Her ilişki kristal cam vazo gibiydi. Kırılmadan önce en güzel yerlerde saklanırken, kırıldıktan sonra çöp kutusuna atılıyordu. Aşklar da böyleydi, dostluklar da, evlilikler de. Kimi zaman biz sevdiklerimize az geliyorduk, kimi zaman da onlar bize yetersiz geliyordu. Bazen de canım dediklerimizin bir yaprak gibi gönlümüzden düştüklerini görüyorduk.
Gel bu akşam. Sonu olmayan bir yolda yürüyormuşum gibi kaybolayım gözlerinin derinliklerinde.
Bu kitapta dolu dolu bir aile sevgisi ile bir aşkın kırıntılarını bulacaksınız. Kendi hayatınızla burada anlatılan yaşamı karşılaştırmayı deneyecek kadar cesaretiniz var mı? Ya sizin hayatınız? Kırılmamış bir sevgi mi yaşıyorsunuz yoksa kırıkları zorla birbirine birleştirmeye çabalamak zorunda mı kalıyorsunuz?