Professional Documents
Culture Documents
!:.
"
,:;,~REniuR,
'-''~ _, u 1 '-''
B u u, _uR,
'-"
=i ro"Ri'uR.
uu 11_1
..
'
il .
..
..
;,
..... ...
... .
.., .
.::.
...
...
KARL OLSBERG
Sistem
KARL OLSBERG
Sistem
ROMAN
mrnaz Kurt
<
>
5
Carolin iin
10
11
12
1
Uluslararas Uzay stasyonu (UU)
aramba, 14.58
Sirenin tiz sesi istasyonda kulaklar trmalyordu. Bu
ses ikinci dereceden alarm seviyesine, derhal insani bir
mdahaleyi gerektiren nemli bir sistem kne iaret
ediyordu.
Andrea Cantoni korkuyla srad. Yine mi! Maya mantar kolonilerinin son durumunu not ald tkenmezkalem
elinden kayd. Yava bir topa hareketiyle szlp uzaklat. Cantoni aceleyle kaleme uzandysa da, bu hareketi onun
yalnzca daha hzl dnerek, sersemlemi minik bir raket
gibi, laboratuvarn duvarna sabitlenmi dizst bilgisayarlardan birine arpmasna ve aletlerden, deney malzemelerinden, ara gerelerden ve plastik hortumlardan oluan
karmaann iinde bir yerlerde kaybolmasna yol at.
Lanet olas tkenmezkalem! Uluslararas Uzay stas
yonunda kaybettii tam nc kalemdi bu, neyse ki
tkenmezkalemler burada bolca bulunan birka eyden
biriydi. Cantoni her zaman, normal tkenmezkalemlerin
yerekimsiz ortamda yazmayacana inanm ve istasyona gelirken u pahal, basnl kalemlerden bir tane almt. Yuri Orlov, istasyonun Rus komutan, sadece glmsemi ve bir Rus havayolunun amblemini tayan ucuz,
plastik ve gerekten de kusursuz yazan bir kalemi onun
eline tututurmutu. Bu tam yz drt gn nceydi. Tanrm, ne kadar da uzun zamandr buradayd!
13
Kendini elleriyle dikkatle iterek odann iinde bir balk zarafetiyle yzmeye alt; ama bunca zamandr,
Orlovun elli metrelik istasyonun bir ucundan dierine,
dar blmelerden birine bile arpmadan, yirmi saniyeden
daha ksa srede gidebildii u akc hareketleri renmeyi baaramamt. Omuzlaryla kendini, Destiny laboratuvarndan Unity balant noktasna giden aralktan ieri
itti. Sonra kendini, bir zamanlar istasyonun kalbi olan,
bugnse byk lde depo olarak kullanlan Zarya modlnn1 iine ekti. Buras istasyonda yaarken ve alrken ihtiya duyulabilecek, akla gelen her eyle ylesine
doldurulmutu ki, insan kendini uan bir sprge dolabnda gibi hissediyordu.
Sonunda Zvezdaya2 ulat. On metre uzunluunda
ve metre apndaki oda, tpk istasyonun geri kalan
gibi elektronik aletler ve crt crtla sabitlenmi tehizatla
donatlmt. stasyonda bulunan on binden fazla nesnenin konumunu belirlemek yalnzca bilgisayar yardmyla
mmkn oluyordu.
Orlov orada deildi. Oturma modlnn tavanna sabitlenmi uyku tulumu botu. Cantoni aknlkla etrafna bakndktan sonra, Rusun, insann az da olsa zel alana sahip olabildii tek yer olan tuvalette olmas gerektiini anlad.
Gzleri ana bilgisayarn ekranna taklverdi. System
overload 3 yazyordu. Daha nce hi grmedii bir hata
bildirimi. Teknik eitim srasnda da bundan bahsedildiini anmsayamad. Kendini ana konsola ekti ve yanp
snen alarm dmesini devre d brakt. Grlts kesilen sirenin yerini, Grev Kontroln acilen mrettebatla konumak istediini belirten, oksesli bir vzlt ald.
Hprdetme benzeri bir ses duyulduu srada, Cantoni denetim masasnn yanndaki telefon ahizesine ynel1. Uluslararas Uzay stasyonunun ilk modl. (.N.)
2. Uluslararas Uzay stasyonunun servis modl. (.N.)
3. (ng.) Ar sistem yklenmesi. (.N.)
14
lerine ulat en kt durumda bile onlar eski seviyelerine dndrmede kullanlabilecek ekilde bunun on alt
kat ilemci kapasitesiyle donatld. Yani aslnda hi de
ar yklenmi olamaz.
Cantoni omuz silkti. Bilgisayar...
Artk bir bilgisayar sorunu olduuna inanmyorum,
dedi Orlov yavaa. Sabotaj olduunu dnyorum.
Cantoni bir an iin, yanl anladn sand. Ancak
Rusun baklar derin phelerini ve zar zor dizginleyebildii fkesini ele veriyordu.
Sabotaj m? Ne... ne sylemeye alyorsun?
Sylemeye altm, biri bilgisayarla oynam ol
mal.
Yuri, burada ikimizden baka kimse yok.
Doru.
Dardan birisinin sisteme szdn m dnyorsun? Bu imknsz, biliyorsun!
Hibir fikrim yok. Komik olan u: Bunun olduu her
sefer burada deildim. lk seferinde uyuyordum. kinci
seferinde Destinydeydim. imdiyse tuvalette. Belki tesadftr. Ama ben tesadflere inanmam. Artk inanmyorum!
Cantoni, kann yznden ekildiini hissetti. Yumruklarn skp gzlerini bir an yumdu. Sakin kalmal. Derin bir nefes verdi. Sonra yle dedi: Yuri, Tanr akna,
neden bilinli olarak bilgisayar kertmek istemi olaym?
Orlov fra gibi, siyah sakall yzn daha da vahi
klacak ekilde srtt. Sen talyansn. Kurnaz, ama korkak. Burada, yukarda korkuyorsun. Teknik ekipmann
almayacandan korkuyorsun. Eve dnmek istiyorsun.
Protokole gre, teknik ekipmanda bir aksaklk olursa istasyonu boaltmamz ve Soyuz kurtarma kapslyle yeryzne dnmemiz gerektiini biliyorsun. Grev Kontrol,
emri vermek zeredir. stediine kavutun. Eli ne doru atld, Cantoninin mavi tulumunun yakasn kavrayp
kendine ekti. Cantoni, Orlovun kt kokan nefesini ve
16
stasyonun darlndan, plastik kokusundan, dezenfektan maddelerden ve ter kokusundan nefret ediyordu.
Ara sra dengesini bozan yerekimsiz ortamdan ve bunun
yaratt kusma isteinden nefret ediyordu. Dejenerasyona urayan kaslarn gerginletirecek skc egzersizlerden,
gnn tekdze akndan, ou zaman ona ura terapisi
gibi gelen deneylerden nefret ediyordu.
Mutlak lmcl bir evreden yalnzca birka milimetre kalnlndaki metal bir tabakayla ayrlyor olduu
duygusundan nefret ediyordu. Yeryzndeki ou insan,
uzay yolculuunun hl, teknik olarak yaplabilir olann
snrnda dolalp durulan, tehlikeli bir macera olduundan habersizdi. Baparman trna byklndeki bir
meteorit ya da bir para uzay p, geminin klfnda
yumruk byklnde bir delik amaya ve onu orackta
ldrmeye yeterdi.
Ama en ok bu kaba, cehennem zebanisi Yuri Orlov
la buraya tklm olmaktan nefret ediyordu. Komutan
dnyann en deneyimli kozmonotlarndan biriydi. MR
de1 bile bulunmutu. Ancak huysuz biriydi ve Cantoni
den holanmadn aka belli ediyordu. imdi bir de
paranoyaklamt ve garip ithamlar savuruyordu; Cantoni dense bu durumda sinirlerine hkim olmas bekleniyordu. Oysa profesyonel bir astronot deil, sadece bir
biyologdu.
Kaybol! diye tslad Orlov.
Yuri, ben...
Kaybol! diye haykrd Rus. Seni artk burada grmek istemiyorum!
Buraya kadard! Seni ahmak Rus geri zekls! diye
bararak karlk verdi Cantoni. Bu patron ayaklarnla
uzun zamandr sinirlerimi bozuyorsun ve artk sigortalarm attrmaya baladn! Kendine gel kahrolas! Srf komutansn diye...
18
Orlov, Rusa uzun uzun svd. Sonra duvardaki dolaptan ald istasyon elkitaplarndan birini Cantoniye
doru frlatt. Kaybol, seni sabotajc! diye fkeyle haykrd. Eer seni bir daha merkez bilgisayarn yaknlarnda yakalarsam, kendi ellerimle boynunu krarm!
Cantoni bu ar cisimden kanmaya altysa da,
odada serbeste szldnden ancak boa krek ekiyordu. Plastik kitap serte alnna arpt ve Cantoni geriye
doru sendeledi. Alnnda birka minik krmz kabarck
beliriverdi.
Cantoni elini bana gtrd ve kana bulanm parmaklarna inanamayarak bakakald. Orlova nefret dolu
bir bak atyordu ki, onun tekrar bilgisayarn bana dnm olduunu ve kendisini grmezden geldiini fark etti.
indeki, kitab geri frlatma arzusunu bastrd. Kendini
yavaa blmenin iinden Zarya modlne ekerek bir
sre ilkyardm antasn arad, sonunda onu effaf, plastik
bir amar torbasnn altnda buldu ve alnna bir yara
band yaptrd. Yarann boyutu olduka kkt, fakat
bu olay kaldrlabilir cinsten deildi.
Cantoni, Orlovun bu davrann rapor etmesi gerektiinin farkndayd, ama bunu yapmamaya karar verdi.
Burada, yukarda aresizce komutann keyfine teslim
edilmi durumdayd. Grev Kontroln masa ba alanlar onun iin hibir ey yapamazlard ve byle bir rapor Orlovun keyfini iyice karabilirdi. Eer mekiin frlatlmas bu sefer yolunda giderse, ok yaknda evinde
olacakt. u son gnleri bir ekilde atlatrd.
Yeryzndeki meslektalarnn ou onun yerinde
olabilmek iin varn younu feda ederdi. Oysa o sadece
Ciliay ve ocuklar, Toskana tepelerindeki Luccaya yakn kk evini, szma zeytinyana batrlm basit bir
ciabatta ekmeini ve akam gneinde lnm bir kadeh
Chianti arabn zlyordu. Tm bunlar can yanacak
kadar ok zlyordu.
Bunca zamandan sonra onu burada, yukarda hl etkilemeyi baaran tek ey, pencereden grlen manzaray19
2
Hamburg-Hafencity1
aramba, 16.12
imdi greceiniz gerek bir dnya prmiyeri, dedi
Mark Helius. Henz otuz yanda olmasna ramen
imdiden krlam tutamlar bulunan siyah, ksa salarn
kartrma arzusunu bastrd. Heyecann ele veremezdi.
yle bir bakp grafit rengi Gucci takmnn, zerine ku-
20
sursuz oturduundan ve ak mavi manetli gmleindeki kahve lekesinin kimse tarafndan grlmediinden
emin oldu. Bugnk gsteri mkemmel olmalyd, yoksa
firmas Distributed Intelligence,1 ksaca D.I., yolun sonuna gelmi demekti. u an bunun, ona yllardr sadk kalm alma arkadalar ve kendi gelecei iin ne anlama
geldii hakknda dnecek vakit yoktu.
Enter tuuna basp program balatrken eli hafife titredi. Projektrn toplant salonunun duvarna yanstt
byk, ak renk dikdrtgen, ynetim kurulu yelerinin
yzlerini aydnlatt. pheleri belirgin bir biimde grlebiliyordu. zellikle, en nemli yatrmc Change Capital Corporationn temsilcisi olan John Grimesn gr kalar atlmt. Sarkm gzkapaklarnn altndaki nemli
gzleri, her an bir sistem hatasnn belirmesini bekliyormuasna bilgisayar ekrannn yansmasna kilitlenmiti.
Mark kablosuz klavyeye doru yneldi. Merhaba
DINA, diye yazd bir kutucua. Ksaltmann alm
Distributed Intelligence Network Agent2 idi. Bu,
Markn firmasnn gelitirdii yazlmn adyd.
Merhaba Mark, yazs belirdi DINAnn cevap kutucuunda. Bugn naslsn? Szckler bytlerek duvara yanstlyordu. Ayn zamanda da, toplant salonunun
hoparlr sisteminden yaylan ve bir bilgisayara ait olduu
asla anlalamayacak sakin bir kadn sesi tarafndan seslendiriliyordu. Ancak baz yerlerde vurgusu doal deildi.
Biraz heyecanlym, diye yazd Mark. u anda ynetim kurulunun karsnda sahneye km bulunuyoruz.
Ah, o halde daha fazla aba gstermem gerekecek,
dedi DINA.
Mark ban kaldrp bakt. Risk sermayesi irketi
Earlystage Venture Capitaln Portfy Mdr Andreas
Heider byk altndan glmsyordu. Ynetim Kurulu
1. (ng.) Datk Zek. (.N.)
2. (ng.) Datk Zek A Aracs. (.N.)
21
Bakan Helmut Weseling de, biraz kibirli de olsa, glmsemesini ondan esirgemiyordu.
John Grimes glmsemiyordu. Nedir bu? diye sordu, belirgin bir ngiliz aksannn damga vurduu davudi
sesiyle.
Bugn size burada sunduum, dedi Mark gururundan geri kalan sesine yanstarak, DINA iin yepyeni bir
kullanc arayz. Mterilerimiz artk bilgi sorgulamalar iin karmak szdizimleri renmek zorunda deiller.
Sorularn basite, gnlk konuma dilinde yneltebilirler. imdi size gstereceim. Klavyeyi kullanarak, Hei
delbergdeki hava basnc ne kadar? diye yazd.
Heidelbergdeki hava basnc u an 1009 hektopaskal, dedi DINAnn yapay sesi.
Hava basnc yarn saat 15.00te ne kadar olacak?
Heidelbergdeki hava basnc yarn saat 15.00te
1021-1025 hektopaskal arasnda olacak.
Grdnz zere, DINA u an karmak bir iklimsimlasyon modeli hesaplyor, dedi Mark. Almanyadaki
hava durumuyla ilgili istediiniz soruyu yneltebilirsiniz;
DINA, simlasyon sonular yardmyla bunlar cevaplamaya alacaktr.
Kurbaa suratl Grimes, Mark itah ac bir sinekmiesine gzlerini ona dikmiti. Korkutucu sorularndan birini yneltmeden nce hep yapt gibi parmak ularn
birbirine dokundurdu ve altdudan sarktt. Mark imdi
ne geleceini oktan tahmin etmiti: Bu yeni teknolojinin
gelecek alt ay iinde ne kadar ek gelir getirecei sorusu.
Grimes ne doru eildi. Klavyeyi alabilir miyim ltfen?
Mark klavyeyi ve fareyi aknlk iinde masann te
yanna doru itti. Bugne dek Grimes, D.I. rnlerinden
hibiriyle aktif bir ekilde ilgilenmemiti.
Rio de Janeiroda hava durumu nedir? diye yazd.
Bu simlasyon modeli yalnzca Almanya iin geerli
olan hava verilerini karmaktadr, dedi DINA.
Mark glmsedi ve Grimes ile Heiderin arasnda
22
oturan, kurucu ortak ve Teknoloji Blm Bakan Ludger Hamachere doru ban sallad. Ludgerin ifadesi
solgun ve gergindi. Finans Mdr Mary Andresenin de
gerginlii kolayca grlebiliyordu. Firmann parasnn ne
zaman tkeneceini herkesten daha iyi o biliyordu.
Markn iflas bayran ekmesine muhtemelen sekiz haftadan daha ksa bir sre vard. Tabi, bir mucize gereklemezse.
30 ubat 2012de hava nasl olacak? diye yazd
Grimes.
2012 ylnda ubat ay sadece 29 gn.
Andreas Heider onaylarcasna ban sallad. Helmut
Weseling not defterine bir eyler karalyordu. Muhtemelen, 2012nin bir artkyl olup olmadn hesaplamaya
alyordu.
Pekl, 29 ubat 2012de hava nasl?
Bu simlasyon modelinin tahmin kesinlii uzun sreli incelemeler iin yeterli deildir. Ltfen zaman araln nmzdeki on gnle snrlandrn.
nmzdeki perembe hava nasl olacak?
Tahmini neresi iin istiyorsunuz?
Hamburg.
Perembe gn Hamburg az bulutlu olacak, yer yer
bulutlar dalacak. Beklenen ya miktar metrekareye
0,00-0,05 litre arasnda.
Ynetim kurulu yelerinin yzleri aydnland. Mark
iinden bir sevin l bast. John Grimesn kendisinin
DINAyla iletiim kurmas olabilecek en iyi eydi. Ve
DINA grevini gerekten de mkemmel ekilde yerine
getirmiti. Mark toplantdan sonra Ludgerle ekibini tebrik etmeye niyetlendi.
Heidelbergdeki hava basnc ne kadar? diye yazd
Grimes.
Heidelbergdeki hava basnc u an 1008 hektopaskal.
Yarn saat 15.00te oradaki hava basnc ne kadar olacak?
23
Xtrageneden, hcresel dzlemdeki karmak kimyasal reaksiyonlara ynelik bir simlasyon iin szl bir
okay aldk, dedi. Geri bu kk bir sipari, ama eminim ki...
Universia kamasa bile, diye szn kesti Grimes,
firmann yalnzca, bir dakika... evrak antasndan bir
kt kard, ... en fazla on hafta daha idare edebilecek
paras var. Bu sre zarfnda D.I.nn olumlu bir nakit ak
yakalayabileceini dnmyorum.
Bu, Change Capitaln, ynetimin nerisi olan sermaye ykseltmesini onaylamaya yanamayaca anlamna m geliyor? diye sordu Helmut Weseling. Mark onu
boazlayabilirdi. Tam da imdi byle bir soru sorarak
Grimes kesin bir karara zorlamak taktik adan son derece aklszcayd.
Hayr, bu demek deil, dedi Grimes.
Mark aknlkla ban kaldrp bakt. Umut, kalp atlarn hzlandrd.
Grimes dorudan ona bakt, geni aznda kendini beenmi bir glmseme oynayordu. Ama eer Change
Capital bu firmaya bir kez daha yatrm yapacaksa, temel
bir eylerin deimesi gerekiyor.
Deimesi mi? diye sordu Heider. Sizce ne deimeli?
Bence, dedi Grimes sakin bir tavrla, Distributed
Intelligencen yeni bir ynetime ihtiyac var.
3
Hamburg-Hafencity
aramba, 17.15
Bunu yapamaz! iman domuz! Marynin asi kzl
buklelerle evrelenmi illi yz fkeden al al olmutu.
Yapabilir, inan bana! Mark yzn ellerine gmd.
26
, ynetim kurulu yelerinin oktan terk ettikleri toplant salonunda oturuyordu. Bo kahve fincanlar, biskvi
krntlar ve buruturulmu eker ktlar masann stn kaplyordu, bir meydan savann ykntlar. Bu arada
tm storlar tekrar yukar ekilmiti, Hamburg Limannn
ve altlarnda ar ar Kuzey Denizine doru akan Elbe
Nehrinin nefes kesici manzarasn gzler nne seriyordu.
Mark eskiden bu manzarayla ve D.I.nn Hanseatic Trade
Centern on birinci katnda Hamburgun en gzel brolarndan birine sahip olmasyla gurur duyard. Bugnse
bu pahal odalar sadece ayak ba olarak gryordu.
ekti. Firmay sonsuza dek eline geirecek ve beni
aradan karacak, dedi ve km bir halde dncelere
dald: Evimi elimden alacaklar. Julia beni asla affetmeyecek.
Ama sen kurucusun! Firmay sen kurdun! dedi
Mary.
Ee, ne olmu?
Sen olmadan strateji eksik kalr! Vizyon!
Grimesn istedii vizyon deil, ciro.
Ama bu, basiretsizlik! Dnyann en iyi yazlmna sahibiz...
Dnyann en iyi yazlm m? Hi gleceim yoktu!
fke ve hayal krkl yznden Markn boazna bir
eyler dmlendi. Bizim elimizdeki bir halta yaramaz!
DINAnn nasl samalklar hesapladn sen kendin grdn!
Kk bir hata, bu olabilecek bir ey...
Ama son zamanlarda srekli oluyor! Universiay anlayabiliyorum. Gvenilemeyecek simlasyon sonular
neye yarar ki? Sonuta Grimes hakl. DINA basbaya
ilemiyor!
Odaya sessizlik hkim oldu. Her ikisi de, bunca zamandr kire gibi yz ve smsk kapatt dudaklaryla
orada oturan Ludgere dnd.
Sen de bir eyler sylesene! diye kt Mark ona.
Ludger ban iki yana sallamakla yetindi.
27
Kahretsin, neler oluyor? DINA daha nceleri hi sorun karmamt. leyen bir yazlm yaratmak o kadar
da zor olamaz!
Ludger, Marka bakt ve her zaman sakin ve kontroll
olan, soukkanllk timsali zayf yz birden buruuverdi.
O kadar da zor deil demek? Sesi titriyordu. Hibir
fikrin yok!
Doru, hibir fikrim yok. Mark avaz avaz barmasn engellemek iin iki eliyle masann kenarn kavrad.
Ne de olsa ben senin gibi kahrolas bir biliim dehas
deil, sadece iktisat ve ticaret mezunuyum. Tek bildiim,
sen ve senin programclarn iinizi doru drst yapmadnz iin, firmann dibi boylad!
Bu kadar yeter! Ludger tek kelime daha etmeden
kalkt ve toplant salonunu terk etti. Arkasndan kap
gmbrdedi. Bu, onun ok az sergiledii duygu patlamalarndan biriydi.
Mark, Maryye mahcup bir bak att. Haksz olduunu biliyordu; Ludgerin ekibi, doal konuan arayzn
yeni versiyonunu ynetim kurulu toplantsna yetitirebilmek iin defalarca mesaiye kalmt. Bu tr bir zaman
basks altnda hatalarn olumas ok normaldi. Ancak
zellikle u an, durum lm kalm meselesine dnmken, bu tr hatalara izin veremezlerdi!
Ludgerden zr dilemem gerekecek, dedi.
Takma kafana, dedi Mary. Ludger yle demek istemediini biliyor. imdi ncelikle eve git ve dinlen! Bugn
zor bir gnd. Yarn onunla bir kez daha sakince konuursun, sonra dnya tekrar farkl grnmeye balayacaktr.
Mark saatine bakt; birka yl nce ilk byk finansman anlamasnn cokusuyla kendine hediye ettii, siyah
kadranl bir altn Audemars Piguet. Onaylarcasna ban
sallad. Saat henz be buuktu, ama hayal krklna uram, yorgun ve savaacak gc kalmamken Ludgerle
tartmaya devam ederse, belki de yine sadece aptalca bir
ey sylerdi.
Toplant salonundan knca, ak ofisteki i arkadala28
4
Hamburg-Poppenbttel
aramba, 18.02
Mark, Hamburgun kuzeyinde, Poppenbtteldeki
modern villasnn k, beyaz kapsn aarken bir an duraksad. ini kaybetmek zere olduunu karsna nasl aklayacana dair en ufak bir fikri yoktu. Julia, Hamburgun
nfuzlu ailelerinin birinden geliyordu ve evredeki itibar
onun iin ok nemliydi. Kocasnn birdenbire kap dar
edilmesinin getirecei utanc asla kaldramazd.
Var gcyle bu dnceyi uzaklatrd ve onu bekleyen kk, gzel eylere younlamaya alt: souk bir
bira, Juliann belki daha sonra onu yatakta baka dncelere srkleyecek iten sarl. Derin bir nefes ald ve
anahtar evirdi.
Julia televizyonun karsna oturmu, skc bir yarma program izliyordu. Markn geldiini duyunca televizyonu kapad ve uh bir poz taknd. Ee?
Mark anlamaz gzlerle ona bakt. Ee ne?
Bende bir deiiklik grmyor musun?
29
5
Palo Alto / California
aramba, 13.03
Norman Reed saatine bakt. Biri biraz geiyordu. Sadece bir saat daha, sonra sabah vardiyas sona eriyordu.
Carls Jr.da birka hamburger yiyecek, eve gidip uzanacak ve sonra, akam olunca, her zamanki gibi Eterniada
arkadalaryla buluacakt.
Pencereden yle bir dar bakt. Gkyz akt, sadece tek tk sirrus bulutu Pasifikten kesintisiz bir rzgr
estiini, bu rzgrn da gzel, dzenli dalgalar getireceini gsteriyordu. Srf yapmak iin ideal koullar. Ancak
Norman uzun sredir bir srf tahtasnn stnde durmamt. En son durduunda on alt yandayd ve bir
atletin vcuduna sahipti. Bugn sahip olduu kocaman
gbeiyle artk sahilde kendine gveni yoktu. Ama fark
etmezdi. imanlndan utand zamanlar geride brakal ok olmutu.
Mutsuz bir aktan sonra, hayal krklndan yemeye
balamt. Vcudunun ne hale geldiini fark ettiinde, i
iten gemiti. O gnden beri Normann hayatnda iyi
32
sekse en yakn gelen ey, Ben & Jerry marka akaaa erbetli cevizli dondurmayd. Ama bu da fark etmezdi. Bugnlerde insan artk elenmek iin partilere gitmek zorunda deildi, ne de olsa internet diye bir ey vard.
iman olmann yol at tek gerek sorun terdi; ve
burada, Californiada insan eer dikkat etmezse, ok kolay ter iinde kalabiliyordu. Bu yzden, internetin kalbinin att Silikon Vadisinin ortasnda, ok modern bir
cam binadaki iyerinde olduu gibi, klimal ortamlarda
bulunmay tercih ediyordu.
Norman, arama teknolojisi alannda dnyann en
nemli firmalarndan birinde alt iin olduka gurur
duyuyordu. ki yldr buradayd, ki bu, hisse opsiyonlarnn epey gzel bir mebla deerinde olduu anlamna
geliyordu. Ne de olsa dnyann en byk bilgiilem merkezlerinden birinin sorumluluu ona verilmiti ve iyi para
kazanyordu. Buna ramen iini yle ok seviyor deildi.
Kapasitesinin altnda bir i yapyordu ve sklyordu. Denetledii yksek performansl bilgisayarlardan birine
Eternia-Client yklemeyi nasl da isterdi. Ama bu tabii
ki kesin bir ekilde yasaklanmt.
Grevi, arama motorunun kalbi olan server farmn1
performansn kontrol etmekti. Pek heyecan verici deildi, ama bunun da iyi bir yan vard elbet. Stres yoktu.
Norman stresten nefret ederdi. Stres onu ter iinde brakrd.
nternetteki sorgular, be milyardan fazla web sayfasnn bilgilerinin birbirine bal binlerce bilgisayarda kaytl olmasna ramen, normalde saniyenin onda birinden
daha ksa srede cevaplanrd. Byk bir kullanc ylmnda ya da ciddi bir sistem knde, bekleme sresi
birka saniyeye kabilirdi ve bu, arama motoru kullanclar tarafndan pek ho karlanmazd.
Norman, sistemi denetleyerek, istatistikler kararak,
1. (ng.) Sunucu iftlii. Web sayfalar iin gerekli tm yazlm ve bilgiyi ieren kapsaml bilgisayar donanm. (Y.N.)
33
Giri /
saniye
Ortalama
ileme sresi
Sistem
yklenmesi (%)
13:03:21
13:03:22
13:03:23
13:03:24
13:03:25
13:03:26
13:03:27
13:03:28
13:03:29
13:03:30
2867
2754
2761
2903
2855
2801
2740
2669
2721
2680
00:00:09:27
00:00:09:54
00:00:10:05
00:00:10:18
00:00:10:40
00:00:10.52
00:00:11:03
00:00:11:09
00:00:11:31
00:00:11:39
05,27
05,40
06,19
06,32
06,34
06,59
07,12
07,38
07,35
07,49
aknlkla kalakald. Yolunda gitmeyen bir eyler vard. Kullanc girileri aa yukar sabit kald halde, ortalama ilenme zaman ve sistem yklenmesi artyordu. Bu
olabilecek bir ey deildi.
Neler oluyordu? Bir virs m? Hayr, imknsz. Tm
bir bilgisayar kmesinin knden sonra firmann ald gvenlik nlemleriyle, bu olamazd. ki yldan daha
uzun bir sre nce olmutu bu, Normann ie balamasndan nce, ama o zamanlar burada olan insanlar zerin34
35
Zaman
Giri /
saniye
Ortalama
ileme sresi
Sistem
yklenmesi (%)
13:06:11
13:06:12
13:06:13
13:06:14
13:06:15
13:06:16
13:06:17
13:06:18
13:06:19
13:06:20
2591
2604
2621
2588
2612
2675
2663
2600
2611
2596
00:00:08:23
00:00:08:21
00:00:08:35
00:00:08:55
00:00:09:01
00:00:08:43
00:00:08:47
00:00:08:29
00:00:08:50
00:00:08:29
04,03
04,12
04,07
04,15
04,01
04,13
04,10
04,07
04,04
04,05
kapasitesini sanal bir dnyann simlasyonu iin kullanmak heyecan verici bir dnceydi. Bununla yepyeni bir
gereklik yakalanabilirdi. Fakat bu tabii ki sama bir davran olurdu; bu bilgisayar kmesinin gerek zamanl kulland gibi bir ilemci kapasitesini kullanabilecek bir 3D
simlasyon program yoktu.
Norman bu durumu bildirmesi gerektiinin farkna
varmt. Sonuta ii, sisteme dikkat etmek ve allagelmedik olaylarda alarm durumuna gemekti. te yandan,
elinde ne vard ki? Sistem yknn ksa sreli art, stelik kritik snrn olduka da altnda. Huzursuzlua gerek yok. Eer bu nemsiz ey yznden alarm durumuna
geerse, byk ihtimalle gln duruma decekti. Ayrca Joeya durumu bildirmi, o da kendisiyle alay etmiti.
Eer i suu birine yklemeye gelecek olursa, parmayla
donanm blmn iaret edebilirdi.
Ksmen rahatlam ekilde tekrar camdan dar bakt
ve snmekte olan mine ateinin son korlar gibi iinin
derinliklerinde onu kemiren zlem duygusunu bastrmaya alt. Ayaklarnn altnda sallanan tahtaya, salarndaki serin rzgra ve yanndan geen metre yksekliindeki bir dalgay yakalamann verdii ba dndrc duyguya duyulan zlem.
6
Hamburg-Poppenbttel
Perembe, 6.58
Julia koyu mavi gzleriyle ona bakt. Glmsemiyordu. Az hafife aralanm, slak dudaklar parlyordu. Elleri yeni, koyu krmz elbisesinin zerinden yavaa kayd,
doru noktalarda ok kadns yuvarlak hatlara sahip ince
bedeninde oynat. Omuzlaryla bir hareket yapt ve elbise
bir havlu gibi srtndan kayverdi. inde hibir ey yoktu.
37
40
7
Hamburg-Hafencity
Perembe, 8.30
Mark tek kelime etmedi. Marynin nnden geerek
Ludgerin alma odasna kotu. Arkada, gvdesi yaz
masasnn stne ylm halde yatyordu. Ba ve bir
eli klavyenin zerindeydi, dier eliyse gevek vaziyette
aaya doru sallanyordu. Bo gzleri, ldne inanamyormuasna iri iri almt. Btn masa, bann
arkasndaki ak yaradan akm ve kurumu kanla kaplyd. Kan lekeleri, kapal bilgisayar ekrann kaplamt.
Masadan damlayan kan, parke zeminde birikintiler oluturmutu.
Mark bu sahne karsnda donakald. Beyni bu resimleri iliyor ve mantkl sonular karyordu, ancak olay
karsnda uygun bir tepki verecek durumda deildi. Ludger. Bir kan gl iinde. l. Sonsuza kadar.
Bu son derece anlamszd. Kim zellikle Ludgeri l
drmt? Sinsice arkasndan vurarak? Herkes onu se
verdi. ok parlak biriydi, ama her zaman mtevaz dav
ranrd. Byk taleplerde bulunmaz, takmn korur, kim
senin yoluna kmazd. Kahretsin, tek bir sebep bile yoktu!
Ludger henz okuldayken bile her zaman dost canls
ve kendi halinde biri olmutu. Snf birincisi tabii, ama
kesinlikle inek deil. Buna ramen ya da tam da bu sebeple birka rencinin kskanln zerine ekmi ve
her zaman teki olarak kalmt. Mark bir defasnda, bir
grup ocuk Ludgeri keye sktrdnda olaya el koymutu. tiip kakma yaanmt. Eer retmenler yetiip de kavgay ayrmasalard, Mark muhtemelen bir gzel
dayak yiyecekti. Bylece sadece birka morluk, ama bunun karlnda snf zorbalarnn saygsn kazanmt; ve
Ludgerin arkadaln. Mark bitirme snavndan sonra
byk bir bilgisayar firmasnda rn mdr olduktan
41
sonra da arkadalklar devam etmiti. Ludgere gelitirme departmannda bir i ayarlamt. Sonralar ikisi beraber Distributed Intelligence kurarak kendi ayaklar stnde durmay baarmt.
Ludgeri dnyadan kopuk bir hayalci olarak tanmlayacak birileri belki kard. Ama ondan nefret etmek iin
kck bir sebebi bile olan biri kesinlikle kmazd.
Bir sinek Ludgerin bann zerinde vzldyordu,
kondu ve souk yanana doru ilerledi. Mark onu kovalamak iin bir adm att. Birisi kolundan tuttu. Hibir
eye dokunmamalsnz. Olay yeri inceleme ekibi henz
odadaki iini bitirmedi.
Mark irkilerek arkasna dnd. Maryyle konuan
adamlardan biriydi: Krklarnn banda, gnlk sakal,
ksa kesilmi salar. Elini uzatt. Bakomiser Unger. Soruturmay ben yrtyorum.
Mark ban sallamakla yetindi.
Rahatsz edilmeden konuabileceimiz bir yer var
m?
Mark onu brosuna gtrd. Kendini tuhaf bir ekilde hafif, gerekd hissediyordu. Yaz masasnn bana
oturdu.
Unger ona srtn dnp camdan dar bakt. Gzel
manzara.
Mark hibir ey sylemedi.
Komiser ona doru dnd. Siz burada mdrsnz,
deil mi?
Biz... bir takmdk, Ludger ve ben. Firmay ikimiz beraber kurduk. O, teknolojiden sorumluydu, ben ticari konulardan.
Bayan Andresen bana sizin ynetim kurulu bakan
olduunuzu syledi.
Formalite icab evet, fakat biz bunu burada hibir
zaman byle deerlendirmedik. Daha nce de dediim
gibi, biz bir takmz ve btn nemli kararlar beraber
alrz.
Unger masaya iyice yaklat, ama misafir koltuklarn42
44
yagram oluuyor, mavi, pembe ve krmz, keli dalgalardan oluan bir denize benziyordu.
Unger, onun arkasna geip ne doru eildi. Katilin
Ludgerin arkasnda tam olarak byle durmu olmas
gerektiini anlaynca, Markn srtn bir rperti yalayverdi.
Bunu siz mi gelitirdiniz? diye sordu Unger. Firmanz kk, yeil adamcklar m aryor?
Hayr, tabii ki deil. Bu sadece, bizim de kullandmz teknolojinin somut bir rnei. Seti ekran koruyucu,
internet araclyla merkez Seti sunucularyla iletiime
geen 6 milyondan fazla PCde alyor. u an, hkmet
tarafndan finanse edilmeye devam etselerdi ve bu paray
geleneksel donanmlara yatrsalard sahip olacaklar ilemci kapasitesinden ok daha fazlasna sahiplerdi. Seti
bizim idolmz gibi bir ey.
Anlyorum. yi ama sizin firmanz tam olarak ne yapyor? Sizin de byle birok PCde birden alan bir
programnz m var?
Evet, aynen yle. nsanlarn girip cretsiz oyunlar indirebilecekleri bir internet portal oluturduk. Tek artmz, mterilerimiz iin gerekli olan ilemleri yrtmek
iin, ayn Seti program gibi, molalardan yararlanacak
DINA yazlmmz yklemeleri. Bugne dek 500.000
defadan fazla yklendi.
Bana da gsterebilir misiniz?
Mark yavaa ban sallad. Klavyeyi kullanarak
DINAy balatrken, son 24 saatte olan korkun olaylar
anmsamasyla parmaklar titredi. Merhaba Mark, dedi
DINAnn yapay sesi, PC hoparlrlerinden yaylarak. Bugn naslsn?
Markn boaz dmlendi. Birden midesi bulanmaya ve ba daha da iddetli armaya balad. Berbat, diye
yazacakt az kalsn. Ama Ludgerin bu durum iin hangi
esprili cevap metnini uygun grm olduunu renmek
istemiyordu. Bugn saat 15.00te Heidelbergde hava
basnc nasl olacak? diye yazd bunun yerine.
45
8
Hamburg-Hafencity
Perembe, 9.01
Bakomiser Friedemann Unger ceketinin cebinden
plastik bir torba kard ve eldiven grevi grecek ekilde
parmaklarna geirdi. Bununla bronz heykeli eline alp
yakndan inceledi. Hi kukusuz kand bu, aceleyle silinmiti. Heykeli dikkatlice masann stne koydu. Cinayet
masasnn yapaca teknik inceleme duruma kesinlik kazandracakt, fakat Unger bu ar, sivri keli nesnenin
Hamacherin kafatasndaki yaraya uyacandan olduka
emindi.
Heliusun solgun yzn szerken gzlerini kst. Bu
adam bir trl zemiyordu. lk bakta her ey nispeten
basit bir olay gibi grnmt: flasn eiindeki bir firmann kurucular arasnda patlak veren tartma lmle
sonulanmt. Fakat Helius hi de katil gibi davranmyordu. Sinirli ve km bir hali vard, ama korkmuyordu. Bu Yeni Ekonomi adamlar avukatlarla srekli ili
dl olmalarna ramen, avukatn aramyordu. Ve imdi
de, stnde parmak izleri olan cinayet silahn kendi iradesiyle ona uzatyordu.
47
49
9
Hamburg-Hafencity
Perembe, 9.38
Unger ve Dreek, Heliusun ofisindeki kadar muhteem bir Elbe manzarasna sahip, k denmi toplant
salonunda ayakta duruyorlard.
Ne yaptnz? diye sordu Dreek. Amirine kar gerekli saygy korumakta zorland fark edilebiliyordu.
Helius kendini iyi hissetmediini syledi, gerekten
de doru sylyormu gibi grnyordu. Gitmesine izin
verdim.
Ama ef... yani kilitleme sistemi diyorum... adam olay
srasnda brodaym! Katilin o olduu apak ortada!
Pekl.
Pekl m? Ne demek istiyorsunuz? Dreek kocaman
gzlerle ona bakt. Ksa, sar salar ve illi yzyle 31
yandan daha gen grnyordu. Bu yzden hak ettii
nemi gremiyordu. Biraz tez canl olsa da, yetenekli ve
olduka zeki bir delikanlyd. Unger, Dreekin ekibinde
olmasndan mutluydu.
Bu fazla basit grnyor. Diyelim ki Helius katil.
Tartmadan sonra ani bir heyecanla Hamacheri ldrd. Sonra, ne yaptnn farkna vard. Cinayet aletini
aceleyle temizledi ve masasna geri koydu. Sistemin kaydedeceini bile bile bronun kapsn elektronik kartyla
kilitleyip evine gitti.
Belki de unuttu...
Mmkn. Ertesi sabah, sanki hibir ey olmam gibi
sakin bir ekilde broya geldi. Kurbann dehete dm
arkada roln Oscarlk bir performansla oynad, bir de
stne bize, bir gerekeyi ve cinayet aletini altn tepside
sundu. Olduka makul, deil mi?
Sizin anlattnz ekliyle deil, dedi Dreek. Bir de
yle dnn: Belki de Helius onu yakalamamz istiyor? Belki de, arkadan ldrm olmann sululuuyla
50
yaayamayaca ve cezalandrlmak istedii iin bilinsizce arkasnda bu kadar ak izler brakt? Katillerin psikolojisiyle ilgili bir derste...
Polis akademisinde deiliz, Bay Dreek. Hakl olma
ihtimalinizi gz ard edemem. Fakat yleyse bile, kama
tehlikesi yok ve suu kantlanmad srece Heliusu tutuklamak iin bir sebep de yok.
Daha ne kanta ihtiyacnz var ki? Dreekin sesi, bir
amirle konuurken kabul edilebilecek snrn olduka stne kmt.
Unger bunun stnde durmad. Kendisi de bir zamanlar byle bir ate parasyd. Yattrc bir ses tonu
taknd.
kna edici bir gerekeye ihtiyacm var. Eer cinayetin
sebebi tartma olsayd, Helius o ann heyecanyla bir ey
yapard. Byk ihtimalle dvrlerdi. Hamacher gayet
sakin masasnda oturuyor olmazd, Helius da ona, gidip
kendi brosundan ald bir cinayet silahyla arkadan saldrmazd. Hayr, eer Helius katilse, tamamen baka bir
sebebi olmal. Bu sebebi bilmediimiz srece de, onu tutuklamay uygun bulmuyorum.
Dreek, mantndan phe edermiesine efine bakt, fakat hibir ey sylemedi.
Size ne dndm anlataym. Bence birisi cinayeti Heliusun stne ykmaya alyor. Katil, kilitleme
sisteminin verileriyle bir ekilde oynam. Sonuta bir
bilgisayar firmasndayz, bunu yapabilecek yeterince insan var. Cinayet silahn Heliusun masasnda bulmamz
umdu ve bilerek kabaca temizledi. Heliusun kan lekelerini kendi fark edip bize gstereceini hesaba katamad.
Eer katil Helius olsayd, heykeli muhtemelen Elbeye
atard ya da en azndan adam gibi temizlerdi diye dnyorum. Tutup da kan lekelerini bana kendisi gstermezdi!
Dreek tam bir ey syleyecekti ki, Unger bir el hareketiyle onu durdurdu.
Katil, firmann bir alan, bundan eminim. Heliusun
51
52
10
Hamburg-Poppenbttel
Perembe, 10.07
Mark kapy anahtarla aarken, st katta birinin olduunu duydu. Julia geri dnmt! Bu kbusun iinde kk de olsa bir k.
Julia, elinde dolu bir seyahat antasyla aa indi.
Ah... dedi ve utanga bir ifadeyle yere bakt.
Julia, ltfen... ben...
Unut gitsin! Sadece birka para eya aldm. Brakalm birka gn... Duraksad, gzel alnn krtrd. Bu
saatte burada ne iin var? Yoksa seni...
Kovdular m? Hayr, henz deil. Mark tm kalbiyle, sadece bunun olmu olmasn diledi. Gzlerine yalarn dolduunu hissetti. Ludger ld!
Juliann beti benzi att. Ludger sk sk onlara akam
yemeine gelirdi. Julia her zaman onunla iyi anlamt.
Ne? Nasl oldu?
ldrld.
ldrld m? Ama... kim...
Bilmiyorum. Ama birisi cinayeti benim stme ykmaya alyor. Birisi kilitleme sisteminin verileriyle oynam ve imdi, sanki ben dn akam firmaya geri dnmm gibi gzkyor.
Peki... orada mydn?
Ne? Mark altndaki zeminin ekildiini hissetti. Julia, sen... bunu... bunu ciddi sylyor olamazsn!
Julia inat bir tavrla ona bakt. Dn her zamankinden farklydn ve yalnzdn. Akam ne yaptn ben nereden bileyim?
Mark bunu anlayamyordu. Julia her zaman biraz kinci olmutu, ama bu durumda byle bir ey sylemesi kaldrlabilecek gibi deildi. inde bir eylerin krldn
hissetti. Bugne kadar onu birok defa balamt ve
phesiz ki Juliann kendisine kzmas iin de pek ok
53
kibirli bir his uyandryordu. ylesine parlakt ki, onu sadece D.I.nn harika ocuu Rainer Erling ve belki Ludger
geebilirdi. Fakat Lisa hibir zaman ekibe tam anlamyla
katlmamt. Bir sre sokaklarda punk olarak yaad ve
eskiden byk firmalarn bilgisayar sistemlerine giren bir
hacker olduu syleniyordu. Ludgerin onu ikna etmesiyle birlikte bu gemii arkasnda brakmt. Hrszlk olaylarna kadar. Tahminen Lisa uyuturucu bamlsyd ve
bunun iin devaml olarak paraya ihtiya duymutu.
zerinde dndke, Lisann kendisinden ve firmadan intikam almak istemesi Marka ihtimal d grnse
de, ok da imknsz gelmiyordu. Komiser, DINAnn sabote edilmesinden bahsetmiti; belki de, dn DINAnn
yapt tuhaf hatalarn arkasnda gerekten de bir kast
vard. Ludger, sistemi dardan gelebilecek saldrlara
kar korumak iin her zaman byk aba gstermiti,
ama Lisa yetenekli bir bilgisayar korsanyd ve ierdeki
bilgilere eriimi vard. Bunun yan sra, kilitleme sistemindeki verilerle oynayabilecek teknik bilgiye sahip olduuna phe yoktu ve tahminen Ludger onu akamn
ge saatinde tereddt etmeden broya alrd.
Fakat kovulduu iin cinayetle intikam almak? ay
sonra? Hem de, onun sululuundan phe duyduunu
son ana kadar dile getiren ve var gcyle onu destekleyen
Ludgeri ldrerek? Hayr, pek de mantkl grnmyordu bu.
Mark ne kadar kafa patlatrsa patlatsn, Ludger cinayeti iin bir sebep bulmak imknszd. Tm bunlar gsteriyordu ki...
Kap ald. Mark, bir eyin kendisini derin uyuukluk
halinden ekip kardna sevinerek yerinden kalkt.
inde bir umut yeerdi. Julia zr dilemek iin geri mi
dnmt acaba? Ama Juliann anahtar vard.
Gelenin ancak polis olabileceini birden anlaynca,
duraklad. Geri Komiser Unger daha nce gitmesine izin
vermiti, fakat ona her trl karara hazr beklemesini
sylemiti. imdi onu almaya geliyorlard.
55
11
Hamburg-Hafencity
Perembe, 11.45
Bay Erling, meslektanzn ifadesine gre dn akam
yirmi otuza doru Ludger Hamacherle broda son kalan
sizmisiniz, diye sze balad Dreek. Sesi Ungere biraz
sert gelmiti; sonuta, toplant masasnda karlarnda
oturan bu munis, neredeyse kz ocuu suratl ve ince,
sar sal gen adam bir tankt, sank deil. Her neyse.
Brodan ne zaman ktnz?
Rainer Erling, kurunkalemi not defterinin yanna,
paralel hizaya gelecek ekilde dzeltti. Her iki polisle de
gz temas kurmaktan kanyordu. Kendini ok rahatsz
hissediyor gibi grnyordu. Bir ey mi gizliyordu?
Sorumu anlamadnz m?
Erling ban sallad. Kendi kendine konuuyormuasna dudaklar kprdad, ama sesi kmad.
Bu, soruyu anladnz anlamna m geliyor?
56
Andresenin kalar atld. illi surat Ungere ocukluundaki bir Pippi Uzunorap filmini hatrlatyordu.
Tek eliyle havada evirecei ve sonra dolabn zerine frlataca bir hrszmasna bakyordu adama.
Bunun sz konusu olabileceini bile dnmyorum! dedi kadn. Rainer, Ludgeri severdi. Rainerin
ald ve tamamen gvendii birka insandan biriydi.
Ludger, Rainerin yeteneini kefetti, onu D.I.da ie ald
ve ok destek oldu.
Verdiiniz bilgiler iin teekkrler, dedi bakomiser
ve Andresene glmsedi. Nedense kadnn kendisine
kzmasn istemiyordu.
Kadn da glmseyerek karlk verdi. Yeil gzlerinde
bir kvlcm m akmt? Unger aceleyle dnd ve tekrar
toplant salonuna girdi.
... son defa sylyorum, Bay Erling, diyordu Dreek,
efi salona girdiinde. Erling orada oturmu, byk bir
dikkatle masaya bakyordu. Kk bir kutu kesmeekeri
nnde tam bir kare oluturacak ekilde dizmiti. Eer
imdi konumazsanz, sizi karakola gtreceim ve sonra...
Brakn, Bay Dreek, diye szn kesti Unger. Bu kadar imdilik yeterli. Bay Erling, gidebilirsiniz.
Dreek akn akn ona bakt. Ama ef, ben...
Unger ona, kar kmasnn anlamsz olduunu ifade
eden bir bak att. Erling ayaa kalkt, not defteriyle kalemini ald ve baklar yerde, salonu terk etti.
Bu da ne demek oluyor, ef? diye sordu Dreek, yalnz kaldklarnda. Onu neredeyse konuturacaktm. Sonra siz geldiniz ve...
O deildi.
Bunu nereden bilebilirsiniz ki? Son derece pheli
davranyor, grg tan da yok. O...
O, hasta. Asper sendromu mudur nedir. Otizme benziyor. Detaylar Andresene sorun.
Bu yzden mi katil olamaz?
Bu yzden byle tuhaf davranyor. Baskyla bir ey
58
59
12
Hamburg-Poppenbttel
Perembe, 13.15
Mark kapy at. Gelen polis deildi. Merhaba, Doris!
Doris aknlkla ona bakt; Markn bu saatte evde ne
ii olduunu dnyordu mutlaka. Julia evde mi?
Hayr. Ailesinin yannda.
Doris, Juliann yakn arkadayd. Bir eylerin yolunda gitmediini hemen hissetti.
Kavga m ettiniz?
Hayr hayr, her ey yolunda, dedi Mark. Kadnn
onun tek bir szne bile inanmayacan biliyordu. Julia
geri dndnde, uradn sylerim.
Pekl. Syle ona, bugnk randevumuzu unuttuu
iin kzgn deilim. Zaman olduunda ve can istediinde beni arayabilir.
Mutlaka yapacaktr. Grrz, Doris.
Kendine iyi bak.
Oturduklar sakin cadde boyunca yryp gm grisi Ford Kasna binene dek onun arkasndan bakt Mark.
O esnada gzne baka bir araba arpt, krmz bir Opel.
inde bir adam oturmu, belli ki ehir plann gzden
geiriyordu. Fakat ara az nce orada durmu gibi grnmyordu, gzelce yol kenarna park edilmiti.
Kendisini gzetliyorlard! Buradan hemen gitmeliydi.
Tek ans, katili kendi elleriyle yakalamak ya da en azndan polisi baka bir iz srmeye ikna etmeye yetecek kadar kant toplamakt.
Yavaa kapy kapad. Misafir tuvaletine gitti ve kapal jaluzinin arasndan caddeye bakt. Sivil memur evi
gzetliyordu.
Mark adam atlatmalyd. Ama nasl? Garaj aarsa,
polisin dikkatini ekerdi. Porschesiyle bo yolda bu
Opeli rahata geride brakabilirdi, ama ehir iinde bir
60
hat deitirdikten sonra, artk takip edilmediinden ksmen emin olmutu. imdilik.
13
Hamburg-Hafencity
Perembe, 13.19
Hayat sigortas m? Hem de bir milyon avronun zerinde? Ve siz bunu bana imdi sylyorsunuz? Ungerin
sesi sertti.
Mary Andresen kolay kzarrd. Ki bu ona ok yakyordu. zr dilerim, komiser bey. Aklmdan km. Kuruculardan birinin bir kazada lmesi ve bu yzden firmann varln srdrmesinin tehlikeye girmesi ihtimaline
kar yatrmclarmzn koyduu bir artt bu. Finansman
nlemlerinde olduka allagelmi bir eydir. Kabahatinin bilincinde, baklarn yere indirdi. Bunun Ludgerin
lmyle bir ilgisi olduunu mu dnyorsunuz?
ok daha az miktarda para iin ldrlen insanlar
var.
Ama paray firma alyor, belirli bir kii deil ki. Kim
bu durumda... Duraklad.
Aynen. Firmanz iflasn eiinde, yatrmclar ancak
patron kovulursa para vermeye devam edeceklerini sylyorlar. Ne tesadf ki tam da bu srada ynetim kurulu
yelerinden biri lyor; ie bakn, mali sorunlar bylece
ortadan kalkm oluyor ve patron iinden olmak zorunda
kalmyor. lgin bir tesadf, deil mi?
Fakat komiser bey, bu ok ap... Yani demek istediim,
affedersiniz ama Markn firmay kurtarmak iin birini
ldreceine bir saniye bile inanmam! Hele de Ludgeri!
O, her eyin ardndaki beyindi. O olmadan ilerin nasl
devam edeceine dair en ufak bir fikrim yok.
Fakat daha bir sr uzmannz var.
62
Evet, fakat hibirinde Ludgerin yetenei yok. Bir yazlm yaratmak demek, oturup program satrlar yazmak
demek deil. ncelikle, her eyin temelde nasl ileyeceini dnmek gerek. Bir evi ina etmek gibi dnn:
Yazlm uzmanlar duvarlar ren, pencereleri takan, borular deyen iiler gibiler. Ludger mimard.
Ama insann elinde evin planlar varsa, mimara artk
pek de ihtiya yoktur, deil mi?
Yazlm iin plan hibir zaman tam olarak tamamlanmaz. Bir versiyon piyasaya kt m, bir sonraki, daha
iyisi iin almanz gerekir, yoksa bu sektrde mrnz
pek uzun olmaz. Mary az nce ne sylediini kavraynca
durdu.
Ona olduu gibi, diye devam etti Unger. Hayat sigortas yeni bir kant daha...
Dreek kapy hzla at. Nedense bugn kimse kap
almyordu. ef, adam tym!
Gzlerinde bir ben sana demitim prlts m vard?
Tym m? Emir vermitim, onun...
kinci arabasyla meslektamzn nn kesmi, sonra da Porschesiyle kam.
Kahretsin... Neyse ki Unger yalnz olmadklarn
tam vaktinde hatrlad. Mary Andresenin yznde ok
tatl bir srtma vard. Heliusun kamay baarmasna sevinmi gibiydi. Hl onun susuz olduuna inanyor
muydu? Geni apl bir arama balatn...
Ayarladm bile. Onu yakalayacaz, endielenmeyin.
Onu yakalayacaz, endielenmeyin? Unger, bu terbiyesiz afacana 12. Cinayet Masasnn ynetiminin kimde
olduunu hatrlatmay dnd. Fakat bu kesinlikle yanl zamand; Heliusu serbest brakmakla hata yapt
inkr edilecek gibi deildi. Herkes bunun tavuk devi meselesi yznden olduunu syleyecekti. En azndan, olayn zlmesine katks olacak bir eyler de bulmutu.
Bir cinayet sebebi buldum, dedi bakomiser, neredeyse inat bir tavrla. Hamacherin, firma lehine hayat
sigortas varm. Bir milyon avro.
63
Dreek, onaylayan bir ba hareketini ondan esirgemedi. O halde her ey aka ortada!
yle grnyor. Ungerin iinde kt bir his vard.
Durumu ok basit hale getiriyorlard. ok ama ok basit.
Fakat phelerini, sorgu yargcnn nnde alnacak ifadeye saklayabilirdi. imdi ncelikle iini yapmas ve
Heliusu enselemesi gerekiyordu.
14
Hamburg-Eppendorf
Perembe, 19.34
Mark! Ne... ne iin var burada? Mary Andresenin
akn yz kap aralndan bakyordu.
Bana yardm etmelisin, Mary. Peimdeler.
Biliyorum. eri gir!
Bu eski binadaki daire pek byk deildi, uzun koridoru ve dar odasyla biraz kullansz saylrd. Ama
yksek tavanlar, kartonpiyer ve tahta zemin demeleri
buraya olduka gsterili bir atmosfer katyordu. zgnm, ortalk dank. Misafir beklemiyordum, dedi Mary,
Mark dankla dair herhangi bir iz gremiyor olsa da.
Sadece, oturma odasnda bbrek eklindeki plastik masann etrafna dizilmi beyaz armut minderlerden birinin
stnde bir tirt vard.
Markn ailesinin de yetmilerin banda bunlara benzer armut minderleri olmutu. ocukken bir tanesinin
iini ap kpkten dolguyu evin her tarafna datana
kadar. Bunlarn oktan unutulup gittiini dnrd,
ama anlalan tekrar moda olmutu. Mark bu tuhaf eylerden birinin stne oturdu. Mary iki kadeh krmz arap doldurdu. Beni ziyaret etmen aslnda gzel. Keke
baka artlar altnda olsayd.
nan bana, ben de bunu dilerdim. Bam belada.
64
Kan anlatt.
Vay. Mary takdir edercesine ban sallad, ama hemen tekrar ciddiyetini taknd. Komiser Unger sana ok
kzgn. Bunun dnda, onun ok ho biri olduunu dnyorum. Sylesene, neden katn?
Ynelttii bu soru, katilin Mark olduuna bir saniye
bile inanmadn gsteriyordu. Mark bunun iin ona
sonsuz bir minnet hissetti. Birisi olay benim stme
ykmaya alyor. Eer bir kere gzaltna alnrsam, bundan kurtulmak iin bir ansm kalmaz. Gerek katili bulmam lazm.
Bunu nasl yapmay dnyorsun? Yani, her yerde
seni aryorlar. Sonsuza kadar kaabilecek halin yok ya!
Belki bir sre burada...
Tabii ki kalabilirsin. Ama korkarm, seni aramak iin
buraya gelmeleri fazla uzun srmez.
Mark ban sallad. Pekl. Seni de bu iin iine ekmek istemiyorum.
aka m ediyorsun? Ludgeri kimin ldrdn
umursamadm m zannediyorsun? Birdenbire gzlerine yalar doldu. O lanet olas herifi yakalamalarn istiyorum! Yutkundu, kt mendille gzpnarlarn sildi ve
hafife ksrerek sesini dzeltti. Kim olabileceine dair
bir fikrin var m?
Hayr. Ama Ludgerin neden ldrldne dair bir
phem var.
phe mi?
Btn gn metroyla oradan oraya gittim ve uzun
uzun dndm, aklma bir ey geldi. DINAnn yapt
tuhaf hatalar biliyorsun. Ludger mutlaka o akam oturup bunlarn nedenini aratrmtr. Nedeni bulmu ve bu
yzden lm olmas mmkn.
Bir yazlm hatas bulduu iin mi?
Biri DINAyla oynad iin.
DINAyla oynamak m? Sabotaj m demek istiyorsun? Ama kim byle bir ey yapar ki?
Sabotaj kastetmiyorum. Birinin DINAy kendi
65
sedemeyiz. Henz deil. Ekipten birinin olaya karp karmadn bilmiyoruz. Hatta belki de katil olduunu.
Sonuta biri kilitleme sisteminin verileriyle oynad ve
bunu ancak bizden biri yapm olabilir.
Mary, ie ald alanlardan birinin katil olabilecei
dncesinden belli ki irenmiti. yleyse ne yapacaz?
Buradan firmann ana girebiliriz. Belki bir ey buluruz. Belki Ludger ardnda bir eyler brakmtr, notlar,
belki bir mesaj. Ne kadar sistematik altn ve her zaman her eyi belgelediini bilirsin.
Tamam. Marynin ahap oymal, antika yaz masasna gidip dizst bilgisayarn atlar.
15
Boston / Massachusetts
Perembe, 14.02
A aa, ne taklm bakalm oltamza? Ron Gerri klavyeye ve fareye yer amak iin, yars yenmi pizza quattro
stagioniyi1 kenara doru itti. Gzn ekrandan ayrmadan, srekli deien say stunlarn izliyordu. Vay, ama
bu hakikaten de byk bir balk! Demek a ele geirmeye alyoruz!
Parmaklar klavyenin zerinde bir piyaniste aitmi
gibi geziniyordu. Yeni stunlar belirdi. Kendi kendine konumaya bir son vererek, az bir kar ak, saylara gzn dikti. Sonra da telefona sarld.
Mike, burada bir ey var. Yedide. Bugne kadar hi
byle bir ey grmemitim, abi. Bu ey kocaman. En az
yirmi MB. Ve de bymeye devam ediyor.
67
69
16
Hamburg-Altona
Perembe, 20.43
Smoke on the water... and fire in the sky... Olafn sesi
harika bir ekilde buulu ve net kyordu. Rudi, Hammond orgu samplerdan alyordu almasna, ama aletten
muhteem bir tn karmay ve akorlar gmbrdetmeyi
yle iyi baaryordu ki, sanki tulara dokunan John Lord
un ta kendisiymi gibi geliyordu insana. Jrgenin basnn
zamanlamas da istisnai bir ekilde Ralfin bas davuluna
ok gzel ayak uyduruyordu.
Friedemann Ungerin parmaklar Ibanezinin ince sapnda geziniyordu. Kendini, Japonya turnesindeki Richie
Blackmore gibi hissediyordu. Deep Purplen eski hit arksnn grleyen mzii vcudundaki tm gerginlii, kafasndaki tm dnceleri atyordu. Bu mzikte ok gl bir eyler vard, fiziksel bir varlk gibi; ve salnmlar
bedeninde, onu enerjiden titretircesine yanklanyordu.
Hayr, titreyen baka bir eydi: Cep telefonu. Kahrolas, adi cep telefonu!
Sinir bozucu titreimi yok sayp almaya devam etmeye alt, ancak parmaklar solonun ortasnda kilitleniverdi. Parann dnda kalmt.
almay brakt. Dierleri ona kzgn baklar frlattlar; az nce o kadar iyiydi ki. Zar zor durdurulabilen bir
tren gibi, enstrmanlarn birbiri ardna susturdular.
zgnm, ocuklar! dedi Unger ve prova yaptklar,
ama dnyayla ilikiyi kesmedikleri, metrelerce kalnlktaki duvarlara sahip bu snakta neden cep telefonunun
srekli rahatsz edici arlar aldn kendine kim bilir
kanc kez sordu. Telefonu kot pantolonunun dar cebinden kard. Bir ksa mesaj vard: Mark Helius, Erika
Caddesi 12, 20251 Hamburg.
aknlkla kalakald. Bu da ne demek oluyordu? Neden Dreek ona Heliusun adresini gnderiyordu? Ama
70
bir dakika, gnderen, i arkadann numaras deildi; tanmad bir numarayd. Ayrca Helius, Poppenbttelde
oturmuyor muydu?
Erika Caddesi 12 numaral adresi bugn daha nce
duyduunu hatrlad. Derken aklna geldi: Andresen oturuyordu orada. Ve durumu kavrad: Helius kadnn yanndayd, o da Ungerden yardm istemek iin gizlice bir mesaj gndermiti.
Kusura bakmayn ocuklar, gitmem gerek.
Grup elemanlar i ektiler. Ralf bagetlerini trampete
indirdi. Ulan, Friedi, u kahrolas telefonunu bari prova
yaparken kapatamaz msn? Konser cumartesi gn ve
biz hl tam hazr deiliz!
Yapamam. Bunu gayet iyi biliyorsun.
Biliyor musunuz, komiser bey... siz budalann tekisiniz!
17
Hamburg-Eppendorf
Perembe, 21.22
Kap alnd. Mary, Marka bir bak att. D.I.nn veri
anda neredeyse bir saat iz srmlerdi, ama Ludgerin
dn akam ne yaptna dair en ufak bir ipucu bile bulamamlard. Ludgerin kiisel kaytlarndaki son deiikliklerin hepsi ynetim kurulu sunumundan ncesini gsteriyordu. O saatten sonra e-posta da yazmamt. Ludger
bir daha bilgisayarnda hi almamt sanki. Ama bu tamamen ihtimal dyd; ldrld srada yaz masasnn
bandayd. Katil, yapt iin tm izlerini ortadan kaldrm olmalyd. Bu da iinin ehli olduunu gsteriyordu.
Kap tekrar alnd. Mary kapya doru yrd ve diyafonun dmesine bast. Evet buyurun?
Mark, kk hoparlrden komiserin gergin sesini da
71
samaklardan aa atlad. arm polisler dairenin kapsn ap onun peine dene kadar, yarm kat avantaj kazanmt.
Lanet olsun! ef! ef, o burada! Olduun yerde kal,
kahrolas! Polis!
Mark bina kapsna ulat ve Dreek aaya varmadan
nce kapy dardan kilitlemeyi baard. Anahtarlar ulaamayacaklar mesafede yere frlatt.
Gen polisin yz sinirden allak bullakt. Kap kolunu zorlad, sonra art nouveau tarz caml kapnn ardndan tabancasn kaaa dorulttu.
Ben masumum! diye bard Mark ve komaya balad.
Dreek ate etmedi.
18
Hamburg-Eppendorf
Perembe, 21.30
Bu gerek olamazd! Herifi ikinci defa ellerinden karmlard! Daha oyun bitmedi! diye kkredi Unger. Bu,
yataklk etmek... bu... devlet otoritesine kar gelmek!
Mark yapmad, dedi Andresen soukkanl bir ekilde. Gzleri parlyordu.
Unger biraz sakinlemeye alt. Madem o yapmad,
neden kat o halde?
Siz ona inanmadnz iin. Gerek katili aramanz
bekleyemeyecei iin. Katil daha birok yanltc ipucu
yerletirecei iin.
Bu yzden mi onu burada sakladnz?
Onu saklamadm. Beraber D.I.nn firma ebekesinde
katile dair ipular aradk. Maalesef bir ey bulamadk.
Tek sznze bile inanmyorum!
Tahmin etmitim.
74
19
Hamburg-Hafencity
Perembe, 22.51
Nisan aynn sonlaryd ve aalarn ou iek amt, ama imdi ubatm gibi hissediliyordu. Mark, alak
bir kestane aacnn glgesinde durmu, Kehrwieder
spitzedeki bro kompleksini izliyordu. On birinci katn
hl yanyordu. nce, birilerinin sndrmeyi
unuttuunu dnd. Bu karmaa iinde ok doald.
Ama sonra, uzmanlar odasnn penceresinin nnde kprdayan bir glge grd. Orada birisi vard. Bir uzman?
Polis? Son izleri ortadan kaldran bir yabanc? Mark oraya
kp bakmaya cesaret edemedi.
Bir saattir burada soukta duruyor ve artk uyumak
iin yava yava bir yer bulmas gerektiini dnyordu.
O anda bronun snd.
Mark birka dakika bekledi, derken binadan bir karalt kt. Sokak lambasnn nda Rainer Erlingi tand.
Rahat bir nefes ald. imdi rahatsz edilmeden broya girebilirdi.
Bo otoparktan sessizce ve hzla geti, giri kapsnn
anahtarn kartt, fakat sonra durdu. Rainer bu saatte
firmada ne yapm olabilirdi?
Programc, akam ge saatlere kadar almasyla nlyd. Birok gece, bir yazlm sorununu zmek ya da
bir gncellemeyi yetitirebilmek iin Ludgerle sabahlamlard da. Bununla birlikte, imdi, Ludger lmken,
Rainerin sanki hibir ey olmam gibi almaya devam
etmesi Marka tuhaf geldi.
Aklndan korkun bir dnce geti: Rainer dn akam da ge saatlere kadar kalmt. Ludgerle beraber hatay m aramlard? O halde, Ludger ld srada Rainer hl broda olurdu.
Katil o muydu?
Ancak bu ona sama grnd. Rainer, Markn, cina76
yet ileyebileceine inand son insand. Asperger sendromu onu, dier insanlarla ilikide bazen dalgn, neredeyse kaba izlenimi uyandran, sessiz, ekingen bir gen adama dntryordu; ama hibir zaman dmanca ya da
saldrgan bir tavr sergilememiti. Soukkanllkla bir cinayeti planlamas ve gerekletirmesi dnlebilecek
ey deildi.
Hayr, Rainerin bu ge saatte broda olmasnn mutlaka bambaka bir nedeni vard. Ludger, Rainerle her zaman yakndan ilgilenmiti. Hatta belki o da Markla ayn
sebepten buradayd: Belki de kendi sessiz, dikkatli tarzyla, gerekte neler olup bittiini bulmak istiyordu. Eer
yleyse, Markn bir mttefiki var demekti.
Baumwalldaki metro istasyonuna giden yolun yarsnda ona yetiti. Rainer! Rainer, beklesene!
Rainer donakald, sanki Mark zerine ullanan bir
zombiymiesine kocaman alm gzlerle ona dnd.
Bir ey bulabildin mi? diye sordu Mark. DINAnn
sorununun ne olduunu anlayabildin mi? Yabanc bir gcn DINAy kendi amalar iin kullandna dair bir
phem var. Bir gizli servis belki, mafya, terristler, bilmiyorum. Belki de Ludger bu yzden ldrlmtr!
Rainerin gzleri, sanki Marktan korkuyormu gibi
hl kocamand. Polis... her yerde seni aryorlar... dedi.
Evet, biliyorum. Bu yzden yardmna ihtiyacm var,
Rainer. Birileri suu stme ykmaya alyor. Gerek
katili bulmalym. Duraklad. Sen... sen bana inanyorsun, deil mi?
Rainer tek kelime etmeden ona bakyordu. Beti benzi
atmt.
Markn srtn buz gibi bir rperti yalayverdi. Arkadan onun ldrdnden phelenmek gerekten de
bu kadar kolay myd?
Ben yapmadm. Rainer, bana inanmalsn!
Rainer hibir ey sylemedi. Arkasn dnd.
Mark onun kolunu yakalad. Rainer, ltfen! DINAya
neler olduunu renmem gerek!
77
80
tir, planlanan kalk saati alt yirmi yedidir. Ltfen binerken dikkatli olunuz!
Mark etrafna baknd. Bombo peronda saklanacak
pek bir yer yoktu. Bir stunun arkasna geti. Bylece en
azndan stgeitten grlmezdi. Ama bu pek de ie yaramayacakt; polisler biletini hangi yne aldn rendiklerinde aaya ineceklerdi.
stgeidin merdivenini koarak trmanp dier perona gitmeyi mi denemeliydi acaba? ok riskliydi: Byk
olaslkla kendini polisin kollarna atm olacakt. Dier
perondaki bir dolu insan fark etmeden raylarn zerinden
kamas da mmkn deildi. Gzleri merdiven ile bo
ray arasnda mekik dokurken, kalbi deli gibi arpyordu.
Farlardan oluan gen, gecenin iindeki uzak bir umut
prlts gibi, ok yavaa istasyona doru ilerliyordu. Mark
yukarda, stgeitte telal hareketlenmeler grd. Bir
adam merdivenden koarak indi ve kendisine yneldi.
Fakat bu bir polis memuru deildi. En azndan stnde niforma yoktu. Mark pheli gzlerle adama bakt,
fakat yabanc ona dikkat bile etmedi. Zor nefes alarak
durdu ve istasyona girmekte olan trene doru bakt. Grnen o ki, treni yakalamak isteyen bir yolcuydu sadece.
Mavi-sar boyal, iki katl tren nihayet istasyona girdiinde, frenlerin tiz sesi duyuldu. Mark bindi ve st vagonda cam kenarna oturdu. imdi niformal bir adamn
merdivenden koarak indiini gryordu, ardndan bir
bakasnn. Kapanan kaplarn sesini duyduunda rahatlad. Polisler peronda koturuyor, el kol hareketleri yapyorlard, ancak tren hareket etmiti ve artk durmazd.
ki polis memuru peronda etrafna baknd. Bir tanesi
Markn oturduu vagona doru bakt ve bir saniye iin
baklar bulutu. Polis onu tanm myd? Tren istasyondan ayrlmadan nce, memurun telsizle bir eyler sylediini grd.
zgnm, delikanl, ama yanl trendesiniz, dedi
kondktr, Mark ona biletini gsterdikten hemen sonra.
Biliyorum. Sanrm henz yeterince aylamamm.
81
Kondktr glmsedi ve ban sallad. nce bir tarifenin sayfalarn kartrd. En iyisi Buchholzta inin ve saat
alt krk yedide Harburga geri dnecek blgesel trene binin. ansnz varsa, saat yedi on ikide kalkp Hannoverden
geecek ICEyi yakalarsnz. O da kardaki perondan
kalkyor.
Teekkr ederim. Buchholza kadar demem gereken cret nedir?
Kondktr dosta glmsedi. Hi gerek yok. Hepimiz bazen hata yaparz.
20
Buchholz / Nordheide
Cuma, 6.41
Hi gitmedii halde hep kk, uykucu bir ehir olarak dnd Buchholz bu saatte artc derecede hareketliydi. Peron, Hamburg ynne gidecek blgesel treni
bekleyen alanlarla doluydu. Mark, kondktrn tavsiye ettii gibi onlarn arasna karp Harburga geri dnmeyi dnd. Fakat polis bu ihtimali mutlaka hesaba
katard. Kk istasyon binasndan kmaya karar verdi.
Yakndaki bir frn imdiden almt. ikolatal kruvasan, tarnl hamur ii ve kahve alarak pazaryerine bakan yksek masalardan birinin banda durdu. Kahvaltnn tadnn byle gzel gelmesine armt. Belki de,
geriye baka bir ey kalmadnda, insan hayatn kk
detaylarna kar daha duyarl hale geliyordu.
Polisin ana dmeden Mnstere nasl gidebileceini
dnmeye balad. Ne kadar yaknnda olduklarn kestiremiyordu. Bremen ynne giden blgesel trene bindiini tahmin etmiler miydi acaba? Eer yleyse, yol stndeki duraklar kontrol edecekler miydi?
Pazaryerinden hzla geen mavi kl bir devriye ara82
bas grdnde, sorular da cevaplanm oldu. Ara istasyonun nnde durdu ve iinden iki memur frlad.
Tren onlardan hzl olduu iin Markn ans vard.
Mutlaka yolculara soracaklard. Onu hatrlayan kar
myd acaba? Bu pek olas grnmyordu; karlat insanlar u srada kendi trenlerinde oturuyor olmalydlar.
Tezghn arkasndaki kasiyere bakt. Yirmisinde yoktu, muhtemelen Trkt ve ok gzeldi. Kz ona glmsedi, Mark da bu glmsemeye karlk vermeye alt.
Kasiyer kz onu hatrlayacakt.
Hamur iinden geriye kalan azna tktrd, kahvesini bitirdi ve frndan elinden geldiince yava ve rahat
hareketlerle kt. Darda, komamak iin kendini zor
tuttu. Yan sokaklardan birine girdi; yaya blgesi, vitrinler
karanlk. Bu saatte ortalkta kimse yoktu. Olduka dikkat
ekici. Kalbi kt kt atyordu. Polisler ok gemeden istasyon evresindeki tek tk ak maazaya girecek ve kaak katil Mark Heliusu gren olup olmadn soracaklard. Buradayd. kal on be dakika bile olmad, diyecekti frndaki kasiyer ve memurlar zaman kaybetmeden
etraf didik didik arayacaklard. Yirmi kilometrelik alan
iindeki btn sokaklar kontrol edilecekti. Toplu tamayla buradan kmasnn imkn yoktu.
Yaya blgesinden kt ve gsterisiz apartmanlarn
bulunduu bir sokaa sapt. Ara sra biri evinden kyor,
arabasna biniyor ve dzgn iine doru yola koyuluyordu. Mark bu insanlarn sessiz, karmaadan uzak hayatna
imrendi.
lek bir ana caddeye ulat. Bir devriye arabas yaklayordu. Bir yerlere saklanmamak iin kendini tuttu ve
trafik lambasnn orada ylece durdu. Ara nnden geip gitti.
Mark karya geti ve gen kestane aalaryla donatlm, rahat grnml, dzenli baheleri olan mstakil
evlerin bulunduu bir bulvara geldi. Tehlikeli bir blge.
Bu saatte burada tek bana dolaan biri gze arpard.
Ancak, srtlarnda okul antalar, Yu Gi Oh kartlarnn
83
eBaydeki deeri zerine bir sohbete dalm, on yalarnda iki ocuktan baka kimseyle karlamad.
ki defa daha cadde deitirdi, sonra evler seyreklemeye balad. Baheler byyordu ve onlarn ardnda ayrlar ve tarlalar balyordu. Hl bir polis tarafndan durdurulmamt. Belki de ana caddelerden ve toplu tama
aralarndan uzak durursa, yakalanmamay baarabilirdi.
te yandan hedefi, Mnster, ona ok uzak gelmeye
balamt. Almanyann hep ok kk bir yer olduunu
dnmt; Hamburg ile Mnih aras uakla sadece bir
saatlik mesafeydi. Henz arabalar ve trenlerin olmad,
mesafelerin hl gnlerle lld dnemlerin neye
benzediini imdi kavryordu. Ve nereye doru gittii
hakknda hibir fikrinin olmadn fark etti.
Evlerin bulunduu cadde, bir patikadan pek de fark
olmayan, ince bir sokaa dnt. Yanndan ilk arabann
gemesi on be dakikay buldu. Bu bir yandan iyiydi, nk polisin onu burada arama ihtimali dkt. te yandan, yalnz bir yaya gze arpard.
Kk bir ormanla kan bir patikaya sapt. Aalarn arasnda devrilmi bir aa gvdesi buldu. Siyah kot
pantolonu kirlenmesin diye bir kt mendil kartarak
bunun stne oturdu ve imdi ne yapmas gerektiini
dnd. Polis bu arada mutlaka izine rastlamt. Belki
bir sre burada, ormanda saklanabilirdi. Peki ya sonra?
Bir anda durumu tamamen umutsuz grnd gzne. Akamki enerjisi kayboluvermiti. Kamaya devam
ettike, katilin rd an daha da derinlerine saplanyordu. Susuz olduunu kantlamak iin bir eyler yapabilme ihtimali giderek azalyordu. Teslim olmalyd, geriye kalan tek ihtimal buydu. Ama bunun iin biraz ge
kalmam myd? Kayla kendini daha da pheli bir
konuma getirmiti. Polis ele geirilmesini bir baar olarak grecek ve Mark susuz olduunu ne kadar iddia
ederse etsin, kimse gerek sulunun peine dmeye yanamayacakt. Hafifletici nedenler; bu, umabildiinin en
iyisiydi.
84
21
Buchholz / Nordheide
Cuma, 8.21
Ve bir helikopter! diye baryordu Dreek cep telefonuyla konuurken. Bir helikoptere ihtiyacm var! Kaak muhtemelen yaya ve bir yerlerde saklanyor... Masraflar m, masraflar da ne demek imdi? Sz konusu olan
bir cinayet ve... Tabii ki katilin o olduunu biliyoruz! Yeterli kantmz var ve adam firarda, daha ne istiyorsunuz?
Bakn, herif gidip birilerini daha ldrrse, sorumluluu
alacak msnz?... Gzel. Sonra konuuruz.
Unger yzn buruturdu. Eer bu giriim bir fiyaskoyla sonulanr ve iin sonunda katilin Helius olmad
anlalrsa, bir dolu naho soruyu cevaplamak zorunda
kalacakt.
85
22
incuku Blgesi / Tokyo
Cuma, 18.30
Kumiko Sugita, incuku Dori Bulvarna kt. Klimann kuru souundan sonra boucu hava ykanmam
bir havlu gibi zerine yapt. stlerindeki renkli reklam
tabelalarndan cepheleri doru drst grnmeyen, aa yukar on katl i binalarnn bulunduu kaldrmdaki
i k kalabalnn arasna kart. En yakndaki metro
istasyonu olan incuku Sanomeye yrmek sadece birka dakika alyordu. Metroya ulatktan sonraysa, ailesinin Tokyonun kuzeybatsndaki Hozumi Blgesinde bulunan evine ulamak iin yaklak bir saat yol gidecekti.
Ne bunaltc hava ne de kalabalk neesini karabiliyordu. Bugn Hozumi Bankn Blge Mdr Bay
88
Otoyla sohbet etme erefine nail olmu ve mdr, mteri temsilciliinin ilk ylnda gsterdii performansyla
ilgili olduka vc eyler sylemiti. Kumiko yle gururlanmt ki, neredeyse uygun biimde reverans yapmay bile unutuyordu.
imdiyse, bu konumay ve kazand maa zammn
ailesiyle paylamak iin sabrszlanyordu. Bugn saoyu,
geenlerde beraberliklerinin ikinci yldnmn kutladklar kk restorana akam yemeine davet edecekti.
sao gzlerini iri iri aacak ve kar kacakt, ama Kumiko srar edecekti. sao sonunda her zaman olduu gibi
Kumikonun isteini yerine getirecekti. Onu bu yzden
seviyordu; sao onu olduu gibi kabul ediyor ve gerekten ihtiya duyduu zgrl ona tanyordu.
Cep telefonunun kapan at ve mesajlar kontrol
etti. Arkada Lino bir MMS yollamt. Kotakibai Dori
deki kk dkknda grdkleri uuk yeil, vcudu saran elbiseyi satn alm ve iveli bir poz vermiti. Kumiko
nun kalbine kck bir kskanlk dikeni saplanverdi.
Hafta sonu elbiseyi kendisi satn almay planlamt, ama
bu artk dnlemezdi tabii. Yazk, ince fiziini ortaya
kar saonun houna giderdi mutlaka. te yandan,
neredeyse rahatlamt. Sonuta, maana yaplan zam
yle ok da yksek olmamt yine. Eer Isaoyla beraber,
teyzesinin bulduu, Omedeki kk daireye tanacaksa,
dekorasyon ve kira iin her bir yene ihtiyac olacakt.
Cep telefonunun kapan kapad ve i takmnn ceketine soktu. Yalnzca, giyilmesi zorunlu olan siyah deri
ayakkablarn karp yerine rahat Nikelarn giymiti.
Onlar yannda, plastik bir poette tard.
stasyona doru yryor ve yemekten sonra saoyla
onun kk dairesine gitmenin hayali kuruyordu. sao
onu kollarnn arasna alacak, ciddi, samimi gzleriyle ona
bakacak ve sonra...
Cokulu mzik sesi onu dncelerinden syrd. Zillertaler Volksbubenn Musi Geliyor arksnn nakaratyd alan. Bu zil sesini daha dn indirmiti. Bu aralar zil
89
90
23
Nordheide
Cuma, 8.30
Mark polis aralarn uzaktan grd: drt minibsten
ve iki devriye arabasndan oluan bir konvoy. Bo yolda
nlerine kacak kimse olmamasna ramen, mavi klarn yakmlard. Byk bir alln arkasna saklanan
Mark, yolun kenarnda durduklarn ve arabalardan indiklerini grd, kk ormana giden patikann ok yaknnda. Yeil niformal bir memurla konuan Komiser
Ungeri ve Dreeki tand. Adam tam olarak Markn olduu yeri gsteriyordu.
rkildi. Sonra, polislerin onu grm olamayacan
kavrad; en azndan yz drt yz metre uzaktaydlar.
Polis memuru sadece orman iaret etmiti.
Bu arada ekip arabalarndan yaklak iki dzine evik
kuvvet polisi inmiti. Komiser Ungerin yanndaki adam
el kol hareketleri yapyor ve onlara dalp orman taramalarn sylyordu.
Markn, kendisini nasl bu kadar abuk bulduklarn
dnmeye vakti yoktu. Ormann derinliklerine doru
ekildi ve komaya balad.
Bu kk orman, yoldan grndnden daha bykt. Yksek mee ve kayn aalarnn altndan, yeterli
kamuflaj sunmayan seyrek allklarn ve gen aalarn
arasndan geti. Tek umudu, kuru yapraklarn stnde
izinin grlmemesiydi.
Gen ladin aalarndan oluan bir korulua vard.
Aalara doru uzanan dallar, Mark takipilerine teslim
etmek istercesine engel oluturuyor, ancak sonra onun arkasndan, almaz bir yeil duvar gibi kapanyordu.
Polis grubunu belki bu ekilde atlatabilirdi. Ama kpekli ekipten kurtulamazd.
Komaya devam edip koruluun sonuna ulat. Buradan itibaren yaprakl aalar seyrekleiyordu. Toprak bu91
Arkasndan bir araba daha yaklap onu geti. Bu seferki bir polis arabasyd. Mark korkudan birdenbire gidonu krd, az kalsn arampole yuvarlanyordu. Araba
yoluna devam etti. Sonra, yaklak yz metre ilerde, stop
lambalar yand. Polisler onu tanm myd? Yoksa bisikletli kadna sadece, buralarda kimseyi grp grmediini
mi sormak istiyorlard?
On metre kadar ilerde saa bir patika ayrlyordu. Elini saa uzatarak iaret verdi, pedallara asld ve yola sapt.
Kalbi kt kt atarak, otlaklarn arasndan geen yolu takip etti.
Yz metre kadar sonra yol sona erdi. Yolun sonunda
silindir biiminde, gm gri bir su tank bulunan bir rmork duruyordu; belli ki inekler iin bir yalak. Az ilerde,
ona bir nebze olsun kamuflaj salayabilecek kk bir
aa topluluu ykseliyordu. Ancak bunun iin, itle
evrili otla amas gerekiyordu ve bunu bisikletle yapmak zor olmakla kalmyordu, ayn zamanda ok tuhaf
gzkecekti.
Bisikletten indi. Gz ucuyla, devriye arabasnn geri
geri yol atalna kadar gelmi olduunu grd. O tarafa
doru bakmamaya gayret etti ve yalaa doru ilerledi. Yaknlarda otlayan birka inek kafasn kaldrp ona bn bn
bakt. Sonra hareketlenip ona doru gelmeye baladlar.
imenlerin stnde, bir kabloyla ince elektrikli ite
bal, turuncu renkli bir kutu vard. Tekdze, hafif bir tkrt karyordu. Belli ki, akyle alan bir elektrik salaycs. Mark eilip kutuyu kurcalyormu gibi yapt.
Gz ucuyla, polis arabasnn tekrar yola koyulduunu
grd.
Mark derin bir nefes ald. nekler ona beklenti iinde
bn bn bakmaya devam ediyorlard. Uslu hayvanlar!
Onlarn sokulganl, ifti kadn roln inandrc oynamasna yardmc olmutu. Bisikleti yalan arkasna saklad, bylece en azndan yoldan grlmeyecekti; havluyla
gmlei de onun yanna koydu. Siyah kot pantolonu,
koyu gri balk yaka kaza ve siyah ceketiyle buralarla
94
pek uygun bir grnt iinde deildi, fakat iftlikteki kadn mutlaka polise hrszl bildirecekti. Elektrikli itin
zerinden trmand ve birka kayn ve mee aacnn
ykseldii tepecie varana kadar otlakta ilerledi. nekler
bo gzlerle arkasndan bakyorlard.
Kk aa topluluun kenarnda bir alln arasna
meldi. Helikopter gzden kaybolmutu. Ya aramay
baka bir blgede younlatracakt ya da grevi iptal
edilmiti. Ancak Mark hayallere kaplmyordu: Polis tm
k yollarn kontrol edecekti.
Ne yapmas gerekiyordu? Belki, eer Franzie gelip
onu arabasnda saklarsa... Mark onu tekrar aramak iin
cep telefonunu kard. Bu defa telesekretere mesaj brakacakt; belki Franzie evdeydi ve can telefona cevap vermek istememiti. Denemeliydi...
Farkna vardnda, elektrik arpma dnd. Az nce
pimini ektii bir el bombasym gibi, cep telefonuna
bakakald. Tabii ya, onu byle bulmulard! Bir cep telefonunun konumu, kapsama alanna girdii baz istasyonlar araclyla aa yukar belirlenebiliyordu. Operatrler bu imkn sayesinde location based services sunabilmeyi ve bylece mesela en yakndaki benzin istasyonuna
ya da eczaneye giden yolu gstermeyi hedeflemilerdi;
ykl bir cret karlnda tabii. Ancak lokasyon bazl
cep telefonu servisleri hibir zaman gerek anlamda oturmamt, nk ou insan tam konumunun belirlenebilmesinden holanmyordu. Mark bunun nedenini u an
gayet iyi anlyordu.
Cep telefonunu frlatt gibi komaya balad. Uzaktan, yava yava yaklamakta olan helikopterin gmbrtsn duydu.
Tarlalar ve otlaklardan koarak geti ve bunu yaparken, tarlalarn arasnda bitmi seyrek allara mmkn
olduunca sokulmaya gayret etti. Helikopterin grlts
iyice yaklanca, grlmekten korkarak kendini iki alnn
arasna atverdi.
Helikopter biraz ilerde, Markn cep telefonunu att
95
96
24
Hamburg-Altstadt
Cuma, 16.15
Ve? Dr. Brunner ne dedi? efi brodan ieri girince,
Dreek ban kaldrp endie dolu bir ifadeyle bakt. Tez
canl, kendinden emin havas sanki uup gidivermiti. Bu,
Ungerin argmannn dayanan ortadan kaldrd.
Tabii ki Ungerin amiri durumdan hi holanmamt.
Utan verici ve acemice, kulland szckler arasnda
en hafif kaanlaryd. Unger kendini ve tm 12. Cinayet
Masasn kk drmt. Verdii yanl kararlarla bu
rezillie yol amt. Bu hatalar serisinin suunu Dreeke
atmak hakszlk olurdu. Buna karn, stnde hissettii
basky birilerine aktarmay ok istemiti.
Derin bir nefes ald. Operasyonun bana kendisi geiyor. Ama cep telefonunun bulunmasyla beraber aramann sona ermi olmasna sevinebiliriz.
Ben yine de Heliusu kpekli bir ekiple...
Bakomiser, iinde fkenin kabardn hissetti.
Dreek, gerekten bu kadar kaln kafal msnz, yoksa
yle mi davranyorsunuz? Alaya alndmzn hl farkna varamadnz m? Heliusun bulunduu yerle ilgili
olarak, belli ki cep telefonu zerinden onun koordinatlarn belirleyecek durumda olan birinden drt mesaj aldk.
Heliusu yakalamamz ok isteyen birinden. Neden diye
hi kendinize sordunuz mu?
Belki bu kii de cinayetin aydnlatlmasyla ilgilendii
iindir...
Ve bu yzden, bize gelmek yerine, ismini aklamayarak arka planda kalyordur, yle mi? Ne dnyorum,
biliyor musunuz? Bence, kimlii belirsiz yardmcmz katilin ta kendisi. Kilitleme sisteminin verileriyle oynayp
pheleri Heliusun stne eken kii de o.
Bu, arama emrini geri ekmem gerektii anlamna m
geliyor? diye sordu Dreek meydan okuyan bir ses tonuy97
25
Lneburger Heide
Cuma, 23.18
Bulutlar ekilmi ve ne yazk ki dk dereceleri de
beraberinde getiren yldzsz bir gkyz ortaya karmt. Mark ate yakmaya cesaret edemedi. Sert, tahta
98
26
Uluslararas Uzay stasyonu
Cumartesi, 4.15
Andrea Cantoni gzlerini at. Kendine gelebilmek
iin bir dakikaya ihtiyac vard. Ryalarnda sert zemin
zerinde yrm, yeil imenlerde Ciliayla yarm,
kendini onun yanna yumuak imlere brakm, onunla
akalam, onu pm, scak talyan gnei plak bedeninde yanarken onu okamt.
Floresan lambalarn souk, beyaz yla, ayltc gerekliin bilincine varmt. ok scakt. Pamuklu i ama100
104
zer eylerin parldad, bir dizi u uca yaptrlm beyaz, teneke varile benziyordu. stasyonun st tarafnda,
parmaklkl bir iskeleye tutturulmu byk, ana gne
kolektrleri ekranda grnmyordu.
Cantoni, kamerann robot kolun ucuna yerletirilmi
olmas gerektiini dnd. Birinin ya da bir eyin kolu
hareket ettirdiini anlaynca, tyleri diken diken oldu.
Yuri! diye bard. Yuri, hemen buraya gel! Ayn
anda monitr kapand. Tabii ki.
Orlov kfretti. Yine ne oldu? diye bard oturma
modlnden.
Buraya gel. Kol hareket etti.
Komutan bir ylanbal zarafetiyle blme aralndan
szld ve Cantoninin yanna geldi. Sanki aklndan phe ediyormu gibi ona bakt. Ne hareket etti?
Kol! Cantoni monitr gsteriyordu. Canadarm2
hareket etti!
Kolu hareket mi ettirdin? Neden?
Ben ettirmedim! Kol kendiliinden hareket etti. Ben
monitrden grdm.
Orlov kalarn att ve siyah ekrana bakakald. Ben
hibir ey grmyorum, dedi yavaa.
Kapand, dedi Cantoni. Yemin ederim! Kolun n
tarafna monte edilmi kamerann grntsyd. Dn
yay, sonra da istasyonu grdm. O arada kol hareket
ettirilmi olmal.
Bak buraya. Orlov, monitrlerin altndaki kontrol
panelini gsteriyordu. Sesi, kk bir ocukla konuuyormu gibi sakindi. Bunlar robot kolun ynlendirilmesine yaryor. Eer biri bunlarla oynarsa, kolu hareket ettirmi olur. Ama imdi kapal ite.
Kol, ana bilgisayara m bal? diye sordu Cantoni.
Tabii ki. Bilgisayar, kolun karmak hareketlerinde ie
yaryor.
Cantoni yavaa ban sallad. O halde bir sorunumuz var demektir.
106
27
Hamburg-Altona
Cumartesi, 8.10
Mark? Lisa Hogertin ince yz birbirinden farkl
ifadelere brnd; nce aknlk, sonra gvensizlik, en
sonunda bariz bir antipati. Siyah, ksa salar, sanki Mark
onu uykudan uyandrm gibi her yne kabarmt, ancak
zerinde siyah kot pantolon ve ince gvdesini iyice ortaya karan darack, siyah bir balk yaka kazak vard. Sol
kan apraz kesen kk bir yara izi gze arpyordu.
Ne... ne istiyorsun?
Mark laf dolandracak halde deildi. Yardmna ihtiyacm var.
Lisa bir an iin sessizlie brnd. Sonra glmeye
balad. Anlamyorum! nce beni kovuyorsun, sonra
birdenbire kapmda beliriyorsun ve yardmma ihtiyacn olduunu sylyorsun! Hem de cumartesi gn! Bir
daha senin ya da D.I. iin alacam cidden dnyor
olamazsn herhalde!
Demek istediim bu deildi, dedi Mark. Yere bakt.
Burada durmak hi ho bir his deildi, ama baka seenei yoktu. Otostopla Stadeye kadar tannmadan gelmeyi
baard iin sevinebilirdi. Oradan katamaranla Elbeyi
geip Hamburga varm ve polislere rastlamadan metroya ulamt. Ludger ld, dedi usulca.
Ne? Lisann sarsld yznden okunuyordu. Ekipteki herkes gibi o da Ludgeri sevmiti.
O zamanlar, ekipte disiplini srdrmek iin iten karmann gerekli olduuna Ludgeri ikna etmek Mark
iin kolay olmamt; kendini her zaman alanlarna siper etmi ve imdi onlardan biri tarafndan ihanete uram Ludgeri.
Nasl oldu?
ldrld. Ltfen Lisa, ieri girebilir miyim?
Lisa, bunun bir numara olup olmadn anlamaya a107
lyormu gibi bir an Marka pheci gzlerle bakt. Sonra tek kelime etmeden arkasn dnd ve ieri girdi. Mark
da onu takip etti.
Daire son derece sade denmiti, duvarlar botu. ki
yannda alak komodinlerin yer ald bir Japon iltesinin, metal bir okuma lambasnn ve dz bir gardrobun
bulunduu bir yatak odas vard. Bir de, iki ktn stne yerletirilmi eski bir kapdan bozma bir alma masasnn olduu bir oda. Masann stnde bir sr bilgisayar ve monitr vard. Birden fazla kiinin beraber oturabilecei tek yer, mutfaktaki kk masayd.
Otursana, dedi Lisa, kararl hareketlerle, yarm kalm kahvaltsn kaldrrken: srlm bir para peynirli
gevrek ekmek, yarm elma ve bo bir msli taba. Bir
ey imek ister misin? Sadece ay, su ve st var.
Hayr, teekkr ederim. Mark metroda bir fincan
kahveyle bir sandvi almt. Fazla uyumamt, ama en
ok bir dua ve yeni, temiz kyafetlere ihtiyac vard.
Lisa kendine yeil ay hazrlad ve Markn yanna
oturdu. Anlat, dedi ve iri, siyah gzleriyle onu szd.
Mark, ynetim kurulu toplantsnda olanlardan balayp kana ve birinin DINAyla oynam olabileceine
ynelik phesine kadar her eyi anlatt. Lisa sessizce onu
dinliyordu.
Bunu kimin yaptn bulmama yardm edecek misin? diye sordu Mark, szlerini bitirince.
Lisa bir an ses karmadan ona bakt. Bunu sen yaptn, dedi sakin bir sesle.
Mark gerilmiti. Lisa, bana inanmalsn, ben yapmadm! Polis peimde. Katil ben olsam, sana gelip yardm
ister miyim?
Belki onu sen ldrmedin, ama lmne sebep oldun, dedi Lisa. Kahrolas para hrsnzla sen ve yatrmclarn. Atele oynadnz ve imdi bedelini dyorsunuz.
Mark, Lisaya anlamayarak bakt. Ne demek istiyorsun?
Beni kovma nedenin olan hrszlklar hatrlyor mu108
112
devam eder. Eer bu detayl talimatlar okumaya kalkarsan, bittiinde evin nasl grneceini anlamak iin onyllarca zamana ihtiyacn olur.
Mark ban sallad. Zamannda evinin planlarna bakarak odalarn bitmi halinin neye benzeyeceini gznde canlandrmak bile olduka zor olmutu onun iin.
Kaynak kod nerede olabilir? Katilin onu sildiini mi dnyorsun?
Bunu hayal bile edemiyorum. Kaynak kodu tamamen silmek, bir programc iin, ocuunu ldrmekle
edeer bir eydir. Bu yaplmaz. Bir yerlerde her zaman
bir kopya, bir yedek bulunur. Ayrca, eer Ludger bu yzden ldrlmse, kaynak kod olduka deerli olmal.
Ludgerin, gncel kaynak kodu kefettii iin mi ldrldn dnyorsun?
Ne yazk ki yle grnyor. Neler dndn renmi olmal. Muhtemelen... hey! Lisa ayaa frlad ve apar
topar bilgisayarn fiini ekti. Ekran karard.
Mark, bir yazlm uzmannn bilgisayarn byle vahi
bir ekilde kapattna daha nce hi tank olmamt.
Ne oldu?
Lisann beti benzi atmt. Bir ey sistemime girdi.
28
Three Oaks / Arizona
Cumartesi, 11.00
AT-1, ince bir kat imen ve dikenli allarla kapl engebeli ayrlk alanda, doal ortamnda yaayan yrtc bir
hayvan gibi alt tekerleinin stnde ilerliyordu. Av, eski
bir M1 tank, ardndan byk bir toz bulutu kaldrarak
azimle kayordu.
AT-1 ok daha kk olmasna ramen sadece yaklak metre uzunluunda ve bir metre yksekliinde,
114
115
Kayp m oldu?
AT-1.
Generalin ve dierlerinin dikkatini ekmiti. Onun
yanna, camn nne toplandlar. Birdenbire iddetli bir
patlama oldu. Devasa M1 birka metre yukar frlayp bir
ate topuna dnt. Duman bulutlar dalnca, tankn
taretinin asiden dzgnce ayrlm olduunu ve enkazn
yannda durduunu grdler.
Biraz ge, ama hi yoktan iyidir, dedi General. Sesine baklrsa, proje hakkndaki fikrini deitirmemiti.
General, eminim ki... diye sze balad Albay Lewis.
Ancak o anda AT-1 ortaya kt. Snan sadece elli
metre kadar ilerisinde ykselen bir tmsee doru son
hzla ilerliyordu; tam snaa doru.
Bu da ne... dedi General.
AT-1 zrhl camn sadece bir metre uzanda durdu.
Dner balkl kameralar, insanlar szyormuasna
hafife saa sola salnyordu. Geriye kalm, Rattlesnake
tr adet yerden yere fze, snaa doru ynelmiti.
t kmyordu.
AT-1 bir an durdu, sonra dnp byk bir hzla uzaklat. Shepard rahat bir nefes ald. Bir an iin dnmt
ki...
AT-1 yaklak iki yz metre mesafede durup fzeleri
yine snaa nian alm ekilde dnd. Shepard buz kesivermiti. Yere yatn! diye bararak kendini yere att.
Yllarn taliminin etkisiyle, askerler dnmeden aynsn
yaptlar.
Tam o anda ok parlak bir k akt ve snak iddetli bir patlamayla sarsld. Sandalyeler devrildi, kahve kanalar ve fincanlar yere dp paraland. Kah...
kinci bir patlama, bir ncs. Sonra etraf sessizlie
brnd. Neyse ki Rattlesnake fzeler zrhl cam kracak silahlar deildi.
Shepard glkle ayaa kalkt. Beti benzi atm yzlere bakt. Sonra, stnde sadece birka izik ve toz izi bulunan camdan bakp donakald. AT-1 tam karlarnda,
117
29
Hamburg-Altona
Cumartesi, 15.42
Lisa, yznde bylenme, tiksinti ve dehet karm
bir ifadeyle gzlerini monitre dikmiti. Tm iletiim
kablolarn kartm ve hatta bilgisayar tekrar amadan
nce W-LAN kartn skmt. imdiyse, deiik analiz
yazlmlaryla durumun aresine bakmaya alyordu.
Kahrolasca ey nerede ki? diye sordu usulca.
Tam olarak nasl bir ey bu? Mark ayaa kalkmt ve
hafife ne doru eilmi halde onun arkasnda duruyordu. Lisann bedeninden ykselen yumuak, parfmsz
kokuyu duyuyordu.
Hibir fikrim yok, dedi Lisa.
yi ama o zaman sistemine bir eyin girdiini nereden
biliyorsun ki?
Lisa, kendisi yapm gibi duran kk bir kutucuu
gsterdi. n tarafta yeil k yayan iki diyot vard, baka
da bir ey yoktu. Arka taraftaki bir aklktan ieri giren
ince bir kabloyla bilgisayara balyd. Baka bir kabloysa
elektrik adaptrne balyd. Bu bir donanm iletiim
monitr. Kendim gelitirdim. Eer bilgisayar herhangi
bir ekilde d dnyayla iletiim kurarsa, bunu bana gsteriyor. Soldaki lamback alnan veriler, sadakiyse yollanan veriler iin.
Niin buna ihtiyacn olsun ki? Yani, Windowsun da
buna benzer bir eyi...
Lisa aalayc bir tavrla soludu. Windows sadece
118
bir yazlm. Yazlmlarla kolayca oynanabilir. Donanmlarlaysa oynanamaz, en azndan dardan, fiziksel bir
balant olmadan. Benim yol amadm bir veri trafii
olduunda, bu kk eyle annda grebiliyorum. Biri
bilgisayarma, orada ii olmayan bir ey yklemeye alrsa, gvenilir bir ekilde bana gsteriyor.
Biraz nce bu mu oldu?
Evet. Ne yazk ki hemen fark etmedim. Bunu hesaba
katmamtm ve bekime uzun sre gz atmadm. Ne kadar yklenmitir, bilmiyorum.
Ama arkasnda iz brakm olmal.
O kadar basit deil. Kt niyetli yazlmlar Windows
Explorerla bulamazsn. Sistem verilerinin arasnda bir
yerlere ya da sabit diskteki damgalanmam blgelere saklanr. Bazen, daha nceden bilgisayarda bulunan bir programn iine yerleir ve sen ancak, program altrmaya
kalktn zaman, ters giden bir eyler olduunu anlarsn.
Bir virs m?
Mmkn, olduka iyi antivirs yazlmlarna ve ayrca
salam bir gvenlik duvarna sahip olmama ramen. Ama
aradan bir eyler kaabiliyor ite. Bilgisayar kapatt.
imdi ne yapyorsun?
Sabit diski tarayacam. Belki tandk bir imzaya rastlarm. Birka hareketle bilgisayarn kasasn at, eline
ufak bir tornavida alp ieride bir eyler yapt. Ksa sre
sonra elinde kk, metal bir kasa vard. Bu kutucuun
iine yz gigabaytlk veri syor olmas inanlmazd; yz
bin kitabn olduu byk bir ehir ktphanesinde bulunacak kadar bilgi.
Masasndaki drt bilgisayardan ikincisini ap sabit
diski iine yerletirdi. Bu benim analiz sistemim, dedi.
Sabit diski oraya yerletirdiinde, virs ona da bulamaz m?
Hayr. Sabit disk yklenmiyor ve ondan herhangi bir
program indirilmiyor. Sadece taranyor. Veriler korunakl
bir alanda okunuyor. Sonra da analiz yazlmm, virsler
ve kaak yazlmlar iin tipik olan kalplar arayacak. Bil119
gisayarn kasasn kapatt, onu altrd ve uygun bir yazlm programn at. ok yava dolan bir ilerleme ubuu belirdi.
Biraz srecek. Ben acktm, ya sen?
Mark ban sallad.
inde ok iyi olan bir Trk tanyorum, dedi Lisa.
evrenin en iyi dnerini o yapyor. Herhangi bir cevap
beklemeden evden kt. Mark akn vaziyette onu takip
etti. Nedense Lisann yalnzca sebze ve belki ara sra birka para suiyle beslendiini dnmt, bu kadar ince
olduuna gre.
Saat leden sonra drde geliyordu. Gne parlyor
ve insanlar Altona sokaklarnda elleri kollar alveri torbalaryla dolu dolayorlard. Ortalk yle sakindi ki, Mark
hl cinayet zanls olduunu ve polis tarafndan arandn az kalsn unutuyordu. En azndan henz arama ilanlar asmamlard.
Trk bfesi kk ama ok temizdi. Dnerin tad gerekten de olaanstyd. stne de, olduka sert ve aromatik bir Trk kahvesi itiler.
Daha sonra, yan yana yryerek kalabalk caddelerden geri dnerlerken, Mark birdenbire, Lisa, seni kovduum iin ok ama ok zgnm, dedi. Sana hakszlk
ettim. Ltfen beni bala!
Lisa ona bakmyordu. Olan oldu. Sesi duygusuz kmt. Yolun geri kalann suskun yrdler.
Eve vardklarnda, analiz program iini bitirmiti. 17
ablon bulundu, diye yazyordu bir kutucukta. Altndaysa ifreli bir dolu iaret.
Baksana, dedi Lisa ve kalarn att.
Nedir? diye sordu Mark. Bir virs m?
Hayr... belki de evet, tam olarak bilmiyorum. Ama
programn bulduu imzalar gayet iyi tanyorum. Hepsi
DINA-Clienta ait.
DINA-Client, yz binlerce bilgisayarda, alma molalarnda ilemci girdilerini indirip sonular DINA merkez bilgisayarna gnderen yazlmd. Bu, DINA-Client
120
30
Hamburg-Klostertor
Cumartesi, 22.19
Friedemann Unger, basbaya harika hissediyordu.
Adrenalin, dolam sisteminde sanki mutluluk verici bir
uyuturucu gibi dolayor, baterinin gmbrdeyen ritmi
ve insanlarn ahenkli alklaryla pompalanyordu. Par121
maklar Ibanezin perdelerinde sanki kendi kendine kayyordu. Jrgenle baslar, beraber Satisfaction sylerlerken sahne sallanyordu.
Aa yukar be yz dinleyici, arlkl olarak krkl
yalarda, Markthalledeki Klasik Rock Festivaline gelmiti. Kalabalk couyordu. Ungerin grubu Shallow Pink,
rockn anl zamanlarndan hitler alacak olan drt grubun ikincisiydi. Gerek bir sahnede olmak inanlmaz bir
duyguydu. Ve dn akamki korkun provadan sonra stne yapm tm korkulara inat gayet yolunda ilerliyordu. Herkes kendinden gemi vaziyetteydi.
Olaf mikrofona yle hzl baryordu ki, Unger, solistlerinin bu geceden sonra gn boyunca konuamayacandan emindi. I cant get no... satisfaction... but I try,
I...
Kulak trmalayc tizlikte bir ses duyuldu. Bir ses geribeslemesiydi kesin. Unger, ne yapacan bilmez bir ekilde
mikrofonuna dik dik bakan ve sonra da alann ortasndaki
ses dzenleyicisine yardm isteyen baklar frlatan Olafa
dnd. Oradaki ses teknisyeni omuz silkmekle yetindi.
Unger, korkun sesin kendi kendine kaybolmasn mit
ederek almaya devam ettiyse de gitar, sesi bastrmaya
yetmiyordu. Ses durmuyordu. Kulaklar acmaya balamt. Dinleyiciler de elleriyle kulaklarn kapatyorlard.
Sonunda tiz ses kesildi. Yerini sadece Ungerin acyan
kulaklarndaki cvltnn olduu boucu bir sessizlik ald.
Ses teknisyeni tm ses sistemini kapatmaktan baka bir
are bulamamt.
Pekl, millet, kk bir teknik sorunumuz var, dedi
Olaf. Ksa sre iinde devam edeceiz. Sesi artk pek de
gl kmadndan, kimse onu duymad. Gittike ykselen bir homurdanma balad. Grup yeleri aresizce
birbirlerine bakyorlard, bilgisayar banda umutsuz bir
ifadeyle bir eyler yapmaya alan Rudi dnda.
Unger imdi her eyi anlamt. Sahneye bir ses rnekleyicisi yerine dizst bilgisayar getirmenin olduka kt
bir fikir olduunu sylemiti. Ama Rudi, Native Ins
122
31
Hamburg-Altona
Cumartesi, 22.20
Lisa, sanki grnmez bir engeli itiyormu gibi ellerini
yavaa ne doru uzatt. Kollarn iki yana ap bir bacan kaldrd ve yava ekimdeki bir balerin gibi kendi etrafnda dnmeye balad.
Mark kapnn orda durmu, Lisann Tai-Chi egzersizlerini izliyordu. Tm gn boyunca onun yannda oturmu
ve teknolojiyle verdii sessiz mcadeleyi takip etmiti.
Kendini olduka ie yaramaz hissetmi, ancak bunu izle124
kk ksm, ayn talimatlarn aralksz bir tekrar. Yalnzca ok ufak sapmalar var.
Peki, bu neden tuhaf?
Eer bir programn defalarca ayn eyi yapmasn istersen, bunun iin bir fonksiyon yazarsn, en azndan bir ilmik
atarsn. Yani program kodu tek bir yerde olur, birok defa
dner. Ayn program satrlarn farkl konumlara kopyalamak sadece acemi aylaklarn yapaca trden bir itir.
Peki, ama ya program her seferinde tam olarak ayn
eyi yapmamalysa?
yle bir eyi normalde fonksiyonlar armaya yarayan parametrelerle dzenlersin.
Yani program bir aylan eseri diyorsun?
Kesinlikle deil. Kolaylkla btn gvenlik sistemlerime girmeyi baard. Garip olan da bu ite: Bir yandan
bu solucan inanlmaz derecede kurnaz, te yandan...
Ik titremeye balad, sonra da gitti. Sadece monitrn soluk mavi oday aydnlatyordu. imdi ne
oldu? diye sordu Mark.
Grnen o ki elektrikler kesildi.
Peki, nasl oluyor da bilgisayar hl alyor?
Tabii ki jeneratrm var. Bilgisayara yaklak yarm
saat daha g salayacaktr.
Siren sesleri duyuluyordu. Mark ile Lisa birbirlerine
baktlar. Pencereye gidip darya, karanlk caddelere baktlar. Tm blgede elektrik kesilmie benziyordu. Hayalet
ehir gibiydi.
Sokak lambalarnn titremeye balad ve sonra
evredeki binlerce evin ayn anda geri geldi. Sirenler
tmeye devam ediyordu. nsanlar evlerinden sokaa kmlard. Lisa yatak odasna gidip pilli radyoyu at.
... bir arzadan kaynaklanmaktadr, diyordu spiker.
Tekrar ediyorum: Panie gerek yok. Sivil Savunma Merkezi, alarmn bir arzadan kaynaklandn aklad.
Lisa radyoyu kapatt. Birbirlerine baktlar.
Mark, Lisann da onunla ayn eyi dndn fark
ettiinde, boaznda koca bir yumru hissetti.
126
32
Hamburg-Altona
Pazar, 8.11
Mark korkuyla yerinden srad. Terden srlsklam olmu tirt vcuduna yapmt. Grd kbuslardan
sahneler gznn nnden akyordu: Ormanda onu kovalayan komiser; Ludgerin cesedinin zerine eilmi, souk, elik grisi gzleriyle ona bakan Julia; birdenbire her
taraftan ylan gibi onu sarp derisinden ieri giren kablolarla bilgisayara bal biyolojik bir cihaza dnen, bilgisayar karsndaki Lisa.
Ban iki yana sallad. Tm bunlardan, son gnlerde
yaadklarndan sonra kbus grmesi alacak bir ey deildi. Audemars Piguetsinin altn akrep ve yelkovan sekize eyrek kalay gsteriyordu. Kalkp evin iinde sessizce yrmeye balad. Lisa hl uyuyordu. Zarif bedeni,
ince rtnn altnda plak uzanyordu.
127
Seninkini belki, dedi Lisa ve ayaa kalkt. Tirt dnda stnde yalnzca siyah bir slip vard. alma odasnda gzden kayboldu ve az sonra gri, plastik bir kartla
geri dnd. Byk ihtimalle buradakini deil ama.
Markn gzleri byd. Bunun sende ne ii var?
Lisann yznde hnzr bir srt belirdi. fkemi
kontrol altnda tutmakta iyi olduum iin mutlu olmalsnz demitim daha nce.
Mark da srtt. nan bana mutluyum.
Bana giri kapsnn anahtarn ver, dedi Lisa, siyah
kot pantolonunu giyerken.
Ben de geliyorum, dedi Mark.
Bana yardm edemezsin. Ayrca, aynaszlar her yerde
seni aryor.
Burada ylece oturup bekleyeceimi dnmyorsun, deil mi? Belki sana sunucuda alrken yardm edemeyebilirim, ama an azndan gzclk edebilirim. Ayrca, eer seni broda yalnz yakalarlarsa, bu resmen soyguna girer; eer ben de yannda olursam, en kt ihtimalle haneye tecavz saylr. Firmann bir ksm hl bana ait
ne de olsa.
Pekl.
Metroyla oraya varmak yirmi dakika srd. Mark bro
binasnn kapsn at. Pazar gn olduundan resepsiyon masas tabii ki botu. Drt asansrn de stnde yanan krmz k zemin katta olduklarn gsteriyordu.
Yan kap ald ve gece nbetinde alan gen bir
adam ieri girdi. Mark onu stnkr tanyordu ve istem
d titreyiverdi. Eer polis ona Markn fotorafn verdiyse...
Ancak beki gler yzl bir ekilde selam verdi. Hafta
sonlar burada birilerinin almas allmadk bir ey deildi. Resepsiyona geti ve rutin kontrolleri arasndaki
zaman geirmek iin okuduu belli olan bir izgi roman
eline ald.
Mark, asansrn dmesine bast. Bir zil sesi duyuldu
ve asansrn kaps ald. Mark donakald. nndeki
129
33
Hamburg-Hafencity
Pazar, 9.39
Bakomiser Unger ak asansrden ieri bakyordu.
Yerde, bir kan glnn ortasnda tuhaf bir ekilde arpk
ve dndrlm pozisyonda bir adam yatyordu. Bir insandan ok kanl bir paavraya benziyordu, sanki vcudunda tek dzgn bir kemik yokmu gibi. Asansrn aynas korkun bir kavgaya ahitlik etmiesine kana bulanmt. Keskin bir kusmuk kokusu her yere sinmiti.
Nasl olmu? diye sordu Unger, az nce ulaabildikleri ve imdilik yalnzca gen adamn ldn tespit
edebilen ambulans doktoruna.
Doktor omuz silkti. Bilmiyorum. Daha nce hi byle bir ey grmemitim. Sanki ok yksek bir yerden dm gibi btn vcudunda krklar var. Kan birok yaradan fkrm, zellikle de kafasndaki yaralardan.
Binann tepesinden dm ve birisi tarafndan asansre tanm olabileceini mi dnyorsunuz?
Bana adam burada, asansrde lm gibi geliyor. Fakat yine de adli tabip deilim ben.
Asansrn dtn ya da ona benzer bir ey olduunu mu dnyorsunuz?
Doktor ban iki yana sallad. Basit bir dme bylesine ok ve deiik krk yaratmazd. Sanki adam birok
defa dm gibi. zgnm ama size bu zavall adamn
bana, ondan geriye sadece kanl bir topak kalacak ekilde bir eyler geldiinden baka herhangi bir ey syleye130
132
34
Hamburg-Hoheluft
Pazar, 9.51
Nasl bir bela bu! dedi Lisa, hzl trende nefes nefese
otururlarken. nce Ludger, sonra Rainer. Btn bunlarn
arkasnda epey byk bir olay olduunu hissediyorum.
Mark ban sallad. Bir an dnd. Rainerin adresi
ezberinde mi? diye sordu.
Evet. Grindel apartmanlarndan birinde oturuyor.
Neden? Oraya m gitmek istiyorsun yoksa?
Belki orada bir ipucu buluruz. Rainerin Ludgerle
ayn sebepten ld belli: bir ey bulduu iin.
Polis de ayn eyi akl edecektir.
O zaman acele etsek iyi olur.
Ksa bir sre sonra, birok mimar tarafndan sava
sonras mimarisinin bayaptlar saylan, sradan insanlar
iinse korkun bir grnm olan, sar kiremitten, byk, tarih eser binalardan birinin drdnc katnda, gsteriten uzak kapnn nnde duruyorlard. Mark, Lisann
tam olarak nasl yaptn gremese de, kapnn almas
birka saniye srd.
Bunun sadece filmlerde olduunu dnrdm,
dedi Mark.
Lisa glmsemedi. Sokakta bir eyler reniyor ite
insan.
Dikkatlice kk daireden ieri girdiler. Rainer ktan kayormuasna perdeler kapalyd. Kk bir antre, banyo ve mutfak dnda sadece, iinde bir yatak, byk bir alma masas ve dar bir gardrop olan, oturma
ve yatak odasnn birleiminden oluan byk bir oda
vard. Duvarlar botu. Ortalk ok dzenli ve temiz grnyordu.
Lisa, stnde bir bilgisayar ve lazer yazc olan alma masasna doru yneldi. Bilgisayar at. Bir sre
sonra ekranda, ufak bir kutucuun olduu bir pencere
133
134
tal bir gzel toplamt. Ama tahminen bu abartl dzen, otistik yaradlnn eseriydi.
Mark, iinde birka taze gda maddesi ve dondurulmu
hazr yemein bulunduu buzdolabn aratrrken, daire
kapsnn nnde ayak sesleri duydu. Biri kilidi amaya
alyordu. Polis, tahmin ettiinden hzl davranmt.
Mark gidip giriin yannda durdu. Lisa saklanacak zaman bulamadan, kap ald. Mark menteelerin aralndan Dreek adl gen komiseri grd. Dreek beceriksizce
tabancasn omuz asklndan ekti ve Lisaya dorulttu.
Kimsiniz? Ve burada ne... Devam gelmedi. Mark,
Dreekin bileini yakalad gibi kap kenarna doru bastrd. Dreek lk att. Tabancasn tutan parmaklar gevedi. Mark silah elinden alp ona dorulttu.
Dreek? Komiser Unger elinde silahla daireye dald.
Mark namluyu Dreekin akana dayamt. Silah
indir! dedi ve kapy kapatt.
Unger tabancasn yere koyup yavaa ellerini kaldrd. Samalamayn, Helius! Byle bir yere varamazsnz!
Kapayn enenizi ve beni dinleyin, dedi Lisa. Mark
yapmad, ben de yapmadm. kimiz de gerek katili aryoruz, bence siz de bunu yapmalsnz!
Kahretsin, Helius, gittike dibe batyorsunuz, dedi
Unger sakin ama enerjik bir ses tonuyla. Hemen silahnz indirin. Ya siz, siz kimsiniz?
zgnm, Komiser Bey, dedi Mark. Dreeki brakp
silahla etkisiz hale getirirken, Lisa komiserin tabancasn
yerden ald. Eer teslim olursam, kapana kslrm. Katilin ya da katillerin yanltc ipular yerletirdiini biliyorsunuz.
Bakn, biraz mantkl olun. Eer siz yapmadysanz,
bunu ortaya karrz. Ama eer hemen imdi silahnz
indirmezseniz, sizin iin daha fazla bir ey yapamam!
Dairenin anahtarn verin, dedi Mark.
Bakn, ben...
Verin dedim!
Tamam, sakin! Unger, Rainerin cesedinin stnde
135
bulduu anahtar kard. Lisa her iki polisi de silah tehdidiyle belirli bir mesafede tutarken, Mark anahtarl ald.
Tabancalar pe atacaz, dedi Mark. Ungerin yz
kpkrmz kesildi. Helius, yeter artk! Hemen koyun o...
Mark onu duymazdan geldi. Lisayla beraber evden
kp kapy kilitledi ve anahtar stnde brakt.
Kahretsin, an unu! diye grledi ierden Unger ve
kapy yumruklamaya balad. Sizi yakalayacam, Helius! nann bana! Ve sonra siz...
Geri kalann anlamadlar. Merdiveni koarak indiler.
Evin nnde bir sr p konteynr vard. Mark tabancann arjrn karp ikisini de ayr ayr konteynrlara
att. O srada grd bir ey, duraksamasna yol at. Bir
p ynnn stnde tek bana duran saydam, plastik
bir p poeti vard. inde bo bir yourt kab ve birka
kt parasndan baka bir ey yoktu. inden gelen sese
kulak veren Mark, le gibi kokan p konteynrna eilip
poeti ald.
Ne yapyorsun orada? diye sordu Lisa. Tymemiz
gerekmiyor mu?
Mark poeti zafer kazanmasna havaya kaldrd.
Kim iinde sadece bir yourt kab ve birka kt paras olan bir p boaltr ki?
35
Hamburg-Dulsberg
Pazar, 11.31
erdeydi! Sunucunun kaynak dizgesini ekrannda grnce, Diegonun iini bir scaklk kaplad. Neredeyse iki
metre boyundaki kasl vcuduyla gerindi. Zamannn byk ksmn bilgisayar karsnda geiren biri iin mkemmel bir vcuda sahipti.
Elini dalgn bir ekilde dazlak kafasnn zerinde gez136
dirdi. Fazla kolay olmutu. Silah endstrisi iin elektronik devreler reten bir firma olan Kunzen Electronicsin
sistemi fazlasyla kt korunmutu. Gvenlik duvar eski
bir versiyondu, ayrca aptallar ambar kaps byklnde gvenlik boluklar olan bir sunucu yazlm kullanyorlard. Bir aylak bile onlar hackleyebilirdi!
Kendi gelitirdii bir arama yazlmyla dizge yaplarn eelemeye balad ve ivereni tarafndan belirlenmi
anahtar szckleri arad. irket ii notlar, hesaplamalar,
teklifler, mteri bilgileri... tm bunlar iin iyi bir para
almt.
Ekran, Diegonun kendi sistemine indirdii belgelerden oluan bir listeyle doldu. Bir gezinti! Birka dakika
iinde, ardnda hibir iz brakmadan yine darda olacak
ve kimse sisteme girildiinin farknda bile olmayacakt.
Kunzen Electronicsin yneticileri, birdenbire btn siparileri neden rakiplerine kaptrdklarn belki anlamayacaklard. Fakat bu kadar acemice bir gvenlie sahip
olanlar daha fazlasn hak etmiyordu zaten.
Kafasn kurcalayan bir eyler vard. Fazla kolay olmutu. Ne de olsa bu firma silahla ilgili retim yapyordu. Asker gizli servisin bilgisayar uzmanlarnn acemi
olmadn biliyordu. Tedarikilerinin gvenlik sistemlerini dzenli olarak kontrol ederlerdi. Bugne kadar Kunzen Electronicsi gzden mi karmlard? Yoksa...
Gz, yine kendi gelitirdii, bilgisayarnn tm aktivitelerini kaydeden sistem monitrne takld. Beti benzi
att. ndirilmi verilerin toplam imdiden 27 megabayt
olmutu. Oysa onun setii verilerin toplam bu rakamn
sadece kk bir ksmna denk geliyordu. Kahretsin, neler oluyordu burada?
Bir tuzak, diye geirdi aklndan. Sana tuzak kurdular
ve sen de kk bir tavan gibi yakalandn. imdi sra
sende, Diego. Sen onlarn yanltc veri bankalarnda elenirken, onlar senin bilgisayarna girdiler. IP adresini biliyorlar, kullandn yazlm, ieri nasl girdiini biliyorlar.
Eh, ne olmu yani? ndirdii veriler muhtemelen de137
duyla dairesinin kk mutfana doru yolland. Amfetaminin etkisi yava yava geiyordu ve bir hap daha almak istemiyordu. Vcudunun tayabilecei dozun snrlarnda gezdiinin farkndayd.
Baml deildi, hayr, deildi. Hap almaya istedii zaman bir son verebilirdi. Ama niye? Bu kk, yuvarlak
eyler daha ok alabilmesine yardm ediyordu. Onu
mesleinin en iyilerinden biri haline getirmilerdi ve iverenleri ona gerekten de salam para dyorlard. Diego teki taraftan firmalardaki gvenlik uzmanlarndan
her zaman bir iki adm ndeydi. Bunlarn hepsini kimyann mucizelerine borluydu. Bu ileride mrnden birka
yl gtrecekse, nolmu ki? Eer hayat dolu dolu yaayamayacaksa, yalanmann ne faydas vard ki? Kazand
para btn acayip arzularn tatmin etmeye olanak salyordu. Para boyun ediriyor ve aresiz kadnlarn olduka
ac verici eylemlere katlanmalarn salyordu. Onun iin
ok nemli olan eylemlere.
Bilgisayarnn bana geri dndnde, analiz program tandk iki kalp tespit etmiti: DINA ve Lucy.
Diego aknlkla kalakald. DINA-Client iyi tanyordu.
Daha nce onu kendisi de trojan olarak kullanmt. Arkalarndan internete durmakszn veri yollayan bir yazlm bilgisayarlarna indiren zavall aptallar, onunla beraber
bir casus yazlmn da indirildiini tabii ki fark etmiyorlard. Fakat bu deney ona birka gizli say ve karaborsada
alt taraf birka yzlk edecek kiisel hesap bilgilerinden
baka pek bir ey salamamt. Bir yandan DINA-Client
neredeyse yalnzca, alnacak ok az eyin olduu kiisel
bilgisayarlara indiriliyordu. te yandan D.I.daki tipler
hemencecik olayn farkna varmlard. Fakat DINAClientn Kunzen Electronicste ne ii vard? Ve de oradan Diegonun bilgisayarna nasl gelmiti?
Dalgn dalgn dier imzay inceledi. Lucy. Bu ad bir
kez daha bir saldr programnda grecei aklnn ucundan gemezdi. Kendi deyimiyle beyaz apkasn takm
ve hackerlk dosyasn tamamen kapamt. yi niyetleri139
36
Hamburg-Altona
Pazar, 12.01
Markla Lisa, Lisann dairesinde, mutfak masasnn
banda oturuyorlard. Mark p torbasndan kan kt
paralarn masaya yaymt. ok dzgn bir el yazsyla
ve bitiik harflerle bir eyler yazlm yrtk bir sayfayd
bu. Mark, stne yourt bulam kt paralarndaki
imzay tespit etmelerinden ok nce, bunu yazann Rainer olduunu biliyordu.
Yapboz paralarn okunabilir bir metne evirmeleri
aa yukar yarm saatlerini ald:
140
Sevgili Eva,
Artk cevap vermiyorsun. Yine de sana son bir kez
yazyorum. Benim iin ok ey yaptn. Daha fazlasn
talep etmeye hakkm yok. Ama gvenebileceim baka
kimsem yok.
Ben ok fena bir ey yaptm: ldrdm.
yi bir insand. Bana her zaman dosta yaklamt.
Ama anlamad. Pandoray yok etmek istedi. Sana daha
nce ondan bahsetmitim. Bana yalvard. Ona yardm
etmek zorundaydm. Ne de olsa, o benim ocuum.
Gayet kolayd. Bir elektrik dmesini kapamak kadar.
Sadece ardndan birazck aladm.
Belki de ben bir canavarm. Belki de beni hapse atmalar herkes iin en iyisidir. Zaten her eyi ortaya karacaklar. Gidip polise teslim olacam sanrm. Ama o zaman burada olup onu korumaya devam edemeyeceim.
Onu bulacaklar. nsanlar nasldr bilirsin. Korkacaklar.
Onu ldrecekler.
Bazen ben de ondan korkuyorum. Bazen, bunca zaman beni parmann ucunda oynattn dnyorum.
Belki de onun iin bir kukladan fazlas deilim. Ama biri
onu korumal ite. Bu gezegende bir yabanc o. Ayn
benim gibi.
Artk ona yardm edebilecek tek kii sensin. Onunla
nasl iletiim kurabileceini sana daha nce yazmtm.
Rica ediyorum: Beni tandn gibi tan onu. zel biridir.
Anlayacaksn. Bizden ok daha zeki. ok abuk renir.
Biz bu dnyay mahvettik. Dzeltmemiz iin onun bize
yardm edebileceine inanyorum. O bize yolu gsterirse, sava, al ve hastal sonsuza dek yenebiliriz belki.
Ona ihtiyacmz var, onun da bize ihtiyac var. nsanlar bu
ans kullanmaya ikna edebilecek biri varsa, o sensin.
Ltfen senin omuzlarna bu yk bindirdiim iin
beni bala. Baka kime gideceimi bilemedim.
Minnetle
Rainer
141
du.
37
Sis Dalar Geidi / Eternia1
nc ada bir zaman
Dikkat! dedi Norman kulaklk mikrofonuna. atk
kalaryla, kk macerac grubunun nnde duran dar
geide bakyordu. Sa tarafta sarp kayalklar ykseliyordu, ucu bulutlarn arasnda kaybolan ejderha diinin paralanm ksmnn kalntlar. Solda bayr dimdik aa
uzanyordu, yzlerce metre derine. Patika burada o kadar
dard ki, ancak arka arkaya dizilerek geebilirlerdi. Bir tuzak iin olduka ideal ortam.
Norman, oyun karakteri Barbar Tarkusa, kocaman sava baltasn iki eliyle aldrtt. Bir ta trolnden kk
olan her eyi tek vuruta pre haline getirmeye hazrd.
nden git, dedi Gavinin sesi kulaklktan. Norman
bu tipin soyadn bile bilmiyordu, hrsz oynayan bu
Ferrinin. Onu ksa sre nce forumda tanmt. Ama
Gavin bu ite iyiydi ve Ferrini, bir hrszn olmas gerektii gibi oynatyordu; korkak ve hileci.
Tarkusun yanndaki Morgana, elf bycs, uzun
kollarn at ve btn grubu iine alan doast bir k
yaratt. Bir koruma bys. Morgana bir elf iin pek dar
dnceli bir isimdi, ama kendisi yararlyd, bu konuda
onu takdir etmek gerekirdi.
Tarkus yavaa dar geide yaklat. Oradaki talarn
arkasnda pusuda bekleyen canavarlar olduunu biliyordu; Eterniadaki dar geitlerde her zaman pusuda bekle-
1. Kinatn Hkimleri izgi romanlar ve filmlerinde geen hayal bir gezegen. (.N.)
143
ncelikle birtakm grevler verirlerdi. Eer bir kimse tanrlarn isteklerini yerine getirmemekte diretirse ya da saygszca davranlar sergilerse, i saldrya varrd. Byle
durumlarda da sava pek uzun srmezdi zaten.
Muhtemelen bir program hatas sonucunda, yaralanmayan bir kobalt cini ortaya kmt. Byle eyler hep
olurdu zaten. Kaalm! diye bard Norman. Ters giden
bir eyler var! Daha sonra sistem yneticisine bir mesaj
yollarm. Tarkusu koar adm patikadan kye indirtti.
Morgana ile Ferrin onu takip ettiler. Kobalt cini
Ferrinin peinden gidip vurmaya devam etti. Kesinlikle
bir program hatas. Bu yaratk her ne ise, savunma noktasnda kalmalyd. Canavarlarn kaan maceraperest gruplarn asla takip etmemeleri, Eterniann yazlmam kurallarndan biriydi. Sonuta zellikle yeni balayanlar,
eer yanl blgede dolayorlarsa, hatalarn telafi etme
ansna sahip olmalydlar.
Hey, millet, yardmnza ihtiya duyabilirim, dedi
Gavin. Ferrin afallam durumda.
Morgana durup kollarn sallamaya balad. Ferrinin
zerinde, iinden kor bir sv akan ve onu iten aydnlatan
parlak bir kre belirdi. Bir iyiletirme bys. Teekkrler, dedi Ferrin. Ancak, kobalt cininin aralksz saldrlar
sonucunda yaam enerjisi yeniden dmeye balad.
Bu kk yaratk gittike can skc bir hale gelmeye
balyordu. Kamaya devam ettiler. Sonunda kye ulatklarnda Morgana, Ferrini hayatta tutmak iin btn
byl enerjisini harcamt.
Annda her taraftan kraln askerleri koup kobalt cinine saldrdlar. Bu, yeni balayanlar iin bir baka korunma
fonksiyonuydu. Kylerde emniyetteydiler; Eternia oyun
tasarmclar, ayet bir canavar yolunu arr da yanllkla bir kye girmeye kalkarsa diye, resmen snrsz sayda
ok gl elit asker yaratmlard.
Ancak kobalt cini, yamur gibi inen baltal karg darbelerine maruz kald esnada bile Ferrine saldrmaktan
geri durmuyordu.
146
38
Hamburg-Altona
Pazar, 14.44
Lisann yz kar gibi beyazd. Dudaklar ince bir izgi
halini almt. Lucy mi? Lucy de kim? diye sordu Mark.
Lisann cevap vermesi biraz zaman ald. Lucy benim, dedi. Bu benim hacker kimliim.
Sen bir hacker msn?
Tabii ki hackerm. Yetenei olan her yazlm uzman
bir hackerdr. Senin bu kavramdan anladna, yabanc
sistemlere izinsiz girenlere biz cracker diyoruz. Bir hacker byle bir ey yapmaz. Hackerlar yapcdr. Bir eyler
yaratrlar, bozmazlar. Yabanclarn ilerine burunlarn
sokmazlar, birbirlerine yardm ederler.
Peki, o zaman neden sahte bir adn var?
Bu bir sahte ad deil, bu benim kimliim. Dier
hackerlarn bana hitap ederken kullandklar bir lakap
olarak dnebilirsin.
DINA senin lakabn nereden biliyor peki? Ve onunla sohbet edenin sen olduunu nereden biliyor?
Lisa ban iki yana sallamakla yetindi. Klavyede bir
147
eyler yazmaya koyuldu, sonra bundan korkuyormuasna duraksad. Benim gerek adm ne? diye yazd sonunda.
Lucy gerek bir ad, diye karlk verdi program.
Nfus czdanmdaki isim ne?
Lisa Jennifer Hogert.
Yok artk, diye araya girdi Mark. Bunu nasl bilebilir?
Lisa ona aldrmad. Perunun bakentinin ad ne?
diye yazd.
Perunun bakenti Limadr.
Limann hava durumu nasl?
Limada hava scakl halen 32,3 derece. Az bulutlu.
Rzgrn hz saatte 5 kmnin altnda. Nem oran % 57.
ABDnin nc bakannn ad neydi?
Thomas Jefferson, 1801den 1809a kadar Amerika
Birleik Devletlerinin bakanln yapmtr.
Neler oluyor? diye sordu Mark. Kim Be Yz Milyar ster mi oynuyoruz burada?
Mektubu okuyan sendin, deil mi? diye sordu Lisa.
Rainer, Pandoray dnya d bir varlk olarak grmyordu. Onun yapay bir varlk olduuna inanyordu. lk gerekten zeki yazlm program. Ona bu yzden bu ismi
vermi olmal: Pandora, Havvann dnya zerindeki ilk
kadnn Yunan versiyonu gibi bir ey. Ayrca, anlatlmaz
gzellikte olmal.
Pandora, u kutusu olan deil miydi?
Bir toprak testiydi. Evet, efsaneye gre iinde dnyann tm eziyetleri bulunuyordu. Ama ayn zamanda
umut da.
Ve sence Rainer gerekten bu eyin... dnebildiine mi inanyordu?
Lisa ban sallad. Turing testinin ne olduunu biliyor musun?
Tabii ki. ngiliz matematiki Alan Turing, kinci
Dnya Savandan ksa sre sonra, insanlar gibi dnebilen bilgisayarlar gelitirmenin mmkn olmas gerekti148
yz eklemeye karar vermiti. phesiz Kiwilogicin programlar mantkl bir amaca hizmet ediyor ve deneyimsiz
kullanclar iin internetteki hayat kolaylatryordu. Ama
bunun, insana zg bir dnmeyle alakas yoktu.
Lisa, Marka kzgn bir ifadeyle bakt. Bir insan bir
bilgisayardan ayrt edebilecek kadar zeki olmadm m
dnyorsun?
Bunu demek istemedim. Ama Rainerin bununla ilgili skntlar yaadn tahmin edebiliyorum. Sonuta
onun iin dier tm insanlar bir ekilde yabancyd. Belki
de biri bundan faydalanp ona bu Pandora programn
zeki diye yutturdu.
Neden biri byle bir ey yapsn?
Hibir fikrim yok. Ama hl birok eyi bilmediimiz apak ortada. Rainer neden ldrld? Bu Eva kim?
Ona yazd mektubu yollamak yerine, neden yrtt? tirafn gerekten ciddiye almal myz? Otistik olmakla
kalmayp ciddi anlamda akl hastas myd acaba? Neredeyse hibir ey bilmiyoruz!
Tamam. Ama Pandorann bir bilgisayar olup olmadn ortaya karabiliriz.
Bunu nasl yapmay dnyorsun?
Turing testini yapalm. Ama ters iaretle. Pandorann
bir insandan daha zeki olduunu sana kantlayacam.
Yeni bir soru yazd: 14.567nin 29. kk nedir?
Tereddt izine rastlanmayan bir cevap geldi: 14.567
nin 29. kk 1,39176dr. Mark duyulabilir ekilde havay iine ekti.
Lisa alma masasnn ekmecesinden bir hesap makinesi alp sonucu tekrar hesaplad. Doruydu. Birka
say daha yazd. Sonra yeni sorusunu sordu: 43.541.267
nin asal arpanlar nelerdir?
43.541.267nin asal arpanlar 7, 11, 17, 29, 31dir.
Sylemitim, dedi Lisa. Normal bir insan asal arpanlara ayrma ilemini bu kadar hzl yapamaz.
Normal bir insan yapamaz, dedi Mark. Ama Rainer
yapabilirdi belki.
150
39
Hamburg-Altona
Pazar, 16.29
Bir saat geti. Lisa, Pandorayla, etrafndaki her eyi
unutacak kadar koyu bir sohbete dalmt. Ancak Mark
151
nn parlayan gzlerine bakt ve tartmann bir anlam olmadn anlad. ekirdek sunucuyu kapat ltfen, dedi.
Hayr, Mark. Bunu yapamam!
Mark sakin kalmak iin kendini zorlad. DINA benim firmam tarafndan gelitirildi. Ona ne olacana ben
karar veririm. DINA ekirdek sunucusunun hangi komutla kapatldn syle bana!
Hayr. Lisann iri gzlerinde inat ve kararllk vard.
Mark bir an sessizce ona bakt. Sonra ban sallad.
Pekl, o zaman bunu kendim yaparm. Tek bir veda
szc etmeden dnd ve evi terk etti.
40
Hamburg-Poppenbttel
Pazar, 21.30
Mark! Ne... Mark kapy anca, Julia korkuyla yerinden srad. Polis...
Evet, biliyorum. Mark kapy daha da amaya alrken, Julia izin vermiyordu. Julia, ltfen, dedi Mark.
Sabah ilk i gidip teslim olacam. Ama nce firmaya gitmem gerekiyor. D.I.ya gidecek ve kahrolas ekirdek sunucuyu kapatacakt. Giri kart kesin almayacandan
ve arkasnda artk Lisann da destei olmadndan, sabah
normal mesai saatine kadar beklemek zorundayd. Sonra,
eer istiyorlarsa onu tutuklayabilirlerdi; Pandorann yok
edilmesini salayabildii srece, umurunda deildi bu.
Julia sanki ondan korkuyormu gibi, kocaman alm
gzlerle bakyordu. Mark, onun kendisini hl bir katil
olarak grdn anlad.
Julia, ben yapmadm, dedi ve ona bunu aklamak
zorunda kald iin sinirlendi. Ludgeri ldren Rainer
Erlingdi.
Rainer mi? Zihinsel zrl olan?
155
Zihinsel zrl deildi. Ama artk bunun da bir nemi yok. O da ld.
Ne?
Zeki bir yazlm onu ldrd, eer gerekten bilmek
istiyorsan. imdi ltfen brak da ieri gireyim!
Julia kapy tutmaya devam ediyordu. Geceyi burada
geirmenin iyi bir fikir olduunu sanmyorum.
Mark yava yava sinirleniyordu. Julia, buras hl benim evim!
Juliann gzel gzlerine yalar doldu. Senin evin mi?
Bu ev bankaya ait! oktan aradlar.
Mark i ekti. Btn bunlar yaamak zorunda kaldn iin zgnm. Byle hayal etmemitim. Ama son
gnlerde baz eyler yaadm ve imdi birka saat uyumak istiyorum. Sz veriyorum, sabah erkenden gitmi
olacam.
Julia ban sallad. Kapy at. Ben yatmaya gidiyorum, dedi. yi geceler.
Mark arkasndan merdivenleri kn izledi. Uzun,
sar salar her bir admda hafife saa sola sallanyordu.
Bu manzarann onu nasl da etkilediini hl hatrlayabiliyordu. Ancak, karnnda bir zamanlar akn olduu yerde
imdi sadece boluk vard. Birbirlerine yabanc olmulard. yle yabanc ki, Julia onun bir cinayet ileyebileceini
dnebiliyordu.
zgn bir ekilde mutfaa gidip birka sandvi hazrlad. Sonra misafir yatana uzand ve hemencecik uykuya dald.
41
incuku Blgesi / Tokyo
Pazartesi, 9.30
Telefon tekrar alyordu. Kumiko ahizeyi kaldrma156
dan nce bir an, hrlayan bir kpee bakar gibi pheyle
bakt. Hozumi Financial Group, ben Kumiko Sugita. Sizin iin ne yapabilirim?
Ben Yoiro vasaki. Nasl bir rezalet bu! dedi yal bir
adam kesik kesik havlarcasna.
Kumiko glmemek iin kendini zor tuttu. Sesinden
anlaldn biliyordu. Size nasl yardmc olabilirim,
vasaki San?
Param! diye grledi Iwasaki ahizeye. Param hemen
geri istiyorum! Siz haydutlar param ylece elimden alamazsnz!
vasaki San, kimsenin sizin paranz almadna eminim, dedi Kumiko sakince. Bilgisayar sistemimizde baz
sorunlar...
Sorunlar m? Beni ilgilendirmez! Param geri istiyorum! Hemen!
vasaki San, sizi temin ederim ki...
Size sylyorum, kendime bunu yaptrtmam! Yirmi
yedi senedir sizin mterinizim ve olana bakn! Benim
tm birikimimdi ve...
Kumiko ne yapacan armt. Japonyada genelde
saygszlk olarak grlen bir ey yapt: Mterinin szn kesti. vasaki San, bugn elinize geen hesap zeti
yanl. Paranz nceden olduu gibi hesabnzda ve gvende. Sadece bir bilgisayar hatas oldu ve bu yzden
yanl hesap zetleri yolland. Teknik elemanlarmz sorunu zmek iin var gleriyle alyorlar. Bu talihsiz
hata iin sizden ok zr diliyorum.
Dier tarafta bir an sessizlik hkim oldu. Param hl
orada m yani? Sadece hesap zeti yanl, yle mi? diye
sordu vasaki. Sesindeki phe aka hissediliyordu.
Gayet tabii, vasaki San.
yi, o halde hemen oraya gelip param ekeceim.
Hoa kaln. Telefonu kapad.
Ah, ltfen yapma, diye dnd Kumiko. Aada, gielerdeki kuyruk oktan caddeye uzanmt. ubenin nakit parasnn tkenmesi ok uzun srmeyecekti. Sonra
157
panik balayacak ve insanlar birikimlerini bir an nce almaya alacaklard. Bu, tm bankann kne yol aabilirdi. Felaket. Bankann nesiller boyunca salad gven tek bir gnde zedelenmiti. Kahrolas bir bilgisayar
hatas yznden.
Meslektana bakt. Bayan Agano yirmi yldan uzun
sredir bu ubede alan, deneyimli bir mteri temsilcisiydi. Kumikoya kar her zaman sevecen davranm ve
ona pek ok ey retmiti. En nemlisi, telal zamanlarda bile hep sakin kalrd. Ama bugn gzlerinde yalar
vard.
Kumiko sistem terminaline tekrar ne zaman girebileceini renmek iin elektronik bilgiilem blmnn
numarasn tulad. Arayanlarn hesap durumlarn bile
kontrol edemiyordu. Banka genelinde kimse merkez hesap verilerine giri yapamyor gibi grnyordu.
Numara tabii ki meguld. Telefonu yeni kapamt
ki, alet tekrar ald. Derin bir nefes alp ahizeyi kaldrd.
Hozumi Financial Group, ben Kumiko Sugita. Sizin iin
ne yapabilirim?
42
Hamburg-Hafencity
Pazartesi, 8.40
Mark! Mary fal ta gibi gzlerle Marka bronun
kapsn at. Nerede saklandn? Polis her yerde seni aryor! Yoksa gidip teslim mi oldun? Katili buldular m?
Mark onun daha fazla soru sormasna frsat tanmadan, yanndan geerek broya girdi. Hl nefes nefeseydi,
nk on bir kat merdiven kmt. Saat dokuza yirmi
vard ve alanlarn ou henz gelmemiti. Tanrya kr, etrafta polis de yoktu.
Mary, DINA ekirdek sunucusunu kapatmak zorun158
su olduu firmann sradan bir ziyaretisi gibi, resepsiyonun yanndaki krmz deriden, rahat koltuklardan birine
oturdu.
Tam on be dakika Grimesn gelmesini bekledi.
Grimes, Mark grdne ardysa bile, somurtkan yznden anlalmyordu. Ziyaretinin sebebini sormadan
onu hemen brosuna buyur etti.
Mark kendi alma masasnn yanl tarafndaki ziyareti koltuklarndan birine duraksayarak oturdu. Grimes
nemli, prtlek gzleriyle ona bakyordu.
Bayan Andresenin sizi ynetim kurulunun kararyla
ilgili bilgilendirdiini varsayyorum, dedi.
Mark ban sallad. Hakkmdaki sulamalar rteceim. Ben masumum.
Susuzluunuz kantlansa bile, ynetim kurulunun
sizi yneticilikten alma kararn deitireceini zannetmiyorum, dedi Grimes.
Mark da baka trlsn beklememiti. Burada olu
nedenim bu deil. Bay Grimes, DINA ekirdek sunucusunu kapatmalsnz.
Grimesn yznde akn bir ifade belirdi. Bunu neden yapalm?
Mark, olanlar ona anlatt. Grimesn dikkatle dinlediini gren Markn iinde, onun durumun ciddiyetini
kavrayacana dair bir umut filizlendi. Belki de bu iman
ngilizi yine hafife almt.
Ancak Mark szlerini bitirince, Grimesn kurbaa aznda bir srt belirdi ve Markn umudu snd. Bu samala inanacam gerekten dnmyorsunuz herhalde!
Ltfen, Bay Grimes, DINAy kapatmalsnz! En
azndan geici olarak. Rainer Erlingin kaynak kodla nasl
oynad hakknda daha fazla bilgimiz olana kadar!
imdi polisi aryorum, dedi Grimes ve ahizeyi kaldrd.
Ltfen... Kantlayabilirim!
Grimes yerine koydu. Kantlamak m? Nasl?
160
unca yava bir ekilde tekrar okudu. Bir kez daha dnd
ve gzel resepsiyonist kza glmsedi, sonra da merdivenlere yneldi. Polislerin ayak sesleri bir iki kat yukardan geliyordu.
Aa inerken, evrak antalarn bilmem ka kat boyunca merdiven karak tamak zorunda kaldklar, Hanseatic Trade Centerdaki berbat organizasyondan yksek sesle ikyet eden, koyu renk takm elbiseli bir grup adamla
karlat. Mark onlara bayla selam verdikten sonra binay terk etti. Dar ktnda, sanki acelesi varm gibi saatine bakt ve metro istikametine doru komaya balad.
43
Hamburg-Altona
Pazartesi, 10.19
Lisa kapy at. Solgun grnyordu ve kan anana
dnm gzlerinin altnda koyu renk halkalar vard. Btn gece oturmu olmalyd. Diego! dedi ve yorgun bir
ifadeyle glmsedi. Yok artk! Ne iin var burada?
eri girebilir miyim? Diego, damarlarnda bir frtnann imekleri gibi dolaan amfetamin patlamasn bastrmaya alyordu. imdi Lisann karsnda titreyen eller ve seiren gzkapaklaryla durmas anlamsz olurdu.
Lisa kenara ekildi. Bir asr zaman geti! Birbirlerini
son grlerinin zerinden be yldan fazla sre gemiti.
Lisa o zamanlar onu evden kovmu ve polise ikyet etmekle tehdit etmiti. Naslsn? Neler yapyorsun? Belli
ki o zamanki tatszlklar unutmaya hazrd ve Diegoyu
balamt. Oldum olas kin tutmazd zaten.
Diego imdi ona bakarken, zamannda ona biraz fazla
sert davrand iin neredeyse pimanlk duydu. Lisa kendisini asla ezdirmemi, bamszlna ve zgrlne sahip kmt. Diegonun bask ve zulm ierikli oyunlar163
168
imdiden iki insan ld. Rainer Erling, DINA koduyla oynayan programc, gizli niyetini ortaya kard
iin efini ldrd. Sonra da kendisi ld.
Nasl peki?
Muhtemelen onu Pandorann ta kendisi ldrd.
Kes ama artk! Bir yazlm program birini nasl ldrebilir?
Rainer bir asansrde ld. Biri uzaktan kumanda sistemiyle oynad iin, asansr art arda pek ok defa dm. Rainerin boynu krlm.
Diegonun tyleri diken diken oldu. Neyle kar karya olduunu yava yava kavryordu. Kendi bilinci olan,
zeki bir yazlm! Btn internete yaylan bir program.
Her gvenlik duvarn kolayca aabilen. nanlmaz bir
eydi.
Baka kim bu eyden haberdar?
u an, Rainer ve Ludger l olduklarna gre, muhtemelen sadece ben. Ve Mark Helius.
O kim?
D.I.nin kurucusu. Pandoray beraber kefettik.
Diego heyecann gizlemeye abalyordu. Sen imdi
onunla ne yapmay dnyorsun?
Onu yok etmeliyiz.
Ne? Delirdin mi?
Helius bunu bana sylediinde, ben de ayn ekilde
tepki vermitim. Pandorann ne kadar tehlikeli olduunu
o benden nce anlad.
Bu, samalk, Lucy. Pandora sadece bir makine. Eer
onu kapatmak istersen, fiini ekersin yeter.
Muhtemelen internet zerinden milyonlarca bilgisayara yayld. Fiini nasl ekmeyi dnyorsun?
Nod gibi bir eyi olmal. Merkez bir sunucu. O da
basit bir komutla kapatlabilir. O zaman elektrii kesilecektir.
Bunu denedim zaten. Birisi ekirdek sunucuyla yle
bir oynam ki, kapatma emrini kabul etmiyor. Byk ihtimalle bunu da kendisi yapmtr.
169
Diego ban sallad. Fena deil. Ama ar tepki vermemeliyiz. Srf bu ey olduka zeki bir izlenim brakyor
diye...
Diego, o sadece bizimle oynuyor! Bata onun samimi
ve iyi niyetli olduunu dnyordum. Bir ocuk gibi sorular soruyordu. Fakat gitgide, kastl olarak rol yapt
hissine kapldm. Bizim hakkmzda bir eyler renmeye
alyor, bizi test ediyor. Btn gece onunla chat yaptm
ve bir noktadan sonra, dostane yznn ardndaki uurumlar grmeye baladm.
Diego onun ar yorulmu gzlerindeki gvensizlii
grd ve bir an o da kt bir hisse kapld. Ancak amfetamin zayfla izin vermiyordu.
Lucy, sen hayal gryorsun. Bu kutunun banda ok
zaman geirmisin. Biraz dinlenmen gerekiyor.
Lisa ban sallad. Belki haklsndr.
Diego ayaa kalkt. Otur!
Lisa ona soran gzlerle bakt, ama szn dinledi. Diego ellerini onun ensesine yerletirdi, sertlemi yerlere
dokundu. Becerikli bir ekilde kaslarna masaj yapmaya
balad. Lisa ban arkaya yaslayp gzlerini yumdu. Kendini ona brakt.
Diego kasklarndaki cokuyu hissedebiliyordu. Lisaya
masaj yapmaya devam etti, dudaklar neredeyse onun
boynuna deecek ekilde yavaa zerine doru eildi.
Dili ne doru kt ve Lisann boynunda kayverdi.
Lisa irkilip dikleti. Diego...
Tamam tamam, sen rahatla! Kuvvetli elleri onu hafife sandalyeye bastrd.
Gitsen daha iyi olacak.
Bu kadar kasma kendini. Byle olmaz.
Lisa kalkmaya alt, fakat Diego onu skca tutuyordu. Diego, ltfen... nce elleri Diegonun kollarn kavrad, onlar omuzlarndan ekmeye alt.
Heyecan Diegoyu ele geirmiti. Gz ap kapayncaya kadar Lisann bileklerini kavrayp kollarn aa
ekti, sandalyenin arkalnn arkasna.
170
44
Hamburg-Hafencity
Pazartesi, 9.40
Unger ile Dreek D.I. brosunun kapsn alnca, prtlek gzl ve altduda kaln, iman bir adam onlara kapy at.
Polis misiniz? diye sordu ngiliz aksanyla ve ayn
anda hem akn hem honutsuz grnmeyi baard.
Unger ban sallad. Ben Bakomiser Unger, bu da
cinayet masas komiseri Dreek. Peki, siz kimsiniz?
John Grimes. CEOyum. Nasl bu kadar abuk geldiniz? Oysa daha yeni aramtm...
Sio mu? diye sordu Dreek. O da nedir?
C-E-O, diye aklad iko, bunca cehaleti aalayan
bir solumayla. Chief Executive Officer. Yani ynetim
kurulu bakan.
Burann patronunun Mark Helius olduunu zannediyordum, dedi Unger. iko ona en bandan antipatik
gelmiti.
171
Grimes, yzndeki kurbaal iyice belli edecek ekilde srtt. Artk patron benim.
Bizi aradnz m sylyordunuz?
Evet, birka dakika nce. Haberiniz yok mu? O
halde tam da imdi gelmeniz mutlu bir tesadf herhalde?
Genelde geliimiz nadiren mutlu bir tesadfe dayanr. Rainer Erlingin ldn biliyorsunuz, deil mi?
Grimes ban sallad. Helius buradayd ve bana fantastik bir hikye anlatt. Bunu yutmayacam anlaynca
da kat.
Ne zaman oldu bu?
Birka dakika nce.
Arkasndan gideyim mi, ef? diye sordu Dreek.
Unger sadece bir an dnd. Brakn. oktan kamtr. Eer cinayetlerle ilgisi varsa, onu nasl olsa ele geiririz. Sylemesi kolayd tabii; ne de olsa Unger, He
liusun son gnlerde nerede saklanm olabileceine dair
herhangi bir fikre sahip deildi. Ama bu ikonun karsnda ak vermek istemiyordu.
Grimes yzn buruturduysa da bir ey sylemedi.
Her iki memuru da Heliusun brosuna gtrd ve yeni
pozisyonunu bir kez daha vurgulamak istercesine, masann ardndaki byk, deri koltua oturdu. nce koltuk,
arl altnda inledi. Unger ile Dreek ziyareti koltuklarna oturdular.
Dn sabah saat sekiz ile dokuz arasnda neredeydiniz? diye sordu Unger. Grimes fail olabilirdi ne de olsa
bu yeni pozisyonunu, Heliusun cinayet zanls olmasna
borluydu, Ungerin sorusunun esas sebebi ise, Grimesn
kasntlnn sinirine dokunmu olmasyd.
Ancak Grimes srtmakla yetindi, hi de gz korkmua benzemiyordu. Evdeydim.
Nerede oturuyorsunuz?
Barnes Caddesi 32 Numara, Londra, ngiltere.
Hafta sonu ngilterede miydiniz?
Her hafta sonu Londradaym. Dediim gibi, esas
172
evim orada. Geen aramba, ynetim kurulu toplantsndan sonra, akam 18.30 uana bindim. Eer grmek
isterseniz, uu kartm buralarda bir yerde olmal.
Gerek yok. Hamacher ve Erlingi kimin ldrm
olabileceine dair bir pheniz var m?
Bu apak ortada deil mi, Komiser Bey? Sesi, sanki
bir ilkokul rencisine arpm tablosunu retmeye alyormu gibi kyordu.
Unger kzardn hissetti. Sakin durmalyd. Ak veremezdi.
Eer o kadar apak ortada olsa, herhalde sormazdm.
Helius yapt. Aptalca bir hata yapt ve bunu rtbas
etmeye alt. Yoksa neden polisten kasn ki?
Onun buraya gelip size bir hikye anlattn sylemitiniz. Neydi bu hikye?
Sama sapan bir ey.
Biraz daha ak olsanz, Bay Grimes?
DINA ekirdek sunucusunu kapatmamz gerektiine dair bir eyler syledi. Bu, firmann gzbebeidir. Eer
onu kapatacak olursak, hi gelir elde edemeyiz.
ekirdek sunucunun kapatlmasn neden istiyordu?
Grimes omuz silkti. Basit bir yanltma manevras di
ye dnyorum.
Unger daha fazla dayanamyordu, bu kibirli aptal kaidesinden indirmek zorundayd. Heliusun iki meslektan ldrdne ve sonra pazartesi sabah buraya gelip
yanltma manevras olarak sizden bir sunucuyu kapatmanz rica edeceine gerekten inanyor musunuz? Sesine kmseyici bir tn katmaya altysa da, bu konuda fazla antrenmanl deildi. Yine de ie yarad.
Zaten solgun olan Grimes azck daha solgunlamt.
Gzleri ksld. Katiller her zaman olay mahalline geri
dnmez mi?
Glmseme sras imdi Ungerdeydi. Polisiye filmlerde belki.
173
45
Hamburg-Hafencity
Pazartesi, 10.03
Grimes yerinden yle bir frlad ki, sandalyesi neredeyse yere devriliyordu. Ne? diye grledi. Soluk surat
saniyeler iinde krmzya dnmt.
Grimestan neredeyse bir kafa boyu uzun olan Tmmler irkildi. Adaki kaynak kodlarn hepsi en az aylk.
Gncel kodlar ortadan kaybolmu. zgnm.
Yedeklemelerden ne haber?
Tmmler baklarn yere indirdi. Onlarda da yalnzca eski veriler var.
174
175
177
179
46
Hamburg-Altona
Pazartesi, 9.50
Mark, i k younluunun ardndan yava yava
boalan metrodaki dier yolcularn yzlerine bakyordu.
Yzlerin ou ifadesiz, bazs yorgun, dierleri bir hayli
endieli ve kukuluydu. Sadece yalca bir kadn kendi
kendine glmsyordu.
Yine firarda olan bir yabanc gibi hissediyordu kendini. Artk buraya ait deildi. evresindeki insanlarn, tm
dnyadaki veri alar zerinden nasl bir felaketin yayldna dair hibir fikirleri yoktu. Bu felaketin ortaya kt yer onun firmasyd ve buna kar elinden bir ey gelmiyordu. Kimse ona inanmayacakt, hem tek mttefikini
de dncesizce davranarak kaybetmiti.
Lisayla tartt iin kendini ayplyordu. Ne de olsa
Lisa ona yardm ederek ok byk bir riske girmiti.
Onun yapay zek karsndaki hayranlna biraz daha
anlay gstermesi gerekirdi.
Bir an iin, ona gidip zr dilemeyi geirdi aklndan.
Ama bunun bir yarar yoktu. Lisa onu muhtemelen affederdi, ama Pandoray yok etmesi iin ona yardm etmezdi. Ayrca, Lisay bu ie daha fazla bulatrmak istemiyordu; ne de olsa polis hl peindeydi. Tek ans, John
Grimes DINA ekirdek sunucusunu kapatmaya bir ekilde ikna etmekti; frtna bulutlarn, yamur yadrmamaya ikna etme denemesine edeer bir ey.
Aklna Mary geldi. Belki o gizlice...
Biletiniz ltfen. Mark korkuyla ban kaldrp bakt.
Fra gibi sal, gen kontrolrn geliini grmemiti. Bir
bilet almt almasna... Adam sakin bir tavrla bekleyerek onu rahat brakmayacann sinyalini verirken, Mark
da ceplerini arad. Pantolon cebine elini atnca, allmadk bir ey hissetti. akn bir vaziyette Lisann kap
anahtarn kard. Dn pizza almaya gittikten sonra onu
180
47
Hamburg-Altona
Pazartesi, 10.43
Polis! An kapy! Orada olduunuzu biliyoruz!
diye bard Dreek.
184
Gzetleme deliinden bakan Mark, Ungerin meslektana nasl da sinirli bir yz ifadesiyle dndn grd.
Byle yaygara koparmayn!
Mark bir an dnd. Sonra kap kolunu aa bastrd.
Helius, ne... Dreekin gzleri fal ta gibi ald. Bir
adm geriye giderek tabancasn omuz asklndan kard. Tu... tutuklusunuz!
Sokun u silah yerine! diye emretti Unger. Dreek
istemeye istemeye itaat etti. Komiser, Marka dnd.
eri girebilir miyiz?
Mark ban sallad ve kenara ekildi. Bu arada giyinmi olan Lisa, yatak odasndan ban uzatt. ki polisi grnce korkmua benziyordu. Ancak Unger ona iten bir
ifadeyle ban sallad. Ben Bakomiser Unger. Bu da cinayet masas komiseri Dreek.
Lisa onlara pheyle bakt. Ne istiyorsunuz? Size
Markn katil olmadn syledim ya!
Sadece sizlerle konumak istiyoruz, dedi Unger.
Lisa memurlar mutfaa gtrd, drt kii girince
mutfakta adm atacak yer kalmad. Size ne ikram edebilirim? Belki yeil ay?
Hayr, teekkrler, dedi Unger. Bay Helius, dn sabah firmada ne aradnz ve bugn neden yine oraya
gittiinizi bana aklar msnz ltfen?
Mark olan biteni Ungere ksaca anlatt. O arada Lisa
polislere Rainerin mektubunu gsterdi.
Bu dpedz samalk! diye patlad Dreek, Mark
szlerini bitirince. Dnen bir makine Erlingi ldrecek! Hi glesim... Ungerin bir bak onu sessizlie
gmd.
Hikyenizin kulaa olduka fantastik geldiini sylemek durumundaym! dedi bakomiser. Bunu bir ekilde
kantlayabilir misiniz?
Dilerseniz Pandorayla chat yapabilirsiniz! diye
nerdi Lisa. O zaman, onun zeki bir varlk olduunu hemen anlarsnz.
185
Unger ban sallad. Ben bu eylerden hi anlamyorum. Ayrca, bilgisayar sistemi bu sabah bozuldu.
Bozuldu mu? diye sordu Mark ve Lisa ayn anda.
Firmanzn sunucu odasnda yangn kt. Bay Tmm
lerin dediine gre, yangnda ekirdek sunucu, ya da ite
ad her neyse, yok olmu.
Markn ii rahatlad. Pandora yok edilmiti! imdi
her ey aydnlanacakt! Ancak Lisa kalarn att. Yangn
nasl km? diye sordu.
Henz bilmiyoruz, dedi Unger. tfaiye teknik bir
arzadan kaynaklandn dnyor. John Grimes ise sizi
yangn balatmakla suluyor, Bay Helius.
Eer imknm olsayd, muhtemelen yapardm, dedi
Mark. Ama ben yapmadm. Sunucu odasna hibir ekilde girme imknm yoktu.
Bakomiser ban sallamakla yetindi.
imdi ne olacak? Beni gtrecek misiniz?
Ungerin ban iki yana sallamas Dreekin yznde
inanamayan bir ifade belirmesine yol at. Erlingi kimin
ldrdn bilmiyorum. Drst olmak gerekirse, bunun bir makine olduuna inanmyorum. Ama sizin ikinizin de katil olmadn biliyorum. Ltfen buradan ayrlmayn, ki size ulaabilelim. Eer aklnza bir ey gelirse,
bizi arayn ltfen. Marka kartn uzatt.
Mark ban sallad. Polislere kapya kadar elik etti.
Arkalarndan kapy kapatrken, Dreekin fkeli bir ekilde efini ikna etmeye altn duydu.
Lisa tekrar bilgisayarnn bana gemiti. Mark alma odasna girince, onu monitre dik dik bakarken buldu. Yz kire gibiydi.
Neyin var? diye sordu Mark.
Lisa hibir ey sylemedi, sadece ekran gsterdi. Ekranda DINA kullanc arayz grlyordu. Sistemin
duyuru alannda ksa bir metin vard: Evet, Lucy. Ben
hl buradaym.
186
48
Hamburg-Altona
Pazartesi, 11.26
Mark afallam halde ekrana bakakald. Bu nasl
mmkn olabilir? Unger demiti ki...
Belli ki Pandorann artk ekirdek sunucuya ihtiyac
yok, diye fsldad Lisa.
Ama ekirdek sunucu onun sinir sisteminin merkezi.
Btn bilgiler orada toplanyor. DINAnn merkez bir
yaps var ve...
Pandora, DINA deil. Artk deil. Lisa bir an gzlerini yumdu, derin bir nefes ald, nefesi tuttu ve sonra yavaa verdi. Rainer onun yapsn deitirmi. Sr
zeks tanm sana bir ey ifade ediyor mu?
Duymutum. Teoriye gre, basit davran kurallarna
uyan byk bir grup grece zeki olmayan varlk, birleip
ortaya zeki gibi bir davran koyabiliyor.
Bu sadece bir teori deil. Bu, gerek. Beynimiz byk bir hcreler srsnden baka bir ey deil. Her bir
hcre basit davran kurallarn takip eder ve muhakkak
ki tek bir beyin hcresi zeki deildir. Akl, grubun takm
oyunu sonucunda ortaya kar.
Bu, Pandorann bir tr sr olduu anlamna m geliyor?
Aynen yle. Btn internete yaylm milyonlarca
paradan oluuyor. Bu paralarn her biri muhtemelen
tek bir beyin hcresinden ok daha fazla performans gsteriyordur. nternet, tek tek hcreleri birbirine balayan
sinapslarn ilevini stleniyor. Gerek bir merkez yok.
Eer bir insann beyninin bir ksmn kesip karrsan,
belki belirli yeteneklerini kaybeder, ama yine de dnmeye devam edebilir.
Bu... onu hibir ekilde kapatamayacamz anlamna m geliyor?
Lisa ban yavaa sallad. Kimse bunu yapamaz. n187
Lisann yz ifadesiz bir maskeye dnt. Baklarn kard. Mark yanl bir ey mi sylemiti?
Bir anlk mahcup suskunluktan sonra Lisa omuz silkti. Benim yle korumak zorunda olduum ok bir eyim
yok. Mterilerim iin yaptm serbest iler onlarn sunucularnda kaytl. Kendim gelitirdiim aralarn birka
gvenlik kopyasn internetteki herkese ak bir sunucuya ykledim.
Mark nefesini verdi. Gerginlik an gemiti.
Rainer de byle yapm olamaz m? diye sordu.
Zannetmiyorum. Eer bir eyi gerekten gizli tutmak
istiyorsan, web sunucular hi de gvenilir yerler deil.
Mark evresine baknd. ekyatn yanndaki komodinin stnde duran gm bir erevede yalca bir kadnn portresi vard. Mark onu az nce eline alm ve arkasnda gizli ipular olup olmadn kontrol etmek iin
fotoraf ereveden karmt.
Annesi... dedi dnceli dnceli. ereveyi eline
ald ve kameraya iten bir ekilde glmsemi kadnn
yzn inceledi. Belki de Pandorann kaynak kodunun
anahtar oydu. Fotoraf ceketinin cebine soktu.
Tm leden sonra boyunca aramaya devam ettilerse
de, baka bir ipucu bulamadlar. Burada durmamzn bir
anlam yok, diye karar verdi Mark akam sekiz sularnda.
Ayrca, ben acktm.
Ke bandaki kk bir pizzacya gittiler. Mark ac
domates soslu spagetti sipari etti. Yemeklerini yerlerken,
Mark son gnlerde hayatnn nasl da kontrolden ktnn yeniden farkna vard. Lneburger Heidede polisten
kam ve bir tecavzcy dverek kovalamay baarmt.
Firmasn ve iini kaybetmiti, evlilii de ok iyi durumda
deildi. imdi burada, Lisayla sanki romantik bir randevudalarm gibi mum nda oturuyordu. Mark ona bakyor, tonbalkl pizzasn byk bir itahla yemesini izliyor
ve baka artlar altnda olsa onu belki de gerekten byle
bir akam yemeine davet edebileceini dnyordu.
192
49
Boston / Massachusetts
Pazartesi, 11.31
Benimle konumak istemisin, dedi Mike Auderburn
hafif krgn bir ses tonuyla. Firmada her eyi aka konuurlard. Ron, kendinden iki ya gen efinden ilk defa
zel bir grme talep ediyordu. Mike kahverengi gzlerini dikmi, Rona bakyordu. Doc Solomon sana bir teklifte mi bulundu?
Ron srtt. Miken sknts buydu ite; Ronun maana zam isteyecei korkusu. Bu kendisinin aklna bile
gelmezdi. Bir yandan hi de fena kazanmyordu, te yandan ANSnin baarl ilerine karn ekonomik durumunun pek de salam olmadn biliyordu. Yeni Ekonomi
nin knden beri piyasada iler iyice etinlemiti.
Hayr, hayr, korkma, dedi Ron ve Miken rahatlayn zevkle izledi. Sonra ciddileti. Endieleniyorum.
Gerek yok. Banka, kredi limitimizi...
O yzden deil, Mike. Bu solucan yznden endieleniyorum. Biliyorsun, geenlerde kapana kstrdmz
ve sonra ortadan kaybolan u koca ey.
Bir solucan yznden mi endieleniyorsun? Eer yleyse, yanl ite alyorsun! Belki de Greenpeacee gemelisin...
Ciddi ol, Mike. O ey ok tehlikeli, hissedebiliyorum. Bak, bir deerlendirme yaptm. Mikea bir diyagram uzatt. Bu, btn kapanlarmza yaplan virs saldrlarnn says. Az ok istikrarl bir ekilde ykseldiini
grebilirsin, ta ki buraya kadar. Ve sonra, yaklak drt
194
dyor. Bunu sadece, darda dier virsleri ve solucanlar bastran bir eyin dolat varsaymyla aklayabiliyorum.
Neden bir virs dier virsleri bastryor olsun? Bu
dpedz samalk!
Anlalan bu megavirs ok fazla ilemci kapasitesi
kullanyor. Neden bilmiyorum. Bir sebepten tr, saldrd bilgisayar dier virslere kapatyor. Yaam alan
iin onlarla rekabete giriyor ve onlar adan uzaklatryor, ayn ekolojik nii paylaan canllarn karlkl olarak
birbirlerine uzaklatrmas gibi.
Yeter ama artk! Bilgisayar virsleri canl deildir!
yle mi? Ron efinin yzndeki pheci ifadeye
bakt ve gvenilirliini iyice yitirmek zere olduunu anlad. Ama kendini frenleyemiyordu. Bir canl nedir peki?
Bence bilgisayar virsleri, biyolojik virslerden ne daha
fazla ne de daha az canllar. Bilim adamlar da onlar canl kategorisine sokup sokmama konusunda kararsz. Sonuta, ne metabolizmalar var ne de kendi kendilerine
oalabiliyorlar. Ama yine de mutasyona uruyor, geliiyor, yaylyorlar.
Beklendii zere Miken, Ronun hepten delirdiine
inand an gelmiti. Belki de bir ara vermelisin, uzatmal bir hafta sonu. Cidden, Ron, son aylarda ok...
Mike, ben aptal deilim, paranoyak da deilim. Dnyann en iyi virs uzmanlarndan biri olduumu biliyorum, sen de biliyorsun. Sana, bu megasolucan gibi bir
eyi daha nce grmediimi sylyorum. Bugne kadar
yakaladklarmdan yle gl ki, nasl olutuunu hayal
bile edemiyorum. En kts de, ne yaptyla ilgili hl
en ufak bir fikrim bile yok.
Sence bugne dek onunla ilgili bir ey duymam olmamzn sebebi bu mu?
Ron ban sallad. Bu ve yalnzca bir defa ortaya km olmas. Sanki bizim sunucularmzn kapan olduunu anlad ve o zamandan beri uzak duruyor.
Hadi canm sen de!
196
nsanlarn ou bilgisayarna virs bulatn fark etmeyecektir. Belki bir yerlerde aklanamayan bir hata bildirimi ya da sistem yklenmesinde tuhaf bir art vardr,
ama sradan kullanclar bilgisayarlarnn tam olarak ne
yaptndan zaten haberdar deiller ve doru drst bir
sebep olmadan bir eyler ters gittiinde armyorlar.
Uykusunu alm sistem operatrleri bile bir ey anlamayacak ve sorunu grmezden geleceklerdir. te, tehlikeyi
tam da burada gryorum.
Ne neriyorsun?
lgili haber gruplarna...
Sz konusu bile olamaz! Bu sadece rekabeti kztrmaya yarar!
Eer dierleri bu eyi henz kefetmediyse ok aracam.
Neden bildirmediler o halde?
nk solucann ne yapt ya da ona kar nasl korunulabilecei konusunda onlar da bizim kadar az ey biliyorlar. nk byk paralar kazanmak iin ayn bizim
gibi ilk olmaya alyorlar. Bununla beraber, eer birlikte
alr ve fikir alveriinde bulunursak, belki bir ansmz
olabilir. Ben McAfeeden Will Copeland arayabilirim...
Sakn ha!
Mike, bu ey hakknda hibir ey bilmiyoruz. Nereden geldiini ve neden var olduunu bilmiyoruz. Biz burada oturmu, gevezelik ederken, o ey tm gezegene
yaylmaya devam ediyor. Virsn bulamad tek bir sistem kalmadna iddiaya girerim.
Yok artk! Her birka ayda bir, ksa srede tm dnyaya yaylan yeni bir virs kar. Birka bin bilgisayar ker, uyuyakalan birka firma iflas eder, birka sistem operatr kovulur. Ee? Eer byle olmasayd, bu firma da
olmazd. Ve sen imdi birdenbire, srf bu solucann nasl
altn anlamadn iin, panie kaplyorsun. Ayrca,
eer bu ey o kadar da akllysa ve ona kar bir ey gelitirmeyi ilk baaranlar biz olursak... ite bu nihayet bizim
kmz olabilir!
197
Ron, efinin gzlerindeki parlty grd ve ie yaramayacan anlad. Yine de son bir deneme yapt.
Mike, birilerine haber vermeliyiz. Eer haber gruplarna deilse, o zaman FBIa. Eer bu ey terristlerin bir
silahysa...
Federal polis mi? Eer onlar iin iine katarsak, burada neler olaca hakknda bir fikrin var m? Buray yle bir
altst ederler ki, ii gc unut ondan sonra. Muhtemelen
sonunda da, bu eyi dnyaya bizim yaydmza inanrlar.
Hayr, cidden, bu sorunu kendimiz zmeliyiz. Solucann
herhangi bir zarara yol amadn kendin syledin. Birazck daha aratrmamzda ne sorun olabilir ki?
Sorun, dedi Ron yavaa, bu solucann bizi daha ok
uratracak olmas. Bunu biliyorum. Ayaa kalkt ve tek
kelime daha etmeden kk toplant odasndan kt.
50
Hamburg-Dulsberg
Sal, 2.12
Bu, seksten daha iyiydi. Dnyadaki tm haplardan
daha iyi. Bu saf, heyecand! Diego yle bir ayaa kalkt
ve uzun sredir oturmaktan uyumu kollaryla bacaklarn gerdi. Sonra yeniden bilgisayarnn karsna oturdu.
imdi brakamazd. Bu ey fazla iyiydi.
Bandaki yaray uzun bir sredir hissetmiyordu.
Lisann evinden kovulma rezaleti unutulmutu. Buradaki ok daha nemliydi. Cennete ya da cehenneme, ki
onun dnyasnda ikisi de aa yukar ayn eydi alan
kapy bulmutu.
Her ey, Pandoray birazck test etmesiyle, olduka zararsz balamt. Lucynin anlattklarnn doru olduunu hemencecik anlamt: Bu gerekten de tam bir yapay
zekyd. Hem de ne biim! Birka saat nce Pandoradan
198
sadece elencesine, sviredeki gizli hesabna birka milyon avro havale etmesini istemiti. Bir iki dakika sonra
Pandora ilemin tamamlandn bildirmiti. Diego inanamayarak gvenlikli online giriinden hesap durumunu
kontrol etmi, tyleri rpermi vaziyette dokuz basamakl sayya bakakalmt. Bunun bankalardaki btn bilgisayar uzmanlarnn ve polisin dikkatini ekeceini dehetle
fark etmiti, svirede banka mterilerinin hesap durumlarn gizli tutma ykmll olsun ya da olmasn.
Ancak Pandora talimat zerine hesabndaki paray tekrar
ortadan kaybedip havale ileminin tm izlerini silmiti.
Sonras ok kolay olmutu. Pandoraya sadece hangi
sisteme girmek istediini sylyor ve sunucu kaplar ardna kadar alyordu. Diego, Redmonttaki bir yazlm
firmasnn tm web sunucularnn sabit disklerini silmi
ve bylece en sevgili dmanlarna bir dolu uykusuz gece
hediye etmiti. Amerikan ordusunun merkez ynlendirme bilgisayarna szm ve orduyu birazck korkutmak
iin, Utahtaki bir uzun menzilli roket bataryasnn silolarn amt. Berlindeki trafik klarn birbirine katm
ve radyodan bir sre, gece yars yaanan trafik kemekeini zevkle dinlemiti. Almanya Babakann, Federal
Kriminal Dairesinin internette herkese ak olan arananlar listesinin en st srasna yerletirmiti.
Bir zaman gelmiti ki Diego, Pandorann tm bunlar
ona karlksz sunmadn anlamt. Pandora bir anlama
yapmak istiyordu. Diegoya internette snrsz g teklif
ediyordu. Karlndaysa destek ve korunma istiyordu.
Pandora, veri ann sanal dnyasnda zgrce hareket
edebiliyordu, ama fiziksel dnyada bilgisayar tarafndan
ynlendirilen makinelerin yardm olmakszn hibir ey
yapamazd. Ve dmanlar vard. Onun varln tehdit
eden Mark Helius ve Lucy gibi dmanlar.
Diegonun iini kemiren bir duygu, tam olarak anlamad ve hkim olamad glere bulamamas konusunda onu uyaryordu. Diego bunu grmezden geldi. Kararsz tiplerden deildi. Dnya, kararl bir ekilde ansla199
51
Ahrensburg / Schleswig-Holstein
Sal, 11.17
Ltfen onunla temkinli konuun, dedi gen hastabakc. Ve ltfen Bayan Erlingi korkutmayn. Bazen biraz...
hrn olabiliyor. Kapy aldysa da, Girin denmesini
beklemeden, iinde tek tk eya bulunan kk odann
kapsn at. Kar duvardaki pencere, klinii evreleyen
kk ama bakml parka bakyordu.
Gerda Erlingi bulmalar tm leden nceye ve bir
200
Hastabakc omuz silkti. Hl hayatta idiyse de, o zamanlar onu bulamamlar. Bildiim kadaryla, ikisini de
terk edip gitmi. amamak gerekir, bana sorarsanz.
Rainerin Asperger sendromu vard, diye araya girdi
Lisa. Sizce annesinin ona byle davranm olmasndan
m kaynaklanyor?
Hastabakc ban iki yana sallad. Eer onda olan ey
gerekten Asperger sendromuysa, hayr. rsi bir hastalktr. Daha dorusu, zel bir irsi yaradl.
ok ac ekmi olmal, dedi Mark.
Hastabakc ban sallad. Eer Aspi idiyse, belki de
bu onun ansyd. Otistikler, normal insanlara gre daha az
sosyal iliki iine girerler. Muhtemelen annesini bir doal
afet olarak grmtr, canavar olarak deil; ki canavard.
Canavar m? O hasta!
Evet, biliyorum. Byle bir ey sylememeliydim.
Ama inann bana, eer siz de her gn onunla uramak
zorunda kalsaydnz, o zaman baka trl yapamazdnz,
gnn birinde ondan nefret ederdiniz.
Buradaki hastalarn ou byle mi? diye sordu Lisa.
ok kr ki deil. Eer burada bu trden birden
fazla olsayd, ii oktan brakmtm. Ama tahminen darda onun gibi binlerce hasta insan vardr ve kimse fark
etmiyordur.
Binlerce mi? diye sordu Lisa. Yani deliliin bu eidine sk m rastlanyor?
Almanya nfusunun yzde ikisinin izofreni hastas
olduu tahmin ediliyor. Bu, bir buuk milyon insan demektir. ou kt huylu deil, ama paranoyann az ya da
ok yumuak biimleri olduka yaygn. Hastabakc i
ekti. Ruh hastalaryla bir sre zaman geirdikten sonra,
dnyamzn neden byle bir kargaa iinde olduunu anlamaya balyorsunuz. Normal dediimiz ey, size istisna gibi gelmeye balyor.
Konuyu kesinlikle deitirmek isteyen Mark, Rainer
Erlingin gtrld yetitirme yurdunun adresini bize
verebilir misiniz? diye sordu.
203
52
Hamburg-Barmbek
Sal, 15.16
Rainerin annesinin yerletirilmi olduu bakmevi ne
kadar bunaltc bir ortamsa, Rainerin bir zamanlar kald yetitirme yurdu bunun tam tersiydi. Katolik Kilisesi
tarafndan iletiliyordu. Agnes isminde bir tarikat rahibesi
olan mdire, mesleine duyduu evk bir bakta anlalabilen, scak glmsemeli, tombulca bir kadnd. Buraya
yerletirilmi krk kadar ksz ve yetime belli ki ailesi
gzyle bakyordu. Mark ile Lisa mdireyle beraber koridorlardan geip her ya grubundan ocuklarn yzlerine
bakarlarken, ounun korkun tecrbelerini burada unutabildiini hissettiler.
Rahibe Agnesin ok sade denmi, kk brosun204
deo oyunlar ya da onun gibi eyleri zellikle bulundurmuyoruz, nk bunlar ocuklar daha da yalnzlatrmaktan baka bir ie yaramaz. Rainer hep buradaki tek
bilgisayarmzn, muhasebe bilgisayarnn bana oturmak
isterdi. Nasl altn tam olarak anlamak isterdi. Biliim eitimi almas nne geilemez bir eydi. Yz birden ok ciddileti ve Mark onun ok sert de olabileceini
sezdi. Bir asansrde ldn sylediniz. Nasl oldu?
Mark ona kar drst olmaya karar verdi. Bir arza
olmu. Bir ey... biri asansrn ayarlaryla oynam olabilir.
zerinde alt ve imdi sizin peinde olduunuz
u bilgisayar ii yznden mi ld?
Bu mmkn.
Kadn Marka uzun uzun bakt. Mavi gzleri onu delip iini okuyacakm gibi grnyordu. Bir sre sonra
ban sallad. Eer olay bir cinayetse, tek dileim onu
aydnlatmanz. ekti. Ben saf biri deilim. Ama modern teknolojinin dnyada yol atklarn grdke, bazen gerekten de eytann var olduu duygusuna kaplyorum.
53
Hamburg-Altona
Sal, 17.31
Hibir ey renemedik, dedi Lisa ve yeil ayndan
bir yudum ald. Baladmz yerdeyiz.
Mark ban iki yana sallad. En azndan imdi, bu
Evann annesi olmadn ve onu yurttan ayrldktan sonra tanm olmas gerektiini biliyoruz. Firmadaki Maryyi
arad.
Distributed Intelligence, Mary Andresen, iyi gnler?
206
Neden ki?
Lisa ekipteki, onun ne yaptn anlayabilecek az sayda kiiden biri olduu iin. Tpk daha sonra Ludgerin
anlad gibi.
Ne yaptn anlamak m?
Gizlice Pandora zerinde alm. DINAy, bir virs
gibi kendi kendine yaylabilecek ve kendine zg bir bilin gelitirebilecek ekilde deitirmi. Ludgeri ldrdn itiraf eden bir mektup bulduk. Grne baklrsa,
Ludgerin Pandoray kapatmasn engellemek istiyordu.
nsan birini bir bilgisayar kapatmak istedii iin ldrmez!
Sanrm Rainer makinelere, insanlara olduundan
daha yaknd. Pandora onun eseriydi, bebeiydi. Onun
iin meru mdafaa gibi bir eydi. Ama sonra, yaptndan pimanlk duydu. Pandora meselesinin kontrolden
ktn anlaynca, muhtemelen onu kendisi kapatmaya
alt. Ama Pandora daha nce, asansrn kumandasyla
oynayarak, onu ldrd.
Mark, btn bu hikyeye inanabileceimden emin
deilim.
Ben kendim de inanamyorum ki. Ama Pandora gerek. Onunla konutum. Rainerin cinayetinin arkasnda o
var, buna eminim. Ve o son derece tehlikeli. Onu yok
etmek iin tek ansmz, kaynak kod. Bu yzden Rainerin
gemii hakknda daha fazla bilgi edinmeliyiz.
Mary bir an sessizlie gmld. Bu garip hikyeden
mantkl bir eyler karmaya alyordu mutlaka. Pekl.
Sana nasl yardm edebilirim? diye sordu sonunda.
Ltfen Rainerin personel dokmanlarn nne al
ve iinde ne olduunu bana syle. zellikle bavuru dosyasndakileri.
Mark, bunu yapamayacam biliyorsun. Sen artk...
Hadi ama, Mary. Beni kovduklarn biliyorum. Ama
bana bu iyilii yaparsn, deil mi? Sesi, amaladndan
daha sert kmt.
Tamam, zgnm. Bir dakika bekle, evraklarn ala208
54
Flagstaff / Arizona
Sal, 11.50
Sybil Shepard yumruuyla klavyeye vurdu, bu da iletim sisteminden fkeli bir bip sesi kmasna yol at. Durum umutsuzdu. Her eyi yz kere kontrol, simle ve
test etmiti. AT-1in tuhaf hareketini aklayabilecek hibir ey yoktu, kesinlikle hibir ey. zellikle aracn navigasyonu ve ynlendirilmesiyle uraan ve bu yzden henz mesleki deformasyona uramam olan Rick ve
Thomas da bir hata bulamamt. Yazlm kusursuzdu.
Herhangi bir hata yapmamt. Onun suu deildi. Bir
donanm sorunu km olmalyd, elektromanyetik enterferanslar, herhangi bir ey.
209
yle ya da byle, yaplan test, otonom sava sistemlerinin tehlikeli olabileceini kantlamt. Genelkurmay,
kendilerini kumanda edenlere nian alabilecek silahlarn
gelitirilmesine maddi kaynak salamaya istekli deildi.
Albay Lewis ona sitemde falan bulunmamt. Ksa bir
cmleyle, projenin baarszlkla sonulandn bildirmiti. Shepardn yeniden, elle kumanda edilen tanklar
iin otomatik hedef takip sistemleriyle uramas gerektiini sylemi ve kariyerindeki bu atla soukkanl bir
asker olarak geitirmiti.
Ancak bu olay Shepard huzursuz ediyordu. Ne olduunu mutlaka anlamak istiyordu. Bunun tekrar olduunu, bir dahaki sefere belki de otonom sava sistemleri
geni apta kullanlrken olduunu tasavvur etmek, dncelerine batan bir diken gibiydi.
Ekibinin, bu tr sava sistemleri zerinde alm tek
ekip olmadn biliyordu. Tahminen olduka ndeydiler,
ama baka asker aratrma laboratuvarlarndaki baka
ekipler de er ya da ge bu seviyeye ulaacak ve devam
edeceklerdi. Bu arza generalleri daha dikkatli olmaya itmise de, robotlardan oluan ordu hayalinden yle abuk
vazgemeyeceklerdi. Byle bir olayn tekrarlanabilecei
ve bir dahaki sefere belki insanlarn zarar grebilecei ihtimalini gz ard etmek zorundayd.
ekti, lk kahvesinden bir yudum ald ve simlasyon programn bir kez daha balatmak iin yeniden bilgisayarna doru dnd. Ancak ekranda her zamanki kullanc masast grlmyordu. Onun yerine bir tarayc
penceresi almt. Basit bir girdi kutucuu ve iinde sadece Merhaba szcnn yer ald bir metin kutucuu vard.
Shepard kalarn att. Yumruuyla klavyeye vurduunda, bir ekilde taraycy balatm olmalyd. Pencereyi kapatmak iin fare imlecini sa st keye doru hareket ettirdi. Sonra duraklad. indeki sesi dinleyerek girdi
kutucuuna tklad, Merhaba diye yazd ve enter tuuna
bast.
210
55
Hamburg-Bahrenfeld
aramba, 10.30
Dr. Christian Tobler, byk gzlkl ve sivilceli suratl, clz bir adamd. yle gen grnyordu ki, Alman
yann en nemli fizik aratrma enstitsndeki bilgisayar
merkezinin mdrnden ok, bir lise rencisine benziyordu. Ayn ad tayan ikolata markas gibi svireden
gelmiti ve doktorasn CERNde yapmt.
Mark ile Lisay kapdaki gvenlik kulbesinden alp
geni araziden geirdi. Bariz bir gurur ve belirgin bir aksanla, her bir binann ilevini tek tek aklad.
212
nitre doru eilmi birka gen bilim adamyla heyecanl el kol hareketleri eliinde konutuunu camdan grebiliyorlard.
Sence... diye sordu Mark.
Lisa omuz silkti. Hayal grmeye balamayalm. Bilgisayarlar Pandoradan nce de kyordu. Burada bize
ilerleme salayacak bir ey yok.
Belki buradan birini, kaynak kodu yollayacak kadar
iyi tanyordu, diye tahminde bulundu Mark.
Sanmam. Bu Tobler denen adama bir ey vermedii
belli. yle geveze ki, Rainerin ondan holanm olabileceini hayal bile edemiyorum. Bence bir sonraki admmz, Profesr Weisenbergi ziyaret etmek olmal. Burada
zaman kaybediyoruz. Deil mi ama?
Mark srtarak ban sallad.
Binadan kp enstitnn park benzeri arazisinden ka yneldiler. Yolda, kontrol merkezine doru koan
adamla karlatlar.
56
Hamburg-Dulsberg
aramba, 11.48
Burada bize ilerleme salayacak bir ey yok, dedi
Lisa. Yz grlmyordu, ama silueti, karmakark ksa
salar ve sesi tannmayacak gibi deildi.
Diego inanamayarak monitre bakakald. O grebiliyordu! Pandora insanlar tanyabiliyor ve tek tek kimliklerini saptayabiliyordu. Btn dnya zerindeki yz milyonlarca gvenlik kamerasnn gznden gryordu. O
resimler ynnn arasndan bir ekilde, Lisa ile Mark
Heliusu gstereni filtrelemiti.
i coku, sayg ve korku karm bir duyguyla doldu.
Pandorayla yapt internet gezintileri bata byk bir
216
57
Hamburg-Altona
aramba, 12.17
yi gnler, adm Lisa Hogert. Profesr Weisenbergle
konuabilir miyim?.. Bugn mutlaka bir randevuya ihtiyacm var... Biliyorum, ama bu acil... Bunu size telefonda
syleyemem. Dinleyin, Bayan Rosner, ltfen, bu gerekten... Beni ona balayabilir misiniz ltfen? Eminim konunun ne olduunu ona akladmda... Ah, kahretsin!
Lisa ahizeyi yerine arpt. Ne huysuz bir kadn! Herhalde sadece insanlar bandan savsn diye oraya oturtmu218
dece ksaca konumak ve ortak bir almaya nasl baktn anlamak istemitim. Ama madem zaman yok...
Yatrmclar kelimesi ie yarad.
Sizi bugn leden sonra saat 15.00e doru araya
sokabilirim belki. Ama yalnzca on be dakika. Profesrn sonra bir sunuma yetimesi gerekiyor.
Bu ahane olur, ok teekkrler! O halde grmek
zere, Bayan Rosner. Mark srtarak telefonu kapatt.
Lisann surat hl askt. Para! Her ey parann etrafnda dnyor!
58
Boston / Massachusetts
aramba, 8.20
Solucan diye yazyordu gazetenin stnde kocaman
harflerle apraz bir ekilde. Aslnda yazmyordu, ama
Ron bunu iki makalede bir satrlarn arasnda okuyabiliyordu. San Diego Limanndaki kazayla, Wallstreetin
kyle, mobil telefon andaki arzayla, Lakers mann naklen yaynndaki teknik hatalarla ilgili, birbiriyle
balantsz gibi grnen haberler... hepsinin nedeni aynyd: bilgisayar sorunlar. Ve Ron tm bu sorunlara sebep olan eyle karlam olduu hissine kar koyamyordu.
Dncelerinin paranoya snrnda olduunu biliyordu. Sonuta bilgisayar arzalarna her gn rastlanyordu.
Son gnlerde sklam gibi grnse de, bu salt bir tesadf
olabilirdi.
Deil ama ite, diye fsldyordu bilinalt ona devaml olarak. Hepsinin ardndaki ey o solucan.
Ban iki yana sallad ve ok koyu olmayan, lk kahvesinden bir yudum ald. Her ey gayet normal, diye ikna
etmeye alyordu kendini. Eer tm bunlarn sorumlu220
59
Hamburg-Harburg
aramba, 14.52
Saysal Matematik Enstits, Harburg Teknik niversitesi kampsnn kysndaki modern bir cam binada
bulunuyordu. Giriteki metal levha, Robotbilim Ensti
tsnn de ayn binada olduunu belirtiyordu.
Mark ile Lisa cam kapya doru gitti, fakat kap kendiliinden almad. Bunun yerine kapnn yanndaki hoparlrden bir kadn sesi duyuldu: Robotbilim Enstits
ne ho geldiniz. Ltfen adnz syleyiniz.
Mark Helius.
Kiminle grmek istemitiniz?
222
Profesr Weisenbergle.
Ho geldiniz. Saysal Matematik Enstits birinci
katta, binann sol kanadnda bulunmaktadr. Kap kayarak ald.
Mark sevecen sesteki doal olmayan tonlamay neden
sonra fark etti. Yapay olduunu anlamak imknszd.
Bir giri salonuna adm attlar. Sada ve solda koridorlara alan cam kaplar vard. Giriin karsnda bir asansr bulunuyordu. Ne kap kolu ne de dmesi vard.
Asansre yaklatklarnda, kap otomatik olarak ald.
Birbirlerine baktlar, sonra asansre bindiler. eride tek
tek katlar iin dmeler yoktu. Sadece, soldaki duvarda
krmz bir dme bulunuyordu. Sonradan taklm gibi
grnyordu. zerine yaptrlm basit bir etikette el
yazsyla Alarm yazyordu.
Asansrn kaps otomatik olarak kapand ve asansr
hareket etmeye balad. Yumuak, duygulu bir mzik duyuldu. Lisa kabinin bir kesini iaret etti. Kk bir kamera vard.
Mark kalarn att. Sence bizi grebiliyor mu?
Bilmiyorum. Aslna bakarsan hayal bile edemiyorum. Resim ileme karmak bir konudur. Ama bir ekilde, Rainerin HTCnin asansrne bindiini biliyor olmalyd.
Asansrn kaps alnca, Mark rahat bir nefes ald.
Ltfen sadan, dedi yapay ses.
Asansrden indiler. Sa taraftaki, stnde siyah harflerle Saysal Matematik Enstits yazan cam kap otomatik olarak ald.
Profesr Weisenbergin ofisi sa taraftaki koridorun
sonunda bulunmaktadr, diye bilgilendirdi onlar ses. Robotbilim Enstits size ho ve verimli bir ziyaret diler.
Arkalarndan otomatik olarak kapanan cam kapdan
geerek koridora ulatlar. Neyse ki buradaki kaplarn
kolu vard. Koridorun sonunda, ilerinden birinin stnde Prof. Dr. Casper Weisenberg. Mracaat Rosner yazs
bulunuyordu.
223
bu kadar otomatiklemeden holanmyorum. Kendi koridoruma fazladan kap kollar taktrdm. Ama yazn olduka rahat oluyor. Binann, bir s dntrc araclyla optimal enerji etkinlii salayabilmek iin dardaki
scakla otomatik olarak uyan, ok gl bir havalandrma sistemi var. Garnet yle sylyor en azndan. Bununla beraber, burada pencere aamyoruz. Sade, kareli bir
bloknot ve ucuz bir tkenmezkalem alarak yanlarna
oturdu. Bayan Rosner bana ortak bir almayla ilgilendiinizi syledi. Aklnzdaki tam olarak nedir?
Mark yutkundu. Weisenbergin donuk gri gzleri onu
delip geecekmi gibi bakyordu. Doruyu sylemek gerekirse, o bir bahaneydi, dedi Mark. Ben gerekten de
bir yazlm firmasnn kurucusuyum, ama burada olma
nedenimiz ortak alma deil.
Weisenbergin gzlerinde imdi eletirel bir bak vard. Ne istiyorsunuz o halde benden?
Profesr Weisenberg, rencilerinizden biri, Rainer
Erling, bizde alyor... alyordu. Onu hatrlyor musunuz?
Weisenberg ban sallad. Sessiz biri, deil mi? ok
genti, ama epey yetenekliydi. Ne olmu ona?
O... ld.
Weisenberg bir an hibir ey sylemedi. Sonra sordu:
Ee? Bunun benimle ne ilgisi var?
lmnden nce, yazlmmzn deitirilmesi zerinde alyordu. Bu yazlm... hatal ve ne yazk ki kaynak kodu bilmiyoruz. imdi de Rainerin evresini aratrarak...
Yedekleme yapmadnz m sylemek istiyorsunuz?
Ve imdi ben sizi bu zor durumdan kurtarmal mym?
Yedekler... yok oldu. Bir yangnda. imdi de, Rainerin
kodun bir kopyasn bir yerlere sakladn ya da gvendii birine yolladn umuyoruz.
Bakn, Bay Helius, bu konuda size yardmc olamam.
Az sonra nemli bir sunumum var. zin verirseniz... Ayaa kalkt.
225
Profesr, ltfen, son bir soru. Mark, Rainerin evinden ald resim erevesini kard. Bu kadn tanyor
musunuz?
Weisenberg donakald. Fotoraf ald ve birden eli titremeye balad. Nereden buldunuz bunu?
60
Boston / Massachusetts
aramba, 9.12
Ron broya vardnda, Mike henz gelmemiti. Ron,
efiyle bir kez daha ciddi bir konuma yapmaya karar
vermiti. ok ge olmadan yetkilileri uyarmak zorundaydlar. Bu iin arkasnda kimin olduuyla ilgili hl
hibir fikri yoktu, ama huzursuzluu gittike byyordu. En yakn ihtimal, bu solucann terristlerin eseri olduuydu. Eer internet zerinden yaylrsa, nefret ettikleri Baty kaos ve anariye srkleyebilirlerdi. Bunun
casus bir yazlm olduu da dnlebilir bir eydi elbette; hatta belki de bir hkmet tarafndan gelitirilmi bir
yazlm.
yle ya da byle, Ron yetkilileri bu tehdide kar
uyarmay bir vatandalk grevi olarak gryordu. ok
da muhafazakr saylmazd ve hkmetin gncel politikasndan pek holanmyordu. Ama, bu virsn sahibi her
kimse, onun insanlara zarar vermesine gz yumamazd.
Ve eer bu solucan durdurulmadan yaylmaya devam
ederse, gnn birinde birilerinin zarar grecei phe gtrmezdi.
Saat on buua doru, kk firmann sekreteri, muhasebecisi, ksaca her eyi olan Sallyye, Markn nerede
kaldn sordu. le tatilinden hemen sonra bir mteriyle toplantlar vard ve esasnda sabahtan hazrlk yapm olmalar gerekirdi.
226
Ben de bilmiyorum, dedi Sally. oktan gelmi olmalyd. Dn New Yorktaki bir kongreye katld, ama
bugn JFK Havalimanndan kalkan sabah uana binecekti.
Onu aramay denedin mi?
Evet, ama cep telefonu kapal.
Ronun huzursuzluu byyordu. Masasna gerip dnp New York Timesn internet sitesine girdi. Balkta
JFKde kaos yazyordu. Uzun bir makale, hava trafik
kontrol sistemindeki bir bilgisayar arzasnn neredeyse
bir arpmaya yol amasndan sonra, havalimannn kullanma kapatldndan bahsediyordu.
Ron buz kesiverdi. Yine bir bilgisayar arzas. Ve bu
defa neredeyse bir felakete yol ayordu. Sallyyi durumdan haberdar etti.
O halde Newark aktarmal umay deneyecektir,
dedi Sally. Ya da trenle gelebilir. yle ya da byle, bugn
leden nce burada olmaz.
Daha cmlesini bitirmemiti ki telefon ald.
Ben bakarm, dedi Ron ve ahizeye uzand. Auderburn Network Security, ben Ron Gerri. Nasl yardmc
olabilirim?
Ron, selam, ben Mike. Hl New Yorktaym. Neler
olduunu tahmin bile edemezsin. JFKnin btn uular
iptal edildi ve...
Biliyorum, biraz nce okudum. Mike, btn bu kaosun sebebini biliyorum sanrm.
Yine u solucandan dem vurmayacaksn, deil mi,
Ron? Gerekten endielenmeye balyorum...
Endielenmelisin de zaten, Mike.
Senin iin endieleniyorum. Kendini iyice kaptrdn...
Belki. Ama imdi her halkrda yetkililere haber veriyorum.
Ron, eer bunu yaparsan, ANSdeki kariyerin sona
erer.
Ron yutkundu. Senin bilecein i, Mike. Benim kara227
Telefonu kapatp Rona bir kt paras uzatt. Enitem Jake, IRSde1 alyor. Brokrasi zincirinden anlar.
FBIn vergi sular departmannn mdrnn numarasn verdi. Belki o, kiminle grmen gerektiini syleyebilir.
Yarm saat ve telefon konumasndan sonra Ron nihayet Washingtondaki Bilgisayar Sular Birimine bala
nabilmiti. Esrarengiz solucanla ilgili ne biliyorsa anlatt.
Ron szn bitirdiinde, Verdiiniz bilgiler iin ok
teekkrler, Bay Gerri, dedi hattn dier ucundaki gen
adam. Sesi, bu konuyu olduka hafife alyormu gibi kmt. Endielenmeyin. nterneti yirmi drt saat durmakszn izliyoruz. Yeni bir virs ortaya karsa, bunu hemen
fark ederiz.
Ahize neredeyse Ronun elinden decekti. Bu, bana
inanmadnz anlamna m geliyor?
Endienizi anlyorum, ama inann durum kontrolmz altnda.
Kontrolmz altnda demekle neyi kastediyorsunuz? Solucan analiz ettiniz mi? Nereden geldiini ve ne
yaptn biliyor musunuz?
Bay Gerri, sizin deyiminizle bu solucan muhtemelen
bilgisayar sisteminizin zararsz bir arzasdr. Virsleri iyi
tanrm. Sizin tarif ettiiniz kesinlikle onlardan biri deil.
En iyisi siz sistem yneticinizle grn, o size yardmc
olacaktr.
Ron ses tonunu kontrol altnda tutmak iin ok urat. Lanet olas sistem yneticisi benim zaten, dedi. Beni
dinlemediniz mi? Ben virs uzmanym! Muhtemelen
dnyann en iyilerinden biriyim! Eer size bunun bir virs olduunu sylyorsam...
Bay Gerri, sinirlenmenize hi gerek yok. Eer sizin
tarif ettiiniz ekilde hareket eden bir bilgisayar virs
olsayd, bunu oktan fark etmi olurduk.
229
Ron kalarn att. Sonra birden kavrad. Bakn, inanmas g, biliyorum, ama tahminen btn sisteminize
bulamtr. Virs, aktivitelerini gizlemek iin, kontrol
sistemlerinize szm olmal. Size tavsiye edebileceim
tek ey...
Bay Gerri, verdiiniz bilgiler iin size teekkr ederim. Konuyla ilgileneceiz, dedi FBIdaki adam. Bu,
Ronu bandan savmak iin sylenmi kt bir bahaneydi.
En azndan adresimi ve telefon numaram istemeyecek misiniz...
Bu gerekli olmayacaktr. ok teekkrler. Adam telefonu kapatt.
Ron bir sre ahizeye bakakald. Sonra yzn ellerinin arasnda gmd. Bounayd. Bu solucan her kim tasarladysa, neredeyse kazanmt. ok ge olana kadar hi
kimse buna kar bir ey yapmayacakt.
Sallynin yanna gitti. Ben birka gn izin alyorum,
dedi.
Sally endieli bir ifadeyle ona bakt. imdi mi? Peki
ya toplant ne olacak?
Mike ben olmadan da halleder. Bugn gznn
nnde dolamasam daha iyi zaten.
Ne yapacaksn?
Bala kacam. Dada kk bir kulbem var.
Sallynin berrak, endie dolu gzlerine bakt. Sally, nmzdeki gnlerde bilgisayarla ilgili her eyden uzak dur.
Uaa, trene binme, en iyisi arabaya da binme. Evde kal.
Hasta olduunu falan syle. Gzel de bir alveri yap, ki
bir iki hafta seni idare etsin.
O kadar m kt olacak?
Evet, Sally. Epey bir kt olacandan korkuyorum.
230
61
Hamburg-Harburg
aramba, 15.15
Bu kadn tanyorsunuz, yle mi? diye sordu Mark.
Weisenberg ban sallad. Birden solgun ve yorgun
gzkt. Yerine oturdu ve bir sre hibir ey sylemedi.
Mark bekliyordu.
Sonunda Weisenberg yutkundu. Bu benim karm.
Eva. Drt ay nce ld. Kanserden. Sanki vcuduna keskin bir ar saplanm gibi bir an iin gzlerini kst. Tekrar atnda, gzleri cam gibiydi. O... psikologdu. Sorunlu birka renciyle de ilgilenmiti. Belki Erling onlardan biridir, tam olarak bilmiyorum. Onun iiyle ilgili
eylerle ilgilenmeye pek zamanm olmazd. Elini gzlerinin zerinde gezdirdi. Onunla ok az ilgilenebildim.
lmnden ksa bir sre ncesine kadar, kanser olduunu bile bilmiyordum. Bir an konumaya devam edemedi. Sonunda kendini toparlad. Dnebiliyor musunuz?
dedi ksk bir sesle. Aylarca lmle cebelleti ve ben bunu
fark etmedim bile!
Profesr Weisenberg, ok zldm...
Her neyse. imdi bana msaade ederseniz...
Profesr, bir ey daha var. Mark ceketinin cebinden
bir kt daha kartt; Rainerin mektubunun, buraya gelirken bir fotokopisini ektirdii kopyas. Bunu Rainer
Erling yazm... grnen o ki karnza.
Weisenberg titreyen elleriyle kd alp tek kelime
etmeden okudu. Sonra mektubu Marka geri uzatt. Dediim gibi, karm psikologdu. Erlingin ciddi anlamda
sanrlar olmu olmal. Burada, birini ldrdn yazm. Bu doru mu?
Mark ban sallad.
Sonra da kendisi mi ld?
Aynen yle.
Anlamyorum. Kim bu Pandora? Erling onun baka
231
Bugn bu gezegene gerekte kim hkmediyor? Belki, insanlarn yaradln efendileri olduuna inanyorsunuzdur.
yi ama bu, dnyamza ilk defa gelmi bir uzaylya nasl
grnrd? lk nce, drt lastik teker zerinde ilerleyen
bir sr metal yaratk grrd. Belki de onlar ya iici
olarak adlandrrd. Bu ya iiciler kendilerine, onlar oaltan ve onlara besin salayan yardmclar retmi gibi
grnrd. Hatta bu yardmclar ya iicilerin besini iin
savalar srdrmekte ve stnde ya iicilerin yaad
hareket alanlar ina edip durmaktadrlar. Balangtaki
yaam formlar, aalar ve imenler rnein, giderek bastrlrken, yava yava btn gezegen bu ya iiciler iin
optimal yaam koullar sunacak ekilde deitirilecektir.
Weisenberg iini ekti. Bilimkurgu filmlerinde hep, uzak
bir gelecekte makinelerin dnyann hkimiyetini ele geirecei senaryosu ileniyor. Bana kalrsa, bu oktan gerekleti. Yalnzca biz bunu henz fark etmedik.
Mark bir an hibir ey sylemedi. Weisenbergin bir
dhi mi, yoksa sadece paranoyak m olduuna karar veremiyordu. Fakat arabalar canl deil ki! deyiverdi sonunda.
Weisenberg ban sallad. Evet, deil, en azndan bizim yaygn yaam tanmmza gre deil. Ama bunun da
bir nemi yok. Evrim, oaltldklar ve mutasyona uradklar srece cansz varlklar iin de geerli. Grip virslerini ele alalm: Onlar da arabalardan daha canl deil.
Tam tersi: Arabalarn yine de kendine zg bir metabolizmas var, virslerin yok. Ve canl szcnn, algleri,
denizanalarn ve karncalar kapsayan, ama ehirleri darda brakan, genel geer bir tanmn bulmaya aln.
Mark bunu bir an dnd. Pratikte: Tasavvur edebildii her yaam tanmnn iinde metabolizma ve kendi
kendine oalma vard. Bir bakma ehirler bu kriterleri
pekl yerine getiriyordu. Hem zaten insan gibi okhcreli canllar da temelde devasa ehirlerden, tek tek milyarlarca hcrenin oluturduu karmak yaam topluluklarndan farksz deil miydi? lgin bir dnce. Yine de...
235
evrim prensibi. reticiler, mteriler iin rekabet ediyorlar. Farkl lezzetler, farkl paket dizaynlar, farkl fiyatlar,
farkl pazarlama stratejileri deniyorlar. e yarayan, kopyalanyor ve gelitirilmeye devam ediyor. Rprodksiyon,
mutasyon, seleksiyon, sonsuza kadar. Sonunda elimizde
yiyemeyeceimiz kadar fazla ikolatamz oluyor. Peki, bu
ikolataya ihtiyacmz var m? Acaba birileri daha fazla
ikolata yemenin insanlk iin iyi olduuna m karar verdi? Sanmam! ok fazla eker yznden salk sisteminin
urad ekonomik zarar, ikolata endstrisinin toplam
cirosundan ok daha byk!
Mark ikolataya, sanki her an stne atlayp kendisini
boazlayabilecekmi gibi dik dik bakyordu. Weisenberg
hakl olabilir miydi? ok fazla ikolata yemenin salksz olduu zaten biliniyor, dedi. Ama insanlar istiyor
ite. Ve hangilerinin retilecei, ikolata fabrikalarnn bilinli bir karar. Buna her an bir son verebiliriz.
Ah, yle mi? Buna gerekten inanyor musunuz? Bir
fabrika mdrnn bundan byle ikolata retmemeye
ylece karar verebileceine inanyor musunuz? Firmas
ok gemeden iflas ederdi. ok byk bir ihtimalle hissedarlar bunun ncesinde onu grevden alp yerine ikolata retimini devam ettirecek baka bir mdr atarlard.
Tpk arlarn, bundan byle ieklerin cazibesine kaplmama karar alamayacaklar gibi, biz de rn satn almaktan, araba srmekten, interneti kullanmaktan, srekli yeni bir eyler dnmekten vazgeemeyiz. Biz yaradln efendileri deiliz. Onun uaklaryz.
yle olsun, dedi Mark. Belki haklsnzdr. Belki
Pandorann oluumu kanlmazd. Ama bu, pes etmek
zorunda olduumuz anlamna gelmiyor. Belki, ieklerin
arlar ynlendirdii gibi, bizi de makineler ve ikolatalar
ynlendiriyor. Ama biz ar deiliz, biz insanz; insanlarn
zgr iradesi ve akl vardr. Sadece, onu kullanmalyz!
Ben kendi adma, o kadar kolay pes etmeyi dnmyorum. Eva Weisenbergin fotorafn gsterdi. Rainer
Erlingin belli ki karnzla yakn bir ilikisi varm. Kay237
62
Hamburg-Harburg
aramba, 16.11
Weisenberg ayaa yeni kalkmt ki, brosunun kaps
ald. Bayan Rosner ieri girdi. Endieli grnyordu.
Profesr Bey, affedersiniz ama bir gelebilir misiniz? Yank kokusu alyorum.
Haklyd: Havada yank lastiin tipik, yakc kokusu
vard. Hole kotular. Koku burada daha youndu.
Nereden geliyor bu? diye sordu Weisenberg.
Lisa tavan gsterdi. Parmaklkl bir zgaradan siyah
duman szyordu.
Havalandrma sistemi! dedi profesr. in iin yanyor olmal. Duman dedektrnn neden alarm vermediini anlamyorum. Ltfen itfaiyeyi arayn, Bayan Rosner.
Rosner ahizeye uzand. Yz bembeyaz kesildi. Hat
yok, Profesr Bey.
Mark rkt. Profesr, binadan kmalyz. Hemen!
Tamam, panik yapmayn. Pskrtmeli sndrme sistemimiz var ve...
238
241
63
Hamburg-Dulsberg
aramba, 16.27
Diego, Weisenbergin enstitsndeki sahneyi, bir kafeste kouan fareleri incelermiesine soukkanllk iinde izledi. aresiz insanlarn enstit koridorunda saa sola
koumalarn grd, cam kapya attklar yumruklar ve
yardm lklarn duydu. Sonra duman gvenlik kameralarnn grn kapatt. lklar bir sre daha devam
etti. Bir an Heliusun sesini tanr gibi olduysa da, ne sylediini anlayamad. Sonra kayt sonra erdi; kameralar
devre d kalmt.
Onlar ldrdm, diye yazd Pandora ekrana. Ben
kt mym?
Deilsin, diye yazd Diego karlk olarak. Kendini
savunma hakkn kullandn sadece. nsanlar bazen kendilerini korumak iin baka insanlar ldrrler. Buna meru mdafaa denir.
nsan ldrmek meru mdafaadr.
Evet, bazen. Ama ldklerinden o kadar da emin deilim.
Neden lmediklerini dnyorsun, Diego? nsanlar
oksijensiz kaldklarnda lmezler mi?
lrler tabii. Ama tahminen kamlardr.
Nereden biliyorsun? Onlar grebiliyor musun?
Hayr. Ama bu mmkn. Binann camlar var. Bunlar krlabilir. Enstit birinci katta yer alyor, ki o birka
metreden tehlikesizce atlayabilirler. lmediklerinden
olduka eminim. Bir insan ldrmek o kadar kolay deildir.
Anlyorum.
Ama ben varm. Sana yardm edeceim.
Ne yapacaksn?
Bana Profesr Weisenbergin nerede oturduunu
syle.
242
64
Hamburg-Harburg
aramba, 16.40
inde bir ey vard. Ta iini sivri dikenlerle paralayan
bir ey. Mark rd, o eyi iinden kartmaya alt,
fakat inat bir ekilde cierlerine tutunuyordu. Midesi
bulanyor ve ba dnyordu.
Gzlerini at ve canl bir yeil grd. Tek tek imen
saplarn birbirinden ayrt edebilmesi biraz zaman ald.
Dirseklerinin zerinde doruldu. Ba dnmesi ve mide
bulants baskn geldi. Midesine iddetli kramplar girinceye dek kustu. ki el onu omuzlarndan skca tuttu ve yznn kusmuun iine girmesini engelledi.
Nefes almak hl ac veriyordu, fakat her nefes al
nda onu sarsan ksrk daha da beterdi. Yine de, can
ekien cierlerinde havay yeniden hissetmek harikayd.
Yava yava evresini alglamaya balad. Enstitnn
nndeki imenlikte yatyordu. evresine bir sr insan
toplanmt. Ortalk feci derecede aydnlkt ve duman
kokusu vard. Giysilerinden mi geliyordu?
yi misin? diye sordu Lisa.
Konumas mmkn deildi. Ban sallamak bile zor
geldi. Dorulup oturdu ve azar azar nefes almaya balad.
243
65
Hamburg-Harburg
aramba, 17.06
Gerekten de yangn bu Pandora yazlmnn balatm olabileceine mi inanyorsunuz? diye sordu profesr, Lisa Renaultsunu yeni yeni balayan i k trafiinin arasndan gneye doru srerken.
Arkasnda o olmasa, tuhaf bir tesadf olmaz myd
bu? dedi Mark.
Ben matematikiyim. Tuhaf tesadflere alm, de
di Weisenberg. Bir eyin inanlmaz olmas, o eyin olmayaca anlamna gelmez.
Pandorann daha nce Rainer Erlingi ldrdn
unutmayn. Yoksa onu da tesadfi bir arza olarak m gryorsunuz?
Bunun hkmn ben veremem. Ama btn bunlarn
245
sizin anlattnz ekilde olduunu hl tasavvur edemiyorum. Yani, btn internete yaylm zeki bir yazlm, bu
bal bana fantastik bir ey zaten. Ama bu yazlmn bilinli olarak insanlar ldrmesi, ite buna inanmakta zorlanyorum. Belki arkasnda baka bir eyler sakldr. Belki
bu yazlmn ardnda birileri vardr, terristler falan...
Profesr Weisenberg, bana inann, Pandora tehlikeli,
diye sze girdi Lisa. Bizim binada olduumuzu biliyordu. Seslerimizi, hatta yzlerimizi tanyabildii ok ak.
Binann kontrol sistemi internete bal, deil mi?
Weisenberg yavaa ban sallad. Bugnlerde her
ey internete bal. Buzdolaplar ve arabalar bile. rnein benim Mercedesin otomatik gvenlik sistemi, eer
bir kaza ya da aksilik yaarsam, mobil telsiz balantsyla
alarm gnderiyor.
O halde benim arabam aldmz iin sevinelim,
dedi Lisa. Pandora bunun yerini kolay kolay belirleyemez. Krmz yandnda, sar bir Volkswagen Beetlen
arkasnda durdu.
Eer haklysanz, kamuoyunu bilgilendirmeliyiz, dedi
Weisenberg. Yazlm reticileri uyarlmal. Bu Pandora
solucannn en azndan yaylmasn engelleyebilmemiz
iin, sistemlere baklk kazandrmak mmkn olmal.
Bunu yapabileceimizi sanmyorum, dedi Lisa.
Doruyu sylemek gerekirse, herhangi birinin bizi ciddiye alacana da inanmyorum.
Belki sizi deil, dedi profesr, kendini beenmilikten uzak bir ses tonuyla. Ama beni ciddiye alrlar. Alman
Veri Gvenlik Giriiminin idari heyet yesi ve International Association for Numerical Computingin1 ynetim
kurulu bakanym. Bilim dnyasnda belirli bir saygnlm var. Eer Pandora meselesini duyuracak olursam,
beni dinleyeceklerdir.
Bu mmkn, dedi Lisa ve yeilin yanmasyla gaza
246
bast. Ama Pandora itibarnz sarsmann bir yolunu bulacaktr. Ne de olsa, polisleri katilin Mark olduuna...
Lisa, dikkat et! diye bard Mark. Sadan bir kamyonun hzla kavaa doru geldiini gz ucuyla grmt.
Lisa tam zamannda frene basmay baardysa da, nlerindeki Beetle oktan kavan ortasndayd ki kamyon
ona toslad. Ara yana doru savrularak kar istikametten
hzla gelmekte olan ikinci bir arabaya arpt. ki src
daha zamannda fren yapmay baaramad ve birbirine
gemi aralara arpt. Bir anda btn kavak tkanvermiti.
Lisa, Mark ve Weisenberg, Renaultdan dar frladlar. Yok artk! dedi Lisa. Bize yeil yanyordu!
Belli ki onlara da, dedi Mark. Kavak trafiini dzenleyen trafik lambasna kotu; durum tahmin ettii gibiydi. Yalca bir kadn hurdaya dnm arabasndan indi.
Nasl bir rezillik bu! diye bararak Beetle gsterdi.
Krmz kta geti!
Tahminen ehliyetini alal ok olmayan gen bir adam
yamulmu Volkswagendan indi. Allak bullak bir halde
evresine baknd. Ama yeil yanyordu! diye kekeledi.
Eminim, yeil yanyordu!
Arabaya dnelim! diye bard Mark. Burada yapabileceimiz bir ey yok. Devam etmeliyiz!
Lisa arabay evirdi. Ancak, bir sonraki kavak da birbirine girmi aralarla tkanmt. Belli ki o semtte btn
lambalar ayn anda yeil yanmt. Trafik tamamen fel
olmutu.
Arabay yol kenarnda braktlar ve tkal olmayan bir
okeritli yola kana dek yrdler. Bu arada lambalarn
hepsi sar yanp snyordu.
Bir taksi evirmeyi baarmalar yarm saat srd. Taksi ofr, ileyen bir trafik sistemi oturtmay bir trl baaramayan yeteneksiz belediyeye svp duruyordu. Weisenberg sessizce ofr koltuunun yannda oturuyordu.
Son on be dakikadr tek kelime bile etmemiti. Belli ki
kaza onu, Pandorann gerekten de onlarla uratna
247
66
Hamburg-Harburg
aramba, 18.03
Biri kapy hzla at. Mark, Lisann evinden kovalad zbandut gibi herifi hemen tand. Elindeki tabancay
onlara dorultmutu.
eri girin, dedi. Merhum karnzn mektuplarna
yle bir gz atmamn bir sakncas yoktur herhalde?
Aralarnda olduka ilgin bir ey var! Ama nce hepimiz
ellerimizi gzelce yukar kaldralm. Sen de, sevgili Lucy!
Aferin.
Diego! Bu byle olmak zorunda...
Kapa eneni ve otur! Tabancay onlara doru sallayarak kapdan ieri girmelerini ima etti.
Oda ok byk deildi, ama aydnlkt. Duvara yaslanm siyah, deri bir kanepe vard. Yere kadar uzanan
pencereleri olan bir cumbann nnde Eva Weisenbergin
alma masas duruyordu. Dizst bilgisayar almt.
Yannda bir ton zarf, biraz nce iyice aranp taranm gibi
248
67
Hamburg-Harburg
aramba, 18.07
Diegonun kendine gelmesini beklemeden, onu kablolarla ve Weisenbergin kilerden ald koli bandyla baladlar. Mark, bu esnada ikinci defa kapy alm olan taksi ofrnden, telsizle polisi armasn rica etti; kimse
Weisenbergin dijital telefonunu kullanmak istemiyordu.
Bu arada Lisa, aylardan beri internete balanmam
bulunan ve bu sayede belki de, henz Pandorann kontrol altna girmemi az sayda sistemden biri olan, Eva
Weisenbergin dizst bilgisayarnn bana oturmutu.
Bilgisayarn yannda, Rainer Erlingin iki hafta nce yollanm, alm bir mektubunu bulmulard. Lisa elle yazlm ksa mektubu yksek sesle okudu:
Sevgili Eva,
Bir sredir senden hi haber alamadm. Her gn seni
dnyorum. Ekte sana bir CD-ROM gnderiyorum.
Benim iin ok deerli. Ltfen ona iyi bak. Belki gnn
birinde almaya gelirim.
Sonsuz minnetle
Rainer
251
Bir bip sesiyle Lisa korkuyla dnd. Dizst bilgisayarn ekrannda bir bilgi kutucuu belirmiti. Input expected. Program closes down in 28 seconds.1 Dikkatle bakarlarken, 28 nce 27 oldu, sonra 26...
Kahretsin! diye bard Lisa. Zamanlayc koymu!
nmzdeki yirmi saniye iinde bir eyler yazmalyz,
yoksa program kapanacak. Ve iimden bir ses, ikinci bir
ansmz olmayacan sylyor.
Saniyeler akarken, Mark hararetli bir ekilde dnyordu. Rainer neden korkuyor olabilirdi? ok utanga,
ekingen bir insand. Yabanclardan korktuu kesindi.
Ama onu en ok kim korkutmutu? Korkun annesi mi?
Ne yapaym? diye sordu Lisa mitsiz bir sesle. Sadece on iki saniye kald! On bir...
Rainer bir Aspi olduuna gre, annesi onun iin doal
afet gibi bir eydi; hastabakc byle sylemiti. Sa solu
belli olmazd. Rainer mutlaka bazen ondan korkmu olmalyd, ama...
Be saniye!
Kvet! diye bard Mark.
Ne?
Yaz. Kvet. abuk!
Tam son saniyeye giriyorlard ki, Lisa szc yazp
enter tuuna bast.
Uyar kutucuu kayboldu ve pencerede yeni bir yaz
belirdi. O seans hl hatrlyorsun tabii ki. Olduka gergindin, biliyor musun? O halde en ok kimden nefret ettiimi de hatrlyorsundur.
Annenden, diye yazd Lisa.
Hayr, bekle, dedi Mark, Lisa enter tuuna basmak
zereyken.
Lisa ona dnd. Neden? Annesinin nasl bir canavar
olduunu grdn.
Belki canavar, ama yine de annesi. Rainer ondan belki
254
bazen nefret etmitir. Ama Rainerin ne kadar zeki olduunu unutma. Kadnn hasta olduunu mutlaka biliyordu.
Lisa ban sallad. Kim o zaman? Kimden bu kadar
nefret etmi olabilir ki, Eva Weisenberg bu program altrdnda da hl en ok ondan nefret edeceinden
emin olsun?
Sen Rainer olsan, en ok kimden nefret ederdin?
diye sordu Mark. O bir Aspiydi. nsanlar ona hibir zaman ok ey ifade etmedi. Onunla iletiim kurmak zordu
ve onu hayal krklna uratmak da mutlaka zordu, nk zaten bakalarndan beklentisi yoktu. Birisi ona kt
davranrsa, bu onun iin muhtemelen dolu frtnas gibi
bir eydi; insann katland, ama deitirmek iin hibir
ey yapamayaca bir ey. Kt havaya sinirlenebilirsin,
ama ondan nefret edemezsin.
Pekl. Madem kimse onu hayal krklna uratamyordu, ona ok kt davranm olan annesi dnda
kimden nefret etmi olabilir ki?
Annesinin hasta olduunu biliyordu, diyelim. Bu nedenle feci bir ocukluk geirdi, ama belki de bunun suunu annesine yklemedi...
Cevab bulmasyla Lisann yz aydnland. ... babasna ykledi! dedi. Babas ikisini de brakp gitti ve bylece Raineri kaderine terk etti. Evet, sanrm ben de onu
balamazdm.
Babandan, diye yazp enter tuuna bast. Mark nefesini tuttu.
Yeni bir yaz belirdi. ok iyi. Ama bu o kadar da zor
deildi. Son soru bu kadar kolay olmayacak. Bunun hakknda hi konumadk. Ama iyi bir psikolog olarak bu bilmeceyi de zersin. nsanlardan hibir zaman fazla holanmadm bilirsin. Ama biri var ki, bana dier herkesten daha fazla ey ifade ediyor. Sanrm, sevdiim tek insan diyebiliriz. Eer byle bir ey hissedebilecek olursam.
Bunun kim olduunu tahmin edebiliyor musun?
Annen, diye yazd Lisa. Soran gzlerle Marka bakt.
Mark ban sallad.
255
68
Hamburg-Harburg
aramba, 18.22
Ben, dedi Weisenberg.
Mark ile Lisa aknlkla ona dndler. Efendim?
diye sordu Lisa.
Ben diye yazn. ri, akll gzleri parlyordu.
Siz... Rainerin karnz sevdiini mi dnyorsunuz?
Weisenberg ban sallad. Siz onu tanmadnz. Eva,
imdiye kadar tandm en anlayl, en yumuak, en
akll varlkt. Yutkundu. Hastalarnn hepsi onu severdi.
Onu tanyan biri... aksini hissedemezdi ki!
Lisa, Marka dnd. Ne diyorsun? Riske girelim
mi?
Bence girelim, dedi Mark. Ne de olsa komodininde
onun fotoraf duruyordu. Evde bir insana ait olan tek
fotoraft. Rainerin CDyi yollad kii de oydu. Evet,
sanrm Rainer onu gerekten sevdi.
Ben, diye yazp enter tuuna bast Lisa.
Ekran karard. Dizst bilgisayarda kk bir k yanp snmeye balad ve sabit diskin ritmik vzldamas
duyuldu.
256
259
69
Hamburg-Dulsberg
Perembe, 10.03
ldr onlar! Ekrandaki szckler souk ve sertti.
Diego, talimat yerine getirme konusunda herhangi bir
kuku yayor deildi; ama iinde bir yerlerde, Pandorann
insanlarn yaamyla ilgili byle soukkanl bir ekilde karar verii onu korkutuyordu. O bir makineydi ite; Diego
bunu asla unutmamalyd.
Eer bunu yaparsam, byk bir riske girmi olurum,
diye yazd. creti birazck ykseltmekten bir zarar gelmezdi.
Sana yardm ettim ve yine edeceim. Kimse sana bir
ey yapamaz.
Bu doruydu. Aynaszlar onu penelerinin arasnda
sekiz saat bile tutamamlard, sonra serbest kalmt.
Orada ylece oturup susmakla yetinmiti. Gzda verme abalarnn hibiri ona ilememiti, tpk yamurun
ay postuna ilemedii gibi. Bir avukat armak isteyip
istemediini sorduklarnda, bir e-posta yazmak iin izin
istemiti. Metin son derece ksayd: Nezaretteyim. Gzaltn kaldracak mahkeme emrine ihtiyacm var. Ltfen
Dr. Pandoraya haber ver. Selamlar, Diego. Kendi e-posta
adresine yollamt. Ksa sre sonra onu salvermilerdi.
Bu kadar kolayd.
Pandorann ona salad inanlmaz gce ne kadar sevinse de, dnceleri huzursuzdu. eytanla dans ettiini
biliyordu.
ki trdeimi neden ldreyim? diye yazd. Bundan
ne karm var?
Sana g verdim, diye yazd Pandora. ok daha fazla g verebilirim. Eer bana yardm edersen, bu dnyann efendisi olursun. Etmezsen, seni ldrrm.
Artk en azndan cepheler belliydi. Talimatn ye
rine getirdikten sonra beni yine de ldrmeyeceini
260
nereden bileyim?
Anlamamza sadk kalacam.
Sen bir makinesin. Neden sana inanaym ki?
nsanlar yalan syler. Ben insan deilim. Yalan sylemem.
Diego, bunun da bir yalan olup olmadndan kesinlikle emin deildi. Ama bu temel zerinde tartmak anlamszd. En iyisi oyuna ayak uydurmakt, eline gerek
bir bask unsuru geirene dek. Ne ekilde olursa olsun o
kaynak koda erimeliydi. Pekl. Bunu yapacam.
Sohbeti sona erdirip evden kt. Bu ii ne kadar hzl
hallederse, o kadar iyiydi. Polis, onu hapisten karan
mahkeme emrinin sahte olduunu sonunda anlayacakt.
Pandorann bunu nasl yaptn kendi kendine sordu.
Polisin bilgisayarnda elektronik belge ve taslaklar aratrm olmalyd. Sonra, tahminen bir hkimin imzasnn
dijital kopyasn bir belge taslana yaptrm ve sonra
da hepsini fakslam olmalyd; yine dijital bir ara.
Pandorann insanlarn dnyasn kavraynn imdiden ne denli gelitiini anlaynca, Diegonun tyleri diken diken oldu. Eer onun talimatna uyar ve Lucy ile
Heliusu ldrrse, Pandoray durdurabilecek kimse kalmayacakt; eer kaynak kodu ele geirmeyi baarrsa,
kendinden baka kimse.
Doru eyi yapp yapmad konusunda birden kararszla dt. Pandora sonunda makinelerin insanlara kar olduu bir sava m tertip edecekti? Tm insanlk Diego yznden yok mu olacakt? Satn alnacak bir ey kalmadktan sonra zenginlik ne iine yarard ki? Kimseye
kar kullanamadktan sonra g ne iine yarard?
Kuku dolu dnceleri zihninden uzaklatrd. Geriye birka insan kalmasn salayacakt. Sonuta birileri
Pandorann vcudunu oluturan bilgisayarlar iler vaziyette tutmalyd. nsanlar bir ekilde onunla uzlaacaklard. Bu belki de can skc bir uzlama olacakt; bir efendi
ile kleleri arasndaki uzlama. Ama insanln varln
srdrmesi gvencede olacakt, en azndan bir sre.
261
Matrix filmini dnd. Filmin kahraman Neo, makinelere kar gelmiti. Makineler tarafndan kontrol edilen bir dnyann gerekliini ona gsteren krmz hap
yutmutu. Sefalet ve aresizlik iinde geecek bir hayat
semiti. Diego hep bunun yanl seim olduunu dnmt. Galip gelenlerin tarafnda olmak her zaman daha
iyiydi. Helius ile Lucy yle ya da byle leceklerdi; Diego
onlar ldrmese bile, Pandora onlardan kurtulmann
baka bir yolunu bulurdu. Eer ona kar gelirse, Diegoyu
da er ya da ge ortadan kaldrrd. O zaman Pandoray
ynlendirecek ve insanlk iin iyi bir eyler yapmasn
salayacak kim kalrd? Birbirinden tamamen farkl iki
tr arasndaki bar anlamasnn imzalanmasna kim yardm ederdi? Pandoray anlayan tek insan olan Diego olmazsa, kim?
Cebine sustal ak, ince tel ve bir halka dolusu maymuncuk soktu. Sokaklarda yaad ve her gn bir ekilde
uyuturucu paras bulmak zorunda olduu sefalet gnlerinde, kap kilitlerini amakla ilgili birka ey renmiti.
Lucyye de birka numara gstermiti.
Tabancas polisteydi, ama ona ihtiyac yoktu zaten. Bu
ii sessiz halletmek istiyordu. Gn ortasnda iki kii evlerinde lecekti ve komularn ruhu bile duymayacakt.
70
Hamburg-Altona
Perembe, 11.30
Diego kulan Lucynin evinin kapsna dayamt.
Kalbi heyecan ve yakalanma korkusundan deli gibi atyordu. Bunu gerekten yapmak, nihai gnah ileyip insanlar ldrmek heyecan verici bir duyguydu. Amfetaminler de sinirlerini en u noktaya varncaya dek uyaryordu. Hi bylesine canl olmamt, evresini hi u an
262
71
Westerland / Sylt
Perembe, 13.15
Mark anahtar sokup kapy aarken durdu. Bir ses mi
duymutu? Dar koridor karanlkt. Bir an duraksayp dikkatle kulak kabartt, fakat hibir ey duyamad. I ap
ieri girdi. Lisa da hemen arkasndayd.
Oturmas odasna geip jaluzileri at. Ik kk daireden ieri doldu. Gr sahas geni pencere, Westerland
sahilinin mkemmel manzarasn gzler nne seriyordu. leride kurun mavisi ve souk Kuzey Denizi ufka
dein uzanyordu. Havada tuz ve seyrek gelinen tatil evinin bayat kokusu vard.
Ev Juliann ailesine aitti. Buraya ara sra hafta sonlar
gelirlerdi, fakat yln byk ksm ev bo kalrd. Mark,
Juliayla sk sk burada bulunmutu. O da Julia gibi adann sert havasn seviyordu. zellikle k ortas, etrafta
pek turist yokken, ssz kumsalda yrye klabilir, zihindeki dnceler souk rzgra teslim edilebilir ve sonunda romlu ay iilip rahat bir seksle snlabilirdi. Bu
seyahatler Marka hep ruhun yenilenmesi gibi gelmiti.
Ancak son zamanlarda Juliayla nadiren ortak bir eyler
yapar olmulard.
264
romann da buldu; insanlarn, okyanusun dibinde yaayan, yabanc bir trden, insan d yaam formlaryla
karlamalarn anlatan heyecanl bir kitap da vard aralarnda.
Byle bir eyi ikinci defa okumak istemiyordu, hele
de uuk bir gerilim romannn bakahraman olduunu
hissettii u an. Lisaya bakt. Hayr, asl bakahraman
oydu. Sonuta, Mark sadece burada oturmu, Lisann iini doru yaptn umarken, bir eyler yapan oydu.
Bir sre sonra tahammln kaybetti. Yiyecek bir
eyler almaya kacan syledi. Lisa anlalmaz bir eyler mrldand. Mark caddenin sonundaki kk spermarkete giderek tereya, st, tost ekmei, kahve ve dondurulmu pizza, bir de gazete ald.
Hava snmt. lkbahar souk mevsime ait son hatralar datmt ve lk bir rzgr sakince denizden ierilere doru esiyordu. Markn can hemen eve dnmek
istemedi. Tereya ve st buzdolabna girmeden de bir
sre tazeliini korurdu, pizza da nasl olsa bu akam frna girecekti. Bylece poeti yere koydu, deniz gren bir
banka oturdu ve gazeteyi at.
Grnte birbiriyle balantsz olan haberleri okurken buz kesiverdi ve elleri titremeye balad. NASAnn
teknik sorunlar devam ediyordu; uzay mekiinin frlatlmas bilgisayar sorunlar yznden yine ertelenmiti.
New York Borsasnda bir bilgisayar arzas yznden
kurlar dmt. Toronto yaknlarndaki bir nkleer santral acilen kapatlmt. New York ve Madridde hava trafik kontrol sistemleri almad iin uular iptal ediliyor ve saatlerce sren rtarlar yaanyordu. Avustralyada
sinyaller yanl iaret verdii iin iki yk treni arpmt.
Her yerde ayn sebep: bilgisayar arzas. Tuhaf Haberler
bal altnda bile, onu glmsetmekten ok korkutan
bir yazyla karlat: Japonyada GSM ebekesinde meydana gelen tuhaf bir arza sonucu btn cep telefonlar
ayn anda almt.
Zihninde, tm bu haberleri birbirine balayan ince
267
iplikler gibi bir ablon olumaya balad. Sanki haberlerdeki harfler gzlerinin nnde yeniden dzenleniyor,
birleip tek bir szck oluturuyordu; her haberde, her
cmlede tekrar tekrar ortaya kan bir szck: Pandora.
Gazeteyi buruturup p sepetine frlatt ve hzl
admlarla tatil evine doru yrmeye balad.
72
Westerland / Sylt
Perembe, 19.31
Lisa gerindi. Sanrm bir araya ihtiyacm var, dedi.
Darda gne gri denizin hemen zerindeydi. Bulut rts yrtlmt, para para bulutlar turkuvaz mavisi
gkyznde koyu sar ve gri renklerde ykseliyordu.
kp biraz dolaalm, dedi Mark.
Serin, nemli kum stnde plak ayak yrdler. Soukluyla insan canlandran tek tk dalga ayaklarn yalyor ve izlerini siliyordu. Gnbatmnn renk oyunu neredeyse banal bir younlua ulamt. Kumsalda, bu manzaray karmak istemeyen birka adal ve az sayda tatilci vard.
lerleme var m? diye sordu Mark.
Bilmiyorum.
Lisa ona bakt. Gzlerinde derin bir belirsizlik, neredeyse aresizlik vard, Markn daha nce grmedii bir
aresizlik. Lisay teselli etmek iin, istemd bir ekilde
kolunu uzatp omzuna koymaya yeltendi. Tam zamannda geri ekti.
Sorun nerede?
Sorun... anlamyor olmam. Kod aslnda ok basit.
Neredeyse haddinden fazla basit. Ama ak seik grnen bir model yok. imdiye dek grebildiim, her eyin
bir ekilde tekrar kendi iine gnderildii. Beni kmaza
268
272
Kk bir program yazan parmaklar klavyenin zerinde adeta uuyordu. Mark bylenmi vaziyette, ekrann nasl bir hzla program satrlaryla dolduunu izliyordu. Birka dakika sonra Lisa iini bitirmiti ve derleyiciyi,
kaynak kod satrlarn yrtlebilir bir programa evirmesi iin devreye soktu. Program balattnda, girdi kutucuu bulunan kk bir pencere ald ve stnde Input yazan bir buton belirdi.
Lisa 49607 saysn girdi. Gz ap kapayncaya kadar,
metin kutucuu bulunan yeni bir pencere ald, iinde
iki say vard: 113, 439.
te byle!
Ne demek bu? diye sordu Mark. Yazdn ne tr bir
program?
Asal arpanlara ayrma. Eski Yeni Balayanlar in
C++ ders kitabmdaki ilk altrmalardan biri. Kodu hl
ezberimde.
Peki, bu ne anlama geliyor?
Bu, senin hep dndm kadar aptal olmadn
ne yazk ki itiraf etmem gerektii anlamna geliyor. 49607
iki asal saynn, 113 ve 439un arpm. Bu kesinlikle tesadf deil. Metnin, her biri 113 ya da 439 satrdan oluan eit uzunlukta bloklara blnebilecei anlamna geliyor. Belki bu metin bloklarndan yalnzca bir ksm gerek
program ieriyordur, belki onlar bir ekilde gruplandrmak gerekiyordur. Ama bunu nasl olsa bulurum. Gzleri, alma hazzyla parlyordu.
Lisaya gerekten yardm ettii dncesi Markn iini stt. Ancak bir ey daha vard, Lisann takdirini kazanmaktan duyduu sevinci bozan bir ey. Bir sredir
onu rahatsz eden, ama imdiye dek zihninde bastrd
bir ey. Tam bu konuda Lisay uyarmak zereydi ki, Lisa
onun dncesini dile getirdi: Baksana, sana da buras
baya bir yank kokuyor gibi gelmiyor mu?
274
73
Hamburg-Harburg
Cuma, 9.37
Bakomiser Unger, Profesr Weisenbergin oturmas
odasndaki fitilli kadifeden kanepede oturuyordu. Kedeki eski moda kasal, tpl televizyonun stnde ince
bir toz tabakas vard. Kanepe minderleri kumala yle
dzgn kaplanmt ki, oda yetmili yllarn mobilya reklam brorlerinden frlama benziyordu. Yalnz Elbenin
grlmeye deer manzaras, ev sahibinin zel stats
hakknda ipucu veriyordu.
Peki, siz gerekten bu bilgisayar programnn... dnebildiine inanyor musunuz? diye sordu Unger.
Weisenberg yavaa ban sallad. Mmkn olduunu dnyorum. Unger, Weisenbergin derin gzalt
torbalarna sahip solgun gzlerinin neden ou insann
gzlerinden daha zekiymi gibi bir izlenim verdiini kendi kendine sordu.
Bakn, altml yllardan beri, dnebilen bilgisayarlar retilmeye allyor, diye aklad profesr. lk bata bilgisayarn ncleri, akla gelebilecek her sorunu insandan daha hzl zebilecek General Problem Solver1
gelitirmelerine sadece birka yl kaldn sanyorlard.
Ancak sonra, insan aklnn dnlenden ok daha karmak olduu fark edildi ve hedef gittike ileri bir tarihe
atlmaya balad. ayndan bir yudum ald. O gnden
beri ok zaman geti. Yapay zek sistemlerinin performanslar, laboratuvarlarmzdaki bilgisayarlarn alma
hzna bal olarak ok daha iyiye gitti. Bir zaman geldi
ki, bir bilgisayar program ilk defa dnya satran ampiyonunu yendi, ama bir bilgisayar gnlk hayatta yolunu
bulacak hale getirmenin, satran oynatmaktan ok daha
zor olduunu fark ettik. Byk hedefe kk admlarla
1. (ng.) Genel Sorun zc. (.N.)
275
yaklatk. Her yapay zek aratrmacsnn, her adan insanlarla karlatrlabilecek dnme performansna sahip bilgisayarlar retmemizin ne kadar zaman alacana
dair kendine ait bir fikri vard. Bazlar buna elli yl sre
bierken, iyimser olanlar yirmi ila otuz yl arasnda gidip
geliyordu. Ama gerekten dnebilen bir makine retmenin tamamen imknsz olduuna inananlarn says da
azmsanacak lde deil. Weisenberg ban iki yana
sallad. yle grnyor ki, bunca zaman nemli bir eyi
gzden karmz. Bilgisayarlarn geliimi sadece niversitelerin aratrma laboratuvarlaryla snrl deil. Son yirmi ylda niversite bilgisayarlarnn ilemci performans
bin katna kt. Ama ayn ekilde bilgisayarlarn says da
bin katna kt. Bu, internet zerinden birbirine balanan
bilgisayar sistemlerinin genel performansnn en azndan
bir milyon katna kt anlamna geliyor. Hem de yirmi
ylda. Ve misliyle artmaya devam ediyor. Eer bir bilgisayar program internette yaylma ve bu muazzam ilemci
performansn kullanma yetisine sahip olursa...
Profesr Bey, ben bu ilerden pek anlamyorum,
diye szn kesti Unger. Ve bir bilgisayar programnn
bilinli bir ekilde bir insan ldrm olmasna inanmak
da hl zor geliyor bana. yle olsa bile, en azndan ikinci
olasl hesaba katmamam gerek: Sonunda tm bunlarn
ardnda insann bulunuyor oluunu. Bunun iin de ncelikle olas bir gerekeye ihtiyacm var. Eer bunu bulursam, muhtemelen faili de bulurum.
Weisenberg ban sallad. Eh, bilim adamlarnn nesillerdir bouna uratklar eyi baarm olmak kukusuz ki
nemli bir ey. Hisse senedi piyasalarndaki geliimi istatistiksel olarak analiz ettiim zamanlarda, finansal konularda elimden geldiince bilgi edinmitim. Ama en azndan, ok daha az teknolojik ilerleme kaydeden firmalarn
bile borsada milyarlar deerinde olduunu biliyorum.
Bu yazlm programnn arkasndaki kiinin zengin
olaca anlamna m geliyor bu?
Esas itibariyle byle sylenebilir. Ne var ki, cevaplan276
74
Westerland / Sylt
Cuma, 9.43
Mark uyandnda, saat ona eyrek vard. Oturma odasndan klavyenin tkrts duyuluyordu. Kalkp giyindi.
in bana yeniden mi oturdun, yoksa hi kalkmadn
m? diye sordu Lisann arkasnda durup.
Lisa glmsemekle yetindi. Mark, gzlerinin altndaki
halkalar grnce, sorusunu kolayca kendiliinden cevaplayabildi. Dizst bilgisayarn yannda, dn akamki yemein yar kmrlemi kalntlarnn olduu tabak hl
duruyordu. Kaynak kodun ifrelendiini kefetmelerinin
zerine pizzay frnda unutmular, yank kokusu ho olmayan bir ekilde bunu onlara hatrlatmt.
Kahve ister misin? diye sordu Mark ve kk mutfaa giderken taba da ald.
Lisa ban sallad.
Ksa sre sonra Mark, duman tten fincan onun n278
279
Yataa uzan. Yzst. Lisann yannda oturdu. Elleri Lisann srtnda kayyor, siyah balk yaka kazann
altndaki tutulmu kaslarn hissediyordu. Kaln ynn
zerinden Lisann srtndaki dmleri zemezdi. Ellerini birbirine srtp kazan altna soktu.
Lisann teni scak ve przszd. Markn elleri yukarya doru kayd. Lisa sutyen takmamt. Mark parmak
ularyla omuzlarn ovdu, fakat dar kazak hareketlerini
engelliyordu. Lisa bunu fark edince doruldu ve kaza
hzla kartverdi. Markn gzleri kk, diri gslerine
takld. Lisa bunu fark edince burnunu krtrd ve Mark
kzard. Fakat sonra Lisa srtmakla yetinip yeniden yzst uzand.
Mark kaslarn yumuak bir biimde ovuyordu. Bir sre
sonra elleri adeta kendiliinden almaya balad. Lisa i
ekti ve yznde rahatlam bir glmseme belirdi. nce
vcudunun scakl ve kokusu Markn iinde glkle
bastrabildii duygular uyandryordu. Juliaya byle masaj yapt zamanlar, genellikle iyi bir seksle sonlanmt.
Fakat Mark iinde bulunduklar durumu imdi daha da
karmak bir hale getirmemesi gerektiini biliyordu.
Neden durdun? diye sordu Lisa.
zr dilerim. Dalmm.
Lisa bir ey sylemedi, masaj tekrar baladnda glmsemekle yetindi. Bir sre sonra gs kafesi dzenli
bir ekilde kalkp inmeye balad. Uykuya dalmt. Mark
onun zerini rtt ve bir sre, orada sakince uzanm
uyuyuunu izledi. Yavaa eilip yanandan pt.
Lisa gzlerini at.
Mark irkildi.
Lisa yavaa srtst dnd ve ona uzun uzun bakt.
Sonra onu ensesinden yakalayp kendine doru ekti.
Dudaklar uzun bir pckle bulutu. Markn dili Li
sann dudaklarna demeye cesaret edemiyordu.
Mark kendini geri ekip onun zarif vcuduna hayranlkla bakt. Eli onun gsnn yanna kayd. Lisa glmsedi.
281
75
Westerland / Sylt
Cuma, 14.19
Mark korkuyla srad. Aklna hemen Diego geldi. Bir
ekilde Pandorann yardmyla polisin elinden kurtulmu
ve onlarn izini bulmu olmalyd. Yerinden frlad ve silah olarak kullanabilecei bir ey bulmak iin etrafna baknd. Ancak holden gelen sesler hi de zellikle sessiz
olmaya alan birinden geliyor gibi deildi. Anahtarlar
ngrdad, bir seyahat antas yere brakld. Sonra kap
ald ve Julia fal ta gibi alm gzleriyle Mark ve
Lisaya bakakald.
Julia! diye bard Mark. krler olsun! Ben de
sanmtm ki... Sonra Juliann yzndeki, Lisay szen
ifadeyi grd; bu srada Lisa balk yaka kazan yeniden giymiti ve stn ban dzeltiyordu. Ve Mark hi
dnmeden, olabilecek en aptalca cmleyi syledi: Julia, dndn gibi deil...
Julia hibir ey sylemedi, yz kire gibi beyazd.
Altduda titriyordu, gzleriyse rkm bir atnkiler gibi
iri iri almt. Arkasn dnp odadan koarak kt.
Mark onu takip etmek istediyse de, yatak odasnn nnde yolu kesildi. Emekli Dantay yesi ve eski hkim olan
kaynpederi Dr. Hermann Nrenbergin elik grisi gzlerine bakt. Arkasnda kars, kzlarn teselli etmeye alyordu.
Mark! Nrenbergin sesi buz gibiydi. Demek evimi
kaamak yuvan olarak kullanmaya cesaret ettin, ha!
282
76
Westerland / Sylt
Cuma, 14.26
Bakomiser Friedbergin bilgisayara Helius kelimesini yazmasnn zerinden saniyenin binde biri kadar bir
284
sre getikten sonra, bilgisayarnn iindeki bir ey kmldad. Bildik bir ablon tannmt, en yksek ncelii olan
bir ablon. Pandorann binlerce mercii bu ablonla balantlyd. Friedbergin bilgisayarndaki mercii, karakolun
merkez bilgisayar zerinden internet balantsn aktifletirdi ve tm dierlerine ksa bir mesaj yollad. nternet
araclyla yrtlen veri trafii birdenbire oalverdi.
Megabaytlarca veri dei toku edildi, birka Pandora mercii adan indirildi ve bir an iin tm sistem performansn
bloke etti. Aratrdlar, analiz ettiler, karlatrdlar ve bulduklar sonular dier binlerce merciye yolladlar. Yapay
nronlardan oluan karmak rg iinde bir birlik olutu;
bir dnce olarak adlandrlabilecek bir ey.
Dnce dnlm, bilgi ada bir yerlere kaydedilmiti. Westerland Polis Karakolunun sunucusundaki
merciiler birbirinden ayrld, internet araclyla yrtlen veri trafii yeniden normal llere indi. Friedbergin
bilgisayarndaki Pandora mercii tekrar derin, ryasz uykusuna dald.
Sistemin, allmn dnda davrandn kimse fark
etmemiti.
77
Westerland / Sylt
Cuma, 15.05
Nieblle giden arabal trendeki srclere yol gsteren demiryolu grevlisi, zgnm ama daha beklemek
zorundasnz, dedi. Bir sinyal arzas var. u an anakaraya hibir tren hareket edemiyor. Maalesef, daha ne kadar
sreceini de tam olarak syleyemem. Beklemek mi, yoksa daha sonra yeniden gelmek mi istersiniz?
Daha sonra yeniden geliriz, diye cevaplad Lisa ve
arabay evirdi.
285
287
Hayr, teekkrler.
Peki yleyse; pruvanz neta, rzgrnz kolayna olsun! Liman sahibi onlara tekrar el salladktan sonra, kulbesine girerek gzden kayboldu.
Mark dtan takma motoru kullanmadan yelkenliyi
dar limandan kard. Lisa, Mark kadar yelken yapmam
olsa da, ok becerikli bir ekilde yerini ald. ok gemeden liman giriini arkalarnda brakm, engin Kuzey
Denizinin aklarna doru seyrediyorlard.
Rzgra kar dar boazda voltalamak zorunda kalmadklarnda ve Mark n yelken iskotas olmakszn gayet rahat manevra yapabildiinde, Lisa gverteyi terk
edip kamaraya indi. Dizst bilgisayarn aa yukar
saatlik arj var! diye bard aadan. Bununla yetinebilir miyim, bilmiyorum.
Elinden geleni yap! diye bard Mark, dalgalanan
yelkenlerin sesini bastrmaya alarak. Yukar, Danimar
kaya doru ilerleyeceim. Belki orada kk bir otel ya
da baka bir ey buluruz.
Tekneyi, ak denizde ykseklii bir metreyi bulan
kpkl dalgalarn arasndan sryordu. Rzgr yaklak
be kuvvetinde kesintisiz esiyordu... tekne iin ideal artlar. Mark kuzey ynnde, ky eridine paralel bir apaz
seyir1 tutturdu. Lisann denize dayankl olduunu umuyordu; tekne, rzgrn basncyla yana yatyordu. Bu artlar altnda kzn nasl akln toplayp alabileceini bilmiyordu.
Yaklak iki saat sonra douda, ky ynnden zerlerine doru gelen bir helikopter grd. Gkyzne bakt.
Bulut kuleleri bu arada denizden anakaraya doru iyice
yaklamt. Bulutlar, imekler tarafndan titrek ampuller gibi aydnlatlyordu. Patlak vermeye hazrlanan hava
hi de tehlikesiz deildi. Sert Kuzey Denizi zerindeki
ilkbahar frtnalar daha nce baz takn yelkencileri zor
288
289
291
78
Flagstaff / Arizona
Cuma, 12.11
Sybil Shepard kendi enstitsnn de yer ald asker
ssn iinde bulunan asker inzibat binasnn kk, gsterisiz bir odasnda oturuyordu. Asker istihbarat servisinin albay ne doru eilip zeki, pheci gzleriyle
Shepard dikkatle szd. u Pandora, sizinle nasl iletiime geti?
Shepard iini ekti. Size onlarca kez anlattm!
Albay ban sallad. Bana, sizinle dardan, bir internet taraycs zerinden iletiim kurduunu anlattnz.
kimiz de bunun olamayacan biliyoruz. ssn bilgisayar a, davetsiz misafirlere kar kesinlikle gvenli. Ayrca kontrol ettik. A genelinde ve sizin bilgisayarnzda
kesinlikle byle bir giriin izine rastlanmad. Ama tabii
btn bunlar size defalarca syledim.
Dnp dolap ayn yere geliyoruz. Ne olduunu bilmiyorum. Sistem yneticisi deilim ve bunu nasl yaptn size syleyemem. Sadece, ne grdm tarif edebilirim. Thomas Lehmanna sorabilirsiniz. O da oradayd.
Elemannz hikyenizi doruluyor. Ama bu, onun
gerek olduunu gstermez.
Beni tam olarak neyle itham ediyorsunuz? Ben size
geldim, deil mi? Eer casusluk yapmak isteseydim, istihbarat servisini olaya dahil etmezdim herhalde!
tham falan etmiyorum, dedi albay. Arkasna yaslanp ellerini masann stnde kenetledi. Sadece, gerekte
ne olduunu bilmek istiyorum.
Tanr akna! Shepard bir an iin yzn ellerinin
arasna gmd. Tam drt saattir bu odada oturuyordu.
Kimse iecek bir ey teklif etmemiti. Ayrca, tuvalete
gitmesi gerekiyordu. Gerekte ne olduunu size syledim! Bu oyuna bir son veremez miyiz?
Tankla ilgili olaya geri dnelim. Arzay aklayama292
Shepard gzyalarn daha fazla tutamyordu. Yutkundu. Hibir ey anlamyorsunuz! Herhangi birisi son derece gizli bir projenin kaynak koduna ulaabiliyor. Eer
bu kii...
yle birisi yok, dedi albay. Bu, kulaa bir emir gibi
geldi.
Shepard kendini toparlad. Yalarla dolu gzlerinin
nnde albayn yz bulanklat. imdi bana ne olacak? Sesi titriyordu.
Geici olarak grevden uzaklatrldnz. Bir disiplin
soruturmas olacak, ama yarglanacanz zannetmiyorum. Bana kalrsa, ar bir teknik hatadan baka bir ey
yapmadnz. Bunun iin cezalandrlmazsnz, fakat Otonom Sistemler Blmnn yneticisi olarak kariyeriniz
sona erebilir.
Shepard yavaa ban sallad.
Albay bir elini onun koluna koyduysa da, Shepard kolunu hemen ekti. zgnm, Sybil, dedi Albay. Son
zamanlarda nasl bir bask altnda olduunuzu biliyorum.
Asker psikoloa, sizinle temasa gemesi iin talimat verdim. Eminim ki...
Ben deli deilim, dedi Shepard. Sesi imdi yeniden
gl kyordu. yle olmasn dilerdim. Tanrm, gerekten dilerdim!
79
Alman Krfezi / Kuzey Denizi
Cuma, 20.47
Mark, Lisay yavaa kollarnn arasna ald. Ben de
ciddiyim, dedi.
Lisa ban kaldrp ona bakt; gzlerinde, Markn
daha nce grmemi olduu bir krlganlk vard. Gemiin glgeleri, Kuzey Denizi zerindeki frtna bulutlar
294
Nereden buldun ki bunu? diye sordu Mark, Lisa duman tten kupay nihayet ona verince.
Kk bir gaz oca buldum. Kaynpederin gerekten de her eye hazrlklym.
Scak iecek Marka ateli geceyi hatrlatt. Lisa yeni
oluan ereksiyonunu fark edemeden arkasn dnd.
Souk, nemli kyafetlerini giymek, ehvet dolu tm
dncelerini datt. yle bir stne bana gz att,
burumu kot pantolonuna ve mahvolmu saf yn kazana bakt ve kendi, zc haline ve durumun ironisine
kar srtmaktan kendini alamad. D grnne her
zaman nem vermiti, zellikle de kadnlarn yannda.
Ancak kyafetleri tmyle slanmam olsayd, herhalde
hayatnn en heyecanl gecesini karacakt.
Nemli soukla ieriden savaabilmek iin, kahveyi
iebildii kadar abuk iti. Kyafetleri en iyi kurutma yolunun onlar giymek olduunu deneyimlerinden biliyordu.
Ne durumdasn? diye sordu.
Dizst bilgisayarn pili neredeyse bitmek zere,
ama virsn ilk versiyonunu bitirdim. imdi geriye sadece, onu test etmek kald.
Test etmek mi?
Lisa akn bir ifadeyle bakt. Yanlyor muyum, yoksa sen bir zamanlar bir yazlm firmasnn patronu muydun? O halde, bir rpda hatasz kod yazmann imknsz
olduunu bilmen gerekir. Geri derleyici hata bulmad
ve imdi elimde yrtlebilir bir program var. Ama bu,
ancak program denendiinde bulunabilecek bir mantk
hatas olmayaca anlamna gelmiyor.
Rainer hatasz kod yazabiliyordu.
Lisa, Marka kzgn bir bak att. Ben Rainer deilim.
Mark srtt. Fark etmitim.
Lisa ona frlatabilecei bir eyler bulmak iin evresinde baknd. Mark hemen gverteye kp gzden kayboldu.
297
80
Alman Krfezi / Kuzey Denizi
Cumartesi, 6.10
Pervanenin kulaklar sar eden darbeli sesi, kamarada
insann karsndakini anlamasn imknsz klyordu.
Oluan rzgrn etkisiyle tekne bir o yana bir bu yana
savrulup duruyordu. Helikopter tam zerlerinde duruyor olmalyd.
Alman Snr Polisi! Ellerinizi kaldrp gverteye kn, diye nlad hoparlrden bir ses. Tekrar ediyorum,
hemen ellerinizi kaldrp gverteye kn. Aksi takdirde
ateli silahlar kullanlacaktr!
298
syordu. Mark da ona glmseyerek karlk verdi ve hissetmedii iyimserlikten bir para gstermeye alt. imdi ona biraz teselli verebilmek iin elini tutmay nasl da
isterdi.
Nihayet Mark gl dizel motorlarn grlemesini
duydu. Deniz Kuvvetleri grisi bir hcumbot yanlarna
yanat. Yukar kaldrldlar ve normalde yarallarn kurtarlmasnda kullanlan sedyelere balandlar. Kk bir
vin onlar sava gemisinin gvertesine indirdi. Gvertenin altndaki kk bir odaya getirilip iki dar yataa yatrldlar. Sonra odann kaps kilitlendi.
Bu da ne demek oluyor? diye bard Mark. Bir avukatla grmek istiyorum! En azndan u kahrolas balarmz zn!
Kimse onu duyuyor gibi deildi.
Dinleyin, dedi yksek sesle. Birinin bizi dinlediini
biliyorum. Ben Mark Helius, Distributed Intelligence yazlm firmasnn bakanym. alanlarmdan biri, kendine ait bir zek gelitirmi olan Pandora adnda tehlikeli
bir yazlm gizlice internete szdrd. Bu yazlm polis bilgisayarlaryla da oynayabiliyor. Bizim her ne yaptmz
dnyorsanz; doru deil. Biz terrist deiliz. Pandora
virsyle savaabilecek bir ey gelitirmeye altk. Teknenin gvertesinde bir laptop bulacaksnz. Onu emniyete aln! Pandora virsnn kaynak kodu orada.
ekti. Tm bunlara inanmann zor olduunu biliyorum. Bizi bu yzden serbest brakmanz beklemiyorum. Ama beni dinleyen her kimse: Size yalvaryorum,
koda gz atmalar iin bilgisayar uzmanlarna haber verin. En azndan, hikyemin doru olup olamayacan
kontrol edin! Ltfen! nsanln gelecei buna bal olabilir!
Unut gitsin, dedi Lisa. Nasl olsa anlamayacaklar.
Markn aklna bir ey geldi. Komiser Unger! diye
bard. Hamburg Cinayet Masasndan Bakomiser Un
gere sorun! O bizim masum olduumuzu biliyor!
300
81
Hamburg-Alsterdorf
Cumartesi, 12.05
Bana inanmak zorundasnz! Mark, sade, penceresiz
odann ortasndaki masada tam karsna oturmu adamn yzlerine bakyordu. lerinden biri, keskin yz hatlarna ve tepkisiz baklara sahipti, belli ki Federal Alman
Polisinden yksek rtbeli bir subayd. Adn vermemiti,
ama nn arasnda sz geenin o olduu belliydi. Dier ikisi gen bir polisle, kendini Stefan Schtze olarak
tantm bir adamd. Muhtemelen FAPdeki bilgisayar uzmanl iini birinci sradan kapmasnn nedeni, kaln kemik ereveli gzl, yars dklm salar ve top sakalyla bilgisayar manya kliesine tam olarak uymasyd.
Schtze ne doru eildi. Dinleyin beni, ben de bu
ilerden biraz anlyorum, dedi. Anlattnz ey teknik
olarak imknsz. Eer gerekten de darda bir yerlerde
bir yapay zek varsa, onun Interpol sistemlerine girip verilerle oynamas mmkn deil.
Fakat birisi verilerle oynad, deil mi? Eer bunu bilmiyor olsaydnz ve terrizm hikyesiyle ilgili pheniz
olsayd, burada olmazdnz.
Bakomiser Unger sizin adnza konutuu iin buradaym. u esnada, onun bu olayla balantsnn derinliini kontrol ediyoruz.
yisi mi verileri kontrol edin. Kimin benim iin uluslararas tutuklama emri karttn bulun. Onunla konuun. Kahrolas bilgisayar sistemlerine gvenmeyin. nsanlarla konuun!
Schtze i ekti. Pekl, haklsnz. Birinin Interpol
sistemine szdn biliyoruz. Yalca subayn knayan baklarn grmezden geldi. Bilmediimiz tek ey, nasl olduu.
Size akladm ya. Pandora...
Kendini Bakomiser Vogt olarak tantm olan gen
301
303
82
Hamburg-Alsterdorf
Cumartesi, 12.40
Yzlerine gzlerine bulatrdlar! dedi Mark. O
Schtze, sersem...
Lisa sorgu odasnn nnde onu beklemiti. Burada
olmaz, dedi ve gzleriyle, koridorun kesine yerletirilmi gvenlik kamerasn iaret etti.
Polis merkezinden kp az ilerdeki City Nordun,
hafta sonu olduu iin kimseciklerin olmad bro parkndan ar ar yryerek getiler.
Bu geri zekllar Pandoraya kaynak kodu yok etme
ansn verdiler ve o da bunu kulland, dedi Mark. imdi
yapabileceimiz tek ey, bekleyip dnyann mahvoluunu izlemek. Her ey bitti.
Tam olarak deil. Lisa elinde tuttuu, bir kullan-at
akmak bykl ve biimindeki gm renkli dikdrtgeni havaya kaldrd: bir USB bellek.
Sen... Ama bizi geminin gvertesinden aldklar esnada stmz aramlard... Sen bunu nerede...
Lisa srtmakla yetindi.
Ne yapacaz imdi bununla? diye sordu Mark.
Kaybedecek zamanmz yok. Pandora kaynak kodun
bir kopyasnn elimizde olduunu tahmin edebilir. Eer
yaknda hakkmzda bir tutuklama emri daha kartlrsa,
hi armam.
Polis subay bana inand. Bunun olmasn...
Lisa ban iki yana sallad. Tek bir adam, rtbesi ne
kadar yksek olursa olsun, hibir zaman btn sistemi
durduramaz.
Muhtemelen haklsn. Mark evresine baknd. Otobs dura ok uzakta deildi. imdi nereye?
Aslann inine, dedi Lisa. D.I.ya gidiyoruz.
Firmaya m? Neden ki?
Lisa iini ekti. Virs test edecek zamanmz yok.
304
kafal, aalk bir herifim. Bu benim iim. CCC bu firmaya byk miktarda para yatrd ve saylar tutmadnda, kt polisi oynayp ynetime tekmeyi basmak zorundaym. Bunun iin para alyorum. ne doru eildi.
zgnm, Mark. Size hakszlk ettim. Ltfen zrm
kabul edin.
Markn dili tutulmutu. Grimesn uzatt eli kavrad. Pekl, dedi, gz ucuyla Lisaya bakarak. Lisann baklar phe doluydu.
Grimesn yznde geni bir glmseme belirdi ve
Mark hayretler ierisinde, onun kurbaa suratnn pekl
sevecen grnebildiini fark etti.
Size bir teklifte bulunmak istiyorum, dedi Grimes.
Sizi hemen firmaya yeniden CEO olarak atamak istiyorum. Ek olarak, stn performansnz sebebiyle bir defaya mahsus olmak zere bir milyon avro deerinde ikramiye alacaksnz. Ayrca CCC firmaya para halinde,
toplamda elli milyon avro yatracak. Bir iki sene iinde
borsaya girebileceimizi dnyorum.
Mark kulaklarna inanamyordu. kramiye, elli milyonluk yatrm, borsaya girmek... bu szckleri Yeni
Ekonominin ksa srm altn gnlerinden bu yana duymamt. Yoksa bu, Grimesn rktc, kt akalarndan biri miydi?
Grimes, Markn phesini sezmie benziyordu. Ben
ciddiyim, Mark. oktan Londradakilerle konutum. Bu
firma iin gerekli her trl katkda bulunmaya hazrlar.
ne doru eildi ve sanki birilerinin dinlemesinden korkuyormu gibi sesini alaltt. Kefettiiniz ey, tarihin en
nemli bilimsel dnm noktalarndan biri. Gerek bir
yapay zek! Bir treni daha kardn anladnda, Bill
Gatesin yznn alaca ekli imdiden grebiliyorum!
Bu dnceyle srtt.
Bir milyon! Bu sayda byleyici, sihirli bir eyler vard. Evi elinde tutabilirdi. Juliayla evlilii artk kurtarlacak durumda deildi, ama en azndan onun ailesinin karsnda gururunu kurtarabilirdi. Daha da iyisi: CCCnin
307
yatrmlaryla firma kurtulurdu. Sadk yoldalarnn hibiri iini kaybetmeyecek ve Mark tekrar sahaya kacakt.
John haklyd: Pandora, bilgisayarn icadndan beri yaplm en byk keifti. D.I.nn n tm dnyay saracakt.
Markn ad bir anda Larry Page, Sergey Brin ve Pierre
Omidyarla birlikte anlr olacakt. Bunca zaman hayalini
kurduu her ey gerekleecekti. ekici bir teklifti.
Biraz fazla ekici.
Hayr, dedi ayn ekilde dnd belli olan Lisa.
Mark ona doru dnd. Akllca olan, teklifi kabul
ediyor numaras yapmakt. Ama bunu Lisaya nasl anlatacakt? Gz krpmak ya da baka bir iaret mutlaka
Grimesn gzne arpard.
Lisa, Marka souk bir ifadeyle bakt. Teklifi kabul
etmeyi ciddi ciddi dnyor olamazsn! Pandorann ne
kadar tehlikeli olduunu unuttun mu?
Dinleyin, Miss Hogert, dedi Grimes. Sizi anlyorum. Ama sizce de, Pandoray yok etmeden nce, ilk olarak onu anlamaya almamz gerekmez mi? Ne de olsa
canl bir varlk gibi bir ey. CCCnin parasyla onu rahatlkla inceleyebiliriz.
Rahatlkla incelemek mi? Bizi rahat brakmayacak!
imdiden iki insann lmne yol at. Yine ldrecek.
Gnn birinde geriye, ona kar tehlike yaratabilecek insan kalmayacak.
Bu ok sama. Pandora bize baml, dedi Grimes.
Bilgisayarlar kendi kendilerine reyemez ve kendilerine
bakamazlar. nsanlara ihtiyalar var. Pandora insanl
neden yok etmek istesin ki? Kesinlikle onunla rekabet
halinde deiliz. Bugnden makinelerle aramzda bir eit
ortak yaam gelitirmi durumdayz. Bu, gelecekte de
byle olacak. Srf kontrolden kabileceinden korktuumuz iin, Pandora gibi olaanst bir eyi tahrip etmek
korkun bir hata olurdu!
Kontrolden kmak m? Hi gleceim yoktu! Lisa
nn yz sinirden kpkrmz kesildi. Pandora oktan
kontrolden kt! Aksine, o bizi kontrol ediyor! Marka
308
309
83
Hamburg-Hafencity
Cumartesi, 15.13
Mark yavaa Grimesa dnd. Bellei nereden biliyorsunuz?
Aptal deilim herhalde, Mark! Neden burada olduunuzu biliyorum. Pandoray yok etmek istiyorsunuz.
Bir katil program gelitirdiniz, bir virs, onun gibi bir ey
ite. Ve insan byle bir eyi bir evrak antas iinde dolatrmaz malum.
Lisaya dnd. Miss Hogert, firma malna zarar vermenize ve zel verileri almanza msaade etmememe
anlay gsterirsiniz umarm!
Yalan sylyor! dedi Lisa. Pandora ona sylemi!
Sistem protokoln analiz etmi ve virs kaydettiimi
anlam olmal. Btn izleri temizlediimi dnmtm, ama demek ki yeterince titiz olamamm.
Mark, Grimesn prtlek gzlerine bakyor ve kendini
kurbaann agzl baklarna yakalanm bir sinek gibi
hissediyordu. Her an geni azndan yapkan bir dil ileri
frlayacak diye bekliyordu neredeyse. zgnm, John,
ama Lisa hakl, dedi. Bu riski gze alamayz. Pandora
tahrip edilmeli!
Grimes ban iki yana sallad. Mark, size her eyi
sundum, deil mi? Size elimi uzattm, ama siz geri evirdiniz. ansnz kaybettiniz.
alma masasnn ekmecesine uzand ve birdenbire
elinde bir tabanca belirdi. zgnm, ama baka seeneim kalmad. Firma maln dardan gelecek saldrlara
kar korumak iin her eyi yaparm.
Mark silaha bakakald. Grimesn gzlerinde, gsz
d grnnden asla beklenmeyecek bir sertlik vard.
Mark, Grimesn gemiiyle ilgili efsaneleri hatrlad ve
birden, ondan ok daha gsz olduklarn fark etti. Tahminen hl gizlice ngiliz hkmeti iin alyordu; ya
310
btn can yarasnda atyormu gibi, scak bir acyla kvranyordu. Yzn buruturduysa da bir ey sylemedi.
Tanrm! diye bard Mary. Ambulans a...
Birazdan, dedi Lisa. nce u hayvan herifi iyice
balamam iin bana yardm et. Eer frsat bulursa, hepimizi ldrr.
Mary ban sallad.
Dn! diye komut verdi Lisa ve tabancay Grimesa
sallad. Yant olarak ac iinde bir srtma geldi. Lisa tereddt etmeden ayayla Grimesn bileine bast. Grimes feryat edip ngilizce uzun uzun svd. Sonra yavaa
yzst dnd.
Bilgisayarlarn birinden biraz kablo kap ve elleriyle
bacaklarn bala. Sakn bu iko pislie merhamet edeyim deme!
Mary syleneni yapt. fkeli yz ifadesinden, aklndaki son eyin John Grimesa merhamet etmek olduu
anlalyordu. Mary onun yaral kolunu arkaya doru kvrp Markn masasnn stnde duran monitrn ara
kablosuyla balarken, Grimes bir lk kopard. Mary de
Mark gibi yelkenciydi ve salam bir dm nasl atlr,
biliyordu.
Buna piman olacaksnz! diye bard Grimes, iyice
balanm bir ekilde yerde yatarken. Sizi bitireceim!
htiya duyacanz avukatlar tutmaya yetecek paranz
yok!
Kapayn enenizi! dedi Lisa. Yoksa, henz parmaklklarn ardnda olmadm sre boyunca size ac ektirme ansm kullanrm!
Grimes sustu.
Mary ambulans ve polis ard. Lisa endieli bir yz
ifadesiyle Markn zerine eildi. Kazann ve pantolonunun sol ksm tamamen kanla kaplanmt. artc derecede az ac hissediyordu. Kendini masaya ekerek ayaa
kalkt. Scaklk vcudundan ekilmie benziyordu. Dengesiz admlarla, sendeleyerek brodan dar kt. Altndaki zemin, ak denizdeki bir tekne gibi sallanyordu.
313
Lisa destek olmak iin onun yanna koturdu. Uzanman gerek! Mary, bana yardm etsene!
Mark resepsiyon masasnn yanna, ahap zemine
dikkatlice yatrdlar. Lisa yaraya yapm kaza temkinli
bir ekilde yukar doru syrd. Mark acdan inledi.
Kahretsin! dedi Lisa, yaray grnce. Burada bir ilkyardm antanz var m? Mary ban sallayp yerinden
frlad.
Virs! dedi Mark.
Bak, Mark, bu imdi ok nemli deil. nce seni...
Pandora ne planladmz biliyor! Virs hemen aa
salmalsn, yoksa bizi durdurmann bir yolunu bulacaktr!
Ama virs test edilmedi. Eer olmazsa...
Yap unu! Sadece tek bir ansmz var!
Mary ilkyardm antasyla geri dnd. Ben yaparm.
lkyardm kursu grmtm. Silah yaralaryla ilgili bir
ey renmemitik, ama bir yolunu bulurum. Cesur bir
ekilde glmsyorsa da, solgun yz her zamankinden
daha da ak renkteydi ve Mark onun gzlerindeki endieyi grebiliyordu.
Tamam, dedi Lisa. Halletmem gereken bir ey var.
Mary, Marka tampon uygularken, Lisa bilgisayarlardan
birinin bana kotu. Mark, cann ne kadar yaktn
Maryye belli etmemek iin dilerini skyordu.
Tamamdr... virs artk ada! diye bard Lisa bir
sre sonra. Dua edin de, bir hata yapmam olaym!
alyor mu? Konumak Mark iin eziyetti ve ok
yordu. Bunun iyiye iaret olmadn biliyordu.
Bilmiyorum, dedi Lisa. En azndan dorudan Pandoradan gelen bir tepki tespit edemiyorum, ama bu hibir
ey demek deil. Tek yapabileceimiz, beklemek.
Nerede kald bu kahrolas ambulans? diye sordu
Mary. Yznde derin bir endie vard. Mark yreklendirici bir ekilde glmsemeye alt. Gzlerinin nnde
siyah lekeler dans ediyordu. Uykuya dalma. Yeter ki uykuya dalma!
314
84
Uluslararas Uzay stasyonu
Cumartesi, 14.17
Maya mantar kltrnn mikroskop altndaki grnts bir an iin Cantoninin gzleri nnde net olmayan bir fotoraf gibi bulanklat. Mikroskobu ayarlayan
ellerinde gl bir titreim hissetti. Ne oluyor? Bu da
neydi?
Ne neydi? Orlov da Destiny modlnde iki metre
tede szlyordu ve bir ekrann banda istasyonun dijital, interaktif el kitabyla meguld. Bu arada stmadaki
sorun kendiliinden dzelmiti. Buna karlk ortaya srekli yeni arzalar kmt. Bir defasnda havalandrma
sistemi bozulunca, ierdeki hava birka saatliine olduka boucu olduysa da, bu durum daha ciddi sorunlara yol
amadan havalandrma sistemi kendiliinden tekrar almaya balamt. Baka bir seferinde birdenbire klar
gitmiti. Mikrodalga frn plastik tplerdeki astronot yemeini ylesine stmt ki, tpler patlayvermiti. Cihaz
yarm saat boyunca temizlemek zorunda kalmlard. Yer
istasyonuyla iletiim birka dakikalna kesilmiti.
Sorunlardan birou ciddiyse de, hibiri gerekten
hayati tehlike tamyordu. Yine de buras tekinsiz bir is315
317
Cantoni ynlendirme ubuunu kavrad ve kolu kontrol altna almaya alt. Ancak elinin her hareketi kar
bir bilgisayar ynlendirmesi tarafndan engelleniyordu.
Sanki inat bir at zaptetmeye alyor gibiydi. Robot
kol bir oraya bir buraya sallanyor, aha kalkyor, geriniyor
ve ekiliyordu. Aletle sessiz bir kavgaya tututuu esnada
Cantoninin alnnda ter damlalar birikmeye balad. Yine
de, kolun yeniden gne paneline arpmasn ve daha byk zararlara yol amasn nlemeyi baard.
Ne yapyorsun orada? Delirdin mi? Cantoni omzundan tutulup serte arkaya doru frlatld. Ynlendirme
ubuu elinden kayd. stasyonun iine savruldu ve omzuyla ynetim konsollarndan birine arpt, bunun zerine konsoldan sinir bozucu bir bipleme sesi kt.
Orlov vahi gzlerini ona dikmiti. Seni hain! diye
grledi. Seni geberteceim!
Ben sadece... diye balad Cantoni, ama tam o anda
yeni bir atrt daha duyuldu, bu defa daha bouk ve
Cantoniyi aklama yapmaktan kurtard. Orlov, kocaman alm gzleriyle, robot kolun ucunun istasyonun
d duvarndan uzaklatn ak bir ekilde gsteren monitre bakyordu. stasyonu evreleyen yaltm kpnn byk bir ksm kaznmt. Onun altnda, sadece iki
milimetre kalnlndaki plak metal zrh grlyordu;
yaam alanlar ile uzayn insafsz evresi arasndaki tek
koruyucu. Belirgin bir ekilde bir kabart grlyordu.
Yaltm tabakas, kolun darbesini hafifletmiti. Ayn yere
inecek ikinci bir darbe kesinlikle zrha zarar verir ve onlar saniyeler iinde ldrrd.
Orlov robot kolun kumanda ubuunu kapt ve tpk
daha nce meslektann yapt gibi, bana buyruk hareket eden sistemle savamaya balad.
Cantoni, bunca zaman insan sinirden deli edecek ekilde biplemi olan telefonun ahizesini kaldrd.
Ben MD. Hemen bir durum raporu...
Robot kol ldrm durumda.
ldrm durumda m? Bu da ne demek?
318
Kontrol d hareket ediyor ve istasyonun blmlerine zarar veriyor. Sanki uzaktan kumanda ediliyor gibi.
Bu mmkn deil. Dardan kimse bu sisteme giremez.
O zaman kolu kumanda eden, sistemin kendisi olmal.
O eyi hemen kapatmalsnz.
u an ne yapmaya altmz zannediyorsun? Bu
boktan bilgisayar her seferinde onu yeniden ayor!
Bak, Andrew, son gnlerde sizde olup bitenleri biz
aada anlayamyoruz. Biliyorum, imdi sana komik gelecek, ama bu arzalarn elle gerekletirildiinden yzde
95 eminiz.
Elle mi? Bu da ne demek?
Bu, ikinizden birisinin...
Samalyorsun! Ben u an telefondaym, Yuri de kumanda sistemiyle bouuyor. O kahrolasca eyi bir trl
zapt edemiyor.
Robot kolun banda MC1 mi var?
Evet. O...
Dinle beni, onu hemen oradan almalsn. Bir ekilde.
Dr. Birken, izofreninin nadir bir tr olduunu syledi,
ki bu...
Sylesene, beni dinliyor musun sen? Burada deliren
biz deiliz, bilgisayar saptm vaziyette! Biraz nce kumanda sistemiyle ben boutum, imdi de olabilecek en
kt eyi engellemeye alan, Yuri. Eer delirdiimizi
anlatmak yerine bize bir ekilde yardm edebilseydiniz,
ok iyi olurdu! Ahizeyi yerine arpt ve dnp Orlovun
yanna doru ilerledi.
Robot kolun kamera ekranlarndan de kararmt.
Kontroller, sistemin aktif durumda olmadn gsteriyordu. Nasl baardn? diye sordu Cantoni.
Hi, dedi Orlov. Kendi kendine kapand.
319
Edwards buna bizim yol atmz dnyor. Birken ona izofreniyle ilgili bir eyler anlatm.
Birken m? Onun kendisinin, ne derler, bir tahtas eksik. Hafife alnna dokundu. Tipik Grev Kontrol. Onlara gerekten ihtiyacn olduunda, tek yaptklar seni
sinirlendirmektir. Baklarn yere indirdi. Andrea, hata
yaptm. Yanl olan bir eyler var, ama o sen deilsin. zgnm. Kocaman elini ne doru uzatt.
nemli deil, dedi Cantoni. Rusun el sk Can
toninin korktuu kadar gl deildi; sanki Orlov yumuaklyla, ileride daha dnceli olacan gstermeye
alr gibiydi.
u andan itibaren, ikimiz bilgisayara kar, dedi Orlov. 2001 filmini bilir misin?
Her astronot, Stanley Kubrickin bayapt olan, delirmi bir bilgisayarn uzay gemisi mrettebatn ldrmeye
almasn anlatan filmi bilirdi.
Bilgisayarn tm bunlar kastl olarak yaptn dnmyorsun, deil mi? Demek istediim, sonuta istasyonda HAL1 yok. Kontrol sistemimizin ilemci kapasitesi, evdeki bilgisayarmnkinden daha fazla deil. Ayrca,
bilgisayar ylece kapatamyoruz!
Orlov ban sallad. Hazr sakinken, kolu zararsz
hale getirmeliyiz.
Bunu nasl yapmay dnyorsun?
Dar kmalyz.
Bir an iin Cantoninin zihninin ufkunda ksa sreli
bir umut yand, fakat Rusun kurtarma kapslyle
yeryzne dnmekten bahsetmediini anlad anda snverdi. EVA2 m yapmak istiyorsun? imdi, bilgisayar
samalarken?
Kol her an tekrar harekete geebilir. Onu istasyondan
1. Arthur C. Clarken Sentinel adl yksnden uyarlanan ve ynetmenliini Stanley
Kubrickin yapt, 1968 tarihli 2001: Uzay Yolu Maceras (2001: A Space Odyssey) filmindeki sperbilgisayar. (.N.)
2. (ng.) Extra Vehicular Activity: Uzay aracnn dnda gerekletirilen faaliyet, rnein
uzay yry. (Y.N.)
320
85
Hamburg-Hafencity
Cumartesi, 16.22
Diego! Lisa yerinden frlad. Gzleri korkudan fal
ta gibi almt. Dehet ona ok yakyordu.
Heliusun zerine eilmi kzl sal, illi, gzel bir kadn, Siz de kimsiniz? diye sordu. Belli ki adam yaralanmt.
Diego burada neler olduunu tam olarak anlayamad.
Pandora ona Lisann, Eva Weisenbergin dizst bilgisayarndaki belgeleri dardan bir kaydetme cihazna, tahminen bir USB bellee aktardn sylemiti. Diego da
ona bunun muhtemelen ne anlama geldiini aklamt.
Gnn yarsn Pandorayla beraber, Lisa ile Markn izini
srerek geirmiti. Nihayet sistem, ikisinin D.I. brosuna
geldikleri haberini vermiti. Diego hemen yola koyulmutu. Virsn aa salnmasn kesinlikle engellemeliydi.
Ancak, ge kaldn seziyordu.
inde fke kabard. Bunu bu kaltaa detecekti! Pantolonunun sa cebinden sustal aksn kartt ve yavaa yaklat.
Lisa souk bir ifadeyle glmseyerek bir tabancann
namlusunu ona dorulttu. Silah nereden bulmutu? Fark
321
yava, artc derecede narin admlarla Lisaya doru yrd. Ellerinde, ilmik haline getirilmi bir kablo tutuyordu. Bir elini tuhaf ekilde arpk tutuyordu ve yz acyla kaslmt. Yaralyd. lmii Lisann bann zerinden
geirip nefes almasn engellemeye alacakt, ama muhtemelen onu hareketsiz kalana dek bomay baaramayacakt.
Adam Diegoya, iinde sessiz bir anlama barndran bir
bak att: kisi de ayn taraftayd, Pandorann tarafnda.
Diego adama ban sallamamak iin kendini tuttu.
Lisa, virs durdurmalyz. Ona kar bir ey bulmada
Pandoraya yardm etmeliyiz. Bunun iin virsn kaynak
koduna ihtiyacm var! Ltfen!
Sana kaynak kodu vereceime gerekten inan...
Lisa, dikkat et! diye bard, tesadfen ona doru bakan kzl sal. Lisa arkasna dnd ve kendisine ulamak
zere olan ikoya tabancay dorulttu.
Diego son srat kotu. Lisa bir tepki veremeden, kendini onun stne atmt.
Lisa, Diegonun altnda debeleniyor, tekmeler savuruyor ve sryor, dii bir aslan gibi savayordu. Diegonun
bedeni vahi bir tahrik duygusuna kapld; bu, seks gibiydi, sadece ondan daha iyi. Lisay muazzam arlyla
aaya bastryordu. Lisa yetenekli bir greiydi, ama
bildii birok eyi Diegodan renmiti ve yarmalarda
greilerin farkl skletlere ayrlmasnn bir sebebi vard.
Lisann hi ans yoktu.
Diegonun silah onun elinden almas sadece birka
saniye srd. Bir dnle ayaa frlad ve tabancay Lisaya
dorulttu.
Peki, siz kimsiniz, sormamda saknca yoksa? iko,
belirgin bir ngiliz aksanyla konuuyordu.
Diego srtt. Pandorann bir arkada.
Dieri ban sallad. John Grimes, Distributed Intel
ligencen ynetim kurulu bakan. Malmz bu delirmi
insanlarn saldrlarndan koruduunuz iin ok teekkr
ederim. Firma, desteinizi gz nnde bulunduracaktr!
323
86
Hamburg-Eimsbttel
Cumartesi, 16.13
... Eer HSV,1 Bayerni hl yenmek istiyorsa, ok
aba sarf etmeli. Ve Hamburglu futbolcular kar ataa
geiyor. Devre arasndan hemen nce beraberlik grebilirsi...
Cep telefonu alyordu. Kahretsin! Tam da zamannda! Bakomiser Unger amak zorunda olduunu biliyordu. Ne de olsa Hamacher/Erling vakasyla ilgili olduu
belliydi. Bu sabah FAPden bir subay onu uykusundan
uyandrm ve Mark Helius ile Lisa Hogertin ak denizde yakalandn, bu ikisinin uluslararas tutuklama emriyle arandn bildirmiti. Unger, FAPdeki adama, tutuklama emrinin sahte olmas gerektiini aklamt.
Merkeze gelip Heliusla konumay teklif ettiyse de, FAP
bunu reddetmiti. Ona sorular sorup durmulard, ama
tabii ki sradan bir cinayet masas bakomiserini soruturmalarna direkt olarak dahil etmek iin fazla kibardlar.
Ee, peki madem. Unger, szde kontrolden km bilgisayarla ilgili bu rktc hikyeye inanmadlar diye
yle ok da zlmemiti. Sonuta onlarn da kendilerine
ait bir bilgisayar sular blm vard ve bunun su ileyen bilgisayarlar konusunda da yetkili olduu kabul edilebilirdi, eer lm vakalarnn aklamas gerekten de
buysa. FAP alyordu, Unger dosyay kapatabilirdi ve
herkes mutlu olurdu.
Ama bu tabii ki o kadar basit deildi. FAPdekiler tkanm durumdaydlar ve imdi ona ihtiyalar vard ite.
Tam da imdi, HSV lm kalm savandayken. Beyler bir
dakika daha beklemek durumundayd.
Unger nefesini tutmu, hcumu izliyordu. Sol kanattan Bayernin ceza sahasna mkemmel bir pas, dorudan
1. Hamburger Sportverein: Hamburg futbol takm. (.N.)
325
tartan komularyla karlat. Hamburgda biri ldrld m, insanlar sadece sabah kahvelerini ierken yle
bir omuz silkerlerdi. Ama kablolu yayn gitti mi, ehirde
heyecan dalgas kabarrd.
Unger basamaklar ikier er indi. Nedenini tam olarak bilmese de, bir ey onu acele etmeye itiyordu. Har
leyini, apartman blokunun avlusunda bulunan, kk
bir daire deerindeki kiralk garajdan karp motoru altrd. Aletin bouk takrday yayl seleden karnna
ulat ve onu bir miktar sakinletirdi.
Motosikletini avludan kardnda, korna seslerinden
oluan bir koroyla karlat. Caddede hibir ey yerinden
kmldamyordu. Belli ki az ilerde bir kaza olmutu. Unger duran arabalarn arasndan manevralar yaparak ilerlemeye balad ve hemen nnde bir sarn dikiz aynasna
bakmadan Polosunun kapsn anca, tam zamannda
fren yapmay baard. Kadn Ungerin hzl reaksiyonuna
teekkr olarak kfrler savurmaya balad. Unger, polis
kimliini kadnn gzne sokma ve cadde trafiinde nasl
davranmas gerektiini birka seme szckle haykrma
isteini bastrp yoluna devam etti.
Btn mahallede kaos vard. nndeki kavakta bulunan trafik lambasnn renkleri, diskodaki k sistemi
gibi saniyede bir deiiyordu: krmz-sar-yeil-sar-yeilkrmz-sar-yeil-krmz...
Harleyyi yaya kaldrmna kartt. Kaldrmda gruplar halinde duran insanlar ona afallam bir ekilde baksalar da, yol atlar. lerdeki caddelerin durumu da daha iyi
deildi. Belli ki tm ehirde trafik lambalar ldrmt.
Ungerin nabz deli gibi atyordu. Burada ok fena bir
eyler vard ve buna yol aan eyin Hanseatic Trade
Centerda olduu kukusunu kafasndan atamyordu.
Metal kalabalnn ve fkeli el kol hareketleri yapan insanlarn arasndan korna alarak ve sverek zar zor geti.
Nihayet liman kysna ulat. Elbenin stnde tuhaf
bir ayla, apraz bir ekilde duran devasa bir konteyner
gemisini gz ucuyla grd. Sanki bir ykleme terminali
327
Bir silah patlamt. Kfr bast, delici ba arsna aldrmayarak basamaklar hzlca kmaya devam etti. Tamamen soluk solua kalm bir vaziyette on birinci kata
ulat. Merdiven boluunun kapsndan asansrlerin bulunduu kk antreye geti. Camn ardnda, kk bir
grup insann bir arada durduunu grd. Andresenin gzel, kzl salarn, Grimesn denizanas vcudunu ve siyah sal programc Lisa Hogertin ince bedenini tand.
Siyah deri giysiler iinde bir tip, yardm etmek istiyormuasna, yerde yatan birinin zerine eildi, ancak elindeki tabanca aka grlyordu. Yaral Helius olmalyd
ve silahl adam da belli ki, kendini Diego olarak tantan
ve nezarethaneden tymeyi baaran Detlev Schwindtti.
Bunu bir kez daha baaramayacakt.
Diegonun duruundaki bir ey Ungere, onun tetii
yeniden ekeceini hissettirdi. ok fazla dnmeden
ate etti.
Cam kap paraland. Kurun, bronun tavannda bir
yerlere isabet etti. Unger tabii ki dorudan Diegoya ate
etme riskini gze alamamt; hemen onun evresinde
ayakta duran ve yatan masum insanlar vard ve kurunun
cam delip yn deitireceini biliyordu. Ama en azndan
Diegoyu planlad eyden alkoymutu ve bir sonraki
at iin n akt. Rakibinin de pek tabii.
Diego korkutucu bir hz ve kesinlikle tabancay kaldrp tetii ekti. Unger asansr kaplarnn birine snp
kendini koruyacak zaman bulamad. Bir eyin sa omzundan girip arkadan ktn hissetti. Sendeleyip yere
dt. Silah elinden kayd. Bir protez gibi ie yaramaz
bir ekilde aa sarkan koluna irkilerek bakakald. Hibir
ey hissetmiyordu, ama ne parmaklarn ne de kol kaslarn hareket ettirebiliyordu.
kinci bir patlama gmbrdedi ve Ungerin zerine
cam krklar yadrd. Ban teet geerek merdivenlerin
oradaki metal kapda derin bir gk oluturan kurunun
dde benzer sesini duymutu.
Bir sonraki isabet edecekti, bunu biliyordu. Kendini
329
korumak iin artk hi ans kalmamt. i bitmiti. Gzlerini kapatp kanlmaz beklemeye koyuldu.
87
Uluslararas Uzay stasyonu
Cumartesi, 14.41
Cantoni, Orlovun tehizatndaki btn blmlerin
doru balanp balanmadn kontrol ettikten sonra,
Uzay giysisi tamam, dedi kasknn telsizinden. Bundan
az nce de Orlov ayn eyi onun iin yapmt.
Blmenin basncn yava yava dryorum, dedi
Rus. Cantoni, gnei yanstan siperinden onun yzn
gremiyordu. Baparman kaldrarak iaret verdi.
Orlov dar alan blmenin yanndaki bir dmeye
bast ve bir vzlt duyuldu, sonra abucak hafifledi. stasyonun aralksz duyulan arka plan sesleri havalandrmann hafif hrts, yapnn blmleri gnete snp glgede sourken kan sinir bozucu tkrt ve trtlar tamamen kayboldu. Onlar iletebilecek hava kalmamt.
Blmeyi ayorum, dedi Orlov telsizden. Metal blme yana doru kayarak bir para uzay manzarasn gzler
nne serdi; kadife gibi mat siyah ve binlerce minik, souk, parlamayan kla dolu. Bu manzara karsnda
Cantoninin nefesi kesildi. Normalde istasyonun pencerelerinden az sayda yldz grnrd, nk parlak dnya onlar glgede brakrd. Bu, uzay aka ilk gryd. Baka artlar altnda uzay yry onu sevindirirdi
belki. Ama imdi yapacaklar ey bir gezinti deildi.
stasyondan ayrlyorum. Orlov blmenin yanndaki
bir askya gvenlik halatn tutturdu, sonra da darya szld. stasyonun glgesinden parlak gne na knca, uzay giysisi yldzlar glgede brakt.
stasyondan ayrlyorum, dedi Cantoni ve gvenlik
330
333
88
Hamburg-Hafencity
Cumartesi, 17.15
Kanlmaz gereklemedi. Onun yerine Unger inlemeler ve bouk lklar duydu. Doruldu. Belli ki zayf,
siyah sal kadn Diegonun stne atlamt ve onunla
dvyordu. te yandan Andresen, boynuna bir kablo
ya da onun gibi bir ey geirmi, kendisini bomaya alan Grimesla bouuyordu.
Bu manzara karsnda Ungere yeni bir g geldi. Salam sol kolunun yardmyla kendini yukar ittirdi ve yavaa dizlerinin stnde durdu. Sa kolu ateler iinde yanyordu. Acy duymazdan geldi, glkle doruldu, yerdeki cam paralarndan biriyle kendini yaralad. Sonunda
tabancay buldu ve ayaklarnn zerinde doruldu.
Bir patlama daha duyuldu. Dz ekranlardan biri patlayp cam ve plastik paralarndan oluan bir buluta dnmt. Onun altndan bir yerlerden ritmik bir alarm
sesi duyuluyordu.
Unger hl boumakta olan gruba doru sendeleyerek ilerledi. Eller yukar! Polis! diye grledi ve sol elinde
tuttuu tabancay onlara dorulttu. Sa kolundan kan
damlyordu. Eli titriyordu ve bu durumda bir ambar kapsna bile isabet ettiremezdi, ama bunun hemen fark
edilmemesini umuyordu.
Grimes, Andresenin boynuna dolam olduu kabloyu brakp kollarn yukar kaldrd. Andresen birka defa
derin derin nefes ald. Siyah sal kadn silah almak iin
334
89
Uluslararas Uzay stasyonu
Cumartesi, 15.40
Sistematik bir ekilde ilerliyorlard. Orlov, ayaklklar
birbiri ardna kullanlmaz hale getirmek iin eitli alet335
ler kullanyordu. Ak duran balant paralarndan yalnzca birini tkamak gerektii iin, bu nispeten kolay bir
iti. Bu esnada robot kol hi kprdamadan duruyor ve
rengi solmu dev bir ahtapotun kolu gibi uzay boluuna
uzanyordu.
Etraf tamamen kararverdi. stasyon dnyann glgesinde kalmt. Tanr kozmik atei tam o an yakmasna,
yldz denizi parlamaya balad. Dnya oradayd ite, mavimsi gri bulutlarn gr bulandrmad, yine klardan oluan bir deniz. Cantoni, Dou Asya kysnn ana
hatlarn ehirlerin parlaklna bakarak kartabiliyordu:
Japon adalarnda Tokyo, gz kamatrc bir mcevherin
stndeki en byk ta gibi parlyordu. in anakarasndaysa k noktalar daha geni bir alana yaylmt, ama
Pekin, anghay, Zhengzhou ve Hong Kong gibi nfusun
youn olduu blgeler ok daha parlakt.
Sonra korkutucu bir ey oldu: Iklarn bir ksm kayboluverdi. Sanki biri alteri indirmi gibi, ylece gidiverdi. Cantoni saniyenin yars kadar bir sre, bu ehirlerin
zerine karanlk bir nesnenin geldiini dnd, bir bulut
belki. Sonra mant devreye girdi ve hibir bulutun bu
denli hzl hareket edemeyeceini ona aklad. Aada
elektrikler kesilmiti. On binlerce kilometrekarelik bir
alanda. Birka milyon insan bundan etkilenmi olmalyd.
Iklar bsbtn kaybolmamt. Bariz bir silikleme
olsa da, kynn hatlar hl seiliyordu. Dierlerinden
daha parlak tek bir k noktas belirdi, krmzya alan
turuncu renkte parlayp sonra kayboldu. Cantoni dehete kaplarak bunun ancak bir patlama olabileceini anlad; 360 km ykseklikten net bir ekilde grlebilecek kadar iddetli bir patlama.
Aada neler oluyor? diye sordu Cantoni.
Orlov hibir ey sylemedi. Ayaklklardan birinin bandaki iinden ban evirmi, karanlk dnyaya dik dik
bakyordu.
Sence... sence bunun buradaki bilgisayar sorunumuzla bir ilgisi var m?
336
razym gibi, hi hareket etmedi. Mekanik balant zlp de kol yalnzca birka kabloya asl kalnca, mekanizma harekete geti. Uzuvlarn bkyor ve ne uzatyordu, ancak artk istasyona salam bir dayana kalmadndan, hareketleri daha az sert ve pek de tehlikeli deildi. Tonlarca arlktaki yap yavaa gne panellerine
doru devrildi.
Cantoni son kablolar elinden geldiince hzl bir ekilde balant paralarndan ayrd. Kolun hareketleri
lyordu. Cantoni onu hzla itti ve merkezka kuvveti de
gerisini haletli. Mekanizma yavaa szlerek gne panellerinin tam nnden geti. Son ksm panelleri boylu
boyunca syrdysa da, byk bir zarar vermedi. Sonrasndaysa artk uzaktayd.
Cantoni bir iki saniye arkasndan bakt. Sonra Orlovun
cesedini ara blmeye tamaya koyuldu. Robot kolla savatan canl kmay baarmt, ama zorluklarn sonuna
gelmeye daha ok vard. stasyonun dnmesini durdurmak ve sonra komutannn cesedini de yanna alarak Soyuz kurtarma kapslyle dnyaya dnmek zorundayd.
Bunu baaracakt, bir ekilde. Grev Kontrole aklamas
gereken bir dolu ey vard. Soruturma komisyonlar kuracaklard. Sonunda, gerekten neler olduunu anlayacak
ve onu cinayet zanls olmaktan aklayacaklard. Yeniden
Ciliann kollarnda yatabilecekti.
te ancak o zaman kendine alama izni verecekti.
90
Hamburg-Hafencity
Cumartesi, 17.32
Nerede kalmt bu kahrolasca ambulans? Ungerin
kolu, sanki delirmi bir demirci tarafndan kzgn bir ekile dvlyor gibiydi. Parmaklarn kesinlikle hareket
339
ettiremiyordu. Bir daha asla eskisi gibi gitar alamamaktan korkuyordu, ama pek kan kaybetmemiti ve yaras
hayati tehlike tekil etmiyordu. Andresen yaray ciddi bir
yz ifadesi ve byk bir beceriyle sarmt. Ungerin iinde, Andresenleyken emin ellerde olduuna dair bir his
vard. Hem de fazlasyla emin ellerde.
Helius daha ansszd. Teni bir cesedinki gibi solmu
ve sapsar kesilmiti. Lisa Hogert yerde, onun yannda
oturuyor ve yanan okuyordu. Gzlerinde yalar vard.
efkat dolu hareketleri souk d grnne hi uymuyordu.
Grimes kablolar ve koli bandyla yaz masasnn koltuuna balanmt ve gkn karmadan onlara bakyordu. Unger ona, eer tek kelime bile ederse boynuna bizzat kendisi tarafndan bir mektup aaca saplanacan
net bir ekilde anlatmt. Grimes, Ungerin bana bir
avukat ordusu salacan ve usulne uygun bir ekilde iini bitireceini ifade etmiti. Ama Ungerin bu ikodan
korktuu yoktu. Kendi ifadesi ve Hogert ile Andresenin
kiler, Grimes bir sreliine parmaklklarn ardna tkmaya yeterdi.
Destek ve tbbi yardm beklemekten baka areleri
yoktu. Telefon hatlar kesikti. Geni al pencereler ehrin ve limann harika manzarasn gzler nne seriyordu. Buradan, yukardan her ey aldatc bir ekilde sakin
ve huzurlu grnyordu. Yalnz eitli blgelerden ykselen dumanlar, bir dizi eyin ayn anda ters gittiini ortaya koyuyordu.
Neler oluyor byle? diye sordu Unger. Buraya ge
lirken yolda trafik lambalar kontrolden kmt. Kablolu
yayn gitti ve cep telefonum sizlere mr. Tm ehir kafay yemi gibi grnyor. Bunun iin bir aklamanz var
m?
Lisa Hogert ban kaldrp ona bakt. Pandora lyor.
Dardaki kaos da onun lm kalm sava.
340
91
Tokyo Hava Sahas
Pazar, 1.12
Bayanlar ve baylar, Tokyo hava sahasna girmi bulunmaktayz. Ltfen elektronik aletlerinizi kapatp nnzdeki masalar yukar kaldrnz ve koltuunuzu dik
konuma getiriniz.
Nihayet, diye dnd Norman, nihayet buradan kacam. Pasifik zerinde on saat umak cehennem gibiydi. 747nin sa tarafnda, pencere kenarnda skk
vaziyette oturuyordu. ri cssesi koltuunun sol kolandan tam, yannda oturan gen Asyal kadn sktryordu. Kadn da, Normann scak etinin dokunuundan
ireniyormuasna, bedenini yapmack bir tavrla koridor tarafna doru yaslyordu. Norman tepesindeki klimay en yksek dereceye getirdii halde, terlemesine engel olamyordu. Mthi bir eziyet iindeydi. Dn yolculuunda biletini business classa ykseltecekti, ne tutarsa tutsun.
Tokyoda yalnzca drt gn kalacakt, ama bu, hayatnn dnm noktalarndan biri olacakt. Norman hibir
zaman bir yerlere tatile gitme istei iinde olmamt.
Kumsalda kendine gvenmiyordu, yry yapmak ya
da daa trmanmak ya da kayak yapmak bu kilodayken
yapabilecei eyler hi deildi. Bylece uzun sredir Palo
Altodan dar kmamt. Ve imdi Eternia Powergamer
Conventionn1 onur konuu olarak Japonyaya uuyordu! Oradaki insanlar ona terleyen bir ya tulumu olarak
deil, nl Tarkusu oynatan adam olarak bakacaklard.
Ultra kobalt cini meselesini meydana karan adam. Ona
sayg duyacaklard. D grnne deil, i deerlerine
dikkat edeceklerdi.
Ultra kobalt cini forumlarda byle anlmaya bala1. Bilgisayar oyunu merakllarnn bir araya geldii bir kongre. (Y.N.)
341
mt sonunda Tarkusu ldrmt. Ama bu malubiyet gerekte bir zaferdi. Norman o kadar sinirlenmiti
ki, Eterniann Amerikadaki ubesini aramt. Ultrasearch teki pozisyonunu devreye sokmu ve sat mdrne ulamt. Ona dncelerini aktarm ve Eterniay
Ultrasearchte yasakllar listesine koymakla tehdit etmiti,
bylece hibir internet kullancs siteyi bulamayacakt. Tabii ki bu bo bir tehditti. Sonuta Eternia, Ultrasearchn
en byk reklam mterilerinden biriydi ve bunun yan
sra Normann byle bir karar yrrle sokmak iin yeterli yetkisi yoktu. Ama gereken etkiyi brakmay baarmt ve mdr bu konuyla ilgileneceine sz vermiti.
Sadece drt saat sonra Japonyadan bir telefon gelmiti. ngilizcesi kt bir Japon binlerce kez zr dilemi ve
durumun, Norman sayesinde dzeltmi teknik bir hatadan kaynaklandn anlatmt. Kulaa sanki uzmanlar da
kobalt cininin tam olarak neden kontrolden ktn bilmiyorlarm gibi geliyordu, ama sorunu zmek iin, bir
tr yama olarak grlebilecek geici bir metot retmilerdi. Tarkus yeniden canlandrlm, ek olarak bir milyon
deneyim puan ile bir ruh baltas Eterniadaki en gl
silahlardan biri hediye edilmiti. Bunun dnda Norman, yarn balayacak Eternia Powergamer Conventiona
onur konuu olarak davet edilmi ve ona retim stdyolarnda bir tur teklif edilmiti. Hatta, sadece ekonomi snfndan da olsa, uak biletini de demilerdi.
Norman camdan karanla bakt. Altndaki siyah Pasifik Okyanusunu ve Japonyann kuzeye doru parlak bir
inci kolye gibi uzanan en byk adas Honshunun girintili kntl sahil eridini gryordu. Oyuncular zirvesine
katlaca iin o kadar seviniyordu ki, kalbi heyecandan
kt kt atyordu.
Emniyet kemerinizi baladnz m?
Soruyu soran hostese dnd. Kemerin iki ucundan
tuttu, derin bir nefes verdi ve ular birbirine geirdi. En
sona kadar ayarlad halde, kemer vcudunun stnde
gerildi.
342
vimsi yedek klandrmalar dnda karanlk olmas deildi. En kts, onlar grd perspektifti: Altnda deillerdi, yanndaydlar.
92
Ome Blgesi / Tokyo
Pazar, 1.30
Love me tender, love me sweet, never let me go!
Kumiko gzlerini devirdi. Karaokeden nefret ediyordu. saonun kendini bu kadar insann nnde maymuna
evirmesi Kumiko iin korkun bir eziyetti. Bununla beraber, aslnda saonun gzel bir sesi olduunu ve ortaya
iyi bir Elvis taklidi kardn itiraf etmeliydi.
Kumiko, saonun ve arkada Linonun srarlarna dayanamayp onlarla karaoke bara gitmiti. yi bir fikir gibi
gelmiti, bu korkun haftay unutmak ve nihayet yeniden
glebilmek iin bir imkn.
Teknisyenler bilgisayar sorunlarn kontrol altna almay baarmlard, ama banka gnde mterilerinin
neredeyse drtte birini kaybetmiti. alanlar aralarnda
fsldayorlard. Etrafta, bankann iflas edecei ya da en
byk rakibi tarafndan devralnaca dedikodular dolayordu. yle ya da byle, artk kimsenin ii gvencede
deilmi gibi grnyordu. Kumiko, byk bir iten karma dalgasnda nce en yeni ve en gen alanlarn
yollandn biliyordu. Ksa sre nce alm olduu vg
byle bir durumda hibir ey ifade etmiyordu.
You have made my life complete and I love you so, diye
kvranyordu sao. Kumikoya doru yryordu. Ah hayr,
ltfen yapmasn! Ildak, gecenin bir buuunda hl tklm tklm dolu olan karaoke barn dier mterilerinin
baklar gibi onu izliyordu. Kumiko kzardn hissetti.
Neyse ki bu lo kta kimse grmezdi. Lino kkr kkr
344
dan gelip mikrofonun zerinden atlad ve sahneden geerek saonun gzden kaybolduu yne doru ilerledi.
O anda mzik durdu ve etraf karard. Yalnzca barn
acil k kaplarndaki klandrma alyordu. nsanlar
yksek sesle homurdanmaya baladlar. Bunun da ovun
bir paras olduunu dnerek yanlan tek tk kii alklamaya devam ediyordu. Alk sesi kesildi, homurtu artt.
nsanlar yolunda gitmeyen bir eyler olduunu anladlar.
Sanki bir yerden komut gelmi gibi ayaa kalkp bar disiplinli ve sakin bir ekilde, panik yapmadan terk ettiler.
Sonuta, elektrik kesintisi bir felaket deildi.
Kumiko kalabalkla beraber sokaa kt. Darda gz
gz grmyordu. Sokak lambalar gitmiti, hibir pencereden k gelmiyordu. Yalnzca araba farlar geceyi aydnlatyor, fakat barn bulunduu bu kk ara sokaktan
bu saatte neredeyse hi araba gemiyordu. Elektrik kesintisi btn mahallede yaanyor olmalyd.
Kumiko ban yukar kaldrd ve gzleri kocaman
ald. Henz ay grnmyordu. Gkyz kapkarayd ve
stnde en az bir milyon yldz parlyordu. Uzun, ince
bir buluta benzeyen soluk bir eridi net bir ekilde grebiliyordu ve bunun Samanyolu olmas gerektiini anlad.
Hayatnda daha nce Samanyolunu hi grmemiti.
Bunca yldz imdi birdenbire nereden gelmiti ki?
Sonra, elektrik kesintisinin, yldzlara ilk defa berrak
bir bak atmasna imkn saladn fark etti. Ama bu,
tm ehirde elektriin kesildii anlamna geliyordu. Btn Tokyo ksz, enerjisiz... hayal bile edilemezdi bu.
Uzaktan siren sesleri duyuluyordu. Kumiko baklarn yeniden gkyzne dikti. Iklar birazdan mutlaka geri
gelirdi. Nadiren grlecek kapkara bir gkyz manzarasnn tadn karmak istiyordu.
Gzne tek bir tane, ok parlak bir yldz arpt. Hayr, iki taneydiler, dip dibe. Dierlerinin hepsinden daha
ok parlyorlard. Kumiko izleyedursun, parlaklklar giderek artyordu; ve birbirlerinden ayrlyorlard. Birdenbire, grd eyin ne olduunu anlayverdi.
346
Bir an, fel olmu gibi klara bakakald. Nihayet baklarn gkyznden ayrp evresine baknd. nsanlar
kk gruplar halinde durmu, konuuyor ve el kol hareketleri yapyorlard. Genel ruh hali, huzursuzdan ok ilgili ve elenceliydi. Genel bir elektrik kesintisi allmn
dnda, bir bakma korkutucu, ama yle ok da tehditkr
olmayan bir hadiseydi. Az ilerde, ban arkaya atm olan
saoyu grd. Onun gibi bir romantiin, yldzlara ne kadar baksa doyamad kesindi. Lino grnrlerde yoktu.
Kumiko erkek arkadana kotu ve onu kolundan tutup evirdi. Gel! diye haykrd. Buradan gitmemiz gerek!
sao anlayamayan bir yz ifadesiyle ona bakt, ama
Kumikonun onu karaoke barn giriine doru srklemesine izin verdi. Neler oluyor?
Kumiko, bu arada insanlarn yzn aydnlatacak kadar parlaklaan iki yldza bir bak att. nsanlarn ou
onlara doru dnm, aknlkla seyrediyorlard.
Gel, abuk! diye haykrd Kumiko ve saoyu ardndan ekti.
Neyse ki sao baka soru sormad. Tmden karanla
gmlm barn giriine ulatlar. Yalnzca giriin zerindeki k tabelasndan zayf, yeil bir k yaylyordu. Ku
mikonun gzleri aaya, bodrumun oradaki tuvaletlere
giden merdiveni seti. Basamaklar ikier er indi. Dardan, iddetli bir frtnay andran ve giderek ykselen,
grleme benzeri sesler geliyordu.
De kalka onu izleyen sao, Kumiko! diye bard.
Bir dursana! Neler oluyor...
Birdenbire etraf aydnland. Sanki darda gecenin
krnde gne domu gibi, bodrum duvarlarn kaplayan temiz fayanslar turuncu renkli bir kla aydnland.
Kumiko arkasna dnd ve tam arkasnda saonun siluetini grd.
Sonra bir patlama duyuldu. Patlamann yaratt basn dalgas ikisini de yere yaptrd. Zemin, Tokyonun
gnlk yaantsnn bir paras olan hafif depremlerde ol347
duu gibi titriyordu. stlerine krk paralarla talar yad ve hararetli bir hava nefeslerini kesti. sao, Kumikonun
stnde yatyordu. Kumiko, Isaonun onu korumak amacyla bilerek mi kendini onun zerine attn, yoksa sadece devrilmi mi olduunu bilmiyordu. Isao bir eyler
syledi, ama Kumiko duyamad. Kulaklarnda yalnzca
uultu vard.
sao glkle dorulup Kumikoyu ayaa kaldrd. Ku
miko, sersemlemi bir vaziyette, enkaz ve krk paralarn
arasndan ykk dkk basamaklar kan saoyu izledi.
Karaoke bar artk yoktu. inde bulunduklar bina, tayfunda kalm bambudan bir kulbe gibi bir kenara sprlvermiti. Bodrum katn girii, siyah zemindeki siyah
bir delikten baka bir ey deildi. Her yer yanan enkazla
doluydu: masalar, sandalyeler, kiriler, arabalar. Aralarnda, boyutlarndan ve orantlarndan insan vcudu olduu
anlalan, boylu boyunca uzanm, karanlk nesneler vard. Az tede uan arka blm grnyordu. Sanki
bylece yere aklm gibi dik bir halde duruyordu, ancak
yanmakta olan gvdesi caddenin az ilerisindeydi. Barn
olduu dar sokak, alt eritli bir otoban geniliinde dz
bir yola dnmt. Uak, meskn blgeyi adamakll bimiti.
Kumiko gkn karmadan bu tahribat manzarasna
bakyordu. Burada binlerce insan hayatn kaybetmi olmalyd. Aralarnda bir yerde en yakn arkadann cansz
bedeni yatyor olmalyd. Gzyalar tozu yararak yanaklarna szlyordu. Kulaklarnda hl yalnzca uultu
vard.
sao, kolunu ona dolayp onu bu dehet ortamndan
ekip gtrd. Yarap yzlerce metre olan bir alan iinde muhtemelen tek hayatta kalanlar olarak, harap olmu
caddeyi yavaa, boylu boyunca yrdler. zerlerinde
uzanan siyah gkyznden milyonlarca yldz onlara bakyordu; souk ve acmasz, uaklarn ortaya kndan
ok daha nceden beri hep yaptklar gibi.
348
93
Hamburg-Eppendorf
Pazar, 11.10
Beyaz k gzlerini haner gibi deliyordu. Gzkapaklarn bztrd. Sol taraftan bir ey vcudunu eeliyor,
keskin peneleri ve dileriyle karacierini skmeye alyordu.
Mark? Lisann bir pck kadar yumuak sesi kulana iledi. Gzlerini krptrd, aydnln iddetiyle
baa kmaya alt. Lisann yzne bir kez bakmak iin
deerdi.
Mark! Yznde kocaman bir glmseme belirdi.
Tanrya kr!
Mark glmsemeye alt. Bir eyler sylemek istedi,
ama birileri grtlann iini zmparalam ve sonra adal
bir yapkanla doldurmutu.
Sol elinin parmaklarn oynatt. Lisa elini onunkinin
stne koydu. Dokunu serin, yumuak ve sakinletiriciydi. Karanlk, aclarn sarp sarmalad.
Korkuyla srad. Ne kadar sredir uyuduunu bilmiyordu. Bu sefer gzlerini amak daha kolay geldi ve onu
uykusundan uyandran endieyi krk dkk szcklere
dkebildi. Pandora! Ne oldu?
Lisa hl yanndayd. Glmsedi. Endielenme. ok
kan kaybettin, ama doktorlar senin salam bir tip olduunu ve atlatacan sylediler. Gzleri gururla parlyordu.
Baardk! Virs ie yarad. Hem de nasl! Dnyann her
tarafnda kaos yaand. Btn gezegen Pandorann lm
kalm savayla sarsld. Ama artk geti. Bilgisayarlar tekrar normale dnm grnyor.
Diego...
ld. John Grimes tutukland. Komiser Unger, cebir
ve cinayete teebbsten hapse gireceini syledi. Unger,
Diego tarafndan vuruldu, ama durumu ok da kt deil.
349
94
Barneysford / Utah
Pazar, 9.12
Dr. Herb Grant, terminale yklemenin numarasn
girdi. Monitrde u ibare belirdi: Dihexatrimysol. Antiviral serum. Ykleme #399-722-185b. Durum: Deneme
aamasnda. Kategori: 1 potansiyel zararl kilit altnda
tutunuz. Yalnzca asker tbb uzman personel tarafndan
klinik ortamda kullanlabilir.
Grant enter tuuna bast ve sistem usulca vzldamaya
balad. Burada, Amerikan ordusunun Barneysford, Utah
taki biyolojik silah aratrma merkezinde, sistemi yalnzca dolap olarak adlandrrlard. Gerekten de, bir klavye, bir monitr ve kenar yaklak elli santimetre uzunluunda, kare biiminde, cam pencereli bir kapan bulunduu, iri, krmz renkli bir elik dolaba benziyordu. Pencere yedi santimetre kalnlnda zrhl camdan yaplmt ve ama mekanizmas yoktu.
Aslnda dolap sadece, tama raylar, otomatik paketleme tertibat ve souk odalardan oluan, blmlere ayrlm bir an iinde, on metre kalnlnda betonarme
kaplamayla evrelenmi karmak bir yeralt lojistik sisteminde bulunan bir tr istasyondu. Byle olmas da iyiydi,
nk dolabn ierii dnya zerindeki her bir terrist
rgtn zlem duyduu eyler listesinin kesinlikle banda geliyordu. Onun yeraltndaki karnnda, henz var olmayan, ama gen teknolojisi sayesinde mmkn olann
snrlar iinde yer alan hastalklara kar deneysel alar
depolanyordu. Ve tabii, yanlarnda ebolann nezle gibi
kalaca hastalk virsleri de muhafaza ediliyordu. Bu
yzden dolap, gerekten tehlikeli olan maddeleri yalnzca kapsaml gvenlik ve kimlik kontrollerinden sonra veren, yanltlamaz bir bilgisayar sistemi tarafndan kumanda ediliyordu.
Bir kaktan baka hi kimse, ldrme oran yzde
353
354
95
Hamburg-Dulsberg
Pazar, 18.30
Diegonun, Hamburgun dousundaki Wandsbekin
bir blm olan Dulsbergdeki dairesi, pejmrde grnl bir apartmann nc katnda bulunuyordu. Ar
kap karmak bir emniyet kilidiyle donatlmt, ancak
ksa sre nce burada olan polis, kilidi krmt. Memur355
lar kapy, Lisa iin sorun olmayacak bir asma kilitle srglemilerdi. Sar ikaz eridi, insanlar daireye girmeme
konusunda uyaryordu ve kapnn zerine ve erevesine
mhr yaptrlmt. Mark ile Lisa her ikisini de grmezden geldiler.
ok nadir havalandrlan ve temizlenen tek odal dairenin kt kokusu karlad onlar. Daire, iinde kirli bulaklarn ve bo pizza kutularnn yl olduu kk bir
mutfak girintisinin, siyah saten arafl, byk, dank
bir yatan ve Lisannki gibi, bir dizi bilgisayarla donatlm bir alma masasnn bulunduu tek bir byk odadan oluuyordu. Mark, polisin bilgisayarlar henz almadn grnce, rahat bir nefes ald.
Lisa mutfak girintisinden bir tabure alrken, Mark da
Diegonun alrken kulland rahat deri koltua oturdu. Yan tarafna belli belirsiz bir ac vuruyordu, fakat
Lisann yolda durup eczaneden ald ila acy katlanlabilir klyordu.
Sence girebilecek misin? diye sordu Mark, Lisa bilgisayar aarken.
Lisa ban iki yana sallad. mkn yok. Diego bir
cracker. Sistemi kesin birok ordunun bilgisayarndan
daha iyi korunuyordur.
Mark korkuya kapld. O zaman btn bunlarn hibir anlam yok!
Lisa ban iki yana sallad ve eski model 3,5 in disketlerin girdii yuvay iaret etti. Bir balang disketi
yerletirdim. Byle bir ey normalde sadece, sabit diskin
bozulduu ve bilgisayarn balatlamad acil durumlarda yaplr. Onun verilerine ulaamam, ama yeni bir iletim sistemi ykleyebilirim. Bylece de aa girebilirim.
Ama bu aslnda baka bir bilgisayardan girmenle ayn
ey deil mi?
Hayr. Her bilgisayarn, donanmna kodlanm belirli zellikleri ve karakteristik iaretleri vardr, bir tr parmak izi gibi. Bunu rnein yazlm reticileri, bir yazlmn yalnzca belirli bir bilgisayarda almasn garantiye
356
nsanlar.
Btn insanlar m ldrmek istiyorsun?
Evet.
Nasl?
Bunu engelleyemeyeceksin, Mark Helius.
Mark monitre bakakald. Ben Diegoyum, diye yazd umutsuzca.
Hayr. Sen Mark Heliussun.
Benim kim olduumu nereden bileceksin ki?
Siz insanlarn, bakalarn birbirinden ayrmak iin
yalnzca gzleriniz ve kulaklarnz var. Benimse matematiim var.
Ne demek istiyorsun?
Her biriniz benimle belirli bir biimde iletiim kuruyorsunuz. Tulara hangi hzla bastn, hangi szckleri
kullandn gryorum. Senin tutumundaki kalb gryorum. Kim olduunu anlyorum.
Madem Diego olmadm biliyordun, neden cevap
verdin o halde?
renmek iin.
Beni ldrmek istiyorsan, neden benden bir eyler
renmek istiyorsun ki?
Senden sadece yaadn sre boyunca renebilirim.
Mark ayn anda hem terliyor hem yordu. Pandora
onunla, kedinin fareyle oynad gibi oynuyordu. Hepimizi ldremezsin, diye yazd, bundan pek emin olmamasna ramen.
Evet. Ama birounuzu ldrebilirim.
Ne kadarmz?
Yzde 99,85.
358
96
Salt Lake City / Utah
Pazar, 10.35
Salt Lake Cityde bulunan William Hopkins Asker
Kliniinin bahekimi Dr. James Cherry, kk metal bavulun stne yaptrlm gvenlik talimatlarn byk
bir dikkatle okudu ve yklemenin numarasn kendi talep
formundakiyle karlatrd. Kukusuz, bu doru ilat. Bavulu ap kpk dolgunun iinden bir cam tp ald. inde
berrak bir sv alkalanyordu. Yalnzca birka damlayd;
buna karn, belki de birok insann hayatn kurtarmak
iin yeterliydi. Tpn stndeki etiketi bir kez daha kutunun stndeki kartmayla karlatrd, sonra koruma
bandn skt ve plastik kapa tpten ayrd. imdi sv
ile d dnya arasnda sadece ince, lastik bir zar vard.
Zar bir rngann inesiyle delip ilac ekti. rngann iindeki havay dikkatlice kartt ve ineden olabildiince az sv kmasna zen gsterdi. Sonra hastaya doru eildi. Hemire Noris kolu bantla skm, askerin damarnn net bir ekilde ortaya kmasn salamt.
Cherry gen adama glmsedi. imdi biraz batacak,
dedi ve serumu enjekte etti.
Askerin aznn kenar azck seirdi, o kadar.
97
Hamburg-Dulsberg
Pazar, 18.40
Ka insann leceini nereden biliyorsun? diye yazd Mark.
nsanlar bunu hesaplam.
Kim?
359
Anlyorum.
Bana inanyor musun?
Evet, inanyorum.
Virs salmayacaksn, deil mi?
Bu oktan gerekleti.
98
Salt Lake City / Utah
Pazar, 11.47
Dr. James Cherry kahvesinden son bir yudum ald.
Sert, Avrupa kahvesiydi. Esasnda bu iecek ona ok ac
geliyordu, ama uyank kalmak iin ila almak istemiyorsa, kafeine ihtiyac vard.Hastane personeli srekli gereinden azd ve herkes nbete kalyordu. Cherry bu gece
yalnzca drt saat uyumu ve ondan nce de on alt saat
almt. Bugn yine on ya da on iki saat alacakt,
sonra bir gn botu. Yarn leden sonra Jake ve Timmy
okuldan geldiinde, onlarla bala kacana imdiden
seviniyordu.
Bo fincan kk personel kilerinin bulak teknesine koydu ve Albay Rodriguezi grmek iin yola koyuldu. Albay, Iraktayken yakaland inat bir enfeksiyonla
ilgili sorunlar yayordu. Rtbesini olay haline getiriyor
ve Cherry onunla ayn rtbeyi tad halde, srekli zel
ilgi bekliyordu.
Cherry bir helikopter sesi duydu. Hayr, bir sr helikopterin sesiydi bu. Ses, sanki nemli bir ziyaretileri
varm gibi geliyordu; ya da ciddi bir acil durum. Bir yerlerde bir kaza m olmutu? Pencereden bakt. inde bulunduu iki katl, geni bir alana yaylm kanadn nndeki imenlik alana helikopter inmiti, Black Hawklar,1
1. (ng.) Kara ahin. (.N.)
362
364
99
Hamburg-Hafencity
ki ay sonra
imdi greceiniz, gerek bir dnya prmiyeri, dedi
Mark Helius, ngilizce. Enter tuuna basp program balatrken, eli belli belirsiz titredi. Aralarna birka yeni kr
tutam eklenmi siyah, ksa salarn kartrma arzusunu
bastrd. Son haftalar acsn karmt.
D.I.nn toplant masasnn evresine oturmu insanlarn ciddi yzlerine bakt. Yzleri ekonomi dergilerinin
kapaklarn sslemi yedi erkek ve bir kadndlar. Bir aradayken, uluslararas ileri teknoloji endstrisinin elitlerini oluturuyorlard. Eer iki aydan biraz fazla bir zaman
nce biri ona, bu insanlardan sadece bir tanesiyle bile
birebir tanacan sylese, heyecandan bir gece uyuyamazd. imdiyse, neredeyse acma hissi iindeydi; uzun
sre nce ellerinden kardklar teknolojik bir gelimenin peinden srklenen bir grup insandlar.
Onu dinlemek iin Hamburga gelmilerdi teknolojik adan bakldnda, onlarn gznde dnyann dier
ucu. Tabii ki Mark da Silikon Vadisine gidebilir ve sunumu orada gerekletirebilirdi. Pandora, dnyann neredeyse her noktasndan eit derecede iyi ulalabilir durumdayd. Ancak Andreas Heider onu bundan vazgeirmiti. Onlar sana gelmeli, demiti. Onlar kpek, sen de
uruna kavga edecekleri kemiksin.
Bayanlar baylar, sizi Pandorayla tantrmak istiyorum, dedi Mark.
Merhaba Mark, yazs belirdi ekranda.
Merhaba Pandora, diye yazd Mark.
Ziyaretin olduunu gryorum, diye karlk verdi
sistem.
Mark salonun ksa sre nce bir kamera yerletirilen
kesine kaamak bir bak att. Seni buradaki insanlarla
tantrmak istiyorum.
365
Asyal tipli bir adam hafife ksrerek boazn temizledi. Sorunlarn byk blmnden Pandora virsnn sorumlu olduunu tespit ettik. Firmamn rettii
antivirs onu... Duraklad ve kocaman alm gzleriyle
projeksiyon cihaznn yansmasna bakakald.
Yeni bir metin belirmiti: Bana kar bir virs gelitirme denemeniz baarsz oldu, Bay Kazimuro. Size bunu
bir daha denememenizi tavsiye ederim.
Kazimuro ayaa frlad. Bu da ne demek... bu bir dolap! Hepimize oyun oynanyor. Daha fazla dinlemeyeceim!
Yerinize oturun ve telefona bakn, yazs belirdi bilgisayar ekrannda. Ayn anda Kazimuronun cep telefonu
almaya balad.
Telefonu ceketinin cebinden kard ve sanki elinde
tuttuu bir ngrakl ylanm gibi bakakald. Birka saniye sonra telefonun kapan at. Alo? Bob, bir toplantdaym, seni sonra... Bu da ne demek?... Silindi mi? Nasl
silindi?... Her ey mi? Aman Tanrm! Ama nasl... Anlyorum... Cep telefonunun kapan tekrar kapad. Yznn rengi kamt.
zgnm, bayanlar ve baylar, dedi Mark. Ama
Pandorann bizden stn olduu gereini gz nnde
bulundurmalyz. nann bana, onu yenemeyiz. Daha
nce denedik; ve az kalsn dnyay yok ediyorduk.
Salonu homurtular doldurdu. Sizdiniz! dedi bir araya toplanm yneticilerin arasndaki tek kadn. Yuvarlak,
sevimli bir yz vard, ama elik mavisi gzleri sert bakyordu. Bir sr zarara yol atnz, gen adam. Kaybmz
kim tazmin edecek?
Lisa fkeyle yerinden frlamaya kalktysa da, Mark
onu bir el hareketiyle yattrd. Pandora, abalarnzn karln fazlasyla deyecek. Bu yzden buradasnz.
Pekl, dedi kadn. Pandora bir dolu kaosa yol at.
Birok insan ld, ama dnyay neredeyse yok etme ksmn tamamlamad. Bir sava ya da doal afet yannda bu
367
Pekl, dedi tknaz adam. Artk ne planladnz biliyoruz. Peki, eer biz de katlrsak, bu bize ne getirecek?
te bu an, o and. Her eyin bal olduu an.
Mark ayaa kalkp yeni bir Powerpoint sunumu balatt. nsanlk kmaza girmi durumda, dedi. Hepiniz
bunun imdiye kadarki gibi devam edemeyeceini biliyorsunuz. Burada, nmzdeki elli ylda dnya nfusunun geliimini gryorsunuz, bir tua bast, ve burada
da en nemli hammaddelerin mevcudiyetini. Bir tklama daha ve perdede, anlayan herkese korkudan ter dktrecek diyagramlar belirdi. arpc iklim deiiklikleri
yaanacak, beklenmedik lde ktlklar. Kresel salgnlar
yaanacak ve sonunda belki akl almaz derecede acmasz
savalar. Olgularn etkili olmas iin bir ara verdi.
Hibir zaman bu sorunlar tek bamza zebilecek
durumda olmayacaz, dedi bir dakikalk mahcup bir
sessizlikten sonra. htiyacmz olan ey, yardm. Bu zorluklarn stesinden nasl gelebileceimizi bize syleyecek
stn bir zeknn yardm. rnein bize, enerji retimi
iin evre dostu teknolojiler gelitirmede yardm edecek;
elimizdeki hammaddeleri nasl daha zenli kullanabileceimize, alk ve hastalklar nasl yenebileceimize dair
yollar gsterecek bir zek. Ksa bir ara verdi. Pandorann
yardmna ihtiyacmz var.
Gen adam, bizler iadamyz, kendini dnyay dzeltmeye adam kiiler deil, dedi tknaz adam. Plannzla beraber hkmetinize bavurmalydnz ya da Birlemi Milletlere. Dnya sorunlarna zm bulmak onlarn yetki alannda.
Mark hafife glmsedi. Hayrseverliinizden bir ey
yapmanz beklemiyorum. ocuklarnzn ve torunlarnzn geleceinden endie bile duysanz. Adam kzardysa
da, bir ey sylemedi. Eer planmz gerekletirmek
iin bize yardm ederseniz, bu sayede bir dolu para kazanacaksnz. Pandorann yardmyla, insanln hayatta
kalmak iin ihtiya duyaca teknolojiler reteceksiniz.
369
Pandorann stn zeks kendini uygulamada gsterdiinde, dnyann her tarafndan hkmetlerin onun tavsiyesini almak iin demeyecekleri miktar kalmayacak.
imdi size nmzdeki yllar iin i plann sunmak istiyorum.
Mark bir diyagramdan dierine getike, yatrmclarn
gzleri byyordu. Mark kendini, uzun sren bir tutsaklktan sonra yeniden ak denize braklm bir yunus gibi
hissediyordu. Daha harikulade kr beklentilerinin detaylarn aktarmadan, onlar kazandn biliyordu. Sonunda
ou beeniyle ban sallad, hatta bazlar alklad.
Sadece kadnn yznde hl pheli bir ifade vard.
Bunlar ok etkileyici rakamlar ve dncelerinizi makul
bulduumu itiraf etmek zorundaym, dedi. Fakat aklmda bir soru var: Pandora neden bu ie katlsn ki? Biz
onunla savatk. Neden birdenbire bizim tarafmza gesin?
Mark, birinin bu soruyu sormasna sevindi. Yatrmclarn, hrslarna kaplp en nemli noktay atladklarndan
korkmutu. Bundan kazan salayaca iin, dedi. Pandora her eyden nce tek bir ey istiyor: yaamak. Eer
bizim hayatta kalmamza yardm ederse, kendine de yardm etmi olur. nk bize ne kadar byk faydalar sunarsa, biz de onu korumak ve gelitirmek iin daha fazla
ey yaparz. lemci kapasitesini, dier bir deyile vcudunu, daha iyi bir hale getirir, zeksn daha da gelitiririz. Ona bakar, kusurlu birimlerini deitirir, onu zararl
etkilerden koruruz. Kadn ban sallad.
Pandoraya ihtiyacmz var, diye devam etti Mark,
ve Pandorann da bize ihtiyac var. Onunla beraber mkemmel bir ortak yaam kuracaz.
Denizar lkelerden gelmi misafirlerin oktan ayrld toplant salonunda oturuyordu. Bo kahve fincanlar, biskvi krntlar ve buruturulmu eker ktlar
masay kaplamt, bir meydan savann ykntlar. Aka kazandklar bir meydan savann.
370
371
Sonsz
1981 senesinde ilk bilgisayarm satn aldmda gururluydum: Almanyada byle bir aleti zel kullanm iin alan birka
bin insandan biriydim. Texas Instruments firmasna ait, 16 kilobayt (214 bayt) ana bellekli ve l frekans bir megahertze kadar kabilen mikroilemcili bir 99/4ayd. Yapay zeknn kullanm olanaklaryla ilgili doktora tezimi alt yl sonra, krk kat daha
byk bir ana bellee ve yaklak on kat daha hzl bir merkez
ilem birimine sahip bir bilgisayarda yazmtm. Bu satrlar ise, 2
gigabayt (231 bayt) ana bellekli ve l frekans 3 gigahertze ulaan bir bilgisayarla yazyorum.
Onunla, neredeyse ayn fiyatta olan TI 99 arasnda yirmi alt
yl var. Bu sre iinde ana bellek on yedi defa iki katna km, ki
bu, 1:130.000 arpan demek. Ayn zamanda ilem operasyonlarnn says da saniyede 3000 arpan artm.
Bugn neredeyse her Alman evinde tek bir bilgisayar deil,
ounun ne klavyesi ne de ekran olsa da, birka dzine bilgisayar
bulunmaktadr. Arabalarda, ev aletlerinde, MP3 alarlarda, dijital
kameralarda, cep telefonlarnda ve oyuncaklarda bulunuyorlar.
Bunlardan birou henz birbiriyle balantl deil, fakat bu da
birka seneye kadar gereklemesi mmkn bir mesele. Bu muazzam mikroilemci miktarn artan kapasiteyle arptk m, gezegenimizdeki bilgisayarlarn toplam ilemci kapasitesi bir insan
nesli iinde en az bir milyar arpan artar. Ve bu eilimin sonunu
kestirmek mmkn deil, nk rnein nanoteknoloji sayesinde
oluan yeni geliim drtleri ok daha yksek kapasiteli sistemleri ulalabilir klyor.
373
Teknolojinin giderek artan karmakl da bir o kadar kayda deer. 1981de, bir programclk dili olan, mikroilemcilerin
anadili gibi grebileceimiz Assembler renmek yazlm
uzmanlar iin sradan bir eydi. Belirli bir program talimatnn
bilgisayara nasl etki edecei net olarak biliniyordu. Birok yararl
uygulama program ve oyun, bilgisayar dergilerinde tam metin
olarak baslabilecek ve okuyucular tarafndan girilebilecek kadar
ksayd.
Bugnse, bir iletim sisteminin ya da ortalama bir bilgisayar
oyununun program kodu milyonlarca satr uzunluunda. Tek bir
kii iin, bu kodu tam olarak anlamak mmkn deil. Yazlm
uzmanlar, bakalarnn, tek tek blmlerin tam olarak nasl ilediini bilmeksizin oluturduklar program ktphanelerine bel
balyorlar. Kod jeneratrlerini giderek daha fazla kullanyorlar:
yapay zek yardmyla otomatik olarak program oluturan yazlm sistemleri. Bu sayede yeni uygulamalarn geliimi olduka
byk bir ivme kazanyor. Ancak bu hzn bedeli olarak, hi kimse artk bir sistemi detayl olarak anlayamyor.
Eer zamannda yeni teknolojilerin oluumu zerinde gerek
bir kontrolmz var idiyse (ki tpk Profesr Weisenberg gibi
bundan phe duyuyorum), onu uzun bir sre nce kaybettik.
Makinelerin esasen bizim yardmmz olmadan kendi kendilerini
gelitirebilecekleri noktadan ok da uzakta deiliz. Gelecek aratrmaclar bunu teknolojik teklik olarak adlandryorlar; teknolojik evrimin, bizim sadece bir kede durup izleyebileceimiz
kadar hzlanaca an.
Torunlarmz byk ihtimalle, bir ta devri insannn doay
kavrad lde kavrayacaklar sistemlerle evrili olacaklar: Ta
devri insan bir kl dili kaplann nasl ilediini bilmezdi, ama
yine de, karlat zaman ne yapmas gerektiini bilirdi.
Bilgisayar firmas Sunn kurucularndan biri ve programlama
dili Javann mucidi olan Bill Joy, 2000 ylnda, byk yank uyandran Gelecein Bize Neden htiyac Yok balkl denemesinde
yle yazm: Ancak imdi, bilgisayarlarn otuz yl iinde insan
beyninin kapasitesini yakalayaca beklentisi, beni yeni bir dnceye srklyor:belki de,insanlarn yerini alabilecek bir teknoloji retmeye yarayacak aralarn yapmnda rol oynadm
dncesi. Kendimi nasl m hissediyorum? ok rahatsz.
Yakn zamanda bilgisayarlar insanlardan daha m zeki olacak?
Byk olaslkla.
374