Yapı Denetim Kanunları

Yapı denetim günümüzde inşaat süreçlerini denetleyen bir uygulamadır. Yapı denetim oldukça faydalı ve yerinde bir uygulama olarak karşımıza çıkıyor diyebiliriz. Eskiden Türkiye’de yapılan binaların denetlenmemesi sonucu pek çok can ve mal kaybının yaşandığını söyleyebiliriz. Yapı denetim sürecinde ise bu kayıpların önüne geçilmektedir.

Yapı denetim kanunları sayesinde binalar hemen hemen her adımda incelenirler. Yapı denetim kanunları gereği günümüzde her inşaatın yapı denetim firmaları tarafından incelenmesi gerekir. Bir inşaata başlayacak firma önce bir yapı denetim firmasına giderek projeyi sunar. Projenin yapı denetim firmasında geçmesi halinde ise inşaata başlanabilir.

Yapı denetim kanunları gereği, firmaların bizzat kendileri bir yapı denetim şirketine giderek başvurmalıdır ve aldıkları proje onayı belgesini belediyeye götürmelidir. Aksi takdirde firmalar inşaata başlayamazlar. Firmaların inşaata başlamasının ardından yapılacak denetlemeler ve usule uygunluk süreçleri de denetlenmesi gereken süreçlerdir. Yapı denetim kanunlar bu süreçleri de açık ve seçik bir şekilde anlatmaktadır. Yapı denetim kanunları ayrıca, yapı denetimi yapan firmalarla inşaatı gerçekleştiren firmaların usule uygun yapmadıkları noktalarda cezai işlemlerin de altını çizmektedir. Yapı denetim süresince en önemli kanunlar arasında bu kanunları göstermek mümkün. Yapı denetim sistemi başarılı bir şekilde kurulmuş bir sistemdir. Denetimde çalışan mühendis ve mimarlara 12 yıl mesleki tecrübe kriteri getiren bu yasalar sonucunda, yapı denetiminin güvenli ve sağlıklı bir şekilde işlediğini söyleyebiliriz.

Yapı Denetimde Önemli Kanunlar Nelerdir?

  1. Yapı denetiminin ilk kanunu, yapı denetiminin sınırlarını belirleyen kanundur. Bu kanun maddesinde, yapı denetiminin öneminden ve kanunun uygulama alanlarının hangileri olduğundan bahsedilmektedir. Bu kanun kapsamında bir binanın pek çok bölmesi de yapı denetimi içerisinde ele alınmaktadır. Örneğin taşıyıcı sistemlerin yapı denetim firmalarınca denetlenmesi zorunluluğu yapı denetim kanununun bu maddesi ile ortaya koyulur. Ayrıca, gerekli izin belgelerinden bahseden bu maddede, alınması gereken maddeler ve uyulması gereken prosedürlerden de bahsedilir.
  2. Yapı denetim kanunları ikinci maddesinde, yapı denetimi yapan kuruluşların görevlerini açıklamaktadır. Bu maddede yapı denetim kanunları, yapı denetim kurumunun yetki alanından ve denetlemesi gereken yapılardan bahseder. Yapı denetimi sürecinde, inşaata başlanan bir binanın tüm süreçlerde denetlenmesi gerekir. Ayrıca inşaata başlanacak binaların projeleri de yapı denetimi firmaları tarafından incelenir ve bu firmaların onayıyla inşaatlar başlar. Bu maddede yapı denetim firmalarının bu haklarının açıkça ortaya koyulduğunu söyleyebiliriz. Binaların temelleri ve kaba inşaatlarının tamamlanması süreçlerinde de yapı denetim firmaları, inşaat şirketlerini kontrol ederler. Yapı denetim firmalarında inşaat mühendisleri, makine mühendisleri, elektrik mühendisleri ve mimarlar çalışırlar. Bu sayede bir binanın tümüyle incelenmesi ve yeterlilik raporlarının verilmesi söz konusudur. Bu maddede ayrıca laboratuvar sonuçlarının yapı denetimi firmalarınca denetlenmesi gerektiğini, yapının yapımı süresince gerekli ruhsatların yapı denetim firmasının kontrolünden geçmesi gerektiğini ve bunun gibi daha pek çok denetlemeye ilişkin ayrıntıyı ortaya koymaktadır.
  3. Bu maddede yapı denetim süresince yapı denetim firmalarının yapmaması gereken konulardan bahsedilmektedir. Maddede ayrıca yapı denetim firmalarının mesuliyetinden de bahsedilmektedir. Yapı denetim firmaları inşaat tamamlandıktan sonra garanti verirler. Bu noktadan sonra eğer binada ciddi veya küçük bir hasar oluşması durumunda mesuliyetin büyük bir kısmı yapı denetim firmalarındadır. Yapı denetim firmaları ince yapıda 2, kaba yapıda 15 yıl olmak üzere garanti vermektedirler. Bu noktada yapı denetim kanunları, sadece binanın temelinin depreme karşı dayanıklı olması için değil aynı zamanda, binanın dış yapısının da sağlam olması için kurgulanmışlardır. Yapı denetim kanunlarının bu açıdan oldukça detaylı ve güvenlik açısından standart belirleyici olduklarını söyleyebiliriz.
  4. Yapı denetim kanunları ayrıca yapı denetim alanında çalışan kurumların haklarını ve onların yapılarına ilişkin esasları da belirler. Bu firmalar bakanlığa bağlı çalışmakta ve bakanlık müfettişlerince denetlenmektedir. Bu noktada yapı denetim kanunlarının yapı denetim firmalarının işleyici hakkında da detaylar içerdiğini söylemek mümkün.
  5. Bu maddede yapı denetim hizmet sözleşmesi hakkında oluşturulmuş yapı denetim kanunları hakkında bilgi verilir. Hizmet sözleşmesi, ödemelerin nasıl yapılacağından fiyatlandırmalardan ve ödeme zamanlarından bahseden yapı denetim kanunları maddesidir. Yapı denetim sürecinde, yapı denetimi kurumuna başvuran şirketler, kurumla sözleşmeler imzalarlar. Bu noktada kurum ve inşaat yapacak olan şirket arasında denetleme ve ödeme hususları belirlenir. Genelde yasalar gereği ödemelerin belirli aralıklar oluşturulmuş çerçeveleri de bellidir. Ödemelerin düzenli bir şekilde yapılmaması halinde bu yasa, yapı denetim kurumuna inşaatı durdurma hakkı da tanımaktadır. Bu yasa ile ayrıca ödeme miktarlarının ne kadar olacağı, hangi parametrelere göre değiştiği ve ödenecek vergilerin miktarından da bahsedilmektedir.
  6. maddede yapı denetim sürecinde görevlendirilmiş, mühendislerin veya mimarların çalıştıkları kurumdan ayrılmaları durumunda izlenecek prosedürden bahsedilmektedir. Yapı denetim kanunları gereği firmadan ayrılan bir mühendisin en az 3 gün içerisinde yetkili Bakanlıkların kurumlarına bildirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, yapı denetim şirketi ayrılan elemanın yerine yeni bir mühendis veya mimar atayamaz. Durumun bildirilmemesi halinde cezai işlemlerin başlatılması söz konusudur.

Yapı denetim sürecinde ortaya koyulan diğer maddelerin ise daha çok izin belgelerinin iptali ve ceza süreçlerine ilişkin yasalar olduklarını söyleyebiliriz. Yapı denetim sistemi bu yasaları ile günümüzde oldukça başarılı işleyen bir süreçtir. Firmalar yapı denetim firmalarına giderek projelerini teslim eder. Projelerin yeterli görülmesi durumunda imar izni verilir ve tüm imar süresince en önemli adımlarda firma denetlenir. Bu denetleme inşaatın her adımında gerçekleştirildiği için, inşaatı tamamlanan binaların depreme ve diğer etkilere karşı dirençsiz olması da söz konusu değildir.

Bu Kanunlar Bina Türlerine Göre Nasıl Farklılıklar Gösterir?

Bina tipine göre yapı denetim kanunları ciddi bir değişim göstermez. Bunula birlikte yasalarla uygulanan fiyat uygulamalarında değişimden bahsetmek mümkündür. Bina tipine göre kanunlar gereği, ödenecek tutarlarda ciddi değişimler meydana gelebilmektedir.

Ayrıca yapı denetim kanunları süresince uygulanan yasalar, bazı türde binalarda geçerli olmamaktadır. Geçerli olmayan bu binaların yapı denetim kanunu metninde bulunması da söz konusudur. Bu binaları normal inşaat şirketlerinin yaptığı yapıların haricinde binalar olduklarını söyleyebiliriz. Yapı denetimine ihtiyaç duyulmayan binaların kamuya ait yapı ve tesis binaları olduklarını söylemek mümkündür. İmar kanununun 26. ve 27. Maddelerinde belirtilen bu yasalar gereği yapı denetimi uygulanmaz.

Bunun haricinde yapı denetim kanunları hemen hemen tüm inşaat süreçlerinde geçerlidir. En küçük yapının bir arsaya yapılmasında dahi yapı denetiminden söz etmek mümkündür. Yapı denetiminde genel amacın ise binalar, apartmanlar veya insanların toplu halde bulunduğu diğer yerler olduklarını söyleyebiliriz.

Yapı denetimi günümüzde hem deprem kuşağında olan hem de olmayan bölgelerde kurtarıcı niteliktedir. Eskiden depremler ve erozyonlar gibi doğa olayları nedeniyle meydana gelen can ve mal kayıplarının önüne bugün yapı denetim kanunları sayesinde geçmek mümkündür. Yapı denetimi sayesinde günümüzde tüm evlerin ve iş yerlerinin güvenle inşa edilmesi gelecekte de her türlü afete ve depreme dayanıklı evlerin ortaya çıkmasını sağlayacaktır. Yapı denetim kanunları düzenli olarak değiştirilen ve eksiklikleri de giderilen kanunlardır.

Bir Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir