Academia.eduAcademia.edu
Merkez: M. Muzaffer Cad. Rampalı Çarşı Alt Kat No: 35-36-41 Meram / KONYA Tel: 0.332.352 23 03 Fax: 0.332.342 42 96 Email : bilgi@literaturkacedemia.com Dağıtım: Akçaburgaz Mah. 3137. Sk. Ali Rıza Güvener İş Merkezi No: 28 Esenyurt / İSTANBUL Tel: +90 212 671 68 10 Orta Asya: Mikrareyon Kok Jar/23 Bishkek / KYRGYSZTAN Tel: +996 700 13 50 00 İLGİLİ MAKAMA NKM YAYIN GRUBU; 1992 yılından beri kitabevi mağazacılığı, 2003 yılından beri de yayın sektöründe faaliyet göstermektedir. Entelektüel yayıncılığa yeni bir açılım getirmek iddiasıyla yola çıkan NKM YAYIN GRUBU, özellikle İletişim temelli olmak üzere; tarih, sosyoloji, edebiyat ve tasavvufa uzanan geniş bir yelpazedeki kitaplarını okuyucularıyla buluşturmaktadır. Üniversiteler Arası Kurul Başkanlığı (ÜAK)’nın Doçentlik Başvuru Şartlarında belirttiği tanıma göre Literatürk Academia Yayınevi, Tanınmış Uluslararası Yayınevi statüsünde bir yayınevidir. ÜAK söz konusu tanımı şu şekilde yapmıştır: “Tanınmış uluslararası yayınevi: En az beş yıldır uluslararası düzeyde düzenli faaliyet yürüten, Türkçe dışındaki dillerde aynı alanda farklı yazarlara ait en az yirmi kitap yayımlamış ve yükseköğretim kurumu senatosunun kararıyla alanında etkinliği ve saygınlığı kabul edilen yayınevi”dir. Yayınladığı ve yayınlamayı planladığı kitapların seçimiyle ülkemizdeki entellektüel boşluğu doldurmaya önemli bir katkıda bulunabileceğini gösteren NKM YAYIN GRUBU özellikle iletişimden tarihe uzanan geniş alanda teorik yaklaşımlar sunan kitaplarla şimdiden yayın dünyasında kendine özgü bir yer edinmiştir. NKM YAYIN GRUBU’nun Yayımladığı 450 civarında eser bulunmaktadır ve bu eserlerin 150’den fazlası SOSYAL, BEŞERİ VE İDARİ BİLİMLER TEMEL ALANI ile ilgili çalışmalardır. NKM YAYIN GRUBU’nun Türkçe dışındaki dillerde aynı alanda farklı yazarlara ait en az yirmi kitabı bulunmaktadır. Ayrıca yayınevimizin bastırdıkları kitaplar OCLC WORLD CART, HARVARD LİBRARY, COLUMBIA UNİVERSİTY, PRICETON UNIVERSITY LİBRARY, LİBRARY UNIVERSİTY OF MICHİGAN gibi uluslararası kütüphanelerde bulunmaktadır. Bilgilerinize ve İlginize sunulur. İSMAİL ÇALIŞKAN NKM YAYIN GRUBU LİTERATÜRK ACADEMİA Genel Yayın Yönetmeni Merkez: M. Muzaffer Cad. Rampalı Çarşı Alt Kat No: 35-36-41 Meram / KONYA Tel: 0.332.352 23 03 Fax: 0.332.342 42 96 Email : bilgi@literaturkacedemia.com Dağıtım: Akçaburgaz Mah. 3137. Sk. Ali Rıza Güvener İş Merkezi No: 28 Esenyurt / İSTANBUL Tel: +90 212 671 68 10 Orta Asya: Mikrareyon Kok Jar/23 Bishkek / KYRGYSZTAN Tel: +996 700 13 50 00 YABANCI DİLLERDEKİ YAYINLARIMIZ Test & Quizzes - With Grammar Notes (İng.) Advanced Reading Skills (İng.) Practical Grammar 1 (İng.) Easy Teaching and Learning English (İng.) Towards Academic Writing (İng.) English Grammar (İng.) Roses From Rumi’s Rose Garden (İng.) Teachings of Shams-i Tabrezi (İng.) Rumi and Christ (İng.) The Essence of Rumi’s Masnevi (İng.) Besinnung Mevlana Jelaleddin Rumis (Alm.) ジャポンカ・ヨウジ・ジュクゴ・ソズリュグ 日本語のことわざからの選択 日本語イディオム辞書 日本物語セレクション 日本俳句セレクション 日本語の表現パターン 日本語トピック語彙 日本語文法質問バンク Nam et ipsa verba Latina Русско-турецкий / турецко-русский словарь идиом ИМЯ ЛЮБОВЬ (Rusça) The Maqalat of Hajji Bektash Veli Teaching Translation КУДРЕТ БЕЙ (Rusça) ТУРЕЦКАЯ КУХНЯ (Rusça) 日本の伝統文学における超自然主義 (Nihon no dentō bungaku ni okeru chō shizen shugi) 28. ‫اردو گرائمر‬ 29. ‫اردو اسپیکنگ گائیڈ‬ 30. ‫ہ� ےک قواعد‬ ‫اردو ج‬ 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. 18. 19. 20. 21. 22. 23. 24. 25. 26. 27. ISBN: 978-975-843-614-9 ISBN: 978-994-411-620-6 ISBN: 978-975-634-309-8 ISBN: 978-605-337-032-1 ISBN: 978-994-411-693-0 ISBN: 978-605-433-616-6 ISBN: 978-605-337-072-7 ISBN: 978-994-411-695-4 ISBN: 978-605-433-669-2 ISBN: 978-975-956-300-4 ISBN: 978-605-433-631-9 ISBN: 978-605-337-154-0 ISBN: 978-605-337-044-4 ISBN: 978-605-337-198-4 ISBN: 978-605-337-196-0 ISBN: 978-605-337-169-4 ISBN: 978-605-337-146-5 ISBN: 978-605-337-073-4 ISBN: 978-605-337-157-1 ISBN: 978-978-994-411-8 ISBN: 978-605-337-222-6 ISBN: 978-605-433-636-4 ISBN: 978-994-411-631-2 ISBN: 979-975-009-251-9 ISBN: 978-605-337-246-2 ISBN: 978-605-337-247-9 ISBN: 978-605-337-245-5 ISBN: 978-994-411-626-8 ISBN: 978-994-411-657-2 ISBN: 978-994-411-661-9 İSMAİL ÇALIŞKAN NKM YAYIN GRUBU LİTERATÜRK ACADEMİA Genel Yayın Yönetmeni F LMLE RLE DÜ ÜNME K Nergiz KARADA – Serhat KOCA Filmlerle Dü ünmek: 306 © nceleme-Ara trma 284 Bu kitap ve kitabn özgün özellikleri tamamen Nüve Kültür Merkezi’ne aittir. Hiçbir ekilde taklit edilemez. Yaynevinin izni olmadan ksmen ya da tamamen kopyalanamaz, ço altlamaz. Nüve Kültür Merkezi hukukî sorumluluk ve takibat hakkn sakl tutar. Aralk 2020 Yaynevi Editörleri: Salih T RYAK – Emre Vadi BALCI Genel Yayn Yönetmeni: smail ÇALI KAN ISBN 978-605-74813-7-5 T.C. Kültür ve Turizm Bakanl  Yaync Sertifika No: 16195 Kapak Tasarm: Bask Öncesi Hazrlk: Mehmet ATE meh_ates@hotmail.com Bask & Cilt: elale Ofset Fevzi Çakmak Mh. Hac Bayram Cad. No. 22 Karatay/KONYA Tel: +90.532.159 40 91 selalemat2012@hotmail.com KTB S. No: 46806 - Basm Tarihi: ARALIK 2020 KÜTÜPHANE B LG KARTI - Cataloging in Publication Data (CIP) KARADA / KOCA, Nergiz / Serhat Filmlerle Dü ünmek: ANAHTAR KAVRAMLAR 1. Sinema, 2. Türk Sinemas, 3. Kültürel Çal malar, 4. Film Analizi, 5. Sinema Sosyolojisi - key concepts 1.Cinema, 2. Turkish Cinema, 3. Cultural Studies, 4. Film Analysis, 5. Cinema Sociology “ ”, Nüve Kültür Merkezi kurulu udur. www.literaturkacademia.com / Nkmliteraturk M. Muzaffer Cad. Rampal Çar  Alt Kat No: 35-36-41 Meram / KONYA Tel: 0.332.352 23 03 Fax: 0.332.342 42 96 Da tm: EMEK K TAP Akçaburgaz Mah. 3137. Sk. Ali Rza Güvener Merkezi No: 28 Esenyurt / STANBUL www. emekkitap.com - Telefaks +90 212 671 68 10 EMEK KITAP ORTA ASYA OFFICE: Mikrareyon Kok Jar/23 Bishkek / KYRGYSZTAN Tel: +996 700 13 50 00 - Telefaks: + 996 552 13 50 00 F LMLE RLE DÜ ÜNME K Nergiz KARADA – Serhat KOCA ÖNSÖZ çinde bulundu u toplumla etkile im içinde olan sanat, insan ve toplumla ba lantl olarak tarihi süreçte her zaman düünceyle de yo un bir ili ki içinde olmu tur. Bu dü ünceyle yo un ili kinin birinci boyutunu, sanatçnn zihnindeki dü ünceleri sanat eserine dönü türmesi süreci olu turur. Sanat eserinin almlaycsnn, eser ile kendisine sunulan dü üncelere ula mas ise sanat-dü ünce ili kisinin ikinci boyutudur. Sanatçnn dü ünceleri üphesiz içinde ya ad  toplumun dü üncelerinden ba msz de ildir ancak onun esere yansyan dü ünceleri, topluma ve insana yeni dü ünce alanlar açar, yeni dü ünme olanaklar sa lar. Dolaysyla birey ve sanat eseri ili kisi, toplumsal süreçlerin bir sonucu olarak ortaya çkmaktadr. Bu nedenle her ça daki sanat eseri, kendi döneminin toplumsal yaps ve dü ünce dünyas hakknda bilgiler içeren önemli bir kaynak niteli i de ta r. Modernite ile birlikte dini ve siyasal ba larndan büyük ölçüde kurtulan ve özerkle meye ba layan pek çok sanat dal, düüncenin farkl perspektiflerden nesnele mesi adna önemli bir modern araç olarak belirmi tir. XX. yüzyln ba larnda ortaya çkan ve hareketli görüntüyü kaydetme ve bir yüzey üzerine yanstma teknolojisi ile moderniteye özgü bir sanat dal olan sinema, kendine özgü ifade araçlar ile alglamann, almlamann oldu u gibi dü üncenin de yeni bir ifadesini olu turmu tur. Bu nedenle filmlerle dü ünmek, toplumsal ve kültürel bir olgu olarak sinemay anlamak için farkl disiplinlerle iç içe çal may, filmlerin ta d  geni ili kiler a n farkl perspektiflerden çözümlemeyi gerektirir. u an hali hazrda okumaya ba lad nz bu eser filmlerin ta d  geni ili kiler a n sosyal bilimlerin çe itli yöntemleri ile disiplinleraras bak açsyla incelemeyi amaçlamaktadr. Çal mada, Adnan Ya z tarafndan kaleme alnan “Sosyal Hayduttan Mafyaya Kahramann Dönü ümü: Yavuz Turgul’un E kya Filmi” ba lkl bölümde sosyolojik dönü üm ekseninde suç ve suçlunun toplumsal bir özne olarak geleneksel toplumlardan modern toplumlara geçi sürecindeki de i imi ve bunun sinemadaki yansmalarn okuyacaksnz. Arif Can Güngör’ün “Geleneksel Türk Seyirlik Oyunlarnn ve Seyir Gelene inin Türk Sinemasna Etkisi” isimli incelemesi ise okuyucuya Türkiye’de modernle me hareketi sonrasnda kar la lan geleneksel ve modern arasndaki gerilimli ili kiyi sinema üzerinden anlatmaktadr. Bu anlatmda seyir kavram ve Türk seyir gelene inin Türk filmleri üzerine etkisi ile ilgili derinlemesine bir ara trma bulacaksnz. Sinemann dü ünce üretme ve izleyicileri duygusal anlamda etkileme kapasitesinin di er ifade ile estetik etkisinin di er sanat dallarna göre daha fazla oldu u kanaati oldukça yaygndr. Fakat benzer bir etkinin edebiyat okuyucusu için de yaratlabilece i bilinir. Sinema ve edebiyatn etki noktasnda bu derece birbirlerine yakn olmalar, ikisinin de güçlü bir betimleme gücüne sahip olmalar ve her anlamda insan varolu unu ve anlamlar dünyasn imgele tirebilmelerinden kaynaklanr. Ele aldklar konular almlaycda dü ünce ve duyguya dönü türen bu iki sanat dal arasndaki etkile im ise bu kitapta, Ay en Güner Yaylak ve ermin Ta Kalafato lu’nun “Sinema ve Edebiyat Etkile imi Ba lamnda Alice Harikalar Diyarnda Eserinden Uyarlanan Filmlerin ncelenmesi” ba lkl yazlarnda irdelenmektedir. Dü ünce sistemleri ve toplumsal yaplar öznelerden önce var olur. Özneler do duklar andan son nefeslerine kadar kendilerinden önce var olan anlamlar kümesinin içinde kimi zaman onunla sava arak kimi zaman ise tek do runun onlar ol- du unu dü ünerek ya arlar. Bu sürecin en kritik aktörleri ise çocuklardr. Çocuklar bir özne aday, normalle tirilmesi gereken sistem d  varlklardr. Bu kitapta “Levhaya Kim Yansyor? 400 Darbe, Milano Mucizesi ve Krmz Balon Filmlerindeki Egemen deoloji ile Çocuksu Yaknla malar” isimli incelemesi ile Çisil Altay pekçi sinema ve çocuk temsillerinin ideolojik boyutlarn tart maktadr. Modern sanat kendinden önceki dönemlere kyasla halklarn toplumsal varolu lar ve ya adklar sorunlara çok daha fazla ilgi göstermi tir ve Walter Benjamin’in de vurgulad  gibi özellikle dünya sava lar sonrasnda modernitenin insan üzerinde yaratt  sorunlar d nda, aslnda sanata konu olabilecek ba ka hiçbir ey yoktur. Zorunlu göç ve mültecilik de bu anlamda modernitenin insanlk üzerinde yaratt  büyük sorunlarn banda gelmektedir. Moderniteye özgü önemli bir fenomen ise kapitalist üretim sürecinin ba at aktörü olan i çilerdir. Frat Sayc “Dünya Sinemasnda Mülteci çi Temsili” isimli çal masnda modernitenin yaratt  trajik insanlk problemlerinin sinemaya yansmalarn inceliyor. Türk sinemasnda gerçeklik konusunu ele al biçimiyle yeni bir dönem açan Ylmaz Güney, Umut filmi ile sade ama ilginç gözlemlere dayanan duyarl sinemann ilk örne ini sunar. Güney’in sinemas tüm yönleriyle insana dönük, duyarl, ya ayan bir sinemadr. Mete Kazaz ve Saibe Pala, Ylmaz Güney’in en önemli filmlerinden biri kabul edilen Umut filmi üzerinden Türk sinemasnn ‘ba mszlk’ mücadelesini “Türk Sinemasnda Ba mszlk Olgusu: ‘Umut’ Filminin deolojik Yansmalar” isimli yazsyla inceliyor. Modern ça n yükselen bir sanat formu olarak özü gere i eklektik bir biçime sahip olan sinema, sanat dallarnda ortaya çkan pek çok deneysel/avant-garde akmla etkile ime girmi tir. Murat Ayta , Türk sinemasnda anlat olanaklarn deneysel bir tavrla geni letmeye çabalayan ‘entelektüel’ bir yönetmen olarak Metin Erksan’n sanat anlay n, “Metin Erksan Sinemasnda rrasyonel Duygularn fade Biçimi ve Zaman mge: Sevmek Zaman” isimli yazsyla inceliyor. Modernite ile birlikte sanatn önceki dönemlere kyasla toplumsal meselelere yo unla mas, geleneksel toplumdan modern toplumlara geçi süreçlerindeki sanclarn imgele tirilmesine olanak sa lam tr. üphesiz sinemann da bu noktada özel bir yeri söz konusudur. Modern toplumlarn en büyük sorunlar arasnda görülen iddet ise sinemada farkl boyutlarla gösterilmektedir. Bu boyutlardan birisi de iddetin bir komedi unsuruna dönü mesidir. Nergiz Karada “ iddete Gülmek: Son Dönem Türk Komedi Filmleri Üzerine Bir nceleme” ba lkl yazs ile toplumsal öznenin beyazperdede kar  kar ya kald  iddet fenomeni ve gülme arasndaki ili kiyi inceliyor. Toplumun üretti i anlam dünyasnda iddetin varl  özetle onun belli kesimlerce me ru görüldü ü anlamn da ta maktadr. Elbette bu sorunlu bak açsn tetikleyen toplumsal fenomenlerden birisi de üphesiz ki rkçlktr. Onur Ertürk, Batl tarih yazmnn görmezden geldi i Haiti Devrimini ve bu görmezden gelmenin rkçlk ve kölelikle ili kisini, sinemaya yansmas üzerinden “Legba, Haiti Devrimi ve Siyah Olmak: Vers Le Sud” isimli yazsyla inceliyor. Dü ünce ile farkl boyutlarda her daim ili ki içinde olan sinema Deleuze’ün de belirtti i gibi özellikle 2. Dünya Sava  sonrasnda saf dü ünceyi yaratabilecek birtakm uygulamalar denemeye ba lam tr. Bu uygulamalar özellikle sinemada zamann varolu unu etkileyecek ve sinematik dü ünceyi çok perspektifli ve kristal hale getirecek olan “Zaman- mge” kavramn ortaya çkarm tr. Deleuze, temelde Bergson’un süre kavram ekseninde yorumlad  zaman-imge kavram ile sinemann, zaman alglamada yeni imkanlar ortaya koyarken bir yandan da zamanla ilgili kavray mz de i tirdi ine de inmektedir. Elinizdeki bu çal mada Serhat Koca,“Henri Bergson’un Zaman Anlay  ve Sine- mada Zaman” adl bölümde, sinemann dü ünce üretme potansiyelini insan varolu u için en önemli fenomenlerden birisi olan zaman kavram üzerinden anlatyor. Sinema; toplumsallk ve dü üncenin   nda ya ad mz ça a  k tutarken bir taraftan da mitlerle ba lantsn farkl boyutlarda korumaktadr. Felsefenin Antik Yunan’da filizlenmesinde öncü olarak tanmlanan mitler, bugün de hayatn ve sanatn içinde ya amaya devam etmektedir. Bu sebeple bir sinema filmi içindeki olaylar, karakter ve di er ö elerle kimi zaman mitolojik kimi zaman da mitojenik olma özelli i ta r. Elbette gösterge boyutunda kar mza çkan mitler, sinema için de son derece önemlidir. enay Tanrvermi de bu kitapta yer alan “ aban” Karakterine Göstergebilimsel Bak ” isimli çal masyla, Türk sinemasnn önemli mitlerinden biri olan Kemal Sunal’n, aban karakterinin sinematik varolu unu inceliyor. Büyük bir heyecanla ba land mz sinema sanat, bizlere filmler aracl yla dü ünmek ve dü ünceyi ifade etmek için yeni imkânlar sunmaya devam ediyor. Filmlerin dü ünce dünyamzda yaratt  anlamlara, ayn inanç ve merakla, farkl perspektiflerden bakma motivasyonuyla yola çkmamzn sonucu olan bu çal mann, ortaya çkmasna katk sa layan tüm yazarlara te ekkür ediyoruz. Sinemayla kurulan dü ünsel ili kinin farkl yansmalarn içeren bu çal mann, okuyucu ve ara trmaclara yeni bak açlar sunmas ümidiyle Nergiz Karada – Serhat Koca Ç NDEK LER 5 ÖNSÖZ Ç NDEK LER 11 Sosyal Hayduttan Mafyaya Kahramann Dönü ümü: Yavuz Turgul’un E kya Filmi Adnan Ya z 13 Geleneksel Türk Seyirlik Oyunlarnn ve Seyir Gelene inin Türk Sinemasna Etkisi Arif Can Güngör 39 Sinema ve Edebiyat Etkile imi Ba lamnda Alice Harikalar Diyarnda Eserinden Uyarlanan Filmlerin ncelenmesi Ay en Güner Yaylak - ermin Ta Kalafato lu 77 Levhaya Kim Yansyor? 400 Darbe, Milano Mucizesi ve Krmz Balon Filmlerindeki Egemen deoloji le Çocuksu Yaknla malar Çisil Altay pekçi Dünya Sinemasnda Mülteci Frat Sayc 105 çi Temsili 127 Türk Sinemasnda Ba mszlk Olgusu: Umut Filminin deolojik Yansmalar Mete Kazaz - Saibe Pala 149 Metin Erksan Sinemasnda rrasyonel Duygularn fade Biçimi ve Zaman mge: Sevmek Zaman Murat Ayta 163 iddete Gülmek: Son Dönem Türk Komedi Filmleri Üzerine Bir nceleme Nergiz Karada 181 Legba, Haiti Devrimi ve Siyah Olmak: Vers Le Sud Onur Ertürk 231 Henri Bergson’un Zaman Anlay  ve Sinemada Zaman Serhat Koca 251 “ aban” Karakterine Göstergebilimsel Bak enay Tanrvermi 277 277 Yazarlar Hakknda 299 DDETE GÜLMEK: SON DÖNEM TÜRK KOMED F LMLER ÜZER NE B R NCELEME Nergiz Karada * Giri iddete ili kin psikolojiden sosyolojiye, tptan hukuka farkl alanlarda çal malar yaplmakta, bu çal malarda iddetin sosyolojik, psikolojik, toplumsal kökenleri ve/veya hukukla ili kisi ele alnmaktadr. iddete ili kin farkl yakla mlar tanmlama zorluklar ortaya çkartmakla birlikte elde edilen sonuçlar, iddete dair evrensel noktalarn yan sra, bölgesel, dönemsel ve hatta bireysel farkllklarn oldu unu, iddetin insanlk tarihi boyunca var oldu unu ve derecesi, türü farklla makla birlikte insanl n ortak sorunlarndan bir tanesi oldu unu göstermektedir. Ya anan küresel ve yerel de i meler iddetin tanmn, ölçüsünü ve iddet edimini dönü türmektedir. Dolaysyla iddet edimine ili kin yaptrmlar da bölgesel ve dönemsel farkllklar içermektedir. Örne in yerel ve bireysel özelliklerin belirleyici oldu u aile içi iddete ili kin yakla m, toplumsal reaksiyon ve hukuki yaptrmlar zaman içindeki de i im ve dönüümler çerçevesinde farklla m tr. Uluslararas ve yerel düzeydeki farkndalk çal malar dolaysyla toplumsal bilinç düzeyinin yükselmesi, kadnlarn e itim düzeyinin artmas ve ça- * Dr. Ö r. Üyesi, Van Yüzüncü Yl Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Sinema-Televizyon Bölümü. E-Mail: nergizkaradas@gmail.com ORCID ID: https://orcid.org/0000-0002-8910-8039 Nergiz Karada l ma hayatndaki konumlar bu dönü ümün tetikleyici unsurlar arasnda yer almaktadr. Dolaysyla eskiyle kyasland nda günümüzde aile içi iddet, cinsel taciz, cinsel istismar gibi konulardaki ma duriyetlerin en aza indirilmesi ve hatta ortadan kaldrlmas için toplumsal ölçekte daha fazla bilinç ve çabann söz konusu oldu unu söylemek mümkündür. Ancak bütün çabalara ra men iddet toplumlarn kronik sorunu olmaya devam etmektedir. Michaud’un da belirtti i gibi iddet durumlar, toplumsal ya amn tüm yönlerini kapsayan ve bu yüzden saptanabilirlikleri giderek azalan bir dizi tahakküm konumunu da içermektedir. Örne in verilen zararn çe itlili i söz konusu oldu unda maddesel ve bedensel zararlar, görülebildikleri ve dolaysyla saptanabildikleri için önemli zararlar olarak nitelendirilirken, farkl iddet türleri sonucunda görülen ruhsal ve türel iddetin saptanmas zor olmakla birlikte boyutlar ve etkileri di er iddet türleri kadar yo un olabilmektedir (Michaud, 1991 s. 9). Toplumsal düzlemde kronik bir sorun olan iddet, sklkla olumsuzlanmaktadr. Söz konusu ahlaki dü üncelerden ba msz olarak iddet, bir hedefe ula mak için bir araç olarak kullanld nda ise iddetin rasyonel oldu u kabul edilebilmektedir. Bu tür araçsal iddet, bir tür tehdit olu turan, toplulu un ya da onun bireysel üyelerinin çkarlarna veya refahna engel oldu u dü ünülen insanlar hedef almaktadr. Verili bir sosyal ba lamda, iddete ba vurmann kabul edilebilir hatta arzu edilir olduu durumlar belirleyen az çok genel kabul görmü normlar olabilmektedir (Bacon, 2015, s.15). iddetin “hak” görüldü ü bir di er durumda toplumda reddedilen ve d lananlarn, red ediciler ve d layclarn ezici kudreti kar snda ‘tedirgin etmek’ için iddet içeren bir yola ba vurmalar halidir (Bauman, 2010, s. 128). Bu durumda iddetin failleri toplumsal düzlemde var olmak, kabul görmek ya da aslnda bir anlamda da iddet ma duru olmamak için iddete ba vurmaktadrlar. 182 Filmlerle Dü ünmek: iddetin birey ve toplum açsndan olumsuz etki ve sonuçlarnn oldu u, iddet içeren eylemlerin ö renilmesinde, gerçekle tirilmesinde ya da iddetin normalle mesinde ve iddete duyarszla mada iddet içerikli medya ürünlerinin etkilileri olduu bilinmektedir. Genelde kitle ileti im araçlarnda, özelde de sinema filmlerinde temsil edilen iddetin toplumsal açdan olumsuz etkileri oldu una ili kin farkndalk bu konuya ili kin çok sayda çal ma yaplmasna neden olmu tur. iddet içerikli medya temsillerinin bireyler üzerindeki etkisine yönelik kuramsal yakla mlar u ekilde sralamak mümkündür: Bo alm Kuram: Medyada saldrganlk içeri ini izleyenlerin, do al saldrgan güdülerinin tatmin edilmi oldu unu savunur.Toplumsal Ö renme Kuram: nsanlarn çevrelerindeki di er insanlar gözlemleyerek nasl ö rendiklerini taklit ve özde le me ile açklar. Toplumsal Bili sel Kuram: Gözlemcilerin, davran larn sembolik temsillerini edinebildiklerini ve bu resimlerin daha sonraki davran larn temelini olu turan enformasyonu sa lad n savunur. Modelleme: Davran larn gözlemleme aracl yla edinimi. Saldrgan puçlar: Medya iddet betimlemelerinde belirli kurbanlara kar  saldrganl n uygun oldu unu ima eden ya da öneren enformasyon bulunmas. Önceleme Etkisi: Medyadaki sunumlarn, gerçek hayatta bu sunumlarla ilgili konularda benzer fikirler geli tirilmesi olasl n arttrd n savunan dü ünce. Yeti tirme (Ekme ) Kuram: Televizyon’un ‘ekti i’ ya da yaratt  dünya görü ünün, do ru olmasa da, insanlar öyle oldu una inandklar için geçerlilik kazand na dikkat çeken kuram (Yankkaya, 2009’dan aktaran Erdal, 2012, s. 42-43). W. James Potter (2003, s. 33) ise The 11 Myths Of Media Violence adl kitabnda, medyada yer alan iddet içerikli enformasyona maruz kalma sonucunda ortaya çkan etkileri davran sal, fizyolojik, duygusal, tutumsal, bili sel ve toplumsal düzlemde ani ve uzun dönemli etkiler olarak ikiye ayrm tr. 183 Nergiz Karada TÜR AN ETK LER Davran sal Taklit ve Örnek Alma, Tetikleyici Yeni Davran Engelleyicilerin Yitimi Cazibe/Çekim Yeni Davran lar Genelleme Uzun Vadede Tetikleme Yanl Biçimlendirilmi Süperego Davran Ö retme Fizyolojik Dövü /Sava - Kaç Tepkisi Heyecan/Tahrik Aktarma Fizyolojik Al kanlk Uyu turma Duygusal Geçici Korku Duyarszla trma Katarsis Duygusal Al kanlk Tutumsal Fikir Olu turma veya De i tirme Güçlendirme Korku Yerle tirme Bili sel Belirli Eylemleri ve Dersleri Ö renmek Davran lar Ö renme Gerçeklere Dayal Örnekleri Genelleme Toplumsal Normlar Ö renme Dü ünme eklini Programlama Toplumsal UZUN DÖNEML ETK LER Toplumun Ortalamasn Daha Çok Bir Sava -Kaç Zihniyetine Ta ma Kurumlar De i tirmek Tablo 1: Medyadaki iddetin Etkileri ( Potter, 2003, s. 33) Türk sinemasnda iddet üzerine yaplm çal malar olmakla birlikte komedi filmlerinde yer alan iddet temsilleri üzerine yaplm kapsaml çal malar yok denilecek kadar azdr. Ayrca bu çal malarn ço u sklkla erkek karakterlerin uygulad  iddet eylemlerini merkezine almaktadr. Oysaki toplumsal bir sorun olarak iddetin kitle ileti im araçlar ve özelde de toplumla etkile im halinde olan sinemadaki temsilleri aracl yla normalle tirilmesi, me rula trlmas cinsiyetler ötesi bir sorunun kronikle mesine katk sa lamaktadr. Bu temel saikten hareketle komedi filmlerinde hangi iddet türlerinin nasl temsil edildi i ile iddetin filmlerin dramatik anlatsnda ne ekilde anlatm ve dolaymlama aracna dönü tü ü bu çal mann çk noktasn olu turmaktadr. Bu kapsamda çal mada, son dönem Türk sinemasnn popüler komedi filmleri arasnda yer alan, ana karakterleri kadn olan ve elde ettikleri gi e ba arsyla çok sayda izleyiciye ula an Görümce (Kvanç Baruönü, 2016), 184 Filmlerle Dü ünmek: Maidenin Altn Günü (Caner Özyurtlu, 2017) ve Eltilerin Sava  (Onur Bilgetay, 2020), adl filmlerde yer alan iddet temsilleri ele alnmaktadr. Çal mann Yöntemi Çal ma nitel ara trma tekniklerinden betimsel bir analiz içermekte ve ele alnan filmlerde yer alan iddet temsilleri yalnzca içerik açsndan de erlendirilmektedir. iddetin ele alnan filmlerde biçemsel tercihlerle, ne ekilde sunuldu u ve/veya estetize edildi i bu çal mann snrlar d nda braklm tr. Betimsel analiz, çal ma kapsamnda elde edilen verilerin daha önceden belirlenen temalar çerçevesinde özetlenmesi ve yorumlanmasdr. Bu kapsamda elde edilen veriler önce sistematik ve açk bir biçimde betimlenir, ardndan bu betimlemeler temalar çerçevesinde anlamlandrlr, açklanr ve yorumlanr, neden sonuç ili kileriyle irdelenir ve birtakm sonuçlara ula lr (Yldrm ve im ek, 2005, s.224). Çal ma kapsamnda ele alnacak filmlerin belirlenmesinde amaçl örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme tekni i kullanlm tr. Ölçüt örnekleme tekni indeki temel anlay ara trmac tarafndan önceden belirlenmi ya da ilgili konuda daha önceden hazrlanm ölçüt listesinde yer alan ölçütleri kar layan durumlarn çal lmasdr (Yldrm ve im ek, 2005, s.112). Bu kapsamda bu çal ma için belirlenen ölçüt filmlerin komedi türüne ait olmas, ana karakterlerinin kadn olmas ve iddet içermesidir. Çal ma sadece filmleri sorgulamakla kalmayp ilgili çal malara  k tutmas bakmndan önemlidir ve hatta daha önemlisi toplumsal bir sorun olan iddeti ve popüler sinemadaki temsillerini izleyicilerin sorgulamalarn da talep etmektedir. Yaplan literatür taramas sonucunda iddetin sinemadaki temsili üzerine geçmi ten günümüze çok sayda çal ma yapld  görülmü tür. Bu çal malar arasndan Fatih Sö üt’ün “Türk Sinemas ve iddet: Son Dönem Türk Filmlerinde idde185 Nergiz Karada tin Sunumu Üzerine Bir Ara trma” (2020) adl çal mas; Dilara Kazanc’nn (2019) “Türk Sinemasnda Kadn ve iddet” ba lkl çal mas; N. Aysun Aknc Yüksel’in (2017) “Kurtulu Son Durak Filminde Kadna Yönelik iddet Temsilleri ve Bir Dolaymlama Arac Olarak Ev Kavram” ba lkl çal mas; Burcu entürk’ün (2016) “ iddet ve Erkeklikler: Av Mevsimi ve Gönül Yaras Filmleri Üzerinden Türkiye’deki Erkeklik Biçimlerine Bakmak” adl çal mas; Pelin Erdal Aytekin’in (2015) “Zeki Demirkubuz Sinemasnda iddet: Masumiyet ve Kader” ba lkl çal mas; Senem A. Duruel Erklç ve Hakan Erklç’n (2008) “Barda: iddet Ba lamnda Barn çi ve D ” adl çal malar Türk sinemasnda iddetin ne ekilde temsil edildi ini ele alan çal malara örnek olarak verilebilir. Yaplan ara trmalarda spesifik olarak sinemamzdaki komedi filmlerinde ve özellikle de kadn karakterlerin ana karakterler oldu u filmlerde yer alan iddet temsillerine e ilen bir çal maya rastlanlmam tr. Dolaysyla Türk komedi filmlerinde yer alan iddet temsillerinin ele alnd  bu çal mann ise ilgili literatüre ve medyada iddet temsillerini bütüncül olarak ele alan ara trmalara katk sunaca  dü ünülmektedir. iddet ve iddet Türleri Türk Dil Kurumu’na göre iddet: “Bir hareketin, bir gücün derecesi, ye inlik, sertlik; hz; bir hareketten do an güç; kar t görü te olanlara kaba kuvvet kullanma, kaba güç, duygu ve davran ta a rlk” (Http1: https://sozluk.gov.tr/)1 olarak tanmlanmaktadr. Dünya Sa lk Örgütü’nün (WHO, 2002, s. 5) raporunda ise iddet, “ki inin kendine, ba ka bir ki iye, bir gruba veya toplulu a kar  tehdit, yaralama, ölüm, psikolojik zarar, geli me bozuklu u ya da yoksunluk ile sonuçlanan ya da sonuçlanma olasl nn yüksek oldu u fiili fiziksel güç uygulamas ya da gücün, iktidarn kastl kullanm” eklinde tanmlanmaktadr. 1 HTTP1: https://sozluk.gov.tr/ Eri im Tarihi: 6.03.2020 186 Filmlerle Dü ünmek: iddet kavramnn, normlardan, do al, ola an veya yasal olarak nitelendirilen durumlarda uygulanan yönetim kurallarndan uzakla ma anlamn içerdi ine de inen Yves Michaud (1991, s.8-9) ise iddeti, “bir kar lkl ili kiler ortamnda taraflardan biri veya birkaç do rudan veya dolayl, toplu veya dank olarak, di erlerinin bir veya birkaçnn bedensel bütünlüüne veya törel (ahlaki/ moral/manevi) bütünlü üne veya mallarna veya simgesel ve sembolik ve kültürel de erlerine, oran ne olursa olsun zarar verecek ekilde davranrsa, orada iddet vardr” eklinde tanmlanmaktadr (Michaud, 1991 s. 89). Ergil ise iddeti “bir ki i veya toplulu un, fiziksel ve ahlaki bütünlü üne, mülkiyetine, kültürel veya sembolik de erlerine kar , herhangi bir birey, grup ya da örgütlü bütünlük tarafndan verilen zarar veya fiziksel ya da psikolojik ac” olarak tanmlamaktadr (Ergil, 2001, s.40). T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanl  Kadnn Statüsü Genel Müdürlü ü’nün (KSGM) 2016 ylnda yaynlad  “Kadna Yönelik iddetle Mücadele Ulusal Eylem Plan’nda (20162020) ise iddet u ekilde tanmlamaktadr: Ki inin, fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açdan zarar görmesiyle veya ac çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanmas muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve basky ya da özgürlü ün keyfî engellenmesini de içeren, toplumsal, kamusal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davran (KSGM, 2016, s.v). Yukarda görüldü ü üzere iddete ili kin ortak vurgular olan farkl tanmlamalar yaplm tr. iddetin çe itli tanmlarnda kar la lan ortak ö eleri ise Özerkmen, u ekilde sralamaktadr: Ki inin cann actmak, yaralamak, öldürmek, mala zarar vermek amacyla güç kullanmak; yasaya aykr fiziki güç kullanmak; yasaya aykr bir hedefe varmak için iddet kullanmak ya da iddet kullanma tehdidinde bulunmak; genelde kabul gören yasa ve ahlak ilkelerine aykr biçimde fiziksel yok 187 Nergiz Karada etme, gereksiz yere krma, yok etme eylemleri; toplumsal ili kilerde kabul edilebilirlik snrlarn a an zorlama eylemi (Özerkmen, 2012, s.3). iddetin küresel ve yerel ölçekte yaygnl  ile olumsuz etkileri iddetin sebeplerine ili kin çal malar yapmay gerekli klm tr. Sosyal ve bireysel patolojik nedenler; etkile imsel, durumsal ve aile içi dinamikler ile kurumsal, kültürel ve ideolojik zorlamalar çerçevesinde yaplan açklamalar bu çal malar arasnda öne çkmaktadr. Tarihsel, antropolojik ve ça da ara trma verileri iddet kullanmyla ba lantl çat malarn tipik olarak erkeklerin iktidar ve otorite ilgileri, kskançlk, cinsel sahiplenme ve kadnn ev içi i gücünü (yemek hazrlama ve çocuk bakm gibi) kapsad  yönünde de i ik açklamalar öne sürmü lerdir (Dobash ve Emerson Dobash, 2016, s.23). Bir ba ka eksende Ergil (2001, s.40), iddet eyleminin nedeninin motivasyon veya güdüleme oldu unu ileri sürmü ve iddetin, her zaman bir ki i veya grubun servet, itibar veya iktidar kazanmak veya bu kazanmlar elde tutmak için ba vurdu u bir araç olarak politik ve ekonomik amaçl olabilece ini belirtmi tir. Ergil, bireyin veya grubun somut bir kazanç beklentisinin, dayanlmaz hale gelmi olan bir bask veya politik marjinalle meye kar  isyann ve kan davas veya namus cinayetleri gibi geleneksel, kültürel nedenlerin iddete ili kin güdülemenin dayana  olabilece ini belirtmi tir (Ergil, 2001, s.40). iddete ili kin farkl tanmlar gibi farkl iddet kategorizasyonlar da söz konusudur. iddeti bir halk sa l  sorunu olarak nitelendiren Dünya Sa lk Örgütü’nün (WHO, 2002, s.6) iddet tipolojileri kategorizasyonu u ekildedir: Kendine Yönelik iddet: Ki inin kendi kendisine uygulad  iddettir. Örne in intihar, yaralama, bireyin kendisini istismar vb. Ki ileraras iddet: Ki ileraras iddet, aile ve yakn partner iddeti ve topluluk iddeti olmak üzere iki alt kategoriye ayrlr. Aile ve yakn partner iddeti, büyük ölçüde aile üyeleri ve 188 Filmlerle Dü ünmek: yakn partnerler arasnda sklkla, evde meydana gelen iddettir. Çocuk istismar, e iddeti ve ya llarn istismar örnektir. Topluluk iddeti ise, genellikle evin d nda akraba olmayan ve birbirini tanyan veya tanmayan ki iler arasndaki iddettir. Gençlik iddetini, rastgele iddet eylemlerini, yabanclar tarafndan tecavüz veya cinsel saldrlar ve okullar, i yerleri, hapishaneler ve huzurevleri gibi kurumsal ortamlardaki iddeti içerir. Toplu iddet: Bu iddet türü sosyal, politik ve ekonomik iddet olarak alt gruplara ayrlm tr. Di er iki geni kategorinin aksine, toplu iddetin alt kategorileri, daha büyük birey gruplar veya devletler tarafndan i lenen iddetin olas sebeplerini ortaya koymaktadr. Belirli bir sosyal gündemi ilerletmeye yönelik toplu iddet, örne in, organize gruplar tarafndan i lenen nefret suçlarn, terörist eylemlerini ve çete iddetini içerir. Siyasi iddet, sava ve ilgili iddet içeren çat malar, devlet iddetini ve daha büyük gruplar tarafndan gerçekle tirilen benzer eylemleri içerir. Ekonomik iddete ise, ekonomik kazanç ve ekonomik faaliyeti kesintiye u ratmak, temel hizmetlere eri imi reddetmek veya ekonomik bölünme ve parçalanma yaratmak amacyla gerçekle tirilen saldrlar örnek verilebilir. Açkça, i lenen eylemler daha büyük gruplar tarafndan birden fazla güdüye sahip olabilir (WHO, 2002, s.6). iddete ili kin çal malar olan sosyolog Johan Galtung ise bu konuda do rudan iddet, yapsal iddet ve kültürel iddet olmak üzere üçlü bir kategorizasyon yapmaktadr. Hayatta kalma, refah, kimlik ve özgürlük gibi temel insani ihtiyaçlar ile ili kilendirdi i do rudan iddet Galtung’a göre fiziksel zarar verme ve tehdit içeren eylemleri içerir. Birçok ekilde ortaya çkabilecek olan do rudan iddet yapsal ve kültürel iddetle de ili kilidir ve buzda nn görünen yüzünde yer ald  için tespit edilmesi di er iddet türlerine göre daha kolaydr. Galtung’un snflandrmasnda yer alan yapsal iddet toplumsal e itsizlikler, adaletsizlik, bask, sömürü, ayrmclk, istismar, marjinalle tirme ve ötekile tirme gibi durumlarda ortaya çkan iddet ile ili kilendirilmekte ve kurumsal boyutta gerçekle ti i dile getirilmektedir. Yapsal iddetin insanlarn bedenlerinin yan sra 189 Nergiz Karada akl ve ruhlarnda da iz brakt na de inen Galtung, iddetin insanlarn yan sra do aya kar  da (modern endüstri ile ölen ormanlar, ozon delikleri, küresel snma,) uygulanabilece ini belirtmektedir. Galtug’un snflandrmasndaki bir di er kategori ise kültürel iddettir. Kültürel iddet, bireyin varolu unun sembolik alan olan kültürün dil, din, ideoloji, sanat ve bilim gibi görünümlerle iddet içeren ve/veya iddet eylemlerini me rula tran yönüne i aret etmektedir (Galtung, 1990). iddet söz konusu oldu unda Pierre Bourdieu’nun öne sürdü ü simgesel iddet tanmlamas da ön plana çkmaktadr. Bourdieu’ya göre iddetin nazik, görünmez formu olan simgesel iddet, ki ileraras ili kiler yoluyla sürdürülmesi gereken bir toplumda, iktidar kullanmann gerekli ve etkili bir yoludur. Zira simgesel iddet yumu atlm , gizlenmi ve büyülü bir ili ki perdesinin altnda tahakkümü gizleyen stratejiler yoluyla tahakküm ili kilerinin kurulmasn ve sürdürülmesini sa lar. Bourdieu, hediye vermek ve ki isel borçlandrmann simgesel iddete örnek te kil etti ine de inmektedir. Çünkü vermek ayn zamanda sahip olmann bir yoludur. Tefecinin veya acmasz efendinin alenen iddet uygulamak yerine bir cömertlik jestiyle di erini ba lamas ve/veya hâkimiyet altna almas söz konusudur (Bourdieu, 1991, s.23-24). Simgesel iddetin etkilerinden biri de egemenlik ve boyun e me ili kilerinin sevgi ili kilerine, iktidarn karizmaya ya da duygusal bir ho nutluk yaratabilecek bir cazibeye dönü mesidir (Bourdieu, 2015, s.180). Di er bir ifade ile bu noktada rza ve dolaysyla gönüllü bir sömürü ili kisi söz konusu olmaktadr. Buna ek olarak iddeti dil veya kültürel ifade gücü olarak kavrayan sembolik iddet anlay na göre; ba rmak, taciz etmek, hakaret etmek, iftira atmak, alçaltmak, bozmak, gözden dü ürmek, itibarn zedelemek, küçümsemek, a a lamak, karalamak, görmezden gelmek veya birini aptal yerine koymak gibi dilsel ifadeler, nefret söylemleri ve zihinsel iddet eylemleri yoluyla simgesel iddet uygulanabilir 190 Filmlerle Dü ünmek: (Imbusch, 2003, s.25). iddetin, do rudan fiziksel iddet, kurumsal iddet, yapsal iddet ve kültürel ya da sembolik iddet kategorilerinde mecazi anlamda da çok sayda metaforik ve ritüelle tirilmi biçimde ortaya çkt na de inen Imbusch (2003, s.23/26), iddet kavramnn boyutlarn u ekilde ematize etmektedir: Tablo 2: iddet Kavramnn Boyutlar (Imbusch, 2003, s.23/26) Toplumsal ya amda rastlanlan iddet türlerine ili kin bir di er snflandrma Polat’n (2017, s.17) “ iddet” adl çal masnda yer alan fiziksel iddet, cinsel iddet, duygusal iddet, ekonomik iddet ve siber iddet olmak üzere be ba lkl kategorizasyonudur. 1. Fiziksel iddet: Fiziksel güç uygulanarak kar sndakini hrpalamak, dövmek eylemleriyle ba layan ve ölümle sonuçlanabilen olaylara neden olabilen fiziksel iddet, en çok saptanan ve gözlenen iddettir. Fiziksel iddetin, tokat, yumruk, itipkakma, tekme, sarsma ve çimdikleme gibi bir alet kullanlmakszn uyguland  durumlar olabildi i gibi, bir alet kullanlarak 191 Nergiz Karada uyguland  ve vücutta çe itli lezyonlarn olu turuldu u durumlarda söz konusudur. Kullanlan araçlar genellikle kemer, kay , herhangi bir ev e yas (telefon, tava, vb.), hortum, sigara, ütü, scak su ve scak yiyecekler olabilmektedir (Polat, 2017, s. 25). 2. Cinsel iddet: Cinsel iddet, zorlayc ve ykc cinsel davran lar yoluyla i lenen, bir iddet suçudur. Saldrgann amac sadece ma durun cinselli inden yararlanmak de il ma duru kontrol etmek, utandrmak, zorlamak, zarar vermek ve boyun e dirmekte olabilmektedir. Cinsel iddet ma durlar cinsiyet ve ya ayrm fark etmeksizin herkestir (Polat, 2017, s. 26). 3. Duygusal iddet: iddet tiplerinden en sk rastlanlanlardan birisi de duygusal iddettir. Ba rmak, hakaret etmek, a alamak, ki inin bireysel ve sosyal ya amna kar mak gibi davran larn örnek olu turdu u duygusal iddet ki inin haysiyetini hedef alan, insanda psikolojik ve duygusal hasar brakan ve etkisi en az fiziksel iddet kadar a r olan bir iddet biçimidir. Çünkü bireyi psikolojik olarak üzüntüye sevk etmekte ve ayn zamanda bireyi bask altna alan bütün davran biçimlerini ifade etmektedir (Sö üt, 2020, s. 248). Duygusal iddet söz konusu oldu unda fiziksel ve cinsel iddette oldu u gibi somut fiziksel bulgular bulunmayabilir. Ayrca duygusal iddet tek ba na uygulanabilece i gibi ço u olayda görüldü ü gibi sklkla di er iddet tipleriyle birlikte uygulanmaktadr. Örne in cinsel ya da fiziksel saldrya maruz kalan ki i ayn zamanda duygusal iddete de maruz kalmaktadr. Duygusal iddet ço unlukla sözel iddet ile uygulanmaktadr. Sözel iddet; söz ve hareketlerin düzenli bir ekilde korkutma, sindirme, cezalandrma ve cezalandrma arac olarak kullanlmasdr (Polat, 2017, s. 31). 4. Ekonomik iddet: Bireyi ba ml ve fakir hale getiren, ekonomik kaynaklarn ve parann birey üzerinde bir yaptrm, tehdit ve kontrol arac olarak kullanld  iddet türüdür (Can Gürkan ve Co ar, 2009, s.124). 192 Filmlerle Dü ünmek: 5. Siber iddet: nternet ve mobil ileti im araçlar aracl yla yaplan rahatsz etme, tehdit, taciz, hakaret, iftira, taklit etme gibi iddet unsurlar içeren davran lar siber/dijital iddet kapsamnda de erlendirilmektedir (Yüksel Özmen, 2018, s. 958). Bu çal mada ise temelde Polat’n snflandrmas çerçevesinde filmlerde yer alan iddet temsilleri irdelenmektedir. Sinema ve iddet Kitle ileti im araçlarnn, görsel sanatlarn var olmad  ça larda da Antik Romallarn ekmek ve sirk oyunlarndan, Fransz Devrimi’nin giyotin gösterilerine, Ortaça ’daki bol ve co kulu seyircili, i kenceyle kar k idamlarna kadar iddet, ac ve kan halka açk bir gösteri ve e lence niteli i ta m tr (Scognamillo, 1996, s.357). Bununla birlikte iddet, yüzyllardr, hikâye anlatmnn önemli bir unsurudur ve iddet temalar birçok ulusun mitolojisinde, edebiyat ve sanat eserlerinde, folklor ve masallarnda, opera ve tiyatrolarnda bulunmaktadr (Trend, 2008, s.10). Sinemada ise iddetin, çekicili i oldukça erken ke fedilmi tir. Söz konusu günümüz oldu unda özellikle geli en dijital teknolojiler ve dolaysyla sinema teknolojileri, beyaz perdeden izleyici ile bulu an iddet temsillerinin dozunun artmasna ve iddet içeriklerinin estetize edilerek çok daha fazla gerçeklik hissi yaratlmasna olanak tanmaktadr. Philip Green (2009, s.68) “Ekrandaki Barbarlk: Amerikan Görsel Kültüründe iddet” ba lkl çal masnda günümüzde izleyicinin kar  kar ya kald  sahnelerde insan bedeninin maruz brakld  korkunç a a lamalarn en örtüsüz ve gerçe e yakn görüntülerini izledi ini ve karndan frlam gibi görünen ba rsaklarn, yuvalarndan oyularak çkarlan gözlerin, ba sz gövdelerin ve parldayan bçaklarn “ iddet pornografisi”nden söz etmeyi mümkün kld n belirtmektedir. Geçmi ten günümüze iddet filmlerin dramatik yaps içerisinde ideoloji, rk, snf, cinsiyet ve/veya di er mikro ya da makro düzeydeki de i kenler çerçevesinde beyaz perdeden 193 Nergiz Karada do rudan ya da dolayl olarak izleyiciyle bulu mu tur. Böylelikle, olabildi ince çok izleyiciyi çekmeye çal an filmler, piyasa sistemi içinde iddet unsurunu bir tüketim nesnesine dönü türebilmektedir. Bu süreçte olumlu veya olumsuz olarak kodlanan kültürel ve ideolojik yaplarla birtakm davran lar me rula trlm tr (Gökulu, 2013, s.73). Neroni’nin belirtti i gibi film iddeti ideolojiyi hem üretmekte hem de ona direnmektedir. Örne in, ideoloji ba arsz oldu unda genellikle iddet patlak vermektedir. Ba ka bir deyi le, iddet ideolojiye yardm etmekte ya da onu tamamlayc olarak hareket etmektedir. Öte yandan, iddet ideolojiye meydan okuyabilir, çünkü dilin ve anlatnn snrlarnda var olur. Yani iddet, ideolojinin i leyi ine yönelik bir tehdit de olu turabilmektedir (Neroni, 2005, s.7). Sinemann iddeti pek çok yolla sunma biçimi vardr. iddetin sunumu, izleyici üzerinde yaratlmak istenen etkiye göre, yapmn bütçesine göre, yapmn türü ve senaryoya göre de iebilir. iddetin en açk biçimiyle do rudan gösterimi, iddet eylemlerinin hem görsel hem de i itsel bir ö e olarak sunulmas filmlerde sklkla görülen bir durumdur. Çat ma, cinayet, bou ma, i kence gibi eylemlerin bütün i itsel ve görsel unsurlaryla yaln bir biçimde sunumu buna örnek olarak gösterilebilir. iddeti apaçk göstermek yerine sinemann anlatm olanaklaryla gizlemek ya da ima etmekte sinemada iddetin sunumuna farkl bir yakla mdr. Örne in; görüntünün kararmas, kamerann çevrinmesi gibi teknikler bu amaç için kullanlabilmektedir (Sö üt, 2020, s.250). Filmlerde görülen iddeti en genel anlamda, araç veya amaç olarak ikiye ayrmak mümkündür. Toplumsal belle e hitap eden filmler, insanl n ya ad  büyük aclar, sava lar, ykmlar konu edinebilir ve do alar gere i iddet sahneleri içerebilirler. Buna ek olarak bireysel dramlar anlatan filmler de ele aldklar hikâyeleri seyirciye daha etkili aktarabilmek amacyla iddet barndrabilirler. Muhtemel bir gelece i resmetmek, gö194 Filmlerle Dü ünmek: rünür klmak, böylece belli bir toplumsal bilincin geli mesine hizmet etmek amacyla da iddet gösterilebilir filmlerde. Bu saylan durumlarda iddet ö esi ikincildir ve belli bir toplumsal veya bireysel duyarllk yaratmak için araç i levi görmektedir. iddetin amaç olarak kullanld  filmlerde ise iddet bir e lence biçimi olarak sunulmakta, toplumsal ba lamndan ve/veya ki isel dramlardan kopuk olarak neredeyse kutsanan bir temsil ile izleyiciyle bulu maktadr (Ylmazok, 2016, s.180). Sinemada iddet kullanm ve kullanlan iddetin dozu türlere göre farkllk göstermektedir. Sinema izleyicisi sinemadaki iddetle sinema tarihinin ilk örneklerinde mizah aracl yla tan m tr. Çocuklukta izlenen çizgi filmlerin önemli bir ksm komik biçimde gerçekle en iddet temsilleri içermektedir. Filmlerde ise ‘slapstick’ denen durum komedisi filmleriyle ba lam tr. Bu tür komedilerin ilklerinden biri olarak Lumière karde lerin Bahçvan adl filmi en sk örnek verilenlerdendir. Bu filmde bahçeyi sulamakta olan bahçvann suyu, arkasndan gelip hortuma basan çocuk yüzünden kesilir. Suyun neden kesildi ini anlamaya çal an bahçvan yakla p hortuma bakarken çocuk hortumun üzerinden aya n çeker ve tazyikli su bahçvann yüzüne gelir. Bahçvan da çocu u yakalayp ona vurur. Komik iddetin filmlerdeki varl  sinema tarihi boyunca artarak sürmü tür (Ylmazok, 2016, s.183). Çünkü mizah, konu ne kadar ciddi olursa olsun her filmin ayrlmaz parçasdr. ronik olarak, esprinin en iyi yeri ço u kez son derece dramatik bir gerilim annn hemen öncesi ya da sonras, di er bir ifade ile rahatlama annn gerekli oldu u yerdir. Örne in aksiyon filmlerinde kahramanlar sk sk, kötü adam öldürmeden hemen önce komik bir espri yaparlar. Arnold Schwarzenegger, birini havaya uçurmadan hemen önce, “iyi uçu lar, bebek,” dedi inde, ölümün ve parçalanmann karanlk trajedisi biraz mizahla hafifletilir ve izleyicilere korkunç iddetin tamamen iyi e lencede oldu u hatrlatlr (Indick, 2011, s.73). 195 Nergiz Karada iddet di er birçok film türünün de sklkla beyaz perdeye ta d  bir ö edir. Abisel’in (1995, s.98) de de indi i gibi iddet western türünün de temel ö esidir. Filmlerin anlatsnda e itsiz bir düzenin kurulup korunmasnda gönüllülük ve onaydan çok zor kullanmaya ba vurulmakta, ölme ve öldürme ritüele dönü türülmektedir. Bunun en açk örne i düello sahneleridir. Kötülerin öldürülmesi ve düzenin korunmas, ba tan beri ortak bir nitelik olarak westernlerde yer almaktadr. Çünkü westernlerin anlat yaplarnda yer alan çat malarn çözümü iddet kullanmna dayaldr (Abisel, 1995, s.98). Atayman’n belirtti i gibi ABD Western Sinemas'nn prototip özelliklerinden biri iddete ili kin davran lar karakterin kskançlk, a kna cevap alamama, hrs, zedelenmi gurur vb. gibi güdülenmelerini içeren motiflerle psikolojik nedenlere ba lamak iken, di er yandan iddetin ortaya çkmasn maddi çkarlara indirgemek söz konusu olabilmektedir. Buna ek olarak western filmlerinde karakterlerin iddet uygulama e ilimindeki bir di er motivasyon kayna  ise kahramann ailesine uygulanm kör bir iddetin yol açt  intikam duygusu olabilmektedir. Bu durum bir yandan iddetin ahlaki bir gerekçesi olsa da sonuçta iddetin iddeti do urmas söz konusudur. (Atayman, 2004, s. 43-44). Ki isel, özel motiflerin davran nedenleri olarak sunulmas, az önce de altn çizdi imiz gibi, iddet toplumunda iddete ancak iddet ile cevap verilebilece ine seyirciyi inandrma i levi ta r; bu anlamda da kahramanlarn davran larna ahlaki bir düzlemde gerekçe sunar (Atayman, 2004, s. 45). iddet temsillerine korku ve aksiyon filmlerinde de sklkla ba vurulmaktadr. Sinemada oldukça sk rastlanan di er iddet biçimi de akl sa l  yerinde olmayan, psikopatlar, sosyopatlar, izofrenler gibi karakterlerin içerisinde bulunduklar toplumsal örgütlerdeki davran biçimleri ile bilinçli veya bilinçd  düzeyde uyguladklar fiziksel ve/veya psikolojik iddettir (Sunal ve Arkan, 2020, s. 243). Bu karakterlerin uyguladklar iddet temsillerine farkl film türlerinde rastlamak mümkündür. 196 Filmlerle Dü ünmek: Filmlerde yer alan temsiller dolaymyla toplumla bulu an iddeti dâhil olmadan seyretmenin verdi i uçuculuk ve hafiflik hissi iddeti izlemeyi mümkün klmakta, daha da ilerisi tercih edilir hale getirebilmektedir. Ço u izleyici için hayatta kalma becerisi di er ölümleri gördü ünde daha çok anlam kazanmaktadr (Aytekin Erdal, 2015, s.174). Dolaysyla Atayman’n (2004, s.53) da belirtti i gibi iddet içerikli filmlere olan ilginin altnda, iddetten duyulan korku ve endi e ile gene bu korkudan duyulan hazzn ve de gerçekle tirilme olana  bulunmayan bastrlm iddet duygularnn fantastik ve kurmaca yoldan sinema aracl yla bo altlma imkânnn yatt n söylemek yanl olmayacaktr. Filmlerde yer alan iddet temsillerinin izleyici üzerinde yarataca  etkiyi gerçeklik ya da kurgu, di er bir ifade ile realite ya da fantazya olu u ile ili kilendirmek mümkündür. Ancak bilindi i üzere izleyicilerin gerçek olmayan fantazyay ayrt etmesi her zaman mümkün olmamaktadr. Oskay’n belirtti i gibi (2000, s.376) izlenen içeri in fantazya niteli inde olu unun izleyiciler tarafndan ço unlukla kavranamad n Feshbach u olgular çerçevesinde açklamaktadr: 1. Filmdeki saldrganlk uyarlar ile ya anan hayattaki realiteye ili kin ö eler birbirlerine yakn eyler olarak gösterildikçe programn fantazya olarak alglanma olana  azalmakta; bu alglama zorla tkça, programn izleyicilerde gerçek yaamda saldrgan nitelikte davran sal yantlara yol açmas güçlenmektedir. 2. Buna kar lk, gösterilen iddet ö eli filmdeki saldrganl a yöneltici uyarlar ile, realite ö elerinin sunumu arasndaki ba lantlar yapay bir görünümde tutuldukça, bu kez filmin fantazya olarak alglanabilmesi kolayla makta ve filmin yol açaca  saldrgan tepkiler azalmaktadr; 3. Filmde gösterilen ve saldrgan nitelikte yantlara yol açabilecek olan uyar (filmdeki saldrganlk türü) toplumdaki baat kültür tarafndan onaylanmakta olan bir saldrganlk türü görünümünde ise, (örne in filmdeki kötü karakterin tu197 Nergiz Karada tulup adalete teslim edilmesi mümkün oldu u halde “nizam ve asayi ten yana” polis ya da, dedektif kovboy vb. tarafndan ksa yoldan cezalandrlmas; yani, filmdeki “katil”in, “hain”in yarglanmadan karanlk sokaklarda öldürülmesi vb., durumunda ise) izleyiciler bu tür iddet davran larn daha kolay benimsemekte; bu tür iddeti do rudan ve hakl bulmaya, me ru saymaya ba lamaktadrlar. Bu durum reel ya amda iddete yönelmeyi arttrmaktadr; 4. Filmde gösterimi yaplan iddetin fantazya olarak m, yoksa realitenin uzants olarak m alglanaca , di er yandan gösterimlenen iddetin birim-özelliklerinin ne derece i lenmi ne derece rafine bir biçimde düzenlenmi olu una da ba l bulunmaktadr. E er filmdeki iddetin sunumuna “bu gördü ünüz bir fantazyadr” demeye yetecek kadar reel hayattan uzak bir zaman kullanlm ise; e er sunumdaki üslup reel hayattaki olaylarn seyrine ve görünümüne tpatp uygun dü meyecek derecede demeye yetecek kadar reel hayattan uzak bir “zaman” kullanlan karakterlerin tasviri, kurgusal karakterlerin izleyicilerce kendi reel-hayatlarnda rastladklar kimselerle özde le tirilmelerinin güçle tirilmesine yetecek ekilde bilinçli olarak ham braklm ise; yani hep birlikte ifade edilecek olursa, e er filmin/programn içeri ini, üslubunu ve yapsn meydana getiren ö eler, fantazya olan ile, reel olan ya am deneyimlerinin farkl düzeylere ait olduklarn seyircinin gözden kaçrmasn önlemeyi, seyirciyi bu konularda uyank tutmay amaçlam ve bunu ba arabilmi ise, filmde gösterimi yaplan iddetin fantazya niteli i izleyici tarafndan kavranabilmektedir. Buna kar lk bu konu çok ayrntl ve iyi i lenmi ise; karakterler “aramzdan biri” dememize yol açacak kadar canl tasvir edilmi ise; kullanlan zaman ve olaylarn yerle tirildi i mekâna bizim reel ya ammzdaki zaman ve mekâna yakn bir görünüm kazandrlm ise filmdeki fantazyann fantazya olu unun kavranabilmesi güçle tirilmi olmaktadr (Oskay, 2000, s. 376-377). Türk sinemas ele alnd nda, yüzyl a kn geçmi inde farkl türlerde ve farkl biçimlerde sklkla iddet temsillerine yer verildi i bilinmektedir. Toplumsal yap ve geli melere para198 Filmlerle Dü ünmek: lel olarak sinemamzda da iddetin dozu gün geçtikçe artmaktadr. Her ne kadar Holywood’un gerçekçi simülasyonlar kadar olmasa da Türk sinemasnda fiziksel, duygusal, cinsel, ekonomik ve son dönemde siber iddet temsillerinin örneklerine rastlanmakta, iddet sklkla çat mann doru a ula masna katk sa layarak film anlatsnda önemli bir yere sahip olmaktadr. Görümce iddet Temsilleri Görümce adl film karde i Ahmet’e a r dü kün olan Yeliz ile gelin aday Deniz arasndaki çat may merkezine almaktadr. Karde ini kaybetmekten korkan kskanç abla Yeliz’in amac, Deniz ve Ahmet’i ayrmaktr. Dolaysyla iddet bu filmde anlatnn merkezinde yer almakta, filmde yer alan ana ve yan karakterlerin tamamna yakn birbirine farkl türlerde iddet uygulamakta ve bu sayede ortaya çkan çat ma ile komedi ö esi yaratlmaktadr. Filmin sonunda Yeliz karakteri â k olmasnn da etkisiyle dönüüm geçirmekte ve Deniz’i kabullenmektedir. Görümce adl filmde yer alan iddet içeriklerini a a daki snflandrma çerçevesinde kategorize etmek mümkündür: Fiziksel iddet: tme, sarsma, ac verme, yaralama, bo u ma, tokatlama, nesne ile vurma, nesne frlatma, nesne krma, zorla fiziksel temasta bulunma, özel alana izinsiz girme, bedensel deformasyona neden olma, ki isel e yalara zarar verme. Duygusal iddet: Ba rma, hakaret etme, a a lama, alay etme, bilgi gizleme, görmezlikten gelme, utandrma, küçük düürme, korkutma, yanl yönlendirme, ba kalarna kötüleme, yalan söyleme, i neleme, tehdit etme, ad takma, kyaslama, gözden dü ürme, argo ve/veya küfür içerikli konu ma, akl oyunlar oynama. Ekonomik iddet: Gösteri yapma, maddi zarara u ratma, i ten atmakla tehdit etme, i ten atma, i siz kalmaya neden olma, e itimini engelleme. Cinsel iddet: Engelleme, taciz etme. Siber iddet: Taciz mesajlar gönderme. 199 Nergiz Karada Filmin ana karakterlerinden Yeliz üniversite okumam i siz bir kadndr. Zamannda ni anlsnn kendisine uygulad  duygusal iddet nedeni ile okumad n dile getirir. Buna boyun e mi olmas aslnda sunum ve tantm konusunda oldukça yetenekli olan Yeliz’in kendisine uygulad  iddettir. Karakterin ya amna ili kin bu bilgi, toplumsal gerçeklik açsndan eril tahakküme ve dolaysyla iddete ili kin bir temsil içermektedir. Yeliz, anne ve babasnn ölümünün ardndan kendisini karde i Ahmet’e adam ve onu hayatnn merkezine yerle tirmi tir. Bu nedenle karde ini kimseyle payla mak istemez. Yeliz’in filmde iddet uygulad  karakterlerin ba nda karde i Ahmet gelmektedir. Film boyunca Yeliz, Ahmet’in ili ki ya amasn ve evlenmesini engelleme çabasyla do rudan ve dolayl yoldan fiziksel, duygusal, ekonomik ve cinsel iddet uygular. Ahmet’in hayatna giren kadnlar türlü oyunlarla karde inden uzakla tran Yeliz’in Ahmet’in eski sevgililerine uygulad  iddeti izleyici görmez ancak filmdeki diyaloglardan ö renir. Ahmet ise, Yeliz’in yapacaklarndan korktu u için Deniz ile olan ili kisini uzun bir süre ablasndan saklam tr. Bu gizleme hali Ahmet’in yalanlar söylemesine, arada kalmasna ve Deniz’in bu durumu sorgulamasna neden olmu tur. Di er bir ifade ile iddet, iddeti do urmu tur. Filmin açl sahnesi bir pazar sabahdr. Yeliz yüzünde salatalk maskesi ile uyanr ve evde Ahmet’i arar. Ahmet ise kz arkada  Deniz’e o gün evlenme teklif edecektir. Bu nedenle arkada lar ile program yapm tr. Yeliz, Ahmet’in pazar kahvaltsnda evde olmamasn kabul edemedi i için onu sürekli telefonla arayarak, rahatsz eder duygusal iddet uygular. Hatta Ahmet’e ula amad  için arkada larn da arar. Ahmet gibi arkada lar da iddetine maruz kaldklar Yeliz’den çekinmektedir. Karakterin eylem motivasyonu açsndan kendisini kardeine adam bir abla olmas, Yeliz’in bu hakk kendisinde görmesine neden olmaktadr. Ahmet’in arkada larndan Onur’un 200 Filmlerle Dü ünmek: telefonunu yanl lkla açmas üzerine Yeliz, telefonun çekmemesinin de etkisiyle Onur’un söylediklerini yanl anlar. Ahmet’in intihar edece ini dü ündü ü için sinemaya ko ar. Böylelikle Ahmet’in a r tepkileri nedeniyle ablasndan saklad  ili kisi ve evlenme teklifi ortaya çkm olur. Deniz tam cevap verecekken, Yeliz’in intihar edecek biri oldu unu söyleyerek pe ine takt  al veri merkezinin güvenlikleri Ahmet’in üzerine atlar. Yeliz uygulad  do rudan duygusal iddetin yan sra, dolayl yoldan karde inin fiziksel iddete maruz kalmasna neden olmu tur. Evlenme teklifini gören Yeliz bu noktada kendisine de duygusal iddet uygular, eve gelerek dövünerek a lar ve hatta bir süre evdeki çal an Fato ’a ne oldu unu anlatmad  için Fato da Ahmet’in intihar etti ini dü ünerek a lar. Yeliz, evlenme teklifini ölümden beter olarak nitelendirmektedir. Ahmet geldi inde ise hiç bir ey olmam gibi davranr. Di er bir ifade ile onun evlenme kararn görmezlikten gelir. Bu da Ahmet’e uygulad  duygusal iddetin bir ba ka türüdür. Ahmet anlatmaya çal tkça onun eylemini “kzlarla fingirdeme” ve “yata a atma plan” olarak de erlendirir. Hem cinslerine uygulad  bu a a lama da bir tür iddet olarak de erlendirilebilir. Deniz’in “bodur” ve “ a ” oldu unu iddia eden Yeliz, Ahmet’i dinlemez, duymazlktan gelir. Ahmet’in çabalarna ra men onunla konu mak istemez, gözlerini kaçrr. Öyle ki bu Ahmet’in sinirlenmesine, sesini yükseltmesine neden olur. iddet bir kez daha iddete neden olur. Deniz’i sevmeyece ini, bu konuda Ahmet’e destek olmayaca n belirtir. Tek ba na ya lanmaktan korktuu için Ahmet’in evlenmesini istememektedir. Yeliz evden çkan Ahmet’in ardndan öfkesini krd  tabak ve bardaklardan, da tt  mutfaktan çkartr. Bu onun filmde uygulad  fiziksel iddet örneklerinden bir tanesidir. Film boyunca iki arkada yla birlikte dü man olarak nitelendirdi i Deniz’i Ahmet’ten ayrma planlar yapar. Yeliz sklkla Deniz için (mu mula surat, a , 201 Nergiz Karada ezik, i ko, yosma) olumsuz yorumlarda bulunur. Konu malarndan Ahmet’in daha önceki sevgilileri için de ayn eyi yapt/yaptklar anla lmaktadr. Filmde yer alan iddet ma duru karakterden bir di eri Yeliz’in evinde çal an Fato ’tur. Yeliz, Fato ’a film boyunca fiziksel, duygusal ve ekonomik iddet uygular. Bayld nda önemsemez, sürekli a a lar, argo içerikli ithamlarda bulunur, sklkla i ten kovar ve/veya kovmakla tehdit eder, sonrasnda hiç bir ey olmam gibi yine ça rr. Sofraya konulan ekme in, diyet ekme in rengine uygun ekmeklikle getirilmi olmas, çayn dantelsiz servis edilmesi bile Fato ’a kzma ve onu kovmakla tehdit etme nedenidir. Fato ’un bu duruma sabretme nedeni ise Yeliz’i sevmesi ve oldu u gibi kabul etmesi olarak gösterilir. Bununla birlikte her ne kadar evin hizmetçisi de olsa Fato , söz konusu Ahmet ve Deniz’i ayrma planlar olunca sesini yükseltip Yeliz’e kzabilir. Ahmet’in evlenip, aile kurup, çocuk sahibi olmasnn normalli ini dile getirir. Ancak Yeliz onu dinlemez. Sonrasnda Françesko ile yeme e gitmesi için de “manyak manyak i ler yapaca na git havan de i ir yalnz kaldn” diye ba rarak kzar Yeliz’e. Yllardr birlikte olmalar aralarndaki statü snrn a masna, iddet uygulamasna olanak verir. Zira onun ba rmasna tepki vermez Yeliz. Yeliz’in Deniz ile tan t  ilk sahne bir ak am yeme i sahnesidir. Yeliz bu yemek boyunca Deniz ve Ahmet’in yan sra Deniz’in yemek yedikleri mekânn sahibi olan arkada na da iddet uygular. Yeliz, a  oldu unu iddia etti i Deniz ile tan t  202 Filmlerle Dü ünmek: daha ilk anda onu görmezlikten gelir, bilerek adn yanl söyler, boyunun ksa oldu unu, kötü koktu unu ima eder, dinlemez, sinek kovalyormu gibi yapp Denize vurur, üstü kapal tehditler savurur. Deniz’in arabada Ahmet’in yanna oturmasn engellemek için zorbalk yapar. Bu inad Ahmet ile aralarnda bir bo u maya neden olur. Yemek yemek için gittikleri mekân Deniz’in arkada  Nebo’ya aittir. Yeliz orada ilk kez tan t  Deniz’in arkada laryla dalga geçer ve onlar a a lar. Onlar da intikam almak için Yeliz’e bol acl çorba verirler. A z yanan, yüzü kpkrmz olan Yeliz can havliyle ba rarak ortada ko turmaya, tanmad  insanlara bile vurmaya, fiziksel iddet uygulamaya ba lar. iddetin iddet do urmasyla ortaya çkan bu çat ma hali ve a r tepkilerle komedi unsuru yaratmak amaçlanm tr. Yeliz gecenin sonunda Ahmet’in Deniz’in evinde kalacak olmasndan hiç ho lanmaz çifte duygusal ve fiziksel iddet uygular. A zndaki sakz çaktrmadan Deniz’in saçna yap trr ve saçlarn kestirmesine neden olur. Gece boyunca Ahmet’i telefonla arayp taciz eder, ona rahat vermez. Ahmet’i zor durumda ve arada brakr. Bu süreçte Yeliz kendisine de iddet uygular. Üzülür, a lar, ortal  da tr, olay dramatize eder. 203 Nergiz Karada Film boyunca Yeliz, Deniz’e ekonomik iddet de uygular. Tan ma yemeklerinde Deniz’in patronunun evlilik ve i hayatnn birlikte yürümeyece ine ili kin görü ünü dile getirmesi ve bu nedenle evlenme kararlarn henüz patronuna vermediklerinin bilgisini payla masyla Deniz’in i yerine gider ve patronunun evlenece ini duymas için elinden geleni yapar. Fato , durumu haber verdi i için Ahmet gelip evleneceklerini yalanlar. Duygusal iddet içeren Ahmet’in bu hamlesi Deniz’in zor duruma dü mesine, krlmasna ve dolaysyla gerilmelerine neden olur. Yeliz, Deniz’in i arkada larnn önünde Ahmet söylememi olmasna ra men “aaaa ne demek Deniz’den hevesimi aldm ben” diyerek olumsuz yorumlarda bulunur. Bunun üzerine Deniz’in kadn i arkada lar Ahmet’e tokat atarlar. Ak amnda bar mak için evine gitti i Deniz de Ahmet’e tekme atarak fiziksel iddet uygular. Yeliz i yerinde yaptklaryla yetinmez ve bir otobüs dura na “Ate li Deniz” diye Deniz’in telefon numarasn yazar. Devamnda Deniz kendisini arayan adamlarn taciz telefonlarna maruz kalr. Hatta bu telefonlardan birine Ahmet ahit olur ve arayan adamdan dayak yer, kolu sakatlanr. Bu sahneler Yeliz’in, do rudan ve dolayl olarak Deniz’e uygulad  duygusal, cinsel ve siber iddet ile Ahmet’e uygulad  fiziksel ve duygusal iddete ili kin temsiller içermektedir. 204 Filmlerle Dü ünmek: Yeliz’in iddet uygulad  bir di er isim days Ylmaz’dr. Deniz ve Ahmet’i ayrmay ba aramayan Yeliz, alkolik olan days ile Deniz’i istemeye gitme plan yapar. Amaç Deniz’in ailesi ile gerginlik yaratp ayrlklarn sa lamaktr. Bu ayn zamanda Ahmet’e uygulad  duygusal iddete de örnektir. Days alkole tövbe etti i için amacna ula amaz. Ancak daysna yeniden içirmek için uygulad  zorlama ve basky hem duygusal hem de fiziksel iddet olarak de erlendirmek mümkündür. Days içmeyince kendisi içer ve sarho olur. steme annda Deniz’in babasnn yanaklarn skar, zorla öperek fiziksel iddet uygular. steme anndaki orantsz tavrlar Ahmet’i zor durumda brakr ve yine duygusal ve fiziksel iddet ortaya çkar. Yeliz’in yaptklar bazen aya na dolanr. Deniz’i kskandrmak için kendi yakn arkada larnn oldu u ve Ahmet’in eski sevgilisini de ça rd  bir ö len yeme i planlar. Arkada lar aracl yla Deniz’e duygusal iddet uygular. Deniz’in bedenini ele tirirler, yüzünde kr klk ve sarkma oldu unu estetik yaptrmas gerekti ini söylerler. Deniz, olanlar anlamaz. Do allktan yana birisidir. Bu esnada Ahmet’in eski sevgilisi gelir. Yap- 205 Nergiz Karada trd  estetik operasyon nedeniyle yüzünde alerjik reaksiyon olu mu tur ve kötü görünmektedir. Dolaysyla Yeliz amacna ula amaz ve kz Deniz görmeden göndermenin yollarn arar. Buna benzer bir di er sahne de Deniz’in yoga kursunda ya anr. Yeliz, Fato ile birlikte Ahmet’i aldatt n dü ündü ü Deniz’i takip eder. Salona girdiklerinde Deniz’in yoga dersinde oldu unu görürler. Durumu kurtarmak için de direk dans yapmaya geldiklerini söylerler. Ahmet’in gelmesi üzerine Yeliz mecburen direk dans yapt n göstermek zorunda kalr ve kendisini sakatlar. Dolaysyla bu sahnelerde Deniz’e uygulad duygusal ve fiziksel iddete ek olarak kendisine de iddet uygular. Yeliz, hayal sahnelerinde de Deniz’e fiziksel iddet uygular. Kürekle vurur, kolundan tutup yerden yere çarpar. Sumo güre çileri gibi ezdi ini hayal eder. zleyici bu sahnelerde Yeliz’in hayalleri aracl yla do rudan iddet içeriklerini görür. Yeliz bunlarla da yetinmez. Üst kom usunun e inin onu aldatt n ö renir ve kadna aldatt  kadnn Deniz oldu u bilgisini ve adresini verir. Kom u kadn Deniz’i apartmannda bekler ve küfürler ederek oklavayla Deniz’i döver. Vurma ann ksaca duvara yansyan gölgelerde görsek de devamnda Deniz’in hastanede olmas u rad  fiziksel iddetin göstergesidir. 206 Filmlerle Dü ünmek: Film boyunca Yeliz kendi arkada larna da iddet uygular. Arkada lar tpk Yeliz ile ilgili gerçek olumsuz fikirlerini dile getiremedikleri gibi Deniz’i be enmelerine ra men bu görü lerini dile getiremezler. Bununla birlikte Yeliz ile olan arkada lklarna da devam ederler. Yeliz, Deniz ve Ahmet’i ayrmak için muska yaptrr. Arkada laryla birlikte habersiz bir ekilde çat kap Deniz’in evine giderler. Evini ve dolaysyla Deniz’i a a larlar. Bu ziyaret esnasnda Yeliz’in arkada laryla, Deniz’in arkada lar hakaret, yastk frlatma, ba rma küfürle me eklinde birbirlerine duygusal ve fiziksel iddet uygularlar. Bu esnada gizlice girdi i yatak odasna muskay koymaya çal an Yeliz ortal  da tr. Küfürler eder. Yeliz’in koydu u muskay Fato alr. Böylece Yeliz yine amacna ula amaz. Filmde Deniz’e duygusal ve ekonomik iddet uygulayan bir di er karakter ise Deniz’in patronu smet Hanm’dr. Kariyer ve evlili i bir arada yürütmenin mümkün olmad n ileri süren smet Hanm, kariyerini bir erkek yüzünden brakmann yanl l na vurgu yapar. Bu nedenle i ten atlma korkusuyla Deniz ondan evlilik kararn gizlemi tir. Filmin finaline do ru Yeliz’in Deniz’e uygulad  fiziksel ve duygusal iddet barda  ta ran son damla olur. Yeliz, Françesko ile yemek yedikten sonra davetsiz bir ekilde Deniz’e gelir. Deniz ile aralarndaki buzlar erimek üzereyken Ahmet’in ona yalan söyledi ini, do um gününde yalnz brakt  gün aslnda Deniz ile tatilde oldu unu evdeki bir foto raftan anlar. Sinirlenen Yeliz, Deniz’in önemli bir proje için hazrlad  su207 Nergiz Karada numu gizlice de i tirir, geç kalmas için alarm kapatr. Sonuç olarak sunumda patronuna ve mü terilerine rezil olmasna, küçük dü mesine, itibarn kaybetmesine ve i ten kovulmasna neden olur. ten atlma haberini ö renince de sevinçten oynar. Ancak sevinci uzun sürmez. nternette gördü ü haberlere inanarak Françesko’nun kendisini kandrd n dü ündü ü için bütün öfkesini Deniz’in evinden çkartr. Bilgisayarn krar, evi darmaduman eder. Duvara “pis a ” yazd  için de onun yapt n anla lr. Ahmet, Yeliz’e hesap sormaya gider. Françesko tarafndan kandrld n dü ünen Yeliz kendisini odaya kapatm a lamaktadr. Bu kez söyledikleri i e yaramaz ve Ahmet ona kzarak evi terk eder. Filmin bu noktada söylemi Yeliz’in uygulad  iddet eylemlerini olumsuzlar. Bunun üzerine Yeliz dönü üm geçirir. Deniz’in kapsna a layarak gider ve her eyi onu kskand  için yapt n itiraf eder. “Ondan ba ka hiç bir eyim yok i im yok, gücüm yok. Hiç gücüm yok” diyerek Ahmet’e dü künlü ünü anlatr. Deniz’in ölmesini istedi ini itiraf eder. Ahmet ve Deniz onu affederler. Gördü ü foto raflardaki kadnn Françesko’nun karde i oldu unu ö renen Yeliz “ne kadar aptalm” diyerek bu kez kendisine vurur. Deniz’i i e geri aldrmak için film çekerler. Fikir ve planlar Yeliz’den çkar ve sunumu dinletmek için son bir kez zor kullanrlar. Bu kez uyguladklar zorbalk iyi bir amaç içindir. Deniz sunumu yapar i e geri alnr, sevenler kavu ur. Film mutlu sonla biter. Filmin geneli de erlendirildi inde Görümce adl filmde fiziksel, duygusal, ekonomik, cinsel ve siber iddet temsilleri görülmektedir. Filmde duygusal iddet oran yüksek olmakla birlikte en çok iddet uygulayan karakter Yeliz’dir. Bu durum yaygn inan n aksine sinemada erkek karakterlerin yan sra kadn karakterlerin de iddetin faili olabildi ini söylemeyi mümkün klmaktadr. Bununla birlikte kimi sahnelerde iddet iddeti do urmakta, Yeliz’in yaptklarna dayanamayan Ahmet de Yeliz’e iddet uygulamaktadr. Filmde yer alan iddet tem208 Filmlerle Dü ünmek: sillerinin karakterler arasndaki çat ma ekseninde yer almas, olay örgüsünün iddet temsilleri ile ilerlemesi ve abartl kullanmlar komedi unsuru yaratmada iddete ba vuruldu unu söylemeyi mümkün klmaktadr. Maide’nin Altn Günü iddet Temsilleri Maide, stanbul’da erkek karde i Güngör ile bir apartman dairesinde ya ayan titiz, mutfakta becerikli, hrsl, huysuz yanlar olan, hazr cevap bir karakterdir. Hayatnda oldukça önem arz eden altn günlerinden birinde Maide’nin aile yadigâr gerdanl  kaybolur. Film Maide ve evlerine misafirli e gelen yeeni Ya mur’un gerdanl  arama maceralarn merkeze almaktadr. Filmin geneli de erlendirildi inde ana karakter olan Maide’nin uygulad  fiziksel ve çok sayda duygusal iddet eyleminin gerçekle ti i görülmektedir. Maide’nin Altn Günü adl filmde yer alan iddet içeriklerini a a daki snflandrma çerçevesinde kategorize etmek mümkündür: Fiziksel iddet: tme, sarsma, ac verme, tokatlama, tekmeleme, vurma, bo maya çal ma, kaldrp frlatma, tükürme, zorla fiziksel temasta bulunma, özel alana izinsiz girme, cisim frlatma. Duygusal iddet: Ba rma, yanl yönlendirme, küfür etme, argo konu ma, tehdit etme, a a lama, hakaret etme, ba kalarna kötüleme, yalan söyleme, küçümseme, i neleme, bilgi gizleme, alay etme, ad takma, iftira atma, gözden dü ürme, itibarn zedeleme, korkutma, sindirme, cezalandrma. Ekonomik iddet: Maddi olarak a a lama, gösteri yapma, maddi zarara u ratma. Cinsel iddet: Yasak koyma. Siber iddet: Pornografik içerik gösterme. Film bir semt pazar sahnesiyle açlr. Kamera kalabal n arasndan Maide’ye odaklanr ve daha ilk sahneden filmin ana karakteri belirlenmi , ön plana çkartlm olur. Maide, daha 209 Nergiz Karada filmin ba nda patlcan seçerken bir ba ka kadnla tart r. Tezgâh önünde ilk ben seçtim kavgasyla patlcan çeki tirirler. Maide, kadn iterek elinden ald  patlcan ikiye bölüp tezgâha frlatr. Tezgâhtan uzakla rken kadna “terbiyesiz”, “dengesiz” diyerek hakaret eder. Bu izleyicinin filmde kar la t  fiziksel, duygusal ve hatta ekonomik iddet içeren ilk sahnedir. Maide’nin tavr yüzünden di er kadn mü teri de patlcan almaktan vazgeçip tezgâhtan uzakla m tr. Bu durum ayn zamanda pazarcya uygulad  ekonomik iddet olarak nitelendirilebilir. Hemen devamnda Maide, domates seçerken rengini anlamak için üzerindeki bluza tutar. Tadna bakmak için srdnda domatesin suyu pazarcnn yüzüne f krr, buna ra men Maide, domatesin kuru oldu unu iddia eder. Etrafndakilere de “alma bacm kuru çünkü ziyan yani yazk” diye fikir verir. Böylece fiziksel iddet uygulad  pazarcnn sat yapmasna engel olmaya çal arak yine ekonomik iddet uygular. Maide’nin iddet içeren beklenmedik ve a r hareketleri komedi unsuru yaratmak için kullanlm tr. Maide’nin pazardaki bir sonraki dura  iç çama r satan bir tezgâhtr. Bluzunun üzerinden denedi i sütyenin bir büyük bedeni olup olmad n sorar. Bu noktada pazarc Maide’nin fiziksel özellikleriyle dalga geçerek duygusal iddet uygular. Pazarc, “Ablacm onun bir büyü ü yok. Ama Fethiye’de bir yamaç para ütçüsü abim var. stersen sana o eski para ütlerden gönderteyim. stersen giyersin, istersen yamaçtan atlarsn abla” der ve abartl gülerek dalga geçer. Onun bu söylediklerine tezgâhtan çama r bakan di er kadn mü teriler de gülerler. Bunun üzerine Maide sakin, ciddi ses tonuyla “Komik miydi bu çocu um? Espri mi yaptn sen imdi? Çünkü ben hiç gülmedim. Kanm çekildi. Çünkü komik bir ey varsa hep birlikte gülünmesi gerekir. Demi o lum” diyerek ata a geçer. Ancak Maide bununla yetinmez pazarcnn mallarn kötüler. Çin mal ve hatta ikinci el olduklarn, vücuda zarar verecek kadar kalitesiz olduklarn söyler. Elindeki çama r zorlayarak yrtar ve 210 Filmlerle Dü ünmek: tezgâhtaki kadnlar almamalar için etkiler. Zorla yrtt n inkâr ederek çama rn kalitesiz oldu una atf yapar. Pazarcya di er mü terilerin önünde hakaret etmeye devam eder. Devamnda tezgâhn üzerinde ayakta duran pazarcy tek eliyle baca ndan tutup çeker. Pazarc tezgâhn üzerine dü er. Bütün kadnlar a rr. Maide görünü ünden beklenmeyen fiziksel bir güçle pazarcya fiziksel iddet uygulam tr. Sonrasnda baylma numaras yaparak hakll n peki tirir ve pazarcy zabtalara ikâyet eder. Zabtalar pazarcy götürürken Maide bir anda düzelir ve pazarcya söylenerek oradan uzakla r. Pazarcnn ona uygulad  duygusal iddete kar lk olarak Maide, pazarcya duygusal, fiziksel ve ekonomik iddet uygulam , di er bir ifade ile iddet iddeti do urmu tur. Çat ma, iddet ve beklenmedik durumlar yine komedi unsuru olarak kullanlm tr. Filmin ilerleyen sahnelerinde bir ba ka pazar al veri i esnasnda Maide, bu ya anan olaylarn etkisiyle, yeni bir sebep olmadan ayn pazarcya tekrar fiziksel ve duygusal iddet uygular. Filmde duygusal ve fiziksel iddet içeren bir di er sahne Maide’nin arkada  ermin ile oturdu u çay bahçesinde gerçekle ir. Film boyunca ermin ile ili kilerinde Maide, sklkla duygusal iddet uygulayan taraftr. A a lar, laf sokar, alay eder, i neler, korkutucu bak lar ile tehdit eder ve küfürlü konu ur. Onun bu tavr, ermin’in baz eyleri ondan gizlemesine neden olur. Örne in ermin, ba ka altn günlerinde i tahla yedi i eyleri ondan gizler ve sürekli Maide’nin en güzel günü yapt na vurgu yapar. Çay bahçesinde oturduklar sahnede ermin, Maide’nin altn günlerindeki en büyük rakibi Suzan’n, Maide hakknda anlattklarndan bahsedince Maide, kendisini kaybedip Suzan’n bo azna yap m çasna ermin’in bo azna yapr. Suzan için küfür, hakaret dolu argo sözler sarf eder. Onun bu tavr karakterin fiziksel ve duygusal iddet e iliminin ve eylemlerinin bir di er göstergesidir. Bununla birlikte yine Maide’nin iddet içeren a r tepkileri ve ermin’in k krtmalar komedi unsuru olarak kullanlm tr. 211 Nergiz Karada Maide, çay bahçesi sahnesinde garsona da duygusal iddet uygular. Duman tüten çay getirmesine kar n çayn so uk oldu unu iddia eder. Argo sözler içeren hakaretlerde bulunur. Çay tek seferde içerek yenisini getirmesini ister, yeni gelen çayn da barda nn lekeli oldu unu iddia eder ve sonuçta çaylar so uk buldu u için içmesine ra men ödeme yapmaz. Garsonun çabalarna ra men ikna olmaz. Böylece i letmeye de ekonomik iddet uygulam olur. Maide kendini hakl, dolaysyla iddet içeren tavrn me ru görmektedir. Film boyunca Maide’nin iddet uygulad  bir di er isim de Ya mur’dur. Uzaktan akraba olan Ya mur, bir süreli ine Maide’ye misafirli e gelmi tir. Misafirinin kz oldu unu dü ünen Maide ve ermin, Ya mur’u kapnn önünde gördüklerinde Ya mur duymasa da onun fiziksel görünü üne ili kin olumsuz yorumlar yaparlar, saçlar ve görünü üyle dalga geçerler. Maide, misafirli i süresince Ya mur’u sevmekle birlikte ona duygusal, fiziksel ve hatta cinsel iddet uygulamaktan kaçnmaz. Örne in Suzan’a sinirlenip Ya mur’u yakasndan tutup sarsarak havaya kaldrr. Ergen döneminde olan Ya mur’u porno videolar izleyip masturbasyon yaparken yakalayan Maide, telefonunu elinden alr. Kzar, yapt nn yanl oldu u konusunda hakaret içeren, alçaltc, utandrc söylemlerde bulunur ve bir daha yapmamas için yasaklar koyar. A zna zorla yemek verir. A z doluyken konu tu unda ve/veya onaylamad  bir eylemde bulundu unda uyarmak ve terbiye etmek için a zna vurur. Temizlik ve hijyen ile ilgili dayatmalarda bu212 Filmlerle Dü ünmek: lunur. Gece uykusundan uyandrp altn günü için yapt  pastalar tattrr. Gerdanl  arama süreçlerinde Aynur’un evine gece gizlice girerler. Aynur’un uyanmas üzerine balkondan atlayarak kaçmak zorunda kalrlar. Ya mur atlamaktan korkar, ancak Maide balkondan önce onu iter ve ardndan kendisi atlar. Film boyunca Maide ve Ya mur arasndaki tatl sert çat ma, zor durumda kaldklar sahneler, Ya mur’un cinsellik merkezli algs ve Maide’nin ona bu konuda verdi i tepkiler ikili arasndaki iddet nedenleri arasnda yer alr ve çat may sa lad  için komedi unsuru yaratma amaçldr. Filmde Maide’nin fiziksel iddet uygulad  bir di er ki i taksicidir. Son yapt  altn günü esnasnda aileden kalma altn gerdanl  kaybolunca kimin ald n ortaya çkartmak için Maide ve Ya mur güne katlan kadnlar takip etmeye ba larlar. arkc Gülseren’i takip etmek için bindikleri taksinin oförü Gülseren’in bindi i otobüsü trafik yo unlu unu bahane ederek takip etmek istemez. Ba ka bir güzergâhtan gitmeyi önerir. Maide, önce taksiciye hakaret eder. Argo konu ur, küfür eder, cinsel içerikli tehditler savurur. Taksicinin kendisine “abla” ve ardndan “teyze” diye hitap etmesi üzerine iyice sinirlenir. Sonrasnda taksiciyi polislerin götürdü ünü görürüz. Maide taksiciyi dövmü tür. Dövme an izleyiciye gösterilmez, ancak hem taksicinin görünü ünden hem de “kadn üç vurdu tek sayd, a zma tekmeyle vurdu” eklindeki sözlerinden Maide’nin onu dövdü ünü ve üstüne üstlük bir de polise ikâyet etti ini anla- 213 Nergiz Karada rz. Yine kendisinden beklenmeyen bir fiziksel güç sergiledi i için fiziksel iddet komedi unsuru olarak kullanlm tr. Filmin geneli ele alnd nda Suzan ba ta olmak üzere, Maide’nin gününde zehirlendikleri için di er kadnlarn da Maide’ye iddet uygulad  görülmektedir. Toplumsal gerçeklik açsndan altn günü özellikle ev kadnlar için bir etkile im ve sosyalle me andr. Filmin söyleminde de altn günü toplumsal gerçekli e uygun olarak kadnlarn bir araya geldikleri, maharetlerini sergiledikleri bir gündür. Maide’nin gününde zehirlenmi olmalar, onun bu konuda yetersiz oldu u kansna varmalarna neden olmu tur. Maide de bu durumu yediremedi i için gün yapmay brakm tr. ermin onu ikna etmeye çalr. Filmde Maide’ye duygusal iddet uygulayan yine ba ka kadn karakterlerdir. Özellikle Maide’nin becerikli olu unu kskanan Suzan, onun arkasndan konu ur, yemeklerini hazr ald n iddia eder, hatta altn günlerini sabote etmek için yapt  eylere gizlice ilaç koyar. Suzan’n bu söylemleri, Maide üzerinde olumsuz etki yaratr. Hrslanr ve öfkelenir. Suzan ile olan savanda ve Maide’nin a r tepkilerinde yer alan iddet komedi unsuru olarak kullanlmaktadr. Suzan’n uygulad  duygusal iddet Maide’de duygusal ve fiziksel iddetin ortaya çkmasna neden olur. Suzan ve Maide arasnda altn gününde göbek atarken bile bir çeki me hissedilir. Arada bir birlerine hrsla kalça vurduklarnda, Maide’nin hazrladklarn Suzan’n beenmedi ini dile getirmesi ve ele tirmesi üzerine Maide’nin 214 Filmlerle Dü ünmek: Suzan’ kaldrp yere frlatmasnda oldu u gibi iddet içeren a r davran lar ve çat mayla komedi amaçlanmaktadr. Zira devamnda kavgann etkisiyle da lm saçlar ile yine birlikte göbek atmaya devam ederler. Filmin ilerleyen sahnelerinde Maide, pazarda Suzan ile kar la r. Suzan’n onu görmezlikten gelip, kaçar gibi uzakla mas gerdanl  çald  üphesi yaratt için Maide, Suzan’n pe ine dü er. Onu yakalad nda zorla gerdanl  saklad n dü ündü ü pazar arabasna bakar. Böylece Suzan’n srr ortaya dökülür. Suzan, yemek yapmay bilmedi i için yllardr yemekleri ba ka birinden satn ald n itiraf eder. Bu bilgi Maide’nin ona tükürmesine, onu a a lamasna, ev kadnl n sorgulamasna ve tehdit etmesine frsat verir. Maide, elde etti i sr sayesinde ekonomik ve duygusal iddet uygular Suzan’a. Maide, Suzan’a üç tane altn gününü ona devretmesi, altn günlerinde çok göbek atp, e leniyor görünmesi ve herkese onun yemeklerini övmesi ko uluyla srrn kimseye söylemeyece ini, aksi halde kendisini rezil edece ini söyler. Bu bilginin ortaya çkmasyla rezil olaca n dü ünen Suzan istemeyerek Maide’nin iddetine boyun e er. Çünkü mutfak konusunda yetkin olmak kadnlara atfedilen toplumsal cinsiyet rolüyle ili kilidir. Maide’nin gerdanl  arama sürecinde iddet uygulad  bir di er isim altn günlerine ark söyleyerek katlan Gülseren’dir. Maide ve Ya mur takip ettikleri Gülseren’in ardndan kumarhaneye girerler. Maide bir süre Gülseren’i izler ve hatta o süreçte fark edilmemek için kendisi de kumar oynar. Önce çok iyi kazanr ve ardndan kaybettikleri ile eksi duruma dü er. Sonrasnda kumar masasnda oyun oynayan Gülseren’in yanna gi215 Nergiz Karada der. Gerdanl  arama sürecinde iddet içerikli eylemlerde bulunur. Kendisine “abla” diye hitap eden Gülseren’i taklit eder, hakaret içerikli argo sözler sarf eder, zorla çantasn kar trr. Elbisesinin içine bakar ve o esnada Gülseren’in hile yapmak için saklad  oyun kartlar dökülür. Böylece Gülseren’in ba na i açar. Filmde Maide’nin kendine de iddet uygulad  görülmektedir. Toplumsal cinsiyet kalplarnn kendisine atfetti i roller nedeniyle mutfakta çok iyi olmas onun için bir ba ar ve statü göstergesidir. Bu nedenle Suzan’n oyunlar ve iftiralar nedeniyle çok sevdi i gün yapma eylemini brakm ve aylarca uykularn kaçracak kadar bu durumu dert edinmi tir. Yeniden gün yapmaya ba lad  süreçte ise yaptklarn be endirmek için kendini mutfakta uyuyakalacak kadar yormu tur. Filmde Maide’yi canlandran Ezgi Mola, ayrca Melike rolü ile izleyici kar sna çkar. Melike “Yeni Gelin Tutu u” adl bir televizyon programna katld  için altn günlerine gelemez. Bu nedenle gün esnasnda kadnlar televizyon ba na geçip Meli216 Filmlerle Dü ünmek: ke’nin yar t  program izlerler. Program günümüz gündüz ku a  televizyon yar ma programlarna atf yapmaktadr. Program esnasnda gelinler birbirlerinin evlerini, dü ünlerini de erlendirmektedirler. Bu de erlendirme sürecinde birbirlerine duygusal iddet uygulamaktadrlar ki bu durum günümüz televizyon programlarnda da sklkla görülmektedir. Televizyon programndaki tart maya ekran ba ndaki Maide ve arkada lar da dâhil olmakta, Melike’nin altnlar kazanmasn istedikleri için di er gelinlere tepki vermesini, di er bir deyi le iddeti onaylamaktadrlar. Örne in dü ünündeki çiçeklerin yapma olu una, sandalyelerin yalnzca tül ile süslenmi olmasna ve dolaysyla dü ünün ucuz olu una ili kin uygulanan duygusal ve ekonomik iddet kar snda Melike’nin di er gelinlere ba rarak kendi kafasnda su barda  krmasn ve bir ba ka programda yine gelinlere sinirlenip onlara saldrmak için yemek masasnn üzerine atlayp krmasn ve kendisine de zarar vermesini alk larlar. Film ba langcnda oldu u gibi son sahnede de iddet temsili ile biter. Maide otogarda Ya mur’u yolcu etmektedir ve arkasndan dökmek için küçük bir kovada su getirmi tir. Tam dökece i esnada ayn amaçla su atan bir ba ka kadn Maide’nin slanmasna neden olur. Yanl lkla olmasna ve kadnn özür dilemesine ra men Maide, hakaret ve küfür içeren sözler sarf etmekten kaçnmaz. Maide’nin Altn Günü adl film boyunca karakterler birbirlerine türü ve derecesi de i mekle birlikte fiziksel, duygusal, ekonomik, cinsel ve siber iddet uygular. Filmde en çok iddet uygulayan karakter olan Maide, kendince hakl gördü ü sebep217 Nergiz Karada lerle etrafndaki herkese iddet uygulamaktadr. Maide’nin uygulad  iddet kimi zaman kendisine iddet uygulayan pazarc ve taksiciye uygulad  iddet içerikli eylemlerde oldu u gibi sebepli, kimi zaman da pazarda salatalk, kabak satanlara ve/veya yanl lkla kendisine çarpanlara uygulad  iddet eylemlerinde oldu u üzere sebepsiz olarak kodlanmaktadr. Bu iddet eylemlerinin kimi noktalarda toplumsal uyla mlar ve rol beklentileri çerçevesinde vuku buldu u görülmektedir. Bu gerekçelendirme ayn zamanda filmde di er kadnlarn Maide’ye ve hatta Maide’nin kendi kendisine uygulad  iddetin güdüleyicisi olmaktadr. Filmde yer alan iddetin temellerinde zaaflar, kskançlk, hrs vb. psikolojik nedenlerin yatt n ve komedinin iddet içeren sahnelerde abart ve a rlkla sa land n söylemek mümkündür. Eltilerin Sava  iddet Temsilleri Eltilerin Sava , iki elti olan Sultan ve Gizem arasnda ya anan rekabet, yar ve çat madan temellenmektedir. ki elti arasndaki çat ma kaçnlmaz olarak e lerini ve çevrelerindeki dier bireyleri de etkilemektedir. Zira filmin ad halihazrda filmin ana anlatsnn Sultan ve Gizem adndaki iki eltinin çat mas ve hatta sava  ekseninde ekillenece inin göstergesidir. Eltilerin Sava  adl filmde yer alan iddet içeriklerini a a daki snflandrma çerçevesinde kategorize etmek mümkündür: Fiziksel iddet: tme, vurma, bo u ma, zorla fiziksel temasta bulunma, tükürme, ac verme, dü ürme, kavga etme, nesne frlatma. Duygusal iddet: Yanl yönlendirme, ba rma, a a lama, hakaret etme, taklit etme, ba kalarna kötüleme, tehdit etme, bilgi gizleme, utandrma, alay etme, yok sayma, yalan söyleme, küçümseme, küçük dü ürme, i neleme, korkutma, özel alana izinsiz girme, ad takma, gülünç duruma dü ürme, kyaslama, akl oyunlar oynama, iftira atma, gözden dü ürme, d lama. 218 Filmlerle Dü ünmek: Ekonomik iddet: Maddi olarak a a lama, gösteri yapma, harcama yapmaya zorlama, i e girmesini engelleme. Cinsel iddet: Cinsel ili kiye zorlama. Siber iddet: Foto raf ve görüntüleri izinsiz sosyal medyada yaynlama. Eltilerin Sava  adl filmin ana karakterlerinden Sultan, giyim ku am, ev düzeni ve evlilik hayatnda gösteri i seven bir karakterdir. Gösteri li bir kadn, en sevilen gelin, iyi bir e ve ev kadn olmay kendisine misyon edinmi tir. Çocuk geli imi okumu olan Gizem ise, filmin ba nda evlense de kendi ayaklar üzerinde durmak isteyen bir karakterdir. Gizem film anlats içerisinde de i im gösterir ve Sultan’a benzer. Film, kz isteme sahnesiyle ba lamaktadr. Bu ilk sahnede ailenin ilk gelini olan Sultan duygusal, fiziksel, ekonomik ve siber iddet uygulayan isimdir. Çok sevilen ilk gelin oldu unu göstermek için gece boyunca kayn validesini sürekli öpen, elini tutarak oturan Sultan “ben ilk gelinim kyamazlar bana hiç” diyerek Gizem’in annesine imalarda bulunur. Yüzükler taklrken bile kaynvalidesinin elini brakmaz ve alk lamakta güçlük çekmesine neden olur. Sultan da alk lamaz. Sultan, Fatih’in Gizem’e ald  tek ta yüzü ü küçümser ve dalga geçerek kendi yüzü ünün daha gösteri li oldu una vurgu yapar. Gizem ve arkada  Hande’ye altn bileziklerini, yüzüklerini göstererek onlar a a lar. Gizem’e gelinlik giyip giymeyece ini soran Sultan “gelinlik giycen yani A km, yanl anlama ben eyden dedim el alem böyle ‘aaaa anam gibi kz gelinlik mi giymi ’ derler mi diye diyorum” diyerek dalga geçer. Gizem ve Hande bozulurlar ve daha bir ey diyemeden Sultan onlar ve mutfa  koklayarak ortamda a r bir koku oldu unu söyler ve yanlarndan ayrlr. Uygulad  duygusal ve ekonomik iddet Hande ve Gizem’in gerilmesine neden olur. Ni an gecesi boyunca ve devamnda film boyunca Sultan, sklkla Gizem’in ani, habersiz 219 Nergiz Karada foto raflarn çeker ve Gizem’in çok kötü çkt , toplu foto raflarda görünmedi i foto raflar sosyal medyada payla arak siber iddet uygular. Filmin açl jeneri inde gösterilen kna gecesi ve dü ün sahnelerinde de Sultan’n sklkla Gizem’e fiziksel ve duygusal iddet uygulad  görülür. Gelinli ini be enmez, oynarken özellikle üzerine yürür, gelinlik provasnda duva n ve saçn çeki tirir, foto raflarda görünmesin diye önüne geçer, kaynvalidesiyle oynarken aralarna girer. Ksacas Gizem’in ön plana çkmamas için elinden geleni yapar. Sultan’n Gizem’e uygulad , fiziksel, duygusal, ekonomik ve siber iddet dü ünden sonra da devam eder. ki elti kar lkl dairelerde oturmaktadr. Gizem ve Fatih balayndan döndükten sonra Sultan çat kap gelir. Gizem’in evini, e yalarn, balay için gittikleri oteli ele tirir, a a lar. Kendilerinin ekonomik olarak daha iyi durumda olduklarn sklkla vurgular. Gizem’in konu ma tarzn, fiziksel özelliklerini be enmeyen, Sultan, “ya senin yüzündeki her organ çok büyük ve yamuk. Ufff içim kalkt seni dü ünemiyorum” diyerek laf sokar, ele tirir, dahas a a lar. Gizem’e yalan söyler. Ak am kendi aralarnda yemek yemek için onlar davet eder. Ak am yeme e gittiklerinde Sultan’n gösteri li bir sofra hazrlad n ve kaynvalidesi ile kaynpederini de davet etti ini görürler. Gündelik kyafetleri ile giden Gizem zor durumda kalr. Aile üyelerinin Gizem’e övgü içeren sözler söylemesine tahammülü olmayan ve kendisini ‘Hürrem Sultan’ olarak nitelendiren Sultan, ilgiyi kendi üzerin220 Filmlerle Dü ünmek: de tutmak için yalanlar söyler, sohbeti maniple etmeye çal r. “Kocam kocandan uzun, ben de senden uzunum” diyerek kendilerinin yan sra e lerini kyaslar. Birden haber vermeden çekti i ve Gizem’in kötü çkt  foto raflar sosyal medyadan payla r. Çekti i aile foto rafnda Gizem’in kadraja girmemesini sa lar. Sultan, yemek boyunca gösteri li ev e yalar ve aile bireyleri ile ili kisi üzerinden a a layarak, kyaslayarak, i neleyerek duygusal ve ekonomik iddet uygular Gizem’e. Sultan, Gizem’in anaokuluna i ba vurusu sonrasnda ev al veri i yapaca n ö renir. Gizem’in i e girmemesi için elinden geleni yapar. Mahalle sakinlerine, esnafa Gizem’in foto rafn göstererek yalanlar söyler, onlar Gizem’e kar  doldurur. Herkese yeni gelinin kendisine kötü davrand n, mahalleliyi ve esnaf a a lad n, argo ve küfür içerikli hakaretlerde bulundu unu anlatr. Bununla da yetinmez, Gizem’in i ba vurusu yapaca  anaokuluna giderek i e alnmamas için yalanlar söyler ve hatta okuldaki çocuklara Gizem’in foto raflarn göstererek onu kötüler. Sonra kaynvalidesine gider. Gizem’in kendilerini ak am yeme ine davet etti i yalann söyler. Amac Gizem’i zor durumda brakmaktr. Ardndan “Anne seni seviyorum. Seni ben kaynvalide yaptm unutma!” der. Kaynvalide gerilerek yutkunur Bu arada Gizem, Sultan yüzünden i e alnmaz. Esnaf yoldan geçerken ona kötü davranr ve hatta onu kovarlar. Mahallenin çocuklar bile yeni gelin diye dalga geçip, kafasna top atarlar. Gizem a layarak eve döner. Sultan çok e lenir. Bu sefer Gizem’e kaynvalidesinin ak am yeme e gelmek 221 Nergiz Karada istedi i yalann söyler. Gizem kaynvalidesinin iste ini krmamak için kabul etmek zorunda kalr. Sultan, bu noktada Gizem’e duygusal, ekonomik ve dolayl yoldan fiziksel iddet uygularken kaynvalidesine de duygusal iddet uygular. Birlikte yenilen ak am yeme i o güne kadar Sultan’n uygulad  iddet kar snda kurban durumunda olan Gizem’in dönü meye ba lad , iddete iddetle kar lk verdi i sahnedir. O ana kadar Gizem sadece pelü anahtarl nn canlanp Sultan’a iddet uygulad n hayal etmekle yetinmi , kendi içindeki iddet dürtülerini sesli dü ünerek dile getirmi , ancak bastrm ve Sultan’n uygulad  iddet kar snda susup evine girdikten sonra a layarak içini dökmü tür. Yemek gecesi d ardan söyledi i yemekleri kendisi yapm gibi göstererek aile bireylerine yalan söyleyen Gizem’e yemeklere ili kin övgüler gelmesi Sultan’ çileden çkartr. Sipari po etlerini bulmak için mutfa a gider. Pe inden mutfa a gelen Gizem’e kendisine “abla” diye hitap etti i için daha çok sinirlenerek hakaretlerde bulunur ve onu yemeklerin sipari oldu unu aile bireylerine söylemekle tehdit eder. Sultan salona yönelirken Gizem haly çekerek Sultan’n dü mesine neden olur. Bu süreçte Sultan, duygusal iddet uygularken, Gizem duygusal ve fiziksel iddet uygulayan ki idir. 222 Filmlerle Dü ünmek: Filmde Sultan ve Gizem’in birbirlerine iddet uyguladklar bir di er sahne kaynvalidenin evinde geçer. Kom ular Hülya’nn da katld  bir kahvalt sofrasnda Sultan ve Gizem sürekli çat rlar. Yar halinde olduklar için ayn zamanda kaynvalidelerine ve Hülya’ya da duygusal iddet uygularlar. Düen avizenin ta n takmak için birbirleriyle yar tklar esnada kaynvalidenin oturduklar dubleks evi ilk torun do urana verece ini duyan gelinler birbirlerine fiziksel iddet uygularlar. Bu karakterlerin ayn zamanda kendilerine de iddet uyguladklar sahnedir. Aralarndaki yar yere dü melerine neden olmu tur. Sonrasnda yerde bo u ma devam eder. Bununla birlikte filmde kaynvalidenin sürekli kendi arkada laryla kyaslayarak torun istedi ini belirtmesi de gelinlere uygulad  duygusal iddet olarak nitelendirilebilir. Büyük ev motivasyonu ikili arasndaki yar  ve dolaysyla çat may daha da trmandrr. Bir an önce hamile kalp büyük evi kapmak isteyen gelinlerin bu amaçlarndan e lerinin haberi yoktur. Hamile kalmaya çal tklar süreçte oynadklar oyunlar, söyledikleri yalanlar ve uyguladklar basklarla e lerine 223 Nergiz Karada cinsel ve duygusal iddet uygularlar. Örne in Sultan, hamile kalabilmek için internette gördü ü saçma ritüelleri uygular. Ak am yeme i esnasnda e i Selim’in etrafnda üç kez dönüp her seferinde göz göze gelip “selamünaleyküm” der. Onun bu saçma hareketleri Selim’i çok korkutur ve eline ald  tuzlu u Sultan’a frlatarak baylmasna neden olur. iddet iddete neden olmaktadr. Bununla birlikte erken hamile kalma çabalar e lerini istemedikleri zamanda bile ili kiye girmeye zorlamalarna neden olur. Gizem’in Sultan’a fiziksel ve duygusal iddet uygulad  bir di er sahne eczane önündeki kar la malardr. Gizem, Sultan’n ta an rujunu düzeltme bahanesiyle yüzüne bula trr. Görünümü nedeniyle eczanedekiler Sultan’n deli oldu unu dü ünürler. Bunun intikam olarak Sultan kaynvalidesinin iddet e ilimli bir akraba çocu unu davet etmesini sa lar. Sultan, Gizem’e çocu un daha önce amcasn levye ile dövdü ünü ve haberlere çkt n, di er bir ifade ile çocu un iddet e ilimli oldu unu bilerek söylemez. Çocu un kendisine saçn çekip tokat atarak fiziksel iddet uygulamas üzerine Gizem sinirlenir ve ba rr. Sultan ise bu an sosyal medya hesabndan yaynlar. Sultan, Gizem’e hem dolayl yoldan fiziksel iddet, hem de duygusal ve siber iddet uygulam tr. 224 Filmlerle Dü ünmek: lk hamile kalan gelin Gizem’dir. Gizem, sürekli hamileli ine vurgu yaparak gerek aile ile ili kileri, gerekse yapt  nispet ile Sultan’a duygusal iddet uygular. Giderek Sultan’a benzeyen Gizem, kaynvalidesine de duygusal iddet uygulayarak arada kalmasna neden olur. Sultan’n da hamile kalmas üzerine bu kez kimin daha erken do um yapaca  yönünde bir yar ba lar. Ço u zaman sosyal medya payla mlar ile birbirlerine nispet yapan eltiler, istediklerini yaptrabilmek adna e lerine di er karde in a zndan yalanlar söylerler. Bu yalanlar iki karde arasna mesafe girmesine neden olur. Eltiler, hamilelik sürecinde birbirlerine duygusal, e lerine ise duygusal ve ekonomik iddet uygularlar. Örne in foto raf çekimi, özel do um ebesi, a al cinsiyet partisi, hamilelik tatili, hamile yogas, ünlü bir doktorla özel hastanede do um gibi talepler özellikle Fatih’i maddi açdan oldukça zorlar. Selim ise Sultan’n kendisine haber vermeden doktora gidip bebe i ultrasonda görmü olmasna üzülür. Gizem ve Sultan aralarndaki sava nedeniyle anne olacak olmann heyecann, duygusunu ya ayamazlar. Söyledikleri yalanlarn ortaya çkmasyla e leri sinirle evden çkarlar. Ya anan stres Sultan’n erken do um yapmasna neden olur. Do uma giderken Gizem, Sultan’a destek olur. Ayn gün Gizem de do um yapar. Ya anan bu stres birbirlerine açtklar sava n bitmesine, buzlarn erimesine neden olur ve hatta birlikte i yapmaya karar verirler. Film karakterlerin olumlu yönde dei imiyle mutlu sonla biter ve bu noktada filmin sonunda iddete ili kin söylem olumsuzlanr. 225 Nergiz Karada Eltilerin Sava  adl filmde de karakterler birbirlerine türü ve derecesi de i mekle birlikte fiziksel, duygusal, ekonomik, cinsel ve siber iddet uygularlar. Olay örgüsü, iddet temelli olan bu filmde iddet temsilleri hayati öneme sahiptir ve ço unlukla eltilerin birbirlerine uyguladklar iddette iyi ev kadnnn mutfakta becerikli olmas, torun vermesi vb. gibi toplumsal cinsiyet rollerine ili kin kodlamalar etkilidir. Filmde komedi karakterlerin birbirlerine ve çevrelerine uyguladklar iddet eylemleriyle vuku bulmaktadr. Sonuç Çal ma kapsamnda ele alnan filmlerde yer alan ana ve yan karakterlerin cinsiyet ve ya fark gözetmeksizin birbirlerine en fazla duygusal iddet olmak üzere fiziksel, ekonomik, cinsel ve siber iddet içeren benzer eylemlerle ortaya çkan davran larda bulunduklar, iddet içeriklerinin de görsel-i itsel olarak do rudan izleyiciye sunuldu u görülmektedir. Filmlerin neredeyse tamamnda yer alan iddet temsillerinin ve iddetin iddeti dourmas durumunun karakterler arasndaki çat ma ekseninde yer almas, olay örgüsünün iddet temsilleri ile ilerlemesi ve abartl kullanmlar komedi unsuru yaratmada iddetin enstrüman olarak kullanld n söylemeyi mümkün klmaktadr. Filmlerde yer alan karakterlerin bu davran lar amaçl ve/veya amaçsz, dolayl ve/veya do rudan, araçl ve/veya araçsz olarak film anlatsndaki di er karakterlere ve hatta kendi kendilerine uyguladklar görülmü tür. Ele alnan filmlerde iddet içeren eylemler sergileyen karakterlerin tamamyla kötü oldu unu söylemek mümkün de ildir. Karakterlerin iddet eylemlerine ili kin güdülenmelerinin temelinde güç ili kileri, hak arama, kabullenmeme, kskanma, toplumsal ve kültürel yapdan kaynakl durumlar, ideoloji ve snf gibi de i kenler ile rol ve statü beklentileri gibi olgular yer almaktadr. Bu noktada, rekabet ve kskançlk duygular öne çkmakta, iddetin üstünlük kurma, uyu mazlk yaratma, beklentileri tersine çevirme ve katarsis ya226 Filmlerle Dü ünmek: ratma yolu ile komedi unsuru olarak tüketime sunuldu u görülmektedir. Ele alnan filmlerde iddetin fantazyadan çok realiteye yakn oldu u, temsil edilen döneme uygun oldu u, do rudan eylemler ve diyaloglarla ço unlukla dil aracl yla kodland  görülmektedir. iddet bu filmlerde amaç olarak kullanlmakta ve e lence biçimi olarak sunulmaktadr. Olan ile olmas beklenen/gerekenin beklenmedik ekilde ters yüz edilmesi iddet dolaymyla sa lanmakta ve bu komediye hizmet etmektedir. Bu durum toplumsal bir sorun olan iddetin sinemann popüler kanadnda yer alan bu filmlerde özellikle komedi unsuru olarak büyük oranda kadn karakterler aracl yla kimi zaman görünür, kimi zaman da görünmez olarak yeniden üretildi ini, do alla trld n, normalle tirildi ini söylemeyi mümkün klmaktadr. Ayrca bu tespitler sinemada iddetin sadece erkek karakterler üzerinden temsil edilmedi ini, cinsiyetler ötesi bir sorun oldu unu söylemeyi de olanakl hale getirmektedir. Çal ma kapsamnda ele alnan filmler iddete ili kin söylemleri açsndan de erlendirildi inde Maide’nin Altn Günü adl filmde iddet eylemlerine ili kin herhangi bir ceza, yaptrm ve olumsuzlama yokken Görümce ve Eltilerin Sava  adl filmlerin sonunda iddet eylemleri karakterlerin sevdikleri ki ilerin tepkisiyle ortaya çkan pi manl  ile olumsuzlanmaktadr. Bununla birlikte bu filmlerde de karakterlere iddet eylemlerine ili kin bir ceza ve yaptrm uygulanmamaktadr. Görümce, Maide’nin Altn Günü ve Eltilerin Sava  adl filmlerde yer alan iddet içeriklerini Johan Galtung’un snflandrmas açsndan da do rudan ve kültürel iddet kategorileri çerçevesinde de erlendirmek mümkündür. Filmlerde yer alan karakterlerin fiziksel ve duygusal iddet kapsamnda de erlendirilen fiziksel zarar verme, tehdit, sindirme gibi eylemleri do rudan iddetin görünümleri olarak kar mza çkarken, özellikle toplumsal cinsiyet rolleri ekseninde gerçekle en duygusal id227 Nergiz Karada det eylemlerini kültürel iddet kapsamnda de erlendirmek mümkündür. Benzer ekilde filmlerdeki iddet içeriklerinden yumu atlm , gizlenmi ve sevgi ili kisi çerçevesinde sunulmu olanlar Bourdieu’nun öne sürdü ü simgesel iddet tanmlamas çerçevesinde ele almak mümkündür. Özellikle Görümce adl filmde kendisini karde ine adayan ablann uygulad  iddet eylemlerinin bu çerçevede do alla trld , me rula trld görülmektedir. Sonuç olarak özelde çal ma kapsamnda ele alnan Görümce, Maide’nin Altn Günü ve Eltilerin Sava  adl filmlerde, genelde ise sinemada iddetin cinsiyetler ötesi bir sorun oldu unu, sinema filmlerinden komedi türünde sklkla ba vuruldu unu ve hatta anlatnn belkemi ini olu turdu unu söylemek mümkündür. Böylelikle filmler bir yandan iddet üzerinden katartik bir etki yaratarak izleyicilerinin duygularn bo altmalarna yardm ederken di er yandan da toplumsal bir sorun olarak iddetin kitle ileti im araçlar ve özelde de toplumla etkile im halinde olan sinemadaki temsilleri aracl yla normalle tirilmesine, me rula trlmasna ve cinsiyetler ötesi bir sorunun kronikle mesine katk sa lamaktadr. Kaynakça Abisel, N. (1995). Popüler Sinema ve Türler. stanbul: Alan Yaynclk. Akpnar, N. (Yapmc) & Baruönü, K. (Yönetmen). (2016). Görümce (Sinema Filmi). Türkiye: BKM Atayman, V.(2004). iddetin Mitolojisi. (Der. Veysel Atayman). stanbul: Donkiot Yaynlar. Aknc Yüksel, N. A. (2017). Kurtulu Son Durak Filminde Kadna Yönelik iddet Temsilleri ve Bir Dolaymlama Arac Olarak Ev Kavram. Selçuk letiim Dergisi, 9(4), 211-220. Retrieved from https://dergipark.org.tr/tr/ pub/josc/issue/27540/289737 Aytekin, Erdal, P. (2015) “Zeki Demirkubuz Sinemasnda iddet: Masumiyet ve Kader”. Ankara Üniversitesi LEF Dergisi. 2 (2). S. 155-178. Bacon, H. (2015) The Fascination of Film Violence. NewYork: Palgrave Macmillan Publishe. Bauman, Z. (2010). Küreselle me Toplumsal Sonuçlar. (Çev:Abdullah Ylmaz). stanbul: Ayrnt Yaynlar. 228 Filmlerle Dü ünmek: Bourdieu, P. (1991). Language and Symbolic Power. (Edited and Introduced by John B. Thompson) (Translated by Gino Raymond and Matthew Adamson). Cambridge: Polity Press. Bourdieu, P. (2015). Pratik Nedenler: Eylem Kuram Üzerine. (Çeviren: Hülya U ur Tanröver). stanbul: Hil Yaynlar Dobash, R.P. ve Emerson Dobash, R. (2016). Aile çi iddet (Ed. Adam Kuper ve Jessica Kuper). Sosyal Bilimler Ansiklopedisi Birinci Kitap. (Çev: Ahmet Ayhan Koyuncu). S. 22-24. Ankara: Adres Yaynlar. Erdal, C. ( 2012). Medyann Efendisi iddet. stanbul: Doruk Yaynlar. Ergil, D. (2001). iddetin Kültürel Kökenleri. Bilim ve Teknik Dergisi, 399, s. 40-41 Duruel Erklç, S. A. ve Erklç, H. (2008). “Barda: iddet Ba lamnda Barn çi ve D ”, Selçuk leti im Dergisi, Say: 5, 3, s. 205-219. Galtung, J. (1990). Cultural Violence. Journal of Peace Research, vol. 27.(3). p. 291-305 Gökulu, G. (2013). Representation of Sexual Violence in Turkish Cinema and Television Series. Asian Journal of Women's Studies, 19:2, 66-91, DOI: 10.1080/12259276.2013.11666149 Green, P. (2009). Ekrandaki Barbarlk: Amerikan Görsel Kültüründe iddet. çinde Günümüzde iddet Ya Barbarlk Ya Sosyalizm (Haz: Leo Panitch ve Colin Leys) (Çev: Umut Haskan). s. 64-84. stanbul: Yordam Kitap. Indick, W.( 2011). Senaryo Yazarlar çin Psikoloji (Çev: Ertan ylmaz ve Yeliz Karaarslan). stanbul: Agora Kitapl . Kazanc, D. (2019). Türk Sinemasnda Kadn ve iddet. stanbul: Cenevre Yaynlar. T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanl  Kadnn Statüsü Genel Müdürlü ü (KSGM) (2016). Kadna Yönelik iddetle Mücadele Ulusal Eylem Plan (20162020). https://www.ailevecalisma.gov.tr/uploads/ksgm/uploads/pages/dagitimda-olan-yayinlar/kadina-yonelik-siddetle-mucadele-ulusaleylem-plani-2016-2020-icin-tiklayiniz.pdf Micaud, Y. (1991). iddet. (Çev. Cem Muhtaro lu). stanbul: leti im Yaynlar. Neroni, H. (2005). The Violent Woman: Femininity, Narrative, and Violence in Contemporary American Cinema. The United States of America: State University of New York Press. Okan, C. ve Savc, T. (Yapmc) & Özyurtlu, C. (Yönetmen). (2017). Maide’nin Altn Günü (Sinema Filmi). Türkiye: TAFF. Oskay, Ü. (2000). XIX. Yüzyldan Günümüze Kitle leti imin Kültürel levleri Kuramsal Bir Yakla m. stanbul: Der Yaynlar. Can Gürkan, Ö. ve F. Co ar Çetin, F. (2009). Ekonomik iddetin Kadn Ya amndaki Etkileri. Maltepe Üniversitesi Hem irelik Bilim ve Sanat Dergisi, 2, s.124-129. Özerkmen, N. (2012). Toplumsal Bir Olgu Olarak iddet. Akademik Bak Dergisi, 28, s.1-19. Imbusch, P. (2003). The Concept of Violence. International Handbook of Violence Research. (Edited by Wilhelm Heitmeyer and John Hagan). Newyork: Klower Academic Publishers. 229 Nergiz Karada Polat, O. (2017). iddet. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Ara trmalar Dergisi,22(1),15-34 Potter, W.J. (2003). The 11 Myths Of Media Violence. California: Sage Publications. Sö üt, F. (2020). Türk Sinemas ve iddet: Son Dönem Türk Filmlerinde iddetin Sunumu Üzerine Bir Ara trma. Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergisi, 26(44), s. 246-257. doi: https://doi.org/10.35247/ataunigsed.674233 Scognamillo, G. (1996). iddet, Toplum, Birey ve Kan. Cogito Dergisi. 6-7, s.357362. stanbul: Yap Kredi Yaynlar. Sunal, G. ve Arkan, N. (2020). Sinemada iddet Olgusu Ba lamnda Joker Filminin Çözümlemeci Ruhbilimsel Açdan De erlendirilmesi. Intermedia International E-journal, 7 (12), s.238-251. Retrieved from https://dergipark.org.tr/en/pub/intermedia/issue/55160/741312 entürk, B. (2016). iddet ve Erkeklikler: Av Mevsimi ve Gönül Yaras Filmleri Üzerinden Türkiye’deki Erkeklik Biçimlerine Bakmak. Anemon Mu Alparslan Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 5 (1) , s.27-44. Trend, D.(2008). Medyada iddet Efsanesi (Çev: Gül Bostanc). stanbul: Yap Kredi Yaynlar. Yldrm, A. ve im ek, H. (2005). Sosyal Bilimlerde Nitel Ara trma Yöntemleri. Ankara: Seçkin Yaynclk. Yldrm, M. (Yapmc) & Bilgetay, O. (Yönetmen). (2020). Eltilerin Sava  (Sinema Filmi). Türkiye: Nulook. Ylmazok, L. (2016). Da lan Beyin Parçalarna Gülmek: Quentin Tarantino Filmlerinde iddet ve Mizah. Akdeniz Üniversitesi leti im Fakültesi Dergisi, (25), s. 179-193. Yüksel Özmen, . (2018). Dijital iddet, Siber Zorbalk ve Yeni Medya Okuryazarl  Üzerine Bir De erlendirme. Journal of International Social Research 11 (61). s.958-966. World Health Organization (2002) World Report on Violence and Health. Geneva: WHO. http://www5.who.int/violence_injury_prevention/download.cfm?id=0000000582 HTTP1: https://sozluk.gov.tr/ Eri im Tarihi: 6.03.2020. 230