What do you think?
Rate this book
Saklambaç #2
Sobe
“Sırları karanlık yapan onları ne kadar uzun süre sakladığınızdır. Ve bazı sırlar sizi suç ortağı yapar.”
Ophelia Valley kasabası beklenmedik bir tutuklamayla çalkalanırken tehlike hala devam etmekte. Ansel, Maddie ve Kylie’nin arkadaşlığı da diğer her şey gibi sarsıldı. Kızlar şimdi kendi sırları ve kimlik arayışlarının peşinde. Dedektif Wallace bildiği ama kanıtlayamadığı gerçeklerle köşeye sıkıştı.
Şüphe hepsini içten içe yiyip bitirirken hatalar ardı ardına sıralanacak. Sırlar açığa çıkacak, beklenmedik yüzleşmeler yaşananlardan daha ağır olacak. Çember daraldı ve birine güvenmek hiç olmadığı kadar zor.
“İşte en başından beri atladığımız, kaçırdığımız şey bu. Ansel bir şeyler gizliyor, hepiniz bir şeyler gizliyorsunuz ama herkesin en büyük yalanı Dylan OcConer’ın kasabadan ayrılma sebebi. Kaçınız buna dahilsiniz, hanginiz gerçekten bilmiyorsunuz henüz bilmiyorum ama bütün oklar onu gösteriyor ve bu aralar sen de hedef tahtasında sık sık onun yanında görünüyorsun.”
Ophelia Valley kasabası beklenmedik bir tutuklamayla çalkalanırken tehlike hala devam etmekte. Ansel, Maddie ve Kylie’nin arkadaşlığı da diğer her şey gibi sarsıldı. Kızlar şimdi kendi sırları ve kimlik arayışlarının peşinde. Dedektif Wallace bildiği ama kanıtlayamadığı gerçeklerle köşeye sıkıştı.
Şüphe hepsini içten içe yiyip bitirirken hatalar ardı ardına sıralanacak. Sırlar açığa çıkacak, beklenmedik yüzleşmeler yaşananlardan daha ağır olacak. Çember daraldı ve birine güvenmek hiç olmadığı kadar zor.
“İşte en başından beri atladığımız, kaçırdığımız şey bu. Ansel bir şeyler gizliyor, hepiniz bir şeyler gizliyorsunuz ama herkesin en büyük yalanı Dylan OcConer’ın kasabadan ayrılma sebebi. Kaçınız buna dahilsiniz, hanginiz gerçekten bilmiyorsunuz henüz bilmiyorum ama bütün oklar onu gösteriyor ve bu aralar sen de hedef tahtasında sık sık onun yanında görünüyorsun.”
- GenresRomance
440 pages, Paperback
First published October 14, 220
About the author
N.G. Kabal
23 books130 followers Nagihan G. Kabal 1994 yılında İstanbul’da doğdu. Güzel Sanatlar Fakültesi’nde mimarî restorasyon eğitimi alan Kabal, 16 yaşındayken ilk uzun romanı “Gecenin Hikâyesi Aylema”yı yazdı. Bir yıl sonra kaleme aldığı “Bugün Adımı Sen Koy” isimli kitabı ise 2018 yılında raflarda yerini aldı. Yazar fantastik türde yazdığı ilk kitabını devam ettirdi ve serinin devamı olan “Gecenin Hikâyesi Aşeka”yı 2019 yılında okuyucuyla buluştu. Seriyi “Gecenin Hikâyesi Dora” isimli kitabı takip etti. Son olarak Lordlar ve Varisler kitaplarını kaleme alan Kabal, okurların ilgiyle takip ettiği bir yazar.
Ratings & Reviews
Friends & Following
Create a free account to discover what your friends think of this book!
Community Reviews
Displaying 1 - 30 of 63 reviews
December 19, 2022
İlk kitabı nasıl bir heyecanla okuduysam bunu da öyle okudum. Saklambaç’ın finalinde deli olmuştum olayı çözeceğim diye ama boşunaymış ne düşünürsem düşüneyim asla parçaları bu şekilde birleştiremezmişim ve sanırım seriyi de bu kadar güzel yapan bu bilinmezliği. 🤗 Çok gizemli ve bence ürpertici bir seriydi. Aklımda olan bütünn soruların cevaplarını aldım finalinden de tatmin oldum. Seriyi türüne göre değerlendirdiğinizde her şey dozunda ve güzel yazılmıştı diye düşünüyorum. Söylemeden geçemeyeceğim ilk kitapta dedektife olan sevgim bunda inanılmaz artttı çok çoook seviyorum kendisini. Kitabın ilk başlarında yaşanan olayları çözmek için adım adım ilerledik yarıdan sonra Dedektifim gelince her şey daha güzel oldu… Herkesin hayatında bir Dedektif olmalı…😔😭🙏🏻🤍
November 16, 2022
"Beni sarhoş etmişti. Bana kendimi her anlamda çok iyi hissettirmişti ve hiçbir yerimde tek bir çizik yoktu. Hiç kan yoktu."
Çoook güzeldi!
Saklambaç’tan sonra Sobe için beklentimin iyice arttığını söylememe gerek yok sanırım. Ve şimdi, Sobe’nin de beklediğimden çok daha iyi olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Kimsenin merakını baltalamak istemiyorum, o yüzden olaylara hiç girmeyeceğim.
Saklambaç öyle bir yerde bitmişti ki devamı için inanılmaz heyecanlıydım ve Sobe’yi elime aldığım gibi başladım okumaya. Benim için cidden harika başladı ve sonuna kadar da öyle devam etti. Bir anda olayların içine düşüyoruz zaten ve neler olacak, katil kim, cinayetlerin sebebi ne diye meraktan çıldırarak okudum devamını. Ansel’in arkadaşlarıyla ilişkileri, herkesin sahteliği sinirlerimi bozarken, Ansel’in yaşadıkları, olanlar yüzünden içine düştüğü her kötü durum kalbimi kırdı. Dedektifle aralarında gelişebilecek bir şeyin heyecanıyla kıvrandım, katilin kim olduğunu çözmeye çalışırken meraktan çatladım ve ne zaman yeniden ortaya çıkacak da birine bir şey olacak diye gerilip durdum. Özellikle bir yerden sonrasını yüreğim ağzımda okudum resmen. Açıkçası katil konusunda da çok yanıldım, bir sürü ihtimalim vardı ama hiçbiri çıkmadı🙃
"Hayatım boyunca hep çok sevilmek istedim." Dilini dudaklatımın üzerinde dolaştırdım. "Sık sık kiliseye gidip Tanrıya bunun için yalvarıyordum. Sevilmek için. Birini çok sevmek ve çok sevilmek istedim. Sevginin rahatlığını hissetmek. Bunun ne demek olduğunu bilmiyorum. Zor bir durumda kaldığında, tişörtüne bir şey döktüğünde mesela birini arayıp kıyafet getirmesini istemek kadar basit şeyler... Çok başım ağrıdığı için birini aramak ve gelip beni almasını söylemek. O kadar küçük şeyler ki asl��nda... Bunlara sahip olmak istedim. Birinin önceliği olmak. Hani insanların hayatında oluyor ya, bir telefonu, tek bir sözü yetiyor hemen koşa koşa geliyorlar. Ondanım olsun istedim. Birinin o'sun olmak. Herhangi biri. Bunu o kadar çok istedim ki..."
Dylan konusunda da ilk kitaptaki gibi netim. O zaman da Ansel’le ilişkilerini sevmemiştim, şimdi de sevmedim. Onun da kendince problemleri ve zorlu bir geçmişi vardı ama Ansel’le aralarındaki ilişkiyi kabul edilebilir kılmıyor benim için kesinlikle. Sevgi iki tarafa da zarar vermeden, kimseyi incitmeden olmalı bence. Ve bunun Christopher’la en güzel haliyle mümkün olduğunu görmek çok güzeldi.❤️
"Sana ulaşamadım hem de peşinde psikopat bir katil varken. Aklımı kaçıracaktım."
"Benden sorumlu değilsin."
"Senden sorumlu hissetmiyorum. Sana bir şey olmasından korkuyorum. Daha fazla bir şey olmasından."
"Buna engel olamazsın."
"Denerim. Olamazsam da yanında olurum."
Ama keşke Christopher’ı kitabın başlarında da, hatta Saklambaç’tan itibaren, daha fazla görebilseydik ve Ansel’le daha fazla etkileşimde olabilselerdi kitapta.
Ve keşke biraz daha uzun olsaydı ya😢 duvarlarını yıkmış dedektifime doyamadım asla🤤
Kitabı cidden elimden bırakamadan okudum, farklı olmasını istediğim birkaç şey olsa da puan falan kırmayacağım hiç. Yazarın anlatımı da yine çok güzeldi bence. Bu seri favorim oldu kesinlikle.❤️
Çoook güzeldi!
Saklambaç’tan sonra Sobe için beklentimin iyice arttığını söylememe gerek yok sanırım. Ve şimdi, Sobe’nin de beklediğimden çok daha iyi olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Kimsenin merakını baltalamak istemiyorum, o yüzden olaylara hiç girmeyeceğim.
Saklambaç öyle bir yerde bitmişti ki devamı için inanılmaz heyecanlıydım ve Sobe’yi elime aldığım gibi başladım okumaya. Benim için cidden harika başladı ve sonuna kadar da öyle devam etti. Bir anda olayların içine düşüyoruz zaten ve neler olacak, katil kim, cinayetlerin sebebi ne diye meraktan çıldırarak okudum devamını. Ansel’in arkadaşlarıyla ilişkileri, herkesin sahteliği sinirlerimi bozarken, Ansel’in yaşadıkları, olanlar yüzünden içine düştüğü her kötü durum kalbimi kırdı. Dedektifle aralarında gelişebilecek bir şeyin heyecanıyla kıvrandım, katilin kim olduğunu çözmeye çalışırken meraktan çatladım ve ne zaman yeniden ortaya çıkacak da birine bir şey olacak diye gerilip durdum. Özellikle bir yerden sonrasını yüreğim ağzımda okudum resmen. Açıkçası katil konusunda da çok yanıldım, bir sürü ihtimalim vardı ama hiçbiri çıkmadı🙃
"Hayatım boyunca hep çok sevilmek istedim." Dilini dudaklatımın üzerinde dolaştırdım. "Sık sık kiliseye gidip Tanrıya bunun için yalvarıyordum. Sevilmek için. Birini çok sevmek ve çok sevilmek istedim. Sevginin rahatlığını hissetmek. Bunun ne demek olduğunu bilmiyorum. Zor bir durumda kaldığında, tişörtüne bir şey döktüğünde mesela birini arayıp kıyafet getirmesini istemek kadar basit şeyler... Çok başım ağrıdığı için birini aramak ve gelip beni almasını söylemek. O kadar küçük şeyler ki asl��nda... Bunlara sahip olmak istedim. Birinin önceliği olmak. Hani insanların hayatında oluyor ya, bir telefonu, tek bir sözü yetiyor hemen koşa koşa geliyorlar. Ondanım olsun istedim. Birinin o'sun olmak. Herhangi biri. Bunu o kadar çok istedim ki..."
Dylan konusunda da ilk kitaptaki gibi netim. O zaman da Ansel’le ilişkilerini sevmemiştim, şimdi de sevmedim. Onun da kendince problemleri ve zorlu bir geçmişi vardı ama Ansel’le aralarındaki ilişkiyi kabul edilebilir kılmıyor benim için kesinlikle. Sevgi iki tarafa da zarar vermeden, kimseyi incitmeden olmalı bence. Ve bunun Christopher’la en güzel haliyle mümkün olduğunu görmek çok güzeldi.❤️
"Sana ulaşamadım hem de peşinde psikopat bir katil varken. Aklımı kaçıracaktım."
"Benden sorumlu değilsin."
"Senden sorumlu hissetmiyorum. Sana bir şey olmasından korkuyorum. Daha fazla bir şey olmasından."
"Buna engel olamazsın."
"Denerim. Olamazsam da yanında olurum."
Ama keşke Christopher’ı kitabın başlarında da, hatta Saklambaç’tan itibaren, daha fazla görebilseydik ve Ansel’le daha fazla etkileşimde olabilselerdi kitapta.
Ve keşke biraz daha uzun olsaydı ya😢 duvarlarını yıkmış dedektifime doyamadım asla🤤
Kitabı cidden elimden bırakamadan okudum, farklı olmasını istediğim birkaç şey olsa da puan falan kırmayacağım hiç. Yazarın anlatımı da yine çok güzeldi bence. Bu seri favorim oldu kesinlikle.❤️
November 30, 2022
DEDEKTİFİMMMMMMM CANINI YİYİM ÖMRÜM BİTANEM GERÇEKTEN ANSEL'İ DAHA ÇOK SEVİYOR OLABİLİRİM AMA SENİNLE ÇOK BÜYÜK BİR SEVDAMIZ OLDUĞUNU DA HATIRLATMAK İSTERİM.
Of. Şimdi aslında kitaba 4 verecektim son bölüme kadar da öyle düşünüyodum djskdd sonra son bölümü okudum.. Christopher ve Ansel tatlılığından elim ayağım titredi dedim ben kimim de sizden puan kırıcam. Kıramadım. Yine de çok çok çok güzeldi.. Eksikleri, fazlalıkları vardı ama bi şekilde beni derinden sarsan çok fazla şeyi de vardı o yüzden tekrar tekrar defalarca dönüp okuyacağım kitaplardan biri oldu yine.. Ben bağımlıyım, ne diyim ki.. Çok fazla tw içeriyor ve beni çok ama çok fazla tetikledi o yüzden okumadan önce mutlaka bakın twlerine. OF BİTTİĞİNE İNANAMIYORUM AĞLİCAM ŞİMDİ YİNE TEKRAR OKUMAM LAZIM 😭💓
Of. Şimdi aslında kitaba 4 verecektim son bölüme kadar da öyle düşünüyodum djskdd sonra son bölümü okudum.. Christopher ve Ansel tatlılığından elim ayağım titredi dedim ben kimim de sizden puan kırıcam. Kıramadım. Yine de çok çok çok güzeldi.. Eksikleri, fazlalıkları vardı ama bi şekilde beni derinden sarsan çok fazla şeyi de vardı o yüzden tekrar tekrar defalarca dönüp okuyacağım kitaplardan biri oldu yine.. Ben bağımlıyım, ne diyim ki.. Çok fazla tw içeriyor ve beni çok ama çok fazla tetikledi o yüzden okumadan önce mutlaka bakın twlerine. OF BİTTİĞİNE İNANAMIYORUM AĞLİCAM ŞİMDİ YİNE TEKRAR OKUMAM LAZIM 😭💓
September 3, 2023
Kitap öncelikle güzel başladı ilk 300 sayfayı ne ara nasıl okudum bilmiyorum gerçekten güzel işlenmişti. Olay örgüsü, karakter iletişimleri, mekan tasvirleri beni etkiledi. Özellikle Ansel ve Dylan'ın arasındaki özel ama toksik bağı okurken o duyguları hissettim.
Son 100 sayfayı öyle zor okudum ki asla akmadı gerçekten katilin sonradan değiştirilmiş olması kitabi batırmış.
Katilin hem ilk kitapta olmaması, hem alakasiz biri olması ve katil olan kısımların çok hızlı ilerlemesi kitabi batırmış. Katil için tam olarak bi düşüncem bile olmadı ne ara geldi de gitti hapse girdi anlamadim özellikle bence katilin gözüktüğü yer cok mantiksizdi kitabın başında ya da ortasında gozukseydi bu kadar sırıtmayabilirdi bence saklambaç'ta bu kadar iyi bir başlangıç yapmışken sonunun böyle bitmesi hiç iyi olmamış.
Ansel ve arkadaş grubunu seviyordum evet tipik amerikan grubu olduğunu zaten söylemiştim zaten ama bu tür arkadaş gruplarını okumayi zaten sevdiğim için keyif aldım onların sahnelerini okurken.
Favori karakterim Maddie oldu bu arada. Toksik ilişkisini her yönden bitirmesi ve hayatına sağlıklı devam etmesi gercekten kendine hayran bıraktırdı.
Kylie'ye üzüldüm bu arasa hayatını hep mükemmel şekilde devam ettirmek isterken arkadaşının sevgilisine aşık oluyor ve toksikleşiyor kafasındaki mükemmel kızdan uzaklaşıyor. Sevmesin beni ama en azından gözümün önünde dursun konuşması beni gercekten yaraladı ama yine de bu onu sevdigim anlamına gelmez. Gönül bu sevdiği kişi için elbette yargılayamam ama Ansel'in eski sevgilisine yürümesi ve yakınlaşma çabası hoş değildi kendini gözümde bitirdi.
Ansel bana kitaptaki en uzak karakterdi evet kitapta duygularını hissettim ama bir bağ kuramadım. Annesinin çat diye onu terk ettiğini öğrendiğimiz sahne disinda onun adına pek üzüldüğüm söylenemez ama mommy issues olan düşüncelerini okurken yara almadim dersem yalan olur.
Dedektifi okumak zevkliydi onun Ansel'e çekilmemek için olan uğraşı Ansel'i kurtarmak için çabalamasını okumak çok zevkliydi. Polisiye pek okumadığım için pekte bana hitap eden bir seri olduğunu söyleyemem ama yine de severek okudum. Ne çok başarılı diyebilirim ne de başarısız. Orta'nın bi tık üstü olarak görüyorum.
Son 100 sayfayı öyle zor okudum ki asla akmadı gerçekten katilin sonradan değiştirilmiş olması kitabi batırmış.
Katilin hem ilk kitapta olmaması, hem alakasiz biri olması ve katil olan kısımların çok hızlı ilerlemesi kitabi batırmış. Katil için tam olarak bi düşüncem bile olmadı ne ara geldi de gitti hapse girdi anlamadim özellikle bence katilin gözüktüğü yer cok mantiksizdi kitabın başında ya da ortasında gozukseydi bu kadar sırıtmayabilirdi bence saklambaç'ta bu kadar iyi bir başlangıç yapmışken sonunun böyle bitmesi hiç iyi olmamış.
Ansel ve arkadaş grubunu seviyordum evet tipik amerikan grubu olduğunu zaten söylemiştim zaten ama bu tür arkadaş gruplarını okumayi zaten sevdiğim için keyif aldım onların sahnelerini okurken.
Favori karakterim Maddie oldu bu arada. Toksik ilişkisini her yönden bitirmesi ve hayatına sağlıklı devam etmesi gercekten kendine hayran bıraktırdı.
Kylie'ye üzüldüm bu arasa hayatını hep mükemmel şekilde devam ettirmek isterken arkadaşının sevgilisine aşık oluyor ve toksikleşiyor kafasındaki mükemmel kızdan uzaklaşıyor. Sevmesin beni ama en azından gözümün önünde dursun konuşması beni gercekten yaraladı ama yine de bu onu sevdigim anlamına gelmez. Gönül bu sevdiği kişi için elbette yargılayamam ama Ansel'in eski sevgilisine yürümesi ve yakınlaşma çabası hoş değildi kendini gözümde bitirdi.
Ansel bana kitaptaki en uzak karakterdi evet kitapta duygularını hissettim ama bir bağ kuramadım. Annesinin çat diye onu terk ettiğini öğrendiğimiz sahne disinda onun adına pek üzüldüğüm söylenemez ama mommy issues olan düşüncelerini okurken yara almadim dersem yalan olur.
Dedektifi okumak zevkliydi onun Ansel'e çekilmemek için olan uğraşı Ansel'i kurtarmak için çabalamasını okumak çok zevkliydi. Polisiye pek okumadığım için pekte bana hitap eden bir seri olduğunu söyleyemem ama yine de severek okudum. Ne çok başarılı diyebilirim ne de başarısız. Orta'nın bi tık üstü olarak görüyorum.
October 31, 2022
4.5/5 verdim…
Aslında ilk kitaba 4 verdim ve onu da çok sevmiştim. Buna 4.5 verme sebebim biraz da her seyi öğrendik sükür vs diye
Kitap asırı iyiydi. Yani gidin ve bu seriyi okuyun. Tsk ederim dogama iremime okuttular bana bunu!!
Yani ng kabal yazmış… sevdimm çoook. Dedektifim canım benim askım.
Ayrıcaa Dylan ve Kylie sevmiyorum ama Dylan’a bir yerde asırıı üzüldüm… Kylie hala sevmiyom??
Bir de kitabı okurken elimden bırakamadım ya… böyle 43 e kadar okurken işim vardı bi elime alamadım vs diyordum ama daha sonra bir aldım elime….. Bir daha da bırakamadım skdldldls
Tatmin edici mi sondu derseniz?? Yani ben sevdim.. spoiler asla vermek istemiyorum ondan bir sey demicem ama sobeyi saklambaç kadar sevmeyenler olmustu. Sunu söylebilirim ben sevdim??? İlk kitapla aynı heyecanla okudum yani
Aslında ilk kitaba 4 verdim ve onu da çok sevmiştim. Buna 4.5 verme sebebim biraz da her seyi öğrendik sükür vs diye
Kitap asırı iyiydi. Yani gidin ve bu seriyi okuyun. Tsk ederim dogama iremime okuttular bana bunu!!
Yani ng kabal yazmış… sevdimm çoook. Dedektifim canım benim askım.
Ayrıcaa Dylan ve Kylie sevmiyorum ama Dylan’a bir yerde asırıı üzüldüm… Kylie hala sevmiyom??
Bir de kitabı okurken elimden bırakamadım ya… böyle 43 e kadar okurken işim vardı bi elime alamadım vs diyordum ama daha sonra bir aldım elime….. Bir daha da bırakamadım skdldldls
Tatmin edici mi sondu derseniz?? Yani ben sevdim.. spoiler asla vermek istemiyorum ondan bir sey demicem ama sobeyi saklambaç kadar sevmeyenler olmustu. Sunu söylebilirim ben sevdim??? İlk kitapla aynı heyecanla okudum yani
November 5, 2022
Ay çok iyiydi ya. Katilin ben başka biri çıkmasını dilerdim ama. Daha ekibin içinden birisini bizi daha şok edebilecek biri. Ama olay örgüsü vs. güzel işlenmişti. Dedektif ile daha çok romantik sahne olsaydı tadından yenmezdi. Çok beğendim.
October 25, 2022
Sobe-Ng.Kabal #kitapyorumu
❤️🩹"Kapattığın kapıları tekrar açmamalısın, angie. Üstüne kapanan kapıları tekrar çalmamalısın."
Selamlar, Saklambaç'ın devam ve final kitabı Sobe'nin yorumuyla geldim. Duvardan duvara fırlatan satırlar vardır bazı kitaplarda, Sobe'nin ise birkaç satırı değil, her bir sayfası yıkıcıydı. Okumadım, okurken savaş verdim sanki. Öyle bir yorgunluk vardı kapağı kapattığımda omuzumda; kahkahalar attırmış, ağlatmış, kesikler açmış ve yine aynı kesiklerden sarmış satırların yoğunluğunu hissediyordum.
Vedalaşmak ve o son yazısını görmek bile değildi mesele, tüm o his karmaşısının, duygular savaşının ardından bitmiş olmasıydı, bak, yaralar da kabuk bağlar diyordu sanki. Sobe beni sarstı.
Karakterlerin tüm yüzleşmeleri, ortaya dökülen sırlar altında ezilen gövdeleri, her bir olayın kırmızı iplerle ince ince bağlandığı muazzam bir olay örgüsü, her bir kelimeyi teninize dağlar gibi hissettiren bir kalem ama en önemlisi, her şeyin, tüm sırlarının ortasında hep yalnızlığından sobelenen Ansel...
Herkes için endişelenen Ansel. Başına gelenlerin hepsini hak ettiğini düşünen Ansel. Saçında güneşi hissetmeyi seven ama karanlıkla esirleştirilen Ansel. Ruhundaki yaralar iyileşsin diye bedeninde kesikler açan ama sadece yalnızlığı dikiş tutmayan Ansel. Angie. Ansel sadece çok katmanlı bir karakter değil, Ansel çok yaralı bir karakter. Acı çekerken gülümseyip dudaklarının arasına bir sigara sıkıştıran bir karakter mesela. Herkesin pervasız diyeceği ama aslında fazlasıyla farkında bir karakter, neyin ona zarar verdiğini bilen, neyin iyi geleceğini bilen... yeri geldiğinde kapıyı kapatmayı bilen. Tanrı tarafından bile terk edildiğine inanan, kimsenin onu sevemeyeceğinden oldukça emin ama her şeyin ötesinde yalnız ve yaralı bir karakter. Hep o ilk, yaraları yenilerini açarak iyileştireceğini zanneden depodaki küçük kız aslında. Ama aynı zamanda da o kızın üzerinden çok hayal kırıklığı geçmiş.
D. Aşılamayan mesafe. On beşinci bölümde koptu bende bir şeyler. "Bir yaraya saplanan bıçak" gerçekten öyleydi. Çok kırıldım, çok üzüldüm ama iyileştirici bir yanı da vardı. Çok acıttı, çok değiştirmek istedim ama hakkı vardı. O sahnenin biri ne kadar içine kazınırsa kazınsın yanlış olduğunu bilmekle alakası var. O sahnenin bazen yıkılsan bile kapıyı kapatabilmekle ilgisi var. Mahvolsan, yıkılsan bile birine bir şans verebilmek için her şeyi göze alabilmekle ilgisi var.
Tüm soruların cevabının yanıtlandığı, herkesin penceresinden bakmamızı sağlayan, olay anlamında durulsa bile duygusal anlamda hep çok yüksek bir kitap. Karakterlerin hisleri öyle güzel aktarılıyor ki, Gökçe'nin kalemi gökyüzünü zorluyor yine. Sobe öyle bir kitap ki sayfalarca hakkında yazsam yine de yetmezmiş gibi. Sadece, o son sonuna kadar hak edildi.
5/5
❤️🩹"Kapattığın kapıları tekrar açmamalısın, angie. Üstüne kapanan kapıları tekrar çalmamalısın."
Selamlar, Saklambaç'ın devam ve final kitabı Sobe'nin yorumuyla geldim. Duvardan duvara fırlatan satırlar vardır bazı kitaplarda, Sobe'nin ise birkaç satırı değil, her bir sayfası yıkıcıydı. Okumadım, okurken savaş verdim sanki. Öyle bir yorgunluk vardı kapağı kapattığımda omuzumda; kahkahalar attırmış, ağlatmış, kesikler açmış ve yine aynı kesiklerden sarmış satırların yoğunluğunu hissediyordum.
Vedalaşmak ve o son yazısını görmek bile değildi mesele, tüm o his karmaşısının, duygular savaşının ardından bitmiş olmasıydı, bak, yaralar da kabuk bağlar diyordu sanki. Sobe beni sarstı.
Karakterlerin tüm yüzleşmeleri, ortaya dökülen sırlar altında ezilen gövdeleri, her bir olayın kırmızı iplerle ince ince bağlandığı muazzam bir olay örgüsü, her bir kelimeyi teninize dağlar gibi hissettiren bir kalem ama en önemlisi, her şeyin, tüm sırlarının ortasında hep yalnızlığından sobelenen Ansel...
Herkes için endişelenen Ansel. Başına gelenlerin hepsini hak ettiğini düşünen Ansel. Saçında güneşi hissetmeyi seven ama karanlıkla esirleştirilen Ansel. Ruhundaki yaralar iyileşsin diye bedeninde kesikler açan ama sadece yalnızlığı dikiş tutmayan Ansel. Angie. Ansel sadece çok katmanlı bir karakter değil, Ansel çok yaralı bir karakter. Acı çekerken gülümseyip dudaklarının arasına bir sigara sıkıştıran bir karakter mesela. Herkesin pervasız diyeceği ama aslında fazlasıyla farkında bir karakter, neyin ona zarar verdiğini bilen, neyin iyi geleceğini bilen... yeri geldiğinde kapıyı kapatmayı bilen. Tanrı tarafından bile terk edildiğine inanan, kimsenin onu sevemeyeceğinden oldukça emin ama her şeyin ötesinde yalnız ve yaralı bir karakter. Hep o ilk, yaraları yenilerini açarak iyileştireceğini zanneden depodaki küçük kız aslında. Ama aynı zamanda da o kızın üzerinden çok hayal kırıklığı geçmiş.
D. Aşılamayan mesafe. On beşinci bölümde koptu bende bir şeyler. "Bir yaraya saplanan bıçak" gerçekten öyleydi. Çok kırıldım, çok üzüldüm ama iyileştirici bir yanı da vardı. Çok acıttı, çok değiştirmek istedim ama hakkı vardı. O sahnenin biri ne kadar içine kazınırsa kazınsın yanlış olduğunu bilmekle alakası var. O sahnenin bazen yıkılsan bile kapıyı kapatabilmekle ilgisi var. Mahvolsan, yıkılsan bile birine bir şans verebilmek için her şeyi göze alabilmekle ilgisi var.
Tüm soruların cevabının yanıtlandığı, herkesin penceresinden bakmamızı sağlayan, olay anlamında durulsa bile duygusal anlamda hep çok yüksek bir kitap. Karakterlerin hisleri öyle güzel aktarılıyor ki, Gökçe'nin kalemi gökyüzünü zorluyor yine. Sobe öyle bir kitap ki sayfalarca hakkında yazsam yine de yetmezmiş gibi. Sadece, o son sonuna kadar hak edildi.
5/5
November 17, 2022
Yazarı ilk defa okuyorum.Birinci kitabi bitirdiğimde nasıl yani modunda kalmıştım...Çok akıcı elimden bırakamadım...
June 21, 2023
ilk kitap daha heyecanlıydı, bu kitapta olay fazla uzatılmış geldi. Olay son 20 sayfada falan çözümlendi. Ama dedektiften hiç şikayetçi değilim😏
December 4, 2022
iki kitabı üst üste okumasam bu kadar akıcı olur muydu bilmiyorum, iyi ki ikinci kitap çıktıktan sonra okumaya başlamışım. ilk kitaptan çok daha iyiydi bence. yazarın dedektif-dylan-ansel aşk üçgenini karmaşıklaştırıp ansel’i herkese aynı anda aşık o kız olarak yazmamasına sevindim. güzeldi, akıcıydı, okuması keyifliydi. böyle bir seride katilin bir anda hiç bahsi bile geçmeyen biri olarak çıkmasını çok sevdim mi, emin değilim açıkçası. yine de aşırı klişe bir olay örgüsü olmaması hoşuma gitti, sadist mazoşist ilişkisi iyi işlenmişti. yalnız özellikle ilk kitapta kızların olur olmadık yerlerde dedektifin kaslarından bahsetmeye başlaması, insanların birbirine yaptıkları zorbalıklar falan hiç 22 23 yaşındaki karakterlerin hayatlarını okuyorum hissi vermedi nddjfk
This entire review has been hidden because of spoilers.
March 16, 2023
Beklentiyle başlamıstım fakat beni hayal kırıklığına uğrattığı soylemeden gecemicem. Soyle ki katil kesinlikle beni hayal kirikligine ugratan en buyuk nedendi, cok daha iyi bir potansiyele vardi bu kitabin fakat katili yuzunden kitap cok bozuldu bi anda olaylarin yonu cok degisti. Diger bir neden ise kitapta universiteli havasi yoktu sanki liselileri okuyomus gibi hissettim(ilk kitapta dahil) sanki dedektif Anselin iliskisi gerceklesebilsin diye universiteli yazilmislar gibiydi. Ayrica Maddy'e cok sinir oldum.
November 18, 2023
AGHGGHGHAAGHGAH DEDEKTIF 😭😭😭
November 17, 2022
Şakasız on dakikadır ekrana bakıyorum düşüncelerimi nasıl ifade edebilirim diye.
Öhm...
Çok güzeldi ya. Her şeyiyle. Her karakteriyle.
Uzun bir süre Dylan'ı aşabileceğimi sanmıyorum, bir yerlerde Ansel gibi devam ettiğini hayal etmek çok tuhaf hissettiriyor ve Dedektif... Kendisini betimleyemeyecek kadar uykusuz ve bir seri daha bittiği için mutsuzum ama bir yerlerde kendisini hep yad edeceğim, onun gibisini bir daha zor görürüz çünkü...
Ve Ansel. Okuduğum en güzel karakterdi, ilk kitabın başındaki Ansel'le serinin sonundaki arasında çok fark vardı ve değişimini ve ne bileyim duygularını okumak beni çok farklı hissettirdi ya.
Katili beklemiyordum ama kurguya cuk diye yerleştiği için yadırgamadım da. Ruh hastası manyağın tekiydi ve keşke sürünseydi ama daha fazla cinayet işlemeden devrinin kapanması iyi oldu (daha fazla cinayet??). Konudan konuya löpçük diye atladığımın farkındayım ama burası benim hesabım olduğu için kapanışı da damardan girerek bitireceğim tabi ki...
Güzeldi, çok güzeldi.
Aradan ne kadar zaman geçerse geçsin tekrar bu kitaba döneceğimi biliyorum ve Ansel'i şimdiden özledim.
Dipnot: Henry'den nasıl bir haltlar çıkmadı ya?
🗝️"Ve iskeleden birlikte atlayacak birini sev kendine, bu defa ölmek için olmasın."
Öhm...
Çok güzeldi ya. Her şeyiyle. Her karakteriyle.
Uzun bir süre Dylan'ı aşabileceğimi sanmıyorum, bir yerlerde Ansel gibi devam ettiğini hayal etmek çok tuhaf hissettiriyor ve Dedektif... Kendisini betimleyemeyecek kadar uykusuz ve bir seri daha bittiği için mutsuzum ama bir yerlerde kendisini hep yad edeceğim, onun gibisini bir daha zor görürüz çünkü...
Ve Ansel. Okuduğum en güzel karakterdi, ilk kitabın başındaki Ansel'le serinin sonundaki arasında çok fark vardı ve değişimini ve ne bileyim duygularını okumak beni çok farklı hissettirdi ya.
Katili beklemiyordum ama kurguya cuk diye yerleştiği için yadırgamadım da. Ruh hastası manyağın tekiydi ve keşke sürünseydi ama daha fazla cinayet işlemeden devrinin kapanması iyi oldu (daha fazla cinayet??). Konudan konuya löpçük diye atladığımın farkındayım ama burası benim hesabım olduğu için kapanışı da damardan girerek bitireceğim tabi ki...
Güzeldi, çok güzeldi.
Aradan ne kadar zaman geçerse geçsin tekrar bu kitaba döneceğimi biliyorum ve Ansel'i şimdiden özledim.
Dipnot: Henry'den nasıl bir haltlar çıkmadı ya?
🗝️"Ve iskeleden birlikte atlayacak birini sev kendine, bu defa ölmek için olmasın."
This entire review has been hidden because of spoilers.
April 22, 2023
Son otuz sayfaya sığdırmaya çalışmış her şeyi, olmamış.
June 30, 2023
4,4/5
2 gun once bitti ama yeni ekliyorum🙏🏻
2 gun once bitti ama yeni ekliyorum🙏🏻
January 11, 2023
sevdim bu kitabi da aslinda daha cok psikolojik gerilim gibiydi sadece digerine gore daha yavas akti
February 9, 2024
Saklambaç kitabını yani serinin ilk kitabını severek okumuştum ilgimi çekmişti. Ansel'in suçlu olmadığı aşikardı her ne kadar ailevi problemleri olsa da bir katil değildi. Aşk üçgenine girecek olursak Dylan mükemmel bir karakterdi Ansel'i her şeyden koruyabilirdi bu apaçık ortadaydı lakin ilişkileri çok ama çok sağlıksızdı bunun en büyük ve açıklayıcı örneği D' Ans'ın eline neşter verip kendine zarar teşvik ederken Cristhoper Ans'ın vücudunun herhangi bir yerinde yara olup olmadığına bakıp kontrol ediyordu. Onun dışında katilin öldürdüğü kişileri nasıl öldürdüğü veya yaralama biçimi çok mantıklıydı, her şey mantığa uyuyordu. Arkadaşlık ilişkilerini düzeltmesi de güzeldi ama çoğu şeyi alttan aldığını düşünüyorum -fazlasıyla- affetmemesi gereken şeyleri affetmesi ben epey bir şaşırtmıştı. Katili tanımadığımız için ikinci kitabın sonlarına kadar tahminde bulunmak imkansızdı hoşuma gitmeyen tek yer katili ilk kitapta da ikinci kitabın ortalarına kadarda hiç tanımıyor oluşumuzdu. Onun dışında kitap çok güzeldi .
Kitabın adı nedir? : Sobe
Kahramanlar kimler? : Ansel, Dylan , Cristhoper , Maddie , Kylie , Henry , Matthew , (isimler Türkçe olmadığı için hepsi aklımda değil hatırladıklarımı tek yazdım.)
Konu nedir? : Kasabaya gelen katilin yaptığı olayların 'Sobe' kitabında nedenlerini öğreniyoruz ve ana karakterimiz yani Ansel'le olan alakasını öğreniyoruz. Ansel başta biraz tökezlese de sayfaları çevirdikçe kendini daha da toparlıyordu.
En sevdiğim karakter kimdir? Neden? : Ansel , çünkü dik başlılığı ve kendi kendi yetebilmesi çok güzeldi ve bunca olay başına gelmişken halen sakin ve bir şey olmamış gibi davranabilmesi kitapta okumayı sevdiğim yerlerdendi.
Değiştirmek istediğim yer var mıydı? : Değiştirmek istediğim yer yoktu lakin eklemek istediğim yer vardı katilin yani Austin'den daha fazla bahsederdim bahsetmek dediğim nerden tanıyor olabileceğine dair daha fazla bilgi verilebilecek olabilirdi.
KİTABA BAŞLAMA TARİHİ: 21 OCAK
KİTABI BİTİRME TARİHİ : 21 OCAK
Özeti yazma tarihi: 10 şubat 2024
Kitabın adı nedir? : Sobe
Kahramanlar kimler? : Ansel, Dylan , Cristhoper , Maddie , Kylie , Henry , Matthew , (isimler Türkçe olmadığı için hepsi aklımda değil hatırladıklarımı tek yazdım.)
Konu nedir? : Kasabaya gelen katilin yaptığı olayların 'Sobe' kitabında nedenlerini öğreniyoruz ve ana karakterimiz yani Ansel'le olan alakasını öğreniyoruz. Ansel başta biraz tökezlese de sayfaları çevirdikçe kendini daha da toparlıyordu.
En sevdiğim karakter kimdir? Neden? : Ansel , çünkü dik başlılığı ve kendi kendi yetebilmesi çok güzeldi ve bunca olay başına gelmişken halen sakin ve bir şey olmamış gibi davranabilmesi kitapta okumayı sevdiğim yerlerdendi.
Değiştirmek istediğim yer var mıydı? : Değiştirmek istediğim yer yoktu lakin eklemek istediğim yer vardı katilin yani Austin'den daha fazla bahsederdim bahsetmek dediğim nerden tanıyor olabileceğine dair daha fazla bilgi verilebilecek olabilirdi.
KİTABA BAŞLAMA TARİHİ: 21 OCAK
KİTABI BİTİRME TARİHİ : 21 OCAK
Özeti yazma tarihi: 10 şubat 2024
December 9, 2023
Açıkçası ikinci kitabı hiç sevmedim kitaptan daha kötü olduğunu düşünüyorum. O kadar fazla üzülüyordu ki çok ters köşe inanılmaz değişik deniyordu ama bana çok sıradan geldi. Açıkçası katilin çok daha farklı işlenmiş olmasını beklerdim. Ansel ve dedektifin arasındaki diyologlarda çok saçmaydı dedektifin sürekli resmi olma gayreti gizemli bir havalar. Anselin sürekli ona sarkıntılık etmesi.
Açıkçası çok basit ve sıradan geldi kitap. Bazen önyargılarım da haklı olduğumu düşünüyorum ve ne yazıkki bu kitapta bana onu gösterdi. Belki de bunun öncesinde çok daha güzel polise kitaplar okuduğum için böyle düşünüyorum bilmiyorum ama yazarım kaleme akıcı olmasına rağmen çok da sevemediğim bir tarzı var.
Ana karakterin bu kadar kendini beğenmiş olması, üst perdeden davranıyor olması açıkçası kitaba karşı olan sempatiyi azaltmış. Dedektif ise bu kitapta birtık daha iyiydi ama aralarındaki ilişki asla beni sarmadı. Baş karakterin kendini kesiyor olması, intiharların olması etkileyici pek çok şey var, o yüzden 20 yaş altının okusun diyebileceğim bir kitap değil. 20 yaş üzeri ve polisiye sevenlerin de çok basit ve sıradan bulacağı bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Kısacası seri beni tatmin etmedi. Yazarın başka bir kitabını da okur muyum çok emin değilim.
Açıkçası çok basit ve sıradan geldi kitap. Bazen önyargılarım da haklı olduğumu düşünüyorum ve ne yazıkki bu kitapta bana onu gösterdi. Belki de bunun öncesinde çok daha güzel polise kitaplar okuduğum için böyle düşünüyorum bilmiyorum ama yazarım kaleme akıcı olmasına rağmen çok da sevemediğim bir tarzı var.
Ana karakterin bu kadar kendini beğenmiş olması, üst perdeden davranıyor olması açıkçası kitaba karşı olan sempatiyi azaltmış. Dedektif ise bu kitapta birtık daha iyiydi ama aralarındaki ilişki asla beni sarmadı. Baş karakterin kendini kesiyor olması, intiharların olması etkileyici pek çok şey var, o yüzden 20 yaş altının okusun diyebileceğim bir kitap değil. 20 yaş üzeri ve polisiye sevenlerin de çok basit ve sıradan bulacağı bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Kısacası seri beni tatmin etmedi. Yazarın başka bir kitabını da okur muyum çok emin değilim.
February 5, 2024
Sonunda kitabı bitirebildim, son iki gündür tek düşündüğüm şey bu kitap jekdşdkdl. Kitap tamamıyla bende bir rollercoaster etkisi bıraktı. Bir sayfada çok mutlu oluyorum diğer sayfada bitsin artık mutlu olsun ansel diyorum. Ama şükürler olsun ki beklentimi karşıladı, istediğim ilişki oldu. ( dedektif ve Basel’e bayılıyorum :3) bi o kadar da dylan ve dylan’ın Ansel’de bıraktığı etkiden nefret ettim. Belki Dylan’s seven vardır ama dedektifin aşkını gördükten sonra dylan’ın ansel’e karşı duyduğu şeyin aşk olduğunu zannetmiyorum. İyi ki sonunda dylan ve ansel ikilisi olmamış diye şükürler ettim ( çünkü dedektif favori karakterim, çok narin bir o kadar da sert. ansel’i korumak için elinden geleni yapması o kadar tatlıydı ki:))
Güzel eğlenceli bir kitaptı sürekli aklımı çelen, saran ve elime aldığımda bırakamadım. 4.5 hatta kalbimde biraz daha yüksek bir puana sahip olabilir.
Güzel eğlenceli bir kitaptı sürekli aklımı çelen, saran ve elime aldığımda bırakamadım. 4.5 hatta kalbimde biraz daha yüksek bir puana sahip olabilir.
March 10, 2023
Kitap bir süre elimde kaldı, çok fazla okuyamadım. Ama genel olarak güzeldi. Dedektif ile sahnelerini bayıla bayıla okusam da içimde bir yerde hala D’yi görme isteği var. Kitap aslında 10/10’luk bir kitaptı ama 9/10 vermemin sebebi katilin kim olduğu bulunduktan sonra, katil hiç psikopatça şeyler yapmamış gibi yakalandı. O kadar çok insanı iğrenç şekillerde öldüren birini polisler nasıl bu kadar kusa sürede etkisiz hale getirdi orayı pek anlayamadım.
Ama genel olarak Nagi’nin yazdığı her kitap gibi, bu kitap da kesinlikle mükemmeldi.
Ama genel olarak Nagi’nin yazdığı her kitap gibi, bu kitap da kesinlikle mükemmeldi.
October 16, 2023
Saklambacta guzeldi ama sobe acayip iyi. Bi oturusta 200 sayfayi fark etmeden okuyabildigim kitaplardan. Kitapi tam bitirmedin yarisini gecmisim ve gereckten sonunun nasil olucagini tahmin edemiuorum ve o yuzden okuyorum. Dylan gitti ama geri donmez diye dusunuyorum. Kylie eskiden gicik geliyodu ama son zamanlarda sevmeye basladim. Chris olayi biraz random geldi. Sadece dylanin neden kasabadan ayrildigini soylemek icin eklemisler gibi geldi. Umarim baska biseyi ortaya cikar. Onun disinda kitap baya iyi DEDEKTIF I nekadar sevdigimizi anlatamam zaten. Yarin bitiririm kitabi ve buraya ekelrimmm.
This entire review has been hidden because of spoilers.
November 18, 2022
Once again I felt like tabbing each and every page. Though I'm not a huge fan of the murderer being a side character, I'd expect someone overlooked to turn out to be the killer (even Kylie tbh). But this scenario was good enough since it was really well-written. I LIVED for Ansel and Dylan, they're still a perfect match in my opinion. BUT the detective... omg one word. Hot. From the color of her eyes to the amusement park analogy everything was perfect. N.G. Kabal will definetely be on my tbr
January 7, 2023
Oldukça eğelenceliydi okuması, kafa dağıtmada birebir. Duyguları, kitabın estetiğini çok iyi ifade ettiğini düşünüyorum yazarın. İçindeki iyileştirme, o karanlığın arkasından gelen yara bantları da oldukça başarılıydı. Ayrıca kitabın son 20 sayfasında bile çok büyük bir olay olması da öyle. Sadece bence cinayet/polisiye değil aksiyon açısından beklentiye girmek daha mantıklı. Çünkü katil hikayesi evet çok mantıklıydı ama aşşırı tatmin olacağınızı da iddia edemem.
This entire review has been hidden because of spoilers.
November 28, 2022
Look at her I would die for her. I would kill for her.
OFFF ÇOK SEVİYORUM SENİ ANSEL ROGERS katilin sana bu kadar takıntılı olmasına hak vermemek icin elimi ısırıcam
Tekrar tekrar okuyacağım bir seri oldu Tetikleyici ögeleri konusunda dikkatli olun tabii ki ama benim için nefes aldığım bir alandı Ansel'ın zihni bilmiyorum bir şekilde onun kaosunun içinde huzur bulmayı başardım?
OFFF ÇOK SEVİYORUM SENİ ANSEL ROGERS katilin sana bu kadar takıntılı olmasına hak vermemek icin elimi ısırıcam
Tekrar tekrar okuyacağım bir seri oldu Tetikleyici ögeleri konusunda dikkatli olun tabii ki ama benim için nefes aldığım bir alandı Ansel'ın zihni bilmiyorum bir şekilde onun kaosunun içinde huzur bulmayı başardım?
January 1, 2023
Bence ilk kitaptan güzeldi. Olay akışını bay beğendim. Çoğu polisiye kitabında her şey son sayfalarda açıklanır, bu kitapta öyle olmadığı için çok mutluyum. Her bölümde birkaç ipucu bulundu. Lakin sonu hiç beklediğim gibi değildi, beni hüsrana uğrattı. Tabii ki bu yüzden çokça puan düştü. Alıntıların güzel olması ve akışın sağlanması sayesinde fena olmayan bir puan aldı.
January 24, 2023
cok sevdim ama keske katil onceden okudugumuz biri olsaydi oyle daha cok hosuma giderdi. bir de ben dedektifciydim ama yine de dylanla boyle bitmemeliydi en azindan bostona gittiginde onunla konussaydi
This entire review has been hidden because of spoilers.
February 8, 2023
Ilk 200 sayfa cok guzeldi sonra bi durgunluk geldi nedense okuyasim kacti katilin kim oldugu hakkinda cok beklenmedik yerden geldi yani anlamlandiramadim neyse son 40 sayfa olayyyyydi katili begenmedim keske baskasi olsaydi
April 2, 2023
iki kitapda asla sıkıcı gelmedi, aşırı derecede akıcıydı. açık konuşmam gerekirse bittiği için çok mutsuzum.
hayatımda okuduğum ennnn iyi seriydi umarım ngkabal bu tarz kitaplar yazmaya devam eder.
vee kesinikle kitabı tavsiye ediyorum okuyunnnnn
hayatımda okuduğum ennnn iyi seriydi umarım ngkabal bu tarz kitaplar yazmaya devam eder.
vee kesinikle kitabı tavsiye ediyorum okuyunnnnn
May 5, 2023
İlk kitap benim için daha güzeldi. Katilin arkadaş grubundan biri ya da ilk başta bilinen bir kişi olmasını yeğlerdim. Yeni karakterler ekleyip hikayeyi öyle bütünleştirmek... Hayalimdeki son değildi. Güzeldi ve kesinlikle zeka işi ama tahminlerimin tutamayacağı şeyler beni üzüyor.
This entire review has been hidden because of spoilers.
Displaying 1 - 30 of 63 reviews