Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
Liberal Düşünce Dergisi
Bir Alt-Alan ve Yöntem Olarak Karşılaştırmalı Siyaset2020 •
Bu makalenin amacı siyaset biliminin metodolojik çekirdeğini oluşturan karşılaştırmalı siyasetin tematik, işlevsel ve yöntemsel boyutlarını mercek altına alarak Türkçe dilindeki karşılaştırmalı siyaset literatürünün gelişimine katkı sunmaktır. Nitekim önemli birkaç ders kitabı dışında Türkçe literatür oldukça kısıtlıdır. Bu makale bu konudaki eksikliğin giderilmesine katkı sunmak için karşılaştırmalı siyaseti, siyaset biliminin merkezi bir alt-disiplini olarak tanımlayarak diğer alt-alanlar ile ilişkisinin karşılaştırılması ile başlamaktadır. İkinci bölüm karşılaştırmalı siyasetin on dokuzuncu yüzyılın sonlarında Amerika Birleşik Devletleri’nde siyaset biliminin bir alt-alanı olarak ortaya çıkmasından bu yana tematik gelişimini tarihsel bir perspektifle gözden geçirmektedir. Üçüncü bölüm, ‘neden karşılaştırmalıyız’ sorusuna eğilerek karşılaştırmalı siyasetin amaç ve işlevleri üzerinde durmakta, karşılaştırmalı siyasetin yöntem boyutuna odaklanan dördüncü bölüm ise karşılaştırmalı siyasette kullanılan yöntemleri araştırılan vaka sayısına göre tek vaka (N=1), birkaç vaka (Küçük N) ve birçok vaka (Büyük N) çalışmaları olmak üzere üçe ayırarak incelemektedir.
Weberyan tanımıyla devlet, meşru şiddet tekelini elinde bulunduran bir siyasi örgüttür. Devlet şiddetini meşru yapan şey anayasaya uygun bir şekilde kullanıyor olmasıdır.(İç savaşlarda devlet şiddeti meşru görünmüyor, bazı vatandaşlar devleti tanımıyorum diyecek ve senin şiddet tekelini de tanımıyorum, ben kendim şiddet uygulayarak devlet aygıtını değiştireceğim diyecekler. Bunlar devlet şiddetinin sorgulandığı durumlardır.) Devlet şiddeti meşru olmasa da devlet ortadan kalkmaz. Weberyan tanımda şiddet tekeline sahip olan otoritedir, başka herhangi bir şeyin şiddet tekelini kullanamayacağını savunur. Ama tarihsel duruma baktığımızda öyle olmuyor, hem devletin meşruluğu sorgulanmış durumda hem de devletin devlet olma hali devam ediyor. Devlet şiddet kullanma tekeli iddiasında bulunur ve sürekli bu iddiayı yeniden kurgulaması gerekecektir. (Devlet meşru şiddet kullanma tekeline sahip olduğunu iddia eden siyasal bir aygıttır.) Devlet tanımının içerisine başka faktörlerde girip çıkıyor. Bunlardan bir tanesi kurumsal bir organizasyon olmasıdır. Bu devlet olmanın temel kategorilerden birisi değil, ama devletlerarası nitelik farklılığını ya da sosyal farklılığı anlamaya çalışırken kullanacağımız şeylerden birisidir. Devletin sınırları belli olması gerekiyor mu? Sınırlar geçişken ve değişken olabilir. Örneğin; Çekoslovakya reformuyla Çekya ve Slovakya olarak ayrılıyor ve sınırlar değişiyor. Bu devlet olma niteliğini değiştirmiyor. Devlet olmak için belli bir toprak parçası üzerinde denetim şart mı? Bir toprak parçası üzerindeki efektif denetim devlet olmanın bir şartı olacaktır. Devletin temel olarak önemli özelliklerinden birisi belirli bir toprak parçası üzerindeki hâkimiyeti, diğeri meşru şiddet tekelini kullanma iddiasıdır. Devlet tanımı tarihsel ve toplumsal olarak değişiyor. Temel olarak sayılan egemenlik, şiddet, kurumlara sahip olma, toprak parçasına sahip olma vs. kimi durumlarda tartışmalı hale gelebiliyor. Bütün bunlara sahip olabilme "ideal tip" devlet olma özelliğidir. Ama modern devletlerin bazı hallerde bu özelliklerin çoğunu taşımadığı görülebiliyor. Modern devleti ortaya çıkaran tarihsel mekanizmalar, nedensel politikalar nelerdir? Bu nedensel mekanizmalardan ilki savaştır. (Modern devlet Vestfalya ile çıktı)Devletin ilk ortaya çıkışı şiddetin kristalize olmuş halidir. Sonradan başka fonksiyonları üstlenmeye bavlıyacak. 16.-17. Yy'den önce şiddet merkezi değildi. Lordlar vardı, savaş zamanında en güçlü olanın bu diğer lordları ikna etmesi gerekiyordu. Temel olarak modern devletin 16. Yy'den sonra ortaya çıkmasını sağlayan şeylerden birisi şiddetin kullanımı anlamında "eşitler arası birinci" olan gücün bütün diğer şiddet aktörlerini kendi etrafında toplaması ve merkezileşmesiyle mümkün olduğunu söylüyor savaşı devlet oluşumunun merkezi olarak gören açıklamalar. Avrupa'daki küçük devletlerin şiddet unsurundan dolayı bir araya gelmesiyle devlet olmanın ilk adımları atılıyor. (Kalıcı bir maliye ve savaşacak kalıcı bir insan kitlesi gerekiyor.) Askeri teknolojinin nasıl değiştiği, güvenlik kaygısının nasıl değiştiği, örgütlendiği devlet yapısında kalıcı ve son derece kurucu etkiler yapar ve o devletin kendisini değiştirir. Devlet kurumsal aygıtının temeli, merkezileşmesinin temelini savaş için vergi toplamak oluşturuyor. Dolayısıyla devletin güçlenmesine neden olacak bu. Devletin sadece merkezde değil her şeye sızmasını gerektiriyor bu vergi toplama. Etkili olduğu alanı genişletiyor kuracağı vergi toplama memurları. Senin vergi toplamak için memurunu gönderdiğin şey sınırını belirliyor. Efektif olarak
Türkiye Siyasetinin Sınırları: Siyasal Davranış, Kurumlar ve Kültür
Karşılaştırmalı Siyaset Biliminde Araştırma Yöntemleri: Comparative Political Studies Dergisinin Analizi (1990-2020)2023 •
Meclise sunulan yeni anayasa teklifi ve mevcut anayasanın maddeler üzerinden karşılaştırılması. Alıntı - (TBMM grup çalışması)
Kırklareli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi dergisi
Kavramsal Bir Müdahale: Siyasal Rejimi Politeia Kavramıyla Düşünmek2022 •
2018 •
Türkiye’de değişen toplumsal koşullar ile birlikte son on yılda aileye yönelik ilgi artmış; aile ile ilgili sorunlar daha fazla konuşulmaya başlanmıştır. Somut demografik veriler ve saha araştırmaları neticesinde devlet, aileyi destekleyici politikalar üretmekte ve böylece kamu harcamalarında aileye ayrılan pay yükselmektedir. Cumhuriyet’in kuruluşundan 2000’li yıllara kadar süren siyasi istikrarsızlıklar ve iktisadi buhranlar nedeniyle Türkiye’de aile politikalarında süreklilik ve bütüncüllük arz eden bir yapılanma sağlanamamıştır. Aile politikalarındaki bu parçalı yapı, 2000 sonrası gerek ülke içi gerekse küresel düzeyde yaşanan değişimlerle birlikte daha planlı, istikrarlı ve kalıcı olması hedeflenen politikalara yerini bırakmıştır. 2011’de Aile ve Sosyal Politika Bakanlığı’nın kurulması ile bütünlüklü olarak gerçekleşmesi hedeflenen politikalar, refah dağıtımının diğer aktörlerini de sürecin içine taşımayı hedeflemiştir. 2015 yılında açıklanan Ailenin ve Dinamik Nüfus Yapısının Korunması Programı ile birlikte devlet temelde ailenin korunması, dinamik nüfus yapısının korunması ve iş-aile yaşamının uyumlaştırılması yönünde bir eylem planı hazırlamıştır. Son dönemde aileye yönelik hizmetlerin yaygınlaştırılması Türkiye’de aile politikaları açısından oldukça önemli gelişmelerdir. Yapılan düzenlemelerin başarısı ya da eksiklikleri ise araştırmalar ve veriler ile daha sağlıklı değerlendirilebilecektir. Bu çalışma ile sosyal refahı arttırma amacı taşıyan politikaların, refah rejimlerinde nasıl olduğu, hangi bileşenlerle birlikte değerlendirildiği ve uygulama sonuçlarının yansımaları incelenecektir. Refah rejimlerinin aile politikalarının temel izlencesi hakkında karşılaştırılabilir somut veriler elde etmek için aileyi konumlandıran yasal düzenlemelerin yanı sıra izin politikaları, bakım hizmetleri, nakit ve vergi avantajları karşılaştırmalı olarak incelenecektir. Bu bağlamda Türkiye’de aile politikaları, farklı refah rejimlerinden seçilen ülkelerle karşılaştırmalı olarak değerlendirilecektir. Diğer refah devletleri ile benzeşen, ayrışan ve yetersiz kalan yönlerine bakılarak Türkiye’nin içerisinde bulunduğu konum analiz edilecektir.
Birbirinden farklı pek çok tanımı olsa da siyaset bilimini genel hatlarıyla; “siyasi teorileri ve bu teorilerin pratiklerini inceleyen, siyasal sistemler ve davranışlarla ilgilenen sosyal bir bilim alanı” şeklinde tanımlamak mümkün olacaktır. Arapça kökenli bir kelime olan “siyaset” Türkçe’de “siyasa” şeklinde kullanılmakta ve devlet yönetme sanatının yanında, devlete karşı işlenen suçlara verilen veya kamu düzenini sağlamak için uygulanan cezaları da ifade etmektedir. Bir diğer varsayımda ise, “sâsa” kökünden gelen siyasa kelimesi “yönetmek, yetiştirmek, eğitmek” anlamlarına gelmekte ve Kitab-ı Mukaddes’teki at anlamına gelen “sûs” kelimesine bağlanmaktadır.
International Research-Based Education Journal
The Correlation Between Assessment for Learning and Constructive Alignment Based on Age2013 •
2001 •
2021 •
International Journal of Greenhouse Gas Control
Determination of the fracture pressure from CO2 injection time-series datasets2017 •
Journal of Civil Engineering and Planning
Analisis Geometrik Landas Pacu Bandar Udara Mutiara Sis Al JufriCephalalgia : an international journal of headache
Epidemiology of concurrent headache and sleep problems in Denmark2014 •
Ghana Medical Journal
Self-reported adherence to highly active antiretroviral therapy in a tertiary hospital in Nigeria2020 •
2015 IEEE 10th Jubilee International Symposium on Applied Computational Intelligence and Informatics
Development of individual information technology systems of experimental vehicles2015 •
Experimental Neurology
Functional properties of the human ventral mesencephalic neural stem cell line hVM12010 •
F1000Research
Active transmembrane drug transport in microgravity: a validation study using an ABC transporter model2014 •
Galaxea, Journal of Coral Reef Studies
Control of flow conditions by means of solid and permeable groins2013 •
2020 •
ACENO - Revista de Antropologia do Centro-Oeste
Te corto, te furo e te fujo: mulheres de fé, mulheres que benzem2017 •
The Journal of experimental medicine
Impaired neutrophil response and CD4+ T helper cell 1 development in interleukin 6-deficient mice infected with Candida albicans1996 •