Devlet Memuru Vakarına Yakışmayan Tutum ve Davranışta Bulunmak Cezası | Mil Hukuk & Danışmanlık

Devlet Memuru Vakarına Yakışmayan Tutum ve Davranışta Bulunmak Cezası

  • Anasayfa
  • Devlet Memuru Vakarına Yakışmayan Tutum ve Davranışta Bulunmak Cezası

Devlet Memuru Vakarına Yakışmayan Tutum ve Davranışta Bulunmak Cezası

Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışta bulunmak cezası disiplinsizliği 657 sayılı devlet memurları kanununun Disiplin cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller başlıklı 125. maddesinde Uyarma cezasını gerektiren fiil ve

Devlet Memuru Vakarına Yakışmayan Tutum ve Davranışta Bulunmak Cezası

Devlet Memuru Vakarına Yakışmayan Tutum ve Davranışta Bulunmak Cezası

Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışta bulunmak cezası disiplinsizliği 657 sayılı devlet memurları kanununun Disiplin cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller başlıklı 125. maddesinde Uyarma cezasını gerektiren fiil ve haller içerisinde yer alan bir disiplin suçucur. Anlaşılacağı üzere Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışta bulunmak disiplin suçunun cezası uyarma cezasıdır.  Memura, görevinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesi anlamına gelen uyarma cezası 125. maddenin birinci fıkrasının A alt bendinde düzenlenmiştir. Bu tür disiplin cezası ile karşılaşan devlet memuru 60 gün içinde idari yargıda memur davalarına bakan avukatlar veya idari dava avukatı vasıtasıyla ya da bizzat kendisi disiplin cezasının iptali davası açabilir.

Devlet Memuru Vakarına Yakışmayan Tutum ve Davranışta Bulunmak Danıştay Kararları

T.C.
DANIŞTAY
12. DAİRE
E. 2018/565
K. 2019/3157
T. 29.4.2019

Davacı:
Vekili:
Davalı:
Vekili:

• İDARİ İŞLEMİN İPTALİ İSTEMİ ( Davacının Üzerine Atılı 'Devlet Memuru Vakarına Yakışmayan Tutum ve Davranışta Bulunmak' Fiilini İşlediği Hususunun Sübuta Ermediği Sonucuna Varılarak Bozma Kararına Uyulmak Suretiyle Dava Konusu İşlemin İptaline Karar Verildiği - 2577 S.K. Md. 50/4 Uyarınca Danıştayın Bozma Kararına Uyulduğu Takdirde Bu Kararın Temyiz İncelemesinin Bozma Kararına Uygunlukla Sınırlı Olarak Yapılacağı/İdare Mahkemesince Bozma Kararında Belirtilen Esaslara Uyulduğu Anlaşılmış Olup Temyize Konu Kararın Onanması Gerektiği )

• DEVLET MEMURU VAKARINA YAKIŞMAYAN TUTUM VE DAVRANIŞTA BULUNMAK ( Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Görev Yapan Davacının 657 S.K. Md. 125/A(E ) Uyarınca Uyarma Cezası İle Cezalandırıldığı - 2577 S.K. Md. 50/4 Uyarınca Danıştayın Bozma Kararına Uyulduğu Takdirde Bu Kararın Temyiz İncelemesinin Bozma Kararına Uygunlukla Sınırlı Olarak Yapılacağı/İdare Mahkemesince Bozma Kararında Belirtilen Esaslara Uyulduğundan Temyize Konu Kararı Onandığı )

• BOZMA KARARINA UYMA ( İdare Mahkemesi Kararlarının Danıştay Tarafından Bozulması Halinde Yeniden Verilecek Kararlara Karşı Yapılacak Temyiz Başvurularının İdare Mahkemesince Bozma Esaslarına Uyulmuş Olup Olmadığı Yönünden İnceleneceği/İdare Mahkemesince Bozma Kararında Belirtilen Esaslara Uyulduğu Anlaşılmış Olup Temyize Konu Kararın Onanması Gerektiği )
657/m.125/A(e )
2577/m.50/4

ÖZET : Dava, Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görev yapan davacının, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/A-(e ) maddesi uyarınca uyarma cezası ile cezalandırılmasına dair işlemin iptali istemine ilişkindir.

İdare mahkemesince bozma kararına uyularak; davacıya isnat edilen fiillerin davacının yokluğunda cereyan ettiği, soruşturma dosyasında bulunan tüm tanık ifadelerinin soyut ve subjektif değerlendirmelerden ibaret olduğu, davacıya atfedilen hiçbir somut suçlama bulunmadığının görüldüğü, bu durumda davacının, üzerine atılı 'Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışta bulunmak' fiilini işlediği hususunun sübuta ermediği sonucuna varılarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 Sayılı Kanun ile değişik 50/4 maddesi uyarınca, İdare Mahkemesi kararlarının Danıştay tarafından bozulması halinde yeniden verilecek kararlara karşı yapılacak temyiz başvurularının İdare Mahkemesince bozma esaslarına uyulmuş olup olmadığı yönünden incelenmesi mümkündür. İdare Mahkemesince bozma kararında belirtilen esaslara uyulduğu anlaşılmış olup, temyize konu kararın onanması gerekmiştir.

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi'nin … tarihli ve E:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem : ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 1. Dahiliye …. olarak görev yapan davacının, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/A-(e ) maddesi uyarınca uyarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 06.05.2011 tarihli ve 143591 Sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti : … İdare Mahkemesi'nin … tarihli ve E:…. sayılı kararında, Danıştay Onikinci Dairesinin 07/04/2016 tarihli ve E:2012/9702, K:2016/2000 Sayılı bozma kararına uyularak; soruşturma raporu ve eklerinin incelenmesinden, davacıya isnat edilen fiillerin davacının yokluğunda cereyan ettiği, soruşturma dosyasında bulunan tüm tanık ifadelerinin soyut ve sübjektif değerlendirmelerden ibaret olduğu, davacıya atfedilen hiçbir somut suçlama bulunmadığının görüldüğü, bu durumda davacının, üzerine atılı “Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışta bulunmak fiilini işlediği hususunun sübuta ermediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Harçlar Kanun'u 13/j bendi uyarınca harçtan muaf olunmasına karşın Mahkemece harcın davalı idareye yüklenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı, davacının klinik şefi olarak birimin birinci derece amiri olduğu, klinik sekreterinin klinik şefinin talimatına aykırı hareket edemeyeceği, sekreterin davacının talimatı ile kartvizitini verdiği, Mahkemece her ne kadar soruşturma dosyasında bulunan tüm tanık ifadelerinin soyut ve sübjektif olduğu belirtilmiş ise de, tanık ifadelerinin somut beyenlardan ibaret olduğu, soruşturma raporu ile davacı hakkında ileri sürülen fiillerin sübuta erdiği, işlemin mevzuata uygun olarak tesis edildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

KARAR : HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 Sayılı Kanun ile değişik 50/4 maddesi uyarınca, İdare Mahkemesi kararlarının Danıştay tarafından bozulması halinde yeniden verilecek kararlara karşı yapılacak temyiz başvurularının İdare Mahkemesince bozma esaslarına uyulmuş olup olmadığı yönünden incelenmesi mümkündür.

Olayda, İdare Mahkemesince bozma kararında belirtilen esaslara uyulduğu anlaşılmıştır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,

2…. İdare Mahkemesi'nin … tarihli ve E:…. sayılı temyize konu kararının ONANMASINA

kazancı.com

T.C.
DANIŞTAY
2. DAİRE
E. 2013/8676
K. 2016/881
T. 24.2.2016

Davacı:
Vekili:
Davalı:
Vekili:

• GÖREVLENDİRME ( Aynı Kurum İçinde Yer Alan Bir Hizmeti Yürütmek Amacıyla Uzmanlaşmış Kamu Görevlilerinin Kadroları Üzerlerinde Kalmak Üzere Belli Bir Süre ile Görevlendirilmelerinin Mümkün Olduğu - Vekalet ve Geçici Görevlendirmenin Görevlendirme Yapılan Kadrolara Atama Yapılmak Suretiyle Sona Erdirilmesinin Tabii Olduğu )
• GÖREVLENDİRMENİN SONA ERDİRİLMESİ ( Geçici Görevlendirilen Memurun Yetersizlik ve Kusurunun Belirlenmesi ve Başarısız Olması Halinde Geçici Görevlendirmeye Son Verilebileceği - Davacının Görevlendirme Süresi ile Kamu Yararı ve Hizmet Gerekleri Nazara Alındığında Görevlendirmesinin Sona Erdirilmesinde Hukuka Aykırı Bir Husus Bulunmadığı )
5648/m.3,14

ÖZET : Bir kamu kurumunun aynı kurum içinde yer alan bir hizmeti yürütmek amacıyla, o hizmetle ilgili kurumda uzmanlaşmış kamu görevlilerinin kadroları üzerinde kalmak üzere belli bir süre ile görevlendirilmesi mümkündür. Vekalet ve geçici görevlendirme hizmet gereklerinden kaynaklanan geçici bir uygulama olup, asıl olan yönetim ve memuriyet kadrolarına yasal koşulları taşıyanların liyakat ve ehliyet ilkelerine uyularak atanmalarıdır. Vekalet ve geçici görevlendirme yoluyla yapılan görevlendirmelerin, sözü edilen kadrolara atama yapılmak suretiyle sona erdirilebileceği tabiidir. Ayrıca vekaleten veya geçici görevlendirme yoluyla görevlendirilenlerin, yetersizlikleri ve kusurlarının belirlenmesi ve başarısız olmaları gibi geçerli sebeplerin bulunması durumunda görevlendirme işlemine son verilebileceğine de kuşku bulunmamaktadır.

İsteğin Özeti : Malatya İdare Mahkemesi'nce verilen 5.6.2013 günlü, E:2012/768, K:2013/656 Sayılı kararın, dilekçede yazılı sebeplerle 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Cevabın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi Düşüncesi : Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi'nce işin gereği düşünüldü:

KARAR : Dava, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Adıyaman İl Müdürlüğü'nde veteriner hekim kadrosunda olup sözleşmeli statüde ücretsiz izinli olarak Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Balıkesir İl Koordinatörlüğü'nde Yerinde Kontrol Uzmanı olarak görevli iken Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Malatya İl Koordinatörlüğü'nde geçici olarak görevlendirilen davacının, bu görevlendirmesinin iptal edilerek tekrar Balıkesir İl Koordinatörlüğü'nde görevlendirilmesine dair 18.5.2012 günlü, 9552 Sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

Malatya İdare Mahkemesi'nin 5.6.2013 günlü, E:2012/768, K:2013/656 Sayılı kararıyla; soruşturma raporunda getirilen teklife dayalı olarak işlem tesis edildiği, bahse konu soruşturma raporunda davacıya isnat olunan fiillerin soyut iddia mahiyetinde olup sübuta erdirilmediği gibi davacının gerek görevinde başarısız olduğu ya da yetersiz kaldığı yolunda bir tespitin bulunmaması ve gerekse görev yaptığı yerde farklı bir birimde de görevlendirilmesinin mümkün bulunması karşısında, davacının Malatya ilindeki görevlendirilmesinin iptalinin hizmet gereklerinden ziyade davacıyı cezalandırma amacı taşıdığı kanaatine varıldığından hakkında tesis edilen davaya konu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle davaya konu işlemin iptaline hükmedilmiştir.

Davalı idare, davacının da içinde olduğu personel arasında huzursuzluk yaşanarak çalışma düzeninin bozulduğunu, sağlıklı çalışma ortamının sağlanması için soruşturma sonucu getirilen teklif doğrultusunda işlem tesis edildiğini öne sürerek İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

5648 Sayılı Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'un 3. maddesinde "1 ) Bu Kanunla verilen görevleri yerine getirmek üzere, kamu tüzel kişiliğini haiz, idarî ve malî özerkliğe sahip, özel bütçeli, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde özel hukuk hükümlerine tâbi ve Bakanlığın ilgili kuruluşu olmak üzere Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu kurulmuştur." hükmüne; 14. maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesinde ise " Kurumda hizmetler 14.7.1965 tarih ve 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu ile diğer kanunların sözleşmeli personel hakkındaki hükümlerine bağlı olmaksızın istihdam edilen sözleşmeli personel eliyle yürütülür" hükmüne yer verildikten sonra, aynı maddenin 5. fıkrasında ise 5018 Sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli ( I ), ( II ) ve ( IV ) sayılı cetvellerde sayılan kurum ve kuruluşlarda çalışanlardan durumları, bu maddede sayılan nitelik ve şartlara uygun olanların, kendilerinin istemi ve kurumlarının muvafakatı ile Kurumda sözleşmeli olarak istihdam edilebileceği ve bu hükme göre görevlendirilenlerin, görevde kaldıkları sürece, malî ve sosyal hakları açısından davalı idareye bağlı oldukları belirtilmiştir.

Bir kamu kurumunun aynı kurum içinde yer alan bir hizmeti yürütmek amacıyla, o hizmetle ilgili kurumda uzmanlaşmış kamu görevlilerinin kadroları üzerinde kalmak üzere belli bir süre ile görevlendirilmesi mümkündür. Vekalet ve geçici görevlendirme hizmet gereklerinden kaynaklanan geçici bir uygulama olup, asıl olan yönetim ve memuriyet kadrolarına yasal koşulları taşıyanların liyakat ve ehliyet ilkelerine uyularak atanmalarıdır. Vekalet ve geçici görevlendirme yoluyla yapılan görevlendirmelerin, sözü edilen kadrolara atama yapılmak suretiyle sona erdirilebileceği tabiidir. Ayrıca vekaleten veya geçici görevlendirme yoluyla görevlendirilenlerin, yetersizlikleri ve kusurlarının belirlenmesi ve başarısız olmaları gibi geçerli sebeplerin bulunması durumunda görevlendirme işlemine son verilebileceğine de kuşku bulunmamaktadır.

Dosyanın incelenmesinden; Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Malatya İl Koordinatörlüğü'nde görev yapan davacının, birim amiri Ş.D. hakkında yıpratma ve karalama çalışması içerisinde olduğu, birim amiri ve mesai arkadaşlarına karşı olumsuz tavırlar sergilediği, işlerin yapılması sırasında sürekli muhalefet ettiği iddiaları üzerine düzenlenen soruşturma raporunda, Malatya İl Koordinatörlüğü'nde Yerinde Kontrol Birim Amiri olarak görev yapan Ş. D. ile aynı birimde görevli uzmanlar N.U.Ö., Z.Ö. ve davacı arasında karşılıklı olarak olumsuz olarak algılanabilecek tavır ve davranışlar olduğu sonucuna ulaşılarak davacının 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/A-e maddesinde yer alan "Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışta bulunmak" fiiline benzer nitelikte fiil işlediğinden bahisle disiplin bakımından uyarma cezası ile cezalandırılmasına, idari yönden ise; Malatya İl Koordinatörlüğünde geçici görevle çalışan davacının görevlendirmesinin iptal edilerek esas görev yeri olan Balıkesir İl Koordinatörlüğü'ne gönderilmesi teklifi getirildiği, bu teklif doğrultusunda davacının davaya konu işlemle Malatya İl Koordinatörlüğündeki görevlendirmesinin iptal edilerek Balıkesir İl Koordinatörlüğü'ne iade edilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlık konusu olayda; Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Malatya İl Koordinatörlüğü'nde geçici olarak görevlendirilen davacının, bu görevlendirmesinin idarenin takdir hak ve yetkisine dayalı olarak her zaman geri alınabilecek bir niteliğe sahip bulunması karşısında, idarece, davacının görevlendirme süresi ve söz konusu Koordinatörlükte yaşanan olaylar değerlendirilmek suretiyle kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olarak Malatya İl Koordinatörlüğündeki geçici görevlendirmesinin iptal edilerek esas görev yeri olan Balıkesir İl Koordinatörlüğü'nde görevlendirilmesinde hukuka aykırılık, bu işlemi iptal eden İdare Mahkemesi kararında da hukuki isabet bulunmamaktadır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle Malatya İdare Mahkemesi'nce verilen 5.6.2013 günlü, E:2012/768, K:2013/656 Sayılı kararın, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun temyize konu kararın verildiği tarih itibariyle yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına

kazancı.com

1