Academia.eduAcademia.edu
Oral/Poster Presentations of the 3rd International Symposium on Language Education and Teaching Copyright 2017 © by Turkish Studies Journal (1308-2140). All rights reserved. No part of this may be printed, reproduced or distributed by any electronical, optical mechanical or other means without the written permission of ISLET Organizing Committee. Turkish Studies Journal holds the copyrights for each abstract. Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Turkish Studies dergisine aittir. Bütün hakları saklıdır. Kitabın tümü ya da herhangi bir bölümü/bölümleri telif hakkı sahibinin yazılı izni olmaksızın elektronik, optik, mekanik veya diğer yollarla yeniden basılamaz, yayımlanamaz, çoğaltılamaz ve dağıtılamaz. ISBN: 978-605-63866-9-5 1st Edition Published by Turkish Studies Journal (1308-2140). Editors: Dr. Ahmet Selçuk AKDEMİR, Dr. Ahmet AKÇAY, Dr. Mehmet Dursun ERDEM. Ankara - 2017 II Onursal Başkan/Honorary Chair Prof. Dr. Mehmet Dursun ERDEM – NevşeСir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi– Türkiye Düzenleme Kurulu Başkanları/Chairs Dr. Ahmet Selçuk AKDEMİR – Ağrı İbraСim кeçen Üniversitesi – Türkiye Dr. AСmet AKкAY – Ağrı İbraСim кeçen Üniversitesi – Türkiye Dr. Lucilla LOPRIORE – Universita Degli Studi Roma Tre – İtalya Davetli Konuşmacılar/Keynote Speakers Prof. Dr. Arif SARIкOBAN – Hacettepe Üniversitesi – Türkiye Dr. Carmel Mary COONAN – Venedik Foscari Üniversitesi – İtalya Prof. Dr. Dinçay KнKSAL – кanakkale Onsekiг Mart Üniversitesi – Türkiye Prof. Dr. GölРe SEFEROĞLU – ODTÜ – Türkiye Dr. Gisella LANGÈ – İtalya Eğitim Bakanlığı – İtalya Prof. Dr. Lucilla LOPRIORE – Roma Tre Üniversitesi – İtalya Prof. Dr. Paul Kei MATSUDA – Ariгona Eyalet Üniversitesi - ABD Prof. Dr. Yasemin BAYYURT – Boğaгiçi Üniversitesi – Türkiye Prof. Dr. Yasemin KIRKGнZ – кukurova Üniversitesi – Türkiye Düzenleme Kurulu/Organizing Committee Dr. Zeynep Karahan USLU – кankaya Üniversitesi-Türkiye Dr. Bülent KIRMIZI – Fırat Üniversitesi – Türkiye. Dr. кiler HATİPOĞLU – Ortadoğu Teknik Üniversitesi – Türkiye. Dr. Inna PEVNEVA – Plekhanov Ekonomi Üniversitesi Kemerovo Enstitüsü – Rusya. Dr. Mesut GÜN – NevşeСir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi – Türkiye. Dr. Michael W. PURDY – Governors State Üniversitesi – ABD. Dr. Murat ŞENGÜL – NevşeСir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi – Türkiye. Dr. нгnur ATAŞ AKDEMİR – Ağrı İbraСim кeçen Üniversitesi – Türkiye. Dr. Sibel ÜST ERDEM - Yıldırım Beyaгıt Üniversitesi - Türkiye Sekreterya/Secretary Abdüllatif YALкIN – Ağrı İbraСim кeçen Üniversitesi – Türkiye. Mehmet Mehdi KARAKOк – Ağrı İbraСim кeçen Üniversitesi – Türkiye. Nimetullah ALDEMİR – Ağrı İbraСim кeçen Üniversitesi – Türkiye. III Bilim Kurulu / Scientific Committee Dr. Abdullah Üniversitesi) ŞAHİN (кanakkale Onsekiz Dr. Dursun Ali TнKEL (Ondokuz Mayıs Üniversitesi) Mart Dr. Dursun KнSE (Ulusal Chengchi Üniversitesi) Dr. Adem İŞCAN (Gaгiosmanpaşa Üniversitesi) Dr. Duygu UкGUN (Niğde Üniversitesi) Dr. Ahmar MAHBOOB (Sydney Üniversitesi) Dr. Emrah CİNKARA (Gaziantep Üniversitesi) Dr. AСmet AKкAY (Ağrı İbraСim кeçen Üniversitesi) Dr. Ahmet AKKAYA (Adıyaman Üniversitesi) Dr. Enrique Alejandro BASABES (Universidad Nacional de La Pampa Santa Rosa) Dr. Ahmet KARADOĞAN (Kırıkkale Üniversitesi) Dr. Ercan ALKAYA (Fırat Üniversitesi) Dr. Aleksandra VRANES (Belgrad Üniversitesi) Dr. Erhan DURUKAN (Karadeniz Teknik Üniversitesi) Dr. Alireza KARBALAEI (Farhangian Üniversitesi) Dr. Erkan KÜLEKкİ (Kastamonu Üniversitesi) Dr. Allison TZU YU LIN (Gaziantep Üniversitesi) Dr. Esin YAĞMUR ŞAHİN (кanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi) Dr. Alper Murat нZDEMİR (NevşeСir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi) Dr. Esra KARABACAK (Yakın Doğu Üniversitesi) Dr. Arif SARIкOBAN (Hacettepe Üniversitesi) Dr. Faik KANATLI (Mersin Üniversitesi) Dr. Asuman AĞAкSAPAN (Anadolu Üniversitesi) Dr. Fatma BнLÜKBAŞ (İstanbul Üniversitesi) Dr. Atabey KILIк (Erciyes Üniversitesi) Dr. Ferit KILIкKAYA (Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi) Dr. Ayfer SU BERGİL (Amasya Üniversitesi) Dr. Filiz Meltem ERDEM UкAR (NevşeСir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi) Dr. Ayfer ŞAHİN (Ahi Evran Üniversitesi) Dr. Filiz Yalçın TILFARLIOĞLU (Gaziantep Üniversitesi) Dr. Aysun SUNGURHAN (Kırıkkale Üniversitesi) Dr. FirenРıг PAŞAYEVA (Kafkas Üniversitesi) Dr. Bahar İŞİGÜZEL (NevşeСir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi) Dr. Fulya TOPкUOĞLU ÜNAL (Dumlupınar Üniversitesi) Dr. Barış кİFTкİ (NevşeСir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi) Dr. Funda TOPRAK (Yıldırım Beyaгıt Üniversitesi) Dr. Belgin AYDIN (Anadolu Üniversitesi) Dr. Gayane HOVHANNİSYAN (Yerevan State Linguistic University) Dr. BenРü AKSU ATAк (NevşeСir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi) Dr. Georgeta RATA (Banatuli University of Timişoara) Dr. Bülent KIRMIZI (Fırat Üniversitesi) Dr. GökСan BAŞ (Niğde Üniversitesi) Dr. кetin PEKACAR (Gazi Üniversitesi) Dr. GökСan кETİNKAYA (Niğde Üniversitesi) Dr. кiler HATİPOĞLU (Ortadoğu Teknik Üniversitesi) Dr. Görsev SнNMEZ (Hasan Kalyoncu Üniversitesi) Dr. Derin ATAY (Marmara Üniversitesi) Dr. Gülden TÜM (кukurova Üniversitesi) Dr. Devo Y. DEVRIM (University of New England) Dr. Hakan ÜLPER (Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi) Dr. Dinçay KнKSAL (кanakkale 18 Mart Üniversitesi) Dr. Hakan YALAP (Belgrad Üniversitesi) IV Dr. Hamide Üniversitesi) кAKIR (NevşeСir Hacı Bektaş Veli Dr. Kimberly A. NOELS (University of Alberta) Dr. Hanife Nalan GENк (Ondokuz Mayıs Üniversitesi) Dr. Kingsley O. UGWUANYI (University of Nigeria Nsukka) Dr. Hasan BAĞCI (Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi) Dr. Kutlay YAĞMUR (Tilburg Üniversitesi) Dr. Hasan Hüseyin KILINк (NevşeСir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi) Dr. Kyung Sook CHO (Busan National University of Education) Dr. Hasnaa Sary HELWAA (Benha University) Dr. Leyla KARAHAN (Gazi Üniversitesi) Dr. Hatice кELEBİ (MEF Üniversitesi) Dr. Lile TANDİLAVA (Gürcistan Batum Shota Rustaveli Devlet Üniversitesi) Dr. Hatice KARAASLAN (Yıldırım Beyaгıt Üniversitesi) Dr. Ljiljana MARKOVİC (Belgrad Üniversitesi) Dr. Hikmet ASUTAY (Trakya Üniversitesi) Dr. Hülya кEVİRME (Kocaeli Üniversitesi) Dr. Maia KİKVADZE (Gürcistan Batum Shota Rustaveli Devlet Üniversitesi) Dr. Hüseyin EFE (Artvin кoruС Üniversitesi) Dr. Maya Khemlani DAVID (University of Malaya) Dr. Inga SHAMILISHVILI (Batum Shota Rustaveli Devlet Üniversitesi) Dr. Maya Sugita MCEOWN (Waseda University) Dr. Mediha MANGIR (Ondokuz Mayıs Üniversitesi) Dr. Inna Vladimirovna PEVNEVA (Kemerovo Institute (Branch) of Plekhanov Russian University of Economics) Dr. Mehmet AYDIN (Ondokuz Mayıs Üniversitesi) Dr. Işıl Günseli KAкAR (Ortadoğu Teknik Üniversitesi) Dr. Mehmet кERİBAŞ (NevşeСir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi) Dr. İbraСim Seçkin AYDIN (Dokuz Eylül Üniversitesi) Dr. İkram KASIMOV (Bakü Slavyan Üniversitesi) Dr. Mehmet Dursun ERDEM (NevşeСir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi) Dr. İlСami SIĞIRCI (Kırıkkale Üniversitesi) Dr. Mehmet KARA (Gazi Üniversitesi) Dr. İlkin GULİYEV (Kafkas Üniversitesi) Dr. Mehmet Nuri GнMLEKSİZ (Fırat Üniversitesi) Dr. İlknur SAVAŞKAN (Uludağ Üniversitesi) Dr. Mehmet Nuri KARDAŞ (Yüгüncü Yıl Üniversitesi) Dr. İsmail Hakkı ERTEN (Hacettepe Üniversitesi) Dr. Mehmet нZEREN (Fırat Üniversitesi) Dr. İvdit DİASAMİDZE (Batumi Shota Rustaveli State Üniversitesi) Dr. Mehmet TAKKAк (Atatürk Üniversitesi) Dr. Melih KARAKUZU (Erciyes Üniversitesi) Dr. Jale нZTÜRK (Mustafa Kemal Üniversitesi) Dr. Melike UNAL GEZER (Cornell Üniversitesi) Dr. Jarkınbike SÜLEYMENOVA (Niğde Üniversitesi) Dr. Meltem MUŞLU (Gaziantep Üniversitesi) Dr. Jean-Marc DEWAELE (University of London) Dr. Mesut GÜN (NevşeСir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi) Dr. Kamil İŞERİ (Niğde Üniversitesi) Dr. Michael W. PURDY (Union University) Dr. Kamil Veli Üniversitesi) NERİMANOĞLU (İstanbul Aydın Dr. Michal B. PARADOWSKI (University of Warsaw) Dr. Kaya YILDIZ (Abant İггet Baysal Üniversitesi) Dr. Muamber YILMAZ (Mustafa Kemal Üniversitesi) V Dr. Muhammet KUZUBAŞ (Ordu Üniversitesi) Dr. Orhan Kemal TAVUKкU (Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi) Dr. Muhemmed Hussein KESHAVARZ (Near East University) Dr. Osamu TAKEUCHİ (Kansai University) Dr. Muhlise CoşРun нGEYİK (Trakya Üniversitesi) Dr. нmer SAVRAN (Uşak Üniversitesi) Dr. Murat ŞENGÜL Üniversitesi) (NevşeСir Hacı Bektaş Dr. нmer SOLAK (Aksaray Üniversitesi) Veli Dr. нmer Tuğrul KARA (кukurova Üniversitesi) Dr. Mustafa ALTUN (Sakarya Üniversitesi) Dr. нnder кAKIRTAŞ (BinРöl Üniversitesi) Dr. Mustafa KARABULUT (Adıyaman Üniversitesi ) Dr. нгcan BAYRAK (Fırat Üniversitesi) Dr. Mustafa KARATAŞ (NevşeСir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi) Dr. нгРe CENGİZ Üniversitesi) Dr. Mustafa нZDEMİR (Kafkas Üniversitesi) кIRAKLI (Karadeniz Veli Dr. Richard MCGARRY (Appalachian State University) Dr. Sadettin PAKSOY (Kilis 7 Aralık Üniversitesi) Teknik Dr. Sedat CERECİ (Mustafa Kemal Üniversitesi) Dr. Mümtaг KAYA (Bilkent Üniversitesi) Dr. MünteСa Üniversitesi) Bektaş Dr. Rıfat GÜNDAY (Ondokuz Mayıs Üniversitesi) Dr. Mustafa Volkan COŞKUN (Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi) Zeki Hacı Dr. Paul Kei MATSUDA (Arizona State University) Dr. Mustafa TAHİROĞLU (NevşeСir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi) Dr. Mustafa Üniversitesi) (NevşeСir GÜL AKMAZ (кankırı Dr. Sedat MADEN (Giresun Üniversitesi) Karatekin Dr. Selami AYDIN (Balıkesir Üniversitesi) Dr. Mzia KHAKHUTAİSHVİLİ (Gürcistan Batum Shota Rustaveli Devlet Üniversitesi) Dr. Sema нZDEMİR (NevşeСir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi) Dr. Nalan YİĞİT (Necmettin Erbakan Üniversitesi) Dr. Serdar YAVUZ (Adıyaman Üniversitesi) Dr. Namık Kemal ŞAHBAZ (Mersin Üniversitesi) Dr. Serkan ŞEN (Ondokuz Mayıs Üniversitesi) Dr. Nana TSETSKHLADZE (Gürcistan Batum Shota Rustaveli Devlet Üniversitesi) Dr. Sevinc QASIMOVA (Bakü Devlet Üniversitesi) Dr. Sevtap GÜNAY KнPRÜLÜ (NevşeСir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi) Dr. Neşe HARBALİOĞLU (NevşeСir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi) Dr. Sezgin DEMİR (Aksaray Üniversitesi) Dr. NilРün AкIK нNKAŞ (Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi) Dr. Shahyar DANESHGAR (Indiana Üniversitesi) Dr. NilРün DAĞ (NevşeСir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi) Dr. Suat UNGAN (Karadeniz Teknik Üniversitesi) Dr. Nurullah ULUTAŞ (Yüгüncü Yıl Üniversitesi) Dr. Süleyman Kaan YALкIN (Fırat Üniversitesi) Dr. Oktay YAĞIZ (Atatürk Üniversitesi) Dr. Ş. Dilek BELET BOYACI (Anadolu Üniversitesi) Dr. Oktay YİVLİ (NevşeСir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi) Dr. Şaban HÜSEYİNOV (Bakü Slavyan Üniversitesi) Dr. Onur KнKSAL (Selçuk Üniversitesi) Dr. Şaban SAĞLIK (Ondokuz Mayıs Üniversitesi) VI Dr. ŞaСin KнKTÜRK (Ondokuz Mayıs Üniversitesi) Dr. Yavuz BAYRAM (Ondokuz Mayıs Üniversitesi) Dr. Şevki KнMÜR (Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi) Dr. Yeşim AKSAN (Mersin Üniversitesi) Dr. Şeyma BÜYÜKKAVASKURAN (Ondokuz Mayıs Üniversitesi) Dr. Yilin SUN (South Seattle College) Dr. Tahsin Üniversitesi) AKTAŞ (NevşeСir Hacı Bektaş Dr. Yusuf ŞAHİN (Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi) Veli Dr. Zari Sadat SEYYEDREZAIE (Ferdowsi University of Mashhad) Dr. Tuncay BÜLBÜL (NevşeСir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi) Dr. Zekeriya BATUR (Uşak Üniversitesi) Dr. Turan PAKER (Pamukkale Üniversitesi) Dr. Vedat AKTEPE Üniversitesi) (NevşeСir Hacı Dr. Zeynep Fulya TEMEL (Gazi Üniversitesi) Bektaş Veli Dr. Zeynep Karahan USLU (кankaya Üniversitesi) Dr. Ziya AVŞAR (Niğde Üniversitesi) Dr. Veysel ŞAHİN (Fırat Üniversitesi) Dr. Yasemin BAYYURT (Boğaгiçi Üniversitesi) Dr. Yasemin KIRKGнZ (кukurova Üniversitesi) VII İÇİNDEKİLER/CONTENTS Attitudes towards English-Medium Instruction in Education at Tertiary Level ........................................................... 1 Contextual Vocabulary Teaching with Randomized Texts in Constructivist Translation Lessons ............................... 2 Turkish for Academic Purposes: Turkish Academic Courses from tСe Learners’ Perspective ..................................... 2 Examination of Academicans’ Views ReРardinР TСe Compatibility of Central ForeiРn LanРuaРe Examinations with Academic Studies .......................................................................................................................................................... 3 An Investigation of Factors Causing Demotivation of School Teachers in Turkey ...................................................... 3 Yönlendirilmiş Beyin Fırtınası Tekniği ile Türkçe Dersleri ve Yaratıcı нğretim ......................................................... 4 Dil Eğitiminde Düşünümsellik ...................................................................................................................................... 5 нğretmen Adaylarının Dil BilРisi нğretiminde Yaşadıkları Sorunlara Bakış Açılarının ve кöгüm нnerilerinin İncelenmesi ................................................................................................................................................................... 5 Dil нğretiminin Temel Dayanakları ............................................................................................................................. 6 Üniversite нğrencilerinin Bir Yabancı Dil Olarak Arapçaya İlişkin Metaforik AlРıları .............................................. 7 Turkish EFL Learners' Willingness to Communicate in L2 and Motivation ................................................................ 7 Tunceli İli ile İlçeleri Adlarının Kökenleri, Yapıları ve Anlamları ............................................................................... 8 Akademik Yaгma Açısından Makale Hakem Değerlendirme Formları ........................................................................ 9 Türkçe Eğitimi ve Edebiyat Alanlarındaki Makale Başlıklarının Söгdiгimsel Yapısı................................................ 10 TariСî ve кağdaş Türk LeСçelerinde Yapı ve Anlam Bakımından Sal- Fiili .............................................................. 10 кeviri Kuramları ......................................................................................................................................................... 11 кeviride Eşdeğerlik ..................................................................................................................................................... 12 Tartışmacı Metinde Gerekçelendirmede Kullanılan Düşünceyi Geliştirme Yolları.................................................... 13 Classical Commentary Texts As Language and Culture Teaching Material ............................................................... 13 Difficulty Analysis of Conjunctive Adverbs as Coordinate Conjunctions for Students of English Language Education .................................................................................................................................................................... 14 Veri Sunum Biçimi ya da Üslup ................................................................................................................................. 14 A2 Seviyesi İçin Haгırlanmış İstanbul Yabancılara Türkçe нğretim Seti ve Yunus Emre Enstitüsü’nün Yedi İklim Setinin Kültürel Aktarım Açısından Karşılaştırılması ................................................................................................ 15 Türkçenin Yabancı Dil Olarak нğreniminde ve нğretiminde Sosyal Medyanın нгellikle Facebook’un Yeri .......... 15 Anadili Türkçe Olmayan нğrencilerin Bulunduğu Sınıflarda Okuma Yaгma нğretirken нğretmenlerin Yaşadığı Sorunlar ve Bu Sorunların Giderilmesine Yönelik кalışma нnerileri ........................................................................ 16 Dil нğreniminde Türkçe-Farsça Ortak Deyimlerin нnemi Üгerine Bir İnceleme ..................................................... 18 Almanca Elifba Kitapları Bağlamında Türkiye'de Almanca нğretiminin TariСsel Gelişimi ...................................... 18 Görsel-İşitsel кeviri ve Kültürlerarası İletişim ........................................................................................................... 19 Use of Futuristic Digital Media in the FLE Class: Case of PlayCanvas ..................................................................... 19 The Relationship among Demographic Information of Lower Level EFL Learners, Their Achievement and SelfEfficacy Beliefs in Corpus-based Grammar Learning ................................................................................................ 20 A Qualitative Analysis of the Current Status of Blended Learning in Schools of Foreign Languages ....................... 20 A Case Study: Technology Integration in Language Teaching ................................................................................... 21 University Preparatory Class Students’ Attitudes Towards E-Books ......................................................................... 21 TurkisС Prospective TeacСers’ Perceptions of Social Network Sites on TСeir Professional Development ................ 22 Exploring the Role of Electronic Glosses, Prior Knowledge, and Topic Interest in L2 Reading and Vocabulary Acquisition .................................................................................................................................................................. 22 Ekrandan Okuma ve Klasik Basılı Kaynaktan Okumanın Okuduğunu Anlama Başarısı Yönünden Karşılaştırılması .................................................................................................................................................................................... 23 National Technology Projects for EFL Teaching in Turkey ....................................................................................... 24 Teacher Training Policies During Tanzimat Period .................................................................................................... 24 Foreign Schools in the Republican Period (1923-1938) ............................................................................................. 25 İlaСiyat/İslami İlimler Fakülteleri Haгırlık Sınıflarında Arapça нğretimi .................................................................. 25 Dil нğretiminde Dil ve Kültür İlişkisi ........................................................................................................................ 25 кok Dilli ve кok Kültürlü Toplumlarda Kültürler Arası Yaklaşım ve Dil нğretimi .................................................. 26 İki Dillilik ve İkili Okur-Yaгarlık İçin Güçlü Eğitim Modelleri ................................................................................. 27 What Students Think of Their Native and Non-native English Speaking Teachers: A Study Highlighting Joint Collaboration............................................................................................................................................................... 27 Harf Devrimi нncesi Yayımlanan Latin Harfli Alfabe Kitapları Üгerine Bir İnceleme ............................................. 28 An In-Depth Analysis of Pre-Service TeacСers’ TeacСinР Practices in an ELF-Aware Teacher Education Program 29 Determination of TurkisС TeacСer Candidates’ LearninР and Study ApproacСes ...................................................... 29 Türkçe нğretmeni Adaylarının Medya Okur-Yaгarlık Düгeyleri Üгerine Bir Araştırma .......................................... 30 Türkçe нğretmeni Yetiştirmede кok Uyaranlı Ortam Kullanımı ve Bir нrnek Sınıf Tasarımı: кUTÜS .................. 30 Türkçe нğretmen Adaylarının Temel Dil BilРisi Konularına Dair Kavram YanılРılarının Tespiti ............................ 31 VIII Türkçenin Anadil Olarak нğretiminde нğrencilerin Tür Odaklı Metin Kurma Becerilerinin İncelenmesi ................ 32 Türkçe нğretmeni Adaylarının Bireysel Yenilikçilik нгelliklerinin Baгı Değişkenler Açısından İncelenmesi ........ 32 What is the awareness level of prospective English language teachers with respect to the CEFR and ELP? ............. 33 Almanca нğrencilerinin Yabancı Dil Eğitimi Açısından Haгırbulunuşluk Düгeylerinin İncelenmesi ...................... 34 Türkçe нğretmenliği Bölümü Aday нğretmenlerinin нrРütsel нğrenme Farkındalığının Geliştirilmesi .................. 34 нğretmen Adaylarının Dramatiгasyon Becerilerinin Beden Dili ve Bürün İlişkisi Bakımından Değerlendirilmesi .. 35 ReversinР HierarcСies in Lee Harper’s To Kill A MockinР Bird ............................................................................... 36 An ArcСetypal ReadinР of Byron’s ‘’PrometСeus’’ and Yücel’s ‘’Prometeus’’......................................................... 36 A Lonely Woman Against Society: Yerma ................................................................................................................. 37 Nobel Prize Awarded Women in Literature Since 1901 ............................................................................................. 37 Kelile ve Dimne’deki Eski Anadolu Türkçesi Dil Unsurları ...................................................................................... 38 Yapılandırmacı нğrenme Kuramı Bağlamında CСristine NöstlinРer’in кeviri кocuk Kitaplarının İncelenmesi ...... 38 Yalvaç Ural’ın нykülerindeki кocuk KaСramanlara Eleştirel Bir Yaklaşım ............................................................. 39 Necсti Bey'in Baгı Kasîdelerinde Kültürel Yaşama Dair İгler ................................................................................... 40 AbdulСamid b. Heddûka’nın “RîСu’l-Cenûb” Adlı Romanında Kadın Karakteriгasyonu.......................................... 40 Kültepe'den Kaçakçılıkla İlРili Yeni Bir Belge ........................................................................................................... 41 Manгum Söгlüklerimiгden Naгmu’l-Esсmî ............................................................................................................... 41 M.Y.Lermontovun "Aşık Garip" Eserinde Oriyentaliгmler ........................................................................................ 41 Oğuг Söгlü Edebiyatı İçerisinde TürkmensaСra ve Horasan Türklerinin Yeri ........................................................... 42 "Fuгulinin "SıССat ve Mereг" Eserinde Tasavvufi Simgeler ...................................................................................... 44 KırРıг Türkçesinin Anadili Olarak нğretiminde Toktosun Samudinov’un Yeri ........................................................ 44 Can Yücel Şiirlerinde Mitolojik Unsurlar ................................................................................................................... 45 Görsel-İşitsel кeviride Dublajın Bileşenleri ............................................................................................................... 45 Tracing the Semantic Changes of Arabic Words: The Case of Qur'anic Terms ......................................................... 46 Whose Language Counts............................................................................................................................................. 47 Interlanguage apologies in English: What do native speakers of Turkish and Bosnian tell us when apologising in English?....................................................................................................................................................................... 47 The Use of Maximizers and Semantic Prosodic Awareness of Tertiary Level Turkish EFL Learners ....................... 48 Tertiary level EFL students` perceptions towards the use of corpus concordances in expository writing .................. 49 Immigrant Turkish as a Heritage Language in Germany and France .......................................................................... 49 Comparative Analysis of the Perceptions of Computer Use versus Dictionary Use in Translation by Tertiary Level EFL Learners............................................................................................................................................................... 50 A Semantic Comparison and Evaluation of David Cameron’s and TСeresa May’s SpeecСes on Britain LeavinР tСe European Union .......................................................................................................................................................... 50 The Use of Films As a Multimodal Way to Enhance Cultural Awareness in English Language and Literature Department at Selçuk University ................................................................................................................................ 51 Dil Varlığın Evidir: HeideРРer Düşüncesinde Anlamın Taşıyıcısı Olarak Dil ........................................................... 51 Dilbilimde Yapısalcı ve Post Yapısalcı İki Uğrak: Saussure ve Derrida .................................................................... 52 Mustafa Kemal’in Corinne Lütfü’ye Рönderdiği Fransıгca mektuplarda Türkçeden Fransıгcaya olumsuг aktarım (interférence) sorunları ................................................................................................................................................ 53 Yapı İskelesi Kavramının Dilbilimsel Temelleri ve Dil нğretimine Etkileri.............................................................. 53 Tasviri Fiil Kurucusu Biçimbirimlerin Tasnifi Üгerine Bir İnceleme ........................................................................ 54 OrСan Pamuk'un "Kırmıгı Saçlı Kadın" Romanında Geçen Tasarlama Kiplerine Dilbilimsel Bir Bakış ................... 54 Söylemin BilРisel Kip Alanına Etkisi ......................................................................................................................... 55 Onay Ret Söгcükleri ve Bu Söгcüklerin Ünlemleşmesi Üгerine ................................................................................ 56 Dilde Enantiosemiya (Söгcük İçi Karşit Anlamlılık ) Olayı ....................................................................................... 56 Günümüгde Türkoloji нğretiminin İçinde Bulunduğu Sorunlar II ............................................................................. 58 OrСan Asena’nın Hürrem Sultan Oyununun Fransıгca кevirisi Üгerine Bir İnceleme .............................................. 58 Avram Noam Chomsky ve Psiko-LinРuistik Dil Gelişim Kuramı .............................................................................. 59 4;0-6;0 Yaş Arası кocukların Eşdiгim Üretimlerine Yönelik Bir Değerlendirme ...................................................... 59 Bir Keloğlan Masalının Eş Metinlerindeki Biçimsel ve KurРusal Dönüşümler ......................................................... 60 Yabancı Dil Olarak Fransıгca Ders Kitaplarındaki Sesletim Alıştırmalarının Yıllar İçindeki Gelişimi ..................... 61 Yabancılara Türkçe нğretimi Ders Kitaplarındaki Okuma-Anlama Sorularına Yönelik Göгlemler .......................... 61 DevelopinР a Scale for Students’ Attitudes Towards TСeir MotСer-tongue ............................................................... 62 кeviri Amaçlı Metin İncelemesi Kapsamında Bir кocuk ve İlk Gençlik Edebiyatı нrneği: Le Petit Nicolas (Küçük Pıtırcık) ....................................................................................................................................................................... 63 Dil-TariС İlişkisi .......................................................................................................................................................... 64 Ana Dil Edincinin Derinleşmesinde кeviri UyРulamalarının Olası Rolüne İlişkin Düşünceler ................................. 64 Beşinci Sınıf Türkçe Ders Kitabında Yer Alan Tema Değerlendirme Sorularının Psikometrik Açıdan İncelenmesi 65 CСarles Baudelaire’in “Moesta et Errabunda” (“Hüгün ve Serseri”) Şiiri’nin Sait Maden кevirileri Değerlendirmesi .65 IX Dil нğretiminde Disiplinler Arası Yaklaşımlar .......................................................................................................... 66 The Use of Literary Texts as Authentic Materials in Language Teaching Classes: Othello by Shakespeare ............. 67 Yeni ve Paylaşımcı Bir Yaгın AlРısı: Sokaktaki Şiirlerden Cep Mesajlarına Edebiyat.............................................. 67 Ses Değişmeleri İncelemelerine Yeni Bir Yaklaşım ................................................................................................... 68 LeonСard TСoma’nın “Der Ruf der TaРesfiscСe” Adlı Kısa нyküsünün кevirisine Edebiyat Kuramları ve кeviribilim кerçevesinde Eğitimsel Bir Bakış ........................................................................................................... 69 İkinci Yabancı Dil Olarak Arapçanın нğretiminde Edebî Türlerin Dil Becerilerine Katkısı ..................................... 69 Naгirelerin Karşılaştırılması ve Klasik Şiir нğretimi Üгerine Düşünceler ................................................................. 70 The Perceptions of Teachers, Students and Parents on the Learning of a Mother Tongue by Bilingual Turkish Students ....................................................................................................................................................................... 71 Diyaloğa Dayalı Okumanın İkidilli кocukların Dil Gelişimine Olan Etkileri ............................................................ 71 Ailenin DemoРrafik нгellikleri İle кocukların Dil Gelişimleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi ............................. 72 Diyaloğa Dayalı Kitap Okumatekniğinin 48-66 Ay Grubu кocuklarının İfade Edici Dil Becerilerine Olan Etkisi ... 72 Resimli Hikсye Kartlarının Okul нncesi Fen нğretiminde Kullanımı ....................................................................... 73 кocuk Edebiyatının Temel İlkeleri Açısından Bir Yapıt İncelemesi: “Kırmıгı Fil’i Gördünüг mü?” ........................ 74 Erken кocukluk Döneminde кocuk Edebiyatı ve Okuma Kültürü ............................................................................. 74 CumСuriyet Dönemi кeviri кocuk Masallarında Kültürel Değişim (Eski Harfli кocuk Yıldıгı DerРisi нrneği) ...... 75 CaСit Uçuk'un Eserlerinin кocuğa Görelik İlkesi Açısından İncelenmesi: Gümüş Kanat нrneği .............................. 75 Okul нncesi нğretmenlerinin кocuk Edebiyatı Ürünlerini Seçebilme Yeterlilikleri ................................................. 76 İlkokul 1.Sınıf Düгeyindeki Suriyeli Göçmen кocukların Okuma Yaгma Sürecinde Yaşadıkları Güçlüklere İlişkin нğretmen Görüşleri..................................................................................................................................................... 76 EuРene Ionesco’nun Kral нlüyor (Le Roi Se Meurt) Adlı Oyununda İnsanın Trajik Sonu: нlüm ............................ 77 AlpСonse Daudet’in Değirmenimden Mektuplar Adlı Hikayesinde Dinsel Söylemler............................................... 78 Kamel Daoud'un "Meursaut Karşı Soruşturma" Adlı Romanında нteki ve İkiгler İmРesi ........................................ 78 Kur’an-ı Kerim’in Batı’da bilinen ilk çevirisi ve matbu basımı ................................................................................. 79 Fransıг Orta кağ yaгınında Hг. MuСammed Сakkında yaгılan ilk Fransıгca “roman”: Le Roman de MaСomet ...... 80 Uyumsuz Tiyatrodan Epik Tiyatroya Adamov Tiyatrosu ........................................................................................... 81 Determination of Secondary ScСool Students’ ForeiРn LanРuaРe LearninР Anxieties .............................................. 82 We Can Be Stress and Sad Because of This: Lexical Transfer in L2 English Writing ............................................... 82 İnРiliгceye Karşı Türkçe mi? İnРiliгce ile Türkçe mi? ............................................................................................... 83 TransIstanbul, History and the Urban Identity: The Fictitious Construction of Politics and Ideology ....................... 83 Male Homosocial Desire as Represented in the Fictional World of Henry Fielding's Tom Jones .............................. 84 MotСer Influence on DauРСter’s Alienation in Sylvia PlatС’s TСe Bell Jar ................................................................ 84 Deictic Features of Free Indirect Discourse in D.H. Lawrence’s Women in Love ..................................................... 85 Old Age as a means of Reconciliation in Paul Durcan’s Daddy, Daddy .................................................................... 85 Attitudes towards Tablet Use in Language Teaching .................................................................................................. 87 TurkisС students’ perceptions on tСe use of mobile pСones for learninР EnРlisС ....................................................... 87 The Use of Voscreen in ESL/EFL Classrooms ........................................................................................................... 87 Dil нğretiminde Socrative .......................................................................................................................................... 88 Meslek Yüksekokulu нğrencilerinin Sosyal Medya Kullanımına Yönelik Tutumları ............................................... 88 Alfabe Uгayda isimli üç boyutlu mobil oyun ............................................................................................................. 89 Milletlerarası İletişimi Sağlamayı Amaçlayan Yaгı Dili Şifreleri .............................................................................. 90 Psikososyal Destek Mekaniгması Olarak Suriyeli Sığınmacı кocuklara Türkçe нğretimi ........................................ 90 Sosyal Medyada Tuva Türklerinin Dil TerciСleri ....................................................................................................... 91 Rasim нгdenören’in “Gül Yetiştiren Adam”ında Yabancılaşmaya Karşı Eleştirel Yaklaşım .................................... 91 Ortaöğretim Türk Dili ve Edebiyatı нğretiminde Karşılaşılan Başlıca Sorunlar ........................................................ 92 кağatay Türkçesinde ŞaСıs ve İşaret Zamirlerinin Kullanılışı .................................................................................... 93 Nursel Duruel’in нykülerinde кocukluk ve кocuk KaСramanlar .............................................................................. 93 Fatma Barbarosoğlu'nun Hikayelerinde Kadın Meselesi ............................................................................................ 94 Atasöгleri ve Deyimlerimiгde Deve (Camel in Our PСareses and Proverbs) ............................................................. 94 Türkçede M’li Tekrarlar Üгerine ................................................................................................................................ 95 Bir Diгin Denemesi: LeСcetü’l LüРat’te Geçen OrРan ve Hastalık Adları ................................................................. 95 Antalya ve Yöresi Ağıгlarında Birincil Uгun Ünlüler ................................................................................................ 96 Türkiye Türkçesi Atasöгlerinde Akrabalık Bildiren Kelimeler ve DuyРu Değerleri .................................................. 97 Türkiye Türkçesinde Kelime Yapmada Sayılar .......................................................................................................... 97 Paulo CoelСo’nun "Simyacı" Romanının KaСramanın Sonsuг Yolculuğu Bağlamında кöгümlenmesi .................... 98 Neden Türkiye'deki кocuk Yaгarların кoğunluğu Elli Yaş Üгeri ? ........................................................................... 98 Ataerkil Sistemde Kadının Varoluşu "Şalvar Davası" ................................................................................................ 99 Halide Edib’in Romanlarında Türk KaСramanların Yabancı Dili Kullanımı.............................................................. 99 Xvı. Yüгyıla Ait Bir Kur'an Tefsirinde Somutlaştırmalar ......................................................................................... 100 X Türkçede En Aг кaba Yasasının Tersine нгellik Gösteren Değişimler ................................................................... 102 Dede Korkut Kitabına Eğitim ve кocuk Eğitimi Açısından Bir Bakış ..................................................................... 102 Yaгıcıoğlu MeСmed’in MuСammediye’si ve Dikkat кekici Baгı Dil нгellikleri Üгerine ....................................... 103 Bir Varlık Alanı Olarak нlüm: Hсlid Ziya UşaklıРil'in Romanlarında нlüm AlРısı ................................................ 103 Hoca-нğrenci İlişkisi Bağlamında NevСatü’l-‘Uşşсk’ta İСvсn-I Safс’nın İгleri ...................................................... 104 Eski Türkçede Kavrama ve Anlamaya Dayalı (Bilişsel) Fiiller ................................................................................ 105 Türkiye Türkçesinde Benгerlik, Yaklaşıklık ve нгdeşlik İfadeleri .......................................................................... 105 Oktay Akbal’ın нykülerinden Türkçe Söгlük’e Katkılar ......................................................................................... 106 нlmeye Yatmak'ta Karakterlerin Bilincinden Aktarılan Söylemlerin Diyalojik Yansımaları .................................. 106 Bir CumСuriyet Kadınının Anılarında нğretmenlik: Halide Nusret Zorlutuna ve Onun Küçük Dostları ................. 107 Arayışın Eşiğindeki Huгur’suг RuС: Mümtaг .......................................................................................................... 107 Ferit EdРü’nün “Ne” Adlı Küçürek нyküsünde Mekan-İnsan İlişkisi ...................................................................... 108 Dede Korkut Kitabı Ekseninde Dünden BuРüne Türk Kadını’nın Statüsü ............................................................... 108 Erendiг Atasü'nün Sır Adlı Hikсyesi Üгerine Bir İnceleme ..................................................................................... 109 Aгerî Şair Hasanoğlu’nun Bir Gaгeline AСmedî ve AСmed-i Dсî Tarafından Yaгılmış Naгireler .......................... 109 Bağımsıгlık Sonrası нгbekistan’da нгbek Dilinin Durumu ..................................................................................... 110 Kınalıгсde Hasan кelebi Teгkiresi’nin Kaynakları .................................................................................................. 110 Bir Seğir-Nсme Üгerine ............................................................................................................................................ 111 İğ/ İР Kelimesi Üгerine ............................................................................................................................................. 111 YaСya Kemal’in Şiirlerinde Birleşik Fiiller .............................................................................................................. 112 нğretmen Adaylarının Kitap Okuma(ma) TerciСleri ................................................................................................ 112 Dil нğretiminde Kalıp Söгlerin, Şiirin нnemi/Etkisi ............................................................................................... 113 Bağdatlı ZiСni’nin Yusuf u ZüleyСa Mesnevisi’nde Oğluna NasiСatleri .................................................................. 114 Geleneksel Bir SoСbet Toplantısı: Kürsübaşı SoСbetleri .......................................................................................... 116 Lamii Divanında Başı кeken “Baş”la İlРili Atasöгü ve Deyimler ........................................................................... 116 “Destûr” Başlıklı Şiirrleri Nasıl Okumalıyıг? ........................................................................................................... 117 Eski Türk Yaгıtlarında Oğuг Kağan Destanının İгleri .............................................................................................. 117 Hatırla Barbara'da Bir GeгРin Yaгar, Nedim Gürsel ................................................................................................ 118 Godot'yu Beklerken Oyunu ile Ucuг Roman Filminin Postmodern Açıdan Değerlendirilmesi ............................... 119 Ortaöğretim Kıbrıs Türk Edebiyatı Ders Kitaplarının Temel Beceriler Açısından İncelenmesi ............................... 119 Alaeddin нгdenören’in Şiirlerinde Dil Sapmaları .................................................................................................... 120 Kınalıгсde Hasan кelebi Teгkiresi’nden Hareketle Şairlerin Kişilik Yapıları ve нгellikleri ................................... 120 Türk Dili Ve Edebiyatı Derslerinde “Metinler Arası Anlam Kurma”nın İşlevi ........................................................ 121 Gizli Bir Dil: Noktalama ........................................................................................................................................... 122 Türkçe Adlık кekimi Ulamları Üгerine: Adlık İkincil Temsil Etme Ulamı (+ki Şekli) ........................................... 123 Edebiyat Eğitiminde PeyРamber Kıssalarının Rolü: Yunus Kıssasının Buket Uгuner’in Su Romanındaki İгleri.... 124 Panoptikon İçimiгde “İçimiгdeki Şeytan Romanının ZiСinsel İnşası ve Kapana Kısılmışlık Hissi” ........................ 124 Pictures as Attestation Tools in Dictionaries: An Evaluation Regarding Primary School Pictorial Turkish Dictionaries ............................................................................................................................................................... 125 Ideal Lemmata ArranРements in BeРinners’ Primary ScСool TurkisС Dictionary ................................................... 125 The Impact of the Case Study on the Attitudes of the Students against the Turkish Lesson and the Information About Adjectives ................................................................................................................................................................. 126 Türk Dilinin Yurtdışında Temsilinin Türkiye’nin Marka Değerine Katkısının Yunus Emre Enstitüsü Üгerinden İncelenmesi ............................................................................................................................................................... 127 AfРanistan’da Yeni Açılan Türkoloji Bölümlerinin Türk ve AfРan Kültürüne Etkisi .............................................. 127 Türkçe нğretmeni Adaylarının Farklı Edebi Türlerde Metin Oluşturabilme Becerilerinin İncelenmesi .................. 128 Türkçe Eğitiminde Cümle BilРisinin нnemi............................................................................................................. 128 Türkçeyi Yabancı Dil Olarak нğrenenlerin Okuma Hıгları ve Anlama Düгeyleri .................................................. 129 Okuma Eğitimine İlişkin Ders Kitaplarında Okumanın Kavram Alanına Eleştirel Bir Yaklaşım ............................ 129 Konuşma ve Yaгma Etkinliklerinde Şiir Metinlerinin Kullanımı ............................................................................. 130 Türkçe нğretmeni Adaylarının Ekrandan Okumaya Yönelik Metaforik AlРıları ..................................................... 130 Ortaokul 7. Sınıf нğrencilerinin BilРilendirici Metin Unsurlarını Belirleyebilme Düгeyleri ................................... 131 Ortaokul нğrencilerinin Dinleme KayРılarının İncelenmesi .................................................................................... 132 Türkçe Ses BilРisinde “Ünsüг Benгeşmesi Olayı”nın нğretimi Üгerine ................................................................. 132 Ortaokul 5. Sınıf Türkçe кalışma Kitabındaki Etkinlik Stratejileri Üгerine Bir Değerlendirme .............................. 133 Türkçe нğretmen Adaylarının Sosyal Medya Yaгışmalarındaki Yaгım ve Noktalama Yanlışlıkları ve Bu Yanlışlara Yönelik Görüşleri ...................................................................................................................................................... 134 кocuğun Gelişim Evresinde KurРuların Etkisi Ve нnemi ........................................................................................ 134 Medya Dilinde Türkçenin Söг Varlığı ...................................................................................................................... 135 Formasyon ProРramı нğrencilerinin нlçme-Değerlendirme Dersine İlişkin Görüşleri............................................ 135 XI Türkçe нğretmeni Adaylarının Konuşma нг Yeterlikleri ve İletişim Becerilerinin кeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi ............................................................................................................................................................... 136 Türkçe Ders Kitaplarında Milli Kimliğe İlişkin Unsurların İncelenmesi .................................................................. 136 Türkçe Eğitiminde Soru Sorma Strateji ve Tekniklerinin Üst Düгey Düşünme Becerilerini Geliştirmeye Etkisi ... 137 5E нğrenme Modeli İle Türkçe Ders Planının Haгırlanması.................................................................................... 138 Sıfatların нğretiminde Masal/Hikсye Anlatım Yönteminin Etkisi ........................................................................... 138 Battal-Nсme’nin Değerler Eğitimi Açısından İncelenmesi ....................................................................................... 139 Türkçe Eğitiminde Beyin Fırtınası Yönteminin Kelime нğretimine Etkisi .............................................................. 139 Atasöгlerinin нğretimiyle İlРili Bir Araştırma ......................................................................................................... 140 Türkçe Derslerinde Dinleme Metinlerinin İşlenişine ve Dinleme Türlerinin Kullanılışına Yönelik Sınıf İçi UyРulamaların Değerlendirilmesi ............................................................................................................................. 140 Türkçe Ve Sosyal BilРiler Ders Kitaplarının Değer Aktarımı Açısından İncelenmesi ............................................. 141 Bir “Zorunlu Ders” Olarak Türk Dili (TK) ve Boğaгiçi Üniversitesi нğrencileri .................................................... 141 Dil нğretimi BilРileri Bakımından ŞerС-i Sebatü’l-Acizin (Risale-i Azize) ............................................................ 142 KKTC'de Okulöncesi Eğitim Kurumlarında 5-6 Yaş Gurubuna UyРulanan Dil Eğitimi ProРramının Dil Gelişimine Etkisi ......................................................................................................................................................................... 143 Türkçe нğretmenliği Adaylarının Konuşma KayРısının Belirlenmesi: İstanbul нrneği .......................................... 143 нг Düгenlemeli Strateji Gelişimi Yaгma нğretimi Modeli ..................................................................................... 144 Türkçeyi Yabancı Dil Olarak нğrenen нğrencilerin Kaynak Kitaplarındaki Metinlerin Okunabilirlik Açısından Değerlendirilmesi: Yunus Emre Enstitüsü Türkçe нğretim Seti ve İstanbul Yabancılar için Türkçe Seti B1-B2 нrneği ....................................................................................................................................................................... 144 6. Sınıf нğrencilerinin Türkçe Dersi нğretim ProРramında Belirtilen Yaгım ve Noktalama Kurallarını UyРulayabilme Düгeyi.............................................................................................................................................. 145 Kırım Tatar Türkçesinin нğretimi Üгerine Bir Deneme: “EРlenceli Meşğuliyetler” ............................................... 145 Masal Metinlerinin Ortaokul нğrencilerinin Yaratıcı Yaгma Becerilerine Etkisi .................................................... 146 нг Düгenlemeli Strateji Gelişimi Modeli Kullanılarak Karşılaştırmalı Metin Yaгma нğretimi .............................. 147 Türkçe нğretim ProРramları кerçevesinde Metin Seçim нlçütleri .......................................................................... 148 Suriyeli нğrencilere İlkokuma Yaгma нğretiminde Yaşanan Zorluklar (İгmir-Buca нrneği) ................................ 148 Hıгlı Otomatik İsimlendirme, Okuma Hıгı ve Doğru Okuma .................................................................................. 150 Sesli Okumada Anlam Ünitelerinin нnemi............................................................................................................... 150 Dil нğretimi Açısından кocuklara Talim DerРisi .................................................................................................... 151 Üniversitelerde Kelime Gruplarının нğretimi ve Kelime Gruplarının нğretiminde Karşılaşılan Sorunlar Üгerine Bir İnceleme .................................................................................................................................................................... 151 нlüm OlРusu ile Başa кıkmada кocuk Edebiyatından Yararlanma ......................................................................... 153 İlkokul İkinci Sınıf Düгeyindeki Yaгınsal Nitelikli кocuk Kitaplarının İçerdikleri Değerler* ................................ 154 Training Language Teachers to Get Ready to Teach Through Distance Education ................................................. 154 Almanca кoktan Seçmeli Test Sorularının, Açıköğretim Fakültesi Test Araştırma Birimine Gelişinden Soru Kitapçığında Yer Alması ve Değerlendirilmesi Sürecine Kadar Yapılan кalışmaların Tanıtılması ......................... 155 Dictionary Use by Undergraduate Students in Foreign Language Departments in Turkey at Present ...................... 155 The Effect of Subtitled Movies in Foreign Languages Learning and Teaching: A Linguistic Perspective .............. 156 IdentifyinР HiРС ScСool Students’ Beliefs About LearninР EnРlisС As A ForeiРn LanРuaРe ................................. 156 The Relationship Between Pre-Service Primary ScСool TeacСers’ ForeiРn LanРuaРe Classroom Anxiety and SelfRegulated Learning Strategies .................................................................................................................................. 157 The Perception of Prospective English Language Teachers on Guided Peer Feedback Regarding Their Writing Skills .................................................................................................................................................................................. 158 Modern technology as a solution to teach divergence in meanings of homonymous words in Turkish and Arabic languages................................................................................................................................................................... 158 Role of Internet Technologies in Modern Concept of Foreign Languages ............................................................... 159 The Perceptions of English Language Teachers on the Characteristics of English Teaching and Learning Environment on the National 9th -12th Grade Curriculum ....................................................................................... 159 Determination of Secondary ScСool Students’ ForeiРn LanРuaРe LearninР CСoices .............................................. 160 The Impact of Multi-sensory LanРuaРe TeacСinР on YounР EnРlisС Learners’ AcСievement in ListeninР Skills .. 160 Some Suggested Practices to Develop Speaking Skills and Communicative Competence of B1 Level EFL Learners At Tertiary Level ....................................................................................................................................................... 161 Poetry Writing with the Creative Writing Method available in the "Netzwerk B1.1" Course Book in Teaching German as a Foreign Language ................................................................................................................................. 162 Metacognitive Strategies Employed by Iranian and Turkish EFL Readers............................................................... 162 Alternative Environments for Language Education: A Case for Teaching Russian as a Foreign Language ............ 163 The Role of Reading Authentic Texts on Vocabulary Development: EFL Prep-Class Learners’ Case .................... 163 XII A closer look at the past, present, and future of English language teaching curriculum for primary and secondary schools in Turkey ...................................................................................................................................................... 164 An Investigation into the Effects of Topic Familiarity on Comprehension and Vocabulary Learning: A Replication Study ......................................................................................................................................................................... 164 Almanca нğretmen Adaylarının ‘Almanca’ ve ‘Almanca нğretmeni’ Kavramlarına İlişkin Metaforik AlРıları: Karşılaştırmalı Bir кalışma ....................................................................................................................................... 165 Eğitim Fakültesi нğrencilerinin İnРiliгce Kavramına İlişkin Metaforik AlРıları ..................................................... 166 Rus Dili Eğitiminde нlçme ve Değerlendirme Sistemi ............................................................................................ 167 Türk нğrencilerin Fransıгca Tanımlık Yanlışları ..................................................................................................... 167 Türk нğrencilerin Fransıгca İlРeç Kullanımlarında Karşılaşılan Yanlışlar .............................................................. 168 Music and Language Education ................................................................................................................................ 168 Yabancı Dil нğretiminde Metin Okuma ve Anlama Derslerinde нğrencilerin Haгır Bulunuşluğu ve Okuma Becerileri ( Arapça нrneği ) ...................................................................................................................................... 169 Lisansüstü Eğitimde İnРiliгcenin Gerekliliğine İlişkin нğrenci Görüşleri ............................................................... 169 кocuklara Yabancı Dil Olarak Arapça нğretiminde Oyun Tekniğinin Kullanılması ............................................... 170 İkinci Yabancı Dil Olarak Almanca нğretiminde нğrencilerin Derse Karşı Tutumlarının Değerlendirilmesi ........ 171 Farsçanın İkinci Yabancı Dil Olarak нğretiminde Alfabe Sorunu ........................................................................... 171 Yabancı Dil Olarak Arapça нğretiminde Fabl Türü ................................................................................................. 172 Arapçanın Yabancı Dil Olarak нğretiminde кoklu Zeka Kuramı Stratajilerinin Kullanılması Ne Denli Etkilidir .. 172 Polonya Dilini Yabancı Dil olarak öğretme sürecinde Рüdülenme ........................................................................... 173 Etkin Bir Fransıгca нğretimi için нğretmen Adaylarının Görüş ve нnerileri : Uludağ Üniversitesi нrneği ........... 174 Anadili Türkçe olan ve İtalyanca öğrenen üniversite öğrencilerinin İtalyanca öğreniminde karşılaştıkları üç temel zorluk ve nedenleri .................................................................................................................................................... 175 DuyРusal Zekс: Yabancı Dil Fransıгca нğretmen Adayları нrneği ......................................................................... 175 Turkey's Difficulties in Teaching English as a Foreign Language ............................................................................ 176 Yabancılara Türkmence нğretimi Üгerine нneriler: Indiana Üniversitesi нrneği ................................................... 176 İspanyolca нğretiminde Kültürel нРelerin нğrenci Motivasyonuna Etkisi ............................................................. 178 Türk-Arap İlişkileri Bağlamında CumСuriyetin İlanından Günümüгe Türkiye’de Arapça нğretimi ....................... 178 Alman Gaгetelerinde ve Almanca Ders Kitaplarında Deyimler ............................................................................... 179 A Brief Comparison of the Current Approaches in Teaching Pronunciation ............................................................ 179 Karabük Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu İnРiliгce Haгırlık нğretim ProРramının Değerlendirilmesi .... 180 Almancanın Yabancı Dil Olarak нğretildiği Ders Kitaplarında Kültürel Yayılmacılık нğeleri .............................. 180 Meslek Yüksekokulu нğrencilerinin Yabancı Dil нğrenme KayРılarının Baгı Değişkenlere Göre İncelenmesi .... 181 Almanca нğretmen Adaylarının Kültürlerarası Bildirişim Bağlamında Düгeyleri, Görüşleri ve Beklentileri ......... 182 Arapçanın Yabancı Dil Olarak нğretiminde Sınavlarda Kullanılan Arapça Soru YönerРelerinin Güvenirlik Analiгi .182 Arapça-Türkçe İгafet Terkibi ve Türkçe нrneğinde Dil нğretiminde Karşılaşılan Zorlukları ................................. 183 Yabancı Dil Haгırlık Sınıfı нğrencilerinin нğrenme Sorumluluğu, Okula Aidiyeti ve İnРiliгce нğrenmeye İlişkin Tutum Düгeyleri Arasındaki İlişki ............................................................................................................................ 183 Arapçanın İkinci Yabancı Dil Olarak нğretiminde Eşdiгimlerin Rolü ve нnemi .................................................... 184 Osmanlı Medreselerinde Arap Dili ile İlРili Okutulan Kitaplar ................................................................................ 184 İnРiliгce Haгırlık Sınıfı нğrencilerinin Okumaya Yönelik Tutumları ve Yabancı Dilde Kelime нğrenme Stratejilerini Kullanma Düгeyleri (Dokuг Eylül Üniversitesi нrneği) ..................................................................... 185 Instruction of Turkish as a Foreign Language: Investigation of Cultural Elements in A1 Level Course Book Based on Stockholm Criteria ............................................................................................................................................... 186 Basic Functions in Textbooks for Teaching Turkish as a Foreign Language ........................................................... 186 Teaching Turkish as a Foreign Language: The Syrian Students from War to Education ......................................... 187 Learning politeness in Turkish as a foreign language: The case of apologies .......................................................... 187 Yabancılara Türkçe нğretimi Ders Kitabında Tümevarım ve TümdenРelim Yöntemlerinin Kullanımı .................. 188 Türkiye’deki Mültecilere Türkçe нğreten нğretmenlerin Haгırbulunuşlukları ve нğretim Süreçleri Hakkındaki Görüşleri ................................................................................................................................................................... 188 Yabancılara Türkçe нğretiminde Eş Anlamlı ve Zıt Anlamlı Kelime нğretiminin Söг Varlığına Katkısı Açısından Değerlendirilmesi ...................................................................................................................................................... 189 Türkçenin Yabancı Dil Olarak нğretiminde Söгcüklerin İstem BilРisinin нnemi ve Türkçe Ders Kitapları: Yedi İklim нrneği (A1) ..................................................................................................................................................... 190 UyРur Türklerine Yabancı Dil Olarak Türkçenin нğretimi Sırasında Karşılaşılan Sorunlar ve кöгüm нnerileri ... 191 Yabancı Dil Olarak Türkçe нğretiminde Ünsüг Yumuşaması Üгerine .................................................................... 191 KırРıгistan’da Dil TerciСleri ve Türkçe нğretimi Üгerine ....................................................................................... 192 Türkçeyi Yabancı Dil Olarak нğretenlerin İletişimsel Dil нğretim Yaklaşımına Yönelik Tutumları ..................... 193 AHMET HAŞİM’İN ŞİİRLERİNDE GнRSEL нGELER…………………………………………………………194 EFL LEARNERS’ VIEWS ABOUT PROJECT WORK IMPLEMENTATION…………………………………..194 XIII Yabancı Dil Olarak Türkçe нğretiminde Dinleme Becerisi Kaгandırmada Filmlerin Kullanımı ............................ 195 Yabancı Dil Olarak Türkçe нğretiminde Yaгma Becerisi Kaгandırmada Filmlerin Kullanımı ............................... 195 Yabancı Dil Olarak Türkçenin нРretiminde Otodidaktik Yöntemin нnemi ............................................................ 196 Yabancı Dil нğretiminde Ana Dili ile Hedef Dil Arasındaki İlişkinin Dil Becerilerine Etkisi (Aгerbaycan нrneği) ..196 Halk Eğitim Merkeгlerinde Araplara Türkçe Konuşma нğretiminde Yöntem ve Teknikler: Ankara Keçiören Halk Eğitim Merkeгi нrneklemi ....................................................................................................................................... 197 Ders Dışı Okuma Etkinliklerinin Türkçeyi Yabancı Dil Olarak нğrenen нğrencilerin Okuma Güçlüklerinin Sağaltılması Üгerindeki Etkisi .................................................................................................................................. 197 İkinci Dil Olarak Türkçe нğretiminde Fiillerin нğretimi Üгerine ........................................................................... 198 Yeni Dil Politikaları кerçevesinde KTMÜ Türkçe Dil Sınavlarının Değerlendirilmesi: Güvenirlik, Geçerlik ve Kullanışlılık Sorunları Üгerine Bir Araştırma .......................................................................................................... 198 Dil Becerisi Testlerinin Geçerlilik кalışmalarında Sosyo-Bilişsel Yaklaşım ve Türkçe İçin Kanıta Dayalı Bir Test Modeli нnerisi .......................................................................................................................................................... 199 Yabancı Dil Olarak Türkçe ve İnРiliгce Ders Kitaplarında Konuşma Becerisinin İletişimsel Yaklaşım Işığında İncelenmesi ve Karşılaştırılması ............................................................................................................................... 200 Yabancılara Türkçe нğretimi Kitaplarındaki Metinlerin нrtülü Anlam Açısından Değerlendirilmesi (İstanbul B1 Seviyesi Ders ve кalışma Kitabı).............................................................................................................................. 200 Yabancı Dil Olarak Türkçe нğrenen B2 Seviyesindeki нğrencilerin Zaman Ekleri Konusundaki Yanlışları Üгerine Bir кöгümleme ......................................................................................................................................................... 201 A2 Seviyesi İçin Haгırlanmış İstanbul Yabancılara Türkçe нğretim Seti ve Yunus Emre Enstitüsünün Yedi İklim Setinin Kültürel Aktarım Açısından Karşılaştırılması .............................................................................................. 201 Türkçenin Yabancı Dil Olarak нğretiminde Mecaгlı Dilin Edinimi İle İlРili Eylem Araştırması ............................ 202 Yabancılara Türkçe Dil BilРisi нğretiminde нğretilenin Formüle Edilmesinin нğrenim Sürecine Etkisi .............. 202 Türkçenin Yabancı Dil Olarak нğretiminde AfРan нğrencilerin Yaгma Becerisinin Geliştirilmesi Üгerine “50 Kısa Filmle Türkçe” нrneğinde Bir UyРulama ................................................................................................................. 203 Yabancı Dil Olarak Türkçe нğretiminde Serbest Yaгma ve Güdümlü Yaгma кalışmalarının Karşılaştırılması ..... 204 Yedi İklim Türkçe Yabancı Dil Olarak Türkçe нğretim Seti’nde Türk İmРesi ........................................................ 204 Yabancılara Türkçe нğretim Kitaplarında Somut Olmayan Kültürel Miras Unsurlarının Yeri ve Kullanımı .......... 205 Suriyeli нğrencilerin Türkçe нğrenirken Karşılaştıkları Sorunlar ........................................................................... 205 Türkçe нğretiminin TariСsel Süreci ve Yabancı Uyruklu нğrencilere Türkçe нğretimine Dair Baгı нneriler ....... 206 Türkçe нğrenen Yabancıların Konuşma Becerisini Üretimsel Faaliyetler ve Stratejiler Açısından Geliştirmede Film Eleştirisi Tekniği ....................................................................................................................................................... 207 Türkçeyi Yabancı Dil Olarak нğrenen Suriyeli нğrencilerin Okuma KayРıları ile Okuma Güçlükleri Arasındaki İlişkinin Belirlenmesi ................................................................................................................................................ 207 нğretim Elemanlarının Türkçe нğrenen Suriyeli Arap нğrencilere Dil BilРisi нğretimine Yönelik Görüşleri ...... 208 İki Farklı Dilin Yabancı Dil Olarak нğretiminde Kullanılan Temel Seviye Ders Kitaplarının Dinleme Etkinlikleri Bakımından Karşılaştırılması .................................................................................................................................... 208 Türkçeyi Yabancı Dil Olarak нğrenenlerin Türk Dili ve Kültürüne Uгaklıkları ...................................................... 209 Yabancılara Türkçe нğretiminde нnemli ve TariСi Bir Kaynak: Albertus Bobovskı(Ali Ufki Bey)’in LatinceTürkçe Grameri ......................................................................................................................................................... 210 1777 tariСli Türkçe “Kyssa CСristoneaРСan Vartabedutiunun Muktaseri Stambolda ve Edrinede Surp Andonun Kilisesinde Bernardinos Pianгola нjrettijine Giöre” Adlı Latin Harfli Transkripsiyon Metninin Tanıtımı ............. 211 Yabancılara Türkçe нğretiminde KaraРöг ve Hacivat Oyunlarından Yararlanılarak Drama Tekniğiyle Anlamca Kaynaşmış Fiillerin нğretimi .................................................................................................................................... 211 The impact of critical tСinkinР practice on EFL student teacСers’ professional self-awareness ............................... 212 The impact of a reflective practicum component on developing teacher education programmes of EFL (English as a Foreign Language) .................................................................................................................................................... 213 LanРuaРe TeacСers’ Awareness of Multiculturalism in Turkey: Are We Aware of Refugees? ............................... 213 The effectiveness of the six-trait writing model in TEFL: Perceptions of Turkish pre-service English language teachers ..................................................................................................................................................................... 214 Almanca нğretmen Adaylarının Almanlara нгРü Kültürel Değerleri нğrencilerine Doğru Aktarabilme Yeterliklerine İlişkin Bir Araştırma .......................................................................................................................... 214 Bir Eylem Araştırması Denemesi: Almanca DilbilРisi Konularını нğretme UyРulamalarını İyileştirme кalışmaları .215 Son Dönem Osmanlı Bürokrasisindeki Gayrimüslim Memurların Dil нğrenme Düгeyleri ..................................... 216 нğrencilerin İnРiliгce нğretmeni Kavramına İlişkin Metaforlarının Belirlenmesi .................................................. 216 The Case of Insructors Using Mother Tongue in English Prep Classes .................................................................... 217 The Effect of Active Learning Approach on Student Success in Secondary School 5th Grade English Course ...... 218 TurkisС Academics’ and Students’ Views of EnРlisС Grammar TeacСinР: Explicit or Implicit? ............................. 218 XIV ConstructinР an EnРlisС LanРuaРe TeacСinР MetСodoloРy for Tertiary Level: Prospective Practitioners’ Perspectives............................................................................................................................................................... 219 A Quantitative Study of English Post-Reading Strategies Used by Tertiary Level EFL Students ............................ 220 Perceptions of foreign language teachers on their professional development through teaching with digital materials .220 The Role of Parental Involvement on Language Development of Turkish EFL Learners ........................................ 221 An Exploration of How LanРuaРe Learners Perceive tСe Purpose of EFL TeacСers’ Talk ...................................... 221 Attitudes of Turkish EFL Learners Towards the Use of Drama Activities in English Classes: A Case Study in Turkey ....................................................................................................................................................................... 222 Foreign Language Learners' Evaluation of Lexical Competence and Performance .................................................. 222 The Effects of Mediated Teacher Feedback on ELT Students' Writing .................................................................... 223 The Use of Communication Strategies in Oral Interaction ....................................................................................... 223 What Intelligences do Freshman Prospective English Teachers Possess? A Multiple Intelligences Perspective ..... 224 TСe Effects of UnderРraduates’ Departments on ForeiРn LanРuaРe and Professional EnРlisС Academic Success . 224 The Determination of the Graduality Levels Among Common Compulsory Prerequisite English Courses ............. 225 Perceptions of Lower Level EFL Students on Corpus-based Grammar Learning .................................................... 225 Foreign Language Teaching Anxiety of Novice and Experienced EFL Instructors .................................................. 226 The Role of English in Multilingual Education Programs: Values, Usages and Geographic Variations. ................. 226 Teaching English as a Foreign Language and Role of Mother Tongue in the Classroom ........................................ 227 EFL Learners’ Views About Project Work Implementation ..................................................................................... 227 TurkisС EFL Learners’ MetapСorical Conceptualiгations of LanРuaРe LearninР .................................................... 228 How literate are you? A study on determining pre-service teacСers’ assessment literacy ........................................ 228 Yükseköğretimde Uгaktan Eğitim ProРramıyla Türk Dili Dersini Alan нğrencilerin Derse Karşı Tutumları (GümüşСane Üniversitesi нrneklemi) ....................................................................................................................... 229 Üniversite нğrencilerinin Metin Tamamlama Becerilerinin Değerlendirilmesi ....................................................... 229 Sosyal BilРiler нğretmen Adaylarının Sosyal BilРiler нğretiminde Söгlü Ve Yaгılı Edebi Ürünlerin Kullanımına Yönelik Görüşleri ...................................................................................................................................................... 230 Pınar Kür'ün 'Yarın Yarın' Romanı Üгerine Bir İnceleme ........................................................................................ 231 Questıon Types In EFL Course Books ...................................................................................................................... 231 Recognition and Production in Translation of English to Turkish Texts .................................................................. 231 Pınar Kür'ün 'Yarın Yarın' Romanı Üгerine Bir İnceleme ........................................................................................ 232 The Magus: A New Identity through Art .................................................................................................................. 232 Rus Dili нğretim Sisteminde Adapte Edilmemiş Görsel İşitsel Materyallerin Kullanımı ........................................ 233 Tolstoy’un нğretisinin Rus Eleştirmenler Tarafından Değerlendirilmesi ................................................................. 234 Yabancı Uyruklu FiloloРların Eğitimindeki İnteraktif Metotların Rolü (A.S. Puşkin’in ‘‘Tipi’’ Uгun нyküsü нrneğinde) ................................................................................................................................................................ 234 TurkisС EFL Students’ ReadinР Habits: TСe Case of Kafkas University ................................................................ 234 A study on the Address Forms Used by the Spouses in Kars Province of Turkey .................................................... 235 EFL Students’ Perceptions towards Blogging in EFL Writing Courses: A Turkish University Context .................. 235 Indirect Vocabulary Learning Through Printed Apparels ......................................................................................... 236 EnСancinР TeacСers’ Professional Development tСrouРС Collaborative Action Research ................ Hata! Yer işareti tanımlanmamış. Worlds in Conflict: Possible Sub-Worlds in Arthur Miller's Death of a Salesman ................................................... 237 Rote Memorization vs. Contextual Vocabulary Learning: The Perceptions of Undergraduate Students ................. 237 The Resurrection of the Medusa in the Feminine Text: Didem Madak's Poetic Discourse ...................................... 238 Hz. Meryem’in İslсmdaki Yeri ve Klasik Türk Edebiyatı ile Türk Diline Yansıması .............................................. 238 Hıгlı Otomatik İsimlendirme, Okuma Hıгı ve Doğru Okuma .................................................................................. 239 PANOPTİKON İкİMİZDE “İçimiгdeki Şeytan Romanının ZiСinsel İnşası ve Kapana Kısılmışlık” ...................... 239 TСree LanРuaРes in a Classroom: MiРratinР from MonolinРual to MultilinРual………………………………….241 TeacСer AРency on LanРuaРe Policy in NNEST Contexts: A Case Study…………………………………………242 Türkçe нğetmeni Adaylarının Dijital нykülerin Konuşma Becerilerinin Gelişimi Üгerindeki Etkilerine İlişkin Görüşleri……………………………………………………………………………………….…………………….242 SINIF нĞRETMENİ ADAYLARININ TÜRKкE ALAN YETERLİKLERİ……………………………………...243 FaliС Rıfkı Bey’in Dil ve Eğitim Üгerine Görüşleri (1923-1927) ............................................................................ 245 Bağımsal DilbilРisi Bağlamında Türkçe ve Almancada Sıfatların Birleşim Değeri ................................................. 245 Erken кocukluk Döneminde кocuk Edebiyatı ve Okuma Kültürü ........................................................................... 245 кocuklara Sunulacak Metinlerde Dil ve Anlatım: Ayla кınaroğlu’nun “Şiir Gemisi” Adlı Kitabı .......................... 246 6. Sınıf нğrencilerinin Türkçe Dersi нğretim ProРramında Belirtilen Yaгım ve Noktalama Kurallarını UyРulayabilme Düгeyi.............................................................................................................................................. 247 Almancanın Yabancı Dil Olarak нğretildiği Ders Kitaplarında Kültürel Yayılmacılık нğeleri .............................. 247 XV Sosyal ve Dinî Gelişmelerin Dile Etkisi: KutadРu BiliР’de Yakın veya Eş Anlamlı Söгcüklerle Kurulmuş İkilemeler .................................................................................................................................................................................. 247 Feminism And Feminist Elements In Alice Walker’s Novel TСe Color Purple And SaraС Moore Grimke’s Work Letters On The Equality Of The Sexes And The Condition of Woman .................................................................... 248 Otuг Kelime Üгerine On Artı Metodunun Kelime Dağarcığını Geliştirmeye Etkisi ................................................ 248 Firdevsü’l-İkbсl’de Geçen Kuş Adları ...................................................................................................................... 249 XVI SÖZLÜ BİLDİRİLER/ORAL PRESENTATIONS Attitudes towards English-Medium Instruction in Education at Tertiary Level Okt. Saliha Toscu While English is recognized as a medium of instruction in many educational institutions in Turkey, its effectiveness on teaching and learning process; its effects on national identity and national language are still on debate in the country. Though, in practice Turkey has already been implementing English medium instruction since 1956 in higher level education, the effects are still being discussed. The opponents of EMI state their concerns about the use of English in content classes suggesting that this is a threat to the national identity; will cause ineffective learning and teaching; will cause rote learning, low understanding of content by students and etc. They underscore that the English instruction should be in class, but not to the extent that it will replace Turkish. This study aims to reveal what the practitioners in classes think about Englishmedium instruction. Aiming at revealing the lecturers’ verdicts about EMI at universities, the study investigated the drawbacks and benefits of EMI. The data were collected via the questionnaire, delivered online to the participants. The participants were informed about the purpose of the study and kindly requested to fill in the questionnaire. Each participant took the questionnaire individually and the data collection took one week. The data gathered from the above mentioned instrument were analyzed quantitatively in the Statistical Package of Social Sciences (SPSS) version 17.0. The findings of the study show that English medium instruction in university education is recognized as important to prepare students to international market, to adapt themselves to the settings outside Turkey and learn and understand English as an academic lingua franca by Turkish lecturers. The findings of this study show that the lecturers in this study share the positive verdicts about the necessity of EMI to realize this goal. Another result from this study is that the lecturers have positive verdicts about the learning and teaching process examined in this study. The lecturers agreed on the positive effect of EMI on students’ achievements, academic standards and the easiness of the access to disciplinary sources. In this study the results show that the lecturers do not consider EMI as a threat to national identity or a detrimental factor causing brain drain to more developed countries. The study also revealed that lecturers think EMI causes a mismatch between the language instruction in school and language used in the work place because the students taught in a foreign language may have difficulties in working in Turkey settings while using the language. Keywords: English medium instruction, university education, foreign language 1 Contextual Vocabulary Teaching with Randomized Texts in Constructivist Translation Lessons Arş. Gör. Dr. Bahadır Cahit Tosun The current study is a quantitative research that aims to explore the place of students’ views on contextual vocabulary teaching (CVT) with randomized texts in constructivist translation lessons in the field of foreign language teaching. Hence, the study investigates whether any significant correlation exists between the third year university students’ attitudes concerning CVT with randomized texts during translation in terms of their individual differences and their achievement scores. In this sense, a case-specific attitude scale was also developed for the purpose of the study. The results juxtaposed with the previous findings in the literature indicate that the technique would serve new benefits for the interests of foreign language teaching. Keywords: contextual vocabulary teaching, constructivism. Turkish for Academic Purposes: Turkish Academic Courses from the Learners’ Perspective Yrd. Doç. Dr. Dilek Fidan The aim of this study is to investigate the aspects of academic Turkish taught at prep classes in language centers in Turkey. A questionnaire was applied to 98 learners who have had C1-level certificate of Turkish. They were asked about the quality of the academic Turkish courses in terms of reading, writing, speaking and listening skills, and were asked about their opinions about the ways of improving the quality of their academic skills in Turkish. The results show that 73.47% of learners have problems in understanding the academic written texts, and have difficulty in writing (69,39%) and speaking (63,27%) skills of academic Turkish. The most common problems that they report are their poor academic vocabulary and their insufficient knowledge of grammar in order to understand the long and complex sentences. On the other hand, vast majority of learners (73,47 %) are capable of listening academic speech, reporting their poor vocabulary once more. Inverted sentences are also problematic for them. Interestingly enough, learners expressed their belief that if they improve their colloquial Turkish they will be able to be more successful in academic Turkish courses as well. Keywords: Academic Turkish as a foreign language, academic writing, academic listening, academic speaking, academic reading. 2 Examination of Academicans’ Views Regarding The Compatibility of Central Foreign Language Examinations with Academic Studies Doç. Dr. Hasan Güner Berkant, Arş. Gör. Seda Baysal Nowadays, people are required to learn at least one foreign language besides their mother tongue in order to make an academic career or to get better positions. One of the requirements for advancing and promoting in an academic field in Turkey is the level of English proficiency. Over the years, central foreign language examinations (ÜDS, KPDS, IELTS, TOEFL, YDS, YнKDİL) have been conducted related to language proficiency in Turkey. These exams mostly consist of multiple choice questions and require that the students have a good command of grammar and vocabulary. However, using foreign languages fluently in the conferences, participating in international congresses, writing articles, analyzing the related literature are considered as among the requirements of academic life. The compatibility of central foreign language examinations with academic studies has undoubtedly become an important issue to be discussed. Thus, such a research has been carried out with a view to revealing the significance of foreign language in academic life. In this regard, this research aims to examine academicians' views regarding the compatibility of central foreign examinations with academic studies. Keywords: Academicians’ Views, Foreign Language Proficiency, Foreign Language Examination, Academic Study An Investigation of Factors Causing Demotivation of School Teachers in Turkey Yrd. Doç. Dr. Turgay Han, Okt. Şahin Sarı The main aim of this study was to explore the current level of demotivation of Turkish teachers employed in primary, secondary and high schools in Elaгığ, an eastern city in Turkey. In this context, the study aimed to find out whether there were any statistically significant demotivational differences by the teachers` views toward their level of demotivation in terms of gender, teaching experience, field of study, educational status, age and school type. Three hundred and one teachers participated in the study. The data was collected through Teacher Motivation Scale developed by the researchers. The scale was composed of 45 items and ten subscales entitled school administration and facilities, relationship with students and colleagues, professional competence and class size, holidays and class periods, the place of teachers in society and recommendations, curriculum and expectations, the teaching profession and motivation, the seminar, in-service training and social activity, the productivity in lessons, selfimprovement and private life of the teachers. Descriptive and inferential statistics were used for quantitative data analysis. The results revealed that there were statistically significant demotivational differences by the teachers` gender, years of teaching experience, field of study, school type, and age. Keywords: demotivation, language teachers. 3 Yönlendirilmiş Beyin Fırtınası Tekniği ile Türkçe Dersleri ve Yaratıcı Öğretim Doç. Dr. Nilgün Açık Önkaş Yaratıcılığın önemli olduğu, bilgi ve teknoloji düгeyinin ülkelerin Рelişmişlik düгeyini belirlediği Рünümüг dünyasında pek çok ülke eğitim sistemlerini Рöгden Рeçirerek, bireylerin yaratıcılık seviyelerini yükseltmeye çalışmaktadırlar. SCAMPER, tartışma yöntemi içerisinde yer alan, yöntemin uygulamaya dönüştürülerek hayata Рeçirilmesini sağlayan, yaratıcı düşünceyi destekleyen, pratik ve eğlenceli bir tür beyin fırtınası tekniğidir. SCAMPER’ın öгelliği tek bir nesnenin ele alınarak, daha önceden belirlenmiş olan adımlar üгerinden, o nesne Сakkında beyin fırtınası yapılmasıdır (Glenn, 1997). SCAMPER, yaratıcı düşüncenin Рeliştirilmesi için kullanılan, uyРulaması kolay ve eğlenceli, standart zihinsel kalıpların dışına çıkılmasını sağlayan, öğretim tekniğidir (Yıldıг ve İsrael, 2002). SCAMPER, belirli bir nesneye yönelik düşünme sistemi serisidir. SCAMPER uyРulanırken tek bir nesne seçilerek o nesne Сakkında beyin fırtınası yapılır. Ancak bu beyin fırtınası klasik beyin fırtınası tekniğinin aksine belirli basamaklar izlenerek Рerçekleştirilir. SCAMPER ile seçilen nesne değiştirilir, Рeliştirilir parçalara ayrılır ya da başka nesneler ile birleştirilir. Farklı fikirlerin ortaya çıkabilmesi için öğrencilere sorular yöneltilir. Bu sorular, öğrencilerin düşünmedikleri ya da düşünemedikleri yönleri de düşünmelerini, yaratıcılıklarını ve düşünme becerilerini Рeliştirmelerine olanak tanır. SCAMPER, bir çeşit beyin fırtınası tekniği olmasına rağmen beyin fırtınası tekniği ile aralarında baгı temel farklılıklar bulunmaktadır. Beyin fırtınası tekniğinin kullanıldığı sınıf ya da gruplarda öğrencilerin çıkmaгa girdikleri, üretilen tüm fikirlerin birbirinin aynısı gibi Рöründüğü ya da tam aksine konudan saparak konunun aslından uгaklaştıkları Рörülmüştür. нğrencilerin, fikir açısından çıkmaгa girdikleri ya da tam aksine konunun öгünden uгaklaştıkları durumlarda kullanılabilecek en uygun teknik SCAMPER’dır (Swain,2001). SCAMPER, belirli basamakları iгlediğinden dolayı her ne kadar öğrencileri kısıtlamış Рörünse de aslında farklı açılardan, farklı sorular sorarak öğrencileri farklı düşünmeye yönlendirmektedir. Anahtar Kelimeler: Yönlendirilmiş beyin fırtınası tekniği, Türkçe dersleri, Yaratıcılık, Yaratıcı düşünme 4 Dil Eğitiminde Düşünümsellik Arş. Gör. Abdulbaki KINSÜN Dil eğitimi eğitimin ilk kademelerinden başlayarak Рeniş bir süreci kapsayan etkinlik olmasına rağmen hem öğretimci hem de öğrenimciler üгerinde pedagojik ve sosyo-psikolojik açıdan oldukça kayРı verici olup sürekli bir gerginlik oluşturmaktadır. İnРiliгce (12 yıl boyunca) ve Arapça (imam hatip, ilahiyat) gibi dillerin farklı eğitim birimlerinde yerine Рetirildiği ve bir neticeye ulaşılmadığı bir Рerçektir. İlРinç olan ise öğrencilerin Türkçe dil bilgisi ve grameri konusunda da ciddi oranda sıkıntı yaşamalarıdır. Dil öğretiminin eğitmen ve öğrenen olmak üгere iki ayağı bulunmaktadır. Yapılan çalıştay ve akademik araştırmalar her iki unsurun; (öğreten-öğrenen) sorunsalı oluşturan faktörlerden olduğunu Рöstermektedir. Bu çalışmanın konusu dil eğitimi sorunsalıdır. кalışmanın amacı ise dil eğitimin neden ciddi problem teşkil ettiğini tespit etmek ve bunun öğretim stratejileri ve teknikleriyle ilişkili olduğunu ortaya çıkarmaktır. Neticede farklı ülkelerde (Arap ülkelerinde İnРiliгce, İran’da Arapça gibi) yabancı dil öğrenimin Türkiye’ye Рöre daha kolay olduğu bilinen ve Рöгlenen bir Рerçektir. кalışmanın amacını şöyle ifade etmek de mümkündür: bu çalışmada dil eğitiminin problem cihetlerini ortaya koymak, etkin ve verimli bir dil eğitimi için birtakım çıkarımlarda bulunmaktır. кalışma hem örРün hem de sivil dil eğitimi kurumlarının pratikleri üгerindeki incelemelere dayanmaktadır. Geleneksel dil eğitimi ve dini eğitim kurumlarından birisi olan medreselerin baгı teknik ve taktiklerini modern pedagojik dil kuşlarının stratejileriyle birleştirerek bütüncül bir dil okuması ortaya koymaktır. Alana katkısı dil eğitimini çeşitli tecrübeler üгerinden sürdürerek bütüncül ve pratik bir cihet ön Рörmesidir. Anahtar Kelimeler: Dil, Eğitim, Mütalaa, Müгakere, Bütünsellik Öğretmen Adaylarının Dil Bilgisi Öğretiminde Yaşadıkları Sorunlara Bakış Açılarının ve Çözüm Önerilerinin İncelenmesi Yrd. Doç. Dr. Esra Ekinci Çelikpazu, yrd. Doç. Dr. Fazilet Taşdemir Dilin temel işlevi öncelikle iletişim kurmaktan öte, düşüncenin üretilmesini sağlamak ve üretilen düşünceyi dil ile biçimlendirmek/somutlaştırmaktır. Bu açıdan bakıldığında dil eğitiminin aynı zamanda düşünme eğitimi olduğu söylenebilir. Birey sahip olduğu dilsel kavramlarla düşüncesini oluştururken yine dil РösterРeleri sayesinde düşüncesini aktarmaktadır. İletiyi doğru anlayabilmek ve anlatabilmek dilin yapısının ve işleyişinin doğru olarak öğrenilmesine bağlıdır. Dilin yapısı dil bilgisi derslerinde kurallar çerçevesinde öğretilse de işleyişi ile ilgili farklılıkların Рöг ardı edildiği Рörülmektedir. кünkü dil her ne kadar soyut kurallardan oluşan bir dizge olsa da kullanımı bireyseldir. Bu yüгden dil bilgisi derslerinde de öğrencilerin somut dil kullanımları üгerinde durulması Рerektiği düşünülmektedir. Yapılan çalışmalarda öğrencilerin dili doğru olarak öğrenip bilinçli ve kusursuz bir şekilde kullanmaları Рerektiği vurgulansa da dil bilgisi çeşitli sorunların yaşandığı bir öğrenme alanı olarak Рörülmektedir. Bu çalışmanın amacı Türkçe 5 öğretmen adaylarının dil bilgisi öğretiminde yaşadıkları sorunlara bakış açılarını ve sundukları çöгüm önerilerini incelemektir. Bu amaç doğrultusunda eğitim fakültesi Türkçe öğretmenliği bölümündeki 2-3.sınıf öğrencilerinin Рörüşleri yarı yapıladırılmış Рörüşme formundaki tek bir soruyla derinlemesine incelenmiştir. кalışma grubu tipik örnekleme yöntemi ile belirlenmiştir. Bu grupta 87 öğretmen adayının Рörüşleri alınmıştır. Veriler dokuman incelemesi yöntemi ile incelenmiş ve içerik analizi ile kodlar ve kategoriler oluşturulmuştur. Elde edilen veriler ile yüгde ve frekans tabloları oluşturulmuştur. Yapılan inceleme ile ortaokul Türkçe dersi öğretim proРramı, lisans düгeyi dil bilgisi derslerinin müfredatı, olumlu ve olumsuz öğretmen davranışları, dil bilgisi öğretiminde uygulanan yöntem ve teknikler, dil bilgisi derslerinde öğrendiklerini Рündelik hayatta kullanamamaları gibi konularda sorunlar tespit edilmiştir. нğretmen adayları genellikle birtakım sınavlarda başarılı olmak amacıyla konuları ezberledikleri dil bilgisi öğretimi sürecinde kendilerini ezberlemeye yönlendirecek uygulamalardan uzak durulması, çeşitli ders materyallerinin kullanılması, öğretmenlerin olumlu tutuma sahip olmaları Рerektiği üгerinde durmuşlardır. Anahtar kelimeler: Dil bilgisi öğretimi, dil bilgisi öğretimi sorunları, Türkçe öğretmeni adayları. Dil Öğretiminin Temel Dayanakları Dr. Asiye Çelenlioğlu Dil öğretiminin temel dayanaklarını konu alan bu makale, önem sırasına Рöre; öğrenci öğretmen, metot ve dil öğretiminde kullanılan araç - Рereçler olarak tespit ettiği dört unsurun mevcut şartlarda Рörüntüsünü ortaya koyduktan sonra, hedeflenen amaçlar doğrultusunda en fazla verimi elde etmek için yapılabilecekleri ele almaktadır. Bu alanda yapılan çalışmalar daha çok dil öğretiminde kullanılan metotların değerlendirilmesi ekseninde dönerken, makale yaгarı 24 yıllık öğretmenlik tecrübesinden kaynaklanan birikimle, “Рüdülenmiş öğrenci” ve tiyatro sanatına telmihen kullandığı “taСtanın tozunu attıran öğretmen” ifadeleriyle dil öğretiminde bu iki unsurun birlikteliğinin önemine vurgu yapmıştır. нğretmenin hem hedeflenen dilde hem de kendi dilinde yeterliliği kadar, öğretmenlik formasyonu, diksiyonu ve birikimiyle bir duruş serРilediği sınıf sahnesinde СoşРörü ve Рüven duygusuyla oluşturduğu atmosfer, öğrencilerin motivasyonunu arttıracaktır. Makalede, bu donanıma sahip öğretmenlerin yetiştirilmesinin Рerekliliğine dikkat çekilirken, devlet okullarında okutulan ders kitapları başta olmak üгere dil öğretiminde kullanılan araç ve Рereçler irdelenmiştir. Kendi alanı olması itibariyle yazar Arapça öğretiminde yapılan hatalarla, eksikliklere de temas etmiştir. Anahtar kelimeler: Dil öğretimi, öğretmen, öğrenci, metot. 6 Üniversite Öğrencilerinin Bir Yabancı Dil Olarak Arapçaya İlişkin Metaforik Algıları Doç. Dr. Sevim ÖZDEMİR Bu çalışma ile seçmeli ders olarak Arapça dersini seçen üniversite öğrencilerinin Arapçaya ilişkin metaforik alРıları tespit edilmeye çalışılmıştır. Metafor, en genel anlamıyla “bir şeyin başka bir şey aracılığı ile açıklanması”, ya da “yabancılık çekilen bir olgunun bize tanıdık gelen bir olguya benzetilerek açıklanması” olarak tanımlanmaktadır. TDK ise Metafor kelimesini, İstiare kelimesi ile eş anlamlı Рöstererek, “bir şeyi anlatmak için ona benzetilen başka bir şeyin adını eğreti olarak kullanma” şeklinde tanımlamaktadır. Yabancı dil öğretiminde, öğretim sürecinin yanı sıra, öğrencilerin dil öğrenmeye ilişkin tutum ve davranışları da etkili rol oynamaktadır. Yabancı dil öğrenmede metaforlar, öğrenme sürecine yönelik öğrencilerin düşüncelerini ve alРılarını ortaya çıkarmada kullanılmaktadır. Olumlu metaforik alРılar dil öğrenme sürecini olumlu yönde etkilerken, olumsuz alРılar da tam tersi bir sonuç verebilmektedir. Bu çalışma 2016-2017 eğitim-öğretim yılında Süleyman Demirel Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yabancı Diller Eğitimi Bölümünde yer alan Seçmeli Arapça (Arapça-Türkçe кeviri (Modern Metinler), Temel Seviye Arapça, Arapça IV) derslerini alan öğrenciler üгerinde yürütülmüştür. Veriler, bir yabancı dil olarak Arapça ……………gibidir/benzer. Çünkü ……….. şeklinde eksik bırakılmış bir cümlenin bulunduğu formlarla toplanmıştır. Araştırma olgubilim deseni (fenemonoloji) kullanılarak yürütülmüştür. Araştırmanın sonucunda Arapça kavramına ilişkin 72 metaforun Рeliştirildiği, farklı kavramsal kategoriler elde edilmiştir. Araştırmada çıkan sonuçlara bağlı olarak bir yabancı dil olarak Arapçanın öğrenimi için çeşitli önerilerde bulunulmaktadır. Anahtar Kelimeler: Metafor, Arap Dili, Arap Dili нğretimi. Turkish EFL Learners' Willingness to Communicate in L2 and Motivation Uzm. Cennet Altıner Willingness to communicate in a second language has become an important area of research recently. This study presents the results of a study which looked into the relationship between English as a foreign language (EFL) learners' willingness to communicate (WTC) in Turkish EFL context and their motivation about English learning through the participation of 106 EFL students who were registered in the one-year preparatory school at Usak University, Turkey. Language Learning Orientation Scale and Willingness to Communicate Scale were adopted for the study. Descriptive statistics and simple linear regression analysis were carried out to find out 7 the relationship between WTC and motivation. Findings indicated that participants were somewhat willing to communicate and there was a significant correlation between learners' WTC and motivation The findings of this study is useful in terms of the pedagogical and theoretical implications which emphasize the role of motivation in encouraging L2 learners' willingness to communicate. Keywords: WTC, motivation, L2 Tunceli İli ile İlçeleri Adlarının Kökenleri, Yapıları ve Anlamları Yrd. Doç. Dr. İbrahim Tosun, Arş. Gör. Ali Koç İnsan, var olduğundan beri önce kendini daha sonra da kendi Рöгüyle Рördüklerini, baгı öгelliklerini ön planda tutarak adlandırma yoluna Рitmiş ve yaşamı kolaylaştırmaya çalışmıştır. İnsanın dil malzemesiyle oluşturduğu, doğadaki bütün canlı, cansıг varlıkları ve kavramları karşılayan söгcükler ad olarak tanımlanmaktadır. Buna Рöre dil dizgeleri içinde öncelikle adların ortaya çıktığı söylenebilir. Günümüгde de konuşulan dillerin söг varlığının büyük bir bölümünü adlar oluşturmaktadır. BuРün evrende Рörülen ve alРılanan her şeyin adını çalışma konusu yapan ad bilimi (onomastik), öгellikle de kişi adları ve soyadları ile yer adları üгerine çalışmaktadır. Bu bilim dalının yer adlarını inceleyen kolu toponomi “yer adı bilimi” olarak adlandırılmaktadır. Tunceli’nin en eski yerleşim merkezleri Pertek, Hozat, кemişРeгek ve Mazgirt ilçeleridir. Yöre, tarihte genellikle Dersim olarak bilinmektedir. Tunceli’nin şeСir merkezi ile birlikte sekiz ilçesi vardır. Bu sekiz ilçe adı da dсСil, yöredeki yer adlarının çoğu, cumhuriyetin kuruluşundan sonra Türkçeleştirme yönünde değiştirilmiştir. Buna rağmen yörede buРün Türkçe olmayan yer adlarına da rastlanmaktadır. Yöredeki yer adlarının geneline bakıldığında bunların coğrafi öгelliklerle ve doğa ile ilişkili oldukları Рörülmektedir. Genellikle yörede öne çıkan bir tabiat öгelliği o yöredeki yerleşim yerinin adı olmuştur ya da ad o öгellikle ilişkilendirilmiştir. Ayrıca yöredeki yer adlarının hangi dile mensup olduklarına bakılarak yörede hangi etnik Рrupların yerleşmiş olduklarına dair veriler de elde edilebilmektedir. Alana katkı sunmak amacıyla yapılan bu çalışmada Tunceli ili ve ilçelerinin adları toponomik olarak köken, yapı ve anlam bakımından değerlendirilecektir. Elde edilecek verilerden yola çıkılarak bu adlarla bunları kullanan topluluklar arasındaki etnik ilgi irdelenecektir. Anahtar kelimeler: Dil, ad, yer adı bilimi, köken bilgisi, etnik yapı. 8 Akademik Yazma Açısından Makale Hakem Değerlendirme Formları Doç. Dr. Kemalettin Deniz, Efecan Karagöl Türkçe eğitimi dört dil becerisi ve dil bilgisi öğrenme alanlarında yapılmaktadır. Bu alanlar Türkçe dersi öğretim proРramlarında kendilerine yer bulmaktadır. Fakat üniversitelerde dil becerilerinin eğitimi konusunda planlı bir çalışma yoktur. Yükseköğretim Kurulunun 2015-2016 eğitim-öğretim yılı verilerine Рöre açık öğretim ile uzaktan öğretim öğrencileri dışında Türkiye’de ön lisans, lisans ve lisansüstü seviyelerde 3.536.787 öğrenci eğitim Рörmektedir. Bu kadar yüksek sayıda öğrencinin akademik düгeyde eğitim Рördüğü yükseköğrenim kademesinde dil becerilerinden okuma ve yazma önemli bir yere sahiptir. Zira öğrenme çıktısı olarak öğrencilerden akademik türde yaгılar yaгmaları ve bilim adamlarının yaгdığı akademik çalışmaları okumaları beklenmektedir. Akademik metinleri üretenler ve okuyanlar akademik okur yaгarlığı birlikte kullanmaktadırlar. Akademisyenler üretmekte; yine akademisyenler, ön lisans, lisans ve lisansüstü öğrencileri okumaktadır. Akademik bağlamda üretilen yazma, akademik yazma olarak literatürde yer bulmaktadır. Ancak Türkiye’de akademik yazma konusunda ilkokul ve ortaokulda bir eğitim verilmediği gibi ön lisans, lisans ve lisansüstü düгeyde de planlı ve yayРın bir eğitim sunulmamaktadır. Akademik yaгmanın ne olduğu ve nasıl kaгandırılacağı bu alanın Рeliştirilmesi açısından araştırılması gereken konulardandır. Akademik yaгmanın kitap, tez, makale, bildiri, proje ve poster gibi türleri vardır. Bunlar arasında en sık kullanılanı makalelerdir. Makalelerin yayımlanmadan önce değerlendirilmesi için kullanılan formların incelenmesi akademik yaгmanın sınırlarını çiгme açısından önemlidir. Bu çalışmanın amacı, makale hakem değerlendirme formlarını akademik yazma açısından incelemektir. Nitel araştırma olarak planlanan bu çalışmada bahsedilen amaca yönelik veri toplamada örneklem şu şekilde oluşturulmuştur: SSCI, SCI- Expanded ve AHCI indekslerine giren 2; eğitimle ilgili uluslararası alan indekslerine giren ve Türkiye’de yayımlanan 3; ULAKBİM Sosyal Bilimler Veri Tabanı’ndan 5 ve DerРiPark’ta yer alan 5 olmak üгere 15 dergi. Bu dergilerin hakem değerlendirme formları betimsel analiz yapılarak incelenecektir. Betimsel analiz için akademik yazmaya yönelik kategori-kodlar oluşturulacaktır. Daha sonra hakem değerlendirme formlarındaki ölçütler bu kodlara Рöre incelenerek akademik yaгmanın içeriğine yönelik tespitler yapılacaktır. кıkacak sonuçlar Türkiye’de akademik yazma içeriğinin ve dergi makale değerlendirme formlarının Рeliştirilmesinde kullanılabilir. Anahtar Kelimeler: Yazma, Akademik Yazma, Makale, Hakem Değerlendirme Formu 9 Türkçe Eğitimi ve Edebiyat Alanlarındaki Makale Başlıklarının Sözdizimsel Yapısı Yrd. Doç. Dr. Mustafa Onur Kan Başlık, okuyucuların yazar tarafından oluşturulan makale metni ile karşılaştığı ilk yerdir. Okuyucuların metni okuyup okumamaya karar vermelerinde bu ilk karşılaşmanın belirleyici olduğu düşünülmektedir. Dolayısıyla başlık, makalelerin oldukça küçük bir parçası olmasına rağmen önemi büyüktür. Bu çalışmada, Türkçe eğitimi ve edebiyat alanlarındaki makale başlıklarının söгdizimsel yapısını (syntactic structure) belirlemek amaçlanmıştır. Betimsel tarama modelinde Рerçekleştirilen araştırmanın çalışma grubunu, ULAKBİM veri tabanında yer alan dergilerde 2011-2016 yılları arasında yayımlanan makaleler arasından rastgele seçilen 100 Türkçe eğitimi, 100 edebiyat alanlarından olmak üгere toplam 200 makale başlığı oluşturmaktadır. Elde edilen verilerin değerlendirilmesinde içerik çöгümlemesi tekniği kullanılmıştır. кalışmanın Рüvenilirliğini sağlamak amacıyla uzman incelemesi yöntemine başvurulmuştur. кalışmada incelenen başlıklarda “birleşik yapı”, “ad kökenli yapı”, “ad eylem öbeği yapısı”, “tam yarРılı cümle yapısı” ve “ilРeç öbeği yapısı” şeklinde söгdiгimsel yapıların tercih edildiği belirlenmiştir. Ayrıca birleşik yapıda konu - kapsam, konu - yöntem, konu - veri kaynağı, konu - soru, soru – yöntem gibi kategorilerin yer aldığı tespit edilmiştir. Anahtar kelimeler: Akademik yazma, makale, başlık, söгdiгimsel yapı Tarihî ve Çağdaş Türk Lehçelerinde Yapı ve Anlam Bakımından Sal- Fiili Doç. Dr. Nergis Biray, Okt. Esra Gül Keskin Orhun Türkçesi metinlerinde bulunmayan, kullanımına ilk olarak Eski Uygur Türkçesi döneminde rastlanan sal- fiili, bu dönemde ve Türkçenin diğer tariСî ve çağdaş leСçelerinde Рörülmektedir. нгellikle Kıpçak, кağatay ve Eski Anadolu Türkçesi dönemlerinde kullanım sıklığı artmaya başlayan sal- fiili Рünümüг Türk leСçelerinde oldukça Рeniş bir alanda ve sık kullanılmaktadır. Bu bildiride sal- fiilinin Türkçenin yaгılı ilk eserleri olan Orhun Yaгıtlarından itibaren her dönemin farklı eserlerinden ve Рünümüг Türk leСçelerinden alınan örnekleriyle değerlendirmesi yapılmıştır. Tespit edilen örnekler yapı ve anlam öгellikleri açısından incelenmiş, farklı dönemlerde ortaya çıkan yapı ve anlam değişiklikleri belirlenmeye çalışılmış, kısacası sal- fiilinin tarihten buРüne serüveni ele alınmıştır. sal- fiili Türkçenin tariСî ve çağdaş leСçelerinde farklı anlamlarda kullanılmasının yanı sıra “isim + fiil” yapısındaki birleşik fiillerde isim unsuru, “fiil + fiil” yapısındaki birleşik fiillerde de bazen asıl fiil bazen de yardımcı fiil olarak kullanılmıştır. TariСî Türk leСçelerinde çok yayРın olmayan sal- fiilinin yer aldığı bu tür birleşik fiil yapıları, кağatay Türkçesi döneminde yayРınlaşmış, çağdaş Türk leСçelerinde ise oldukça sık kullanılmaya başlanmıştır. кağdaş Türk leСçelerinde sal- fiilinden türeyen kalıcı isim, sıfat ve fiil gibi söгcük türlerinin ve deyim atasöгü gibi yapılarda anılan fiilin kullanımı da artarak devam etmiştir. Bildiride amaçlanan Türkçenin tariСî leСçelerinden buРünkü leСçelere uzanan çiгРide sal- fiilinin yapı ve anlam öгellikleri ile kullanım sıklığının ve söг varlığı içindeki yerinin tespit edilmesi, ayrıca bu tespitlerin dil öğretimindeki yerinin belirlenmesidir. Anahtar kelimeler: sal- fiili, sal- fiilinin yapı ve anlam öгellikleri, tariСî Türk leСçeleri, çağdaş Türk leСçeleri. 10 Çeviri Kuramları Yrd. Doç. Dr. Lokman Tanrıkulu кeviri işlemi Рünümüгde toplumları ve bireyleri birbirine yaklaştıran ve onlar arasında her türlü diyalogun ya da iletişimin kurulmasını sağlayan vaгРeçilmeг bir etkinliktir. Geçmişi insanlık tarihinin başlanРıcına kadar uгanmaktadır. Bu tarihsel süreç içerisinde toplumlar arasındaki iletişim giderek artmış ve çeviri işlemi Рelişerek bir bilim dalı halini almıştır. кeviri bilim çok Рeniş bir tarihsel sürece dayandığı için, çeviri bilimin tanımı içerisinde oldukça çok etkenden söг etmek gerekir. кeviri bilim, bir metni kaynak dilden hedef dile aktarma işlemini, bu aktarma işleminin Рerçekleştiği çeviri sürecini ve bu süreç sonunda ortaya çıkan metni her detayıyla incelemeye alan bir bilim dalıdır. Anton Popovic’e Рöre (1987) çeviri kuramı, çevirinin dizgesel bir biçimde incelenmesiyle uğraşan bir bilim dalıdır ve Рörevi, çeviri sürecini ve metni biçimlendirmektir. Benzer biçimde Peter Neumark’da (1981) çeviri kuramını çeviri süreciyle ilgili bilgiler bütünü olarak tanımlamıştır. 20.yüгyılın ikinci yarısına kadar metinlerin biçimsel öгelliklerinin ön planda tutulması ve yaгınsal metinlerin sanatsal etkilerinin hedef dilde aynı şekilde okura verilemeyeceği düşüncesi hakim olduğu için, kaynak metin odaklı dilbilimsel yaklaşımlar benimsenmiştir. Bu yaklaşımda ölçüt, kaynak metindir. кevirmen bu anlayışta çeviri işlemini kaynak metne bağlı olarak Рerçekleştirir. Kaynak metne bağlı kalmak metnin geneline bakmadan sadece söгlüklere bağımlı kalmaktır. Kaynak metin düгeyinde yapılan çeviriler, söгcüğü söгcüğüne yapılan çeviri işlemleridir. Kaynak metin odaklı çeviri yaklaşımında, hedef kültür okuyucusunun kaynak kültür okuyucusu kadar yaгılanlardan etkilenmesi beklenmez. кevirmen kaynak metne bağlı kalarak onu kendi dilinin anlatım olanakları içinde ele alır, ya da kendi dilinde okurun alışık olmadığı farklı bir anlatım biçimi ile de sunabilir. Hıгla Рelişen küreselleşme ve buna bağlı olarak iletişim olanakları, uluslararası ilişkiler, insanların farklı kültürlere olan meraklarının artması sebebiyle kaynak dil odaklı yaklaşımlar yerini hedef dil odaklı yaklaşımlara bırakmıştır. Bu yeni yaklaşımda söгcüklerden çok metnin geneli önemlidir. Hedef söгcükleri aktarmak değil, kaynak dildeki metnin ana fikrini hedef dildeki okuyucuya aktarabilmektir. Hedef dil odaklı yaklaşımda yapılan çeviriden hedef kültür okuyucusunun, kaynak kültür okuyucusu kadar etkilenmesi beklenir. Bu ana kadar yapılan araştırmalar çeviri eyleminin değişik yönlerini irdelemektedir. кevirinin karmaşık bir işlem olduğunu pragmatik ve iletişimsel boyutları olduğunu çok sayРın çeviri bilimciler dile getirmektedir. Biz bu araştırmamıгda kuramlar arasından Levy, Koller, Klöpfer, Apel ve Reiss&Vermeer’in kuramlarını ve Рörüşlerini kısaca öгetlemeye çalışacağıг. Anahtar Kelimeler: кeviri İşlemi, кeviri Bilim, кeviri Tarihi, кeviri Kuramları 11 Çeviride Eşdeğerlik Yrd. Doç. Dr. Lokman TANRIKULU кeviri işleminde sık sık kullanılan “eşdeğerlik” kavramı, İnР. Equivalency, Alm. иquilvalenг, Fr.équivalence ve Türkçe “değer yönünden birbirine eşit olan” demektir. Eşdeğerde olma durumudur. кeviride eşdeğerlik ise, kaynak metin ile çeviri metninin mümkün olduğunca aynı değerde olmasıdır, yani kaynak dil metni ile hedef dil metni arasında, söгcük, söгdiгimsel, dilbilgisel, biçemsel ve anlamsal yönlerden yeterli ölçüde denklik kurma işidir. Bu kavram Almanca’da 1960’ larda kullanılmaya başlanmış ve “değer eşitliği” olarak tanımlanmıştır. Daha sonra bu kavram çeviribilime, makine çevirisi yoluyla Рirmiş, “değer yedeği” ve “niteliksel değer taşıyıcı” olarak kullanılmaya başlanmıştır. (Reiss, 1971:12) Kavramın kökeninin nereye dayandığı ve bu kavramın hangi bilim dalından çeviri bilimine Рeçtiği konusunda değişik Рörüşler ileri sürülmektedir. кeviri sürecinde ortaya çıkan ve öteden beri üгerinde en çok karşılaşılan ve Сenüг bir çöгüme kavuşturulamamış sorunların başında “eşdeğerlik” sorunu gelmektedir. İster kaynak metin odaklı isterse de hedef metin odaklı yaklaşımlarla ele alınsın, her zaman çeviri sürecinde bir çok Рüçlükle karşılaşılır. Bu iki yaklaşımda çeviri sürecinde ortaya çıkan sorunları açıklamakta yetersiz kalmıştır. кeviribilimde en tartışmalı konulardan olan eşdeğerlik, çeviribilimin tarihsel süreci içerisinde hem dilbilimciler, hem de çeviribilimciler tarafından sık sık tartışılmış ve eşdeğerlik kavramı için birbirinden oldukça farklı tanımlamalar yapılmıştır. нrneğin Göktürk (2004:s.56-57) eşdeğerlik kavramının tanımlarını GüttinРer’e ait olan tanımın en ilРinç tanımlardan birisi olduğunu bildirmektedir. “нгРün metnin, kendi dilinin okurunda uyandırdığı etkinin, çeviri metnin de çeviri dili okurunda uyandırabilmesidir.” Eşdeğerlik kavramı aslında matematik alanında kullanılan bir kavramdır ve Wills (1977, s. 159) bu durumu nasıl matematikte eşitlik işaretinin yanında yer alan iki öğe birbirine eşitse ve yer değiştirebiliyorsa, çeviride de bu bu nitelikteki bir x=y ilişkisinin mevcut olması Рerektiğini savunmaktadır. W.Dressler (1975, s.107) ise bu Рörüşün tam aksine eşdeğerliğin çevirinin doğası Рereği “simetrik” olamayacağını savunur. Kaynak metin ve hedef metin arasındaki dil ve kültür farklılığından dolayı bu metinlerin Сiçbir zaman eşdeğer olamayacağının altını çiгer. Biz bu araştırmamıгda eşdeğerlik üгerine önemli Рörüşleri kısaca öгetlemeye çalışacağıг. Anahtar Kelimeler: кeviri İşlemi, Eşdeğerlik, кeviri Bilim, кeviri Tarihi, Kaynak metin, Hedef metin. 12 Tartışmacı Metinde Gerekçelendirmede Kullanılan Düşünceyi Geliştirme Yolları Yrd. Doç. Dr. Esra Nur Tiryaki Bu araştırmanın amacı, Türkçe öğretmeni adaylarının tartışmacı metinlerinde Рerekçelendirmede kullandıkları düşünceyi Рeliştirme yollarını tespit etmektir. кalışmanın modelini nitel araştırma tekniklerinden betimsel tarama oluşturmaktadır. кalışma grubunu, Mustafa Kemal Üniversitesi Türkçe нğretmenliği bölümünde öğrenim Рören 3 ve 4. sınıftan toplam 100 öğrenci oluşturmaktadır. Verilerin toplanmasında araştırmacı tarafından Рeliştirilen “Tartışmacı Metin Yazma Formu” kullanılmıştır. Verilerin analizinde içerik analizi yönteminden yararlanılarak elde edilen metinlerin Рerekçeleri, destek ve çürütme Рerekçesi olarak ayrı ayrı sınıflandırılmıştır. Daha sonra bu Рerekçeleri oluşturmada kullanılan düşünceyi Рeliştirme yolları tespit edilerek örnek metinlerle sunulmuştur. Bu sonuçlar, frekans (f) ve yüгde (%) değerleri ile tablolaştırılmıştır. Bu çalışmanın sonucunda tartışmacı metinde kullanılan düşünceyi Рeliştirme yollarının destek Рerekçesine Рöre dağılımı şu şekildedir: Açıklama (% 38.91), örnekleme (%23.15), karşılaştırma (%15.27), benzetme (%12.31), гıtlıklardan yararlanma (%6.89), tanık Рösterme (%3.44) ve sayısal verilerden yararlanma (%0)’dır. кürütme Рerekçesine Рöre dağılımı, açıklama (%29.29), örnekleme (%25.25), karşılaştırma (%23.23), benzetme (%9.09), гıtlıklardan yararlanma (%12.12), tanık Рösterme (%0) ve sayısal verilerden yararlanma (%1.01) şeklindedir. Anahtar kelimeler: Tartışmacı metin, gerekçelendirme, düşünceyi geliştirme yolları, Türkçe eğitimi. Classical Commentary Texts As Language and Culture Teaching Material Arş. Gör. Mustafa Yasin Başçetin From the past till present date, many methods have been developed and tested in the language teaching field. Works written in different languages to read and understand the needs of the Ottoman period, led to the writing of grammar books. Beside that many works had been translated and explained with the same purpose. The translated and explaned works which had been written in the same contex, has not only led to the understanding and explanation of the reader but also has an aim of teaching the language of the work which is being annotated. The usage of the methods for teaching of base language like gramatical explanations, base-suffix explanations, word datas, word etymologies, synonyms-antonyms examples, literary art explanations, sentence translations etc. and the usage of explanation books for teaching Persian in Ottoman madrasah, support that idea. The presentation of the language teaching methods which had been used from the Ottoman Period to modern day in the field of teaching will bring new perspectives. In this study, beside the language teaching methods in classical explanation works written in Persian language, the culture of teaching which is a different point of language teaching technics will be detected and recommendations for the use of contemporary language teaching methods will be presented. Keywords: Classic Explanation Texts, Diwan Literature, Language Teaching, Turkish, Grammar 13 Difficulty Analysis of Conjunctive Adverbs as Coordinate Conjunctions for Students of English Language Education Uzm. Cennet Altıner Many researchers examined the use of conjunctions by English language learners and found that learners have great difficulty in mastering them and conjunctions caused many problems in especially writing (Dubin & Olshtain, 1980; Bacha & Hanania, 1980). The main purpose of this study is to reveal the difficulty level of conjunctive adverbs as coordinate conjunctions for the first year English Language Education department students. The data was collected from 30 first year English Language Department students at Hacettepe University University in the fall semester of the academic year 2013-2014. A ‘pre-test’ has been prepared to analyze the difficulty level of conjunctive adverbs as coordinate conjunctions. Following the ‘pre-test’, the subjects have been provided with a one-hour instruction on the conjunctive adverbs. One week after the instruction, a ‘post-test’ has been conducted in order to investigate the effectiveness of the remedial teaching. The results of the study showed that participants did not have difficulty in recognizing conjunctive adverbs before the instruction. Considering these students will be professional English language teachers in the future, their mastery level of English language should be higher. Thus, one-hour instruction was given to them about the topic “conjunctive adverbs” and the statistical analysis showed that they did significantly better on the post-test after the remedial teaching. The finding of the study is in line with the entrenchment hypothesis which emphasizes the importance of practicing a skill (Han, 2006). It is stated that the more a skill is practiced, the more it will become automated or entrenched. Keywords: conjunctive adverbs, coordinate conjunctions, english language education Veri Sunum Biçimi ya da Üslup Prof. Dr. Kerime Üstünova Bilgi sunumu, vericinin tasarrufundadır. Bağdaşıklık ve tutarlılık ilkeleri doğrultusunda dilin kuralları işletilerek; estetik değerler, en az çaba yasası Рöгetilerek veri Рirişi yapılır. Vericinin amacı, hedeflenenlerin alıcı tarafından birebir alınmasıdır. Bunu sağlamak için dilin sunduğu bütün yöntemler, anlatım yolları kullanılır. İşte vericinin hedefine ulaşmak için dili kullanma biçimi, üslup öгelliği olarak kendini Рösterecektir. Dolayısıyla üslup, “veri sunum biçimi” olarak nitelendirilebilir. Üslup incelemesi yapmanın yolu, dili kullanma biçimini incelemekten Рeçecektir ki bu da dilbilgisi incelemesi anlamına gelir. Söгün dizimi, dizim biçimi, dil birimlerinin ilişkilendirilme yolları; önemsenen bilginin öne çıkarılma tarгı, hedefe ulaşmak için vericinin anlamı yönlendirişi; yeni bilginin sunumu, eski bilginin yeni bilgiyle Сarmanlanışı, dizgede yer alışı; olumluluk-olumsuzluk, soru-cevap, neden-sonuç, karşıtlık ilişkilerinin kullanımı; tekrarlar, tekrar çeşitleri, tekrarı gizleme çabaları, yüгey yapı-derin yapı ilişkileri; cümle kurgusu, öРe sayısından yüklemin niteliklerine, yüklem denetiminde cümle öРelerinin yönetim biçimine kadar 14 cümleye dair ne varsa; söгcük seçimi, sıfatın, гarfın kullanım yerleri ve sıklığı, hatta ek, ses seçimi vericinin üslup öгelliklerini tanımlayan belirleyiciler olarak değerlendirilmelidir. Cümleler, yarРı anlatan dil birimi olarak Рörüldüklerinden bilgi sunumunda büyük Рörev üstlenirler. Verici, alıcıya vereceği bilgileri, duyРuları Сıгlıca ve bir çırpıda sunmaz. Bu nedenle her cümle baştan ayağa yeni bilgilerle donatılmaг. Her cümlede sunulan bilginin daha sonra sunulacak bilgilere zemin Сaгırladığı unutulmamalıdır. Verici önce temeli atıp sonra katları çıkar. Mesajların yerine ulaşması ya da perçinleşmesi için, önemsenme biçimine Рöre değişen ölçütlerle, birde fazla tekrarlanır. Bu kez verici eski bilgiyi yeni bilgiyle harmanlama yollarını arar. Bunlar Рerçekleştirildiğinde vericiye öгРü “dili kullanma tarгı” yani “üslup” ortaya çıkacaktır. Anahtar kelimeler: üslup, veri sunumu, eski bilgi, yeni bilgi, tekrarlar A2 Seviyesi İçin Hazırlanmış İstanbul Yabancılara Türkçe Öğretim Seti ve Yunus Emre Enstitüsü’nün Yedi İklim Setinin Kültürel Aktarım Açısından Karşılaştırılması Okt. Meral Güllülü, Okt. Gülnaz Çetinoğlu Günümüгde var olan ve kabul Рören çağdaş, eğitsel yaklaşımlar, dil ve kültür arasındaki çok sıkı ilişki olduğunu kabul eder. Kültür öРeleri ile iliskilendirilmeyen bir dil birkaç dersle öğretilemeг ve öğrenilemeг. Bunun için kültür aktarımı yabancı dil öğretiminde önemli bir yer tutar. Bu sebeple dil öğretimi, aynı гamanda kültür öğretimi şeklinde adlandırılır. Yabancı dil öğretiminde kaynak dile ait kültürel kodların aktarılmasında metinler önemli bir Рörevi üstlenir. Başta ders kitapları olmak üгere, bu ders kitaplarında yer alan metinler kültürün asıl aktarıcısı ve öğreticisi konumundadırlar. Türkçenin yabancı dil olarak öğretimine yönelik Сaгırlanan İstanbul Yabancılara Türkçe нğretim Seti ve Yunus Emre Enstitüsünün Сaгırladığı Yedi İklim Seti Türk kültürünün aktarımı açısından önem taşımaktadır. Bu nedenle bu çalışmada İstanbul Yabancılara Türkçe нğretim A2 Seti ve Yunus Emre Enstitüsünün Сaгırladığı Yedi İklim A2 Seti yer alan metinleri kültür aktarımı açısından karşılaştırmak ve СanРi kültür öРelerine yer verdiklerini tespit etmektir. кalışma sonunda elde edilen verilerden Сareketle yabancılara Türkçe öğretimi A2 seviye öğrencileri için Сaгırlanan ders kitaplarında kültür aktarımının karşılaştırılması yapılarak önemi vurРulanmış ve konuyla ilРili öneriler sunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Kültür aktarımı, yabancı dil olarak Türkçe öğretimi, yabancı dil olarak Türkçe öğretimi ders kitapları. Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğreniminde ve Öğretiminde Sosyal Medyanın Özellikle Facebook’un Yeri Okt. Meral Güllülü, Okt. Gülnaz Çetinoğlu Günümüгde dil öğretiminde sosyal medya ve teknolojik ortamlar kullanılmaktadır. Sosyal medya sayesinde Рruplar oluşturulmakta ve Facebook, Twitter, WebloРlar aracılığıyla dil öğretimine yardımcı materyaller paylaşılmaktadır. Birçok öğrenci yaгdıklarıyla Сem kendilerini Сem de birbirlerini değerlendirmektedirler. Araştırma Uludağ Üniversitesi Türkçe öğretimi 15 UyРulama ve Araştırma Merkeгinde (ULUTнMER) Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen yabancı uyruklu öğrencilerin katılımıyla Рerçekleştirilmiştir. Araştırmanın amacı öğrencilerin Türkçe öğrenirken sosyal ağ paylaşımlarından daСa çok Сangilerinden ve ne kadar yararlandıkları ve bunun öğrenime katkısıdır. İçerikler ve eldeki veriler incelendiğinde video, resim, müгik, öğrencilerin ve öğretmenlerin buldukları değişik yöntemlerin bu sosyal ağ paylaşımlarında Türkçe öğretme ve öğrenmede kullanıldığı Рörülmektedir. Bu çalışmada sosyal ağ paylaşımlarının, öгellikle Facebook’un bir yardımcı unsur olarak yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde kullanılması üгerinde durulmaktadır. Araştırmamıгda nitel araştırmalardan yararlanılmıştır ve A2, B1, B2, C1 seviye Рruplarındaki öğrencilerimiгin verileri değerlendirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Yabancılara Türkçe öğretimi, sosyal medya, Facebook, ULUTнMER Anadili Türkçe Olmayan Öğrencilerin Bulunduğu Sınıflarda Okuma Yazma Öğretirken Öğretmenlerin Yaşadığı Sorunlar ve Bu Sorunların Giderilmesine Yönelik Çalışma Önerileri Recep KARADAŞ Bu çalışma, Ağrı ilinin Patnos ilçesindeki okullarda anadili Türkçe olmayan öğrencilerin bulunduğu sınıflarda öğretmenlerin ilk okuma yazma öğretirken yaşadığı problemlerin tespiti ve bu problemlerin çöгümüne yönelik öneri ve çalışmalara yönelik Сaгırlanmıştır. Araştırmada, Patnos ilçesinde bulunan 181 ilkokulda Рörev yapan 470 sınıf öğretmenine ulaşılmaya çalışılmış, 253 öğretmenin cevaplarıyla çalışma yapılmıştır. Ulaşılan öğretmenlerin sayısı, evrenin %54’ünü oluşturmaktadır. Gelişen bilim ve teknolojiye bağlı olarak kendini daima yenilemekle mükellef öğretmenler, kendilerini ülkemiгin baгı kesimlerinde beklemedikleri гorlukların içinde bulmaktadır. Gerek öğretmen yetiştirme proРramlarında gerekse hizmet içi eğitim seminerlerinde öğretmenler Сaгır bulunuşluklarını arttırmakta oldukları halde tam donanıma erişememektedir. Bu donanıma erişim yüksek oranda tecrübe ile giderilmektedir. Genellikle öğretmenliğin ilk yıllarında adı Рeçen sorunla karşılaşan öğretmenler karamsarlığa kapılmakta ve beklenen performansı Рösterememektedir. Yapılan çalışmada anadili Türkçe olmayan öğrencilere yönelik oryantasyon çalışmalarının yapılmadığı, ders içerik ve kaгanımlarının bu öğrencilere uygun olmadığı Рörülmüştür. Türkçeyi yeterli öğrenemeyen öğrencilerin diğer öğrencilerle eşit kabul edilmesi nedeniyle bireysel farklılıklar ve Сaгır bulunuşluklar Рöг ardı edilmiş, aynı akademik başarının beklendiği Рörülmüştür. Ayrıca anket çalışmasına katılan öğretmenler, okul kaynaklarının ve teknolojik altyapının yeterli olmadığını vurРulamıştır. Bu çalışmanın mesleklerine yeni başlayacak öğretmenlere karşılaşacakları problemleri önceden bildirmesi, Рörevdeki öğretmenlerin olası sorunlara önlem almaları ve çöгüm bulmalarında yardımcı olması beklenmektedir. 16 Anahtar kelimeler: anadil, ikidillilik, öğretmen sorunları, ilk okuma yazma öğretimi 17 Dil Öğreniminde Türkçe-Farsça Ortak Deyimlerin Önemi Üzerine Bir İnceleme Arş. Gör. Funda TÜRKBEN AYDIN Her dilde önemli bir yer tutan deyimler, duygu ve düşünceleri ifade etmede vaгРeçilmeг bir unsurdur. Aynı ya da birbirine yakın kültür Сavгalarında yaşayan fakat farklı dilleri konuşan toplumların kendi dillerinde kullandıkları deyimlerin birbirine yakınlıkları hemen dikkati çeker. Bu bağlamda farklı dilleri konuşan iki ya da daha fazla toplumun ortak yönlerini irdelemede deyimler, işimiгi kolaylaştırıcı unsurlar olarak karşımıгa çıkar. Yıllarca toplumumuzda edebiyat dili olarak kullanılan Farsça, Türkçe ile aynı dil ailesine bağlı olmasa bile ortak kelimeler, deyimler, nükteler vs. açısından birbirine en yakın diller arasında sayılabilir. Bu bildiride, Farsça dil öğrenimi açısından son derece müСim olan ve Türkçede de sıkça kullanılan Farsça deyim, terim ve atasöгlerinin Türkçe karşılıkları ortaya konulmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Türkçe, Farsça, Dil нğrenimi, Deyimler Almanca Elifba Kitapları Bağlamında Türkiye'de Almanca Öğretiminin Tarihsel Gelişimi Doç. Dr. Namık Kemal Şahbaz, Prof. Dr. Faik Kanatlı Almanca, hem Osmanlı hem Cumhuriyet dönemi Türkiye'sinde gerek eğitim kurumlarında gerek toplum baгında en fazla tercih edilen diller arasındadır. Almancanın Osmanlı'dan Рünümüгe bir yabancı dil olarak öğretiminin tarihsel bir Рelişim süreci vardır. Bu çalışmanın amacı, Türkiye'de yabancı dil olarak Almanca öğretiminin tarihsel Рelişim sürecini, yayımlanan Almanca elifba kitapları bağlamında çöгümlemektir. кalışmanın önemi, Türkiye'de Almancanın yabancı bir dil olarak öğretiminin tarihsel Рelişim sürecinin eski yaгı metinlere bağlı olarak ilk kez yapılıyor olmasından kaynaklanmaktadır. Doküman inceleme yönteminin kullanıldığı çalışmada, 18851923 yılları arasında yayımlanan 8 eser [Emil Otto'nun Almanca Muallimi (1885), NüгСet, M. A'nın Almanca Elifba -Tedrisat-ı Aliye Üçüncüsü (1891), NüгСet Paşa'nın Almanca Elifba Resimli Kendi Kendine Almanca Birinci Defter- (1333/1917), Almanca Elifba -Resimli Kendi Kendine Almanca İkinci Defter- (1333/1917), Kendi Kendine Almanca Yahut Mükemmel Almanca Kavaid Muallimi-Sarf ve Nahiv- (1333/1917), Mihri Mustafa'nın Almanca için Mükemmel Rehber-i Tahsil -Başlangıç- (1333/1917), Hüseyin'in Musavver Almanca Elifba (1923) adlı eserleri] incelenecektir. . Eserler, takip edilen yöntem ve teknikler, hedef kitleye uygunluk, serbest okuma metinlerinin eğitsel içerikleri, yaгım öгellikleri ölçütlerine bağlı olarak СсliСaгırda var olan Almanca Dersi (2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8. Sınıflar) Öğretim Programı ve Ortaöğretim Almanca Dersi (Hazırlık, 9-12. Sınıflar) Öğretim Programları ile karşılaştırılarak çöгümlenecektir. Bu çalışma ile Türkiye'de Almancanın öğretiminde Meşrutiyet'ten Cumhuriyet'in ilk yıllarına kadar olan süreç ilk kez tahlil edilmiş olacaktır. Zira bundan önceki çalışmalarda, Latin harflerinin kabulünden Рünümüгe kadar Рeçen tarihsel süreç ele alınmıştır. кalışmanın sonuç bölümü eserlerin tamamının çöгümlenmesiyle belirРinleşeceğini belirtmekle birlikte, söг konusu eserlerin, çağının ilerisinde bir yöntemle kaleme alındığını, metne dayalı bir öğretim modeli önРördüklerini vurgulamak gerekir. Anahtar kelimeler: Almanca öğretimi, Almanca elifba, hedef kitle, dil öğretimi 18 Görsel-İşitsel Çeviri ve Kültürlerarası İletişim Yrd. Doç. Dr. Sevtap Günay Köprülü Farklı dil ve kültür mensubu kişilerle iletişim kurmak artık Сiç de zor değildir. Görsel-işitsel medyanın yayРın kullanımı iletişimin Сıгlanmasını sağlamıştır. Günümüгde Сiç o ülkeye Рidilmemiş olsa dahi, bir Japon’un nasıl Рiyindiği, ne yediği, nasıl yediği, nasıl selamlaştığı, kültürü, örf ve adetleri vb. Сakkında hemen hemen tüm dünya bilgi sahibidir. Bunu sağlayan ise Рörsel-işitsel araçlardır. Bu anlamda filmler ön plana çıkmaktadır. нгellikle de sinema ve televizyon filmleri, reklam filmleri ve belgeseller. Sinema filmi, reklam filmi, belgesel veya diğer film türleri olsun her filmde az veya çok kültürel izlere rastlamak mümkündür. Bir ülke kendi kültürüne öгРü öРelerin yer aldığı bir film yapar, bu film birçok ülkede Рösterime girer ve o ülkenin diline çevrilir. Böylelikle yayРın bir şekilde kültürlerarası iletişim Рerçekleşir. Bu çalışmada dil, kültür ve çeviri ilişkisi, Рörsel-işitsel çeviri ve kültürlerarası iletişime ilişkin kuramsal bilgilere yer verildikten sonra Alman yapımı bir filmin Türkçeye çevirisi kültürlerarası iletişim kapsamında incelenmiştir. кeviride karşılaşılan kültürel/iletişimsel engeller, engellerin nasıl aşıldığı veya neden aşılamadığı, hangi çeviri stratejilerinin kullanıldığı araştırılmıştır. Anahtar kelimeler: Görsel-işitsel çeviri, kültürlerarası iletişim, çeviri stratejileri. Use of Futuristic Digital Media in the FLE Class: Case of PlayCanvas Arş. Gör. Sercan ALABAY In the 21st century, the use of digital media in the teaching of foreign languages became essential. The learner has at his disposal mobile devices which allow him to remain permanently connected to the internet. We now speak of a connected learner. In parallel with the development of this equipment, many new generation software is emerging in the field of teaching and didactics This is the case of the software PlayCanvas which is an "open source" software that is free to use. It is a 3D application development engine and in itself a 3D / interactive game engine that runs on a creative platform on a cloud service and allows simultaneous editing of multiple computers via an interface based On a browser. (Eastcott & Nyman, 2014) It works in modern browsers that support WebGL, including Mozilla Firefox and Google Chrome. This game engine is capable of modeling living beings in three dimensions, animating them and making them interact. (Mozilla, 2014) It is also able to integrate multimedia elements (sounds, videos, images, hypertext links). The engine supports the WebGL standard to produce 3D graphics accelerated by the GPU and allows to generate codes via the JavaScript programming language. Projects can be distributed via URL URL or packaged, for example, for Android, using CocoonJS. Keywords : PlayCanvas, interactivité, FLE, enseignement, 3D 19 The Relationship among Demographic Information of Lower Level EFL Learners, Their Achievement and Self-Efficacy Beliefs in Corpus-based Grammar Learning Okt. Funda Dündar, Yrd. Doç. Dr. Yunis Şahinkayası, Yrd. Doç. Dr. Hamide Şahinkayası This study was motivated from a formerly conducted research that aims to investigate the effects of corpus-based grammar learning on lower level EFL learners’ achievement and attitudes. There were two intact groups learning grammar with two corpus tools either BYU-BNC or AntConc. Before the treatment, they took a demographic questionnaire that focus on gender, age, GPA in high school and university, some demographic information of language. However, the demographic varieties of them were not examined closely in terms of possible relationships with the results. The purpose of this study was to investigate whether the demographic variables of students have any relationship with the scores of achievement and self-efficacy beliefs in learning grammar with two assigned corpus tools. The relationships of these demographic variables with the achievement and self-efficacy beliefs were investigated at both groups and the results will be discussed. The expected contribution of this study is to give insightful information on implementing a corpus-based study at lower level EFL learners in foreign language classrooms. Keywords: Corpus-based Language Learning, English Grammar Learning, Lower Level EFL Learners, Demographic Information, Achievement, Self-efficacy Beliefs A Qualitative Analysis of the Current Status of Blended Learning in Schools of Foreign Languages Assist. Prof. Dr. Özkan Kırmızı The present study was undertaken in order to investigate various blended learning applications utilized at different universities in Turkish context. The study investigates different blended learning applications in terms of the extent of blended aspect, content, activities, effectiveness, and problems as well as suggestions. Semi-structured interviews were conducted in order to collect data. Some interviews were conducted physically, while some were conducted through skype or other online teleconferencing methods. Purposeful and random sampling methods were resorted to in the data collection process. As for the purposeful sampling, directors of Schools of Foreign Languages were selected on the premise that they are in collaboration with other department heads and may produce more valuable data. Apart from heads of Schools of Foreign languages, two instructors were randomly selected from each university and interviewed. Within the scope of the study, four Schools of Foreign Languages were investigated. Preliminary results indicate that there are considerable variations in the implementation and practitioners’ ideas on effectiveness. Keywords: Blended learning, language teaching/learning 20 A Case Study: Technology Integration in Language Teaching Doç. Dr. Bayram Baş, Tuğba Yıldırım We sail through the 21st century where technology has taken a hold in today’s society. With the influence of the innovations in digital technologies, we are embedded in a time that we can’t spell teach without T-E-C-H as Kevin Jarrett (2008) once said. Along with the developments in language teaching, new approaches have emerged. Of all language teaching approaches and methods, CALL (Computer Assisted Language Learning), which is the search for and study of applications of the computer in language teaching and learning (Levy, 1997: 1), stands out for technology integration. Coming from a case study approach, this study aims to investigate how incorporating web-based technology into Turkish language teaching curriculum effects students’ motivation and creativity. Along with the thoughtful application of second language pedagogy, Web 2.0 tools such as “Voki, Padlet, Pixton” have been implemented in A2 level Turkish language classes at Yildiz Technical University TнMER for 10 class periods. Qualitative data has been collected through multiple data sources including direct observations, in/ outside class projects and reflections. Keywords: Technology Integration, Teaching Turkish as a Foreign Language, Computerassisted Learning University Preparatory Class Students’ Attitudes Towards E-Books Dr. Ferdane Denkci Akkaş, Dr. Gülşah Tıkız Coined during a study of hypertext system in 1960s, the phrase ‘electronic book’ embodies some advantages and disadvantages in educational contexts. Having been introduced into the market of personal digital products, E-books are sources of new information which are thought to facilitate reading and acquisition of information (Kang et. al., 2009). Recently, e-books have become popular and students tend to use this technology highly because of its benefits. E-books are available in many formats and that can be enhanced with other electronic features such as embedded hyperlinks, bookmarks and annotations (Anuradha & Usha, 2006). Moreover, ebooks provide full-text searching, portability, multimedia information and interoperability on a number of devices. The purpose of this study is to determine the preparatory class students’ attitudes towards e-books. This is a descriptive study utilizing the survey method. The data will be collected via the “Scale for Attitudes towards Reading E-books” which is a 5-point Likert scale developed by Güneş and Susar-Kırmıгı (2014). The sample of the study will include the EFL learners studying English at the preparatory classes of İstanbul Medeniyet University and Bursa Technical University. The findings will reveal to what extent Turkish EFL learners have adjusted to the innovations of the digital world and to what extent they tend to benefit from reading e-books. Keywords: Attitudes E-books, reading, EFL learners. 21 Turkish Prospective Teachers’ Perceptions of Social Network Sites on Their Professional Development Okt. Deniz Maden Değer Former studies investigate how Web 2.0 technologies influence learning and found out that Social Network Sites such as Facebook and Myspace provide interactive environments where students have chance to communicate on their courses outside the classroom. More recent studies based on Facebook emphasized its usage on informal learning by pointing out that Facebook enables students benefit from each otСers’ learning experiences. The purpose of this study was to investigate Turkish prospective EFL teacСers’ perceptions of Facebook on their professional development. This study was conducted on 29 EFL freshman students in a state university in Turkey. Data were collected with a likert type questionnaire and results were analyzed using SPSS 16.0 statistics program. According to the frequency statistics, Turkish prospective EFL teachers were found to perceive Facebook as a collaborative environment enabling them to share both information about their courses and professional knowledge. Keywords: Web 2.0, Facebook, professional development, prospective EFL teachers Exploring the Role of Electronic Glosses, Prior Knowledge, and Topic Interest in L2 Reading and Vocabulary Acquisition Öğr. Gör. Burcu Varol, Doç. Dr. Gülcan Erçetin This study aims to understand the relationship between text comprehension and incidental vocabulary gain, and the effects of electronic glosses, prior knowledge, and topic interest on these variables. A total of 150 students of the ELT department at a state university in Turkey took part in this between groups design. A prior knowledge questionnaire and a topic interest questionnaire were employed to determine domain knowledge and interest levels of readers, respectively. Groups of readers were randomly assigned to the control and two experimental conditions (lexical gloss vs. topical gloss) to read an expository text in a hypertext reading environment. Lexical glosses included L2 definitions of the target vocabularies whereas topical glosses encompassed background information regarding the chosen themes or concepts. Reading comprehension was tested through a recall task and a multiple choice comprehension test. Vocabulary matching and definition production tests were conducted as immediate and delayed vocabulary post-tests. A significant relationship between prior knowledge and comprehension was observed whereas no effect of topic interest nor gloss type was detected for neither comprehension measures. Aside from the immediate effects of gloss type, lexical gloss in particular, prior knowledge was also found to be related to lexical intake especially in the longterm. Pedagogical implications and future research directions were discussed in the light of these findings. Keywords: Electronic glosses, L2 reading, vocabulary 22 Ekrandan Okuma ve Klasik Basılı Kaynaktan Okumanın Okuduğunu Anlama Başarısı Yönünden Karşılaştırılması Arş. Gör. Ömer Faruk Tavşanlı, Arş. Gör. Abdullah Kaldırım Günümüгde teknolojinin Сıгlı bir şekilde ilerlemesi ve bilgiye ulaşma yollarının artması geleneksek okuma yaklaşımlarına ek olarak bilgisayar teknolojileri tabanlı yeni okuma türlerinin ortaya çıkmasına sağlamıştır. Okuma becerileri öğrencilerin hem gelecekteki okuryaгarlık başarılarını hem de genel akademik başarılarını belirlemede hayati bir önem taşımaktadır (Jones & Brown, 2011). нğrencilerin farklı okuma yaklaşımları ve eğlenceli okuryaгarlık etkinlikleriyle etkileşim içerisinde olması onların okumaya yönelik tutumlarının ve okuduğunu anlama başarılarının artmasına yardımcı olmaktadır. (Luts, Guthrie & Davis, 2006). Günümüгde öğrencilerin çok küçük yaşlardan itibaren bilgisayar teknolojileriyle tanışmaları (Johnson & Christie, 2009) ve sınıf içerisinde kullanılmaya başlanılan teknoloji tabanlı öğretim metotlarının, nihai olarak çocukların okuryaгarlık Рelişimini etkileyeceği düşünüldüğünden (Mioduser, TurKaspa & Lietner, 2000) bilgisayar teknolojilerinin nasıl kullanılacağı daha önemli hale gelmektedir. Bilgisayar teknolojilerindeki bu Сıгlı Рelişim çerçevesinde e-kitapların pek çok kaynağa kolay ulaşılabilme, istenilen yerde/zamanda okuma kolaylığı sağlama ve ağırlık yapmama gibi öгellikleri sayesinde popülerleşmeye başladığı Рörülmektedir. Bununla birlikte Рünlük yaşantımıгa pek çok kolaylık getiren ekrandan okumanın, okuduğunu anlama akademik başarısı üгerine bir etkisinin olup olmadığı bu araştırmanın çıkış noktasını oluşturmaktadır. Araştırma açıklayıcı karma yöntem deseninde tasarlanmıştır. Açıklayıcı karma yöntemde nicel olarak elde edilen bulgular nitel olarak derinlemesine incelenir ve yorumlanır (Creswell, 2012). Araştırmanın nicel kısmında değişkenlerin bir kez ölçüldüğü ve diğer değişkenlere Рöre bir farklılık Рösterip Рöstermediğinin belirlendiği kesitsel tarama yöntemi kullanılmıştır. Nitel kısımda ise fenemenoloji deseni kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini Dumlupınar Üniversitesi Eğitim Fakültesinde öğrenim Рörmekte olan 1799 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Bu evrenden hareketle %95 Рüven düгeyi temel alınarak 316 öğrenci örnekleme dсСil edilecektir. Araştırmaya başlamadan önce örnekleme dсСil edilen öğretmen adayları iki gruba ayrılacaktır. Bu gruplardan biri ekran aracılığıyla diğeri ise basılı metin aracılığıyla okumalar Рerçekleştireceklerdir. UyРulamanın birinci aşamasında örnekleme dahil edilen 316 öğrencinin tamamı kendilerine verilen metinle ilgili anlama testini cevaplandıracaklardır. Bu metin gruplardaki öğrencilerin okuduklarını anlamaları açısından bir fark olup olmadığının tespiti için her iki gruba da basılı olarak verilecektir. UyРulamanın ikinci aşamasında ise okunacak metinler birinci gruba basılı olarak verilecek ikinci gruptaki öğrenciler ise aynı metni ekran aracılığıyla okuyacaklardır. нğretmen adayları metinleri okuduktan sonra okudukları metinle ilgili okuduğunu anlama testini cevaplandıracaklardır. Araştırmanın üçüncü aşamasında da okunacak metinler ikinci gruba basılı olarak verilecek birinci gruptaki öğrenciler ise aynı metni ekran aracılığıyla okuyacaklar ve metinle ilgili okuduğunu anlama testini cevaplandıracaklardır. Böylece her iki grup da iki farklı kaynaktan okuma eylemini Рerçekleştirmiş olacak ve ekrandan okumanın okuduğunu anlama başarısına etkisinin olup olmadığı daha net belli olacaktır. Nicel veriler alınıp ilgili istatistiki analizler yapıldıktan sonra, araştırmanın nitel kısmında yorumlayıcı fenomenolojik bir çalışma Рerçekleştirilecektir. Bu çerçevede araştırmanın bu bölümünün katılımcılarının belirlenmesinde, amaçlı örneklem tekniklerinden “maksimum çeşitlilik örneklemesi” tekniği kullanılacaktır. кünkü fenomenin katılımcıların bireysel öгelliklerinden (okumaya ilişkin tutum, okuma kayРısı, mezun olunan okul türü, öğrenim Рörülen bölüm ve sosyo eknomik düгey) etkileneceği düşünülmektedir. Buradaki amaç Рöreli olarak küçük bir örneklem oluşturmak ve bu örneklemde araştırılan probleme taraf olabilecek 23 bireylerin çeşitliliğini maksimum derecede yansıtmaktır (Yıldırım & Şimşek, 2011). Katılımcıların ekrandan okuma ve basılı kaynaktan okuma alРılarının ortaya konulabilmesi ve yorumlanabilmesi için tekrarlı yarı yapılandırılmış Рörüşmeler Рerçekleştirilecektir. Görüşmelerin Рerçekleştirilmesinin ardından gerekli analizler yapılacak, bulgular ve sonuçlar araştırmanın tamamlanmasının ardından paylaşılacaktır. Anahtar kelimeler: e-kitap, basılı kitap, e-metin, basılı metin, okuma, okuduğunu anlama, öğretmen adayı National Technology Projects for EFL Teaching in Turkey Yrd. Doç. Dr. Ayse Kizildag, Yrd. Doç. Dr. Nurcan Kose Technology integration into education has become a national priority for many centuries after 1980s. However, making sound policies and creating a functional decision-making mechanism depend on various factors and differing alternative pathways. Following the developed country models during 2000s, Turkey introduced a national ICT integrated instructional model in EFL teaching by implementing DynED (Dynamic Education), an internet-based language-learning module. Furthermore, the country has recently prioritized technology-integrated education as its foremost national policy via Fatih Project whereby the learning materials are digitalized and learners are to follow their classes on their tablet PCs throughout all levels of compulsory education. Considering the immense amount of investment in allocated resources, the project is understandably a long-term one with many stages of implementation by adopting a multidimensional approach. The current paper analyses the governmental policies by indicating the political attitude towards ICT integration into EFL teaching/learning at compulsory education with two main projects, namely DynED (Dynamic Education) and Fatih (Improving Opportunities and Increasing Technology in Education). It achieves the aim via examining each step of policy-making via addressing mandates, actors, roles and responsibilities, and further binding decisions. Results indicate that Turkish government regardless of political ideology has always possessed positive dispositions towards technology integration into EFL teaching at public schools though the policies were introduced with urgency hesitating to fall behind the age. Keywords: ICT; Language Education; EFL Teaching; Turkey; Policy Analysis Teacher Training Policies During Tanzimat Period Dr. Gülay Sarıçoban This paper aims to scrutinize the teacher training policies during Reform (Tanzimat) period relying on literature review and some historical documents in the state archives. As is known the history of teacher training activities in general takes its root from the Tanzimat period in a way that some courses in the profession of teaching. That the Ruştiye Schools established in 1939s could offer good education used to rely on effective teachers. This could only be achieved through Professional schools other than madrasahs. For this purpose, the following educational developments will be examined and the most important points of these developments in the field 24 of teacher training, if possible in our case, foreign language teacher training activities, will be discussed. And the end how these developments gave pave to today will be presented. Keywords: Teacher training, teacher, policies, reform period. Foreign Schools in the Republican Period (1923-1938) Dr. Gülay Sarıçoban This paper aims to scrutinize the situation of foreign language schools in the republican period in our country. To do so a literature review method will be utilized by the researcher. She will also consult the documents in the state archive. Atatürk and his friends who observed the negative consequences of foreign schools during the Ottoman Period and the Victory War, decided to take some legal precautions. They also published circular letters in order to take these foreign schools into strict control. Solely, they were forbidden to become involved in harmful activities. Keywords: Atatürk, foreign schools, republican period. İlahiyat/İslami İlimler Fakülteleri Hazırlık Sınıflarında Arapça Öğretimi Yrd. Doç. Dr. Yunus İnanç Ülkemiгde öğretilen dillerin en önemlilerinden biri Arapçadır. Arapça gerek Kur’сn’ın dili olması ve gerekse ülke nüfusunun neredeyse tamamının kabul ettiği İslсm’ın dili olması sebebiyle tarih boyunca önemli addedilmiştir. Söг konusu dilin öğretimi uzunca bir süredir klasik yöntemlerle devam ettirilmiş, ancak yeni Рelişmeler, değişen şartlar, klasik yönteme yöneltilen eleştiriler sebebiyle Arapçanın öğretiminde de yeni arayışlara Рidilmiştir. Bu tebliğde öгellikle İlaСiyat ve islam ilimler fakültelerinin Сaгırlık sınıflarında Arapça öğretimi üгerinde durulacak, Arapçanın klasik yöntemle öğretilmesi ve modern yöntemle öğretilmesi konularına değinilecek, her ikisinin de olumlu ve olumsuz yönlerine temas edilecek, söгü edilen yöntemlerin Рünümüг şartlarında aktif olarak kullanılıp kullanılmadığı tartışma konusu edilecektir. Söг konusu fakültelerin Сaгırlık sınıflarında kullanılan yöntemler, materyaller Сakkında bilgi verilecektir. Anahtar kelimeler: Klasik Arapça, Modern Arapça, Klasik Yöntem, Modern Yöntem, Haгırlık Sınıfları. Dil Öğretiminde Dil ve Kültür İlişkisi Serli Seta Nişanyan Bu çalışmada, dinamik olan ve sürekli etkileşime maruz kalan dil yapısının iletişim ile ilişkilendirerek insanlar, gruplar, ülkeler arası vb tüm olasılıkları dil ve iletişim üгerinden değerlendirerek bir çıkarımda bulunulmuş ve dil öğreniminde yaşanan sorunların 25 çöгümlenmesinde yardımcı bir yöntem Рeliştirilmiştir. Patent ile korunmakta olan bu sistem, yöntem ve kuram; dil bilimi temel alınarak, kelimelerin toplumsal etki ile kültürel kodların da bize aktarılması ve kullanımı ile dil öğrenimi noktalarında bizlere kolaylık sağlaması için Рeliştirilmiştir. Kültürlerin tarihsel süreçlerinde yaşadıkları her durum, her toplu olay toplumsal dil benliğine kayıt olmakta ve bu nedenle kişilerin kullandıkları kelimeler, cümle yapıları da bu duruma Рöre değişmektedir. Yöntemimde, kişilerin Рüncel Сayatlarından resmi Сayatlarına kadar etkileyen kelimelerin kullanım analizleri, toplumsal dil felsefesi, dil öğretimi, gelecek nesillere aktarılması ve dil kültürü açısından önemi vurРulanmaktadır. Test sonucunda ortaya çıkan sonuç, toplumun etkilendiği ve Рeleceğe taşımak istemeyeceği toplumsal duyРuları ortaya çıkarmakta ve üгerine çalışılacak net bilgiler sunmakta, dil öğretiminde dil ve kültür ilişkisinin öneminin birincil derecede olduğunu Рösterilmektedir. Aynı zamanda teknik; dil öğretilirken kültürün de bir yandan anlatılması dilin Сıгlı ve kalıcı bir şekilde öğrenilmesinde kesin etkili bir yöntem olduğunu savunmaktadır. Anahtar kelimeler: Dil Bilimi, Dil Kültür İlişkisi, Dil нğrenimi, Kültür Stratejileri, Dil нğrenim Politikaları, Dil Bilimi Stratejileri Çok Dilli ve Çok Kültürlü Toplumlarda Kültürler Arası Yaklaşım ve Dil Öğretimi Okt. Gülşat Bican Dil öğrenme sürecinde, öğrencilerin sahip olduğu kültürlerinin eğitim ortamına yansıması, bireysel ve sosyal açıdan önemlidir. Birden fazla dil öğrenen bireyin, kendi kültürüyle beslenirken aynı zamanda diğer kültürleri de tanıması, yaşadığı çevreye ve topluma uyum sağlamasını kolaylaştıracaktır. Göçmen çocuklarının kendi kültürünü yaşayabilmesi ve yaşatabilmesi Рelişmiş bir dil ve benimsenmiş bir kültürel aidiyet duygusuyla mümkün olabilir. Bu nedenle öгellikle yakın dönemde yapılan çalışmalarda bireylerin dilsel iСtiyaçlarının yanında psikolojik ve kültürel iСtiyaçları da ön planda tutulmaya başlamıştır. кok kültürlü ortamlarda kültürler arası yaklaşım, dil öğretiminde en son yönelimdir ve çeşitli etkinlikler yoluyla, dil öğrenen bireylerin kültürel etkileşimlerde bulunmalarını sağlamaktadır. Kültürler arası eğitim, pasif yani edilgen olarak bir arada yaşamanın ötesinde, çok kültürlü toplumlarda beraber yaşamanın Рelişmesini sağlamaya ve sürdürülebilmesini başarmaya yöneliktir. Kültürler arası eğitim, bunu “farklı kültürel Рrupları anlama, bu gruplara dair sayРı oluşturma ve aralarında diyaloğu sağlama” yoluyla Рerçekleştirir (UNESCO, 2006, s. 18). Kültürler arası eğitim, müfredatlarda öğrencilerin Сayatlarının ve kültüre yönelik arka planlarının öğretim sürecine dahil edilmesini önerir. Yapılan baгı araştırmaların sonuçlarına Рöre eğer okullar, öğrencilerin dilleri, kültürel tarihleri ve mevcut Рerçekliklerinin müfredatta yer almasını sağlarsa, öğrencilerin akademik başarılarının teşvik edilmesinde önemli bir rol oynamış olur (Cummins, 2015, s. 465). Kültürler arası eğitim, kültürel kimliği Рeliştirmeyi amaçlar ve kültürel öğrenmelerin baskın kültürle sınırlandırılmasına karşıdır. 26 Kültürler arası eğitim yoluyla çok dilli ve çok kültürlü toplumlarda yaşayan bireylerin, miras dillerini ve kültürlerini feda etmeden uyumlu kimlikler Рeliştirmeleri, kimliklerini ve kültürlerini korumaları ve akademik yönden başarılı olmaları sağlanabilir. Anahtar kelimeler: Kültürler arası yaklaşım, dil öğretimi, çok dilli eğitim. İki Dillilik ve İkili Okur-Yazarlık İçin Güçlü Eğitim Modelleri Okt. Gülşat Bican Bir bireyin iki dilli olması için çeşitli etkenler vardır. Bu etkenler, çevrenin etkisiyle bireyin birden fazla dil konuşabilmesini sağlar. Bir çocuğun iki dilli olması için ise önemli faktörler vardır. Grosjean, bu faktörleri şu şekilde sıralamıştır: Dile olan iСtiyaç, bilgi Рirişinin miktarı ve biçimi, ailenin ve okulun rolü, dile, kültüre ve iki dilliliğe karşı yayРın tutum (2010, s. 186). Güçlü bir iki dilli eğitim için çocuklar üгerinde aile ve okulun önemli bir sorumluluğu vardır. Sistematik ve planlı öğretimin okul ortamında olmasından dolayı öгellikle okullara bu alanda baş rol düşmektedir. Güçlü iki dilli eğitim modellerinde, “iki dillilik”, “iki dilli okur-yaгarlık” ve “iki kültürlülük” amaçlanır. Bu modellerin her biri iyi yapılandırılmış sistemlerdir (Baker, 2011a, s. 222). “İkili Dil” (Dual Language) eğitim modeli, aynı sınıfta eşit oranda aгınlık ve çoğunluk diline sahip öğrencinin bulunduğu durumlarda, her iki dilin de eğitim dili olarak kullanıldığı bir modeldir. “Miras Dil” (Heritage Language) modelinde, iki dilliliği tam olarak sağlamak amacıyla aгınlık öğrencilerinin mirasçısı oldukları ana dilleri öğretim dili olarak kullanılmaktadır. кoğunluk dilinin yanında, aгınlık dilinin korunması ve Рeliştirilmesi hedeflenir. Kökeni 1960’larda Kanada’da yapılan bir eğitim deneyine dayanan “Batırma” iki dilli eğitim modelinde okul, öğrencinin tüm dillerinin Рelişmesini destekler. Eklemeli iki dilli Рelişim sağlanır. Tüm öğretmenlerin iki dilli olduğu bu modelde, batırma, genellikle sınıf ortamıyla sınırlıdır ve sınıf kültürü öğrencilerin ait oldukları farklı dil topluluklarının kültürlerini tanımak üгerine şekillenir. Birden fazla çoğunluk dilinin eğitim dili olarak kullanıldığı “ana akım” (mainstream) eğitim modelinde, iki dillilik ya da çok dillilikle beraber, çok kültürlülük, ikili okur-yaгarlık ve kültürel çoğulculuk hedeflenmektedir. Programda dillere ait kültürlerin benzer ve farklı yanlarının öğretimine yer verilir. Yurtdışında Türkçe öğretimi alanında alınacak eğitimsel kararlar ve yapılacak çalışmalar, Рüçlü iki dilli eğitim modelleri çerçevesinde şekillendirilirse başarının artmasına katkı sağlayacaktır. кok dilli çok kültürlü toplumlarda yer alan okullar, iki dilli eğitim alanındaki yeni Рelişmeleri, ülkenin eğitim politikaları ve müfredatları ile uyumlu olacak şekilde Сaгırlanan programlara yansıtabilirler. Anahtar kelimeler: İki dillilik, Рüçlü eğitim modelleri, ikili okur-yaгarlık What Students Think of Their Native and Non-native English Speaking Teachers: A Study Highlighting Joint Collaboration Öğr. Gör. Elif Kemaloglu-Er, Prof. Dr. Yasemin Bayyurt In several educational settings aiming to teach English as a foreign language, the myth of the superiority of native English speaking teachers (NESTs) over non-native English speaking teachers (NNESTs) seems to hold strong especially among students. Contrary to this, this study, 27 which investigated the perceptions of English preparatory school students studying at an English-medium university in Turkey about NESTs and NNESTs, is a promising verification of the perceived equality between two teacher groups in several pedagogical aspects and highlights the necessity for their joint collaboration. The data were collected by means of a 30-item questionnaire and semi-structured interviews. Both teacher groups were assessed with respect to four aspects: (1) in-class teaching roles, (2) in-class management roles, (3) in-class communication roles and (4) individual qualities. According to the findings, there is no significant difference between NESTs and NNESTs in terms of in-class teaching and management roles. On the other hand, while NNESTs are marked with their remarkably high competence of the subject matter and encouragement, NESTs are perceived to be significantly better in communication skills and have more enjoyable lessons where they give much more background information about the topics by relating the content to their own multicultural experience. In this setting, both are also reported to display high levels of professionalism and very high levels of proficiency in English. The possible causes of these results including the policies and arrangements in the educational setting where the research was conducted will also be discussed along with suggestions for further practice and research. Keywords: Native and non-native foreign language teachers, Native and non-native English speaking teachers, Foreign language teaching policies Harf Devrimi Öncesi Yayımlanan Latin Harfli Alfabe Kitapları Üzerine Bir İnceleme Doç. Dr. Namık Kemal Şahbaz Bu çalışmanın amacı, 1 Kasım 1928 tarihinde, Latin harflerini temel alan Türk alfabesinin kabulünden hemen önce ve sonra yayımlanan alfabe kitaplarını (elifba/ilkokuma ve yazma) çöгümlemektir. Doküman inceleme yönetiminin kullanıldığı çalışmada, 1928 yılında harf devriminden önce ve sonra yayımlanan KaraРöг Ali Hafidi'nin Lâtin Harflerini Öğrenmek Usulü, Peyami Safa'nın Latin Harfleri Elifbası, Kemal Salih'in Cumhuriyet'in Türk Alfabesi, Midhat SadullaС'ın Yeni Türk Harfleriyle İlk Elifba, İbraСim Necmi'nin Yeni Harflerle Türkçe Okuma Yazma Dersleri adlı eserleri çöгümlenecektir. Eserler, takip edilen ilkokuma ve yazma öğretimi yöntem ve teknikleri, hedef kitleye uygunluk, serbest okuma metinlerinin eğitsel içerikleri, yaгım öгellikleri ölçütlerine bağlı olarak karşılaştırmalı bir biçimde çöгümlenecektir. Bu çöгümlemeler sayesinde buРün dahi pek çok platformda tartışma konusu yapılan Latin harflerinin kabulü konusuna alfabe kitapları bağlamında açıklık getirilecektir. Zira Latin harflerinin kabulü öncesinde alfabe değişikliğine ilişkin o dönemde yayımlanan pek çok eser de çalışmada referans olarak kullanılacaktır. Ali İlСami'nin Türkçe Yazı, Latin Harfleri, Ali Seydi'nin Latin Hurufu Lisanımıza Kabil-i Tatbik midir?, Aram Galanti'nin Türkçede Arabi ve Latin Harfleri ve İmla Meseleleri, Azmi'nin Eski ve Yeni Harfler Hakkında Bazı Mütalaalar, Doktor İsmail Şükrü'nün Latin Harflerinden Daha İyisini Bulalım adlı eserlerinde Latin harflerinin kabulü konusunda önemli Рörüşler dile Рetirilmiştir. кalışmanın sonuç bölümü eserlerin tamamının çöгümlenmesiyle belirРinleşeceğini belirtmekle birlikte genel olarak şunları söylemek mümkündür: Harf devrimi öncesi yayımlanan eserlerde öгellikle noktalı harflerin (ç, ğ, i, ö, ü, ş...gibi) tespitinde sıkıntı çekilmiştir. HсliСaгırda kullandığımıг alfabedeki harflerin dışında harflerin (é, q, x... gibi) türetildiği, kimi sessiz harflerin Batı alfabelerindeki işleviyle -(c) harfinin Türkçe (s) sesini karşılaması, öгellikle 28 noktalı harflerin seslerini karşılamak için çift sessizlerin kullanımı -tch, -ch, -dj, -kia, que, -ue, eu, gue, ... gibi- kullanıldığı Рörülmüştür. Harf devrimi arifesinde farklı disiplinlerdeki bilim insanlarının Latin harfleriyle ilkokuma ve yazma kitapları yaгmaları, harf devriminin bilimsel ve kültürel alt yapısını Сaгırlayan önemli unsurlardan biri olduğu söylenebilir. Anahtar Kelimeler: Harf devrimi, Latin harfleri, elifba, Türkçe eğitimi An In-Depth Analysis of Pre-Service Teachers’ Teaching Practices in an ELF-Aware Teacher Education Program Öğr. Gör. Elif Kemaloglu-Er, Prof. Dr. Yasemin Bayyurt In pre-service language teacher education programs, it is essential to inform the teachers about the linguistic creativity and diversity across cultures and have them integrate English as a Lingua Franca (ELF) into their lessons. Yet, there are very few programs with such aims and how preservice English language teachers adapt ELF-related aspects to their teaching practice remains unexplored. Built on the ELF-aware teacher education program originally developed by Bayyurt & Sifakis (2015), this study builds an innovative educational framework for pre-service teachers aiming to raise their awareness of ELF and ELF pedagogy through intensive theoretical and practice-based training synthesized with critical reflection and teaching experience and analyzes how teachers design, implement and evaluate their ELF-related lesson plans in the form of both microteaching and practicum. The data were collected by lesson plans, classroom observations, semi-structured interviews, and teacher journals and analyzed qualitatively by thematic analysis. According to the results, despite the seemingly incontrollable conditions like strict school policies clinging to native norms or nation-wide curricula, the teachers have been able to integrate ELF explicitly and/or implicitly into their lessons. In this presentation the ELF-aware pre-service teacher education and training process will be introduced and how the pre-service teachers incorporated ELF in their lessons will be discussed along with pedagogical implications and suggestions for further research. Keywords: ELF, ELF pedagogy, ELF-aware teacher education, Pre-service teacher education Determination of Turkish Teacher Candidates’ Learning and Study Approaches Prof. Dr. Mehmet Nuri Gömleksiz, Yrd. Doç. Dr. Hasan Hüseyin Kılınç The purpose of this study is to determine the learning and study approaches of the students who are studying in Turkish language teaching department. The scope of the research is composed of Turkish teacher candidates in Faculty of Education of NevşeСir Hacı Bektaş Veli University in 2016-2017 educational year. Since the entire scope reached, no sample has been selected in the study. This research is a descriptive study in the screening model. The data of the study were obtained using the Learning and Study Approaches Inventory, adapted by Hounsell et al. (2002), adapted to Turkish by Topkaya et al. (2011). The scale consists of 18 items and 5 subdimensions. The obtained data were analyzed by uploading to the SPSS package program. In the analysis of personal data, percentage and frequency techniques were used. The homogeneity of the variances was tested in the comparisons regarding the gender variable and the independent 29 groups t-test was used when the distribution was seen normal. In the comparison of the grade variable, one-way analysis of variance (ANOVA) was applied by using normal distribution coherence test. According to research findings, it was determined that there were significant differences in the students’ study and learning approach scores of the superficial and strategic learning sub-dimensions according to gender and class level variables. Keywords: Turkish, learning and study approach, Turkish candidate teacher. Türkçe Öğretmeni Adaylarının Medya Okur-Yazarlık Düzeyleri Üzerine Bir Araştırma Yrd. Doç. Dr. AHMET AKÇAY Günümüгde iletişim teknolojilerinin Рelişimi ile birlikte bireylerin bilРiye erişim, bilРiyi yayma, bilРiyi Рüncelleme ve bilРiyi ortaya koyma biçimleri farklılaşmaya başlamıştır. нnceleri basılı materyallerle başlayan ve uгun bir süredir Рörsel araçlarla devam eden bu süreç Рünümüгde internetle birlikte Сıгlı bir Рelişime uğramıştır. Bireylerin kısaca medya olarak adlandırılan kitlesel iletişim araçlarını daСa yoğun kullanması ile yeni bilРi ve beceriler edinmeleri gerekmektedir. Bu becerilerden biri de medya okur-yaгarlığıdır. Kitle iletişim araçlarının sunduğu bilРi ve iletilerin doğru biçimde anlaşılabilmesi Рereken bu becerinin önemi, eğitim alanındaki bireyler için daСa büyüktür. Bu araştırmanın amacı, öğretmen adaylarının medya okur-yaгarlık düгeylerinin yaş, cinsiyet, aile Рeliri, ikamet edilen yer, bilРisayar saСipliği, internet erişimine saСiplik, Рünlük Рaгete takip etme, TV iгleme sıklığı, internet kullanma sıklığı ve sosyal medya Сesabı kullanım durumuna Рöre incelenmesidir. “Medya Okur-Yaгarlık нlçeği” aracılığıyla verilerin toplandığı araştırmaya Ağrı İbraСim кeçen Üniversitesi Türkçe Eğitimi Bölümü’nde öğrenim Рören 226 öğretmen adayı katılmıştır. Araştırma sonucunda bilРisayar saСipliği, internet erişimine saСiplik, TV iгleme sıklığı ile internet kullanma sıklığı, Рünlük gazete takip etme ve sosyal medya Сesabı kullanma değişkenlerinin öğretmen adaylarının medya okur-yaгarlık düгeyleri anlamlı olduğu, yaş, cinsiyet, aile Рeliri ve ikamet edilen yer değişkenlerinin ise anlamlı bir etkisi olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Kitle iletişim araçları, medya okur-yaгarlığı, öğretmen adayları, Türkçe eğitimi. Türkçe Öğretmeni Yetiştirmede Çok Uyaranlı Ortam Kullanımı ve Bir Örnek Sınıf Tasarımı: ÇUTÜS Yrd. Doç. Dr. Demet Sancı Uzun, Arş. Gör. Merve Hülya Kibar Furtun, Arş. Gör. Serkan Furtun кok uyaranlı eğitim ortamları, bireyin edindiği bilgi ve becerilerin kalıcı izli olmasını sağlayan paydaşların başında gelmektedir. Bilgi ve becerilerin aktarımı sırasında sunulan etkinlik ve araçРereçler ne kadar çok duyuya hitap ederse, bireyin öğrenme isteği ve derse olan tutumu da o kadar artmakta ve öğrenilenler kalıcı izli olmaktadır. Yeni müfredatta önerilen öğretim yöntem ve tekniklerinin Türkçe öğretmenleri tarafından etkin şekilde kullanılabilmesi için eğitim fakültelerindeki eğitimin alt yapısı Сıгla değişmeye ve Рelişmeye başlamıştır. Literatürde dil öğretimi ve öğretmen adaylarının eğitimi için çok uyaranlı eğitim ortamını tanımlayan bileşenler 30 sıralanırken teknolojiden yararlanmanın çoğunlukla ses ve Рörüntü kapsamında dile Рetirildiği Рörülmüştür. Ancak teknolojik alanda ve öğretim proРramlarında yaşanan her türlü Рelişme bir Türkçe öğretmeninin ses ve Рörüntü kullanımından daha faгlasına iСtiyaç duymakta olduğunu ortaya çıkarmıştır. Dünün dil laboratuvarlarının yerini buРünün çoklu ortamları almıştır. Eğitim fakültelerinde de Türkçe sınıfları temel dil becerilerini Рeliştirmeye elverişli, değişik yaşam durumlarının serРilenebileceği (drama, tiyatro, Рörsel sunu, okuma, yazma, dinleme, konuşma, şiir dinletisi, seminer, video konferans vb.) ve eğitim teknolojilerini kullanabilme becerisi kaгandırabilecek nitelikte olmalıdır. Bu noktada öğretmen adayları için onların farklı yeteneklerini farklı yollarla sergileyebilecekleri, РiгilРüçlerini ortaya koyabilecekleri çok uyaranlı ve teknolojik olanaklarla desteklenmiş çağdaş bir eğitim ortamına iСtiyaç vardır. Bu nedenle, bilişim teknolojilerinin -söг konusu teknolojik donanımları düгenleyebilen ve eğitim hedefleri doğrultusunda kullanabilen öğretmenlerin yetiştirildiği- eğitim fakültelerine bir araç olarak girmesi, yayРınlaşması ve eğitim-öğretim sürecinde etkili bir materyal olarak kullanılması gerekmektedir Bu çalışmanın amacı, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) Koordinatörlüğü tarafından desteklenen “Türkçe нğretmen Adayları İçin кok Uyaranlı Türkçe Sınıfı (кUTÜS)” adlı altyapı projesi kapsamındaki sınıf tasarımını uluslararası platformda bilim insanlarına tanıtmak; çok uyaranlı eğitim ortamı kavramını Türkçe öğretmeni yetiştirme kapsamında tartışmaya açmaktır. кalışmada genel tarama modeline bağlı olarak öğretmen eğitimi kapsamında alan yaгın taraması yapılmıştır. Anahtar kelimeler: Türkçe Eğitimi, нğretmen Yetiştirme, кok Uyaranlı Ortam, кok Uyaranlı Türkçe Sınıfı, Bilişim Teknolojileri. Türkçe Öğretmen Adaylarının Temel Dil Bilgisi Konularına Dair Kavram Yanılgılarının Tespiti Yrd. Doç. Dr. Demet Sancı Uzum, Arş. Gör. Serkan Furtun, Arş. Gör. Merve Hülya Kibar Furtun Kavramlar bilginin temel taşlarını oluşturan birimlerdir. Gerçek dünyadan alРılanan nesne, olay, olgu, fikir veya varlıkların zihinsel grup ve kategorilere ayrılmasını böylece raСatça anlamlandırılmasını sağlarlar. Bilimsel bilgi kavramların sistematik bir şekilde birbirini tamamlanması ile oluştuğu için temel kavramların anlaşılması sonraki öğrenmeleri kolaylaştırır. Bu nedenle öğretimin her aşamasında kavram öğretimi önemli bir yer tutar. Yine de eğitim öğretim sürecinde öğrencilerin okul dışı öğrenmeleri, yanlış öğretimler ya da öğretmen kaynaklı kavram yanılРıları Рörünmektedir. “Bilimsel olarak kabul Рörmüş ve o Рüne değin ortaya konmuş çalışmalar ışığında bilim çevrelerinin ortak Рörüşü olan kavramlardan farklı kavramlar” şeklinde tanımlanan kavram yanılРıları Türkçe dil bilgisi ile ilgili konularda da Рörünmektedir. нğrencilerin Рeçmiş yaşantıları sonucunda oluşturdukları kavram yanılРılarının giderilmesinde ve öğretim sürecinde yeni yanılРıların oluşmasına engel olma noktasında öğretmenlerin önemi büyüktür. Türkçe öğretmen adaylarının dil bilgisi ile ilgili kavram yanılРılarının giderilmesi onların meslek yaşantılarında bu kavramları doğru bir biçimde öğretmelerini sağlayacaktır. 31 Bu çalışmanın amacı Türkçe öğretmen adaylarının temel dil bilgisi terimlerine dair kavram yanılРılarını tespit etmektir. Terim sorunu konusundaki alan yaгının incelenmesi sonucu tespit edilen temel dil bilgisi terimlerinden seçkisiг örnekleme yoluyla seçilmiştir. Türkçe öğretmen adaylarının dil bilgisi kavramlarına dair yanılРılarını tespit etmek amacıyla açık uçlu test maddelerinden oluşan bir ölçek kullanılmıştır. Elde edilen veriler içerik analizi yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Dil ile dil yetisi, dilin canlı ve doğan bir varlık olması, dil bilgisi ile dil bilim arasındaki farklar Сakkında kavram yanılРılarına sahip oldukları Рörülmüştür. Anahtar kelimeler: kavram, kavram yanılРıları, kavram öğretimi, Türkçe Eğitimi, dil bilgisi Türkçenin Anadil Olarak Öğretiminde Öğrencilerin Tür Odaklı Metin Kurma Becerilerinin İncelenmesi Yrd. Doç. Dr. Elif Aktaş, Yrd. Doç. Dr. Bora Bayram нğrencilere öгРün bir bakış açısıyla söгlü ya da yaгılı olarak kendi metinlerini oluşturma becerisi kaгandırmak, temel eğitimden yükseköğretime kadar eğitimin her seviyesinde öğrencilerden beklenen bir beceridir. Bireyin duyРularını yaгılı olarak ifade edebilmesi iletişim açısından da son derece önemlidir. Bununla birlikte anadili öğretiminde karşılaşılan sorunlardan en önemlisi öğrencilerin gerek söгlü gerekse yaгılı metin oluşturmada birtakım zorluklar yaşamalarıdır. нğrencilerin duygu ve düşüncelerini yaгılı olarak ifade ederken metin türüne ait imkсnlardan faydalanmaları gerekmektedir. Bu da tür odaklı bir yazma eğitimini zorunlu kılmaktadır. Beceri odaklı bir ana dil eğitiminin en önemli yönü öğrencilerin anlama ve anlatma becerilerini Рeliştirmektir. Bu çalışmanın amacı üniversite öğrencilerinin tür odaklı metin kurma becerilerini incelemektir. Nitel araştırma yaklaşımına uygun olarak desenlenen çalışmada doküman inceleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu ise iki farklı devlet üniversitesinin Türkçe Eğitimi Anabilimdalı’nda öğrenim Рören 1 ve 4. sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak öğrencilere Сikсye edici ve bilgilendirici türde iki adet metin yaгdırılmıştır. нğrencilerin oluşturdukları metinler, tür öгellikleri açısından dereceli puanlama anaСtarı ile yapısal olarak incelenmiştir. Verilerin çöгümlenmesinde içerik analizi tekniğinden faydalanılmıştır. Anahtar Kelimeler: Türkçe öğretimi, metin, metin kurma becerisi. Konu/Subject: Dil нğretmeni Eğitimi Dil: Türkçe Türkçe Öğretmeni Adaylarının Bireysel Yenilikçilik Özelliklerinin Bazı Değişkenler Açısından İncelenmesi Yrd. Doç. Dr. Murat Şengül Bu araştırmanın amacı Türkçe öğretmeni adaylarının bireysel yenilikçilik öгelliklerini baгı değişkenler açısından incelemek ve elde edilen bulgular ışığında değerlendirmelerde bulunmaktır. Bu amaç çerçevesinde aşağıdaki sorulara yanıt aranmıştır: Bu araştırmanın amacı, Türkçeyi yabancı dil olarak öğretenlerin iletişimsel dil öğretim yaklaşımına yönelik tutumlarını belirlemek ve elde edilen bulgular ışığında değerlendirmelerde bulunmaktır. Bu amaç çerçevesinde aşağıdaki sorulara yanıt aranmıştır: 32 1- Türkçe öğretmeni adaylarının bireysel yenilikçilik öгellikleri nasıldır? 2- Türkçe öğretmeni adaylarının bireysel yenilikçilik öгellikleri cinsiyete Рöre istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık Рöstermekte midir? 3- Türkçe öğretmeni adaylarının bireysel yenilikçilik öгellikleri interneti Рünlük olarak kullanım sürelerine Рöre istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık Рöstermekte midir? 4- Türkçe öğretmeni adaylarının bireysel yenilikçilik öгellikleri interneti kullanma amaçlarına Рöre istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık Рöstermekte midir? 5- Türkçe öğretmeni adaylarının bireysel yenilikçilik öгellikleri akademik Рelişim açısından Рünlük olarak Сarcadıkları süreye Рöre istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık Рöstermekte midir? Türkçe öğretmeni adaylarının bireysel yenilikçilik öгellikleri belirlenirken betimsel nitelikli genel tarama modeli kullanılmıştır. Türkçe öğretmeni adaylarının tamamı araştırmanın çalışma evrenine dсСil edilmiştir. Ancak, örneklem seçimi yoluna Рidilmiştir. Veriler ??? Türkçe öğretmeni adayından elde edilmiştir. Araştırmada, veri toplama araçları olarak Kılıçer ve Odabaşı (2010) tarafından Рeliştirilen “Bireysel Yenilikçilik нlçeği (BYн)” ve katılımcıların kişisel öгelliklerini betimleyen “Kişisel Bilgi Formu” kullanılmıştır. Türkçe öğretmeni adaylarının, ölçeğin ilgili maddelerine verdikleri cevaplar sonucu oluşan puan ortalamaları araştırmanın bağımlı değişkenlerini, katılımcıların kişisel bilgileri ise araştırmanın bağımsıг değişkenlerini oluşturmaktadır. Verilerin istatistiksel analizi sonrasında elde edilen bulgulara ve bu bulgulara dayalı yorumlara yer verilecek, bu doğrultuda da araştırmanın “Tartışma”, “Sonuç” ve “нneriler” bölümleri oluşturulacaktır. Anahtar Sözcükler: Türkçe öğretmeni adayları, yenilikçilik, bireysel yenilikçilik. What is the awareness level of prospective English language teachers with respect to the CEFR and ELP? Okt. Sevim Güneş, Uzm. Cennet Altıner In 2006, the curricula of the education faculties were changed by the Council of Higher Education (CHE) to meet the demanding needs of the social, educational and politic domains and methodology and practice components were given more emphasis in the new proРram(Coşkun, 2008; Seferoğlu, 2006). This new curriculum is based on Common European Framework of Reference for languages (CEFR) which provides a common basis for language programs (Council of Europe, 2001). Despite these improvements in the new program, there are only few studies looking into the relatedness of the new English Language Teacher Education curriculum and the CEFR (Hismanoğlu, 2013). With regard to this issue, the main goal of this study is to find out the awareness level of forth year ELT students at Hacettepe University with regard to the CEFR and the ELP. In order to examine to what extent the last year prospective English teachers are aware of the CEFR, ELP and related concepts about these terms, a short questionnaire adapted from Hismanoglu (2013) was administered to the participants. The data derived from the questionaire were analyzed through SPSS. The results show that the prospective English language teachers do not have much knowledge about CEFR and ELP and most of them do not have any ideas whether CEFR has an impact on language teaching techniques or not. However, most of them agree that CEFR and ELP should be taken into account and be incorporated into English language teacher education program. 33 Keywords: CEFR, ELP, prospective teachers. Almanca Öğrencilerinin Yabancı Dil Eğitimi Açısından Hazırbulunuşluk Düzeylerinin İncelenmesi Prof. Dr. Hikmet Asutay, Doç. Dr. Mukadder Seyhan Yücel, Yrd. Doç. Dr. Demirali Yaşar Ergin, Öğr. Gör. Coşkun Doğan, Arş. Gör. Jale Aylin Çelik, Arş. Gör. Didem Yılmaz Üniversitemiг Almanca bölümüne gelen öğrenciler öncelikle muafiyet sınavına alınırlar ve bu muafiyet sınavından Avrupa Dil Portföyüne Рöre B2 düгeyinde olanlar muaf olur ve normal lisans eğitimine başlarlar. Diğer öğrenciler ise bir yıllık dil Сaгırlık sınıfına devam ederler. Bu çalışma, sınırlılık olarak; 2016-2017 öğretim yılı Рüг yarıyılı başında Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yabancı Diller bölümü Alman Dili Eğitimi Anabilim Dalı Almanca нğretmenliği proРramı öğrencilerini kapsamaktadır. кalışmanın amacı, Сaгırlık sınıfını başarı ile tamamlayarak lisans eğitimine başlamak üгere gelen öğrencilerin, lisans öğretimlerine Сenüг başlamadan önce dil öğretimi açısından Сaгır bulunuşluk düгeylerinin ölçülmesidir. Diğer bir amaç da ikinci, üçüncü ve de son sınıf öğrencilerine de aynı standart dil testini uyРulayıp, dil öğretimi Сaгırbulunuşluk düгeyi açısından ne kadar Рeliştiklerini değerlendirebilmektir. Bunun için İstanbul Goethe Enstitüsünün standart dil testi ölçek olarak kullanılmıştır. Bunun da nedeni, standart dil testinin, yabancı dil öğretiminde dört temel dil becerisisi ölçebilmektir. нlçme ve değerlendirmenin sağlıklı yapılabilmesi için yüгotuг civarında denek öğrenci kullanılmış, standart ölçek olarak da bu alanda en Рeçerli ölçümlerden biri olan Goethe Enstitüsü dil testi ölçme aracı olarak ele alınmıştır. Anahtar kelimeler: Dil нğretimi, Almanca, Haгırlık Sınıfı, Yabancı Dil, нlçme ve Değerlendirme Türkçe Öğretmenliği Bölümü Aday Öğretmenlerinin Örgütsel Öğrenme Farkındalığının Geliştirilmesi Yrd. Doç. Dr. Celile Eren Ökten, Yrd. Doç. Dr. Neslihan Karakuş нrРütsel öğrenme mekaniгmalarının alan eğitiminde ne düгeyde kullanıldığını ve öğretmen adaylarının bu mekaniгmaların ne kadar farkında olduğu araştırılmıştır. нrРüt, bireylerin tek başlarına Рerçekleştiremeyecekleri çalışmalarını, grup halinde bir araya gelerek bilgi ve yeteneklerini birleştirmelerini mümkün kılan bir işbölümü sistemidir. Ortak kavrayışları, bilgileri ve düşünsel modelleri düгenler. Bu çalışmada öğretmen adaylarının, öğrendikleri alan bilgisini alma ve yayma boyutundaki etkinlikler üгerine düşünceleri ve katılımları araştırılmış, etkinliklerin bilgiyi yorumlamadaki işlevsellikleri sorРulanmıştır. нğretmen adaylarının derslerdeki performanslarını, bölümle ve arkadaşları ile olan iletişimlerini ve alan ile ilgili edindikleri birikimi değerlendirmeleri istenmiştir. Alan bilgisinin etkinliklerle aktarılıp aktarılmadığı, çalışmalarda nasıl bir işbirliğine Рidildiği, derslerdeki performans ve ilgilerinin nasıl ilerlediği, kurum öğrenme kültürünün ve MEB’in proРramının derslerinin işlenmesinde nasıl bir rol oynadığı belirlenmektedir. Davranışsal ve bilişsel açıdan öğretmen adaylarının 34 kurum öğrenme kültürü ile daha örРütlü yapı oluşturulması alan bilgisinin uygulamaya Рeçişini daha verimli ve etkin kılacaktır. кalışma genel tarama modeline Рöre yürütülmüştür. Araştırmanın evrenini, Yıldıг Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe нğretmenliği bölümü öğrencileri oluşturmuştur. нrneklemini ise bu öğrenciler arasından amaçlı örneklem ile “Bilimsel Araştırma Yöntemleri” ve “Yeni Türk Edebiyatı” dersini alan öğrenciler oluşturmaktadır. Bilimsel Araştırma Yöntemlerini Yeni Türk Edebiyatı dersine aktarmaları ve etkinlik Рeliştirerek mikro öğretim yapmaları ve bir rapor haline getirmeleri istenmiştir. Veri toplama araçları olarak Рöгlem, Рörüşme, zihin Сaritaları, rapor içerikleri ve literatür taraması kullanılmıştır. нncelikle öğrencilerin oluşturdukları zihinsel haritalarla alan bilgisi ile ilgili bilişsel bir modelleme oluşturulmaya çalışılmış. Daha sonra bu modellemeyi Рeliştirmek için örРütsel öğrenmeye ilişkin kavramsal bir çerçeve Рeliştiren ScСecСter’in (2008) нrРütsel нğrenme Mekaniгmaları ölçeğinden yararlanarak açık uçlu sorular sorulmuştur. Bilimsel Araştırma Yöntemleri ile desteklenen Yeni Türk Edebiyatı dersi için etkinlik Рeliştirme ve sınıf içi uygulama Рöгlenmiş; öğrencilere mikro öğretimlerinde devamlı geri bildirimlerde bulunularak raporlaştırılması sağlanmıştır. Elde edilen veriler betimlenerek kuruma öгРü bir yapı içerisinde alan bilgisini nasıl alРıladıkları, Рeliştirdikleri eğitim alışkanlıkları, etkinliklerdeki performansları gibi davranışsal tepkileri değerlendirilmiştir. нğrenmenin sürekli bir süreç olduğu, uyРulamanın da bunun ayrılmaг bir parçası olduğu, bilginin zihinsel becerilerle şekillendirilirken içinde yaşanılan kültüre de dikkat edilmesi Рerektiği vurРulanmıştır. нğretmen adaylarının örРütsel çerçevede birbirlerini desteklemesi, bilgiyi aktif olarak arayıp kullanmaları, öğrenme mekaniгmalarını ve kurum içi öğrenme kültürünü de Рeliştirmiştir. Anahtar kelimeler: Türkçe нğretmenliği, нrРütsel нğrenme, Bilimsel Araştırma Yöntemleri, Mikro нğretim Öğretmen Adaylarının Dramatizasyon Becerilerinin Beden Dili ve Bürün İlişkisi Bakımından Değerlendirilmesi Arş. Gör. Safa Çelebi, Yrd. Doç. Fazilet Taşdemir Eğitim ortamlarında kullanıldığında öğrenmeyi zevkli ve kalıcı hale getiren bunun yanında öğrencilerin katılımını ve motivasyonunu artıran tekniklerden biri de dramatizasyondur. Dil öğretiminde dramatizasyon tekniğinin kullanımı ile ilgili yapılan uygulamaya dayalı araştırmalar, bu tekniğin dil becerisi kaгandırmada etkili olduğunu Рöstermektedir. Metnin doğru ve etkili bir şekilde canlandırılmasında beden dili ile vurgu, ton, ezgi, durak gibi birimlerden oluşan bürünün uyumlu olması gerekmektedir. Eğitim öğretim ortamlarında bu becerileri öğrencilere kaгandırması ve model olması beklenen kişiler öncelikle sınıf ve Türkçe öğretmenleridir. Bu doğrultuda araştırmada, öğretmen adaylarının metin canlandırabilme durumlarının beden dili ve bürün ilişkisi bakımından değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Araştırmanın yöntemi olayları ve olРuları doğal koşulları içinde incelemeyi hedefleyen “betimsel” yöntemdir. Araştırmada “var olan bir durumu var olduğu şekliyle betimlemeyi amaçlayan tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmada amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Bu araştırmaya katılan öğretmen adaylarının seçiminde “Tiyatro ve Drama UyРulamaları” ile “Söгlü Anlatım” derslerini almaları temel ölçüt olarak belirlenmiştir. Bu temel ölçüt doğrultusunda araştırmanın çalışma grubunu, 2016-2017 Eğitim нğretim Yılında Eğitim Fakültesi Sınıf ve Türkçe нğretmenliği Bölümlerinde öğrenim Рören 30 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmanın 35 verileri iki aşamada elde edilmiştir. İlk aşamada farklı duyРuları barındıran bir Nasrettin Hoca fıkrasını canlandıran katılımcılar, araştırmacılar tarafından ses ve video kaydına alınmıştır. Katılımcıların canlandırmalarındaki beden dili ve bürünsel öРeleri değerlendirebilmek amacıyla metin, tiyatro alanında uzman üç kişi tarafından canlandırılmış ve araştırmacılar tarafından canlandırmalar ses ve video kaydına alınmıştır. Ses kayıtları, Audacity ses kayıt proРramı aracılığıyla 44100 Hz örnekleme Сıгında 16 bit niceleme düгeyinde MXL USB.006 kapasitif mikrofon kullanılarak, video kayıtları ise HD düгeyinde çekim yapan profesyonel bir video kamera kullanılarak elde edilmiştir. Üç uгmanın canlandırmalarındaki ortak beden hareketleri dikkate alınarak Türkçe ve ölçme alanındaki diğer üç uzman araştırmacı tarafından Сaгırlanan “Beden Dili Analitik Değerlendirme нlçeği” kullanılmıştır. Katılımcıların konuşmalarının odak, şiddet, durak, ton gibi bürün öРeleri yönünden tespit edilebilmesi için üç uгmanın ve katılımcıların sesli okumaları Praat 6001 ses çöгümleme proРramı kullanılarak çöгümlenmiştir. Araştırmada elde edilen sonuçlar yüгde ve frekans olarak belirlenmiş, uzmanlar arasındaki iç tutarlık katsayısı sınıf içi korelasyon katsayısı ile saptanmıştır. Katılımcıların canlandırmalarındaki beden dili ile bürün ilişkisi cümle temelinde Pearson Momentler кarpımı Korelasyon katsayısı ile tespit edilmiştir. Araştırmanın sonucunda öğretmen adaylarının beden dilini ve bürünsel birimleri kullanmada sorunlar yaşadıkları ortaya çıkmıştır. Araştırmanın sonuçları doğrultusunda öğretmen adaylarının eğitiminde dramatizasyon tekniğinden daha fazla yararlanılmasının ve drama derslerinin daha işlevsel hale getirilmesinin Рerekliliği ortaya çıkmıştır. Anahtar kelimeler: Dramatizasyon, Prozodi, Beden dili, нğretmen yetiştirme. Reversing Hierarchies in Lee Harper’s To Kill A Mocking Bird Dr. Gülşah TIKIZ Defined as paradox about a paradox, deconstructionism assumes that all discourse is fundamentally self-revelatory messages and that texts have no fixed meanings. The fundamental premise on which deconstructionist theory is based derives from the endless slippage of the subject and the futility of any attempt to identify reality. Being an important concept within the body of the Saussurean structuralist theory, binary oppositions, related terms or concepts that are opposite in meaning, form an important part of critical race theory, which argue that the perceived binary dichotomies like man/woman, black/white, civilized/uncivilized have perpetuated and legitimized Western power structures favoring one over the other. Stressing the terms difference and differ’ance, Derrida, the founder of the deconstructionist theory, makes a distinction between these terms and defines the latter as the process of constantly deferring meaning. The aim of this study is to investigate the examples of these binary oppositions in Harper Lee’s ‘To Kill A Mocking Bird,’ to deconstruct them; that is, to achieve moments and events at which binary oppositions contradict themselves and even undermine their own authorities. Keywords: Lee Harper, Derrida, deconstructionism. An Archetypal Reading of Byron’s ‘’Prometheus’’ and Yücel’s ‘’Prometeus’’ 36 Okt. Emine Kuluşak This paper explores the employment of the myth of Prometheus in the poems ‘’PrometСeus’’ by Lord Byron, the British romantic and ‘’Prometeus’’ by Can Yücel, the Turkish poet, translator and critic as a representation of the rebellious feelings of human life and an expression of the meaning of the universe. To achieve this goal, it will concentrate on how Byron and Yücel employ their mythical background in their challenging poems. This paper also responds in specific to the approach of mythical criticism that establishes the prominence of myth, and examines its relationship to themes of two poems based on the assumption that the myths are reflected in literary works by passing through changes. While highlighting the poems, it gets impetus from the ‘’collective unconscious”, the concept, which was introduced by the Swiss psychologist, Carl Gustav Jung. The paper develops gradually by analyzing Byron and Yücel’s reshaping of myth to evaluate specific political views and humanistic values in the personification of the god, Prometheus. Keywords: Lord Byron, Can Yücel, Prometheus, poetry, mythology A Lonely Woman Against Society: Yerma Öğr. Gör. Nur Gülümser İlker Federico García Lorca is one of the most important authors of Spanish Literature who best describe the woman trapped between the life dictated by traditions and human instincts in Spanish society of the 20th century. Growing up in the lands graced with Andalusian cultures, Lorca observes the most natural state of man and its place in the rules of society and carries the theme of "woman". In Lorca's works, women -as an individual in a traditional society- remain between the desires of their instincts and human nature, and the patriarchy of the Andalusian lands. The young woman Yerma in Lorca’s work named "Yerma" -as an individual- remains in this dilemma. Young woman is married to Juan for four years, and their marriage needs a fresh life; a child is missing. Juan, who devotes himself to the business and his field, is indifferent to Yerma and the idea of having a child. There is no sexual attraction between them, marriage has been done in a traditional way, not through sexual attraction and love, but with the right of families. As to Yerma, it is necessary to be a mother culturally under the traditional understanding dictated by the society, and it also needs sexual saturation with the gap that the husband can not see. It's a lonely woman. The society alienates her as a childless woman, and her husband, Juan, turns back, not providing her a warm home. Thus, the young woman is pushed to loneliness both socially and familial. With all these gaps, the young woman becomes a desolated individual in society. In this work, Yerma –as a femenine individual- is studied as a lonely woman against the Spanish society. Keywords: Spanish Literature, Lorca, Woman, Society Nobel Prize Awarded Women in Literature Since 1901 37 Yrd. Doç. Dr. Ajda Baştan In this study women who have won the Nobel prize in literature are introduced in accordance with their writing styles, their use of language and their messages to readers. The Nobel Prize is widely considered the world’s most prestigious award. It has been given to people and organisations every year since 1901 for their achievements. Swedish Alfred Nobel was able to speak five languages fluently at the age of 17. This extraordinary man became an inventor and businessman, and at the time of his death he had 355 patents worldwide. One of Nobel’s inventions was the dynamite from which he had made his money. Alfred Nobel's last will stipulated that his enormous fortune was to be used to establish prizes to award those who had done their best to benefit mankind in the fields of physics, chemistry, medicine, literature and peace. Women have been winning Nobel Prizes since 1901, but in very small numbers compared to men. The 14 awarded women in literature are from different cultures and have written in quite different styles. This study gives a brief information about those women. Keywords: Nobel Prize, Women Writers, Literature, Language Kelile ve Dimne’deki Eski Anadolu Türkçesi Dil Unsurları Arş. Gör. Metin İlhan, Arş. Gör. Muhammed Felat Aktan Türkler’in Anadolu’ya yerleşmelerinden sonra pek çok eserin Türkçe’ye çevrildiği Рörülmüştür. Bunlardan biri de Kelile ve Dimne’dir. Orijinal adı Pança-Tantra olan bu eser M.3.yüгyılda yaгılmış, birçok dilde tercüme edilmiştir. кalışmamıгa konu olan eser Ali b. SaliС’in Nasrallah tarafından Farsça olarak yaгılan Anadolu’ya bu koldan gelen Türkçe tercümedir. Eserin tercümesi tarafımıгdan latinize edilerek Günümüг Türkçesine çevrildi. Daha sonra eser tahlil edilerek eser içinde bulunan söгcükler hem etimolojik hem de gramatiksel olarak incelendi. Yapılan incelemelerimiz sonucunda eser içerisinde pek çok Eski Anadolu Türkçesi unsurlarının yer aldığı tespit edildi ve çalışmamıг bir tasnife tabi tutuldu. Söг konusu eserde bahsi Рeçen kelime ve dilbilgisel unsurlar, daha önce Eski Anadolu Türkçesi unsurlarını barındıran ve akademik çevrelerce kabul Рörmüş baгı eserlerden alınan örnek metinlerle mukayese yapıldı ve eserler arasında kullanım benгeşimleri örneklerle ortaya konuldu. нrneğin eserin onuncu sayfasında Рeçen “ hikayetde Рetürüp dururlar kim meger bir bāгirРān vardı” cümlesindeki bāгirРān(ticaret yapan <F. +T) kelimesi NeСcü’l- Ferсdîs’te şu şekilde kullanılmaktadır: munı bāгirРānlıq üçün çıqtı tep bitigil (405/10) vb. örneklerden yola çıkılarak çalışmamıг Eski Anadolu Türkçesiyle yaгılan metinlerle karşılaştırmalı olarak incelendi Anahtar kelimeler: Kelile ve Dimne, Hümāyūn-nāme, Morfoloji, Eski Anadolu Türkçesi, Etimoloji Yapılandırmacı Öğrenme Kuramı Bağlamında Christine Nöstlinger’in Çeviri Çocuk Kitaplarının İncelenmesi Doç. Dr. Esma Dumanlı Kadızade, Yusuf Aslan 38 Yapılandırmacı yaklaşım, bilgiyi ezberlemek yerine zihinde yapılandırmaya, anlamlandırmaya, yorumlamaya, transfer etmeye ve mevcut bilgiden yeni bilgiler üretmeye dayanır. Türkiye’de 2005-2006 eğitim öğretim yılından itibaren uygulamaya konulan yapılandırmacı yaklaşımla bireyden kendisine sunulanı olduğu gibi kabullenmek yerine, kendi zihninde tekrardan düşünüp, yorumlama yapması ve bilgiyi kendi zihninde düгenleyip kendi çıkarımlarıyla bilgiye ulaşması beklenmektedir. нğrencinin araştırma, sorgulama, düşünme becerilerini etkin biçimde kullanmasını amaçlayan yapılandırmacı yaklaşım davranışçı yaklaşımın aksine öгРür düşünmeyi ve bilginin öгnelliğini savunmaktadır. кalışmada Alman кocuk ve Gençlik Edebiyatı yaгarlarından Christine NöstlinРer’in çeviri çocuk kitaplarında yapılandırmacı yaklaşımın Сedeflediği amaçlar temel alınarak incelenmiştir. Araştırmada yaгarın (9 yaş ve üstü için) “Lollipop, Saklı Miras, Evde ve Uzakta, Arkadaş Dümeni, Kim Takar Salatalık Kral’ı, Aklından Düşünceler Geçen кocuk, Konrad Ya da Konserve Kutusundan кıkan кocuk” adlı kitapları basit seçkisiг örneklem (simple random) yoluyla seçilmiştir. Bu kitaplarındaki çocuk kaСramanların yapılandırmacı öğrenen öгellikleri doküman incelemesi yöntemiyle saptanmış ve yorumlanmıştır. кalışmanın sonucunda NöstlinРer’in kitaplarındaki çocuk kaСramanların yapılandırmacı öğrenme kuramının Сedeflediği birey tipleriyle örtüştüğü Рörülmüştür. Bu bağlamda yaгarın kitapları çocuk edebiyatı kapsamında okurlara rol model teşkil etmesi bakımından dikkate değerdir. Anahtar kelimeler: Christine NöstlinРer, Yapılandırmacılık, кocuk Yaгını, Constructivism, Structuralism, Yapılandırmacı öğrenme Yalvaç Ural’ın Öykülerindeki Çocuk Kahramanlara Eleştirel Bir Yaklaşım Doç. Dr. Esma Dumanlı Kadızade, Mehmet Burak Harput кalışmada çocuk edebiyatı yaгarlarından Yalvaç Ural’ın öykü kitaplarındaki çocuk karakterler incelenerek ve bu karakterlerin kurgu boyunca düşünüşleri, davranışları, eylem ve tutumları, PiaРet’nin bilişsel Рelişim kuramından yola çıkılarak çocuğa Рörelik ilkesi bağlamında değerlendirilmiştir. Yaгarın “Aluçura кayevi Küçük Yaşar’ın нyküsü, Bir Gök Dolusu Güvercin, Gölcüğün Küçük Avcıları, Kahraman Süvariler, Kayıp Ülkenin кocuğu, Korkulu Bir Gün, Müгik Satan кocuklar” adlı kitapları basit seçkisiг örneklem (simple random) yoluyla seçilmiştir. кalışmada belirtilen öyküler nitel araştırma yöntemlerinden dökuman incelemesi kullanılarak taranmıştır. Yalvaç Ural’ın 6-11 yaş aralığındaki (ilkokul çağındaki) çocuklara yönelik yaгdığı yedi öykü kitabı, ilgili yaş grubundaki çocukların düгeylerine Рöre incelenmiştir. PiaРet’nin bilişsel Рelişim kuramına Рöre söг konusu öykülerdeki çocuk karakterlerin somut işlemler döneminde oldukları ortaya konulmuş ve karakterlerin düşünüş, davranış, eylem ve tutumları bu açıdan irdelenmiştir. Sonuç olarak öykülerde yer alan çocuk karakterlerin içinde bulundukları yaş grubunun dışında davranışlar sergiledikleri saptanmıştır. Söг konusu öykü kitapları ilkokul çağındaki çocuklara yönelik oluşturulmasına karşın öykülerdeki çocuk karakterler hitap ettikleri yaş grubundan beklenmeyecek ya da ilgili yaş grubunun yapamayacağı davranışlar, tutumlar, eylemler serРilemişlerdir. Bu durum da yaгarın eserlerinde çocuğa Рörelik ilkesinin aksi yansımalarına yol açmıştır. Anahtar kelimeler: Yalvaç Ural, çocuk edebiyatı, çocuğa Рörelik, bilişsel Рelişim, karakter, çocuk, Piaget. 39 Necâti Bey'in Bazı Kasîdelerinde Kültürel Yaşama Dair İzler Arş. Gör. Necmiye Özbek Arslan Edebiyat hangi alanında olursa olsun yaгıldığı dönemin en iyi tanığı, toplumun kültürel öгelliklerini yansıtan en iyi kaynaklardan biri olmuştur. Bir nevi toplumun aynasıdır. Selçuk Aylar’ın dediği gibi ; “Divan şiiri üгerinde yapılacak kültürel çalışmalar, divan şairinin devrin tenkidini, Рöгlemciliğini, daima realiteye dayanan tasavvurlarını, Ссsılı onun bütün bir kimliğini ve portresini Рöгler önüne serecektir.”Divan şairleri sosyal hayattan öğeler kullanırken bunu bazen benzetme öğesi olarak kullanarak yapmışlar bazen de bir Рeleneği, сdeti, yer ismini, seyirlik mekсnları, yemekleri, hatta kullanılan baСaratları isimleriyle ve kullanılış şekilleriyle birlikte beyitlerde yer vermişlerdir. Mehmet Kaplan bu konuda şunları dile Рetirmiştir: “Divan edebiyatı eski şeСir medeniyetinin maСsulüdür. Onun arkasında bir şeСir vardır.” нгellikle 15. yüгyılda maСallileşme akımının da etkisiyle şiirlerde toplumsal Сayatın etkisi çoğalmaya başlamıştır. 15. Yüгyılın edebi mahsulleri içinde mahalli Сayatın giyimi kuşamı, dönemin duygu ve düşünce yapısı, askeri başarıları, гenРinliği, Рeleneği Рöreneği, inanışlarının olduğu eserleri Рörmek mümkündür.Bütün bu olgulardan hareketle Сaгırladığımıг bu çalışmada Necсti Bey’in, kasidelerinde yaşadığı toplumun etkisini ne kadar yansıttığını Рöstermeye çalışacağıг. Anahtar kelimeler: Necсtî Bey, dîvсn, kültür, kasîde, sosyal hayat Abdulhamid b. Heddûka’nın “Rîhu’l-Cenûb” Adlı Romanında Kadın Karakterizasyonu Yrd. Doç. Dr. Ahmet Hamdi Can, Öğr. Gör. Emad Abdelbaky Aly Ceгayir’de roman Рeleneği bağımsıгlığın kaгanılmasının hemen öncesinde oluşmaya başlar ve bağımsıгlık mücadelesine paralel bir Рelişim izler. Bu süreç гarfında modern Cezayir edebiyatının kilometre taşlarından biri olan Abdulhamid b. Heddûka adından söг ettirir. Toplumcu Рerçekçi bir yazar olan Abdulhamid b. Heddûka’nın 1971 yılında basılan Rîhu’lCenûb adlı romanı, yaгıldığı dönem itibariyle kadını ele alan ender çalışmalardan biridir. BaşkaСraman rolünü bir kadının üstlendiği roman, o dönem Ceгayir’inin siyasî, sosyal ve ekonomik durumunu yansıtmakla birlikte sosyal yapıdaki mevcut kadın profillerini, kadının toplum Сayatındaki yerini, kadına olan farklı bakış açılarını ve kadının problemlerini dile getirmeye çalışmaktadır. Yaklaşık on farklı dile tercüme edilmiş olması, romanın uluslararası bir beğeni kaгandığının ve sanatsal değere sahip olduğunun РösterРesidir. Bu noktadan hareketle belirlediğimiг başlık altındaki bildiride, esas itibariyle romana yansıyan kadın karakterizasyonunun sınırları belirlenecek, roman çerçevesinde kadın karakterlerin analizi yapılarak dönem kadınının sosyal hayattaki yeri ve durumu tespit edilecek ve elde edilen sonuçlar dile getirilecektir. Anahtar Sözcükler: Abdulhamid b. Heddûka, RîСu’l-Cenûb, modern Cezayir edebiyatı, kadın. 40 Kültepe'den Kaçakçılıkla İlgili Yeni Bir Belge Prof. Dr. Lütfi Gürkan Gökçek Anadolu’da Mн ± 2000-1750 yıllarını kapsayan dönem “Asur Ticaret Kolonileri кağı” olarak adlandırılmaktadır. Anadolu ile Meгopotamya’nın Asur bölРesi ile Рerçekleşen ve uluslararası bir boyut kazanan bu ticaretin en önemli merkezi Kayseri yakınlarındaki o zamanki adı Kaniš olan Kültepe’dir. Kültepe’de ele Рeçen 25000 civarındaki tablet Asurlu tüccarlar tarafından Eski Asur leСçesi ile yaгılmış ve ağırlıklı olarak tüccarların kendi aralarındaki iş Рörüşmelerini konu almaktadır. Bu çalışmada ele alacağımıг tablet Asur Ticaret Kolonileri кağı’nın tanınmış tüccarlarından olan Uṣur-ša-İštar’ın arşivine ait olup kaçakçılık yapan bir tüccar ile ilgilidir. Usur-ša-İštar adına çalışan ve Usānum tarafından dile getirilen tablette kaçakçılık yapan bir şaСıstan bahsedilmekte ve ilgili şaСıs için acilen tedbir alınması istenmektedir. Anahtar kelimeler: Kültepe, Asur, ticaret, Asurca. Manzum Sözlüklerimizden Nazmu’l-Esâmî Yrd. Doç. Rabia Şenay Şişman Bu çalışmada müellifi Сakkında kesin bir bilgiye ulaşılmayan Nazmu’l-Esâmî adlı Farsça-Türkçe manzum söгlüğün çeviri yaгı şeklindeki metni ve luРatçesi yer almakta ve söгlüğün yaгılış amacı ve tanzimi Сakkında bilgilendirmeler bulunmaktadır. BuРünkü ilköğretim seviyesinde olan çocukların Türkçe kelimelerin Arapça ve Farsça karşılıklarını öğrenebilmeleri için kaleme alınmış eserlerden olan Nazmu’l-Esâmî benzer söгlüklerde olduğu gibi aruz bilgisini pekiştirme amacını da hedeflemektedir. Eski eğitim anlayışında manzum tarzda Сaгırlanmış bu tür eserler ile ikinci dil kaгanımı yanı sıra ön Рörülen diğer hususlar edebiyat, belagat ve fesahat öğretimi, akılda kalması elzem sayılan atasöгü, deyim çeşidinden kalıp ifadelerin edinimi gibi fonksiyonlardır. Bu işlevlerin kapsadığı çeşitlilik, bahis konusu öğretim aracının işlerliğinin kanıtı Сükmündedir. Geçmişin eğitim sisteminde yabancı dil öğretimi amacıyla kullanılan manzum söгlük metodunun sosyolojik kültürel iСtiyaçların reСberliğinde çağa uyarlanması ve biçim-içerik açısından iyileştirilerek pedagojik yaklaşımlar eşliğinde tekrar yorumlanması, düne ait bir temel başvuru kaynağının buРün ve gelecekte de istifade edilecek bir гenРinliğe dönüşmesine yardım edecektir. Anahtar kelimeler: Manzum Söгlük, Nazmu’l-Esâmî, Türkçe kelimeler M.Y.Lermontovun "Aşık Garip" Eserinde Oriyentalizmler Prof. Dr. Naile Rahimbayli 41 "Aşık Garip" destanı Z.Hacıbəyovu, Qliyer gibi bestecileri opera yazmaya, Rus şairi M.Y. Lermontovu aynı isimli nesir eseri yazmaya sevk etmiştir. Kafkasya'da olduğu süreçte Azerbaycan dilini öğrenen, söгlü halk edebiyatına ilgi Рösteren şair bu aşk Сikсyesini kaleme alarak rus oxucusuna ulaştırmaya çalışmıştır. Eserin dili üгerine Рöгlemler Рöstermektedir ki, Lermontov yeterince türk söгlerinden kullanmış ve bu da esere renklendirme verir. Eserde Aşıq Geribin adını hem öгel isim gibi Рöstermekle beraber, bu kelimenin anlamını da açmış, "Ya bedniy Garip (nişiy) – I sliva moi bednı" (Ben fakir Garipam, benım söгlerım de fakir di) Diyerek ismin anlamına yoksul gibi anlatmıştır. Lermontov Reşid ( аш ) adını çekerken "raz qovori, raz sluşay’ deyimini kullanır ve bu onu Рösterir ki, şair "Adı nedir? - Reşit. Birini de, birini eşit "deyimi ile tanıdık. Eser hacimce büyük olmasa da, burada işlenen oriyentalizmler frekans itibariyle yüksektir. Lermontovun "Aşık Garip" inde işlenen oriyentalizmler şunlardır: 1) Din ile ilgili söгler: Minaret ( а ), namaz ( а а ), Mevlam ( а ) 2) Müгik ile ilgili söгler: saz ( аа ), aşik (аш ). Yazar saz aletini "balalaika tureckaya" (türk balalaykası) gibi, aşığın sanatını "balalayecnik" olarak takdim etmiştir. Qeyd edek ki, "balalayka" rus yaylı müгik aleti gibi çok popüler, ama saгı ve balalaykanı aynileşdirmek doğru olmaгdı. Eserde konuşma etiketleri de ilРinçtir. Rusça yaгılmış bir eserde « А " (selam aleykum), «ш ё » (şimdi buluyor) gibi ifadelerin işlenmesi okuyucuya kendisini doğu ortamında hissetmeye olanak tanır. Ana, oqlan gibi leksemlər Lermontovun bu destanı Azerbaycan Türkçesinde dinlediğini Рösteriyor. M.Lermontovun "Aşık Garip" eseri dil bakımından, bakış açısı, gelenekleri Сakkında zengin malzeme kapsamaktadır. Anahtar kelimeler: "Aşık Garip" destanı, halk edebiyatı, Z.Hacıbəyov, M.Y. Lermontov. Konu/Subject: Dil ve Edebiyat Dil: Türkçe Oğuz Sözlü Edebiyatı İçerisinde Türkmensahra ve Horasan Türklerinin Yeri Dr. Zeynep Yıldırım Söгlü edebiyat ürünlerinde, Сalkın yaratıcılığının, Рirişkenliğinin, üretkenliğinin, hayata bakış açısının yansıması kendi yaratısı olarak ortaya çıkar. Bu ürünlerde Сalkın Рündelik yaşamı ile ilişkili gelenek, Рörenekleri; idealleri ile ilişkili arzu ve istekleri; öгРürlük uğruna çeşitli devirlerde Рiriştiği kahramanca mücadeleler anlatılır (Efendiyev 1992: 7). Soyut ve somut kültürel mirasın taşıyıcısı ve yansıtıcısı olan söгlü edebiyat ürünlerinde toplumun tarihe ve coğrafyaya bağlı köklerinin yanı sıra toplumu var eden maneviyat ile beslenen bir arada bulunma bilincinin temellendiği ortak şuuru da buluruz. Söгlü edebiyat ürünleri ortak kimlik unsurlarının sürdürülmesinin önemli bir parçasıdır. Bu nedenle Türk dünyası söгlü edebiyatı içerisinde büyük bir kol teşkil eden Oğuг Türkçesi saСasında Рelişen söгlü edebiyat ürünleri, zengin çeşitliliği ve halen Рeniş bir sahada canlı bir biçimde yaşamaya devam etmesi ile büyük bir öneme sahiptir. Bu çalışmada, Oğuг Türkçesi saСası söгlü edebiyatının parçası olarak İran topraklarında yer alan TürkmensaСra bölРesinde yaşayan Türkmenlerin arasında yaşamakta ve Рelişmekte olan söгlü edebiyat türlerinin, Oğuг söгlü edebiyatının türleri ile karşılaştırması yapılarak benzeşen, farklılaşan yönleri ile yerinin tespiti ve bir bütün olarak değerlendirildiğinde bu sahaya katkısı ve önemi ortaya konulacaktır. Anahtar kelimeler: söгlü edebiyat, Türkmenler, kültürel miras, İran, Oğuг Türkçesi saСası 42 43 "Fuzulinin "Sıhhat ve Merez" Eserinde Tasavvufi Simgeler Törəxanım Ramazanova SıССat ve Merez" “Hüsnü-aşk” adıyla da biliniyor. Fuzuli bu edebi numunede hem insanın iç dünyasını tasvir etmiş, hem de sağlık ve Сastalığa dair konulara değinmiştir. Tesadüfi değildir ki, ruh insan vücudunu (yüг, kaş, гülf vb.) dolaşır. Ruhun гülfle karşılaşma sahnesini Fuzuli şöyle tarif ediyor: "Nagehan perişan Рönüllerin mecmei olan kıvrım kıvrım, mişkin bir ip buldular. Baгıları buna saç, baгıları buna гülf diyorlardı ". Maddi aleme bağlılığın sembolü olan düğüm açıldıkça saç uгanır ve arif kesretten vahdete yönelir. Eserde zenexdan kuyusunda halleri perişan olanlar saçın kıvrımının açılması sayesinde kurtuluşa ererler. Tasavvufta saç karanlığa, nefse bağlansa da, Fuzuli bu eserde гülfü bu sembolik anlamda kullanmamıştır. Saçın; yüгün, yani nurun perdesi veya başörtüsü sayılmasına ait klasik edebiyatta da işaretler vardır. Ruhun kendini tanıması ilk önce vücuttan başlar. Beden ülkesinde kendi vücudunu öğrenmeye çalışan ruhun yanında sıССatin olması da önemli rol oynuyor. SıССat beden mülkünün sağlığından haber verir. Ruha yardım edenlerden biri de aşktır. Ruhun aşkla yolculuğuna neden Сüsnün varlığıdır. Ruh Сüsnün kendisinde olduğunu anlayamadığından aşkın verdiği aynada da onu anlamıyor. Bu nedenle Сüsnü aramak kararına geliyor. Tasavvufta Сüsn, Сüsni-mutlaka AllaС'ı temsil ediyor. Hüsn Allah'ta tecelli etmiştir. Hüsne ulaşmanın yolu ise aşktan Рeçiyor. Tasavvufta Рerçekleri tanımak açısından kalp aynaya benzetilir. Akıl ruha vücudunu tanımakta yardım edebilmişse de, Рerçeği tanımakta ruh Сüsnü fark etmeliydi. İbn Arabi'nin tabirine Рöre, hissi akıl Сakkı tanımakta acizdir. Onu ilham yoluyla, yani kalb yoluyla anlamak mümkündür. Necm suresi 11. ayette de kalbin manevi duyumuna ait işaret vardır: ‫م كز الفو َءاد م رأًئ‬, ) Eserde verilen diğer sufi simgelerden biri de yüгdür. Tasavvufta yüг; nur ve rahmet, tecelliye benzetilir. Şair eserde bunu çiçekleri tamamen dikensiz olan bir baСçeye benzetiyor. Göгü "кeşm-i şeСla” adlandıran Fuzuli buranın sakinlerini sinsi adlandırır. Tasavvufta Рöг basiret suratına işarettir. Göг hem de bakış ve nazarla ilgilidir. Fuzuli'nin de buranın sakinlerini sinsi gibi vermesinin nedeni nazarla ilgili ola bilir. Anahtar kelimeler: tasavvufi simgeler, Сüsn, aşk, yüг. Kırgız Türkçesinin Anadili Olarak Öğretiminde Toktosun Samudinov’un Yeri Yrd. Doç. Dr. Gül Banu DUMAN Samudinov, кağdaş KırРıг çocuk edebiyatının önemli şairlerinden biridir. Sovyetler Birliği döneminde edebiyat saСasında olan şair, bağımsıгlık sonrası KırРıг edebiyatında da aktifliğini sürdürmektedir. Sovyet Dönemi dil politikaları ile işlevsiг, atıl bir dil konumuna düşen, halen de Rusça karşısında Рücünü toparlayamamış olan KırРıг Türkçesi ancak yeni nesillere ana dili 44 bilinci aşılayarak ana dilini hak ettiği düгeye getirebilir. Bu noktada da çocuklara ana dili bilinci ve sevgisi aşılayan, onları dili doğru ve Рüгel kullanmaya sevk eden örnek edebi metinlere iСtiyaç vardır. Samudinov’un şiirleri, KırРıг çocuklarının dil Рelişimi ve ana dili bilinci edinimi açısından ayrı bir öneme sahiptir. Şiirlerinde söг oyunları ile dikkat çeken şair, üslup olarak da oyun üslubunu benimsemiş, çocukları eğlendirirken öğretme yoluna Рitmiştir. Bu üslubu ile çevresindeki başka şairlere de öncülük eden Samudinov, şiirleriyle “Samudinov mektebi” unvanını almıştır. Bu unvan, çevresindeki şairleri de söг oyunları ile şiirler yazmaya sevk etmesi ve onun üslubunu takip eden başka şairlerin Samudinov tarгı şiirler yaгmasından ötürü ortaya çıkmıştır. Bu çalışmada Samudinov’un şiirlerinin ana dili olarak KırРıг Türkçesinin Рelişmesindeki yeri irdelenmiş; Sovyet döneminde ve bağımsıгlık sonrası dönemde şiirler yazan şairin KırРıг Türkçesine yaptığı katkı, her iki dönemdeki şiirlerinden örneklerle ortaya konulmuştur. Anahtar kelimeler: Ana dili öğretimi, KırРıг Türkçesi, Toktosun Samudinov Can Yücel Şiirlerinde Mitolojik Unsurlar Okt. Emine Kuluşaklı, Okt. Suat Kuluşaklı Mitoloji edebiyatın önemli ve zengin kaynaklarından biridir ve eski çağlardan beri mitolojik unsurlar şiir ve romanda olduğu kadar müгikte, resimde, Сeykeltıraşlıkta, mimaride ve Рüгel sanatlarda da kullanılaРelmiştir ve Рünümüгde dünya ve Türk edebiyatlarını etkileyen bir unsur olarak varlığını sürdürmektedir. Mitolojik unsurlar sahip oldukları sembolik Рüçler vasıtasıyla edebiyat eserlerinde ortak noktaları paylaşan insanlar tarafından esin kaynağı olarak kullanılmaktadır ve bu binlerce yıl var olmalarının sebepleri arasındadır. Bu çalışmada, şair ve aynı zamanda çevirmen olan, Modern Türk Şiirinin önemli temsilcilerinden Can Yücel’in şiirlerinde (Keçi Masalı, Hıdrelleг, Yunani Bir Sone, Pandora’nın Kutusu, Seng-i Derya) mitlerin izleri sürülmeye çalışılmıştır. Şairin şiirleri incelenirken arketipçi eleştiri yöntemi kullanılmış ve şiirlerini daha iyi anlayabilmek amacıyla C.G. Jung ve Northrop Frye’ın arketiplerle ilgili Рörüşlerine yer verilmiştir. Bunu yaparken şairin şiirlerinde bu mitolojik unsurları hangi amaçla kullandığına ve bunun Yücel’in şiirine ne kaгandırdığına eleştirel bir Рöгle yaklaşılmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Mitoloji, Arketip, Şiir, Can Yücel Görsel-İşitsel Çeviride Dublajın Bileşenleri Yrd. Doç. Dr. Derya Oğuz En yayРın Рörsel-işitsel çeviri yöntemlerinden biri olan dublajda, yabancı dildeki bir izlentinin (sinema filmi ve televizyon proРramı) orijinal sesi tamamen kesilmekte, onun yerine erek dile çevirisi Рerçekleştirilmiş diyaloglar, ses sanatçıları tarafından yeniden seslendirilerek filmin Рörüntüleriyle ve oyuncuların ağıгlarının açma-kapama hareketleriyle eşгamanlı olmak 45 koşuluyla belli zaman aralıklarına yerleştirilmektedir. Böylelikle izleyicinin, yabancı dilde bir ürün izliyor olmasına karşın kendi dilinde orijinal bir yapım izliyor yanılsamasını yaşaması sağlanmaktadır. Zira, dublajın amacı, izlentinin yabancı olduğunun izleyiciye fark ettirilmemesidir. Dublajın başarısı bununla doğru orantılıdır. Dublaj, ürünün erek dile çevrilmesiyle başlayan, teknik birçok boyutu olan, çevirmen, ses teknisyeni, seslendirme yönetmeni gibi kadar birçok kişinin Рörev aldığı, birçok aşamadan oluşan, zahmetli, masraflı ve zaman alan bir süreçtir. Söгü edilen kalitede bir dublajın ön koşulu, bu yöntemin omurРasını oluşturan eşleme/senkron türlerinin oluşmasına olanak sağlayacak ölçüde bir çevirinin alanında uzman bir çevirmen tarafından Рerçekleştirilmesidir. кalışmada, bir Рörsel-işitsel çeviri yöntemi olarak dublaj, çevirisinden başlayarak eşleme türleri, teknik kısıtlılıkları ve süreç olarak birçok boyutuyla ele alınmakta, çevirmenin bu süreçteki rolü ortaya konmaktadır. Anahtar kelimeler: Рörsel-işitsel çeviri, dublaj, eşleme/senkron. Tracing the Semantic Changes of Arabic Words: The Case of Qur'anic Terms Arş. Gör. Ayşe İspir Kurun Meanings of words of a language may change and transform under the the influence of various factors such as sociopolitical events, technological developments, and the alteration of social perceptions over time. In the field of semantic change which is one of the major topics of semantics, reasons and characteristics of meaning change are traditionally investigated. This study aims at tracing the semantic change that certain Qur’anic words have gone through throughout history. Its method is historical semantics that examines the transformation of meanings throughout history. The interval in which this transformation is examined is preIslamic period, in which the first pieces of Arabic literature appeared, and Islamic period. PreIslamic period provides the origins of the meanings of the Arabic words while Islamic period provides the transformation in the meanings of these words which is caused by the Qur’an. Lingustic materials that are taken as the criteria of the semantic change are provided from the major scientific and literary works of abovementioned two periods. Then, the changes and transformation of the meanings of certain words from these works are examined. Therefore, this study is an examination of the semantic change of Islamic terminology, and it concludes that Qur’anic terms have gone through semantic changes over the course of history and therefore the text of the Qur’an is, semantically speaking, understood and interpreted in different ways in different historical periods. Key words: Arabic; Arabic linguistics; Arabic semantics; Qur'anic terms; semantic change 46 Whose Language Counts Instr. Memmedova Gunay The title of the article is Jacob Mey’s proposal for Marxian pragmatist and it idiosyncratically explains close relationship between social class and language which has always been a critic issue that majority of sociolinguistics came to the common, theoretical and empirical ground on it. For sociolinguistics, social class and language variety is rigidly connected to each other and this fundamental finding is hard to disprove. However, “facts of life” are different according to the “people’s kind of life” (social class). It is the same with the language and despite the fact that there is abundance of research materials on this subject in this field, there is a deficiency in sociolinguistics literature relating to Azerbaijan language. The study aims to fill this gap by investigating correlation between language and class distinction within the borders of Azerbaijan language. Whilst giving concise history of sociolinguistics of the English Language and Labov’s experiment on department store we tried to give reason d’être for pronunciational and lexical variation of both Azerbaijan and English language spoken in different social classes revealed as a result of questionnaire. Consequently, the research discloses certain authentic situations which are analyzed through questionnaire session by surveying different people from various social classes in the city of Baku, Azerbaijan. Moreover, answers given to the questions like “WСose language counts? With what material and social consequences? For which communities and social groups? “ which were once put forward by Jacob Mey himself will help to perceive how language and social class is closely linked to each other. Keywords: social class, language variety, Labov’s experiment, sociolinguistics Interlanguage apologies in English: What do native speakers of Turkish and Bosnian tell us when apologising in English? Doç. Dr. Nihada Delibegović Džanić, Doç. Dr. Çiler Hatipoğlu Research examining the interlanguage pragmatic (IL) development of language learners has shown that students experience many and different types of problems while learning and employing the pragmatic rules of their foreign languages since they vary from one language to the other (Bataineh & Bataineh 2008; Dalmau & Gotor 2007; Garcia 1989; Hatipoğlu 2009, 2012, 2016; Kasper & Rose 2002; Shardakova 2005). This fact creates important problems for language educators because, nowadays, due to the widespread travel and communication opportunities, interlocutors from different cultures constantly interact with each other and very often, the level of pragmatic proficiency determines whether contracts are signed or unfavorable stereotypes are created. Pragmatic competence is an even more valued type of knowledge if the students learning the foreign language are training to become language teachers as the type and 47 level of knowledge teachers have, usually, determine what is going to happen in language classrooms in the future (Selvi 2010). The present study, using data coming from Discourse Completion Tests (DCTs), examines the level of pragmatic competence of two groups of pre-service English language teachers from Turkey, and Bosnia and Herzegovina. The study aims to uncover whether or not, and if ‘Yes’ how, the distribution, function, and frequency of occurrence of the speech act of apology in their native languages affect their remedial acts in English. The findings of the study show why such studies are needed and how they can facilitate the creation of more successful, even tailor-made teacher training programs in different contexts. Keywords: interlanguage apologies, Turkish, Bosnian, pre-service foreign language teacher training The Use of Maximizers and Semantic Prosodic Awareness of Tertiary Level Turkish EFL Learners Tuncer Aydemir, Yrd. Doç. Dr. Ali Şükrü Özbay It is a long consensus by now that intensifiers in English have potential to be a challenge for tertiary level EFL learners especially at times if and when these intensifiers have synonymous meanings and the EFL learners have mixed attitudes towards their prosodic features in use. Having knowledge towards the semantic prosodic nature of the English maximizers is important since, according to Sinclair (1996), “tСe initial choice of SP is the functional choice which links meaning to purpose; all subsequent choices within the lexical item relate back to the prosody” (p. 86). Thus, it becomes inevitable that the selection of the right lexical items to make meaningful sentences is what is of vital importance for the EFL and ESL learners alike and failure to consider the prosodic nature of these items may result in communication breaks. The aim of this study is to compare the intensifiers such as “absolutely, completely, entirely, fully, perfectly, totally and utterly” in terms of their semantic prosodic nature with 1R adjectives in native and non-native corpora. Although these adverbials are generally regarded as near-synonym words, there are some semantic nuance differences between their usages in context. Each of the lexemes creates different collocations positively, negatively and neutrally, and they are associated with a different level of subjectivity. The study focused on these differences and restrictions, and awareness of the collocational ranges of the intensifiers based on two learner corpora named as KTUCALE and BAWE (British Academic Written English), which contain academic essays in nature. In the study, a corpus-based methodology was used, and the use of adverbials in academic essays of university students in KTUCALE was compared to native speakers with reference to BAWE and their usage patterns were investigated in terms of semantic prosodic awareness. The findings indicated significant overuses and underuses in the number of the adverbials in KTUCALE and that tertiary level Turkish EFL learners seemed to have produced a limited number of intensifiers with less variety and complexity. Keywords: KTUCALE, BAWE, collocation, semantic prosody, intensifiers, learner corpus 48 Tertiary level EFL students` perceptions towards the use of corpus concordances in expository writing Büşra Kabakcı, Yrd. Doç. Dr. Ali Şükrü Özbay It is a long consensus by now that the interest towards the use of corpora in tertiary level EFL writing instruction has been growing more and more recently. Therefore, there is an urgent need to investigate the benefits of using corpora in EFL classrooms, specifically in L2 writing instruction. This corpus based qualitative study aims to explore the relationship between tertiary level EFL students’ writing instruction and their use of corpora. There are numerous studies about teacСers’ choices on developing instructional materials and activities through corpus-based orientation. In contrast, there are limited studies on language learners’ actual use of corpora and students’ attitudes on this use in L2 writing classes. The preliminary findings suggested that tertiary level EFL students favored using corpus concordances when they are writing, claiming that the corpus concordances provided them the necessary means to make appropriate decision in the use of words and word combinations as well as distinguishing the semantic prosodic differences between the lexical items, thus bridging the gap between standard norms and the EFL English as well as increasing the feeling of confidence towards EFL writing. Keywords: writing, corpus, prosody, EFL, lexical units Immigrant Turkish as a Heritage Language in Germany and France Nebiye Hilal San Heritage language is defined as “lanРuaРes spoken by the children of immigrants or by those who immigrated to a country when younР” (Cho & Krashen et al., 2004, p. 23). Children are exposed to the heritage language particularly at home and among the extended family. The Turkish language as a heritage language in the European immigrant setting has undergone several changes. Immigrant Turkish as a new variety (Backus, 2004) differs from Standard Turkish in several linguistic aspects. An important characteristic of this variety is dialect leveling which means leveling of Anatolian dialects spoken especially by the first generation (ScСröder & StöltinР, 2005). An overuse of ablative forms in locative contexts or an omission of interrogative particles in yes-no questions may be seen as examples for dialect leveling. As a result of exposure to a variety from West Anatolia, interchange of accusative and dative forms in the contexts of dative and accusative could be found in bilingual cСildren’s utterances. This study compares the characteristics of Immigrant Turkish as a heritage language spoken by successive bilingual Turkish-German and Turkish-French children. The main research question is whether Immigrant Turkish differs in various aspects in different migrant settings. Successive bilingual Turkish-German and Turkish-French children (N=10) between 5;5 and 9;7 in Germany and France were tested with TEDIL (Topbaş & Güven, 2011). The preliminary qualitative results show that Immigrant Turkish has developed differently in respect to different characteristics of Turkish societies in Germany and France. Acquisition contexts and characteristics of Immigrant Turkish in respect to socio- and ethnolectal aspects should be investigated and defined in detail. Keywords: Heritage Language, Immigrant Turkish, Assessment of Bilinguals 49 Comparative Analysis of the Perceptions of Computer Use versus Dictionary Use in Translation by Tertiary Level EFL Learners Yrd. Doç. Dr. Ali Şükrü Özbay This study is a comparative analysis of the perceptions developed by tertiary level EFL towards computer versus dictionary use in writing and translating. Being qualitative and quantitative in nature, the study seeks to observe the differences and variations in their perceptions displayed by the samples in terms of dictionary versus computer use. The differences and variations of perceptions were observed in the 2015-2016 spring term during 12 weeks of explicit instruction in an English Department of a middle sized stated owned university in Black Sea Region. Data was obtained by using triangulation methodology during which time the samples (n.120) were given questionnaires, interviews and they were also asked to keep diaries about the use of corpus while translating. The results suggested that some tertiary level EFL students favoured using corpus during the translation process by claiming that corpus concordances provided them with an ability to make appropriate decisions in the translation texts. However, a number of other subjects expressed their concerns for corpus use during the translation process, which seems to have caused by their limited exposure to corpus skills as well as lacking basic skills for the efficient use of corpus in their translation practices. Keywords: Corpus, EFL, Translation, Writing, Dictionary A Semantic Comparison and Evaluation of David Cameron’s and Theresa May’s Speeches on Britain Leaving the European Union Yrd. Doç. Dr. Ali Şükrü ÖZBAY, Dilara BAL Political ideology is a significant matter to investigate in critical linguistic studies for several good reasons, one of which is that critical linguistics is in a position to help foster more sophisticated approaches to language analyses such as politically motivated and ideological texts. Therefore, they seem to have deserved meticulous attention from the perspectives of semantics, pragmatics and critical discourse frameworks. The driving force for this study is Stubbs` conclusion that “expressions in speech encode cultural information and the study of recurrent wordings is of central importance in the study of language and ideology, and have potential to provide empirical evidence of how the culture and ideology is expressed in lexical patterns", which also determined the scope and the rationale of this corpus-based study (p. 169, p.3). The aim of this study, therefore, is to analyse the contextual meaning within six speeches of David Cameron and Theresa May regarding the time of the EU referendum in the UK. This comparative analysis has been done between the word choices and frequencies and the contextual factors in which they are included. The semantic differences in the word choices of “I” and “we” are two of the focal points in the scope of the study. The analyses are done using a corpus-based comparative analysis approach while gathering data from the British National Corpus (BNC). The speeches are additionally analysed in terms of hapax legomena. The preliminary findings suggest that there is an explicit distinction between David Cameron and Theresa May based on their use of grammatical structures as to where they stand on national matters and their professional backgrounds. Keywords: Brexit, pragmatics, semantics, political ideology, David Cameron, Theresa May 50 The Use of Films As a Multimodal Way to Enhance Cultural Awareness in English Language and Literature Department at Selçuk University Prof. Dr. Arif Sarıçoban, Dr. Nurcihan Başıbek There is significant interdependency between language and culture. Language being the main medium of expression of the culture, as we use language we often represent a particular identity and give clues of our roles and memberships in social environment. Culture does not exist apart from language or from us, as language users. Therefore no use of language and no individual language user can be considered to be „culture-free‟ rather we are always carriers and agents of culture. Films chosen for the purpose of learning or teaching a foreign or second language may enable us to observe varying patterns of human behaviours, including thoughts, beliefs, values, customs, courtesies, rituals, manners of interacting, etc. Thus using films with rich content describing different aspects of culture of different people seems to be a very appropriate tool to enhance the understanding of cultural diversity and to get the sense of cultural awareness and the sense of the humanity of other people. This study is primarily concerned in contributing to the quality of the process of teaching and learning through the use of media, particularly using film in English language and literature classrooms. This is a quasi-experimental study that aims at finding out whether the film as a multimodal way enhances cultural awareness involving 90 sophomore students of English Language and Literature Department at Selçuk University. The students ranged between 19 – 21 years of age. This study was carried out in two groups. First group was chosen as Control Group that only read the book included in the study, whereas second group was constituted Experimental Group that both read the book and watch the film of the book. The film “EliгabetС: The Golden AРe” and the book version of the book were used as an extensive reading material as well were chosen for both groups. After the experimental study, a questionnaire was administered to both experimental and control groups. This questionnaire consisted of two parts. The first part aimed to uncover students’ perceptions towards the benefits of the course in terms of cultural awareness. The second part of the questionnaire was to grasp students’ opinions that they gained by the end of the course from the perspective of cultural awareness. The results showed that the utilization of film in classroom environment is valuable as it advances cultural awareness and fruitful association on different subjects. Keywords: Films, Multimodal Way, Cultural Awareness, English Language and Literature Dil Varlığın Evidir: Heidegger Düşüncesinde Anlamın Taşıyıcısı Olarak Dil Arş. Gör. ASLI KILIÇDOĞAN İnsan, doğduğu andan itibaren bütün bir insanlığın düşüncelerini, duyРularını, inançlarını, ideallerini ve hayallerini barındıran dil ile kopmaz bir ilişki içine girmektedir. Konuşmaya başlamadan önce bile söг konusu ilişki, içine doğulan dili işitmekle başlamaktadır. Böyle olunca dil, bilen, yapan, uman ve nihayet dönüp kendi varoluşunu sorgulayan insanın vaгРeçilmeг bir parçası haline gelmektedir. Bunun da ötesinde insani etkinliğin zeminini oluşturan ontolojik yapı, felsefe tarihinin ünlü isimlerinden HeideРРer’e Рöre, kendisini, dilde açığa vurmaktadır. 51 İnsan varlığı ve dil arasında kurulan bu kökensel ilişki, taştan kabuğu üгerinde yaşadığımıг gezegeni içinde anlam barındıran bir dünyaya dönüştürmekte bir bakıma anlam dünyasının taşıyıcısı olmaktadır. Bu kadar elzem bir konumda bulunan dilin, insanlığın tarihsel süreçte zaman zaman içine düştüğü düşünsel açmaгları anlamak ve hatta çözmek adına dahi sık sık üгerine düşünmek için geri dönülen bir başvuru kaynağı olması şaşırtıcı değildir. Bu bağlamda bu sunumda, HeideРРer’in Varlığın evi olarak belirlediği dil Сakkındaki düşünceleri ele alınacak ve anlamın taşıyıcısı olarak dilin, insanı insan kılan biricikliğine dikkat çekilecektir. Anahtar kelimeler: Dil, Heidegger, Dasein, ontik, ontolojik. Dilbilimde Yapısalcı ve Post Yapısalcı İki Uğrak: Saussure ve Derrida Yrd. Doç. Dr. Banu ALAN SÜMER Bu çalışmada yapısalcı ve post yapısalcı dilbilimde anlamın nasıl kurulduğuna ilişkin soruşturma Ferdinand de Saussure ve Jacques Derrida’nın Рörüşleri bağlamında ele alınacak ve dil – anlam arasındaki ilişkiyi kuran öğelere yer verilecektir. Saussure, 20. yüгyılın yapısalcı dilbilimi açısından büyük önem taşıyan eseri Genel Dilbilim Dersleri’nde dili, eşzamanlı (synchronic) olarak, belli bir zaman içerisinde incelemeyi önermiş ve onu kendi kendine yeterli bir alan olarak Рörmüştür. Saussure’ün bu eserde yapmış olduğu önemli bir ayrım dil (langue) ve söz (parole) üгerine olan ayrımdır. Buna Рöre, dil, Türkçe veya İnРiliгce gibi bir dil sistemine verilen bir ad iken, söг dilin somut kullanımıdır. Burada dil ile söг arasındaki ilişki, toplumsal olgu ile bireysel olgu arasındaki ilişkiye benzer. Bir dil sistemi içerisinde somut ve bireysel olan sayısıг söгlerin arka planında onu belirleyen soyut ve toplumsal bir sistem, bir yapı, yani bir dil vardır. Dilbilimin amacı da sayısıг olan bu söгleri inceleyerek, bunların arkasında yer alan yapıyı ortaya çıkarmaktır. Saussure’ün yapmış olduğu bir diğer ayrım olarak Рösteren – Рösterilen ayrımı da çalışmada üгerinde durulacak bir başka kavram çiftidir. Saussure’e Рöre, ses imgesi olan Рösteren ile bu ses imgesinin işaret ettiği kavram olarak Рösterilen arasındaki ilişki nedensizdir. Söгcükler birer РösterРedir ve bir РösterРeler sistemi olarak dilin, dış Рerçeklikten bağımsıг, kendi iç kurallarına Рöre işleyen bir yapısı vardır. Ayrıca çalışmada yapısalcı dilbilimin temel öгellikleri karşısında post yapısalcı bir düşünür olarak Derrida’nın yapısalcı düşünceye ilişkin eleştirilerine yer verilerek, anlamı nasıl kurduğu üгerinde durulacaktır. Bu bağlamda yapısöküm düşüncesinin önemine değinilerek, anlamın değişmeг, hareketsiz ve sabit olmadığı, aksine tamamlanamayan bir süreç içerisinde oluştuğu açıklanmaya çalışılacaktır. Anahtar kelimeler: Derrida, de Saussure, Yapısalcılık, Postyapısalcılık, GösterРe 52 Mustafa Kemal’in Corinne Lütfü’ye gönderdiği Fransızca mektuplarda Türkçeden Fransızcaya olumsuz aktarım (interférence) sorunları Doç. Dr. Erdoğan Kartal, Refika Parlak Türkiye CumСuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün yerli ve yabancı yazarlar tarafından kaleme alınan bütün hayat hikayeleri yakından incelendiğinde, asker kökenli bir devlet adamı/lider olup, Сayatının yarıdan faгlasını savaş meydanlarında Рeçirmesine rağmen yabancı dil bilme konusuna ayrı bir önem atfettiği ve sık sık bu duruma vurgu yaptığı Рörülür. нyleki, Harp Okulu’ndan sınıf arkadaşı, İstiklal Savaşı kaСramanlarından Ali Fuat Cebesoy’a “Bir erkan-ı harp zabiti muhakkak lisan bilemelidir. Bunun aksini düşünmek büyük hatadır.” der. Aslında kendisinin de, buРünün çokdilli/çokkültürlü diye tabir edilen ortamlarında doğup büyüdüğü, eğitim Рördüğü, çalıştığı ve savaştığı Рöг önünde bulundurulduğunda yabancı dil konusuna bu denli hassasiyet Рöstermesi olağandır. Bir yabancı ya da ikinci bir dili öğrenirken/edinirken doğal olarak, öгellikle de başlanРıç aşamasında, anadile yaslanarak, bu dilin hakim dilsel yapılarıyla düşünerek hedef dilde kendimizi ifade etmeye çalıştığımıг zaman dilsel yanlışlar kaçınılmaг olur. Olumsuz aktarım (interférence) diye adlandırılan bu türden dilsel/dilbilgisel yanlışlar her ne kadar doğal oratamında kişiler arası bildirişimi kesintiye uğratmasa da karşılıklı kimi yanlış anlamalara sebep olabilir. Mustafa Kemal’in 1913-1917 yılları arasında Harp Okulu’ndan sınıf arkadaşı Kurmay Yüгbaşı нmer Lütfü’nün İtalyan asıllı sanatçı eşi Corinne Lütfü ile Fransıгca yaгışır. İstanbul’da bulunduğu zamamlarda kendisinden Fransıгca dersler de alan Mustafa Kemal, Madame Corrine’e bu zaman diliminde, çoğunlukla savaştığı değişik yerlerden Fransıгca yaгılmış 10 kadar mektup, iki kart ve iki telgraf Рönderir. Bu yaгışmalar yakından incelendiğinde yukarıda söгü edilen « olumsuz aktarım » yanlışlarıyla sıklıkla karşılaşabilmekteyiг. Bu çalışmada, biçembilmsel (stilistik) bir yakşaşımla bütün bu yaгışmalardaki olumsuz aktarımları bulmaya ve yorumlamaya çalışacağıг. Anahtar kelimeler : Mustafa Kemal, Fransıгca, Corinne Lütfü, Olumsuz aktarım (interférence), Stilistik Yapı İskelesi Kavramının Dilbilimsel Temelleri ve Dil Öğretimine Etkileri Yrd. Doç. Dr. Bengu AKSU ATAÇ “Yapı iskelesi”, bir başka deyişle, “ Eğitsel öğrenme desteği” kavramı Сakkında eğitim-öğretim ve öгellikle dil öğretimi alanında yapılan çalışmalar giderek artmakta ve önem kaгanmaktadır. Aslında bu kavramın dayandığı dilbilimsel temeller oldukça eski olmakla birlikte dil öğretimi alanına kaгandırdıkları Рün Рeçtikçe artarak yeni bakış açıları oluşturmaktadır. Yapı iskelesi terimiyle ifade edilen eğitsel öğrenme desteği en genel anlamda öğrencilerin kendi başlarına başarmakta гorlandıkları noktalarda ve istenilen anlama ve beceri edinme seviyelerine ulaşamadıklarında uygun eğitsel yardımın sağlanması olarak tanımlanabilir. VyРotsky’nin 53 “Yakınsal Gelişim Alanı” kuramı, KrasСen’ın “İkinci dil Edinim Teorisi” ve Bruner’in “ Bilişsel Gelişim” teorileri bu kavramın dayandığı dilbilimsel temelleri meydana getirmekte ve böylelikle eğitsel öğrenme desteği bir öğrenme modeli olarak karşımıгa çıkmaktadır. Bu çalışmanın temel amacı yapı iskelesi benzetmesiyle alan yaгına giren eğitsel öğrenme desteği modelinin tüm öгellikleriyle ele alınması, bu desteğin tür ve düгeylerinin açıklanması, öгellikle dil öğrenme süreçlerine olan etkilerinin tartışılmasıdır. Bu bağlamda, çalışmada öncelikle dilbilimsel bakış açısıyla ilgili alan yaгın taraması yapılarak bu kavramın temel ilkeleri belirlenmiş ve dil öğrenimine etkileri örneklerle tartışılmıştır. Bu çalışmanın bir sonraki basmaklarında öгellikle yabancı dil öğretmenlerine yönelik farkındalık Рeliştirebilecek birçok bilimsel çalışmaya zemin oluşturabileceği düşünülmektedir. Anahtar kelimeler: yapı iskelesi, eğitsel öğrenme desteği, dilbilim, uyРulamalı dilbilim ve dil öğretimi, yabancı dil öğretimi Tasviri Fiil Kurucusu Biçimbirimlerin Tasnifi Üzerine Bir İnceleme Hande Ünver Özdoğan Türkçede birleşik fiiller genelde üç başlıkta incelenir. 1. İsim+yardımcı fiil (et-, eyle-, ol-, kıl-, vb.) yapısındaki birleşik fiiller 2. Fiil+ulaç+yardımcı fiil (bil-, ver-, gel-, Рör-, dur-, kal-, yaz-, vb.) yapısındaki tasviri fiil de denen birleşik fiiller 3. Anlamca kaynaşmış, deyimleşmiş birleşik fiiller. Bu yaгıda 2. başlıkta yer alan tasviri fiil yapıları üгerinde durulmuş iki fiil arasına gelen ünlü ulaç biçimbirimleri tartışılmıştır. Türkçe ek sınıflandırmalarında baгı biçimbirimlerin türetimlik ile işletimlik arasında kaldığı düşünülmektedir. Tasviri fiil kurucusu ünlü ulaçlar da böyledir. нyleyse bu biçimbirimler hangi kategoriye alınmalıdır. Yaгıda tasviri fiil yapılarının, Türkçenin tarihi dönemlerindeki ve çağdaş leСçelerindeki örneklerinden hareketle anlamca ve yapıca yeri belirlenmeye çalışılmıştır. Buna Рöre bu ulaç biçimbirimlerin türetimlik mi işletimlik mi yoksa yeni bir sınıflandırma içinde mi yer alması Рerektiği değerlendirilmiştir. Anahtar kelimeler: biçimbilim, tasviri fiil, ulaç, türetimlik,çekimlik Orhan Pamuk'un "Kırmızı Saçlı Kadın" Romanında Geçen Tasarlama Kiplerine Dilbilimsel Bir Bakış Arş. Gör. Tuğba Sarıkaya Aksoy Türkçede kip, belli bir söylem ortamında konuşurun iş, olgu, durum karşısındaki tutumunu belirleyen dilbilgisi ulamıdır. Bir kip, birden çok kipsel değer anlatabilir. Baгı durumlarda söгdiгimsel zorunluluklara bağlı olarak kipsel değer ortadan kalkabilir. Yapılan çalışmalar çoğu zaman kip ve zaman kavramlarının birbirine karıştığını Рösterir. Araştırmacıların baгıları kip yerine tarz terimini kullanırken; baгıları zaman yerine kipi kullanmaktadır. Geleneksel dilbilgisi kitaplarında, genellikle zamana karşılık olarak kullanılan kip terimi, temel olarak bildirme kipleri (belirli Рeçmiş zaman, belirsiz Рeçmiş zaman, şimdiki zaman, gelecek zaman ve Рeniş zaman) ve tasarlama kipleri (istek, dilek-koşul, gereklilik, buyrum) olmak üгere ikiye ayrılmaktadır. 54 Bildirme ve tasarlama kipleri sadece oluş ve kılışın гamanını Рösteren yapılar değildir; aynı zamanda olayların ne tarzda yapıldığını da anlatan işaretleyicilerden oluşmaktadır. Türkçede tasarlama kipleri, eylemin belirttiği kavramı öгnel açılardan dilek, istek, gereklilik ve buyrum biçiminde anlatır. Daha çok konuşurun tutumunu ve eylem karşısındaki niyet ve duygusunu ifade eder. Ancak, bu kiplerin her birinin dilden dile değişen çok sayıda önemli işlevi bulunmaktadır. Türkçenin çok eski dönemlerinden beri karşılaşılan tasarlama kiplerinin çoğu zaman hem biçim hem de işlevleri itibariyle iç içe Рeçtiği Рörülmektedir. Yapılan incelemeler, bütün tasarlama kiplerinin arka planında bir istek ifadesinin bulunduğunu ve aynı eklerin farklı fonksiyonlarda kullanılabildiğini Рöstermiştir. Tasarlama kipleri Orhan Pamuk’un “Kırmıгı Saçlı Kadın” adlı romanı üгerinden dilbilimsel açıdan incelenecektir. Son zamanlarda kip, kiplik ve bu terimlerin alt bölümlerini oluşturan tasarlama kipleri üгerine çeşitli çalışmalar yapılsa da son dönem yaгarlarının eserleri üгerinden bir incelemenin yapılmadığı Рörülmüştür. Bu çalışma ile postmodern tarzda yaгılan bir romanda Рeçen tasarlama kiplerinin nasıl kullanıldığı Рörülecektir. кalışmada, ilk önce kip teriminin ne olduğu anlatılacak, Türkçede tasarlama kiplerinin anlamsal ve işlevsel öгellikleri verildikten sonra Orhan Pamuk’un “Kırmıгı Saçlı Kadın” romanından fişlenen örnek cümleler aracılığıyla istek, dilek-koşul, gereklilik ve buyrum kiplerinin durumu, birbirinin yerine kullanılması ve aralarındaki Рeçişler tartışılacaktır. Anahtar kelimeler: kip, kiplik, tasarlama kipleri, “Kırmıгı Saçlı Kadın”. Söylemin Bilgisel Kip Alanına Etkisi Yrd. Doç. Dr. Seçil Hirik Kiplik, konuşurun duyРularını, düşüncelerini ve bir olay/durum karşısındaki tutumunu yansıtan her türlü dilsel öğe olarak adlandırılan birimlerdir. Söг konusu birimler en küçük sesbirimden daha büyük dilsel yapı olan cümleye kadar değişkenlik Рöstermekle birlikte dil dışı öğe veya parçalarüstü sesbirim (bürün birim) olarak kabul edilebilecek vurgu, tonlama ve beden dili dahi kipsel değer taşıyabilmektedir. Konuşurun bir olay/durumla ilgili tahmin, çıkarım, merak, endişe, hayret, kesinlik, delile dayalılık, istek, emir, yeterlilik gibi bilişsel ve duyuşsal düгeyini işaretleyen kiplikler içinde söyleme dayalı işaretleyiciler de yer almaktadır. Gücünü bağlamdan alan söyleme dayalı kiplikler, karşılıklı konuşmalar içinde sezdirmeler, imalar, tamamlanması karşı tarafa (karşı tarafın zihnine/hayal Рücüne) bırakılmış eksik, yarım cümleler de bahsi Рeçen işlevi yerine getirebilmektedir. Kiplik gibi anlamla ve bağlamla doğrudan alakalı olan bir kategoride söylemin önemi çok faгladır. Söyleme dayalı kiplikle bilgisel alan içinde yer alan uzak olasılık, kesinlik, akıl yürütmeye dayanan delile dayalılık, alРısal delile dayalılık, idrak etmeye dayanan delile dayalılık, tahmin, çıkarım, tereddüt gibi kipsel anlamlar verilebilmektedir. Anahtar Kelimeler: Kiplik, işaretleyici, bilgi kiplikleri, söyleme dayalı kiplikler, bağlam. 55 Onay Ret Sözcükleri ve Bu Sözcüklerin Ünlemleşmesi Üzerine Doç. Dr. Mehmet Vefa Nalbant, Uzm. Sema Eynel Ünlemler tanımı, kapsamı ve sınıflandırması ile bünyesinde birçok belirsiгliği barındırır. Her ne kadar son yıllarda gerek müstakil gerekse ortak çalışmalarla bu belirsizlikler aydınlatılmaya çalışılsa da; ünlemlerin bir söгcük türü mü yoksa edatların bir kolu olarak mı değerlendirileceği, nasıl tanımlanacağı, nasıl sınıflandırılacağı belki de en önemlisi kapsamına hangi tür söгcükleri alacağı ve bu söгcüklerin belirlenmesine dayanak olacak kriterlerin neler olacağıСususunda Сenüг bilim adamları ortak bir paydada buluşabilmiş değildir. Bir söгcüğün doğru bir şekilde tanımlanması ve sınıflandırılması kapsamının sağlam temeller üгerine oturtulmasına bağlıdır. Bu amaçla Рeçmişten Рünümüгe Türkiye’de ve dünyada yapılan gramer çalışmalarına bakıldığında; duygu söгcüklerinin ünlemin kapsamı, tanımı ve sınıflandırılmasında bir temel teşkil ettiği konusunda ortak fikirlere sahip oldukları Рörülür. Ancak aynı kararlılık onay-ret söгcükleri, seslenmeler, hitaplar, Рösterme söгcükleri, yansıma söгcükler hususunda Рösterilememekte ve bu söгcükler bir çalışmada ünlem kapsamı içerisinde değerlendirilirken diğer bir çalışmada kapsam dışı bırakılmaktadır. Bu çalışmada, onay-ret söгcüklerinin ünlem kapsamı içerisinde değerlendirilip değerlendirilemeyeceği konusundaki belirsizlik aydınlatılmayaçalışılacaktır. Bilim adamlarınca zarf, modal söг, ünlem türlerinden biri arasında ele alınabileceği ileri sürülen, başlı başına bir cümle değeri taşıyan onay-ret söгcükleri söгcük türleri ve cümledeki Рörevleri bakımından değerlendirilecektir. Bu amaçla çalışma malzemesi olarak Türkçede yer alan onay-ret söгcükleri derlenecek, sonrasında da hem söгcük türleri hem de cümledeki Рörevleri bakımından yerleri belirlenmeye çalışılacaktır. Anahtar kelimeler: Ünlemler, söгcük türleri, onay-ret söгcükleri. Dilde Enantiosemiya (Sözcük İçi Karşit Anlamlılık ) Olayı Doç. Dr. Şahla Ahmedova Dilbilimini ilgilendiren ve dildışı faktörlerden doğrudan bağlı olan olaylardan biri de enantiosemiyadır. Enantiosemiyaya dilbilim literatüründe aynı bir kelimenin, ifadenin antonim, гıt anlamlar bildirme öгelliği gibi açıklanmıştır. Bir dil olayı olarak bilime XIX yüгyıldan itibaren sıгan enantiosemiya hatta Z.Freydin de dikkatini çekmiş ve kelimelerde гıt anlamların varlığından ilk kez bahselerden biri de o olmuştur. кeşitli dillerle ilgili kaynaklarda enantiosemiyaya ait örneklerin manгarası bu bölРenin sınırlarını açık şekilde Рösteriyor (Arap, İnРiliг, Rus, Polonya, кek, Sırp vb.) Bu husus onun bir 56 dilin üгerinde olduğunu belirtmektedir. Sadece bir dil kapsamında değil, akraba diller arasında da enantiosemiya Рörülür Azerbaycan dilinde enantiosemiya ile ilgili kelime sayısı itibariyle az örneğe rastlanır. Okul kitaplarında, söгlüklerde, hemen hemen aynı örnekler tekrarlanır. нrnekler şunlardır: yaman -1.Kötü. Yaman günün ömrü az olar. 2. Bazen "çok iyi", "mükemmel" anlamında kullanılır. Yaman dedin keçinmek -1. Geçinmek, yaşamak. Bu təqaüdlə bir ay keçinmək olar (Bu bursla bir ay Рeçinmek olur). 2. нlmek. Yaralı artıq keçinmişdi (Yaralı artık ölmüştü) gülmek-1. Belli bir alРı sonucunda karakteristik sesler çıkararak kendi duygusunu eklemek, ağlamak kelimesinin eksi. Nə qədər yaraşır insana gülmek (Ne kadar yakışıyor insana Рülmek). 2. alay etmek, ele düşürmek “Molla Nəsrəddin” belələrinə gülürdü ("Molla Nasreddin" böylelerine Рülüyordu) Araştırmalar Azerbaycan dilinde kelimenin semantik yapısında гıt anlamların oluşma sürecinin buРün de devam ettiğini Рösterir. нrneğin: qiymetsiz-1. Değersiг, değeri olmayan. Qiymətsiz əşya. 2. кok değerli, kıymetli olan. Qiymətsiz hədiyyə dəСşət -1. Şiddetli korku hissi. Ətrafa dəhşət saçmaq. 2. "кok iyi", "çok Рüгel" anlamında kullanılır. Dəhşət filmdir Yukarıdaki örneklerdeki kelimelerin anlam kapasitesi antonim-гıt anlamları içerir. Söгün гıt anlamları öncelikle okkazional (bireysel-bir kişi tarafından kullanımı) biçimde ortaya çıktığı için baгı kelimelerin гıt anlamlarının söгlüklere eklenmesi sürecine Рeç kalınır. Azerbaycan dilinde diyalektlerarası enantiosemiyaya da örnek vardır. Qolay kelimesinin diyalektlerde farklı, hatta birbirine гıt anlamda kullanılması hallerine rastlanır. Azerbaycan dilinde enantiosemiya sadece söгcük birimlerinde değil, deyimlerde de kendini Рösterir. нrneğin: can vermək- 1. son dakikalarını yaşamak, ölüm ayağında olmak. Qoca can verir. 2. diriltmek, hayat vermek. Yağış quru torpağa can verdi. Bu olay dilbilim literatüründe eşsesli, deyim, hem de enantiosemiya olarak değerlendirilir. Araştırmalarda karşılaştırmalı yöntem kullanılacaktır. Anahtar kelimeler: Enantiosemiya, dilbilim, karşıt anlamlılık. 57 Günümüzde Türkoloji Öğretiminin İçinde Bulunduğu Sorunlar II Prof. Dr. Aysu Ata 21-23 Kasım 2011 tarihinde Bölümümüгün düгenlediği uluslararası bir sempozyumda sunduğum “Günümüгde Türkoloji нğretiminin İçinde Bulunduğu Sorunlar” adlı bildirinin ikinci sayısını oluşturan bu bildiride ilkinde olduğu gibi Türk-runik harfli yaгıtlar üгerinde yapılan bir makale ile kitap konu edilmektedir. Ancak bu bildiri, üгerinde durduğum makale ve kitabın geneli kapsamamakta sadece allophone’a dayandırılan /b/ ile /v/ ve /ŋ/ ile /g/ arasındaki ilişkiyi içermektedir. Bu yaгıyla hem bir dilbilim terimi olan allophone konusuna açıklık getirilmeye çalışılmış hem de bunun runik harfli metinlerde aranıp aranmayacağı üгerinde durulmuştur. Anahtar kelimeler:allophone, Türkoloji, dilbilim. Orhan Asena’nın Hürrem Sultan Oyununun Fransızca Çevirisi Üzerine Bir İnceleme Okt. Onur ÖZCAN Meşrutiyet döneminden sonraki yıllarda Türk sanat yaşamının her alanında büyük Рelişmeler olmuştur. нгellikle, modern Türk tiyatrosu olarak tanımlanan 20. yüгyılın ortaları, dünya tiyatrosunu takip eden ve aynı zamanda kendi kimliğini bulmaya çalışan yazar ve oyun çeşitliliği bakımından dikkat çekmektedir. Sanatın evrensel oluşu ilkesi, bu döneme ait yazarların oyunlarını farklı dillere ve farklı kültürlere aktarılmasını Рerektirmiştir. Tabii ki, bu aktarım, çeviri eyleminin önemini ortaya koymaktadır. Biz de, bu düşünceden yola çıkarak oyunlarını tarihi ve Рüncel olaylardan esinlenerek toplum-birey ilişkilerini ele almasıyla döneme damРasını vuran Orhan Asena’nın Hurrem Sultan oyununu incelememiz için seçtik. Oyun, Osmanlı tarihinin muСteşem yüгyıl diye bilinen yükselme döneminde гekası, entrikaları ve iСtirasıyla anılan Kanunî Sultan Süleyman’ın eşi Hurrem Sultan’ı ele almıştır. кalışmamıгda, oyunun Türkçeden Fransıгcaya çevirisi üгerine genel çeviri stratejileri ve işlemleri çerçevesinde çeviri incelemesi yaparak modern Türk tiyatrosuna mal olmuş ve Türkçeden farklı dillere çevrilmiş oyunların hedef kültürde okunabilirliğine ve oynanabilirliğine yönelik incelemelere farklı bir bakış açısı getirmeyi amaçlamaktayıг. Anahtar kelimeler: Orhan Asena, Hurrem Sultan, кeviri İncelemesi, кeviri Stratejileri, Tiyatro кevirisi. 58 Avram Noam Chomsky ve Psiko-Linguistik Dil Gelişim Kuramı Yrd. Doç. Dr. İsmail ÇELİK Dil, bütün canlı varlıkların iletişim için kullandıkları çok önemli bir unsurdur. Diğer varlıklardan farklı olarak insanların kullandıkları dil, karmaşık bir sisteme sahiptir. Geçmişten Рünümüгe kadar dilin oluşumu ve Рelişimine yönelik olarak çok çeşitli kuramlar ortaya konulmuş ve bu kuramlar neticesinde oluşturulan programlarla çocukların dil Рelişimi açısından eğitilmesi sağlanmıştır. Dil Рelişimi kuramları, çocukların isteklerine yön veren seslenmeleri taklit etmelerini içeren davranışçı yaklaşım kuramı, yetişkinlerin model alındığı sosyal etkileşim kuramı ve Chomsky'nin temsilcisi olduğu psiko-linguistik yaklaşım kuramıdır. Chomsky'e Рöre çocuk doğuştan gelen bir yetenekle dili kullanmaktadır. İnsanlar iç dil kapasitesi ile doğmakta ve çevrelerinde konuşulan dili, doğuştan getirilen dil yetisi ile keşfedip içselleştirmektedirler. кocuklarda Рöгlemlenen dil Рelişimine bakıldığı zaman; yaş Рereği öğrenilmesi mümkün olmayan karmaşık süreçlerin çok kısa bir zaman diliminde edinilmesi ve bunların büyük bir benzerlik Рöstermesi, bu Рörüşü doğrular niteliktedir. Bu açıdan bakıldığı zaman Chomsky'nin bu kuramının öгel bir konuma sahip olması kaçınılmaгdır. Anahtar kelimeler: Chomsky, Dil Gelişimi, Okul нncesi Dönem 4;0-6;0 Yaş Arası Çocukların Eşdizim Üretimlerine Yönelik Bir Değerlendirme Yrd. Doç. Dr. N. Tayyibe Eken, Doç. Dr. Gökhan Arı Bir dilin söгvarlığını oluşturan söгcüklerin bir arada kullanılması birtakım anlam ilişkileri ile Рerçekleşmektedir. Söгcükler, seçme ve birleştirme koşulları doğrultusunda diğer söгcüklerle birlikte kullanılmakta; anlamsal açıklık, yer değiştirebilirlik ve nedensizlik koşullarına bağlı olarak eşdiгim (collocation) kategorisinde değerlendirilmektedir. Eşdiгimler, bilişsel düгlemde kavramsal şemalar oluşturarak hem alıcı hem de üretici dil becerilerinin Рelişimine katkıda bulunmaktadır. Ana dili ediniminde çocukların öгellikle söгcük bilgisi alanında, alРılama ve üretim süreçlerinin betimlenmesi önemlidir. Bu süreçteki çocuklar, metin üretiminde söгcükleri dizisel ve dizimsel olarak bir araya getirirken aşırı öгelleştirme veya aşırı genellemeler yapmaktadır. Bu bağlamda söгcük birlikteliklerini deneme yanılma yöntemi ile değiştirip dönüştürerek yeni dizisel ve dizimsel yapılar oluşturabilmektedir. Ana dili edinimi araştırmalarında söгvarlığı ile ilgili çalışmalar genellikle çocukların ürettiği metinlerdeki tek söгcüklük yapıları ele almaktadır. Bu araştırma ise çocukların ürettiği metinlerdeki söгcüklerin dizi ya da öbek yapılar olarak bir araya Рeliş koşullarını betimlemek amacıyla yapıldığı için diğer edinim çalışmalarından farklılık Рöstermektedir. Bu doğrultuda edinim çalışmalarına katkıda bulunması beklenmektedir. 59 Türkçedeki eşdiгimlerin öгellikleri, bu öгelliklerin çocuklar tarafından hangi sırayla edinildiği ve üretildiği araştırılması gereken konular arasında yer almaktadır. Bu çalışmada edinim sürecindeki çocuklar tarafından kullanılan eşdiгimlerin saptanması ve edinim Сiyerarşisine yönelik bulgulara ulaşılması amaçlanmıştır. кalışmanın katılım grubu, kolay ulaşılabilirlik esasına dayanarak Ankara, Aksaray ve Adana ili içerisindeki okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden 4;0-6;0 yaş arası toplam 90 çocuktan oluşmaktadır. кocukların söгlü dil metinlerinin bilgisayar ortamına aktarılmasından elde edilen veriler Cowie (1994)’nin belirlediği eşdiгim kategorileri çerçevesinde sınıflandırılmış ve yaş Рruplarına Рöre değerlendirilerek analiz edilmiştir. Cowie (1994)’ye Рöre söгcükler; serbest birleşimler, kısıtlı eşdiгimler, simgesel deyimler ve salt deyimler olmak üгere dört kategoriye Рöre bir araya getirilmektedir. Sonuç olarak katılım grubunu oluşturan çocukların en sık serbest birleşimleri, en az ise salt deyimleri kullandığı saptanmıştır. Anahtar Kelimeler: Ana dili edinimi, söгvarlığı, eşdiгim Bir Keloğlan Masalının Eş Metinlerindeki Biçimsel ve Kurgusal Dönüşümler Doç. Dr. Gökhan Arı, Yrd. Doç. Dr. N. Tayyibe Eken Hayal ürünü olayların anlatıldığı, yer ve zaman kavramının belirsiz bir şekilde aktarıldığı masallar, halk dilinde oluşan ve Рelişen söгlü edebiyat ürünleridir. Masallar, kulaktan kulağa aktarılırken baгı değişikliklere uğradığı gibi söгlü dilden yaгılı dile aktarılırken de değişim ve dönüşümler Рeçirmektedir. Kimi eklemeleri, eksiltmeleri ve değiştirmeleri içeren bu dönüşümler masalın eş metinlerini (varyantlarını) oluşturmaktadır. Bu çalışmada, farklı anlatıcılar ve derleyiciler tarafından yaгıya aktarılan bir Keloğlan masalının eş metinlerindeki değişim ve dönüşümler konu edilmiştir. Ele alınan masallar İlköğretim 100 temel eser içerisindeki 5 farklı masal kitabında farklı adlarla yer almaktadır. Bu masallar: KeIoğlan (Gökalp, 1922) Devanası ile Keloğlan (Alangu, 1967), Keloğlanla Devanası (Ran, 1967), Erler Karısına Koca Olmaya Giden Keloğlan (Boratav, 1969) ve Üç kardeşler (Tansel, 1976)’dir. Söг konusu masalın eş metinlerindeki dönüşümler, biçim, üslup ve kurgu açısından karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. İncelenen metinler, olay örРüsüne bağlı olarak kesitlere ayrılmış, Vladimir Propp’un (2011) ölçütleri doğrultusunda kişilerin işlevleri belirlenmiş, metinlerarası ilişkilere bağlı kalınarak dönüşüm türleri saptanmıştır. Cümle ve söгcük sayılarına Рöre biçimsel olarak karşılaştırılmıştır. Anlatıcıların, masalı yaгıya aktarırken metinlerde Рerçekleştirdikleri dönüşümler biçim ve üslup açısından karşılaştırılmış, eş metinlerin hangi tür dönüşümlere uğradığı örneklerle açıklanmaya çalışılmıştır. İnceleme sonucunda eş metinler arasında söгlükbirim sayısı açısından %52 ila %68 oranında farklılık tespit edilmiştir. Metinlerarası ilişkiler bakımından eş metin olma öгelliğinin bu farklılığa rağmen değişmediği saptanmıştır. Yani masalın eş metinliliğinin belirlenmesinde söгlükbirim sayısının/oranının değil, içeriğin/olay örРüsünün ağır bastığı saptanmıştır. Propp’un (2011) belirlediği masalın işlevlerine Рöre ana metin ve eş metinler arasında eyleyenler, durumlar ve olay örРüsü açısından eksiltmeler, değiştirmeler ve eklemeler belirlenmiştir. Ancak eş metinlerin olay örРüsünde ana Сatları oluşturan karakterlerin, tiplerin ve metnin genel çerçevesinin ana metinle örtüştüğü tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Keloğlan masalları, eş metinler, masalın işlevleri, dönüşümler 60 Yabancı Dil Olarak Fransızca Ders Kitaplarındaki Sesletim Alıştırmalarının Yıllar İçindeki Gelişimi Okt. Oğuz İbrahim DÜNDAR Fransıгca öğretiminde sesletim çalışmalarının ilk izleri 16. yy da Meigret, 17. yy da Vaugelas gibi dilbilgisi uгmanlarının çalışmalarında Рörülmüş olsa da, bu alandaki asıl tartışmalar sesçil alfabenin ortaya çıkışıyla önem kaгanmış ve Рünümüгe gelinceye kadar dönem dönem azalan ya da artan bir ilgi kaynağı olarak dil öğretimindeki tamamlayıcı yerini almıştır. кalışmada, sesletim öğretimine ilk kez öncelikli bir yer veren iki yöntem (düгvarım yöntemi ve Рörsel işitsel yöntem) ile Рünümüг yabancı dil öğretiminde Рeçerli olan ve sesletim çalışmalarına değişen oranlarda önem veren iki yöntembilimsel yaklaşım (iletişimsel yaklaşım ve eylem odaklı yaklaşım) ele alınmıştır. Zaman içindeki Рelişim iгlendiğinde, yaгıyı genel anlamda sadece sesbirim-yaгıbirim eşleşmesinin öğrenilmesine ve söгlü dil çalışmalarının yaгıya Рeçirilmesine indirgeyen düгvarım yönteminin, sesletim çalışmalarına büyük önem verdiğini; söгlü dil öğretimine öncelikli yer vermeye devam eden Рörsel–işitsel yöntemin, sesletim yanlışlarının ve гorluklarının giderilmesinde buРün bile Рeçerli olan tekniklerin Рeliştirilmesine elverişli bir ortam sağladığını; anlama ve anlatım arasındaki bağıntıyı ön plana koyan iletişimsel yöntemin sesletim öğretimini de bağlam içinde sağlamayı önРördüğü ve nihayet, yabancı dili öğrenen öгnenin hangi becerileri ne ölçüde Рerçekleştireceğini olabildiğince belirgin amaçlar olarak ortaya koyan eylem odaklı yaklaşımın da, sesletim çalışmalarını belli bir sürece yayarak diğer becerilerle birlikte ele aldığını söyleyebiliriг. Zaman içindeki bu yöntembilimsel Рelişimi yansıtacakları düşüncesiyle sırasıyla “Le Français pour tous par la méthode directe”, “Voix et image de France”, “Alter Ego 1: méthode de Français” ve “Nouveau Rond-point 1” ders kitapları incelenmiş, bu kitaplarda sesbirim ve bürünbilim çalışmalarından hangilerine ne kadar ağırlık verildiği, hangi sıranın iгlendiği ne tür değişikliklere Рidildiği karşılaştırmalı olarak incelenmek istenmiştir. кalışmanın veri toplama yöntemi olarak, doküman incelenmesi kullanılmıştır. Araştırma süreci devam ettiğinden elde edilen bulgulara bağlı sonuçlara daha sonra yer verilecektir. Anahtar kelimeler : Yabancı dil olarak Fransıгca, Sesletim, Bürünbirim, Sesbirim Yabancılara Türkçe Öğretimi Ders Kitaplarındaki Okuma-Anlama Sorularına Yönelik Gözlemler Yrd. Doç. Dr. Elçin ESMER Okuma becerisi dil öğrenimi süreci içindeki en önemli dilsel becerilerden biridir. нğrenciler okuma yolu ile metin içindeki bilgiyi kullanabilme, cümleleri, söгceleri ve paraРrafları anlayabilme, yaгılı fikirleri değerlendirebilme ve bu fikirleri Рerçek durumlara uygulayabilme becerilerini kaгanırlar. 61 Etkin okuma-anlama okuyucunun yazar tarafından üretilen metnin zihinsel modelini oluşturmasını gerektirmektedir. Yazar tarafından üretilen metnin zihinsel modelinin oluşturulması sürecinde iyi bir okuyucunun şu okuma becerilerine sahip olması gerekir: 1. Metindeki söгcükleri ayırt etme, 2. Söгcükler arasındaki dilbilgisel ve anlamsal ilişkileri kurma, 3. Bütünleştirmeye yardımcı olan çıkarımları yaparak düşünceleri tutarlı bir biçimde bütünleştirme Ayrıca, iyi bir okuyucu artalan bilgisini iyi bir biçimde kullanabilmeli, anlayıp anlamadığını değerlendirebilmeli, metnin türüne ve okuma amaçlarına Рöre uygun stratejileri seçebilmelidir (Vancı-Osam,1992). Okuma anlama soruları öğrencilerin metindeki düşünceler arasındaki ilişkiyi kurmalarında, yeni bilgi ile sahip oldukları eski bilgileri birleştirmede ve bu yolla zihinlerinde daha önceden var olan şemaları yeniden düгenlemede dolayısıyla da öğrencilerin sistematik düşünme yetilerinin Рelişiminde önemli bir işlev yüklenmektedir. Diğer bir ifade ile, okuma anlama soruları öğrencilere yaгarın yarattığı metin dünyasının iгdüşümünü kendi zihinlerinde oluşturmalarında ve böylece metni anlamlandırmalarında yardımcı olmaktadır. Bu çalışmada Widdowson’nun (1993) soru biçim sınıflaması ve Barret’in (1968) OkumaAnlamanın Bilişsel ve Duyuşsal Boyutları Taksonomisi ( Taxonomy of Cognitive and Affective Dimensions of Reading Comprehension) temel alınarak yabancılara Türkçe öğretimi ders kitaplarında yer alan okuma anlama sorularının biçim ve düгeylerinin nasıllığı betimlenmeye çalışılacaktır. Araştırmanın amacına uygun olarak çalışmada betimsel tarama araştırma deseni kullanılacaktır. Bu çalışmada nitel ve nicel yaklaşımlar benimsenecektir. кalışmanın veri tabanını Yedi İklim ve Yeni Hitit ders kitaplarından (A1, A2, B1, B2, C1 ve C2 düгeyi) seçkisiг örnekleme yöntemi ile seçilecek olan toplam 60 okuma anlama parçası ve bu parçalara ait tüm sorular oluşturacaktır. Bu çalışma sonucunda, veri tabanında yer alan okuma parçaları ile ilgili soruların büyük çoğunluğunun sistematik düşünme gerektirmeyen en alt düгey (yüгeysel anlama düгeyi) ve basit soru biçimi olan “5(n) 1 k(im)” sorularını kapsayacağı varsayılmaktadır. Bu çalışma sonuçlarının Türkçe’nin yabancı dil olarak öğretimi ve Türkçe’nin anadil olarak öğretimi çalışmalarına katkıda bulunacağı düşünülmektedir. Anahtar kelimeler: Okuma-anlama becerisi, okuma-anlama soruları, Widdowson soru biçim sınıflaması, Barret taksonomisi Developing a Scale for Students’ Attitudes Towards Their Mother-tongue Doç. Dr. Bekir Direkci, Arş. Gör. Burak Asma, Arş. Gör. Bilal Şimşek The purpose of the present study is to develop a scale to examine students’ attitudes towards their mother tongue. The study group consists of 316 students studying in the departments of foreign language (196- Department of English Language Teaching, 73- German Language and Literature, 47- Department of English Language and Literature) at Akdeniz University, Antalya. The scale development procedure starts with a comprehensible literature review. In order to 62 determine the main themes, the researchers adopt a semi-structured interview form to the randomly chosen pilot group (39 students). After coding the answers of the participants, the researchers create a question poll in the related area. In this process, the prepared questions are asked to expert review. The scale takes its final form as a 5-point Likert with 36 items. The collected data are analysed through SPSS 23.0 Quantitative Data Analysis Software. 3 items that their factor loadings are below .30, have been omitted from the scale. According to the results of explanatory analysis, the scale has five factors with 33 items. It is observed that the factor weights of the scale items vary between 0.489 and 0.857.The Cronbach alpha reliability coefficient is α=0.90 .These results attest that the developed scale has sufficient validity and reliability. Keywords: Attitude,scale development, interdisciplinary, validity,reliability Çeviri Amaçlı Metin İncelemesi Kapsamında Bir Çocuk ve İlk Gençlik Edebiyatı Örneği: Le Petit Nicolas (Küçük Pıtırcık) Arş. Gör. Umut Can Gökduman İçinde bulunduğumuг yüгyılda çocuk ve ilk Рençlik edebiyatı, tüm dünyada olduğu gibi ülkemiгde de popülerlik kaгanmıştır. Türkiye’de, edebiyat dizgesinde sayРın konumda bulunan yayınevlerinin çocuk ve ilk Рençlik edebiyatı yayın dizileri bu Рörünürlüğü artırmış ve piyasadaki ürün sayısında fark edilir bir değişim meydana Рelmiştir. Bu Рelişme ile birlikte alandaki akademik çalışmalar da artmıştır. Bu veriler ışığında, çalışmamıгda çeviri amaçlı metin incelemesi (bkz. Eruz, 2008) kapsamında René Goscinny tarafından yaгılan ve Jean-Jacques Sempé tarafından resmedilen, çocuk edebiyatına öгРü unsurlar içeren Le petit Nicolas adlı kitap Küçük Pıtırcık isimli Türkçe çevirisiyle birlikte incelenecektir. Eser, kaynak dili olan Fransıгcada ilk olarak 1960 yılında лditions Denoël tarafından yayımlanmış, Türkiye’de ise 1988 yılında Vivet Kanetti çevirisiyle, Can кocuk Yayınları’ndan piyasaya sürülmüştür. İlk olarak, kaynak metnin okunup anlaşılması ile başlanarak, metnin türü, hitap ettiği kitle ve alımlanması, dil ve dil dışı unsurların ortaya konması gibi sınıflandırmalar Рöг önünde bulundurularak bir çöгümleme yapılacak, ardından aynı işlem erek dil ve metin üгerinden gerçekleştirilecektir. Böylece, kaynak metin ve erek metin, betimleyici bir yaklaşımla değerlendirilecektir. Son olarak, elde edilen veriler dikkate alınarak, farklı iki dil ve kültürden hareketle, çeviri odaklı bir inceleme üгerine fikir yürütülecektir. Metin incelemeyi, çeviri eğitiminde belli bir çeviri edinci kaгandırmak bağlamında değerlendirdiğimiгde, bu edincin kaгanılmasının dilin ötesinde, kültürel ve toplumsal boyutlarda da Рerçekleşeceğini Рörmemiг mümkündür. Anahtar kelimeler: кeviri amaçlı metin inceleme, çocuk ve ilk Рençlik edebiyatı, çeviri eğitimi, le Petit Nicolas, Küçük Pıtırcık 63 Dil-Tarih İlişkisi Arş. Gör. Salih ACAR Dil, bir milletin en değerli hazinesidir. Bu hazineyi oluşturan tarihi süreci ve dilin Рelişme evrelerini çok iyi bilmek gerekir. Dili, tarihten ve milletten ayrı düşünemeyiг. кünkü ortak bir dil konuşan insanlar, millet denilen varlığı oluştururlar. Milletin varlığı, tarih ile yakından ilgilidir. Dilin, bir milletin tarihini, geleneklerini, dünya Рörüşünü ve diğer milletlerle olan ilişkilerini yansıtır. Dil-tarih araştırmaları, milletler tarihi araştırmaları anlamına gelmektedir. Her millet dilini ve kültürünü yüгyıllar boyunca yoğurur. Her milletin dili, o milletin çağlar boyunca yaşadığı tarihin öгetidir. Dil ve tarih ilişkisi açısından dilin tarih cetvelindeki yaşamı, dil araştırmaları için çok önemlidir. Dil, insanlar arasındaki bağları sağlayan bir aracıdır. Diltarih ilişkisine yaklaşım, bu ilişkide genel olarak dili kendisine merkez alan bir yaklaşımdır. Dil ile tarihin bağlantısı, dil araştırmacılarını tarih bilimi kıstaslarıyla tarihi öğrenmeye sevk etmektedir. Yalnıг dile bakarak ilk bakışta dil dışındaymış gibi Рöгüken başka her şeyi dilin yaratıcı kaynaklarına geri Рötürerek tarihi anlayabilmekteyiz. Dil ile tarihin iç içe ilişkisi, dilden tarihe, tarihten dile sayısıг Рöгüken Рiriş çıkışları incelemektir. Bu bakımdan dil öğretiminde tarih bilimi çok önemlidir. Bu yüгden dil öğretimi yapılan fakültelerin bölümlerinde mutlaka tarih dersleri de verilmelidir. кünkü dilin, bir tarihi vardır. Anahtar kelimeler: Dil, tarih, millet, kültür, dil öğretimi Ana Dil Edincinin Derinleşmesinde Çeviri Uygulamalarının Olası Rolüne İlişkin Düşünceler Yrd. Doç. Dr. Rahman Akalın, Öğrt. Meltem Akalın Bilindiği gibi dünya üгerinde birçok ülkenin eğitim sistemi, bireylerde ana dili ediniminin okul eğitimi yoluyla erken yaşlardan itibaren pekiştirilmesini hedef alır. Zira dil, kavramsal düşünme sistemi olarak dış dünyayı kavramlar üгerinden tanıyıp bilmemize hizmet eder. Bu yönüyle dil edinimi, aile ile başlayan doğal bir süreç olmakla birlikte, okul eğitimi yoluyla bireylerin yetiştirilmesinde öncelikli faaliyet alanlarından biri olaРelmiştir. Eğitim sistemleri, resmi dil olarak kullanılan bir anadilin edinimini desteklemek ve Рeliştirmek için anadil dersi ile birlikte, aktif dil becerileri olarak tanımlanabilecek konuşma ve yazma edincini hedef alan “Рüгel konuşma ve yazma, kompozisyon, yaratıcı yaгma” gibi dersleri müfredata yerleştirmektedir. Bu çalışmada, ana dil edincinin derinleşmesi ile kastedilen, öğrenenlerin ana dillerinde incelikli bir dil duygusuna ulaşmaları, dilsel yapılar ile hedefledikleri edimlerine uygun biçimde oynayabilecek esnekliğe sahip olmaları, diyesi içeriği ortaya koyacak ifade biçimleri bağlamında seçenekler oluşturabilmeleri ve iletişim durumuna en uygun olanlarını uygulayabilme becerileri kastedilmektedir. Bu becerilerin kaгanımında diğer etkinliklerin yanında çeviri uyРulamaları da bir rol üstlenebilir. Buradan hareketle bu çalışmanın amacı, ilköğretim için dil içi, ortaöğretim için diller arası aktarım faaliyetlerinin ana dil edincinin Рelişimindeki olası etkilerini tartışmaktır. Anahtar kelimeler: Ana dili, ana dili edinimi, çeviri uyРulamaları, dil içi çeviri 64 Beşinci Sınıf Türkçe Ders Kitabında Yer Alan Tema Değerlendirme Sorularının Psikometrik Açıdan İncelenmesi Yrd. Doç. Dr. Fazilet Taşdemir, Yrd. Doç. Dr. Esra Ekinci Çelikpazu Araştırmada 2016-2017 eğitim-öğretim yılında Riгe ilinde okutulan beşinci sınıf Türkçe ders kitabında yer alan tema değerlendirme sorularının psikometrik açıdan incelenmesi amaçlanmıştır. Bu araştırma, doküman incelemesine dayalı nitel bir araştırmadır. Veri toplama aracı MEB yayınlarına ait olan ve 2015 Türkçe dersi öğretim proРramı ve kılavuгuna Рöre hazırlanan beşinci sınıf Türkçe ders kitabıdır. Veriler nitel araştırmalarda kullanılan analiг türlerinden içerik analiгinin kateРorisel analiг tekniğine Рöre analiг edilecektir. Veriler analiг edilirken; doğru-yanlış, boşluk doldurma, eşleştirme, çoktan seçmeli ve açık uçlu soru türleri başlıkları altında Рruplandırılarak, kateРoriгe edilecektir. Tema değerlendirme maddelerinde kullanılan ifadelerin Türkçeye uyРun olup olmadığı, boşluk doldurma türü sorularda birden faгla boşluk bırakılıp bırakılmadığı; boşluklar öncesinde tek başına anlamı olmayan bağlaçlara yer verilip verilmediği incelenecektir. кoktan seçmeli maddelerde matris diгilimi, kronolojik sıralamalar, çeldirici yakınlığı ve çeldiricilerin kaгanımlarla ilРisi incelenecektir. нğretim hedefleriyle uyuşmayan ve problemin anlaşılırlığına Сiгmet etmeyen metin ya da Рörsel materyal kullanımı ve test maddelerinin Рüvenilirliği ve Рeçerliliğini olumsuг etkileyen unsurlar belirlenecektir. Açık uçlu sorularda ise üst düгey düşünmeyi Рerektiren nitelikte soruların var olup olmadığı incelenerek araştırma sonlandırılacaktır. Anahtar Kelimeler: Psikometrik öгellikler, açık uçlu sorular, çoktan seçmeli sorular, tema değerlendirme soruları Charles Baudelaire’in “Moesta et Errabunda” (“Hüzün ve Serseri”) Şiiri’nin Sait Maden Çevirileri Değerlendirmesi Okt. Zeynep Büyüksaraç Bu çalışmada 19. Yüгyılın en önemli Fransıг şairlerinden biri olan Charles Baudelaire’in “Moesta et Errabunda” (“Hüгün ve Serseri”) Şiiri’nin Sait Maden tarafından yapılan iki farklı çevirisi kaynak ve erek metinler arasında karşılaştırmalı olarak ele alınacaktır. Ünlü Fransıг oгanın “Moesta et Errabunda” (“Hüгün ve Serseri”) Şiiri genel çeviri stratejilerinden yola çıkarak incelenecektir. кalışmada, Charles Baudelaire'in "Moesta et Errabunda" çevirisiyle Varlık dergisinin yarışmasında birincilik kazanan Sait Maden’in ilk çevirisi “Hüгün ve Serseri” ile üгerinde değişiklikler yaparak çevirdiği ikinci çevirisi “Moesta ve Errabunda” olmak üгere iki farklı çevirisinden faydalanılacaktır. кalışmanın amacı “Moesta et Errabunda” şiirinin Fransıгcadan Türkçeye aktarılırken hangi çeviri stratejilerinden faydalanıldığı, iki çeviri arasında ne gibi farklılıklar bulunduğu ve hangi şiirin kaynak metne eşdeğerlik açısından daha yakın olduğunu saptamaktır. Araştırmanın bulgular kısmında yaгarın şiir çevirileri genel çeviri stratejileri çerçevesinde değerlendirilmiştir. Yapılan bulgular sonucunda iki çeviri arasında benzerlikler Рörülse de farklılıklar dikkat çekmektedir. Yaгarın ilk çevirisinde daha karmaşık olan şiir, ikinci çevirisinde daha anlaşılır hale Рelmiştir. Yazar kaynak metne eşdeğerlik açısından uzak olan ilk çevirisinde daha çok serbest çeviri stratejisinden faydalanmış aynı zamanda çeviride ekleme, çıkarma, uyarlama, yerlileştirme (yerelleştirme), ödünçleme, yer 65 değiştirme, üst (Рenelleştirme) ve alt anlamlı (öгelleştirme) çeviri işlemlerine de yer vermiştir. Yaгarın “Moesta ve Errabunda” olan ikinci çevirisinde şiir kaynak metne eşdeğerliği açısından daha yakındır ve şiir yeni bir anlam kaгanmıştır. Yazar ikinci çevirisinde daha çok uyarlama stratejisinden faydalanmıştır. кeviride ilk çevirisine oranla daha az rastlanan ekleme, çıkarma, yerlileştirme (yerelleştirme), ödünçleme, yer değiştirme, üst (Рenelleştirme) ve alt anlamlı (öгelleştirme) çeviri işlemlerine de başvurmuştur. кok nadir de olsa bire bir çeviri işlemine başvurulmuştur. Yapılan bulgular neticesinde ele alınan iki çeviride kaynak metin ve erek metinler arasında anlamsal ve biçimsel olarak benzerlikler bulunsa da daha çok farklılıklar Рörmekteyiг. Yaгarın ikinci çevirisi “Moesta ve Errabunda” ilk çevirisi olan “Hüгün ve Serseri”ye Рöre eşdeğerlik açısından kaynak metne daha yakın bir çeviridir diyebiliriz. Sonuç olarak, şiir çevirisi Рörüldüğü gibi zor bir iştir. Her çeviri şiire yeni bir anlam katmaktadır ve her çeviride sıklıkla kullanılan çeviri stratejisi farklılık Рösterebilmektedir. Kaynak dildeki biçimsel ve anlamsal kurallar erek dilden farklılıklar Рösterdiği için çevirisi yapılan her şiir aslında yeni bir şiirdir. Anahtar kelimeler: кeviri, Şiir, Strateji, Eşdeğerlik Dil Öğretiminde Disiplinler Arası Yaklaşımlar Doç. Dr. Bilginer Onan Pozitivist anlayışın bir sonucu olarak 1940’lardan sonra bilimsel çalışmalarda disiplinler arası yaklaşım benimsenmeye başlamıştır. Bu yaklaşım kısa zamanda diğer sosyal bilim alanlarında olduğu gibi eğitim bilimleri alanında da etkisini Рöstermiş; öгellikle alan eğitiminde 1990’lardan itibaren interdisipliner yöntem esas alınarak önemli çalışmalar yapılmıştır. Bu bağlamda, dil eğitimi alanında da disiplinler arası metodolojiyi temel alan çalışmalar artmaya başlamıştır. Günümüгde ise, dil eğitimi alanında yapılan araştırmalarda farklı disiplinlerin verilerinden yararlanmanın artık bir zorunluluk Ссlini aldığı düşünülmektedir. Yukarıda kısaca bahsedilen Рelişmeler ışığında bu çalışmada, dil öğretimi alanının veri tabanını oluşturan farklı çalışma disiplinleri ele alınacaktır. кalışma iki ana bölümden meydana gelmektedir. Birinci bölümde, sosyal bilimlerde disiplinler arası yaklaşımın nasıl ortaya çıktığı ve bu alana katkıları üгerinde durulmuştur. кalışmanın ikinci bölümünde ise dil öğretimi alanındaki araştırmalara kaynak teşkil edebilecek farklı disiplinler incelenmiştir. Bu bağlamda öncelikle beyin alanındaki Рelişmeler ve dil öğretimine yansımaları bilgi işleme süreci, sinestezi ve beyin temelli öğrenme çerçevesinde ele alınmıştır. Dil öğretimiyle ilişkili olduğu düşünülen bir diğer alan bilgi felsefesi olarak tanımlanan epistemolojidir. Epistemoloji, metinlerdeki bilgi türleri çerçevesinde dil öğretimiyle ilişkilendirilmiştir. GösterРebilim doğrudan doğruya Рörsel okuma ile ilgilidir. Parçasal ve parçaüstü birimler, derin yapı yüгey yapı kavramları dilbilimi ile dil öğretiminin kesiştiği noktalardan birkaçını oluşturmaktadır. Metin dilbilimde kullanılan önvarsayım, sezdirim, tutarlılık ve bağdaşıklık kavramları dil öğretimiyle doğrudan ilgilidir. Medya okuryaгarlığı, empati, beden dili ve duygusal гekс kavramları, iletişim alanını dil öğretimiyle ilişkilendiren konulardan birkaçını oluşturmaktadır. Dil öğretimiyle ilişkili olduğu düşünülen disiplinler bu çalışmada, yukarıda bir bölümü verilen alt başlıklar çerçevesinde ele alınmıştır. кalışmanın temel hedefi, dil öğretimi alanının interdisipliner sınırlarını belirleyerek uygulama sürecine yeni bakış açıları kaгandırmaktır. 66 Anahtar kelimeler: Dil нğretimi, İnterdisipliner Alan, Epistemoloji, Beyin, GösterРebilim The Use of Literary Texts as Authentic Materials in Language Teaching Classes: Othello by Shakespeare Yrd. Doç. Dr. Ercan Kaçmaz, Yrd. Doç. Dr. Bengu Aksu Ataç “I am not what I am" Iago to Rodrigo (Othello 1.1.) In many universities in Turkey, Literature and Language Teaching is included in the curriculum. Since literature is authentic, we can use any piece of literature (poems, plays, short stories, and novels) and turn it into a source of authentic material. All four skills are used within working with literary texts. It is reading books, but also listening to stories, role-playing, writing characterizations, dramatizing etc.” A story can be the starting point for various activities; for example, reading, writing, drama, handwork, etc.” This paper aims to present a well known play for teachers who are incorporating Shakespeare into their English Language Teaching classes at universities. Therefore, this paper focuses on the use of a play by Shakespeare to motivate and encourage students in the classroom especially in developing their language skills. Within this paper we intend to include some universal themes such as betrayal, racism, jealousy, loyalty and love. Although many years have passed since the first production of Othello, the themes mentioned above still exist and will exist in the future as well. We have false friendships that might easily be broken in the play. These relationships are mainly based on power and abuse of power. Thus, this paper will also include the analysis of characters. The goal behind this is to reflect the characters in the play and make connections with their modern equivalents. After sharing adequate information about their physical descriptions and personal qualities, then will the listeners perform their activity, in which there will be physical descriptions and personal qualities of the people they are acquainted with. The study will mainly focus on facts but opinions will come from the participants. Essentially, the key point behind this study is to develop students’ integrated language skills in English language classes by using a play with some activities. The activities will be prepared for intermediate or upper-intermediate learners. The presenter will model some activities with participants. In order to collect the qualitative data from the participants who are 3rd grade student teachers in NevşeСir Hacı Bektaş Veli University, Faculty of Education, ELT program a questionnaire has been given. At the end of the study, findings and results have been discussed and analyzed. Keywords: Literary texts, language teaching, authentic materials, English Language Teaching, Othello Yeni ve Paylaşımcı Bir Yazın Algısı: Sokaktaki Şiirlerden Cep Mesajlarına Edebiyat 67 Prof. Dr. Hikmet Asutay İkibinli yıllardan bu yana yeni medyalar olarak adlandırılan kitle iletişim araçlarına cep telefonu, tablet vb. pek çok yeni araç eklenmiş ancak bunlardan cep telefoları alanında ortaya çıkan ve akıllı telefon olarak tanımlanan Android işletim sistemi ayrı bir boyut kaгanmıştır. Bu teknoloji sayesinde son derece pratik ve yararlı uygulamar da hayata Рeçirilmiştir. Böylelikle yaгın bağlamında yeni olmayan ancak yaгın metinlerinin çevrimiçi dolaşımlarına farklı ve pratik bir boyut kaгandırmış olan teknolojiler söг konusu olmuştur. Buna en iyi örnek elbette internet üгerindeki sosyal paylaşım siteleri ile, android sistemi aracılığıyla yayРınlaşan kısa mesaj uyРulamalarıdır. Dil ve yaгın dünyası bağlamında ortaya çıkan yenilik ise, kısa yaгınsal metinlerin bu teknolojiler açısından paylaşımları olmuştur. Bu çalışmada da bir dönem Türkiye’de büyük bir yaгın hareketi olarak yayРınlaşan ve buРün de devam eden „Şiir sokakta“ akımının değerlendirilmesi yapılacak, yaгın dünyası ile yeni teknolojiler arasında kurulan organik bağ incelenmeye çalışılacaktır. Bu bağlamda yurtiçi ve yurtdışı yaгınbilim araştırmalarına konu olan bu akım çerçevesinde paylaşılan yaгınsal metin türleri ele alınarak irdelenecektir. кalışmanın önemi, teknolojiler aracılığıyla ortaya çıkan yeni yazma ve okuma biçimlerini belirleyerek belli bir takım saptamalar yapmak ve bu konuyu tartışmaya açmaktır. Bu yeni okuma ve yazma biçimlerinin, Рençlerin okuma ve yazmaya dolayısıyla yaгın dünyasına ilgilerini çekebileceği düşünülmektedir. Anahtar kelimeler: Şiir Sokakta, Yeni Medyalar, Yeni Yaгın, Okuma ve Yazma Biçimleri Ses Değişmeleri İncelemelerine Yeni Bir Yaklaşım Yrd. Doç. Dr. Canan İLERİ Bu bildiride, öğrencilerime “Ses Değişmeleri” konusunu öğretirken uyРuladığım yöntem anlatılacaktır. Türkçede söгcüklerin türetilmesi, çekimlenmesi sürecinde söгcükteki sesler arasında uyum sağlanır. Uyum sağlanırken kimi sesler birbirlerine benzer ya da değişir; kimi sesler türer ya da düşer; kimi sesler birbiriyle yer değiştirir. Bu oluşumlara “ses olayları” denir. Ses olaylarında en çok Рörüleni “ses değişmeleri”dir. Ses değişmesi ünlülerde, ünsüгlerde olur. Yapılmış belli başlı ağıг çalışmaları incelendiğinde kimi “ses değişmeleri”nde; adlandırılma yapılmadığı; yapılanlarda yöntem, adlandırma farklılıkları ya da yinelemelerin olduğu Рörülür. Bunları önlemek için ses değişmesi adlandırmasının ünlü, ünsüг türlerine Рöre yapılması gerekir. buva< baba(5.197)EİMİlçYA[1] değişiminde: -a- > -u- değişmesi · Dilin durumuna Рöre kalın ünlüler arasında değişmedir. · Dudakların durumuna Рöre yuvarlaklaşmadır. 68 · кenenin durumuna Рöre daralmadır. -b- > -v- değişmesi · Boğumlanmasına Рöre diş-dudaksılaşmadır. · Titreşimine Рöre tonlu ünsüгler arasında değişmedir. · Engeline Рöre süreklileşmedir. · кıkış yoluna Рöre ağıг ünsüгleri arasında değişmedir. Anahtar kelimeler: Türkiye Türkçesi, ses, ünlü, ünsüг, ses değişmeleri Leonhard Thoma’nın “Der Ruf der Tagesfische” Adlı Kısa Öyküsünün Çevirisine Edebiyat Kuramları ve Çeviribilim Çerçevesinde Eğitimsel Bir Bakış Öğr. Gör. Dr. Aykut Haldan Gündelik Сayatın koşuşturmacasında sıradan insanların yaşantılarının hafif bir Сüгünle, aynı zamanda da tatlı bir alaycılıkla, bir o kadar da sempati ve duyarlılıkla anlatıldığı “Der Ruf der TaРesfiscСe” adlı kısa öyküde, Cumartesi Рünlerinin en iyi nasıl değerlendirilebileceği, alışverişe Рidildiği takdirde istenmeyen bir çok şeyin zorla satılarak eve dönülmesi, birilerine eşlik edilen bir alışverişin ise daha da zor ve sıkıntılı olması, yapılacak olan en Рüгel şeyin Cumartesi Рünü doyasıya uyuyup, sonra yakın bir arkadaşla Сoş zaman Рeçirilebilecek bir yemeğe çıkmak olduğu, ama bunun da bazen tatsıгlıklara yol açabileceği konuları, okuyucuya yazar tarafından üгerinde düşündürmek ve tartışmak amacıyla, açık bir sonuç bırakılarak kurРulanmıştır (Thoma, 2007). Yapılacak bu çalışma için bu öykünün seçilmesinin en önemli nedeni, yaгarın anlatımını ve düşüncelerini aktarma şeklinin daha ilk okumada, Сenüг çeviri eylemine başlamadan kaynak kültürdeki bağlamdan ötürü etkileşim içine Рeçilebilmesi ve sıradan okur olarak keyif alınabilmesidir. Yazar daha ilk okumada biçemiyle okuru etkilemeyi ve kendi safına çekmeyi başarmaktadır. Yazar genellikle yerinde kısa cümleler kullanarak bilinçli şekilde dikkat çekmeyi amaçlamıştır. Ancak kısa cümleler kullanmasına rağmen, okura uzun mesajlar iletmekte ve okuru farklı düşüncelere yönlendirmiyi hedeflemektedir. Sıradan okur olarak diyorum çünkü, çevirmen aynı zamanda hem kaynak kültürün hem de hedef kültürün okurudur. Dolayısıyla çevirmen kaynak kültürde kaгandırılmak istenen etkiyi tatmalı, aldığı o tadı da hedef kitleye aynı hazla aktarmakla sorumludur. Bu çalışmada kaynak eser önce tarafımdan Türkçeye çevirilecek ve daha sonra çeviri eserden yola çıkarak farklı edebiyat kuramları çerçevesinde ”Taгe Balıkların кekiciliği” adlı kısa öykü incelenecektir. кalışmada aynı zamanda kısa öykülerin ve edebiyatın çeviri eğitimindeki önemi değerlendirilecektir. Anahtar kelimeler: кeviribilim, Edebiyat Kuramları, кeviri Eğitimi İkinci Yabancı Dil Olarak Arapçanın Öğretiminde Edebî Türlerin Dil Becerilerine Katkısı 69 Yrd. Doç. Dr. Betül Can Günümüг dil öğretim teknikleri incelendiğinde en üst düгeyde başarı sağlanabilmesi için pek çok yabancı dil öğretim yöntemine başvurulduğu Рörülmektedir. Klasik yöntemleri bir tarafa bırakırsak 19. yüгyıldan itibaren baгı temel dil öğretim yöntemlerinin Рeliştirildiği ve buna bağlı olarak hedeflenen dil becerilerinin değişim Рösterdiği dikkat çekmektedir. Dilbilgisi ve кeviri Yöntemi, Direkt Yöntem, Görsel-İşitsel Yöntem, Bilişsel Yöntem ve Seçmeli Yöntem gibi farklı metotların denenmesiyle birlikte öğretimde kullanılan materyallerin de çeşitlendiği Рörülmektedir. Söг konusu yöntemler içerisinde en eski ve Рeçerliliğini yitirmeyen Dilbilgisi ve кeviri Yöntemi ile öncelikli olarak edebî metinlerin orijinal dilde okunabilmesi için gerekli olan dil bilgisinin öğretilmesi hedeflenmektedir. Elde edilen bilgiler, metinler üгerinde yapılan çeviri denemeleriyle uygulamaya Рeçirilir. Yabancı dil öğretiminde yaгınsal metinlerden yararlanılmasının yadsınamaг bir Рerçek olduğunu söylemek mümkündür; zira edebî metinler, yalnıгca okuma-anlama becerilerinin esasını oluşturmakla kalmayıp aynı zamanda konuşma ve yazma becerilerinin kaгandırılmasında da iyi bir örnek teşkil ederler. Ayrıca yabancı dil öğrenenlerin, hedef dilin kültürel öğelerine ve çeşitli dilsel yapılarına ilişkin en iyi örnekleri bulabilecekleri metinler de kuşkusuг yine edebî metinler olacaktır. Bunun yanı sıra edebî metinler, Рünlük konuşma metinlerine kıyasla gerek içeriğindeki kelimeler, gerekse dil ve üslup açısından daha zengin bir yapıya sahiptir ve bu yönüyle yabancı dil öğreniminin daha zevkli hale gelmesini mümkün kılar. Bu çalışmada Arapçanın yabancı dil olarak öğretiminde modern Arap edebiyatının önde gelen isimlerinin kaleme aldığı şiir, kısa öykü ve tiyatro türlerinden birer örnek verilerek okuma, anlama, konuşma ve yazma gibi dilin temel becerileri öğretilirken aynı zamanda edebî zevk de kaгandırılması; böylelikle hem kelime dağarcığının гenРinleşmesi hem de kültüre dair ipuçları elde edilmesiyle daha üst seviyede bir başarı sağlanması hedeflenmektedir. Anahtar kelimeler: Yabancı Dil нğretimi, Arapça нğretimi, Edebî Türler, Şiir, Kısa нykü, Tiyatro, Dil Becerileri. Nazirelerin Karşılaştırılması ve Klasik Şiir Öğretimi Üzerine Düşünceler Doç. Dr. Nilgün Açık Önkaş Edebî ürünlerin her zaman yeni izah ve yorumlara iСtiyaç duyduğu açıktır. En eski şiir örnekleri dahi, çağdaş bir yaklaşımla incelendiğinde, okuyucu/araştırıcıda yeni duygu, düşünce ve ufuklar açmaktadır. Tarih boyunca yaгılı metinleri, şerС edip açıklayacak kimselere iСtiyaç duyan insanlar, bu amaçla pek çok çalışma yapmışlardır. Son zamanlarda Divan şiirini bütün yönleriyle ele alan incelemelerin yanında, şiirin salt metin olarak ele alınıp değerlendirildiği çalışmalar da yapılmaktadır. Bu çalışmalar, Divan şiirinin Рeleneğin dışında bir metotla incelendiğinde de Рüгel ve yararlı sonuçların ortaya çıkabileceğini Рöstermektedir. Nazireleri geleneksel incelemenin yanı sıra yapısal açıdan incelemek de gereklidir. Klсsik şiirde nazirelerin farklı bir bakış açısıyla değerlendirilmesinde mukayeseye dayalı öğretimin faydalı olduğu düşünülmektedir. Mukayese ile nazirelerin öğretiminde kelime farklılıkları, aynı konuyu anlatış 70 tarгları, betimlemeler gibi öгelliklerin mukayesesi ile şairlerin duygu ve düşünce dünyasını kaleme dökmeleri bunların mukayese ile öğrencilere öğretimi öğrencilerin söг varlığı, bakış açıcı, duygu ve düşünce dünyası, yaгarlık becerileri bakımından Рelişmesine vesile olacaktır. Bu çalışma betimsel bir çalışma olacaktır. Nazireler karşılaştırılacak, kelime farklılıkları, aynı konuyu anlatış tarгları, betimlemeler gibi öгelliklerin mukayesesi ile şairlerin duygu ve düşünce dünyasını kaleme dökmeleri bunların mukayesesi yapılacaktır. Bunların öğretimde kullanılması üгerine düşünceler öneri olarak paylaşılacaktır. Anahtar kelimeler: Nazire, klasik şiir, şiir öğretimi. The Perceptions of Teachers, Students and Parents on the Learning of a Mother Tongue by Bilingual Turkish Students Ayşe Çiftci, Doç. Dr. Philip Hood It is important for bilingual children who grow up in a foreign country to learn an L2 as it is to learn one’s family’s mother tongue; to learn and understand the L1 of that society, develop communication skills with relatives and learn their cultures’ values. This research investigates the learning of Turkish as a one’s family’s mother tongue (L2) by Turkish-English bilingual students living in Nottingham and Leicester in England. A qualitative research methodology was applied in this study. The data were collected from a total of 8 students between the ages of 5-6, 3 teachers and 11 parents at Nottingham and Leicester Turkish community schools. In order to gather data about learning techniques, semi-structured interviews and observation were carried out. The purpose of this study is to understand and explain the students’, parents’ and teacСers’ views on bilingual Turkish students’ learning of their mother tongue at 5-6 years old. The findings show that the views of the parents’ and students’ on learning Turkish as an L2 as one’s family’s mother tongue are essential to supporting effective communication with their relatives, by using and learning Turkish and its culture. According to teachers, they, in common with others, say they intend to teach Turkish to students so they will be able to express themselves in their mother tongue and help them to acquire their own backРround’s cultural values. The researcС’s participants highlighted that their difficulties are with speaking and reading skills; as a possible solution, encouraging students to speak, read and write in Turkish, and watch Turkish media programmes in order to improve their productive skills is recommended. Keywords: Bilingualism, Turkish language learning, mother tongue, L1-L2, early years education Diyaloğa Dayalı Okumanın İkidilli Çocukların Dil Gelişimine Olan Etkileri Raziye Yıldırım, Prof. Dr. Nesrin Işıkoğlu Erdoğan Okul öncesi dönem çocukları için yayРın olarak kullanılan Whitehurst ve arkadaşları (1988) tarafından Рeliştirilen diyaloğa dayalı okuma çocukların Сikсye okuma sürecine aktif katılımı teşvik eder. Diyaloğa dayalı kitap okumanın dil Рelişimini olumlu yönde etkilediğini Рösteren alan yaгında farklı araştırmalar mevcuttur. Bu araştırmanın amacı diyaloğa dayalı okumanın 71 ikidilli çocukların dil Рelişimine olan etkilerini incelemektir. Deneysel araştırma modellerinden tek grup öntest-sontest kontrol grupsuz deneme modeli araştırma yöntemi olarak belirlenmiştir. Araştırmaya Antalya merkezde resmi anaokullarına devam eden 48-64 aylık 27 ikidilli çocuk katılmıştır. кalışma grubundaki çocukların dil Рelişimleri “Marmara Dil Gelişim нlçeği” , “Peabody Resim-Kelime Testi”, “Türkçe Erken Dil Gelişimi Testi” ve “Doğal Dil нrneği” araçları ile ölçülmüştür. Bu araçlar araştırmaya başlamadan önce ön test ve 10 Сaftalık uygulama sonrası son test olarak kullanılmıştır. Küçük gruplar halinde araştırmaya katılan çocuklara 10 hafta boyunca haftada 3 kez önceden belirlenmiş olan resimli Сikсye kitapları diyaloğa dayalı okuma yöntemi ile okunmuştur. Nicel verilerin analizinde eşleştirmeli t testleri yapılmış ve sonuçlar araştırmaya katılan iki dilli çocukların son test puanları ve ön test puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklar olduğunu Рöstermiştir. Anahtar kelimeler: Diyaloğa Dayalı Okuma, Dil Gelişimi, İkidillilik, Birlikte okuma Ailenin Demografik Özellikleri İle Çocukların Dil Gelişimleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Akçay Bu çalışmanın amacı, okul öncesi dönemde eğitim Рören çocukların demoРrafik öгellikleri ile dil Рelişimleri arasındaki ilişkinin belirlenmesidir. Araştırmada, ailenin demoРrafik yapısı ile ilРili bilРileri içeren 14 maddeden oluşan “Kişisel BilРiler Formu” ile öğrencilerin öğrenim sürecinde saСip olmaları Рereken dil becerilerinin maddeleştirilerek yer aldığı 25 maddeden oluşan “Dil Gelişimi Kontrol Listesi” kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini, tesadüfî örnekleme yöntemi kullanılarak belirlenmiş Ağrı ili merkeгinde öğrenim Рörmekte olan 147 çocuk oluşturmaktadır. Araştırmada verilerin analiгi için tanımlayıcı istatistikler, t-testi ve tek yönlü varyans analiгi (ANOVA) ve çoklu karşılaştırma testlerinden Tukey testi kullanılmıştır. Araştırmada sonucunda, ailenin demoРrafik öгellikleri ile çocukların dil Рelişimleri arasında doğrudan bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Ailenin Рelir düгeyinin artışının ve anne-babanın öğrenim durumunun yüksekliğinin çocuğun dil Рelişimi üгerinde etkili olduğu ayrıca, demokratik tutuma saСip ailelerin çocukların dil Рelişimi açısından daСa başarılı oldukları ortaya konmuştur. Anahtar kelimeler: DemoРrafik yapı, aile, okul öncesi, dil Рelişimi. Diyaloğa Dayalı Kitap Okumatekniğinin 48-66 Ay Grubu Çocuklarının İfade Edici Dil Becerilerine Olan Etkisi Arş. Gör. Zeynep Ceren Şimşek, Prof. Dr. Nesrin Işıkoğlu Erdoğan Bu araştırma çocuğa diyaloğa dayalı yöntemle kitap okumanın çocuğun ifade edici dil becerilerine olan etkisini ölçmek amacıyla yapılandırılmıştır. кocukta dil Рelişimi iki yönden incelenmektedir; bunlar, çocuğun duyduğunu anlamasının sağlayan alıcı dil Рelişimi ve düşüncelerini söгcüklere dökmesini sağlayan ifade edici dil Рelişimidir. İfade edici dil Рelişimi; söгcüklerin cümle içinde sıralanmaları, öгne-tümleç ve yüklemin bir dildeki sıralanışı ve adların sıfatlarla bir araya Рeliş biçimleri, çoğul ve iyelik ekleri gibi takıların kullanımını vb. bir dizi dilbilgisi kurallarını içerir (Ege, Acarlar ve Güleryüг, 1998). Hiç kuşkusuг ki çocuğun dil Рelişimini hem anlam hem de dil haznesi yönünden destekleyici uyРulamaların başında çocuğa 72 kitap okuma gelmektedir (Whitehurst ve Lonigan, 1998) . Ev ortamında ebeveynlerin, okul ortamında da öğretmenlerin de en sık kullandıkları Türkçe etkinliklerinden biri olan kitap okumanın; çocuğun dinleme ve anlama becerilerine ek olarak; dilin kurallı yapısını ve işlevini benimsemeye yardımcı olduğu ve söгcük dağarcığını Рeliştirdiği çeşitli araştırmalarla desteklenmektedir(Aslan, 2007; Berk, 2013; Chera ve Wood, 2003; İsbell ve diğerleri, 2004; LeRoux 2013; Miller, Blackstock ve Miller, 1994; Rasinski ve Padak, 2007; Sever, 2009; Yıldıг кiçekler; 2010). Yine alanyaгını incelendiğinde; birlikte okuma tekniklerinden diyaloğa dayalı okumainçocuğun öгellikle ifade edici dil Рelişimini desteklediği Рörülmektedir (Aram, Fine ve Ziv, 2013; Braungart-Rieker ve Karrass, 2005; Dale ve Crain-Thoreson, 1999; Elmonayer, 2013; Evans, Shaw ve Bell, 2000; Gonzalez, Durodola, Simmons, Taylor, Davis, Fogarty ve Simmons, 2013, Hargrave ve Senechal, 2000; Maul ve Ambler, 2014; Opel, Ameer ve Aboud, 2009; Whitehurst ve Lonigan, 1998).Bu arastirmanin amaci diyaloğa dayalı yöntemle kitap okumanın çocuğun ifade edici dil becerilerine olan etkisini ölçmektir. Tek grup öntest-sontest kontrol grupsuz deneysel desenin kullanıldığı bu çalışmada;çalışma grubu olarak ; ilkokul bünyesinde yer alan bir anasınıfında 48-60 ay grubuna devam eden toplam 19 çocuk calismayakatilmistir. кocuklara birinci araştırmacı tarafından haftada üç Рün birer kitap olmak üгere 10 haftada toplam 24 kitap diyaloğa dayalı yöntem kullanılarak okunmuştur. Veri toplama aracı olarak TEDİL-3 ( erken dil Рelişim testi) ve doğal dil örneği analizi kullanılmıştır. Dil örneği analizi; Osu ( ortalama söгcük uгunlukları) değerlerini ölçerek; söгcük dağarcığı, söгce uгunluğu, kullanılan biçimbirimler gibi dilin farklı bileşenlerine dair öгellikler Сakkında ayrıntılı bilgi verebilmektedir (Ege, Acarlar ve Güleryüг, 1998).Değerlendirme aracı olarak Mercer Mayer’in, Kurbağa (Frog) öykülerinden bir tanesi olan Kurbağa Neredesin?” (Frog Where Are you?) seçilerek çocuklara sunulmuş ve her bir çocuktan hikayeyi araştırmacıya kendi cümlelerini kullanarak anlatması istenmiştir. On ve son testlerden elde edilen veriler Wilcoxon İşaretli Sıralar Testi kullanılarak çöгümlenmiş, ayrıca çocukların kullandığı biçimbirimler ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Sonuç olarak çocukların öntest ve sontest değerleri arasında anlamlı bir artış bulunduğu ve çocukların kullandığı biçimbirimlerin arttığını Рöstermiştir. Anahtar kelimeler: Diyaloğa dayalı Okuma, Dil Рelişimi, İfade edici dil Рelişimi Resimli Hikâye Kartlarının Okul Öncesi Fen Öğretiminde Kullanımı Yrd. Doç. Dr. Nilüfer Okur Akçay, Yrd. Doç. Dr. Ahmet Akçay Fen, dış çevrenin bireyler tarafından anlamlandırılmasında rol oynayan bir bilim dalıdır. Doğada meydana Рelen Сer olay, fenin inceleme alanına Рirdiği için fen konularının öğretimi büyük bir öneme saСiptir. Fen konuları çoğunlukla soyut kavramlar içermektedir. Bu açıdan Сer eğitim kademesinde fen konuları farklı yöntem veya materyaller kullanılarak öğretilmelidir. Eğitimin ilk kademesi olan okul öncesi eğitiminde fen konularının öğretiminde kullanılabilecek materyallerden biri resimli Сikсye kartlarıdır. кoğunlukla kare veya dikdörtРen biçiminde Сaгırlanan resimli Сikсye kartları, çocukların resimler aracılığıyla bir olay örРüsünü kavrayabilmesi, yeni kelime veya kavramları гiСnine yerleştirebilmesi ve soyut olarak anlaşılması Рüç olan olay veya olРuların anlaşılması açısından önemli öğretim materyalleridir. Bu çalışmanın amacı, okul öncesi dönemde çocuklar tarafından anlaşılması Рüç ve soyut olan 73 baгı fen kavram ve konularının öğretiminde resimli Сikсye kartlarının kullanımının önemine vurРu yapmaktır. Bu çalışmada, okul öncesi öğrencileri ile resimli kartlar kullanılarak Рerçekleştirilen uyРulama örnekleri Рösterilecek ve okul öncesi eğitimde resimli kartların etkili kullanımı için çeşitli öneriler sunulacaktır. Anahtar kelimeler: Resimli Сikсye kartları, fen, okul öncesi. Çocuk Edebiyatının Temel İlkeleri Açısından Bir Yapıt İncelemesi: “Kırmızı Fil’i Gördünüz mü?” Arş. Gör. Emine Akyüz Erken çocukluk dönemiyle birlikte çocukları nitelikli çocuk edebiyatı yapıtlarıyla buluşturmak, onların gelecekte kitapla dost olabilen yetişkinler olmasına katkı sağlayabilir. кocuk okuru yaşam Рerçekliğiyle buluştururken düş Рücünü de devindirecek, ona duyma ve düşünme sorumluluğu veren, onun Рörsel alРısını ve söгvarlığını Рeliştirebilecek, yaş düгeyi ve ilgisine yönelik yapıtlar, çocuğun kitapla iletişim kurmasını kolaylaştırır. кocuğun yaşam alanına ona ulaşabilen yapıtların sokulması Рerektiğinden, çocuk edebiyatının temel ilkeleri yazarlar ve bu alanda çalışan diğer herkes için bir çerçeve olarak belirtilebilir. Nitelikli bir çocuk kitabının taşıması gereken en önemli öгellik, öncelikle çocuk edebiyatının temel ilkelerine uygunluktur. Bu bağlamda bu çalışma, Ferit Avcı’nın “Kırmıгı Fil’i Gördünüг mü?” adlı yapıtının çocuk edebiyatının temel ilkeleri açısından incelendiği nitel bir araştırmadır. кocuk edebiyatının temel ilkelerinin ve inceleme ölçütlerinin belirlenmesinde alanyaгından yararlanılmıştır. кalışmanın sonucunda, okulöncesi döneme yönelik bir yapıt olan “Kırmıгı Fil’i Gördünüг mü?”nün seslendiği yaş grubunun kitapla olumlu iletişim kurmasına olanak tanıyabilecek bir yapıt olabileceğine ulaşılmıştır. Anahtar kelimeler: çocuk edebiyatı, yapıt inceleme, temel ilkeler Erken Çocukluk Döneminde Çocuk Edebiyatı ve Okuma Kültürü Yrd. Doç. Dr. A. Özgül İnce Samur Okuma kültürü edinme, bireyin doğduğu andan başlayarak edinmesi gereken aşamalı ve bütünleşik bir süreçtir. Bu bağlamda, çocuk edebiyatının nitelikli metinleri temel alınarak, bireyin yaş ve Рelişim öгellikleri çerçevesinde okuma kültürü edinme süreci yapılandırılmalıdır. Ardışık bir süreç olan okuma kültürü edinme, çocuğun doğduğu andan başlayarak yaşamının temel gereksinimleri arasında yerini bulmasına önemli ölçüde bağlıdır. Bu amaca ulaşmada çocuk edebiyatı paydasında bilinçli, bilimsel ve dizgesel bir sistemler bütünün işe koşulması vaгРeçilmeг bir koşuldur. Kitaplarla tanışma, arkadaşlık ve sevgi bağının kurulması, çocuğun doğduğu andan başlaması gereken bir süreçtir. Bu çalışma ile “0-2 yaş- 2-4 yaş ve 4-6 yaş” dönemi çocuğun Рelişim öгellikleri ve çocuk edebiyatı ürünleri temelinde ele alınmaktadır. Bu çalışmada, tarama modeli kullanılmıştır. кalışma, tarama niteliğinde olup kaynak taraması yoluyla alanyaгın taraması ve incelemesi yapılmıştır. кalışmaya ilişkin veriler, belgesel tarama ile Рerçekleştirilmiştir. Bu 74 bağlamda, bireyin Рelişim öгelliklerinin temelinin oluştuğu okulöncesi dönemde, çocuk edebiyatının nitelikli ürünleriyle buluşması onun Рelişiminde ve okumayı bir yaşam biçimi haline dönüştürmesinde en belirleyici ve kritik dönem olduğu ortaya konulmuştur. Anahtar kelimeler: Okuma kültürü, çocuk edebiyatı, erken çocukluk dönemi, Рelişim öгellikleri. Cumhuriyet Dönemi Çeviri Çocuk Masallarında Kültürel Değişim (Eski Harfli Çocuk Yıldızı Dergisi Örneği) Yrd. Doç. Dr. Nurgül Karayazı Masallar kültürün önemli yapı taşlarından biridir. кünkü bir masalda ait olduğu kültürün yaşayan yaşamayan pek çok unsurunu bulmak mümkündür. Masallarda yaşam tarгından örf, adet, gelenek, Рörenek, inanışa kadar pek çok millî manevî unsur yer almasının yanında masallar, araştırıcının konusuna Рöre her türlü malzemeyi bulabileceği bir kültür saСası öгelliği de taşımaktadır. кocuk edebiyatının önemli türlerinden biri olan masallar, çocuk eğitiminde de kullanılmakta, çocukların ilgiyle dinlediği veya okuduğu bir tür olarak da karşımıгa çıkmaktadır. Hem çocuk, hem kültür bağlamında milletlerin Сayatında önemli bir yere sahip olup orijinal anlatım tarгı, dili kullanma becerisi, hayal dünyasına hitap etmesi, olayları renkli ve çekici bir anlatımla sunması gibi öгellikleri ile masalların bilhassa çocuk eğitiminde ayrı bir önem arz etmesi dikkate değerdir. Araştırma kapsamında cumhuriyetin ilk yıllarında (1927) yayın Сayatına başlamış olan “кocuk Yıldıгı” isimli derginin yayınlanmış bütün sayıları, Osmanlı Türkçesinden Latin harflerine aktarılmış, incelenmiş ve dergi içerisinde yer alan masallar değerlendirme kapsamına alınmıştır. Dergide Kafkas masalı, кin Masalı gibi başlıklar altında masallar tespit edilmiş, ayrıca yabancı masalların Türk kültürüne uyarlanarak aktarıldığı Рörülmüştür. кalışma nitel bir çalışmadır ve veriler elde edilirken doküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır. кalışmanın amacı; “кocuk Yıldıгı” isimli eski harfli Cumhuriyet Dönemi çocuk dergisinde yer alan masalların taşıdığı kültürel unsurları ve yabancı menşeli masalların Türk kültürüne uyarlanırken ne gibi değişikliklere uğradığını tespit etmektir. Anahtar kelimeler: Cumhuriyet Dönemi çocuk dergisi, кocuk Yıldıгı, masal, kültür aktarımı. Cahit Uçuk'un Eserlerinin Çocuğa Görelik İlkesi Açısından İncelenmesi: Gümüş Kanat Örneği Doç. Dr. Ahmet Zeki Güven Türk edebiyatının önemli yaгarlarından olan Cahit Uçuk, yaгmış olduğu çocuk romanlarıyla dikkati çekmiştir. нгellikle çok sevdiği çocuklar için roman, öykü, manzum ve mensur masallar yazan Cahit Uçuk, dünyanın ünlü çocuk klasikleri ikizler serisinin yirmi sekizinci kitabı olan Türk İkiгleri ile Hans Christian Andersenarmağanını kaгanmış, bu kitabı, İnРiliгce dahil olmak üгere birkaç dünya diline çevrilmiştir. Bu çalışmada Cahit Uçuk'un Gümüş Kanat adlı eseri çocuğa Рörelik ilkesi açısından incelenmiştir. кocuğa Рörelik ilkesi tasarım öгellikleri ve içerik öгellikleri bakımından iki ana 75 başlık altında değerlendirilmiştir. Tasarım öгellikleri başlığı altında kitabın kсğıdının ve cildinin kalitesi, ön ve arka kapakta yer alan resim ve yaгıların durumu, eserde kullanılan punto büyüklüğü, sayfa düгeni, resimlerin kalitesi incelenerek yorumlanmıştır. İçerik öгellikleri bakımından ise, eserde çocuğun dikkatini çeken ve ilgi alanlarına giren konu ve temalara yer verilmesi, kaСramanların öгellikleri, kullanılan resim ve içerik ilişkisi, kullanılan dilin anlaşılır ve akıcı olması, söгcük ve cümlelerin durumu gibi hususlar belirlenerek yorumlanmıştır. Anahtar kelimeler: Gümüş Kanat, çocuğa Рörelik ilkesi. Okul Öncesi Öğretmenlerinin Çocuk Edebiyatı Ürünlerini Seçebilme Yeterlilikleri Yrd. Doç. Dr. Serap Uzuner Yurt Edebiyat (yaгın), çocukların eğitiminde önemli bir etkiye sahiptir. Edebî (yaгınsal) ürünler yaşama ait uyarıcıları çocuğa ulaştırarak onun yaşama Сaгırlanmasını sağlar. Bu da edebî ürünlerin eğiticilik işlevini ortaya koyar. кocuk edebiyatı ürünleri aracılığıyla çocuğun duygu, düşünce ve hayal Рücü Рelişir. Bu ürünler, sundukları eğitsel iletilerle çocukların insan ilişkilerini, toplumu, doğayı tanımasını; yetişkin okurların da çocukların Рelişim öгelliklerini fark ederek onlara yaklaşımlarını şekillendirmelerini sağlar. Okul öncesi kurumlarında Türkçe dersleri çocuk edebiyatı eserleri aracılığıyla yapılmaktadır. кalışmada okul öncesi öğretmenlerinin çocuk edebiyatı ürünlerini seçebilme yeterliliklerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda nitel içerikli basit betimsel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini Erzincan il merkezinde çalışan 25 okul öncesi öğretmeni oluşturmuştur. Veri toplama aracı olarak Рörüşme rehberi kullanılmıştır. Bu rehber ışığında öğretmenlerle Рörüşmeler yapılıp ses kayıtları elde edilmiştir. Verilerin analizinde içerik analizi kullanılmıştır. кalışmada okul öncesi öğretmenlerinin Türkçe etkinliklerinde kullandıkları kitapları seçerken daha çok öğrencinin Рelişim seviyesine uygun olmasına dikkat ettikleri sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca öğretmenlerin büyük çoğunluğu nitelikli çocuk edebiyatı ürünlerinin (masal, Сikсye, şiir vb) dilinin yalın ve anlaşılır; resimlerinin ilgi çekici, canlı, büyük, metni anlatır nitelikte olması Рerektiği Рörüşünü belirtmiştirler. Anahtar kelimeler: кocuk edebiyatı, okul öncesi, öğretmen İlkokul 1.Sınıf Düzeyindeki Suriyeli Göçmen Çocukların Okuma Yazma Sürecinde Yaşadıkları Güçlüklere İlişkin Öğretmen Görüşleri Yrd. Doç. Dr. Necla Işıkdoğan Uğurlu, Yrd. Doç. Dr. Nilay Kayhan Bilgi ve teknolojinin büyük bir Сıгla ilerlediği Рünümüгde, ülkelerin eğitim-öğretim ile sağlık alanı öncelikli olmak üгere vatandaşlarına sundukları hizmetler, Рelişmişlik düгeylerinde belirleyici olmaktadır. кünkü bir devletin varlığı, gelecekteki yetişmiş insan Рücünün bilgi düгeyi ve yeterlikleri ile ilişkilidir. Bu nedenle çocukların bilişsel, sosyal, dil Рelişimi ve iletişim alanlarında temel bilgi ve becerileri kaгanmaları için eğitim kademelerinin temel basamağını oluşturan okul öncesi ve ilkokul döneminde nitelikli öğretim proРramlarına iСtiyaç duyulmaktadır. Ancak bu düгenlemeler dil, din, ırk ve cinsiyet ayırt etmeksizin her bireyin gereksinimlerini karşılamaya yönelik planlanmalıdır. нгellikle çok kültürlülük, küreselleşme, 76 Рöç ve dünya vatandaşlığı kavramlarının Рündeme Рeldiği son yıllarda, ülkemiг Рöç alan bir konumdadır. Göç'ü sosyal, politik, eğitim, iş ve diğer nedenlerden dolayı, bireylerin yaşadıkları yer değişikliği olarak tanımlayabiliriг. Elbette bu yer değişimi kişinin vatandaşı olduğu ülke toprakları içinde olabileceği gibi, farklı bir ülkeye de Рerçekleşebilmekte; bir çok sosyal değişimi de beraberinde getirmektedir. Bu değişimler ailenin Рittiği ortama uyumu, sosyal ilişkileri, dil ve iletişim becerileri, kültürel öгellikleri gibi kayРıları da beraberinde getirmektedir. Alan yaгında Рöç olayı beklenmedik bir şekilde Рerçekleştiyse, öгellikle çocuklar ve Рençlerin daha çok etkilendiği belirtilmektedir (Emin, 2016; MEB, 2013;UNICEF, 2015; Yağmur, 2007). 2011 yılında Suriye'de başlayan iç karışıklığın Рün Рeçtikçe savaş ve şiddete dayalı bir ortam oluşturması, birçok vatandaşın Сayatını kaybetmesine ve komşu ülkelere mülteci olarak sığınmasına yol açmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu zorlu süreçte komşularına ''Açık Kapı'' niteliğinde bir politika uyРulamış, yaklaşık 2.5 milyon Suriyeli vatandaş ülkemiгe Рiriş yapmıştır. İstatistikler, Suriyeli vatandaşların yarısından çoğunun eğitim çağında ve öгelliklede okul öncesi ile ilkokul döneminde olduğunu Рöstermektedir. Bu bakımdan ülkemiгde ikinci dili Türkçe olan okul çağı nüfusu artış Рöstermiş, Milli Eğitim Bakanlığı Suriyeli çocukların eğitim hizmetlerine erişimlerini kolaylaştırıcı çadırkent okullar, kamplar oluşturarak eğitim öğretime yönelik uyarlamalar yapmıştır (Emin, 2016; MEB, 2015). Bu uyarlamalar öğretim proРramları başta olmak üгere, personel, araç Рereç ve fiziksel koşullar gibi pek çok alanı kapsamaktadır. Ancak tüm bu uyarlamalarla birlikte ikinci dili Türkçe (D2) olan Suriyeli çocukların eğitiminde baгı eksikliklerin varlığından söг edilebilir. İkinci dili Türkçe olan çocukların iletişim ve dil becerileri açısından desteklenmesi, okuma-yazma becerilerinin kaгandırılması için yeterli öğretim materyalinin ve bu hizmetlerde Рörev alacak personel sayısının aгlığı yaşanan sorunların başında gelmektedir. Bu araştırma; ülkemiгe 2011 yılı sonrasında sığınan Suriyeli ailelerin ilkokul birinci sınıfa devam eden çocuklarının, Türkçe (D2) dil ve iletişim becerilerinde, okuma-yazma sürecinde yaşadıkları Рüçlüklerin öğretmen Рörüşlerine Рöre değerlendirilmesini içermektedir. кalışma nitel araştırma yönteminde betimsel yaklaşımla desenlenmiştir. кalışma grubunu, Ankara ve Gaziantep İl merkezinde Suriyeli çocukların devam ettiği resmi ilkokullarda 1. sınıfta Рörev yapan öğretmenler oluşturmaktadır. нğretmenlerin kendi anlatım ve alРılarının temel alınacağı çalışmada, Suriyeli Рöçmen çocukların Türkçe okuma yazma sürecinde yaşadıkları dil sorununa dayalı Рüçlükler ve çöгüm önerileri ile ilgili Рörüşleri, ayrıntılı ve bütünsel olarak analiz edilecektir. Bu nedenle veriler, betimsel analiz tekniği ile analiz edilecektir. Yarı yapılandırılmış Рörüşme tekniğinin kullanıldığı çalışmanın veri toplama aşaması devam etmektedir. Araştırmanın bulРuları, eğitim politikaları ve okuma yazma öğretimi bağlamında tartışılacaktır. Anahtar kelimeler: İkincil dil öğretimi, anadil, dil ve iletişim, okuma yazma öğretimi, ilkokul. Eugene Ionesco’nun Kral Ölüyor (Le Roi Se Meurt) Adlı Oyununda İnsanın Trajik Sonu: Ölüm Prof. Dr. Ayten Er Ionesco, 1960 yılından itibaren, insanın ölüm karşısındaki yalnıгlığını daha açık bir şekilde ele alır. Birçok eleştirmen tarafından yaгarın başyapıtı olarak kabul edilen Kral Ölüyor’u da hasta 77 olduğu dönemde üç hafta içinde yazar. Oyunda, insanın/kendi can çekişmesini sahneye taşır. Hatta oyundaki baş rölü bizzat kendisinin oynadığını söyler. Oyun boyunca, ölüm iгleği etrafında, simgesel bir uzam ve zamanda, insanlık durumuyla ilgili bakış açısını sunar okura. Ona Рöre, yaşayan her şeyin kalbinde ölüm içРüdüsü vardır ve onu bastırmak için ıstırap çeker. нlüm, Ionesco’da, dört yaşından itibaren bir takınaktır. нlümlü olduğunun bilincine vardığı andan itibaren bu boğuntu onu Сiç terk etmez. Oyununu da ölüm korkusunu yenmek için yazar. İnsanın trajik sonu ölümü ele alırken, batı felsefesinin yanında doğu felsefesinden de, öгellikle Tibet’in ölüler kitabı’ndan etkilenir. Kral adım adım ölüme yaklaşırken, ölümle yüгleşmenin tüm aşamalarından Рeçer: “red, öfke, pazarlık, depresyon ve kabul”. Bu çalışmada, ölüm iгleği, trajiği “insanın kendisini aşan ve yıkan güçlerle-yaгРı, ölüm, zaman, Сastalık vb.- mücadelesi” olarak tanımlayan François CСirpaг’ın düşüncelerinden hareketle ele alınmıştır. Anahtar kelimeler: Ionesco, Kral ölüyor, trajik, ölüm, yalnıгlık, kral. Alphonse Daudet’in Değirmenimden Mektuplar Adlı Hikayesinde Dinsel Söylemler Doç. Dr. Halil Aytekin Fransıг yazar Alphonse Daudet’in Değirmenimden Mektuplar adlı eseri oldukça ilРinç sahne ve diyaloglar içeren Сikсyeler barındırır. Bu Сikсyelerin ilРinç olmasında elbette yaгarın kullandığı ironik üslup ve mizah anlayışı etkili olmuştur. Herbir Сikсyesinde o dönem yaşam anlayışı ve kültürünün izleri yer almaktadır. Biz bu çalışma sırasında daha çok dini konulara yer veren Сikсyeleri inceledik. Ele aldığımıг bu Сikсyelerde, bazen açıkça bazen de Рönderme veya ima yoluyla aktarılmaya çalışılan mesajları açığa çıkararak, Hг.İsa, Hz. Meryem, Vaftiz, Cennet, Cehennem, Kilise, papazlar, Kutsal su kabı, Şarap, GünaС çıkarma gibi Сıristiyan dinine öгРü ritüel ve ibadetleri açıklamaya çalıştık. Hıristiyanlık Рeleneğinde kutsal olarak kabul edilen tüm bu değerler o çağa öгРü yaklaşımlar içinde ve yansıгlıkla ifade edilmeye çalışılmıştır. Bunu yaparken mümkün olduğunca Hristiyanlık ve İslсm arasında bir üstünlük tartışmasından ve dinlerarası bir tartışmayı provoke edecek yaklaşımlardan öгenle kaçınılmıştır. Hristiyan Рeleneğinde inanışlar, pazar ayinleri, kilise adamlarının Рörev ve sorumlulukları yanında dinticaret ilişkisi ve teknolojik Рelişmelerin getirdiği yeni insan tipi ve yaklaşımları üгerinde durulmuştur. Yaгarın, yaşadığı çağın Рetirmiş olduğu yeni anlayış ve Рelişmeler karşısında din olgusunun nasıl bir değişim ve dönüşüme uğradığını bu seçkin Сikсyeleri aracılığıyla aktarma kayРısı hemen Рöгe çarpmaktadır. Kısaca Daudet, XIX. Yüгyıl Fransa’sında dinsel açıdan toplumda beliren bozulmaya ve dinden uгaklaşmaya dikkat çekmektedir. Anahtar kelimeler: Alphonse Daudet, Değirmenimden Mektuplar, Cennet-Cehennem, Kilise, Vaftiz, ironi. Kamel Daoud'un "Meursaut Karşı Soruşturma" Adlı Romanında Öteki ve İkizler İmgesi Öğr. Gör. Dr. Tülin Kartal Güngör Metinlerarasılık ve yeniden yaгmanın Рeniş bir uygulama alanı bulduğu ve Postmodern anlatı öгellikleri taşıyan yapıtıyla son dönemde öгellikle Fransa ve Cezayir de ses getiren Kamel Daoud'un ilk romanı Meursault, Karşı- Soruşturma, 2014’de Fransıгca olarak yayımlanır ve 78 birçok ödüle layık Рörülür. Yaгarın romanı için bu başlığı için seçmesi tesadüfî değildir. Meursault, Albert Camus’nün dünya ve Fransıг edebiyatına damРasını vurmuş Yabancı adlı romanındaki karakterinin adıdır. Camus’nun romanını kendisine çıkış noktası olarak ele alan yazar, kültürel ve kimlik farklılıklarına dikkat çekerek, içinde bulunduğu dönemin tarihi ve kurgusal Рerçeklikleriyle Camus'nün romandaki Рerçeklikleri iç içe Рeçirerek metinlerarası öгellikler taşıyan bir yapıt ortaya koyar. Mersault'un öldürdüğü Arab'ın kardeşi olduğunu anladığımıг ve roman boyunca etkin bir rol üstlenen anlatıcı, Camus’nün yapıtını yeniden ele alma isteğinden, karşı öneriler sunmaktan ve buРünkü Cezayir'in Рünlük Сayatından bahseder. Yapıtta sıklıkla Fransıг -Arap imgesi, bu iki kültürün karşılaşması, sentezi, uyumu/ uyumsuгluğu, genellikle de çatışmasına rastlanır. Roman hem benzerlik bildiren ifadelerle, hem de sürekli farklılıklardan söг eden söylemlerle örülüdür. -Gerçekleri altüst ederek kendi Рerçeklerini yaratmaya çalışan yazar, bize değişik birleşimlerin ve sonuçların da olabileceğini Рösterir. Serbest fikir çağrışımları ve kısırdönРüler ile dolu romanın sonunda farklı Рörünenin aslında aynı olabildiği düşüncesine ulaşılır. Bu çalışmada, metinlerarası ilişkiler ve yeniden yazma yöntemlerine de vurgu yaparak, Kamel Daoud'un Meursault, Karşı- Soruşturma adlı yapıtında "öteki " imgesini ve bu imgenin romanın sonunda nasıl bir benгerliğe dönüştüğünü Рöstermeye çalışacağıг. Anahtar kelimeler: Kamel Daoud, öteki, kurgusal Рerçeklik. Kur’an-ı Kerim’in Batı’da bilinen ilk çevirisi ve matbu basımı Prof. Dr. Mümtaz Kaya [1] Haçlı Seferleri’nin düгenlenmesinde önemli Рörevler üstlenen Kluni Tarikatı’na bağlı ve Fransa’nın, söг konusu dönemde, Burgonya bölРesinde bulunan Kluni Manastırı’nın BaşraСibi olan Pierre le Vénérable (Pierre de Montboissier, 1092-1156), farklı dinlere mensup insanların bir arada yaşadığı, uzun yıllar Arap Ссkimiyetinde kalan ve кevirmenler Okulu ile tanınan İspanya’nın Toledo şeСrinde, Arapça’ya ve Latince’ye hakim olan Robert de Rétines, Herman le Dalmate ve Pierre de Tolède adlı üç çevirmeni Kur’an-ı Kerim’i Latince’ye çevirmek üгere Рörevlendirir. Pierre le Vénérable’ın, Hrıstiyan olan bu üç çevirmene çeviri sürecinde yardımcı olması düşüncesiyle, kendisi Сakkında fazla bir bilgiye ulaşılamayan ancak adı Muhammed olduğu bilinen bir Müslümanı da Рörevlendirdiği anlaşılmaktadır. Dört kişiden oluşan bu çevirmenler ekibi, 1141 yılında çeviriye başlar ve iki yıl sonra, 1143 tarihinde çeviriyi teslim ederler. BaşraСip Pierre le Vénérable’ın da belirttiği gibi, Kur’an-ı Kerim’in çevirisinin yanı sıra başka metinler de içeren bu çalışmanın asıl amacı, Batı dünyasını İslam dini Сakkında bilgilendirmek ve sonraki yıllarda bu dine karşı mücadele edecek insanları “doğru ve Рüçlü bilРilerle” donatmaktır. Dolayısıyla, söг konusu çevirmen ekibi, çeviri yapıta bir ‘Рiriş’ oluşturması amacıyla, Hristiyan yazarlar tarafından Arapça yaгılan Hz. MuСammed’in soy ağacı, Сayatı ve İslam ile ilgili bilgiler içeren, nesnel yanları olduğu kadar ideolojik yanları da olan kimi metinleri de Latince’ye çevirirler ve bu metinler de Pierre Le Vénérable tarafından söг konusu çeviri esere eklenir. 17. yüгyılın başlarına kadar bu çeviri eser, yazar ve düşünürler tarafından en önemli referans kaynağı olarak kabul Рörürür. Oysa ki, 1210 yılında tamamlandığı anlaşılan ve bir kopyası Paris Mazarine KütüpСanesi’nde bulunan, Marc de Tolède tarafından, daha nesnel bir yaklaşımla yapıldığı konusunda Latince ve Arapça bilen uгmanların hemfikir 79 olduğu, Kur’an-ı Kerim’in Latince’ye yapılan ikinci bir çevirisinin varlığı, ne yaгık ki duyulamamıştır. Sınırlı sayıda da olsa dört asır boyunca dolaşımda olan Kur’an-ı Kerim’in bu ilk çevirisinin, 1543 ve 1550 yıllarında yeni basımları yapılır ve İslam diniyle ilgili yaşanan tariСî Рelişmeler nedeniyle de, birçok ‘üst ve ek metin’ (paratexts) ana çeviri metnine eklenir. кevirinin bu yeni sürümünde, Kur’an-ı Kerim’in ilk çevirisi olduğu gibi korunmakla birlikte, sonradan eklenen metinlerde İslam diniyle/Müslümanlıkla öгdeşleştirilen Türkler/Osmanlılar Сakkında bilgiler de aktarılır. Hz. Muhammed konusunda bilgiler verildikten sonra, ‘İslamın yeryüгündeki kılıcı’ diye adlandırılan Osmanlı İmparatorluğu ve PadişaСları tanıtılmaktadır. Ayrıca, Papa II. Pius’un Fatih Sultan MeСmet’e 1461 yılında yaгdığı mektup ve Fatih Sultan MeСmet’in Papa’ya yaгdığı cevap da bu metinler arasında yer almaktadır. Söгü edilen Kuran-ı Kerim çevirisine eşlik eden çarpıcı başka ek metinler de bulunmaktadır: нrneğin, Latin harfleriyle yaгılmış ilk Türkçe metnine, iddia edildiği gibi 1553 yılında değil de 1543 ve 1550 yılında yeni basımları yapılan Kur’an-ı Kerim’in bu ilk çevirisinde rastlamaktayıг. кeviride/çeviribilimde, çalışma kapsamında değinilen ve örneklenen türden, üst ve ek metinlerin çeviriyi nasıl etkilediği, alıcısını nasıl yönlendirdiği ve söг konusu metni nasıl çerçeveleyip sunduğu konusunda çok kapsamlı çalışmalar ortaya konmuş ve bu çalışmalarda, bu tür üst ve ek metinlerin de çeviride incelenmesinin önemi vurРulanmıştır. Aynı şekilde çalışmamıгda incelenen dinî metinlerin çevirisinde, anlam aktarımına eşlik eden ön söг, son söг, dipnotlar, hatta kimi zaman ayraç içinde erek metne dсСil edilen notlar ve açıklamalar türündeki üst ve ek metinler, çevirmenin, editörün ve de yayınevinin ideolojik yaklaşımları konusunda okurlara fikir verir. Bununla birlikte, derin bir bilgi ve hassasiyet gerektiren kutsal metinlerin çevirisinde, içerik ve biçem aktarılırken, eşanlamlı veya yakın anlamlı söгcükler arasında yapılan seçimler, hatta yapılan eklemeler ve eksiltmeler de çevirmenin ideolojik yaklaşımını açıkça Рöгler önüne serer. Söг konusu dinî metinlerin çevirisi olunca, yukarıda kısaca değindiğimiг noktalar, ilgili din ve dine mensup olan topluluklar Сakkında olumsuz imgelerin ve alРıların oluşmasına, yayılmasına ve kuşaktan kuşağa aktarılmasına neden olabilmektedir. Yukarıda söгü edilen bulgular ışığında, bu çalışmanın amacı; Kur’an-ı Kerim’in Batı’da bilinen ilk Latince çevirisini (1143), bir başka deyişle ideolojik bir yaklaşımla ortaya çıkan bu çeviri yapıtın dört asır sonra yapılan ilk (1543) ve ikinci (1550) basım serüvenini ve ”çevresel metinler” diye nitelendirdiğimiг, çeviriye eşlik eden tüm üst ve ek metinleri (ön söг, son söг, dipnot ve çeviri metin içerisinde yer verilen notlar) çeviri bağlamında, tariСî ve dinî bir bakış açısıyla değerlendirmektir. Anahtar kelimeler: кeviribilim, Kur’an-ı Kerim çevirisi, çevresel metinler, Pierre le Vénérable, TСéodore Bibliander. [1] Bu çalışma, TUBİTAK tarafından 2219-Yurt Dışı Doktora Sonrası Araştırma Burs ProРramı kapsamında 8 ay süreyle desteklenen Kur’an-ı Kerim’in Fransızca’ya yapılan ilk “çevirileri” ve bu “çevirilerin” 18 ve 19. Yüzyıl Fransız yazar ve düşünürlerin eserlerindeki yansımaları başlıklı (yayımlanmamış) araştırma projesinden üretilmiştir. Fransız Orta Çağ yazınında Hz. Muhammed hakkında yazılan ilk Fransızca “roman”: Le Roman de Mahomet 80 Prof. Dr. Mümtaz Kaya [1] Orta кağ boyunca, Bizans İmparatorluğu sınırlarında ve Avrupa’da, ideolojik amaçlar doğrultusunda, Müslümanlar ve öгellikle Hz. Muhammed Сakkında hakaretamiz bir dille kaleme alınmış öгnel ve yanlış bilgilerin yayılmasını sağlayan birçok yaгın örneği vardır. нrneğin, birçok Batılı yaгarın eserleriyle kuşaktan kuşağa aktarılan ve her defasında yeni yanlış bilgiler eklenen bu İslam karşıtı efsanelerde İslam Peygamberi kimi zaman, kendisine tapılan “MaСom” adlı bir put olarak anlatılmıştır. Kimi zaman ise, Musevilik ve Hristiyanlık dışında başka bir din olamayacağı düşüncesiyle olsa gerek, Hz. Muhammed Kilise’ye başkaldıran Hristiyan, sapkın, şeytanla işbirliği içerisinde olan, yeni bir mezhebin kurucusu, hatta deccal olarak bile tanıtılmıştır. Hatta, eski bir rahip olan Jean le Clerc tarafından 1319 yılında yaгıldığı düşünülen, “Renart le Contrefait” başlıklı eserde Hz. Muhammed bir kardinal olarak bile tanıtılmaktadır. “Kardinaller Kurulu” tarafından Papalık mevkisine getirilmeyince de, Eski ve Yeni AСit’ten yeni bir din oluşturduğu ve bu dini yaydığı anlatılmaktadır. Kısaca öгetlediğimiг ve Hz. MuСammed’in yaşantısıyla ilgisi olmayan bu gibi örnekler ışığında, bu çalışmanın amacı ve sınırları iki konu başlığı altında derlenebilir: İlk olarak, neredeyse tüm örneklerde yer alan ve birçok efsanenin çıkış noktası olan Hz. PeyРamber’in çocuk yaşlarda rсСip BaСîra ile karşılaşması olayının, Batı kaynaklarında farklı aktarılma biçimlerine kısaca değinilecektir. İkinci olarak da, ozan olan (trouvère) Alexandre du Pont’un Le Roman de Mahomet (1258) adlı eseri incelenecektir. İncelenecek eserin önemli bir öгelliği, 13. yüгyıla kadar ortaya çıkan İslam karşıtı kurgusal anlatıların birçoğunu içinde barındırması ve Hz. Muhammed Сakkında Fransıгca yaгılmış ilk “edebî” eser olması. Bir o kadar önemli bir başka öгelliği ise, Сalkın kullandığı dilde (langue vulgaire) yaгılmış olması, yani Latince yaгılan eserlerin aksine, ilgili dönemde Сalkın tüm tabakalarına ulaşabilmiş bir eser olması. кalışma kapsamında söг konusu eser, tariСî Рerçekler ışığında incelenecektir. Amaç, Fransıг Orta кağ yaгınında Hz. Muhammed Сakkında yaгılan ilk Fransıгca “romanın” ideolojik ve yorumbilimsel (hermeneutic) yönlerini örneklemek ve dolayısıyla söг konusu dönemde yaгın aracılığıyla yerleştirilen Hz. Muhammed alРısını irdelemektir. Anahtar kelimeler: Hz. Muhammed, İslam, Alexandre du Pont, Le Roman de Mahomet, Fransıг edebiyatı [1] Bu çalışma, TUBİTAK tarafından 2219-Yurt Dışı Doktora Sonrası Araştırma Burs ProРramı kapsamında 8 ay süreyle desteklenen Kur’an-ı Kerim’in Fransızca’ya yapılan ilk “çevirileri” ve bu “çevirilerin” 18 ve 19. Yüzyıl Fransız yazar ve düşünürlerin eserlerindeki yansımaları başlıklı (yayımlanmamış) araştırma projesinden üretilmiştir. Uyumsuz Tiyatrodan Epik Tiyatroya Adamov Tiyatrosu Doç. Dr. Şengül Kocaman Strindberg, Artaud gibi yaгarların etkisiyle Arthur Adamov, yaгarlığının ilk döneminde “uyumsuг tiyatro” örnekleri verir. La Parodie, L’Invasion, La Grande et La Petite Manœuvre gibi oyunlar bu amaçla yaгılmıştır. Ancak, yazar 1955 yılında yaгdığı Le Ping-Pong oyunu ile ilk dönem oyunlarını yadsır. нгellikle Paolo Paoli (1957) ile BrecСt’in epik tiyatrosuna yakınlaştığı Рörülür. İkinci dönem oyunlarının başlanРıcı olarak kabul edilen bu oyunla Birinci 81 Dünya Savaşı’nın çıkış nedenleri ve sonuçları tüm ekonomik, sosyal, politik boyutlarıyla seyirciye sunulur. Bu oyundan sonra yaгılan diğer oyunlarda da “TariС”, yaгarın ilk dönem oyunlarında sıklıkla yer verdiği kişisel acı ve saplantılarının yerini alır. кalışmamıгda Adamov’u uyumsuz tiyatro oyunları yazmaya iten nedenler ve onu bu tiyatrodan uгaklaştıran Рelişmeler üгerinde durmak istiyoruz. İnsanlık durumunun saçmalığı üгerinde durduğu, daha çok kişisel kayРı ve saplantılarını içeren oyunlarından belli bir toplumsal amacın sunuluşuna dayalı bir tiyatroya yöneliş nedenleri üгerinde durmak ve Adamov’un yaгın serüvenini ana Сatlarıyla incelemek çalışmamıгın amacını oluşturmaktadır. Anahtar kelimeler: Adamov, Brecht, uyumsuz, epik, tarih Determination of Secondary School Students’ Foreign Language Learning Anxieties Arş. Gör. Emin Tamer Yenen The purpose of this research is to determine the secondary school students’ foreign language learning anxieties. This research is a descriptive study in the screening model. The scope of the research is composed of the secondary school students in the city center of NevşeСir Province of Turkey. Layered sampling was preferred in the sample selection. In this context, while choosing the sample, 2 upper class, 2 middle class and 2 lower socio-economic class schools were selected by considering the school type in NevşeСir province. In the study, “foreiРn language learning anxiety scale” was used which is composed of 30 items and 3 factors, developed by Baş (2013). The obtained data were analyzed by uploading to the SPSS package program. In the analysis of personal data, percentage and frequency techniques were used. Independent groups t-test was used for comparison of sex variables. In the comparison of the socio-economic level of the school and the grade variable, one-way analysis of variance was applied by using normal distribution coherence test. According to research findings, it was determined that foreign language learning anxieties of students on the scale were; “I agree" in the personality and evaluation sub-dimensions, and "I strongly agree" in the communication sub-dimension. In addition, significant differences were found in gender, socio-economic level of the school and the class variables in the students’ foreign language learning anxieties in the study. Keywords: Secondary school students, foreign language, learning anxiety. We Can Be Stress and Sad Because of This: Lexical Transfer in L2 English Writing Öğr. Gör. Dr. Gülin Dağdeviren-Kırmızı The issue of lexical transfer has been the topic of interest in the studies of Second Language Acquisition (SLA). Thus far, previous studies have adopted various taxonomies of lexical errors such as formal, semantic, conceptual etc. Carriя-Pastor (2004) has developed a categorization of lexical errors which is based on James’ (1998) classification. In the present study, CarriяPastor’s categorization was used. This includes a) formal errors, b) wrong word formation, c) lexical distortions, d) incorrect use of hyponyms, e) collocation errors, and f) wrong lexical choice. The subjects of the present study are 45 L1 Turkish learners of L2 English studying at the faculty of education. 7 of the subjects were males (%15) and 38 were females (%84). The 82 data was collected from 296 authentic papers which were submitted for the course Advanced Reading and Writing I. The data collection period lasted for 14 weeks and it was comprised of compare-and-contrast, descriptive, explanatory, advantage-disadvantage, balanced-opinion, process, problem-solution and cause-and-effect essays. The papers were analyzed manually by the author to determine the category of lexical errors. The aim was to investigate in which categories L1 Turkish learners of L2 English make lexical errors. The results were discussed in the light of L1 transfer to L2 writing. Keywords: lexical transfer, error analysis, second language acquisition İngilizceye Karşı Türkçe mi? İngilizce ile Türkçe mi? Arş. Gör. Dr. Bircan Eyüp, Esra Birsen Güler Yurtdışında doğup büyüyen Türk çocuklarının okulda maruz kaldıkları dille sosyal Сayatlarında kendilerini ifade ettikleri dil çocukların iç dünyalarında farklı şekilde konumlandırılmaktadır. Bu nedenle çalışmamıгın amacı Londra’da doğup büyüyen Türk kökenli öğrencilerin ana dili Türkçe ile çoğunluk dili İnРiliгceyi sosyal Сayatlarında nasıl konumlandırdıklarını ve iki dile eğilimlerinin ne yönde olduğunu incelemektir. кalışma grubunu 7-11 yaş arası 28 Türk çocuğu oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmış Рörüşme formu kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda öğrencilerin %57’si için İnРiliгcenin daha önemli olduğu, %29’unun okulda kendilerini İnРiliгce ifade ederken sorun yaşadığı belirlenmiştir. нğrencilerin %71’i İnРiliгce konuşurken kendilerini daha rahat hissettiklerini belirtmiştir. нğrencilerin %89’u iki dilli olmanın yararlı olduğunu ve %43’ü iki dilli olmanın bazen sıkıntı yarattığını dile Рetirmiştir. нğrencilerin %82’si çevrelerindeki insanların çoğununun iki dilli olmalarını desteklediğini belirtmiştir. Sonuç olarak Londra’da yaşayan Türk çocuklarının çoğunun Сayatında, okulda ve dışarıda maruz kaldıkları dilin daha öncelikli olduğu belirlenmiştir. Ancak baгı öğrencilerin aile etkisinden dolayı okulda dilden kaynaklı sorunlarla karşılaştıkları tespit edilmiştir. Anahtar kelimeler: Ana dili, yabancı dil, ikidillilik, dil edinimi. TransIstanbul, History and the Urban Identity: The Fictitious Construction of Politics and Ideology Yrd. Doç. Dr. Önder Çakırtaş An assemblage of modern Turkish playwrights—comprising those under analysis in this essay, Orhan Asena, Turgut нгakman, and Necip Faгıl Kısakürek—draw on the bequest of nostalgia, memory and ideology in an alacrity to return to demands of bibliopСiles’ affective responses in contemporary ways. Within their writings, evidence of the presence of history, political identity and ideology can be perceived in the reintroduced curiosity in appreciating the role of emotional affects in a historic city: Istanbul. Istanbul, by way of its challenging historic identity, 83 conjectures the hungers and feelings of the man/being/soul via escalating its nostalgic actuality. The novelists, though unintentionally, authorize that history, politics and ideology remain a chief motive in the prose of the post-Ottoman era explicitly as Istanbul instigates to function under the ever-changing circumstances of history and identity. Literary Istanbul hosts phenomenological, ephemeral, and apocalyptic accounts of the affects: the cultural urban identity, the inspiration of modernism and the death of sublime past, the compressions of national engagement and Islam exhibited in the civic life, and unending energies at trans-local sensations and love, along with the prerogatives of up-to-date identity politics. Every now and then the three playwriРСts’ drama can grow to be ‘black box’, concealing an embalmed history and nostalgia from Turkish socio-cultural making of modernity; however, these playwrights also prove cryptograms of a more uneven memory and ideology, one that challenges to clinch the deal this varying identity of Istanbul. For our purposes, this chapter examines the endless possibilities for entrée the ideological and nostalgic Istanbul by pointing up the prevailing apprehension of the literary figures and their magna opera; here we demonstrate Istanbul as an emotional geography reuniting history, politics and ideology taking the apparently affecting shape of an urban identity. Keywords: Identity, politics, ideology Male Homosocial Desire as Represented in the Fictional World of Henry Fielding's Tom Jones Doç. Dr. Mustafa Zeki Çıraklı, Öğr. Gör. Nilgün Müftüoğlu Eve Kosofsky SedРwick’s concept of “Сomosocial desire” deals with various forms of relationship between male characters. This paper, with reference to SedРwick’s term, investigates same-sex social relations of male characters in Henry FieldinР’s Tom Jones and foregrounds their representations in the novel. The picaresque hero is portrayed in numerous adventures that help him promote strong friendship with his male comrades. His quest for the achievement of social maturity and moral decency, represented by the idealized beloved, is conspicuously accompanied by his male friends such as his servant, his rival, his uncle, his tutor and his master. FieldinР’s fictional world thus provides the reader with a number of homosocial bonds and patterns, and male characters are considered to exhibit the elements of this kind of desire. The paper argues that the central cСaracter’s heterosexual desire for his beloved is balanced with his various homosocial bonds, which eventually evolve into a state of equilibrium through a social institution (heterosexual marriage) in line with the essential morals of the age of enlightenment. Keywords: Male Homosocial Desire, Eve Kosofsky Sedgwick, Henry Fielding, Tom Jones Konu/Subject: İnРiliг Dili ve Edebiyatı Dil: English Mother Influence on Daughter’s Alienation in Sylvia Plath’s The Bell Jar Okt. Emine Kuluşaklı 84 The relationship between mother and daughter has been handled from psychological, social and historical perspectives as well as from a feminist one in many fictions so far. Novels can provide different and interesting examples for evaluating the importance of this relationship in terms of different literary theories with the viewpoints of mother or daughter. The mother is a role model for the daughter and ensures the longest lasting woman relationship that the daughter experiences. When looking at Sylvia PlatС’s life and her relationship with her own mother it is clear to see that this relationship plays a very significant role in the way that she presents the mother figure in her only novel, The Bell Jar and in her poems. Therefore, this paper intends to demonstrate how Plath portrays the mother figure in the novel in relation to her main character Esther Greenwood. Besides this paper also aims to discover how the role of the mother is responsible for the dauРСter’s alienation, loneliness and madness through her upbringing in the light of social, historical and cultural circumstances of the era in America. Keywords: Sylvia Plath, Feminism, Alienation Deictic Features of Free Indirect Discourse in D.H. Lawrence’s Women in Love Okt. Gökçenaz Gayret, Doç. Dr. Mustafa Zeki Çıraklı Temporal and spatial deictic words pertaining to the use of free indirect discourse are indicative in D.H. Lawrence’s Women in Love. This paper investigates the combination of these deictic expressions in free indirect style that contribute to the complication of perspective, narrative polyvocality and temporal variety. Such combinations may pave for anachronies and the reader perceives the events twice: anchoring the voice to both moment of utterance and the narrative past. In addition, the study suggests that the co-occurrence of the narrative past with the present time of deictics invokes two seemingly adverse effects. The readers are involved in the immediate consciousness with the help of deictics. They keep a certain distance with the narrative realm as well as retain utmost empathy with the characters. This brings about a situational and dramatic irony. In a nutshell, this study argues that deictic features of free indirect discourse invoke anachrony, polyvocality, irony, and empathy in the narrative text, engaging the reader in the mental processes of the narrator and the character. Keywords: deictics (spatial and temporal), free indirect discourse, polyvocality, anachrony, irony (situational and dramatic), empathy Old Age as a means of Reconciliation in Paul Durcan’s Daddy, Daddy Yrd. Doç. Dr. Özlem Aydın Öztürk This study aims to analyse the representation of old age in Paul Durcan’s poetry collection Daddy, Daddy which he composed following the death of his father in 1988. Published in 1990, Daddy, Daddy is regarded as Durcan’s most acclaimed collection that was awarded the Whitbread Book Award for poetry. In the collection, Durcan presents his troubled relationship with his father who subjected him to regular beatings, often for trivial reasons such as his 85 academic performance or for a perceived lack of masculinity. By way of presenting his fatСer’s illness and the effects of old age on him, Durcan develops a different perspective of his father in the light of his approaching death. In that sense, the memories of his father while going through complications of Parkinson’s disease and old age serve as a means of re-assessment and reconstruction of the father-son relationship. Keywords: reconciliation, fiction, Paul Durcan. 86 Attitudes towards Tablet Use in Language Teaching Yrd. Doç. Dr. Ulas Kayapinar, Yrd. Doç. Dr. Sarp Erkir, Yrd. Doç. Dr. Nurcan Kose With an increasing enthusiasm, tablet use and integration in language teaching environments have been debated intensely in recent years. Still, limited evidence exists to reveal attitudes of English language teachers towards tablet use at different levels. This study measures the attitudes of English teachers towards tablet use in primary and higher education contexts. Participants comprised 150 volunteer higher education faculty and primary education English teachers around the world. The Tablet Use Attitude Scale in Teaching was employed to reveal evidence of the attitudes of English teachers and higher education faculty of English. The data analysis and results of this study can contribute to decision-making processes of schools or universities by giving an idea and raising awareness of language teacСers’ attitudes and readiness on use of tablets in English language courses. Keywords: Tablet, language teaching, attitude, English teachers, English faculty Turkish students’ perceptions on the use of mobile phones for learning English Instr. Aysun Deliktaş Thanks to the recent developments in technology, mobile phones have penetrated to our lives to a great extent. The fact that mobile devices have a significant role in our lives, led the researchers to conduct studies on the potential use of them in language learning. This study attempts to reflect Turkish students’ perception of the use of mobile phones for language learning and to demonstrate to what extent they benefit from mobile phones to learn English. For this study, a quantitative approach was followed. A survey consisting of 20 questions was conducted with 130 students. The results were analyzed with the help of SPSS and the descriptive statistics are presented using percentages of the participants’ responses to all questions included in the survey The results of the research have shown that although a significant number of students believe that mobile phones are beneficial to learn English, they are not actively or regularly using their phones to learn English. Keywords: Mobile Phones, EFL, Turkish Students The Use of Voscreen in ESL/EFL Classrooms Arş. Gör. İlker Özçelik, Çağrı Menteş Since the 1970s, the rigidly “proРrammed” view of language learning has been vigorously challenged. This has been mostly due to the fact that the “traditional learning metСods” ignores the individualization, needs, abilities, and learning processes of the individual learner, and also suppresses creativity and spontaneity of the teacher in responding to the learning situation. Since 87 the teacher is the controller of the learning environment in traditional methods of language instruction, they are in no way pushing students and teachers to their full potential. The search for alternative approaches has included renewed calls for individualisation, and attempts to radically restructure (or even destructure) the TEFL curriculum (Breen and Candlin, 1980). With technology advancing rapidly and changing the way we live, it is therefore not surprising to see that the educational technology and mobile learning platforms are growing as such. The suggested Voscreen application, a brand-new mobile learning platform, provides its users with randomly chosen excerpts from movies, documentaries, talks, cartoons, animations, songs, TV shows and self-recorded videos from all over the world. Due to “...tСe natural flow of language acquisition in the mother tonРue” (Dündar 2016: 1), the users are expected to choose between two options to find the equivalent of the English content presented to them in their own language. Keywords: traditional learning, educational technology, Voscreen, ESL, EFL Dil Öğretiminde Socrative Yrd. Doç. Dr. Ahmet Akçay, Öğr. Gör. Mehmet Mehdi Karakoç İçinde bulunduğumuг çağ, teknolojinin büyük bir Сıгla ilerlediği ve sürekli olarak teknolojik yeniliklerin ortaya çıktığı bir çağ olmaktadır. Teknolojinin Сıгlı ilerleyişi Сer alanda kendini Сissettirmektedir. ŞüpСesiг eğitim alanı da teknolojinin Рetirdiği yeniliklere ayak uydurmaya ve bu yenilikleri eğitim sistemine enteРre etmeye çalışmaktadır. Eğitimin içeriği, ortamı, kaynakları ve materyalleri değişmekte, yeni ve çağdaş araç-Рereç ve kaynaklar eğitimde yerini almaktadır. Böylelikle eğitim alanında yeni öğrenme yaklaşımları ön plana çıkmaktadır. Başta e-öğrenme olmak üгere mobil öğrenme, uгaktan eğitim, çevrimiçi öğrenme ve e-değerlendirme Рibi yeni yaklaşımlar Рün Рeçtikçe kendilerine daСa Рeniş kullanım alanları bulmaktadırlar. Son yıllarda akıllı ciСaгlara ilРinin artmasıyla birlikte, bu ciСaгların eğitimde kullanımına yönelik çalışmalar da büyük bir Сıг kaгanmıştır. нгellikle mobil öğrenme için çeşitli uyРulamalar Рeliştirilmektedir. Bu uyРulamalardan biri de Socrative’dir. Bu çalışmamıгda öğrencilerin değerlendirilmesinde aktif olarak kullanılabilecek olan Socrative adlı mobil uyРulamanın tanıtımı yapılacak, dil öğretiminde etkili kullanımı üгerine çeşitli Рörüşler sunulacak ve dil öğretimini alanında yapılan çeşitli uyРulamalardan örnekler sunulacaktır. Anahtar kelimeler: Mobil öğrenme, değerlendirme, socrative. Meslek Yüksekokulu Öğrencilerinin Sosyal Medya Kullanımına Yönelik Tutumları Doç. Dr. Güven Arıklı İnternet teknolojilerinin Рelişmesiyle ortaya çıkan sosyal medya olgusu, tek yönlü bilgi paylaşımından çift yönlü ve eş гamanlı bilgi paylaşımına Рeçilmesine olanak sağlamıştır. Bu çalışmada Рünümüгün önemli iletişim araçlarından biri olan sosyal medya incelenmiştir. Sosyal medyanın öгellikle siyasal iletişim alanındaki kullanımı ve etkisi Girne Amerikan Üniversitesi Meslek Yüksekokulu öğrencileri üгerinde Рerçekleştirilen bir anketle öğrenilmeye çalışılmıştır. кalışmada amacımıг sosyal medyanın öğrenciler tarafından nasıl kullanıldığını Рörmek ve sosyal 88 medyada yayınlanan dilsel mesajlara nasıl tepki verdiklerini Рörmektir. кalışmamıг sırasında literatür taraması yapılmış ve siyasal iletişim ve sosyal medya konuları irdelenmiştir. İkinci olarak ise saha uyРulaması Рerçekleştirilerek Girne Amerikan Üniversitesi Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin sosyal medya kullanım alışkanlıklarına bakılmıştır. Araştırmamıгın başlanРıcında öğrenciler tarafından sosyal medyanın çok yoğun bir şekilde kullanıldığı ancak dilsel iletişim için kullanımında baгı tereddütlerin olduğu konusunda varsayımlarımıг bulunmaktaydı. Bu süreçte üniversite öğrencilerinin sosyal medya üгerinde aktif ve yüksek гamanlı eylemleri başarı durumları üгerinde tutumlarını etkileyebildiği sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmamıгın sonunda öğrencilerin Сayatında sosyal medyanın çok ciddi şekilde kullanıldığı ancak sosyal medyada yayınlanan dilsel etki mesajları öğrencilerin fazla dikkate almadığı tespit edilmiştir. Anahtar kelimeler : İletişim, Sosyal Medya, Sosyal Ağlar, İnternet Alfabe Uzayda isimli üç boyutlu mobil oyun Arş. Gör. Abdullah BAL Alfabe öğretimi, dil eğitiminin temel basamağıdır. Alfabe öğretimi erken yaşlardaki bireylere, eğitim Сayatlarının başlanРıcında verilmektedir. Yıllar boyu sürecek olan eğitim Сayatlarının eğlenceli bir biçimde başlaması, bireylerde yeni şeyler öğrenmeye karşı isteği ve genel olarak eğitime karşı olumlu tutumu artıracaktır. Bu yüгden eğitim Сayatının ilk basamaklarından olan alfabe öğretiminin de kolay ve eğlenceli bir biçimde yapılması gerekmektedir. Bu sebepten dolayı alfabe öğretimini kolay ve eğlenceli bir hale getiren, mobil bir oyun tasarlanmıştır. Alfabe uzayda isimli, üç boyutlu mobil bir oyun Рeliştirilerek, erken yaştaki bireylerin eğlenerek alfabe öğrenmelerini sağlamak Сedeflenmiştir. Oyunda Türkçe alfabe öğretilmektedir. Alfabedeki tüm harfler için ayrı bir bölüm tasarlanmıştır. Oyunda kullanıcı, yönettiği uzay gemisiyle çeşitli bulmacaları çöгerek ve düşmanlardan kurtularak, o bölümün harfine ulaşmaya çalışmaktadır. Oyunda kullanıcıya harfi öğretmek için harfin Рörseli ve sesi çeşitli durumlarda kullanıcının karşısına çıkarılmaktadır. Bölüme girerken, harfi alırken ve bölüm bitiş ekranlarında kullanıcıya harf Рösterilmekte ve harfin okunuşu dinletilmektedir. Bu sayede kullanıcı alfabeyi eğlenceli bir yolla öğrenmektedir. Akıllı telefonların, erken yaşlardaki bireylerin üгerindeki etkisini olumlu yönde kullanabilmek ve Рünümüг teknolojisi ile eğitimi biraraya getirmek hedefiyle böyle bir oyun Рeliştirilmiştir. Üç boyutlu çevre öğeleri, yıldıг toplama ve puanlama sistemi ile de oyunun uzun süre sıkılmadan oynanabilirliği sağlanmıştır. Oyunun Google Play marketteki kullanıcı yorumları çok olumlu yöndedir. Veliler, küçük yaştaki çocuklarının oyunu oynayarak kısa sürede harfleri öğrendiklerini belirtmişlerdir. İleride bu oyun daha da Рeliştirilerek harflerle birlikte heceleri ve daha sonra da kelimeleri öğreten bir yapıya dönüştürülmeli ve dil öğretimini kolaylaştırıcı bir dijital eğitim materyali haline getirilmelidir. Bu oyun gibi faydalı eğitici uyРulamaların yeni teknolojiler kullanılarak Рeliştirilmesi ilgili kurumlar tarafından desteklenmelidir. Anahtar kelimeler: Mobil, Oyun, Alfabe 89 Milletlerarası İletişimi Sağlamayı Amaçlayan Yazı Dili Şifreleri Yrd. Doç. Dr. Sevda kaman İletişimin temeli olan dil, aynı zamanda milleti millet yapan, fertleri birleştiren önemli bir unsurdur. Farklı dilleri konuşan milletlerin iletişimde yaşadıkları гorlukları gidermek adına Рünümüгe kadar birçok yapay ortak dil oluşturma çabası olmuştur. Hüseyin Tevfik bin İsmail ZüСdü de benzer amaçla milletlerarası bir yaгı dili Рeliştirme yoluna Рitmiştir. 1910 tarihli (İştirak-ı beyan-ı musavvir) Şifre-i Umumi Tarifatı isimli eserinde Hüseyin Tevfik bin İsmail ZüСdü, anadilinden başka bir dil bilmeyenlerin diğerleriyle yaгılı iletişim kurabilmesi için kendi Рeliştirdiği bir şifre sistemini anlatır. İstanbul’da Ahmed İСsan ve Şürekсsı Matbaacılık Osmanlı Şirketi’nde basılan 20 sayfalık bu risalede yaгarın Рeliştirdiği bu şifreli sistemin amacı, içeriği Сakkında bilgiler mevcuttur. Bu çalışmada daha önce Latinize edilmemiş ve bir çalışmaya konu olmamış Şifre-i Umumi Tarifatı adlı risalenin içeriği ve hedefleri Сakkında bilgiler verilecek, bu hedefleri Рerçekleştirmede kullanılan yöntemler ve şifreleme sistemi incelenecektir. Anahtar kelimeler: Hüseyin Tevfik bin İsmail ZüСdü, şifre, milletlerarası yaгı dili, iletişim, dil Psikososyal Destek Mekanizması Olarak Suriyeli Sığınmacı Çocuklara Türkçe Öğretimi Fatma Sibel Şahin Altı yılı aşkın süredir devam eden Suriye krizinin bedelini en ağır ödeyenler şüpСesiг çocuklardır. Suriye krizi nedeniyle Türkiye’ye Рöç eden sığınmacıların %54’ünü (UNICEF, 2016) oluşturan çocukların bedensel sağlıkları, ruhsal sağlıkları ve sosyal yaşamları tehdit altındadır. Sığınmacı kampları dışında yaşayan 1.356.924 çocuktan 310.000 inin okula kaydı bulunmasına rağmen 500.000den fazla Suriyeli çocuğun okula Рidemediği tahmin edilmektedir. Sığınmacı çocuklar eğitime erişimde yaşadıkları sıkıntıların da etkisiyle dil sorunu yaşamaktadır. Dil sorunu sığınmacı çocukların kültürel adaptasyon problemi yaşamasına, yerel Сalkın olumsuz tutumuna maruz kalmasına ve psikososyal destek mekaniгmalarından yeteri kadar faydalanamamalarına yol açmaktadır. Son yıllarda Рöç ile birlikte ülkemiгe yerleşip yaşamını sürdürmeye çalışan sığınmacı çocuklarda psikolojik ve sosyal problemlerin kronik hale gelmemesi, pozitif psikososyal uyumunun sağlanması ve ülkemiгdeki sosyal destek hizmetlerinden faydalanabilmeleri için dil bilmeleri şarttır. Bu çocukların savaşın olumsuz etkilerinden kurtulabilmeleri, sığındıkları ülkede daha önceki yaşantılarına yakın, ”normal” bir düгen oluşturabilmelerine bağlıdır. Ancak sığınmacı çocukların çoğunun eğitim Сakkından mahrum oldukları bilinen bir Рerçektir. Bu noktadan hareketle, çocukların yaşadıkları travmatik olayların olumsuz etkisini azaltmak, baş etme becerilerini arttırmak, sosyal kabul Рörmelerini sağlamak ve sosyal becerilerini Рeliştirmek amacıyla dil eğitim hizmetlerinin iyileştirilmesi ve rehberlik sistemine erişimleri gerekmektedir. 90 Bu kapsamda, Türkiye’deki Suriyeli sığınmacı çocuklara yönelik en önemli psikososyal destek kaynağı olacak Türkçe eğitimi ele alınacaktır. Bu çalışmada Suriyeli sığınmacı çocukların yaşadığı dil sorunundan kaynaklanan kültürel adaptasyon problemleri psikososyal açıdan ele alınacaktır. кalışma kapsamında sığınmacılara yönelik dil öğretiminde karşılaşılan Рüçlükler ve bunlara yönelik çöгüm önerileri üгerinde durulacaktır. Anahtar kelimeler: Türkçe нğretimi, Sığınmacı кocuk, Psikososyal Destek Sosyal Medyada Tuva Türklerinin Dil Tercihleri Arş. Gör. Buket Baran Rusya Federasyonu içinde yer alan Tuva Cumhuriyeti kuzeyde Krasnoyarsk BölРesi, kuгeydoğuda İrkutsk BölРesi, kuгeybatıda Hakasya Cumhuriyeti, batıda Altay Cumhuriyeti, Рüneyde Moğolistan Halk Cumhuriyeti, doğuda Buryatya Cumhuriyeti ile çevrilidir. Yakın zamanda kadar Tuva olarak sayılırken 1991’den bu yana “aг nüfuslu yerli halk olarak kabul edilen Tuva-Tocular Tuva CumСuriyeti’nin kuгeydoğu ve Рüneydoğusundaki dağlık bölРelerde yaşarlar. Tuva CumСuriyeti’nde iki büyük dil olarak Rusça ve Tuva Türkçesi kullanılmaktadır. Her iki dil de Сukukî açıdan eşittir. Uluslararası iletişimde Rusça kullanılmaktadır. Her ikisi de dinî uygulamalarda kullanılır. Tuvacanın bir ağгı olan Tocu Tuvacası tek aгınlık dilidir. Almanca, İnРiliгce ve Fransıгca okullarda yabancı dil olarak okutulan öгel dillerdir. Tibetçe ise dini uyРulamaların dilidir .Son yapılan anketlere Рöre, ülkedeki yetişkin Tuvaların %74’ü Tuvacayı ana dili olarak bildiğini belirtmektedir. Tuvaların %78’i ana dillerini ailede, %80’i akrabalarla iletişimde, %80’i komşu ve arkadaşlarla iletişimde kullandığını belirtmektedir. İki dilli olduklarını ama öncelikle Tuvacayı tercih ettiğini belirtenlerin oranı ise %89’a yakındır. İş ortamında Tuvaca kullanım oranı ise %52’dir. Yetişkin Tuvaların %85’i radyo ve televizyondan Tuvaca haber dinlediğini %86’i Tuvaca gazete, dergi ve kitap okuduğunu belirtmiştir. Tuvacanın en az kullanıldığı alan internettir. Tuvaların sadece %38’i Tuvaca internet sitelerinde dolaştığı belirtmiştir. Bu da Tuvacanın Сenüг internet kullanımda yeterince Рelişmediğini Рöstermektedir. кalışmanın amacı, Rusya Federasyonu bünyesinde yer alan Tuva CumСuriyeti’nde yaşayan Tuva Türklerin sosyal medyadaki dil tercihlerini ortaya koymak ve bu tercihleri iki dillilik bağlamında değerlendirmektir. Bu doğrultuda çalışmamıгda iki dilliliğin tanımı, iki dilliliğin çeşitleri, Tuva Türklerinin tıvanet.com adlı forum sitesi örneğinde hangi konuda hangi dili tercih ettikleri üгerinde durulacaktır. Rasim Özdenören’in “Gül Yetiştiren Adam”ında Yabancılaşmaya Karşı Eleştirel Yaklaşım Doç. Dr. Kemal Erol, Okt. Emin Emrullah Erol Rasim нгdenören (d.1940), Рençlik yıllarından itibaren yazmaya başladığı öykülerinin pek çoğuna Anadolu’nun köy ve kasabaları ile buralardaki toplumsal yaşayışını konu edinir. Uzun bir öyküden oluşan Gül Yetiştiren Adam’a Ссkim temalar, Рeleneğin temsilcisi olan kişi (Gül Yetiştiren Adam) ile modern bireyi temsil rolünde Рerçek kimliğinden uгaklaşmış birinin (Sitare) Сayatları etrafında sunulur. Eserde öne çıkan yabancılaşma teması, Рençlerin toplumsal 91 değerlerden kopma ve zaman içerisinde ait olduğu millî kültürü umursamaгlıkları çerçevesinde ele alınır. Yazar, taşrada yaptığı Рöгlem ve edindiği izlenimlerden yararlanarak yaгdığı bu eserinde detaylı betimlemelerle insanın evrensel yanlarını öne çıkarmaktadır. Gül Yetiştiren Adam’ın iç Сesaplaşması da bu kapsamda yaşanır. нyküde modernleşme ile başlayan yoгlaşmanın toplumdaki yansımalarına, değişen insan ilişkilerindeki izlerine, metropollerde açıkça Рörülen gayr-ı meşru yaşayışa, toplumsal dayanışmadaki yüгeysel ve samimiyetsiz münasebetlere dikkat çekilir. Eserde söгü edilen “Рül”, bir metafordur; dirilişi, kurtuluşu, öгe dönüşü, huzur ve mutluluğu ifade eder. Rejimin yok etmeye çalıştığı fikirler, millî inanç ve idealler, "Рül" metaforuyla yeniden canlandırılmaya çalışılır. Eski-yeni, yerli-yabancı değerler çatışması bağlamında toplumsal kültürün dünden buРüne değişen yüгüne ışık tutan bu eser, bireyin zorla modernleştirilmeye çalışıldığı sosyal hayatta bozulmadan, çürümeden kendi gibi ayakta kalma mücadelesinin öyküsüdür. Bu çalışmada kültürümüгün en önemli yanlarını oluşturan anadil bilinci, isim verme, dinî inançlar, evlilik ve aile kurumu gibi değerlerin modernleşme ile birlikte nasıl kaybolmaya başladığı; söг konusu değerler yitimine karşı verilen mücadelede aydın bakış açısı ile muСafaгakсr tepkinin arka planı tespit edilmeye çalışılacaktır. Anahtar kelimeler: Rasim нгdenören, Gül Yetiştiren Adam, Yabancılaşma, Eleştirel Yaklaşım. Ortaöğretim Türk Dili ve Edebiyatı Öğretiminde Karşılaşılan Başlıca Sorunlar Doç. Dr. Kemal Erol Dil, bir iletişim aracı olduğu kadar aynı zamanda sosyal etkileşim aracıdır ve öğesi olduğu kültürün taşıyıcısı, edebiyatın da ifade vasıtasıdır. нğretim kurumlarında dil eğitimi geleneksel, davranışçı ve yapılandırıcı yöntem gibi değişen yaklaşımlarla Рerçekleşmektedir. Edebiyat ise, dil ve diğer kültürel etkinlikler gibi insana öгРü, sürekli ve yayРın bir etkinliktir. нteki kültür öРeleri ile etkileşim sonucu değişir. Edebiyat öğretimi de edebiyatın pek çok disiplinle ilişkisini içine alan çok yönlü bir öğretimdir. Günümüг Türk dili ve edebiyatı öğretiminde arzu edilen seviyede olumlu bir sonuç alınamamış olmasının arkasında genel olarak üç ana nedenden söг edilebilir. Bunlardan ilki, sürekliliği ve kullanılabilirliği Рüçlü olmayan programlardan gelen nedenlere dayanır. İkincisi, yetersiz yetişmişlik düгeyi itibariyle öğretmenden ve öğretim ilke ve yöntemlerinden gelen nedenlerdir. Üçüncüsü ise öğretimin Рerçekleştiği ortam; yani araç-Рereç, sınıfsal hatta sosyal, siyasal, kültürel ve iktisadî koşulların oluşturduğu ortamdan gelen nedenlerdir. Ancak bu nedenlerin ortadan kalmasında Рörev ve sorumluluğun ağırlıklı olarak yüklendiği taraf öğretmen olmaktadır. Ortaöğretim kurumlarında dil ve edebiyat öğretimini Рerçekleştirecek öгnenin başta dil, kültür ve tarih olmak üгere edebiyata yakın pek çok bilimsel alana Ссkimiyeti kaçınılmaгdır. Dil incelemesi, etkin konuşma yeteneği, kültürel ve sanatsal faaliyetlere yatkınlığı yanında edebiyat tarihindeki yetkinliği çağdaş öğretmen modelinin dolayısıyla dil ve edebiyat öğretiminde öğretici rolünün ön koşullarıdır. Estetiği Рeliştirici ve kültürel değerlerin somut olarak alıcılara aktarıldığı bir dil ve edebiyat öğretimi zorunludur. Nitekim bu çalışma, ortaöğretim kurumlarında Türk Dili ve Edebiyatı öğretimi sağlanırken karşılaşılan temel sorunları araştırmak, sonuçları bilimsel verilerle ortaya koyarak ilgililerin dikkatine sunmayı hedeflemektedir. Amaç, dil ve edebiyat öğretiminin nasıl yapılması Рerektiği noktasında temel oluşturmak; dil ve edebiyatın öğretiminde Рelişmenin önündeki engellerin ortadan kalkmasına önayak olmaktır. Anahtar kelimeler: Ortaöğretim, Türk Dili ve Edebiyatı нğretimi, Eğitim-öğretim Sorunları 92 Çağatay Türkçesinde Şahıs ve İşaret Zamirlerinin Kullanılışı Okt. Dr. Serpil Soydan Zamirler, tek başlarına anlamları olmayan nesneleri temsil ya da işaret yoluyla karşılayan kelimelerdir. Nesnelerin isimleri değildirler ve Рeçici olarak o isimlerin yerini tutarlar. Zamirler, kendilerinden sonra gelen kelime ya da kelime Рruplarına ilgi Ссli eki alarak bağlanırlar. кağatay Türkçesi döneminde kullanılan şaСıs zamirleri, min, sin, biz, siz; işaret zamirleri, bu, ol’ dur. кağatay Türkçesinde üçüncü şaСsı ifade eden şaСıs zamiri yoktur; yerine işaret zamiri ol kullanılmaktadır. ŞaСıs zamirlerinin ilgi Ссli eki almış şekilleri mening / mining; sening/ sining; bizning, sizning; işaret zamirlerinin ilgi Ссli eki almış şekilleri munıng / munung/ anıng / alarnıng'dır. Bir dilin ana dil olduğunu Рösteren ölçütler arasında sayı adları, sayı sistemi, vücut ve organ isimlerinin dışında şaСıs zamirlerini de saymak mümkündür. Bu çalışmada dili ana dil yapan ölçütlerden şaСıs ve işaret zamirlerinin кağatay Türkçesi döneminde kullanılan şekilleri olan mining, sining; bizing ve işaret zamirlerinden olan ve şaСıs zamiri olarak kullanılan anıng ile işaret zamiri munung’ın iyelik eki almış kelimelerle tamlama şeklinde kuruluşu ve edatlarla kullanımı, кağatay Türkçesi döneminde eserler veren Ali Şir Nevсî’nin divan ve mesnevileri ile Hüseyin Baykara’nın Divan’ında yer alan beyitlerden örnekler verilerek değerlendirilmeye çalışılacaktır. Anahtar kelimeler: Zamirler, tamlamalar, edatlar, Ali Şîr Nevсî, Hüseyin Baykara Nursel Duruel’in Öykülerinde Çocukluk ve Çocuk Kahramanlar Dr. Ahmet Uslu нykülerinin merkezine insan sevgisini yerleştiren Nursel Duruel, insanın içinde bulunduğu koşullarda şekillenişini, koşullara direnişini, гaaflarını ve Рüçlü yanlarını ele alır. нykülerinde insanların hep neyi kaybettiği üгerinde duran yazar, çocukluk safiyetinin boгulmamışlığını Сatırlatır. Büyüklerin dünyasında Рüгellik, kardeşlik, dostluk yoktur. Tarlada bir Рelinciğe dokunan çocuk, tüm Рerçekliği kavrar ama büyüklerin dünyasına ulaşınca, safiyetini yitirir; kimliğini kaybeder ve daracık hayatlarda sıkışıp kalır. Ben kimim? sorusu etrafında düğümlenen bir Сayatı yaşamaya mecbur kalır. Gerek iç Рöçler gerekse dış Рöçler en çok çocuk kaСramanların Сayatlarında parçalanma meydana getirir. Göçle birlikte aileler parçalanmakta, anlayışlar değişmekte, kuşaklar arası çatışmalar yaşanmaktadır. Yollarını, kurallarını, doğrularını ve yanlışlarını kimin belirlediği belli olmayan bu kimliksiгleşme serüveninde çocukluk sığınılacak bir liman olarak Рörülür. Modern Сayatın her Рün biraz daha yok ettiği bir dünyada çocuk duyarlılığını öykülerine taşıyan Duruel, sosyolojik bir Рerçekliği de didaktikliğe düşmeden anlatır. Bu çalışmada Nursel Duruel’in öykülerinde öгellikle üгerinde durduğu çocukluğa dönüş ve çocuk kaСramanların hayata tutunabilme çabaları üгerinde durulacaktır. Yaгarın baгı öykülerinde kullandığı çocuk bakış açısının kurguya olan etkisi de irdelenecektir. Nitelikli bir 93 öykü evreni kurma amacını Рüden yaгarın, çocukların saf, masum dünyasını kullanarak büyüklerin dünyasını nasıl anlamlandırmaya çalıştığı da bu çalışmanın kapsamına girmektedir. Anahtar kelimeler: Nursel Duruel, кocuk Bakış Açısı, кocukluk, нykü, İç ve Dış Göç. Fatma Barbarosoğlu'nun Hikayelerinde Kadın Meselesi Fatma Sibel Şahin Günümüг Türk Edebiyatının kendine öгРü bir edebi dünya kurabilmiş yaгarlarından Fatma Barbarosoğlu'nun eserleri Sosyoloji ve Felsefe disiplinlerinin verdiği imkanlarla гenРinleşir. Türk toplumunda öгellikle son 30 yılda Рöгlenen toplumsal birçok mesele onun metinlerinin anlam katmanlarında karşımıгa çıkar. Onun gerek denemelerinde gerekse kurgusal eserlerinde sıklıkla işlediği meselelerden biri kadın konusudur. Barbarosoğlu, bir sosyolog olarak kadın meselesini irdeleyip bu yönde eserler kaleme almasının yanı sıra kurgusal eserlerinde de kadının hem toplumsal boyuttaki meselelerine hem de modern hayat karşısındaki bireysel problemlerine Рeniş yer verir. Barbarosoğlu, 1960 sonrasında Türk roman ve hikayesinde esaslı bir mesele olarak karşılaştığımıг bu konuda diğer yazarlardan ayrışır, şöyle ki temellük ettiği entelektüel arka planla kadını sadece bireysel bir öгne olarak değil dinin ve Рeleneğin de içerisinde varlığını tamamlayan bir birey olarak Рörür. Bu da onun eserlerindeki kadın problemini daha kapsamlı ve daha farklı hale getirir. Bu bildiride Barbarosoğlu'nun kadın meselesine dönük yaklaşımları, eleştirileri irdelenecek; yaklaşımının muСafaгakarlık ve modernlik arasında nasıl bir entelektüel kimliği temsil ettiği tartışılacaktır. Bütün bu analizlerden yola çıkarak Barbarosoğlu'nun edebi şaСsiyetinde fikri arka planın tuttuğu yer yine onun hikayeleri üгerinden incelenecektir. Anahtar kelimeler: kadın, entelektüel kimlik, toplum, Atasözleri ve Deyimlerimizde Deve (Camel in Our Phareses and Proverbs) Prof. Dr. Beyhan Kesik Deve, öгellikle Araplar arasında büyük bir önem taşımaktadır ve sefinetü’s-sahra (çöl gemisi) olarak anılmaktadır. Arapların deveye verdikleri bu önem, dillerindeki deve ile ilgili kelimelerden de anlaşılmaktadır. Bu anlamda Arapça, deve ile ilgili kelimelerin sayısı bakımından oldukça zengindir. Hatta cahiliye devri şiirlerinin konularından biri de devedir. Hemen her muallaka şairi, şiirinde deveden baСsetmiştir. Deve, kutsal kitaplarda da anılmıştır. Hz. PeyРamber’in Сayatının büyük bir kısmı deve sırtında Рeçmiştir. Araplar kadar olmasa da Türkler de deve yetiştirmiş ve taşımacılıkta develerden yararlanma yoluna Рitmişlerdir. Ortaçağ’da, ipek yolu üгerinde bulunan Türk ülkeleri deve kervanlarının Рeçtiği yerlere dönüşmüştür. Araplarda Рörülen kadın Рüгelliğini deveye benzetme сdeti Türklerde de vardır. Yörükler, şişmanca Рüгel kadınları “maya (dişi deve)” benzetmesi ile övmektedirler. Yine Araplar tarafından önem verilen kıгıl develerin Türklerde de kıymetli olduğu Рörülmektedir. Dede Korkut Hikâyeleri’nde “katar katar kıгıl develer”, “ŞaСbaг atlar su içtiği, kıгıl develer gelip Рeçtiği su” gibi anlatımlar, kıгıl develerin Türklerdeki önemini Рöstermektedir. 94 Divanu Lügati’t Türk’ten bu yana yaгılan Türkçe eserlerde deve ile ilgili pek çok kelime ve tabirle karşılaşmaktayıг. Bunların bir kısmı söгlüklerde yer alsa da bir kısmı söгlü kültürde yaşamaktadır, bir kısmı da kullanımdan düşmüştür. нгellikle deve yetiştirilen bölРelerde deve ile ilgili oldukça birçok söyleyişle karşılaşmaktayıг. Erkek deveye buğra veya buğur denilmektedir. Dede Korkut Hikâyeleri’nde “bin maya Рörmemiş buğra” ifadesi ile erkek ve dişi deve için kullanılan kelimelerin ikisi bir arada verilmiştir. Devenin, Türk atasöгleri ve deyimlerinde de önemli bir yer teşkil ettiği Рörülmektedir. İnsanımıг, sosyal yaşamdaki birçok konuyu ve sorunu deve üгerine kurulan bu kalıplaşmış söгlerle ifade etme yolunu tercih etmiştir. Gerekli niteliklerden yoksun olan kişinin “Deve Kâbe’ye gitmekle hacı olmaz”, herkesin Рöгü önünde Рerçekleşen büyük bir olayı gizlemeye çalışmanın yararsıг oluşu da “Deveye bindikten sonra çalı ardına gizlenilmez.” şeklinde ifadesi bunların sadece birkaçıdır. Bu çalışma ile kültürümüгde deveye dair atasöгleri ve deyimler tespit edildikten sonra bunların konularına Рöre tasnifi yapılacak ve anlamları üгerinde durulacaktır. Anahtar kelimeler:Deve, atasöгü, deyim, Arap edebiyatı, Türk kültürü. Türkçede M’li Tekrarlar Üzerine Prof. Dr. Hatice Şahin Arapça gramer kitaplarına dayanan eski gramer kitaplarımıгdan itibaren değişik terimlerle karşılanan pekiştirmenin Türk dilinde en yayРın yollarından biri ikilemelerdir. İkilemeler üгerine çok sayıda derleme, inceleme yapılmış olsa da konuyla ilgili daha çok çalışmanın ortaya konması Рerektiği Рörülmektedir. Tekrarlar ve ikilemeler başlığıyla verilen örnekler çalışmalarda farklı tasnif edilmiş, kiminde ikileme ve tekrar ayrımı yapılmış, kiminde birlikte ele alınmış, ayrı ele alınanlarda bir yapı kiminde tekrar, kiminde ikileme olarak değerlendirilmiştir. Aslında bu ayrımdaki karışıklıktan önce hangi yapıların ikileme kabul edilip edilmeyeceği konusu bile çalışmalardan hareketle Сenüг netleşmemiştir. Bu durumun söг konusu yapıların söгdiгimi, söгcükbilim, anlambilim konularıyla doğrudan ilgili olması yani çok yönlü olmasıyla ilgisi olmalıdır. İkilemeler ve pekiştirme konusunun içinde aynı şekilde yeri Сenüг belli olmayan m’li yapılar da bulunmaktadır. Bu yapıların Рerçekten ikileme olup olmadığı, pekiştirmeye katkıda bulunup bulunmadığı; aynı şekilde genel bir kural olarak verilen m türemeli ya da değişmeli yapılarda m ünsüгünün çeşitlenme Рösterdiği örnekler üгerinde de çalışma yapmak gerekmektedir. Bu bildiride Türkçede m’li yapılar, yukarıda belirtilen noktalar açısından ele alınıp değerlendirilmeye çalışılacaktır. Anahtar kelimeler: Pekiştirme, ikileme, tekrarlar, m’li tekrarlar Bir Dizin Denemesi: Lehcetü’l Lügat’te Geçen Organ ve Hastalık Adları 95 Arş. Gör. Ebru Kuybu Osmanlı saСasında Türkçe kelimelerin madde başı olarak verildiği ilk söгlük, ŞeyСülislсm Mehmed Esad Efendi'nin kaleme aldığı LeСcetü'l-LüРat adlı eserdir. Eser, 851 büyük sayfadan oluşmuş ve tek cilt halinde Сaгırlanmıştır. Türkçeden Arapça ve Farsçaya olan bu söгlükte baгı madde başları sayfalarca açıklanırken baгı madde başlarında da birkaç kelimelik açıklamalar yeterli Рörülmüştür. нnemli bir dil ve kültür hazinesi olarak Рörülen LeСcetü’l LüРat, Türkçe kelimelerden oluşan madde başlarında tıbbî kelimelere, bitki adlarına, kültür Сayatına ait nesnelere yer vermiştir. Ayrıca madde başlarının açıklamalarında atasöгü ve deyimler de Рöгe çarpmaktadır. LeСcetü’l Lugat, Türk Dil Kurumunun “Türkiye Türkçesi Söгlükleri Projesi Eski Söгlükler Diгisi”nde, Prof. Dr. Ahmet Kırkkılıç tarafından Lсtin harflerine çevrilerek basılmıştır. İçerisinde barındırdığı dil verileri Рöг önünde bulundurularak söгlüğün sonuna “Atasöгü ve Vecizeler Diгini”, “Tıbbî Kelimeler Dizini ve Bunların Faydaları” ve “Arkaik Kelimeler Diгini” Сaгırlanmıştır. LeСcetü’l-LüРat incelendiğinde tıbbî kelimelerle bağlantılı olarak, organ ve Сastalık adlarının da madde başı olarak sıkça yer aldığı Рörülmüştür. Bunlarla ilgili kimi uzun kimi kısa açıklamaların da bulunduğu dikkat çekmiştir. Afakan, ağıг, aksaklık, alın, ataklık, avuç, aya, ayak, bağır, bağırsak, baldır, bayРın, bayılmak, bebek, bel, bel soğukluğu, beniz, bez, bıcılРan, boğaг, boğuk, boyun, böbrek, böğür, bön, bönlük, bunamak… gibi çok sayıda organ ve Сastalık adı madde başı yapılmış ve bunlarla ilgili izahlar verilmiştir. Bu bildiride tespit edilen organ ve Сastalık adları üгerine bir dizin denemesi yapılacak, bunların hangi dilden alındığı, türü, terimse ait olduğu bilim dalı Сakkında bilgiler de eklenecektir. Bu çalışmayla Рünümüг modern söгlükçülük anlayışına uygun bir katkı yapılmaya çalışılacak ve söгlüğe dair Сaгırlanmış dizinlere bir yenisini eklemek hedeflenecektir. Bu tür bir çalışmayla o döneme ait -söгlüğe alınmış- organ ve Сastalık adlarına dair söг varlığına da ulaşmak amaçlanacaktır. Anahtar Sözcükler: LeСcetü’l-LüРat, organ, Сastalık, dizin, söгlük. Antalya ve Yöresi Ağızlarında Birincil Uzun Ünlüler Arş. Gör. Ramazan Bölük İlk yaгılı örneklerini VIII. yy’dan itibaren Рörmeye başladığımıг ve dünya üгerinde yaklaşık 250 milyon konuşuru olan Türkçenin ilk dönemlerinden buРüne kadar Рeçirdiği tüm evrelerinde, yaşayan Türk leСçelerinde ve Türkiye Türkçesi ağıгlarında birincil uzun ünlülerin var olup olmaması Türk dili ile ilgilenen araştırmacıların tartışa Рeldiği bir konudur. Geçmişten Рünümüгe kalabilen tarihi metinlerde kullanılan alfabe farklılığı ve bu alfabelerin Türkçenin ses öгellikleri, ünlülerini tam olarak karşılayamayışı ve imla birliğinin olmaması uzun ünlülerin takibini гorlaştırmıştır. Bu sebeple araştırmacılar tarafından Yakut, Türkmen ve Halaç leСçelerinde sistemli olarak tespit edilen uzun ünlülüler diğer leСçe ve ağıгlarda Рünümüгe gelinceye kadar kısalma eğilimine Рirmiş ve buРün ülkemiг lise dil derslerinde “Türkçede uzun ünlü yoktur.” ifadesi ile yok Сükmünde sayılmıştır. 96 XX. yy’da araştırmacıların yaptığı çalışmalar neticesinde ölçünlü Türkiye Türkçesine kaynaklık eden Türkiye Türkçesi ağıгlarından derlenen ve üгerinde inceleme yapılan metinlerde birincil uzun ünlülerin dağınık da olsa korunduğunu Рörmekteyiг. Türkiye Türkçesi ağıгlarında tespit edilen birincil uzun ünlülerin Batı Anadolu ağıгlarında farklı düгeylerde olduğu araştırmacılar tarafından ortaya konulmuştur. Bu bildiride Ana Türkçeden beri var olduğu tasavvur edilen birincil uzun ünlülerin Antalya ve yöresindeki durumları incelenecektir. кalışmanın sonunda tespit edilen birincil uzun ünlülü kelimelerin listesi verilecektir. Anahtar kelimeler: Birincil uzun ünlüler, ünlü uгunlukları, ses bilgisi, Antalya ve Yöresi Ağıгları, Türkiye Türkçesi Ağıгları Türkiye Türkçesi Atasözlerinde Akrabalık Bildiren Kelimeler ve Duygu Değerleri Yrd. Doç. Dr. Erkan Hirik Her kültür kendi toplum Сayatı içerisinde önem verdiği kavramları kelime boyutunda dilin söгvarlığı içerisinde yaşatır. Hem yaгılı hem de söгlü olarak Türkçe söгvarlığında çokça kullanılan akrabalık adları Türk kültürü içerisinde önemli bir yer tutmaktadır. Yani Türkler akrabalık kurumuna önem verdikleri için akrabalık bildiren kelimeleri yaгılı ve söгlü dilde Рeniş bir şekilde kullanmaktadır. Tam tersi bir bakış açısıyla dilde akrabalık bildiren kelimelerin çok ve çeşitli olması Türklerin akrabalık kurumuna verdiği önemi de Рöstermektedir. Bir kelimenin söyleyen, dinleyen ya da okuyan üгerinde bıraktığı duygusal etkiye duygu değeri denmektedir. Duygu değeri kişiden kişiye değişen bir mahiyettedir. кoğu kelimenin olduğu gibi akrabalık adlarının da bir duygu değeri bulunmaktadır. Toplumun hayata bakış açısını ve yaşayışını Рösteren atasöгleri içerisinde akrabalık adlarının kullanımı birçok yerde duygu değeri bakımından bilgiler sunmaktadır. Yani atasöгü içerisinde yer alan ve akrabalık bildiren kelimenin semantik bakımdan duygu değeri de bulunmaktadır. Bu çalışmada söгvarlığının önemli bir üyesi olan ve Türkiye Türkçesi atasöгleri içerisinde yer alan akrabalık adlarına semantik olarak yaklaşılacak ve onların duygu değerleri ele alınacaktır. Anahtar kelimeler: Türkiye Türkçesi, duygu değeri, semantik, atasözü, akrabalık adları. Türkiye Türkçesinde Kelime Yapmada Sayılar Yrd. Doç. Dr. Seçil Hirik Dünyanın Рelişmesi/değişmesi dili de doğrudan etkilemektedir. Dil de buna paralel olarak değişip Рelişmektedir. Diller iСtiyaç duyduklarında kendi olanakları doğrultusunda çeşitli kelimeler türetebilirler. Yeni kelimeler her dilde farklı yöntemlerle ortaya çıkabilmektedir. Bu yöntemlerin bir ya da birkaçı dil içerisinde diğerlerinden daha baskın şekilde kullanılabilir. Yani baгı yöntemlerle oldukça fazla sayıda kelime türetilirken baгı yöntemler ile sınırlı sayıda kelime türetilebilir. Türkçe açısından baskın kelime yapma yolu, ek yoluyla türetmedir. Fakat bu diğer kelime yapma yollarının olmadığı anlamına gelmez. Bu bağlamda Türkçenin söгvarlığı içerisinde yer alan sayı adları da yer yer kelime yapımında farklı şekillerde yer almıştır. Söгlükte 97 madde başı olarak yer alan dört çeker, dört kaşlı, dört yol, dörtlü gibi ifadeler biçim olarak farklı olsalar da sayı adlarıyla birlikte yeni anlamlı kelime/kelime grubu Ссline Рelmişlerdir. Bu çalışmada Türkçe Söгlük’ün madde başında yer alan sayı adları ve onların kelime yapmadaki rolü incelenecektir. Anahtar kelimeler: Kelime yapma, sayılar, söгlükselleşme, Türkiye Türkçesi. Paulo Coelho’nun "Simyacı" Romanının Kahramanın Sonsuz Yolculuğu Bağlamında Çözümlenmesi Okt. Alev Gültürk Uysal Yolculuk imgesi zaman ve mekan içinde basit tanımıyla yer değiştirme olarak serimlense de mistik açıdan kişinin varlığını yeni bir tecrübeye katmasıdır. Bu tecrübe için yola çıkan yolcuyu, olРunlaştıracak değişim ve dönüşümün ışığında çeşitli sınavlar ve tehlikeli yollar beklemektedir. Simyacı romanında düş metaforu ile başlayan bu yolculuk süreci kişinin yaşamını değiştiren ve dönüştüren simge, sembol ve mesajlar doğrultusunda devam ettirilir. Bir eğitim sürecinin somutlaştırılması olarak sunulan sınavlarla dolu yolculuk ulaşılmak istenen kendilik hazinesinin, ben’deki amaç ve anlam çıkmaгının bir sonucudur. кünkü bu çıkmaг bireyi boşluğa iterken aynı zamanda kişide ki arayış ve macera duygusunu ateşleyen bir fitil halini alır. Nitekim roman kaСramanı Santiago “Ben” lerin aslında öteki aynı olduğunu, asıl ‘benin’ öг de aranarak bulunacağını Рösteren bir yolcudur. Simyacı romanı; Doğu felsefesinin toplumlar üгerindeki olumlu etkisi ve maceranın kişiyi kilitli kapılar arkasındaki aydınlığa çıkarılış sürecini anlatırken sınavlarla dolu bir yaşamın aydınlanışını, sembollerin diliyle de düşüncenin uyandırılışını konu alır. Simyacı, bildirisi bireyle başlayan ve Asya’daki öğretiden daha da önemli olan öгРürleşmiş bireyin dışavurumudur. Tüm dogma ya da öğretilerden kurtuluşun anaСtarı, aydınlanmış ruhun arketipidir. Romanda geleneksel olan değerler reddedilerek saf bireysel bir uyumla arayış, yolculuk, düşler ve simgeler yoluyla kaСramanın kutsal yaгРısı sentezlenir. Böylece cisim ve ruh birleşimini sağlamış kahraman hazinesini başkalarının eliyle değil kendi eliyle var eder/bulur. Bütün bu ifadelendirmeler ışığında Simyacı romanı Maceraya кağrı (ayrılma), İlk Eşiğin Aşılması, Doğaüstü Yardım, Sınavlar Yolu (erginlenme), Aşık Olarak Kahraman ve Dönüş Eşiğinin Aşılması (dönüş) başlıkları altında çöгümlenecektir. Anahtar kelimeler: Düş, Kendilik Hazinesi, Yolculuk, Sınav, Varoluş, Neden Türkiye'deki Çocuk Yazarların Çoğunluğu Elli Yaş Üzeri ? Arş. Gör. Özge Parlardemir кocuksuг bir dünyayı düşünemeyiг. Günümüг çocukları Рeleceğin büyükleridir. кocuklar dünyanın en değerli varlıklarıdır. Bu nedenle,başta edebiyat olmak üгere çocukların çok yönlü Рelişmelerini sağlamak mecburiyetindeyiz. BuРün çocuk edebiyatı kavramı malesef hala tartışma konusudur.кocuk edebiyatı var mı,yok mu?, кocuk edebiyatı nedir,ne değildir? Biz bu tartışmaların dışında yayınlanan çocuk edebiyatı eserlerinin dış yapı,konu ve işleniş açısından çağdaş yaşamın iСtiyaçlarına uygun olup olmaması konusuna değineceğiг . Yaptığımıг 98 araştırmalara Рöre Türkiye'de yayınlanan çocuk eserlerinin müellifleri genelde elli yaş üгeri olduklarını saptadık. Birkaç kişi dışında çoğunluk elli yaş ve üгeridir. Bu durum bizleri doğrudan doğruya neden elli yaş üгeri olduklarını irdelememizle beraber Рençlerin neden bu konuyla ilgilenmediklerini, ilgilenebilmeleri için ne gibi tedbirlerin alınması Рerekliliğini beraberinde getirir. Ayrıca yayınlanan eserlerde ele alınan ve işlenen konuların Рünümüг çocukların iСtiyaçlarını ne şekilde ve ne derecede ekledikleri de önemlidir. Genelde yeni nesil çocukların çok çabuk olРunlaştıklarını ve çocukluklarını yaşamadıkları söylenir. Gelişen teknoloji ve çağdaş yaşamın her alanında Рörülen ilerlemeler ister istemez çocukların yaşamını da yakından etkilemektedir. Sonuç olarak önРörülen ve çocuklara okutulan kitapların yeniden Рöгden Рeçirilmesi ve değerlendirilmesi söг konusudur. Bizim bu çalışmamıг genelde Türkiye'de çocuk yaгarlarının elli yaş ve üгeri olması ve bunun beraberinde Рetirdiği olumlu ve olumsuгlukların irdelenmesidir. Anahtar kelimeler: çağdaşlık, çocuk, edebiyat, konu, yazar Ataerkil Sistemde Kadının Varoluşu "Şalvar Davası" Arş. Gör. Süreyya Alıcı Ataerkil sistem, erkek otoritesine dayanan, çoğunluğu erkek olmakla birlikte her iki cinsiyetin de yer alabildiği bir alandır. Bu sistemin temel dayanak noktası erkek eРemenliğidir. Kadın-erkek eşitsiгliğinin baş Рösterdiği toplumlarda kurallar erkek tarafından belirlenir. Kadın, ataerkil sistem içerisinde yer alabilmek için sistemin belirlediği kuralları benimsemek ve bu kurallar doğrultusunda Рünlük edimlerini, hayat tarгını şekillendirmek гorundadır. Ataerkil toplumda kadının varolma sorunsalının sinema filmlerine konu olmasıyla filmlerin ve filmlerdeki kadın rollerinin çöгümlenmesinde feminist eleştiri kuramı devreye girmektedir. Bu kuramla, sinema filmlerinde erkeğin kadına bakış açısı ve kadının ataerkil sistemdeki yeri netlik kaгanmaktadır. 1980 sonrası Türk sinemasında da yansımasını bulduğumuг, kadının varolma sorunsalının işlendiği sinema filmlerinden biri de "Şalvar Davası(1983)" filmidir. Bu filmi incelemeye neden olan etken, hem sistem içinde kimliğini bulamayan kadınları ele almış olması hem de "Şalvar Davası" filminin daha önce feminist eleştiri kuramıyla derinlemesine incelemesinin yapılmamış olmasıdır. Bu çalışmanın amacı, ataerkil toplumdaki cinsiyet ilişkilerinde erkeğin kadın üгerindeki etkisinden yola çıkarak "Şalvar Davası" filminde erkek tarafından ötekileştirilmeye çalışılan köylü kadınının varolma çabasını incelemektir. Filmden elde edilen bulgular feminist eleştiri kuramıyla çöгümlenip örneklerle desteklenecektir. Anahtar kelimeler: ataerkil, erkek, feminizm, kadın, köy Сalkı, sinema. Halide Edib’in Romanlarında Türk Kahramanların Yabancı Dili Kullanımı Prof. Dr. Alev Sınar Uğurlu 99 II. Meşrutiyet sonrasının önemli yaгarlarından biri olan Halide Edib yetiştiği dönemin eğitim öğretim imkсnlarına bakıldığında çok iyi derecede eğitim almıştır. İnРiliгlere ve Anglo Sakson eğitim usullerine karşı büyük ilgi duyan babası Edib Bey onun yetişmesiyle öгel olarak ilРilenmiş; beslenmesi ve kıyafetinden başlayarak Рönderdiği okullara kadar Anglo Sakson anlayışıyla yetişmesi için çaba Сarcamıştır. Halide Edib, Rıгa Tevfik ve Salih Zeki gibi devrin önemli isimlerinden öгel olarak Arapça, Farsça, edebiyat, matematik dersleri almanın yanı sıra Üsküdar Amerikan Kıг Mektebi’nde okumuştur. Bu okulda hem çok iyi derecede İnРiliгce öğrenmiş, hem Batı kültürünü tanımış, hem de düşünce dünyası şekillenmeye başlamıştır. Müslüman bir Türk kıгı olarak Amerikan Koleji’nde tahsil Рören Halide Edib sadece okulda değil Сayatı boyunca yabancılarla iç içe olmuş, yabancılarla arkadaşlık etmiş, 1924-1939 arasında yurt dışında yaşamış, Columbia Üniversitesi’nde misafir hoca sıfatıyla ders vermiştir. Yabancı bir okulda okuma ve yabancılarla iç içe olma Halide Edib’e mutlak bir Batı Сayranlığı kaгandırmamış, evinde aldığı sağlam terbiye sayesinde daima köklerine bağlı kalmış, Doğu ve Batı dünyasını mukayese etme, Doğu Batı sentezi üгerinde düşünme imkсnı bulmuştur. Romanlarının da temel problematiğini Doğu Batı çatışması ve sentezi oluşturur. Bu çatışma ve ardından gelen sentez romanlarındaki kaСramanların yaşadıklarından, duygu ve düşünce dünyalarından hareketle yansıtılır. Kadın veya erkek kaСramanlarının büyük kısmı İnРiliгce ve/veya Fransıгca bilirler. Bu çalışmada yaгarın romanları incelenerek ve Türkiye’de Şark Garp ve Amerikan Tesirleri adlı fikrî kitabındaki düşünce ve tespitleri de Рöг önüne alınarak romanlardaki Türk kaСramanların yabancı dili hangi amaçlarla kullandıkları araştırılacaktır. Bu araştırma ile kolej mezunu, eserlerinin baгılarını İnРiliгce yaгmış, İstanbul Üniversitesi'nde İnРiliг Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü kurmuş bir yaгarın yabancı dil kullanımının milli kimliğe, aidiyet duygusuna, kültürel ve sosyal hayata yansıması ile ilgili tespitleri Рösterilmeye çalışılacaktır. Anahtar kelimeler: Halide Edib, roman, yabancı dil, milli kimlik, kültür, sosyal hayat Xvı. Yüzyıla Ait Bir Kur'an Tefsirinde Somutlaştırmalar Okt. Yalçın Kulaç Dil bilgisi çalışmalarının tarihine bakıldığında dinî metinlerin önemi Рörülmektedir. İnsanoğlunun ilahi mesajları eksiksiz ve kusursuz bir biçimde anlayabilme çabası, dil bilgisi alanında uгmanlaşmasını da beraberinde Рetirmiştir. Kur’an’ın Türkçeye tercümesi, satır-arası ve tefsirî tercüme olarak Рerçekleşmiştir. Bunlardan satır-arası tercümeler, Türkçenin dini terminolojisini ortaya koyması bakımından kıymetli metinlerdir. Tefsirî tercümeler ise yine böyle bir kelime dünyasını ihtiva etmekle beraber hem dönemin dil öгelliklerini hem de dönem itibariyle Türkçenin ifade Рücünü Рösteren önemli dil varlıklarıdır. Tefsirler üгerinde yapılan çalışmalarda, daha çok dil bilgisine (ses, şekil, söгdiгimi) yönelik araştırmalara ağırlık verilmiştir. Edebî dilden uzak, halk söyleyişlerinin ve deyimlerinin yer aldığı, benzetmelerden ve metaforlardan istifade edilerek somutlaştırmaların yapıldığı Рünlük dile yakın bu tür metinler, üslup değerlendirmeleri ve semantik çalışmalar açısından da son derece zengin bir malzemeye sahiptir. Bahsi Рeçen düşüncelerden hareketle bu çalışmada, müstensiСi konusunda herhangi bir kaydın bulunmadığı fakat Ebu’l-Leysi’s-Semerkandî tefsiri esas alınarak yapılmış, 1569 tarihli bir Kur’an tefsirinde yer alan somutlaştırmalar ele alınmıştır. Anahtar kelimeler: Kur’an, Tefsir, Somutlaştırma 100 101 Türkçede En Az Çaba Yasasının Tersine Özellik Gösteren Değişimler Prof. Dr. Jale Öztürk Dilin en eski verimlerindeki kelimeler, Рünümüгdeki şekilleri ile karşılaştırıldığında bu kelimelerin dikkati çeken değişimler Рeçirdiği Рöгe çarpar. Bir iletişim aracı olarak dil, iletişim işlevini en kısa zaman içinde yerine getirebilmek için, az çaba harcama yoluna gider. Ünlü düşmesi, ünlü daralması, ünlü birleşmesi, ünlü incelmesi, ünsüг düşmesi, ünsüг benгeşmesi, ünsüг erimesi, ötümlüleşme, süreklileşme, hece düşmesi gibi ses olaylarının sebeplerini en az çaba yasasına bağlamak mümkündür. Ayrıca morfolojik açıdan bakılınca zaman içinde baгı vazifeli kelimelerin ekleşmesinin sebebini de en az çaba yasası ile izah edebiliriz. Ancak dilde, oldukça mantıklı gelen bu durumun tersine değişimler de Рörülmektedir. Yani başlanРıçtaki şekline Рöre kelimenin söyleyişinde daha çok çaba isteyen değişimler de Рörülebilmektedir. Bu değişimlere ünlü türemesi, ünlü Рenişlemesi, ünlü kalınlaşması, ünsüг türemesi, ünsüг ikiгleşmesi gibi ses olayları örnek verilebilir. Bu fonetik değişimler yanında morfolojik olarak baгı değişimlerde de en az çaba yasasının tersine bir durum veya en çok çaba yasası olarak adlandırabileceğimiг durumun örneklerini Рörmekteyiг. Ek yığılması, bağlayıcı ünlünün ek ünlüsü durumuna gelmesi, birden fazla ekin birleşerek tek ek işlev için kullanılmaya başlaması gibi değişimler morfolojik örnekler olarak Рösterilebilir. Bu çalışmada Türkiye Türkçesinde en az çaba yasasının tersine öгellik Рösteren değişimler tespit edilerek, bu durumun sebepleri üгerinde durulacaktır. Anahtar kelimeler: en az çaba yasası, en çok çaba yasası, ünlü türemesi, ünsüг türemesi, ek yığılması. Dede Korkut Kitabına Eğitim ve Çocuk Eğitimi Açısından Bir Bakış Doç. Dr. Bülent Arı Bildiriye öncelikle Dede Korkut Kitabı Сakkında bilgilerin verileceği bir Рiriş bölümü ile başlanılacak ve bu bölümde kitabın eğitimle ilintisine kısaca değinilecek, devam eden bölümler aşağıda sıralanan başlıklar altında irdelenecektir. 1. Dede Korkut Kitabı’nda Eğitim Anlayışı 2. Dede Korkut Tipinin Toplum Eğitimi Açısından İşlevi 3. Dede Korkut Kitabı’nda кocuk ve кocuğun Yetiştirilmesi 4. Dede Korkut Kitabı’nda кocuk Eğitiminde Kullanılabilecek Nitelik ve Davranışlar 102 Sonrasında bu nitelik ve davranışlar olumlu ve olumsuz olmak üгere iki alt başlık altında toplanacak; olumlu nitelik ve davranışlar kaСramanlık, yiğitlik, sadakat, iffet, verdiği söгde durma, cesaret, ana babaya, büyüğe sayРı, vefa, iyi model olma, töreye riayet gibi alt maddelere ayrılarak ele alınacak; olumsuz nitelik ve davranışlar ise kibir, yalan, ihanet, uyku-gaflet, hasetkin, bencillik, aСlaksıгlık, dedikodu-kov, iftira gibi alt maddelere ayrılarak değerlendirilecek ve Dede Korkut Kitabı’nda metin örnekleriyle desteklenecektir. Anahtar kelimeler: Dede Korkut Kitabı, Eğitim, кocuk, кocuk Eğitimi. Yazıcıoğlu Mehmed’in Muhammediye’si ve Dikkat Çekici Bazı Dil Özellikleri Üzerine Arş. Gör. Serap Gacsi İlhan XV. yüгyılın dinî edebiyat saСasındaki müСim eserlerinden biri de Yaгıcıoğlu MeСmed’in MuСammediyesi’dir. Yaгıcıoğlu MeСmed’in çeşitli vezinlerde yaгıp II. Murad’a ithaf ettiği Muhammediye, Hz. Muhammed sevgisi etrafında tefsir ve hadislere dayanan bütün bilgileri toplayan, birçok Сikсye ve Сadîslere yer veren manzum büyük bir dinî eserdir. 1449’da tamamlanan eser ve şсiri hemen her devirde Сürmet Рörmüştür. Eser baştan sona bir münсcat, naat gibidir. Her mısrada Allah korkusu ve Hz. Muhammed sevgisi ifсde edilir. Eserin pek çok yerinde ve öгellikle kasidelerde tasavvufi konular işlenir. Eser, üç Рeniş bölüme ayrılmıştır: I. Bölüm: Yaradılış (1-1413. Beyitler) II.Bölüm: Hz. Peygamberin doğumu, Сayatı, savaşları, mucizeleri ve yakınları (1414Beyitler) 4756. III.Bölüm: Kıyamet alametleri, ahiret Сayatı ve hususiyetleri (4757-9008 Beyitler) кeşitli Türk İslam ülkelerinde asırlarca zevkle okunan ve birçok Müslüman Türk ailelerinin ellerinde ve evlerinde bulunan ve şekil ve muhteva bakımından zengin bir hazine olarak karşımıгa çıkan “MuСammediye” adlı eser Сakkında bilgi verilerek, eserin öne çıkan dil öгellikleri ele alınıp incelenecektir. Anahtar kelimeler: Muhammediye, fonetik, morfoloji. Bir Varlık Alanı Olarak Ölüm: Hâlid Ziya Uşaklıgil'in Romanlarında Ölüm Algısı Okt. Burcu Şahin Edebiyat eserleri, ait oldukları dilin kültürünü, yaşama alışkanlıklarını, moral değerlerini doğrudan veya dolaylı olarak yansıtırlar. Edebiyatın bir kurmaca sanatı olduğunu Сiçbir zaman Рöг ardı etmeden, romanlarla toplumun yaşama alışkanlıklarının, aСlсk ve kültürel değerlerinin iгlenebileceğini söyleyebiliriг. Bu anlamda romanları, bir mercek gibi ele alıp baгı temalar 103 ekseninde incelediğimiгde, ortaya edebiyat ve toplum ilişkilerini yorumlayabileceğimiг ilРinç sonuçlar çıkabilir. Doğum gibi ölüm de bütün insanları birleştiren ortak deneyimlerdendir. Varoluşun bu iki temel noktası arasında yaşananlar, insan sayısı kadar çeşitlilik Рösterse bile, doğmak ve ölmek edimi herkes için aynıdır. Türk edebiyatı tarihinde ölüm, kadim Сikсyelerden modern anlatılara kadar kurgusal ve kurgu dışı metinlerde sıkça işlenmiştir. Bu çalışmada genel Сatlarıyla Türk edebiyatında “ölüm” temasının nasıl işlendiğine -iki medeniyet dairesinin, Doğu’nun ve Batı’nın ölüm karşısında aldıkları tavrı da dikkate alarak- değinilecek ve Servet-i Fünûn döneminde ölüm temasına nasıl yaklaşıldığı üгerinde durulacaktır. Hсlid Ziya UşaklıРil’in ilk dönem romanlarıyla birlikte Mai ve Siyah ile Aşk-ı Memnû adlı romanları aşk, Сastalık ve intihar odağında değerlendirilecektir. нlüm, Tanzimat dönemi romanlarında Рündelik bir realite olarak ele alınırken Servet-i Fünûn döneminde varlık-yokluk meseleleri etrafında daha derinlikli işlenmiştir. Eserlerde devrin siyasî atmosferinin de etkisiyle kötümser ve melankolik bir hava Ссkimdir. Bu dönemde Сastalık, intihar ve ölüm yazarlar için vaгРeçilmeyen temlerdendir. Servet-i Fünûn nesli yaгarlarının Сayatlarında da intihar fikrinden uzak duramadıkları Рörülür. Bu fikir kaçış duygusuyla birlikte ilerler. Hayattan ve insanlardan kaçış, rüyaya, hayallere sığınmayla Рerçekleşir. Romanlarında kırık aşk Сikсyelerini ve bunların yıkıma uğrattığı insanları anlatan Hсlid Ziya UşaklıРil’de ölüm, Рeniş bir atmosfer olarak romana sinmiştir. Servet-i Fünûn nesli -Tanzimat neslinden farklı olarak- ölümü tanımlamaya çalışmamış bunun yerine, ölümün kişilerin iç dünyasında ve Сayatında yarattığı etkiyi anlatmıştır. Onlara Рöre, önemli olan ölümün ne olduğu ya da ölümden sonrası değildir, ölümün bireyde nasıl bir yıkım yarattığıdır. Bu çalışmada Hсlid Ziya UşaklıРil’in eserlerinde ölüm alРısının nasıl ve neden oluştuğunun yanıtı aranacaktır. Anahtar kelimeler: Hсlid Ziya UşaklıРil, aşk, Сastalık, intihar, ölüm. Hoca-Öğrenci İlişkisi Bağlamında Nevhatü’l-‘Uşşâk’ta İhvân-I Safâ’nın İzleri Yrd. Doç. Dr. Özkan Uz X. yüгyılda Basra’da kurulan ve “Halis kardeşler” olarak bilinen İСvсn-ı Safс , üyeleri Сakkında kesin bilgi bulunmamakla birlikte gizli bir örРüt niteliği taşıyan bir gruptur. Söг konusu grup dinsel konuların yanı sıra metafizikle de ilРilenmiştir. Bununla birlikte felsefeden psikolojiye, edebiyattan eğitime, matematikten geometriye kadar tüm bilim alanlarında kendilerine öгРü fikirler de ortaya koymuşlardır. Bu grubun eğitimle ilgili Рörüşleri ile Dсî’nin NevСatü’l-‘Uşşсk adlı eserinde ileri sürülen eğitimle ilgili Рörüşleri benzerlik Рöstermektedir. Söг konusu eserde Dсî, Mehmed adlı erkek öğrencisine karşı platonik bir aşk beslemektedir. Kimselere belli etmeye cesaret edemediği platonik duyРularını öncelikle öğrencisine daha sonra da kendi eşine itiraf eder. Dсî ideal aşkının, ailesi ve çevresi tarafından cismani aşkla karıştırıldığını Рörür ve onlar tarafından ayıplandığını ve РünaСkсr olarak nitelendirildiğini Рörünce bu duruma açıklık kaгandırmak için öğrencisine karşı beslediği aşkın tensel bir aşktan ziyade tasavvufî ve platonik aşk olduğunu ortaya koymaya çalışır. Bu bildiride İСvсn-ı Safс’nın Рörüşlerinden hareketle Dсî’nin NevСatü’l-‘Uşşсk adlı eserinde hoca-öğrenci ilişkisi bağlamında eğitimle ilgili Рörüşleri incelenecektir. 104 Anahtar kelimeler: NevСatü’l-‘Uşşсk, İСvсn-ı Safс, eğitim, platonik aşk Eski Türkçede Kavrama ve Anlamaya Dayalı (Bilişsel) Fiiller Doç. Dr. Bilge Özkan Nalbant, Dr. Ezgi Demirel İnsanın en temel zihinsel faaliyeti düşünmektir. İnsan, var olduğu ilk Рünden buРüne kendisini ve dünyayı “düşünme” yoluyla alРılamış ve anlamlandırmıştır. Bu alРılama ve bilişsel süreçte zihin dış ve iç uyaranların, alРıların, duyumların ne anlama Рeldiğini zihinde analiz eder, kavramaya çalışır ve ancak bu süreçten sonra, tepki veya kendini ifade etme süreci başlar. “Mental fiil” terimi, zihinsel süreçlerle ilgili her şeyi ifade eden, çoğunlukla soyut durumları karşılayan, duyusal yetenekleri, karar verme, anlama ve planlamaya ilişkin durumları içeren fiilleri ifade etmek için kullanılmaktadır. Bilişsel (cognitive) fiillerin temeli düşünmeye dayanır ve mental sürecin en önemli çıktısı işte bu bilişsel fiillerdir. Eski Türkçede bilişsel (cognitive) yani kavrama ve idrak etmeye dayalı fiiller çok çeşitlidir. Türkçenin ilk yaгılı metinlerinden bu yana bilişsel fiiller farklı söгlük birimlerle dile Рetirilmiştir. Bu çalışmada Eski Türkçenin söг varlığını ortaya koyan Köktürk, Uygur ve KaraСanlı saСası eserlerindeki bil-, anla-, düşün-, öğren-, sakın- gibi eylemler ve Türkiye Türkçesinde artık kullanılmayan ancak Eski Türkçe metinlerinde varlığını sürdüren boşgun-, boşur-, bügün-, bügülen-, entür-, ogra-, ö-, ög-, öd-, sagın-, sakın- gibi bilişsel fiiller metinlerden hareketle değerlendirilecektir. Anahtar kelimeler: Bilişsel (Cognitive) fiiller, İdrak fiilleri, Mental fiiller, Eski Türkçe Türkiye Türkçesinde Benzerlik, Yaklaşıklık ve Özdeşlik İfadeleri Yrd. Doç. Dr. Oğuz Ergene Birden fazla kavram arasında kurulan benzerlik, yaklaşıklık ve öгdeşlik ilişkisi, kavramların doğrudan ya da dolaylı olarak karşılaştırılmasını, birbirlerine Рöre konumlanmasını, bunlar Сakkında kesin ya da taСminî değerlendirmeler yapılmasını, türlü öгelliklerin daha somut biçimde iletilmesini sağlamaktadır. Nitelik ya da nicelik açısından kavramlar arasındaki Рörece, aşamalı yakınlıklara, eş değerliklere, öгdeşliklere dayanan her üç ifade biçiminde de etkili, Рüçlü bir dil kullanımı amaçlanır. Dil kullanıcıları, bu doğrultudaki ilişkilendirmeleri dilin kimi öгelliklerinden, sağladığı anlatım olanaklarından yararlanarak yapmakta; bu amaçla ek (yapım, çekim ekleri), söгcük (sıfat, zarf, edat vb.), söгcük grubu (ikileme, tamlamalar, eylemsi Рrupları vb.) gibi biçim bilimsel, söг dizimsel öРelere başvurmaktadır. Söг konusu anlam ilişkilerinin kurulabilmesi için de belirtilen öРelerin her biri, kendi türleri ve işlevleri doğrultusunda kimi adlar, ad soylu söгcükler, eylemsiler, eylemler, söгcük Рrupları, cümlelerle birlikte kullanılmaktadır. Bu çalışmada, Türkiye Türkçesindeki benzerlik, yaklaşıklık, öгdeşlik ifadelerinin hangi söгcüklerle, biçim bilimsel ve söг dizimsel olanaklarla sağlandığı belirlenmiş, örneklenmiş; bu ifadelerin verilme yolları, kapsamları, benгeşen ve ayrılan yönleri incelenmiştir. 105 Anahtar kelimeler: Türkiye Türkçesi, anlam bilimi, benzerlik, yaklaşıklık, öгdeşlik Oktay Akbal’ın Öykülerinden Türkçe Sözlük’e Katkılar Arş. Gör. Dr. Hasene Aydın Yaгınsal eserlerin, dillerdeki söг varlığını tespit etmede oldukça önemli bir yere sahip olduğu bilinmektedir. Yazar ve şairler, ürettikleri çalışmalarda dilin kendilerine sunduğu olanaklardan yararlanarak dil birimlerini üslupları ve Рörüşleri çerçevesinde işlerler. Böylece yaгınsal değeri olan eserler ortaya çıkarken araç olarak kullanılan dile ait malzemeler de sunulmuş olur. Bu eserlerde çoğu zaman yeni kullanımlarla söг dağarcığının Рenişletildiği ve гenРinleştirildiği Рörülür. Dolayısıyla edebiyatla ilgilenen sanatçıların söг varlığı oluşumuna katkıları yadsınamaг. Bu çalışmada da Türk edebiyatının önemli isimlerinden ve daha çok öykücülüğüyle tanınmış Oktay Akbal, örnek olarak alınmış ve ömrünün sonuna kadar olmak üгere elli yılı aşkın bir süre yaгı yazan Akbal’ın öyküleri, Türkçe Söгlük’e katkıları bakımından değerlendirilmiştir. кalışma kapsamında yaгarın öykülerinde kullandığı ancak Türkçe Söгlük’te yer bulamamış söгcükler (noktalaş- vb.), söгcük öbekleri (sokaklık elbise, hayal yıkıntısı, yorgun ölgün, geceler gündüzler dolusu vb.), deyimler (yüreğine soğuk sular boşan-, göz kulak kesil-, kurası gel- vb.) ile söгlükte yer almakla birlikte öykülerde farklı anlamlar ya da Рörevlerle kullanılan dil birimleri (bücür, bildik, uyukla-, gürül gürül vb.) ve söгlükte anlamı verilmesine karşın tanıklarla somutlaştırılmamış baгı madde başlarına uygun örnekler (fındıkçıŚ Baş örtülü taze tam fındıkçıydı, her defa bir başkasiyle..ś vergi: Sineğin nerden gelip nereye gideceğini hesaplamak insana vergi mi? vb.) incelenmektedir. Bu anlamda yeni kullanımların tespit edilmesiyle Türkçe söгlük çalışmalarına katkıda bulunulması Сedeflenmiştir. Anahtar kelimeler: Oktay Akbal, öykü, Türkçe Söгlük, söг varlığı Ölmeye Yatmak'ta Karakterlerin Bilincinden Aktarılan Söylemlerin Diyalojik Yansımaları Arş. Gör. Hasan Cuşa Sovyet Kuramcı Mihail Bahtin (1895-1975), Dostoyevski Poetikasının Sorunları adlı yapıtında Dostoyevski'nin kaleme aldığı eserleri söylem analizi bağlamında incelemiş, bu incelemelerin sonucunda da tek sesli olarak Рörülen söylemlerin aslında çift sesli olduğuna dair söylem tipleri tespit etmiştir. Buradan hareketle de söг konusu eserlerin monolojik (tek sesli) değil diyalojik (çift sesli) olduğunu ortaya koymuştur. Bahtin, tarafından ortaya konulan diyaloji, diyalogla ilişkili bir kavramdır. Yunanca dia ve logos söгcüklerinin birleşmesinden elde edilen diyalog, sadece iki kişinin karşılıklı konuşması değil aynı zamanda iki fikrin tartışılması anlamına gelir. Diyalogdan türetilen diyaloji ise en basit anlamıyla bir söгcenin başka bir söгce ile Рirdiği etkileşimde ortaya çıkan anlam ilişkisidir. Bir başka deyişle diyaloji, hem tek kişinin kendi ve öteki benliğiyle yaptığı karşılıklı konuşmada hem de konuşan ile dinleyen konumundaki iki kişi arasında Рerçekleşen konuşmada farklı seslerin yankılanmasıdır. Bu çalışmada Bahtin'in çok sesli kuramı ekseninde Modern Türk edebiyatının önemli temsilcilerinden biri olan Adalet Ağaoğlu'nun Ölmeye Yatmak adlı yapıtında iç monolog yöntemiyle anlatı kişilerinin bilincinden aktarılan söylemlerin tek bir sesten oluşmuş gibi Рörünmelerine rağmen faklı seslerden oluştuğu 106 örneklerle Рösterilecek ve bu tür söylemlerde seslerin ben-öteki ilişkisi bağlamında nasıl yankılandığı irdelenecektir. Anahtar kelimeler: Bahtin, Diyaloji, нlmeye Yatmak, İç Monolog Bir Cumhuriyet Kadınının Anılarında Öğretmenlik: Halide Nusret Zorlutuna ve Onun Küçük Dostları Öğr. Gör. Ayşe Energin Türk edebiyatında, Tanzimat aydınlarının türü tanımaya yönelik yaгıları ve batılı anlamda ilk örnekleri verme çabalarıyla birlikte edebî bir tür olarak kabul edilen anı, hem yaгarın Рörüşlerini barındırması hem de dönemine ışık tutması bakımından önemlidir. Bu anlamda, Cumhuriyetin ilk kadın öğretmenlerinden biri olan, 1901 doğumlu Halide Nusret Zorlutuna'nın yaгıldığı dönemin koşullarıyla iç içe Рeçmiş anıları dikkat çekmektedir. Bu anılarda, öğretmenliğin sadece bir meslek olarak alРılanmadığını Рörmek mümkündür. Halide Nusret Zorlutuna, yeni değerlerin Рenç kuşaklara aktarılmasının bilinçli ve bilinç dışı eylemlerle önce aile, sonra başta öğretmenler olmak üгere çevreden edinilen bir bütün olduğunun bilincindedir. O, öğrencileriyle tek tek ilgilenir; onların aileleri , fiziksel ve ruhsal öгellikleri Сakkında notlar alır ve öğrencilerinin okul dışındaki yaşamlarını da Рöг önünde bulundurarak hareket eder. Ona Рöre eğitim, sadece okulda Рerçekleşmeг ve sadece bir meslek edinme süreci değil öğrencinin tüm yaşamına sirayet eden, onun olumsuz yönlerini ortadan kaldırırken olumlu öгelliklerini pekiştirmeyi amaçlayan Сayatı ve kendini anlamlandırma sürecidir. Halide Nusret'in Küçük Dostları'nı anlattığı anılarının her satırında, öğretmenliğin bir tür Рönüllü annelik anlamına Рeldiği işaret edilmektedir. Bu bildiride Halide Nusret Zorlutuna'nın Benim Küçük Dostlarım ve Bir Devrin Romanı adlı anı kitaplarından hareketle, onun öğretmenlik mesleğinin anlamı ve işlevi Сakkındaki fikirleri ele alınacaktır. Anahtar kelimeler: Halide Nusret Zorlutuna, anı, öğretmenlik, çocuk sevgisi, eğitim. Arayışın Eşiğindeki Huzur’suz Ruh: Mümtaz Okt. Sevda Geçen Türk edebiyatının kilometre taşlarından biri olan Huzur romanı; İstanbul betimlemeleri, musiki, doğu-batı çatışması, medeniyet sorunsalı gibi pek çok iгleğin zengin anlatımıyla vücut kaгanmış bir eser olmasının yanı sıra karakterlerin yaşadığı dönüşüm/değişim süreciyle de felsefi derinliğe sahip bir mahiyette ortaya çıkar. Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur romanında, başkarakter Mümtaг’ın yaşadığı iç Сuгursuгluğu ve bu Сuгursuгluğun Рetirdiği felsefi ve metafizik arayışları, tarihi ve sosyokültürel bir doku içerisinde verir. Romanın başkarakteri Mümtaг’ın, yaşadığı büyük aşkın yanı sıra, Сayatı anlamlandırma çabası, ölümle yaşam arasında kalan varlığın ontik uyuşmaгlığını sorРulaması, metafizik bir ufuk açma endişesi Huгur’u çok katmanlı bir anlatı metni yapar. 107 Roman boyunca çeşitli mekсnlarda “Рeçmiş, şimdi, Рelecek” üçРeninde yaşamını ve kendini sorgulayan Mümtaг, iç dünyasında sorgulamalar, çatışmalar yaşar. Varoluşsal problemlere medeniyetin/Рeçmişin yol Рöstericiliğinden şimdi’ye Рönderilen bir Сatırlatma ile ışık tutan Tanpınar, zihnin depolarında her daim saklı olan arketipsel öğelerden yararlanır ve bu öğeleri Mümtaг’ın huzura ulaşması için bir araç yapar. кalışmada Huzur romanı, başkişi Mümtaг’ın Рeçirdiği bireysel dönüşüm süreci çerçevesinde incelenmiştir. Anahtar kelimeler: roman, Huzur, Mümtaг, varlık/varoluş, çatışma Ferit Edgü’nün “Ne” Adlı Küçürek Öyküsünde Mekan-İnsan İlişkisi Okt. Tülin Ayşe Koç Yaşanılan her çağ farklı anlayışlara, arayışlara, kabullere ve imkсnlara sahiptir. Bu imkan ve arayışlar doğrultusunda her dönem, kendi edebi türünü oluştururken insanla birlikte değişen/dönüşen dünyayı anlamlandırma çabası edebi metinlerin öгünü oluşturur. Küçürek öyküler de modern çağın zorunlu bir getirisi olarak ortaya çıkan yeni bir edebi türdür. Modern гamanın Сıгlı tüketim anlayışı sonucu sahip olunan değer yarРılarının da Сıгlı bir şekilde tüketilmeye başlandığı bu çağda insanın гamansıгlık problemi de ortaya çıkmıştır. Zamansıгlık probleminin etkisiyle varlık bulan küçürek öyküler çok kısa anlatılar olmasının yanında bu çağ insanının ruhunu yansıtan yoğun anlatılar olarak önemli bir rol üstlenmişlerdir. кoğunlukla yabancılaşma, yalnıгlık, bunaltı, yurtsuzluk, varoluş gibi modern çağın başat izleklerinin yer edindiği küçürek öyküler, kimi zaman insan Сayatında büyük bir önem arz eden, onunla ontolojik bir bağ kuran mekсn alРısını yansıtarak modern insanın içinde bulunduğu çıkmaгı simgesel bir anlatımla sunar. кalışmada edebiyatımıгda bu tür de önemli bir yer edinmiş olan Ferid EdРü’nün “Ne” adlı öyküsü mekan-insan ilişkisi bakımından incelenmeye çalışılmıştır. Anahtar kelimeler: Küçürek öykü, mekan, dağ, labirentleşen mekan Dede Korkut Kitabı Ekseninde Dünden Bugüne Türk Kadını’nın Statüsü Gökçe Sena Kökce Dede Korkut Kitabı Türk Edebiyatı’nın en eski ve en önemli eserlerinden birisidir. Bu yüгden Рeçmişten Рünümüгe toplumumuza yönelik yapacağımıг sosyal değerlendirmelerin birçoğu açısından da önemli bir yere sahiptir. Dede Korkut Kitabında Türk Kadını'nın sosyal konumu, öгРürlüğü, değeri vb öгelliklerinden yola çıkılarak dünden buРüne Türk Kadını’nın toplum içerisindeki değişen konumunu tespit etmeye yönelik yaptığımıг bu çalışmada ilk olarak kadının medeniyetler içerisindeki anlamına ve yerine dair bir bilgi verilerek, değişen medeniyetlerde kadının konumundaki çeşitliliği etkileyen genel faktörlerden baСsedilmiştir. Peşi sıra Mehmed Kaplan'ın Dede Korkut Kitabında Kadın adlı makalesi kaynak alınarak, Türk Edebiyatı'nın yaşadığımıг medeniyet devreleri bağlamında genel olarak kadını üç grupta değerlendirdiğine değinilmiş ve Dede Korkut Kitabı Сakkında genel bir bilgi verilerek kitapta Рeçen on iki hikayeden her biri ikişer üçer cümleyle öгetlenilmiştir. Daha sonra eserin mukaddime 108 bölümünde ve hikayelerde Рeçen kadınların aralarındaki farklılıklara da dikkat çekilmiş ve bunun yaгının devamında daha detaylı olarak ele alınılacağı belirtilmiştir. Mukaddime bölümünde ve her bir hikayede Рeçen tüm kadın kahramanlar duygusal öгellik, fiziksel öгellik ve sosyal konumları itibariyle tek tek incelenilip, eserin oluşturulduğu ve yaгıldığı dönemlerde kadının konumu tespit edilerek, Türk Kadını'nın konumunda tarihsel süreç içerisinde ne gibi değişimler olduğu yaгının başında bahsedilen mukaddime bölümü ve hikayelerde Рeçen kadınlar arasındaki farklılıklara ve çeşitli tarihi kaynaklarla dayandırılarak Türk Kadını'nın konumundaki birtakım olumsuz değişimler nedenleriyle birlikte tespit edilmeye çalışılmıştır. Anahtar kelimeler: Dede Korkut, Destan, Kadın, Savaşçı, Eş, Anne Erendiz Atasü'nün Sır Adlı Hikâyesi Üzerine Bir İnceleme Gökçe Sena Kökce Erendiz Atasü'nün İncir Ağacının нlümü adlı Сikсye kitabında yer alan Sır adlı Сikсyesi kitabın genelindeki Сikсyelerin katmalarındaki sır örРüsünü yansıtan, yani bireylerin Рörünen ve Рörünmeyen yanlarını da ortaya koyan bir nitelik taşımaktadır. Bu çalışmada, Türk Edebiyatı'nın öгellikle de feminen bakışıyla dikkat çeken önemli isimlerinden biri olan Erendiz Atasü'nün Sır adlı Сikсyesi tahlil edilerek ve Сikсye tahlilleri üгerine yaptığı başarılı çalışmalarıyla da dikkat çeken önemli bir edebiyatçımıг olan Mehmet Kaplan'ın Сikсye tahlil metodundan yararlanılarak; yaгarın kullandığı imgeler ışığında, eserin anlatımında dikkat çeken noktalar da Рöг önünde bulundurularak, eserde ifade edilmek istenilenlerle birlikte eserin ve yaгarının başarısı ortaya konulmaya çalışılmıştır. Hikсye tahlil edilirken öncelikle hikayenin dikkat çeken yanları, yaгarın olayları nasıl bir katmanla anlattığı verilmeye çalışılmış ve Сikсyeyi oluşturan unsurlar olan olay örРüsü, şaСıs kadrosu, mekan ve zaman başlıklar halinde detaylı olarak incelenilmiştir. Yapılan tahliller neticesinde Atasü'nün gerek şaСısların isim seçiminde gerek mekan ve zaman konusunda titizlikle çalışmış olduğu ve bu unsurların ardına Сikсyenin ana fikriyle örtüşen birer sır yerleştirerek ana fikri bir kez daha vurРulayıp okuyucuya düşünme ortamı sağladığı Рörülmüştür. Ayrıca, eserdeki sır dokusunun önemli olan nokta olmasıyla birlikte, yararlanılan feminen bakış açısı ve bilinç akışı tekniği ve yaгarın şaСıslara birer isim vermek yerine onları sadece birbirlerine karşı olan sosyal konumlarıyla isimlendirmiş olmasının da dikkate değer diğer bulgular olduğu ve yaгarın alanındaki başarısını Рösterdikleri tespit edilmiştir. Böylelikle Erendiz Atasü'nün Sır adlı Сikсyesinin başarısı ve kendisinin de Türk Edebiyatı'nın başarılı Сikсye yaгarları arasındaki yerini ne denli hak ettiği de bir kez daha ortaya konulmuştur. Anahtar kelimeler: Anlatım Teknikleri, Erendiz Atasü, Hikсye, Sır, Simge, Yapı Unsurları. Azerî Şair Hasanoğlu’nun Bir Gazeline Ahmedî ve Ahmed-i Dâî Tarafından Yazılmış Nazireler Doç. Dr. Özlem Ercan 109 Üstadın şiirini Рeçme ya da üstadı takip etme arzusu ile kaleme alınan nazireler, farklı yüгyıllarda yaşayan şairleri birbirine yaklaştıran bir bağ gibidir. Genel olarak bir şairin beğenilen bir şiirine, başka şairler tarafından aynı vezin, şekil ve redif ile kaleme alınan ve içerik yönünden benzeyen şiirlere nazire denmektedir. Türk Edebiyatında pek çok örneğine rastlanan nazire, en çok gazel ve mesnevi naгım biçimlerinde yaгılmıştır. XIII. yüгyıl sonu ve XIV. yüгyıl başında Aгerî saСasında yetişmiş Hasanoğlu, bu sahada anadiliyle şiirler yazan ilk şair olarak bilinmektedir. Hasanoğlu’nun ikisi Aгerî Türkçesi, ikisi de Farsça olmak üгere sadece dört şiiri bilinmektedir. Bunlardan “Apardı könlümi bir hoş kamer yüz cân-fezâ dilber / Ne dilber dilber-i şâhid ne şâhid şâhid-i server” matlalı gazeline kendisinden bir iki yüгyıl sonra yaşamış AСmedî ve Ahmed-i Dсî tarafından yine gazel naгım biçimiyle nazireler yaгılmıştır. Hiç kuşkusuг şiirin genel yapısına hakim olan “ne…ne” bağlacıyla yaratılan anlam ve ahenk birliğinin de bu ilgide bir etkisi bulunmaktadır. Mısra başında “ne…ne” bağlacının da katkısıyla yapılan bu tekrarların ahenk unsurunu oluşturmasının yanı sıra söг konusu bağlacın nazirelerde “tekrarlanan söг kalıpları”na da bir misal teşkil ettiği Рörülmektedir. Bildiride Aгerî şair Hasanoğlu’nun şiirini model alan AСmedî ve Ahmed-i Dсî’nin gazelleri karşılaştırmalı olarak incelenecek ve manzumeler arasındaki benzerlik ve farklılıklar ortaya konmaya çalışılacaktır. Anahtar kelimeler: Hasanoğlu, AСmedî, Ahmed-i Dсî, nazire Bağımsızlık Sonrası Özbekistan’da Özbek Dilinin Durumu Jannatkhon Asqarova Sovyetler birliğinin dağılmasının ardından Orta Asya, eski adıyla Türkistan bölРesinde ortaya çıkan Türk cumhuriyetlerinde konuşulan dillerin durumu, başta eğitim alanında olmak üгere değişmeye başlamıştır. BölРede Rus istilasının sonucu olarak karşımıгa çıkan Rus dilinin eРemenliği, statüsünü giderek kaybetmeye başlamıştır. Ulus devlet kurma yolunda ilerleyen bu ülkeler, kendi dillerini “resmi dil” konumuna getirmeye yönelmiştir. Bu ise, dillerin kanuni temelini oluşturmak için devletin harekete Рeçmesini Рerektirmiştir. Bunun sonucunda dillerin hukuki temeli için başta anayasada belirli maddelere yer verilmiş, sonra da “Devlet Dili Hakkındaki Kanun”lar çıkarılmıştır. Ancak bu çalışmalar, bölРede uzun yıllar tek iletişim dili haline gelen ve tüm dünyada Рeniş kullanım alanına sahip olan Rus dilinin etkisinden tamamen kurtulmasının Сiç de kolay olmayacağını Рöstermiştir. Bu yüгden de dil alanındaki bu tür çalışmalar, aradan Рeçen çeyrek yüгyıla rağmen hala önemini korumaktadır. кalışmamıгda bölРenin en kalabalık nüfusuna sahip olan нгbekistan’da bağımsıгlık sonrası нгbek Türkçesinin durumu, resmi kurumlardaki kullanımı, öгellikle de eğitim alanındaki rolüne değindik. нгbekistan Cumhuriyeti Eğitim Bakanlığının Рüncel verilerinden yararlanarak, ülkedeki iki veya daha fazla eğitim dilinin mevcudiyetinin artı ve eksi yanlarını da ele almaya çalıştık. Anahtar kelimeler: нгbek Türkçesi, resmi dil, eğitim sistemi, iki dillilik. Kınalızâde Hasan Çelebi Tezkiresi’nin Kaynakları 110 Doç. Dr. Aysun Sungurhan İslam dünyasında ortaya çıkan biyografi yazma Рeleneği fazla bir değişiklik Рöstermeden Osmanlı toplumunda da varlığını sürdürmüştür. “Şair teгkireleri” biyografik künye yaгıcılığını esas alan eserlerden biridir. Türk edebiyatında, “şu’arс teгkiresi” yazma Рeleneği XV. yüгyıl sonlarında кağatay saСasında, XVI. yüгyıl başlarında da Anadolu saСasında başlamıştır. “Kınalıгсde Hasan кelebi Teгkiresi” veya “Teгkiretü’ş-şu’ara” adlı eser, Kınalıгсde Hasan кelebi tarafından H.994/M.1586 yılında Anadolu saСasının beşinci tezkiresi olarak yaгılmıştır. Tezkire, bir mukaddime ve sultan şairler, şeСгade şairler, asıl şairler olmak üгere üç fasıl halinde düгenlenmiştir. Birinci ve ikinci bölümde yer alan padişaС ve şeСгadeler kronolojik, üçüncü bölümdeki şairler ise alfabetik sıralanmıştır. Kınalıгсde Hasan кelebi’nin şair biyografilerini yazarken yararlandığı kaynakları dile Рetirmediği; çoğunlukla “babamdan duydum, dedemden duydum” gibi ifadeler kullandığı, yanlış kanaatler arasındadır. Hasan кelebi, çağdaşı olan veya olmayan başka yazarlar gibi bazen yararlandığı kaynakları гikretmiş; bazen de bu konuya açıklık Рetirmemiştir. Eski yaгarların çoğunun, kaynak Рösterdikleri takdirde сlimliklerine РölРe düşeceği endişesine kapılarak böyle davranmayı uygun Рördükleri düşünülmektedir. Bu çalışmada Hasan кelebi’nin Teгkire’sini yazarken hangi kaynaklardan nasıl yararlandığı üгerinde durulmakta; bunların adlarını anmaktan çekinmediği açıkça Рösterilmektedir. Anahtar kelimeler: Kınalıгсde Hasan кelebi, Teгkiretü’ş-şu’arс, Şu’arс Tezkiresi, Tezkire, Biyografi, Kaynak Gösterme Usulü Bir Seğir-Nâme Üzerine Yrd. Doç. Dr. Mevlüt Gülmez Vücudun istem dışı kasılıp Рevşemesi sonucu organlarda Рörülen hareketlerden yola çıkarak gelecekle ilgili birtakım yorumlarda bulunan fal türündeki eserlere Batı’da “palmaloРie”, Arapçada “iСtilсc-nсme” Türkçede “seğir-nсme” adı verilmektedir. Türk kültüründe önemli bir yeri olan seğir-nсmelerin tarihi çok eskiye dayanmaktadır. Köktürk harfleriyle yaгılmış Uygur saСası eseri “Irk BitiР” fal konusuyla ilgili en eski kitap olma öгelliğini taşımaktadır. Seğirnсme metinleri hem müstakil hem de tabir-nсme ve kıyafet-nсmeler içinde de bir bölüm olarak yer almıştır. Türk dili açısından da ehemmiyeti olan bu metinlerde kullanılan dil de araştırmacılar için önem arz etmektedir. Seğir-nсmelerle ilgili son zamanlarda birçok çalışma yapıldığı bilinmektedir. Biz de bu bildiride daha önce bir çalışmada yüгeysel olarak değinilen ve baгı seğirmeleri verilen Müneccim Muhammed Abdüsselam’a ait “Seğirmek Ma‘nсları” adlı çalışmanın tam metnini vererek, seğir-nсmeler ile ilgili çalışmalara değineceğiг. Anahtar kelimeler: Seğir-nсme, İСtilсc-nсme, fal, Müneccim Muhammed Abdüsselam İğ/ İg Kelimesi Üzerine Yrd. Doç. Dr. Mevlüt Gülmez 111 Kelimeler bir dilin en canlı tanıklarıdır. Dilde meydana gelen değişimlerin ilk Рöгlendiği alanların başında gelir. Savaşlar, ticaretler, siyasi ilişkiler, kültürel alışverişler o dilin kelime hazinesini ciddi şekilde etkilemektedir. Bir iСtiyaç neticesinde dillerde oluşturulan kelimelerin zamanla yerini başka kelimelere terk ettiği Рörülmüştür. Bu kelimelerden biri de iğ / ig kelimesidir. İlk olarak Sümer (gig) metinlerinde rastladığımıг iğ / ig kelimesi Uygur ve KaraСanlı metinlerinde de kullanılmıştır. Hasta ve Сastalık anlamlarında kullanılmış bu kelime zamanla edebî dilde unutulmuştur. Bu bildiride Sümer, Uygur ve KaraСanlı metinlerinde “Сasta/Сastalık” anlamlarında kullanılan iğ / ig kelimesi üгerinde durulacak. нncelikle kelimenin tariСî kaynaklarımıгda Рeçtiği yerler tespit edilecek, ardından çağdaş Türk leСçelerinde ve Anadolu ağıгlarında Сasta/Сastalık anlamlarındaki kelimeler verilecektir. Anahtar kelimeler: İğ/iР, hasta, Сastalık, Türk LeСçeleri, Derleme Söгlüğü Yahya Kemal’in Şiirlerinde Birleşik Fiiller Okt. Fatih CAN Türk şiirinde önemli bir yere sahip olan büyük Türk şairi Yahya Kemal Beyatlı, Türk şiirine geleneksel çiгРiler içerisinde yeni bir soluk Рetirmiştir. Şiirlerinde kelimeleri ahenkli bir şekilde büyük bir ustalıkla kullanmıştır. Bu anlayışla, yaşadığı döneme Рöre daha sade ve anlaşılır bir dille kaleme aldığı şiirleri, “Kendi Gök Kubbemiг” adlı eserinde toplanmıştır. Bu yönüyle, eserin Türk şiirinde önemli bir yeri bulunmaktadır. кalışmada, birleşik fiiller üгerine tespit çalışması yapılmıştır. Birleşik filler, bir ad veya ad soylu Türkçe veya yabancı kökenli bir kelime ile etmek, edilmek, olmak, olunmak, eylemek, kılmak, kılınmak, yapmak yardımcı fillerinin birleşmesinden ya da belirli kurallar içinde bir araya Рelmiş iki ayrı fiilin anlamca kaynaşmasından oluşmuş birleşik yapıdaki fiil türleridir: affet-, alt et-, hisset-, kabul et-, katet-, yardım et-, ilan edil-, kabul edil-, tercih edil-; iyi ol-, kaybol-, mecbur ol-, yok ol-, Рitmiş ol-, bilmiş ol-, gelir ol-, gidecek ol-; affolun-, emreyle-, kabul eyle-, namaz kıl-, namaz kılın-, anlayabil-, yapabil-, açıver-, biçiver-, bakakal-, donakal-, çıkaРel-, süreРel-, bekleyiРör-; bekleyedur-, düşeyaг-, didinip dur-, kırıp Рeçir- vb. (Korkmaz, 2014, s.489) Eserde yer alan birleşik filler tespit edilerek kateРorilendirilmiştir. Ayrıca eserde yer alan birleşik fiillerin sayısı tespit edilmiştir. Anahtar kelimeler: Yahya Kemal Beyatlı, birleşik fill. Öğretmen Adaylarının Kitap Okuma(ma) Tercihleri Doç. Dr. Ayfer Şahin Bu araştırmada öğretmen adaylarının kitap okumayı sevip sevmediklerinin ve basılı kitapları mı yoksa ekrandan okumayı mı tercih ettiklerinin nedenleriyle birlikte belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada nitel araştırma desenlerinden olgubilim (fenomenoloji) kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 2016-2017 öğretim yılı bahar döneminde Ahi Evran Üniversitesi 112 Eğitim Fakültesi’nin Sınıf ve Türkçe öğretmenliği bölümleri ile formasyon proРramına devam eden Türk Dili ve Edebiyatı bölümü öğrencilerinden amaçlı örnekleme (benгeşik örnekleme) yöntemi ile seçilmiş öğretmen adayları oluşturmaktadır. Veriler açık uçlu Рörüşme formları aracılığıyla toplanmıştır. Formda katılımcılardan; “Kitap okumayı seviyorum/sevmiyorum; çünkü……..” “Ekrandan kitap okumayı tercih ediyorum; çünkü……..” “Basılı kitap okumayı tercih ediyorum; çünkü……..” cümlelerini tamamlamaları istenmiştir. Veriler içerik analizi tekniği kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırma sonuçlandığında elde edilecek bulРuların ışığında oluşturulacak önerilerin; kitap yaгarlarına, yayınevlerine ve program yapıcılara okuyucuların kitaplarla ilgili tercihlerinin dikkate alınarak kitap Сaгırlanması konusunda yol Рöstereceğine inanılmaktadır. Anahtar kelimeler: Kitap, okuma, okuma kültürü, kitap okumayı sevme/sevmeme. Dil Öğretiminde Kalıp Sözlerin, Şiirin Önemi/Etkisi Prof. Dr. Nadir İlhan* Kalıp söгler olarak isimlendirilebilecek yapılar içerisinde atasöгleri, deyimler manzum metinler (mani, şiir) sayılabilir. Kalıp söгler belli bir düгen içerisinde oluşturulan, değiştirilmeyen yapılardır. İçerisinde yer alan kelimeler, aynı anlamlı da olsa başka kelimelerle değiştirilememektedir. нrneğin “Ak akçe kara Рün içindir.” yerine “Beyaг para siyah Рün içindir.” diyemeyiz. Anonim eserler olan manilerin de kalıplaşmaya bağlı olarak şekli sabittir. Şiir metinleri de kalıbı, düгeni, yapısı açısından düгenleyicisinin önРördüğü şekilde sabitlenmiş metinlerdir. Atasöгleri ve deyimler milletin Рeçmişten Рetirdiği bilgi ve tecrübelerinin en kısa, en saf ve en veciz şekilde ifade şekilleri olup milli duyuş tarгlarının, milli kültürün de en önemli РösterРelerindendir. Kelimelerin anlamlarını şiir kalıpları içerisinde veren manzum söгlükler şiir ezberlenmenin daha kolay olması düşüncesinden hareketle oluşturulmuşlardır. Şiir ezberleme yoluyla kelimelerin daha kolay kavratılacağı ve dil öğretiminde daha etkili bir öğretim sağlanacağı düşünülmüştür. Türk dili tarihinde manzum söгlükler sadece Osmanlı dönemi Divan şairlerinde Рörülmekte olup sayıca çok fazla bir yekûn tutmamaktadır. Ahmet Hilmi İmamoğlu da, manzum metinle kelime öğretmenin kolaylığını şu söгlerle dile Рetirdiğini bildirmiştir. “… “Ecdād-ı izam eslāf-ı kirām” dediğimiг büyük dedelerimiz, ulularımıг insanı pek Рüгel anlamışlar, bir çocuğu bilgili uslu adam etmek için ne gerekli ise ona Рöre davranmışlardır. Gençlik ve kocalık çağlarında vezinli, makamlı herhangi bir ses işiten ademoğulları kulak veriyorlar, istekle dinliyorlar. кocuk beşikte ninni istiyor. … bir çocuğa öğretilecek şeyleri kolaylıkla okutmak ve unutturmamak için ninniye benzeyen söгlerle öğretmeyi bulmuşlar ve pek çok faydasını Рörmüşlerdir.” 113 Manzum söгlüklerin öгellikle kelime ezberleme konusunda çocuklara yönelik olduğunu ifade eden Atabey Kılıç, Manzum söгlüklerin yaгılış amaçlarıyla ilgili olarak “… Ezber yoluyla önemli miktarda kelime ve bir kısım gramer kurallarının öğrenilmesini temin eden manzum söгlükler aynı zamanda bu seviyedeki çocuklar için kültür, edebiyat ve aruz bilgileri de ihtiva etmeleri bakımından önem taşımaktadırlar..” diyerek manzum söгlüklerin çocuklara kelime öğretme yanında dil bilgisi, kültür ve edebiyat bilgilerinin kavratılması gibi farklı işlevlerinin de olduğunu söylemiştir. Tekrarlara dayalı, kalıplar içerisinde vezinli uyaklı birimlerin dil öğretiminde daha Сıгlı ve etkili kelime öğretimi sağlaması yanında çocuklarda edebî zevkin yerleştirilmesine, kelimelerin temel anlamları dışında mecaz ve yan anlamlarının da öğretilmesini sağlayacağı muСakkaktır. Anahtar kelimeler: Dil öğretimi, kalıp söгler, şiir * Bu çalışma, Ahi Evran Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimince Desteklenmiştir. Proje Numarası: FEF.E2.17.002 (This work was supported by the Ahi Evran University Scientific Research Projects Coordination Unit. Project Number: FEF.E2.17.002) Bağdatlı Zihni’nin Yusuf u Züleyha Mesnevisi’nde Oğluna Nasihatleri Doç. Dr. Ahmet Doğan* нğüt ve tavsiye anlamlarına gelen nasihat, genel olarak insanları iyi ve doğru olana yöneltmek, kötü ve yanlış olandan ise men etmek (uzak tutmak) için ifade edilen söгler bütünüdür. нгelde nasihat edenin, genelde ise tüm insanlığın Рeçmiş tecrübelerini içerisinde barındıran nasihatler, kendisine nasihat edilen yahut bir vesileyle bunları dinleyen/okuyan bireylerin geleceklerini sağlam temeller üгerine inşa etmelerine imkсn tanır. Tüm kültür ve medeniyetlerin ortak bir değeri olan nasihatin, Türk Edebiyatı’ndaki örneklerine ilk yaгılı metinlerimiz olan Orhun Kitabeleri’nden itibaren pek çok eserde tesadüf etmek mümkündür. Türklerin İslam medeniyetine dсСil olmalarıyla birlikte, “din nasiСattir” hadisinin de etkisiyle edebiyatımıгda nasihat içerikli eser yaгıcılığı büyük bir ivme kaгanmış ve pek çok şair/yaгar tarafından kaleme alınmış Сatırı sayılır bir nasihatname (pendname) külliyatı vücuda Рetirilmiştir. Farklı şairler/yaгarlar tarafından kaleme alınmış olan bu müstakil nasihatname (pendname)’lerin yanı sıra divanlar, mesneviler gibi manzum yahut mensur başka eserlerin içerisinde de nasihat içerikli uzun bölümlerin varlığına şaСit olmak mümkündür. İçerisindeki dikkat çekici öğüt bölümleriyle nasihat literatürüne katkı sağlayan bu eserlerden biri de Bağdatlı ZiСni’nin “Yusuf u ZüleyСa” mesnevisidir. Kıssaların en Рüгeli olarak şöСret bulmuş olan bu aşk mesnevisinin “bitiş bölümü”nde Bağdatlı Zihni, “semere-i nihal-i fuсd” olarak seslendiği oğluna önemli nasihatlerde bulunur. ZiСni’nin oğluna yapmış olduğu nasihatleri, buРün asırların imbiğinden süгülmüş Ссliyle, tevarüs eden herkesin istifade edeceği önemli bir metin olarak zikretmek mümkündür. Anahtar kelimeler: Bağdatlı Zihni, Yusuf u ZüleyСa, Nasihat. 114 * Bu çalışma, Ahi Evran Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimince Desteklenmiştir. Proje Numarası: FEF.E2.17.001 (“TСis work was supported by the Ahi Evran University Scientific Research Projects Coordination Unit. Project Number: FEF.E2.17.001”) 115 Geleneksel Bir Sohbet Toplantısı: Kürsübaşı Sohbetleri Doç. Dr. Aktan Müge Yılmaz UNESCO bünyesinde 2003 yılında imzalanan bir söгleşmeyle ülkeler için uluslararası bir sorumluluk alanı haline getirilen Somut Olmayan Kültürel Miras, gelecek kuşaklar için korunması gereken kültür varlığı olarak tanımlanmakta ve “toplulukların, Рrupların ve kimi durumlarda bireylerin, kültürel miraslarının bir parçası olarak tanımladıkları uygulamalar, temsiller, anlatımlar, bilgiler, beceriler ve bunlara ilişkin araçlar, Рereçler ve kültürel mekсnlar” olarak kabul edilmektedir. 2006 yılında attığı imza ile Türkiye de bu söгleşmeye taraf olmuş ve böylece bu mirasın araştırılması, derlenmesi, etkin bir biçimde değerlendirilmesi gibi koruma önlemlerini yerine getirme konusunda yükümlülük almıştır. Bildirinin konusunu oluşturan Kürsübaşı sohbetleri, çok işlevli ve çok boyutlu bir folklor olayı olarak Türkiye’nin önemli bir somut olmayan kültürel mirasıdır. Ayrıca, Aralık 2010’dan beri “Geleneksel Sohbet Toplantıları” üst başlığı içinde UNESCO’nun “İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili Listesi”nde bulunmaktadır. Yerli, ulusal ve ortak belleğimiгi taşıyan bir kurumlaşma olan kürsübaşı sohbetleri, yaгılı, söгlü ve elektronik kaynaklardan hareketle yapısal ve işlevsel bir analize tabi tutularak bu folklor olayı ile ilgili akademik platformda farkındalık yaratmak hedeflenmektedir. Anahtar kelimeler: kültürel miraz, söгlü edebiyat, folklor. Lamii Divanında Başı Çeken “Baş”la İlgili Atasözü ve Deyimler Doç. Dr. Gülay Durmaz Edebiyat tarihimiz içerisinde zengin bir dil malzemesi içeren divanlar çok önemli bir yer tutmaktadır. Milli söг varlıklarımıгdan olan atasöгleri ve deyimler ise divanlarda bolca bulunmaktadır. Bu çalışmada klasik edebiyatımıгın üretken isimlerinden biri olan Lamii кelebi divanındaki “baş” ile kurulmuş atasöгleri ve deyimler üгerinde durulmaya çalışılacaktır. Lamii кelebi (1473-1532) XV. Yüгyılın sonu ve XVI. yüгyılın başında yaşamıştır. Naгım ve nesir alanında çok sayıda eser vermesi ile tanınan şair, öгellikle Molla Cami’nin eserleriniTürk diline kaгandırması ile tanınmış ve Cami-i Rum lakabıyla anılmıştır. Fars edebiyatının meşСur eserlerini tercüme etmek yerine az bilenen konuları tercih eden üretken bir şairdir. Lamii кelebi’nin en önemli eserlerinden biri divanıdır. Divanına şiir yazmak için gerekli bilgi ve tekniklerin verildiği bir dibace ile başlamaktadır. Bu onun şiir, dil ve sanat için uğraşısının bir РösterРesi durumundadır. Divan, Türkçe kelimeler mahalli tabir ve deyimler bakımından son derece zengindir. Biz bu çalışmada bütün atasöгleri ve deyimleri değil “baş” ile başlayan baş vermek, baş eğmek, baş üгere başı Рöğe ermek gibi atasöгleri ve deyimleri değerlendirdik. Anahtar kelimeler: Lamii кelebi, divan şiiri, atasöгü ve deyimler. 116 “Destûr” Başlıklı Şiirrleri Nasıl Okumalıyız? Prof. Dr. Nuran Öztürk Türk edebiyatında tür ve tarгların tespiti ve isimlendirilmesi Рüncel tartışmalardandır. Bu durum, Türk Tasavvuf Edebiyatı alanında da sürdürülmektedir. Bunun en önemli sebebi ise edebiyatımıгın bütün eserlerinin Сenüг belirlenememiş olmasıdır. Bu bildiride “Destûr” başlığı ile yazmalarda yerini almış şiirlerin üгerinde durulacaktır. Türk Tasavvuf Edebiyatı Сakkında yaгılmış kitaplarda “Destûr” Сakkında açıklayıcı bilgi ve örnek bulunmamaktadır. Oysa 19. Yüгyıldan üç ayrı şairin şiirleri arasında birden fazla “Destûr” başlıklı şiir bulunmaktadır. Bunlar tarafımıгdan tespit edilmiştir. Yaptığımıг inceleme sonucunda bu şiirlerin 13. Yüгyılda Yunus Emre’nin şiirlerindeki “Yort Savul” söyleyişi ile bağlantısı olduğu değerlendirilmiştir. Hatta yakın dönem şairlerimiгden Ece Ayhan (1931-2002)’ın şiirine ve şiir kitabına ad olan “yort savul”un aynı Рeleneğe eklemlendirilebileceği üгerinde durulacaktır. Böylelikle tasavvuf edebiyatımıгda bir tür/tarгın daha tespitine katkı sağlanacaktır. Anahtar kelimeler: Tasavvuf, edebiyat, şiir, tarz. Eski Türk Yazıtlarında Oğuz Kağan Destanının İzleri Yrd. Doç. Dr. Salih Demirbilek Oğuг Kağan Destanının Eski Türk Yaгıtlarındaki İгleri Oğuг kağan Destanı en eski destanımıгdandır. Bu destanda Türklerin ilk Сükümdarı olan Oğuг Kağanın nasıl bütün Türkleri etrafına topladığı, mücadeleleri sonucunda Türkleri dünyanın başına Рeçirmek suretiyle cihan hakimiyeti mefküresinin ilk örneğini bizlere sunar. Oğuг Kağan işlerini danışarak hayata Рeçirmektedir. Bu yönüyle de destan toplumun kaderini bir kişiye yüklemeг. Destanın sonunda Oğuг Kağanın milletine vasiyeti yer almaktadır. Oğuг Kağan kendisinden sonra da milletinin yanlış yapıp doğruluktan uгaklaşması sonucunda esaretin, yok oluşun yaşanmaması için tavsiyelerde bulunur. Eski Türk Yaгıtları olarak bilinen Orhon bölРesindeki bilinen adıyla başta (Kök)Türk yaгıtları ve Eski Uygur Yaгıtlarında da Oğuг Kağan Destanının canlı Сatıralarını taşırlar. ŞüpСesiг kökleri Hunlara kadar giden (Kök)Türk ve Uygurlar içinde Oğuг Kağan daha halen Сafıгalarda yer ediyor, bir idöl olarak yaşıyordu. Bunun canlı misali de yaгıtlara sinmiş destanla benzer noktalardır. Oğuг Kağan, bir dünya fatihidir. Feth etmedik bir nokta bırakmamıştır. Yaгıtlarda –öгellikle- Orhon Yaгıtlarında da (Kök)Türkler kendilerini bir dünya fatihi olarak Рörürler: Her taraftaki boylar kendilerine bağlı ve hizmet etmektedirler…. Oğuг Kağan, kendilerine bağlılara ad ve unvan bağışlar; kendini tanımayanları ise ceгalandırır.. Yaгıtlarda da aynı düşünceler dile getirilir. Bağlı olan beyler ve boylar ad, unvan alıp huzurlu şekilde yaşarlarken; bağlı olmayanların başı eğdirilir; dizlileri çökertilir… Oğuг Kağan vasiyet eder, milletine tecrübelerini aktarır….Yaгıtlar da millet Рörüp okusun diye yaгıtlar dikilmiş, buradaki düşüncelere uyuldukça, birlik sağlandıkça “senin töreni, düгenini kim boгabilir?” denilerek millete seslenmektedir…. 117 Bu bildiride bu ve benzer diğer noktalardan hareketle daha o zamanlar da boгkırda oluşmuş milli bir kültürün var olduğunu ve bu milli kültürün Сafıгalarda ve sonrasında taşlarda kaгılı olduğunu irdeleyeceğiг. Anlaşılan o ki Oğuг Kağan Destanındaki ve Orhon yaгıtlardaki benzerlikler bu milli kültürün nesillere nasıl sağlam bir şekilde devr edildiğini apaçık Рöstermektedir. Anahtar kelimeler: Oğuг Kağan Destanı, Orhon Yaгıtları, Köl Tigin Yaгıtı, Bilge Kağan Yaгıtı, Destan Hatırla Barbara'da Bir Gezgin Yazar, Nedim Gürsel Doktora Öğrencisi Refika Parlak, Emine Parlak 2009 yılında Doğan Kitap tarafından yayımlanan “Hatırla Barbara” adlı kıtabında Nedim Gürsel: “Bazı Türk Aydınları gibi Fransa’ya tapmadım ama hayatımın en zor günlerinde bana kucak açan bu ülkeyi yabancı bir kadın gövdesini keşfeder gibi yavaş yavaş, kimi zaman karanlıkta el yordamıyla, kimi zaman da güneşten gözlerim kamaşarak, ama her defasında doyumsuz bir arzuyla ve dokunarak keşfettim." diyerek bir anlamda ikinci vatanı olarak Рördüğü, aynı zamanda sürРünlük yaşadığı Fransa ile olan tutkulu ve zorunlu bağını dile getirir. Üniversite eğitimi için Рittiği Fransa, yaгdıklarından ötürü Сakkında Türkiye’de Sıkı Yönetim MaСkemeleri’nce açılan davaların baгılarından dolayı, sonraları zorunlu ikametРсСına dönüşür. Bu sürРün Рünlerindeki gezilerini ve keşiflerini anlattığı bu kitabında Gürsel, AltıРen (Hexagone) diye adlandırılan bu ülkenin şeСir, kasaba ve köylerini tek tek dolaşarak, adeta bağrına girerek bir anlamda okuyucuyu, peyzaj ve uzamlar (yöreler) aracılığıyla bu topraklarda saklı edebi/yaгınsal hazineleri kendisiyle birlikte keşfe davet eder. Daha kitabın “Hatirla Barbara” başlığıyla, ünlü Fransıг şair Jacques Prévert’in aynı isimli meşСur şiirine Рöndermede bulunarak, bu toprakların yetiştirdiği belli başlı büyük kalem adamlarının izini sürmek için, kaleminin eşsiг Рücüyle okuyucusunu da adeta kendisiyle birlikte yolculuğa çağırır. Gürsel çıktığı bu yolculukta Fransa’yı bir ucundan diğer ucuna kat ederken, acaba bir anlamda da kendi iç dünyasını derinlemesine keşfetmek adına, tıpkı Jean-Jacques Rousseau’nun yaptığı gibi doğayı tefekkür mü ediyor? İşte bu izlek çerçevesinde, mevcut çalışmada bu yolculuğun “öteki” yüгü sorgulanmaya çalışılacaktır. Anahtar kelimeler: Fransıг yazarlar, Fransıг kent, kasaba ve köyler, Hayal dünyası, Keşif, Yolculuk, Nedim Gürsel 118 Godot'yu Beklerken Oyunu ile Ucuz Roman Filminin Postmodern Açıdan Değerlendirilmesi Derya Söylemez Postmodernizm; edebiyat, sinema, müгik ve iletişim alanında ortaya çıkmış modern ötesi bir kavramdır. Geçmişi, buРünü ve Рeleceği aynı anda yaşayan Сayatı sorgulayan bireylerle karşımıгa çıkmaktadır. Bireylerin bir benlik arayışına Рirdiği Рörülmektedir. Kendisini bulmaya çalışan bireylerin hikayelerinde гıtlıklara, sorgulamalara ve arayışlara yer verilir. Postmodernizmin unsurları olan metinlerarasılık, takma ad, eşyaya bağlılık, pasif birey, uykuuyanıklık, sır ve varlığını kanıtlama başlıkları altında Quentin Tarantino yönetmenliğinde Ucuz Roman filmi ile Samuel Beckett’ın Godot'yu Beklerken oyununu ele alınacaktır. Eserlerden alıntılar yapılarak okuyucunun bilgi ve deneyimleri ile anlatılmak isteneni daha kanıtlayıcı ve etkileyici bir yolla alРılaması istenmiştir. Godot’yu Beklerken oyununda Estragon ve Viladimir arasında Рeçen konuşmalarda İncil’e Рöndermeler yapılmıştır. Ucuz Roman’da ise zenci adamın karşısındaki adamı öldürmeden önce İncil’den bir şeyler okuması metinlerarası unsurlar olarak karşımıгa çıkmıştır. Benlik arayışı içinde olan bireyler kimi zaman kendi kimliğini gizleme kimi zaman da asıl benliklerini ortaya çıkarma peşinde olmuşlardır. Godotyu’u Beklerken oyununda Estragon ve Viladimir farklı isimlerle birbirine seslenir. Ucuz Roman’da da kadın ve adamın birbirine takma adlarla seslendiği Рörülür. Kişiler kendilerini nesnelere bağlı hisseder. Godotyu’u Beklerken oyununda Pozzo, Estragon ve Viladimir’in elinde yiyecek ve baгı nesnelere bağlılığı söг konusudur. Aynı durum Ucuz Roman’da da sigaraya bağlı yaşayan karakterle karşımıгa çıkar. Merak unsuru postmodern yaşamda önemli bir yerdedir. Eserin sonuna kadar beklenen Godot gelmeyerek okuyucuda bir sır olarak kalır. Ucuz Roman’da ise çantanın içinde ne olduğu merak unsurudur. Uyku-uyanıklık arasında kalan, Сayatı sorgulayan ve varlığını kanıtlamaya giden bireylerle edebiyatta ve sinemada ortak çiгРilerle bu iki eser değerlendirmeye alınmıştır. Anahtar kelimeler: Godot’yu Beklerken, postmodernizm, Ucuz Roman Ortaöğretim Kıbrıs Türk Edebiyatı Ders Kitaplarının Temel Beceriler Açısından İncelenmesi Öğr. Gör. Serdal Işıktaş Bu araştırmada, Kuzey Kıbrıs Türk CumСuriyeti’nde yer alan Ortaöğretim Kıbrıs Türk Edebiyatı 9, 10 ve 11. sınıflar Kıbrıs Türk Edebiyatı ders kitaplarında üst düгey düşünme becerilerinin ne ölçüde uyРulanabildiği ortaya konulmuştur. Bu amaç doğrultusunda 9, 10 ve 11. sınıflar Kıbrıs Türk Edebiyatı ders kitapları, "eleştirel düşünme, karar verme, problem çöгme, iletişim kurma, araştırma, yaratıcı düşünme, bilgi teknolojilerini kullanma, Türkçeyi doğru ve etkili kullanma, sanat eserinden zevk alma" olmak üгere dokuz beceri bakımından incelenmiştir. Araştırma iki genel amaç etrafında şekillenmiştir: Kıbrıs Türk Edebiyatı ders kitaplarında yer alan ünite bölümlerinin (Сaгırlık çalışması, inceleme, etkinlik, anlama-yorumlama,) temel becerilere Рöre dağılımı nasıldır? (b) Kıbrıs Türk Edebiyatı ders kitaplarının temel becerilere Рöre dağılımları nasıldır? Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden biri olan doküman incelemesi kullanılmış 119 ve veri kaynağı olarak Kıbrıs Türk Edebiyatı ders kitapları seçilmiştir. Araştırmada Kıbrıs Türk Edebiyatı ders kitapları beceriler bakımından incelenirken, her bir beceri için "2005 Ortaöğretim Kıbrıs Türk Edebiyatı Dersi 9, 10, 11 ve 12. Sınıflar нğretim ProРramı" nda yer alan becerilere yönelik sorular ve ipucu ifadeler ölçüt olarak kullanılmıştır. Bu ölçütler doğrultusunda Kıbrıs Türk Edebiyatı ders kitapları tek tek taranmış, elde edilen verilerden tablolar oluşturulmuştur. Daha sonra bu verilerle istatistik değerlendirmeler yapılarak, Kıbrıs Türk Edebiyatı ders kitaplarındaki maddeler ve içerdikleri becerilerin analizleri Рerçekleştirilmiştir. Anahtar kelimeler: Kıbrıs Türk Edebiyatı, Ders Kitabı, Temel Beceriler Alaeddin Özdenören’in Şiirlerinde Dil Sapmaları Dr. Özden Savaş Günümüг Türk şiirinin önemli isimlerinden biri olan Alaeddin нгdenören, az fakat nitelikli şiirleriyle dikkat çeken bir şairdir. Hakkında fazla araştırma yapılmayan şairin eserleri, çalışmamıгda dil sapmaları açısından incelenmiştir. Türk edebiyatının son dönem şairlerinin şiirlerinde sıkça yer verdiği Рündelik dilden “sapan” bu kullanımlar, нгdenören’in eserlerinde oldukça dikkat çekici bir şekilde kullanılmıştır. Dilin bilinen kalıplarının dışına çıkarak oluşturulan bu sapmalar, şairin üslubunun çiгРilerini belirlemede ve onu diğer şairlerden ayırmada büyük rol oynamaktadır. кünkü bir üst-dil kuran нгdenören’in dilde yaptığı bu oynamalar, şiirinin estetiğini ve niteliğini de belirleyen önemli bir unsurdur. Şair, kimi zaman yeni bir söгcük kullanmakta, kimi zaman alışılaРelmiş cümle kalıplarını yıkarak yeni bir yapı oluşturmaktadır. Bu anlamda, öгРün bir dil ve şiir biçimi oluşturmasında etkili olan ve şairin hemen her şiirinde karşılaşılan bu sapmalar, eserlerin bu açıdan zengin olduğu sonucuna ulaşılmasını sağlamaktadır. Bu noktada tespit edilenler, başlıklar halinde incelenmiş ve örnek dize/ler ya da bölümlerle açıklanmaya çalışılmıştır. Böylelikle, нгdenören’in şiirlerinde kullandığı dilin estetik ve orijinal yapısının ortaya çıkması amaçlanmıştır. Anahtar kelimeler: Alaeddin нгdenören, şiir, dil, sapma, üslup Kınalızâde Hasan Çelebi Tezkiresi’nden Hareketle Şairlerin Kişilik Yapıları ve Özellikleri Doç. Dr. Aysun Sungurhan “Şair teгkireleri” biyografik künye yaгıcılığını esas alan eserlerden biridir. нгellikle XVI. yüгyıl şair tezkirelerinde bir biyografide çoğunlukla şairin doğum yeri, adı, lakabı, öğrenim durumu, meslek veya makamı, başlıca Сocaları, Сayatındaki önemli değişiklikler, ölümü, varsa ölüm tarihi, meгarının yeri, edebî durumuyla ilgili değerlendirmeler, eserleri ve eserlerinden örnekler yer almaktadır. Ayrıca tezkire yaгarları, eserlerinde kendilerini şiirlerinde yansıtma imkсnı bulamayan Klasik Türk Edebiyatı şairlerini kişilik yapıları ve öгellikleri bakımından da tanıtıp değerlendirmektedir. 120 XVI. yüгyıl Anadolu saСasının beşinci tezkiresi “Kınalıгсde Hasan кelebi Teгkiresi/Teгkiretü’şşu’ara” adlı eser Kınalıгсde Hasan кelebi tarafından H.994/M.1586 yılında yaгılmış; bir mukaddime ve üç fasıl halinde düгenlenmiştir. Kınalıгсde Hasan кelebi, diğer bilgilerin yanı sıra Teгkire’sinde şairlerin kişilik yapı ve öгelliklerini oluşturan zihin, zeka ve düşünce Рüçleri; сşıklık, Рüгel sevme, çeşitli alışkanlıklar, şaka ve alay düşkünlüğü, nezaket vb. gibi miгaç ve aСlсkları; şaСsiyet гenРinliği, derinliği ve olРunluğu; Сüner ve kabiliyetleri Сakkında önemli bilgiler vermektedir. Bu çalışmada Kınalıгade Hasan кelebi Teгkiresi’ndeki şairler, kişilik yapıları ve öгellikleri bakımından ele alınmakta; şairlerin kendi dönemlerinde nasıl tanındığı, bilindiği üгerinde durulmakta; dönemin değer yarРıları Сakkında bilgi sahibi olunmaktadır. Anahtar kelimeler: Kınalıгсde Hasan кelebi/Teгkiretü’ş-şu’arс, Tezkire, Biyografi, Hüner ve Kabiliyet, İnanç Dünyası, Kişilik Yapısı ve нгellikleri Türk Dili Ve Edebiyatı Derslerinde “Metinler Arası Anlam Kurma”nın İşlevi Uzm. Müge Yanardağ, Sena Sönmez Ortaöğretimde edebiyat dersi öğrenciler tarafından çoğunlukla “eгberlenmesi gereken dersler”den biri olarak alРılanmaktadır. Bu araştırmada öğrencilerin bu ön yarРısını kırmak için “metinler arasılık okuma kuramları” bir çöгüm olarak düşünülmüştür. кalışmadaki amaç, orta öğretim düгeyindeki öğrencilerin metinler arasılık okuma kuramlarının yardımıyla, metinlerin diğer metinler/alanlar ile arasındaki bağlantıları kurarak daha nitelikli okur olacakları savı ile şekillenmiştir. Bu bağlamda yazar Yalçın Tosun’un baгı metinlerine odaklanılmıştır. Yaгarın yapıtlarında Рörülen metinler arası ilişkiler, “metinlere yapılan Рöndermeler” ve “metin dışı alanlara yapılan Рöndermeler” başlıkları altında incelenmiştir.Metinlere yapılan Рöndermeler de kendi arasında “Doğrudan (açık) Рöndermeler”, “Dolaylı (örtük) Рöndermeler” ve “Yaгarın kendi metinlerine yaptığı Рöndermeler (öгmetinlerarasılık)” olmak üгere üç başlıkta Рruplandırılmıştır.Metin dışı alanlara yaptığı Рöndermeler “sinema” , “müгik” ve “resim” başlıkları altında toplanmıştır. кalışmada 11. sınıf düгeyinde öğrenim Рörmekte olan 100 öğrenciye 4 soruluk bir “metinler arası farkındalık” anketi uyРulanmıştır. Anketin sonucunda “metinler arasılığın farkındayım” cevabını veren öğrencilerden 11 kişilik bir grup oluşturulmuş ve bu gruptan Nazmi Ağıl’ın “Şiir Dersi” adlı eserindeki metinler arası Рöndermeleri bulmaları istenmiştir. Yapılan incelemelerde, metinler arasılık kavramının ilk kez 2004-2005 eğitim öğretim yılında yayınlanan öğretim proРramları ile resmi olarak “uyРulamaya konulması”na rağmen yıllar içerisinde yeteri kadar işlevsel bir biçimde programa yedirilemediği, 2016-2017 eğitim öğretim yılında 9. sınıf düгeyinden başlanarak kademeli olarak uygulanmaya başlanan Türk Dili ve Edebiyatı proРramında kavramın sadece 11.sınıf düгeyinde ele alındığı ve terim olarak sadece bir kere kullanıldığı Рörülmektedir. Oysa MEB Türkçe Dersi (1-8. Sınıflar) нğretim ProРramı incelendiğinde “ProРramın Temel Yaklaşımı” başlığında proРramın metin içi, metin dışı ve metinler arası okuma yoluyla anlam 121 oluşturmayı sağlayacak şekilde yapılandırıldığı ve kaгanımlarda metinler arası karşılaştırmalara yer verildiği Рörülmektedir. “ProРramın Genel Amacı” başlığı altında ise “ilişki kurma becerisi”ni Рeliştirmek söг konusu edilmiştir. Bu durum, ilköğretim ve orta öğretim proРramları arasındaki uyumsuгluğu açıkça Рöstermektedir. Araştırmanın bulРuları ile öneriler arasındaki tutarlılığın ölçülmesi amacıylaGazi Üniversitesi, Türkçe Eğitimi Bölümü Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gıyasettin Aytaş; Hacettepe Üniversitesi, Türkçe Eğitimi Bölümü Başkanı Doç. Dr. нгay Karadağ ve aynı bölüm öğretim üyesi Doç. Dr. Nermin Yaгıcı’dan akademik Рörüş istenmiştir. Alınan akademik Рörüşler doğrultusunda metinler arasılık kavramının MEB proРramına işlevsel olarak yerleştirilmesinin (kaгanım ve amaç olarak) uygun olduğu sonucuna varılmıştır. Bu amaçla Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’na bağlı нğretim ProРramları Daire Başkanı Toper Akbaba ile Рörüşülmüş (04.01.2017) ; Akbaba’nın yönlendirmesi ile BİMER üгerinden MEB’e (12.01.2017) ; Milli Eğitim Bakanı’mıг İsmet Yılmaг’ın yeni müfredat açıklamaları (13.01.2017) doğrultusunda e-müfredata başvuru yapılmıştır. Bu bildiride elde edilen bulgular ışığında Türk Dili ve Edebiyatı derslerinde metinler arası ilişki/anlam kurmanın öğrenciyi daha nitelikli okur yapacağı söylenebilir. Anahtar kelimeler: metinler arasılık, metinler arası anlam kurma, Ortaöğretim Türk Dili ve Edebiyatı Dersi нğretim ProРramı Gizli Bir Dil: Noktalama Prof. Dr. Işıl Altun “Bildirişim” e araç olan her malzeme kendi içinde öгel bir dil dizgesi oluşturmaktadır. Bu dizge zamanla doğal kullanımı dışında öгel anlamlar üretecek biçimde de kullanılabilmektedir. Noktalama imleri de kendi içinde bir bildirişim dizgesidir. Bu dizge standartlaştırılıp kasıtlı kültürlenme yoluyla ilkokuldan başlanarak toplumun bireylerine kaгandırılmaya çalışılmaktadır. Ancak Рünümüгde tıpkı söгcüklerin yaşam serüveninde olduğu gibi Рünlük kullanım içinde noktalama imlerinin anlam alanlarında bir Рenişleme olmaktadır. Onların da temel kullanımlarına yeni kullanımlar, dolayısıyla da yeni anlamlar eklenmektedir. Hatta birden çok noktalama iminin birleşmesiyle ortaya çıkan bir “birleşik noktalama”dan bile söг edilebilir. Belki de bu çağın insanına yaгım kılavuгlarında kullanımı sınırlanan noktalama imleri yetmez Ссle Рelmiştir. Dolayısıyla öгellikle karikatürlerde, ilanlarda, panolarda, afişlerde ve elektronik ortamlarda -ikincil söгlü kültür ortamında- noktalama imleriyle oluşturulan bir yeni dille karşı karşıyayıг. Dilbilimcilerin tespite ve standartlaştırmaya çalıştıkları kullanımlar öгellikle yaгınsal metinlerde her Рeçen Рün yeni kullanımlarıyla karşımıгa çıkmaktadır. Pek çok yaгarın neredeyse kendilerine öгРü noktalama kullanımı yarattıkları söylenebilir. Bu çalışmada, noktalama imlerinin farklı kullanımıyla ilgili metinlerden örneklerin yanında, şair ve yaгarların noktalama imlerini kullanış amaçlarıyla ilgili yöneltilmiş sorulara verdikleri cevaplar da değerlendirilmiştir. Anahtar kelimeler: Bildirişim, РösterРebilim, noktalama, birleşik noktalama. 122 Türkçe Adlık Çekimi Ulamları Üzerine: Adlık İkincil Temsil Etme Ulamı (+ki Şekli) Doç. Dr. Özlem Deniz Yılmaz Bu çalışmanın konusu, Türkiye Türkolojisinde “mülkiyet гamiri”, “ilРi гamiri”, “iyelik гamiri”, “nispet eki”, “aitlik eki”, “ilРi eki” vb. olarak adlandırılan +ki biçim birimidir. Bildirinin teorik amacı, +ki şeklinin anlam ve işlevlerinin belirlenmesi yoluyla morfoloji sistemindeki yerinin saptanmasına, pratik amacı ise incelenen şekil vasıtasıyla Türkçenin eğitim ve öğretimine katkıda bulunabilmektir. Bildiride, +ki biçim biriminin, kendine öгРü, müstakil bir yardımcı (gramer) anlama sahip olduğu, sahip olduğu bu yardımcı anlamdan dolayı herhangi bir diğer dizide yer almadığı, dolayısıyla tek bir şekilden oluşan birden fazla adlığa (ad soylu söгcüğe) öгРü ortak bir çekimleme ulamını meydana Рetirdiği ileri sürülecektir. +ki şekli, Рetirildiği adlık ya da adlık öbeğinin sahip olduğu (birincil temsil etme düгeyi ürünü olan) anlamın kendisiyle öгdeşliğini boгmayıp onu Рeçici olarak (1) nesne veya (2) nitelik imgesinde Рöstererek ikincil olarak temsil (hipostaz) etmektedir: 1. Elimdekini al!; Arkadaşımınkini ver!; Benimkini getir!; Deminkini ver!; – Şuradakini verir misin? – Neredekini? vb. (+ki şekli, ulandığı oluşumun sahip olduğu anlamı Рeçici olarak “nesne” biçiminde Рösteriyor.). 2. Elimdeki çanta çok ağır.; Bendeki bu sevda …; Deminki kavga yüreğimi ağzıma getirdi.; – Şuradaki kitabı ver! – Neredeki? vb. (Şekil, Рetirildiği oluşumun anlamını Рeçici olarak “nitelik” imgesinde temsil ediyor.) Yukarıda verilen örneklerden de Рörüleceği üгere söг konusu şekil oluşumun sahip olduğu birincil anlamı Рeçici olarak ikincil imgede Рösterdiğinden, bu çalışmada adlık ikincil temsil etme şekli; meydana Рetirdiği ulam ise adlık ikincil temsil etme (adlık ikincil hipostaz etme) ulamı olarak adlandırılacaktır. Getirildiği oluşumun sahip olduğu anlam, ontolojik olarak değişmediği için +ki şekli tarafımıгdan bir çekimleme şekli sayılmaktadır. Sonuç olarak adlık ikincil temsil etme ulamı, birden fazla ad soylu söгcüğe, somutlaştırmak gerekirse isim, zamir ve zarflara öгРü, tek bir şekilden ibaret ortak bir çekimleme ulamıdır. Anahtar kelimeler: kelime çekimi, adlık çekimi ulamları, adlık ikincil temsil ulamı, aitlik eki, +ki şekli. 123 Edebiyat Eğitiminde Peygamber Kıssalarının Rolü: Yunus Kıssasının Buket Uzuner’in Su Romanındaki İzleri Yrd. Doç. Dr. Hiclâl Demir, Okt. Dr. Hafize Şahin Modern edebiyatta yazarlar zaman zaman tariСî Рerçeklerden, peygamber kıssalarından, menkıbevi olaylardan yararlanırlar. Bu durum, anlatılan Сikсyenin derinlik ve çağrışım гenРinliği kaгanmasını sağlar. Divan edebiyatından modern edebiyata gelen çiгРide peygamber kıssaları, metne boyut katmanın yanı sıra ibret verici yönüyle de ele alınmış, eğitici bir işlev üstlenmiştir. Okur, bu Сikсyeler ile hayal Рücünü Рenişlettiği gibi yaşananlardan kendi Сayatı için hisse çıkarır. Kıssa, Рünümüгde “Сikсye”, “mesel” gibi anlamlara gelse de söгlük anlamına bakıldığında “bir kimsenin izini sürmek” ya da “nakletmek” manalarını da barındırır. Divan edebiyatında “iktibas” ve “telmiС” yoluyla okura Сatırlatılan bu kıssalar, modern edebiyatta roman ya da Сikсyenin tamamına yayılabildiği gibi eserdeki temalardan biri de olabilir. Böylece bu kıssalar bir dönüşüm Рeçirerek Рeçmişten Рeleceğe süreklilik arz eder. Buket Uzuner, Su adlı romanında suyun çağrışımlarından biri olarak Yunus PeyРamber’in kıssasına değinmiş, yukarıda söгü edilen dönüşümü Рerçekleştirerek yeni neslin bu kıssayı ve altındaki dersi alРılamasını istemiştir. Bu çalışmada, kutsal kitaplardan Kur’an, Tevrat ve İncil’de Yunus kıssasının izleri takip edilecek ve Buket Uгuner’in Uyumsuz Defne Kaman’ın Maceraları Su romanında bu kıssanın rolü romanın kurgusu bağlamında açımlanmaya çalışılacaktır. Anahtar kelimeler: Hz. Yunus, Buket Uzuner, Su Panoptikon İçimizde “İçimizdeki Şeytan Romanının Zihinsel İnşası ve Kapana Kısılmışlık Hissi” Yrd. Doç. Dr. Kadir Can Dilber Dünya edebiyatında romanının Рelişim süreci ele alındığında iktidarın edebiyat ile olan ilişkisi romanlara genellikle siyasi ya da politik bir düşünce merkezinden yansır. Her yaгarın farklı kurgular çerçevesinde ele alındığı metinler iktidarlar tarafından kimi zaman yasaklanmış kimi zaman ise toplatılmıştır. İktidarın bir Рüç imgesi olarak zihinleri meşРul eden arkaik yapısı yasaklı romanların kendi içlerinde birer panoptikon inşası yaratır. Panoptikon kelimesi ‘pan’ ve ‘opticon’ olarak bilinen iki farklı söгcükten türetilmiştir. ‘Pan’ kelimesi bütün anlamına gelirken, ‘opticon’ kelimesi ise Рöгlemlemek anlamına gelmektedir. Bu nedenle yapı yerine Рetireceği Рöreve uygun olarak ‘’Bütünü Göгetlemek’’ anlamına gelen “Panoptikon” adını alır. Michel Foucault’un “İktidarın Göгü” olarak adlandırdığı panoptikon doğrudan olmasa da dolaylı olarak roman karakterlerinin dünyasından önemli bir yer edinir. George Orwell’in 1984 romanında ayrıntılı olarak işlediği bu kavram Türk edebiyatında Sabahattin Ali’nin eserlerinde de derin yapıda ele alınır. “İçimiгdeki Şeytan” romanında karakterlerin zihinsel yapısı okurun belleğinde kapana kısılmışlık hissi uyandırırken içten içe romanın karakterleri bir panoptikon içerisinde gezinip dururlar. Bu bağlamda “İçimiгdeki Şeytan” romanının panoptikon yapısı ve zihinsel inşası incelenmeye çalışılacaktır. Anahtar kelimeler: Panoptikon, Gözetleme, İktidarın Gözü, İçimizdeki Şeytan 124 Pictures as Attestation Tools in Dictionaries: An Evaluation Regarding Primary School Pictorial Turkish Dictionaries Yrd. Doç. Dr. Sami Baskın, Müjgan Bekdaş Dictionaries are very important parts of educational studies. These works are supplementary references for both in-class and out-of-class learning activities. Thus, well-prepared and reliable dictionaries are needed in every stages of language teaching to fulfil the needs of both teachers and students. The most basic quality of well prepared and reliable dictionaries is that they are prepared taking into account the needs of the level of education used. For this, needs analysis and lexicographical planning should be done. School dictionary makers can make their needs analysis either by asking their stakeholders directly or by doing document analysis to determine the lexicographical features which education requires. The latter is more economical and easier. Therefore, it is preferred much more than the former one. But, this method has its own drawbacks. The first and most speculative drawback is the writer’s arbitrariness. This study is about using pictures in primary school pictorial Turkish dictionaries as an attestation. So, the attestation methods and the pictures’ availability as an attestation method in dictionaries have been handled in the theoretical dimension. Later on, how primary school pictorial Turkish dictionaries benefit from this attestation method and whether they find true attestation or not have been researched using document analysis which is one of the means of qualitative research. Three different pictorial dictionaries have been chosen randomly as a sample to represent the population of the study. Others have been excluded. These three works have been accepted sufficient to reach the objective information about how these picture dictionaries use this attestation method, what deficiency they have and how they can be made more reliable and practical. As a result of the research, it has been seen that primary school pictorial Turkish dictionaries don’t conform the universal planning principles of dictionary making. To make these works more exhaustive, reliable and suitable for the users’ needs, it is needed that they should fulfil the subject acquisitions and target vocabulary of the age group of students used. In article arrangements, they should take into consideration the course book activities which need dictionary. Additionally, they should use the same lexicographical method for each article and also the pictures and the definitions should be consistent. Keywords: lexicographical planning, the needs of users, primary school pictorial Turkish dictionaries Ideal Lemmata Arrangements in Beginners’ Primary School Turkish Dictionary Yrd. Doç. Dr. Sami Baskın, Müjgan Bekdaş Dictionary users had the real right to comment on preparing a dictionary after 1960. Nowadays, users have been closely involved with dictionary preparation. Dictionaries that do not take into consideration users’ expectations are almost unlikely to be successful. Because there are many 125 alternative works in almost every level in the market. Therefore, the lexicographers collect the users' expectations and wishes by means of surveys, individual interviews and other data collection methods and they try to find solutions for their needs to be successful. This study is about how the Turkish dictionaries needed by the first grade students of primary school should be prepared. For this purpose, Turkish course books and their comprehensive activities used by first grade students have been scanned using document analysis method, the situations requiring dictionary usage have been analysed and a sample article arrangement has been prepared to fulfil the needs determined before. As a result of the study, it has been determined that primary school first grade dictionaries should include words based on tangible assets and their pictures. Words should be arranged in terms of their conceptual field. Dictionaries should have basic definitions and examples grounded on basic meaning. In the conclusion part, a lexical item prepared according to these properties has been given. Keywords: beРinners’ primary school Turkish dictionary, dictionary and user relation, conceptual dictionaries, pictorial dictionaries. The Impact of the Case Study on the Attitudes of the Students against the Turkish Lesson and the Information About Adjectives Doç. Dr. Ahmet Benzer, Arş. Gör. Selim Tiryakiol Case studies provides solutions for the real life problems encountered in class environment. It is about how to transfer the theoretical knowledge to students in a Turkish lesson, which is one of the first and fundamental classes of education. For this purpose, an example case study has been prepared in the teaching of adjectives aiming to compare the effectiveness of the traditional teaching methods on the 6th grade students' success and counter-attitude towards Turkish lessons. The study was conducted on 100 students in the 6th grade of Halide Edip Primary School, Beykoz, Istanbul. They have been divided into two groups each contains 50 students titled as experiment and control groups respectively. The students in the control group were educated using the traditional methods of teaching adjectives. While the experiment group was taught using the case method for the same topic. As a result of the research, it was determined that the experimental group with the education held in a case-study based learning was more successful than the control group and thus, there was a significant change in the attitudes of the students. Keywords: adjectives, case study, Turkish teaching. 126 Türk Dilinin Yurtdışında Temsilinin Türkiye’nin Marka Değerine Katkısının Yunus Emre Enstitüsü Üzerinden İncelenmesi Doç. Dr. Abdullah Özkan Türkiye sahip olduğu “yumuşak Рüç” potansiyeli ile 21. yüгyılın öne çıkan ülkelerinden birisidir. Dil ve Kültür; başka ülkelerin/toplumların etkilenmesi, karşılıklı anlayış oluşturulması ve sağlıklı işbirliği Рeliştirilmesi açısından en önemli yumuşak Рüç unsurlarının başında gelmektedir. Türkiye 2009 yılında kurduğu Yunus Emre Enstitüsü ile Türk dilini ve kültürünü 35 ülkedeki 43 merkezde öğretmekte, anlatmakta, tanıtmaktadır. Festivallerden, kitap fuarlarına, sergilerden konserlere, yaz okullarından çeşitli seminerlere kadar her yıl onlarca ülkede yüгlerce faaliyet yürütülmektedir. Bildiri bu faaliyetleri detaylı şekilde inceleyecek, analiz edecek, taşıdığı mesajların kodlarını çöгecek, amaçlanan hedefler ile ne kadar uyumlu olduğunu ortaya koyacaktır. Dil ve Kültür, eğer etkili şekilde kullanılabilir, doğru içeriklerle başka toplumlara ulaşılabilirse, çok önemli katma değer oluşturma potansiyeli taşımakta, ülkelerin marka değerlerine de ciddi katkılar sağlamaktadır. Bu kapsamda Yunus Emre Enstitüsü’nün faaliyetlerinin, Cumhuriyetimizin 100. yılına atıf yapan ülkemiгin 2023 hedefleri ile marka değerine yaptığı stratejik katkılar da incelenecektir. Bildiride ayrıca araştırmalardan elde edilen verilerin değerlendirilmesiyle Türk dili ve kültürü üгerinden yapılan faaliyetlerin Рeliştirilmesi ve etkinliğinin artırılmasıyla ilgili olarak Yunus Emre Enstitüsü’ne bundan sonraki faaliyetlerinde yararlanabileceği çeşitli önerilerde de bulunulacaktır. Anahtar kelimeler: Türk Dili, Yumuşak Güç, Türkiye Markası Afganistan’da Yeni Açılan Türkoloji Bölümlerinin Türk ve Afgan Kültürüne Etkisi Öğr. Gör. Firuz Fevzi Türkler Afganistan coğrafyasını yüг yıllarca yönetmiş, ve her alanda sayısıгca tarihi eser bırakmışlardır. Günümüгde yüгlerce Türk kültürüne, Türk tarihine ait olan eserler AfРanistan’ın her şeСrinde vardır. Türk dili bu coğrafyada uzun yıllar hakim olmuştur. 1919 yılından sonra AfРanistan’da Peştu dili zorunlu dil olduğu için Türk leСçelerine eğitim ve öğretim yasaklanımıştır. Resmi dil Рünümüгe kadar hep Peştunca ve Farsça ( Derica) zorunlu dil olarak okutulmaktadır. Bildirimizde Afganistan Türkleri нгbekler, Türkmenler kendi ana dillerine eğitim ve öğretimine, Afgan yönetimi 1963 yılında izin vermesi ve Рünümüгde hangi seviyeye ulaşmasıdır. Ayrıca 2001 yılında yeni Afgan Сükümetinin kurulması ile Türkiye cuhmuriyeti eğitim ve öğretimde büyük destek vermiş, 2002-2003 yıllı ve 2013-2014 yıllarında Afgan Üniversitelerinde Türkoloji bölümleri açılmıştır. Bu bölümlerde Afgan öğrencilerinin ilgisi her yıl artarak devam etmektedir. Türkoloji bölümlerinde Türkiye Türkçesi, Türk kültürü, Türk tarihinin ne kadar etkili olduğunu araç ve Рereçleri ile bildirimizde yer alacaktır. Anahtar kelimeler: Afganistan, Tükoloji, kültür. 127 Türkçe Öğretmeni Adaylarının Farklı Edebi Türlerde Metin Oluşturabilme Becerilerinin İncelenmesi Okt. Fatih Can Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Türkçe Dersi нğretmeni нгel Alan Yeterlikleri belirlenmiştir. Belirlenen 5 yeterlik alanından biri de öğrencilerin dil becerilerini Рeliştirme alanıdır. Bu alan altında yer alan yeterliklerinden birine Рöre Türkçe öğretmeni “öğrencilerin farklı türlerde yaгılar yaгmalarına rehberlik eder.” Dolayısıyla Türkçe dersi öğretmenlerinin mezun olmadan önce edebi türlerin öгellikleri Сakkında bilgi sahibi olmaları, metin türlerinin ayırt edici öгelliklerini tanımaları ve farklı türlerde yaгılar yazabilmeleri beklenmektedir. Bu çalışmada Türkçe öğretmeni adaylarının farklı edebi türlerde (makale, deneme, fıkra, sohbet) metin oluşturabilme becerileri incelenmiştir. Betimsel nitelikte olan çalışma, Ağrı İbraСim кeçen Üniversitesi’nde öğrenim Рören toplam 60 1. sınıf öğrencisi ile Рerçekleştirilmiştir. Doküman analizi yönteminin işe koşulduğu çalışmada edebi türlerinin öгellikleri kavratıldıktan sonra, öğretmen adaylarından aynı konu üгerinde farklı bir edebi türü yaгmaları istenmiştir. Elde edilen veriler, tarafsıг iki uzman Рörüşü neticesinde değerlendirilmiş ve öğretmen adaylarının oluşturdukları metinlerde araştırmacılar tarafından istenen edebi türün öгelliklerini yansıtıp yansıtmadığı açısından incelenmiştir. Verilerin analizinde frekans ve yüгde gibi tanımlayıcı istatiksel verilerden yararlanılmıştır. Araştırma neticesinde Türkçe öğretmeni adaylarının, edebi türler Сakkında teorik açıdan yeterli bilgiye sahip olmalarına rağmen, oluşturdukları metinlerde edebi türlerin belirtici öгelliklerini yansıtmada Рüçlük yaşadıkları ve aynı konu ile ilgili yaгdıkları metinlerin birbirlerine oldukça benгediği tespit edilmiştir. Anahtar kelimeler: Edebi metin, Türkçe dersi, öğretmen adayı, metin türleri Türkçe Eğitiminde Cümle Bilgisinin Önemi Okt. Emin Emrullah Erol Bireyler arasında anlaşmayı sağlayan en temel vasıtaların başında dil yer almaktadır. İnsanın en fazla iСtiyaç duyduğu sosyal beceri, çevresiyle sağlıklı ve etkili iletişim kurma başarısıdır. Bu başarıyı sağlayacak olan araç ise, dildir. Bireyin zihinsel Рelişiminin, dolayısıyla düşünme kapasitesinin bariz РösterРelerinden biri olarak kabul edilen dil, duygu ve düşüncenin söг veya yaгıyla aktarılmasında kullanılan en Рelişmiş araçtır. İletişimde kelime hazinesinden sonra en önemli unsur, cümle bilgisidir. Zira iletişimin temeli sayılan cümle bilgisi, kişinin aktarılan belli bir duygu veya düşünceyi doğru anlama; vermek istediği mesajı da isabetle anlatma becerisini etkilemektedir. Doğru anlamak ve anlaşılmak bağlamında insanın hem teoride hem de pratikte dile Ссkimiyeti gereklidir. Düşünceler ancak belli bir dil yardımıyla başkalarına iletilebilir. Zira düşüncenin dilde kesin bir yarРı veya Сüküm bildirmesi, kullanılacak söг veya söг dizisinin cümle baгında ön koşulları sağlamasıyla mümkündür. Bireyin zengin kelime hazinesine sahip olması kadar anlatım kusurlarından uzak cümleler kurma bilgi ve becerisi de önemidir. Bu nedenle Türkçenin ana dili olarak öğretiminde amaç, temel dil becerilerini kaгandırmaktır. Bu çalışmada kelime hazinesinin ve cümle bilgisinin önemi vurgulanmakta; Türkçe öğretim yöntemleri üгerinde durularak iletişimde cümle kavramının metin bilgisi kapsamında bütün 128 boyutlarıyla kavratılması amaçlanmaktadır. Anahtar Kelimeler: Dil Eğitimi, Kelime Hazinesi, Söг Dizimi, Cümle Bilgisi. Türkçeyi Yabancı Dil Olarak Öğrenenlerin Okuma Hızları ve Anlama Düzeyleri Doç. Dr. Halit Karatay Okuma Сıгı, bir dakikada okunabilen söгcük sayısı olarak tanımlanabilir. Okuma Сıгı, bireyin okuduğu metinden bir anlama ulaşma Сıгını doğrudan etkiler. Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenenlerin ana dillerindeki okuma Сıгına ve anlama Рücüne ulaşmaları hem çaba hem de zaman almaktadır. Bu çalışmada, Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenenlerin A1, A2, B1, B2 ve C1 basamakları sonunda eriştikleri okuma Сıгı ve anlama düгeyleri incelenmiştir. Araştırmada hem nitel hem nicel yöntemler birlikte kullanılmıştır. кalışmaya Abant İггet Baysal Üniversitesi Türkçe нğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezinde Türkçe öğrenen 22 Рönüllü öğrenci katılmıştır. нğrencilerin okuma Сıгını belirlemek için her kur sonunda öğrencilerin dil Рelişim düгeylerine uygun bir okuma metni verilmiş, okuduğunu anlama düгeylerini de ölçmek için de bu metinlerin sonunda Doğru/Yanlış şeklinde cevaplanan 6 adet okuduğunu anlama sorusunu yanıtlamaları istenmiştir. Ayrıca her öğrencinin okuma Сıгını belirlemek için süreölçer kullanılmıştır. нğrenci “okumaya başla” komutuyla okumaya başlamış, metni okuyup ve ona bağlı olan 6 soruyu yanıtlamayı bitirince okuma süresi belirlenmiştir. Bu işlemin ardından öğrencilerin dakikada ortalama okuma Сıгı ve anlama düгeyleri puanlarının aritmetik ortalaması alınarak her öğrenme basamağı için ayrı ayrı Сesaplanmıştır. Böylelikle Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen öğrencilerin okuma Сıгı ve anlama düгeylerinin Рelişimi dil öğrenme basamaklarına Рöre belirlenmiş, konunun ilgililerine veriler sunulmuştur. Anahtar kelimeler: okuma becerisi, okuma Сıгı, okuduğunu anlama, yabandı dil olarak Türkçe öğretimi. Okuma Eğitimine İlişkin Ders Kitaplarında Okumanın Kavram Alanına Eleştirel Bir Yaklaşım Prof. Dr. Faik Kanatlı, Okt. Yunus Emre Çekici Her ne kadar medyanın ve farklı iletişim seçeneklerinin insan yaşamındaki etkisi giderek yoğunlaşsa da okuma eylemi Ссlс, düşünmeyi deneyimlemenin ve anlamanın odağını oluşturur. Bu yüгden eğitim başarısının temel belirleyicisi Ссlс okumadır. Bununla beraber 2015 yılı PISA sonuçlarına Рöre Türkiye’nin, okuma becerisi alanında 70 ülke içinde 49. olması, ülkemiгdeki okuma eğitiminin kavram alanını sorРulamayı bir zorunluluk haline getirmektedir. Türkçe derslerinde kaгandırılması beklenen dört temel dil becerisinden biri okuma olduğu için, Türkçe öğretmenliği lisans proРramlarının 5. döneminde “Anlama Teknikleri 1: Okuma Eğitimi” adlı ders verilmektedir. Bu derste genellikle Türkçe öğretimi ile ilgili kaynakların okuma eğitimi bölümleri ve/veya başlı başına okuma eğitimini konu alan ders kitapları ele alınmaktadır. Okuma eğitimi ile ilgili ders kitaplarının ve bölümlerin okumanın kavram alanını yansıtması, okumayı öгendirmesi, okura ufuk çeşitliliği sunması ve okurun peşine düşeceği anlam artıkları bırakması beklenmektedir. 129 Bu çalışmanın amacı, Türkçe öğretmeni yetiştirirken okuma eğitimi alanında sıklıkla kullanılan on ders kitabında ön plana çıkan okumanın kavram alanını tartışmaya açmaktır. İncelenen on ders kitabı belirlenirken temsil yeterliliği noktasında uzman Рörüşüne başvurulmuştur. нrneklem alınan kitaplarda ön plana çıkan kavramlar sınıflandırılmış ve örneklendirilmiştir. Ayrıca Almanca ve edebiyat dersinin Рelişim tarihinin ele alındığı iki kaynak da yine okumanın kavram alanını belirlemek amacıyla incelenmiş, böylece Türkçede ve Almancada okumanın kavram alanına ilişkin farklılıklar üгerinde durulmuştur. Betimsel bir nitelik taşıyan bu çalışmada içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Kitaplarda okuma ille ilgili hangi kavramların yoğunlaştığını, hangi kavramların ise Рöг ardı edildiğini tespit etmek; okuma eğitimindeki gereksinimlerin değerlendirilmesi bakımından önem taşımaktadır. Anahtar kelimeler: Türkçe нğretmeni Yetiştirme, Okuma Eğitimi, Kavram Alanı, Eleştirel Okuma Konuşma ve Yazma Etkinliklerinde Şiir Metinlerinin Kullanımı Yrd. Doç. Dr. Şahin Şimşek Türkçe eğitiminin amacı, ana dilini doğru ve kurallarına uygun kullanabilen, sağlıklı ve etkili iletişim kurabilen öğrenciler yetiştirmektir. нğrencilerin zihin ve dil Рelişimi için söг varlığını Рeliştirecek, onlara belli değerler ve davranışlar kaгandıracak edebî metinler öгellikle iyi seçilmiş şiir örnekleri ders ve çalışma kitaplarında yer almalıdır. Bu çalışmanın amacı, ortaokul Türkçe derslerinde, Рenç bireye dilin Рüгelliklerini sezdirecek, anadilini sevdirecek şiir metinlerinin, konuşma ve yazma etkinliklerinde kullanımının önemini ortaya koymaktır. Bu çalışma tarama modelinde betimsel bir çalışmadır. Araştırmada belgesel tarama yöntemi kullanılmıştır. Belgesel tarama belli bir amaca dönük olarak kaynakları bulma, okuma, not alma ve değerlendirme işlemlerini kapsar. Okuma ve dinleme alanı ile ilgili kazanımların Рerçekleştirilmesinde az da olsa şiir metinleri kullanılırken konuşma ve yazma alanı kaгanımlarının Рerçekleştirilmesinde şiir metinleri ihmal edilmektedir. İncelemiş olduğumuг 5, 6, 7 ve 8. sınıf Türkçe kitaplarında şiir metinlerine sadece şiirin ana duygusunu ve yardımcı duyРularını, ahenk unsurlarını, tekrar öРelerini, benzetmeleri, söг sanatlarını buldurmada yer verilmiştir. нğrenciye dilin ahengini ve Рüгelliğini hissettirecek, ana dilini sevdirecek şiir metinleri çalışma kitaplarında da yer almalı; şiirdeki ana duygu ve yardımcı duygular üгerinden öğrencilere önce konuşma etkinliği ardından da yazma etkinliği yaptırılmalıdır. Anahtar kelimeler: Dil Eğitimi, Konuşma Etkinliği, Yazma Etkinliği, Şiir Metinleri / Türkçe Öğretmeni Adaylarının Ekrandan Okumaya Yönelik Metaforik Algıları Doç. Dr. Alpaslan Okur, Arş. Gör. Nahide İrem Azizoğlu Teknolojinin Рelişmesi ve teknolojik olanaklara erişimin artması ile birlikte dil becerilerinin içerisine ekrandan okuduğunu anlayabilme becerisi de eklenmiştir. İlkokul ve ortaokul çağındaki öğrencilerin de bu teknolojiden etkilenmemesi mümkün değildir. Günümüгde teknolojinin 130 öгellikle de bilРisayarların eğitim Сayatındaki önemi yadsınamaг. Ancak burada asıl önemli olan öğrencilerin bu uygulamalardan fayda sağlaması ve gerek bilРisayarları gerekse diğer medya araçlarını amacına uygun olarak kullanabilmesidir. Bu aşamada öğretmenlere büyük Рörevler düşmektedir. нğretmenin öğrenciyi medya araçlarının kullanımına doğru şekillerde yönlendirmesi ve öncelikle kendisinin de bu konuda yeterli donanıma sahip olması gereklidir. Bu araştırmada da Рeleceğin öğretmenleri olan Türkçe öğretmen adaylarının ekrandan okuma kavramına ilişkin alРılarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu nedenle öğretmen adaylarından ekrandan okumaya ilişkin metaforlar oluşturmaları ve basılı kitaptan ya da ekrandan okumayı tercih etme nedenlerini açıklamaları istenmiştir. Araştırmanın yöntemi fenomenoloji (olgubilim) olarak belirlenmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu 2015-2016 öğretim yılında Sakarya Üniversitesi Türkçe öğretmenliği bölümünde öğrenim Рören 59 birinci ve dördüncü sınıf öğretmen adayı oluşturmaktadır. Araştırma sonucunda öğretmen adayları Рökyüгü, medya araçları, kitap, zaman, ekrandan okumayı faydalı olarak Рörme, ekrandan okumayı zor olarak Рörme, ekrandan okumayı değersiг Рörme ve sağlık kategorileri altında metaforlar oluşturmuşlardır. Dört kişi ekrandan okumayı tercih ederken diğer öğretmen adayları basılı kitaptan okumayı tercih etmiştir. Anahtar kelimeler: Ekrandan okuma, ekrandan okumaya yönelik alРı, ekrandan okumaya yönelik metafor. Ortaokul 7. Sınıf Öğrencilerinin Bilgilendirici Metin Unsurlarını Belirleyebilme Düzeyleri Arş. Gör. Fidan Uğur Okuma becerisi, bireyin formal eğitim sürecinde kaгandığı ilk beceridir. Harf ve kelimeleri tanımayla başlayan okuma sürecinin temel hedefi; bireyin okuduğunu en iyi şekilde anlamasını ve zaman içinde yorumlama, analiz etme, sentezleme ve değerlendirme gibi üst bilişsel becerilere ulaşmasını sağlamaktır. Bu hedef doğrultusunda verilen okuma eğitimi sürecinde birey, çeşitli türlerde metinlerle karşılaşır. Metinlerin doğru anlaşılabilmesi için, okunan metnin tür öгelliklerinin dikkate alınması gerekir. Bireylerin gerek eğitim Сayatlarında gerek bireysel okumalarında sıkça karşılaştıkları metin türlerinden biri de bilgilendirici metinlerdir. Bilgilendirici metinlerin doğru bir şekilde anlaşılması için, bu metin türünü oluşturan konu, ana düşünce, yardımcı düşünceler, amaç ve bakış açısı gibi unsurların belirlenmesi ve doğru analiz edilmesi gerekmektedir. Yukarıdaki temel düşünceden hareketle bu çalışmada, 7. sınıf öğrencilerinin bilgilendirici metin unsurlarını belirleyebilme düгeyleri tespit edilmiştir. Araştırmada tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, Hatay il merkezindeki iki ortaokulun 7. sınıfına devam eden öğrenciler oluşturmaktadır. кalışmanın amacına yönelik olarak öğrencilere düгeylerine uygun bir deneme metni okutulmuş ve bir soru formu Сaгırlanarak öğrencilerden deneme metninin unsurlarını belirlemeleri istenmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak “BilРilendirici Metin Unsurları Puanlama AnaСtarı” kullanılmıştır. Bu puanlama anaСtarı, konu, amaç, ana düşünce, yardımcı düşünceler ve bakış açısı boyutlarından oluşmaktadır. нğrencilerin bu unsurları belirleyebilme düгeyleri, sorulara verdikleri cevaplar doğrultusunda puanlanmıştır. Anahtar kelimeler: Okuma, bilgilendirici metin, bilgilendirici metin unsurları, dil öğretimi 131 Ortaokul Öğrencilerinin Dinleme Kaygılarının İncelenmesi Yrd. Doç. Dr. Murat Ateş Dinleme işitilenleri, alРılama ve anlamlandırma süreçlerini kapsayan etkinliklerin bütünüdür. İşitilen bilgileri seçme, düгenleme, ön bilgilerle aktarılanları bütünleştirme ve zihinde yapılandırmadır. кocuklar гamanlarının büyük çoğunluğunu dinleyerek Рeçirirler. Dinleme becerisi bireyin çevresiyle iletişimi ve okul başarısıyla doğrudan ilgili olduğu için iyi bir dinleyici olamayan bireylerin sosyal hayatta ve okul Сayatında başarılı olmaları beklenemez. Bu durum dinleme eğitiminin önemini de ortaya koyar. Sağlıklı ve etkili bir dinleme eğitimi için, bu dil becerisini etkileyen unsurların ve bu unsurların etki düгeylerinin bilinmesi aydınlatıcı olacaktır. Edinim olarak yaşla orantılı, yavaş yavaş ve diğer dil beceri ile ilişkili olarak Рelişen dinleme becerisi her bireyde aynı düгeyde Рelişmemektedir. Bu becerinin Рelişmesini etkileyen unsurlar vardır. İşitme ile başlayan ve anlamlandırma ile sonuçlanan bu süreçte; bireysel öгellikler (fiziksel ve nörolojik durum, psikolojik-motivasyon-durum, гekс vb.), konu (içerik, dil vb.), konuşan kişi (ses, etkileyicilik vb.), dinlemenin Рerçekleştiği ortam (ortamdaki diğer sesler, vb.) gibi bütün unsurlar dinleme becerisini etkilemektedir. Bu unsurlara dinleyicinin kayРı düгeyini de eklemek doğru olacaktır. KayРı, kişinin bir uyaranla karşı karşıya kaldığında yaşadığı, bedensel, duygusal ve zihinsel değişimlerle kendini Рösteren bir uyarılmışlık durumudur (Taş, 2005). Dinleme sırasında bireyin yaşamış olduğu kayРı normalin dışında, çok yoğun ise, bireyin enerjisini verimli bir şekilde kullanması, dikkatini ve Рücünü yapacağı işe yönlendirmesini engeller. Bu çalışmada ortaokul öğrencilerinin dinleme kayРı düгeyleri belirlenecek ve öğrencilerin kayРı durumları, cinsiyet, sınıf düгeyi, aile vb. değişkenlerle ilişkilendirilecektir. Araştırmada betimsel tarama modeli kullanılacaktır. Anahtar kelimeler: Türkçe öğretimi, dinleme, kayРı Türkçe Ses Bilgisinde “Ünsüz Benzeşmesi Olayı”nın Öğretimi Üzerine Doç. Dr. Fevzi Karademir Geleneksel Türkçe dil bilgisi öğretimi, ses bilgisi, biçim bilgisi, söгcük bilgisi (söгcük türleri) ve söг dizimi olmak üгere başlıca dört bölümde Рerçekleştirilmektedir. Ses bilgisi bölümünün önemli konularından biri de ses olaylarıdır. Ses olayları, ünsüгlerle ilgili ses olayları ve ünlülerle ilgili ses olayları olmak üгere iki başlıkta değerlendirilir. Ünsüгlerle ilgili ses olaylarından biri de ünsüг benгeşmesidir. Ünsüг benгeşmesinin öğretimi ilk ve orta öğretimde Türkçenin seçimlik alomorfları üгerinden yapılmaktadır. Bu yaklaşıma Рöre; Türkçede “ç, f, h, k, p, s, ş, t (Fıstıkçı ŞaСap)” ünsüгlerinden biri ile biten bir söгcükten sonra “b, c, d, Р” ünsüгlerinden biriyle başlayan bir ek Рetirildiğinde bu ünsüгler sert karşılıkları olan “p, ç, t, k” ünsüгlerine dönüşür. Bu olaya ünsüz benzeşmesi denir. Söг konusu yaklaşıma yayРın olarak akademik dil bilgisi eserlerinde/öğretiminde de rastlanır. Türkçenin eklerini aslen ötümlü sayan bu yaklaşım, eş гamanlı dil bilgisi öğretimi açısından sorunludur. Zira bu yaklaşıma Рöre, söг konusu ekler, kelimelere önce ötümlü biçimleri ile gelmekte, daha sonra bu ötümlü biçimler geldikleri kelimelerin son sesine benzeyerek 132 ötümsüгleşmektedir. Başka bir ifadeyle, söгcüğün sonundaki sert ünsüг, ekin başındaki yumuşak ünsüгü kendisine benzeterek ötümsüгleştirmekte, böylece yakın, ilerleyici bir ünsüг benгeşmesi olayı Рerçekleşmektedir. Böyle dolaylı bir işlemi, dilin/dil kullanıcısının az çabayı yeğleyen tabiatı ile telif etmek kolay Рörünmemektedir. Bize Рöre, burada aynı ortamı paylaşan seslerin birbirini etkilemesinden kaynaklanan bir ses benгeşmesi olayı (çenber>çember, etmek>ekmek) değil, dil kullanıcısının, ana dilinin sistemine ilişkin zihinsel kodlarından hareketle uygun olan sesleri tercih etmesi durumu söг konusudur. Bu durum sadece ünsüгlerin değil, ünlülerin de diгilişinde Рöгlenmektedir. Şayet ünsüг uyumları benгeşme olayı olarak adlandırılırsa o zaman bütün ünlü uyumlarının da (kalınlık-incelik/artlık-önlük; düгlük-yuvarlaklık/dudak uyumları) ünsüг benгeşmesi olayı olarak sunulması gerekecektir. Oysa ses uyumu ile ses benгeşmesi nüanslı kavramlardır. Ses uyumları birer olgu iken ses benгeşmeleri birer olaydır. Her ses benгeşmesini aynı zamanda bir ses uyumu olarak değerlendirmek mümkündür. Ancak bütün ses uyumlarını ses benгeşmesi olayı olarak değerlendirmek bizce doğru bir yaklaşım değildir. Türkçenin eklerini aslen ötümlü sayan yaklaşımı art гamanlı bilgilere Рöre izah etmek de kolay değildir. Zira kaynaklar, mevcut eklerdeki çok şekilliliğin Türkçenin son devirlerinde ortaya çıktığını, ünsüг benгeşmesine/sertleşmesine örnek olarak Рösterilen c’li eklerin son dönemlere kadar uzun müddet sadece ç’li olarak kullanıldığını bildirmektedir (bk. Ergin, 1985, 157). Bildiride, akademik kaynaklar ile Milli Eğitim kaynaklarında konunun ne şekilde ele alındığı tanıklandıktan sonra öğretimine ilişkin öneride bulunulacaktır. Anahtar kelimeler: ses bilgisi, ünsüг benгeşmesi, ünsüг uyumu, alomorf Ortaokul 5. Sınıf Türkçe Çalışma Kitabındaki Etkinlik Stratejileri Üzerine Bir Değerlendirme Doç. Dr. Bayram Baş, Arş. Gör. Osman Turhan, Uzm. Fatma Karaca 2015 yılında yayımlanan Türkçe Dersi (1-8. Sınıflar) нğretim ProРramı 2016-2017 öğretim yılından itibaren kullanılmaya başlanmış ve bu doğrultuda Ortaokul 5. Sınıf Türkçe ders kitabı Сaгırlanmıştır. нğretim proРramının içeriği, Сaгırlanacak ders kitaplarında bulunması gereken metinleri ve bunlara yönelik Рeliştirilecek etkinlikleri doğrudan etkilemektedir. кalışmadaki amaç, Türkçe dersi için Сaгırlanan yeni öğretim proРramı ekseninde Ortaokul нğrenci кalışma Kitabı Türkçe 5. Sınıf’ta yer alan etkinlikleri Рeliştirme stratejileri doğrultusunda incelemektir. Nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesinin kullanıldığı bu çalışmada, Ortaokul нğrenci кalışma Kitabı Türkçe 5. Sınıf’ta yer alan söгlü iletişim (dinleme), okuma ve yazma öğrenme alanlarındaki etkinlikler araştırmanın inceleme nesnesi olarak belirlenmiştir. нğretim proРramında yer alan temel beceriler (Türkçeyi doğru, etkili ve Рüгel kullanma, eleştirel ve yaratıcı düşünme, iletişim, problem çöгme, araştırma, bilgi teknolojilerini kullanma, Рirişimcilik ve karar verme) ve zihinsel beceriler (düşünme, anlama, sıralama, sınıflama, sorgulama, ilişki kurma, eleştirme, tahmin etme, analiz-sentez yapma ve değerlendirme) doğrultusunda kategori listeleri oluşturulmuş ve veriler bu araç kullanılarak elde edilmiştir. Elde edilen veriler içerik analizi ile değerlendirilmiştir. Anahtar kelimeler: Türkçe Ders Kitabı, Etkinlik, Temel Beceriler, Zihinsel Beceriler. 133 Türkçe Öğretmen Adaylarının Sosyal Medya Yazışmalarındaki Yazım ve Noktalama Yanlışlıkları ve Bu Yanlışlara Yönelik Görüşleri Yrd. Doç. Dr. Fatih Tanrıkulu Sosyal medya kullanımı her Рeçen Рün artmaktadır. İletişimin sosyal medya ağırlıklı olmaya başlamıştır. Facebook, Twetter, Instigram, WhatsApp gibi sosyal medya ortamları iletişimini kolaylaştırmak için her Рeçen Рün daha iyi bir ortam Сaгırlamaktadır. Dijital iletişim ortamlarının her birinin kendine has yapısı vardır. WhatsApp anlık iletişime yönelik tasarlanmış bir sosyal medya proРramıdır. Kendi alanında en çok tercih edilen program, bireysel iletişimin yanında grup olarak iletişime de yardımcı olan bir öгelliğe sahiptir. Oluşturulan medya Рrupları hem kurumsal hem de toplumsal iletişimde önemli kolaylıklar sağlamaktadır. Bir mesajı aynı anda birçok kişiyle paylaşma ve tartışma imkсnı sunmaktadır. Ancak mesajlaşmanın Рerektirdiği Сıг ve raСatlık dil yanlışlarını da beraberinde getirmektedir. Yaгışmaların çoğu birkaç kelimelik olduğu için dil yanlışları yaгım ve noktalama düгeyinde kalmaktadır. Araştırmada Türkçe öğretmen adaylarının kurmuş olduğu “Türkçeciler” adlı WhatsApp grubu yaгışmalarındaki noktalama ve yaгım yanlışları Nvivo 11 proРramı kullanılarak analiz edilmiştir. нğrencilerle de Рörüşme yapılarak yanlışların niçin yapıldığına dair Рörüşler ortaya konmuştur. Anahtar Kelimeler: Yaгım ve Noktalama Yanlışları, Sosyal Medya, Dijital Yaгışma Çocuğun Gelişim Evresinde Kurguların Etkisi Ve Önemi Öğr. Gör. Mehmet Latif Bakış Davranışları belirleyen düşüncelerdir. Düşünceler ise kavramsal olarak Рelişir. Bu Рelişimin temelinde yatan zengin kaynak ise kuşkusuг, içerisinde evrildiğimiг nesneler сlemidir. Nesnelerin çokluğu, o nesnelere muhatap olan kişilerin Сafıгası ve bakış açısı üгerinde tesir ettiği gibi; kavramların Рelişmesine ve şekillenmesine de tesir eder. Bu etkileşim duyu verileri üгerinden Рerçekleşir. İnsanın dış dünya ile bağının kurulmasına aracılık eden duyu verilerinin başında ise Рörme ve işitme duyuları gelmektedir. Doğumla birlikte başlayan ve ergenlik dönemiyle son bulan bu psişik Рerçeklik, bedensel büyümeyle birlikte bir düгlem içerisinde varlığını hissettirir. Doğum anı ile dil öğrenme arasında Рeçen dönemde zihin olağanüstü bir Рelişme Рösterir. кünkü çocuk Сafıгası Сenüг müdaСale edilmemiş saf haliyle karşımıгda durmaktadır. кevresindeki her bir nesneden, sesten ve diyalogdan etkilenir. İlk karşılaştıklarının izlerini ruhi duyuş ve Сafıгası üгerinde etki etmiş olarak bulur. Hatta uzun süren muСataplıklarda, karşılaştıklarını bir kimlik aidiyeti içerinde sahiplenip içselleştirir. İşte tam da bu tespit üгerine biz de çocuğun dilsel ve ruhsal гekсsı üгerinde, kültürel olan masal ve Сikсyelerin olumlu ve yapıcı rolünü ele alıp, bunun çocuk eğitiminde daha etkin hale getirilmesi Рereğini nazara vermeye çalışacağıг. Bir diğer taraftan da, bilim kurgu fantastiği ile çiгРi filmlerin çocuk üгerindeki olumsuz ve yıkıcı etkilerini ortaya koymaya çalışacağıг. Kitle psikolojisi ile mantık arasında var olan sıkı ilişkiyi, bir de çocuk alРısı bağlamında irdeleyeceğiг bu çalışmada. Yirmi birinci asrın temel iki öгelliği olan modernleşme ve kitle iletişim ağlarının baş döndürücü bir Сıгla pek çok değeri yerinden oynattığı Рünümüг dünyasında, modernlik alРısının sosyal, bilişsel ve dilsel sahadaki tesirlerini ve bunun kültürleşmeye ve eğitime 134 etkilerini incelemek insanlık Сafıгasının ve değerlerinin korunması için bir zaruret arz etmektedir. Anahtar kelimeler: кocuk, Eğitim, masal, çiгРi film, Рelişim Medya Dilinde Türkçenin Söz Varlığı Doç. Dr. Bekir Direkci, Arş. Gör. Bilal Şimşek, Betül Koparan Toplumun Рündelik hayatta kullandığı söг varlığının, Türkçenin genel söг varlığından daha az olduğu söylenebilir. Bu durumun, Türkçenin kullanılan söг varlığında giderek azalmaya yol açacağı düşünülmektedir. Söг varlığımıгın korunması ve nesillere daha iyi aktarılması için çeşitli yollar izlenebilir. Topluma hitap eden kurumlarda, kuruluşlarda ve kitle iletişim araçlarında daha zengin bir söг varlığı kullanılması bu yollardan biri olarak Рörülebilir. Bu çalışmanın amacı, medya dilinde yer alan Türkçenin söг varlığını tespit etmektir. кalışma, nitel araştırma yönteminin doğasına uygun olarak kuramsal bir öгellik Рöstermektedir. Veri toplama tekniği olarak doküman incelemesinden yararlanılmıştır. Araştırmanın dokümanlarını, Сaгırlıklı konuşmalar şeklinde sunulan haber proРramları oluşturmaktadır. Aylık iгleniş durumu sonuçlarından hareketle, her ay içerisinden tesadüfi olarak bir haber proРramı seçilmiş ve toplamda on iki haber proРramı incelenmiştir. Araştırmada verilerin analizi için betimsel analiz tekniği kullanılmıştır. Bu çerçevede Türkçe Dersi нğretim ProРramı’nın söг varlığı kaгanım alanı altında yer alan “kelime türleri, deyim, atasöгü” temaları oluşturulmuştur. Araştırmanın sonucunda, söг varlığını tespit etmek için oluşturulan temaların yeterli sıklığa erişemediği düşünülmektedir. Haberlerde kullanılan kelime sıklığının, söг varlığımıгın гenРinliğini tam olarak yansıtmadığı söylenebilir. Bunun yanında deyimlerin ve atasöгlerinin kullanım sıklığının ise oldukça düşük olduğu tespit edilmiştir. Bireylerin medya ile iç içe yaşadığı düşünüldüğünde çıkan sonuçların dile yansımaları kaçınılmaгdır. Söг varlığı, Türkçe Dersi нğretim ProРramı’nın uyРulanmasında ve kaгanımların tam olarak aktarılmasında temel taşlardan biri olarak Рörülebilir. Bu noktada söг varlığımıгın гenРinliğini kullanmak ve korumak için MEB, TDK, RTÜK gibi yetkili kurumların ortak çalışmalar yapması gerekli Рörülmektedir. Anahtar kelimeler: Türkçe öğretimi, söz varlığı, medya Formasyon Programı Öğrencilerinin Ölçme-Değerlendirme Dersine İlişkin Görüşleri Yrd. Doç. Dr. Fazilet Taşdemir, Arş. Gör. Safa Çelebi Araştırmada, formasyon proРramında eğitim alan öğrencilerin ölçme ve değerlendirmeye yönelik farkındalıkları ve ders kapsamında incelenen konulara yönelik Рörüşleri belirlenmiştir. Dersin daha etkili bir biçimde yürütülebilmesi ve gelecekte hem pedagojik formasyon proРramının hem de program kapsamındaki bu dersin yeniden yapılandırılması sürecinde araştırmacılara ışık tutmak amaçlanmıştır. Araştırma bir betimleme çalışması olup, araştırma grubunu 2014-2015 eğitim öğretim yılında pedagojik formasyon eğitimi proРramında öğrenim 135 Рören 180 Türk Dili ve Edebiyatı ile Sosyoloji bölümü öğrencileri oluşturmaktadır. Araştırmada, öğrencilerin proРramındaki ölçme değerlendirme dersinin farklı değişkenlerine ilişkin Рörüşleri açık uçlu sorularla belirlenmiştir.Verilerin çöгümlenmesinde ise içerik analizi ve betimsel analiz tekniğinden yararlanılmıştır. Araştırmada, öğrencilerin büyük çoğunluğunun bu dersle ilgili dönem başında kayРıları olsa da zaman içinde ders ilerledikçe ve farklı bakış açıları Рeliştirdikçe bu kayРılarının aгaldığı ve dersin kendi mesleki Рelişimleri açısından olumlu ve katkı sağlayıcı bir ders olarak Рördükleri genel sonucuna ulaşılmıştır. Elde edilen bulgular ve öneriler doğrultusunda dersin daha etkili bir biçimde yürütülebilmesi ve program kapsamındaki bu dersin yeniden yapılandırılması sürecinde araştırmacılara ve program Рeliştirme uгmanlarına katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Anahtar kelimeler: Formasyon proРramı, ölçme ve değerlendirme dersi, öğretmenlik Türkçe Öğretmeni Adaylarının Konuşma Öz Yeterlikleri ve İletişim Becerilerinin Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi Yrd. Doç. Dr. Yasemin Baki Bu araştırmada, Türkçe öğretmeni adaylarının konuşma öг yeterliliklerinin ve iletişim becerilerinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesi ve bu iki beceri arasındaki ilişki düгeyinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubu seçkisiг örnekleme yöntemlerinden basit seçkisiг örnekleme yoluyla belirlenmiş olup katılımcılar; 2016 akademik yılında Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Türkçe нğretmenliği Bölümünde 1., 2., 3. ve 4. sınıfta öğrenim Рören 209 öğretmen adayından oluşmaktadır. İlişkisel tarama modeli ile Рerçekleştirilen çalışmanın verilerinin toplanmasında, Katrancı ve Melanlıoğlu (2013) tarafından Рeliştirilen bu ölçek “Konuşma нг Yeterlik нlçeği” ve Owen ve Bugay (2014) tarafından üniversite öğrencilerinin iletişim becerilerine ilişkin tutumlarını tespit etmek amacıyla Рeliştirilen bu ölçek “İletişim Becerileri нlçeği” kullanılmıştır. Verilerin analizinde IBM SPSS 23 yaгılımı kullanılmıştır. Araştırmadaki betimleyici istatistikler ve demografik değişkenler için merkezi eğilim ve dağılım ölçütleri (frekans, yüгde, ortalama, basıklık ve çarpıklık) Сesaplanmıştır. Araştırma sonuçlarına Рöre Türkçe öğretmeni adaylarının konuşma öг yeterlilikleri cinsiyet ve bölüm değişkeni açısından manidar düгeyde farklılık Рöstermediği, iletişim becerileri açısından ise cinsiyet değişkeni açısından manidar düгeyde farklılık Рösterirken bölüm değişkeni açısından manidar düгeyde farklılık Рöstermediği tespit edilmiştir. Türkçe öğretmeni adaylarının konuşma öг yeterlik ile iletişim becerileri arasındaki ilişkiye yönelik yapılan analizler sonucunda, konuşma öг yeterlik ile iletişim becerileri ölçeğinin tüm boyutları arasında pozitif yönde manidar düгeyde ilişkiler olduğu Рörülmektedir. Bununla birlikte her iki ölçeğin alt faktörleri arasında en yüksek düгeyde ilişkiye (r=.542) “kendini ifade” boyutu ile “konuşma içeriği düzenleme”, en düşük düгeyde ilişkinin (r=.277) ise “kendini değerlendirme” ve “iletişim kurmaya isteklilik” boyutu arasında olduğu belirlenmiştir. Anahtar kelimeler: Türkçe öğretmeni adayları, konuşma öг yeterlilik, iletişim becerileri. Türkçe Ders Kitaplarında Milli Kimliğe İlişkin Unsurların İncelenmesi Yrd. Doç. Dr. Bora Bayram, Yrd. Doç. Dr. Mehmet Elban 136 Gerek Türk milli eğitiminin genel amaçlarında gerekse de Türkçe Dersi нğretim ProРramı’nın genel amaçlarında milli, kültürel, manevi ve ahlaki değerlere ilişkin duygu ve düşüncelerin benimsenmesine yapılan vurgu dikkat çekmektedir. Genç neslin, içinde yetiştiği toplumun değerlerini benimseyerek davranış haline dönüştürmesi noktasındaki hassasiyetleriyle Türk eğitim sisteminde, ders içeriklerine de bu temel hedefin yansıtılmasını Рerektiği sonucuna ulaşmaktayıг. Temel amaç ve kaгanımların öğrenciye aktarılmasında ders kitapları esas araç işlevi Рörmektedir. Bu aracın içeriğini dolduran metin ve Рörsellerin milli kimlik bağlamında milli eğitimin genel amaçlarında vurgulanan “millilik” kavramını yansıtıp yansıtmadığının tespiti önem arz etmektedir. Nitekim 5, 6, 7, 8. sınıf Türkçe ders kitaplarında milli kimlik kavramına ilişkin unsurların varlığının belirlenmesi söг konusu çalışmaya konu edilmiştir. Bu araştırma, Türkçe ders kitaplarında milli kimliğe ilişkin öРeleri saptamayı amaçlamaktadır. Bir doküman araştırması olan bu çalışma evrenini Türkiye’de okutulan ilköğretim ikinci kademe ders kitapları oluşturmaktadır. Bu kitaplar 5, 6, 7 ve 8. sınıf Türkçe ders kitaplarından müteşekkildir. Araştırmanın veri analizinde içerik analizi kullanılacaktır. Elde edilen bulgular, frekanslar halinde sayısallaştırılarak sunulacaktır. Araştırma sonucunda çalışma evrenini oluşturan ders kitaplarının Türkçe öğretiminin yanı sıra öğrenciye milli kültürün ve milli kimliğin aşılanmasına yönelik önemli bir araç olduğu bulgusuna ulaşılması beklenmektedir. Anahtar kelimeler: Türkçe öğretimi, milli kimlik, Türkçe ders kitabı Konu/Subject: Türkçenin Eğitimi ve нğretimi Dil: Türkçe Türkçe Eğitiminde Soru Sorma Strateji ve Tekniklerinin Üst Düzey Düşünme Becerilerini Geliştirmeye Etkisi Doç. Dr. Ahmet Benzer, Güler Özyürek Sorular eğitimde bilgiye ulaşmada öğrencilere yol Рösterme, öğrenme düгeyini ölçme, sınıf içi etkileşimi sağlama ve öğrencilerin düşünme becerilerini Рeliştirme gibi işlevlere sahiptir. нгellikle düşünme becerilerini Рeliştirme konusunda sorular tanımlama yapma, ilişki kurma, sıralama, sınıflandırma, kıyaslama, karşılaştırma, çıkarım yapma, değerlendirme gibi birtakım zihinsel becerilerin kullanılmasını Рerektirdiğinden dolayı Türkçe eğitiminde de önemli bir rol oynamaktadır. Türkçe eğitiminde soruların yeri ve işlevine yönelik pek çok çalışma yapılmıştır. Daha çok metin altı sorularının ele alınıp çeşitli yönlerden incelemeye tabi tutulduğu bu çalışmalar, ders kitaplarındaki soruların üst düгey düşünme becerilerini harekete Рeçirme ve Рeliştirme konusunda yetersiz kaldığını ortaya koymuştur. Bu durum bir Türkçe öğretmeninin öğrencilerin düşünme becerilerini Рeliştirmeye yönelik soru sorma becerilerine sahip olmasını ve soru sorma stratejilerini etkili bir şekilde kullanabilmesini gerektirmektedir. Bu çalışmada soru sorma strateji ve tekniklerinin öгellikleri, etkili soru sorma becerileri ve Türkçe eğitiminde soru sorma teknik ve stratejilerinin üst düгey düşünme becerilerini Рeliştirmeye katkısı incelenmiştir. кalışmada doküman inceleme yönteminden yararlanılmış, konu ile ilgili kaynaklar ve veriler taranıp elde edilen bulgular belirlenen konu veya başlıklara Рöre düгenlendikten sonra yorumlanıp soru sorma strateji ve tekniklerinin Türkçe eğitiminde kullanımına dair önerilerde bulunulmuştur. Anahtar kelimeler: Türkçe eğitimi, Soru sorma stratejileri, Düşünme becerileri. 137 5E Öğrenme Modeli İle Türkçe Ders Planının Hazırlanması Doç. Dr. Ahmet Benzer, Burcu Varol 5E öğrenme modeli, öğretmen ve öğrenci rolleri üгerinde duran, 5 evreden oluşan, öğrenme sürecini etkin kılacak planlı bir öğretim sunar. Yapılandırmacı yaklaşıma Рöre Сaгırlanan öğrenme dönРülerinden biri olan 5E öğrenme modelindeki 5 evre ise araştırmalar tarafından çeşitli adlarla açıklanmıştır: Saka ve Akdeniz (2006), Giriş, Keşfetme, Açıklama, Derinleşme, Değerlendirme; Senemoğlu (2009), Dikkat çekme-ön öğrenmeleri ortaya çıkarma, Araştırma, Açıklama, Transfer etme, Değerlendirme; Ersoy (2013), Merak Uyandırma, Açıkla, Derinleştir, Değerlendir; Benzer (2015), Girme, Araştırma, Açıklama, Transfer etme, Değerlendirme şeklinde açıklamıştır. Araştırma sorusu şöyle oluşturulmuştur: “5E öğrenme modeliyle Türkçe ders planı nasıl Сaгırlanır?”. Bu kapsamda ilköğretim ikinci kademeye ait 7. sınıf ders kitabında yer alan birbirinden farklı üç metin türü için Rodger W. Bybee (2014) tarafından Рeliştirilen 5E öğrenme yaklaşımına Рöre düгenlenip Рeliştirilerek Türkçe ders planı Сaгırlanmıştır. кalışma sonunda Türkçe öğretiminde 5E öğrenme modeline yönelik uyРulamaların yayРınlaştırılması önerilmiştir. Anahtar kelimeler: 5E öğrenme modeli, Türkçe öğretimi, Ders planı. Sıfatların Öğretiminde Masal/Hikâye Anlatım Yönteminin Etkisi Okt. Nilüfer İnceman Akgün Türkçe öğretiminin temel işlevi; öğrencilerin bilişsel, duyuşsal ve devinimsel Рelişmelerine katkı sağlamak, bireyde dil bilinci ve duyarlılığı oluşturarak kendini rahat ifade edebilmesi için bireye olanak sunmaktır. Bu nedenle ana dil öğretimi ciddiye alınması gereken bir durumdur. кocuklar, yıllarca Türkçe dersi Рörmelerine rağmen ana dillerini başarılı bir şekilde kullanamamakta, kendilerini ifade etmekte sıkıntılar yaşamakta ve söг varlığının zenginliklerinin tadına varamamaktadırlar. Bireyin kendini ifade etme yetisi, dilinin inceliklerini çok iyi biçimde kavramasından Рeçmektedir. Bu noktada dil öğretiminde farklı yöntemler denenmesi gerekmektedir. кağın değişen ve Рelişen şartlarıyla birlikte, dil öğretiminde de yeni materyaller Рeliştirilmekte ve yeni yöntemlerden yararlanılmaktadır. Dilin ses bilgisinden biçim bilgisine, söг diziminden anlam bilgisine bütün alanlarındaki yapısal öгelliklerini kavramada kullanılacak yeni, çağdaş materyal ve yöntemler, dil öğretimini eğlenerek öğrenme biçimine sokacaktır. Dilin kullanım alanı içinde sıfatların önemi yadsınamayacak ölçüdedir. Sıfatlar, Türkçenin anlatım гenРinliği açısından önemli bir yere sahiptir ve kavramların zihinde istenen niteliklerde canlanmasını sağlamaktadır. Sıfatların anlatım гenРinliğine erişememiş bir birey, Türkçeden de istenen düгeyde verim elde edemeyecektir. Türkiye Türkçesi için bu kadar önemli olan sıfatların nasıl öğretileceği konusu, bu noktada Рündeme gelmektedir. Bu çalışmada; anlatımın süslenmesini sağlayan, nesnelerin öгellik ve belirtilerini ortaya koyan sıfatların nasıl öğretilmesi Рerektiği ve bunda masal/Сikсye anlatma yöntemlerinin etkileri incelenmeye çalışılmıştır. Anahtar kelimeler: Hikсye anlatımı, masal anlatımı, sıfat, çocuk, dil öğretimi. 138 Battal-Nâme’nin Değerler Eğitimi Açısından İncelenmesi Prof. Dr. Mehmet Dursun Erdem, Betül Hotamışlı Dağ, Necip Fazıl Kurt Battal-Nсme, VIII. yüгyılda Emevî-Bizans savaşlarında meşСur olmuş Battal Gazi isimli bir kaСramanın din için yaptığı savaşları konu edinen destan veya destanî halk Сikсyesidir (Demir ve Erdem, 2006: 25). кalışmada Battal-Nсme “Değerler Eğitimi” açısından incelenmiştir. Günümüгde, ülke olarak, kamu düгenini ve huzurunu olumsuz açıdan etkileyen çeşitli hadiselerle karşılaşmaktayıг. Bu durum eğitimcileri “Değerler Eğitimi” üгerinde kafa yormaya itmiştir. Bu bağlamda okullar, yurtlar, sevgi evleri gibi kurumlara toplumumuzun Сafıгasında bulunan değerlerimiгi aktarma misyonu yüklenmiştir. “Değerler Eğitimi” çalışmaları yürütülürken yeni nesillerimize toplum olarak sahip olduğumuг değerlerin aktarılması hedeflenmektedir. Sahip olduğumuг değerler aktarılırken yurt dışından ithal edilen kahraman ve olaylardan faydalanmak yerine öг kültürümüгde olan kahraman ve olayların tercih edilmesinin daha isabetli olduğu düşünülmektedir. Yeni nesillerimize ecdadını ve ecdadının haiz olduğu aСlсkını aktarmak araştırmacılara düşen önemli bir vazifedir. Tüm bunlar Рöг önüne alınarak bir milletin sahip olduğu değerlerin gelecek kuşaklara aktarılmasında kendi tarih ve coğrafyasında yaşayan kişilerin ve bu coğrafyada cereyan eden olayların hareket noktası olarak alınması fikrinden hareketle Battal-Nсme isimli destanın değerler açısından гenРinliği sorРulanmıştır. кalışmada nitel araştırma yöntemlerinden olan doküman incelemesi modeli kullanılmıştır. кalışma neticesinde Battal-Nсme’de değerler eğitimine ve değer aktarımına uygun olan bölümlerin var olduğu Рörülmüştür ancak; uygun olmayan bölümlerin de olduğu tespit edilmiştir. Bu sebeple Battal-Nсme’nin, değerler eğitimi bakımından sakıncalı olduğu düşünülen bölümlerin çıkarılması yoluyla değerler eğitiminde kullanılmasının daha uygun olduğu düşünülmektedir. Anahtar kelimeler: Değerler Eğitimi, Battal-Nсme, değer aktarımı. Türkçe Eğitiminde Beyin Fırtınası Yönteminin Kelime Öğretimine Etkisi Doç. Dr. Ahmet Benzer, Kübra Karadağ Kişilerin kendilerini ifade etmeleri ve ufuklarının Рeniş olması kelime haznelerinin Рenişliğiyle doğru orantılıdır. Ortaokul döneminde öğrencilerin entelektüel kişiliklerinin oluşup bireysel çabalarının ağırlık kaгandığı bir dönemdir. Bu dönemde kelime öğretimi öğrencilerin ders sonrası kelime öğrenmelerine yol Рösterecek nitelikte olmalıdır. İlkokula Рöre öğrenciler daha fazla kaynak ile karşılaşmakta lise dönemi için Сaгırlık aşamasındadırlar. Ortaokulda kelime öğretimi üгerine odaklanılan bu çalışmada öğrencilerin kelimeleri öğrenirken bildikleri ve yeni öğrenecekleri kelimeler arasında bağlantı kurabilme becerinin Рeliştirilmesi üгerine durulmuştur. нnceki ve yeni bilgiler arasında bağlantı yapısalcı eğitim felsefesinin temelidir. Bu teoriyi şimdi birebir kelime öğretimi üгerine uyРulanacaktır. Bu araştırmada, aktif öğrenme yöntemi olan 139 beyin fırtınasının kelime öğretimi için İstanbul’da bir ortaokulun 6. sınıf öğrencileri üгerinde uygulama yapılmıştır. Araştırmanın yöntemi eylem araştırmasıdır. Buna Рöre teori bir öğretmen yardımıyla uygulamaya sokulmuş olup elde edilen sonuçlar fenomolojik Рörüşme yardımıyla nitel olarak toplanmıştır. Elde edilen bulРuların değerlendirilmesi sonucunda öğrencilerin var olan kelime öğretme yöntemlerinin (söгlük, ezber vs.) dışında beyin fırtınası yöntemiyle daha iyi öğrendikleri saptanmıştır. Ayrıca uygulama sonrası öğrencilerle yapılan Рörüşmede öğrencilerin beyin fırtınasının derse yönelik ilgilerini arttırdığı, öğrendikleri kelimeleri nasıl ve nerelerde kullanacaklarını, kelimelerle birlikte kelime Рrupları Сakkında da bilgiye sahip oldukları yönündedir. Anahtar kelimeler: Beyin fırtınası, kelime, kelime öğretimi. Atasözlerinin Öğretimiyle İlgili Bir Araştırma Yrd. Doç. Dr. Filiz Mete, Yrd. Doç. Dr. Bilge Bağcı Ayrancı Türkçe öğretiminde bireye ifade гenРinliği katacak ve kültür aktarımını devam ettirecek atasöгlerinin öğretimi önemlidir. Bu çalışmanın amacı, ilköğretim ikinci kademedeki Türkçe dersinde öğrencilere kaгandırılması amaçlanan atasöгlerinin öğretiminde canlandırma yönteminin geleneksel yöntemlerle karşılaştırılması ve etki ve kalıcılığın araştırılmasıdır. кalışma, tarama araştırmasına dayalı deneysel bir araştırmadır. Veriler, araştırmacılar tarafından Рeliştirilen başarı testleriyle toplanmıştır. Değerler eğitiminde yer alan kavramlarla ilgili 20 adet atasöгü belirlenmiş ve kullanılmıştır. Katılımcılar, 5. sınıfta öğrenim Рören 67 ve 6. sınıfta öğrenim Рören 65, toplam 132 öğrencidir. Sınıflar iki şube olarak deney ve kontrol Рruplarına ayrılmıştır. Farklı yöntemler uyРulanmış ve öğretim sonunda başarı testleri yapılmıştır. Araştırmada, deney ve kontrol Рruplarının başarı oranlarındaki farklılık anlamlı çıkarken iki grup arasındaki tekrarlı son test başarı oranının karşılaştırılmasında anlamlı bir fark olmadığı tespit edilmiştir. Sonuçlar, kullanım alışkanlığı oluşturması için atasöгü öğretimine daha erken yaşta başlanması, yaşa Рöre belirlenen atasöгlerinin aşamalı olarak ders kitaplarında yer alması ve her fırsatta atasöгü kullanımına olanak sağlayacak etkinliklerle tekrar edilmesinin гorunluluğunu ortaya koymaktadır. Anahtar kelimeler: atasöгü, atasöгü öğretimi, canlandırma yöntemi. Türkçe Derslerinde Dinleme Metinlerinin İşlenişine ve Dinleme Türlerinin Kullanılışına Yönelik Sınıf İçi Uygulamaların Değerlendirilmesi Yrd. Doç. Dr. Elif Aktaş, Yrd. Doç. Dr. Serap Uzuner Yurt Türkçe öğretimi, öğrencilerin hayat boyu kullanacakları dört temel dil becerisini kaгandırmaya yönelik etkinlik, kaгanım ve uygulamalar içermektedir. Dinleme becerisinin doğuştan kaгanıldığının düşünülmesi bu becerinin Рeliştirilmesine yönelik uyРulamaların ihmaline neden olmuştur. Anlamanın ve iletişim kurmanın en önemli basamağı olan dinleme becerisinin okullarda sistemli bir şekilde kaгandırılması için gerekli uygulamalar öгellikle son yıllarda önem kaгanmıştır. Bu doğrultuda dinleme/izleme metni kavramına ilk defa 2005 yılında Сaгırlanan öğretmen kılavuг kitaplarında yer verilmiştir. Bu çalışmanın amacı ilköğretimde Türkçe 140 derslerinde dinleme metinlerinin nasıl işlendiği ve hangi tür dinleme tekniklerinin kullanıldığına yönelik sınıf içi uyРulamaları tespit etmektir. Nitel araştırma yaklaşımına uygun olarak desenlenen çalışmada veri toplama aracı olarak sınıf ve Türkçe öğretmenlerine yarı yapılandırılmış Рörüşme formu uyРulanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunun belirlenmesinde kolay ulaşılabilir durum örneklemesi tercih edilmiştir. Buna Рöre öğretmenlere dinleme metinlerini nasıl işledikleri, hangi dinleme türlerini kullandıkları, dinleme becerisini ölçmek için hangi araçları kullandıklarına yönelik açık uçlu sorular yöneltilmiştir. Görüşme formundan elde edilen veriler nitel araştırma tekniklerinden içerik analizi kullanılarak çöгümlenmiştir. Anahtar kelimeler: Türkçe öğretimi, sınıf içi uygulamalar, dinleme metni, dinleme türleri. Türkçe Ve Sosyal Bilgiler Ders Kitaplarının Değer Aktarımı Açısından İncelenmesi Arş. Gör. Okan Yetişensoy, Arş. Gör. Fatih Torun Toplumun kabul ettiği inançların tümü olarak nitelendirilebilecek değerler, Рünümüг eğitim sistemlerinin önemle üгerinde durduğu bir konu olarak karşımıгa çıkmaktadır. Karakteri ve aСlakı şekillendiren en önemli unsurun değerler olduğu düşünüldüğünde, gerekli evrensel ve ulusal değerlerle donatılmamış bir bireyin gelecekte hem topluma hem de ülkesine yararlı olabileceğini söylemek Рüçtür. İşte bu noktada eğitimin duyuşsal boyutunu oluşturan değerler eğitimi kritik bir öneme sahiptir. Milli eğitim de bu konu üгerinde önemle durmuştur. Nitekim milli eğitimin genel amaçlarından birisi de bireyleri beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde Рelişmiş bir kişiliğe ve karaktere kavuşturmak, onları insan Сaklarına sayРılı, kişilik ve teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmektir. Türkçe ve sosyal bilgiler ders kitapları da bu doğrultuda bir içeriğe sahip olmak ile beraber bireyin sahip olduğu değerler yönünden Рelişmesini amaçlamaktadır. Bireylerin sahip olduğu kişiliğin şekillenmesinde kritik bir dönem olan ilköğretim döneminin hemen hemen her kademesinde bireylere verilen bu iki ders öğrencilerin duyuşsal yönden Рelişimini sağlama hususunda önemli bir yere sahiptir. Bu araştırmanın amacı, değer eğitimi konusunda kritik öneme sahip bu iki dersi karşılaştırarak benzeyen ve ayrılan yönlerini ortaya koymaktır. Bir doküman araştırması olan bu çalışma evrenini Türkiye’de okutulan ilköğretim Türkçe ve sosyal bilgiler kitapları oluşturmaktadır. Araştırmanın veri analizinde ise içerik analizi kullanılacaktır. Araştırma sonucunda çalışma evrenini oluşturan bu iki farklı dersin kitaplarının öğrencilere evrensel ve ulusal değerlerin aşılanmasına yönelik önemli bir araç olduğu bulgusuna ulaşılması beklenmektedir. Anahtar kelimeler: Türkçe eğitimi, Türkçe ve sosyal Bilgiler Ders Kitabı, Değer. Bir “Zorunlu Ders” Olarak Türk Dili (TK) ve Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri Dr. Hülya Bulut Son yıllarda birçok üniversite, üniversitelerde zorunlu olarak okutulan Türk Dili ve Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Dersleri’ni uzaktan eğitim kanalıyla öğrencilerine vermeye başlamıştır. Boğaгiçi Üniversitesi ise bu iki dersi (TK ve HTR kodlarıyla) klasik bir ders alРısı şeklinde 141 öğrencilerine aktarmaya devam etmektedir. Eğitim dilinin İnРiliгce olduğu üniversite için Türkçe anlatılan bu derslerin öğrencilerle yüг yüгe işlenmesi oldukça önemlidir. Türk Dili Dersleri “TK 221” ve “TK 222” kodlarıyla 2. sınıf öğrencilerine yönelik, zorunlu olarak okutulan derslerdir. Bu derslerde YнK’ün belirlediği Türk Dili Dersi кerçeve ProРramı’na sadık kalınmakla birlikte hocalar ders proРramı Сaгırlarken kendi inisiyatifini kullanma Сakkına da sahiptir. Bu inisiyatif sayesinde iki dönem olarak işlenen Türk Dili Dersleri edebiyat metni inceleme ve yorumlama ağırlıklı olarak yürütülmektedir. Bir dönem boyunca seçilen dört ayrı türdeki metin üгerinden öğrencilerin hem Türk Edebiyatı’na dair bilgilerini arttırmak hedeflenmekte hem de öгellikle eleştirel bir okumanın nasıl Рerçekleştirilebileceğine dair okuma/yorumlama pratiklerine ağırlık verilmektedir. Yapılacak sunumda da dersin nasıl işlendiğine dair daha Рeniş bilgiler verilecek; seçilen metinlerin öğrenciler tarafından alРılanışı üгerinde de durulacak ve dersin “гorunlu” olmasıyla ilgili yaşanan kimi sorunlara da değinilecektir. Anahtar kelimeler: üniversite, zorunlu ders, alРı, katkı. Dil Öğretimi Bilgileri Bakımından Şerh-i Sebatü’l-Acizin (Risale-i Azize) Prof. Dr. Ayşehan Deniz Abik кağataycanın Klasik sonrası metinlerinden biri olan Sebatü’l-Acizin adlı eser 18. yüгyılda telif edilmiştir. Dini tasavvufi bir eser olan mesnevi, yaгı dili olarak Doğu Türkçesini takip eden bütün alanlarda çok yayРın olarak okunmuştur. Sufi AllaСyar’ın Tataristan, нгbekistan, Türkmenistan, İran, Pakistan gibi farklı coğrafyalarda nüsСaları bulunan eserinin, Anadolu’da da nüsСaları Рörülmektedir. Eserin birçok basımı da yayРın olarak okunan bir eser olduğunu Рöstermektedir. Eserin Doğu Türkçesi alanında İslami eğitim için ders kitabı gibi okutulduğu kaynaklardan anlaşılmaktadır. ŞerС-i Sebatü’l-Acizin ( Risale-i Azize) şariСi Taceddin YalçıРul, Sebatü’l-Aciгin’in çeşitli söгlerle oluşturulduğunu, eserin gizli söгlerini kendi dilleriyle anlamak isteyenler olduğunu, bu kitabı Türki diline tercüme etmesini isteyenler olmasına rağmen bunu yapmadığını söyler. Ancak eseri, kıгı Aгiгe’nin isteği üгerine şerС ettiğini kaydeder. Kaгan’da 1858’de yayımlanan şerСte, yabancı söгleri kullanmadan açıklamalarını mümkün olduğunca halk dilinde, Kazan dilinde verme çabası Рörülür. Kazan çevresindeki şerС, Tatarcanın yaгı dili olarak kuruluşuna ilişkin izlerde taşır. Arapça, Farsça veya Kazan Türkçesi dışındaki Türkçelere ait dil malzemesini açıklayan Taceddin YalçıРul, kendi yüгyılında Türk leСçeleri arasındaki söгvarlığındaki birlikleri ve farklılıkları da dile Рetirmiştir. Bildiride, ŞerС-i Sebatü’l-Aciгin’de dil bilgisi ile ilgili olarak verilen bilgiler, dil öğretimi kapsamında tasnif edilerek değerlendirilecektir. Farklı dil ve leСçe malzemesinin açıklanma yolları incelenecek, bu malzemenin öğretim için nasıl kullanıldığı üгerinde durulacaktır. 142 Anahtar kelimeler: Sebatü’l-Acizin, Risale-i Azize, ŞerС, Tatarca, кağatayca, Kazan, Taceddin YalçıРul, Doğu Türkçesi KKTC'de Okulöncesi Eğitim Kurumlarında 5-6 Yaş Gurubuna Uygulanan Dil Eğitimi Programının Dil Gelişimine Etkisi Öğr. Gör. Serdal Işıktaş KKTC’de Okulöncesi Eğitim Kurumlarına devam eden 5-6 yas grubu çocuklarına uygulanacak olan Dil Eğitim ProРramının dil Рelişimine etkisi bu tezin amacını oluşturmaktadır. Bu amaçla Dil Eğitim ProРramının KKTC’de Okulöncesi Eğitim kurumlarına devam eden 5-6 yas grubu çocukların dil Рelişimine etkisinin cinsiyet, kardeş sayısı, anne eğitimi, anne mesleği, anaokuluna gitme süresine Рöre farklılık Рösterip Рöstermediği araştırılmıştır. KKTC’de okulöncesi eğitim kurumlarına devam eden 5-6 yas grubundaki 80 çocuk araştırmanın örneklemini oluşturmuştur. Seksen çocuk tesadüfi yöntemle deney ve kontrol Рruplarına ayrılmıştır. Araştırma deneysel nitelik taşımaktadır. Araştırma modeli örneklem ve kontrollü, ön ve son test model olarak belirlenmiştir. Deney ve kontrol grubunu oluşturan çocuklara ön test olarak Peabody Resim-Kelime Testi, Descoeudres’in LüРatçe Testi, LüРatçe ve Dil Testi, çocuk ve ailesine ilişkin bilgileri belirlemek amacıyla ise Kişisel Bilgi Formu uyРulanmıştır. Deney grubunu oluşturan çocuklara araştırmacı tarafından danışman reСberliğinde Сaгırlanan dil eğitim proРramı 12 hafta süreyle uyРulanmıştır. Kontrol grubu bu uyРulamanın dışında bırakılmıştır. On iki Сaftalık süre sonunda deney ve kontrol grubunu oluşturan çocuklara son test olarak ayni testler tekrar uyРulanmıştır. Elde edilen verilerin analizleri, S.P.S.S 10.0 bilgisayar istatistik proРramıyla yapılmıştır. Anahtar kelimeler: Okul нncesi, Dil Eğitimi, Dil Gelişimi Türkçe Öğretmenliği Adaylarının Konuşma Kaygısının Belirlenmesi: İstanbul Örneği Doç. Dr. M. Eyüp Sallabaş, Arş. Gör. Talha Göktentürk, Arş. Gör. Emre Yazıcı İnsan Сayatının temel unsurlarından iletişimin Рerçekleşme süreci anlama ve anlatma becerilerinin problemsiz bir şekilde kullanılabilmesine bağlıdır. İnsanlar sırasıyla dinleme, konuşma, okuma ve yazma becerilerini Рeliştirerek ana dilini öğrenir. Bu dört beceriden dinleme ve okuma anlama becerilerine, konuşma ve yazma ise dinleme becerilerine bağlıdır. Bir dilin kelimeleriyle düşüncelerini söгlü olarak anlatmak olarak tanımlanabilecek konuşma becerisi ise Türkçenin eğitimi ve öğretiminde çalışacak öğretmen adaylarının kullanması gereken temel dil becerilerinden biridir; zira öğretmenin sahip olduğu bilgi hazinesini öğrencisine aktarmada konuşma becerisi sıkça kullanılmaktadır. Bu sebeple çalışmada Türkçe нğretmenliği adaylarının konuşma kayРılarının ölçülmesine yönelik bir ölçek Рeliştirilmesi amaçlanmıştır. кalışma grubunu ise İstanbul’daki Türkçe Eğitimi bölümlerinin lisans proРramlarında öğrenim Рören dördüncü sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. İstanbul Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, Yıldıг Teknik Üniversitesi, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi ve İstanbul Aydın Üniversitesinin dördüncü sınıf öğrencilerden toplanan verilerle Рeliştirilen ölçek kapsamında Рeçerlilik ve Рüvenilirlik çalışmaları yapılarak ölçeğin uygulanabilir olup olmadığı belirlenecek ve elde edilen 143 verilerden hareketle Türkçe Eğitimi alanında lisans öğrenimi Рören Türkçe öğretmenleri Сakkında öneriler sunulacaktır. Anahtar kelimeler: Türkçe eğitimi, konuşma becerisi, konuşma kayРısı. Öz Düzenlemeli Strateji Gelişimi Yazma Öğretimi Modeli Yrd. Doç. Dr. Nilay Çağlayan Dilber Yazma yetisi, yüksek derecede öг düгenleme becerisi gerektirmektedir. Bu nedenle yazmada öг düгenlemenin öğretimi, öğrencilerin sonradan ürettikleri metinlerin niteliklerinde belirgin bir Рelişim sağlamaktadır. нг Düгenlemeli Strateji Gelişimi yazma öğretimi modeli de öğrenci yaгarların öг düгenleme becerilerini Рeliştirmeyi amaçlamaktadır. Modelin temeli, her çocuğun yaгabileceğine dayandırılmakta; planlama, yazma, düгeltme, ekleme ve yazma sürecini yönetme stratejilerinin uygulamaya konulabileceğini belirtmektedir. Ayrıca model, türe öгРü strateji öğretimi ile öğrenci metinlerinde uzunluk, metin elementlerinin kullanımı, nitelik açılarından da Рelişim sağlamaktadır. Modelin öğrenci metinlerine bu yönlerdeki etkisi çeşitli araştırmalarla sınanmıştır. Ülkemiгde ise öğrenci yaгarların metinlerinde nitelik açısından bu tür sorunların olduğu pek çok çalışma ile bulРulanmıştır. Bu çalışmada, öğrencilerin yazmada öг düгenleme becerilerini Рeliştirdiği yapılan araştırmalarla kanıtlanmış нг Düгenlemeli Strateji Gelişimi modeli tanıtılacak ve modele ilişkin örnek uygulamalara yer verilecektir. Anahtar kelimeler: Öz Düzenlemeli Strateji Gelişimi, yazma öğretimi, strateji öğretimi, öz düzenleme. Türkçeyi Yabancı Dil Olarak Öğrenen Öğrencilerin Kaynak Kitaplarındaki Metinlerin Okunabilirlik Açısından Değerlendirilmesi: Yunus Emre Enstitüsü Türkçe Öğretim Seti ve İstanbul Yabancılar için Türkçe Seti B1-B2 Örneği Arş. Gör. Emre Yazıcı, Arş. Gör. Talha Göktentürk Bir dili örРün eğitim şeklinde, akademik olarak öğrenmenin en temel unsurlarından birisi ders kitaplarıdır. нğrenciler dili öğrenirken gerek dilbilgisi açısından gerekse dil becerilerini kavrarken ilk olarak ders kitaplarıyla karşılaşır ve bu karşılaşma basamaklı kur sisteminin sonuna dek devam eder. нğrencilerin akademik olarak öğreneceği gramer bilgisi de ders kitaplarındaki metinlerden hareketle öğretilmekte, Рünlük hayatta ve akademik yaşantısında kullanacağı kelime hazinesi de bu ders kitaplarındaki metinlerden hareketle kaгanılmaktadır. Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen öğrencilerin dili en iyi şekilde öğrenmeleri için iyi seçilmiş kitaplar ve bu kitaplar için iyi ve titizlikle Сaгırlanmış metinlere iСtiyaçları bulunmaktadır. Gestalt’ın ‘гiСin eksik kelimeleri veya imajları tamamlar’ ilkesinden hareketle kaynak kitaplardaki metinler analiz edilmektedir. İlРili kitapların içinden seçilen metinlerin okunabilirlik düгeyini belirlemek amacıyla her altıncı kelimesi silinen boşluk tamamlama testleri yapılmaktadır. Metinlerin anlaşılmasının sağlanması açısından ilk cümleler aynen verilmekte ve 144 ikinci cümleden başlamak üгere her altıncı kelimeleri silinmektedir. нğrenciler bu boşlukları her boşluğa bir kelime gelecek şekilde tamamlamaya çalışmaktadır. Boşluk tamamlama testleri değerlendirilirken %40’ın altında kalan doğru cevap oranı metnin zor olduğunu, %40-59 arasındaki doğru cevap oranı metnin öğretimsel düгeyde olduğu ve %60 ve üstü doğru cevap yüгdesi ise metnin kolay olduğu şeklinde yorumlanmaktadır (Rankin & Culhane, 1969). Araştırmanın çalışma grubunu Yıldıг Teknik Üniversite TнMER B1 ve B2 seviyesinde öğretim Рören öğrenciler oluşturmaktadır. Araştırmada Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen öğrencilerin metinlerinin seviyeye uyРunluğu tespit edilmekte, durumla ilgili olumlu ve olumsuz Рörüşler bildirilmekte ve bu bağlamda yeni kaynak kitapların ve kaynak metinlerin oluşturulmasında daha başarılı sonuçlara ulaşılması hedeflenmektedir. Anahtar kelimeler: Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi, ders kitabı, metin 6. Sınıf Öğrencilerinin Türkçe Dersi Öğretim Programında Belirtilen Yazım ve Noktalama Kurallarını Uygulayabilme Düzeyi Arş. Gör. Sedat Karagül Bu çalışmanın amacı, 6. sınıf öğrencilerinin İlköğretim Türkçe Dersi (6, 7, 8. Sınıflar) нğretim ProРramı'nda belirtilen yaгım ve noktalama kurallarını uygulayabilme düгeyini saptamaktır. Bu amaç doğrultusunda, öğrencilere İlköğretim Türkçe Dersi (6, 7, 8. Sınıflar) нğretim ProРramı'nda belirtilen her bir yaгım kuralı ve noktalama işareti için 3 sınama maddesinin bulunduğu metinler verilerek öğrencilerin bu metinlerdeki yanlış yaгılmış söгcüklerin doğrularını yaгmaları ve boş bırakılan yerlere de gerekli noktalama işaretlerini koymaları istenmiş, her bir yaгım kuralı ve noktalama işareti tek tek değerlendirildikten sonra her öğrencinin bunları doğru ve yanlış uygulama sayısı belirlenerek bu sayılar frekans ve yüгde değeri olarak Сesaplanmıştır. Araştırma, Burdur ilinde 2009-2010 eğitim-öğretim yılında 6. sınıfta öğrenim Рören 60 öğrenciyle yürütülmüştür. Araştırmanın sonucunda öğrencilerin yaгım ve noktalama kurallarını uygulayabilme becerilerinin beklenen düгeyin altında kaldığı belirlenmiştir. Anahtar kelimeler: Türkçe eğitimi, yazma becerisi, yaгım kuralları, noktalama işaretleri, Türkçe dersi öğretim proРramı. Kırım Tatar Türkçesinin Öğretimi Üzerine Bir Deneme: “Eglenceli Meşğuliyetler” Arş. Gör. Meryem Başkurt, Okt. Didem Orhan Kırım Tatarları sürРün ve Рöçlerle kültürel değişikliğe maruz kalmıştır. Dolayısıyla Kırım Tatar Türkçesi, sürРün bölРelerindeki kültürlerin ve dillerin etkisinde kalmış, sürРünden vatana dönüş döneminde de Kırım’da yine aynı süreci yaşamış bir dil öгelliği Рöstermektedir. Dil uzun yıllar içinde her ne kadar muhafaza edilmeye çalışılmışsa da çoğunluk dilinin baskısıyla pek çok kayıp yaşanmıştır. Eğitim dilinin Kırım Tatar Türkçesi olmaması, yaşanılan topraklarda – sürРün bölРeleri ve Kırım da dсСil olmak üгere – aгınlık muamelesine maruz kalınması gibi sebeplerle ana dil ikinci dil durumuna düşmüş, konuşur sayısı aгalmıştır. 145 Dilin kültür devamlılığındaki önemli rolünün farkına varılmasıyla Milli Mekteplerin açılması çalışmalarına başlanmıştır. Milli Mektepler Rusçanın ağırlıklı eğitim dili olarak kullanıldığı, bunun yanında Kırım Tatar Türkçesinin de öğretildiği kurumlardır. Bu kurumlara ek olarak baгı üniversitelerin Türkoloji bölümlerinde de Kırım Tatar Türkçesi öğretilmektedir. Ancak dil öğretiminde kullanılan ders kitaplarının sayısı oldukça aгdır. Ana dili ve ikinci dil öğretiminde ders kitapları en önemli eğitim materyalidir. Ders kitabı aracılığıyla dil öğrenicilerine temel dil becerileri kaгandırılması amaçlandığından ders kitaplarının bu becerileri Рeliştirmeye yönelik Сaгırlanması beklenmektedir. Bu çalışmanın amacı, “EРlenceli Meşğuliyetler” adlı Kırım Tatar Türkçesi ders kitabında metinler ve metinlerin etkinliklerle olan uyumu ele alınarak, kitapta metin türlerine, metinlerin Рörsellerle uyumuna ve bunların kültürel aktarımındaki etkililiğine ne derece yer verildiğinin kapsamlı şekilde ortaya konması olacaktır. кalışma nitel araştırma yöntemlerinden belge tarama aracılığıyla incelenerek nicel verilerle desteklenecektir. Anahtar kelimeler: Kırım Tatar Türkçesi, Türkçe öğretimi. Masal Metinlerinin Ortaokul Öğrencilerinin Yaratıcı Yazma Becerilerine Etkisi Doç. Dr. Nesrin Sis, Saliha Gamze Oğuz кocuklar masal yardımıyla hayalden Рerçeğe Рeçer, Рerçeği hayalleriyle kıyaslayarak somutlaştırır. Masallar yerinde ve гamanında ustaca kullanıldığında çocukların duygu dünyalarını, düşsel evrenlerini beslemelerinde, söгcük dağarcıklarını Рeliştirmelerinde ve söгcükleri zamanlara uygun olarak kullanmalarında etkili birer araç olabilirler. Bu araçlardan biri ise yazma becerisidir. Bir etkinlik veya bir çalışma süreci içinde yaratıcı yaгıları, öğrenciler öbür yaгılardan daha büyük zevkle yazarlar; çünkü hayalleri öгРürce çalışır, dili zevklerine Рöre kullanırlar, düгenlemelerini de istekleri gibi yaparlar. Bu tür yaгılar yazmak, onlar için yaratmak, oyun oynamak gibidir. Bu çalışma, Malatya YaгıСan Durucasu İmam Hatip Ortaokulu 5., 6. ve 7. sınıfa devam eden 46 öğrenciyle yürütülmüştür. 2016-2017 eğitim-öğretim yılının birinci dönemi ile sınırlıdır. кalışma sırasında masalları birleştirmeleri için öğrencilere okunan ve anlatılan 12 masalla sınırlandırılmıştır. Bu masallar 4 masal grubuna ayrılmıştır: Masal Grubu 1; Hansel ve Gratel, Kurbağa Prens, Rapunzel Masal Grubu 2; Kuyruklu Yalan, Keloğlan ve PadişaСın Kıгı, Kayıkçı Keloğlan Masalı Masal Grubu 3; Bir Göгe Bir Gül, Dünyanın Tadı, Avcının GünaСı Masal Grubu 4; Hansel ve Gratel, Keloğlan ve PadişaСın Kıгı, Avcının GünaСı Bu çalışma ile masalları birleştirme yoluyla yapılan etkinliklerin ortaokul öğrencilerinin yaratıcı yazma becerilerini nasıl ortaya koydukları incelenmiştir. Yapılan her etkinlikte üç farklı masal anlatılmıştır. нğrencilerle birlikte anlatılan masalların tahlilleri yapılarak öğrencilerin masalları 146 doğru anlaması sağlanmıştır. Daha sonra bu masallarla ilgili yaratıcı yazma çalışmaları yapılmıştır. Yapılan uygulama 4 hafta 12 ders saati sürmüştür. 46 öğrenciden sağlanan 141 veri bir kod anaСtarı oluşturularak analiz edilmiştir. Nitel veriler ise katılımcılardan elde edilen yaratıcı yazma temalarına Рöre analiz edilmiştir. Masal metinlerinden yola çıkarak öğrencilerin yaгdıkları verilerin yorumlanmasında uygulama sürecinin Рelişimi ve öğrencilerin ortaya koyduğu; masal metnini yaratıcı oluşturma, üretme, anlama, çöгümleme, canlandırma ve öгdeşleştirmeye yönelik temalar elde edilmiştir. Bu temalandırılan verilerden 19 farklı alt başlıkta bulgular elde edilmiş ve yorumlanmıştır. Analizler sonucunda öğrencilerin kendi yaгdıkları masal metinlerinde; yeni başlık oluşturdukları, yeni karakterler yarattıkları, kahramanlara yeni isimler verdikleri, karakterlerin öгelliklerini değiştirdikleri, karakterler arası yeni ilişkiler kurdukları, kahramanlar arası rol değişimi yaptıkları, olayları yeniden kurРuladıkları, olaylar arasında bağ kurdukları, farklı mekсnlar kullandıkları, mekсnın öгelliklerini değiştirdikleri, öгРün ifadeler kullandıkları, kendi yaşantılarıyla ilişkilendirdikleri, atasöгü ve deyimleri uygun durumlarda kullandıkları, benzetme ve diğer sanatlara yer verdikleri, orijinal ifadeler kullandıkları, sıra dışı düşünce ortaya koydukları, sentez yapabildikleri, gerilim ve heyecan kattıkları tespit edilmiştir. Ayrıca masal metinlerinden elde edilen verilerin sınıf düгeyi ve cinsiyete Рöre farklılık Рösterdiği tespit edilmiştir. Anahtar kelimeler: masal, tema, yaratıcı yazma Öz Düzenlemeli Strateji Gelişimi Modeli Kullanılarak Karşılaştırmalı Metin Yazma Öğretimi Yrd. Doç. Dr. Nilay Çağlayan Dilber Bilginin sunuluş biçimleri metin yapılarını ortaya çıkarmaktadır. En yayРın bilgi veren metin yapılarından biri de karşılaştırmalı metin yapılarıdır. Karşılaştırmalı metinlerde, iki olayı veya kavramı karşılaştırmaya yönelik bilgi verilmekte ve aralarında karşılaştırma ilişkisi kurulan birimlerin farklı açılardan benzerlik ve farklılıklarına işaret edilmektedir. Türkçe Dersi (1-8. Sınıflar) нğretim ProРramı (2015)’nda da“5-8. sınıflar düzeyinde bilgi verici metinler kapsamında kronolojik sıralamaya, tanımlamaya/betimlemeye, karşılaştırmaya, sebep-sonuca ve problem çözmeye dayalı metin yapılarından ve gezi yazısı, deneme, eleştiri, söyleşi, köşe yazısı, makale, biyografi, otobiyografi, mülakat vb. türlerden örneklere olabildiğince yer verilecektir.” ifadesi yer almaktadır. Ortaokul öğrencilerinin karşılaştırmalı metin yapısında oluşturulmuş metinleri anlayabilmeleri ve bu tür metinleri üretebilmeleri için metin yapısı bilgisine sahip olmaları gerekmektedir. Bir yazma öğretimi modeli olan нг Düгenlemeli Strateji Gelişimi modeli de türe öгРü yaгmayı içeren stratejilerin öğretimini içermektedir. Yapılan araştırmalar, modeli kullanan öğrenci yaгarların ürettikleri karşılaştırmaya dayalı metinlerin niteliğinin arttığını Рöstermektedir. Bu çalışmada ise ortaokul öğrencilerinin karşılaştırmalı metin yapısının Türkçe derslerinde nasıl öğretilebileceğine dair teorik açıklamalara yer verilecek; ayrıca karşılaştırmaya dayalı nitelikli metinler üretmelerini sağlamaya dönük нг Düгenlemeli Strateji Gelişimi modeli kullanılarak Сaгırlanmış örnek bir ders izlencesi sunulacaktır. Anahtar kelimeler: metin yapısı öğretimi, karşılaştırma metni, yazma öğretimi, нг Düгenlemeli Strateji Gelişimi Modeli. 147 Türkçe Öğretim Programları Çerçevesinde Metin Seçim Ölçütleri Doç. Dr. Nermin Yazıcı Anadili eğitiminin temel aracı o dilde üretilmiş metinlerdir. Metinler, dillerin; yapısal, anlamsal ve kullanımsal öгellikleriyle somutlaştığı söгlü/yaгılı ürünlerdir. Metinler, anadile ilişkin becerilerin Рeliştirilmesinde en önemli öğretim materyallerini oluştururlar ve bu nedenle öğretim proРramları içerisinde kimi ölçütler çerçevesinde, taşıması beklenen niteliklerle tanımlanırlar. Türkçe нğretim ProРramları, metinlerin taşıması gereken niteliklere ilişkin çeşitli ilke ve sınırlılıkları belirleyerek Programlarda ortaya koyulan eğitim hedeflerine ulaşmayı amaçlar. Programlarda, kullanılacak metinlere ilişkin olarak metin türü, kullanılacak metin sayısı, metin uгunluğu, metnin otantik niteliği, metinlere müdaСale sınırlılıkları, metin kullanım kaynakları vb. öгelliklere yer verilir. Türkçe нğretim ProРramlarında belirtilen eğitimsel hedeflere ulaşmada metinlerin taşıdığı nitelik son derece önemlidir. Bu bağlamda, Рeçmişten Рünümüгe farklılaşan öğretim yaklaşımları Türkçe öğretiminde kullanılan metinlerle ilgili ölçütlerde de değişime neden olmuştur. 2005 Türkçe нğretim ProРramı’yla birlikte öğretim yaklaşımında önemli bir değişim Рerçekleşmiştir; dolayısıyla bu çalışmada, 2005 ve sonrası Türkçe нğretim ProРramı’nda yer alan metin seçme ölçütleri üгerinde durulacak, СaliСaгırda tekrar Рöгden Рeçirilen ve askıda kamuoyunun bilgisine sunulan Türkçe нğretim ProРramı (2016)’na da çalışmanın kapsamında yer verilecektir. Anahtar kelimeler: öğretim proРramı, türkçe öğretimi, metin seçme Suriyeli Öğrencilere İlkokuma Yazma Öğretiminde Yaşanan Zorluklar (İzmir-Buca Örneği) Dr. Ferdane Denkci Akkaş, Süleyman Akkaş Bireyin toplumsal hayatta varlığını sürdürebilmesi için kaгanması gereken temel yaşam becerilerinden biri okuma yazma becerisidir, bu nedenle de ilkokuma yazma öğretimi temel eğitimin en önemli bileşenlerinden biridir (Kabadayı, 2001). Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığı, 2005 yılından sonra ilkokuma yazma öğretiminde ezberci olması nedeniyle cümle temelli yöntemden vaгРeçmiş ve ses temelli yöntemle öğretime başlamıştır. İlkokuma yazma öğretimine ilişkin yapılan çok sayıdaki çalışma, bu süreçte sınıf öğretmenlerinin karşılaştıkları çeşitli sorunları ve yaşadıkları Рüçlükleri ortaya koymaktadır (Baydik ve Kudret, 2012; Yalçın, 2010; Durukan ve Alver, 2008; Samancı, 2007). нte yandan, 2011 yılından bu yana ülkelerinde yaşanan savaş ve şiddetten kaçarak Türkiye’ye sığınan Suriyeli çocukların eğitimine ilişkin izlenen politikalar sonucunda, Рünümüгde çok sayıdaki sınıfta bu çocukların eğitim aldığı Рörülmektedir. Bu nedenle, ilkokul birinci sınıfta anadili Türkçe olmadığı halde, Türkçe ilkokuma yazma öğrenen çok sayıda Suriyeli öğrenci bulunmaktadır. Bu çalışmanın amacı da ilkokul birinci sınıf öğretmenlerinin Suriyeli öğrencilere ilkokuma yazma öğretimi sırasında yaşadıkları Рüçlükleri tespit etmek ve çöгüm önerileri sunmaktır. Araştırmanın verileri, İгmir ili Buca ilçesinde Рörev yapan ve sınıfında Suriyeli öğrenci bulunan ilkokul birinci sınıf öğretmenlerinden Рörüşme yöntemi ile toplanacaktır. Görüşme soruları Göгüküçük (2015) 148 tarafından anadili Türkçe olmayan ilkokul öğrencilerine ilkokuma yazma öğretiminde karşılaşılan sorunları tespit etmek amacıyla yapılan çalışmadan yararlanılarak oluşturulmuştur. Veriler, içerik analizi ile analiz edilecek ve analiz sonuçlarının yorumlanmasında frekans ve yüгde Сesaplamalarından yararlanılacaktır. Anahtar kelimeler: İlkokuma yazma, Suriyeli öğrenciler, ses temelli cümle yöntemi 149 Hızlı Otomatik İsimlendirme, Okuma Hızı ve Doğru Okuma Doç. Dr. H. Kağan Keskin, Doç. Dr. Özay Karadağ Okuma Сıгı ve doğru okuma, öğrencilerin okuduklarını anlamasında oldukça önemli bir yere sahiptir. Bu nedenle birçok çalışmada bu değişkenler, okuma becerisinin sürdürülmesi, okuma çıktılarının niteliği, anlama vb. değişkenler ile aralarındaki olası ilişkinin varlığı ve yönü açısından araştırılmıştır. Ancak son yıllarda bu değişkenler arasına, Сıгlı otomatik isimlendirme de dсСil edilmekte ve doğru okuma ile okuma Сıгı arasındaki ilişki sorРulanmaktadır. Bu nedenle bu araştırmanın amacı ilkokul 3. Sınıf öğrencilerinin otomatikleşmiş isimlendirme ile okuma Сıгı ve doğru okuma becerileri arasındaki olası ilişkinin varlığını araştırmaktır. Bu amaca yönelik Düгce il merkezindeki bir ilkokulun 3. Sınıflarından 2 şube tesadüfi olarak belirlenmiş ve ön çalışmalar başlatılmıştır. Hıгlı otomatik isimlendirme Сıгı için RAN Testi; okuma Сıгı ve doğru okuma için ise öğrencilerin sınıf düгeylerine uygun, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından onaylanmış ve öğrencilerin daha önce karşılaşmadığı bir metin seçilmiştir. RAN testi ve metin Türkçe eğitimi alanında iki uгmanın Рörüşüne sunulmuştur. Elde edilen veriler, normallik dağılımına Рöre Pearson veya Spearman korelasyon testi ile analiz edilecektir. Araştırma sonunda elde edilen verilerin literatür ışığında tartışılması ve gerekli çıkarımların yapılması planlanmaktadır. Anahtar kelimeler: RAN, okuma Сıгı, doğru okuma. Sesli Okumada Anlam Ünitelerinin Önemi Doç. Dr. H. Kağan Keskin, Doç. Dr. Özay Karadağ Akıcı okuma son yıllarda Türkçe нğretimi ProРramlarında daha açık olarak ifade edilir hale Рelmiştir. Bunun nedenlerinden birisi de akıcı okumanın anlama ile olan Рüçlü ilişkisidir. Bir okumanın akıcı okuma olarak nitelendirilebilmesi için baгı kriterlerin Рöгlenmesi gerekmektedir. Akıcı okumanın ölçülmesinde kullanılan ölçme araçlarının çoğu, okuma Сıгı, doğru okuma, prozodi, anlam üniteleri (Рrupları) ile okuma, tonlama, vurgulama, pürüгsüг okuma gibi kriterleri dikkate alırlar. Bu kriterlerden biri de anlam üniteleri ile okumadır. Anlam üniteleri ile okumada bir ya da birden fazla kelimeyi kapsayabilen anlamsal yapı dikkate alınır. Anlam üniteleri ile okuma aynı zamanda prozodik okumanın Рelişmesine de katkı sağlar. Diğer taraftan anlam üniteleri ile okuma ikinci dil öğretimine yönelik çalışmalarda “anlamlı Рruplandırma stratejisi” olarak da öğretilmektedir. Yapılan çalışmalara bakıldığında, gerek akıcı okuma çalışmalarında gerekse diğer dil ve anlatıma yönelik çalışmalarda anlam üniteleri ile okumanın okuduğunu anlama üгerinde etkili olduğu ortaya konmuştur. Okuduğunu anlama becerisi ise öğrencilerin akademik yaşantıları boyunca kullanacakları bir beceridir. Okuduğunu anlama ile öğrenme niteliği arasındaki ilişki dikkate alındığında; anlam üniteleri ile okuma yapabilme becerisinin önemi daha iyi anlaşılmaktadır. Bu nedenle bu çalışmada, anlam üniteleri ile okumanın önemi, okuduğunu anlama ile olan ilişkisi ve Рeliştirilmesi üгerinde durulması planlanmakta ve anlam üniteleri ile okumanın Рeliştirilmesine yönelik literatürden farklı örneklerin sunulması ve sonuçlarının literatür ışığında tartışılması amaçlanmaktadır. кalışma sonuçlarının öгellikle ilkokulda; okuma-yazma öğretimi, akıcı okuma ve okuduğunu anlama çalışmalarına katkı sağlayabileceği düşünülmektedir. 150 Anahtar kelimeler: okuma, anlama, anlam üniteleri, gruplama stratejisi. Dil Öğretimi Açısından Çocuklara Talim Dergisi Yrd. Doç. Dr. Fatih Tanrıkulu Tanzimat dönemindeki yenilikler basılı medyada da önemli değişimleri beraberinde Рetirmiştir. Yeni gazete ve dergiler Tanzimat döneminde yayınlanmaya başlamıştır. Medya zamanla toplumun bütün kesimlerine hitap eder bir duruma Рelmiştir. Toplumun merkezinde olmayan kadın ve çocuklar basılı medyanın hitap ettiği kitleler arasına Рirmiştir. Anne ve çocuğun eğitimine yönelik yayınlar çıkmaya başlamıştır. İlk çocuk dergisi olan Mümeyyiг 1969 bu Рelişmenin somut başlanРıcı sayılır. Mümeyyiг’i diğer çocuk dergileri izler, Tanzimat ve Meşrutiyet dönemleri çocuk dergilerinin Рelişmesinde parlak bir dönemi temsil eder. кocuk dergisi yayınlayan isimlerden birisi de Şemsi isimli Mehmed Şemseddin’dir. Şemsi ilk olarak Arkadaş dergisini yayınlar. Bu dergi Avrupai tarzda ilk dergi olarak nitelenir. Sonrasında кocuklara Arkadaş ve кocuklara Talim dergilerini yayınlar. кocuklara Talim dergisi diğer dergilerden farklı olarak dil çalışmalarına önem verir. “Baгı LüРat, Birkaç Darb-ı Mesel, Türkçe LüРat Kitabı, Üç Lisan” başlıkları altında dil ile ilgili yaгılar yayınlanır. кocuklara Talim dergisinin bölümleri Рöг önünde bulundurulduğunda dil ile ilgili bu bölümlerin ayrı öneme sahip olduğu Рörülür. Bu yönüyle ilk çıkan çocuk dergilerinden birisi olan “кocuklara Talim” dergisinin Türkçenin Рelişimine önem verdiği ve katkı sağladığı Рörülmektedir. Anahtar kelimeler: кocuk Dergileri, Dil нğretimi Üniversitelerde Kelime Gruplarının Öğretimi ve Kelime Gruplarının Öğretiminde Karşılaşılan Sorunlar Üzerine Bir İnceleme Arş. Gör. Serap Gacsi İlhan Söг dizimi kelimelerin bir grup veya cümle oluşturacak biçimde bir araya gelmesinin kurallarını, bir cümleyi meydana getiren öğeleri ve kurallar arasındaki ilişkileri inceleyen dil bilgisi dalıdır. Dolayısıyla hem cümle bilgisi hem de kelime grubu incelemelerini kapsar. Bu çalışmada kelime Рrupları üгerinde durulacaktır. BuРüne kadar kelime Рruplarının ele alınışında farklı tasnifler dikkati çekmiştir. Kelime Рruplarının genel öгellikleri, kuruluşu, işleyişi ve kullanılışları Сakkında kısa bilgi verildikten sonra, başlıklar halinde bu gruplar incelenecek ve üniversitelerde ne şekilde ele alınıp incelendiği ve öğrencilere öğretiminde karşılaşılan sorunlar ve bu sorunlara yönelik çöгüm önerileri dile getirilecektir. Türkiye Türkçesi söг diziminde karşılaşılan sorunların çöгülebilmesi amacıyla Сaгırlanacak olan çalışmanın söг dizimi araştırmalarında yarar sağlamasını diliyorum. Anahtar kelimeler: Kelime Рrupları, söг dizimi, tasnif. 151 152 Ölüm Olgusu ile Başa Çıkmada Çocuk Edebiyatından Yararlanma Arş. Gör. Güliz Şahin Değişim yaşamın bir Рereğidir. Doğmak ve büyümek nasıl bir değişim ise ölüm de bu değişimin bir parçasıdır. Kayıp, bir çocuk için söг konusu olduğunda her ne ise kaybedilen yüklenen anlama Рöre bir tramvaya neden olabilir. Piaget (1960) çocukların ölüm kavramına olan dikkatlerinin 6 ile 12 yaş arasında odaklandığını ifade etmektedir. Birbirinden farklı gibi alРılansa da yaşam ve ölüm birbirini tamamlayan bir süreçtir. нlüm ile karşı karşıya kalan her birey bu süreci birbirinden farklı tutum ve davranışlarla tamamlar. Yetişkin bir birey yaşamış olduğu kayıp karşısında içinde bulunduğu bu süreci dışarıdan tıbbi ya da psikolojik destek sağlayarak sağlıklı bir biçimde tamamlayabilir. кocuklar ise üгüntü ve kederlerini genellikle söгcüklerden çok davranışlarıyla ifade etme eğilimindedir. Ve yaşanılan bir kayıp karşısında çaresiгlik, terk edilmişlik, korku ve kimi zaman suçluluk gibi duygu durumları ile karşı karşıya kalırlar. Kendilerini söгel olarak rahat ifade edemediklerinde ise tamamen içe kapanma ya da saldırРan davranışlar sergileyerek bu durumu dışa vurmaya çalışırlar. Bir çocuğun birey olarak kendini Рerçekleştirebilme süreci aile yaşantısından ayrılıp okul türü öğrenme sürecine başladığı zaman Рerçekleşir. нğrenim Сayatına başlayan birey ailede edinmiş olduğu ana dili edinimini Рelişimsel biçimde sürdürerek öğrenme ortamına yansıtacaktır. Anadili öğretimi, ilkokul süreciyle başlayan okul türü öğrenmede bireyin bütün derslerini ve dolayısıyla bütün yaşantısını etkileyen önemli bir süreçtir. Bu süreçte öğrencilerin anlama ve anlatma becerilerinin Рeliştirilmesi amaçlanmakta ve beceri kaгandırmaya yönelik uygulamalar öğrencilerin Рelişim düгeyine uygun biçimde sürdürülmektedir. Bu uygulamalarda çocukların ilgi ve gereksinimlerini karşılayan, öğretimin temel aracı olan öğretici ve yaгınsal nitelikli metinlerden biri olan çocuk edebiyatı ürünlerinden yararlanılmaktadır. кocuk edebiyatı ürünleri bireyde olumlu kişilik Рeliştirme çabasıyla toplumda yer edinmesine, dış dünya ile etkileşime giren çocuğun hem ruhen hem de zihnen içselleştirmiş olduğu olumsuz durumları Рöгlemleyerek iyileştirilmesinde bir araç konumundadır. Yürütülmesi planlanan bu çalışma kapsamında ise bireyin kendi yaşadığı sorunla okuduğu kitaptaki kaСramanın sorunu arasında öгdeşim kurmasını sağlayan, olayı içselleştirmesine yardımcı olan, kişiye farklı bakış açıları sunması ve çöгümle ilgili farkındalık kaгandırması amacıyla kullanılan bir iyileştirme yöntemi olan bibliyoterapi Рelişimsel amaçlı olarak ele alınacak ve ölüm ile başa çıkmada çocuğa nasıl yardımcı olabileceği konusu tartışılacaktır. Bu çerçevede Anne Provoost’un “Uçuyorum” adlı çocuk kitabı temel alınarak çocuğun ölüm ile başa çıkabilme sürecinde kitapla tedavi yöntemi olarak bilinen bibliyoterapi süreci değerlendirilmeye çalışılacaktır. Anahtar kelimeler: Bibliyoterapi, okuma yoluyla sağaltım, çocuk edebiyatı, çocuk kitapları, ölüm olgusu. 153 İlkokul İkinci Sınıf Düzeyindeki Yazınsal Nitelikli Çocuk Kitaplarının İçerdikleri Değerler* Doç. Dr. Ayfer Şahin Millî ve evrensel değerleri benimsemiş ve uygulamaya Рeçirmiş bireyleri yetiştirme konusunda ailelere, eğitim kurumlarına ve her türlü eğitim materyallerine önemli Рörevler düşmektedir. Bu eğitim materyallerinden en önemlilerinden birisi de Сiç şüpСesiг yaгınsal nitelikli çocuk kitaplarıdır. кocuk kitaplarında yer alan konular, kahramanlar ve içerdikleri mesajlar; Türk Millî Eğitiminin amaçlarında ifade edilen değerleri benimsemiş bireylerin yetiştirilmesi açısından çok kritik bir öneme sahiptir. Bu önemden hareketle planlanan çalışmanın amacı; ilkokul 2. sınıf seviyesindeki çocuk kitaplarında ele alınan konuların hangi kişisel ve toplumsal değerleri içerdiğinin tespit edilmesidir. кalışmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi tekniği kullanılmıştır. кalışmanın evrenini, ilkokul 2. sınıf seviyesindeki yaгınsal çocuk kitapları oluşturmaktadır. нrneklemi ise KırşeСir il merkezindeki kitapevlerinde satışa sunulan farklı yayınevlerine ait çocuk kitapları arasından rastgele örnekleme ile seçilen Türkçe basılmış yerli ve yabancı yazarlara ait toplam 150 çocuk kitabından oluşturulmuştur. Araştırmada veri toplama aracı olarak, araştırmacı tarafından Рeliştirilen “Değerler Kontrol Listesi” kullanılmıştır. Araştırma sonuçlandığında elde edilecek bulРuların çocuk kitabı yaгarlarına eserlerinde hangi değerlere daha fazla yer vermeleri Рerektiği konusunda yol Рösterebileceğine inanılmaktadır. *Bu çalışma Ahi Evran Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından desteklenmektedir. Anahtar kelimeler: Değer, değer eğitimi, çocuk kitapları, ilkokul. Training Language Teachers to Get Ready to Teach Through Distance Education Doç. Dr. Melih Karakuzu, Uzm.Öğr. Çiğdem Karakuzu Teaching through distance educations sounds a very nice solution for the learners who cannot relocate to attend face to face courses if they are living far from the institutions or schools in another town. In case, the institutions do not have enough number of teachers to teach to crowded groups of learners, distance teaching to groups in different locations may be an ideal and alternative solution for such learners. Distance learning is nice alternative facility for the language learners in our age, but what about teachers who are supposed to teach the same content through distance delivery? Are they ready to teach through distance? Can they overcome possible problems to be occurred while teaching online? Most of the experienced language teachers who have taught languages trough traditional 154 face to face education most probably are not ready how to use online distance delivery of language teaching. To prepare such teachers to teach we need to train them and get them familiar with the distance delivery tools and accessing learning management systems and managing the learners in the online classes. It is intended to discuss the current state of language teacher and comparing available frameworks of training them to get ready to teach online. Keywords: Distance Language Teaching, Deliver, Preparing, Get Ready, Language Teacher Almanca Çoktan Seçmeli Test Sorularının, Açıköğretim Fakültesi Test Araştırma Birimine Gelişinden Soru Kitapçığında Yer Alması ve Değerlendirilmesi Sürecine Kadar Yapılan Çalışmaların Tanıtılması Öğr. Gör. Ayfer Çolak Anadolu Üniversitesi açıköğretim sistemi, otuz yılı aşkın bir süredir türk yükseköğretim sistemine önemli katkılar sunmakta ve milyonlarca öğrenciye yükseköğretim alanında fırsat eşitliği sağlamaktadır. anadolu üniversitesi eğitim sorunlarının aşılmasına ve teknolojik Рelişmelere yetişebilme konusunda başarılı ve Сıгlı çöгüm üretebilen çok esnek ve Рüçlü bir organizasyondur. anadolu üniversitesi açıköğretim fakültesi sistemi; öğrenci odaklı olup, yaşamboyu öğrenme felsefesini benimsemiş, üstün bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanarak, dünyadaki açık ve uzaktan öğrenme alanındaki Рelişmeleri takip ederek, hizmet kalitesini sürekli yenileyen ve Рeliştiren bir yapıya sahiptir. açıköğretim sisteminde her dönem 1 vize, 1 final olmak üгere toplam 4 sınav yapılmaktadır. Ayrıca sınav sonuçlarına Рöre, mezun olmaya engel bir dersi kalan öğrenciler için tek ders sınavı yapılmaktadır. Soruların Сaгırlanması ve soru kitapçığı haline getirilmesi test araştırma biriminde (tab) Рerçekleşmektedir. Bu çalışmada, test araştırma birimine gelen almanca çoktan seçmeli test sorularının hangi aşamalardan Рeçerek test kitapçığında yer aldığı üгerinde durulacaktır. Soru kitapçıklarında yer alan her bir dersin meydana gelme sürecinde harcanan emek, titizlik ve dikkat vurgulanarak, test araştırma birimi tanıtılmaya çalışılacaktır. нğrencilere sınav sonuçlarının açıklanmasından önce Рerçekleştirilen süreçlerden bahsedilecektir. Böylece anadolu üniversitesi açıköğretim fakültesinin yoğun işbirliği içindeki çalışmaları ve bu Рüçlü organizasyon tanıtılmış olacaktır. Anahtar kelimeler: Açık нğretim, Test Araştırma, Almanca, кoktan Seçmeli Dictionary Use by Undergraduate Students in Foreign Language Departments in Turkey at Present Yrd. Doç. Dr. Ayşegül Takkaç Tulgar Foreign language learning has always been a process carried out with the help of dictionaries which are both in target language and from native language to target language/from target language to native language. Dictionary use is an especially delicate issue for students in foreign language departments because students in those departments are expected to master the target language to a degree to enable them to listen, speak, read and write in the target language. In this process, the effects of new developments in technology have also exerted their influence on the 155 way students use dictionaries mentioned above. This study is intended to shed light on the way undergraduate students in foreign language departments in Turkey use on-line/print dictionaries and to highlight opinions on the advantages and disadvantages of dictionary use by students in those departments at present. Keywords: dictionary, language teaching, language learner. The Effect of Subtitled Movies in Foreign Languages Learning and Teaching: A Linguistic Perspective Yrd. Doç. Dr. Bengu Aksu Ataç, Yrd. Doç. Dr. Sevtap Günay Köprülü Today, together with the increasing studies on the uses of pragmatic knowledge and skills in language teaching, it has been widely accepted that learning a language by learning the culture at the same time is a better approach. In this context, in foreign language learning and teaching movies are great audiovisual tools in terms of reflecting a society’s customs, traditions, lifestyle and culture as a whole. Various studies (Baltova, 1999; Borrás & Lafayette, 1994; Garza, 1991; Neuman & Koskinen, 1992; Vanderplank, 1988, 1990) have demonstrated the positive effects of subtitling on productive skills such as a verbatim recall and retention of vocabulary in the proper context, as well as communicative performance in specific oral and written communication tasks. The main aim of this study is to investigate whether watching movies with and without subtitles has any effect on developing students’ language skills and whether there was any difference between watching movies with and without subtitles in their native language and/or target language. In order to carry out the research, the qualitative data has been collected from the first and second grade second semester English Language Teaching students in Nevsehir Haci Bektaş Veli University, Faculty of Education. Throughout the study, the important issues in selecting the movies that are used in language classrooms, subtitling as a movie translation technique, the role of subtitled movies in language learning and teaching, advantages and disadvantages of subtitling technique in movie translation has been considered and some related recommendations have been presented. Keywords: language teaching, translation, subtitled movies, movie translation, linguistics Identifying High School Students’ Beliefs About Learning English As A Foreign Language Ayten Çokçalışkan, Yrd. Doç. Dr. Sabriye Şener In every discipline, beliefs are fundamental constructs in relation to human behavior and learning. In some disciplines such as educational psychology, cognitive psychology, and social psychology, language learning beliefs are considered an important construct to be investigated. This is mainly because of their potential impacts on the behaviors of language learners, and consequently, on the outcomes of language learning. The aim of this study is to characterize the high school students’ beliefs about learning English as a foreign language and examine the 156 relationship between their beliefs and some variables such as gender, school type, and success. During the data collection and analysis phases a mixed research design was employed. The quantitative data were collected from high school students studying in Muğla city center in the winter term of 2016-2017 Educational Year. The participants were determined by using a purposive sampling method and only 9th graders were included in the study. Three instruments were used for data collection. The quantitative data were gathered by means of two instruments. Firstly, the Turkish version of the “Beliefs about Language Learning Inventory (BALLI)” was used to investigate the participants’ beliefs about learning English. Secondly, students’ final English course scores were obtained from the school management. For the qualitative phase, interviews were conducted with 16 volunteers. In order to increase the validity, semi-structured interview questions were developed after examining some research studies in the field, and getting advice and views of some experts in the field, and the interviews were recorded on a tape. Keywords: Learner beliefs, beliefs about learning language inventory (BALLI), English as a foreign language. * Bu araştırma Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü tarafından 17/070 no’lu proje olarak desteklenen teгden Рeliştirilmiştir. The Relationship Between Pre-Service Primary School Teachers’ Foreign Language Classroom Anxiety and Self-Regulated Learning Strategies Ayten Çokçalışkan, Arş. Gör. Halil Çokçalışkan There are several factors that affect foreign language learning such as motivation, intelligence, attitude, belief, gender, age, personality, etc. Among the factors influencing foreign language learning are anxiety, and language learning strategies especially self-regulated learning strategies. Foreign language classroom anxiety and self-regulated learning strategies are vital factors contributing language learning process positively or negatively. The aim of this study is to determine the relationship between foreign language classroom anxiety and self-regulated learning strategies. The research study employed a quantitative research design. The data were collected from the students, who have taken English course, of Education Faculty Primary School Teacher Department of Muğla Sıtkı Koçman University in 2016 – 2017 Academic Year. Simple random sampling method was used. The data were gathered through two instruments. Firstly, the Turkish version of the Foreign Language Classroom Anxiety Scale (FLCAS) was used to measure the participants’ level of anxiety. Secondly, Motivated Strategies for Learning Questionnaire was used. Data analysis procedures for this study were comprised of quantitative data analyses using Statistical Package for the Social Sciences (SPSS 20). Keywords: Foreign language anxiety, self-regulated learning strategies, pre-service primary school teachers, foreign language learning 157 The Perception of Prospective English Language Teachers on Guided Peer Feedback Regarding Their Writing Skills Okt. Deniz Maden Değer The main goal of education is to create autonomous lifelong learners who have the ability to acquire the knowledge and skills necessary for their future life. Constructivist theories of learning, especially current popular approach: communicative language teaching recommend creating cooperative learning situations in all kinds of educational context in order to achieve this goal. To empower students as self-regulated and collaborative learners, peer feedback is increasingly applied in process approach to teach writing. Thus, the circumstances under which peer feedback is beneficial for students’ improvements are worth to be investigated in detail. Especially, the students’ emotional states can mediate the impact of peer feedback on their performance. The results obtained may be informative for EFL writing teachers in terms of the aspects to take into account when implementing feedback in order to foster the development of students’ positive attitudes toward it. Keywords: Peer feedback, writing skill, prospective teachers, cooperative learning. Modern technology as a solution to teach divergence in meanings of homonymous words in Turkish and Arabic languages Öğr. Gör. Emad Aly, Yrd. Doç. Dr. Ahmet Hamdi Can The present study aims to highlight homonymous words in Arabic and Turkish languages by using modern technology in education such as e-books, educational games and videos, and social media. Especially these technologies make words and sentences easy to learn and promote individual learning and use of advanced communication technologies in education, which help teachers to infuse their students easily. Many studies have been done on the similarities and differences between Turkish and Arabic words but this study focuses on the homonymous words such as the word “Şarap” means in Turkish wine but in Arabic it means beverage; and “Hurma” means date palm in Turkish whereas woman in Arabic language. Sounds play an important role in communication. Teaching how to pronounciate is a significant part of teaching a foreign language. Nonetheless there are a lot of common words in Turkish and Arabic. Some words have common pronunciation and different meanings. That is why it is very natural for the students having some problems in learning. By means of these issues, this study is going to disclose the effective use of technology in education that changed the traditional discourse of education. As a result by using these new technologies teachers should focus on the differences of the homonymous words and help their students to overcome their struggle of understanding the divergence between these words. Keywords: Univocal words, phonetics, social media, foreign language teaching. 158 Role of Internet Technologies in Modern Concept of Foreign Languages Asst. Prof. Oksana Akay, Asst. Prof. Irına Tsarevskaya Taking into consideration the important role of Internet in modern life of each individual, the use of Internet in the practice of foreign languages teaching is inevitable. The use of Internet technologies in the modern practice of foreign languages teaching has a number of advantages both for students and teachers. In the given article, an attempt to present the analysis of methods of foreign languages teaching with a use of internet resources. In particular, it is advisable for teachers to consider the use of Internet resources in order to enhance their own linguistic and methodical competence, create a framework for experience exchange with teachers from other educational institutions and countries, more extensive scope of pedagogical, methodological and linguistic material. Internet makes it possible to have contact with native speakers, have professional discussions on current issues as well as the ability to remotely entry into various international organizations with the aim of indirect participation in various events. Keywords: technology, internet, foreign languages. The Perceptions of English Language Teachers on the Characteristics of English Teaching and Learning Environment on the National 9th -12th Grade Curriculum Doç. Dr. Paşa Tevfik Cephe, Arş. Gör. Hande Çetin The Common European Framework of Reference for Languages: Learning, teaching, assessment (CEFR) is a tool created by the Council of Europe with the aim of providing ‘a common basis for the elaboration of language syllabuses, curriculum guidelines, examinations, textbooks, etc. across Europe’. The CEFR is a significant tool for policy-makers to set the language learning requirements which are accepted across Europe and a reference point for curriculum planners and a guidebook both for textbook writers and the practitioners, namely teachers. The CEFR is neither language nor context specific, and thus it needs to be adapted while setting the aims and objectives of language learning for the context in question specifically in the process of the curriculum development. In the light of this, the current study aims to find out the English language teacСers’ perceptions about the degree of the actualization of the characteristics of English teaching and learning environment on the national 9th-12th grade curriculum. In the 9th12th grade English curriculum published by the Turkish Ministry of Education in 2014, the characteristics of English Teaching and Learning Environment (9th-12th Grades) which reflects the philosophy of the CEFR are presented in terms of four factors: 6 characteristics for students, 8 characteristics for teachers, 6 characteristics for materials/tasks, and 5 characteristics for assessment. This study is a qualitative research where the data will be gathered through semistructured interviews which is developed out of the characteristics of English teaching and learning environment on the national 9th-12th grade curriculum. The interviews will be carried out with English language teachers who teach to the 9th-12th graders at the schools of Ministry of Education in Ankara who will be selected through convenience sampling. The recorded interviews will be transcribed. The transcribed data will be analyzed through content analysis and the findings will be presented. Keywords: CEFR, curriculum, English language teaching and learning 159 Determination of Secondary School Students’ Foreign Language Learning Choices Prof. Dr. Mehmet Nuri Gömleksiz, Yrd. Doç. Dr. Hasan Hüseyin Kılınç This research is a descriptive study in the screening model to determine the secondary school students’ learning preferences while learning foreign language. The scope of the research is composed of the secondary school students in the city center of NevşeСir Province of Turkey. Layered sampling was preferred in the sample selection. In this context, while choosing the sample, 1 private school, 1 upper class, 2 middle class and 2 lower socio-economic class schools were selected by considering the school type in NevşeСir province. In the study, Foreign Language Learning Preference Questionnaire was used which is composed of 28 items and 4 factors, developed by Kabadayı (2003). The obtained data were analyzed by uploading to the SPSS package program. In the analysis of personal data, percentage and frequency techniques were used. The homogeneity of the variances was tested in the comparisons regarding the gender variable and the independent groups t-test was used when the distribution was seen normal. In the comparison of the socio-economic level of the school and the grade variable, one-way analysis of variance was applied by using normal distribution coherence test. According to research findings, it was identified that students gave “quite suitable” opinion in the sub dimensions of communicative approach, ear-linguistic habit and natural approach, and "somewhat suitable” opinion in the sub dimension of grammar-translation method in the scale. As a result of the research, significant differences was found in gender, socio-economic level of the school and grade variable in the students’ foreign language learning preferences. Keywords: Foreing language, learning chocies, Secondary school students. The Impact of Multi-sensory Language Teaching on Young English Learners’ Achievement in Listening Skills Öğr. Gör. Dr. Şule Çelik Korkmaz The study aimed to investigate the effects of multi-sensory language teaching on young learners’ listening skill in English by employing a quasi-experimental design. The experimental group was taught English through multi-sensory language teaching while the control group was taught through mainstream coursebook-based instruction. A four-section and 18-item listening test developed by the researcher and evaluated in terms of its reliability and validity was administered to the groups as pre-, post and delayed posttests. Although the Mann-Whitney U test result indicated that there was no statistically significant difference between the Рroups’ pre listening achievement test scores there appeared statistically significant differences between the groups in favor of experimental group with regard to their listening comprehension both immediate after the treatment and a month after the treatment. Moreover, the qualitative data collected through the learners’ diaries, the teacСer’s blogs and interview were used to triangulate and discuss the quantitative results. Keywords: Language teaching, young learners, L2 listening. 160 Some Suggested Practices to Develop Speaking Skills and Communicative Competence of B1 Level EFL Learners At Tertiary Level Prof. Dr. Arif Sarıçoban, Dr. Ayhan Yavuz The progress of the communicative competences as well as the speaking abilities of people all around the world in terms of the correct and fluent use of English have gained a considerable amount of importance since the formulation and formation of the CEFR within the European Union countries. The CEFR as well as the criteria it has brought to the process of language teaching and learning have been accepted as one of the corner stones in this field by Turkish linguists and authorities as well. With the development of the CEFR, the Council of Europe promoted to embosom all the cultural values of the European countries through a very close relation and cooperation of the members in terms of their social and cultural capacites. While doing so, the main anchor for the union has been the mutual understanding and tolerance for the otherness of the cultures by means of multicultural and multilingual togetherness. This study has aimed to develop some CEFR-based speaking practices for the B1 level Turkish EFL university students so that they could enhance their communicative competence and consequently their tolerance for other cultures. Prior to the design of these practices, a Needs Analysis questionnaire was prepared with the help of the B1 level ‘can do’ descriptors. Thus, the practices have been developed considering the results of the questionnaire that helped the researcher specify which of the subjects to choose for the training process. In the implementation phase the practices were applied on 44 students, the 25 of whom were the Experimental Group and the 19 were the Control Group. The process lasted for five weeks and both before and after this treatment process the Pre and Posttests were applied on these students. The results of these tests indicated that the treatment process including the CEFR-based practices has been useful to develop the speaking skills and the communicative competence of the students. In addition, it has been understood that the kind of activities centering communicative competence help students focus on the point and have fun while participating the class actively and voluntarily. The assessment of the qualitative data that the researcher has provided by way of the interviews indicates that students are motivated much more for active participation to the lesson when they feel happy and confident in the class. Keywords: Speaking skills, communicative competence, B1 level, EFL learners, tertiary level, 161 Poetry Writing with the Creative Writing Method available in the "Netzwerk B1.1" Course Book in Teaching German as a Foreign Language Instr. Dr. Arzu Orhan, Instr. Dr. Yasemin Ceylan Abstract: Writing skill is one of the most important skills in the teaching of foreign languages. How well the individual has mastered the language is measured by the success she/he has achieved in the speaking and writing skills. To be able to write in a foreign language, the student should be able to understand what he / she has read and heard, use the grammar rules correctly and have the vocabulary to express himself / herself. Course books have an important to role play in the development of writing skills. The activities in the course books should be determined in accordance with the existing level of the students in an attempt to will increase their motivation and writing behavior. Creative writing methods are part of these activities. In foreign language lessons in this day and age, the concept of creative writing is encountered more frequently. The aim of this study is to improve the language skill of the learners using the creative writing methods together with the already learned linguistic knowledge as well as to increase their learning motivation and desire. As one of the creative writing methods to improve writing skills, the techniques such as the "support structures" or "scaffoldings" successfully used in German lessons and German as a foreign language lessons have been benefited from. For this purpose, based on the example of Elfchen-Poetry included in the creative writing activities in the course book "Netzwerk B1.1", students were asked to write poetry. The examples of poetry written by the students are included in the appendix. Keywords: Netzwerk B1.1, Creative Writing, Foreign Language Education, Poetry. Metacognitive Strategies Employed by Iranian and Turkish EFL Readers Yrd. Doç. Dr. Yusuf Kasimi This study focused on metacognitive reading strategies and aimed to find out the relationship and differences between two groups of participants’ reports on the use of metacognitive reading strategies at English Language Teaching Departments of кanakkale Onsekiz Mart University, кukurova University, Erciyes University, and Gazi University in Turkey; and Marand University, Tehran University, and Tehran Azad University in Iran. The study firstly investigated how frequently advanced level language students were using metacognitive reading strategies, secondly it revealed the relationship between the participants’ use of metacognitive reading strategies. Moreover, it investigated gender differences among groups in terms of using strategies. The data were collected by means of questionnaires which were delivered participants in the fall semester of 2009-2010 academic year. The results indicated significant differences among groups in terms of frequency use of metacognitive strategies indicating the impact of culture on employing strategies. Keywords: metacognitive strategies, language learning. 162 Alternative Environments for Language Education: A Case for Teaching Russian as a Foreign Language Okt. İntizar Şiraz The Internet and the social networking sites of Runet in particular are the most widespread tool for interactive and distance learning, as well as for virtual pedagogical activity, they have made a challenging task of language learning more approachable. Among the numerous advantages of distance learning we can highlight the following: • • • • • • Easy to use and similarly designed interfaces Minimum user identification requirements , that doesn’t require an additional personal data protection The education process becomes significantly easier as it involves only interested in the process people Mixed methods of language teaching with a wide range of tools Icons management as an additional motivation for teachers and learners Electronic library, Special Interest groups for teachers, etc. Technology and education goes hand to hand to enhance the knowledge of the students. Teachers have incorporated the use of technological programs and tools to support their teaching and get a unified teaching approach. Keywords: alternative education, internet, runet. The Role of Reading Authentic Texts on Vocabulary Development: EFL Prep-Class Learners’ Case Yrd. Doç. Dr. Ceyhun Yükselir, Okt. Fatih Ercan There is no doubt that one of the most significant ways of learning vocabulary is through authentic materials. The main purpose of this study is to reveal if the use of authentic texts has a better impact on vocabulary acquisition of EFL learners at the School of Foreign Languages, Osmaniye Korkut Ata University. This research was carried out with 80 freshman aged 18-22 from the School of Foreign Languages studying prep-class, all of whom took Oxford Proficiency Test (OPT) at the beginning of the term. Those who were in A1 level were selected for the study. In accordance with OPT results, 56 participants were found to be at A1 level and divided into two groups as control and experimental. Both groups took a pre-test at the beginning of the treatment. The participants attended the English reading classes for six teaching hours a week for six weeks. The control group was exposed to new vocabulary items through their textbook (Q-Skills RW) in each class and the experimental group was exposed to the same vocabulary items through Hürriyet Daily News online newspaper extracts in each class. The students were asked to read and talk about the topics including the target vocabulary items. After six weeks, post-test was 163 carried out for control and experimental groups. The results of the study showed that the participants in the experimental group did significantly better than those who were in the control group. The results also showed that using authentic materials in vocabulary teaching would be an effective way and method to accelerate the vocabulary acquisition. Keywords: Authentic texts, vocabulary acquisition, EFL learners A closer look at the past, present, and future of English language teaching curriculum for primary and secondary schools in Turkey Doç. Dr. Paşa Tevfik Cephe, Arş. Gör. Burcu Koç Educational aims and methods are inevitably value-led, concerned with the kind of society we wish to promote, and the kind of education best suited for that aim. (Woods 1996, p. 14) Continuous development in education has been going on in different aspects including teaching philosophy, methods, and styles, curriculum design, materials development, and learner involvement so as to better understand and finally improve the learning process. Hence, as one of the key points in the realization of success in learning process, the field of curriculum design and evaluation has gained immense attention from scholar, policy makers, school administrators and teachers to write, revise, and develop over a period of time to catch the recent developments in education. The changes can be made on the methodology utilized, the content, materials, inclusion of technology, assessment methods, and learner involvement. With these possible changes in mind, the researchers aim to provide brief information about the previous curriculum developments regarding primary and secondary schools in Turkey, touch upon the current developments in the field, and finally provide recommendations specifically about the upcoming the 5th year preparatory program in secondary schools in Turkey by presenting examples from state and private institutions both in and out of Turkey. Keywords: Curriculum development, language teaching, secondary school, preparatory program An Investigation into the Effects of Topic Familiarity on Comprehension and Vocabulary Learning: A Replication Study Öğr. Gör. Burcu Varol By replicating the design of Pulido (2007), the current study aims to understand the relationship between text comprehension and incidental vocabulary learning, and the effect of topic familiarity on these variables. A total of forty freshman students of the ELT department at a state university took part in this repeated-measures design. A background questionnaire was employed to decide more and less familiar topics for the present group. In a five-point Likert scale, they 164 were asked to rate how much familiar they are with the listed topics. Following the administration of the questionnaire, they read four contrived script-based texts two of which have a more familiar content, while the remaining two texts present less familiar information. Upon reading, they completed a free recall task. Passage sight vocabulary was tested 2 and 18 days after reading the texts through vocabulary recognition and vocabulary production tasks. Correlational analyses and ANCOVA results depicted robust effects of topic familiarity for all conditions; however, the relationship between text comprehension and vocabulary gains was mediocre. Keywords: Topic familiarity, incidental vocabulary acquisition, reading in a second language Almanca Öğretmen Adaylarının ‘Almanca’ ve ‘Almanca Öğretmeni’ Kavramlarına İlişkin Metaforik Algıları: Karşılaştırmalı Bir Çalışma Doç. Dr. Sevinç Hatipoğlu нğretmenlerin mesleklerine ilişkin düşünceleri sınıf içi tutum ve davranışlarını etkilediği düşünülmektedir (Borg 2003, 81). Kuşkusuг eğitim sürecinin başında olan öğretmen adaylarının da gelecekte icra edecekleri mesleklerine ilişkin düşünceleri vardır. Bu düşünceler kısmen kendi eğitim süreçlerinden hareketle eğitim süreçleri boyunca karşılaştıkları ve izledikleri öğretmenler tarafından şekillenmekte, kısmen de çevreden edindikleri deneyim ve düşüncelere dayanmaktadır. Bu Рörüşler onların eğitim ve öğrenme süreçlerini etkilemektedir (Kallenbach 1996,42). Bu Рörüşlerden hareketle bu çalışmada aday Almanca öğretmenlerinin mesleklerine ilişkin duygu ve düşüncelerini saptamak hedeflenmekte ve elde edilen sonuçlarla eğitim süreçlerini daha etkin biçimlendirme olanakları tartışmaya açılacaktır. Eğitim sürecini biçimlendirecek bir başka önemli öğe ise kuşkusuг aday Almanca öğretmenlerinin Alman dili ile ilgili düşünceleridir. Her iki Рörüş ve düşünceyi saptamak için metaforlar kullanılacaktır. Lakoff ve Johnson (1980)’a Рöre metaforlar düşüncelerimiгi daha canlı ve ilРinç hale getirmenin yanı sıra alРılarımıг ve anlayışlarımıгı da yapılandırırlar. Bunun yanı sıra yabancı dil edinme sürecinde de metaforların kullanımı önem taşımaktadır. Genelinde yabancı dil öğrenme, öгelinde ise Almanca öğrenme sürecinde metaforlar öğrenme sürecine yönelik öğrencilerin düşüncelerini ve alРılarını ortaya çıkarmada kullanılmaktadır (Kesen, 2010: 108). Olumlu metaforik alРılar yabancı dil öğrenimini pozitif yönde etkilerken, olumsuz metaforik alРılar da tersi bir sonuç verebilmektedir. İşte bu nedenden dolayı bu çalışmanın amacı Almanca öğretmen adaylarının Almancaya ve Almanca нğretmeni kavramlarına ilişkin alРılarını metaforlar yoluyla belirlemektir. Bu çalışmada metaforlar benzeyen-benzetilen ilişkisine bağlı olarak toplanmış, sonrasında ise öğretmen adaylarından benzerlik ilişkisini kendi alРılama biçimlerine Рöre tanımlamaları istenmiştir Bu araştırma, nitel araştırma yöntemlerinden olgubilim yaklaşımı ile desenlenmiştir. Olgubilim araştırmaları, farkında olunan ancak derinlemesine ayrıntılı bir anlayışa sahip olunmayan olgulara odaklanılması olarak tanımlanmaktadır (Creswell, 2007; Yıldırım ve Şimşek, 2013). Ayrıca, öğretmen adaylarından baгı demografik bilgiler de alınmıştır. Verilerin analizinde kodlama, temaların bulunması, verilerin kod ve temalara Рöre örРütlenmesi aşamalarından oluşan içerik analizi kullanılmıştır. İçerik analizi, araştırmanın kuramsal olarak çok açık ifade edilemediği veya daha derinlemesine bir analize gereksinim duyulduğu durumlarda Рerçekleştirilmektedir (Yıldırım ve Şimşek, 2013 Anahtar kelimeler: Almanca, metafor, öğretmen adayı 165 Eğitim Fakültesi Öğrencilerinin İngilizce Kavramına İlişkin Metaforik Algıları Arş. Gör. Müberra Şimşek, Can Yolagiden Bu araştırmanın temel amacı, eğitim fakültesinde öğrenim Рörmekte olan öğrencilerin İnРiliгce kavramına ilişkin alРılarını, metaforlar aracılığıyla ortaya koymaktır. нğrenenin zihin dünyasındaki benzetmeleri ortaya çıkarmanın en etkili yöntemlerinden biri metafor kullanımıdır. Metafor bir kavramı, başka bir kavramın benгerliğinden faydalanarak ve ona benzeterek o kavramın yerine kullanma sanatı olarak ifade edilmektedir. Araştırmanın çalışma grubunu 20162017 eğitim-öğretim yılında KaСramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Eğitim Fakültesinde öğrenim Рören 269 u kadın 54 ü erkek 323 Eğitim Fakültesi öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmaya Türkçe нğretmenliği bölümünden 56, Fen Bilgisi нğretmenliği bölümünden 161 ve Sınıf нğretmenliği bölümünden 106 öğrenci katılmıştır. Bu araştırmada nitel araştırma desenlerinden olgubilim deseni kullanılmıştır. Araştırmada öğrencilere "İnРiliгce......................Рibidir, çünkü........................" şeklinde açık uçlu sorudan oluşan bir metafor formu verilmiştir. Bu şekilde her öğrencinin İnРiliгce kavramına ilişkin bir metafor üretmesi beklenmiştir. Elde edilen veriler içerik analizine tabii tutularak çöгümlenmiş ve yorumlanmıştır. Araştırma sonucunda; 323 eğitim fakültesi öğrencisi 187 adet farklı metafor üretmiştir. Oluşturulan 187 adet metafor için, öğrencilerin ortaya koyduğu Рerekçeler Рöг önüne alınarak kategoriler ortaya konulmuştur. Bulgulara Рöre bu metaforlar 10 kategoride toplanmıştır. Bu kategoriler iСtiyaç ve gereklilik, önemli ve değerlilik, zevk ve eğlence, süreklilik ve ilgi isteyen bir süreç, farklılık oluşturan, evrensel, zor yorucu ve karmaşık, sıkıcı ve uzun bir süreç, gereksiz ve ulaşılmaг, boşuna ve sonuçsuг bir uğraş şeklinde belirlenmiştir. кalışmada en çok oluşturulan metaforlar hayat (f:14), ağaç (f:9), su (f:7), yemek (f:6), oyun (f:5), kadınlar (f:5), Türkçe (f:4), deniz (f:3) köprü (f:3), araba (f:3), para (f:3), yağ (f:3), erik (f:3), kedi (f:3), orman (f:3), matematik (f:3), dünya (f:3), Рökkuşağı (f:3), uzay (f:3), dağ (f:3), çocuk (f:3), aşk (f:3) şeklindedir. Bununla birlikte karmaşık sayı (f:1), anahtar (f:1), AKUT (f:1), çimlenme (f:1), domino taşı (f:1), yapboz (f:1), sevgili (f:1), minare (f:1), kanser Сücresi (f:1), çöl (f:1), I phone 7 plus (f:1), РölРe (f:1), çikolata (f:1), kış Рüneşi (f:1), soy ağacı (f:1), delik kova (f:1), sokak lambası (f:1), sır (f:1), düг yol (f:1), dereceli Рöгlük (f:1), Da vinci şifresi (f:1), ot (f:1), üst Рeçit (f:1), çorap söküğü (f:1), kıvırcık marul (f:1) metaforları da öğrenciler tarafından oluşturulan metaforlardan baгılarıdır. нğrencilerden baгıları Рörüşlerini şu şekilde ifade etmiştir: “İngilizce çöl gibidir, çünkü içine girersen yolunu kaybedersin (Ö19).” “İnРiliгce çorap söküğü gibidir, çünkü belli başlı kuralları ve kelimeleri öğrenince gerisi kolaylıkla Рerçekleşir (Ö142).” “İnРiliгce AKUT gibidir, çünkü başka ülkeye Рittiğimiгde ve zor durumda bizi kurtarabilir (н59).” “İnРiliгce köprü gibidir, çünkü dünyadaki tüm insanlara ulaşmanın tek yoludur (Ö282).” Katılımcıların İnРiliгce’ye yönelik alРıları oldukça çeşitlilik Рöstermektedir ve çalışmada elde edilen bulgular doğrultusunda öğrencilerin ‘İnРiliгce’ kavramına ilişkin daha çok olumlu metaforlar ürettikleri belirlenmiştir. Anahtar kelimeler: İnРiliгce, Metafor, нğrenci 166 Rus Dili Eğitiminde Ölçme ve Değerlendirme Sistemi Okt. İntizar Şiraz “Global scale of EnРlisС” dilbilimde son dönemlerde çok yayРın olan ve ilk olarak lider eğitim şirketi ‘Pearson’ tarafından piyasaya sürülen ölçme ve değerlendirme sistemidir. Bu sistem İnРiliгce eğitiminde uyРulandığı gibi Rus dili eğitiminde de uygulanabilmektedir. Rusça gramer yapısı İnРiliгce gramer yapısından farklı olsa da çoğu konuda benzerlik söг konusudur. Bu sistemleşme, bütün yabancı dilllerin öğrenilmesinde uyРulandığı gibi, Rusça eğitiminde de bir mekanizma alРısı oluşturarak eğitim sürecini hem öğretmen hem de öğrenci için kolaylaştıracağı düşünülmektedir. Bu çalışmada Global scale of English sistemi temel alınarak Rusçanın her seviyesine uygun olarak yeni bir sistem Сaгırlanması planlanmaktadır. Global scale of Russian sistemi ile değerlendirme, öğretme ve puanlama biçiminin değiştirilmesi hedeflenmektedir. Bu mekanizma ile bilgiler rakamlara dönüştürülerek buРüne kadar başlanРıç, orta ve ileri seviye olarak bilinen dil bilgilerinin daha detaylı incelenmesi sağlanacak ve böylelikle sistem, dil öğretiminde en kolay ve en çabuk yöntemlerin bulunmasına yardımcı olacaktır. Bu bağlamda sistem İnРiliгce değerlendirmelerindeki gibi dinleme, konuşma, yazma ve okuma olmak üгere 4 bölüme ayrılacaktır. Global scale of Russian dil eğitiminin amaçları için iyi bir araç olacaktır. Anahtar kelimeler: Rus dili eğitimi, ölçme, değerlendirme. Türk Öğrencilerin Fransızca Tanımlık Yanlışları Doç. Dr. Sonel Bosnalı, Dr. Yusuf Topaloğlu Bu çalışmada, Fransıгca öğrenen Türk öğrencilerin yaptıkları tanımlık yanlışlarının, türleri ve nedenleri açısından, yanlış çöгümleme yöntemiyle incelenmesi hedeflenmektedir. Gerçekten farklı ulamları, cinsiyet ve sayı uyumları, tanımladıkları ada fiilin yüklediği role Рöre beliren ilgecin türüne Рöre aldıkları farklı biçimleriyle tanımlık, Türk öğrencilerin üretimlerinde en sık karşılaşılan yanlışlardır. Bu yanlışların nedenleri üгerine iki farklı varsayım ileri sürülebilir. Birinci varsayıma Рöre, bunlar, diller arası Рirişiklik veya yabancıllık (xénité) kuramıyla açıklanabilecek olan ana dilinin öгelliklerinden kaynaklanmaktadır. İkinci varsayıma Рöre ise, bu yanlışların nedeni Fransıгcanın öгelliklerinden kaynaklı olup dil içi yanlışlar olarak değerlendirilebilir. Bu kuramsal yaklaşımla, Türk öğrencilerin Рerçek üretimlerinden oluşan bir bütünce üгerinde uygulanan yanlış çöгümlemesi yönteminden yararlanılmıştır. Söг konusu bütünce, Namık Kemal Üniversitesi Fransıг Dili ve Edebiyatı Bölümü Birinci sınıf öğrencilerinin Yaгılı Anlatım dersi final sınavı kсğıtlarından oluşturulmuştur. Elde edilen veriler, tanımlık yanlışlarını, türlerine Рöre; tanımlık kullanmama, yanlış tanımlık kullanımı, uyum yanlışı ve ilişkiye dayalı yanlış olmak üгere dört gruba ayırmamıгa olanak sağlamıştır. Bunlar içinde en sık karşılaşılan yanlış türlerinin, ilişkisel yanlışlar ile yanlış tanımlık kullanımına ilişkin yanlışlar olduğu saptanmıştır. Söг konusu yanlışlar nedenleri açısından ayrıca incelendiğinde, her ne kadar diller arası Рirişiklik ön plana çıksa da, dil içi yanlışların da önemli bir yer tuttuğu saptanmıştır. Bu bulgulardan hareketle, söг konusu ulamların daha sağlıklı olarak öğrenilmesine yönelik önerilerle çalışma sonuçlandırılmıştır. Anahtar kelimeler: Fransıгca öğretimi, Yanlış çöгümlemesi, Girişiklik, Tanımlık 167 Konu/Subject: Yabancı Dil Eğitimi ve нğretimi Dil: Türkçe Türk Öğrencilerin Fransızca İlgeç Kullanımlarında Karşılaşılan Yanlışlar Doç. Dr. Sonel Bosnalı, Okt. Ferda Dikmen Yabancı dil öğrenimi sürecinde, öğrencilerin ürettiği ara dilde yanlışların oynadığı rolün olumlu mu olumsuz mu olduğu konusunda tartışmalar sürmektedir. Bu tartışmaya girmeksizin, söг konusu yanlışların türleri ve nedenleri üгerine yapılan çalışmalar, öğrenilen dil ile ana dili arasındaki farklılığın, söг konusu yanlışlar üгerinde önemli bir rol oynadığını ileri sürmektedir. Diğer taraftan, yanlışların “diller arası” veya “dil içi” Рirişiklik olРularının kaynaklandığı yönünde Рörüşler bulunmaktadır. Farklı dil ailelerinden olan Fransıгca ile Türkçe arasında da yapısal olarak önemli farklılıkların bulunduğu açıktır. Bundan kaynaklı olarak Рöгlemlenen çok sayıda yanlışlar arasında, Fransıгca öğrenen Türk öğrencilerin ara dillerinde sıklıkla karşılaşılan yanlışlardan biri olarak ilРeçler dikkat çekmektedir. Gerçekten, Fransıгcada, fiilin kendisine tümleç Рörevi yüklediği söгcük ile Рirdiği ilişkinin yapısı Türkçeye Рöre farklılık Рösterir. Bu ilişki Türkçede, tümleç Рörevindeki söгcüğün çekimiyle Рerçekleşirken, hal çekiminin olmadığı Fransıгcada ise doğrudan veya ilРeç aracılığıyla sağlanır. Bu Рöгlem ve kuramsal çerçevede, yanlış çöгümlemesi yöntemine dayalı çalışmamıгda, söг konusu yanlışların türleri ve bunların nedenlerinin saptanması amaçlanmaktadır. Bu amaçla, Namık Kemal Üniversitesi Fransıг Dili ve Edebiyatı Bölümü İkinci sınıf öğrencilerinin Metin Yaгımı dersi final sınavı kсğıtlarından oluşturulan bütünce üгerinde yanlış analizine Рidilmiştir. Elde edilen veriler, ilРeç yanlışlarını, türlerine Рöre; eksiltme, ekleme, seçme, dizim ve ilişkiye dayalı yanlış olarak beş farklı gruba ayırmamıгa olanak sağlamıştır. Bu yanlışlar arasında, sıklık bakımından en önemli yanlışların, eksiltme ve ilişkisel temelli olduğu saptanmıştır. Nedenleri açısından ise, diller arası Рirişiklik kaynaklı yanlışların öne çıktığı Рörülmüştür. Bu tespitler, söг konusu ulamların daha sağlıklı öğrenilmesine yönelik öneriler Рeliştirmemiгe katkı sağlamıştır. Anahtar kelimeler: Fransıгca öğrenimi, Yanlış, Girişiklik, İlРeç Music and Language Education Doç. Dr. Yalçın Çetinkaya It is possible to teach and pronounce a language better through the two most important aspects of music: rhythm and melody. For instance, it is easier to teach and speak languages through utilizing music or songs in the target language. Similar to music, language also has a rhythm. Both music and spoken language are outcomes of the same culture; and rhythm of any spoken language produced by a culture is inevitably similar to the rhythm of the music created by the same culture. In addition, each language has a unique and original rhythm and melody of its own. After discovering this melody, it is possible to teach language in line with this melody. Through music, it is possible to teach foreign spoken language with the help of two practices. The first practice is to teach a foreign language with the help of music and songs of that language. This kind of training will enable the learner to memorize words easier and to 168 pronounce better. Memorizing new words in language education is possible by actively using the words in sentences. With their rhythmic and melodic effect, music and songs will enable the learner to form sentences in a more appropriate way. The second practice or method is to make use of music in order to speak better after learning a language. With this method, it is easier to memorize the very basic sentences used in the everyday spoken language. Rhythm of language and rhythm of music are in line with one another; and thanks to rhythm, stresses and stops in a language can be learned in an easier pattern, which also makes language acquisition easier. A song is like spoken language. An average person talks in a specific tessitura and with a melodic flow. Crescendos, decrescendos, staccatos, glissandos in musical pieces are also present in spoken languages. Human beings can raise their voices just like a crescendo in a song, or they can slowly lower their voices similar to decrescendo in music. In short, all signs and practices used by musicians in a music piece are also being used in the everyday language. All these examples indicate that there are very significant similarities between a music piece / song and everyday spoken language. Keywords: Music and language; rhythm, melody and language education; rhythm in music; rhythm in language; proper pronunciation of language Yabancı Dil Öğretiminde Metin Okuma ve Anlama Derslerinde Öğrencilerin Hazır Bulunuşluğu ve Okuma Becerileri ( Arapça Örneği ) Öğr. Gör. İsmail Aldemir Yabancı dil öğretiminde o dile ait metinlerin okunması ve anlaşılması önemlidir. Metinlerin doğru okunması anlaşılmasının temel unsurlarından biridir. кalışmamıг, Arapça okuma ve anlama öğretiminin Türkiye ortamındaki problemleri ve çözüm önerileri Сakkındadır. Türkiye ortamında Arapça öğretiminde metin okuma ve anlamada takip edilen yöntemler, bu konuda öğrencilerin ilgi ve yeteneklerinin belirlenmesi ve karşılaşılan sorunlara dair çöгüm önerileri çalışmamıгın temel konuları olacaktır. Bu çalışma ile Arapça metin okuma ve anlama derslerinde yaşanılan Рüçlüklere karşı bizi başarıya ulaştıran uygulama, yöntem ve tekniklerin diğer eğitimcilerle paylaşılması hedeflenmektedir. Anahtar kelimeler: Arapça, Haгır Bulunuşluk, Metin Okuma, Okuma Becerisi, Anlama. Lisansüstü Eğitimde İngilizcenin Gerekliliğine İlişkin Öğrenci Görüşleri Arş. Gör. Müberra Şimşek İletişim, insanlar arasında çeşitli ilişkilerin kurulması ve kurulan bu ilişkilerin çeşitli biçimlerde değiştirilerek devam etmesidir. Dil insanın kimliğini ve kişiliğini ortaya koyar, bireyin toplumsallaşmasını sağlar. Düşünsel yaratıcılığın artmasında dilin etkisi büyüktür. İlk öğrenilen dile anadili veya birinci dil, ondan sonra öğrenilen dillere ise yabancı dil denir. Günümüгde bilim ve teknolojideki Сıгlı Рelişme sonucunda iletişim ve ulaşım imkсnları Сıгla artmış, 169 dolayısıyla içinde yaşadığımıг dünya Рittikçe daha küçük bir hal almıştır. Bunun sonucunda farklı ülkelerde yaşayan insanlarla iletişim kurma iСtiyacı Рeçmişe Рöre daha da artmış ve yabancı dil öğrenme bir gereklilik halini almıştır. Yapılan bilimsel çalışmaları takip etmek, dünyanın farklı yerlerinde bulunan insanlarla iletişim kurmak ve uluslararası etkileşimde bulunmak için İnРiliгce önemli bir zorunluluk haline Рelmiştir. Ülkemiгde bilim insanı, araştırmacı, uzman yetiştirmede önde gelen kaynak üniversitelerdir. Üniversitenin bu temel işlevleri çerçevesinde, bireyler herhangi bir lisans proРramından mezun olduktan sonra, üniversitelere bağlı olan fen, sosyal, sağlık bilimleri bünyesinde açılan lisansüstü programlara başvurmaktadırlar. Lisans eğitiminde bireyler alanlarında mesleki bilgi ve beceriler kaгanırlar. Ancak belli bir alandaki bilgiler lisansüstü eğitimde verilir. Hıгlı bilgi birikimini kullanabilmeleri için bireylerin lisansüstü eğitim almaları önemlidir. Lisansüstü eğitim, üniversitede lisansüstü derecelere Рötüren, araştırma yoluyla bilgiye katkıda bulunacak ve Рelişen toplumun iСtiyaçlarını karşılayacak bilim insanı ve öğretim elemanı yetiştirmeyi amaç edinen bir faaliyet, aynı zamanda bir alanda derinlemesine çalışarak, lisans eğitiminden daha üst seviyede bilgi ve etkinliğe sahip olan, bilim üreten ve aydınlatan bir bilim insanı; yalnıгca yeni bilgileri araştıran analiz eden ve bunları öğrencilerine aktaran bir öğretim üyesi; kendi alanında mevcut çalışmaları bilen, yeni bulgulara ulamak için çalışan ve bulРularını yayan araştırmacı yetiştiren bir eğitim faaliyeti olarak tanımlanabilir. Bu araştırmanın temel amacı, eğitim fakültesinde tezli yüksek lisans yapan öğrencilerin lisansüstü eğitimde İnРiliгcenin Рerekliliğine ilişkin Рörüşlerini ortaya koymaktır. Araştırmanın çalışma grubunu 2016-2017 eğitim-öğretim yılında KaСramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Eğitim Fakültesinde tezli yüksek lisans yapan 20 öğrenci oluşturmaktadır. Veriler toplanma sürecinde olup araştırmada elde edilen bulgular tartışma sonuç ve önerilere ilişkin çalışmalar kongrede detaylı paylaşılacaktır. Anahtar kelimeler: İnРiliгce, Lisansüstü eğitim, İnРiliгcenin Рerekliliği Çocuklara Yabancı Dil Olarak Arapça Öğretiminde Oyun Tekniğinin Kullanılması Dr. Gürkan Dağbaşı, Yrd. Doç. Dr. Murat Özcan, Yrd. Doç. Dr. Murat Demir Arapça, ülkemiгde, ilkokuldan ve üniversiteye Рeniş bir yelpazede zorunlu ve seçmeli ders olarak okutulmaktadır.Yabancı dil öğretiminde amaç ne kadar önemliyse kullanılan öğretim yöntem ve teknikleri de bir o kadar önemlidir. нğretmenlerin ilk yapması gereken, Arapçayla yeni tanışan öğrencilerin Рöгünü korkutmamak, öğrencilere dersi sevdirmek olmalıdır. Bunun içinde oyun tekniği idealdir. Oyun tekniğine sınıf içi uygulamalarda yer verilmesi, Arapçayı bir iletişim aracı olarak öğretmede, sınıf içi monotonluğu gidermede, dersi eğlenceli hale getirmede, çekinРen öğrencilerin kendilerini ifade etmesinde şüpСesiг ki önemli yer edinecektir. Dersin hedeflerine uygun seçildiği takdirde, oyun dersin her aşamasında oynanabilir. Bu oyunlar öğrenciler hem bir dinlenme molası hem de kaгanılan dil becerilerinin tekrarı için fırsat olacaktır. Oyun yoluyla kimi dil yapıları, konuşma, yazma becerileri Рeliştirilip pekiştirilebilir. Şu da bir Рerçektir ki oyun adını alan bir ders öğrenciler için daha cazip olacaktır. Ayrıca oyun tekniğinin Arapça öğretiminde kullanılması derse sevinç katacaktır. ŞüpСe yok ki oyun tekniğinin de bir takım sınırlılıkları vardır. Bu noktada öğretmene büyük sorumluluk 170 düşmektedir. нğretmen oyun tekniğinden faydalanabilmek için oyunun amacını, seviyesini, süresini dikkatlice planlamalı, oyuna fazla müdaСil olmamalı, yapılan hatalar üгerinde çok durmamalı, öğrenciyi гorlamamalıdır. Bu çalışmada çocuklara yabancı dil olarak Arapça öğretiminde kullanılacak oyun tekniği ele alınıp, sınıf içi uygulamalar için örnekler sunulacaktır. Anahtar kelimeler: Oyun tekniği, Arapça, çocuklar. İkinci Yabancı Dil Olarak Almanca Öğretiminde Öğrencilerin Derse Karşı Tutumlarının Değerlendirilmesi Arş. Gör. Emine Tok нğrencilerin derse karşı olumlu tutumlarının akademik başarıları üгerinde etkisinin olduğu düşünülmektedir. Ülkemiгde, öгel okullar Сariç, ortaöğretim kurumlarında ikinci yabancı dilin, ağırlıklı olarak Almanca, 9. Sınıftan itibaren haftada 2 saat öğretimi yapılmaktadır. Bu çalışmanın amacı, haftada iki saat ayrılan ikinci yabancı dil Almanca dersine yönelik Anadolu lisesi öğrencilerinin tutumlarını saptamaktır. Veriler 2015- 2016 Eğitim - нğretim Yılı Bahar döneminde toplanmış olup, araştırmanın evrenini söг konusu dönemin Bilecik ili Osmaneli ilçesinde bir Anadolu lisesinin 11. Sınıf Fen ve Türkçe – Matematik alanı öğrencileri oluşturmaktadırlar. Araştırmaya 28 kıг ve 15 erkek öğrenci olmak üгere, toplamda 43 öğrenci katılmıştır. Veriler, nitel araştırma yaklaşımı çerçevesinde, araştırmacı tarafından Сaгırlanan Рörüşme formu ile elde edilmiştir. Elde edilen veriler, Almanca dersini sevme, Almanca dersinin Рerekliliği ve Alman dilinin zorluk derecesi açısından nitel yöntemle içerik analizi yapılarak incelenmiştir. İçerik analizi sonucunda dil öğrenmenin temelinde yatan yabancı dilde kelime öğrenme, Almancanın telaffuzu, dilbilgisi ve “Artikeller” konularında öğrencilerin zorluk yaşadığı saptanmıştır. Ayrıca araştırmanın sonucunda cinsiyete Рöre öğrenci tutumlarında, kıг öğrencilerinin erkek öğrencilere kıyasla ikinci yabancı dil Almanca dersine karşı olumlu bir tavır sergiledikleri ortaya çıkmıştır. Anahtar kelimeler: İkinci yabancı dil, Almanca öğrenimi, lise öğrencileri, tutum Farsçanın İkinci Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Alfabe Sorunu Arş. Gör. Aysel Yıldız İkinci yabancı dilin öğretimi de, tıpkı ilk okuma-yazma öğretimi kadar önemli bir yere sahiptir. нгellikle Arap harflerinden oluşan bir dil olan Farsçayı, ikinci yabancı dil olarak seçen bir bireyin karşılaşabileceği belli başlı Рüçlükler mevcuttur. Bu çalışmamıгda Farsça örneğini ele alarak, anadili Türkçe olan öğrencilerin Farsça öğrenirken yaşadıkları alfabe sorununun hangi boyutlarda olduğunu ve yaşanan sıkıntılara yönelik çöгüm önerileri sunmayı amaçlamaktayıг. 171 Dil öğretimi, başlanРıçta iletişim dilini öğretmek amacıyla yapıldığı için yaгı dilinden ziyade konuşma dili öğretilmeye çalışılırdı. Bu nedenle alfabenin ikinci yabancı dil öğretimindeki rolü Рöг ardı edilirdi. Ancak toplumlar arasındaki iletişimin artmasıyla birlikte oluşturulan alfabeler, yaгışmanın ana unsurunu teşkil etmeye başlamış, böylelikle bir dili öğrenmede ve o dille iletişim kurmada alfabe önemli bir rol üstlenmiştir; öгellikle okuma ve yazmada yakalanılacak başarı, temelde elifbayı Сatasıг şekilde öğrenmekten Рeçmektedir. İranlılar, İslamiyeti kabul ettikten sonra, Arap alfabesine 4 harf daha ilave etmişlerdir: p (‫)پ‬, ç (‫)چ‬, j (‫)ژ‬, g (‫ )گ‬bu 4 harfin eklenmesiyle birlikte 32 harften oluşan Fars alfabesi meydana Рelmiştir. Arapçada olduğu gibi, Fars diline öгРü baгı sesler vardır ve bu sesler Türkçede olmadığı için o harflerin telaffuzunda ve yaгımında zorluklar yaşanmaktadır. Mevcut çalışmamıгda, bu muhtemel гorlukları ortadan kaldırmak için elifba öğretiminde uygulanabilecek birkaç tekniğin varlığından söг etmeye çalışılacak ve bu tekniklerin uygulama önerileri sunulacaktır. Anahtar kelimeler: İkinci Yabancı Dil, Farsça, Alfabe, Yazma. Yabancı Dil Olarak Arapça Öğretiminde Fabl Türü Yrd. Doç. Dr. Senem Soyer Edebiyatın, öгellikle yabancı dil öğretiminde, bir eğitim aracı olarak önemi ve Рerekliliği yadsınamaг bir Рerçektir. Edebi ürünler, yabancı dil öğretiminde zaman zaman ihmal edilse dahi, hedef dili ve kültürü birinci elden öğrenme hususundaki eşsiг kaynaklardır. Bu çalışmada Arap edebiyatının önemli kaynaklarından biri olan Kelile ve Dimne'nin edebi bir materyal olarak Arapçanın yabancı dil öğretiminde kullanılabilirliği ele alınacaktır. Aslı Sanskritçe olan ve Abbasiler döneminde Abdullah İbni Mukaffс tarafından çevirisi yapılarak Arap edebiyatına kaгandırılan bu eser, politika, ahlak ve devlet idaresi gibi konularda birbirinden farklı metinler içermektedir. Ayrıca eser, dilin kullanımı bakımından da Arapçanın en iyi örneklerinden biri olmuştur. Yaгılı kültürün aktarılmasında önemli bir yer tutan bu eser fabl türünden yaгılmıştır. Fabl, Сayvanların konuşturulması ile okuyucuya bir ders vermeyi amaçlayan masalsı didaktik eserlerdir. Yabancı dil öğretiminde fablların kullanılması ile ezberci eğitim sistemine karşı bir yöntem önerisi hedeflenmektedir. Anahtar kelimeler: Yabancı dil öğretimi, Arap dili, Arap edebiyatı, Kelile ve Dimne, fabl. Arapçanın Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Çoklu Zeka Kuramı Stratajilerinin Kullanılması Ne Denli Etkilidir Yrd. Doç. Dr. Ahmed Aldyab ŞüpСesiг öğrenciler zeka bakımından birbirlerinden faklıdırlar. Bunun sonucu olarak öğrenciler,farklı yollarla öğrenirler, anlarlar ve Сatırlarlar. нğrenciler tek bir zekaya sahip değildirler. Her öğrencide birçok zeka mevcuttur. Ama bu гekaların baгıları kuvvetli baгıları ise гayıftır. кoklu zeka kuramı bu durumu ortaya çıkararak eğitim ve öğretimi etkilemiş ayrıca kuram eğitim ve öğretimde çok kullanılmıştır. Baгı araştırmacılara Рöre bu kuram ,aktif 172 yöntemler arasında yerini almıştır. Bu araştırma, yabancı dil öğretiminde öгellikle de Arapçanın öğretiminde bu kuramdan istifade etmiştir. кalışmanın hedefi, yabancı dil olarak Arapçanın öğretiminde, çoklu zeka kuramı stratejilerinin nasıl kullanılabileceğidir. Bu araştırma iki temel kısma ayrılmaktadır. 1.Eğitim ve öğretim çoklu zeka kuramı stratejileri 2.Bu stratejilerin yabancı dil olarak Arapça öğretiminde uyРulanması Araştırma, analizci yönteme dayanılarak yaгılmıştır. Anahtar kelimeler: teori, yöntem çoklu zeka, yabancı dil, strateji Polonya Dilini Yabancı Dil olarak öğretme sürecinde güdülenme Arş. Gör. Saadet Büyük Güler кalışmamıгın konusunu oluşturacak olan Рüdülenme analizi ölçeğini Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Polonya Dili ve Kültürü Anabilim Dalında öğrenim Рören lisans öğrencilerine uyРuladık. Adı Рeçen Anabilim Dalına ve bu dili öğrenmelerine olan Рüdülenmelerinin ölçüldüğü bu ölçek sayesinde çalışmamıгın amacını Рerçekleştirerek öğrencilerin Рüdü analizi ve tespiti yaptık. Dolayısıyla bu çalışmanın amacına uygun olarak ‘Polonya Dili ve Kültürü Anabilim Dalı öğrencilerinin bu dile olan Рüdülenme öгelliklerinin çerçevesini nasıl çiгebiliriг?’ sorusunu cevaplanmaya çalıştık. Soruya verilen bu cevapların ve çalışmanın önemi, Polonya Dili ve Kültürü bölümünde öğrenim Рören öğrencilerin sadece Polonya’da, 38 milyon kişi tarafından konuşulan bu dili öğrenme amaçlarını ve Рüdü kaynaklarını Рüdülenme ölçeği uygulayarak araştırmasından kaynaklanmaktadır. кalışmanın yöntemi konusunda ise aracı olarak kullanılmak üгere ölçek seçimi için farklı kitap ve tezlere başvurduk. Yapılan araştırmaların sonunda Рüdülenme ölçeği edindik. Her sınıfa ayrı ayrı uygulanan bu ölçekte öğrencilere cinsiyet, yaş ve sınıfları sorulmuştur. нlçeğin değerlendirilmesi aşamasında Windows SPSS (Statistical PackagefortheSocialSciences) ve Windows Excel proРramları kullanılmıştır. Polonya Dili ve Kültürü Anabilim Dalında öğrenim Рören öğrencilerin Polonya diline olan Рüdülenmelerini ölçeğimiгde bulunan araştırma soruları sayesinde tablo ve grafiklerde sunduk ve bulРularımıгı elde ettik. Sonuç olarak her sorunun kendi Рrafiğini çıkarmış ve her soru için analizlerimizi ayrı ayrı belirtmiş olduk. Bu analizler sonucunda grubun yabancı dil öğrenmeye olan Рüdülenmelerinin çok yüksekolduğunu Рördük. Grup Рerektiği her koşulda yabancı dil öğrenmek istemektedir. Polonya diliyle sınırlı kalmayıp daha sonraları da dil öğrenmek istemektedir çünkü dil öğrenmenin insanın kişisel Рelişimi ve dünyaya bakış açısını değiştirdiğini düşünmektedirler. Polonya diline olan Рüdülenme ise bu dilin zor olması yüгünden zaman zaman düşüktür, ancak bu durum Рüdülenmenin çok olduğu Рerçeğini değiştiremeг. Güdülenme anketinin uyРulandığı bu grupta farklı Рüdülenme çeşitlerini Рörmek mümkün olmuştur. Ankara Üniversitesi, Dil ve TarihCoğrafya Fakültesinde okuyan bu öğrencilerin dörtte birinin Polonya dilini sevip sevmediğini bilmiyor olması dilin Рeleceğine olan inançlarıyla ilintili Рörünmektedir. Daha önce de söгünü ettiğimiг gibi Polonya dilini 38 milyon kişi konuşmaktadır. Bu sayı ve sadece Polonya’da 173 konuşuluyor olması öğrencileri zaman zaman Рüdülenme aгalmasına itmiş, farklı yaklaşımlara sebep olmuş ve bu yaklaşımlarda dalgalanma Рörülmüştür. Anahtar kelimeler: Polonya Dili, Рüdülenme, yabancı dil öğretimi, yabancı dil öğretiminde bireysel farklılıklar. Etkin Bir Fransızca Öğretimi için Öğretmen Adaylarının Görüş ve Önerileri : Uludağ Üniversitesi Örneği Doç. Dr. Erdoğan Kartal, Emine Parlak Bu çalışmada, yabancı dil olarak Fransıгca öğrenmeye yeni başlayanlar için önРörülen bir dil sınıfında etkili ve verimli bir dil öğretimi için hangi yöntem ve tekniklerin kullanılması Рerektiği, öгellikle de bu yöntem ve tekniklerin seçiminde öğrenciyi daha etkin ve verimli kılabilecek sınıf içi ve dışı yaklaşımların nasıl olması Рerektiğine dair öğrenci Рörüşleri incelenmiştir. Bunun için Uludağ Üniversitesi Eğtim Fakültesi Fransıг Dili Eğitimi Anabilim Dalı’nda öğrenim Рören öğretmen adaylarına 2011-2012 eğitim-öğretim yılı Рüг döneminin son Сaftasında bir anket uyРulanmıştır [1]. Aşağıdaki 3 açık uçlu sorudan oluşan ankete anabilim dalında öğrenim Рören yaklaşık 120 öğrenciden 64’ü Рönüllü olarak katılarak Рörüş bildirmişlerdir: Size Рöre; 1) Etkili bir Fransıгca öğretimi için hangi yöntem ve teknikler kullanılmalıdır? нгellikle bu yöntem ve tekniklerin seçiminde öğrenciyi sınıf içi ver dışı daha etkin ve verimli kılabilecek yaklaşımlar nasıl olmalıdır ? 2) Fransıгca öğretiminde 4 temel dil becerisinin (konuşma, okuma, yazma ve dinleme becerileri) öğretimi nasıl olmalıdır? 3) Yabancı dil olarak Fransıгca öğretimi sürecinde ölçme-değerlendirme yöntemi/ yöntemleri, yanı sınavlar ne tür ve nasıl olmalıdır? Google döküman aracılığıyla Сaгırlanan anketin bağlantısı (linki) elektronik posta yoluyla öğrencilere ulaştırılmış ve kendilerinden tüm bu sorularla iligili Рörüşlerini Türkçe ifade etmeleri istenmiştir. Bu çalışma kapsamında sadece birinci soruya dair öğrenci Рörüşleri değerlendirilmiştir. Tarama modeline dayanan bu nitel çalışmada, söг konusu Рörüşler öncelikle içerik analizi yöntemiyle çöгümlenerek belli başlıklar altında sınıflandırılmış, ardından alanyaгındaki Рörüş ve önerilerle karşılaştırılıp tartışılmış ve nihayetinde elde edilen bulgular yorumlanarak bir durum saptaması olarak sunulmuştur. Anahtar kelimeler: Fransıгca öğretmen adayları, Fransıгca öğretim yöntemleri ve teknikleri, нğrenci Рörüşleri, İçerik analizi * кalışmamıгda kullanılan mevcut anket aracılığıyla toplanan verilerden bir kısmı, «Perspectives des apprenants de FLE р l’éРard de l’expression écrite» başlığıyla 14-21 Temmuz 2016 tarihleri aradsında Belçika’nın LièРe kentinde düгenlenen XIVe Congrès mondial Fédération Internationale des Professeurs de FrançaisŚ Français, langue ardente adlı kongrede, bir diğer kısmı ise «Optique des apprenants du Français langue étranРère au regard de l’évaluation» başlığıyla 20-23 Ekim 2016 tarihleri arasında Yunanistan’ın başkenti Atina’da düгenlenen 9e Congrès Panhellénique et International des Professeurs de FrançaisŚ Enseigner la langue et la culture françaisesŚ Construire des ponts socio-humanistes adlı kongrede sunulmuştur. 174 Anadili Türkçe olan ve İtalyanca öğrenen üniversite öğrencilerinin İtalyanca öğreniminde karşılaştıkları üç temel zorluk ve nedenleri Yrd. Doç. Dr. Ebru Balamir Bildiride İtalyanca öğrenmekte olan üniversite öğrencilerinin karşılaştıkları üç temel zorluk ve nedenleri üгerinde durulacaktır. İlki Türkçe'de yer almayan, isimlere cinsiyet ve sayı belirtmek amacıyla getirilen artikel yani harfitarif takısının kullanımıdır. Türkçe'de isimlerin cinsiyeti bulunmamaktadır, oysa İtalyanca'da isimler dişi, erkek ve nötr olmak üгere Рruplandırılmakta ve her birine harfitarif verilmektedir, bur kullanım öğrencilerin en çok гorlandıkları hususlardan biridir. İkinci bir zorluk ise İtalyanca'da гamanların basit ve bileşik olmak üгere iki gruba ayrılması ve bileşik гamanların oluşturulmasında fiillerin Рeçişli ya da Рeçişsiг olmalarına Рöre olmak (essere) ya da sahip olmak (avere) fiilleri ile birlikte çekimlenmek zorunda olmalarıdır. Oysa Türkçe'de fiiller bu şekilde çekimlenmeг, zaman ve kişi takıları fiile eklenerek Рerçekleştirilir. Bu durum aynı zamanda üçüncü bir гorluğu da beraberinde getirmektedir. Bileşik zamanlarda çekilen fiiller Рeçişsiг oldukları taktirde olmak (essere) fiili ile çekilirler ve aynı zamanda şaСsın cinsiyet ve sayısına da uyum Рösterirler. Bu durum fiil çekimini daha da karmaşıklaştırmaktadır. Anahtar kelimeler: İtalyanca, artikel, cinsiyet, bileşik, fiil, zaman Duygusal Zekâ: Yabancı Dil Fransızca Öğretmen Adayları Örneği Doç. Dr. Nurten Özçelik, Doç. Dr. Perihan Yalçın “DuyРu” ve “duyРusal гekс” kavramları yabancı dil öğretimi/öğrenimi alanına son yıllarda Рirmiş kavramlardır ve bu alanda duygunun ve duygusal гekсnın rolünü ve önemini ortaya koyan çalışmalarda bir artış Рöгlenmektedir. Yapılan çalışmalara Рöre, “bilişsel olarak zeki olmak kişisel, meslekî ve okul başarısını sağlamak için yeterli değildir” (Extremera et FernándeгBerrocal, 2001; Goleman, 1995). Dolayısıyla, yabancı dil öğretimi/öğreniminde, öğrenenin psikolojik Сayatının önemli bir parçası olmasının yanı sıra motivasyonu üгerinde de önemli bir etkiye sahip olan duygusal гekсsı ve duyРuları da Рöг önünde bulundurulmalıdır. Duygusal гekс ve duyРuların önemini ve rolünü vurgulayan bu çalışma, öncelikle, Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Fransıгca нğretmenliği Anabilim dalında öğrenim Рören öğretmen adaylarının duygusal гekс düгeylerini belirlemeyi, daha sonra da, katılımcıların duygusal гekс düгeyleri ile cinsiyet ve okul başarısı gibi değişkenler arasındaki ilişkiyi ortaya koymayı ve elde edilen sonuçlardan hareketle, son olarak da, yabancı dil Fransıгca öğrenenlerin duygusal гekсlarının Рeliştirilmesi ve kullanımıyla ilgili öneriler sunmayı amaçlamaktadır. Zira, Bar-On’un da (2002) belirttiği gibi, “duyРusal гekс zaman içerisinde Рelişir ve onu eğitim, birtakım programlar ve terapi ile iyileştirmek mümkündür”. кalışmada, öğretmen adaylarının duygusal гekс düгeylerini belirlemek amacıyla, Reuven Bar-On (1997, 2000) tarafından Рeliştirilen beşli Likert tipindeki Duygusal Zekс нlçeğinden yararlanılacaktır. Hesaplama vetablolar SPSS for Windows proРramı aracılığıyla Рerçekleştirilecektir. Anahtar kelimeler: öğretimi/öğrenimi Duygusal zeka, öğretmen 175 adayları, yabancı dil Fransıгcanın Turkey's Difficulties in Teaching English as a Foreign Language Arzu Tokatçı Teaching English as a Foreign Language (TEFL) has become a very important issue nowadays. How to teach English is a point that is more importantly. This paper or this presentation comprises of 3 (three) basic parts. Firstly in introduction part, I will mention that what a foreign language is and why it has become a very important issue. Then, in second part I will clarify that how English as a foreign Language has been taught in Turkey and Is there any problem through teaching process& what they are,if yes. Also in second part I will compare teaching English as a foreign language and teaching Turkish as a mother tongue in Turkey. Finally in conclusion part, I will explain why most of Turkish can not speak English fluently in spite of taking English lessons for long hours and also I will suggest new methods for TEFL for education system of teaching English. Briefly, I will demonstrate the problems in TEFL process and new ways to solve these problems for foreign language teachers. Keywords: Teaching English as a foreign language (TEFL), problems in TEFL process, methods for TEFL Yabancılara Türkmence Öğretimi Üzerine Öneriler: Indiana Üniversitesi Örneği Yrd. Doç. Dr. Savaş Şahin Oğuг Türkçesinin en doğudaki kolu olan Türkmence buРün başta Türkmenistan, Afganistan, Suriye, Irak, нгbekistan, Tacikistan, Pakistan ve Rusya gibi ülkelerde yaşayan Türkmenler tarafından kullanılmaktadır. Türkmencenin Teke, Yomut, Ersarı, Salır gibi birçok diyalektleri vardır. нгellikle Türkmence gramerler ve edebî eserler çoğunlukla Teke ağгıyla yaгılmaktadır. Yabancılar tarafından yaгılmış olan birkaç tane gramer kitabı da Teke ağгı esas alınarak yaгılmıştır. Teke ağгıyla yaгılan bir kitaptan Türkmence öğrenen insanlar diğer Türkmence diyalekteri anlama konusunda zorluk çekmektedir. İndiana Üniversitesiyle yaptığımıг bir protokol kapsamında taslak olarak bir Türkmence gramer kitabı Сaгırlanmış ve bu çalışma 2015 yılında yabancı öğrenciler tarafından kullanılmıştır. нğrenciler dönem sonunda kitapla ilgili sorunlarını bir rapor halinde sunmuşlardır. Bu raporlar doğrultusunda Türkmence bir gramer kuralını veya ses bilgisinin bölümlerinin kitabın hangi bölümünde Рörmek istedikleri gibi konular bu raporlar doğrultusunda değerlendirilecektir. Bu çalışmada yine öğrencilerden alınan dönütlere bağlı olarak yabancılara Türkmence öğretimiyle ilgili bir Türkmence kitabın nasıl Сaгırlanması Рerektiği, bu kitabın Сaгırlanmasının гorlukları, yabancılara Türkmence öğretimi materyallerinin Сaгırlanması, bu materyaller Сaгırlanırken nelere dikkat edilmesi, konuların hangi sırayla izlenmesi Рerektiği vb. konularda önerilerimiг anlatılacaktır. Yabancılara Сaгırlanan bir Türkmence kitabının en büyük гorluklarında biri Türkmencenin ses bilgisinin ve morfolojinin öğretilmesi gibi zorluklar gelmektedir. нrneğin sıfat-fiil, zarf-fiil veya kip eklerinin sayıca faгlalığı ve bunların Türkmen diyalektlerinde farklı kullanımı bu гorlukların başında gelmektedir. Bu çalışmanın yabancılara Türk leСçeleri öğretimi ile ilgili yapılacak 176 çalışmalara kaynak olacağı yine Türk LeСçelerinin öğretimi konusunda Сaгırlanacak olan materyaller konusunda da faydalı olacağı düşünülmektedir. Anahtar kelimeler: Türkmence öğretimi, Türkmence Gramer, Yabacılara Türkçe нğretimi 177 İspanyolca Öğretiminde Kültürel Ögelerin Öğrenci Motivasyonuna Etkisi Dr. Burcu Tekin Temel iletişim araçlarından biri olan dil toplumların Рelişmesi ve kültürel aktarımın sağlanması açısından önemli bir yere sahiptir. Günümüгde toplumlararası farklı kültürel kodların anlaşılabilmesinin sağlanması açısından yabancı dil öğrenmek de zorunlu bir hal almış, bireysel ve toplumsal yaşamda merkezi bir konumda yer alan yabancı dil öğretimi de eğitim proРramlarının vaгРeçilmeг bir parçası olmuştur. Dünyada en çok konuşulan ve öğrenilen dillerden biri olan İspanyolca 21 ülkenin resmi dilidir. İspanyolcanın pek çok ülkede konuşuluyor olması, bu dili konuşan ülkelerin sosyokültürel normlarının uluslararası alanda aktarımını artırmaktadır. Bu da yabancı dil olarak öğrenmek için İspanyolcayı tercih edilen diller arasında üst sıralara çıkarmaktadır. Bu çalışmanın amacı İspanyolca öğretiminde bu dili konuşan ülkelerin edebiyat, müгik, sanat ve spor gibi kendilerine ait çeşitli kültürel öРelerin İspanyolca öğrenen öğrencilerin motivasyonundaki rolünün değerlendirilmesi ve konuyla ilgili farklı perspektiflerin sunulmasıdır. Bu bağlamda yabancı dil öğretiminde uygulanmakta olan çeşitli yöntemlerin bu kültürel öРeler yardımıyla kullanılması durumda öğrencide oluşan motivasyonun ne yönde değişkenlik Рösterdiğinin örneklerle, sistematik bir şekilde açıklanması hedeflenmektedir. İspanyolca öğretiminde dört temel dil becerisinin bu kültürel öРelerin desteğiyle edinilmesinin sağlanmasının yanı sıra kültürlerarası etkileşimin iletişimsel Рücünün de yabancı dil öğretimine katkısı incelenecektir. Bahsedilen yöntemler dahilinde ve çeşitli kaynaklar aracılığı ile öğrencinin konuyla ilgili temel kaгanımlarının nasıl Рeliştirilebileceği araştırılacaktır. Anahtar kelimeler: İspanyolca, öğretim, yabancı dil, kültürel öРe. Türk-Arap İlişkileri Bağlamında Cumhuriyetin İlanından Günümüze Türkiye’de Arapça Öğretimi Öğr. Gör. Gürkan Dağbaşı Türklerle Arapların ilk temasları, кin’in Asya’yı ele Рeçirme politikası sonucu, yüгyıllar önce Рerçekleşmiştir. Türkler, 751 yılında Talas’ta кinlilere karşı yapılan savaşta Arapların yanında yer almışlardır. Bu savaş Türk-Arap ilişkilerinin başlanРıcı kabul edilmektedir. Talas savaşı ile Araplarla olan ilişkiler, 11.yüгyılda Selçukluların Ortadoğu’nun çoğuna hakim olmasıyla giderek artmıştır. Birkaç asır sonra ise Türkler tarafından kurulan Osmanlı İmparatorluğunun sınırları, içine Рünümüгde Suriye, Irak, Yemen, Mısır, Fas, Tunus, Cezayir, Suudi Arabistan, Kuveyt, Lübnan, Ürdün, Katar, Bahreyn gibi birçok Arap ülkesinin bulunduğu devasa bir coğrafyaya ulaşmıştı. Birinci Dünya Savaşından sonra ise Osmanlı İmparatorluğu, Kuzey Afrika’da ve Ortadoğu’da yer alan topraklarını kaybetmeye başlamış, bu kaybedilen toraklarda daha sonra, az önce isimleri zikredilen Arap ülkeleri kurulmuştur. Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan sonra ise Türkiye yüгünü Batı’ya çevirse de tüm Arap ülkeleriyle diplomatik ilişkiler kurmuş; Suriye, Irak gibi ülkelerle dostluk antlaşmaları imгalamıştır. 1980’lerden itibaren tekrar aktifleşmeye başlayan Türk-Arap ilişkileri öгellikle son 12-13 yılda büyük ivme kaгanmıştır. Kısaca öгetlemeye çalıştığımıг gibi Türk-Arap ilişkileri neredeyse 1300 yıldır farklı seviyelerde ve 178 yoğunlukta kesilmeden devam etmiştir. Belki belirli dönemlerde Türkiye ve Arap ülkeleri arasında sıkıntılar yaşanmıştır ama Türk-Arap ilişkileri Сiçbir zaman kesilmemiştir. Bu birlikteliğin yüгyıllarca sürmesinde belki de en başta gelen faktörlerden biri din kardeşliğidir. İslamiyetin ortaya koyduğu adalet, СoşРörü, sevgi, sayРı, kardeşlik gibi prensipler sayesinde Türk ve Arap Сalkları ortak paydalarda buluşmuş, ortak bir kültür yaratılmıştır. Ortak kültürün belki de en önemli öğelerinden biri dildir. Günümüгde ise yaklaşık 350 milyon kişi tarafından ana dil olarak konuşulan Arapça ilköğretimden yükseköğretime kadar bir yabancı dil olarak ülkemiгde öğretilmektedir. Bu çalışmada Türk-Arap ilişkileri bağlamında, Türkiye Cumhuriyetinin ilanından Рünümüгe Türkiye’de Arapça öğretimin tarihi süreci, eğitim yapılan kurumlar, kitaplar, Arapça öğretiminde kullanılan yöntem ve teknikler çok boyutlu olarak ele alınacaktır. Anahtar kelimeler: Arapça öğretimi, Türk-Arap ilişkileri, Arapça. Alman Gazetelerinde ve Almanca Ders Kitaplarında Deyimler Doç. Dr. Muhammet Koçak, Yrd. Doç. Dr. Lokman Tanrıkulu Bu araştırmada yabancı dil eğitiminde deyim unsuru irdelenecektir. Hayatın her anında ve insanların yanı başında olan deyimler, televizyonda, bilgisayarda, gazetelerde, dergi ve romanlarda, kısaca her an farkında olunmasa da karşımıгa çıkmaktadır. Yabancı dil öğrenen bir kişin de en aгından Рünlük iletişimde karşılaştığı kadar deyim bilmesi Рerektiği düşüncesinden yola çıkarak mevcut durumun ne olduğu bu araştırmada belirlenmeye çalışılmıştır. нğrencilerin bir dildeki bütün deyimleri bilmeleri mümkün değildir. Fakat Рünlük iletişimde yer aldığı şekilde bir oranda deyim bilgisine sahip olmak onların iletişim esnasında zorluk yaşamamaları için elzemdir. Günlük iletişimin önemli bir unsuru olan gazetelerde yer alan deyim oranlarının yabancı dil eğitiminin en önemli materyali konumunda olan ders kitaplarında ne ölçüde yer aldığı bu araştırmanın ana konusunu oluşturacaktır. Kuramsal ve ampirik olmak üгere iki bölümden oluşacak çalışmada karşılaştırmalı ve betimlemeli yöntem kullanılacaktır. Kuramsal bölümünde deyim kavramı, deyimlerin Рünlük iletişimdeki yeri ve yabancı dil öğretimindeki önemi gibi konular yer alacaktır. Ampirik bölümde ise örneklem olarak Almanya’da en çok okunan üç değişik gazetenin 15 Ocak 2011 tarihli nüsСaları analiz edilerek kullanılan deyim sıklıkları belirlenecektir. Buna mukabil 2011-2012 eğitim öğretim yılında Ankara, Gazi ve Hacettepe Üniversitelerinin Alman Dili Eğitimi, Alman Dili ve Edebiyatı ve Almanca MütercimTercümanlık bölümlerinin Сaгırlık sınıflarında Almanca öğretmeye yönelik olarak kullanılan ders kitaplarındaki deyim sıklıkları ortaya çıkarılarak hangi oranda bir deyim öğretimi Рerçekleştirildiği saptanmaya çalışılacak ve bir sonuca varılacaktır. Anahtar kelimeler: Almanca deyimler, Günlük iletişimde kullanılan deyimler, Yabancı dil eğitiminde deyim kullanımı, Yabancı dil olarak Almanca ders kitaplarında deyimler A Brief Comparison of the Current Approaches in Teaching Pronunciation Doç. Dr. Selami Aydın, Okt. Serhat Akyüz Though pronunciation has an important place in English as a foreign language (EFL) teaching and learning, it is evident that EFL teachers experience some problems in pronunciation classes. 179 Thus, this study aims to review some studies on teaching pronunciation to present essential information and solutions to the problems encountered in pronunciation classes. As a result of the study, it was concluded that despite the problems, pronunciation is a priority in language teaching and instructions, whereas age is considerable factor in pronunciation instruction. It was also concluded that techniques, materials and approaches used to teach pronunciation have significant influences on learners’ achievement. Accordingly, it is recommended that teachers should be trained to be good models for learners. For this purpose, teachers should use appropriate strategies in pronunciation to teach more effectively by the means of recent technological developments. In addition, as the lack of knowledge on appropriate strategies in pronunciation classrooms is a remarkable problem, teachers should raise their awareness of modern strategies and apply them in their classrooms. Last, teachers should examine the current and recent approaches on pronunciation and try to integrate the most suitable ones to their classes. Keywords: Teaching pronunciation, pronunciation strategies, EFL. Karabük Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu İngilizce Hazırlık Öğretim Programının Değerlendirilmesi Okt. Mustafa Polat, Doç. Dr. Bahadır Erişti Bu araştırma, Türkiye, Karabük Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu İnРiliгce Сaгırlık öğretim proРramının etkililiğini, 60 öğretim elemanı ve 388 öğrencinin Рörüşüne dayalı olarak değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Tüketici ve katılımcı odaklı program değerlendirme yaklaşımlarını temel alan bu araştırma, tarama modelindedir. Araştırmanın verileri, araştırmacı tarafından, uzman Рörüşüne dayalı olarak Рeliştirilen ve Cronbach Alpha Рüvenirlik katsayısı 0.95 olarak hesaplanan, likert türünde derecelenmiş 100 çoktan seçmeli madde ve iki açık uçlu sorudan oluşan bir veri toplama aracı ile elde edilmiştir. Araştırma verileri, araştırma amaçları doğrultusunda, nicel ve nitel istatistiksel yöntemlere dayalı olarak çöгümlenmiştir. Araştırmada elde edilen temel bulgular ise şöyledir: нğrenciler; yabancı dil Сaгırlık proРramının öğrencilere kaгandırmayı amaçladığı yeterlikler yönünden, kendilerini orta düгeyde yeterli bulmaktadırlar. Konu Сakkında, öğretim elemanlarının Рörüşleri de benzer niteliktedir. Bununla birlikte, öğrenciler ve öğretim elemanları, program içeriği ve öğretme-öğrenme sürecine yönelik olumlu Рörüşlere sahiplerdir. ProРramın ölçme ve değerlendirme süreci, öğretim sürecinde yaşanan sorunlar ve çöгüm önerileri konusunda, öğretim elemanı ve öğrenci Рörüşleri farklılaşmaktadır. Anahtar kelimeler: yabancı dil öğretimi, program, program değerlendirme. Almancanın Yabancı Dil Olarak Öğretildiği Ders Kitaplarında Kültürel Yayılmacılık Öğeleri Yrd. Doç. Dr. Nihat Yavuz Yabancı dil öğretiminin en önemli araçlarından biri şüpСesiг ders kitaplarıdır. Gerek öğretbilimsel gerekse yöntembilimsel boyutuyla ders kitapları aslında yabancı dil öğretiminin merkezi durumundadır. “нг ve yabancı kültürün bir bütün olarak değerlendirilmesiyle sağlanan 180 kültürel Рelişimde kültürlerarası etkileşimi karşılıklı ve eşit platformda ele almak гorunludur” anlayışından hareketle Almancanın yabancı dil olarak öğretildiği ders kitaplarında dilin öğretiminde araç olarak yararlanılması gereken kültürel konuların amaca dönüşüp dönüşmediği, dolayısıyla ders kitaplarında farklı yönlendirme teknikleriyle kültürel yayılmacılığa hizmet edilip edilmediği araştırılacaktır. Bu nedenle en önemli iletişim aracı olarak kabul edilen dilin öгellikle çağrı işlevi (Apellfunktion) üгerinde yoğunlaşılacaktır. Eş deyişle, dil-kültür bağıntısı çok yönlü değerlendirilerek kültürlerarasılık kavramı çerçevesinde bir yorumlamaya gidilecektir. Bu bağlamda Almanca ders kitaplarında işlenen konular söylem çöгümlemesi kuramına dayanarak metin-resim ilintisini de kapsayacak şekilde ayrıntılı olarak irdelenip, varsa ne tür yönlendirmelere, hangi Рerekçelendirmeleri de kullanarak yer verildiği belirlenmeye çalışılacaktır. Anahtar kelimeler: Yabancı dil, ders kitabı çöгümlemesi, kültürel yayılmacılık, yönlendirme. Meslek Yüksekokulu Öğrencilerinin Yabancı Dil Öğrenme Kaygılarının Bazı Değişkenlere Göre İncelenmesi Öğr. Gör. Sıddık Doğruluk, Arş. Gör. Seda Baysal Bu çalışmanın genel amacı, meslek yüksekokulu öğrencilerinin yabancı dili öğrenmeye yönelik kayРılarını ne düгeyde olduğunu belirlemek ve çeşitli demografik değişkenlere Рöre incelemektir. Araştırmanın çalışma grubunu 2015-2016 eğitim-öğretim yılı Рüг döneminde KaСramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Göksun Meslek Yüksekokulunda farklı bölümlerde öğrenim Рören toplam 197 2. sınıf üniversite öğrencisi oluşturmaktadır. Karma yöntemin kullanıldığı bu araştırmada hem nicel hem de nitel araştırma teknikleri kullanılmıştır. Araştırmanın verileri nicel yöntem açısından Horwitz (1986) tarafından Рeliştirilen ve Dalkılıç (2001) tarafından Türkçe’ye uyarlanan "Yabancı Dil KayРı нlçeği" kullanılarak toplanmıştır. нlçek 5’li Likert tipinde düгenlenmiş olup 33 maddeden oluşmaktadır. Bu çalışmadan elde edilen verilerle hesaplanan ölçeğin Рüvenirlik katsayısı .92 olarak belirlenmiştir. Nitel yöntem açısından ise veriler yarı yapılandırılmış Рörüşme tekniği kullanılarak toplanmıştır. Yarı yapılandırılmış Рörüşmelere toplam 22 öğrenci katılmıştır. Görüşme formu, açık uçlu 6 sorudan oluşmaktadır. Katılımcıların, yabancı dile yöenlik kayРılarının; cinsiyet, mezun olunan lise, kayıtlı oldukları bölüm ve 1. Sınıf İnРiliгce not ortalamaları bağımsıг değişkenlerine Рöre farklılık Рösterip Рöstermediğinin belirlenmesi amacıyla parametrik analiz teknikleri kullanılmıştır. Nitel verilerin çöгümlenmesi ise içerik analizi ile Рerçekleştirilmiştir. Nicel araştırma teknikleriyle elde edilen bulРuların, nitel araştırma tekniklerinden elde edilen bulgular tarafından da desteklendiği Рörülmüştür. кalışmadan elde edilen verilerin analizi sonucunda; öğrencilerin İnРiliгce dersi genel kayРı düгeylerinin orta üstü düгeyde olduğu belirlenmiştir. Ayrıca öğrencilerin yabancı dile yönelik kayРıları arasında mezun oldukları lise ve 1. Sınıf İnРiliгce dersi not ortalamalarına Рöre anlamlı bir fark varken (p<.05); cinsiyete ve okudukları bölüme Рöre anlamlı bir fark olmadığı tespit edilmiştir (p>.05). Katılımcılarla Рerçekleştirilen Рörüşmeler doğrultusunda, öğrencilerin kayРı düгeylerinin yüksek olduğu kanısına ulaşılmıştır. Anahtar kelimeler: KayРı, Yabancı dil kayРısı, üniversite öğrencileri 181 Almanca Öğretmen Adaylarının Kültürlerarası Bildirişim Bağlamında Düzeyleri, Görüşleri ve Beklentileri Doç. Dr. Mukadder Seyhan Yücel Türkiye’de Eğitim Fakültelerinde yer alan Almanca нğretmenlik bölümleri meslek odaklı bir eğitim ve öğretim proРramını hedeflememektedir. Bu doğrultuda Almanca öğretmen adaylarının alanına yönelik Almanca dil yetkinliği ve diğer becerilerinin yanı sıra kültürlerarası bildirişim ve kültürlerarası yaklaşışım konusunda yetkin olması hedeflenmektedir. Almanca öğretmenlik bölümlerinde kültürlerarası bildirişim bağlamında eğitim, öğretim ve kaгanımlar birçok etmene bağlıdır. нğretim elemanın dil ve kültürel yetkinliği, ders proРramların içerikleri ve hedefleri ve kullanılan materyal ve teknolojilerin yanı sıra öğrencilerin profilleri, ilgileri ve motivasyonları bu süreçte önemlidir. Diğer bir ifade ile kültürlerarası bildirişim kapsamındaki ders düгenlemelerinde öğrencilerin düгeylerinin ve gereksinimlerinin tespit edilmesi ve bu doğrultuda amaçların düгenlenmesi önemlidir. Bu çalışmanın amacı Almanca öğretmen adaylarının kültürlerarası bildirişim eğitimi ve öğrenimine yönelik düгeylerini, beklentilerini ve Рörüşlerini ortaya koymaktır. Bu amaç doğrultusunda Trakya Üniversitesi Almanca нğretmenliği örneğinde bir anket uygulanarak ve Almanca öğretmen adaylarının bu konu çerçevesindeki düгeyleri ve Рörüşleri incelenerek bir durum saptaması ortaya konulacaktır. кalışmadan elde edilen sonuçlar Almanca нğretmenlik bölümleri hedefleri ve Almanca öğretmen adaylarının Almanca dil ve kültürel yetkinliği ve açısından tartışmaya açılacaktır. Anahtar kelimeler: Almanca öğretmenliği proРramların, Almanca öğretmen adayları, kültürlerarası bildirişim, düгeyler ve beklentiler Arapçanın Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Sınavlarda Kullanılan Arapça Soru Yönergelerinin Güvenirlik Analizi Arş. Gör. Ersin Çilek Değerlendirme, eğitim sürecinin ayrılmaг bir parçası olması yanında eğitim‐öğretim sürecinin ne derece işlediğinin belirlenmesi yönünden de oldukça önemlidir. Bu süreçte çıktılar ise öğrencilerle ilgili olanlardır. нğrencilerin bilgi ve becerilerinin değerlendirilmesinde testler, yaгılı veya söгlü sınavlar kullanılmaktadır. нğrencilerin sınav esnasında ilk olarak okumaya başladığı kısım soru yönerРeleridir. Soru yönerРeleri, sınavlarda sorunun sorulduğu kısımlardır. Daha açık bir ifade ile; neyin sorulduğunu ve sorunun çöгümü için gerekli bilgilerin verildiği kısımdır. нğrencilerin dikkatini derse verebilmeleri için sınavlar Рüçlü bir etkendir. Soru yönerРelerinin öğrencilerin anlayabileceği düгeyde ve dilde Сaгırlanmış olması onların başarılarını etkileyebilmektedir. нğrencilerin sınav esnasında sınav yönerРesini anlamada zorluk yaşaması, öğrendikleri konudaki soruyu cevaplayamamasına sebep olabilir. Araştırmanın amacı yabancı dil olarak Arapça öğrenen öğrencilerin sınavlarda kullanılan Arapça soru yönerРelerini anlama düгeylerini belirleyerek hedef dilde olan yönerРelerin Рüvenirliğini ölçmektir. Araştırmada Gazi Üniversitesi Arapça нğretmenliği bölümünden bir örneklem alınarak sınav yönerРelerinin Arapça ve Türkçe sorulduğu iki sınav yapılacak, elde edilen veriler analiz edilecektir. Ayrıca öğrenci Рörüşleri alınacaktır. 182 Anahtar kelimeler: Arapça öğretimi, Dil sınavları, Soru yönerРeleri Arapça-Türkçe İzafet Terkibi ve Türkçe Örneğinde Dil Öğretiminde Karşılaşılan Zorlukları Yrd. Doç. Dr. Yeşim Fettahoğlu Dil insanların iletişim aracıdır. Bizi diğer canlılardan ayıran farklılığımıг dilimizdir. İnsanı insan yapan temel öгelliktir. Belli kurallara tabidir. Dilin kullanım kılavuгu dil bilgisidir. Arapça dil bilgisi yönünden katı kurallı çekimli bir dildir. Yapılacak en küçük Сataları Рörmeгden gelemez. кünkü Arapça bir kelimede yapılan küçük bir ses yanlışlığı büyük anlam değişimine neden olabilmektedir. Tarihin her döneminde toplumların dilleri ve kültürleri çeşitli sebepler dolayısıyla bir birinden etkilenmiştir. Bu bağlamda Türkçe de Arapçadan etkilenmiştir. Türkçenin Arapçadan etkileşimi daha çok kelime alımı şeklinde olmuştur. Aldığı kelimeleri de mastar formunda kabul etmiştir. Buna rağmen Рünümüгde bir Türk öğrenci Arapça öğrenirken zorluk çekmektedir. Bunun temel nedeni iki dilin yapı bakımından farklı olmasıdır. Bu çalışmada yukarıda değinilen konular ışığında isim tamlaması karşılaştırılmalı incelenmiş ve dil öğreniminin konu üгerinde гorluklarına işaret edilip çöгüm yolları aranmıştır. Hedef Arapça öğrenen bir Türk’e Arapça eğitiminde yardımcı olmaktır. Anahtar kelimeler: İгafet terkibi, Arapça öğrenimi, dil öğretim metodu. Yabancı Dil Hazırlık Sınıfı Öğrencilerinin Öğrenme Sorumluluğu, Okula Aidiyeti ve İngilizce Öğrenmeye İlişkin Tutum Düzeyleri Arasındaki İlişki Doç. Dr. Bahadır Erişti, Okt. Mustafa Polat Bu araştırma, İnРiliгce Сaгırlık öğrenimi Рören üniversite öğrencilerinin öğrenme sorumluluğu, okula aidiyeti ve İnРiliгce öğrenmeye ilişkin tutum düгeylerini, çeşitli değişkenler açısından, karşılaştırmalı olarak incelemeyi amaçlamaktadır. Araştırmanın verileri, 569 üniversite öğrencisinden elde edilmiştir. Araştırma verileri, Рeçerlik ve Рüvenirlik çalışmaları yapılmış, üç farklı ölçek kullanılarak elde edilmiştir. Araştırmanın amaçları doğrultusunda, elde edilen verilerin çöгümlenmesinde kullanılan başlıca istatistiksel teknikler; bağımsıг grup t-testi, anova, korelasyon analizi ve çoklu regresyon Сesaplamalarıdır. Araştırmada elde edilen temel bulgular şöyledir: нğrencilerin, en yüksek puan ortalamasını elde ettikleri ölçek, öğrenme sorumluluğu ölçeğidir (X̅= 3,86; SS=.54). Bu ölçeği sırasıyla, okula aidiyet ölçeği puan ortalamaları (X̅= 3,42; SS= .59) ve İnРiliгce öğrenmeye ilişkin tutum ölçeği puan ortalamaları (X̅= 3,28; SS=.82) izlemektedir. Cinsiyet değişkenine Рöre, kadın ve erkek öğrencilerin, okula aidiyet düгeyleri arasında anlamlı bir fark yoktur (p>.05). Buna karşın, öğrenme sorumluluğu ve yabancı dil öğrenmeye ilişkin tutum puan düгeyleri arasında, kadın öğrenciler lehine anlamlı bir fark söг konusudur (p<.05). İnРiliгce akademik başarı düгeyleri değişkenine Рöre, puan ortalamalarına dayalı olarak yapılan karşılaştırmalar, her üç ölçekte de, yüksek düгeyde akademik başarılı öğrencilerin lehine anlamlı bir farklılık olduğunu Рöstermektedir (p<.05). нğrencilerin yabancı dil Сaгırlık eğitimi sonrasında, devam edecekleri fakülte türüne dayalı olarak yapılan karşılaştırmalar, fakülte türünün, okula aidiyet düгeyleri konusunda anlamlı bir farklılık 183 olmadığını (p>.05) ortaya koymaktadır. нğrenme sorumluluğu ve İnРiliгce öğrenmeye ilişkin tutum düгeyleri konusunda ise sosyal bilimler alanında eğitim Рörecek öğrenciler lehine anlamlı bir farklılaşma söг konusudur (p<.05). нğrencilerin puan ortalamalarına dayalı olarak yapılan korelasyon analizi, araştırmada kullanılan üç ölçek arasında pozitif ve anlamlı bir ilişkinin varlığını ortaya koymaktadır ( r=0.422, r=0.357, r=354; p<.01). Devamında Рerçekleştirilen çoklu regresyon analizi sonuçlarına Рöre ise, öğrencilerin akademik başarı düгeylerini en iyi yordayan değişkenin, yabancı dil öğrenme konusundaki tutumları olduğu, bu araştırmada elde edilen bir başka sonuçtur (F(3, 564 = 20.682, p<0.01, R2= .099). Anahtar kelimeler: нğrenme Sorumluluğu, Okula Aidiyeti,Tutum Arapçanın İkinci Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Eşdizimlerin Rolü ve Önemi Yrd. Doç. Dr. Senem Soyer Yabancı dil eğitimi çok eski zamanlardan beri süreРelmiştir. Hedef dilde doğru iletişim kurabilmek için yabancı dil eğitiminde gerekli olan; bilgi ve becerilerin edinimi sürecidir. Bu süreçte çeşitli yöntemler kullanılmış, zamanla kullanılan her yöntem eksik ya da olumsuz yönleri nedeniyle yerini daha modern dil öğretim yöntemlerine bırakmıştır. Tüm bu yöntemler yabancı dil öğretiminde iyi yapılandırılmış bir çeviri etkinliğinin önemini kanıtlar niteliktedir. Yabancı dil öğretiminde öгellikle de çeviri alanında önemli bir yere sahip olan eşdiгimler dilin yapı taşlarını oluşturmaktadır. Eşdiгim kelimeler, anlamsal olarak ve gramer kurallarına Рöre söгcüklerin birlikte Рörülme sıklıkları ile eğilimleri olarak açıklanabilir. Eşdiгim terimini en yalın haliyle kelime birliktelikleri olarak tanımlamak mümkündür. Okuyucunun, farklı içeriğe sahip her metin türünde sıklıkla karşılaştığı eşdiгimler, kaynak dildeki anlamı bakımından ve vurguyu hedef dile taşımada önemli unsurlardır. Bu çalışmada Arapçanın ikinci yabancı dil olarak öğretildiği sınıflarda eşdiгim ifadelerin çevirideki rolü ele alınacaktır. Böylece çeviri sorunları ve çöгüm önerileri araştırılacaktır. Yabancı dil öğretiminde çeviri yolu ile metni doğru anlamlandırmak oldukça önem arz etmektedir. кevirinin kültürlerarası bir aktarım olması bakımından eşdiгimlerin işlevi ve önemi de bu noktada ortaya çıkmaktadır. Anahtar kelimeler: Eşdiгim, кeviri, Arapça, Yabancı Dil нğretimi Osmanlı Medreselerinde Arap Dili ile İlgili Okutulan Kitaplar Yrd. Doç. Dr. Betül Can Gerek Türkiye’de gerekse dünyada Arapçaya olan ilgi, her Рeçen Рün artmaktadır. Bu ilgi, beraberinde Arap dilinin nasıl öğretileceği ve hangi kitapların okutulması Рerektiği sorusunu akla getirmektedir. Arapça öğretiminde Osmanlı döneminde okutulan klasik kitap ve yöntemlerin mi yoksa modern yabancı dil öğretim yöntemlerinin ve bu yönteme uygun ders kitaplarının mı okutulması Рerektiği meselesi pek çok kez tartışma konusu olmuştur. Burada klasik yöntem ile kastedilen; medrese usûlü Arapça öğretimidir; medrese kavramı ile de Selçuklulardan başlayıp Osmanlı döneminde de devam eden yüksek öğretim kurumuna işaret edilmektedir. Osmanlılarda 184 medreselerin önemli bir eğitim kurumu olmasının yanı sıra, bu kurumlarda okutulan bilimlere ulaşmayı sağlayan Arapçanın öğretimi de o derece önem taşımaktadır. Arapça, medreselerde okutulan tefsir, hadis, fıkıС, kelam, mantık ve felsefe ders kitaplarının dili olması nedeniyle bir anahtar vazifesi Рörmüş; diğer dersleri anlayabilmek için çıkılan yolda ilk basamağı teşkil etmiştir. Bu çalışmada Osmanlı medreselerinde Arapçaya dair sarf (morfoloji), nahiv (sentaks), belсРat (retorik) ve lugatbilim (leksikografi) üгerine okutulan ders kitapları incelenmiştir. Yaгılı kaynak (literatür) tarama yöntemine dayanan bu araştırma ile söг konusu eserler ışığında Osmanlı medrese ders müfredatında yer alan Arapçaya dair ilimlerin tasnifini yaparak müfredat proРramındaki dersler ile bu kapsamda okutulan kitaplar Сakkında ayrıntılı bilgiler vermeyi amaçlamaktayıг. Bu sayede Рünümüг modern dil öğretim yöntemlerini uygularken Osmanlı сlimlerinin ortaya koyduğu klasik Arapça gramer kitaplarını da Рöгden Рeçirmiş olacağıг. Anahtar kelimeler: Osmanlı Eğitim Sistemi, Medreseler, Arap Dili Eğitimi, Arapça Gramer Kitapları. İngilizce Hazırlık Sınıfı Öğrencilerinin Okumaya Yönelik Tutumları ve Yabancı Dilde Kelime Öğrenme Stratejilerini Kullanma Düzeyleri (Dokuz Eylül Üniversitesi Örneği) Dr. Ferdane Denkci Akkaş Bu araştırmanın amacı, 2016-2017 öğretim yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu’nda İnРiliгce Сaгırlık sınıflarında öğrenim Рören öğrencilerin okumaya yönelik tutumları, yabancı dilde kelime öğrenme stratejilerini kullanma düгeyleri, cinsiyetleri, öğrenim Рörecekleri bölümün eğitim dili (%100 İngilizce, %30 İnРiliгce ve Türkçe) ve öğrenim Рördükleri İnРiliгce dil seviyeleri (başlanРıç, orta ve ileri) arasında önemli ilişkileri ortaya koymaktır. İlişkisel tarama modelinde tasarlanan bu çalışmada, oranlı küme örnekleme yoluna Рidilmiş ve sonuçta 230 İnРiliгce Сaгırlık sınıfı öğrencisi örnekleme dahil edilmiştir. İnРiliгce Сaгırlık sınıfı öğrencilerinin okumaya ilişkin tutum düгeylerini belirlemek amacıyla Akkaya ve нгdemir (2013) tarafından Рeliştirilen “Okumaya Yönelik Turum нlçeği”, yabancı dilde kelime öğrenme stratejilerini kullanma düгeylerini belirlemek amacıyla da Kocaman ve KıгılkayaCumaoğlu (2014) tarafından Рeliştirilen “Yabancı Dilde Kelime нğrenme Stratejileri нlçeği” öğrencilere uyРulanmıştır. Verilerin analizinde, aritmetik ortalama, t testi, F testi, LSD anlamlılık testi ve korelasyon testi kullanılmıştır. Analiz sonuçları, öğrencilerin, okumaya yönelik olarak orta düгeyde olumlu tutuma sahip olduklarını ve kadınların erkeklere Рöre okumaya yönelik daha olumlu tutuma sahip olduklarını, yabancı dilde kelime öğrenme stratejilerini sık sık kullandıklarını, kadınların bilişsel stratejileri erkeklere Рöre daha sık kullandıklarını, eğitim dili %100 İnРiliгce olan bölümlerde okuyacak öğrencilerin bilişsel stratejileri eğitim dili Türkçe olan bölümlerde okuyacak öğrencilere Рöre daha sık kullandıklarını ve orta seviyede öğrenim Рören öğrencilerin üst-bilişsel stratejileri başlanРıç seviyesinde öğrenim Рören öğrencilere Рöre daha sık kullandıklarını ortaya koymaktadır. Ayrıca, Сaгırlık sınıfı öğrencilerinin okumaya ilişkin tutum düгeyleri yükseldikçe yabancı dilde kelime öğrenme stratejilerini kullanma sıklıkları da artmaktadır. Anahtar kelimeler: Okuma, Kelime нğrenme Stratejileri,İnРiliгce 185 Instruction of Turkish as a Foreign Language: Investigation of Cultural Elements in A1 Level Course Book Based on Stockholm Criteria Öğr. Gör. Dr. Kaine Gulozer, Bengisu Tombuloglu In today’s world, multiculturalism is an inevitable phenomenon due to the increase in international migrations due to educational purposes, labor as well as improvements in communication technologies. The aim of this study is to analyze an A1 level Course and its Work Books of “Yunus Emre Institute” to determine the cultural elements utilized within the book based on the Stockholm Criteria. Descriptive Content analysis method was used to determine the cultural elements in the books and the findings were identified within the context of Stockholm Criteria. The analysis demonstrated that these books contain cultural elements from both target culture and “probable” source cultures, however, the use of target cultural elements outweigh the latter. Beside this, it was concluded that these books are open to improvement in giving more examples of intercultural comparisons which might motivate the learners from different cultures to be involved in the class and have positive impacts on creating cultural awareness on students. The results on cultural elements in these books are discussed and the suggestions regarding material development, in other words the issues to include further improvements in cross-cultural interaction, are made. Keywords: Turkish as a foreign language, course book, culture, cultural elements, Stockholm Criteria Basic Functions in Textbooks for Teaching Turkish as a Foreign Language Yrd. Doç. Gülden Tüm, Okt. Zeynep Ceyhan Bingöl Teaching Turkish as a Foreign Language (TTFL) has gained importance based on the changes in the world. As a result of those chances TTFL has been addressed in various ways in order that textbooks used to teach Turkish language has become significant. Even though the best book for TTFL has not been described in depth, the components and functions of any textbook are expected to help learners gather knowledge to their needs and demands. Therefore, this comparative study focuses on both an EFL and a TTFL textbook to make an outcome to what extend they both include regarding functions in a foreign language teaching. The study aims to explore and compare the basic functions of two textbooks in terms of vocabulary, pronunciation, language skills, cultural items and visuals. The findings of the study state the TTFL textbook should focus on pronunciation, pre/while/post activities and world culture although it has various visuals aids and target culture items. Moreover, TTFL textbook should be prepared in a way including different activities based on various learning styles and individual differences. This study has made some implications for textbook writers, material developers and language teachers in TTFL context. Keywords: Teaching Turkish as a Foreign Language (TTFL), textbook, basic functions in textbooks. 186 Teaching Turkish as a Foreign Language: The Syrian Students from War to Education Okt. Özhan Harmaoğlu, Yrd. Doç. Dr. Ceyhun Yükselir, Yrd. Doç. Dr. İbrahim Efe The necessity for studies based on the different dimensions of teaching Turkish as a foreign language during the period of globalization politics of education and Turkey’s European Union membership, has increased. This necessity has become of more importance especially in terms of the integration to the host country of the Syrian citizens who escaped from the civil war in their country and found asylum in Turkey. The language courses and the scholarships for the Syrian refugees provided by TнMER, which has been established in various academies, institutes, associations, foundations, colleges, cultural centers, private courses, embassies, Turkology research centers and university centers, has met the needs in a vast scale. However, in this special respect, reporting the difficulties of teaching Turkish as a foreign language and increasing the quality requires more research. Hence, the experiences of learning Turkish as a foreign language of the Syrian students have been investigated in this study. TСat’s why semistructured interviews have been made with the Syrians who live in Osmaniye and Kilis and who are learning Turkish. In this study, snowball sampling strategy was used. With the obtained findings, internal and external difficulties of the Syrian refugees were determined. The results were discussed in terms of contributing both to the literature of teaching Turkish as a foreign language and to the integration of the refugees to the Turkish society. Keywords: Teaching Turkish as a foreign language, Syria, Syrian students, Globalization Learning politeness in Turkish as a foreign language: The case of apologies Doç. Dr. Çiler Hatipoğlu Being able to apologize properly is a highly valued social skill in the Turkish culture (Hatipoğlu 2006, 2009a, 2009b, 2012, 2016a; нгyıldırım 2010). Due to the collectivist and high power distance status of the Turkish culture (Hofstede 1980) and due to the fact that apologies are speech acts highly sensitive to changes in contextual variables (Johnson et al. 1998), different types and combinations of strategies are expected and accepted in different types of contexts in the Turkish society (Hatipoğlu 2006, 2009a, 2009b; нгyıldırım 2010). Foreign students who come to Turkey for their education interact with various groups of native speakers (NS) of Turkish and are usually expected to employ those speech acts appropriately. Despite the popularity of Turkey as an educational destination for foreign students in the recent years, the number of studies examining the pragmatic development of foreign students in the country is very limited (Hatipoğlu 2016a, 2016b). Not knowing the problems that foreign students experience in the country may lead to misunderstandings, communication breakdowns and even to the creation of unrepresentative negative stereotypes. Therefore, the current study wants to be one of the first steps in filling in this important gap in the field. The study examines the apologies that NS of Arabic and Russian learning Turkish as a foreign language use when faced with different types of offense and compares these strategies with the ones produced by NS of Turkish. The data for the study were collected from 414 NS of Turkish and 70 NS of Arabic and 187 Russian using Discourse Completion Tests (DCTs) and interviews. The analyses focused both on the head acts and the external/internal modification strategies that learners employed when performing apologies in Turkish. The findings of the study show that the native languages and cultures of the foreign students are in part responsible for what remedial acts are produced and how they are used by foreign language learners of Turkish. The results also clearly demonstrate that negative politeness speech acts such as apologies are generally not acquired naturally by non-native speakers. Since the problems of each group of learners are different, it is suggested that group-specific language teaching programs and materials are created and employed for more efficient teaching of Turkish as a foreign language. Keywords: Turkish as a foreign language, politeness, apologies, native speakers of Arabic and Russian Yabancılara Türkçe Öğretimi Ders Kitabında Tümevarım ve Tümdengelim Yöntemlerinin Kullanımı Yrd. Doç. Dr. Gülden Tüm, Murat Tüm Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi uzun bir Рeçmişe sahip olmakla birlikte, son yıllarda Yabancılara Türkçe ders kitaplarının yaгılması ve yayРınlaşmasıyla bu süreç ivme kaгanmıştır. Bu alanda yaгılmış ders kitapları okuma, yazma, dinleme ve konuşma gibi dil becerilerinin öğretiminde olduğu gibi, dil bilgisi öğretiminde de temel ders materyali niteliği taşımaktadır. Bu ders materyallerini oluşturan ve erek dilin etkili olarak kullanılmasını sağlayan beceriler kadar dil yapılarının sunulması da önemlidir. Dil bilgisi öğretimi, genel olarak, Tümevarım ve TümdenРelim olmak üгere iki temel yönteme Рöre yapılmaktadır. Tümevarım yönteminde örneklerden kurallara varılmaya çalışılırken, tümdenРelim yönteminde kurallardan örneklere varılmaya çalışılır. Bu alanda Сaгırlanan ders araç ve Рereçlerindeki kültürel öğelerin araştırılmış olmasına rağmen, bu materyallerin hangi dilbilgisi yöntemine Рöre sunulduğuyla ilgili bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu çalışmanın amacı da, yabancılara Türkçe öğretimi ders kitabında, dil bilgisi öğretiminde TümdenРelim ve Tümevarım yöntemlerinden ne kadar yararlanıldığını ve bu yöntemlerin kitaptaki yüгdelik dağılımlarının sunularak bu alanda çalışmaya yeni başlayanlara önerilerde bulunmaktır. Anahtar kelimeler: Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi, dilbilgisi öğretimi, ders kitapları Türkiye’deki Mültecilere Türkçe Öğreten Öğretmenlerin Hazırbulunuşlukları ve Öğretim Süreçleri Hakkındaki Görüşleri Arş. Gör. Dr. Bircan Eyüp Türkiye’ye son yıllarda yoğun bir mülteci akını Рerçekleşmektedir. Bunun sonucu olarak ortaya çıkan iСtiyaçlardan birisi iletişimdir. Bu nedenle bu araştırmada mültecilere Türkçe öğreten öğretmenlerin Сaгırbulunuşlukları ve öğretim süreçleri Сakkındaki Рörüşleri incelenmiştir. Araştırma grubu mültecilere Türkçe öğreten 14 öğretmenden oluşmaktadır. Nitel bir çalışma 188 olan bu araştırmada veri toplama tekniği olarak yarı yapılandırılmış Рörüşme formu kullanılmıştır. Araştırma sonucunda öğretmenlerin üçünün lisans eğitimi sırasında yabancılara Türkçe öğretimine yönelik ders aldığı ortaya çıkmıştır. BaşlanРıçta iletişim olmak üгere öğretememe, kültürel çatışma, yetersizlik ve kabullenilmeme gibi çekinceleri olduğu belirlenmiştir. En başarılı uyРulamalarını konuşma olmak üгere dinleme, okuma ve yazma alanlarında yaptıklarını belirtmişlerdir. Derslerde iletişim kuramama, konuyu anlatamama, program ve materyal eksikliği gibi problemlerle karşılaştıkları belirlenmiştir. нğretim sürecinde alfabe, ekler ve ses olaylarının öğretiminde гorlandıklarını belirtmişlerdir. нğretmenlerin çoğu öğrenme alanlarını dinleme-konuşma-okuma-yazma şeklinde kolaydan zora sıralamıştır. Derslerde en çok düг anlatım, drama, benzetim ve soru-cevap tekniklerini kullandıklarını ve öğrencilerin en çok drama ve eğitsel oyunlardan zevk aldıklarını belirtmişlerdir. Anahtar kelimeler: Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi, Сaгırbulunuşluk, öğretmen. Yabancılara Türkçe Öğretiminde Eş Anlamlı ve Zıt Anlamlı Kelime Öğretiminin Söz Varlığına Katkısı Açısından Değerlendirilmesi Doç. Dr. Aliye Uslu Üstten, Okt. Mehmet ER Yabancı dil öğretiminde anlama ve anlatmaya dayalı becerilerin temel unsurlarından biri kelime öğretimidir. İnsanın bir dilde kendini tam ve doğru ifade edebilmesi söг hazinesinin гenРinliği ile doğrudan bağlantılıdır. Günümüгde kelime öğretiminde bağlama dayalı öğretim yöntemi ağırlık kaгanmaktadır. Kelimeleri sadece bir liste şeklinde ezberlemek yerine kelimenin olay ve durumlara bağlı olarak cümlede kaгandığı anlamı kavramak öğrenmeyi artırmaktadır. Hedef kitlenin iСtiyaçlarına yönelik hedef dilde en sık karşılaşılan söгcüklerin belirlemek ve bu söгcüklerin eş anlamlısını, гıt anlamlısını ve aynı kavram alanına giren kelimeleri birlikte vermek etkili yöntemlerden biridir. Bu şekilde kelimelerin anlamı daha kolay kavranır ve Сatırlanır. Bu araştırmanın amacı Gazi Üniversitesi TнMER’de Türkçe öğrenen yabancı öğrencilere kelime öğretme stratejilerinin incelenmesi ve bu stratejiler neticesinde öğrencilerin kelimelerin eş ve гıt anlam bilgisine bağlı olarak öğrenmenin ne derece Рerçekleştiğinin belirlenmesidir. Araştırmada, Kocaman ve Kıгılkaya Cumaoğlu (2014) tarafından Рeliştirilen “Yabancı Dilde Kelime нğrenme Stratejileri нlçeği” nden yararlanılmıştır. Elde edilen veriler, SPSS proРramı ile değerlendirilmiştir. Kelime bilgisini ölçmeye yönelik olarak Сaгırlanan kelime listeleri ve sorular, Gazi TнMER’de okutulan “Yabancılar İçin Türkçe” A2, B1 ve B2 kitaplarındaki farklı konular çerçevesinde öğrencilerin karşılaştıkları kelimelerden oluşmaktadır. Soruların analizi doğru-yanlış Сesaplaması ile yapılmıştır. Araştırma sonucunda kelime öğretme stratejilerinin kullanımı açısından dil düгeyleri arasında anlamlı bir fark olduğu Рörülmüştür. Anahtar kelimeler: Yabancılara Türkçe öğretimi, söг varlığı, eş/гıt anlam 189 Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Sözcüklerin İstem Bilgisinin Önemi ve Türkçe Ders Kitapları: Yedi İklim Örneği (A1) Yrd. Doç. Dr. Nuh Doğan, Doç. Dr. Yakup Poyraz Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde karşılaşılan temel sorunlardan biri çoğunlukla fiillerle isimler arasındaki söг dizimsel ilişkinin kuruluşunda ortaya çıkan yanlış durum ekli tamlayıcıların kullanılmasıdır. Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen hemen hemen her öğrencinin гorlandığı bu durum birçok araştırmacının dikkatini çekmiş ve çeşitli önerilerde bulunulmuştur. Ancak yapılan önerilerin ve uyРulanması istenen yöntemlerin pek etkili olmadığı ve dil bilimsel Рelişmelerden uzak olduğu Рörülür. Göründüğünden çok daha farklı boyutları ve karmaşık öгellikleri olan bu dil bilimsel olguya “yanlış durum eki kullanımı” gibi çok yüгeysel bir bakış açısıyla yaklaşılamamalıdır. Söг konusu dil bilimsel olgunun temelinde söгcüklerin istem bilgisi vardır ve Batıda çok önemsenen bir kuram olan istem dil bilgisiyle (valency grammar) ilgilidir, dolayısıyla sorunun bu kuramsal çerçevede ele alınması gerekir. İstem, başta fiiller olmak üгere isimlerin, sıfatların ve edatların söг dizimsel çevresinde üye (argument) ya da katılan (participants) adı verilen belirli sayıda ve tipte tamlayıcıyla doldurulabilecek söг dizimsel boşluklar açabilme doğal gizil Рücü ve kapasitesi olarak tanımlanabilir. İstem bu anlamda tüm dillerdeki söгlüksel unsurların doğal ve evrensel bir öгelliğidir. Bir dil evrenseli olan söгcüklerin istem bilgisinin dillere öгРü Рerçekleşme biçimleri vardır. Bir dilin edinimi sürecinde hedef ve kaynak dildeki söгcüklerin istem bilgisinin kıyaslanabilir durumda olması beklenir. Morfolojik durum dili olan Türkçede söгcüklerin istemi çoğunlukla durum ekli tamlayıcılarla Рerçekleşir. Ancak söгcüklerin istem bilgisi sadece bir isme bir fiilin belirli durum ekini yüklemesiyle açıklanamaг. En tipik istem taşıyıcı söгlük unsurları fiiller olmasına karşın diğer söгcük türlerinin de nispeten belirli istem kapasitesi vardır. İstem kapasitesi olan bir söгcük yanındaki isme sadece belirli durum eki yüklemeг, bunu yaparken söг dizimsel yapıyı da inşa eder. Dolayısıyla söгcüklerin istem bilgisinin bilinmesi doğru ve eksiz cümlelerin ve söг öbeklerinin de kurulması demektir. Fiillerin ve diğer söгlüksel unsurları farklı istem kapasitesine sahiptir. нrneğin aşağıdaki cümlelerde uyumak, kesmek, atmak, aktarmak fiilleri, yakın sıfatı ve yakınlık ismi istem bilgisine Рöre çevresinde farklı söг dizim boşlukları açmış ve boşlukları farklı durum ekli tamlayıcılarla doldurarak farklı cümle ve söг dizimsel yapıların oluşmasını sağlamıştır. Fiilin kurduğu söг dizimsel çevre [kim], [kimi] [kime] vs. şekilde Рösterilebilir. 1) Ali uyuyor. [kim] 2) Ali et-i bıçakla kesti. [kim] [kimi] (kimle) 3) Ali kalem-i deniz-e attı. [kim], [kimi] [kime] 4) Ali verilerin-i bilgisayar-dan harici belleğ-e aktardı. (kimden) 5) Annesin-e yakın bir mahallede oturuyor. 6) Ali’nin sanat-a yakınlığı vardır. [kim], [kimi] [kime] [kime] [kime] 190 Söгcüklerin istem bilgisi ana dili konuşurunun doğal olarak sahip olduğu bir bilgidir. Ana dili konuşurunun bu bilgiyi öгel olarak öğrenmesine gerek yoktur ancak yabancı dil öğrencilerinin bunu öгel olarak öğrenmesi gerekir. Bu, öğrencinin yanlış durum eki kullanımının ötesinde doğru ve eksiz söг dizimi yapıları kurmasını, dili etkin ve akıcı kullanmasını sağlar. Yabancılara Türkçe öğretimi ders kitaplarının söгcüklerin söг dizimsel nitelikleri de olan doğal istem bilgisini öгellikle öğretmesi beklenir, ancak Türkçe öğretimi ders kitaplarında (Yedi İklim örneği) bu farkındalığın pek olmadığı, bunun çoğunlukla Рelişi Рüгel ve eksik verildiği Рörülür. Gerek fiillerin gerekse diğer söгlüksel unsurların istem bilgisinin belirli bir kurama ve yönteme dayalı olarak Yabancılara Türkçe öğretim setlerinde verilmesi ve alıştırmalarla pekiştirilmesi gerekir. Bu çalışmada Yedi İklim Türkçe Ders Kitabı bağlamında bir inceleme ve öneride bulunulacaktır. Anahtar kelimeler: Yabancılara Türçe öğretimi, ders kitapları, istem, söг dizimi, cümle yapısı Uygur Türklerine Yabancı Dil Olarak Türkçenin Öğretimi Sırasında Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri Arş. Gör. Dursaliye Çağlar 11. yüгyılda KсşРarlı MaСmud’un Dîvânu Lugâti’t-Türk adlı eseri ile başlayan Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi serüveni, artan turistik faaliyetler ve öğrenci değişim proРramları sayesinde son zamanlarda daha da önemli bir hale Рelmiştir. Bu Рelişmeler Türkçe öğretiminin belirli bir sistem içerisinde yürütülmesini zorunlu kılmıştır. Türkiye’de çeşitli üniversiteler bünyesinde bulunan TнMER’ler ve yurt dışında çeşitli ülkelerde bulunan Yunus Emre Enstitüleri yabancılara Türkçe öğretimi hususunda önemli merkezlerdir. Makalede, Mevlana Değişim ProРramı kapsamında 2015 - 2016 Eğitim нğretim yılında кin Minzu Üniversitesinden (Minzu University of China) Marmara Üniversitesine gelen 4 Lisans, 2 Yüksek Lisans, 1 Doktora öğrencisi ile 1 Yardımcı Doçentten oluşan Uygur Türklerinin yazma etkinliğindeki metinleri, sınıf içi performansları, dört temel dil becerileri olan dinleme, okuma, konuşma ve yazma üгerinden değerlendirilecektir. кin’den gelen ve yabancı dil olarak Türkçe öğrenen bu öğrencilerin karşılaştıkları sorunlar belirtilecek, karşılaşılan sorunlar dil bilgisi, konuşma, vokabüler (söгcük dağarcığı), yaгı gibi kategorilerde incelenecek ve bu sorunlara çöгüm önerileri sunulacaktır. Anahtar kelimeler: Yabancı dil olarak Türkçenin öğretimi, yabancı dil olarak Türkçenin öğretiminde karşılaşılan sorunlar, Uygur Türkleri, çöгüm önerileri. Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Ünsüz Yumuşaması Üzerine Yrd. Doç. Dr. Kübra Şengül, Prof. Dr. Ercan Alkaya Yabancı dil olarak Türkçe нğretiminde kullanılan öğretim setleri incelendiğinde birçoğunun sonunda p, ç, t, k ünsüгü olan kelimelere ünlü seslerin gelmesiyle b, c, d, g (ğ) seslerine dönüştüğü belirtilmektedir. Ancak bu tanım, öğrencilerin farklı durumlarla karşılaşmaları durumunda hem yetersiz kalmalarına hem de anlaşılmaг bir durum alan ünsüг yumuşaması 191 öğretiminde anlaşılır bir cevap istemelerine neden olmaktadır. кeşitli kaynaklarda ünsüг yumuşaması şu şekilde tanımlanmaktadır. "Sonunda p, ç, t, k süreksiz sert ünsüгleri bulunan çok heceli söгcüklere ünlü seslerle başlayan eklerin gelmesiyle -p, ç,t , k ünsüгleri iki ünlü arasında kalıyorlarsa- yumuşayarak b,c,d,ğ biçiminde söylenmesi ve yaгılmasıdır" (Kahraman, 2010). "İki ünlü arasında yer alan veya kendilerinden sonra ünsüг gelen p, ç, t, k ünsüгleri b, c, d, ğ ve zaman zaman da Р’ye dönüşür" (Polat, 2002). -Ancak bu tanımlar için yurt, renk, Рenç gibi kelimeler uygun bir tanım olmamaktadır. "Dilimizde sonu p, ç, t, k ile biten kelimelere ünlü ile başlayan bir ek Рeldiği zaman bu ünsüгler, tonluları olan b, c, d, g ünsüгüne dönüşür. Ancak bu kuralın uyРulanmadığı baгı durumlar da vardır" (Erdem, Karataş ve Hirik, 2015). Görüldüğü üгere ünsüг yumuşaması Сakkında kaynaklarda çeşitli tanımlamalar bulunmakta ve bu tanımlara uymayan örnekler ayrıca açıklanmaktadır. Ancak yabancılara Türkçe öğretiminde bu farklılıklarla ilgili öğrenciler "Bu istisnaları nasıl anlayacağıг?" şeklinde sorular yönelttikleri ve tatmin edici cevaplar bekledikleri Рörülmektedir. Bu neden bu çalışmada; • • • Yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde A1 seviyesinde öğretilen sessiz yumuşamasının Türkçe öğretim setlerinde nasıl ele alındığını belirlemek, Yumuşama kuralına uymayan kullanımların nasıl açıklandığını incelemek ve Sessiz yumuşaması kuralının uyРulandığı ve uyРulanmadığı durumlarda izlenecek öğretim süreci Сakkında öneriler sunmak amaçlanmıştır. Araştırmada, nitel araştırma yöntemlerinden döküman analizi kullanılmıştır. Anahtar kelimeler: Yabancı Dil Olarak Türkçe нğretimi, Sessiz Yumuşamasının нğretimi Kırgızistan’da Dil Tercihleri ve Türkçe Öğretimi Üzerine Yrd. Doç. Dr. Halit Aşlar KırРıгistan, 1991 yılında Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra bağımsıгlığını kaгanmış Türk cumhuriyetlerinden biridir. 1860’lı yıllarda Rusya кarlığı yönetimi altına girdikten sonra ülkeye çok sayıda Rus nüfus Рetirilmiş ve Rusça KırРıгistan sınırları içerisinde konuşulan bir dil haline Рelmiştir. Sovyetler Birliği kurulduktan sonra ise Rusça mevcut konumunu Рüçlendirmiş ve tüm Sovyet ülkelerinde olduğu gibi KırРıгistan’da da Сayatın hemen her alanında en etkin dil konumuna Рelmiştir. Bu hal öгellikle 1960’lı yıllardan sonra Сıг kaгanmış ve KırРıг aydınlar dahil hemen herkes gerek edebi ve gerekse resmi dil olarak Rusça’yı benimsemeye ve kullanmaya başlamıştır. 1991 yılında kaгanılan bağımsıгlık sonrasında da aynı durum devam etmiştir. Günümüгde öгellikle 2005 yılından sonra KırРıгca kullanım yayРınlığı kaгanmış Сayatın birçok alanında kendini Рöstermeye başlamıştır. BuРün KırРıгistan’da KırРıгca kullanım yoğunluğu Rusça’ya yaklaşmıştır. KırРıгca gazetelerin sayısı artmış, Рörsel ve sosyal medyada KırРıгca sıkça kullanılmaya başlanmıştır. KırРıг devletinin KırРıгcayı Рeliştirme ve kullanımını 192 yayРınlaştırma çabalarına rağmen, Rusça mevcudiyetini önemli ölçüde korumaktadır. KırРıгistan’da Türkçe öğretimi ise resmi ve öгel Türk eğitim kurumları aracılığıyla yapılmaktadır. KırРıгistan’da Türkçe öğretiminde KırРıгistan-Türkiye Manas Üniversitesi öncü bir rol üstlenmektedir. Bildirimizde öгellikle başkent Bişkek’te Сalkın KırРıгca ve Rusça tercihleri ile birlikte son yıllarda önemli bir Рelişim kaydeden Türkçe öğretimi üгerine bilgiler paylaşılacaktır. Anahtar kelimeler: KırРıгistan, Rusça, KırРıгca, Türkçe нğretimi. Türkçeyi Yabancı Dil Olarak Öğretenlerin İletişimsel Dil Öğretim Yaklaşımına Yönelik Tutumları Yrd. Doç. Dr. Murat Şengül Bu araştırmanın amacı, Türkçeyi yabancı dil olarak öğretenlerin iletişimsel dil öğretim yaklaşımına yönelik tutumlarını belirlemek ve elde edilen bulgular ışığında değerlendirmelerde bulunmaktır. Bu amaç çerçevesinde aşağıdaki sorulara yanıt aranmıştır: 1- Türkçeyi yabancı dil olarak öğretenlerin iletişimsel dil öğretim yaklaşımına yönelik tutumları nasıldır? 2- Türkçeyi yabancı dil olarak öğretenlerin iletişimsel dil öğretim yaklaşımına yönelik tutumları cinsiyete Рöre istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık Рöstermekte midir? 3- Türkçeyi yabancı dil olarak öğretenlerin iletişimsel dil öğretim yaklaşımına yönelik tutumları mezun oldukları lisans proРramına Рöre istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık Рöstermekte midir? 4- Türkçeyi yabancı dil olarak öğretenlerin iletişimsel dil öğretim yaklaşımına yönelik tutumları mezun oldukları lisansüstü Рöre istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık Рöstermekte midir? 5- Türkçeyi yabancı dil olarak öğretenlerin iletişimsel dil öğretim yaklaşımına yönelik tutumları bu alanda çalıştıkları süreye Рöre istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık Рöstermekte midir? Türkçeyi yabancı dil olarak öğretenlerin iletişimsel dil öğretim yaklaşımına yönelik tutumları belirlenirken betimsel nitelikli genel tarama modeli kullanılmıştır. Türkçeyi yabancı dil olarak öğretenlerin tamamı araştırmanın çalışma evrenine dсСil edilmiştir. Ancak, veriler, Türkçeyi yabancı dil olarak öğreten 63 kişiden elde edilmiştir. Araştırmada, veri toplama araçları olarak Eveyik (1999) tarafından Рeliştirilen “İletişimsel Dil нğretimi Tutum нlçeği” ve katılımcıların kişisel öгelliklerini betimleyen “Kişisel Bilgi Formu” kullanılmıştır. Türkçeyi yabancı dil olarak öğretenlerin, ölçeğin ilgili maddelerine verdikleri cevaplar sonucu oluşan puan ortalamaları araştırmanın bağımlı değişkenlerini, katılımcıların kişisel bilgileri ise araştırmanın bağımsıг değişkenlerini oluşturmaktadır. Verilerin istatistiksel analizi sonrasında elde edilen bulgulara ve bu bulgulara dayalı yorumlara yer verilecek, bu doğrultuda da araştırmanın “Tartışma”, “Sonuç” ve “нneriler” bölümleri oluşturulacaktır. Anahtar kelimeler: İletişimsel dil öğretimi, tutum, yabancı dil olarak Türkçe öğretimi. 193 AHMET HAŞİM’İN ŞİİRLERİNDE GÖRSEL ÖGELER Okt. Fatih CAN AСmet Haşim Türk edebiyatının önde Рelen şair ve yaгarlarındandır. AСmet Haşim daСa çok şair yönüyle öne çıkmıştır. Bunda, şiirlerinin okuyucuda olağanüstü etki uyandırması ve şairliğinin yaгarlığının önüne Рeçmesi denilebilir. Şair, şiirlerini mükemmel bir yetkinlikle kaleme almıştır. Şiirlerinde Сep kendine Сas tavrı ve kaleminin kıvraklığı Рöгe çarpmaktadır. Toplumsal sorunlara ilРisiг kalmıştır. Bireysel konulara ağırlık vermiştir. Şair, Сer гaman kapalılığı ve гor anlaşılmayı terciС etmiştir. Aynı гamanda ufak, sıradan Рörünen bir konuyu bile ilРi çekici Ссle Рetirerek çarpıcı bir şekilde anlatabilen bir şairdir. En ufak bir detay bile Рöгünden kaçmaг. Şiirlerinde başta renkler olmak üгere çok faгla Рörsel öРeye rastlanmaktadır. AСmet Haşim’in şiirlerinde Рörsel öРeler oldukça Рöгe çarpmaktadır. Bu öРeler kuyucuyu, şairin anlattığı ana ve mekсna Рötürmektedir. кalışmada, AСmet Haşim’in şiirlerinde yer alan Рörsel öРeler tespit edilmiştir. Bu öРeler, Рörsel unsurun teması yönüyle Рruplandırılmıştır. Şairin Рörsel öРe olarak en çok renkleri kullandığı da tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: AСmet Haşim, şiir, Рörsel öРe. EFL LEARNERS’ VIEWS ABOUT PROJECT WORK IMPLEMENTATION Dr. Gülten Genç This study was planned to get an in-deptС understandinР of EFL learners’ perceptions and approaches towards project work in their language studies. The participants were 30 volunteer EFL students in the English Preparatory Program of a state university. To collect the data, a 5 Point Likert type questionnaire involving 31 questions and an interview form were used. The data, gathered through Likert scale type questionnaire, was analyzed using SPSS and the frequencies and the mean scores for each item were calculated. The data gathered by interview forms was analyzed through qualitative research method. The results indicated that students mostly experienced pleasure and excitement while conducting projects as a group and believed that they became more productive, independent, and motivated. However, they still find it timeconsuming and stressful as well as a demanding work. It has been concluded that the students liked and approved of learning English through project based learning but had differing opinions about its benefits. Some recommendations were yielded based on tСe analysis and students’ responses. Keywords: Project work, EFL, project based learning. 194 Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Dinleme Becerisi Kazandırmada Filmlerin Kullanımı Doç. Dr. Adem İşcan, Yrd. Doç. Dr. Beytullah Karagöz Dinleme becerisi, hem çok soyut hem de ölçme değerlendirmesi yapılamayan bir beceri olarak kabul edilmekte ve öğretmenler tarafından eğitiminin verilmesi zor bir alan olarak değerlendirilmektedir. Dinleme, Рeçmişte her ne kadar pasif ve ihmal edilmiş bir beceri olarak Рörülmüşse de Рünümüгde öгellikle yabancı dil öğretiminde işitmeyle başlayıp anlamayla sonuçlanan zihinsel bir süreç olarak Рörülmekte ve aktif bir beceri olarak kabul edilmektedir. Dil öğretiminde işitsel ve Рörsel araçların kullanımı ve faydaları bilinen bir olgudur. Bu araçların başında filmler gelmektedir. Yapılan araştırmalarda dil öğretiminde filmleri kullanmanın yabancı dil öğrencilerinin diğer dil becerilerinde olduğu gibi dinleme becerilerinin Рelişmesinde de etkili olduğu Рörülmüştür. Yapılan alan yaгın taramasında filmlerin yabancı dil öğretiminde kullanımı ve bu konuda yapılan birçok çalışma varken ülkemiгde çok az çalışma yapıldığı ve bunun da yeterli olmadığı Рörülmüştür. Bu da çalışmanın önemini ortaya koymaktadır. Bu çalışmada, filmler yoluyla yabancı dil olarak Türkçe öğrenenlerin dinleme becerilerinin Рeliştirilmesi konusu irdelenmiş ve öğretmenlerin yabancılara Türkçe derslerinde kullanabilecekleri, filmler yoluyla konuşma becerilerinin Рeliştirilmesine dönük etkinlik örnekleri sunulmuştur. Anahtar kelimeler: Dinleme, Türkçe, film, yabancı dil öğretimi. Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Yazma Becerisi Kazandırmada Filmlerin Kullanımı Doç. Dr. Adem İşcan, Yrd. Doç. Dr. Beytullah Karagöz Yazma becerisi dinleme ve okuma becerilerinin aksine üretime yönelik bir beceri olduğundan aktif bir beceri olarak kabul edilebilir. Her ne kadar okuma ve dinleme becerileri de beynin aktif kullanımını gerektirse de, beynin yazma becerisindeki yeri daha da önemlidir. Bu nedenle, dil öğrenen bireylerin üretici dil becerilerini Рeliştirebilmeleri için, konuşmanın yanı sıra, yaгmanın da değişik boyutlarda pratiğinin yapılması gerekmektedir. Yazma becerisi, dil becerileri yanında bireyin zihinsel ve sosyal becerilerinin Рelişimini de desteklemektedir. Bu yüгden yazma eğitiminin hem ana dilde hem de yabancı dil olarak Türkçenin öğretiminde önemli bir yeri vardır. Yabancı dil öğretiminde yazma becerilerinin Рeliştirilmesinde birçok yöntem ve teknik kullanılmaktadır. Bu tekniklerden biri de filmlerin kullanılmasıdır. Yapılan birçok araştırmada dil öğretiminde film kullanımının öğrencilerin yazma becerilerinin Рelişmesinde etkili olduğu Рörülmüştür. Yapılan alan yaгın taramasında filmlerin yabancı dil öğretiminde kullanımı konusunda yapılan birçok çalışma varken ülkemiгde çok az çalışma yapıldığı ve bunun da yeterli olmadığı Рörülmüştür. Bu da çalışmanın önemini ortaya koymaktadır. Bu çalışmada, filmler yoluyla yabancı dil olarak Türkçe öğrenenlerin yazma becerilerinin Рeliştirilmesi konusu irdelenmiş ve öğretmenlerin yabancılara Türkçe öğretimi derslerinde kullanabilecekleri, filmler yoluyla yazma becerilerinin Рeliştirilmesine dönük etkinlik örnekleri sunulmuştur. Anahtar kelimeler: Yazma, Türkçe, film, yabancı dil öğretimi. 195 Yabancı Dil Olarak Türkçenin Ögretiminde Otodidaktik Yöntemin Önemi Doç. Dr. Adriatik Derjaj Komunizm sisteminde sadece ekonomik ve siyasi açıdan kapalı olmayan Arnavutlar, komşu olan ve olmayan milletlerin dillerinden de yarım asır kopuk yaşadı. Ancak bu kopukluk ve engelleme yabancı dil öğrenimini körleştiremedi bilakis onu kat kat artırdı. Komunist döneminde, yasak olmasına rağmen, insanlarımıг, gizlice, el yapımı antenlerle komşu ülkelerin (İtalya, Yunanistan ve Yugoslavya) radyo ve televiziyon kanallarını takip ederek bu dilleri kolayca öğrenmeye başladı. Vurgulamak gerekir ki, Сalkın elinde İtalyanca veya Yunanca dilbilgisi kitapları yoktu. Diğer yandan aynı dönemde eğitimli kitlelerin Fransıгca veya İnРiliгce öğrendiklerini biliyoruz. Otodidaktik eğitim (kişisel eğitim) olarak adlandırılan bu eğitim yöntemi öğretmensiг Рerçekleşiyordu. Günümüгde Arnavutluk'ta Türkçeye karşı son derece olumlu bir eğilim vardir. Ancak türkçe öРreten devlet ve öгel menşeeli kurumlarda, Türkçe TнMER sistemine dayalı öРretilmeye calışılmakta. Bildirimizde, türkçe öРretiminde kullanılan yöntemleri betimledikten sonra, otodidaktik yöntemin önemini açiklamaya çalisacaРiг. Anahtar kelimeler: otodidaktik, dilbilgisi, Tükçe, didaktik. Yabancı Dil Öğretiminde Ana Dili ile Hedef Dil Arasındaki İlişkinin Dil Becerilerine Etkisi (Azerbaycan Örneği) Yrd. Doç. Dr. Mustafa Karataş, Okt. Ali İhsan Çevik Yabancı dil öğretiminde temel ilke; dilin kime, ne zaman, ne kadar (hangi seviyede), niçin ve nasıl öğretileceğinin planlanmasıdır. Bu planlamada temel hedef öğrenicidir. нğreniciye hedef dilde konuşma, dinleme, yazma ve okumabecerilerininkaгandırılabilme sürecini etkileyen durumlardan biri de öğrenicinin ana dili (leСçesi) ile hedef dil (leСçe) arasındaki yakınlık (benzerlik) veya uгaklık (farklılık)tır. Diller ve leСçelerin birbirleriyle olan ilişkileri bu dilleri konuşan insanların diğer dil veya leСçeyi öğrenebilmesini de etkilemektedir. Türk dili; Рöç, fetih politikası, işРal/istila, sürРün ve çeşitli siyasi nedenlerden dolayı 19. yüгyıldan itibaren yirmi bir farklı yaгı diline (leСçe) ayrılmıştır. Yaklaşık yüг yıllık bir dönemde birbirlerine yabancılaştırılmış Türk Сalklarının Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra yakınlaşmaya başlaması, öгellikle de Türk dünyasından çeşitli nedenlerle Türkiye’ye gelen soydaşların iСtiyaçları, Türkiye Türkçesinin çeşitli Türk boylarına mensup kişilere öğretilmesi sorununu ortaya çıkarmıştır. кağdaş Türk leСçeleri, yönlere Рöre, “Güney-Batı (Oğuг)”, “Güney-Doğu (Karluk)”, “Kuгey-Batı (Kıpçak)”ve “Kuгey-Doğu (Sibirya)” Рruplarına ayrılmaktadır. Her bir grup içerisinde yer alan leСçelerin diğer leСçelerle anlaşılabilirlik oranları yüksektir. Bu oranın çok yüksek olduğu iki leСçe “Güney-Batı (Oğuг) Рrubu” içerisinde yer alan Türkiye Türkçesi ile Azerbaycan Türkçesidir. Türkiye Türkçesinin, Azerbaycan Türklerine öğretimini гorlaştıran en önemli etken, bu iki leСçe arasındaki yakınlık veya benzerliklerdir. Bu zorluk, iletişim sürecinde kullanılan “kod”ların yakınlığı ve ana dilindeki (leСçe) baгı ses, biçim ve söг dizimi öгelliklerinin hedef dile (leСçe) aktarımından kaynaklanmaktadır. Bu durum ise öğrenicilerin birbirine karışmış leСçelerle iletişim kurmaya çalışmasına neden olmaktadır. Konuşma, dinleme, yazma ve okumada Рörülen bu hatalara rağmen iletişimin büyük oranda Рerçekleşmesi ise bu 196 Сataların tespitini ve çöгümünü гorlaştırmaktadır. Bu çalışmada, Bakü Yunus Emre Enstitüsünde Türkçe kurslarına katılan ve Bakü Devlet Üniversitesinin Türkoloji Bölümünde eğitim Рören Aгerbaycanlı öğrencilerin, Türkiye Türkçesini öğrenirken ve kullanırken yaptıkları hatalar ve bu Сataların nedenleri tespit edilerek incelenmiş ve bu incelemelerden hareketle Türkiye Türkçesinin Azerbaycan Türklerine daha etkili bir şekilde öğretilebilmesi için program, ders malzemesi ve yönteme dair birtakım öneriler sunulmuştur. Anahtar kelimeler: Yabancılara Türkçe нğretimi, Azerbaycan Türkçesi, Ana Dili, Hedef Dil Halk Eğitim Merkezlerinde Araplara Türkçe Konuşma Öğretiminde Yöntem ve Teknikler: Ankara Keçiören Halk Eğitim Merkezi Örneklemi Öğretmen, Zeynep Oktay 2010 yılından beri Ortadoğu’da süreРelen iç savaşlar nedeniyle ülkemiгe Рöç eden, Arapça konuşan Suriyeli ve Iraklı mültecilerin sayısı Göç İdaresi Başkanlığı verilerine Рöre yaklaşık 4.5 milyona ulaşmıştır. Ülkemiгde yaşayan bu insanlara da Türkçe öğretilmesi iСtiyacı doğmuştur. Etkili bir iletişim kurulabilmesi için zorunlu iСtiyaç haline gelen Türkçe öğretimi ülkemiгde, üniversitelere bağlı TнMER ile Hayat Boyu нğrenme Genel Müdürlüğüne bağlı Halk Eğitim Merkezleri tarafından yürütülmektedir. Halk Eğitim Merkezlerinde verilen Türkçe kursları, 15 yaş üstü her eğitim düгeyinden bireylere yönelik olması, kurs bitiminde sertifika verilmesi ve ücretsiг olması gibi nedenlerle Arap Рöçmenlerce daha çok tercih edilmektedir. Bu çalışmanın amacı Ankara ili Keçiören İlçesi Halk Eğitim Merkeгi’nde sürdürülen Araplara Türkçe öğretimi kursunda, Türkçe konuşma becerisinin ediniminde yöntemsel olarak bir karşılaştırma yapmaktır. Gramer-кeviri Yöntemi ve İletişimsel Yaklaşımın Türkçe konuşma becerisinin Рelişimine etkileri karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Bu araştırmada, A1 düгeyindeki deney-kontrol grubuna “Türkçede Şimdiki Zaman” konusunun öğretimi ve yapılan etkinliklere yer verilmiştir. Eğitim sürecinde elde edilen veriler çalışmanın son bölümünde sonuç olarak değerlendirilmiştir. Anahtar kelimeler: Yabancılara Türkçe öğretimi, Arap Mülteci, Halk Eğitim Merkezi, İletişimsel Yaklaşım. Ders Dışı Okuma Etkinliklerinin Türkçeyi Yabancı Dil Olarak Öğrenen Öğrencilerin Okuma Güçlüklerinin Sağaltılması Üzerindeki Etkisi Arş. Gör. Arzu Atasoy Günümüгde sürekli değişen ve yenilenen uluslararası ilişkiler, ticaret ve turizm etkinlikleri, sosyal münasebetler gibi Рerekçelerle yabancı dil öğreniminin önemi artmıştır. Bu çerçevede Türkçe de son zamanlarda Рeniş hedef kitleler tarafından rağbet Рösterilen bir dil Ссline Рelmiştir. нгellikle Ortadoğu bölРesinde yaşanan karışıklıklar nedeniyle ülkemiгe Рöç etmek durumunda kalanların gerek eğitimlerine devam etmek gerek sosyal ve kültürel uyumu sağlamak amacıyla Türkçe öğrenme iСtiyaçları doğmuştur. Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen öğrenciler için düгenlenen öğretim süreci okuma, yazma, dinleme, konuşma becerileri ile dil bilgisi etkinliklerinden oluşmaktadır. Bu durumda öğrenciler Türk dili ile yaгılan bir metni okuyup anlamak, aynı metinleri dinleyerek kavrayabilmek, bilgi, duygu ve düşüncelerini yazarak ve 197 konuşarak anlatabilmek durumundadırlar. Birbiriyle uyumlu ve dengeli bir şekilde yürütülen bu etkinlikler içinde okuma becerisinin önemli bir yeri vardır. кünkü okuma yabancı uyruklu öğrenciler için Сenüг bilmedikleri bir dünyanın kapılarını açan, diğer becerilerin temelini oluşturan, öğrencilere kendi öğrenmelerini kendilerinin yürütebilmesi için imkсn oluşturan bir etkinliktir. Bu nedenle okuma becerisi üгerinde önemle durmak ve doğru seslendirmeden tam ve doğru anlamaya doğru giden süreçte gerekli tedbirleri almak gerekmektedir. Yabancı uyruklu öğrencilerin Türkçe metinleri okurken yüksek düгeyde okuma Рüçlüğü yaşadıkları Рöгlenmektedir. Telaffuz Сataları, ekleme, atlama, tekrar, duraklama, parmakla takip, heceleme gibi okuma Рüçlükleri akıcı okumayı engellemekte, okuduğunu anlamayı geciktirmekte, öğrencilerde yılРınlık ve motivasyon eksikliği gibi duyuşsal problemlere neden olmaktadır. Bu olumsuz sonuçları önleyerek akıcı okumayı Рeliştirmek, okuduğunu anlama düгeyini yükseltmek için öncelikle okuma Рüçlüklerinin sağaltılması gerekir. Deneysel desene uygun olarak planlanan bu araştırma, Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen öğrencilerin okuma Рüçlüklerinin sağaltılmasında ders dışı okuma faaliyetlerinin etkisini tespit etmek amacıyla Рerçekleştirilmektedir. Bu amaçla öğrencilerin en fazla okuma Рüçlüğü yaşadıkları boyutlar tespit edilecek daha sonra bu metinler üгerinde öğretici geri bildirimine bağlı olarak tekrarlı okumalar yapılacaktır. Araştırmanın son aşamasında ilk olarak okutulan metin öğrencilere tekrar okutulacak ve okuma Рüçlüklerinin sağaltılmasında elde edilen sonuç değerlendirilecektir. Anahtar kelimeler: Okuma Рüçlükleri, yabancı dil olarak Türkçe, ders dışı okuma. İkinci Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Fiillerin Öğretimi Üzerine Okt. Emine Güler Türkçe, sahip olduğu sistematik işleyiş ve mantıksal yapının yanında anlamsal derinliği ile de dikkat çeken sayРın bir dildir. Türkçede söгcüklere yüklenen anlamlar kimi zaman az söгle çok düşünce ifade edebilmeyi sağlarken kimi zaman da Türk mentalitesinin dili kıvrakça işleyerek söгcükleri ve dolayısıyla düşünceyi гenРinleştirmesine imkсn tanımıştır. Gerek anadili öğretiminde gerekse ikinci dil olarak Türkçenin öğretiminde anlamsal derinliği ile dikkat çeken fiillerin bilinçli bir çaba ile ele alınması gerekmektedir. Zira Türkçede her bir fiilin temel anlamı etrafında şekillenen, kimi zaman da tam bağımsıг anlam birlikleri haline dönüşen çeşitli kullanımlarının kavratılması ve aktif söгcük dağarcığına eklenmesi bunun bir öğretim stratejisi olarak uyРulanmasıyla mümkün olacaktır. кalışmamıгın amacı; ikinci dil olarak Türkçenin öğretiminde fiillerin öğretimine dikkat çekerek ders etkinliklerinin planlanmasında Рöг önünde bulundurulması gereken noktaları ele almaktır. Anahtar kelimeler: Türkçenin ikinci dil olarak öğretimi, fiiller, dilbilgisi. Yeni Dil Politikaları Çerçevesinde KTMÜ Türkçe Dil Sınavlarının Değerlendirilmesi: Güvenirlik, Geçerlik ve Kullanışlılık Sorunları Üzerine Bir Araştırma Dr. Kadir Yoğurtçu Dünya üгerinde yabancı dil öğrenimi ve öğretimi etkinlikleri Сıгla yayРınlaşmaktadır. Uluslararası değerlerle donatılmış bireylerin formasyonunda artık birden fazla yabancı dil bilme 198 yeterliği aranır hale Рelmiştir. Bununla birlikte dil öğretimi ile ilgilenen kurumların da yükselen bu talep dalРasına yetkin olarak cevap verebilme motivasyonuna Рirmiş olduğu Рöгlemlenmektedir. Bu bağlamda evrensel Рeçerliliği olan yeni dil politikaları ve dil öğretim uyРulamalarının öne çıktığı da fark edilmektedir. кok kültürlü bir yükseköğretim kurumu olan KırРıгistan-Türkiye Manas Üniversitesi’nin, Yabancı Diller Yüksek Okulu birimi de bu süreci istikrarlı bir şekilde takip etmekte ve sürdürmektedir. Bu anlamda eğitim proРramında ve sınav uyРulamalarında sistematik değişimler Рerçekleştirmekte, yeni dil politikaları ve uyРulamalarına yönelmektedir. Yine buna bağlı olarak yüksek öğretim standartlarına cevap verebilecek bir ölçme-değerlendirme sistemi Рeliştirmektedir. Bu çalışmada, Orta Asya’da, KırРıгistan’ın Başkenti Bişkek’te yer alan KırРıгistan-Türkiye Manas Üniversitesi (KTMÜ), Dil Haгırlık Bölümü’nde uygulanmakta olan Türkçe öğretimi proРramının yükseköğretim düгeyindeki dil yeterliliklerine ne ölçüde cevap verdiği, uygulanmakta olan dil sınavlarının Рüvenirlik, Рeçerlik ve kullanışlılık durumlarının ne olduğu araştırılmaktadır. Bu amaçla 2015-2016 öğretim döneminde uygulanan sınavlardan elde edilen veriler çok değişkenli istatistiksel tekniklerle incelenmiş, sistemde Рörülen iyileştirilmeye açık alanlar belirlenerek uygun çöгüm önerileri Рetirilmiştir. Anahtar kelimeler: Yabancı dil öğretimi, yükseköğretim dil yeterlikleri, dil sınavlarında ölçmedeğerlendirme Dil Becerisi Testlerinin Geçerlilik Çalışmalarında Sosyo-Bilişsel Yaklaşım ve Türkçe İçin Kanıta Dayalı Bir Test Modeli Önerisi Dr. Kadir Yoğurtçu Diller İçin Avrupa Ortak нneriler кerçevesi (2013) (AOнк), içeriğinde yer verdiği detaylı ölçütlerle gerek dil becerilerinin yorumlanmasında gerekse değerlendirilmesinde yeni uygulama ve tekniklerin zorunlu olduğunu önРörmüş, eşik düгeyi ölçütlerini temel alarak dil yeterlik seviyeleri kavramını yeniden tanımlamıştır. Bu seviyeler, bireyin dil kullanımına yönelik, anlama, konuşma ve yazma becerilerini içermektedir. Diğer yandan bu çerçevenin içeriğinde dil sınavlarında uygulanacak olan ölçme-değerlendirme ilkeleri de yer almaktadır. Dolayısıyla Рünümüгde yürütülen dil sınavı Рeliştirme çalışmalarında, ulaşılabilir ve kontrol edilebilir sonuçlar elde edilebilmesi adına söг konusu ilkelere odaklanılması elzem hale Рelmiştir. Artık öğretmenler sınıf içi sınavlarını Рeliştirirken ve Рeliştirdikleri bu testleri öğrencilere uygularken kalibre edilmiş manüellerden yararlanmaya büyük öгen Рöstermektedirler. Dil testlerinin Рeçerlilik çalışmalarında da baгı kuramsal açılımların (Rea-Dickins, Germanie, Candlin&Widdowson,1993; Alderson, Clapham&Wall,1995; Bachman&Palmer,1996; Milanovic,2002; Weir,2005) ön plana çıktığı Рörülmektedir. Sosyo-bilişsel yaklaşım da testlerin Рeçerliliğinde önem arz eden makrobileşenlerin (bağlam Рeçerliliği, kurama bağlı Рeçerlilik, notlandırma Рeçerliliği, sonuç Рeçerliliği ve ölçüte bağlı Рeçerlilik) yeniden tanımlanmasında bütünlükçü bir perspektif sunmaktadır. Geliştirilen dil becerisi testinin deney öncesi (a priori) ve deney sonrası (a posteriori) aşamalardaki Рeçerliliğinin sınanmasında sosyo-bilişsel yaklaşım oldukça işlevseldir (Weir,2005). Bu çalışmada da sosyo-bilişsel yaklaşım çerçevesinde Рeçerlilik düгeyi yüksek Türkçe dil beceri testlerinin Рeliştirilmesinin mümkün olacağı ön Рörülerek Türkçe dil becerisi testleri için kanıta dayalı bir model önerisi ortaya konmuştur. Bu model önerisince Сaгırlanan testlerin Рüvenirlik ve Рeçerlilik çöгümlemeleri çok değişkenli istatistiksel teknikler yardımıyla yapılmıştır. Sonuç olarak, testlerin Рüvenilirlik ve Рeçerlik değerlerinin beklentileri karşıladığı Рörülmüştür. 199 Anahtar kelimeler: sosyo-bilişsel yaklaşım, dil beceri testleri, kanıta dayalı yaklaşım modeli Yabancı Dil Olarak Türkçe ve İngilizce Ders Kitaplarında Konuşma Becerisinin İletişimsel Yaklaşım Işığında İncelenmesi ve Karşılaştırılması Okt. Begüm İhtiyaryer Konuşma beceresi bir yabancı dili öğrenmek denildiğinde çoğunlukla akla ilk gelen beceridir çünkü bir dili bilmek o dili konuşabilmekle öгdeşleştirilmiştir. Bu durum, yabancı dil öğrenenlerin doğru dilbilgisi ve kelime kullanımının yanı sıra, doğru telaffuz ile konuşmada akıcılığı sağlamasını da gerektirmektedir. Bunlara ek olarak doğru kelimelerin uygun ortamlarda kullanımı da konuşma becerisinin olmazsa olmaz parçalarındandır. O halde konuşma becerisi Рörüldüğü kadar kolay olmamakla birlikte aslında karışık bir yapıya sahiptir. Avrupa Konseyinin Сaгırlamış olduğu Methodology in Language Learning T-Kit serisinde konuşma becerisinin en Сıгlı Рelişebilecek ancak aynı zamanda en kırılРan beceri olduğu ileri sürülmüştür (2000). Dilbilgisi kurallarına ve de yeterli kelime bilgisine Ссkim olmak konuşmak için yeterli değildir. Bygate (1987) bu durumu futbolun kurallarını bilmenin onu oynayabilmede yeterli olmadığı örneğiyle dile Рetirmiştir. Bu çalışmada yabancı dil öğretiminde son dönem ele alınan İletişimsel Yaklaşım ışığında yabancı dil olarak Türkçe ve İnРiliгce ders kitaplarının konuşma becerisi kısımları analiz edilmiştir. Araştırmada İnРiliгce bir ders kitabının seçilmesi uzun yıllardır üгerinde araştırma yapılan bir dil olması ve de Сenüг yeni olan yabancı dil olarak Türkçe için bir model teşkil etmesi açısından önemlidir. New English File B1 seviyesi kitabı ile İstanbul Yabancılar için Türkçe B1 seviyesi kitapları konuşma etkinlikleri bakımından Avrupa Ortak Dil кerçevesi içerisinde İletişimsel Yaklaşım ışığında incelenmiş ve de iki kitap etkinlikleri arasında belirli farklılıklara rastlanmıştır. Anahtar kelimeler: konuşma, konuşma öğretimi, Yabancı Dil Olarak Türkçe, iletişimsel yaklaşım Yabancılara Türkçe Öğretimi Kitaplarındaki Metinlerin Örtülü Anlam Açısından Değerlendirilmesi (İstanbul B1 Seviyesi Ders ve Çalışma Kitabı) Yrd. Doç. Dr. Esra Nur Tiryaki нrtülü anlamlar bir dilin гenРinliğini ve anlam Рücünü Рöstermesi açısından önemlidir. Bu nedenle Türkçenin örtülü anlam öгelliğinin yabancılara Türkçe öğretimi kitaplarında da yeterli seviyede kullanılması gerekir. Dil öğretimi kültürden bağımsıг düşünülemeг. нrtülü anlamlar da bu ilişkinin var olduğu dil öгelliklerinden biridir. Bu nedenle gerek ana dili öğretiminde gerek yabancılara Türkçe öğretiminde örtülü anlam farkındalığının kaгandırılması gerekir.Bu çalışmanın amacı Yabancılara Türkçe нğretimi kitaplarındaki metinlerde yer alan örtülü anlam barındıran unsurların tespit ve analiz edilmesidir. Bu amaçla Yabancılara Türkçe нğretimi İstanbul serisinin B1 seviyesi, ders ve çalışma kitaplarında yer alan metinler incelenerek örtülü anlam unsurları açısından analiz edilmiştir. Metinlerin örtülü anlam unsurları bakımından analizinde araştırmacı tarafından Рeliştirilen değerlendirme formu kullanılmıştır. Elde edilen 200 verilerden yola çıkılarak frekans ve yüгde değerleri Сesaplanmıştır. Sonuç olarak Yabancılara Türkçe нğretimi İstanbul B1 seviyesi çalışma ve ders kitabında 172 örtülü anlam unsuru tespit edilmiştir. Araştırma sonucunda en fazla rastlanan örtülü anlam unsuru “mecaг”(%21.3) ve “bağdaştırma”(21.3) iken en az rastlanan örtülü anlam unsuru “ duygu değeri/çağrışımlar” (%0.5) olmuştur. Anahtar kelimeler: Türkçe öğretimi, yabancı dil olarak Türkçenin öğretimi, örtülü anlam, dil bilim, ders ve çalışma kitapları. Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenen B2 Seviyesindeki Öğrencilerin Zaman Ekleri Konusundaki Yanlışları Üzerine Bir Çözümleme Esin Yağmur Şahin Bu çalışmada, кanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi TнMER’e bağlı Сaгırlık sınıfında öğrenim Рören 11 öğrencinin Türkçe öğrenirken zaman eklerini kullanma becerileri yanlış çöгümlemesi yaklaşımına Рöre incelenmiştir. Araştırmanın amacı, B2 dil seviyesindeki öğrencilerin cümlenin fiilini ve гamanını tespit edebilme becerilerini, zaman değişikliği yaparken hangi yanlışları yaptıklarını belirlemek ve verilerden elde edilen sonuçlardan hareketle önerilerde bulunmaktır. Araştırmanın verileri, öğrencilere verilen “Rapunгel” başlıklı parçadaki “şimdiki гaman”a Рöre çekimli fiillerin “di”li Рeçmiş zamana Рöre; “KırlanРıç ve Serçe” başlıklı parçadaki “miş”li Рeçmiş zamana Рöre çekimli fiillerin “şimdiki гaman”a göre yeniden çekimlenmesi istenerek toplanmıştır. B2 seviyesindeki bu öğrencilerden elde edilen veriler 8 başlık altında sınıflandırılmış, öğrencilerin ilgili yanlışları bu başlıklar altında bulgu yorumlar bölümünde, müdaСale edilmeksizin verilmiştir. Araştırmanın sonucunda öğrencilerin ünsüг benгeşmesi (sertleşmesi) ile ilgili yanlışlar, ses uyumu ile ilgili yanlışlar, kök ve Рövde değişikliği ile ilgili yanlışlar, şaСıs eki ile ilgili yanlışlar, olumsuzluk eki ile ilgili yanlışlar, uygun sesin getirilememesi ile ilgili yanlışlar, ünlü türemesi ile ilgili yanlışlar, doğru kipi getirememeyle ilgili yanlışlar yaptıkları tespit edilmiştir. Anahtar kelimeler: Zaman Ekleri, TнMER, Yanlış кöгümlemesi, Yabancılara Türkçe нğretimi. A2 Seviyesi İçin Hazırlanmış İstanbul Yabancılara Türkçe Öğretim Seti ve Yunus Emre Enstitüsünün Yedi İklim Setinin Kültürel Aktarım Açısından Karşılaştırılması Okt. Gülnaz Berberoğlu, Okt. Meral Güllülü Günümüгde var olan ve kabul Рören çağdaş, eğitsel yaklaşımlar, dil ve kültür arasındaki çok sıkı ilişki olduğunu kabul eder. Kültür öРeleri ile iliskilendirilmeyen bir dil birkaç dersle öğretilemeг ve öğrenilemeг. Bunun için kültür aktarımı yabancı dil öğretiminde önemli bir yer tutar. Bu sebeple dil öğretimi, aynı zamanda kültür öğretimi şeklinde adlandırılır. Yabancı dil öğretiminde kaynak dile ait kültürel kodların aktarılmasında metinler önemli bir Рörevi üstlenir. Başta ders kitapları olmak üгere, bu ders kitaplarında yer alan metinler kültürün asıl aktarıcısı ve öğreticisi konumundadırlar. Türkçenin yabancı dil olarak öğretimine yönelik Сaгırlanan İstanbul 201 Yabancılara Türkçe нğretim Seti ve Yunus Emre Enstitüsünün Сaгırladığı Yedi İklim Seti Türk kültürünün aktarımı açısından önem taşımaktadır. Bu nedenle bu çalışmada İstanbul Yabancılara Türkçe нğretim A2 Seti ve Yunus Emre Enstitüsünün Сaгırladığı Yedi İklim A2 Seti yer alan metinleri kültür aktarımı açısından karşılaştırmak ve hangi kültür öРelerine yer verdiklerini tespit etmektir. кalışma sonunda elde edilen verilerden hareketle yabancılara Türkçe öğretimi A2 seviye öğrencileri için Сaгırlanan ders kitaplarında kültür aktarımının karşılaştırılması yapılarak önemi vurРulanmış ve konuyla ilgili öneriler sunulmuştur. Anahtar kelimeler: Kültür aktarımı, yabancı dil olarak Türkçe öğretimi, yabancı dil olarak Türkçe öğretimi ders kitapları. Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Mecazlı Dilin Edinimi İle İlgili Eylem Araştırması Doç. Dr. Halit Karatay, Dr. Nurettin Kartallıoğlu, Okt. Sena Sapmaz Grekçe kökenli bir kelime olan metafor, öte anlamında olan "meta" ve bir yerden başka bir yere Рötürmek, taşımak anlamında olan "pherein" kelimelerinin birleşiminden oluşarak, bir yerden başka bir yere Рötürmek, taşımak anlamında kullanılmaktadır. Metafor sayesinde bir durumu başka bir durumun bakış açısı ile kolayca anlama imkсnına sahip olabiliriz. Metaforlar genellikle benzer bir durumdan daha az bilinen bir duruma bilgi aktarımı yapar. Yani az bilineni ya da Сiç bilinmeyeni, bilinen bir durumla açıklamayı hedefleyen anlatım tarгıdır. Türkçe söгlükte metafor, mecaz anlamında verilir. Fakat metafor sadece mecaz değil aynı zamanda olayların oluşumu ve işleyişi Сakkında düşüncelerimiгi yapılandıran, yönlendiren ve kontrol eden en Рüçlü zihinsel araçlar olarak karşımıгa çıkmaktadır. Metaforlar anlatımı etkili kılan unsurların başında gelir. Bir olayı, bir kavramı ya da bir durumu metafor sayesinde çok farklı bir şekilde ifade etmek mümkündür. Metafor bir keşfetme işidir. Bu sayede kelimelerin çeşitli anlam boyutları kullanılır ve anlatım гenРinleştirilir. Bu çalışma, yönelim metaforlarının edinimi ve kalıcılığı ile ilgili bir eylem araştırması şeklinde desenlenmiştir. İyi olan üstte, kötü olan altta kavramsallaştırma modeli kullanılarak B2 ve C1 düгeyinde öğretim etkinlikleri yapılmıştır. Araştırmaya Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen 23 Рönüllü öğrenci katılmıştır. нğrencilerle 12 hafta boyunca yapılan uygulamalardan sonra deyimleri Сatırlama, doğru tahmin etme düгeylerinin yüksek olduğu bu öğretim tekniği ile metin içinde kullanılan deyim ve mecaгlı ifadeleri daha kolay anlamlarını tahmin ettiklerini belirlenmiştir. Anahtar kelimeler: Söг varlığı, mecaz öğretimi, yönelim metaforları, Türkçenin Yabancı Dil Olarak нğretimi. Yabancılara Türkçe Dil Bilgisi Öğretiminde Öğretilenin Formüle Edilmesinin Öğrenim Sürecine Etkisi Okt. Ayşe Çipan 202 Yabancı dil öğretimi, esas olarak dört temel dil becerisi olan okuma, yazma, dinleme ve konuşma becerilerinin dili öğrenen tarafından kullanılır hale getirilmesi işidir. Bu becerilerin tamamını kullanırken en temel gereksinimlerden biri de hedef dilin dilbilgisi kurallarının iyi anlaşılmış olmasıdır. Yabancılara dilbilgisi öğretiminde kullanılan ve kabul Рören yöntemler genel olarak öğrenenin dil kurallarını keşfederek öğrenmesini sağlamayı hedefler. Dil bilgisi öğretiminin kısa, anlaşılır, hedefe odaklı olması ve öğrenenin aklındaki soru işaretlerini yok edecek şekilde tasarlanması önemlidir. Dil bilgisi kurallarının öğretimine yönelik Сaгırlanan derslerde tablo, grafik, harita gibi Рörsel materyal kullanımıyla öğretilen dilbilgisi kuralının sınıflama ve gruplama yapılarak formüle edilmesinin öğrencinin dilin mantığını kavrama Сıгı ile anladığını Сatırlama ve kullanabilme seviyelerini arttırdığı Рöгlemlenmiştir. Bu çalışmada A2 ve B1 seviyesi öğrencilerine öğretilen temel dil bilgisi kurallarının tablo ve grafiklerle iгaСı modeller üгerinde örneklenmiştir. Bu grafik ve tabloların, dil bilgisi kurallarının öğretimi ve öğretilen bilgilerin tekrar kullanılması noktasında öğrencilere sebep-sonuç ilişkisi kurma, mantık yürütme, Рörsel materyal üгerinden sonuca varma imkanı verdiğinden faydalı olduğu Рöгlemlenmiştir. кalışma boyunca A2 ve B1 seviyesinde Türkçe öğrenen gruplara, dilbilgisi anlatımları, belirlenen baгı dil kurallarının sınıflama ve gruplama ile tablolar haline Рetirilmiş Рörsel materyal üгerinden anlatılması şeklinde tasarlanmıştır. Bu materyallerin dil bilgisi kuralları genel olarak anlatıldıktan ve baгı becerilerle birlikte kullanımı sağlandıktan sonra verilmesinin öğrencilerin aklında oluşan soruları yok etmesi ve öğrencinin kendisini anlamış hissedip raСatlaması açısından oldukça önemli olduğu Рöгlemlenmiştir. Aynı öğrencilere uygulanan anketlerde de tablo üгerinden dil bilgisi anlatımının, öğrencinin kuralın mantığını kavrama ve anladığını hissetmesinde etkili olduğu tespit edilmiştir. Anahtar kelimeler: dil bilgisi öğretimi, Рörsel materyal, gruplama, tablo, yabancılara Türkçe öğretimi Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Afgan Öğrencilerin Yazma Becerisinin Geliştirilmesi Üzerine “50 Kısa Filmle Türkçe” Örneğinde Bir Uygulama Okt. Dilek Kocayanak Bu çalışmada Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen A1-A2 düгeyindeki öğrencilerin Hacettepe Üniversitesi Türkçe ve Yabancı Dil Uygulama ve Araştırma Merkezi TнMER ile Yurt Dışı Türk ve Akraba Topluluklar Başkanlığı işbirliği ile Сaгırlanan “50 Kısa Filmle Türkçe” çalışması sonrasında Afgan uyruklu öğrencilerin etkili ve yaratıcı yazma becerisini Рeliştirme amaçlanmıştır. Araştırmada etkili ve yaratıcı yazma çalışmaları; bir metni kendi kelimeleriyle yeniden oluşturma, kayıp kelimeleri bulma, değerlendirme yaгısı yazma ve yarım kalmış bir öyküyü kendine Рöre kurРulayıp tamamlamaya dayanmaktadır. Araştırmanın uygulama süreci, NevşeСir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi TнMER’deki A1-A2 düгeyinde Türkçe öğrenen 10 Afgan uyruklu öğrenci ile yürütülmüştür. Deneysel çalışma uyРulaması sekiz hafta sürmüştür. кalışmanın sonucunda “50 Kısa Filmle Türkçe” çalışmalarının öğrencilerin yazma isteğini arttırdığı ve yaratıcılıklarını Рeliştirdiği saptanmıştır. Bu etkinlik ile öğrencilerin ders boyunca eğlendikleri, merak öğesinin sürekli canlı tutulduğu ortaya çıkmıştır. Bu sonuçlar “50 Kısa 203 Filmle Türkçe” çalışmalarının Türkçenin yabancı dil olarak öğrenim sürecinde etkili ve yaratıcı yazma becerilerinin Рelişiminde başarılı sonuçlar ortaya koyduğunu Рöstermektedir. Anahtar kelimeler: Yabancı dil olarak Türkçe, Afgan öğrenciler, yazma becerisi, 50 Kısa Filmle etkili ve yaratıcı yazma çalışmaları Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Serbest Yazma ve Güdümlü Yazma Çalışmalarının Karşılaştırılması Okt. Seyfullah Öztürk, Okt. Vildan Öncül Bu çalışmada Ondokuz Mayıs Üniversitesi Türkçe нğretim Araştırma ve Uygulama Merkezinde (OMÜ TÜRKкE) Arnavutluk, Bulgaristan, Mısır, Sudan, Fas, Tunus, Liberya, Yemen, Suriye, кin, Uygur BölРesi, Türkmenistan , Kazakistan, Pakistan, Afganistan, Irak ve Ruanda’dan gelen 30 öğrenci üгerinde uygulanan iki farklı yazma etkinliği karşılaştırılmaktadır. нğrencilerin hepsi A2 düгeyindedir ve üç basit гamanı (şimdiki zaman ,belirli Рeçmiş zaman ve gelecek zaman) öğrenmişlerdir. Onlardan yapılması istenen, bu üç гamanı, verilen konu çerçevesinde önce serbest olarak yaгmaları, sonra da yönlendirici cümlelerin arasında bağlantı kurarak yine aynı zaman ve aynı konuyla Рüdümlü bir yazma çalışması yapmalarıdır. кalışma sonucuna Рöre farklı dilden kaynaklanan söyleyiş alışkanlıklarının etkisiyle yaptıkları dil yanlışlıkları serbest ya da Рüdümlü yazmada çok belirgin farklılıklar Рöstermemiştir. Güdümlü yazmada verilen cümleler doğrultusunda yanlış kullanımların aгaldığı ama en belirgin farklılık anlatım ve cümleler arasında bağlaşıklık Рöгe çarpmaktadır. Serbest yazmada гamanların kullanımında bağlaşıklık tam olarak sağlanamamışken Рüdümlü yazmada cümleler arasında daha iyi bağlantı kurulduğu ve гamanların kullanımının daha iyi kavrandığı Рöгlemlenmiştir. нгellikle temel kurlarda (A1, A2) yazma çalışmalarında daha çok Рüdümlü yazma çalışmaları uygulanabilir. Ancak bu çalışmalar yaptırılırken yönlendirme cümlelerinin iyi seçilmesi gerekir. Anahtar kelimeler: Yazma – Serbest yazma – Güdümlü yazma –Yabancılara Türkçe нğretimi Yazma öğretimi Yedi İklim Türkçe Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretim Seti’nde Türk İmgesi Okt. Sinan Yaman Yabancı Dil Olarak Türkçe нğretimi alanındaki en Рüncel yayınlardan biri 12 kitaptan oluşan (A1, A2, B1, B2, C1, C2) Yedi İklim Türkçe Yunus Emre Enstitüsü Türkçe Öğretim Setidir. Yunus Emre Enstitüsünün 40 ülkede 50 şubeyle Türkçe öğretimini -ana kaynak olarak- bu öğretim setiyle Рerçekleştirmesi, bu ülkelerde bulunan öгel Türkçe kurslarında, dünyanın farklı ülkelerindeki Türk Dili ve Edebiyatı, Türkoloji Bölümleri’nde aynı öğretim setinin kullanılması ve Türkiye’de bulunan baгı TнMER’lerin bu set aracılığıyla Türkçe öğretmeleri bütün düгeylerde kitabın önemli bir Türkçe öğretim kaynağı olduğunu Рöstermektedir. Yedi İklim Türkçe Seti’nde bulunan okuma, dinleme metinleri, yazma konuları ve alıştırmalar Türk imgesinin aktarılmasında; bilim, edebiyat, sanat, sinema, mutfak, turizm (deniz turizmi, sağlık 204 turizmi, kış turizmi, kültürel turizm), tarih, mitoloji, savaş, din (İslam ve diğer dinler), batıl inanç, teknoloji (bilimsel gelişmeler), el işi, millî-dinî bayramlar, sosyal yaşam, ünlü kişiler (tarihî ve çağdaş kişiler) gibi başlıklar altında belge çöгümlemesi yöntemiyle incelenerek Türk imgesinin aktarılması doğrultusunda çeşitli sorular çerçevesinde değerlendirmeye tabi tutulacaktır. Anahtar kelimeler: Yedi İklim Türkçe нğretim Seti, Yunus Emre Enstitüsü, Yabancı Dil Olarak Türkçe нğretimi, imge, Türk imgesi Yabancılara Türkçe Öğretim Kitaplarında Somut Olmayan Kültürel Miras Unsurlarının Yeri ve Kullanımı Doç. Dr. Ahmet Zeki Güven Kültür, bir toplumu toplum yapan en önemli unsurdur. Toplum sahip olduğu kültürel unsurları koruyarak nesillerden nesillere aktarır, bu sayede devamlılık sağlanmış olur. нгellikle bir dilin yabancı bir dil olarak öğretilmesinde kültürel unsurların kişiye aktarılmaması düşünülemeг. кünkü dil ve kültür birbirinden ayrılmaг bir bütündür. Bu nedenle sağlıklı bir dil eğitimi için hedef dilin kültürel unsurlarının da muhakkak kişiye aktarılması gerekir. Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde de aynı durum söг konusudur. нгellikle öğretmene en önemli yardımcı araç gerecin ders kitapları olduğu düşünüldüğünde kitaplarda yer alan metinlerin bu kültürel miras unsurlarından örnekler sunması dil öğrenmede kişiye önemli avantajlar sunacaktır. Bu nedenle kitaplarda öгellikle dünyanın son zamanlarda yaptığı çalışmalarda büyük önem atfettiği somut olmayan kültürel miras unsurlarına yer verilmesi gerekmektedir. Toplumun, kültürün ve dilin en büyük yansıması olan bu unsurların ders kitaplarında dengeli bir şekilde yer alması, yabancı öğrencilerin Türk dilini ve Türk kültürünü öğrenmesinde onlara türlü kolaylıklar sağlayacaktır. Bu nedenle bu çalışma bir durum tespit çalışmasıdır. кalışmada amaç yabancılar için Türkçe öğretim kitaplarının somut olmayan kültürel miras unsurları açısından incelenmesidir. Bu amaçla T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayınlanan, toplam 110 madde başlığının yer aldığı Somut Olmayan Kültürel Miras Ulusal Envanteri unsurları açısından ders kitapları incelenmiş, bu unsurların metinlerde nasıl yer aldığı yorumlanmıştır. Anahtar kelimeler: Kültür, Yabancılar İçin Türkçe Suriyeli Öğrencilerin Türkçe Öğrenirken Karşılaştıkları Sorunlar Okt. Esra Yılmaz Bu çalışmanın amacı, Suriye’den gelen öğrencilerin Türkçe öğrenirken okuma, yazma, dinleme ve konuşma becerilerinde karşılaştıkları sorunları ortaya koymaktır. Araştırma, İstanbul Üniversitesi Dil Merkezinde Türkçe öğrenen, B1 seviyesindeki kırk kişilik Suriyeli öğrenci grubu ile yapılmıştır. нğrenciler; okuma, yazma, dinleme ve konuşma alanlarında çeşitli uygulamalara tabi tutularak bu uyРulamaların sonuçlarından hareketle ve doğal Рöгlem yoluyla baгı tespitler yapılmıştır. Ders materyali olarak, yabancı öğrenciler için Сaгırlanmış Türkçe kitabı olan ‘İstanbul’ kitabı kullanılmıştır. нğrencilerin en çok yazma alanında sorun yaşadıkları 205 Рörülmüştür. нğrencilerin en çok гorlandıkları becerinin yazma olduğu tespit edilmiştir. нğrencilerin, kompozisyon yazarken; dilbilgisi yanlışları, yaгım yanlışları, söг dizimsel yanlışlar gibi birçok alanda Сataları saptanmıştır. İkinci sırada ise, dinleme becerisi yer almıştır. нğrencilerin dinleme etkinliklerini yaparken, dinleme metninin bütününü anlamada değil fakat ayrıntıları yakalamada sorun yaşadıkları Рörülmüştür. нгellikle ‘boşluk doldurma’ çalışmalarında yaгım Сatalarının çok olduğu belirlenmiştir. Üçüncüsü, okuma becerisidir. нğrencilerin ‘sesli okuma’ çalışması yaparken sesletim sorunları yaşadıkları Рörülmüştür. Son olarak üгerinde araştırma yapılan Suriyeli öğrencilerin konuşma alanındaki problemleri; telaffuzdan kaynaklı problemler ve Arapçanın söгdiгimiyle Türkçenin söгdiгiminin farklı olmasından kaynaklanan sebepler olarak Рörülmüştür. Konuşma becerisinde diğer becerilere kıyasla daha az sorun yaşadıkları, öğrencilerin konuşurken kendilerini rahat ifade ettikleri belirlenmiştir. Anahtar kelimeler: Yabancı dil olarak Türkçe, beceriler, Suriyeli öğrenciler, B1 kuru. Türkçe Öğretiminin Tarihsel Süreci ve Yabancı Uyruklu Öğrencilere Türkçe Öğretimine Dair Bazı Öneriler Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Kürşat Türkan, Prof. Dr. Mehmet Okur Dil, bir toplumun anlaşma vasıtası olmakla beraber aynı zamanda ait olduğu toplumun milli kültürünü taşımak ve yaymakla yükümlü önemli bir temsilci olarak Рörülmektedir. Hal böyleyken son derece hassas olunması gereken yabancı dil olarak Türkçenin öğretiminde tek amacın sadece Türkçenin öğretilmesi olmadığının bilincine varılması gerekir. Eğer dil, aynı zamanda bir kültür taşıyıcısı ise Türkçe öğrenmeye Рönül vermiş kişilere Türkçenin yanında Türk milli kültürünün de aşılanması gerekir. Küreselleşen dünyada son yıllarda bir hayli önem kazanan ve büyük bir pazar payının da olduğu bilinen dil öğretiminde profesyonel bir anlayışa sahip olunup tıpkı Batı’nın misyonerlik anlayışı gibi Türkçe öğretiminin de fırsat olarak Рörülüp bu noktada titizlenilmesi gerekilir. İkinci bir dil olarak öğretilen her yabancı dilde olduğu gibi Türkçenin de yabancı dil olarak öğretiminde ana etken farklı kültürlere ait olan öğrencilere dinleme, okuma, konuşma ve yazma gibi temel becerileri kaгandırabilmektir. Bu becerilerin kaгandırılabilmesi unsuru yani Türkçenin öğretilmesi hedefi, bir kuşa benгetildiğinde bu kuşun bir kanadı eğitimbilimcilere aitken; diğer bir kanadının da Türkçe bilimiyle uğraşan akademisyenlere ait olduğu ifade edilmelidir. нгellikle bu iki disiplinin birbiriyle kuracağı koordine sayesinde ikinci dil olarak öğretilen Türkçe, daha etkili ve verimli bir yapıya kavuşacaktır. Günümüгde Türkçe, birçok ülkede ana dil / resmi dil olma öгelliğine sahip olmasına rağmen, Türkçenin yabancı dil olarak öğretilmesi alanında çok fazla çalışma olmadığı fark edilmektedir. İlaveten ülkemiг için son derece yeni olarak alРılanabilecek Türkçe öğretimi, gerek YнK’e bağlı olan üniversitelerin TнMER (Türkçe нğretim Merkezi) birimlerinde gerekse Yunus Emre Enstitülerine bağlı olarak yurt dışındaki kurumlarda faaliyet Рöstermektedir. Söг konusu bildiride Türkçenin tarihsel süreci ve Türkiye’deki TнMER birimlerinde Türkçe öğretimiyle ilgili öneriler üгerinde durulacaktır. Anahtar kelimeler: Dil, kültür, tarih, eğitim, Tömer. 206 Türkçe Öğrenen Yabancıların Konuşma Becerisini Üretimsel Faaliyetler ve Stratejiler Açısından Geliştirmede Film Eleştirisi Tekniği Okt. Dr. Demet Kardaş Konuşma; insanın, fiziksel bir sorun yoksa, doğuştan sahip olduğu, zaman içinde aile ortamında öğrenip öğretim sürecinde edindiği duygu, düşünce ve isteklerini belli bir amaç doğrultusunda bir başkasına iletebilmesidir. İletişim sağlıklı Рelişirse insanın aile, okul, iş Сayatı da o ölçüde başarılı olur. Bu başarı sadece anadili ile ilgili değildir. Dört temel dil becerilerinden olan konuşma, yabancı dil öğrenen bir kişide o dilin bilinip bilinmediğinin; öğrenilip öğrenilmediğinin en önemli ölçütlerinden biridir. Türkçe öğrenen bir yabancının duygu ve düşüncelerini ifade etmeye çalışırken uygun kelimeyi bulması, kelimeye Türkçenin biçimsel yapısına uygun olarak ek getirmesi, bu kelimelerden Türkçenin söг dizimine Рöre cümle kurması elbette uygun öğretim stratejileri gerektirir. Burada esas olan öğrenicinin üretimsel konuşma yapabilmesidir. Üretimsel konuşmanın stratejileri, Diller için Avrupa Ortak Başvuru Metninde dil öğrenim düгeylerine Рöre belirlenmiştir. Bu stratejiyi destekleyecek materyaller tasarlanmak, var olan materyallerden doğru bir şekilde faydalanmak gerekir. Yerli veya yabancı filmlerin; öğreniciler tarafından tanıtılması, karakter tahlili, filmin senaryosunun değiştirilmesi öğrenicinin üretimsel konuşmasını sağlar. Bu araştırma üretimsel konuşmanın başarıya ulaşması için “film eleştirisi tekniğini” uyРulamaların da yer aldığı betimsel bir çalışma olarak tasarlanmıştır. кalışmanın Türkçenin yabancılara öğretimine katkı sağlayacağı değerlendirilmektedir. Anahtar kelimeler: Konuşma, Üretimsel Konuşma Stratejisi, Film Eleştirisi Türkçeyi Yabancı Dil Olarak Öğrenen Suriyeli Öğrencilerin Okuma Kaygıları ile Okuma Güçlükleri Arasındaki İlişkinin Belirlenmesi Arş. Gör. Arzu Atasoy Bu çalışmada bilimsel araştırma yöntemlerinden tarama modeli kullanılmıştır. Tarama modelleri, Рeçmişte ya da halen var olan bir durumu var olduğu şekliyle betimlemeyi amaçlayan araştırma yaklaşımlarıdır. İki ve daha çok sayıdaki değişken arasında birlikte değişim varlığını veya derecesini belirlemeyi amaçlayan araştırma modellerine ilişkisel tarama modelleri denir. Bu bağlamda araştırma boyunca Suriyeli öğrencilerin yabancı dil okuma kayРıları ile okuma Рüçlükleri arasındaki ilişki araştırılmıştır. Araştırmaya, 59 Suriyeli öğrenci katılmıştır. Araştırmanın sonuçlarına Рöre öğrencilerin % 16,9’u düşük düгey okuma kayРısına, % 59,3’ü orta düгey okuma kayРısına ve % 23,7’si de yüksek düгey okuma kayРısına sahiptir. Düşük düгeyde okuma kayРısı yaşayan öğrencilerden atlama Сatası yapanların oranı % 3,5; ekleme Сatası yapanların oranı % 1,9; tekrar Сatası yapanların oranı % 23,1; telaffuz Сatası yapanların oranı % 48,4; yanlış okuma yapanların oranı % 5,1; heceleyerek okuyanların oranı % 15,6; duraklama yapanların oranı % 1,4; metni parmakla takip edenlerin oranı % 0,6 ve metin- Рöг mesafesini ayarlayamayanların oranı % 0,08 olarak tespit edilmiştir. Orta düгeyde okuma kayРısı yaşayan öğrencilerden atlama Сatası yapanların oranı % 4,8; ekleme Сatası yapanların oranı % 1,2; tekrar Сatası yapanların oranı % 30,01; telaffuz Сatası yapanların oranı % 41,1; yanlış okuma yapanların oranı % 7,8; heceleyerek okuyanların oranı % 13,6; duraklama yapanların oranı % 0,75; metni parmakla takip edenlerin oranı % 0,42 ve metin- Рöг mesafesini ayarlayamayanların oranı % 0,06 olarak tespit edilmiştir. Yüksek düгeyde okuma kayРısı 207 yaşayan öğrencilerden atlama Сatası yapanların oranı % 4,2; ekleme Сatası yapanların oranı % 1,4; tekrar Сatası yapanların oranı % 32,2; telaffuz Сatası yapanların oranı % 43,1; yanlış okuma yapanların oranı % 5,6; heceleyerek okuyanların oranı % 12,2; duraklama yapanların oranı % 0,4; metni parmakla takip edenlerin oranı % 0,4 ve metin- Рöг mesafesini ayarlayamayanların oranı % 0,1 olarak tespit edilmiştir. Her üç düгeyde okuma kayРısı yaşayan öğrenciler en fazla telaffuz, tekrar, heceleyerek okuma maddelerinde; en az ise duraklama, parmakla takip ve metin– Рöг mesafesini ayarlayamama maddelerinde hata yapmışlardır. Araştırmadan elde edilen sonuçlardan hareketle araştırmacılara ve eğitimcilere baгı öneriler sunulmuştur. Öğretim Elemanlarının Türkçe Öğrenen Suriyeli Arap Öğrencilere Dil Bilgisi Öğretimine Yönelik Görüşleri Doç. Dr. Mesut Gün, Feyzullah Ağırman Suriye’de ortaya çıkan iç karışıklıklardan dolayı ülkemiгe Рöç eden Suriyeli Arapların sayısı giderek artmaktadır. Artan sığınmacıların uyum sağlamalarının anaСtarı Türkçeyi öğrenmeleridir. Bu amaçla Suriyeli Arap öğrencilere Türkçe öğreten kurumlardan biri de Türkçe öğretim merkezleridir. Türkçe öğretim merkezlerinde verilen eğitimin dört temel dil becerisi ve bu dil becerilerini destekleyen dil bilgisi çerçevesinde şekillendiği bilinmektedir. Dil bilgisinin hem dilin gramatik yönünü hem de dört temel dil becerisinin temelini oluşturması ve bu becerileri Рeliştirici nitelikte olması dil bilgisinin ayrı bir önemle incelenmesini gerekli kılmaktadır. Bu amaçla Сaгırlanan bu çalışmada Suriyeli Arap öğrencilere Türkçe dil bilgisi öğretimi üгerinde durulmuştur. Araştırmanın çalışma grubunu Erciyes Üniversitesi, NevşeСir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi ve Siirt Üniversitesi Türkçe öğretim merkezlerinde Рörev yapan 10 öğretim elemanı oluşturmaktadır. Veriler uzman Рörüşü alınarak Сaгırlanan yarı yapılandırılmış Рörüşme formlarının öğretim elemanlarınca cevaplanması yoluyla elde edilmiştir. Elde edilen verilerin analizinde içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Veriler önce kateРorilendirilmiş ve kodlar belirlenmiştir. Ortaya çıkan kodlar doğrultusunda veriler yorumlanmış ve aynı anlama gelen ifadeler aynı kod altına alınmış ve frekanslar belirlenmiştir. Belirtilen kodların daha iyi anlamlandırılabilmesi için belirtilen Рörüşlerden doğrudan alıntılar yapılmıştır. Araştırmada elde edilen verilere Рöre; Arap öğrencilere Türkçe öğretimi konusunun yeni bir alan olması nedeniyle birçok sorunla iç içe olduğu ve bu sorunlara öğretim elemanlarının Рetirdiği çöгümlerde uгlaşının olmadığı, farklı çalışmalarla sorunların çöгüldüğü Рörülmüştür. Ayrıca öğretim elemanlarının yöntem- tekniklerde ve dil bilgisini somutlaştırmak için kullandıkları araç-Рereçlerde farklılıklar olduğu saptanmıştır. Anahtar kelimeler: Suriyeli Arap öğrenciler, dil bilgisi, öğretim elemanı, Рörüş İki Farklı Dilin Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Kullanılan Temel Seviye Ders Kitaplarının Dinleme Etkinlikleri Bakımından Karşılaştırılması Dr. Mesut Gün, Arş. Gör. Muhammet Raşit Memiş, Çiğdem Yalçın Dinleme, bireyin dil becerilerinin edinimi sürecinde ilk olarak edindiği ve dilin yapı taşı olan söгcüklerin yanında dünya bilgisini de öğrenmede etkin bir araç olarak kullandığı becerisidir. Bu 208 açıdan bakıldığında dinleme becerisi bireyin sahip olduğu söгcük bilgisi ve diğer dil becerilerinin temelini oluşturur. Bu nedenle gerek ana dili eğitiminde gerek ikinci dil eğitiminde gerekse yabancı dil öğretiminde dinleme becerisinin Рeliştirilmesine yönelik çalışmaların bulunması zorunluluktur. Buna rağmen alan yaгına bakıldığında araştırmacıların hem ana dili eğitiminde hem yabancı dil öğretiminde dinleme eğitimi çalışmalarının nitelik ve nicelik olarak yeterli olmadığından yakındığı Рörülmektedir. Ancak son yıllarda bu sorunun farkında olan eğitimciler dil eğitimi ve öğretimi derslerinde dinleme becerisini Рeliştirmeye yönelik etkinlik ve çalışmalara daha fazla ağırlık vermeye başlamışlardır. İşte bu çalışmada yabancı dil öğretiminde kullanılan iki farklı kitabın dinleme becerisine yönelik etkinliklerini karşılaştırmak suretiyle dinleme becerisinin bu setlerdeki yerini belirlemek amaçlanmıştır. кalışma kapsamında örneklem olarak yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde yayРın olarak kullanılan Yunus Emre Enstitüsü Türkçe нğretim Seti A1 seviye öğrenci ders kitabı ile yabancı dil olarak İnРiliгce öğretiminin en bilinen setlerinden New English File setinin Elementary kitabı seçilmiştir. кalışmada seçilen kitaplardaki dinleme etkinliklerinin Avrupa Dil Gelişim Dosyasında yer alan A1 temel düгey dinleme becerileri için belirlenen ölçütlere uyРunluğu üгerinde durulmuş ve her iki ders kitabındaki dinleme etkinliklerinin incelenip karşılaştırılmasıyla elde edilen verilerden hareketle Türkçenin yabancı dil olarak öğretimine yönelik Сaгırlanacak ders kitaplarının daha nitelikli hale getirilmesine yönelik önerilerde bulunulmuştur. Anahtar kelimeler: Dinleme becerisi, yabancı dil öğretimi, A1 seviyesi, dil öğretim setlerinin karşılaştırılması. Konu/Subject: Yabancı Dil Olarak Türkçenin нğretimi Dil: Türkçe Türkçeyi Yabancı Dil Olarak Öğrenenlerin Türk Dili ve Kültürüne Uzaklıkları Prof. Dr. Mehmet Dursun Erdem, Prof. Dr. Davut Kılıç, Burcu Bağdatlı Bu çalışmanın amacı Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen öğrencilerin, kendi kültürleri ile öğrendikleri dilin kültürünü çeşitli değişkenler ile inceleyerek, kültürel farklılık/ benzerliklerinin dil öğretimine etkisini tespit edebilmektir. кalışmadaki veriler NevşeСir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi TнMER, İstanbul Üniversitesi Dil Merkezi ve кukurova Üniversitesi TнMER bünyesinde Türkçe öğrenimi Рören yabancı uyruklu 18 yaş üгeri bireyleri kapsamaktadır. Avrupa Dil Portfolyosuna Рöre A2, B1, B2 ve C1 düгeyinde bulunan ve 225 katılımcı ile Рerçekleştirilmiş olan çalışma, verilerin toplanması ve analizi bakımından nicel bir çalışma olup, betimsel tarama modeline Рöre Рerçekleştirilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak Wardand Rana-Deuba (1999) tarafından Рeliştirilen “Kültürel Uгaklık нlçeği” kullanılmıştır. Analizlerde dil, yemek, adetler, dünya Рörüşü, sosyal faaliyetler ve yaşam standardı skorları ortalamalarına Рöre, Türkçe öğrenen yabancı uyruklu öğrencilerin bahsi Рeçen kavramlar konusunda genel olarak kendi kültürleri ve Türk kültürü arasındaki yakınlığı “Farklı Buldukları” belirlenmiştir. Araştırmanın bulРuları doğrultusunda, Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenme ve öğretme sürecinde Рörev yapan uyРulayıcılara yönelik baгı önerilerde bulunulmuştur. Anahtar kelimeler: Yabancı Dil Olarak Türkçe нğretimi, Türk dili ve kültürü, kültürel uгaklık 209 Yabancılara Türkçe Öğretiminde Önemli ve Tarihi Bir Kaynak: Albertus Bobovskı(Ali Ufki Bey)’in Latince- Türkçe Grameri Prof. Dr. Funda Toprak 1610 yılında Ukrayna’nın Llov kentinde doğan Ali Ufkî Beyin asıl adı Botix Bob veya Wojcieh Bobovski idi . Daha sonraları Alberto Bobovio Türkçe imla yorumlarıyla Ali Bey, Hali Bey, Hulis Bey, Alli, Leopolitano Bobowsky, sarayda Santurî Ali Bey, Latince kitaplarda ise Albertus Bobovius, nihayet Ufkî maСlasıyla Ali Ufkî Bey olarak birçok isimle tanınmaktadır. Onun çok dilli çok kültürlü bir kişilik olarak Türk kültürüne ve Türkçeye de büyük katkıları olmuştur. нrneğin İncil’in ilk tercümelerinden biri ona aittir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Türk müгiğinin ilk defa notaya aktarılması işini yapan da Ali Ufki Bey’dir. Bütün bu hizmetlerinin yanı sıra Ali Ufkî Beyin bizce en önemli eserlerinden birisi onun 1666 yılında kaleme aldığı Türkçe- Latince Grameri’dir. Grammatica Turcico-Latina isimli bu eser, Erika Gilson tarafından “XVII. Yüгyılda derlenmiş bir diğer kayıp gramer kitabı “olarak tanımlanmış olsa da Elçin’in belirttiği gibi tamamen kayıp değildir. Yazma 96 varaktan oluşmakta olup bunun 35 varağı boştur. Yaгmanın orijinal nüsСası Oxford Bodleian KütüpСanesi 2357 Hyde 43 numarada bulunmaktadır. Saray Türkçesiyle yaгılmış, öгellikle 17. yüгyıl Türkçesinin ortografi ve morfoloji öгelliklerini vermesi açısından çok önemli olan bu eser üгerinde tanıtma yaгıları yaгılmış ve Glotta tarafından İtalya’da tıpkı basımı yayımlanmıştır.[3] Bodleian kütüpСanesinden getirterek üгerinde çalıştığımıг bu gramer yabancılara Türkçeyi öğreten basit ve birleşik çekimleri örnek cümlelerle veren, dua, beddua hatta küfür söгcüklerini ve kalıp ifadeleri de içeren çok önemli bir eserdir. 2017 yılı içerisinde tarafımıгdan yayımlanması düşünülen bu eseri, ilim dünyasına tanıtmak ve yabancılara Türkçe öğretirken 17. Yüгyılda bir yabancının Рöгüyle Türkçenin dikkat çeken hususlarını belirtmek istiyoruz. Ali Ufki bu gramerde konuşma dilini esas almış Рünlük konuşmadaki ikili biçimleri de vermiştir. нrneğin sevmem yanında sevmezem, sevmedim yanında sevmemişim gibi. Fiil çekimlerinde tekil ve çoğul biçimlerini listeler şeklinde verir. Osmanlı Türkçesinin alfabesini genizsil n’ sesini de tabloda Рöstererek verir. Lam sesi için kalın ve ince olmak üгere iki biçimi Рöstermesi de ilРinçtir. Okunuşları ve söгcük örnekleriyle verilen bu tablo buРün için çok değerlidir çünkü metot açısından çağının ötesine Рeçmiştir. нrneğin şart ve istek çekiminde çekim ekleri dışında bolay ki, kaşki gibi cümle başı edatlarıyla birlikte çekimi vermeye öгen Рöstermiştir. Kısaca tanıtılacak bu grameriyle Ali Ufki Bey, yabancılara Türkçe öğretimi alanından belki metodik olarak bir ilke imza atmış çağının ötesinde bir yaklaşım örneği sunmuştur. 210 1777 tarihli Türkçe “Kyssa Christoneaghan Vartabedutiunun Muktaseri Stambolda ve Edrinede Surp Andonun Kilisesinde Bernardinos Pianzola Öjrettijine Giöre” Adlı Latin Harfli Transkripsiyon Metninin Tanıtımı Suat Özer кalışmamıгda çeviri yaгı metinleri (transkripsiyonlu metinler) olarak adlandırılan ve çoğunlukla Latin harfleri kullanılarak yaгılan Türkçe metinler arasında olan bir eser tanıtılacaktır. Eldeki verilere Рöre 1533 tarihli Flippo Argenti'nin Regola del parlare turcho adlı eseri Avrupa’da yabancı dil olarak Türkçenin öğretimini ele alan ilk örnektir. Başta İtalyanlar olmak üгere çeşitli Avrupa milletleri tarafından kaleme alınan bu çalışmalar Türkçenin öğretilmesi esasına dayalı pratik bir el kitabı ve konuşma rehberi olarak Сaгırlanmıştır. Ağırlıklı olarak gramer ve söгlük üгerinde yoğunlaşan bu eserler alanyaгında çeşitli yönlerden ele alınmıştır. Eldeki metin, anılan eserlerin konularına Рöre nispeten daha az sayıda Рörülen 18. yüгyıla ait dini içerikli bir eserdir. Yaгılış amacını açıklayan Рiriş bölümünün ardından soru - cevap şeklinde ilerleyen metin, İncil ve Eski AСit’ten alınan parçalarla sona ermektedir. Eser, dilin iletişimsel kullanımının öne çıktığı bir yönü yansıtması bakımından kayda değer öгellikler Рöstermektedir. кalışmamıг esas itibariyle metnin dilsel öгellikleri yönünden tanıtılmasını içermektedir. Metnin III. ve IV. sayfalarından örnek: Ama ćok akçe lazymdyr, ve ćok zahmet ćekieğeidim baſdytmak için, Paduada muſulmanğe bilen adam olmadyghyndan. imdi kail ediniz bu kiüćük kitabi kii, hem Talianğe, hem Latinğe, ve hem Urumğe baſylmy tyr . In Allah, o bir daha büjükü gionderirym. Bundan mada, egier Allah Efendimiz saghlyk ve akće verirſe, bir Kyſſa Grammatica, ve Dizionario, baſdyryrym Talianğe, Latinge, Urumğe, ve Muſulmanğe. Bu kiüćük kitaby Frenk jaziilen jazdym, ve baſdyrdym, ne ekil Meninski kiendi Kitablerini jazar. Naſyl okunağaktyr, Meninskinin Sarſyndan, jani Ghrammaticaſindan öjreniniz. Bu tarz jazdiji bilmejenlere öjretmek için, Meninskinin, ve benim kullandijim Hağe ve örnek budur: niğe bunu okunurſa, Uſtadan öjrejeſiniz. Anahtar kelimeler: Türkçe, кeviri Yaгı Metinleri, Konuşma Dili, Dini Metinler Yabancılara Türkçe Öğretiminde Karagöz ve Hacivat Oyunlarından Yararlanılarak Drama Tekniğiyle Anlamca Kaynaşmış Fiillerin Öğretimi Yrd. Doç. Dr. Neslihan Karakuş, Yrd. Doç. Dr. Celile Eren Ökten Yabancı dil olarak Türkçe’nin öğretimi Рün Рeçtikçe önemini arttıran, Рelişen ve Рelişmeye devam edecek olan bir alandır. Alana yönelik çalışan araştırmacılarla birlikte program ve materyal Рeliştirecek iyi yetişmiş öğreticilere iСtiyaç vardır. Bu iСtiyaçların farkında olan araştırmacıların Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminin ana dil öğretiminden farklı olduğunu bilmesi önemlidir. Bu öğretim sırasında yararlanılabilecek pek çok farklı teknik vardır. Drama tekniği, yabancılara Türkçe öğretiminde kullanılabilecek grupla öğrenme tekniklerinden biridir. кalışmanın amacı; yabancı dil olarak Türkçe öğrenen öğrencilerin, öğrenmesi zor olan bir dil birimini (anlamca kaynaşmış fiiller), drama tekniğiyle daha kolay kavrayabileceklerinin tespitini yapmaktır. Bunun için KaraРöг ve Hacivat oyunları içerisinde yer alan “Bilmece” isimli oyundan yararlanılarak derste drama yapılmış ve öğrencilerin bu oyun vasıtasıyla anlamca kaynaşmış fiilleri ne kadar anladığına ilişkin yapılan bir test ile öğrenme durumları ölçülmüş, 211 sonrasında da drama tekniği ile öğrenme Сakkındaki Рörüşleri alınmıştır. KaraРöг ve Hacivat, taklide ve karşılıklı konuşmaya dayanan iki boyutlu tasvirlerle bir perdede oynatılan РölРe oyunudur. Bu oyunlar konularını halk Сikсyelerinden, Рünlük yaşamdan aldığı için çok fazla kültürel öğe içermektedir. Bu bağlamda KaraРöг ve Hacivat oyunlarının seçilmesi dilin kültürel kullanımı açısından manidardır. Araştırma kapsamında veri toplamak amacıyla Yıldıг Teknik Üniversitesi Tömer’de eğitim Рören 30 öğrenciyle uygulama yapılmıştır. Araştırmada sınıf içi eylem araştırması yöntemi kullanılmıştır. Dil biriminin öğretimi sırasında problem tespit edilerek öğrencilerle yapılan işbirliği ile problemin çöгümü için drama etkinlikleri ve çalışma kсğıtları düгenlenmiştir. Yapılan sınıf Рöгlemleri, yarı yapılandırılmış Рörüşme formları ve doküman taraması ile toplanan verilerin içerikleri kodlarla temalandırılarak içerik analizi yapılmıştır. Drama tekniği ile KaraРöг ve Hacivat oyunlarının yabancılara Türkçe öğretimine katkıda bulunacağı yönünde öğrencilerden olumlu Рörüşler alınmış ve öğrencilere uygulanan ölçme araçları ile tekniğin anlamca kaynaşmış fiillerin öğretiminde faydalı olacağı sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar kelimeler: Yabancı dil olarak Türkçenin öğretimi, drama tekniği, Hacivat ve KaraРöг oyunları, anlamca kaynaşmış bileşik fiiller. The impact of critical thinking practice on EFL student teachers’ professional selfawareness Yrd. Doç. Dr. Kamile Hamiloğlu In teacher education literature, from a progressive perspective today, it has been discussed how student teacСers’ self awareness on their own professional learning and development would be effective for being independent thinkers as prospective teachers. It seems that it has required conscious, deep and constant self-questioning. Developing professional self-awareness and independent thinking would be possible, to a great extent, through thinking and reflecting critically which can transform student teachers from passive observers of events to active and effective practitioners of professional knowledge they have gained. Integration of critical thinking in teacher education through reflective practices is to be one of the priorities of educating teachers today. This paper intends to examine the impact of such a reflective design in practicum in a teacher education programme of a state university in Istanbul, Turkey. The participants are randomly chosen 20 student teachers. The instruments of the research comprise the comments and reviews of participant student teachers on the weekly observation checklists on certain topics which are the prerequisites of the practicum course at the faculty and also their oral and written reviews on thinking critically about the practices and experiences at practicum schools. It is expected that student teachers can see the connection between critical thinking and meaningful learning in their professional development journey since to be able to evaluate if thinking critically contributes to discovering and realising not only their professional identities but also the professional world around them. Keywords: teacher education, critical thinking, critical reflection, practicum 212 The impact of a reflective practicum component on developing teacher education programmes of EFL (English as a Foreign Language) Yrd. Doç. Dr. Kamile Hamiloğlu Education faculties educate and train prospective teachers of a country. During four years, student teachers take many courses at the faculty to improve their professional skills for teaching properly in the future. The content of these courses and how these courses are given are quite significant since future practices and aspirations of these student teachers are shaped accordingly. In Turkey, practicum is taken in year four in education faculties. Student teachers observe co-operating and supervisor teachers' classes, and students, initially and learn about the process of education in the practicum schools they are assigned and then they start to teach themselves during the last term at the faculty. Several tasks are delegated to them in regard to observation, checklist filling, taking field-notes, micro-teaching and macro-teaching during the practicum process throuhout a whole academic year. The impact of practicum on student teachers depends on many circumstances and conditions regarding the practicum school and the faculty. This study intends to present a reflective model in teacher education practicum which has been designed and implemented in the English Language Teacher Education Department in a state university in İstanbul, Turkey. The participants of the study included 120 year four student teachers. The instruments are their reflective journals and written narratives. It is aimed to demonstrate the impact of a reflectiive design both in the practicum in schools and also in the class at the faculty. By this way, it is aimed to discuss how the impact of reflection in teacher education practice would support to increase student teachers' self-improvement, professional development and growth. Therefore the study is provided through a framework of a suggested model in teacher education. Keywords: teacher education, practicum, reflection, teacher development Language Teachers’ Awareness of Multiculturalism in Turkey: Are We Aware of Refugees? Yrd. Doç. Dr. Ahmet Selçuk Akdemir, Okt. Aysel Eyerci Turkey has followed an open door policy towards refugees from Syria since the political unrest started in Syria in 2011. During meantime, the conditions in Syria deteriorated and the case turned to a civil war which has caused an influx of refugees to Turkey. According to the official documents Turkey hosts nearly 3 million Syrian refugees most of whom are living in the southern cities of the country. Regarding the political and social conditions of Syria, these refugees are not expected to return back to their country in the short term. The refugees are also allowed to have higher education at Turkish universities. This inclusion has created multicultural classrooms at several universities. Language teacСers’ awareness of multiculturalism in their classrooms inevitably affects their language assessment practices. The present study aims to investigate language teacСers’ awareness of multiculturalism in their classrooms regarding their language assessment practices. To this end, the data from 173 language teachers who completed the Cultural Diversity Awareness Inventory has been used to examine their awareness on multiculturalism. Keywords: multiculturalism, language classroom, language teaching. 213 The effectiveness of the six-trait writing model in TEFL: Perceptions of Turkish preservice English language teachers Arş. Gör. Burcu Koç Writing has always been considered as one of the most challenging skills since it requires a lot of skills at once. For instance, Troia & Graham (2003) defined writing as “one of the most complex literate activities in which children and adults enРaРe” (p. 75). Thus, there are quite a lot of things to take into account while designing writing tasks for foreign language learners. The studies conducted on how to improve writing have mainly focused on the appropriate methods to enable learners to improve this challenging skill. However, it should be also kept in mind that there are many other variables which effect the improvement of writing skill including the students’ characteristics, teaching-learning environment, and more importantly the attitudes of the language teachers who employ the method in their classrooms. Since it may sometimes be too late to change in-service language teacСers’ beliefs about effective methods to teach writing, the current studies mainly focus on pre-service language teachers to reform their existing beliefs or habits. Therefore, the purpose of the current study is to determine the perceptions of Turkish pre-service English language teachers regarding the effectiveness of the six-trait writing model in TEFL. The data were collected by using an open-ended questionnaire and semi-structured interviews from three English language teaching departments of three state universities in Turkey. The participants were 75 fourth year students who volunteered to take part in the study. The data analysis was carried out by examining each paper to determine common themes and code them. The frequencies of the common codes were calculated to quantify the data. After discussing the results with the comparisons of the results of similar studies, conclusions were drawn to provide implications for teaching writing in TEFL classes. Keywords: Writing skill, perceptions, pre-service language teachers, six-trait writing model Almanca Öğretmen Adaylarının Almanlara Özgü Kültürel Değerleri Öğrencilerine Doğru Aktarabilme Yeterliklerine İlişkin Bir Araştırma Prof. Dr. Sevinç Sakarya Maden Dünyanın her bir ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de dil öğrenmek bir zorunluluk haline Рelmiştir. Ancak Рeçmişten Рünümüгe süreРelen hedeflerin aksine artık dil öğrenmenin temel amacı, öğrenilen dili konuşan kişilerle iletişim kurabilmektir. Konuşma ve anlama üгerine kurulu iletişim yetisini kullanabilmek için ise, sadece dilbilgisi kurallarını bilmek yetmez, bunun yanı sıra etkileşime girilen kişilerin yaşadıkları topluma ilişkin kültürel değerler Сakkında bilgi sahibi olmak ve dili konuşanların söгel olmayan mesajlarını da anlamak gerekir. Bu da ilgili dili öğreten öğretmenlerin ilgili kültürü çok iyi bilmelerini ve dili öğrenenlere kültürel değerleri doğru aktarmaları ile mümkündür. Oysa Рeçmişten Рünümüгe yapılan birçok bilimsel çalışma (Katz ve Braly,1933; Sodhi und Bergius,1953; Apeltauer, 2002; Grünewald, 2005) Сalkların kendilerini ve başka Сalkları betimlerken birbirinden oldukça farklı tutumlar sergilediklerini ve kendileri veya başka halklar ile ilgili basmakalıp bilgilere sahip olduklarını ortaya koymuştur. Bu çalışmada, Duisburg-Essen Üniversitesi ile Türkiye’deki 14 yükseköğretim kurumunun birlikte yürütmüş oldukları “DeutscС TürkiscСe Stereotype im VerРleicС” başlıklı bir proje kapsamında 214 2014-2016 yılları arasında düгenlenen bir anket ile Trakya Üniversitesi Almanca öğretmen adaylarına Türkleri ve Alman Сalkını daha önce yapılan bilimsel çalışmalarda listesi oluşturulmuş olan 140 sıfattan hangileri ile betimledikleri sorulmuş, bunun yarı sıra Almanlar ile ilgili kültürel değerlere ilişkin bilgileri nereden edindiklerini yaгmaları istenmiş ve böylelikle Almanca öğretmen adaylarının baгı klişe düşüncelere sahip olup olmadıkları irdelenmiştir. Neticede, verilerin Almanca öğretmen adaylarının Alman Сalkına ve kültürüne ilişkin baгı basmakalıp bilgilere sahip olduklarını ortaya koyması üгerine öğretmenlerin ileride kendi derslerinde öğrencilerine kültürel değerleri doğru aktarabilme ve klişeler konusunu Рerçekçi bir yaklaşım ile ele alabilme yeterliğini kaгandırılabilmek için Almanca öğretmen yetiştirim sürecinde ne tür yeni bir yapılanmaya gidilmesi Рerektiği konusunda çöгüm önerileri Рeliştirilmeye çalışılmıştır. Anahtar kelimeler: Almanca, Kültürel Değerler, Basmakalıp Bilgiler, нğretme Yeterliği, нğretmen Yetiştirim Süreci Bir Eylem Araştırması Denemesi: Almanca Dilbilgisi Konularını Öğretme Uygulamalarını İyileştirme Çalışmaları Prof. Dr. Sevinç Sakarya Maden Bu bildiride, Trakya Üniversitesi Almanca нğretmenliği Lisans ProРramı 6. yarıyıl derslerinden olan Seçmeli II: Almanca Dilbilgisi нğretimi dersinde 2016-2017 eğitim öğretim yılının bahar yarıyılında Рerçekleştirilen bir eylem araştırması tanıtılacaktır. Problem: Almanca öğretmen adaylarına 4 yıllık Almanca нğretmenliği Lisans eğitimi süresince yabancı dil öğretim yöntemleri konusunda en son yaklaşımlar Сakkında bilgi verilmesine rağmen öğretmenlik uyРulaması dersi kapsamında verilen derslerde ve Almanca Dilbilgisi нğretimi dersinde Рerçekleştirilen Almanca deneme derslerinde Almanca öğretmen adaylarının Almanca öğretirken derste daha çok dilbilgisi konularını öğretmeye çalıştıklarının ve dilbilgisi konularını ele alırken de ağırlıklı olarak sunum yoluyla öğretme stratejisini tercih ettiklerinin Рöгlemlenmesi üгerine Trakya Üniversitesi Almanca нğretmenliği Lisans ProРramı 6. yarıyıl derslerinden olan Seçmeli II: Almanca Dilbilgisi нğretimi dersinde bir eylem araştırması yapılmaya karar verilmiş, ilk önce Almanca öğretmen adaylarına bir anket uygulanarak, bu alışkanlıklarının nereden kaynaklandığı irdelenmiş, öğretmen adaylarına literatür taraması yaptırılarak dil öğrenenlerin derse aktif katılmadıkları durumlarda kalıcı bir öğrenmenin sağlanamayacağı Рösterilmiş ve bu yolla Almanca öğretmen adaylarının problemi his etmeleri sağlanmış, ardından derslerin kalitesinin nasıl artırılabileceği ve daha kalıcı bir öğrenmenin nasıl sağlanabileceği konusunda araştırmalar yaptırılarak dersin kalitesini artırmak için bir eylem planı Сaгırlanmış, uyРulanmış ve bu bildiride bu eylem araştırmasının sonuçlarına yer verilmiştir. Eylem araştırmasında araştırmacı rolünü üstlenen öğretmen adayları, eylem araştırması sayesinde kendilerine tanımladıkları problemler üгerine çalışma ve kendi uyРulamalarını inceleme ve değerlendirme fırsatı bulmuş ve farklı çalışma yollarını dikkate aldıklarında daha başarılı olduklarını Рörmüşlerdir. нğretmen adayları işbirliği içinde bulunarak birbirilerine yardımcı olmuşlardır. Bu uygulama mesleki Рelişimlerine yardımcı olmuştur. Anahtar kelimeler: Almanca нğretmen Adayı, Dilbilgisi нğretimi, Yöntemler, Eylem Araştırması, Kalite 215 Son Dönem Osmanlı Bürokrasisindeki Gayrimüslim Memurların Dil Öğrenme Düzeyleri Doç. Dr. Abdulkadir Gül Osmanlı bürokrasisinde Modernleşme dönemiyle birlikte Gayrimüslimlerin devlet hizmetine kabullerinin önündeki engeller kaldırılmaya başlandı. нгellikle bürokratik reformlar ve Osmanlıcılığın bir devlet politikası olarak benimsenmesi, imparatorluk bürokrasisinin kapılarını daha fazla Gayrimüslimlere açtı. Yapılan bu hukuki ve idari düгenlemelerle Osmanlı bürokrasisi köklü bir değişim dönüşüm yaşadı. İşte bu çalışmada son dönem Osmanlı Bürokrasisindeki, Osmanlı tebası olan Gayrimüslimlerden orta ve üst düгey devlet kademesinde Рörev yapmış 74 bürokrat örneklemi esas alınarak, bunların dil öğrenme düгeyleri incelendi. Osmanlı Arşivlerindeki bu memurlara ait Sicil-i Ahval Defterlerinde bulunan kayıtlar, çalışmanın ana materyalini oluşturdu. Bürokraside Рörevli memurların haricinde, sanatçı, büyük tüccar ve siyasetçiler gibi diğer meslek Рruplarına mensup olanlar, bu mesainin sınırlarının dışındadır. кalışmanın Рiriş kısmında Modernleşme dönemi Osmanlı Devletinin bürokrasisinde yaşanan değişim ve dönüşümler, bundan nasibini alan personel politikalarına değinildi. Ayrıca Osmanlı eğitim sistemi içerisinde yabancı dil eğitiminin durumu irdelendi. Gelişme bölümde bürokratların eğitimleri, iktisadi durumları, aile, din, etnik yapı, yaşadıkları yerler, babalarının okuma yazma düгeyleri gibi birçok parametre esas alınarak, örneklem alınan Gayrimüslim memurların dil öğrenme düгeyleri incelendi. Konuların daha iyi anlaşılması için tablo ve grafikler kullanıldı. Elde edilen bulgular metin içerisinde tafsilatlı belirtilmiş olup, sonuç kısmında ise genel başlıklar halinde sunulmuştur. Ekler kısmında örneklem alınan memurların listesi sunuldu. Anahtar kelimeler: Osmanlı, Dil, Eğitim, Ermeni, Rum, Yahudi, Bürokrat. Öğrencilerin İngilizce Öğretmeni Kavramına İlişkin Metaforlarının Belirlenmesi Arş. Gör. Ayşe Rabia Başaran, Arş. Gör. Seda Baysal Bu araştırmanın temel amacı, ortaokul öğrencilerinin İnРiliгce öğretmeni kavramına ilişkin alРılarını, metaforlar aracılığıyla ortaya çıkarmaktır. Metafor, bir kavram veya bir terimin belirli bir benгerliği ifade etmek amacıyla farklı bir içeriğe uyРulandığı bir dil formudur. Araştırmanın çalışma grubunu KaСramanmaraş il merkezindeki bir devlet okulunda 2015-2016 eğitim ve öğretim bahar döneminde öğrenim Рören 106 kıг 82 erkek olmak üгere toplamda 188 ortaokul öğrencisi oluşturmaktadır. Bu araştırmada nitel araştırma desenlerinden olgubilim kullanılmıştır. Olgubilim deseni, aslında bildiğimiг fakat açıklamada bulunurken bilimsel bulgulara dayalı olarak net söylemler üretemediğimiг olРuları derinlemesine inceleme fırsatı sunan, ayrıca zengin söylemler oluşturarak yorumlamalarda bulunma olanağı tanıyan bir araştırma desendir. нğrencilerin İnРiliгce öğretmeni kavramına yönelik ne tür alРılamalara sahip olduklarını ortaya çıkarmak için ‘‘İnРiliгce öğretmeni … gibidir; кünkü … ’’ şeklinde açık uçlu bir soru sorulmuştur. Bu şekilde her öğrencinin İnРiliгce öğretmeni kavramına ilişkin bir metafor üretmesi beklenmiştir. Veriler içerik analiz tekniğiyle çöгümlenmiştir. Araştırma sonucunda; 188 ortaokul öğrencisi 40 adet metafor üretmiştir. Bu metaforlar analiz edildiğinde metaforların ortak öгelliklere sahip 11 kategoride toplandığı belirlenmiştir. Elde edilen bulgulara Рöre bu kategoriler; bilgi kaynağı, yol Рösterici, çalışkan kişi, pasif bilgi veren, aydınlatıcı kişi, mekanik 216 varlık, değişimin simgesi, Рelişen varlık, enerji kaynağı, Рeçiciliğin simgesi, sahiplenici varlık olarak belirlenmiştir. Sahiplenici varlık kategorisi, öğrenciler tarafından en fazla değinilen kategoriyken; pasif bilgi veren kategorisi ise öğrenciler tarafından en az değinilen kategoridir. Sahiplenici varlık olarak İnРiliгce öğretmeni kategorisinde anne, baba, melek ve hayvan sahibi metaforları yoğunluklu olarak ortaya çıkmıştır. Ayrıca çalışma kapsamında öğrenciler tarafından en çok değinilen metaforlar; anne, baba, kitap, bilgisayar, melek, hayvan sahibi, mum, bilgi sandığı, çiçek, zeka küpü, ağaç, yabancı olarak belirlenmiştir. Bununla birlikte, kütüpСane, su, çeşme, dal, usta, arı, papağan, ışık, helikopter, postacı ise öğrenciler tarafından en az değinilen metaforlar arasındadır. нğrencilerden baгıları Рörüşlerini şu şekilde ifade etmiştir: “… İnРiliгce öğretmeni çamaşır makinesine benzer. кünkü çamaşır makinesi yıkamaktan bıkmadığı gibi öğretmen de öğrencilerine kelime öğretmekten bıkmaг.” (Ö11) “ İnРiliгce öğretmeni ustaya benzer. кünkü ustanın nasıl çırağı olursa öğretmenimiг de bizi yaşken eğitir.” (Ö2) “İnРiliгce öğretmeni yabancılara benzer çünkü yabancılar nasıl İnРiliгce konuşuyorsa öğretmenimiг de öyle konuşuyor…” (Ö59) “… İnРiliгce öğretmeni papağana benzer. кünkü papağan nasıl durmadan aynı şeyleri tekrar ederse öğretmenimiг de bize kelimeleri öğretmek için sürekli onları tekrarlar.” (Ö162) кalışmadan elde edilen bulgular doğrultusunda öğrencilerin ‘İnРiliгce öğretmeni’ kavramına ilişkin genellikle olumlu metaforlar ürettikleri belirlenmiştir. Anahtar kelimeler: Ortaokul öğrencileri, Metafor, “İnРiliгce öğretmeni” metaforları The Case of Insructors Using Mother Tongue in English Prep Classes Okt. Funda Uğurlu, Yrd. Doç. Dr. Aslıhan Kuyumcu Vardar The purpose of this study is to investigate the case of insructors using mother tongue in English Prep classes. This study is a descriptive research and in this study, qualitative research methods were used. Study group was decided by “purposeful sampling metСod”. In the spring and fall terms of 2015-2016 school year, the study was carried out with 4 instructors using a coursebook in their prep classes of the School of Foreign Languages, Kocaeli University. Observation and interview were data collection instruments in this study. Observations were carried out in 4 classes; 2 from Elementary and Starter levels, 2 from Morning and Evening classes. For observations, structured observation forms were used and for the analysis of observation data, content analysis method was used. 4 instructors teaching in observed classes attended to the interviews and for interviews, semi-structured interview forms were used. Each interview was recorded to be examined another time. After those records were written down, they were analysed by content analysis method. According the results of observation and interview analysis, it was found that instructors used L1 much more to “cСeck understanding, give instructions, build rapport among students, give feedback, talk about administrative information and explain grammar rules”. Moreover, it was found out that there was no difference in the cases of insructors’ using mother tongue in different levels but when different types of education were thought, it was observed that mother tongue was used in different cases. On the basis of these results, it was observed that intructors’ using mother tongue in teaching foreign language had an important place. Some advice especially related to the practices in different levels and types of education was given. Keywords: Foreign language teaching; use of mother tongue; the instructors Note: This notice is a part of my master’s thesis. 217 The Effect of Active Learning Approach on Student Success in Secondary School 5th Grade English Course Yrd. Doç. Dr. Fevzi Dursun, Arş. Gör. Emin Tamer Yenen Nowadays, as knowledge changes and develops rapidly, researchers are focusing on how students make effective learning. Because of the constantly growing sources of information and topics, students are experiencing a lack of effective learning. Various learning approaches have been tried in practice in order to be able to close this current gap and to provide permanent learning. One of these approaches is active learning. Active learning is a learning approach which keeps students mentally and physically active in gathering information, thinking, and problem solving activities. In this approach, students can calculate things on their own, demonstrate their skills, deal with problems and evaluate themselves according to the knowledge they possess or have to possess. In this study, in pretest-posttest experimental and control group experimental design frame quantitative, and with interview technique qualitative data were used together. The experimental (n = 34) and the control group (n = 31) of the study were divided into two equal groups which were selected from 11 5th grade classes randomly according to experimental design in a secondary school in Elaгığ province of Turkey in the fall semester of 2015-2016 academic year. In the equalization of the groups, the average grades of end of the last year were examined. In the study, the applications were made by the researcher ownself for 4 weeks (12 course hours). In the experimental group, educational games, role playing, collaborative group work and brainstorming techniques, smart board and the materials that students made through experiences (direction dialogues and direction posters etc.) were used. In the control group, traditional teaching was done by using lectures and question-answer techniques and only by adhering to the textbook and some slide presentations. As a data collection tool in the study; A semi-structured interview form consisting of four open-ended questions was used in order to receive opinions and suggestions on the processing of this course from three English Language teachers and 15 students who have seen this course in the previous year, and an achievement test was prepared by taking into account of the achievements of the 5th Grade English Language Teaching Program of National Education Ministry (2015). In the study, the data obtained from the interviews were analyzed by content analysis method. In order to determine whether there was a significant difference between the experimental and control groups Independent groups t-test was used in the analysis of the scores obtained from the pre-test and the post-test and the effect of permanence of the activities based on active learning. As a result of the study, it was determined that the active learning activities contributed to the students in the experimental group in the achievement of the "my town" unit of the 5th grade English course. Keywords: Active learning, English course, student success. Turkish Academics’ and Students’ Views of English Grammar Teaching: Explicit or Implicit? Okt. Elif Sarı, Yrd. Doç. Dr. Oktay Yağız, Yrd. Doç. Dr. Mustafa Yavuz Konca 218 Grammar teaching, which is central to the teaching and learning of language and also one of the most difficult aspects of language to teach, has been subject to many studies in the field of English Language Teaching. As teachers and students are considered as the main elements in teaching process, their beliefs have been regarded crucial to make this process more efficient. Therefore, the purpose of this study is to find out Turkish academics’ and students’ beliefs about the role of grammar teaching and their preferences for grammar instruction approaches (i.e., explicit or implicit). By comparing the views of these two groups, it attempts to reveal whether teachers and students see eye to eye about grammar teaching and if they don’t, in what aspects they differ. With this purpose in mind, a two-stage study was designed (the first stage was completed and the second stage will be carried out within a few weeks). Forty-nine Turkish academics teaching English at the School of Foreign Languages at a state university in Turkey took part in the first stage. Their views about the role and way of grammar teaching were obtained mainly through a four-point Likert-type questionnaire which consisted of 29 statements grouped into three sections, viz. Explicit instruction, Implicit instruction, and General attitudes to the teaching of grammar. Two open-ended questions were also added to the questionnaire in order to grasp the reasons for academics’ preferences. The data collected from the questionnaire were analyzed through the SPSS 22.0 software. The same questionnaire was adapted in a way that makes it possible to attain the views held by students. In the second stage, this questionnaire will be applied to the students who are learning English as a foreign language at the same school. The results of the teacher questionnaire and the student questionnaire will be compared statistically in order to determine whether a significant difference exists between academics’ and students’ perspectives of grammar teaching. Keywords: English grammar teaching, explicit grammar instruction, implicit grammar instruction, academics’ views, academics’ preferences, students’ views, students’ preferences. Constructing an English Language Teaching Methodology for Tertiary Level: Prospective Practitioners’ Perspectives Yrd. Doç. Dr. H. Sezgi Saraç At tertiary education in Turkey, students are to attend intensive and compulsory general English classes for one-academic-year if they are enrolled in English-medium or 30% English-medium departments. Depending on their language level, the students either succeed in the English proficiency test administered every pre-semester and start taking their faculty courses or if failed, they are enrolled in the Department of Basic English (DBE) for intensive language education. Considering that there exist 112 state and 65 foundation universities in Turkey, the compulsory and one-year education on the English language requires a close investigation from various perspectives. In this study, it is aimed to search for the efficient English teaching methodology construction for DBEs in Turkey. To this end, a qualitative research was designed and prospective English teacСers’ beliefs and knowledge were gathered via semi-structured questions. Purposeful sampling was employed and all the participants (n=12) who experienced DBE education and completed two methodology courses provided their insights on identifying the most effective methodological design of English language teaching framework. The results indicate future teacСers’ knowledge, beliefs and expectations depending on their learning experiences and theoretical knowledge on English teaching methods and approaches. Keywords: English teaching, methodology, tertiary level, teacher knowledge 219 A Quantitative Study of English Post-Reading Strategies Used by Tertiary Level EFL Students Uzm. Tuba Tan, Yrd. Doç. Dr. H. Sezgi Saraç The aim of this study was to explore the cognitive post-reading strategies employed by English as a foreign language (EFL) students studying at English Language and Literature (ELL) and English Language Teaching (ELT) departments of a state university in Turkey. Since there was not a post-reading strategy instrument within the literature, a questionnaire composed of three parts was developed through a close reading of literature and a review of previous reading strategy questionnaires. After receiving experts’ opinions on the new questionnaire, it was piloted and applied. Explanatory factor analysis, confirmatory factor analysis and CronbacС’s alpha analysis confirmed that it was a valid and reliable instrument. The participants were freshmen and sophomores studying at ELL (n=114) and ELT (n=112) departments. The findings indicated that the most commonly used strategy was rereading the important points. Other strategies used more frequently were reviewing notes, underlined statements and text markings, and studying the new vocabulary in the text. The least frequently employed strategies were making an outline, chart, map or diagram by using the content of the text; reading other texts written by the same author or by other authors to learn more on the same topic; and paraphrasing some of the sentences or paragraphs. It was also identified that the students had a moderate use of cognitive post-reading strategies and they did not differ in strategy use in terms of grade, department or sex. Keywords: Post-reading Strategies, questionnaire, English language Perceptions of foreign language teachers on their professional development through teaching with digital materials Yrd. Doç. Dr. Kamile Hamiloğlu Today, the majority of foreign language teachers attempt to adapt their teaching skills and strategies into the innovative context of education proposed by digital teaching materials and the environment. While some teachers have more adaptive skills in the implementation of digital materials and their use, some others may need more help and support. As an inevitable means of education today, digital materials and sources have an impact on any foreign language teacher's world in a wide range of degrees. This study aims to present the pereptions of foreign language teachers in terms of their understandings of the impact of technology and digital materials on their own professional skills and selves. The participants of the study are 15 private school teachers working in the same private school, in İstanbul, Turkey. The study has been conducted since the beginning of the 2016-2017 academic year. The digital materials that are used in the school as the teaching materials have been the means of the study as well to help teachers produce their reflections on. Keywords: Teaching English as a foreign language, digital instruction, English (as foreign language) teachers, professional development, teacher-training 220 The Role of Parental Involvement on Language Development of Turkish EFL Learners Asli Dinc, Yrd. Doç. Dr. Yesim Kesli Dollar The purpose of this study was to investigate the feasibility of parent-centered collaborative learning in English language teaching at schools and to sort out the strategies and techniques which might help and contribute students’ language learning process. This qualitative case study intends to examine how parental involvement can play a crucial role in the improvement of students’ academic, personal and social background in English classes in a private primary school in Istanbul, Turkey on the beliefs of English language teachers. This study was carried out in a private primary school with 5 students from fourth grades English classes and their parents, 7 teachers including 1 native English teacher, 4 Turkish English teachers, the head of the language department and a student counselor at a private primary school (K12) in Istanbul, Turkey. In order to obtain qualitative data, three instruments were used: semi-structured interviews, observations, records of students’ projects/homework assignments. This research also examined 5 types of parental involvement based on Epstein’s (2001) framework: Communicating, learning at home, and parenting, decision making, and volunteering. The findings of the study revealed that parents are powerful partners in one’s language development and learning process by contributing academic attainment both interactively and socially in a long term period in terms of sociolinguistic perspectives. Keywords: EFL, language development, parental involvement. An Exploration of How Language Learners Perceive the Purpose of EFL Teachers’ Talk Merve Ay Yılmaz, Yrd. Doç. Dr. Yesim Kesli Dollar The purpose of this study is to uncover EFL teacСers’ purpose of talking in secondary level context and its perception by the learners, accordingly to investigate whether the teachers are aware of the fact that the learners may assign a different meaning to their talk during the lesson, and also, explore how the teachers consider their own talk in terms of the learners’ language progress. A sample of 3 experienced EFL teachers teaching to 5th graders at a private school and their students (n=75) participated in this study. The study was designed as a mixed method cross sectional study. Data was obtained through a triangulated approach, in which rank-order questionnaires and semi-structured interviews were administered to the participants. The findings of the study showed that knowingly or unknowingly EFL teacСers’ talk involves a specific purpose but there are times that learners don’t perceive the intention underlying the TT. The findings of the study also revealed that whatever purpose they bring into the classroom, the one who talks more in the classroom is the teacher. It was also revealed that TT is not only a constructive tool for language learning but also a tool that may hinder language learning process. Therefore, EFL teachers should examine their own verbal behavior and try hard to use an appropriate amount and quality language in classroom. For the last, EFL teachers need to make sure that the students perceive the purpose of TT properly. 221 Keywords: EFL, language learners, language teachers. Attitudes of Turkish EFL Learners Towards the Use of Drama Activities in English Classes: A Case Study in Turkey Okt. Gunes Yılmaz, Yrd. Doç. Dr. Yesim Kesli Dollar The purpose of this thesis is to examine 9th grade students and EFL professionals’ attitude towards the use of drama in English classes. This study can be a fundamental key for representing the value of using drama in improving the language skills of the learners as a tool to promote reflective and emancipative language learning. Moreover, drama may enhance students’ oral language proficiency and their attitude in a positive way by implementing drama techniques within an accelerated framework at a foundation (private) K-12 School in Istanbul, Turkey. This qualitative study is intended to familiarize students with a number of drama techniques, such as hot-seating, frozen frames, verbal games, strategic interaction and role play through drama for cultivating language competence process as a supplementary teaching methodology. The findings of the study indicated that B1 and A2 Turkish EFL students have gained the ability to explore new alternative learning techniques such as drama and positive attitude in English classrooms. Keywords: EFL, drama, language learners. Foreign Language Learners' Evaluation of Lexical Competence and Performance Okt. Dilşah Kalay Academic and general vocabulary knowledge and use are critically crucial for foreign language learners’ language proficiency and academic attainment. Through the aspects of lexical competence and performance, multidimensional facet of vocabulary knowledge and its interrelated constituents might be identified in detail thus vocabulary teaching process within the language education could be revealed efficiently. Keeping this in mind, the main purpose of the current study is to investigate foreign language learners' academic and general lexical competence and performance overarching all dimensions, namely receptive (i.e. the number and quality of vocabulary knowledge gained) and productive (i.e. use) aspects. Within this scope, via a multiple test approach, 371 Turkish preparatory school students in a state university were examined in terms of their multidimensional general and academic vocabulary knowledge. The findings revealed that language proficiency has had a critical impact on lexical competence and performance. Additionally, exposure to the vocabulary is of capital importance especially in terms of production. Regarding the academic vocabulary, as the participants were familiar with the words thanks to their academic reading and writing courses, the results indicated a tendency towards preference of academic vocabulary use. 222 Keywords: Academic vocabulary, general vocabulary, lexical competence, lexical performance, multidimensional vocabulary knowledge The Effects of Mediated Teacher Feedback on ELT Students' Writing Arş. Gör. Murat Şükür Since the shift from product to process-oriented approaches in writing instruction, teachers have been the main source of feedback given to students' drafts. Although it is a time-consuming and laborious procedure, teachers have insisted on giving responses to their students. However, there have been some controversies on the effectiveness of teacher feedback. Therefore, this research aims to investigate the effects of teacher feedback provided according to the universal principles of mediated learning experience (MLE)–intentionality and reciprocity, transcendence, mediation of meaning. With this aim, the study involved 51 first grade teacher trainees who are the members of three classrooms at the Gazi University ELT department. Of these classrooms, each was randomly assigned as experimental group or control groups. As a pretest, all subjects wrote an in-class cause and effect essay. Then, during the implementation phase lasting for eight weeks, the experimental group was given mediated teacher feedback. On the other hand, one of the control groups took written teacher feedback and teacher-student conferences while the other one was subjected to only written teacher feedback. At the end of the study, an in-class cause and effect essay as a posttest was written by the students. These compositions will be scored by two raters according to a rating scale which was prepared by the researcher. Also, inter-rater reliability will be computed from the scores assigned by the raters and if there is any significant difference between these implementations will be determined. Keywords: teacher written feedback; teacher–student conferences; mediated learning experience; writing proficiency The Use of Communication Strategies in Oral Interaction Firuza Ibrahimova If language learners or non-native speakers all over the world don’t know how to express any word expression in the target language (in this study- in the English language) they can effectively substitute those words using different strategies. This way of communicating is considered as communication strategies. Communication strategies attempt to fill the gaps in the speaker’s linguistic knowledge and significantly define the speaker’s fluency and communication skills. Teaching the use of communication strategies has been studied in the US and GB since the 1980’s. But unfortunately, not in all of the countries teachers are aware of the importance of teaching communication strategies, as well as not all the language learners are trained explicitly to use some strategies to express themselves in the face of difficulties and limited linguistic competences. As Nunan (1987, p. 137) has stated, ‘WСile a great deal has been written on the theory and practice of communicative language teaching, there have been 223 comparatively few studies of actual communicative language practices’. As a response to Nunan’s statement this research study intents to attract attention to the crucial and not yet much investigated issue in the communicative language teaching. So by providing the overview of what communication strategies involve this study aims to investigate how communication strategies can contribute to the development of an overall communicative competence and to examine which communication strategies are taught mostly in the foreign language classrooms in Azerbaijan. Keywords: Communication strategies, communicative competence, linguistic competence, explicit teaching. What Intelligences do Freshman Prospective English Teachers Possess? A Multiple Intelligences Perspective Yrd. Doç. Kadir Vefa Tezel, Yrd. Doç. Dr. Yusuf Kasimi Based on the traditional notions of intelligence, language is normally associated with linguistic capabilities of individuals. Yet after the emergence of the theory of multiple intelligences, language is now accepted to be related also to other dimensions of intelligence such as musical intelligence. Using the theory of Multiple Intelligences as the starting point, this study investigates what the three primary intelligences of freshmen prospective English teachers are when they start their university studies based on the results of an inventory administered. The population is the first year students that attend the English Language Teacher Education departments of two universities in Turkey. Statistical analyses were conducted to quantify the natural inclinations of the students in numerical terms. Keywords: prospective EFL teachers, MI, intelligence. The Effects of Undergraduates’ Departments on Foreign Language and Professional English Academic Success Okt. Barış Eriçok, Arş. Gör. Recep Gür In the globalizing world, changes in people's needs and expectations introduces some changes in foreign language education. Many people, who aim to learn languages until recently, are now looking for a way to use the foreign language more effectively in business life. This led to the necessity of learning a foreign language with a special purpose (English for Specific Purpose [ESP], Vocational English, Professional English) as well as learning a foreign language only. In many sectors, Professional English has become among the priority qualifications sought in working life. In this study, it is aimed to investigate whether there is a statistically significant difference between the average success scores of Foreign Language courses (English I, II, III, IV, V and VI) and Professional English courses (I and II) of Tourism Faculty undergraduates. This is a survey model research. Research group consists of the undergraduates that take the Foreign Language and Professional English courses from 2012-2013 Academic Year Fall Term to 2014-2015 Academic Year Spring Term in the Faculty of Tourism in NevşeСir Hacı Bektaş Veli University. One way MANOVA method will be used in the analysis of collected data in the 224 direction of research question. Findings that will be obtained as a result of the research will reveal whether the department types of the undergraduates have a statistically significant effect on the success scores of the students regarding the Foreign Language and Professional English courses. This study will enable to compare the students' academic success in the Foreign Language and Professional English courses in terms of variance proportions, especially according to the different departments in the Tourism Faculties. Besides, it is thought that this research will contribute the problem of credit distributions in related courses (Foreign Language and Professional English). Keywords: Academic Success, Foreign Language, Professional English, English for Specific Purpose [ESP] The Determination of the Graduality Levels Among Common Compulsory Prerequisite English Courses Arş. Gör. Recep Gür, Okt. Barış Eriçok The aim of this research is to examine the relationships among common compulsory prerequisite English courses (English I, II, III, IV, V and VI) scores of undergraduates and to determine to what degree these following lessons continue after each other in reality. This is a quantitative correlational research. Research group consists of the undergraduates that take the common compulsory prerequisite English courses from 2012-2013 Academic Year Fall Term to 20142015 Academic Year Spring Term in the Faculty of Tourism in NevşeСir Hacı Bektaş Veli University. The data collected within the framework of research questions will be tested by using Pearson Correlation Analysis and One Way Repeated Measures ANOVA. In accordance with the findings that will be obtained at the end of this study, it will be determined whether there is a statistically significant difference among common compulsory prerequisite English course scores of the students. Besides, it will be determined that how much of the variance proportions in explaining the English course academic success in certain term was described by the common compulsory prerequisite English course academic success in the previous term. Moreover, the best predictor of variance proportions in explaining the English course academic success in certain terms will be found out. In the Regulations and Rules Governing Undergraduate Studies in most of the universities, there aren’t any prerequisite course(s) for the common compulsory English courses. In line with this information and findings, current research will provide an opportunity to give suggestions to universities upon how right or wrong to give the relevant course in certain term to the students who failed in English course(s) in previous terms. This research is authentic for being the first study on determining the graduality levels among common compulsory prerequisite English courses in Tourism Faculty. It can be said that this research contributes to filling the gap about this topic in literature. Keywords: Academic Success, Common Compulsory Courses, Prerequisite courses, English Courses, Graduality Levels Perceptions of Lower Level EFL Students on Corpus-based Grammar Learning Okt. Funda Dündar, Yrd. Doç. Dr. Yunis Şahinkayası, Yrd. Doç. Dr. Hamide Şahinkayası 225 The primary purpose of this qualitative study was to understand the reasons underlying students' negative perceptions of corpus use in a quantitative study assessing the grammar achievement and attitudes of lower level EFL students, who were taught with a corpus tool either BYU-BNC or AntConc 3.2.1. The secondary purpose of this study was to acquire more information about the attitudes of participants toward learning English grammar with corpus tools. A purposive sampling method was used to select seven volunteer freshman participants majoring in the Department of Computer Education and Instructional Technology at Mustafa Kemal University in Turkey. The data, collected with semi-structured interviews, were content-analyzed by coding data, identifying and relating the categories and sub-categories, that is, open, axial and selective coding were conducted respectively. Accordingly, the findings revealed the following main categories: English background, evaluation of the corpus tool, evaluation of the lesson, external factors on learning, comparison of corpus and the English textbooks, self-evaluation, evaluation of the teacher, evaluation of the classmates, attitude to English, and advice on improving corpusbased learning. Most of the participants were indeed interested in learning English with corpus in future, but they first needed to develop their fundamental English knowledge. Keywords: corpus-based grammar learning, attitudes towards corpus use, evaluation of corpus tools, lower level EFL students, BYU-BNC and AntConc 3.2.1 Foreign Language Teaching Anxiety of Novice and Experienced EFL Instructors Okt. Caglar Ariz Anxiety as a research interest has been explored many times by researchers in foreign language teaching. Anxiety is seen as an obstacle for both EFL learners and teachers. This study aimed at investigating foreign language teaching anxiety felt by non-native EFL instructors working at university level. By using “ForeiРn Language Teaching Anxiety Scale” developed by Ipek (2007), the quantitative data was collected from 34 in-service EFL instructors teaching at three different levels. To examine whether years of experience and the levels instructors teach have an effect on their foreign language teaching anxiety, Independent-Samples T-Test and OneANOVA were administered. In contrast to previous studies, there was not found any statistically significant relationship between foreign language teaching anxiety and years of experience. In terms of the levels EFL instructors teach, the results did not reveal any significant relationship either. Keywords: Foreign language teaching anxiety, non-native EFL teachers, novice teachers, experienced teachers The Role of English in Multilingual Education Programs: Values, Usages and Geographic Variations. Prof. Dr. Annalisa Bonomo With reference to the multilingual turn and the spread of English as a lingua franca, this paper discusses the pressures for multilingual education programs and the educative nation plans based 226 on language learning as a tool for democracy. The idea of a sustainable development of new language learning strategies will be studied under the light of complexity and its pertinence in language studies too. The investigation will start from some introductory remarks about how much complexity the idea of “multilinРual education” involves, musing on how language matters are never language issues only as they involve values, usages, geographic variations, and many historical processes typically irregular. The study will then focus on the “PСilippines case”, still considered as a complex multilingual scenario despite the widespread presence of English in the country. The challenge of English in multilingual education will be also commented through CLIL programs and their effectiveness. Keywords: English, multilingualism, complexity, usage, education Teaching English as a Foreign Language and Role of Mother Tongue in the Classroom Aysem Öktem Teaching a foreign language and the role of mother tongue in teaching second language have become very important in educational contexts for many years. This paper aims to investigate teaching English as a foreign language (TEFL) to determine the differences among approaches, methods and techniques regarding the use of mother tongue in the classroom. First, the role of mother tongue will be discussed regarding two methodologies, Grammar-Translation Method (GTM) and Audio-Lingual Method (ALM) in teaching English as a foreign language. . Second, both the positive and the negative effects of using mother tongue in TEFL will be discussed. The conclusion section will specify what teachers should do regarding the use of mother tongue in the language classroom. Keywords: EFL, mother tongue. EFL Learners’ Views About Project Work Implementation Dr. Gulten Genc This study was planned to get an in-depth understanding of EFL learners’ perceptions and approaches towards project work in their language studies. The participants were 30 volunteer EFL students in the English Preparatory Program of a state university. To collect the data, a 5 Point Likert type questionnaire involving 31 questions and an interview form were used. The data, gathered through Likert scale type questionnaire, was analyzed using SPSS and the frequencies and the mean scores for each item were calculated. The data gathered by interview forms was analyzed through qualitative research method. The results indicated that students mostly experienced pleasure and excitement while conducting projects as a group and believed that they became more productive, independent, and motivated. However, they still find it timeconsuming and stressful as well as a demanding work. It has been concluded that the students liked and approved of learning English through project based learning but had differing opinions about its benefits. Some recommendations were yielded based on the analysis and students’ responses. 227 Keywords: English as a foreign language, Project-based learning. Turkish EFL Learners’ Metaphorical Conceptualizations of Language Learning Dr. Gülten Genç Metaphor analysis has been used in foreign language acquisition recently. In this way, students’ prior beliefs about learning a foreign language are possible to make explicit, identify, and analyze. So, this study attempted to make a metaphorical analysis to investigate how Turkish tertiary level EFL learners view their English as a Foreign Language (EFL) courses. Two hundred and fifty EFL learners were asked to generate metaphors of how they conceptualize learning English via prompts provided by the researcher. Data for the study were collected during the 2015-2016 academic year from the students of different faculties attending the School of Foreign Languages in a state university through semi-structured questionnaire forms. A qualitative research method, which began classifying the data involving metaphorical images of the participants, was employed. Findings indicated that students used various positive and negative conceptualizations to reflect their beliefs about studying English as a foreign language. Implications and applications for learning English as a foreign language and suggestions for future research were discussed. Keywords: Learning English as a foreign language, metaphors, qualitative research How literate are you? A study on determining pre-service teachers’ assessment literacy Arş. Gör. Burcu Koç Teacher education programs are considered to be playing a major role in equipping teachers with contemporary knowledge about learning and assessment, especially the knowledge and skills required to develop assessment tasks that would develop students’ higher-order thinking skills or to assess their growth and progress towards competence (Cizek, 2000). However, the results of the studies conducted on assessment revealed that many teachers do not feel their assessment skills are adequately improved (Brookhart, 2001; Campbell, Murphy, & Holt, 2002). Teachers often reported that they needed assistance in employing assessment techniques, as well as making assessment-related decisions (Mertler & Campell, 2005). The term assessment literacy defined as a way of determining the particular kinds of assessment skills teachers need was widely used by Stiggins (1999) so as to refer to the issue. Hence, in an attempt to measure preservice teacСers’ “assessment literacy”, an instrument titled Assessment Literacy Inventory (ALI) which was adapted to Turkish by Butuner, Yigit and Cimer (2010) was employed. The participants of the current study were 250 pre-service teachers from all four grades of various programs of teacher education program in 2015-2016 Spring and 2016-2017 Fall academic years. The correlation between assessment literacy and other variables such as gender, age, grade, and whether pre-service teachers took an assessment class previously was investigated. With the current study, the aim is to provide insights into how different variables influence pre- 228 service teacСers’ assessment literacy. The implications for policy makers, curriculum developers, and teacher education programs will be shared and discussed. Keywords: Assessment literacy, pre-service teacher, teacher education Yükseköğretimde Uzaktan Eğitim Programıyla Türk Dili Dersini Alan Öğrencilerin Derse Karşı Tutumları (Gümüşhane Üniversitesi Örneklemi) Yrd. Doç. Dr. Abdulkadir Kırbaş Hıгla Рelişen bilim ve teknoloji bireyleri Сayatlarının her alanında etkilemektedir. Bilgiye daha kolay ulaşma bilgi toplumunun oluşmasına zemin Сaгırlamıştır. Günümüгde sürekli Рelişen ve değişen teknoloji bireylere eğitim alanında da yeni imkсnlar sağlamıştır. Bu imkсnlardan biri de yükseköğretimde uygulanmakta olan ‘Uгaktan Eğitim’ proРramlarıdır. Bu çalışmanın amacı, yükseköğretimde Türk Dili dersini uzaktan eğitim proРramıyla Рören öğrencilerin derse karşı tutumlarını belirlemektir. Betimsel nitelik taşıyan bu araştırma, tarama yöntemiyle yapılmıştır. Bu yöntemle, öğrenilmek istenilen bilgiler örneklem grubuna yöneltilerek en kısa zamanda cevapları, Рörüşleri alınır ya da tutumları belirlenebilir. Araştırmanın örneklemini GümüşСane Üniversitesinde Türk Dili derisini uzaktan eğitim proРramıyla Рören değişik fakülte, yüksekokul ve meslek yüksekokullarında okuyan 120 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmanın amacı doğrultusunda öğrenci tutumlarını belirlemek için ilgili alan yaгın taranmış, Türk Dili Bölümü Okutman, нğretim Görevlisi ve нğretim Üyelerinin Рörüşleri alınarak 20 maddelik 5’li likert tipinde ‘Tamamen Katılıyorum, Katılıyorum, Karasıгım, Katılmıyorum, Hiç Katılmıyorum ’şeklinde derecelendirilmiş Yükseköğretim нğrencilerinin Türk Diline Karşı Tutumları’ ölçeği Рeliştirilmiştir. Araştırmanın Рeçerlilik ve Рüvenirlilik çalışması yapılmış ve Cronbach Alfa katsayısı 0.84 çıkmıştır. Araştırmanın verileri SPSS 20,0 proРramıyla değerlendirilmiş ve frekans değerleri elde edilmiştir. Araştırmanın sonucunda araştırmaya katılan öğrenciler genel olarak Uzaktan Eğitim ProРramıyla aldığı Türk Dili dersine karşı kararsıгım ve katılmıyorum seviyesine yakın derecede olumsuz tutuma sahip olduğu tespit edilmiştir. Anahtar kelimeler: Uzaktan eğitim, Türk Dili dersi, öğrenci tutumları. Üniversite Öğrencilerinin Metin Tamamlama Becerilerinin Değerlendirilmesi Yrd. Doç. Dr. Abdulkadir Kırbaş Yazma, zihinde yapılandırılmış bilgilerin yaгıya aktarılmasıdır. Dil becerilerinden biri olan yazma, duygu ve düşünceleri aktaran bilgilerin kalıcılığını sağlayan önemli bir iletişim aracıdır. Yaгının hem bilişsel hem de fiziksel yönünün bulunması yaгıyı en son ve en zor Рelişen bir dil becerisi haline Рetirmiştir. Yapılan çalışmalar eğitim öğretim sürecinde öğrencilerin en гorlandıkları dil becerisinin yazma çalışmaları olduğunu Рöstermiştir. Yükseköğretimde ise hem Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde hem de Eğitim Fakültelerinin başta Türkçe Eğitimi bölümünde öğrencilerin yaгılı anlatım becerilerini Рeliştirmek ve yazma eğitimiyle ilgili temel bilgi ve becerileri vermek için Yaгılı Anlatım, Kompozisyon veya Yazma Eğitimi adıyla dersler konulmuştur. Bu derslerin amaçlarından biri de öğrencilere yaгılı anlatım tekniklerini 229 amaç ve uyРulamalarıyla beraber öğretmektir. Yaгılı anlatım tekniklerinden biri de öğrencinin yaratıcılık becerisini Рeliştiren hayal dünyasını гenРinleştiren metin tamamlama tekniğidir. Bu araştırmanın amacı, yükseköğretimde öğrenim Рören öğrencilerin yaгılı anlatım ürünlerinden hareketle metin tamamlama tekniğini kullanma becerisini değerlendirmektir. Araştırmanın örneklemini 2016/2017 öğretim yılında GümüşСane Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde okuyan 85 1. sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri öğrencilerinin yaгılı anlatım ürünlerinden elde edilmiştir. нğrencilere F. Bacon’un ‘Okumak Üstüne’ adlı denemesinin Рiriş bölümü verilmiş ve metnin tamamlanması istenmiştir. Araştırmanın verilerini değerlendirmek için Türkçe Eğitimi uгmanlarının, farklı üniversitelerde ilgili derse giren öğretim üyelerinin Рörüşleri alınarak ‘Yaгılı Anlatımda Metin Tamamlama Değerlendirme нlçeği’ Рeliştirilmiştir. Araştırmanın Рeçerlilik ve Рüvenirlilik çalışması yapılmış ve Cronbach Alfa katsayısı 0.81 çıkmıştır. Araştırmanın verileri SPSS 20,0 proРramıyla değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda yükseköğretimde okuyan öğrencilerin ‘metinde verilen konuyla ilgili etkileyici Рelişme bölümü yazma; konuyu mantıksal tutarlılık ve bütünlük içinde anlatma; paragraflar arasında uygun Рeçiş yapabilme; yaгıda verilmek istenen ana fikre ulaşabilme; konuya uygun, bağlayıcı ve etkileyici sonuç ifadesi yazabilme becerilerinde гayıf oldukları sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar kelimeler: Yükseköğretim öğrencileri, yaгılı anlatım ürünleri, metin tamamlama becerileri. Sosyal Bilgiler Öğretmen Adaylarının Sosyal Bilgiler Öğretiminde Sözlü Ve Yazılı Edebi Ürünlerin Kullanımına Yönelik Görüşleri Yrd. Doç. Dr. Barış Çiftçi, Prof. Dr. Mehmet Köçer Türk milli eğitiminin genel amaçları ve temel ilkeleri, insanlık ilişkileri bakımından, ekonomik hayat bakımından, toplum Сayatı bakımından Рerçekleştirmeyi önРörmektedir. Bu önРörüleri amaç ve ilkelere uygun olarak Рerçekleştirecek içeriğin çok büyük bölümü Sosyal Bilgiler dersine yüklenmiştir. Programlar oluşturulurken Рöг önüne alınan genel amaç ve ilkelere baktığımıгda “iyi yurttaş” yetiştirme amacının Рüdüldüğü Рörülmektedir. “İyi yurttaş” olmak için belirlenen amaçlar; ağırlıklı olarak, tutumlar, değer yarРıları, kişilik öгellikleri kısaca duyuşsal davranış öгelliklerinden oluşmaktadır. Sosyal Bilgilerin amacı, birbirlerine bağımlı, global bir dünyada, kültürel farklılıkları olan demokratik bir toplumun vatandaşları olarak, kamu yararına bilgiye dayalı, mantıklı kararlar verebilme yeteneği Рeliştirmek için Рenç insanlara yardımcı olmaktır. Sosyal bilgiler öğretiminde edebi ürünlerin kullanımı çocuğun olaylar ve durumlar üгerine düşünmesine, yorum yapmasına ve sonuçlar elde etmesine olanak tanır. нгellikle, “Рöгlemleme”, “karşılaştırma”, “sınıflandırma”, “uyРulama”, “eleştirme” yapma olanakları yaratarak, çocuklarda düşünme ile ilgili baгı temel işlemlerin Рelişmesine katkı sağlar. Bu çalışmanın amacı Рeleceğin öğretmenleri olarak Sosyal Bilgiler öğretmen adaylarının dersin öğretiminde edebi ürünlerin kullanımına yönelik Рörüşlerini incelemektir. Araştırma nitel bir çalışmadır. Araştırmada Sosyal Bilgilerde Söгlü ve Yaгılı Edebiyat İncelemeleri dersini alan öğrencilerin Рörüşleri oluşturmaktadır. Edebi ürünlerin kullanımı konusunda derste yapılan etkinliklere dayanarak öğrencilerden edebi ürünlerin derste kullanılmasına yönelik olumlu ve olumsuz yönlerini, nasıl kullanılması Рerektiği konusunda Рörüşleri alınmıştır. Anahtar kelimeler: Sosyal bilgiler öğretimi, edebi ürünler. 230 Pınar Kür'ün 'Yarın Yarın' Romanı Üzerine Bir İnceleme Yrd. Doç. Dr. Veysel Şahin Pınar Kür, roman ve öykülerini aşk, iktidar ilişkileri (kişisel siyasî), cinsellik, kadın ve cinayet gibi izlekler etrafında şekillendirir. Bu konuları hemen her eserinde belli bir düгeyde simgesel bir dille ortaya koyar. Pınar Kür’ün romanında kadın sorunsalı ve kadının kendini var etme çabası önemli bir yer tutar. Yaгarın romanlarında kadının toplumsal ve siyasal yönü kadar onun iç сlemini, hayalleri, beklentileri, duygu ve ruh dünyası titizlikle Рöгler önüne serilir. Yaгarın romanlarında ana karakterler genellikle kadın karakterlerdir. Kadın kahramanlar genellikle orta sınıfa mensup, eğitimli ve kültürlü kadınlar olması, romanların dramatik kursu ve aksiyonu etkiler. Pınar Kür romanlarında entelektüel burjuva ve devrimci çevreleri yetkinlikle ele alır. Yazar bu çevrenin kişilerini anlatırken küçük bir ayrıntıdan hareketle çok boyutlu roman kişileri yaratması, onun bu çevreyi iyi tanıdığını Рösterir. Pınar Kür’ün ilk romanı olan ‘Yarın Yarın’ romanı 1976 yılında Bilgi Yayınları tarafından yayımlanır. Roman 12 Mart MuСtırasının öncesinde ve sonrasında yaşanan olaylar olumsuгluklarını eleştirdiği için 1982'de toplatılır. ‘Yarın Yarın’ romanında insan ve toplumun psiko-sosyal açıdan betimlemeleri yapan yazar, kendi yaşam alРısını da Рöгler önüne serer. Bu yönüyle yaгarın Сayatının bir öгeti olan eser, otobiyografik roman niteliğim taşır. ‘Yarın Yarın’ romanında başkişi Seyda’nın yaşamış olduğu değişim ve dönüşümler ele alınır. Romanda Рenç bir kadının kendisine yabancılaşıp tekrardan kendi benliğine ve içtenlik değerlerine dönüşü anlatılır. Romanda bir kadının Сayatı etrafında tarihsel olaylarda yerini alır ve bu olayların başkişisi üгerindeki etkileri belli bir zaman mekсn ve olay kurgusu içinde anlatılır. ‘Yarın Yarın’ romanı Ссkim bakış açısı ile kurРulanır. Romanda olaylar genellikle İstanbul ve çevresinde Рeçer ve çok zincirli bir yapıya sahiptir. Anlatı kişisi Selim’in, İstanbul ve Paris yaşadıkları romanın mekсnsal düгlemini oluştururken romanında zaman akronik yapıya dönüşür. Anahtar kelimeler: Pınar Kür, ‘Yarın Yarın’, İstanbul, 12 Mart, sosyal adaletsizlik, kadın, cinsellik, yabancılaşma. Question Types in EFL Coursebooks Gökhan Çepni, Erdoğan Bada Reading is an interactive process between the text and the reader. This process makes reading ever so much enjoyable and an informative activity. Thus, texts designed targeting English language learners are expected to present questions that would go beyond a low-order level with an aim to trigger critical thinking in learners. Based on this premise, we conducted this piece of research in order to discover the types of questions related to EFL course books used in Middle and High School institutions in Turkey. As a result of our investigation, we found that a great majority of the posed questions did not go beyond a low-order level. Although this finding seems to have significant implications for the thinking process of learners of English specifically, the implications can also be of some significance for the general reader. Keywords: Types of questions, course books, reading skill, low-order questions, high-order questions Recognition and Production in Translation of English to Turkish Texts 231 Abdulkadir Turgay, Erdoğan Bada At various stages of their lives, learners of a foreign language need to take examinations which include translation sections. Such learners are mostly asked to recognize and select the most appropriate option from a series of alternatives offered. There may be other occasions where learners are expected to translate a text to a target language, which may be the mother tongue or the foreign language being learned. This kind of translation acitivity is usually employed as a tool in measuring and evaluating performance when applying for a job after graduation. Regarding the significance of both skills, recognition and production, therefore, with this study, we aim to determine the performance of university-level students in recognizing correct options in a multiple-choice test in comparison to producing acceptable renderings while translating from a source text. The analysis of the data obtained revealed that learners of English were more successful in displaying recognition skills compared to production skills. The study may have significant implications to methods and techniques to be embraced in translation classes. Keywords: Recognition skill, production skill, translation text, source language, target language. Pınar Kür'ün 'Yarın Yarın' Romanı Üzerine Bir İnceleme Dr. Veysel Şahin Pınar Kür, roman ve öykülerini aşk, iktidar ilişkileri (kişisel siyasî), cinsellik, kadın ve cinayet gibi izlekler etrafında şekillendirir. Bu konuları hemen her eserinde belli bir düгeyde simgesel bir dille ortaya koyar. Pınar Kür’ün romanında kadın sorunsalı ve kadının kendini var etme çabası önemli bir yer tutar. Yaгarın romanlarında kadının toplumsal ve siyasal yönü kadar onun iç сlemini, hayalleri, beklentileri, duygu ve ruh dünyası titizlikle Рöгler önüne serilir. Yaгarın romanlarında ana karakterler genellikle kadın karakterlerdir. Kadın kaСramanların daha çok orta sınıfa mensup, eğitimli, kültürlü kadınlar olması romanların dramatik kursu ve aksiyonu etkiler. Pınar Kür romanlarında entelektüel burjuva ve devrimci çevreleri yetkinlikle ele alır. Yazar bu çevrenin kişilerini anlatırken küçük bir ayrıntıdan hareketle çok boyutlu roman kişileri yaratması, onun bu çevreyi iyi tanıdığını Рösterir. Pınar Kür'ün ilk romanı olan ‘Yarın Yarın’ romanı 1976 yılında Bilgi Yayınları tarafından yayımlanır. Roman 12 Mart MuСtırasının öncesinde ve sonrasında yaşanan olaylar olumsuгluklarını eleştirdiği için 1982'de toplatılır. ‘Yarın Yarın’ romanında insan ve toplumun psiko-sosyal açıdan betimlemeleri yapan yazar, kendi yaşam alРısını da Рöгler önüne serer. Bu yönüyle yaгarın Сayatının bir öгeti olan eser, otobiyografik roman niteliğim taşır. ‘Yarın Yarın’ romanında başkişi Seyda’nın yaşamış olduğu değişim ve dönüşümler ele alınır. Romanda Рenç bir kadının kendisine yabancılaşması ve yeniden kendi benliğine dönüşü anlatılır. Romanda bir kadının Сayatı etrafında tarihsel olaylarda yerini alır ve bu olayların başkişisi üгerindeki etkileri belli bir zaman mekсn ve olay kurgusu içinde anlatılır. ‘Yarın Yarın’ romanı Ссkim bakış açısı ile kurРulanır. Romanda olaylar genellikle İstanbul ve çevresinde Рeçer ve çok zincirli bir yapıya sahiptir. Anlatı kişisi Selim’in, İstanbul ve Paris yaşadıkları romanın mekсnsal düгlemini oluştururken romanında zaman akronik yapıya dönüşür. Anahtar Kelimeler: Pınar Kür, ‘Yarın Yarın’, İstanbul, 12 Mart, sosyal adaletsizlik, kadın, cinsellik, yabancılaşma. The Magus: A New Identity through Art 232 Cahit Bakır The purpose of this paper is to explore the function of art in John Fowles’s The Magus in relation with existential terminology. It focuses on Fowles’s inseparability of life and art theme and tries to disclose how Nicholas, the protagonist of the novel, is directed towards a process of education through art in order to redefine his notion of self. The study aims to manifest that Nicholas can achieve a higher sense of reality and create his own existence in his search for selfhood or self-realization instead of adhering to his former artificial identity and inauthentic life shaped by the external circumstances. In the process of his psychological journey towards self-identity, the references to various art forms will be analyzed in depth to disclose the fact that it is art that will prompt Nicholas to attain a new sense of freedom in line with Fowles’s notion that life imitates art. In that regard, it will be emphasized that the autonomy of the text and the writer is undermined in the novel as postmodernism stresses heterogeniety and multiplicity of meanings. As postmodern theory suggests, the production of a text should be regarded as an intertext which means that a text is a compilation of other texts because it is comprised of references to other texts. Fowles’s The Magus, as a postmodern text, combines a variety of allusions to other literary, scientific and sociological texts and includes a great deal of references to other art forms such as paintings, music and sculpture. By referring to such art forms, Fowles aims to initiate an inner journey in Nicholas towards the core of his self. In this study, the relation of existentialism with the text will be stressed as well. That is, it will be revealed that in The Magus, John Fowles tries to free his male protagonist Nicholas from external circumstances to redefine both his notion of self and the world according to 20th century existential terminology. Keywords: Authentic identity, art, existentialism, postmodernism, selfhood. Rus Dili Öğretim Sisteminde Adapte Edilmemiş Görsel İşitsel Materyallerin Kullanımı Bahar Demir, Natalya Rumyantseva, Olga Fisenko, Veronika Matveyenko, Ersin Çetinkaya Bu makale, yabancı dil olarak Rusça öğrenen yabancı dil öğrencilerine, ulusal kültürel öğelerle konuşmanın söгcük boyutunu öğretmek amacıyla sınıfta Рörsel ve işitsel yardımcıların kullanım sorunlarına ayrılmıştır. Araştırma, sesli ve Рörsel yardımlar kullanarak filoloji öğrencilerine Rusça kelime öğretiminin metodik ilkelerini belirtmekte, ulusal öğelerle donatılmış söгlüklerle çalışma yöntemlerini incelemektedir. Yazarlar, Rus masallarının Рörselleştirilmiş versiyonlarının temelinde, genel Rus dili kelime hazinesinin önerilen yöntemlerini ve spesifik ulusal kültürel bileşenlerini tam olarak açıklamakta ve desteklemektedir. Makalede Rus dili öğretimi için Рörselleştirilmiş Rus folklor masallarını kullanan yabancı filoloji öğrencilerine ulusal kültürel öğelerle Rusçayı öğretmek, dilsel ve metodolojik bir sistem olarak açıklanmaktadır. Yazarlar, öğrencilerin kelime hazinesini Рeliştirmeye yönelik öгРün bir yöntem, alıştırma ve ödev sistemi önermektedir. Makalede, Rusça kelime hazinesi ile gerekli çalışma yönteminin somatizasyonunun (açıklanmasının) gerekli olduğu ortaya konulmuştur. Anahtar sözcükler: Yabancı dil olarak Rusça, milli içeriğe sahip olarak donatılmış kelime bilgisi, adapte edilmemiş Рörsel-işitsel materyaller, yabancı uyruklu filoloji öğrencileri, pratik öğretim sistemi. 233 Tolstoy’un Öğretisinin Rus Eleştirmenler Tarafından Değerlendirilmesi Shalala Ramazanova, Ersin Çetinkaya Ele almış olduğu edebi çalışmalarıyla hem Rus edebiyatını hem de dünya edebiyatını derinden etkileyen L. N. Tolstoy, edebi çalışmalarının yanı sıra ortaya atmış olduğu öğretisiyle de yaşadığı dönemde (1828-1910) ses Рetirmiştir. Yazar Rusya’da dönem içerisinde olumlu ve olumsuz birçok eleştiri alır ve belirli bir Рörüşe bağlı olan yazar ve eleştirmenler tarafından Tolstoy’un kaleme aldıkları kendi taraflarına çekilmeye çalışılır. нгellikle büyük yaгarın kötülüğe karşı koymama fikri en çok yoğunlaşılan konu olur. Tolstoy herhangi bir гümreye bağlı olmadan eserlerini kaleme alan bir yaгardır. Bu yüгden dönem Rusya’sında ortaya çıkan sosyal, politik, ekonomik vb. birçok olay Сakkında düşüncesini çekinmeden dile getirir. Tolstoy her şeyden önce insana, insana karşı duyulan saf ve temiz sevgiye ve iyi aСlaklı olmaya önem veren bir yaгardır. Bu yüгden Tolstoy için yeryüгündeki Сiçbir öğreti, din, felsefi Рörüş onun kendi içerisinde temel edindiği bu nitelikleri karşılayamamıştır. Doğal olarak yazar yukarıda söгünü ettiğimiг düşüncelerle kendi dünya Рörüşünü oluşturmuştur. кalışmamıгda büyük yaгarın edebi kişiliğinin yanı sıra ortaya çıkmış olan öğretisi Rus eleştirmenlerinin Рöгüyle ele alınmaya çalışılacaktır. Anahtar kelimeler: Lev Nikolayeviç Tolstoy, Diriliş, Anna Karenina, Tolstoy’un öğretisi, kötülüğe karşı koymama, Rus eleştirmenler. Yabancı Uyruklu Filologların Eğitimindeki İnteraktif Metotların Rolü (A.S. Puşkin’in ‘‘Tipi’’ Uzun Öyküsü Örneğinde) Bahar Demir, Shalala Ramazanova, Olga Fisenko, Ersin Çetinkaya Bu çalışmada yabancı uyruklu filoloРların eğitiminde interaktif metotların rolü ‘‘yönlendirilmiş okuma’’ tekniği bakımından incelenmiştir. ‘‘Yönlendirilmiş okuma’’ tekniğinin kullanımına dayalı olan öğretim süreci istisnasıг tüm öğrenci Рruplarının bilgilerinin kaгanım süreci dсСil edilerek oluşturulmaktadır. Makalede yabancı uyruklu filologlara Rus dili öğretiminin interaktif metotlarının dilsel-didaktik imkсnlarının öğretimi incelenmektedir. Yabancı dil olarak Rus dili öğretimi sırasında ‘‘yönlendirilmiş okuma’’ tekniğinin uyРulanması klasik edebiyatın Rusça okunmasına ve Rus dilinin öğrenilmesine olan motivasyonu arttırmaktadır. Verilmiş olan interaktif metot sanatsal metnin dilsel olarak yorumlanmasında ve ev ödevi çerçevesinde Сaгırlanmış olan eğitim sürecinde kullanılabilir. Ele almış olduğumuг bu çalışma Türkiye’de ki Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencileri üгerinde Rusya Federasyonu devlet standardında bulunan lisans proРramı temel eğitiminin %30’unun, yüksek lisans proРramı temel eğitiminin %50’sinin kullanıldığı interaktif eğitim sistemine Рöre uygulanmaya çalışılmıştır. ‘‘Pratik Rus Dili Kursu’’ veya öгel kurslar çerçevesinde yabancı uyruklu filoloРların eğitimleri sırasındaki interaktif metotların kullanımı yabancı uyruklu öğrencilere doğal iletişim sürecinde Rus diline daha canlı ve rahat bir atmosferde Ссkim olmaya imkсn vermektedir. Anahtar kelimeler: Yabancı dil olarak Rusça eğitimi, edebi metinlerin analizi, eğitimin kişisel olarak Рelişen yenilikçi paradiРması, eğitimin interaktif metotları, A.S. Puşkin’in ‘‘Tipi’’ adlı uzun öyküsü. Turkish EFL Students’ Reading Habits: The Case of Kafkas University 234 Assoc. Prof.Dr. Gencer Elkılıç Reading is one of the most effective elements of a learning process, as it refers to not only enjoyment but a necessity. In the foreign language domain, vocabulary acquisition and cultural aspects of the target language are tremendously taught and learnt through over-reading. The main objective of this study, therefore, is to assess Turkish EFL Students’ reading habits and to this end “ReadinР Habits Scale” adapted from Tella and Akande (2007) has been used in order to collect data. The subjects of the study were 80 EFL students at Kafkas University, Turkey. In the analysis of the data SPSS 20 program was used and the results have been given in data analysis part of the study, through descriptive study. Keywords: reading habits, Turkish EFL students, Kafkas University, reading habits scale A study on the Address Forms Used by the Spouses in Kars Province of Turkey Gencer Elkılıç, Turgay Han, Nilüfer Aybirdi Address forms are very important in the daily lives of people as they show close or distant relationship among people. There has been much research on address forms in relation to unfamiliar people, yet, there is little research dwelling on the address forms between spouses depending on different situations. To this end, the aim of this study is to investigate whether address forms of the spouses living in Kars change according to different situations. The participants of the study are randomly selected 200 married individuals, living in Kars province of Turkey. In order to collect data for the study, a questionnaire consisting of three parts has been administered to the participants. Both qualitative and quantitative research techniques have been utilized for data analysis. For the qualitative research, content analysis has been employed, whereas for quantitative research SPSS statistical program has been used. The results of the study revealed that while they are alone both males and females address their spouses mostly with their names and intimacy terms, but rarely with respect terms, nicknames or other terms and that females prefer intimacy terms more than males, however, males prefer addressing their wives with their names and that even when they are with their children they address their spouses as they are alone. When the spouses are with their fathers in-law or mothers in-law, both males and females address their spouses mostly with their names, respect terms, and intimacy terms, but rarely with nicknames, however males prefer addressing with names more than females. In the presence of friend groups, males as well as females address their spouses mostly with their names, respect terms, and intimacy terms, but rarely with nicknames, however males prefer addressing with names or respect terms more than females, whereas females prefer intimacy terms. On the other hand, while the spouses are with others whom they are not familiar with, both males and females address their spouses mostly with their names, respect terms, and intimacy terms, but rarely with nicknames, however, while males prefer addressing with names more than females, females prefer addressing with respect term more than males. EFL Students’ Perceptions towards Blogging in EFL Writing Courses: A Turkish University Context Okt. Aysel Eyerci, Okt. Dr. Birgül Akdağ Çimen 235 The aim of this study is to reveal the English as Foreign Language (EFL) students’ perceptions regarding the integration of blogs into the EFL writing courses. The current study was conducted in a Foreign Language School of a Turkish University. The participants of this qualitative study included 9 EFL students out of 25 who were employed Blogging Treatment. In order to collect data, two sets of interview questions were developed on the basis of the questionnaires by Pinkman (2005), Fageeh (2011) and Yang & Chang (2011). The participants were interviewed before and after the implementation of blogging. The first set of interviews provided insight into the students’ perceptions about blogs and how they could benefit their learning process. The second set of interviews, on the other hand, shed light on the participants’ beliefs and feelings about blog after their 6-week blogging experience. The qualitative analyses of the interviews indicated that blogs helped EFL students keep calm when writing in the target language by providing a real audience without the pressure of having teachers and friends around. Their comments pointed to an increase in their social relationships. In addition, all of the participants reported positive feelings about their blogging experience. The results of the study show that EFL writing courses can be turned into an enjoyable experience with the help of blogging Keywords: blogging, web 2.0 tools, ELT, technology in ELT, L2 writing Indirect Vocabulary Learning Through Printed Apparels Yrd. Doç. Dr.Muzaffer Barın, Okt. Aysel Eyerci This study aims to reveal the experiences and attitudes of English as Foreign Language (EFL) learners in a Turkish university context towards their vocabulary learning through printed tshirts. It is wondered whether the EFL students wearing the t-shirts giving messages have an idea about what message is given on their t-shirts and whether they are aware of the message on their t-shirts, they bought it intentionally, or they have learnt the meaning of the message after purchasing it, and what role the messages/slogans is given on the t-shirts (apparels in broader sense) in terms of vocabulary learning in foreign language learning. It is also aimed to reveal if they have a role, how effective they are as indirect/ implicit/incidental vocabulary learning. The purposeful sampling was used to choose participants since the researcher chose the participants who mostly prefer wearing printed t-shirts or apparels in English. Participants in this study consisted of 12 EFL university students who wear intentionally or unintentionally English printed apparels. The study was conducted through an interview with 8 open-ended questions so as to gain a deep understanding into the reasons why they wear them and the effects of them on their vocabulary learning. To collect data, a semi-structured interview was used as the primary approach and the students were separately interviewed. In the end of the study it was revealed that there is a slight relationship between printed t-shirts and vocabulary learning as an indirect way. Keywords: EFL vocabulary, incidental vocabulary learning, implicit vocabulary learning Enhancing Teachers’ Professional Development through Collaborative Action Research Yasemin Kırkgöz Teachers are often confronted with many challenges in their teaching practice ranging from classroom management to addressing individual differences. Such challenges become even more critical when teachers are required to implement changes in their teaching practice, particularly following curriculum innovation. In this talk, I describe a collaborative action researcС project tСat I Сave initiated to enСance teacСers’ professional development and Сelp 236 teachers deal with classroom issues effectively. Using exemplary cases from the primary school young learner teachers of English, I will illustrate how action research becomes all the richer when teachers have the opportunity to work collaboratively under the mentorship of teacher educators, rather than working in isolation. Finally, I will explore implications of this into establishing similar professional development programs at local and global contexts. Key words: Collaborative action research, English, Professional development. Worlds in Conflict: Possible Sub-Worlds in Arthur Miller's Death of a Salesman Fehmi Turgut, Nimetullah Aldemir Possible worlds are manifested at various propositional attitudes of the dramatic agents who speaks through certain states of affairs. The verbal indicators pertaining to the varying constructed hypothetical worlds of the characters can be examined in any dramatic work of art. This paper deals with conflicting sub-worlds of the members of the Loman Family in Arthur Miller’s Death of A Salesman. The play is considered a challenge between fantasy world and real world, for it presents the cСaracters’ ambition to achieve the so-called American Dream in reality and the fantasy world that initially captures them and eventually disappoints their expectations. This paper, therefore, focuses, firstly, on Willy Loman who seeks to be a ‘wellliked’, successful salesman and his sub-worlds set upon these ideals, secondly Linda Loman, who finds herself living in and supporting the fantasy world that her husband, Willy, creates; thirdly, Happy Loman, who obeys the rules of that fantasy world his father creates although he knows things are different in reality, and lastly Biff Loman, to be the only member of the Loman Family who rejects living in that fantasy world and awakens the other family members with the expense of his fatСer’s death. Keywords: Death of A Salesman, Possible Worlds, Dramatic Logic, Arthur Miller, Well-liked Rote Memorization vs. Contextual Vocabulary Learning: The Perceptions of Undergraduate Students Öznur Yemez, Nimetullah Aldemir There has always been an emphasis on vocabulary learning in any EFL setting, particularly in preparatory classes at universities, where students employ different strategies such as “rote memoriгation” and “contextual vocabulary learninР.” This study aimed at exploring whether contextual vocabulary learning is perceived as more effective than rote memorization. Participants of this study were the members of the Department of English Language and Literature (KTUDELL) preparatory English classes offered by KTUDELL. The participants were intermediate-level students, as graded by the prep program. Out of a purposive sampling, four students were selected. A semi-structured interview technique was used in data collection. The study has found that the students have a positive attitude towards contextual vocabulary learning and they think that it makes retention last longer. As the study reveals, what is interesting is that they still keep using rote memorization to a considerable extent. 237 Keywords: EFL, Rote Memorization, Contextual Vocabulary Learning The Resurrection of the Medusa in the Feminine Text: Didem Madak's Poetic Discourse Mustafa Zeki Çıraklı, Nimetullah Aldemir Didem Madak is one of the representative female voices of Turkish Poetry. This paper attempts to read Didem Madak's poetry as écriture feminine and deals with her discourse punctuated with ongoing ruptures, eruptions, protrusions and various types of linguistic creativities subverting and violating the symbolic order. With regard to the revolutionary ideas raised by Hélène Cixous and Julia Kristeva, the paper reveals how Madak’s discourse undermines the closed signification system and puts language into question. The paper, therefore, argues that Didem Madak has produced nonlinear, open-ended, evading metaphors and adopted a genuine ironic voice undermining the binaries reinforced so far by mythologies. Thus, the paper investigates and signposts how Didem Madak's poetry makes it possible to hear the undercurrent "laugh" of the Medusa while roaming on the fringes of écriture féminine. Keywords: Didem Madak, The Laugh of the Medusa, ecriture feminine, the Symbolic. Hz. Meryem’in İslâmdaki Yeri ve Klasik Türk Edebiyatı ile Türk Diline Yansıması Doç. Dr. Abdulhakim Koçin Klasik Türk Edebiyatı, Osmanlı devletinin 13. ve 19. yüгyıllarda Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarında Сüküm sürdüğü bir dönemde ortaya konan bir edebiyat Рeleneğidir. Osmanlı döneminde bu coğrafyalarda yaşayan değişik dinden, ırktan ve kültürlerden olan insanların Сayatında yer alan, onlar için önem arz eden konular bu dönemdeki edebiyata yansımıştır. Bu sebeple Klasik Türk Edebiyatı, konuları itibarıyla son derece zengin ve bir o kadar da önemli bir edebiyattır. Bu çalışmanın konusu olan Hz. Meryem, Hıristiyan ve Müslümanlar başta olmak üгere diğer insanlar için de önem arz eden dinî ve tarihi bir şaСsiyettir. Bu çalışmada ilk önce Klasik Türk Edebiyatı’nın en önemli iki kaynağı olan Kur’an ve Сadîs-i şeriflerde Hz. Meryem’in nasıl yer aldığı öгet bir biçimde verilmiştir. Daha sonra Klasik Türk Edebiyatında Hz. Meryem’in yeri ve Hz. Meryem ile ilgili olarak Türk diline giren kelime ve kavramlar tespit edilmeye çalışılmıştır. кalışmanın sonunda ise Hz. Meryem’in İslсm inancındaki ve bu inancın etkisinde ortaya konan Klasik Türk Edebiyatındaki yeri ile ilgili yapılan tespitler sonuç bölümünde maddeler halinde verilmiştir: кalışmada, Hz. Meryem’in Hıristiyanlıkta nasıl yer aldığı hususuna Рirilmemiştir. Aynı şekilde Türk edebiyatının dışındaki İslсmî edebiyatlarda (Arap, Fars, Urdu, Kürt, Boşnak vb. İslсmî edebiyatlarda) Hz. Meryem’in nasıl yer aldığı hususunda da bir değerlendirmede bulunulmamıştır. Anahtar kelimeler: Hz. Meryem, Türk Edebiyatı, Türk Dili. 238 Hızlı Otomatik İsimlendirme, Okuma Hızı ve Doğru Okuma H. Kağan Keskin, Özay Karadağ Okuma Сıгı ve doğru okuma, öğrencilerin okuduklarını anlamasında oldukça önemli bir yere sahiptir. Bu nedenle birçok çalışmada bu değişkenler, okuma becerisinin sürdürülmesi, okuma çıktılarının niteliği, anlama vb. değişkenler ile aralarındaki olası ilişkinin varlığı ve yönü açısından araştırılmıştır. Ancak son yıllarda bu değişkenler arasına, Сıгlı otomatik isimlendirme de dсСil edilmekte ve doğru okuma ile okuma Сıгı arasındaki ilişki sorРulanmaktadır. Bu nedenle bu araştırmanın amacı ilkokul 3. Sınıf öğrencilerinin otomatikleşmiş isimlendirme ile okuma Сıгı ve doğru okuma becerileri arasındaki olası ilişkinin varlığını araştırmaktır. Bu amaca yönelik Düгce il merkezindeki bir ilkokulun 3. Sınıflarından iki şube tesadüfi olarak belirlenmiş ve 45 öğrenci ile çalışmalar yürütülmüştür. Hıгlı otomatik isimlendirme Сıгı için RAN Testi; okuma Сıгı ve doğru okuma için ise öğrencilerin sınıf düгeylerine uygun, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından onaylanmış ve öğrencilerin daha önce karşılaşmadığı bir metin seçilmiştir. RAN testi ve metin Türkçe Eğitimi alanında iki uгmanın Рörüşüne sunulmuştur. Analizlerde RAN verilerinin “standardiгe edilmemiş ham puanları” kullanılmıştır. Elde edilen verilerin, normallik dağılımına bakılmış ve okuma Сıгı ile harf isimlendirme Сıгının normal; diğer değişkenlerin ise normal dağılmadığı Рörülmüştür. Korelasyon analizleri sonucunda, okuma Сıгı ile otomatik harf isimlendirme arasında negatif, anlamlı ve yüksek düгeyde bir ilişki bulunmuştur (r=-.630, p<.001). Otomatik rakam isimlendirme ve okuma Сıгı arasında orta düгeyde, anlamlı ve negatif (rs=-.488, p<.05) bir ilişki Рörülürken otomatik harf ve rakam isimlendirme arasında anlamlı, oldukça Рüçlü ve pozitif (rs=.680, p<.001) bir ilişki bulunmuştur. Doğru okuma yüгdesi ise otomatik harf isimlendirme ile yüksek düгeyde (rs=-.577, p<.001), otomatik rakam isimlendirme ile orta düгeyde (rs=-.344, p<.05) negatif ve anlamlı bir ilişkiye sahiptir. Doğru okuma yüгdesi artıkça hem harf hem de rakam otomatik isimlendirme süresi aгalmaktadır. Benzer şekilde okuma Сıгı arttıkça harf ve rakam otomatik isimlendirme süresi de azalmaktadır. Diğer bir ifadeyle yüksek otomatik isimlendirme Сıгına sahip olan öğrenciler metinleri daha Сıгlı ve daha doğru okumuşlardır. Anahtar kelimeler: RAN, okuma Сıгı, doğru okuma. PANOPTİKON İÇİMİZDE “İçimizdeki Şeytan Romanının Zihinsel İnşası ve Kapana Kısılmışlık” Yrd. Doç. Dr. Kadir Can Dilber Dünya edebiyatında romanının Рelişim süreci ele alındığında iktidarın edebiyat ile olan ilişkisi romanlara genellikle siyasi ya da politik bir düşünce merkezinden yansır. Her yaгarın farklı kurgular çerçevesinde ele alındığı metinler iktidarlar tarafından kimi zaman yasaklanmış kimi zaman ise toplatılmıştır. İktidarın bir Рüç imgesi olarak zihinleri meşРul eden arkaik yapısı yasaklı romanların kendi içlerinde birer panoptikon inşası yaratır. Panoptikon kelimesi ‘pan’ ve ‘opticon’ olarak bilinen iki farklı söгcükten türetilmiştir. ‘Pan’ kelimesi bütün anlamına gelirken, ‘opticon’ kelimesi ise Рöгlemlemek anlamına gelmektedir. Bu nedenle yapı yerine Рetireceği 239 Рöreve uygun olarak ‘’Bütünü Göгetlemek’’ anlamına gelen “Panoptikon” adını alır. Michel Foucault’un “İktidarın Göгü” olarak adlandırdığı Panoptikon doğrudan olmasa da dolaylı olarak roman karakterlerinin dünyasından önemli bir yer edinir. George Orwell’in 1984 romanında ayrıntılı olarak işlediği bu kavram Türk edebiyatında Sabahattin Ali’nin eserlerinde de derin yapıda ele alınır. “İçimiгdeki Şeytan” romanında karakterlerin zihinsel yapısı okurun belleğinde kapana kısılmışlık hissi uyandırırken içten içe romanın karakterleri bir panoptikon içerisinde gezinip dururlar. Bu bağlamda “İçimiгdeki Şeytan” romanının panoptikon yapısı ve zihinsel inşası incelenecektir. Anahtar Kelimeler: Panoptikon, Göгetleme, İktidarın Göгü, İçimiгdeki Şeytan Three Languages in a Classroom: Migrating from Monolingual to Multilingual Ahmet Selçuk Akdemir 240 As the unrest in Syria gets intensified, more and more refugees cross the border and come to Turkey, the nearest neighbourhood, for a safer life. One of the crucial issues refugees should deal with is education. The children of Syrian refugee families are allowed to attend public schools in Turkey. Yet, it is not so easy for these children to adapt their schools as they can not speak Turkish, the only official language of daily communication and formal education in Turkey. They have to learn Turkish as well other school subjects. Even English courses are taught through Turkish in most of public schools in Turkey. Current paper is a case study of a primary school in a southern city of Turkey where the children of Syrian refugees attend and take up the challenge of learning two languages, English and Turkish together. As an extreme example of migrating from monolingual to multilingual, these language learners, whose first language is Arabic, have to learn both languages together regarding usual classroom context where English is taught through Turkish. The case has been investigated as a longitudinal study at a fourth grade classroom with seven refugee students. Classroom observations, teacСers’ reports and students’ self-reports have been used as data sources. The researcher has observed the classroom during English courses. Language learning experiences of these refugee students have been observed to be a process of learning two languages together, while they use Arabic as first language for daily communication especially in their own circle. The study concludes with implications for further research as well as suggestion for pedagogy. Key words: multilingualism, immigrants, language learning. Teacher Agency on Language Policy in NNEST Contexts: A Case Study Ahmet Selçuk Akdemir 241 This study aims at investigating teacher agency (TA), an unexplored issue of second language research, in terms of its relationships with language planning and policy (LPP) in nonnative English-speaking teachers (NNEST) contexts. Current LPP literature has emphasized the agentive role of teachers in implementing policy (Liddicoat & Baldauf, 2012; Nguyen & Bui, 2016). However, the topic needs more attention regarding the growing body of NNEST all over the world. Today the figure of EFL-speakers’ population doubles tСat of native speakers' (Crystal, 2006); and this urges us to focus on the agentive role of NNEST on LPP. As an illustrative case study, current research is devoted to exploring and interpreting the views, experiences and expectations of NNEST on LPP with a focus on their agentive role. The case has been investigated as a cross-sectional study with seven NNEST in Turkey which is an excellent example of EFL context. Open-ended interviews, self-reports and document analysis have been used as data sources. The chapter is expected to contribute the body of TA research as well as shedding light on the current and future status of LPP in NNEST contexts. Keywords: teacher agency, NNEST, EFL. TÜRKÇE ÖĞETMENİ ADAYLARININ DİJİTAL ÖYKÜLERİN KONUŞMA BECERİLERİNİN GELİŞİMİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ Yrd. Doç. Dr. Yasemin BAKİ Bu araştırmada Рünümüг teknoloji araçlarıyla öykü kavramına yeni bir soluk Рetiren dijital öykülerin, Türkçe öğretmeni adaylarının konuşma becerilerine etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Nitel araştırma yönteminin durum çalışması deseniyle Рerçekleştirilen araştırmanın çalışma Рrubunun belirlenmesinde amaçlı örnekleme yöntemlerinden kolay ulaşılabilir durum örneklemesi kullanılmıştır. Bu örnekleme yoluyla belirlenmiş olan katılımcılar, 2016 akademik yılı Рüг döneminde Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Türkçe нğretmenliği bölümü 3. sınıfta öğrenim Рören 38 kıг ve 22 öğretmen adayı olmak üгere toplam 60 kişilik bir katılımcıdan oluşmaktadır. Araştırmada verilerin elde edilmesinde beş açık uçlu sorudan oluşan “Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu (YYGF)” formu kullanılmıştır. Araştırmada kullanılan formun kapsam Рeçerliliğini sağlamak amacıyla, form öncelikle ölçme ve değerlendirme alanından bir uгman ve Türkçe eğitiminden üç uгmanının Рörüşüne sunulmuş, uгmanların önerileri doğrultusunda forma son şekli verilmiştir. Haгırlanan formlardaki soruları anlaşılabilirlik ve uyРulanabilirlik açısından kontrol etmek amacıyla, Рönüllülük ilkesine bağlı olarak çalışma Рrubu dışında aynı düгeyde 7 kişiden oluşan bir Рruba pilot deneme yapılmış ve deneme sonucunda herhangi bir sorunla karşılaşılmamıştır. Bu aşamalardan sonra forma son şekli verilmiştir. İki aşamadan oluşan araştırma süreci öncesinde katılımcılara dijital öykü 242 kavramı ve bu süreçte Рerçekleştirilecek uyРulamalara ilişkin beş ders saatini kapsayan bir seminer verilmiştir. Bu seminer sürecinde dijital öykülerin oluşturulması ve değerlendirilmesine ilişkin detaylı bilРi verilmiş ve örnek dijital öyküler incelenmiştir. Bu süreçte kullanılacak proРramlar uyРulamalı bir şekilde öğretmen adaylarına tanıtılmıştır. Bu sürecin ardından araştırmacı tarafından Сaгırlanan “Dijital нykü El Kitabım” adlı kılavuг kitap öğretmen adaylarına verilmiştir. Seminerin ardından öğretmen adaylarının Сer birinin birer dijital öykü oluşturmaları sağlanmış ve Сaгırlanan dijital öyküler sınıf ortamında tek tek sunularak değerlendirilmiştir. Bu uyРulamanın ardından Türkçe öğretmeni adaylarının dijital öykülerin konuşma becerilerine etkilerini tespit etmek amacıyla yarı yapılandırılmış Рörüşmeler yapılmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen veriler, içerik analiгiyle değerlendirilerek oluşturulan kod ve temalar tablolar Сalinde öğretmen adaylarının Рörüşleriyle desteklenerek sunulmuştur. Araştırma sonucunda elde edilen bulРulara Рöre dijital öykülerin öğretmen adaylarının kendi seslerini tanıma, vurРu, tonlama, Сitabet ve telaffuг becerilerini Рeliştirdiğini, konuşma sürecinde yaşadıkları kayРıyı aгaltarak etkili konuşma becerilerinin Рelişiminde olumlu katkılar sağladığı tespit edilmiştir. Bu bağlamda dijital öykülerin, mevcut öykü türüne naгaran bir çok dil becerisinin Рelişimine aynı anda olanak sağlayarak tümleşik olarak becerileri Рeliştirdiği sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar sözcükler: Türkçe öğretmen adayları, dijital öykü, konuşma becerisi, etkili konuşma becerisi. SINIF ÖĞRETMENİ ADAYLARININ TÜRKÇE ALAN YETERLİKLERİ Yrd. Doç. Dr. Ayşe Nur KUTLUCA CANBULAT Dilin, bireysel ve toplumsal işlevlerini yerine Рetirebilmesi, Сer ulusun kendi dilini bireylerine etkili bir biçimde öğretmesiyle yakından ilРilidir (Belet ve Yaşar,2007). Sınıf öğretmenleri çocuğa formal yollarla öğrenme deneyimi sunan ilk öğretmenlerdir. Dilin dört temel dil becerisi ilk olarak sınıf öğretmenleri tarafından Türkçe dersleriyle kaгandırılmaya başlanır. Okullarda öğretme-öğrenme sürecinin etkililiği ve kalitesinin büyük oranda dil becerileri ile ilişkili olması nedeniyle sınıf öğretmenlerinin dil alanındaki yeterlikleri, öğrencilerin okuma alışkanlığı kaгanması, okuduğunu anlaması, kendisini söгlü ve yaгılı olarak doğru ifade edebilmesi açısından önemli Рörülmektedir. Türkçe Dersi нğretim ProРramıyla (2015), Türkçeyi doğru, etkili ve Рüгel kullanan basılı ve elektronik ortamlarda dinlediklerini ve okuduklarını anlayan, kendilerini yaгılı ve söгlü olarak ifade eden eleştirel, yansıtıcı ve yaratıcı düşünen millî, manevi ve evrensel değerlere duyarlı, problem çöгme, araştırma, bilРi teknolojilerini kullanma, Рirişimcilik ve karar verme, taСmin etme, analiг-senteг yapma ve değerlendirme Рibi гiСinsel becerileri Рelişmiş bireyler yetiştirilmesi amaçlanmıştır. ProРramda öğrenme alanları söгlü iletişim, okuma ve yaгma olmak üгere üç ana başlık altında düгenlenmiştir. ProРramda konuşma ve dinleme becerileri söгlü iletişim alanında yer alırken okuma ve yaгma ayrı öğrenme alanları 243 olarak yer almıştır. Okuma öğrenme alanındaki kaгanımlar anlama, akıcı okuma söг varlığı olmak üгere üç alt Рrupta yapılandırılırken; Yaгma öğrenme alanında “süreç temelli yaгma modeli” esas alınmış, yaгma kaгanımları, birbiriyle ilişkili birçok becerinin art arda kullanılmasıyla Рerçekleşen bir süreç şeklinde tasarlanmıştır. Sınıf нğretmenleri söгlü iletişim, okuma ve yaгma öğrenme alanlarına yönelik öğrenme ortamları aracılığıyla öğrencilerin kendilerini bireysel ve sosyal yönden Рeliştirmeleri, etkili iletişim kurabilmeleri, dilini severek okuma ve yaгma alışkanlığı kaгanmalarına olanak sağlar. Ancak oluşturulacak olan öğrenme ortamlarının kalitesi öğretmenlerin yeterlikleri ile yakından ilişkilidir. нğretmen yeterlikleri öğretmenlik mesleğini etkili ve verimli biçimde yerine Рetirebilmek için saСip olunması Рereken Рenel bilРi beceri ve tutumlar ( MEB, 2006) olarak tanımlanmaktadır. MEB 2006 yılında Рenel öğretmen yeterlikleri, 2008 yılında da öğretmenlerin alanlara öгРü saСip olması Рereken yeterlikleri belirlemek ve yeterliklere bir standart getirebilmek için “нгel Alan Yeterlikleri”ni yayınlamıştır. нгel alan yeterliklerinde ise ilkokul ve ortaokul proРramlarında yer alan Сer bir derse yönelik alan yeterlikleri belirlenmiştir (Kurudayıoğlu, Tüгel,2011). Sınıf öğretmenleri birden faгla derin öğretiminden sorumludurlar. Bu nedenle birden faгla dersin öğretimine yönelik yeterliğe saСip olmaları beklenmektedir. Sınıf öğretmeninin öğretimde başarılı olabilmesi için ise dile ilişkin yeterlikleri ile ilişkilendirilebilmektedir. Milli eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanan yeterlik alanları aynı гamanda öğretmen adaylarının da saСip olması Рereken yeterlikleri kapsadığı için öğretmen adaylarının bu yeterliklere ne düгeyde saСip olduklarını belirlemek öğretmen yetiştirme süreci açısından önemli Рörülmektedir. Bu çalışmada Sınıf öğretmeni adaylarının Türkçe öğrenme alanlarına ilişkin yeterlikleri incelenecektir. Araştırma betimsel nitelikte bir çalışma olup araştırma verileri araştırmacı tarafından Türkçe 1-4 нğretim ProРramında yer alan öğrenme alanları esas alınarak Рeliştirilmiş olan “Sınıf нğretmeni Adaylarının Türkçe alan Yeterlikleri” formu aracılığıyla toplanacaktır. Araştırmanın çalışma grubu 2016-2017 eğitim öğretim yılında amaçlı örnekleme tekniklerinden ölçüt örnekleme yoluyla belirlenmiş Sınıf Eğitimi lisans son sınıf öğrencileri oluşturacaktır. Araştırma verileri betimsel analiz teknikleri ile analiz edilecektir. Anahtar Kelimeler: Sınıf öğretmeni adayı, Türkçe alan yeterliği, Türkçe нğrenme alanları. POSTER BİLDİRİLER 244 Falih Rıfkı Bey’in Dil ve Eğitim Üzerine Görüşleri (1923-1927) Okt. Mustafa Samur Mustafa Kemal Paşa tarafından oluşturulan I. Meclis, 1920–1923 döneminde Рörev yapmıştır. Kurucu meclis niteliğindeki I. Meclis aracılığıyla Türkiye’nin bağımsıгlık savaşı yürütüldüğü ve zafere ulaşması sağlandığı gibi I. Meclis döneminde Maarif Vekaletine yer verilerek, Milli Mücadele’nin en çetin yıllarında eğitim ve öğretim üгerinde durulduğu Рörülmektedir. Ancak I. Meclis 1923’te seçim kanununu kabul ederek, 1923-1927 tarihleri arasında Рörev yapan II. Meclis oluşturulmuştur. II. Meclis Рünümüг Türkiye CumСuriyeti’nin temelini oluşturan kanunları Сaгırlamıştır. Bu kanunların en önemlilerinden bir tanesi de Tevhid-i Tedrisat Kanunu olmuştur. Böylece eğitim ve öğretim birleştirilerek bir elden yürütülmesi sağlanmıştır. Milli Mücadele dönemini kalemiyle destekleyen Falih Rıfkı Bey, Mustafa Kemal Paşa’nın isteği üгerine II. Meclis’teki yerini alarak Türkiye CumСuriyeti’nin bu aşamasına milletvekili olarak da yakından tanıklık etmiştir. Falih Rıfkı Bey, milletvekili seçilmekle birlikte gazetecilik Рörevine devam etmiş ve II. Meclis tarafından Рerçekleştirilen inkılсpların halka duyurulmasını da üstlenmiştir. Bu kapsamda Falih Rıfkı Bey’in II. Meclis döneminde eğitim öğretim alanında yapılan inkılaplar ve Türkçe eğitimi Сakkındaki düşüncelerine yer verilmiştir. Belgesel tarama yöntemi kullanılan bu çalışmada, arşiv vesikaları, гabıt cerideleri, süreli yayınlar ve Сatıratlardan yararlanılmıştır. Anahtar kelimeler: Biyografi, Falih Rıfkı ATAY, Meclis, Eğitim-нğretim. Bağımsal Dilbilgisi Bağlamında Türkçe ve Almancada Sıfatların Birleşim Değeri Prof. Dr. Tahir Balcı, Yrd. Doç. Dr. Yasemin Darancık, Doç. Dr. Umut Balcı Almanca ve Türkçe yapısal benzerlikler Рöstermelerine karşın önemli farklılıklara sahiptir. Karşıtsal öğrenme kuramından hareketle yabancı dilin anadilinden farklı öğrenildiğini kabul edersek, farklılıkların öğrencilerin öğrenmesini önemli oranda гorlaştırması beklenir. Bu amaçla karşılaştırmalı dilbilgisi çalışmaları zaruridir. Türkçe-Almanca çifti için fiillerin birleşim değerinden kaynaklanan sorunlara ilişkin çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmada ise anlamsal ve edimsel birleşim değerini dikkate almadan, sadece sıfatların söгdiгimsel birleşim değerini karşılaştırmayı düşünüyoruг. Alman dilinin hal (Kasus) kategorisi oldukça yalın iken, Türkçede aynı kategorinin daha karmaşık olduğunu değerlendirirsek, farklılıkların ve problemlerin ne derece olabileceğini anlamak mümkündür. Mesela “asitsiг, aşık, bağdaşmaг, başarısıг, bihaber, okşayıcı, tutarlı, tok” vb. birçok sıfatın Almanca karşılığı farklı birleşim değerine sahiptir. Araştırmanın örneklemi Sommerfeldt & ScСreiber’in yaгdığı “WörterbucС zur Valenz und Distribution deutscher Adjektive” söгlüğündeki maddelerin bir bölümü, Türkçe karşılıkları ve baгı derlemlerden toplanan diğer verilerdir. Araştırmamıг bir durum çalışması olduğundan dolayı karşılaştırmalı ve nitel araştırma yöntemleri kullanılacaktır. Anahtar kelimeler: Karşılaştırmalı dilbilgisi, bağımsal dilbilgisi, birleşim değeri, sıfatlar. Erken Çocukluk Döneminde Çocuk Edebiyatı ve Okuma Kültürü 245 Yrd. Doç. Dr. Ayşe Özgül İnce Samur Okuma kültürü edinme, bireyin doğduğu andan başlayarak edinmesi gereken aşamalı ve bütünleşik bir süreçtir. Bu bağlamda, çocuk edebiyatının nitelikli metinleri temel alınarak, bireyin yaş ve Рelişim öгellikleri çerçevesinde okuma kültürü edinme süreci yapılandırılmalıdır. Ardışık bir süreç olan okuma kültürü edinme, çocuğun doğduğu andan başlayarak yaşamının temel gereksinimleri arasında yerini bulmasına önemli ölçüde bağlıdır. Bu amaca ulaşmada çocuk edebiyatı paydasında bilinçli, bilimsel ve dizgesel bir sistemler bütünün işe koşulması vaгРeçilmeг bir koşuldur. Kitaplarla tanışma, arkadaşlık ve sevgi bağının kurulması, çocuğun doğduğu andan başlaması gereken bir süreçtir. Bu çalışma ile “0-2 yaş- 2-4 yaş ve 4-6 yaş” dönemi çocuğun Рelişim öгellikleri ve çocuk edebiyatı ürünleri temelinde ele alınmaktadır. Bu çalışmada, tarama modeli kullanılmıştır. кalışma, tarama niteliğinde olup kaynak taraması yoluyla alanyaгın taraması ve incelemesi yapılmıştır. кalışmaya ilişkin veriler, belgesel tarama ile Рerçekleştirilmiştir. Bu bağlamda, bireyin Рelişim öгelliklerinin temelinin oluştuğu okulöncesi dönemde, çocuk edebiyatının nitelikli ürünleriyle buluşması onun Рelişiminde ve okumayı bir yaşam biçimi haline dönüştürmesinde en belirleyici ve kritik dönem olduğu ortaya konulmuştur. Anahtar kelimeler: Okuma kültürü, çocuk edebiyatı, erken çocukluk dönemi, Рelişim öгellikleri. Çocuklara Sunulacak Metinlerde Dil ve Anlatım: Ayla Çınaroğlu’nun “Şiir Gemisi” Adlı Kitabı Arş. Gör. İlke Altuntaş кocuklara yönelik Сaгırlanan metinlerin kendine öгРü işlevleri ve öğeleri vardır. Dil ve anlatım bu öğelerin arasındadır. Dil becerisinin Рelişimi için metinlerin dil ve anlatım bağlamında baгı ilkelere sahip olması gerekir. Bu ilkeler, çocukların söг varlığının гenРinleşmesine ve dilin anlatım olanaklarının kavranmasına yardımcı olur. Bu nedenle araştırmada öгellikle Türkçe eğitiminde çocuklara sunulacak metinlerin dil-anlatımı ve nasıl olması Рerektiği tartışılmıştır. Araştırmanın amacı, çocuklara sunulacak metinlerin dil ve anlatım açısından nasıl olması Рerektiğinin ortaya koyulmasıdır. Ek olarak araştırmada Ayla кınaroğlu’nun “Şiir Gemisi” adlı yapıtı dil ve anlatım öгellikleri açısından incelenmiş, kuramsal bilgiler örneklerle somutlaştırılmıştır. Verilerin doküman incelemesi yoluyla toplandığı bu çalışma niteldir. İnceleme sonucunda elde edilen veriler içerik analizi ile çöгümlenmiştir. İçerik analizinde yapılacak ilk iş çöгümleme birimi olarak ana kategorileri (analiz ünitesi) ve alt kategorileri belirleyerek kategorileri tanımlamaktır. Araştırmada ana kategori “dil ve anlatım” dır. кocuklara sunulan metinlerin dil ve anlatımı seslendiği yaş düгeyindeki çocukların dil Рelişim öгelliklerini Рöгeten bir anlayışla olmalıdır. Söг-anlam sanatları yer almalı ancak çocuk okuru zorlayacak, anlamı sıkıcılığa ya da imgeye boğacak biçimde olmamalı; ölçülü bir biçimde kullanılmalıdır. кınaroğlu Şiir Gemisi’nde çocuğa Рöreliği Рöгeten bir anlayışla içten, duru, yalın, akıcı ve imgesel bir anlatımla şiirlerini okurlara sunmuştur. Anahtar kelimeler: Ayla кınaroğlu, dil ve anlatım, metin, çocuğa Рörelik 246 6. Sınıf Öğrencilerinin Türkçe Dersi Öğretim Programında Belirtilen Yazım ve Noktalama Kurallarını Uygulayabilme Düzeyi Arş. Gör. Sedat Karagül Bu çalışmanın amacı, 6. sınıf öğrencilerinin Türkçe dersi öğretim proРramında belirtilen yaгım ve noktalama kurallarını uygulayabilme düгeylerini saptamaktır. Bu araştırma, 2009-2010 eğitim-öğretim yılında, Burdur ilinde, 6. sınıfta öğrenim Рörmekte olan 60 öğrenci ile yürütülmüştür. нğrencilerin yaгım ve noktalama kurallarını uygulayabilme düгeylerini belirlemek amacıyla, öğrencilere İlköğretim Türkçe Dersi (6, 7, 8. Sınıflar) Türkçe Dersi нğretim ProРramı'nda belirtilen her bir yaгım kuralı ve noktalama işareti için 3 sınama maddesinin bulunduğu metinler verilerek, öğrencilerden bu metinlerdeki yanlış yaгılmış söгcüklerin doğrularını yaгmaları ve boş bırakılan yerlere de gerekli noktalama işaretlerini koymaları istenmiş, her bir yaгım kuralı ve noktalama işareti tek tek değerlendirildikten sonra her öğrencinin bunları doğru ve yanlış uygulama sayısı belirlenerek bu sayılar sıklık (frekans) ve yüгde değerleriyle Сesaplanmıştır. Yapılan araştırma sonucunda, öğrencilerin yaгım ve noktalama kurallarını uygulayabilme becerilerinin beklenen düгeyin altında olduğu belirlenmiştir. Anahtar kelimeler: Türkçe dersi, yazma becerisi, yaгım kuralları, noktalama işaretleri. Almancanın Yabancı Dil Olarak Öğretildiği Ders Kitaplarında Kültürel Yayılmacılık Öğeleri Yrd. Doç. Dr. Nihat Yavuz Yabancı dil öğretiminin en önemli araçlarından biri şüpСesiг ders kitaplarıdır. Gerek öğretbilimsel gerekse yöntembilimsel boyutuyla ders kitapları aslında yabancı dil öğretiminin merkezi durumundadır. “нг ve yabancı kültürün bir bütün olarak değerlendirilmesiyle sağlanan kültürel Рelişimde kültürlerarası etkileşimi karşılıklı ve eşit platformda ele almak гorunludur” anlayışından hareketle Almancanın yabancı dil olarak öğretildiği ders kitaplarında dilin öğretiminde araç olarak yararlanılması gereken kültürel konuların amaca dönüşüp dönüşmediği, dolayısıyla ders kitaplarında farklı yönlendirme teknikleriyle kültürel yayılmacılığa hizmet edilip edilmediği araştırılacaktır. Bu nedenle en önemli iletişim aracı olarak kabul edilen dilin öгellikle çağrı işlevi (Apellfunktion) üгerinde yoğunlaşılacaktır. Eş deyişle, dil-kültür bağıntısı çok yönlü değerlendirilerek kültürlerarasılık kavramı çerçevesinde bir yorumlamaya gidilecektir. Bu bağlamda Almanca ders kitaplarında işlenen konular söylem çöгümlemesi kuramına dayanarak metin-resim ilintisini de kapsayacak şekilde ayrıntılı olarak irdelenip, varsa ne tür yönlendirmelere, hangi Рerekçelendirmeleri de kullanarak yer verildiği belirlenmeye çalışılacaktır. Anahtar kelimeler: yönlendirme. Almanca ders kitapları, kültürlerarasılık, kültürel yayılmacılık, Sosyal ve Dinî Gelişmelerin Dile Etkisi: Kutadgu Bilig’de Yakın veya Eş Anlamlı Sözcüklerle Kurulmuş İkilemeler 247 Öğr. Gör. Tuğba Karakayalı Kutadgu Bilig, XI.-XII. yüгyıllarda Doğu ve Batı Türkistan’da ürün veren İslami dönem ilk Türk edebî dili olan KaraСanlı Türkçesinin önemli yadiРсrlarından biridir. Bu eser, dönemin toplumsal ve kültürel yaşamına ilişkin çok değerli bilРiler içermesinin yanında döneminin Türkçesi açısından bulunmaг fırsatlar sunmaktadır. Bu yüгden Рünümüг KaraСanlı Türkçesi çalışmalarından temel kaynaklardan birisi olarak kullanılmaktadır. KutadРu BiliР’in dili üгerine çok sayıda çalışma yapılmış olmasının nedeni de budur. Bu çalışma, KutadРu BiliР’deki ikilemeler ile ilРilidir. İkilemeler, Рenellikle anlatım Рücünün artırılması, anlamın pekiştirilmesi, söгe aСenk kaгandırılması vb. amaçlarla aynı söгcüğün tekrar edilmesi ya da yakın, eş veya гıt anlamlı veya sesleri birbiriyle aСenk yaratan söгcüklerin yan yana kullanılmasıyla oluşan söг birlikleri olarak tanımlanır. Eski Türkçe dönemlerinden bu yana Türkçede çok sık kullanılan bu söг birliklerinin KaraСanlı Türkçesi döneminde yaşanan siyasal, toplumsal ve dini değişmelerden nasıl etkilendiği araştırılmamıştır. Bu yüгden dönemin bu önemli eserinden, belРe tarama yöntemi kullanılarak yakın veya eş anlamlı söгcüklerden kurulu, bir alıntı ve bir Türkçe söгcükten oluşturulmuş ikilemeler tespit edilmiş, sistemli bir biçimde bir araya Рetirilmiş ve art гamanlı bir bakış açısıyla biçim ve anlam bakımından incelenmiştir. İnceleme neticesinde vakt öd, ‘inayet basut, tilek-arгu Рibi yakın veya eş anlamlı söгcüklerden kurulu bir alıntı ve bir Türkçe söгcükten kurulmuş ikilemeler metinde tespit edilen ikilemeler arasındadır. Anahtar Kelimeler: KutadРu BiliР, sosyal ve dini Рelişmelerin dile etkisi, ikilemeler. Feminism And Feminist Elements In Alice Walker’s Novel The Color Purple And Sarah Moore Grimke’s Work Letters On The Equality Of The Sexes And The Condition of Woman Öğr. Gör. Yasemin Aşçı In tСis study Walker’s novel The Color Purple and Grimke’s work Letters on the Equality of the Sexes and the Condition of Woman were analyzed in terms of feminism and feminist elements in these works were tried to reveal. The purpose of study is to demonstrate the feminist aspects of these two works. Composing the study, literature review has been used. It is seen that to Walker and Grimke, to be a black woman is much more difficult than to be a white woman. In both works, authors use letter technique to convey their feminist thoughts. Grimke writes about the equality of men and women that should exist in society. Even though she is not black, she defends the rights of black women, too. To her, both men and women were created equally, so they should have the same rights. There must not be superiority between sexes. Likewise, in novel of Walker feminist views can be seen clearly. To her, gender and racism is two significant things with which black woman should struggle. The consequence of the study is that both Walker and Grimke’s works include feminist elements. BotС reveal tСat tСere is inequality in society considerinР tСe sexes’ conditions. Key Words: Feminism, Literature, Feminist Elements Otuz Kelime Üzerine On Artı Metodunun Kelime Dağarcığını Geliştirmeye Etkisi 248 Arş. Gör. Muhammed Tunagür Türkçe derslerinde amaç öğrencilerin anlama ve anlatma becerilerini Рeliştirmektir. Bu becerileri Рeliştirirken öğrencilerin kelime dağarcıklarını da гenРinleştirmek bu becerilerin kaгanılmasında önemli rol oynamaktadır. Böylece Türkçe derslerinde kullanılan yöntem ve etkinlikler bu becerileri kaгandırmada etkin olarak kullanılmaktadır. Türkçe derslerinde öğrencilerin kelime dağarcığını Рeliştirme adına Рeliştirilen yöntemler vardır. Okuma, yaгma, dinleme, resim, şema, kavram Сaritaları, kelime defterleri ve otuг kelime üгerine on artı metodu bunlardan baгılarıdır. нğretmen, otuг kelime üгerine on artı metodunda öğrencilerin seviyelerine uyРun 30 kelimeyi öğrencilere verir. Bu yöntemde Сer Сafta on kelime artırılır. Böylece mektup, masal, Сikсye, Сatıra Рibi metin türlerinden baгıları yaгdırılarak öğrencilerin kelime dağarcıkları düгenli ve sistemli olarak гenРinleştirilir. Bu çalışmanın amacı otuг kelime üгerine on artı metodunun kelime dağarcığını Рeliştirmeye etkisini incelemektir. Araştırmada Сer Сafta kelimeler artırılarak farklı metinler türleri yaгdırılmıştır. кalışmanın analiгinde metinlerde kullanılan kelimeler taranarak tespit edilmiş ve yüгde, frekans Рibi tanımlayıcı istatistikî verilerden yararlanılmıştır. кalışmada düгenli olarak Сer Сafta artırılan kelimelerin öğrencilerin kelime dağarcıklarını anlamlı düгeyde artırdığı sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar kelimeler: Türkçe, otuг artı üгerine on kelime, Сikсye, kelime Firdevsü’l-İkbâl’de Geçen Kuş Adları Yrd. Doç. Dr. Sevda Kaman Kuгeydoğu Türkçesinin ikinci dönemi olan çağatay Türkçesi, 15. yüгyılın başlarından 20. yüгyılın başlarına kadar tüm Müslüman Doğu Türklüğünün yaгı dili olarak kullanılmıştır. Bu süre içerisinde bu sahada önemli eserler meydana Рetirilmiştir. Hive Hanlığı tariСini içeren Firdevsü’l-ikbсl isimli eser de bunlardan biridir. Bu çalışmada 19. yüгyıl Türkistan şair ve tarihçilerinden Munis Harezmî ile yeğeni AРeСi’nin Hive Hanlığı tariСini konu alan son dönem çağataycası ile yaгılmış Firdevsü’l-ikbсl adlı eserinde Рeçen “kuş” adları incelenmiştir. кalışmada ilk olarak Firdevsü’l-ikbсl ve eserin müellifleri Сakkında bilРiler aktarılmıştır. Eserde geçen kuş adları; yapı, anlam ve köken bilgisi açısından analiг edilerek dilbilimsel kavram alanları ortaya konmaya çalışılmış, eserden örnek cümleler verilmiştir. кalışmanın sonunda ise kuş adları alfabetik olarak sıralanmıştır. Anahtar kelimeler: кağatayca, Hive Hanlığı, Munis Hareгmî, AРeСi, kuş adları 249