler diye balarda, ihsanlarda bulunur. te bu, bu kadardr, padiah artk baka birey vermez; verip verecei budur ancak desinler diye deil. Hatt padiah, birisinin byle diyeceini, bu dnceye kaplacan bilse ona asla ihsanda bulunmaz. Zhid ona derler ki iin sonunu grr, dnya ehliyse ahiri grr. Fakat Tanrya tam yaklam arifler, ne sonu grrler, ne ahiri. Onlar, ne bakarlar da her iin balangcn bilirler. Hani bilen biri buday eker; bilir ki buday bitecektir, buday biecektir o. Sonu, nceden grmtr. Arpa, pirin, baka eyler eken de byle. Madem ki n grd, sona bakmaz artk; btn sonlar, nceden malmdur ona; fakat bunlar azdr. Sonu grenlerse orta hallilerdir. Ahrdakilere gelince yaylan hayvanlardr. nsana yolu gsteren derttir, hem de her ite. nsan, hangi ie koyulura koyulsun, o iin derdi, o iin hevesi, ak, gnlnde domazsa adam, o ie giriemez; o i, dertsiz kolay gelmez ona. ster dnya olsun, ister hiret... ster al-veri olsun, ister padiahlk... ster bilgi olsun, ister yldz; isterse bakas; hepsi de byledir. Meryem de doum ars balamadan baht aacnn yanna gitmedi. "Doum ars, onu hurma aacnn dibine sevk etti." Onu, aaca gtren o dertti de kuru aa meyve verdi. Beden Meryem'e benzer. Her birimizin bir s's var. Bizde dert meydana gelirse s'mz doar; fakat dert olmazsa s, geldii o gizli yoldan gider, gene aslna kavuur; ancak biz mahrum kalrz; faydalanamayz ondan. Can, i lemde yokluk-yoksulluk iinde; tabiat darda nimetlere gark olmu eytan, yiyip imeden mde fesdna uram, Cemd'se daha sabah kahvalts bile etmemi.

Semazen.net
Mesh'in yeryzndeykeni hastaln tedvi ettir; Mesh ge amaya koyuldu mu derman, elden kar-gider.

6. BLM - Bu sz, anlamas iin sze muhta olan kiiyedir. Fakat sz sylenmeden de anlayan kiiye sz sylemeye hacet mi var? Gkler, yerler, anlayan kiiye hep szdr. Bunlarn hepsi de "ol der, oluverir" szyle bildirildii gibi szden domutur. Yava sylenen sz bile iiten kiiye anlatmaya koyulmann, bar-bar barmann ne lzumu var? , Bir Arap iri, padiahn birinin tapsna geldi. Padiah Trk't, Farsa bile bilmiyordu. ir, padiaha arapa pek gzel bir kaside dzmt. Padiah tahtna oturmutu. Btn dvan ehli huzurdayd. Beyler, vezirler, terifata gre sralanmt. ir, ayaa kalkt. Getirdii kasideyi okumaya balad. Padiah beenilecek yerlerde ban sallyor, almas gereken yerde aknlk gsteriyor, gnl alakl gsterilmesi gereken yerlerde iltifatlarda bulunuyordu. Dvan ehli ardlar. Padiahmzn arapa bir sz bile bilmezdi; tam yerinde nasl oluyor da ban sallyor; yoksa arapa biliyordu da bunca yldr bizden mi gizliyordu; arapa edebe aykr bir sz sylediysek vay bizim halimize diyorlard..Padiahn pek sevdii bir klesi vardr. Ona at verdiler, katr verdiler, mal verdiler; bir o kadar daha vermeyi de boyunlarna aldlar. Bize u hali bildir, padiah arapa biliyor mu, bilmiyor mu? Tam yerinde nasl ba sallyordu; yoksa bu, keramet miydi, ilham myd, ren de haber ver bize dediler. Kle bir gn frsat buldu. Ava gitmilerdi, birok av avlanmt. Padiah memnun grd, hali sordu. Padiah gld de vallahi dedi, ben arapa bilmem; amma bam sallyordum, nk o iirden maksad nedir, onu anlyordum da bam sallyor, anlyor, beeniyordum. Artk anlald ya, temel olan, maksattr, o iirse maksadn para buuudur; o maksat olmasayd o iir sylenmezdi. Maksada baklrsa ikilik kalmaz. kilik, para-buuklardadr; temelse birdir. Nitekim eyhlerin yollar, grnte eit-eittir. Hallerinde, szlerinde, hareketlerinde aykrlk vardr; fakat maksat bakmndan hepsi de bireydir; o da Tanry aramaktan, dilemekten ibarettir. Hani u konaa bir yeldir, eser, gelir. Halnn bir ucunu kaldrr; kilimleri oynatr; er-p havalandrr; havuzun suyunu zerre-zerre dalgalandrr; aalar, dallar, yapraklar oynatr. Btn bu birbirine aykr, eit-eit halleri belirtir amma maksat, temel, gerek bakmndan hep bir eydir; nk hepsinin hareketi bir yeldendir. (Biri dedi ki: Kusurumuz var. (Mevln) buyurdu ki: Kim bu dnceye der, ah ne haldeyim, neden byle yapyorum derse bu, dostluk ve yardma uray delilidir. "Azarlay kaldka sevgi de vardr" derler. nk dostlar azarlanr, yabanclar azarlanmaz. Amma azarlayta da fark var. nsan dertlendiren, mteessir eden, akllandran azar, sevgiye, yardma delildir. nsana dert vermeyen, geip giden azar, sevgiye delil olamaz. Hani tozu gitsin diye haly dverler ya, aklllar buna azar demezler. Fakat baba ocuunu, adam sevdiini dverse buna azar derler; sevgi delili, byle bir vakitte meydana kar. u halde madem ki kendinde bir dert, bir pimanlk gryorsun; bil ki bu, Tanrnn yardmna, sevgisine delildir. Kardeinde bir ayp gryorsan o ayp, sendedir de onda gryorsun. Dnya aynaya benzer. Kendini onda gryorsun sen. nk "inanan, inanann aynasdr." O ayb kendinden gidermeye bak. nk ondan incindiin zaman, kendinden inciniyorsun demektir. Dedi ki: Bir fili, su isin diye bir su kaynana gtrdler. Fil, kendini suda gryor, baka bir fil var sanyor, rkyordu. Bilmiyordu ki kendinden rkmekdedir. Zulm edi, kin gd, hasret, hrs, insafszlk, ululuk gibi btn kt huylar, sende oldu mu incinmezsin. Fakat bunlar bir bakasnda grdn m rkersin, incinirsin. Bil ki kendinden rkmedesin, kendinden incinmedesin. nsan, kendi kelliinden, kendindeki bandan irenmez; yaral elini yemee sokar, parman yalar, gnlne hi de tiksinti gelmez. Fakat bir bakasnda kck bir ban, yahut azck bir yara grse onun yedii yemekten tiksinir, o yemek, iine sinmez. te kt huylar da kelliliklere, banlara benzer. nsan, bunlar kendisinde oldu mu incinmez; fakat bir bakasnda bu huylarn pek azn bile grse ondan incinir, tiksinir. Sen ondan rkyor, kayorsun ya, o da senden rker, incinirse mzur gr; senin inciniin de onun iin bir zrdr; nk sen onu grnce inciniyorsun ya, o da ayn eyi gryor da senden inciniyor. "nanan, inanann aynasdr" dedi, "kfir, kfirin aynasdr" demedi. Amma bu, kfirin aynas yok demek deildir; onun da aynas vardr amma aynasndan haberi yoktur. Bir padiahn gnl daralmt, bir rmak kysna oturmutu. Beyler, ondan rkyorlar, korkuyorlard.

Semazen.net
Hibir suretle glmyordu yz. Bir maskaras vard; pek yaknd ona. Beyler onu ardlar. Eer dediler, padiah gldrebilirsen sana u kadar dnyalk veririz. Maskara, padiahn yanna gitti, fakat ne kadar alt-abaladysa bir trl gldremedi. Padiah ona bakmyordu ki bir maskaralk yapsn da onu gldrsn; boyuna suya bakyor, ban kaldrmyordu bile. Maskara, padiaha, suda ne gryorsun dedi. Padiah, bir kaltaban gryorum deyince maskara, a lemin padiah dedi, bu kul da kr deil ya. te buna benzer hani; sen onda bir ey gryorda inciniyorsan o da kr deil ya, senin grdn o da sende grrsn. Ona kar iki "ben" olamaz; oraya iki "ben" samaz. Sen de "ben" diyorsun, o da "ben" diyor. Ya sen onun nnde l, ya o senin nnde lsn de ikilik kalmasn. Fakat o lmez, buna imkn yok. Ne d lemde lr o, ne zihinde; nk "o, bir diridir ki lmez". Mmkn olsayd ikilik kalksn diye senin iin lrd de hani; bu kadar da ltf vardr onun. Madem ki onun lmesine imkn yok, sen l de o, sana tecelli etsin, ikilik kalksn-gitsin. ki kuu birbirine balasan, ikisi de ayn cinstendir, iki kanat drt kanat olmutur, fakat gene de uamazlar; nk arada ikilik vardr. Fakat l bir kuu, diri bir kua balasan diri ku uar; nk ikilik kalmamtr. Gnete ylesine bir ltuf var ki yarasaya kar lr; amma buna imkn yoktur da a yarasa der, ltfum hereye ulam, sana da ihsanda bulunmay isterim. Sen l; nk senin lmen mmkn. l de ululuk mdan faydalan, yarasalktan k, yaknlk Kafda'nn Zmrdanka's ol. Tanr kullarndan bir kulda bile kendisini bir dost iin feda etme gc vardr. Byle bir kul, Tanrdan dostunun saln istemedeydi. Tanr kabul etmiyordu. Ses geldi, ben onu istemiyorum dendi. O Tanr kulu srar etmede, duadan vazgememedeydi. Tanrm diyordu; onun saln dilemeyi gnlme veren sensin; bu istek gitmiyor benden. Sonunda ses geldi: Dilediinin olmasn istiyorsan ban ver, sen yok ol, kalma, ge-git u dnyadan. O kul, Yrabbi dedi, raz oldum. yle yapt, dost iin bayla oynad da ii oldu. Bir kulda bu ltuf olur, bir gn bile, n-sonu btn dnya mrne deen mrn feda ederse o ltfu yaratanda byle bir ltuf olmaz m? mkn m var buna? Madem ki onun yok olmas mmkn deil, bari sen yok ol gitsin. Ar canl biri geldi de (1) byk bir kiinin (2) st tarafna geti-kuruldu. (Mevln) buyurdu ki:
(1) Selim Aa nshasnda kelimenin altna krmz mrekkeple "eyh Seref-i Herev" yazlmtr (109 a). zzet Koyunolu nshasnda da gene krmz mrekkeple "Mstevf'nin evinde oldu. eyh Herev idi." mealinde "eyh Herev bd der hne-i Mstevf kayd ilve edilmitir. (2) Selim Aa nshasnda gene alta "elebi Hsmeddn" yazlmtr (109 a).

In st yannda olmular, yahut alt yannda olmular, ne fark var onlarca? Ik ycelik dilerse kendisi iin dilemez; maksad bakalarna fayda vermektir; bakalarnn da ndan faydalanmasn ister. Yoksa mum, nerde olursa olsun, ister aada bulunsun, ister yukarda, her halde de mumdur o. Mumun da yeri mi? Onlar lmsz gnetir. Dnyada mevki, ycelik dilerlerse maksatlar udur: Halkta onlarn yceliini grecek gz yoktur; onlar isterler ki dnya tuzayla dnya ehlini avlasnlar da halk, br ycelie yol bulsun, hiret tuzana dsn. Hani Mustaf da Mekke'yi, baka ehirleri, onlara muhta olduundan zaptetmiyordu; herkese yaay balamak, aydnlk vermek, gr ltfetmek iin zaptediyordu. "Bir avutur bu avu ki vermeye almtr; almaya alk deildir." Onlar halk aldatrlar amma bata bulunsunlar diye aldatrlar, onlardan birey almak iin deil. Bir adam, hileyle kuazlar tuzaa drmek, onlara yemek, satmak iin tuzak kurar; buna dzen derler. Fakat bir padiah, kendindeki hnerden haberi bile olmayan deersiz, acemi doan tutup elinde- bileinde besleyip terbiye etmek, yceltmek, ona avlanmay belletmek iin tuzak kurarsa buna dzen demezler. Grnte dzendir amma doruluun, verginin, ban, ly diriltmenin, ta l'l haline getirmenin, l erliksuyunu insan ekline sokmann ta kendisidir; hatt bunlardan da stn bir eydir bu. Doan, kendisini niin tutuyorlar, bunu bir bilseydi yeme muhta olmazd da canla-gnlle tuza arard; padiahn eline kendiliin-uar, konard. Halk, onlarn szlerinin d yzne bakar da der ki: Biz, bu szleri ok iittik. imiz, kat-kat dolu bu szlerle. "Kalblerimizde klf var; hayr, Allah kfrleri yznden lnet etmitir onlara." Kfirler, gnllerimiz, bu eit szlerin klfdr, bu szlerle dop-doluyuz biz derler de Tanr, onlara cevap vererek buyurur ki: H, gnllerimiz bu szlerle deil, vesveselerle, hay.allerle, ikilikle, hatt lanetle doludur. nk "kfrleri yznden Allah l-net etmitir onlara." Keke o hezeyanlardan bo olsayd da bu szlerin bir ksmn kabullenseydiler; fakat bu kabiliyet de yok onlarda. Gzleri, bir baka renk grsn, Ysuf'u kurt grsn; kulaklar bir baka trl ses duysun, hikmeti sama-sapan bir sz saysn, gnlleri bir baka renge boyansn, vesveselerin, hayallerin yeri-yurdu olsun diye Ulu Tanr, onlarn kulaklarn, gzlerini, gnllerini mhrlemitir. Gnlleri ka dnmtr; buzdan, souktan ne varsa derilmi, toplanmtr gnllerinde.

Semazen.net
"Allah, gnllerine ve kulaklarn mhr vurmutur ve gzlerinde de rt var onlarn." Hatt bunlarla dolu olduunu sylemenin de yeri mi? Ne onlar, ne onlarla vnenler, ne de soylar-soplar, mrleri boyunca gerein kokusunu bile duymamlardr, geree ait bir tek sz bile iitmemilerdir. Bir testi var, Ulu Tanr onu bz kimselere suyla dolu gsterir, onlar bu suyla suvarr, kanakana ierler. Bz kimselereyse bo gsterir, dudaklar bile slanmaz. Testiden su iemeyen ne diye kretsin? Bu testiyi dolu gren kii kreder. Ulu Tanr, "Allah dem'in baln krk gn yourdu" hkmnce onu dzd-kotu, bunca zaman yeryznde kala-kald. Lnet olasca blis, yere inmiti. dem'in kalbna rastlad. O kalba girdi, damarlarnda dnd-dolati; iyice seyretti; kanla dolu olan damarlarn, sinirlerini, hltlarn grd. Dedi ki: Ar ayanda grmtm, bir blis yaratlacak diye yazlyd. Eyvahlar olsun, aarm dorusu blis bu deilse; olsa-olsa budur mutlaka. Esenlik size dedi de kalkt (Mevln).

7. BLM - Atabekin olu geldi. (Mevln) buyurdu ki: Baban boyuna Tanryla megul, inan da stn; bu, sznden anlalyor. Bir gn Atabek dedi ki: Rum kfirleri, Tatar'a kz verelim de din bir olsun; u yeni din, u Mslmanlk ortadan kalksn dediler. Dedim ki: Bu din, ne vakit bir olmu ki? Daima ikiydi, t. Dindarlarn arasnda da boyuna sava vard, ldrme vard. Dini nasl olur da bir yapabilirsiniz siz? Mevln bu hususta birok faydal eyler syledi de dedi ki: Din orda, yni kyamet kopunca hirette bir olur. Fakat burada, dnyada buna imkn yoktur. nk burada herkesin bir dilei var, herkes bir baka havada; bu, burada birlie imkn vermez. Fakat kyamette olur; nk herkes bir olur, bir yere bakar, birey duyar, birey syler. nsanda birok eyler vardr. Fare vardr, ku vardr. Kimi olur, ku, kafesi yceye adrr; kimi olur, fare, aaya eker. nsanda yz binlerce birbirine aykr canavarlar vardr. Ancak oraya giderlerse fare, farelii brakr, ku, kuluundan geer; hepsi de bir olur-gider. nk istenen ey, ne ycelerdedir, ne aalarda. stenen meydana kt m ne yukarya uar insan, ne aaya iner. Birisi bir ey kaybetse sa-solu arar, nde-ardda aranr. Fakat onu buldu mu ne yukary arar, ne aay; ne solda arar, ne sada; ne nde arar, ne ardda; her yan derilir, bir yerde toplanr-gider. Kyamet gnnde de herkesin gr bir olur; herkes bir dili syler, bir sz duyar, bir eyi dnr. Hani on kiinin bir ba, yahut dkkn olsa, onu da ortak olsa szleri de bir olur, dertleri de; oyalandklar ey de birdir. stenen bir kimsedir. Bu yzden kyamet gnnde de herkesin ii Tanrya der de herkes bir olurgider. Bu bakmdan dnyada herkes, bir baka ile urar. Birisi kadn sevgisine der, br mal sevdasna. Biri kazanca der, br bilgiye. Herkes, dermanm, zevkim, holuum, rahatm ondadr der, buna inanr. Bu, Tanrnn bir rahmetidir. nsan diledii, arad eye ynelir; fakat bulamaynca geri dner. Bir an durur, dnr de der ki: O zevk, o rahmet, aranas birey; galiba iyi aramadm, tekrar arayaym. Gene arar, fakat-bulamaz. Byle aranr-dururken anszn rahmet, perdesiz olarak yz gsterir. Ondan sonra anlarbilir ki yol, o deilmi. Fakat Ulu Tanrnn ylesine kullar da vardr ki kyametten nce de byledir onlar, gerei grrdururlar. Tanr yzn, zn ululasn. Ali, buyurur ki: "Perde alsa da yakynim artmaz." Yni "kalb kaldrsalar, kyamet belirse, gene yakynim ziyadelemez." Bu, una benzer hani: Bir topluluk, kap-karanlk bir evde her biri bir yana yz tutup namaz klsa gndz olunca, yzlerini kbleden baka bir yana evirmi, o yana namaz klm olanlarn hepsi de namazlarn kaza ederler; fakat geceleyin yzn kbleye tutan, kbleye ynelip namaz klan, ne diye kaza etsin? Zten hepsi de onun dnd tarafa dnecekler. u halde u gece anda ona yz tutan, ondan bakasndan yz eviren kullar var ya, kyamet, onlarca ap-ak meydandadr, kopmu-gitmitir zten. Szn sonu yoktur; fakat isteyen ne kadar isterse o kadar iner. "Hibir ey yoktur ki hazineleri katmzda olmasn, fakat onu, ancak bilinen bir miktarda indiririz." Hikmet yamura benzer. Madeninde sonsuzdur, fakat ne kadar gerekse o kadar yaar. Kn, baharn, yazn, gzn, miktarnca; baharn biraz daha ok, yahut az. Amma geldii yerde sonsuzdur o. ekerciler ekeri, eczaclar ilc kda korlar. Fakat eker, ktta olduu kadar deildir. ekerin madenleri, illarn madenleri sonsuzdur; kda nerden sacak?

Semazen.net
Hani knamlard da Tanr esenlik versin ona, Kur'n Muhammed'e neden yet-yet iniyor da sre-sre inmiyor demilerdi. Tanr rahmet etsin, esenlik versin ona, Mustaf buyurdu ki: Bu ahmaklar ne sylyorlar? Bana tam olarak birden inseydi yanar-giderdim., kalmazdm ki. nk bilip anlayan, azdan ou anlar, bireyden birok eyleri, bir satrdan defterleri. Bu, una benzer: Bir topluluk oturmu, bir hikye dinliyordu. lerinden biri, anlatlan tam olarak biliyordu, olayn iinde bulunmutu o. Bir iaretten olayn hepsini anlyordu. Sararyordu, kzaryordu, halden hale giriyordu. Bakalar, duyduklar kadar anlyordu, nk o hallerin hepsini bilmiyorlard ki. Fakat bilen, o kadarndan pek ok ey anlamt. Geldik szmze: Evet, aktarn yanna geldin mi, ekeri oktur amma ka parayla geldin, ona bakar, o kadar eker verir. Burada da gm para, himmettir, inantr. nan ve himmet miktarnca artar-durur sz. eker almaya geldin mi uvalna bakarlar, ne kadarsa o kadar tartarlar; bir kile, yahut iki kile verirler. Fakat adam, tutmu da deve katarlar getirmise, birok uvallarla gelmise kilecilerin gelmelerini buyururlar. nk bu i uzun srecek, abuk savulmayacak, kileci gerek derler; kilecileri getirirler. Bylece bir insan vardr; ona denizler bile yetmez; bir insan da vardr, birka katre yeter ona; fazlas ziyan verir. Bu, yalnz anlam, bilgiler, hikmet leminde byle deildir. Mallarda-mlklerde, altnlarda, madenlerde hep byledir. Hepsi de snrszdr, sonsuzdur; fakat adamna gre sunulur. nk insan, fazlasna dayanamaz; deli-divne olur. Grmez misin Mecnun'u, Ferhat', onlardan baka klar? Bir kadnn ak yznden dalara-ovalara dtler. nk onlara, dayanamayacaklar kadar istek sunuldu. Grmez misin Firavun'u? Ona fazla mal-mlk sunuldu, Tanrlk dvasna giriti. "Hibir ey yoktur ki onun hazineleri katmzda olmasn." yiden-ktden hibir ey yoktur ki katmzda, haznemizde sonsuz defineleri bulunmasn; fakat herkese, dayanaca kadar gndeririz, nk uygun olan da budur. Evet, bu adam inanmtr, fakat inan nedir, onu bilmez. ocuk da ekmee inanmtr amma inand nedir, onu bilmez ya, tpk onun gibi ite. Bitkiler de byledir. Aa,susuzluktan sararr-solar, kurur; fakat susuzluk nedir, bilmez. nsann varl bir bayraa benzer. nce bayra dikerler; sonra akl, anlay, kz, fke, yumuaklk, ltfedi, korku, umut gibi saysn ancak Tanrnn bildii sonsuz huylardan meydana gelmi ordular, her yandan, o bayran altna gnderirler. Uzaktan bakan, yalnz bayra grr; fakat yakndan bakan, bayran altndaki topluluu da grr. Yni gaflette olan, ancak u bedeni grr, bilense baknca onda ne inciler-mcevherler var, ne anlamlar var, anlayverir. Birisi geldi. (Mevln) dedi ki: Nerdeydin zlemitik, neden geciktin? O zat, byle rastlad dedi. (Mevln) bizde dedi, dua ediyorduk, bu rastgeli dnsn-gitsin, kalksn aradan. Ayrlk getiren rastlay gerekmez. Evet, vallahi herey Tanrdandr amma Tanrya gre iyidir; bize gre deil. Hani u derviler sylerler, herey iyidir derler ya, doru sylerler. Herey Tanrya gre iyidir, olgundur; fakat bize gre deil. Zina etmek, namaz klmamak, namaz klmak, kfir olmak, Mslman olmak, Tanrya e-ortak tanmak, Tanry bir, esiz-ortaksz bilmek... Hepsi de Tanrya gre iyidir; fakat bize gre zina etmek, dorulukta bulunmak, kfir olmak, Tanrya e-ortak tanmak, ktdr; namaz klmak, hayrlarda bulunmak iyidir; Tanrya greyse hepsi de bir. Nasl ki bir padiahn mlknde, zindan da var, daraac da var; elbise de verir, mal-mlk de ihsan eder; maiyetinde adamlar da bulunur; dn-dernek de olur, zevk-ne'e de; davul da vardr, bayrak da... Hepsi vardr, hem de padiaha gre hepsi iyidir. Hani elbise vermek, onun saltanatnn yceliindendir ya;daraac, zindan, ldr de saltanatnn yceliindendir. Ona gre hepsi de olgunluktur; fakat halka gre elbise vermekle daraacna ekmek, nasl olur da bir olur?

8.BLM - aaolu, namazdan daha stn nedir diye sordu. (Mevln), bir kere dedi, namazn can namazdan stndr diye bu soruya cevap vermitik, etraflca anlatmtk, ikinci cevap da u: man namazdan stndr. nk namaz, be vakitte farzdr; imansa srp giden bir farz. Namaz, bir zrle klnmayabilir, geciktirilmesi caizdir; burda da imann namazdan bir stnl var; nk iman hi bir zrle braklamaz, geri atlamaz. Namazsz imann faydas vardr, imansz namazsa fayda vermez; iki yzllerin namaz gibi. Her dinin namaz bir baka eittir; fakat hibir dinin iman deimez. Namazn ekilleri, kblesi, baka eyleri deiebilir; daha baka farklar da var; dinleyenin zevkine, zleyiine gre meydana kar. "Hibir ey yoktur ki onun hazineleri katmzda olmasn, fakat onu, ancak bilinen miktarda indiririz. "Dinleyen, hamur yourann nndeki hamura benzer; sz de suya benzer. Hamura, ne kadar su

Semazen.net
gerekse o kadar su dker. iir: Gzm, bir bakasna bakyorsa ne yapaym ben? Kendinden ikyetlen; nk onun sensin. Gzm bakasna bakyor, yni baka bir dinleyen aryor senden baka; ne yapaym ben, gzmn sensin. Sen, senliindesin, kendinden, varlndan kurtulmamsn ki aydnln yz bin kat artsn. Hikye: Bir adam vard, pek arkt, pek aalkt; bir sere kuuna benzerdi, gzlere o kadar kk grnrd. Onu grmeden, irkinliklerinden arlklarndan ikyet eden aalk kiiler bile onu grdler mi, Tanr'ya krederlerdi. Btn bununla beraber padiahn divannda vezirin yzne kar sert szler sylerdi, byk lflar ederdi. Vezir, bu yzden dertlenir, fakat hazmederdi. Sonunda bir gn vezir kzd; ey divan ehli, bu olmayasca, onmayasca herifi ben tuttum, topraktan kaldrdm, besledim-gelitirdim. Bizim, bizim atalarmzn ekmeiyle, nmetiyle, bizim soframzda adama dnd de yzmze kar bu eit szler syleyecek bir dereceye geldi diye bard. Adam srayp kalkt da a divan ehli, a devletin byk adamlar , a devletin direkleri dedi; doru sylyor. Onun ve atalarnn nimetiyle, artk ekmeiyle beslendim, bydm de sonunda byle aalk bir hale geldim, bylesine rezil-rsvy oldum ite; baka birinin ekmeiyle nimetiyle beslenseydim belki yzm de, boyum-posum da, deerim de bundan iyi olur, bundan stn olurdu; o beni yerden kaldrd amma ben, boyuna "keke toprak olsaydm" deyip durmadaym; bir bakas beni topraktan kaldrsayd belki byle maskara olmazdm. imdi, Tanr eri tarafndan terbiye edilen mrdin can kanatlanr. Fakat bir mzevvir, bir gsterii tarafndan terbiye edilen ondan bilgi belleyen, terbiyeyi, savamay ondan renen, can onun yznden sararp solan kii, tpk onun gibi aalk, ark, bunalm, gaml bir hale gelir, ikillerden kurtulamaz, duygular noksan kalr. "Onlar ki inanmazlar, dostlar eytandr onlarn, onlar ktan karanlklara karr." Can, gizli eyleri grsn-gstersin diye btn bilgileri, insann mayasna katm, o mayay yle yourmu. Hani ar-duru su, dibinde ta m var; akl m, baka ey mi, ne varsa, yznde de ne yzyorsa hepsini gsterir ya; bu, sonradan birey yaplarak suya verilen ereti bir hal deildir, onun temelinde, aslnda vardr bu, yaratltan verilmitir ona; fakat su toprakla, yahut baka renklerle buland m o hssa, o hner , ondan ayrlr, onu unutur-gider. te Ulu Tanr, bulanm, bir baka renge girmi kk sular, onlara kart m, bulanklklarndan kurtulsunlar, o ereti renkten hals olsunlar diye peygamberleri, erenleri, ar-duru ulu sular gibi gnderdi. Kk su, kendisini ar-duru grnce hatrna gelir, nce byle ar-duruydum gerekten de der; bilir ki bulanklklar da eretiymi, renkler de ereti. Bu ereti eylere uramadan nceki halini hatrlar da "bu birey ki, bundan nce de bununla rzklanmtk biz" der. u halde peygamberlerle erenler, insana nceki hali hatrlatrlar, mayasna yeni birey eklemezler insann. imdi byk suyu bilip tanyan, ben ondanm, onunum diyen her bulank su, akar, ona kavuur, karr-gider. Fakat byk suyu tanmayan, onu kendisinden baka gren, kendi cinsinden baka bir cinsten sanan bulank su, renklerle, bulanklklara snr; sonunda da ona karmaz; denizden uzak m, uzak der. Hani (Peygamber) buyurmutur ya: "Canlardan, bilienler uyuurlar; bilmeyenler, holamayanlar aykrla der." Onun gibi ite. Gene bunun iin (Tanr) buyurmutur: "And olsun ki, size, sizden bir peygamber geldi." Yni ulu su, kk suyun cinsindendir, ondandr, onun mayasndandr. Kk su, ulu suyu kendinden grmyor, onu inkr ediyor, tiksiniyor ondan ya, bu da suyun kendinden deildir; bir kt e-dostun yzndendir; onun sekli suya vurur da ondan. O kt e-dost, onunla ylesine karlm-birlemitir ki ulu sudan, denizden rkp kamas, kendinden midir, yoksa o kt e-dostun kendine vuruundan, kendisinde grnnden midir, bunu bile bilemez, anlayamaz; hani tpk toprak yiyen gibi, o da topraa meylim, huyumdan mdr, yoksa tabiatma karm bir hastalktan m der; bilemez de bilemez. Bil ki tank olarak sze gelen her beyit, her yet, her hads, eitli olaylar grm iki tana benzer; nerde tanklk ederlerse oraya uygun tanklkta bulunurlar. Hani iki tank, bir evin vakf olduuna tank olurlar. Gene o iki tank, bir dkknn satna tanklkta bulunurlar. Ayn iki tank, bir nikha da tank olurlar. Hangi olayda bulunurlarsa o olaya gre tanklk ederler. Tann grn bu, anlam ayr. Tanr bizi de faydalandrsn, sizi de. "Renk, kan rengi amma koku, misk kokusu."

Semazen.net
9. BOLM - O dedik, sizi grmeyi arzuluyor; Hudvendgr' grmeyi dilemekteyim deyip duruyor. Mevln buyurdu ki: Hudvendgr' u anda, gerek olarak gremez.nk onun Hudvendgr' grsem diye grmeyi arzulad ey, Hudvendgr'n yzndeki rtdr; bu anda Hudvendgr' rtsz gremez. Halkn babaya, anaya, kardee, dostlara, gklere, yerlere, balara, bahelere, sayvanlara bilgilere, ibadetlere, yiyeceklere, ieceklere, hsl bu eit eylere duyduu istek, besledii sevgi onlar benimseyip esirgeyi de buna benzer. Hepsi de Tanry zler, onu ister. Bu eylerin hepsi de rtdr. Bu dnyadan getilerde o padiah rtsz grdler mi bilirler-anlarlar ki onlarn hepsi de perdeymi, yze tutulan rtym; diledikleri, gerekte o bir tek eymi. te o vakit btn glkler zlr, gnllerindeki btn sorularn, cevabn iitirler; herey aa kar. Tanrnn cevab her mkl teker-teker, ayr-ayr cevaplandrmay da gerektirmez. Bir cevapla btn sorular, bir uurdan bilinir, mkl zlr-gider. Hani kn, herkes, elbisesine brnr, krkn giyer, bir tandr bana ker. Emekliye-srne souktan bir bucaa girer, snr ya. Aa, ot, daha baka btn bitkiler de souktan meyvesiz, yapraksz kalrlar; souk, bir zarar vermesin diye varlarn-yok-larn ilerine eker, gizlerler. Bahar grnp de cevaplarn verince, onlarn lm-dirime, bitkiye ait eitli sorular bir uurdan cevaplandrlm olur, mklleri hallolur-gider. Hepsi de ba karrlar, o bel neden gerekmi, anlarlar, bilirler. Ulu Tanr bu rtleri, bir i iin yaratmtr. Tanrnn yz, rtsz grnseydi biz ona dayanamazdk, faydalanamazdk da; rtler yznden yardm grmedeyiz, faydalanmadayz. u gnei gryorsun ya, hani onun yla yol yryoruz, gryoruz, iyiyi ktden ayrdediyoruz; onunla snyoruz; aalar, balar-baheler meyve veriyor; ham meyveler, eki, ac meyveler, onun ssyla oluyor, olgunlayor, tatllayor; altn, gm, l'l, yakut madenleri, onun tesiriyle oluyor, trl sebeplerle bunca faydalar veren u gne, daha yakna gelse hi bir fayda vermez; hatt btn dnya, btn halk yanar-gider, bireycik kalmaz. Ulu Tanr daa, rtyle-perdeyle grnnce da, aalarla, gllerle, yeilliklerle dolduruyor,sslenmi-bezenmi bir hale sokuyor;, fakat rtsz-perdesiz grnd m, onu alt-st ediyor, zerre-zerre paralayp gidiyor. "Rabbi, daa grnd m onu param-para etti." Birisi, kn da ayn gne yok mu diye sordu (Mevln) dedi ki: Bizim koyundan bahsediimiz, rnek getirmektir; maksadmz budur. Yoksa orda ne koyun vardr, ne deve. rnek bakadr, denk-eit olu baka. Akl, onu abasyla anlayamaz; anlayamaz amma abasndan da ne vakit kurtulur akl? abasn brakrsa akl deildir o. Anlalmaz, anlamaya imkn yoktur amma akl, ona derler ki gece-gndz, o tek sevgiliyi anlamak iin dncelere dalar, alr-abalar, kvranr-durur, kararsz bir hale der. Akl, pervaneye benzer, sevgiliyse mum gibidir. Pervane, kendini muma vurur, yakar, helak olur-gider; fakat pervane de ona derler ki o yantan zarar grse, elemlere dse bile muma dayanamasn; kendisini atsn-gitsin. Bir yaratk olsa da pervaneye benzese, fakat mumun na dayansa, kendisini ona atp yakmasa o yaratk, pervane deildir. Pervane de kendisini mumun na vursa da o k pervaneyi yakmasa ona da mum demezler. u halde Tanrya dayanan, ona ulamak iin alp abalamayan kii, insan deildir; fakat Tanry anlar-bilirse o bilinen-anlalan da Tanr deildir. nsan ona derler ki alp rpnr, Tanrnn ululuk nn evresinde rahat-karar kalmaz.Tanr da odur ki insan yakar-yandrr, yok eder-gider, fakat hibir akl, onu anlayamaz.

10. BLM - Pervne dedi ki: Mevln Baheddin, Hudvendgr yz gstermeden nce, Mevln, bunun iin Emir benim ziyaretime gelmesin, yorulup zahmet ekmesin; nk bizim trl-trl hallerimiz vardr. Bir hale der, sz syleriz de, bir hale urar, sz syleyemeyiz; bir halimiz olur, halkla ilgileniriz; bir halimiz olur, yalnzla ekiliriz; bir halimiz de olur ki dalar-gideriz, arr-kalrz; olur ya, Emr, ben yle bir haldeyken gelir ki gnln alamayz; onunla konumaya, ona t vermeye gcmz yetmez; onun iin u daha iyi: Dostlarla oyalanmaya, onlar faydalandr maya, gcmz olursa biz gideriz, dostlar ziyaret ederiz buyurmutu diye zr getirdi. Emr, Mevln Bahedin'e cevap verdim de dedim ki dedi: Ben, Mevln benimle megul olsun, benimle konusun diye gelmiyorum ki; onunla eref bulaym, kullarnn arasna katlaym diye geliyorum. imdicek oluveren olaylarn biri u: Mevln diyelim k meguld, yzn gstermedi, uzun bir zaman beni bekletti. Bu bekleti, Mslmanlar, iyi kiiler, benim de kapma gelince onlar bekletirim, tez yol vermem,

Semazen.net
bunun bu kadar g, bu kadar zor olduunu bilmem iindir; Mevln, bakalarna bu eit davranmamam iin beni terbiye etti. Mevln, (bu srada gelip) buyurdu ki: Hayr, sizi bekletmem, ltfn da kendisidir. Hani anlatrlar ya, Ulu Tanr, a kulum buyurur; duya koyulup feryda baladn m isteini tez yerine getirirdim; fakat senin ah etmen, feryt etmen, houma gidiyor; onun iin geciktiriyor, dun tez kabul etmiyorum; fazla feryt etmeni istiyorum; nk sesin, ferydn houma gidiyor. Mesel bir adamn kapsna iki yoksul gelse, birisi, sevilir, istenir biri olsa, br de hi hoa gitmez biri bulunsa ev sahibi, klesine, tez, durup dinlenmeden o houma gitmeyen herife bir ekmek paras ver de ekilip gitsin der. Sevileneyse vaatlerde bulunur; daha ekmek pimedi, dayan da ekmek pisin der. ok defa gnlm ister ki dostlar greyim, onlar doya-doya seyredeyim; onlar da beni doya-doya grsnler. Burada iyi ze sahip dostlar, birbirlerini iyiden-iyiye grrlerse o dnyada toplandklar vakit bildiklik, tanklk, pekimi olacandan birbirlerini gene tanrlar, bilirler de dnya yurdunda da beraberdik biz derler, birbirlerine bir hoa sarlrlar; badarlar; nk insan, dostunu tez kaybeder. Grmez misin ki bu dnyada birisiyle dost olursun, sevgili dersin ona; gznde bir Ysuf kesilmitir o. Fakat bir kt i yznden silinir-gider; onu kaybedersin; Ysuf luk, kurtlua, dnverir; nceden Ysuf grdn imdi kurt eklinde grrsn. Grn de deimemitir, neyse gene odur o; fakat u bir tek ereti hareket yznden onu yitirdin-gitti. Halbuki yarn, bir baka trl toplan belirecek; onun z de bir baka ze dnecek. Onu iyi tanmazsan, zne iyiden-iyiye dalmazsan nasl tanyabilirsin onu? Hsl insanlarn birbirlerini iyiden iyiye grp tanmalar, her adamda ereti olan iyi ve kt huylar bir yana brakp zlerine dikkat etmeleri, zlerini iyiden-iyiye grp bilmeleri gerek. nk insanlarn birbirlerine naklettikleri u vasflar, insann asl vasflar deildir. Hani bir hikye sylemilerdir: Birisi, ben filn adam iyi tanrm, onun huyunu-husunu anlataym size der. Buyur derler. Der ki: Benim seyisimdi, iki kara kz vard. imdi, halkn, filn dostu grdk, onu tanrz demeleri de bunun gibidir. Syledikleri her sz, gerekte, iki kara kz vard diyenin hikyesidir deta. O anlat, onu anlat deildir;- o anlat, hibir ie yaramaz. imdi insann iyi-kt, iledii ileri bir yana brakmak, zne dalmak, nasl bir z var, ne eit bir mayas var, onu anlamak, bilmek gerektir; zten grmek, bilmek de budur. aarm insanlara; erenler, klar, yeri-yurdu olmayan, ekli bulunmayan, nelii-nitelii de olmayan leme, neliksiz-niteliksiz lemine nasl k olurlar, nasl o lemden yardm grrler, g-kuvvet bulurlar, o lemin tesiri altnda kalrlar derler. Halbuki kendileri de gece-gndz o leme girerler. Bir adam, bir adam sever, ondan yardm grr. Bu yardm onun ltfundan, ihsanndan, bilgisinden, anndan, dnnden, onun ne'esinden, gamndan elde eder. Btn bunlar da meknszlk lemindedir. O, soluktan solua bu anlamlardan yardma ular, bunlarn tesiri altnda kalr da buna amaz; fakat tutar, erenler, klar meknszlk lemine nasl k olurlar, o lemden nasl yardm grrler diye arr-kalr. Bir filozof vard; bu anlam inkr ederdi. Bir gn hastaland, elden kt. Hastal uzadka uzad. Tanr hikmetini elde etmi bir er, filozofun halini-hatrn sormaya gitti; filozofa, ne istiyorsun, dedi. Filozof, salk istiyorum dedi. Eren, u saln ekli ne biim, syle bakalm, nasl ey bu salk... Arlayaym da elde edeyim dedi. Filozof, saln ekli yoktur deyince eren, madem ki dedi ekli yok, o neliksiz-niteliksizdir, onu nasl isteyebiliyorsun? Syle bakalm, salk nedir? Filozof, unu bilmiyorum ki dedi, salk gelince gkuvvet elde ederim, imanlar-geliirim; betim-benzim ap-ak, al-al olur; alr-ne'elenirim; tazeleirgiderim. Eren, ben dedi, senden saln kendisini soruyorum; salk ne biim eydir? Filozof, bilmiyorum dedi, neliksiz-niteliksiz. O er, Mslman olur, nceki yolunu-yordamn brakrsan sana il veririm, salamlatrr, iyiletiririm, sal ulatrrm sana dedi. Tanr rahmet etsin, esenlikler versin Mustaf'dan, u anlamlar neliksiz-niteliksiz amma grnen ekiller vastasiyle insan, o anlamlardan faydalanabilir mi diye sordular. Buyurdu ki: te burackta gkyz, yeryz... u ekil yznden o tm anlamdan faydalan. Dnp duran gkyznn tesirlerini, bulutlarn, vaktinde yamur yadrdn, yaz-k, zamann deimesini gryorsun; hepsi de doru-dzen, hepsi de bir hikmete dayanmada. u cansz bulut, ne bilir vaktinde yamur yadrmay; u yeryzn gryorsun, bitkiyi nasl kabulleniyor, bire nasl on veriyor; elbette bunlar birisi yapyor; onu gr, u dnya vastasiyle ondan yardm elde et; hani insann da kalbn gryor, anlamndan yardm elde ediyorsun ya; dnya vastasiyle de dnyann anlamndan yardma er. Peygamber esridi, kendinden geti de sz sylemeye balad m, "Allah dedi ki" derdi. Halbuki grnte onun dili sylyordu. Fakat o, arada yoktu; gerekte syleyen, Tanryd. Fakat o evvelce kendini grrd; bu yzden de bu eit sz sylemeyi bilmez-anlamazd; byle szlerden haberi bile yoktu. imdiyse ondan byle szler douyor, biliyor ki evvelki varl yoktur; bu, Tanrnn tasarrufudur. Nitekim

Semazen.net
Tanr esenlikler versin, Mustaf, kendinden bu kadar bin yl nceki insanlardan, gelmi-gemi peygamberlerden, t dnyann sonunadek olacak eylerden; Ar'tan, Kr-s'den, varlktan-yokluktan bahsediyordu; halbuki varl, dnk varlkt; onun, sonradan meydana gelen bu dnk varl, bunlar sylemiyordu. Sonradan meydana gelen, evveline evvel olmayandan nasl haber verir; u halde anlald ki o sylemiyor, Tanr sylyor. "Kendi dileinden sz sylemez; syledii, ancak kendisine vahyedilen szdr." Tanr, sesten, harften mnezzehtir. Tanrnn sz, harften, sesten dardr. Fakat szn de, diledii her harften, her sesten, her dilden aktr-gider. Hani yollarda, kervansaraylarda havuz balarna tatan bin insan, yahut bir ku yaparlar; o heykellerin azlarndan su akar, havuza dklr. Btn aklllar bilirler ki o su, tatan yaplma kuun azndan gelmiyor, bir baka yerden geliyor. Bir adam tanmak istersen sze getir, konutur. Konumaya balad m, onu anlar-tanrsn. Bir yankesici olsa, birisi de ona, adam sznden tanrlar dese, anlalmamas iin mahsustan sz sylemez; sylemekten ekinir. Hani bir hikye vardr: Bir ocuk, ovada annesine, kapkara gecede bana, dev gibi koca bir karart grnyor, pek korkuyorum der. Annesi korkma der, onu grdn m yrekli bir halde saldr stne, grr-anlarsn ki bir hayaldir o. ocuk, peki anne der; o kara eye de anas bu eit bir tenbihte bulunduysa ne yaparm ben? Ona da annesi, konuma da anlamasnlar seni dediyse nasl anlarm-tanrm onu ben? Annesi, onun karsnda sus, kendini ona ver, dayan. Olur ya, belki azndan bir sz kar; kmasa bile senin azndan, istemeden bir sz kar, yahut da hatrna bir sz gelir, aklnda bir dnce bagsterir; o dnceden, o szden, onun halini anlarsn. nk onun tepkisi altnda kaldn ya; aklna gelen sz, iinde beliren o dnce, onun, ondaki hallerin sana vuruudur der. eyh Serrez, mrtlerinin arasnda oturmutu. Mrdin birinde kebap olmu ba itah belirdi. eyh, filna kebap olmu ba getirin diye emir verdi. Dediler ki: A eyh, onun kebap olmu ba istediini ne bildin? eyh dedi ki: Otuz yldr ki bende istek kalmamtr; kendimi btn isteklerden arttm, hepsinden de mnezzehim; ayna gibi tertemizim, safm. Hatrma kebap olmu ba geldi; kebap olmu ba iim ekti; bildim ki bunu isteyen filndr. Aynada hibir ekil yoktur, bir ekil grnrse aynadan deildir, bir bakasndandr o. Bir aziz, bir isteini elde etmek iin ileye girmiti. Ona, byle bir yce istek, ileyle elde edilemezileden k da ulu bir erin bak sana dsn, isteini elde et diye bir ses geldi. Eren, o ulu eri nerde bulaym dedi. Camide dediler. Bunca kiinin arasnda nasl tanyaym, hangisidir dedi. Dediler ki: Git, o seni tanr, sana bakar; bunu da yle anlarsn: Bak sana dt m, ibrik elinden der, kendinden geersin; anlarsn ki sana bakmtr. yle yapt; eline ii suyla dolu bir ibrik ald, mescitteki toplulua su sunmaya balad. Saflarn arasndan geerken anszn onda bir hal belirdi; bir nra att; ibrik elinden dt, kendinden geti; bir bucakta kala-kald. Herkes gitti. Kendisine gelince yapa-yalnz olduunu grd. Kendisine bakan padiah orda grmedi amma maksadna da eriti. Tanrnn yle erleri vardr ki pek yce olduklarndan, Tanr da onlar kskandndan halka yz gstermezler; fakat dileyenleri, pek byk dileklere kavutururlar; onlara ihsanlarda bulunurlar. Bu eit ulu padiahlar, hem pek azdr, hem pek nazl olurlar. Sizin yannza geliyorlar m o bykler dedik. Dedi ki: Bizim yanmz kalmam ki. Nice zamandr ki ne yanmz var, ne nmz. Geliyorlarsa inandklar, dncelerinde yarattklar varla geliyorlar, sa'ya, evine geleceiz dediler. Dedi ki: Dnyada bize ev nerde, ne vakit evimiz olabilir ki? Anlatmlardr hani, Tanr esenlik versin, s, bir ovada geziyordu. Derken bir sanaktr, tutturdu. s, bir karakulan inine girdi, yamur dininciye dek orda kalmak zere inin bir bucana snd. Senin yznden karakulan yavrucaklar huzursuz bir hale geldi, karakulan yavrularnn evi var da Meryemolu'nun evi yok; karakulan yavrusuna bile bir snak, bir yer-yurt var da Meryemolu'nun ne sna var, ne yeri-yurdu, ne evi-bark. Mevln buyurdu ki: Karakulak yavrusunun evi var, fakat bylesine bir sevgilisi yok ki onu evden srsn, karsn. Senin, seni evden srp karan bylesine bir sevgilin varken evin yokmu, ne korkun var. Bylesine bir srp karann ltfuna-ihsanna, byle bir ar elbiseye lyk oldun; bu ltuf sana mahsus oldu; artk onun seni srp karmas, yzlerce milyon ge, yere, ahrete, Ar'a, Krs'ye deer; hatt daha da artktr bu ltuf, daha stndr bunlardan. Buyurdu ki: Emr geldi, biz de tezcek grnmedik ya; hatrnn kalmamas gerektir. nk bu geliinden maksad, ya bizi arlamakt, ya kendini arlamak. Bizi arlamaya geldiyse fazla oturdu, bizi bekledi, bylece de bizi fazla arlam oldu; maksad da yerine geldi. Yok, maksad kendini arlamaksa, sevaba girmekse fazla beklediinden, bekleyi zahmetini fazla ektiinden fazla sevaba girdi. .Hsl u iki halde de maksad neyse

Semazen.net
maksadna kat-kat eriti, fazlasyla dilediini elde etti. Bu yzden gnlnn ho olmas, sevinmesi gerekir.

11. BLM - Hani "Gnller grr -grr" derler ya; bir laftr, bir szdr, bir hikyedir; sylerdururlar amma onlara da anlam almamtr; yoksa sze ne hacet vard? Gnl tanklk ettikten sonra dilin tanklna ne hacet? Emr Nip dedi ki: Evet, gnl tanklk veriyor amma gnln ald ayr bir tat var, kulan ald ayr bir tat, gzn ald ayr bir tat, dilin ald ayr bir tat. Daha fazla fayda elde etmek iin herbirine ihtiya var. (Mevln) buyurdu ki: Gnl dalar-batarsa hepsi, onunla yok olur-gider, dile ihtiya kalmaz. Sevgisi, Tanr sevgisi deildi; bedene, nefse aitti; Leyl da balktan yaratlmt; fakat bu sevgi, Leyl'nn sevgisi, Mecnn'u ylesine bir almt, Mecnn, o sevgiye ylesine bir dalmt, batp gitmiti ki Leyl'y gzle grmeye de muhta deildi; szlerini kulakla duymaya da muhta deildi. Leyl'y, kendisinden ayr grmyordu ki. Hayalin gzmde, adn azmda; Ann gnlmde; nereye mektup yazaym? imdi bedene ait sevgide bile bu g-bu kuvvet oluyor, bir hale getiriyor ki kendisini, sevgiliden ayr gremiyor; duygular hep onda gark olup gidiyor; gz, kula, burnu, baka zasndan hibiri, ayr bir tat istemiyor, hepsini bir yerde toplanm gryor; hepsini bir yerde hazr buluyor. u sylediimiz uzuvlardan bir tanesi, tam bir zevk duydu mu, hepsi de onun zevkine dalp-gidiyor, baka bir zevk istemiyor. Bir duygunun ayr bir zevk istemesi, almas gereken zevki-tad tam almadna delildir zti; bir zevk duymutur amma noksan bir zevktir bu; o zevke dalamamtr da br duygular da zevk ister, eitli zevkler isteine der; her duygu, ayr bir zevk peine der. Halbuki duygular, anlam bakmndan birdir, grn bakmndan ayrdr, eitlidir. Fakat bir uzuv dald-gitti mi, hepsi onunla beraber dalar-gider. Hani sinek gibi. Sinek ycelerde utuka kanad da oynar, ba da oynar, btn paralar da oynar. Fakat bala batt m btn paralar bir olur, hibiri oynamaz. Dalp batmak, ona derler ki dalan-batan, arada kalmasn, onun abas da bitsin, ii de, hareketi de. Batmak, ona derler ki ondan meydana gelen her i, onun ii olmasn, suyun ii olsun. Hl suda elini-ayan oynatyorsa buna bat demezler. Ah, battm, bouldum diye baryorsa buna da batmak-boulmak demezler. Halk "Ben Tanrym" demeyi byk bir dva sanr; halbuki "Ben kulum" demek byk bir dvdr. "Ben Tanrym" demek, byk bir gnl alakldr. nk "Tanr kuluyum" diyen, iki varlk ispat eder; bir kendisini, bir de Tanry isbata kalkr. Fakat "Ben Tanrym" diyen, kendisini yok etmitir, yele vermitir; "Ben Tanrym" der; yni ben yokum, hep odur, Tanrdan baka varlk yoktur; ben salt yokluum, hiim der. Gnl alakl, bunda daha artktr; bundan dolay da halk anlamaz. te burackta bir kii, Tanr rzsyin Tanrya kulluk eder; kulluu meydandadr; Tanr iin kullukta bulunur amma kendisini de grr, yaptn da grr, Tanry da grr; o suya batmamtr, suda boulmamtr. Suda boulan o kiidir ki onda hi-bir hareket, hi-bir i kalmaz; hareketi, suyun hareketinden ibarettir. Bir arslan, bir ceylnn peine dmt hani. Ceyln ondan kayordu. Katka da iki varlk vard: Biri arslann varl, br ceylnn varl. Fakat arslan ona eriince ceyln, onun penesinin altnda kahroldu, arslann korkusundan kendinden geti, arslann nnde yere serildi mi, o anda artk, yalnz arslann varl kalmtr, ceylnn varl yok olmu-gitmitir. Batp boulmak udur: Ulu Tanr, halkn arslandan, kaplandan, zlimden korkmasndan baka bir korkuyla erenleri, kendi ztndan korkutur; ona aar, bildirir ki korku da Tanrdandr, eminlik de Tanrdan... Zevk-ne'e de Tanrdandr, yiyip ime de Tanrdan. Ulu Tanr, gz akken ona, zel ve grlr-duyulur ekilde bir arslan, bir kaplan, bir ate gsterir. Bunu gstermesi de erenin, grdm arslan ekli, kaplan ekli, gerekte bu lemden deil, gayb lemindendir demesini, bunu anlamasn salamaktr. Bylece pek gzel, pek alml bir ekilde gsterir. Gene byle balar-baheler, rmaklar, huriler, kkler, yenecekiilecek eyler, ar elbiseler, binilecek hayvanlar, ehirler, konaklar, eit-eit, renk-renk alacak eyler gsterir. Gerek olarak anlar-bilir ki bunlar, bu lemden deildir, Tanr onlar, gzne gstermede, bu ekillere brmede... Btn rahatlklar da ondandr, grlen-seyredilen eyler de. imdi onun korkusu,

Semazen.net
halkn korkusuna benzemez; nk grd eyleri delille bilmi, anlam deildir; nk Tanr, hereyin Tanrdan olduunu ona ap-ak gstermitir. Filozof da bunu bilir amma delille bilir; delilse boyuna durmaz. Birisine delil getirdin mi holanr, snr, tazeleir; fakat delil sylendi de geildi mi, onun da scakl, holuu kalmaz, geer-gider. Hani birisi, delille bilir ki u evin bir mmar vardr; gene delille bilir ki o mimarn gz vardr, kr deildir; gc-kuvveti yeter, gsz-kuvvetsiz deildir; vardr, yok deildir, diridir, l deildir; evi yapmadan nce vard, glyd-kuvvetliydi; btn bunlar bilir. Bilir amma delille bilir; delilse durmaz, tez unutulur. Ariflere gelince: Onlar mmar tanmlar, ona hizmette bulunmulardr; gzleriyle grmlerdir onu; beraber tuza banmlardr, ekmek yemilerdir onunla; grp konumular, koklamlardr onunla. Mmar, hatrlarndan asla kmaz, gzlerinden yitmez onlarn. te byle adam, Tanrda yok olur; ona gre artk su da su deildir, gnah da gnah deildir; nk o, suya alt olmutur, suda boulup gitmitir. Bir padiah, klelerine, herbiriniz elinize altnla bezenmi birer kadeh aln, konuk geliyor diye emretti. Kendisine yakn olan kleye, sen de bir kadeh al dedi. Fakat padiah yz gsterince o z kle, kendisinden geti, esridi, kadeh elinden dt, krld. Bakalar onun bu hareketini grnce demek ki byle gerekmi dediler, kadehlerini mahsustan atp krdlar. Padiah, neden byle yaptnz diye onlar azarlad. Sana yakn olan o kle de byle yapt ya dediler. Padiah, a aptallar dedi, o hareketi o yapmad, ben yaptm. Grnte btn hareketler sutu; fakat o tek su, ibdetin ta kendisiydi; hatt ibdetten de stnd, gnahtan da. Zten o klelerin hepsinden de maksat, o kleydi, geri kalan kleler, hep onun buyruuna uymulard, onun adamlaryd. nk o kle padiaht gerekten. Sylediimiz u anlama gre btn kleler, padiahn buyruuna uymulard amma asl o kleye uymulard onlar; nk o, padiahn ta kendisiydi; ondaki klelik, bir grnten baka birey deildi; o, padiahn gzelliiyle dop-doluydu. Ulu Tanr buyurur: "Sen olmasaydn gkleri yaratmazdm." Bu sz de "Ben Tanrym" demektir. Anlam , "Gkleri kendim iin yarattm" demektir; bu da, baka bir dille, baka bir tarzda ben Tanrym demektir. Tanr birken, yol birken sz, nasl olur da iki olur? Grnte aykr grnebilirse de anlam bakmndan birdir. Ayrlk, aykrlk, grnte; grnebilirse de anlam bakmndan birdir. Hani bir bey, adr yapn dese birisi ip bker, birisi mh kakar, birisi bez dokur, birisi diker, birisi bier, birisi ine batrr. Grnen bu iler, d yzden ayrdr, eit-eittir, danktr amma anlam bakmndan birdir; hepsi de bir i grmektedir. Bu dnyann halleride byledir. Dikkat eder, bakarsan grrsn ki sulu olsun, iyi olsun; isyan etsin, itat etsin; eytan olsun, melek olsun; herkes Tanrya kulluk etmektedir. Mesel padiah, klelerini snamak, ayak direyenle diremeyeni meydana karmak, ahdinde duranyla durmayan ayrdetmek, vefaly vefaszdan ayrmak istese onlara vesvese veren, onlar heyecana getiren biri gerektir ki avak direyenin ayak direyii meydana ksn. Byle biri olmasa onun ayak direyii nasl meydana kar? u halde onlara, vesvese veren, heyecanlandran kii de padiaha kulluk etmektedir; nk padiahn dilei, byle yapmasdr onun. Ayak direyenin ayak diremeyenden ayrlp meydana kmasn ister; sivrisinei aatandaldan, badan-baheden srp karmak, atmacay brakmak diler de bir yeldir, estirir. Bir padiah, bir criyecie, kendini ssle, beze de klelerime grn; byle yap da onlarn eminlikleriyle hainlikleri belli olsun diye emreder. imdi o criyeciin yapt i, grnte su gibi grnr amma gerekte padiaha kulluk etmektedir. u kullar, bu lemde delille, taklitle deil de ap-ak, rtsz-perdesiz grdler ki herkes, iyidenktden, ne yapyorsa Tanrya kullukta bulunuyor. "Hibir ey yoktur ki onu verek noksan sfatlardan ar olduunu sylemesin" u halde bu lem, onlar iin kyamettir. Kyamet, undan ibarettir hani: Herkes Tanrya kulluk etmektedir; ona kulluktan baka bir ie-gce koyulmamaktadr. Bu anlam onlar, burackta grrler. "Perde kaldrlsa bile, inancm, bilgim artmazd" denmitir hani. Bilgin sznn anlam bakmndan bilgin kiinin riften daha yce olmas gerekmez. Tanrya bilici, bilen derler de rif demek yaramaz. rif sznn anlam, "Bilmiyordu, rendi, bildi"den ibarettir; Tanrya bu sz sylemek, bu vasf vermek, yakk almaz; bu, byle. Fakat rf bakmndan rif, daha ileridir. nk rif, bildiini delilsiz bilir; bilgiyi grle, bakla grm de elde etmitir. rifler, bu eit kiiye rif derler. Hani sylerler ya; bir bilgin, yz zahitten yedir. Bir bilgin nasl olur da yz zhitten ye olabilir? Sonunda bu zhit de zhitlie bilgiyle ulamtr; bilgisiz zhitlik mmkn deildir, olamaz. Peki, zhitlik nedir? Dnyadan yz evirmek, ibdete ve ahrete yz tutmak. u halde dnyay bilmesi gerek; ahretin gzelliini geici olmayn bilmesi gerek; ibadet etmeye alp abalamas gerek; nasl ibadet edeyim, hangi ibadete koyulaym demesi gerek. Btn bunlar da bilgidir. u halde bilgisiz zhitlik olamaz. Demek ki o zhit, ayn zamanda hem bilgindir, hem zhit. Peki, yz zahitten ye olan bu bilgin, nasl bir bilgindir, bu nasl oluyor? te bunun anlamn anlamamlardr. Tanr, nceden sahip olduu bilgiden ve zhitlikten sonra ona bir baka bilgi vermitir; bu ikinci bilgi, o bilgiyle zhitliin meyvesidir. Kesin olarak da bu eit bilgiye sahip olan bilgin, yz zhitten yedir; bu eit bilgin kesin olarak yz zhitten ye. Bu, una benzer hani: Bir adam bir aa diker, aa

Semazen.net
da meyve verir. Kesin olarak o meyve veren aa, meyve vermeyen yz aatan yedir; nk yolda fetler oktur, bu yzden o aalar meyve vermeyebilirler. Kbe'ye varm bir hac, lde yol aladuran yz hacdan yedir; nk eriebilecekler mi, eriemeyecekler mi diye korku iindedir onlar. Fakat bu gerekten de ulamtr; bir gerekse bin sandan yedir. Emr Nib dedi ki: Erimeyen de umutlanr ya. (Mevln) buyurdu ki: Nerde umutlanan, nerde ulaan? Korkuyla eminlik arasnda ok fark var. Hatt bu farktan sz amaya bile ne hacet... Bu fark, herkese grnp durmadadr. Sz, asl unda: Eminlikten eminlie de pek byk farklar var. Tanr rahmet etsin, esenlikler versin, Mustaf'nn peygamberden stn oluu, eminlik yzndendir. Yoksa btn peygamberler eminliktedir, korkudan gemilerdir; ancak eminlikte de duraklar vardr, "Bzlarn, dereceler bakmndan bzlarndan stn ettik, "denmitir. Korku alemiyle korku duraklarn syleyip gstermeye imkn vardr, fakat eminlik duraklarnn ne izi vardr-ne tozu. Herkes Tanr yoluna ne balyor diye korku lemine bir baklsa grlr ki biri bedenini balamada, biri mal balamada, biri de can balamada... Biri oru tutuyor, br namaz klyor... Biri on rek'at klyor, br yz rek'at. u halde onlarn duraklar meydandadr, besbellidir, onlar gstermek de mmkndr. una benzer hani; Konya'ya yahut Kayseri'ye giden yollarn konaklan bellidir; Kaymaz, Ubruh, Sultan, daha da baka duraklar mesel. Fakat Antakya'dan Msr'a dek denizdeki konaklarn izi-tozu yoktur; onlar kaptan bilir, karadakilere sylemez; nk zten de anlamaz onlar. Emr dedi ki: Syleme de bir fayda verir; dinleyenler, hepsini anlamasalar da birazn anlarlar, izine derler, tahminlere kalkrlar ya. (Mevln) buyurdu ki: And olsun Tanrya, bir kimse kap-karanlk gecede elbette gndze kavuacam, ona doru gitmedeyim deyip de bu kuruntuyla otursa, uyumasa, ne biim gittiini bilmese de mademki gndz bekliyor, gndze yaklap durmadadr. Yahut da birisi, kap-karanlk, bulutlu bir gecede bir kervann peine dse de gitse, nereye ulat, nereyi ayor, ne kadar yol ald; bunlar bilmez amma sabah olunca nereye vardn grr, ne kadar yol aldn anlar. Hatt birisi, Allah iin gzlerini yumup asa bu bile yitmez. "Kim zerre arlnda hayr yapsa karln grr." Ancak u var ki: i karanlktr, z perdelidir de ne kadar ilerledi, gremez bunu; fakat sonunda grr. "Dnya, ahretin tarlasdr." Kim ne ekerse burada, onu bier orda. Tanr esenlik versin, s ok glerdi. Tanr esinlik versin, Yahya da ok alard. Yahya, s'ya dedi ki:Yoksa sen, Tanrnn inceden ince dzenlerinden adam-akll emin mi oldun ki byle glyorsun? s da ona, yoksa sen de Tanrnn inceden ince, gzel, grlmemi yardmlarndan, ltuflarndan adam-akll gaflete mi daldn ki byle alyorsun? Erenlerden biri, bu olayda bulunmutu. Tanrya, bu ikisinden hangisinin makam daha yce diye sordu. Bana kar sans daha gzel olann makam daha yce diye cevap geldi. Yni, "Ben kulumun sansnn katndaym." Kulumun sans neredeyse ordaym, beni nasl sanrsa oyum ben. Her kulumun bir eit dncesi, bir eit hayli vardr; o, beni nasl hayl ederse ordaym. Tanrnn bulunduu hayle kulum-kleyim ben; bezmiim o gerekten ki Tanr orda olmasn. A kullarm, hayallerinizi, kuruntularnz artn ki benim yerim-yurdumdur, benim konamdr onlar. imdi sen kendini bir dene-sna; alaytan, glten, orutan, namazdan, yalnzlktan, topluluktan... daha da baka eylerden hangisi daha faydal; hallerin hangi yolda yrrsen daha doru bir ekle girmede, hangisi seni daha yceltmede? Bunu anla da o ie sarl. "Mftler fetva bile verseler kalbine dan." Gnlnde bir anlam var senin, mftlerin fetvalarn ona bildir de hangisi uygunsa ona uysun. Hani hekim de hastann yanna geldi mi iindeki hekimden sorar. nk senin iinde bir hekim vardr ki o, tabiatndr senin; bireyi istemez, bireyi kabul eder. Bundan dolay da dtaki hekim, itiin filn ey nasld, ar myd, hafif mi, uykun nasl diye sorar. O, dtaki hekime iinden haber verir, dtaki hekim de ona gre bir hkme varr, bir hkm verir. u halde asl hekim, iteki hekimdir, insann tabiatdr. Bu hekim zayflarsa, insann mizac bozulursa bu arklk yznden hereyi ters grr insan da eri hkmler verir. ekere ac der de sirkeye tatl der. Bu yzden de tabiatn nceki haline gelmesi iin ona yardm edecek bir d hekime muhta olmuuzdur. Fakat bundan sonra da hasta, gene kendisini kendi hekimine gsterir, ondan fetva alr. Tpk bunun gibi anlam bakmndan da insann bir mizac,bir tabiat vardr; o arklat m i duygular, ne grr, ne sylerse tersinedir. Peygamberlerle erenler de hekimlerdir. Mizacnn, tabiatnn doru-dzen bir hale gelmesi, gnlnn, dininin kuvvetlenmesi iin ona yardmda bulunurlar. nk (Muhammed bile), "Herey naslsa, olduu gibi gster bize" demitir. nsan, pek byk bireydir. Onda herey yazlmtr. Fakat perdeler, karanlklar, kendisindeki o bilgiyi okumasna meydan vermez. Perdeler, karanlklar da bu eit-eit, renk-renk oyalanmalardr; bu eitli

Semazen.net
dnya tedbirleridir; bu eitli istekler, zlemlerdir. Btn bunlarla beraber karanlklarda olduu,perdelerle rtlm bulunduu halde gene de birey okuyor, ondan haberi var. Bir seyret de gr; u karanlklar, u perdeler kalknca nasl da anlar, bilir, ne bilgiler karr meydana, bir kyasla artk. Terzilik, mimarlk, dlgerlik, kuyumculuk, bilgi, yldz, hekimlik gibi eitli zenaatler, sanatlar, bilgiler bunlardan baka daha eit-eit saylamayacak kadar ok sanat, hep insann iinden belirir, meydana kar; tatan, kerpiten meydana gelmez. Hani bir karga, insana, ly gmmeyi belletti derler ya; bu da insandaki bilginin kargaya vurusundan meydana gelmitir; insann dilei, istei yaptrmtr o ii kargaya. nsan da hayvann, canl yaratn bir parasdr ya; para-buuk,nasl olur da tme birey belletebilir? Hani insan, sol eliyle yaz yazmak ister; kalemi eline alr; yreinde g-kuvvet vardr amma yazarken eli titrer; titrer amma gene de eli, gnlnn buyruuyla yazar. Emr bildii iin Mevln pek byk yce szler sylyor (dediler. Mevln) buyurdu ki: Sz zten kesilmi deil; sz, sz ehli olana, o da, sze boyuna ular. Kn aalarn yapraklar yoktur, meyve vermezler amma ite-gte deil sanmasnlar onlar; daima itedir-gtedir onlar. K gelir zamandr, yazsa harcamak zaman. Harcamay herkes grr, fakat geliri grmez. Mesel birisi konuk konuklasa. paralar harcasa bunu herkes grr. Fakat toy iin parasn azar-azar, ucun-ucun birikmiti ya; onu ne kimsecikler grr, ne kimsecikler bilir. Temel olan da gelirdir, nk gelir yznden harcayabiliriz. Biz, bizimle olan, bize ulam bulunan kiiyle soluktan-solua konuur-dururuz. Susarken de, o yokken de, yanmzdayken de, hatt savarken de onunla beraberiz, onunla karlmz, birlemiiz. Birbirimizi yumruklasak bile onunla konumadayz, biriz onunla, ulamz ona, birlemiiz biz. Onu yumruk grme, o yumrukta kuru zm var. nanmyorsan a da gr. Hatt kuru zmn de yeri mi? Deerli incilerin de sz m olur? Bakalar da nazm olsun, nesir olsun, gzelim szler sylerler, ince konulara dalarlar, irfana ait szlerde bulunurlar. Fakat Emr'in meyli bu yanadr, bizedir; irfana, ince konulara, tlere deil. nk her yerde bu eit szler vardr, hem de az deil mi hani. te burackta, bizi seviyor, bize meyli var; bu, apayr birey, bakalarnda grdnden ap-ayr birey gryor bizde; baka bir aydnlk gerekiyor ona. Hani anlatrlar; padiahn biri Mecnn'u ard da ne olmu sana dedi; neye uramsn? Kendini rezil-rsvy etmisin, evinden-barkndan, soyundan-sopundan olmusun; yklm, yok olmu-gitmisin; Leyl dediin de kim oluyor, ne gzellii var ki? Gel de sana gzeller, alml dilberler seyrettireyim, onlar sana feda edeyim, hepsini de sana balayaym. Gzelleri ardlar, Mecnn'un yanna getirdiler. Gzeller cilvelenmeye balad. Mecnn, ban nne emiti, nne bakp durmadayd. Padiah, ban kaldr da bir bak dedi. Mecnn dedi ki: Leyl'nn ak klcn ekmi, bam kaldrrsam korkuyorum, bam uuruverir. Mecnn, Leyl'nn akna dalm, bu hale gelmiti ite. Bakalarnda da gz vard, yz vard, dudak vard, burun vard; onda ne grmt de bu hale gelmiti?

12. BLM - zledik, fakat biliyoruz ki halkn iyeriyle megulsnz; onun iin zahmet vermiyoruz; onun iin uzun bir zamandr, gelmedik. Bu, bize gerekti, ziyretinize bizim gelmemiz lzmd. Korku a geldi-geti artk; bundan byle tapnza biz geliriz dedi. (Mevln) buyurdu ki: Arada bir fark yok, hepsi de bir; yle bir ltuf var ki sizde, hepsi de bir oluyor. Zahmetlerle naslsnz? Bugn biliyoruz ki hayrlar,gzel iler yapmadasnz; bu yzden size bavuruyoruz. imdi undan bahsediyorduk: Birinin oluu-ocuu olsa, bakasnn da olmasa, ondan kesseler de buna verseler grne bakanlar, oluu-ocuu olandan kesiyor da oluu-ocuu olmayana veriyorsun derler. Fakat dikkat edersen gerekten ocuu-ocuu olan, asl odur. Hani mayas temiz bir gnl ehli, birisini dvse, ban, burnunu, azn krp datsa herkes, bu adam mazlum der; fakat gerekte hi de zulm grmemitir o. Zlim, gereken ii yapmayan adamdr. O dayak yiyen, ba yarlandr zulmeden; u dvense ikilsiz mazlumdur; nk z temizdir, Tanrda yok olmutur; yapt Tanr iidir; Tanrya da zlim denmez. Nitekim Tanr rahmet etsin, esenlikler versin, Mustaf da ldryordu, kan dkyordu, yama ediyordu; btn bunlarla beraber zlim onlard, kendisiyse mazlumdu. Mesel Marib ilinde oturan bir

Semazen.net
Maripli olsa, doulu biri de kalksa Marib iline gelse garip, o Maripli dir; doudan gelen u adam deil. nk btn dnya, bir evden daha geni deildir. Bu evden kalkt, o eve gitti o; yahut da u bucaktan o bucaa gitti; sonunda gene u evde deil mi? Fakat o z temiz Maripli, evin dndan gelmitir; "Mslmanlk garip olarak balad" demilerdir; "Doulu garip dodu" dememilerdir. Nitekim Tanr rahmet etsin, esenlikler versin, Mustaf, bozguna urasa da mazlumdu, bozsa da mazlumdu; nk her iki halde de hak, onun elindeydi. Mazlum o kiidir ki hak, onun elinde olsun. Tanr rahmet etsin, esenlikler versin Mustaf'nn tutsaklara gnl yand. Ulu Tanr, elisinin hatrn yapmak iin vahiy gnderdi de onlara de ki dedi, balarla, zincirlerle balanmsnz amma bu halde de iyi niyet kurarsanz Ulu Tanr, sizi bundan kurtarr, elinizden kan, hatt kat-kat fazlasn gene verir, baka eyler de ihsan eder size; ahrette de sizden raz olur. ki hazne var; biri elinizden kan, biri de ahret haznesi. Kul, ibdette bulunur, hayr yaparsa o baar, o hayr, yapt ibdetten mi meydana gelir, yoksa Tanr vergisi midir diye sordu. (Mevln) buyurdu ki: Tanr vergisidir, Tanr baars. Fakat Ulu Tanr, ltfunun sonsuzluundan ikisini de kula verir de ikisi de sendendir der. "Yaptklar eylere karlktr." Mademki dedi, Tanrnn bylesine ltfu var; kim gerek olarak birey diler, isterse onu bulur, elde eder demektir. (Mevln) buyurdu ki: Evet amma birisine uymadan da olmaz. Nitekim kavmi, Ms'ya uydular, buyruunu dinlediler, denizde yollar ald, denizi tozuttular, getiler-gittiler. Fakat buyruunu tutmamaya baladlar, filn lde bunca yllar kaldlar. Babu, eli altndakilerin kendisine uyduklarn, buyruunu dinlediklerini grd m, onlar dzene koyma kaydna der. Mesel, u kadar asker, bir kumandann emri altnda olsa kumandana itat ederler, buyruunu dinlerlerse o da onlarn ilerini dzene sokmak iin akl yorar, onlar dzene koyma kaydnda olur. Fakat itaat etmezlerse nerden onlarn ilerini dzene koyma kaydna decek? Akl da insann bedeninde bir babua benzer, bedenin uzuvlar ona itat ettike btn ileri dzeninde gider; fakat itat etmezlerse hepside bozulur. Grmez misin, arap ien sarho oldu mu, u elinden, ayandan, dilinden, bedeninin uzuvlarndan ne bozgunluklar meydana gelir. Ertesi gn ayld da kendine geldi mi, ah der, ne yaptm ben? Neden dvdm, neden svdm? Bir kyde ky aas olursa iler dzeninde gider; kyller ona itaat ederler. imdi akl, u uzuvlar onun buyruunu tuttuka onlar dzene sokmak kaydnda bulunur. Mesel, ayak onun buyruuna uyarsa gideyim dncesinde bulunur; buyruunu tutmuyorsa bu dnceye dmez. imdi akl, nasl bedende buyruk sahibiyse halk dediimiz u varlklar da kendi akllaryla, anlaylaryla, grleriyle, bilgileriyle bir uurdan, tek bir erene nisbetle salt bedendir; onlardaki akl, odur. imdilik beden mesabesinde olan halk, akla itaat etmezse ii, boyuna darmadan olur, mr pimanlkla geer. Nasl itaat etmeliler? O ne yaparsa ona uymalar gerek; kendi akllarna deil. nk olabilir ya, akllaryla anlayamazlar; fakat gene de ona uymalar gerektir. Hani bir ocuu bir terzi dkknna verirler; onun ustasna itaat etmesi gerektir. Teyel verirse teyellemesi, yama verirse yamamas gerek. renmek istiyorsa bana buyruk olmadan vazgemesi, tamamiyle ustasnn buyruuna uymas lzmdr. Umarz Ulu Tanrdan ki bir hal belirir; o da ancak onun ltfudur; bu ltuf, yz binlerce alp abalamadan da stndr. "Kadir gecesi, bin Aydan da hayrldr." Bu szle "Tanr ekilerinden bir eki, insanlarn ibdetlerinden de yedir, cinlerin ibdetlerinden de" sz birdir. Yni onun ltfu-keremi gelip att m bu, yz binlerce alp abalamann yapt ii, hatt daha da fazlasn baarr. almak da pek gzeldir, pek iyidir, pek faydaldr amma ltfun-keremin karsnda ne olabilir ki? Ltuf da alp abalama gc vermez mi diye sordu. (Mevln) nasl vermez dedi; ltuf-kerem geldi mi, alp abalama gc de gelir. Fakat Tanr esenlikler versin, s neye alt da beikte "Gerekten de Tanr kuluyum ben, bana kitap verdi" dedi; daha anasnn karnndayken Yahy onu vmedeydi. Tanr rahmet etsin, esenlikler versin, Tanr Elisi Muhammed de almadan m buldu dedi. (Mevln) dedi ki: "Allah gsn amad m ki?" lk olan ey, ltuf-tur-keremdir; temel budur; nk sapklktan uyan, onunla gelir; o, Tanrnn ltfudur-keremidir; onun salt vergisidir. Onunla grp konuan dostlarda ne diye bu hal belirmedi? O ltuftan, o ihsandan sonradr ki kvlcm gibi bireydir, srar. n Tanr vergisidir amma sen pamuk korsun, o kvlcm gelitirir, oaltrsn; bundan sonras da gene Tanr ltfudur, Tanr ihsandr. nsan, ilk kertede kck, ark bir yaratktr. "nsan ark olarak yaratlmtr." Hani akmaktan elbiseye srayan kvlcm da nce kck bireydir. "nsan ark olarak yaratlmtr." Fakat o ark ate gelitirilirse bir lem olur, bir dnyay yakar-gider; o nemsiz, o kk ate, byk, ulu bir ate olur. "Gerekten de sen, pek byk bir huya sahipsin elbet."

Semazen.net
Mevln, sizi ok seviyor dedim (Mevln) buyurdu ki: Hayr; ne ziyarete gelmem, sevgi miktarncadr, ne sz sylemem. Ne gelirse iimden, onu sylyorum ben. Tanr dilerse u azck sz faydal bir hale getirir; onu gnllerinizde saklatr, unutturmaz; pek byk faydalar verir size. Fakat dilemezse yz bin sz sylenmi say; hibiri de gnlde durmaz, aklda kalmaz; hepsi geer, unutulur-gider. Hani elbiseye srayan kvlcm gibi... Tanr dilerse bir tek kvlcm, snmez de bydke byr. Fakat diledi mi de yz kvlcm srarsa hepsi sner, hibir eycik yapmaz. "Gklerin ordular, Tanrnndr." Bu szler de Tanr ordulardr; Tanrnn izniyle kaleleri aar, zapteder. Bu kadar bin atl, gidin filn kaleye, kendinizi gsterin, fakat kaleyi almayn diye buyurursa yle yaparlar. Amma bir tek atlya, git, o kaleyi al buyruunu verirse o tek atl, kalenin kapsn aar, kaleyi zapteder. Bir sivrisinei Nemrd'a musallat eder, onunla Nemrd'u ldrr. Hani derler ya; rifin katnda pulla dnr, arslanla kedi birdir. Ulu Tanr bereket verirse bir pul, bin dnrn yapt ii yapar, hatt daha da fazlasn baarr. Fakat bin dinrdan bereketi kaldrd m bir pulun grd ii bile gremez. Birisine de kediyi musallat etse,Nemrd'u bir sivrisinek nasl ldrdyse o kedi de onu ldrr; fakat dilemezse arslan bile onun karsnda tir-tir titrer; yahut da ona binek kesilir. Nitekim dervilerden bzlar arslana biner; nitekim ate, brhim'e kar soumutur, esenlik olmutur; yeermitir, gllk-glstanlk kesilmitir; nk Tanr, onu yakmak iin izin vermemiti atee. Hsl hereyin Tanrdan olduunu bilenlerin katnda hepsi de birdir. Tanrdan umudumuz var, siz de bu szleri iinizden duyarsanz, can kulayla iitirsiniz, fayda veren de budur zten. erden bir hrsz yardm etmez de kapy amazsa dardaki bin hrsz, kapy aamaz. Dardan bin sz sylesen ierde bir gerekleyici olmadka fayda vermez. Bir aacn kknde yalk olmazsa bin sel aktsan fayda etmez hani. Onun kknde bir yalk olmal ki, ona yardm etsin. Yz binlerce k grse bile In asl neredeyse ancak orda oturur Btn dnyay k kaplasa gznn olmayan kii, o asla gremez. imdi asl olan nefisteki kabiliyettir. Nefis bakadr, can baka. Grmez misin, insan uykudayken nefis nerelere gider; cansa bedendedir. Nefis dner-dolar, baka birey olur. Dedi ki: Ali, "Nefsini bilen, rabbini bilir" demitir; bu nefse mi demitir? (Mevln) dedi k: Bu nefse demitir desek de kk bir i deildir. O nefsi anlatrsak bu nefsi de anlar o; nk o, o nefsi bilmiyor ki. Mesel eline kck bir ayna alm; ayna iyi de gsterse, byk de gsterse, kk de gsterse gsterdii odur. Szle anlalmasna imkn yoktur; szle ancak bu kadar anlalabilir; onda da bir phedir, belirir. Sylediimiz szlere smayan bir lem var, onu dileyip isteyelim. Bu dnya, bu dnyadaki holuklar, insandaki hayvanln paydr; btn bunlar, insann hayvanlna kuvvet verir; insann aslysa eriyip gitmededir. Hani derler ya; insan, sz syleyen hayvandr; u halde insan iki eyden ibret. u dnyada hayvanlnn pay olan u zentilerdir, u dileklerdir. Onun zne gda olanlarsa bilgidir, hikmettir, Tanry grtr. nsann hayvanl, Tanrdan kamadadr, insanl, dnyadan kamada. "Sizden kfir olan var, inanan var." u bedeninde iki ahs savamaktadr; Bakalm, baht kimin olacak, kimi sevecek? Bunda phe yok ki bu dnya ktr. Cansz eylere neden cemdt derler? nk hepsi de donmutur. u ta, u da, bedene giyilen u elbise, hepsi de donmutur. K deilse dnya ne diye donmutur? Salt anlamdr da gze grnmez; fakat eserleriyle bilinebilir ki bir yel, bir k var. Btn u dnya k mevsimi gibi, herey donmu. Fakat ne eit k? Aklla anlalr k, duyguyla duyulan, gzle grlen k deil. Fakat o Tanrsal hava geldi mi, btn dalar erimeye balar, dnya su kesilir. Hani Temmuz sca geldi mi, btn donmu eyler erimeye balar ya; tpk onun gibi.. Kymet gn o hava geldi mi, herey erir. Ulu Tanr bu szleri, sizi epe-evre kuatmak, sizinle dman arasnda bir duvar devi grmek, dmanlar, amma iteki dmanlar kahretmek iin bizim askerlerimiz etmi, ordu yapm bize. Dtaki dmanlar birey bile deildir; ne olabilir ki zten? Grmyor musun? Bu kadar bin kfir, padiahlar olan bir tek kfire tutsak olmu; o kfirse kendi dncesine tutsak. Anladk ya artk; i dncede. Bir ark, bir bulank dnceye bu kadar bin halk, hatt dnya tutsak olursa sonsuz dncelerin hkm srd orda ne olmaz? Bir dikkat et de gr. ne ululuu vardr, ne bykl vardr o lemin; dmanlar nasl kahreder, ne lemleri rmeder o lem. nk ap-avk gryoruz, sonsuz yz binlerce ekil, ovalar, yazlar dolusu ordu, bir kiiye tutsak, o kii de baya, aalk bir dncenin tutsa... Demek ki btn bunlar, bir dnceye tutsak kesilmi; peki; ulu, yce, kutsal sonsuz dnceler ne yapmaz; anladk ya artk, i,

Semazen.net
dncelerde. ekiller, hep dncelere uymu, dncelerin arac; dnce olmad m, hepsi de isizgsz, hepsi de donmu, buz kesmi. u halde ekli gren de donmu; anlama yolu yok; grnte ihtiyar olsa, yz yana gelmi bulunsa bile ocuk, ergen deil. "En kk savatan en byk savaa dndk." Yni ekillerle, gze grnr dmanlarla savayorduk; u anda dnce ordularyla savayoruz; iyi dnceler, kt dnceleri krsn, bozguna uratsn, beden ilinden karsn; bunun iin savaa girimiiz; ite en byk sava da budur. Bu savata dnceler, bedensiz ite-gtedir. Hani akl- fa'l de arasz olarak g dndryor da deta araca hcet yok diyor ya, onun gibi ite. Msra': Sen cevhersin, her iki dnyada sana karlk arazdr. Madem ki arazdr, ona sarlp kalmamak gerek. nk bu cevher, misk ceylnna benzer; u dnya, u holuklar da misk kokusudur sanki. Bu misk kokusu kalmaz, nk arazdr. Kim bu kokuyu duyar da miski arar, kokuyu yeter bulmazsa iyidir; fakat misk kokusunu yeter bulan, ona sarlp kalan, ktdr; nk yle bireye el atmtr ki o, elinde kalmayacaktr. nk koku, miskin sfatdr. Misk, bu dnyaya yz tuttuka kokusu duyulur; perde ardna girer, br dnyaya yz tuttuka kokusu duyulur; perde ardna girer, br dnyaya yz tutarsa kokuyla diri olanlar lr-giderler. nk koku, miskle beraberdir; misk nerde cilveleniyorsa koku da oraya gitmitir; u halde baht yaver olan, devlete kavuan o kiidir ki kokuyu duymu, miske ulamtr; miskin ta kendisi olmutur; artk ona yokluk yoktur, miskin ta kendisi olmutur; onunla kalr, misk hkmn alr o. Artk dnyaya o, koku salar, dnya onunla dirilir; eski varlndan kalan, bir addr ancak. Hani bir at, yahut baka bir hayvan, tuzlaya dp tuz olsa onda attktan addan baka birey kalmaz; o da tuz denizi olur-gider; ite de tesirde de o adn ne ziyan dokunur ona? O ad, onu tuzluktan karamaz ki. Hatt u tuz denizine bir baka ad taksan bile tuzluktan kmaz. u halde insann, Tanrnn Tanrnn aksi olan u ho eylerden, u ltuflardan gememesi gerek; rakat bu kadarn da yeter bulmamas gerek. Her ne kadar u miktar da Tanr ltfundandr, onun gzelliinin ndandr amma lmsz deildir; Tanryla lmszdr amma halka gre lmsz deildir. Hani gnein gibi... Evlere vurur, parlar; gnein dr amma gnele beraberdir. Gne dlnd mu, aydnlk da kalmaz. u halde ayrlk korkusunun kalmamas iin gne olmak gerek. Tanr vergisiyle yol al var; bir de irfan sahibi olu var. Bz kimseye Tanr ltfetmitir, fakat irfn yoktur, bilmez. Bz kimsenin de irfn vardr, fakat Tanr vergisini elde edemez. Amma birisinde unun her ikisi de olursan ne mutlu ona; ne de byk baarl kiidir o kii;byle kiinin ei-benzeri yoktur. Bu, una benzer: Mesel birisi yol yrr, fakat gittii yol, doru yol mudur, yoksa sapa yol mu, bunu bilmez; krkrne gider-durur. Olur ya, birden-bire bir horoz sesi duyuverir, yahut gzne yaplar, tarlalar grnverir. Bu nerde, ize, belirtiye muhta olmadan yryen, yol alan nerde? , onun ii; u halde irfn, hepsinin de tesinde, hepsinden de stn.

13. BLM- Tanr rahmet etsin, esenlikler versin, Peygamber dedi ki: "Gece uzundur, uykunla ksaltma onu; gndz tr; sularnla bulandrma, karartma onu." Gece, srlarn sylemek, dileklerini dilemek iin uzundur. Halkn zihin bulandrmas, dostlarndmanlarn zahmet verileri yoktur. nsan yapayalnz kalmtr; gnl, tesellisini bulmutur. Ulu Tanr, yaplan iler, edilen ibdetler, gsteriten sakl kalsn, korunsun, Ulu Tanr iin zden yaplsn diye bir perdedir, ekmitir. Gsterii kii, geceleyin z temiz kiiden ayrlr; gsterii, rezil-rsvy olur-gider. Geceleyin herey, geceyle rtlmtr; gndzn meydana kar. Gsteri yapan, geceleyin rezil-rsvy olur; mdemki der, kimsecikler grmyor, kimin iin kulluk edeceim? Ona derler ki: Bir kii var, o gryor; fakat sen adam deilsin ki onu gresin. O gryor ki herkes, onun kudret elindedir; bunalnca herkes onu arr; di arynca, gz arynca, kulak arynca, bir sula thmetlenince, bireyden korkunca, eminlikesenlik kalmaynca herkes, gizlice onu arr; inanr-gvenir ki iitir-duyar, dilekleri verir. Kullar, her eit kazay-bely gidermek, salktan sala kavumak iin gizli-gizli sadaka verirler; inanrlar ki bu vergiyi alr, sadakay kabul eder o. Fakat onlara salk-esenlik verdi mi, o kesin inan gene gider de kuruntulara dme a gelir-atargene. Yrabbi derler, o ne haldi ki dos-doru bir zle o zindann bucandan seni aryorduk; bin kere, bkmadan-usanmadan "Kul hvallah" okuyup dua ediyorduk; dileklerimizi verdin, imdi zindandan dardayz amma zindandayken nasl muhtasak gene muhtacz sana; bizi u karanlk dnya zindanndan da kurtar; peygamberlerin kl dnyasna ulatr. imdi zindandan dardayz amma zindandayken nasl muhtasak gene muhtacz sana; bizi u karanlk dnya zindanndan da kurtar;

Semazen.net
peygamberlerin kl dnyasna ulatr. imdi zindandan dardayz, derdimiz yok; neden o z doruluu yok bizde; neden o doruluk gelmiyor bize? Acaba fayda eder mi, etmez mi diye binlerce hayller, binlerce kuruntular kurmadayz; bu haylin, bu kuruntunun tesiri de binlerce usan veriyor; nerde haylleri yakp yandran o kesin inan? Tanr, cevap verir de buyurur ki: "Dmanm, dmannz dost tutmayn" demitim ya; sizin hayvan nefsinizdir; size de dmandr o, bana da. Bu dman, daima savama zindannda hapsedin. nk o zindanda olduka, bellara dtke, zahmetlere uradka senin z doruluun yz gsterir, kuvvetlenir. Bin kere snamndr; di arsndan, ba arsndan, ba korkusundan z doruluu beliriyor sende; peki, ne diye bedenine rahatlk verme kaydndasn; ne diye onu besleyip gelitirmeye koyulmusun? Bu ip-ucunu unutmayn; boyuna nefsi, dileine erimemi bir halde tutun da lmsz dilee ulan, karanlklar zindanndan kurtulun. "Nefsi, dileinden alkoyann yurdu, gerekten de cennettir."

14- BLM- eyh brhim dedi ki: Seyfeddn Ferruh, birisini dverken bir bakasna da neden dvdn anlatmaya koyulurdu; derken onlar da o adam dvmeye balarlard, bylece de hi kimsecikler o adama acyp balanmasn dilemezdi. Mevln buyurdu ki: Bu dnyada grdn herey, o dnyada da tpk-tpksna var; hatt btn bunlar, o dnyadan birer rnek. Bu dnyadaki hereyi o dnyadan getirmilerdir. "Hibir ey yoktur ki hazineleri katmzda olmasn; ancak onu, bilinen bir miktarda indiririz" Aktar, eit-eit tablalarn, illarn stne bir tas kor. Her ambardan bir avu ey vardr tasta; bir avu biber, bir avu sakz. Ambarlarn sonu yoktur; fakat tablasna bundan fazlas smaz. te insan da bu tas gibidir; yahut da bir aktar dkkndr ki orda Tanr sfatlarnn hazinelerinden avu-avu, para-para eyler vardr. Bu dnyada, lynca, al-verite bulunsun diye onlar kaplara, tablalara koymulardr; duymaktan bir para, grmekten bir para, sylemekten bir para, akldan bir para, keremden-ihsandan bir para, bilgiden bir para. u halde insanlar, Tanrnn gezip dolaan satclardr, dnp dururlar. Gece-gndz tablalar o doldurur, sen boaltrsn; yahut da yitirirsin, yahut da onunla bir kazan elde edersin. Gndz boaltrsn; yahut da gece gene doldururlar, kuvvet verirler. Mesel gzn aydnln gryorsun ya; o dnyada da gzler var, baklar var, grler var; hem de eit-eit. Sana ondan bir rnektir, yolladlar ki dnyay seyredesin. Yoksa gr, bu kadar deildir; fakat insan, bundan fazlasna tahamml edemez. "Hibir ey yoktur ki onun hazineleri katmzda olmasn." Bu sfatlar da sonsuz olarak katmzdadr bizim; bilinen bir parasn gndeririz sana. Artk bir dn; bu kadar binlerce yzyllar, bunca soylar-boylar geldiler; bu denizden doldular, derken gene boaldlar; bir seyret de gr. ne ambardr bu. imdi kimin gnl, o denizi daha fazla anladysa onun gnl, tabladan o kadar sour. u halde btn dnya, para baslan yerden kp geliyor; gene dnp para baslan yere gidiyor. "Gerekten de Tanrnnz biz ve gerekten gene dnp ona varanlarz." Gerekten de biz, yni bizim btn parabuuklarmz oradan gelmitir; orann rnekleridir; kk-byk, canl-cansz herey, dnp gene oraya gider. Fakat bu, u tablada hemencecik grnr; tabla olmadka grnmez. Neden ayorsun, neden tuhaf geliyor sana? Grmyor musun bahar yelini? Esti mi aalar yeerir, ayrlar-imenler biter, gl baheleri bezenir, iekler aar; baharn gzelliini onlarla seyredersin. Fakat bahar yelinin kendisine bakarsan bunlarn birini bile gremezsin. Fakat bu, bu grlesi eyler, bu gl baheleri onda yok demek deildir. Hepsi de onun ndan deil mi? Hatt onda dalga-dalga gl baheleri, dalga-dalga iekler vardr; fakat ltif dalgalar olduundan vastasz gze grnmezler; ltif olduklarndan belirmezler. Tpk bunun gibi insanda da gizli vasflar vardr; fakat birinin sz, birinin zarara uray, birinin savamas, barmas gibi iten, yahut dtan bir vasta olmadka grnmez; insandaki sfatlar ancak bunlarla meydana kar. Grmyor musun? Kendi kendine bir dnceye dalsan hibir ey grmezsin, kendini, bu sfatlardan bom-bo sanrsn. Sen neysen gene osun; deimi deilsin; fakat onlar sende gizlidir. Denizdeki suya benzer onlar; su, denizden ancak bir bulut vastasyla ayrlr; ancak dalga vastasyla belirir, grnr. Dalga, dtan bir sebep olmadan iten coup kprmendir senin. Fakat deniz st-limansa hi mi, hi grmezsin; bedenin deniz kysndadr, cannsa bir deniz. Grmyor musun, o denizden bu kadar bin ylanlar, balklar, kular, eit-eit, renk-renk yaratklar kyor, kendilerini gsteriyor da gene denize dalp gidiyor. fke, haset, imrenip zleyi bunlardan baka sfatlarn da denizden ba karr. u halde sfatlarn, Tanr klardr amma ltiftir; bu yzden de dil elbisesine brnmedike grmek mmkn deildir onlar; soyundular m, ltif olduklarndan gze grnmezler.

Semazen.net

15. BLM - nsanda ylesine bir sevgi, ylesine bir dert, bir istek, ylesine bir zleyi, bir umu vardr ki yz bin dnyaya sahip olsa dincelmez, rahatlamaz. u halk, bir ie-gce koyulmu, bir zenaate, bir al-verie girimi, bir sanat, bir mevki sahibi olmu, bilgi elde etmi, yldz bilgini olmu, daha da baka bilgileri renmitir amma hi de rahata kavumamtr; nk dilenen, istenen ey elde edilmemitir. Sevgiliye dil-rm-gnl huzru, can rahat derler ya; gnl onunla rahatlayor, huzura kavuuyor demek; bakasyla nasl esenleir, nasl rahata kavuabilir ki? Btn bu holuklar, dilekler, merdivene benzerler. Merdiven basamaklar, oturup kalnacak yer deildir, geilip gidilecek yerdir. Ne mutlu o kiiye ki daha abuk geip gider, daha abuk uyanr, anlar da uzun yol ksalr ona; merdiven basamaklarnda harcatmaz mrn. (Birisi) sordu, dedi ki: Moollar, bizim mallarmz alyorlar; bz-bz da bize mal balyorlar. Acaba hkm nasldr? (Mevln) buyurdu ki: Mool, neyi alrsa Tanrnn eline dm, haznesine girmi saylr. Hani denizden bir testi, yahut bir kp su doldurursun; o, senin maln olur. O su, testide, yahut kpte durduka kimse ona dokunamaz; kim senden izin almadan o kp gtrrse gasbetmi olur. Fakat tekrar denize dklrse herkese hell olur; senin maln olmaktan kar. u halde bizim mallarmz onlara haramdr, onlarn mallarysa bize helldir. "Mslmanlkta keilik yoktur; topluluk rahmettir." Tanr rahmet etsin, esenlikler versin, Mustaf, topluluu salamaya alt; nk canlarn topluluunda pek byk, pek ulu tesirler vardr; teklikle-yalnzlkla bu, elde edilemez. Bu yzden, mahalleli orda toplansn, daha fazla rahmete erisin, daha fazla faydalansn diye mescitler kurdular. Evleri ayr-ayr yapmalarnn sebebiyse halk ayrmak, ayplar rtmek iin; faydas budur ancak. ehirlinin toplanmas iin cami yaptlar. Dnya halknn ou ehirlerden, lkelerden gelip orda toplansn diye de Kb'e'ye varmay farz ettiler. (Birisi) dedi ki: Moollar, bu ile ilk geldikleri vakit plaktlar. Binekleri kzd, silhlar tahtadand. imdiyse ululandlar, doydular. En iyi Arab atlar, en gzel silhlar onlarn. (Mevln) buyurdu ki: Gnlleri krk, kendileri ark, gsz-kuvvetsiz bir haldeyken Tanr onlara yardm etti, yalvarlarn kabul etti. imdiyse ululandlar, kuvvetlendiler; onlarn, kendi gleriyle-kendi kuvvetleriyle deil, Tanr yardmyla st olduklarn, dnyay o yzden zaptettiklerini bilsinler diye Ulu Tanr, halk zayf bile olsa gene de onlar kahreder. Buyurdu ki: Onlar, ilkin bir ovadaydlar. Halktan uzak, azksz, yoksul, r-plaktlar. htiya iindeydiler. Ancak ilerinden bzlar al-veri iin Hrezm-h'n iline gelirler, almda-satmda bulunurlar, kendilerine elbise yapmak iin kaba keten kumalar alrlard. Hrezmh onlar men'etti; tacirlerinin ldrlmesini buyurdu; onlardan vergi alnmasn da emretti. Tacirlerinin, lkesine girmesini de men'etti. Tatarlar, padiahlarnn tapsna gidip ldk diye yalvardlar. Padiahlar, onlardan on gn mhlet istedi. Gitti, bir karanlk maaraya girdi. Oru tuttu, yalvarp yakarmaya koyuldu. Ulu Tanrdan, yalvarn duydum, dun kabul ettim, dar k, nereye gidersen st olacaksn diye ses geldi. te sebep buydu, dar knca Tanr buyruuyla st oldular, dnyay zaptettiler. (Birisi) dedi ki: Tatarlar da ldkten sonra dirileceklerine inanmyorlar, bir yarglanma olacak, mutlaka bir gn soru-sual, hesap-kitab olacak diyorlar. (Mevln) buyurdu ki: Yalan sylyorlar. Biz de ikrar ediyoruz, biz de biliyoruz demek, bylece de Mslmanlarla kendilerini e tutmak istiyorlar. Deveye, nerden geliyorsun demiler, hamamdan demi. Dizinden-kenden belli demiler. imdi hare inanyorlarsa nerde izi-eseri bu inancn? u sular, u zulm, u ktlk, kat-kat toplanm karlara-buzlara benzer. zn Tanrya veri, piman olu, br dnyadan haber al, Tanrdan korku gnei dounca btn o su karlar, o su buzlar erir-gider; tpk gnein karlar-buzlar erittii gibi. Bir kar, bir buz, ben gnei grdm, Temmuz gnei bana vurdu dese, fakat olduu gibi buz halinde, kar halinde kala-kalsa akll kiinin inanmasna imkn yoktur. nk Temmuz gnei vursun da kar-buzu eritmesin, mmkn deil. Ulu Tanr, iyiliin-ktln karln kyamette vermeyi vdetmitir amma pein olarak da onun rnei, dnya yurdunda soluktan-solua, baktan-baka belirip durmadadr. Bir insann gnlne bir ne'e, bir sevin gelse bu ne'e, bu sevin, birisini neelendirmesine, sevindirmesine karlktr.

Semazen.net
Sklr, gamlanrsa da birisini skmtr, birisini gamlandr mtr. Bunlar, br dnyann armaanlardr; ceza gnn gsterir; u azck eyler o ok eyi anlatr; hani buday dolu bir ambardan bir avu buday gsterirler ya, tpk onun gibi. Tanr rahmet etsin, esenlikler versin, Mustaf'nn, o ululuuyla, o byklyle gene de bir gece eli armaya balad. Abbs'n elinin armasnn tesiridir diye ilham geldi. Abbs' tutsak etmiti; btn esirlerle beraber onun da elini balamt. Balamas Tanr buyruuylayd amma sana gelip atan u can skntlarnn, u karanlklarn, u hoa gitmeyen eylerin, birisini incitmen, krman, bir su ilemen yznden meydana geldiini bilesin diye karl gelip-atar. Ne ettin, ne yaptn, etraflca hatrnda deildir amma karlndan ok kt bir i yaptn anla; onun kt olduunu ya bilgisizliinden, ya gafletinden, yahut da sular kolayca sana yaptran dinsiz bir e-dost yznden su saymyorsun, bilmiyorsun onu; fakat karlna bak da ne kadar ileri gittiini, ne kadar skldn anla. Kesin olarak can sknts, su karldr; gnl ferahl ibdet, itaat karl. Tanr rahmet etsin, esenlikler versin, Mustaf, parmandaki yz dndrdnden seni oyalanmak.-oynamak iin yaratmadk diye payland. Var, bundan kyasla da gnn, sula m geiyor, ibdetle mi, bir dn. Ms'y halkla oyalandrd, bu da Tanr emriyleydi, ayn zamanda Tanryla da meguld; fakat bir yandan da yle gerektiinden halkla oyalandrmt onu. Hzr'yla tmden kendisiyle megul etmiti.Tanr rahmet etsin, esenlikler versin, Mustaf'y nce tmden kendisiyle megul etti; ondan sonra halk ar, halka t ver, onlar dzene sok diye emretti. Tanr rahmet etsin, esenlikler versin, Mustaf, ah, ne su iledim de beni tapndan sryorsun? Ben halk istemem diye alayp inlemeye de beni tapndan sryorsun? Ben halk istemem diye alayp inlemeye koyuldu. Ulu Tanr, ey Muhammed dedi, gam yeme, seni halkla oyalanmaya koymam ben; onlarla oyalanr, urarken de benimle megul olursun; imdi neysen halkla urarken de benimle megul olursun; imdi neysen halkla urarken de bu halinden bir kl kadar eksik bir hale dmezsin; ne ile megul olursan ol, vuslatn ta kendisindesin, benimlesin sen. (Birisi), ezel hkmler, Tanrnn takdir etmi olduu eyler, hi deimez mi diye sordu. (Mevln) buyurdu ki: Ulu Tanr, ktnn ktlk, iyinin iyilik bulmasn hkmetmitir ya; o hkm, asla deimez. nk Ulu Tanr, hkm ve hikmet sahibidir; nasl olur da ktlk et de iyilik bulasn der. Buday eken, arpa bier mi; yahut arpa eken buday devirir mi; mmkn mdr bu? Btn erenler, btn peygamberler, iyiliin karl ktlktr demiler. "Zerre arlnca hayr yapan, hayrn mkfaktn grr; zerre arlnca er yapan, errini, cezasn grr." Ezel hkmden maksadn, sylediimiz, anlattmzsa, Tanr korusun, bu, asla deimez. Yok, iyilie, ktle kar sevabn, cezann artp artmayacan, deiip deiemeyeceini soruyorsan, yni maksadn, ne kadar ok iyilikte bulunursan o kadar ok iyilik bulup bulamayacan, ne kadar ok zulmde bulunursan o kadar ok ktlklere urayp uramayacan anlamaksa, bu, deiir; fakat temel hkm deimez. Bo-boazn biri, sordu da gryoruz biz dedi, kt, iyi oluyor, iyi de kt oluyor. Buyurdu ki: O kt, iyilik etmitir, yahut iyilik etmeyi dnmtr de iyi olmutur. Kt olan o iyi kii de ya ktlk etmeyi dnmtr, yahut da ktlk etmitir de kt olmutur. Hani blis, Tanr esenlik versin, dem hakknda, "Beni ateten yarattn, onu topraktan yarattn" diye tirazda bulundu da meleklerin hocasyken sonsuz lnete urad, tapdan srld-gitti. Biz de ancak bunu sylemedeyiz: yiliin karl iyiliktir, ktln karl ktlk. (Birisi) bir kii, bir gn oru tutaym diye adak adar, sonra da orucunu bozarsa kefaret gerekir mi, gerekmez mi diye sordu. (Mevln) buyurdu ki: Tanr rahmeti ona, mm fi mezhebinde, bir hkme gre kefret gerektir. nk fi, ada and sayar; andn bozana da kefaret gerekir. Fakat Ab-Hanfe'ye gre adak, yemin saylmaz; bundan dolay da kefret gerekmez. Adak iki trldr. Biri arta bal deildir, biri arta bal. arta bal olmayan, bir gn oru tutaym demektir. arta bal olanysa, filn gelirse bir gn oru tutaym demektir. [Dedi ki:] Birisinin eei yitmiti. Eeini bulma umusuyla gn oru tuttu. gn sonra eeini lm buldu. ncindi de bu incinile yzn ge evirdi; bu gne karlk dedi, Ramazandan alt gn yemezsem adam deilim; bedava mal m almak istersin benden? Birisi, "et-tahiyyt"n anlam nedir; "tayyibt", "salevt" ne demektir diye sordu. (Mevln) cevap verdi de buyurdu ki: Bu sorular, bu tap kllar, bu kulluklar, bu hatr gzetiler, hep Tanrnn badr, Tanrnn mal.

Semazen.net
nk Tanr, bize salk vermeseydi bu sorular soramazdk, hal-hatr gzetemezdik; esenleemezdik ki. u halde gerekte, tayyibt dua, salevt da, tahiyyt da Tanrnndr; bizim deil, hepsi de onundur, onun maldr. Hani baharn halk, eker, ovaya-tarlaya kar, yolculuk eder, yaplar yapar; onun gibi... Hepsi de baharn badr, baharn vergisi. Bahar olmasayd kn olduu gibi btn halk, evlerde, maaralarda mahpus kalrd. u halde gerekte bu ekim, bu gezip tozma, bu nimetlenme, hep baharndr; nimet sahibi odur. Halk sebeplere, ilere bakar; ileri sebeplerden bilir-anlar. Fakat erenlerce aka anlalm, grlmtr ki sebepler, sebepleri yaratan grp bilmek iin bir perdedir ancak. Hani birisi, perde ardnda sz syler; sanrlar ki perde sz sylyor, bilmezler ki perdede i yok, o bir rtden ibret. Fakat adam, perde ardndan kt m bilinir-anlalr ki perde bahaneymi. Tanr erenleri sebeplerin dnda iler grmlerdir ki dzlp koulmu da meydana kvermi. Dadan deve kt, Ms'nn sopas ylan oldu, kat kayadan on iki kaynak fkrd-akt ya; tanr rahmet etsin, esenlikler versin; Mustaf, ay arasz yard; dem, babasz-anasz var oldu; s babasz dodu; brhim'e ateten gller bitti, glistanlar dzldkouldu ya; bunlar gibi sonu gelmez neler oldu; tpk bunlar gibi ite. Bunlar grdler de sebeplerin bahane olduunu, i grenin baka olduunu, sebeplerin, halk onlarla oyalansn diye yz rtsnden, perdeden baka birey olmadn anladlar. Ulu Tanr, Zekeriyy'ya, sana bir oul vereceim diye vaitte bulundu. O, ben ele ihtiyarm, karm da ihtiyar; buluma arac da prsm-gitmi. Karm, bir yaa gelmi, bir hale dm ki ocuk yapmasna, dourmasna imkn yok; yrabbi, bylesine bir kadndan ocuk nasl olur diye feryada balad. "Dedi ki: Rabbim, benden nasl bir erkek ocuk meydana gelir; karm da ksr; ihtiyarladm ben de." Cevap geldi: Akln bana al ey Zekeriyy; gene ipin ucunu kardn. Yz bin kere sebeplerden dar iler gsterdim, onlar unuttun-gitti. Bilmiyor musun ki sebepler bahanedir. Benim, karsz, doumsuz, gznn nnde senden, yz bin ocuk meydana getirmeye gcm-kuvvetim yeter; hatt bir buyursam dnyalarca halk belirir, hem de hepsi tam, ergen, bilgin. Ben seni, can leminde anasz-babasz var ettim; t nceden sana ne ltuflarm var, ne yardmlarm; hem de u varlk lemine gelmeden nce; niin unutuyorsun onu? Peygamberlerin, erenlerin, halkn, iyinin, ktnn; yerlerine, mayalarna gre rnei udur: Kfir ilinden Mslman iline olanlar getirirler, satarlar. Kimisini be yandayken getirirler, kimisini on yandayken, kimisini on be yandayken. ocukken getirilen, uzun yllar Mslmanlarn arasnda yetiirgeliir, byr, kocar; o ilin hallerini tmden unutur, o ilden hibir ey hatrlamaz. Bir para daha bykse azck hatrlar. Fakat adam-kll byk olan, daha ok hatrlar. Canlar da buna benzer; "Sizin rabbiniz deil miyim? Evet dediler" var ya; canlar Tanr tapsndayd. Yedikleri-itikleri, harfsiz, sessiz Tanr szyd, onunla g-kuvvet elde ediyorlard. Kimisini ocukken getirdiler; o sz duyunca o halleri hatrlamaz, o sz kendine yabanc bulur; bu blk, perde ardnda braklm bir blktr; tmden kfirlie, sapkla ba-aa dalar-gider. Kimisi biraz hatrlar, o yann cokunluu, o yann havas, onlarda bagsterir; bunlar, inananlardr. Kimileriyse o sz duydular m, eskiden olduu gibi o hal, gzlerini nne gelir, belirir, perdeler tmden kalkar, o bulumaya ular-giderler. Bunlar da peygamberlerle erenlerdir. Dostlara smarcm olsun (*), iyzden anlam gelinleri size yz gsterdi, gizli eyler ald m, saknnsaknn, onu yabanclara sylemeyin, anlatmayn; duduunuz u szlerimi herkese sylemeyin. nk "Hikmeti, ehli olmayandan bakasna vermeyin; ona zulmetmi olursunuz; ehlinden de esirgemeyin, ehline zulmedersiniz" denmitir. Eline bir gzel, bir sevgili gese, ben seninim, beni kimseye gsterme; evinde gizle dese onu arlarda-pazarlarda dolatrman, herkese, gel de unu bir gr demen, yerinde bir i midir; o sevgilinin de hi houna gidermi bu i? Onlara gitmez amma sana da kzar. Ulu Tanr, bu szleri onlara haram etmitir. Hani cehennemlikler, cennetliklere, nerde verginiz, nerde adamlnz? Tanrnn size verdii, balad eylerden birazcn sadaka olarak, kullarn gnllerini almak iin dkp sasanz, bize balasanz ne olur ki? Byk kiilerin kadehinde yeryznn de bir pay var. nk biz bu atein iinde yanyor, eriyoruz; o meyvelerden birazcn verseniz, o ar-duru, souk mu souk cennet sularndan bizim de canmza dkseniz ne kar ki? diye barrlar ya... "Cehennemlikler, cennettekilere; sudan, Tanrnn size rzk olarak verdii eylerden bize de dkn-san derler; cennettekiler de derler ki: Gerekten de Allah her ikisini de kfirlere haram etmitir." Cennettekiler, onu Tanr haram etmitir size derler; bu nmetin tohumu dnyada ekilecekti; mademki orda ekmediniz, ekmeye de almadnz, burada ne bieceksiniz, ne elde edeceksiniz? Byklk etsek de size versek bile mademki Tanr, onu size haram etmitir, boaznz yakar, boaznzdan aaya gitmez o. Bir keseye koysanz kese yrtlr, dklr-gider. te tpk bunun gibi. Tanr rahmet etsin, esenlikler versin; Mustaf'nn yanna, mnfklardan, yabanclardan bir topluluk geldi. Sahbe, gizli eyleri anlatmada, Mustaf'y vmedeydi. Peygamber, st kapal olarak sahbeye buyurdu ki: "Kaplarnzn azlarn kapatn." Yni testilerin, kselerin, tencerelerin, kaplarn-kacaklarn, kplerin azlarn rtn; rtl tutun; pis, zehirli hayvanlar vardr; testilerinize derler Tanr esirgesin; siz de

Semazen.net
bilmeden o testiden su iersiniz; size ziyan dokunur. (Mustaf) bylece onlara, yabanclardan hikmeti gizleyin; yabanclarn nnde aznz-dilinizi kapatn; nk onlar frelerdir; bu hikmete, bu nmete lyk deildir onlar buyurdu. (Mevln) buyurdu ki: Tapmzdan kalkp darya giden o bey, szmz etraflca anlamad amma ksaca anlad ki biz onu geree armadayz. Onun o yalvarn, o ba sallayn, o sevisini anlay yerine tutuyoruz. Hani bir kyl,ehre gelir de ezan sesini duyar; ezann anlamn etraflca anlamaz amma maksat nedir, bunu anlar ya.

(*) "Bir nesnenin ilemesini bir deme, bir kimsenin eyledii siparie ve smarca dinr..." Kaams tercemesi, Matbaa-i Bahriye, 1305, c.IV, s.1219}. Kaams tercemesi taranmad m, tarandysa "Vasyyet" karl olan "smar" sz nasl atland? Kaams tercemesinde bulundurana gre bu szn, dilde yaayan bir sz olduu kesin olarak anlalmyor mu? Hele "tutsu" sznden daha gzel, daha anlalr bir sz deil mi? Bilmem, bilemem.

16. BLM- (Mevln) buyurdu ki: Sevilen herey gzeldir; fakat aksine her gzel olann sevimli olmas gerekmez. Gzellik, sevimliliin bir parasdr; sevimli olmaktr temel olan. Sevimlilik oldu mu, elbette gzellik de olur: bireyin paras, tmnden ayrlamaz; onunla beraberdir, birdir. Mecnn'un zamannda Leyl'dan daha gzel olanlar vard; fakat Mecnn'a, Leyl'dan daha gzel olanlar var, onlar getirelim dediler. Dedi ki: Leyl'nn eklini sevmiyorum ki ben; Leyl bir ekil deil; Elimde bir kadehe benzer Leyl. Ben o kadehle arap ierim. u halde ben, iip durduum o araba m. Siz kadehi gryorsunuz, araptan haberiniz bile yok. Bana altnlarla bezenmi, mcevherlerle sslenmi kadeh sunsalar, fakat iinde sirke olsa, yahut araptan baka birey bulunsa ne iim var o kadehle benim? inde arap olan eski krk bir kabak o kadehten, hatt o kadeh gizi yzlerce kadehten daha iyidir bence; fakat arab kadehten ayrdedebilmek iin bir ak, bir evk gerek. Hani a, on gn birey yememi biriyle gnde be kere yemek yemi bir tok... kisi de ekmee bakar amma tok, ekmein eklini grr; asa ekmei deil, can grr; can grnr ona ekmek. nk ekmek kadehe benzer, tadysa iindeki araptr sanki; o arap ancak itah, zleyi gzyle grlebilir. imdi itahlan, zle de ekli grme, varlk leminde, her yerde sevgiliyi gr. u halkn ekli, kadehlere benzer; u bilgiler, hnerler, sanatlar da kadehteki naklardr. Grmez misin, kadeh krld m, o naklar kalmaz. u halde i, kalp kadehlerindeki arapta, o arab ien ve gren kiide. "Kalanlar, iyi eylerdir." Soru sorann sorucu alabilmesi iin nceden iki eyi dnmesi gerek. Birisi u: Soracam, soracam amma ne soracam, yanlyor muyum, soracam eyden baka birey var m? kincisi de u: Dnmeli ki benim bilmediim bundan daha iyi, daha yce bir soru, bir hikmet var m? Artk anladk, bildik ya; "Soru, bilginin yarsdr." Bu yzdendir ki herkes, birisine yz tutmutur. Fakat herkesin diledii Tanrdr; o umuyla mrn harcar-gider. Yalnz bu arada doruyu bulan, yznde padiahn evgeninin izi olan kimdir, bunu ayrdedip bilecek biri gerek ki Tanr birdir desin, Tanry bir bilsin. Suya dalp boulan, o kiidir ki su, istedii gibi oynar onunla, o suyla oynayamaz. Yzen de, boulan da, ikisi de sudadr amma bunu su gtrr, su tar; yzense kendi gcyle, kendi dileiyle yzer. Boulann her oynay, her ii, her sz, sudandr, kendinden deil. O arada, bir bahanedir. Hani duvardan bir ses duyarsn ya; bilirsin ki duvardan gelmiyor o ses, duvar syleten biri var. Erenler de byledir ite... lmeden nce lmtr onlar; kapduvar kesilmilerdir; onlarda kl kadar bir varlk bile kalmamtr. Tanr gcnn- Tanr kuvvetinin elinde bir kalkana benzerler. Kalkann oynay, kendiliinden deildir. "Ben Tanrym" demenin anlam da budur ite. Kalkan der ki: Ben arada yokum, oynaym, Tanr elinin oynayndan. Bu kalkan Hak grn, Hakla penelemeye kalkmayn. nk bylesine bir kalkan yaralamaya kalkanlar, gerekte Tanryla savaa girimiler, Tanrya saldrmlardr. dem'in zamanndan imdiyedek balarna neler gelmitir bu eit kiilerin, duy da anla. Firavun, eddd, Nemrd, d kavmi, Lt kavmi, Semd kavmi gibi... Sonlar da yok hani. ylesine kalkan, kymetedek var, zamandan zamana ulanr-gider. Kimisi peygamberler eklinde grnr, kimisi erenler eklinde; bylece de iyileri ktlerden ayrdederler, dmanlar dostlardan ayrrlar. u halde her eren, Tanrnn kesin delilidir halka; halkn mertebesi, makam, ona olan ilgisi kadardr. Ona dmanlkta bulunursa Tanrya dmanlk etmi olurlar. Dostluk etmeye alrlarsa Tanrya dostluk ederler. "Onu gren beni grr, ona kasteden bana kasteder." Tanr kullar, Tanr hareminin mahremleridir. Hadmlar gibi hani; Tanr, varlk, istek, hynet damarlarn t kknden koparp kesmi, onlar tertemiz bir hale getirmitir; bylece de btn dnya onlara hizmeti olmutur. Onlar, ylesine srlara mahrem olmulardr ki "Tertemiz olanlardan bakalar dokunamaz onlara, anlayamaz onlar."

Semazen.net
(Mevln) buyurdu ki; Byklerin kabrine arkasn evirmitir amma inkrndan, gafletinden deil; yzn onlarn canna evirmitir o. nk azmzdan kan bu sz, onlarn candr. Bedene arkasn dner, yzn cana tutarsa ziyan yok. Bir huyum var benim; hibir gnln bana krlmasn istemem. te uracktaki bir blk halk, sem' ederken bana arparlar. Bz dostlar da onlar men'eder. Bu, bana ho gelmez. Yz kere sylemiimdir, benim iin kimseye birey sylemeyin; ben rzym ona. O kadar gnl alcym, gnl yapmay isterim ki yanma gelen u dostlarn canlan sklr korkusuyla iir sylerim, onunla oyalanmalarn dilerim. Yoksa ben nerdeyim, iir nerde? Vallahi iirden usanmm ben; bence iirden beter birey yok. Hani una benzer bu: Birisi, konuunun dileine uyar da o ikembeye el atar, onu ykamaya koyulur; nk konuun itah ikembeyedir. Bana da iir sylemek gerek. nsan, filn ehirde hangi kuma gerek, hangi kuma alyorlar; buna dikkat eder de onu alr, onu satar; isterse matahlarn en aas olsun. Bilgiler elde etmeye altm; rendim-belledim. Yksek kiiler, geree erenler, akll-fikirli adamlar, uza grenler, derin bilginler, yanma gelince onlara ei olmayan, gzel mi gzel, ince mi ince eyler anlataym diye btn o bilgileri burada toplad, o zahmetleri buraya getirdi, yd; ben ne yapabilirim? Bizim ilimizde, bizim toplumumuzda irlikten daha ayp bir i yoktu. O ilde kalsaydk onlarn tabiatlarna uygun bir mr srer, ders vermek, kitaplar meydana getirmek, t vermek, va'zetmek, zhitlikte bulunmak, ibdetlere koyulmak gibi onlarn istedii eylere sarlrdk. Emr Pervne bana dedi ki: Temel olan ibdettir. Dedim ki: bdet ehlini, ibdet dileyeni gster de ben de onlara ibdet nedir, gstereyim. Sen imdi sz istiyorsun, kulan vermisin, birey iitmek, birey duymak isteindesin; sylemezsem zlrsn. bdet iste de ibdet nedir, gstereyim sana. Biz, dnyada er aryoruz ki ona ibdet nedir, gsterelim. bdet mterisi bulamyoruz, sz mterisi buluyoruz da szle oyalanyoruz. Mdem ki ibdet etmiyorsun, ne bilirsin sen, ibdet nedir? bdet, ibdetle renilebilir; bilgi bilgiyle anlalabilir. ekil, ekille renilir; anlam, anlamla. Biz yolda olmuuz, ibdete koyulmuuz, ne kar; kim grebilir bizi? Yolcu yok, yol, pssz. Zten bu ibdet, namaz, oru deil ki. Bunlar, ibdetin ekilleri; asl ibdet, zdeki anlam. dem'in zamannda t, Tanr rahmet etsin, esenlikler versin, Muhammed'in zamannadek namaz, oru bu ekilde deildi, fakat ibdet genede vard. u halde bu, ibdetin eklidir, ibdetse insandaki anlamdr. Hangi ila tesir etti dersin ya; orda tesir ediin ekli yoktur, ancak anlamdr orda bulunan. Bu adam, filn ehirde vergi memurudur derler fakat memurluun eklini gremezler ki... Onunla ilgili iler yznden ona vergi memuru derler. u halde ibdet de halkn anladndan bakadr. Onlar, ibdet, u grnen ekildir sanrlar. ki yzl, ii dna uymaz biri, o ibdeti yerine getirse kendisine hibir faydas yoktur; nk onda gereklik ve inan anlam yoktur ki. Hereyin temeli szdr, sz. Senin szden haberin yoktur da ondan hor gryorsun onu. Sz, ibdet aacnn meyvesidir; nk ibdet de szden doar. Ulu Tanr, evreni szle yaratt; "Ol, der, olur" dedi. nan gnldedir, szle sylemezsen fayda etmez. Namaz bir itir; fakat Kur'n okumazsan doru olmaz. Szn deeri yoktur dediin zaman bile bu deersizlii gene szle sylyorsun; nasl olur da deeri olmaz szn? Szn deeri yoktur szn duyuyoruz ya senden; bunu da szle sylyorsun. Birisi, bir hayr iler, bir gzel i yaparsak Tanrdan karln ummamzn, beklememizin ziyan var mdr, yok mudur diye sordu. (Mevln) buyurdu ki: y vallh, umut beslemek gerek. nan da bu korkudur, bu umuttur. Birisi benden, ummak gzel, ho, bu korku da ne diye sordu. Dedim ki: Sen bana umutsuz bir korku gster; yahut korkusuz bir umut gster. nk bunlar, birbirinden ayrlmaz; biri olmadan br olmaz; nasl oluyor da byle bir soru soruyorsun? Mesel birisi buday eker, budayn bitmesini umar elbet; umar amma bu umuda ya bir ziyan gelirse, ya bir afata urarsa diye bir korku da vardr. u halde anlald ya, korkusuz umut yok; umutsuz korku, yahut korkusuz umut, hi mi hi dnlemez. imdi umutlanr, karlk olarak bir ltuf bekler, umarsa biri, kesin olarak o ie daha sk sarlr, daha ok alr- abalar. O umu, kanaddr onun; kanad ne kadar kuvvetli olursa uuu, o kadar ok olur. Umutsuz kalrsa tembelleir, artk onun elinden ne birey gelir, ne kulluk eder. Hani sayr, ac ilc ier, on tane tatl eyden vazgeer ya; onun gibi. Sayr, salk umusunu beslemeseydi nerden, nasl dayanrd buna? nsan, konuan hayvandr, insan hayvanlktan, bir de szden meydana gelmitir. Hayvanlk, boyuna ondadr, ayrlmaz ondan; sz de byledir, boyuna vardr onda. Grnte sz sylemese bile boyuna syler, konuur insan. Toprakla bulanm suya benzer insan, ar-duru su, onun szdr, topra da hayvanl. Fakat toprak, eretidir onda. Grmyor musun? O topraklar, o bedenler, geip gittiler, ryp eridiler, iyiye-ktye it szleri, hikyeleri, bilgileri kald ancak. Gnl sahibi, tmdr. Onu grdn m herkesi, hereyi grm olursun. nk "Btn avlar yaban eeinin karnnda." Dnyadaki btn halk, onun para-buuudur, odur tm.

Semazen.net
iir yi-kt, herey, herkes, derviin para-buuudur; Byle olmayan adam, dervi deildir. imdi tm olan onu grdn m, kesin olarak btn kinat grm olursun. Onu grdkten sonra kimi grrsen bir kere daha onu grdn demektir. Onlarn szleri de tmn szleridir. Onlarn szlerini duyduktan sonra duyduun her sz, bir kere daha duyulmu, iitilmi szdr. Kim onu bir konakta grrse sanki Btn insanlar grmtr, btn yerleri (*)

A insan, Tanr kitab sensin, sen. Padiahn gzelliine bir aynasn sen. Kinatta ne varsa senden darda deil; Ne istiyorsan kendinden iste, kendinde ara... Ne aryorsan sensin, sen. (")Arapadr.

17. BLM - Nib dedi ki: Bundan nce kfirler, putlar perler, putlara secde ederlerdi. Biz de u zamanda onun tpksn yapyoruz. Gidiyor, Moollara secde ediyoruz; sonra da kendimizi Mslman sayyoruz. Ayrca iimizde hrs, istek, kin, haset gibi bunca put var; bunlarn hepsine de itat etmedeyiz; hem iten, hem dtan biz de ayn ii yapyoruz; sonra da kendimizi Mslman sayyoruz. (Mevln) buyurdu ki: Amma burda bir baka ey var. Hatrnza u ktdr, beenilmeyecek bireydir dncesi geliyor ya; gnl gznz, kesin olarak niteliksiz bir pek byk ey grmtr ki bu, size kt, irkin grnyor. Ac su, tatl suyu imi olana ac gelir. "Herey, zddiyle meydana kar." u halde Ulu Tanr cannza inan n vermiki bu ileri irkin gryorsunuz. Demek ki gzelin karsnda bu irkin grnyor. Byle olmasayd neden bakalarnda bir dert yok; ne haldeyseler hallerinden memnunlar; i bundan ibret diyorlar. Ulu Tanr, size dileinizi verecektir; elde etmeye altnz elde edeceksiniz. "Ku kanatlaryla uar, inan sahibi himmetiyle." Yaratklar snftr. Kimisi meleklerdir, salt akldr hepsi; ibdet, kulluk, Tanry an, onlara tabiattr, yiyip imedir, onunla geinirler, onlara yaay budur; hani baln suda yaad gibi; baln can da sudur; yata, yast da. Melee teklif de yoktur; nk ehvetten arnmtr, ter-temizdir. ehvete dmzse, nefsine, havasna uymazsa ne var ki? Zaten bunlardan arnmtr o. Hi savamaz nefsiyle. bdet etse bile ibdetini saymazlar; nk bu, onun yaratlndan ileri gelir, onsuz olamaz ki. Yaratklarn kimisi de hayvandrlar. Onlar salt ehvettir, ktlk yapma diyen akl yoktur onlarda; insanlara olduu gibi onlara teklif yoktur. Yoksul insana gelince; O, aklla ehvetten meydana gelmitir Yars melektir, yars hayvan. Yars ylandr, yars balk. Balk oluu, suya eker, ylanl topraa srer onu; ekitedir, savata. "Akl ehvetini yenen, meleklerden ycedir; ehveti akln yenen hayvanlardan aa." Melek bilgiyle kurtuldu; hayvan bilgisizlikle kurtuldu; nsanoluysa ikisinin arasnda ekie-dve kald-gitti.

Semazen.net

imdi insanlarn kimisi, akla o kadar uydu ki tmden melek oldu, salt k kesildi-gitti. Bunlar peygamberlerdir, erenlerdir; korkudan da kurtulmulardr, umudan da. "Ne korku vardr onlara, ne hznlenirler onlar." Kimisinin de ehveti, aklna st olmutur. Bunlar da tam hayvan olmulardr. Kimisi de kavga, sava iinde kalmtr. Bunlar ilerinde dert, ar, feryd, zleyi beliren bir blktr; bu eit yaaylarn ho grmez bunlar. Bunlar, inananlardr. Erenler, bunlar konaklarna ulatrmay, kendilerine dndrmeyi beklerler, eytanlar da onlar aalklarn en aasna ekmeyi beklerler. iir Biz de istiyoruz, bakalar da istiyor; Bakalm, baht kimin olacak, devlete kim ulaacak? "Allahn yardm gelince.... Srenin sonunadek." Zhir mfessirleri yle tefsr ederler: Tanr rahmet etsin, esenlikler versin. Mustaf, dnyay Mslman edeyim, Tanr yoluna sokaym diye alt, abalad. leceini anlaynca h dedi, mrm yetmedi ki halk araym. Ulu Tanr dedi ki: Gam yeme, u anda geip gidiyorsun; orduyla, klla iller aldn, ehirler zaptettin ya, ben ordusuz olarak her yeri, herkesi sana uyduraym, inan sahibi edeyim. Bunun ninesi de ite u: lrken halkn, kapdan blk-blk girdiini, takm-takm Mslman olduunu greceksin. Bunu grdn m de bil ki yolculuk vaktin geldi-att; Tanrnn noksan sfatlarndan ar olduunu syle, ondan yarglanma dile ki oraya geceksin artk. Fakat geree ulaanlar derler ki manas udur; insan sanr ki, kt ileri kendi gcyle, kendi abasyla kendisinden giderebilirler. Fazla savar, gcn-kuvvetini daha ok harcar, fakat gideremez; umutsuz bir hale der. Ulu Tanr ona der ki: O ii gcnle-kuvvetinle baaracan sandn. Bu bir yol-yordamdr ki koymuum; yni neyin varsa yolumuza dk-sa; ondan sonra bizim bamz gelir-atar. u sonu gelmez, bitip tkenmez yolda bu ark elle, bu ark ayakla yr, yol al; biz biliyoruz ki u ark ayakla bu yolu aamazsn sen. Hatt yz bin yl yrsen bir konaklk yol bile gidemezsin. Fakat mdemki bu yola dtn, elden-ayaktan kaldn, dp yerlere serildin, artk hi gcn-kuvvetin kalmad m, ondan sonra Tanr yardm elinden tutar. Hani ocuk st emdike kucakta tanr, byd m yrsn diye onu kucaktan indirirler, yere brakrlar. imdi de gcn-kuvvetin bitti artk. G-cn-kuvvetin varken savap dururdun; arada-srada uykuyla uyanklk arasnda, yahut da uyankken sana bir ltufta bulunurduk da onunla biz arama yolunda kuvvet bulurdun, umutlanrdn. imdi, u anda ara da kalmad ya; artk bizim ltuflarmz, balarmz, yardmlarmz seyret; blk-blk bandan dklr-salr onlar. Yzbinlerce alp abalamayla bir zerresini bile gremezsin bu ltuflarn. imdi bunlar grdn, bu devlete erdin ya;"Rabbin: verek noksan sfatlardan ar olduunu syle onun" o ii kendi-kendine baarrsn, elinden gelir o i sanmtn ya, o sandan, o dnceden tvbe et artk. Bu ii baarmay kendinden bildin, bizden deil; fakat imdi grdn ya; bu ii baarma, bizdendir; "Yarlganma dile; gerekten de o, tvbeleri kabul eder." Biz Emr'i dnya iin, yahut bilgisi, ibdete koyulmas yznden sevmiyoruz. Bakalar bunlar iin severler; nk Emr'in arkasn grmlerdir, yzn deil. Emr aynaya benzer, bu huylar da tpk deerli incilerdir, altnlardr; bunlar aynann ardna koymulardr. Altna k olanlarn, inciye tutulanlarn gzleri aynann ardndadr. Aynaya k olanlarn gzleriyse altnda, incide deildir; onlar boyuna aynaya yz tutmulardr; aynay ayna olduu iin sever onlar; nk aynada gzel yz seyredeler; usanmazlar aynadan. Fakat yz irkin olan, aypl olan, aynada bir irkin, bir aypl yz grr, aynann yzn evirir; o incileri mcevherleri diler. Evet; aynann ardna binlerce eit naklar yaparlar, mcevherler korlar; bundan aynaya ne ziyan var. Ulu Tanr, hayvanlkla insanl kartrd, ikisi de meydana ksn diye; "Herey zddyla belli olur, meydana kar." nk zdd olmadka, zddn sylemedike hibir ey, trif edilemez; imkn yoktur buna. Ulu Tanrnn zdd yoktur da onun iin "Ben bir gizli defineydim, bilinmeyi diledim, sevdim" demi, meydana ksn diye karanlktan ibaret olan u kinat yaratmtr; gene bylece peygamberlerle erenleri meydana karm, "Sfatlarmla halka grn" demitir. Onlar, dmann dosttan, tek, esiz kiinin yabancdan ayrlmas, belli olmas iin Tanr n elde etmi olanlardr. O anlama, zten anlam bakmndan zt yoktur, grnte zdd vardr onun. Hani Adem'in karsnda blis, Ms'nn karsnda Firavun, brhim'in karsnda Nemrd, Tanr rahmet etsin, esenlikler versin, Mustaf'nn karsnda Ab-Cehl gibi tpk... Sonu da yoktur bunun. u halde anlam bakmndan zdd yoktur amma erenlerle Tanrya bir zt belirlemede; hem de halk, onlara ne kadar dmanlk ederse, ne kadar aykr hareket ederse ileri o kadar ycelmede onlarn, o kadar yaylp tannmada. "Tanr n nefesleriyle sndrmek isterlerse de Tanr, kendi n tam parlatr; kfirler ho grmeseler de byledir bu."

Semazen.net
Ay, n saar, kpek de rr-durur; Ayn ne suu var? Kpein huyu bu. Gkyznde ne varsa Ayla klanr; Yeryznde bir kradan ibret olan kpek de nedir ki? Birok kiiler vardr ki Ulu Tanr onlar nmetle, malla, altnla, beylikle azplandrr; oysa ki onlarn canlar, bunlardan kaar. Bir Tanr yoksulu, Arab ilinde, ata binmi bir bey grd; alnnda peygamberlerin, erenlerin vard. Bunu grd de dedi ki: Kullarn nimetlerle azaplandran Tanr, ardr noksan sfatlardan.

18. BLM - u hfz Kur'n' doru okuyor. Evet, Kur'n'n eklini doru okuyor amma anlamdan haberi yok. Delili de u: Anlam sylersen reddeder, szleriyle kor-krne okur-durur. una benzer bu: Adamn biri, eline bir kunduz alr. Ondan daha gzel bir kunduz getirirler, istemez. Anlarz ki kunduzu tanmyor, bilmiyor bu adam. Birisi bu kunduzdur demi ona, o da ona uyup kunduzu eline alm. Hani ceviz oynayan ocuklar gibi; oynarlar amma cevizin iini versen, yan versen istemezler; ceviz, a-krakr ses karan eydir, bununsa akr akr akrdamas yok derler. Tanrnn hazneleri oktur. Tanrnn bilgileri oktur. O hfzn bilgisi var da Kur'n' okuyorsa peki, neden br Kur'n' reddediyor? Bir hafza syledim, anlattm; dedim ki: Tanr Kur'n da diyor ki: "Syle, deniz szlerine mrekkep olsa o mrekkep, Rabbimin szleri bitmeden tkenir-gider." imdi, bu Kur'n, elli dirhem mrekkeple yazlabilir. Bu sz, Tanr bilgisine bir iarettir; Tanr bilgisiyse yalnz bu kadar deildir. Bir aktar, bir para kada bir il kosa, sen de btn aktar dkkn bu kat parasndandr desen aptallktr bu. Ms'nn, s'nn, bunlardan baka peygamberlerin zamannda da Kur'n vard, Tanr sz vard, fakat arapa deildi. Bunu anlattm, o hafza tesir etmedi; ben de vazgetim. Rivayet etmilerdir, Tanr rahmet etsin, esenlikler versin, Peygamber'in zamannda sahabenin herbiri, bir sre, yarm sre ezberlemiti. Ezberleyeni de pek byk grrler, bir sre ezberinde diye parmakla gsterirlerdi. Bunun sebebi de uydu: Onlar, Kur'n' iiyorlard, yiyorlard, sindiriyorlard. Bir batman, yahut iki batman ekmek yemek, byk bir itir. Ancak aza alnr, inenir, karlrsa bin eek yk ekmek de yenebilir. "Nice Kur'n okuyan var ki Kur'n, lanet eder onlara" denmi. Bu sz, Kur'n'n anlamn anlamayanadr. Amma bu da iyidir. Tanr u dnyay kursunlar, yapsnlar diye bir blk halkn, gafletle gzlerini balamtr. Kimisini br dnyadan gaflete salmasayd dnya, hibir vakit mmur hale gelmezdi. Kurulular, mmurluu meydana getiren gaflettir. u ocuk da gafletle byr, boy atar. Akl olgunlatm artk boy atmaz. u halde mmurluu meydana getiren, kurup yapmaya sebep olan gaflettir; ykma sebep olan da uyanklktr. imdilik sz sylyorum ya, sebebi ikiden artk deil. Ya hasetten sylyorum, ya esirgeme ynnden. Hased olamaz, h... nk hased etmeye deen bireye hased etmek yazktr, demiyene hased etmek de ne oluyor ki? Szm, ancak pek esirgediimdendir, pek acdmdan; istiyoruz ki aziz dostu anlama ekelim. Anlatrlar ya hani, bir adam Hacca giderken llere dt. Pek susad. T uzakta kck bir adr grd. Oraya gitti, bir halaykaz grd. Adam, konuum ben, dileim var diye bard. Oraya vard, su istedi. ylesine bir su verdiler ki ateten scakt, tuzdan ac. Dudaktan damaa damaktan karna giderken gittii her yeri yakyordu. Adam, pek acd da o kadna t vermeye koyuldu; dedi ki: Sizin bende hakknz var, nk sizin yznzden biraz esenletim. Kayrmam cotu da ondan sylyorum; szlerimi dinleyin. Badat urackta, Kfe de, Vst da, baka byk ehirler de yakn size. Ktrm bile olsanz srne srne yuvarlana-yuvarlana oralara varabilirsiniz. Oralarda pek gzel, pek tatl sular vardr; eit eit yemekler, hamamlar, nmetler, holuklar vardr. O ehirlerin tatlarn sayd-dkt. Derken, o Arabn kocas geldi. Birka l fresi avlamt. Karsna piir unlar dedi. Ondan konua da verdiler. ster-istemez yedi. Konuk geceyars adrn dnda uyudu. Kadn, bu konuk neler dedi, neler anlatt, duydun mu dedi. Konuun anlattklarn bir eksiksiz kocasna anlatt. Kocas olan Arap, hay kar dedi, bu eit eyleri dinleme; dnyada hasetiler oktur; esenlie, devlete kavuanlar grdler mi hased ederler; onlar bu esenlikten etmek, bu devletten yoksun brakmak isterler.

Semazen.net
imdi bu halk da byledir. Esirgeme yznden birisi t verse hased ediyor derler. Fakat o adamda bir maya varsa sonunda anlama yz tutar. nk ona Elest gnnde bir katredir, damlamtr; sonunda o katre, ikillerden, mihnetlerden kurtarr onu. Gel, niceyebir uzak kalacaksn bizden, niceye bir ilikiler, sevdlar iinde bunalp duracaksn? Fakat insan, bir toplulua ne sz syliyebelir ki o topluluk, o eit sz ne bir kimseden duymutur, ne eyhinden. Mayasnda ululuk olmayan, Byklerin adlarn duymaya dayanamaz. Anlama yz tutmak, nce o kadar gzel grnmez amma gittike tatllamaya balar. Grnn tersinedir bu. ekil nce gzel grnr, onunla ne kadar ok der-kalkarsan o kadar soursun ondan. Nerde Kur'n'n ekli, grn, nerde Kur'n'n anlam. nsana bak; nerde ekli, nerde anlam? nsann eklindeki anlam gitti mi bir soluk bile evde brakmazlar onu. Tanr srrn kutlasn, Mevln emseddn buyurur, anlatrd. Byk bir kervan bir yere gidiyormu. le dmler. Ne bir mmurluk bulmular, ne bir iim su. Derken anszn bir kuyuya raslamlar; fakat kovas yokmu. Bir kab elde ederler, ip bulurlar. Kaba balayp kuyuya sallarlar. ekince bakarlar ki ip kesilmi kova yoktur. Bir kap daha bulup sallarlar. ekince bakarlar ki ip kesilmi, kova yok. Bir kap daha bulup sallarlar. Gene ip kesilir. Derken kervandan birini iple kuyunun dibine indirirler, o da kmaz, orda kalr. Kervanda akll biri varm; o, ben ineyim der. Onu sallarlar. Kuyunun dibine varmas yaklanca korkun bir Zenci karsna kar. Akll adam, bundan kurtulmama imkn yok, bri aklm bama devireyim, kendimi kaybetmeyeyim, bakalm, bama ne gelecek der. Zenci, uzun masal syleme der, tutsamsn benim, doru cevap vermedike hibir eyle kurtulamazsn. Adam, buyur der. Zenci, yerlerden neresi daha iyidir diye sorar. Akll adam, kendi-kendine tutsam, aresizim onun elinde; Badat desem, yahut baka bir ehri sylesem belki onun yerini knam olurum der. nsana nerde bir e-dost bulunursa oras daha iyidir; isterse oras kuyu dibi olsun, oras daha iyi; isterse fre delii olsun, oras daha iyi diye cevap verir. Zenci, beendim-beendim, kurtuldun; dnyada bir tek adam var, o da sensin; imdilik seni braktm-gitti; senin yznden brlerini de zd ettim; bundan byle hi kan dkmeyeceim; dnyadaki btn insanlar senin sevginle sana baladm der. Sonra da btn kervan halkn suvarr, kandrr. imdi bundan maksad, anlamdr; bu anlam bir baka eit syleyebilmek de mmkn, fakat mukallid, ancak u ekli grr; onlara sz sylemek gtr. imdi bu sz baka bir rnekle sylesen de duymazlar.

19. BLM - Tceddin Kaba'ye, u mollalar aramza giriyorlar, halk, din yoluyla inansz brakyorlar dediler buyurdu. (Sonra da) dedi ki: Hayr, onlar bizim aramza girip bizi inansz edemezler. H, bizden deildir onlar. Hani bir kpee altn tasma takarlar ya. Takarlar amma bu yzden o kpee av kpei demezler ki. Avlanmak, av kpeindeki bir huydur, bir hnerdir; ister altn tasma tak, ister yn. Bilginlik de cbbeyle, sarkla deildir bilginlik, bilgin kiinin zndeki bir hnerdir; bilgin, ister ar kumatan yaplm kaftan giysin, ister abayakebeye brnsn, farketmez. Nitekim Peygamberin zamannda da mnfklar, din yolunu kesmek istediler; mukallidi din yolunda gevetmek iin namaz elbisesi giyindiler. nk kendilerini Mslmanlardan gstermeselerdi bunu baaramazlard. Yoksa bir Firenk, yahut Musev, dini knasa szn dinlerler mi hi? "Vay o namaz klanlara ki namazlarnn artlarn unuturlar nem vermezler, gsteri iin klarlar, en deersiz eyi bile vermezler." Szn tm u: O k sende de var, fakat insanlk yok; insanlk iste; maksat budur; bundan tesi bo sz ancak. Sz fazla bezenince maksat unutulur. Bir bakkal, bir kadn seviyordu. Kadnn cariyeciliiyle, u halde, bu haldeyim, seviyorum, yanyorum, kararm yok, sitemlere uramm, cefler ekmedeyim, dn yleydim, dn akamm u halde geti diye haberler yollad; uzun-uzadya masallar okudu. Cariyecik, kadnn yanna varnca dedi ki: Bakkaln selm var; gel de diyor, seni yle byle edivereyim. Kadn, bu kadar souk mu syledi dedi. Cariye, o uzun-uzun syledi-durdu amma maksad bu, temel olan da maksattr, tesi baars dedi.

Semazen.net

20. BLM - (Mevln) buyurdu ki: Gece-gndz urayor, kadnn huylarn gzelletirmeye alyorsun. Kadnn pisliini kendinle temizlemedesin; kendini onunla temizlersen daha iyi olur; nk onu da kendinle beraber temizlemi olursun. Kendini, onun iin temizle; ona doru git. Sence olmayacak bir sz bile sylese doru sylyorsun de. Kskanl brak. Kskanlk, erkek huyudur amma u bir tek iyi huyla birok kt huylar peydahlanr sende. Tanr rahmet etsin, esenlikler versin, Peygamber, bunun iin "Mslmanlkta keilik yoktur" buyurdu; keiler yalnz yaarlar, dalara karlar, evlenmezler, dnyadan vazgeerler; bunlar yoktur Mslmanlkta. Tanr rahmet etsin, esenlikler versin, Peygambere ince, gizli br yol gsterdi yce, byk Tanr. Nedir o yol? Kadnlarn ceflarn ekmek, olmayacak szlerini dinlemek, onlara st olmak, kendi huylarn temizlemek, gzelletirmek iin evlenmek. "Gerekten de sen, pek byk, pek gzel huylara sahipsin." nsanlarn ceflarna, eziyetlerine dayanmak, kendi pisliini onlara srmek gibidir. Senin huyun, onlarn ktlklerine dayanman yznden gzelleir, iyileir; onlarn huylarysa bu saldrma, bu haddini ama yznden ktleir. Bunu bildin ya, kendini temizlemeye bak. Onlar, kendi pisliini onunla temizlediin bir aput bil. Nefsini yenemezsen akln bana devir de tutalm, aramzda nikh yok; ba bo bir sevgili o; istek stn olunca yanna gidiyorum de; kzgnln, hasedini, kskanln bu yolda yen, gider kendinden; onlarn cefsna dayanmak, olmayacak eylerine tahamml etmek tadn alncaya dek bu dersi ver kendine. Ondan sonra artk bu ders olmadan da dayanmaya balarsn, kendine zulmetmeye alr gidersin; nk artk faydan, apak bunda grrsn. Rivyet etmilerdir; Tanr rahmet etsin, esenlikler versin, Peygamber, sahbeyle bir savatan gelmiti. Bu gece ehrin dnda yatacaz, yarn gireceiz ehre diye davul aln buyurdu. A Tanr elisi dediler, sebebi ne? Olabilir ya dedi, kadnlarnz yabanc erkeklerle bulumu grrsnz; cannz sklr; bir fitnedir, kopar. Sahbeden biri dinlemedi; kalkp gitti; karsn bir yabancyla buldu. Peygamber'in yolu buydu: Kskanl, fkeyi gidermek iin zahmet ekmek; kadn doyurmak, giydirip kuatmak iin zahmet ekmek; yz binlerce hadsiz-hesapsz zahmetler tatmak; bylece de Muhammed'lik lemi yz gsterinciyedek dayanmak, s'nn yolu, abalamak, yalnzlk, istee uymamakt; esenlikler ona, Muhammedin yoluysa kadnn ve insanlarn derdini-cefsn ekmek. Mdemki Muhammed'in yoluna gidemiyorsun, bri s'nn yoluna git de bir uurdan yoksun kalma. Sende bir arlk varsa yz sille yersin, meyvesini, karln ya grrsn, yahut da greceine inanrsn; mademki buyurmulardr, haber vermilerdir, elbette byle birey var, sabredeyim de zaman gelir, birdenbire o haber verdikleri ey bana da ular dersin; ulatn da grrsn. Deil mi ki bu zahmetler yznden u anda hibir ey elde edemedim amma sonunda defineler bulacam diyorsun. Bunu gnlne koymusun; defnelere ularsn, beklediinden, umduundan fazlasn elde edersin. Bu sz, imdi tesir etmez amma bir zaman sonra daha pikin, daha olgun bir hale gelirsin, o vakit adam-akll tesir eder sana. Kadn nedir, dnya ne? ster syle, ister syleme; o, neyse gene odur, yaptn brakmayacaktr o. Hatt syledike daha da beter olur. Mesel bir somun al, koltuuna koy, sakla, bunu kimseye vermeyeceim de vermeyeceim; vermek yle dursun, gstermeyeceim de de. Ekmek, bolluundan, ucuzluundan yerlere dklp salmtr, kpekler bile yemiyor amma vermemeye, gstermemeye kalktn m, btn halk ona der; sakladn, gstermediin o ekmei mutlaka greceiz diye yalvarmaya, seni knamaya, svmeye koyulur. Hele koltuuna-yenine sakladn, vermemeye, gstermemeye savatn o ekmee ylesine derler ki bu dknlk, haddi-snr aar-gider. nk "nsan men'edildii eye der." Kadna gizlen diye emrettike onda, kendini gsterme istei oalr-durur; halkta da o kadn ne kadar gizlenirse onu grmek istei o kadar artar. u halde sen oturmusun, iki tarafn da isteini kztryorsun. Sonra da bunu doru-dzen bir i sanyorsun; oysa ki bu i, bozgunculuun ta kendisi. Mayasnda kt bir ite bulunmamak varsa, yapma desen de, demesen de iyi huyuna, temiz yaratlna uyacak, ona gre hareket edecektir o; brak, ikillenme sen. Yok, tersine, mayas pisse gene kendi yolunu tutacaktr o. Gerekten de yapma-etme, grnme demek, istei arttrr ancak; baka eye yaramaz. u adamlar, Tanr srrn kutlasn, Tebrizli emseddn'i grdk diyorlar. A hoca diyor, onu grdm ben. A kzkardei orospu, nerde grdn? Damdaki deveyi grmeyen, ine yordamn grdm, iplii de geirdim diyor. Ne ho sylemiler o hikyeyi; hani, iki eye gleceim geliyor demi; biri, Zencinin parmak ularn karaya boyamas, br krn pencereden ban karmas. Onlar da tpk buna benzer. Can gz kr olanlar, beden pencerelerinden balarn karmlar; ne grecekler ki. Onlarn beenmelerinden, inkr

Semazen.net
etmelerinden ne kar? Akllya gre ikisi de birdir. Beenen de, beenmeyen de... kisi de grmemitir, sama-sapan sylenip durmada. nce gr elde etmek gerek, ondan sonra bakmak. Gr elde edildikten sonra da nasl grlecek onlar? Dnyada bunca gr sahibi, geree ulam erenler var; onlardan baka da erenler var; onlar bunlar bile gremezler. Onlara "Tanrnn rtt, gizledii erenler" derler. u erenler, yrabbi, gizli erenlerinden birini gster bize diye yalvarp yakarrlar. Fakat onlar dilemedike, onlara gerekmedike ne kadar gzleri ak olsa gremezler o gizli erenleri. u ba bo kahpelerden hibiri, onlarca gerekmezse ulaamaz onlara, gremez onlar. Tanrnn gizli erenlerini, o gizli erenler dilemedike grmeye-tanmya imkn m var? Bu i kolay bir i deil. Melekler bile bunda kaldlar da "Biz seni verek noksan sfatlardan ar olduunu sylemedeyiz, seni kutlamadayz", hepimiz de seviyoruz seni, hepimiz de candanz, salt z; unlar, u bir avu topraktan ibret, obur insanlar, "Kan dkecekler" dediler. imdi btn bunlar, insann ibret alp tir-tir titremesi iindir. Kutsal meleklerin ne mallar vard, ne mevkileri. Ne perdeleri vard, ne rtleri. Salt kt onlar. Tanr gzelliiyle, salt akla gdalanrlard. leriyi grrlerdi; gzleri keskindi. Byle olmakla beraber insann, eyvahlar olsun; ben kim oluyorum ki; nerden neyi tanyacam diye tir-tir titremesi, hatt insana bir k sa, bir zevk yz gsterse bile ben buna nerden laykm ki deyip Tanrya binlerce defa kretmesi iin melekler, inkrla ikrar arasnda kala-kaldlar. Bu sefer emseddn'in sznden daha da ok zevk duyacaksnz; nk insann beden gemisinin yelkeni inantr. Yelken oldu mu, yel, onu bykbir yere srer-gtrr. Fakat yelken olmazsa sz, bir yeldir ancak. Ne hotur sevenle sevilenin arasnda hibir teklif-tekellfn olmay. Btn bu teklif-tekellfler, yabanclar iindir. Aktan baka herey haramdr a. Bu sz iyice, tam anlatrdm amma yeri-sras deil. Suyun gnl havuzuna akmas iin ok arklar amak, dereler kazmak gerek. Yoksa ya dinleyen topluluk usanr, yahut da syleyene usan gelir, bahaneler getirir; dinleyenlerden usanc gideremeyen kiininse iki pul bile deeri yoktur. k, sevgilinin gzelliine delil getirmez kimseye. Hi kimse de sevgilinin gzel olmadn belirten bir delili n gnlne yerletiremez. u halde anlald ki burada delilin ii yok; burada ak istemek gerek. imdi beyitte mbala yapsak da k hakknda mbala deildir o. Gryoruz hani, mrd , eyhin grnne, ekline zn, anlamn sap dkyor da, A ekli bile binlerce anlamdan daha da ho olan diyor. nk zten eyhe gelen mrd, nce kendi znden, varlndan geer, eyhe muhta olur. Baheddin, eyhin ekli iin kendi anlamndan gemiyor, kendi anlamndan, eyhin canna ulamak, anlamna varmak iin geiyor, deil mi diye sordu. (Mevln) buyurdu ki: Byle olamaz; byle olursa her ikisi de eyh olur. imdi iinde bir k elde etmelisin ki u ikil yknden kurtulasn, emin olasn, iinde byle k bulunan kiinin gnlnde, beylik, vezirlik gibi dnyyla ilgili dnceler parlasa bile bir imek gibi akp geiverir. Hani dnya ehlinin gnlnde de Tanr korkusu, erenlerin lemini zleyi gibi grnmeyen dnyyla ilgili dnceler parlasa bile bir imek gibidir bunlar, akar-gider. Tanr ehli olanlarsa tmden Tanrya vermilerdir kendilerini; Tanrya tutmulardr yzlerini; Tanryla oyalanrlar; Tanrya dalm-gitmitir onlar. Dnya hevesleri, erkeklii kalmam adamdaki istek, gibi bir yz gsterir, fakat durmaz, geer-gider. Dnya ehli de ahret hallerinde tam bunun tersinedir.

21. BLM - erf-i P-shte der ki: Dnyaya aldr bile etmeyen o kutlu nmet sahibi, Herkesin,hereyin candr da cana boverir Vehmin neyi kavrarsa Onun kblesidir o, fakat vehme aldr bile etmez. Bu sz, berbat bir szdr. Ne padiah vtr, ne kendini v. A adamck, o, sana aldr bile etmesin, bundan ne zevk alrsn sen? Dostlarn sz deil, dmanlarn sz bu. Adam, dmanna, sana bovermiim, aldrmyorum bile der. imdi u ate gibi giden k Mslman bir seyret, sevgiliden zevkevk elde etmi de sevgili diyor, bana aldr bile etmiyor. Bu, una benzer: Bir klhanc, klhanda oturmu

Semazen.net
da padiah diyor, sana da aldr etmez, btn klhanclara da boverir. u klhanc adamcazdan padiah vazgemi, ona aldr bile etmiyor; peki bu adamcaz, ne zevk alabilir bundan? Evet, sz una devler, ki klhanc, ben klhann damna kmtm; padiah geiyordu. Selm verdim ona; bana birhayli bakt da geti-gitti; sanki hl da bana bakmada desin. Bu bir szdr ki o klhancya zevk verir. Fakat padiah klhanclara boverir sz, ne padiah vtr, ne klhancya zevk verir. "Vehmin neyi kavrarsa" diyor. A adamck, senin vehmine de esrarkein vehminden baka ne olabilir ki? nsanlar, senin vehmine de aldr etmezler. Vehminle onlara hikyeler anlatsan usanrlar, kaarlar. Vehim de ne oluyor ki Tanr ona aldr etmesin. Aldr etmeyi yeti kfirler hakkndadr; h, m'minler hakknda olamaz. A adamck, Tanrnn aldr etmeyii meydanda, herkes bilir bunu; sende bir hl olur da bir-eye deerse stnl ne kadarsa o kadar aldr eder sana. eyh-i Mahalle de derdi ki: nce gr gerek; syleyip duymak sonra. Nitekim padiah grrler amma padiaha yakn olan, onunla grp konuan adamdr. (Mevln) buyurdu ki: Bu eri, berbat, tersine bir sz. Tanr eserlik versin, Ms syledi, iitti de ondan sonra grmeyi diledi. Sz makam Ms'nn, grme, Tanr rahmet etsin, esenlikler versin; Mustaf'nn. yleyse bu sz nasl doru olur, ne biim szdr bu? (Mevln) buyurdu ki: Birisi, Tanr srrn kutlasn, rifler padiah Tebrizli emseddn'in katnda dedi ki: Bu sabah, kesin delille Tanrnn varln isbt ettim. Mevln emseddn buyurdu ki: Demin melekler gelmilerdi; Tanr mrler versin, dnyadakilere kar kusurda bulunmad da hamdolsun Tanrya, Tanrmzn varln isbt etti diye du ediyorlard bu adama. A adamcaz, Tanrnn varl zaten meydanda; onu isbta delil gerekmez ki. Sen bir i yapacaksan onun katnda bir mertebe, bir makam sahibi ol, o mertebede, o makamda kendini isbt et; yoksa o, senin delilin olmasa da vardr. "Hibir ey yoktur ki onu verek noksan sfatlardan ar olduunu sylemesin." Bunda phe yok ki bu fakyhler zekidir, kendi alanlarnda grdkleri eyleri yzde yz, tam grrler. Fakat onlarla br dnyann arasna, caizdir, caiz deildir dzeninin kurulmas iin bir duvardr, ekmilerdir. Bu duvar, onlara engel olmasayd o bilgiyi hi okumazlard; o i, ylece kala-kalrd. Tanr srrn kutlasn ulu Mevln da buna benzer bir rnek getirir de buyururdu ki: O dnya bir denize benzer, bu dnysa kpk gibidir. stn ve Ulu Tanr, kpkeizi de mmur bir hale getirmeyi diledi de bir blk halkn arkasn o denize dndrd; onlar, bununla oyalanmasalar halk, birbirini yok eder, kpkeiz de bu yzden yok olur-gider. Bir adrdr, padiah iin kurmular. Bir blk halk da bu adrn kurulmasna memur etmiler. Birisi, ben ipi germeseydim der, adr nasl dz dururdu. br ben mh akmasaydm der, ipi nereye balarlard. Herkes de bilir ki bunlarn hepsi, adrda oturup sevgiliyi seyretmek isteyen padiahn kullardr. ulha vezirlik isteine dseydi de bez dokumasayd btn dnya halk, r-plak kalrd. Ona, bu ie kar bir sevgi, bu ite bir zevk verdiler de iini yeter buldu. u halde bu topluluu, bir kpkeizden ibret olan dnyay dzene sokmak iin yaratmlardr; dnyay da o erenin dzeni iin. Ne mutlu o kiiye ki dnyay, onun dzeni iin yaratmlardr; onu, dnyann dzeni iin deil. u halde stn, Byk Tanr, herkese, giritii ite bir yetini, bir tat veriyor; yz bin yl mr srse o ii brakmyor; her gn o ie kar sevgisi daha da artyor; o ite, o sanatta mahareti artp duruyor; ondan lezzetler buluyor, holanyor. "Hibir ey yoktur ki onu verek noksan sfatlardan ar olduunu sylemesin" demiler ya. p gerenin ayr bir tesbihi var, mh akann ayr bir tebihi. Direi yonan, yapan marangozun ayr bir tesbihi var, adr bezini dokuyann ayr bir tesbihi; adrda oturup zevk eder, saf sren erenlerinse bam-baka bir tesbihi. imdi bu topluluk, yanmza geliyor ya; sussak usanrlar, incinirler; bir-ey sylesek onlara lyk olan sz sylemek gerek, o vakit de biz inciniriz. Giderler, bizden bezmi, kayor diye knarlar bizi. Odun tencereden kaar m hi? Kasa-kasa tencere kaar, tencere dayanamaz, Atein odundan kamas, kamak deildir. Onu ark grmtr de o yzden uzaklamtr ondan. Gerekte, ne halde olursa olsun tencere kamaktadr. u halde bizim ekinip kamamz, onlarn ekinip kamasdr. Biz aynayz; onlarda bir ka varsa o grnr bizde; onlar iin kaarz biz. Ayna, iinde insann kendisini grd bir aratr. Bizi usanm gryorsan o usan, onlarn usancndan ileri gelir; nk usan, arklk sfatdr; buraya usan smaz; ne ii var usancn burada? yle rasgeldi, hamamda eyh Salhaddin'e fazla tap kldm. O da bana kar fazla bir gnl alaklnda bulundu. O gnl alaklndan ikyet ettim. Bu srada gnlme u dnce geldi; kendikendime, tap klmada ar vardn; gnl alakln yava-yava gstermek gerek;nce elini ovarsn, sonra ayan. Derken azar-azar, ii bir yere vardrrsn ki artk o tap klma, o gnl alakl, grnmez olur; o da

Semazen.net
buna alr-gider. Hsl onu zahmete sokmamak, alak gnllle karlk alak gnlllk etmeye zorlamamak gerek... Onu buna altrrsan yava-yava altrrsn. Dostluu da byle yapmak gerek, dmanl da byle azar-azar. nce t verirsin; dinlemezse dversin, gene dinlemezse kendinden uzaklatrrsn. Kur'n'da da deniyor ya: "Kadnlara t verin, yataklarnz ayrn onlardan, dvn onlar." Dnya ileri de byle gider. Grmez misin? lkbaharn bar, dostluu, balangta azar-azar bir s gsterir; derken daha ok, derken daha da ok. Aalara bak; yava-yava geliirler. nce bir glmseme; derken yava-yava yapraklanrlar, meyve verirler, varlarn-yoklarn elde ederler; dervie, sfce, neleri varsa ortaya korlar; hepsini de oynarlar, yutulurlar.Dnya ilerinde olsun, ahret ilerinde olsun, ie ilk girimede ar gidene o i, kolaylamaz. Mesel ryzat m yapacak, yolunu yle gstermiler: Bir batman ekmek yiyorsa her gn bir dirhem azaltr; bir-iki yl geti mi yedii ekmei yarm batmana indirmi olur. ylesine azaltr ki bedene onun azaln gstermez. bdet de, ibdete yz tutu da, namaz da byle. Hi mi namaz klmyor; namaza balad m, nce be vakit namaz klar, onu brakmamaya gayret eder, ondan sonra boyuna arttrmaya koyulur.

22. BLM (*)- Temel olan, bni v'un, Tanr srrn kutlasn, eyh Salhaddin'in aleyhinde bulunmamasdr. Bylece faydalar elde eder, u karanlklardan kurtulur, perdeler, nnden kalkar. Bu bni v, neler diyor onun hakknda? nsanlar, ehirlerini, babalarn, analarn, ayllerini, soylarn-boylarn brakrlar da Hintten-Sintten yola derler, giydikleri demir arklar paralanr-gider. Maksatlar da o lemden koku alm bir eri bulmaktr. Niceleri vardr, bu zleyile lrler de aradklarn bulamazlar. Bu eit bir eri, evinde hazr bulmusun da ondan yz eviriyorsun; bu, byk bir bel, byk bir gaflet deil de nedir? Tanr saltanatn ebed klsn, eyhlerin eyhi, Tanr ve din Salh' hakknda bana t verir, gerekten de byk bir adam, pek ulu bir er; yznde de grnyor zten; en nemsiz ey u: Hangi gn yanna gittiysem bir kere bile adnz, efendimiz, mevlmz eklinden baka bir ekilde andn duymadm; gnlerden bir gn bile bu szleri deitirmedi derdi. Onu perdeleyip bu halden baka bir hale dren, kt garezleri deil de nedir? imdi de eyh Salhaddin hibir ey deil diyor. Salhaddin, onun kuyuya dmek zere olduunu gryor da baka insanlar da kavryan esirgeyicilii yznden kuyuya dme diyor; baka ne yapyor ki ona. Bu esirgemeden tiksiniyor o. Salhaddin'in rz olmad bir ey yaparsan kahrnn t iine dalarsn. Onun kahrnda olduka da nasl iin alr? Gittike cehennem dumanna dalarsn, gittike kararrsn. Oysa t veriyor sana, diyor ki: Kahrmda kalma; kahr yurdumdan, gazep yurdumdan ltuf, rahmet yurduma tan; nk benim rz olduum eyi ilersen sevgi yurduma, ltuf yurduma girersin; bu yzden de gnln alr, ap-aydn olur. O sana, senin iyiliin iin, hayrn iin t veriyor; sense bu esirgemeyi, bu t vermeyi kt bir dnceye, bir gareze veriyorsun. Bylesine bir erin, senin gibisine kar ne gibi bir kt dncesi, ne gibi bir garezi olabilir? Sen, haram olan araptan, yahut afyondan; yahut sem'dan, yahut bu eit bir baka sebepten sarho olursun da o anda btn dmanlarndan raz olursun, onlarn sularn balarsn, ayaklarn-ellerini pmek istersin. Kfir, m'min, bu anda bir grnr sana. eyh Salhaddin'se bu zevkin temelidir; zevk denizleri onun katndadr. Tanr korusun, nasl olur da birisine kin gder, birisine garez besler o. Bu szleri, btn kullar kavrayan esirgeyiinden, acyndan sylyor ancak; yoksa bu eit ekirgelere, kurbalara ne garezi olabilir ki? Bu saltanat, bu ululuk ss, hi u yoksullarla eit olur mu? Bengisu karanlktadr derler. Karanlk, erenlerin bedenleridir; bengisu da onlardadr. Bengisuya, ancak karanlkta ulaabilirsin; u karanlktan ekinirsen, kaarsan bengisuya nasl ulaacaksn? Putlardan putluu, kahpelerden kahpelii renmek istersen binlerce istemediin eye, ktee, dilemediin eylere katlanmak gerek, bunu belleyip elde etmek iin dayanmak gerek deil mi? Bu, byleyken peygamberlerin, erenlerin dura olan lmsz, srp giden yaay istiyorsun da sonra ho grmediin bireye uramamak, sendeki bz huylardan vazgememek dileindesin; nasl olur bu? eyh sana, eski eyhler gibi karn, evldn, maln, mevkiini brak demiyor. Eski eyhler, bunlar derlerdi. Hatt karn brak derlerdi, onu biz alacaz; mrtler de dayanrlar, katlanrlard buna. Size kolay bir tte bile bulunsa neden katlanmyorsunuz, neden tutmuyorsunuz bunu? "Nice eyler var, tiksinir, ekinirsiniz, oysa ki hayrdr size." stlerine krlk, bilgisizlik ken u insanlar, ne sylyorlar; hi dnmyor bunlar. nsan bir ocuu, bir kadn sevse neler yapar, ne dknlklere katlanr; onu kandrmak iin maln-mlkn feda eder, varn-younu verir de gnln eder; gece-gndz vazgemez ondan, usanmz-bezmez; fakat ondan baka herkesten usan gelir ona. eyhin, Tanrnn sevgisi, bundan nemsiz midir? En aa bir buyruktan, en kk bir tten alnyor da ekiniyor, vazgeiyor eyhten.

Semazen.net
Anlald ki o ne k, ne de istekli. k olsayd, istei bulunsayd sylediklerimizin kat-kat fazlasna katlanrd; gnlne baldan da, ekerden de tatl gelirdi. (*) Bu blm arapadr.

23. BLM- (Mevln) buyurdu ki: Tokat tarafna gitmek gerek; o tarafn havas scak; Antalya da scak amma ordakilerin ou Rum; szmz anlamazlar. Amma Rumlarn arasnda da yle kiiler var ki anlyorlar. Birgn, bir topluluk iinde konuuyordum. Aralarnda kfirler de vard. Sz arasnda alyorlar, tat duyuyorlar, halden hle giriyorlard. Birisi, onlar ne anlarlar, ne bilirler ki... Bu eit sz, sekin Mslmanlarn bile binde biri anlayabilirken onlar ne anlyorlar da alyorlar diye sordu. (Mevln) buyurdu ki: Bu szn zn anlamalar gerekmez; szden maksat neyse onu anlarlar ya. Sonunda hepsi de Tanrnn birliini syler; hepsi de der ki: Tanr yaratcdr, rzk veren odur, hereyde tedbir, tasarruf ssdr, herkes dnp ona varr; ceza da ondandr, balama da. Bu sz, Tanry anlatyor, Tanr ans; bu sz duydular ya; herkes heyecana der, tat alr; zleyii artar herkesin; nk bu szden sevgilinin, zlenenin, istenenin kokusu geliyor. Yollar ayr amma maksat bir. Grmez misin? K'be'ye giden yollar ok. Kimisi Anadolu'dan gider; kimisi am'dan, kimisi ran'dan, kimisi in'den. Kimisi de deniz yoluyla Hint'ten gelir, Yemen'den gelir. Yollara bakarsan byk bir ayrlk var, snrsz bir ayrlk var. Fakat maksada bakarsan hepsi de birlemi, bir. Herkes gnlnden K'be'ye gitmeyi geirmede; gnllerin K'be'ye byk bir ball, sevgisi var, bu istee hi mi hi ayrlk, aykrlk smyor. Bu istek, ne kfrle ilgili, ne manla. O ilgide hibir bulanklk yok. Hani ayr-ayr yollar var dedik ya; herkes oraya vard m yoldayken birbirleriyle ekiip savamalar da kalmaz, ayrlk-aykrlk da biter-gider, dedi-kodu da. Yolda giderlerken bu, ona, senin tutuun yolun asl yok, sen kfirsin derdi; o da bunu yle grrd ya; K'be'ye vardlar m bilirler, anlarlar ki o sava, yoldaym maksatlar meerse birmi. Mesel ksenin can olsayd kseciye kul-kle kesilirdi; onunla ak oyununa giriirdi. imdi u kseyi yapmlar ya; kimisi bunu sofraya byle koymak gerek der; kimisi iini ykamal der; kimisi tekmil ykamal der; kimisi ykamak gerekmez der. Ayrlk-aykrlk bu eylerdir. Fakat kesin olarak kseyi bir yapan, bir yaratan var; kendi-kendine meydana gelmemitir; bunda herkes birdir; bunda hi kimsenin ayrl yoktur. imdi geldik insanlara. nsanlar, gnllerinde Tanr sevgisini tarlar, onu dilerler, ona yalvarrlar; hereyi ondan umarlar; ondan baka hereyi dzp-koan, hereye gc yeten birini tanmazlar. Bu eit anlaysa ne kfrdr, ne man. yzde bir ad yoktur amma o anlam suyu iten coup dil oluundan akt m donar, ekle, sze girer; o vakit ad, kfr olur, man olur; iyi olur, kt olur. Hani bitkiler yerden biter ya; nce bir ekli yoktur onlarn. u dnyaya yz tuttular m balangta gzel, ince grnrler, renkleri aktr. Dnyaya ne kadar ayak basarlar, dnyaya ne kadar gelirlerse o kadar kaba bir hale gelirler, o kadar katlarlar, baka bir renge brnrler. nananla inanmayan, bir arada otursa, fakat birey sylemese ikisi de birdir. Dnce yznden hi kimse sorumlu olamaz. Adamn ii, hrlk dnyasdr. nk dnceler gze grnmezler; dncelere gre hkm verilemez. "Biz grne, da gre hkm veririz; gizli eyleriyse Tanr bilir." Dnceleri Ulu Tanr belirtir sende; sen yz binlerce abada bulunsan, lhavle eksen dnceleri uzaklatramazsn kendinden. Hani Tanrnn araca ihtiyac yoktur derler ya; grmez misin, u dnceleri sende, arasz, kalemsiz, ekilsiz-renksiz nasl belirtmede. Dnceler, havada uan kulara, ormanda gezen ceylnlara benzer. Kuu tutup kafese koymadka eratta satman, doru olmaz; zti havadaki kuu satamazsn; buna gcn yetmez: Satmda satlan eyi alana vermek arttr. Elinde deil ki neyi vereceksin? Dnceler, ite kaldka adsz-sanszdr; onlara hkm yrtemezsin; ne kfr diyebilirsin, ne Mslmanlk. Kad, iinden unu ikrar ettin, bu eit bir satta bulundun; gel, iinden u dnceyi geirmediine and i der mi hi? Diyemez; nk hi kimse gnlden geene, hatra gelene hkm yrtemez. Dnceler, havadaki kulardr. imdi sze geldi mi, o anda kfr, yahut Mslmanlk olduuna, iyi, yahut kt bulunduuna hkmedilebilir. Nitekim bedenler bir lemdir, hayaller bir lem, vehimler bir lem. Ulu Tanrysa btn lemlerin ardnda; ne o lemlerin iindedir, ne dnda. imdi u

Semazen.net
dncelerde Tanrnn tedbirine bak, kullann seyret; bunlar nasl neliksiz-niteliksiz yaratmada; nasl kalemsiz, arasz dzp komada. O hayali, o dnceyi araan, gsn yarsan, zerre-zerre etsen bulamazsn, orda. Kanda da bulamazsn, damarda da. Yukarda da bulamazsn, aada da. Hibir yerde bulamazsn. Yan-n yoktur onun; neliksiz-niteliksizdir o. Darda da bulamazsn onu. Tanrnn dnceleri dzp komas bu kadar gze grnmez, bu kadar adsz-sansz olursa btn bunlar yaradann izi-tozu belirmez, gzlere grnmez de grnmez olduunu artk var, seyret. Hani u kalplar, anlamlara kar, gze grnr eylerdir, bu anlamlarsa gze grnmez, neliksiz-niteliksizdir ya; Tanrnn ltfu karsnda deta bedenler, gze grnr ekillerdir. Perdeler ardndan o kutsal can bir grnseydi, nsanlardaki akllar da beden sayarlard, canlar da. Ulu Tanr, dnceler lemine smaz; hibir leme de smaz ya. Dnceler lemine, yahut bir baka leme ssayd dzlp koulann onu kavramas, dncelerin yaratcs olmamas gerekirdi. u halde bilindi-an-lald ya, o btn lemlerin tesinde. "Tanr, and olsun ki Eli sinin ryasn gerekletirdi; Tanr izin verirse Mescidl Harma, kesin olarak gireceksiniz." Herkes K'be'ye gireceiz der. Kimisi de Tanr izin verirse gireceiz der. Tanr izin verirse diyenler klardr. nk k, kendini bir i-g gryor, dilediini yapyor grmez; sevgilinin iine-gcne koyulmu grr. Bu yzden de sevgili dilerse gireriz der. imdi zhir ehline gre Mescidl Harm, halkn gittii bu K'be'dir. klara, haslara greyse Mescidl Harm, Tanryla bulumadr. Onun iin de Tanr dilerse derler, ona ereriz, grme yceliine ularz. Fakat sevgilinin Tanr izin verirse demesine az rastlanr. Bir garibin hikyesi vardr hani. Fakat garip gerek ki garibin hikyesini iitsin, duyabilsin. Tanrnn ylesine kullar vardr ki onlar, zlenilenlerdir, sevilenlerdir. Ulu Tanr onlar diler. klarn devleri neyse Tanr, onlara kar, o devleri iler; bylesine bir itir, iler-durur. Hani k, Tanr izin verirse varrz diyordu ya; Ulu Tanr, o stn ere kar bunu der. Bunu anlatmaya koyulsak Tanrya ulam erenler bile ipin ucunu yitirirler; i byleyken bu eit haller, bu eit gizli eyler, halka nasl sylenebilir? Kalem buraya geldi de ba yarld-gitti. Minre stndeki deveyi gremeyen devenin azndaki bir tek kl nasl grebilir? Biz gelelim ilk hikyeye: Tanr izin verirse diyen klar, yni sevgilinin iine-gcne koyulmu olanlar, sevgili izin verirse, dilerse diyenler var ya; onlar Tanrya dalmlardr. Oraya yabanc smaz; orda yabancy anmak haramdr. Yabancnn da yeri mi? Kendisini yok etmeyen oraya smaz. "Evde-barkta Tanrdan baka ey yok." imdi burackta ite; "Tanr Elisinin ryasn" diyor ya; imdi bu rya, klarn, gereklerin, zliyenlerin ryasdr. Yoruluu da br dnyada meydana kar. Zti btn dnya hayalleri ryadr; yoruluu da br dnyada meydana kar. Hani bir rya grrsn, ata binmisin. Umduunu bulacaksn derler. Atla umudun ne ilgisi var? Sana ter-temiz paralar verirler, bunu grrsn; bir bilginden, gzel, temiz eyler duyacaksn diye yorarlar. Para, sze ne diye benzesin? seni daraacna asmlar grrsen; bir topluluun ba olursun. Daraac, ne diye bala, babulua benzesin? Bylece dedik ya, dnyann halleri bir ryadr. "Dnya, uykuya dalm kiinin sama-sapan dyasna benzer." Yorulular da br dnyada bir baka eit olur; buna benzemez. Onu Tanrsal d yorucu yorar; nk ona herey ap-aktr. Bu, una benzer hani; bir bahvan, baheye girer; aalara bakar; dallarda meyveleri grmeden bu hurmadr, bu incirdir, bu nardr, bu armuttur, bu elmadr diye hkmeder; nk bu bilgiyi elde etmitir o; yorduu eylerin, verdii hkmlerin gerek olduunu grmesi, o ryann sonucu ne oldu, bunu anlamas iin kymetin kopmas gerekmez. Bahvan, bu dal ne meyve verir, nasl nceden bilirse o da bu ryann yorumu nedir, nceden grmtr. Mal, kar, elbise... Dnyann hereyi, bir baka ey iin gerektir, z, kendisi gerek deildir bunlarn. Grmez misin? Yz bin dirhemin olsa, sen de a kalsan, hi de ekmek bulamazsan o paralar yemen, onlarla geinmen mmkn m? Kadn, ocuk meydana getirmek, istei gidermek iin gerek. Elbise souktan korunmak iin gerek. Bylece btn eyler birbirine ulanr-gider; t, ululandka ululansn, Tanrya varr, zti asl istenen de odur; brn onun iin isterler, baka bir ey iin deil; nk o, hepsinin tesindedir, hepsinden iyidir, hepsinden daha ycedir, hepsinden daha gzeldir. Peki, hal byleyken onu, ondan daha aa birey iin nasl isterler? "Herey dner, ona varr-dayanr." Ona erienler, tmden dilee eriir; artk ondan daha sonra geilip gidilecek bir yer yoktur. nsan, kukular ikiller iindedir. Ondan kukuyu, ikili gidermeye imkn yoktur; meer ki k olsun. k oldu mu, onda ne kuku kalr, ne ikil. "Bireyi sevdin mi ona kar kr eder, sar eder seni o sevgi." blis dem'e secde etmedi; buyrua kar geldi; dedi ki: "Beni ateten yarattn, onuysa topraktan yarattn." Benim zm ateten, onun zyse topraktan. Ycenin, aalk kiiye secde etmesi nasl yarar?

Semazen.net
Bu su, bu kar koyu, Tanryla bu ekime, blis'i lnete uratt, uzaklatrd da yarbbi dedi, hepsini sen yaptn, senin snamand bu; sonra da bana lnet ediyorsun, uzaklatryorsun kendinden beni. dem'se su iledi; Ulu tanr onu cennetten kard. Ulu Tanr dem'e dedi ki: A dem, seni sulandrdm, yaptn su yznden seni sktrdm zaman niin benimle ekimedin; elinde delil de vard; bana, herey senden, sen yaptn; dnyada ne dilersen o olur; dilemediin ey asla olmaz demedin. Elinde bylesine doru, salam bir delil varken neden byle bir sz sylemedin? dem, yrabbi dedi, bilmeye biliyordum amma sana kar edebi brakmadm elden, bir de sevgim, sana kar koymaya brakmad beni. (Mevln) buyurdu ki: Bu erat, su iilecek bir kaynaktr. Padiahn dvanna benzer hani. Orda yaplmas gereken, yaplmamas buyurulan eyler, ldrme, adlette bulunma gibi halkn geri kalanlaryla, ileri gidenleriyle ilgili buyruklar var. Padiahn dvanndan kan buyruklar sayszdr, saylamaz onlar. Pek de gzeldir, pek de faydaldr. Dnya o buyruklarla durur. Fakat dervilerin, yok-yoksul kiilerin hali, padiahla grp konumaktr; buyruk verenin bilgisini renmektir. Nerde buyruklar bilmek, nerde buyruk vereni bilmek, padiahla konuup grmek. Arada pek byk bir fark var. Padiahla konuup grenlerin halleri bir medresedir sanki. Orda fakyhler var. Her fakyhin bir mderrisi var; yaratlna gre ders veriyor. Buna karlk da ona aylk veriyor. Birine on, brne yirmi, daha brne otuz. Sz, herkesin kendi anlayna gre sylyoruz. "nsanlara, akllar miktarnca sz syleyin, akllarnza gre deil; byle hareket edin de Tanry, Eli'sini yalanlamasnlar."

24. BLM- Bu imreti herkes bir kuruntuyla yapar. Ya vergili olduunu gstermek iin, ya adnn anlmasn salamak iin, yahut da bir sevb elde etmek iin. Ulu Tanrnn maksad da erenlerin rtbelerini yceltmek, yattklar yerleri ululatmaktr. Onlarn ululanmaya ihtiyalar yoktur, zten uludur onlar. Mumu yksek bir yere koymak isterler ya; bu, mum iin deildir, bakalar iindir. Ona aa nedir, yukar ne? Mum, nerde olursa olsun kldr. Fakat n bakalarna da ulamasn isterler. u gne de gkyzndedir; aada olsa gene gnetir o; gnetir amma dnya karanlkta kalr. u halde onun yukarda olmas, kendi iin deildir, bakalar iindir. Hsl erenler de yceden, aadan, halkn ululamasndan mnezzehtir, byle eylere aldr bile etmezler. Sana da o lemin zerre kadar bir tad, bir bakmlk ltf yz gsterse o solukta yceden de, aadan da, alveriten de, babuluktan da usanrsn; hereyden daha yakndr varln sana ya ; ondan da bezersin; hatrna bile gelmez. O n mdenidir onlar; o tadn zdr onlar; artk aayla, yukaryla balar m olur? Onlarn vnmeleri Tanryladr; Tanr da yukardan, aadan mnezzehtir. u aa-yukar, bize gredir; nk ayamz, bamz var bizim. Tanr rahmet etsin, esenlikler versin, Mustaf buyurdu ki: "Onun amas balk karnnda oldu, bense ge adm, Ar'a vardm dye beni, Ynus'tan stn tutmayn." Yni, beni dedi, bu yzden stn tutacaksanz tumayn; nk onun amas balk karnnda oldu; bense gklerin ycesine adm; fakat Ulu Tanrnn ne aas vardr, ne yukars. Yukarya nasl vurur, grnrse, aaya da yle vurur; yle grnr; balk karnna da yle vurur, yle grnr. O yceden de mnezzehtir, aadan da. Her yer birdir onca. ok kimseler vardr ki baarrlar, maksatlar bam-bakadr; Tanrnn maksadysa bam-baka. Tanr, Muhammed dinini ululamak, yaymak, dnya durduka durdurmak istedi. Bak da gr; Kur'n iin ne kadar tefsrler yapld; onar-onar ciltler, sekizer-sekizer ciltler, drder-drder ciltler. Bunlar meydana getirenlerin maksatlar, kendi stnlklerini gstermek. Zemaher, kendi stnln gstermek iin bunca gramer, lgat, yerinde kullanlm sz incelikleriyle "Kef meydana getirdi; maksad kendi stnln, kendi bilgisini gstermekti; fakat bununla da asl maksat meydana geliyordu ki o da Muhammed dininin ululanmasyd. u halde btn halk, tanr iini grmede; fakat Tanrnn maksadndan haberleri bile yok; onlarn maksatlar baka. Tanr, dnyann durmasn istiyor da onlar isteklere dryor. Kadna, zevk almak iin yaklarlar; fakat ondan bir olan doar. Bylece gzellii iin, tatll yznden bir ie koyulurlar; fakat o i lemin durmasna sebep olur . Demek ki gerek ynnden Tanrya kulluk ediyorlar; ediyorlar amma o kuruntuyla yapmyorlar bu ii. Gene bunun gibi hani, mescitler yaptrrlar; kapsna, duvarna, tavanna bunca paralan harcarlar. Fakat itibar kbleyedir; maksat odur; ululanan kbledir; yapanlarn, dzp-koanlann maksad bu deildir amma bu ilerle kble, ululandka ululanr. Erenlerin u bykl, grnte deildir. yvallh, onlarn ycelii, bykl var amma neliksizniteliksiz. u dirhem puldan stndr ya, grnte deildir bu. Mesel dirhemi dama koysan, altn da aaya; kesin olarak herhalde stn olan altndr; inci, l'l de altndan stndr; ister aada olsun, ister

Semazen.net
yukarda. Hani kepek, kalburun stndedir de un altnda kalmtr; onun gibi tpk; kesin olarak st olan undur, isterse altta olsun. u halde ycelik grnte deildir; anlamlar dnysndadr; o z, onda varken herhalde odur st olan, odur yce olan.

25. BLM- Birisi ieriye girdi (Mevln) buyurdu ki: Sevgilidir, alak gnlldr o. Bu, mayasnda var onun. Hani meyvesi ok olan dal gibi; o meyve onu aaya eer. Meyvesi olmayan dalsa selvi gibi ycelere ba eker. Meyve haddini at m da bsbtn yerlere denmesin diye o dala direkler dayarlar. Tanr rahmet etsin, esenlikler versin, Peygamberimiz pek alak gnllyd; nk nden-sondan btn dnyann meyvesi onda toplanmt; bu yzden de herkesten daha alak gnllyd. "Selm vermede Tanr Elisi'ni kimse geememitir." Peygamber'den nce kimse ona selm verememitir; nk Peygamber, sonsuz bir gnl alaklyla ondan nce selm verirdi. Fakat tutalm nce selm vermesin, gene de gnl alak olan oydu, selmda ilk davranan oydu; nk selm ondan rendiler, ondan duydular. ncekiler de, sonra gelenler de, hepsi onun vuruudur, hepsi onun glgesi. Bir kiinin glgesi, eve ondan nce girse glge, grnte nclk eder grnr amma gerekte ilk giren, o kiidir. nk glge, ona uyar. Bu huylar, imdi meydana gelmi de deil. T o vakitten, dem'in zerrelerinde vard. Onun para-buuklarnda vard bu zerreler. Kimisi aydnd, kimisi yar aydn, kimisi de karanlk. Bu, imdi meydana kmada. Fakat bu aydnlk, bu klk, daha ncedir; onun zerresi dem'de hepsinden daha aryd, daha aydnd, daha alak gnllyd. Kimi insan vardr, ne bakar; kimi insan vardr, sona bakar. Sona bakanlar stndr, byktr; nk grleri sonadr son-uca. ne bakanlarsa daha has kiilerdir. Onlar, sona bakmamza ne hacet var derler. Mademki buday ekmilerdir nce, elbette arpa bitmeyecek sonunda. Arpa ekenler de buday bimeyecekler. u halde onlar ne, balangca bakarlar. Bir blk halk da vardr, daha da hastr onlar; ne ne bakarlar, ne sona. Onlarn hatrna ne n gelir, ne son; onlar. Tanrya dalp gitmilerdir. Bir blk halk daha var ki dnyya dalm... Onlar da ylesine gaflete dalmlardr ki ne ne bakabilirler, ne sona; bunlar, cehennem otlardr. u halde anlald ya, temel Muhammed'dir; "Sen olmasaydn gkleri yaratmazdm" denmitir ona. Ycelikten, gnl alaklndan, buyruk yrtmeden, yksek rtbelerden ne varsa hepsi de onun badr, onun glgesi; nk ondan meydana gelmitir bunlar. Hani u el ne yaparsa akln glgesidir o; onun gibi, akln glgesi vuruyor ele. Akln glgesi yok amma gene de glgesiz bir glgesi var; hani kimi insann varlksz bir varl vardr ya; tpk onun gibi. Bir adama akln glgesi vurmasa btn uzuvlar hareketten kalr. El, tutup kav-rayamaz; ayak, adm atp yol yryemez; gz, birey gremez; kulak, bir-ey duysa ters duyar. u halde bu organlarn hepsi de akln glgesi yznden doru, dzgn, iyi iler gryorlar, yerinde iler baaryorlar; gerekte btn o iler, akldan meydana geliyor, organlar birer ara. Bylece bir insan da vardk ki pek byktr, vaktin halfesidir; o Akl- Kll'e benzer; insanlarsa onun organlardr sanki; ne yaparlarsa onun glgesiyle yaparlar. Onlarn birinden ters iler meydana gelirse bu, Akl- Kll'n glgesini, o adamn bandan aldndandr. Bir adam delirmeye balar hani, beenilmeyecek ilere koyulur; herkes de anlar ki akl bandan gitmitir onun; akl, glge salmamaktadr ona; akln glgesinden, akln korunmasndan uzak dmtr o. Akl, melek cinsindendir. Melein ekli yoktur amma kolu-kanad vardr; aklnsa ne ekli vardr, ne kanad; byle olmakla beraber gerekte birdir onlar; bir ii baarrlar; huylar da birdir. Mdemki bir ii grmedeler, grne bakmamak gerek. Onlarn grnn yaktn, erittin mi hepsi de akl olur; ne kolu kalr, ne kanad. Demek ki bildik, rendik ki hepsi de akl olur; ne kolu kalr, ne kanad. Demek ki bildik, rendik ki hepsi de akldr; fakat bedene brnm; bu yzden de onlara grnen akl derler. Hani mumdan bir ku yaparlar; o gene o mumdur, bir ekle brnmtr amma gene o mumdur o. Buz da byledir. Erittin mi su olur. Buz haline gelmeden nce de suydu; kimse onu eliyle tutamazd, ele-avuca smazd. Fakat buz haline gelince elle tutulabilir, etee konabilir. Aradaki fark bundan ibrettir. Yoksa buz, o sudur, ikisi de bireydir. nsann hali de yledir: Melein kanadn, getirip eein kuyruuna balamlar; olabilir ya demiler, eek, melein ndan klanr; onunla grp konuma yznden melek olur. Eein onun rengine boyanmas, melek olmas mmkndr nk, Beyit s, aklla yceldi, gklere ad; Eeinin de yarm kanad olsayd eeklikte kalmazd.

Semazen.net
Eein insan olmasna ne diye alsn; Tanrnn hereye gc yeter. u ocuk, ilk doduu zaman eekten de beterdir(*). Elini pislie atar, yalamak iin azna gtrr. Anas dver, brakmaz onu. Eeinse bari bir ayrdedii var; ierken, stne sidik sramasn diye ayaklarn aar. Ulu Tanr, eekten beter olan bir ocuu insan ederse, eei insan yaparsa ne diye alsn. Tanrnn katnda alacak hibir ey yoktur. Kyamette insann btn organlar teker-teker, ayr-ayr, eli, aya, br organlar sz syleyecek. Felsefeciler bunu te'vl ederler de el nasl sz syleyebilir derler; elde bir iz, bir eser peydahlanr da sz yerine geerse o baka. Hani bir yara olur, bir ban kar da el sz sylyor, isilik veren birey yedim de byle oldum diyor denebilir. Yahut el yaralansa, yahut da kararsa el sz sylyor, beni bak kesti, yahut isli tencereye srndm diyor denebilir. Elin, br organlarn sz sylemesi byle olabilir derler. Snnler hayr derler; olamaz. O el, o ayak, duyulacak szler syler; dil nasl sylerse hani. Kyamet gnnde insan, ben almadm diye inkr eder. El, evet, aldn, ben de aldm diye apak syler. Adam, yzn eline, ayana tutar da sen sz sylemezdin, nasl oluyor da konuuyorsun der. "Hereyi syleten Tanr bizi konuturdu" derler; hereyi sze getiren; kapy, duvar, ta, kerpici syleten, bizi de syletti; hereye sz syleme gcn veren Yaratc, nasl senin dilini sze getirdiyse bizi de sze getirdi derler. Dilin bir et parasdr, elim bir et paras. Bir et paras olan dilin sz sylemesi akla sar m? ok et paras grmsndr; sz sylemeleri sence mmkn grnmez; grnmez amma Tanrya gre dil bir bahanedir: Sz syle buyurdu mu sz syler. Neye de syle buyurur, hkmederse syler. Sz, dinleyenin miktarna gre sylenir. Bizim szmz su gibidir; subeyi aktr onu. Su ne bilsin subeyi hangi eliyle hyar ekilmi yere mi aktmtr onu, lhana ekilmi yere mi, yoksa soan ekilmi yere mi? unu biliriz ancak; su ok geldi mi o yerler daha susuzdur; az gelirse oras dar bir yerdir; bir bahedir, yahut drt duvarla evrilmi kck bir yerdir. "Tanr, dinleyenlerin anlaylarna gre hikmet ilham eder t verenlere." Ben ayakkab dikicisiyim; deri geni amma ayak ne kadarsa o kadar keserim, o kadar dikerim. nsann glgesiyim, insann boyuncaym; Boyu ne kadarsa o kadarn ben. Yeraltnda hayvancklar vardr; yeraltnda yaarlar; karanlktadr onlar. Yaadklar yerde gze, kulaa muhta deillerdir. O yzden de gzleri, kulaklar yoktur. Gze, kulaa ihtiyc olmayana ne diye gz, kulak versin? Yoksa Tanrda gz, kulak az deil, yahut nekeslik yok. Fakat bireyi ihtiyca gre verir. htiyc olmayana birey verecek olursa o ey, ona yk olur. Tanrnn hikmeti, ltf, keremi yk almaktr; i byleyken nasl olur da birisine yk ykler? Mesel keser, testere, trp gibi dlger aralarn bir terziye versen, bunlar al desen, ona yk olur bunlar; terzi bu aralarla i gremez ki. u halde Tanr, bireyi ihtiyca gre verir. Bu, una benzer hani; yeraltnda yaayan o kurtlar, o karanlkta yaar-giderler. Bir blk halk da vardr; u dnyy yeter bulurlar, bu dnyya ihtiyalar yoktur; Tanryla bulumay zlemezler. Can gz, akl kula, ne ilerine yarar onlarn. u ba gzyle bu dny ii olur-gider; o yana gitmeyi kurmazlar bile; onlara nasl olur da can gz verir? lerine yaramaz ki. Sanma ki yol alanlar yok, zleri belirmeyen olgun kiiler yok Sen srlara mahrem deilsin de Sanyorsun ki baka eit erler yok. imdi dnya, gafletle durur. Gaflet olmasa bu dnya kalmaz. Tanry zleyi, ahreti an, esriyip kendinden gei br dnyann mmrdr. Tmden yz gsterse bunlar, tmden o dnyya gideriz, burada kalmayz. Ulu Tanr burada kalmamz, iki dnynn olmasn diledi de iki khya dikti. Biri gaflet, br uyanklk; bylece iki dny da mmur olur-gider.

(*) Satrn kenarna arapa, "hamdolsun Tanrya ki insan eklinde eek yaratt-hads" sz yazlmtr.

26. BLM - (Mevln) buyurdu ki:

Semazen.net
Katmda, yahut ben yokken ltuflarda bulunuyorsunuz, abalarda bulunuyorsunuz. Aka teekkr etmiyorsam, sizi ululamyorsam, sizden zr dilemiyorsam, bunlarda kusur ediyorsam kendimi byk grdmden, yahut aldr etmediimden, yahut da nmet verenin hakkn, karlnda szle, ile ne mkfatta bulunacan bilmediimden deil. Fakat sizin ter-temiz inannzdan biliyorum ki siz, onu zden, Tanr iin yapyorsunuz, ben de zrn Tanr dilesin diyorum, ona brakyorum. Mdemki yaptn onun iin yaptn; teekkr etmeye kalksam, dille sizi ululasam, vsem Tanrnn verecei sevbn bir ksmn ben vermi olurum. nk bu gnl alakl gstermeler teekkr etmeler, vmeler, dnya taddr. Dnyda bir zahmettir, ekersin ya; bu, bir mal vermeye, bir mevki balamya benzer; bunun karlnn da tmden Tanrdan gelmesi daha iyi. Bu yzden teekkr etmiyorum. Zti teekkrde bulunmak, dnya istemektir. nk mal yenmez ki, mal olduundan istenmez mal. Malla at alrlar, halaykaz alrlar, kle alrlar; bir mevki elde etmek isterler; bylece de vlmeyi dilerler. Zti dny dediin de adamn byk, sayg deer olmasdr; byle olan adam verler, sayarlar. Buhr'nn Dokumac eyhi, byk bir erdi; gnl ehliydi. Bilginler, bykler, onun katna gelirler ziyretine varrlar, tapsnda diz kerler, otururlard. eyh, anadan doduu gibiydi, okuma-yazma bilmezdi. Kur'n'n tefsrini, hadsi onun dilinden duymak isterlerdi. Derdi ki: Ben arapa bilmem; yeti, hadsi benim dilime evirin de anlamn syleyeyim. yeti diline evirirlerdi. O tefsr etmeye, gerek anlamlarn sylemeye koyulurdu. Tanr rahmet etsin, esenlik versin derdi; Mustaf, filn duraktayken bu yeti syledi. Sonra o duran makamlar byledir der, o duraklarn, o yollarn hallerini, oraya amay etraflca anlatrd. Bir gn Muarrif Alev, onun tapsnda kady vyor, dnyda byle bir kad olmaz, rvet almyor; ei yok; pervsz; z doru; Tanr iin halka adletle mumele etmede diyordu. eyh dedi ki: imdilik rvet almyor diyorsun; biyol yalan bu sz. Sen Alevsin, Mustaf soyundansn, sonra da tutuyor, onu vyorsun; bu rvet deil mi? Onun karsnda onu vyor, onu anlatyorsun; bundan daha iyi rvet mi olur? Tirmiz eyhlislm, Seyyid Burhneddin, gerekle ilgili szleri gzel sylyor; bunun sebebi de eyhlerin kitaplarn, szlerini, onlarn srlaryla ilgili yazlar okumu olmas dedi. Birisi, sen de okuyorsun; nasl oluyor da yle sz sylemiyorsun dedi. Dedi ki: Onda dert var, savama var, ibdet var. Adam peki dedi, neden bunu sylemiyorsun, neden bu, hatrna bile gelmiyor da okumasn sylyorsun? Temel olan bu, biz onu sylyoruz, sen de onu sylesene. Onlarda, o dnynn derdi yok. Kimisi ekmek yemee gelmi, kimisi ekmei seyretmeye. Bu szleri renip satmay isterler. Bu szler, bir geline, gzel bir halaykaza benzer; onu, satmak iin alrlar hani. O halaykaz, onu ne diye sevsin, ne diye ona gnl versin. O al-verite bulunan kiinin ald tat, sattadr; erlii yoktur onun; halaykaz satmak iin alyor; erlii, erkeklii yok ki halaykaz kendisi iin alsn. Putun eline, gzelim bir Hint klc gese onu, satmak iin alr. Yahut bir babayiidin yay, eline dse onu da satmak iin alr. nk onra o paz yoktur ki tutsun da o yay eksin. O, yay istese bile kirii iin ister; fakat kirii ekecek gc de yoktur; sadece kirii sever. Onu da satt m, parasn alla, rasta verir put, baka ne yapacak ki? Onu sattktan sonra ondan daha iyi ne alacak acaba? Sryancadr bu sz; sakn anladm demeyin. Ne kadar ok anlar, bellersen o kadar uzak dersin anlamaktan, bellemekten. Bunun anlay, anlayszlktr. Senin uradn bel, dtn musibet, elde ettiin yoksunluk, o anlaytandr. O anlaytan kurtulman gerek ki birey olasn. Sen diyorsun ki krbam denizden doldurdum, deniz, krbama sd; mmkn yok bunun. Evet, krbam denizde yitirdim dersen bu sz gzel; temel olan da bu. Akl, seni padiahn kapsna gtrnceyedek gzeldir, dilenir. Onun kapsna geldin mi akl boa; o anda akl, ziyan verir sana; yolunu keser. Mesel biilmemi bir kumatan bir kaftan, yahut bir cbbe diktirmek istiyorsan akl, seni tutar, terziyedek gtrr. Akl, bu nadek iyidir; seni terziye ulatrr. imdi bu anda akl boamak gerek; terziye kar kendi dnceni brakmak gerek. Hasta da byledir. Akl o zamanadek iyidir ki onu tutar, hekime gtrr. Hekime vardktan sonra akl bir ie yaramaz artk; kendisini hekime taprmas gerek. Senin gizli-gizli attn nralar, dostlarn kulaklarna geliyor; duyuyorlar onlar.Bireyi olan, bir z, bir derdi bulunan kii anlalr. Deve katarnn iindeki esrik deve, gznden, yrynden, aznn kprnden, daha da baka eylerinden belli oluverir: "Secdelerinin izleri yzlerinden belli olur, yzlerinde grnr." Aacn kk ne yiyorsa aacn gvdesinden, bandan, dallarndan, yapraklarndan, meyvelerinden belli olur. Birey yiyip imemi aasa solar-sararr; nasl olur da attnz u yce nralar gizli kalr? Bu nralarn srr, bir szden szler anlamanz, bir harften nice eyler duymanzdr. Hani birisi, Vast okumutur, byk-byk kitaplar okumutur. Tenbh'ten bir szdr, duyar; onun erhini okumutur; o bir tek meseleden temeller, meseleler anlar. Tenbh'in bir tek harfini duyunca hay der, yni ben bu szde birok eyler grmedeyim; onu elde etmek iin zahmetler ekmiim, gecelerimi gndz etmiim, defneler bulmuum demek ister. "Gsn ap ferahlatmadk m" denmitir ya, gnl anlatlmaya kalklsa sonu gelmez. Oysa o erhi okumutur; bir iretten birok eyler anlar. Fakat okumaya daha yeni

Semazen.net
balayan, o szden anlamn anlar; ne haberi vardr onun, ne de hay-hay eder, nralar atar. Sz, duyann miktarna gre sylenir, dinleyen, o hikmeti ne kadar ekmeye urar, ne kadar onunla gdalanrsa hikmet, o kadar sylenir. O istemezse hikmet de sylenmez, yz gstermez. Ne alacak ey der, neden sz sylemiyor? Syleyecek olan da ne alacak ey diye cevap verir, neden sz syletmiyor? Sana dinleme gcn vermeyen, syleyene de syleme istei vermiyor. Tanr rahmet etsin, esenlikler versin; Mustaf'nn zmannda bir kfirin Mslman bir klesi vard; mayas temiz bir kleydi. Sahibi, taslar al da hamama gidelim dedi. Yolda mescidin nnden geiyorlard. Mustaf, sahbeyle mescidde namaz klyordu. Kle, efendim dedi, Ulu Tanr hakkyin u tas bisoluk tut da iki rek'at namaz klvereyim; klar-klmaz gelirim. Kle mescide girdi, namaz kld. Tanr rahmet etsin, esenlikler versin, Mustaf, dar kt; btn sahbe de dar kt. Kle mescidde yapayalnz kald. Efendisi, kuluk anadek bekledi, a kle, k dar diye bard.Kle, brakmyorlar beni diye cevap verdi. snr anca adam, ban mescidden ieri uzatt; brakmayan kimdir, onu grmek istiyordu. Ne kimseyi grd, ne kimsenin glgesini, ne bir ayakkab vard, ne kmldayan kimsecik. Kleye, seni dar brakmayan kim dedi. Kle, seni ieriye sokmyan biri var ya dedi, beni dar brakmayan o. Sen onu grmezsin hani, zti insan, grmedii, duymad, anlamad eye ktr. Gece-gndz onu arar, ister; grmediime kulumkleyim ben der. Anladndan, grdnden usanr, kaar. Bu yzdendir ki filozoflar, Tanrnn grleceini inkr ederler; derler ki grrsen doyabilir, usanabilirsin, buysa olamaz. Snnlerce o, bir renkte, bir ekilde grnrse usanlr. Her solukta yzlerce renkte, yzlerce ekildedir. "Hergn bir itedir o." Yz binlerce yllar grnse bir grn, bir grnne hi mi benzemez. Sen de u anda Tanry izlerinde, ilerinde grp duruyorsun. Her solukta eit-eit grmedesin; bir ii, bir iine hi benzemiyor. Sevin vaktinde bir baka grn, alay vaktinde bir baka grn, korku vaktinde bir baka grn, umut vaktinde bir baka grn. Tanrnn ileri, ilerinin grn, izlerinin-eserlerinin grn, renkrenk, eit-eit olur, bir-birine benzemezse elbette ztnn grn de byledir, ilerinin grnne benzer. Onu, bununla kyasla. Sen de bir para-buukken Tanrnn gcyle bisolukta bin hale geliyorsun, bir kararda durmuyorsun. Kullardan kimi kullar vardr, Kur'n'dan Tanrya varrlar; kimisi de vardr, hastr; Tanrdan gelirler de Kur'n' burada bulurlar; bilirler, anlarlar ki onu Tanr yollamtr. "Biziz Kur'n' indiren; ve gerekten de biziz onu koruyacak olan." Mfessirler derler ki bu yet, Kur'n hakkndadr. Bu tefsr de iyidir amma u da var: Yni sana bir z, bir istek, bir srek verdik; onu koruyan, yitirmeyen, bir yere ulatran da biziz. Sen bir kere Tanr de, ondan sonra ayan dire; btn bellar sana gelir-atar. Birisi, Tanr rahmet etsin, esenlikler versin, Mustaf ya dedi ki: Gerekten de seni seviyorum ben. Mustaf dedi ki: Akln bana al, ne diyorsun sen? Adam, seni seviyorum dedi. Mustaf, akln bana al, ne diyorsun sen dedi. Adam tekrar, seni seviyorum ben deyince Mustaf, ylesine ayan dire dedi; kendi elinle seni ldreceim, vay sana. Birisi, Tanr rahmet etsin, esenlikler versin, Mustaf'nn zamannda, tapsna geldi de dedi ki: Senin bu dinini istemiyorum, vallahi istemiyorum, bu dini geri al. Senin dinine girdim gireli bir gn olsun, dincelmedim; mal gitti, kadn gitti, ocuk gitti; sayg grmem kalmad, gcm-kuvvetim kalmad, dileimisteim kalmad. Mustaf, h dedi; benim dinimin nndan deildir ki bir yere gitsin, birinin gnlne yerlesin de o adam kknden skp atmasn; evini-barkn silip sprmesin, ter-temiz etmesin de geri gelsin; "Ona ancak ter-temiz olanlar dokunabilirler." Nasl sevgilidir o ki sende kl kadar bile olsa, kendini sevmek, varlna balanmak varken kendisine yol versin sana. Dostun yz gstermesi iin adamn, tmden kendinden de, dnyadan da usanmas, kendine dman kesilmesi gerek. Bizim dinimiz de hangi gnlde yerleirse o gnl Tanrya ulatrmadka, gerekmeyen eyleri o gnl ssndan ayrmadka ondan el ekmez. Peygamber buyurdu ki: unun iin din-celmedin, gam yemedesin: Gam yemen, nceki sevinleri, ne'eleri kusmandr. Mdende onlardan birey kaldka yemen iin sana birey vermezler; kusarken kimse birey yiyemez. Kusmas kesildi mi, o vakit yemek yer. Sen de sabret, gam yeme; gam yemen kusmaktr; kusman bitti mi bir ne'edir, kagelir; hem ylesine bir ne'e ki gam yok onda; ylesine bir gl ki tiken yok onda; ylesine bir arap ki baars vermez o. Dnyda gece-gndz dincelme, esenleme istiyorsun. Bunun dnyda olmasna imkn yok; amma gene de bir soluk bile istei brakamyorsun. Dnyda bir rahata ersen, bir huzur bulsan bile o rahat, o huzur, akp giden, durmayan bir imek gibidir. Hem de nasl bir imek? Dolularla dop-dolu, yamurlarla dop-dolu, karlarla dop-dolu, mihnetlerle dop-dolu bir imek. Mesel birisi, Antalya'ya gitmek istese, fakat Kayseri yolunu tutsa, Antalya'ya varacan umsa da, abadan vazgemese de bu yoldan Antalya'ya ulamas mmkn deildir; ancak Antalya yolunu tutarsa, topal da olsa, ark da olsa gene varr, eriir; nk yolun sonu oras. Dnya ii bile zahmetsiz, eziyetsiz kolaylamyor, ahret ii de byle.Bri u zahmeti, u eziyeti ahretten yana harca da yitmesin. Sen diyorsun ki: Ey Muhammed, al benim dinimi, dincelmiyorum ben. Bizim dinimiz, adam dilenen eye ulatrmadka brakr m hi? Hani anlatrlar, bir retmen, yoksulluundan k gn, sdece ketenden bir cbbe giyinmiti.

Semazen.net
Olacak bu ya, sel de dadan bir ayy srkleyip gtryordu. Aynn ba, su iindeydi, gizlenmiti. ocuklar srtn grdler de hoca dediler, ite bir krk, suya dm, sen de yorsun; al onu. Hoca pek muhtat, pek yordu. Bu yzden postu almak iin suya atld. Ay, hocaya pene att. Adamcaz, su iinde ayya tutulmu-kalmt. ocuklar, retmen, krk getir, getiremiyorsan brak da sen gel diye bardlar. retmen, ben krk brakyorum amma krk beni brakmyor, ne yapacam, ben de bilmiyorum dedi. Tanr zleyii ne vakit brakr seni? Burada kretmek gerek ki irdemiz, elimizde deil, Tanr elindeyiz biz. Hani ocuk, kkken stten, anasndan baka birey bilmez; tapacak odur ancak ona. Ulu Tanr, hi onu, bu halde brakr m? Daha ileri eker; ekmek yemeye, oyun oynamaya drr. Derken oradan da eker, akl durana ulatrr. u ocukluk, br dnyya gre de tpk-tpksnadr; br dnyda da bir baka meme var; seni hline koymaz, ylesine bir yere ulatrr ki o hlin ocukluk olduunu, hibir eye yaramadn anlarsn. "aarm bir blk halka ki onlar zincirlere balarlar da cennete srklerler." "Tutun, balayn onlar zincirlerle." Sonra nmetlere ulatrn, sonra da olgunlua ulatrn. Balklar, bal birden avlamazlar. Olta, baln boazna takld m, kan aksn, gevesin, arklasn diye birazck ekerler. Sonra hline brakrlar. Derken gene ekerler. Sonunda tam ark-lar, o vakit tutup alrlar. Ak oltas da insann boazna takld m, kendisinde bulunan g, pis kan, yava-yava ondan akp gitsin diye Ulu Tanr, onu yava-yava eker. "Gerekten de daraltan da Tanrdr, genileten de." "Tanrdan baka yoktur tapacak" sz, herkesin inancdr. Bir de haslarn inanc var. Haslarn inanc, "Ondan baka varlk yoktur" szyle belirtilir. Hani bir kii, ryda padiah olduunu grr. Tahta kurulmutur; kullar, perdeciler, beyler, evre yannda ayakta durmadadr. Padiah olmam gerek, hem de benden baka padiah yok der. Bir de uyanr, bakar ki evde, kendisinden baka kimsecikler yok. Bu kez, benim der, benden baka kimse yok. Fakat buna uyank gz gerek, uykulu gz, gremez bunu, onun ii deildir bu. Her blk, br ble asl yoktur der. Bunlar, gerek biziz, vahiy bize gelmi, onlarn asl yok der. Onlar da bunlara bu eit syler. Bylece yetmi iki millet, birbirlerine, asl yok der. u halde hepsi de unda birleiyor: Diyorlar ki hepsine de vahiy gelmemi; demek ki vahyin yokluunda birleiyorlar; gene bir ble vahiy geldiinde de hepsi bir, bunda da birleiyorlar. imdi akl-fikri banda bir ayrdeden inan ss gerek ki o bir blk hangisidir, bunu bilsin, anlasn, "nanan, anlayldr, ayrdedicidir." (Birisi) sordu, dedi ki: Bilmeyenler, anlamayanlar ok, bilenler, anlayanlar az. Bilmeyenlerle, z dz olmayanlarla bilenleri ayrdetmeye kalksak bu i uzun srmez mi? (Mevln) buyurdu ki: Bilmeyenler oktur, bilenler azdr amma o az bildin mi hepsini bilmi olursun. Hani bir avu buday bildin mi, dnydaki btn buday ambarlarn bilmi olursun ya; hani birazck ekeri tattn, tadn anladn m, yz eit tatl yapsalar ekeri biliyor, anlyorsan, yediin eyde eker bulunduunu bilir, anlarsn ya; onun gibi ite. Boynuz kadar bir eker kamn emen kiinin ekeri tanyp bilmemesi iin iki boynuzlu olmas gerek. Size bu sz, tekrar gibi grnr; bu da ilk dersi anlamam olmanzdandr; bu yzden bize de hergn, bunu sylemek gerekiyor. Hani bir retmen, bir ocuu ay okutmu, ocuk gene de "elifte birey yok" szn geememi. ocuun babas gelmi de galiba demi, hizmette kusurumuz var; bir kusurda bulunduysak buyurun da daha ok arlayalm sizi. retmen, yok demi; sizin kusurunuz yok; fakat ocuk bu dersi geemiyor. ocuu arm; "elifte birey yok" de demi. ocuk, "birey yok" demi, "elifte" diyememi. Muallim demi ki: "Gryorsun, hal, grdn gibi; bu dersi bile geemedi, bunu bile renemedi; ona yeni bir ders nasl vereyim? (Mevln) hamd lemlerin rabbi Allah'a dedi de sonra buyurdu ki: imdicek, hamd lemlerin rabbi Allaha dedik ya; ekmek, nmet azald, yedik, bitirdik diye deil bu hamd. Nmetin sonu yok; fakat itah kalmad, konuklar doydular; o yzden hamd Allaha dendi. Bu ekmek, bu nmet, dny ekmeine, dny nmetine benzemez; nk dny ekmeini, dny nmetini, itahsz olarak da, dilediin kadar zorla yiyebilirsin; nk can yoktur; nereye ekersen seninle gelir; can yoktur ki senden ekinsin, dilemedii yere gitmesin. Bu, Tanrsal nmetin tersinedir. Tanrsal nmet, hikmettir; canl bir nmettir. tahn varsa, adam-akll stne dersen senin yanna gelir, sana gd olur. Fakat itahn kalmad, stne dmedin mi, onu zorla yiyemezsin, zorla kendine ekemezsin. Yzn rter, kendini gstermez sana. Kermet hikyelerini syledi de buyurdu ki: Birisi, bir gn iinde, yahut bir solukta Kbe'ye gider; bu o kadar alacak birey de deildir, kermet de deil. Sam yelinde de bu kermet var; bir gnde, bir solukta diledii yere gider. Kermet, ona

Semazen.net
derler ki seni aalk bir halden yce bir hale getirsin de oradan buraya, bilgisizlikten akla, canszlktan canlla sefer edesin. Hani nce topraktn, canszdn; seni bitki lemine getirdi. Bitki leminden phtlam kan, et lemine, phtlam kan, et leminden hayvanlk lemine, oradan da insanlk lemine sefer ettin. Keramet budur ite; ulu Tanr, bylesine bir yolculuu sana yaknlatrd, yakn gsterdi; oysa u atn yollan nasl aacaksn, u konaklarda nasl konaklayacaksn; gelecek misin, hangi yoldan geleceksin; hatrnda bile yoktu, vehmine bile gelmezdi. Fakat geldin ya, seni getirdiler ya; ap-ak gryorsun ki geldin. Byelce seni, eit-eit, renk-renk yzlerce bam-baka lemlere de gtrrler. nkr etme; bundan haber verirlerse kabul et. Tanr ondan rz olsun, mer'e armaanlar getirdiler, bir de zehir dolu bir kse sundular. Bu neye yarar dedi. Dediler ki: Birisini ap-ak ldrmeyi uygun bulmazlarsa bundan birazck sunarlar ona; ier, gizlice lr-gider. Klla ldrlemeyecek bir dman varsa gizlice ona, bundan birazck sunup ldrrler onu. mer, pek gzel birey getirdin dedi; verin bana onu da ieyim. Bende pek byk bir dman var, kl erimiyor ona; dyda ondan daha dman kimsecik yok bana. Hepsini birden imeye hacet yok, bunun bir zerresi yeter; bu, yz bin kiiye yeter dediler. Bu dman da bir kii deil dedi mer; bin kiinin yerini tutar; yz binlerce kiiyi tepesi st yerlere ykmtr. Kseyi ald, birden bana dikti. mer, zehri iince orda bulunanlar, bir uurdan Mslman oldular; senin dinin gerek dediler. mer dedi ki: Hepiniz Mslman oldunuz da bu kfir, hl Mslman olmad. mer'in bu inan sylemeden maksad, herkesin inann bildirmek deildi. Onda o inan vard, hatt daha da ok vard; gereklerin inan vard onda. Fakat maksad, peygamberlerin, haslarn, gzleriyle grm kiilerin inancyd; o inan umuyor, istiyordu. Hani, dnynn bucaklarna bir arslann n yaylmt. Halk o arslan grp meraktan kurtulmak iin uzak yollardan o ormana yneldi. Konaklar ap o ormana vardlar, arslan uzaktan grnce ylece kalakaldlar, ileriye bir adm bile atamadlar. Bu arslan grme sevdasyla bu kadar yol atnz; bu arslann bir huyu vard: Kim, yreklice yanna varrsa sevgiyle elini uzatr, okar onu; hibir ziyan vermez ona, fakat ondan biri rker-korkarsa arslan, kzar ona; hatt bylelerin kimisine, benim hakkmda ne de kt bir sans var diye saldrr da; bunca adm attnz, yz yllk yol atnz; imdi arslana yaklatnz halde bu durmak da ne? Bir adm ileri atverin dediler. Fakat kimsede o yrek yoktu ki ileriye bir adm atabilsin. Btn o admlar attk ya dediler, hepsi de kolayd; fakat buradan ileriye bir adm bile atamyoruz. imdi mer'in de o inan sylemeden maksad, arslann karsna varnca ona doru atlmas gereken o bir admd ite. O adm pek az adam atabilir; haslardan, Tanr yaknlarndan bakalarnn ii deil bu. O inan, peygamberlerden bakasna nasib olmaz; nk onlar, canlarndan el yumulardr. Dost, gzel eydir; nk dost, dostun hayaliyle kuvvet bulur, geliir, canlanr. Mecnn a Leyl'nn haylinin kuvvet vermesine, o haylin, Mecnn'a gda olmas alr m? Geici sevgiyle sevilen sevgilinin haylinde bu kadar g-kuvvet, bu kadar etki olur, sevgilisine bu kadar kuvvet balarsa gerek dosta, kuvvetler balyor diye neden ayorsun? Onun hayli, grnse de vardr, grnmese de. Hatt haylin de yeri mi? O, zti gereklerin can. Ona hayl derler amma dny da haylle durur. Bu dnyya gerek diyorsun ya, gze grnyor, duyuluyor da ondan. O anlamlaraysa hayl diyorsun; oysa ki bu dny, o dnynn para-buuu. tersine; hayl olan asl bu dny.nk o anlam, bu dnya gibi yzlercesini meydana getirir de hepsi eskir, rr, yklr, yok olur-gider. Gene bir baka, bir yeni dnya meydana getirir. Fakat temel olan anlam lemi gzeldir, eskimez; yenilikten de mnezzehtir, eskilikten de. Onun para-buuklardr eskilie, yenilie brnen. Onlar meydana getirense ikisinden de mnezzehtir, ikisinin de tesindedir. Bir mhendis, iinden bir ev kurmay geirir, genilii u kadar, uzunluu bu kadar olsun... Sofas yle olsun, girilecek yeri byle olsun diye hayl ederse buna hayl demezler; nk o gerek, bu haylden domadadr; bu haylin para-buuudur. Evet, mhendis olmayan, gnlnden byle birey geirir, byle bir dnceye kaplrsa ona hayl derler. Halkn da, mmar olmayan, mmarlk bilgisini bilmeyen byle bir adama sen hayl kurmadasn demesi, sre-gelmi bir dettir.

27. BLM - Derviten birey sormamak daha iyidir. nk ona bir-ey sorman, deta onu kkrtman, yalan icad etmeye zorlamandr. Neden mi? nk ona, bedenine bal biridir soru soran. Ona da bu soruya cevap vermek gerek. Gerei syleyemez; nk dinleyen kabul etmez; o kiiliin azduda, bu eit bir lokmaya lyk deildir. u halde ona, anlayna gre bir yalan cevap uydurmak gerek ki ekilip gitsin. Derviin syleyecei her sz de gerektir, yalan deildir hani; fakat o soruya verilmesi gereken cevba, kendince sz denecek sze, geree kar o cevap, yalan saylr; duyanaysa dorudur,

Semazen.net
dorudan da stndr. Derviin birinin bir yama vard. Onun iir bireyler derer-devirirdi. Gnn birinde derip- devirdii eylerle dervie yemek getirdi. Dervi yedi, yatt. Geceleyin d azd. Bu yemei kimden aldn, getirdin diye sordu. Yamak, gzel bir kz verdi bana dedi. Dervi, vallahi dedi yirmi yldr, dm azmamt. Bu, onun verdii yemekten oldu. Bylece derviin de ekinmesi, herkesin lokmasn yememesi gerektir. nk dervi ltiftir, herey tesir eder ona, herey grnr, belirir onda. Hani temiz, ak bir elbisede azck bir karalk olsa hemen grnr ya... Onun gibi. Amma bunca yldr, pislikten kararm, akl karala dnm kap-kara bir elbiseye binlerce eit ya damlasa, bu elbisede binlerce eit kir-pas bulunsa, halka da grnmez, o elbiseyi giyene de. Mdemki i byle, derviin de zlimlerin, haram yiyenlerin, bedenine tapanlarn lokmalarn yememesi gerek. nk, o kzn lokmasndan derviin nasl d azdysa bu eit adamlarn lokmas da dervie tesir eder, o yabanc lokmann kt, bozuk-dzen dncelere dalar.

28. BLM- Dileyenlerin, gerek yolcularnn virdleri, abaya, kullua koyulmalardr. Zaman, ilere blmek, her i iin bir zaman ayrmak gerek. Byle yapan, her ii zamannda yapmay det edinen kiiyi zaman, bir memur gibi o ie eker, srkler. Mesel sabahleyin kalknca ibdete koyulmak daha iyidir. Nefis daha yatmtr, daha esendir, daha ar-durudur; herkes, kendisine yaraan kulluu, kendi miktarnca yapar, yerine getirir. "Gerekten de biz saf kurmuuz elbet; gerekten de biz, noksan sfatlardan ar olduunu syleriz onun." Yz binlerce saf var; ne kadar daha temiz olursa o kadar ileri geirirler adam; ne kadar noksan varsa o kadar geri safa korlar. "Onlar Tanr geriye atmtr; siz de geriye atn." Bu, bir uzun hikyedir; fakat hi kalamaz bundan. Kim bu uzun hikyeyi ksaltrsa aziz mrn, tatl cann ksaltm olur; Tanr korursa o baka. Erenlerin virdlerine gelince: Anlayabilecein kadar syleyeyim. udur onlarn virdleri... Sabahleyin kutlu canlar, tertemiz melekler, Tanrdan baka kimseciklerin bilemedii halk; nk Tanr pek kskantr, bu yzden adlarn bile halktan gizli tutar; evet, bunlar, onlarla dolamaya, onlara selm vermeye gelirler. "nsanlarn, blk-blk Tanr dinine girdiklerini grrsn." "Melekler, her kapdan, onlarn, taplarna girerler. Sen onlarn yanna oturmusun; fakat gremezsin onlar, duyamazsn o szleri, o selmlan, o glleri. almaz buna; hasta, lme yakn hayaller grr; yanbanda oturandan haberi bile yoktur, ne dediini duymaz bile. O gerekler, bu hayallerden bin kere ltiftir. Bu hayalleri bile insan ylesine hastalanmadka gremiyor, duyamyor; o gerekleri de lmedike lmden nce gremez. Erenlerin hallerindeki incelii bilen, onlarn ululuunu anlayan ziyreti, erenin tapsna n seherden beri bunca melein, bunca tertertemiz cann geldiini bilir; byle bir evrd arasnda eyhe zahmet vermemek iin bekler de bekler. Hani padiahn kapsnda, saraynda kleler vardr. Her sabah virdleri vardr onlarn... Herbirinin belli bir dura, belli bir kulluu, belli bir ibdeti vardr. Kimisi uzaktan tapklar; padiah bakmaz onlara; grmezlikten gelir onlar. Fakat kullar, padiah da grrler, ne yaptn da grrler. Adam padiah oldu mu virdi udur artk: Kullar her yandan, onun tapsna gelsinler; nk kulluk kalmamtr artk: "Tanr huylaryla huylann" hkm yerine gelmitir. "Ona kulak olurum, gz kesilirim" buyruu meydana gelmitir. Bu, pek ulu bir duraktr; sylemek de yazktr. nk ululuu, u'yla, le'yle, u'yla anlalmaz; onun ululuundan birazc yol bulsa bu yana; ne u kalr, ne u'nun sylenirken kt yer... Ne le kalr, ne le'nin sylenirken kt yer. Ne el kalr, ne bel. Varlk biter; klar ordusundan varlk ar yklr-gider. "Gerekten de padiahlar, bir ara girdiler mi, ykarlar-yakarlar o ar." Bir deve, kck bir eve girse o ev yklr-gider amma o ykk yerde de binlerce defne bulunur. Defne ykk yerde olur; Mmur yerdeyse kpek bulunur, kpek. Yolcularn duraklarn uzun-uzadya anlattk; fakat erenlerin hallerinden ne anlatalm? Ona son yok; yolcularn hallerineyse son var. Yolcularn son dura ulamaktr. Erenlerin son dura nedir? ylesine bir buluma ki ayrl yok mu, yok. zm, tekrar dnp koruk olmaz; olmu meyve, bir daha ham bir hale gelmez artk. Halkla konumay haram bilirim; Fakat senin szn ald m, sz uzatr da uzatrm. Vallahi uzatmayacam, ksa keseceim. Kan iiyorum da sen arap sanyorsun;

Semazen.net
Can buluyorsun da sanyorsun ki can veriyorsun. Bunu ksa kesen, doru yolu brakm, filn aa yakndr diye ldrc le dalm kiiye benzer.

29. BLM- Hristiyan Cerrah dedi ki: eyh Sadreddin'in ashbndan bir blk halk, yanmda yediler-itiler; sonra dediler ki: Sizin sandnz gibi s Tanrdr, bunun gerek olduunu biz de biliyoruz, fakat erati korumak iin mahsustan gzlyoruz, mahsustan inkr ediyoruz. Tanr aziz srrn kutlasn, Mevln dedi ki: Tanrnn dman, yalan sylyor; h, olamaz bu. Bu sz, azdrc, azm, aalatc, aalanm, Tanr eiinden srlm. eytann arabnn verdii esriklikten doma bir sz. Yahdilerin dzeninden tundan tuna kaan, boyu iki arndan ksa olan ark bir adamn yedi kat g korumas nasl mmkn olur? Her gn kalnl be yz yllk yol; her gn, br gkle aras be yz yllk yol. Her yeryznn kalnl be yz yllk yol; her yeryznn, br yeryzyle aras be yz yllk yol. Ar'n altnda bir deniz var; onun da derinlii bu kadar. O denizde Tanrnn bir melei var; deniz, topuunu amyor. Daha da kat-kat artk eyler var. Nasl olur da akln, btn bunlar dzp koann, o arklarn ar olduunu syler? Sonra s'dan nce gklerin, yeryznn yaratcs kimdi? Zlimlerin dediklerinden ardr o. Hristiyan dedi ki (1): Topraktan olan topraa gitti; temiz olan da temize ulat (2). (1-2) Bu cmleler farsadr. (Mevln) dedi ki: s'nn can Allah'sa can nereye gitti? nk can, aslna, yaratanna gider. Asl oysa, yaratan oysa nereye gitti yleyse? Hristiyan, biz byle bulduk, bulduumuz yolu tuttuk dedi. Ben de dedim ki: Babandan, babann brakt eyler arasnda kalp, kapkara bir altn bulur da ayar tam, baka bireyle karmam altn eline getii halde deitirmez, kalp kabul eder, ben bulmuum, yeter dersen; yahut babandan sana, olak bir el kalsa, sonradan da bir il, olak elini iyi edecek bir hekim bulur da il kullanmaz, hekime bavurmaz, ben elimi byle olak bulmuum, iyilemesini istemem dersen; babann ld, senin bydn yerin suyu tuzlu olur, sonra da suyu tatl, bitkisi tatl, halk sa-esen bir yere yol bulur da oraya gmeyi dilemez, senden sayrlklar giderecek tatl suyu imek istemez, biz bu yeri, sayrlklar veren bu ac suyu bulmuuz; bulduumuza sarlmz dersen bu, akl ii deildir. Akll olan, saduyu ss bulunan kii, h, bu ii yapmaz, bu sz sylemez. Ulu Tanr sana, babann aklndan baka bir akl, babann grnden baka bir gr, baka bir ayrdedi vermi; grn, akln bolama; seni aalk bir hale sokan, sana doru yolu buldurmayan akla uyma. Yuta'n babas, ayakkab dikerdi. Oysa padiahn tapsna ulat. Padiah ona, padiahlarn tapsnda yaplmas gereken edepleri, silh kullanmay retti, ona en yce bir mevki verdi; o da kesin olarak, biz babamzdan ayakkab dikmeyi rendik; bu mertebeyi istemeyiz; a padiahm, sen arda bir dkkn a bana da ayakkab dikmeye balayaym, geinip gideyim demedi. Kpek bile kpekliiyle av avlamay rendi mi, padiahn avcs olur; babasndan, anasndan bulduunu- grdn unutur. Oysa ki samanlklarda, ykk yerlerde otururdu; lee dknd. Fakat imdi padiahn ordusuna uymada, onlarn peine dmede. Doan da byle. Padiah onu terbiye ettikten sonra biz, babamzdan, dalardaki kovuklarda yuva kurmay, le yemeyi grdk, padiahn davuluna kulak asmayz, avnn peine dmeyiz demiyor. Hayvann akl bile babasndan-anasndan bulup grd eyden daha gzelini buldu mu ona sarlyor da insan, aklyla, ayrdediiyle, yeryzndeki yaratklarn hepsinden stnken, anamdan-babamdan byle grdm diyor; Allah korusun, ne de kt insandr bu eit insan. Evet, esenlik ona, s'nn rabbi, s'y stn etti, kendisine yaklatrd; s'ya tap klan, rabbe tap klmtr; s'ya uyan, rabbe uymutur derse dorudur bu sz. Tanr s'dan daha stn bir peygamber yollad da onun elinden s'dan beliren eyleri, hatt daha da stnn belirtti mi, o peygambere uymak gerektir; hem de Tanr iin uymak gerek, kendisi iin deil. Ona tap klmak, ancak Tanr iindir. Onu kendisi iin deil, Tanr iin sevmek gerek. Zti Tanrdan bakasn sevmek de Ulu Tanry sevmektir. "Sonucu rabbine varr." Yni Tanrdan bakas iin birey sevsen, Tanrdan bakas iin arayp dilesen gene o sevgi, Tanrya varr-dayanr; onu da ancak onun iin seversin sen.

Semazen.net
K'be'yi rtyle rtmek, bir hevese uymadan baka birey deil; But olmaktan kurtulup Beyt oldu ya; beyt szndeki "y" ss olarak yeter ona (*). (*) Bu beyit farsadr. "Gzlerin yaratltan kara oluu, srme ekmeye benzemez." Hani elbisenin yrtk-prtk oluu, zenginliin gzelliini, debdebesini rter ya; elbisenin yenilii, gzellii de yoksullarn yzlerini, gzelliklerini, olgunluklarn rter; buna benzer ite. Yoksulun elbisesi yrtld m, yrei alr, gnl geniler (*). (*) Bu blm, notlarda belirtilen paralardan baka, tm olarak arapadr. Ba vardr, altn tala bezenir; ba vardr, altn ta, mcevherlerle ssl ta, onun bklm-bklm salarnn gzelliini rter. nk gzellerin kvrck salar, ak eker mi eker; gnllerin taht kurduu yerdir o ba. Altn tasa canszdr; o gnl sevgilisini rter. Sleyman'n yzn her yerde, hereyde aradk; yoklukta bulduk. Bu gzelle bunca dtk-kalktk; yoklua rz olduu gibi hibir eye rz olmad. Zti ben, kklmden beri orospulara dknm; iimgcm buymu benim; bilmiyorum ite; engelleri yokluk gidermede; perdeleri o yakmada. Btn ibdetlerin temeli bu; geri kalanlar para-buuk. Hani koyunun boazn kesmezsin de ayana fler-durursun; ne faydas var bunun? Oru, adam yoklua gtrr; btn gzelliklerin hazneleri de ordadr. "Tanr, sabredenlerledir." ardaki dkknda bulunan yenecek, iilecek, kullanlacak, alnacak eylerin, bir sanatla ilgili nesnelerin herbirinin ipucu, insann zndeki ihtiyatr. Fakat o ipucu gizlidir. O ey gerekmiyorsa o ipucu oynamaz, meydana kmaz. Bylece her eratin, her dnin, her kermetin, peygamberlerden beliren her mcizenin, her halin... bunlarn herbirinin, insann cannda bir ipucu vardr; o gerekmedike ipucu oynamaz, grnmez. "Biz, ap-aydn kitapta hereyi sayp dktk, takdir ettik." Ktl, iyilii yapan bir midir, iki midir diye (birisi) sordu. (Mevln) cevap verdi: Karlkl konuurken, ikile dnce kesin olarak iki olur. nk hi kimse kendisine aykr olamaz, kendisiyle karlaamaz. Bu yzden de ktlk, iyilikten ayrlamaz. nk iyilik, ktlk olmadka olmaz. Anlayorlar ya, iyilikten vazgemek de ktlkle olur; ktle dknlk olmasayd ktlkten vazgemeye de kalklmazd; hibir ey de meydana gelmezdi. Hani Mecsler derler ya; Yezdan, iyilikleri yaratandr, Ahriman ktlkleri, istenmeyen eyleri yaratan. Cevap verir de deriz ki onlara: Sevilen eyler, sevilmiyen, istenmeyen eylerden ayrlmaz ki. nk istenmeyen, sevilmeyen bir taraf olmayan sevgili bulunamaz. Zti sevgili, istenmeyen, holanlmayan eyleri bulunmayan kiidir; fakat istenmeyen, holanlmayan eylerin yok olmas, o eit eyler olmadka mmkn deildir. Sevin, gamn yok olmasdr hani; amma gamn yok olmas, gam olmadka mmkn deildir; u halde her ikisi de, birbirinden ayrlmayan tek bireydir. Bir de dedim ki: Birey yok olmadka faydas grnmez; hani sz gibi. Szn harfleri bitmeden, sz sylenmeden dinleyen, faydalanamaz. rif kii hakknda kt syleyen, gerekte iyi sylyor saylr. nk rif, o knanan huydan zti kaar, o huya dmandr. u halde o huyu knayan, rifin dmann knamada, rifiyse vmededir; sebebi de u ki: rif, ylesine knanan kt huydan kamadadr; ktlkten kaansa vlmeye geder; "Herey, zddiyle belirir." yleyse rif, gerek olarak bilir de der ki: O adam, benim dmanm deil, beni knamyor. Ben, kutlu, gzel bir baheyim, evremde de duvar var. O duvarn stnde pislikler var, tikenler var. O baheye yolu den, baheyi grmyor da o duvar, o pislii gryor, onun ktln sylyor. byle olunca bahe, o dama ne diye kzsn? Bu kt sz, baheye girmek iin duvar amaya uraan kiiye zarar verir. Demek ki duvar knay, baheden uzak kalyor; ktleyen, knayan da kendisini ldrm oluyor. Tanr rahmet etsin, esenlik versin, Mustaf da "Bengle-gle ldrenim" buyurmutu ya. Yni benim bir dmanm yoktur ki kzarak ldreyim onu demektir bu. Mustaf, o kfir, kendi kendini yz eit ldrmesin diye onu bir eit ldrr-gider de bu yzden gle-gle ldrm olur.

Semazen.net

30. BOLM - Polis, tutmak iin boyuna hrszlar arar; hrszlar da ondan kaar. Hrszn polisi tutmak iin aramas, grlmemi bireydir. Ulu Tanr, Bayezd'e, ey Bayezd dedi, ne istiyorsun? Bayezd, istememeyi istiyorum dedi. imdi, insanda iki hal vardr ancak; ya ister, ya istemez. imdilik hep istememek, insanlk huyu deildir. Kendisinden tmden boalm, varl hi kalmam kiinin halidir bu. Varl kalm olsayd onda, o insanlk huyu da kalrd; yni isterdi, istemezdi. Ulu Tanr onu olgunlatrmak, tmden eyh yapmak istemiti. Bundan sonra da onda ylesine bir hal belirir ki oraya artk ikilik, ayrlk smaz, tmden ulamak belirir, birlik meydana gelir. Birey istersin, o da kolay-kolay ele gemez; btn zahmetler, bundan meydana gelir; istemedin mi, zahmet de kalmaz. nsanlar ksm-ksmdr; bu yolda mertebeleri vardr onlarn. Kimisi, ala-abalya bir yere ular ki iinden geen eyi, dncesine gelen eyi yapar; insann da elindedir bu. Fakat iine bir istek gelmesin, bir dnceye kaplmasn; bu, adamn elinde deildir. stei,dnceyi Tanr cezbesinden baka birey gideremez insandan. "De ki: Gerek geldi, asl olmayan gitti." "Ge a inan ss; n ateimi sndrd." nan ss, gerek inanca tmden ularsa o, Tanr ne dilerse onu yapar, ister onun cezbesi olsun, ister Tanr cezbesi olsun. Hani peygamberlerden, Mustaf'dan sonra bakalarna vahiy gelmez artk diye bir szdr, sylerler ya; neden gelmesin? Gelir; gelir amma vahiy demezler ona; anlam da u: "nanan, Tanr yla bakar-grr." derler hani. Tanr yla bakan, hereyi grr; n de grr, sonu da; nnde olmayan da grr, olan da. Tanr ndan nasl olur da birey rtl kalr? rtl kalrsa Tanr deildir o. u halde vahiy demeseler de vahyin anlam var. Tanr rz olsun ondan, Osman, halfe olunca minbere kt. Halk, ne diyecek diye bekliyordu. Sustu, hi sylemedi, halka bakmaya koyuldu. Halka ylesine bir hal geldi, ylesine vecde daldlar ki dar kmalarna imkn kalmad; birbirlerinden, nerde oturduklarndan haberleri bile yoktu. Yz tle, yz hutbeyle bu gzelim hali elde edemezlerdi. yle faydalar elde ettiler, ylesine srlar ald onlara ki bunca ibdetle, bunca tle bunlar elde edememilerdi. Meclisin sonunadek ylece bakyordu onlara, hibir ey sylemiyordu. Minberden inecei zaman " gren imam, sz syleyen imamdan daha hayrldr size" buyurdu. nk szden maksat, dinleyene fayda vermek, gnln yumuatmak, huylarn deitirmektir. Szden elde ettiklerinin kat-kat fazlasn szsz elde ettiler. Bu bakmdan buyurduu sz, gerein ta kendisiydi. imdi geldik una: Kendisine i gren dedi amma minberdeyken gzle grlebilecek bir i de yapmad. Namaz klmad, Hacca gitmedi, sadaka vermedi, birey okumad, sylemedi; hutbe bile okumad. Anladk ya artk; i-g bu grnen i-g deil yalnz. u grnenler, o iin-o gcn ekli, o i-gse bunun can. te imdilik Mustaf, Tanr rahmet etsin, esenlikler versin, "Sahbem yldzlara benzer, hangisine uyarsanz doru yolu bulursunuz" buyurdu ya; birisi yldza bakar, gidilecek yolu gidilmeyecek yoldan ayrdeder, yola der. Yldz, ona sz syler mi hi? Ancak yldza bakar, yolunu bulur, varaca yere varr. Bylece Tanr erenlerine de bakarsn; olabilir ki onlar, sende tasarruf ederler de szsz-lfsz, dedisizkodusuz maksadn elde edersin, ulama, buluma durana gtrrler seni. Sevgiyi kolay sanan bir bana baksn; Halim anlatr ona; korkutur onu elbet. Tanrnn dnysnda olmayacak eye dayanmadan daha g hibir ey yoktur. Mesel, bir kitab okumusun, dzeltmisin, harekelemisin; birisi, yannda oturmu, o kitab yanl okuyor; dayanabilir misin buna? Mmkn yok. Onu okumam olsaydn, ister doru okusun, ister yanl, bir fark olmazd sence; nk yanln dorusundan ayrdedemezdin. u halde olmayacak eye dayanmak, pek byk bir savatr. imdi peygamberlerle erenler de kendilerini savaa sokmazlar, gce komazlar. nce dilerlerken, nefislerini ldrmek, dileklerinden, zlemlerinden gemek iin savamlardr; bu, en byk savatr. Eritiler mi, eminlik duran yurt edindiler mi, onlara eri-doru, herey alr, grnr artk. Doruyu eriden ayrdederler, grrler. Fakat gene de byk bir sava iindedir onlar. nk bu halkn btn ii-gc eridir. Onlar da grrler, dayanrlar. Yz tane eriden birini sylerler; o ii ileyene g gelmesin derler; geri kalan eri ilerini rterler. stelik o eri i dorudur diye onu verler de; bylece birer-birer o erilikleri brakmasna alrlar. Hani bir retmen, ocua yaz retir. ocuk, harfleri renip yazmaya balad m bir satr yazar, retmene gsterir. retmene gre hepsi de eridir, hepsi de kt. Fakat retmenlik sanat dolaysiyle hogrr de hepsi gzel, ne de gzel yazmsn, tuh-tuh nazar demesin; yalnz u harfi kt yazmsn; yle yazman gerek bir de u harfi kt yazmsn der; bir satrdan birka harfi ktler,

Semazen.net
yle yazman gerek diye ona gsterir. ocuun gnlne rknt gelmesin, yrei gevemesin diye geri kalan harfleri beenmi grnr. ocuk da bu beenie aldanr, yreine g-kuvvet gelir. Bylece ocua yava-yava retir, yardmda bulunur. Tanr dilerse umarz ki Ulu Tanr, Emr'in dileklerini kolaylatrr; gnlnde ne varsa, neyi istiyorsa verir. Gnlnde bulunan, fakat ne olduunu bilmedii iin istemedii devletleri de kolaylatrr, verir de onlar grp seyredince, kendisine ulaan o balar elde edince nceki dileklerine bakar da utanr; nmde byle birey varm, bylesine bir devlet, bylesine bir nimet varken nasl oldu da o dileklerde bulundum diye utanlara dalar-gider. imdi vergi ona derler ki insann ne vehmine gelir, ne aklndan geer. nk insann vehmine gelen ey, kendi himmetincedir, kendi miktarnca; Tanr vergisiyse Tanr miktarncadr. u halde Tanr vergisi, Tanrya lyk olan vergidir, kulun vehmine, kulun himmetine lyk olan deil. "Ne gz grmtr, ne kulak duymutur, ne de insann hatrndan gemitir." Her ne kadar sen, vergilerimi umuyordun amma gzlerin grd, kulaklarn, o eit eyleri duyduu, gnllere onlara benzer eylerin geldii nimetleri umuyordun; benim vergimse btn onlardan dar, btn onlarn tesinde.

31. BLM -Yakyn sfat, olgun bir eyhtir; gzel, gerek sanlar da onun mritleridir. Ayr-ayr dereceleri var, bunlarn. San, doruya yakn san, doruya daha da yakn san; bylece gider ite. San, ne kadar artk olursa inanca o kadar yakndr, yalandan-yalanlamadan o kadar uzak. "Ab-Bekr'in inanc tartlsa." Btn doru sanlar, inantan st emerler de geliirler. Bu st emme, byyp gelimede bilgiyle, ile sannn artmasna iarettir; bylece herbir san, inan olur, inanta tmden yok olur-gider; nk inan haline geldi mi, san kalmaz. u bedenler dnyasnda grnen eyhlerle mritler, o inan eyhiyle mritlerinin ekilleridir. Delili de u: Bu grnen ekiller, zamandan zamana, yzyldan yzyla deiirler; fakat inan eyhiyle ocuklar saylan doru sanlar, devirler geer, yzyllar aar da gene dnyada, deimeden dururlar. Yanltc, azdrc, yalanlayc sanlar da inan eyhinin srgnleridir. Hergn ondan, biraz daha uzaklarlar; hergn biraz daha alalrlar; nk hergn, o kt sany oaltmaya, gelitirmeye urarlar. "Gnllerinde sayrlk var da Tanr, sayrlklarn arttrr onlarn." Deve sahipleri hurma yer, develer de tiken yer. Ulu Tanr demitir: "Bakmazlar m deveye?" "Ancak tvbe eden, inanan, iyi ite bulunan baka"; "Tanr onlarn ktlklerini iyiliklere dndrr." Sany bozup ktletirmek iin uramaya koyuldu mu, o anda sany dzene sokmaya kuvvet olur bu urama. Bu, una benzer hani: Bilgin bir hrsz tvbe eder de polis olur. Hrszken hrszlk, yankesicilik iin alp uramas, artk adalette bulunmasna, ihsanda bulunmasna bir kuvvet olur. nce hrsz olmayan br polislerden de stndr. nk hrszlkta bulunmu olan bu polis, hrszlarn yolunu-yordamn bilir, hrszlarn halleri kapal-rtl kalmaz ona. Bu eit adam, eyh olursa pek olgun olur, dnyada klavuz kesilir, zamann Mehd' si olur.

32.BOLM- Bizden kan, yaklamayn bize dediler; htiyacm size, nasl ekinir, kaarm sizden? (l) unu bilmek gerek ki herkes, nerde olursa olsun, muhta olduu eyin yanbandadr, ondan ayrlamaz. Her hayvan, muhta olduu eyin yan-bandadr, onunla beraberdir. "Muhta olduu ey, ona babasndan da yakndr, anasndan da; onunla bitiiktir o"(2) muhta olduu ey, onun badr, onu bir yular gibi o yana bu yana eker-durur. Bir adamn kendi kendini balamasna imkn yoktur; nk insan, badan kurtulmay ister. Badan kurtulmak isteyenin balanmay istemesine imkn yok. yleyse kesin olarak onu, bir bakas balamtr. Mesel salk isteyenin kendini sayr etmemesi gerekir. nk hem sayrlk istemesine, hem de sayrk istemesine imkn yok. Madem ki muhta olduu eyin yanbandadr; muhta olduu eyi verenin de yanbandadr o. Madem ki yularldr; yularn ekenin, kendisine yular takann da yanbandadr. Yalnz gz yulardadr da o yzden stn deildir, o yzden deersizdir o. Gz yular ekende olsayd yulardan kurtulurdu; yular eken, yular kesilirdi ona. nk yularsz, yular ekenin peine dmez de o yzden yular taklr ona; gz, yular ekende deildir. Hasl " Byyp bir hortuma dnen burnuna yaknda, bir damgadr, vururuz" Madem ki yularsz peimizden gelmiyor; biz de azna, burnuna gem vuralm da istemeden ekelim-sryelim onu. Sekseninden sonra oyun olur mu derler;

Semazen.net
Ben de sekseninden nce oyun olur mu dedm(3) Ulu Tanr, kendi ltfundan ihtiyarlara ylesine bir ocukluk balar ki ocuklarn haberleri bile yoktur ondan. ocuklar, dnyy yeni grmlerdir; bkmamlar, usanmamlardr dnydan; bu yzden ocukluk, onlar yep-yeni bir yaaya atar da sratr, hoplatr, gldrr onlar; oynama istei verir onlara. Bu ihtiyar da dnyy yeni grr. Gerekten de ihtiyarln kadri pek yce; Salar aarmaya balad m yeniden oyuna dalyor insan.(4) Demek ki ihtiyarln ululuu, Tanr ululuundan artmada; kadri, Tanr yceliinden ycelmede; nk Tanr ululuunun bahar beliriyor. Gz mevsimine benzeyen ihtiyarlk o bahar yenebilir mi, gzlk huyunu brakmaz m? Byle bir ey olsa Tanr baharnn stnlnn arklamas gerekir; bir diin dmesiyle Tanr baharnn glmesi azalr; bir san aarmasyla Tanr ihsannn yeillii kaybolur-gider; gz yamurlarnn yamasyla gerekler bahesi sararr-solar demektir. "Tanr, zlimlerin dediklerinden ok ycedir, mnezzehtir o szlerden." (1) Bu beyit arapadr. (2) Trnak iindeki cmle arapadr. (3-4) Ayn iirden olan bu iki beyit de arapadr.

33. BLM - Onu vahi bir hayvan eklinde grdm.(*) stnde bir tilki postu vard. Tutmak istedim. Kck bir odadayd; deliklerden darya bakmadayd. Derken ellerini kaldrd; u yana-bu yana sramya koyuldu. Sonra onun yannda Tebrizli Cell'i grdm. Bir hayvan eklindeydi; benden rkt. Yakaladm onu; beni srmak istiyordu. Ban ayamn altna aldm, adam-akll ezdim onu; iinde ne varsa darya frlad. Ondan sonra derisinin gzelliine baktm. Bu deriye dedim, altn, mcevher, inci, yakut, bunlardan da kymetli eyler doldurulsa deer. Sonra da dedim ki: Ben alacam aldm; a rkek hayvan; sen dilediin yere ka; ne yan grrsen o yana sra. Zti o, yenilmeden korktu da o yzden srad; oysa ki kutluluu, yenilmesindeydi. Gerekten de o, akan yldzlarn ni hareketlerini ve bundan baka daha da bz eyleri gsteriyordu sanki. Onun gnlne, hereyi anlama dilei geldi. Fakat bu yolu tutup hereyi bellemeye alan ve bundan tat duyan herkes, bunu elde edemez; buna imkn yoktur. nk rifin ylesine bir hali vardr ki bu tuzaklarla avlanamaz; bu av, ne kadar dz ve salam olursa olsun, bu tuzaklarla avlanmaya da lyk deildir. Anlayl birinin, kendisini anlayabilmesi, ancak rifin elindedir. Hibir kimse, o istemezse rifi anlayamaz. Sen pusuya oturmusun; avlanmak istiyorsun.Avsa seni gryor; ne kurduunu, ne dzende bulunduunu da gryor. Av, dilediini yapabilir; geip giderken senin tasarladn yoldan senin pusu kurduun yerden gemez; kendi bildii, diledii yoldan geer-gider. "Tanrnn yeryz genitir." "Onun bilgisinden, diledii miktardan bakasn kavrayamazlar." Sonra bu incelikler, senin diline, senin anlayna dt m, incelikleri kalmaz ki; hatt sana ulatklarndan bozulur-gider onlar, Hani bozuk olsun, dzgn olsun, rifin azna den, anlayna-kavrayna ulaan hereyin, Tanr yardmlaryla, Tanr ltuflaryla rtlp bambaka bireye dnd gibi. Sopay grmez misin hele? Ms'nn elinde nasl deiti, sopal kalmad. Hannne direiyle Peygamber'in elindeki p, Ms'nn azndaki du, Dvd'un elindeki demir de byle; Dvd'a kar dalar da byle; bunlar da olduklar halde kalmadlar, olduklarndan bam-baka bir hale dndler. te ince anlamlar, dualar da karanlk, beden lemine bal bir ele derlerse olduklar gibi kalmazlar. Senin varln sende olduka badet bile etsen K'be meyhneye dner. "Kfir, yedi mdeyle yemek yer." Bilgisiz demecinin setii u eek spas da yetmi mideyle yemek yiyor; bir mdeyleyse bile yle geliyor adama. nk sevilmeyen adamn hereyi, her ii sevilmez. Sevilenin yapt herey sevimli grnr. Demeci burada olsayd yanna gider, ona t verirdim; onu evden atp kendinden uzaklatrncaya dek de yanndan ayrlmazdm. nk o, demecinin kann, gnln, cann, akln bozuyor. Keke arap imek gibi ktlklere altrsayd onu; nk bunlar, yardmcnn yardmlaryla dzelir-gider. Oysa ki o, evi seccdelerle doldurdu. Nolurdu demeci, onu bu seccdelere sarp da

Semazen.net
yaksayd; demeci, ondan da kurtulurdu, errinden de; nk o, yardmc hakkndaki inancn bozuyor, gz gre-gre nnde alay ediyor, kovuculukta bulunuyor da demeci susup duruyor, kendini ldryor deta. Demeciyi tesbihlerle, virdlerle, namazlarla avlam. Dilerim Tanr, bir gn demecinin gzlerini asn; elbette aar; aar da ne yoksunluklara dtn, yardmc Tanrnn rahmetinden ne kadar uzaklatn grr, eliyle ban keser onun; ona der ki: Beni ldrdn; btn sular bende topland; btn kt ilere ben daldm; kt ilerimi, azgn, bozuk inanlarm, evin bir bucanda otururken srtma yklenmiim; bunu byle grdler; bunlar yardmcdan gizliyordum; hepsini de srtma yklenmitim; oysa, ondan gizlediklerimi hep anlyordu da ne diye saklyorsun diyordu bana; canm, elinde olana and olsun, o gizli ekilleri bir arsam hepsi de birer-birer nme gelir, ap-apak grnr; kendini gsterir, halinden haber verir. bdet yolunu tutarak kullar Tanr yolundan azdran, onlarn yollarn kesen bu eit yol kesicilerden Tanr kurtarsn mazlumlar. Padiahlar, savalarda bulunamayan ehir halkna, sava erlerinin savan seyrettirmek, dmanlarn balarn nasl kestiklerini, kellelerin meydanda nasl yuvarlandn, erlerin saldrn, geri ekiliini, kan gstermek iin meydanda top-evgen oynatrlar. Meydandaki bu oyun, gerek sava gstermek iin bir usturlaptr sanki. Tanr ehlinin namaz klmas, sem 'etmesi de buna benzer ite. Gizlilik leminde kendilerine has olan Tanr buyruklarna nasl uyduklarn, Tanrnn yapma dedii ilerden nasl ekindiklerini gstermek iindir namazlar, semlar. Sem'da nameler ind eden, namazdaki imama benzer; sem edenler de ona uymulardr. Nameci, ar rlarsa sem da ar olur, hzl rlarsa sem'da hzlar. Bu da, zden gelen, iten duyulan yap, yapma diye buyruk verenin buyruuna uymay gsterir. (*) Bu cmle farsa, ondan sonra bu blm, bir beyitten baka sonuna dek arapadr.

34. BLM- aarm u hfzlara; nasl da riflerden bir koku bile almazlar. Tanr anlatr da "Uyma ok and ienlerin hibirine" der ya; bunu okur; fakat kovucunun da ta kendisidir o. Filnn szne kulak asma, o ne derse desin, sana kar yledir diye kovuculuk eder. "Ayp arayan, kovucu, sz getirip gtrcye; hayr tmden men'edene" (diye de gene okur). Kur'n, alacak kskan bir bycdr. ylesine bir gz balar, kulak tkar ki. Aka dmann kulana okur; o da szm ona, anlar, fakat hi haberi olmaz. Yahut da verir, gerisin-geriye alverir. "Tanr mhrlemitir, kapamtr." Mhrleyii, kapay, ne de ho; duyuyor da anlamyor; okuyor, sylyor da gene anlamyor. Tanr ltiftir, kahr da ltf, kilitleyii de ltf. Amma kilitleyii a gibi deil; ann gzellii tarifsiz, vlmeye bile smaz. Btn organlarm dkp-saarsam bu, onun sonsuz gzelliindendir; kilitler aclndaki tattandr; onun neliksiz-niteliksiz aclndandr. Saknn, benim iin hastal knamayn; lm yermeyin. Sayrlk, lm, gizlemek iin bir sebep; asl beni ldren, bu gzelliktir, bu esizlik. Ortaya gelen o bak, o kl, yabancnn kem gz, bu ldr alanna demesin diye yabanclarn gzlerini oradan uzaklatrmak iindir.

35. BLM- ekil, akn para-buuudur; aksz o eklin deeri yoktur. Para-buuk, tmsz-temelsiz olamaz. Tanrya ekil diyemezler; nk ekil, para-buuktur; ona para-buuk denemez ki. (Birisi,) ak da ekilsiz dnlemez, ekilsiz meydana gelemez; u halde eklin para-buuu olmuyor mu dedi. Dedik ki: Neden ekilsiz dnlemesin ak? Oysa ki ekilleri meydana getiren odur. Yz binlerce ekil, aktan kopar; bu ekiller, hem gze grnrler, hem gereklemilerdir. ekil, resim, ekli yapandan, ressamdan ayr deildir; ressam da resimsiz ressam olamaz amma resim, para-buuktur, ressamsa tmdrtemeldir. Hani parman, yzkle oynay gibi (*). Ev sevgisi olmadan mhendis, evin eklini, evi dnr m hi? Hani buday bir yl altn pahasnadr, bir yl toprak pahasna; ekliyse neyse odur gene. Demek ki budayn eklindeki deer, aka gre meydana geliyor. Bylece dilediin, sevdiin hnerde ne kadar istekliysen sence o kadar deerlidir; ne kadar seviyorsan o kadar ycedir sence. Bir zaman bir hnerin, bir san'tn dileklisi olmasa o hneri, o san'at hi renmezler; onun stne hi mi hi dmezler. Ak yoksulluktur, bir eye muhta olutur; demek ki muhta olu, temeldir, kendisine muhta olunan eyse parabuuktur derler ya; biz, u sz sylyorsun ya deriz, muhta olduundan sylyorsun; demek bu sz, senin

Semazen.net
ihtiyacndan meydana geldi. nk bu sz sylemek istedin, o yzden dodu bu sz. u halde muhta olmak daha nce geliyor; bu sz de ondan douyor; sz yokken de muhta olu var demek; byle olunca da ak ve muhta olu, para buuk olmaz. olur? (Birisi,) peki dedi; o muhta olutan maksat, bu szn syleniiydi; maksat, nasl olur da para-buuk

Dedi ki: Maksat daima para-buuktur; aacn kknden maksat, aacn para-buuudur, daldr, meyvesidir. (*)Bu cmle arapadr.

36. BLM-(Mevln) buyurdu ki: O cariyeciin dvasna giritiler ya; yalan bir dv, ileriye de gitmez; fakat o yzden u topluluun vehmine bir tozdur, konu ite. nsann vehmi, insann ii, koridora benzer. Gelenler, nce koridora girerler, ondan sonra eve gelirler. Btn dnya, bir evdir sanki. Bu eve giren, bu dehlize dalan, elbette evde grnecektir. Mesel iinde oturduumuz u evin ekli, nce mhendisin gnlnde belirdi, ondan sonra bu ev meydana geldi. Btn dnya bir evdir dedik ya; vehim, tasarlay, dnce, bu evin koridorudur. Koridorda beliren, gzne grnen ey gerek olarak bil ki evde de grnecektir. Dnyada beliren, grnen hayr-er, herey, nce koridorda belirmitir; ondan sonra burada, dnyada. Ulu Tanr, dnyada grlmemi, alacak eit-ceit renk renk eyler, balar, baheler, ayrlar... bilgiler eit-eit kitaplar meydana getirmeyi istedi mi, o istei, o ihtiyac nce gnllere koyar, ondan sonra da onlar, bu istekten, bu ihtiyatan meydana getirir. Bylece bu dnyada ne gryorsan bil ki o dnyada var. Mesel bir nemde ne gryorsan bil ki denizde de var. nk bu nem, o denizden. Bylece Ulu Tanr, bu g, bu yeri, Ar', Krs'yi, baka alacak eyleri yaratmak dileyince, bunlarn isteini, nce gelip-geenlerin gnllerine verdi; kinat, bu yzden meydana geldi. Halkn kimisi, dnyann nne n yoktur, der; bunlarn szleri nasl dinlenebilir? Kimisi de sonradan yaratlmtr der; bunlar erenlerdir, peygamberlerdir; bunlar, kinattan da nce vardr. Ulu Tanr kinatn yaratlmas isteini onlarn canlarna vermitir de sonra bu lem meydana gelmitir. Demek ki bunlar, gerek olarak biliyorlar ki lem, sonradan meydana gelmitir, nk kendi duraklarndan haber veriyor bunlar. Mesel, u oturduumuz evdeyiz, mrmz altm-yetmi olmu; grmz ki bu ev yoktu; birka yldr, yapld bu ev. imdi bu evde, kapnn dibinden, duvarn kovuundan, tahta kurdu, fre, ylan, baka kck hayvanlar doar ya; onlar evi, yaplm-kurulmu grrler de bu evin nne n yoktur diyebilirler. Fakat deseler de bu sz, bize delil olamaz ki. nk biz grmz ki bu ev, sonradan yaplmtr. Bylece evin kapsnda, duvarnda meydana gelen, bu evden baka birey bilmeyen, grmeyen u hayvancklar, bu dnya evinden meydana gelen topluluktur. Onlarda bir z, bir maya yoktur. Buradan bitmedir onlar, gene burada yere gmlrler, yiter-giderler. imdi bunlar, lemin nne n yoktur derlerse szleri, peygamberlerle erenler katnda delil olur mu hi? Peygamberler, erenler, lemden yz milyonlarca yl nce vard; hatt yln-saynn da yeri mi? Onlarn varlna ne snr var, ne say. Senin, u evin sonradan yapldn grdn gibi onlar da kinatn sonradan yapldn grmlerdir. Sonra da o filozofuk, Snnye lemin sonradan yapldn neyle bildin diyor. A eek, lemin nne n olmadn sen neyle bildin? lemin nne n yok demenin anlam, lem yaratlmamtr demektir. Bu, bireyin olmadna tanklk etmektir; oysa ki bireyin varlna tanklk, yokluuna tanklktan daha da kolaydr. nk yokluuna tanklk etmenin anlam, mesel, filn adam, feman ii yapmamtr demektir. Fakat bunu bilip anlamak gtr; tanklk edenin, mr boyunca o adamla beraber bulunmas gerektir ki bu tanklkta bulunsun; hem de gece-gndz, uykuda- uyanklkta beraber olmal ki bu ii yapmamtr diye tanklk etsin. Bu da gerek olmayabilir. Bu adam uyuyabilir, yahut o dama aptesaneye gitmi olabilir; bu hallerde de beraber bulunamazlar ya. Bu sebeple bir iin olmadna tanklk etmek doru olamaz; nk buna imkn yoktur. Fakat bireyin varlna, olduuna tanklk mmkndr, kolaydr. nk bir soluk onunlaydm, yle dedi, byle yapt diyebilir insan. Hsl bu tanklk, kabul edilir, nk adamn elindedir, mmkndr. imdi a kpek, lemin sonradan yaratldna tanklk ediyor ya u adam; bu tanklk, senin lemin nne n yoktur diye ettiin tanklktan daha da kolay. nk tanklndan kan son-u u: lem yaratlmamtr diyorsun, demek ki bireyin olmadna tanklk etmedesin. Amma her

Semazen.net
ikisine de delil yok; lem sonradan m yaratld, yoksa nne n yok mu, grmemisiniz ki. Sen ona, sonradan yaratldn neden bildin diyorsun; o da sana, a kaltaban diyor, yaratlmadn, nne n olmadn sen, neden bildin? Senin dvn, daha zor, daha olmayacak bir dv.

37. BLM- Tanr rahmet etsin, esenlik versin, Mustaf, sahabeyle otururken kfirler, tirza baladlar. Buyurdu ki: Hepiniz unda birlemisiniz ki dnyada biri vardr, vahiy ss odur, ona vahiy gelmededir; herkese gelmemededir. O kiinin de iinde, sznde, yznde, btn varlnda bunun izi vardr. imdi o izleri grdnz ya, ona yz tutun, ona sk yapn da elinizden tutsun sizin. Onlar alt olup bu sze karlk sz bulamaynca kllarna el atarlard. Sonra gene gelip sahbeyi incitirler, dverler, aalarlard. Tanr rahmet etsin, esenlik versin, Mustaf, dayann da buyururdu, bize st oldular, zorla dinlerini yaymak istiyorlar demesinler; Tanr bu dini yayacak. Sahbe, zamanlarca gizli namaz kldlar, Mustaf'nn adn gizli andlar. Bir zaman sonra, siz de kl ekin, savan diye buyruk geldi. Tanr rahmet etsin, esenlik versin, Mustaf'ya anadan doduu gibi kalm, okuma-yazma bilmez derler. Yaz yazamadndan, bilgiler ss olmadndan demezler; yazs da, bilgisi de, buyruu da anadan domadr, sonradan kazanlma deil de bu yzden mm derler ona. Ayn yzne rakamlar yazan, yaz bilmez mi hi? Dnyada ne var ki bilmesin o; herkes ondan reniyor rendiini. Cz' aklda ne vardr acaba ki Akl- Kll'de olmasn? Cz' akl, bireyi, yahut ona benzer eyleri grmeden, kendiliinden birey meydana getiremez. Adamlar, ite, kitaplar yazmlardr, yeni hendese kurallar kurmular, yeni yaplar yapmlardr; fakat bunlar, yeniden meydana gelmi eyler deil. O eit eyleri grmler, onlara fazlalklar eklemilerdir ancak. Kendiliklerinden yepyeni birey meydana getirenler, Akl- Kll mertebesinde olanlardr. Cz' akl, bireyi renebilir; bellemeye-renmeye muhtatr. Akl- Kll, retmendir, bu ihtiya yoktur onda. Bylece de mesel mezar kazma ii gibi, btn ilerin, btn sanatlarn temeli, balangc vahiydir; halk btn sfatlar, btn hnerleri peygamberlerden renmitir; onlar, Akl- Kll'dr. Hikye ederler ya, Kaabil, Hbil'i ldrnce ne yapacan bilmiyordu. Derken bir karga, bir kargay ldrd. Topra eti, o l kargay gmd, stne toprak att; Kaabil'e mezar kazmay, l gmmeyi retti. Bunun gibi btn zenaatlerde kimin akl, cz' aklsa renmeye muhtatr. Hereyi ilk icat edense Akl- Kll'dr; Akl- Kll'e mazhar olanlar, peygamberlerle erenlerdir, onlar, cz' akl Akl- Kll'e ulatrmlar, birletirmiylerdir. Mesel, insann eli, aya, gz, kula, btn duygular, gnlden, akldan bireyler renebilir. Ayak, akldan yrmeyi renir. El, akldan, gnlden tutmay beller. Gzle kulak, grmeyi, duymay renir. Fakat gnlle akl olmazsa bu duygular, bir ie yarar m, yahut bir i grebilir mi? imdi bylece bu gz de akla, gnle kar katdr, kabadr; aklla gnlse ltif; bu kat, o ltifle durmada. Bunun bir incelii, bir letfeti varsa bile ondan geliyor; onsuz hibir ie yaramyor, pisleiyor, katlayor, deersiz bir hale geliyor. Tpk bunun gibi cz' akllar da Akl- Kll'e kar bir ara, ne reniyorlarsa ondan reniyorlar, ondan faydalanyorlar; Akl- Kll'e kar kat, kaba onlar. (Birisi) bizi himmetle an, temel olan himmettir, sz olmazsa varsn, olmasn, zti sz, para-buuktur dedi. (Mevln) buyurdu ki: Zti bu himmet, canlar leminde, bedenler leminden nce de vard. Bizi u bedenler lemine bo yere getirmediler; byle bireyin imkn yok. u hakde szde de i var, sz de faydalar vermede. Kaysnn yalnz ekirdeini yere eksen hibir ey bitmez; fakat kabuuyla ekersen biter. u halde anladk ya, eklin de bir ii var. Namaz, ie-ze it birey; "Gnl huzru yoksa namaz da yoktur" demiler; fakat ekil bakmndan da namaz klman, rka varman, secdeye kapanman gerek; ancak o vakit faydalanrsn, maksadna ularsn. "Onlar, namazlarn daima klarlar." Bu, can namazdr. ekil namaznn vakti vardr, buysa boyuna klnr-durur. nk can, deniz lemidir, sonu yoktur; bedense kydr, kuruluktur, snr vardr, miktar vardr. Demek ki daim namaz, ancak cann namazdr. Cann da rku, secdesi vardr amma grn bakmndan da u rku yerine getirmen, secdeye kapanman gerek. nk anlamn ekle ball var; ikisi beraber olmazsa fayda vermez; kaysy kabuuyla ekmedike bitmedii gibi hani. imdilik ekil, anlamn para-buuudur diyorsun. ekil tebaa, gnlse padiah; sonucu btn bunlar, izf adlar. byleyken nasl bu, onun para-buuudur diyebilirsin? Para-buuk olmadka ona nasl asl ad verilebilir? Demek ki o, para-buuk yznden asl oldu. Bu para-buuk olmasayd onun ad bile anlmazd. Kadn dedin mi, resiz ona bir erkek gerek. Hkim dedin mi, aresiz bir mahkm gerek.

Semazen.net

38. BOLM (*):- Erzincanl Hsmeddin, dervilere katlmadan, onlarla dp kalkmadan, grp konumadan nce bilginlerle mbhase etmeye pek dknd. Nereye gider-oturursa canla-bala bahse giriir, mnzaraya balard. yi de ederdi, gzel de sylerdi hani. Fakat dervilerle dp kalkmaya balaynca bu i, gnlne souk geldi; soudu bundan artk. Ak, ancak bir baka ak giderir. "Tanryla oturup kalkmak isteyen, tasavvuf ehliyle oturup kalksn." Bu bilgiler, dervilerin hallerine kar oyundur, mr yitirmektir. "Dnya ancak oyundur." nsan ergenleince, akl bana gelip olgunlanca oyun oynamaz. Oynasa bile kimse grmesin der, utancndan gizli oynar. u bilgi, u dedi-kodu, dnyann u hevesleri, yeldir; insansa toprak. Yel esti de topra tozuttu mu, nereye varrsa gzleri rahatsz eder; o yeli yererler, knarlar ancak. nsan topraktr amma bir sz duydu mu alar, gzyalar, su gibi akar. "Grrsn ki Tanrdan gerek olarak geldiini bilirler de bu yzden gzleri yalarla dolar-taar." imdi, yel yerine topraa su dkersen, i, tersine olur; phe yok ki sulanan topraktan yeillikler, fesleyenler, menekeler, gller biter. u yokluk yolu, ylesine bir yoldur ki bu yolda btn dileklerine kavuursun. Neyi istiyorsan elbette bu yolda, o ey, gelir-atar sana; ordular bozmak, dmanlara st olmak, lkeler zapetmek, halk avucunun iine almak, einden-dostundan stn olmak, gzel, yerinde sz sylemek gibi, daha da bunlara benzer herey. Mdemki yokluk yolunu setin, bunlarn hepsi de gelir, ular sana. Baka yollarn aksine bu yola kim girdiyse hi ikyet etmemitir. Bu yoldan baka yolu tutan, alr-abalar; yz binlerce dileinden birini elde eder; onu da gnl holanacak, yatacak kadar deil hani. nk her yolda maksada ulamak iin sebepler vardr, yollar vardr. Maksat, ancak sebeplerin yoluyla elde edilir. Fakat o yol da uzundur; tehlikelerle, engellerle doludur. Olabilir ya, sebepler, maksada aykr gelir. imdi yokluk lemine geldin, bu yolda altn ya; Ulu Tanr sana, ylesine lkeler verir, ylesine lemler balar ki vehmine bile getirmemisindir onlar. nceden dilediin, istediin eylerden utanr da eyvanlar olsun dersin, bunca eyler varken yle bay eyi nasl istemiim ben? Fakat Ulu Tanr der ki: Sen ondan arndn, istemiyorsun, bezdin amma o vakit aklndan gemiti; bizim iin vazgetin ondan; keremimize son yok; elbette onu vereceiz sana. Nitekim Tanr rahmet etsin, esenlikler versin, Mustaf, ulamadan, tannmadan, Araplarn gzel, yerinde sz sylemelerini grrd; ben de byle gzel, byle yerinde sz syleyebilsem derdi; bunu isterdi. Gizli lem ona alnca Tanr esrii oldu; o istek, o dilek, tmden souk geldi ona. Ulu Tanr buyurdu ki: O dilediin gzel, yerinde sz sylemeyi verdik sana. Mustaf, Yrabbi dedi, ne iime yarar benim; vazgetim, istemiyorum. Ulu Tanr buyurdu ki: Gam yeme; hem ona ularsn, hem de hi aldr etmezsin ona; sana ziyan vermez o. Ulu Tanr, ona ylesine bir sz syleme kabiliyeti verdi ki btn lem, onun zamanndan bu zamanadek szlerini anlatmak iin eit-eit bu kadar cilt kitaplar dzp kotu; hl halk, o szleri anlamaktan ciz kalyor. Ulu Tanr buyurdu ki: Sahbe, senin adn, arlktan, can-bay korkusundan, hasetilerden rktnden kulaklara gizlice sylyorlard. Bykln ylesine yayaym ki dnyann yedi iklim, drt bucanda yksek minrelerde, gnde be kere adn yce, gzel seslerle barsnlar, douda- batda tann. imdi, kim bu yola kendisini fed eder, varlndan geerse onun dnyaya ait dilekleri de myesser olur, ahrete it dilekleri de; hepsini elde eder o; kimse bu yoldan ikyetlenmemitir. Bizim szlerimizin hepsi de yenidir, peindir; bakalarnn szleriyse nakildir, rivyettir. Bu nakil, bu rivyet, yep-yeni szlerin para-buuudur. Yep-yeni sz, insann ayana benzer, nakilse insan aya eklinde tahtadan yaplm bir kalptr. O tahta kalb u ayaktan almlar, onun boyunu-enini, bunun boyuna-enine uydurmulardr. Dnyada ayak olmasayd bu kalb nerden yaparlard? u halde kimi szler yep-yenidir, kimi szler nakil, rivyet. kisi de bir-birine benzer. Bir ayrdedici gerek ki yeni sz tansn da rivyetten ayrsn, ayrdedi, inanmaktr, kfr de ayrdedemeyitir. Grmez misin, Firavun'un zamannda Msa'nn sopas ylan oldu. Byclerin ipleri, sopalar da ylan oldu. ayrdedemeyen hepsini bir renkte grd, ayrdedemedi. ayrdedi kabiliyeti kimde varsa byy gerekten o ayrd da bu ayrdedi yoluyla imana geldi. Bildik, anladk ya; inanmak ayrdeditir. u fkhn temeli de vahiydi amma halkn dnceleriyle, duygularyla, dzp komasyla kart da arl kalmad; imdi vahyin arlna nerden benzeyecek? Hani Turut'tan ehre akan bir su vardr; kaynad yerde bir seyret de gr, ne de ar-durudur, ne de gzel. Fakat ehre girdi de mahallelerden, balardan, ehir halknn evlerinden geti mi, bu kadar

Semazen.net
halk elini, yzn, ayan, bedenini, elbiselerini, hallarn onunla ykad m, mahallelerin lmlar, atlarn, katrlarn pislikleri akp da ona kart m, hsl o yandan bir yana geti mi ayn sudur; hani topra gllkglstanlk eden, susuzu kandran, bozkr yeerten sudur amma bulanm-gitmitir. Yalnz bu suda o arln kalmadn, kt eylerle bulanm olduunu anlamak iin bir ayrdedicinin bulunmas gerek. "nan ss zekidir, ayrdeder, anlayldr, aklldr." htiyar, oyunla oyalandka yz yanda bile olsa daha ocuktur. ocuk, oyunla oyalanmadka ihtiyar saylr. Burada yaa tibar yoktur. "Bozulmam, kokmu su" gerek. Bozulmam, kokmam su, ylesine bir sudur ki dnyann btn pisliklerini temizler de kendisi hi pislenmez; nasl ar-duruysa, nasl temizse gene de yledir o su, mdede de bozulmaz, baka bireyle karmaz, kokmaz; bengisudur o. Birisi namazda nra atar, alar; namaz bozulur mu, bozulmaz m? Bu sorunun cevb etrafl olmal. Ona bir baka lem, duygulardan dar bir lem gsterdilerse, bu yzden aladysa... imdi gzden akan suya gzya derler zti; acaba ne grd de alad? Byle birey grdyse grd de namazdan saylr, hatt namaz tamamlar, namazdan maksat odur; o vakit namaz daha doru, daha olgun olur. Fakat tersine, grd ey dnyaya itse, dnya iin, yahut yenildii bir dmana gtt kinden, yahut onda bunca mal-mlk var, bende yok diye birisine hasedinden aladysa namaz bozulur- gider. Anladk ya, inanmak ayrdetmektir. nanan gerekle btln arasn, yep-yeni bir szle nakledilen szn arasn ayrdeder, bunlar seer, ayrr. Kimde ayrdedi kabiliyeti yoksa yoksundur o. imdi bu szleri sylyoruz ya, kimde ayrdetme kabiliyeti varsa kazanr; kimde ayrdetme kabiliyeti yoksa bu sz, onun katnda yitiktir. Hani akll-fikirli iki ehirli, bir kyly esirgerler, faydalanmas iin gidip tanklkta bulunurlar. Fakat kyl, bilgisizliinden yle bir lf eder ki lf, ikisinin szne de aykrdr; tankln da hibir sonucu olmaz, adamlarn abas da yite-gider. Bu yzden, "Kylnn tan kendisidir" derler. Esriklik hali adam iyice sard m esrik, burada bir anlayan, ayrdeden var m, yok mu; bu sze mstahak olan, ehil olan var m, yok mu; bunlara hi dikkat etmez, azna geleni syler-durur. Hani bir kadnn memeleri iyice dolar, armaya balar. Gider, mahallenin kpek enceklerini toplar, memelerindeki st onlara saar. imdi bu sz de anlamayann eline dt m una benzer: Deerli mi deerli bir inciyi, deerini bilmeyen bir ocuun eline verirsen biraz teye gidince eline bir elma tututururlar, o inciyi alverirler; ocukta ayrdedi, anlay yoktur ki. Hsl ayrdedi, anlay pek byk bir nmettir. Ab-Yezd'i babas, ocukken medreseye gtrd. Byezd hocaya, bu Tanr fkh m diye sordu. Hayr dediler. Ab-Hanfe'nin fkh. Byezd, ben Tanr fkhn isterim dedi. Babas, nahivciye gtrd. Ona da, bu Tanr nahvi mi diye sordu. Hayr dediler, Sbeveyh'in nahvi. stemem dedi. Bylece nereye gtrdlerse byle dedi, byle syledi. Babas bunda kald; kendi bana brakt onu. Derken Byezd,bu araya dt, Badd'a geldi. Cneyd'i grnce bir nra att da ite dedi, Tanr fkh bu. Kuzu, nasl olur da stn emdii koyunu tanmaz? Akldan, anlaytan domutur o; grn, ekli brak. Bir eyh vard. Mritlerini karsnda el-pene dvan durdururdu. A eyh dediler, neden bunlar oturtmuyorsun? Bu, dervilerin deti deil; beylerin, padiahlarn dedi. Hayr dedi eyh, susun; onlarn bu yolu-yordam ulu bilmelerini istiyorum; ulu bilsinler de muratlarna ersinler. Ululamak gnlledir amma "Grn de zn ad-sandr." Ad-san nedir, anlam nedir? Yni mektubun stndeki yazdan, kime yazldn, kimden geldiini anlarlar. Kitabn adndan, bu kitapta ne ksmlar var, ne blmler var, anlarlar. Grnteki ululamadan, ba koymadan, ayakta durmadan da zlerinde ne ululamalar var, ne eit ululuyorlar Tanry, bu anlalr. Grnte ululamayan kiinin de iinde bir korku olmad, Tanr erlerini byk saymad anlalr. (*) Fasl yazlmam, fakat nokta konarak ayrlm. Selim Aa nshasnda, kenara, 38. fasl yazl (154b). Bundan sonraki fasla 39 numaras konduuna gre dorudur (156 b).

39. BLM- Padiahn hizmetisi Cevher sordu; dedi ki: Diriyken gnde be kere talkn verildii halde anlamayan, ezberlemeyen kiiye lmden sonra ne soracaklar? Zti lmden sonra cevaplarn rendii sorular da unutur-gider. Dedim ki:

Semazen.net
Mdemki retileni unutur; ar-duru bir hale gelir, cevaplar retilmemi sorular anlayacak, cevap verecek bir kabiliyet kazanr. u anda, geldiinden beri sylediim szleri duyuyorsun. O eit szler duyduundan, kabul ettiinden kimi szlerimi kabul ediyorsun; kimi szlerimi yar kabul ediyorsun; kimisinin stnde duruyorsun, kimisinde de bahse giriiyorsun. u senin, iinden reddediini, kabul ediini, bahse giriini kimsecikler duymuyor; ordaki hali duyuracak bir ara yok. Ne kadar kulak verirsen ver, iinden kulana bir ses gelmez, iinde de arasan-tarasan, bir syleyeni bulamazsn. te senin bana u geliin yok mu? Sorunun ta kendisidir bu. Dilsiz-damaksz, bize bir yol gsterin, gsterdiiniz yolu daha da aydnlatn demektir bu. Bizim de susarak, yahut konuarak sizinle oturmamz, sizin gizlice sorduunuz o sorulara cevap vermemizdir. Buradan dnp padiahn tapsna gittin mi, sorudur padiaha bu, cevap veriidir padiahn. Padiah, dilsiz-dudaksz, btn gn kullarna ne yapyorsunuz, ne yiyorsunuz, ne gryorsunuz diye sorular sorar-durur. Birisinin zden eri bir gr varsa ona, kesin olarak eri cevap verilir. O da doru cevap vermek iin kendisini zorlayamaz. Birinin dili tutuk olsa doru-dzen konumak istese de konuamaz. Kuyumcunun, altn mehenk tana srmesi sorudur; altn da ite buyum ben, halisim, yahut karm diye cevap vermededir. Potaya girdin de szrldn m; Altn msn, yoksa altn suyuna batm bakr msn, pota syler sana. Alk, beden evinde ykm var diye tabiattan bir istektir; kerpi ver, balk ver diye isteyitir. Yemek de al ite diye bir cevaptr. Yememekse henz ihtiya yok diye cevap veritir. Duvarn bedeni daha kurumam demek, stne sva vurulamaz demektir. Hekim gelir, hastann nabzn tutar, bu bir sorudur. Damarn at cevaptr. drara bak soru sormaktr, sz sylemeksizin cevap duymaktr. Tohumu yere dikmek, bana filn meyve gerek diye soru sormaktr; aacn bitmesi, dille sylemeksizin cevap veritir. Harfsiz cevaba, harfsiz soru gerek. Tohum rmse aa bitmez; bu da sorudur, cevaptr. Bilmez misin ki cevap vermemek de cevaptr. Padiahn biri, birinin mektubunu okudu, cevap yazmad. Adam, kez tapya halimi bildirdim; dileimi kabul m ettiniz, red mi; ltfen bildirin diye bir mektup daha gnderdi. Padiah, bilmez misin ki cevap vermemek de cevaptr; ahmak kiiye kar susmak, ona cevap vermektir diye mektup yazd, yollad. Aacn bitmemesi, cevap vermemesidir ki bu da cevaptr. nsann her hareketi bir sorudur, gam olsun, ne'e olsun, urad hal de cevaptr. Gzel bir cevap duyarsa kretmesi gerekir; kr de gene o eit soru sormasdr; nk o soruya bu cevab ald. Kt bir cevap duyarsa tez tvbe etmesi, artk o eit soru sormamas gerekir. "Onlara azbmz geldii zaman yalvarp yakarmalar gerekti; o vakit bile aldr etmediler; gnlleri katlat." Yni, anlamadlar ki cevap, sorularna uygundur. "eytan, yaptklar ileri bezedi, gzel gsterdi onlara." Yni sorularnn cevabn duydular da bu kt cevap o soruya lyk deil dediler. Bilmediler ki duman odundandr, ateten deil. Odun ne kadar kuru olursa duman o kadar az olur. Bir gl bahesini bir bostancya versen, sonra da o baheden pis bir koku gelse gl bahesini knama, bostancy kna. Adamn birine birisi, anan neden ldrdn dedi. Lyk olmayan bir ey grdm dedi adam. O yabancy ldrmen gerekti denince de her gn dedi, birisini ldrmem gerekti. imdi bana ne gelirse nefsini terbiye et; her gn biriyle savaman gerekmez. "Herey Allahtan" derlerse deriz ki nefsini knamak, lemi kurtarmak da Allahtan. Hani birisi, bir zerdali aacna kmt. Hem zerdali topluyordu, hem yiyordu. Bahenin sahibi grd de Tanrdan korkmuyor musun dedi. Adam, neye korkaym dedi; aa Tanrnn aac, ben de Tanrnn kuluyum. Tanr kulu Tanr maln yiyor. Bahe sahibi, dur dedi, cevabn vereyim. p getirin, u aaca balayn bu adam, vurun ktei de sznn cevabn duysun dedi. Adam balayp dvmeye koyuldular. Tanrdan korkmuyor musun diye barmya balad. Bahe sahibi, neden korkaym dedi; sen Tanr kulusun, bu sopa da Tanr sopas... Tanr sopasn Tanr kuluna vuruyorum. Sonucu u: Dnya, bir daa benzer. Hayr olsun, er olsun, ne dersen onu duyarsn dadan. Bir gzel sz syledim, da irkin cevap verdi sanrsan imkn yok buna. Blbl daa kar aksn- ilesin de dadan karga sesi gelsin; yahut insan seslensin de da eek anryla yanklansn; mmkn yok. Eek anrn duyuyorsan iyice bil ki sen anrmsndr. Daa geldin mi gzel sesle seslen; Daa kar ne diye eek gibi anrrsn? * Dilerim, bu gkkubbe, boyuna ho sesli klsn seni.

Semazen.net

40. BLM- Biz su stndeki kseyiz sanki. Suyun stndeki ksenin gidii, ksenin buyruuyla, dileiyle deildir; suyun buyruuyladr, suyun dileiyle. (Birisi), bu herkese gre byledir; yalnz kimisi suyun stnde olduunu bilir, kimisi bilmez dedi. (Mevln) buyurdu ki: Herkese gre olsayd "nanann gnl, Tanrnn iki parma arasndadr" diye inanan hakkndaki zel hkm doru olmazd. Tanr, "Rahmn, Kur'n' retti" buyurdu. Bu da herkese gre byledir denemez. Btn bilgileri o retti amma Kur'n hakkndaki bu zellik ne? Nitekim "Gkleri ve yeryzn yaratt" yetinde gkle yer, zel olarak anlmada; bu neden? Mdem ki hereyi bir uurdan yaratt; phe yok ki btn kseler onun gcnn, onun dileinin denizi stnde yzmede; fakat kt bireyi o suya katp sylemek, edepsizlik olur. Mesel, ey pislii, sesli-sessiz yellenmeyi yaratan denmez de ey gkleri yaratan, ey akllar yaratan denir. yleyse, genel de olsa bu zellikte bir fayda var. Demek ki bireye zellik veri, o eyi seitir; buna dellet eder. Hsl su stnde giden kseyi su, ylesine gtrr ki btn kseler o kseyi seyrederler. Su stnde giden kse ylesine gider ki btn kseler, yapllar bakmndan ondan kaarlar, utanrlar; su, onlara kamay ilham eder, ka gc verir; onlarn gnllerine, Tanrm, bizi suya yaklatrdka yaklar dusn ilham eder. Genel olarak gren kii, suya kapl bakmndan ikisi de bir der. O da suyun bu kseyi ne kadar gzel gtrdn, bu gtrteki gzellii grseydin bu zel gzellii sorardn, o genel sfat anmazdn bile diye cevap verir. Hani birisinin sevgilisi, anlam ve beden bakmndan btn pisliklerle etir amma n aklna, sevgilim pisliklere e diye birey gelmez. Genel sfat bakmndan ikisi de bedendir, ikisinde de para-buukluk var, alt yn var, ikisi de sonradan meydana gelmitir, yok olup gidecektir; daha da bu eit genel sfatlar ssdr. Fakat bu sfatlar, kesin olarak sevgili hakknda sylenmez, sevgiye smaz. Sevgiliyi kim bu genel sfatlarla anarsa k, ona dman olur, kendisinin eytan bilir onu. Fakat sana gre bu sfatlarla da anlabilir; nk genel bir grn var; bizdeki zel gzellii seyredecek kii deilsin sen; seninle bahse girimeye demez; nk bizim bahse girimemiz, gzellikle karlmtr. Ehli olmayana gzellii gstermek zulmdr; o, yalnz ehline gsterilir. "Hikmeti, ehli olmayana vermeyin, verirseniz hikmete zulmetmi olursunuz; fakat ehlinden de saklamayn, ehil olanlara zulmedersiniz" buyurmutur. Bu, gr bilgisidir, mnzara bilgisi deil. Aalar, gzn iek amaz, meyve vermez ki buna dir bahse girielim. Bitkilerin gze dayanabilmeleri iin karkoyacak, dayanacak gc-kuvveti olmal; iekte, gze karkoyacak g yok. Gnein tesiriyle lk havada alr iek; gnei, havay bulamazsa ban eker, aslna kavuur-gider. Gz ona, kuru dal deilsen karma k, ersen gel der; o da sana kar bir kuru dalm, istediini syle, er deilim ben der. Beyit A gerekler padiah, benim gibi bir mnfk grdn m sen? (*) Dirilerinle diriyim, llerinle lym ben. A Baheddin, dileri dm, yz kertenkele derisine dnm, bum-buruuk olmu bir kocakar, kagelir de ersen, gensen geldim ite; aha at, aha gzel; aha erlik meydan; ersen erliini gster derse Tanr korusun dersin, vallahi sana kar er deilim ben; ne sylemilerse yalan sylemiler; ift sen olduktan sonra er olmamak daha ho. Hani bir akrep, kuyruunu kaldrm, duydum, gzel bir ermisin, gzelmisin; hadi, gl de gln seyredeyim diye stne doru geliyor. Adam der ki: Sen geldin ya, artk gl yok bende, o gzel huy bitti-gitti; hakkmda ne demilerse yalan sylemiler; beni gldrecek hereyim, gidersin de uzaklarsn benden umusuna dm, bu umutla oyalanmada. Ah ettin de zevk gitti; ah etme de zevk gitmesin dedi (Mevln buyurdu ki:) Kimi vakit olur, ah etmezsen zevk gider; kimi vakit de ah edersin, zevk gelir. Byle olmasayd "Gerekten de brhim, ok ah eden yumuak bir erdi" buyurmazd Tanr. Ayn zamanda hibir ibdeti de gstermemek gerekirdi. nk ibdetlerin hepsi de zevki belirtmektir. imdi u sz sylyorsun ya, zevk gelsin diye sylyorsun. Sz, zevki gideren, kesen bir eyse zevk gelsin diye ona koyuluyorsun. Bu, una benzer: Uyuyan birine, kalk, gndz oldu, kervan gidiyor diye barr birisi. Derler ki: Barma, o, zevk iinde; zevki kaar. yi amma o zevk, lm zevkidir, buysa lmden kurtuluunun zevkidir. Derler ki: killendirme onu, dndrr, yoksa u uykuda ne dncesi olacak onun? Uyandktan sonra dnmeye

Semazen.net
balar. Bar da iki eittir. Baran, bilgi bakmndan ondan yceyse fazla dnmesine sebep olur. nk uyandran, bilgi ssdr; Tanrsal bir uyankl vardr onun. Onu gaflet uykusundan uyandrd m, iinde bulunduu lemi anlatm olur ona; oraya eker onu; bu bakmdan da dncesi ycelir; nk ona, yce bir yerden seslenmilerdir. Fakat tersine olursa, uyandran, aklca ondan aysa bak aaya der; nk uyandran, ondan aadr ya; kesin olarak onun bak da aaya decektir; onun dncesi de aa leme gidecektir. (*) Selim Aa nshasnda "beyit" kelimesi yok. Baa "Fasl 41" yazlm (158 b).

41. BLM- Tahsiller eden, tahsile dalan u kiiler, sanrlar ki buraya kaplrlarsa bilgiyi unuturlar, bilgiden vazgeerler. Oysa ki buraya gelirlerse btn bilgileri can kesilir. Bilgilerin hepsi de resimdir, ekildir; canlandlar m, cansz bir kalp can bulunca ne olursa o olurlar. Zti bu bilgilerin temeli ordandr; harfsiz, sessiz lemden, harf ve ses lemine gerler. O lemdeki sz, harfsizdir, sessizdir. "Tanr, Ms'ya sz sylemitir, konumutur onunla." Ulu Tanr Ms'ya sz sylemitir amma harfle-sesle sz sylememitir; dille-damakla deildir o sz. nk harfe damak gerektir, dudak gerek ki harf, meydana ksn; ycedir, ardr dudaktan, azdan, damaktan Tanr. yleyse peygamberler, harfsiz-sessiz lemde konuurlar Tanryla, duyarlar onun szn; ylesine konuurlar ki u para-buuk akllar, o leme ulaamaz, o lemin izinin tozunu bile bulamaz. Peygamberler, o szleri harfsiz lemden, harf alemine getirirler; u ocuklar iin ouklarlar; hani "retmen olarak gnderildim" sz var ya, tpk yle ite. imdi harf leminde ses leminde kalan u toplum var ya, onlar, bunlarn hallerine ulaamazlar amma oradan g-kuvvet elde ederler, byrler, geliirler; onunla dincelirler. ocuk, anasn iyice tanmaz amma onunla dincelir, esenleir ya; ondan g-kuvvet bulur ya; meyve, daha esenleir, tatllar, olgunlar ya; amma gene de aatan haberi bile yoktur; tpk onun gibi bu topluluk da, onu bilmedii, ona ulaamad halde o uludan g kuvvet bulur, yetiir, geliir. Btn halk unu bilir ki akln harfin, sesin tesinde birey, bir byk lem var. Grmez misin sen; btn halk, delilere dkndr, onlar ziyarete gider; olabilir ya der, bu belki de umduumuzdur. Dorudur; byle birey vardr amma nerdedir, kimde... Bunda yanlmlardr. O ey akla da smaz amma her akla smayan da o deildir. Her ceviz yuvarlaktr, fakat her yuvarlak ey ceviz deildir. Onda bir hal var ki dile gelmez, sze smaz amma izini, eserini syledik ya; akl da ondan g-kuvvet kazanr, can da; akl da onunla beslenir, geliir, canda. Halkn evrelerinde dnp dolat u delilerdeyse bu anlam yoktur. Halk, onlarn yznden, bulunduu halden baka bir hale dnmez, onlarla dincelip rahatlamaz. Onlar, rahatlk budur derler, rahatlatk sanrlar amma biz, rahatlk demeyiz ona. Hani ocuk, anasndan ayrlr da bir soluk, bir bakasyla rahatlar; buna rahatlk demezler; nk yanlmtr o. Hekimler, mizca ho gelen, itah eken herey, insana kuvvet verir, insann kann artrr derler ya; bu, insann hasta olmad zaman houna giden itahn eken eydir. Mesel, toprak yemeye alan kiiye toprak ho gelir amma ona, bu, mizacna iyidir, ye diyemeyiz; isterse ho gelsin ona. Safra illetine tutulmu kii de ekiden holanr, ekerden holanmaz. O holanmann tibar yoktur, nk bir illete dayanmadadr. Holuk ona derler ki illetten nce adama ho gelsin. Mesel, birinin eli kesilmi; cerrah onu iyiletirir, eski haline getirir; snk, aya krlm, askya alnm, erilmi kiinin ayan dzeltmeye alrken ayak arr, acr; kendisine o eri ayak ho gelir; snkysa ona der ki: bundan nce elin-ayan dzd; bundan holanrdn, bununla rahattn; krld-erildi; kederlendin, incindin; imdi bu eri el-ayak, ho geliyor sana; fakat bu holuk, yalanc holuktur; buna itibar edilmez. Tpk bunun gibi canlar da kutluluk leminde Tanry antan, Tanrya daltan holanrlar, melekler gibi hani. Onlar, bedenler yznden hastalanmlardr, illetlere uramlardr; toprak yemek ho gelir onlara; fakat peygamber, fakat eren hekimdir; onlara, sana ho gelmez bu; bu holan yalandr; bir baka holanacak ey var senin iin; onu unutmusun; senin sa-esen mizacnn holand ey, hastalanmadan nce houna giden eydir; imdi bundan holandn sanyorsun da inanmyorsun bana der. rifin biri, bir nahivcinin katna gitmi, oturmutu. Nahivci dedi ki: Sz, u halden dar olamaz: Ya isim olur, ya fiil olur, ya harf. rif, elbisesini yrtt da eyvanlar olsun dedi; yirmi yllk mrmde yele gitti, alp abalamam da. Ben, bu halden dar bir sz vardr umusuyla altm; sense benim umudumu yitirdin gitti. Bu rif, o szn anlamna da erimiti, maksadna da; fakat bu yolla nahivciyi uyandrmak istiyordu.

Semazen.net
Hikye ederler; Tanr ikisinden de rz olsun, Hasanla Huseyn ocukken birinin yanl abdest aldn grdler; adamn abdesti erate smyordu ona en gzel ekilde abdest almay retmek istediler. Adamn yanna gittiler. Biri, bu dedi, bana yanl abdest alyorsun diyor, ikimiz de tapnda abdest alalm; bak, bakalm; ikimizden hangimizin abdesti erate uygun. kisi de adamn yannda abdest aldlar. Adam, a ocuklar dedi, sizin abdestiniz erate tam uygun, doru, gzel; bu yoksulun abdesti yanlm. una benzer bu: Konuk ok olunca evi bytrler, daha ok bezerler, yemei daha fazla yaparlar. Grmez misin, ocuun boycaz kkken onun konuu olan dncesi de eve benzeyen kalbna gredir; stten daddan baka birey bilmez. Daha byynce akldan, anlaytan ayrdediten, daha da baka kabiliyetlerden meydana gelen dnce konuklar, daha da byr. Fakat ak konuu geldi mi, eve smaz, evi ykar-gider de yeni batan evler kurar. nk padiahn perdeleri, adamlar, ordular, onun evine smaz. O perdeleri assalar bile bu kaplara lyk olmaz. ylesine sonsuz adamlara sonsuz bir durak gerektir. O perdeleri astlar m, hepsi de aydnlklar verir, rtleri kaldrr, gizlileri meydana kor. Bu lemin, ardndakileri gstermeyen perdelerin aksinedir o perdeler. iir Hani mum alar amma gz yalar, Atele e-dosttur da o yzden mi akar, yoksa baldan ayrldndan m bilinmez ya; Ben de ar olaylardan ikyet ediyorum amma hangi olaydan? nsanlar beni zrl tutmasnlar, paylamasnlar da; bunun iin o olay sylemiyorum. Birisi dedi ki: Bunu Heratl Kad Ab-Mansr sylemitir. Mevln dedi ki: Kad Mansr, kapal syler; insan ikile drr; eitlidir szleri. Fakat Mansr dayanamad da apak syledi-gitti. Btn lem buyrua tutsaktr; buyruksa tana tutsak. Tank aklar, gizlemez. (Mevln,) Kad'nn szlerinden bir sayfa oku dedi. (Adam,) okudu. Ondan sonra (Mevln) buyurdu ki: Tanrnn yle kullar vardr; arafa brnm bir kadn grdler mi, yzn a da grelim derler; ne biim kadnsn, neyin nesisin? Yz rtl geip gittin de seni grmedik mi, bu kimdi diye kuruntuya deriz. Yzn grnce sana fitne olacak, sana tutulacak adam deilim ben. Tanr, oktandr, beni sizden artmtr, boverdirmitir size; sizi grnce siz de bana fitne olamazsnz; bundanda emnim ben; ancak grmezsem kimdi bu diye kuruntuda kalacam. Bu hal, nefis ehli olan topluluun tersine; onlar, gzellerin yzlerini ak olarak grdler mi, onlara kaplrlar, kararlar kalmaz. yleyse onlara fitne olmamalar iin gzellerin onlara yzlerini gstermemeleri ye; fakat fitneden kurtulmalar iin gnl ehline yzlerini amalar ye. Birisi, Hrezm'de kimse k olmaz dedi; nk Hrezm'de gzeller ok. Bir gzeli grdler de gnl verdiler mi ondan daha gzelini grrler, ilkinden gnlleri sour. (Mevln) buyurdu ki: Mdemki Hrezm gzellerine k olmak imkn yok; Harezm e k olmak gerek; nk orda gzellerin says yok. O Hrezm, yokluktur. Orda anlam bakmndan gzel olanlarn, can ekline brnenlerin sonu yoktur. Birine kapldn-kaldn m, bir bakas yz gsterir, ilkini unutursun; bu, bylece yrr-gider; sonu gelmez; u halde yokluun ta kendisine k olalm, onda bunca gzel var.

42. BLM- Buhrl Seyf Msr'a gitti. Aynay herkes sever;herkes sfatlarnn aynasna, herkes, kendine fayda veren eylere k olur; fakat yzndeki gerekten haberi bile yoktur. Yzndeki peeyi yz sanr. rt altndaki ayna, yznn aynasdr senin... Yzn a da, yzn grecek aynay bul da sence benim ayna olduum anlalsn. (Birisi,) onun sz bence de gerek dedi; peygamberlerle erenler de asl olmayan bir sanya kaplmlar; kuru dvdan baka bireyleri yok.

Semazen.net
(Mevln) dedi ki: Bu sz akacktan m sylyorsun, yoksa sen de byle mi gryor da sylyorsun? Byle gryor da sylyorsan varlktaki gr gereklemi demektir; grmekse varlktaki en stn, en yce eydir, ayn zamanda da peygamberleri gerek bilmedir. nk onlar da grdklerini iddi etmilerdir ki sen de onu ikrar etmedesin. Sonra grmek, grlenle meydana kar; nk grmek, insandan taan, bireye ulaan ilerdendir. Grmek iin kesin olarak grlen gerek. Grlen, istenendir, grense isteyen; yahut da tersi olur bunun. imdi inkrnla isteyende sbit oldu, istenen de, varlktaki gr de. Allahlkla kulluk, nefyinde ispat olan bir kaziyedir; demek ki kesin olarak sbtu vciptir. u topluluk, bu gaflete daldran adama mrd olmu, onu ululayp duruyor dendi de dedim ki: Gaflete daldran u eyh, tatan, puttan da aa deil ya. Taa, puta tapanlar onlar ululuyorlar, bytyorlar; onlardan bireyler umuyorlar; onlardan evke geliyorlar; dilekler diliyorlar; hcetler istiyorlar; onlara kar alayp szlanyorlar. Tan, putunsa bunlardan haberi bile yok, bireycik duymuyor; fakat Ulu Tanr, gerekliklerine kar onlar sebep ediyor da dileklerini veriyor; tan, putun bundan da haberi yok. Bir fakyh, ocuun birini dvyordu. Neden dvyorsun, suu ne dendi. Dedi ki Bu piin ne yaptn, ne ettiini bilmezsiniz siz. Ne yapt ki, ne cinyet iledi dediler. Tam aktacam vakit hayli kap gidiyor dedi. Hi phe yok ki o, hayline k onun; ocuunsa bundan haberi bile yok. te mritler de bu battal eyhin hayline k olmular; oysa onlarn ayrlndan da habersiz, ulamalarndanbulumalarndan da, hallerinden de. Fakat yanltc, yanlm bir hayli sevmek bile insana vecit verir; verir amma bu ak, n her halini bilen, gren gerek sevgiliye kar beslenen aka da benzemez. Karanlkta sevgiliyi kucaklyorum sanarak bir diree sarlan, alayp szlayan, ikyetlenen kiinin duyduu tat, diri, hereyden haberi olan sevgilisini kucaklayan kiinin duyduu tat, diri, hereyden haberi olan sevgilisini kucaklayan kiinin duyduu tada benzemez elbet.

43. BOLM- Bir yere gitmeyi kuran, bir yolculua kmaya niyetlenen herkes, oraya varrsam iler baarrm; birok ilerim kolaylar, halim dzene girer, dostlar sevinirler, dmanlar yenerim diye a kllca dncelere dalar; gnlne gelenler bunlardr; Tanrnn dileiyse bsbtn baka bireydir. nsan bunca tedbirlerde bulunur, bunca kuruntular kurar, dncelere dalar; bir tanesi olsun, kendi dileince olmaz; bununla beraber gene de kendi tedbirine dayanr, dilediini baaracan sanr. Kul tedbirde bulunur; takdri bilmez; Tanr takdri gelip-att m, tedbir yok olur-gider. Bu, una benzer: Birisi ryda bir ehirde garip kaldn, orda bir tek bildii olmadn, babo dolap durduunu grr. Ne kimse onu tanr, ne o kimseyi. Piman olur adam; tasalara dalar, hasretlere der de ne diye bu ehre geldim, bir tek dostum yok demeye, elini eline vurmaya, dudan srmaya koyulur. Derken uyanr; bir de bakar ki ne ehir var, ne halk. Anlar-bilir ki o tasalanma, o eseflenme, o hasret, faydaszm; o hale piman olur, yiten zamana acr. Fakat bir kere daha uykuya dalnca rasgele kendini gene yle bir ehirde grr, gene gamlanmaya, hasret ekmeye koyulur, piman olur o ehre geldiine; hi dnmez, hi aklna gelmez de demez ki ben uyankken gam yediime piman olmutum, bu bir ryyd, faydas bile yoktu; imdi de yle ite. Tpk bunun gibi halk da kuruntusunun, tedbirinin aslsz olduunu, boa ktn, hibir ii dileince yrmediini yz binlerce kez grmtr. Fakat Ulu Tanr, onlara bir unutmadr verir; hepsini unuturlar da kendi dileklerine uyarlar. " Gerekten de Allah, insanla insann gnl arasnda bir engel olur." brhim Edhem, padiahl zamannda ava gitmiti; bir ceylnn ardna dm, at sryordu. Sre- sre ordudan iyice ayrld, uzak dt. At da yorgunluktan terlere batt, su iinde kald. Gene de lde at koturmadayd. , snr anca ceyln dile geldi; yzn geri evirdi de bunun iin yaratlmadn sen, seni bunun iin yaratmadlar; yokluktan, beni avlanman iin var etmediler seni; tut ki avlandn beni, ne olur bundan dedi. brhim bu szleri duyunca bir nra att, kendini attan yere frlatt. O ovada bir obandan baka kimsecikler yoktu. Ona yalvard-yakard; mcevherlerle bezenmi padiahlk elbisesini, silahn, atn ona verdi. Bunlar al, kepeneini bana ver, kimseye de bir ey syleme, halimi kimseye ama

Semazen.net
dedi. Kepenei giydi, yola dt. imdi onun maksadna bak ki neydi, bir de Tanrnn dilei neymi, bir seyret. O diledi ki ceyln avlasn; Ulu Tanrysa bir ceylnla onu avlad. Buna bak da bil ki dnyada onun dilei oluyor; dilek onun mal-mlk, maksat ona uymu. Tanr rz olsun mer, Mslman olmadan kzkardeinin evine girdi; kardei Kurn okuyordu. Yksek sesle "Th, biz sana eziyet olsun diye indirmedik Kur'n'" diyordu. Kardeini grnce Kur'n' gizledi, sustu. mer klcn syrd; mutlaka syleyeceksin dedi; neydi okuduun, neden gizledin? Sylemezsen u solukta kesiveririm ban; hi aman vermem. Kz kardei pek korktu, onun fkesini bilirdi. Can korkusundan syledi, Ulu Tanr dedi, esenlik ona, bu yaknlarda Muhammed'e bu szleri vahyetti, onlar okuyordum. Oku da duyaym dedi mer. Kz kardei, Th sresini sonunadek okudu. mer pek fkelendi; fkesi birdi, yzlere kt. imdi dedi, seni ldrrsem cizi ldrme olur bu; nce gideyim, onun ban keseyim, ondan sonra senin iini bitiririm. ylece kzgn, fkeli bir halde syrlm klcyla Mustaf'nn, Tanr rahmet etsin, esenlik versin, Mescid'ine yz tuttu. Yolda Kurey ulular grdler; mer dediler. Muhammed'e kastetmi, ne olacaksa ondan olacak. nk mer, pek gl-kuvvetliydi, pek erdi. Hangi orduya yz tutsa mutlaka st olurdu, mutlaka onlarn balarn keser-getirirdi. ylesine kuvvetliydi ki Tanr rahmet etsin, esenlik versin, Mustaf, boyuna Tanrm derdi, benim dinime ya mer'le yardm et, ya AbCehil'le. nk zamanlarnda ikisi de kuvvetli, er, yiit tannmt. Mslman olduktan sonra boyuna alar da a Tanr Elisi derdi mer, ya Ab-Cehil'in adn nce ansaydn da Tanrm deseydin dinime ya AbCehil'le yardm et, ya mer'le; vay bana, nolurdu halim benim, sapklkta kala-kalrdm. Hsl mer, syrlm klcyla Peygamber'in evine yz tuttu; o arada Tanr esenlik versin, Cebril, Tanr rahmet etsin, esenlik versin, Mustaf'ya vahiy getirdi. te imdicek ey Tanr Elisi dedi, mer Mslman olmak zere geliyor. Onu kucakla. mer, eve girince apak grd ki Mustaf'dan atlan bir k oku utu, geldi, gnlne sapland. Bir nra att, kendinden geti, yere ykld. Cannda bir sevgidir, bir aktr belirdi. Sevgisinin okluundan Mustaf'da yanp erimek, yok olmak istiyordu. Ey Tanr Elisi dedi, man arzet, o keleciyi syle de duyaym. mer Mslman olunca imdi dedi,syrlm klla senin kastna gelmitim ya; o suun keffresi olarak bundan byle kimden, senin hakknda bir kt sz duyarsam hemencecik u klla ban bedeninden ayraym, hi aman vermeyeyim, bu da Mslmanln bir kr olsun. Evden kar-kmaz babasna rastlad. Babas, dininden mi dndn dedi. mer hemencecik onun ban bedeninden ayrd. Elinde kanl kl; yola dt. Kurey ulular, kanl klc grnce ban getireceim diye vdetmitin ya, nerde ba dediler. te ba dedi mer. Bu ba, buradan gtrdn sen dediler. Hayr dedi, bu ba, o ba deil. imdi bir bak, mer'in kast neydi, Ulu Tanrnn ondan diledii neymi; bir bak da bil ki iler, o ne dilerse hep yle oluyor. mer, kl elde Peygamberin kastna geldi; Tanr tuzana tutuldu, baht yver oldu da gr ss kesildi. imdi size de ne getirdiniz derlerse ba getirdik deyin Biz bu ba grmtk derlerse hayr deyin, bu ba, o ba deil; baka bir ba bu. Ba ona derler ki onda bir sr bulunsun; yoksa bin ba, bir pula demez. Bu yeti okudular: "An o zaman ki evi, insanlarn toplanmas, eminlik yurdu olmas iin kurduk; brhim'in duran namaz yeri yapn, orda namaz kln Tanr rahmetler etsin, brhim dedi ki: Tanrm, beni, rzlnn elbisesiyle ycelttin, setin; soyumu da bu ululukla rzklandr. Ulu Tanr, "Zalimler, ahdime nil olamazlar" buyurdu; yni zlim olanlar, benim rzlk elbisemi giymeye, ululuuma ermiye lyk olamazlar. brhim, Ulu Tanrnn zlimlere, azgnlara ltfetmeyeceini anlaynca szn kaytlad da Tanrm dedi, inananlara, zulmetmeyenlere kendi rzkndan pay ver, rzkn esirgeme onlardan. Ulu Tanr, rzkm geneldir buyurdu, herkesin pay var onda; bu konuk yurdundaki btn yaratklar, ondan faydalanrlar, paylarn alrlar; ancak rzlk elbisesi, ululuk elbisesi haslarn, sekinlerin pay. Zhir ehli olanlar, evden maksat K'be'dir; kim oraya snrsa zararlardan aman bulur; orda avlanmak haramdr; orda hi kimseyi incitmek caiz deildir; Ulu Tanr orasn semitir derler. Bu da dorudur, gzeldir amma bu, Kur'n'n zhiridir. Gereklerse derler ki: Ev, insann gnldr. Yni Tanrm, gnlm, nefse ait vesveselerden, nefse it ilerden boalt; bozuk, aslsz sevdlardan, dncelerden art da orda hibir korku kalmasn, eminlik yurdu kesilsin; vahyinin yeri olsun; eytanlar, kuruntular oraya yol bulamasn. Hani Ulu Tanr, gkyzne ihaplar dikmitir ya; bunlar, talanm eytanlarn, meleklerin srlarn duymamalar, hibir kimsenin, onlarn hallerini bilip anlamamalar iin onlar men'etmeye memurdur; bylece de melekler, btn zararlardan uzak kalrlar. Yni, Tanrm, sen de ltuf bekilerini gnlmze dik de eytanlarn kuruntularn, nefis dzenlerini bizden uzaklatrsnlar. te bu, btn ehlinin, gereklerin szdr. Herkes, kendi yerinde oynar, neredeyse oraya gre lf eder. Kuran, iki yzl bir ipek kumatr; kimisi bu yznden faydalanr, kimisi o yznden. Her ikisi de dorudur. nk Ulu Tanr, iki bln de ondan faydalanmasn diler. Hani bir kadnn kocas da vardr, st emer olu da; her ikisi de

Semazen.net
ondan tat duyar; ocuun ald tat, memesindendir, stndendir onun; kocas da onunla bulumadan tat alr. Yaratklar, yol ocuklardr; Kur'n'dan zhir bir tat duyarlar, st emerler. Olgunlarnsa Kur'n'n anlamlarnda bir baka seyir-seyranlar, bir baka anlaylar vardr. brhim'in dura, udur: brhim'in namaz yeri, K'be yannda bir yerdir. Zhir ehli, orda iki rek'at namaz klmak gerektir derler. Bu dorudur, eyvllah; fakat gerekler katnda brhim'in dura udur: brhim gibi kendini, Tanr uruna atee atarsn, kendini Tanr yolunda alp abalamayla bu duraa, yahut bu duran yaknlarna ulatrsn; nk o da Tanr uruna kendini fed etti; yni nefsini fed etti; ona kar bir tehlike kalmad, kendinden pervs yok artk. brhim'in duranda iki rek'at namaz klmak gzel; fakat ylesine bir namaz ki kyam bu lemde olmal, rku o lemde. K'be'den maksat, peygamberlerle erenlerin gnlleridir. Onlarn gnlleri, Tanr vahyinin geldii yerdir; K'be'yse onun para-buuu. Gnl olmasayd. K'be ne ie yarard? Peygamberlerle erenler, tmden dileklerinden vazgemilerdir; Tanr dileine uymulardr; o ne buyurursa onu yaparlar; Tanrnn ltfuna ermeyen kiiden, babalar, analar bile olsa bezerler, gzlerine dman grnr onlarn. Gnlmn dizginini, senin eline ylesine verdim ki, Piti mi dersen sen, yand bile derim ben. Her ne sylyorsak hepsi de rnektir, eit deil. rnek bakadr, eit baka. Ulu Tanr, kendi n, rnek olarak kandile, erenlerin varlklarn sraya benzetti. Bu, rnek iin bir benzetitir. Onun , btn varlk ve mekn lemine smazken sraya, kandile nerden sacak? Ulular ulusu Tanr klarnn doular, gnle nerden sacak? Fakat onu istedin mi, gnlde bulursun; yalnz bu bulu, gnle girmesi yolu da deildir. O k gnlde deildir amma onu, oradan bulursun. Hani kendini aynada grrsn ya, amma senin eklin, aynann iinde deildir; yleyken aynaya baknca kendini orda grrsn. Akla smaz grnen eyler var ya; onlar bir rnekle sylerlerse akla smaz, duygularla duyulur, grlr. Hani birisi gzn yumdu mu, alacak eyler grr, duygularla duyulan ekiller seyreder; gzn at m da bunlarn hibirini grmez desen hi kimsenin akl almaz bunu; kimse inanmaz bu sze. Fakat bir rnek getirsen anlalr. una benzer bu: Birisi ryada yz binlerce ey grr ki uyankken onlarn birini bile gremez. Bir mhendis, iinden bir ev kurmay geirir, enini-boyunu arnlar, eklini dnr. Bu, birisine akla smaz grnebilir; fakat evin plnn kda izerse gze grnr. Demek ki nelii-nitelii aydn bir hale getirdi mi, akla syor; akla sdktan sonra da evi, dnd gibi yapt m, duyguyla da anlalyor; gzle de grlyor. Anlald ya artk, btn akla smayan eyler, rnekle akla smada, duygularla anlalmada. Gene derler hani; br dnyada amel defterleri uacak, kimi insann sa eline verilecek, kimi insann sol eline... Melekleri, Ar', cehennemi, cenneti, mzn, soruyu, kitb anlatrlar; bunlar bir rnekle anlatmadka hibiri de anlalmaz bunlarn. Bunlara u dnyada eit yoktur amma rnekle anlalr. Bu dnyada rnei udur bunlarn. Gece herkes uyur; ayakkabcnn, padiahn, kad'nn, terzinin, bunlardan baka herkesin btn dnceleri, varlklarndan uar-gider; hi kimsede bir dnce bile kalmaz. Gnn aarmas, srfl'in sru fleyii gibi onlarn beden zerrelerini diriltir; herbirinin dncesi,uup gelen amel defterleri gibi sahibine gelir; hi yanlmaz. Terzinin dncesi terziye, fakyhin dncesi fakyhe, demircinin dncesi demirciye, zlimin dncesi zlime, adlet ssnn dncesi adlet ssna gelir. Hibir kii yoktur ki gece terzi olarak yatsn da gndz ayakkabc olarak kalksn; imkn yok bunun. nk onun ii buydu, bununla uramadayd; gene onunla urar. te bylece bilir-anlarsn ki br dnyada da byle olacak; akla smaz bir ey deil ki bu; bu dnyada da oluyor ite. u halde birisi, u rnei getirse, ipin ucuna yapsa o lemin btn hallerini u dnyada grr; o lemden koku alr, o lem, grnr ona da bilir ki her-ey, Tanrnn gcne-kuvvetine sar, hereye gc yeter Tanrnn. Nice kemikler var, mezarda rm-gitmi, grrsn onlar ya; sahipleri ya esenliktedir, hotur, sarho bir halde yatp uyumadadr; o tattan, o sarholuktan da haberleri vardr. Topra ho olsun ona derler hani; sama lf deil bu lf. Topran holuktan haberi olmasayd nasl sylerlerdi bunu? O Ay paras gzel, yz yl yaasn; Onun gam oklarna okluk olsun gnlm. Kapsnn topranda bir ho lme dald gnl; Kim du etmiti de topra ho olsun demiti yrabbi? Bunun rnei duyulan lemde de olur-gider. Hani iki kii bir yatakta yatar, uyur. Birisi kendini gzeller arasnda, gl bahesinde, cennette grr; br kendini ylanlar, cehennem zebanileri, akrepler arasnda grr. Sende ikisinin arasnda aratra-dur. Ne bunu grrsn, ne onu. Peki, kimisinin parabuuu mezarda tat iinde, esenlikte, esrik bir halde oluu, kimisinin azapta, elemde, mihnette bulunuu, seninse ne onu grmen, ne bunu bilmen, alacak bir ey midir ki? Demek anlald ki akla smayan ey, rnekle akla syor amma rnek de eide benzemiyor. unun gibi hani; rif, ferahla, gnl geniliine

Semazen.net
bahar adn takmtr; gnl darlna, gama da gz demitir. Grn bakmndan iyilik holuk nerden bahara; gam, nerden gze benzeyecek? Fakat bu bir rnektir ki aklsz adam, onun anlamn, anlayamaz, kavrayamaz. Ulu Tanr da "Karanlklarla k, glgeyle s bir, eit deildir" buyurmutur, iman a benzetmitir, kfr karanla. nanmay, gzelim bir glgelie benzetmitir, kfr adamn beynini kaynatan, yakp yandran amansz gnee benzetmitir. nancn aydnl, ltiflii, u dnyann na; yahut kfrn pislii, u dnyann karanlna ne diye benzesin? Birisi, biz sz sylerken uyursa o uyku, gafletten deildir, eminliktendir. Hani bir kervan, sarp, korkun bir yolda kap-karanlk gecede yola der, srer-gider, dmanlardan bir zarar gelmesin diye boyuna yol alr. Derken kervan halknn kulaklarna kpek havlamas, yahut horoz sesi geldi mi, bir kye vard m kervan; kervandakiler esenleirler; ayaklarn uzatp bir gzelce yatarlar, uykuya dalarlar. Oysa ki yolda ne ses vard, ne grlt; fakat korkudan uykular gelmiyordu ki. Kyde eminlikle beraber o kadar grlt-patrt, kpeklerin havlamas, horoz sesleri var, yle olduu halde uykuya dalyorlar. Bizim szlerimiz de mmurluktan, eminlikten geliyor; peygamberlerin, erenlerin szleri. Canlar, sz tanr bir hale geldi mi, emin olur; korkudan kurtulur. nk bu szden umut kokusu gelmede, devlet kokusu duyulmada. Hani birisi, kap-karanlk gecede bir kervanla yolda olmu, gidiyor. Korkusundan, her solukta harmiler kervan basm sanmada. Yol arkadalarnn seslerini iitmek, onlar, seslerinden tanmak ister bu adam; onlarn szlerini iitti mi, emin olur. "Ya Muhammed,syle: Oku." Sen syle; nk zn ltif, gzlere grnmyor; sz syledin mi, anlyorlar ki bildiksin, canlar emin oluyor, esenleiyor. Sz syle; Seninle konumadka seni gremiyorum ben. Ovada kck bir yaratk vardr. Kklnden gze grnmez. Fakat bard-tt m, sesinden anlalr. Yaratklar da dnya ovasna dalmlardr; senin znse pek ltf, gzlere grnmyor; sz syle de tansnlar seni. Sen, bir yere gitmek istedin mi, nce gnln gider, orasn grr, orasnn ahvlini anlar. Sonra gnl geriye gelir, bedeni eker-gtrr. imdi btn bu yaratklar, peygamberlerle erenlere kar bedendir; lemin gnl peygamberlerle erenlerdir. nce onlar, o leme gittiler; insanlktan, etten-deriden syrldlar; aadan-yukardan ktlar; bu lemi de seyrettiler, o lemi de. Konaklar atlar; sonucu, yol nasl alnr, anladlar. Ondan sonra geldiler; o temelli leme gelin; bu dnya ykk bir lem,geici bir saray; biz ho bir yer bulduk, size haber vermedeyiz diye halk o leme aryorlar. Artk anlald ya; gnlm, herhalde sevgiliyle beraber; konaklar amaya ihtiyac yok; ne yol kesici korkusu var, ne palan, deve ihtiyac. Bunlarla bal olan, yoksul beden. Rubi Gnle dedim ki: A gnl, bilgisizlikten Nasl bir kiinin tapsndan yoksunsun, bilir misin? Gnl bana, a arayan dedi, yanl sylyorsun; Ben tapdaym da sensin ba dnen Nerde olursan ol, ne halde bulunursan bulun; sevmiye, k olmaya al. Sevgi mlkn, lken oldu mu, boyuna k olursun; mezarda da, maherde de, cennette de k olursun; sonu gelmez ya; boyuna k olursun. Mademki buday ektin, kesin olarak buday biter; ambardaki buday da o biten budaydr. Mecnn, Leyl'ya bir mektup yazmak istedi; eline kalemi ald, u beyti syledi: Haylin gzmde, adn azmda; Ann gnlnde, nereye yazaym? Mdemki haylin gz durak edinmi, adn azdan gitmiyor; ann can evinde; peki, mektubu kime yazaym; buralarda dolap duruyorsun sen dedi de kalemi krd, kd yrtt. ok kiiler vardr, gnlleri bu szlerle doludur; fakat syleyemezler; sylemeye k olsalar, sylemek isteseler bile syleyemezler. Buna almaz, ak da gidermez bu. Zti temel olan da gnldr, dilektir, aktr. Hani ocuk da ste ktr, ondan yardm grr, onunla kuvvetlenir, byr. Bununla beraber gene de st anlatamaz, trif edemez; ben sttn ne tat duyuyorum, onu imezsem nasl kederleniyorum, nasl arklayorum diyemez; tadn da sze getiremez, bulamad zamanki kederini de. Can st ister, ste ktr. Fakat byyen, ergenlik ana gelen kii, st binlerce eit trif etse, vse, anlatsa gene de ocuun bulduu tad bulamaz stte, onun ald zevki alamaz stten.

Semazen.net

44. BLM- O gencin ad ne (dedi). Seyfeddin (dediler). Buyurdu ki: Seyf (kl), kndadr, grnmez. Seyfeddin ona derler ki din iin savar. abas, tmden Tanr iindir; doruyu eriden ayrr; gerei asl olmayandan ayrdeder. Ancak nce kendisiyle savamas, nce kendi huylarn gzellitirmesi gerek. "Kendinden bala." Btn tleri nce kendine vermek gerek. nsan, sen de adamsn, elin-ayan, kulan, akln, gzn, azn var demeli; peygamberler, erenler, devletler buldular, maksatlarna erdiler; onlar da adamd; onlarn da benim gibi kulaklar, akllar, dilleri, elleriayaklar vard. Ne yzden onlara yol veriyorlar, kapy ayorlar da bana yol vermiyorlar, kapy rtyorlar yzme? nsan, kendi kulan kendi burmal, gece-gndz, ne yaptn, elinden ne biim bir i kt da makbul olmuyorsun, seni kabul etmiyorlar diye kendisiyle savamal da seyfullah olmal, Tanr dili kesilmeli. Mesel, on kii, bir eve gitmek ister. Dokuzu yol bulur, eve girer; biri darda kalr, ieri almazlar onu. Kesin olarak bu adam, kendi-kendine dnr, acaba ben ne yaptm ki beni ieriye almadlar; benden edepten dar ne meydana geldi diye alar, yakarr. nsann, suu kendisine vermesi, kendisini kusurlu grmesi, edepsiz tanmas; bunu bana Tanr yaptryor, ben ne yapaym, onun dilei byle; dileseydi yol verirdi dememesi gerek. nk bu, bir yolla Tanrya svmektir, Tanrya kl ekmektir. Byle olursa bu bakmdan Tanrya ekilmi kl olur, Tanr klc deil. Ulu Tanr, hsmdan-akrabdan mnezzehtir. "Dourmaz da, domamtr da." Hibir kimse, kulluktan baka bir yolla yol bulamaz ona. "Tanr zengindir, sizsiniz yoksullar." Tanrya yol bulan kiiye, onun Tanrya benden daha ok yaknl var, benden daha bildik, daha ok ilgisi var Tanryla diyemezsin; mmkn yok bunun. Ona yaknlk, ancak kullukla olabilir. O, herkeseher-eye, genel olarak vericidir. Denizin eteini incilerle doldurur; tikene glden elbise giydirir; bir avu topraa, garezsiz, gemisiz can balar. Kinatn btn para-buuklarnn pay vardr nmetinden. Bir insan, filn ehirde vergili bir adam varm; pek byk balarda bulunuyormu diye buysa bana da verir umusuna der de ondan faydalanmak iin mutlaka oraya gider. Tanrnn nmet verii de bu kadar mehur, btn lemin haberi var onun ltfundan; peki, niin dilemezsin ondan, neden vuslat elbisesi um-mazsn ondan? Dilerse kendi verir demisin de tembelcesine oturup kalmsn; hi abalamyorsun. Akl, anlay olmayan kpek bile a kald m, ekmei kalmad m karna gelir, kuyrucan sallamaya, yni, bana ekmek ver, ekmeim yok benim, fakat sende ekmek var demeye koyulur; bu kadarck bir anlay vardr onda. Kpekten de aa deilsin ya; o bile toz-toprak iinde yatmaya; dilerse kendi verir demeye rz olmuyor; yalvaryor, kuyruk sallyor. Sen de kuyruk salla, Tanrdan iste, yoksulluk gster. Bylesine bir vergilinin karsnda yoksulluk gstermek, pek istenir-dilenir bireydir. Mdemki bahtn yok,bir kiiden baht iste ki onun baht yverdir, devlet ssdr. Tanr, pek yakndr sana. Ne dnsen, ne kursan seninle biledir o. nk dnceyi, kuruntuyu var eden de odur, sana e eden de o. Yalnz, pek yakn olduundan gremezsin. Ne alacak ey ki, yaptn her ite akln, seninle; onunla giriiyorsun giritiin ie. Fakat akl hi gremiyorsun, ancak eseriyle gryorsun; asl akl grmene imkn yok. Mesel, birisi hamama gider. Kzr. Hamamn iinde nereye gitse s kendisiyle biledir. Atein ssnn tesiriyle kzmtr amma atei gremez. Hamamdan kar da atei gzyle grrse anlar ki hamam da atele kzmadadr, hamamdakiler de; bilir ki hamamdaki s, atelenmi. nsann varl da byk bir hamamdr. Orda akln, cann, nefsin ss hep vardr. Fakat hamamdan darya ktn da br dnyaya yz tuttun mu akln da kendini grrsn, nefsin de, cann da. Anlarsn ki bu bulu, bu anlay,akln ndanm; o dzenler, nefistenmi; yaay da cann eseriymi. Herbirinin zn grrsn o vakit; fakat hamamda olduka atei gznle grmene imkn yok, ancak eseriyle grebilirsin. Yahut da hi akar su grmemi birinin gzlerini balasalar da suya alsalar ya bireyin gzne vurduunu, bedenini kapladn duyar, fakat o nedir, bunu bilmez. Gzlerini atlar m ap-ak grr bilir ki uymu o. nce eserleriyle bildi, imdi kendisi grd. u halde Tanrya kar yoksulluk gster, ihtiycn neyse ondan iste; bu isteyi hi mi hi yitmez."Beni arn, icbet edeceim size." Semerkant'teydik. Hrezmh Semerkand'i kuatmt. Asker ekmiti, savamadayd. Oturduumuz mahallede bir kz vard, pek gzeldi. ylesine gzeldi ki o ehirde ei-benzeri yoktu. Her solukta duyuyordum, diyordu ki: Tanrm, nasl rev grrsn de zlimlerin ellerine verirsen beni? Biliyorum, hi rev grmezsin bunu, sana gvencim var. ehri yama ettiler, btn halk tutsak edip gtrdler. O kadnn criyeciklerini bile tutsak edip gtrdler de ona hibir elem erimedi; o kadar gzel olmakla beraber kimse ona bakmad bile. Bilmelisin ki kim, kendisini Tanrya taprrsa zararlardan emn olur, sa-esen kalr; onun katnda hi kimsenin dilei yitmemitir zti. Bir dervi, oluna retmiti, altrmt onu. ocuk ne isterse babas, Tanrdan iste derdi. ocuk

Semazen.net
alar-szlar, dileini Tanrdan isterdi. Ondan sonra ocua istediini verirlerdi. Bylece yllar geti. ocuk, evde yalnz kalmt birgn. Derken can kekek istedi. Gayb leminden geldi. Yedi, adam-akll doydu. Babas, anas geldiler. Birey istemiyor musun dediler. Kekek istedim, geldi, yedim dedi. Babas, hamdolsun Tanrya ki bu duraa ulatn dedi; Tanrya gvenci de bsbtn artt. Meryem'in anas, Meryem'i dourunca onu, Tanr evine adam, ona hibir i buyurmamay kurmutu. Gtrd, mescidin bir bucana brakt. Zekeriyy, onu yetitirmek istedi; fakat herkes de bu ii, zerine almay dilemedeydi. Aralarnda kavga kt; herkes, ben yetitireceim demedeydi. O zamann tresi uydu: Herkes, suya bir sopa atard; kimin sopas suyun stnde durursa o i, onun olurdu. Tesdf bu ya, Zekeriyy'nn fal dz geldi. Evet dediler, ocuu o yetitirecek; hak onun. Zekeriyy, hergn, Meryem'e yemek getirirdi. Hangi yemei getirirse mescidin bir bucanda o yemei bulurdu. Birgn Meryem'e, seni ben kabullendim, bu yemei nerden getiriyorsun dedi. Meryem, yemee ihtiycm oldu mu, ne istiyorsam Ulu Tanr gnderiyor dedi. Onun rahmetine son yok, kim ona dayanr, gvenirse dayanc-gvenci hi yitmez. Zekeriyy dedi ki: Yrabbi, herkesin dileini veriyorsun; benim de bir dileim var; sen myesser et. Bana ylesine bir erkek evlt ver ki senin dostun olsun; ben tevik etmeden seninle dsn-kalksn, sana ibdette bulunsun. Ulu Tanr, Yahy'y verdi ona; hem de Zekeriyy'nn beli iki kat olduktan, iyice ark bir hale geldikten sonra. Anas da genken ksrd; ihtiyarlamken iyiden-iyiye hayz grd, gebe kalp dourdu. Bunlara bak da bil ki btn bunlar, Tanr gcne kar bahanedir ancak. Herey ondan, hereyde hkmeden, hem de kaytsz hkmeden o. nanm, o kiiye derler ki bu duvarn ardnda birisinin bulunduunu, biz onu grmediimiz halde onun, bizim hallerimizi, bir-bir bildiini, grdn bilir; hayr, bunlarn hepsi de hikyeden baka birey deil diyen, inanmayan kiinin aksine iyiden-iyiye inanr buna. Zti inanmayann da birgn kulan burarlar; piman olur, ah der, kt syledim, yanldm; meer hep oymu, bense o, yok diyordum. Mesel sen rebap almadasn; biliyorsun ki ben, duvarn ardndaym; rebap alar-durursun, hi ardn-arasn kesmezsin. u namaz, btn gn kymda, rkda, secdede durman iin konmam ya; maksat, namazda, sende beliren halin, daima sende olmasdr. Uykuda, uyanklkta, birey yazarken, birey okurken, hsl btn hallerde Tanry antan ayrlmamalsn ki "Onlar, namazlarn boyuna klarlar" srrna eresin, buna erenlere katlasn. Zti u sylemek, susmak, yemek, uyumak, fkelenmek, balamak, gibi btn haller, btn huylar, deirmenin dnnden baka birey deil. Deirmen de kesin olarak suyla dner. nk susuz snamtr kendini o. Peki, imdi deirmen, bu dn kendinden bilirse bilgisizliin, hibir eyden haberi olmayn ta kendisidir bu. Bu dn de vardr, meydan da var; nk bu dnyann halleridir bunlar. Tanrya yalvar, szlan; a benim Tanrm, u dnten baka, cansal bir dn ver bana, onu myesser et bana; btn dilekleri veren sensin; senin keremin, rahmetin btn varlklara genel olarak sunulmada de. Soluktan-solua dileklerini Tanrya bildir; boyuna an onu. nk onu an, can kuuna g-kuvvettir, kolkanat, O dilee, bir uurdan ularsan nur mu, nu olur bu; tam ulaamazsan Tanry anmakla azar-azar, yava-yava iin aydnlanr, dnyadan kesilir-gidersin. Mesel bir ku, ge doru umak ister; ge ulaamasa da soluktan-solua yeryznden uzaklar, br kulardan daha ycelerde uar. Mesel bir hokkada misk var, hokkann az da dar; iine el smyor; miski karmana imkn yok. Bununla beraber elini srdke elin kokmada, burnuna o gzelim koku geliyor, seni ho bir hale getiriyor ya. Tanry an da byledir ite. Ztna erimesen de ulular ulusu Tanry ann tesirleri olur sana; onu antan pek byk faydalar elde edersin.

45. BOLM - eyh brhim aziz bir dervi. Onu grdk m dostlar hatrlyoruz. Mevln emseddn, ona pek iltifat ederdi. Boyuna bizim eyh brhim'imiz derdi, kendisine mal ederdi onu. Tanrnn ltfu bakadr, alp abalamak baka. Peygamberler, peygamberlik durana almayla ulamadlar; o devleti Tanr ltfuyla buldular. Ancak bu duraa ulaan kiinin huyunun, yaaynn itatle, ibdetle gemesi, halinin dzgn olmas da bir tredir; bu da avam iindir; avmn, onlarn szlerine, onlara gvenmelerini salamak iindir. nk, avm, iyz gremez, grne bakar; grne baknca da bu yzden, bu akn bereketinden iyze yol bulur. Firavun da pek alrd, mal verirdi, ihsanda bulunurdu, hayr yayar-dururdu amma Tanr ltfuna mazhar olmadndan o ibdet, o aba, o vergi, kendisine bir parlaklk veremedi; hepsi de rtld-gitti. Hani bir bey, bir kale dizdr, kaledekilere ihsanda bulunur, hayrlar yapar. Fakat maksad, padiaha kar kmaktr, ona isyan etmektir de bu yzden ihsanda bulunur; o ihsann kendisine ne hayr dokunur, ne bir parlaklk verir ona o vergi. Amma bir uurdan, Tanr

Semazen.net
ltfetmemi ona da denemez; olabilir ya, Tanrnn gizli bir ltfu vardr ona da herhangi bir sebeple grnte reddetmitir onu. nk padiahn kahrda vardr, ltfu da; elbise de verir, zindana da atar; her ikisi de gerektir. Gnl ehli, Firavun'a Tanrnn hi ltfu yok diyemez; ancak grne kaplanlar onu, tmden reddedilmi sayar; grn korumak iin bu, gereklidir de. Padiah birisini astrsa onu, halkn grebilecei bir yerde, pek yce bir yerde astrr. Halktan gizli, bir evin bucanda, kck bir iviye de astrabilir; fakat halk grsn de ibret alsn, padiahn buyruunun getii, yrd anlalsn diye yce bir yerde astrr onu. Zti btn daraalar tahtadan deildir ki. Mevki, ycelik, dnya devleti de pek byk, pek yce bir daraacdr. Tanr, birisine kahretmek istedi mi dnyada ona byk bir mevki, ulu bir padiahlk verir. Firavun gibi Nemrd gibi, bunlara eit olanlar gibi hani. O mevki, bir daraacna benzer; Ulu Tanr onlar, btn halk grsn, bilsin diye bu daraacna ekmitir. nk Ulu Tanr, Ben gizli bir defineydim; bilinmeyeni istedim, beni bilsinler dedim buyuruyor. Yni btn lemi yarattm; kimi ltufla, kimi kahrla, fakat hepsinden de maksat, kendimizi gstermek. ylesine padiah deildir o ki bir tek muarrif, saltanatn bildirebilsin. lemin btn zerreleri muarrif kesilse de onu vmeye kalksa hepsi de bunda kalr, onu trif edemez. Demek ki btn yaratklar, gece-gndz, Tanry bildirip durmada. Ancak onlarn kimisi biliyor bunu, Tanrnn bildirisini anlyor, kimi si de gaflette. Fakat ne olursa olsun, Tanry bildirme, gsterme var ya. Hani bir bey, birisini dvmelerini, edebe getirmelerini buyursa o adam da barmaya, feryt etmeye koyulsa her ikisi de, dven de, dvlen de beyin buyruunun yrdn gsterir. Dvlen, acdan barr-arr amma herkes bilir ki dven de beyin buyruuna uymu, dvlen de. Bu iki iten, beyin buyruu grlyor. Tanry ispat eden, boyuna onu bildirmede, gstermede. Tanr yok diyen de onu bildiriyor amma. nk bireyi ispat etmek, inkr etmek olmazsa dnlemez bile; hem de bu, tatsz-tuzsuz bir ey olur. Bir mecliste, bir bahse giren, ortaya bir mesele atan, orda kabul etmiyorum diyen, onunla ekien biri olmazsa neyi ispat eder ki? Onun syleyecei szde ne zevk olur ki? nk ispat, inkr karsnda gzeldir. Bunun gibi u dnya da Tanry ispat meclisidir; ispat edenle inkr eden olmadka bu meclisin zevki yoktur: her ikisi de Tanry gstermededir bunlarn. Dostlar diba'nn katna gittiler. O, kzd da hepinizin ne ii var burada dedi. Dediler ki: Kalabalk bir halde, hep birden geliimiz, birisine zulmetmek iin deil, dayanmada birbirimize yardmc olalm, birbirimize dayanalm dedik. Hani yasta halk toplanr; lm kovmak iin deildir bu; yasa deni teselli etmek, hatrndan kederi gidermek iindir. nananlar, bir kii gibidir. Derviler, bir beden saylrlar. Organlardan biri arsa brleri de derde urar. Gz grmeyi brakr, kulak duymay, dil sylemeyi. Hepsi de aryan organn katna toplanr. Dostluun art, kendini dostuna fed etmektir; dost iin kendini kavgalara atmaktr. nk herkesin yz bireyedir; herkes bir denize dalmtr; mann da art budur, slmn da. Bedenle tanan yk, canla tanan yke ne benzesin. Zarar yok, biz Rabbimize dnenleriz. inanan, kendisini Tanrya fed etti mi, bely-kazy, eli-aya ne diye dnsn? Mdem ki Tanrya gidiyor, ele-ayaa ne hcet? Eli-aya, o yandan bu yana gelmen iin verdi sana; fakat eli yapana, aya yaratan giderken elden ksan, ayaktan kalsan, Firavunun bycleri gibi elsiz-ayaksz olsan ne gam. Gm bedenli sevgilinin elinden, zehir bile olsa iilir. Ac szleri, eker gibi yenir. Pek tatl tuzludur sevgili, pek tatl-tuzlu; Tuz olan yerde cier yenebilir.

46. BLM - Ulu Tanr hayr da irde eder, erri de; fakat ancak hayra rz olur. nk Ben gizli bir defineyim; bilinmeyi sevdim, diledim demitir. Hi phe yok ki Ulu Tanr emri de irde eder, nehyi de. Emir, emredilen kiinin, huy bakmndan holanmad eyi yap demektir. A a, helva ye, eker ye denemez a kiiye. Dense bile bu emir deildir, arlamadr. nsann yapmak istedii eye de yapma denir; yapmak istemedii eye deil. nsana ta yeme, tiken yeme denmesi doru olamaz. Dense bile buna nehiy denmez. Hayr buyurmann, erri yapma demenin doru olmas iin erri yapmak isteyen birinin bulunmas arttr. Bylesine birinin varln dileyi de erri dilemektir; fakat erre rz olmaz; olsayd hayr buyurmazd. Bu, una benzer: Hani okutmak isteyen var ya, o, okuyacak-renecek kiinin bilgisizliini istiyor demektir. nk ancak bilgisiz okutulur, bilmeyene retilir. Bir ey dilemek, o eye gerekli olan eyleri de dilemektir. Fakat okutan, okuyann bilgisizliine rz olamaz; olsayd retmezdi. Hekim de buna

Semazen.net
benzer; hekimlik yapmay istedi mi, insanlarn hastalanmasn istiyor demektir; nk hekimliini gstermesi ancak insanlarn hastalanmasyla mmkndr. Fakat insanlarn hastalanmasna rz deildir, rz olsayd onlar tedvi etmezdi, onlara il vermezdi. Ekmeki de byle; kazansn, geimi yoluna girsin diye insanlarn ackmasn ister. Fakat a kalmalarna da rz deildir, rz olsayd ekmek satmazd. Kumandanlar da, ordu da byle; padiahlarna aykr biri olsun, dmanlar bakaldrsnlar derler; nk byle olmasa erlikleri de meydana kmaz, padiaha olan sevgileri de; padiah da onlara ihtiyc olmyacandan onlar derleyip toplamaz. Fakat isyna da rz deildirler; rz olsalard kar durmazlar, savamazlard. nsan da byledir. Kendi nefsindeki er iletecek huylar diler; nk o, kredeni, itatte bulanan, ekineni sever; bunlarn, bu huylarn kendisinde bulunabilmesi iin nefsinde ktln, er yaptran huylarn da bulunmas gerektir. Bir ey dilemek, o eye gereken eyleri de dilemektir. nsan da o ktlkleri diler amma onlara rz olmaz. nk bunlar nefsinden gidermeye alr-durur. Demek ki o bir yzden erri istediini, bir yzden de dilemediini biliyor; dmansa o diyor, hibir yzden, nasl olursa olsun, erri dilemez. Buna imkn yoktur; yni insan bir ey dilesin de o eye gerekli olan eyleri dilemesin, imkn yoktur bunun. Yap-yapmanm gereklisi de yaratltan erre rabet eden, yaratltan hayrdan nefret eden u bencil nefistir. ylesine bir nefistir bu ki dnyada ki btn serler de ona gerekli olan eylerdir. u kt ileri dilemeseydi, nefse uymay istemeseydi bunlara gerekli olan yapmay da istemezdi insan. Fakat ktlklere rz olsayd da ne yap derdi, ne yapma. Hsl ktlk, ktlkten baka bir ey iin dilenir. Sonra unu da syleyelim: nsan, btn hayrlar istese erleri gidermek de hayrlardan bir hayrdr; u halde erri gidermeyi istiyor demektir. yi amma erri gidermek, errin bulunmasyla mmkndr. Yahut da insan, inanmay, inanc ister dersek, inanmak, kfrden sonra mmkndr. Demek ki kfr, iman iin gerekli eylerden. Hsl erri, er olduu iin dilemek, irkindir; fakat hayr iin dilemek irkin deildir. Ulu Tanr, Kssta sizin iin yaay var?, buyurdu. Ulu Tanrnn yapsn ykmak erdir; fakat yar-buuk erdir; buna karlk halk ldrmeden korumak, tm hayrdr. Tm hayr iin para-buuk erri istemek, kt bir ey olamaz; tm erre rz olarak para-buuk er dileinden vazgemek ktdr. Bu, una benzer: Ana, ocuu azarlamak, dvmez istemez; nk para-buuk erri grr o. Babaysa ocuun azarlanmasn, dvlmesini ister, rzdr buna; nk tm erri grr; kangren olan uzvun kesilmesi gibi hani. Ulu Tanr balar, yarlgar, azb da etindir. Btn bu sfatlarla Tanry gereklemeni diler mi, dilemez mi? Elbette evet, diler, deil mi? Sular olmasa balayc, yarglayc da olamaz. Bireyi dilemek, o eye gerekli eyleri de dilemektir. Bylece bize de balamamz, barmamz buyuruyor; dzene girmemizi, uzlamamz buyuruyor; buyruun, dmanlk olmadka faydas olmaz ki. Sadr-al slm buna benzer u szleri sylemitir: Gerekten de Tanr bize kazanmay, mal elde etmeyi buyurdu; nk Allah yoluna harcayn, yoksullar doyurun dedi. Mal olmadka doyurmann da imkn yoktur; bu bakmdan bu buyruk, mal elde etmeyi buyurmaktr. Kim, birisine, kalk, namaz kl derse kesin olarak ona abdest almay, su bulmay buyurmutur; bunlarn hepsi de namaz iin gerekli eylerdir(*).

(*) Bu fasl arapadr.

47. BOLM - kretmek avlanmaktr, nmeti balamaktr. kr sesini duydun mu nmetin oalmasna hazrlan. Tanr bir kulu sevdi mi snar, bellara uratr. Sabrederse onu seer, krederse de akrn arasnda sekin bir hale getirir onu. Kimi kullar vardr, kahr yznden krederler. Tanrya; kim kullarda vardr, Ltfu yznden krederler Tanrya; bunlarn herbiri de hayrldr; nk kretmek panzehirdir; kahr ltfa dndrr. Akll, olgun, o kiiye derler ki gizli-ak, cefya kreder; ylesine bir kiidir o ki Tanr, semitir onu, maksad almak bile olsa krle maksadna ulamay hzlatrr; nk ap ak ikyetlenmek, iteki ikyeti azaltmaktr. Esenlik ona, Peygamber, Ben ok gle-gle ldren kiiyim dedi. Yni, cef eden glm, onu ldrtr sanki. Glten maksat, ikyet yerine kretmektir. Hikye edilmitir ya, bir Yahdi vard; Tanr Elisi'nin ashbndan birinin evinin st katnda otururdu. Yahdinin lmndan pislikler, ocuklarn sidikleri, amar sular, o ztn evine akard. Byle olduu halde o, teekkrler ederdi. Yahdiye, ayline de Yahdiye teekkrler etmesini, ii belli etmemesini buyururdu. Bylece sekiz yl geti. Derken ashptan olan o zat ld. Yahudi, ev halkna basal vermek iin sahbeden bulunan ztn katna indi. Evdeki pislikleri, pisliklerin akt delikleri grnce bunca zamandr olup-biteni anlad, pek ndim oldu. len ztn karsna, ne diye bana haber vermediniz, ne diye boyuna bana teekkr edip durdunuz dedi. Ev halk, o buyururdu teekkr etmemizi,

Semazen.net
teekkrden vazgemememiz iin bizi korkuturdu dediler. Yahdi imana geldi, Mslman oldu (1). alg, insan nasl araba drrse; insan algyla nasl itike ierse yileri an da iyiliini arttrr insann (2). Bu yzdendir ki Tanr, peygamberlerini, iyi kullarn Kur'n'da anar, yaptklarna krde bulunur; gc yettii halde suluyu balyan ver (3). kretmek, nimet memesini emmektir. Meme dolu olsa bile emmezsen st gelmez. (Birisi,) kretmemenin sebebi nedir, kretmeye engel olan ne diye sordu. eyh buyurdu ki: kre engel olan, ham umut beslemedir. Elde ettiinden daha ounu ummutu; o ham umut, ok istee balamt onu. Gnlne koyduundan daha azn elde etmesi, kre engel oldu. Onun, kendinde ki ayptan, kendindeki kusurdan da haberi yoktu, ayptan, kusurdan uzak grd kiideki ayptan, kusurdan da haberi yoktu. Hsl ham umut gtmek, ham meyve yemeye, pimemi ekmek yemeye, iy et yemeye benzer; elbette bir hastalk belirtir, insan kretmekten alkor. nsann, Zaran veren bir ey yediini anlaynca kusmas gerek. Ulu Tanr, onu kusturmak, o bozuk sandan kurtarmak iin hikmetinden, onu kretmemeye uratmtr ki o tek sayrlk, yz sayrlk olmasn(*). Dnsnler, vazgesinler diye onlar iyiliklere, ktlklere urattk."Yni, onlar, ummadklar yerlerden rzklandrdk; bu rzklar, gizli lemden gelir; gzleri, Tanrnn ortaklar gibi grnen sebepleri grr, o sebeplerle rtlr. Hani Ab-Yezd gibi. O da yrabbi demiti, sana irk komadm ben. Ulu tanr, a Ab-Yezd dedi, st itiin gece yok mu? Hani bir gece st imitin de st bana dokundu demitin; oysa ki zarar veren de benim, fayda veren de. Sebebi greni mrik sayd Tanr da st itikten sonra zarar veren benim; fakat st bir su, verdii zarar da hocann azar haline kodum. Hoca talebesine meyve yeme der. Talebe yer; hoca talebeyi falakaya ykar. imdi, meyve yedim de tabanlarma zarar verdi dersen bu sz doru olmaz. Kim dilini, Tanrya irk komadan korursa Tanr da onun cann irkten korur; ite bu da, buna dayanr. Az, Tanrnn katnda oktur. Hamdle kr arasnda ki fark udur. Bir nimete kredersin de mesel, filnn gzelliine, yiitliine krettin diyemezsin; hamd, kre gre daha geneldir.

1. Bu fasl, burayadek arapadr. 2. Bu beyit farsadr. 3. Bu cmleler gene arapadr.


* Buraya kadar farsa, ondan sonra sonadek arapadr.

48. BLM - Birisi imamlk ediyordu. Bedev Araplar, kfrde, mnfklkta pek etindir" yetini okudu. Arap beylerinden biri de namazdayd. mamn ensesine bir sille asketti. mam, br rik'atte Araplardan Tanrya, hiret gnne inanan yetini okudu. O Arap, imama, sille slah etti seni dedi. Biz de her solukta, gizli lemden bir sille yemedeyiz. Neye yneliyorsak bir silleyle ondan uzaklatryor bizi. Gene bir baka eye yneliyoruz, gene yle yapyor. Dayanamayacamz ey, yere batmaktr, uzak kalmaktr denmi. Bedenin eklerini kesmek, dosttan ayrltan kolaydr. Yere batmaktan maksat, dnyaya dalmak, dnya ehline katlmaktr. Uzak dmekten maksat da erenlerin gnllerinden uzak dmektir. Hani birisi bir yemek yer, yedii yemek midesinde ekir; derken onu kusar. Ekimeseydi, kusmasayd o yemek, insann para-buuu olacakt. imdi mrit de eyhin gnlne girmek iin yaltaklanr, hizmet eder. Derken Tanr korusun, ondan bir itir, meydana gelir; bu i eyhe ho gelmez, onu gnlnden karr atar; bu mrit, adamn yedikten sonra kustuu yemee dner. O yemek, insann para-buuu olacakt, ekimesi yznden kusuldu-gitti. O mrit de zaman geecek, eyh olacakt, bir kt hareketi yznden eyhin gnlnden kt-gitti. Akn, leme bir tellldr, sald da

Semazen.net
Gnlleri dertlere-bellara uratt. Derken hepsini de yakt-kl etti; Bir yeldir, estirdi; aldr etmezlik yeliyle hepsini savurdu-gitti. O aldr etmezlik yelinde o gnller, oynarlar, nra atarlar. Byle deilse bu haberi kim getirdi? Oysa ki her solukta bu haber tazelenmede. Gnller, yaaylarn o yanta, yle savruluta grmeselerdi nasl olurdu da ona bu kadar zenirlerdi? Dnya isteklerinin ateine dp yanan, yanp kl olan gnllerden ne bir ses duyarsn, ne onlarda bir parlaklk grrsn. yice bildim ki israf, huyum deildir benim; Rzkm, nasl olsa gelip bulacaktr beni. Onu elde etmeye alp yorulmadaym; Fakat otursam da o, bana gelir, yorulmam da hem. Gerekten de ben, rzkn yolunu-yordamn bilmiim. Bo yere habire komak huyum deil; bouna kendimi yormak huyum deil. Gerekten de gm olsun, yiyecek-iecek olsun, giyecek olsun, belden aa istekler olsun, rzkm neyse, otursam da gelir, beni bulur. Onlarn peinde komak beni zahmetlere sokar, yorar, horlar. Dayanr da yerimde oturursam zahmetsizce, horlanmadan gelir, bulur beni; nk o rzk da beni ister, arar; beni kendisine eker. Beni kendisine ekmezse o kalkar, gelir bana; hani ben de onu ekemezsem kalkar, ona giderim ya, tpk onun gibi. Bu szden maksat udur: Din iine ura da dnya, senin ardndan kosun. O oturmadan maksat, oturup din iine girimektir. Kosa bile mdem ki din iine kouyor, oturmu saylr koan. Oturmu bile olsa dnya iin oturan, kouyor saylr. Esenlik ona, Peygamber demitir ki: Kim, dertlerini bir dert yaparsa Tanr, onun teki dertlerini de giderir. Kimin on derdi olsa din derdine dt m, Ulu Tanr o dokuz derdi, o almadan dzeltir-gider. Peygamberler, Tanr rzsn kazanma derdine dmlerdi ya; ekmek de onlara sunuldu, ad-san da. Kim Tanr rzln dilerse bu dnyada da peygamberlere der-kalkar, br dnyada da. Tanrnn nimetlendirdii kiiler, peygamberlerledir, gereklerle, ehitlerle, tertemiz erlerle. Hatt szn de yeri mi? O kii, Tanryla derkalkar. nk Ben, beni ananlaym. demi. Onunla dp-kalkan Tanr olmasayd, gnlnde Tanry zleyi bulunmazd. Gl olmadka gl kokusu gelmez; misk olmazsa misk kokusu duyulmaz. Bu szn sonu yoktur. Sonu olsayd baka szlere benzerdi. Gece bitti-gitti de szmzn sonu gelmedi. Bu dnyann gecesi geer-gider de bu szn , her solukta daha da fazla parlak, grnr. Nitekim peygamberlerin mr gecesi geti-gitti amma szlerinde ki k gemedi, bitmedi; gemezde-bitmez de. Mecnn iin dediler ki: Leyl'y seviyorsa almaz buna; ikisi de daha ocukken bir mektepteydiler. Mecnn bu sz duyunca bu adamlar dedi, aklsz. Hangi gzel vardr ki insan, onu sevmez, ona imrenmez? Hibir erkek var mdr ki gzel bir kadna gnl akmasn? Kadn da byledir; hatt bu imreni, onun akdr; nk yiyeceini, aznn tadn onda bulur; anasnn, babasnn, kardeinin yzn onunla grr; olunun gzelliini, istein tadn, btn tad-tuzu onda bulur. Mecnn, klara bir rnek olmu, hani Zeyd'in, Amr'in nahivde rnek oluu gibi. unu yle bil ki ister meze ye, kebap ye, ister ar-duru arap i; Uykudasn da su iiyor gryorsun kendini. Uyandn m uykudan, gene susuzsun, susuz; Uykuda iilen su, bir fayda vermez sana. Dnya, uyuyann grd ryya benzer. Birisi ryda bir ey yer ya, dnya ve dnyada nmetler elde etmek, tpk buna benzer. u halde dnya hcetlerinden, bir ey dilemek de birisinin ryda bir ey istemesidir sanki. Ona verirler; fakat uykunun sonu uyanmaktr: ryda yedii eyden hibir fayda yoktur ona. Tut ki ryda bir ey istemi de vermiler ona. Nimet, nasip ne kadarsa o kadardr.

Semazen.net

49. BLM - (Birisi,) biz, insana it halleri, bir-bir bildik, rendik; mizcndan, huyundan, slndan, soukluundan kl kadar bir ey kalmad ki bilmiyelim; ancak ondan kalacak olan nedir? Onu bilemedik dedi. (Mevln) buyurdu ki: Onu sdece szle bilmek mmkn olsayd bunca almaya, eit eit abalamalara ihtiya kalmazd zti; hi kimse de kendisini zahmetlere sokmaz, fed etmezdi. Mesal, birisi denize varr, fakat ac, tuzlu bir sudan, timsahlardan, balklardan baka bir ey grmez. nci nerde der. Gerekten de inci yok mudur? Vardr amma yalnz denizi grmekle inci grlmez ki. imdi yz bin kere denizin suyunu tas-tas lp bise gene de inciyi bulamaz. Bir dalg gerek ki inciye yol bulsun. Hem de her dalg deil; evik, baht yver bir dalg gerek. Bu hnerler, bu bilgiler, denizin suyunu tas-tas lmeye, doldurup dkmeye benzer. nciyi bulmannsa bir baka yolu vardr. Hnerlerle bezenmi, mal-mlk ss, gzel mi, gzel birok kii vardr; fakat onlarda o anlam yoktur. Nice kii de vardr; grn ykk; grnte ne gzellii var, ne gzel lf eder, ne yerinde sz sylemeyi bilir, fakat lmsz olan o anlam, vardr o kiide. O anlam, ylesine bir anlamdr ki insan onunla ycelmitir, onunla ululanmtr; onunla baka yaratklardan stndr. Kaplanlarn, timsahlarn arslanlarn, baka yaratklarn da hnerleri vardr, zellikleri vardr; fakat lmsz olarak kalacak olan o anlam yoktur onlarda. nsan, o anlama yol bulursa, kendi stnln elde eder; yol bulamazsa o stnlkten hibir fayda elde edemez. Btn bu hnerler, bu bezentiler aynann arkasna tutulan mcevherlerdir; aynann yznn haberi bile yoktur onlardan. Aynann yzne bakmaya, ter-temiz, gzel bir yz gerek. Yz irkin kii, aynann arkasn ister; nk aynann yz gammazdr, grdn syler. Yz gzel olan, yzlerce canla aynann yzn ister, nk aynann yz, onun yzn gsterir. Msr Ysufunun bir dostu vard. Yolculuktan geldi. Ysuf, bana ne armaan getirdin dedi. O adam, sende olmayan nedir ki, neye ihtiycn var senin? Senden daha gzel kimse yok; bu yzden sana bir ayna getirdim, her solukta ona bakar, kendi yzn grrsn dedi. Nedir ki Ulu Tanrda olmasn, neye ihtiyc var onun? Ulu Tanr tapsna aydn bir gnl gtrmek gerek ki o gnlde kendini grsn insan. Gerekten de Tanr, sizin ekillerinize, yaptnz ilere deil, gnllerinize bakar. ylesine ehirler ki dilediini bulursun o ehirlerde; Yok yok, herey var; ancak ulu kiiler yok. Bir ehir ki orda gzel yzllerden, tatlardan, insan itaha getiren, zendiren eylerden eit-eit bezentilerden ne dilersen bulursun orda; ancak akll birini aradn m, bulamazsn o ehirde. Nolurdu, bunun tersi olsayd. O ehir insann varldr. O varlkta binlerce hner olsa da o anlam olmasa o ehrin yklmas daha ye. Fakat o anlam olsa da grnte bir ssps olmasa hibir korku yok; o, boyuna mmur gerek: nsan, ne halde olursa olsun, ii Tanryla oyalanr-durur. Grnte ki ii-gc, iyzdeki oyalanmasna engel olamaz. Hani gebe kadn, ne halde olursa olsun; ister uzlasn, ister savasn, ister yesin-isin, ister uyusun, yavrusu, karnnda byr-durur; g-kuvvet kazanr, duygulara ship olur; fakat anasnn bundan haberi bile yoktur. nsan da o srra gebedir. O emneti insana ykledik; gerekten de pek zlim oldu, pek bilgisiz oldu o. Fakat Ulu Tanr onu zulmde, bilgisizlikte brakmaz. nsan bedeninde tanan yavru, insanla elik, uygunluk, daha da binlerce inlk elde ediyor; insan, tad o srdan dostluklar, inlklar elde ederse ne diye alsn buna; bunlar hep elde eder insan da lmnden sonra neler zuhr eder ondan, neler. Srrn mmur olmas gerek; nk sr, aacn kkne benzer; gizlidir kk amma eseri, dallarda, budaklarda grnr. Bir iki dal krlsa kk salamsa gene biter; fakat kk rkse ne dal kalr, ne yaprak. Ulu Tanr, Esenlik sana ey Peygamber buyurdu; yni esinlik sana ve senin cinsinden olan herkese. Ulu Tanrnn maksad bu olmasayd Mustaf, Bize de, Tanrnn temiz kullarna da demezdi; derse Tanrya kar koymu olurdu. nk esenlik yalnz onayken o, tutup da temiz kullar da bu esenlie katmaz, bana verdiin selm, bana da olsun, benim cinsimden olan temiz kullara da olsun demezdi. Nitekim Tanr rahmet etsin, esenlik versin, Mustaf, abdest alrken Namaz, ancak bu abdestle doru olur. buyurdu. Maksat, o vakit, kendisinin ald o abdest deildi. Tek o abdest olsayd hi kimsenin namaz doru olmazd; nk namazn doru olmasnn art, Mustaf'nn ald o abdest olurdu. Oysa ki maksat, o eit abdest almayann namaznn doru olmadn bildirmekti. Hani bu, tpk nar iei derler; nedir anlam? Yni, nar iei ancak budur demek mi? Hayr; bu iek de nar iei cinsinden demektir, maksat budur.

Semazen.net
Bir kyl ehre geldi, bir ehirliye konuk oldu. ehirli ona helva getirdi. Kyl, itahla yedi. Sonra da a ehirli dedi, ben gece-gndz havu yemeye almtm; imdi helvay tattm, havucun tad gzmden dt. Her zaman helva da bulamam; elimde bulunandan gnlm soudu; ne yapaym ben imdi? Kyl helvay tatt ya, artk ehre kaplr; nk ehirli, gnln ald onun; resiz o da gnln peine der, gelir. Kimi vakit selm verirler, selmlarndan duman kokusu gelir. Kimi vakit de selm verirler, onlarn selmndan misk kokusu gelir; fakat bunu, can burnu kimde varsa o duyar; duyacak burun gerek. Sonunda piman olmamak iin dostu snamak gerek. Tanr tresidir bu: nce nefsinden bala. Nefis de nce kulluk dvsna kalkrsa snamadan kabul etme kulluunu. Abdest alnacak suyu nce burna gtrrler, koklarlar; sonra aza alrlar, tadarlar, yalnz grmekle yetinmezler. Olabilir ki rengi su rengidir de tad, kokusu bozulmutur; bu, suyu bir snamadr, bozulmu mu, deil mi? Bu snamadan sonra yze vururlar, abdest alrlar o suyla. Gnlnde gizlediin iyi-kt, ne varsa Ulu Tanr, dnda da gsterir onu. Aacn kk ne yerse dalndan, yaprandan izi grnr onun. Yzlerinde secde izi var. Ulu Tanrnn szdr gene: Bir hortum gibi byyen burnuna yaknda bir damga vuracaz. Tutalm, gnlndekini herkes anlamyor, fakat betini-benzini ne yapacaksn?

50. BLM Hereyi, aramadka bulamazsn; Fakat bu dost baka; bunu bulmadan arayamazsn. nsann aramas, udur; bulmad eyi arar insan; gece-gndz onu ar-trr-durur. Fakat bulduunu, maksadna erdii halde arayp istemesi, alacak bireydir. Bu,eit aray, insann aklna smaz; insan bunu dnemez bile. nk insann aray, bulmadn elde etmek iindir. Bulduunu arayp isteyi, Tanrnn arayp istemesidir. nk Ulu Tanr, hereyi bulmutur; herey onun kudretindedir, Ol der, olur. Bulandr, yceler ycesidir. Bulan ona derler ki hereyi bulmutur. Bununla beraber Tanr, Odur isteyen, odur st olan. dedii gibi isteyendir de. Bu szden maksat udur yleyse: A insan, sen, u sonradan meydana gelen isteklere dmsn ya, bu isteklere d, insanlk huyudur. Fakat bylece de maksattan uzaksn sen. stein, Tanr isteinde yok oldu mu, Tanrnn istei kavrar, kaplar seni; o zaman Tanr isteiyle isteyen bir hle gelirsin. Birisi dedi ki: Tanr ereni, Tanrya ulam kimdir? Ne szde, ne ite, ne kermetlerde, ne hibir eyde buna kesin bir delil yok bize; nk sz, renilmi olabilir. te, kermetlere gelince keilerde de var; onlar da gnllerden geenleri biliyorlar; by yoluyla pek ok alacak eyler gsteriyorlar. Bu eit eyleri sayd-dkt. (Mevln) buyurdu ki: Senin birisine inancn var m, yok mu? Eyvallh dedi; inanm da var, km da. (Mevln) buyurdu ki: O adam hakkndaki inancn bir delile, bir ize dayanyor mu; yoksa gzn amsn, onu grmsn de ona m sarlmsn? H dedi o adam, bu inan, delilsiz, izsiz-esersiz deil. (Mevln) buyurdu ki: Peki, neden inanca bir delil, bir iz-bir eser yok diyorsun da bir-birini tutmaz szler sylyorsun? Birisi dedi ki: Her eren, her byk, Tanryla olan yaknlm derecesinde hi kimse Tanrya yakn olamaz; Tanr, bana ettii ltf kimseye etmemitir sansndadr. (Mevln) buyurdu ki: Bu sz eren mi syledi, ermeyen mi? Bu sz eren sylediyse, mdem ki her erenin inanc byledir; her eren, kendisine byle inanr diyor; u halde bu ltuf, kendisine mahsus deilmi. Bu sz eren

Semazen.net
sylemediyse gerekte eren odur. Tanr has odur; nk Ulu Tanr bu srr btn erenlerden gizlemi olduu halde ondan gizlememitir. O kii, rnek getirdi de dedi ki: Bir padiahn on tane halayc vard. Halaykazlar, bizim iimizden en ok kimi seviyor padiah dediler; bunu bilelim, renelim. Padiah, u yzk dedi, yarn kimin evinde bulunursa en ok sevdiim odur. Ertesi gn, o yzn tpks on yzk yaplmasn buyurdu; yaptlar. Her criyecie bir yzk verdi. (Mevln) buyurdu ki; Soru hl yerinde, bu sz cevap deil, bu szn onunla bir ilgisi yok. Bu sz, ya o on criyecikten biri sylemitir, yahut baka bir criye sylemitir. O criyeciklerden biri sylediyse o yzn kendisine mahsus olmadn, her criyecikte ona benzer bir yzk olduunu biliyor demektir, u halde kendisinin bir stnl yoktur, daha sevgili deildir. Yok, bu sz o on criyecikten bakas sylediyse, padiahn asl has krna(*) odur; sevgilisi odur. Birisi dedi ki: An alalmas, hor bir hale gelmesi, hereye dayanmas gerek. Bu eit vasflar sayp dkmeye koyuldu. (Mevln) buyurdu ki: n sevgilisi byle olmasn istiyor mu, istemiyor mi? Sevgili istemiyor da o, kendisini bu hale sokuyorsa k deildir o, kendi dileinin peine dmtr. Sevgilinin dileine uymusa sevgili de onun bu hale gelmesini, alalp hor-hakyr olmasn istemiyorsa nasl oluyor da alalyor, hor-hakyr oluyor? Anlald ya, n ahvali nasl olacak, belli deildir; sevgili nasl isterse yle olur-gider. Esenlik ona, s buyurmutur ki: aarm canlya; nasl oluyor da canly yiyor? Zahir ehli derler ki: nsan hayvan eti yer ya, maksat bu; nk ikisi de canl. Hayr, bu yanltr. Neden mi? nk insan et yer; oysa canl deildir, canszdr. Hayvan kesildi mi, hayvanl kalmaz ki. Maksad, eyhin, mridini neliksiz-niteliksiz yiyip bitirmesidir. Ben asl byle pek az grlr eye aarm ite. Birisi sordu da dedi ki: Esenlik ona, brhim, Nemrd'a dedi ki: Benim Tanrm ly diriltir, diriyi de ldrr. Nemrd, ben de yaparm bunu dedi, birini mevkiinden azlederim, ldrm olurum onu; birine bir mevki veririm; deta diriltirim onu. Bu sz duyunca brhim, cevap veremedi, o sz brakt, bir baka delile sarld. Dedi ki: Tanrm gnei doudan dodurur, batdan batrr; sen, bunun tersini yap. Bu sz, grnte br szne aykr deil mi? (Mevln) buyurdu ki: H, brhim, onun deliline cevap vermeden ciz deildi; bu sz, baka bir rnekle ayn szd zti. Yni, Ulu Tanr, ana karnnda ki ocuu rahim dousundan dodurur, mezar batsnda da batrr. Sen Tanrlk dvs gdyorsan onun tersini yap; yni mezar batsndan dodur, rahim dousunda batr dedi. Demek ki bu da ayn sz, bu da brhim'in getirdii ilk delilden baka bir ey deil. Ulu Tanr insan her solukta yeniden yaratyor, onun iine yeni-yeni eyler gnderiyor; ylesine ki ilki ikinciye benzemiyor, ikinci ncye benzemiyor. Fakat insann, kendisinden haberi yok, kendisini tanmyor insan. Sultan Mahmud'a bir denizaygr getirmilerdi. Pek gzeldi, pek hotu. Bayram gn ona bindi. Btn halk grmek iin damlara kt, oturdu, seyre dald. Bir sarho da evinde oturuyordu. Ona da hadi, sen de gel, denizaygrn seyret diye zorla dama karmak istediler. Ben kendi halimle oyalanmadaym, istemiyorum, grme sevdsnda deilim dedi amma zora da dayanamad. resiz kald, dama kt, kyya geldi. Fakat adam-akll da sarhotu. Padiah geerken sarho, atn stnde padiah grnce bu at neye yarar bence dedi; benim olsayd algc alp sylerken hemen ona balayverirdim. Padiah bu sz duydu. Pek fkelendi. Tutup hapsetmelerini buyurdu. Aradan bir hafta geince adam, padiaha birini yollad; ne suum var, ne yaptm, lemin padiah buyursun da ben de bileyim diye suunu sordu. Padiah, adam getirmelerini buyurdu. Adam gelince, a bireye aldrmaz edepsiz, o sz nasl syledin, ne haddin var ki yle bir lf sylyorsun dedi. Adam, ey lemin padiah dedi; o sz ben sylemedim ki. O srada damda sarho bir adamcaz duruyordu. O sz syledi-gitti. imdi ben o adam deilim, akl-fikri banda bir adamm ben. Padiah ona elbise verdi, zindandan kard. Bize sarlan, bizim olan, bu araptan iip esriyen, nereye giderse gitsin, kiminle oturursa otursun, hangi toplulukta konuursa konusun, gerekte bizimle oturur, bizim cinsimize katlr. nk yabanclarla grp konumak, sevgiliyle sohbet etmedeki gzelliin, holuun aynasdr. Kendi cinsinden olmayanlara katlmak, kendi cinsinden olanlar sevdirir, kendi cinsinden olanlara katar insan. Herey, zddyla belirir,

Semazen.net
meydana kar. Tanr rz olsun Ab-Bekr-i Sddyk, ekere mm adn takmt; yni anadan doma tatl. imdi baka meyveler, biz bu tatl hale gelinceyedek ne aclar ektik; sen tatll ne bilirsin; aclk zahmetini ekmedin ki diye ekere kar vnrler. (*) Criye anlamna gelen krnak sz, Trke ve byle kullanlmtr.

51. BLM - u beytin tefsrini istediler: Fakat sevgi son dereceye vard m, Dostluk, batan-baa dmanlk olur. Buyurdu ki: Dmanlk dnyas, dostluk dnyasna gre dardr; nk dmanlk dnyasndan kaarlar da dostluk dnyasna ularlar. Dostluk dnyas da dostluk dnyasn, dmanlk dnyasn var eden dnyaya gre dardr. Dostluk, dmanlk, kfr, man, ikilie sebep olur. O lemse kfrn de tesindedir, mann da... Dostluun da tesindedir, dmanln da. Dostluk, ikilie sebep oluyor ya, bir lem var ki orda ikilik yok; tm birlik o lem. nsan oraya vard m, dostluktan da kar, dmanlktan da. Oraya ikilik smaz nk. nsan oraya varr da ikilikten kar ya; nceden bulunduu ikilik lemi, yni ak lemi, dostluk lemi, imdi gt bu leme gre aadr; bu yzden o lemi istemez artk; o leme dman kesilir. Hani Mansr, Tanrya ak son haddine varnca kendine dman kesildi, kendini yok etti-gitti. Ben Tanrym dedi; yni ben yok oldum. Tanr kald ancak. Bu sz, gnl alaklnn son derecesidir, kulluun sonudur. Yni o vardr ancak. Dvya kalkmak, ululanmak, ona derler ki sen Tanrsn, ben kulum dersin de kendi varln da ortaya korsun; bu ikiliktir. Odur Tanr dersen gene ikilik kar bu szden; nk ben olmadka o'nun olmasna imkn yoktur. u halde ben Tanrym szn Tanr syledi; nk ondan baka bir varlk kalmamt; Mansr yok olmutu; o sz, Tanrnn szyd. Hayal lemi de dnceler, duyulan eyler lemine kar daha genitir. nk btn dnlen eyler, hayalden doar. Fakat hayal lemi de hayalin kendisinden var olduu leme gre dardr. Szle bu kadar anlalr; yoksa anlamn gerekliini szde anlatmaya imkn yoktur; szle anlalmaz o. Birisi, peki szn, lfn ne faydas var diye sordu. (Mevln) buyurdu ki: Szn u faydas var. Seni istekli bir hale getirir, heyecan verir sana; yoksa istersen, szle elde edilemez. Szle elde edilebilseydi bunca almaya, kendini yok etmeye ihtiya kalmazd. Sz una benzer: Uzaktan bir ey grrsn, kmldyor, hareket ediyor. Koar, onu grrsn. Fakat kmldayn grmekle onu grm olmazsn. nsann sz de i lemde byledir ite. O eyi elde etmek iin bir heyecan verir sana; o anlam grmezsin amma grmeyi istersin. Birisi dedi ki: Bunca bilgiler belledim, bunca anlamlar elde ettim; insanda lmsz olarak kalan anlam nedir, hangisidir; bir trl bunu bilemedim, bir trl ona yol bulamadm. (Mevln) buyurdu ki: Eer sadece szle bilinseydi varl yok etmeye, bunca zahmetler ekmeye ihtiya kalmazd. ylesine almak gerek ki sen kalmayasn da o lmsz olarak kalacak eyi bilesin. Hani birisi, bir K'be var, duymuum amma ne kadar bakarsam bakaym. K'be'yi gremiyorum; gidiyorum, dama kyorum, gene gremiyorum der. Evet dama kar, boynunu uzatr, baknr, K'be'yi gremez; derken K'be yok der. K'be'yi grmek, sadece bununla olmaz ki. K'be yok der; nk durduu, olduu yerden K'be grlmez ki. Nitekim kn canla-bala krk istersin; yaz gelince atarsn krk; iin nefret eder ondan. Demek ki krk isteyi, snmak iinmi; nk sen scaa ktn; kn, seni bir koruyan olmadka snamyordun, krke muhtatn. Fakat souk kalmad, krk kaldrdn-attn. Gk yarlp atlaynca : Yeryz, etin bir depremle sarslnca yetleri de ona irettir. Yni toplanma tadn duydum, imdi, ylesine bir gn de gerek ki u para-buuklarn ayrlnda ki tad da duyman, o lemin geniliini grmen, u darack yerden kurtulman gerek. Mesel, birisini armha gerseler sanr ki o halde hotur o; kurtulutaki tad unutur gider. Fakat armhtan kurtulunca ne azap iindeymi, o vakit anlar. ocuklarn bymesi, esenlemesi beiktedir hani. ocukken ellerini balarlar. Fakat ergen

Semazen.net
birisini beie balasalar azaptr ona, zindandr. Kimi vardr, gllerin, ieklerin almasndan, koncann amasndan holanr. Kimi vardr; ieklerin dalmasndan, aslna varmasndan holanr. Kimi de vardr; hibir dost, hibir sevgi kalmasn; kfr-man yok olsun da aslna ulasn ister. nk bunlarn hepsi de duvarlardr, daraltr adam, ikilie drr. O lemse geniletir insan, yalnz birlik vardr orda. u sz, o kadar da byk bir sz deildir, o kadar da kuvveti yok. Nasl byk olabilir ki sonucu szdr ite; hatt arklk verir; fakat Tanr ona bir tesir vermitir, insana Tanry dileyip bulma heyecann verir. Sz, arada bir perdedir, bir yz rts. ki- harfin bir araya gelmesinden doan sz, ne diye yaatsn insan, ne diye heyecan versin insana? Mesel biri kagelir yanna; ona sayg gsterirsin, merhaba dersin. Bu yzden senden holanr, seni sever o. Birine de iki- szle sversin. O iki- sz fkelendirir, krar-geirir o adam. imdi iki- szn, sevginin artmasyla, rzln meydana gelmesiyle, fkelendirmeyle, dmanlk meydana gelmekle ne ilgisi var. Fakat Ulu Tanr, herkesin gz onun gzelliini, onun olgunluunu grmesin diye perdeler, rtler yapmtr bunlara; ince perdeler gerek ark gzlere. Sonra da o, bu perdeleri buyruklar haline getirir, sebepler yapar. u ekmek, gerekten yaaya sebep deildir: Fakat Ulu Tanr, onu yaaya, g-kuvvet bulua sebep etmitir. Nihayet o canszdr; insann yaay yok onda. Nasl oluyor da gc oaltyor? Onda can olsayd diri olurdu zti.

52. BLM - Birisi, u beytin anlamn sordu: A karde, sen, o dncesin ancak; Ondan baka neyin varsa kemiktir, kldr. Buyurdu ki: Sen u anlama bak; o dnce sz, o zel dnceye bir iret. Anlam geniletmek iin dnce dedik ona; gerekte o dnce deil; olsa bile insanlarn anladklar bu cinsten dnce deil. Dnce sznden maksadmz buydu. nsan, o anlam, halkn anlamas iin biraz daha aalara inerek anlatmak istese insan, konuan hayvandr der. ster gizli olsun, ister duyulsun, burada sz, dnce olur; ondan tesi de hayvan. Demek ki insann dnceden ibret oluu, te yannn kemikten, deriden baka bir ey olmay dorudur. Sz gnee benzer; btn insanlar onunla snr, onunla yaar. Gne, boyuna vardr, hazrdr, herkes, herey, boyuna onun yznden scaktr; fakat her vakit grnmez. Yaayanlar da onun yznden yaadklarn, onunla sndklarn bilmezler. Fakat kr olsun, ikyet olsun, ister hayr olsun, ister er, sz sylemeye koyuldular m, gne gze grnr. Gkyzndeki gne gibi hani. Daima r-durur amma bir duvar tmadka grnmez. Tpk bunun gibi sz gneinin klarda boyuna vardr amma, harf, ses vastasiyle belirmedike grnmez. nk, gne ltiftir, hava da ltiftir. Kesif bir ey gerek ki o kesfet vastasiyle o ltif nesne gze grnsn, belirsin. Mesel birisine Tanr sz hi yz gstermemi, akn bir halde donakalm. Tanr yle etti, byle buyurdu, byle yapma dedi dedikleri zaman snr o adam, Tanrnn letfetini grr. Amma nce de vard o k; hem de ona vurup duruyordu. Fakat yap-yapma emirleri sylenmedike, Tanrnn yarat, gc anlatlmadka o gremiyordu. Kimi kiiler vardr; gleri yetmez de bal yiyemezler, arktrlar, bal ar gelir onlara; kuvvetlenmeleri iin zerde gibi, helva gibi bir yemein iinde yiyebilirler. Sonunda kuvvetleri bir hadde varr ki bal, bal olarak da yemeye balarlar. Hsl anladk-bildik ya, sz, ltif, daima yan, hi kesilmeyen bir gnetir. Fakat sen, gnei grmek, ondan zevk almak iin kesif bireye muhtasn. Derken i bir yere varr ki klar, o letfeti kesif bir vsta olmadan da grebilirsin; buna alrsn, onu seyretmeye koyulursun, g kuvvet sahibi olursun; o letfet denizinde alacak renkler, alacak eyler grr-seyredersin. Neden ayorsun ki o sz, sylesen de, sylemesen de boyuna sende var. Dncende sz yok dersen deriz ki: Onda da sz var; hem de boyuna var. nsan, konuan hayvandr demiler ya, o canllk, sen diri olduka sendedir; o halde szn de boyuna seninle olmas gerek. Hayvann bir ey inemesi, gevi getirmesi, hayvanlnn belirmesidir amma boyuna ineyip gevi getirmesi art deil. Sz de buna benzer; sylemek, meram anlatmak iindir amma boyuna sylemek de art deil ya. nsann hali vardr. lki udur: Adam, Tanr evresinde izginmez; herkese ibdette, hizmette bulunur. Kadna, erkee, mala-mlke, ocua, taa, topraa ibdet eder de Tanrya ibdet etmez. Derken insanda bir bilgi, bir anlay belirir, Tanrdan bakasna hizmet edemez olur. Derken bu halde de ileri gittike gider; yle bir hale gelir ki ne Tanrya tap klyorum diyebilir, ne tap klmyorum diyebilir; bu iki

Semazen.net
mertebeyi de amtr artk. Bu topluluktan bir ses bile duyulmaz. Tanr, ne hazrdr, ne gaaip; ikisini de yaratandr o; yni hazr oluu da o yaratmtr, gaaip oluu da. yleyse ikisinden de ayrdr o. nk hazr olsa kayboluun bulunmamas gerekir; kaybolu, bulunmay varsa bulunu da var demektir. nk hazr olu, bulunu halindedir bulunmay, kaybolu. Demek ki o ne bulunmayla vasfedilebilir, ne bulunula. Bunlarla vasfedilecek olsa zddan zddn domas, gerekir. nk bulunmay halinde bulunuu yaratmas gerek; bulunusa bulunmayn zdd. Bulunmay da tpk bunun gibi. Hsl zddn domas, Tanrnn kendisine bir benzer yaratmas caiz deildir. Ona benzer yok diyor. Bu mmkn olsayd stn olmayan stn grmek gerekirdi; ayn zamanda bireyin, kendini meydana getirmesi gerekirdi. Oysa ki her ikisi de olamaz. Buraya vardn ya, dur artk, akln yorma; akln ii yok burada. Deniz kysna varan durmak da kalmayncayadek durur, kalakalr. Btn szler, btn bilgiler, btn hnerler, btn zenaatler, bu szden tat-tuz bulur. Bu sz olmasa hibir ite, hibir zenaatte tat-tuz kalamaz. Bu, byledir amma bilmezler; zti bilmek de art deildir. una benzer hani; bir adam, mallmlkl bir kadn alr; kadnn srleri, ylklar, daha da birok mal-mlk vardr. Adam, o koyunlar grrgzetir, atlar tmar eder, baheleri-balar sular. Bu hizmetlerle oyalanr amma bu ilerden, o kadnn varlyla tat alr. Kadn aradan kalksa o ilerin de tad-tuzu kalmaz, hepsi de lr-gider; cansz grnr adama. Dnyadaki btn zenaatler, btn bilgiler, herey, rifin zevk ndan dirilik bulur, holua erer, scak grnr. Onun zevki olmasa, onun varl olmasa btn bu ilerde ne zevk kalr, ne tat. Hepsi de l grnr insana.

53. BLM - Buyurdu ki: nceleri iir sylerken iir sylemeye byk bir istek duyardm; o vakit-ki iirlerimde tesirler vard. imdiyse o istek arklat; batt-gitti; fakat gene de iirlerimde tesirler var. Ulu Tanrnn tresi bu; hereyi dou vaktinde gelitirir; onda byk tesirler yaratr, birok hikmetler belirtir. Bat vaktinde de ayn gelitirme vardr. Dounun da rabbidir, batnn da. Yni doan istekleri de yetitiren odur, batan istekleri de. Mu'tezile der ki: leri yaratan kuldur. Kuldan beliren her iin yaratcs, yapcs kuldur. Byle olmasna imkn yok. nk kuldan beliren her i, ya akl, can, kuvvet, beden gibi kulun aralarndan biriyle belirir; yahut da vastasz belirir. ki halde de kulun bir ey yaratmasna imkn yoktur. Bu organlarla bir i grlse bunlar bir araya toplamaya gc yetmez; u halde o, bu arala bir ii yaratamaz; nk ara, onun hkm altna girmez. Bu ara olmadan da bir i yaratamaz, nk arasz bir i grmesine imkn yoktur; demek ki ne halde olursa olsun, ileri yaratan Tanrdr, kul deil. Hayr olsun, er olsun, kuldan beliren her ii kul, bir kuruntuya uyar, bir ey umar da yapar. Fakat o iteki hikmet, kulun aklna-fikrine geldii kadar deildir. O ite kendisine grnen anlam, kendisine beliren hikmet, elde ettii fayda, grd, elde ettii kadardr da o yzden o ii ilemitir. Fakat onun tmden btn faydalarn Tanr bilir; o iten neler elde edecek, Tanr bilir onu. Mesel, ahrette sevab elde etmek, iyi bir ad-san ss olmak, dnyada da aman bulmak iin namaz klarsn. Fakat o namazn faydas o kadar deildir; vehme smayacak kadar yz binlerce faydalar elde edeceksin amma faydalar Tanr bilir de kulu bu ie koyultur. imdi insan, Tanrnn kudret avucunda bir yaya benzer. Ulu Tanr, onu ilerde kullanr-durur. Gerekte yapan-eden Tanrdr; yay deil. Yay bir aratr, fakat Tanrdan haberi yoktur, dnyann durmas iin gaflet iindedir. Kimin elindeyim ben diyen, kimin elinde olduunu bilen yay, ne byk yaydr. Ne diyeyim u dnyaya ki gafletle durur; direi gaflettir. Grmez misin, birini uyandrdlar m, dnyadan bezer, dnyada sanki erir-yok olur-gider. nsanolu, kkken bymeye balar ya, gaflet vastasiyle byr, geliir; yoksa hi mi, hi boy atmazd, bymezdi. Mdem ki gaflet vastasiyle mmur oldu, byd; Tanr gene ona, istesin, istemesin, zahmetler yollar, almalar verir; bylece de o gafletleri yur, artr onu da ondan sonra o lemle tantrr insan. nsann varl, bir ple benzer, pislikten meydana gelmi bir tepedir. Pislikten meydana gelen tepe stnse, padiahn yz vardr orda da ondan dolay stndr. nsann varl, bir uval budaydr; padiah, u buday nereye gtryorsun; benim leim orda diye barr. nsannsa lekten haberi bile yoktur; budaya dalm-gitmitir. lekten haberi olsayd budaya nerden aldr ederdi. imdi seni yce leme eken, aalk lemden seni soutan her dnce, o lekten vuran parltdr; o lein dr ki darya vurmadadr; insan bu k yznden o leme meyleder. Yok, tutar da aalk leme meylederse bu lein perde altnda gizlenmi olduunu bildirir.

Semazen.net

54. BLM- Birisi, Kad zzeddin'in selm var; boyuna sizi vyor dedi. (Mevln) buyurdu ki: Kim bizi iyilikle anarsa Dnyada ad, yilikle anlsn. Bir kimse, bir kimse hakknda iyi sylerse o hayr, o iyilik, kendisinedir, gerekte kendisini vyor demektir. Bu, una benzer: Birisi, evinin evresine gller, fesleenler eker; evinin bahesini gllkglstanlk yapar. Ne vakit bakarsa gl grr, fesleen grr, boyuna cennettedir. nsan, insanlarn hayrn sylemeyi huy edinirse birisinin hakknda hayrl szler sylemeye koyulur; o da onun sevgilisi olur; onu and m, sevgilisini anm olur. Sevgiliyi an gldr, gl bahesidir, gzel kokudur, esenliktir. Fakat birisinin ktln sylerse onun nefretini .kazanr; o adam da onu and m, hayli gznn nne geldi mi, ylan, akrep grme, yahut tiken, plk grme dner. Madem ki gece-gndz, gller, gl baheleri, rembaglar grebilirsin, elindedir bu; peki, ne diye tikenliklerde, ylanlarn bulunduu yerlerde gezerdolarsn? Herkesi sev de boyuna gllkte-glstalkta yaa. Herkesi dman bilirsen dmanlarn hayalleri gelir gznn nne; gece-gndz tikenliklerde, ylanlarn bulunduu yerlerde gezip dolarsn deta. Erenler, herkesi severler, iyi grrler ya; bunu bakalar iin yapmazlar, kendileri iin bu ie girimilerdir; kt, tiksinilen bir hayal grmemek isterler. Madem ki u dnya da insanlar anmaktan, hayallerini grmekten kanmaya imkn yok; nefret edilen bir ktlk, yollarn kesmesin diye an-larnn da, hatrlaylarnn da hep sevimli, hep gzel olmasna alrlar. Demek ki halka ne yapyorsan, halk nasl hayrla, erle anyorsan hepsi de dnp sana geliyor. Ulu Tanr bunun iin Kim bir iyilik ederse kendisinedir o; kim ktlk ederse gene kendisinedir o buyurur; Zerre arlnca hay-reden hayrn grr; zerre arlnca er eden errini grr buyurur Birisi u soruyu sordu: Ulu Tanr Ben yeryznde bir halfe yaratacam deyince melekler, Orda bozgunculuk edecek, kan dkecek bir topluluk mu yaratacaksn? Oysa ki biz hamdederek noksan sfatlardan ar olduunu sylemedeyiz, kutlamadayz seni dediler. Daha Adem gelmemiti; melekler, nceden insanlarn bozgunculuk edeceine, kan dkeceine nasl hkmettiler? (Mevln) buyurdu ki: Bu sz iki bakmdan dediler; biri nakle dayanr, br akla. Nakle dayanan u: Melekler bir topluluun meydana kacan, sfatlarnn yle olacan Levh-i Mahfz'da grdler, okudular; bu yzden haberleri vard, ikincisi de u: Melekler, akl yoluyla yerden, topraktan yaratlan insanlarn, aresiz hayvan sfatnda olacaklarn, hayvandan da gene aresiz bu eit iler meydana geleceini buldular. Bu anlam, insanda olacak, konuacak, sz syleyecek insan; fakat madem ki hayvanlk var insanlarda, aresiz su ileyecekler, kan dkecekler. nk bu, insanlarn gerekli huyu. Bir blk insan da baka bir anlam verir. Bunlar derler ki: Melekler, tm akldr, salt hayrdr. Onlarn bir ite dilekleri, istekleri hi yoktur. Mesel, sen uykuda bir i yapsan onu dileyerek, isteyerek yapmazsn; bu yzden de sorumlu olamazsn, knanamazsn. Ryada kfre dair bir sz sylesen, Tanr birdir desen, yahut zina etsen bir ey denemez sana. Melekler, uyankken bu haldedir; insanlarn hali, bunun tersinedir; onlarn dilekleri, istekleri, tamahlar, hevesleri vardr. Kendileri iin hereyi isterler; herey kendilerinin olsun diye kana girmek de isterler ki bu, hayvan huyudur. Demek ki meleklerin hali, insanlarn haline zttr. Bu yolla insanlarn hallerinden haber verebilirler; orda sz de yoktur, dil de, fakat byle demeleri, yni hem sz sylememeleri, hem de sylemeleri una benzer: Hani ir, havuz, doldum dedi der ya; havuz sz sylemiyor amma anlam u: Eer dili olsayd byle derdi. imdi her melein iinde bir levh vardr; o levhe bakar da gc yettii kadar dnya hallerini, dnyada olacak eyleri nceden okur. Vakti geldi de o okuduu, bildii ey oldu mu Ulu Tanrya inanc oalr, sevgisi, esriklii artar; Tanrnn ululuuna, gizli eyleri biliine arr-kalr. Bu sevginin, inancn, amann oalmasna da sessiz-szsz tespihidir onun. Hani bir mimar, kalfasna haber verir de u yaplmakta olan saraya bu kadar tahta, bu kadar kerpi, bu kadar ta, bu kadar saman gidecek der ya; derken saray tamamlanr; mimarn dedii kadar da har harcanr; hem de eksiksiz-artksz; bu hal karsnda mmann bilgisine kalfann inanc artar. Onlarn halleri de buna benzer ite. Birisi eyh'e sordu; dedi ki: Tanr rahmet etsin, esenlik versin, Mustaf'ya Sen olmasaydn gkleri yaratmazdm

Semazen.net
dendi; bu kadar ululukla beraber Keke Muhammed'in rabbi Muhammed'i yaratmasayd derdi, bu nasl olur? eyh buyurdu ki: rnekle aydnlanr; buna bir rnek getirelim de anlayn. Kyn birinde bir adam vard. Bir kadn sevdi. kisinin de evi-ota birbirine yaknd. Beraberce yaarnya, birbirinden gelimeye, birbiriyle bymeye balad bunlar. Yaaylar bile biribirindendi bunlarn. Hani balk gibi; balk da suyla yaar ya. Yllarca bir aradaydlar. Derken Ulu Tanr, onlar zengin etti. Birok koyunlar, kzler, atlar, mal-mlk, altn, uak-kle nasib etti onlara. Maln-mlkn, adamn okluundan ehre vardlar, orda yerletiler. kisi de padiahlara lyk birer byk konak aidi; adamlarn o saraya yerletirdiler. Bu, bir tarafa dt, br o tarafa. Hal bu hadde varnca o yaay, o zevki srdremediler. Gnlleri ml-ml yanmadayd. Gizli-gizli feryadlar ediyorlard amma hallerini dile getirmelerine de imkn yoktu. Sonunda bu yan haddi at; onlar tmden ayrlk ateine yakt. Yan da son hadde eriince duann kabul edilecei yere varm oldular. Atlan, koyunlar, azalmaya balad. Yava-yava ilk hallerine dndler. Uzun bir lmden sonra gene o kyde biraraya geldiler. Yiyip imeye, kouup murad almaya, murat vermeye koyuldular; ayrlk acsn da anarlard. imdi Muhammed de Keke Muhammed'in rabbi Muhammed'i yaratmasayd dedi ya; Muhan-med'in can, yapa-yalnz kutluluk leminde, Ulu Tanryla bulumutu. Byyp duruyor, o rahmet denizinde balk gibi dalgalar yutuyordu. Bu lemde peygamberlik, halka klavuzluk durana ulat, byklk, padiahlk buldu, ad-san, sahabe ss oldu amma nceki zevk lemine dndke keke diyordu, peygamber olmasaydm,.keke bu leme gelmeseydim. nk o mutlak bulumaya kar bunlarn hepsi de yktr, azaptr, zahmettir. Btn u ibadetler, abalar, kulluklar, Tanr hakkna, onun ululuuna kar una benzer: Birisi gelir, sana kar eilir, yere ba kor, kalkar, gider. Tanr tapsnda btn yeryzn bana koan buna benzer, bir kerecik ban yere koymu saylrsn. nk Tanrnn hakk daha da oktur; onun ltf, senin varlndan da ncedir sana. Seni nerelerden kard da getirdi, var etti, kullua, tap klmaya istidat verdi sana da onun kulluuna dair lf ediyorsun. Bu kulluklar, bu ibdetler una benzer: Tahtadan, ynden insancklar, hayvancklar yaparsn da ondan sonra Tanrya, bana buncazlar ho geldi; ho geldi amma can balamak senin iin dersin; can balarsan ibdetlerimi diriltmi olursun; balamak senin iin dersin; can balarsan ibdetlerimi diriltmi olursun; balamazsan ferman, gene senin. ibrahim buyurdu ki: Tanr odur ki yaatr, ldrr. Nemrd, ben de yaatr, ldrrm dedi. Ulu Tanr ona saltanat vermiti ya; o da kendini, gc yeter grd; bu ii Tanrya vermedi; ben de diriltirim, ben de ldrrm dedi. Bu saltanattan maksadm bilgidir. Ulu Tanr insana bilgi, anlay, derine dal balad; insan da ben bu ii yaparm, u ileri diriltir, meydana getiririm, bundan zevk alrm dedi. Hayr... Odur dirilten, odur ldren. ' Birisi Ulu Mevln'ya sordu da dedi ki: brahim Nemrd'a, Tanrm ldrr, diriltir dedi. Nemrd, ben de bunu yaparm deyince ibrahim, bu kez bir baka delil getirdi de benim Tanrm dedi gnei doudan dodurur, batdan batrr. Gerekten de Allah gnei doudan dodurun Sen de Tanrlk dvasn gdyorsan tersini yap. imdi burada, Nemrd'un brahim'i alt etmesi gerekir; nk ilk szn brakt; ona cevap vermeden bir baka delil getirmeye koyuldu. Ulu Mevln buyurdu ki: Bakalar herze yediler, sen de herze yemedesin. O bir szdr, iki rnekle sylenmi. Sen de yanlmsn onlar da. Bunun bir ok anlamlan var. Bir anlam u: Ulu Tanr seni yokluk bucandan ana rahmine getirdi; orda ekil verdi sana; senin doun, ana rahmiydi, ordan dodun; mezar batsna batacaksn; bu, ilk szn bir baka ekilde ayndr. Tanr diriltir, ldrr; imdi senin de gcn yeterse mezar batsndan danya kar, gerisin-geri rahim dousuna batr. Bir baka anlam da u: Arif, ibdete dalar, alr-a-balar, yce ilere giriir; bylece de kendisinde bir aydnlk, bir zevk, bir esriklik, bir huzur, bir esenlik belirir. O ibdeti, o abay brakt m, o holuk, batya gider, batar. u iki hal, ibdet, ibdeti brak, doudur, batdr onca. Bu bat hali, ktlklerde bulunma, bozuk-dzen gitme, su ileme halidir ya; diriltmeye gcn yetiyorsa o ibdetlerden, itaatlerden doan o aydnl, o esenlii imdi, bat halinden dodur. Fakat bu, kulun ii deildir; kul, bunu hi mi hi yapamaz. Bu, Tanrnn iidir; dilerse gnei batdan dodurur, dilerse doudan; nk Dirilten de odur, ldren de. Kfir de Tanrnn noksan sfatlardan ar olduunu syler, onu tebih eder, inanan da. nk Ulu Tanr haber vermitir; kim doru yolu tutar, dorulua alr, ariate, peygamberlerin, erenlerin yollarna uyarsa onda bunca holuklar, aydnlklar, dirilikler belirir; bunun tersine hareket edenin gnlnde de bylece karanlklar, korkular, kuyular, bellar ba gsterir demitir. Madem ki her ikiside bu yollar tutmular, Ulu Tanrnn vdettii eyler, artksz-eksiksiz doru olacak, kacaktr. u halde ikisi de Tanry tebih ediyor; o bir dille, bu bir dille; fakat bu tebih edenle tebih eden arasnda fark var. Mesel, bir

Semazen.net
hrsz hrszlk eder; onu tutarlar, daraacna asarlar: O da Mslmanlara t vermede, hrszlk edenin hali budur demededir. Birisine de padiah, eminlii, doruluu yznden elbise verir; o da t vermededir Mslmanlara; fakat hrsz o dille t verir, emin kii bu dille. Sen, iki tnn arasnda ki fark seyret.

55. BOLM - Buyurdu ki: Naslsn, gnln ho mu? Gnl aziz bir-eydir. Aa benzer. Dzgn, salam olmal ki av tutsun. Gnl, hatr ho olmayan, yrtlm aa benzer; bir ie yaramaz. Birisinin hakknda beslenen dostluk da ar olmamal, dmanlk da. Bunlarn ikisinden de a yrtlr; ortalama gerek. Ar olmamas gerek dediimiz bu dostluk, Tanrdan bakasnn hakknda. Tanr hakkndaysa arlk dnlemez bile. Sevgi ne kadar ileri olursa o kadar iyidir. Tanrdan bakasna beslenen sevgi ar olursa... Halk felee kaplmtr, felein arkysa boyuna dner; halkn hali de hal-den-hale dner-durur. Birisi ar sevildi mi, o kiinin boyuna kutlu olmasn, byk bir halde kalmasn ister insan. Bunaysa imkn yoktur. Bu bakmdan adamn hatr darmadan olur, can sklr. Dmanlk da ar olursa adam, dmannn hep kutsuz olmasn, aalk olmasn ister. Oysa ki felein ark dner, onun ahvali de kimi vakit kutlu olur, kimi vakit kutsuz. Boyuna kutsuz olmas da mmkn deildir; bu yzden gene can sklr. Fakat Tanr sevgisi, btn lemde, atei kutlu bilenlerde Musa dinine uyanlarda, Hristiyanlarda, btn, btn var olanlarda gizlidir. Kim vardr ki kendisini meydana getireni sevmesin? Sevgi onda gizlidir amma engeller gstermez onu. Engeller kalkt m, o sevgi de grnr. Var olanlarn da sz m olur, yeri midir yni? Yokluk bile kendisini varlk lemine getirir umuduyla coup kprmededir. Yokluklar, bir mevki elde etmek umuduyla padiahn tapsnda saf dzm drt kiidir sanki. Herbiri, brnden utanmada; nk onun umusu, brnn umudunu krmada. Evet, yokluklar da var olmak umuduyla saf dzmlerdir; herbiri, beni var et demede, Tanrnn nce kendisini var etmesini dilemededir de birbirlerinden utanrlar deta. imdi yokluklar byle olunca var olanlar nasl olurlar? Hibir ey yoktur ki onu verek noksan sfatlardan ar olduunu sylemesin. Buna almaz; olmayan hereyde onu verek noksan sfatlardan ar olduunu syler; asl alacak ey budur. Kfirlik de, din de... Her ikisi, senin yolunda yelip dururlar; Hem de birdir, orta yok diye-diye. Bu bir evdir ki yaps gafletten. Cisimlerin, lemin durmas, hep gafletle. u byyen, gelien beden de gafletle gelimi, yetimi. Gaflet kfrdr; din, kfr olmadka mmkn, yok, olamaz. nk din, kfrden vazgemektir. u halde kfr gerek ki terkedilsin. Demek ki ikisi de bir ey; deil mi ki bu, onsuz olmuyor, o da bunsuz olmuyor; birbirinden ayrlmyorlar demek. Yaratclar bir. Bir olmasayd yaratclar, birbirinden ayrlrd onlar. Madem ki yaratan bir; Birdir, orta yok demektir. Seyyid Burhneddin gzel sz sylyor amma szlerine Senynin szlerini ok alyor dediler. Seyyid buyurdu ki: Bu, u sze benziyor: Mesel, gne gzel amma k veriyor demiler. Bunda bir ayp yok ki. nk Senynin szn nakletmek o sz gstermek, belirtmektir. Hereyi gne gsterir. Neyi grmek istersek gnein yla grrz. Gnein ndan maksat, hereyi gstermesidir zti. Ancak u gne, ie yaramayan eyleri gsterir. e yarayan eyleri gsteren gne, gnein gereidir, gerek gnetir. Bu gne, o gerek gnein para-buuudur, o gerek gnein geici bir ekildir. Artk siz de, para-buuk aklnz miktarnca u gnl gneinden bir k elde edin, bilgi n isteyin de ba gzyle grneme-yen eyler grnsn size, bilginiz artsn. Her ustadan, her dosttan bir ey anlamay, bir ey bellemeyi umun. Demek, anladk ya, u grnen gneten baka bir gne var ki anlamlar, onunla meydana kyor, gerekler onunla grnyor. u kap sndn, onunla holatn para-buuk bilgi, o byk bilgiden, o bilginin . Bu k, seni o byk bilgiye, o asl gnee aryor. Onlardr uzaktan seslenilenlerin ta kendileri. Sen bu bilgiyi kendi yanna ekiyorsun. Oysa diyor ki: Ben buraya smam; sen de oraya ge varrsn. Benim buraya smama imkn yok; senin oraya gelmen de zor. Fakat imkn olmayan meydana getirmek mmkn deil; deil amma zoru baarmak mmkn. Zor amma al-abala da ulu bilgiye ula. Onun buraya sacan umma; buna imkn yok. Bunun gibi hani, zenginler de Tanr zenginliini severler de bu sevgiyle pul-pul, habbe-habbe para biriktirirler; sonunda zenginliin yla zengin olmay isterler. Oysa ki zenginliin , onlara der ki: Ben ancym, o byk zenginlie aryorum sizi. Beni buraya ekmeye kalkmayn, buraya smam ben. Siz bu zenginlie gelin. Hsl temel olan sondur. Son iyi olsun. Son iyilii de udur hani. Bir aacn kk, o can leminde dikili olsa, dallar-budaklar, meyveleri baka yerlere sarksa, meyveleri baka yerlere dklse sonunda o meyveleri toplarlar, o baa gtrrler; nk kk o badadr. Fakat tersine olsa bu ii,

Semazen.net
grnte tebih eder, Tanr birliini syler insan; syler amma kk bu lemdedir; btn meyvelerini de bu leme getirirler. Kk de, dal-buda da o lemde olursa bu, nur mudur, nurdur.

56. BLM - Ekmeleddin dedi ki: Mevln'ya m; yalnz onun yzn grmek istiyorum; ahret hi aklma gelmiyor zti. Bu dnceler, bu kuruntular olmakszn yalnz Mevln ile uzlamm, onun cemliyle huzura kavuuyorum; onu grnce, yahut haylini dnnce tatlar buluyorum. (Mevln) buyurdu ki: Ahret, Tanr aklna gelmiyor amma btn bunlar, bu sevgide gizli,bu sevginin iinde. Halfenin tapsnda gzel bir oyuncu kz alpara alyor, oynuyordu. Halfe, sanatn ellerinde dedi. Kz, ayaklarmda ey Tann Elisinin halfesi dedi; ellerimdeki gzellikte ayaklarmn gzellii de gizli; onun iin ellerim gzel. Mrit, ahreti etraflca hatrlamaz amma eyhi grmekle ahret tadn, eyhten ayrlmakla ahret'korkusunu duyar; btn ahret ahvali bunda gizlidir. Nitekim birisi olunu, kardeini okar-sever; oulluk, kardelik, vefa umusu, acmak, esirgemek, yaknlara sevgi, iin sonu, yaknlarn yaknlardan umduklar baka faydalar var ya; bunlarn hibiri aklna bile gelmez amma btn bunlar, o sevip okamada gizlidir hep o sevip okamann iindedir. Hani yel de sopada tahtada gizlidir ya; sopada, tahtada yel olmasayd ate onu yakamazd; nk yel, atein otudur, atein yaaydr: Grmez misin, frmekle ate dirilir. Sopa, tahta, suda, toprakta bile olsa yel, gizlidir onda. Gizli olmasayd suyun yzne kamazd. Sz sylyorsun ya; akl, beyin, dudak, damak, dil; bedenin balan saylan btn para-buuk-lar... Unsurlar, tabiatlar, gkler... Daha da yz binlerce sebepler ki lem, bunlarla durmada... T sfatlar lemine var, sonra da zta... Sz iin gerekli bu kadar ok eyler var amma bununla beraber gene de bu anlamlar szle grnmezler, meydana kmazlar; fakat nceden de sylediimiz gibi btn bunlar, szde gizlidir. nsana her gn be-alt kere isteksizlik, zahmet, gelir-atar. nsann elinde deildir ki bunu gidersin. Kesin olarak insandan deildir, bir bakasn-dandr bu. nsan, onun buyruu altndadr. O bakas, insan grr gzetir. nk kt bir i iledikten sonra insana bir sknt vermede. Grp gzeten olmasayd nasl olur da o kt ie uygun bir sknt verirdi insana? Btn bu isteksizlie, can skntsna karlk gene de insann ii, ben byle bir kiinin buyruu altndaym demez. Tanr insan, kendi sureti zerine yaratt. Tanr, kulluk sfatnn zdd olan Tanrlk sfatn ereti olarak vermitir insana. Bana bunca vurur da insan gene ba ekmeden vazgemez, o skntlar, o eline gemeyen eyleri abucak unutur-gider. Fakat fayda vermez bu unutu insana; o ereti sfat ona mlk etmedike silleden kurtulamaz insan.

57. BLM - rifin biri dedi ki: gnln ferahlasn diye bir klhana gittim; klhan, bz erenlerin kap snd yerdir. Grdm ki klhancnn bir ra var. Belini balam, hizmet etmede. Klhanc, unu yap, bunu et diyor ona. O da evik bir tarzda dediini yapyor. Buyruu hemencecik yerine getirmesi, klhancnn houna gitti de evet dedi, byle evik ol. Hep byle evik olur, edep gzetirsen yerimi sana veririm; kendi yerime geiririm seni. Beni bir glmedir, tuttu, gnlmdeki dm zld, ferahladm. Bu dnya balarnn hepsi de kullarna kar byledir ite.

Semazen.net

58. BLM - Buyurdu ki: O mneccim diyor ki: Gkleri, u toprak kreyi gryoruz ya; siz, bunlardan dar bir ey var diye dvya giriiyorsunuz; bence bundan baka hibir ey yok; varsa gsterin, nerde? Bu soru bozuk bir kere, hem de batan bozuk. nk, nerdedir, gster diyorsun; oysa ki onun yeri yok zti. Sonra gel bakalm, sen gster, senin o itirzn nerden geliyor, yeri nerde? Dilde deil, azda deil, gste deil. Btn bunlar bir-bir kaz; zerre-zerre, param-para et; bak bakalm, itirzn, o dnceni bunlar da bulabilecek misin? Bildik-anladk ki dncenin yeri yok. Sen, daha kendi dncenin yerini bilemiyorsun, dnceyi yaratann yerini nasl bileceksin? Sana bunca dnceler, binlerce kuruntular geliyor; eit-eit hallere dyorsun. Hibiri de senin elinde deil, senin buyruuna uymuyor. Bunlarn dou yerini bilseydin, nerden geldiklerini anlasaydn dilediin gibi oaltr-eksiltirdin. Btn bunlarn geidi sende amma nerden geliyor, nereye gidiyor; ne yapmak gerek; senin haberin yok. Kendi ahvalini bilmekten cizken yaratann bilmeyi nasl umuyorsun? Kahpenin kardei gkte yok diyor. A eek, yok olduunu nasl biliyorsun? Evet, gkyzn kar-kar ltn-bitin; her yan gezdin-dolatn da haber veriyorsun, orda yok diyorsun, yle mi? Evindeki kahpeyi bilmiyorsun, gkyzn nerden bileceksin. Hey gidi-hey; bir gktr, duymusun; yldzlarn, gklerin adlarn iitmisin; bir lftr, ediyorsun. Gkyzn bilseydin, yahut ge bir kar asaydn, bu herzeleri yemezdin. Biz de bu sz sylyoruz. Tanr gkyznde deil diyoruz amma bizim bu szden maksadmz, gkyznde deildir, yni gkyz onu kaplayp kavrayamaz; odur gkyzn kavrayan, kaplayan demektir. Fakat neliksiz-niteliksiz olarak gkle ilgisi var, neliksiz-niteliksiz olarak seninle ilgisi olduu gibi hani. Herey onun kudret elinde, herey onun mazhar, onun tasarrufunda. u halde gkten, varlktan dar deil, fakat onlarda da deil. Yni bunlar, onu kavrayamaz; odur hepsini kavrayan, kaplyan.. Birisi, yer, gk, Ar, Krs olmadan Tanr nerdeydi diye sordu. Dedim ki: Bu soru da batan bozuk. nk Tanr, ona derler ki onun yeri olmasn. Sense bunlardan nce nerdeydi diye soruyorsun. Sende olan btn eylerin de yeri yok. Sende olan eylerin yerini bildin mi ki onun yerini aryorsun? Hallerin, dncelerin bile yerleri yokken dnceleri yaratann yeri nasl dnlebilir? Dnceyi yaratan, elbette dnceden daha ltiftir. Mesel, bir ev yapan mimar, elbette evden daha ltiftir; nk bunun gibi yzlercesini de yapabilir, bundan baka yzlercesini de. Hibiri, brne benzemez. Baka baka tedbirler kuran o mmarsa, mmardan da daha ltiftir: daha stndr. Ancak o letfet, duygu lemine giren bir ev kurmadka, bir i yapmadka grnmez; bir ev kurmal, bir i yapmal ki letfeti, yzn gstersin. u soluk, kn grnr, yazn grnmez. Bu, yazn soluk kesilir, soluk yoktur demek deildir. Yaz ltiftir, onun iin yazn soluk grnmez; kn tersine hani. Bunun gibi senin sfatlarn, senin anlamlarn da ltiftir, bir i olmadka gze grnmez. Mesel, yumuakln vardr amma gze grnmez. Derken bir suluyu balarsn; yumuakln duygu lemine kar, grnr. Bylece kahr da edersin sen; fakat kahrn da gze grnmez. Fakat bir suluyu kahrettin, vurdun-krdn m, kahrn da gze grnr. Bylece sonu yoktur bunun; ulanr-gider. Ulu Tanr da pek ltiftir, bu yzden gze grnmez. Kudreti, sanat gzle grlsn diye g, yeri yaratt. Bu yzden de Ge bakmazlar m; nasl da kurduk onu buyurur. Sz, benim elimde deil; bu yzden de incinirim. nk dostlara t vereyim derim, bunu isterim; sz, buyruuma uymaz. Bu yzden incinirim ite. Fakat szm benden daha ycedir, ben onun buyruu altndaym; bu yzden de sevinirim. nk Tanrnn syledii sz nereye varrsa orasn diriltir; pek byk tesirleri grlr. Attn zaman sen atmadn, Tanr att. Tanrnn yayndan frlayan oka hibir kalkan, hibir zrh engel olamaz; bu yzden sevinirim. Bilgi, tmden insanda olsayd da bilgisizlik bulunmasayd insan yanard, varl kalmazd. Demek ki bilgisizlik de istenmede; u yzden istenmede ki varln durmas onunla. Bilgi de istenmede; u yzden istenmede ki Tanry bilmeye sebep. Demek ki ikisi de birbirine yardmc. Btn ztlar da byle. Gece, gndzn zdd amma ona yardmc; gndzle ayn ii grmede. Boyuna gece olsayd hibir i grlmezdi, hibir i baa kmazd. Boyuna da gndz olsayd gz, ba, beyin arr-kalr, deli-divane olur, bir i gremezdi. Geceleyin dinleniyorlar, uyuyorlar da beyin, akl-fikir, el-ayak, gz-kulak, btn organlar g-kuvvet buluyor; gndzn de o kuvvetleri harcyor; demek ki hibiri, brne zt deil. u dnyada bir kt i gster ki onun iinde bir iyilik olmasn; hangi iyidir o iyi ki onda bir ktlk gizli bulunmasn? Mesel, birisi, birini ldrmeyi kastederken zin etmeye koyulur. Zinya koyulduundan da kan dkmemi olur. Zin ktdr ama adam ldrmeye engel olduu iin iyidir. Demek ki iyi-kt, bireyden ibret, bir-birinden ayrlmalarna imkn yok. Burada Mecslerle bahsimiz var. Onlar iki Tanr vardr; biri hayr yaratr, br erri derler. imdi sen bana ersiz bir hayr gster de er Tanrs vardr, hayr Tanrs vardr diye ikrar edelim. mkan yok buna: nk hayr, erden ayr deil ki. Mdem ki hayrla er, iki ayr ey deil, mdem ki aralarnda ayrlk yok, u halde iki Tanr olmas da mmkn deil.

Semazen.net
Biz, mutlaka inan, bu, sylediimiz gibidir diye zorlamyoruz seni; hi olmazsa diyoruz; olmaya ki dedikleri gibi ola diye bir san bilirsin sende diyoruz; onun iin sylyoruz hani. Fakat bu da meydanda ki inanmadn sen. Nasl oldu da byle olduuna inanmadn? Tanr, a kfirceiz buyuruyor, Onlar gerekten de dirileceklerini sanmazlar m bir pek byk gn iin?. Vaatlerde bulunduk ya, doru olmasn sakn diye bir san da m belirmedi sende? Kfirler, bir sanya dam dmedin; neden ihtiyatla hareket etmedin, neden bizi aramadn diye knanacaklar zti.

59. BOLM - Ab-Bekr, ok namaz kldndan, ok oru tuttuundan, ok sadaka verdiinden stnle ulatrlmad; gnlndekinin yznden yceltildi. Peygamber buyuruyor ki: Ab-Bekr'in bakalarndan stn oluu, ok namaz kldndan, ok oru tuttuundan deil; ona Tanr ltfetmi de o yzden; o da sevgidir. Kymette namazlar, orular, sadakalar terziye korlar. Fakat sevgiyi getirdiler mi, terziye smaz. Demek ki temel, sevgidir. Onu iste de oalt. Hareketlerde bereketler var. Yolculuu arttrmazsan sermye elden kar. Yerden de aa deilsin ya. Yeri bellerler, aktarrlar, bir baka renge sokarlar; bitkiler bitirir. Kendi haline braktlar m, katlar- gider. Kendinde bir istek, bir dilek grdn m, gel, git: bu gitmenin ne faydas var deme. Sen git, fayda da grnr elbet. nsann dkkna gitmesindeki fayda, ihtiycn bildirmeden baka bir ey deildir. Ulu Tanr, evde otursa da adamn rzkn verir derler ya, bu aldrmamak dvasna girimektir. Rzk, tepeden inmez ya. O yavrucak alar da anas, ona st verir. Bu alamamda ne fayda var dncesine kaplsa, alamak, st vermeye neden sebep olsun kuruntusuna dse stten kalr. imdi gryoruz ya, ocua, alad iin st verilmede. Birisi, bir beyin, bir ban nnde eiliyorum, secdeye kapanyorum, ne fayda var bunda dncesine dalabilir. Fakat tap klyorsun, diz kyorsun ya; sonunda o bey sana acyor, bir parack ekmek veriyor. Beyden sana acyan, beyin derisi, eti deildir. Bey ldkten sonra da bu deri, bu kemik yerindedir; uykuda, dalgnlkta da yle. Fakat o vakit, onun nnde tap klman yiter-gider. Anladk ya, o beydeki acy gze grnmyor. Mdem ki deride, kemikte bulunan grmediimiz bir eye tap klmadayz; deriden, kemikten dar bireyin de bulunmas mmkn. Deride, kemikte gizli bir ey olmasayd, Ab-Cehil'le Muhammed bir olurdu, aralarnda bir fark kalmazd. u kulak, ister sarn olsun, ister duyann, grnte birdir; arada bir fark yoktur. O da kulak, bu da; fakat duyann kulanda bir duyan var; o gizli, o grnmyor; demek ki temel, Tanrnn ltfu. Tut ki bir beysin, iki tane de kulun var. Biri ok hizmetler ediyor, senin iin birok yolculuklara katlanm; bryse tembel, kullukta ileri deil. Fakat bir de bakyoruz ki sen o tembel kleyi o hizmeti ok kleden fazla seviyorsun. O ok hizmet eden kleden de gemiyorsun amma byle olmu ite; sevgiye hkmedilemez ki. Bu sa gz, br sol gz; grnte ikisi de bir. Peki, acaba o sa gz ne hizmette bulundu da sol gz olmad? Sa el ne i grd ki sol, onu grmedi? Sa ayak da byle. Sa gz, ltfa uram ite. Bylece Cuma gn, baka gnlere stn olmu. Gerekten de Tanrnn verdii rzklardan baka rzklar da vardr; onlar Levha yazlmtr; onlar Cuma gn isteyin. imdi u Cuma, ne hizmette bulundu ki baka gnler, o hizmeti etmediler. Fakat Tanr, ona ltfetmi; bu ycelik ona nasib olmu. Bir kr, beni kr yarattlar, mzrum dese u krm, mzrum demesiyle krlk ondan gider mi hi; gnn yzn, gzellerin yzlerini grebilir mi hi? Krn, topaln, mzrum demesi, kendisine fayda vermez, kendinden zahmeti gidermez. u kfirler kfr iindeler ya, kfr zahmeti iindeler, amma bir bakarsak grrz ki o zahmet de ltfun ta kendisi. nk o, esenlik zamannda Tanry unutur, zahmete dt m anar. u halde cehennem, kfirin tapnadr, mescididir. nk Tanry orda anar; hani zindanda, hastalkta, di arynca anarlar ya, onun gibi. Zahmet geldi mi, gaflet perdesi yrtlr, Tanry ikrar eder, szlanmaya, alamaya koyulur; yrabbi, ey merhametli Tanrm demeye balar. yileti mi, gene gaflet perdeleri gerilir nne; nerde Tanr der; bulamyorum, gremiyorum ki; neyi arayacakmm? Zahmet, meakket vaktinde grdn, buldun ya; fakat imdi grmyorsun. Mdem ki skntya dnce gryorsun, sknty musallat eder sana da Tanry anarsn. Cehennemlik, esenlikte Tanrdan gaafildi, onu anmazd bile. Cehennemdeyse gece-gndz Tanry anar. Tanr, lemi, g, yeri, Ay, gnei, dolaan yldzlar, iyiyi, kty, halk, kendisini ansn, kulluk etsin ona, noksan sfatlardan ar olduunu sylesinler diye yaratt ya; Mdem ki kfirler, esenlikte anmyorlar; yaratllarndan maksat da onu anmalar; yleyse onu anmalar iin cehenneme atlrlar. nananlara gelince: Onlara sknt vermeye hcet yok; onlar, bu esenlikte o skntdan

Semazen.net
gaafil deiller; o sknty, o zahmeti boyuna nlerinde grmedeler; akll ocuk gibi hani. Akll ocuu bir kez falakaya yatrrlar, yeter; falakay unutmaz o. Fakat ahmak ocuk unutur; bu yzden de onu her solukta falakaya yatrmak gerek. Zeki at da byledir; bir kere mahmz yedi mi, bir daha mahmzlamya hcet yoktur onu. Fakat ahmak ata her solukta mahmz gerek. Zti insanlar tamaya lyk deil, pislik yklerler onu.

60. BLM - Kulan bir eyi tevtrle iitmesi, o eyi gr hkmndedir; o eyi grmtr diye hkmedilir. Hani babandan oldun, anandan dodun ya; sana, onlardan meydana geldin dediler. Bu ok-ok syleyi, sence ylesine bir gerek olmutur ki onlardan domadn deseler duymazsn, iitmezsin bile. Nitekim Badad', Mekke'yi bir ok kiiden duymusunuzdur, tevtrle bunlar iitmisindir; sana bu ehirler yok deseler, andiseler gene inanmazsn. Bildik- anladk ya, kulak, bireyi tevtrle duyarsa bu, gr hkmndedir. Grnte tevtrle sylenen sze nasl gr hkmn verirlerse bir adam da gerek ki onun sz, tevtr hkmnde olsun. nk o, bir kii deildir, bin kiidir. Onun bir sz de yz bin sz saylr: Buna ne diye amal? u zhir padiah bile bir kii amma yz bin kii saylmada. Yz bin kii, bir szsylese kulak aslmaz da o syledi mi, yerine gelir. Zhirde byle olunca canlar leminde haydi- haydi olur. Dnyay tamamiyle gezdin amma onun iin gezmedin ki. Senin bir kere daha gezip dolaman gerek. De: Gezin yeryzn. O gezi benim iin deildi; sarmsak, sovan iindi. Bir maksat iin dolatn ya; o maksat perde oldu sana; beni grmeye brakmad seni. Hani pazarda birisini aramaya, birisini bulmaya alr, gezer-dolarsn; kimseyi gremezsin o vakit; grsen bile hayal gibi grrsn. Yahut da bir kitapta bir mesele ararsn; gzn de o meseleyle dolmutur, kulan da, akln da... Yapraklar evirirsin de gene bir ey gremezsin. Bundan baka bir kuruntun, bundan baka bir maksadn oldu mu, nereyi gezersen gez; nerde dolarsan dola, o maksatla dolmusun sen; baka bir ey gremezsin artk. Tanr rz olsun. mer'in zamannda biri vard, pek kocamt. yle bir hale gelmiti ki kz st verirdi azna, ocuklar gibi stle beslerdi onu. Tanr rz olsun. mer, o kza buyurdu ki: u zamanda senin gibi baba hakkn gzeten bir ocuk yok. Kz cevap verdi de doru buyuruyorsun dedi; ancak benimle babamn arasnda bir fark var. Ben de ona hizmet ediyorum, hizmette hibir kusurum yok. Fakat babam beni besler, yetitirir, aman, bir kazya uramasn diye stme titrerdi; bense gece-gndz, skntsnn stmden kalkmas iin Tanrya du ediyor, lmn istiyorum. Babama hizmet ediyorum amma onun benim stme titreyiini nenden bulaym? mer buyurdu ki: Bu kz, mer'den daha fakyh. Yni, ben grne gre hkm verdim, sen iin iyzn syledim. Fakyh ona derler ki bireyin zn bilsin, iyzn, gereini anlasn. H. mer gerei bilmez, ilerin srrn anlamaz deildi. Fakat sahbenin huyu byleydi; kendilerini kk gsterirler, bakalarn verlerdi. ok kii vardr, huzurda bulunmaya gc yoktur; huzurda bulunmaynca hali daha ho olur. Hani gndzn btn aydnl gnetendir amma adam, btn gn gne deirmisine bakarsa onun elinden hibir i gelmez, gzleri kamar- gider. Bu adamn bir ile oyalanmas daha iyidir; bu, gne deirmisine bakmamasdr ite. Gene buna benzer; sayrnn yannda, itahn amak, onu heyecana getirmek, kuvvetlendirmek iin gzel yemeklerden sz amak iyidir amma o yemekleri getirip nne koysak, ona zarar verir o yemekler. Anlald ya, Tanry arayp dilemede tir-tir titremek, aka dmek gerek. Kimde titreyi yoksa onun da titreyenlere hizmet etmesi gerek. Aacn bedeninde, hi mi hi meyve bitmez; nk orda titreyi yok. Dallarn, budaklarn ular titrer; fakat gene de dallara, budaklara kuvvet veren, aacn bedenidir; meyve yznden balta yarasndan da emindir. Mdem ki aacn bedeni, ancak baltayla titriyor; titreyenlere hizmet etmesi iin titrememesi, ylece durmas daha ho. nk Muneddn o, aynddin deil. Bir mim yznden fazlalk elde etti amma Olgunlua eklenen fazlalk, noksann ta kendisidir. O mimin olmas da kusurdur, noksandr; hani bir adam, alt parmakl olur. Bu, bir fazlalktr amma kusurdur, noksandr. Ahad olgunluktur; Ahmed'se, henz olgunluk duranda deildir. O mim kalkt m, tm olgunluk kesilir; yni Tanr, hereyi kavram, kaplamtr. Onun zerine neyi eklersen noksan olur. Bu bir says, btn saylarla beraberdir, onsuz hibir say olamaz. Seyyd Burhneddin, faydal bir sz sylyordu. Ahman biri szn kesti de bize dedi, rneksiz sz gerek. Seyyd buyurdu ki: Sen rneksiz gel de rneksiz sz iit. Sen de sana bir rneksin, u grnen beden deilsin sen. Bu eklin, glgendir senin. Biri ld m, filn gitti derler. O, u bedenden ibretse nereye gitti ki? Anlald ya; senin grnen eklin, znn rnei, bylece de grnne bakarlar da zn anlarlar; bu, salanm olur. Gze grnen herey kabadr; hani soluk da yazn grnmez; fakat k olunca souun

Semazen.net
etinlii yznden grnr. Peygambere, Tanr gcn, Tanr kuvvetini gstermesi, halk ararak uyandrmas gerek, fakat bir kimseyi istidat durana ulatrmak, onun ii deildir; bu i, Tanr iidir. Tanrnn iki sfat vardr: Kahr, ltuf. Peygamberler, ikisine de mazhardr. nananlar, Tanr ltfuna, kfirler, Tanr kahrna mazhar olmulardr. Tanry ikrar edenler, kendilerini peygamberlerde grrler, kendi seslerini onlardan duyarlar, kendi kokularn onlarda bulurlar. Hi kimse, kendisini inkr edemez. Bu sebeple de peygamberler, mmetlerine, biz siziz, sis de bizsiniz; aramzda yabanclk, ayrlk, yok derler. Birisi, bu benim elim dese ondan hi de tank istemezler; nk el, onun para-buuudur amma onunla birdir- beraberdir. Fakat filn, benim olumdur dese tank isterler; nk o da para-buuudur amma ondan ayrlmtr, ayrdr.

61. BOLM - Kimileri der ki: Sevgi, saydrr, hizmet ettirir adama. Byle deil. Sevilen kiinin istei, sayg gstertir, hizmet ettirir. Sevgili dilerse seven, tap klar, hizmete koyulur; ondan boyuna hizmet belirir. Fakat sevilen bunu istemiyorsa seven de vazgeer hizmetten. nk tap klmay brakmak, sevgiyi gidermez ki. Seven tap klmasa, hizmet etmese bile ondaki sevgi, sevgiliye tap klar, hizmet eder. Temel olan sevgidir, tap klmak, hizmet etmek, onun para-buuudur. Yen sallansa, elin sallanmasndandr bu sallan; fakat el sallannca mutlaka yenin de sallanmas gerekmez. Mesel birisinin cbbesi pek geni olsa da cbbenin iinde oynasa-dursa, cbbe de hi kprdamasa pekl olabilir; yalnz cbbeyi giyen oynamadka cbbe oynamaz; buna imkn yoktur. Fakat kimi kii olur ki cbbeyi adam sanr; yeni el sayar; mesti, alvarn parasn ayak beller; oysa ki bu el, bu yen, bu mest, bir bakasnn elidir, bir bakasnn yeni, bir bakasnn aya. Han filn, fimann eli altndadr, filnn eli bu kadara yeter, filna sz el vermitir derler ya; bu szlerde ki elden-ayaktan maksat, kesin olarak bu el, bu ayak deildir. O bey geldi, derlenip toparlanmamza sebep oldu; kendisi kt-gitti. Balarsnn mumu balla bir araya getirmesi, sonra uup gitmesi gibi hani. nk onun varl artt, kalmas deil. Analarmz- babalarmz, o balarsna benzerler; istekliyi istenenle bir araya getirirler; sevgiliye kavutururlar; derken anszn uuverirler. Ulu Tanr onlar, mumla bal bir araya getirmeye vasta klm. Onlar uup giderler, mumla bal, bir de bahvan kalr. Bunlar zti badan dar kamazlar. Bu ba, ylesine ba deil ki buradan klp gidilebilsin. Giderlerse bile ancak ban bir bucandan br-bucana giderler. Bedenimiz bu kovandr sanki; ondaki mumla bal da Tanr ak. Babalarmz, analarmz vastadr amma onlar da bahvan yetitirir, ondan terbiye grrler. Kovan bahvan yapar. Ulu Tanr, balarlarn bu ie kounca onlara bir baka eit elbise verir; o ie gre bir elbise. br dnyaya gittiler mi, elbise deitirirler; nk orda bir baka i grr onlar. Yoksa insan, gene o insandr; deien elbisedir ancak. Hani birisi savaa giderken sava elbisesi giyer, silh kuanr, bana mifer giyer; nk vakit, sava vaktidir. Fakat meclise gelirken de o elbiseyi karr; nk mecliste baka bir ie koyulacaktr; fakat adam, gene o adamdr. Fakat sen onu, o elbiseyle grdn ya, yz eit elbise deitirse dnce o elbiseyle dnrsn o adam. Birisi bir yerde bir yzk yitirse, onu oradan alp gtrmlerdir amma o, yzm burada yitirdim diye hep orda dner-dolar. Yasl adamn mezarn banda, hibir eyden haberi olmayan toprak ynnn evresinde dnp dolamas, topra pp durmas gibi. Bu, yzm burada yitirdim demektir amma hi onu, orda brakrlar m? Ulu Tanr bunca sanat meydana getirdi, kudretini gsterdi de bir gn iki can kalba altrd; bu da Tanrnn hikmeti. nsan, u bedeniyle bir soluk mezara girse - otursa korkarm, deli-divne olur. Bu byleyken ekil tuzandan, kokmu kalptan srar- kurtulur da nasl orda oturur-kalr? Ulu Tanr, insanlarn gnlleri mezarda ki yalnzlktan, kara topraktan korksun diye, onlar yeniden-yeniye korkutaym diye o treyi kurmu. Hani yolda, bir kervan bir yerde soyarlar; kervandakiler, belli olsun, buras korkulu bir yer, tehlikeli bir yer, herkes anlasn diye oraya iki- ta, birbiri stne korlar; ite bu mezarlar da bu eittir, tehlikeli yerdir diye grnen iretlerdir. Korku, insanlarn gnlne tesir eder ya, bir su ilenmesi gerekmez. Mesel, filn senden korkuyor derler; oysa ki sana kar bir su ilememitir o; fakat bu sz yznden ona acrsn, gnlnde bir sevgi belirir. Tersine, filn senden hi korkmuyor, gnlnde sana kar bir rknt yok deseler yalnz bu sz yznden, iinden fkelenirsin ona. u komak var ya, korkudandr. Btn lem kouyor, fakat herbirinin komas, halince. nsann komas bir baka eit, bitkinin komas bir baka eit, cann komas bir baka eit. Cann komas, adm atmadan, iz belirtmeden. Korua bir baksana. Ne kadar kotu da sonunda zm oldu. imdi tatllat amma hemencecik bu duraa ulamad ki. Ancak o kou gze

Semazen.net
grnmez, duyguyla anlalmaz. Fakat bu duraa ulatktan sonra anlalr ki buraya gelinceyedek bir hayli komu. Hani suya dalp su altnda yzen kii de yol alr, fakat gittiini kimsecikler grmez. Birden sudan ban kard m, buraya varncayadek su altnda yzp gittii anlalr.

62. BOLM - Dostlarn gnllerine ylesine skntlar gelir ki onlar hibir il iyi edemez. Ne uyumakla iyileir, geer, ne gezip tozmakla, ne yiyip imekle... Ancak dostu grmekle geer o sknt. Dostla bulumak, sayrya ifdr. Hem de o haddedek ki mnfk bile mminlerin arasna girse de otursa, onlarn tesiriyle bir solukta mmin olur-gider. Hani Tanrnn buyurduu gibi: nananlarla bulutular m, inandk derler. Bu, byleyken inanan, inananla der-kalkarsa ne olmaz? Mnfk kiiye bile bunu yapyor, inanana ne faydalar verir, bir bak da seyret. Bak da gr, u yn, akll biriyle bulutu, nasl naklarla bezenmi bir kilim, bir hal oldu. u toprak bir akllyla bulutu, bu eit gzelim bir yap oldu. Akll kiinin sohbeti, canszlara bile bu eit tesirlerde bulunursa inanann, inananla grp konumas, ne eit bir tesirde bulunur? Cz nefsin, cz' akln sohbetiyle canszlar, bu mertebeye ulatlar. Bunlarn hepsi, cz' akln glgesi. Glgeye baklp sahibi, kyas yoluyla anlalabilir. imdi sen de bir kyasla; ne biim bir akl, ne biim bir hner gerek u gkler, u ay, gne, u yedi kat yer, onun yznden meydana gelsin. Btn bu varlklar Akl- Kll'n glgesi. Cz' akln glgesi kendisine gre; Akl- Kll'n glgesi olan varlklar da kendisine gre. Tanr erenleri, bu gklerden baka gkler grmlerdir de bu gkler gzlerine grnmez; pek aa grnr onlara bu gkler. Bunlara ayaklarn basmlar da amlar, geip-gitmilerdir. Can ilinde gkler var ki Dnya gklerine i buyurmada(*). nsanlar arasnda u zellie sahip olan, Zhal gnn stne ayak basm bulunan birisinin bulunmasna alr m hi? Biz de toprak deil miydik? Ulu Tanr ylesine bir kuvvet verdi bize ki o kuvvetle cinsimiz olan topraktan seildik, onu istediimiz ekle, dilediimiz hale soktuk; o bizim dileimize uydu; ne yapmak istersek, ne ekle sokmak dilersek rmoldu bize. Gh ycelere ekiyoruz onu, gh aalara koyuyoruz. Gh arap haline getirmedeyiz, gh kse, testi yapmadayz. Gh uzatmadayz, gh ksaltmada. nceden biz de o topraktk, onun cinsindendik amma Ulu Tanr, bizi o kuvvetle seti-yceltti. imdi biz de bir cinsiz ya; Ulu Tanr kimimizi sese de biz, ona kar cansz saylsak, o, bizi istedii hale soksa, bizim ondan haberimiz bile olmasa, fakat o bizi grse-bilse, bunda alacak ne var ki? imdilik haberimiz olmasa dedik ya; tam habersizlik deil maksadmz. nk hereyde bireyden haberi olu, bir baka eyden haberi bile olmaytr. Toprak bile canszdr amma Tanrnn kendisine verdiinden haberi vardr. Haberi olmasayd suyu nasl kabullenirdi, her tohuma, o tohuma gre nasl dadlk ederdi, nasl beslerdi onu. Birisi, bir ie adam-akll sarld, o ie koyuldu mu, o iteki uyankl, ondan baka ilerden haberi bile olmaydr. Biz, bu gaflet szyle tm gafleti kastetmiyoruz. Bir kediyi tutmak istemiler; bir trl tutamamlar. Bir gn o kedi, ku avlamaya koyulmu, tmden kendini o ie vermi; ku avlamaktan baka hereyi unutmu; o srada yakalayvermiler onu. Demek ki tmden dnya ilerine sarlmamak, kolayna gitmek, aman, u incinmesin, bu incinmesin gibi balarla balanmamak gerek. Definenin, hazinenin incinmemesine bak; nk onlar incinirse gene o sevindirir, ne'elendirir onlar; fakat Tanr korusun, ona kim sz geirebilir, kim ne edebilir? Mesel, senin her eitten kumalarn olsa boulurken hangisine el atarsn? Hepsi de gereklidir amma u meydandaki hazinene sarlrsn. nk bir inciyle, bir tek l'lle binlerce sslenecek ey alnabilir. Aatan tatl bir meyve kar. O meyve, aacn para-buuudur amma Ulu Tanr, o para-buuu semi, tmden stn etmitir. Ona ylesine bir tatllk vermitir ki ondan baka aacn hibir yerine o tad vermemitir. Bu yzden de o para-buuk, tmden st olmutur, aacn z odur, aatan maksat o. Hani Ulu Tanr buyurur ya: Hatt onlardan bir korkutucu geldi mi, aar-kalrlar. Birisi, Bende bir hal var ki diyordu, oraya ne Muhammed sabilir, ne Tanrya yaklam bir melek. eyh buyurdu ki: alacak ey, acaba bir kulda, Muhammed'in smayaca bir hal olabilir mi? Demek bir hal var ki Muhammed smyor o hle, bulamyor o hli de senin gibi koltuu kokmu biri o hale sahip oluyor ha. Bir maskara, padiah gldrmek istiyordu. Pek kzmt, pek incinmiti padiah. Padiah gldrrse herkes bir

Semazen.net
ey verecekti ona; vaatlerde bulunmulard. Padiah, bir dere kysnda fkeli bir halde dereyi seyre dalmt. Maskara da padiahn yannda durmu, dereyi seyrediyordu. Padiah maskaraya bakmyordu bile; suya dalm-gitmiti. Maskara bunda kald da padiahm dedi, suda ne gryorsun ki boyuna bakp duruyorsun? Padiah, bir kaltaban gryorum dedi. Maskara, eh dedi, bu kulun da kr deil ya. imdi demek bir vaktin olacak ki Muhammed o vakte smayacak ha... Acaba bir hal olabilir mi ki senin gibi koltuu kokmu kii o hlin zevkine varsn da Muhammed'de o hal olmasn? Ne kadar hal sahibi olduysan onun yz suyu hrmetine oldun; onun yznden haller elde ettin. nk nce btn vergileri, balar onun nne dkerler de sonra bakalarna datrlar. Tanrnn tresi byledir. Ulu Tanr buyurdu ki: Esenlik sana ey Peygamber; Tanrnn rahmeti, bereketleri sana. Btn salar sana satk. O dedi ki: Tanrnn temiz kullarna da. Tanr yolu pek korkuluydu, adam-akll balanm, kapanmt, karlarla dop-doluydu. nce o, canyla oynad; at srd; yol at. Kim bu yola giderse onun klavuzluuyla, onun yardmyla gider; nk yolu o meydana getirmitir; her yere bir nian koymu, sopalar dikmi, bu yana gitmeyin, u yana gitmeyin... O yana giderseniz d kavmi gibi, Semd kavmi gibi helk olursunuz, bu yana giderseniz inananlar gibi kurtulursunuz demitir. Btn Kur'n bunu anlatr. Kur'n'da ap-ak deliller vardr. Yni bu yollarda nianlar dikmiiz; birisi o sopalardan birini krmak isterse herkes, yolumuzu ykmadasn, bizi helk etmeye alyorsun; yoksa sen yol kesici misin diye ona kasteder. imdi, klavuz Muhammed'dir, nce Muhammed'e gelmeden kimse bana gelemez: Hani bir yere gitmek istediin vakit nce, filn yere gitmek gerek, uygun olan bu diye akl klavuzluk eder; ondan sonra gz klavuz olur; ondan sonra da organlar harekete gelir. Organlarn gzden, gzn de akldan haberi yoktur amma i, bu sraya gre olur-gider. nsan gaflettedir amma brleri gaafil deildir insandan. Hsl dnya iine sk sarlmamak gerek; gevek sarlmak gerek. nk Tanr etmesin, dnya iine sk sarldn, ie iyice giritin mi, iin gereinden gaafil olursun. Tanr rzln dilemek gerek, halkn rzln deil. nk halktaki o rzlk, o sevgi, o esirgeme eretidir; onlar halka Tanr vermitir. Dilerse esenlik de vermez, zevk de. Btn zevk, btn nimet sebepleri varken hepsi de zahmet, meakkat olur. Hsl btn sebepler, Tanr kudretinin elinde bir kaleme benzer. Kalemi oynatan da Tanr elidir, yazan da; o istemedike kalem oynamaz. imdi sen kaleme bakyorsun da bu kaleme bir el gerek diyorsun. Kalemi gryorsun da eli grmyorsun. Kalemi gryorsunda eli aklna bile getirmiyorsun. Nerde grdn, nerde sylediin? Onlara gelince: Onlar, boyuna eli grrler de bir de kalem gerek derler. Hatt elin gzelliine bakarlar da kalemi hatrlamazlar bile; yalnz bylesine el, kalemsiz olmaz derler. Sense bir yerdesin ki kalemi seyretme tadna kaplmsn da el aklnda bile deil; artk onlar da, o elin seyri yznden nasl olur da kaleme dalarlar. Arpa ekmeinden tat almsn; nerden buday ekmeini anacaksn? Onlar da buday ekmei varken nasl olur da arpa ekmeini anarlar? Yeryz, sana ylesine bir zevk vermi ki g istemiyorsun bile. Oysa ki asl zevk yeri gktr; yeryz gkten hayat bulur. Gktekiler, nerden yeryzn hatrlarna getirecekler? imdi holuklar, gzellikleri, sebeplerde grme; anlamlar, sebeplere ereti olarak verilmitir; nk zarar veren de odur, fayda veren de; nk zarar da ondandr, fayda da. Sen ne diye sebeplere kaklm-kalmsn? Szn hayrls, az olan, maksad bildirenidir. Szlerin en iyisi, fayda verenidir, ok olana deil. Kul huvallah pek azdr grnte; Bakara sresiyse hayli uzundur. Fakat meram anlatma bakmndan Kul huvallah, Bakaradan stndr. Nh, bin yl insanlar ard, bana krk kii topland. Tanr rahmet etsin, esenlik versin Mustaf'nn ar zaman ne kadard, meydanda; fakat bunca lkeler inand ona; dininden bunca erenler, bunca yeryz direkleri geldi. Demek ki tibar, azla-oklua deil; maksat merm anlatmak. Kimi kiinin az sz, ok szden daha faydal olur. Hani tanrnn atei pek ok, pek etin olursa ondan faydalanamazsn, yanna bile yaklaamazsn onun; oysa ki ark bir mumdan faydalanrsn. Demek ki maksat faydadr. Bir de kimi insana, sz duymamak faydaldr. Onlar grrler, bu da yeter-gider onlara; o faydaldr bu eit kiilere. Duyarlarsa ziyan verir onlara sz. Bir eyh, bir ulu kiiyle grmek iin Tebrz'e geldi. eyhin zviyesine varnca geri dn, senin iin budur faydal diye bir ses duydu; buraya ulatn ya, eyhi grrsen ziyan gelir sana diyordu ses. Az, fakat faydal sz, una benzer: Yanm bir mum, yanmam bir mumu per-gider; o muma zti bu yeter, maksadna eriir-gider. Peygamber, o grnen ekil deildir ki; onun ekli, bindii attr. Peygamber, o aktr, o sevgidir; boyuna lmsz kalan da odur. Han Slh'in devesi gibi, grnte deve. Peygamber, o aktr, o sevgidir; lmsz olan da odur. Birisi dedi ki; Neden minrede yalnzca Tanry vmyorlar da Muhammedi de anyorlar. Ona dediler ki: Zti Muhammed'i v, Tanry vtr. rnei de unun gibi: Hani birisi, padiaha Tanr uzun mr versin; bana padiaha yol veren, yahut padiahn adn bana syleyen kii de yaadka yaasn dese onun v, gerekte padiah vmedir. Bu peygamber, bana bir cbbe verin, ihtiycm var; yahut cbbeni, elbiseni bana ver diyor mu? Cbbeyi, mal ne yapacak o? O, senin elbiseni yeinletirmek istiyor ki gnein

Semazen.net
ss ulasn sana. Tanrya gzel bir tarzda bor verin diyor; yalnz mal istemiyor, cbbe istemiyor. O sana, maldan baka pek ok eyler vermi. Bilgi vermi, dnce vermi, anlay vermi, gr vermi; bir soluk olsun diyor; grn, dnceni, kuruntunu, anlayn, akln bana harca; mal, sana verdiim bu aralarla elde etmedin mi? Hem kulardan sadaka istiyor o, hem tuzaktan. Gnein nnde r-plak kalman daha iyi; yakmaz-karartmaz seni bu gne; adamakll aartr, bem-beyaz eder seni. Soyunamyorsan bri elbiseni yeinle-tir de gnein zevkini gr. Bir zamandr, ekilii huy edinmitin, bri tatll da bir dene. (*) Bu beyit, bizim nshada yok.

63. BOLM - Dnyada tahsille, bellemekle elde edilen her bilgi, bedenler bilgisidir. lmden sonra meydana gelen bilgiyse dinler bilgisidir. Ben Tanrym bilgisini bilmek bedenler bilgisidir; Ben Tanrym olmak, dinler bilgisidir. Mum n, atei grmek bedenler bilgisidir; atete yanmak, mum nda yanp erimek dinler bilgisidir. Grlen herey dinler bilgisidir; bilgiyle ilgili olan, bilinen herey bedenler bilgisidir. Hani dersin ya, gerek, grtr, grmektir; bundan te btn bilgiler, hayal bilgisidir. Mesel bir mhendis dnr, bir medrese kurmay haylinde canlandrr. Bu, bir dncedir; dorudur da; fakat hayldir. Medreseyi kurduu, yapt zaman gerek olur. imdi haylden hayle de farklar var. Ab Bekr'in, mer'in, Osmn'n, Al'nin hayli, sahbenin haylinden stndr. Haylden hayle ok fark var. Bilen bir mhendis, bir ev kurma hayline der; mhendis olmayan da hayllenir; arada byk bir fark var; nk mhendisin hayli, geree daha yakndr. Bu yanda haylden hayle ok uzun yol var, ok byk fark var; o yanda da gerekler leminde, gr leminde, grten gre farklar var; hem de sonadek srer-gider bu. Hani derler ya, yedi yz perde var, karanlklardan, yedi yz perde var, ktan... Hayl leminden olan herey, karanlk perdesidir; gerekler leminden olan herey, k perdesi. Fakat hayl olan karanlk perdeleri arasnda fark olmad gibi pek de ltif olduklarndan gzle de grnmez o perdeler. Grten gre bu kadar byk, bu kadar derin fark olduu halde gerekler leminde de o fark anlamaya imkn yoktur.

64. BLM - Cehennem ehli cehennemde, dnyada olduklar gibi ho, rahat bir haldedir. nk cehennemde Tanrdan haberleri olacak; dnyadaysa Tanrdan haberleri yoktu. Tanrdan haberdar olmaktan daha ho bir ey de yoktur. Dnyay istemeleri, bir ibdette bulunup dnyada da Tanr ltfuna mazhar olandan haber almay istemelerindendir; yoksa dnyann, kendileri iin ahretten daha ho olmasndan deil. Mnfk kiiyi, cehennemin en aalk ukuruna atmalar u yzdendir: man, kucana geldi onun da, kfr kuvvetliydi, inanmad; Tanrdan haberdar olmas iin azb, daha etin olur onun. Kfirin yanna gelmedi man; kfr de zayf; pek az bir azpla Tanrdan haberdar olur. Hani baa sarlan pusu da tozlanr, hal da tozlanr. Pusuyu, bir tek kii azck silker, tozu gidiverir; ter-temiz olur. Fakat halnn tozunu gidermek iin drt kiinin adam-akll rpmas gerek; onun gibi ite. Cehennemlikler Tanrnn size rzk olarak verdii eylerden bize de san diyorlar ya; h; istedikleri yenecek, iilecek eyler olamaz. Bu, bulduunuz eylerden, size vuran, sizi parlatan ktan bize verin demektir. Kur'an, bir geline benzer. Sana yzn gstersin diye arafn ekersin. Onu okuyorsun amma bir holuk yz gstermiyor, bir ey almyor sana ya; arafn ektin onun; fakat seni istemedi; sana bir dzen kurdu; sana kendisini irkin gsterdi; yni ben dedi, o gzel deilim. O, kendisini her ekilde gsterebilir, gc yeter buna. Fakat arafn ekmezsin, rzln dilersen, tarlasn sularsan, uzaktan-uzaa ona hizmetler eder, taplar klarsan, neden rz olursa onu yapmaya alrsan arafn ekmesen de yzn gsterir sana. Tanr ehlini aramak gerek. Kullarmn arasna katl da cennetime gir buyurdu nk. Ulu Tanr herkese sz sylemez. Dnya padiahlar da ulhayla konumazlar. Herkes padiaha onun vastasiyle yol bulsun diye bir vezir, bir nip dikmilerdir. Ulu Tanr da kim Tanry dilerse ona bavursun, ona kul olsun diye bir kulunu semitir. Btn peygamberler bunun iin gelmitir; Tanrya onlardan baka yol yok.

Semazen.net

65. BLM - Srceddin dedi ki: Bir ey syledim, iime dert oldu. (Mevln) buyurdu ki: O memurdur, o sz sylemene engel oluyor. O memur gznle gremezsin amma onun srn, onun verdii derdi grr de bilirsin ki bir memur var. Su altnda yzersin; sana gller, fesleyenler dokunur. Baka bir yana gidersin, tikenler batar sana. Anlarsn ki bu yan, tikenliktir, ktdr, adama eziyet verir; o yansa gllk-glstanlktr, esenliktir; ikisini de grmezsin amma anlarsn. Bu anlaya vicdan anlay derler; grnenden de aktr bu. Mesel alk, susuzluk, fke, sevin... Hepsi de gzle grlmez amma grnrden de aktr bunlar. nk gzn asan grlen bir ey yoktur ortada; yoktur amma al kendinden hibir dzenle gideremezsin. Yemeklerdeki scaklk, soukluk, tatllk, aclk da byledir; gzle grlmez; grlmez amma grlenden daha da aktr. Hsl bu grle ne iin var senin, u bedenle ilgin nedir ki? Sen, bunsuz varsn, boyuna da bedensiz-sin zten. Geceyse bedene aldr bile etmezsin; gndzse ilere koyulurgidersin; hi de bedenle deilsin; peki, ne diye tir-tir, titrersin u bedenin stne; bir an bile onunla deilsin ki; hep baka yerlerdesin; sen nerdesin, beden nerde? Sen bir ovadasn; ben bir ovadaym. Beden, pek yaman bir artmacadr. nsan sanr ki o ld m kendi de ld-gitti. Hey gidi hey; ne ilgin var bedenle senin? Byk, pek byk bir gz ba bu. Firavun'un bycleri, bir zerrecik bu gerei anladlar, bedenlerini fed ediverdiler; grdler ki bu bedensiz var olmular; bedenin onlarla bir iliii yok. brhim, smail, peygamberler, erenler de byle; bedeni, oluunu, olmayn anladlar da boverdiler bedene. Haccc esrar imiti de dalgaya dmt; ban alm, kapnn yanna koymu sanyordu kendini. Kapy oynatmayn, bam yere dmesin diye de baryordu. Ba bedeninden ayr, kapyla duruyor sanyordu. Bizim hallerimiz de byle, halkn halleri de. Sanyorlar ki bedenle ilgileri var, onunla yaamaktadrlar.

66. BLM - dem'i kendi sreti gibi yaratt. nsanlar hepsi de mazhar aramada. ok kadn vardr ki rtldr amma yzlerini aarlar da ne kadar istenecekler, bunu denerler; kesiyor mu diye usturay denediin gibi hani. k, sevgilisine, uyumadm, yemedim, byle oldum, yle oldum sensiz der; anlam udur: Sen mazhar istiyorsun, kendini gsterecek bir can aryorsun; kendini satacan, gzelliini gsterecein mazhar benim demektir bu. Bilginler, hner sahipleri de hep mazhar aramadadr. Bir gizli defineydim, bilinmeyi sevdim, diledim. dem'i kendi sreti gibi yaratt ; yni buyruklarnn sreti gibi. O, btn halkta grnr; nk herey, Tanr glgesidir; glgeyse glgenin ssna benzer. nsan, be parman asa glgede aar; eilse glgede eilir; dorulsa, dm-dz dursa glgede dorulur, dz durur. Demek ki halk, bir isteneni, bir sevileni aryor; herkes, onu sevsin, ona rm olsun; dmanlarna dman, dostlarna dost kesilsin diyor. Btn bunlar; Tanrnn buyruklardr; Tanrnn sfatlardr, hepsi de glgeyle grnmede; ancak u var ki glgemizin bizden haberi yok; fakat bir onu biliyoruz. Biliyoruz amma Tanr bilgisine gre bilmemiz de bilgisizliin ta kendisi. nsanda bulunan eylerin hepsi de glgede grnmez; bz eyler grnr ancak. Demek ki Tanrnn btn sfatlar, u bizim glgemizde, glgeden ibret olan varlmzda grnmyor, bzs grnyor. Bilginin pek az verilmitir size.

67. BOLM - Esenlik ona, s'ya soruldu; dnyada da, ahrette de en byk, en g ey nedir?

Semazen.net
Tanrnn gazab dedi. Bundan neyle kurtulunur dediler. Dedi ki; fkeni yenmekle, kinini yenmekle. Yolu da bu: Nefis ikyet etmek istedi mi, tersini yapmal, kretmeli, krde o kadar ileri gitmeli ki iinde, urad eye, dt derde bir sevgi peydahlansn. nk yalancktan kretmek, Tanrdan sevgi dilemektir. Tanr srrn kutlasn Ulu Mevln, yaratktan ikyet, yaradandan ikyettir buyurdu. Gene buyurdu ki: Sana gdlen dmanlk, beslenen kin, nefret, ate gibi gizlidir. Bir kvlcm grdn m, sndr onu da geldii yere gitsin; yok olup bitsin. Fakat gazyana benzeyen bir cevapla ona yardm edersen geecek bir delie yol bulur; yokluktan tekrar-tekrar gelir, bu kez onu yoklua gndermek gleir. En gzel neyse onunla defet onu da iki yzden dman kahret-gitsin. Biri u: Dman, dman olann eti, derisi deildir, ondaki aalk dncedir. ok ok teekkr etmekle o ktlk, senden defolup gittii gibi kesin olarak ondan da defolur-gider; bir de insan, ihsnn kuludur ; huyu budur insann, ikincisi de u; Han ocuklar, birisine bir ad takarlar ya; bu adam, ocuklara svdke ocuklar, szmz dokundu diye bu ite daha da ileri giderler. Yok, halinde bir deiiklik grmezler, zlerinin faydasz olduunu grrlerse bu ie meyilleri kalmaz. Bir ikincisi de u: Bu balama huyu, sende, peydahland m, anlalr ki onun yapt, dedii yalandr, zarar vericidir; sen naslsan seni yle grmemitir o; artk belli olur ki kt kii odur, sen deilsin. Dman da, yalanclnn aa kmasndan fazla utandracak hibir ey yoktur. Demek ki ona teekkr etmekle, onu vmekle deta zehirlemedesin onu. nk o, sende kusuru, noksan aklyor; sense kendi olgunluunu akladn; Tanr sevgilisi olduunu bildirdin. fkesini yenenleri, insanlar balyanlar, ihsanda bulunanlar Allah sever. Tanr sevgilisi de noksanl-kusurlu olamaz. ylesine v onu ki dostlar, olsa-olsa iki yzl o; bize bir eit szler sylyor, oysa ki bununla can-cier desinler. Devlet ss bile olsalar yumuaklkla yol byklarn; Yiit bile olsalar hilimle kr boyunlarn. Tanr bunda baar versin bize.

68. BLM - Kulla Tanr arasnda perde, ancak u iki eydir; br perdelerin hepsi de bu ikisinden meydana gelir: Salk, mal. Bedeni sa-esen olan kii. Tanr nerde der, grmyorum ki. Fakat bir arya, bir szya urad, sayrland m, y Allah, y Allah demeye koyulur; Tanryla srda olur, syleir. Grdn ya, demek ki salk, perdedir ona; Tanr, o derdin altnda gizliymi. nsann mal-mlk olduka dileklerinin sebeplerini hazrlar; gece-gndz onunla oyalanr. Yoksullamaya balad m, nefis de arklar; Tanr evresinde izginmiye koyulur. Seni bana esriklik, eli bo olu ltfetti (*); Senin esrikliine, senin eli bo bir hale getiriine. kulum-kleyim ben. Ulu Tanr Firavuna drt yz yl mr verdi; saltanat, padiahlk ihsan etti; dilediini verdi ona... Btn bunlar perdeydi; onu, bunlarla tapsndan uzak tutuyordu. Bir gn bile, Tanry belki anar diye ona, bir muradna erimezlik, bir baars vermedi. Dileinle oyalan, bizi anma, gecen ho olsun dedi. Sleyman saltanata doydu da, Eyyub belya doymad-gitti.
(*) Selim Aa nshasnda, beytin banda, Fasl 70 kayd var (189b).

Semazen.net
69. BLM - nsann nefsinde bir er vardr ki hayvanlarda, canavarlarda bile yoktur derler ya; bu sz, insan onlardan beterdir demek deildir. u yzden sylenmitir bu sz: nsanda gizli bir z var ya; ona karlk bu kt huy, nefsin u ktl, u fenalklar, o ze perde olmutur; inci-mcevher, ne kadar deerli, ne kadar byk, ne kadar yce olursa perdesi de o kadar byk olur. Demek ki ktlk, kt huylar, o ze, o inciye bir perde oluyor. Bu perde de ok almayla kalkyor ancak. almalar eiteittir. almalarn en ulusu, Tanrya yz tutmu, bu lemden yz evirmi dostlara karmaktr. Temiz dostlarla dp kalkmaktan daha etin hibir savama yoktur. nk onlar grmek, nefsi, bedeni eritip yok etmektir. Hani derler ya; ylan, krk yl insan grmese ejderh olur; bu sz, kendindeki ktl, kendindeki uursuzluu yakp eritecek bir kimseyi grmez demektir. Nereye byk kilit takarlarsa orda deerli, ar bir ey var demektir. te imdilik nerde byk bir perde varsa orda daha iyi bir inci var demektir. Definenin stnde kt ylan var amma ylann irkinliine bakma, defnedeki deerli eyleri gr (*).

(*) Fatih Ktphanesinde 5408,'de kaytl nsha, bu blmn sonunda bitiyor.

70. BLM (*) - Olgunluun gerekli kld ey, bakalarnn insana meyletmesidir. nsan, boyuna olgunlamaya almal, noksanlamaya deil. Tanrnn olgunluu, btn varlklarn olgunluudur; Tanr hakknda noksan ciz grmek, olgunluu gidermek, dnyada olup-biten eyleri, hatt kinat yok saymaktr. Tanrnn yokluunu ciz bilmek, lemi yok bilmektir. Sen Tanry dnyorsun, onun neliininiteliini, snrn bilmek, lmek istiyorsun da tadn-tuzun kalmyor. Demek ki sen, Tanrnn neliini, niteliini dnyorsun. Tanrnn ilerine dalyorsun; Tanry dnyorsun. Bilmiyorsun ki bu yolda bir tattuz elde edilmez; o dnce, o hayal, asl Tanr olamaz. Yni sen, bize k ol, bizi iste; hayallenmeyi, dnceye dalmay, snrn, neliini, niteliini, yle yahut byle olduunu dnmeyi brak da olgunluk elde et. Tanr, doruyu daha iyi bilir; dnp varlacak yer, Tanr tapsdr. Hamd, bir Tanrya; rahmet, kendisinden sonra peygamber gelmiyene. (*) Bu fasl Selim Aa nshasnn son fasldr (190 a).

71. BLM- Msra'(1): Sevgilim dedi ki: Filn neyle diri? (2) Kularla kularn kanatlarnn, akll kiilerin himmetleriyle, gayretleriyle fark udur: Kular, ynlerden bir yne kanatlaryla uup giderler. Aklllarsa himmet kanatlaryla diledikleri yana varrlar. Her atn bir tavlas, her hayvann bir ahr, her kuun bir yuvas var (3).

(1) Selim Aa nshas, 190 a da bitiyor. Hamdedildikten, salvat verildikten ve Temmel kitb kayd da konulduktan sonra 190 b de ayr bir yazyla fasl yazlm. Bu, birinci fasldr. (2) Msra' farsadr.

Semazen.net
(3) Fasl arapadr.

72. BLM - nsan aatan, yahut sradan yaplm bir kaba benzer. Dn ykamak gerek amma iini ykamak, daha da gerekli bir ey. Dn ykamak farz amma iini ykamak, daha da farz. nk Tanr arab, ancak temiz kaba dklr. imdi kab ykamay buyurdu ya, iinin ykanmas gerek; nk dndaki deil, iindeki iilir. Kim nefsi ld de kt huylardan arndysa Tanrya ular derler; h; Tanrya deil, Tanr yoluna ular. Tanrya deil, Tanr yoluna ulat anlald ya; byle olmazsa zten o; noksan sfatlardan ar olan Tanrnn yolundan azm olur. Kendinizi, z ellerinizle tehlikeye atmayn denmi. nsanlar, buradaki tehlikeyi, uyduun mritten bakalarnn szlerini dinlemek sanrlar; hatt ap-ak sz bile olsa mridinin sznden bakalarnn szn dinlemekten gemezsen tehlikeye dersin derler. Halbuki bo vesveseyle oyalanmak, daha da aalatr adam, daha da ktdr, daha da bo (*). Bilgi, cmertlik miktarncadr. Kim daha fazla cmertse daha ok riftir. Sz, can kokusudur. Bir adam, doru sz sylese bile cannda erilik varsa sznden erilik kokusu gelir. Bir adam, eri-br sylese bile cannda doruluk varsa sznden doruluk kokusu gelir. Szden gemise sznden, sz sylemeyi, szden gei kokusu duyulur.

(*)Bu blm, burayadek arapadr.

73. BLM - (Birisi.) bdetlerin faydas neden burada grlmyor diye sordu. (Mevln) buyurdu ki: Yaptnz ilerin hepsinin de karl var. Fakat sebebi var da onun iin burada gstermezler, burada vermezler. Hani baba, kzna eyiz hazrlar; hazrladn korur-gzetir; ona vermez. Evde kzn kt elbiselerle gezdirir; eyiziyse gelin olaca gne saklar; nk o gn, maher gndr. Sonra gene olu kazanr, kazancn babaya verir. Baba, onu toplamaya bakar. Oullar toplanp babalarndan isteseler bile baba, vakti gelmedi der; sabredin; verirsem yok edersiniz. nk baba da kazanmt. Eline vermilerdi. Aldand, yok etti kazancn, kendini de yok etti-gitti. oklar da bu yoldan yol azttlar. imdi Ulu Tanr, sizin faydanz iin yaptklarnzn karln size vermez; aldanp telef etmemenizi, tembelleip iten kalmamanz ister (*).

(*) Bed-uzzaman Frzan-fer, kendisine it bulunan ve 888 de yazlm olan bir nshada; baka yazmalarda bulunmayan ve "Feth" sresini tefsr eden bir fasln bulunduunu syler. Drt sahife tutan bu fasl, "Fhi m-fh"e ek olarak alyor (s.382-385). Fakat gene kendisi, "nsz"de, faydaland nshalar bildirirken, bu nshann pek doru olmadn, yazann, olmayacak tasarruflarda bulunduunu Mesnevden, Divn'dan birok beyit ve gazelleri metne aldn bildiriyor (s. t). Bu fasln slbu da, eds da Mevln'nn slbuna, edsna uymaz. stelik bu faslda Mesnevden, ayr-ayr drt beyit, arapa iki beyit, Farsa bir rba var ve Mevln'nn hibir eserinde ad gemeyen bni At'dan iki iktibas mevcut. Kesin olarak Mevln'nn sz olmayan bu blm almadk.

Semazen.net

74. BOLM (1) - Yce hayrlarnz, hani gne gizlenmez derler ya, tpk onun gibi dilden dile dolap yaylmada; bilinip anlanmada. Biz de, byle huylara mahzen, bir eit incilere mden kesilen zt grelim dedik. Her yana erien u meyvelerin aac olan kiiyi grme isteine dtk. Her an da bu istek oalp duruyor. Meyvelerini grmeyi yeter bulmayalm; varalm, glgesinde oturalm diyoruz. Hamdederiz Tanrya ki bu istek, zleyenlerden eriti bize. krler olsun, sonra gene krler olsun, gene de krler olsun. Tanrm, sen oalt, eksiltme. n-sonu olmayan bu ulu devlete erienlerin devletinden faydalanabilen, o devlete e-dost kesilebilen kii de, dil sylemeden masallar duyan kiidir; onlarn zlerindeki yce anlamlar, harfsiz-sessiz olarak can kulana erien kiidir; bakas deil. nk on sekiz bin lemin padiahnn bu has kullarla oynad ilk oyun, el pmeye baladklar anda onlar hemencecik dilsiz ediidir. Kim Allah tanrsa dili tutulur, sylemez olur. Buna almaz da... Dnyada da det byledir. Nerde anlam kuvvetlenirse grn arklar-gider. Ceviz de, fndk da kabuunun iindeyken akrdar, ses verir, Kabuk azck atlasa, krlp yars dse akrts azalr. Tmden krlsa hi ses vermez. ne kadar inceyse kabuk, o kadar kat olur, sert olur. nk iin bekisidir kabuk. Sabah yaklanca korku azalr; bekiler de evlerine gitmeye koyulurlar. Bu szlerle bylesine kiinin hi sz sylemediini anlatmak istemiyoruz. Ancak diyoruz ki: Kendisi sz sylemez; sz kendiliinden deildir; fakat ikillere cevap verir(2); dmleri zer. Fakat zd eylerden hi bahsetmez. Hani baba, kck ocuuna sz syler, onunla konuur; konuur amma evliliinin derdini, ne'esini, o akl ermez ocua sylemez ya; evgenden, toptan, gzel renkli kulardan, cevizden, kuru zmden, dududan, kumrudan sz aar... ocuklar mutulamak, korkutmak, bu eit szlerle olabilir. On sekiz bin lem iinde, bu topluluktan daha kimsesiz kimsecikler yoktur. Mustaf'nn kimsesizlii de buydu, yetimlii de bu yetimlikti; yoksa o, Abdl-Muttalbin lmyle yetim olmamt; Mekke'den Medine'ye gmekle de gurbete dmemiti; zti garipliin almeti, bir arda, bir dilde bulamamaktr. Hangi dildir ki onlarn diliyle dilde olsun? Onlardan hibir garip yoktur ki bir garip okayan umsun; aksine onlar, btn dnya gariplerine nazlanrlar; siz derler, bu lemdesiniz, bizse yce lemden gurbete dmz. Farsa syleseler Farsa bilenler anlamaz; Arap olsalar da arapa syleseler baka Araplar anlamaz. Anlarlar, fakat anlay duygusuyla ekle brnen grnteki anlam anlarlar, maksatlarysa anlalmaz da anlalmaz. nk anlam anlamak bakadr, maksada ulamak baka. Hani Trk in padiahnn tapsna bir Arap airi geldi; syledii iiri okumaya izin istedi. zin verilince okumaya koyuldu. Padiah, her beyt okunduka, o beyte uygun olarak ban sallyordu. Vezirle dvandakiler, padiah arapa biliyormu meerse; fakat bizden gizlemi; bizi snam... Ya arapa kt bireyler sylediysek diye tela dtler. Sonunda bir gn frsat buldular; padiah ava gitmiti, avlar tutmutu, pek neeliydi. A seher yeli, o zincir salara syle; Syle frsat bulursan gnlmn hallerini. Fakat gnl suyu gnl arar bir halde deilse... Sakn; beni grmemi ol, hi tnma. Frsat gzlemek, szleme vaktini tanyp bilmek gerek. u hadste de var ya: Gnlnze bir yumuaklk, bir merhamet geldi mi frsat bilin de duya koyulun. Varlk leminin ulusu, yerlerin-gklerin bunu gstermi bize. Devlet adamlar iinde biri vard, szn, en ok ekinmeyen oydu, padiahn ona kar sevgisi, brlerine besledii sevgiden fazlayd. Tapya kotu, diz kt de a dnyann padiah dedi, bir mklmz var. Padiah, syle dedi. Dedi ki: Dnyann padiah arapa biliyor mu? Padiah, hayr dedi, bilmem. Dedi ki: O gn, o ir, anlalmas g kelecilerle dzd o kasdeyi okumutu hani... Dvanda bulunan edipler bile gclen anlayabiliyorlardi; sizse her beytin sonunda, ne de gzel sylemisin der gibi banz sallyordunuz. Padiah ylesine gld ki glnden srtst yerlere serildi. Glmesi bitince dedi ki: Siz unu anlamadnz: Szn anlam bakadr, syleyen kiinin maksad bakta. Hani bir kul, tapmza kar bir su iler. O suu aa vurmak istemeyiz de halk iinde onu, baka bir su yznden azarlamak, terbiye etmek isteriz; ne diye byle bir kusurda bulundun deriz. Maksadmz, dile getirdiimiz, halkn anlad su deildir; maksadmz nedir, bir biz biliriz, bir de o kul. Gene bunun gibi, hani birisi bir hizmette bulunur; o hizmetin herkesin kulana gitmesini istemiyiz. Ona ltufta bulunmak zere gizli bir

Semazen.net
ie memur ederiz, yollarz onu; halk arasnda ap-ak, fakat bam-baka szler syleriz, haberler gndeririz ona... Szmz, szmzn anlam, maksadmza perde olur. imdi iirin anlam, bizi baka padiahlardan stn tutmaktr, onlardan ulu olduumuzu bildirmektir; bizi melee, felee benzetmektir. Fakat o irin asl maksad bizden elbise edinmektir, ihsan elde etmektir, para-pul koparmaktr. O maksada ulatn, dileini kabul ettik, gnln ho tut diye bamz salladk. Mehur ya; Ulu eyh'in sem'nda algc u beyti okudu: Ge geldin, yanmdan da tez gittik; Ge gelmek, tez gitmek gln harcdr. Sem'da bulunanlardan kii, bu beyti duyunca nra atp yzst dt. Birisi, bu beyit, u kiinin hline uygun dt dedi. eyh buyurdu ki: Evet, yle amma hallerinin arasnda da pek byk fark var. Buyur ey eyh dediler. eyh, kendilerinin sylemeleri daha iyi dedi; gelsinler, dilleriyle sylesinler. Hikye uzundur... Onlardan biri, yllardr bir kadnn peindeydi. br yllardr, Tanrnn kendisine bir erkek evlt ltfetmesini dilerdi. Yllardan sonra bir ocuu oldu, fakat bir haftadan fazla yaamad. br de bir haldeydi ki ne oula kt, ne kza... O, olu, kz yaratan seviyordu. Kur'n' ok tefsr ettiler amma az kii Kur'n'daki maksad tefsr edebildi. Onlar ki inandlar. Herkes, kendi imann tefsr etti, Mustaf'nn imaniyle onun maksad gizli. Ve iyi iler ilediler. Gene herkes, kendi iledii ii tefsr etti; Peygamberin iledii i nerde? Onlarn ecirleri. Gene herkes, vehminin izip dzd ecri tefsr etti; Mustaf'nn ecrindeki maksat hani? Btn lem iirler okur, can der, dost der, herkes ktr; fakat n ycelii, sevgilisinin ycelii miktarncadr. Halk, sevgide eit-eittir; herkes bir ey sever; Sevdiinden dolay mzur grlmeye en lyk olan sevgilisi en stn olandr. Sivrisinekten tut da filedek herbirinin bir dilei var, herbirinin bir sevgilisi. Kpein kutsuzluu, diledii gdnn kutsuzluundandr; peygamberlerle erenlerin ycelikleriyle, dilediklerinin yceliinden meydana gelmede. Aksz bir diri olamaz, mmkn yok. Nitekim Sadr- slm buyurmutur. Kim ben k deilim, hibir eyi sevmiyorum derse kalkn da burnunu kesin o herifin, kulaklarn kesin gzlerini oyun. Bard m da deyin ki: Sevgiliden bunu istiyoruz, onun ayrlyla alayp barmak gerek. Ambardan bir avu yeter, kitaptan bir yaprak... Geri kalann buna kyasla. krederseniz elbette arttrrm size. Yni, itahnzda kuvvet grrsem arttrrm; nk bu nimetin kr, itahtan baka bir ey deil. O hizmet, itah belirtmektir, itah gstermektir; itah kuvveti yokken itah arttrmak deildir. Nmet usan verir; usan da bu kfrden ileri gelir.
(1) Konya Mzesi Ktphanesinde, mze kitaplar arasnda 79 No. Da kaytl bulunan ve tercememizin "Sunu" ksmnda tavsfi yaplan mecmadaki "Fhi m-fh"in sonlarnda bu ve bundan sonraki fasllar var. Bu fasln kenarna, nshay yazan "Vucida bi hatthi erf", yni "Kendi yce el.30 yazsyla bulundu" kaydyla bu fasln, bizzat Mevln'nn el yazsndan nakledildiini bildiriyor (60 b). Bu fasl, yalnz bu mecmada var ve bizim 71. Blmmzden sonra yazlm. (2) Metinde "ikil" kelimesi, arapa kaidesiyle cemi'-halinde ve trke "ikilt" tarznda kullanlmtr.

75. BLM (*): Her sz, yep-yeni grmek gerek diyorsun; Oysa ki bir yoksulum ben ki hepsinden de darym. * Kimsenin ereti szn benimsememiim; Gnlm neyi sylediyse onu sylemiim.

Semazen.net
Ululandka ululanas Tanr, kaytsz-ilgisiz sz syler; hem de ezelden ebededek, hi ard-aras kesilmeden, harfsiz-sessiz syler. Her peygambere bir sz vardr, her erene bir sz; btn szleri de birdir; yni szlerinde aykrlk yoktur. sterse tann biri Trk olsun, br Tacik; iki tann da sz birdir. Tanrnn sz yalnz Kur'n'daki u harfler olsayd bunlar yazmak iin denizlerin mrekkep, btn aalarn kalem olmasna hcet yoktu; yarm okka mrekkeple Kur'n'n harfleri yazlr-giderdi. Sonra Kur'n'n harflerine son vardr, Tanr sznnse sonu yoktur. Nitekim buyurur: Tanrnn kelecileri tkenmez. Kendi dileinden konumaz; szleri, kendisine vahyedilen szlerdir. Tanrnn szn gene Tanrdan duy; Kur'n okuyann hneri bir perdedir nk u halde erenlere sz sylemeseydi Onun dili olurum sznn bo olmas gerekirdi. nk dille Kur'n okumaksa bu, mnfk da Kur'n'n harflerini okur, ihls ss da; peki, Bir kulumu seversem szne ne hcet vard ki? Gerekten de mer'in dilinden Hak syler denmi ya; maksat, mer'in harfleri sylemesiyse mer'e zellik verie sebep ne? nk btn yabanclarn da bu syleyite pay var; hepsi eit. Kalbinden hikmet kaynaklar coar sznden Kur'n'n harflerini okumak kastedilmise bunun iin krk sabah ihls ss olmaya ihtiya yok. imdi birisi, garezsiz olarak u szleri bir dnce bilir-anlar ki Kur'n'n ehli, Tanr ehlidir, Tanr hasdr szyle vlenler bakalardr. Ulu Tanr lemden semitir onlar, kendi szn dinleyen bir toplum haline getirmitir onlar. Byle kii Tanr yla grr, Tanr diliyle syler. Dilediine hikmet verir; kime de hikmet vermise o kiiye pek ok hayr verilmitir. Hsl inyet bak da byle kiiyi arar ite. Gerekten de Allahn ylesine kullar vardr ki onlar, Tanr kullarna baktlar m, onlara kutluluk elbisesini giydirirler. nk onlarn bak, Tanr bakdr; onlarn yardm, Tanr yardmdr; onlarn kzgnl, Tanr kzgnldr... Onlarn, kzgnlkta, rzlkta syledikleri her sz, Tanr szdr. nk Tanr sz ne arapadr, ne farsa... Ne ibrncadr, ne sryanca; harften de mnezzehtir; sesten de. Bir kulun gnln artt m onun gnlnn t iinden o sz kaynatr, coturur. O kulun dilinden, o cokunluun kprp kaynamas yznden bir harftir, akar... ster sryanca olsun, ister arapa, ister farsa... Deil mi ki o coup kprten gelmede, lemlerin rabbinin szdr. Zamann geer akas o kiidir ki Tanr o sz, ona sylemitir. Bir kimse de o szn, nakil olmadn, rivyet olmadn, kendisine ilham edilen sz olduunu anlayacak bir g-kuvet yoksa, bunu ayrdedemiyorsa, lezzetinden bunu anlamyorsa o sz Kur'n mehenk tana vurmas, Muhammed'e sylenmi sz olup olmadn bylece anlamas gerek. leri gidenler de bilirler, geri kalanlar da... Benden size bir hads nakledilse onu Kur'n'a arzedin; uyarsa kabul edin, aykrysa atn denmitir. Padiah birisine altn balam; tannmbilinmi altnla karlatr o altn. Sanr msn ki ou duyar, yahut akl eder. Onlar, ancak hayvanlara benzerler; hatt daha da sapktr onlar. Ulu Tanrnn szdr, buyurmutur: Yeryzndekilerin ouna uyarsan seni Tanr yolundan saptrrlar. Gene Ulu Tanrnn buyruudur: Yeryznde bulanan aalar kalem olsa, deniz mrekkep olsa, hatt deniz bittikten sonra yedi deniz daha bu ie harcansa gene de Tanrnn kelecileri bitmez; gerekten de Allah stndr; hkm ve hikmet ssdr Tanr rahmet etsin, esenlik versin, Peygamber dedi ki: (Allah der ki:) Bir kulu seversem ona kulak olurum, gz olurum, dil olurum, el olurum da benimle duyar, benimle syler, benimle tutar. Gerekten Hak, mer'in diliyle syler. Gene Peygamberin szdr: Kim Allah iin krk sabah ihls ss olursa gnlnden diline hikmet kaynaklar coar. nanan kiinin anlayndan saknn; nk o, Allah yla bakar. Sz sylerken sen yok oldun mu, Szlerin, snklar onaran Tanrnn sz olur. Kardeiniz dnyadan geti m onun ylesine bir sz olur ki... Ona yaklan; nk ona hikmet ilhm edilir. Tanr dostlar, Tanr rahmetiyle gizlenmitir, Tanr n giyinirler. Kur'n' okumak iin dilini oynatp acele-acele okuma... Onu toplamak da bize ittir, okumak da; sonra anlatmas da gene bize der. Muhammed ordayd amma varlk bakmndan nerden orda olacak? Orda Tanrdan baka ne varsa hepsi de yamaya verilmi, yok olup gitmiti.
(*) Bu fasln kenarna, nshay yazan. Vuciad bi hatt halfetih. Yni Bu fasl, halfesinin yazsyle yazlm olarak bulundu kaydn yazm. Halefih demediine gre elebi Hsmeddin'in el yazsiyledir.

Semazen.net

76. BOLM - Bu karaltda Hzr'n suyu var; fakat adam-akll bir susam gerek ki bunu farketsin. Susuzluun en st derecesiyle farkediin kalmaydr; kuyu suyu olsun, dere suyu olsun, ne gelirse ier; hele l am bir susuz olursa Adam-akll susam, Hzr suyunun kokusunu alm, hem de suyu sudan ayrdediyor; bu eit adam, bu karaltya samaz. Yahut da bu, bir bahttr, bir ksmettir, ayrdedi ii deildir. nk ayrdediin snr meydandadr, grlr-durur. Fakat o baht, o devlet, bir ayrdedi kabiliyeti verir ki bu, baka ayrdedilere benzemez. man, zti ayrdeditir, ayrdediten baka bir ey deil. Bir gn bu sz, dinleyene dmanlk etmeye kalkr da Ben seni bhayta ardm der, sense kendini sar ettin. Bu bengisu, ben bengisuyum diye bar-bar barmada, dnyay sesiyle doldurmadadr da u ac suyu yeter bulan yorgunlar, u kara suya kanan yarallar duymazlar bile... Duysalar da bahse giriirler, olaylara kaplrlar, o sze kulak asmazlar; o kadar ok yaygara ederler ki ses duyulmaz olur-gider. Baht iidir bu; o kadar arad, o kadar sevdii halde skender'e bile vermediler; kar koyanlara, cedelleenlere nasl verirler. Hereyi aramadka bulamazsn; ancak bu dostu bulmadka arayamazsn; yni aramak, bulmak demektir; aramak, bengisuyu imek, bulup itikten sonra da ebed olarak kanmamaktr. Yarat da bilin ki onurdur, emir de onun. Emir olu olanlar, halkn ahvlinden boyuna incinir-dururlar. Belnn etini peygamberlere geliratar. Demek ki kim peygamberlerin yoluna girer, onlara uyarsa o etinlikten onun da bir pay vardr. Zahmet grnr, eziyet grnr amma ne kutlu zahmettir o, ne kutlu eziyet. Buyruu yerine getirmeye dikilmi olanlar bakadr, yaratklar baka, Ben insanm buyurdu amma din ehlinin toprak ehlinden ayrlmas iin snama yoluyla buyurdu bu sz. Emir oullaryla, yni ezel oullaryla amel oullar olan halk arasnda pek byk bir fark var. On sekiz bin lem, iki blkten artk deil. Yars salt cansz, yars uyank. Uyanklk Peygambere uyann, yahut Peygamberin halidir. Benden olup da bana benzemeyen benden deildir. Yni uyank olan uyanktr, geri kalan cansz yaratktr; buyruktan haberi bile yoktur onlarn; buyruu anlamamlardr. Bunca filozofi bilgisiyle, bunca ince, derin bilgilerle gene de bizim cinsimizdensin; hatt bilgide, aklda bizden de eksiksin; sen gensin, biz ihtiyarz diye buyruk ssndan mcize istediler... Mcizeyle de buyruu anlamadlar, uyanmadlar-gitti. On iki bilginin btn terimleri, btn bu bilgilerle ilgili szler, btn bilgilerle beraber salt canszlarn harcdr; nk yaratk evresinden darda deil onlar. Yarat da bilin ki onundur. Yaratk da Tanrnndr amma buyrua kar canszdr. Hkm, hikmet ssnn katndan verilen bilgi , buyruktur, o bilgi de peygamberlerin, Tanrnn bilgisidir; yni uyandrc bilgidir o. u halde gryoruz ya, bilgi, uyanklk bilgisidir, uyanklk vermeyen herey, salt canszdr. Demek ki kim daha uyanksa odur daha yakn olan. Bu yarat leminin, bu yaratklarn bilgilerinin, ibdetlerinin snr, yn, evresi vardr; byle olan da cisimdir, cisimse canszdr. Fakat uyankln sonu yoktur. Boyuna gittike gitsen dn bulduun, bugnkne benzemez. Bu yzden De ki: Rh rabbimin buyruundan buyurur. Toplum dedi ki: Rh nedir, Peygamber de bilmiyor; iretle bir szdr, syledi. Oysa ki o ne buyurduysa yleydi; yni rh buyruktur, geri kalanlar canszdr, cansz da bunu anlamaz zti. Evet, onlarn da bir anlay vardr amma kendi canszlklarna gre bir anlaytr o. Karann, denizin yklenemedii var ya hani; biz yaratz, canssz, buyruk altna girmeye gcmz yok dediler. demoulcazysa o anlamdan domutu; elini gsne vurdu da dedi ki: Ben ekerim, onun yk camndr benim; Syle, bir kimse kendi cann nasl olur da ekmez? u on sekiz bin lemden ne gryorsak, ne duyuyorsak vuralm gitsin; bakalm, ne yana der? Rhl Kuds'le ilgili bile olsa bu uyanklk olmadka biz onu cansz sayarz; hatt bu uyankln ta kendisidir, candr, Haktr, baka bireydir diye aka etseler de bu, byledir. sterse salt zehir olsun, bizi helk olmaktan, yok olmaktan kurtaran herey, panzehirdir; lmden kurtaran tatl erbet. Bizim grnle iimiz yok. u on sekizi karmlar, birbirine katmlar ya; rhlarn rhu bile olsa bizi helk

Semazen.net
ederse, bize zarar verirse zehirin ta kendisidir. Zti ayrdedi de bunun iindir ya... nk zehirle panzehiri bir-birine katmlardr. Yaratla buyruk, bir mcun halindedir. Canla beden ayrlm deildir. Bir zellii olanla grn de bir-birinden ayr deil. Szn anlam, szn syleniinden, yazlndan ayr olamaz. En yakn olan, en uzak olann ta kendisidir. Burada pek ince iler var; pek dikkat etmek gerek. Halkn grnten de anlad yarat-yaratl lemiyle ilgilidir, anlamdan da anlad byledir, cansz anlar ancak. Bu noksan anlaylardan kurtulan, buyruk lemindendir, uyanklk leminden. imdi vara vara kendi anlayn gittike fazlalayor grrsen bil ki yryn, canszlara dorudur. Grmez misin? Kimin tahsili daha fazlaysa daha fazla donmu, buz kesmitir o; varlkla-benlikle doludur; blisin sfat olan Ben ondan hayrlym demek, daha fazladr onda. nsan, o duygularn yakp eritti mi hayrete dalar, sarho olur, zleyilere der; o huylardan vazgeeni byle grrsn ya; bu, uyankln artklndandr. nk o yk ne kadar ar olursa g-kuvvet, o kadar arklar; isterse fil olsun, ar ykn altnda yoksullar-gider. Nerde olmayacak eyler azsa, yoksulluk, dknlk, aknlk fazlaysa bil ki orda mmurluk fazladr. A beden, srtnda kim var, haberin var m? Ayan gkyznn stne bas; ykn peridir senin. ylesine bir kiiyi yklenmisin ki btn mrnce Gne bile yzne bakamaz senin. Nefsini bilen, rabbini bilir demiler; nefis szyle buyruu, uyankl kastetmilerdir; helk olacak cansz eyi deil. Herey helk olur. Sonradan meydana gelen helk olacak eyi bilmenin nne n bulunmayan bilmekle ne ilgisi var? Ancak onun zt helk olmaz. Yni a gz, sende gneten bir k var; o tanrsan gnei de tandn-gitti; yaratlm olan, cansz bulunan gzdeki ya, yahut karal, beyazl tanrsan gnei tanm olmazsn. A para-buuk k, sen tm ktaydn; bir ya parasn; nin buyruuyla senin ayana baladlar, para-buuk oldun, yaratk kesildin, Ben bir insanm sz, szn oldu. u bala balyken kendini grr, tanrsan bilirsin ki sen, para-buuk deilsin; tmdn ya, gene o tmsn sen; bir i iin u canszlar arasndasn. Tanr daha iyi bilir.

Konya Mzesi'nin mze ksmnda 79 No.da kaytl olan ve nszmzde tavsfi yaplan mecmuada Meclis-i Seb'adan sonra Mevln'nn bz ksa-uzun sohbetleri var (107 b-110 a). 108 a daki ilk blmn kenarnda, metnin yazsiyle Nukla min hatthi erifi kaddasallhu srruhul-ltif va ktiba min hhun il hamseti safahtn, yni, Tanr ltif srrn kutlasn, yce yazsndan nakledildi ve buradan itibren be sahife yazld kayd var. Bu blmleri de Fhi m-fhe almay uygun bulduk. inde yardm bulunan kii, ne diye kt szden gamlansn? Yardm n grmyorsa ne diye gzel sze sevinsin? Hani padiahn ayar tam, doru-dzen altnna bir blk halk, bakrdr bu, kalptr, zszdr, atei grnce kararr-gider der. O altn onlarn szlerini duyar, bir de kendine bakar, glecei gelir. Fakat kara pulsa, yahut kalp dirhemse bir blk halk, bu, ayar tam saf altndr desin; o der ki; Bu nadek kendi halime alyordum, imdiyse size alamaya koyuldum. Kalp akenin alay da faydasz deildir; gn gelir, o gzya bir iksire ulatrr onu. Bz adamlar, sz sylemeyi huy edinmitir; bakalarnn soluuyla tuzaa der onlar. Derler ki: Siz ak doanlarsnz; glgesi kutlu devlet kularsnz. Kendilerine hi bakmazlar; ne biim kuuz biz; av myz, avc myz, le mi yemedeyiz, neyiz biz demezler. flendiler mi yelle dolu tuluma dnerler; demezler ki tutalm, bu tulum zmrdanka olsun, kanad nerde, gzellii hani, uuu, ycelii hangi duraa? Amma bu dnce de yaplm-dzlm konaktan bagsterir; yelle dolu tulumun ii deildir bu. Olacak bu ya, birisi tulumun iinde kalsa dardaki sesleri duyunca anlar ki tulum, onun hapishanesidir, ayana ba kesilmitir, kafes olmutur ona. Ne mutlu klavuzu yardm olan, tez giden, uz gren gze uyup ardndan yol alan kiiye. Tanry aklla-fikirle bulmaya urama; akl-fikri Tanrya ulatrmaya sava. Duygularn, anlaylarn, duyularn, aklla sezilerin Tanrya ulatrlmas, ho bireydir: Tanr onlara esenlik versin, peygamberlerin

Semazen.net
yolu da budur... Onlar hereye srp gtren de Tanrdr, onlara klavuz olan da Tanr. Delil de nedir, burhan da nedir ki Tanry belirtsin, gstersin? Gnein her zerresinden yz binlerce delil, yz binlerce burhan bagstermede. Sen Tanryla ol, delilin, burhnn eksik olmaz. Gne dodu mu her vuruu, her , gnein dileine uyar; artk delilin, burhnn yeri mi? Kre, delille gnei gstermeyi kursan ne kadar urarsan ura; ite hem bunu baaramazsn sen, hem de zamancazn yiter-gider. Gnee delil, gene gnetir. Can, bakta-grte yok oldu da unu dedi: Tanrnn yzne, Tanrdan bakas bakamad-gitti. Allah daha iyi bilir. Hazreti Mevln, Tanr aziz srrn kutlasn. Pervne'nin evinde sohbet buyurmadayd. Pervne, ey Mevln dedi, temel, buyrua uymaktr. Mevln buyurdu ki (1)Bu szler, kendi yazsndan nakledildiine gre bu balk, sonradan biri tarafndan eklenmitir.: Evet amma halkn anlad ekilde buyrua uymak deil. Buyrua uymann anlam udur: Vergili, adlet ss, yumuak huylu, kerem sahibi, eit-eit gzel huylar benimsemi, hazneler biriktirmi, birok ordular toplam, birok memleketleri bayndrm bir padiah lr, yerine mrass olan velahd geer. Bilginler, peygamberlerin mraslardr. denmitir ya hani. Bu da tpk ncekinin huyunu gder; onun gibi ihsanda bulunur. Onun huylarn edinir, ona uymaya alr. te uymak, buna derler. Yoksa her yoksul, her klhanbeyi kalksn da buyrua uyuyorum diye dvya girisin; buna buyrua uymak denmez. Buyrua uymak bakadr, gerek bilip batlemek baka. Allah daha iyi bilir. Tanr rahmet etsin, esenlik versin, Peygamber dedi ki: Bir an adlette bulunmak, altm yl ibdetten hayrldr(2)(stne, ayn yazyla "bir yl" yazlm. ). Bu, o hikmet yeilliinin blblnden, o dileyi sedefinin incisinden, o kudret bahesinin yeni yetimi fidanndan, o sanat ustasnn alacak san'atndan, o, yoktur Tanrdan baka tapacak sznn ahnesinden, o ycelerdeki toplumun kervanbasndan, o yaklat-yaknlat odasnda oturandan, o daha da yaknlat bucann konuundan, o noksan sfatlardan ar biliriz. Tanry ki kulunu geceleyin gtrd duranda yurt tutandan, o vahyetti kuluna ne vahyettiyse haznesinin haznedarndan, o ahret hocasndan, o dnyann en ulusundan, en iyisinden, o kadri yceltilmi, o seilmi Muhammed Mustaf'dan gelmi dos-doru bir haberdir... vlerin en olgunu, en ycesi ona. yle buyuruyor yni: Ey peygamberlik mrasna konanlar, u mutulukla dop-dolu buyruu ta-taht sahiplerine ulatrn; bu ltuf adn-sann padiahlarn yedinci kat gkte bulunan sayvanlarna kazyn; bu incyi padiahlarn kapsna gtrn; u ltif sz adalet sahiplerine okuyun; bu alacak srr onlara duyurun; bu esiz nkteyi onlara anlatn. Deyin ki: A taca-tahta, a devlet, baht memleketlerine sahip olanlar, esirgeme aacn gnllerinize dikin; adlet suyuyla sulayn, yeertin o aac; zulm sarman uzaklatrn ondan... Byle yapn da saltanatnz doru-dzen yrsn. nk adlet, pek yce bireydir, pek deerli bir incidir. Adlet nedir? Saltanatn gzcs; memleketin dzgnl, devletin koruyucusu, lkenin bekisi, baht gelininin bezeyicisi, tahtn ss-ps, kutluluk kimys, ululuk sermyesi, devletin gzellii, eminliin fetih buyruu. te burackta, yanbanda adlet denen zt... Ulular ulusu onun hakknda yle buyuruyor: Bir an adaletle edost olursan bu, ibdet meydannda bir yol ayakta durmadan daha iyidir. Bir an adletle solukda olursan bir yl ibdete el atmandan hayrldr. nk ibdet kuunu herkes tutar amma adlet doann padiahlardan bakalar tutamaz. bdet ceylnn her zahit tutar amma adlet arslann buyruk ss olanlardan bakalar avlayamaz. Adalet arslan, yle her padiaha, her buyruk ssna da rmolmaz. Adlet arslann bilgiden baka bir lokmayla avlamaya, yumuaklk kemendinden baka bir kementle balamaya, ihsan tuzandan baka bir tuzakla elde etmeye imkn yoktur. Hamdolsun Ulu Tanrya ki dnya mlknn memleketlerine hkm sren padiahlar, adleti istemedeler. Adlet de demoullar padiah, lemin tek buyruk sahibi, devlet ve dinin filnn istemede. Tanr ann yce etsin ki bu yzylda hem bilgi lokmasdr o, hem yumuaklk kemendi, hem de ltuf ayrl. an yce, noksan sfatlardan ar, snklar onaran Tanr, sanki adleti, insaf, u dnya padiahnn boyuna gre lmbimi, kesip dikmi. Adletle insaf, bu devlet kapsnda bulunduka verimi de u olur: Her gn bu bahede yeni bir gl biter. Ulu Tanr, dnya durduka, yzyllar srp gittike bu padiaha mr versin, devletinden faydalandrsn onu. Gerekten de Tanr kerem sahibidir, cmerttir. A bilgi ss, adlet ss padiahlar padiah, Zulm, adlet klcnla kesildi-gitti. Ftne, senin kahrndan korktu da kalkt,

Semazen.net
O yokluk konana doru yzlerce konaklk yol eti. Sevin ey padiah, kapn topra, Gnln dura tapn; gzse kapna dikilmi. Rum, im, Trkistan padiahlar, Kutlu, devletli tahtnn nnde durmada. Cmertliinden yarm katre, usuz-bucaksz bir deniz olmu.... Yumuaklndan yarm zerre, Bbl kesilmi, Gk bile sana aykr gitse noksandadr; Zerre bile sana uysa olgunlua erer, Tahtnn basama, gkyzne tatr... A felek, ta gerekse sana, indir onu. Tanrm, ey lemlerin rabbi, ey yardmclarn hayrls, kalem ve bilgi ehli olan tapsnn eminlerine, devletinin beylerine tmden yardmnla, ltfunla zellikler ver; burada bulunanlarn topunu da gzelliini, ululuunu seyredenlerden kl. Bir an dnmek, altm yl ibdet etmekten hayrldr (1)(1)Bu ksmn banda bildirdiimiz gibi bu blmn kenarnda da, sonadek Mevln nn el yazsiyle bulunduu ve oradan nakledildii kaydedilmitir. . Bu dnce, btn ibdetlerden daha da iyi olan inan meydana getiren dncedir. Kim yaamaktan daha uzaksa odur daha fazla l... Kim bilgiden uzaksa odur daha fazla bilgisiz... Kim arlktan daha uzaksa odur daha fazla bulank. Gerekten de sz gmse de sus; nk susmak altndr. nsann sz, bakas iindir, kulaysa kendisi iin. Susmak sabrdr, sabrsa skntnn, darln anahtar. Susun da acnm olun. Susmak, bilgisizin bilgisizliine bir rtdr, bilgineyse ss. nsana en g ey, susmaktr, fakat en faydal ey, gene susmak. Dilini koru, nk o bir canavardr, yer seni. nsanlar, suyu ac, helk edici, esenlikten uzak m, uzak bir denizdir; gemi de uzaktr onlardan. Rivyet edilmitir: Allah bir kulunu sevdi mi, ona, sretinden bir sret giydirir, rhundan bir rh fler... Sonunda da-ta, herey o kulu sever; kurt-ku, herey ona kar alalr... Onu yle kermetlerle zelletirir ki Tanr onlardan rz olsun, riflerden, gereklerden, Tanrya yaklaanlardan baka kimsecikler o kermetleri bilemez, anlayamaz. Buyurmutur: Gerekten de Allah kulunu ylesine sever ki sevgisinden, dilediini yap, nk ben yarlgadm seni der (2)(2)Ba taraflardaki "gerekten de" sznden burayadek arapadr. . Muhammed'i yldzlardan, cevherlerden, cisimlerden, arazlardan geirdikleri geceydi. Hepsinden gemiti de bir yere varmt ki gecenin salar orda kesilmiti; gkyz, orda kocakarlarn ii gibi dnmez, ilemez olmutu. Gnn Rumluu perde altna girmiti. Grd ki topraktan yaratlm lem, orda bir tozdan ibret; gkler orda ayaklar altnda kala-kalm; gne mumu, yedi kat yer, yedi kat gk, gizli lemin aacnda birka yaprak gibi grnmede. Bunda kald da dedi ki: Seni vemem ben. Nimet, kendi diliyle nasl kredebilir ki? Yeryzn, cmertliinde bolluu anlayasnz diye sizin iin yaratt o. Birisi Basra'dan hurma alr, orda satar, kr eder; bu, o tcirin uyanklna delildir. Fakat Rum lkesine getirir de kr ederse uyanklna delil olamaz; nk burada kr edii, yolun uzak oluundandr (1). (1) Bundan nceki blmde, bu be sahifedeki szlerin hepsinin de Mevlnnn el yazsiyle yazlm bulunduunu, oradan nakledildiini yazmakla yetinmemi, bu fasln kenarna da Vamin hatth, yni Gene onun yazsndan kaydn yazmtr) Ey H (2), (2) Ey sznden sonra yle bir harf var: o, Birisine hitab olduu meydanda.) kulluk artlarna uyamyorum, elimden gelmiyor; bu cizi kendi hline brak; ne haldeyse o haldeki hizmetime brak-gitsin beni. Kur'n'da mnfklarn namazlariyle ilgili hikyeler ok geer. Buna dikkat et de anla ki nefsi temizlemek daha doru. Korktuuna uraynca Tanry antan, ona yalvartan baka ne ren var? Dilediini bulamaz, ondan tat alamazsn gene onu antan, ona yalvartan baka ne ren var? Elimizi arap kadehine, sevgiliye atmz; Zti iin sonu bu olacak. u ekilleri yapandan, u resimleri dzenden utanda onlar, yapann, resmedenin ltfuyla seyre dal.

Semazen.net
Baktm, grdm ki hereyin en iyisi gnl. Onu sizin annza vakfettim. Sal korumak, salk istemekten kolaydr. ehvet baln haram zehirlerden iyiden-iyiye koru, gzet ki onda azizlerle buluma zevki vardr, cana ifdr o. u er-pe benzeyen dnya ehli de oynar-durur; bunu da sem sanr. Oysa ki sem' buluma cennetinden gnle vuran bir ktr. Kr ona derler ki eitli sanlara kaplr, onlardan kurtulmas da mmkn deildir; gzl de ona derler ki iyiden-iyiye inanla bu phelerden kurtulu yolunu bulur. Bir fare kyden nasl kaarsa eyh de dnyadan yle kaar. eyh nedir? Varlk. Mrit nedir? Yokluk. Mrit, yok olmadka mrit olamaz. Tanr nce bir inci yaratmtr ki uzunluu on bin, genilii bin yllk yoldur. Heybetle ona bakmtr da o inci eriyivermitir. Sadaka bely giderir. Nasl ki oklar, kalkanlar yaratt. Byk oka byk kalkan. Fayda vermeyen bilgiden, senden korkmayan gnlden sana snrm. Hani gnlde korku yoksa sanki yaay da yoktur orda. Btn yaay, btn tat, o korkudadr. Mmkn yoktur ki insan k olmasn. Her an bir baka aka der insan. Uyku ak, esenlik ak, eng alma ak, gzel yz ak.,.Bu hallerden hangisi stn olursa ak olur-gidir. O kle, btn dnyay arar-aktarr; efendisinin yanndan uzaklamak, kendisine bir i buyurmamasm salamak, ayan uzatp yan gelmek iin bir yer bulmak ister. brn de u bucaa, bu bucaa gnderirler, ylece hizmet eder-durur. Derviler vecde derler de Tanry zleyileri artsn, ahrete inan sevgileri oalsn, gnllerinden dnya sevgisi dalsn, dnyaya gnlleri yabanc olsun diye sem ederler. Kermetleri leme yaylm, gneten de daha tannm olan, ululuklar minberlerde sylenen ulu eyhlere uyarlar... nananlar, gzlerine eksinler de gnl gzleri aydn olsun, gizli lemi grsnler, Tanrya dalsnlar diye onlarn ayaklarnn bast topra ararlar. Sem' trenini onlar komutur. Peygamberlerin miraslar onlardr; miras bilgisi de onlarndr, anlay-sezi bilgisi de onlarn. Zhiri hkmleri bilen bilginlerde okuyup belleme bilgisi vardr, anlayp sezme bilgisi yoktur. Nitekim Mustaf buyurmutur: Bildiini tutan, yapan kiiye Tanr, bilmedii bilgiyi retir. Belleyip rendiini tutana Tanr, anlay-sezi bilgisini de balar. Kime de bu bilgiyi balarsa o,erenlerin cinsine katlr-gider. eyhlerin koduklar herey, peygamberlerin koduklar ey demektir. nk Kavminin iinde eyh, mmetinin arasndaki peygamber gibidir. Hatt Benimle duyar, benimle grr srrna erer bu eit kiiler. Onlarn yapt i Allah att hkmne girebilir. Sem' bz bilginler men'etmitir, bzlar caiz grmtr ya; her ikiside doru. Nefse uyan, ehvetine kaplan kiiler, kibirle, gafletle sem'a kalkarlar, ahret hallerinden haberleri yoktur; onlarn sem', bouna bir itir, oyundan ibrettir. Onlardr, yaptklaryla azba urayanlarn ta kendileri, nk nefis ve ehvet, dnyadandr. Dnya yaay; botur, oyundan ibarettir. eyhlerin, muhiplerin semna gelince: Bunlar, bo eylerden, oyunlardan ter-temizdir; hatt zhir ehlinin alp abalamasndan da ycedir bunlarn sem'. nk ler, niyetlere gredir. ki Mslman kardei kavga ettirmek, yahut bir Mslmann aybn meydana karmak niyetiyle doru sylersen bu, haramdr, adamn aleyhinde bulunmann ta kendisidir. Peygamberler, bu doru sylemeyi zindan da beter saymlardr; Birisi yokken aleyhinde bulunmak, zindan beterdir. Fakat iki Mslmann arasn uzlatrmak iin yalan sylemek helldir; hatt sevaptr da. Peygamber, bu eit yalan syleyenler cennete giderler buyurmutur. Lokma da olgun kiiye helldir, nkte de... Mdemki olgun deilsin, yeme-ime; sus. Tam bir dorulukla, gnl inanyla, byk bir inanla olgun bir kiiye yz tutan topluluk da olgunlua gider; yeni ay gibi hani, sonunda tam dolunay olur. Kim bir toplulua benzetirse kendini, onlardandr o. Onlarla gerek olarak dn, kalkn sz de bunu gerekler... Onlarla den-kalkan, ebedi olarak ktle dmez; rif olana bir iret yeter. Tanr, kendi sfatlarnn tadlarn, eitli ekillerde yaratt. Her ekle de o tada ulama yolunda eitli hareketler, sesler, nameler, szler verdi; bylece de herbiri, dururken de, hareket ederken de o tad verir; o alacak hareketlerle, namelerle, seslerle bilinir; nitekim gkyznn dn, yeryznn duruu, arp kal, aacn oynay, dnen, yryen yldzlarn hareketleri, hayvanlarn, dileklerini elde etmeleri, szler, iirlerde hep byledir. Zahmet, eziyet ekmeseydin merhametli olduunu nerden bilecektin; melheme ihtiycn olmayacakt ki.Nekeslik olmasayd Allahn kerm olduunu nerden bilecektin? Bu bir tek kiiye grnte de, iten de kul olman, dostlarna dost, dmanlarna dman kesilmen, tmden onun buyruuna uyman, ne derse duydum, itat ettim demen gerek. art bu olmasayd yalnz Ab-Bekr'le mer kul olmazd da herkes kul-kle kesilirdi. Halk tanmaz myd onlar? Tanrlar, idare yollu da halkla

Semazen.net
geinirlerdi. Byle olmakla beraber gene de ak-gizli, ona bir kulcaz kesilmezler miydi, ayaklarnn altna toprak olup denmezler miydi? Zti zevkleri de bundan ileri gelirdi ya (*). (*) Arapadr. Btn am', Mekke'yi boynuna alsa, kii kul olmadka, kulluk topranda yuvarlanmadka lm can dirilmez, tazelemez. Adam-akll bilirler, inanrlar ki burada mlk ss erler var, canlar diriltirler, tazeletirirler. Herkese ne rzk verilmise o, gelir-atar. nceden kiinin isteyip diledii, az bir-eyle deimeye balad m, yanlr da bylesine bir kulum ben der, kendi-kendine de ne yaptm, ne su iledim de bana kar deitiler der; bilmez ki onlar, iini bilirler onun... Bilmezler ki biz padiah oullaryz, padiahn belinden gelmiiz; Rahmetini dilediine zel olarak verir, rahmetine alr onu. denen kiinin belindeniz biz. Benim tapmda elli yl, gerek olarak savamak gerek ki bir an, susuz olarak otursun. Byle olmadka her harekette, her oturuta onlarn sularn, rezilliklerini, ayplarn grp durmadayz; yalnz susuyoruz, bir ey sylemiyoruz da susuz sanyorlar kendilerini. phe yok ki o bilgi de ycedir; fakat Tanrnn bir baka srr var ki o bilginin tesindedir o... nsan krlp dklmedike o srlar, kendisine yz gstermez. nce sze dalmak, ince dncelere dalmak, ince bilgiler renmeye koyulmak, dnceyi keskinletirmek yoluyla bir pay alnamaz buradan. O bilinen srdan, hem de bir kuyudan suvarlan, bir yazda gdlen koyunlar, etlenirler, canlanrlar, geliirler, yalanrlar. Ayr-ayr yazlarda yaylan koyunlarsa arklar, hastalanr, gvdeleri kanla-irinle dolar. Herkesin szn duyup dinleyen mrit de byledir ite. Onlar iyi bir i yaptklarn hesaplarlar. Uyandrmaya, diriltmeye gc yetmeyen kiiye uymaktansa lmek, daha hayrldr. Peygamberlerle erenler, ltif kiilerdir; bir gn bile kimsenin kendilerine hizmet etmesini, kimseye ktlk gelmesini istemezler. Halksa nasl bir kiiye ulamlar, bilmezler bile. Da-ta, su, ate, yel bile insana secde etmededir; birka lzumsuz mnfk secde etmemi, noksan m gelir insana? nsan fkelenince hayr du eder gibi kendine, ehline-ayline beddua eder, insan, pek acelecidir yetinin anlam udur: nsan, fkelendii zaman, kendisine de, ehline-ayline de er ister, bel ister; insann kendisine, ehline-ayline hayr istedii gibi hani. nsan pek acelecidir. Gnlne ne gelirse ister; yava davranmaz, o istedii ey hayr mdr, er midir, dnmez bile. Ab-Cehil de yrabbi, Muhammed gerekse stmze kara bulutlar gnder, bamza ta yadr diye du ederdi ya; bunu fkesinden isterdi. zeti u ki: Tanrdan, hereyi hemencecik istememek gerek. Birok ey vardr ki gnle gelir; hayr grnr; oysa ki erdir o. Hakkmzda hayrl olan ver bize demek gerek. Birok kiiler mal isterler; mal da bel olur onlara. ocuk isterler olur amma bel kesilir onlara. te, Tanrm, bize dnyada da gzel eyler ver, ahrette de yetinin anlam budur. Yni Tanrm, dnyada da, ahrette de bizim iin iyi olan, hakkmzda hayrl bulunan ver bize; iyiliimiz, hakkmzda hayrl olan odur, sen bilirsin; bizse hakkmzda hayrl olan nedir, bilmeyiz. Bilseydik yaptmz ilerden pimanlk duymazdk. Demek ki her gnle gelene gvenmek, onu Tanrdan dilemek doru deil. yi ilerden bir ksmn, inanarak ileyen kii ne zulmden korkar, ne sevbnn eksilmesinden. Yerinde i ileyen kii, lyk olan yapar; kendisine yaplmasn diledii eyleri bakalar hakknda da diler, onlara da yapar. Zulmle onlarn malna kasdetmez. Onlarn kendinde bir hakk varsa inkr etmez. Gnln dorultur. Frsat dse bile onlarn hakkn almaz, hak kiminse ona verir, hem de tam olarak verir; bir habbesini bile almaz; bir ey almaz. Bunlar da Tanr iin, Tanr ona rahmet etsin diye yapar; bozuk kuruntularla deil. Zti byle yaparsa iyilik olmaz o, al-veri olur. Ben iyilik edeyim de bana da iyilik etsinler; iyilikte bulunaym da adm iyilikle anlsn; dorulukta bulunaym da bana gvensinler gibi bir kuruntuya dmek bezirgnlktr. Kii, yaptn Tanr iin yapmal, nk Tanr, onun gnlndekini bilir: Ona kuruntuyu veren, dnceyi balyan, dzeni ilhm eden, reyi reten, nasl olur da gnlnn perdesini ardnda olup biteni bilmez; onun nasl hareket ettiini, nereye baktn, gnl kuunun ne yana utuunu nasl olur da grmez, anlamaz? Akllya bir iret yeter. Ne zulmden korkar, ne sevbnn eksilmesinden... yi ii, iyi niyetle yapt iin o kii, gnlnn emin olduunu grr; gnlnde bir eminlik grr, bir esenlik grr, o iin karlnda rahata kavuur. Emin olmazsa ie sarlamaz, niyeti tazeleyemez. yi iin almeti, gnln emin oluudur. Bylesine kii, Ne zulmden korkar, ne sevbnn eksilmesinden. Korku, su belirtisidir. Birisi sulu olsa da ben susuzum dese iindeki korku, dvaya kalkma, su olmasayd korku olmazd diye barr. nk Hin korkar. Atei ne kadar azaltrsan duman, o kadar azalr. Suu, su ileme kuruntusunu ne kadar azaltrsan korku, o kadar azalr. Doruluu isteyene bir terzidir bu. Mdemki beni azdrdn. Yni, beni azdrdndan dolay, bu sebeple. Buradaki b , l yerinedir denmitir. B and iindir de denmitir, yni andolsun ki beni sen azdrdn, sapkla srdn, yoksullua dmem iin zevkimi bozarak sen saptrdn beni. Sizinle konuan, ne sapmtr, ne yol yitirmitir. Bu da yoksunlua dmemitir, yol yitirmemitir demektir; byle olmasayd tekrar olurdu bu sz de.

Semazen.net
Kim hayra ularsa yapt ii halk ver; Sapksa boyuna knanr-durur (*). (*) Bu blm arapadr. nanan kiinin dus mutlaka kabul edilir, bz inananlarn dular kabul edilmese bile bu, byledir. Hani bir kuma, bir kuma mterilere gsterir, yz dirhem ister. Birisi yz on verir, br yirmiye karr, derken biri yz elli verir, elbiselii o alr, gtrr; demek ki onun dus kabul edilmitir br mterilerin dualarysa noksan para verdiklerinden kabul edilmemitir. u halde pahasn oalt da kuma senin olsun; noksan sende, kumata deil. Hani una benzer bu: Bir garip gelir, bir ok da altn, gm getirir. Her elbiseye, baka alclara gre o kadar ok para verir ki btn elbiseleri ona sunarlar. A alc, vcut dkknnda bireyin varsa himmeti yce, ulular ulusu mteriye gster de on yerine krk elde et. Gerekten de Tanr, inananlarn canlarn satn almtr. Bundan te irkilmeden alan bir mteri de olamaz. Bir katre verirsin, incilerle dolu bir deniz alrsn. A du eden, yzn ne diye ge dikersin? Dular kabul eden, ahda-marndan da yakndr sana; sense pek uzakta aramadasn, pek uzaktan dilemedesin; bu dilekle de bulunan, bulunmaz olup gidiyor. Yeryznn gnlndeki defne benim; ne diye yere ba korsun? Gkyznn kblesi benim, ne diye yzn ge tutarsn? Hani geceleyin kilim altnda yzk oynarlar ya... Bu oyuna hepside girimitir amma yzk birinin avucundadr. Fakat hepsi de avucunu yummutur, hal diliyle herkes, yzk bende der; fakat yzk kimin elindeyse onu bilen, bulandr oyunu ten... Hele bu yzk, Sleyman'n yzdr de; insan, cin, mal-mlk, hepsi de o yze rmolmusa. Kendinize gelin de yzk ssn gzetin; herey ondadr nk. Andolsun ki sizi yarattk, sonra ekle soktuk sizi. Seme yoluyladr bu, varlk yoluyla deil. Hani birisi ulu olursa kendisinden sonra babas da ulu olur, derken atas da ulular, Secde edin diye buyurduum zaman seni secde etmeden men'eden neydi? Yni seni secdeden ne men'etti? yetteki l te'kid iindir ve sladr. Ferr, szde bireyi kuvvetlendirme icab edince l ile te'-kid edilir demitir. Mesel Ms hakknda, Gerekten de sen daha ycesin. denmitir, yni sen, sebebi yaratanla bilesin demektir. Bundan nce kitaptan bir ey okumamtn. Ne yazlm, det olduu gibi dzlp koulmu bir kitaptan okudun, ne bilinen bireye dayanan kitaptan. Yabanclardan ap-ayr, tek bana... stelik de o kitap, ap-ak delildir... Kendilerine bilgi verilen, fakat rivyet yollu deil, kendiliinden verilen bilginlerin gnllerinde o. Tanr, Tanrsal bilginlerin gnllerini o bilgilerin mahfazas yapm. Deliller, onlarca grlmede; nurlar onlardan domada. Elbette Ulu Tanry an. Tanry an, seni antan daha da byk. nk onu an, bir sebebe dayanmad gibi bir fayda elde etmek iin de deil. Onu an dillerinizi zer. Onu an, anlaynza smaz. Onu an gafleti srp gidermektir; byle olmazsa, yni gaflet bulunmazsa onu an, onunla birleir. Oysa ki ona bir iretin ulamas, yaklamas mmkn deildir; bundan byktr o. ret, bir iz, bir eser ister; iz-eserse, belirmek iin bir zaman arar. Namaz, ktlkten, tiksinilecek eylerden men'eder adam. Namaz klmaya kalktn m, suluymu gibi kalkarsn. Derken perde kalkar, yahut da ktle karlk bir cezya urarsn da perdeden kurtulur-gidersin. Allah an, elbette daha da byktr ; ananda ktln azbn brakmaz; stelik de ananda, anlan baka hibirey brakmaz. yle kiiler onlar ki sabrederler de rablerine dayanrlar. Sabrn evvelinde gerekten de sabretmeyi huy edindi, sabr kendisine durak etti mi sabr, onu kre ulatrr. Sabr, salk-esenlikle kalkmak gibi belya urayp dayanmay durak edinmektir; yahut da genilik, ferahlk zamannda, bely defetmeye gc yeterken belya uramaktr; yahut durup dinlenmeden strba dmektir, rpnmaktr; yahut da arpnp rpnmadan ylece kalakalmaktr. Tanr buyurmutur: Bizim iin savaanlar. Yni bizim rzlmz iin alanlara rzlk yurduna yol gsteririz. Yahut tvbe etmeye savaanlar z temizliine ulatrrz. lk zamanlarda nefsiyle savamayan kii, yaknl umsa bile uzaklar-gider. Savaanlarsa beeri detlerden karlar. Nice hayvan vardr ki kendi rzkn kendisi tamaz. Bir ey biriktirmez, Tanrya dayanmaktan vazgemez; zten Tanrya dayanma, ehline bir zevktir, bir geimdir. Tanr, hayvan, kendisine dayanma yznden rzklandrr, siziyse arayp tarama sebebiyle rzklandrr. Fakat Tanrya dayananlarn rzk, Tanr bilgisinde sbit olur da onlar, almadan, yorulmadan rzklanrlar; bakalarysa urarlar, yorulurlar da yle nzk elde ederler.

Semazen.net
ehitlerin ruhlar yeil kularn, inananlarn ruhlar beyaz kularn, ocuklarn ruhlar sere kularnn, kfirlerin ruhlar da kara kularn kursandadr(*). *Bu ve bundan nceki yedi blm arapadr. Havssa sem' helldir, nk hereyden kurtulmu bir gnl sahibidir onlar. Tanr iin sevme, Tanr iin nefret etme duygusu da hereyden kurtulan gnldedir. Benim svm yz yllk kfir duysa imana gelir, man eden duysa erenlerden olur-gider. Tanr, a kullarm buyurmutur, yeryzm geni. Bir yerde kt iler, sular m ileniyor, Tanrya itat edenlerin bulunduu yere gn. Herkes lm tadar. Mdemki yayor, bu, byle olur, Sonrada dnp bize varrlar. Onlardan ereti olan eyler der, illetlerden-sebeplerden kurtulurlar, gereklik durana ularlar. Herkes lm tadar yokluk ynnden. Yaay kendisinden olan herkesin lm, rhunun gidiiyle olur. Fakat rabbiyle yaayan, tabiat yaayndan asl yaaya ger ki bu da gerekten yaaytr. ki denizi birbirine kavuturdu. yi kiilerin gnlleri iyilikle doludur; kt kiilerin gnlleri ktlkle, karanlklarla, Tanr buyruuna aykr eylerle. kisinin arasnda da gnller var; onlar halkn gnlleri. Onlarda, geleni reddedecek, kan bilecek bir bilgi olmad gibi onlara ne sz sylenir, ne de cevab alnr onlardan. Ulu Tanr, Sudan insan yaratt. demitir ya... Buyrua uymu bir binektir o vcut; kim cenneti zlemise onu oraya gtrr, kim ateten kaarsa onu kurtarr. O bedeni riyzatla terbiye et; nk doru yolu, onun stne binerek aacaksn. tat zaman hznlenmesin, sana uyduu zaman yelip yprmesin; onu iyi bir binek hline getirmek iin adam-akll terbiye et. Tanr buyurmutur: Glgeyi nasl uzatt. Halk perde ardna att; gaflet perdelerini yzlerine rtt, onlar perdeledi. Sonra gnei delil etti ona. Yni tanmak gnelerini; onlardr Tanrya gtren gnl klavuzlar. Tanrya dayanmak, kazanta da olmaz, kazantan vazgeite de. Dayanmak, ancak gnlde tam bir inantr, tam bir gven. Dayanan ocua benzer denmitir;anasnn memesinden baka hibir ey tanmaz. Dayanan da byledir ite... Ulu ve Yce Tanrdan baka ona hibir yer-yurt yoktur. Bilerek rablerinden korktuklarndan. Ylmak, peygamberlerinden, bilerek korkmak bilginlerin; korkuysa herkesin. ou duyar, iitir mi sanr... Sanma ki sesini duyurdun; onlar, ancak ezel sesi duyarlar. Ezel sesi duymayan, senin sesinin hi duymaz. Senin armana geldiler ya, bu; ezel sesin bereketindendir, o sesin arsndandr. Kim gaflete der, yahut arya gelmezse o da cevap verilecek yerden uzaktadr, ilerdenberi yle bir yerdedir de ondan; Onlardan haberi olana sor. Onlardan Tanr yollarna klavuz olan var; onlardan iman atlatanlara delil olan var; onlardan Tanrya klavuz olan da var. Yaptndan sorumlu deildir. nk yapt iler, bir sebepten domaz; maksat veya i bakmndan ondan nce bir sz syleyen yoktur. Nasl zuhr ettiyse ylece zuhr etmitir onlar. Zti hibir kimse de ona bir iftirda bulunamaz. Szde ve ite onu geen hibir kimsenin bulunmadn anlasnlar diye daha yaratmadan yaratacaklarn anm, peygamberleri, sfatlaryla, huylaryla bildirmitir. Tanrya yol, gkteki yldzlardan da daha oktur. nk kalb, halden hle dner-durur; her dnnde de Allaha bir yol alr. Kalb, dnmeden duramaz; ancak olgun iman sahiplerinin kalbleri, Allahla yatmtr; onun elleri arasnda, Tanr ne verecekse onu bekler-durur. O halden dnse bile bir sz syliyerek, bir i ederek dnmez, edebe riyet eder de dner. Onun dilei varken onlarn dilekleri de olamaz. Onlar, ancak onun buyruunu ilerler ; grnte snneti gzetirler, iyzden de Tanry gzetirler (*). * Bu ve bundan sonraki be blm arapadr. Kalbmda rhun yerine bir kutsal rh geldi, oturdu. Cebril'im oydu benim; derken rh alt oldu, sevgili kesildi; Cebril ortadan kalkt. Kuluna ne vahyettiyse etti. Ya tmden can ol, ya sevgili kesil. Tlii kutlu kii beldan kaar da bir kyy tutar; Bakalarnn halinden ibret alr. Tanr ereni, Tanr peygamberi, Tanr bilgisidir. Kalemle retti. Gnlle Tanr yazsn okuyorum, kalemle halka yazyorum, yni anlatyorum. Dilden baka bireyle onun szn anlatmann mmkn yok; Fakat yazsna insanlarn ahslan birer defter olmu.

Semazen.net
Hereyin fazlas faydadr da dncedeki fazlalk, fazladr(*). (*) Arapadr. Rabbiniz deil miyim. sorusu kere soruldu; inananlar, her nde de Evet dediler. syan edenler, ilkin evet dediler, ikinci defa, nc defa sustular. Kfirler, ncde de hibir ey sylemediler; bzs der ki: En sonunda l dediler; hsl l belsna uradlar-gitti. Ulu Tanrnn kaps, ancak erenlerdir; ancak onlara bavurmakla bir ey elde edilebilir. Kim o kapy kaybederse ebedi olarak yoksun kalr... Bu sz de, kutlu kiiye gneten de daha ak bir szdr(*) Arapadr. ). Snanmtr bu, kim bir azizi incitirse, fkelendirirse ne yaparsa yapsn, ne ederse etsin; reddedilir. u beden, nasl basz yaayamazsa bu varlk da babusuz bir yere ulaamaz. u halde bakoymak gerek ki o, ba kesilsin sana. Btn bu iler baa kmyor, bir yere ulamyor, yzst kala-kalyor ya; sebebi hep bu; bu kadar kolayken onu elden brakyoruz biz. En byk temel budur; bely defetmek iin Tanr ehlinin kanatlar altna kamak, onlarn glgesine, onlarn korumasna snmak gerek; bu, milyonlarca bely defeder halktan(* Satr bandan itibaren burayadek arapadr. ) Erenin izi-eseri udur: Onunla oturanlarn gnlleri yatr, holar, geniler. Temel, bir uluyu bulmaktr; amma yalvar yoluyla, dostluk etmek zere bulmak gerek. Dmanlk edecekse bulmasndan bulmamas ye; hani derler ya, filn hrsz, filn harmi, filn buldu; onun gibi tpk. Seyyd buyururdu ki: Melekler, senin kullarn grelim diye yer-yzne inerler; Tanr kullarn seyretmek iin inerler de belki onun sevgisi de iner diye birer-birer onlara sz sylerler. Birisinin bir eyhi olsa onu, Tanrs bilmeli diyor. Bu sz syleyebilen kiinin yalvarndaki kudret, bu szden de stn olmal. ster aman de, ister zaman, buraca ba koymak gerek; baazn koymadka faydas yok; Kazvinli'nin daarckta tere vard demesi gibi hani. Dervi Tanrsal olmal, hereyden mnezzeh olmal, ben Tanrym diyebilmeli... yi amma uzatma; ok-ok sevgiler yznden yok olmadn, lmyorsun... Yok olursan, lrsen o zaman onun varlyla var olursun, onunla dirilirsin. Byle oldun mu da varla bey kesilirsin, sultan olursun, bengisuya dalarsn, ebedlik mlkn elde edersin... Tanr sarrf, Tanr nibi, iki dnya paralarn dzp koan, ne getirir, neyi kabul ederse odur altn; nk kalp akayla geer akann mehenk ta, onun akl elinin avucudur. Senin yardm tapnda kabul fermnn elde eden, Onun tapsna varr, hizmet kemerini kuanr da zaman boyunca hizmet eder-durur. Nefsimle savarken iimden pimi cier kokusu duydum da bildim ki cierimin yan da yand-gitti. Derken Tanr kolaycack geri verdi cierimi bana, sonunda da Tanryla buluma myesser oldu, onunla huzr buldum, zahmeti uzaklatrd-gitti Tanr. Yldz bilgisi hastala benzer; onu bellemek haramdr; nk zarar verir, faydas yoktur; Tanrnn kazsndan, kaderinden ekinmek de mmkn deildir; ancak kabul olacak du ile ekinilebilir. Hekimlik bilgisi merdur; nk Peygamber de kendisini tedavi ettirirdi(*) Bu ve bundan sonraki be blm arapadr. ). Fkh, eitli illarla bilginin inceliklerini tanmaktr. Tanr rz olsun Ab-Hanfe, fkh, nefse ne yarar, ne yaramaz, bunlar bilmek, nefsi bu suretle tanmaktr demitir. Esenlik ona, Peygamber, Yahudilerden, Hintlilerden saknn, isterse yetmi fersahlk yerde olsunlar dedi. Esenlik ona, iki Yahudi kalsa gene de Mslmana kastederler dedi. Esenlik ona, Peygamber, erkek olsun, kadn olsun, her Mslmana bilgi renmeye almak farzdr dedi. Yni her bilgiyi deil, hal bilgisini aramak farz. nk bilginin stn, hal bilgisidir, amelin stn, hal bilgisini korumak. nk adama namazda neler farzdr, neleri yerine getirmesi gerek, farz yerine getirmek iin neler yapmas gerekiyor; mutlaka bunlar bilmesi arttr. Esenlik ona, Peygamber dedi ki: Biz peygamberler topluluu, insanlar lyk olduklar konaklara kondurmakla emredildik. Ulu Tann da, Aranzdaki stnl unutmayn der. Esenlik ona, dedi ki: aramba gn balanan her i, mutlaka biter. (Birisi.) ibdetlerin faydas neden burada grlmyor diye sordu. (Mevln) buyurdu ki(* Bu blm, bizdeki 73.blmdr. "Tembelleip iten kalmamanz ister..." szne kadar bizde var. Ordan sonraki ksm yazyoruz. ):

Semazen.net

.
Nitekim kimileri aldandlar, o kadar yeter buldular, tembellie koyuldular; baka bir i gelmedi ellerinden. phe yok ki ibdetlerin faydasnn burada belirmemesi, gizli kalmas daha iyi. Bylece Tanr tapsnn haslarnn kermet gstermeleri de byk bir sutur, gl bir snantr. Onlar, daima bu halden kaarlar, kermet gstermeyi istemezler. Hsl Tanr feyzi, gece-gndz, gizli-ak, boyuna onlara gelir-durur; onlardan hi mi hi kesilmez. Kendileri istemeden istekleri boyuna olur-gider. lerinden ne geerse belirir, olur. Bylece onlar dileyenlerin dilekleri, onlarn mritlerinin istekleri de onlarn bereketiyle boyuna olurgider. Hani padiah, yaknlarndan birine bir gelir balar; o gelir, noksansz, kesintisiz, soluktan solua, gnden gne ona gelir, geimine yeter; bu, boyuna byledir de. Bir yabancya da bir kerecik birka dirhem verir. O adam, onu habbe-habbe harcar amma gene az bir gnde tkenir; evvelce naslsa gene o hale gelir adam. Bir kere daha padiahtan bir ihsan koparmaya alr, abalar amma az olur ki bir daha bir ihsana konar. Akll kiiye bir iret yeter. Erenlerin kimisine ibdetlerin, buyrua uyularn faydas, burada, bugn belirir. Bu da bir hikmete dayanmadadr. Umutsuzlua dmeyesiniz, ibdetlerin karl kesin olarak grlecektir, bunu bilesiniz diyedir bu; ahretten bir rnektir bu. Kermet ve kudret gstermek, insanl olgunlua ulatran olgun kiiye hi zarar vermez, onu benlie srmez. O, koca bir kptr sanki. lem Husrev'inin rin denizinden bir yol vardr o kpe, gizli bir yol. Herhalde boyuna ular, boyuna inciler saan dalgalar gelir; ondan da bakalar sonsuz faydalara erer. Bu yzdendi ya, Hazreti Muhammed'e boyuna Syle hitb gelirdi; nitekim Kur'n, buyurur-durur. Kpn canndan denize bir yol ald m, Kp, dereyle savaa giriir de ona st olur. Bu sebeple Syle sz, denizin sz olur, Grnte isterse Ahmed sylesin. Bir gn buyurdu ki: s, rh- hayvn balard, Mustaf, rh- insan. Bir devir de vardr, rh- kuds balar. Bunu anlamak, anlaysz olmaktr. Anlamazsnz amma bu sz, size tesir eder ya... Allah daha iyi bilir. Gene bir gn buyurdu ki: Tek gzl bir adam vard. Bir gn anasndan, ben doutan m tek gzlym, sonra dan m oldum diye sordu. Anas dedi ki: ki gzlydn sen. Bir gn elimde bir i vard; ocukluundan onu benden aldn, gzne, vurdun, kendi kendine kr ettin. imdi halkn u dnyay dilemesi, mevki istemesi, kazan bolluunu elde etmeye dmesi, o ie benzer; gnl gzne raslar, kr eder-gider. z, stn, deerli bir gz ilc olan zamann s's ona acr da acy miliyle gzne baar tutyasn eker, onu o krlkten kurtarr, gzne bir aydnlk gelirse o baka. Yoksa bylece Ahrette de kr olur. Tanrya sndk bundan. Rabbimiz, bize gkten yemek indir de bize, nce gelenlerimize de, sonra geleceklerimize de bayram olsun. (Birisi,) her ylda iki bayram, her ayda drt Cuma olmasndaki hikmeti sordu. Dedim ki: Maksat Tanr dostlarnn, Tanry sevenlerin bir araya gelmeleri, birlemeleri, birbirleriyle konuup grmeleridir. nk Topluluk rahmettir, ayrlk azap. Maksat da canlarla bedenlerin birbirlerine almalar, balangtaki birlikle sondaki birlikten haber almalardr. Bu topluluun, bu gnl huzurunun, bu fikir birliinin bereketiyle de tm olsun, para-buuk olsun, Tanrdan dileklerine,isteklerine kavuurlar. Gene bylece bayram gnlerinde, Cuma gnlerinde bilginlerin, dervilerin, halkn toplantsndan maksat, Tanr kullarnn, kymet gnnn topluluunu, o gnn grltsn hatrlamalar, zleri temiz dostlar, halis olarak seven kiilerle cennette, Gereklik makamnda toplanacaklar gn hatra getirmeleridir. Zti, ekinenler baka yetindeki erler de bu temiz dostlardan, hlis olarak sevenlerden ibrettir. Onlar, orda birbirlerine kutlu olsun derler, selm verirler. Esenlik size, tertemiz oldunuz , yni murdnza erdiniz, kurtuldunuz, Girin ebedi olarak cennete derler. Bayram, arife gnlerinde zurnann barndaki, nefrin feryt ediindeki, davulun gmleyiindeki, nakarann, zilin alnndaki, davulun lm-lm diye tndeki sr da udur: Btn bunlar der ki: leri gelen, geri kalan btn kullar, Tanr buyruuyla, tam dileyerek, hep

Semazen.net
birleerek ilerini-glerini brakmlar, altan-veriten vazgemiler, maher halknn toplanacaklar gibi onlar da musall arastnda toplanmlar... Utanarak, alalarak Tanr tapsnda szlanyorlar, yalvarp yakaryorlar; kendilerinden geerek namaz klyorlar; bylece de Rabbine saf-saf arzedilirler yetinde bildirilen o korkulu yeri dnyorlar; tir-tir titriyorlar; bylece de Rableri onlar kendi rahmetiyle, rzlyla mutular fermnnn ellerine sunulmasn bekliyorlar. imdi sasn, varsn ya, O boru alnnca yetindeki borunun sesini duy, klara en byk bayram, mnfaklara tmden korku olan, azp olan kymet gnnden haberdar ol; o blk-blk topluluklarn toplanmasn, o insanlarn il yavrusu gibi dalmalarn dn de kendini eitli ibdetlerle, iyi ilerle, olgunluklarla beze; sadaka-i ftri ihtiyc olanlara ulatr. Byle yaptn m, cennet gzelliklerinin dolunay yzlerini grmeye lyk olursun; Allah vergilerinden bayramlk rahmet elbisesini giyersin; yarlganma tacn bana korsun; yaknlk erbetini iersin; Gerekten de iyi kiiler, elbette cennettedir; tahtlar stnde seyrederler iret yerinde ululuk ssnn cemlini neliksiz-niteliksiz grr, dincelirsin. Yaptklarna karlktr bu vesselm. Denmitir ki; bilgi, erlerin azlarndan alnan eydir; nk onlar, duyduklarnn en gzelini bellerler, bellediklerinin de en gzelini yaparlar. Allah daha iyi bilir. Peygamber, Tanr ona esenlik versin, demitir ki: Gerekten Allah, ekillere deierek (sfatyla, eseriyle) grnr. Gene demitir ki: Bir ip sar-ktsanz elbette Allahn stne der. Zlim olmad halde kendisine bir yardmc olmayan kii, alalr gider. Bilgin olmad halde kendisine doru yolu gsteren birisine sahip olmayan kii, saptr-gider.

* * *

You might also like