Cumhur Ersümer: Bu dava siyasidir

Cumhur Ersümer: Bu dava siyasidir

Yüce Divan'da yargılanan Cumhur Ersmer'den şok çıkış!..

Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanları Cumhur Ersümer ile Zeki Çakan'ın "enerji ihalelerinde yolsuzluk yaptıkları" iddiasıyla Yüce Divan'da yargılandıkları davaya devam edildi. Cumhur Ersümer, davanın "siyasi olduğunu" ileri sürerek, "Siyasilerin oluşturduğu iddialarla siyasileri yargılıyorsunuz" dedi.

Ersümer'in avukatı Bülent Acar, davanın bugünkü duruşmasına tanık olarak katılan Botaş yetkilisi Sema Abdülmecit'in tanıklığına itiraz etti.

Abdülmecit'in TBMM Soruşturma Komisyonu'nda uzman olarak görev yaptığını ve burada tanıklara soru sorarak iddiaların oluşturulmasına katıldığını ifade eden Acar, Sema Abdülmecit'in "taraf" olduğunu, tanık olarak dinlenilmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı düştüğünü savundu. Bu konudaki görüşü sorulan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili Abdurrahman Yalçınkaya ise Abdülmecit'in Soruşturma Komisyonu'nda uzman olmasının tanıklık yapmasına engel olmadığını belirterek, talebin reddini istedi.

Sanık Cumhur Ersümer ise davanın "siyasi" olduğunu, "siyasilerin oluşturduğu iddialarla siyasilerin yargılandığını" savundu. Yüce Divan'daki duruşmalarda yüzden fazla tanığın dinlendiğini, ilk kez bir tanığa itiraz ettiklerini kaydeden Ersümer, bu yolun açılması halinde Soruşturma Komisyonu'ndaki tüm uzmanların tanık olarak çağrılabileceğini, iddiaları oluşturanların tanık vasfı kazanmasının yolunun açılacağını söyledi. Ersümer, "Soruşturma Komisyonu raporu siyasidir. Bu raporun oluşmasını sağlayanlar da o siyasi fikri destekleyenlerdir" diye konuştu.

Yeniden söz alan avukat Acar, iddialarını yineleyerek, "İtirazımız ciddidir. İddia makamının bu konudaki mütalaası ise ciddi değildir" dedi.

Abdülmecit'in tanıklığı konusunda duruşmaya verilen aranın ardından ara kararı açıklayan Yüce Divan Başkanı Tülay Tuğcu, Abdülmecit'in Botaş'ta Daire Başkanı olarak görev yaptığını anımsatarak, Abdülmecit'in göreviyle sınırlı olarak tanıklık yapabileceğine karar verdiklerini bildirdi.

Duruşmada daha sonra Botaş Yöneticisi Bilal Uzuner tanık olarak dinlendi.

Uzuner, Rusya'dan 8 milyar metreküplük ilave gaz almak için yapılan protokolün oluşturulma sürecini anlattı. Uzuner, Rusya'nın isteğiyle Turusgaz şirketinin kurulduğunu, o dönemde Türkiye'nin Ruslar'dan ilave gaz almak istediğini, Rus tarafının ise buna yanaşmadığını belirtti. Uzuner, Turusgaz şirketi kurularak Türkiye ile Rusya arasında anlaşma yapıldığını, Turusgaz'ın bir aracı firma olduğunu ifade etti.

Kurulan bu şirkete Botaş ve Gazprom ile bir başka şirketin daha ortak olduğunu ifade eden Uzuner, "Turusgaz'ın kurulma sebebi Rus tarafının ısrarıdır. Rusya Türkiye'ye başka türlü gaz satışını kabul etmemiştir" diye konuştu.

Türkiye'nin Rusya'nın bu isteğini uzun süre kabul etmediğini, Recai Kutan'ın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı döneminde söz konusu protokolün imzalandığını, daha sonraki hükümetler döneminde protokolün devam ettiğini anlattı.

Doğalgaz fiyat formülünde hata yapıldığı ve Türkiye'nin zarara uğratıldığı iddiaları konusunda ise Uzuner, formülde değişiklik yapılmadığını söyledi.

Mavi Akım Projesi'nde iptal şartları oluştuğu halde projenin neden iptal edilmediğinin sorulması üzerine ise Uzuner, "Biz gaz ithal edip satıyoruz. Neticede ihtiyaç var. İptali için bir sebep göremiyorum" dedi.

Uzuner, doğalgaz boru hattı maliyetinin yüksek tutulduğu iddiaları konusunda ise yapılan milletlerarası anlaşma gereği Mavi Akım Projesinde işin Rusların istediği bir firmaya ihale edilmesi gerektiğini söyledi. Uzuner, fiyat pazarlık sonucu oluştuğu ve ihale yapılmadığı için maliyetin yüksek çıktığını kabul ettiğini ifade etti.

Duruşmada tanıklık yapan Turusgaz Genel Müdür Yardımcısı Reha Gülümser de şirketin kuruluşu konusunda Uzuner'in verdiği bilgileri yineledi.

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde ise Gama Şirketler Grubu Erol Üçer tanık olarak dinlendi.

Ersümer'in avukatı Bülent Acar'ın tanıklığına karşı çıktığı dönemin Botaş Doğalgaz Daire Başkanı, şu anda Botaş İnceleme Geliştirme Kurulu Üyesi olan Sema Abdülmecit ise Trusgaz ile Botaş arasındaki anlaşmanın 1996 yılı Aralık ayında yapıldığını, anlaşma taslağının Rus tarafınca belirlendiğini, üzerinde görüşmeler yapıldığını söyledi.

Yüce Divan Başkanı Tülay Tuğcu'nun sorusu üzerine Abdülmecit, bu tür anlaşmalarda istisnalar olduğunu ancak genellikle karşı tarafın taslağı gönderdiğini ve üzerinde müzakereler yapıldığını kaydetti.

Abdülmecit, 1 Ağustos 1997'de görevden alındığını, bu nedenle daha sonraki süreç hakkında bilgi sahibi olmadığını belirtti.

Dönemin Dış Ticaret Müsteşarlığı Anlaşmalar Genel Müdürü Regent Zencirci de Türkiye ile Rusya arasında yapılan Ekonomik ve Sosyal Konsey toplantılarında, doğalgazın yanı sıra iki ülkede karşılıklı yürütülen müteahhitlik hizmetlerinin ele alındığını söyledi.

Rus tarafının, boru hattı inşaatını yapacak şirketin seçilmesine müdahil olmak istediğini anlatan Zencirci, bunun kabul edildiğini ifade etti. Zencirci, bundan önce yapılan bazı baraj, tren yolu, Ankara çevreyolu köprüleri gibi işlerin de Rus firmalara verildiğini bildirdi.

Tanık anlatımlarıyla ilgili söz alan Ersümer'in avukatı Bülent Acar, Samsun-Ankara doğalgaz boru hattı projesinin Botaş'ın yetki, bilgi ve sorumluluğunda yapıldığını, Bakan ile ilgisi olmadığını savundu.

Doğalgaz alımına ilişkin milletlerarası anlaşmanın da Ersümer'in bakanlığı döneminden önce yapılıp sonuçlandırıldığını söyleyen Acar, "Doğalgazda Rusya'ya bağımlılık iddiasının muhatabı Bakan olamaz" dedi.

Ara kararı açıklayan Tülay Tuğcu, gelecek duruşmada, dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Yurdakul Yiğitgüden ile Müsteşar Yardımcısı Haldun Atıf Danışman'ın tanık olarak dinlenilmesine karar verildiğini bildirdi. Duruşma, 30 Haziran 2006 tarihine bırakıldı.