Osmanlı İmparatorluğu döneminde de eyalet merkezi olarak büyük bir önem taşıyan Sivas, Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında Anadolu'nun birlik ve dirlik sembolü haline gelmiştir. Sivas, Millî Mücadele döneminde Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin en kritik dönemlerinden birinde, 108 gün boyunca Millî Mücadele'nin başkentliğini yapmış, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına ev sahipliği yapmıştır. Sivas Kongresi, tarihte bir direnişin simgesi olarak yer alırken, aynı zamanda milletin tamamını kapsayan örgütsel bir faaliyetle, adeta milli bir meclis işlevi görmüştür.
Sivas'ın tarihi zenginliği günümüzde de korunmaktadır. UNESCO tarafından "Dünya Kültür Mirası" listesine alınan Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası, büyüleyici mimarisi ve tarihi değeriyle şehrin en dikkat çekici yapılarındandır. Ayrıca, Hititlerle Mısırlıların Kadeş Antlaşması'nın metne döküldüğü yer olan Sarissa antik kenti de, Sivas'ın zengin tarihine tanıklık eden başka bir önemli noktadır.
Sivas, tarihi boyunca birçok farklı medeniyetin egemenliğine girmiş bir şehirdir. İlhanlılar, Selçuklular, Osmanlılar ve daha birçok medeniyet, bu stratejik şehri yönetimleri altında tutmanın avantajlarını yaşamıştır. Her biri, şehre kendi kültürel ve tarihi izlerini bırakarak, Sivas'ı zengin bir mozaik haline getirmiştir.
SİVAS’IN ESKİ ADLARI
Sivas, Anadolu'nun derin köklerine sahip bir şehir olarak tarih boyunca birçok farklı medeniyetin ve kültürün etkisi altında kalmıştır. Bu zengin tarih, şehrin farklı dönemlerinde farklı adlarla anılmasına yol açmıştır. Bu eski adlar, Sivas'ın tarihsel değişimini ve kültürel etkileşimlerini yansıtan önemli işaretlerdir.
Bir zamanlar Sebaste olarak adlandırılan Sivas, bu ismini Romalıların bölgeye hâkimiyet kurduğu dönemlerden almıştır. Özellikle Pontus kralı Polemon'un hanımı Pitodoris tarafından "Augustus Şehri" anlamına gelen bu Yunanca isim, Roma Kralı Augustus'a duyulan saygı ve bağlılığın bir göstergesi olarak verilmiştir.
Sipas adı ise, şehrin ilk kuruluş yıllarına dair efsanevi bir hikâyeye dayanır. Rivayete göre, şehrin kurulu olduğu bölgede üç su kaynağı bulunmakta ve bu kaynaklar, halk için büyük bir öneme sahipti. Zamanla bu 'üç göz' anlamına gelen 'Sipas' ismi, şehrin adı haline gelmiştir.
Antik dönemlere ait diğer isimler arasında Megalopolis, Kabira, Diaspolis (Tanrı Şehri), Talaurs, Danişment İli, Eyalet-i Rum, Eyalet-i Sivas gibi isimlerle de anılan Sivas, bu isimleriyle tarihsel dönemlerin, hükümetlerin ve kültürel etkileşimlerin bir haritasını oluşturur. (Haber Merkezi)
