04 Aralık 2023 11:49

Marmara Denizi'nde su sıcaklığı 50 yılda 2,5 derece arttı

Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, Marmara Denizi başta olmak üzere, Ege, Akdeniz ve Karadeniz'de son 50 yılda deniz suyu sıcaklıklarının arttığını söyledi.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, Türkiye'yi çevreleyen denizlerde su sıcaklıklarının arttığını belirterek, "Marmara Denizi, 1970 yılından itibaren 2,5 santigrat derece artmış. Uzun dönemli ortalama sıcaklıklar 1970 yılında 15,3 santigrat derece iken geçtiğimiz yıl itibarıyla bu 17,8 santigrat dereceye yükselmiş ki; bu toplamda 2,5 santigrat derecelik bir artış demektir, bu ciddi bir artış" dedi.

Tecer, Marmara Denizi başta olmak üzere, Ege, Akdeniz ve Karadeniz'de son 50 yılda deniz suyu sıcaklıklarının arttığını söyledi. Atmosfer sıcaklarının da arttığının bilindiğini belirten Tecer,  Sadece bu sıcaklıklar Marmara Denizi'nde artmakta kalmamış işte onu besleyen Karadeniz'de de 0,9 santigrat derece neredeyse 1 santigrat dereceye yakın bir sıcaklık artışı söz konusu. Ege Denizi benzer şekilde 1,4 santigrat derece kadar artmış, Akdeniz 1,2 santigrat derece artmış" dedi.

“SICAKLIKLARIN ARTMASININ ETKİLERI VAR”

Denizlerdeki sıcaklık artışlarının etkilerinin olduğunu söyleyen Tecer şöyle devam etti: "Tabii sıcaklıkların artmasının sucul ortamlarda, çeşitli çevresel etkileri var, olumsuz etkileri var. Bir tanesi çok ağır bir şekilde, dramatik bir şekilde yaşadığımız müsilaj sorunun 3 temel nedenlerden bir tanesi buydu. Sıcaklıkların artması burada müsilajın oluşmasına sebebiyet vermişti. Bu sıcaklık artışı trendi hala devam ediyor. İkincisi ise sularda çözülmüş oksijen var, atmosferdeki oksijenin hayati olduğu gibi sularda da çözülmüş oksijen orada yaşayan, solunum yapan canlılar için hayati bir öneme sahip. Bu çözülmüş oksijen konsantrasyonu sıcaklıkların artmasıyla birlikte hiç başka bir etkene gerek olmadan düşüyor. Yani sıcaklık arttığı zaman bu çözülmüş oksijen miktarı, çözünürlüğe bağlı olarak sıcaklıkta ters orantılı olduğu için otomatikman düşüyor. Bu ne demek? Orada bol oksijenli solunum yapan canlıların hayati tehlikelerinin ve yaşam koşullarının zorlaştırdığı anlamına gelir.”

“DENİZANASI VATOZ GİBİ CANLILARIN İSTİLASINA SEBEP OLABİLİR”

Balık türlerinde bu nedenlerle bir azalma meydana geleceğini ifade eden Tecer, oluşabilecek tehlikelere hakkında, “Balıkların yerine daha az oksijenle hayatını devam ettirebilen denizanası gibi, vatoz gibi canlıların buralara istila etmesine sebebiyet verebilir” dedi.

Müsilajın üç tane temel etkeninden bahseden Tecer, “Sıcaklıkların artması, diğeri akıntının Karadeniz ve Ege Denizi akıntısının olmaması, yani duran koşullar olması. Bir de evsel, endüstrileri atık sularla azot, fosfor gibi organik kirliliklerin deniz ortamına bırakılmasıydı. Diğer iki sebep ile birlikte sıcaklıkların artması da tek başına müsilajı oluşturma sebeplerinden bir tanesi, dolayısıyla bir risk taşıyor tabii ki" diye konuştu.

“ISINAN BİR KÜRESEL SENDROM”

Müsilajın istenmeyen bir durum olduğunu belirten Tecer, "Müsilaj deniz sularının sıcaklığını artırmaz ama iklim değişikliği ile birlikte küresel boyutta sıcaklıkların artması, deniz suyu artmasına da sebebiyet veriyor. Aynı zamanda Marmara'ya deşarj edilen sular, soğutma suları, diğer sıcak sular bu da etkili olabilir. Çünkü ciddi oranda bir deşarj var. Arıtılmış olsa dahi, suyun sıcak olması o bölgede Marmara Denizi'nde sıcaklık etkisi gösterebilir ama bu minör bir etkidir. En temel etki, iklim değişikliği ve buna bağlı olarak ısınan bir küresel sendrom diyebiliriz" ifadelerini kullandı. (Tekirdağ/DHA)

ÖNCEKİ HABER

Birleşik Metal-İş’te seçimlere tek listeyle gidildi

SONRAKİ HABER

Dereden kaçak çekilen kum ve çakıl 9 mahallenin tarımsal sulama sistemini bozdu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...