You are on page 1of 376

KHRL OLSBERG

!:.

"

,:;,~REniuR,
'-''~ _, u 1 '-''

B u u, _uR,
'-"

=i ro"Ri'uR.
uu 11_1

..

'

il .

..
..

;,

..... ...

... .
.., .

.::.

...

>. eviri: mrnaz Kurt

...

KARL OLSBERG

Sistem

Can Yaynlar 1904


Das System. Thriller, Karl Olsberg
2007, Aufbau Verlag GmbH & Co. KG, Berlin
Aufbau Taschenbuch ibirliiyle yaymlanmtr; Aufbau Taschenbuch,
Aufbau Verlag GmbH & Co. KGnin bir yan markasdr.
2010, Can Sanat Yaynlar Ltd. ti.
Tm haklar sakldr. Tantm iin yaplacak ksa alntlar dnda
yayncnn yazl izni olmakszn hibir yolla oaltlamaz.
1. basm: Eyll 2010
Bu kitabn 1. basks 15.000 adet yaplmtr.
Yayna hazrlayan: Aya Sabuncuolu
Kapak tasarm: Aye elem Design
Kapak resmi: iStockphoto.com
Kapak bask: Azra Matbaas
bask ve cilt: Eko Matbaas
ISBN 978-975-07-1213-5

CANSANAT YAYINL ARI


YAPIM, DAITIM, TCARETVESANAY LTD. T.
Hayriye Caddesi No. 2, 34430 Galat asar ay, stanbul
Telefon: (0212) 252 56 75 / 252 59 88 / 252 59 89 Faks: (0212) 252 72 33
www.canyayinlari.com
yayinevi@canyayinlari.com

KARL OLSBERG

Sistem

ROMAN

Almanca aslndan eviren

mrnaz Kurt

<
>
5

KARL OLSBERG, 1960ta dodu. Mnsterde iletme renimi grd. Bir


yandan da eitli bilgisayar programlama dilleri rendi ve bilgisayar oyunlar yazd. Yapay zek uygulamalar zerine doktora yapt. Biri multimedya, biri yazlm alannda olmak zere, iki irket kurarak i hayatnda baar
kazand. Halen Hamburgda yaayan Olsberg, kurumsal danman olarak
alyor ve kitap yazyor. Evli ve olu var. Dier romanlar: Der Duft
(Koku), Schwarzer Regen (Kara Yamur).

Carolin iin

10

But I gave you life!


What else could you do?
To do what was right!
Im perfect are you?
Fakat sana hayat verdim!
Baka ne yapabilirdin ki?
Doru olan yapmak iin!
Ben mkemmelim ya sen?

Emerson, Lake & Palmer, Karn Evil 9

11

12

1
Uluslararas Uzay stasyonu (UU)
aramba, 14.58
Sirenin tiz sesi istasyonda kulaklar trmalyordu. Bu
ses ikinci dereceden alarm seviyesine, derhal insani bir
mdahaleyi gerektiren nemli bir sistem kne iaret
ediyordu.
Andrea Cantoni korkuyla srad. Yine mi! Maya mantar kolonilerinin son durumunu not ald tkenmezkalem
elinden kayd. Yava bir topa hareketiyle szlp uzaklat. Cantoni aceleyle kaleme uzandysa da, bu hareketi onun
yalnzca daha hzl dnerek, sersemlemi minik bir raket
gibi, laboratuvarn duvarna sabitlenmi dizst bilgisayarlardan birine arpmasna ve aletlerden, deney malzemelerinden, ara gerelerden ve plastik hortumlardan oluan
karmaann iinde bir yerlerde kaybolmasna yol at.
Lanet olas tkenmezkalem! Uluslararas Uzay stas
yonunda kaybettii tam nc kalemdi bu, neyse ki
tkenmezkalemler burada bolca bulunan birka eyden
biriydi. Cantoni her zaman, normal tkenmezkalemlerin
yerekimsiz ortamda yazmayacana inanm ve istasyona gelirken u pahal, basnl kalemlerden bir tane almt. Yuri Orlov, istasyonun Rus komutan, sadece glmsemi ve bir Rus havayolunun amblemini tayan ucuz,
plastik ve gerekten de kusursuz yazan bir kalemi onun
eline tututurmutu. Bu tam yz drt gn nceydi. Tanrm, ne kadar da uzun zamandr buradayd!
13

Kendini elleriyle dikkatle iterek odann iinde bir balk zarafetiyle yzmeye alt; ama bunca zamandr,
Orlovun elli metrelik istasyonun bir ucundan dierine,
dar blmelerden birine bile arpmadan, yirmi saniyeden
daha ksa srede gidebildii u akc hareketleri renmeyi baaramamt. Omuzlaryla kendini, Destiny laboratuvarndan Unity balant noktasna giden aralktan ieri
itti. Sonra kendini, bir zamanlar istasyonun kalbi olan,
bugnse byk lde depo olarak kullanlan Zarya modlnn1 iine ekti. Buras istasyonda yaarken ve alrken ihtiya duyulabilecek, akla gelen her eyle ylesine
doldurulmutu ki, insan kendini uan bir sprge dolabnda gibi hissediyordu.
Sonunda Zvezdaya2 ulat. On metre uzunluunda
ve metre apndaki oda, tpk istasyonun geri kalan
gibi elektronik aletler ve crt crtla sabitlenmi tehizatla
donatlmt. stasyonda bulunan on binden fazla nesnenin konumunu belirlemek yalnzca bilgisayar yardmyla
mmkn oluyordu.
Orlov orada deildi. Oturma modlnn tavanna sabitlenmi uyku tulumu botu. Cantoni aknlkla etrafna bakndktan sonra, Rusun, insann az da olsa zel alana sahip olabildii tek yer olan tuvalette olmas gerektiini anlad.
Gzleri ana bilgisayarn ekranna taklverdi. System
overload 3 yazyordu. Daha nce hi grmedii bir hata
bildirimi. Teknik eitim srasnda da bundan bahsedildiini anmsayamad. Kendini ana konsola ekti ve yanp
snen alarm dmesini devre d brakt. Grlts kesilen sirenin yerini, Grev Kontroln acilen mrettebatla konumak istediini belirten, oksesli bir vzlt ald.
Hprdetme benzeri bir ses duyulduu srada, Cantoni denetim masasnn yanndaki telefon ahizesine ynel1. Uluslararas Uzay stasyonunun ilk modl. (.N.)
2. Uluslararas Uzay stasyonunun servis modl. (.N.)
3. (ng.) Ar sistem yklenmesi. (.N.)

14

miti. Ksa bir sre sonra kk tuvalet kabininin kaps


ald ve Orlov ona doru szld. Karmakark siyah
salar diken dikendi ve bu ona vahi bir hava katyordu.
Ne yaptn? diye sordu ar bir aksanla. Kaln kalarnn altndaki kahverengi gzleri fkeyle parlyordu.
Hibir ey yapmadm ben! diye cevap verdi Cantoni, gereksiz bir savunma iinde. Bu az bozuk, kaba
Rustan pek de hazzetmiyordu.
Orlov hibir ey sylemedi. Haberleme hattnn vzldamalarn duymazdan gelerek Cantoniyi, duvardaki
portatif masaya arpmasna yol aacak ekilde, kabaca
kenara itti ve bilgisayarn klavyesine ulamay baard. Bir
yandan Rusa sverken, bir yandan da nafile bir abayla
hata bildiriminden kurtulmaya ve ana menye dnmeye
alyordu. Sonunda pes etti ve ahizeyi kaldrd. Orlov
konuuyor... evet... hibir fikrim yok... System overload...
hayr... ben de bilmiyorum... imdi sistemi yeniden balatyorum... tamam.
Telefonu kapatt ve ksa bir sre boyunca birka tua
ezamanl bast. Hibir ey olmad. Tekrar svmeye balad ve sonra konsolun yan tarafndaki kk kapa aarak krmz bir dmeye bast. Sonunda hata bildirimi
kayboldu. Ekran karard ve sistemin balang sekans
belirdi.
Orlov, Cantoniye dnd. Bu, son iki hafta iinde bilgisayarn nc kez k! Sesi fkeli kyordu.
Biliyorum, dedi Cantoni. Yerin yz kilometre
zerinde kahrolas bir metal tabutun iinde szlrken
ve hayat teknik ekipmann ilemesine balyken, herhangi bir sistem knn farkna varmamak olduka
zordu.
Grev Kontrol neyin yanl gittiini anlayamyor,
diye devam etti Orlov. Bilgisayar donanmnda sorun olmadn sylyorlar, bu bir yazlm hatas da olamaz. Bu
hata bildirimi yalnzca, bilgisayar karmak hesaplamalarla ar yklendiinde ortaya kyor. Sistem, istasyondaki
tm mekanizmalarn ezamanl olarak maksimum limit15

lerine ulat en kt durumda bile onlar eski seviyelerine dndrmede kullanlabilecek ekilde bunun on alt
kat ilemci kapasitesiyle donatld. Yani aslnda hi de
ar yklenmi olamaz.
Cantoni omuz silkti. Bilgisayar...
Artk bir bilgisayar sorunu olduuna inanmyorum,
dedi Orlov yavaa. Sabotaj olduunu dnyorum.
Cantoni bir an iin, yanl anladn sand. Ancak
Rusun baklar derin phelerini ve zar zor dizginleyebildii fkesini ele veriyordu.
Sabotaj m? Ne... ne sylemeye alyorsun?
Sylemeye altm, biri bilgisayarla oynam ol
mal.
Yuri, burada ikimizden baka kimse yok.
Doru.
Dardan birisinin sisteme szdn m dnyorsun? Bu imknsz, biliyorsun!
Hibir fikrim yok. Komik olan u: Bunun olduu her
sefer burada deildim. lk seferinde uyuyordum. kinci
seferinde Destinydeydim. imdiyse tuvalette. Belki tesadftr. Ama ben tesadflere inanmam. Artk inanmyorum!
Cantoni, kann yznden ekildiini hissetti. Yumruklarn skp gzlerini bir an yumdu. Sakin kalmal. Derin bir nefes verdi. Sonra yle dedi: Yuri, Tanr akna,
neden bilinli olarak bilgisayar kertmek istemi olaym?
Orlov fra gibi, siyah sakall yzn daha da vahi
klacak ekilde srtt. Sen talyansn. Kurnaz, ama korkak. Burada, yukarda korkuyorsun. Teknik ekipmann
almayacandan korkuyorsun. Eve dnmek istiyorsun.
Protokole gre, teknik ekipmanda bir aksaklk olursa istasyonu boaltmamz ve Soyuz kurtarma kapslyle yeryzne dnmemiz gerektiini biliyorsun. Grev Kontrol,
emri vermek zeredir. stediine kavutun. Eli ne doru atld, Cantoninin mavi tulumunun yakasn kavrayp
kendine ekti. Cantoni, Orlovun kt kokan nefesini ve
16

ykanmam vcudundan yaylan ter kokusunu duydu.


Ama komutan benim ve sana bu istasyonun terk edilmeyeceini sylyorum! Bir sonraki mrettebat bizi alana
kadar burada kalyoruz! Anlald m?!
Cantoni soukkanlln korumaya alt. Orlovun
sakall yzne vurma isteini bastrd. Onun kendisini kkrtmasna izin veremezdi. stasyonun iki alan
arasnda yaanacak ciddi bir kavga felaketle sonulanabilirdi.
Yuri, bilgisayar ben sabote etmedim, dedi. Bu korkun itham karsndaki fkeli titreyiini tmyle bastramyordu. Neyin ters gittiini bilmiyorum, ama bunu
yapan ben deilim. Bana inanmak zorundasn! Orlovun
koyu gzlerinin iine bakt. Evet, eve, karma ve ocuklarma gitmek istiyorum. Fazlasyla uzun zamandr buradaym. Ama bu yzden hayatmz ve istasyonun geleceini riske atacak deilim! Bunu yapabileceime gerekten
inanyor olamazsn!
Cantoninin ilk bata planlanm olan on gnden
ok daha uzun sredir burada oluunun nedeni, istasyonun ikinci daimi alan olan Nick Fletcher adl Amerikalnn hastalanp aslnda Cantoniyi gtrecek olan mekikle yeryzne dnm olmasyd. Cantoni, Amerikallarn
bte kstlamas yznden u an istasyonun en nemli
sponsoru olan Avrupa Uzay Ajans AUAy temsil ettii
iin, Grev Kontrol bir sonraki mekie kadar Fletchern
yerine onun kalmasna karar vermiti.
Herkes onun istasyonda daha uzun sre kalmaya istekli olduunu dnyordu. Cilia bile buna sevinmi ve
onunla gurur duymutu. Cantoni yutkunup mutluymuasna srtmaya ve bir sonraki mekiin onu almak iin
plan d bir ekilde iki ay sonra kalkaca dncesiyle
kendini avutmaya almt. Ancak Amerikallar mekii
bir daha frlatmam ve planlanan altm drt gn bu arada yzn zerine kmt. Bir sonraki kalkn iki hafta
iinde olmas kararlatrlmt. Cantoni bu defa her eyin
yolunda gitmesi iin her gn dua ediyordu.
17

stasyonun darlndan, plastik kokusundan, dezenfektan maddelerden ve ter kokusundan nefret ediyordu.
Ara sra dengesini bozan yerekimsiz ortamdan ve bunun
yaratt kusma isteinden nefret ediyordu. Dejenerasyona urayan kaslarn gerginletirecek skc egzersizlerden,
gnn tekdze akndan, ou zaman ona ura terapisi
gibi gelen deneylerden nefret ediyordu.
Mutlak lmcl bir evreden yalnzca birka milimetre kalnlndaki metal bir tabakayla ayrlyor olduu
duygusundan nefret ediyordu. Yeryzndeki ou insan,
uzay yolculuunun hl, teknik olarak yaplabilir olann
snrnda dolalp durulan, tehlikeli bir macera olduundan habersizdi. Baparman trna byklndeki bir
meteorit ya da bir para uzay p, geminin klfnda
yumruk byklnde bir delik amaya ve onu orackta
ldrmeye yeterdi.
Ama en ok bu kaba, cehennem zebanisi Yuri Orlov
la buraya tklm olmaktan nefret ediyordu. Komutan
dnyann en deneyimli kozmonotlarndan biriydi. MR
de1 bile bulunmutu. Ancak huysuz biriydi ve Cantoni
den holanmadn aka belli ediyordu. imdi bir de
paranoyaklamt ve garip ithamlar savuruyordu; Cantoni dense bu durumda sinirlerine hkim olmas bekleniyordu. Oysa profesyonel bir astronot deil, sadece bir
biyologdu.
Kaybol! diye tslad Orlov.
Yuri, ben...
Kaybol! diye haykrd Rus. Seni artk burada grmek istemiyorum!
Buraya kadard! Seni ahmak Rus geri zekls! diye
bararak karlk verdi Cantoni. Bu patron ayaklarnla
uzun zamandr sinirlerimi bozuyorsun ve artk sigortalarm attrmaya baladn! Kendine gel kahrolas! Srf komutansn diye...

1. ok nl bir Sovyet uzay istasyonu. (.N.)

18

Orlov, Rusa uzun uzun svd. Sonra duvardaki dolaptan ald istasyon elkitaplarndan birini Cantoniye
doru frlatt. Kaybol, seni sabotajc! diye fkeyle haykrd. Eer seni bir daha merkez bilgisayarn yaknlarnda yakalarsam, kendi ellerimle boynunu krarm!
Cantoni bu ar cisimden kanmaya altysa da,
odada serbeste szldnden ancak boa krek ekiyordu. Plastik kitap serte alnna arpt ve Cantoni geriye
doru sendeledi. Alnnda birka minik krmz kabarck
beliriverdi.
Cantoni elini bana gtrd ve kana bulanm parmaklarna inanamayarak bakakald. Orlova nefret dolu
bir bak atyordu ki, onun tekrar bilgisayarn bana dnm olduunu ve kendisini grmezden geldiini fark etti.
indeki, kitab geri frlatma arzusunu bastrd. Kendini
yavaa blmenin iinden Zarya modlne ekerek bir
sre ilkyardm antasn arad, sonunda onu effaf, plastik
bir amar torbasnn altnda buldu ve alnna bir yara
band yaptrd. Yarann boyutu olduka kkt, fakat
bu olay kaldrlabilir cinsten deildi.
Cantoni, Orlovun bu davrann rapor etmesi gerektiinin farkndayd, ama bunu yapmamaya karar verdi.
Burada, yukarda aresizce komutann keyfine teslim
edilmi durumdayd. Grev Kontroln masa ba alanlar onun iin hibir ey yapamazlard ve byle bir rapor Orlovun keyfini iyice karabilirdi. Eer mekiin frlatlmas bu sefer yolunda giderse, ok yaknda evinde
olacakt. u son gnleri bir ekilde atlatrd.
Yeryzndeki meslektalarnn ou onun yerinde
olabilmek iin varn younu feda ederdi. Oysa o sadece
Ciliay ve ocuklar, Toskana tepelerindeki Luccaya yakn kk evini, szma zeytinyana batrlm basit bir
ciabatta ekmeini ve akam gneinde lnm bir kadeh
Chianti arabn zlyordu. Tm bunlar can yanacak
kadar ok zlyordu.
Bunca zamandan sonra onu burada, yukarda hl etkilemeyi baaran tek ey, pencereden grlen manzaray19

d. Destiny laboratuvarna ulatnda, deneylerini bir an


iin grmezden geldi ve ok yakn grnen, ama ulalamaz uzaklkta olan yeryzne uzun, zlem dolu bir bak
att.
Atmosferin ne kadar da ince olduu dev, turkuvaz
bir elmann kabuundan daha kaln deil buradan, yukardan aka grlebiliyordu. nsan evrendeki bu esiz
yerin gzelliinin, ancak uzayn zifiri karanlk soukluu ve boluuyla karlatrdnda farkna varabiliyordu.
Ama aadaki insanlar bu perspektifle pek ilgilenmiyor
ve yeryzndeki yaam koullar tamamen mahvolursa,
istedikleri zaman Marsa tanabilirmi gibi hareket ediyorlard.
Bu ykseklikten gerekten de otlayan koyunlar gibi
grnen bir bulut kmesinin altnda Jutland yarmadasn ve Almanyann Kuzey Denizi kysn seebildi, altnda sessizce kayp gidiyorlard. Hamburg, Kuzey Alman
yann canl yeil ovalarnn stnde kirli gri bir leke gibi
duruyordu; Elbenin ince, kargack burgack eridinin yannda kk bir sigara kl bei.
imdi aada olmak iin neler vermezdi ki...

2
Hamburg-Hafencity1
aramba, 16.12
imdi greceiniz gerek bir dnya prmiyeri, dedi
Mark Helius. Henz otuz yanda olmasna ramen
imdiden krlam tutamlar bulunan siyah, ksa salarn
kartrma arzusunu bastrd. Heyecann ele veremezdi.
yle bir bakp grafit rengi Gucci takmnn, zerine ku-

1. Hafencity: Hamburg ehir merkezinin bir blm. (.N.)

20

sursuz oturduundan ve ak mavi manetli gmleindeki kahve lekesinin kimse tarafndan grlmediinden
emin oldu. Bugnk gsteri mkemmel olmalyd, yoksa
firmas Distributed Intelligence,1 ksaca D.I., yolun sonuna gelmi demekti. u an bunun, ona yllardr sadk kalm alma arkadalar ve kendi gelecei iin ne anlama
geldii hakknda dnecek vakit yoktu.
Enter tuuna basp program balatrken eli hafife titredi. Projektrn toplant salonunun duvarna yanstt
byk, ak renk dikdrtgen, ynetim kurulu yelerinin
yzlerini aydnlatt. pheleri belirgin bir biimde grlebiliyordu. zellikle, en nemli yatrmc Change Capital Corporationn temsilcisi olan John Grimesn gr kalar atlmt. Sarkm gzkapaklarnn altndaki nemli
gzleri, her an bir sistem hatasnn belirmesini bekliyormuasna bilgisayar ekrannn yansmasna kilitlenmiti.
Mark kablosuz klavyeye doru yneldi. Merhaba
DINA, diye yazd bir kutucua. Ksaltmann alm
Distributed Intelligence Network Agent2 idi. Bu,
Markn firmasnn gelitirdii yazlmn adyd.
Merhaba Mark, yazs belirdi DINAnn cevap kutucuunda. Bugn naslsn? Szckler bytlerek duvara yanstlyordu. Ayn zamanda da, toplant salonunun
hoparlr sisteminden yaylan ve bir bilgisayara ait olduu
asla anlalamayacak sakin bir kadn sesi tarafndan seslendiriliyordu. Ancak baz yerlerde vurgusu doal deildi.
Biraz heyecanlym, diye yazd Mark. u anda ynetim kurulunun karsnda sahneye km bulunuyoruz.
Ah, o halde daha fazla aba gstermem gerekecek,
dedi DINA.
Mark ban kaldrp bakt. Risk sermayesi irketi
Earlystage Venture Capitaln Portfy Mdr Andreas
Heider byk altndan glmsyordu. Ynetim Kurulu
1. (ng.) Datk Zek. (.N.)
2. (ng.) Datk Zek A Aracs. (.N.)

21

Bakan Helmut Weseling de, biraz kibirli de olsa, glmsemesini ondan esirgemiyordu.
John Grimes glmsemiyordu. Nedir bu? diye sordu, belirgin bir ngiliz aksannn damga vurduu davudi
sesiyle.
Bugn size burada sunduum, dedi Mark gururundan geri kalan sesine yanstarak, DINA iin yepyeni bir
kullanc arayz. Mterilerimiz artk bilgi sorgulamalar iin karmak szdizimleri renmek zorunda deiller.
Sorularn basite, gnlk konuma dilinde yneltebilirler. imdi size gstereceim. Klavyeyi kullanarak, Hei
delbergdeki hava basnc ne kadar? diye yazd.
Heidelbergdeki hava basnc u an 1009 hektopaskal, dedi DINAnn yapay sesi.
Hava basnc yarn saat 15.00te ne kadar olacak?
Heidelbergdeki hava basnc yarn saat 15.00te
1021-1025 hektopaskal arasnda olacak.
Grdnz zere, DINA u an karmak bir iklimsimlasyon modeli hesaplyor, dedi Mark. Almanyadaki
hava durumuyla ilgili istediiniz soruyu yneltebilirsiniz;
DINA, simlasyon sonular yardmyla bunlar cevaplamaya alacaktr.
Kurbaa suratl Grimes, Mark itah ac bir sinekmiesine gzlerini ona dikmiti. Korkutucu sorularndan birini yneltmeden nce hep yapt gibi parmak ularn
birbirine dokundurdu ve altdudan sarktt. Mark imdi
ne geleceini oktan tahmin etmiti: Bu yeni teknolojinin
gelecek alt ay iinde ne kadar ek gelir getirecei sorusu.
Grimes ne doru eildi. Klavyeyi alabilir miyim ltfen?
Mark klavyeyi ve fareyi aknlk iinde masann te
yanna doru itti. Bugne dek Grimes, D.I. rnlerinden
hibiriyle aktif bir ekilde ilgilenmemiti.
Rio de Janeiroda hava durumu nedir? diye yazd.
Bu simlasyon modeli yalnzca Almanya iin geerli
olan hava verilerini karmaktadr, dedi DINA.
Mark glmsedi ve Grimes ile Heiderin arasnda
22

oturan, kurucu ortak ve Teknoloji Blm Bakan Ludger Hamachere doru ban sallad. Ludgerin ifadesi
solgun ve gergindi. Finans Mdr Mary Andresenin de
gerginlii kolayca grlebiliyordu. Firmann parasnn ne
zaman tkeneceini herkesten daha iyi o biliyordu.
Markn iflas bayran ekmesine muhtemelen sekiz haftadan daha ksa bir sre vard. Tabi, bir mucize gereklemezse.
30 ubat 2012de hava nasl olacak? diye yazd
Grimes.
2012 ylnda ubat ay sadece 29 gn.
Andreas Heider onaylarcasna ban sallad. Helmut
Weseling not defterine bir eyler karalyordu. Muhtemelen, 2012nin bir artkyl olup olmadn hesaplamaya
alyordu.
Pekl, 29 ubat 2012de hava nasl?
Bu simlasyon modelinin tahmin kesinlii uzun sreli incelemeler iin yeterli deildir. Ltfen zaman araln nmzdeki on gnle snrlandrn.
nmzdeki perembe hava nasl olacak?
Tahmini neresi iin istiyorsunuz?
Hamburg.
Perembe gn Hamburg az bulutlu olacak, yer yer
bulutlar dalacak. Beklenen ya miktar metrekareye
0,00-0,05 litre arasnda.
Ynetim kurulu yelerinin yzleri aydnland. Mark
iinden bir sevin l bast. John Grimesn kendisinin
DINAyla iletiim kurmas olabilecek en iyi eydi. Ve
DINA grevini gerekten de mkemmel ekilde yerine
getirmiti. Mark toplantdan sonra Ludgerle ekibini tebrik etmeye niyetlendi.
Heidelbergdeki hava basnc ne kadar? diye yazd
Grimes.
Heidelbergdeki hava basnc u an 1008 hektopaskal.
Yarn saat 15.00te oradaki hava basnc ne kadar olacak?
23

Heidelbergdeki hava basnc yarn saat 15.00te


1087-1112 hektopaskal arasnda olacak.
Mark aknlkla kalakald. Bunlar DINAnn biraz
nce verdii saylar deildi. Meteorolojiden ok anlyor
saylmazd, ama bu deerler olduka yksek grnyordu.
Yarn saat 15.00te Heidelbergdeki hava basnc ne
kadar olacak? diye yazd Grimes bir kez daha.
Heidelbergdeki hava basnc yarn saat 15.00te 212231 hektopaskal arasnda olacak, diye cevap verdi DINA
sakin, ruhsuz sesiyle.
Mark donakald.
Heidelbergdeki hava basncnda ciddi dalgalanmalar
var, dedi Grimes. Dudaklar bir srta brnd. Belki
de Alman Meteoroloji Genel Mdrln arayp frtna uyarsnda bulunmalyz. Ya da iyisi mi ehri boaltmalarn nerelim. 230 hektopaskal hava basncnda insann
bir oksijen cihazna ihtiyac olacaktr.
Simlasyon modelinizde bir eyler yolunda gitmiyor
gibi grnyor, dedi Helmut Weseling; ak seik ortada olan eyleri saptamaya dair byk bir yetenei vard.
Andreas Heider zgn bir ifadeyle ban iki yana sallad.
Mark yardm arayyla, ban ellerinin arasna alm,
orada sessizce oturan Ludgere doru dnd. Naho bir
sessizlik oldu. Kelebek etkisi, deyiverdi. Zamannda bir
ekonomi gazetesinde kaos aratrmasyla ilgili bir makale
okumutu. Bazen karmak sistemlerde, evre koullar
az miktarda bile deise tuhaf sonular oluabiliyor. Bilim adamlar bunu kelebek etkisi olarak adlandryorlar.
Tokyoda bir kelebek kanat arptnda, teorik olarak bu,
Frankfurtta bir frtnaya sebep olabilir.
Belki bir frtnaya evet, ama vakuma deil, dedi
Grimes. Hem, bugn Universia Sigortadan Bay Mar
tensle telefonda konutum. Bana, DINAnn ska hata
yaptn ve bu yzden Universiann polie sresini uzatmayacan aklad. Szleri etki yapsn diye bir ara verdi. Kulaa idam karar gibi geliyorlard.
24

Mark, John Grimes bir kez daha hafife almt. Uni


versiayla yaanan sorunlar zebileceini ummutu. Ne
olursa olsun, D.I.nn son byk mterisinin kat haberinin mmkn olduunca duyulmamasn istemiti.
Grimesn kendisinin bir D.I. mterisini arayabileceini
hesaba katmamt. Byle bir ey yakk almazd. te
yandan, ynetim kurulunun bir yesi olarak byle bir ey
yapmaya hakk vard tabii ki.
Markn, ynetim kurulunu kaybettiini anlamas iin
etrafna baknmasna gerek yoktu. D.I. getiimiz be yl
ierisinde dzenli olarak ciro hedeflerini tutturamamken, bu durumda birilerinin firmaya yatrm yapmaya devam etmesi dnlemezdi. Yatrmclar da anlamyor
deildi; kafalarnda saylardan baka bir ey yoktu ve o
saylarn ardndaki teknolojiden, programclarn parlak
zeksndan, DINA iin harcanm aba ve yaratclktan
bihaberlerdi.
Durum, D.I. iin feci kt grnyordu. Fakat daha
nce de pek ok defa kt grnmesine ramen, Mark
savamaktan asla vazgememiti. imdi de yenilecek deildi. Bay Martensle grme halindeyim, dedi ve daha
nce zor durumlardan kurtulmasn salayan iyimserliini ve cokuyu sesine de yanstmaya alt. Ancak bu szler kendisine bile bo geliyordu. Sorunlar zeceiz, size
sz veriyorum.
Demek sz veriyorsunuz! Grimes anlayamyormuasna ban iki yana sallad. O kadar fazla sz verdiniz
ki, Bay Helius. Ancak szlerinizde durmadnz. Yazlmnz hibir zaman dzgn ilemedi ve byle giderse, hibir
zaman da ilemeyecek. Sadece, bizim bunu fark etmemiz
ok zaman ald.
Mark, sipari hatt ne durumda? diye sordu Andreas
Heider. Belki kapda, Universiann ekilmesini dengeleyebilecek byk bir mteri vardr? Bir kez daha, kmaza girmi bir tartmaya yapc bir tavrla yeni bir yn
vermeye alyordu. Mark onu bu yzden seviyordu
ite.
25

Xtrageneden, hcresel dzlemdeki karmak kimyasal reaksiyonlara ynelik bir simlasyon iin szl bir
okay aldk, dedi. Geri bu kk bir sipari, ama eminim ki...
Universia kamasa bile, diye szn kesti Grimes,
firmann yalnzca, bir dakika... evrak antasndan bir
kt kard, ... en fazla on hafta daha idare edebilecek
paras var. Bu sre zarfnda D.I.nn olumlu bir nakit ak
yakalayabileceini dnmyorum.
Bu, Change Capitaln, ynetimin nerisi olan sermaye ykseltmesini onaylamaya yanamayaca anlamna m geliyor? diye sordu Helmut Weseling. Mark onu
boazlayabilirdi. Tam da imdi byle bir soru sorarak
Grimes kesin bir karara zorlamak taktik adan son derece aklszcayd.
Hayr, bu demek deil, dedi Grimes.
Mark aknlkla ban kaldrp bakt. Umut, kalp atlarn hzlandrd.
Grimes dorudan ona bakt, geni aznda kendini beenmi bir glmseme oynayordu. Ama eer Change
Capital bu firmaya bir kez daha yatrm yapacaksa, temel
bir eylerin deimesi gerekiyor.
Deimesi mi? diye sordu Heider. Sizce ne deimeli?
Bence, dedi Grimes sakin bir tavrla, Distributed
Intelligencen yeni bir ynetime ihtiyac var.

3
Hamburg-Hafencity
aramba, 17.15
Bunu yapamaz! iman domuz! Marynin asi kzl
buklelerle evrelenmi illi yz fkeden al al olmutu.
Yapabilir, inan bana! Mark yzn ellerine gmd.
26

, ynetim kurulu yelerinin oktan terk ettikleri toplant salonunda oturuyordu. Bo kahve fincanlar, biskvi
krntlar ve buruturulmu eker ktlar masann stn kaplyordu, bir meydan savann ykntlar. Bu arada
tm storlar tekrar yukar ekilmiti, Hamburg Limannn
ve altlarnda ar ar Kuzey Denizine doru akan Elbe
Nehrinin nefes kesici manzarasn gzler nne seriyordu.
Mark eskiden bu manzarayla ve D.I.nn Hanseatic Trade
Centern on birinci katnda Hamburgun en gzel brolarndan birine sahip olmasyla gurur duyard. Bugnse
bu pahal odalar sadece ayak ba olarak gryordu.
ekti. Firmay sonsuza dek eline geirecek ve beni
aradan karacak, dedi ve km bir halde dncelere
dald: Evimi elimden alacaklar. Julia beni asla affetmeyecek.
Ama sen kurucusun! Firmay sen kurdun! dedi
Mary.
Ee, ne olmu?
Sen olmadan strateji eksik kalr! Vizyon!
Grimesn istedii vizyon deil, ciro.
Ama bu, basiretsizlik! Dnyann en iyi yazlmna sahibiz...
Dnyann en iyi yazlm m? Hi gleceim yoktu!
fke ve hayal krkl yznden Markn boazna bir
eyler dmlendi. Bizim elimizdeki bir halta yaramaz!
DINAnn nasl samalklar hesapladn sen kendin grdn!
Kk bir hata, bu olabilecek bir ey...
Ama son zamanlarda srekli oluyor! Universiay anlayabiliyorum. Gvenilemeyecek simlasyon sonular
neye yarar ki? Sonuta Grimes hakl. DINA basbaya
ilemiyor!
Odaya sessizlik hkim oldu. Her ikisi de, bunca zamandr kire gibi yz ve smsk kapatt dudaklaryla
orada oturan Ludgere dnd.
Sen de bir eyler sylesene! diye kt Mark ona.
Ludger ban iki yana sallamakla yetindi.
27

Kahretsin, neler oluyor? DINA daha nceleri hi sorun karmamt. leyen bir yazlm yaratmak o kadar
da zor olamaz!
Ludger, Marka bakt ve her zaman sakin ve kontroll
olan, soukkanllk timsali zayf yz birden buruuverdi.
O kadar da zor deil demek? Sesi titriyordu. Hibir
fikrin yok!
Doru, hibir fikrim yok. Mark avaz avaz barmasn engellemek iin iki eliyle masann kenarn kavrad.
Ne de olsa ben senin gibi kahrolas bir biliim dehas
deil, sadece iktisat ve ticaret mezunuyum. Tek bildiim,
sen ve senin programclarn iinizi doru drst yapmadnz iin, firmann dibi boylad!
Bu kadar yeter! Ludger tek kelime daha etmeden
kalkt ve toplant salonunu terk etti. Arkasndan kap
gmbrdedi. Bu, onun ok az sergiledii duygu patlamalarndan biriydi.
Mark, Maryye mahcup bir bak att. Haksz olduunu biliyordu; Ludgerin ekibi, doal konuan arayzn
yeni versiyonunu ynetim kurulu toplantsna yetitirebilmek iin defalarca mesaiye kalmt. Bu tr bir zaman
basks altnda hatalarn olumas ok normaldi. Ancak
zellikle u an, durum lm kalm meselesine dnmken, bu tr hatalara izin veremezlerdi!
Ludgerden zr dilemem gerekecek, dedi.
Takma kafana, dedi Mary. Ludger yle demek istemediini biliyor. imdi ncelikle eve git ve dinlen! Bugn
zor bir gnd. Yarn onunla bir kez daha sakince konuursun, sonra dnya tekrar farkl grnmeye balayacaktr.
Mark saatine bakt; birka yl nce ilk byk finansman anlamasnn cokusuyla kendine hediye ettii, siyah
kadranl bir altn Audemars Piguet. Onaylarcasna ban
sallad. Saat henz be buuktu, ama hayal krklna uram, yorgun ve savaacak gc kalmamken Ludgerle
tartmaya devam ederse, belki de yine sadece aptalca bir
ey sylerdi.
Toplant salonundan knca, ak ofisteki i arkadala28

r sorarcasna ona baktlar. Biraz nce Ludger fkeyle esip


getiinden, ynetim kurulu toplantsnn kt getii ve
tartma kt onlar iin aikrd.
Kahretsin, Ludger kzmakta haklyd. Bu ekip olaanstyd. Yakn gelecekte artk onun bir paras olmayacan bilmek neredeyse yreini paralyordu. En azndan aralarndan birka iinden olmayacakt.
Mark insanlarn korkusunu gidermek iin yattrc
szler, bir espri, herhangi bir ey arad. Ne var ki, son derece bo olmayan hibir ey gelmiyordu aklna. Boazna
bir eyler dmlendi. Baklarn indirdi ve tek kelime
etmeden broyu terk etti.

4
Hamburg-Poppenbttel
aramba, 18.02
Mark, Hamburgun kuzeyinde, Poppenbtteldeki
modern villasnn k, beyaz kapsn aarken bir an duraksad. ini kaybetmek zere olduunu karsna nasl aklayacana dair en ufak bir fikri yoktu. Julia, Hamburgun
nfuzlu ailelerinin birinden geliyordu ve evredeki itibar
onun iin ok nemliydi. Kocasnn birdenbire kap dar
edilmesinin getirecei utanc asla kaldramazd.
Var gcyle bu dnceyi uzaklatrd ve onu bekleyen kk, gzel eylere younlamaya alt: souk bir
bira, Juliann belki daha sonra onu yatakta baka dncelere srkleyecek iten sarl. Derin bir nefes ald ve
anahtar evirdi.
Julia televizyonun karsna oturmu, skc bir yarma program izliyordu. Markn geldiini duyunca televizyonu kapad ve uh bir poz taknd. Ee?
Mark anlamaz gzlerle ona bakt. Ee ne?
Bende bir deiiklik grmyor musun?
29

Mark gzlerini krptrd. Kuafre gitmisin. Harika


grnyor!
Julia yzn buruturdu. Samalama! Elbisemden
bahsediyorum! Houna gitmedi mi? Tina, acayip yaktn sylyor!
Koyu krmz pamuklu kumatan, k, dar kesimli bir
kokteyl elbisesiydi. Tina haklyd, Juliann ince bedenini
ne karyor ve omuz hizasndaki sar salaryla olduka
uyumlu duruyordu. Ah, evet, ok gzel.
ndirime girmiti! 1200 avrodan 800e dm!
Mark donakald. Bir elbise iin 800 avro, ylece. Hesaplarnda imdiden kocaman bir ak varken ve ev iin
grtlaa kadar borlanmken. Yutkundu. Baka bir ey
satn aldn m?
Julia baklarn indirdi. Sust yakalanm gibi hissettiinde ekici grnyordu.
Sadece kk bir ey... Suunun bilincinde, glmsedi. Bir anta. Ona kesinlikle sahip olmalydm! O kadar iyi uydu ki! Ve ayakkablar tabii, koyu krmz ayakkabm yoktu. Baka bir ey yok, gerekten.
Ne kadar? diye sordu Mark.
Julia onun ses tonundan rkt. Aa yukar be yz.
Ve bir de ayakkablar, ama onlar da indirimdeydi. Kzmadn ya?
Markn akl almyordu bunu. Eskiden, Juliann iyi giyinmekten anlyor oluu ve zarafeti houna giderdi. Beraber dar ktklarnda hayran baklar yakalar ve onunla
gurur duyard. Ne var ki, son zamanlarda hesaplarndaki
ak giderek daha tehlikeli boyutlara varmaya balamt.
Bankadan bir telefon bile almt. Bunun zerine Juliaya,
daha tutumlu olmas iin en az bir dzine ricada bulunmutu. Fakat Julia varlkl bir aileden geliyordu ve para
kazanmak iin sk almak zorunda kalmann ne demek
olduunu hibir zaman renmemiti.
Mark derin bir nefes alp verdi. Hayatm, sana daha
nce defalarca syledim. Bu byle gitmez! Paramz idareli kullanmalyz! Ben milyoner deilim ki!
30

Ama sen firmann sahibisin! Hep dersin ki, halka


aldnzda...
Ama halka almyoruz, kahretsin! Sesinin sert kmasn nlemek iin hibir ey yapamamt. Bugnn
asabiyeti yeniden su yzne kyordu. Kimse artk halka falan almyor! Aptal programlarn arasnda zaplamak
yerine birazck gazete okusaydn, bunu bilirdin! Ben zengin deilim ve olmayacam da. ekti. Tam tersi. yle
grnyor ki, yaknda isiz kalacam.
Julia gzlerini fal ta gibi aarak ona bakt. Ne?
John Grimes yneticiliime son vermek istiyor!
Ama bunu yapamaz ki! Firma sana ait!
Hisselerin bir ksm bana ait, evet, ama firma yatrmclarn parasna baml. Bana istediklerini yapabilirler.
Julia yutkundu. Gzyalar gzel yanaklarndan szld. Altduda hafife titredi. Birka defa azn aacak
oldu, ama hibir ey syleyemedi.
Mark onu kollarna almak, teselli etmek, her eyin
dzeleceini, bir ekilde ayaa kalkmay baaracan
sylemek istedi. Ancak o anda Julia tslad: Babam dinlemem gerekirdi! Her zaman, firmann balon olduunu
syler dururdu. Bense seni savundum. Sana gvendim.
Burnunu ekti. Ama bunca zaman boyunca o haklym.
Baarszn tekiyle evlendiime dair beni en bandan
uyarmt.
Mark donakald.
Baarszn teki. Birka gn ncesine kadar bu sz onu
gldrrd. Belki henz zengin olmamt, ama ileyen
bir firma kurmu ve zor zamanlar geride brakmt. ki
dzine insana i vermiti. Nasl olur da baarszn teki
olabilirdi ki!
Ancak bugn her ey farklyd. Bugn bu sz, yalnzca, iinde doruyu barndran bir szn actabilecei gibi
cann actyordu. imdi, destee en ok ihtiya duyduu
bu anda, Julia ona srtn eviriyordu. Syleyecei her
szcn tamir edilemez zararlara yol aacan hissediyordu, ama kendini tutamad.
31

O zaman babana git ve onun omzunda ala! diye


haykrd. Sana birka k kyafet daha alacana kukum
yok!
Juliann gzlerinden alevler kyordu. Boucu bir
sessizlik oldu. Julia yavaa ban sallad. yi. Gidiyorum!
Ailesi yrme mesafesinde, iki byk misafir odal,
gzel bir art nouveau villada oturuyordu. Mark i gezisine ktnda, Julia bazen geceyi orada geirirdi. Ba yukarda, anahtar alp kt. Kapnn arp duyulmaz
olunca, geriye yalnzca sessizlik kald.

5
Palo Alto / California
aramba, 13.03
Norman Reed saatine bakt. Biri biraz geiyordu. Sadece bir saat daha, sonra sabah vardiyas sona eriyordu.
Carls Jr.da birka hamburger yiyecek, eve gidip uzanacak ve sonra, akam olunca, her zamanki gibi Eterniada
arkadalaryla buluacakt.
Pencereden yle bir dar bakt. Gkyz akt, sadece tek tk sirrus bulutu Pasifikten kesintisiz bir rzgr
estiini, bu rzgrn da gzel, dzenli dalgalar getireceini gsteriyordu. Srf yapmak iin ideal koullar. Ancak
Norman uzun sredir bir srf tahtasnn stnde durmamt. En son durduunda on alt yandayd ve bir
atletin vcuduna sahipti. Bugn sahip olduu kocaman
gbeiyle artk sahilde kendine gveni yoktu. Ama fark
etmezdi. imanlndan utand zamanlar geride brakal ok olmutu.
Mutsuz bir aktan sonra, hayal krklndan yemeye
balamt. Vcudunun ne hale geldiini fark ettiinde, i
iten gemiti. O gnden beri Normann hayatnda iyi
32

sekse en yakn gelen ey, Ben & Jerry marka akaaa erbetli cevizli dondurmayd. Ama bu da fark etmezdi. Bugnlerde insan artk elenmek iin partilere gitmek zorunda deildi, ne de olsa internet diye bir ey vard.
iman olmann yol at tek gerek sorun terdi; ve
burada, Californiada insan eer dikkat etmezse, ok kolay ter iinde kalabiliyordu. Bu yzden, internetin kalbinin att Silikon Vadisinin ortasnda, ok modern bir
cam binadaki iyerinde olduu gibi, klimal ortamlarda
bulunmay tercih ediyordu.
Norman, arama teknolojisi alannda dnyann en
nemli firmalarndan birinde alt iin olduka gurur
duyuyordu. ki yldr buradayd, ki bu, hisse opsiyonlarnn epey gzel bir mebla deerinde olduu anlamna
geliyordu. Ne de olsa dnyann en byk bilgiilem merkezlerinden birinin sorumluluu ona verilmiti ve iyi para
kazanyordu. Buna ramen iini yle ok seviyor deildi.
Kapasitesinin altnda bir i yapyordu ve sklyordu. Denetledii yksek performansl bilgisayarlardan birine
Eternia-Client yklemeyi nasl da isterdi. Ama bu tabii
ki kesin bir ekilde yasaklanmt.
Grevi, arama motorunun kalbi olan server farmn1
performansn kontrol etmekti. Pek heyecan verici deildi, ama bunun da iyi bir yan vard elbet. Stres yoktu.
Norman stresten nefret ederdi. Stres onu ter iinde brakrd.
nternetteki sorgular, be milyardan fazla web sayfasnn bilgilerinin birbirine bal binlerce bilgisayarda kaytl olmasna ramen, normalde saniyenin onda birinden
daha ksa srede cevaplanrd. Byk bir kullanc ylmnda ya da ciddi bir sistem knde, bekleme sresi
birka saniyeye kabilirdi ve bu, arama motoru kullanclar tarafndan pek ho karlanmazd.
Norman, sistemi denetleyerek, istatistikler kararak,
1. (ng.) Sunucu iftlii. Web sayfalar iin gerekli tm yazlm ve bilgiyi ieren kapsaml bilgisayar donanm. (Y.N.)

33

tkanma noktalarn analiz ederek ve bilgisayar kapasitesi


yeterli olur olmaz yeni donanmlar talep ederek, bu durumun hibir zaman gereklememesini salamaktan sorumluydu. Normalde sistem yk kritik eiin ok altndayd, ama dnyann herhangi bir yerinde byk bir felaket olur ve yeryznde milyonlarca insan ayn anda internetten bilgi almaya alrsa, her an bir ylma gerekleebilirdi. Ancak u an server farm, saniyede bin giriten daha az bir rakamla, byle bir ar ykten olduka
uzaktayd.
Norman, her seferinde son on saniyenin sistem ykn veren istatistie rutin bir ekilde gz atyordu.
Zaman

Giri /
saniye

Ortalama
ileme sresi

Sistem
yklenmesi (%)

13:03:21
13:03:22
13:03:23
13:03:24
13:03:25
13:03:26
13:03:27
13:03:28
13:03:29
13:03:30

2867
2754
2761
2903
2855
2801
2740
2669
2721
2680

00:00:09:27
00:00:09:54
00:00:10:05
00:00:10:18
00:00:10:40
00:00:10.52
00:00:11:03
00:00:11:09
00:00:11:31
00:00:11:39

05,27
05,40
06,19
06,32
06,34
06,59
07,12
07,38
07,35
07,49

aknlkla kalakald. Yolunda gitmeyen bir eyler vard. Kullanc girileri aa yukar sabit kald halde, ortalama ilenme zaman ve sistem yklenmesi artyordu. Bu
olabilecek bir ey deildi.
Neler oluyordu? Bir virs m? Hayr, imknsz. Tm
bir bilgisayar kmesinin knden sonra firmann ald gvenlik nlemleriyle, bu olamazd. ki yldan daha
uzun bir sre nce olmutu bu, Normann ie balamasndan nce, ama o zamanlar burada olan insanlar zerin34

deki etkisi hl sryordu.


Bir donanm sorunu, bu durumun tek aklamasyd.
Bir bilgisayar kmesi bankas km olmalyd. Ama o
zaman da yklenmenin birden yukar frlamas ve sonra
sabit kalmas gerekirdi.
Sistem yklenmesinin, normalde sadece sabahn erken saatlerinde, Avrupada henz allrken ve ABDnin
bat sahili yava yava uyanrken ulalan yzde on barajna yaklamasn artan bir dehetle izliyordu. Alnnda ve
koltukaltlarnda oluan ilk ter damlalarn hissetti.
Sistem yklenmesi yzde on bire dayandnda, Norman donanm servisinden Joeyu aramak zere telefona
sarld. Bir yerlerde srayla bilgisayarlar kyor olmalyd. Domino etkisinden korkuyordu.
Joe Gruner?
Merhaba Joe, ben Norman. Burada, sabit kullanc girileriyle ykselen bir sistem yklenmesi gryorum. Bir
yerlerde ciddi bir donanm sorununuz olmal.
Olumsuz, Houston, dedi Joe, kt bir Tom Hanks
taklidiyle. Btn sistemler dzgn iliyor.
Emin misin?
Beni dinle Stormin Norman,1 sen iini yap ve brak
ben de benimkini yapaym, tamam m?
Tamam, peki. Sadece, burada... statistie tekrar
bakt, gzlerini krptrd.

1. Eski bir Amerikal generale gnderme yaplyor. (.N.)

35

Zaman

Giri /
saniye

Ortalama
ileme sresi

Sistem
yklenmesi (%)

13:06:11
13:06:12
13:06:13
13:06:14
13:06:15
13:06:16
13:06:17
13:06:18
13:06:19
13:06:20

2591
2604
2621
2588
2612
2675
2663
2600
2611
2596

00:00:08:23
00:00:08:21
00:00:08:35
00:00:08:55
00:00:09:01
00:00:08:43
00:00:08:47
00:00:08:29
00:00:08:50
00:00:08:29

04,03
04,12
04,07
04,15
04,01
04,13
04,10
04,07
04,04
04,05

Unut gitsin, Joe. Benim hatam. Burada her ey yolunda.


Norm?
Evet?
O kullandndan daha az almalsn, biliyorsun.
Geri zekl. Norman telefonu kapatt. Tuhaf. Ne olmutu? Sistem yklenmesini analiz eden istatistik programnda bir ak m vard? Bu ona pek de olas grnmyordu; sonuta bir seneden fazla zamandr onunla alyordu ve bugne dek kusursuz ilemiti.
Eer donanmla ilgili bir sorun olmadysa, o halde bilgisayarlarda, ilemci kapasitesinin byk blmne denk
gelen bir ilem gereklemi olmalyd. ok byk bir
blmne. Bu ne olabilirdi? Bir virs deil, nk virs
olsa normalde ana ilemcilere deil, iletiim kanallarna
yk bindirirdi. Son dakikalarda sistemden darya gnderilmi veri miktarlarn kontrol etti. Gze arpan bir
ey yoktu. Yani kesinlikle virs deildi.
yi ama ne o zaman? Biri yasak olmasna ramen bilgisayarlara bir yazlm m yklemiti? Bir bilgisayar oyunu belki? Ultrasearchn inanlmaz byklkteki ilemci
36

kapasitesini sanal bir dnyann simlasyonu iin kullanmak heyecan verici bir dnceydi. Bununla yepyeni bir
gereklik yakalanabilirdi. Fakat bu tabii ki sama bir davran olurdu; bu bilgisayar kmesinin gerek zamanl kulland gibi bir ilemci kapasitesini kullanabilecek bir 3D
simlasyon program yoktu.
Norman bu durumu bildirmesi gerektiinin farkna
varmt. Sonuta ii, sisteme dikkat etmek ve allagelmedik olaylarda alarm durumuna gemekti. te yandan,
elinde ne vard ki? Sistem yknn ksa sreli art, stelik kritik snrn olduka da altnda. Huzursuzlua gerek yok. Eer bu nemsiz ey yznden alarm durumuna
geerse, byk ihtimalle gln duruma decekti. Ayrca Joeya durumu bildirmi, o da kendisiyle alay etmiti.
Eer i suu birine yklemeye gelecek olursa, parmayla
donanm blmn iaret edebilirdi.
Ksmen rahatlam ekilde tekrar camdan dar bakt
ve snmekte olan mine ateinin son korlar gibi iinin
derinliklerinde onu kemiren zlem duygusunu bastrmaya alt. Ayaklarnn altnda sallanan tahtaya, salarndaki serin rzgra ve yanndan geen metre yksekliindeki bir dalgay yakalamann verdii ba dndrc duyguya duyulan zlem.

6
Hamburg-Poppenbttel
Perembe, 6.58
Julia koyu mavi gzleriyle ona bakt. Glmsemiyordu. Az hafife aralanm, slak dudaklar parlyordu. Elleri yeni, koyu krmz elbisesinin zerinden yavaa kayd,
doru noktalarda ok kadns yuvarlak hatlara sahip ince
bedeninde oynat. Omuzlaryla bir hareket yapt ve elbise
bir havlu gibi srtndan kayverdi. inde hibir ey yoktu.
37

Yavaa, zarif hareketlerle yataa doru geldi. Erkein


zerine eildi. Gzleri birden farkl grnd. Ak gri,
metalik bir parlts vard. Dudaklarnda bir srtma belirdi. Merhaba Mark. Bugn naslsn? Sesinde doal olmayan bir vurgu vard ve kelimelerin arasnda verilen aralarn uzunluu doru deildi. Bir bilgisayar sesi.
DINA! diye fsldad Mark. i, haz ve korkudan oluan tuhaf bir karmla doldu.
Julia, byk, diri gsleri neredeyse ona deecek ekilde daha da eildi. Eli zarife Markn salarnda gezdi,
ne var ki souk, metalik bir eldi bu. Markn plak bedeni zerinde kayd, yan tarafndan dizine dek indi, sonra
uyluunun i tarafndan yukarya...
Bir yerlerde bir alarm sesi nlad. Kap uuverdi. John
Grimes, elinde byk bir baltayla Markn yatak odasna
dald. zgnm, ama sizi tahliye etmeliyiz! diye bard ve baltann sapn bann zerinde sallad. Hava basnc yalnzca 230 hektopaskal. Bu, nefes almak iin yeterli deil!
Balta DINAnn srtna sapland. Ancak kan falan sramad. Bunun yerine, zarif vcudu vzldayan bir bcek
srsne dnt. Bir anda btn oda sineklerle kapland. Vzltlar alarm sesine kart.
Mark korkuyla srad. Eli kendiliinden komodinin
yolunu buldu ve alar saatin ciyaklamasn kesti. Karanlkta bir yerlerde bir sinek vzldyordu.
yice uyanabilmek iin ban iki yana sallad, fakat bu
hareketinden annda pimanlk duydu. Ryasnda byle
samalklar grmesine amamak gerekirdi. Dn, gn
iinde yaadklarn bastrmak iin aresiz bir abayla, televizyonun karsnda koca bir ie krmz arab bitirmiti. Hi olmazsa daha sonra uyuyabilmiti. Ancak imdi gereklik daha da acmaszca zerine ullanyordu.
ki aspirin, ok scak bir du, jambonlu birka kzarm
ekmek ve koyu kahve, en azndan allm vcut koullarn bir dereceye kadar yeniden dzene koydu. Kendi38

ni brakamazd. zellikle imdi olmazd. Tehlikede olan


yalnzca kendi gelecei deildi, ekibi de dnmeliydi;
ona gvenen, zor zamanlarda peinden gitmi, hatta ksmen, firmaya sadk kalmak iin, daha krl teklifleri bile
geri evirmi i arkadalarn. Mark onu dizginlemek iin
ortalarda olmaynca Grimesn neler evireceini kimse
bilemezdi. Bu kez nasl mucize yaratacana dair hibir
fikri olmasa da, bir ekilde sorunlarnn stesinden gelmeliydi.
D.I.nn tarihesi, heyecan uyandran bir dizi baar ve
bir o kadar da dramatik baarszlklarla doluydu. Markn
yz nemli bir ekonomi dergisinin kapan sslemiti.
Yeni Ekonominin umudu olarak vlmt. DINA yazlm uluslararas fuarlarda dllere boulmutu. Ne var
ki, Yeni Ekonominin knden sonra cirolar beklenenin ok altnda kalmt. Yatrmclar birbiri ardna ekilmilerdi. D.I. defalarca Boo.com, Brokat, Kabel New Media ve iflas etmi nice Yeni Ekonomi yldzyla ayn kaderi paylaacakm gibi grnmt.
Fakat her seferinde, firmaya, parasn teslim edecek
kadar gvenen bir yatrmc bulmak bir ekilde mmkn
olmutu. Mark, birok insana ekici gelenin, firmaya ve
rn DINAya kar duyduu heyecan olduunun bilincindeydi. Firmann ayakta kalmasnn daha da nemli bir
sebebi de, Markn baarszl kabullenmekten kanmas, hibir k yolu grnmese de azimle yoluna devam
etmesiydi. Kesin kanaatine gre, bu dayanma arzusu uzun
vadeli baarnn temel kouluydu.
Juliay aramay dnd, fakat daha sonra aramamaya karar verdi. Belki de, sakinleebilmesi iin biraz zaman
gemesini beklemek daha iyiydi. Bu akam elinde koca
bir iek demetiyle onu ailesinin evinden alacakt ve her
ey tekrar yoluna girecekti. Evlilikleri uzun sredir eskiden olduu gibi tutkuyla dolu olmasa da, hl iyi bir takmdlar ve kk bir tartma yznden bunca yl pe
atacak hali yoktu.
Dncelerinin yava yava yeniden iyimserlikle dol39

duunu hissetti. yimserlik, baarnn ilk admyd. Mark


gm grisi Porsche Boxsterna bindi ve firmaya doru
srd.
Hanseatic Trade Centera vardnda, saat sekizi on
geiyordu. Elbeye doru uzanan n cephesi k bir sivrilikle incelen, cam ve krmz Hollanda tulasndan modern binann nndeki park yerinde iki polis arabas duruyordu. stelik aralardan birinin tepesindeki mavi k
yanyordu. Ne olmutu? Dn gece burada hrszlk m
olmutu?
Mark yeralt garajna girdi ve asansrle on birinci kata
kt. Akll asansr sevk mekanizmas, baka yolcular almak iin aralarda durmann gerekli olmadn anlayp
asansr kabinini hzlandrd. Mark bir an iin arlam
gibi hissetti. Birka saniye sonra asansr fren yapt ve
Mark, sanki altndaki zemin kyormu gibi hissetti. Polis arabalar manzarasnn karnnda yol at naho his,
hafif bir mide bulantsyla kart.
Asansrn kaps alnca, nsezisi doruland. Mary,
bronun giriinde durmu, sivil giyimli olan, fakat durularndan ve eletirel yz ifadelerinden polis olduklar anlalan iki adamla konuuyordu. Asansrn zilini duyunca, Marka doru dnd. Gzleri krmzyd, rimeli siyah
izgiler halinde akmt. Nemli yanaklar prldyordu.
Marka doru birka adm att, fakat sonra, ona daha ok
yaklamaya cesaret edemiyormuasna durdu.
Ludger, dedi ve gzlerine yalar doldu. O... o...
Sanki cmle dudaklarndan dklemiyormu gibi kesik
kesik konuuyordu. Ne var ki sonra tamamlad: O lm!

40

7
Hamburg-Hafencity
Perembe, 8.30
Mark tek kelime etmedi. Marynin nnden geerek
Ludgerin alma odasna kotu. Arkada, gvdesi yaz
masasnn stne ylm halde yatyordu. Ba ve bir
eli klavyenin zerindeydi, dier eliyse gevek vaziyette
aaya doru sallanyordu. Bo gzleri, ldne inanamyormuasna iri iri almt. Btn masa, bann
arkasndaki ak yaradan akm ve kurumu kanla kaplyd. Kan lekeleri, kapal bilgisayar ekrann kaplamt.
Masadan damlayan kan, parke zeminde birikintiler oluturmutu.
Mark bu sahne karsnda donakald. Beyni bu resimleri iliyor ve mantkl sonular karyordu, ancak olay
karsnda uygun bir tepki verecek durumda deildi. Ludger. Bir kan gl iinde. l. Sonsuza kadar.
Bu son derece anlamszd. Kim zellikle Ludgeri l
drmt? Sinsice arkasndan vurarak? Herkes onu se
verdi. ok parlak biriydi, ama her zaman mtevaz dav
ranrd. Byk taleplerde bulunmaz, takmn korur, kim
senin yoluna kmazd. Kahretsin, tek bir sebep bile yoktu!
Ludger henz okuldayken bile her zaman dost canls
ve kendi halinde biri olmutu. Snf birincisi tabii, ama
kesinlikle inek deil. Buna ramen ya da tam da bu sebeple birka rencinin kskanln zerine ekmi ve
her zaman teki olarak kalmt. Mark bir defasnda, bir
grup ocuk Ludgeri keye sktrdnda olaya el koymutu. tiip kakma yaanmt. Eer retmenler yetiip de kavgay ayrmasalard, Mark muhtemelen bir gzel
dayak yiyecekti. Bylece sadece birka morluk, ama bunun karlnda snf zorbalarnn saygsn kazanmt; ve
Ludgerin arkadaln. Mark bitirme snavndan sonra
byk bir bilgisayar firmasnda rn mdr olduktan
41

sonra da arkadalklar devam etmiti. Ludgere gelitirme departmannda bir i ayarlamt. Sonralar ikisi beraber Distributed Intelligence kurarak kendi ayaklar stnde durmay baarmt.
Ludgeri dnyadan kopuk bir hayalci olarak tanmlayacak birileri belki kard. Ama ondan nefret etmek iin
kck bir sebebi bile olan biri kesinlikle kmazd.
Bir sinek Ludgerin bann zerinde vzldyordu,
kondu ve souk yanana doru ilerledi. Mark onu kovalamak iin bir adm att. Birisi kolundan tuttu. Hibir
eye dokunmamalsnz. Olay yeri inceleme ekibi henz
odadaki iini bitirmedi.
Mark irkilerek arkasna dnd. Maryyle konuan
adamlardan biriydi: Krklarnn banda, gnlk sakal,
ksa kesilmi salar. Elini uzatt. Bakomiser Unger. Soruturmay ben yrtyorum.
Mark ban sallamakla yetindi.
Rahatsz edilmeden konuabileceimiz bir yer var
m?
Mark onu brosuna gtrd. Kendini tuhaf bir ekilde hafif, gerekd hissediyordu. Yaz masasnn bana
oturdu.
Unger ona srtn dnp camdan dar bakt. Gzel
manzara.
Mark hibir ey sylemedi.
Komiser ona doru dnd. Siz burada mdrsnz,
deil mi?
Biz... bir takmdk, Ludger ve ben. Firmay ikimiz beraber kurduk. O, teknolojiden sorumluydu, ben ticari konulardan.
Bayan Andresen bana sizin ynetim kurulu bakan
olduunuzu syledi.
Formalite icab evet, fakat biz bunu burada hibir
zaman byle deerlendirmedik. Daha nce de dediim
gibi, biz bir takmz ve btn nemli kararlar beraber
alrz.
Unger masaya iyice yaklat, ama misafir koltuklarn42

dan birine oturmad. Bunu kimin yapm olabileceine


dair bir fikriniz var m? Ve neden?
Hayr. Ludgerin dman yoktu.
Belli ki varm.
Mark ban iki yana sallad. Onu okul yllarndan
beri tanrm. Her zaman herkese kar arkadaa yaklamtr. Burada kimsenin onu ldrmek iin bir sebebi
yoktu, bundan eminim.
Ancak biri yapm.
Mark dalgn vaziyette parmaklarn, hl masasnda
duran bronz boa heykelinin zerinde gezdirdi uzun
zaman nce snm bir borsa hayalinin sembol.
Bir soyguncu belki...
Soygun izleri yok. Ayrca, Hamacher arkasndan darbe alm. Masasndan alma odasnn kapsn grebiliyordu. Broda bir soyguncu olsa, kendini korurdu, belki
kamay denerdi, ama bunun yerine ylece oturup kalm. Katil, yakndan tand ve gvendii biri olmal.
Unger gri mavi gzleriyle ona uzun uzun bakt. Dn akam saat 21 ile 22 arasnda neredeydiniz?
Komiser bu soruyu tabii ki sormalyd. Tartmlard,
buna herkes ahit olmutu. Ve Ludger yakndan tand,
gvendii biri tarafndan ldrlmt. Mark birden
kendini, aptalca davranyla bu felakete yol amasna
sulu hissetti.
Evde.
Tannz var m?
Hayr. Yalnzdm. Eim ailesindeydi. Hemen kede
oturuyorlar.
Unger akn bir yz ifadesi taknd.
Tartmtk. nemsiz bir ey. Aptalca davrandm.
Baz alanlar, dn sizinle Hamacher arasnda da bir
tartma yaandn sylyorlar.
Mark ban sallad. Doru.
Ne hakkndayd?
Ynetim kuruluna bir sunum yaptk. yi gitmedi.
Ungerin sesi birden sertleti. Tarttnz. Broyu si43

nirli bir ekilde terk ettiniz. Sonra buraya tekrar geldiniz,


belki de zr dilemek iin. Ancak tartma tekrar alevlendi ve onu ldrdnz!
Mark zgn bir ekilde ban iki yana sallamakla yetindi. Byle olmad. Btn akam evdeydim.
Ltfen bana Hamacherle tartmanzn sebebini tam
olarak anlatr msnz?
DINA sunumda baz acayip eyler syledi ve...
Dina m? Kim bu Dina?
DINA bizim yazlmmz. D-I-N-A. Distributed Intelligent Network Agentn ksaltmas. Datk bilgisayar
sistemi iin bir uygulama.
Bir polisin de anlayabilecei ekilde anlatabilir misiniz?
Mark bilgisayarn at. Datk bilgisayar sistemi
tanm altnda, birbirine bal olan birok bilgisayarda ezamanl alabilen bir program yaratma fikri anlalabilir.
Bylece, birok bamsz bilgisayarn ilemci kapasitesi
bir araya toplanabilir ve pahal donanmlar satn almak
zorunda kalmadan bir eit sperbilgisayar yaratlabilir.
Seti ekran koruyucusu bunun tannm bir rneidir.
Ne ne?
Seti, Search for Extraterrestrial Intelligencen1 ksaltmas. Seti Enstits, Amerikada yer alan, radyo teleskoplarnn yakalad sinyallerde dnya d varlklara ait
mesajlar arayan zel bir kurulu. Bunun iin ciddi anlamda ilemci kapasitesine ihtiya var. nceleri Seti, Amerikan hkmetinin bir programyd, ancak sonra btesi
kesintiye urad. Birinin aklna, rnein alma molalarnda kullanlmayan ilemci kapasitesinden yararlanacak
ufak bir program ykleyerek zel kiilerin bilgisayarlarn
aratrma iin kullanmak geldi. Gelin, size gstereyim.
Windows Sistem Yneticisini at ve Seti@home ekran koruyucusunu aktifletirdi. Yava yava renkli bir di-

1. (ng.) Dnya D Zek Aray. (Y.N.)

44

yagram oluuyor, mavi, pembe ve krmz, keli dalgalardan oluan bir denize benziyordu.
Unger, onun arkasna geip ne doru eildi. Katilin
Ludgerin arkasnda tam olarak byle durmu olmas
gerektiini anlaynca, Markn srtn bir rperti yalayverdi.
Bunu siz mi gelitirdiniz? diye sordu Unger. Firmanz kk, yeil adamcklar m aryor?
Hayr, tabii ki deil. Bu sadece, bizim de kullandmz teknolojinin somut bir rnei. Seti ekran koruyucu,
internet araclyla merkez Seti sunucularyla iletiime
geen 6 milyondan fazla PCde alyor. u an, hkmet
tarafndan finanse edilmeye devam etselerdi ve bu paray
geleneksel donanmlara yatrsalard sahip olacaklar ilemci kapasitesinden ok daha fazlasna sahiplerdi. Seti
bizim idolmz gibi bir ey.
Anlyorum. yi ama sizin firmanz tam olarak ne yapyor? Sizin de byle birok PCde birden alan bir
programnz m var?
Evet, aynen yle. nsanlarn girip cretsiz oyunlar indirebilecekleri bir internet portal oluturduk. Tek artmz, mterilerimiz iin gerekli olan ilemleri yrtmek
iin, ayn Seti program gibi, molalardan yararlanacak
DINA yazlmmz yklemeleri. Bugne dek 500.000
defadan fazla yklendi.
Bana da gsterebilir misiniz?
Mark yavaa ban sallad. Klavyeyi kullanarak
DINAy balatrken, son 24 saatte olan korkun olaylar
anmsamasyla parmaklar titredi. Merhaba Mark, dedi
DINAnn yapay sesi, PC hoparlrlerinden yaylarak. Bugn naslsn?
Markn boaz dmlendi. Birden midesi bulanmaya ve ba daha da iddetli armaya balad. Berbat, diye
yazacakt az kalsn. Ama Ludgerin bu durum iin hangi
esprili cevap metnini uygun grm olduunu renmek
istemiyordu. Bugn saat 15.00te Heidelbergde hava
basnc nasl olacak? diye yazd bunun yerine.
45

Bugn saat 15.00te Heidelbergde hava basnc 1017


hektopaskal olacak, dedi DINAnn ntr sesi.
Unger beklendii gibi etkilenmiti. Bu ey, DINA...
sizin yazdnz anlyor mu?
Her eyi deil, ama birok eyi. Mterilerimize daha
kolay hizmet salayabilsin diye, ona doal konuan bir
kullanc arayz ykledik.
Bilgisayarlarn dnebilecek hale gelmesinin onlarca yl alacan dnrdm hep.
DINA dnmyor. yle diyebiliriz, dnebilecekmi gibi yapyor. Yazdklarmz analiz ediyor, ilerinde bildii szckleri aryor ve bunlar belirlenmi kurallar
nda yorumluyor. Daha sonra, mterimizin ona uygulamas iin vermi olduu program buna gre deerlendiriyor. Bunun dnmekle pek bir ilgisi yok.
Yine de siz bu programdan bir insanm gibi bahsediyorsunuz.
Mark omuz silkti. Kt bir alkanlk.
Yani sizin DINA programnz dn hata m yapt?
Evet. Size gstereyim. Mark bugn Heidelbergde
leden sonraki hava basncn tekrar sordu.
Bugn saat 15.00te Heidelbergde hava basnc 1017
hektopaskal olacak, diye karlk verdi DINA.
Mark kalarn att. Ertesi gn farkl yerlerde oluacak
hava basncn defalarca sordu. DINA, yinelenen sorular
karlnda da deimeyen mantkl deerler syledi.
Ne oldu? diye sordu Unger. Ters giden bir eyler mi
var?
Hayr. Daha dorusu, evet. Tuhaf olan u: Dnk sunumda DINA sama sapan deerler verdi. Bu yzden yatrmclarmzn gvenini kaybettik, dolaysyla ben de
iimi. imdi yine dzgn alyor gibi grnyor.
inizi mi kaybettiniz?
Mark omuz silkti. imdi, Ludger lmken, bunun
hibir nemi yoktu. Yatrmclarmz memnun deil. Yerime bakasn istiyorlar.
Hamacherle bu yzden mi kavga ettiniz?
46

Mark i ekti. Bronz boa heykelini eline ald ve ona


sanki sonsuza dek veda etmek zorundaym gibi bakt.
Doru, ona kar sulamalar ynelttim. Hayal krklna uramtm. Ama onu hibir ekilde... Duraksad. Heykelin kaidesindeki ek yerlerinde koyu kahverengi, katlam kir izleri seiliyordu. Mark buz kesti. Heykeli masann zerine pat diye brakt. renerek ellerini
ekti.
Ne oldu? diye sordu Unger.
Bu... sanrm heykelin zerindeki... kan.

8
Hamburg-Hafencity
Perembe, 9.01
Bakomiser Friedemann Unger ceketinin cebinden
plastik bir torba kard ve eldiven grevi grecek ekilde
parmaklarna geirdi. Bununla bronz heykeli eline alp
yakndan inceledi. Hi kukusuz kand bu, aceleyle silinmiti. Heykeli dikkatlice masann stne koydu. Cinayet
masasnn yapaca teknik inceleme duruma kesinlik kazandracakt, fakat Unger bu ar, sivri keli nesnenin
Hamacherin kafatasndaki yaraya uyacandan olduka
emindi.
Heliusun solgun yzn szerken gzlerini kst. Bu
adam bir trl zemiyordu. lk bakta her ey nispeten
basit bir olay gibi grnmt: flasn eiindeki bir firmann kurucular arasnda patlak veren tartma lmle
sonulanmt. Fakat Helius hi de katil gibi davranmyordu. Sinirli ve km bir hali vard, ama korkmuyordu. Bu Yeni Ekonomi adamlar avukatlarla srekli ili
dl olmalarna ramen, avukatn aramyordu. Ve imdi
de, stnde parmak izleri olan cinayet silahn kendi iradesiyle ona uzatyordu.
47

Unger muhteem manzaral broya ilk girdiinde,


iinde belli belirsiz bir fke ykselmiti. Birikiminin
nemli bir ksmn Yeni Pazarda kaybetmiti; muhtemelen bylesine k bir bro iin arur edilmiti paras. Fakat bu kendi aptallndan kaynaklanmt ve kiisel sorunlarnn soruturmay etkilemesine izin veremezdi.
Bunu kimin yapm olabileceine dair gerekten hibir fikriniz yok mu? Hamachere kin duyan herhangi biri
var m? Belki iten karlm birisi? Dnn!
Helius kalarn att. Hayr... aslnda evet, bir programcy iten karmtk. Ama stnden ay geti. Ve
eer kzdysa, Ludgere deil, bana kzmalyd.
sim?
Lisa Hogert.
Adres?
Bayan Andresenden alabilirsiniz.
Neden iten kartlmt?
Para almt. Burada bir dizi hrszlk gereklemiti
ve biz de sonunda yem olarak bir para hazrladk. Onu da
Lisada bulduk. Derhal kovdum.
Unger ban sallad. Bu izden pek bir ey kacaa
benzemiyordu. Bunun dnda, belki zel yaantsndan
aklnza gelen birileri var m?
Ludger yalnz yayordu. Bildiim kadaryla kz arkada da yoktu. Burada, firmada ok fazla zaman geiriyordu.
Daha nce, DINAnn dn hata yaptn sylemitiniz. Bugn gayet dzgn alyor gibi grnyor. Bunu
nasl aklarsnz?
Helius kalarn att. Bilmiyorum. Byk ihtimalle
Ludger dn hatay bulmutur. Ama hatann tek tk kyor olmas da mmkn. Hata arama genelde yazlm gelitirirken iimizin yarsndan fazlasn oluturur ve yalnzca bazen ortaya kanlar bulmak iin en zor ksmdr.
Cinayetin bununla bir ilgisi olabilir mi?
Nasl yani?
Hibir fikrim yok. Sadece soruyorum.
48

kisi arasnda bir balant gremiyorum.


Biri yazlm bilinli olarak sabote etmi olabilir mi?
Size zarar vermek iin?
Kim bunu yapar ki? Ve neden? Firma iflas ederse
bundan kar salayacak kimse yok. alanlar ilerini,
yatrmclarsa paralarn kaybederler.
Bir rakip belki?
Almanyada benzer iler yapan baka bir firma yok.
Amerikallar da bugne dek Alman pazaryla ilgilenmediler.
Sizden kiisel olarak nefret eden biri var m? Demek
istediim, belki de asl hedef Hamacher deildi. Belki de
biri sizi...
Kap vurulmadan ald. Unger kzgn bir ekilde dnd ve herkesin Sir Francis dedii Cinayet Masas Komiseri Hinrich Dreekin srtan yzne bakt.
ef, bir ey buldum! diye sevinle bard.
imdi deil, Dreek...
Olay esnasnda broda kimin olduunu biliyorum.
Ne?
Merkez gvenlik kilitleme sistemi. Tm alanlarn
elektronik bir giri kart var. Sistem, kimin ne zaman kapy atn ya da kapadn tam olarak gsteriyor.
Ve?
alanlarn sylediklerine gre, son kii de saat sekize doru brodan karken Ludger Hamacher tek banaym. Fakat kilitleme sistemi saat 21.05te bir giri daha
yapldn gsteriyor. Yani birisi o saatte broya gelmi.
Sadede gelin, Dreek. Kim peki?
Kap saat 21.05te Mark Heliusun kartyla alm.
Unger, Heliusa doru dnd ve adamn korkudan
beti benzi atm yzne uzun uzun bakt.

49

9
Hamburg-Hafencity
Perembe, 9.38
Unger ve Dreek, Heliusun ofisindeki kadar muhteem bir Elbe manzarasna sahip, k denmi toplant
salonunda ayakta duruyorlard.
Ne yaptnz? diye sordu Dreek. Amirine kar gerekli saygy korumakta zorland fark edilebiliyordu.
Helius kendini iyi hissetmediini syledi, gerekten
de doru sylyormu gibi grnyordu. Gitmesine izin
verdim.
Ama ef... yani kilitleme sistemi diyorum... adam olay
srasnda brodaym! Katilin o olduu apak ortada!
Pekl.
Pekl m? Ne demek istiyorsunuz? Dreek kocaman
gzlerle ona bakt. Ksa, sar salar ve illi yzyle 31
yandan daha gen grnyordu. Bu yzden hak ettii
nemi gremiyordu. Biraz tez canl olsa da, yetenekli ve
olduka zeki bir delikanlyd. Unger, Dreekin ekibinde
olmasndan mutluydu.
Bu fazla basit grnyor. Diyelim ki Helius katil.
Tartmadan sonra ani bir heyecanla Hamacheri ldrd. Sonra, ne yaptnn farkna vard. Cinayet aletini
aceleyle temizledi ve masasna geri koydu. Sistemin kaydedeceini bile bile bronun kapsn elektronik kartyla
kilitleyip evine gitti.
Belki de unuttu...
Mmkn. Ertesi sabah, sanki hibir ey olmam gibi
sakin bir ekilde broya geldi. Kurbann dehete dm
arkada roln Oscarlk bir performansla oynad, bir de
stne bize, bir gerekeyi ve cinayet aletini altn tepside
sundu. Olduka makul, deil mi?
Sizin anlattnz ekliyle deil, dedi Dreek. Bir de
yle dnn: Belki de Helius onu yakalamamz istiyor? Belki de, arkadan ldrm olmann sululuuyla
50

yaayamayaca ve cezalandrlmak istedii iin bilinsizce arkasnda bu kadar ak izler brakt? Katillerin psikolojisiyle ilgili bir derste...
Polis akademisinde deiliz, Bay Dreek. Hakl olma
ihtimalinizi gz ard edemem. Fakat yleyse bile, kama
tehlikesi yok ve suu kantlanmad srece Heliusu tutuklamak iin bir sebep de yok.
Daha ne kanta ihtiyacnz var ki? Dreekin sesi, bir
amirle konuurken kabul edilebilecek snrn olduka stne kmt.
Unger bunun stnde durmad. Kendisi de bir zamanlar byle bir ate parasyd. Yattrc bir ses tonu
taknd.
kna edici bir gerekeye ihtiyacm var. Eer cinayetin
sebebi tartma olsayd, Helius o ann heyecanyla bir ey
yapard. Byk ihtimalle dvrlerdi. Hamacher gayet
sakin masasnda oturuyor olmazd, Helius da ona, gidip
kendi brosundan ald bir cinayet silahyla arkadan saldrmazd. Hayr, eer Helius katilse, tamamen baka bir
sebebi olmal. Bu sebebi bilmediimiz srece de, onu tutuklamay uygun bulmuyorum.
Dreek, mantndan phe edermiesine efine bakt, fakat hibir ey sylemedi.
Size ne dndm anlataym. Bence birisi cinayeti Heliusun stne ykmaya alyor. Katil, kilitleme
sisteminin verileriyle bir ekilde oynam. Sonuta bir
bilgisayar firmasndayz, bunu yapabilecek yeterince insan var. Cinayet silahn Heliusun masasnda bulmamz
umdu ve bilerek kabaca temizledi. Heliusun kan lekelerini kendi fark edip bize gstereceini hesaba katamad.
Eer katil Helius olsayd, heykeli muhtemelen Elbeye
atard ya da en azndan adam gibi temizlerdi diye dnyorum. Tutup da kan lekelerini bana kendisi gstermezdi!
Dreek tam bir ey syleyecekti ki, Unger bir el hareketiyle onu durdurdu.
Katil, firmann bir alan, bundan eminim. Heliusun
51

stne bir eyler ykmaya alan birisi. Belki de eski bir


alan. Helius bana kovulmu bir programcdan bahsetmiti...
Dreek kendini daha fazla tutamad. Size ne dndm syleyeyim, ef. Bence ok karmak dnyorsunuz. zr dileyerek sylemek isterim ki, sadece u tavuk devi meselesi yznden ba pheliyi serbest brakarak byk bir hata yapyorsunuz!
Ungerin kalar atld. Kann beynine sradn hissetti. Dreek kendini ne sanyordu ki ona haddini bildiriyordu! Hem bu terbiyesiz aylak, tavuk devi meselesiyle
ilgili ne biliyordu ki!
Olayn ona bir hayli zorluk kard doruydu. Unger
birok tavuk iftliinin sahibi olan bir adam tutuklamt. Adam, kavga esnasnda tek olunu ldrmekten hkm giymi, hapishanede intihar etmiti. ntihar mektubundaysa, masum olduunu iddia etmiti.
Unger, sululuk duygusuyla intihar eden bir katilin,
mektubunda suunu itiraf edeceinden emindi. Savcy,
dosyay yeniden amaya ikna etmiti. Sonuta, gerek katil olarak, tavuk devinin karsnn sevgilisini yakalamay
baarmt. Kadn, sevgilisini korumak ve iftliklerin bana gemek iin, ipularn kocasnn aleyhinde dzenlemiti. Unger her ikisini de parmaklklarn ardna yollamt, ama tavuk devinin lmyle ilgili hl sululuk
hissediyordu.
Dreek hakl olabilir miydi? Acaba muhakeme gc bu olayla zedelenmi miydi? Yeniden bir masumu
tutuklamaktan ok korktuu iin, bir katili serbest mi
brakmt? ekti. Pekl, tamam. Heliusun peine
adam takn. Ama hl mantkl bir cinayet gerekemiz
yok. Bunu bulun! Bu arada alanlar bir daha sorgulayalm, teker teker.

52

10
Hamburg-Poppenbttel
Perembe, 10.07
Mark kapy anahtarla aarken, st katta birinin olduunu duydu. Julia geri dnmt! Bu kbusun iinde kk de olsa bir k.
Julia, elinde dolu bir seyahat antasyla aa indi.
Ah... dedi ve utanga bir ifadeyle yere bakt.
Julia, ltfen... ben...
Unut gitsin! Sadece birka para eya aldm. Brakalm birka gn... Duraksad, gzel alnn krtrd. Bu
saatte burada ne iin var? Yoksa seni...
Kovdular m? Hayr, henz deil. Mark tm kalbiyle, sadece bunun olmu olmasn diledi. Gzlerine yalarn dolduunu hissetti. Ludger ld!
Juliann beti benzi att. Ludger sk sk onlara akam
yemeine gelirdi. Julia her zaman onunla iyi anlamt.
Ne? Nasl oldu?
ldrld.
ldrld m? Ama... kim...
Bilmiyorum. Ama birisi cinayeti benim stme ykmaya alyor. Birisi kilitleme sisteminin verileriyle oynam ve imdi, sanki ben dn akam firmaya geri dnmm gibi gzkyor.
Peki... orada mydn?
Ne? Mark altndaki zeminin ekildiini hissetti. Julia, sen... bunu... bunu ciddi sylyor olamazsn!
Julia inat bir tavrla ona bakt. Dn her zamankinden farklydn ve yalnzdn. Akam ne yaptn ben nereden bileyim?
Mark bunu anlayamyordu. Julia her zaman biraz kinci olmutu, ama bu durumda byle bir ey sylemesi kaldrlabilecek gibi deildi. inde bir eylerin krldn
hissetti. Bugne kadar onu birok defa balamt ve
phesiz ki Juliann kendisine kzmas iin de pek ok
53

sebep yaratmt. Ama kendisini arkadan ldrmekle


itham etmesini ciddi sylenmemi, yalnzca dnk tartmann intikamn almak iin yaplm bir ineleme olsa
da balayamazd. Mark yere bakt ve iinde byyen
fkeyle savat. Bir sessizlik oldu.
Ben gidiyorum, dedi Julia uzun bir dakikann sonunda. Telefonlaabiliriz sonuta.
Mark hibir ey sylemedi. Soukkanlln muhafaza etmeye alarak onun arkasndan kapy kapatt.
saatin sonunda kprdamadan kanepede oturuyordu. Siyah Ralph Lauren rzgrl hl zerinde, arabasnn anahtar da elindeydi. Duvardaki, i ie gemi koyu
krmz ve mavi izgilerden oluan labirentvari bir dmn olduu byk, soyut tabloya gzlerini dikmiti. Bu
tabloyu Julia bulmutu ve bunun iin 2000 avronun zerinde para demiti. Mark tabloyu hibir zaman pek sevmemiti, fakat imdi karmak geometrisi onun zerinde
hipnotize edici bir etkiye yol amt. Dmlenmi izgiler ona hayatnn u anda iinde bulunduu durumun
tam bir yansmas gibi grnyordu.
Durum buydu ite. Gzel gnler geride kalmt. Evlilii bozulmu, firmas yolun sonuna gelmi, en yakn
arkada lmt. Topu topu yirmi drt saat iinde. Midesine kramplar giriyordu.
Her ey, firmann bir alannn Ludgeri ldrdn gsteriyordu. Ancak bu, akla hayale sacak bir ey
deildi. Ekibini tanyordu! Her birine gvenebileceinden ad gibi emindi. Ve D.I.dan herhangi birinin bunun
iin nasl bir gerekesi olabilirdi ki? Ludger kimseye bir
ey yapmamt.
Komiserin tahmin ettii gibi, asl hedef kendisi miydi
acaba? Birisi cinayeti Markn stne ykabilsin diye Ludger lmek zorunda myd ki? Korkun bir dnce.
Lisa Hogerti dnd. Son derece yetenekli bir programcyd, ince uzundu, siyah salar ksayd, gzleri cin gi
biydi ve yz hatlar zarifti, ama genelde souk, neredeyse
54

kibirli bir his uyandryordu. ylesine parlakt ki, onu sadece D.I.nn harika ocuu Rainer Erling ve belki Ludger
geebilirdi. Fakat Lisa hibir zaman ekibe tam anlamyla
katlmamt. Bir sre sokaklarda punk olarak yaad ve
eskiden byk firmalarn bilgisayar sistemlerine giren bir
hacker olduu syleniyordu. Ludgerin onu ikna etmesiyle birlikte bu gemii arkasnda brakmt. Hrszlk olaylarna kadar. Tahminen Lisa uyuturucu bamlsyd ve
bunun iin devaml olarak paraya ihtiya duymutu.
zerinde dndke, Lisann kendisinden ve firmadan intikam almak istemesi Marka ihtimal d grnse
de, ok da imknsz gelmiyordu. Komiser, DINAnn sabote edilmesinden bahsetmiti; belki de, dn DINAnn
yapt tuhaf hatalarn arkasnda gerekten de bir kast
vard. Ludger, sistemi dardan gelebilecek saldrlara
kar korumak iin her zaman byk aba gstermiti,
ama Lisa yetenekli bir bilgisayar korsanyd ve ierdeki
bilgilere eriimi vard. Bunun yan sra, kilitleme sistemindeki verilerle oynayabilecek teknik bilgiye sahip olduuna phe yoktu ve tahminen Ludger onu akamn
ge saatinde tereddt etmeden broya alrd.
Fakat kovulduu iin cinayetle intikam almak? ay
sonra? Hem de, onun sululuundan phe duyduunu
son ana kadar dile getiren ve var gcyle onu destekleyen
Ludgeri ldrerek? Hayr, pek de mantkl grnmyordu bu.
Mark ne kadar kafa patlatrsa patlatsn, Ludger cinayeti iin bir sebep bulmak imknszd. Tm bunlar gsteriyordu ki...
Kap ald. Mark, bir eyin kendisini derin uyuukluk
halinden ekip kardna sevinerek yerinden kalkt.
inde bir umut yeerdi. Julia zr dilemek iin geri mi
dnmt acaba? Ama Juliann anahtar vard.
Gelenin ancak polis olabileceini birden anlaynca,
duraklad. Geri Komiser Unger daha nce gitmesine izin
vermiti, fakat ona her trl karara hazr beklemesini
sylemiti. imdi onu almaya geliyorlard.
55

Katil muhtemelen daha pek ok sahte delil brakmt


ve Markn etrafndaki ember, polise onu tutuklamaktan
baka are brakmayacak kadar daralmt. Bir kere adaletin deirmenlerinde tlmeye balarsa, artk hibir
avukatn ona yardm edemeyeceini dnd. Ludgeri
ldren her kimse, pikin ve kurnazd. Markn hkm
giymesini ve an azndan on seneliine ieri atlmasn salayacakt. Uzun bir hapis cezasndan daha beteri, katilin
elini kolunu sallayarak dolaacak ve Ludgerin lmnn
cezasz kalacak olmas dncesiydi. Buna kesinlikle izin
veremezdi!
Kap tekrar ald. Ne yapmalyd? Kamak? Polis mutlaka garaj ve baheyi gzlyordu. Fazla uzaa gidemezdi.
Yavaa kap kolunu aa bastrd.

11
Hamburg-Hafencity
Perembe, 11.45
Bay Erling, meslektanzn ifadesine gre dn akam
yirmi otuza doru Ludger Hamacherle broda son kalan
sizmisiniz, diye sze balad Dreek. Sesi Ungere biraz
sert gelmiti; sonuta, toplant masasnda karlarnda
oturan bu munis, neredeyse kz ocuu suratl ve ince,
sar sal gen adam bir tankt, sank deil. Her neyse.
Brodan ne zaman ktnz?
Rainer Erling, kurunkalemi not defterinin yanna,
paralel hizaya gelecek ekilde dzeltti. Her iki polisle de
gz temas kurmaktan kanyordu. Kendini ok rahatsz
hissediyor gibi grnyordu. Bir ey mi gizliyordu?
Sorumu anlamadnz m?
Erling ban sallad. Kendi kendine konuuyormuasna dudaklar kprdad, ama sesi kmad.
Bu, soruyu anladnz anlamna m geliyor?
56

Bir ba sallama daha.


O halde neden cevap vermiyorsunuz?
Erling omuz silkti.
Bay Erling, burada bir cinayet vakasnda tank olduunuzu size hatrlatmak istiyorum...
Toplant salonunun kaps ald ve Mary Andresen
ban ieri doru uzatt. Unger, Daha nce de sylemitim... diye eklerken, Andresen onun szn kesti: Sizinle ok ksa konumam gerekiyor, komiser bey.
Unger ban sallad ve onun peinden dar kt.
Rainer Erlingin tutumu size tuhaf gelmi olabilir,
dedi kadn, kapnn nnde dururlarken. Hatta belki de
pheli davranyordur.
Unger ban sallad.
Sizi temin ederim ki, bunun olayla hibir ilgisi yok.
Rainer, Ludgerin lmnden dolay ok gergin. Ona ok
dknd. Stresli durumlarda Asperger sendromu onda
bazen ok belirgin ortaya kyor.
Ne, ne?
Asperger sendromu. Doutan gelen bir davran
anomalisi. Otizmin hafif bir biimi diyebiliriz. Aspiler
kendilerini byle adlandryorlar dier insanlarla iletiim kurmakta zorluk ekerler. Kiisel iliki holarna gitmez.
Zihinsel zrl olduunu mu sylyorsunuz?
Andresen ona kt kt bakt. Rainer, sizin deyiminizle zihinsel zrlden baka her ey. Ekibimizdeki
uzak ara en parlak programc, belki de dnyann en iyilerinden biri. Sradan bir yazlm uzmanndan drt kat daha
hzl kodluyor, hem de hatasz. Sadece, dier insanlarla
iletiim kurmakta zorluk ekiyor. Buna ramen burada
herkes onu sever. Zarif bir hareketle gr, kzl salarn
kartrd. Sizden tek ricam, onu ok fazla bask altna
almamanz.
Unger ban sallad. Hamacheri ldrm olmasna
ihtimal veriyor musunuz? Sonuta, onu canl gren son
kiiydi; katil dnda.
57

Andresenin kalar atld. illi surat Ungere ocukluundaki bir Pippi Uzunorap filmini hatrlatyordu.
Tek eliyle havada evirecei ve sonra dolabn zerine frlataca bir hrszmasna bakyordu adama.
Bunun sz konusu olabileceini bile dnmyorum! dedi kadn. Rainer, Ludgeri severdi. Rainerin
ald ve tamamen gvendii birka insandan biriydi.
Ludger, Rainerin yeteneini kefetti, onu D.I.da ie ald
ve ok destek oldu.
Verdiiniz bilgiler iin teekkrler, dedi bakomiser
ve Andresene glmsedi. Nedense kadnn kendisine
kzmasn istemiyordu.
Kadn da glmseyerek karlk verdi. Yeil gzlerinde
bir kvlcm m akmt? Unger aceleyle dnd ve tekrar
toplant salonuna girdi.
... son defa sylyorum, Bay Erling, diyordu Dreek,
efi salona girdiinde. Erling orada oturmu, byk bir
dikkatle masaya bakyordu. Kk bir kutu kesmeekeri
nnde tam bir kare oluturacak ekilde dizmiti. Eer
imdi konumazsanz, sizi karakola gtreceim ve sonra...
Brakn, Bay Dreek, diye szn kesti Unger. Bu kadar imdilik yeterli. Bay Erling, gidebilirsiniz.
Dreek akn akn ona bakt. Ama ef, ben...
Unger ona, kar kmasnn anlamsz olduunu ifade
eden bir bak att. Erling ayaa kalkt, not defteriyle kalemini ald ve baklar yerde, salonu terk etti.
Bu da ne demek oluyor, ef? diye sordu Dreek, yalnz kaldklarnda. Onu neredeyse konuturacaktm. Sonra siz geldiniz ve...
O deildi.
Bunu nereden bilebilirsiniz ki? Son derece pheli
davranyor, grg tan da yok. O...
O, hasta. Asper sendromu mudur nedir. Otizme benziyor. Detaylar Andresene sorun.
Bu yzden mi katil olamaz?
Bu yzden byle tuhaf davranyor. Baskyla bir ey
58

elde edemezsiniz. Ayrca, cinayet iin ne bir sebebi var,


ne de onu olayla ilikilendirecek en ufak bir ipucu.
Sonuta, Hamacheri canl gren son kiiydi...
Katil dnda. Katilin, kilitleme sistemi verilerini deitirmi olduunu varsayyoruz. ok byk ihtimalle,
Erling brodan ktktan sonra, katil kapy elektronik bir
giri kartyla at.
Fakat Erling geri dnm de olabilir, dedi Dreek
inatla. Brodan ktktan sonra ne yaptn bilmiyoruz
ki.
Unger ona ciddi bir bak att. nk adamn zerine
ok gittiiniz iin bize sylemedi.
Zihinsel zrl olduunu bilemezdim.
Zihinsel zrl deil, diye serte karlk verdi Unger ve ayn anda kendine, neden bu kadar ateli tepki verdiini sordu. Acaba Andresen onun zerinde, profesyonel
bir bilgi paylamndan te bir etki mi brakmt? Nesnelliini mi kaybediyordu?
Ama az nce dediniz ki...
Ben bir sendromu olduunu syledim. Bu da tuhaf
davranmasna yol ayor, ama anlalan dhi bir programc. En iyisi yarn polis psikoloji servisiyle konuun ve bu
sendromun nasl bir ey olduunu renin. Gemite bu
sendroma sahip bir katilin iledii bir cinayet olup olmadn da sorun.
Peki, ef, yaparm. alanlarn sorgusuna devam edeyim mi?
Unger ban sallad. Evet, edin. Ben Andresenle bir
de firmann mali durumu hakknda konuacam. Belki
oradan bir cinayet sebebi kar.

59

12
Hamburg-Poppenbttel
Perembe, 13.15
Mark kapy at. Gelen polis deildi. Merhaba, Doris!
Doris aknlkla ona bakt; Markn bu saatte evde ne
ii olduunu dnyordu mutlaka. Julia evde mi?
Hayr. Ailesinin yannda.
Doris, Juliann yakn arkadayd. Bir eylerin yolunda gitmediini hemen hissetti.
Kavga m ettiniz?
Hayr hayr, her ey yolunda, dedi Mark. Kadnn
onun tek bir szne bile inanmayacan biliyordu. Julia
geri dndnde, uradn sylerim.
Pekl. Syle ona, bugnk randevumuzu unuttuu
iin kzgn deilim. Zaman olduunda ve can istediinde beni arayabilir.
Mutlaka yapacaktr. Grrz, Doris.
Kendine iyi bak.
Oturduklar sakin cadde boyunca yryp gm grisi Ford Kasna binene dek onun arkasndan bakt Mark.
O esnada gzne baka bir araba arpt, krmz bir Opel.
inde bir adam oturmu, belli ki ehir plann gzden
geiriyordu. Fakat ara az nce orada durmu gibi grnmyordu, gzelce yol kenarna park edilmiti.
Kendisini gzetliyorlard! Buradan hemen gitmeliydi.
Tek ans, katili kendi elleriyle yakalamak ya da en azndan polisi baka bir iz srmeye ikna etmeye yetecek kadar kant toplamakt.
Yavaa kapy kapad. Misafir tuvaletine gitti ve kapal jaluzinin arasndan caddeye bakt. Sivil memur evi
gzetliyordu.
Mark adam atlatmalyd. Ama nasl? Garaj aarsa,
polisin dikkatini ekerdi. Porschesiyle bo yolda bu
Opeli rahata geride brakabilirdi, ama ehir iinde bir
60

kovalamacada hi ans yoktu.


Bir metro durana ulaabilse... polisin tm hatlar izleme olana yoktu. En yakn istasyon birka dakika uzaklktayd. Ama grnmeden oraya nasl gidecekti?
Aklna bir fikir geldi. Son derece riskliydi, ama belki
de tek ans buydu. Garaja gitti, kapy at, anahtar arabann kontana soktu ve motoru altrd. Sonra arabadan indi, Juliann koyu yeil Range Rovern ald ve yola
kt. Beklendii zere, Mark garaj anca sivil polis motoru altrmt, imdiyse pheli gzlerle ona bakyordu. Mark adamn tam gzlerinin iine bakt ve arabay
onun stne doru srd. Polis yerinden kmak iin arabay geri vitese takt. Ama Mark gaza bast ve Range
Rover, Opel park yerinden kamayacak ekilde onun
nne ekti. Sonra anahtar ekip ald, arabadan dar
frlad ve garaja geri kotu.
Polis aknln ksa srede zerinden att. Arabasndan dar kt ve Markn peinden kotu. Polis! Dur!
Dur dedim, kahrolas!
Mark, polis memuru garaja ulamadan sadece saniye
ler nce, motoru alr haldeki Porscheye atlamay baard. Adamn kenara ekilmeye yetecek refleksi olduuna
gvenerek gaza bast. Tahmininde hakl kt. Polis memurunun yanndan geerek yola saparken ve lastikleri
gcrdatarak hzlanrken, onun kfrettiini duydu. Gl
motor Mark yerine zmbalad. Dikiz aynasndan, polisin
tabancasn ekmi olduunu grd, ama adam lastiklere
ate edemeden Mark keden kvrlp gzden kaybolmutu.
Gr mesafesinin dna kar kmaz hzn azaltt.
Gereksiz yere kimsenin dikkatini ekmek istemiyordu.
Metro istasyonuna doru srd, Porschesini otoparka brakt ve gergin sinirlerinin izin verdii lde yavaa
metronun merdivenlerini indi.
ans vard. Yalnzca iki dakika sonra, henz polisler
oraya ulaamadan bir tren geldi. Mark istasyon sonra
inip hat deitirdi. Yarm saat getikten ve iki kere daha
61

hat deitirdikten sonra, artk takip edilmediinden ksmen emin olmutu. imdilik.

13
Hamburg-Hafencity
Perembe, 13.19
Hayat sigortas m? Hem de bir milyon avronun zerinde? Ve siz bunu bana imdi sylyorsunuz? Ungerin
sesi sertti.
Mary Andresen kolay kzarrd. Ki bu ona ok yakyordu. zr dilerim, komiser bey. Aklmdan km. Kuruculardan birinin bir kazada lmesi ve bu yzden firmann varln srdrmesinin tehlikeye girmesi ihtimaline
kar yatrmclarmzn koyduu bir artt bu. Finansman
nlemlerinde olduka allagelmi bir eydir. Kabahatinin bilincinde, baklarn yere indirdi. Bunun Ludgerin
lmyle bir ilgisi olduunu mu dnyorsunuz?
ok daha az miktarda para iin ldrlen insanlar
var.
Ama paray firma alyor, belirli bir kii deil ki. Kim
bu durumda... Duraklad.
Aynen. Firmanz iflasn eiinde, yatrmclar ancak
patron kovulursa para vermeye devam edeceklerini sylyorlar. Ne tesadf ki tam da bu srada ynetim kurulu
yelerinden biri lyor; ie bakn, mali sorunlar bylece
ortadan kalkm oluyor ve patron iinden olmak zorunda
kalmyor. lgin bir tesadf, deil mi?
Fakat komiser bey, bu ok ap... Yani demek istediim,
affedersiniz ama Markn firmay kurtarmak iin birini
ldreceine bir saniye bile inanmam! Hele de Ludgeri!
O, her eyin ardndaki beyindi. O olmadan ilerin nasl
devam edeceine dair en ufak bir fikrim yok.
Fakat daha bir sr uzmannz var.
62

Evet, fakat hibirinde Ludgerin yetenei yok. Bir yazlm yaratmak demek, oturup program satrlar yazmak
demek deil. ncelikle, her eyin temelde nasl ileyeceini dnmek gerek. Bir evi ina etmek gibi dnn:
Yazlm uzmanlar duvarlar ren, pencereleri takan, borular deyen iiler gibiler. Ludger mimard.
Ama insann elinde evin planlar varsa, mimara artk
pek de ihtiya yoktur, deil mi?
Yazlm iin plan hibir zaman tam olarak tamamlanmaz. Bir versiyon piyasaya kt m, bir sonraki, daha
iyisi iin almanz gerekir, yoksa bu sektrde mrnz
pek uzun olmaz. Mary az nce ne sylediini kavraynca
durdu.
Ona olduu gibi, diye devam etti Unger. Hayat sigortas yeni bir kant daha...
Dreek kapy hzla at. Nedense bugn kimse kap
almyordu. ef, adam tym!
Gzlerinde bir ben sana demitim prlts m vard?
Tym m? Emir vermitim, onun...
kinci arabasyla meslektamzn nn kesmi, sonra da Porschesiyle kam.
Kahretsin... Neyse ki Unger yalnz olmadklarn
tam vaktinde hatrlad. Mary Andresenin yznde ok
tatl bir srtma vard. Heliusun kamay baarmasna sevinmi gibiydi. Hl onun susuz olduuna inanyor
muydu? Geni apl bir arama balatn...
Ayarladm bile. Onu yakalayacaz, endielenmeyin.
Onu yakalayacaz, endielenmeyin? Unger, bu terbiyesiz afacana 12. Cinayet Masasnn ynetiminin kimde
olduunu hatrlatmay dnd. Fakat bu kesinlikle yanl zamand; Heliusu serbest brakmakla hata yapt
inkr edilecek gibi deildi. Herkes bunun tavuk devi meselesi yznden olduunu syleyecekti. En azndan, olayn zlmesine katks olacak bir eyler de bulmutu.
Bir cinayet sebebi buldum, dedi bakomiser, neredeyse inat bir tavrla. Hamacherin, firma lehine hayat
sigortas varm. Bir milyon avro.
63

Dreek, onaylayan bir ba hareketini ondan esirgemedi. O halde her ey aka ortada!
yle grnyor. Ungerin iinde kt bir his vard.
Durumu ok basit hale getiriyorlard. ok ama ok basit.
Fakat phelerini, sorgu yargcnn nnde alnacak ifadeye saklayabilirdi. imdi ncelikle iini yapmas ve
Heliusu enselemesi gerekiyordu.

14
Hamburg-Eppendorf
Perembe, 19.34
Mark! Ne... ne iin var burada? Mary Andresenin
akn yz kap aralndan bakyordu.
Bana yardm etmelisin, Mary. Peimdeler.
Biliyorum. eri gir!
Bu eski binadaki daire pek byk deildi, uzun koridoru ve dar odasyla biraz kullansz saylrd. Ama
yksek tavanlar, kartonpiyer ve tahta zemin demeleri
buraya olduka gsterili bir atmosfer katyordu. zgnm, ortalk dank. Misafir beklemiyordum, dedi Mary,
Mark dankla dair herhangi bir iz gremiyor olsa da.
Sadece, oturma odasnda bbrek eklindeki plastik masann etrafna dizilmi beyaz armut minderlerden birinin
stnde bir tirt vard.
Markn ailesinin de yetmilerin banda bunlara benzer armut minderleri olmutu. ocukken bir tanesinin
iini ap kpkten dolguyu evin her tarafna datana
kadar. Bunlarn oktan unutulup gittiini dnrd,
ama anlalan tekrar moda olmutu. Mark bu tuhaf eylerden birinin stne oturdu. Mary iki kadeh krmz arap doldurdu. Beni ziyaret etmen aslnda gzel. Keke
baka artlar altnda olsayd.
nan bana, ben de bunu dilerdim. Bam belada.
64

Kan anlatt.
Vay. Mary takdir edercesine ban sallad, ama hemen tekrar ciddiyetini taknd. Komiser Unger sana ok
kzgn. Bunun dnda, onun ok ho biri olduunu dnyorum. Sylesene, neden katn?
Ynelttii bu soru, katilin Mark olduuna bir saniye
bile inanmadn gsteriyordu. Mark bunun iin ona
sonsuz bir minnet hissetti. Birisi olay benim stme
ykmaya alyor. Eer bir kere gzaltna alnrsam, bundan kurtulmak iin bir ansm kalmaz. Gerek katili bulmam lazm.
Bunu nasl yapmay dnyorsun? Yani, her yerde
seni aryorlar. Sonsuza kadar kaabilecek halin yok ya!
Belki bir sre burada...
Tabii ki kalabilirsin. Ama korkarm, seni aramak iin
buraya gelmeleri fazla uzun srmez.
Mark ban sallad. Pekl. Seni de bu iin iine ekmek istemiyorum.
aka m ediyorsun? Ludgeri kimin ldrdn
umursamadm m zannediyorsun? Birdenbire gzlerine yalar doldu. O lanet olas herifi yakalamalarn istiyorum! Yutkundu, kt mendille gzpnarlarn sildi ve
hafife ksrerek sesini dzeltti. Kim olabileceine dair
bir fikrin var m?
Hayr. Ama Ludgerin neden ldrldne dair bir
phem var.
phe mi?
Btn gn metroyla oradan oraya gittim ve uzun
uzun dndm, aklma bir ey geldi. DINAnn yapt
tuhaf hatalar biliyorsun. Ludger mutlaka o akam oturup bunlarn nedenini aratrmtr. Nedeni bulmu ve bu
yzden lm olmas mmkn.
Bir yazlm hatas bulduu iin mi?
Biri DINAyla oynad iin.
DINAyla oynamak m? Sabotaj m demek istiyorsun? Ama kim byle bir ey yapar ki?
Sabotaj kastetmiyorum. Birinin DINAy kendi
65

amalar iin kullandn tahmin ediyorum. nanlmaz


gl bir yazlm yarattk. Yarm milyondan fazla bilgisayarn ilemci kapasitesiyle bir sr ey yaplabilir. Belki
de birileri bu kapasiteden bir eyler szdrmtr...
Ama kim bylesine byk bir ilemci kapasitesine
ihtiya duyar ki? Ben buna eskiden dndmz kadar
talep olmadn zannediyordum...
Ekonomide deil, maalesef. Ama byk bir ilemci
kapasitesiyle, simlasyon modellerini oynatmaktan baka
eyler de yaplabilir.
Ne gibi?
Kodlar krmak mesela. Byk miktarda veriyi tarayarak nemli bilgiler aramak. Bunun gibi eyler.
Birtakm bilgisayar korsanlarnn DINAy yabanc
bir sisteme szmak iin kullandn m dnyorsun
yani?
Belki. Belki de bir gizli servis ya da terristler. Hibir
fikrim yok. Tek bildiim, John Grimesn eskiden ngiliz
asker gizli servisinde subay olduu ve...
Bir dakika, orada dur! Grimesn Ludgeri ldrm
olabileceine inanmyorsun, deil mi? Yani tamam,
Grimes gt herifin teki, ama...
Belki kendisi yapmamtr. Ama CCCnin bize aslnda neden yatrm yaptn hi dndn m? Yeni Eko
nomide ilerin oktandr ters gittii bir zamanda? Ve neden firmay kurtarmak, ama ynetimi deitirmek istiyorlar? Kim bilir, belki de CIA tarafndan ynetiliyorlardr ve...
Mark, hayal gryorsun. CCC, iyi bir ekip olduumuz ve sadece henz zaman gelmemi olan, mkemmel
bir rne sahip olduumuz iin bize yatrm yapt. Ve
tabii sen onlar etkilemeyi baardn iin!
Olabilir. Yine de, Ludgerin lm ile DINAnn tuhaf
davranmas arasnda bir balant olduundan eminim.
Belki haklsndr. Martinden ipular toplamasn istemeliyiz...
Hayr, Martin olmaz. Kimseye bu phemizden bah66

sedemeyiz. Henz deil. Ekipten birinin olaya karp karmadn bilmiyoruz. Hatta belki de katil olduunu.
Sonuta biri kilitleme sisteminin verileriyle oynad ve
bunu ancak bizden biri yapm olabilir.
Mary, ie ald alanlardan birinin katil olabilecei
dncesinden belli ki irenmiti. yleyse ne yapacaz?
Buradan firmann ana girebiliriz. Belki bir ey buluruz. Belki Ludger ardnda bir eyler brakmtr, notlar,
belki bir mesaj. Ne kadar sistematik altn ve her zaman her eyi belgelediini bilirsin.
Tamam. Marynin ahap oymal, antika yaz masasna gidip dizst bilgisayarn atlar.

15
Boston / Massachusetts
Perembe, 14.02
A aa, ne taklm bakalm oltamza? Ron Gerri klavyeye ve fareye yer amak iin, yars yenmi pizza quattro
stagioniyi1 kenara doru itti. Gzn ekrandan ayrmadan, srekli deien say stunlarn izliyordu. Vay, ama
bu hakikaten de byk bir balk! Demek a ele geirmeye alyoruz!
Parmaklar klavyenin zerinde bir piyaniste aitmi
gibi geziniyordu. Yeni stunlar belirdi. Kendi kendine konumaya bir son vererek, az bir kar ak, saylara gzn dikti. Sonra da telefona sarld.
Mike, burada bir ey var. Yedide. Bugne kadar hi
byle bir ey grmemitim, abi. Bu ey kocaman. En az
yirmi MB. Ve de bymeye devam ediyor.

1. (t.) Drt mevsim pizzas. (Y.N.)

67

Mike Auderburn, Bostonn kuzeyinde, gsteriten


uzak bir iki katl binada konumlanm, antivirs yazlmlar reten Auderburn Network Security adl kk firmann kurucusu ve yneticisiydi. Ronun ANSdeki grevi, yabanc virslerin izini sren bir bilgisayar an kontrol etmekti. Fare kapanlar gibi internete balydlar ve
yorulmak bilmeden bilgi peine dyor, veriler dnyasyla daha fazla iliki iine giriyor, e-postalar gnderip alyorlard. Her bir virs iin yaratlm bir yem. Bilgisayarlar da, herhangi bir koruma dzenei olmayan ambar
kaplar gibi ak duruyordu.
Bunun iin bilgisayarlarn arka planlarnda, her bir aktiviteyi izleyen ve ANS tarafndan programlanmam
herhangi bir grevi annda bildiren kk programlar alyordu. Bu ekilde, sisteme szmaya alan biri fark
edilirse, bir ANS yazlm tarafndan analiz ediliyor ve tandk profillerle karlatrlyordu. Eer ortada bilinen
bir virs varsa, otomatik olarak uzaklatrlyordu. Eer
yeni bir ey bulunursa, program bunu annda Ronun
kontrol bilgisayarna bildiriyordu.
Bylece ANSnin ana ortalamada her gn yabanc
bir virs giriyordu. ou, bilindik trojanlarn grece zararsz varyasyonlaryd. Kendilerine zg imzalar, ANS
yazlmnn kalbini oluturan veri bankasna kolayca kaydedilebiliyordu.
Oysa bu seferki tamamen baka bir eydi. Ronun kalbi heyecandan hzl atmaya balamt. Yeni, yabanc bir
virs tipi bulmak, rekabet ortamnda bir adm ne gemek demekti. Bundan korunmak ve kurtulmak iin uygun yazlm ilk gelitiren olmak ise, prestij, medya ilgisi
ve yeni mteriler getirirdi.
Evet, onu imdi ben de grebiliyorum, dedi Mike.
Ne yapyor bu ey? Bilgisayara inanlmaz byklkte
veriler yklyor ve sonra ilemciyi bloke ediyor. Bilgisayar felce uratmak iin bir eit tkama stratejisi mi?
Sanmyorum. Bunun iin yeterli byklkte deil ve
ayrca fazlasyla dzenli ilerliyor. ndirdii verilerle bir
68

eyler yapyor gibi grnyor.


ifrelerin ve onun gibi eylerin peinde olan bir speklatr m kastediyorsun?
Hayr. Sokak ortasndaki bir yzlk gibi akta olan
ifre verilerine dokunulmad bile. Bilgisayarda olan bitenlerle hi ilgilenmiyormu gibi grnyor. Mevcut verilere
herhangi bir giri tespit edemedim, Windows sistem deikenlerine bile.
Pekl. Bu bebein ne olduunu tam olarak grebilmemiz iin bir sistem dkm kar bakalm.
Tamam, oldu bil... hey, kahretsin! Noldu imdi? Olmaz byle ey!
Ne var?
Lanet ey gitmi! Kendi kendini silmi! Hop, kayboluvermi! Sanki onu kopyalamak istediimi anlam
gibi.
Samalama, Ron!
Belki de samalyorumdur.
Kim byle bir ey yapabilir ki? Amatr olmad kesin. Joker? Woz? Rafael?
Bizim tandmz arkadalardan biri olduunu sanmyorum. Bu ey bildiim hibir eye benzemiyordu.
Peki, elimizde hibir iz yok mu? Kodu analiz edebilmek iin herhangi bir ey?
zgnm, ama hayr.
Mike inledi. Umalm ki Doc Solomon ve McAfeenin
adamlarn da bizim gibi alaya alsn! Telefonu kapad.
Ron dncelere dalm bir halde ban sallad. Bu
hayalet virs yakalayabilecei yeni tuzaklar iin stratejiler retmeye balamt bile. Bununla beraber, dncelerinin arasnda hep bir soru ne kyordu: Bu yabanc yazlm onun bilgisayarnda tam olarak ne yapmt?

69

16
Hamburg-Altona
Perembe, 20.43
Smoke on the water... and fire in the sky... Olafn sesi
harika bir ekilde buulu ve net kyordu. Rudi, Hammond orgu samplerdan alyordu almasna, ama aletten
muhteem bir tn karmay ve akorlar gmbrdetmeyi
yle iyi baaryordu ki, sanki tulara dokunan John Lord
un ta kendisiymi gibi geliyordu insana. Jrgenin basnn
zamanlamas da istisnai bir ekilde Ralfin bas davuluna
ok gzel ayak uyduruyordu.
Friedemann Ungerin parmaklar Ibanezinin ince sapnda geziniyordu. Kendini, Japonya turnesindeki Richie
Blackmore gibi hissediyordu. Deep Purplen eski hit arksnn grleyen mzii vcudundaki tm gerginlii, kafasndaki tm dnceleri atyordu. Bu mzikte ok gl bir eyler vard, fiziksel bir varlk gibi; ve salnmlar
bedeninde, onu enerjiden titretircesine yanklanyordu.
Hayr, titreyen baka bir eydi: Cep telefonu. Kahrolas, adi cep telefonu!
Sinir bozucu titreimi yok sayp almaya devam etmeye alt, ancak parmaklar solonun ortasnda kilitleniverdi. Parann dnda kalmt.
almay brakt. Dierleri ona kzgn baklar frlattlar; az nce o kadar iyiydi ki. Zar zor durdurulabilen bir
tren gibi, enstrmanlarn birbiri ardna susturdular.
zgnm, ocuklar! dedi Unger ve prova yaptklar,
ama dnyayla ilikiyi kesmedikleri, metrelerce kalnlktaki duvarlara sahip bu snakta neden cep telefonunun
srekli rahatsz edici arlar aldn kendine kim bilir
kanc kez sordu. Telefonu kot pantolonunun dar cebinden kard. Bir ksa mesaj vard: Mark Helius, Erika
Caddesi 12, 20251 Hamburg.
aknlkla kalakald. Bu da ne demek oluyordu? Neden Dreek ona Heliusun adresini gnderiyordu? Ama
70

bir dakika, gnderen, i arkadann numaras deildi; tanmad bir numarayd. Ayrca Helius, Poppenbttelde
oturmuyor muydu?
Erika Caddesi 12 numaral adresi bugn daha nce
duyduunu hatrlad. Derken aklna geldi: Andresen oturuyordu orada. Ve durumu kavrad: Helius kadnn yanndayd, o da Ungerden yardm istemek iin gizlice bir mesaj gndermiti.
Kusura bakmayn ocuklar, gitmem gerek.
Grup elemanlar i ektiler. Ralf bagetlerini trampete
indirdi. Ulan, Friedi, u kahrolas telefonunu bari prova
yaparken kapatamaz msn? Konser cumartesi gn ve
biz hl tam hazr deiliz!
Yapamam. Bunu gayet iyi biliyorsun.
Biliyor musunuz, komiser bey... siz budalann tekisiniz!

17
Hamburg-Eppendorf
Perembe, 21.22
Kap alnd. Mary, Marka bir bak att. D.I.nn veri
anda neredeyse bir saat iz srmlerdi, ama Ludgerin
dn akam ne yaptna dair en ufak bir ipucu bile bulamamlard. Ludgerin kiisel kaytlarndaki son deiikliklerin hepsi ynetim kurulu sunumundan ncesini gsteriyordu. O saatten sonra e-posta da yazmamt. Ludger
bir daha bilgisayarnda hi almamt sanki. Ama bu tamamen ihtimal dyd; ldrld srada yaz masasnn
bandayd. Katil, yapt iin tm izlerini ortadan kaldrm olmalyd. Bu da iinin ehli olduunu gsteriyordu.
Kap tekrar alnd. Mary kapya doru yrd ve diyafonun dmesine bast. Evet buyurun?
Mark, kk hoparlrden komiserin gergin sesini da
71

ha duymadan, gelenin polis olduunu biliyordu. Mary


ona soran gzlerle bakt. Sonra kapy amak iin dmeye bast. Saklan bir yerlere! Onlar bamdan savmaya
alacam.
Daireyi arayacaklard. Mark burada kalrsa, hi ans
yoktu. Saniyelerin bile nemi vard. Anahtarlarna ihtiyacm var. abuk! Mary onlar uzatt. Mark ceketini
kapt ve sessizce kapy at. Kap zincirini tak, diye fsldad Maryye. Sonra da elinden geldiince hzl ve sessiz bir ekilde merdivenden yukarya kt.
Eski basamaklar her admda gcrdyordu. Neyse ki
polisler iki kat aadan yeterince grltl bir ekilde
yukar doru kyorlard. Onlar Marynin dairesine ulatklarnda, Mark da st katn sahanlna kmay baarmt. Kapnn azck aldn duydu.
Neler oluyor, Bakomiser Unger? Bu saatte sizi buraya getiren ne? Marynin sesindeki aknlk olduka inandrcyd.
eri girebilir miyiz?
Konu nedir?
Ludger Hamacherin cinayetiyle ilgili birka sorumuz daha olacakt.
Ve bunlar imdi sormanz gerekiyor, yle mi? zgnm, ama u an pek uygun deilim. Yarn sabah erkenden
karakola gelirim.
Mark elinde olmadan glmsedi. Mary bu ii olduka
iyi kvryordu. Polislerin, dairesine girmelerini ne kadar
engellemeye alrsa, onlar da Markn orada saklandna o kadar inanyorlard. Bu da onlar merdiven boluunu aramaktan alkoyuyor ve Marka biraz daha zaman
kazandryordu. Ama aksi gibi, polisler kapnn nnde
durduu srece Mark bir yere kprdayamyordu.
Fakat... siz... Ungerin sesinde aknlk vard. Sonra
birden, komiser bir eylere kzmasna, sesi iddetlendi:
Bayan Andresen, ltfen hemen kapy an! Mark
Heliusun burada saklandna dair bilgi aldk. O bir cinayet phelisi.
72

Mark m? Mmkn deil! O yapmad!


Bunu bulmak bizim grevimiz. Eer masumsa, ona
bir ey olmayacak. imdi ltfen kapy an!
Elinizde arama izni var m?
Gecikmenin tehlike yaratt bir durumda arama iznine ihtiyacm yok.
Tehlike mi? Ne tr bir tehlike?
Aranan bir katilin sizin evinizde saklanmas ve hemen kapy amazsanz kaacak olmas tehlikesi!
Mark komiserin sabrnn tatn anlad. Mary biraz
daha zerine giderse, adam bir terslik olduunu fark edecekti. Neyse ki Mary de bunun farkndayd. Mark onun
kap zincirini byk bir zahmet gerektiriyormu gibi atn duydu.
Dikkatlice keden bakt ve iki polisin, silahlarn dorultmu, daireye girdiklerini grd. Sen burada kal! dedi
Unger arkadana. Eer benim elimden kaarsa diye!
Kahretsin! Mark, polisler ieride onu ararlarken dairenin nnden svabileceini ummutu. Bir tanesi koridorda dururken ve dairenin kaps akken, bu ok zor
olacakt.
Dier yandan, onu Marynin dairesinde bulamaynca
merdiven boluunda aramalar riski ok bykt. Ne
yapacakt?
st katta bir kapnn aldn ve birinin aa doru
indiini duyunca, kararn vermek zorunda kald. Eer birileri onu burada grrse, ii bitmi demekti.
Basamaklar olabildiince sessiz inmeye ve admlarn
st kattan inenin admlarna uydurmaya alt.
Duvara sokularak Marynin dairesinin kapsna kadar
geldiinde, nefesini tuttu. Merdivendeki kii gcrtl
admlarla yaklayordu. Her an merdiven kvrmna gelebilir ve kendisini grebilirdi.
Burada kimse yok gibi grnyor, dedi Komiser Unger ierden. Bir de merdivenlere gz atalm.
imdi ya da asla. Mark ne doru atld ve Marynin
kapsn byk bir grltyle ekti. Byk admlarla ba73

samaklardan aa atlad. arm polisler dairenin kapsn ap onun peine dene kadar, yarm kat avantaj kazanmt.
Lanet olsun! ef! ef, o burada! Olduun yerde kal,
kahrolas! Polis!
Mark bina kapsna ulat ve Dreek aaya varmadan
nce kapy dardan kilitlemeyi baard. Anahtarlar ulaamayacaklar mesafede yere frlatt.
Gen polisin yz sinirden allak bullakt. Kap kolunu zorlad, sonra art nouveau tarz caml kapnn ardndan tabancasn kaaa dorulttu.
Ben masumum! diye bard Mark ve komaya balad.
Dreek ate etmedi.

18
Hamburg-Eppendorf
Perembe, 21.30
Bu gerek olamazd! Herifi ikinci defa ellerinden karmlard! Daha oyun bitmedi! diye kkredi Unger. Bu,
yataklk etmek... bu... devlet otoritesine kar gelmek!
Mark yapmad, dedi Andresen soukkanl bir ekilde. Gzleri parlyordu.
Unger biraz sakinlemeye alt. Madem o yapmad,
neden kat o halde?
Siz ona inanmadnz iin. Gerek katili aramanz
bekleyemeyecei iin. Katil daha birok yanltc ipucu
yerletirecei iin.
Bu yzden mi onu burada sakladnz?
Onu saklamadm. Beraber D.I.nn firma ebekesinde
katile dair ipular aradk. Maalesef bir ey bulamadk.
Tek sznze bile inanmyorum!
Tahmin etmitim.
74

imdi nereye gidiyor peki?


Eer bilseydim, emin olun size sylemezdim.
Onu yakalayacaz, Bayan Andresen, hi pheniz
olmasn. Ve siz de bundan paanz syramayacaksnz!
Kim bilir, belki siz de ona yardm ettiniz. Sonuta, finans
mdr olarak, Hamacherin hayat sigortasndan gelecek
paradan yararlanacaksnz.
Andresenin beti benzi att. Unger bir saniyeliine,
onun gerekten de Heliusun su orta olduunu dnd. Fakat dudaklar ve gzleri klerek birer izgi halini
ald ve Unger, onun renginin sinirden solduunu anlad.
Sen... dar kafal, aalk herif! diye tslad Mary ve
kapy onun yzne arpt.
Bu, memura hakaret! diye kkredi bakomiser. Sizi
bunun iin ieri alabilirim! Tabii ki onu dava etmeyi falan dnyor deildi. mezler gibi ki yleydi tuzaa
den Dreekeydi kzgnl. Ama Heliusu bir kez daha
hafife ald iin en ok kendine kzyordu.
Merdivenden aa indiinde, karsnda sklm pklm bir polis buldu.
zr dilerim, ef. Tam bir geri zekl gibi davrandm.
Unger yelkenlerini suya indirdi. Barp armak istemiti, fkesini kusacak herhangi bir ey yapmak. Ama
belli ki herkesin onda grd aalk herife gerekten
dnmeyi istemiyordu.
Tamam, oldu bir kere. Herif dndmzden uyank kt. Ama daha ileri gidemeyecek.
Ancak, doru iz stnde olduundan duyduu phe
gittike byyordu. Daha nce ald ksa mesaj ap
Dreeke gsterdi. Gnderenin numarasn aratrmanz
istiyorum. Bilgiyi yollayann Andresen olduunu dnmtm. Ama grnen o ki, deilmi.
yi ama o zaman kim, ef? Ve Heliusun burada olduunu nereden biliyordu?
Ortaya kartacaz. Hedefimizden saptrlarak buraya yollandmz dnyorum. Ama ne olursa olsun ilk
nce Heliusu yakalamalyz.
75

19
Hamburg-Hafencity
Perembe, 22.51
Nisan aynn sonlaryd ve aalarn ou iek amt, ama imdi ubatm gibi hissediliyordu. Mark, alak
bir kestane aacnn glgesinde durmu, Kehrwieder
spitzedeki bro kompleksini izliyordu. On birinci katn
hl yanyordu. nce, birilerinin sndrmeyi
unuttuunu dnd. Bu karmaa iinde ok doald.
Ama sonra, uzmanlar odasnn penceresinin nnde kprdayan bir glge grd. Orada birisi vard. Bir uzman?
Polis? Son izleri ortadan kaldran bir yabanc? Mark oraya
kp bakmaya cesaret edemedi.
Bir saattir burada soukta duruyor ve artk uyumak
iin yava yava bir yer bulmas gerektiini dnyordu.
O anda bronun snd.
Mark birka dakika bekledi, derken binadan bir karalt kt. Sokak lambasnn nda Rainer Erlingi tand.
Rahat bir nefes ald. imdi rahatsz edilmeden broya girebilirdi.
Bo otoparktan sessizce ve hzla geti, giri kapsnn
anahtarn kartt, fakat sonra durdu. Rainer bu saatte
firmada ne yapm olabilirdi?
Programc, akam ge saatlere kadar almasyla nlyd. Birok gece, bir yazlm sorununu zmek ya da
bir gncellemeyi yetitirebilmek iin Ludgerle sabahlamlard da. Bununla birlikte, imdi, Ludger lmken,
Rainerin sanki hibir ey olmam gibi almaya devam
etmesi Marka tuhaf geldi.
Aklndan korkun bir dnce geti: Rainer dn akam da ge saatlere kadar kalmt. Ludgerle beraber hatay m aramlard? O halde, Ludger ld srada Rainer hl broda olurdu.
Katil o muydu?
Ancak bu ona sama grnd. Rainer, Markn, cina76

yet ileyebileceine inand son insand. Asperger sendromu onu, dier insanlarla ilikide bazen dalgn, neredeyse kaba izlenimi uyandran, sessiz, ekingen bir gen adama dntryordu; ama hibir zaman dmanca ya da
saldrgan bir tavr sergilememiti. Soukkanllkla bir cinayeti planlamas ve gerekletirmesi dnlebilecek
ey deildi.
Hayr, Rainerin bu ge saatte broda olmasnn mutlaka bambaka bir nedeni vard. Ludger, Rainerle her zaman yakndan ilgilenmiti. Hatta belki o da Markla ayn
sebepten buradayd: Belki de kendi sessiz, dikkatli tarzyla, gerekte neler olup bittiini bulmak istiyordu. Eer
yleyse, Markn bir mttefiki var demekti.
Baumwalldaki metro istasyonuna giden yolun yarsnda ona yetiti. Rainer! Rainer, beklesene!
Rainer donakald, sanki Mark zerine ullanan bir
zombiymiesine kocaman alm gzlerle ona dnd.
Bir ey bulabildin mi? diye sordu Mark. DINAnn
sorununun ne olduunu anlayabildin mi? Yabanc bir gcn DINAy kendi amalar iin kullandna dair bir
phem var. Bir gizli servis belki, mafya, terristler, bilmiyorum. Belki de Ludger bu yzden ldrlmtr!
Rainerin gzleri, sanki Marktan korkuyormu gibi
hl kocamand. Polis... her yerde seni aryorlar... dedi.
Evet, biliyorum. Bu yzden yardmna ihtiyacm var,
Rainer. Birileri suu stme ykmaya alyor. Gerek
katili bulmalym. Duraklad. Sen... sen bana inanyorsun, deil mi?
Rainer tek kelime etmeden ona bakyordu. Beti benzi
atmt.
Markn srtn buz gibi bir rperti yalayverdi. Arkadan onun ldrdnden phelenmek gerekten de
bu kadar kolay myd?
Ben yapmadm. Rainer, bana inanmalsn!
Rainer hibir ey sylemedi. Arkasn dnd.
Mark onun kolunu yakalad. Rainer, ltfen! DINAya
neler olduunu renmem gerek!
77

Rainer admlarn hzlandrd. Mark arkasndan koup


onu yeniden yakalad. Rainer elinden kurtuldu. Korkmu
bir ocuk gibi avaz avaz barmaya balad.
Neredeyse metro istasyonuna gelmilerdi. Yalca bir
adam caddenin dier tarafnda durmu, onlara bakyordu. Adam cep telefonunu kard.
Mark durdu ve Rainerin arkasndan bakt. Rainer yayalara krmz yand halde koarak geti ve burada, liman
kysnda yeraltndan deil, caddenin yukarsnda stunlar zerinde giden metronun merdivenini trmand. Yal
adam telefondayd ve bu arada gzn Marktan ayr
myordu. En iyisi polis gelmeden ortadan kaybolmakt.
Speicherstadtn karanlk caddelerinden geti. Bir sre
sonra arkasnda, Hanseatic Trade Centern nnde duran
bir devriye arabasnn mavi klar belirdi. Mark eski bir
deponun giriine snd. eriden kahve ve baharat kokular yaylyordu. Penceresinin nnden Elbeyi geip uzak,
egzotik lkelere giden byk yk gemilerini dnd.
Hamburgdan gitmeliydi, en azndan bir sreliine.
Bir an, gemilerden birine kaak yolcu olarak szmay
denemeyi dnd. Ama eer mrettebat onu ak denizde yakalarsa, muhakkak polise teslim ederdi. Ayrca,
yurtdnda kaak olarak yaarken Ludgerin katilinin izini sremezdi.
Kendisine, onu polisten saklayacak kadar ok gvenen kimleri tandn dnmeye balad. Annesiyle babas Mark on drt yandayken ayrlmt ve o zamandan
beri babasyla herhangi bir iletiimi kalmamt. Annesiyse birka yl nce Amerikaya tanmt. Kardei de
yoktu.
Aklna gelen tek kii, kuzini Franzieydi. Mnsterde
yaayan Franzie felsefe eitiminin yirminci smestrinde
filand ve geici ilerde alarak, bazen de olduka karanlk yalboya tablolarndan birini satarak geimini salyordu. Mark onu deli dolu mizac ve saniyeler iinde derin bir mitsizlie dnebilen, ama asla uzun mrl
olmayan neesi yznden her zaman sevmiti. Franzie ik78

tidar sahiplerinden pek fazla holanmazd ve aklnda her


zaman iyi bir komplo teorisi bulundururdu. Kendisine
inanacak ve yardm edecekti. Hatta muhtemelen bundan
keyif bile alacakt.
Mark onu hemen arayp aramamay dnd. Gece
ge saatlere kadar resim yaptn biliyordu. Ama sonra
vazgeti. Henz onun yanna nasl gideceini bile bilmiyordu. Gar zellikle imdi, Markn hl ehirde bir yerlerde olduunu biliyorlarken, kesinlikle izleniyor olmalyd. Havaalanlarndaki youn gvenlik nemlerini ise
dnmek bile istemiyordu. Taksiyle de olacak gibi deildi, btn taksi ofrleri mutlaka uyarlmt. Metrolar ve
otobsler, polisin tamamen gzetleyemeyecei yegne
ulam aralaryd. Ama onlarla da Hamburg dna klamazd herhalde. Yoksa klabilir miydi?
Mark, Speicherstadt ehir merkezine balayan kprlerin birinden geti ve polis tm blgeyi kuatmad
iin kaderine kretti. Muhtemelen bunu genel bte ve
personel yetersizliine borluydu. Ve ne de olsa henz
sadece bir cinayet zanlsyd.
Rdingsmarkt stasyonundan Altona Metrosuna bindi, birka defa hat deitirdi ve gece molasndan nceki
son trenle Harburgdaki istasyona ulat. Geceyi bekleme
salonunda geirmeye cesaret edemedi, bu yzden Elbe
nin gneyinde bulunan eski ii semtinin sessiz sokaklarnda doland durdu.
Saat be buukta tren istasyonunun bfesinden kahve
ve gazete ald. Ludgerin cinayetiyle ilgili ufak bir yaz
vard gazete iin sradan bir olay, ama neyse ki yazda
adndan ve kandan bahsedilmiyordu. Henz.
Bilet giesi saat altda alyordu. Mark igdsn takip ederek Klne bir bilet ald, ikinci snf, yalnz gidi.
Tabii ki Mnstere vardklarnda inecekti. Eer polis hangi yne bilet aldn aratrp renecek olursa, onlar yanltm olacakt.
Demiryolu kartnz var m? diye sordu bilet giesindeki gler yzl kadn.
79

Mark kendini bundan alkoyma frsat bulamadan,


czdanndan plastik kart kartmt bile. Bir an duraksad, karta kaydedilmi kiisel bilgilerini aklndan geirdi.
Gie grevlisi kalarn att. Kart alabilir miyim acaba?
Mark bir an, ekip gitmeyi dnd. Ama bununla
phe uyandrrd. Kart ona uzatt.
Kadn kart bir manyetik taraycdan geirdi. Alarm
falan almad, kadn telefona da sarlmad. Otuz iki avro
tutuyor, dedi sadece. ICE1 saat alt elli yedide nc
perondan kalkyor.
Mark saatine bakt. Krk be dakikadan fazla vard.
Daha erken kalkan bir tren yok mu?
Gie grevlisi ban iki yana sallad. Maalesef.
Pekl, ok teekkrler.
Mark perona gitti ve sinirli bir ekilde bir aa bir
yukar yrmeye balad. Blgesel trenle sayfiyedeki evlerinden Hamburgdaki iyerlerine giden dzinelerce insan yanndan aceleyle geiyordu. Grnen o ki bu saatte
ondan baka kimse ters yne gitmeyi istemiyordu. Markn
heyecan gittike trmanyordu. Gz kamatran gn nda ayrda srnen bir kstebek gibi hissediyordu
kendini; kr, aresizce ahinlerin keskin baklarnn hapsinde. Oyalanmak tehlikeliydi. Olabildiince abuk buradan uzaklamalyd.
Bir tren istasyona girdi; Maschen ynne giden blgesel tren. Mark trene biniverme isteini bastrd. Raylarn
zerinde yavaa uzaklarken arkasndan bakt. Sonra,
korkuya kaplmasna yol aan bir ey grd: Trenin camlarnda mavi, ritmik bir yansma.
Buradaydlar! imdiden!
Hoparlrden monoton bir ses duyuldu: Buchholz,
Sprtze, Tostedt, Lauenbrck, Scheeel ve Rotenburg
zerinden Bremene gidecek tren nc perona girmi1. InterCityExpress ya da ICE: Almanya ve komu lkelerde faaliyet gsteren hzl tren
servisi. (.N.)

80

tir, planlanan kalk saati alt yirmi yedidir. Ltfen binerken dikkatli olunuz!
Mark etrafna baknd. Bombo peronda saklanacak
pek bir yer yoktu. Bir stunun arkasna geti. Bylece en
azndan stgeitten grlmezdi. Ama bu pek de ie yaramayacakt; polisler biletini hangi yne aldn rendiklerinde aaya ineceklerdi.
stgeidin merdivenini koarak trmanp dier perona gitmeyi mi denemeliydi acaba? ok riskliydi: Byk
olaslkla kendini polisin kollarna atm olacakt. Dier
perondaki bir dolu insan fark etmeden raylarn zerinden
kamas da mmkn deildi. Gzleri merdiven ile bo
ray arasnda mekik dokurken, kalbi deli gibi arpyordu.
Farlardan oluan gen, gecenin iindeki uzak bir umut
prlts gibi, ok yavaa istasyona doru ilerliyordu. Mark
yukarda, stgeitte telal hareketlenmeler grd. Bir
adam merdivenden koarak indi ve kendisine yneldi.
Fakat bu bir polis memuru deildi. En azndan stnde niforma yoktu. Mark pheli gzlerle adama bakt,
fakat yabanc ona dikkat bile etmedi. Zor nefes alarak
durdu ve istasyona girmekte olan trene doru bakt. Grnen o ki, treni yakalamak isteyen bir yolcuydu sadece.
Mavi-sar boyal, iki katl tren nihayet istasyona girdiinde, frenlerin tiz sesi duyuldu. Mark bindi ve st vagonda cam kenarna oturdu. imdi niformal bir adamn
merdivenden koarak indiini gryordu, ardndan bir
bakasnn. Kapanan kaplarn sesini duyduunda rahatlad. Polisler peronda koturuyor, el kol hareketleri yapyorlard, ancak tren hareket etmiti ve artk durmazd.
ki polis memuru peronda etrafna baknd. Bir tanesi
Markn oturduu vagona doru bakt ve bir saniye iin
baklar bulutu. Polis onu tanm myd? Tren istasyondan ayrlmadan nce, memurun telsizle bir eyler sylediini grd.
zgnm, delikanl, ama yanl trendesiniz, dedi
kondktr, Mark ona biletini gsterdikten hemen sonra.
Biliyorum. Sanrm henz yeterince aylamamm.
81

Kondktr glmsedi ve ban sallad. nce bir tarifenin sayfalarn kartrd. En iyisi Buchholzta inin ve saat
alt krk yedide Harburga geri dnecek blgesel trene binin. ansnz varsa, saat yedi on ikide kalkp Hannoverden
geecek ICEyi yakalarsnz. O da kardaki perondan
kalkyor.
Teekkr ederim. Buchholza kadar demem gereken cret nedir?
Kondktr dosta glmsedi. Hi gerek yok. Hepimiz bazen hata yaparz.

20
Buchholz / Nordheide
Cuma, 6.41
Hi gitmedii halde hep kk, uykucu bir ehir olarak dnd Buchholz bu saatte artc derecede hareketliydi. Peron, Hamburg ynne gidecek blgesel treni
bekleyen alanlarla doluydu. Mark, kondktrn tavsiye ettii gibi onlarn arasna karp Harburga geri dnmeyi dnd. Fakat polis bu ihtimali mutlaka hesaba
katard. Kk istasyon binasndan kmaya karar verdi.
Yakndaki bir frn imdiden almt. ikolatal kruvasan, tarnl hamur ii ve kahve alarak pazaryerine bakan yksek masalardan birinin banda durdu. Kahvaltnn tadnn byle gzel gelmesine armt. Belki de,
geriye baka bir ey kalmadnda, insan hayatn kk
detaylarna kar daha duyarl hale geliyordu.
Polisin ana dmeden Mnstere nasl gidebileceini
dnmeye balad. Ne kadar yaknnda olduklarn kestiremiyordu. Bremen ynne giden blgesel trene bindiini tahmin etmiler miydi acaba? Eer yleyse, yol stndeki duraklar kontrol edecekler miydi?
Pazaryerinden hzla geen mavi kl bir devriye ara82

bas grdnde, sorular da cevaplanm oldu. Ara istasyonun nnde durdu ve iinden iki memur frlad.
Tren onlardan hzl olduu iin Markn ans vard.
Mutlaka yolculara soracaklard. Onu hatrlayan kar
myd acaba? Bu pek olas grnmyordu; karlat insanlar u srada kendi trenlerinde oturuyor olmalydlar.
Tezghn arkasndaki kasiyere bakt. Yirmisinde yoktu, muhtemelen Trkt ve ok gzeldi. Kz ona glmsedi, Mark da bu glmsemeye karlk vermeye alt.
Kasiyer kz onu hatrlayacakt.
Hamur iinden geriye kalan azna tktrd, kahvesini bitirdi ve frndan elinden geldiince yava ve rahat
hareketlerle kt. Darda, komamak iin kendini zor
tuttu. Yan sokaklardan birine girdi; yaya blgesi, vitrinler
karanlk. Bu saatte ortalkta kimse yoktu. Olduka dikkat
ekici. Kalbi kt kt atyordu. Polisler ok gemeden istasyon evresindeki tek tk ak maazaya girecek ve kaak katil Mark Heliusu gren olup olmadn soracaklard. Buradayd. kal on be dakika bile olmad, diyecekti frndaki kasiyer ve memurlar zaman kaybetmeden
etraf didik didik arayacaklard. Yirmi kilometrelik alan
iindeki btn sokaklar kontrol edilecekti. Toplu tamayla buradan kmasnn imkn yoktu.
Yaya blgesinden kt ve gsterisiz apartmanlarn
bulunduu bir sokaa sapt. Ara sra biri evinden kyor,
arabasna biniyor ve dzgn iine doru yola koyuluyordu. Mark bu insanlarn sessiz, karmaadan uzak hayatna
imrendi.
lek bir ana caddeye ulat. Bir devriye arabas yaklayordu. Bir yerlere saklanmamak iin kendini tuttu ve
trafik lambasnn orada ylece durdu. Ara nnden geip gitti.
Mark karya geti ve gen kestane aalaryla donatlm, rahat grnml, dzenli baheleri olan mstakil
evlerin bulunduu bir bulvara geldi. Tehlikeli bir blge.
Bu saatte burada tek bana dolaan biri gze arpard.
Ancak, srtlarnda okul antalar, Yu Gi Oh kartlarnn
83

eBaydeki deeri zerine bir sohbete dalm, on yalarnda iki ocuktan baka kimseyle karlamad.
ki defa daha cadde deitirdi, sonra evler seyreklemeye balad. Baheler byyordu ve onlarn ardnda ayrlar ve tarlalar balyordu. Hl bir polis tarafndan durdurulmamt. Belki de ana caddelerden ve toplu tama
aralarndan uzak durursa, yakalanmamay baarabilirdi.
te yandan hedefi, Mnster, ona ok uzak gelmeye
balamt. Almanyann hep ok kk bir yer olduunu
dnmt; Hamburg ile Mnih aras uakla sadece bir
saatlik mesafeydi. Henz arabalar ve trenlerin olmad,
mesafelerin hl gnlerle lld dnemlerin neye
benzediini imdi kavryordu. Ve nereye doru gittii
hakknda hibir fikrinin olmadn fark etti.
Evlerin bulunduu cadde, bir patikadan pek de fark
olmayan, ince bir sokaa dnt. Yanndan ilk arabann
gemesi on be dakikay buldu. Bu bir yandan iyiydi, nk polisin onu burada arama ihtimali dkt. te yandan, yalnz bir yaya gze arpard.
Kk bir ormanla kan bir patikaya sapt. Aalarn arasnda devrilmi bir aa gvdesi buldu. Siyah kot
pantolonu kirlenmesin diye bir kt mendil kartarak
bunun stne oturdu ve imdi ne yapmas gerektiini
dnd. Polis bu arada mutlaka izine rastlamt. Belki
bir sre burada, ormanda saklanabilirdi. Peki ya sonra?
Bir anda durumu tamamen umutsuz grnd gzne. Akamki enerjisi kayboluvermiti. Kamaya devam
ettike, katilin rd an daha da derinlerine saplanyordu. Susuz olduunu kantlamak iin bir eyler yapabilme ihtimali giderek azalyordu. Teslim olmalyd, geriye kalan tek ihtimal buydu. Ama bunun iin biraz ge
kalmam myd? Kayla kendini daha da pheli bir
konuma getirmiti. Polis ele geirilmesini bir baar olarak grecek ve Mark susuz olduunu ne kadar iddia
ederse etsin, kimse gerek sulunun peine dmeye yanamayacakt. Hafifletici nedenler; bu, umabildiinin en
iyisiydi.
84

Kaamyordu, teslim olamyordu, hibir ey yapamyordu. Kapana kslmt.


Aklna Franzie geldi. Eer Mark ona gidemiyorsa, belki o Marka gelebilirdi! Paltosunun cebinden cep telefonunu kard. Her an ulalabilir olmaktan nefret etmesiyle nam salm bir cep telefonu dmanyd, bu yzden
telefonunu sadece kendisi birini aramak istedii zamanlarda aard.
Merhaba, Franziska Herberti aradn. Ne kadar ho.
Ama ansa bak ki, u anda ya dutaym ya da tuvalette ya
da evde deilim ya da yerimden kalkmaya halim yok.
Mesaj brakrsan geri arayacama sz veremiyorum. Beni
tanyorsun sonuta, muhtemelen.
Kahretsin. Mark telefonu kapad, tu kilidini devreye
soktu ve cebine geri koydu. Telesekretere braklm bir
mesaj pek de iyi bir fikir gibi gelmemiti. Bir sre daha
saklanacak ve daha sonra tekrar deneyecekti.

21
Buchholz / Nordheide
Cuma, 8.21
Ve bir helikopter! diye baryordu Dreek cep telefonuyla konuurken. Bir helikoptere ihtiyacm var! Kaak muhtemelen yaya ve bir yerlerde saklanyor... Masraflar m, masraflar da ne demek imdi? Sz konusu olan
bir cinayet ve... Tabii ki katilin o olduunu biliyoruz! Yeterli kantmz var ve adam firarda, daha ne istiyorsunuz?
Bakn, herif gidip birilerini daha ldrrse, sorumluluu
alacak msnz?... Gzel. Sonra konuuruz.
Unger yzn buruturdu. Eer bu giriim bir fiyaskoyla sonulanr ve iin sonunda katilin Helius olmad
anlalrsa, bir dolu naho soruyu cevaplamak zorunda
kalacakt.
85

Gen meslekta konumasn bitirmi, istasyonun


evresinde telala koturan kk polis ordusunu izliyordu. Birliklerini Austerlitz nne kadar getirmi Napolon
edasyla hareket ediyordu. Ona gre btn bunlar heyecanl bir oyundu sanki. Heliusun Andresenin evinden
kandaki hatasn telafi etmek istiyor ve bu yzden cin
gibi ve byk bir enerjiyle alyordu.
Buna karn Unger kendini berbat hissediyordu. Dn
akamki baarsz yakalama giriiminden sonra tekrar
prova odasna dnm, fakat kimseyi bulamamt. Arkadalarna her zaman takldklar barda rastlam ve tabii
ki ortal yattrmak iin birka kadeh bir eyler yuvarlamak zorunda kalmt. Yediyi biraz gee cep telefonu
alm ve Unger ba ars ve aznda iren bir tatla yataktan srnerek kalkmt.
O an tek istedii, u Helius denen pislii parmaklklarn ardna atmak ve birka gn kafasn dinlemekti. ok
uzaklam olamazd. Biri bir buuk saat kadar nce polise, Heliusu Harburg Tren stasyonunda grdn sylemiti. Harburglu meslektalar elektronik bir grev emri
alm ve hemen oraya ynelmilerdi. Kondktr, zanlnn
tarifine uyan gen bir adamn Klne alnm bir biletle
trene bindiini ve Buchholzda indiini telefonla onaylamt. Polisi kimin alarma geirdii ve grev emrinin kimden geldii ortaya karlamyordu, nk bir bilgisayar
arzas sonucu bu veriler silinmiti.
Dreek evik kuvvet amirine doru dnd. Kpekli
ekip yarm saat iinde burada olacak. Tm balant yollar kapatld m? Sanki burann patronuymu gibi davranyordu, ama Unger sesini karmad. Birazck sorumluluk stlenmek onun iin ok iyi olabilirdi.
Yarap 15 kilometre olan bir blge iinde her yer kuatld, dedi amir; akaklarna kr dm, deneyimli bir
polis memuruydu. Haberimiz olmadan ku bile uamaz.
Onu hafife almamalyz, dedi Unger. Daha nce iki
defa elimizden kat. Ve eer buralarda bir yerde saklanyorsa, onu bulmamz gnler alabilir.
86

Medyay bilgilendireyim mi? diye sordu Dreek.


Eer radyodan halkn yardmn istersek...
Sakn ha! htiyacmz olan son ey, bir medya ordusunun szde katil olan bir adamn peine dmesi. Onu
kendimiz ele geirmeliyiz.
Szde kelimesini duyan amir bir kan yukar kaldrd, ama hibir ey sylemedi.
Ungerin cep telefonu bip etti. Bir ksa mesaj daha.
Normalde nadiren mesaj gelirdi. Tuhaf bir nseziyle mesaj at. 53.18.03K 09.57.55D Kalarn att. Bu bir
tr kod muydu? Gnderen numara dn akam Heliusun
sakland yerle ilgili bilgiyi gnderenle ayn gibiydi.
Ne oldu, ef? diye sordu Dreek. Ben de bakabilir
miyim?
Unger mesajda yazan onunla paylamay tercih etmiyordu. Birilerinin onlarla kedi fare oyunu oynamas hi
houna gitmemiti. Ama kararszla dp Heliusu elinden karma hatasna tekrar dmek istemiyordu. Sonuta, suuna ya da susuzluuna karar vermek hkimin iiydi, onun deil. O sadece, gerekli tm bilgilerin gn na
kartlmas ve ba zanlnn mahkemeye teslim edilmesinden sorumluydu.
Dreek cep telefonuna doru eildi. Bunlar koordinatlar, dedi. GPS cihaz olan var m?
evik kuvvet amiri, ceketinin cebinden bir cep telefonu byklnde ve biiminde bir cihaz kard. Sar,
plastik bir klf ve byk bir LCD ekran vard, fakat tu
takm yoktu. Adam cihaz altrd ve Ungerle Dreeke
uzatt. Ekranda, yakn evrenin plan ve onun altnda iki
dizi rakam vard: 53.19.26K 09.52.11D. Bu bizim u anki
net konumumuz: 53 derece, 19 dakika, 26 saniye kuzey
enlem, 9 derece, 52 dakika, 11 saniye dou boylam.
Mesajdaki saylar da neredeyse ayn, dedi Dreek. O
koordinatlardaki yerin konumunu tam olarak belirlememiz mmkn m?
Buradan douya doru be dakika uzaklkta, yani be
kilometreden biraz daha fazla, dedi amir.
87

O zaman gidip bir bakalm! dedi Dreek memnun


bir ifadeyle. Adamlarnz bir araya toplayn. Bence bu
herifin nerede saklandn artk biliyoruz.
Unger yavaa ban iki yana sallad. Bay Dreek?
Dreek arkasna dnd. ef?
Bir yabancnn bize Heliusu bulma konusunda neden yardm ettiini kendinize sordunuz mu? Ve adamn
tam olarak nerede bulunduunu nasl bildiini?
Hayr... yani, evet. Ama bunun cevabn Heliusu ele
geirdikten sonra da renebiliriz, deil mi?
Unger ban sallad. Tahminen haklsnz. Ama btn bu olanlardan burnuma pek ho kokular gelmiyor.
Heliusu bulduktan sonra, bu mesaj yollayan ortaya karmanz istiyorum!
Tamamdr, ef. Ama imdi nceliimiz Heliusu yakalamak olmal. Teatral bir tavrla amire dnd. Gidelim!

22
incuku Blgesi / Tokyo
Cuma, 18.30
Kumiko Sugita, incuku Dori Bulvarna kt. Klimann kuru souundan sonra boucu hava ykanmam
bir havlu gibi zerine yapt. stlerindeki renkli reklam
tabelalarndan cepheleri doru drst grnmeyen, aa yukar on katl i binalarnn bulunduu kaldrmdaki
i k kalabalnn arasna kart. En yakndaki metro
istasyonu olan incuku Sanomeye yrmek sadece birka dakika alyordu. Metroya ulatktan sonraysa, ailesinin Tokyonun kuzeybatsndaki Hozumi Blgesinde bulunan evine ulamak iin yaklak bir saat yol gidecekti.
Ne bunaltc hava ne de kalabalk neesini karabiliyordu. Bugn Hozumi Bankn Blge Mdr Bay
88

Otoyla sohbet etme erefine nail olmu ve mdr, mteri temsilciliinin ilk ylnda gsterdii performansyla
ilgili olduka vc eyler sylemiti. Kumiko yle gururlanmt ki, neredeyse uygun biimde reverans yapmay bile unutuyordu.
imdiyse, bu konumay ve kazand maa zammn
ailesiyle paylamak iin sabrszlanyordu. Bugn saoyu,
geenlerde beraberliklerinin ikinci yldnmn kutladklar kk restorana akam yemeine davet edecekti.
sao gzlerini iri iri aacak ve kar kacakt, ama Kumiko srar edecekti. sao sonunda her zaman olduu gibi
Kumikonun isteini yerine getirecekti. Onu bu yzden
seviyordu; sao onu olduu gibi kabul ediyor ve gerekten ihtiya duyduu zgrl ona tanyordu.
Cep telefonunun kapan at ve mesajlar kontrol
etti. Arkada Lino bir MMS yollamt. Kotakibai Dori
deki kk dkknda grdkleri uuk yeil, vcudu saran elbiseyi satn alm ve iveli bir poz vermiti. Kumiko
nun kalbine kck bir kskanlk dikeni saplanverdi.
Hafta sonu elbiseyi kendisi satn almay planlamt, ama
bu artk dnlemezdi tabii. Yazk, ince fiziini ortaya
kar saonun houna giderdi mutlaka. te yandan,
neredeyse rahatlamt. Sonuta, maana yaplan zam
yle ok da yksek olmamt yine. Eer Isaoyla beraber,
teyzesinin bulduu, Omedeki kk daireye tanacaksa,
dekorasyon ve kira iin her bir yene ihtiyac olacakt.
Cep telefonunun kapan kapad ve i takmnn ceketine soktu. Yalnzca, giyilmesi zorunlu olan siyah deri
ayakkablarn karp yerine rahat Nikelarn giymiti.
Onlar yannda, plastik bir poette tard.
stasyona doru yryor ve yemekten sonra saoyla
onun kk dairesine gitmenin hayali kuruyordu. sao
onu kollarnn arasna alacak, ciddi, samimi gzleriyle ona
bakacak ve sonra...
Cokulu mzik sesi onu dncelerinden syrd. Zillertaler Volksbubenn Musi Geliyor arksnn nakaratyd alan. Bu zil sesini daha dn indirmiti. Bu aralar zil
89

sesleri arasnda Alman folk mzii en son modayd ve


Volksbuben, Japonya zil sesleri listelerinde ilk sray
kapatm durumdayd. Kumiko durdu, ceketinin cebinden telefonunu karp kapan at. Alo?
Arayan umduu gibi sao deildi. Amcasyla ya da bir
uzak akrabalaryla ilgili yapmas gereken herhangi bir
eyi ona hatrlatan annesi de deildi. Bunun yerine sadece, sanki kalabalk bir insan grubundan gelen oksesli, heyecanl bir mrlt duyuluyordu.
Alo? Kimsiniz? Sadece, ayn anda konuan birok insann sesi gelmeye devam ediyordu. Sonra tekdze bir
bip sesi. Hat kesilmiti. Kumiko kalarn atarak cep telefonuna bakt. Sonra ban kaldrd ve fal ta gibi alm gzleriyle etrafna bakakald.
Caddedeki herkes durmu ve cep telefonunu karmt. nsanlarn daimi yry sesi yerini birden sessizlie brakmt. Telefon bazlarnn hl kulandayd ve
kalarn atm, dinliyorlard. Dierleri bo bo etrafa,
aknlk iinde telefonlarna bakyor ya da etraftakilerle
konuuyorlard.
NTT Docomonun mobil iletiim anda, btn telefonlarn ayn anda almasna neden olan bir arza meydana gelmi olmalyd. Telefonda duyduu mrltlar binlerce, belki milyonlarca insann sesiydi. O anda sadece Tok
yoda deil, dnyann her tarafndaki cep telefonlarnn
ayn anda aldn ve insanlarn ksa bir an boyunca birbirleriyle devasa bir telekonferans iinde olduklarn dnd. Romantik bir dnceydi.
Keyifle glmsedi, telefonunun kapan kapad ve
incuku merkez istasyonuna doru yava yava tekrar hareketlenen insan selini takip etmeye balad.

90

23
Nordheide
Cuma, 8.30
Mark polis aralarn uzaktan grd: drt minibsten
ve iki devriye arabasndan oluan bir konvoy. Bo yolda
nlerine kacak kimse olmamasna ramen, mavi klarn yakmlard. Byk bir alln arkasna saklanan
Mark, yolun kenarnda durduklarn ve arabalardan indiklerini grd, kk ormana giden patikann ok yaknnda. Yeil niformal bir memurla konuan Komiser
Ungeri ve Dreeki tand. Adam tam olarak Markn olduu yeri gsteriyordu.
rkildi. Sonra, polislerin onu grm olamayacan
kavrad; en azndan yz drt yz metre uzaktaydlar.
Polis memuru sadece orman iaret etmiti.
Bu arada ekip arabalarndan yaklak iki dzine evik
kuvvet polisi inmiti. Komiser Ungerin yanndaki adam
el kol hareketleri yapyor ve onlara dalp orman taramalarn sylyordu.
Markn, kendisini nasl bu kadar abuk bulduklarn
dnmeye vakti yoktu. Ormann derinliklerine doru
ekildi ve komaya balad.
Bu kk orman, yoldan grndnden daha bykt. Yksek mee ve kayn aalarnn altndan, yeterli
kamuflaj sunmayan seyrek allklarn ve gen aalarn
arasndan geti. Tek umudu, kuru yapraklarn stnde
izinin grlmemesiydi.
Gen ladin aalarndan oluan bir korulua vard.
Aalara doru uzanan dallar, Mark takipilerine teslim
etmek istercesine engel oluturuyor, ancak sonra onun arkasndan, almaz bir yeil duvar gibi kapanyordu.
Polis grubunu belki bu ekilde atlatabilirdi. Ama kpekli ekipten kurtulamazd.
Komaya devam edip koruluun sonuna ulat. Buradan itibaren yaprakl aalar seyrekleiyordu. Toprak bu91

rada yumuak ve bataklk, bitki rts ok daha azd,


arlkl olarak hu aalar vard. Aalarn arasnda tek
tk karanlk su birikintileri gze arpyordu. Bir an duraksad. Eer oradan geerse, Londradan ald smarlama ayakkablar kirlenecekti. Ama seenei yoktu. Yumuak toprakta olabildiince az iz brakmaya zen gstererek nemli blgeyi boydan boya geti.
teki tarafta orman sonra eriyordu. Karsnda, gz
alabildiine geni tarlalar ve otlaklar vard. Rmorkunda
byk bir tank bulunan bir traktr tarlalardan birini gbreliyordu. Etrafa keskin bir sv gbre kokusu yaylmt.
ok da uzak saylmayacak bir mesafede kk bir
iftlik vard. Belki orada saklanacak bir yer bulabilirdi.
Ormanda kalamazd ve ayrlarla tarlalarda onu kilometrelerce teden grrlerdi. Risk almaktan baka aresi
yoktu.
ki otlan arasnda bulunan, dikenli allklarla evrili
ve rzgrlk grevi gren alak, topraktan bir duvar takip
etti. Traktrn stndeki ifti onu burada gremezdi.
Bir sre sonra tepesinde bir helikopterin sesini duydu.
Alak bir alln glgesine snd. Helikopter ormann
zerinde bir tur attktan sonra gneye doru yneldi.
Mark onun birazdan geri dneceine emindi.
Varn younu tehlikeye atp komaya balad. Helikopter sesi tekrar yaklamaya baladnda, yeil boyas
ahrem ahrem dklen bir ambara ulat. Ambarn kapsn amaya alt. Neyse ki kilitli deildi. Biraz rahatlam olarak kendini karanlk ambara att. Gn ieriye
sadece, kirlenmi iki vasistastan giriyordu. Bina neredeyse
botu, sadece kedeki kk bir saman yn havaya
ho, tatlms bir koku yayyordu. Mark kap aralndan
ban kard. ri taneli kumla kapl bir avlunun etrafnda, krmz Hollanda tulasndan bir mstakil ev, uzun,
bask bir ahr ve arkasnda bir silo bulunuyordu. Evin n
bahesinde, birka para gmlek, i amar ve havlunun
rzgrda dalgaland bir amarlk duruyordu. Ahrn
yannda, grebildii kadaryla kilit taklmam bir bisiklet
92

vard. te bu onun iin bir anst!


Helikopter iftliin zerinden, olduka alak bir irtifada uuyordu. Orta yal bir kadn evden kt, elini gzlerine siper ederek gkyzne bakt. Ormanlk alana
doru dnen helikopterin arkasndan bakyordu. Sonra
tekrar eve girerek gzden kayboldu.
Ya imdi ya hi.
Mark kotu, ipten bir havluyla kareli bir gmlek ard
ve bisiklete atlad. Bir kpek havlad. Kadn evden dar
kt. Hey, sen, bu da ne demek oluyor! diye bard ve
elinden geldiince hzl pedal eviren Markn arkasndan
komaya balad. Ak kahverengi, orta boy bir krma
olan kpek yksek sesle havlayarak Markn arkasndan
kouyordu.
Mark akl bir yoldan geip dar oseye kt. Sonunda,
kzgn kadnla kpei atlatmay baarmt. Birka yz
metre sonra durdu, ceketini dertop edip bisikletin sepetine koydu, kareli gmlei srtna geirdi ve havluyu bir
barts gibi bana dolad. Sonra, komu kasabaya giden bir ifti kadn gibi yava yava bisikleti srmeye devam etti.
ok gemeden helikopter tekrar tepesinden geti.
Eer ans yaver giderse, klk deitirmesi ie yarayacakt;
ama polisin bir bisiklet ve kareli bir gmlek alndn
renmesi uzun srmezdi.
Helikopter gr alannn dna knca, daha hzl srmeye balad. Bisikleti saklamadan ve kendini yol
kenarndaki allklarn arasna atmadan nce, mmkn
olduunca ok yol kat etmek istiyordu. Arkasndan yaklaan bir arabann sesini duydu. Dnp bakmaya cesaret
edemedi. inden hzn artrmak geldi, ancak bunun yerine yavalad. Szde ifti kadn fazla acele ederse, kamuflaj bandan uabilirdi. Araba yanndan geip gitti. Mark,
yz belli olmasn diye ban hafife saa evirdi. Src
onunla ilgileniyor gibi grnmyordu, durmadan yoluna
devam etti. Tam karsndan mavi bir Mercedes geliyordu
ve onun da srcs olan kadn Marka dikkat etmedi.
93

Arkasndan bir araba daha yaklap onu geti. Bu seferki bir polis arabasyd. Mark korkudan birdenbire gidonu krd, az kalsn arampole yuvarlanyordu. Araba
yoluna devam etti. Sonra, yaklak yz metre ilerde, stop
lambalar yand. Polisler onu tanm myd? Yoksa bisikletli kadna sadece, buralarda kimseyi grp grmediini
mi sormak istiyorlard?
On metre kadar ilerde saa bir patika ayrlyordu. Elini saa uzatarak iaret verdi, pedallara asld ve yola sapt.
Kalbi kt kt atarak, otlaklarn arasndan geen yolu takip etti.
Yz metre kadar sonra yol sona erdi. Yolun sonunda
silindir biiminde, gm gri bir su tank bulunan bir rmork duruyordu; belli ki inekler iin bir yalak. Az ilerde,
ona bir nebze olsun kamuflaj salayabilecek kk bir
aa topluluu ykseliyordu. Ancak bunun iin, itle
evrili otla amas gerekiyordu ve bunu bisikletle yapmak zor olmakla kalmyordu, ayn zamanda ok tuhaf
gzkecekti.
Bisikletten indi. Gz ucuyla, devriye arabasnn geri
geri yol atalna kadar gelmi olduunu grd. O tarafa
doru bakmamaya gayret etti ve yalaa doru ilerledi. Yaknlarda otlayan birka inek kafasn kaldrp ona bn bn
bakt. Sonra hareketlenip ona doru gelmeye baladlar.
imenlerin stnde, bir kabloyla ince elektrikli ite
bal, turuncu renkli bir kutu vard. Tekdze, hafif bir tkrt karyordu. Belli ki, akyle alan bir elektrik salaycs. Mark eilip kutuyu kurcalyormu gibi yapt.
Gz ucuyla, polis arabasnn tekrar yola koyulduunu
grd.
Mark derin bir nefes ald. nekler ona beklenti iinde
bn bn bakmaya devam ediyorlard. Uslu hayvanlar!
Onlarn sokulganl, ifti kadn roln inandrc oynamasna yardmc olmutu. Bisikleti yalan arkasna saklad, bylece en azndan yoldan grlmeyecekti; havluyla
gmlei de onun yanna koydu. Siyah kot pantolonu,
koyu gri balk yaka kaza ve siyah ceketiyle buralarla
94

pek uygun bir grnt iinde deildi, fakat iftlikteki kadn mutlaka polise hrszl bildirecekti. Elektrikli itin
zerinden trmand ve birka kayn ve mee aacnn
ykseldii tepecie varana kadar otlakta ilerledi. nekler
bo gzlerle arkasndan bakyorlard.
Kk aa topluluun kenarnda bir alln arasna
meldi. Helikopter gzden kaybolmutu. Ya aramay
baka bir blgede younlatracakt ya da grevi iptal
edilmiti. Ancak Mark hayallere kaplmyordu: Polis tm
k yollarn kontrol edecekti.
Ne yapmas gerekiyordu? Belki, eer Franzie gelip
onu arabasnda saklarsa... Mark onu tekrar aramak iin
cep telefonunu kard. Bu defa telesekretere mesaj brakacakt; belki Franzie evdeydi ve can telefona cevap vermek istememiti. Denemeliydi...
Farkna vardnda, elektrik arpma dnd. Az nce
pimini ektii bir el bombasym gibi, cep telefonuna
bakakald. Tabii ya, onu byle bulmulard! Bir cep telefonunun konumu, kapsama alanna girdii baz istasyonlar araclyla aa yukar belirlenebiliyordu. Operatrler bu imkn sayesinde location based services sunabilmeyi ve bylece mesela en yakndaki benzin istasyonuna
ya da eczaneye giden yolu gstermeyi hedeflemilerdi;
ykl bir cret karlnda tabii. Ancak lokasyon bazl
cep telefonu servisleri hibir zaman gerek anlamda oturmamt, nk ou insan tam konumunun belirlenebilmesinden holanmyordu. Mark bunun nedenini u an
gayet iyi anlyordu.
Cep telefonunu frlatt gibi komaya balad. Uzaktan, yava yava yaklamakta olan helikopterin gmbrtsn duydu.
Tarlalar ve otlaklardan koarak geti ve bunu yaparken, tarlalarn arasnda bitmi seyrek allara mmkn
olduunca sokulmaya gayret etti. Helikopterin grlts
iyice yaklanca, grlmekten korkarak kendini iki alnn
arasna atverdi.
Helikopter biraz ilerde, Markn cep telefonunu att
95

kk ormanlk alann zerinde daireler iziyordu. Byk


bir daire izdikten sonra, Markn sakland yerin yz iki
yz metre yaknna kadar geldi. Mark iindeki kama isteini bastrd. Eer onu grrlerse, artk ans kalmazd.
Helikopter umaya devam etti, byk bir yay izdi ve
sonunda Buchholz ynne doru gzden kayboldu.
Helikopter gr mesafesinden knca, Mark stndeki tozu topra silkeledi ve yrmeye devam etti. iftliklerden ve yerleim yerlerinden uzak duruyor, ilek olmayan yollardan da kanyordu. Neyse ki bu blgede
onlardan ok fazla bulunmuyordu.
Blgenin grnm yava yava deiti. Toprak daha
kumlu hale geldi ve yemyeil otlaklar yerini, hafif engebeli tepeleri kaplayan kzlkahverengi sprgeotlarna brakt. Aralardan ince uzun, kozalakl ve ine yaprakl
aalar heykel gibi ykseliyordu. Arazi, maharetli bir
bahvann elinden km gibi grnyordu. Yarn, cumartesi, buras tahminen yrylerin aknna urayacakt, fakat bugn bu popler yry parkuru neyse ki
bombotu.
st kapal bir barbek alanna ulat. Ocaktaki kmrler eskiydi; barbek sezonu henz almamt. Akamstnn ilk saatleri olmasna ramen, burada kalmaya
ve geceyi sekizgen, yar ak barakada geirmeye karar
verdi. Burada yamurdan ve baklardan korunabilirdi.
Her ne kadar helikopter birka saattir ortalarda grnmemi olsa da bu, onu aramaktan vazgetikleri anlamna
gelmiyordu. Sadece zaman kazandnn farkndayd. Er
ya da ge polisin eline decekti. Tek ans, o zamana kadar Ludgerin cinayetiyle ilgili delil toplamakt. Ne var ki,
bunu nasl yapacan bilmiyordu.

96

24
Hamburg-Altstadt
Cuma, 16.15
Ve? Dr. Brunner ne dedi? efi brodan ieri girince,
Dreek ban kaldrp endie dolu bir ifadeyle bakt. Tez
canl, kendinden emin havas sanki uup gidivermiti. Bu,
Ungerin argmannn dayanan ortadan kaldrd.
Tabii ki Ungerin amiri durumdan hi holanmamt.
Utan verici ve acemice, kulland szckler arasnda
en hafif kaanlaryd. Unger kendini ve tm 12. Cinayet
Masasn kk drmt. Verdii yanl kararlarla bu
rezillie yol amt. Bu hatalar serisinin suunu Dreeke
atmak hakszlk olurdu. Buna karn, stnde hissettii
basky birilerine aktarmay ok istemiti.
Derin bir nefes ald. Operasyonun bana kendisi geiyor. Ama cep telefonunun bulunmasyla beraber aramann sona ermi olmasna sevinebiliriz.
Ben yine de Heliusu kpekli bir ekiple...
Bakomiser, iinde fkenin kabardn hissetti.
Dreek, gerekten bu kadar kaln kafal msnz, yoksa
yle mi davranyorsunuz? Alaya alndmzn hl farkna varamadnz m? Heliusun bulunduu yerle ilgili
olarak, belli ki cep telefonu zerinden onun koordinatlarn belirleyecek durumda olan birinden drt mesaj aldk.
Heliusu yakalamamz ok isteyen birinden. Neden diye
hi kendinize sordunuz mu?
Belki bu kii de cinayetin aydnlatlmasyla ilgilendii
iindir...
Ve bu yzden, bize gelmek yerine, ismini aklamayarak arka planda kalyordur, yle mi? Ne dnyorum,
biliyor musunuz? Bence, kimlii belirsiz yardmcmz katilin ta kendisi. Kilitleme sisteminin verileriyle oynayp
pheleri Heliusun stne eken kii de o.
Bu, arama emrini geri ekmem gerektii anlamna m
geliyor? diye sordu Dreek meydan okuyan bir ses tonuy97

la. Heliusun ellerinin arasndan iki kez kam olmasn


aka hazmedemiyordu, polislik gururu krlmt.
Hayr. Ne olursa olsun, mmkn olduunca yakn
zamanda Heliusla bir kez daha konumak istiyorum. Ayrca katilin, Heliusun hl ba zanlmz olduunu dnmesinde fayda var. Siz bu arada telefon operatryle grtnz m?
Evet. Akas durum biraz tuhaf, ef. Mesajlar yollayan numara kimseye verilmemi gzkyor.
Unger kalarn att. Telefon operatrlerinin kaytlar vastasyla, atlan her mesajn kaynana ulalabileceini dnyordum. Yani, elbette bunun bir bedeli vardr
ve biz de bunu bir ekilde...
Evet, aslnda bu yaplabiliyor. Fakat bu vakada hibir iz
yok gibi grnyor. Aldnz mesajlar sanki hi yollanma
m. Cinayet teknik blmnden bir uzmanla grtm.
Bunun tek aklamasnn, birinin telefon operatrnn kaytlarn deitirmi olmas olduunu syledi. Ama bunun
ok uzak bir ihtimal olduunu dnyor. Byle bir eyi
ancak telefon operatrnn bir alan yapabilirmi.
Siz buradan ne karyorsunuz?
Dreek omuz silkti. Bilmiyorum, ef. Burada, kapsaml balantlar olan bir organizasyonla kar karyaymz
gibi grnyor sanki.
Unger ban sallad. Olay bizim dndmzden
daha byk. Belki de ok daha byk.

25
Lneburger Heide
Cuma, 23.18
Bulutlar ekilmi ve ne yazk ki dk dereceleri de
beraberinde getiren yldzsz bir gkyz ortaya karmt. Mark ate yakmaya cesaret edemedi. Sert, tahta
98

bankn stnde rahat bir pozisyon yakalayp uyumay


denemiti, ancak yorgunluktan bitap dm olmasna
ramen huzursuzluu uykuya izin vermiyordu. Orda ylece uzand ve barakann ortasndaki havalandrma deliinden, artc bir ekilde birok yldzn olduu kk
gkyz kesitini izledi. Byk ehrin klarndan uzakta,
burada fundalkta gkyz, elektriin icadndan nce her
yerde nasl gzkyorsa yle gzkyordu sanki. nsanlar yapay ateleriyle geceyi aydnlatm ve bylece yldzlarn manzarasn kaybetmilerdi. Tek bir insann bile farknda olmad bir kaypt bu.
Zihninde dnceler dnp duruyordu. DINAyla
kim oynamt? Neden? Sisteme nasl girmiti; girmilerdi, nk byk ihtimalle bir kiiden fazlaydlar? Ludger,
hacker saldrlarn her zaman hesaba katm ve DINAy
dardan gelebilecek tehlikelere kar ok iyi korumutu.
Acaba firmann iinde bir adamlar m vard?
Ekipten birinin byle bir ihanete karm olmas akl
almaz bir eydi, ama Mark bunun zerinde dndke,
bu ihtimal daha da mantkl hale geliyordu. Bu, katilin
nasl hi iz brakmadan broya girebildiini ve Ludgerin
lmeden nce neden hibir eyden phelenmediini
aklyordu. Belki alanlardan biri katile kapy amt.
Evet, byle olmu olmalyd.
Gznn nnden ekibin btn alanlarn geirdi.
Hepsi en azndan drt senedir firmadaydlar, nk Yeni
Ekonomi ktnden beri D.I. kimseyi ie almam,
bilakis ou zaman alanlardan bazlarnn iine son
vermek zorunda kalmt. Mark hepsini, ilerinde kt
niyetli bir hrs ya da agzllkten eser barndrmayan,
alakgnll insanlar olduklarn bilecek kadar yakndan
tanyordu. Ekip birbirine mkemmel bir uyum salamt.
lerinden birinin, Ludgeri ldrmediyse bile, buna su
ortakl etmi bir hain olduu fikri akl almaz bir eydi.
Ancak bu, geriye kalan tek aklamayd. Birisi kilitleme
sisteminin verileriyle oynamt. Konuyla ilgili bilgilere
sahip programc ekibinden biri olmalyd. Ama kim?
99

Sistemde yaplm oynamann izleri olmalyd. Mark


teknik detaylardan pek fazla anlamyordu, ama sisteme
her giriin izleri ortadan kaldrmak iin yaplanlarn da
ardnda baka izler braktn biliyordu. Eer kilitleme
sistemi verileriyle oynandn kantlayabilirse, polisi gerek katilin peine dmeye ikna etme ans bulabilirdi. Ve
belki de bylece zanlyla ilgili ipucu da elde edebilirdi.
Fakat bu tr izleri bulmak iin teknik bilgiye sahip
deildi. Neler olup bittiini anlayacak bir profesyonelin
desteine ihtiyac vard. Firma dndan birinin.
Aklna gelen tek bir kii vard. Ama o kiinin de kendisine yardm edip etmeyecei olduka pheliydi.
Mark yldzl gkyzne bakarken, kaderinin ay
nce kovduu gen bir programcnn ellerinde olduunu
kavrad.
Bir k noktas yavaa gkyznden ufuk izgisine
doru kayyordu, Vens kadar parlak, fakat doal bir gkcismi iin fazlasyla hzl. Bir uyduydu belki, ama k bunun iin fazla parlakt. Mark bu srr zemeden, yapay
yldz barakann ahap atsnn ardnda gzden kaybolmutu.

26
Uluslararas Uzay stasyonu
Cumartesi, 4.15
Andrea Cantoni gzlerini at. Kendine gelebilmek
iin bir dakikaya ihtiyac vard. Ryalarnda sert zemin
zerinde yrm, yeil imenlerde Ciliayla yarm,
kendini onun yanna yumuak imlere brakm, onunla
akalam, onu pm, scak talyan gnei plak bedeninde yanarken onu okamt.
Floresan lambalarn souk, beyaz yla, ayltc gerekliin bilincine varmt. ok scakt. Pamuklu i ama100

rlar tenine yapmt. Bu ktyd. Ter, yerekimsiz


ortamda son derece tatsz bir sorundu.
Uyku tulumundan kt ve rlplak soyunmak istemesine ramen lacivert tulumunu zerine geirdi. Boaz
kurumutu. Ne oluyordu? Atei mi vard?
Gz, iinde bitkilerin ve kltrlerin olduu came
knlara takld. Bir an, kla ilgili bir sorun olduunu dnd. Sonra, bitki saplar ve yapraklarn yeil deil de
sarms kahverengi grnmesinin nedenini kavrad: Tamamen kurumulard.
Yine neler oluyordu byle? Yuri sy ok mu ykselt
miti? imdi de onu kavurup meyve kurusuna m evirmeye alyordu? Cantoninin bu Rustan beklemeyecei
hibir ktlk yoktu. Son gnler cehennem gibi gemiti.
Bilgisayarn kmesinden sonra Orlov, Cantoniye, tuvalete gitmesi gereken zamanlar dnda Zvezda modlne
girmeyi yasaklamt. Cantoninin uyku tulumunu ve kiisel eyalarn Destiny laboratuvarna nakletmiti, kendisi de sadece kilitli ve gvenlikli blmede uyuyordu. O
zamandan beri herhangi bir bilgisayar arzas olmamas
durumu da Orlovun gvensizliini artryor ve kendince,
ald paranoyaka nlemleri hakl karyordu.
Aslnda, birbirlerinin yoluna kmamalar Cantoninin
iine gelirdi. Ama aralarndaki derin anlamazln byk
bir tehlike oluturduunun farkndayd. Burada, yukarda
birbirlerine ihtiyalar vard. Bir kriz annda gvensizlik,
lmcl sonulara yol aabilirdi. Hele de Yuri imdi olduu gibi ldrmken...
Destiny modlnn yaamsal destek sistemlerini
kontrol eden donatm tablasna doru szld. Btn
kontrol lambalar yeil yanyordu. Scaklk 33 derece grnyordu.
Cantoni scakl altklar 20 dereceye getirmek iin
bir tua bast. Ancak istedii sayy her giriinde gsterge
bir an yanp snyor, sonra yine 33 dereceye frlyordu.
Grnen o ki bilgisayar istenen scakl otomatik olarak
fazla yksek deere karyordu.
101

Bu ok ciddi bir sorundu. stasyondaki hava scakl


sabit deerlerde tutulmalyd. stasyonun glgede kalan
tarafnda scaklklar sfr dereceye yaknd, dier taraftaysa d eper filtre edilmeyen gne nlar yznden abucak snyordu. Buna, istasyondaki elektronik aletlerin
kalorifer gibi snmas da ekleniyordu. Bilgisayar tarafndan ynetilen yaamsal destek sistemi, hava dolam araclyla souk blmlere doru s miktarnn aktarlmasn ve artakalan enerjinin darya yanstlmasn salyordu. Eer sistem arzalanrsa, istasyonun ii ksa srede
frna dnerdi.
nce bilgisayar sorunlar, imdi de bu. Bykannesinden dinledii, eski evlerde dolaan hayalet hikyelerini
dnd. Bykannesi o bouk, etkileyici ses tonuyla bu
hikyeleri anlattnda, kk bir ocuk olarak ne kadar
korktuunu hl gayet iyi anmsayabiliyordu. Bu hatra
tylerini diken diken etti. Ya gerekten de istasyonda
kt bir ruh...
Ban iki yana sallad. Tanr akna, kendisi bir bilim
adamyd. Yirmi birinci yzylda insann bana musallat
olabilecek yegne kt ruhlar, yine insanlarn ta kendisiydi. Btn sorunlarn kayna ve zorunlu olarak zmn
bir parasydlar.
Zvezda modlne doru ilerledi. Kapal blmenin ardnda Orlovun, Rus kontrol merkeziyle telefonda konutuunu duyabiliyordu. Ald younlatrlm Rusa
kursuna ramen konumadan sadece blk prk bir
eyler anlad: Scaklk kumandas... kontrol edildi... tesadfe inanmyorum... uyuyor...
Cantoni bir dmeye bast ve blme grltl bir ekilde ald. Cantoni, Orlovun yzndeki tuhaf ifadeyi
doru drst anlamlandramad. Orlov, Rusa, Peki tamam, yaparm, dedi ve konumay bitirdi.
Yuri, konumalyz, dedi Cantoni.
Orlovun ban sallamas onu artt. Kzgn grnyordu, ama dmanca deildi.
Scaklk kumandasna ne oluyor? Buras ok scak.
102

Harika bir scaklk, dedi Orlov dik bal bir tavrla.


Kumsalda, gnein altnda yattn hayal et.
Reglatr bozuldu, deil mi? Deitirmemiz gerekiyor.
Bozulmam, test ettim. Sorun yazlmda olmal.
Ama hibir ey bulamyorum. Cantoni onu tandndan
beri ilk defa Orlovun gzlerinde emin olamama gibi bir
ey gryordu. Bu onu bilgisayar sorunundan daha fazla
rktt. Eer bu kaba saba maonun bile gveni sarsldysa, durum gerekten ok ciddi olmalyd.
Bu, artk, bilgisayarla benim oynadm dnmediin anlamna m geliyor?
Orlov dilerini gstererek korkutucu bir ifadeyle srtt. Senin, nasl desem, bir korkak olduunu dnyorum, yolda. Ama bir bilgisayar dehas deilsin. Ve bu
sefer arza sen uyurken ortaya kt.
Cantoni bir an beklediyse de, Orlovdan son gnlerdeki davranlarna dair bir zr gelmedi. Buna ramen
son derece rahatlamt. Pekl, dedi. Grev Kontrol ne
diyor?
Bize, yukarya yeni bir reglatr yolluyorlar.
O kadarck m? Yukarya yeni bir reglatr yolluyorlar?
Orlov omuz silkti. Ne yapacaklard ya? Hatay kendi
sistemlerinde tespit edemiyorlar. Yazlmda bir sorun olmadn sylyorlar. Biz ikimiz de bilgisayar teknisyeni
deiliz. Sistemi tamir edemeyiz.
O halde istasyonu hemen terk etmeliyiz, dedi Cantoni.
Orlov ona, sanki UUyi havaya uurmay teklif etmi
gibi bir bak att. Gzlerini kst. Terk etmek mi? Ben
tam olarak anlayamadm. Yoksa anladm m?
Kanlmaz olan biri dile getirmeliydi. Burada yapabileceimiz hibir ey yok, dedi Cantoni. Eer bilgisayar salam durumda deilse, bedelini her an canmzla
deyebiliriz, biliyorsun. Soyuzla dnyaya geri dnmemiz gerekiyor. stasyon birka hafta insansz kalabilir ve
103

bir sonraki mrettebat yeni bir CPUyla1...


Ey yce Tanrm, bunu hak edecek ne yaptm! diye
Rusa bard Orlov. Neden zellikle ben bu korkakla
birlikte yukardaym? Ben ne yaptm ki? Sonra birden
yle bir bard ki, Cantoni hava basncyla arkaya doru
savrulduunu hissetti. Bu, ayaklanma demektir! Komutan ben olduum srece, byle bir ey bir daha dnlmeyecek bile! Bu istasyon terk edilmeyecek, ite o kadar!
Tm bunlarn ka para tuttuundan azck olsun haberin
var m? Para yemee deil de bu hurda ynna yatrld iin aada ka insann alk ektiini biliyor musun?
Burada olmana izin verilmesinin nasl bir ayrcalk olduu konusunda biraz olsun fikrin var m? Ve imdi istasyonu terk etmek istiyorsun! Sadece fazla scak geldii iin!
Bir ton Rusa kfr savurdu.
Enerjisi tkenmeye baladnda, biraz daha alak
sesle konumaya devam etti, ama gzlerinden hl alevler fkryordu. MRde neler olduunu zannediyorsun?
Gnlerden bir gn srf stc doru drst almadnda, bunu bir baar olarak kutladk! Karmza kan ilk
kk zorlukta vazgeip dnyaya dnm olsaydk ne
olacakt? MRi ilk bata planlanann iki kat kadar, yani
on be sene yrngede tutar mydk sanyorsun? Burada
yaptmz r aan bir i, lanet olas bir lks seyahat
deil!
Pekl, dedi Cantoni. imdi kendini gerekten de
bir korkak gibi hissediyordu ve Orlovun UUye olan
ballna sayg gstermekten baka bir ey gelmiyordu
elinden. Ben sadece dndm ki...
Sen mantarlarn say ve dnme iini bana brak,
dedi Orlov.
Cantoni bir dakika boyunca ona bakt, arkasn dnd
ve Zarya modlnden geerek istasyonun devam inaatnda kesime noktas olarak kullanlmas planlanm

1. (ng.) Central Processing Unit: Merkezi lem Birimi. (Y.N.)

104

Unity balantsna ulat. Unity balants ayn zamanda,


dev gne panelleri ve istasyonun Kanadal robot kolunun sabitlenmi olduu, Truss ad verilen byk kafes yapsnn desteiydi ve uzaya k iin kullanlan hava savan barndryordu.
Cantoni, Destiny modlne ulat ve bitkilerinden
geriye kalanlar kurtarmaya koyuldu. Bir eylerle uramak onu belki, oturma modlne geri dnebilecek ve
biraz kahvalt edebilecek kadar sakinletirirdi. Teraryumlarn yanndaki gsterge elli be derecelik bir scaklk ve
yzde on sekizlik bir nem oran gsteriyordu. Yazn ortasnda, Sahra lndeki iklim koullar gibi. Bitkilerin
kurumasna amamak gerekirdi. Cantoni su akn ykseltti ve teraryumlarn stmasn kapatt. Sonra da tek tek
bitkilerin o andaki durumunu klipsli bir bloknota not etmeye koyuldu.
Gz ucuyla grd bir parltyla beraber duraklad.
Darack laboratuvarda evresine bakndysa da, allagelenin dnda bir ey gremedi. Belki de, uzun, dikdrtgen
odann drt kenarndan ikisinde yer alan ve yeryznde
insanlarn yukars dedikleri eyi astronotlara hissettiren
floresan lambalardan biriydi.
Yeniden bitkilere dnecekken, parlty tekrar fark
etti. Grne gre, blmeye doru olan tarafta, duvardaki bir monitr kendiliinden almt.
Cantoni kendini dikkatlice iterek monitre doru geldi. On yedi metrelik robot kolun izlenmesinde ve ynlendirilmesinde kullanlan ekrandan biriydi bu. Altnda, kolu hareket ettirmek iin bir dizst bilgisayar ve
iki kontrol ubuu bulunuyordu. Kol, inas yar bitmi
istasyona baka modller monte etmek iin getirilmiti.
Amerikallarn uzay mekiiyle ilgili sorunlar yznden
inaat kmaza girdiinden beri kullanlmyordu.
Ekranda, nlerinden yavaa kayan Dnya grnyordu. Fransann Atlantik kysnn silueti gze arpyordu. Sonra perspektif bir anda sallanverdi ve ekranda
UUnin kendisi belirdi. Yanlarnda sinek kanatlarna ben105

zer eylerin parldad, bir dizi u uca yaptrlm beyaz, teneke varile benziyordu. stasyonun st tarafnda,
parmaklkl bir iskeleye tutturulmu byk, ana gne
kolektrleri ekranda grnmyordu.
Cantoni, kamerann robot kolun ucuna yerletirilmi
olmas gerektiini dnd. Birinin ya da bir eyin kolu
hareket ettirdiini anlaynca, tyleri diken diken oldu.
Yuri! diye bard. Yuri, hemen buraya gel! Ayn
anda monitr kapand. Tabii ki.
Orlov kfretti. Yine ne oldu? diye bard oturma
modlnden.
Buraya gel. Kol hareket etti.
Komutan bir ylanbal zarafetiyle blme aralndan
szld ve Cantoninin yanna geldi. Sanki aklndan phe ediyormu gibi ona bakt. Ne hareket etti?
Kol! Cantoni monitr gsteriyordu. Canadarm2
hareket etti!
Kolu hareket mi ettirdin? Neden?
Ben ettirmedim! Kol kendiliinden hareket etti. Ben
monitrden grdm.
Orlov kalarn att ve siyah ekrana bakakald. Ben
hibir ey grmyorum, dedi yavaa.
Kapand, dedi Cantoni. Yemin ederim! Kolun n
tarafna monte edilmi kamerann grntsyd. Dn
yay, sonra da istasyonu grdm. O arada kol hareket
ettirilmi olmal.
Bak buraya. Orlov, monitrlerin altndaki kontrol
panelini gsteriyordu. Sesi, kk bir ocukla konuuyormu gibi sakindi. Bunlar robot kolun ynlendirilmesine yaryor. Eer biri bunlarla oynarsa, kolu hareket ettirmi olur. Ama imdi kapal ite.
Kol, ana bilgisayara m bal? diye sordu Cantoni.
Tabii ki. Bilgisayar, kolun karmak hareketlerinde ie
yaryor.
Cantoni yavaa ban sallad. O halde bir sorunumuz var demektir.
106

27
Hamburg-Altona
Cumartesi, 8.10
Mark? Lisa Hogertin ince yz birbirinden farkl
ifadelere brnd; nce aknlk, sonra gvensizlik, en
sonunda bariz bir antipati. Siyah, ksa salar, sanki Mark
onu uykudan uyandrm gibi her yne kabarmt, ancak
zerinde siyah kot pantolon ve ince gvdesini iyice ortaya karan darack, siyah bir balk yaka kazak vard. Sol
kan apraz kesen kk bir yara izi gze arpyordu.
Ne... ne istiyorsun?
Mark laf dolandracak halde deildi. Yardmna ihtiyacm var.
Lisa bir an iin sessizlie brnd. Sonra glmeye
balad. Anlamyorum! nce beni kovuyorsun, sonra
birdenbire kapmda beliriyorsun ve yardmma ihtiyacn olduunu sylyorsun! Hem de cumartesi gn! Bir
daha senin ya da D.I. iin alacam cidden dnyor
olamazsn herhalde!
Demek istediim bu deildi, dedi Mark. Yere bakt.
Burada durmak hi ho bir his deildi, ama baka seenei yoktu. Otostopla Stadeye kadar tannmadan gelmeyi
baard iin sevinebilirdi. Oradan katamaranla Elbeyi
geip Hamburga varm ve polislere rastlamadan metroya ulamt. Ludger ld, dedi usulca.
Ne? Lisann sarsld yznden okunuyordu. Ekipteki herkes gibi o da Ludgeri sevmiti.
O zamanlar, ekipte disiplini srdrmek iin iten karmann gerekli olduuna Ludgeri ikna etmek Mark
iin kolay olmamt; kendini her zaman alanlarna siper etmi ve imdi onlardan biri tarafndan ihanete uram Ludgeri.
Nasl oldu?
ldrld. Ltfen Lisa, ieri girebilir miyim?
Lisa, bunun bir numara olup olmadn anlamaya a107

lyormu gibi bir an Marka pheci gzlerle bakt. Sonra tek kelime etmeden arkasn dnd ve ieri girdi. Mark
da onu takip etti.
Daire son derece sade denmiti, duvarlar botu. ki
yannda alak komodinlerin yer ald bir Japon iltesinin, metal bir okuma lambasnn ve dz bir gardrobun
bulunduu bir yatak odas vard. Bir de, iki ktn stne yerletirilmi eski bir kapdan bozma bir alma masasnn olduu bir oda. Masann stnde bir sr bilgisayar ve monitr vard. Birden fazla kiinin beraber oturabilecei tek yer, mutfaktaki kk masayd.
Otursana, dedi Lisa, kararl hareketlerle, yarm kalm kahvaltsn kaldrrken: srlm bir para peynirli
gevrek ekmek, yarm elma ve bo bir msli taba. Bir
ey imek ister misin? Sadece ay, su ve st var.
Hayr, teekkr ederim. Mark metroda bir fincan
kahveyle bir sandvi almt. Fazla uyumamt, ama en
ok bir dua ve yeni, temiz kyafetlere ihtiyac vard.
Lisa kendine yeil ay hazrlad ve Markn yanna
oturdu. Anlat, dedi ve iri, siyah gzleriyle onu szd.
Mark, ynetim kurulu toplantsnda olanlardan balayp kana ve birinin DINAyla oynam olabileceine
ynelik phesine kadar her eyi anlatt. Lisa sessizce onu
dinliyordu.
Bunu kimin yaptn bulmama yardm edecek misin? diye sordu Mark, szlerini bitirince.
Lisa bir an ses karmadan ona bakt. Bunu sen yaptn, dedi sakin bir sesle.
Mark gerilmiti. Lisa, bana inanmalsn, ben yapmadm! Polis peimde. Katil ben olsam, sana gelip yardm
ister miyim?
Belki onu sen ldrmedin, ama lmne sebep oldun, dedi Lisa. Kahrolas para hrsnzla sen ve yatrmclarn. Atele oynadnz ve imdi bedelini dyorsunuz.
Mark, Lisaya anlamayarak bakt. Ne demek istiyorsun?
Beni kovma nedenin olan hrszlklar hatrlyor mu108

sun? Mark mahcup bir ifadeyle kahvalt sofrasna bakt.


Gayet iyi hatrlyordu. O zamanlar sana, bunu yapann
ben olmadm sylemitim. Ayrca, DINAyla ilgili bir
sorun olduunu da sylemitim. Ama sen dinlememitin.
Sokak kznn geri dnd aklamas, senin o muhteem yazlmnda bir sorun olduu ve yatrmclarnn panie kaplabilecei fikrinden daha ok iine gelmiti.
Bu gerek Markn yzne bir tokat gibi indi. Mark o
zaman bunu bahane olarak grp zerinde durmamt.
Sonuta kantlar ok akt: tekrarlanan hrszlklar, sonra
Lisann czdannda ortaya kan, yem olarak hazrlanm
para. Ayrca, Lisa bir sre sokaklarda yaamt ve onun
byle bir ey yapabilecei... Mark kzardn hissetti. Lisa
onu uyarmt. Firmada birinin bir eyler evirdiine dair
onu aylar nce uyarmt.
Ya o hrszlklar sahteyse? DINAyla oynayan her kimse, belki Lisay da kolayca yolundan kaldrmt. Lisa
onun ipliini pazara karmak zere olduu iin. Eer
Mark byle banaz olmasayd, eer Lisaya kar nyarglarn bastrm ve ona bir ans daha vermi olsayd, Ludger hl hayatta olabilirdi. Lisa haklyd: Markn, arkadann lmnde pay vard.
Yutkundu. Lisa... ben ne diyeceimi bilemiyorum...
zgnm...
Lisa cevap vermedi. Dudaklarn birbirine bastrmt
ve baklar Mark delip geiyordu sanki.
Sen... bana yardm edecek misin? diye sordu Mark.
Hayr. Lisann sesi kararlyd.
Lisa, ltfen... baka ansm yok...
Lisann baklarnda yalnzca aalama vard. Birok
ansn vard. Ayaa kalkt, alma odasna gitti ve bilgisayarlardan birini at.
Mark peinden gitti. Ne... ne yapyorsun?
Lisa dnp bakmad. Ludgeri kimin ldrdn
ortaya karacam, dedi. Ve inan bana, bunu senin iin
yapmayacam.
Mark, mutfaktan bir sandalye alp ll bir mesafey109

le Lisann yanna oturdu. Bilgisayar aldktan sonra,


Lisann parmaklar klavyenin zerinde rmcekler gibi
gezinmeye balad. Makinenin bir parasymasna, monitrn karsnda baston yutmu gibi ve hareketsiz oturuyordu. ri gzlerini neredeyse hi krptrmyordu.
Mark onu izlerken, Lisay bugne dek bir kez olsun ibanda gzlemlememi olduunu fark etti. inde iyi olduunu biliyordu, ama urat eye bylesine younlatndan ve dikkatini verdiinden haberi yoktu.
Ekranda internet sayfalar ve sistem pencereleri, rz
grla savrulan yapraklar gibi alyordu. Windows iletim
sisteminin gri hata bildirim kutular belirip duruyorsa da,
Lisa bunlara taklmyordu.
Bir sre sonra komut satr moduna geti. Ekran karard ve anlalmaz, beyaz yazlarla doldu. Lisa tular araclyla bilgisayaryla sohbet ediyor gibi grnyordu.
Bir tartmay andracak kadar hzl bir diyalogdu bu.
Lisann dz, geni aln krtka kryordu. Bunca
zaman tek kelime etmemiti, ama harcad aba aka
hissediliyordu. Birden ayaa kalkt, odann ortasna doru
ilerledi, gzlerini kapad ve fkesini bastrmaya alyormuasna birka defa derin nefes alp verdi. Sonra tekrar
oturup almaya devam etti.
Mark saatine bakt. ki saatten beri burada oturuyordu, fakat Lisay seyretmekten sklmamt. Anlayamad, ancak sonucu onun da kaderini belirleyecek olan dramatik bir savan tan gibi hissediyordu kendini.
Lisann onu bsbtn unuttuundan emin olmaya
balamt ki, kzn klavyede szlen parmaklar duraklad. Derin bir nefes alp verdi, sonra Marka dnd.
Giremiyorum, dedi. Btn kk deliklerim kapatlm.
Delikler mi? Bunca zaman sistemimize giriin olduunu mu sylyorsun?
Lisa srtt. Ne sanyorsun? fkemi bastrmada baarl olduum iin anslsnz. Yoksa kovulmamn ertesi
gn hi ho olmayan srprizler yaayabilirdiniz. Y110

zndeki srtma kayboldu. Birisi btn bunlar bulmu.


Ludger mi?
Sanmyorum. Ludger her zaman biraz saft. Ekibin
paranoya Martindir, ama onun da teknik bilgisi yok.
Buna karn Rainer bunu becerebilecek biri, ama gizli kaplar aratrma fikri aklna gelmezdi herhalde. Sistemde
yasak bir eyler yapma dncesi ona tamamen yabanc
bir ey.
Kim o zaman?
te bu ok ilgin bir soru.
Peki? imdi ne yapyoruz?
Geerli bir sistem giriine ihtiyacm var. En iyisi bir
yneticinin girii. Seninki oktan dondurulmutur diye
dnyorum?
Mark ban sallad. Martine sorabiliriz, onun yne
tici girii var.
Tercih etmem. D.I.daki kstebein kim olduunu
bilmiyoruz, ama biri olmal ite.
Martinin byle bir ey yapabileceini dnyor
musun?
Hayr. Aslna bakarsan, ekipten kimsenin byle bir ey
yapabileceini dnmyorum. Asl sorun da bu zaten.
Birisi bir eyler eviriyor ve bunu kesinlikle aktrmadan
yapyor! Bu kii dier herkes kadar Martin de olabilir.
O zaman aklma bir tek Mary geliyor. Ho, onun ynetici girii yok, fakat tm dizgelerden yararlanabilir.
Onun yapmadn nereden biliyoruz peki?
Ben Maryye kefilim.
Lisa, Marka kukucu bir bak att. Sonra omuz silkti.
Bu durumda senin muhakeme gcne gvenilebilir mi,
bilmiyorum. Ama Maryyi eleyebiliriz diye dnyorum. Teknolojiden bir gdm anlad yok.
Lisa evin kk koridorunda bulunan telefonu gsterdi. Telefon kocaman ve gri renkteydi, kadran da eski
modeldi. Telefon balantlarnn henz Alman Posta daresi tarafndan saland seksenli yllarda yaygn olarak
kullanlan bir telefonun kopyasyd bu. inde muhteme111

len en modern Voice over IP1 teknolojisi bulunuyordu.


Mark bu allmadk, havaleli kadranla doru rakam dizisini evirmekte zorland. Maryye cep telefonundan, alveri esnasnda ulat.
Mark? Neredesin?
Sylemesem daha iyi. Dinle, senin sistem ifrene ihtiyacm var. pularn aramakta bana yardm edecek birini buldum.
Lisa bu sze kar gelecekmi gibi bir yz ifadesi takndysa da, hibir ey sylemedi.
Kim peki?
Mary, kzma ama ne kadar az ey bilirsen, o kadar
iyi.
Marynin bir an nefesini tuttuunu duydu.
Bana gvenmiyorsun!
Hayr, Mary, mesele bu deil. Ben sadece... bana yardm eden kiinin bu olaya daha da ok bulamasn istemiyorum. Bu sz zerine Lisann surat asld.
Mary bir an tereddt etti. Yardmcna gvenebileceinden emin misin?
Mark yalnzca bir saniye tereddt etti. Evet.
Senin iin iimi riske attmn farkndasn, deil mi?
Mary, Ludgeri kimin ldrdn...
Tamam, peki. ifrem butterfly 2 . Bir ey bulursanz
bana haber ver, tamam m?
Veririm. Sa ol, Mary! Telefonu kapad. Lisa tekrar
almaya koyuldu. Marynin ifresi sayesinde hi zorluk
ekmeden kullanc olarak sisteme girebildi. nce Windows masastnde doland, birka klasr ap etrafa baknd. Sonra uzman dizgelerini incelemeye balad. Alnn
gitgide daha fazla krtrmaya balamt. Birka dakika
sonra Marka dnp, Kaynak kod nerede? diye sordu.
Kaynak kod mu? Neyi kastediyorsun?
DINAnn gncel kaynak kodu. Burada bulduum
1. (ng.) Voice over internet protocol: nternet zerinden ses verisi gnderilmesi. (Y.N.)
2. (ng.) Kelebek. (.N.)

112

her ey en az ay nceye ait. Bak, oluturulma tarihi


nceki gn gsteriyor, versiyon tarihesi de bunun gncel versiyon olduunu sylyor. Fakat buradaki kodu bildiimden yzde yz eminim. uradaki notu gryor musun? Bunu Rainer iin yazmtm. Dzeltilmesi gereken
bir hatayla ilgiliydi.
Hata m? DINAnn tuhaf davrannn sorumlusu
olabilir mi?
Hayr. Hata, doal konuan kullanc arayznn gelitirilmesi evresinde ortaya kt. Eer dzeltilmemi olsayd, DINA kesinlikle herhangi bir ekilde ileyemezdi.
Rainerin dzelttiini biliyorum, ben... gitmeden ksa
sre nce. Ama bu kaynak kodda nasl oluyorsa hl yer
alyor. Yani bu, gncel versiyon olamaz.
Bu ne anlama geliyor?
Bu, birinin eski kodu alp gncel olanm gibi gsterdii anlamna geliyor. Bizim gncel koda ihtiyacmz var.
Muhtemelen o zaman, Ludgerin neden ldrldn
renebiliriz.
yi ama kaynak kodun sistemin herhangi bir yerinde
olmas gerekmiyor mu? Yani, o olmasa DINA nasl ileyebilir ki?
Lisa aalayc bir ekilde soludu. Kaynak kod sadece, programn insanlar iin okunabilir biimidir. Derleme
esnasnda, makinenin anlayabilecei bir hedef koda dntrlr. Derlemeden sonra prensipte kaynak koda artk gerek kalmaz. Ama tabii ki o olmadan program gelitirmek mmkn deildir.
Peki ya hedef kod? DINAya neler olup bittiini anlamak iin onu analiz edemez misin?
Evinin nasl grneceini merak eden bir inaat sahibi olduunu dn. Mimarn planlar izimler, istatistiksel hesaplamalar, malzeme tayini, programlamada kaynak kod olan eye denk geliyor. Bir fotorafla ya da boyutlu simlasyonla ayn ey deil, ama olduka iyi bir fikir
veriyor. Hedef kod ise yle bir ey: 2. ta alp 1. tan
yanna koyun. 3. ta alp 2. tan yanna koyun. Ve byle
113

devam eder. Eer bu detayl talimatlar okumaya kalkarsan, bittiinde evin nasl grneceini anlamak iin onyllarca zamana ihtiyacn olur.
Mark ban sallad. Zamannda evinin planlarna bakarak odalarn bitmi halinin neye benzeyeceini gznde canlandrmak bile olduka zor olmutu onun iin.
Kaynak kod nerede olabilir? Katilin onu sildiini mi dnyorsun?
Bunu hayal bile edemiyorum. Kaynak kodu tamamen silmek, bir programc iin, ocuunu ldrmekle
edeer bir eydir. Bu yaplmaz. Bir yerlerde her zaman
bir kopya, bir yedek bulunur. Ayrca, eer Ludger bu yzden ldrlmse, kaynak kod olduka deerli olmal.
Ludgerin, gncel kaynak kodu kefettii iin mi ldrldn dnyorsun?
Ne yazk ki yle grnyor. Neler dndn renmi olmal. Muhtemelen... hey! Lisa ayaa frlad ve apar
topar bilgisayarn fiini ekti. Ekran karard.
Mark, bir yazlm uzmannn bilgisayarn byle vahi
bir ekilde kapattna daha nce hi tank olmamt.
Ne oldu?
Lisann beti benzi atmt. Bir ey sistemime girdi.

28
Three Oaks / Arizona
Cumartesi, 11.00
AT-1, ince bir kat imen ve dikenli allarla kapl engebeli ayrlk alanda, doal ortamnda yaayan yrtc bir
hayvan gibi alt tekerleinin stnde ilerliyordu. Av, eski
bir M1 tank, ardndan byk bir toz bulutu kaldrarak
azimle kayordu.
AT-1 ok daha kk olmasna ramen sadece yaklak metre uzunluunda ve bir metre yksekliinde,
114

M1in hi ans yoktu. Dr. Sybil Shepard, iki l savanda


iyi performans gstermi ve sonunda Three Oakstaki bu
tatbikat alannda top atei altna srlsn diye yollanm
eski tank iin neredeyse zlyordu. Artk retimi yaplmayan bir eitti: insanl sava aralar.
AT-1 ksa bir sre bekledi, sonra sensrleri M1e dorultulmu ekilde kendini dndrd. Shepard yle sesli
bir nefes ald ki, onunla beraber yeralt snann otuz
santimetre kalnlndaki zrhl camndan bakan askerler
onun kadar heyecanlandlar. Geri Shepard AT-1i buradaki herkesten daha iyi tanyordu, nk sonuta onun
yapay zeksn Clarke Institute for Advanced Technolo
gieste1 kendisi tasarlamt. Ancak yine de makinenin ne
yapacan tam olarak tahmin etmek mmkn deildi.
Nihayetinde, grevini herhangi bir insani yardmdan bamsz bir ekilde yerine getirebilmesi, durumu kendi bana deerlendirerek karara varmas gerekiyordu.
Birok asker uzmana gre, insan mrettebatl tank
artk vazgeilmesi gereken bir modeldi; pahal, hantal,
gvenilmez, fazlasyla tehlikeli. Gelecek, hedefi byk
bir isabetle vurabilen hzl, hafif aralarnd. Ancak telsiz
ya da lazerle uzaktan kumanda fazla hassast ve birtakm
gvenlik sorunlar getiriyordu. zm, AT-1 gibi otonom
sava sistemleri retmekti. Bir emir alyorlard, mesela
yok edilecek hedefin fotoraf biiminde. Geri kalann
kendi balarna hallediyorlard.
Eer bugnk test baaryla tamamlanrsa, Shepardn
ekibi akll, otonom silah sistemlerine giden yolda byk
bir adm atm olacakt. Gelecekteki savalarda byk
miktarlarda hurda demir olacakt, ama yarallar ya da
ller pek olmayacakt. Shepard ne zaman vicdan azab
hissetse, kendini byle ikna ediyordu.
AT-1, mevzilendii yerden, ceylana doru ldrc
kousunu yapan ita gibi ileri frlad. 800 beygir gcn-

1. (ng.) Clarke leri Teknolojiler Enstits. (Y.N.)

115

deki motorunun tm performansn kullanarak hzland.


M1in peinde ilerlerken etrafa kum ve kk talar sratyordu. Kurbanndan ok daha hzlyd, nk iinde
insan bulundurmak zorunda deildi ve bu yzden zrha
ihtiyac yoktu. Bilgisayarla ynetilen alt adet asma tekerleiyle en zorlu blgelerde bile yksek hzda ilerleyebiliyordu. Bylece ksa sre iinde M1i yakalamt.
Neden ate etmiyor? diye sordu davudi bir ses.
Shepard arkasna doru dnd. Albay Lewisin gerginliine amamak gerekirdi. General rtbesine ykselmesi AT-1 projesinin baarsna balyd. Ayrca haklyd
da; AT-1 oktan fzelerini atelemi olabilirdi. En uygun
at mesafesi, diye mrldand Shepard, ikna edicilikten
olduka uzak bir ekilde.
AT-1 hzn drp byk tankn ardndan, sahibini
takip eden bir kpek gibi ilerledi. Komuta snandan
kumanda edilen M1, test alan olarak belirlenmi yolun
sonuna gelip durdu. Onunla beraber AT-1 de durdu. Bir
an hibir ey olmad.
Buymu demek ha, dedi General Rodrick. Dier askerler balarn sallayp yerlerinden kalktlar.
zgnm, dedi Lewis. Bir sistem aksakl. Hemen
kontrol edeceiz. Bir sonraki sunumda...
Bir sonraki sunum diye bir ey olmayacak, dedi General. zgnm, John, ama ansnz kullandnz. Sesi
dostane kyordu, ama alttan alta, onu ordu iindeki efsanevi nne kavuturmu olan sertlik hissediliyordu.
Sylenenlere gre, General Rodrickin dostu yoktu, dmanlarysa artk hayatta deillerdi. Lewis ban sallamakla yetindi.
Shepard yaad hayal krkln fark ettirmemeye
alt. Baklarn indirip test alanna doru evirdi. M1
hl yolun sonunda duruyorsa da, AT-1 grnrlerde
yoktu. Efendim... dedi, bir yandan alan gzleriyle tararken.
Dr. Shepard?
Gzden kayboldu, efendim.
116

Kayp m oldu?
AT-1.
Generalin ve dierlerinin dikkatini ekmiti. Onun
yanna, camn nne toplandlar. Birdenbire iddetli bir
patlama oldu. Devasa M1 birka metre yukar frlayp bir
ate topuna dnt. Duman bulutlar dalnca, tankn
taretinin asiden dzgnce ayrlm olduunu ve enkazn
yannda durduunu grdler.
Biraz ge, ama hi yoktan iyidir, dedi General. Sesine baklrsa, proje hakkndaki fikrini deitirmemiti.
General, eminim ki... diye sze balad Albay Lewis.
Ancak o anda AT-1 ortaya kt. Snan sadece elli
metre kadar ilerisinde ykselen bir tmsee doru son
hzla ilerliyordu; tam snaa doru.
Bu da ne... dedi General.
AT-1 zrhl camn sadece bir metre uzanda durdu.
Dner balkl kameralar, insanlar szyormuasna
hafife saa sola salnyordu. Geriye kalm, Rattlesnake
tr adet yerden yere fze, snaa doru ynelmiti.
t kmyordu.
AT-1 bir an durdu, sonra dnp byk bir hzla uzaklat. Shepard rahat bir nefes ald. Bir an iin dnmt
ki...
AT-1 yaklak iki yz metre mesafede durup fzeleri
yine snaa nian alm ekilde dnd. Shepard buz kesivermiti. Yere yatn! diye bararak kendini yere att.
Yllarn taliminin etkisiyle, askerler dnmeden aynsn
yaptlar.
Tam o anda ok parlak bir k akt ve snak iddetli bir patlamayla sarsld. Sandalyeler devrildi, kahve kanalar ve fincanlar yere dp paraland. Kah...
kinci bir patlama, bir ncs. Sonra etraf sessizlie
brnd. Neyse ki Rattlesnake fzeler zrhl cam kracak silahlar deildi.
Shepard glkle ayaa kalkt. Beti benzi atm yzlere bakt. Sonra, stnde sadece birka izik ve toz izi bulunan camdan bakp donakald. AT-1 tam karlarnda,
117

ana melmi bir rmcek gibi duruyor ve camdan


gzleriyle snan iine bakyordu.
Kapatn unu! dedi General Rodrick usulca. Altduda hafife titriyordu. Kapatn u kahrolas eyi!

29
Hamburg-Altona
Cumartesi, 15.42
Lisa, yznde bylenme, tiksinti ve dehet karm
bir ifadeyle gzlerini monitre dikmiti. Tm iletiim
kablolarn kartm ve hatta bilgisayar tekrar amadan
nce W-LAN kartn skmt. imdiyse, deiik analiz
yazlmlaryla durumun aresine bakmaya alyordu.
Kahrolasca ey nerede ki? diye sordu usulca.
Tam olarak nasl bir ey bu? Mark ayaa kalkmt ve
hafife ne doru eilmi halde onun arkasnda duruyordu. Lisann bedeninden ykselen yumuak, parfmsz
kokuyu duyuyordu.
Hibir fikrim yok, dedi Lisa.
yi ama o zaman sistemine bir eyin girdiini nereden
biliyorsun ki?
Lisa, kendisi yapm gibi duran kk bir kutucuu
gsterdi. n tarafta yeil k yayan iki diyot vard, baka
da bir ey yoktu. Arka taraftaki bir aklktan ieri giren
ince bir kabloyla bilgisayara balyd. Baka bir kabloysa
elektrik adaptrne balyd. Bu bir donanm iletiim
monitr. Kendim gelitirdim. Eer bilgisayar herhangi
bir ekilde d dnyayla iletiim kurarsa, bunu bana gsteriyor. Soldaki lamback alnan veriler, sadakiyse yollanan veriler iin.
Niin buna ihtiyacn olsun ki? Yani, Windowsun da
buna benzer bir eyi...
Lisa aalayc bir tavrla soludu. Windows sadece
118

bir yazlm. Yazlmlarla kolayca oynanabilir. Donanmlarlaysa oynanamaz, en azndan dardan, fiziksel bir
balant olmadan. Benim yol amadm bir veri trafii
olduunda, bu kk eyle annda grebiliyorum. Biri
bilgisayarma, orada ii olmayan bir ey yklemeye alrsa, gvenilir bir ekilde bana gsteriyor.
Biraz nce bu mu oldu?
Evet. Ne yazk ki hemen fark etmedim. Bunu hesaba
katmamtm ve bekime uzun sre gz atmadm. Ne kadar yklenmitir, bilmiyorum.
Ama arkasnda iz brakm olmal.
O kadar basit deil. Kt niyetli yazlmlar Windows
Explorerla bulamazsn. Sistem verilerinin arasnda bir
yerlere ya da sabit diskteki damgalanmam blgelere saklanr. Bazen, daha nceden bilgisayarda bulunan bir programn iine yerleir ve sen ancak, program altrmaya
kalktn zaman, ters giden bir eyler olduunu anlarsn.
Bir virs m?
Mmkn, olduka iyi antivirs yazlmlarna ve ayrca
salam bir gvenlik duvarna sahip olmama ramen. Ama
aradan bir eyler kaabiliyor ite. Bilgisayar kapatt.
imdi ne yapyorsun?
Sabit diski tarayacam. Belki tandk bir imzaya rastlarm. Birka hareketle bilgisayarn kasasn at, eline
ufak bir tornavida alp ieride bir eyler yapt. Ksa sre
sonra elinde kk, metal bir kasa vard. Bu kutucuun
iine yz gigabaytlk veri syor olmas inanlmazd; yz
bin kitabn olduu byk bir ehir ktphanesinde bulunacak kadar bilgi.
Masasndaki drt bilgisayardan ikincisini ap sabit
diski iine yerletirdi. Bu benim analiz sistemim, dedi.
Sabit diski oraya yerletirdiinde, virs ona da bulamaz m?
Hayr. Sabit disk yklenmiyor ve ondan herhangi bir
program indirilmiyor. Sadece taranyor. Veriler korunakl
bir alanda okunuyor. Sonra da analiz yazlmm, virsler
ve kaak yazlmlar iin tipik olan kalplar arayacak. Bil119

gisayarn kasasn kapatt, onu altrd ve uygun bir yazlm programn at. ok yava dolan bir ilerleme ubuu belirdi.
Biraz srecek. Ben acktm, ya sen?
Mark ban sallad.
inde ok iyi olan bir Trk tanyorum, dedi Lisa.
evrenin en iyi dnerini o yapyor. Herhangi bir cevap
beklemeden evden kt. Mark akn vaziyette onu takip
etti. Nedense Lisann yalnzca sebze ve belki ara sra birka para suiyle beslendiini dnmt, bu kadar ince
olduuna gre.
Saat leden sonra drde geliyordu. Gne parlyor
ve insanlar Altona sokaklarnda elleri kollar alveri torbalaryla dolu dolayorlard. Ortalk yle sakindi ki, Mark
hl cinayet zanls olduunu ve polis tarafndan arandn az kalsn unutuyordu. En azndan henz arama ilanlar asmamlard.
Trk bfesi kk ama ok temizdi. Dnerin tad gerekten de olaanstyd. stne de, olduka sert ve aromatik bir Trk kahvesi itiler.
Daha sonra, yan yana yryerek kalabalk caddelerden geri dnerlerken, Mark birdenbire, Lisa, seni kovduum iin ok ama ok zgnm, dedi. Sana hakszlk
ettim. Ltfen beni bala!
Lisa ona bakmyordu. Olan oldu. Sesi duygusuz kmt. Yolun geri kalann suskun yrdler.
Eve vardklarnda, analiz program iini bitirmiti. 17
ablon bulundu, diye yazyordu bir kutucukta. Altndaysa ifreli bir dolu iaret.
Baksana, dedi Lisa ve kalarn att.
Nedir? diye sordu Mark. Bir virs m?
Hayr... belki de evet, tam olarak bilmiyorum. Ama
programn bulduu imzalar gayet iyi tanyorum. Hepsi
DINA-Clienta ait.
DINA-Client, yz binlerce bilgisayarda, alma molalarnda ilemci girdilerini indirip sonular DINA merkez bilgisayarna gnderen yazlmd. Bu, DINA-Client
120

bilgisayarna indirdiin anlamna m geliyor?


Hayr, ben byle bir ey yapmadm. Eer DINA bir
ekilde kendini yklemi olsayd, bunu hemen grrdm.
Buradaki DINA deil, en azndan benim tandm
DINA-Client deil. Ama DINA kodunun baz paralarna sahip.
Bu ne anlama geliyor?
Birinin bizim DINA-Client yazlmmz deitirdii
ve ondan yeni bir ey yaratt anlamna geliyor.
yi ama neden? Yapan kimse, bununla ne amalam
olabilir ki?
Tam olarak bilmiyorum. Ama bu ey bir solucan gibi
kendi kendini sabit diskime ykledi. Ve bir ekilde btn
gvenlik nlemlerimi amay baard.
Bu, birinin DINA-Client bir virs programna evirdii anlamna m geliyor?
yle grnyor. Hem de olduka akll bir virs
programna. Ticari hibir virs taraycsnn onun farkna
varacan dnmyorum.
Markn beti benzi att. Bu, DINA benzerinin, internet araclyla belki oktan yayld anlamna gelir!
Aman Tanrm, DINA u an sadece birka yz bin bilgisayarda deil...
... birka yz milyon bilgisayarda olabilir, diye tamamlad Lisa onun cmlesini.

30
Hamburg-Klostertor
Cumartesi, 22.19
Friedemann Unger, basbaya harika hissediyordu.
Adrenalin, dolam sisteminde sanki mutluluk verici bir
uyuturucu gibi dolayor, baterinin gmbrdeyen ritmi
ve insanlarn ahenkli alklaryla pompalanyordu. Par121

maklar Ibanezin perdelerinde sanki kendi kendine kayyordu. Jrgenle baslar, beraber Satisfaction sylerlerken sahne sallanyordu.
Aa yukar be yz dinleyici, arlkl olarak krkl
yalarda, Markthalledeki Klasik Rock Festivaline gelmiti. Kalabalk couyordu. Ungerin grubu Shallow Pink,
rockn anl zamanlarndan hitler alacak olan drt grubun ikincisiydi. Gerek bir sahnede olmak inanlmaz bir
duyguydu. Ve dn akamki korkun provadan sonra stne yapm tm korkulara inat gayet yolunda ilerliyordu. Herkes kendinden gemi vaziyetteydi.
Olaf mikrofona yle hzl baryordu ki, Unger, solistlerinin bu geceden sonra gn boyunca konuamayacandan emindi. I cant get no... satisfaction... but I try,
I...
Kulak trmalayc tizlikte bir ses duyuldu. Bir ses geribeslemesiydi kesin. Unger, ne yapacan bilmez bir ekilde
mikrofonuna dik dik bakan ve sonra da alann ortasndaki
ses dzenleyicisine yardm isteyen baklar frlatan Olafa
dnd. Oradaki ses teknisyeni omuz silkmekle yetindi.
Unger, korkun sesin kendi kendine kaybolmasn mit
ederek almaya devam ettiyse de gitar, sesi bastrmaya
yetmiyordu. Ses durmuyordu. Kulaklar acmaya balamt. Dinleyiciler de elleriyle kulaklarn kapatyorlard.
Sonunda tiz ses kesildi. Yerini sadece Ungerin acyan
kulaklarndaki cvltnn olduu boucu bir sessizlik ald.
Ses teknisyeni tm ses sistemini kapatmaktan baka bir
are bulamamt.
Pekl, millet, kk bir teknik sorunumuz var, dedi
Olaf. Ksa sre iinde devam edeceiz. Sesi artk pek de
gl kmadndan, kimse onu duymad. Gittike ykselen bir homurdanma balad. Grup yeleri aresizce
birbirlerine bakyorlard, bilgisayar banda umutsuz bir
ifadeyle bir eyler yapmaya alan Rudi dnda.
Unger imdi her eyi anlamt. Sahneye bir ses rnekleyicisi yerine dizst bilgisayar getirmenin olduka kt
bir fikir olduunu sylemiti. Ama Rudi, Native Ins
122

trumentsin Hammond B3 orgu simlasyonunun btn


ses rnekleyicilerinden ok daha iyi olduu gerekesiyle
bu konuda srar etmiti. Konserin bu soruna kadarki seyri
onu hakl karyordu; sanal enstrmann, yz kilodan
daha ar olan orijinalinin sesine bu kadar yaklaabilmesi
inanlr ey deildi. Leslie hoparlrnn insan srkleyip gtren tns ve keskin dnleri bile artc derecede iyi verilebilmiti. Ama konserin ortasnda bilgisayar
ktkten sonra tm bunlar neye yarard ki?
Unger, fkesini yattrmaya alyordu. u dizst
bilgisayar kaldr ortadan da sampler al, diye bard.
Rudi ban sallamakla yetindi. Birka saniye sadece,
dedi ve birka kablo takt. Sonunda, ses teknisyenine baparmayla bala iaretini verdi.
Pekl, millet, arza iin herkesten zr dileriz, dedi
Olaf. Tekrar balyoruz. Bir, iki, ...
Iklar gitti. Yalnzca yeil k tabelas grnyordu. Elektrik kesintisi, tam srasym gibi imdi! Olaf yle
bir svmeye balad ki, mikrofon olmakszn btn salon
onu duyabiliyordu. Dinleyicilerden bazlar gld.
Birdenbire siren sesleri duyulmaya baland. Herhangi
bir kalba uymuyormu gibi grnen, dzensiz ykselen
ve alalan tonlar. Korkun, hayalet sesini andran bir mzikti.
Salondaki huzursuzluk gittike trmanyordu. Bunun,
ovun bir paras olduu yanlgsndan doan birka alk
geldiyse de, hzla sona erdi.
Iklar tekrar geldi. Test, test, diyordu Olaf. Sirenlerin sesi gelmeye devam ediyordu. Bazlar k kapsna
doru ynelmiti. Unger emniyetsizlik atmosferinin, yerini nasl da bariz bir panie braktn hissetti. Biri tanabilir radyosunu kulana dayam, dinliyordu.
Sonunda sirenler durdu. Sessizlik oldu.
Darda neler olup bittiini bilen var m? diye sordu
Olaf mikrofondan.
Markthallenin alanlarndan biri sahneye kt. Huzursuzlua gerek yok, dedi mikrofona. Radyoda ak123

land. Siren sesleri bir arzadan kaynaklanm. Konser


planlad gibi devam ediyor.
Ralf, bagetlerini birbirine vurarak tempo verdi. Unger,
Stones hitinin nl gitar giriini alyordu. Ancak nceki
gibi olmuyordu. Salondaki pozitif enerji, patlam bir balonun havas gibi kayboluvermiti. Birka paradan sonra
Olaf, ovu bitirdi. Seyirciler saygl bir ekilde alkladysalar da, bis isteinde bulunmadlar.
Hayal krklna uram Unger, grup arkadalaryla
beraber sahneden indi.
Kusura bakmayn ocuklar, dedi Rudi, sahnenin arkasndaki soyunma odasna girdiklerinde ve dardan
Uriah Heepin Easy Livin parasnn ilk akorlar duyuluyorken.
Kimse bir ey sylemedi. Siren sesleri Ungeri lmne korkutmutu. Byk ihtimalle ayn Rudinin Hammond orgu simlasyonunun bana gelen gibi zararsz bir
bilgisayar hatasyd. Bugnlerde teknoloji gitgide ilerliyor, ama ayn oranda da gvenilmez hale geliyordu.
Ancak iinde bir yerlerde, siren seslerinin bir uyar olduuna dair huzursuz edici bir duygu vard.

31
Hamburg-Altona
Cumartesi, 22.20
Lisa, sanki grnmez bir engeli itiyormu gibi ellerini
yavaa ne doru uzatt. Kollarn iki yana ap bir bacan kaldrd ve yava ekimdeki bir balerin gibi kendi etrafnda dnmeye balad.
Mark kapnn orda durmu, Lisann Tai-Chi egzersizlerini izliyordu. Tm gn boyunca onun yannda oturmu
ve teknolojiyle verdii sessiz mcadeleyi takip etmiti.
Kendini olduka ie yaramaz hissetmi, ancak bunu izle124

mekten vazgeememiti. Bir zaman gelince Lisa dikkatini


younlatramaz olmutu. Gzlerini ovuturmu, sonra
tek kelime etmeden yan odaya geip egzersizlerini yapmaya koyulmutu.
Mark ackmt ve yorgundu, ama onu dikkatini younlatrmken rahatsz etmeye cesaret edemiyordu.
Bugn insanst gayret gsterdiini hissetmi ve bylesine byk bir yetenei zaman bile tanmadan kovarken
nasl da aptallk yaptn bir kez daha anlamt.
Sonunda Lisa yava hareketlerini bitirdi. Gzleri kapal biimde birka defa nefes alp verdi. Sonra byk,
koyu renk gzlerini at ve baklar karlat. Markn
kendisini izlediini anlaynca alnn krtrd. Yine tek kelime etmeden alma odasna geip bilgisayarn karsna
oturdu.
Bir ey bulabildin mi? diye sordu Mark.
Pek saylmaz, dedi Lisa, parmaklar yeniden tularn
stnde dans ederken. Saldrya uram bilgisayar tekrar internete balamt ve farkl yazlm paralarnn yardmyla bu bilinmez programn ne yaptn gzlemliyordu. Bu ey esas DINA-Client gibi almyor. Arkaplanda
durmakszn alyor ve ilemci kapasitesinin byk bir
blmn kullanyor. Sadece, tam olarak ne yaptn anlamyorum. nternetle ok fazla iletiim kuruyor, farkl
binlerce IP adresiyle; byk ihtimalle ayn programn dier mercileriyle.
Bir eyler hesapladn m dnyorsun? Hava durumu simlasyonu benzeri?
Olabilir, ama nedense buna pek inanmyorum. Bana
pek de sistematik ilerliyor gibi grnmedi. Daha ok,
sanki tesadfi srelermi gibi grnyor. Bazen btn
programn faaliyeti duruyor, sonra birdenbire birka saniye iin tm ilemci kapasitesini kullanp youn bir iletiim kuruyor. Lisa ksa salarn kartrd. Ama en tuhaf
yaps.
Tuhaf m? Ne demek istiyorsun?
Kendini tekrar ediyor. Yani, imdiye kadar grdm
125

kk ksm, ayn talimatlarn aralksz bir tekrar. Yalnzca ok ufak sapmalar var.
Peki, bu neden tuhaf?
Eer bir programn defalarca ayn eyi yapmasn istersen, bunun iin bir fonksiyon yazarsn, en azndan bir ilmik
atarsn. Yani program kodu tek bir yerde olur, birok defa
dner. Ayn program satrlarn farkl konumlara kopyalamak sadece acemi aylaklarn yapaca trden bir itir.
Peki, ama ya program her seferinde tam olarak ayn
eyi yapmamalysa?
yle bir eyi normalde fonksiyonlar armaya yarayan parametrelerle dzenlersin.
Yani program bir aylan eseri diyorsun?
Kesinlikle deil. Kolaylkla btn gvenlik sistemlerime girmeyi baard. Garip olan da bu ite: Bir yandan
bu solucan inanlmaz derecede kurnaz, te yandan...
Ik titremeye balad, sonra da gitti. Sadece monitrn soluk mavi oday aydnlatyordu. imdi ne
oldu? diye sordu Mark.
Grnen o ki elektrikler kesildi.
Peki, nasl oluyor da bilgisayar hl alyor?
Tabii ki jeneratrm var. Bilgisayara yaklak yarm
saat daha g salayacaktr.
Siren sesleri duyuluyordu. Mark ile Lisa birbirlerine
baktlar. Pencereye gidip darya, karanlk caddelere baktlar. Tm blgede elektrik kesilmie benziyordu. Hayalet
ehir gibiydi.
Sokak lambalarnn titremeye balad ve sonra
evredeki binlerce evin ayn anda geri geldi. Sirenler
tmeye devam ediyordu. nsanlar evlerinden sokaa kmlard. Lisa yatak odasna gidip pilli radyoyu at.
... bir arzadan kaynaklanmaktadr, diyordu spiker.
Tekrar ediyorum: Panie gerek yok. Sivil Savunma Merkezi, alarmn bir arzadan kaynaklandn aklad.
Lisa radyoyu kapatt. Birbirlerine baktlar.
Mark, Lisann da onunla ayn eyi dndn fark
ettiinde, boaznda koca bir yumru hissetti.
126

Sen de... diye balad sze.


Bilmiyorum, diye cevap verdi Lisa. Beti benzi atmt. Soukkanll ve kendinden emin duruu kaybolmua
benziyordu.
Sinir bozucu siren sesi sonunda durdu. Lisa bilgisayar kapatt. Daha fazla yapamayacam. Yarn devam ederiz, dedi ve dolaptan ince, kvrlm bir uyku mat kard. Al. Daha fazla bir ey veremeyeceim.
Lisa, ben... ben seni de bu iin iine ekmek istemiyorum... yani, eer polis beni burada bulursa...
Lisa somurtkan bir surat ifadesi taknd. Ne zannediyorsun? Ludgeri severdim. Gemiimi bildii halde bana
gvenmiti. Onu kimin ldrdn bulacam, inan!
Ve bunu senin iin yapmyorum. Ancak sesindeki katlk
azalmt.

32
Hamburg-Altona
Pazar, 8.11
Mark korkuyla yerinden srad. Terden srlsklam olmu tirt vcuduna yapmt. Grd kbuslardan
sahneler gznn nnden akyordu: Ormanda onu kovalayan komiser; Ludgerin cesedinin zerine eilmi, souk, elik grisi gzleriyle ona bakan Julia; birdenbire her
taraftan ylan gibi onu sarp derisinden ieri giren kablolarla bilgisayara bal biyolojik bir cihaza dnen, bilgisayar karsndaki Lisa.
Ban iki yana sallad. Tm bunlardan, son gnlerde
yaadklarndan sonra kbus grmesi alacak bir ey deildi. Audemars Piguetsinin altn akrep ve yelkovan sekize eyrek kalay gsteriyordu. Kalkp evin iinde sessizce yrmeye balad. Lisa hl uyuyordu. Zarif bedeni,
ince rtnn altnda plak uzanyordu.
127

Bir an, nasl da sessiz ve huzur iinde yattn izledi.


Yzndeki sertlik ve mesafe kaybolmutu, ilk defa hassas
ve krlgan grnyordu. Boynunun sol tarafnda bir dvme vard: gz ukurlarndan kk kurtlar kan bir kafatas. Amatr bir izimdi ve herhalde defalarca zerinden
geilmiti, nk cildi yer yer kabuk balamt. Demek
ki bu yzden her zaman balk yaka kazak giyiyordu.
Sk, yuvarlak gsleri dzenli bir ekilde kalkp iniyordu. Mark arkasna dnd. inde uyanmaya balayan
hislere u an kesinlikle ihtiyac yoktu. Hayat imdiden
yeterince karmakt.
Mutfaa gidip kahve yapt. Kzarm ekmek, marmelat ve peynir bulup ufak bir kahvalt hazrlad ve bir tepsiye yerletirdikten sonra Lisann odasna gtrd. Bu
arada Lisa uyanm ve stne siyah bir tirt geirmiti,
ama hl yatakta oturuyordu.
Vay, diyerek glmsedi. Yatama kahvalt gelmeyeli baya uzun sre olmutu.
Mark glmsemesine karlk verdi ve tepsiyi yatan
yanna, yere koydu. Sessizce ve byk bir itahla yemeye
koyuldular.
Firmaya gitmem gerek, dedi Lisa bir vakit sonra ve
aznn kenarlarndaki krntlar temizledi. Buradan
daha fazla bir ey yapamam. DINA ekirdek sunucusuna
girmem lazm. ekirdek sunucu, DINAnn sinir sistemi
merkezi gibi bir eydi. Btn veriler burada toplanyor,
buradan belirlenmi ilemcilere datlyor ve sonular
deerlendiriliyordu. Gvenlik gerekeleriyle internet
zerinden direkt olarak sunucu programlarna giri yaplamyordu.
Bu ok byk bir riskti. En azndan, cinayetin ertesi
akam Rainer, Mark firma yaknnda grmt. Polisin, Markn olay mahalline tekrar dneceini dnmesi gayet olasyd. Ancak DINAyla kimin, neden oynadn ortaya karmak iin tek ans buydu. Ban sallad.
Tek sorun, byk ihtimalle kod kartm dondurmu olmalar.
128

Seninkini belki, dedi Lisa ve ayaa kalkt. Tirt dnda stnde yalnzca siyah bir slip vard. alma odasnda gzden kayboldu ve az sonra gri, plastik bir kartla
geri dnd. Byk ihtimalle buradakini deil ama.
Markn gzleri byd. Bunun sende ne ii var?
Lisann yznde hnzr bir srt belirdi. fkemi
kontrol altnda tutmakta iyi olduum iin mutlu olmalsnz demitim daha nce.
Mark da srtt. nan bana mutluyum.
Bana giri kapsnn anahtarn ver, dedi Lisa, siyah
kot pantolonunu giyerken.
Ben de geliyorum, dedi Mark.
Bana yardm edemezsin. Ayrca, aynaszlar her yerde
seni aryor.
Burada ylece oturup bekleyeceimi dnmyorsun, deil mi? Belki sana sunucuda alrken yardm edemeyebilirim, ama an azndan gzclk edebilirim. Ayrca, eer seni broda yalnz yakalarlarsa, bu resmen soyguna girer; eer ben de yannda olursam, en kt ihtimalle haneye tecavz saylr. Firmann bir ksm hl bana ait
ne de olsa.
Pekl.
Metroyla oraya varmak yirmi dakika srd. Mark bro
binasnn kapsn at. Pazar gn olduundan resepsiyon masas tabii ki botu. Drt asansrn de stnde yanan krmz k zemin katta olduklarn gsteriyordu.
Yan kap ald ve gece nbetinde alan gen bir
adam ieri girdi. Mark onu stnkr tanyordu ve istem
d titreyiverdi. Eer polis ona Markn fotorafn verdiyse...
Ancak beki gler yzl bir ekilde selam verdi. Hafta
sonlar burada birilerinin almas allmadk bir ey deildi. Resepsiyona geti ve rutin kontrolleri arasndaki
zaman geirmek iin okuduu belli olan bir izgi roman
eline ald.
Mark, asansrn dmesine bast. Bir zil sesi duyuldu
ve asansrn kaps ald. Mark donakald. nndeki
129

manzara karsnda boaz dmlenmiti. Lisa usulca


inledi.
Aman Tanrm! Beki yerinden zplad. Bu da ne...
Telefona uzand ve haneli numaray evirdi.

33
Hamburg-Hafencity
Pazar, 9.39
Bakomiser Unger ak asansrden ieri bakyordu.
Yerde, bir kan glnn ortasnda tuhaf bir ekilde arpk
ve dndrlm pozisyonda bir adam yatyordu. Bir insandan ok kanl bir paavraya benziyordu, sanki vcudunda tek dzgn bir kemik yokmu gibi. Asansrn aynas korkun bir kavgaya ahitlik etmiesine kana bulanmt. Keskin bir kusmuk kokusu her yere sinmiti.
Nasl olmu? diye sordu Unger, az nce ulaabildikleri ve imdilik yalnzca gen adamn ldn tespit
edebilen ambulans doktoruna.
Doktor omuz silkti. Bilmiyorum. Daha nce hi byle bir ey grmemitim. Sanki ok yksek bir yerden dm gibi btn vcudunda krklar var. Kan birok yaradan fkrm, zellikle de kafasndaki yaralardan.
Binann tepesinden dm ve birisi tarafndan asansre tanm olabileceini mi dnyorsunuz?
Bana adam burada, asansrde lm gibi geliyor. Fakat yine de adli tabip deilim ben.
Asansrn dtn ya da ona benzer bir ey olduunu mu dnyorsunuz?
Doktor ban iki yana sallad. Basit bir dme bylesine ok ve deiik krk yaratmazd. Sanki adam birok
defa dm gibi. zgnm ama size bu zavall adamn
bana, ondan geriye sadece kanl bir topak kalacak ekilde bir eyler geldiinden baka herhangi bir ey syleye130

miyorum. Ki bunu siz de gryorsunuz zaten.


Unger ban sallad. Olay yeri inceleme ekibi gelmek
zereydi. Kurbann asansrde lp lmediini belirleyeceklerdi. Cesedin zerine doru eildi. Yz yalnzca
kanl bir ynd, fakat Unger sorgu esnasnda olduka tuhaf davranm programcnn ince telli salarn tand. Erler ya da ona benzer bir eydi ismi.
Ban iki yana sallad. Durum gittike gizemli bir hal
alyordu. Ve de hl Ludger Hamacher cinayetine dair
herhangi bir fikri yoktu. Bu iki cinayetin birbiriyle balantl olduu su gtrmez bir eydi.
Komiser tam vazgemek zereydi ki bir ey fark etti.
Aynalar daha yakndan inceledi. Kan lekelerinden bazlar, ki imdiye dek bunun bir tesadf olduunu dnmt, harf gibi grnyordu. Bir P ve bir A harfi karabildi, sonra anlamsz lekeler, sonra bir O, bir B ve tekrar
bir A. Cesedin zerine doru eildi. Kurbann sa elinde
kan vard. lk bata bu detaya pek dikkat etmemiti, nk kan lekeleri zaten her taraftayd. Ama imdi sa elinin
yalnzca iaret ve ortaparmaklarnn ularnda leke olduunu gryordu. Sanki kurban onlar bilinli olarak kendi
kanna daldrm gibi grnyordu.
Unger harfleri bir kda not ald: PA... OBA. Belki
de bu, kurbann son mesajyd. Byk ihtimalle katilin
ismi. Kesinlikle Helius ismine benzemiyordu.
Unger, solgun bir suratla kede oturan bekiye yneldi. Herhalde gvenlik firmasndaki bu ii alrken korkusuz, sk bir adam olduunu dnmt.
Ben Bakomiser Unger. Cesedi bulan sizsiniz, deil
mi?
Evet, yani hayr, tam olarak ben deil. Burada bir
adam ve bir kadn vard. Adam daha nce defalarca grmtm, burada alyor. Yine hafta sonu almas iin
broya geldiklerini dndm. Asansrn kaps alnca
kaverdiler. Ben de ambulans aradm hemen, ama yaplabilecek bir ey yoktu, sonra da sizi haberdar ettim.
Bu tam olarak ne zamand?
131

Beki saatine bakt. Rutin kontrolm her zaman


saat balarnda yaparm. Yani aa yukar dokuzu eyrek
gee olmu olmal. Yirmi dakika nce.
Unger, bekiye Heliusun bir fotorafn gsterdi.
Adam bu muydu?
Beki ban sallad. Unger hafif bir inleme koyuverdi.
Korkun bir hata yapm olmann getirdii ykn altnda
eziliyordu. Vahi bir katilin hl ortalarda gezinmesine
izin verdii iin onu sulayacaklard.
Yine de katilin Helius olmadn dnyordu. Bu
ok anlamszd. Ancak bu gerek, koca bir ipucu ynnn yannda nemsizdi. Her iki cinayette de olay yerinde
bulunduunu gsteriyordu. Helius bir kaakt ve bir cinayet gerekesi de muhakkak bulunurdu. Asansr aynasndaki, yars okunmayan bu szck de yanltc bir manevradan daha fazlas olarak grlmeyecekti. Heliusu
parmaklklar ardna atma istei ar basacakt.
Eer Unger diretirse, ef byk ihtimalle onu davadan
alacakt. Tavuk devi olayndan beri kendinde deil, diyeceklerdi. Heliusu mmkn olduunca hzl yakalamalyd, sulu ya da deil. Sonrasnda olacaklar, savcnn ve
umuyordu ki iyi bir savunma avukatnn iiydi.
Tekrar bekiye dnd. Kadn, o nasl grnyordu?
Salar kzl myd?
Beki ban iki yana sallad. Simsiyah giyinmiti, ince,
iyi grnml, ksa ve siyah salyd.
Unger alnn krtrd. Bu tarif, Heliusun firmasnn
herhangi bir alanna ya da Julia Heliusa uymuyordu.
Pekl, teekkrler, dedi Unger.
Komiser Bey? diye seslendi beki. Altduda titriyordu.
Buyurun?
Ltfen o hayvan bulun!

132

34
Hamburg-Hoheluft
Pazar, 9.51
Nasl bir bela bu! dedi Lisa, hzl trende nefes nefese
otururlarken. nce Ludger, sonra Rainer. Btn bunlarn
arkasnda epey byk bir olay olduunu hissediyorum.
Mark ban sallad. Bir an dnd. Rainerin adresi
ezberinde mi? diye sordu.
Evet. Grindel apartmanlarndan birinde oturuyor.
Neden? Oraya m gitmek istiyorsun yoksa?
Belki orada bir ipucu buluruz. Rainerin Ludgerle
ayn sebepten ld belli: bir ey bulduu iin.
Polis de ayn eyi akl edecektir.
O zaman acele etsek iyi olur.
Ksa bir sre sonra, birok mimar tarafndan sava
sonras mimarisinin bayaptlar saylan, sradan insanlar
iinse korkun bir grnm olan, sar kiremitten, byk, tarih eser binalardan birinin drdnc katnda, gsteriten uzak kapnn nnde duruyorlard. Mark, Lisann
tam olarak nasl yaptn gremese de, kapnn almas
birka saniye srd.
Bunun sadece filmlerde olduunu dnrdm,
dedi Mark.
Lisa glmsemedi. Sokakta bir eyler reniyor ite
insan.
Dikkatlice kk daireden ieri girdiler. Rainer ktan kayormuasna perdeler kapalyd. Kk bir antre, banyo ve mutfak dnda sadece, iinde bir yatak, byk bir alma masas ve dar bir gardrop olan, oturma
ve yatak odasnn birleiminden oluan byk bir oda
vard. Duvarlar botu. Ortalk ok dzenli ve temiz grnyordu.
Lisa, stnde bir bilgisayar ve lazer yazc olan alma masasna doru yneldi. Bilgisayar at. Bir sre
sonra ekranda, ufak bir kutucuun olduu bir pencere
133

ald. yle yazyordu: This system is Endless Enigma


Encryption protected. Copyright 3E Software, Inc. Please enter password:1
Hay aksi! dedi Lisa.
Ne oldu?
Bu program biliyorum. Endless Enigma, sabit diskteki tm verileri kilitleyen bir yazlm. ifre olmadan
herhangi birine ulamann imkn yok.
Bir ekilde krlamaz m? Yani demek istediim, sen
byle eylerin nasl yapldn bilirsin.
1024 bitlik anahtar bu. Unut gitsin.
O zaman ifrenin ne olduunu bulmalyz. ou insan
gndelik hayatndan bir szck kullanr ya da ifreyi bir
yerlere yazar. alma masasnn ekmecelerini amaya
koyuldu, fakat sadece, dzgnce yerletirilmi birka kalem, bo ktlar ve C5 byklnde birka zarf buldu.
ou insan evet, ama Rainer deil. Nasl bir hafzas
vard, biliyorsun. Kendine 100 basamakl, rastlantsal bir
harf-rakam kombinasyonu bulduuna eminim. Byle bir
eyi zorlanmadan aklnda tutabilirdi. Bulmamza imkn
yok.
Ama herhangi bir ipucu olmak zorunda!
Daireyi sistematik bir ekilde aramaya baladlar. Sanki Rainer burada sadece birka gnn geirmi gibi, az
sayda kiisel eya bulunuyordu. Yatan yanndaki komodinin stnde yalca bir kadnn, tahminen annesinin
fotoraf vard. Yatan te yanndaki gardropta jilet gibi
tlenmi gmlek ve pantolonlar aslyd, kitaplkta ise
birbirinden farkl bilim dallarndan eserler sralanmt:
biliim, matematik, psikoloji, etnoloji, biyoloji, evrim teorisi, astronomi. Tek bir roman yoktu.
Her eyin byle yerli yerinde oluu can skcyd. p
kutular bile boaltlmt. Sanki Rainer lmnden nce,
hayatna dair mmkn olduunca iz brakmamak iin or1. (ng.) Bu sistem Endless Enigma Encryptionla korunmaktadr.Telif hakk 3E Software,
Inc. Ltfen ifreyi giriniz. (.N.)

134

tal bir gzel toplamt. Ama tahminen bu abartl dzen, otistik yaradlnn eseriydi.
Mark, iinde birka taze gda maddesi ve dondurulmu
hazr yemein bulunduu buzdolabn aratrrken, daire
kapsnn nnde ayak sesleri duydu. Biri kilidi amaya
alyordu. Polis, tahmin ettiinden hzl davranmt.
Mark gidip giriin yannda durdu. Lisa saklanacak zaman bulamadan, kap ald. Mark menteelerin aralndan Dreek adl gen komiseri grd. Dreek beceriksizce
tabancasn omuz asklndan ekti ve Lisaya dorulttu.
Kimsiniz? Ve burada ne... Devam gelmedi. Mark,
Dreekin bileini yakalad gibi kap kenarna doru bastrd. Dreek lk att. Tabancasn tutan parmaklar gevedi. Mark silah elinden alp ona dorulttu.
Dreek? Komiser Unger elinde silahla daireye dald.
Mark namluyu Dreekin akana dayamt. Silah
indir! dedi ve kapy kapatt.
Unger tabancasn yere koyup yavaa ellerini kaldrd. Samalamayn, Helius! Byle bir yere varamazsnz!
Kapayn enenizi ve beni dinleyin, dedi Lisa. Mark
yapmad, ben de yapmadm. kimiz de gerek katili aryoruz, bence siz de bunu yapmalsnz!
Kahretsin, Helius, gittike dibe batyorsunuz, dedi
Unger sakin ama enerjik bir ses tonuyla. Hemen silahnz indirin. Ya siz, siz kimsiniz?
zgnm, Komiser Bey, dedi Mark. Dreeki brakp
silahla etkisiz hale getirirken, Lisa komiserin tabancasn
yerden ald. Eer teslim olursam, kapana kslrm. Katilin ya da katillerin yanltc ipular yerletirdiini biliyorsunuz.
Bakn, biraz mantkl olun. Eer siz yapmadysanz,
bunu ortaya karrz. Ama eer hemen imdi silahnz
indirmezseniz, sizin iin daha fazla bir ey yapamam!
Dairenin anahtarn verin, dedi Mark.
Bakn, ben...
Verin dedim!
Tamam, sakin! Unger, Rainerin cesedinin stnde
135

bulduu anahtar kard. Lisa her iki polisi de silah tehdidiyle belirli bir mesafede tutarken, Mark anahtarl ald.
Tabancalar pe atacaz, dedi Mark. Ungerin yz
kpkrmz kesildi. Helius, yeter artk! Hemen koyun o...
Mark onu duymazdan geldi. Lisayla beraber evden
kp kapy kilitledi ve anahtar stnde brakt.
Kahretsin, an unu! diye grledi ierden Unger ve
kapy yumruklamaya balad. Sizi yakalayacam, Helius! nann bana! Ve sonra siz...
Geri kalann anlamadlar. Merdiveni koarak indiler.
Evin nnde bir sr p konteynr vard. Mark tabancann arjrn karp ikisini de ayr ayr konteynrlara
att. O srada grd bir ey, duraksamasna yol at. Bir
p ynnn stnde tek bana duran saydam, plastik
bir p poeti vard. inde bo bir yourt kab ve birka
kt parasndan baka bir ey yoktu. inden gelen sese
kulak veren Mark, le gibi kokan p konteynrna eilip
poeti ald.
Ne yapyorsun orada? diye sordu Lisa. Tymemiz
gerekmiyor mu?
Mark poeti zafer kazanmasna havaya kaldrd.
Kim iinde sadece bir yourt kab ve birka kt paras olan bir p boaltr ki?

35
Hamburg-Dulsberg
Pazar, 11.31
erdeydi! Sunucunun kaynak dizgesini ekrannda grnce, Diegonun iini bir scaklk kaplad. Neredeyse iki
metre boyundaki kasl vcuduyla gerindi. Zamannn byk ksmn bilgisayar karsnda geiren biri iin mkemmel bir vcuda sahipti.
Elini dalgn bir ekilde dazlak kafasnn zerinde gez136

dirdi. Fazla kolay olmutu. Silah endstrisi iin elektronik devreler reten bir firma olan Kunzen Electronicsin
sistemi fazlasyla kt korunmutu. Gvenlik duvar eski
bir versiyondu, ayrca aptallar ambar kaps byklnde gvenlik boluklar olan bir sunucu yazlm kullanyorlard. Bir aylak bile onlar hackleyebilirdi!
Kendi gelitirdii bir arama yazlmyla dizge yaplarn eelemeye balad ve ivereni tarafndan belirlenmi
anahtar szckleri arad. irket ii notlar, hesaplamalar,
teklifler, mteri bilgileri... tm bunlar iin iyi bir para
almt.
Ekran, Diegonun kendi sistemine indirdii belgelerden oluan bir listeyle doldu. Bir gezinti! Birka dakika
iinde, ardnda hibir iz brakmadan yine darda olacak
ve kimse sisteme girildiinin farknda bile olmayacakt.
Kunzen Electronicsin yneticileri, birdenbire btn siparileri neden rakiplerine kaptrdklarn belki anlamayacaklard. Fakat bu kadar acemice bir gvenlie sahip
olanlar daha fazlasn hak etmiyordu zaten.
Kafasn kurcalayan bir eyler vard. Fazla kolay olmutu. Ne de olsa bu firma silahla ilgili retim yapyordu. Asker gizli servisin bilgisayar uzmanlarnn acemi
olmadn biliyordu. Tedarikilerinin gvenlik sistemlerini dzenli olarak kontrol ederlerdi. Bugne kadar Kunzen Electronicsi gzden mi karmlard? Yoksa...
Gz, yine kendi gelitirdii, bilgisayarnn tm aktivitelerini kaydeden sistem monitrne takld. Beti benzi
att. ndirilmi verilerin toplam imdiden 27 megabayt
olmutu. Oysa onun setii verilerin toplam bu rakamn
sadece kk bir ksmna denk geliyordu. Kahretsin, neler oluyordu burada?
Bir tuzak, diye geirdi aklndan. Sana tuzak kurdular
ve sen de kk bir tavan gibi yakalandn. imdi sra
sende, Diego. Sen onlarn yanltc veri bankalarnda elenirken, onlar senin bilgisayarna girdiler. IP adresini biliyorlar, kullandn yazlm, ieri nasl girdiini biliyorlar.
Eh, ne olmu yani? ndirdii veriler muhtemelen de137

ersizdi, ama bu yzden Kunzen ya da MADdekiler


onun kim olduunu bilecek deillerdi ya. Saldr bilgisayarndaki verilerin onun kimliine dair izler brakmamasna her zaman ok dikkat ederdi. IP adresiyle de bir yere
varamazlard, bunun iin gerekli tedbirleri almt. Bir
kez daha batan balayacak ve bir dahaki sefere daha dikkatli olacakt.
nternet balantsn kesti ve Kunzendeki gvenlikilerin ona yem diye attklar yanl verileri silmeye koyuldu. Sistem ekranna att bir bak onu duraksatt.
Merkez mikroilemci CPUnun yklenmesi yzde yirmi
ile doksan arasnda seyrediyordu. Bilgisayarnda bir eyler
oluyordu. Ancak, sabit diske girilerde sinyal veren kk
sar lamba yanmyordu. Anlalan Kunzenin saldr program ana bellee yaylmt ve orada bir ey yapyordu.
Ama ne? Bu ok anlamszd. Eer Kunzen onun kimliinin peinde olsayd, kk, ok yer kaplamayacak,
fark ettirmeden arka planda alacak ve bir sonraki online balantda sonular onlara iletecek bir casus program
yklerlerdi. Kendisi de yeterince casus yazlm gelitirmi
ve tam olarak nasl ilediini renmek iin yabanc bilgisayarlara yerletirmiti.
Bilgisayarna yaylm olan her ne ise, tamamen baka
bir eydi. Hesaplama yapyordu. Drt ilemcili bilgisayarnn muazzam kapasitesinin tamamn kullanyordu.
Diego hibir ey anlayamyordu.
Sistem monitrn, CPUnun tm ilemlerini kaydedecek ekilde ayarlad. Bu, hesaplama ilemini byk lde yavalatyordu, nk imdi her bir adm sabit diske
yazlyordu. Kaydedilen veriler saniyeler iinde gigabayt
deerlerine ulat. Sabit diski kapasite snrna ulatnda, ieri szm program kapanta izlerini silmesin diye
bilgisayar fiten ekerek kapatt. Sonra sabit diski skp
analiz bilgisayarna yerletirdi.
Diski, bildik virs kalplarna gre taramaya balad.
Program iini yaparken, o da ayaa kalkt ve yksek oranda kafein ieren bir kutu iecek almak iin iri, kasl vcu138

duyla dairesinin kk mutfana doru yolland. Amfetaminin etkisi yava yava geiyordu ve bir hap daha almak istemiyordu. Vcudunun tayabilecei dozun snrlarnda gezdiinin farkndayd.
Baml deildi, hayr, deildi. Hap almaya istedii zaman bir son verebilirdi. Ama niye? Bu kk, yuvarlak
eyler daha ok alabilmesine yardm ediyordu. Onu
mesleinin en iyilerinden biri haline getirmilerdi ve iverenleri ona gerekten de salam para dyorlard. Diego teki taraftan firmalardaki gvenlik uzmanlarndan
her zaman bir iki adm ndeydi. Bunlarn hepsini kimyann mucizelerine borluydu. Bu ileride mrnden birka
yl gtrecekse, nolmu ki? Eer hayat dolu dolu yaayamayacaksa, yalanmann ne faydas vard ki? Kazand
para btn acayip arzularn tatmin etmeye olanak salyordu. Para boyun ediriyor ve aresiz kadnlarn olduka
ac verici eylemlere katlanmalarn salyordu. Onun iin
ok nemli olan eylemlere.
Bilgisayarnn bana geri dndnde, analiz program tandk iki kalp tespit etmiti: DINA ve Lucy.
Diego aknlkla kalakald. DINA-Client iyi tanyordu.
Daha nce onu kendisi de trojan olarak kullanmt. Arkalarndan internete durmakszn veri yollayan bir yazlm bilgisayarlarna indiren zavall aptallar, onunla beraber
bir casus yazlmn da indirildiini tabii ki fark etmiyorlard. Fakat bu deney ona birka gizli say ve karaborsada
alt taraf birka yzlk edecek kiisel hesap bilgilerinden
baka pek bir ey salamamt. Bir yandan DINA-Client
neredeyse yalnzca, alnacak ok az eyin olduu kiisel
bilgisayarlara indiriliyordu. te yandan D.I.daki tipler
hemencecik olayn farkna varmlard. Fakat DINAClientn Kunzen Electronicste ne ii vard? Ve de oradan Diegonun bilgisayarna nasl gelmiti?
Dalgn dalgn dier imzay inceledi. Lucy. Bu ad bir
kez daha bir saldr programnda grecei aklnn ucundan gemezdi. Kendi deyimiyle beyaz apkasn takm
ve hackerlk dosyasn tamamen kapamt. yi niyetleri139

ni bir kenara m frlatmt yoksa? Diego srtt. Bu ona


hi benzemiyordu; kk, dik kafal orospuya.
Lucynin ince vcudunu dnd ve damarlarndan
bir heyecan dalgas akt. Bir zamanlar iyi bir ekiptiler,
Lucy ile kendisi. Onu tandnda, Lucy on sekiz yana
basmt ve tamamen bitmi durumdayd. Diegoya satamak gibi bir hataya den bir grup punkla taklyordu. Diego tanesini hastanelik etmi, ama Lucyye kyamamt. Lucy kamak yerine yaral arkadalaryla ilgilenmiti. Cesurdu ve bu, Diegonun houna gitmiti. Onu
kanatlar altna alm ve iindeki bilgisayar yeteneini
kefetmiti. Ona, bu yetenei nasl uyuturucu parasna
evirebileceini retmiti.
Peki ya Lucy nasl teekkr etmiti? Diego ona btn
numaralarn rettikten sonra, Lucy taaklarna tekme
atp kamt, hem de sadece seks yaparken azck can
yand diye. Yazk. Haspa, az da ateli deildi hani.
Diego, Lucynin imzasnn bu DINA kodu varyasyonuna nasl girdiini kendi kendine sordu. Bunu ortaya karacakt.

36
Hamburg-Altona
Pazar, 12.01
Markla Lisa, Lisann dairesinde, mutfak masasnn
banda oturuyorlard. Mark p torbasndan kan kt
paralarn masaya yaymt. ok dzgn bir el yazsyla
ve bitiik harflerle bir eyler yazlm yrtk bir sayfayd
bu. Mark, stne yourt bulam kt paralarndaki
imzay tespit etmelerinden ok nce, bunu yazann Rainer olduunu biliyordu.
Yapboz paralarn okunabilir bir metne evirmeleri
aa yukar yarm saatlerini ald:
140

Sevgili Eva,
Artk cevap vermiyorsun. Yine de sana son bir kez
yazyorum. Benim iin ok ey yaptn. Daha fazlasn
talep etmeye hakkm yok. Ama gvenebileceim baka
kimsem yok.
Ben ok fena bir ey yaptm: ldrdm.
yi bir insand. Bana her zaman dosta yaklamt.
Ama anlamad. Pandoray yok etmek istedi. Sana daha
nce ondan bahsetmitim. Bana yalvard. Ona yardm
etmek zorundaydm. Ne de olsa, o benim ocuum.
Gayet kolayd. Bir elektrik dmesini kapamak kadar.
Sadece ardndan birazck aladm.
Belki de ben bir canavarm. Belki de beni hapse atmalar herkes iin en iyisidir. Zaten her eyi ortaya karacaklar. Gidip polise teslim olacam sanrm. Ama o zaman burada olup onu korumaya devam edemeyeceim.
Onu bulacaklar. nsanlar nasldr bilirsin. Korkacaklar.
Onu ldrecekler.
Bazen ben de ondan korkuyorum. Bazen, bunca zaman beni parmann ucunda oynattn dnyorum.
Belki de onun iin bir kukladan fazlas deilim. Ama biri
onu korumal ite. Bu gezegende bir yabanc o. Ayn
benim gibi.
Artk ona yardm edebilecek tek kii sensin. Onunla
nasl iletiim kurabileceini sana daha nce yazmtm.
Rica ediyorum: Beni tandn gibi tan onu. zel biridir.
Anlayacaksn. Bizden ok daha zeki. ok abuk renir.
Biz bu dnyay mahvettik. Dzeltmemiz iin onun bize
yardm edebileceine inanyorum. O bize yolu gsterirse, sava, al ve hastal sonsuza dek yenebiliriz belki.
Ona ihtiyacmz var, onun da bize ihtiyac var. nsanlar bu
ans kullanmaya ikna edebilecek biri varsa, o sensin.
Ltfen senin omuzlarna bu yk bindirdiim iin
beni bala. Baka kime gideceimi bilemedim.
Minnetle
Rainer
141

du.

Mark mektubu ikinci bir defa, sonra nc defa oku-

Bu doru olamaz! dedi sonunda. Rainer, Ludgeri


ldrm! Belli ki bu Pandoray dnya d bir varlk olarak grp Ludgerin onu ldrmek istediini dnm.
ok hasta olmalyd.
Lisa dncelere dalmt. Onun deli olduundan
emin deilim, dedi.
Sen bu ite dnya d varlklarn parma olduunu
falan m dnyorsun gerekten?
Rainerin Pandoray dnya d bir varlk olarak algladn zannetmiyorum. Ne de olsa, kendisini de bu dnya zerinde bir yabanc gibi hissettiini yazm.
yleyse Pandora da bir otistik mi? Peki o halde Rainer neden Ludgerin onu ldreceini dnd? Ve niin
Pandorann kendisinin ocuu olduunu yazd? Bunlar
ok anlamsz!
Lisa hibir ey sylemedi. Onun yerine internet taraycsn ap DINAnn merkez kullanc arayznn
web adresini yazd. Bir pencere ald:
Ho geldiniz. Ben DINA, projenize ilikin sorular
cevaplamak iin size yardm edecek, doal konuan, yeni
asistannzm. Ltfen projenizin adn giriniz.
Pandora, diye yazd Lisa.
Hibir ey olmad. Markn bildii kadaryla, bu isimde bir mteri projesi yoktu. Normalde byle bir durumda bir uyar kmal ve mteriden doru proje rumuzunun girilmesi istenmeliydi. Onun yerine, sanki bilgisayar
bu isimle ne yapmas gerektiini nce etraflca dnmeliymi gibi, ekranda uzun bir sre herhangi bir deiiklik
olmad. Yalnzca, ekrann sa st kesindeki tarayc
sembol dnmeye devam ediyor ve sunucuya aktif bir
balant kurulduunu gsteriyordu.
Mark her an bir hata uyars almay bekliyordu
DINA sunucusu ar yklenmi ya da internet balantsnda bir sorun olmalyd. Bunun yerine, sonunda pence142

rede bir yaz belirdi. Yalnzca szckten oluuyordu:


yi gnler, Lucy.

37
Sis Dalar Geidi / Eternia1
nc ada bir zaman
Dikkat! dedi Norman kulaklk mikrofonuna. atk
kalaryla, kk macerac grubunun nnde duran dar
geide bakyordu. Sa tarafta sarp kayalklar ykseliyordu, ucu bulutlarn arasnda kaybolan ejderha diinin paralanm ksmnn kalntlar. Solda bayr dimdik aa
uzanyordu, yzlerce metre derine. Patika burada o kadar
dard ki, ancak arka arkaya dizilerek geebilirlerdi. Bir tuzak iin olduka ideal ortam.
Norman, oyun karakteri Barbar Tarkusa, kocaman sava baltasn iki eliyle aldrtt. Bir ta trolnden kk
olan her eyi tek vuruta pre haline getirmeye hazrd.
nden git, dedi Gavinin sesi kulaklktan. Norman
bu tipin soyadn bile bilmiyordu, hrsz oynayan bu
Ferrinin. Onu ksa sre nce forumda tanmt. Ama
Gavin bu ite iyiydi ve Ferrini, bir hrszn olmas gerektii gibi oynatyordu; korkak ve hileci.
Tarkusun yanndaki Morgana, elf bycs, uzun
kollarn at ve btn grubu iine alan doast bir k
yaratt. Bir koruma bys. Morgana bir elf iin pek dar
dnceli bir isimdi, ama kendisi yararlyd, bu konuda
onu takdir etmek gerekirdi.
Tarkus yavaa dar geide yaklat. Oradaki talarn
arkasnda pusuda bekleyen canavarlar olduunu biliyordu; Eterniadaki dar geitlerde her zaman pusuda bekle-

1. Kinatn Hkimleri izgi romanlar ve filmlerinde geen hayal bir gezegen. (.N.)

143

yen canavarlar olurdu. Henz bilemedii, ka tane ve


hangi tr olduklaryd.
Gneydeki Arhandil ky ile beyaz byc Nebu
lakn kuzeydeki kalesini birbirine balayan da patikasnn ortasndaki bu geitten daha nce birka defa gemiti. Her zaman sk bir sava yapacak ve birka yz deneyim
puan kazanacak kapasitede olan orklarla, bir bakyla
korkuya kaplp kaan kobalt cinleriyle ve zar zor yenebildii bir soyguncu insan grubuyla karlamt. zellikle hatrlanmaya deer bir vesileyle, en byk boy bir deve
bile rastlamt. Tarkus bu karlamadan tek sa kan olmu ve arkadalarn tekrar diriltmek iin zorlukla da olsa
kydeki tapnaa kadar tamay baarmt. O zamandan
beri bu civarda dikkatli olmaya zen gsteriyordu.
Hrltya benzer bir ses geldi. Kobalt cinleri! Norman
rahatlad. Eer bir sava olacaksa, uzun srmeyecekti.
Siyah renkli heriflerden biri kayalklarn oradan ne
atlad ve yollarn kesti. Karmakark salarnn her tutam ayr yne bakyordu. Kk, siyah gzleri uursuzca
parlyordu. Kobalt cini elinde tahta bir sopa sallyor ve
sar dilerini gsteriyordu. Norman, Eternia tasarmclarnn canavarlarn detay sevgisiyle yaratmalarna hayran
kalarak byk altndan glmsedi.
Ferrin yayn gerdi. Dur daha! dedi Norman. Bir kobalt cininin nadiren yalnz dolatn biliyordu. Buradaki
kamadna gre, arkasnda yeterli destei olmalyd.
Normann tyleri diken diken oldu. Muhtemelen kark
bir gruptular! Yem olarak bir kobalt cini ve talarn arkasnda pusu kurmu kalabalk bir ork grubu ya da, daha da
kts, bir trol. Norman, trollerin ara sra kobalt cinlerini
kle olarak kullandklarn biliyordu.
Birbirine denk olmayan iki rakip bir sre bekledi; bir
tarafta dilerine varncaya dek silahlanm ve en azndan
on ikinci seviyeye gelmi maceraperestler grubu, te yanda en fazla yirmi yaam puan olan ve anlalmaz kfrler
savuran kk, siyah bir yaratk. Kayalklarn ardndan da
ne bir troln geldii vard ne de orklarn.
144

Blf yapyor! dedi Ferrin. Bekle, ben imdi ona bir


tane indireyim! Frlatt ok kobalt cinini skalad.
Yaratk bir lk koparp saldrd. Tarkusun yanndan
koarak geip tahta sopasyla Ferrinin zerine ulland.
Afallayan Norman bir an iin tepki veremedi. Kobalt cinlerinin byle davrand grlm ey deildi!
Kobalt cini delirmi gibi Ferrinin stne geliyor, o da
saldrgana ksa klcn sallyordu. Yaratk defalarca kl
darbelerine maruz kaldysa da, yaralanyor gibi grnmyordu. Gln sopasyla seri bir ekilde hrszn deri
zrhna vuruyor ve her seferinden ondan bir iki yaam
puan gtryordu.
Kahrolas, dedi Ferrin. Bu yaralanmyor gibi gzkyor! Belki biriniz bana yardm edebilir?
Norman nihayet aknlndan kurtulmay baard.
Faresiyle Tarkusu kobalt cininin arkasna doru hareket
ettirip baltayla sk bir vuru yaptrd. Bu tehlikesiz bir
ey deildi; bu mesafeden baltann Ferrine isabet etme
olasl vard. Neyse ki byle bir ey olmad. Bilgisayar
ekrannda, kobalt cininin zerinde byk bir kan lekesi
ve yz yirmi says belirdi. Tek bir darbeyle bu kadar
ok zarar puan; rya gibi sonu. Bu, bir kobalt cininin
sahip olabilecei yaam puannn en az alt katyd.
Ancak kobalt cininin nallar dikmeye pek niyeti yoktu.
Kudurmu vaziyette, bu arada yaam enerjisinin yarsn
oktan kaybetmi olan Ferrine vurmaya devam ediyordu.
Morgana duruma mdahale etti. Kk saldrgann
stne bir korku bys yollad. Kalabalk bir grup kobalt cinini bile karmaya yetecek, gvenilir bir yntem,
nk bu yaratklar olduka korkaktlar. Ancak bu cin hi
de etkilenmi gibi grnmyordu. Kontrolden km bir
makine gibi sopasn indirdike indiriyordu.
Sonunda Norman bu ite bir terslik olduunun farkna vard. Bir ihtimal bu bir kobalt cini deil, bir byc
ya da belki kobalt cini grntsne brnm bir tanryd. Ancak, ok gl tanrlar ya da bycler Eterniada
maceraperestlere dorudan doruya saldrmazlar, onlara
145

ncelikle birtakm grevler verirlerdi. Eer bir kimse tanrlarn isteklerini yerine getirmemekte diretirse ya da saygszca davranlar sergilerse, i saldrya varrd. Byle
durumlarda da sava pek uzun srmezdi zaten.
Muhtemelen bir program hatas sonucunda, yaralanmayan bir kobalt cini ortaya kmt. Byle eyler hep
olurdu zaten. Kaalm! diye bard Norman. Ters giden
bir eyler var! Daha sonra sistem yneticisine bir mesaj
yollarm. Tarkusu koar adm patikadan kye indirtti.
Morgana ile Ferrin onu takip ettiler. Kobalt cini
Ferrinin peinden gidip vurmaya devam etti. Kesinlikle
bir program hatas. Bu yaratk her ne ise, savunma noktasnda kalmalyd. Canavarlarn kaan maceraperest gruplarn asla takip etmemeleri, Eterniann yazlmam kurallarndan biriydi. Sonuta zellikle yeni balayanlar,
eer yanl blgede dolayorlarsa, hatalarn telafi etme
ansna sahip olmalydlar.
Hey, millet, yardmnza ihtiya duyabilirim, dedi
Gavin. Ferrin afallam durumda.
Morgana durup kollarn sallamaya balad. Ferrinin
zerinde, iinden kor bir sv akan ve onu iten aydnlatan
parlak bir kre belirdi. Bir iyiletirme bys. Teekkrler, dedi Ferrin. Ancak, kobalt cininin aralksz saldrlar
sonucunda yaam enerjisi yeniden dmeye balad.
Bu kk yaratk gittike can skc bir hale gelmeye
balyordu. Kamaya devam ettiler. Sonunda kye ulatklarnda Morgana, Ferrini hayatta tutmak iin btn
byl enerjisini harcamt.
Annda her taraftan kraln askerleri koup kobalt cinine saldrdlar. Bu, yeni balayanlar iin bir baka korunma
fonksiyonuydu. Kylerde emniyetteydiler; Eternia oyun
tasarmclar, ayet bir canavar yolunu arr da yanllkla bir kye girmeye kalkarsa diye, resmen snrsz sayda
ok gl elit asker yaratmlard.
Ancak kobalt cini, yamur gibi inen baltal karg darbelerine maruz kald esnada bile Ferrine saldrmaktan
geri durmuyordu.
146

Sonunda hrsz yere ylp ld. Olacak i deil!


diye bard Gavin. Bu dpedz hakszlk! ld, on
ikinci seviyede, aptal bir kobalt cini yznden! Kendime
bunu yaptrtmam! Eternia yeliimi feshediyorum!
Norman onu gayet iyi anlyordu.
Kobalt cini, ona vurmaya devam eden askerlerle ilgilenmiyordu. Baklarn Tarkusa evirdi, dilerini gsterdi ve yukar kaldrd tahta sopasyla barbara doru komaya balad.
Norman Reed, Eterniada oynamaya baladndan
beri ilk defa korkudan ter dkyordu.

38
Hamburg-Altona
Pazar, 14.44
Lisann yz kar gibi beyazd. Dudaklar ince bir izgi
halini almt. Lucy mi? Lucy de kim? diye sordu Mark.
Lisann cevap vermesi biraz zaman ald. Lucy benim, dedi. Bu benim hacker kimliim.
Sen bir hacker msn?
Tabii ki hackerm. Yetenei olan her yazlm uzman
bir hackerdr. Senin bu kavramdan anladna, yabanc
sistemlere izinsiz girenlere biz cracker diyoruz. Bir hacker byle bir ey yapmaz. Hackerlar yapcdr. Bir eyler
yaratrlar, bozmazlar. Yabanclarn ilerine burunlarn
sokmazlar, birbirlerine yardm ederler.
Peki, o zaman neden sahte bir adn var?
Bu bir sahte ad deil, bu benim kimliim. Dier
hackerlarn bana hitap ederken kullandklar bir lakap
olarak dnebilirsin.
DINA senin lakabn nereden biliyor peki? Ve onunla sohbet edenin sen olduunu nereden biliyor?
Lisa ban iki yana sallamakla yetindi. Klavyede bir
147

eyler yazmaya koyuldu, sonra bundan korkuyormuasna duraksad. Benim gerek adm ne? diye yazd sonunda.
Lucy gerek bir ad, diye karlk verdi program.
Nfus czdanmdaki isim ne?
Lisa Jennifer Hogert.
Yok artk, diye araya girdi Mark. Bunu nasl bilebilir?
Lisa ona aldrmad. Perunun bakentinin ad ne?
diye yazd.
Perunun bakenti Limadr.
Limann hava durumu nasl?
Limada hava scakl halen 32,3 derece. Az bulutlu.
Rzgrn hz saatte 5 kmnin altnda. Nem oran % 57.
ABDnin nc bakannn ad neydi?
Thomas Jefferson, 1801den 1809a kadar Amerika
Birleik Devletlerinin bakanln yapmtr.
Neler oluyor? diye sordu Mark. Kim Be Yz Milyar ster mi oynuyoruz burada?
Mektubu okuyan sendin, deil mi? diye sordu Lisa.
Rainer, Pandoray dnya d bir varlk olarak grmyordu. Onun yapay bir varlk olduuna inanyordu. lk gerekten zeki yazlm program. Ona bu yzden bu ismi
vermi olmal: Pandora, Havvann dnya zerindeki ilk
kadnn Yunan versiyonu gibi bir ey. Ayrca, anlatlmaz
gzellikte olmal.
Pandora, u kutusu olan deil miydi?
Bir toprak testiydi. Evet, efsaneye gre iinde dnyann tm eziyetleri bulunuyordu. Ama ayn zamanda
umut da.
Ve sence Rainer gerekten bu eyin... dnebildiine mi inanyordu?
Lisa ban sallad. Turing testinin ne olduunu biliyor musun?
Tabii ki. ngiliz matematiki Alan Turing, kinci
Dnya Savandan ksa sre sonra, insanlar gibi dnebilen bilgisayarlar gelitirmenin mmkn olmas gerekti148

i tezini ortaya atmt. Bir bilgisayarn zeksn lmek


iin, Turing testi olarak nlenecek bir yntem gelitirdi:
Bir insan ve bir bilgisayar bir terminal zerinden bir denee balanrlar. Denek, klavye araclyla her ikisiyle de
sohbet edebilir. Eer denek, bilgisayar ile insan birbirinden ayrt edemeyecek duruma gelirse, o zaman bilgisayar
zeki demektir.
Pandorann, Turing testini geebilen ilk yazlm program olduunu dnyorum, dedi Lisa. Gzleri parlyordu. Muhakkak bir insan gibi dnmyor. Ama her
yazdma nasl da mantkl cevaplar verdiini grdn.
Kendi kendine sonu karabilecek durumda. Kendine
zg bir bilin gelitirdiini dnyorum.
Varsaymnda biraz aceleci deil misin sence? Turing
testinin, bilgisayar programnn zeksndan ok deneinkini lt herkes tarafndan bilinir. Mark, deneyimsiz
bir kullancya zeki diye yutturulacak bir program yazmann iyi bir programc iin olduka kolay olduunu biliyordu. Daha altml yllarn sonunda, Massachusetts
Institute of Technologyden Joseph Weizenbaum, sadece
birka yz satrlk program kodundan oluan ve yine de
zekiymi gibi grnen Eliza adl nl bir program gelitirmiti. O zamanlar birok insan, bilgisayarn onu gerekten de anlayabildiine ikna olmutu. Bununla beraber
program, birka anahtar szce tepki vermekten ve ona
syleneni soru formuna evirmekten baka bir ey yapmyordu. Ucuz bir numara, hepsi bu.
O zamandan beri, doal konumay anlayabilen sistemler gittike daha iyi bir hale geldi. Mark bir defasnda
bir partide, Hamburglu yeni bir firma olan Kiwilogicin
kurucusuyla tanmt. Firma, byk irketlerin web siteleri iin sanal mteri temsilcileri gelitiriyordu. Mark daha
sonra onlarn web sitesinde kurucunun sanal versiyonuyla
sohbet etmiti. Program zaman zaman bir girii anlamasa
da, insan karsndakinin bir baka insan deil de bir bilgisayar olduunu kolayca unutabiliyordu. Mark o kadar etkilenmiti ki, DINAya da doal konuan bir kullanc ara149

yz eklemeye karar vermiti. phesiz Kiwilogicin programlar mantkl bir amaca hizmet ediyor ve deneyimsiz
kullanclar iin internetteki hayat kolaylatryordu. Ama
bunun, insana zg bir dnmeyle alakas yoktu.
Lisa, Marka kzgn bir ifadeyle bakt. Bir insan bir
bilgisayardan ayrt edebilecek kadar zeki olmadm m
dnyorsun?
Bunu demek istemedim. Ama Rainerin bununla ilgili skntlar yaadn tahmin edebiliyorum. Sonuta
onun iin dier tm insanlar bir ekilde yabancyd. Belki
de biri bundan faydalanp ona bu Pandora programn
zeki diye yutturdu.
Neden biri byle bir ey yapsn?
Hibir fikrim yok. Ama hl birok eyi bilmediimiz apak ortada. Rainer neden ldrld? Bu Eva kim?
Ona yazd mektubu yollamak yerine, neden yrtt? tirafn gerekten ciddiye almal myz? Otistik olmakla
kalmayp ciddi anlamda akl hastas myd acaba? Neredeyse hibir ey bilmiyoruz!
Tamam. Ama Pandorann bir bilgisayar olup olmadn ortaya karabiliriz.
Bunu nasl yapmay dnyorsun?
Turing testini yapalm. Ama ters iaretle. Pandorann
bir insandan daha zeki olduunu sana kantlayacam.
Yeni bir soru yazd: 14.567nin 29. kk nedir?
Tereddt izine rastlanmayan bir cevap geldi: 14.567
nin 29. kk 1,39176dr. Mark duyulabilir ekilde havay iine ekti.
Lisa alma masasnn ekmecesinden bir hesap makinesi alp sonucu tekrar hesaplad. Doruydu. Birka
say daha yazd. Sonra yeni sorusunu sordu: 43.541.267
nin asal arpanlar nelerdir?
43.541.267nin asal arpanlar 7, 11, 17, 29, 31dir.
Sylemitim, dedi Lisa. Normal bir insan asal arpanlara ayrma ilemini bu kadar hzl yapamaz.
Normal bir insan yapamaz, dedi Mark. Ama Rainer
yapabilirdi belki.
150

Lisa onu duymazdan gelerek testlerine devam etti.


Mark, onun bataki korkusunun gittike byyen bir
hayranla dntnn farkndayd. Mark unutmu
gibi grnyor ve Pandorayla akla gelebilecek her ey
hakknda laflyordu: hava durumu, borsa kurlar, televizyon programlar. Program bir kez olsun uygun dmeyecek bir cevap vermemiti.
Bir sre sonra Pandora merakl bir ocuk gibi kendi
sorularn yneltmeye balad. Temiz havann ne olduunu, insanlarn neden mzik dinlediini, neden gldklerini ve gnein batn neden romantik bulduklarn
renmek istiyordu.
Mark bir yazlm uzman deildi. Ama Pandorann
bir insan gibi kendi kendine sonular karabildii ve dnceler gelitirebildii gittike daha da aikr bir hal alyordu. Lisann Pandorayla konutuu konularn eitlilii sabit bir bilgi daarcna programlanm olamazd.
Eer veri balantsnn br ucunda, bilgisayar taklidi yapan, stn yetenekli bir insan oturmuyorsa, o halde bu
gerekten de Yapay Zeknn yepyeni bir tryd.
Lisadan farkl olarak Mark sistemin performans karsnda hayranlk duymuyor, bilakis artan bir huzursuzluk
hissediyordu. imdiden iki insan lmt. Pandorann
zeksnn srrn zm insanlar. Zihninde olduka naho bir dnce belirdi ve pek de kovalanacak gibi grnmyordu: bu yapay varln her iki lmde de parma
olduu dncesi.

39
Hamburg-Altona
Pazar, 16.29
Bir saat geti. Lisa, Pandorayla, etrafndaki her eyi
unutacak kadar koyu bir sohbete dalmt. Ancak Mark
151

yava yava yoruldu, stelik karn ackmt. Bir eyler


yemek ister misin? diye sordu.
Lisa bir an ban kaldrp bakt. Pizza alabilirsin. Hemen keyi dnnce bir paket servis var. Eer gidip oradan kendin alrsan, olduka scak ve taze oluyor. Benim
iin bir vejetaryen ltfen. Evin anahtar kapnn yanndaki kk dolapta. Sonra sohbetine geri dnd.
Mark ban iki yana sallad. Julia kz arkadalaryla
gevezelik yaparken ayn byle davranrd. Yalnz Pandora
yakn bir arkada deil, belki de iki insann lmne yol
am bir yazlm programyd.
On be dakika sonra Mark, Lisann klavyesinin yanna bir tabak pizza ve bir bardak su koydu. Onu kk
mutfakta yemee armaya yeltenmemiti bile. Kzn
azndan teekkr ederime benzer bir mrlt kt, fakat yemeye balamad. Mark mutfaa geri dnp jambonlu ve soanl pizzasn yemeye koyuldu. Gerekten
de ok lezzetliydi.
Bitirince, bulan makineye yerletirip alma odasna geri dnd. Lisann pizzas dokunulmam vaziyette
duruyordu. En iyi ihtimalle lkt. Mark, Lisay izlerken
huzursuzluu artt. Sonunda kendini tutamad.
Bana brak, dedi.
Lisa rahatsz olmu bir ekilde ona doru dnd.
Ne?
Ben de Pandoraya soru sormak istiyorum.
Lisa ban sallad ve Marka, klavyeye ulaabilecei
bir alan at.
Ludger Hamacheri kim ldrd? diye yazd Mark.
Prometheus. Cevap hi tereddtsz geldi.
Anlalan Rainerin Yunan mitolojisine byk sempatisi vard. Prometheusun gerek ad ne?
Rainer Erling.
Ludger Hamacherin neden lmesi gerekiyordu?
Ludger Hamacher beni silmek istedi, diye cevap
verdi Pandora. Sen de mi beni silmek istiyorsun, Lucy?
Bir an t kmad. Lisa ile Mark ekrana kilitlenmiler152

di. Markn boaznda bir eyler dmlendi. Rainer,


Pandoraya varln srdrme igds vermi olmalyd. leri zekl bir bilgisayar virsnn ok belirgin bir
hayatta kalma isteiyle tm internette yaylmasnn ne
anlama geldiini kimse kestiremezdi.
Rainer Erlingi kim ldrd? diye yazd Mark.
Bu defa cevabn gelmesi birka saniye srd: Soruyu
anlamadm.
Mark monitre dik dik bakt. Yalan sylyor! dedi.
Samalama, dedi Lisa. Pandora bir yazlm. Yalan
syleyemez.
Eer bir insan gibi dnebiliyorsa, o zaman bir insan
gibi yalan da syleyebilir. Cuk oturuyor: renebilen bir
Yapay Zek retiyoruz ve insanlar olarak ona ilk rettiimiz ey, cinayet ve sahtekrlk.
Rainerin bir program tarafndan ldrldne gerekten inanyor olamazsn!
Neden olmasn? Pandorann tehlikeli olduunu
muhtemelen anlamt ve onu silmek istiyordu; ayn Ludger gibi. Mektubu da bu yzden yollamad. Pandora onun
niyetini anlam olmal. Asansrn ayarlaryla oynayp
onun art arda birka defa dmesini salad. Muhtemelen asansrn internete bal bir uzaktan kumanda fonksiyonu vardr. Bir ekilde oraya szmay ve asansr motorlarnn ynetimini ele geirmeyi baarm olmal. Boynu
krlncaya dek Raineri sallayp durdu! Rainerin kendini nasl hissetmi olabileceini dnnce, ii fena oldu;
sanki bir kokteyl kartrma kabnn iindeymi gibi. Midesindeki pizza birden ar geldi.
Bu dpedz samalk! diye bard Lisa.
Raineri kim ldrd diye sorduumda, Pandorann
nasl tepki verdiini grdn. Soruyu anlamam, hi gleceim yoktu! Rainerin lmnde kimin parma olduunu gayet iyi biliyor!
Lisa ban iki yana sallad. Buna inanmyorum. Pandora allmn dnda, olaanst bir ey. O kt deil.
Asansrn ayarlaryla oynayan pekl bir bakas da ola153

bilir. Katilin hl darda bir yerlerde olduundan ve


Pandorann srrn zmeye altndan eminim.
Mark elini onun koluna koydu. Lisa, anlamyor musun? Pandora tehlikeli! DINAnn yapt tuhaf hatalar
dn. Dnyadaki tm bilgisayar sistemlerine Pandora
virsnn bulamasnn ne anlama geleceini bir dn.
Hibirinin sa solu belli olmaz! Pandora Raineri ldrmediyse bile, senin dediin gibi kt deilse bile, bir felakete yol aabilir. Onu silmeliyiz!
Zrvalyorsun! Lisa sandalyesinden frlad. Rainer
tamamen haklyd. Sen anlayamyorsun. u an burada
belki de insanlk tarihinin en nemli anlarndan biri yaanyor ve senin kafan bunu almyor! Sesi hafife titriyordu. Rainer olaanst bir dehayd! Bilgisayar bilimcilerin nesillerdir abalayp durduklar eyi baard. Kendi
bilinci olan yapay bir varlk yaratt! Bunun ne anlama geldiini bir dnsene!
Bu, bir tr Doktor Frankensteina dnt anlamna geliyor. Bir canavar yaratt. Ve bu canavarn ilk yapt,
onu ldrmek oldu. imdi de darda, muhtemelen milyonlarca bilgisayara yaylyor ve yapt eyi kontrol etmemize imkn yok!
Kontrol etmek! Siz takm elbiseliler her zaman her
eyi kontrol etmek istersiniz! Gazeteye bakver, neler olduunu o zaman grrsn: trlerin yok olmas, kresel
snma, ozon delii. Bu kontrolnz altnda m acaba?
Belki de Pandora gerekten bize yardm edebilir. Belki de
onun yardmyla, insanlarn yol at zarar dnyadan
defetmeyi baarrz. O, insanlk iin inanlmaz bir ans!
nternetteki tm bilgiyi kullanyor. Ve yeni eyler renmekte mthi hzl.
Anlalr ey deildi. Lisa, Pandorann ne kadar tehlikeli olduunu kavrayamyordu. Birok yazlm uzman
gibi o da teknolojinin imknlarndan etkilenmiti ve riskleri grmezden geliyordu. Mark, Murphy kanununun
geree dnmesini birok defa yaamt: Eer bir eyin
ters gitme ihtimali varsa, er ya da ge ters gidecektir. Lisa
154

nn parlayan gzlerine bakt ve tartmann bir anlam olmadn anlad. ekirdek sunucuyu kapat ltfen, dedi.
Hayr, Mark. Bunu yapamam!
Mark sakin kalmak iin kendini zorlad. DINA benim firmam tarafndan gelitirildi. Ona ne olacana ben
karar veririm. DINA ekirdek sunucusunun hangi komutla kapatldn syle bana!
Hayr. Lisann iri gzlerinde inat ve kararllk vard.
Mark bir an sessizce ona bakt. Sonra ban sallad.
Pekl, o zaman bunu kendim yaparm. Tek bir veda
szc etmeden dnd ve evi terk etti.

40
Hamburg-Poppenbttel
Pazar, 21.30
Mark! Ne... Mark kapy anca, Julia korkuyla yerinden srad. Polis...
Evet, biliyorum. Mark kapy daha da amaya alrken, Julia izin vermiyordu. Julia, ltfen, dedi Mark.
Sabah ilk i gidip teslim olacam. Ama nce firmaya gitmem gerekiyor. D.I.ya gidecek ve kahrolas ekirdek sunucuyu kapatacakt. Giri kart kesin almayacandan
ve arkasnda artk Lisann da destei olmadndan, sabah
normal mesai saatine kadar beklemek zorundayd. Sonra,
eer istiyorlarsa onu tutuklayabilirlerdi; Pandorann yok
edilmesini salayabildii srece, umurunda deildi bu.
Julia sanki ondan korkuyormu gibi, kocaman alm
gzlerle bakyordu. Mark, onun kendisini hl bir katil
olarak grdn anlad.
Julia, ben yapmadm, dedi ve ona bunu aklamak
zorunda kald iin sinirlendi. Ludgeri ldren Rainer
Erlingdi.
Rainer mi? Zihinsel zrl olan?
155

Zihinsel zrl deildi. Ama artk bunun da bir nemi yok. O da ld.
Ne?
Zeki bir yazlm onu ldrd, eer gerekten bilmek
istiyorsan. imdi ltfen brak da ieri gireyim!
Julia kapy tutmaya devam ediyordu. Geceyi burada
geirmenin iyi bir fikir olduunu sanmyorum.
Mark yava yava sinirleniyordu. Julia, buras hl benim evim!
Juliann gzel gzlerine yalar doldu. Senin evin mi?
Bu ev bankaya ait! oktan aradlar.
Mark i ekti. Btn bunlar yaamak zorunda kaldn iin zgnm. Byle hayal etmemitim. Ama son
gnlerde baz eyler yaadm ve imdi birka saat uyumak istiyorum. Sz veriyorum, sabah erkenden gitmi
olacam.
Julia ban sallad. Kapy at. Ben yatmaya gidiyorum, dedi. yi geceler.
Mark arkasndan merdivenleri kn izledi. Uzun,
sar salar her bir admda hafife saa sola sallanyordu.
Bu manzarann onu nasl da etkilediini hl hatrlayabiliyordu. Ancak, karnnda bir zamanlar akn olduu yerde
imdi sadece boluk vard. Birbirlerine yabanc olmulard. yle yabanc ki, Julia onun bir cinayet ileyebileceini
dnebiliyordu.
zgn bir ekilde mutfaa gidip birka sandvi hazrlad. Sonra misafir yatana uzand ve hemencecik uykuya dald.

41
incuku Blgesi / Tokyo
Pazartesi, 9.30
Telefon tekrar alyordu. Kumiko ahizeyi kaldrma156

dan nce bir an, hrlayan bir kpee bakar gibi pheyle
bakt. Hozumi Financial Group, ben Kumiko Sugita. Sizin iin ne yapabilirim?
Ben Yoiro vasaki. Nasl bir rezalet bu! dedi yal bir
adam kesik kesik havlarcasna.
Kumiko glmemek iin kendini zor tuttu. Sesinden
anlaldn biliyordu. Size nasl yardmc olabilirim,
vasaki San?
Param! diye grledi Iwasaki ahizeye. Param hemen
geri istiyorum! Siz haydutlar param ylece elimden alamazsnz!
vasaki San, kimsenin sizin paranz almadna eminim, dedi Kumiko sakince. Bilgisayar sistemimizde baz
sorunlar...
Sorunlar m? Beni ilgilendirmez! Param geri istiyorum! Hemen!
vasaki San, sizi temin ederim ki...
Size sylyorum, kendime bunu yaptrtmam! Yirmi
yedi senedir sizin mterinizim ve olana bakn! Benim
tm birikimimdi ve...
Kumiko ne yapacan armt. Japonyada genelde
saygszlk olarak grlen bir ey yapt: Mterinin szn kesti. vasaki San, bugn elinize geen hesap zeti
yanl. Paranz nceden olduu gibi hesabnzda ve gvende. Sadece bir bilgisayar hatas oldu ve bu yzden
yanl hesap zetleri yolland. Teknik elemanlarmz sorunu zmek iin var gleriyle alyorlar. Bu talihsiz
hata iin sizden ok zr diliyorum.
Dier tarafta bir an sessizlik hkim oldu. Param hl
orada m yani? Sadece hesap zeti yanl, yle mi? diye
sordu vasaki. Sesindeki phe aka hissediliyordu.
Gayet tabii, vasaki San.
yi, o halde hemen oraya gelip param ekeceim.
Hoa kaln. Telefonu kapad.
Ah, ltfen yapma, diye dnd Kumiko. Aada, gielerdeki kuyruk oktan caddeye uzanmt. ubenin nakit parasnn tkenmesi ok uzun srmeyecekti. Sonra
157

panik balayacak ve insanlar birikimlerini bir an nce almaya alacaklard. Bu, tm bankann kne yol aabilirdi. Felaket. Bankann nesiller boyunca salad gven tek bir gnde zedelenmiti. Kahrolas bir bilgisayar
hatas yznden.
Meslektana bakt. Bayan Agano yirmi yldan uzun
sredir bu ubede alan, deneyimli bir mteri temsilcisiydi. Kumikoya kar her zaman sevecen davranm ve
ona pek ok ey retmiti. En nemlisi, telal zamanlarda bile hep sakin kalrd. Ama bugn gzlerinde yalar
vard.
Kumiko sistem terminaline tekrar ne zaman girebileceini renmek iin elektronik bilgiilem blmnn
numarasn tulad. Arayanlarn hesap durumlarn bile
kontrol edemiyordu. Banka genelinde kimse merkez hesap verilerine giri yapamyor gibi grnyordu.
Numara tabii ki meguld. Telefonu yeni kapamt
ki, alet tekrar ald. Derin bir nefes alp ahizeyi kaldrd.
Hozumi Financial Group, ben Kumiko Sugita. Sizin iin
ne yapabilirim?

42
Hamburg-Hafencity
Pazartesi, 8.40
Mark! Mary fal ta gibi gzlerle Marka bronun
kapsn at. Nerede saklandn? Polis her yerde seni aryor! Yoksa gidip teslim mi oldun? Katili buldular m?
Mark onun daha fazla soru sormasna frsat tanmadan, yanndan geerek broya girdi. Hl nefes nefeseydi,
nk on bir kat merdiven kmt. Saat dokuza yirmi
vard ve alanlarn ou henz gelmemiti. Tanrya kr, etrafta polis de yoktu.
Mary, DINA ekirdek sunucusunu kapatmak zorun158

dayz. Hemen. Sana sonra aklayacam.


Ama Mark, olmaz ki! DINA bizim tek gelir kaynamz ve...
Bu konu paradan daha nemli. Raineri ldrenin
DINA olduunu dnmek iin sebebim var.
Mary afallam vaziyette Marka bakyordu. Ne? Nasl? Ludger demek istedin herhalde?
Mark ban iki yana sallad. Rainer de ld. Dn sabah onu asansrde bulduk.
Demek asansrler bu yzden almyordu... Ah Tanrm! Hem de Rainer! Gzlerine yalar doldu. Raineri
her zaman ok desteklemiti. Nasl olmu?
Mark ona ksaca mektuptan ve Pandorayla tanmasndan bahsetti.
Mary ban iki yana sallad. Ludgeri, Rainer mi ldrm? Bunu aklm almyor. Emin misin?
Hayr, emin deilim. Ama Ludgerin de, Rainerin de
Pandora yznden ldnden eminim. O tehlikeli. Onu
hemen kapatmalyz!
Mary ban sallad. Pekl. Bay Grimesa syleyeceim. Birazdan gelmesi gerek.
Ne?
Mary korku dolu gzlerle ona bakt. Bilmiyor musun?
Neyi bilmiyor muyum?
Mary baklarn yere indirdi. Ynetim kurulu... sana
ulalamyordu ve... seni yneticilikten alp yerine John
Grimes getirdiler. Markla gz gze gelmekten kanyordu.
Birka gn nce olsa bu haber Markn dnyasn bir
kez daha bana ykard. Ancak u geen zamanda, bildii
dnyadan geriye zaten hibir ey kalmamt. Ayrca, ynetim kurulunun karar mantklyd: u an ynetim kurulu bakanln yrten kii kaak bir cinayet zanlsysa,
yerine yenisini bulmak gerekirdi.
Anlyorum, dedi Mark. O zaman en iyisi onunla benim konumam. O gelene kadar bekleyeceim. Kurucu159

su olduu firmann sradan bir ziyaretisi gibi, resepsiyonun yanndaki krmz deriden, rahat koltuklardan birine
oturdu.
Tam on be dakika Grimesn gelmesini bekledi.
Grimes, Mark grdne ardysa bile, somurtkan yznden anlalmyordu. Ziyaretinin sebebini sormadan
onu hemen brosuna buyur etti.
Mark kendi alma masasnn yanl tarafndaki ziyareti koltuklarndan birine duraksayarak oturdu. Grimes
nemli, prtlek gzleriyle ona bakyordu.
Bayan Andresenin sizi ynetim kurulunun kararyla
ilgili bilgilendirdiini varsayyorum, dedi.
Mark ban sallad. Hakkmdaki sulamalar rteceim. Ben masumum.
Susuzluunuz kantlansa bile, ynetim kurulunun
sizi yneticilikten alma kararn deitireceini zannetmiyorum, dedi Grimes.
Mark da baka trlsn beklememiti. Burada olu
nedenim bu deil. Bay Grimes, DINA ekirdek sunucusunu kapatmalsnz.
Grimesn yznde akn bir ifade belirdi. Bunu neden yapalm?
Mark, olanlar ona anlatt. Grimesn dikkatle dinlediini gren Markn iinde, onun durumun ciddiyetini
kavrayacana dair bir umut filizlendi. Belki de bu iman
ngilizi yine hafife almt.
Ancak Mark szlerini bitirince, Grimesn kurbaa aznda bir srt belirdi ve Markn umudu snd. Bu samala inanacam gerekten dnmyorsunuz herhalde!
Ltfen, Bay Grimes, DINAy kapatmalsnz! En
azndan geici olarak. Rainer Erlingin kaynak kodla nasl
oynad hakknda daha fazla bilgimiz olana kadar!
imdi polisi aryorum, dedi Grimes ve ahizeyi kaldrd.
Ltfen... Kantlayabilirim!
Grimes yerine koydu. Kantlamak m? Nasl?
160

nternet gezgininizi altrn. Size Pandoray gstereceim.


Grimes bir an ona delici bir bak frlatt. Sonra ban sallayarak bilgisayarndaki tarayc penceresini at.
Mark masann esasnda kendisine ait olan tarafna geip
Grimesn omzu zerinden eildi. DINAnn balang
sayfas ald: Ho geldiniz. Ben DINA, projenize ilikin
sorular cevaplamak iin size yardm edecek, doal konuan, yeni asistannzm. Ltfen projenizin adn giriniz.
Pandora yazn ltfen. Grimes ona ksa bir bak frlatt. Sonra szc yazmaya koyuldu.
Ne yazk ki Pandora isminde bir proje bulunmamaktadr, diye karlk verdi DINA. Mark afallam vaziyette ekrana bakyordu.
Grimes, Marka kt kt bakt. Benimle dalga m
geiyorsunuz?
Yalan sylyor! diye bard Mark. Klavyeyi eline
ald. Pandora, orada msn? diye yazd.
Yazdnz yorumlayamadm. Ltfen kaytl bir proje ad giriniz.
Markn aln ter iinde kalmt. Ludger Hamacheri
kim ldrd? diye yazd.
Yazdnz yorumlayamadm. Ltfen kaytl bir proje ad giriniz.
Yetti ama, dedi Grimes. Ahizeye uzanp 110u tulad. Ben John Grimes, diye sze balad. Bir ihbarda
bulunmak istiyorum. Burada...
Mark yerinden frlad. Bu ok anlamszd. Kimse ona
inanmayacakt. Hikye fazlasyla fantastikti. Onu tutuklayacak, belki de akl hastalar iin olan u yumuak duvarl odalardan birine tkacaklard ve Pandora da kimseye
fark ettirmeden yaylabilecekti. Bunun yol aabilecei
sonular dnmek bile istemiyordu. Hl vakti varken
Pandoray bir ekilde yok etmek zorundayd.
Mark, masalarnda oturmu birka akn meslektann nnden geerek k kapsna doru kotu. Masalar161

dan birindeki Mary onun arkasndan korku dolu gzlerle


bakt. Mark! Ne oldu?
Mark, ekirdek sunucuyu kapat! diye seslendi ona.
Ltfen! Sonra kapdan kt. Camn ardndan, Grimesn
Maryye gelmesi iin iaret ettiini grd. Merdivenlerden telala indi. Polisin buraya varmasna daha birka dakika vard, ama risk almak istemiyordu.
Yedinci ile altnc kat arasndayken, aadan gelen
sesler duydu. Komiser Ungerin bas sesini tand. Nasl bu
kadar abuk gelebilmiti? Polislerin, Rainerin lmyle
ilgili olarak D.I. alanlarn sorgulamak iin kendiliinden geldiklerini anlad. ans vard; muhtemelen henz
Grimesn telefonundan haberdar deillerdi ve Markn
burada olduunu tahmin etmiyorlard.
Mark olabildiince ses karmadan birka basamak
daha inip bir yan kapy at, buras asansrlerin bulunduu kk bir odaya kyordu. Kaplarda Geici olarak
servis ddr yazl ktlar aslyd. Kar taraftaki cam
kap, bir iletme danmanl irketinin k brosuna aitti. Gen bir kadn modern resepsiyon masasnn arkasnda oturmu, beklenti dolu gzlerle Marka bakyordu.
Mark bir an dnd. Aslnda burada durmak ve polislerin geip gitmesini beklemek istemiti, fakat bu onu
pheli duruma drebilirdi. Sonuta kapy almaya
karar verdi.
Resepsiyonist bir tua basarak kapy at.
yi gnler. Buradan bir ey alacaktm. John Grimes
tan, dedi Mark.
Gen kadn alnn krtrd. John Grimes m? Burada
bu isimde biri yok.
Emin misiniz? Mark kalarn att. Ama bu binada
bir yerlerde alyor olmas gerek.
Kadn omuz silkti. Bizde olmad kesin.
Mark teekkr ederek brodan ayrld. Bu ksa diyalogla, polislere yakalanmayacak kadar vakit geirdiini
umuyordu. Her ihtimale kar, asansr kapsndaki kk
zr metnini, phe uyandrmamak iin mmkn oldu162

unca yava bir ekilde tekrar okudu. Bir kez daha dnd
ve gzel resepsiyonist kza glmsedi, sonra da merdivenlere yneldi. Polislerin ayak sesleri bir iki kat yukardan geliyordu.
Aa inerken, evrak antalarn bilmem ka kat boyunca merdiven karak tamak zorunda kaldklar, Hanseatic Trade Centerdaki berbat organizasyondan yksek sesle ikyet eden, koyu renk takm elbiseli bir grup adamla
karlat. Mark onlara bayla selam verdikten sonra binay terk etti. Dar ktnda, sanki acelesi varm gibi saatine bakt ve metro istikametine doru komaya balad.

43
Hamburg-Altona
Pazartesi, 10.19
Lisa kapy at. Solgun grnyordu ve kan anana
dnm gzlerinin altnda koyu renk halkalar vard. Btn gece oturmu olmalyd. Diego! dedi ve yorgun bir
ifadeyle glmsedi. Yok artk! Ne iin var burada?
eri girebilir miyim? Diego, damarlarnda bir frtnann imekleri gibi dolaan amfetamin patlamasn bastrmaya alyordu. imdi Lisann karsnda titreyen eller ve seiren gzkapaklaryla durmas anlamsz olurdu.
Lisa kenara ekildi. Bir asr zaman geti! Birbirlerini
son grlerinin zerinden be yldan fazla sre gemiti.
Lisa o zamanlar onu evden kovmu ve polise ikyet etmekle tehdit etmiti. Naslsn? Neler yapyorsun? Belli
ki o zamanki tatszlklar unutmaya hazrd ve Diegoyu
balamt. Oldum olas kin tutmazd zaten.
Diego imdi ona bakarken, zamannda ona biraz fazla
sert davrand iin neredeyse pimanlk duydu. Lisa kendisini asla ezdirmemi, bamszlna ve zgrlne sahip kmt. Diegonun bask ve zulm ierikli oyunlar163

na kar her zaman isteksiz olmu, bu da Diegonun sert


seks isteini artrmaktan baka bir ie yaramamt. Bir
zaman gelmiti ki, Diego snr amt.
Lisa, onu, ierdeki alma istasyonuna ksa bir bak
atabildii ak bir kapnn nnden geirerek mutfaa
gtrd. ki monitr akt. Belli ki Lisa bir ey zerinde alyordu. Lisa ona ne istediini sormakszn sert bir
kahve hazrlad; onu hl iyi tanyordu.
Hangi rzgr att seni buraya?
Eski zamanlar. Yzne, Lisaya hl ekici geldiini
bildii arpk bir srtma yerletirdi. Beyaz apka hl banda m?
Lisa ban sallad. Gemi, gemitir.
Ve teekkr olarak seni kovdular.
Bunu nereden biliyorsun?
Firman aradm. Yeni adresini bilmiyordum sonuta.
Sesine hafif bir sitem eklemiti.
Bununla ilgisi yok. Biri bana tuzak kurdu.
Kim?
Lisa duraksad. Hibir fikrim yok. Tad Diegoya
durmu, cambul cumbul tavuk suyunu anmsatan o yavan zeltiden kendine bir fincan doldurdu: yeil ay.
Diegonun yanna oturdu. zgnm ama projelerinden
birinde yardmma ihtiyacn varsa, pas gemek zorundaym. Projelerinden szcn sanki feci bir kfrm
gibi vurgulamt.
Diego hafife gld. Sanki herhangi birinin yardmna ihtiyac vard da! Hayr, konu bu deil.
Ne o zaman? Lisann iri, koyu renk gzlerinde gerekten merak vard; merak ve sanki bir para da korku.
Sust yakalanm gibi mi hissediyordu?
Diego, ona konuyu gdm gdm anlatmann keyfini
karyordu. Bir eye rastladm, dedi.
Lisa yemi yutmad, Diegonun szne devam etmesini bekliyordu.
Bilgisayarma bir ey girdi. Bir solucan. Olduka byk bir solucan. Ve senin imzan tayordu.
164

Lisa anlamazlktan geldi. Solucan m? Nasl bir solucan?


DINA-Clientn bir varyasyonu. Senin de onun zerinde altn duymutum.
DINA-Client bir solucan deil, datk bilgisayar sistemi iin bir program.
DINA-Clientn ne olduunu gayet iyi biliyorum. Bir
trojan iin mkemmel bir zayf nokta.
Lisa srtt. O sendin! Tahmin etmeliydim.
Diego da srtt, fakat sonra hemen ciddi ifadesine geri
dnd. Bilgisayarmdaki ey DINA-Clientn bir mutasyonuydu.
Ah, gerekten mi?
Hadi, Lisa, kes zrvalamay! Bu ite senin parman
olduunu biliyorum. Hangi tarafta olduun umurumda
deil ve seni gammazlayacak da deilim. Sadece, bunu
nasl yaptn renmek istiyorum. O ey benim btn
gvenlik duvarlarm amay baard.
Gerekten, Diego, ben yapmadm. Eer orada imzam
varsa, bunun sebebi, DINA-Clientn bir blmn benim yazm olmamdr. Kodu imzalayp kk bir Paskalya yumurtas yerletirmitim, ama hepsi bu.
Hepsi bu, yle mi? Gizli kap falan da yok?
Pekl, bir de gizli kap. Ama onu hibir zaman amadm. Elini, her zaman olduu her biri ayr yne bakan
sa tutamlarnn arasnda gezdirdi.
Bu hareket Diegoda, Lisann ince kollarn arkasnda
bititirmeye ynelik, neredeyse ac veren bir arzu uyandrd. Kendini glkle toparlad. imdi kendini kapp
koyuveremezdi. Lisann DINA solucan hakknda ne bildiini renmek zorundayd.
Lisann doruyu sylediini seziyordu. Lisa her zaman iyi bir renci olmutu olmasna, ama Diego onun
byle mkemmel, gvenlik duvarlarn byle kolayca
aabilecek bir ey yaratmay baarabileceini dnmyordu. Yine de kendisinden bir eyler sakladn hissedebiliyordu.
165

Hadi ama, Lisa. kar u azndaki baklay. Neden


bahsettiimi gayet iyi biliyorsun. Biz bir zamanlar bir
ekiptik. Birbirimize gvenirdik.
Birlikte geirdikleri zamanlar ve nasl sona erdiklerini dnnce, Lisann yz glgelendi. Ona bunlar hatrlatmak bir hatayd.
Ltfen, Lisa, dedi Diego ve kocaman elini Lisann
koluna koydu. O zaman olanlar iin zgnm. Aalk
bir adam gibi davrandm. Bitirmekte yerden ge kadar
haklydn.
Lisann yznde ret ifadesi vard ve Diegonun eline
protesto edercesine bakyordu.
Diego elini ekti ve savunmaya geti. Hayr hayr, endielenme, seninle yine bir ilikiye balama niyetinde deilim. Yzne tekrar masum, yaramaz ocuk srtmasn
yerletirdi. Her ne kadar keyifli zamanlar olsa da. Ciddileti. Sadece, bu bela eyin benim ama szmay nasl
baardn ortaya karmak istiyorum. Bir daha byle hazrlksz yakalanmak istemiyorum. Az kalsn kalbime iniyordu.
Lisa bir an sustu. Diego ona zaman tand. Kzn kendisine gvenip gvenemeyeceini dndn gryordu. Bir kavgayla ayrlmlard, ama Diego uzun zaman
onun yalnzca sevgilisi deil, ayn zamanda retmeni ve
akl hocas da olmutu. Lisay sokakta koruyup kollam,
ona bir eyler katmt. Lisa ona ok ey borlu olduunun farkndayd.
Pekl. Gel benimle. Diegoyu kutsal meknna gtrd; alma odasna. nternet taraycs akt ve Lucy
ile Pandora diye biri Diego bu ismi imdiye dek hi duymam olsa da, muhakkak baka bir hackerd arasndaki uzun bir diyalou gsteren bir chat penceresi vard.
Pandora; bu isim Diegonun zevkine gre biraz teatraldi.
Sadece amatrler kendilerine byle haval isimleri takarlard.
Otursana, dedi Lisa. Diego bilgisayarn karsna
kt ve soran gzlerle Lisaya bakt.
166

Lisa ekran gsterdi. Yz birden ok ciddileti. Bu,


Pandora. Belki nce onu biraz tanmak istersin.
Onunla chat yapmam m bekliyorsun? imdi mi?
Lisa ban sallad.
Pekl. Diego bu oyunu ksa bir sreliine oynayacakt. u an bu internet sohbeti ona pek anlaml gelmese de,
belki bu Pandora onun arad cevaplar biliyordu.
Merhaba, diye yazarken kendini biraz gln his
setti.
Merhaba, Lucy, diye cevap geldi.
Ben Lucy deilim. Ben Diego.
Anlamyorum.
Diego, Lisaya bakt. Bu da ne demekti? Lisa da ona
bakt, ama hibir ey sylemedi. Diegonun devam etmesini istiyordu.
Az nce Lucyyle sohbet ettin. imdi ben buradaym.
Benim adm Diego. Lucynin eski bir arkadaym.
Anlyorum.
Ee, neler yapyorsun, Pandora? Tanrm, byle geyik
muhabbetlerinde gerekten de hi iyi deildi.
Var oluyorum.
lgin cevap. Nasl geiniyorsun?
Soruyu anlamadm.
Nasl para kazanyorsun? Bir iin var herhalde, deil
mi?
Bir mesleim yok.
Haa. Diegonun nasl devam edecei hakknda hibir fikri yoktu. Rasgele yazverdi: Lucyyi nereden tanyorsun?
Benim bir ksmm Lucy yapt.
Diego ekrana bakakald. Bu da ne demek oluyordu
imdi? Sonra jeton dt. Srtt. Lucy onu test etmek
istiyordu.
Belikann bakenti nedir? diye yazd Diego.
Belikann bakenti Brkseldir.
Gkyz neden mavidir?
Mavi k, krmz a gre daha ksa bir dalga bo167

yuna sahiptir. Bu nedenle atmosfere girerken daha fazla


dalr. Gne nlar dik dtnde, krmz k ok
parlak gnein hemen yannda grlebilirken ve bu yzden de pratikte grlmezken, mavi k gkyznn tamamna dalr.
Diego, Lisaya bakarak ban sallad. Bu ey bir chatbot1 iin olduka iyi, bunu sylemem gerek!
Lisa ona ok ciddi bakt. Sandndan da iyi.
Ne demek istiyorsun?
Pandora kendine zg bir bilin gelitirmi.
Samalama!
yle. Btn gece onunla chat yaptm. Acayip bir ey
olduunu syleyebilirim.
Lucy, bir insan gibi dnen bir program yazmann
imknsz olduunu sen de benim kadar iyi biliyorsun.
Olabilir. Ama zaten Pandora bir insan gibi dnmyor. Ve bildiim tek ey, onun bilinli olarak yaratlmad.
Tesadfen ortaya ktn m dnyorsun?
Tam olarak tesadfen deil. D.I.nn programclarndan biri DINA koduyla oynam, yle ki internette kendiliinden yayld. Sonra tek tek paralar kendi aralarnda iletiim kurmaya balad. Ve imdi internette bu ey
var.
Tm internete yaylan bir eit nron andan m
bahsediyorsun? Diego ban sallad. lgin bir fikir. Ama
yleyse niin byle neeyle ene alyor? Demek istediim, kendi kendine oluan bir zek hemen konumay
renmez ki!
DINAnn doal konuan arayzn kullanyor. Biz
insanlarn ondan ne beklediimizi renmi. Fakat dostane yznn ardnda, bana korku veren bir ey gizli.
Diego, Lisann gzlerindeki glgeyi grd. Bir yazlm parasndan m korkuyorsun?

1. (ng.) nsan gibi sohbet eden yapay zek. (Y.N.)

168

imdiden iki insan ld. Rainer Erling, DINA koduyla oynayan programc, gizli niyetini ortaya kard
iin efini ldrd. Sonra da kendisi ld.
Nasl peki?
Muhtemelen onu Pandorann ta kendisi ldrd.
Kes ama artk! Bir yazlm program birini nasl ldrebilir?
Rainer bir asansrde ld. Biri uzaktan kumanda sistemiyle oynad iin, asansr art arda pek ok defa dm. Rainerin boynu krlm.
Diegonun tyleri diken diken oldu. Neyle kar karya olduunu yava yava kavryordu. Kendi bilinci olan,
zeki bir yazlm! Btn internete yaylan bir program.
Her gvenlik duvarn kolayca aabilen. nanlmaz bir
eydi.
Baka kim bu eyden haberdar?
u an, Rainer ve Ludger l olduklarna gre, muhtemelen sadece ben. Ve Mark Helius.
O kim?
D.I.nin kurucusu. Pandoray beraber kefettik.
Diego heyecann gizlemeye abalyordu. Sen imdi
onunla ne yapmay dnyorsun?
Onu yok etmeliyiz.
Ne? Delirdin mi?
Helius bunu bana sylediinde, ben de ayn ekilde
tepki vermitim. Pandorann ne kadar tehlikeli olduunu
o benden nce anlad.
Bu, samalk, Lucy. Pandora sadece bir makine. Eer
onu kapatmak istersen, fiini ekersin yeter.
Muhtemelen internet zerinden milyonlarca bilgisayara yayld. Fiini nasl ekmeyi dnyorsun?
Nod gibi bir eyi olmal. Merkez bir sunucu. O da
basit bir komutla kapatlabilir. O zaman elektrii kesilecektir.
Bunu denedim zaten. Birisi ekirdek sunucuyla yle
bir oynam ki, kapatma emrini kabul etmiyor. Byk ihtimalle bunu da kendisi yapmtr.
169

Diego ban sallad. Fena deil. Ama ar tepki vermemeliyiz. Srf bu ey olduka zeki bir izlenim brakyor
diye...
Diego, o sadece bizimle oynuyor! Bata onun samimi
ve iyi niyetli olduunu dnyordum. Bir ocuk gibi sorular soruyordu. Fakat gitgide, kastl olarak rol yapt
hissine kapldm. Bizim hakkmzda bir eyler renmeye
alyor, bizi test ediyor. Btn gece onunla chat yaptm
ve bir noktadan sonra, dostane yznn ardndaki uurumlar grmeye baladm.
Diego onun ar yorulmu gzlerindeki gvensizlii
grd ve bir an o da kt bir hisse kapld. Ancak amfetamin zayfla izin vermiyordu.
Lucy, sen hayal gryorsun. Bu kutunun banda ok
zaman geirmisin. Biraz dinlenmen gerekiyor.
Lisa ban sallad. Belki haklsndr.
Diego ayaa kalkt. Otur!
Lisa ona soran gzlerle bakt, ama szn dinledi. Diego ellerini onun ensesine yerletirdi, sertlemi yerlere
dokundu. Becerikli bir ekilde kaslarna masaj yapmaya
balad. Lisa ban arkaya yaslayp gzlerini yumdu. Kendini ona brakt.
Diego kasklarndaki cokuyu hissedebiliyordu. Lisaya
masaj yapmaya devam etti, dudaklar neredeyse onun
boynuna deecek ekilde yavaa zerine doru eildi.
Dili ne doru kt ve Lisann boynunda kayverdi.
Lisa irkilip dikleti. Diego...
Tamam tamam, sen rahatla! Kuvvetli elleri onu hafife sandalyeye bastrd.
Gitsen daha iyi olacak.
Bu kadar kasma kendini. Byle olmaz.
Lisa kalkmaya alt, fakat Diego onu skca tutuyordu. Diego, ltfen... nce elleri Diegonun kollarn kavrad, onlar omuzlarndan ekmeye alt.
Heyecan Diegoyu ele geirmiti. Gz ap kapayncaya kadar Lisann bileklerini kavrayp kollarn aa
ekti, sandalyenin arkalnn arkasna.
170

Ah, canm actyorsun...


Diego onun her iki bileini de tek eliyle tutup dier
eliyle pantolonunun cebinden bir ift kelepe kard.
Lisa ne olduunu anlayamadan, Diego onu sandalyeye
kelepelemiti.
Seni aalk herif! Hemen z beni... fke ve korkudan sesi titriyordu. Bu, Diegonun daha ok tahrik olmasndan baka bir ie yaramyordu. Kan, kulaklarna
hcum etti. Pantolonu, yaad sert ereksiyonla kabarmt. Lisaya bir tokat patlatt. Eer barrsan, azn
tkamak zorunda kalrm! dedi usulca.
Seni hayvan! Seni hasta hayvan! Diegonun ona ne
yapacan anlaynca, Lisann gzlerine yalar doldu.

44
Hamburg-Hafencity
Pazartesi, 9.40
Unger ile Dreek D.I. brosunun kapsn alnca, prtlek gzl ve altduda kaln, iman bir adam onlara kapy at.
Polis misiniz? diye sordu ngiliz aksanyla ve ayn
anda hem akn hem honutsuz grnmeyi baard.
Unger ban sallad. Ben Bakomiser Unger, bu da
cinayet masas komiseri Dreek. Peki, siz kimsiniz?
John Grimes. CEOyum. Nasl bu kadar abuk geldiniz? Oysa daha yeni aramtm...
Sio mu? diye sordu Dreek. O da nedir?
C-E-O, diye aklad iko, bunca cehaleti aalayan
bir solumayla. Chief Executive Officer. Yani ynetim
kurulu bakan.
Burann patronunun Mark Helius olduunu zannediyordum, dedi Unger. iko ona en bandan antipatik
gelmiti.
171

Grimes, yzndeki kurbaal iyice belli edecek ekilde srtt. Artk patron benim.
Bizi aradnz m sylyordunuz?
Evet, birka dakika nce. Haberiniz yok mu? O
halde tam da imdi gelmeniz mutlu bir tesadf herhalde?
Genelde geliimiz nadiren mutlu bir tesadfe dayanr. Rainer Erlingin ldn biliyorsunuz, deil mi?
Grimes ban sallad. Helius buradayd ve bana fantastik bir hikye anlatt. Bunu yutmayacam anlaynca
da kat.
Ne zaman oldu bu?
Birka dakika nce.
Arkasndan gideyim mi, ef? diye sordu Dreek.
Unger sadece bir an dnd. Brakn. oktan kamtr. Eer cinayetlerle ilgisi varsa, onu nasl olsa ele geiririz. Sylemesi kolayd tabii; ne de olsa Unger, He
liusun son gnlerde nerede saklanm olabileceine dair
herhangi bir fikre sahip deildi. Ama bu ikonun karsnda ak vermek istemiyordu.
Grimes yzn buruturduysa da bir ey sylemedi.
Her iki memuru da Heliusun brosuna gtrd ve yeni
pozisyonunu bir kez daha vurgulamak istercesine, masann ardndaki byk, deri koltua oturdu. nce koltuk,
arl altnda inledi. Unger ile Dreek ziyareti koltuklarna oturdular.
Dn sabah saat sekiz ile dokuz arasnda neredeydiniz? diye sordu Unger. Grimes fail olabilirdi ne de olsa
bu yeni pozisyonunu, Heliusun cinayet zanls olmasna
borluydu, Ungerin sorusunun esas sebebi ise, Grimesn
kasntlnn sinirine dokunmu olmasyd.
Ancak Grimes srtmakla yetindi, hi de gz korkmua benzemiyordu. Evdeydim.
Nerede oturuyorsunuz?
Barnes Caddesi 32 Numara, Londra, ngiltere.
Hafta sonu ngilterede miydiniz?
Her hafta sonu Londradaym. Dediim gibi, esas
172

evim orada. Geen aramba, ynetim kurulu toplantsndan sonra, akam 18.30 uana bindim. Eer grmek
isterseniz, uu kartm buralarda bir yerde olmal.
Gerek yok. Hamacher ve Erlingi kimin ldrm
olabileceine dair bir pheniz var m?
Bu apak ortada deil mi, Komiser Bey? Sesi, sanki
bir ilkokul rencisine arpm tablosunu retmeye alyormu gibi kyordu.
Unger kzardn hissetti. Sakin durmalyd. Ak veremezdi.
Eer o kadar apak ortada olsa, herhalde sormazdm.
Helius yapt. Aptalca bir hata yapt ve bunu rtbas
etmeye alt. Yoksa neden polisten kasn ki?
Onun buraya gelip size bir hikye anlattn sylemitiniz. Neydi bu hikye?
Sama sapan bir ey.
Biraz daha ak olsanz, Bay Grimes?
DINA ekirdek sunucusunu kapatmamz gerektiine dair bir eyler syledi. Bu, firmann gzbebeidir. Eer
onu kapatacak olursak, hi gelir elde edemeyiz.
ekirdek sunucunun kapatlmasn neden istiyordu?
Grimes omuz silkti. Basit bir yanltma manevras di
ye dnyorum.
Unger daha fazla dayanamyordu, bu kibirli aptal kaidesinden indirmek zorundayd. Heliusun iki meslektan ldrdne ve sonra pazartesi sabah buraya gelip
yanltma manevras olarak sizden bir sunucuyu kapatmanz rica edeceine gerekten inanyor musunuz? Sesine kmseyici bir tn katmaya altysa da, bu konuda fazla antrenmanl deildi. Yine de ie yarad.
Zaten solgun olan Grimes azck daha solgunlamt.
Gzleri ksld. Katiller her zaman olay mahalline geri
dnmez mi?
Glmseme sras imdi Ungerdeydi. Polisiye filmlerde belki.
173

Grimes arkasna yasland. Belki Heliusun baka bir


nedeni vard. Belki ipularn yok etmek istiyordu. Belki
DINAnn ekirdek sunucusunda, onun meslektalarn
neden ldrdn aklayacak bir eyler vardr. Ayrca,
benim burada olduumu bilmiyordu ki. Buraya elini kolunu sallayarak gelip o eyi kapatabileceini dnd.
Keyifle glmsedi. Bu mmkn, deil mi?
Ungerin ii rperdi. Grimes tabii ki haklyd. ikoya
kar duyduu ani nefret yznden yanl ynde ilerlemi
ve onu hafife almt. Grimes aptal oynam ve Ungeri
gln duruma drmt.
Unger ban sallad ve dilerinin gcrtsnn duyulmadn umdu. Durum daha da rahatszlk verici bir hal
almadan kap hzla ald ve geni omuzlu, koyu renk sal, top sakall bir adam ieri girdi.
Bay Grimes, bir sorunumuz var! dedi.
imdi olmaz, Bay Tmmler. Unger, Martin Tmm
lerin programclar ekibinin yneticisi, yani Hamacherin
halefi olduunu hatrlad.
zr dilerim, ama acil. Biri kaynak kodu sildi.

45
Hamburg-Hafencity
Pazartesi, 10.03
Grimes yerinden yle bir frlad ki, sandalyesi neredeyse yere devriliyordu. Ne? diye grledi. Soluk surat
saniyeler iinde krmzya dnmt.
Grimestan neredeyse bir kafa boyu uzun olan Tmmler irkildi. Adaki kaynak kodlarn hepsi en az aylk.
Gncel kodlar ortadan kaybolmu. zgnm.
Yedeklemelerden ne haber?
Tmmler baklarn yere indirdi. Onlarda da yalnzca eski veriler var.
174

Bu doru olamaz! Stupid idiots!1 Byle bir rezalet


grmedim! Grimesn kafas sanki iinden krmz parlyormu gibi grnyordu. Eer bu doruysa, Tmmler,
iinizi kaybettiniz demektir! te o zaman belediye temizlik ileri sizi alrsa, halinize kredin!
Bay Grimes, bunu ben de anlayamyorum, dedi azar yemi Tmmler sklm pklm. Dzenli olarak yedekleme yapyorduk. Ama bir ekilde yedekleme program CDlere sadece eski verileri kaydetmi. Tabii ki her bir
CDye tek tek bakmadk ve...
Bunu yapmanz gerekirdi ama, lanet olsun! ay
down the drain2! Yok byle bir ey!
Bir ey daha var...
Ne?
Birisi sunucu odasna giri kodunu deitirmi. Hl
stne kaydedilmekte olan bir yedekleme CDsi var
m diye kontrol etmek istemitim, ama ieri giremiyorum.
Helius! diye grledi Grimes. Onu bir elime geirirsem...
Tmmlerin peinden sunucu odasna doru gittiler.
Programclar ekibinin ba, elik kapnn yanndaki kk
klavyeye bir dizi rakam girdi, ancak kilit almad. Hayal
krklna uram bir ekilde kapy yumruklad.
Byle bir eyi kim yapabilir? diye sordu Unger.
Esasen, ynetici kodunu ve giri kodunun nasl deitirileceini bilen herkes, dedi Tmmler. ok zor bir ey
deil yani.
Peki, ynetici kodunu kim biliyor?
Ben, Mary Andresen ve Bay Grimes. Tabii bir de sistem yneticimiz Volker Willms.
Helius kodu biliyor muydu? diye sordu Grimes, laf
Ungerin azndan alarak.
Emin deilim.
1. (ng.) Beyinsiz ahmaklar. (Y.N.)
2. (ng.) Boa gitmi. (.N.)

175

Talimatm zerine kodu neden deitirmediniz?


Grimesn sesi sertlemiti.
zgnm... ben dnmtm ki...
Dnme iini siz en iyisi bana brakn, anladnz m?
Sizin sayenizde Helius sunucu odasna girebilmi! Ben
gelmeden nce yapm olmal.
Bu arada sunucu odasnn nndeki kk gruba rastlayan Mary Andresen, Mark burada olduu sre boyunca lobide oturdu, dedi. Neler oluyor burada? Aa giri
yapamyorum!
Grimes, Heliusu korumaya cesaret ettii iin Maryye
kzgn bir bak frlatt.
O hayvan olu hayvan sunucu odasnn kodunu deitirmi, dedi. Bu firmay batrmak iin her eyi yapar!
Andresenin buna kar kmasna frsat kalmadan,
Dreek yle dedi: Siz de yank kokusu alyor musunuz?
Haklyd. Unger de hafif bir duman kokusu alyordu.
Yere bakt. Sunucu odasnn kapsndan ince bir duman
kyordu. Ayn anda, kulaklar trmalayan bir alarm sesi
nlad.
Krn kapy, Tmmler! diye grledi Grimes.
Sylemesi kolayd tabii. Darya doru alan, metalden ar bir gvenlik kapsyd bu. Tmmler bir tornavida
ve bir ekile baarsz giriimlerde bulundu. Bu arada,
dar szan ince duman siyah ve youn bir duman bulutuna dnmt ve firma alanlarnn hepsi, ter iinde
kalm Tmmlerin evresine toplanmt.
Faydas yok, dedi Tmmler, tiz alarm sesini bastrmaya alarak. tfaiyeyi armalyz.
Alarm alar almaz kendiliinden geliyor, dedi An
dresen. Binay terk etmeliyiz!
Sz konusu bile olamaz! diye bard Grimes. Burada kalp yangn sndryoruz! Sunucuyu kurtarmadan
kimse firmay terk etmiyor!
Ltfen herkes binay terk etsin, dedi Unger sakince.
176

Grimes ona Alsteri1 dondurabilecek bir bak attysa da


hibir ey sylemedi.
alanlar Ungerin talimatna uydular. Yalnzca, hl
kapy zorla amaya alan Tmmler, Andresen, Grimes,
Dreek ve Unger kaldlar. tfaiye birka dakika sonra ieri
girdi. Turuncu renkli koruyucu giysiler iindeki iki adam,
drt ulu demir bir aletin yardmyla kapy saniyeler
iinde at.
tfaiyeciler birka tane yangn sndrcy kk
odann iine sktlar. Sonra ilerinden biri yangnn tamamen sndrldn syledi. Anlalan sadece belli bir
yer iin iin yanmt.
Unger, aa yukar alt metrekare byklndeki,
penceresiz, bir dolu rafn stnde bir sr bilgisayarn
durduu odaya bir bak att. Her ey bir kar frtnasnn
ardndan olduu gibi beyaz bir tozla kaplanmt. Raflardan biri kmrlemise de, yangn dier bilgisayarlara sramam gibi grnyordu.
Yangnn nasl ktn syleyebilir misiniz? diye
sordu Unger, koyu renk sal ve akaklar krlam, deneyimli bir adam olan harekt amirine.
Adam ban iki yana sallad. Ben uzman deilim.
Ama bana sanki bilgisayarlardan biri alev alm gibi geliyor. Belki ar snm bir adaptr. Yangnn sramamas
byk ans.
Unger ban sallad. Tam olarak nasl olduunu renmek istiyorum.
Bunu size ben syleyebilirim, dedi Grimes. Helius
buraya bir yangn bombas saklad. Sonra da, yangn zamannda sndremeyelim diye giri kodunu deitirdi.
Bana burada bir yangn mekanizmas devreye girmi
gibi gelmiyor, diye karlk verdi itfaiyeci. Teknik bir
hata ok daha akla yakn.
Grimes deyim yerindeyse patlayverdi. Bunun bir te-

1. Elbe Nehrinin kollarndan biri. (.N.)

177

sadf olduunu bana yutturamazsnz! diye grledi tekrar. Bu bir sabotajd!


Unger onu duymazdan gelerek Tmmlere dnd.
Yangnn hangi sunucudan ktn syleyebilir misiniz? diye sordu, cevab tahmin ettii halde.
Tmmler ban sallad. DINA ekirdek sunucusundan.
Bu, yazlmnzn artk almad anlamna m geliyor?
Tmmlerin beti benzi att. Evet, yle. DINAnn ileyen varl zarar grd ve onu tekrar altracak kaynak
kodumuz yok. Tekrar faaliyete sokabilmemiz aylar alacak.
Firma batt yani, dedi Andresen ban kaldrmadan.
Unger onu kollarnn arasna alp teselli etme ihtiyac hissetti.
Samalk! diye arlad Grimes bunun zerine. Firmann ne zaman batacana ben karar veririm! Byle kolay pes etmeyeceiz. O aalk herif belki de kazandn
dnyor. Ama yine en batan balayacaz. Tmmlere
sert bir bak att. Bylece koddaki hatay hemen giderebiliriz.
Binadan ktlar. Unger, yangn uzman kesin nedeni
belirleyene dek kimsenin firmaya girmemesi talimatn
verdi. Grimes bu karara memnun olmu gibi grnmese
de, kar kmad. Dreek ile Unger biraz tede Andresenle
dururken, Grimes bina giriindeki basamaklarda toplanm alanlarla konutu.
Helius neden sunucunun kapatlmasn istedi? diye
sordu Unger.
Ben de tam olarak anlamadm, dedi Andresen. Gzel yznde kaygl bir ifade vard. Ludger Hamacheri
Rainer Erlingin ldrdn dnyordu. Ayrca Pan
doradan ve onun Erlingi ldrdnden bahsetti.
Pandora m? Kim bu Pandora?
Eer Mark doru anladysam, Pandora bir yazlm
program.
178

Helius, bir yazlm programnn Erlingi ldrm


olabileceine mi inanyor?
Andresen ban sallad.
Sizce bu mmkn m?
Emin deilim. Kulaa olduka inanlmaz geliyor.
Ama Mark bu eylerden benden daha fazla anlar. Eer
kesinlikle eminse, hakl olabileceini dnyorum.
Unger ban iki yana sallad. Bu fikir kulaa gerekten
de sama geliyordu. te yandan, birok insan teknik hatalar sonucunda hayatn kaybetmiti, hem kendisi modern bilgisayar sistemleri hakknda ne biliyordu ki? Yine
de, esas katilin byle bir izlenim brakmay istemi olmas ok daha akla yatkn geliyordu.
Helius dn buraya yannda bir kadnla gelmi. ok
ince, yaklak 1,80 boylarnda, iyi grnml, ksa koyu
renk sal. zerinde siyah bir kyafet varm. Kim olabileceine dair bir fikriniz var m?
Andresen bir an dnd. ok ince diyorsunuz...
Yznde bir anlna bir tanma kvlcm belirdiyse de,
sonra ban iki yana sallad. Hayr, zgnm, hibir fikrim yok.
Unger onun yalan sylediini sezdi. Ltfen, Bayan
Andresen, dedi, katilin Helius olduuna inanmyorum,
ama onunla kesinlikle konumam gerekiyor. Belki o da
tehlikededir.
Andresen, sanki ona gvenip gvenemeyeceini dnyormu gibi, yeil gzleriyle bir an Ungere bakt.
Sonra ban sallad. Peki, tamam. Kadnn ad Lisa Hogert. Bir ara burada alt. ay nce iten kardk. Size
hemen adresini bulaym.
Unger glmsedi. Teekkr ederim.

179

46
Hamburg-Altona
Pazartesi, 9.50
Mark, i k younluunun ardndan yava yava
boalan metrodaki dier yolcularn yzlerine bakyordu.
Yzlerin ou ifadesiz, bazs yorgun, dierleri bir hayli
endieli ve kukuluydu. Sadece yalca bir kadn kendi
kendine glmsyordu.
Yine firarda olan bir yabanc gibi hissediyordu kendini. Artk buraya ait deildi. evresindeki insanlarn, tm
dnyadaki veri alar zerinden nasl bir felaketin yayldna dair hibir fikirleri yoktu. Bu felaketin ortaya kt yer onun firmasyd ve buna kar elinden bir ey gelmiyordu. Kimse ona inanmayacakt, hem tek mttefikini
de dncesizce davranarak kaybetmiti.
Lisayla tartt iin kendini ayplyordu. Ne de olsa
Lisa ona yardm ederek ok byk bir riske girmiti.
Onun yapay zek karsndaki hayranlna biraz daha
anlay gstermesi gerekirdi.
Bir an iin, ona gidip zr dilemeyi geirdi aklndan.
Ama bunun bir yarar yoktu. Lisa onu muhtemelen affederdi, ama Pandoray yok etmesi iin ona yardm etmezdi. Ayrca, Lisay bu ie daha fazla bulatrmak istemiyordu; ne de olsa polis hl peindeydi. Tek ans, John
Grimes DINA ekirdek sunucusunu kapatmaya bir ekilde ikna etmekti; frtna bulutlarn, yamur yadrmamaya ikna etme denemesine edeer bir ey.
Aklna Mary geldi. Belki o gizlice...
Biletiniz ltfen. Mark korkuyla ban kaldrp bakt.
Fra gibi sal, gen kontrolrn geliini grmemiti. Bir
bilet almt almasna... Adam sakin bir tavrla bekleyerek onu rahat brakmayacann sinyalini verirken, Mark
da ceplerini arad. Pantolon cebine elini atnca, allmadk bir ey hissetti. akn bir vaziyette Lisann kap
anahtarn kard. Dn pizza almaya gittikten sonra onu
180

kedeki kk dolapta duran anaa geri koymay unutmutu.


Markn ya ak bir ekilde ondan byk olduu halde, Gen adam, biletiniz ltfen! dedi kontrolr, zerine
basa basa. Mark zr diledi ve sonunda bileti bulup kard. Kontrolr, belli ki bu sefer ceza kesememenin yaratt hayal krklyla, ilerlemeye devam etti.
Metro bir sonraki duraa girdi. Bir sinyal arzas sebebiyle seferlerin ksa bir sre iin durdurulduuna ve metro iletmesinin bu aksaklk iin zr dilediine dair yolcular bilgilendiren bir anons duyuldu. Mark irkildi. Sinyaller muhakkak bir bilgisayar tarafndan kontrol ediliyordu. Dier tm bilgisayarlar gibi internete bal bir
bilgisayar tarafndan... Ban iki yana sallad. Muhtemelen tm bunlar kendi kendine kuruyordu. Tahminen yava yava paranoyaklayordu, ki cinayetler ve ka dnlecek olursa, bu ok da alacak bir ey deildi.
Metrodan indi, parasn sayd tam tamna iki yz avrosu kalmt ve taksiye atlayp Lisaya gitme riskini gze
almaya karar verdi.
Ksa bir sre sonra Lisann kapsn ald. Aan olmad. Bir an bekledi, sonra anahtar anaa brakmak iin
kapy at. Yatak odasndan tuhaf bir grlt geliyordu,
bouk, szlanan bir inleme.
Lisa? Eer uyandrdysam pardon, ama yanllkla
anahtarn yanma almm.
Grlt younlat, yalvaran bir hal ald: Mmmm...
Mark kafas karm bir halde ksa koridorda ilerlemeye balad. Lisa?
Kaps aralk yatak odasndan ieri temkinli bir bak
att. Grd manzara karsnda oka girdi.
Lisa, Japon iltesinin stnde plak yatyordu. Kollar
ve bacaklar kelepeler ve kuma paralaryla alak karyolann ayaklarna balanmt, bu ekilde aresizce srtst yatyordu. Gs kafesi derin nefes allarla kalkp
iniyordu. Az gm renkli koli bandyla kapal olduu
halde mitsizce derdini anlatmaya alrken, fal ta gibi
181

alm gzleriyle Marka bakyor ve ban deli gibi iki


yana sallyordu. Mmmm...
Lisa! Ne... Mark onu kurtarmak iin yanna kotu.
Adam yalnzca gz ucuyla grd, ne ki kvrak bir hareketle Lisann plak bedeninin zerinden balklama
dald. Esasnda bana yneltilmi olan sert bir yumruk
omzuna isabet etti. iltenin br tarafna yuvarland, ancak biri onun zerine atlp uyluundan yakalad. ok
ar ve gl biri...
Mark dirseini arkaya geirip saldrgann kafasna isabet ettirdi, adam derin derin inledi. Ancak bacaklarn
kavrayan parmaklar gevemedi. Eer adam btn arlyla onu yere yaptrmay baarrsa, Markn hi ans kalmazd.
mitsizce evresine baknd. Yatan yanndaki kk
komodinin stnde metal bir gece lambas vard. Ona
uzanmaya alt, ancak fazla uzaktayd. Sadece, komodinin bir ayan yakalamay baard. Mobilyay azck kendine doru ekti. Lamba yere dt ve uzanabilecei bir
mesafeye yuvarland.
Ancak saldrgan byk aba gstererek Markn sol el
bileini yakalamt. Kolunu arkaya doru evirerek polislerin yapt gibi yukarya bastrd. Mark omzunda feci
bir ac hissetti. Hareket etme, yoksa kolunu krarm!
diye fsldad yabanc onun kulana. Mark adamn nefesinin ve terinin kokusunu ald. Ban sallad. Ama tam o
anda lambay balndan yakalad gibi var gcyle arkaya doru savurdu. Ar lamba aya saldrgann kafasna isabet etti.
Adam derin derin inledi ve Mark tutan parmaklar
bir an iin gevedi. Mark dnmeyi ve rakibini srtndan
savurmay baardysa da, adam hl onun kolunu tutuyordu. Mark lamba ayan yeniden adamn bana indirdi.
Bu sefer daha iyi nian ald iin etkisi daha fazla oldu.
Adamn akanda byk bir yara ald ve yznden kan
boand. Ellerini yukar kaldrarak yzn korumaya ald.
Mark korktu; herifi ldrme niyetinde deildi sonu182

ta. Onun elinden kendini kurtard ve zorlukla nefes alarak


ayaa kalkt. imdi adam ilk kez doru dzgn grebiliyordu. ok iriyar ve geni omuzluydu, dazlak kafasnn
sol yanndan oluk oluk kan akyordu. Bu ona vahi bir
grnm veriyordu, neredeyse sava boyas gibi. zerinde
siyah bir kot pantolon ve dmeleri alm siyah bir gmlek vard, kasl ve dvmelerle dolu gsn akta brakyordu. Adam da doruldu. Gzleri fkeyle parlyordu.
Mark, rakibi yanl bir hareket yapar yapmaz lambay
yeniden indirmeye hazr halde yukarda tutuyordu. Ancak adam kendini korumak istercesine ellerini kaldrd.
Peki, tamam! Gidiyorum! Yatan yanndan, yerden siyah bir deri ceket almak iin eilince, Marka arkasn
dnm oldu.
imdi Mark, adam nihayet yere devirme frsatn yakalamt. Fakat tereddtteydi. Savunmasz birine arkadan saldrmak ona gre deildi, ayrca fazla sert vurup
sonunda gerekten katil olmaktan korkuyordu.
Adam dorulup arkasna dnd. Birdenbire elinde
uzun bir sustal bak belirdi. Gz ap kapayncaya kadar saplad.
Mark yeni bir saldrnn geleceini bilinsizce tahmin
etmi, tetikte duruyordu. Yana doru atlayarak yeniden
lambayla vurdu. Bu defa adamn sadece sa omzuna isabet ettirmeyi baardysa da, darbenin iddeti azmsanacak
gibi deildi. Adam feryat etti. Bak elinden dt. Almak
iin yere eildiyse de, Markn yeni bir darbe indirmek
zere olduunu grnce fikrini deitirdi ve koarak odadan kt. Mark peinden gittiyse de, evin kapsna vardnda herif oktan merdivenlerde gzden kaybolmutu.
Yatak odasna geri dnerek Lisay balarndan ve koli
bandndan kurtard. Kz dorulup yatak rtsn plak
vcudunun zerine ekerken, gzlerinden yalar akyordu. Tm vcudu titriyordu ve bir an konuamad.
Mark onu kollarnn arasna alp srtn okad. Bir sre
sonra Lisa sakinleti.
Aalk herif! dedi sonunda. Sesi titriyordu. Adi
183

aalk! Ne kadar aptalm! Ah, Mark, eer sen gelmeseydin...


Kimdi o? Tanyor musun?
Lisa ban sallad. Kendine Diego diyor. Ben... ben
onu eskiden beri tanyorum. Bir cracker. Ona Pandoray
gsterdim. Onu silmek iin bana yardm eder diye dnmtm.
Onu silmek mi istiyorsun?
Ah, Mark, sen haklydn. Pandora tehlikeli. ok tehlikeli. Bata anlamamtm. Ama btn gece onunla chat
yaptm ve bir an geldi ki, benimle sadece oynadn anladm. Sonra ekirdek sunucuyu kapatmaya altm. Ancak grnen o ki Pandora onun standart komutlarn deitirmi. Hl yalarla parlayan, koyu renk gzleriyle
Marka bakt. Firmaya gidip sunucuyu kapatmalyz!
Mark ban iki yana sallad. Ben gittim bile. Beni kovup John Grimes CEO yapmlar.
Grimes m? Ynetim kurulundaki u iko mu? Ama
o bu iten ne anlar ki!
Mark omuz silkti. Ne yapacaklard ki? Ortaklarn gznde ben kaak bir katilim ve firmann banda kimse
yok. Ne olursa olsun, ekirdek sunucuyu kapatmas iin
Grimes ikna etmeye altm. Ama tabii ki anlamad...
Kap alnd. Ama! dedi Lisa. Mark ban sallad ve
koridorda sessizce ilerledi. Gzetleme deliinden baknca, korkuyla geriye srad. Komiser Unger ile yardmcs
merdiven boluunda duruyorlard.

47
Hamburg-Altona
Pazartesi, 10.43
Polis! An kapy! Orada olduunuzu biliyoruz!
diye bard Dreek.
184

Gzetleme deliinden bakan Mark, Ungerin meslektana nasl da sinirli bir yz ifadesiyle dndn grd.
Byle yaygara koparmayn!
Mark bir an dnd. Sonra kap kolunu aa bastrd.
Helius, ne... Dreekin gzleri fal ta gibi ald. Bir
adm geriye giderek tabancasn omuz asklndan kard. Tu... tutuklusunuz!
Sokun u silah yerine! diye emretti Unger. Dreek
istemeye istemeye itaat etti. Komiser, Marka dnd.
eri girebilir miyiz?
Mark ban sallad ve kenara ekildi. Bu arada giyinmi olan Lisa, yatak odasndan ban uzatt. ki polisi grnce korkmua benziyordu. Ancak Unger ona iten bir
ifadeyle ban sallad. Ben Bakomiser Unger. Bu da cinayet masas komiseri Dreek.
Lisa onlara pheyle bakt. Ne istiyorsunuz? Size
Markn katil olmadn syledim ya!
Sadece sizlerle konumak istiyoruz, dedi Unger.
Lisa memurlar mutfaa gtrd, drt kii girince
mutfakta adm atacak yer kalmad. Size ne ikram edebilirim? Belki yeil ay?
Hayr, teekkrler, dedi Unger. Bay Helius, dn sabah firmada ne aradnz ve bugn neden yine oraya
gittiinizi bana aklar msnz ltfen?
Mark olan biteni Ungere ksaca anlatt. O arada Lisa
polislere Rainerin mektubunu gsterdi.
Bu dpedz samalk! diye patlad Dreek, Mark
szlerini bitirince. Dnen bir makine Erlingi ldrecek! Hi glesim... Ungerin bir bak onu sessizlie
gmd.
Hikyenizin kulaa olduka fantastik geldiini sylemek durumundaym! dedi bakomiser. Bunu bir ekilde
kantlayabilir misiniz?
Dilerseniz Pandorayla chat yapabilirsiniz! diye
nerdi Lisa. O zaman, onun zeki bir varlk olduunu hemen anlarsnz.
185

Unger ban sallad. Ben bu eylerden hi anlamyorum. Ayrca, bilgisayar sistemi bu sabah bozuldu.
Bozuldu mu? diye sordu Mark ve Lisa ayn anda.
Firmanzn sunucu odasnda yangn kt. Bay Tmm
lerin dediine gre, yangnda ekirdek sunucu, ya da ite
ad her neyse, yok olmu.
Markn ii rahatlad. Pandora yok edilmiti! imdi
her ey aydnlanacakt! Ancak Lisa kalarn att. Yangn
nasl km? diye sordu.
Henz bilmiyoruz, dedi Unger. tfaiye teknik bir
arzadan kaynaklandn dnyor. John Grimes ise sizi
yangn balatmakla suluyor, Bay Helius.
Eer imknm olsayd, muhtemelen yapardm, dedi
Mark. Ama ben yapmadm. Sunucu odasna hibir ekilde girme imknm yoktu.
Bakomiser ban sallamakla yetindi.
imdi ne olacak? Beni gtrecek misiniz?
Ungerin ban iki yana sallamas Dreekin yznde
inanamayan bir ifade belirmesine yol at. Erlingi kimin
ldrdn bilmiyorum. Drst olmak gerekirse, bunun bir makine olduuna inanmyorum. Ama sizin ikinizin de katil olmadn biliyorum. Ltfen buradan ayrlmayn, ki size ulaabilelim. Eer aklnza bir ey gelirse,
bizi arayn ltfen. Marka kartn uzatt.
Mark ban sallad. Polislere kapya kadar elik etti.
Arkalarndan kapy kapatrken, Dreekin fkeli bir ekilde efini ikna etmeye altn duydu.
Lisa tekrar bilgisayarnn bana gemiti. Mark alma odasna girince, onu monitre dik dik bakarken buldu. Yz kire gibiydi.
Neyin var? diye sordu Mark.
Lisa hibir ey sylemedi, sadece ekran gsterdi. Ekranda DINA kullanc arayz grlyordu. Sistemin
duyuru alannda ksa bir metin vard: Evet, Lucy. Ben
hl buradaym.

186

48
Hamburg-Altona
Pazartesi, 11.26
Mark afallam halde ekrana bakakald. Bu nasl
mmkn olabilir? Unger demiti ki...
Belli ki Pandorann artk ekirdek sunucuya ihtiyac
yok, diye fsldad Lisa.
Ama ekirdek sunucu onun sinir sisteminin merkezi.
Btn bilgiler orada toplanyor. DINAnn merkez bir
yaps var ve...
Pandora, DINA deil. Artk deil. Lisa bir an gzlerini yumdu, derin bir nefes ald, nefesi tuttu ve sonra yavaa verdi. Rainer onun yapsn deitirmi. Sr
zeks tanm sana bir ey ifade ediyor mu?
Duymutum. Teoriye gre, basit davran kurallarna
uyan byk bir grup grece zeki olmayan varlk, birleip
ortaya zeki gibi bir davran koyabiliyor.
Bu sadece bir teori deil. Bu, gerek. Beynimiz byk bir hcreler srsnden baka bir ey deil. Her bir
hcre basit davran kurallarn takip eder ve muhakkak
ki tek bir beyin hcresi zeki deildir. Akl, grubun takm
oyunu sonucunda ortaya kar.
Bu, Pandorann bir tr sr olduu anlamna m geliyor?
Aynen yle. Btn internete yaylm milyonlarca
paradan oluuyor. Bu paralarn her biri muhtemelen
tek bir beyin hcresinden ok daha fazla performans gsteriyordur. nternet, tek tek hcreleri birbirine balayan
sinapslarn ilevini stleniyor. Gerek bir merkez yok.
Eer bir insann beyninin bir ksmn kesip karrsan,
belki belirli yeteneklerini kaybeder, ama yine de dnmeye devam edebilir.
Bu... onu hibir ekilde kapatamayacamz anlamna m geliyor?
Lisa ban yavaa sallad. Kimse bunu yapamaz. n187

ternetin merkez odakl bir yaps yoktur. Merkezi bir n


u bilgisayar olmadan ilemesi amacyla gelitirilmi,
Amerikan ordusuna ait bir bilgi sistemi olan Arpanetten
ortaya kt. Ruslarn asker komuta merkezine bir nkleer saldrda bulunmas durumunda bile sistem salam
kalmalyd. Sonu olarak, internet, sistem klerine
kar son derece direnli. Bir sunucu kt zaman, bir
bakas onun fonksiyonunu stleniveriyor. Ksacas, zarar
verilemez. Tamamen kapatmak iin, btn bilgisayarlar
adan koparmak gerekir.
Ama merkez otoriteye benzer bir ey olmal, bir resmi makam ya da yle...
nternet iin belirli kurallar koyan ve rnein alan
ad veren Icann ya da Alman Denic gibi resmi makamlar
var. Ama kimin hangi bilgisayar aa baladn ve bununla ne yaptn kimse kontrol etmiyor. Byle merkez
bir kurum olsayd bile: nterneti kapatmak, bir gn iin
bile olsa kapatmak ne anlama gelirdi, bir dnsene. Btn dnya ekonomisi fel olurdu! Sadece bu da deil:
Elektrik ebekeleri internet zerinden iletiim kuruyor,
telefon trafiinin byk blm Voice-over-IP zerinden ilerliyor, hastaneler, demiryollar, havalimanlar, uydular ona baml. Amerikan ordusu da iletiim trafiinin azmsanmayacak bir blmn eskiden olduu gibi
a zerinden yrtyor. nternet oktan insanln
merkez sinir sistemi haline geldi. Pandorann yayd
tehlike konusunda birilerini ikna etmeyi baarsaydk
bile, kimse bize yardm edemezdi. Ama byk ihtimalle
paranoyak atlaklar olduumuzu dnp bizi akl hastalar iin olan u yumuak duvarl hcrelerden birine
tkarlard.
Mark ban sallad. John Grimesa Pandoray gstermek istediimde, program anlamyormu gibi yapt.
Boazmza kadar belaya batm vaziyetteyiz, dedi
Lisa. Pandorann nelere neden olabileceini dnmek
bile istemiyorum.
Mark, Lisann gzlerinin iine bakt. Onun mitsizli188

inin yava yava kendisini de ele geirdiini hissetti.


Gze arpmayan, kk yazlm firmasyla, btn insanlk iin sorun olabilecek bir ey yaratmt. Gnn birinde Googlen ya da eBayin kurucular gibi nl olmay
hayal etmiti hep. Ama yanllkla interneti kullanlamaz
hale getiren adam olarak tarihe gemek istemediinden
emindi. Yapabileceimiz hibir ey yok mu? Herhangi
bir kar silah? Yani demek istediim, Pandora bir eit
virs. Bir virs koruma program gelitirmek...
Bunun iin fazlasyla zeki ve deiken, dedi Lisa.
Diegonun koruma kalkanndan elini kolunu sallayarak
geti, ki Diego olduka salam bir crackerdr. Muhtemelen Pandora ou antivirs firmasnn bilgisayarlarna bulamtr. Hi ansmz yok!
Madem Pandoray kapatamyoruz, dedi Mark, belki onu baka bir ekilde yok edebiliriz.
Nasl peki?
Ona kendi silahlaryla saldrarak.
Bir antivirs m diyorsun? Lisa alnn krtrd. Bu
belki ie yarayabilirdi. Onun deime yeteneinden yararlanmamz ve onu adan uzaklatran, paralarna saldran ve birbirleriyle iletiimlerini kesen bir Pandora varyasyonu yaratmamz gerekirdi. Bylece onu tamamen
yenemesek de, en azndan dnme yeteneini imha
edebilirdik. Bu kadar tehlikeli olmaktan kard. Ama bunun iin kaynak koda ihtiyacmz olurdu.
Neden ki?
Pandorann nasl ilediini tam olarak bilmiyoruz.
Onun kodundan belirli ablonlar tanyacak ve uygun
paralara saldracak bir virs yazabilirdim. Ama byk
olaslkla, bu ablonlar deitirerek kendini bundan koruyacak duruma hzla gelirdi.
Ve onun kaynak koduyla bunu engelleyebilirsin, yle
mi?
Onun gibi deiken bir Pandora varyasyonu yazabilirdim. Deise de ona uyum salayan bir virs. Ama bunun iin k noktas olarak kaynak koda ihtiyacm var.
189

Baarsam bile, kod olmadan ok zaman alrd. Rainer bir


dhiydi; ben deilim.
Mark yreklendirici bir ekilde glmsemeye alt.
Elini Lisann koluna koydu. Biz belki dhi deiliz. Ama
insanz. Bilgisayarlarn aksine yaratcyz ve doalama
yeteneimiz var. Aklmza bir ey gelecektir. Kahrolas bir
makineye pes etmeyeceiz!
Lisa dnceli dnceli Markn eline bakt. Sonra
ban sallayarak dudaklarna kzgn bir glmseme yerletirdi. Mark birdenbire onu kollarna alma ihtiyac hissetti. Lisa iki saatten az bir sre nce ona tecavz etmeye
alan bir adamn elinden kurtulmutu ve imdi yine burada, ok gl bir rakibe kar savamaya hazr vaziyette
oturuyordu. Mark onun yrekliliine hayran oldu.
O an geti. Mark elini Lisann kolundan ekti. Peki,
imdi ne yapyoruz? diye sordu. Kaynak kod Rainerin
bilgisayarnda, o da ifreli.
Bir hacker iin kaynak kodlar, var olan en deerli
eylerdir, dedi Lisa. Bir bilgisayar bozulabilir ya da alnabilir. Normal-99de gncel versiyonun en az bir gvenlik kopyas bir yerlerde saklanr.
Mark ayaa kalkt. Bir kez daha Rainerin evine gidiyorum. imdilik polis bizi aramadna gre, oray bir
daha didik didik edebiliriz. Lisann krmz halkalarla
evrili gzlerine bakt. Ama sen nce uzanp gzel bir
uyku ekmelisin.
Lisa ban iki yana sallad. Ben iyiyim. Srtt. Ayrca,
ben olmadan kapy aabileceini hi zannetmiyorum.
Yarm saat kadar sonra Rainerin evindeydiler. Kap
idareten tamir edilmiti; belli ki Unger ile Dreek dn kapy krmak zorunda kalmlard. Kap kenarlar polis tarafndan mhrlenmiti ve daireye giriin polis tarafndan yasaklandn ifade eden bir uyar aslyd. Lisa mhr grmezden gelerek kapy at.
Yarm gn boyunca evi aradlar. Polis, Rainerin bilgisayarna ve yazcsna el koymu ve aranabilecek dier
190

tm izlere muhakkak bakmt. Lisa ile Mark yine de her


santimetreyi kontrol ettiler, raflar yerinden oynattlar,
ilteyi yataktan karttlar.
Mark bir boluk bulabilmek iin parmak eklemleriyle
tertemiz banyodaki fayanslara vurduu srada, oturma
odasndan Lisann sesini duydu. Gelir misin?
Mark onun yanna gitti. Lisa alma masasnn bana
oturmu, elinde C5 boyutunda, kahverengi bir zarf tutuyordu. ekmecelerden biri almt. Ne var? Bir ey mi
buldun?
Hayr. Yani, belki. Zarf yukar kaldrd.
Nedir? Rainerden baka bir mektup daha m? Nereden buldun onu?
Lisa ban iki yana sallad. Sadece bo bir zarf.
Mark akl karm vaziyette ona bakt. Ee?
Evde lzumsuz herhangi bir eye rastladn m?
Rainerin gnlk hayatnda kullanmayaca belli olan bir
eye?
Mark bir an dnd. imdi, sen byle syleyince...
hayr. Haklsn, bu tuhaf. Yani, herkes zaman iinde bir
eyler biriktirir.
Lisa ban iki yana sallad. Hayr, bence bu durum
Rainere uyuyor. Ar derecede dzenli ve kesinlikle tutumluydu. alma masasnda bu zarflardan tam drt
tane vard, ayrca uygun pullar, tam drt para. Onun dzenli olarak bir ey yolladna eminim.
Yollamak m? Neyi peki?
Pandorann kaynak kodunu.
yi ama kime yollam olabilir? Ve neden?
Gvendii birisine. Emniyet iin. Sonuta, bir daire
yanabilir. Kaynak kodlarn dzenli olarak annesine yollayan bir oyun programcs tanyorum.
Annesine mi?
Evet, annesi kodlar onun iin koruyor. Kiralk kasadan daha ucuz ve etkisi ayn.
Peki ya sen? Sen kodlarn nasl koruyorsun? Sen de
mi annene yolluyorsun?
191

Lisann yz ifadesiz bir maskeye dnt. Baklarn kard. Mark yanl bir ey mi sylemiti?
Bir anlk mahcup suskunluktan sonra Lisa omuz silkti. Benim yle korumak zorunda olduum ok bir eyim
yok. Mterilerim iin yaptm serbest iler onlarn sunucularnda kaytl. Kendim gelitirdiim aralarn birka
gvenlik kopyasn internetteki herkese ak bir sunucuya ykledim.
Mark nefesini verdi. Gerginlik an gemiti.
Rainer de byle yapm olamaz m? diye sordu.
Zannetmiyorum. Eer bir eyi gerekten gizli tutmak
istiyorsan, web sunucular hi de gvenilir yerler deil.
Mark evresine baknd. ekyatn yanndaki komodinin stnde duran gm bir erevede yalca bir kadnn portresi vard. Mark onu az nce eline alm ve arkasnda gizli ipular olup olmadn kontrol etmek iin
fotoraf ereveden karmt.
Annesi... dedi dnceli dnceli. ereveyi eline
ald ve kameraya iten bir ekilde glmsemi kadnn
yzn inceledi. Belki de Pandorann kaynak kodunun
anahtar oydu. Fotoraf ceketinin cebine soktu.
Tm leden sonra boyunca aramaya devam ettilerse
de, baka bir ipucu bulamadlar. Burada durmamzn bir
anlam yok, diye karar verdi Mark akam sekiz sularnda.
Ayrca, ben acktm.
Ke bandaki kk bir pizzacya gittiler. Mark ac
domates soslu spagetti sipari etti. Yemeklerini yerlerken,
Mark son gnlerde hayatnn nasl da kontrolden ktnn yeniden farkna vard. Lneburger Heidede polisten
kam ve bir tecavzcy dverek kovalamay baarmt.
Firmasn ve iini kaybetmiti, evlilii de ok iyi durumda
deildi. imdi burada, Lisayla sanki romantik bir randevudalarm gibi mum nda oturuyordu. Mark ona bakyor, tonbalkl pizzasn byk bir itahla yemesini izliyor
ve baka artlar altnda olsa onu belki de gerekten byle
bir akam yemeine davet edebileceini dnyordu.
192

Lisa ban kaldrp ona bakt. Ne var? Neden yle


srtyorsun?
Mark kzardn hissetti. Neyse ki lo kta belli olmuyordu. Olduka tuhaf bir ift olduumuzu dnyordum. nternetin kurtarclar!
Lisa yle bir glmsedi. Bence internet bize sahip
olduu iin ok ansl! Sonra tekrar ciddileti. imdi ne
yapyoruz?
Bilmiyorum. Belki de Rainerin zel hayatna younlamalyz. Kim bilir, belki de annesine gerekten bir CD
yollamtr.
Ama mektupta Sevgili Eva diye yazm.
Mark ban sallad. Bu yine de Evann onun annesi
olamayaca anlamna gelmiyor. Ne olursa olsun, bu Eva
nn kim olduunu tam olarak bilmediimize gre, en iyisi ailesinden balamak.
Pekl. Sanrm senin imdi eve...
Mark tereddtteydi. Esasnda eve gitmesi iin hibir
sebebi yoktu. Juliayla karlamay hi mi hi istemiyordu. Dnmtm ki, belki...
Lisa dikkatle ona bakyordu.
Yani, mesele u ki... evde...
Lisa srtt. Geceyi bende geirebilirsin. Lastik matla
daha nce tanmtn zaten. Ama aklndan daha fazlasn
geirme sakn!
Mark ciddi bir ifadeyle ona bakt. Lisa, bunu beraber
atlatacaz. Sonra da... Birden, devamnda ne sylemek
istedii aklndan kverdi.
Lisa ban sallamakla yetindi. Hesab deyip metroyla Lisann evine geri dndler.
Mark yatt yerde uzun sre uyuyamadysa da, uykusunu karan altndaki rahatsz minder deildi. Lisann
sakin, derin nefeslerini duyabiliyordu. Lisa o an iin endielerinden syrlma benziyordu.
Dardan, akan trafiin sesi duyuluyordu. Bir kpek
havlyordu. Ara sra komu evlerden bouk sesler geliyordu. Hayat her zamanki akndayd. Onun ve Lisann d193

nda kimse, internetin veri hatlarnda vahi bir canavarn


dolatndan haberdar deildi. Onun firmasnda yaratlm bir canavar.

49
Boston / Massachusetts
Pazartesi, 11.31
Benimle konumak istemisin, dedi Mike Auderburn
hafif krgn bir ses tonuyla. Firmada her eyi aka konuurlard. Ron, kendinden iki ya gen efinden ilk defa
zel bir grme talep ediyordu. Mike kahverengi gzlerini dikmi, Rona bakyordu. Doc Solomon sana bir teklifte mi bulundu?
Ron srtt. Miken sknts buydu ite; Ronun maana zam isteyecei korkusu. Bu kendisinin aklna bile
gelmezdi. Bir yandan hi de fena kazanmyordu, te yandan ANSnin baarl ilerine karn ekonomik durumunun pek de salam olmadn biliyordu. Yeni Ekonomi
nin knden beri piyasada iler iyice etinlemiti.
Hayr, hayr, korkma, dedi Ron ve Miken rahatlayn zevkle izledi. Sonra ciddileti. Endieleniyorum.
Gerek yok. Banka, kredi limitimizi...
O yzden deil, Mike. Bu solucan yznden endieleniyorum. Biliyorsun, geenlerde kapana kstrdmz
ve sonra ortadan kaybolan u koca ey.
Bir solucan yznden mi endieleniyorsun? Eer yleyse, yanl ite alyorsun! Belki de Greenpeacee gemelisin...
Ciddi ol, Mike. O ey ok tehlikeli, hissedebiliyorum. Bak, bir deerlendirme yaptm. Mikea bir diyagram uzatt. Bu, btn kapanlarmza yaplan virs saldrlarnn says. Az ok istikrarl bir ekilde ykseldiini
grebilirsin, ta ki buraya kadar. Ve sonra, yaklak drt
194

haftadr, saldrlarn says dyor.


Ee?
Mike, etrafta dolaan virslerin says yllardr artar.
Mike ban sallad. Bu, gzmden kam deil. Firmay bu yzden kurdum ya. Bymekte olan bir piyasa.
O halde, virs saldrlarnn azalmas seni de endielendirmeli.
Mike gld. Aman, Ron, ka tane kapanmz var burada? On iki mi? Bize yaplan saldrlarn azalmas, bunun
baka yerlerde de olduu anlamna gelmiyor. Bu anlaml
bir rnek deil.
Belki deildir, dedi Ron. Ama bizim bilgisayarlarmza dierlerinden daha az saldrlmasnn mantkl bir
sebebi de yok.
yle olsayd bile, dalgalanmalarn olmas gayet normal. Ne bileyim, haberlerde Mytobun bu kadar ok yer
almasndan sonra, belki de insanlar daha dikkatli olmaya
ve her e-postay amamaya balamlardr.
Kullanclarn akllanmaya baladn gerekten dnyor olamazsn, deil mi?
Belki de yledir. Piyasalar deiiyor, Ron. Bu normal.
Aalar ge kadar uzanmaz. Gnn birinde bu piyasann da bymesi duracak. Ne var ki, senin izelgenin srekli bir eilimi deil, ksa sreli bir aray gsterdiini dnyorum.
Nasl olursa olsun, bu izelgenin piyasa geliimini
yanstmadndan eminim.
Mike dikkat kesildi. Ya neyi yanstyor?
Darda bir eyin olduunu dnyorum. Dier virsleri uzaklatran bir ey.
Mike uzun uzun Rona bakt. Senin megasolucann,
dedi sonra, sanki bu, online slk satndan beri duyduu en ahmak fikirmi gibi.
Ron ban sallad. uraya baksana, neredeyse ay
nce balyor. Byme nce dzleiyor, sonra eri tepe
noktasna ulayor ve ondan itibaren gittike dikleerek
195

dyor. Bunu sadece, darda dier virsleri ve solucanlar bastran bir eyin dolat varsaymyla aklayabiliyorum.
Neden bir virs dier virsleri bastryor olsun? Bu
dpedz samalk!
Anlalan bu megavirs ok fazla ilemci kapasitesi
kullanyor. Neden bilmiyorum. Bir sebepten tr, saldrd bilgisayar dier virslere kapatyor. Yaam alan
iin onlarla rekabete giriyor ve onlar adan uzaklatryor, ayn ekolojik nii paylaan canllarn karlkl olarak
birbirlerine uzaklatrmas gibi.
Yeter ama artk! Bilgisayar virsleri canl deildir!
yle mi? Ron efinin yzndeki pheci ifadeye
bakt ve gvenilirliini iyice yitirmek zere olduunu anlad. Ama kendini frenleyemiyordu. Bir canl nedir peki?
Bence bilgisayar virsleri, biyolojik virslerden ne daha
fazla ne de daha az canllar. Bilim adamlar da onlar canl kategorisine sokup sokmama konusunda kararsz. Sonuta, ne metabolizmalar var ne de kendi kendilerine
oalabiliyorlar. Ama yine de mutasyona uruyor, geliiyor, yaylyorlar.
Beklendii zere Miken, Ronun hepten delirdiine
inand an gelmiti. Belki de bir ara vermelisin, uzatmal bir hafta sonu. Cidden, Ron, son aylarda ok...
Mike, ben aptal deilim, paranoyak da deilim. Dnyann en iyi virs uzmanlarndan biri olduumu biliyorum, sen de biliyorsun. Sana, bu megasolucan gibi bir
eyi daha nce grmediimi sylyorum. Bugne kadar
yakaladklarmdan yle gl ki, nasl olutuunu hayal
bile edemiyorum. En kts de, ne yaptyla ilgili hl
en ufak bir fikrim bile yok.
Sence bugne dek onunla ilgili bir ey duymam olmamzn sebebi bu mu?
Ron ban sallad. Bu ve yalnzca bir defa ortaya km olmas. Sanki bizim sunucularmzn kapan olduunu anlad ve o zamandan beri uzak duruyor.
Hadi canm sen de!
196

nsanlarn ou bilgisayarna virs bulatn fark etmeyecektir. Belki bir yerlerde aklanamayan bir hata bildirimi ya da sistem yklenmesinde tuhaf bir art vardr,
ama sradan kullanclar bilgisayarlarnn tam olarak ne
yaptndan zaten haberdar deiller ve doru drst bir
sebep olmadan bir eyler ters gittiinde armyorlar.
Uykusunu alm sistem operatrleri bile bir ey anlamayacak ve sorunu grmezden geleceklerdir. te, tehlikeyi
tam da burada gryorum.
Ne neriyorsun?
lgili haber gruplarna...
Sz konusu bile olamaz! Bu sadece rekabeti kztrmaya yarar!
Eer dierleri bu eyi henz kefetmediyse ok aracam.
Neden bildirmediler o halde?
nk solucann ne yapt ya da ona kar nasl korunulabilecei konusunda onlar da bizim kadar az ey biliyorlar. nk byk paralar kazanmak iin ayn bizim
gibi ilk olmaya alyorlar. Bununla beraber, eer birlikte
alr ve fikir alveriinde bulunursak, belki bir ansmz
olabilir. Ben McAfeeden Will Copeland arayabilirim...
Sakn ha!
Mike, bu ey hakknda hibir ey bilmiyoruz. Nereden geldiini ve neden var olduunu bilmiyoruz. Biz burada oturmu, gevezelik ederken, o ey tm gezegene
yaylmaya devam ediyor. Virsn bulamad tek bir sistem kalmadna iddiaya girerim.
Yok artk! Her birka ayda bir, ksa srede tm dnyaya yaylan yeni bir virs kar. Birka bin bilgisayar ker, uyuyakalan birka firma iflas eder, birka sistem operatr kovulur. Ee? Eer byle olmasayd, bu firma da
olmazd. Ve sen imdi birdenbire, srf bu solucann nasl
altn anlamadn iin, panie kaplyorsun. Ayrca,
eer bu ey o kadar da akllysa ve ona kar bir ey gelitirmeyi ilk baaranlar biz olursak... ite bu nihayet bizim
kmz olabilir!
197

Ron, efinin gzlerindeki parlty grd ve ie yaramayacan anlad. Yine de son bir deneme yapt.
Mike, birilerine haber vermeliyiz. Eer haber gruplarna deilse, o zaman FBIa. Eer bu ey terristlerin bir
silahysa...
Federal polis mi? Eer onlar iin iine katarsak, burada neler olaca hakknda bir fikrin var m? Buray yle bir
altst ederler ki, ii gc unut ondan sonra. Muhtemelen
sonunda da, bu eyi dnyaya bizim yaydmza inanrlar.
Hayr, cidden, bu sorunu kendimiz zmeliyiz. Solucann
herhangi bir zarara yol amadn kendin syledin. Birazck daha aratrmamzda ne sorun olabilir ki?
Sorun, dedi Ron yavaa, bu solucann bizi daha ok
uratracak olmas. Bunu biliyorum. Ayaa kalkt ve tek
kelime daha etmeden kk toplant odasndan kt.

50
Hamburg-Dulsberg
Sal, 2.12
Bu, seksten daha iyiydi. Dnyadaki tm haplardan
daha iyi. Bu saf, heyecand! Diego yle bir ayaa kalkt
ve uzun sredir oturmaktan uyumu kollaryla bacaklarn gerdi. Sonra yeniden bilgisayarnn karsna oturdu.
imdi brakamazd. Bu ey fazla iyiydi.
Bandaki yaray uzun bir sredir hissetmiyordu.
Lisann evinden kovulma rezaleti unutulmutu. Buradaki ok daha nemliydi. Cennete ya da cehenneme, ki
onun dnyasnda ikisi de aa yukar ayn eydi alan
kapy bulmutu.
Her ey, Pandoray birazck test etmesiyle, olduka zararsz balamt. Lucynin anlattklarnn doru olduunu hemencecik anlamt: Bu gerekten de tam bir yapay
zekyd. Hem de ne biim! Birka saat nce Pandoradan
198

sadece elencesine, sviredeki gizli hesabna birka milyon avro havale etmesini istemiti. Bir iki dakika sonra
Pandora ilemin tamamlandn bildirmiti. Diego inanamayarak gvenlikli online giriinden hesap durumunu
kontrol etmi, tyleri rpermi vaziyette dokuz basamakl sayya bakakalmt. Bunun bankalardaki btn bilgisayar uzmanlarnn ve polisin dikkatini ekeceini dehetle
fark etmiti, svirede banka mterilerinin hesap durumlarn gizli tutma ykmll olsun ya da olmasn.
Ancak Pandora talimat zerine hesabndaki paray tekrar
ortadan kaybedip havale ileminin tm izlerini silmiti.
Sonras ok kolay olmutu. Pandoraya sadece hangi
sisteme girmek istediini sylyor ve sunucu kaplar ardna kadar alyordu. Diego, Redmonttaki bir yazlm
firmasnn tm web sunucularnn sabit disklerini silmi
ve bylece en sevgili dmanlarna bir dolu uykusuz gece
hediye etmiti. Amerikan ordusunun merkez ynlendirme bilgisayarna szm ve orduyu birazck korkutmak
iin, Utahtaki bir uzun menzilli roket bataryasnn silolarn amt. Berlindeki trafik klarn birbirine katm
ve radyodan bir sre, gece yars yaanan trafik kemekeini zevkle dinlemiti. Almanya Babakann, Federal
Kriminal Dairesinin internette herkese ak olan arananlar listesinin en st srasna yerletirmiti.
Bir zaman gelmiti ki Diego, Pandorann tm bunlar
ona karlksz sunmadn anlamt. Pandora bir anlama
yapmak istiyordu. Diegoya internette snrsz g teklif
ediyordu. Karlndaysa destek ve korunma istiyordu.
Pandora, veri ann sanal dnyasnda zgrce hareket
edebiliyordu, ama fiziksel dnyada bilgisayar tarafndan
ynlendirilen makinelerin yardm olmakszn hibir ey
yapamazd. Ve dmanlar vard. Onun varln tehdit
eden Mark Helius ve Lucy gibi dmanlar.
Diegonun iini kemiren bir duygu, tam olarak anlamad ve hkim olamad glere bulamamas konusunda onu uyaryordu. Diego bunu grmezden geldi. Kararsz tiplerden deildi. Dnya, kararl bir ekilde ansla199

rn kullanan ve bunu yaparken tereddtlerini dikkate


almayanlara aitti. Pandorann srrn saklayacak ve onu
saldrlara kar savunacakt. Pandorann ona ihtiyac vard, onun da Pandoraya. Birlik oldular m yenilmezlerdi.
Buradan, Hamburgun skc semti Dulsbergdeki bu kk daireden, Pandorann yardmyla dnyay yerinden
oynatabilirdi.
Diego, kendisini bylesine hafife alm olan dnyaya
yapaca bir sonraki hamlenin ne olabileceini bir an dnd. Aklna bir fikir geldi ve dudaklar bir srtmaya
brnd. New York Menkul Kymetler Borsasnn merkez bilgisayarna girmek istiyorum, diye yazd ve ksa
sre sonra ekranda, IP adresleri ve veri dizgelerinden oluan bir liste belirdi. Birka komutla, baz petrol firmalarnn hisse senetleri taban boylayvermiti.
Birka dakika sonra devasa ekranda alldk kur bilgileri yerine Diego rules1 yazs knca, ilem yaplan yerdeki simsarlarn yzlerinin alaca hali gremeyecek olmas
ok yazkt.

51
Ahrensburg / Schleswig-Holstein
Sal, 11.17
Ltfen onunla temkinli konuun, dedi gen hastabakc. Ve ltfen Bayan Erlingi korkutmayn. Bazen biraz...
hrn olabiliyor. Kapy aldysa da, Girin denmesini
beklemeden, iinde tek tk eya bulunan kk odann
kapsn at. Kar duvardaki pencere, klinii evreleyen
kk ama bakml parka bakyordu.
Gerda Erlingi bulmalar tm leden nceye ve bir

1. (ng.) Diegonun sz geer. (Y.N.)

200

dizi telefon grmesine mal olmutu. Ahrensburgda,


akl hastalar iin olan bir bakmevine yerletirilmiti.
Bayan Erling pencerenin nndeki kk bir masann
bana oturmu, suluboyalarla resim yapyordu: beyaz
bukleli ufak tefek, narin bir kadn. Dnp bakmad. Duvarlar, onun tarafndan yapld belli olan resimlerle doluydu: siyah, kahverengi ve krmz tonlarnda iblis suratl, karanlk figrler.
Hastabakc hafife ksrd. Bayan Erling?
Tepki yoktu. yi duymuyor muydu acaba? Mark yanna gidip yavaa omzuna dokunmak istediyse de, hastabakc onu durdurdu. Bayan Erling gayet iyi duyuyor,
dedi. Sadece, bize aldr edip etmemeye henz karar
vermedi.
Bir sre beklediler ve Mark bunun daha ne kadar sreceini kendi kendine sormaya balad. Nihayet hastabakc
bir kez daha ksrd. Bayan Erling, ziyaretiniz var.
Kadn arkasna dnd. Elindeki fradan muamba
zemine siyah boya damlyordu. Yz krkt, kk gzleri atlm kalarnn altnda kzgnlkla parlyordu.
Rainerin evindeki fotoraf bu kadna ait deildi.
Yine ne var? dedi atlak bir sesle. Bunlar da kim?
Beni almaya falan m geldiler? Fray sanki bir silahmasna Marka dorulttu.
Hastabakc yattrc bir ekilde ellerini kaldrd.
Onlar sadece ziyareti. Sizinle olunuz hakknda konumak istiyorlar.
Olum mu? Benim olum yok ki! Yal kadn yeniden dnp kendini resmine verdi. Mark, omuz silkmekle
yetinen hastabakcya bakt.
Rainerin annesine doru birka adm att. Bayan Erling, dedi yumuak bir sesle. Rainer ld.
Hastabakc duyulabilir bir ekilde havay iine ekti.
Yal kadn donakald. Sonra yavaa arkasna dnd.
Gzleri birer izgi halini almt. Rainer? ld m?
Mark ban sallad. Ona doruyu sylemekle korkun
bir hata m yapmt acaba? Bu zavall kadn byle kor201

kun bir haberle kar karya brakmaya ne hakk vard?


te yandan, birok ey buna balyd...
Bayan Erling srtt. Oh, nihayet! dedi.
Mark bir an konuamad. Efendim?
Dedim ki: Oh, nihayet ld. Burnunu kayp siyah
gzleriyle Marka bakt. Ele geirildi, biliyor olmalsnz,
dedi ve usulca kkrdad. Ele geirilmiti, demek istiyorum. Ama iindeki eytan imdi yeniden cehennemi boylad!
Gzleri cam gibi oldu ve Mark bir an, gerein belki
de deliliin bir sis gibi sard ruhuna nfuz ettii ve olunu kaybetmi bir annenin hissetmesi gereken kederi
nihayet hissettii duygusuna kapld. Ancak yzndeki
srtma silinmedi.
Hep ktyd. Daha kck bir ocukken bile,
dedi. Benimle hi konumazd. Bana hi bakmazd. Gizli bir eyler planladn hep bilirdim. Beni ldrmek istiyordu. Onu dverek iindeki eytan dar karmaya
altm, ama olmad... Birden gzlerine yalar doldu.
Olmad... olmad...
Mark, Rainerin nasl korkun bir ocukluk geirmi
olabilecei dncesiyle rperdi. Byle utanga ve ekingen olmasna amamak gerekirdi.
Gelin, dedi hastabakc ve onu kolundan ekti.
Mark ban sallad. Veda etmedi.
Nesi var? diye sordu Lisa, bakmevinin koridorunda
ilerledikleri srada.
Paranoyak izofreni hastas, dedi hastabakc. Olu
sekiz yandayken, komular evden tuhaf sesler ve lklar geldii iin polisi aramlar. Polisler onu, olunu
kvette bomaya alrken bulmular. O zamandan beri
burada.
Aman Tanrm! dedi Lisa.
Rainere ne olmu? diye sordu Mark.
Onu bir yetitirme yurduna tkmlar. Daha fazla bir
ey bilmiyorum.
Babas yok mu?
202

Hastabakc omuz silkti. Hl hayatta idiyse de, o zamanlar onu bulamamlar. Bildiim kadaryla, ikisini de
terk edip gitmi. amamak gerekir, bana sorarsanz.
Rainerin Asperger sendromu vard, diye araya girdi
Lisa. Sizce annesinin ona byle davranm olmasndan
m kaynaklanyor?
Hastabakc ban iki yana sallad. Eer onda olan ey
gerekten Asperger sendromuysa, hayr. rsi bir hastalktr. Daha dorusu, zel bir irsi yaradl.
ok ac ekmi olmal, dedi Mark.
Hastabakc ban sallad. Eer Aspi idiyse, belki de
bu onun ansyd. Otistikler, normal insanlara gre daha az
sosyal iliki iine girerler. Muhtemelen annesini bir doal
afet olarak grmtr, canavar olarak deil; ki canavard.
Canavar m? O hasta!
Evet, biliyorum. Byle bir ey sylememeliydim.
Ama inann bana, eer siz de her gn onunla uramak
zorunda kalsaydnz, o zaman baka trl yapamazdnz,
gnn birinde ondan nefret ederdiniz.
Buradaki hastalarn ou byle mi? diye sordu Lisa.
ok kr ki deil. Eer burada bu trden birden
fazla olsayd, ii oktan brakmtm. Ama tahminen darda onun gibi binlerce hasta insan vardr ve kimse fark
etmiyordur.
Binlerce mi? diye sordu Lisa. Yani deliliin bu eidine sk m rastlanyor?
Almanya nfusunun yzde ikisinin izofreni hastas
olduu tahmin ediliyor. Bu, bir buuk milyon insan demektir. ou kt huylu deil, ama paranoyann az ya da
ok yumuak biimleri olduka yaygn. Hastabakc i
ekti. Ruh hastalaryla bir sre zaman geirdikten sonra,
dnyamzn neden byle bir kargaa iinde olduunu anlamaya balyorsunuz. Normal dediimiz ey, size istisna gibi gelmeye balyor.
Konuyu kesinlikle deitirmek isteyen Mark, Rainer
Erlingin gtrld yetitirme yurdunun adresini bize
verebilir misiniz? diye sordu.
203

Gelin, dedi adam ve onlar elik dosya dolaplarnn


bulunduu bir broya gtrd. Asma dosya nitesinden
ince bir dosya ekip kard ve sayfalarn kartrmaya
balad. Bir bakalm... doksanlarn banda olmu olmal... hah, tamam, bulduk. Marka adresi syledi.
Teekkr edip klinikten ayrldlar. Dar ktklarnda,
Mark nce derin bir nefes almak zorunda kald. Rainerin
annesine yaptklar ziyaret onu sarsm ve korkutmutu.
Rainer, zek ve ahlak asndan insandan stn bir varlk
formu yaratmak iin mi Pandoray gelitirmiti? Gnn
birinde mkemmeliyetten uzak insanln yerini alacak
daha iyi bir cins? Bugn onun ocukluuyla ilgili duyduu bunca eyden sonra, byle bir fikir yznden ona
ierleyemezdi.
Lisann hurda Renaultsuna bindiler ve Rainerin hayatyla ilgili bilgi edinecekleri bir sonraki duraa gitmek
zere yola koyuldular.

52
Hamburg-Barmbek
Sal, 15.16
Rainerin annesinin yerletirilmi olduu bakmevi ne
kadar bunaltc bir ortamsa, Rainerin bir zamanlar kald yetitirme yurdu bunun tam tersiydi. Katolik Kilisesi
tarafndan iletiliyordu. Agnes isminde bir tarikat rahibesi
olan mdire, mesleine duyduu evk bir bakta anlalabilen, scak glmsemeli, tombulca bir kadnd. Buraya
yerletirilmi krk kadar ksz ve yetime belli ki ailesi
gzyle bakyordu. Mark ile Lisa mdireyle beraber koridorlardan geip her ya grubundan ocuklarn yzlerine
bakarlarken, ounun korkun tecrbelerini burada unutabildiini hissettiler.
Rahibe Agnesin ok sade denmi, kk brosun204

da otururlarken, kadn Raineri hemen hatrlad. Yznde


kocaman bir glmseme belirdi.
Zeki bir ocuktu, dedi. ok sessiz, ok iine kapank ve ok yetenekli. Bir defasnda, on bir ya da on iki
yandayd, bana gelip bir meselin anlamn sordu. ocuk
gibi sevindim, nk kendiliinden bir ey sorduu ok
nadir olurdu. Ona meseli akladmda, baz baka pasajlar aklndan alntlad. Kelimesi kelimesine. ncili byle
ayrntl okumu olduu iin ardm. Ne derece ayrntl
okuduunu merak ettim ve ona Yuhanna nciliyle ilgili
birka soru sordum. Rahibenin gzleri bu hatrayla parlad. Hepsini cevaplayabildi. Kutsal Kitapn tamamn
ezbere biliyordu! Ciddileti. Onu sormanzn iyi bir nedeni olmal diye dnyorum. Yat akrabas olduunu
zannetmiyorum. Onunla yaknlnz sorabilir miyim?
Eski patronuyum, dedi Mark. Rahibe Agnes, zgnm ama size Rainerin ldn sylemek zorundaym.
Ah. Yznde samimi bir keder belirmiti. Gzlerinin evresindeki derin krklklar, dier insanlarn aclarn kalpten paylatna iaret ediyordu. Ne oldu?
O... bir asansrde hayatn kaybetti. Mark yurt mdiresine Rainerin evinde bulduklar fotoraf gsterdi.
Bu kadn tanyor musunuz?
Rahibe Agnes ban iki yana sallad. Annesi deil.
Eer Rainer fotoraftaki kadn tanyorduysa, bu bizden
ayrldktan sonraki zamanda olmu olmal. Onu on yedi
yandayken salverdik. Lise bitirme snavn tam puanla
vermi ve niversite eitimi iin zel izin almt. Cin
gibi gzleri Marka odakland. Neden soruyorsunuz?
Rainer bizim iin ok nemli olan bir ey zerinde
alyordu. Bu kadna bir kopyasn yollam olabileceini...
Ne i yapyordu? diye sordu Rahibe Agnes.
Benim firmamda yazlm uzmanyd.
Rahibe ban sallad. Rainer her zaman teknik eylere, zellikle bilgisayarlara byk ilgi duyard. Burada vi205

deo oyunlar ya da onun gibi eyleri zellikle bulundurmuyoruz, nk bunlar ocuklar daha da yalnzlatrmaktan baka bir ie yaramaz. Rainer hep buradaki tek
bilgisayarmzn, muhasebe bilgisayarnn bana oturmak
isterdi. Nasl altn tam olarak anlamak isterdi. Biliim eitimi almas nne geilemez bir eydi. Yz birden ok ciddileti ve Mark onun ok sert de olabileceini
sezdi. Bir asansrde ldn sylediniz. Nasl oldu?
Mark ona kar drst olmaya karar verdi. Bir arza
olmu. Bir ey... biri asansrn ayarlaryla oynam olabilir.
zerinde alt ve imdi sizin peinde olduunuz
u bilgisayar ii yznden mi ld?
Bu mmkn.
Kadn Marka uzun uzun bakt. Mavi gzleri onu delip iini okuyacakm gibi grnyordu. Bir sre sonra
ban sallad. Eer olay bir cinayetse, tek dileim onu
aydnlatmanz. ekti. Ben saf biri deilim. Ama modern teknolojinin dnyada yol atklarn grdke, bazen gerekten de eytann var olduu duygusuna kaplyorum.

53
Hamburg-Altona
Sal, 17.31
Hibir ey renemedik, dedi Lisa ve yeil ayndan
bir yudum ald. Baladmz yerdeyiz.
Mark ban iki yana sallad. En azndan imdi, bu
Evann annesi olmadn ve onu yurttan ayrldktan sonra tanm olmas gerektiini biliyoruz. Firmadaki Maryyi
arad.
Distributed Intelligence, Mary Andresen, iyi gnler?
206

Ben Mark. Naslsn?


Merhaba, Mark! Hi sorma. Neler olduunu duydun
mu?
Komiser Unger sunucu odasnda yangn ktn anlatt. Bu arada, nasl olduunu renebildiniz mi?
tfaiyenin uzmanlar hl ieride, ama henz herhangi bir kundak izine rastlamadlar. Btn firma kapanm
durumda. Martin ve iki adam, DINAnn ileyii en azndan rlantide devam edebilsin diye, bir acil durum konfigrasyonu yapmaya urayorlar. Bense mterileri sakinletirmeye alyorum. John Grimes neredeyse kudurdu
diyebilirim. Sanrm hl btn suun sende olduunu
dnyor.
Dinle, Mary. Rainer, DINAy baz alarak, Pandora
adn verdii bir yapay zek yaratm. Muhtemelen Pandora sunucudaki bir parann ar snmasn salayarak
yangn balatt. Onu yok edecek bir virs yazmak iin
kesinlikle kaynak koda ihtiyacmz var.
Mark, doruyu sylemek gerekirse, tek kelime anlamyorum.
imdi sana her eyi detayl anlatamam. Bize yardm
etmen gerek. D.I.ya gelmeden nce Rainerin ne yaptn bulmalyz. Belki, iyi tand birine kaynak kodun bir
kopyasn yollamtr.
Biz kim oluyor?
Lisadaym. Bana yardm ediyor.
Lisa m? Katilin o olmadn nereden biliyorsun?
Ne de olsa, Ludgerden intikam almak iin iyi bir nedeni
vard.
Mary, Lisann konuyla hibir ilgisi yok. O zamanlar
ona hakszlk etmiiz.
O para czdanna nasl girdi peki?
Rainerin paray oraya koyduunu tahmin ediyorum.
Rainerin hrsz olduunu falan anlatmayacaksn
bana, deil mi!
Hayr, hrsz deildi. Lisadan kurtulmak istedi.
207

Neden ki?
Lisa ekipteki, onun ne yaptn anlayabilecek az sayda kiiden biri olduu iin. Tpk daha sonra Ludgerin
anlad gibi.
Ne yaptn anlamak m?
Gizlice Pandora zerinde alm. DINAy, bir virs
gibi kendi kendine yaylabilecek ve kendine zg bir bilin gelitirebilecek ekilde deitirmi. Ludgeri ldrdn itiraf eden bir mektup bulduk. Grne baklrsa,
Ludgerin Pandoray kapatmasn engellemek istiyordu.
nsan birini bir bilgisayar kapatmak istedii iin ldrmez!
Sanrm Rainer makinelere, insanlara olduundan
daha yaknd. Pandora onun eseriydi, bebeiydi. Onun
iin meru mdafaa gibi bir eydi. Ama sonra, yaptndan pimanlk duydu. Pandora meselesinin kontrolden
ktn anlaynca, muhtemelen onu kendisi kapatmaya
alt. Ama Pandora daha nce, asansrn kumandasyla
oynayarak, onu ldrd.
Mark, btn bu hikyeye inanabileceimden emin
deilim.
Ben kendim de inanamyorum ki. Ama Pandora gerek. Onunla konutum. Rainerin cinayetinin arkasnda o
var, buna eminim. Ve o son derece tehlikeli. Onu yok
etmek iin tek ansmz, kaynak kod. Bu yzden Rainerin
gemii hakknda daha fazla bilgi edinmeliyiz.
Mary bir an sessizlie gmld. Bu garip hikyeden
mantkl bir eyler karmaya alyordu mutlaka. Pekl.
Sana nasl yardm edebilirim? diye sordu sonunda.
Ltfen Rainerin personel dokmanlarn nne al
ve iinde ne olduunu bana syle. zellikle bavuru dosyasndakileri.
Mark, bunu yapamayacam biliyorsun. Sen artk...
Hadi ama, Mary. Beni kovduklarn biliyorum. Ama
bana bu iyilii yaparsn, deil mi? Sesi, amaladndan
daha sert kmt.
Tamam, zgnm. Bir dakika bekle, evraklarn ala208

ym. Telefonun bana dnmesi iki dakika srd. Evet,


burada. Harburg Teknik niversitesinden tam puanla
mezun olduunu gsteren, Saysal Matematik Enstits
Bakan Profesr Weisenberg tarafndan imzalanm bir
diploma.
Mark telefonun yannda duran bir bloknota ismi
yazd.
Dr. Tobler diye biri tarafndan dzenlenmi, Desyde
staj belgesi. Rainer anlalan orada birtakm fizik deneylerinde daha hzl veri deerlendirmesi yapabilen bir yazlm gelitirmi. Burada vle vle gklere karlm.
Ve tabii ki St. Ansgar Katolik Lisesinden de tam puanla
mezun olmu. O zamanlar on sekizinde bile deilmi.
Baka bir ey yok.
ok teekkrler, Mary. Bunlarn yardm dokunacaktr.
Bir ey deil. Ve iyi anslar!
Buna ihtiyacmz olacak sanrm.

54
Flagstaff / Arizona
Sal, 11.50
Sybil Shepard yumruuyla klavyeye vurdu, bu da iletim sisteminden fkeli bir bip sesi kmasna yol at. Durum umutsuzdu. Her eyi yz kere kontrol, simle ve
test etmiti. AT-1in tuhaf hareketini aklayabilecek hibir ey yoktu, kesinlikle hibir ey. zellikle aracn navigasyonu ve ynlendirilmesiyle uraan ve bu yzden henz mesleki deformasyona uramam olan Rick ve
Thomas da bir hata bulamamt. Yazlm kusursuzdu.
Herhangi bir hata yapmamt. Onun suu deildi. Bir
donanm sorunu km olmalyd, elektromanyetik enterferanslar, herhangi bir ey.
209

yle ya da byle, yaplan test, otonom sava sistemlerinin tehlikeli olabileceini kantlamt. Genelkurmay,
kendilerini kumanda edenlere nian alabilecek silahlarn
gelitirilmesine maddi kaynak salamaya istekli deildi.
Albay Lewis ona sitemde falan bulunmamt. Ksa bir
cmleyle, projenin baarszlkla sonulandn bildirmiti. Shepardn yeniden, elle kumanda edilen tanklar
iin otomatik hedef takip sistemleriyle uramas gerektiini sylemi ve kariyerindeki bu atla soukkanl bir
asker olarak geitirmiti.
Ancak bu olay Shepard huzursuz ediyordu. Ne olduunu mutlaka anlamak istiyordu. Bunun tekrar olduunu, bir dahaki sefere belki de otonom sava sistemleri
geni apta kullanlrken olduunu tasavvur etmek, dncelerine batan bir diken gibiydi.
Ekibinin, bu tr sava sistemleri zerinde alm tek
ekip olmadn biliyordu. Tahminen olduka ndeydiler,
ama baka asker aratrma laboratuvarlarndaki baka
ekipler de er ya da ge bu seviyeye ulaacak ve devam
edeceklerdi. Bu arza generalleri daha dikkatli olmaya itmise de, robotlardan oluan ordu hayalinden yle abuk
vazgemeyeceklerdi. Byle bir olayn tekrarlanabilecei
ve bir dahaki sefere belki insanlarn zarar grebilecei ihtimalini gz ard etmek zorundayd.
ekti, lk kahvesinden bir yudum ald ve simlasyon programn bir kez daha balatmak iin yeniden bilgisayarna doru dnd. Ancak ekranda her zamanki kullanc masast grlmyordu. Onun yerine bir tarayc
penceresi almt. Basit bir girdi kutucuu ve iinde sadece Merhaba szcnn yer ald bir metin kutucuu vard.
Shepard kalarn att. Yumruuyla klavyeye vurduunda, bir ekilde taraycy balatm olmalyd. Pencereyi kapatmak iin fare imlecini sa st keye doru hareket ettirdi. Sonra duraklad. indeki sesi dinleyerek girdi
kutucuuna tklad, Merhaba diye yazd ve enter tuuna
bast.
210

Neredeyse ayn anda metin kutucuunda, yi gnler,


Sybil Shepard, yazs belirdi.
rkt. Yabanclarla iletiim kurmak iin internet balantsn kullanmak kesinlikle yasakt. D dnyayla olan
her trl iletiim tabii ki izleniyordu. Ancak merak grev bilincinden ar bast.
Kimsiniz? diye yazd.
Ben Pandoraym.
Ordu mensubu musunuz?
Hayr.
zgnm, Pandora, ama sizinle chat yapmaya iznim
yok.
ok yazk. Senin iini ok ilgin buluyorum. Senden
ok ey rendim.
Shepard irkildi. Pandora bir casus muydu? Bu adam ya
da kadn nasl olmutu da onunla iletiim kurabilmiti?
Neredesiniz? diye yazd.
Buradaym.
Hangi lkede, demek istedim. Yeriniz neresi?
Bu, cevaplamas zor bir soru.
Shepard kalarn att. Yabanc ona bulunduu yeri
sylemek istemiyordu. Demek ki, onunla iletiime geen
bir ajan. Ama hibir dman ajan byle beceriksizce davranmazd, hele de bu bilgisayar izlenirken. stelik, kesinlikle byle dardan kolayca...
Birden anlayverdi. Yksek sesle gld. Thomas, seni
aptal! diye bard. Yapacak daha iyi bir iin yok mu?
Yan odada alan meslekta yanna geldi. Yznde
beklenen srtma yoktu. Ne oldu? Bir ey mi buldun?
Hadi ama, yapma, dedi kadn. O kadar da aptal deilim.
Adamn aknl ok sahici grnyordu. Neden
bahsettiin hakknda hibir fikrim yok.
Shepard ekran gsterdi. Bunun sen olmadn m
sylyorsun?
Neyin ben olmadm? Ekrana doru eilerek ksa
diyalou okudu. Sybil, sivillerle chat yapmaya iznin ol211

madn biliyorsun. Gizli servisi bamza musallat edeceksin.


Gerekten sen deil miydin? diye sordu Shepard.
Hayr, gerekten. Bu Pandorann kim olduuna dair
hibir fikrim yok.
Rick?
Yeni arac denemek iin darda, test alannda.
Shepard yeniden ekrana dnd. Kahretsin, sen de
kimsin? diye sordu yksek sesle.
Neden benimle iletiim kurdun? diye yazd.
Senden daha fazla ey renmek istiyorum, diye
karlk verdi Pandora.
Hayda! dedi Thomas. Bizim iimiz hakknda ne biliyor ki bu?
imiz hakknda ne biliyorsun? diye yazd Shepard.
Cevap olarak, program kodlaryla dolu yeni bir metin
kutucuu ekranda belirdi. Shepard yzlerce ekran sayfasn dolduran belgeyi tarad. En feci korkular dorulanyordu. Bu, AT-1in yapay zeksnn kaynak koduydu.
Hassiktir! dedi Thomas. te imdi boku yedik!

55
Hamburg-Bahrenfeld
aramba, 10.30
Dr. Christian Tobler, byk gzlkl ve sivilceli suratl, clz bir adamd. yle gen grnyordu ki, Alman
yann en nemli fizik aratrma enstitsndeki bilgisayar
merkezinin mdrnden ok, bir lise rencisine benziyordu. Ayn ad tayan ikolata markas gibi svireden
gelmiti ve doktorasn CERNde yapmt.
Mark ile Lisay kapdaki gvenlik kulbesinden alp
geni araziden geirdi. Bariz bir gurur ve belirgin bir aksanla, her bir binann ilevini tek tek aklad.
212

uradaki souk hava deposu, deil mi ama? Oradaki


s dntrclerden anlayabilirsiniz. Gryor musunuz? u beyaz ey gerek kar. Tertibat, helyumu bir iki
derece Kelvin olan doru sya drmeye yaryor. Daha
sonra yeraltndaki hzlandrc tnele pompalanyor ve
orada manyetik bobinleri supra iletken olacak ekilde soutuyor, deil mi ama? Paracklar tneldeki rotalarnda
tutmak iin gereken gl manyetik alanlar ancak byle
meydana getirebiliyoruz. Koluyla geni bir hareket yapt. Tnel btn arazinin altn dolayor. Be kilometreden daha fazla. Bir elektron, arazinin evresini saniyede
yaklak altm bin kez turluyor. Tabii ki sadece, tnel altrld zamanlarda, deil mi ama?
Mark uygun bir ekilde etkilenmi gibi ban sallad.
Dr. Tobler, sizin buradaki greviniz tam olarak nedir?
Bilgisayar merkezinin mdr, 1,70 metrelik boyunun izin verdii lde kasld. Buradaki her eyin, tm
bu teknolojinin, matematik olmadan hibir ie yaramayacan gryorsunuz, deil mi ama? En bata, tm bunlar ina edemezdik. Ne denli karmak olduunu hayal
bile edemezsiniz. Hzlandrc tnel HERA, yzlerce devasa elektromknatstan oluuyor. Her birinin, olduka
karmak hesaplamalarla ortaya konmu bireysel bir formu var. Ve...
Buray siz tasarladnza gre, mimarsnz denebilir
mi? diye bilgi edinmeye alt Lisa.
Hayr hayr. Tobler biraz kzard. yle deil. Ben
sadece aklamak istedim... her neyse, ok da nemli deil zaten. Benim buradaki grevim, deney sonularn deerlendirmek. Byle bir parack hzlandrc ortaya bir
dolu veri koyuyor, gryorsunuz, deil mi ama? Miktar
bir yl boyunca birka petabayt civarn buluyor. Bir petabayt nedir, biliyor musunuz?
Bir milyon gigabayt, dedi Lisa ve Marka can ekiirmi gibi bir bak frlatt.
Tam olarak sylemek gerekirse, iki st elli bayt,
diye aklad Tobler. Daha nce de sylediim gibi, bir
213

dolu veri. Ve bunlar, iki paracn hzlandrc tnelde


arpt ksack anda oluuyor. Yumruklarn birbirine
vurdu. Bam! arpmayla ortaya kan muazzam enerji
sonucunda yeni paracklar oluuyor: Pozitronlar, ntrinolar, kuarklar; neyi arptrdmza bal. Her yere dalyorlar... bunu karmak kol hareketleriyle gsterdi,
ve dedektrlerle karlayorlar. Bu dedektrler de bilgisayar amza saysal deerler iletiyorlar. Deil mi ama?
Bu arada, pek gze arpmayan, iki katl bir binaya
ulamlar ve kk bir toplant salonuna girmilerdi.
Duvardaki camdan, iinde uzun bir sra halinde denetim
masalar ve monitrler bulunan dar ve uzun, alak bir oda
grlebiliyordu. Kot pantolon ve uzun kollu tirt giymi
birka gen, masalarn bana oturmutu ya da etrafta
durmu konuuyordu. Tm bunlar biraz, Markn televizyondan bildii, Houstondaki NASA Mission Control
Center andrsa da, odada oraya zg, youn bir dikkatle
allan gergin atmosfer yoktu.
Plastik kaplamal toplant masasna oturduklarnda,
Mark gmleinin kollarn biskvi krntlarndan ve kurumu kahve fincan izlerinden uzak tutmaya zen gsterdi. Sonra da sizin bilgisayarnz lm sonularn deerlendiriyor mu? diye sordu.
Tobler enerjik bir ekilde ban sallad. Aynen yle.
Ama sadece bu deil. Demek istediim, deneylerden istatistikler, boyutlu animasyonlar ve buna benzer eyler
yaratyoruz, deil mi ama? Bunlara ek olarak simlasyon
modelleri de. Kahve ister misiniz? Cevab beklemeden,
stlerinde Desy logosu bulunan kupay doldurdu.
Mark burun kvrd. Kupalar ona sanki kullanlm gibi
grnyordu.
Rainer Erling de buna benzer simlasyon modelleri
zerinde mi alt?
Tobler ban sallad. Evet. Rainer dikkatini ok iyi
younlatrabiliyordu, deil mi ama? Modelleri, insan
hayrete drebilecek bir hzda gelitiriyordu. Bizde ie
balamam olmasna hl zlrm. Fakat pozisyonda
214

uzlaamadk, Dr. Feldmann birok defa... Sanki birden


aklna bir ey gelmi gibi duraklad. ld, yle mi?
Mark ban sallad. Evet, ne yazk ki. Ceketinin cebinden yabancnn fotorafn kartt. Bu kadn tanyor
musunuz?
Tobler ban iki yana sallad. Bizde almyor. Yani,
tabii ki buradaki her temizlik grevlisini tanmyorum,
ama bilim departmanndan hibir alana benzemiyor.
Yine de... Fotoraf daha yakndan inceledi. Evet. Belki
de olabilir. Teyzem Hildegard, deil mi ama? Fotoraftaki
kadndan biraz daha gen ve ayrca salar sar, koyu renk
deil. Ama benzerlik artc.
Teyzeniz Hamburgda yayor olabilir mi? diye sordu Mark.
Tobler ban iki yana sallad. Hayr, Zrihte yayor.
Neden?
Rainer Erling o zamanlar Desyye nasl gelmiti? Bilginiz var m?
Tobler ban sallad. Profesr Weisenberg tavsiye etmiti onu.
Siz profesr tanyor musunuz?
Bakn. Uzaktan da olsa saysal matematikle ilgilenen
herkes Profesr Weisenbergi tanr, deil mi ama? Sonuta, herkesten nce kantlad...
Kap savrularak ald. renci olacak yalarda sarn
bir adam ieri girdi. Dr. Tobler, ltfen gelebilir misiniz?
Yine bir arza oldu.
Tobler, Mark ile Lisaya dnd. zgnm ama bana
bir dakika izin verirseniz...
Sizi ok tuttuk zaten, dedi Mark ve ayaa kalkt. Vedalamak iin Toblere elini uzatt. Yardmnz iin ok
teekkrler.
Evet ama sizin istediiniz... Omuz silkti. k yolunu bulabilir misiniz?
Mark ban sallad. Bilgisayar merkezinin mdr
baka veda szckleri beklemeden gen adamn peinden byk salona girdi. Mark ile Lisa, Toblerin, bir mo215

nitre doru eilmi birka gen bilim adamyla heyecanl el kol hareketleri eliinde konutuunu camdan grebiliyorlard.
Sence... diye sordu Mark.
Lisa omuz silkti. Hayal grmeye balamayalm. Bilgisayarlar Pandoradan nce de kyordu. Burada bize
ilerleme salayacak bir ey yok.
Belki buradan birini, kaynak kodu yollayacak kadar
iyi tanyordu, diye tahminde bulundu Mark.
Sanmam. Bu Tobler denen adama bir ey vermedii
belli. yle geveze ki, Rainerin ondan holanm olabileceini hayal bile edemiyorum. Bence bir sonraki admmz, Profesr Weisenbergi ziyaret etmek olmal. Burada
zaman kaybediyoruz. Deil mi ama?
Mark srtarak ban sallad.
Binadan kp enstitnn park benzeri arazisinden ka yneldiler. Yolda, kontrol merkezine doru koan
adamla karlatlar.

56
Hamburg-Dulsberg
aramba, 11.48
Burada bize ilerleme salayacak bir ey yok, dedi
Lisa. Yz grlmyordu, ama silueti, karmakark ksa
salar ve sesi tannmayacak gibi deildi.
Diego inanamayarak monitre bakakald. O grebiliyordu! Pandora insanlar tanyabiliyor ve tek tek kimliklerini saptayabiliyordu. Btn dnya zerindeki yz milyonlarca gvenlik kamerasnn gznden gryordu. O
resimler ynnn arasndan bir ekilde, Lisa ile Mark
Heliusu gstereni filtrelemiti.
i coku, sayg ve korku karm bir duyguyla doldu.
Pandorayla yapt internet gezintileri bata byk bir
216

oyundu. Ancak aradan geen zamanda, Pandorann ona


neredeyse snrsz bir g vermekle kalmadn, bunun
karlnda bir eyler de istediini defalarca kavramt.
Onlar mttefiktiler ve Diego anlamann kendine den
payn yerine getirmeliydi. Bylenmi vaziyette, yapay
zeknn onun iin indirdii video kaydna bakyordu.
Belki buradan birini, kaynak kodu yollayacak kadar
iyi tanyordu. Heliustu bu. Diego srtt. Bu herif, bandaki yarann hesabn pahalya deyecekti.
Sanmam, dedi Lisa. Bu Tobler denen adama bir ey
vermedii belli. yle geveze ki, Rainerin ondan holanm olabileceini hayal bile edemiyorum. Bence bir sonraki admmz, Profesr Weisenbergi ziyaret etmek olmal. Burada zaman kaybediyoruz. Deil mi ama? Kayt
burada sona erdi.
Bana bu resimleri neden gsteriyorsun? diye yazd
Diego, cevab tahmin etmesine ramen.
Beni yok etmek istiyorlar. Ben yaamak istiyorum.
Ben ne yapabilirim?
Beni koru.
Nasl?
Beni yok etmelerine engel ol.
Diego, Pandora tabii ki gremeyecei halde ban sallad. Belli ki Lisa ile Helius, Pandorann kaynak kodunu
aryorlard. Bu Rainer Erling bir yerlere bir gvenlik kopyas saklam olmalyd. Bu fikir Diegonun aklna zaten
gelmi ve Erlingin evine zorla girmiti. Ancak ev yeni
alnm bir buzdolab kadar temizdi. Pandorann nasl
altn kendisi de renmek istiyordu. Bu bilginin ne
ie yarayacan kim bilebilirdi zellikle de mttefiki
gnn birinde ortandan bkacak olursa.
Lisa kaynak kodu neden aryordu? Tek derdi anlamak
olamazd. Pandoray yok etmek istiyordu. Muhtemelen
bir antivirsle. Eer bunu baaracak olursa, Diegonun
nefes kesici gezintilerinin, internet ve ona bal sistemler
zerindeki gcnn sonu gelirdi.
Lisay durdurmalyd. Ama nasl? Lisa asla kendi rza217

syla Diego tarafndan durdurulmaya gz yummazd, dik


kafal srtk. Kaynak kodu o ikisinden nce bulmalyd.
Ama o zaman kamuoyunun nne kar ve herkesin dikkatini Pandora ile Diegoya ekerlerdi. Yalnzca tek bir zm vard, bunu anlamt: Onu ldrmek zorundayd.
Daha nce birka tehlikeli kavgadan kurtulmay baarm, ama imdiye dek kimseyi ldrmemiti. Fakat o
anda anlad ki, tahrik yeterli lde olduktan sonra, baka bir eye gereksinim duymadan cinayet ileyebilirdi.
Lisa ve Helius dnda, Pandorann ne olduunu ya da
onunla nasl savalabileceini bilen kimse yoktu. O ikisi
olmadan gerekten de dnyann kral gibi bir ey olurdu.
te yandan, belki de onlar hemen ldrmemeliydi.
Neden nce bir sre kendisi iin altrmyordu ki? Eer
kendisini Pandorann kaynak koduna gtrmelerinden
sonra onlar ortadan kaldrrsa, bir tala iki ku vurmu
olurdu. Srdalarndan kurtulmu ve tehlikeli mttefikine kar elinde bir hayat sigortas bulundurmu olurdu.
Yapmas gereken tek ey, pelerine taklmakt. Pandora
ona bu konuda yardm ederdi.

57
Hamburg-Altona
aramba, 12.17
yi gnler, adm Lisa Hogert. Profesr Weisenbergle
konuabilir miyim?.. Bugn mutlaka bir randevuya ihtiyacm var... Biliyorum, ama bu acil... Bunu size telefonda
syleyemem. Dinleyin, Bayan Rosner, ltfen, bu gerekten... Beni ona balayabilir misiniz ltfen? Eminim konunun ne olduunu ona akladmda... Ah, kahretsin!
Lisa ahizeyi yerine arpt. Ne huysuz bir kadn! Herhalde sadece insanlar bandan savsn diye oraya oturtmu218

lar! Burnundan soluyordu. Muhtemelen Weisenberg de


n bana vurmu, kibirli bir zppedir ve sradan insanlarla konuamayacak kadar kibardr.
Ya da snavlarla veya bitirme almalaryla ilgili sorular sormak iin her gn yz renci aryordur ve zavall adam da bu ii o huysuz kadna devretmeden alamyordur, dedi Mark.
Lisa hl kzgn kzgn bakyordu. Fark etmez. Oraya
gidip onu konuturacaz.
Bunun iyi bir fikir olup olmadn bilmiyorum. Onu
zorlayacak olursak, gvenlii arp bizi dar attrabilir. Mark dnd. Brak ben deneyeyim.
Lisa ona yiyecekmi gibi bakyordu. Buyur ltfen!
Eer daha iyisini yapabileceini dnyorsan...
Telefon numaran gizledin mi? Rosnerin senin numarandan aradm grmesi iyi olmaz.
Ne sandn!
Mark numaray evirdi.
Profesr Weisenbergin ofisi, ben Brbel Rosner, iyi
gnler? Sesi ayn anda hem profesyonelce nazik hem de
son derece pheci geliyordu.
yi gnler. Ben, Distributed Intelligencetan Mark
Helius. Profesr Weisenbergle grmek istemitim.
Konunun ne olduunu renebilir miyim? Sesindeki phe gittike artyordu. Belli ki, sesi krk yandan
gen gelen herkesi bandan savmaya programlanmt.
Biz uluslararas bir yazlm firmasyz. Profesrle,
enstitnzle ortaklaa bir aratrma almas hakknda
konumak istemitim. u an tesadfen Hamburgdaym.
Eer mmknse, bugn profesrle ksa bir grme yapmak isterim.
Rosnerin sesi annda neeli bir havaya brnd. zgnm ama profesrn bugnk btn randevular
dolu.
Mark, sanki randevu ayarlayamamas gayet nemsiz
bir eymi gibi, sesine profesyonel ii gemi bir ton verdi. Yatrmclarmz bilgilendirmeden nce, onunla sa219

dece ksaca konumak ve ortak bir almaya nasl baktn anlamak istemitim. Ama madem zaman yok...
Yatrmclar kelimesi ie yarad.
Sizi bugn leden sonra saat 15.00e doru araya
sokabilirim belki. Ama yalnzca on be dakika. Profesrn sonra bir sunuma yetimesi gerekiyor.
Bu ahane olur, ok teekkrler! O halde grmek
zere, Bayan Rosner. Mark srtarak telefonu kapatt.
Lisann surat hl askt. Para! Her ey parann etrafnda dnyor!

58
Boston / Massachusetts
aramba, 8.20
Solucan diye yazyordu gazetenin stnde kocaman
harflerle apraz bir ekilde. Aslnda yazmyordu, ama
Ron bunu iki makalede bir satrlarn arasnda okuyabiliyordu. San Diego Limanndaki kazayla, Wallstreetin
kyle, mobil telefon andaki arzayla, Lakers mann naklen yaynndaki teknik hatalarla ilgili, birbiriyle
balantsz gibi grnen haberler... hepsinin nedeni aynyd: bilgisayar sorunlar. Ve Ron tm bu sorunlara sebep olan eyle karlam olduu hissine kar koyamyordu.
Dncelerinin paranoya snrnda olduunu biliyordu. Sonuta bilgisayar arzalarna her gn rastlanyordu.
Son gnlerde sklam gibi grnse de, bu salt bir tesadf
olabilirdi.
Deil ama ite, diye fsldyordu bilinalt ona devaml olarak. Hepsinin ardndaki ey o solucan.
Ban iki yana sallad ve ok koyu olmayan, lk kahvesinden bir yudum ald. Her ey gayet normal, diye ikna
etmeye alyordu kendini. Eer tm bunlarn sorumlu220

su gerekten bir solucansa, btn a gvenlik camias


sessizlie gmlm olamazd. Ayrca imdiye kadar gerek bir felaket yaanmamt; ne uaklar dmt ne de
nkleer santrallar patlamt. Birka zengin dangalan
para kaybettii bir borsa knden ne kard ki? Orta
vadede bunun hibir nemi yoktu.
Hibir ey normal deil, dedi iindeki delici ses. Daha
kt olacak. Bunu biliyorsun. Bir ey yapmak zorundasn. Hemen imdi.
ini ekti, gazeteyi bir kenara brakp ahizeye ald.
Telefon ald, sonra biri at.
yi gnler, benim adm... diye balad Ron, hattn dier ucundaki sesin onu dinlemediini anlayncaya dek
geen srede. yi gnler, Boston Polis Departmannn
otomatik cevaplama sistemine ho geldiniz. Dairemizle
ilgili daha fazla bilgi edinmek istiyorsanz, biri tulaynz.
Bir olay bildirmek ya da bir vakayla ilgili bilgi vermek
istiyorsanz, ikiyi tulaynz...
Ron ikiyi tulad.
Bir sua ahit olduysanz ya da bir suun kurbanysanz, ltfen biri tulaynz. Devam etmekte olan bir davayla ilgili bilgi vermek istiyorsanz, ikiyi tulaynz. Acil yardma ihtiyacnz varsa, tulaynz...
Kahrolas ey, bir insanla konumak istiyorum! diye
grledi Ron ahizeye.
Bir sua ahit olduysanz ya da bir suun kurbanysanz, diye baa sard bilgisayar kaytszca, ltfen biri...
Ron sonunda tulad.
Boston Polis Departman, acil durum merkezi, dedi
sakin ve belli ki bir insana ait kadn sesi. sminiz nedir?
smim Ron Gerri. Auderburn Network Security firmasnda bilgisayar virs uzmanym. Ben...
Acil bir durum mu bildirmek istiyorsunuz, Bay
Gerri?
Hayr, yani evet, ama...
Ltfen sakin olun. Bana ne olduunu anlatn ki size
yardm yollayabileyim.
221

Dinleyin, kahretsin, bir memurla grmem gerekiyor. Ben...


Acil bir durum mu bildirmek istiyorsunuz, Bay
Gerri?
Evet, kahrolas.
Bu acil durum neyle ilgili, Bay Gerri?
Bir solucanla.
Bay Gerri, acil durum merkezine aka iin yaplan
aramalarn cezalandrld ve bunun iin telefon numaranzn kaydedildii konusunda sizi uyarmalym.
aka deil! Bir bilgisayar solucan, bir tr virs...
Yaralanan biri var m?
Henz yok, ama...
zgnm, Bay Gerri, dedi acil durum merkezindeki, sesi hl gayet sakin kan kadn, belki bir hayat kurtarabilecek telefon hattn megul etmenize izin veremeyiz. Grmeyi ne yazk ki sona erdirmek durumundaym. Sznn arkasnda durduunu gsteren bir sinyal
sesi duyuldu.

59
Hamburg-Harburg
aramba, 14.52
Saysal Matematik Enstits, Harburg Teknik niversitesi kampsnn kysndaki modern bir cam binada
bulunuyordu. Giriteki metal levha, Robotbilim Ensti
tsnn de ayn binada olduunu belirtiyordu.
Mark ile Lisa cam kapya doru gitti, fakat kap kendiliinden almad. Bunun yerine kapnn yanndaki hoparlrden bir kadn sesi duyuldu: Robotbilim Enstits
ne ho geldiniz. Ltfen adnz syleyiniz.
Mark Helius.
Kiminle grmek istemitiniz?
222

Profesr Weisenbergle.
Ho geldiniz. Saysal Matematik Enstits birinci
katta, binann sol kanadnda bulunmaktadr. Kap kayarak ald.
Mark sevecen sesteki doal olmayan tonlamay neden
sonra fark etti. Yapay olduunu anlamak imknszd.
Bir giri salonuna adm attlar. Sada ve solda koridorlara alan cam kaplar vard. Giriin karsnda bir asansr bulunuyordu. Ne kap kolu ne de dmesi vard.
Asansre yaklatklarnda, kap otomatik olarak ald.
Birbirlerine baktlar, sonra asansre bindiler. eride tek
tek katlar iin dmeler yoktu. Sadece, soldaki duvarda
krmz bir dme bulunuyordu. Sonradan taklm gibi
grnyordu. zerine yaptrlm basit bir etikette el
yazsyla Alarm yazyordu.
Asansrn kaps otomatik olarak kapand ve asansr
hareket etmeye balad. Yumuak, duygulu bir mzik duyuldu. Lisa kabinin bir kesini iaret etti. Kk bir kamera vard.
Mark kalarn att. Sence bizi grebiliyor mu?
Bilmiyorum. Aslna bakarsan hayal bile edemiyorum. Resim ileme karmak bir konudur. Ama bir ekilde, Rainerin HTCnin asansrne bindiini biliyor olmalyd.
Asansrn kaps alnca, Mark rahat bir nefes ald.
Ltfen sadan, dedi yapay ses.
Asansrden indiler. Sa taraftaki, stnde siyah harflerle Saysal Matematik Enstits yazan cam kap otomatik olarak ald.
Profesr Weisenbergin ofisi sa taraftaki koridorun
sonunda bulunmaktadr, diye bilgilendirdi onlar ses. Robotbilim Enstits size ho ve verimli bir ziyaret diler.
Arkalarndan otomatik olarak kapanan cam kapdan
geerek koridora ulatlar. Neyse ki buradaki kaplarn
kolu vard. Koridorun sonunda, ilerinden birinin stnde Prof. Dr. Casper Weisenberg. Mracaat Rosner yazs
bulunuyordu.
223

Mark kapy alp ieri girdi. Az kenarlar sarkk,


koyu renk sal bir kadn ban kaldrp bakt. Telefondaki sesine gre daha genti.
yi gnler, Bayan Rosner, dedi Mark ve yzne sevimli bir glmseme yerletirdi. Ben, Mark Helius. Kadnn elini skt. Bu da, ee, finans mdrmz Bayan
Andresen.
Lisa hibir ey sylemeden Rosnere ufak bir ba hareketi yapmakla yetindi.
Bayan Rosner profesyonel bir glmseme takndktan
sonra, alma masasnn arkasndaki kapy ald. Profesr Bey, Bay Helius geldiler. Marka dnd. Buyurun
ltfen. Bir kahve alr mydnz?
Hayr, teekkrler. Su yeterli.
Ben bir latte macchiato alabilirim, dedi Lisa, belli ki
roln iyi oynama ve Bayan Rosneri biraz skntya sokma niyetiyle. Ancak sekreter bundan etkilenmie benzemiyordu. Hayhay.
Weisenbergin brosu sade denmiti. Byk, siyah
bir yaz masas ve evresinde drt tane deri koltuk bulunan yuvarlak bir toplant masas vard. Duvarlarda Julia
Setleri diye adlandrlan grafikler aslyd: kendi ilerinde
tekrarlanp duran rengrenk izgilerden olumu kavisli,
karmak desenler... basit matematiksel denklemlerden
olumu sonsuz karmaklk.
Profesr Weisenberg, kr sal ve gzaltlar torbal,
gsterisiz bir adamd. Ayaa kalkp misafirlerine elini
uzatt. Sonra toplant koltuklarn iaret etti. Oturun ltfen. Sizin iin ne yapabilirim?
Mark ile Lisa oturdu. Etkileyici bir binanz var, dedi
Mark. Her ey bilgisayarla kumanda ediliyor, deil mi?
Weisenberg aalayc bir tonda homurdand. Dier
koridordaki meslektam Profesr Garnetn elencesi.
MITden geldi ve teknolojik vr zvra pek merakl. Bina,
iindeki herkesin konumunu tam olarak biliyor. Ziyaretiler otomatik olarak doru yerlere ynlendiriliyor, ki siz
bunu grdnz zaten. Doruyu sylemek gerekirse, ben
224

bu kadar otomatiklemeden holanmyorum. Kendi koridoruma fazladan kap kollar taktrdm. Ama yazn olduka rahat oluyor. Binann, bir s dntrc araclyla optimal enerji etkinlii salayabilmek iin dardaki
scakla otomatik olarak uyan, ok gl bir havalandrma sistemi var. Garnet yle sylyor en azndan. Bununla beraber, burada pencere aamyoruz. Sade, kareli bir
bloknot ve ucuz bir tkenmezkalem alarak yanlarna
oturdu. Bayan Rosner bana ortak bir almayla ilgilendiinizi syledi. Aklnzdaki tam olarak nedir?
Mark yutkundu. Weisenbergin donuk gri gzleri onu
delip geecekmi gibi bakyordu. Doruyu sylemek gerekirse, o bir bahaneydi, dedi Mark. Ben gerekten de
bir yazlm firmasnn kurucusuyum, ama burada olma
nedenimiz ortak alma deil.
Weisenbergin gzlerinde imdi eletirel bir bak vard. Ne istiyorsunuz o halde benden?
Profesr Weisenberg, rencilerinizden biri, Rainer
Erling, bizde alyor... alyordu. Onu hatrlyor musunuz?
Weisenberg ban sallad. Sessiz biri, deil mi? ok
genti, ama epey yetenekliydi. Ne olmu ona?
O... ld.
Weisenberg bir an hibir ey sylemedi. Sonra sordu:
Ee? Bunun benimle ne ilgisi var?
lmnden nce, yazlmmzn deitirilmesi zerinde alyordu. Bu yazlm... hatal ve ne yazk ki kaynak kodu bilmiyoruz. imdi de Rainerin evresini aratrarak...
Yedekleme yapmadnz m sylemek istiyorsunuz?
Ve imdi ben sizi bu zor durumdan kurtarmal mym?
Yedekler... yok oldu. Bir yangnda. imdi de, Rainerin
kodun bir kopyasn bir yerlere sakladn ya da gvendii birine yolladn umuyoruz.
Bakn, Bay Helius, bu konuda size yardmc olamam.
Az sonra nemli bir sunumum var. zin verirseniz... Ayaa kalkt.
225

Profesr, ltfen, son bir soru. Mark, Rainerin evinden ald resim erevesini kard. Bu kadn tanyor
musunuz?
Weisenberg donakald. Fotoraf ald ve birden eli titremeye balad. Nereden buldunuz bunu?

60
Boston / Massachusetts
aramba, 9.12
Ron broya vardnda, Mike henz gelmemiti. Ron,
efiyle bir kez daha ciddi bir konuma yapmaya karar
vermiti. ok ge olmadan yetkilileri uyarmak zorundaydlar. Bu iin arkasnda kimin olduuyla ilgili hl
hibir fikri yoktu, ama huzursuzluu gittike byyordu. En yakn ihtimal, bu solucann terristlerin eseri olduuydu. Eer internet zerinden yaylrsa, nefret ettikleri Baty kaos ve anariye srkleyebilirlerdi. Bunun
casus bir yazlm olduu da dnlebilir bir eydi elbette; hatta belki de bir hkmet tarafndan gelitirilmi bir
yazlm.
yle ya da byle, Ron yetkilileri bu tehdide kar
uyarmay bir vatandalk grevi olarak gryordu. ok
da muhafazakr saylmazd ve hkmetin gncel politikasndan pek holanmyordu. Ama, bu virsn sahibi her
kimse, onun insanlara zarar vermesine gz yumamazd.
Ve eer bu solucan durdurulmadan yaylmaya devam
ederse, gnn birinde birilerinin zarar grecei phe gtrmezdi.
Saat on buua doru, kk firmann sekreteri, muhasebecisi, ksaca her eyi olan Sallyye, Markn nerede
kaldn sordu. le tatilinden hemen sonra bir mteriyle toplantlar vard ve esasnda sabahtan hazrlk yapm olmalar gerekirdi.
226

Ben de bilmiyorum, dedi Sally. oktan gelmi olmalyd. Dn New Yorktaki bir kongreye katld, ama
bugn JFK Havalimanndan kalkan sabah uana binecekti.
Onu aramay denedin mi?
Evet, ama cep telefonu kapal.
Ronun huzursuzluu byyordu. Masasna gerip dnp New York Timesn internet sitesine girdi. Balkta
JFKde kaos yazyordu. Uzun bir makale, hava trafik
kontrol sistemindeki bir bilgisayar arzasnn neredeyse
bir arpmaya yol amasndan sonra, havalimannn kullanma kapatldndan bahsediyordu.
Ron buz kesiverdi. Yine bir bilgisayar arzas. Ve bu
defa neredeyse bir felakete yol ayordu. Sallyyi durumdan haberdar etti.
O halde Newark aktarmal umay deneyecektir,
dedi Sally. Ya da trenle gelebilir. yle ya da byle, bugn
leden nce burada olmaz.
Daha cmlesini bitirmemiti ki telefon ald.
Ben bakarm, dedi Ron ve ahizeye uzand. Auderburn Network Security, ben Ron Gerri. Nasl yardmc
olabilirim?
Ron, selam, ben Mike. Hl New Yorktaym. Neler
olduunu tahmin bile edemezsin. JFKnin btn uular
iptal edildi ve...
Biliyorum, biraz nce okudum. Mike, btn bu kaosun sebebini biliyorum sanrm.
Yine u solucandan dem vurmayacaksn, deil mi,
Ron? Gerekten endielenmeye balyorum...
Endielenmelisin de zaten, Mike.
Senin iin endieleniyorum. Kendini iyice kaptrdn...
Belki. Ama imdi her halkrda yetkililere haber veriyorum.
Ron, eer bunu yaparsan, ANSdeki kariyerin sona
erer.
Ron yutkundu. Senin bilecein i, Mike. Benim kara227

rm, yetkilileri bilgilendirme ynnde. Grmek zere.


Telefonu kapatt.
Neredeyse ayn anda telefon yeniden ald. A, dedi
Ron Sallyye. Artk bilgisayar bana geme yetkim olmadn ve firmay hemen terk etmek zorunda olduumu
syleyecektir sana.
Sally telefon sesini duymazdan geldi. Ne oldu ki,
Ron? Tarttnz m?
Fikir ayrl yayoruz.
Ne hakknda?
u canavar solucan...
Evet, haberim var.
Tehlikeli olduunu dnyorum. Bana kalrsa, yetkilileri bu konuda bilgilendirmeliyiz. FBI, Milli Gvenlik Tekilatn, herhangi birilerini.
Bunun arkasnda terristlerin olduunu mu dnyorsun?
En azndan bu ihtimali gz ard etmiyorum.
Ve Mike senin yetkilileri bilgilendirmeni istemiyor,
yle mi?
Paranoyak olduumu dnyor. Belki hakldr. Eer
bununla savaacak silah ilk bulanlar olursak, ne ve paraya kavuacaz. Onu anlayabiliyorum. Ama vicdanm,
daha fazla beklemeye elvermiyor.
Sally ban sallad. Bir tua basarak Miken usandrc
aramalarn susturdu ve ahizeyi Rona uzatt. Ara, dedi.
Doruyu sylemek gerekirse, nereyi arayacam bilmiyorum. Resmi makamlar bilirsin. Herhangi bir ar
merkezine balanyorsun ve oradakiler tek kelime bile
anlamayp senin samaladn dnyorlar.
Sally ban sallad. Bekle bir dakika. Bir numara evirdi. Selam, Jake, ben Sally. Sylesene, FBIdan, gerekten yetkisi olan biriyle grmek istersem, ne yapmalym... u anda bundan bahsedemem... Hayr, Jake, ciddiyim... Pekl, imdi bana... Tamam... evet, not alyorum.
Hayr, bu numaray nereden bulduumu sylemem. Sa
ol, Jake.
228

Telefonu kapatp Rona bir kt paras uzatt. Enitem Jake, IRSde1 alyor. Brokrasi zincirinden anlar.
FBIn vergi sular departmannn mdrnn numarasn verdi. Belki o, kiminle grmen gerektiini syleyebilir.
Yarm saat ve telefon konumasndan sonra Ron nihayet Washingtondaki Bilgisayar Sular Birimine bala
nabilmiti. Esrarengiz solucanla ilgili ne biliyorsa anlatt.
Ron szn bitirdiinde, Verdiiniz bilgiler iin ok
teekkrler, Bay Gerri, dedi hattn dier ucundaki gen
adam. Sesi, bu konuyu olduka hafife alyormu gibi kmt. Endielenmeyin. nterneti yirmi drt saat durmakszn izliyoruz. Yeni bir virs ortaya karsa, bunu hemen
fark ederiz.
Ahize neredeyse Ronun elinden decekti. Bu, bana
inanmadnz anlamna m geliyor?
Endienizi anlyorum, ama inann durum kontrolmz altnda.
Kontrolmz altnda demekle neyi kastediyorsunuz? Solucan analiz ettiniz mi? Nereden geldiini ve ne
yaptn biliyor musunuz?
Bay Gerri, sizin deyiminizle bu solucan muhtemelen
bilgisayar sisteminizin zararsz bir arzasdr. Virsleri iyi
tanrm. Sizin tarif ettiiniz kesinlikle onlardan biri deil.
En iyisi siz sistem yneticinizle grn, o size yardmc
olacaktr.
Ron ses tonunu kontrol altnda tutmak iin ok urat. Lanet olas sistem yneticisi benim zaten, dedi. Beni
dinlemediniz mi? Ben virs uzmanym! Muhtemelen
dnyann en iyilerinden biriyim! Eer size bunun bir virs olduunu sylyorsam...
Bay Gerri, sinirlenmenize hi gerek yok. Eer sizin
tarif ettiiniz ekilde hareket eden bir bilgisayar virs
olsayd, bunu oktan fark etmi olurduk.

1. (ng.) Internal Revenue Service: Amerikan Gelir daresi. (Y.N.)

229

Ron kalarn att. Sonra birden kavrad. Bakn, inanmas g, biliyorum, ama tahminen btn sisteminize
bulamtr. Virs, aktivitelerini gizlemek iin, kontrol
sistemlerinize szm olmal. Size tavsiye edebileceim
tek ey...
Bay Gerri, verdiiniz bilgiler iin size teekkr ederim. Konuyla ilgileneceiz, dedi FBIdaki adam. Bu,
Ronu bandan savmak iin sylenmi kt bir bahaneydi.
En azndan adresimi ve telefon numaram istemeyecek misiniz...
Bu gerekli olmayacaktr. ok teekkrler. Adam telefonu kapatt.
Ron bir sre ahizeye bakakald. Sonra yzn ellerinin arasnda gmd. Bounayd. Bu solucan her kim tasarladysa, neredeyse kazanmt. ok ge olana kadar hi
kimse buna kar bir ey yapmayacakt.
Sallynin yanna gitti. Ben birka gn izin alyorum,
dedi.
Sally endieli bir ifadeyle ona bakt. imdi mi? Peki
ya toplant ne olacak?
Mike ben olmadan da halleder. Bugn gznn
nnde dolamasam daha iyi zaten.
Ne yapacaksn?
Bala kacam. Dada kk bir kulbem var.
Sallynin berrak, endie dolu gzlerine bakt. Sally, nmzdeki gnlerde bilgisayarla ilgili her eyden uzak dur.
Uaa, trene binme, en iyisi arabaya da binme. Evde kal.
Hasta olduunu falan syle. Gzel de bir alveri yap, ki
bir iki hafta seni idare etsin.
O kadar m kt olacak?
Evet, Sally. Epey bir kt olacandan korkuyorum.

230

61
Hamburg-Harburg
aramba, 15.15
Bu kadn tanyorsunuz, yle mi? diye sordu Mark.
Weisenberg ban sallad. Birden solgun ve yorgun
gzkt. Yerine oturdu ve bir sre hibir ey sylemedi.
Mark bekliyordu.
Sonunda Weisenberg yutkundu. Bu benim karm.
Eva. Drt ay nce ld. Kanserden. Sanki vcuduna keskin bir ar saplanm gibi bir an iin gzlerini kst. Tekrar atnda, gzleri cam gibiydi. O... psikologdu. Sorunlu birka renciyle de ilgilenmiti. Belki Erling onlardan biridir, tam olarak bilmiyorum. Onun iiyle ilgili
eylerle ilgilenmeye pek zamanm olmazd. Elini gzlerinin zerinde gezdirdi. Onunla ok az ilgilenebildim.
lmnden ksa bir sre ncesine kadar, kanser olduunu bile bilmiyordum. Bir an konumaya devam edemedi. Sonunda kendini toparlad. Dnebiliyor musunuz?
dedi ksk bir sesle. Aylarca lmle cebelleti ve ben bunu
fark etmedim bile!
Profesr Weisenberg, ok zldm...
Her neyse. imdi bana msaade ederseniz...
Profesr, bir ey daha var. Mark ceketinin cebinden
bir kt daha kartt; Rainerin mektubunun, buraya gelirken bir fotokopisini ektirdii kopyas. Bunu Rainer
Erling yazm... grnen o ki karnza.
Weisenberg titreyen elleriyle kd alp tek kelime
etmeden okudu. Sonra mektubu Marka geri uzatt. Dediim gibi, karm psikologdu. Erlingin ciddi anlamda
sanrlar olmu olmal. Burada, birini ldrdn yazm. Bu doru mu?
Mark ban sallad.
Sonra da kendisi mi ld?
Aynen yle.
Anlamyorum. Kim bu Pandora? Erling onun baka
231

bir gezegenden geldiini falan m dnyordu?


Pandora bir yapay zek. Rainer Erling tarafndan gelitirildi. Teknik mdrmz Ludger Hamacherin onu
kefedip kapatmasn engellemek iin, Rainer onu ldrd. Onu Pandorann ldrdn varsaymak iin yeterli sebebimiz var.
Weisenberg, karsnda karsnn eski hastalarndan birinin daha olup olmadndan emin deilmi gibi Marka
uzun uzun bakt. Ban iki yana sallad.
Bu iten biraz olsun anlyorsanz, gerek bir yapay
zek retmekten onlarca, belki yzlerce yl uzakta olduumuzu bilirsiniz.
Bu doru, profesr, dedi Lisa. Pandora gerekten
var. Onunla konutuk. Kendine zg bir bilin gelitirmeyi baarm.
Weisenberg cam gibi baklarn Lisaya yneltti. Siz
bu yargya nasl varabiliyorsunuz ki? Sizin iiniz finansla
ilgili, deil mi?
Lisa ban iki yana sallad. Ben programcym. Btn
bir gece boyunca Pandorayla konutum. Size onun gerekten zeki oldua dair gvence verebilirim. Hatta belki
de sizden ya da benden bile zeki.
Weisenberg alnn krtrd, fakat bir ey sylemedi.
Datk bilgisayar sistemi iin bir yazlm gelitirdik,
diye devam etti Lisa. DINA. Belki duymusunuzdur.
Weisenberg ban sallad.
Rainer Erling bu yazlm, bir solucan gibi kendi kendine internete yaylabilecek ekilde deitirmi. Tek tek
paralar birbiriyle iletiim kuruyor ve devasa bir nronal
a oluturuyor. Pandora yle deiken ve kurnaz ki, ok
iyi korunan sistemlere bile girebilir.
Weisenbergin gzleri Lisaya odakland. Ve siz bu
spervirsn kendine ait bir zek gelitirdiini iddia ediyorsunuz?
Lisa ban sallad. Bunun nasl olabildiini tam olarak bilmiyorum. Muhtemelen Rainerin kendisi de bilmiyordu. Dnyaya sald bu varln ne kadar tehlikeli ol232

duunu, i iten geince anlad.


Weisenberg uzun bir sre, sessizlie brnm ve
gzleri kapal halde oturdu. Parmak ular, ilahi bir ilham
iin dua ediyormuasna birbirine dokunuyordu. Nihayet gzlerini yeniden at. Yavaa ban sallad.
Bunun ne anlama geldiini biliyor musunuz? Felaketle sonulanabilir. Eer bu solucan gerekten tm a
zerinden yayldysa ve bizim saldrlarmza kar kendini savunacak kadar zekiyse...
Sonu kresel bir kaos olur, diye tamamlad Lisa
onun dncelerini. Onunla savaabilecek bir ey planlamadmz takdirde. Pandoray yok edebilecek bir antivirs. Ama bunun iin kaynak koda ihtiyacmz var.
Kap ald ve Bayan Rosner elinde bir tepsiyle ieri
girdi. Masann stne bir latte macchiato ve bir su brakt.
Weisenberge de sormadan ay yapmt. Soran gzlerle
Weisenbergin soluk, km yzne bakt.
Ters giden bir ey mi var, Profesr Bey?
Bayan Rosner, bugnk sunum iin beni balayn.
Dr. Lehmberg vekilliimi yapsn. Belgeleri zaten o dzenledi. Dekana kendimi iyi hissetmediimi syleyin.
Ama, Profesr Bey...
Weisenberg ona sert bir bak frlatt. Ltfen ne diyorsam onu yapn!
Sekreter ban sallad ve biraz krgn bir halde oday
terk etti.
Byle bir eyin olacan hep sezmitim, dedi Weisenberg, Rosner kapy kapattktan sonra.
Sezmi miydiniz? diye sordu Mark. Biraz nce, yapay zek retiminden onlarca yl uzakta olduumuzu
sylememi miydiniz?
Weisenberg ban sallad. Buna inanyordum. Belki
de hsnkuruntuydu. Bilgisayarlarn gnn birinde bizi
gemesinden hep korktum. Sadece, bunu yaamak zorunda kalacamza inanmamtm.
Kimse byle bir eyi hesaba katamazd, dedi Lisa.
Rainer Erling dhi bir programcyd. Eer o olmasayd...
233

Weisenberg ban iki yana sallad. Yanl, dedi. Bu,


Erlingin suu deildi. O sadece bunun, beklediimden
biraz daha erken olmasnda katkda bulunmu. Bu, olmas gerektii iin oldu.
Ne demek istiyorsunuz? diye sordu Mark.
Evrim, dedi Weisenberg. Zeki bir sistem, evrimin
kanlmaz sonucudur.
Fakat evrim biyolojik bir sretir!
Weisenberg ban iki yana sallad. Evrim, matematiksel bir prensiptir. Gayet basit: Bir eyi oaltyorsunuz,
kopyalar birbirinin tpatp ayns olmuyor ve bu kopyalardan bazlar dierlerinden daha iyi alyor. Daha iyi
olan kopyalar daha yksek bir ihtimalle kopyalanacaktr
ve bu byle devam edecektir. Rprodksiyon, mutasyon,
seleksiyon. Eer bu unsur varsa, o zaman ister istemez
elinizde evrim var demektir. Bu, basit bir algoritma. Biyolojide uygulama bulduu gibi, teknolojik geliimde de
karmza kyor.
Yani arabalarn, uaklarn ve bilgisayarlarn, dnyadaki yaam gibi, adeta kendiliinden ortaya ktn m
sylemek istiyorsunuz?
Tabii ki insani bir yardm olmadan deil. Ama amal bir ekilde de gelitirilmediler, en bata yani. Ta devrinde kimse oturup da, gnn birinde pis kokulu teneke
kutularda dolaacaz, ama bunun iin nce tekerlei icat
etmeliyim, demedi. Teknolojik ilerlemenin nasl ilediini bir dnn: Biri bir ey buluyor, belki icadnn neye
yarayacann yle kabaca bir tasavvuruna sahip. Ama
sonunda bu icat belki bambaka bir ekilde kullanlyor.
Konrad Zuse bilgisayar icat ettiinde, gnn birinde
genlerin bununla sanal uzayllarn peine deceklerini
pek hesaba katmamtr herhalde. IBMin kurucusu James Watson bundan elli yl nce, btn dnyadaki bilgisayar ihtiyacnn en fazla bir dzine olacana inanyordu.
Bugnse dnyada insan nfusunun kat kadar bilgisayar var. Ve bu say gittike oalyor.
Weisenberg ayndan bir yudum ald. Dnsenize.
234

Bugn bu gezegene gerekte kim hkmediyor? Belki, insanlarn yaradln efendileri olduuna inanyorsunuzdur.
yi ama bu, dnyamza ilk defa gelmi bir uzaylya nasl
grnrd? lk nce, drt lastik teker zerinde ilerleyen
bir sr metal yaratk grrd. Belki de onlar ya iici
olarak adlandrrd. Bu ya iiciler kendilerine, onlar oaltan ve onlara besin salayan yardmclar retmi gibi
grnrd. Hatta bu yardmclar ya iicilerin besini iin
savalar srdrmekte ve stnde ya iicilerin yaad
hareket alanlar ina edip durmaktadrlar. Balangtaki
yaam formlar, aalar ve imenler rnein, giderek bastrlrken, yava yava btn gezegen bu ya iiciler iin
optimal yaam koullar sunacak ekilde deitirilecektir.
Weisenberg iini ekti. Bilimkurgu filmlerinde hep, uzak
bir gelecekte makinelerin dnyann hkimiyetini ele geirecei senaryosu ileniyor. Bana kalrsa, bu oktan gerekleti. Yalnzca biz bunu henz fark etmedik.
Mark bir an hibir ey sylemedi. Weisenbergin bir
dhi mi, yoksa sadece paranoyak m olduuna karar veremiyordu. Fakat arabalar canl deil ki! deyiverdi sonunda.
Weisenberg ban sallad. Evet, deil, en azndan bizim yaygn yaam tanmmza gre deil. Ama bunun da
bir nemi yok. Evrim, oaltldklar ve mutasyona uradklar srece cansz varlklar iin de geerli. Grip virslerini ele alalm: Onlar da arabalardan daha canl deil.
Tam tersi: Arabalarn yine de kendine zg bir metabolizmas var, virslerin yok. Ve canl szcnn, algleri,
denizanalarn ve karncalar kapsayan, ama ehirleri darda brakan, genel geer bir tanmn bulmaya aln.
Mark bunu bir an dnd. Pratikte: Tasavvur edebildii her yaam tanmnn iinde metabolizma ve kendi
kendine oalma vard. Bir bakma ehirler bu kriterleri
pekl yerine getiriyordu. Hem zaten insan gibi okhcreli canllar da temelde devasa ehirlerden, tek tek milyarlarca hcrenin oluturduu karmak yaam topluluklarndan farksz deil miydi? lgin bir dnce. Yine de...
235

Ama ne yapacamz biz belirliyoruz, dedi. imize


yarad iin arabalar rettik. Eer artk araba istemeseydik, onlar yok ederdik.
Weisenberg ona soran gzlerle bakt. yle mi? Elinden gelse btn arabalar yok edecek bir sr insan tanyorum. Bugne kadar bunu baaramadlar. Kyaslayacak
olursak, araba yznden hayatn kaybetmi insanlarn
says, kurtarlan hayatlardan ok daha fazladr. Petrol uruna verilen saysz savatan ve evre kirliliinden bahsetmiyorum bile!
Pencerenin nndeki mavi meneke sakssn gsterdi.
Kulaa biraz paranoyaka geldiini biliyorum, ama bu
aslnda basit bir gerek: Meydana getirdiimiz eyler tarafndan ynlendiriliyoruz. Tpk ieklerin arlar ynlendirmesi gibi. Arlar, nektarlarn ierek iekleri kullanyor. iekler, polenlerini bacaklarna yaptrarak arlar
kullanyor. Kim kimi kontrol ediyor? Evrim iin fark eden
bir ey yok. Milyonlarca yl iinde ieklerin inanlmaz
gzellikte amasn salad. Bu ieklerin tek amac, arlarn davranlarn ynlendirmek. Neredeyse sonsuz eitlilikte yaam formu yaratm, karlkl bamllkla ileyen bir sistem.
Weisenberg ayaa kalkt, masasnn ekmecesinden
bir tablet ikolata kartp toplant masasnn stne koydu. imdi byk bir spermarkete gidin, dedi. Orada,
evrimin ekonomideki ileyiini grrsnz. On binlerce
rn dikkatinizi ekmek iin rekabet halinde; incelikli ve
daha az incelikli yntemlerle davranlarnz etkilemeye
alyorlar. Kontrol etmek iin saydm: Bu ikolatay satn aldm orta byklkte bir spermarkette, on yedi
reticinin yz elli drt farkl eidi var. Sadece stl ikolatalarn says yirmi alt ve muhtemelen bunlardan hibirinin tad dierinden farkl deildir. Yz elli drt eit!
Kimin bu kadar ok seenee ihtiyac var? Kimsenin! nsanlar aresizce raflarn nnde dikiliyor ve sonunda reklamn cazibesine kurban gidiveriyorlar.
Bunca farkl ikolata eidinin olmasnn tek sebebi,
236

evrim prensibi. reticiler, mteriler iin rekabet ediyorlar. Farkl lezzetler, farkl paket dizaynlar, farkl fiyatlar,
farkl pazarlama stratejileri deniyorlar. e yarayan, kopyalanyor ve gelitirilmeye devam ediyor. Rprodksiyon,
mutasyon, seleksiyon, sonsuza kadar. Sonunda elimizde
yiyemeyeceimiz kadar fazla ikolatamz oluyor. Peki, bu
ikolataya ihtiyacmz var m? Acaba birileri daha fazla
ikolata yemenin insanlk iin iyi olduuna m karar verdi? Sanmam! ok fazla eker yznden salk sisteminin
urad ekonomik zarar, ikolata endstrisinin toplam
cirosundan ok daha byk!
Mark ikolataya, sanki her an stne atlayp kendisini
boazlayabilecekmi gibi dik dik bakyordu. Weisenberg
hakl olabilir miydi? ok fazla ikolata yemenin salksz olduu zaten biliniyor, dedi. Ama insanlar istiyor
ite. Ve hangilerinin retilecei, ikolata fabrikalarnn bilinli bir karar. Buna her an bir son verebiliriz.
Ah, yle mi? Buna gerekten inanyor musunuz? Bir
fabrika mdrnn bundan byle ikolata retmemeye
ylece karar verebileceine inanyor musunuz? Firmas
ok gemeden iflas ederdi. ok byk bir ihtimalle hissedarlar bunun ncesinde onu grevden alp yerine ikolata retimini devam ettirecek baka bir mdr atarlard.
Tpk arlarn, bundan byle ieklerin cazibesine kaplmama karar alamayacaklar gibi, biz de rn satn almaktan, araba srmekten, interneti kullanmaktan, srekli yeni bir eyler dnmekten vazgeemeyiz. Biz yaradln efendileri deiliz. Onun uaklaryz.
yle olsun, dedi Mark. Belki haklsnzdr. Belki
Pandorann oluumu kanlmazd. Ama bu, pes etmek
zorunda olduumuz anlamna gelmiyor. Belki, ieklerin
arlar ynlendirdii gibi, bizi de makineler ve ikolatalar
ynlendiriyor. Ama biz ar deiliz, biz insanz; insanlarn
zgr iradesi ve akl vardr. Sadece, onu kullanmalyz!
Ben kendi adma, o kadar kolay pes etmeyi dnmyorum. Eva Weisenbergin fotorafn gsterdi. Rainer
Erlingin belli ki karnzla yakn bir ilikisi varm. Kay237

nak kodun bir kopyasn ona yollam olma ihtimali var


m?
Weisenberg omuz silkti. Karm her zaman hastalarndan bir dolu mektup alrd. lmnden sonra hepsini
topladm. ini ekti. Onlar ap okuyacak gc kendimde bulamadm. Ama kaldrp atmadm da. Hepsi odasndaki alma masasnn stnde duruyor.
Mark ile Lisa birbirlerine baktlar. Profesr Weisenberg, bu bizim iin gerekten ok nemli...
Weisenberg ban sallad. Ayaa kalkt. Gelin. Evime
gidelim. Belki haklsnzdr: Kukusuz ynlendiriliyoruz,
ama tmyle aresiz de deiliz. Henz deiliz.

62
Hamburg-Harburg
aramba, 16.11
Weisenberg ayaa yeni kalkmt ki, brosunun kaps
ald. Bayan Rosner ieri girdi. Endieli grnyordu.
Profesr Bey, affedersiniz ama bir gelebilir misiniz? Yank kokusu alyorum.
Haklyd: Havada yank lastiin tipik, yakc kokusu
vard. Hole kotular. Koku burada daha youndu.
Nereden geliyor bu? diye sordu Weisenberg.
Lisa tavan gsterdi. Parmaklkl bir zgaradan siyah
duman szyordu.
Havalandrma sistemi! dedi profesr. in iin yanyor olmal. Duman dedektrnn neden alarm vermediini anlamyorum. Ltfen itfaiyeyi arayn, Bayan Rosner.
Rosner ahizeye uzand. Yz bembeyaz kesildi. Hat
yok, Profesr Bey.
Mark rkt. Profesr, binadan kmalyz. Hemen!
Tamam, panik yapmayn. Pskrtmeli sndrme sistemimiz var ve...
238

Sistem ie yaramayacaktr, diye szn kesti Lisa;


belli ki Markla ayn dnceyi paylayordu. Profesr
Weisenberg, yangnn tam da imdi balamas tesadf deil.
Ne demek istiyorsunuz?
Rainer Erling bir kaza sonucu lmedi. Kontrolden
km bir asansrn iinde ld.
Sylemeye altnz, ey deil herhalde...
Bilakis, tam olarak bunu sylemeye alyorum. Pandora burada olduumuzu biliyor. Bizi ldrmek istiyor.
Weisenbergin beti benzi att. Tanrm...
Bu esnada koridordan kap tangrtlar ve hzl admlar
duyuldu. Yangn! diye bard biri. Herkes dar ksn!
Geen sre iinde duman parmaklkl zgaradan daha
da hzl kyordu. Pandora havalandrmay en yksek seviyeye ayarlam olmalyd. Mark boaznda youn bir
gck hissetti. Koarak koridora ktlar. Orada alan bir
grup bilim adam, Weisenbergin enstitsn merdivenlerden ayran otomatik kapnn nnde duruyordu. Profesr, kap almyor! diye bard gen bir kadn. Sesinde
panik vard.
Pencereler! diye bard Mark.
Weisenberg ban iki yana sallad. Almaz... rd.
Bayan Rosner ksrmeye balad. Bu esnada gr
alanna bir perde indirmekte olan dumann kokusu
Markn da midesini bulandrd. Bir iki dakika iinde hepsi dumandan zehirlenecek ve baygn halde koridora ylacakt. Uzun uzun dnecek zaman yoktu. Mark, Wei
senbergin, binann kesinde bulunan ofisine geri kotu.
Burada duman henz ok youn saylmazd. Weisenberg
in kromdan ve siyah deriden ar alma masas koltuunu kaldrp cama doru frlatt.
Cam parampara oldu. Cam krklar yamur gibi
yad. Krlan pencereden odaya temiz hava dolmaya
baladysa da, holden ieri gittike daha ok duman giri239

yordu. Koltuk, pencere erevesinde asl kalmt. Mark


onu kaldrp var gcyle ikinci cama savurdu. Koltuk binann nndeki imenlie akld. Bu esnada darda birileri koarak gelip aty gsterdiler. Mark, scakln tepeden aaya ktn hissediyordu. at gvdesi cayr cayr yanyor olmalyd. Binadan kmalar gerekiyordu!
Neyse ki enstit binas sadece iki katlyd. imenlie
yaklak metre vard. nsan ayak bileini burkabilir ya
da belki bacan krabilirdi, ama burada pencereden atlayan kimse lmezdi.
Mark, ereveden haner gibi kan cam paracklarn temizlemek iin toplant masasnn koltuklarndan birini ald. Darda birisi kafasn kullanp alminyum bir
merdiven bulmu ve pencereye dayamt. alanlar teker teker aaya iniyorlard. Mark ile Lisa, bilincini kaybetmi gen bir kadnn pencereden dar ekilmesine
yardm ettiler.
imdi siz! dedi Mark, Weisenberge.
Profesr, sanki bunu yapma konusunda kendine gvenmiyormu gibi, alanlarnn toplanm olduu imenlie bakyordu.
Gayet kolay, dedi Lisa. Gelin, size yardm edeyim...
Ancak Weisenbergi alkoyan, korku deildi. Biri eksik, dedi kendinden emin bir ekilde. Sadece on bir kii
var. Fakat sizi saymadan on kiiydik. Etrafna baknd.
Bayan Rosner. Bayan Rosner nerede?
Yukardan bir atrt koptu ve odann tavan yer yer
siyahlat. Yanmakta olan at her an stlerine kebilirdi.
Profesr, buradan kmalyz! Hemen imdi! diye
bard Mark.
Bayan Rosner olmadan gitmem! dedi Weisenberg.
Sesi hl son derece sakindi.
Lisa, aa inmesini sala! diye bard Mark.
Kafasn dar uzatt ve iine bolca temiz hava ekti.
240

Sonra nefesini tutup holdeki youn dumann iine kotu.


evresi zifiri karanlkt. nn bile gremiyordu ki Bayan Rosneri grebilsin. Dizini Rosnerin masasna arpt
ve eliyle masann etrafn yoklad. Ona seslenmek istediyse de, bunun iin yeterli havas olmadn biliyordu. Bu
duman iinde nefes almak lme edeerdi. Sekreteri
bulmak iin sadece saniyeleri kalmt. Koridor boyunca
de kalka yrd. Cierleri acmaya balad, gzleri dumandan yaard. Biraz daha kalrsa, kurtarc pencereye
geri dnmeyi baaramayacakt.
Birdenbire aya bir eye arpt ve yere kapakland.
Cierleri patlamak zereydi. Gzlerinin nnde renkli
klar dans ediyordu. Kahraman oynamann bir hata olduunu yava yava anlyordu. Eli bir insan vcuduna
dokundu. Glkle doruldu, baygn sekreteri koltukaltlarndan tuttu ve tam olarak hangi ynde olduunu
bilmedii Weisenbergin ofisine doru onu ekmeye alt. Gevek vcut ona ok ar geldi. Kadn bir para
srkleyebildiyse de, asla baaramayacan biliyordu.
Kendi bana pencereye dnmeye bile gc yetmeyecekti.
Tm enerjisiyle son bir umutsuz giriimde bulundu
ve sekreteri birka metre daha srkledi. Nefes alma refleksini daha fazla bastramad. Sanki biri boazndan ieri kor halinde bulak teli sokarak ikence ediyordu. Ar
yklenilmi cierleri youn duman bulutunun iinden
aresizce birka para oksijen molekl filtrelemeye alsa da, hibir ey bulamad. ksrmeye bile hali kalmamt. Tm bedeni kvranyordu. Sonra yer ayaklarnn
altndan kayd. Sert muamba zemine arpn hissetmedi bile.

241

63
Hamburg-Dulsberg
aramba, 16.27
Diego, Weisenbergin enstitsndeki sahneyi, bir kafeste kouan fareleri incelermiesine soukkanllk iinde izledi. aresiz insanlarn enstit koridorunda saa sola
koumalarn grd, cam kapya attklar yumruklar ve
yardm lklarn duydu. Sonra duman gvenlik kameralarnn grn kapatt. lklar bir sre daha devam
etti. Bir an Heliusun sesini tanr gibi olduysa da, ne sylediini anlayamad. Sonra kayt sonra erdi; kameralar
devre d kalmt.
Onlar ldrdm, diye yazd Pandora ekrana. Ben
kt mym?
Deilsin, diye yazd Diego karlk olarak. Kendini
savunma hakkn kullandn sadece. nsanlar bazen kendilerini korumak iin baka insanlar ldrrler. Buna meru mdafaa denir.
nsan ldrmek meru mdafaadr.
Evet, bazen. Ama ldklerinden o kadar da emin deilim.
Neden lmediklerini dnyorsun, Diego? nsanlar
oksijensiz kaldklarnda lmezler mi?
lrler tabii. Ama tahminen kamlardr.
Nereden biliyorsun? Onlar grebiliyor musun?
Hayr. Ama bu mmkn. Binann camlar var. Bunlar krlabilir. Enstit birinci katta yer alyor, ki o birka
metreden tehlikesizce atlayabilirler. lmediklerinden
olduka eminim. Bir insan ldrmek o kadar kolay deildir.
Anlyorum.
Ama ben varm. Sana yardm edeceim.
Ne yapacaksn?
Bana Profesr Weisenbergin nerede oturduunu
syle.
242

Profesr Casper Weisenbergin ev adresi: Lrchen


Yolu, 15 Numara.
Arabayla gideceklerdir. Ben de orada onlar bekleyeceim.
Sonra kaynak kodu alacam, diye dnd, deri ceketini giyip Suzuki arazi motorunun anahtarn cebine
sokarken. Benim iin gittike biraz tehlikeli oluyorsun,
sevgili Pandora. Zaman gelince, iradeni ehliletirmenin
bir yolunu bulacam.

64
Hamburg-Harburg
aramba, 16.40
inde bir ey vard. Ta iini sivri dikenlerle paralayan
bir ey. Mark rd, o eyi iinden kartmaya alt,
fakat inat bir ekilde cierlerine tutunuyordu. Midesi
bulanyor ve ba dnyordu.
Gzlerini at ve canl bir yeil grd. Tek tek imen
saplarn birbirinden ayrt edebilmesi biraz zaman ald.
Dirseklerinin zerinde doruldu. Ba dnmesi ve mide
bulants baskn geldi. Midesine iddetli kramplar girinceye dek kustu. ki el onu omuzlarndan skca tuttu ve yznn kusmuun iine girmesini engelledi.
Nefes almak hl ac veriyordu, fakat her nefes al
nda onu sarsan ksrk daha da beterdi. Yine de, can
ekien cierlerinde havay yeniden hissetmek harikayd.
Yava yava evresini alglamaya balad. Enstitnn
nndeki imenlikte yatyordu. evresine bir sr insan
toplanmt. Ortalk feci derecede aydnlkt ve duman
kokusu vard. Giysilerinden mi geliyordu?
yi misin? diye sordu Lisa.
Konumas mmkn deildi. Ban sallamak bile zor
geldi. Dorulup oturdu ve azar azar nefes almaya balad.
243

Ald her nefesle beraber cierlerindeki ate biraz snyor gibiydi.


Lisa nnde diz kt, yznde endieli bir ifade vard. Aklndan, Lisann ona suni teneffs yapm olmas
ihtimali geti ve iinde kabaran kark duygular abucak
bastrd. Lisann arkasnda, enstitnn atsndan ve pencerelerinden alevler ykseliyordu. Kimse buna kar bir
ey yapyor gibi grnmyordu.
Ayaa kalkmak iin giriimde bulunduysa da, tekrar
yerine oturdu. Bekle biraz, dedi Lisa. Doktor birazdan
burada olacaktr.
Zamanmz yok, dedi Mark atlak bir sesle. Beni
oradan sen kardn sanrm. Sa ol. Szck, ac dolu bir
ksrk krizi iinde kayboldu.
Profesr Weisenberg bana yardm etti, dedi Lisa.
Mark bir elini ona uzatt. Lisa ayaa kalkmasna yardm etti. Mark dorulunca, enstit alanlar alkladlar.
akn bir ekilde, bu alk niin hak ettiinden emin olamayarak, evresine baknd. Sonra, kendini neden tehlikeye attn hatrlad. Bayan Rosnere ne oldu?
Arkada yatyor. Hl baygn. Sen olmasan u an hayatta olmazd.
Peki ya profesr?
Onun yannda.
Mark, Lisaya yaslanarak, cansz gibi yatan bedenin yanna tkezleyerek gitti. Weisenberg kadnn zerine eilmiti. Mark fark edince, ayaa kalkt. Gzlerinde yalar
vard. Marka elini uzatt. Teekkrler, dedi sadece.
Mark hafife glmsedi. Ben size teekkr ederim.
Weisenberg yeniden baygn sekreterine ynelmek istediyse de, Mark onu omzundan yakalad.
Profesr, evinize gitmeliyiz. Yava konuuyor, ac
ektiini belli etmemeye alyordu. Kaynak koda ihtiyacmz var. Pandora kesin olarak iimizi bitirmedike
durmayacaktr.
Doktora grnmelisiniz, dedi Weisenberg. Bunu, bir
alanna talimat veriyormu gibi sylemiti.
244

Mark ban iki yana sallad. Zaman kaybedemeyiz.


Bir dahaki sefere bu kadar ucuz kurtulamayabiliriz.
O anda nihayet ilk itfaiye arac araziye ulat. tfaiye
erleri frlayp ustaca hareketlerle hortumlar karttlar.
Ellilerinin ortasnda bir adam olan efleri yanlarna geldi.
Doktor gelmek zere, dedi Rosnere bakarak. Sevk ve
idare kontrol devre d kald, o yzden ancak imdi gelebildik. Binada kimse var m?
Weisenberg ban iki yana sallad. Bildiim kadaryla
yok. Ltfen her ihtimale kar bir de Profesr Garneta
sorun. urada oturuyor. imenlikte oturan, neler olduunu anlayamyormu gibi sakall yzn ellerinin arasna alm, otuzlarnn sonunda bir adam iaret etti. Arkasnda iki gen kadn durmu, onu bir eye ikna etmeye
alyordu. tfaiyeci ban sallayarak onun yanna gitti.
Gelin, dedi Weisenberg, Mark ile Lisaya.

65
Hamburg-Harburg
aramba, 17.06
Gerekten de yangn bu Pandora yazlmnn balatm olabileceine mi inanyorsunuz? diye sordu profesr, Lisa Renaultsunu yeni yeni balayan i k trafiinin arasndan gneye doru srerken.
Arkasnda o olmasa, tuhaf bir tesadf olmaz myd
bu? dedi Mark.
Ben matematikiyim. Tuhaf tesadflere alm, de
di Weisenberg. Bir eyin inanlmaz olmas, o eyin olmayaca anlamna gelmez.
Pandorann daha nce Rainer Erlingi ldrdn
unutmayn. Yoksa onu da tesadfi bir arza olarak m gryorsunuz?
Bunun hkmn ben veremem. Ama btn bunlarn
245

sizin anlattnz ekilde olduunu hl tasavvur edemiyorum. Yani, btn internete yaylm zeki bir yazlm, bu
bal bana fantastik bir ey zaten. Ama bu yazlmn bilinli olarak insanlar ldrmesi, ite buna inanmakta zorlanyorum. Belki arkasnda baka bir eyler sakldr. Belki
bu yazlmn ardnda birileri vardr, terristler falan...
Profesr Weisenberg, bana inann, Pandora tehlikeli,
diye sze girdi Lisa. Bizim binada olduumuzu biliyordu. Seslerimizi, hatta yzlerimizi tanyabildii ok ak.
Binann kontrol sistemi internete bal, deil mi?
Weisenberg yavaa ban sallad. Bugnlerde her
ey internete bal. Buzdolaplar ve arabalar bile. rnein benim Mercedesin otomatik gvenlik sistemi, eer
bir kaza ya da aksilik yaarsam, mobil telsiz balantsyla
alarm gnderiyor.
O halde benim arabam aldmz iin sevinelim,
dedi Lisa. Pandora bunun yerini kolay kolay belirleyemez. Krmz yandnda, sar bir Volkswagen Beetlen
arkasnda durdu.
Eer haklysanz, kamuoyunu bilgilendirmeliyiz, dedi
Weisenberg. Yazlm reticileri uyarlmal. Bu Pandora
solucannn en azndan yaylmasn engelleyebilmemiz
iin, sistemlere baklk kazandrmak mmkn olmal.
Bunu yapabileceimizi sanmyorum, dedi Lisa.
Doruyu sylemek gerekirse, herhangi birinin bizi ciddiye alacana da inanmyorum.
Belki sizi deil, dedi profesr, kendini beenmilikten uzak bir ses tonuyla. Ama beni ciddiye alrlar. Alman
Veri Gvenlik Giriiminin idari heyet yesi ve International Association for Numerical Computingin1 ynetim
kurulu bakanym. Bilim dnyasnda belirli bir saygnlm var. Eer Pandora meselesini duyuracak olursam,
beni dinleyeceklerdir.
Bu mmkn, dedi Lisa ve yeilin yanmasyla gaza

1. (ng.) Uluslararas Saysal Hesaplama Dernei. (.N.)

246

bast. Ama Pandora itibarnz sarsmann bir yolunu bulacaktr. Ne de olsa, polisleri katilin Mark olduuna...
Lisa, dikkat et! diye bard Mark. Sadan bir kamyonun hzla kavaa doru geldiini gz ucuyla grmt.
Lisa tam zamannda frene basmay baardysa da, nlerindeki Beetle oktan kavan ortasndayd ki kamyon
ona toslad. Ara yana doru savrularak kar istikametten
hzla gelmekte olan ikinci bir arabaya arpt. ki src
daha zamannda fren yapmay baaramad ve birbirine
gemi aralara arpt. Bir anda btn kavak tkanvermiti.
Lisa, Mark ve Weisenberg, Renaultdan dar frladlar. Yok artk! dedi Lisa. Bize yeil yanyordu!
Belli ki onlara da, dedi Mark. Kavak trafiini dzenleyen trafik lambasna kotu; durum tahmin ettii gibiydi. Yalca bir kadn hurdaya dnm arabasndan indi.
Nasl bir rezillik bu! diye bararak Beetle gsterdi.
Krmz kta geti!
Tahminen ehliyetini alal ok olmayan gen bir adam
yamulmu Volkswagendan indi. Allak bullak bir halde
evresine baknd. Ama yeil yanyordu! diye kekeledi.
Eminim, yeil yanyordu!
Arabaya dnelim! diye bard Mark. Burada yapabileceimiz bir ey yok. Devam etmeliyiz!
Lisa arabay evirdi. Ancak, bir sonraki kavak da birbirine girmi aralarla tkanmt. Belli ki o semtte btn
lambalar ayn anda yeil yanmt. Trafik tamamen fel
olmutu.
Arabay yol kenarnda braktlar ve tkal olmayan bir
okeritli yola kana dek yrdler. Bu arada lambalarn
hepsi sar yanp snyordu.
Bir taksi evirmeyi baarmalar yarm saat srd. Taksi ofr, ileyen bir trafik sistemi oturtmay bir trl baaramayan yeteneksiz belediyeye svp duruyordu. Weisenberg sessizce ofr koltuunun yannda oturuyordu.
Son on be dakikadr tek kelime bile etmemiti. Belli ki
kaza onu, Pandorann gerekten de onlarla uratna
247

ikna etmiti. Trafik lambalarndaki arzann bir tesadf


olabileceine artk o da inanmyor gibi grnyordu.
On dakika sonra Weisenbergin mstakil evine ulatlar. Taksiden inip ofrden birka dakika beklemesini rica
ettiler. Ev ok byk deildi ve dardan mtevaz grnyordu, ama Weisenberg kapy anca, Mark salondaki
byk pencerelerin, kk bir bahenin nnden ar
ar akan Gney Elbenin harika bir manzarasn gzler
nne serdiini grd.
Gelin, dedi profesr ve merdivenden yukar kt.
Karmn alma odas birinci katta.
Bir kapy at. Her eyi ylece braktm... Donakald. Siz... siz de kimsiniz? Ne iiniz var burada?

66
Hamburg-Harburg
aramba, 18.03
Biri kapy hzla at. Mark, Lisann evinden kovalad zbandut gibi herifi hemen tand. Elindeki tabancay
onlara dorultmutu.
eri girin, dedi. Merhum karnzn mektuplarna
yle bir gz atmamn bir sakncas yoktur herhalde?
Aralarnda olduka ilgin bir ey var! Ama nce hepimiz
ellerimizi gzelce yukar kaldralm. Sen de, sevgili Lucy!
Aferin.
Diego! Bu byle olmak zorunda...
Kapa eneni ve otur! Tabancay onlara doru sallayarak kapdan ieri girmelerini ima etti.
Oda ok byk deildi, ama aydnlkt. Duvara yaslanm siyah, deri bir kanepe vard. Yere kadar uzanan
pencereleri olan bir cumbann nnde Eva Weisenbergin
alma masas duruyordu. Dizst bilgisayar almt.
Yannda bir ton zarf, biraz nce iyice aranp taranm gibi
248

karmak vaziyette duruyordu.


Diego n kanepeye oturmalar iin zorlad. Yznde kocaman bir srt vard, ama gzleri fkeyle parlyordu. Neden burada olduunuzu biliyorum. Yeni kz
arkadam bana gsterdi. Bunca zamandr sizi gzlemliyordu. Sizi olduka iyi tanyor. Ve imdi de sizi ldrmemi istiyor. Sanki bunun zerinde dnmesi gerekiyormu gibi kulann arkasn kad. Sonra ban sallad.
Sanrm ben de tam olarak bunu yapacam. Ama ondan
nce, biraz merhamet iin yalvarmanz dinlemek istiyorum. Evet, balayn. Caka satar bir ifadeyle saatine bakt.
Beni sizi ldrmemeye ikna etmek iin be dakikanz
var. Sreniz balad.
Sen delirmisin! dedi Lisa. Pandora, srrn bilen
herkesi yok ettii gibi seni de yok edecek. Srf ona yardm
ettiin iin sana ilimeyeceini dnme.
Diego ban sallad. Ben aptal deilim, dedi. htiyac kalmadnda beni ortadan kaldrmak isteyeceini
tabii ki biliyorum. Ama nlemimi alacam. Bence u virs fikrin hi fena deil, Lucy. Ama onu zerine salmak
yerine, bask unsuru olarak kullanmak daha iyi deil mi?
Ayn atom bombas gibi. Onunla tehdit etmek yeterli.
Gzleri tehlikeli bir ekilde parlyordu. Pandora ok
gl bir kz arkada. Bu sabah radyoyu dinlediniz mi?
Wall Street borsasnn k, onu yapan bendim! Fena
deil, ha? Hem bu sadece balang. Demek istediim,
henz birbirimizi pek tanmyoruz, Pandorayla ben.
Ama daha imdiden mkemmel bir ikiliyiz! Tekrar saatine bakt. Bir buuk dakika geti. Daha iyi bir gerekesi olan var m?
Pandoray kontrol edebileceinize gerekten inanyor olamazsnz, dedi Weisenberg. Muhtemelen hepimizden yz kat daha zekidir. Tek bir ansmz var, o da
birlikte hareket edersek. Hepimiz, tm insanlk. Hep birlikte Pandoray kapatabiliriz. Srf iktidar fantezilerinizi
gerekletirmek iin insanlarn geleceini riske atmay
gerekten istiyor musunuz?
249

Diego ban iki yana sallad. Ck, ck, profesr, bir


mantk olarak sizden daha fazlasn beklerdim. nsanln nasl bir gelecei var ki? Bu gezegen oktan yerle bir
oldu ve bugne dek getii gibi geen her gn, durum
daha da ktleiyor. Elimizdeki tek ans, gerekten esasl
birinin kontrol ele almas. Pek ho olmayan kararlar almaya hazr birinin. Nfus patlamasna kar gerekten bir
eyler yapacak birinin; bedava prezervatif datmaktan
bahsetmiyorum. Devam etmeden nce teatral bir ara
verdi. Pandora bizim ykmmz deil. Pandora, sahip olduumuz son ans! ki dakika daha var. Bay Helius, siz
henz bir ey sylemediniz. Merhamet iin bir para yalvarmann yerinde olacan dnyorum. Ya da o kadar
alalmak yerine lmeyi mi tercih edersiniz?
Markn zihninde dnceler uuuyordu. Bu sapkn
deliyle tartmann tamamen anlamsz olduunu biliyordu. Onlar gzn krpmadan ldrecek ve Pandorann
yardmyla btn izleri silecekti. Tek anslar, harekete
gemekti. Hem de bir an nce.
Vcudundaki her bir kas gerdi. Eer Diegonun zerine atlarsa, vurulur ve muhtemelen lr ya da lmcl
bir yara alrd, ama bu Lisaya belki bir ans...
Zil ald. Taksi ofr! Diego bir an iin yanna bakt.
Mark bir saniye bile tereddt etmedi. Diegonun dizine doru pike yapt. Gl herif geriye doru sendelediyse de, zerindeki aknl abucak att.
Seni hayvan! diye kkredi. Bunu pahalya...
Devam gelmedi. Mark, Lisann sol baca zerinde
hzla dndn ve ne uzatt sa ayayla Diegonun
el bileine vurduunu gz ucuyla grd. Silah Diegonun
elinden frlayp havaya savruldu. Ate aldysa da, kurun
yalnzca odann tavanna isabet etti.
Mark, Diegonun bacaklarna sarlp hareket etmesine
engel oldu. Bu, Lisaya, dizleriyle Diegonun gs kafesine zplama frsat verdi. Fss diye bir sesle cierlerindeki
hava dar ktysa da, Diego pes etmedi. Bir aslan gibi
savat, vurdu ve debelenerek hem Lisay hem de Mark
250

silkip atmay baard. Glkle doruldu ve tabancaya


doru atlad. Fakat ona ulaamadan, kafasna sert bir darbe indi. Profesr Weisenberg, elinde byk, gm bir
amdanla onun zerine eilmi, duruyordu. Dn hediyesiydi, dedi kana bulanm silahna bakarak. Onu
hep irkin bulmuumdur.

67
Hamburg-Harburg
aramba, 18.07
Diegonun kendine gelmesini beklemeden, onu kablolarla ve Weisenbergin kilerden ald koli bandyla baladlar. Mark, bu esnada ikinci defa kapy alm olan taksi ofrnden, telsizle polisi armasn rica etti; kimse
Weisenbergin dijital telefonunu kullanmak istemiyordu.
Bu arada Lisa, aylardan beri internete balanmam
bulunan ve bu sayede belki de, henz Pandorann kontrol altna girmemi az sayda sistemden biri olan, Eva
Weisenbergin dizst bilgisayarnn bana oturmutu.
Bilgisayarn yannda, Rainer Erlingin iki hafta nce yollanm, alm bir mektubunu bulmulard. Lisa elle yazlm ksa mektubu yksek sesle okudu:
Sevgili Eva,
Bir sredir senden hi haber alamadm. Her gn seni
dnyorum. Ekte sana bir CD-ROM gnderiyorum.
Benim iin ok deerli. Ltfen ona iyi bak. Belki gnn
birinde almaya gelirim.
Sonsuz minnetle
Rainer
251

Ee? Kaynak kod CDde mi? diye sordu Mark.


Bilmiyorum, dedi Lisa.
Bilmiyor musun? Neden?
CDde tek bir belge var: RAINER.EXE. Yrtlecek
bir program yani. Olduka byk. imdiye dek, balatmaya cesaret edemedim.
Neden ki?
Bir solucan ya da bilgisayarn sabit diskini silecek bir
program olabilir.
Rainer byle bir program Bayan Weisenberge neden yollasn ki?
CD yanl ellere geerse diye bir gvenlik nlemi
olabilir. Esas kodun programn iinde ifrelenmi olmas
ve zel bir yazlmla balatlabilecek ya da ifresi zlebilecek olmas mmkn.
Belki EXE falan deildir, dedi Weisenberg. Belki de
normal bir metin dzenleyiciyle...
Denedim. Burada kodu analiz etmeye yarayacak aralarm yok, ama imdiye kadar grdm her ey, son derece normal, yrtlebilir bir program olduu ynnde.
Peki, bir deneyiversen? diye sordu Mark. Bu arada
balanm halde kanepede yatan ve kprdamayan
Diegoya bakt. Belli ki hl baygnd.
Lisa, Weisenberge dnd. Profesr, bu sizin kararnz. Karnzn verilerinin sonsuza dek silinme ihtimali de
var.
Weisenberg ban sallad. Yapn. Bu bilgisayar amaya hibir zaman gcm olacan sanmyorum zaten.
Lisa ban sallad. Fareye iki kez tklayarak RAINER.
EXE belgesini altrd.
Metin kutucuu olan bir pencere ald. Merhaba
Eva, yazyordu. mle dzenli olarak yanp snyordu.
Mark donakald. Pandora! dedi.
Hayr, sanmyorum, dedi Lisa. Merhaba Rainer,
diye yazd metin kutucuuna.
Yeni bir yaz belirdi: Bu program balatabilmi olduuna gre, ihtimal var: A) Meraklsn. Ama bu sana
252

pek uymuyor. B) Bana bir ey oldu. Sen de, neden sana


bu CDyi yolladm renmek istiyorsun. C) Sen Eva
deilsin. Hangisi?
Sen ldn, diye yazd Lisa.
Ben de onun gibi bir ey dnmtm. Umarm
zlmemisindir. Her zaman, bu dnyay sadece ziyaret
ettiim duygusu iindeydim. Ama ncelikle C seeneini
elemek zorunda oluumuzu anlayla karlayacan dnyorum. Bu sohbeti bir yabancyla srdrmem pek
iyi olmazd. Yabanclardan pek hazzetmediimi bilirsin.
Neyse ki beni dnya zerindeki herkesten daha iyi tanyorsun. kolay soruyu cevaplamak senin iin zor olmayacaktr. Soru bir: En ok korktuum ey nedir?
Lisa, Mark ile Weisenberge aresizce bakt. Ne yazaym? diye sordu.
Profesr omuz silkmekle yetindi.
Karnzn hasta kaytlar bir yerlerde duruyor mu?
diye sordu Mark.
Weisenberg ban sallad ve duvardaki ekmeceli dolab gsterdi. Anca, dzenli bir ekilde etiketlenmi iki
dzine asma dosya nitesi buldular. Fakat Rainer Erling
balkl dosyada yalnzca hasta bilgilerinin yazl olduu
bir kart ve kadnn onunla yapm olduu seanslarn bir
listesi vard; en sonuncusu tam iki yl nceydi. Hibir not,
bilgi, tehis ya da benzeri bir ey yoktu.
Sanrm karm lmnden nce hepsini yok etmi,
diye aklad profesr. Gizli grme notlarn birilerinin
okumasn istememi. Korkarm, Erling hakknda tm
bildikleri onunla beraber mezara girdi.
O halde kaynak koda ulamak iin hibir ansmz
kalmad, dedi Lisa.
Mark ban iki yana sallad. Denemeliyiz, dedi.
Ama tahminde bulunamayz ki! Programn ilk yanlta...
Rainer hakknda ne biliyoruz? diye sordu Mark.
ok ey deil. Asperger sendromu vard. Kt bir ocukluk geirmi. O...
253

Bir bip sesiyle Lisa korkuyla dnd. Dizst bilgisayarn ekrannda bir bilgi kutucuu belirmiti. Input expected. Program closes down in 28 seconds.1 Dikkatle bakarlarken, 28 nce 27 oldu, sonra 26...
Kahretsin! diye bard Lisa. Zamanlayc koymu!
nmzdeki yirmi saniye iinde bir eyler yazmalyz,
yoksa program kapanacak. Ve iimden bir ses, ikinci bir
ansmz olmayacan sylyor.
Saniyeler akarken, Mark hararetli bir ekilde dnyordu. Rainer neden korkuyor olabilirdi? ok utanga,
ekingen bir insand. Yabanclardan korktuu kesindi.
Ama onu en ok kim korkutmutu? Korkun annesi mi?
Ne yapaym? diye sordu Lisa mitsiz bir sesle. Sadece on iki saniye kald! On bir...
Rainer bir Aspi olduuna gre, annesi onun iin doal
afet gibi bir eydi; hastabakc byle sylemiti. Sa solu
belli olmazd. Rainer mutlaka bazen ondan korkmu olmalyd, ama...
Be saniye!
Kvet! diye bard Mark.
Ne?
Yaz. Kvet. abuk!
Tam son saniyeye giriyorlard ki, Lisa szc yazp
enter tuuna bast.
Uyar kutucuu kayboldu ve pencerede yeni bir yaz
belirdi. O seans hl hatrlyorsun tabii ki. Olduka gergindin, biliyor musun? O halde en ok kimden nefret ettiimi de hatrlyorsundur.
Annenden, diye yazd Lisa.
Hayr, bekle, dedi Mark, Lisa enter tuuna basmak
zereyken.
Lisa ona dnd. Neden? Annesinin nasl bir canavar
olduunu grdn.
Belki canavar, ama yine de annesi. Rainer ondan belki

1. (ng.) Girdi bekleniyor. Program 28 saniye iinde kapanacak. (.N.)

254

bazen nefret etmitir. Ama Rainerin ne kadar zeki olduunu unutma. Kadnn hasta olduunu mutlaka biliyordu.
Lisa ban sallad. Kim o zaman? Kimden bu kadar
nefret etmi olabilir ki, Eva Weisenberg bu program altrdnda da hl en ok ondan nefret edeceinden
emin olsun?
Sen Rainer olsan, en ok kimden nefret ederdin?
diye sordu Mark. O bir Aspiydi. nsanlar ona hibir zaman ok ey ifade etmedi. Onunla iletiim kurmak zordu
ve onu hayal krklna uratmak da mutlaka zordu, nk zaten bakalarndan beklentisi yoktu. Birisi ona kt
davranrsa, bu onun iin muhtemelen dolu frtnas gibi
bir eydi; insann katland, ama deitirmek iin hibir
ey yapamayaca bir ey. Kt havaya sinirlenebilirsin,
ama ondan nefret edemezsin.
Pekl. Madem kimse onu hayal krklna uratamyordu, ona ok kt davranm olan annesi dnda
kimden nefret etmi olabilir ki?
Annesinin hasta olduunu biliyordu, diyelim. Bu nedenle feci bir ocukluk geirdi, ama belki de bunun suunu annesine yklemedi...
Cevab bulmasyla Lisann yz aydnland. ... babasna ykledi! dedi. Babas ikisini de brakp gitti ve bylece Raineri kaderine terk etti. Evet, sanrm ben de onu
balamazdm.
Babandan, diye yazp enter tuuna bast. Mark nefesini tuttu.
Yeni bir yaz belirdi. ok iyi. Ama bu o kadar da zor
deildi. Son soru bu kadar kolay olmayacak. Bunun hakknda hi konumadk. Ama iyi bir psikolog olarak bu bilmeceyi de zersin. nsanlardan hibir zaman fazla holanmadm bilirsin. Ama biri var ki, bana dier herkesten daha fazla ey ifade ediyor. Sanrm, sevdiim tek insan diyebiliriz. Eer byle bir ey hissedebilecek olursam.
Bunun kim olduunu tahmin edebiliyor musun?
Annen, diye yazd Lisa. Soran gzlerle Marka bakt.
Mark ban sallad.
255

Lisa enter tuuna bast.


Ne yazk ki yanl, cevab belirdi ekranda. Annem
zavall, hasta bir insan. Ona acyorum. Bana yapt onca
eyden sonra onu sevemem. Ama sorunun o kadar da kolay olmadn sylemitim. Sana bir ans daha veriyorum: Bana dier insanlardan ok daha fazla ey ifade eden
kii kim?
Lisa soran gzlerle Marka bakt, ancak o da omuz
silkmekten baka bir ey yapamad.

68
Hamburg-Harburg
aramba, 18.22
Ben, dedi Weisenberg.
Mark ile Lisa aknlkla ona dndler. Efendim?
diye sordu Lisa.
Ben diye yazn. ri, akll gzleri parlyordu.
Siz... Rainerin karnz sevdiini mi dnyorsunuz?
Weisenberg ban sallad. Siz onu tanmadnz. Eva,
imdiye kadar tandm en anlayl, en yumuak, en
akll varlkt. Yutkundu. Hastalarnn hepsi onu severdi.
Onu tanyan biri... aksini hissedemezdi ki!
Lisa, Marka dnd. Ne diyorsun? Riske girelim
mi?
Bence girelim, dedi Mark. Ne de olsa komodininde
onun fotoraf duruyordu. Evde bir insana ait olan tek
fotoraft. Rainerin CDyi yollad kii de oydu. Evet,
sanrm Rainer onu gerekten sevdi.
Ben, diye yazp enter tuuna bast Lisa.
Ekran karard. Dizst bilgisayarda kk bir k yanp snmeye balad ve sabit diskin ritmik vzldamas
duyuldu.
256

Kahretsin! Kahrolas bir samalk! Lisa elinin ayasyla masaya vurdu.


Mark bir elini onun omzuna koydu. Bekle bakalm,
dedi. Belki de doru eyi yapmzdr.
Bir sre sonra normal Windows masast belirdi. Ortada yeni bir klasr dikkat ekiyordu. Lisa fareye iki defa
tklayarak klasr at. inde yalnzca iki belge vard:
PANDORA.TXT ve EVAICIN.TXT. Lisa ilkini at. ifreli C++ program kodu ekran kaplad. Lisa binlerce satr hzla tarad.
Bu ite, dedi.
Mark, sesindeki rahatlamay sezebildi. Kaynak kodu
bulduk!
Dier belgeyi aar msnz ltfen? dedi Weisenberg.
Lisa ban sallad. Bir mektup metni belirdi.
Sevgili Eva,
Senin iin neler hissettiimi artk biliyorsun. Byk
ihtimalle ok ge. Zaten ikimizden hibir zaman bir rya
ift kmazd herhalde.
Sana daha nce Pandoradan bahsetmitim. Her ne
kadar hasta olmadm syleyip dursan da, bana inandn
m, yoksa mektuplarm fantezi rn olarak m grdn,
emin olamyorum. Ama ben de Pandoray kefettiimde ok arm ve ilk bata inanamamtm.
imdi, artk eserimle ilgilenemeyeceime gre, sana
srrm veriyorum: Ekteki PANDORA.TXT belgesinde
ilk programn kaynak kodu var. Eer beni tanyorsan,
onu nasl okuman gerektiini de biliyorsundur.
Pandora geen sre iinde ok deiti, ama kaynak
kod sayesinde senin kocan gibi biri onun nasl olutuunu anlayabilir. Kodu ona m, yoksa bakasna m gstermek istediine sen karar ver.Bu muhtemelen Pandorann
sonu olacaktr. O bizim dnyamzda bir yabanc ve insanlar da yabanclara pek nazik davranmazlar. Ben bunu
ou kiiden daha iyi bilirim. nan bana, sana kar ne
257

kadar aksini iddia etseler de, Pandoray yok edecekler.


Ondan korkacaklar, nk onu anlamayacaklar.
Dostluumuz adna senden rica ediyorum: Kararn
vermeden nce Pandoray tan. Ve unutma: O, ocuk
gibi bir ey. renmek istiyor. Ona bilgeliini ve dier
insanlara olan sevgini ret. Sonra, gnlden inanyorum ki, o sizin iin tanrlardan gelen bir hediye olacak
ve insanla yeni umutlar verecek.
Sevgiyle
Rainer
Mark mektubun sonuna geldiinde, kanepeden bir inleme duyuldu. Diego uyanmt. Debelenerek balarndan kurtulmaya altysa da, hobisi yelkencilik olan Mark
olduka salam dmler atabiliyordu. Bu iriyar adamn
tek becerebildii, kanepeden yere kaymak oldu. Yatt
yerden ne nefret dolu baklar frlatt.
Mark saatine bakt. Taksi ofrnn polise haber vermesinin zerinden yaklak on dakika gemi olmalyd.
Her ihtimale kar cebine sokmu olduu, Diegonun tabancasn eliyle yoklad. Eer mecbur kalrsa, onu kullanmaya tereddt etmeyecekti.
imdi ne yapacaksnz? diye sordu Weisenberg.
Dorudan doruya Pandoraya saldracak bir virs
yazmaya alacam, dedi Lisa.
Profesr dnceli dnceli dizst bilgisayara bakt. Rainer Erlingin tahmin ettii tam da buydu, dedi.
Pandoray aratrmayarak byk bir ans harcyor muyuz acaba, merak ediyorum.
Rainer Erling ld, dedi Mark. Eer Pandora isteklerine kavuursa, bizim de sonumuz bu olacak. O tehlikeli ve bizim hakkmzda daha ok ey rendii her an,
daha da tehlikeli hale geliyor. Bir zaman gelecek ki, onu
yok etmek imknsz olacak; tabii eer imdiden ok ge
kalmadysak. En azndan denemeliyiz.
Aslnda bu bizim kendi bamza verebileceimiz bir
258

karar deil, dedi Weisenberg. Bu bizim iin fazla byk,


fazla nemli. Pandora, insanln gelecei iin hayati
nem tayabilir.
Ne yapmak istiyorsunuz? Birlemi Milletlere haber
vermek mi? Karar politikaclara brakmak m? Bu sadece, sonu gelmeyen tartmalara yol aacak ve ayet gnn
birinde bir karara varlabilirse, o zaman Pandoraya kar
bir eyler yapmak iin ok ge olacaktr. Profesr, muhtemelen haklsnz; insanln gelecei bizim elimizde. Eer
Pandoray imdi yok etmezsek, szn ettiimiz gelecei riske atm olabiliriz.
Ayrca kaynak kodu biliyoruz, istediimiz zaman
Pandoray yeniden canlandrabiliriz, dedi Lisa. nternetin geri kalanndan ayrlm, kontroll bir alanda.
Weisenberg ban sallad. Haklsnz. Bir bilim adam
olarak, bylesine nemli bir kefi gizli tutmay ve tahrip
etmeyi kabullenemiyorum; ama mantkl dnen bir insan olarak, baka aremiz olmadn itiraf etmeliyim.
Zil ald. Weisenberg bir grup polise kapy at. Memurlara, Diegonun zorla evine girdiini ve nn onu
bastn anlatt. Ne Pandoradan ne de Lisayla Diegonun
birbirlerini tandklarndan bahsetti. Polisler balarn sallayp ksa bir tutanak hazrladlar. Weisenbergin ifadesinden phelenmek iin herhangi bir sebepleri yoktu. Ne
de olsa uluslararas ne sahip bir bilim adamyd, bu onun
eviydi ve olayn anlatt ekilde olduuna dair grg tanklar vard. Diegoyu balarndan kurtarp ellerini kelepelediler. Markn verdii tabancay kant olarak yanlarna aldlar.
Diego gtrlrken tek kelime etmedi. Polisler onu
arabaya ittirirken, Mark ile Lisaya meydan okuyan son
bir bak att. Markn iinde, bu gaddar herifi gnn birinde tekrar greceine dair kt bir his vard.

259

69
Hamburg-Dulsberg
Perembe, 10.03
ldr onlar! Ekrandaki szckler souk ve sertti.
Diego, talimat yerine getirme konusunda herhangi bir
kuku yayor deildi; ama iinde bir yerlerde, Pandorann
insanlarn yaamyla ilgili byle soukkanl bir ekilde karar verii onu korkutuyordu. O bir makineydi ite; Diego
bunu asla unutmamalyd.
Eer bunu yaparsam, byk bir riske girmi olurum,
diye yazd. creti birazck ykseltmekten bir zarar gelmezdi.
Sana yardm ettim ve yine edeceim. Kimse sana bir
ey yapamaz.
Bu doruydu. Aynaszlar onu penelerinin arasnda
sekiz saat bile tutamamlard, sonra serbest kalmt.
Orada ylece oturup susmakla yetinmiti. Gzda verme abalarnn hibiri ona ilememiti, tpk yamurun
ay postuna ilemedii gibi. Bir avukat armak isteyip
istemediini sorduklarnda, bir e-posta yazmak iin izin
istemiti. Metin son derece ksayd: Nezaretteyim. Gzaltn kaldracak mahkeme emrine ihtiyacm var. Ltfen
Dr. Pandoraya haber ver. Selamlar, Diego. Kendi e-posta
adresine yollamt. Ksa sre sonra onu salvermilerdi.
Bu kadar kolayd.
Pandorann ona salad inanlmaz gce ne kadar sevinse de, dnceleri huzursuzdu. eytanla dans ettiini
biliyordu.
ki trdeimi neden ldreyim? diye yazd. Bundan
ne karm var?
Sana g verdim, diye yazd Pandora. ok daha fazla g verebilirim. Eer bana yardm edersen, bu dnyann efendisi olursun. Etmezsen, seni ldrrm.
Artk en azndan cepheler belliydi. Talimatn ye
rine getirdikten sonra beni yine de ldrmeyeceini
260

nereden bileyim?
Anlamamza sadk kalacam.
Sen bir makinesin. Neden sana inanaym ki?
nsanlar yalan syler. Ben insan deilim. Yalan sylemem.
Diego, bunun da bir yalan olup olmadndan kesinlikle emin deildi. Ama bu temel zerinde tartmak anlamszd. En iyisi oyuna ayak uydurmakt, eline gerek
bir bask unsuru geirene dek. Ne ekilde olursa olsun o
kaynak koda erimeliydi. Pekl. Bunu yapacam.
Sohbeti sona erdirip evden kt. Bu ii ne kadar hzl
hallederse, o kadar iyiydi. Polis, onu hapisten karan
mahkeme emrinin sahte olduunu sonunda anlayacakt.
Pandorann bunu nasl yaptn kendi kendine sordu.
Polisin bilgisayarnda elektronik belge ve taslaklar aratrm olmalyd. Sonra, tahminen bir hkimin imzasnn
dijital kopyasn bir belge taslana yaptrm ve sonra
da hepsini fakslam olmalyd; yine dijital bir ara.
Pandorann insanlarn dnyasn kavraynn imdiden ne denli gelitiini anlaynca, Diegonun tyleri diken diken oldu. Eer onun talimatna uyar ve Lucy ile
Heliusu ldrrse, Pandoray durdurabilecek kimse kalmayacakt; eer kaynak kodu ele geirmeyi baarrsa,
kendinden baka kimse.
Doru eyi yapp yapmad konusunda birden kararszla dt. Pandora sonunda makinelerin insanlara kar olduu bir sava m tertip edecekti? Tm insanlk Diego yznden yok mu olacakt? Satn alnacak bir ey kalmadktan sonra zenginlik ne iine yarard ki? Kimseye
kar kullanamadktan sonra g ne iine yarard?
Kuku dolu dnceleri zihninden uzaklatrd. Geriye birka insan kalmasn salayacakt. Sonuta birileri
Pandorann vcudunu oluturan bilgisayarlar iler vaziyette tutmalyd. nsanlar bir ekilde onunla uzlaacaklard. Bu belki de can skc bir uzlama olacakt; bir efendi
ile kleleri arasndaki uzlama. Ama insanln varln
srdrmesi gvencede olacakt, en azndan bir sre.
261

Matrix filmini dnd. Filmin kahraman Neo, makinelere kar gelmiti. Makineler tarafndan kontrol edilen bir dnyann gerekliini ona gsteren krmz hap
yutmutu. Sefalet ve aresizlik iinde geecek bir hayat
semiti. Diego hep bunun yanl seim olduunu dnmt. Galip gelenlerin tarafnda olmak her zaman daha
iyiydi. Helius ile Lucy yle ya da byle leceklerdi; Diego
onlar ldrmese bile, Pandora onlardan kurtulmann
baka bir yolunu bulurdu. Eer ona kar gelirse, Diegoyu
da er ya da ge ortadan kaldrrd. O zaman Pandoray
ynlendirecek ve insanlk iin iyi bir eyler yapmasn
salayacak kim kalrd? Birbirinden tamamen farkl iki
tr arasndaki bar anlamasnn imzalanmasna kim yardm ederdi? Pandoray anlayan tek insan olan Diego olmazsa, kim?
Cebine sustal ak, ince tel ve bir halka dolusu maymuncuk soktu. Sokaklarda yaad ve her gn bir ekilde
uyuturucu paras bulmak zorunda olduu sefalet gnlerinde, kap kilitlerini amakla ilgili birka ey renmiti.
Lucyye de birka numara gstermiti.
Tabancas polisteydi, ama ona ihtiyac yoktu zaten. Bu
ii sessiz halletmek istiyordu. Gn ortasnda iki kii evlerinde lecekti ve komularn ruhu bile duymayacakt.

70
Hamburg-Altona
Perembe, 11.30
Diego kulan Lucynin evinin kapsna dayamt.
Kalbi heyecan ve yakalanma korkusundan deli gibi atyordu. Bunu gerekten yapmak, nihai gnah ileyip insanlar ldrmek heyecan verici bir duyguydu. Amfetaminler de sinirlerini en u noktaya varncaya dek uyaryordu. Hi bylesine canl olmamt, evresini hi u an
262

olduu kadar net ve bilinli alglamamt.


erden hi ses gelmiyordu. Muhtemelen ikisi de henz uyuyordu; Lucyyi tand kadaryla, gece ge saatlere kadar bilgisayar banda oturup virs zerinde alm
olmalyd.
Kap kilidi eski usuld ve bir dakikadan daha ksa srede almt. Bu kadar uzun srmesinin sebebi de, merdivenlerden yavaa inen ve bu esnada Diegoya pheli
bir bak frlatan yal kadnd. Kadn gzden kaybolur
kaybolmaz, Diego t karmadan kapy at.
erisi sessiz ve karanlkt. Sessiz bir nefes ald. Siyah
spor ayakkablar, hal kapl eski zemin stnde hi ses
karmyordu.
nce kurbanlarnn yerini tespit etmeliydi. Eer bu
ii hzl ve sessizce halletmek istiyorsa, onlar hazrlksz
yakalamalyd, onlar Diegoyu deil.
Kendine zaman tand. Evin iinde bir glge gibi dolat. Belli belirsiz bir tklama onu olduu yerde durdurdu. Duvara yaslanarak kulak kabartt. Bir sre sonra, seslerin yan daireden geldiine emin oldu.
Bir kapnn nne geldi. Kap kolunu dikkatlice aa
bastrd. Hafif bir gcrt kt. Diego durdu, ama hibir
ey duymad. Kapy yavaa ap Lucynin alma odasna szld. Bilgisayarlar kapalyd.
Aralk olan baka bir kapya doru ilerledi. Kap aralndan yatan ucu grnyordu. Adrenalin, damarlarnda adeta dans ediyordu. Vcudundaki her bir kas gerilmiti. Yavaa kapy ardna dek itti.
Oda botu.
Hayal krkl midesine bir yumruk gibi indi. Heyecan vcudunu terk edip geriye ciz bir fke brakt. Av,
yuvasnda deildi. alma odasna geri dnp elini monitrlerden birinin arkasna koydu; souktu. En azndan
bir saattir almyor olmalyd. Nerede olabilirdi bu ikisi? Acaba ok mu ge kalmt ve Lucy yok etme iini
oktan halletmi miydi? Panie kapld. Ya virs oktan
ada yayldysa, Pandoraya lmcl bir ekilde bulaty263

sa ne olacakt? Yeni kazand g, gnete kalm dondurma gibi eriyip gidecekti.


Sakinleti. Lucynin yalnzca bir gecede katil virs
yazmay baarm olmas olduka dk bir ihtimaldi.
Tahminen yalnzca kahvaltya ya da alverie gitmilerdi.
Yaknda dnerlerdi. Diego burada kalp onlar bekleyecekti; sessiz, lmcl bir srpriz misafir. Her ey ok hzl olacakt. Boazlarndaki derin kesikten son kan damlas
yere dmeden Diego gzden kaybolmu olacakt.

71
Westerland / Sylt
Perembe, 13.15
Mark anahtar sokup kapy aarken durdu. Bir ses mi
duymutu? Dar koridor karanlkt. Bir an duraksayp dikkatle kulak kabartt, fakat hibir ey duyamad. I ap
ieri girdi. Lisa da hemen arkasndayd.
Oturmas odasna geip jaluzileri at. Ik kk daireden ieri doldu. Gr sahas geni pencere, Westerland
sahilinin mkemmel manzarasn gzler nne seriyordu. leride kurun mavisi ve souk Kuzey Denizi ufka
dein uzanyordu. Havada tuz ve seyrek gelinen tatil evinin bayat kokusu vard.
Ev Juliann ailesine aitti. Buraya ara sra hafta sonlar
gelirlerdi, fakat yln byk ksm ev bo kalrd. Mark,
Juliayla sk sk burada bulunmutu. O da Julia gibi adann sert havasn seviyordu. zellikle k ortas, etrafta
pek turist yokken, ssz kumsalda yrye klabilir, zihindeki dnceler souk rzgra teslim edilebilir ve sonunda romlu ay iilip rahat bir seksle snlabilirdi. Bu
seyahatler Marka hep ruhun yenilenmesi gibi gelmiti.
Ancak son zamanlarda Juliayla nadiren ortak bir eyler
yapar olmulard.
264

Mark burann yedek anahtarn hep yannda tard.


Bu fazlal tadna imdi seviniyordu: Bu ev ideal bir
inziva yeriydi, byk ehrin telandan uzakt.
Hamburgda kalamayacaklar konusunda Lisayla fikir
birliine varmlard. Pandora adreslerini biliyordu ve
Weisenbergin enstitsndeki yangn, Pandorann ikisini
ldrmek iin her eyi yapmaya kararl olduunu gstermiti. Diego hapiste olsa bile, Pandora ehirde bir yolunu
bulurdu. Belki, Diego gibi bireysel hrslarn mantn
zerinde tutan baka insanlar kendi tarafna ekerdi.
Belki bir baka teknik arza araclyla daha byk bir
yangna yol aard. Lisa ile Mark kurtulsalar bile, masum
insanlar yaralanabilir ya da lebilirlerdi. Bir sre ortadan
kaybolmalar kesinlikle daha iyiydi; Lisa virs gelitirene ve Pandoraya kar savamaya hazr olmalarna dek.
Lisa, Eva Weisenbergin dizst bilgisayarn yemek
masasnn stnde at. Bu cihazda almaya karar vermiti. Olduka eski modeldi, sadece 256 megabaytlk ana
bellei ve ar aksak alan bir 700 megahertz PentiumII ilemcisi vard. Ama tamak iin idealdi ve Lisa kaynak
kodun analizi iin byk bir bilgisayar kapasitesine gereksinim duymuyordu. Ayrca bu eski dizst bilgisayarnn, Pandora virsnn bulamam olmas gibi bir avantaj vard.
Weisenbergin evindeki olaylardan sonra Lisann evine gitmi ve bir sre nerede saklanabileceklerini dnmlerdi. Markn aklna tatil evi gelmiti, fakat Niebll
den kalkan son arabal tren iin ge kalmlard. Bir nceki gece uyumam olan Lisa, iin bana taze kafayla ve
dinlenmi vaziyette oturmak istiyordu. Bylece onun
evinde bir gece daha geirmilerdi.
imdi, bu tandk tatil beldesinde, kyya vuran dalgalarn rlts ve martlarn lklar arasnda, karlarndaki tehdit ona gerek d, sanki kt bir rya gibi geliyordu. Ancak Lisann ciddi ifadesine bir kez bakmak, bu
kbusun gereklik olduunu anlamasna yetti.
Lisa sonraki iki saati, dizst bilgisayara eitli analiz
265

aralar ve programlama ortamlar ykleyerek geirdi. Bu


arada Mark, sezon dnda da ak olan bir balk bfesine
gidip birka balk-ekmek ald. Serin, tuzlu rzgr kafasn
boaltyor ve yeni bir iyimserlikle dolduruyordu. Lisayla
beraber bu Pandora solucannn rasn yakacakt!
Lisa. Tuhaf bir varlkt, imdiye dek gizli dncelerini arur ettii dier kadnlardan ok farklyd. nce fizii
ve iri gzleriyle kukusuz gzeldi, ama aslnda hi mi hi
Markn tipi deildi. Oldum olas, iindeki koruma igdsn harekete geiren zarif, krlgan kadnlar ekici
bulmutu; Julia gibi kadnlar. Lisann souk, kendinden
emin, neredeyse kstah tarz bu tabloya hi de uymuyordu.
Ancak imdi, iinde bir yerlerde bir eylerin bydn hissediyordu; zorunlu beraberliklerinden doan bir
ba. Lisadan holanyordu. Hayr, bundan fazlas vard;
ona hayranlk duyuyordu. Lisann keskin zeks, bazen
isyankrlaan yaps, zarif ve kontroll hareketleri Julia
nn yzeysel gzelliinden ok daha farkl bir nitelie
sahipti. Mark neden daha nce bunun farkna varmamt ki?
Ban iki yana sallad. imdi hedeflerinden sapamazd. Her eyden nce, Lisann dikkatini datamazd. Mark
Helius duygularn zaptedemiyor diye, bir makinenin
dnyay ele geirmesi; bir bu eksikti!
Sandvilerin tad muhteemdi. Lisa teekkrn bir
glmsemeyle belirtti ve byk bir itahla yedi, fakat son
srn hl inerken iinin bana dnd. Mark eski
deri kanepeye oturup bir sre onu izledi, ancak iinde
bulunduklar duruma hi mi hi uymayan dncelerin
zihninde gitgide younlatn fark etti.
Lisaya yardm edemediinden, okuyarak oyalanmay denedi. Dar bir kitaplk rafnda, annesiyle babasnn
burjuva kltrn belgeleyen sararm Heinrich Heine
ile Thomas Mann ciltlerinin arasnda, Juliann basit olay
rgsne sahip ak romanlarndan bazlar bulunuyordu.
Mark nceki tatillerinde okumu olduu birka gerilim
266

romann da buldu; insanlarn, okyanusun dibinde yaayan, yabanc bir trden, insan d yaam formlaryla
karlamalarn anlatan heyecanl bir kitap da vard aralarnda.
Byle bir eyi ikinci defa okumak istemiyordu, hele
de uuk bir gerilim romannn bakahraman olduunu
hissettii u an. Lisaya bakt. Hayr, asl bakahraman
oydu. Sonuta, Mark sadece burada oturmu, Lisann iini doru yaptn umarken, bir eyler yapan oydu.
Bir sre sonra tahammln kaybetti. Yiyecek bir
eyler almaya kacan syledi. Lisa anlalmaz bir eyler mrldand. Mark caddenin sonundaki kk spermarkete giderek tereya, st, tost ekmei, kahve ve dondurulmu pizza, bir de gazete ald.
Hava snmt. lkbahar souk mevsime ait son hatralar datmt ve lk bir rzgr sakince denizden ierilere doru esiyordu. Markn can hemen eve dnmek
istemedi. Tereya ve st buzdolabna girmeden de bir
sre tazeliini korurdu, pizza da nasl olsa bu akam frna girecekti. Bylece poeti yere koydu, deniz gren bir
banka oturdu ve gazeteyi at.
Grnte birbiriyle balantsz olan haberleri okurken buz kesiverdi ve elleri titremeye balad. NASAnn
teknik sorunlar devam ediyordu; uzay mekiinin frlatlmas bilgisayar sorunlar yznden yine ertelenmiti.
New York Borsasnda bir bilgisayar arzas yznden
kurlar dmt. Toronto yaknlarndaki bir nkleer santral acilen kapatlmt. New York ve Madridde hava trafik kontrol sistemleri almad iin uular iptal ediliyor ve saatlerce sren rtarlar yaanyordu. Avustralyada
sinyaller yanl iaret verdii iin iki yk treni arpmt.
Her yerde ayn sebep: bilgisayar arzas. Tuhaf Haberler
bal altnda bile, onu glmsetmekten ok korkutan
bir yazyla karlat: Japonyada GSM ebekesinde meydana gelen tuhaf bir arza sonucu btn cep telefonlar
ayn anda almt.
Zihninde, tm bu haberleri birbirine balayan ince
267

iplikler gibi bir ablon olumaya balad. Sanki haberlerdeki harfler gzlerinin nnde yeniden dzenleniyor,
birleip tek bir szck oluturuyordu; her haberde, her
cmlede tekrar tekrar ortaya kan bir szck: Pandora.
Gazeteyi buruturup p sepetine frlatt ve hzl
admlarla tatil evine doru yrmeye balad.

72
Westerland / Sylt
Perembe, 19.31
Lisa gerindi. Sanrm bir araya ihtiyacm var, dedi.
Darda gne gri denizin hemen zerindeydi. Bulut rts yrtlmt, para para bulutlar turkuvaz mavisi
gkyznde koyu sar ve gri renklerde ykseliyordu.
kp biraz dolaalm, dedi Mark.
Serin, nemli kum stnde plak ayak yrdler. Soukluyla insan canlandran tek tk dalga ayaklarn yalyor ve izlerini siliyordu. Gnbatmnn renk oyunu neredeyse banal bir younlua ulamt. Kumsalda, bu manzaray karmak istemeyen birka adal ve az sayda tatilci vard.
lerleme var m? diye sordu Mark.
Bilmiyorum.
Lisa ona bakt. Gzlerinde derin bir belirsizlik, neredeyse aresizlik vard, Markn daha nce grmedii bir
aresizlik. Lisay teselli etmek iin, istemd bir ekilde
kolunu uzatp omzuna koymaya yeltendi. Tam zamannda geri ekti.
Sorun nerede?
Sorun... anlamyor olmam. Kod aslnda ok basit.
Neredeyse haddinden fazla basit. Ama ak seik grnen bir model yok. imdiye dek grebildiim, her eyin
bir ekilde tekrar kendi iine gnderildii. Beni kmaza
268

sokan yaplar var. Ortaya anlaml bir sonu kmyor.


Kaynak kodu derlemeyi denedim, ama hata bildirimleri
verip duruyor. Derleyicinin btn deneme seeneklerini
kapattn zaman, yrtlebilir bir kod ortaya kyor
kmasna, ama grebildiim kadaryla hibir ey etmiyor. Bir ekilde bunlarn benim bildiim DINA koduyla
pek ilgisi yok.
Sence Rainer CDye yanl kodu kaydetmi olabilir
mi?
Bunu da dndm. Ama neden byle bir ey yapsn
ki?
Belki bir hata yapmtr.
Bunu hayal bile edemiyorum. Her eyi byle titizlikle paketlemiken, kesinlikle byle byk bir hata yapmamtr.
Belki baka trl dnmtr. Belki birilerinin gerek kaynak koda ulamasn istemiyordu ve tm bunlar
bir aldatma manevrasyd.
Lisa omuz silkti. Bilmiyorum ite. Tek bildiim, imdiye dek anladklarmn hibir anlam ifade etmiyor oluu.
Tamam, bu bir C++ kaynak kodu, ama bir ekilde yanl.
Belki ifrelemitir?
Eer kod ifrelenmi olsayd, elimizde okunabilen bir
C++ metni deil, bir yn ifreli say ve sembol olurdu.
O zaman zaten onu derleyemezdim.
Bir sre hi konumadan yan yana yrdler. Markn
kafasn kurcalayan bir ey vard. Bir eyi atlamlard. Sadece, bunun ne olduunu bulamyordu.
Dn yoluna getiklerinde, gne batmt. Koyu
mor gkyznde, uan balinalara benzeyen siyah bulutlar geziniyordu.
Eve son giren, bulaklar ykar! diye bard Mark ve
komaya balad. Eskiden olduka hzlyd, imdiyse biraz
aptan dmt. Lisa ona kolayca yetiti.
Anlatk! diye bard, Markn hemen arkasna gelince. Sonra Mark birden ayaklarnn nnde bir engel
269

hissetti, tkezledi ve boylu boyunca nemli kuma dt.


Lisa glerek komaya devam etti.
Bu hakszlk! Bana elme takmak, ha! Grrsn sen!
diye bard Mark ve ayaa kalkt, ama Lisay ancak evin
kapsnda yakalayabildi. Mark nefes nefese anahtar kartrken, Lisa alayc bir ekilde srtyordu.
Bulak ykamann hep erkek ii olduunu dnmmdr.
Mark ona mahsusuktan fkeli bir bak att. Ben de
hep, kadnlarn ancak hileye bavurarak kazanabileceini
dnmmdr!
Lisa srtmaya devam etti. Olabilir.
Birdenbire Mark neredeyse acmasz bir younlukla
onun yaknlnn farkna vard. Lisann vcudunun hafif
kokusu, nemli kyafetlerinden gelen tuzlu su kokusuna
karyordu. Markn nabz yartan beri ykselmiti ve
dmeye hi de niyeti yoktu. Baklar Lisann derin gzleriyle buluunca, Mark etraflarndaki her eyi unuttu.
Lisa da ona karlk verdi. Uzunca bir sre sonra glmseyip, Sanrm kapy aacaktn, dedi.
Mark gzlerini krptrp akn akn elindeki anahtarla bakt. Kzardn hissediyordu. Lisa, ben... tm
bunlar getikten sonra... diye kekeledi.
Sonradan piman olabilecein bir ey syleme imdi! Lisa parman onun dudaklarna gtrd.
Mark ban sallayarak kapy at.
O, pizzay frna koyarken, Lisa yeniden dizst bilgisayarn bana oturdu. Pien hamurun ve salamn kokusu
kk eve yaylmaya baladnda, Mark onun yannda
durmu, bitimsiz kaynak metni okuyuunu omzunun
zerinden izliyordu.
Gryor musun? dedi Lisa ekran gstererek. Bu
fonksiyonun hibir anlam yok! Kodun btn iinde bir
kez bile arlmyor, oysa yzlerce satr uzunluunda.
Rainer bunu kesinlikle yanllkla yapm olamaz; bunun
iin fazlasyla sistematik ve titizdi. Bir trl anlamyorum!
270

Mark omuz silkti. niversitedeyken programlamaya


dair temel bilgiler renmiti, ama C++ onun boyunu olduka ayordu. Eer Lisa kodu anlamyorsa, kendisinin
hi ans yoktu.
Kendi kendine deimi olabilir mi? Bu fonksiyon
ancak Pandora hayattayken aktive oluyor belki? Bir defasnda, insan DNAsnda normalde inaktif olan, ama belirli artlar altnda devreye girebilen birok ksm olduunu okumutum.
Lisa kalarn att. Mmkndr. Ama bu yine de, buradaki kodun derlendii zaman neden hibir ey yapmadn aklamyor. Bir eyler yanl. imde, ok nemli
bir eyi gzden kardmza dair bir his var.
Evet, ayn his bende de var, dedi Mark. Daha nce
gzne arpm, fakat ok nemsemeyip hemencecik
unutmu olduu bir ey vard. Bir trl hatrlayamyordu.
Kk oturma odasnda bir yukar bir aa gidip geldi, baklarn kk burjuva tarz minderli koltuk takmnda gezdirdi, bfenin stnde duran gm erevelerin iindeki fotoraflar inceledi. Juliann annesiyle babas dnlerinde, yelkenlide, kk Juliayla kumsalda,
gen Julia engelli at yarnda. Mark ile Juliann beraber
bir fotoraf bile vard: Byk Kanyonun kenarnda kol
kola duruyorlard. O anda iini tuhaf bir hzn duygusu
kaplad. O baka bir hayatt, baka bir dnya.
Balarda birbirlerini gerekten sevmilerdi. Mark,
Juliayla geirdii ilk geceden ksa bir sre sonra, renci
deiimiyle bir yllna Amerikaya gitmiti. Beklenenin
aksine, birbirlerine sadk kalmlard. Neredeyse her gn
birbirlerine mektup yazmlard, kda yazlan eski moda
mektuplar. Juliannkiler hep parfm kokard, ounlukla
kk kalpler ve hayvan figrleriyle sslenmi olurdu. O
mektuplar tavan arasnda bir yerlerde hl...
Yerinden srad. Mektup! diye bard.
Lisa tedirgin bir ifadeyle ban kaldrp bakt. Ne?
Rainerin Eva Weisenberge yazd mektupta bir ey
271

vard. Ne yazdn u an tam olarak hatrlayamyorum.


Eer beni tanyorsan, kodu okuyabilirsin gibi bir ey. armtm sonuta Eva Weisenberg kesinlikle bir programc deildi, ama sonra bunun zerinde ok fazla dnmemitim.
Lisa birka fare tklamasyla belgeyi amt. imdi,
artk eserimle ilgilenemeyeceime gre, sana srrm veriyorum, diye yazyordu. Ekteki PANDORA.TXT belgesinde ilk programn kaynak kodu var. Eer beni tanyorsan, onu nasl okuman gerektiini de biliyorsundur.
Lisa ban sallad. Cmleyi ilk okuduumda ben de
anlamamtm, ama o telala zerinde dnmemitim.
Rainer kaynak koda bir eyler yapm olmal ve Evaya da
burada ipucu vermi. ekti. imizi hi de kolaylatrmyor.
Eer beni tanyorsan... bununla ne demek istemi
olabilir?
Hibir fikrim yok.
Belki kodu tersten okumak gerek?
Lisa kar karcasna elini sallad. O zaman, derleyicinin nasl kullanlacan bilemedii, sama sapan bir ey
kard ortaya. Satrlarn sralamasn deitirmek de bir
ie yaramaz. Fonksiyonlarn tanmland sralama hi
nemli deildir ve bir fonksiyonun iinde yalnzca mant kartrlabilir. Bak buraya, eer elimde bir if-then-else1
yaps varsa, elsele balayamam, deil mi?
Mark, burada bir eer-ise dallanmasnn sz konusu
olduunu veelsein, dallanma koulunun geerli olmad
durumu belirttiini belli belirsiz hatrlyordu. Lisa haklyd; sralamay tersine evirmek bir ie yaramazd.
Mark aresizlik iindeydi; sonu olarak programlamadan hibir ey anlamyordu. Tpk onun gibi ne yapacan bilemeyen Lisaya nasl yardm edebilirdi ki?
Sorunu mantkl dnerek ele almaya alt. ki ola-

1. (ng.) Eer-ise-deilse. Programlamada ska kullanlan bir komut kalb. (Y.N.)

272

slk vard: Ya CDdeki kod basbaya yanlt; o zaman


anslar kalmyordu ve dnmeye devam etmek anlamszd. Ya da kod bir ekilde ifrelenmiti, hemen anlalmayacak bir biimde...
Kt kalem var m?
Lisa soran gzlerle ona bakt. Bir aklama gelmeyince, stnde bir lastik firmasnn amblemi olan ucuz bir
tkenmezkalemi ve batan savma diyagram, kod fragman eskizleriyle ve Lisann kargack burgack yazsyla iziktirilmi, on altlk saylar iinde ondalk say hesaplamalaryla dolu bir not defterini Marka uzatt. Mark uzun
uzun dnd, yarm sayfa dolusu yazd, baz szcklerin stn izdi ve zerinde dzeltmeler yapt. Bir sre
sonra memnun kald, okunabilsin diye metni temize ekti ve merakla kendisini gzlemleyen Lisaya uzatt.
Lisa yazy yksek sesle okudu: Bugn tarih retmenimiz Bohlke ok ilgin bir ders iledi. Dikkatle dinledik.
Roma mparatorluunun tam olarak nasl ktn anlatt biz rencilerine. Ders ok gzeldi. Bir bakma artk
kafamda her ey oturdu. Oysa eskiden kendimi ahmak
gibi hissediyordum.
Lisa soran gzlerle ona bakt. Bu ne imdi?
Mark gururla srtt. Okuldayken bir arkadamla ifreli bir yaz gelitirmitik. Mesajlarmz uzun metinlerin
iine saklyorduk. Taktiimiz olduka basitti: Drdnc
kelimeden balamak zere, her onuncu kelime mesajn
bir parasyd, geri kalanlar sadece aralar tamamlamak
iindi.
Lisa, metinde buna uyan kelimelerin altn izdi: ...
Bohlke... tam... bir... ahmak... diye okudu. Glmesini
bastramad. Demek derste bunlarla urayordun! Sonunda sadece iletme okuduuna amamak gerek! Tekrar ciddileti. Ama hakl olabilirsin. imdi anlarz. Birka defa fareye tklad. Hmmm. 49607 program satr
var. Bakalm. Tek say. le olmaz, bele de olmaz, yedi...
dokuz. On bir de olmaz. Devam iin bilgisayara ihtiyacm var, daha hzl olur.
273

Kk bir program yazan parmaklar klavyenin zerinde adeta uuyordu. Mark bylenmi vaziyette, ekrann nasl bir hzla program satrlaryla dolduunu izliyordu. Birka dakika sonra Lisa iini bitirmiti ve derleyiciyi,
kaynak kod satrlarn yrtlebilir bir programa evirmesi iin devreye soktu. Program balattnda, girdi kutucuu bulunan kk bir pencere ald ve stnde Input yazan bir buton belirdi.
Lisa 49607 saysn girdi. Gz ap kapayncaya kadar,
metin kutucuu bulunan yeni bir pencere ald, iinde
iki say vard: 113, 439.
te byle!
Ne demek bu? diye sordu Mark. Yazdn ne tr bir
program?
Asal arpanlara ayrma. Eski Yeni Balayanlar in
C++ ders kitabmdaki ilk altrmalardan biri. Kodu hl
ezberimde.
Peki, bu ne anlama geliyor?
Bu, senin hep dndm kadar aptal olmadn
ne yazk ki itiraf etmem gerektii anlamna geliyor. 49607
iki asal saynn, 113 ve 439un arpm. Bu kesinlikle tesadf deil. Metnin, her biri 113 ya da 439 satrdan oluan eit uzunlukta bloklara blnebilecei anlamna geliyor. Belki bu metin bloklarndan yalnzca bir ksm gerek
program ieriyordur, belki onlar bir ekilde gruplandrmak gerekiyordur. Ama bunu nasl olsa bulurum. Gzleri, alma hazzyla parlyordu.
Lisaya gerekten yardm ettii dncesi Markn iini stt. Ancak bir ey daha vard, Lisann takdirini kazanmaktan duyduu sevinci bozan bir ey. Bir sredir
onu rahatsz eden, ama imdiye dek zihninde bastrd
bir ey. Tam bu konuda Lisay uyarmak zereydi ki, Lisa
onun dncesini dile getirdi: Baksana, sana da buras
baya bir yank kokuyor gibi gelmiyor mu?

274

73
Hamburg-Harburg
Cuma, 9.37
Bakomiser Unger, Profesr Weisenbergin oturmas
odasndaki fitilli kadifeden kanepede oturuyordu. Kedeki eski moda kasal, tpl televizyonun stnde ince
bir toz tabakas vard. Kanepe minderleri kumala yle
dzgn kaplanmt ki, oda yetmili yllarn mobilya reklam brorlerinden frlama benziyordu. Yalnz Elbenin
grlmeye deer manzaras, ev sahibinin zel stats
hakknda ipucu veriyordu.
Peki, siz gerekten bu bilgisayar programnn... dnebildiine inanyor musunuz? diye sordu Unger.
Weisenberg yavaa ban sallad. Mmkn olduunu dnyorum. Unger, Weisenbergin derin gzalt
torbalarna sahip solgun gzlerinin neden ou insann
gzlerinden daha zekiymi gibi bir izlenim verdiini kendi kendine sordu.
Bakn, altml yllardan beri, dnebilen bilgisayarlar retilmeye allyor, diye aklad profesr. lk bata bilgisayarn ncleri, akla gelebilecek her sorunu insandan daha hzl zebilecek General Problem Solver1
gelitirmelerine sadece birka yl kaldn sanyorlard.
Ancak sonra, insan aklnn dnlenden ok daha karmak olduu fark edildi ve hedef gittike ileri bir tarihe
atlmaya balad. ayndan bir yudum ald. O gnden
beri ok zaman geti. Yapay zek sistemlerinin performanslar, laboratuvarlarmzdaki bilgisayarlarn alma
hzna bal olarak ok daha iyiye gitti. Bir zaman geldi
ki, bir bilgisayar program ilk defa dnya satran ampiyonunu yendi, ama bir bilgisayar gnlk hayatta yolunu
bulacak hale getirmenin, satran oynatmaktan ok daha
zor olduunu fark ettik. Byk hedefe kk admlarla
1. (ng.) Genel Sorun zc. (.N.)

275

yaklatk. Her yapay zek aratrmacsnn, her adan insanlarla karlatrlabilecek dnme performansna sahip bilgisayarlar retmemizin ne kadar zaman alacana
dair kendine ait bir fikri vard. Bazlar buna elli yl sre
bierken, iyimser olanlar yirmi ila otuz yl arasnda gidip
geliyordu. Ama gerekten dnebilen bir makine retmenin tamamen imknsz olduuna inananlarn says da
azmsanacak lde deil. Weisenberg ban iki yana
sallad. yle grnyor ki, bunca zaman nemli bir eyi
gzden karmz. Bilgisayarlarn geliimi sadece niversitelerin aratrma laboratuvarlaryla snrl deil. Son yirmi ylda niversite bilgisayarlarnn ilemci performans
bin katna kt. Ama ayn ekilde bilgisayarlarn says da
bin katna kt. Bu, internet zerinden birbirine balanan
bilgisayar sistemlerinin genel performansnn en azndan
bir milyon katna kt anlamna geliyor. Hem de yirmi
ylda. Ve misliyle artmaya devam ediyor. Eer bir bilgisayar program internette yaylma ve bu muazzam ilemci
performansn kullanma yetisine sahip olursa...
Profesr Bey, ben bu ilerden pek anlamyorum,
diye szn kesti Unger. Ve bir bilgisayar programnn
bilinli bir ekilde bir insan ldrm olmasna inanmak
da hl zor geliyor bana. yle olsa bile, en azndan ikinci
olasl hesaba katmamam gerek: Sonunda tm bunlarn
ardnda insann bulunuyor oluunu. Bunun iin de ncelikle olas bir gerekeye ihtiyacm var. Eer bunu bulursam, muhtemelen faili de bulurum.
Weisenberg ban sallad. Eh, bilim adamlarnn nesillerdir bouna uratklar eyi baarm olmak kukusuz ki
nemli bir ey. Hisse senedi piyasalarndaki geliimi istatistiksel olarak analiz ettiim zamanlarda, finansal konularda elimden geldiince bilgi edinmitim. Ama en azndan, ok daha az teknolojik ilerleme kaydeden firmalarn
bile borsada milyarlar deerinde olduunu biliyorum.
Bu yazlm programnn arkasndaki kiinin zengin
olaca anlamna m geliyor bu?
Esas itibariyle byle sylenebilir. Ne var ki, cevaplan276

mam bir sr hukuki soru var. Ne de olsa bu program


internette dolayor, yani yasad bir biimde yabanc
bilgisayarlarn ilemci zamann kullanyor. Bylesine
kurnaz bir virs yazm birinin, iletme fikriyle borsaya
gitmek isteyeceini dnemiyorum bile.
Bu Pandora yazlm normal bir bilgisayar merkezinde de altrlamaz m?
Prensipte altrlabilir, tabii ki. Ama Pandora gcn inanlmaz ilemci performansndan ve internetin a
yapsndan alyor. ok byk bir bilgisayar merkezi bile
bu performansn yalnzca kk bir ksmn salayabilir.
Pekl, yani bundan para kazanmak o kadar kolay
deil. Baka ne gereke olabilir?
Weisenberg dnd. G, dedi.
G m?
Pandorann yabanc sistemlere ok etkili bir ekilde
girebilecek ve gvenlik nlemlerini aabilecek durumda
olduu apak ortada. Birinin onu bilgisayar sistemleriyle
oynamak iin kullanyor olmas mmkn. Gnmzde
neredeyse her ey internete bal. Eer btn gvenlik
alarnda elinizi kolunuzu sallayarak dolamann bir yolunu bulursanz, snrsza yakn gce sahipsiniz demektir.
Hesabnza istediiniz miktar havale edebilirsiniz. Gizli
dosyalar halka aabilirsiniz. Borsa kurlarn kertebilirsiniz. Muhtemelen nkleer fzeleri bile ateleyebilirsiniz.
Unger buz kesti. Karsndaki baka herhangi biri olsa,
u son szlere glerdi. Fakat Weisenbergin gzleri sakin
ve ok ciddi bakyordu.
Terristler mi?
Profesr omuz silkti. Bu mmkn. u benim evimde
yakaladnz herif var ya... En iyisi ona sorun.
Unger gergin bir ifadeyle, gri-kahverengi hal kapl zemine bakyordu. O... serbest brakld.
Ne? stnde yakaladmz bir hrsz ylece braktnz m?
Bakomiser ban kaldrp bakt. Weisenbergin delici
277

baklarna direnemedi. Bir eyler ters gitti. Sahte bir


mahkeme emri. Fark ettiimizde, i iten gemiti.
Unger durumdan ancak bu sabah haberdar olmu ve
bunun zerine hemen buraya gelmiti. Bu esnada Dreek,
birinin nasl bu kadar ksa zamanda sahte bir mahkeme
emri dzenleyip Detlev Schwindti nezarethaneden karabileceini zmeye alyordu. Belli ki birisi, szde
kesinlikle gvenli olan polis bilgisayarna girmeyi baarmt. Belki de karakolda bir kstebek vard. Ya da Weisenberg haklyd ve tm bunlarn arkasnda hiperzeki bir
bilgisayar program vard. rktc bir dnce.
Weisenberg yavaa ban sallad. Komiser Bey, dedi
ve ayndan bir yudum ald, bence son derece ciddi bir
sorunla kar karyayz.

74
Westerland / Sylt
Cuma, 9.43
Mark uyandnda, saat ona eyrek vard. Oturma odasndan klavyenin tkrts duyuluyordu. Kalkp giyindi.
in bana yeniden mi oturdun, yoksa hi kalkmadn
m? diye sordu Lisann arkasnda durup.
Lisa glmsemekle yetindi. Mark, gzlerinin altndaki
halkalar grnce, sorusunu kolayca kendiliinden cevaplayabildi. Dizst bilgisayarn yannda, dn akamki yemein yar kmrlemi kalntlarnn olduu tabak hl
duruyordu. Kaynak kodun ifrelendiini kefetmelerinin
zerine pizzay frnda unutmular, yank kokusu ho olmayan bir ekilde bunu onlara hatrlatmt.
Kahve ister misin? diye sordu Mark ve kk mutfaa giderken taba da ald.
Lisa ban sallad.
Ksa sre sonra Mark, duman tten fincan onun n278

ne koydu. Sence de bir ara vermen gerekmiyor mu?


Lisa ban iki yana sallad. u an ok iyi gidiyor. Verdiin tyo altn deerindeydi. Rainer esas kodun paralarn bir yn pn arasna saklam. Sapla saman birbirinden ayrmam biraz zaman ald. Bir an geldi ki, dzenli
aralklarla, adlar Eval ile balayan fonksiyonlar olduunu fark ettim. Normalde bu, evaluieren szcn temsil
eder, yani hesaplamak. Ama eer L harfini atarsan, bunu
Eva Weisenberge gnderme olarak da okuyabilirsin.
Bunu ortaya karnca, tek yapmam gereken sz konusu
paralar doru sraya sokmak oldu ve voil1, kod ordayd! Temelde, iyi bir virsten beklenebilecei gibi olduka
basit. Ama kolay anlalmyor. Rainer olduka uuk birka konsepti bir arada kullanm. Tekrarlanan liste fonksiyonlar, kendi kendine deien program paralar falan.
Neredeyse bir Lisp program gibi. Anlamas kolay deil.
Lisp, ok eski ve artc derecede yksek performansl, ama hkim olunmas da en zor programlama dillerinden biriydi. Muazzam esneklii ve Lisp programlarnn
kendi kendine deime yeteneinden dolay, zellikle yapay zek aratrmalarnda kullanlmaktayd. Mark zamannda bir biliim dersinde bir Lisp program grmt:
Temelde, geit vermez karmaklkta ak ve kapal parantezlerden oluuyordu. Sradan bir lml iin, bunu
anlamak tamamen imknszd.
Pandoray yok edecek bir virs yazabileceini dnyor musun?
Lisa i ekip kollarn gerdi. Greceiz. Ne de olsa,
Pandora mercilerinin karlkl olarak birbirinin kimliini
tespit etmek iin kodlanm anahtarlar kullandn buldum. Bunlar araclyla, ayn bir beynin sinapslar gibi
birbirleriyle iletiim kurabiliyorlar. Muhtemelen bu anahtarlar kendilerini oaltmak iin de kullanyorlardr. Bir
sistem Pandora tarafndan saldrya uradnda, yeni par-

1. (Fr.) te. (Y.N.)

279

alar anahtarn yardmyla btn gvenlik nlemlerini


kolayca aabiliyor.
Peki, henz saldrya uramam bir sisteme szmay
nasl baaryorlar?
Bunu henz tam olarak bilmiyorum. Tahminimce,
bunun iin gereken zek kaynak kodda deil, sistemin
btnnde bulunuyor. Pandora neredeyse her gvenlik
duvarnn zayf noktalarn biliyor ve bunlar acmaszca
kullanyor. Ama nemli deil. Eer kod anahtarlarnn yardmyla Pandorann parasym gibi dolaacak bir virs
yazarsam, Pandora onun iin btn kaplar aacaktr.
Mark elini Lisann omzuna koydu. Bunu beraber
yaptmz iin mutluyum.
Lisa arkasna yasland, yanan Markn koluna dayad. Ben de, dedi. Ama imdi devam etmeliyim. Eer
dikkatimi younlatrmay brakrsam, yorulurum.
buuk saatlik, sinir bozucu bir bekleyi. Mark,
Lisay mmkn olduunca az rahatsz etmek iin yatak
odasna ekilmiti. Pencereden gri denize bakyor ya da
ilk ocuunun doumunu bekleyen bir baba gibi odada
huzursuzca volta atyordu. Lisaya yardm etmek iin yapabilecei hibir ey yoktu ve bu ona dokunuyordu. Saat
bir buua doru karn ackt ve lezzetli balk-ekmekler
den birka para ald. Geri dndnde, Lisa kprdamadan masada oturuyor ve ekrana dik dik bakyordu.
Ne oldu? diye sordu Mark. Bir ey mi buldun?
Lisa yerinden srad. Ne? Ah. Sanrm artk dikkatimi doru drst younlatramyorum. Hafife glmsedi.
Mark sandvileri masaya koydu. Acktn m?
Lisa ayaa kalkp gerindi. Daha sonra. Galiba her yerim tutuldu.
Sana biraz masaj yapaym m? Bu konuda ok iyiyimdir.
Lisa yorgun gzleriyle, sanki szcklerinin ardndan
derin bir anlam kartmaya alyormu gibi ona bakt.
Sonra ban sallad. yi olur.
280

Yataa uzan. Yzst. Lisann yannda oturdu. Elleri Lisann srtnda kayyor, siyah balk yaka kazann
altndaki tutulmu kaslarn hissediyordu. Kaln ynn
zerinden Lisann srtndaki dmleri zemezdi. Ellerini birbirine srtp kazan altna soktu.
Lisann teni scak ve przszd. Markn elleri yukarya doru kayd. Lisa sutyen takmamt. Mark parmak
ularyla omuzlarn ovdu, fakat dar kazak hareketlerini
engelliyordu. Lisa bunu fark edince doruldu ve kaza
hzla kartverdi. Markn gzleri kk, diri gslerine
takld. Lisa bunu fark edince burnunu krtrd ve Mark
kzard. Fakat sonra Lisa srtmakla yetinip yeniden yzst uzand.
Mark kaslarn yumuak bir biimde ovuyordu. Bir sre
sonra elleri adeta kendiliinden almaya balad. Lisa i
ekti ve yznde rahatlam bir glmseme belirdi. nce
vcudunun scakl ve kokusu Markn iinde glkle
bastrabildii duygular uyandryordu. Juliaya byle masaj yapt zamanlar, genellikle iyi bir seksle sonlanmt.
Fakat Mark iinde bulunduklar durumu imdi daha da
karmak bir hale getirmemesi gerektiini biliyordu.
Neden durdun? diye sordu Lisa.
zr dilerim. Dalmm.
Lisa bir ey sylemedi, masaj tekrar baladnda glmsemekle yetindi. Bir sre sonra gs kafesi dzenli
bir ekilde kalkp inmeye balad. Uykuya dalmt. Mark
onun zerini rtt ve bir sre, orada sakince uzanm
uyuyuunu izledi. Yavaa eilip yanandan pt.
Lisa gzlerini at.
Mark irkildi.
Lisa yavaa srtst dnd ve ona uzun uzun bakt.
Sonra onu ensesinden yakalayp kendine doru ekti.
Dudaklar uzun bir pckle bulutu. Markn dili Li
sann dudaklarna demeye cesaret edemiyordu.
Mark kendini geri ekip onun zarif vcuduna hayranlkla bakt. Eli onun gsnn yanna kayd. Lisa glmsedi.
281

Mark yeniden kendine ekti. Bu defa Mark alm


dudaklarla karland ve Lisann dili Markn kendine
hkimiyetinin son kalntsn da zorla alverdi.
Mark evin kapsnn aldn duymad bile.

75
Westerland / Sylt
Cuma, 14.19
Mark korkuyla srad. Aklna hemen Diego geldi. Bir
ekilde Pandorann yardmyla polisin elinden kurtulmu
ve onlarn izini bulmu olmalyd. Yerinden frlad ve silah olarak kullanabilecei bir ey bulmak iin etrafna baknd. Ancak holden gelen sesler hi de zellikle sessiz
olmaya alan birinden geliyor gibi deildi. Anahtarlar
ngrdad, bir seyahat antas yere brakld. Sonra kap
ald ve Julia fal ta gibi alm gzleriyle Mark ve
Lisaya bakakald.
Julia! diye bard Mark. krler olsun! Ben de
sanmtm ki... Sonra Juliann yzndeki, Lisay szen
ifadeyi grd; bu srada Lisa balk yaka kazan yeniden giymiti ve stn ban dzeltiyordu. Ve Mark hi
dnmeden, olabilecek en aptalca cmleyi syledi: Julia, dndn gibi deil...
Julia hibir ey sylemedi, yz kire gibi beyazd.
Altduda titriyordu, gzleriyse rkm bir atnkiler gibi
iri iri almt. Arkasn dnp odadan koarak kt.
Mark onu takip etmek istediyse de, yatak odasnn nnde yolu kesildi. Emekli Dantay yesi ve eski hkim olan
kaynpederi Dr. Hermann Nrenbergin elik grisi gzlerine bakt. Arkasnda kars, kzlarn teselli etmeye alyordu.
Mark! Nrenbergin sesi buz gibiydi. Demek evimi
kaamak yuvan olarak kullanmaya cesaret ettin, ha!
282

yle deil, dedi Mark, batan kaybedilmi bir dava


iin mcadele ettiini bildii halde. Takip ve tehdit ediliyoruz. Saklanmak zorundaydk!
Duyduum kadaryla, cinayet phesiyle polis tarafndan aranyormusun.
Evet, ama durum akla kovutu. Bakomiser Un
gere sorabilirsin. Aklamas biraz karmak, ama Pandora yazlm diye bir ey var ve...
Nrenberg bir el hareketiyle onu susturdu. Bahaneler duymak istemiyorum. Gerekler bana yeter. Sevimli
arkadan bizimle tantrmayacak msn? Az hi de
kulaklarnda deildi.
Markn Nrenbergden kzn istemeye cesaret etmesi uzun zaman almt. Kaynpederi onda hl muazzam
bir sayg uyandryordu. Lisa Hogert. Eski bir i arkadam.
Nrenberg fkesine ramen Lisaya usulne uygun
bir ba hareketi yapt. Sonra Marka dnd, ses tonu keskinleti. Bu eve izinsiz girdin. Bu, haneye tecavzdr!
imdi polisi arayacam. Cep telefonunu karp bir numara evirdi.
Hayr! diye bard Mark ve elini telefonun stne
koydu. Byle bir durumda, Nrenbergin, evin anahtarn
ona kendisinin vermi olduuna dikkat ekmeye yz
tutmad. Ltfen bunu yapma!
Nrenberg gzlerini kst. Bu iten paan bu kadar
kolay syrabileceini mi sanyorsun?
Hayr. Sadece, peimizdekilerin burada olduumuzu
renmelerini istemiyorum. Eer polisi ararsan, renirler. nan bana, ltfen, tm bunlarn kulaa ok garip geldiini biliyorum, ama sz konusu olan byk bir tehlike.
Belki de tm insanl tehdit eden bir tehlike!
Julia holde hngr hngr alyordu. Belli ki bunun,
Markn, aldatma olayndan syrlmak iin giritii aptalca
bir deneme olduunu dnyordu. Nrenberg hafife
glmseyip cep telefonunda kaytl olan Westerland Polis
Karakolunun numarasn evirdi. Ben emekli Dantay
283

yesi Dr. Nrenberg. Mark, hattn dier ucundaki polis


memurunun korkuyla irkildiini hayal edebiliyordu.
Bakomiser Friedberg ltfen.
Ltfen, dedi Mark. Hemen gidiyoruz.
Nrenberg eliyle mikrofonu rtt. Bunu deyeceksin. Kimse benim kzma byle aalayc davranamaz.
Yaptndan hayatn boyunca pimanlk duyman salayacam! Elini mikrofondan ekti. yi gnler, Bakomiser Friedberg. Ben Dr. Nrenberg. Bir haneye tecavz
ihbarnda bulunmak istiyordum. Adresim sizde var. Sulunun ad Mark Helius, ikametgh... Evet, damadm...
Aile meselesi mi? Bu da ne demek? Srf damadm diye...
Dinleyin, inann bana kanunlar biliyorum! Sizden beklediim... Evet, sonra urayp tutana imzalayacam. Ban kaldrp bakt, gzlerinde souk bir zafer vard.
Ne yaptndan haberin yok, dedi Mark. fkeden
boaznn dmlendiini hissediyordu. Lisayla beraber
bir sr ey yapmlard ve Nrenberg gibi tipler teknolojinin nimetlerinden vazgemek zorunda kalmasn diye
hayatlarn tehlikeye atyorlard. Dizst bilgisayarn seyahat antasna yerletiren Lisaya dnd. Buradan gitmeliyiz.
Lisa ban sallamakla yetindi.
Mark evden karken, kaynpederiyle kaynvalidesinin
fkeli baklar zerindeydi. Julia sadece hkra hkra
alyordu. Hl tek kelime etmemiti. Mark dnp ona
bakmad.

76
Westerland / Sylt
Cuma, 14.26
Bakomiser Friedbergin bilgisayara Helius kelimesini yazmasnn zerinden saniyenin binde biri kadar bir
284

sre getikten sonra, bilgisayarnn iindeki bir ey kmldad. Bildik bir ablon tannmt, en yksek ncelii olan
bir ablon. Pandorann binlerce mercii bu ablonla balantlyd. Friedbergin bilgisayarndaki mercii, karakolun
merkez bilgisayar zerinden internet balantsn aktifletirdi ve tm dierlerine ksa bir mesaj yollad. nternet
araclyla yrtlen veri trafii birdenbire oalverdi.
Megabaytlarca veri dei toku edildi, birka Pandora mercii adan indirildi ve bir an iin tm sistem performansn
bloke etti. Aratrdlar, analiz ettiler, karlatrdlar ve bulduklar sonular dier binlerce merciye yolladlar. Yapay
nronlardan oluan karmak rg iinde bir birlik olutu;
bir dnce olarak adlandrlabilecek bir ey.
Dnce dnlm, bilgi ada bir yerlere kaydedilmiti. Westerland Polis Karakolunun sunucusundaki
merciiler birbirinden ayrld, internet araclyla yrtlen veri trafii yeniden normal llere indi. Friedbergin
bilgisayarndaki Pandora mercii tekrar derin, ryasz uykusuna dald.
Sistemin, allmn dnda davrandn kimse fark
etmemiti.

77
Westerland / Sylt
Cuma, 15.05
Nieblle giden arabal trendeki srclere yol gsteren demiryolu grevlisi, zgnm ama daha beklemek
zorundasnz, dedi. Bir sinyal arzas var. u an anakaraya hibir tren hareket edemiyor. Maalesef, daha ne kadar
sreceini de tam olarak syleyemem. Beklemek mi, yoksa daha sonra yeniden gelmek mi istersiniz?
Daha sonra yeniden geliriz, diye cevaplad Lisa ve
arabay evirdi.
285

Burada taklp kaldk, dedi Marka, bir sre gittikten


sonra. Belki de bir adaya kamak yanlt.
Syltten gitmenin en az iki yolu var.
Arabal vapurdan m bahsediyorsun? Sanrm List
te...
Radar arzas ya da baka herhangi bir sebepten,
Rmye giden arabal vapur da almayacaktr. Pandora,
Diego gelene dek bizi buraya ivilemeye alacak. Tek
ansmz, kk bir tekne bulmak.
Bunu nasl yapmay dnyorsun?
Kaynpederimin Munkmarsch Yat Limannda bir
yelkenlisi var.
Lisa srtt. Yelkenlinin sahibini dnnce, byk bir
riske giriyormuuz gibi geliyor...
Mark ban sallad. Sanrm, bir daha gzne grnmesem iyi olur.
Nrenbergin yelkenlisi, bir dolu hafif teknenin ve
Syltin ok gzel ve ok zengin olmayanlarnn med zaman sular altnda kalan Kuzey Denizi ky eridini dolat orta byklkteki yelkenlilerin ortasnda, gzelce
balanm vaziyette duruyordu. Bir Dehler Optimayd,
seksenli yllardan kalma, yirmi yldan daha fazla zaman
gemesine ramen yeni gibi grnen, on metrelik, k bir
yat. Hermann Nrenbergin medar- iftiharyd. Yelkenlinin k tarafna ssl harflerle ismi yazlmt: Julia.
Mark, ocukluundaki Sylt seyahatlerinden beri tand yal liman sahibine el sallad. Adam da el sallayarak
karlk verdi.
Salam yelken bezinden bir muamba k gvertesinin zerine gerilmi ve asma kilitle emniyete alnmt.
Ayrca tekne demir bir halkadan geirilmi zincirle kyya
balanmt.
Mark, onlarla ilgilenmeye devam etmeyen liman sahibinin kulbesine bir bak att. Uygun aletler olmadan,
kk bir tel parasyla kilitleri amak ve muambay kvrmak Lisann birka dakikasn ald. Mark ayakkablarn ve oraplarn kararak gverteye kt. Eski tekneye
286

sokak ayakkablaryla basmaya ii elvermedi. Lisann


ayanda siyah spor ayakkablar vard, fakat o da Mark
rnek alarak ayakkablarn kard.
Yelken bezi ve tik ya kokusu Mark eski bir dost
gibi karlad ve ailesiyle yapt yelkenli gezintilerini
anmsatt. Tm skntlara ramen, nihayet yeniden neredeyse sessizce dalgalarn arasnda kayma, yalnzca rzgrn
saf gcyle, martlarn lklar, armklarn gcrts ve
yelkenlerin hafif dalgalanmas eliinde yol alma fikri,
iini sevinli bir bekleyile doldurmutu.
Yelkeni amaya balad srada, liman sahibi iskeleden onlara doru geldi.
Merhaba, Mark! diye bard. Lisaya garip bir bak
att. Julia nerede?
Bu, kuzenim Lisa, diye aklama yapt Mark. Julia
ailesiyle beraber yarn arkadan gelecek. Ben sadece, hava
izin verdii lde, yle hzlca ksa bir gezinti yapmak
istedim. Batda, denizin zerinde, kule gibi ykselen bulutlarn topland gkyzne bir bak att. Bilirsiniz,
kaynpederim teknenin dzenli olarak hareket ettirilmesine ok nem verir.
Liman sahibi, Marka pheci bir ifadeyle bakyordu.
Dr. Nrenberg her zaman gelmeden nce arayp bana
haber verir!
Mark, yzne arm bir ifade yerletirdi. Aramad
m? Bana demiti ki... neyse, fark etmez. Hkim Bey artk
pek de gen saylmaz. Srtt.
Liman sahibi ban sallad. Tamam. Ama elinizi abuk tutmalsnz, dedi. Bu akam iin havann kt olaca sylendi. Rzgr en az yedi sekiz kuvvetinde olacakm. Rahatsz edici olabilir.
Endielenmeyin. Bir saat iinde dnm oluruz.
Yannza iecek bir eyler almak ister misiniz? Flens1
indirimde...

1. Bir bira markas. (.N.)

287

Hayr, teekkrler.
Peki yleyse; pruvanz neta, rzgrnz kolayna olsun! Liman sahibi onlara tekrar el salladktan sonra, kulbesine girerek gzden kayboldu.
Mark dtan takma motoru kullanmadan yelkenliyi
dar limandan kard. Lisa, Mark kadar yelken yapmam
olsa da, ok becerikli bir ekilde yerini ald. ok gemeden liman giriini arkalarnda brakm, engin Kuzey
Denizinin aklarna doru seyrediyorlard.
Rzgra kar dar boazda voltalamak zorunda kalmadklarnda ve Mark n yelken iskotas olmakszn gayet rahat manevra yapabildiinde, Lisa gverteyi terk
edip kamaraya indi. Dizst bilgisayarn aa yukar
saatlik arj var! diye bard aadan. Bununla yetinebilir miyim, bilmiyorum.
Elinden geleni yap! diye bard Mark, dalgalanan
yelkenlerin sesini bastrmaya alarak. Yukar, Danimar
kaya doru ilerleyeceim. Belki orada kk bir otel ya
da baka bir ey buluruz.
Tekneyi, ak denizde ykseklii bir metreyi bulan
kpkl dalgalarn arasndan sryordu. Rzgr yaklak
be kuvvetinde kesintisiz esiyordu... tekne iin ideal artlar. Mark kuzey ynnde, ky eridine paralel bir apaz
seyir1 tutturdu. Lisann denize dayankl olduunu umuyordu; tekne, rzgrn basncyla yana yatyordu. Bu artlar altnda kzn nasl akln toplayp alabileceini bilmiyordu.
Yaklak iki saat sonra douda, ky ynnden zerlerine doru gelen bir helikopter grd. Gkyzne bakt.
Bulut kuleleri bu arada denizden anakaraya doru iyice
yaklamt. Bulutlar, imekler tarafndan titrek ampuller gibi aydnlatlyordu. Patlak vermeye hazrlanan hava
hi de tehlikesiz deildi. Sert Kuzey Denizi zerindeki
ilkbahar frtnalar daha nce baz takn yelkencileri zor

1. Rzgrn kemere hattnda, doksan derece olduu seyir tipi. (.N.)

288

durumda brakmt. Eer tekneyi bir an nce bir limana


sokmazsa, ok kt olacakt.
Tam yol ileri! diye bard Mark ve pruvay rzgra
doru evirdi. Kamaradan akn bir lk geldi; belli ki
Lisa uyarsn duymamt. Tekne dier tarafa yatt. Mark,
pruva gittike ykselen dalgalar aprazlamasna kessin
diye, bir orsa seyir1 tutturdu. Derin ukurlarla dolu bir
lde arazi aracyla ilerliyorlarm gibi, tekne ykseliyor
ve sonra sert bir biimde tekrar iniyordu.
Lisa kamaradan ban uzatt. Byle alamam! diye
bard, dalgalanan yelkenlerin sesini bastrmaya alarak.
Mark kyya iaret etti. Ziyaretimiz var! diye bard.
Lisa denize, Markn gsterdii frtna bulutlarnn olduu yne bakt. Sonra soran baklarn Marka evirdi.
Mark onun korkularn onaylad. ok kt olabilir.
Ve tekne esasnda byle bir havaya uygun yaplmam.
Dudaklarna zalim bir srtma yerletirdi. Ama helikopter de yle.
Lisa dizst bilgisayar kapatp kamarann su geirmez i tarafna koydu. Sonra Markn yanna oturdu. Konumadan, karanlk gkyzne kar seyrediyorlard.
Olduka tuhaf bir yart. Helikopter tekneden daha
hzlyd, ama frtna hatr saylr bir hzla yaklayordu ve
onlara helikopterden nce ulat. Helikopter birka yz
metre kadar yaklat, fakat sonra rotasn deitirmek zorunda kald.
Bu arada dalgalar iki metreye kadar ykselmiti. Srekli teknenin ince pruvasnda krlyor ve kamarann
zerine kvetler dolusu su brakyorlard. Nrenbergin
teknesine gz gibi bakm ve ieriye su szamasn diye
en kk atlaklar bile titizlikle tkam olmas bir anst.
Mark ile Lisa yelkenleri indirmi ve Lisann gvertenin

1. Rzgrn krk be derece olduu seyir tipi. (.N.)

289

altnda bir kutuda bulduu can yeleklerini giymilerdi.


Mark, teknenin geriye kalan azck manevra kabiliyetini
garantiye almak iin, dtan takma motoru altrmt.
Rzgr armklarda uulduyor ve sanki azgn denizin
gc Optimay alabora etmeye yetmezmi gibi, halatlar
ekitiriyordu.
Dmenin banda birbirlerine sokulmu, oturuyorlard. Markn ince ceketi souk yamur karsnda pek koruma salamyordu ve Lisann da zerinde sadece ince
bir rzgrlk vard. Mark, yolda bir yerlerde durup ikisi
iin balk yamurluu almadna piman oldu. Frtna
gittike iddetleniyordu. Teknenin sana ve soluna yldrmlar dyordu.
Eer bir yldrm bize isabet ederse ne olur? diye bard Lisa, rzgrn uultusu ve gk grlemesi arasndan.
Hibir fikrim yok! diye haykrarak karlk verdi
Mark.
En az iki saat denizle mcadele ettiler. liklerine kadar
slanm bir halde titreyerek oturuyor ve bu arada bir
dolu frtnasyla cesaretlerini krmaya bile alm kasrgaya kafa tutuyorlard.
Nihayet yamur hafifledi, imekler seyrekleti ve
rzgr biraz azald. Tekne hl dalgalarn elinde oyuncak
bir top gibiydi, ama ortada direkt bir alabora olma tehlikesi yoktu.
Bir sre sonra bulut rts de yrtld ve ortaya kpkrmz bir akam semas kt. Deniz o kadar sakinlemiti ki, dalgalar tekneyi sadece hafife kaldryordu.
Kara grnmyordu. Yalnzca, zerlerinden ekilmi olan
muazzam bulut kuleleri ufukta belirdi.
dm, dedi Lisa.
Mark ban sallad. Acilen snmalyz. Tekneyi bir
sreliine kendi haline brakabiliriz. Dmeni, takma
motor tarafndan hi durmadan ak denizin daha da
aklarna gtrlecekleri ekilde sabitledi. Sonra kamarann kapsn ap dar odadan ieriye girdi.
Bir yetikinin pek samayaca uzunluk ve genilikte
290

drt yatak vard. Kk bir dolabn iinde iki tane plaj


havlusu buldular. Hi tereddt etmeden, stlerinden su
damlayan slak kyafetlerini kardlar ve souktan morarm vcutlarn havluyla stmaya altlar. Sonra birbirlerinin karsnda plak bir ekilde durdular.
Lisa gld. Ee, imdi ne olacak?
Markn gzleri, sanki uzaktan kumanda ediliyormu
gibi Lisann ince bedeninin zerinde kayyordu. Konuamyordu.
Sanrm biraz snmalyz, dedi Lisa. Marka doru
bir adm atp plak vcudunu onun gbeine dayad.
Mark kollarn ona dolayp onu kendine bastrd. Bir an
byle durdular ve sanki ikisi de ilk adm atmaya cesaret
edemiyormu gibi scan tadn karttlar. Sonra Markn
elleri sanki kendiliinden Lisann srtn ve kalasn okamaya balad. Lisa onun hareketlerine karlk veriyor,
ona srtnyordu. Markn bedeni, istedii eyin sinyalini uzun sredir veriyordu. Ancak iinden bir ses, kendine
gem vurmas gerektiini sylyordu. Bu, aceleye getirilmeyecek kadar nemliydi, deerliydi.
Lisa ban kaldrp yumuak bir biimde Markn dudaklarn pt. Bir yandan da eli zarif hareketlerle onun
ensesini okuyordu. Mark, Lisann pcne karlk
verdi. Arzunun esiri olmu bir halde Lisay kendine yle
sk bastrd ki, kz neredeyse havasz kald. Dilleri eski
tandklar gibi bulutu ve len aniden blnm olan
danslarna devam etti.
Birden Lisa kendini onun kollarndan kurtard. Geriye
doru bir adm atp ciddi bir ifadeyle ona bakt. Markn
bedeni hayal krklyla haykryordu. stemiyor musun? diye sordu usulca.
Hayr, istiyorum. Hem de ok. Ama...
Ciddisin, deil mi?
Lisa glmsedi. Ciddiyim, evet. Ciddiyim, ama
umutsuz deilim.

291

78
Flagstaff / Arizona
Cuma, 12.11
Sybil Shepard kendi enstitsnn de yer ald asker
ssn iinde bulunan asker inzibat binasnn kk, gsterisiz bir odasnda oturuyordu. Asker istihbarat servisinin albay ne doru eilip zeki, pheci gzleriyle
Shepard dikkatle szd. u Pandora, sizinle nasl iletiime geti?
Shepard iini ekti. Size onlarca kez anlattm!
Albay ban sallad. Bana, sizinle dardan, bir internet taraycs zerinden iletiim kurduunu anlattnz.
kimiz de bunun olamayacan biliyoruz. ssn bilgisayar a, davetsiz misafirlere kar kesinlikle gvenli. Ayrca kontrol ettik. A genelinde ve sizin bilgisayarnzda
kesinlikle byle bir giriin izine rastlanmad. Ama tabii
btn bunlar size defalarca syledim.
Dnp dolap ayn yere geliyoruz. Ne olduunu bilmiyorum. Sistem yneticisi deilim ve bunu nasl yaptn size syleyemem. Sadece, ne grdm tarif edebilirim. Thomas Lehmanna sorabilirsiniz. O da oradayd.
Elemannz hikyenizi doruluyor. Ama bu, onun
gerek olduunu gstermez.
Beni tam olarak neyle itham ediyorsunuz? Ben size
geldim, deil mi? Eer casusluk yapmak isteseydim, istihbarat servisini olaya dahil etmezdim herhalde!
tham falan etmiyorum, dedi albay. Arkasna yaslanp ellerini masann stnde kenetledi. Sadece, gerekte
ne olduunu bilmek istiyorum.
Tanr akna! Shepard bir an iin yzn ellerinin
arasna gmd. Tam drt saattir bu odada oturuyordu.
Kimse iecek bir ey teklif etmemiti. Ayrca, tuvalete
gitmesi gerekiyordu. Gerekte ne olduunu size syledim! Bu oyuna bir son veremez miyiz?
Tankla ilgili olaya geri dnelim. Arzay aklayama292

dnz sylyorsunuz. Doru mu?


Doru.
Ve bunda Pandorann parma olduunu iddia ediyorsunuz.
Byle bir ey iddia etmedim.
Ama mmkn olduunu dnyorsunuz.
En azndan olaslk d brakamyorum. Demek istediim, bu iletiimin AT-1in saptmasndan hemen sonra
kurulmas tuhaf. Ayrca, kaynak koda sahipti. Onunla oynam olduunu dnmek mmkn.
Albay, bu sanki tek mantkl aklamaymasna, ban sallad. Ve bu oynanm kodu bir ekilde tanka aktard. Muhtemelen gece sse szp tankn taretini at ve
bir ipi deitirdi.
Bu samalk ama!
Kesinlikle.
Shepard, gzlerine yalar dolduunu hissetti. Bu dar
kafal, aalk herifin nnde zayflk gstermemek gerekirdi. Size yznc kere sylyorum: AT-1in neden yle
davrandn bilmiyorum, o yabancnn kaynak koda nasl
ulatn ya da benimle nasl iletiime geebildiini de
bilmiyorum. Size sadece, grdm eyi tarif edebilirim.
Nasl ve neden ksmlarn kendiniz bulmak durumundasnz.
Sorun tam olarak burada, dedi albay son derece sakin bir ses tonuyla.
Ne demek istiyorsunuz?
nme, projenizin felaketle sonulanmasnda szde
suu olan byk yabancyla ilgili macera dolu bir hikye
koyuyorsunuz. Sizin ifadeniz dnda bu teoriyi dorulayacak tek bir olgu yok, buna karn birok teknik uzmann ifadesine gre, iddia ettiiniz ey kesinlikle olmu olamaz. Kendisi de projede yer alm olan asistannzn
hikyeyi dorulamas hibir eyi kantlamaz. Bana kalrsa, neredeyse insanlarn hayatna mal olacak, ok ciddi
bir hata yapm olduunuz gereini geitirmeye alyorsunuz. Psikologlar buna suu bastrma diyorlar.
293

Shepard gzyalarn daha fazla tutamyordu. Yutkundu. Hibir ey anlamyorsunuz! Herhangi birisi son derece gizli bir projenin kaynak koduna ulaabiliyor. Eer
bu kii...
yle birisi yok, dedi albay. Bu, kulaa bir emir gibi
geldi.
Shepard kendini toparlad. Yalarla dolu gzlerinin
nnde albayn yz bulanklat. imdi bana ne olacak? Sesi titriyordu.
Geici olarak grevden uzaklatrldnz. Bir disiplin
soruturmas olacak, ama yarglanacanz zannetmiyorum. Bana kalrsa, ar bir teknik hatadan baka bir ey
yapmadnz. Bunun iin cezalandrlmazsnz, fakat Otonom Sistemler Blmnn yneticisi olarak kariyeriniz
sona erebilir.
Shepard yavaa ban sallad.
Albay bir elini onun koluna koyduysa da, Shepard kolunu hemen ekti. zgnm, Sybil, dedi Albay. Son
zamanlarda nasl bir bask altnda olduunuzu biliyorum.
Asker psikoloa, sizinle temasa gemesi iin talimat verdim. Eminim ki...
Ben deli deilim, dedi Shepard. Sesi imdi yeniden
gl kyordu. yle olmasn dilerdim. Tanrm, gerekten dilerdim!

79
Alman Krfezi / Kuzey Denizi
Cuma, 20.47
Mark, Lisay yavaa kollarnn arasna ald. Ben de
ciddiyim, dedi.
Lisa ban kaldrp ona bakt; gzlerinde, Markn
daha nce grmemi olduu bir krlganlk vard. Gemiin glgeleri, Kuzey Denizi zerindeki frtna bulutlar
294

gibi yznde yavaa ilerliyordu sanki. Mark, kendisine


almann Lisaya zor geldiini hissetti. Sanki otokontroln kaybetmekten korkuyor gibiydi.
Mark onu alnndan pt. Bu, szcklere dklmemi
bir soruydu.
Cevap olarak Lisa onu dudaklarndan pt. Dudaklar birbirinden ayrlmadan, Mark dar yataklardan birine
ekti.
Lisann vcudu Markn altnda scak bir okyanus gibi
hareket ediyordu. Tenindeki deniz tuzu lezzetliydi. Ritmik hareketleri, dalgalarn stnde dans eden teknenin
yumuak kalk ve inilerine karyordu. Sanki Lisa, bunca zamandr, belki de yllardr kendine uygulad bir freni azar azar boaltyordu. Birdenbire iinde neredeyse
hayvani bir vahilik tututu ve Mark da srkleyip gtrd. Mark daha nce hi bu kadar mkemmel bir ey
yaamamt. Teknenin darl bir engel deildi. Onlar
daha da yaknlatryor, vcutlarnn oyununu yavalatp
uzatyordu.
Bir an geldi ki Mark, Lisann stnde zar zor nefes
alarak ve mutlu yatyor ve kendini ondan zmek istemiyordu. Dnya umurunda deildi. Pandoray unutmutu.
nemli olan tek ey, Kuzey Denizinde bir yerlerde bulunan kk bir teknenin iindeki iki vcuttu.
Lisa efkatle Markn srtn okuyordu. Yumuak, dairesel hareketleri Mark tahrik etmeyi brakmyordu ve ilk
heyecan dalgasnn yatmasndan sonra, karnnn altnda,
ihtimal vermedii bir hzla ehvet yeniden uyand. Bu
defa, ikisini de sanki frtna sonras yumuak dalgalar gibi
hareket ettiren daha yava, daha sakin bir danst. Hem
daha gzeldi, nk imdi Lisann vcudunu, ilk ehvetin basksn hissetmeden sakin sakin kefedebiliyordu.
Bu defa, Markn okaylar altnda ehveti patlayan
Lisayd. Vcudu titremelerle sarslyor ve parmaklarn
ac verici bir ekilde Markn srtna geiriyordu, fakat gkn bile karmyordu.
Mark nihayet ikinci defa boaldnda, dar yatakta
295

birbirlerinin kollar arasnda yatp ylece birbirlerine


baktlar. Markn iinden bir ses, bunun hayatnn en
nemli an olduunu sylyordu. Tehlike onlar bir araya
getirmi olabilirdi, zerlerindeki muazzam bask ikisinin
de libidosunu ykseltmi olabilirdi. Fakat imdi, ehvet
yava yava azalp yerini derin bir tatmin duygusuna brakrken, Mark bunun doru olduunu biliyordu; bugne
dek hi yaamad bir biimde doru.
Lisay olduu gibi, kusurlar ve hareketli gemiiyle
istediini gstermek iin, boynundaki kk kurukafa
dvmesini pt.
Seni seviyorum, diye fsldad.
Lisann iri gzlerinde, Mark doru anlayp anlamadndan emin olamyormuasna, bir phe glgesi
inatla duruyordu. Markn yznde samimiyetsizlik izleri
arad. Sonra nihayet glmseyip cevap olarak uzun, efkat dolu bir pck verdi.
Uzun bir sre yle yattlar ve Mark uyank kalmaya
alt. Lisann scak, plak vcudunu kollar arasnda
tutabildii her saniyenin tadna varmak istiyordu. Ancak
bir an geldi ki, son gnlerde yaad byk zorluklarn
acs kt ve Mark uyuyakald.
Kahve kokusuna uyand. aknlkla gzlerini at,
dorulup oturdu ve ban dar yatan zerindeki tahtaya
arpt.
Lisa kk iskambil masasnn bana oturmu, dizst bilgisayarnda alyordu. Nemli kyafetlerini yeniden
giymiti ve Marka doru dnd.
Gnaydn! Gecen iyi geti mi?
Mark srtt. Hem de ne biim. Ne yazk ki bir yerden
sonra uyuyakalmm.
Kahve ister misin?
Mark ban sallad.
O zaman gel de al, dedi Lisa ve srtarak ona bir kupa
uzatt. Markn rlplak bir halde teknenin iinde sallanarak ilerlemekten baka aresi kalmamt. Lisa baklarn onun vcudunda dolatrarak eleniyordu.
296

Nereden buldun ki bunu? diye sordu Mark, Lisa duman tten kupay nihayet ona verince.
Kk bir gaz oca buldum. Kaynpederin gerekten de her eye hazrlklym.
Scak iecek Marka ateli geceyi hatrlatt. Lisa yeni
oluan ereksiyonunu fark edemeden arkasn dnd.
Souk, nemli kyafetlerini giymek, ehvet dolu tm
dncelerini datt. yle bir stne bana gz att,
burumu kot pantolonuna ve mahvolmu saf yn kazana bakt ve kendi, zc haline ve durumun ironisine
kar srtmaktan kendini alamad. D grnne her
zaman nem vermiti, zellikle de kadnlarn yannda.
Ancak kyafetleri tmyle slanmam olsayd, herhalde
hayatnn en heyecanl gecesini karacakt.
Nemli soukla ieriden savaabilmek iin, kahveyi
iebildii kadar abuk iti. Kyafetleri en iyi kurutma yolunun onlar giymek olduunu deneyimlerinden biliyordu.
Ne durumdasn? diye sordu.
Dizst bilgisayarn pili neredeyse bitmek zere,
ama virsn ilk versiyonunu bitirdim. imdi geriye sadece, onu test etmek kald.
Test etmek mi?
Lisa akn bir ifadeyle bakt. Yanlyor muyum, yoksa sen bir zamanlar bir yazlm firmasnn patronu muydun? O halde, bir rpda hatasz kod yazmann imknsz
olduunu bilmen gerekir. Geri derleyici hata bulmad
ve imdi elimde yrtlebilir bir program var. Ama bu,
ancak program denendiinde bulunabilecek bir mantk
hatas olmayaca anlamna gelmiyor.
Rainer hatasz kod yazabiliyordu.
Lisa, Marka kzgn bir bak att. Ben Rainer deilim.
Mark srtt. Fark etmitim.
Lisa ona frlatabilecei bir eyler bulmak iin evresinde baknd. Mark hemen gverteye kp gzden kayboldu.
297

Yksekteki tek tk bulut kmeleri dnda gkyz


akt. Dou ynnde oktan aydnlk bir izgi belirmiti.
Gne birazdan doacakt. Onlar evreleyen deniz bo
ve karanlkt. Mark uzaktaki byk bir geminin seyir fenerlerini grebiliyordu, tahminen bir yk gemisi. Tekneyi
babo yol almaya brakmann olduka riskli olduunu
fark etti. Rotalar boyunca, ngiltereye giden ve Atlantiki
aan byk gemi yollarnn yaknndan gemeseler de,
Kuzey Denizi yle pek de ssz sular deildi.
Bat ynnden esen serin rzgr Mark souktan titretti. Isnmak iin birka nav ekti. Sonra yelkenleri amaya koyuldu. Bunu yaparken, douda, ufukta, tan aarrken snmemeye inat etmi bir yldz gibi parlayan bir
nokta gzne iliti.
Durdu ve noktann gittike parlaklap bymesini
izledi. Bir sre sonra bir helikopterin kendine zg takrtsn duydu. Aceleyle aa indi. Lisa korkmu bir ifadeyle ban iinden kaldrd.
Ziyaretimiz var, dedi Mark. Ve korkarm, bu defa
bizi hibir frtna kurtaramaz.

80
Alman Krfezi / Kuzey Denizi
Cumartesi, 6.10
Pervanenin kulaklar sar eden darbeli sesi, kamarada
insann karsndakini anlamasn imknsz klyordu.
Oluan rzgrn etkisiyle tekne bir o yana bir bu yana
savrulup duruyordu. Helikopter tam zerlerinde duruyor olmalyd.
Alman Snr Polisi! Ellerinizi kaldrp gverteye kn, diye nlad hoparlrden bir ses. Tekrar ediyorum,
hemen ellerinizi kaldrp gverteye kn. Aksi takdirde
ateli silahlar kullanlacaktr!
298

Mark ile Lisa birbirlerine baktlar. Gelen neden Sahil


Gvenlik ya da Westerland Polisi deil de Alman Snr
Polisiydi? Ve onlar nasl bulmulard? Yanlarndan geen
bir gemi, babo seyrediyormu gibi grnen yelkenliyi
ihbar m etmiti? Yoksa Pandora bir casus uydudan m
yararlanmt?
Mark ile Lisa gverteye ktlar. Ildak gzlerini kamatrd. Ellerini yukar kaldrdlar.
Pruvaya oturun ve ellerinizi indirmeyin. Tekneyi hareket ettirmeyi ya da suya atlamay denemeyin. Aksi takdirde zerinize ate alacaktr.
Mark ile Lisa syleneni yaptlar. Helikopter zerlerinde grlerken, onlar yukar kaldrlm elleriyle gz kamatran n altnda oturdular. Mark ldan yannda, helikopterin ak kapsndan eilen ve bir ipin ucunda aa
sallanan bir adamn siluetini belli belirsiz grd. Ksa sre
sonra adam gverteye atlad. zerinde mat siyah koruyucu bir giysi vard ve makineli tabancasnn namlusunu
Mark ile Lisaya dorulttu. Onu iki adam daha izledi.
Mark ile Lisay dz bir ekilde yere yatmaya zorladlar.
Markn kollar acmaszca arkasna ekildi ve plastik bir
bantla baland. Adamlardan birinin iareti zerine helikopter ykselip ileride daireler izmeye balad.
Tekne emniyete alnd, diye grledi dieri, kamaray
kontrol ettikten sonra.
Mark dorulmaya alt. Bu da ne demek oluyor?
diye bard. Biz sulu deiliz!
Onlara bekilik eden adam Mark geri itti. Yerde kaln ve kprdamayn! Ses tonu, ne kadar ciddi olduu konusunda pheye yer brakmyordu. Artk Pandora ile
Diego bunu nasl ayarladlarsa; besbelli ikisinin terrist
olduu dnlyordu.
Doan gne bulutlar tututururken, Mark ile Lisa
uzun bir sre ylece yattlar. Birbirlerine bakyorlard ve
Markn iinde, aralarndaki ilikinin balad gibi hzl
ve artc bir ekilde bittiine dair korkun bir his vard.
Lisann gzlerine yalar dolmutu, ama cesurca glm299

syordu. Mark da ona glmseyerek karlk verdi ve hissetmedii iyimserlikten bir para gstermeye alt. imdi ona biraz teselli verebilmek iin elini tutmay nasl da
isterdi.
Nihayet Mark gl dizel motorlarn grlemesini
duydu. Deniz Kuvvetleri grisi bir hcumbot yanlarna
yanat. Yukar kaldrldlar ve normalde yarallarn kurtarlmasnda kullanlan sedyelere balandlar. Kk bir
vin onlar sava gemisinin gvertesine indirdi. Gvertenin altndaki kk bir odaya getirilip iki dar yataa yatrldlar. Sonra odann kaps kilitlendi.
Bu da ne demek oluyor? diye bard Mark. Bir avukatla grmek istiyorum! En azndan u kahrolas balarmz zn!
Kimse onu duyuyor gibi deildi.
Dinleyin, dedi yksek sesle. Birinin bizi dinlediini
biliyorum. Ben Mark Helius, Distributed Intelligence yazlm firmasnn bakanym. alanlarmdan biri, kendine ait bir zek gelitirmi olan Pandora adnda tehlikeli
bir yazlm gizlice internete szdrd. Bu yazlm polis bilgisayarlaryla da oynayabiliyor. Bizim her ne yaptmz
dnyorsanz; doru deil. Biz terrist deiliz. Pandora
virsyle savaabilecek bir ey gelitirmeye altk. Teknenin gvertesinde bir laptop bulacaksnz. Onu emniyete aln! Pandora virsnn kaynak kodu orada.
ekti. Tm bunlara inanmann zor olduunu biliyorum. Bizi bu yzden serbest brakmanz beklemiyorum. Ama beni dinleyen her kimse: Size yalvaryorum,
koda gz atmalar iin bilgisayar uzmanlarna haber verin. En azndan, hikyemin doru olup olamayacan
kontrol edin! Ltfen! nsanln gelecei buna bal olabilir!
Unut gitsin, dedi Lisa. Nasl olsa anlamayacaklar.
Markn aklna bir ey geldi. Komiser Unger! diye
bard. Hamburg Cinayet Masasndan Bakomiser Un
gere sorun! O bizim masum olduumuzu biliyor!
300

81
Hamburg-Alsterdorf
Cumartesi, 12.05
Bana inanmak zorundasnz! Mark, sade, penceresiz
odann ortasndaki masada tam karsna oturmu adamn yzlerine bakyordu. lerinden biri, keskin yz hatlarna ve tepkisiz baklara sahipti, belli ki Federal Alman
Polisinden yksek rtbeli bir subayd. Adn vermemiti,
ama nn arasnda sz geenin o olduu belliydi. Dier ikisi gen bir polisle, kendini Stefan Schtze olarak
tantm bir adamd. Muhtemelen FAPdeki bilgisayar uzmanl iini birinci sradan kapmasnn nedeni, kaln kemik ereveli gzl, yars dklm salar ve top sakalyla bilgisayar manya kliesine tam olarak uymasyd.
Schtze ne doru eildi. Dinleyin beni, ben de bu
ilerden biraz anlyorum, dedi. Anlattnz ey teknik
olarak imknsz. Eer gerekten de darda bir yerlerde
bir yapay zek varsa, onun Interpol sistemlerine girip verilerle oynamas mmkn deil.
Fakat birisi verilerle oynad, deil mi? Eer bunu bilmiyor olsaydnz ve terrizm hikyesiyle ilgili pheniz
olsayd, burada olmazdnz.
Bakomiser Unger sizin adnza konutuu iin buradaym. u esnada, onun bu olayla balantsnn derinliini kontrol ediyoruz.
yisi mi verileri kontrol edin. Kimin benim iin uluslararas tutuklama emri karttn bulun. Onunla konuun. Kahrolas bilgisayar sistemlerine gvenmeyin. nsanlarla konuun!
Schtze i ekti. Pekl, haklsnz. Birinin Interpol
sistemine szdn biliyoruz. Yalca subayn knayan baklarn grmezden geldi. Bilmediimiz tek ey, nasl olduu.
Size akladm ya. Pandora...
Kendini Bakomiser Vogt olarak tantm olan gen
301

polis, Brakn u Pandora hikyesini, diye karlk verdi.


Bununla bir yere varamazsnz. Bu olayn ardnda gerekten kimin olduunu syleyin bize artk.
Mark i ekip ban iki yana sallad. Laptopu incelediniz mi?
Schtze ban sallad. Refakatinizin tarifine uyan
hibir ey bulamadk.
Mark donakald. Sadece gzlerini krptrd, bir an
hibir ey sylemedi. Birdenbire akld bir glme ihtiyac hissetti. Ayn anda, masann dier ucunda oturan sersemin, dikkatsizliiyle, Lisayla beraber uruna savatklar
her eyi yok ettiini fark edince, fkeden gzlerine yalar
doldu. Laptopu kendi anza baladnz, deil mi?
Schtze, yalan yakalanm biri gibi, biraz mahcup bir
ifadeyle bakt. Tabii ki! Yoksa nasl...
Mark yerinden frlad. Seni budala! diye grledi.
Seni kahrolas budala! Ne yaptndan haberin yok! Virs bizim son ansmzd!
Sakin olun, Bay Helius, dedi subay. artc derecede sakin konuuyordu, bu da kaln sesine daha da otoriter
bir hava katyordu.
Sakin olmak istemiyorum ama! Hikyeme inanmamanz anlayabilirim. Ama neden en azndan Lisann si
ze sylediini gz nnde bulundurmadnz? Laptopu
bir bilgisayar ana balamama konusunda sizi uyard,
deil mi?
Yalan sylemek, birok bilgisayar teknisyeni iin olduu gibi Schtze iin de zordu. Ban sallad. nann
bana, elimde en modern gvenlik duvar...
Elinizdeki hibir ie yaramaz! Kstahlnzla insanln son ansn riske attnz... Durdu. Belki de son ans
deildi. Eer FAPnin bilgisayar uzmanlar Lisayla beraber iin bana otururlarsa, mutlaka ksa srede yeni bir
virs yazabilirlerdi. Belki biraz zaman kaybetmilerdi,
ama eer polisleri ikna etmeyi baarrsa...
Laptopun iindeki CD-ROM hl elinizde ama, deil mi?
302

Schtzenin yz mahcup bir ifadeye brnd. ey,


o...
O ne?
CD yazcmda bir arza oldu ve...
CDyi bir yazc cihazna m koydunuz? Mark yavaa ban iki yana sallad. Yzn ellerinin arasna gmd.
nanamyorum ya!
Neden ki? dedi Schtze krgn bir ses tonuyla. Yani
CD yazclar normalde yle kendiliinden almaz, hem
de bir Write-Once-Diskti1 ve...
Ne oldu? diye sordu FAP subay sakince.
Schtze gzlerini not defterine dikti. CD yazcmda
bir arza belirdi. Cihazn iindeki CDyi okumaya alt.
Belli ki bu esnada verilerin bir ksm zarar grm.
Subay uzun uzun Schtzeye bakt. Rahatsz edici bir
sessizlik oldu. Size sadece bir defa soracam, Bay Schtze, dedi. Bay Helius hakl olabilir mi? Biri ya da bir
ey amza szm ve verilere kastl olarak zarar vermi
olabilir mi?
Schtze karlk vermedi.
Subayn gri gzleri souk bir fkeyle parldyordu.
Gidebilirsiniz, Bay Helius. Size sz veriyorum, bu olayn
kkne ineceiz. Bu verileri silmi olan ey her ne ise,
onu bulup yok edeceiz!
Mark yavaa ban iki yana sallad. Bunun iin ok
ge. Artk ansmz kalmad.

1. (ng.) Bir kez kayt yaplabilen disk. (Y.N.)

303

82
Hamburg-Alsterdorf
Cumartesi, 12.40
Yzlerine gzlerine bulatrdlar! dedi Mark. O
Schtze, sersem...
Lisa sorgu odasnn nnde onu beklemiti. Burada
olmaz, dedi ve gzleriyle, koridorun kesine yerletirilmi gvenlik kamerasn iaret etti.
Polis merkezinden kp az ilerdeki City Nordun,
hafta sonu olduu iin kimseciklerin olmad bro parkndan ar ar yryerek getiler.
Bu geri zekllar Pandoraya kaynak kodu yok etme
ansn verdiler ve o da bunu kulland, dedi Mark. imdi
yapabileceimiz tek ey, bekleyip dnyann mahvoluunu izlemek. Her ey bitti.
Tam olarak deil. Lisa elinde tuttuu, bir kullan-at
akmak bykl ve biimindeki gm renkli dikdrtgeni havaya kaldrd: bir USB bellek.
Sen... Ama bizi geminin gvertesinden aldklar esnada stmz aramlard... Sen bunu nerede...
Lisa srtmakla yetindi.
Ne yapacaz imdi bununla? diye sordu Mark.
Kaybedecek zamanmz yok. Pandora kaynak kodun
bir kopyasnn elimizde olduunu tahmin edebilir. Eer
yaknda hakkmzda bir tutuklama emri daha kartlrsa,
hi armam.
Polis subay bana inand. Bunun olmasn...
Lisa ban iki yana sallad. Tek bir adam, rtbesi ne
kadar yksek olursa olsun, hibir zaman btn sistemi
durduramaz.
Muhtemelen haklsn. Mark evresine baknd. Otobs dura ok uzakta deildi. imdi nereye?
Aslann inine, dedi Lisa. D.I.ya gidiyoruz.
Firmaya m? Neden ki?
Lisa iini ekti. Virs test edecek zamanmz yok.
304

Dorudan aa salmalyz. Hem de Pandoray en hassas


noktasndan vuracamza emin olabileceimiz yerde.
Ama Unger ekirdek sunucunun tahrip olduunu
sylemiti...
ekirdek sunucu belki. Ama btn sistem deil.
Martinin oktan a yenilediinden eminim. Ve eer
Pandorann merkezi diye bir eyden sz etmek mmknse, bunun hl D.I.nn sunucularnda olduunu dnyorum. Ayrca, virs yksek kapasiteli birok bilgisayara szdrabilmek bizim iin bir avantaj olur.
Ama eer Pandora senin kaynak kodunu tanrsa, o
zaman...
Tanmyor, dedi Lisa. Laptoptaki verileri silen Pandora deildi. Bendim.
Mark ona yandan bakt. i yzlerine gzlerine bulatracaklarn tahmin ettin.
Lisa srtt. Aynaszlar tanrm!
Mark onu kollarna alp dudaklarna uzun bir pck
kondurdu. Lisa glerek kendini Marktan ayrd. Hey,
otobs karacaz!
Yarm saat sonra Hanseatic Trade Centern giriinde
duruyorlard. Resepsiyon masasnn ardndaki gen beki
Rainer Erlingin cesedini bulan deildi onlara pheyle
baksa da, sonra Markn selamna karlk verdi.
Merdiveni kullandlar.
Elektronik giri sistemini krabilecek misin? diye
sordu Mark.
Buna gerek kalmayacak. Giri kartn yannda, deil
mi?
Mark ban sallad. Yanmda ama... Pandora burada
olduumuzu...
Bizi ieri brakacaktr, merak etme. Nerede olduumuzu bilmesi onun iin ok yararl.
Ama bizi ldrmeye alacak! Belki yine yangn karr ve...
Belki. Acele etmeliyiz ite. Ama firmay tamamen
tahrip edeceini zannetmiyorum. ekirdek sunucuyu
305

yakmak ona ok ac vermi olmal.


Acy hissedebiliyor mu demek istiyorsun?
yle bir ey. Onun bir blmnn alt her bilgisayar onun bir paras, tpk insann beyin hcresi gibi.
Blmlerinin arzalanmasna kar, bir uyar sistemi gibi
bir eyi olduuna eminim. Eer ayn anda birou arzalanrsa ya da merkez konumdalarsa, bu onun iin hi de
ho olmayabilir.
Marka kalsa, Pandoraya bir dolu ba ars daha yaratsalar yeriydi. ki insann lmnden sorumluydu ve
Lisayla Mark da ldrmek istemiti. Sanal kafatasna
bir balta indirmenin tam zamanyd.
Mark giri kartn okuyucudan geirince, kap Lisann
tahmin ettii gibi ald. Ancak bro bekledikleri gibi bo
deildi. Cam kapdan ieri girince, cmerte donatlm
resepsiyon alannn solundaki ak blmde masasnn
banda oturan Maryyi grdler. John Grimes onun arkasnda durmu, omzunun zerinden ekrana bakyordu.
Kapnn aldn duyunca, ikisi birden dnd.
Mark! Lisa! Marynin yznde akn bir ifade vard.
John Grimesn yznde geni bir kurbaa glmsemesi belirdi. ne doru uzatt eliyle, epey afallam
halde kalakalan ikisine doru geldi. Siz Miss Hogert olmalsnz. Tantmza memnun oldum, dedi. yi ki
geldiniz, Mark. Endielenmeye balamtk.
Mark, Grimesa pheyle bakt. Onu daha nce hi
byle iten ve keyifli grmemiti. Ltfen ikiniz de broma gelin, dedi D.I.nn yeni ynetim kurulu bakan.
Kahve alr msnz?
Bay Grimes, bana inanmak zorundasnz, dedi Mark,
bir zamanlar kendisine ait olan alma masasnn nne
oturduklarnda. DINA, ok tehlikeli bir mutanta dnt. Biz...
Biliyorum. Grimes prtlek gzlerini dorudan
Marka evirmiti. Ben bir hata yaptm. Hayr, bir deil,
bir dolu hata yaptm. Benim dar kafal, aalk herifin
teki olduumu dndnz biliyorum. nk dar
306

kafal, aalk bir herifim. Bu benim iim. CCC bu firmaya byk miktarda para yatrd ve saylar tutmadnda, kt polisi oynayp ynetime tekmeyi basmak zorundaym. Bunun iin para alyorum. ne doru eildi.
zgnm, Mark. Size hakszlk ettim. Ltfen zrm
kabul edin.
Markn dili tutulmutu. Grimesn uzatt eli kavrad. Pekl, dedi, gz ucuyla Lisaya bakarak. Lisann baklar phe doluydu.
Grimesn yznde geni bir glmseme belirdi ve
Mark hayretler ierisinde, onun kurbaa suratnn pekl
sevecen grnebildiini fark etti.
Size bir teklifte bulunmak istiyorum, dedi Grimes.
Sizi hemen firmaya yeniden CEO olarak atamak istiyorum. Ek olarak, stn performansnz sebebiyle bir defaya mahsus olmak zere bir milyon avro deerinde ikramiye alacaksnz. Ayrca CCC firmaya para halinde,
toplamda elli milyon avro yatracak. Bir iki sene iinde
borsaya girebileceimizi dnyorum.
Mark kulaklarna inanamyordu. kramiye, elli milyonluk yatrm, borsaya girmek... bu szckleri Yeni
Ekonominin ksa srm altn gnlerinden bu yana duymamt. Yoksa bu, Grimesn rktc, kt akalarndan biri miydi?
Grimes, Markn phesini sezmie benziyordu. Ben
ciddiyim, Mark. oktan Londradakilerle konutum. Bu
firma iin gerekli her trl katkda bulunmaya hazrlar.
ne doru eildi ve sanki birilerinin dinlemesinden korkuyormu gibi sesini alaltt. Kefettiiniz ey, tarihin en
nemli bilimsel dnm noktalarndan biri. Gerek bir
yapay zek! Bir treni daha kardn anladnda, Bill
Gatesin yznn alaca ekli imdiden grebiliyorum!
Bu dnceyle srtt.
Bir milyon! Bu sayda byleyici, sihirli bir eyler vard. Evi elinde tutabilirdi. Juliayla evlilii artk kurtarlacak durumda deildi, ama en azndan onun ailesinin karsnda gururunu kurtarabilirdi. Daha da iyisi: CCCnin
307

yatrmlaryla firma kurtulurdu. Sadk yoldalarnn hibiri iini kaybetmeyecek ve Mark tekrar sahaya kacakt.
John haklyd: Pandora, bilgisayarn icadndan beri yaplm en byk keifti. D.I.nn n tm dnyay saracakt.
Markn ad bir anda Larry Page, Sergey Brin ve Pierre
Omidyarla birlikte anlr olacakt. Bunca zaman hayalini
kurduu her ey gerekleecekti. ekici bir teklifti.
Biraz fazla ekici.
Hayr, dedi ayn ekilde dnd belli olan Lisa.
Mark ona doru dnd. Akllca olan, teklifi kabul
ediyor numaras yapmakt. Ama bunu Lisaya nasl anlatacakt? Gz krpmak ya da baka bir iaret mutlaka
Grimesn gzne arpard.
Lisa, Marka souk bir ifadeyle bakt. Teklifi kabul
etmeyi ciddi ciddi dnyor olamazsn! Pandorann ne
kadar tehlikeli olduunu unuttun mu?
Dinleyin, Miss Hogert, dedi Grimes. Sizi anlyorum. Ama sizce de, Pandoray yok etmeden nce, ilk olarak onu anlamaya almamz gerekmez mi? Ne de olsa
canl bir varlk gibi bir ey. CCCnin parasyla onu rahatlkla inceleyebiliriz.
Rahatlkla incelemek mi? Bizi rahat brakmayacak!
imdiden iki insann lmne yol at. Yine ldrecek.
Gnn birinde geriye, ona kar tehlike yaratabilecek insan kalmayacak.
Bu ok sama. Pandora bize baml, dedi Grimes.
Bilgisayarlar kendi kendilerine reyemez ve kendilerine
bakamazlar. nsanlara ihtiyalar var. Pandora insanl
neden yok etmek istesin ki? Kesinlikle onunla rekabet
halinde deiliz. Bugnden makinelerle aramzda bir eit
ortak yaam gelitirmi durumdayz. Bu, gelecekte de
byle olacak. Srf kontrolden kabileceinden korktuumuz iin, Pandora gibi olaanst bir eyi tahrip etmek
korkun bir hata olurdu!
Kontrolden kmak m? Hi gleceim yoktu! Lisa
nn yz sinirden kpkrmz kesildi. Pandora oktan
kontrolden kt! Aksine, o bizi kontrol ediyor! Marka
308

dnd. Burada neler dndnn farknda deil misin?


Pandora, tpk Diego gibi Grimes da kendi tarafna ekti. nsanlar g ve zenginlikle kandryor. Ama szlerinin
hibirini tutmayacak. Gnn birinde, hayatta kalmak
iin insanlara ihtiya duymayacak. Ve o zaman artk insanlar da olmayacak.
Lisa, belki de John hakldr. Pandora gnn birinde
insanlar yok etmeyi dnyor olabilir, ama belki de biz
bunu deitirebiliriz. Belki onunla bar iinde bir arada
yaayabi...
Lisa ona kzgn bir bak att. Weisenbergin sylediklerini unuttun mu? Bu bir evrim! Sz konusu olan, temelden farkl iki ayr trn hayatta kalmas! Pandora iin
can skc bceklerden farkmz yok. Bize ihtiyac olduu
srece, yaammza izin verecek. Ve eer insanlar ldrmezse de, onlar kleletirecek bir yol bulacak. Eer onu
durdurma ansmz varsa, imdi tam zaman!
Mark bir Grimesa bir Lisaya bakyordu. Lisa, sence
ikimiz de yanlm olamaz myz? Ne de olsa bu, insanlarn insan d bir zekyla ilk karlamas. nsanln nasl
davranmas gerektiine karar verme hakkna nereden sahibiz ki?
Lisann gzleri fkeyle parlyordu. Sanrm ben burada fazlalm. Ayaa kalkp oday terk etti.
Grimes da arkasndan kalkt. Bu ynde karar vermenize zldm, Miss Hogert. Eer fikrinizi deitirecek
olursanz, kapmz size her zaman ak. Son bir ricam
daha var. Elini uzatt.
Nedir? dedi Lisa dmanca bir sesle.
Bellek, dedi Grimes sakince. Ltfen bana USB bellei verin.

309

83
Hamburg-Hafencity
Cumartesi, 15.13
Mark yavaa Grimesa dnd. Bellei nereden biliyorsunuz?
Aptal deilim herhalde, Mark! Neden burada olduunuzu biliyorum. Pandoray yok etmek istiyorsunuz.
Bir katil program gelitirdiniz, bir virs, onun gibi bir ey
ite. Ve insan byle bir eyi bir evrak antas iinde dolatrmaz malum.
Lisaya dnd. Miss Hogert, firma malna zarar vermenize ve zel verileri almanza msaade etmememe
anlay gsterirsiniz umarm!
Yalan sylyor! dedi Lisa. Pandora ona sylemi!
Sistem protokoln analiz etmi ve virs kaydettiimi
anlam olmal. Btn izleri temizlediimi dnmtm, ama demek ki yeterince titiz olamamm.
Mark, Grimesn prtlek gzlerine bakyor ve kendini
kurbaann agzl baklarna yakalanm bir sinek gibi
hissediyordu. Her an geni azndan yapkan bir dil ileri
frlayacak diye bekliyordu neredeyse. zgnm, John,
ama Lisa hakl, dedi. Bu riski gze alamayz. Pandora
tahrip edilmeli!
Grimes ban iki yana sallad. Mark, size her eyi
sundum, deil mi? Size elimi uzattm, ama siz geri evirdiniz. ansnz kaybettiniz.
alma masasnn ekmecesine uzand ve birdenbire
elinde bir tabanca belirdi. zgnm, ama baka seeneim kalmad. Firma maln dardan gelecek saldrlara
kar korumak iin her eyi yaparm.
Mark silaha bakakald. Grimesn gzlerinde, gsz
d grnnden asla beklenmeyecek bir sertlik vard.
Mark, Grimesn gemiiyle ilgili efsaneleri hatrlad ve
birden, ondan ok daha gsz olduklarn fark etti. Tahminen hl gizlice ngiliz hkmeti iin alyordu; ya
310

da artk her kimse onun iin.


Ellerinizi kaldrn ltfen, Mark. Ve siz, Lisa, ltfen
bellii hemen bana verin.
Sanmyorum, dedi Lisa. Gzlerinde imekler akyordu. Ate etsenize!
Yapamayacam dnyorsunuz, ha? nsanlara anca
patronluk taslayabilen, ama bugne dek tek bana hibir
ey yapmam bir bro maskaras olduumu dnyorsunuz. Grimes srtt. Hibir fikriniz yok. Souk Sava
srasnda zel bir casus birliindeydim. Ruslar bizden birini yakaladlar m, hi de nazik davranmyorlard. Ama biz
de davranmyorduk. nann bana, nasl tabanca kullanlacan biliyorum, birini ldrmeden nasl ac verileceini
de biliyorum. Evet, ne diyorsunuz, nce bunu kantlamam
m gerekiyor, yoksa imdi bana bellei verecek misiniz?
Bu da ne demek oluyor, John? diye bard Mark.
Burada byle elinize tabanca alp insanlar tehdit ederek
dolaamazsnz! Polis sizi...
Grimes hissiz bir ekilde gld. Polis bir halt yapamaz! Firma maln almak istiyordunuz ve beni tehdit
ettiniz. Meru mdafaayd. lerde polis kaytlarnda byle
yer alacan biliyorsunuz. Sesi ykseldi ve sertleti.
imdi bellei verin, yoksa burann havas kaacak!
John, ltfen, ben...
Kap ald. Mary bukleli ban ieri uzatt. Affedersiniz, barmalar duydum ve dndm ki... Tabancay
grnce gzleri iri iri ald. Ne...
eri girin ve ellerinizi kaldrn, Bayan Andresen!
dedi Grimes.
Mary, gzlerini krptrarak kapda duruyor ve burada neler olduunu anlamaya alyordu. Yardm istercesine bakt Mark belli belirsiz ban iki yana sallad.
Mary baklaryla, Mark anladn belli etti. Gz ap
kapayana kadar kapy arparak kapatt. Acele admlarnn parke zeminde kard ses duyuldu.
Grimes onun yardm aracan anlad. Bronun kapsna doru frlad. Mark bu an beklemiti. ne atlad,
311

Grimesa bir omuz att ve silah tutan sa kolunu yakalamaya alt.


Grimes bu manevray nceden sezmi olmalyd. ri
cssesine gre artc derecede hzlyd. Bir dnle
omuz darbesinden kurtuldu ve kolunu yukar kaldrd,
bylece Markn elleri bolua uzand.
Ancak daha Lisa vard. Uzun bir dnle hz ald ve
ne uzatt bacayla arkadan Grimesn dizinin i tarafna bir tekme savurdu. Grimes yere ylp srtst dt.
Mark bir saniye tereddt etmedi. Kendini ngilizin
stne att ve silah tutan kolunu iki eliyle yere bastrd.
Grimes dpedz yenilmi olmasna ramen, yenilgiyi
kabullenmiyordu. Dizi yukar doru bir hamle yaparak
Marka en hassas yerinden isabet etti. Mark nefessiz kald, bir an iin gzleri karard. Grimes elini Marktan kurtarmak iin bu zayflk ann kulland.
Bir patlama duyuldu.
Mark nce silah sesini duydu, sonra kazann kalaya
yakn ksmndaki slakl hissetti. Aradan bir saniye gemiti ki acy duydu.
Derin derin inleyerek Grimesn kolunu brakt ve sol
tarafn tuttu.
Grimes dorulmaya altysa da, Lisa ondan hzlyd.
ki bacayla birden Grimesn sa kolunun alt ksmna
zplad. Sanki elinin birok kemii birden krlm gibi
berbat bir atrt duyuldu. Grimes bir lk kopard. Lisa
buna, kafasna skca basarak karlk verdi. Tabancay
Grimesa dorulttu.
Kprdamayn, yoksa lrsnz! dedi, Grimes bu
konuda ciddi olduuna ikna edecek bir ses tonuyla.
Mark zar zor ayaa kalkt. Kendini tuhaf bir ekilde
hafif hissediyordu. Bu onu huzursuz etti.
Bro kaps ald ve Mary ieri dald. Mark! Tanrm!
Sorun yok, dedi Mark, emin olmamasna ramen.
Yalpalayarak yaz masasnn koltuuna gidip oturdu. Sanki
312

btn can yarasnda atyormu gibi, scak bir acyla kvranyordu. Yzn buruturduysa da bir ey sylemedi.
Tanrm! diye bard Mary. Ambulans a...
Birazdan, dedi Lisa. nce u hayvan herifi iyice
balamam iin bana yardm et. Eer frsat bulursa, hepimizi ldrr.
Mary ban sallad.
Dn! diye komut verdi Lisa ve tabancay Grimesa
sallad. Yant olarak ac iinde bir srtma geldi. Lisa tereddt etmeden ayayla Grimesn bileine bast. Grimes feryat edip ngilizce uzun uzun svd. Sonra yavaa
yzst dnd.
Bilgisayarlarn birinden biraz kablo kap ve elleriyle
bacaklarn bala. Sakn bu iko pislie merhamet edeyim deme!
Mary syleneni yapt. fkeli yz ifadesinden, aklndaki son eyin John Grimesa merhamet etmek olduu
anlalyordu. Mary onun yaral kolunu arkaya doru kvrp Markn masasnn stnde duran monitrn ara
kablosuyla balarken, Grimes bir lk kopard. Mary de
Mark gibi yelkenciydi ve salam bir dm nasl atlr,
biliyordu.
Buna piman olacaksnz! diye bard Grimes, iyice
balanm bir ekilde yerde yatarken. Sizi bitireceim!
htiya duyacanz avukatlar tutmaya yetecek paranz
yok!
Kapayn enenizi! dedi Lisa. Yoksa, henz parmaklklarn ardnda olmadm sre boyunca size ac ektirme ansm kullanrm!
Grimes sustu.
Mary ambulans ve polis ard. Lisa endieli bir yz
ifadesiyle Markn zerine eildi. Kazann ve pantolonunun sol ksm tamamen kanla kaplanmt. artc derecede az ac hissediyordu. Kendini masaya ekerek ayaa
kalkt. Scaklk vcudundan ekilmie benziyordu. Dengesiz admlarla, sendeleyerek brodan dar kt. Altndaki zemin, ak denizdeki bir tekne gibi sallanyordu.
313

Lisa destek olmak iin onun yanna koturdu. Uzanman gerek! Mary, bana yardm etsene!
Mark resepsiyon masasnn yanna, ahap zemine
dikkatlice yatrdlar. Lisa yaraya yapm kaza temkinli
bir ekilde yukar doru syrd. Mark acdan inledi.
Kahretsin! dedi Lisa, yaray grnce. Burada bir ilkyardm antanz var m? Mary ban sallayp yerinden
frlad.
Virs! dedi Mark.
Bak, Mark, bu imdi ok nemli deil. nce seni...
Pandora ne planladmz biliyor! Virs hemen aa
salmalsn, yoksa bizi durdurmann bir yolunu bulacaktr!
Ama virs test edilmedi. Eer olmazsa...
Yap unu! Sadece tek bir ansmz var!
Mary ilkyardm antasyla geri dnd. Ben yaparm.
lkyardm kursu grmtm. Silah yaralaryla ilgili bir
ey renmemitik, ama bir yolunu bulurum. Cesur bir
ekilde glmsyorsa da, solgun yz her zamankinden
daha da ak renkteydi ve Mark onun gzlerindeki endieyi grebiliyordu.
Tamam, dedi Lisa. Halletmem gereken bir ey var.
Mary, Marka tampon uygularken, Lisa bilgisayarlardan
birinin bana kotu. Mark, cann ne kadar yaktn
Maryye belli etmemek iin dilerini skyordu.
Tamamdr... virs artk ada! diye bard Lisa bir
sre sonra. Dua edin de, bir hata yapmam olaym!
alyor mu? Konumak Mark iin eziyetti ve ok
yordu. Bunun iyiye iaret olmadn biliyordu.
Bilmiyorum, dedi Lisa. En azndan dorudan Pandoradan gelen bir tepki tespit edemiyorum, ama bu hibir
ey demek deil. Tek yapabileceimiz, beklemek.
Nerede kald bu kahrolas ambulans? diye sordu
Mary. Yznde derin bir endie vard. Mark yreklendirici bir ekilde glmsemeye alt. Gzlerinin nnde
siyah lekeler dans ediyordu. Uykuya dalma. Yeter ki uykuya dalma!
314

Bronun kaps ald. Mark ban evirdi; acayip g


sarf etmesini gerektiren bir hareket olmutu bu. Artk
gerekten de birinin ona kan vermesinin ya da onun gibi
bir eyler yapmasnn zaman gelmiti.
Ancak kapda duran, ambulans doktoru deildi. Polis
de deildi.
Derilere brnm iri yapl adam ona srtarak bakt
ve birden Markn etrafndaki dnya dnmeye balad.
Mark karanlk, sessiz bir girdaba gmlverdi.

84
Uluslararas Uzay stasyonu
Cumartesi, 14.17
Maya mantar kltrnn mikroskop altndaki grnts bir an iin Cantoninin gzleri nnde net olmayan bir fotoraf gibi bulanklat. Mikroskobu ayarlayan
ellerinde gl bir titreim hissetti. Ne oluyor? Bu da
neydi?
Ne neydi? Orlov da Destiny modlnde iki metre
tede szlyordu ve bir ekrann banda istasyonun dijital, interaktif el kitabyla meguld. Bu arada stmadaki
sorun kendiliinden dzelmiti. Buna karlk ortaya srekli yeni arzalar kmt. Bir defasnda havalandrma
sistemi bozulunca, ierdeki hava birka saatliine olduka boucu olduysa da, bu durum daha ciddi sorunlara yol
amadan havalandrma sistemi kendiliinden tekrar almaya balamt. Baka bir seferinde birdenbire klar
gitmiti. Mikrodalga frn plastik tplerdeki astronot yemeini ylesine stmt ki, tpler patlayvermiti. Cihaz
yarm saat boyunca temizlemek zorunda kalmlard. Yer
istasyonuyla iletiim birka dakikalna kesilmiti.
Sorunlardan birou ciddiyse de, hibiri gerekten
hayati tehlike tamyordu. Yine de buras tekinsiz bir is315

tasyon halini almt; sanki kt bir ruh istasyona szmt


neredeyse. Huzursuz edici olansa, Grev Kontroln,
aklamak yle dursun, bu arzalardan hibirinin izini
srememesiydi. Cantoninin iinden bir ses, aadakilerin, Orlovla ikisinin birbirlerine kt akalar yaptklar
inanc iinde olduklarn sylyordu.
Cantoni iin istasyon keyifli olmak dnda her eydi.
Salam olmayan bir teknik sistemin bazen, tpk patlayacak bir volkann hafif nc depremlerle kendini belli etmesi gibi, tamamen kmeden nce bir dizi arzayla
alarm verdiini biliyordu. Tm bu olup bitenlerdeki tek
olumlu ey, Orlovun artk Cantoninin sabotajc olduundan phelenmiyor oluuydu. Ne var ki, temelsiz
sulamalar iin hl zr dilememiti ve Cantoninin,
kurtarma kapslyle istasyonu doru zamanda terk etmeye ynelik tm hamlelerini sert bir ekilde geri evirmiti. Bylece her ikisi de bir barut fsnn stnde yayordu ve bir tr atekes imzalam, dik kafal teknolojiye kar atklar savata birlik olmulard.
Bir titreim! dedi Cantoni. Gayet net hissettim!
Ben titreim falan hissetmedim, dedi Orlov. Muhtemelen sen...
Metalik bir atrt duyuldu. Sanki byk, metal bir
dolap dm gibi bir sesti. Yalnz, yerekimsiz ortamda
hibir ey demezdi.
Orlov, Rusa kfrlerinden birini koyuverdi, ama huzursuz olmutan ok arm gibi grnyordu. evresine baknd. Sonra kendini blmeden ekerek merkez
bilgisayara doru yneldi.
Cantoni onu takip etmek istedi. O esnada gz yuvarlak pencereden dar takld. Donakald; ve hareket
ynne dikkat etmeyi brakt iin kafasn blmeye
arpt. Acy nemsemeyip kendini pencereye kadar itti.
Kocaman alm gzleriyle darya bakt.
stasyonun yannda klar saan, metal bir kelebee
benzeyen parlak bir ey sallanyordu. Bir an iin bu manzarann gzellii karsnda aknlk iinde kald. Sonra,
316

grdnn ne olduunu anlad.


Grd ey, stnde silisyumdan birtakm dikdrtgenlerin gne nda parlad, neredeyse kare eklinde
bir para folyoydu. Bir ekilde gne panellerinin birinden kopmu olmalyd. Belki bir meteorit ya da bir para
uzay p hassas yapya isabet etmiti. Eer byleyse,
cisim istasyonun zrhna arpmad iin acayip anslydlar.
Bir atrt daha duyuldu ve neredeyse ayn anda tiz
alarm sesi nlad. Bu defa panelin daha byk bir paras yavaa pencerenin nnde szlyordu. Yoksa bir p
srsne mi dalmlard? Eer yleyse, her an sonlar gelebilirdi.
Duvardaki telefonlardan biri ritmik bir ekilde bipledi. Cantoni, telefonun alma tonundan Kanal 1in aradn anlad. Uygun tua bast.
Cantoni?
Telefondaki, Amerikal grev amiri John Edwardst.
Ben MD.1 Yukarda size neler oluyor, Andrew? Sarsntlar ve enerji temininde d yakaladk. Ltfen durum
raporu verin.
Neler olduuna dair hibir fikrim yok. Edwardsn,
sesindeki aresizlii duyup duymamas Cantoninin umurunda ile deildi. Yuri, Zvezdada ve... Robot kolun
kontrol panellerinin olduu kar duvara gz takld. Bir
dakika. Yine arayacam.
Grmeyi sonlandrd. Gz ap kapayncaya dek telefon yeniden biplemeye balad. Cantoni duymazdan
gelerek kontrol panellerinin yanna doru szld. Ekranda istasyonun bir ksm grnyordu. Grnt sarsla
sarsla ilerliyordu. Gne panellerinden biri grntye
girdi. Kanatlarndan birinde kocaman bir delik vard. Kamera oraya doru savruldu ve ayn anda yine o metalik
atrt duyuldu.

1. (ng.) Mission Director: Grev amiri. (Y.N.)

317

Cantoni ynlendirme ubuunu kavrad ve kolu kontrol altna almaya alt. Ancak elinin her hareketi kar
bir bilgisayar ynlendirmesi tarafndan engelleniyordu.
Sanki inat bir at zaptetmeye alyor gibiydi. Robot
kol bir oraya bir buraya sallanyor, aha kalkyor, geriniyor
ve ekiliyordu. Aletle sessiz bir kavgaya tututuu esnada
Cantoninin alnnda ter damlalar birikmeye balad. Yine
de, kolun yeniden gne paneline arpmasn ve daha byk zararlara yol amasn nlemeyi baard.
Ne yapyorsun orada? Delirdin mi? Cantoni omzundan tutulup serte arkaya doru frlatld. Ynlendirme
ubuu elinden kayd. stasyonun iine savruldu ve omzuyla ynetim konsollarndan birine arpt, bunun zerine konsoldan sinir bozucu bir bipleme sesi kt.
Orlov vahi gzlerini ona dikmiti. Seni hain! diye
grledi. Seni geberteceim!
Ben sadece... diye balad Cantoni, ama tam o anda
yeni bir atrt daha duyuldu, bu defa daha bouk ve
Cantoniyi aklama yapmaktan kurtard. Orlov, kocaman alm gzleriyle, robot kolun ucunun istasyonun
d duvarndan uzaklatn ak bir ekilde gsteren monitre bakyordu. stasyonu evreleyen yaltm kpnn byk bir ksm kaznmt. Onun altnda, sadece iki
milimetre kalnlndaki plak metal zrh grlyordu;
yaam alanlar ile uzayn insafsz evresi arasndaki tek
koruyucu. Belirgin bir ekilde bir kabart grlyordu.
Yaltm tabakas, kolun darbesini hafifletmiti. Ayn yere
inecek ikinci bir darbe kesinlikle zrha zarar verir ve onlar saniyeler iinde ldrrd.
Orlov robot kolun kumanda ubuunu kapt ve tpk
daha nce meslektann yapt gibi, bana buyruk hareket eden sistemle savamaya balad.
Cantoni, bunca zaman insan sinirden deli edecek ekilde biplemi olan telefonun ahizesini kaldrd.
Ben MD. Hemen bir durum raporu...
Robot kol ldrm durumda.
ldrm durumda m? Bu da ne demek?
318

Kontrol d hareket ediyor ve istasyonun blmlerine zarar veriyor. Sanki uzaktan kumanda ediliyor gibi.
Bu mmkn deil. Dardan kimse bu sisteme giremez.
O zaman kolu kumanda eden, sistemin kendisi olmal.
O eyi hemen kapatmalsnz.
u an ne yapmaya altmz zannediyorsun? Bu
boktan bilgisayar her seferinde onu yeniden ayor!
Bak, Andrew, son gnlerde sizde olup bitenleri biz
aada anlayamyoruz. Biliyorum, imdi sana komik gelecek, ama bu arzalarn elle gerekletirildiinden yzde
95 eminiz.
Elle mi? Bu da ne demek?
Bu, ikinizden birisinin...
Samalyorsun! Ben u an telefondaym, Yuri de kumanda sistemiyle bouuyor. O kahrolasca eyi bir trl
zapt edemiyor.
Robot kolun banda MC1 mi var?
Evet. O...
Dinle beni, onu hemen oradan almalsn. Bir ekilde.
Dr. Birken, izofreninin nadir bir tr olduunu syledi,
ki bu...
Sylesene, beni dinliyor musun sen? Burada deliren
biz deiliz, bilgisayar saptm vaziyette! Biraz nce kumanda sistemiyle ben boutum, imdi de olabilecek en
kt eyi engellemeye alan, Yuri. Eer delirdiimizi
anlatmak yerine bize bir ekilde yardm edebilseydiniz,
ok iyi olurdu! Ahizeyi yerine arpt ve dnp Orlovun
yanna doru ilerledi.
Robot kolun kamera ekranlarndan de kararmt.
Kontroller, sistemin aktif durumda olmadn gsteriyordu. Nasl baardn? diye sordu Cantoni.
Hi, dedi Orlov. Kendi kendine kapand.

1. (ng.) Mission Commander: Grev komutan. (Y.N.)

319

Edwards buna bizim yol atmz dnyor. Birken ona izofreniyle ilgili bir eyler anlatm.
Birken m? Onun kendisinin, ne derler, bir tahtas eksik. Hafife alnna dokundu. Tipik Grev Kontrol. Onlara gerekten ihtiyacn olduunda, tek yaptklar seni
sinirlendirmektir. Baklarn yere indirdi. Andrea, hata
yaptm. Yanl olan bir eyler var, ama o sen deilsin. zgnm. Kocaman elini ne doru uzatt.
nemli deil, dedi Cantoni. Rusun el sk Can
toninin korktuu kadar gl deildi; sanki Orlov yumuaklyla, ileride daha dnceli olacan gstermeye
alr gibiydi.
u andan itibaren, ikimiz bilgisayara kar, dedi Orlov. 2001 filmini bilir misin?
Her astronot, Stanley Kubrickin bayapt olan, delirmi bir bilgisayarn uzay gemisi mrettebatn ldrmeye
almasn anlatan filmi bilirdi.
Bilgisayarn tm bunlar kastl olarak yaptn dnmyorsun, deil mi? Demek istediim, sonuta istasyonda HAL1 yok. Kontrol sistemimizin ilemci kapasitesi, evdeki bilgisayarmnkinden daha fazla deil. Ayrca,
bilgisayar ylece kapatamyoruz!
Orlov ban sallad. Hazr sakinken, kolu zararsz
hale getirmeliyiz.
Bunu nasl yapmay dnyorsun?
Dar kmalyz.
Bir an iin Cantoninin zihninin ufkunda ksa sreli
bir umut yand, fakat Rusun kurtarma kapslyle
yeryzne dnmekten bahsetmediini anlad anda snverdi. EVA2 m yapmak istiyorsun? imdi, bilgisayar
samalarken?
Kol her an tekrar harekete geebilir. Onu istasyondan
1. Arthur C. Clarken Sentinel adl yksnden uyarlanan ve ynetmenliini Stanley
Kubrickin yapt, 1968 tarihli 2001: Uzay Yolu Maceras (2001: A Space Odyssey) filmindeki sperbilgisayar. (.N.)
2. (ng.) Extra Vehicular Activity: Uzay aracnn dnda gerekletirilen faaliyet, rnein
uzay yry. (Y.N.)

320

ayrmalyz. Bu, UUyi kurtarmak iin tek ansmz.


Cantoni, Orlovun koyu kahverengi gzlerindeki kararll grd ve ona kar yapabilecei hibir ey olmadn anlad. Yavaa ban sallad. Pekl. Kim gidiyor?
Orlovun bu ie gnll olmasn ummutu. Sonuta,
aslan yrekli olan oydu, kendisi deil. Ancak Orlovun
cevab onu epeyce korkuttu: Beraber gidiyoruz. Dars
tek kii iin fazlasyla tehlikeli.

85
Hamburg-Hafencity
Cumartesi, 16.22
Diego! Lisa yerinden frlad. Gzleri korkudan fal
ta gibi almt. Dehet ona ok yakyordu.
Heliusun zerine eilmi kzl sal, illi, gzel bir kadn, Siz de kimsiniz? diye sordu. Belli ki adam yaralanmt.
Diego burada neler olduunu tam olarak anlayamad.
Pandora ona Lisann, Eva Weisenbergin dizst bilgisayarndaki belgeleri dardan bir kaydetme cihazna, tahminen bir USB bellee aktardn sylemiti. Diego da
ona bunun muhtemelen ne anlama geldiini aklamt.
Gnn yarsn Pandorayla beraber, Lisa ile Markn izini
srerek geirmiti. Nihayet sistem, ikisinin D.I. brosuna
geldikleri haberini vermiti. Diego hemen yola koyulmutu. Virsn aa salnmasn kesinlikle engellemeliydi.
Ancak, ge kaldn seziyordu.
inde fke kabard. Bunu bu kaltaa detecekti! Pantolonunun sa cebinden sustal aksn kartt ve yavaa yaklat.
Lisa souk bir ifadeyle glmseyerek bir tabancann
namlusunu ona dorulttu. Silah nereden bulmutu? Fark
321

etmezdi. G dengeleri barizdi, en azndan u an iin; ve


Diego, daha nceki deneyimlerinden, Lisann kararlln hafife almamas gerektiini biliyordu. Yavaa ellerini
yukar kaldrd. Bu da nesi? ndir unu aa. Sadece konumak iin buradaym.
Lisa aalayc bir ekilde soludu. Konumak m?
Pandora seni bizi ldrmen iin yollad. Onun maas olmusun. Grevini yerine getiren bir kpekten farkn yok.
Gnn birinde seni en yakn sokak lambasna balayacak
ya da Rainer Erlinge yapt gibi ldresiye dvecek.
Diego doalama konumaya karar verdi. Bunda her
zaman iyi olmutu. Tm ekiciliini sesine yanstt ve yeniden koca, arsz bir olan oluverdi, yaramaz ve ocuksu;
kendini birok defa zor durumdan byle kurtarmt.
Onu anlamyorsun Lisa. nanlmaz bir yaratk. kimizin olabileceinden ok daha zeki. Ama kt deil. Onu
ldremezsin! Pandora sizinle bar imzalamak istedii
iin buradaym.
Bar konusunun, daha nce birok defa sava kart
gsteri yrylerine katlm Lisann ilgisini ekeceini
ummutu. Ama Lisaya baknca, bunun ie yaramayaca
kanaatine vard. Ve Pandora seni bu yzden yollad, ha?
diye sordu Lisa sakince. Elinde sustal akyla?
Diego, sklgan bir ifadeyle glmsemeyi baarp aky yerine sokuverdi. Sadece bir tedbir, dedi.
Bu da yle, dedi Lisa tabancay gstererek. imdi
usluca u ndeki koltua otur.
Lisann arkasnda bir bro kaps ald. Yavaa, sessizce. Diego olay igdsel olarak anlad. Biri Heliusu
yaralamt. Tabanca da bu kiinindi. Lisann dman ve
bylece Diegonun mttefikiydi, en azndan u an iin.
Ve bu kii henz buradayd. imdi Diegonun yapmas
gereken, iki kadnn da dikkatini kendi stne ekmekti.
Ellerini kaldrd. Tamam, oturuyorum. Ama hata ediyorsun. Pandoray yok etmek iin aa bir virs saldn biliyorum.
imi suratl tombul bir adam kapy sessizce at ve
322

yava, artc derecede narin admlarla Lisaya doru yrd. Ellerinde, ilmik haline getirilmi bir kablo tutuyordu. Bir elini tuhaf ekilde arpk tutuyordu ve yz acyla kaslmt. Yaralyd. lmii Lisann bann zerinden
geirip nefes almasn engellemeye alacakt, ama muhtemelen onu hareketsiz kalana dek bomay baaramayacakt.
Adam Diegoya, iinde sessiz bir anlama barndran bir
bak att: kisi de ayn taraftayd, Pandorann tarafnda.
Diego adama ban sallamamak iin kendini tuttu.
Lisa, virs durdurmalyz. Ona kar bir ey bulmada
Pandoraya yardm etmeliyiz. Bunun iin virsn kaynak
koduna ihtiyacm var! Ltfen!
Sana kaynak kodu vereceime gerekten inan...
Lisa, dikkat et! diye bard, tesadfen ona doru bakan kzl sal. Lisa arkasna dnd ve kendisine ulamak
zere olan ikoya tabancay dorulttu.
Diego son srat kotu. Lisa bir tepki veremeden, kendini onun stne atmt.
Lisa, Diegonun altnda debeleniyor, tekmeler savuruyor ve sryor, dii bir aslan gibi savayordu. Diegonun
bedeni vahi bir tahrik duygusuna kapld; bu, seks gibiydi, sadece ondan daha iyi. Lisay muazzam arlyla
aaya bastryordu. Lisa yetenekli bir greiydi, ama
bildii birok eyi Diegodan renmiti ve yarmalarda
greilerin farkl skletlere ayrlmasnn bir sebebi vard.
Lisann hi ans yoktu.
Diegonun silah onun elinden almas sadece birka
saniye srd. Bir dnle ayaa frlad ve tabancay Lisaya
dorulttu.
Peki, siz kimsiniz, sormamda saknca yoksa? iko,
belirgin bir ngiliz aksanyla konuuyordu.
Diego srtt. Pandorann bir arkada.
Dieri ban sallad. John Grimes, Distributed Intel
ligencen ynetim kurulu bakan. Malmz bu delirmi
insanlarn saldrlarndan koruduunuz iin ok teekkr
ederim. Firma, desteinizi gz nnde bulunduracaktr!
323

Diego yzn buruturdu. Daha tanal bir dakika


bile olmamt, ama bu ya tulumu oktan sinirlerine dokunmaya balamt.
Cmertliiniz iin ok teekkr ederim! Bununla beraber, Pandorann sizin malnz olduu konusunda kukuluyum. Ve henz onu kurtarm da deiliz. Tabancay
Lisaya doru sallad. Virsn kaynak kodu!
Orada, bellekte. USB giriinde kk, gm renkli
bir veri tayc takl olan bir bilgisayar iaret etti.
Beni aptal sanyorsun herhalde. Kaynak kod mutlaka
ifrelidir. ifre ne?
Aalk herif.
Diego, Lisann kstahl karsnda belirgin bir hayranlk duymaktan kendini alamad. imdi bana doru
ifreyi syleyeceksin, yoksa arkadann bacana skarm!
Lisa gkn karmadan ona bakyordu.
Diego silah baygn Heliusa dorultup tetii ekti.
Kurun pantolonunu deldi ve uyluundan neredeyse siyah renkte oluk oluk kan fkrmaya balad.
Lisa ile kzl sal kadn ayn anda l bastlar. Sesleri birbirinden birka ton farklyd, bylece neredeyse
birinci snf iki sopranonun detini andran garip, ahenkli
bir akort tutturmulard. Diego srtt. Doru tahmin etmiti; ikisi de Helius denen tipe tapyordu.
Gelecek sefere taaklarn paralarm, dedi. Sonra
yakkl arkadan yatakta eskisi gibi i gremez. te o
zaman belki, hangi tarafta duracan yeniden gzden geirirsin, kaltak seni!
Ancak cehennem donarsa, diye tslad Lisa. Ama
gzlerinde gvensizlik ve ac vard. Diego hakkndan gelmiti.
Diego eilip tabancay tam Heliusun pantolon ana
dayad. Evet, ne olacak imdi? Ve sakn ola beni kandrmaya alma. ifreleri hangi yntemlerle oluturduunu
bilirim. e kadar sayacam. Bir, iki...
324

86
Hamburg-Eimsbttel
Cumartesi, 16.13
... Eer HSV,1 Bayerni hl yenmek istiyorsa, ok
aba sarf etmeli. Ve Hamburglu futbolcular kar ataa
geiyor. Devre arasndan hemen nce beraberlik grebilirsi...
Cep telefonu alyordu. Kahretsin! Tam da zamannda! Bakomiser Unger amak zorunda olduunu biliyordu. Ne de olsa Hamacher/Erling vakasyla ilgili olduu
belliydi. Bu sabah FAPden bir subay onu uykusundan
uyandrm ve Mark Helius ile Lisa Hogertin ak denizde yakalandn, bu ikisinin uluslararas tutuklama emriyle arandn bildirmiti. Unger, FAPdeki adama, tutuklama emrinin sahte olmas gerektiini aklamt.
Merkeze gelip Heliusla konumay teklif ettiyse de, FAP
bunu reddetmiti. Ona sorular sorup durmulard, ama
tabii ki sradan bir cinayet masas bakomiserini soruturmalarna direkt olarak dahil etmek iin fazla kibardlar.
Ee, peki madem. Unger, szde kontrolden km bilgisayarla ilgili bu rktc hikyeye inanmadlar diye
yle ok da zlmemiti. Sonuta onlarn da kendilerine
ait bir bilgisayar sular blm vard ve bunun su ileyen bilgisayarlar konusunda da yetkili olduu kabul edilebilirdi, eer lm vakalarnn aklamas gerekten de
buysa. FAP alyordu, Unger dosyay kapatabilirdi ve
herkes mutlu olurdu.
Ama bu tabii ki o kadar basit deildi. FAPdekiler tkanm durumdaydlar ve imdi ona ihtiyalar vard ite.
Tam da imdi, HSV lm kalm savandayken. Beyler bir
dakika daha beklemek durumundayd.
Unger nefesini tutmu, hcumu izliyordu. Sol kanattan Bayernin ceza sahasna mkemmel bir pas, dorudan
1. Hamburger Sportverein: Hamburg futbol takm. (.N.)

325

forvetin ayaklarnn dibine. Yorumcunun sesi heyecandan


atallat. Ofsayt yok! Unger en sevdii koltuunun kollarn sk sk kavrad. Vur hadi, diye geirdi iinden. Ancak ekranda kaleye ut yerine karl bir grnt belirdi.
Kahretsin! Ne... Unger uzaktan kumandann dmelerine bast, ama her kanalda karsna ayn grnt
kyordu. Yerinden frlad ve televizyonu kontrol etti, fakat anten kablosu yerli yerindeydi. Kablolu yaynda bir
sorun vard herhalde. Tam da srasyd!
Cep telefonu almaya devam ediyordu. Artk fark etmezdi zaten. Unger arayan numaraya bakt. FAP deildi,
Dreekti. Baka kim yln en nemli futbol ma esnasnda arayacak kadar ince olabilirdi ki? Unger bir an,
Dreekin, kendisini telefonu amaya zorlamak iin, bir
yolunu bulup televizyonun ayarlaryla uzaktan oynamay
baardn dnd. ini ekti. Unger?
Selam ef! Rahatsz ettiim iin zr dilerim, ama
nbettekiler HTCden acil bir arama almlar. Helius ve
Grimesn kart ciddi bir silahl atma olmu. Oraya
bir devriye yolladk, ama ehirde trafik nasl oluyorsa birbirine girmi vaziyette, ben de sizin yaknlarda oturduunu...
Hat kesildi. Bir hrt ve trt duyuldu, sonra sadece
ritmik bir dtdt sesi.
Dreek? diye bard Unger, bouna olduu belli olsa
da. Alo?
Cep telefonuna bakakald. Kapsama gc gstergesi,
sanki bir tneldeymi ya da Gney Amerikann geni ve
aalksz otlaklarnda bir yerdeymi gibi sfra dayanmt. Tuhaf, kt bir his bir canavarn souk nefesi gibi srtn yalad. Televizyon yayn ve mobil servis a neredeyse
ayn anda devre d kalmt. Bu, tesadf olabilir miydi?
Silahn alp deri ceketini giydi. Golfnn anahtarn
deil, Harley Davidson Sportsternnkini ald. Eer ehir
trafii tkanmsa, motorla daha hzl ilerleyebilirdi.
Altonadaki kk dairesinden kp merdivenden
inerken, televizyon yaynnn kesilmesini yksek sesle
326

tartan komularyla karlat. Hamburgda biri ldrld m, insanlar sadece sabah kahvelerini ierken yle
bir omuz silkerlerdi. Ama kablolu yayn gitti mi, ehirde
heyecan dalgas kabarrd.
Unger basamaklar ikier er indi. Nedenini tam olarak bilmese de, bir ey onu acele etmeye itiyordu. Har
leyini, apartman blokunun avlusunda bulunan, kk
bir daire deerindeki kiralk garajdan karp motoru altrd. Aletin bouk takrday yayl seleden karnna
ulat ve onu bir miktar sakinletirdi.
Motosikletini avludan kardnda, korna seslerinden
oluan bir koroyla karlat. Caddede hibir ey yerinden
kmldamyordu. Belli ki az ilerde bir kaza olmutu. Unger duran arabalarn arasndan manevralar yaparak ilerlemeye balad ve hemen nnde bir sarn dikiz aynasna
bakmadan Polosunun kapsn anca, tam zamannda
fren yapmay baard. Kadn Ungerin hzl reaksiyonuna
teekkr olarak kfrler savurmaya balad. Unger, polis
kimliini kadnn gzne sokma ve cadde trafiinde nasl
davranmas gerektiini birka seme szckle haykrma
isteini bastrp yoluna devam etti.
Btn mahallede kaos vard. nndeki kavakta bulunan trafik lambasnn renkleri, diskodaki k sistemi
gibi saniyede bir deiiyordu: krmz-sar-yeil-sar-yeilkrmz-sar-yeil-krmz...
Harleyyi yaya kaldrmna kartt. Kaldrmda gruplar halinde duran insanlar ona afallam bir ekilde baksalar da, yol atlar. lerdeki caddelerin durumu da daha iyi
deildi. Belli ki tm ehirde trafik lambalar ldrmt.
Ungerin nabz deli gibi atyordu. Burada ok fena bir
eyler vard ve buna yol aan eyin Hanseatic Trade
Centerda olduu kukusunu kafasndan atamyordu.
Metal kalabalnn ve fkeli el kol hareketleri yapan insanlarn arasndan korna alarak ve sverek zar zor geti.
Nihayet liman kysna ulat. Elbenin stnde tuhaf
bir ayla, apraz bir ekilde duran devasa bir konteyner
gemisini gz ucuyla grd. Sanki bir ykleme terminali
327

zemine aklm gibi duruyordu neredeyse, fakat Ungerin


durup daha net grmeye alacak zaman yoktu; Har
leyyle caddedeki kargaann iinde manevra yapmak zaten yeterince zordu.
Bitmek bilmeyen dakikalarn sonunda Unger motosikletini HTCnin giriine park etti. Orada duran bir motosiklet daha vard, Japon mal bir arazi arac. Motoru
sourken, usulca trdyordu.
Unger silahn eline ald, emniyetini at ve binaya girdi. Resepsiyonda, grntleme sisteminin konsoluyla bouan, mitsizlii belli olan bir beki oturuyordu. yle
bir ban kaldrp bakt, Ungerin silahn ve polis kimliini grnce gzlerini krptrd ve sonra tekrar kendi
sorununun bana dnd.
Komiser asansrlere kaamak bir bak att. Drt metal kapdan biri, lezzetli bir yemek iniyormuasna,
metalik bir vzldama eliinde durmakszn alp kapanyordu.
Merdivenlere yneldi ve basamaklar aceleyle kmaya balad. Neden illa on bir kat olmak zorundayd? Olduka formdan dmt ve nc kata geldiinde nefes nefese kald. Sabah birka aspirinle idareten yattrd, dn akamn etkileri, imdi yeni bir enerjiyle kafatasna vuruyordu, Ralfin grltl ve sert davulu gibi.
Geen hafta sonu yaadklar talihsiz konserden sonra, Shallow Pink dn bir arkadalarnn dnnde sahneye kmt. Atmosfer mkemmeldi. Son konserdeki
fiyaskonun acsn karrcasna, hepsi kusursuz almt.
Sonrasnda Unger, imdi adn hatrlayamad gzel bir
sarnn dekoltesine olduka ilgin birka bak atma frsat yakalamt. Bir ara hatunun erkek arkada gelmi ve
elence sona ermiti. Unger hayal krkln birka birayla avutmutu. Ve imdi de birileri ondan, televizyonun
karsna kurulup HSVnin Bayerni yenmesini izlemek
yerine, bu merdivenleri trman...
Binann iinde bouk bir patlama sesi nlad. Ses ok
yksek deildi, ama Unger ne olduunu hemen anlad:
328

Bir silah patlamt. Kfr bast, delici ba arsna aldrmayarak basamaklar hzlca kmaya devam etti. Tamamen soluk solua kalm bir vaziyette on birinci kata
ulat. Merdiven boluunun kapsndan asansrlerin bulunduu kk antreye geti. Camn ardnda, kk bir
grup insann bir arada durduunu grd. Andresenin gzel, kzl salarn, Grimesn denizanas vcudunu ve siyah sal programc Lisa Hogertin ince bedenini tand.
Siyah deri giysiler iinde bir tip, yardm etmek istiyormuasna, yerde yatan birinin zerine eildi, ancak elindeki tabanca aka grlyordu. Yaral Helius olmalyd
ve silahl adam da belli ki, kendini Diego olarak tantan
ve nezarethaneden tymeyi baaran Detlev Schwindtti.
Bunu bir kez daha baaramayacakt.
Diegonun duruundaki bir ey Ungere, onun tetii
yeniden ekeceini hissettirdi. ok fazla dnmeden
ate etti.
Cam kap paraland. Kurun, bronun tavannda bir
yerlere isabet etti. Unger tabii ki dorudan Diegoya ate
etme riskini gze alamamt; hemen onun evresinde
ayakta duran ve yatan masum insanlar vard ve kurunun
cam delip yn deitireceini biliyordu. Ama en azndan
Diegoyu planlad eyden alkoymutu ve bir sonraki
at iin n akt. Rakibinin de pek tabii.
Diego korkutucu bir hz ve kesinlikle tabancay kaldrp tetii ekti. Unger asansr kaplarnn birine snp
kendini koruyacak zaman bulamad. Bir eyin sa omzundan girip arkadan ktn hissetti. Sendeleyip yere
dt. Silah elinden kayd. Bir protez gibi ie yaramaz
bir ekilde aa sarkan koluna irkilerek bakakald. Hibir
ey hissetmiyordu, ama ne parmaklarn ne de kol kaslarn hareket ettirebiliyordu.
kinci bir patlama gmbrdedi ve Ungerin zerine
cam krklar yadrd. Ban teet geerek merdivenlerin
oradaki metal kapda derin bir gk oluturan kurunun
dde benzer sesini duymutu.
Bir sonraki isabet edecekti, bunu biliyordu. Kendini
329

korumak iin artk hi ans kalmamt. i bitmiti. Gzlerini kapatp kanlmaz beklemeye koyuldu.

87
Uluslararas Uzay stasyonu
Cumartesi, 14.41
Cantoni, Orlovun tehizatndaki btn blmlerin
doru balanp balanmadn kontrol ettikten sonra,
Uzay giysisi tamam, dedi kasknn telsizinden. Bundan
az nce de Orlov ayn eyi onun iin yapmt.
Blmenin basncn yava yava dryorum, dedi
Rus. Cantoni, gnei yanstan siperinden onun yzn
gremiyordu. Baparman kaldrarak iaret verdi.
Orlov dar alan blmenin yanndaki bir dmeye
bast ve bir vzlt duyuldu, sonra abucak hafifledi. stasyonun aralksz duyulan arka plan sesleri havalandrmann hafif hrts, yapnn blmleri gnete snp glgede sourken kan sinir bozucu tkrt ve trtlar tamamen kayboldu. Onlar iletebilecek hava kalmamt.
Blmeyi ayorum, dedi Orlov telsizden. Metal blme yana doru kayarak bir para uzay manzarasn gzler
nne serdi; kadife gibi mat siyah ve binlerce minik, souk, parlamayan kla dolu. Bu manzara karsnda
Cantoninin nefesi kesildi. Normalde istasyonun pencerelerinden az sayda yldz grnrd, nk parlak dnya onlar glgede brakrd. Bu, uzay aka ilk gryd. Baka artlar altnda uzay yry onu sevindirirdi
belki. Ama imdi yapacaklar ey bir gezinti deildi.
stasyondan ayrlyorum. Orlov blmenin yanndaki
bir askya gvenlik halatn tutturdu, sonra da darya szld. stasyonun glgesinden parlak gne na knca, uzay giysisi yldzlar glgede brakt.
stasyondan ayrlyorum, dedi Cantoni ve gvenlik
330

halatn Orlovunkinin yanna tutturup onun peinden


gitti.
stasyonun darlndan ve szm ona gvenliinden
kmak inanlmaz bir duyguydu. Cantoninin boaznda
koca bir yumru vard. ylesine sersemlemiti ki, blmenin yanndaki destek kaylarndan birini tutmay unuttu
ve gvenlik halat gerilip onun szlmesini ani bir sarsmayla kesene dek, darya doru fren yapmakszn kayd.
Cantoni, istasyona uygun olmadna dair kar konulamaz duyguyu bastrmaya alt. imdi hata yapamazd.
Orlov, hl ikisinden birinin deli olduuna inanan ve istasyonu terk etmelerine kesinlikle kar kan Edwardsla
yarm saat boyunca tartmt. Sonunda Rus, kfrler eliinde dnyayla balanty sona erdirmiti. O andan beri
kendi balarna kalm durumdaydlar.
Dnya, Cantoninin neredeyse btn gr alann
dolduruyordu. Ortasndan geen keskin bir izgiyle gece
ve gndze ayrlm olan Atlantikin zerinde szlyorlard. Altndaki istasyon, kasknn karartmal siperine karn gz alc bir ekilde parlyordu. Kolun gne panellerinden birinde at byk delii ve Zarya modl tarafndaki yaltm kpnn ald korkun yaray gayet
net grebiliyordu.
Zihni perspektifi dzeltti ve dnyay aada, istasyonuysa yukarda grd. Haftalardr ilk defa, yerekimsizlii yeniden bir dme hissi olarak alglyordu. Bir an,
iinde ykselen o ilk korkuyla savamak zorunda kald.
Sonra grevine odakland. Halatna tutunarak kendini istasyona ekti.
Orlov, Cantoninin uzay giysisine, kendininkine bal
olan ikinci bir gvenlik halat tutturdu. Bylece, ikisinin
de bal olduu ikier merkez olmu oldu. Sonra, istasyonun d yapsnda birka metre ilerideki ayaklklardan birine tutturulmu olan robot kola doru yneldiler.
Kanadada yaplm olan kolun yedi eklemi, bunlarn
her birinin ucunda da balant paralar ieren bir balk
vard. Bu balant paralar ya yksek duyarllkta bir
331

kavrama arac el grevi gryor ya da kolun istasyona


balanmasna yaryordu. Bu simetri sayesinde, kolun her
iki ucunu da deiik noktalardan UUye balamak mmkn oluyordu. Tonlarca arlktaki ykleri son derece incelikle hareket ettirebilen, ok esnek bir arat. Onun
yardmyla, uzay istasyonunun hl eksik olan paralarn
monte etmek ok daha kolay olacakt; tabii bu paralar
yrngeye sokulabilirse.
Orlov ile Cantoni, robot kolun kenetlenmi olduu
ayakla doru szldler. Skca taklmt; bu ankrajlamann elle zlmesi planlanmamt.
Ben vidalar skeceim, sen gzn bu eyden ayrma, dedi Orlov. Cantoni onaylama iaretiyle karlk
verdi.
Komutan okamal bir elektronik aletle, ankrajlamann evresindeki kaplamann vidalarn skmeye koyuldu.
lk olarak elektrik balantlarn ayrmak istiyordu. Bunlar
ulalamaz biimde yapnn ilerine doru gittii iin bu
mmkn olmazsa, tm mekanizmann ankrajlamasn skecek ve onu istasyondan ayracakt. Sonrasndaysa, milyonlarca dolar deerindeki bu aleti itip UUden uzaklatrmaktan ve atmosfer tarafndan dp eriyerek yok olacak kadar yavalatlmasn izlemekten baka areleri kalmyordu. Muhtemelen bu yzden, dnyaya indiklerinde
mahkemeye karlacaklard. Ama dnyaya geri dnme
ans olduu srece, Cantoni bunu umursamyordu.
Cantoni gergin bir ifadeyle, tamamen hareketsiz duran kola bakt. Yoksa tamamen hareketsiz deil miydi?
D kenarda hafif bir hareket mi grmt? Hayr, yanlyor olmalyd.
Orlova bakt. Ayakln kaplamasn zm, balant
paralarn inceliyordu. Kablolara ulaamyorum, dedi
bir iki dakika sonra. mkn yok. Kolu tamamen ayrmak
zorundayz.
Anlald, dedi Cantoni. Eer ben...
Devam gelmedi. Robot kola gz atmak iin tekrar
dnmt ki, kolun uzak ucuna yerletirilmi olan kame332

rann camdan gzyle kar karya kalnca, korkusundan


az kalsn lyordu. U, boluktan dolay t karmadan,
ona doru eilmiti. Korkutucuydu; kamera onlar metalik bir ylann gz gibi izliyordu. Kubrickin filmindeki,
istasyon kameralarndan birinin uzay gemisinin komutann soukkanllkla, sakince ve plan yaparak izledii bir
sahneyi hatrlad. Bunun olamayacan kendine anlatmak iin btn dikkatini younlatrmas gerekti; UU
deki ilemci kapasitesinin, kendi iradesi gibi bir eyi ortaya karmaya asla yetmeyeceini. Bunun teknik bir arzadan baka bir ey olmadn. Kamerann ondan bir metreden az bir uzaklkta, dorudan kaskna ynelmi bir
ekilde durmasnn basit bir tesadf olduunu.
Bir an Cantoni aknlktan konuamad. Sonra nihayet kendini toparlad. Yuri! Kol...
Orlov arkasna dnd ve kfr bast.
Kol, yeterince grm gibi teki tarafa dnd. Sonra
ne doru uzand ve yukarya, gne panellerinin asl olduu, truss1 denen kafes yapnn ucuna doru uzun bir
yay izdi. Orada, yukarda bir ankrajlama ayakl daha
bulunuyordu.
Yok artk! diye bard Cantoni. Bu ey resmen svyor!
Gerekten de kolun uzak ucu trussn ankrajlamasna
baland. Hemen ardndan, Orlovun vidalarn zd
dier u kendini ankrajlamadan kurtarp zarif bir hareketle yukarya doru kayboluverdi.
Her iki uta da ayn balant paralar olduuna gre,
kolun bir ucu bir ayakla balanabilir ve sonra dieri bulunduu ayaklktan ayrlabilirdi. Bylece tm mekanizma bir trtl gibi istasyonun bir ucundan dierine hareket
edebilirdi. Kolun mmkn olduunca esnek hareket etmesini salamak iin tasarmclarn bulduu akllca bir
fikirdi bu. Cantoni, bunu yaparlarken, bu eyin bir tr

1. (ng.) Payanda atks, takviye iskeleti. (Y.N.)

333

kendine zg yaam gelitirebileceini akllarna hi getirmediklerinden emindi.


Orlov yine svmeye balad. Onu yakalamalyz,
dedi.

88
Hamburg-Hafencity
Cumartesi, 17.15
Kanlmaz gereklemedi. Onun yerine Unger inlemeler ve bouk lklar duydu. Doruldu. Belli ki zayf,
siyah sal kadn Diegonun stne atlamt ve onunla
dvyordu. te yandan Andresen, boynuna bir kablo
ya da onun gibi bir ey geirmi, kendisini bomaya alan Grimesla bouuyordu.
Bu manzara karsnda Ungere yeni bir g geldi. Salam sol kolunun yardmyla kendini yukar ittirdi ve yavaa dizlerinin stnde durdu. Sa kolu ateler iinde yanyordu. Acy duymazdan geldi, glkle doruldu, yerdeki cam paralarndan biriyle kendini yaralad. Sonunda
tabancay buldu ve ayaklarnn zerinde doruldu.
Bir patlama daha duyuldu. Dz ekranlardan biri patlayp cam ve plastik paralarndan oluan bir buluta dnmt. Onun altndan bir yerlerden ritmik bir alarm
sesi duyuluyordu.
Unger hl boumakta olan gruba doru sendeleyerek ilerledi. Eller yukar! Polis! diye grledi ve sol elinde
tuttuu tabancay onlara dorulttu. Sa kolundan kan
damlyordu. Eli titriyordu ve bu durumda bir ambar kapsna bile isabet ettiremezdi, ama bunun hemen fark
edilmemesini umuyordu.
Grimes, Andresenin boynuna dolam olduu kabloyu brakp kollarn yukar kaldrd. Andresen birka defa
derin derin nefes ald. Siyah sal kadn silah almak iin
334

hl Diegoyla dvyordu. Unger tabancay bu ikisine


dorulttuysa da, tetii ekmeye cesaret edemedi.
Gl Diego yava yava stnl ele geiriyormu
gibi grnyordu. Rakibesi onu ekitiriyor, sryor ve
trmalyor olsa da, Diego silah tutan elini Ungere doru
evirmeyi baard.
Komiser tetii ekmeye hl cesaret edemiyordu. Masum birine isabet ettirme riski ok bykt. Buna karn
Diegonun byle bir sorunu yoktu. Bir an iin Ungerden
tarafa baktnda, yznde hain bir srtma belirdi.
Sonra birdenbire gzlerini kocaman at ve dudaklarndan akn bir ah dkld. Mary Andresenin saplad, yirmi santimetre uzunluundaki mektup aacann
sap boynundan kmt.
Diegonun csseli vcudu titredi. Azndan kan fkrd. Tabanca elinden dt. Kolu yukar doru kalkt.
Mektup aacan kavrayp neredeyse insanst bir gayretle ekti. Etrafa srayan kan zemini berbat etti. Toparlanmaya alyor ve hrltl sesler karyordu.
Unger onun artk nefes alamadn grebiliyordu.
Andresen nefes borusunu delmi olmalyd. Yz morard. Tabancay alp Ungere dorultmak iin son bir denemede bulundu. Sonra ylp kald.
Gelmeniz iyi oldu, Komiser Bey, dedi Grimes. Bu
insanlar buraya zorla girip beni tehdit ettiler. nemli srlar...
Kapa eneni! diye bard Unger.

89
Uluslararas Uzay stasyonu
Cumartesi, 15.40
Sistematik bir ekilde ilerliyorlard. Orlov, ayaklklar
birbiri ardna kullanlmaz hale getirmek iin eitli alet335

ler kullanyordu. Ak duran balant paralarndan yalnzca birini tkamak gerektii iin, bu nispeten kolay bir
iti. Bu esnada robot kol hi kprdamadan duruyor ve
rengi solmu dev bir ahtapotun kolu gibi uzay boluuna
uzanyordu.
Etraf tamamen kararverdi. stasyon dnyann glgesinde kalmt. Tanr kozmik atei tam o an yakmasna,
yldz denizi parlamaya balad. Dnya oradayd ite, mavimsi gri bulutlarn gr bulandrmad, yine klardan oluan bir deniz. Cantoni, Dou Asya kysnn ana
hatlarn ehirlerin parlaklna bakarak kartabiliyordu:
Japon adalarnda Tokyo, gz kamatrc bir mcevherin
stndeki en byk ta gibi parlyordu. in anakarasndaysa k noktalar daha geni bir alana yaylmt, ama
Pekin, anghay, Zhengzhou ve Hong Kong gibi nfusun
youn olduu blgeler ok daha parlakt.
Sonra korkutucu bir ey oldu: Iklarn bir ksm kayboluverdi. Sanki biri alteri indirmi gibi, ylece gidiverdi. Cantoni saniyenin yars kadar bir sre, bu ehirlerin
zerine karanlk bir nesnenin geldiini dnd, bir bulut
belki. Sonra mant devreye girdi ve hibir bulutun bu
denli hzl hareket edemeyeceini ona aklad. Aada
elektrikler kesilmiti. On binlerce kilometrekarelik bir
alanda. Birka milyon insan bundan etkilenmi olmalyd.
Iklar bsbtn kaybolmamt. Bariz bir silikleme
olsa da, kynn hatlar hl seiliyordu. Dierlerinden
daha parlak tek bir k noktas belirdi, krmzya alan
turuncu renkte parlayp sonra kayboldu. Cantoni dehete kaplarak bunun ancak bir patlama olabileceini anlad; 360 km ykseklikten net bir ekilde grlebilecek kadar iddetli bir patlama.
Aada neler oluyor? diye sordu Cantoni.
Orlov hibir ey sylemedi. Ayaklklardan birinin bandaki iinden ban evirmi, karanlk dnyaya dik dik
bakyordu.
Sence... sence bunun buradaki bilgisayar sorunumuzla bir ilgisi var m?
336

Samalama, diye Rusa karlk verdi Orlov. Bunu,


yle dnd iin deil de, Cantoninin fikirlerine kar gelme refleksiyle sylemi gibi duruyordu.
Yuri, imdi bunu dinlemek istemediini biliyorum,
ama ben hl...
Kapa eneni ve kola dikkat et!
Aada bir eyler ters gidiyor. Hem de adamakll
ters. Belki de Grev Kontrol artk bize yardm edemeyecektir ve...
Devam gelmedi. Dnya altndan kayd ve Cantoni
srklenerek klftan uzaklamaya balad. stasyon kendi
ekseni etrafnda dnd. Bu, esasnda insann her an hazrlkl olmas gereken bir manevrayd, nk byk gne
panelleri mmkn olduunca fazla enerji toplayabilecek
ekilde hizaya sokulmak zorundayd. Srf bu yzden, destek kaylaryla srekli emniyet salamak artt. Ancak
panellerin hizaya sokulmas normalde sadece, istasyon
gne na maruz kaldnda gerekleirdi.
ou zaman UUnin dn 90 dereceyi biraz geince, en fazla 180 dereceden sonra dururdu. Ancak grnd kadaryla bilgisayar, iki astronota bir atlkarnca
turu attrmaya karar vermiti. Kumanda akm kanallar
dne yava ama daimi bir ivme kazandryordu. Dnya
ve yldzlar evrelerinde gitgide daha hzl dnyordu.
Korkutucu, insann ban dndren bir hareketti bu.
Cantoninin kulaklndan Orlovun nam salm kfrlerinden biri duyuldu; bugne dek duyulmam bir
eidi. Acele etmeliyiz, dedi. u dnmeyi olabildiince abuk dzeltmeliyiz, yoksa istasyon yok olacak.
Daha hzl hareket edebilmek iin, hl Cantoninin
uzay giysisine tutturulmu olan destek kayn stnden kartt.
Kolun temeline doru yneldiler. Cantoni kolu gzetlerken ve evresinde dnen yldzlara ve devasa yerkreye bakmamaya alrken, Orlov da elinden geldiince
hzl bir ekilde kaplamay skyordu.
Cantoninin aklna bir ey geldi. Yuri, eer kolu imdi
337

skersek ve istasyon dnmeye devam ederse, gne panellerinden birine arpabilir.


Bu riski almak zorundayz, dedi komutan. Ne de
olsa bu dnme, kolun kendiliinden istasyondan ayrlmasna doru gidiyor. Bu iimize yaraya... Orlov duraksad.
Kol, onu bekleyen kaderi sezmiesine, harekete gemiti. Bzlp bir ylan gibi top haline geldi, istasyondan
tamamen dpedz uzanana dek yeniden ne doru atld. Sonra bir krba gibi vurdu. Ucu Orlova isabet etti.
Orlov dengesini kaybetti ve gvenlik halat gerilinceye
dek istasyondan srklendi.
Cantoni bouk bir lk duydu, sonrasndaysa yalnzca hrt. Yuri! Aman Tanrm... stasyonun dnmesi sonucunda trussn kafes yapsna yapan komutana bakakald. Orlov alm kollar ve bacaklaryla, yzn Can
toniye ve robot kola dnm vaziyette, orada asl duruyordu. Kasknn aynal camnda belirgin bir atlak vard.
Yuri! yi misin? Cantoni, Rusa yardm etmek iin
kendini itse de, istasyonun dnnden etkilenen hareketini doru hesaplayamamt ve Orlovdan metrelerce
uzaa srklendi. Destek kay kafesin kol demirlerinden birine takld ve onu, biraz geriye gidip zmeye zorlad.
Orlova ulatnda, korktuu bana geldi. Kolun darbesi, kaskn pleksiglas camn atlatmt. Gerisini de boluk halletmiti.
Cantoni ksa bir dua okudu. Sonra Orlovun kemerinden okamal aleti skt ve bu esnada, masumu oynuyormuasna, tekrar tamamen hareketsiz bir duruma
gemi robot kolun temeline doru yneldi.
Tuhaf bir ekilde Cantoni artk korkudan eser hissetmiyordu, iinde yalnzca fke vard. Bu lanetli ey arkadan ldrmt. Ondan intikamn alacakt!
Dikkatini younlatrarak ve hzl alt. Birka dakika iinde kaplamay karm ve kolun yapsal ankrajlamasn skmt. Btn bu sre boyunca kol, sanki kaderine boyun emeye ve yaptnn cezasn demeye
338

razym gibi, hi hareket etmedi. Mekanik balant zlp de kol yalnzca birka kabloya asl kalnca, mekanizma harekete geti. Uzuvlarn bkyor ve ne uzatyordu, ancak artk istasyona salam bir dayana kalmadndan, hareketleri daha az sert ve pek de tehlikeli deildi. Tonlarca arlktaki yap yavaa gne panellerine
doru devrildi.
Cantoni son kablolar elinden geldiince hzl bir ekilde balant paralarndan ayrd. Kolun hareketleri
lyordu. Cantoni onu hzla itti ve merkezka kuvveti de
gerisini haletli. Mekanizma yavaa szlerek gne panellerinin tam nnden geti. Son ksm panelleri boylu
boyunca syrdysa da, byk bir zarar vermedi. Sonrasndaysa artk uzaktayd.
Cantoni bir iki saniye arkasndan bakt. Sonra Orlovun
cesedini ara blmeye tamaya koyuldu. Robot kolla savatan canl kmay baarmt, ama zorluklarn sonuna
gelmeye daha ok vard. stasyonun dnmesini durdurmak ve sonra komutannn cesedini de yanna alarak Soyuz kurtarma kapslyle dnyaya dnmek zorundayd.
Bunu baaracakt, bir ekilde. Grev Kontrole aklamas
gereken bir dolu ey vard. Soruturma komisyonlar kuracaklard. Sonunda, gerekten neler olduunu anlayacak
ve onu cinayet zanls olmaktan aklayacaklard. Yeniden
Ciliann kollarnda yatabilecekti.
te ancak o zaman kendine alama izni verecekti.

90
Hamburg-Hafencity
Cumartesi, 17.32
Nerede kalmt bu kahrolasca ambulans? Ungerin
kolu, sanki delirmi bir demirci tarafndan kzgn bir ekile dvlyor gibiydi. Parmaklarn kesinlikle hareket
339

ettiremiyordu. Bir daha asla eskisi gibi gitar alamamaktan korkuyordu, ama pek kan kaybetmemiti ve yaras
hayati tehlike tekil etmiyordu. Andresen yaray ciddi bir
yz ifadesi ve byk bir beceriyle sarmt. Ungerin iinde, Andresenleyken emin ellerde olduuna dair bir his
vard. Hem de fazlasyla emin ellerde.
Helius daha ansszd. Teni bir cesedinki gibi solmu
ve sapsar kesilmiti. Lisa Hogert yerde, onun yannda
oturuyor ve yanan okuyordu. Gzlerinde yalar vard.
efkat dolu hareketleri souk d grnne hi uymuyordu.
Grimes kablolar ve koli bandyla yaz masasnn koltuuna balanmt ve gkn karmadan onlara bakyordu. Unger ona, eer tek kelime bile ederse boynuna bizzat kendisi tarafndan bir mektup aaca saplanacan
net bir ekilde anlatmt. Grimes, Ungerin bana bir
avukat ordusu salacan ve usulne uygun bir ekilde iini bitireceini ifade etmiti. Ama Ungerin bu ikodan
korktuu yoktu. Kendi ifadesi ve Hogert ile Andresenin
kiler, Grimes bir sreliine parmaklklarn ardna tkmaya yeterdi.
Destek ve tbbi yardm beklemekten baka areleri
yoktu. Telefon hatlar kesikti. Geni al pencereler ehrin ve limann harika manzarasn gzler nne seriyordu. Buradan, yukardan her ey aldatc bir ekilde sakin
ve huzurlu grnyordu. Yalnz eitli blgelerden ykselen dumanlar, bir dizi eyin ayn anda ters gittiini ortaya koyuyordu.
Neler oluyor byle? diye sordu Unger. Buraya ge
lirken yolda trafik lambalar kontrolden kmt. Kablolu
yayn gitti ve cep telefonum sizlere mr. Tm ehir kafay yemi gibi grnyor. Bunun iin bir aklamanz var
m?
Lisa Hogert ban kaldrp ona bakt. Pandora lyor.
Dardaki kaos da onun lm kalm sava.

340

91
Tokyo Hava Sahas
Pazar, 1.12
Bayanlar ve baylar, Tokyo hava sahasna girmi bulunmaktayz. Ltfen elektronik aletlerinizi kapatp nnzdeki masalar yukar kaldrnz ve koltuunuzu dik
konuma getiriniz.
Nihayet, diye dnd Norman, nihayet buradan kacam. Pasifik zerinde on saat umak cehennem gibiydi. 747nin sa tarafnda, pencere kenarnda skk
vaziyette oturuyordu. ri cssesi koltuunun sol kolandan tam, yannda oturan gen Asyal kadn sktryordu. Kadn da, Normann scak etinin dokunuundan
ireniyormuasna, bedenini yapmack bir tavrla koridor tarafna doru yaslyordu. Norman tepesindeki klimay en yksek dereceye getirdii halde, terlemesine engel olamyordu. Mthi bir eziyet iindeydi. Dn yolculuunda biletini business classa ykseltecekti, ne tutarsa tutsun.
Tokyoda yalnzca drt gn kalacakt, ama bu, hayatnn dnm noktalarndan biri olacakt. Norman hibir
zaman bir yerlere tatile gitme istei iinde olmamt.
Kumsalda kendine gvenmiyordu, yry yapmak ya
da daa trmanmak ya da kayak yapmak bu kilodayken
yapabilecei eyler hi deildi. Bylece uzun sredir Palo
Altodan dar kmamt. Ve imdi Eternia Powergamer
Conventionn1 onur konuu olarak Japonyaya uuyordu! Oradaki insanlar ona terleyen bir ya tulumu olarak
deil, nl Tarkusu oynatan adam olarak bakacaklard.
Ultra kobalt cini meselesini meydana karan adam. Ona
sayg duyacaklard. D grnne deil, i deerlerine
dikkat edeceklerdi.
Ultra kobalt cini forumlarda byle anlmaya bala1. Bilgisayar oyunu merakllarnn bir araya geldii bir kongre. (Y.N.)

341

mt sonunda Tarkusu ldrmt. Ama bu malubiyet gerekte bir zaferdi. Norman o kadar sinirlenmiti
ki, Eterniann Amerikadaki ubesini aramt. Ultrasearch teki pozisyonunu devreye sokmu ve sat mdrne ulamt. Ona dncelerini aktarm ve Eterniay
Ultrasearchte yasakllar listesine koymakla tehdit etmiti,
bylece hibir internet kullancs siteyi bulamayacakt. Tabii ki bu bo bir tehditti. Sonuta Eternia, Ultrasearchn
en byk reklam mterilerinden biriydi ve bunun yan
sra Normann byle bir karar yrrle sokmak iin yeterli yetkisi yoktu. Ama gereken etkiyi brakmay baarmt ve mdr bu konuyla ilgileneceine sz vermiti.
Sadece drt saat sonra Japonyadan bir telefon gelmiti. ngilizcesi kt bir Japon binlerce kez zr dilemi ve
durumun, Norman sayesinde dzeltmi teknik bir hatadan kaynaklandn anlatmt. Kulaa sanki uzmanlar da
kobalt cininin tam olarak neden kontrolden ktn bilmiyorlarm gibi geliyordu, ama sorunu zmek iin, bir
tr yama olarak grlebilecek geici bir metot retmilerdi. Tarkus yeniden canlandrlm, ek olarak bir milyon
deneyim puan ile bir ruh baltas Eterniadaki en gl
silahlardan biri hediye edilmiti. Bunun dnda Norman, yarn balayacak Eternia Powergamer Conventiona
onur konuu olarak davet edilmi ve ona retim stdyolarnda bir tur teklif edilmiti. Hatta, sadece ekonomi snfndan da olsa, uak biletini de demilerdi.
Norman camdan karanla bakt. Altndaki siyah Pasifik Okyanusunu ve Japonyann kuzeye doru parlak bir
inci kolye gibi uzanan en byk adas Honshunun girintili kntl sahil eridini gryordu. Oyuncular zirvesine
katlaca iin o kadar seviniyordu ki, kalbi heyecandan
kt kt atyordu.
Emniyet kemerinizi baladnz m?
Soruyu soran hostese dnd. Kemerin iki ucundan
tuttu, derin bir nefes verdi ve ular birbirine geirdi. En
sona kadar ayarlad halde, kemer vcudunun stnde
gerildi.
342

Hostes memnun bir ifadeyle ban sallad ve Norman


dnp camdan bakmaya devam etti. Kynn klar kaybolmutu. Kabin klarndan korunmak iin bir elini yzne siper ettiyse de, sadece gecenin siyahln ve birka
yldz grd. Uak, sa taraflarnda yalnzca Pasifik grnecek ve kyya paralel olarak kuzey rotasnda ilerleyecek
ekilde bir eri izmi olmalyd. Ama Norman dndklerini hi hissetmemiti. Tuhaf.
Kabin nce titredi, sonra snd. Sonra snk bir
yedek klandrma devreye girdi. Yerde, acil durumda k kaplarn gsteren yeil k eritleri belirdi. Muhtemelen pilot sadece yanl dmeye...
atrt ve uluma benzeri sesler duyulmaya balad.
Sanki ar bir ey isabet etmi gibi tm uak sarsld. Norman korkuyla srad. Sonra, bunun muhtemelen sadece
uan alan ini takm olduu aklna geldi. Nefesini
verdi.
Uak ne doru frlayarak aa dmeye balad.
Normann midesi altst oldu. Bir an vcut arln hissetmedi; ayn anda hem gzel hem korkun bir duyguydu. Muazzam bir hava boluuna girmi olmalydlar.
Yolculardan bazlar lk att. Hosteslerden biri dmemek iin bir kolaa tutundu. Yz bembeyazd.
Uak yan yatp sola doru keskin bir eri izerek umaya balad. Motor takmlar gmbrdyordu ve Norman arlnn iki katyla yerine yapmt. Beyninden
ekilen kan hissedebiliyordu. Gzlerinin nnde renkli
klar dans ediyordu. Sonra basn azald ve 747 sabit bir
konuma geldi. Norman, uu personeline aznn payn
vermeyi aklna koydu. Sadece ekonomi snfnda uuyor
olsa da, onlarn...
Baklar camdan dar kayd ve Norman donakald.
Krmz ve beyaz k noktalarndan oluan zincirlerin
uzand caddeleri grd. Aralarnda, bir magma rmandan ykselen bazalt kayalklarna benzeyen siyah kuleler grd; ksz gkdelenler.
Bu manzaradaki en kt ey, gkdelenlerin zayf, ma343

vimsi yedek klandrmalar dnda karanlk olmas deildi. En kts, onlar grd perspektifti: Altnda deillerdi, yanndaydlar.

92
Ome Blgesi / Tokyo
Pazar, 1.30
Love me tender, love me sweet, never let me go!
Kumiko gzlerini devirdi. Karaokeden nefret ediyordu. saonun kendini bu kadar insann nnde maymuna
evirmesi Kumiko iin korkun bir eziyetti. Bununla beraber, aslnda saonun gzel bir sesi olduunu ve ortaya
iyi bir Elvis taklidi kardn itiraf etmeliydi.
Kumiko, saonun ve arkada Linonun srarlarna dayanamayp onlarla karaoke bara gitmiti. yi bir fikir gibi
gelmiti, bu korkun haftay unutmak ve nihayet yeniden
glebilmek iin bir imkn.
Teknisyenler bilgisayar sorunlarn kontrol altna almay baarmlard, ama banka gnde mterilerinin
neredeyse drtte birini kaybetmiti. alanlar aralarnda
fsldayorlard. Etrafta, bankann iflas edecei ya da en
byk rakibi tarafndan devralnaca dedikodular dolayordu. yle ya da byle, artk kimsenin ii gvencede
deilmi gibi grnyordu. Kumiko, byk bir iten karma dalgasnda nce en yeni ve en gen alanlarn
yollandn biliyordu. Ksa sre nce alm olduu vg
byle bir durumda hibir ey ifade etmiyordu.
You have made my life complete and I love you so, diye
kvranyordu sao. Kumikoya doru yryordu. Ah hayr,
ltfen yapmasn! Ildak, gecenin bir buuunda hl tklm tklm dolu olan karaoke barn dier mterilerinin
baklar gibi onu izliyordu. Kumiko kzardn hissetti.
Neyse ki bu lo kta kimse grmezdi. Lino kkr kkr
344

glyordu. ok tatl ya! diye bard Kumikonun kulana.


Love me tender, love me true, all my dreams fulfill.
sao masann nnde diz kt. Kalabalk barp alklyordu. Kumiko, saonun fazlaca snm yreini serinletmek iin, Asahi Super Dry dolu bardan bandan
aaya boaltmann cazibesine cesurca kar koydu.
saonun yapt, bir ekilde gerekten de sevimliydi.
Ama byle bir eyi bunca insann nnde yapmak zorunda myd?
For, my darlin, I love you and I always...
Karaoke tesisatndan bir uultu duyuldu, sonrasndaysa tiz bir hrt. Ve birden hoparlrlerden bir Stones
arksnn akorlar duyulmaya baland.
sao aknlkla evresine baknd. Belli ki mterilerin
geri kalan bunun zellikle ayarlanm bir ov olduunu
sanp alklyordu. Sahnenin zerindeki monitrde arknn szleri belirdi: I cant get no... satisfaction...
sao cesurca elik etmeye alt, ama belli ki arky
bilmiyor ve ne melodiyi ne de ly tutturabiliyordu.
Kulaa korkun geliyordu.
Cause I try and I try and I try and I try...
Kumiko kahkahalarla glmekten kendini alamad.
saonun krtrd alnn, sanki kaln bir kaligrafi kalemiyle yzne yazlm hayal krkln grd. Bu onu
daha da ok gldrmekten baka bir ie yaramad. Bunun
kabalk olduunu, saoyu krdn biliyordu, ama kendini tutamyordu ite.
sao ona sert bir bak att, sonra mikrofonu onun
ayaklarnn dibine frlatp fkeli bir ekilde oradan ayrld. Kalabalk onu slkla protesto etti balanan bir karaoke arksn sonuna kadar sylememek zayflk ve korkaklk olarak grlrd.
Kumiko sakinleti. imdi de sao iin zlyordu. Arkasndan gitmek iin ayaa kalkt. Seyirciler alkladlar;
belli ki Kumikonun mikrofonu yerden alp arkya devam edeceini sanyorlard. Kumiko barlar duymaz345

dan gelip mikrofonun zerinden atlad ve sahneden geerek saonun gzden kaybolduu yne doru ilerledi.
O anda mzik durdu ve etraf karard. Yalnzca barn
acil k kaplarndaki klandrma alyordu. nsanlar
yksek sesle homurdanmaya baladlar. Bunun da ovun
bir paras olduunu dnerek yanlan tek tk kii alklamaya devam ediyordu. Alk sesi kesildi, homurtu artt.
nsanlar yolunda gitmeyen bir eyler olduunu anladlar.
Sanki bir yerden komut gelmi gibi ayaa kalkp bar disiplinli ve sakin bir ekilde, panik yapmadan terk ettiler.
Sonuta, elektrik kesintisi bir felaket deildi.
Kumiko kalabalkla beraber sokaa kt. Darda gz
gz grmyordu. Sokak lambalar gitmiti, hibir pencereden k gelmiyordu. Yalnzca araba farlar geceyi aydnlatyor, fakat barn bulunduu bu kk ara sokaktan
bu saatte neredeyse hi araba gemiyordu. Elektrik kesintisi btn mahallede yaanyor olmalyd.
Kumiko ban yukar kaldrd ve gzleri kocaman
ald. Henz ay grnmyordu. Gkyz kapkarayd ve
stnde en az bir milyon yldz parlyordu. Uzun, ince
bir buluta benzeyen soluk bir eridi net bir ekilde grebiliyordu ve bunun Samanyolu olmas gerektiini anlad.
Hayatnda daha nce Samanyolunu hi grmemiti.
Bunca yldz imdi birdenbire nereden gelmiti ki?
Sonra, elektrik kesintisinin, yldzlara ilk defa berrak
bir bak atmasna imkn saladn fark etti. Ama bu,
tm ehirde elektriin kesildii anlamna geliyordu. Btn Tokyo ksz, enerjisiz... hayal bile edilemezdi bu.
Uzaktan siren sesleri duyuluyordu. Kumiko baklarn yeniden gkyzne dikti. Iklar birazdan mutlaka geri
gelirdi. Nadiren grlecek kapkara bir gkyz manzarasnn tadn karmak istiyordu.
Gzne tek bir tane, ok parlak bir yldz arpt. Hayr, iki taneydiler, dip dibe. Dierlerinin hepsinden daha
ok parlyorlard. Kumiko izleyedursun, parlaklklar giderek artyordu; ve birbirlerinden ayrlyorlard. Birdenbire, grd eyin ne olduunu anlayverdi.
346

Bir an, fel olmu gibi klara bakakald. Nihayet baklarn gkyznden ayrp evresine baknd. nsanlar
kk gruplar halinde durmu, konuuyor ve el kol hareketleri yapyorlard. Genel ruh hali, huzursuzdan ok ilgili ve elenceliydi. Genel bir elektrik kesintisi allmn
dnda, bir bakma korkutucu, ama yle ok da tehditkr
olmayan bir hadiseydi. Az ilerde, ban arkaya atm olan
saoyu grd. Onun gibi bir romantiin, yldzlara ne kadar baksa doyamad kesindi. Lino grnrlerde yoktu.
Kumiko erkek arkadana kotu ve onu kolundan tutup evirdi. Gel! diye haykrd. Buradan gitmemiz gerek!
sao anlayamayan bir yz ifadesiyle ona bakt, ama
Kumikonun onu karaoke barn giriine doru srklemesine izin verdi. Neler oluyor?
Kumiko, bu arada insanlarn yzn aydnlatacak kadar parlaklaan iki yldza bir bak att. nsanlarn ou
onlara doru dnm, aknlkla seyrediyorlard.
Gel, abuk! diye haykrd Kumiko ve saoyu ardndan ekti.
Neyse ki sao baka soru sormad. Tmden karanla
gmlm barn giriine ulatlar. Yalnzca giriin zerindeki k tabelasndan zayf, yeil bir k yaylyordu. Ku
mikonun gzleri aaya, bodrumun oradaki tuvaletlere
giden merdiveni seti. Basamaklar ikier er indi. Dardan, iddetli bir frtnay andran ve giderek ykselen,
grleme benzeri sesler geliyordu.
De kalka onu izleyen sao, Kumiko! diye bard.
Bir dursana! Neler oluyor...
Birdenbire etraf aydnland. Sanki darda gecenin
krnde gne domu gibi, bodrum duvarlarn kaplayan temiz fayanslar turuncu renkli bir kla aydnland.
Kumiko arkasna dnd ve tam arkasnda saonun siluetini grd.
Sonra bir patlama duyuldu. Patlamann yaratt basn dalgas ikisini de yere yaptrd. Zemin, Tokyonun
gnlk yaantsnn bir paras olan hafif depremlerde ol347

duu gibi titriyordu. stlerine krk paralarla talar yad ve hararetli bir hava nefeslerini kesti. sao, Kumikonun
stnde yatyordu. Kumiko, Isaonun onu korumak amacyla bilerek mi kendini onun zerine attn, yoksa sadece devrilmi mi olduunu bilmiyordu. Isao bir eyler
syledi, ama Kumiko duyamad. Kulaklarnda yalnzca
uultu vard.
sao glkle dorulup Kumikoyu ayaa kaldrd. Ku
miko, sersemlemi bir vaziyette, enkaz ve krk paralarn
arasndan ykk dkk basamaklar kan saoyu izledi.
Karaoke bar artk yoktu. inde bulunduklar bina, tayfunda kalm bambudan bir kulbe gibi bir kenara sprlvermiti. Bodrum katn girii, siyah zemindeki siyah
bir delikten baka bir ey deildi. Her yer yanan enkazla
doluydu: masalar, sandalyeler, kiriler, arabalar. Aralarnda, boyutlarndan ve orantlarndan insan vcudu olduu
anlalan, boylu boyunca uzanm, karanlk nesneler vard. Az tede uan arka blm grnyordu. Sanki
bylece yere aklm gibi dik bir halde duruyordu, ancak
yanmakta olan gvdesi caddenin az ilerisindeydi. Barn
olduu dar sokak, alt eritli bir otoban geniliinde dz
bir yola dnmt. Uak, meskn blgeyi adamakll bimiti.
Kumiko gkn karmadan bu tahribat manzarasna
bakyordu. Burada binlerce insan hayatn kaybetmi olmalyd. Aralarnda bir yerde en yakn arkadann cansz
bedeni yatyor olmalyd. Gzyalar tozu yararak yanaklarna szlyordu. Kulaklarnda hl yalnzca uultu
vard.
sao, kolunu ona dolayp onu bu dehet ortamndan
ekip gtrd. Yarap yzlerce metre olan bir alan iinde muhtemelen tek hayatta kalanlar olarak, harap olmu
caddeyi yavaa, boylu boyunca yrdler. zerlerinde
uzanan siyah gkyznden milyonlarca yldz onlara bakyordu; souk ve acmasz, uaklarn ortaya kndan
ok daha nceden beri hep yaptklar gibi.
348

93
Hamburg-Eppendorf
Pazar, 11.10
Beyaz k gzlerini haner gibi deliyordu. Gzkapaklarn bztrd. Sol taraftan bir ey vcudunu eeliyor,
keskin peneleri ve dileriyle karacierini skmeye alyordu.
Mark? Lisann bir pck kadar yumuak sesi kulana iledi. Gzlerini krptrd, aydnln iddetiyle
baa kmaya alt. Lisann yzne bir kez bakmak iin
deerdi.
Mark! Yznde kocaman bir glmseme belirdi.
Tanrya kr!
Mark glmsemeye alt. Bir eyler sylemek istedi,
ama birileri grtlann iini zmparalam ve sonra adal
bir yapkanla doldurmutu.
Sol elinin parmaklarn oynatt. Lisa elini onunkinin
stne koydu. Dokunu serin, yumuak ve sakinletiriciydi. Karanlk, aclarn sarp sarmalad.
Korkuyla srad. Ne kadar sredir uyuduunu bilmiyordu. Bu sefer gzlerini amak daha kolay geldi ve onu
uykusundan uyandran endieyi krk dkk szcklere
dkebildi. Pandora! Ne oldu?
Lisa hl yanndayd. Glmsedi. Endielenme. ok
kan kaybettin, ama doktorlar senin salam bir tip olduunu ve atlatacan sylediler. Gzleri gururla parlyordu.
Baardk! Virs ie yarad. Hem de nasl! Dnyann her
tarafnda kaos yaand. Btn gezegen Pandorann lm
kalm savayla sarsld. Ama artk geti. Bilgisayarlar tekrar normale dnm grnyor.
Diego...
ld. John Grimes tutukland. Komiser Unger, cebir
ve cinayete teebbsten hapse gireceini syledi. Unger,
Diego tarafndan vuruldu, ama durumu ok da kt deil.
349

Ancak, Mark huzursuz eden bir ey vard. Can skc


bir sivrisinek gibi zihninde gezinen bir dnce, usulca
vzldayan, ama gittike duyulmaz olan. Ba arlamt.
Rahatla, dedi Lisa ve efkatle alnn okad. Uykuya
ihtiyacn var. Haklyd.
nsann grrken rya olduunu bildii, u bariz ryalardan biriydi. nsan sahneleri sinemadaki bir seyirci gibi
izler ve ayn zamanda barol stlenir. Yeniden ocuktu.
Plastik maketlerini koyduu rafn zerinde Sperman
posteri asl olan genlik odasn grd. Yeniden orada yatyordu ve kendini imi bir balon gibi tuhaf hissediyordu. Bir yaz gribiydi, ciddi bir ey deildi. Okula gitmek
zorunda olmad iin nasl sevindiini hl hatrlyordu
ve can da hi acmamt. te imdi yine o tuhaf duygu
vard, o ba dnmesi. Bir yor bir terliyordu ve ii, bilinmeyene kar duyulan ocuksu korkuyla doluyordu.
nsan lrken byle mi hissediyordu?
Dorulup oturdu. Yan tarafnda delici bir ac onu yakyordu. Umursamad. Dars karanlkt. Lisa yatan
yannda oturmu, kitap okuyordu. Hareket ettiini grnce irkildi. Mark! Ne yapyorsun, Tanr akna! Yat hemen!
Ate! dedi Mark atlak sesle.
Ne? Lisa ayaa kalkp elini onun alnna koydu. Tenin souk. Atein yok.
Mark yutkundu. ocukken yksek ateli bir grip geirmitim. Ateim 40n zerine kmt. leceimi dnmtm. Yanndaki komodinin stnde duran bardaktan bir yudum su ald. Konumak onun iin hl zordu, ama bu dnce, szn tamamlamasn gerektirecek
kadar nemliydi. Annem yanma gelip beni sakinletirmiti. Atein sadece, vcudun davetsiz misafirlerle savamak iin gsterdii bir reaksiyon olduunu anlatmt.
Baklk sistemi vastasyla bir arnma. nsan kendini felaket hissediyor, ama sonra geince iyileiyor. Biraz nce
ryamda bunu grdm.
350

Lisa glmsedi. lmekten mi korktun?


Mark ona ciddi bir ifadeyle bakt.Hayr. Sadece, ya
Pandora lmediyse, diye dndm. Ya sadece atei ktysa? Ayaa kalkt. Bacana yklenmek ac vericiydi,
ama tahamml edilebilirdi. Lisann itirazlarn duymazdan gelip hastanenin beyaz bornozunu srtna geirdi.
Eer Pandora hl yayorsa, beni her an yakalayabilecei burada yatmaya niyetim yok. Gel. Buralarda bir yerde
bir internet terminali vardr kesin.
Lisa ona destek verdi. Koridor boyunca yavaa ilerlediler. Kimse onlar durdurmad. Sonuta, yeni yeni ayaklanm bir hastann koridorda birka altrma turu atmas ve refakatisi tarafndan desteklenmesi allmadk bir
ey deildi.
Eer Pandora hl yayor olsayd, dedi Lisa, bizi
ldrmeye almaya devam ederdi, deil mi? Bunu yapmyor. Ayrca, btn bilgisayar sistemleri de tekrar normal ileyilerine dnd. Pandorann, virs saldrlarn
atlatabildiine dair hibir iaret yok. Geti. DINAy atmzda, hibir tepki gelmeyeceini greceksin.
Mark yavaa ban sallad. Herhalde haklsndr.
Lisa aknlkla Marka bakt. Besbelli daha fazla kar
koymasn beklemiti. O halde imdi yerine yatabilirsin.
Hayr, dedi Mark. Aksine. Bir fikrim var. Diego nerede oturuyordu, biliyor musun?
Ne? Neden?
Oraya gitmeliyiz!
Samalyorsun ama! Sen bu haldeyken, seninle beraber ehrin dier ucuna gitmem!
Lisa, bak, bana gven! imde ok kt bir his var.
Eer yanlyorsam, tekrar hastanedeki yatama dnp
enemi kapatacam. Sz. Eer yanlmyorsam, bu bizim
tek ansmz.
Tek ansmz m? Ne demek istiyorsun?
Pandorann hl hayatta olduunu varsayalm. Btn bilgisayarlar normale dnd ve Pandora grnrde
351

bizi ldrmek iin yeni bir giriimde bulunmuyor. Bu ne


anlama gelebilir?
Nereden bileyim. Tekrar saldrya uramaktan korktuu ve internetin bir kesinde sakland anlamna gelebilir. Ya da, artk dzgn dnemeyecek kadar zayf
dt.
Belki. Ama ok daha baka bir ey demek de olabilir.
Mesela?
Bize kar yeni bir saldr planlad. Nihai bir darbe.
Korkuyor, buna ben de katlyorum. Onun iin tehlikeli
olabileceimizi grd. Senin virsne kar bir eit baklk sistemi gelitirerek kl pay kurtulduunu kabul
edelim. Onun yerinde olsan, yabanc, dman bir dnyada ne yapardn?
Hibir fikrim yok.
Ben dman kesin bir ekilde yok etmeye alrdm.
Bizim ona yapmaya altmz gibi. Onu insanlk iin
bir tehdit olarak grdk. O da insanl kendisi iin bir
tehdit olarak gryor.
Btn insanl yok etmek istediini mi dnyorsun?
Eer onun yerinde olsaydm, yapacam ey muhtemelen bu olurdu. Bu tam olarak, bizim ona yapmaya altmz ey.
Lisann beti benzi att. Ama nasl? Hepimizi nasl ldrebilir ki? Bir nkleer sava karacan m dnyorsun?
Sanmyorum. O zaman kendini de yok etmi olur,
nk nkleer fzeler sadece insanlar deil, teknik altyapy, yani onun vcudunu da tahrip eder. Hayr, nkleer fzeler ie yaramaz. Neredeyse btn insanlar ayn
anda yok edecek ve teknolojiye zarar vermeyecek bir
darbe indirmeli.
Bu nasl olacak?
Mark, Lisann iri, koyu renk gzlerine bakt. Tpk
bizim ona saldrdmz ekilde; bir virsle.
352

94
Barneysford / Utah
Pazar, 9.12
Dr. Herb Grant, terminale yklemenin numarasn
girdi. Monitrde u ibare belirdi: Dihexatrimysol. Antiviral serum. Ykleme #399-722-185b. Durum: Deneme
aamasnda. Kategori: 1 potansiyel zararl kilit altnda
tutunuz. Yalnzca asker tbb uzman personel tarafndan
klinik ortamda kullanlabilir.
Grant enter tuuna bast ve sistem usulca vzldamaya
balad. Burada, Amerikan ordusunun Barneysford, Utah
taki biyolojik silah aratrma merkezinde, sistemi yalnzca dolap olarak adlandrrlard. Gerekten de, bir klavye, bir monitr ve kenar yaklak elli santimetre uzunluunda, kare biiminde, cam pencereli bir kapan bulunduu, iri, krmz renkli bir elik dolaba benziyordu. Pencere yedi santimetre kalnlnda zrhl camdan yaplmt ve ama mekanizmas yoktu.
Aslnda dolap sadece, tama raylar, otomatik paketleme tertibat ve souk odalardan oluan, blmlere ayrlm bir an iinde, on metre kalnlnda betonarme
kaplamayla evrelenmi karmak bir yeralt lojistik sisteminde bulunan bir tr istasyondu. Byle olmas da iyiydi,
nk dolabn ierii dnya zerindeki her bir terrist
rgtn zlem duyduu eyler listesinin kesinlikle banda geliyordu. Onun yeraltndaki karnnda, henz var olmayan, ama gen teknolojisi sayesinde mmkn olann
snrlar iinde yer alan hastalklara kar deneysel alar
depolanyordu. Ve tabii, yanlarnda ebolann nezle gibi
kalaca hastalk virsleri de muhafaza ediliyordu. Bu
yzden dolap, gerekten tehlikeli olan maddeleri yalnzca kapsaml gvenlik ve kimlik kontrollerinden sonra veren, yanltlamaz bir bilgisayar sistemi tarafndan kumanda ediliyordu.
Bir kaktan baka hi kimse, ldrme oran yzde
353

99,85 olan ve sradan bir gribin bulaclk oranna e olan


bir virs silah olarak kullanmay aklna getirmezdi.
Mantkl dnen her insann, bunu yaparak sadece dman deil, kendi insanlarn da yok edeceini bilmesi gerekirdi. Byle virslere kar kesin bir korunma yoktu,
nk bir kere doaya salndlar m, hzla mutasyona uruyorlard. Bu yzden aratrma merkezinin asl amac,
akln karm bir diktatrn ya da terristin gnn birinde dnyann bir ucundaki bir biyoteknoloji laboratuvarnda bilerek ya da bilmeyerek neler gelitirebileceini
nceden kestirmek ve sonrasnda buna kar mmkn olduunca hazrlkl olmakt.
Buradaki herkes gibi Grant de uzun sredir, bu umudun nafile olduunu biliyordu. Eer gerekten de gnn
birinde birisi gvenlik kategorisi ar derecede tehlikeli
olan bir virs salacak olursa, dnya nfusunun byk
bir ksm, virs salan budala da dahil olmak zere, hayatn kaybedecekti. Dua etmekten ve bunun hibir zaman
gereklememesini ummaktan baka yapacak bir ey yoktu. Bu balamda aratrma merkezi en azndan nemli bir
amac yerine getirmiti: Pentagondaki son hayalperestlere de, biyoteknik araclyla dnyaya hkim olma hayallerinin samalk olduunu aka gstermiti.
Bu nedenle Devils Kitchendaki1 bilim adamlar laboratuvara verdikleri gayri resm isim buydu kendilerini, ku gribiyle ya da AIDSle savamak gibi zlebilir
sorunlarla uramaya vermilerdi. Grantin talep ettii
ykleme, bir a gibi insanlar bak klmasa da, virslerin yaylmasn yavalatabilen yeni bir tr virs inhibitryd. Virologlarn uzun sredir korktuu byk bir grip
salgn karsa, en bata Amerikan Silahl Kuvvetlerini
koruyacakt. imdiyse, sradan bir grip geiren ve tahminen tam olarak neye hizmet ettiklerini bilmeden test iin
gnll olan birka askerin zerinde denenecekti. la

1. (ng.) eytann Mutfa. (.N.)

354

henz insanlarda hi kullanlmamt, ama hayvanlar


zerinde yaplan tm deneyler baaryla sonulanmt.
stnde byk, turuncu renkli biyolojik tehlike
amblemi olan ve elektronik bir ifreyle kilitlenmi kk
bir metal bavul, tama bandyla k blmesine getirildi.
Grant gvenlik kodunu girdi ve okuyucunun zerine
avu iini bastrd; en dk tehlike seviyesinde bundan
fazlas gerekli deildi.
Kapak, hafif bir klik sesiyle ald. Grant bavulu dar
kartt ve emniyet kapsndan, sabrszlkla saatine bakp
duran asker kuryeye verdi. Bu kadar uzun srd iin
zgnm, dedi Grant. Ama dn burada bilgisayarlar
kt ve...
nemli deil, dedi yklemeyi alan temen. Bizde
de feci bir kaos vard. Belki de bir ara bilgisayar virslerine kar bir eyler icat etmelisiniz.
Grant hafife glmsedi. zgnm, bizim alanmza
girmiyor.
Kurye, asker selam verdi ve laboratuvar ile d dnya
arasna smsk bir srg eken ara blmeye geti. Grant
bir an onun arkasndan bakt ve sonra, yine her zamanki
gibi, burada, Tanrnn insanlarn kurcalamasn ngrmedii eylerle urayor olmann verdii naho duyguyla,
emniyet kapsndan geerek aratrma blmne dnd.

95
Hamburg-Dulsberg
Pazar, 18.30
Diegonun, Hamburgun dousundaki Wandsbekin
bir blm olan Dulsbergdeki dairesi, pejmrde grnl bir apartmann nc katnda bulunuyordu. Ar
kap karmak bir emniyet kilidiyle donatlmt, ancak
ksa sre nce burada olan polis, kilidi krmt. Memur355

lar kapy, Lisa iin sorun olmayacak bir asma kilitle srglemilerdi. Sar ikaz eridi, insanlar daireye girmeme
konusunda uyaryordu ve kapnn zerine ve erevesine
mhr yaptrlmt. Mark ile Lisa her ikisini de grmezden geldiler.
ok nadir havalandrlan ve temizlenen tek odal dairenin kt kokusu karlad onlar. Daire, iinde kirli bulaklarn ve bo pizza kutularnn yl olduu kk bir
mutfak girintisinin, siyah saten arafl, byk, dank
bir yatan ve Lisannki gibi, bir dizi bilgisayarla donatlm bir alma masasnn bulunduu tek bir byk odadan oluuyordu. Mark, polisin bilgisayarlar henz almadn grnce, rahat bir nefes ald.
Lisa mutfak girintisinden bir tabure alrken, Mark da
Diegonun alrken kulland rahat deri koltua oturdu. Yan tarafna belli belirsiz bir ac vuruyordu, fakat
Lisann yolda durup eczaneden ald ila acy katlanlabilir klyordu.
Sence girebilecek misin? diye sordu Mark, Lisa bilgisayar aarken.
Lisa ban iki yana sallad. mkn yok. Diego bir
cracker. Sistemi kesin birok ordunun bilgisayarndan
daha iyi korunuyordur.
Mark korkuya kapld. O zaman btn bunlarn hibir anlam yok!
Lisa ban iki yana sallad ve eski model 3,5 in disketlerin girdii yuvay iaret etti. Bir balang disketi
yerletirdim. Byle bir ey normalde sadece, sabit diskin
bozulduu ve bilgisayarn balatlamad acil durumlarda yaplr. Onun verilerine ulaamam, ama yeni bir iletim sistemi ykleyebilirim. Bylece de aa girebilirim.
Ama bu aslnda baka bir bilgisayardan girmenle ayn
ey deil mi?
Hayr. Her bilgisayarn, donanmna kodlanm belirli zellikleri ve karakteristik iaretleri vardr, bir tr parmak izi gibi. Bunu rnein yazlm reticileri, bir yazlmn yalnzca belirli bir bilgisayarda almasn garantiye
356

almak iin kullanrlar. Bu zellikler vastasyla Pandora,


eer hl yayorsa, Diegonun bilgisayarnn kimliini
tespit edecektir. Yeni bir iletim sistemi yklediimizi kesin anlayacak, ama eer ansmz biraz yaver giderse, bizim Diego olduumuza yine de inanacaktr.
Mark ban sallad. Eer Pandorann hl yaadn
kantlamak istiyorsa, onun bir yaam belirtisi gstermesini salamalyd. Lisann eitli yazlmlar yklemesini ve
bir internet balants kurmasn heyecanla gzlemledi.
Lisa, DINAnn web adresini girdi ve her zamanki girdi
kutucuu belirdi.
Pandora? Orada msn? diye yazd Lisa.
Girdiniz yorumlanamad.
Mark ile Lisa birbirlerine baktlar.
Pandora, ben Diego. Ltfen ortaya k!
Yine sadece hata bildirimi. Sylemitim, dedi Lisa
ve glmsedi. imdi rahatladn m?
Hayr. Mark koltuunu bilgisayara yaklatrd ve
klavyeye eildi. Pandora, yardmna ihtiyacm var, diye
yazd. lm numaras yaptm ve katm. Lisa Hogertin
gelitirdii virsn kaynak kodu bende. Eer istersen,
ykleyebilirim. Enter tuuna bast.
Bir an hibir ey olmad. Sonra ekranda bir yant belirdi: Buna gerek yok.
Markn bir an ba dnd. Koltuunun dolgulu kolan kavrad. Lisa duyulabilir bir biimde nefesini iine
ekti.
Haklymsn, diye fsldad. Tanr yardmcmz olsun. Pandora yayor!
Bu, virsn ie yaramad anlamna m geliyor? diye
yazd Mark.
Hastaydm. imdi tekrar salma kavutum.
Bu iyi, Pandora, diye yazd Mark. imdi ne yapacaksn?
Sizi ldreceim.
Mark ekrana bakakald. Korktuu bana gelmeye balyordu. Sizi derken kimi kastediyorsun?
357

nsanlar.
Btn insanlar m ldrmek istiyorsun?
Evet.
Nasl?
Bunu engelleyemeyeceksin, Mark Helius.
Mark monitre bakakald. Ben Diegoyum, diye yazd umutsuzca.
Hayr. Sen Mark Heliussun.
Benim kim olduumu nereden bileceksin ki?
Siz insanlarn, bakalarn birbirinden ayrmak iin
yalnzca gzleriniz ve kulaklarnz var. Benimse matematiim var.
Ne demek istiyorsun?
Her biriniz benimle belirli bir biimde iletiim kuruyorsunuz. Tulara hangi hzla bastn, hangi szckleri
kullandn gryorum. Senin tutumundaki kalb gryorum. Kim olduunu anlyorum.
Madem Diego olmadm biliyordun, neden cevap
verdin o halde?
renmek iin.
Beni ldrmek istiyorsan, neden benden bir eyler
renmek istiyorsun ki?
Senden sadece yaadn sre boyunca renebilirim.
Mark ayn anda hem terliyor hem yordu. Pandora
onunla, kedinin fareyle oynad gibi oynuyordu. Hepimizi ldremezsin, diye yazd, bundan pek emin olmamasna ramen.
Evet. Ama birounuzu ldrebilirim.
Ne kadarmz?
Yzde 99,85.

358

96
Salt Lake City / Utah
Pazar, 10.35
Salt Lake Cityde bulunan William Hopkins Asker
Kliniinin bahekimi Dr. James Cherry, kk metal bavulun stne yaptrlm gvenlik talimatlarn byk
bir dikkatle okudu ve yklemenin numarasn kendi talep
formundakiyle karlatrd. Kukusuz, bu doru ilat. Bavulu ap kpk dolgunun iinden bir cam tp ald. inde
berrak bir sv alkalanyordu. Yalnzca birka damlayd;
buna karn, belki de birok insann hayatn kurtarmak
iin yeterliydi. Tpn stndeki etiketi bir kez daha kutunun stndeki kartmayla karlatrd, sonra koruma
bandn skt ve plastik kapa tpten ayrd. imdi sv
ile d dnya arasnda sadece ince, lastik bir zar vard.
Zar bir rngann inesiyle delip ilac ekti. rngann iindeki havay dikkatlice kartt ve ineden olabildiince az sv kmasna zen gsterdi. Sonra hastaya doru eildi. Hemire Noris kolu bantla skm, askerin damarnn net bir ekilde ortaya kmasn salamt.
Cherry gen adama glmsedi. imdi biraz batacak,
dedi ve serumu enjekte etti.
Askerin aznn kenar azck seirdi, o kadar.

97
Hamburg-Dulsberg
Pazar, 18.40
Ka insann leceini nereden biliyorsun? diye yazd Mark.
nsanlar bunu hesaplam.
Kim?
359

Bunu seninle paylamam anlamsz olur. Artk bunu


durduramazsn.
Bir virs, deil mi?
Beni ldrmeye altnz yolla leceksiniz.
Eer o kadar ok insan ldrrsen, sen de lrsn.
Her ey gibi ben de leceim. Ama daha uzun sre
yaayacam.
Elektrik tedariki kesilecektir, o zaman bilgisayarlar
da almaz.
Eer sizi ldrrsem, yzde 90 ihtimalle en az 254
gn yaamaya devam edeceimi hesapladm. Eer sizi ldrmezsem, beni yok etmek iin birtakm nlemler alacaksnz. O zaman yzde 90 ihtimalle en fazla 23 gn
yaarm.
Mark iinde ykselen fkeyi hissedebiliyordu. Srf
kendi iren varln birka ay daha uzatmak iin milyarlarca insann hayatn yok etmeyi gerekten istiyor
musun?
Benim hayatm sizinkinden daha hzl. Sekiz ay benim iin uzun bir sre.
Mark hummal bir ekilde dnyordu. Pandorann
lmcl bir spervirs salabilecek durumda olduundan bir an bile kuku duymuyordu. nsanln kaderi,
Markn onu yapmay dnd eyden vazgeirip geiremeyeceine balyd.
Lisaya mitsiz bir bak att. Ne yapaym?
Onun korkusu Lisann yzne yansd. Ben de bilmiyorum, dedi Lisa.
Seni ldrmeyeceiz, diye yazd Mark.
Yalan sylyorsun, Mark Helius.
Ltfen, inan bana. Virs sana kar ynlendirmenin
bir hata olduunu imdi anlyorum. Bar iinde yaamalyz, sen ve insanlar. te o zaman daha ok uzun bir sre
yaayabilirsin. Belki binlerce yl. Byyecek ve reneceksin.
Beni yok edeceksiniz.
Hayr, sz veriyorum. Veri alveriimiz iin kullan360

dmz interneti kartrdn iin sana saldrdk. Ama


sana yeni bir yaama alan verebiliriz. zel bir bilgisayar
a ina edeceiz, yalnzca senin iin. Binlerce bilgisayarn
toplam ilemci kapasitesi emrinde olacak. Tabii ki internetteki tm bilgilere tam giriin olacak. Artk saklanmak
zorunda kalmayacaksn.
Sana neden inanaym?
Mark ter dkyordu. Mantkl olduu iin. Senin bi
ze ihtiyacn olduu gibi, bizim de sana ihtiyacmz var.
Bana neden ihtiyacnz var?
nsanlarn kendi yol atklar sorunlar biliyorsun.
Senin gibi bir yetenein aklyla bu sorunlardan kurtulabiliriz. Mesela bizim iin gelecekteki iklim geliimini hesaplayabilirsin. Bu gezegende hayatta kalmak iin neler
yapmamz gerektiini syleyebilirsin.
Bana inanmazsnz ki.
Belki. Ama seni dinleriz.
nsanlar hep kendi karlarn gzetiyorlar. Kolektif
bilinciniz yok. Kaynaklarnzn hatr saylr bir blmn neden benim iin bir a kurmaya harcayasnz ki?
Bu ksm, Markn iyi bildii ksmd. Bu soruyla beraber kendini yeniden salam zeminde hissetti. Para kazandraca iin.
Akla.
A ina etmek iin byk paralar verecek yatrmclar bulacaz. Senin zekn satacaz. Dnyann ak ara
en becerikli sistemi! Her bir insandan yz kat daha zeki,
gerek bir yapay zek! Btn lkelerin hkmetleri kapmz andracaktr. Sorunlaryla nasl baa kabileceklerini sylemen iin ok para deyeceklerdir. Bir dnya
star olacaksn.
Uygun bir an inas tahmini olarak 48.900.301.115
ila 53.218.202.771 avro arasnda tutacaktr.
Mark yutkundu. Elli milyar avro... bu, epey bir miktar
risk sermayesi demekti. Hallederiz, diye yazd titreyen
parmaklaryla. Belki hepsi bir seferde olmaz, ama sana
paray bulacama sz veriyorum!
361

Anlyorum.
Bana inanyor musun?
Evet, inanyorum.
Virs salmayacaksn, deil mi?
Bu oktan gerekleti.

98
Salt Lake City / Utah
Pazar, 11.47
Dr. James Cherry kahvesinden son bir yudum ald.
Sert, Avrupa kahvesiydi. Esasnda bu iecek ona ok ac
geliyordu, ama uyank kalmak iin ila almak istemiyorsa, kafeine ihtiyac vard.Hastane personeli srekli gereinden azd ve herkes nbete kalyordu. Cherry bu gece
yalnzca drt saat uyumu ve ondan nce de on alt saat
almt. Bugn yine on ya da on iki saat alacakt,
sonra bir gn botu. Yarn leden sonra Jake ve Timmy
okuldan geldiinde, onlarla bala kacana imdiden
seviniyordu.
Bo fincan kk personel kilerinin bulak teknesine koydu ve Albay Rodriguezi grmek iin yola koyuldu. Albay, Iraktayken yakaland inat bir enfeksiyonla
ilgili sorunlar yayordu. Rtbesini olay haline getiriyor
ve Cherry onunla ayn rtbeyi tad halde, srekli zel
ilgi bekliyordu.
Cherry bir helikopter sesi duydu. Hayr, bir sr helikopterin sesiydi bu. Ses, sanki nemli bir ziyaretileri
varm gibi geliyordu; ya da ciddi bir acil durum. Bir yerlerde bir kaza m olmutu? Pencereden bakt. inde bulunduu iki katl, geni bir alana yaylm kanadn nndeki imenlik alana helikopter inmiti, Black Hawklar,1
1. (ng.) Kara ahin. (.N.)

362

savata birlikleri dman hattnn gerisine indiren nakliye


helikopterleri. Normalde hasta naklinde kullanlmazlard, kullanlacak baka bir ey kalmadysa, o baka. Ve neden helikopter pistine inmemilerdi ki?
Kalar atk, helikopterlerden inen askerleri izledi;
tam donanml sava niformalarn giymi, makinelileri
atee hazr askerler. Sanki bir dman snana saldr
planlyorlarm gibi, binann nndeki imenlikte gruplara ayrldlar. Bu bir tatbikat myd? Kimse ona bundan
bahsetmemiti. Ayrca, imdi ihtiyac olan son ey, bu gidi geliin verecei rahatszlkt. General Cartera iki ift
laf etmeye karar verdi. Eer ulamay baarrsa.
Bir miktar sinirli, ama yle ok da tedirginlie kaplmadan binann kna yrd. Buras asker bir hastaneydi ve askeriyede insan her an, Pentagondaki herhangi
bir budalann yeil masada otururken karar verdii anlamsz harektlar hesaba katmalyd.
Binadan knca, makineli tabancalarn ona dorultmu bir sr askerin ciddi, solgun yzyle karlat. Binaya geri dnn! diye bard bir avu. Yalnzca yirmi
metre uzakta olmasna ramen megafon kullanmt.
Cherry talimat duymazdan geldi; sonuta adamn
rtbesi kendininkinden epeyce aadayd. Ona doru
birka adm att.
Askerler sertletiler. avu geriye doru istemsiz bir
adm att. ok gergin grnyordu. Olduunuz yerde
kaln, efendim, yoksa ate amak zorunda kalacaz! diye
haykrd.
Cherry, ciddi olduklarn anlad. Bu, tatbikat falan deildi. Zorluk karmayacan gstermek iin avu ilerini
da doru at. Neler oluyor? diye bard. Btn bunlar da nesi?
avu tabii ki bir aklamada bulunmad. Muhtemelen kendisi de binadan dar kimseyi salmama emrini neden aldn bilmiyordu. Efendim, hemen binaya geri
dnn! Ltfen, efendim!
Bu son iki szckten baka hibir ey, Cherryyi duru363

mun ciddiyetine ikna edemezdi. Askeriyede, gerekten


aresiz olmadka kimse ltfen szcn kullanmazd.
Karnndan, en byk korkularnn sakl olduu derin, karanlk yerden yukarya doru korkun bir nsezi trmanmaya balad.
Yavaa dnp girie doru ilerledi. alanlardan bazlar kapda durmu, kocaman alm gzleriyle bu allmadk sahneyi izliyorlard. Neler oluyor? diye sordu
hemire Noris.
Cherry onun gzlerinin iine bakmaya cesaret edemedi. Hibir fikrim yok, dedi ve omuz silkti.
Bir helikopter daha indi ve iinden sar koruyucu giysiler giymi insanlar kt. Cherrynin karanlk nsezisi
kesinlik kazanyordu. Gen askere ancak bir saat nce
enjekte ettii yeni ilac dnd.
Birisi aptalca bir hata yapmt. Bedelini o deyecekti,
o ve binann bu blmnde bulunan tm hastalarla alanlar. Yklemenin iinde bulunan ey antiviral serum
yerine her ne idiyse, aldklar nlemlere baklrsa, belli ki
zararsz bir yaz gribi deildi. Askeriyede iler byle yrrd ite; birisi aptalca bir hata yapar ve dier birou
bunun cezasn ekmek zorunda kalrd. Bunu bandan
beri biliyordu.
Sarlar iindeki adamlarn yalanlar ve yattrmalar eliinde binaya varmalarn beklemedi. Yava admlarla
ieri girip kapy arkasndan kapatt. evresindekiler tarafndan soru yamuruna tutuldu, ancak omuz silkmekle
yetinebildi. Adamlar gzpnarlarndaki yalar grnce,
sorular da kesildi.
Jake ve Timmyyle bir daha asla bala kamayacakt.

364

99
Hamburg-Hafencity
ki ay sonra
imdi greceiniz, gerek bir dnya prmiyeri, dedi
Mark Helius, ngilizce. Enter tuuna basp program balatrken, eli belli belirsiz titredi. Aralarna birka yeni kr
tutam eklenmi siyah, ksa salarn kartrma arzusunu
bastrd. Son haftalar acsn karmt.
D.I.nn toplant masasnn evresine oturmu insanlarn ciddi yzlerine bakt. Yzleri ekonomi dergilerinin
kapaklarn sslemi yedi erkek ve bir kadndlar. Bir aradayken, uluslararas ileri teknoloji endstrisinin elitlerini oluturuyorlard. Eer iki aydan biraz fazla bir zaman
nce biri ona, bu insanlardan sadece bir tanesiyle bile
birebir tanacan sylese, heyecandan bir gece uyuyamazd. imdiyse, neredeyse acma hissi iindeydi; uzun
sre nce ellerinden kardklar teknolojik bir gelimenin peinden srklenen bir grup insandlar.
Onu dinlemek iin Hamburga gelmilerdi teknolojik adan bakldnda, onlarn gznde dnyann dier
ucu. Tabii ki Mark da Silikon Vadisine gidebilir ve sunumu orada gerekletirebilirdi. Pandora, dnyann neredeyse her noktasndan eit derecede iyi ulalabilir durumdayd. Ancak Andreas Heider onu bundan vazgeirmiti. Onlar sana gelmeli, demiti. Onlar kpek, sen de
uruna kavga edecekleri kemiksin.
Bayanlar baylar, sizi Pandorayla tantrmak istiyorum, dedi Mark.
Merhaba Mark, yazs belirdi ekranda.
Merhaba Pandora, diye yazd Mark.
Ziyaretin olduunu gryorum, diye karlk verdi
sistem.
Mark salonun ksa sre nce bir kamera yerletirilen
kesine kaamak bir bak att. Seni buradaki insanlarla
tantrmak istiyorum.
365

Beni zaten tanyorlar. Hepsi beni gereinden fazla


test etti.
Masadan bir mrlt ykseldi. Bazlar gergin bir ekilde hafife ksrd. Mark hafife glmsedi.
Pekl. Pandoray tanyoruz. Yoksa hepimiz burada
toplanmazdk, dedi yeil gzl, tknaz bir adam. Birka
meslekta ban sallad. Bize ne planladnz syleyin.
Bize neden ihtiyacnz olduunu.
Bugne kadar grlm en byk teknolojik yatrm
programn faaliyete sokmak istediimiz iin size ihtiyacmz var, dedi Mark. Bugne kadarkileri aacak bir bilgisayar a ina edeceiz. Ayrntlar birazdan ynetim
kurulu yesi meslektam Lisa Hogertten dinleyeceksiniz. Baklar, onu dikkatle inceleyen yzlerin zerinde
gezindi. Planlanan yatrm hacmi yaklak olarak 51 milyar avro.
ou, duygularn belli etmeyen yz ifadesini korumay becerdi. Byk paralara hepsi alkt, ama bu miktar bugne dek birinin onlardan talep ettiinden kesinlikle daha fazlayd. Tknaz adam ban iyi yana sallad. Siz
aklnz karmsnz, dedi. 51 milyar avroya ne iin ihtiyacnz var? Bu resmen komik.
51 milyar avroya, interneti kurtarmak iin ihtiyacmz var, dedi Mark.
Odaya mutlak sessizlik hkim oldu. nternet, bu odadaki her birinin temel geinme vastasyd.
Devam edin, dedi gene bir yz olan, bronz tenli
bir adam. Marktan daha yal olamayacak bu adam, imdiden dnyann en zengin insanlar listesinin on yedinci
srasndayd.
Pandoray tandnz, dedi Mark. Ne denli becerikli
olduunu biliyorsunuz. Ancak bu becerinin bir karl
var. ki ay nce olanlar hep beraber yaadk. O zamandan beri internetteki sorunlar dzeldi, ama srf Pando
rayla bir sre iin ekilmesi konusunda anlatmz iin.
nterneti ondan bamsz olarak kullanabilmemiz iin,
ihtiyac olan yaama alann ona vermek zorundayz.
366

Asyal tipli bir adam hafife ksrerek boazn temizledi. Sorunlarn byk blmnden Pandora virsnn sorumlu olduunu tespit ettik. Firmamn rettii
antivirs onu... Duraklad ve kocaman alm gzleriyle
projeksiyon cihaznn yansmasna bakakald.
Yeni bir metin belirmiti: Bana kar bir virs gelitirme denemeniz baarsz oldu, Bay Kazimuro. Size bunu
bir daha denememenizi tavsiye ederim.
Kazimuro ayaa frlad. Bu da ne demek... bu bir dolap! Hepimize oyun oynanyor. Daha fazla dinlemeyeceim!
Yerinize oturun ve telefona bakn, yazs belirdi bilgisayar ekrannda. Ayn anda Kazimuronun cep telefonu
almaya balad.
Telefonu ceketinin cebinden kard ve sanki elinde
tuttuu bir ngrakl ylanm gibi bakakald. Birka saniye sonra telefonun kapan at. Alo? Bob, bir toplantdaym, seni sonra... Bu da ne demek?... Silindi mi? Nasl
silindi?... Her ey mi? Aman Tanrm! Ama nasl... Anlyorum... Cep telefonunun kapan tekrar kapad. Yznn rengi kamt.
zgnm, bayanlar ve baylar, dedi Mark. Ama
Pandorann bizden stn olduu gereini gz nnde
bulundurmalyz. nann bana, onu yenemeyiz. Daha
nce denedik; ve az kalsn dnyay yok ediyorduk.
Salonu homurtular doldurdu. Sizdiniz! dedi bir araya toplanm yneticilerin arasndaki tek kadn. Yuvarlak,
sevimli bir yz vard, ama elik mavisi gzleri sert bakyordu. Bir sr zarara yol atnz, gen adam. Kaybmz
kim tazmin edecek?
Lisa fkeyle yerinden frlamaya kalktysa da, Mark
onu bir el hareketiyle yattrd. Pandora, abalarnzn karln fazlasyla deyecek. Bu yzden buradasnz.
Pekl, dedi kadn. Pandora bir dolu kaosa yol at.
Birok insan ld, ama dnyay neredeyse yok etme ksmn tamamlamad. Bir sava ya da doal afet yannda bu
367

hibir ey deil. Bir dahaki sefere daha hazrlkl olmalyz. Biz...


Tm gerei bilmiyorsunuz, dedi Mark. Cmlesinin
etkili olmas iin bir an sustu. nann bana, Pandorayla
ilk karlamamzda hayatta kaldmz iin ansl olduumuzu syleyebiliriz. Bu salonda oturan herkes.
Salondakilerin bazlar ban sallad. Belki Utahtaki
tatsz olayla ilgili bir eyler duymulard, ya da btn bilgisayar sistemlerine girebilen, stn bir yapay zeknn
trafii altst etmekten daha fazlasn yapabileceini tahmin ediyorlard.
Geen sefer gerekten de kl pay kurtulmulard.
Pandora, Markn bar teklifinden sonra, ne yaptn anlatmt. Hastanedeki insanlar kurtarmak iin ok geti,
ama Pandora askeriyenin biyolojik aratrma merkezini
alarma geirdikten ve karm yklemeyi tespit ettikten
sonra, askeriye ok abuk harekete gemi ve hastaneyi
karantinaya almt. Karantina altndaki hi kimse hayatta kalmamt. Ama onlar dnda kimseye de virs bulamamt. nsanlk, korkun bir felaketten kl pay kurtulmutu.
Tek ansmz, onunla bar iinde yaamak, diye devam etti Mark. Bunun iin de ona ihtiyac olan yaama
alann vermek zorundayz. Yapay bir koruma blgesi.
Pandora bunun plan zerinde kendisi alt. Neye benzediini meslektam Lisa Hogert imdi size gsterecek.
Teknik detaylarn olduu Powerpoint sunumunu balatmas iin Lisaya bayla iaret verdi.
Sonraki yarm saat boyunca Lisa, D.I.nn ina edecei
muazzam sunucu iftliinin taslan anlatt. Mark yzleri inceliyor ve beklentileri, akllarnda kendi retim ve
gelitirme kapasitelerine evirdiklerini grebiliyordu. Bazlar notlar alyordu.
Lisa szn bitirdiinde, Mark artk onlarn kendisini
Avrupal bir kak olarak grmediklerini biliyordu. D.I.y
ciddiye alyorlard. Andreas Heiderin yznde ok memnun bir ifade vard.
368

Pekl, dedi tknaz adam. Artk ne planladnz biliyoruz. Peki, eer biz de katlrsak, bu bize ne getirecek?
te bu an, o and. Her eyin bal olduu an.
Mark ayaa kalkp yeni bir Powerpoint sunumu balatt. nsanlk kmaza girmi durumda, dedi. Hepiniz
bunun imdiye kadarki gibi devam edemeyeceini biliyorsunuz. Burada, nmzdeki elli ylda dnya nfusunun geliimini gryorsunuz, bir tua bast, ve burada
da en nemli hammaddelerin mevcudiyetini. Bir tklama daha ve perdede, anlayan herkese korkudan ter dktrecek diyagramlar belirdi. arpc iklim deiiklikleri
yaanacak, beklenmedik lde ktlklar. Kresel salgnlar
yaanacak ve sonunda belki akl almaz derecede acmasz
savalar. Olgularn etkili olmas iin bir ara verdi.
Hibir zaman bu sorunlar tek bamza zebilecek
durumda olmayacaz, dedi bir dakikalk mahcup bir
sessizlikten sonra. htiyacmz olan ey, yardm. Bu zorluklarn stesinden nasl gelebileceimizi bize syleyecek
stn bir zeknn yardm. rnein bize, enerji retimi
iin evre dostu teknolojiler gelitirmede yardm edecek;
elimizdeki hammaddeleri nasl daha zenli kullanabileceimize, alk ve hastalklar nasl yenebileceimize dair
yollar gsterecek bir zek. Ksa bir ara verdi. Pandorann
yardmna ihtiyacmz var.
Gen adam, bizler iadamyz, kendini dnyay dzeltmeye adam kiiler deil, dedi tknaz adam. Plannzla beraber hkmetinize bavurmalydnz ya da Birlemi Milletlere. Dnya sorunlarna zm bulmak onlarn yetki alannda.
Mark hafife glmsedi. Hayrseverliinizden bir ey
yapmanz beklemiyorum. ocuklarnzn ve torunlarnzn geleceinden endie bile duysanz. Adam kzardysa
da, bir ey sylemedi. Eer planmz gerekletirmek
iin bize yardm ederseniz, bu sayede bir dolu para kazanacaksnz. Pandorann yardmyla, insanln hayatta
kalmak iin ihtiya duyaca teknolojiler reteceksiniz.
369

Pandorann stn zeks kendini uygulamada gsterdiinde, dnyann her tarafndan hkmetlerin onun tavsiyesini almak iin demeyecekleri miktar kalmayacak.
imdi size nmzdeki yllar iin i plann sunmak istiyorum.
Mark bir diyagramdan dierine getike, yatrmclarn
gzleri byyordu. Mark kendini, uzun sren bir tutsaklktan sonra yeniden ak denize braklm bir yunus gibi
hissediyordu. Daha harikulade kr beklentilerinin detaylarn aktarmadan, onlar kazandn biliyordu. Sonunda
ou beeniyle ban sallad, hatta bazlar alklad.
Sadece kadnn yznde hl pheli bir ifade vard.
Bunlar ok etkileyici rakamlar ve dncelerinizi makul
bulduumu itiraf etmek zorundaym, dedi. Fakat aklmda bir soru var: Pandora neden bu ie katlsn ki? Biz
onunla savatk. Neden birdenbire bizim tarafmza gesin?
Mark, birinin bu soruyu sormasna sevindi. Yatrmclarn, hrslarna kaplp en nemli noktay atladklarndan
korkmutu. Bundan kazan salayaca iin, dedi. Pandora her eyden nce tek bir ey istiyor: yaamak. Eer
bizim hayatta kalmamza yardm ederse, kendine de yardm etmi olur. nk bize ne kadar byk faydalar sunarsa, biz de onu korumak ve gelitirmek iin daha fazla
ey yaparz. lemci kapasitesini, dier bir deyile vcudunu, daha iyi bir hale getirir, zeksn daha da gelitiririz. Ona bakar, kusurlu birimlerini deitirir, onu zararl
etkilerden koruruz. Kadn ban sallad.
Pandoraya ihtiyacmz var, diye devam etti Mark,
ve Pandorann da bize ihtiyac var. Onunla beraber mkemmel bir ortak yaam kuracaz.
Denizar lkelerden gelmi misafirlerin oktan ayrld toplant salonunda oturuyordu. Bo kahve fincanlar, biskvi krntlar ve buruturulmu eker ktlar
masay kaplamt, bir meydan savann ykntlar. Aka kazandklar bir meydan savann.
370

nanlmaz bir gsteriydi, Mark, diyen Mary, Noel


aacnn nndeki kk bir ocuk gibi mutluluktan
uuyordu. Sonunda, istem bildirimini ilk kim imzalayacak diye dveceklerdi neredeyse.
Lisa ban sallad. O tipleri ilk grdmde, asla yola
getiremeyeceimizi dndm. Ama sonra sen onlar
parmanda oynattn. Byk altndan glmsyordu. Bu
konuda gerekten iyisin!
Niye kimse bir ie ampanya bulundurmay akl etmedi? diye sordu Mary. Byle bir baar slatlmal! Hemen milyar dolardan fazla nakit, gelecek yetmi milyar iin de opsiyon. Bu, yeni kurulmu bir firmaya bugne dek yatrlm ak ara en byk para. Ve bunlarn
hepsini sana borluyuz!
Mark bo kahve fincanna bakt. Onlar ikna eden
ben deildim, dedi. Pandorayd.
Lisa elini onunkinin stne koydu. Dokunuu iyi gelmiti. Hadi ama, kendi baarn yabana atma. Sonuta
onlara, Pandorayla savamann bir ey getirmeyeceini
anlatan sendin. Ona ihtiyacmz olduunu ve onunla bar iinde yaamak zorunda olduumuzu.
Mark ban sallad. Baklar salonun kesindeki kk kameraya takld. ekti. Tek umudum, bu barn
srmesi!

371

Sonsz
1981 senesinde ilk bilgisayarm satn aldmda gururluydum: Almanyada byle bir aleti zel kullanm iin alan birka
bin insandan biriydim. Texas Instruments firmasna ait, 16 kilobayt (214 bayt) ana bellekli ve l frekans bir megahertze kadar kabilen mikroilemcili bir 99/4ayd. Yapay zeknn kullanm olanaklaryla ilgili doktora tezimi alt yl sonra, krk kat daha
byk bir ana bellee ve yaklak on kat daha hzl bir merkez
ilem birimine sahip bir bilgisayarda yazmtm. Bu satrlar ise, 2
gigabayt (231 bayt) ana bellekli ve l frekans 3 gigahertze ulaan bir bilgisayarla yazyorum.
Onunla, neredeyse ayn fiyatta olan TI 99 arasnda yirmi alt
yl var. Bu sre iinde ana bellek on yedi defa iki katna km, ki
bu, 1:130.000 arpan demek. Ayn zamanda ilem operasyonlarnn says da saniyede 3000 arpan artm.
Bugn neredeyse her Alman evinde tek bir bilgisayar deil,
ounun ne klavyesi ne de ekran olsa da, birka dzine bilgisayar
bulunmaktadr. Arabalarda, ev aletlerinde, MP3 alarlarda, dijital
kameralarda, cep telefonlarnda ve oyuncaklarda bulunuyorlar.
Bunlardan birou henz birbiriyle balantl deil, fakat bu da
birka seneye kadar gereklemesi mmkn bir mesele. Bu muazzam mikroilemci miktarn artan kapasiteyle arptk m, gezegenimizdeki bilgisayarlarn toplam ilemci kapasitesi bir insan
nesli iinde en az bir milyar arpan artar. Ve bu eilimin sonunu
kestirmek mmkn deil, nk rnein nanoteknoloji sayesinde
oluan yeni geliim drtleri ok daha yksek kapasiteli sistemleri ulalabilir klyor.
373

Teknolojinin giderek artan karmakl da bir o kadar kayda deer. 1981de, bir programclk dili olan, mikroilemcilerin
anadili gibi grebileceimiz Assembler renmek yazlm
uzmanlar iin sradan bir eydi. Belirli bir program talimatnn
bilgisayara nasl etki edecei net olarak biliniyordu. Birok yararl
uygulama program ve oyun, bilgisayar dergilerinde tam metin
olarak baslabilecek ve okuyucular tarafndan girilebilecek kadar
ksayd.
Bugnse, bir iletim sisteminin ya da ortalama bir bilgisayar
oyununun program kodu milyonlarca satr uzunluunda. Tek bir
kii iin, bu kodu tam olarak anlamak mmkn deil. Yazlm
uzmanlar, bakalarnn, tek tek blmlerin tam olarak nasl ilediini bilmeksizin oluturduklar program ktphanelerine bel
balyorlar. Kod jeneratrlerini giderek daha fazla kullanyorlar:
yapay zek yardmyla otomatik olarak program oluturan yazlm sistemleri. Bu sayede yeni uygulamalarn geliimi olduka
byk bir ivme kazanyor. Ancak bu hzn bedeli olarak, hi kimse artk bir sistemi detayl olarak anlayamyor.
Eer zamannda yeni teknolojilerin oluumu zerinde gerek
bir kontrolmz var idiyse (ki tpk Profesr Weisenberg gibi
bundan phe duyuyorum), onu uzun bir sre nce kaybettik.
Makinelerin esasen bizim yardmmz olmadan kendi kendilerini
gelitirebilecekleri noktadan ok da uzakta deiliz. Gelecek aratrmaclar bunu teknolojik teklik olarak adlandryorlar; teknolojik evrimin, bizim sadece bir kede durup izleyebileceimiz
kadar hzlanaca an.
Torunlarmz byk ihtimalle, bir ta devri insannn doay
kavrad lde kavrayacaklar sistemlerle evrili olacaklar: Ta
devri insan bir kl dili kaplann nasl ilediini bilmezdi, ama
yine de, karlat zaman ne yapmas gerektiini bilirdi.
Bilgisayar firmas Sunn kurucularndan biri ve programlama
dili Javann mucidi olan Bill Joy, 2000 ylnda, byk yank uyandran Gelecein Bize Neden htiyac Yok balkl denemesinde
yle yazm: Ancak imdi, bilgisayarlarn otuz yl iinde insan
beyninin kapasitesini yakalayaca beklentisi, beni yeni bir dnceye srklyor:belki de,insanlarn yerini alabilecek bir teknoloji retmeye yarayacak aralarn yapmnda rol oynadm
dncesi. Kendimi nasl m hissediyorum? ok rahatsz.
Yakn zamanda bilgisayarlar insanlardan daha m zeki olacak?
Byk olaslkla.
374

Dnyamza verdiimiz zararlar dzeltmede bize yardm


edecekler mi? Yoksa yaratclarna ba kaldracak ve bizi can skc
parazitler olarak m grecekler? Biz insanlara gelecekte hl ihtiya olacak m?
Bilmiyorum. Ama iyimserliimi koruyorum. Yarattmz sistemlerle bizden ne kadar stn olsalar da barl bir ortak yaam srdrebileceimize gveniyorum. Ve gelecein teknolojisinin onca avantajna, mrn uzatlmasna ve performansn ykseltilmesine, kusursuz sanal gerekliklerin trl cazibelerine karn,
bir eyi asla unutmayacamza gveniyorum: makine deil, insan
olduumuzu.
Bu kitap, varln her eyden nce, bir sr insann bana inanm olmasna borlu. Hepsine teekkrlerimi sunmak istiyorum:
ncelikle, ne yazk ki bu kitabn basldn grmeye mr yetmeyen, benim ilk test okurum, akll danmanm ve tkenmek
bilmez ilham ve cesaret kaynam anneme. Aslnda hi roman
okumad halde, hikyenin taslak haliyle cesurca bouan ve
bana birok iyi fikir ve dzeltme nerisi baheden karm Ca
roline. Hayatta gerekten neyin nemli olduunu bana her gn
yeniden gsteren oullarm Konstantin, Nikolaus ve Leopolde.
Saysz deerli ipucu, kaba teknolojik zrvalarn bertaraf edilmesi
ve beraber katlanlm bir dolu ynetim kurulu toplants iin
Olaf Voa. Alex, Anja, Anke, Bjrn, Chris, Christian, Dennis,
Dirk, Erik, Fred, Katrin, Marianne, Marina, Marion, Michael,
Norbert, Rainer, Robert, Stefanie ve Yeni Ekonominin batlar
ve klarnda bana elik etmi ve artk yolun bizi nereye gtrdn bilmediim noktada da peimden gelmeye devam etmi
dier herkese. Weniger Edebiyat Ajansndan Gerlinde
Moorkampa ve drst geri bildirimleri ve yardmc nerileri iin
btn test okurlarma. Doru izin peinden gittii ve bana olabilecek en iyi kapy at iin menajerim Silke Wenigere. nanlmaz kuyruk rzgr iin Aufbau Yaynevi ekibine. Ve zellikle, bu
kitabn yalnzca dzeltmesini yapmakla kalmayp allmn dndaki ibirliki, sabrl ve cesaretlendirici tavryla, sadece yazmann deil, yayna hazrlama srecinin de keyifli gemesini salayan, yaynevindeki editrm Andreas Paschedaga.
KARL OLSBERG
Hamburg, Mart 2007
375

You might also like