GeriSeyahat Manzara eşliğinde en tehlikeli yol: Karanlık Kanyon
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Manzara eşliğinde en tehlikeli yol: Karanlık Kanyon

Manzara eşliğinde en tehlikeli yol: Karanlık Kanyon

Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde; etrafında Munzur Dağları, arada akan Karasu Nehri var. Buraya Kemaliye Boğazı deniyor. İlk görüşüm 2016’da Doğu Ekspresi ile Kars’a giderken karlı bir kış günüydü... Öyle muhteşem bir rengi vardı ki o gün bugündür hep planlarım arasındaydı ziyaret etmek. Bir gün yolum ama öyle ama böyle oradan geçecekti, bu yaz geçti, işte yaşadıklarım...

Karanlık Kanyon Erzincan’da görmeyi en çok istediğim yerlerden biriydi. Nedendir bilinmez ama nerede böyle tehlikeli bir yol varsa mutlaka oraya gitmem ve o yolu geçmem gerekiyor. Uzun bir Doğu turunun son duraklarındandı Karanlık Kanyon; artık yorgunduk.

Malatya Arapgir’den yola çıktığımızda akşamüstüydü. Sanırım geçtiğim en güzel yollardan biriydi. Karanlığa kalmadan Karanlık Kanyon’a varma telaşımız olmasa bin kere mola vereceğimiz garantiydi. Oldukça virajlı bir yol. Hızlı geçtiğimi biliyordum ama bir gün mutlaka yeniden buraya döneceğimi de biliyordum. Kilometreler boyu harika manzaralar, bolca viraj sonrası Kemaliye’ye vardığımızda tepeden uzun uzun baktık. Norveç’te bir kasabaya bakar gibi hissettim bir an. Norveç’te olunca bayıldığımız ama kendi memleketimizde olunca umursamadığımız, kimi ‘değer yargıları’ yüzünden çoğu kimsenin bilmediği muhteşem bir yer.

Manzara eşliğinde en tehlikeli yol: Karanlık Kanyon

Tehlikesi tescilli

Tren penceresinden defalarca gördüğüm Kemaliye’ye bu sefer de tepeden bakıp devam ettim. Yine kalamadım. Nasıl bir kader bu? Hava kararmadan Karanlık Kanyon’a varılmalıydı, mecburen devam ettik. En sonunda Karanlık Kanyon’a varan tünelleri uzaktan gördüğümde bir zafer çığlığı attım.

Çok uzun, sıcak, yağmurlu, işkence gibi bir günün sonunda bu zafer çığlıkları hak edilmişti kesinlikle. Tünelin yoğun kamyon ve TIR trafiğine aldırmadan, ilk tünelin başında hoplayıp zıplayan, koşan, bin kare fotoğraf çeken iki kadın gördüyseniz onlar bizdik! Biraz acele etmişiz, asıl Karanlık Kanyon’un başlangıcı iki tünel sonraymış. Yol ikiye ayrılıyordu ve sağa bir köprüyle ayrılan noktadan devam ediyordu kamyonlar. Karanlık Kanyon tabelası daracık bir tünelin başında öylece duruyordu. “Nasıl yani? Buraya mı gireceğiz” deyip durdum. Yolu asfalt değildi. 4x4 olmayan bir arabayla girdiğim onca stabil yoldan sonra artık bezmiştim ve yeni bir sorun istemiyordum. Emin olmak için yoldan geçen bir TIR’ı durdurup sordum. Norveç’te geçtiğim tüneller de neymiş! Bence buradakileri görmeden karar vermeyin. dangerousroads.org internet sitesinde dünyanın en tehlikeli yolları arasında gösterilirken Çin’deki Guoliang Tüneli’nden bile tehlikeli olduğu belirtilmiş. Tam 38 tane tünelden geçmemiz gerekecek.

Her birine önemlinsanların isimleri verilmiş. Numaralandırma da olsaydı kaç tane kaldığını hesaplayabilirdik. Tünellerden bir bir geçerken dışarıya açılmış pencerelerden muhteşem bir manzara görüyorsunuz. Durmadan, fotoğraf çekmeden gidemiyorsunuz. Tam 132 yılda tamamlanmış bu tüneller.

Mıcırlı, toprak yollar...

İlk 1870’te başlanmış kazmaya. O zamanlar hayvanların geçmesi amaçlanmış ve tünelden sadece yürüyerek geçilebiliyormuş. Daha sonraki yıllarda en son haline getirilerek araçların da geçişine açılmış. Daracık yolda ilerlerken “Ya karşıdan biri gelirse!” dediğim anda bir araç sesi duymam aynı ana denk geliyor. Neyse ki geniş bir yer bulup geçebiliyoruz. Yol çift yönlüymüş, onu da öğrenmiş oluyoruz. Öyle viraj ki asla karşıdan gelen aracı görmüyorsunuz. Yol toprak.

“Ne olur mıcır olmasın” diye dualar ederken o da oluyor. Yokuş yukarı bir yerde yol fena halde bozuk ve yer mıcır. Aracın yere tutunma ihtimali sıfır. Fırlattığım taşlar, çektiğim patinaj, lastiklerden çıkan yanık kokusu, arabanın uçuruma doğru kayan arkası, iki kadın, kararmak üzere olan hava, tehlikenin farkında olmayan yol arkadaşım ve kayan arabada hâlâ fotoğraf çekmeye devam etmesi! Manzara ve ortam öyle büyüleyici ki Karanlık Kanyon’da Karasu Nehri’ne uçarak inmek üzereyiz ama hâlâ fotoğraf çekebiliyor. Hızla arabadan inip duruma bakıyorum ve başlıyorum ayaklarımla toprak sert zemin çıkıncaya kadar kazmaya. Arkadaşım da bana katılıyor. Lastiklerin tutunabileceği sert zemine ulaşıp tüm yolu resmen kazıyoruz. Buradan başka çıkış yolu yok çünkü. Bize yardım edecek kimse de yok. Ne internet ne telefon çekiyor. Arabaya bir dahaki sefere kürek koymalıyım. Neyse ki bu yöntem işe yarıyor ve bir-iki deneme sonrası oradan kurtuluyoruz.

Manzara eşliğinde en tehlikeli yol: Karanlık Kanyon

Büyüleyici bir manzara

“Aman başka böyle yer olmasın” diye dua ede ede yol alıyoruz. Çok hızlı gidilemiyor. Hem virajlardan, hem bozuk toprak yoldan, hem karanlıktan. Ben bu yolu asfalt zannediyordum. Arkadaşlarım gitmişti ve hiç toprak yoldan bahsetmemişlerdi. Meğer sadece ilk iki tünele girip sonrasındaki köprüden Erzincan yönüne devam etmişler. Bu 38 tüneli ve 7 kilometrelik macera yolunu geçmemişler. Onlar adına çok üzüldüm. Karanlık Kanyon’un yarısından sonrasını karanlıkta geçtik. Zaten tünellerin içi de karanlıktı diye teselli edeyim kendimi.

Tüneller bittikten sonra yol asfalt. Şundan eminim ki muhteşem manzaralara sahip bir yoldu ama karanlıktan dolayı biz göremedik. Yine bardağın dolu tarafına bakacak olursam; yolumuza çıkan vahşi hayvanlar öyle muhteşemdi ki “İyi ki gece geçtik” dedik. Hayatımda ilk defa doğal ortamında gördüm bazılarını... Bence şükretmeyi hak ediyor.

Karanlık Kanyon’a kesinlikle en az bir-iki gün ayırmalısınız. Karanlık Kanyon Erzincan’da ancak Malatya Arapgir’e daha yakın. Geçtiğim o muhteşem yolları görmek istiyorsanız Malatya üzerinden gidebilirsiniz. Ardımda yine dünyanın en zor yollarından birini bıraktım; hem de ölmeden çıktım. Daha ne olsun! Tekrar geleceğimi, o kanyonun içinde tekne turu yapacağımı, raftingde azgın sularla boğuşacağımı ve Karanlık Kanyon’a karşı bir odada uyuyacağımı biliyorum.

False