HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Yasin Hayal, BBP'den ihraç edilmiş

Yasin Hayal, BBP'den ihraç edilmiş

ANKARA (İHA) - BBP'nin "Dink cinayeti" raporunda olayın azmettiricilerinden Yasin Hayal'in, 2006'da partiden ihraç edilirken, Erhan Tuncel'in partiyle bağlantısı olmadığı açıklandı.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesinden sonra cinayet zanlısı ve azmettiricilerinin BBP ve Alperen Ocakları ile bağlantılı olduğu yönünde medyada çıkan haberler üzerine parti tarafından oluşturulan 3 kişilik heyet Trabzon'daki incelemelerini tamamlayarak, hazırladığı raporu BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'na sundu.

Raporda, başazmettirici olduğu iddia edilen Erhan Tuncel'in BBP ile bağlantısının tespit edilemediği, Yasin Hayal'in 2000 yılında partiye üye olduğu ancak taşkınlıkları nedeniyle 2006 yılında partiden ihraç edildiği kaydedildi. Raporda, Dink cinayeti 'sistemli bir uluslararası organizasyon" olarak tanımlandı. Yazıcıoğlu ve soruşturma heyeti üyeleri BBP Genel Başkan Yardımcısı Ertuğrul Ogan, BBP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Köse ve MKYK Üyesi Metin Gündoğdu, Sürmeli Otel'de düzenledikleri basın toplantısında, Trabzon Raporu'nu kamuoyuna açıkladı. "Trabzon İl Teşkilatı'nın Siyasi Partiler Kanunu açısından incelenmesi ve Trabzon ile ilgili Genel Değerlendirme Hakkında Rapor" isimli raporu Ertuğrul Ogan okudu. Ogan, parti il teşkilatının Siyasi Partiler Kanunu açısından incelendiğini ve medyada adı geçen ve ve Yazıcıoğlu ile aynı fotoğraf karesinde görünen Erhan Tuncel'in partiyle herhangi bir bağlantısının bulunmadığı gibi, üye kayıt defterinde veya üyeliğe kabulle ilgili yönetim kurulu kararlarında da adına rastlanılmadığını bildirdi. Aynı zamanda Emniyet eski Genel Müdür Yardımcısı olan Ogan, Yazıcıoğlu'nun Trabzon ziyaretinde çekilen resimlerde Erhan Tuncel'in özellikle karede yer aldığını, daha sonra ortaya çıkan bağlantıların da göz önüne alındığında, 'bilinçli olarak partililer arasına girmek için yönlendirildiği' kanaatinin hasıl olduğunu kaydetti. Hrant Dink cinayetinin azmettiricisi olarak tutuklanan Yasin Hayal'in 2000 yılında amcası Ali Hayal ile birlikte partimize üye olduğunu belirten Ogan, söz konusu kişinin il kongresi delegeliğinin İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'nca da onaylandığını, ancak hazurun cetveline göre delege olarak kongreye katılmadığının tespit edildiğini ifade etti. Ogan, "Hiçbir siyasi faaliyete katılmayan Yasin Hayal'in üyeliğin gerektirdiği sorumlu davranışları sergilemediği, partimiz dışındaki özel yaşantısına dikkat etmediği, taşkınlıklar yaptığı, lüzumsuz söz ve davranışlar sergilediği, bu tutumuyla partililerimizi rahatsız ettiği ve partimize zarar verebileceği kanaatine varan il başkanının teklifi üzerine Trabzon İl Yönetim Kurulu'nun 30 Kasım 2006 tarih ve 33 sayılı kararı ile parti üyeliğinden ihraç edildiği, aynı kararla iki kişinin daha ihraç edildiği tespit edilmiştir" diye konuştu.

Yasin Hayal'in ailesine yapılan yardımla ilgili Trabzon il ve merkez ilçe kuruluşlarının gider evraklarının incelendiğini ifade eden Ertuğrul Ogan, şunları kaydetti:
"Adı geçene veya başka birine parti bütçesinden yardım amacıyla herhangi bir ödeme yapılmasına dair bir evrak tespit edilememiştir. Gelir ve gider evrakları, Siyasi Partiler Kanununa uygun bulunmuştur. Basında yer alan haberler hatırlatılarak, İl Başkanı Yaşar Cihan ve Merkez Karar ve Yönetim Kurulu'nun Yedek Üyesi Halis Egemen'e önceki yıllarda Yasin Hayal'in ailesine insani amaçlı ayni ve nakdi yardım yapıp yapmadıkları sorularak partimiz üzerindeki spekülasyonlara son vermek amacıyla düşünceleri alınmıştır. İl Başkanımız Yaşar Cihan, yardımsever bir kişiliği olduğunu, sadece Yasin Hayal'in ailesine değil, ihtiyaç sahibi başka kişi ve kuruluşlara da yardım ettiğini, kömür, nakit para veya giyim malzemesi şeklinde yardımlar yaptığını, söz gelimi, Trabzon Spastik Çocuklar ve Zihinsel Engelliler Rehabilitasyon Merkezine de bağışta bulunduğunu, 30 milyar TL'lik bu bağış üzerine kendisine valilikçe 'Şükran Belgesi' verildiğini söylemiş ve belgenin fotokopisini ibraz etmiştir. Belirtmek gerekir ki İl Başkanımız, çevresinde gönlü zengin, cömert bir şahıs olarak tanınmaktadır. Yaşar Cihan, ayrıca konu ile ilgili olarak, Yasin Hayal'in işlediği suçtan nedamet duyarak bir kız çocuğunu kurtarmak için üzerine atladığı ve bu arada kendisi de yaralandığı için, insani düşüncelerle himmete muhtaç ailesine yardım ettiğini, 3 yıl sonra suç işleyeceğini bilmesinin imkansız olduğunu ifade etmiştir. Trabzon Alperen Ocakları ile ilgili olarak kısa bir araştırma yapılmış, 2002 genel seçimlerinden sonra ocak faaliyetlerinin durduğu, mekanlarının olmadığı, 2006 Mart ayında faaliyete geçtiği ve toparlanma sürecine girdiği, öğrenilmiş, İl Başkanı Yaşar Cihan'da beyanları ile bu hususu teyit etmiştir. Ceza Muhakemesi Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve Basın Kanunu'na aykırı olarak günlerce Hrant Dink cinayeti ile ilgili olarak haberler ve yorumlar yayınlanmıştır. Bu haberler ve yorumlar, konuyu bilen veya bilmeyen hemen herkesten sadır olmuş, bir bilgi kirliliği meydana getirilmiş, zihinler bulandırılmıştır. Hazırlık soruşturmasının gizliliği ve kamu davası açılıncaya kadar veya takipsizlik kararı verilinceye kadar soruşturma dosyasındaki belgelerin içeriğinin yayınlanamayacağına dair kanun hükmü uyarınca bilgi sahibi olamadığımız bir konuda fikir yürütülemeyeceğinin bilincinde olarak, bazı hususların araştırılıp soruşturulması gerektiği kanaatine varılmıştır. Zira, yazılıp söylenenlerden yola çıkarak, konunun vuzuha kavuştuğunu söyleyebilmek mümkün olamamaktadır. Yasin Hayal, tutuklu iken duruşmalara katılmanın haricinde, herhangi bir sebeple ceza ve tutukevi dışına çıkarılmış mıdır? Çıkarılmış ise, nereler gönderilmiş, kimlerle karşılaşmıştır? Erhan Tuncel, basında yer alan bilgilere göre, muhbir midir, yoksa bir operasyon elemanı mıdır? Erhan Tuncel'in herhangi bir sosyal güvenlik kurumunda kaydı var mıdır? Ogve zarar verebileceği kanaatine vün Samast, Erhan Tuncel ve Yasin Hayal, son iki yıl içerisinde uçakla seyahat etmişler midir? Trabzon'a turist, gazeteci, bilim veya işadamı olarak gelip konaklayanların, Kimlik Bildirme Kanunu'na göre, sağlıklı bir şekilde kayıtları tutulmuş mudur? Bu şahısların, masumane davranışları dışında dikkat çekici davranışları olmamış mıdır? Bu hususların, araştırılması ve soruşturulması gerektiği kanaatine varılmıştır".

"MİLLİ VE MANEVİ HASSASİYETİ İLE BİLİNEN TRABZON ÜZERİNDE OYUNLAR OYNANIYOR"
BBP'nin hazırladığı Hrant Dink cinayeti ve Trabzon ile ilgili raporda ayrıca şu ifadelere yer verildi: "Hrant Dink cinayetinde azmettirici ve tetikçi olarak adı geçenlerin, Trabzon'dan çıkmış olmaları sebebiyle konu bu yönüyle de ele alınmış ve bazı temaslarda bulunulmuştur. Trabzon'un, tarihi ve psiko-sosyal yapısı, dikkate alınması gereken özellikler göstermektedir. Geçmişte Rus ve Pontus zulmünü yaşayan ataların, anılarını ve duygularının diri tuttuğu ve nesilden nesile aktardığı, bu sebeple Trabzonluların milli manevi konularda çok hassas oldukları bilinmektedir. Bu hassas yapıyı bozmak, dejenere etmek, milli ve manevi değerlerine bağlı Trabzon halkını pasivize etmek amacıyla bir takım uluslararası faaliyetler bulunduğu belirtilerek, şu hususlara dikkat çekilmiştir:
1- Halk arasında kapı önlerine İncil bırakıldığına dair söylentilerin yaygınlaşması,
2- İmar Kanunu'nda yapılan değişiklikten sonra kilise evlerin çoğaldığına dair şayiaların dolaşması, (15 Temmuz 2003 tarih 4929 sayılı kanunun 44. maddesindeki değişiklik ile cami sözü çıkartılarak ibadethane ibaresi eklenmiştir.)
3- Trabzon-Ortahisar Mahallesi'ndeki yapıların yıkılarak 'turistik amaçlı restorasyon' adı altında eski Rum evlerinin restore edilmesi,
4- Eski kiliselerin restore edildiğine dair şayiaların fazlalaşması ve esasen işsizlik oranı yüksek olan bu ilimizde toplu halde bulunulan parklarda, bahçelerde ve kahvehanelerde konuşulan mevzuular arasında bu hususların öncelik arz etmesi,
5- Diğer taraftan, gerek şehit cenazelerine gösterilen duyarlılık, gerek PKK tarafından Trabzonlu bir er'in kaçırılarak bilahare serbest bırakılmış olması,
6- PKK'lıların Maçka ilçesine kadar gelmesi, Uzungölde daha önce cinayet işlemeleri,
7- TAYAD'lıların Trabzon'da gösteri yapması,
8- Selanik'te Pontus Soykırımı anıtının açılmış olması".
Bu hususlara dikkat çekildikten sonra yaşanmış bazı olaylar, isim ve tarih verilerek zikredilmekte ve özellikle 1997 yılında düzenlenmek istenen 'bilim ve çevre sempozyumu' üzerinde durulmaktadır. Bu sempozyum ile ilgili olarak tarafımızdan yapılan küçük bir araştırma sonunda: 1993 Ağustos'unda Sümelalı Meryem Ana Vakfı'nın Selanik'te düzenlediği toplantıda konuşan Yunanistan Başbakanı Mitsotakis'in, 'Anadolu'daki Helenizm'in bu bölgedeki köklerinin kopmasından 70 yıl sonra milletimizin tarihinde bir daha böyle bir trajedi yaşanmaması için dua etmeliyiz. Dedelerimiz Pontus topraklarına dönüş hayalini size miras bırakarak öldüler. Bu mirası kalbinizin içinde koruyun. Pontus'u ve kökeninizi asla unutmayın. Kaybedilmiş vatanının anası Helen ırkının en güzel idealleri ile bağdaşmıştır' dediği, bu toplantıdan 4 sene sonra bilim ve çevre sempozyumu kılıfı altında 20m zarar verebileceği kanaatine v Eylül 1997 tarihinde Patrik Bartalemous eşliğinde Venizelos adlı gemi ile bir grup Türk işadamlarının da bulunduğu bir grup Yunan işadamı, dünya Yahudi cemaatlerinin temsilcileri ve silah tüccarı ile 400 kişilik bir heyet'in sempozyum düzenlemek üzere Trabzon'a geldikleri, ancak Trabzonluların gösterdiği hassasiyet ve tepkiler sebebiyle, bunların limana çıkamadıkları ve limandan ayrılmaya mecbur kaldıkları anlaşılmıştır. Bu tarihten sonra Trabzon iline yapılan toplu seyahatin reaksiyonla karşılandığını gören Rum ve Yahudi kökenlilerin, daha sonra münferit seyahatlere başladıkları; Trabzon'da yoğun bir misyonerlik faaliyetine giriştikleri, gençlere el atarak gruplar halinde Yunanistan'a götürdükleri, bir kısım gençlere de para verdikleri, Trabzonlular tarafından ifade edilmiştir. Yukardan beri arz edildiği üzere, Trabzon ilinde sistemli ve aralıksız bir oyun oynandığı, 1997'den itibaren su yüzüne çıktığı, bu sürecin, Trabzon'u çok hassas hale getirdiği müşahede edilmiştir. İç ve dış mihrakların provokasyonlarına açık hale gelmiş olan bu yapının, dikkatle ele alınıp incelenmesi gerekmektedir. Zira, İstanbul'daki Hrant Dink'in, Trabzon'da görünüşe göre işsiz, muhbir ve kıdemli (!) bir üniversite öğrencisi ile cezaevinden tahliye edilmiş, işsiz bir şahıs tarafından azmettirilerek İstanbul'a gönderilen 17 yaşındaki bir çocuk (Çocuk Koruma Kanunu'na göre çocuk sayılmaktadır) tarafından vurulması ve kılık kıyafet değiştirmeden ve suç aletiyle birlikte tekrar Trabzon'a dönmeye çalışması, her ne kadar amatörce bir davranış olarak görünse de, yukarıdan beri açıklanan hususlar dikkate alındığında 'sistemli bir uluslararası organizasyon' olabileceği; basite indirgenemeyeceği; böylelikle hem Trabzon'daki hassasiyetten faydalanıldığı, hem de uluslararası alanda Türkiye Cumhuriyetine zarar verildiği; milli birlik ve bütünlüğümüzü bozmayı amaçlayan profesyonelce bir planın uygulanmış olabileceği, kanaati hasıl olmuştur".

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler