Sevilme İhtiyacı: Neden Sevgi İsteriz?

Daha iyi hissetmeye bugün başlayın

Siz de 500 bin mutlu danışanımız gibi hayatınızın kontrolünü elinize alın.

Yanıtı En Çok Aranan O Soru: Ben Neden Sevilmiyorum?

Sevinç ve üzüntülerle, kırgınlıklar ve kızgınlıkların da olduğu, hayal kırıklıklarının heyecanlarla dans ettiği, biraz mutluluk biraz da gözyaşı ile 2022’yi geride bıraktık. Her yılın sonunda bir yıl boyunca arama motorlarında en çok aranan başlıkların neler olduğu büyük bir merak konusu olmakta.

Bu yılın sonunda 2022’nin Türkiye Google arama trendlerini incelediğimizde “Ben neden sevilmiyorum?” başlığıyla karşılaştık1. Bu aramanın bu kadar yaygın bir şekilde yapılmasını ilginç bulanlar olduğu gibi “Böyle hisseden tek ben değilmişim, başkaları da varmış.” diye düşünüp rahatlayanlar da oldu.

Aslında hangi çağda olduğumuz fark etmeksizin sevginin hayatın içindeki yeri ve hepimiz için ortak bir deneyim olduğu düşünüldüğünde bu aramanın popüler olması daha da anlaşılabilir.

Sevilmek istiyoruz. Şarkılarla bunu anlatıyoruz, başrolleri birbirine sarılarak biten filmlerin sonunda gözlerimiz doluyor. Dostlukların ya da ölümsüz aşkların anlatıldığı gerçekçi hikayelerden hepimiz etkileniyoruz. Duygularımızı ne kadar yansıttığımız, hatta duygularımızın ne kadar farkında olduğumuz değişebilir ancak gerçek şu ki hepimiz sevilmek istiyoruz.

Peki, sevilmek sadece bir istek midir yoksa ihtiyaç mı? İşte bu yazıda detaylıca ele alacağımız konu tam da bu olacak.

Sevilmek Bir İhtiyaç mıdır?

Psikolog Abraham Maslow, insanların belirli ihtiyaçları olduğunu ve bu ihtiyaçların bir hiyerarşi içinde düzenlenebileceğini öne sürer2. Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi olarak duymuş olabileceğiniz piramit şu şekildedir:

Sevilme ihtiyacını gösteren Maslow ihtiyaçlar hiyerarşisi

Piramidin üçüncü ve dördüncü basamağı olan sevgi ve ait olma basamağı içerisinde toplumsal ilişkilerin, ikili ilişkilerin ve sevme-sevilme ihtiyaçlarının var olduğunu söyleyebiliriz. Dördüncü basamaktaki saygınlık (değer/saygı) ihtiyacı ise prestiji, başarıları, kişinin toplum tarafından benimsenip takdir edilmesini, başkaları tarafından saygı görme isteğini ve öz-saygıyı kapsar3.

Çok yönlü ve kompleks bir varlık olan insan söz konusu olduğunda zihin ve bedeni bağımsız olarak düşünmek çok da doğru olmayacaktır. Dolayısıyla fiziksel gelişim ve fizyolojik ihtiyaçlar gibi zihinsel-ruhsal gelişim ve sevme, sevilme, saygı ve değer görme de bir ihtiyaçtır.

Hayatta kalmamız için gerekli olan besin, su ve uyku gibi fizyolojik ihtiyaçlara benzer olarak sevilme ihtiyacı karşılanmadığında da kaygılı-sıkıntılı hissedebiliriz ve bu oldukça doğaldır2.

Maslow gibi Bağlanma Kuramına dair öncü çalışmaları ile bilinen John Bowlby ve diğer kuramcılar tarafından ele alınan sevilme ihtiyacı en temel ihtiyaçlarımızdan biri olarak kabul edilir. Araştırmalar, özellikle doğduktan sonraki ilk altı ay içinde temastan yoksun bırakılan bebeklerin, büyüme sürecindeki psikolojik zararı gözler önüne sermiştir4.

Sevilme İhtiyacı ve Şemalar

Hiç “İhtiyacım olan sevgiyi hiçbir zaman alamayacağım.” diye düşündüğünüz olur mu?

sevgi ihtiyacını karşılayan bir çift çizimi

Bu düşüncenin kaynaklarını ve etkilerini anlayabilmek için duruma Şema Terapi perspektifinden bakalım. Şemalar çevreden gelen bilgiyi anlamada kalıp görevi gören ve değişime dirençli zihinsel yapılardır. Bebeklikten başlayıp yaşam boyu gelişirler ve yetişkinlikte farklı örüntülerle kendilerini gösterebilirler.

Şemalar; kişinin davranışları, düşünceleri, hisleri ve diğer insanlarla olan ilişkileri üzerinde etkilidir5. Örneğin ebeveynlerinden sevgi, ilgi ve bakım görmeyen bir çocuk “duygusal yoksunluk” şeması geliştirip yalnızlık hissedebilir ve başkalarına bağımlı hale gelebilir6.

Duygusal Yoksunluk Nedir?

Günlük dilde “sevgi açlığı” ya da “sevgi yoksunluğu”olarak da duymuş olabileceğiniz duygusal yoksunluk şeması, kişinin duygusal destek ihtiyacının diğerleri tarafından karşılanmayacağına dair beklentisidir. Örneğin duygusal yoksunluk şeması olan kişiler gündelik hayatlarında ve ilişkilerinde aşağıdakilerin eksikliğini çekebilirler:6

  • İlginin
  • Duygusallığın
  • Sıcaklığın
  • Arkadaşlığın
  • Anlaşılmanın
  • Dinlenmenin
  • Kendini ifade etmenin
  • Başkaları ile karşılıklı duygu paylaşımının
  • Başkalarının yönlendirmesinin veya rehberliğinin

Duygusal Yoksunluk Neden Olur?

Duygusal yoksunluk şemasının kökenlerine baktığımızda çocuğun bakım veren kişiden ortalamanın altında-yetersiz bakım aldığını görürüz. Sevgi ve ilgi göstermeyen, zaman ayırmayan, soğuk, çocuk ile empati yapıp bağ kurmayan, çocuğu gerekli şekilde yatıştırmayan bir bakım veren figürü ile özel ve değerli biri olduğuna dair bir hissi ve güvenebileceği somut bir şey olmayan bir çocuk söz konusudur5.

Bireyin yaşamının geri kalanında yakın ilişkilerinin birçoğu bu bakım veren figürü (prototip) ile yaşanan ilk deneyimin izlerini taşır5.

Duygusal Yoksunluğun Sonuçları

Şema Terapi bakış açısıyla bu yoksunluk çeşitli tiplerdeki eylem örüntüleri ile kendini gösterebilir:

Sürdürücü davranış
Uygun olmayan arkadaş veya partner/eş seçimi
Telafi edici davranış
Aşırı bir şekilde arkadaş ve partner/eş ihtiyacı duyma
Kaçınma davranışı
Yakın ilişki kurmaktan kaçınma7

Romantik İlişkide Sevilme İhtiyacı ve Duygusal Yoksunluk

Romantik ilişkiler söz konusu olduğunda duygusal yoksunluk şeması olan kişiler belli davranış örüntüleri gösterebilir:5

  • Partneri daha çok yakınlık kurmak istediğinde ilişkiyi bitirmek için çeşitli nedenler bulabilir.
  • Bu kişiler tekrarlı olarak soğuk, verici olmayan, birinin ihtiyaçlarını karşılamak için uygun olmayan kişileri hayatlarına alabilir.
  • Bunun gibi eylemlerin nihayetinde kişi kendini gerçekten de duygusal olarak yoksun hissedeceği, sevgi ve ilgiye aç bırakıldığı ilişkilerin içine sokabilir. Böylece çocuklukta yaşadığı yoksunluğu tekrarlayabilir.
  • Duygusal olarak verici bir eş seçilse bile yoksunluk farklı şekillerde pekiştiriliyor olabilir. Örneğin kişi ihmal edilme sinyallerine yönelik aşırı hassas bir duruma gelebilir, partnerinin veya eşinin zihnini okumasını ve ihtiyaçlarını karşılamasını umabilir.
  • İhtiyaçlarının dile getirmeden karşılanmasını bekleyen kişi hayal kırıklığına uğrayabilir, incinir, geri çekilir, öfkelenir ve yine değersiz olduğunu hissedebilir.

Duygusal yoksunluk şeması olan kişi ilgisiz ve soğuk kişilere çekilebileceği gibi deneyimleri ve beklentileri doğrultusunda karşısındaki kişiyi yanlış yorumlamaya da meyilli olabilir. Yani kişi dünyaya duygusal yoksunluk gözlükleri ile baktığı için farkında olmadan ilişkisini sabote ediyor olabilir.

Yaşamın erken dönemlerinde işlevsel ve bir yönüyle bizi zarar görmekten koruyan şemalar, yetişkinlikte işlevselliklerini kayberek bu şekilde ilişkilerimize zarar verebilir, iyi hissetmemizin önünde bir engel oluşturabilir.

Kendini Sevmek de Sevilme İhtiyacına Dahil midir?

Sevilme ihtiyacının önemi göz önüne alındığında birçok kişi için mutluluğun önemli bir belirleyicisinin sevilip değer gördüğünü hissetmek olduğu söylenebilir4. Sevilmek istiyoruz ve hatta daha da fazlası: sevgi görmek bizim bir ihtiyacımız.

uzaktan birbirini seven iki insan çizimi

Peki biz kendimizi ne kadar tanıyor ve seviyoruz? Kendimize ne kadar yakın duruyoruz? Olumsuz yönlerimizi görmezden gelip sadece olumlu yönlerimizi mi kabulleniyor ve seviyoruz?

Eğer kendinizle olan bağınız ve sevginiz başka bir kişide can bulacak olsaydı, o kişi ile ilişki kurduğunuzda sevilme ihtiyacınız karşılanmış hisseder miydiniz? Onunla yakın ilişki kurabilir miydiniz? Endişelenmeyin, bu soruların cevabını vermek çok da kolay olmayabilir.

Yazar Louise Hay’in dediği gibi “Kendimizi sevmek, hayatımızda mucizeler yaratabilir.” Bu yüzden sevilme ihtiyacımıza “kendimizi sevmeyi” de dahil ederek sağlam bir temelle ilerlemek oldukça faydalı olabilir, hatta değişimi getirebilir.

Belki de sevilme ihtiyacının en gerekli parçası önce kendini sevmektir. Üstelik kendini sevmek, sevilme ihtiyacına paralel olan “diğerlerini sevme ihtiyacını” da besleyebilir. Başkalarına sevgi ve şefkat göstermek, sadece sevgiyi alan kişi için değil, aynı zamanda onu gösteren kişi için de yararlıdır4.

Tıpkı birini sağlıklı şekilde sevmeyi ve sağlıklı şekilde sevilip değer göreceğimiz ilişkileri seçebilmeyi öğrenebileceğimiz gibi kendini sevmek de öğrebilebilir. Belki bunu tek başımıza yapmakta zorlanabiliriz fakat kendimizi daha yakından tanıdığımız, beğendiğimiz ya da beğenmediğimiz tüm yönlerimizi keşfe çıktığımız bir psikoterapi süreci gönüllü olduğumuz bu yolculuğa ışık tutabilir.

Psikolojik destek ihtiyaçlarınız doğrultusunda Hiwell Online Terapi'deki uzman online terapistlerden psikolojik danışmanlık alabilirsiniz.

Kaynakça

  1. Google Trends | Year in Search 2022
  2. Psychology Today | Our Hierarchy of Needs
  3. Çoban, G. S. (2021). Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi kendini gerçekleştirme basamağında gizil yetenekler. European Journal of Educational and Social Sciences, 6 (1), 111 – 118.
  4. Psychology Today | The Need to Love
  5. Young, J., Klosko, J., Karaosmanoglu, H., Tuncer, E., Kohen, S., & Guler, D. (2019). Hayati Yeniden Kesfedin(19th ed., pp. 153-177). Istanbul: Psikonet.
  6. Psikonet | Şema Ne Demektir?
  7. Psikonet | Şema Eylemleri
*Sitemizde bulunan yazılar tıbbi tavsiye içermez ve yalnızca farkındalık yaratmak amaçlıdır. Yazılardan yola çıkarak bir hastalık tanısı konulamaz. Hastalık tanısını yalnızca psikiyatri hekimleri koyabilir.