Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2018, Online Journal Of Music Sciences
Bu araştırmada; sosyolojik bir bakış açısıyla, sokak müzisyenlerin müzik yapma amaçları ile mekân seçimleri arasında bir ilişki olup olmadığı sorgulanmış ve beraberinde müzisyenlerin kültürel arka planları ve icra etmeyi tercih ettikleri müzik türleri arasındaki ilişkiler ortaya konmuştur. Nitel ve betimsel bir yöntemi benimseyen araştırmada; araştırmanın mekânı olan İstanbul’un Kadıköy ilçesi, demografik yapısı bağlamında “alt” ve “üst” ve müzisyenlerin amaçları da “gelir elde etme”, “görünür olma” ve “takdir görme” kategorileri altında incelenmiştir. Müzisyenlerin hikâye ve problemleri onların ifadeleriyle aktarılmıştır. Sonuç olarak; “alt” Kadıköy müzisyenlerinin gelir elde etme ve görünür olma, “üst” Kadıköy müzisyenlerinin ise takdir görme amaçlarını taşıdıkları ortaya çıkmıştır.
Sosyal Bilimlerde Güncel ve Seçme Yazılar
SAKİN ŞEHİRLERDE MEKÂN KULLANIMI: SEFERİHİSAR ÖRNEĞİ2020 •
Seferihisar Belediyesi 2009 yılında Cittaslow (Sakin Şehir) Birliği’ne üye olmuş ve bu üyeliğin takip ettiği 10 yıl içinde kent dokusunda dikkat çekici değişimler yaşanmıştır. Sakin şehir kapsamında kent yönetimi kendi kimliğini korumak, sürdürülebilirlik ve yereli desteklemek gibi ilkeler çerçevesinde faaliyetler gerçekleştirmeye başlamıştır. Yerli tohumların kullanılması, yerel üreticilerin desteklenmesi, üretici örgütlenmesi gibi küreselleşmeye alternatif olduğu vurgulanan faaliyetler uygulanırken bir yandan da inşaat sayısı ve arsa fiyatları artmış ve özellikle bir zamanlar küçük bir balıkçı kasabası olan Sığacık Kaleiçi bölgesinin turistik bir gösteri alanına dönüşmesi söz konusu olmuştur. Bu araştırmanın amacı, yereli güçlendirerek kapitalist kent yönetimine alternatif bir kent yönetimi ortaya koyma iddiasında olan Sakin Şehir hareketinin Seferihisar’a etkisinin mekân kullanımındaki değişimler üzerinden değerlendirilmesidir. Kentin kendi değerlerini tespit etmesi ve bu değerleri küreselleşmenin kentleri metalaştırmasına karşı bir hareket olan Sakin Şehir hareketi Türkiye’de 2009 yılında Seferihisar’ın üyeliği ile yayılmaya başlamıştır. Seferihisar’ın kendi özellikleri doğrultusunda uygulanan projeler yerel üretimin desteklenmesi ve turizm ağırlıklıdır. Seferihisar’da bir yandan yerli tohum merkezi, sosyal mutfak, kadın kooperatifi, üretici pazarları ve benzeri yerel değerleri ve üreticileri destekleyen projeler uygularken bir yandan tek katlı müstakil evler yerine çok katlı apartmanlar, butik oteller ve restoranlar yapılmaya başlanmıştır. Kentte hâkim ideoloji kendi mekânlarını yaratmaya çalışır. Kapitalizm, kentleri metalaştırarak bir tüketim unsuru haline getirmekte ve sanayileşmenin kârlılığının azaldığı ya da mümkün hale gelmediği durumlarda, bu şekilde gayrimenkul ve inşaat sektörleriyle kentleri pazarlamaktadır. Bunun sonucu olarak, kapitalizm özellikle kent merkezlerini ve turistik mekânları soylulaştırıp, tüketim mekânları haline getirerek ranta açar. Bu çalışma kapsamında, Seferihisar özelinde yukarda bahsedilen bu değişimlerin nasıl deneyimlendiği ortaya konularak Sakin Şehir hareketi ele alınacaktır.
*----------------------------------------------------TÜRKÇE ÖZET------------------------------------------------------* Tasarımcıların (mimarlar, plancılar, grafik tasarımcıları), grafik üretimi veya mekân üretimi esnasında zihinlerinde beliren ve fiziksel karşılığı bulunan birçok norm vardır. Şehir ve bölge planlaması öğrenim sürecinde mekânın, fiziksel, sosyal açıdan belirli ölçeklerde incelenmesiyle o mekânın gerçekliğini elde etmek amaçlanmaktadır. Bu gerçeklikler şehircilerin veri elde etme ve işleme yöntemleri ile algılanıp o mekân üzerinde analizler, mimarlıkta ise daha çok strüktürel yapıya odaklanmış analiz yöntemleri ile daha farklı gözle inceleme yapılmaktadır. Peyzaj mimarlarının ise ölçekleri ve odaklandıkları yön daha çok mekanın strüktürü ile şehir birleşim noktaları arasındadır. Yani aynı fakültede üç farklı fakat birbirine yakın meslek grubunun bile mekâna farklı gözle yaklaştığı gözlenmektedir. Daha farklı disiplinlerdeki kişiler ise daha da farklılaşmış bir algı ve norm yapısına sahip olacaktır. Diğer yandan Kevin Lynch’in yazdığı Kent İmgesi kitabında, mekân algısı, şehrin bölümlerinin ayrı ayrı kategoriler ile tanımlanması ve bunun bir yöntem ile insanlardan elde edilmesi konuları, bu çalışma ile örtüşmektedir. Bir imge ortaklaşması belirli bir grubun dışında da bir ortaklaşma ile anılabiliyorsa bu imge birçok grubun ortak imgesi haline gelebilmiş demektir. En başta bahsedildiği gibi bir norm olma özelliği altyapı, bina veya sanat yapıtı için geçerli olabilir. Örnek olarak Türkiye’de ticari alanlarda yol genişliği için verilen bir değer başka bir ülke veya şehirde çok fazla veya az olabilir. Tarihsel açıdan bakıldığında ise farklı dönemler için gerekli altyapı ihtiyacı (elektrik, su, kanalizasyon) farklılaşabilir. Bir evin 1970’lerde kullandığı elektrik miktarı ile şu andaki ihtiyaç aynı miktarda değildir. Oluşturulan normlar bir alışkanlık ve ilk kullanımın oluşturduğu bir hafızanın ortaklaşması şeklinde işlemektedir. Daha sonra bahsedilecek perceive ve cognitive algının mekanda oluşum süreçleri ile ilgili bir durumdur. Su altyapısı da aynı gelişim sürecini göstermiştir. Eski dönemde yani Osmanlı ve öncesi dönemde, kendini çeşme yapısı ve su sağlayıcı sistemler olarak gösteren bu altyapı, şehirsel yapı içerisinde çok önemli bir konumda yer almaktaydı. Çeşme yapısı her medeniyette, bir önceki medeniyetten izler taşımış, fakat kültüre ve ihtiyaçlara göre hızlı bir değişim yaşamıştır. Bu değişim, Osmanlı medeniyeti sürecinde, hem çeşmenin fiziki yapısında hem de konumunda olmuştur. Daha sonra ise Türkiye Cumhuriyeti döneminde bambaşka bir yapıya bürünmüş durumdadır. Osmanlı döneminde hayatın en kilit noktalardan birine yerleşmiş çeşmeler, şu anda sadece fiziki olarak yer işgal eden (fonksiyonel açıdan) bir yapıdır. Bu yapılar ile ilişkili anıları bulunan kişiler ile hiç etkileşmemiş kişiler arasında imgesel farklılıkların olması doğaldır. Fiziki olarak bu yapılar ile etkileşen farklı grupların, eskide kalmış bu yapıyı günlük yaşamaları içerisinde, zihinsel mekânlarında nereye konumlandırdıklarını bulmak tezin ana amacıdır. Bu süreçte mekân kavramının değişimi anlatılmıştır. Daha sonraki bölümde ise algı - imge kuramlarının ve algı - imge konuları ile ilgili örneklerin sunumunun yapıldığı bir bölüm oluşturulmuştur. Çeşme su sisteminin oluşumu ve zaman içindeki değişimi, Osmanlıdaki fiziki ve yönetsel yapısı ve değişimi anlatılmıştır. Öne sürülen sürülen düşünceler farklı aşamalar ile seçilen ve iki faklı alanda yapılan derinlemesine mülakat aracılığı ile test edilmiştir. Sonuç olarak, şehrin değişen yapısı içinde çok farklı yapılar ile etkileşen birçok kişinin oluşturduğu algı içerisinde Osmanlı Çeşmesi ile ilgili derin imgeler oluşturmuş gruplar belirlenmiştir. Diğer yandan bu imge oluşum düzeninin, hafıza veya hatıralar ile ilgisi kurulmuş durumdadır. Hafıza ile bedensel hareketler arasında da derin bir ilişki bulunmaktadır............................................................ *---------------------------------------------------ENGLISH SUMMARY----------------------------------------------* There are many norms of designers (architects, planners, graphic designers) that appear in their minds during the production of graphic production or space. Considering the urban and region planning learning process, it’s aimed to examine the spaces in terms of physical and social aspects and to obtain the reality of that space. But it has been analyzing these realities with the methods of obtaining and processing data of urbanists and analyzing them on that place. The architects were more interested in analyzing the structural structure with the analysis methods. The landscape architects' scales and the focus they focused on were more focused on the structure of the space and the city junction points. In other words, three different but close professional groups in the same faculty approached the place with a different eye. People with different disciplines may have a differentiated perception and norm structure. On the other hand, in Kevin Lynch's book titled as Urban Image, the perception of space, the definition of the sections of the city with different categories and getting it from people with a method coincide with my thesis. If an image convergence can be defined by a commonality outside a certain group, this image has become a common image of many groups. As mentioned above, being a norm may be applicable for infrastructure, building or artwork. For example, road width, and a maximum value in the commercial field for Turkey may be too much or too little for Azerbaijan. Historically, the need for infrastructure (electricity, water, sewage) can be different for different periods. The amount of electricity used by a house in the 1970s is not the same. The established norms work as a combination of a habit and a memory of first use. It is a situation related to the formation processes of perceive and cognitive perception to be mentioned in the space. Water infrastructure has shown the same development process. This infrastructure, which manifested itself as a fountain structure and water supply systems in the old period, in the Ottoman and pre-Ottoman periods, was in a very important position within the urban structure. The structure of the fountain carried traces from the previous civilization in every civilization, but experienced a rapid change according to the culture and needs. This change has been in both the physical structure and the position of the fountain during the Ottoman civilization process. Later the building has taken on a whole new era of the Republic of Turkey. Fountains settled in one of the most important points of life in the Ottoman period, is currently only physically occupying space (in terms of function). The main objective of the thesis is to find out where different groups interacting physically with these structures and place this old structure in their daily lives in their mental spaces. In this process, the concept of space is explained. and then another section where perception - image theories and perception - image subjects were presented. The formation of the water system and its change over time, its physical and administrative structure in the Ottoman Empire are explained. The ideas put forward were tested through in-depth interviews in two different areas, selected at different stages. As a result, within the perception of many people interacting with different structures within the changing structure of the city, the groups that formed deep images related to this structure called Ottoman Fountain were determined. On the other hand, the formation of this image is related to memory or memories. There is also a deep relationship between memory and physical practice.
KARMA KULLANIMLI YAPILAR DIŞINDAKİ KAMUSAL MEKÂN YARATILMASINDA DÜZENLEYİCİ İLKELER: İZMİR-BAYRAKLI ÖRNEĞİ
MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ KARMA KULLANIMLI YAPILAR DIŞINDAKİ KAMUSAL MEKÂN YARATILMASINDA DÜZENLEYİCİ İLKELER: İZMİR- BAYRAKLI ÖRNEĞİ Danışman2021 •
Günümüzdeki kentleşmelerin ivme kazanması sonucu ortaya çıkan nüfus artışıyla beraber kentlerde yeni konut alanları oluşmaya başlamıştır. Yeni konut alanlarıyla beraber kentlinin ihtiyacını karşılamak adına yeni ofis ve iş yerleri alanları ve yeni kamusal mekânlar oluşmaya başlanmıştır. İnsan yaşamının hızlı olduğu kentlerde yaşamın sürdürülebilir olması ve zaman kavramının çok daha fazla değer kazanmasının ardından bu fonksiyonlar tek bir terim altında birleştirilmiş ve karma kullanımlı yapılar geliştirilmiştir. Bu karma kullanımlı yapılar bünyesinde barındırdığı birden fazla fonksiyon sebebiyle çok talep edilmiş ve kentin gelişen bölgelerinde yayılmayı sürdürmüştür. Karma kullanımlı yapılar yeni kentsel mekânlar oluşturmaya başlamış ve karma kullanımlı yapılar dışındaki kamusal mekânlar olarak adlandırılmıştır. Günümüzde özellikle İzmir gibi hızla gelişen bir kentte Bayraklı bölgesi yeni kent merkezi olarak belirlenmiş ve “İzmir’in Manhattan’ı” tanımıyla nitelendirilmiştir. Bu tanıma bağlı olarak Bayraklı bölgesinde çok sayıda karma kullanımlı yapı inşa edilmiş ve bu yapıların her birinin barındırdığı, yeni kentsel mekânlar olan karma kullanımlı yapılar dışındaki kamusal mekânlar oluşturulmuştur. Kamusal mekânların belli standartlara uygun olarak tasarlanması gerektiği ele alınıp, benzetilen Manhattan bölgesindeki örnekler doğrultusunda da Bayraklı bölgesinde seçilen 3 örnek karma kullanımlı yapılar dışındaki kamusal mekânların standartları bu bağlamda incelenmiştir. Araştırmanın sonunda bu karma kullanımlı yapılar ve oluşturdukları kamusal mekânlar bulundukları kentlerin gelişimi açısından plancı bakış açısıyla değerlendirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Karma kullanımlı yapı, Kamusal mekân, Bayraklı, New York, Norm ve standartlar With the increase in population resulting from the acceleration of today's urbanization, new residential areas have begun to emerge in cities. Along with the new residential areas, new office and workplaces and new public spaces have started to emerge in order to meet the needs of the city dwellers. In cities where human life is fast, these functions have been combined under a single term and mixed-use structures have been developed after life is sustainable and the concept of time gains much more value. These mixed-use buildings were highly demanded due to the multiple functions they encompass and continued to spread in the developing parts of the city. Mixed-use buildings have started to create new urban spaces and have been named as public spaces other than mixed-use buildings. Today, in a rapidly developing city like Izmir, Bayraklı region has been determined as the new city center and has been described with the definition of "Manhattan of Izmir". Depending on this definition, a large number of mixed-use buildings were built in the Bayraklı region, and public spaces other than mixed-use buildings, which are new urban spaces, were created in each of these buildings. Considering that public spaces should be designed in accordance with certain standards, 3 examples selected in Bayraklı region in line with the examples in the simulated Manhattan region, the standards of public spaces except mixed-use buildings were examined in this context. At the end of the study, these mixed-use buildings and the public spaces they created were evaluated from a planner perspective in terms of the development of the cities they are located in. Key Words: Mixed-use building, Public space, Bayraklı, New York, Norms and standards
In the end of XIX century and the beginning of XX. century, the nationalist ideas caused a period called First National Architecture Period in Ottoman architecture. As a reaction to architectural styles to sourced from European art, an architectural style has been improved that the elements of Classical Ottoman Architecture were applied in the facade layouts. In this study, it is aimed to deal with the educational buildings belonging to the First National Architectural style and located on the Kadıkoy district of Istanbul. The goal of the study is to emphasize the unique features of the samples by specifying their various features and analyse in that era. The scope of the study consists of 4 buildings. Each of these mentioned structures has been examined in terms of its builder, architect, plan features, facade features, and ornamental features. Information about the samples was obtained from publications and on-site determinations. The various fetaures of the buildings have been analysed and additional information have been given on footnotes. In the main section, the buildings have been examined by emphasizing the unique features of the structures; in the evaluation section, analyses and comparisons have been made. The evidences of the study resulted and the constraints were written. According to the data obtained at the end of the research, the plan schemes are rectangular, L plan and U shaped. Pointed arches and low arches are common on the exteriors of the buildings in question. Entries are indicated by an overhang. There are moldings on the windows and between the floors on the facades. While tile coatings and tiles are seen as decoration elements on the exterior; In the interior, only tile coatings are used. One buildings were built by Ataturk. Two of the examined samples are the artwork of Mimar Kemalettin. In addition, its is thouhgt that one of the buildings is artwork of Architect Yahya.
Öz: Meslek, bir kimsenin hayatını kazanmak için yaptığı, kuralları toplumca belirlenmiş ve belli bir eğitimle kazanılan bilgi ve becerilere dayalı etkinlikler bütünüdür. Ayrıca insanın yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan, eğitim ve bilgi birikimi gerektiren süreçlerin sonunda bireylerin kazandığı unvanın adıdır (Milli Eğitim Bakanlığı). Çağdaş bir toplumda, bir bireyin mesleğini seçmesi yaşamındaki en önemli kararlardan biridir. Günlük yaşamın büyük bir bölümünün çalışılan ortamda ve çalışılan işe yönelik faaliyetlerle geçtiği bilinmekte ve meslek seçiminin ne kadar önemli bir karar olduğu toplum tarafından kabul edilmektedir. Meslek seçimi sadece bireyin ne iş yapılacağı ile ilgili değil aynı zamanda nasıl bir yaşam sürüleceği ile de ilgilidir. Bireyin seçtiği meslek gelecekteki yaşam standardını, tarzını ve sosyal yaşantılarını belirleyici bir rol oynamaktadır. Bu nedenle meslek seçimi ile ilgili verilen karar bir anlamda gelecek yaşamla ilgili verilen önemli bir karardır. Meslek seçiminin bilinçli yapılması hem birey hem de ülke geleceği için önemlidir. Bu bağlamda çalışmamızda bireylerin meslek seçiminde etkili olan unsurlar belirlenmeye çalışılmıştır. Bu amaçla, öncelikle meslek seçiminde etkili olan faktörler araştırmak amacıyla ilgili yazın incelenmiş, daha sonra İstanbul da çalışan farklı demografik unsurlara sahip 481 birey üzerinde bir anket çalışması ile bir uygulama yapılmıştır. Araştırma sonucunda bireylerin meslek seçimin etkileyen 5 faktöre ulaşılmıştır, bu faktörler; mesleki bilgi ve beceri, yüksek kazanç ve sorumluluk beklentisi, statü beklentisi, aile ve eğitim çevresi, mesleğin yapısal özellikleridir. Meslek seçiminde etkili olan bu faktörlerin demografik değişkenler ile ilgisi incelenmiş ve cinsiyete, medeni duruma, yaş gruplarına, çalışma durumu ve eğitim durumuna göre farklılıkları olduğu görülmüştür. Araştırmanın, ülkemizde bireylerin hangi faktörleri göz önünde bulundurarak meslek seçimi yaptıklarını özetleme ve bu
Memleket Siyaset Yönetim Dergisi
MUHAFAZAKÂR VE FEMİNİST İDEOLOJİLER BAĞLAMINDA İSTANBUL SÖZLEŞMESİ TARTIŞMALARINA YÖNELİK BİR ELEŞTİREL SÖYLEM ANALİZİ2021 •
2016 •
Bu araştırmada Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerinde görev yapan öğretmenlerin örgütsel bağlılıkları ile değişime karşı gösterdikleri direnç düzeyleri arasındaki ilişkiyi incelemek amaçlanmıştır. Araştırmanın evrenini, 2014–2015 Öğretim Yılı İstanbul ili Bakırköy ilçesinde bulunan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi statüsündeki devlet okullarında görev yapan müdür, müdür yardımcıları ve öğretmenler oluşturmaktadır. Örneklem grubu ise, bu kapsamdaki okullar içerisinde bulunan 4 okulda görev yapan ve rastgele seçilmiş olan 183 yönetici ve öğretmenden oluşmaktadır. Tarama ve ilişkisel tarama modeline uygun olarak anket tekniği ile yapılan araştırmada veriler Kişisel Bilgi Formu’yla birlikte iki ölçek (Öğretmenlerin Okullarda Değişime/Yeniliğe Karşı Direnme Nedenleri Ölçeği, Örgütsel Bağlılık Ölçeği) kullanılarak toplanmıştır. Bu çalışmada uygulanan ölçeklerdeki bilgiler SPSS 22 programında çözümlenerek güvenilirlik analizi yapılmıştır ve verilerin ne ölçüde rastlantısal olduğu incelenmiştir. Sosyo-demografik değişkenlere ait yüzde ve frekans dağılımları tablolaştırılarak ölçek sorularının standart sapma ve ortalama bilgilerini içeren betimleyici istatistikleri yorumlanmıştır. Örgütsel bağlılık ölçeği ve değişime direnç nedenleri ölçeğinin alt boyutları ile sosyodemografik değişkenler arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla Anova Analizi ve Bağımsız Örneklem t Testi yapılmış, anlamlı farklılığın nedeninin tespiti için Post Hoc Çoklu Karşılaştırma Testleri uygulanmıştır. Ölçek soruları arasındaki ilişkiyi incelemek için Ki-Kare analizi ve Korelasyon Analizi yapılmıştır. Yapılan araştırma sonucunda; değişim süreci konusunda bilgi eksikliğinden (BE) kaynaklanan direnişler alt boyutu ile öğrenim düzeyive bulunulan okuldaki çalışma süresi değişkenleri arasında anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Öğretmenlerin yeni görev, rol ve sorumluluklar alma isteksizliğinden (RS) kaynaklanan direniş nedenleri alt boyutu ile bulunulan okuldaki çalışma süresi ve hizmetiçi eğitime katılma düzeyi değişkenleri arasında anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Okul yöneticilerinin değişimi yönetememesinden (DY) kaynaklanan direniş nedenleri alt boyutu ile görev ve öğrenim durumu değişkenleri arasında anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Öğretmenlerin değişimden zarar görme korkusundan (ZG) kaynaklanan direniş nedenleri alt boyutu ile hizmetiçi eğitime katılma düzeyi değişkeni arasında anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Okulun kapasite eksikliğinden (KE) kaynaklanan direniş nedenleri alt boyutu ile medeni durum, öğrenim durumu ve internet erişim düzeyi değişkenleri arasında anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Araştırmaya katılanların devam bağlılığı puan ortalamaları ile cinsiyet değişkeni arasında; duygusal bağlılığı ile öğrenim düzeyi ve kitap okuma sıklığı değişkenleri arasında anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Duygusal bağlılık ile devam bağlılığı ve normatif bağlılık arasında; devam bağlılığı ile de duygusal bağlılık ve normatif bağlılık arasında pozitif yönlü anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Dolayısıyla öğretmenlerin tüm örgütsel bağlılık alt boyutlarının birbiriyle pozitif yönde bir ilişkisi olduğu belirlenmiştir. Örgütsel bağlılığın duygusal bağlılık ve devam bağlılığı alt boyutları ile bilgi eksikliğinden, öğretmenlerin yeni görev, rol ve sorumluluklar alma isteksizliğinden, öğretmenlerin değişimden zarar görme korkusundan, okulun kapasite eksikliğinden, okul yöneticilerinin değişimi yönetememesinden kaynaklanan (BE, RS, ZG, KE, DY) olmak üzere tüm direniş nedenleri alt boyutları arasında pozitif yönlü anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Örgütsel bağlılığın normatif bağlılık alt boyutu ile okul yöneticilerinin değişimi yönetememesinden (DY) kaynaklanan direniş nedenleri alt boyutu dışındaki diğer BE, RS, ZG, KE direniş nedenleri alt boyutları arasında pozitif yönlü anlamlı bir ilişki saptanmıştır.
Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi
(22/13) MEKÂNDAKİ MEDENİYET-MEDENİYETTEKİ MEKÂN: SEZAİ KARAKOÇ'UN ŞİİRİNDE MEKÂN-MEDENİYET İLİŞKİSİ ÜZERİNE BİR İNCELEME - Sezai COŞKUNMekan, insanın şahsiyetine, toplumların karakterine etki eden temel unsurlardan biridir. Mekanın şekli, fonksiyonu, insanla ilişkisi gibi konular düşünce tarihinde çokça tartışılmıştır. Özellikle Modemizmle beraber gelen modern hayat ve modem kent, birçok romancı veya şair tarafından bir problematik olarak ele alınmıştır. Sezai Karakoç mekanı, eserlerinde çokça işleyen isimlerden biridir. Karakoç mekanı, medeniyetle olan ilişkisi bağlamında söz konusu eder. O, geliştirdiği medeniyet tasawuru perspektifinden geçmişteki ve bugünkü şehir/mekan arasında mukayese yaparak konu etrafında bir anlam dünyası kurar. Bu çalışmamızda Karakoç'un genelde mekanı ama özelde şehri/kenti düşünce yazılarında nasıl tartıştığını ve• şiirlerinde nasıl işlediğini incelemeye çahşacağız.
2017 •
2011 yılında Suriye’de başlayan iç savaş ile birlikte can güvenliği tehlikede olan Suriye vatandaşları komşu ülkelere göç etmeye başlamıştır. Suriye ile 911km’lik bir sınırı paylaşan Türkiye, uyguladığı açık kapı politikası ile Suriyeli ailelerin Türkiye’ye geçişine izin vermiştir. Mültecilerin yaklaşık iki yüz altmış bini geçici barınma alanlarında misafir edilirken, iki buçuk milyondan fazla Suriyeli kamp alanları dışında yaşam mücadelesi vermektedir. Temel gereksinimlerden biri olan barınma ihtiyacı / hakkı, konteynır veya çadır kent gibi kısa vadeli çözümler ile karşılansa dahi, Türkiye’nin çeşitli şehir ve bölgelerinde artmakta olan mülteci sayısı barınma sorununun çözümü açısından uzun vadeli ve entegrasyona dayalı çözüm önerilerinin geliştirilmesini gerektirmektedir. Geçen süre zarfında mülteciler, Türkiye’nin çeşitli şehirlerine yerleşmiş ve barındırdığı dörtyüzelli bine yakın mülteci ile İstanbul bu illerin başını çekmiştir (1), (2). Kültürel, sosyal ve ekonomik değerler bakımından, İstanbul’un Sultanbeyli ilçesi mültecilerin yerleşik bir yaşam sürdürebilmek için tercih ettiği bir bölge haline gelmiştir. Bu çalışma kapsamında hedeflenen, Suriyeli mülteci ailelerin kültürel özelliklerine, mekansal aktivitelerine, mahremiyet ihtiyaçlarına ve davranış kalıplarına uygun, konut iç mekâna yönelik çözüm önerileri geliştirmektir. Anahtar Kelimeler: Suriyeli mülteciler, kamp dışında yaşam, ev, entegrasyon, Sultanbeyli
ULUSLARARASI HAKEMLİ TASARIM VE MİMARLIK DERGİSİ
YERE BAĞLILIK İLE MEKÂN İLİŞKİSİNİN BİNA ÖLÇEĞİNDE İRDELENMESİ: İSTANBUL ERKEK LİSESİ ÖRNEĞİ2017 •
ÖZET / ABSTACT Öz: Amaç: Bu çalışma mekansal niteliklerin mekanların yere bağlılık bağlamında hatırlanması üzerindeki etkisini araştırmak amacıyla 77 adet 23-75 yaş arası İstanbul Erkek Lisesi mezunu ile yapılmıştır. Yöntem: Katılımcılar ile bireysel görüşmeler yapılarak duyuşsal ve sosyal bağlılık üzerinden hatırladıkları yerler sorulmuş; eğitim binası-nın mekansal bileşenlerinin işlevsel, imgesel kategorileri tanımlanmış, sentaktik erişilebilirlik ve görülebilirlik değerleri hesaplanmıştır. Me-kanların duyuşsal/sosyal bağlılık üzerinden hatırlanma sayıları ile sen-taktik değerleri arasındaki ilişki korelasyon testleri, işlevsel ve imgesel kategorilerin duyuşsal/sosyal bağlılık üzerinden hatırlanma sayılarının dağılımı çapraz tablolar ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Sosyal bağlı-lık bağlamında hatırlanma ile sentaktik erişilebilirlik/görülebilirlik de-ğerleri arasında anlamlı ve pozitif yönlü ilişki görülmüştür (p < 0.05). Duyuşsal bağlılık bağlamında hatırlanma ile sentaktik erişilebilirlik/ görülebilirlik değerleri arasında anlamlı bir ilişki görülememiştir (p > 0.05). Duyuşsal bağlılık bağlamında odak noktaları kategorisindeki dolaşım mekanları (%26) ve destek mekanları (%13) ile bölgeler kategorisindeki derslikler (%14); sosyal bağlılık bağlamında bölgeler kategorisindeki derslikler (%22) ve açık mekanlar (%21) ile odak nok-taları kategorisindeki açık mekanlar (%16) ve destek mekanları (%14) hatırlanmıştır. Sonuç: İşlevsel nitelikler mekanların sosyal karakterini, deneyimlenme şeklini, mimari bileşenlerinin fiziksel özelliklerini ve bunlara bağımlı olan imgesel/sentaktik niteliklerini tanımlamaları ne-deniyle hatırlanmayı en çok etkileyen faktörler olmuştur. Mekanın öne çıkan görsel/biçimsel özelliklerince tanımlanan imgesel niteliklerin duyuşsal bağlılık, mekanın geometrisi ve konfigürasyonu üzerinden tanımlanan sentaktik niteliklerin ise sosyal bağlılık üzerinde etkili oldukları görülmüştür. Çalışmanın sonuçları bağlamında yer-insan ilişkilerinin farklı boyutlarının farklı mekansal nitelikler ile ilişki-lenmesi ve sentaktik niteliklerin bu kapsamda değerlendirilebilmesi önemli bulgulardır. Bu bulgular ayrıca yer-insan ilişkilerinin diğer bileşenlerini farklı yöntemler ile irdeleyen araştırmaların gerekliliğini ortaya koymaktadır. /// Abstract:Aim: This study analyses effects of spatial characteristics on recalling a space through place attachment and conducted with 77 İstanbul High School graduates. Method: Participants were asked to write places they recalled through their affective and social attachments ; and the recalled school building was analyzed according to imageability categories, functional categories and syntactic measures. Relations of recalling through affective/social attachment with (1) syntactic characteristics were searched through correlation tests, and with (2) functional/imageability characteristics were searched through categories' recall counts and crosstabs. Results: Syntactic values and social recalling have positive significant correlation (p < 0.05); and syntactic values and affective recalling did not show any correlation (p > 0.05). Through affective attachment, circulation and service spaces in nodes (%26, %13) and classrooms in districts (%14); through social attachment, classrooms and open spaces in districts (%22, %21) and open spaces and service spaces (%16, %14) in nodes are recalled. Conclusion: Functional characteristics are regarded as the strongest factor on recalling depending on their preliminary effects over syntactic and imageability characteristics of spaces. Imageability characteristics defined by visual/morphological properties of spaces were effective on affective attachment; and syntactic characteristics defined by morphology and configuration of spaces were effective on social attachment. The findings present that different types of spatial characteristics were related to different dimensions of human-place relations and syntactic characteristics can be evaluated in this context. These findings also indicate the requisite of further studies searching the other components of human-place relations with different methods.
1996 •
The Quaternary Research (Daiyonki-Kenkyu)
The Distribution of Charcoal in Preceramic Period Sites1978 •
European Urology Supplements
710 Repeated prostate biopsy: Evaluation of a new diagnostic pathway using mp-MRI, PCA3 and pro-PSA in the selection of patients2013 •
Ibrahim Medical College Journal
Fine Needle Aspiration Cytology of Prostatic Lesions with Histologic Correlation2008 •
2018 •
2011 •
Bacterial Empire
Development and Evaluation of Shelf Life and Sensory Acceptability of Lychee Lolly Ice Cream2022 •
Journal of Applied Microbiology
Modelling the effect of water activity and temperature on growth rate and aflatoxin production by two isolates of Aspergillus flavus on paddy2011 •
Proceedings of the National Academy of Sciences
Reduction of pore area of the avian eggshell as an adaptation to altitude1977 •
SSRN Electronic Journal
Shareholder Primacy and Managerial Accountability2007 •
2017 •
2008 •
2019 •
Journal of Comparative Pathology
Aa Amyloidosis in Captive Beira Antelopes (Dorcatragus Megalotis) Linked to Mycoplasmal Pleuropneumonia2009 •
The transactions of the Institute of Electrical Engineers of Japan.A
Relation between toroidal flux generation and deformation of the plasma column in reversed-field pinch1987 •
Journal of Surgical Technique and Case Report
Loss of guide wire: A lesson learnt review of literature2013 •
2003 •
International Journal of Research in Engineering and Technology
A Secure Method for Hiding Secret Data on Cubism Image Using Hybrid Feature Detection Method2014 •
Material Science and Applied Chemistry
Dabīgu un apstrādātu mālu antimikrobiālā aktivitāte2014 •
Canadian Journal of Gastroenterology & Hepatology
Response to: Comment on “Assessment of Liver Stiffness in Pediatric Fontan Patients Using Transient Elastography”2017 •