İmamoğlu o tarihleri "fırsata çevirelim" dedi ve önerisini sundu: 11 gün tatil ilan edilebilir

Ekrem İmamoğlu, iki günlük sokağa çıkma yasaklarının, bilim insanları tarafından yeterince faydalı bulunmadığının altını çizerek, 23 Nisan ile 4 Mayıs tarihleri arasındaki zaman diliminin “Evde Kal” çağrısı ile fırsata çevrilmesinin önemine dikkat çekti. İmamoğlu, "11 günü biz “Evde kal” çağrısı yapabiliriz" dedi

İmamoğlu o tarihleri "fırsata çevirelim" dedi ve önerisini sundu: 11 gün tatil ilan edilebilir

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, pandemi sürecinde görev başında olan İBB çalışanlarına moral ziyaretlerini sürdürüyor.

Hamidiye AŞ’ye ziyareti öncesi mesaj yayınlayan İmamoğlu, 23 Nisan-4 Mayıs tarihleri arasındaki zaman dilimini “Evde Kal” çağrısıyla fırsata çevrilmesi gerektiğini söyledi.

"İKİ GÜNLÜK KARANTİNA YETERLİ DEĞİL"

Alınacak uzun süreli karantina kararının, İstanbul ve Türkiye için büyük fırsat olacağını belirten İmamoğlu’nun mesajı şöyle:

“Bilim insanları bir şeyin altını çiziyor; iki günlük süreçle siz bu anlamda bir karantina sürecini tam anlamıyla yerine getirmemiş oluyorsunuz ve ne yazık ki tam da istenilen faydayı elde etmiyoruz. 23 Nisan ile başlayan günlerde içine 1 Mayıs’ı da katarsak 4 Mayıs’a kadar 11 gün yapıyor.

11 gün boyunca aslında 5 günü mesai olarak, 1 Mayıs da tatil, 5 günü mesai olmak üzere 11 günü biz “Evde kal” çağrısı yapabiliriz. Sokağa çıkma yasağı ilan edilebilir. Lütfen, 23 Nisan ve 4 Mayıs’a kadar ki bu süreçte sadece 5 günlük mesainin olacağı bu süreci bir fırsata çevirelim. Hem İstanbul adına hem Türkiye’miz adına.”

TEBRİK ETTİ

Öte yandan, yaklaşık 1 milyon metrekare kapalı inşaat alanı ve 2 bin 682 yatak kapasitesine sahip İstanbul'daki Başakşehir Şehir Hastanesi'nin ilk etabı bugün açıldı.

İmamoğlu ise, sosyal medya hesabından tebrik mesajı yayımladı.

İmamoğlu, "Başakşehir Şehir Hastanesi milletimize hayırlı olsun, emeği geçenlere şükranlarımı sunarım. Ayrıca; Arçelik, Baykar ve Aselsan ortaklığında üretilen ventilatörler de bu süreçte çok önemli bir hizmet olmuştur, 3 kurumumuzu da tebrik ederim" dedi.

İmamoğlu o tarihleri "fırsata çevirelim" dedi ve önerisini sundu: 11 gün tatil ilan edilebilir - Resim : 1

BAŞAKŞEHİR HASTANESİ GERÇEKLERİ

İstanbul Büyükşehir Belediyesi de, bugün açılışı yapılan Başakşehir hastanesiyle ilgili ortaya atılan iddialara ilişkin açıklamada bulundu.

İBB’nin açıklaması şöyle:

"1. Hastanenin yol ihalesi 2015 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanmıştır.

2. Yol yapım işi İBB tarafından üstlenilmiş ve bu amaçla aynı yıl İstanbul genelinde projesiz bir torba ihaleye çıkılmıştır.

3. İhalenin ardından, İBB Hastane ve çevresindeki yolları yapmaya başlamış ve bugüne kadar 580 milyon TL harcamıştır. Açılıştan haftalar önce çekilen bu görüntülerden de anlaşılacağı üzere, karayoluyla hastaneye ulaşmanın mümkün olduğu ortada. Yani 0’dan yapılmış bir yol yok eksikleri tamamlanmış bir yol var.

4. Peki hastanenin yol inşaatını kim durdurdu? İnşaat, 2018 yılı Temmuz ayında durduruldu. Yol inşaatını durduran bir önceki iBB yönetiminde, genel sekreter Yardımcısı olarak biri görev yapıyordu. O kişi şu anki Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Sn Adil Karaismailoğlu idi.

5. Peki hastane yol inşaatı neden durduruldu? İnşaatı yapmakta olan müteahhit, Dolmabahçe – Ortaköy Karayolu Tüneli inşaatına yönlendirildi. Tünel inşaatı, hastane yolu inşaatına tercih edildi. 2018’de duran inşaata bir daha devam edilmedi.

6. Peki, yeni İBB yönetimi yol yapımına neden devam etmedi? Çünkü yolun ödeneği tünel inşaatına harcanmıştı. Bu kapsamda İBB bütçesinde yola ayrılacak pay kalmamıştı.

7. İBB hastane yolunun yapımı için girişimde bulundu mu? Evet bulundu. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun talebiyle İstanbul Valiliğinde 25 aralık 2019 günü vali Sayın aLİ Yerlikaya başkanlığında toplantı yapıldı. İBB yolun kaynağının geçmiş dönemde harcandığını ve kaynak eksikliği nedeniyle devam edemeyeceğini belirtti. Valilik de, Ulaştırma bakanlığını devreye sokmak için çalışacağının altını çizdi. Valiliğimize bu girişim için teşekkür edildi.

8. Yolla ilgili tüm gerçekler böyle. Benzer bir durum da hastaneye giden metro inşaatı için geçerli. Başakşehir – Kayaşehir Metro Hattı’nın inşaatına Herhangi bir kredi anlaşması yapılmadan tamamen özkaynak ile finanse edilecek şekilde 2017 yılı Mart ayında başlanmıştır.

9. Ancak aynı yılın Aralık ayında dönemin İBB Başkanı Mevlüt Uysal’ın 131 sayılı yazısı ile hattaki tüm çalışmalar durduruldu. Hiç bir kredi verilmeyen hattın bitmesi için ciddi bir kaynağa ihtiyaç vardır. Çünkü metro inşaatı sadece yüzde 6 oranında tamamlanmıştır.

10. Kamuoyuna söylendiği gibi, metro çalışmasının devamı konusunda herhangi bir adım atılmış değildir. Bu inşaatın devam etmesi adına iBB olarak devletimize bir çözüm önerimiz var: iller Bankasından İBB’ye sağlanacak 100 milyon Euro ile metroyu 2020 yılı bitmeden hastaneye kadar ulaştırmak mümkün. Bu çözüm önerimizin dikkate alınması hastane ulaşımını çok rahatlatacaktır.

İMAMOĞLU'NDAN "PARALEL" YANITI

Öte yandan, Ekrem İmamoğlu, Haber Global televizyonunda yayınlanan “Neden?” programında Senem Toluay Ilgaz'ın sorularını yanıtladı.

Hafta sonu sokağa çıkma yasağı bu kez erken duyurulduğu için önlemlerini aldıklarını ve perşembe günü itibariyle hazır olduklarını belirten İmamoğlu, 2 günlük süre içerisinde de sorunsuz bir şekilde hizmetlerini sunduklarını kaydetti.

İmamoğlu, “Neden hafta sonu sokağa çıkma yasağını yetersiz buluyorsunuz” sorusunu, “Sokağa çıkma yasağıyla, gerektiği yerlerde karantina ortamları yaratabiliyorsunuz. Hatta, sokağa çıkma yasağı esnasında müthiş bir seferberlikle test imkanınızı daha üst seviyeye taşıyabiliyorsunuz; çünkü insanlar evlerinde. Hızlı bir şekilde, bugün, yarın olmalı diyerek altını çizmek istiyorum. Biz, önerimize devam ediyoruz. ‘Zaman geçmeden yapılmalı’ diyoruz. Önümüzdeki hafta, 23 Nisan haftasının -sağda solda konuşuluyor, bize ulaşan resmi bir veri yok ama- biz bunun hızlıca 1 Mayıs’a ulaşabileceğini ve bunun sadece 5 günlük bir mesaiye mal olabileceğini, yaklaşık 11 günü burada elde edebileceğimizi düşünüyoruz. Tabi neden kaygı duyuluyor; bununla ilgili bir açıklama da yok doğru düzgün merkezi yönetimden. Bu ısrarımızda hem benim hem de 11 büyükşehir belediye başkanımızın ısrarı devam ediyor” şeklinde yanıtladı.

“BU FERYADI NİÇİN DUYMAZLAR”

“Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin ücretsiz ekmek dağıtmasıyla ilgili bir tartışma var. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, ‘Anadolu’da ayrı baş çekmek’ deyimi vardır, bunun devletteki kaşılığı, paralel yapıdır’ ifadesini kullandı. Bir ekmek dağıtımı, nasıl böyle bir tartışma konusu haline gelebiliyor” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Vahap Bey’in yaşadığı bugünkü sıkıntının ben de bir cevabını vermek isterim. Yok işte ‘paralel süreç, paralel kafa, paralel yapı’… Biz, paralel işinden anlamayız; onu söyleyeyim! Kim nasıl anlıyor, nasıl yapıyor, aklından ne geçiyor ve süreçleri nasıl yorumluyor; ben o işten hiç anlamam. Biz; memleketimizin, devletimizin en uçtaki, en güvenilir ellerin, temsil ediyoruz. Devletin bir kurumudur belediye. Aklı bunu kesmeyen, açar Anayasa’daki maddeleri; belediye nedir, devletin kurumu olmak nedir, görür. Bu, siyasi bir kibrin yansıması sözler. Bir kere bu sözlerin çok geçersiz sözler olduğunun altını çizeyim. Ben, 230 bin insanımıza, aileye yardım yapan bir kurumum. Siz, 230 bin insana sürekli yardım yapan bir belediyeye ne diyeceksiniz? ‘Dur, sen yapma mı’ diyeceksiniz? ‘Hadi oradan’ derler insana! Belediye bir kere bu konuda sorumsuz davranmış olur. Milyonun üzerinde nüfusu olan Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin sahadaki fayda verici girişimine nasıl ‘Hayır’ dersiniz? Hangi zihniyetle? Biz, İBB olarak İstanbul’da bu konuda daha makul bir alan yakaladık, doğrusu da oydu. Bunu niçin söylüyorum? Burada, anlamsız ve gerçekten gereksiz bir ilişki bozukluğu yaşanıyor. Bu bozukluğun sebebi, belediyeler değildir. Bu feryadı niçin duymazlar? Kime faydası var? Belediyelerle, devletimizin, merkezi idarenin uyum içinde çalışmasını istemeyen kim? Ya da Büyükşehir Belediyesi’nin paralel bir şekilde tanımlamanın amacı ne?

“LÜTFEN, BİZİMLE BİRLİKTE ÇALIŞIN”

20 Şubat’tan itibaren pandemi süreciyle ilgili çalışmalarımıza başladık. Sahada, önce bilgilerimiz dolaştı. İnsanlara, ‘Aman dikkatli olun, hazırlıklı olun’ dediğimizde, işte o ‘paralel kafa’ diyen birileri çıkıp, ‘Boşuna insanları tedirgin ediyor. Boşuna insanları infiale çağırıyor’ diye yazdılar, çizdiler. Biz, duyarlı yerel yönetimleriz. Önceden hissedebiliriz. Bakın; biz olalım, diğer belediyelerimiz olsun, Ankara, İzmir… Önceden açıkladığımız birçok politika, daha sonra merkezi idarenin politikalarına dönüştü. E ne güzel! Birbirimizi etkiliyoruz; bu kadar güzel bir şey olabilir mi? Bununla gurur duyacaksınız. İBB benim mi? Benim olduğu kadar Ankara’daki bir yöneticinin. Oradaki bakanlıklar da emin olsunlar ki, onların olduğu kadar, bizim. Onun için biz, o kafadan, o akıldan hiçbir şey anlamıyoruz. Hizmetimize devam ediyoruz, uyarılarımıza devam ediyoruz. 20 Şubat’ta başlayan pandemi sürecinin bugün kaçıncı günündeyiz? 60 gündür biz bu süreci yönetiyoruz ve 2 Pandemi Kurulu! 16 milyonluk şehirde normal mi? Sadece burada değil; Ankara’da, İzmir’de normal mi? Ya da Mersin’de, Adana’da? O bakımdan bir araya gelip, beraber yönetmeliyiz süreci. İBB, pandemide misafir edilecek bir kurum değil. 100 bine yakın çalışanıyla, sürecin yönetiminde yan yana durulacak bir kurum. Zaten öyleyiz. Bizden ne isteniyorsa, yerine getiriyoruz; diğer belediyeler de öyle. Burada bir, ‘senkronizasyon istemem, ortak akıl, iş birliği istememe’ huyu var. Gereği nedir? Vatandaş yapacaktır. Bugünkü süreç nasıl işliyor? Kötü işliyor. Dünyadaki örneklerine baktığınızda, pandemi sürecinde başarılı olan süreçlerde, merkezi idare ile yerel yönetimlerin kol kola, omuz omuza süreç yönetmeleri… Ne yazık ki, şu anda bir akıl, bir süreç bu işi istemiyor. Hoş bir durum değildir bu. İş birliğine açığız. Her talimata hazırız. Ama lütfen, bizimle beraber çalışın. Israr ediyoruz. İnatla ısrar ediyoruz. Biz, şehrimizin en birinci sıra bilinen kurumlarıyız. Bunun unutulmamasını isterim.”

“İBB, 5 ÇALIŞANINI KAYBETTİ”

İmamoğlu, “14 Nisan’da sözcünüz Murat Ongun’un açıklamasıyla öğrendik ki, İBB’de 471 belediye personelinde Covid-19 tanısı var. Değişti mi bu rakam” sorusuna ise, “Ne yazık ki artıyor. Cumartesi itibariyle 550’nin üzerinde çalışanımızda böyle bir teşhis vardı. 5 çalışanımızın hayatını kaybettiğini daha önce belirtmiştik.100 bine yakın çalışanı olan, yoğun bir şekilde pandeminin yaşandığı br kentte bu tür vakalar yaşanıyor. Tabi burada özellikle ölüm vakalarıyla ilgili söyleyebilirim ki; çok önceden izne ayırdığımız ve ne yazık ki bir çoğunun belli kronik hastalıklarının olması kaybettiğimiz çalışanlarımız var. Baş sağlığı diliyoruz kurumumuza, bize ve ailelerine. O ailelerin de en üst seviyede yanında olduğumuzu ve sürekli bir paylaşım içerisinde olduğumuzu, tedavi gören çalışanlarımıza da aynı ilgi ve alakayı gösterdiğimizi buradan duyurmak isterim” yanıtını verdi.

Odatv.com

İmamoğlu o tarihleri "fırsata çevirelim" dedi ve önerisini sundu: 11 gün tatil ilan edilebilir - Resim : 2

arşiv