Academia.eduAcademia.edu
T.C. STANBUL ÜN VERS TES ATATÜRK LKELER VE NKILAP TAR H ENST TÜSÜ ATATÜRK LKELER VE NKILAP TAR H ANAB L M DALI 1930 - 1938 DÖNEM TÜRK YE - YUNAN STAN L K LER DOKTORA TEZ Mehmet UYSAL 2902960002 Tez Danı manı: Prof. Dr. Sabahattin ÖZEL STANBUL 2007 T.C. STANBUL ÜN VERS TES ATATÜRK LKELER VE NKILAP TAR H ENST TÜSÜ ATATÜRK LKELER VE NKILAP TAR H ANAB L M DALI 1930 - 1938 DÖNEM TÜRK YE - YUNAN STAN L K LER DOKTORA TEZ Mehmet UYSAL 2902960002 Tez Danı manı: Prof. Dr. Sabahattin ÖZEL STANBUL 2007 T.C. YÜKSEKÖ RET M KURULU Yayın ve Dokümantasyon Dairesi Ba kanlı ı Tez Merkezi TEZLER N ÇO ALTILMASI VE YAYIMI Ç N Z N BELGES (Telif Hakkı Tez Yazarına ait olan tezler için) Tez Yazarının Adı: Mehmet Soyadı: Uysal Uyru u: T.C. x Di er : T.C. Kimlik No: 10633639966 Belirtiniz.......................... Sürekli Adresi: M. Akif Ersoy Mah. 15. Cad. Urankent C-16 No: 51 Yenimahalle-ANKARA ................................................................................................................................................ Telefon No: 0312 334 66 93 Faks:..................................... E-Posta...................................... Üniversite Adı: stanbul Üniversitesi Enstitü / E itim Hastanesi Adı: Atatürk lkeleri ve nkılap Tarihi Enstitüsü Fakülte, Bölüm/Yüksekokul: ........................................................................ Yüksek Lisans Tıpta Uzmanlık Sanatta Yeterlilik Tez Türü: Doktora x Mezuniyet Tarihi: 28 Kasım 2007 Tezin Ba lı ı: 1930-1938 Dönemi Türkiye-Yunanistan li kileri Tez yazarı a a ıdaki seçeneklerden birini i aretleyerek imzalamalıdır. Not: Yüksekö retim Kurulu’nun kabul etti i ilke tüm tezlerin, makul gerekçeler dı ında (patent ba vurusu, yayınlanma sürecinde olu u vb.) hiçbir kısıtlama olmaksızın tüm ara tırıcıların eri imine açık olmasıdır. (Tezin kopyalanması endi esi, tezin eri ime açılmasının engellenmesi için bir gerekçe olarak kabul edilemez.) a) Yukarıda ba lı ı yazılı olan tezimin, ilgilenenlerin incelemesine sunulmak üzere Yüksekö retim Kurulu Tez Merkezi tarafından ar ivlenmesi, ka ıt, mikroform veya elektronik formatta, nternet dahil olmak üzere her türlü ortamda tamamen veya kısmen ço altılması, ödünç verilmesi, da ıtımı ve yayımı için, tezimle ilgili fikri mülkiyet haklarım saklı kalmak üzere hiçbir ücret (royalty) ve erteleme talep etmeksizin izin verdi imi beyan ederim. mza ..................................... Tarih ..................................... b) Tezimin Yüksekö retim Kurulu Tez Merkezi tarafından ço altılması veya yayımının 14 Aralık 2010 tarihine kadar ertelenmesini talep ediyorum. Bu tarihten sonra (a) maddesindeki ko ulların geçerli olaca ını kabul ve beyan ederim. (Erteleme süresi formun imzalandı ı tarihten itibaren en fazla 3 (üç) yıldır.) mza ..................................... Tarih 14 Aralık 2007 YEM N METN “Doktora Tezi olarak sundu um 1930-1938 Dönemi Türkiye-Yunanistan li kileri adlı çalı manın, tarafımdan bilimsel ahlak ve geleneklere aykırı dü ecek bir yardıma ba vurulmaksızın yazıldı ını ve yararlandı ım eserlerin bibliyografyada gösterilenlerden olu tu undan, bunlara atıf yapılarak yararlanılmı oldu unu belirtir ve bunu onurumla do rularım.” Mehmet Uysal 1930-1938 DÖNEM TÜRK YE-YUNAN STAN L K LER ÖZET Lozan Barı Antla ması, Kurtulu Sava ının sonuçlarını belirleyen ve yeni Türk Devletinin uluslar arası alanda resmen kabul edildi i belgedir. Lozan Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunları çözmesi yanında iki ülke arasında bir denge olu turmu tu. Ancak mübadele ve patrikhane konuları Lozan’dan sonra da iki ülke arasında sorun olmaya devam etmi ti. Patrikhane sorunu 1925 yılında çözümlenmi ancak mübadele konusu 1930 yılına kadar Türkiye ve Yunanistan arasında gerginli e neden olmu tu. 1930 mübadele anla ması ile sorun çözümlenmi ve aynı yıl Venizelos’un Türkiye’yi ziyareti ikili ili kilerde yeni bir sayfanın açılmasını sa lamı tı. 1930 yılında ba layan Balkan Konferansları serisi Türkiye ile Yunanistan’ı giderek yakınla tırmı ve 1933 de samimi Anla manın imzalanmasını sa lamı tı. 6 Balkan ülkesini siyasi temelde birle tirmeyi amaçlayan Balkan Misakı 1934 yılında Arnavutluk ve Bulgaristan’ın uzla maz tutumları nedeniyle yalnız dört ülke (Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya, Romanya) arasında imzalanmı tı. Balkan Misakı Rusya’nın Türkiye’den ve talya’nın Yunanistan’dan beklentileri nedeniyle bazı çekinceleri beraberinde getirmi ti. Misak ile tam bir ba arı sa lanamasa da talya’nın Habe istan’ı i gali, Montrö Bo azlar Sözle mesi ve spanya iç sava ında üye ülkelerin birlikte hareketi dikkatlerden kaçmamı tı. 1934 yılından itibaren Türkiye ve Yunanistan arasında yöneticilerin ziyaretlerinin sıkla ması ve Balkan Misakının giderek kurumsalla ması Türkiye-Yunanistan ili kilerini derinle tirmi ti. ki ülke arasındaki dostluk havası Yunanistan’da milli yas olarak ilan edilen Atatürk’ün ölümüne kadar tam etkinlikle devam etmi ti. 1930-1938 yılları arasındaki bu samimi ili kiler devam ederken Yunanistan, yakın dönemi ili kilerin temelini olu turan adaların silahlandırılması, kıta sahanlı ı, Hava sahası gibi konularda Lozan dengesini bozan ve kendi çıkarlarına göre de i tirmeye çalı an giri imlere ba lamı tı. i 1930-1938 RELATIONS BETWEEN TURKEY AND GREECE ABSTRACT Treaty of Lausanne is the document which resulted in Independence War and by which Turkish State was recognized on international level. Treaty solved problems between Turkey and Greece and also created a balance between the two countries. But matters concerning Exchange and Patriarchate continued to be a problem between the two countries after the Treaty. Patriarchate Issue was solved in 1925 but exchange problem caused tensions until 1930 between Turkey and Greece. With 1930 Exchange Treaty, problem was solved and in the same year, Venizelos’ visit to Turkey turned over a new leaf in bilateral relations. Balkan Conferences initiated in 1930 caused Turkey and Greece to become closer and it resulted in a sincere treaty in 1933. Balkan Pact planned to associate 6 Balkan Countries on political basis, was signed in 1934 between only four countries (Turkey, Greece, Yugoslavia, Romania) due to Albania’s and Bulgaria’s uncompromising attitudes. Balkan Pact brought some risks because of expectations of Russia from Turkey and expectations of Italy from Greece. The Pact did not furnish a complete success but it is obvious that member nations co-acted during occupation of Ethiopia by Italy, Treaty of Montreux and Spanish civil war. Since 1934, frequency of Turkish and Grek leaders’ visit and institutionalization of Balkan Pact deepened Turkey-Greece relations. Friendly atmosphere between the two countries continued effectively until the death of Atatürk which was declared as a national mourning in Greece That sincere relation continued between 1930-1938, but Greece started to take steps which annulled Treaty of Lausanne and tried to change the Treaty fort he sake of its own benefits concerning matters like arming of Islands, continental shelf, air space which are the basis of Greece’s relations. ii Ç NDEK LER ÖZET..................................................................................................................... iii ABSTRACT .......................................................................................................... iv ÖNSÖZ.................................................................................................................. v KISALTMALAR ................................................................................................. xi GR A. B. C. D. E. F. G. H. I. .................................................................................................................... 1 B R NC BÖLÜM MÜBADELE SORUNUNUN ÇÖZÜMLENMES VE TÜRK YE – YUNAN STAN L K LER NDE YEN B R DÖNEM N BA LAMASI Mübadele Sorununun Çözümü çin Hazırlık Dönemi ..................................... 13 Türk-Yunan Mübadele tilafnamesinin mzalanması ...................................... 21 1. mza Türeni ................................................................................................ 21 2. tilafnamenin Esasları................................................................................. 23 3. tilafnamenin TBMM.nde Görü ülmesi ve Onaylanması.......................... 25 4. tilafnamenin Yunan Meclisinde Görü ülmesi ve Onaylanması ............... 28 Türkiye ile Yunanistan Arasında Yeni Anla malar çin Hazırlık Dönemi ...... 32 Venizelos’un Türkiye’yi Ziyareti..................................................................... 36 Türkiye ile Yunanistan Arasında Yeni Anla maların mzalanması, Ziyaret ve Açıklamalar ................................................................................................. 39 1. mza Töreni ................................................................................................ 39 2. Anla maların Esasları................................................................................. 40 3. Venizelos’un Ankara Programını Tamamlaması ....................................... 42 4. Venizelos’un stanbul Programı ve Ayrılı ı............................................... 43 Yeni Anla maların Yunan Meclisinde Görü ülmesi ve Onaylanması............. 45 Yeni Anla maların TBMM.nde Görü ülmesi ve Onaylanması ....................... 46 1930 Yılı çinde Türkiye-Yunanistan Mübadele Anla masının Uygulanması ve Sonuçları ............................................................................... 47 Birinci Balkan Konferansı................................................................................ 52 1. Konferans Hazırlıkları................................................................................ 52 2. Konferansın Toplanması ve Çalı maları.................................................... 57 3. Konferans Sonunda Alınan ve Yayınlanan Kararlar.................................. 62 a. Kararların Alındı ı Konu Ba lıkları....................................................... 62 b. Genel Kararlar........................................................................................ 62 c. Siyasi Yakınla ma Konusundaki Kararlar ............................................. 62 d. Kanunların Birle tirilmesi le lgili Kararlar ......................................... 63 iii e. Fikri Yakınla ma Konusunda Alınan Kararlar....................................... 63 f. Ekonomik Yakınla ma Konusundaki Kararlar ....................................... 64 g. Ula ım/Haberle me Konusunda Alınan Kararlar .................................. 64 h. Sosyal Politika Konusunda Alınan Kararlar .......................................... 65 ı. Konferans Tüzü ü................................................................................... 65 K NC BÖLÜM 1931-1933 YILLARI ARASINDA TÜRK YE-YUNAN STAN L K LER N N GEL MES VE BALKAN M SAKI OLU TURMA ÇABALARI A. 1931 Yılı çinde, Mübadele Anla masının Uygulanmasından Do an Sorunlar ve Çözümlenmesi ............................................................................................. 68 B. Venizelos’un Avrupa Gezisi Dönü ünde stanbul’a U raması ve Yaptı ı Görü meler....................................................................................................... 76 C. smet nönü’nün, Venizelos’un 1930 Ankara Ziyaretini ade çin Gerçekle tirdi i Atina Ziyareti ........................................................................ 77 D. kinci Balkan Konferansı ................................................................................. 85 1. kinci Balkan Konferansı Hazırlıkları ve Konferansa Kadar Devam Eden Geli meler ......................................................................................... 85 2. kinci Balkan Konferansının Açılı ı Ve Çalı maları ................................. 95 E. 1931 Yılı çinde Türk-Yunan Dostlu unu Güçlendirilmesine Yönelik Etkinlikler, Açıklamalar Ve Yankıları ............................................................. 110 F. 1932 Yılı çinde Mübadele Anla masının Uygulanmasından Do an Sorunlar Ve Çözümlenmesi ............................................................................................ 115 G. Üçüncü Balkan Konferansı .............................................................................. 118 1. Üçüncü Balkan Konferansı Hazırlıkları ve Konferansa Kadar Devam Eden Geli meler ......................................................................................... 118 2. Önceki Balkan Konferanslarında Alınan Kararların Uygulanması ........... 121 H. 1932 Yılı çinde Türk-Yunan Dostlu unun Güçlendirilmesine Yönelik Etkinlikler, Açıklamalar Ve Yankıları ............................................................. 131 I. 1933 Yılı çinde Mübadele Anla masının Uygulanmasından Do an Sorunlar Ve Çözümlenmesi ............................................................................................ 135 . 1933 Yılı çinde Geli en Türkiye-Yunanistan Ticari li kileri ve Ekonomi Bakanı Celal Bayar’ın Atina Ziyareti .............................................................. 138 1. Celal Bayar’ın Ziyaretine Kadar Ticari li kilerin Boyutu ........................ 138 2. Celal Bayar’ın Atina Ziyareti ve Türk-Yunan Ticari tilafnamesinin mzalanması ............................................................................................... 140 3. Celal Bayar’ın Ziyaretinden Sonra 1933 Yılı Sonuna Kadar Devam Eden Ticari li kiler............................................................................................. 143 iv J. Çaldaris’in Ankara Ziyareti ve Türkiye ile Yunanistan Arasında Samimi Anla manın mzalanması ................................................................................. 146 1. Ziyaret Hazırlıkları ve Ziyaret Öncesi De erlendirmeler .......................... 146 2. Çaldaris’in stanbul’a Geli i ve Ziyaretin Ba laması................................. 148 3. Türkiye ile Yunanistan Arasında Samimi Anla manın mzalanması ........ 151 4. Yunan Heyetinin stanbul Programı ve Türkiye’den Ayrılmaları ............. 156 K. Venizelos’un stanbul Ziyareti......................................................................... 159 L. Dördüncü Balkan Konferansı........................................................................... 161 1. Dördüncü Balkan Konferansı Hazırlıkları ve Konferansa Kadar Devam Eden Geli meler ......................................................................................... 161 2. stanbul’da Balkan Haftası Etkinlikleri ve Balkan Ticaret ve Sanayi Odasının Toplantısı .................................................................................... 164 3. Dördüncü Balkan Konferansının Toplanması............................................ 167 M. 1933 Yılı çinde Türk-Yunan Dostlu unun Güçlendirilmesine Yönelik Etkinlikler, Açıklamalar ve Yankıları .............................................................. 174 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM BALKAN M SAKININ OLU TURULMASI VE TÜRK YE-YUNAN STAN L K LER N N BÖLGESEL DENGELER ETK LEYECEK EK LDE GEL MES A. Balkan Misakı Hazırlık Dönemi ...................................................................... 179 B. Balkan Misakının Parafe Edilmesi ve mzalanması......................................... 181 C. Balkan Misakına Kar ı Tepkiler ...................................................................... 186 D. Balkan Misakının TBMM’nde Görü ülmesi ve Kabul Edilmesi..................... 188 E. Balkan Misakının Yunan Meclisinde Görü ülmesi ve Kabul Edilmesi........... 189 F. Balkan Misakı ve Ekleri................................................................................... 191 G. Balkan Misakının mzalanmasının Yankıları ve 1934 Yılı Sonuna Kadar Balkan Misakını lgilendiren Geli meler ......................................................... 205 H. Yugoslavya Kralı Alexandre’in Öldürülmesi ve Balkan Misakı Ülkelerinin Tepkileri........................................................................................ 209 I. Balkan Misakı Daimi Meclisinin Ankara Toplantısı Ve Sonuçları ................. 211 1. Toplantıdan Önceki Geli meler ...................................................................... 211 2. Toplantının crası ve Resmi Tebli in Yayınlanması ..................................... 211 3. Toplantıdan Sonraki Geli meler ...................................................................... 216 . 1934 Yılı çinde, Türkiye-Yunanistan Mübadele Anla masının Uygulanmasından Do an Sorunlar Ve Çözümlenmesi ................................... 219 J. 1934 Yılı çinde Türk-Yunan Dostlu unun Güçlendirilmesi çin Gerçekle tirilen Etkinlikler, Açıklamalar Bunların Yankıları ......................... 224 v K. Yunanistan Savunma Bakanı General Kondilis’in Ankara Ziyareti ................ 235 L. Dini Kıyafetler Konusunda Ya anan Gerginlik ............................................... 241 M. 1934 Yılı çinde Genel Hatları le Türkiye-Yunanistan Ticari li kileri ....................246 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM 1935 YILI BA INDAN ATATÜRK’ÜN ÖLÜMÜNE KADAR OLAN DÖNEMDE TÜRK YE – YUNAN STAN L K LER A. Balkan Misakı Kapsamında li kiler ve Bunların Etkileri ............................... 250 1. Balkan Misakı Ekonomik Meclisinin I nci Dönem Toplantısı (3-9 Ocak 1935) ............................................................................................... 250 2. Balkan Misakı Daimi Meclisi II nci Dönem Toplantısına Kadar Geli en Olaylar.............................................................................................................. 254 3. Balkan Misakı Daimi Meclisi II nci Dönem Toplantısı (10-13 Mayıs 1935).. 255 4. Balkan Misakı Ekonomik Meclisinin Ocak 1936 Toplantısına Kadar Olan Geli meler ............................................................................................... 258 5. Balkan Misakı Ekonomik Meclisi II nci Dönem Toplantısı (17-24 Ocak 1936) ........................................................................................... 260 6. Balkan Misakı Daimi Meclisinin Mayıs 1936 Toplantısına Kadar Olan Geli meler ............................................................................................... 262 7. Balkan Misakı Daimi Meclisinin III ncü Dönem Toplantısı (4-6 Mayıs 1936) 264 8. Balkan Misakı Daimi Deniz Komitesi Toplantısı (1936) ................................ 268 9. I nci Balkan Basın Konferansı (1936)................................................................ 270 10.Balkan Tıp Haftası Etkinlikleri (1936) ............................................................. 271 11. Balkan Misakı Genelkurmay Ba kanları Toplantısı (1936)............................. 272 12. Balkan Misakı Devlet Bankaları Toplantısı..................................................... 274 13. Balkan Misakı Posta ve Telgraf Kongresi (1937)............................................ 275 14. Balkan Misakı Daimi Meclisi IV ncü Dönem Toplantısı (15-17 ubat 1937) 275 15. II nci Balkan Basın Konferansı (15-17 ubat 1937)........................................ 280 16. Balkan Misakı Ekonomik Meclisinin III ncü Dönem Toplantısı (18-26 Mart 1937) ............................................................................................ 282 17. Balkan Misakı Daimi Deniz Komitesi Toplantısı (1937) ................................ 283 18. Akdeniz’in Güvenli i çin Yapılan Nyon Konferansı ve Balkan Daimi Meclisinin V ncü Dönem Toplantısı .................................................................................. 284 19. Balkan Misakı Daimi Meclisinin VI ncı Dönem Toplantısına ( ubat 1938) Kadar Olan Geli meler..................................................................................... 285 20. Balkan Misakı Daimi Meclisi VI ncı dönem Toplantısı (25-27 ubat 1938) .. 288 21. III ncü Balkan Basın Konferansı (7-14 Nisan 1938) ....................................... 293 vi 22. Balkan Misakı Ekonomik Meclisi VI ncı Dönem Toplantısı (7-15 Nisan 1938) ............................................................................................ 296 23. Sabiha Gökçen’in Balkan Turu (16-21 Haziran 1938) .................................... 297 24. Balkan Misakı Devletleri le Bulgaristan Arasında mzalanan Selanik Anla ması......................................................................................................... 298 25. Balkan Tıp Kongresi (1938) ............................................................................ 299 B. 1935 Yılı Ba ından Atatürk’ün Ölümüne Kadar Olan Dönemde Türk-Yunan Dostlu unun Güçlendirilmesine Yönelik Etkinlikler, Açıklamalar ve Yankıları ........................................................................................................ 301 C. 1935 Yılı Ba ından Atatürk’ün Ölümüne Kadar Olan Dönemde Mübadele Anla masının Uygulanmasından Do an Sorunlar ve Çözümlenmesi ............. 310 D. 1935 Yılı Ba ından Atatürk’ün Ölümüne Kadar Olan Dönemde Türkiye-Yunanistan Ekonomik ve Ticari li kileri .......................................... 314 E. 1935 Mart Ayında Yunanistan’da Çıkan syanın Türkiye – Yunanistan, Yunanistan – Balkan Misakı li kilerine Etkileri ve syanın Sonuçları........... 315 F. 1936 Montrö Bo azlar Sözle mesi Sürecinin Türkiye-Yunanistan ve Türkiye-Balkan Misakı Ülkeleriyle Olan li kilere Etkileri ............................ 319 G. smet nönü’nün Atina Ziyareti (24-26 Mayıs 1937)....................................... 322 H. Mare al Fevzi Çakmak’ın Atina Ziyareti (2 Ekim 1937) ................................ 326 I. General Metaksas’ın Ankara Ziyareti (18-22 Ekim 1937) .............................. 327 . Celal Bayar’ın Atina Ziyareti (26-30 Nisan 1938) .......................................... 335 J. Atatürk’ün Ölümünün Yunanistan’daki Yankıları ve Türkiye – Yunanistan li kilerinin Gelece i Hakkındaki lk zlenimler ............................................. 341 SONUÇ.................................................................................................................. 350 B BL OGRAFYA ................................................................................................ 354 vii ÖNSÖZ 1930-1938 dönemi Türkiye-Yunanistan ili kileri yakın tarihimizin dikkate de er bir bölümünü olu turmaktadır. Kurtulu Sava ını kazanarak Dünya siyaset sahnesine çıkan yeni Türkiye Cumhuriyetinin, bu sava a taraf olan Yunanistan ile ba lattı ı ili kiler, ders alınacak çok önemli olayları kapsamaktadır. 1923-1930 yılları arasında Türkiye ve Yunanistan Lozan’dan arta kalan Patrikhane ve mübadele sorunlarının çözümü için çaba harcamı lar, zaman zaman da siyasi ili kiler gerginle mi tir. 1925 yılında Patrikhane sorunu çözümlenmi ancak mübadele sorunu devam etmi ti. Türkiye-Yunanistan ili kilerini konu alan ve Lozan’dan sonrasını kapsayan ara tırmalar, mübadele, Patrikhane, Türkiye’nin Balkan politikası, Balkan Konferansları, Balkan Misakı ve büyük oranda günümüzde iki ülke arasında sorun olu turan konularda yo unla mı lardır. Bizi bu konuyu ele almaya yönelten neden; 1930 yılının Türkiye-Yunanistan ili kilerinde bir dönüm noktası olması, Atatürk ve Venizelos’un ili kilerde barı ve i birli ini esas alan yeni bir sayfa açmı olmaları ve Atatürk’ün ölümüne kadar devam eden süreçte tarihe ve ara tırmacılara ı ık tutacak bir çok olayın yer almasıdır. Bu çalı mamızda iki ülke arasındaki siyasi, askeri, ekonomik, kültürel ve sosyal ili kilerin tamamına yer vermek suretiyle olayların birbirlerini etkileyen yönlerini ortaya koymaya çalı tık. Ayrıca ikili ili kilerin bölgesel ve uluslararası ili kilerle ba lantı noktalarını da belirlemeyi amaçladık. Tez çalı ması süresince Ba bakanlık Cumhuriyet Ar ivi’nin Dı i leri Bakanlı ı bölümü tasnif nedeniyle ara tırmacılara kapalıydı. Bu ihtiyaç, di er bölümlerden konumuzla ilgili 184 adet belgeye ula ılarak giderilmi tir. Tezin hazırlanması için stanbul Üniversitesi Merkez Kütüphanesi, stanbul Üniversitesi Atatürk lkeleri ve nkılap Tarihi Enstitüsü Kütüphanesi, stanbul Beyazıt Devlet Kütüphanesi, stanbul Çemberlita Basın Müzesi, stanbul Taksim Atatürk Kitaplı ı, stanbul Ticaret Odası Kütüphanesi, Yeditepe Üniversitesi Kütüphanesi, TBMM viii Kütüphanesi, Milli Kütüphane, Türk Tarih Kurumu Kütüphanesi, Atatürk Ara tırma Merkezi Kütüphanesi, Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüd Ba kanlı ı Kütüphanesi ve Yüksek Ö retim Kurulu Tez Dokümantasyon Merkezinde bulunan belge ve bilgilerden yararlanılmı tır. Tezin hazırlanması için danı manlı ımı üstlenen ve ba langıçtan itibaren yo un ve özverili bir mesai harcayarak bana yol gösteren de erli hocam Prof. Dr. Sabahattin ÖZEL’e, Yunanistan Ba bakanı Kostas Al. Karamanlis’in ve Yunanlı Ö retim Üyesi Evanti Hacıvasileios’un eserlerinin tercümesini gerçekle tiren ve bilimsel katkılarda bulunan Galatasaray Üniversitesi Ö retim Üyesi Doç. Dr. Enis TULÇA’ya ükranlarımı sunarım. Mehmet UYSAL stanbul, Kasım 2007 ix KISALTMALAR A.A.M. : Atatürk Ara tırma Merkezi a.e. : Aynı Eser a.g.e. : Adı geçen eser A.K.D.T.Y.K. : Atatürk Kültür ve Dil Tarik Yüksek Kurumu A.M.D.P. : Atatürk’ün Milli Dı Politikası A.S.D. : Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri B.C.A. : Ba bakanlık Cumhuriyet Ar ivi Bkz. : Bakınız C. : Cumhuriyet Gazetesi H.M. : Hakimiyeti Milliye Gazetesi T.T.K. : Türk Tarih Kurumu * : Dipnota alınmı açıklamalar x GR Milli Kurtulu Sava ı galibi olan Türkiye, Lozan Barı Antla masıyla tilaf Devletleri ve Yunanistan ile mevcut sorunlarının büyük bir bölümünü çözümlemi ti. Lozan, Türklerle Yunanlılar arasındaki yüz yıllık çatı mada bir nirengi, iki ülkenin dı politikalarında belirleyici bir dönüm noktasıydı.1 Türkiye ve Yunanistan arasındaki ili kilerde mevcut nazik denge Lozan Antla ması ile tesis edilmi ti. Türkiye kar ılıklı hak ve çıkarlarını dikkate alan bu dengeyi titizlikle korumaya kararlıydı.2 1930-1938 dönemi Türkiye-Yunanistan ili kilerinin sa lıklı olarak de erlendirilebilmesi için Lozan Barı Antla masından 1930 tarihine kadar iki ülke arasında geli en ili kilere ana hatları ile de inece iz. Lozan’dan arta kalan nüfus mübadelesi ve patrikhane sorunları 1930 yılına kadar iki ülke arasındaki ili kilerin esas konularını olu turmu tur. Lozan Konferansında, 1 Aralık 1922 tarihli Nansen’in raporu sunuluncaya kadar mübadele konusunda taraflar görü meye istekli de illerdi. Raporu de erlendiren Türkiye ve Yunanistan’ın mübadele stratejileri de açı a çıkmaya ba lamı tı. smet nönü, Nansen ve temsil etti i Milletler Cemiyeti konusundaki çekincelerine ra men mübadeleye olumlu baktı ını, hatta bunun stanbul ve zmir dahil tüm Türkiye’nin Rum nüfusunu kapsamasını dü ündü ünü ifade etmi ti.3 Lozan Konferansına ara verildi inde Venizelos konu üzerinde detaylı çalı mı , a ırlı ını stanbul Rumlarının yerinde kalmasına yöneltmi ti. Venizelos’un zorunlu mübadeleyi kabul etmesinde Yunan kamuoyunun iki yönlü baskısı vardı. Bunlar, Türk Kurtulu Sava ından sonra mülteci akınına u rayan Yunanistan’ın bunu acilen çözme ihtiyacında olması, ikincisi, belki daha önemlisi zmir’den göçen Rumların geri dönmesine imkan bırakmayacak ekilde tahliyenin yürütülmü olması ve bunun görü me masasına fiili durum olarak getirilme endi esiydi.4 1 2 3 4 Byron Teodoropulos (Yunanlı emekli büyükelçi) Lozan Antla ması Üzerine Dü ünceler. 70. Yılında Lozan Barı Antla ması Uluslararası Semineri, nönü Vakfı, stanbul, 1993, s.53. Vahit Halefo lu, “Türk-Yunan li kileri”, TBMM Dergisi, Eylül 1985, Sayı 1, Ankara, 1985, s.19. Onur Yıldırım, Diplomasi ve Göç, Türk-Yunan Mübadelesinin Öteki Yüzü, stanbul Bilgi Üniversitesi Yayını, 2006, s.81 A.e., s.88. 1 Türk tarafı Venizelos’tan farklı olarak, Lozan’da görü meleri istedikleri gibi yürütmelerini sa layacak tam yetkiyle donatılmı de illerdi.5 Misak-ı Milli temelinde hazırlanmı 14 maddelik talimat Türk tarafının ana prensibini olu turuyordu. Azınlıklar konusu dokuzuncu sırada yer almı ve burada mübadelenin temel amaç oldu u vurgulanmı tı.6 Lozan görü meleri devam ederken Türkiye ile Yunanistan arasında 30 Ocak 1923 tarihinde Türk ve Rum Nüfus Mübadelesine li kin Sözle me ve Protokol imzalanmı tı.7 Sözle menin birinci maddesi: Batı Trakya Müslüman nüfusu ile stanbul Ortodoks Rum nüfusu dı ında kalan ve Yunanistan’da ya ayan Müslümanlar ile Türkiye’de ya ayan Ortodoks Rumların kar ılıklı olarak mübadele edilmesini öngörüyordu. Sözle menin ikinci maddesi; 1912 yılında belirlenen stanbul Belediyesi sınırları içinde 30 Ekim 1918’den önce yerle mi bulunan Ortodoks Rumların mübadele edilmeyece ini belirterek bu sınırlamanın kıstasını olu turuyordu. Sözle menin on birinci maddesine göre; Türkiye, Yunanistan ve tarafsız ülkelerin üyelerinden olu an bir Muhtelit Mübadele Komisyonu kuruluyordu. 8 Ekim 1923 tarihinde çalı malarına ba layan komisyon, mübadele i lerinin sözle me ve protokole uygun ekilde yürütülmesini koordine edecekti.8 Komisyonun Türk ve Yunan üyeleri sözle mede geçen yerle mi (etabli) deyimini farklı ekillerde yorumlayarak anla mazlı a dü tüler.9 Komisyonun ba vurusu üzerine konuyu inceleyen Milletlerarası Daimi Adalet Divanı’nın 21 ubat 1925 tarihinde komisyona bildirdi i görü :10 “Etabli deyimi daimilik vasfı ta ımakta, oturma ile beliren fiili bir durumu ifade etmektedir. stanbul’un Rum ahalisinin etabli sayılmaları ve mübadele dı ında bırakılmaları için; stanbul’un 1912 kanunu ile belirlenen belediye sınırları içinde bulunmaları ve 30 Ekim 1918’den önce stanbul’a gelmi olmaları ve daimi 5 6 7 8 9 10 Halefo lu, Türk Yunan li kileri, s.105. A.e., s.108. Düstur 3 Tertip, Cilt 5, s.205-225. Selahattin Önder, “Balkan Devletleri ile Türkiye Arasındaki Nüfus Mübadeleleri (1912-1930)” Yayınlanmamı Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi .T.E, Ankara, 1993, s.112 Baskın Oran, Türk Dı Politikası, Kurtulu Sava ından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar, Cilt I (1918-1980), leti im Yayınları, stanbul, 2001, s.339 Mehmet Gönlübol, Cem Sar, Olaylarla Türk Dı Politikası, (1919-1939 Dönemi), Siyasal Kitabevi, Ankara, 1996, s.64. 2 oturmak niyetinde bulunmaları gerekmektedir” eklindeydi. Bu görü mümkün oldu unca fazla sayıda Rum’un stanbul’da kalmasını isteyen Yunanistan tarafından olumlu kar ılanmadı. Bunun sonucu olarak Türk-Yunan ili kileri gerginle ti. Yunanistan’ın Batı Trakya Türklerinin mallarına el koyarak buralara Türkiye’den gelen Rumları yerle tirmesi ve buna kar ılık olarak Türkiye’nin de stanbul Rumlarının mallarına el koyması gerginli i arttıran önemli bir geli me oldu.11 smet nönü’nün mübadele konusundaki kararlı tutumunu de erlendiren Yunan Ba bakanı Andreas Mihalakopulos ikili görü meleri destekledi. Bu ortamda 21 Haziran 1925’te Ankara antla ması imzalandı. Bu antla maya göre;12 30 Ekim1918’den önce ve bu antla ma tarihinde stanbul’da bulunan Ortodoks Rumların tamamı yerle mi (etabli) sayılıyordu. Ayrıca stanbul Rumları ile Batı Trakya Türklerinin emlak hakları güvence altına alınıyordu. Temel anla mazlık konularına çözüm getiren bu antla ma, iki ülke arasındaki ili kilerin düzelmesine ve ilk kez Türkiye’nin Atina’ya büyükelçi atamasına yol açtıysa da bu uygulanmadı. Bunun nedeni Mihalakopulos hükümetinin devrilmesi ve General Pangalos’un diktatör olması idi. Böylece eski hükümetin çizgisi terkediliyor ve Lozan’ı de i tirme gayretleri ba latılıyordu. A ustos 1926’da Pangalos’un dü ürülmesi ile ili kiler de normale dönmü tü. 1 Aralık 1926’da Atina’da imzalanan yeni bir antla ma ile mübadele sorununun çözümü için bir adım daha atılmı tı. Buna göre;13 Mübadeleye tabi bölgelerde mübadillere ait arsa, bina, alacak, borç ve takas i lemleri düzenleniyordu. Antla ma uygulanmaya ba lanmı , ancak bazı teknik sorunlar a ılamayınca yeniden gergin bir döneme girilmi ti. 1928 yılında Türk ve Yunan Hükümetleri kar ılıklı olarak iyi niyetlerini açıklamı lar, ancak sorunun çözümü için siyasi adım atılmamı tı. ki ülke 1928 yılının sonlarına do ru Lozan’dan sonra ilk kez sava ın e i ine gelmi lerdi. Bu 11 12 13 Fahir Armao lu, 20.yy. Siyasi Tarihi, Cilt 1-2, 1914-1995, Alkım Yayınevi, stanbul, 1995, s.326. Oran, Türk Dı Politikası, s.343. Düstur 3 Tertip, Cilt 8, s.129-142. 3 ortamda Türkiye deniz kuvvetlerini takviye ederken Yavuz zırhlısını yeniliyordu. Venizelos, Milletler Cemiyeti Genel Sekreteri Drummond ile görü erek;14 Türkiye’nin deniz kuvvetlerini takviye etmesinin Yunanistan’da yarattı ı endi eyi belirtiyordu. Ayrıca Türkiye’nin Ege’de Yunanistan’ı tehdit etmesi halinde Yunan Hükümetinin Milletler Cemiyetine güvenip güvenmeyece ini soruyordu. Drummond cevabında; Milletler Cemiyetinin Yunanistan’a daha yakın bir örgüt oldu unu ve Türkiye’nin Yunanistan’a hiçbir zarar veremeyece ini temin etmi ti. Bu teminat Yunanistan açısından gelece in garantisi olarak görülmüyordu. Yunan basınının yazdı ı ekliyle, beklenmedik bir Türk saldırısı durumunda ngiltere’nin Yunanistan’ı donanması ile korumak üzere iki ülkenin anla maya varmı oldukları belirtiliyordu. Venizelos Cenevre’de yaptı ı görü melerden sonra Türk tehlikesine kar ı Yunanistan’ın “dokunulmazlı ı” konusunda tamamen ikna oldu unu açıklamı ve Yunan silahlı kuvvetlerinin modernizasyonu için hafif gemi ve uçaklara yönelmeye karar vermi ti.15* Daha önce emperyalist maceralara giri mi ve bunun ne gibi acı sonuçlar do urdu unu tecrübe ile bilen Yunan Hükümetinin ba ında bulunan Venizelos, sava ın vahim sonuçlarını da biliyordu. Yunanistan’ın bu gerginli in özellikle kendisine verece i siyasi ve ekonomik zararları görerek bunu gidermeye çalı ması, buna Türkiye’nin de kar ılık vermesi üzerine ili kilerde yumu ama ba lamı tı. Bunda Atatürk ve Venizelos’un gayretleri önemli rol oynamı tı.16 Bu büyük geli me Venizelos’un yakla ık yirmi yıldır Yunanistan’ın politikalarına yön veren dü üncelerinin ula tı ı nokta açısından önemli idi. Yirmi yıl kadar geriye bakıldı ında Venizelos’un siyaset sahnesine çıkı ı ve geli en olaylarla ba layan bu sürecin de erlendirilmesi halinde gelinen nokta aydınlatılabilir. Bu bakımdan yirmi 14 15 * 16 Faruk Sönmezo lu, Türk Dı Politikasının Analizi, Der Yayınları, stanbul, 1998, s.77. Kostas Al. Karamanlis, Elefteros Venizelos ve Dı li kilerimiz (1928-1932), Atina 1995, s.81. Kostas Al. Karamanlis, 1979 da Atina Üniv. Hukuk Fakültesinden mezun oldu. Özel Deree College’de ekonomi e itimi aldı. 1980-1984 yılları arasında A.B.D. Tufts Üniv. Fletcher Hukuk ve Diplomasi Fakültesinde Siyaset Bilimi ve Ekonomi alanında yüksek lisans, diplomasi tarihi alanında da doktora yaptı. 1989 da YDP Selanik Milletvekili, Mart 1997’de amcasının kurdu u bu partinin lideri oldu. 2004’te Yunanistan’ın en genç ba bakanı (48) ünvanını devraldı. ngilizce, Almanca, Fransızca bilmektedir. Rifat Uçarol, Siyasi Tarih (1789-1994), Filiz Kitabevi, stanbul, 1995, s.559. 4 yıl öncesinden bulunulan noktaya olan süreci genel hatlarıyla ele almakta yarar görmekteyiz. 15 A ustos 1909’da Yunanistan’da, yüzlerce subay, astsubay ve erlerin yanında üniversite birli i mensupları ve bir kısım halkın da katıldı ı Gudi Darbesi gerçekle mi ti.17 Atina’ya yakın Gudi Garnizonu’nda ba layan darbe geni katılımlarla aralık ayı sonuna kadar devam etmi ti. Rallis yönetimindeki hükümete kar ı silahlı kuvvetlerin yeniden yapılandırılması iste i ile ba latılan hareket daha sonra toplumsal çözümlerin de istendi i siyasal toplantı ve mitinglerle sürmü tü. Münferit olaylar dı ında silahlı bir çatı ma olmamasına kar ın silahların caydırıcı gücünden etkin olarak yararlanılmı tı.18 Bir süre sonra yönetime tamamen egemen olan Askeri ttifak eski yöneticiler yerine yepyeni bir siyaset adamı olarak Girit’te bulunan Venizelos ile temas kurdu. Kendi prensiplerine uygun ve sa lam bir yönetim için yapılan kar ılıklı görü meler sonunda askeri ttifak, Venizelos’un isteklerini kabul etti. Darbeden sonra yakla ık bir yılı a kın zaman devam eden siyasalla ma sürecinde ittifakla Venizelos arasında i birli i kesintisiz sürdü19 ve 6 Ekim 1910 tarihinde artlar olgunla ınca Venizelos Ba bakanlı a getirildi. Kasım ayında yapılan seçimlerde Venizelos’un Liberal partisi tepki oylarını alarak büyük bir ço unlukla iktidar oldu.20 Venizelos’un güçlü iktidarı, Gudi Darbesi’nin sonucunda olu an büyük destekle askeri alanda ve dı politikada Megali ideanın gerçekle mesi için olanca gücüyle çalı maya ba ladı. Yunanistan’ın Balkan Harplerindeki rolü ve etkinlikleri ile Anadolu Macerasına giri mesinde, arkasında bulunan bu deste in etkisi büyük olmu tu.21 Venizelos 1913 yılında Harbiye bakanı iken Anadolu’nun fethi fikrinden uzaktı. Genelkurmay Ba kanlı ına vekalet eden Albay Metaksas’ın Anadolu’nun i gali ile ilgili çalı malarını duydu unda bunu “Bizans Megalomanisi” olarak 17 18 19 20 21 Leonidas Morias 1909 “Gudi Darbesinin Türk ve Yunan Kamuoyuna Yansıması,” Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi, st.Üniv. Sosyal Bilimler Enstitüsü, stanbul, 2006, s.80. A.e., s.81-84. A.e., s.94-95. A.e., s.96-97. A.e., s.98-100. 5 gördü ünü belirtiyordu.22 1915 yılı ba ında Atina’da görevli talyan Büyükelçisine göre; Almanya ve müttefiklerinin 1 nci Dünya Sava ı sonunda ma lup olmaları halinde Osmanlı imparatorlu una ait toprakların payla ılması gündeme gelecekti. Bu de erlendirme Venizelos’un dikkatini çekmi ti.23 1915 yılı Ocak ayı ba ında ngiltere Dı i leri Bakanı Sir Edward Grey Anadolu’nun güney batısının Yunanistan’a ilhak edilmesi ilgili olarak ilk önerisini yapmı tı. Yunan Kralı Konstantin bu öneriyi reddetmi ise de Venizelos olumlu bakmı ve bu çıkı ını ülkesinin sava a katılmasına kadar devam ettirmi ti.24 Bu a amada Metaksas’ın çalı malarına ihtiyaç duyan Venizelos, onunla görü üyor ve Batı Anadolu’nun i gali ve ilhakı için giri imlerde bulunmak üzere çalı malar yapıyordu. Metaksas, Venizelos’a 27 ve 31 Ocak 1915 tarihlerinde iki muhtıra vermi ti. Bu muhtıralarda yer alan ana konular üç ba lık altındaydı;25 Birincisi; Bu a amada Yunanistan’ın Batı Anadolu’yu i gali ve ilhakı yanlı olurdu. Türkler Anadolu’nun her yerinde nüfus ço unlu una sahiptiler ve Batı Anadolu, Anadolu’nun co rafi bütünlü ü içinde yer alıyordu. kincisi; Yunanistan, müttefiklerinin baskısı sonucu Batı Anadolu’yu i gal etmek zorunda kalırsa sonuna kadar müttefik deste inin sa lanması arttı. Üçüncüsü; lhak edilecek bölgenin seçiminde kıstas olarak, Anadolu’nun müttefiklerce payla ılması sonucu Türklere bırakılacak bölgenin Batı Anadolu’ya müdahale edemeyecek bir co rafi konumda olması ve Yunanistan’ın savunabilece i büyüklükte olması öngörülmeliydi. Venizelos, kral ve muhalifleri ile girdi i kanlı mücadelelerden sonra 1918 yılında tekrar Yunan dı politikasının tek sesi haline geliyordu.26 Böylece ülkesinin tilaf Devletleri safında sava a girmesini sa lamı ve ilhak edilecek Türk toprakları için açık planlar yapmı tı. 22 23 24 25 26 Alexander Anastasius Pallis, Yunanlıların Anadolu Macerası (1915-1922), Yapı Kredi Yayınları, stanbul, 1998, s.31. A.e., s.28. A.e., s.29-30. A.e., s.31-33. Ahmet Hur it Tolon, 1 nci Dünya Sava ı Sırasında Taksim Anla maları ve Sevr’e Giden Yol, Atatürk Ara tırma Merkezi Yayını, Ankara, 2004, s.117, 118. 6 Kendi yöntemleri ile Paris Barı Konferansı’nda önemli bir gündem olu turan Venizelos 12 Mayıs 1919’da Yunan ordusunun Batı Anadolu’yu i gali kararının çıkarılması ile amacına ula ıyordu.27 15 Mayıs 1919’da ba layan Anadolu Macerası Yunanistan’ın kesin yenilgisi ile hüsranla bitmi ti. Oysa ki Venizelos’un Batı Anadolu’da kalmaya kararlı oldu u Yunan ordusu zmir’de iken belli idi. Roma’da görevli Türk elçisi Galip Kemali Bey, ülkesine dönmek üzere orada bulunan Venizelos ile 29 Ekim 1919 günü özel bir görü me yapmı tı. Venizelos bu görü mede; zmir’in konferans kararları ile i gal edildi ini, oradan çıkmayacaklarını, Türklerin buna kar ı koymalarına ihtimal vermedi ini, böyle bir durum olsa bile artların Türkler aleyhine daha da a ırla aca ını açıkça belirtmi ti.28 Venizelos kendi eseri olan Anadolu Macerasından sonra Yunanlıların hezimetine kendisinin orada bulunmamasının sebep oldu unu iddia etmi ti.29 Türk ordusunun Yunan ordusunu yendi i 1 nci nönü Sava ından sonra Venizelos’un Batı Anadolu’da kalmak amacıyla Londra Konferansında Sevr’i kabul ettirme iste i de sonuçsuz kaldı. Ba komutanlık Meydan muharebesinden sonra Türk ordusu Afyon’un 30 km batısına ula mı ken tilaf devletlerinden Türk Hükümetine mütareke teklifi geldi.30 Ancak Türk tarafı bu ortamda teklifi kabul etmedi ve zmir’e do ru takip harekatına devam etti. ki ülke arasında yeni bir dönemin ba lamasını sa layan Lozan süreci Venizelos açısından da önemli idi. Görü melerde ma lubiyetin henüz hazmedilmemi olması Venizelos’un tutum ve davranı larına yansıyordu. Lozan görü melerinin ba ında Venizelos Lord Curzon’a; Yunanistan’ın sava ı kaybetti ini, ancak müttefikler galip iken bir üyenin sava ı kaybetmesinin söz konusu olamayaca ını, bu nedenle Yunanistan’ın Sevr’i istedi ini açıklıyordu.31 27 28 29 30 31 A.e., s.124. Mithat Serto lu, “Anadolumuz Hakkında Yunanlıların Dü ünce ve Emelleri, 1919 Yılında Galip Kemali – Venizelos Mülakatı”, Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, Sayı 19, (Nisan 1969), Ankara, s.14-20. Henry de Zoghep, “Venizelos”, Fikir Hareketleri Dergisi, Sayı 124, stanbul, 7 Mart 1936, s.314. smet nönü, Lozan Barı Antla masının 70. Yıldönümü stiklal Sava ı ve Lozan, Atatürk Ara tırma Merkezi, Ankara, 1993, s.23. A.e., s.24. 7 Lozan görü melerinin ilk gününde (22 Kasım 1922) Trakya hudutları meselesi görü ülürken smet nönü’den sonra söz alan Venizelos yaptı ı uzun konu mada; Yunanistan’ın müttefiklere yaptı ı bunca hizmetten sonra harbin mesuliyetini yüklenemeyece ini, hiçbir fedakarlı a katlanamayaca ını izah etmek istiyordu32. Venizelos Lozan’da smet nönü ile yaptı ı özel görü melerden birinde Lord Curzon’dan yakınarak kendisine; müttefik olarak müttefiklerin davası içinde vazife gördüklerini, imdi sulh görü meleri esnasında yalnız bırakıldıklarını, oysa ki Sevr’de yapılmı muahade hükümlerinin müdafaa edilmesi gerekti ini söyledikten sonra Lord Curzon’un buna kar ılık olarak; bunun Sevr’den sonra yeni bir harp oldu unu, bugünkü artların da bu yeni harbin sonuçlarından etkilendi ini, bunun böyle kabul edilmesi gerekti ini ifade etmi oldu unu smet nönü’ye anlatmı tı.33 Lozan’da iktisat ve maliye konularının görü üldü ü 28 Kasım 1922 tarihli oturumda Venizelos sava sorumlulu unu Türkiye’ye yüklemeye çalı ıyor ve Yunan ordusunun yakıp yıkmalarına kar ılık i gal giderleri gibi ilginç tezleri savunuyordu.34 Aynı oturumda Venizelos, Yunan ordusunun zmir’e kendi iste i ile de il müttefiklerin ça rısı üzerine girdi ini, i galin Yunanistan’ın çıkarları için de il müttefiklerin çıkarları için gerçekle tirildi ini açıklamı tı. smet nönü bu görü lerin gerçe i yansıtmadı ını, Yunanistan’ın sava sorumlulu undan kaçamayaca ını belirtmi ti. Sava zararlarının onarımı konusunun görü üldü ü 11 Aralık 1922 tarihli oturumda Türk temsilcisi Hamit Bey; Mondros Mütarekesinden sonraki sava ın Türk-Yunan Sava ı oldu unu, sorumlulu un bunu ba latan Yunanistan’a ait oldu unu vurgulamı tı. Venizelos ise sava oldu unu, sorumlulu unun Türkiye’ye ait zmir çıkarmasının müttefiklerin kı kırtması sonucu gerçekle ti ini savunmu tu.35 32 33 34 35 smet nönü’nün Hatıraları, Büyük Zaferden Sonra Mudanya Mütarekesi ve Lozan Antla ması, Cilt 1, Cumhuriyet Gazetesi Arma anı, stanbul, A ustos 1998, s.86 A.e., Cilt II, s.27. Seha L. Meray, Lozan Barı Konferansı Tutanaklar Belgeler, TK I, Cilt 3, Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayını, Ankara, 1969, s.11-20 A.e., s.206-209. 8 ktisat ve Maliye konularının görü üldü ü 27 Ocak 1923 tarihli oturumda Venizelos; zmir yangınının Yunanlılar tarafından de il Türkler tarafından çıkarıldı ını söylemi , smet nönü ise tüm yangınların ve sonuçlarının belgelerle sabit oldu unu, Yunanistan’ın bu sorumluluktan kaçamayaca ını belirtmi ti.36 Türkiye ile Yunanistan arasında olu an sıcak ili kilerde bir zamanlar Megali dea a ı ı olan Venizelos’un 1928 yılı ortalarından itibaren barı çı bir Türkiye politikasına yönelmesinin rolü açıkça görülüyordu.37 Venizelos 14 Ekim 1930 günü yaptı ı bir konu mada38 “…göçmen halkın Anadolu’ya dönü ünün mümkün olup olmadı ını görmek için Yunanistan’ın yeni bir harbi tecrübe etmek isteyece ini zannetmedi ini, böyle bir mücadeleye ba lamanın Yunan milleti için son budalalık olaca ını” açıklamı tı. Lozan’dan arta kalan di er bir sorun patrikhane konusu idi. Venizelos 1910 yılında Yunanistan’ın patrikhane ile birle mesini siyasi programının birinci maddesi olarak kabul ediyordu. Venizelos: “Patrikhane Yunanistan’ın emrine girmelidir, bu suretle birle mi patrikhanenin ilerideki milli davalarda rolü pek büyük olacaktır” diyordu.39 Girit’teki ba arılarından cesaret alan Venizelos Yunanistan Ba bakanlı ına geçmek üzere Girit’ten ayrıldı ında gizlice papaz kıyafeti ile stanbul’a geliyor ve bir Rumun evinde kalıyordu. Buradan patrikhaneye siyasi programı dahilinde bazı talimatlar veren Venizelos, patrikhaneyi kendisinin ve Yunanistan’ın bir icra vasıtası haline getiriyordu.40 Patrikhane 9 Mayıs 1919 tarihinde yayımladı ı bir bildiri ile Osmanlı tebası olan Rumların Osmanlı Devletine kar ı hiçbir ba ları ve sorumluluklarının kalmadı ını ilan etmi ve Anadolu’lu Rumların Yunan ordusuna katılarak Kemalistlere kar ı sava masını istemi ti.41 Patrikhane Türkiye konusunda Yunanistan’dan farklı dü ünmüyordu. Milli Mücadele 36 37 38 39 40 41 Meray, Lozan, s.93-97. Sabahattin Özel, Büyük Milletin Evladı ve Hizmetkarı Atatürk ve Atatürkçülük, Derin Yayınları, stanbul, 2006, s.212 Cumhuriyet, 15 Ekim 1930, s.3. Abdullah Kılıç, “Fener Rum Patrikhanesinin Siyasi Faaliyetleri”, Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi, Trakya Üniversitesi, Edirne, 1991, s.65. A.e., s.66. Sami Emirhan, Fener Rum Patrikhanesinin Dünü, Bugünü, Yarını, Harp Ak.K. lı ı Yayını, stanbul, 1995, s.19. 9 süresince patrikhane ve ba lı kurulu lar silah, cephane deposu haline getirilmi , her ayinde mukaddes ideal u runa büyük paralar toplanmı tı.42 Yunanistan, patrikhane marifeti ile Osmanlı Rumlarını gönüllü sıfatı ile askere alıyor, Yunan Elçili i vasıtası ile ellerine pasaport vererek Yunanistan’a sevk ediyordu.43 Patrikhanede yapılan bir toplantıda, Venizelos’a vatani hizmetlerinden dolayı yaptırılması kararla tırılan taç için 200 drahmi yardımda bulunulması kararla tırılmı tı.44 6 Aralık 1921 de patrik seçilen Meletios Mütareke döneminde Osmanlı Hükümetiyle ili kilerin kesilmesi kararı alan patrikhane yöneticilerine destek vermi ti. Patrik seçildikten sonra da Türk Hükümetini tanımadı ını açıkça ilan etmi , Venizelist bir politika izleyerek Yunanistan’ın egemenli inde bir küçük Asya Devleti kurulmasından yana tavır almı tı.45 Bu faaliyetlerine devam eden Meletios i gal döneminde patrikhaneyi bir Yunan Karargahı gibi kullanmı tı. Türkleri barbar ve cahil olarak tanıtan binlerce bro ür bastıran Meletios bunları Avrupa ülkelerine göndermi ve Yunan i galinin haklı oldu unu anlatmaya çalı mı tı.46 Patrikhanenin bu faaliyetleri verilen örneklerle sınırlı de ildi. Atatürk 25 Aralık 1922 tarihinde Le Journal muhabiri Paul Herriot’ya Çankaya’da verdi i demeçte patrikhane ile ilgili görü ünü açıklıyordu:47 “…Lakin bir fesat ve hıyanet oca ı bulunan, memlekette tohm-u nifak ve ikak saçan, Hristiyan hem ehrilerimizin huzur ve refahı için de mucib-i ekavet ve felaket olan Rum Patrikhanesini artık topraklarımız üzerinde bırakamayız. Bu tehlikeli te kilatı memleketimizde muhafazaya bizi mecbur etmek için ne gibi vesile ve sebepler irad olunabilir? Türkiye’nin Rum Patrikhanesi için arazisi üzerinde bir melce göstermeye ne mecburiyeti var? Bu fesat oca ının hakiki yeri Yunanistan’da de il midir?” Lozan görü melerine katılan Türk temsilcileri Atatürk’ün bu görü leri do rultusunda patrikhanenin 42 43 44 45 46 47 stanbul’dan kaldırılması için yo un çaba harcamı lar, ancak Sabahattin Özel, “Milli Mücadelede Yunanistan ve Fener Rum Patrikhanesinin stanbul’daki Faaliyetleri ve Atatürk’ün Patrikhane Konusundaki Görü leri”, Askeri Tarih Bülteni, Sayı 40, ( ubat 1996), Ankara, s.1. A.e., s.6. A.e., s.7. Oran, Türk Dı Politikası, s.340. Sami Emirhan, a.g.e., s.20. Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt III, Atatürk Ara tırma Merkezi, Ankara, 1989, s.79. 10 uluslararası dengenin korunması için bir uzla ma zemininde birle mi lerdi. Lozan’da smet nönü patrikhanenin Türkiye’de kalmasını kesin olarak reddetmi ti. Ancak Lord Curzon’un giri imi ile Müttefikler ve Yunanistan’ın, patrikhanenin bundan böyle siyasi ve idari i lerle u ra amayaca ını yalnız dini konulara ili kin i lerle ilgilenece i konusundaki sözlerini ve açık teminatlarını senet sayan smet nönü patrikhanenin stanbul’dan çıkarılması teklifinden vazgeçti. Böylece patrikhanenin yalnız dini niteli i ile stanbul’da kalması taraflarca kabul edildi.48 Lozan’da bu karar alındıktan sonra Türkiye, tutum ve davranı ları açıkça ortaya çıkan Patrik Meletios’un görevden alınması konusunda Yunanistan’ın verdi i sözü yerine getirmesini istemi ti. Yunanistan’ın uzla macı bir tavır sergilemesi ve patrikhane üzerinde kurdu u baskı sonuç vermi , Meletios 12 Ekim 1923 tarihinde görevinden istifa etmi ti. Türkiye, seçime katılacak patrik adaylarından Papa Eftim’i olumlu davranı ları nedeniyle destekliyordu. Daha sonra bu deste ini çekerek tarafsız bir tutum izleyen Türkiye 13 Aralık 1923 tarihinde seçimle göreve gelen Grigorios’un patrikli ini onaylamı tı. Grigorios’un 16 Kasım 1924 tarihinde ölmesi üzerine, 17 Aralık 1924’te yapılan seçimle Arapo lu Konstantin yeni patrik olarak göreve ba lamı tı. 1921 yılında stanbul’a gelen Konstantin, mevcut antla malara göre mübadil sayıldı ı için Türkiye onun patrikli ini onaylamamı ve bir an önce mübadele edilmesi için Muhtelit Mübadele Komisyonuna baskı yapmaya ba lamı tı.49 Muhtelit Mübadele komisyonu konuyu inceleyerek görevsizlik kararı alınca, Yunanistan konuyu Milletler Cemiyeti ve Milletlerarası Daimi Adalet Divanına götürmü tü. Türkiye tutumunu sertle tirerek 30 Ocak 1925 tarihinde Arapo lu Konstantin’i sınır dı ı etmi ti. Bu durumu protesto etmek için Muhtelit Mübadele Komisyonunun bir Yunanlı görevlisi istifa etmi , Milletler Cemiyeti ise sorunun ikili görü melerle çözümlenmesini tavsiye etmi ti. Türkiye’nin tutumunu de i tirmemesi üzerine; mübadele dı ında kalmak için ba vuruda bulunan piskoposlar da 11 Nisan1925 tarihinde bu ba vurularını geri alıyorlardı.50 Gerginlik politikası ve giri imlerinden sonuç alamayan Yunanistan tutumunu de i tirerek 48 49 50 Abdullah Kılıç, a.g.e., s.96. Oran, Türk Dı Politikası, s.341, 342. Ramazan Tosun, “Türk-Yunan li kilerinde Nüfus Mübadelesi (1821-1930)”, Yayınlanmamı Doktora Tezi, Ank.Ünv., A. . .T. Enstitüsü, Ankara, 2001, s.139-145. 11 Patrikhane ile ortakla a bir hareketle 22 Mayıs 1925 tarihinde Arapo lu Konstantin’in istifa etmesini sa lamı tı. 13 Temmuz 1925 tarihinde yapılan seçim sonucu antla malara göre gayri mübadil sayılan Vasilios Georgiades yeni patrik olarak göreve ba ladı.51 Bu sonuçla Türkiye-Yunanistan ili kileri olumlu yönde geli meye ba lamı tı. Patrik seçimi konusunda ya anan bu gerilimli günlerde Türkiye izlemi oldu u siyasetle; Fener Rum Ortodoks Patrikhanesinin bir Türk kurumu oldu unu ve bu konu ile ilgili olarak hiçbir ekilde iç i lerine karı ılamıyaca ını dünyaya ilan etmi ti.52 1923-1930 dönemi Türkiye-Yunanistan ili kilerinde, Milli Kurtulu Sava ının sonuçlarını tescil eden Lozan Antla ması belirleyici rol oynamı tı. Yunan siyaset adamlarının bu gerçe i kabul etmekte zorlanmı olmaları, iki ülke arasındaki ili kilerin ço unlukla gergin bir ortamda cereyan etmesine neden olmu tu. 51 52 Oran, Türk Dı Politikası, s.342. Yonca Anzerlio lu, “1923-1938 Türk-Yunan Sempozyumu Bildirisi, Ankara, 2003, s.28. li kileri”, Ça da Türklük Ara tırmaları 12 B R NC BÖLÜM MÜBADELE SORUNUNUN ÇÖZÜMLENMES VE TÜRK YE – YUNAN STAN L K LER NDE YEN B R DÖNEM N BA LAMASI A. Mübadele Sorununun Çözümü çin Hazırlık Dönemi 1929 yıllarının sonlarına do ru Venizelos’un iki ülke arasındaki sorunların görü meler yolu ile çözümlenmesinden yana oldu unu belirtmesinden sonra ili kiler olumlu bir yöne girmi ti. 1929 Aralık ayında, durumda geli me belirtileri göze çarpmaya ba lamı , sonunda Venizelos’un dostluk iste ine inanan ve Yunanistan ile ili kilerin düzelmesinin yararına olaca ını dü ünen Türkiye, a amalı olarak çok esnek bir tutum sergilemeye ba lamı tı.1 Taraflarca ortaya konan siyasi kararlılık üzerine ba ta mübadele sorunu olmak üzere iki ülke arasında henüz çözümlenememi sorunlar için heyetler arası görü meler ba lamı tı. 16 Aralık 1929’da Yunan Cumhurba kanı Zaimis, Atina maslahatgüzarı Sedat Zeki Bey ile çok kısa bir görü me yapmı tı. Maslahatgüzarımız raporunda;2 “Zaimis’in devletimize kar ı dostça duygular hissetti ini, imdilik görü melerin ba arı ile sonuçlanmasını arzu etti ini, uzla mayı yeterli görmedi ini dost olmamız gerekti ini” ifade etti ini bildirmi ti. Atina Büyükelçisi Enis Bey (Akaygen)3 ise 1929 yılının son günlerinde iki önemli görü me yapmı tı. 29 Aralık 1929’da yapılan görü mede Venizelos, 1930 yılının Türkiye-Yunanistan ili kileri açısından önemini 1 2 3 Karamanlis, Venizelos, s.83. Ba bakanlık Cumhuriyet Ar ivi, Yeni Yunan Reisicumhuru’nun Beyanatı 4 Ocak 1930, Fon Kodu: 030.10 Yer No: 254.712.3 Enis Akaygen; 1880 Filibe do umludur. Galatasaray Lisesi mezunu olup, aynı okulda kimya ö retmenli i yapmı tır. 1906’da St. Petesburg elçili inde memur olarak göreve ba lamı 1927’de Dı i leri Müste arı olmu tur. 1929-1934 yıllarında Atina’da 1934-1939 arasında Tahran’da 19391945 arasında tekrar Atina’da büyükelçilik yapmı ve 1945’te emekli olmu tur. 1946-1950 arasında DP stanbul milletvekilli i yapmı , 1952’de Millet Partisi kurucuları arasında yer almı tır. Milli mücadele yıllarında stanbul’dan Anadolu’ya silah ve cepane ta ıyan gruplar içindedir. stiklal Madalyası sahibi olan Enis Akaygen 1956’da stanbul Yakacık’ta vefat etmi tir. 13 belirtirken:4 “Ankara görü meleri çok iyi bir cereyan takip etmektedir. Bunu müteakip aktedece imiz misakı imza için smet Pa a hazretlerine yazdı ım mektupta verdi im söz üzerine Ankara’ya gidece im ve bu seyahatimle Lozan muahedesinin iki millet arasında bıraktı ı geçmi meselelerin kesin bir ekilde halledilmesini sa layaca ım.” demi ti. Enis Akaygen 31 Aralık 1929 günü ise Cumhurba kanı Zaimis tarafından kabul edilmi ti. Bu kabulde Zaimis:5 Cumhurba kanlı ına seçilmesi nedeniyle Atatürk’ün tebrik ve temennilerinden dolayı te ekkür etmi , Türk Milletinin refahı hakkında en samimi temennilerde bulundu unun Atatürk’e arz edilmesini Enis Akaygen’den rica etmi ti. Yunanistan’ın üst yöneticilerinin bu açıklamaları 1930 yılının ilerleyen günlerinde tarafların görü melerini de olumlu yönde etkileyecekti. Yunan Mübadele Ba kanı M.Fokas ile Türk Ba temsilci Tevfik Kamil Bey’in 31 Aralık 1929 günü Ankara’da yaptıkları görü mede Yunanistan’ın yaptı ı bazı tekliflere cevap verilmi ti.6 Heyetler arası görü melerde Yunan temsilciler uzla macı gibi davranmıyorlar, daha önce kararla tırılan konuların yeniden gündeme getirilmesini isteyerek olumsuz bir hava estiriyorlardı. Buna kar ılık Venizelos Roma’da yayınlanan Mesacero gazetesine Viyana’da verdi i demeçte;7 Türk-Yunan görü melerinden umutlu oldu unu, Yunanistan’ın iyi niyetini göstermek için deniz silahlarını sınırlandırmayı kabul etti ini, hatta iki hükümet arasında ortak bir çalı ma zemini hazırlamak için Avrupa’ya gitmek ve bazı maddi fedakarlıklarda bulunmak niyetinde oldu unu açıklamı tı. 12 Ocak 1930 tarihinde iki ülke temsilcileri arasında yapılan görü melerde Evkaf ve Saltanat pasaportu ile stanbul’dan giden Rumların durumu tartı ılıyordu. Sonuçta Yunanlılar bu ekilde ayrılan Rumların geri dönmemelerini kabul etmi ler, buna kar ılık Yunanistan’ın ödeyece i 500.000 Sterlinin 125.000 Sterline 4 5 6 7 B.C.A: Venizelos’un Son Mülakatı, 4 Ocak 1930, 030.10 254.712.2 B.C.A: Yunan Reisicumhuru ile Mülakat, 4 Ocak 1930, 030.10 254.712.4 C. 1 Ocak 1930, s.2. C. 6 Ocak 1930, s.2. 14 dü ürülmesini benimsemi lerdi.8 Heyetler, Yunanistan’ın verece i para ve bunun da ıtımı konusunda ana hatları ile u karara varmı lardı:9 Yunanistan 450.000 Sterlin verecekti. Bu paranın 150.000Sterlini Batı Trakyalı Müslümanlara 150.000 Sterlini Anadolu’daki emlakı Türk Hükümetine geçen stanbul’lu Rumlara 150.000 Sterlini saltanat pasaportu ile stanbul’dan giden Rumların stanbul’daki mallarına kar ılık olarak verilecekti. Ancak Yunanlılar bu son maddeye girenler için 125.000 Sterlin vermeyi kabul etmi lerdi. Ankara görü melerinin büyük ölçüde uzla ma ile sonuçlanması üzerine Muhtelit Mübadele Komisyonu, yeni tarafsız üyesi M.Enderson ve Yunan Ba temsilci M.Fokas’ın katılımı ile 11 ubat 1930’da toplantı yapmı tı. Bir yandan mevcut durumu de erlendiren komisyon, bir yandan da itilafnamenin tercümesini bitirmeye çalı ıyordu. Böylece hazırlanan itilafname bir hafta içinde hükümete gönderilecekti.10 Bu arada Venizelos 13 ubat 1930 da Yunan parlamentosunda yaptı ı konu mada hem itilafname sürecini, hem de iki ülke arasındaki ili kileri yakından ilgilendiren mesajlar veriyordu. Yunanistan’ın daha önceki hedefleri ile u andaki görü lerini kar ıla tıran Venizelos:11 “Hepimiz sulha, bilhassa Türkiye ile olan sulha ba lanmı ız. Dört buçuk asır devam eden Megali deaya ba lı oldu umuz süre içinde do al olarak Adalar Denizi’nde hakimiyeti hedefliyorduk. Fakat madem ki anla maların bize çizdi i ve sa ladı ı sınırları kabul ettiler ve madem ki Yunan refahını bu sınırlar içinde olu turmaya hazırız. Adalar Denizi’nde hakim olmak fikrimizin de esası ortadan kalkmı oluyor” sözleri ile temel yakla ımını ortaya koymu tu. Tercüme a amasına geldi i halde itilafname çalı masında halen belirsizli ini koruyan maddeler vardı. Bunlardan mübadillerin emlak kıymetlerinin nasıl 8 9 10 11 C. 13 Ocak 1930, s.2. C. 17 Ocak 1930, s.1. C. 11 ubat 1930, s.1. Demet Özkan, “1930 Yılı Türk Basınında Cumhurba kanı Gazi Mustafa Kemal ve Türk nkılabı”, Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi, st.Ünv. A. . .T.E. stanbul, 2000, s.197. 15 belirlenece i önem kazanmı tı.12 Görü meleri takip eden Yunanistan parlamentosunun dı i leri komisyonu yaptı ı incelemelerden sonra, mübadele sorununda hükümetin yürüttü ü siyaseti benimsemi ve gereken itilafın imzalanması için hükümete yetki vermi ti. Toplantıda a ırlıkla iki taraf mübadillerinin emlaki konusu üzerinde durulmu tu.13 19 ubat 1930 tarihinde yapılan Muhtelit Mübadele Komisyonu toplantısında iki konuda fikir birli ine varılıyordu.14 Buna göre. Tarafsız üyeler kendi hakemliklerine bırakılan mübadil mallarının kıymetlerini belirlemek için hazırlıklara ba layacaklardı. kinci konu ise; Yunanistan’da mal sahibi olan Türklerin ve stanbul’da mal sahibi olan Yunanlıların malları kendilerinde kalacaktı. Bu konuda 1929 yılı yaz aylarında Ankara’da yapılan görü melerde alınan kararlar geçerli olacaktı. 22 ubat 1930 günü Venizelos, Atina Büyükelçisi Enis Akaygen ile görü erek: mübadillerin mallarına ait kıymetin takdir ekli dı ında bir sıkıntı bulunmadı ını söylemi ti.15 Ankara Büyükelçisi M. Polihronyadis ise Atina’ya çekti i bir telgrafla; Türk Hükümetinin Türk-Yunan meseleleri hakkındaki görü lerini bildirmi ti. Venizelos, imza a amasına gelindi ini de erlendirerek Polihronyadis’i mübadele itilafnamesini imzalamaya yetkili kılmı tı.16 Polihronyadis’in verdi i bilgiye göre; Türk Hükümeti iki taraf mübadillerine ait malların tasfiyesi için Muhtelit Mübadele Komisyonunun tarafsız üyelerinin yetkili olmasını kabul ediyordu. Mübadele itilafnamesinin imzalanmasından sonra; Konsolosluk Daimi Ticaret Mütekabil kamet Seyrüsefer Bahri teslihatın tahdidi (deniz silahlarının sınırlandırılması) hakkında görü melere ba lanacaktı. Bu konulardan ilk dördü Ankara’da be incisi ise Atina’da görü ülecekti.17 12 13 14 15 16 17 C. 17 ubat 1930, s.1. C. 20 ubat 1930, s.1. C. 20 ubat 1930, s.4. C. 24 ubat 1930, s.3. C. 3 Mart 1930, s.1. C. 3 Mart 1930, s.4. 16 2 Mart 1930 günü Dı i leri Bakanı Tevfik Rü tü Aras Türk Hükümeti namına ve Ankara Büyükelçisi Polihronyadis aracılı ı ile itilafları imza etmek üzere Venizelos’u Nisan ayında Ankara’ya davet etmi ti.18 Atina kaynaklı haberlerden, Venizelos’un bu daveti kabul etti i ve itilafnamenin bir iki gün içinde imzalanaca ı ö renilmi ti. Bu bilgilerin detayında itilafname ile ilgili olarak u konulara yer verilmi ti:19 stanbul Rumları ile Batı Trakya Türklerinin tamamı etabli sayılacaktı. Saltanat pasaportu ile giden Rumlar dönmeyecekler, buna kar ılık Yunan Hükümetinden tazminat alacaklardı. stanbul’da Yunan uyruklulara ait olup daha önce el konulan mallar sahiplerine iade edilecekti. Yunan hükümetinin, itilafın imzalanması konusunda M.Polihronyadis’e yetki veren yazısı 5 Mart 1930’da Ankara’ya ula mı tı. Türk ve Yunan temsilcilerinden olu an komisyon itilafların tanzimi ve hazırlanması ile me gul olurken di er yandan Türk-Yunan ticareti ile ilgili çalı malar yapıyordu. Özellikle Türkiye’ye ihraç ve Türkiye’den ithal edilecek e yanın tabi olaca ı gümrük vergisini belirliyordu. Bu çalı mada esas olarak iki ülkenin çıkarları ve aralarındaki ticari ili kilerin geli mesi öngörülmü tü.20 Tevfik Rü tü Aras Mübadele itilafnamesini imzalamak üzere 8 Mart 1930 ak amı stanbul’dan Ankara’ya hareket etmi ti. Mübadele Komisyonu üyeleri Tevfik Kamil Bey, M.Rivas, M.Hol tad ve M.Enderson da imzada hazır bulunacaklardı. Taraflar son olarak mübadillerin malları konusunda a a ıdaki esasları kararla tırmı lardı:21 tilafnamede mübadil malları meselesi tarafsız üyelere havale edilecekti. tilafname imzalandıktan sonra Türk ve Yunan Hükümetlerine verilmek üzere tarafsız bir üye teklif mektubu hazırlayacaktı. Bu teklif mübadillerin Türkiye ve 18 19 20 21 C. 3 Mart 1930, s.1. C. 4 Mart 1930, s.3. C. 6 Mart 1930, s.1. C. 8 Mart 1930, s.1. 17 Yunanistan’da bıraktıkları malların de erinin 6 ay içinde taraflara bildirilmesini kapsayacaktı. ki ülke temsilcilerinin iyi niyetli çabaları ile sürdürülen görü melerin sonuçları bir türlü alınamıyor ve itilafname imzalanamıyordu. Bunda tarafların kabul etti i ana konular dı ında kalan ayrıntıların rol oynadı ı görülüyordu. Bu durum 1930 yılı ortalarına kadar devam edecekti. Yunan makamlarınca açıklama yapılmamakla birlikte basına yansıyan bilgilere göre; Venizelos’un Nisan ayı sonunda Ankara’ya gelece i, seyahatin muhtemelen zmit üzerinden gerçekle ece i, itilafın imzası dı ında iki ülke arasındaki ili kiler ve Akdeniz siyasetleri hakkında görü alı veri inde bulunaca ı ö reniliyordu.22 Mart ayının sonlarına do ru imzanın Yunanistan’ın tutumu nedeniyle gecikti i belli olmu tu. Venizelos 27 Mart 1930 günü Dı i leri Bakanı Mihalakopulos ile Türkiye’ye verilecek cevabı görü mü lerdi. Bu görü meden sonra Venizelos; Yunan cevabının bir parça gecikece ini, Türk notasının detaylı olarak incelenmesi gerekti ini açıklamı tı.23 30 Mart 1930 günü Yunanistan’ın ba ımsızlı ının yüzüncü yıldönümü için Amerika’dan gelen Yunanlı heyeti kabul eden Venizelos, Lozan dengesinin önemine de inen konu masında:24 “Türkiye ile be yüz seneden beri bir davamız vardır. imdi ise istinaf ve temyiz hukukumuzdan feragat ederek hasmımızla mütekabilen samimi bir müsaleha yaptık” demi ti. Bu törenlere Atina Büyükelçisi Enis Akaygen de davetliydi. Ancak 1929 yılında ya anan gerginli i dü ünen Enis Akaygen siyasi açıdan hassas olan törene katılma konusunda kararsızdı. Atatürk’ün “insiyatifi elçimize bırakalım” eklindeki talimatı üzerine büyükelçi törene katılmı , bu da Yunanistan’da büyük bir jest olarak kar ılanmı tı.25 22 23 24 25 C. 13 Mart 1930, s.1. C. 29 Mart 1930, s.1. C. 31 Mart 1930, s.1. Enis Tulça, Atatürk, Venizelos ve Bir Diplomat Enis Bey, Simurg Yayınları, stanbul, 2003, s.35. 18 Tevfik Rü tü Aras Alman Volf ajansına yaptı ı açıklamada Türk-Yunan itilafı üzerindeki ku kuları da ıtacak ifadeler kullanmı tı:26 “Yunanistan ile Türkiye yalnız iki kom u devlet de iller, belki ayni zamanda Do u Akdeniz’de kom udurlar. Bundan ba ka iki devlet genel siyasetle ilgili birçok meselelerde, her iki millet arasında dostane ili kilerin devam etmesini gerektiren co rafyanın yönetimi ile ilgililerdir.” Tevfik Rü tü Aras itilafnamenin gecikmesi ile ilgili olarak: “Yunanistan Hükümeti bu vaziyeti tebasına anlatmak için mü külata tesadüf ediyorsa bu beni alakadar etmez. Bu Yunanistan’ın dahili siyaseti ile ilgilidir. Benim için Yunanistan’ın dahili siyasetini idare eden adamlarla uzla ma halinde oldu umu bilmek yeterlidir.” demi ti.27 Yunan hükümeti, Türkiye’nin mübadil emlakının takas edilmesi teklifini kabul etmiyordu. Venizelos 27 Nisan 1930’da Dı i leri Bakanı ile itilafname konusunda uzun bir görü me yapmı tı. Sonuçta Ankara’da yapılan görü melerde olu an itilaf projesinin esasları dı ındaki tekliflerin kabul edilmemesi kararla tırılmı tı.28 ki ülke kamuoyunda Türk-Yunan görü melerinin yeni bir buhran dönemi geçirece i görü ü hakimdi. Mübadil emlakının takası ile ilgili Türk teklifinin Yunan Hükümeti tarafından kabul edilmedi i Atina Büyükelçisi Enis Akaygen’e çekilen telgraflardan anla ılıyordu. Bu konuda Yunanlı yetkililerin Mübadele Komisyonu tarafsız üyesi M.Handerson’a yönelttikleri arabuluculuk teklifi de kabul görmüyordu.29 30 Nisana kadar, muallakta çok az nokta kalmı tı. Tevfik Rü tü Aras, müzakerelerin hızlandırılmasını istemi ti. Çünkü Haziran ayına kadar ba arı elde edilemezse, sorunlar di er altı ayda da çözümsüz kalacaktı.30 Mevcut ortam iki ülke arasındaki ili kilerin zaman zaman gerginle mesine neden oluyordu. Türk karasularına giren bir Yunan motoru Ku adası sahilinde lyas A a mevkiinde nöbet bekleyen müfrezemize ate açmı , Türk kuvvetlerinin kar ılık vermesi üzerine kaçmı tı. Venizelos ikago’da yayınlanan Deyli Niyaz gazetesine 26 27 28 29 30 C. 4 Nisan 1930, s.1. C. 4 Nisan 1930, s.1. C. 28 Nisan 1930, s.2. Özkan, 1930 Yılı Türk Basını, s.205. Karamanlis, Venizelos, s.84. 19 verdi i demeçte;31 Türkiye ile mevcut ihtilafın emlake ait oldu unu, hiçbir siyasi yönünün bulunmadı ını, Yunanistan’ın Türkiye’ye kar ı barı siyaseti takip etmek kararında oldu unu, Rum nüfusun kendi arazisine yerle tirildi ini, Yunanistan’ın hiçbir ekilde Anadolu’da gözü ve emeli olmadı ını açıklamı tı. Mübadil emlakının takası konusunda Yunanistan’ın geri adım atmaması ve Mübadele Komisyonunun tarafsız üyelerin konu ile ilgili Türk teklifine olumlu ya da olumsuz bir cevap vermemeleri üzerine Atina Büyükelçisi Enis Akaygen bilgi sunmak üzere Ankara’ya gelmi ti.32 ki devlet arasındaki asıl ihtilaf konusu; Rumların Türkiye’de, Türklerin Yunanistan’da bıraktıkları emlak meselesiydi. Yunanlılar, Türkiye’den bir buçuk milyon Yunanlının gitti ini, buna kar ılık Yunanistan’dan be yüz bin Türk geldi ini, bu nedenle Yunanlıların bıraktı ı malların daha fazla oldu unu iddia etmi lerdi. Türkiye sorunun çözümü için ayrıntılı ara tırma gerekti ini, kar ılıklı takasın daha do ru bir yol olaca ını dü ünüyordu.33 Enis Akaygen Ankara’dan döndükten sonra Venizelos tarafından kabul edilmi ve geli meler gözden geçirilmi ti. Venizelos görü meden sonra u açıklamayı yapmı tı.34 “ yi bir yol üzerindeyiz. Ankara Hükümeti hüsnüniyetini tekrar izhar etmi tir. Ümit ederim ki, yakında bütün itilafnamelerin imzasını mümkün kılacak bir itilaf ekli bulunacaktır. Bu takdirde araya giren vaziyetler yüzünden tehir edilen Ankara seyahatim Ekim ayında gerçekle ecektir. Belli ba lı noktaları tespit edilmi olan Türk-Yunan dostluk misakını o zaman imzalayaca ım. Bu sefer araya yeni bir engelin girmeyece ini ümit ederim.” Böylece Venizelos’un Türkiye ziyareti ile ilgili ku kular da ılmı oluyordu. smet nönü 26 Mayıs 1930 günü bilgi almak için Muhtelit Mübadele Komisyonunun tarafsız üyelerini kabul ederek bir süre görü mü tü. Aynı gün stanbul’lu Rumların temsilcileri aralarında toplanarak Venizelos’a verilmek üzere bir muhtıra hazırlamı lardı. Muhtırada stanbul firarilerinin emlakının Türkiye’de 31 32 33 34 C. 5 Mayıs 1930, s.1. C. 14 Mayıs 1930, s.1. Özkan, 1930 Yılı Türk Basını, s.206. C. 25 Mayıs 1930, s.3. 20 kalmasına izin verilmemesi ve 1923 ten beri i leyen kira bedellerinin imdilik yarısının hak sahiplerine ödenmesi istenmi ti.35 Mayıs ayı sonlarında Türk ve Yunan Ba bakanları arasında dostane mektuplar gönderilmi ti. Mektupla manın Venizelos tarafından ba latıldı ı ve tarafların iki hükümet arasında ortak çalı ma konusunda anla tıkları belirtilmi ti.36 Tarafların temsilcileri itilafnamenin imzalanmasından önce son defa 5 Haziran 1930 günü bir araya gelmi ler ve mübadillere ait emlakın takası sorununda bir karara varmı lardı. Buna göre:37 Mübadele Komisyonundaki tarafsız üyeler takas veya kıymet takdiri konusunda oylama yapacaklar, taraflar bu oylamaya ba lı kalmaksızın kendi kararlarını vereceklerdi. B. Türk-Yunan Mübadele tilafnamesinin mzalanması 1. mza Töreni Türk-Yunan itilafnamesi 10 Haziran 1930 Salı günü saat 14.30 da Ankara’da Dı i leri Bakanlı ında düzenlenen bir törenle imzalanmı tı. mzada hazır bulunanlar:38 Türk Dı i leri Bakanı Tevfik Rü tü Aras Yunan Büyükelçisi M. Polihronyadis Muhtelit Mübadele Komisyon Ba kanı M.Rivas Yunan Temsilciler Heyeti Ba kanı M.Fokas, Ba katip Yanes, Mü avir Tataraki Tarafsız üyeler M. Hol tad ve M. Enderson Türk Temsilciler Heyeti Ba kanı Tevfik Kamil Bey, Genel Müdür Esat Bey Tarafsız üye katibi M. Worflein 35 36 37 38 C. 27 Mayıs 1930, s.3. C. 28 Mayıs 1930, s.1. C. 6 Haziran1930, s.1. “Türkiye-Yunanistan Mübadele tilafnamesi”, Ayın Tarihi, Cilt 22-23, Sayı 75-78, (Haziran 1930), s.6335. 21 Temsilciler Heyeti Mü avirlerinden Mithat, Zeki Nebil ve Kerim Beyler Dı i leri Müste arı Numan ve Te rifat Genel Müdürü Fuat Beyler tilafname metni saat 14:40 da Dı i leri Bakanı Tevfik Rü tü Aras ve Büyükelçi M. Polihronyadis tarafından imzalanmı tı. mzadan sonra ilk konu mayı Tevfik Rü tü Aras yapmı tı. Konu masına, Türk ve Yunan Cumhuriyetleri arasındaki dostluk ve iyi kom uluk ili kilerinin gelece i hakkında duydu u ümitlerden bahsederek ba layan Tevfik Rü tü Aras ,itilafın temelleri ve etkileri konusunda u açıklamayı yapıyordu:39 “Bu iki memleket arasında tam ve samimi bir itilafın temellerini iki büyük devlet adamı smet Pa a ile M. Venizelos Lozan’da atmı lardı. O günden beri paraya müteallik meselelerin olu turdu u büyük zorluklara ra men büyük gayretlerimiz tasfiye i inin gerçekle mesi ve dostça ili kilerimizin geli mesine elveri li bir devrin açılmasını hedeflemi tir. Bu gün açılacak olan bu devir Do u Akdeniz, Balkanlar, hatta Avrupa barı ının önemli bir etkeni olarak gördü üm Türk-Yunan ili kilerinin gelece ini gerçek bir güvenle olu turmamızı sa lamaktadır.” Yunanistan’ın Ankara Büyükelçisi M. Polihronyadis ise yaptı ı konu mada bu itilafnameyi çarpı an çıkarların ha in mücadelesine benzetiyor ve öyle devam ediyordu:40 “Bu te riki mesai esnasında birbirini tanıyıp anlamaya muvaffak olan iki millet mü terek bir müdafaa setini in a edeceklerdir. Sulhu bozmak veya bulanık suda balık avlamak maksadı ile vaki olacak herhangi bir te ebbüs bu sedde de çarpıp kırılmaya mahkum olacaktır.” M. Polihronyadis konu masının ilerleyen bölümünde; bu eserin büyük bir kısmının smet Pa a sayesinde gerçekle ti ini, itilafın hakiki yapıcısının Tevfik Rü tü Aras oldu unu belirtiyordu. Tarafsız üye M.Hol tad konu masında;41 bu önemli olayın iki millet arasındaki dostluk ba larını kuvvetlendirece ini ümit etti ini, bu eserin olu ması için Tevfik Rü tü Aras’ın yıllarca çalı tı ını, M. Polihronyadis’in de ba arı için yo un bir mesai sarfetti ini vurguluyordu. Böylece Tevfik Rü tü Aras Ekim 1923’den 10 39 40 41 “Mübadele tilafnamesi”, Ayın Tarihi, Cilt 22-23, Sayı 75-8, (Haziran 1930), s.6335-6336. A.e., s.6337-6338. A.e., s.6338-6339. 22 Haziran 1930 tarihine kadar 7 yıllık süre içinde sabırlı ve azimli çalı ması neticesinde Lozan’dan arta kalan ve önemli bir sorun olan Türk-Yunan ahalisinin mübadelesi konusunu çözüme kavu turarak iki ülke asındaki ili kilerin dostane bir vaziyete girmesini sa ladı.42 Türk-Yunan nüfus mübadelesini katıksız bir ba arı örne i olarak ele alan bilimsel çalı maların etkisi çok kısa sürede uluslararası alanda kendisini göstermi , Avrupa’da ve dünyanın ba ka yerlerinde birçok siyaset adamına Türk-Yunan planını kendi özel durumlarına uygulamak için ilham vermi ti.43 23 Haziran 1939’da imzalanan Alman- talyan anla ması ile gerçekle en Güney Tirol’de Almanca konu an azınlı ın, Almanya’daki talyan azınlıkla mübadelesi açıkça Türk-Yunan modeli örnek alınarak gerçekle tirilmi ti.44 ngiliz Kraliyet Komisyonu 1937’de, Filistin’deki Arap-Yahudi çatı masını çözüme ba lamak için tasarlanan bölü üm paketine dahil edilecek bir model olarak Türk-Yunan mübadelesini önermi , hatta Arap ve Yahudi Liderlere aynı Türk ve Yunan liderlerinin gösterdi i türden yüksek bir devlet adamı anlayı ı göstermelerini, barı için buna benzer açık kararlar almasını salık vermi ti.45 Uluslararası diplomasinin ders alınacak bir örnek olarak Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi’ne ba vurdu u ba ka bir olay da 1947’de gerçekle en Hindistan – Pakistan nüfus mübadelesi idi. Bu olay 11 milyondan fazla insanın mübadele edildi i tarihin en büyük mübadelesiydi.46 2. tilafnamenin Esasları Toplam otuz dört madde ve bir listeden olu an Türk-Yunan Mübadele tilafnamesi genel hatları ile a a ıdaki konuları kapsıyordu.47 42 43 44 45 46 47 Fadime Tosik, “Tevfik Rü tü Aras’ın Siyasi Ki ili i”, Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi, nönü Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Malatya, 2002, s.67. Yıldırım, Diplomasi ve Göç, s.11. A.e., s.12. A.e., s.14. A.e., s.15. tilafname metni ve detayları için Bkz. Düstur 3. Cilt 11, Ankara, 1930, s. 1939-1966. 23 1 nci Madde: Mübadil Müslümanların Yunanistan’da bıraktıkları menkul, gayrimenkul malların tam mülkiyeti Yunan Hükümetine geçecekti. 2. nci Madde: Mübadil Rumların Türkiye’de bıraktıkları menkul ve gayrimenkul malların tam mülkiyeti Türk Hükümetine geçecekti. 3 ncü Madde: Bugün bankalarda bulunan her çe it mevduat üzerine iki Hükümet tarafından konulmu olan yasaklamalar, mukavelenin imzalanmasından be gün sonra kaldırılacak, gerekti inde Muhtelit Mübadele Komisyonu bu konuda ilgililere dostça aracılık yapabilecekti. 4 ncü Madde: ki Hükümet mübadil mallarının tasfiyesi meselesinin halli hakkında oylamayı Muhtelit Mübadele Komisyonu tarafsız üyelerine bırakacaklardı. 5 nci Madde: 30 Ocak 1923 tarihinde imzalanan mübadele sözle mesine ek dokuz numaralı beyannameden yararlanan Müslümanlara ait malların tam mülkiyeti sahiplerine iade edilmi olanlar hariç olmak üzere Yunan Hükümetine geçecekti. 6 ncı Madde: Adı geçen beyannameden yararlanan Rumlara ait menkul ve gayrimenkul malların tam mülkiyeti Türk Hükümetine geçecekti. 7 nci Madde: Türk Tebaası Müslümanlara ait olup, Yunanistan’da bulunan gayrimenkul malların tam mülkiyeti Yunan Hükümetine geçecekti. Daha önce sahiplerine iade edilmi olan mallar bu hükmün dı ında kalacaktı. 8 nci Madde: Yunan tebaasına ait olup mübadele dı ı olan stanbul bölgesi haricinde kalan gayrimenkul malların tam mülkiyeti Türk Hükümetine geçecekti. 9 ncu Madde: Yunan tebasının mübadele dı ı olan stanbul bölgesindeki gayrimenkul malları üzerindeki mülkiyet hakları ihlal edilmeyecekti. 10 ncu Madde: Türkiye, stanbul’a geldikleri tarih ve do dukları yer ne olursa olsun mübadele dı ı bırakılmı olan stanbul bölgesinde u anda hazır bulunan Türk tabiyetindeki bütün Rum Ortodokslara etabli sıfatı tanıyacaktı. Türkiye pasaportu ile stanbul’u terk etmi olan gayri mübadiller de etabli sayılacaktı. Bu i lem bir ve 24 ikinci derece akrabaların hepsi için geçerli olacak ve bunların stanbul’a dönmeleri için Türk Hükümeti kolaylık gösterecekti. 14 ncü Madde: Yunanistan, Batı Trakya’ya geldikleri tarih ve do dukları yer ne olursa olsun mübadele dı ı bırakılmı olan Batı Trakya bölgesinde u anda hazır bulunan Yunan tabiyetindeki bütün Müslümanlara etabli sıfatı tanıyacaktı. Yunanistan pasaportu ile Batı Trakya’yı terk etmi olan gayrimübadiller de etabli sayılacaktı. Bu i lem bir ve ikinci derece akrabaların hepsi için geçerli olacaktı. 20 nci Madde: Yunan Hükümeti mukavelenin yürürlü e girmesini takip eden ay içinde Muhtelit Mübadele Komisyonu emrine 425.000 ngiliz lirası verecekti. Komisyon bu parayı u ekilde kullanacaktı: Türk tabiyetindeki etabli Rumlar ve 10 ncu maddeden yararlanarak stanbul’a dönecek Rumların stanbul dı ındaki malları için 150.000 ngiliz lirası, Bu mukavele gere ince malları Yunan Hükümetinin mülkiyetine geçen Yunan tabiyetindeki etabli Müslümanlar için 150.000 ngiliz lirası, Geriye kalan 125.000 ngiliz lirası ise komisyon tarafından Türkiye’ye üç defada ödenecekti. Bu ödeme ekli de öyle olacaktı. 62.500 ngiliz lirası mukavelenin yürürlü e girmesini takip eden ay içinde 47.500 ngiliz lirası Yunan tebaasına ait malların iade edildi ine tarafsız üyenin hükmetmesi halinde 15.000 ngiliz lirası, mukavelenin Türkiye’den istedi i bütün yükümlülüklerin yerine getirildi ine tarafsız üyenin hükmetmesi halinde verilecekti. 3. tilafnamenin TBMM.nde Görü ülmesi ve Onaylanması Kanun layihası 11 Haziran 1930 günü TBMM.ne gönderilmi , 15 Haziran günü görü melerine ba lanmı ve 17 Haziran günü oylanarak onaylanmı tı. 1 25 Temmuz 1930 günü resmi gazetede yayınlanan kanun böylece yürürlü e girmi ti.48 TBMM.nde 17 Haziran1930 günü yapılan görü mede ilk konu mayı yapan Tevfik Rü tü Aras itilafnamenin meydana geli ini u sözleri ile açıklıyordu.49 “Temelleri Lozan’da iki memleketin büyük devlet adamları olan smet Pa a ve M.Venizelos tarafından atılan ve her iki memleketin menfaatlerine en uygun olan samimi dostluk duygularından ilham alarak bilhassa teenni ile sabırla çalı arak bu mukavelename vücuda geldi.” Tevfik Rü tü Aras konu masında, itilafnamenin hazırlanmasında dü ünce ve gayretlerinden dolayı talya Ba vekili Musolini’ye ve Muhtelit Mübadele Komisyonu tarafsız üyelerine de te ekkür ediyordu. Bu konu madan sonra söz alan Samsun Mebusu Avni Bey itilafnameye kar ı olarak görü lerini açıklıyordu. “Etabli meselesi çok de i tirilmi tir. Yeni itilafnamede adeta ba tan a a ı ta yir edilmi tir. 425.000 ngiliz lirası aleyhimizedir. Evkaf i lerinin hallinde de gene zarardayız. Yunanistan’da kalan Türk emlakının bir senelik kirası bize verilen paradan çoktur. Benim de kar ıma dikilen sulh perisi. Ben o sulh perisini defne yaprakları içinde de il de silahlar arasında görüyorum. Sulhu kazanan dün oldu u gibi bugün de Mehmetçi in süngüsüdür. Harpteki zaferimizle politikadaki zaferimizin mütenasip olmasını bekliyordum. Hiç olmazsa zararsız bir bilançoya razı idim.” Daha sonra kürsüye gelen stanbul mebusu Hüseyin Bey de itilafın reddedilmesini isterken u gerekçeleri öne sürüyordu: “Mübadele bizim tarafımızdan istenilen ve bizim arzumuzla husule gelen bir ey de ildir. Kavala mübadillerini ben gidip anladım. Bin türlü desiseler, cinayetler neticesinde onları orada bırakamazdık. Bugünkü vaziyeti Yunanistan’daki hazineleri tapuları ile Yunan Hükümetine veriyoruz. Ne vakit gelmi olursa olsunlar stanbul Rumlarını etabli addediyoruz. Bunun mukabilinde 125.000 ngiliz lirası alıyoruz. Bu da muhtelif kuyudata bali itilafın reddini teklif ediyorum.” Hüseyin Bey’den sonra söz alan Mahzar Müfit Bey de itilafın reddedilmesini istiyordu: “Vekil Bey be eriyet iktizası diyordu. Ben bunu anlamadım. Genel çıkarlar için özel çıkarlar feda edildi. Kar ımızdakiler neden özel çıkarlarından fedakarlık etmedi. smet Pa a’nın Lozan’da kazandı ı hakkı da veriyoruz. Ben buna razı olamam. 9 numaralı beyanname Lozan muahedesinin 48 49 Bkz. Düstur 3 Tertip, Cilt 11, s.1939. Görü melerin ayrıntıları için Bkz. TBMM Zabıt Ceridesi, Devre III, Cilt 20, çtima 3, 80. nikat, s.206-278. 26 önemli bir parçası idi, bu hak bugün geri veriliyor. Türkiye’deki Rum Ortodokslar büyük emlak sahibi de ildirler. Bunu herkes bilir. Fakat oradan göçenler neler bıraktılar. Teselya’da bir çiftlik ne demektir. Yüzbinlerce lira demektir. tilafname bence kabul edilecek ekilde de ildir. Bu konu malardan sonra smet nönü kürsüye gelerek itilafname hakkında u açıklamaları yapmı tı: “Konumuz Yunanistan’la aramızda Lozan muahedesinden do an mübadil, gayrimübadil, etabli; bütün sorunların çözümünü kapsayan bir vatanda ların hakkı itilafnamesidir. Bu meselenin yedi sene sürmesinin ba lıca sebebi vatanda ların haksızlı a u ramaları fikrinin birinci derecede etken olmasıdır. Koskoca imparatorluk zamanından 30 senedir kalan malları biz kurtarmak için burada u ra ıyoruz, bundan sonra gayri mübadiller sorunu artık uluslararası konumdan çıkıyor ve özellikle bizim iç sorunumuz oluyor.” smet nönü konu masının son bölümünde Yunanistan ve Venizelos’la ilgili dü üncelerine yer vermi ti: “Kar ımızda olanlar özellikle uzun senelerin çetin tecrübeleri ile kazanılmı yüksek yetkiye sahip Venizelos gibi iktidarda bulunan yöneticiler bize teminat veriyorlar. Yunanistan’ın bizim memlekete herhangi bir ekilde zarar verecek saldırgan bir emeli yoktur. Venizelos ile Lozan’da çalı ırken özellikle bir noktaya dikkat ettim: Kendisi Yunanistan’ın çıkarları için ne kadar çetin ise Türkiye’ye zarar verecek bir görü ü de takip etmemi tir.” smet nönü’nün konu masından sonra kanun layihasının oylamasına geçilmi ti. Oylamaya katılan 206 mebustan 189’u kabul, 15’i red, 2 mebus da çekimser oy kullanmı , sonuçta itilafname TBMM tarafından onaylanmı tı. Mübadele sorunu böylece kesin olarak çözümlenmi oluyordu. Artık yeni bir dönemin penceresi aralanmı tı. Bu pencereden, her iki ülkeye girmi olan göçmenlerin, içine katıldıkları yeni çevreye uyum sorunları ve buna ba lı ba ka sorunlar göze çarpmaktaydı.50 Bu antla ma ile Batı Trakya’daki Müslüman Türklerin ki isel hakları yanında özellikle menkul ve gayrimenkul mallarına ili kin hükümler 50 Kemal Arı, Büyük Mübadele, Türkiye’ye Zorunlu Göç (1923-1925), Tarih Vakfı Yurt Yayınları, stanbul, 2003, s.162. 27 getirilerek azınlık hakları büyük ölçüde korunmu tur.51 Bu sonuçla iki ülke arasında barı ortamına geçilmi ti. Atatürk ve Venizelos’un, iki kom u devletin dü manca de il, dostça ya amalarının daha yararlı olaca ını sezmelerinin ve bunu iyi niyetle ve yüreklilikle ortaya koymalarının yanı sıra, Do u Akdeniz’de bir güvenlik ve dostluk kurma giri iminde bulunan talya’nın Ankara ile Atina’yı yakla tırıcı çabalarının bu barı ortamına geçilmesinde rolleri olmu tur.52 4. tilafnamenin Yunan Meclisinde Görü ülmesi ve Onaylanması Böylece iki yıl süren ve aslında somut olarak 1923 yılında ba layan bir dizi görü me maratonundan sonra gerçek Türk-Yunan uzla ması yolu artık açılmı tı. Venizelos, vatanında pek çok kırgınlı a ve tepkiye neden olarak, artık hedefine ula mı tı. Mülteciler ve onların siyasi temsilcileri, özgürlükçü parti üyelerini sinirlendirmi ti. Bu anla ma onlar için haklarından ödün verme anlamına geliyordu ve Yunan Hükümetinin bunu yapmaya hakkı olmadı ını dü ünüyorlardı. Di er taraftan Venizelos, devletin böyle bir yasal zorunlulu u olmadı ı kanısında ısrar ediyordu.53 16 Haziran 1930 günü toplanan Yunan Dı i leri Komisyonu Venizelos’un itilafname hakkında uzun bir açıklamasını dinlemi ti. Venizelos burada smet nönü’den kendisine gelen mektubu da okumu tu. Mektupta Ankara’ya davetinin tekrarlandı ını, itilafın uygulanabilir oldu unu, bu nedenle onaylanaca ını umdu unu aktarıyordu. Venizelos bu mektubun, itilafnamenin genel çıkarlar do rultusunda oldu unu ortaya koyması nedeniyle meslekda larının yaygaralara kulak vermemelerini istiyordu.54 Liderlerden Kafandarakis, Çaldaris, Kondilis ve Zaviçanos itilafa kar ı konu malar yapmı lar ve red oyu vereceklerini açıklamı lardı. 17 Haziran 1930 günü Meclise sevk edilen itilafname hakkında Hükümetin olumlu 51 52 53 54 Türel Yılmaz, “Türkiye-Yunanistan Arasındaki Mübadele Sorunu ve Batı Trakya Türklerinin Azınlık Haklarını Koruyan Antla malar (Lozan Barı Antla ması ve Sonrası)”, Askeri Tarih Bülteni, Sayı 46, ( ubat 1999), Ankara, 1999, s.27. Önder, Nüfus Mübadeleleri, s.153. Karamanlis, Venizelos, s.85. C. 18 Haziran 1930, s.3. 28 görü ü okunmu tu. Venizelos 18 Haziran görü melerinde yaptı ı konu mada açık bir itirafta bulunuyordu:55 Bizzat Yunanistan’ın Lozan Mübadele itilafnamesini ihlal etti ini, son itilafname ile iki kom u memleketin ili kilerinin kuvvetlendirilmekte oldu unu, Türkiye ile Yunanistan’ın ortak çalı masının Balkan barı ının esasını olu turdu unu söyleyen Venizelos konu masının sonunda Türkiye ile ilgili görü lerini açıklarken; Bugün Türkiye’nin mütecanis milli bir devlet oldu unu, iki memleketin görü melerinden memnun kaldı ını, Türkiye’de yapılmakta olan inkılapları büyük bir teveccühle ve hayranlıkla izledi ini, yeni bir Türk-Yunan devrinin açıldı ını bildirmi ti. 22 Haziran 1930 günü Muhacir te kilatı tarafından Trianon tiyatrosunda bir miting düzenlenmi ti. Türk-Yunan itilafnamesi aleyhinde düzenlenen mitingde Muhtelit Mübadele Komisyonunun tarafsız üyelerinin mübadil mallarının takasını öngören kararı ele tirilmi ti. Mitinge anti Venizelistler de katılmı lar, yalnız itilafnameyi ele tirmekle kalmamı lar, Venizelos aleyhinde tezahürat ve hakaretlerde bulunmu lardı. Selanik muhacir te kilatının bu mitinge katılmadı ı ve mitingin muhacir te kilatlarının tamamını temsil etmedi i belirtilmi ti. Mecliste yapılan görü melerde muhacir mebuslardan Çi dem o lu, itilafnamenin onaylanmasına kar ı oldu unu belirterek, muhacirlerin haklarının korunması için gerekti inde zor kullanacaklarını belirtmi ti. Bu tehdit üzerine kürsüye gelen Venizelos, Çi dem o lunun bu konu ma ile muhacirleri istismar etti ini açıklamı tı. Çi dem o lu tekrar kürsüye gelerek Venizelos Hükümetinin muhacir hak ve çıkarlarına hıyanet etti ini, konuyu incelemeden hafife alarak feda etti ini ileri sürüyordu. Bu arada muhalif liderler dosyadaki evrakı tam inceleyemediklerini ileri sürmü ler ve görü meler 24 Haziran gününe ertelenmi ti. Hükümet çevrelerinde yapılan de erlendirmeler itilafın 35-46 oy dı ında büyük bir ço unlukla onaylanaca ını gösteriyordu. Venizelos 24 Haziran 1930 sabahı yaptı ı açıklamada:56 itilafname oylanırken ekseriyet usulünün uygulanmasını isteyece ini, kendi partisine mensup mebuslardan mecliste bulunmayanlar ile aleyhte 55 56 C. 19 Haziran 1930, s.3. C. 25 Haziran 1930, s.3. 29 oy verecek mebusların partiden ayrılmı sayaca ını bildiriyordu. Yunan meclisinde üç gün süren gürültülü tartı malardan sonra oylama 26 Haziran 1930’da yapılacaktı. Muhalefet liderleri oylama öncesinde yaptıkları konu malarla mebusları etkilemeye çalı mı lardı: Terakkiperver partisi lideri Kafandarakis; Bu itilafname ile Türkiye’nin Yunanistan’a kar ı her türlü yazılı taahhütten kurtuldu unu, Rum azınlı ı hakkında itilafnamede hiçbir kayıt bulunmadı ını söylemi ti. Milli Cumhuriyetperver partisi lideri General Kondilis; Venizelos’u Yunanistan için büyük bir felaket olan Lozan’ı imzaladı ı için ele tirmi ti. Kondilis, Yunanistan’ın Anadolu’da u radı ı ma lubiyeti ba ka bir araçla telafi etmek mümkün iken Lozan Muahedesinden sonra bu ikinci itilafnamenin Yunan çıkarları için tarifi imkansız ikinci bir felaket olu turdu unu sözlerine eklemi ti. Kondilis konu masının sonunda; Türk-Yunan dostlu unun gerekli oldu unu, Türkiye’nin imdiki rehber ve liderleri ile medeniyet yolunda büyük geli meler kaydetti ini, bunları hayret ve takdirle izledi ini vurgulamı , buna ra men Yunanistan’ın çıkarları için red oyu verece ini bildirmi ti. Muhalefet liderlerinden sonra söz alan Venizelos üç saat kadar süren konu masına ba larken:57 “Unutmayınız ki görü meler esnasında Türkiye galip vaziyette idi. Türkiye’yi galibiyetinin kendi ruhundaki gurur ve ereften feragat etmeye zorlamak mümkün de ildi” sözleri ile Lozan gerçe ine dikkat çekiyordu. Venizelos konu macılara cevap olarak; “ stanbul Rumları için ayrı bir itilafnameye gerek olmadı ını, iki taraf ili kilerinin geli mesi için Ekim’de yapılacak Ankara ziyaretinin stanbul Rumları için en önemli zaman oldu unu” söylüyordu Venizelos, “Deniz Silahlarının sınırlandırılması konusunda Türk Hükümetinden teminat aldı ını, bu itilafname ile Türkiye ve Yunanistan için Milletler Cemiyetinde daha erefli bir mevkiin hazır olaca ını, Türkiye’nin Lozan uyarınca belirlenen Rum azınlı ın hukukuna hürmet edece i kanaatinde oldu unu” açıklıyordu. Venizelos konu masının son bölümünde; “Balkan sulhünün temel dayana ının Türk-Yunan itilafnamesi oldu unu, Anadolu seferine o zamanki artlar içinde Yunanistan’ın erefini korumak için giri tiklerini belirtiyor ve muhaliflerin kendisinden sonra sefere 57 C. 27 Haziran 1930, s.4. 30 neden devam ettiklerini” soruyordu. Bundan sonra kürsüye gelen halk partisi Lideri Çaldaris, Venizelos’a cevap olarak. Bu sefere devam etmeden önce, anla mak istedikleri halde Türklerin buna yana madıklarını” söylüyordu. Görü meler sonunda yapılan oylama sonucu oturuma katılan 216 mebustan 191 inin kabul, 19 unun red oyu kullandı ı açıklanıyordu. Böylece Türk-Yunan mübadele itilafnamesi 26 Haziran 1930 tarihinde Yunan Meclisi tarafından onaylamı tı. Yunan Senatosu da 27 Haziran 1930 günü toplanarak itilafnameyi görü mü tü. Buradaki oylamadan önce Venizelos yaptı ı konu mada: nönü’nün Lozan görü melerinden bu yana göstermi oldu u siyasi yetene ine de inmi ve;58 “iki memleket arasında olu an hayırlı yakınla manın sa lanmasında bu büyük insanın göstermi oldu u uzla macı tutumun en önemli etken oldu unu” belirtmi ti. Bu konu madan sonra yapılan oylamada Senato oybirli ine yakın bir ço unlukla itilafnameyi onaylamı tı. M. Venizelos Atina Büyükelçisi Enis Akaygen’i davet ederek “itilafnamenin büyük bir ekseriyetle Yunan parlamentosunda onaylandı ını resmen tebli etmi ve durumu smet Pa a ile Tevfik Rü tü Beye bildirmesini” rica etmi ti.59 Venizelos, Türk-Yunan ili kilerinde yeni bir dönem açacak olan giri imi ba latmak için uygun zaman oldu unu anlamı tı. Ayrıca halkın onayını alarak bu uzla mayı desteklemek istiyordu. Böylece Ankara’yı ki isel olarak ziyaret etme ve bir dostluk anla ması imzalama iste ini Türk Hükümetine açıklamı , bu iste e co kulu bir ekilde kar ılık almı tı.60 1930 antla ması iki taraf arasındaki buzları kırmı , Türk-Yunan ili kilerinde birdenbire yeni bir dönem meydana getirmi ti. Türk hükümeti samimi bir dostlu un temellerini atmak için harekete geçerken Yunan Ba bakanı Venizelos da, anla mazlı ı yeni bir devrenin ba langıcı saydı ını açıklamı tı. Böyle bir ortamda Türk Hükümeti Venizelos’u Türkiye’ye davet etmi ti.61 58 59 60 61 C. 29 Haziran 1930, s.1. C. 28 Haziran 1930, s.3. Karamanlis, Venizelos, s.85. Armao lu, Siyasi Tarih, s.326, 327. 31 tilafnamenin imzalanmasından sonra smet nönü ile Venizelos arasında yeni bir mektupla ma süreci ya anmı tı. smet nönü mektuplarında; “Ekim ayında Venizelos’un Ankara’ya yapaca ı ziyarette daha sa lam bir zemin üzerinde ortak çalı ma yapılarak samimi bir dostlu un temellerinin olu turulaca ını ifade etmi ti.62 Venizelos verdi i cevapta; “bu itilafnameyi Do u için yeni bir devrin ba langıcı olarak kabul etti ini, Ankara’ya davetini büyük bir memnuniyetle gerçekle tirmek niyetinde oldu unu belirtmi ti. C. Türkiye ile Yunanistan Arasında Yeni Anla malar çin Hazırlık Dönemi 10 Haziran 1930 tarihinde Ankara’da Mübadele tilafnamesinin imzalanmasından sonra iki ülke arasında yeni anla maların yapılabilmesi için heyetler arasında kar ılıklı giri imler ba lamı tı. Özellikle Venizelos’un Ankara davetini kabul etti ini açıklaması anla malar için olumlu bir ortam hazırlıyordu. tilafname henüz onay safhasında iken Türkiye ile Yunanistan arasında bir dostluk misakı ve deniz silahlarının deniz kuvvetleri arasında e itlik esasına dayanılarak sınırlandırılmasına ait anla maların yapılması için yakında görü melere ba lanacaktı.63 Venizelos 20 Haziran 1930 günü sonbaharda yapaca ı Ankara ziyareti ile ilgili olarak u açıklamayı yapmı tı.64 “Lozan muahedesinin tatbiki dolayısıyla çıkan ihtilafların hallinden dolayı pek memnunum. Bu itilaf sayesinde arazi meselesi halledilmi ve asırlardan beri devam eden ihtilaflara nihayet verilmi tir. Bu muahede ile iki hükümet arasında açılan yeni devir yakında bir dostluk muahedesi ile kuvvet bulacaktır. Gelecek sonbaharda Ankara’yı ziyaret ederek Türkiye Cumhuriyetinin mukadderatını idare eden ve Türkiye’nin inki afı, dahili ıslahatı için büyük bir gayretle çalı an reislerle görü meye muvaffak olaca ım”. Bu günlerde Yunanistan Hariciye Encümeni Türkiye ile Yunanistan arasında iktisadi bir itilaf imzalanması hakkındaki kanun layihasını görü erek onaylamı tı. 62 63 64 C. 28 Haziran 1930, s.3. C. 18 Haziran 1930, s.3. C. 20 Haziran 1930, s.2. 32 Encümen ayrıca hükümetin bu konuda takip etti i siyaseti de benimsemi ti.65 17 Temmuz 1930 günü Türkiye ile Yunanistan arasında mevcut muvakkat ticaret mukavelesi altı ay uzatılmı tı. Bu konuda Yunan Dı i leri Bakanı ile Türkiye’nin Atina Büyükelçisi arasında mektup teatisi ile durum tespit ediliyordu.66 Mektup teatisinin sonucu 27 Temmuz 1930 tarihinde Dı i leri Bakanlı ı ve Ba bakanlı a yazı ile bildirilmi ti.67 ki ülke arasındaki ili kileri olumlu etkileyen olaylardan biri de Yunanistan’ın Cenevre konferansına gönderdi i muhtıra idi. Bu muhtırada Türkiye’nin Avrupa Federasyonuna katılmasının Yunanistan’da sempati ile kar ılanaca ı belirtiliyordu. Atina Büyükelçisi Enis Akaygen bu nedenle Venizelos ve Mihalakopulos’u ziyaret ederek te ekkür etmi ti.68 Cemiyeti Akvamın 14 Eylül 1930 da Cenevre’de yapaca ı toplantıda Venizelos, Türkiye’nin Avrupa Birli ine dahil olması ile ilgili teklifini tekrarlayacaktı.69 Türkiye ile Yunanistan arasında deniz kuvvetlerinin sınırlandırılması için bir anla ma yapıldı ı 5 A ustos 1930 tarihli Avrupa gazetelerinde yer alıyordu. Ancak Ankara’da hükümete yakın çevreler, Türkiye ile Yunanistan arasında e itlik olu tu unu, henüz bir anla ma imzalanmadı ını bildiriyorlardı.70 Türkiye ile Yunanistan arasında halen görü meleri devam eden Dostluk, Hakem ve Deniz Kuvvetlerinde e itlik, Ticaret, kamet gibi anla malar Venizelos ve Dı i leri Bakanının Ankara ziyareti esnasında imzalanacaktı. Deniz kuvvetlerinin e itlik esasları kar ıla tırıldıktan sonra konunun teknik yönleri ile Deniz Bakanlıkları ve Ankara’ya gönderilecek bir heyet ilgilenecekti.71 Venizelos’un Ankara ziyaretinde kesinle ecek olan Türk-Yunan Ticaret anla ması için görevlendirilen Yunan temsilciler 29 A ustos’da Atina’dan hareket etmi ler ve 30A ustos günü stanbul’a ula mı lardı. 65 66 67 68 69 70 71 C. 22 Haziran 1930, s.3. C. 17 Temmuz 1930, s.3. B.C.A.: Yeni tilaf Notasının Teatisi, 27 Temmuz 1930, 030.10 254.712.18. B.C.A.: Türkiye’nin Avrupa Federasyonuna Katılması hk., 3 A ustos 1930, 030.10 254.712.20. C. 14 Eylül 1930, s.3. C. 6 A ustos 1930, s.1. C. 8 A ustos 1930, s.3. 33 Heyet ba kanı Diyamontopulos yaptı ı açıklamada:72 “Yunanistan’ın Türkiye’ye 1 Milyon drahmi de erinde i lenmi mal ihraç etti ini, Türkiye’nin ise Yunanistan’a ham madde ve hububat olarak 300 milyon drahmi de erinde ihracat yaptı ını, Yunanistan’ın buna bir itirazının olmadı ını, ancak i lenmi mal ihracatında kolaylık gösterilmesini isteyeceklerini” söylüyordu. Ankara ziyareti ile ilgili olarak Venizelos’tan yeni bir açıklama gelmi ti. 4 Eylül 1930’da Paris’te yapılan bu açıklamaya göre Venizelos:73 “2 Ekimde Türkiye ba kentinde bulunaca ını, Türkiye ileri gelenleri ile yapılacak görü meler sonunda Türkiye-Yunanistan ili kilerinin bir kat daha sa lamla aca ını” belirtiyordu. Ekim ayının ilk günlerinde Venizelos’un Ankara ziyareti ile ilgili programı netle meye ba lıyordu. Ziyaretin 20 Ekim 1930 tarihinde gerçekle ece i söylenmekte ise de hareket günü Ankara’da taraflar arasında devam eden görü melerin sonucuna ba lı olacaktı. Sekiz gün olarak planlanan ziyaretin 4 gününde Venizelos Ankara’da kalacaktı. Ba bakan smet nönü ve di er üst yöneticilerle görü ecek olan Venizelos, görü meler sonuçlanırsa, Ticaret ve kamet, Deniz Kuvvetlerinin e itli i mukavelelerini imzalayacaktı. Aksi takdirde yalnız dostluk misakı imzalanacaktı.74 Ziyaret öncesinde Venizelos’un açıklamalarına bir yenisi ekleniyordu. 14 Ekim 1930 tarihinde Yunan istiklal mücadelesi kahramanı General Celocotrovis’in kemiklerinin nakli nedeniyle Tripolis’te düzenlenen törende konu an Venizelos:75 “Türklerle aramızda yedi asırdır süren mücadele ve muhakeme bitiyor. Son karar Lozan Antla ması ile verilmi oluyor. Kendi hesabıma istinaf arzusunda de ilim. Size de böyle yapmanızı tavsiye ederim.”. 20 Ekim tarihine gelindi i halde Venizelos’un ziyaretinin gerçekle memesinin bu tarihlerde Macar Ba vekilinin Ankara ziyareti ile ba lantılı oldu u, Venizelos’un Kont Behlen ile kar ıla mak istemedi i basına yansımı tı. Yunan Dı i leri Bakanı Mihalakopulos, iki stanbul gazetesinin bir müddetten beri yazıları ile Rum unsuruna hücum ettiklerini, ancak bunların Türk-Yunan dostlu unu etkilemeyece ini, Venizelos’un yakında Ankara’yı 72 73 74 75 C. 1 Eylül 1930, s.3. C. 5 Eylül 1930, s.3. C. 5 Ekim 1930, s.3. C. 15 Ekim 1930, s.3. 34 ziyaret edece ini bildirmi ti.76 Ziyaretin gecikmesi ve basında yer alan çe itli yorumlar nedeniyle Atina Büyükelçisi Enis Akaygen durumu ö renmek üzere Mihalakopulos’u ziyaret etmi ve görü meden sonra yaptı ı açıklamada; Ticaret, ikamet ve konsolosluk görü melerinin Ankara’da ayın 25’ine kadar son bulmasının kesin oldu unu, bu nedenle Venizelos’un ziyaretini ertelemesi için herhangi bir sebebin bulunmadı ını söylemi ti. Venizelos’u getirecek olan sava gemisinin zmit’e gelmesi, Venizelos’un oradan Ankara’ya gitmesi planlanmı tı. Nedeni, geminin stanbul’a gelmesi halinde Patrikle görü me zorunlulu unun do ması, bunun da Türkiye tarafından ho kar ılanmayaca ı kaygısıydı. Türkiye, geminin stanbul’a gelmesine bir itirazının olmadı ını bildirince program bilinen ekli ile uygulanacaktı. Venizelos’un Patrik ve Yunan toplulu u temsilcileri ile görü ememe pahasına Türkiye’nin hassasiyetine saygı göstererek, stanbul’a u ramadan yolculuk yapmayı tercih etmesi jestine kar ılık olarak Türk hükümetinin Venizelos’un çekincelerini ortadan kaldırarak stanbul’u ziyaret etmesi için davette bulunmu olması77 iki ülke arasındaki diplomasiye ilginç bir örnek olu turmu tu. Böylece Türkiye, Yunanlıların ( stanbul Rumlarının) ve Patri in ülke için herhangi bir tehdit olu turmadı ını kastetmi oluyordu.78* Enis Akaygen’den Ankara görü meleri ile ilgili olumlu haberler alan Mihalakopulos durumu Venizelos’a bildirmi ti. Bunun üzerine Ankara’daki görü melerin sonuçlanaca ı ümidi ile Venizelos’un 25 Ekim 1930 günü Atina’dan hareketle Ankara’ya gitmesi kararla tırılmı tı.79 76 77 78 * 79 C. 21 Ekim 1930, s.1. Karamanlis, Venizelos, s.85. Evanti Hacivasileios, Elefteros Venizelos, Türk-Yunan Yakınla ması ve Balkanlarda Güvenlik Problemi (1928-1931), Balkan Enstitüsü Yayını, Selanik 1999, s.81. Selanik Aristotelis Üniversitesi Siyaset ve Kamu Bölümü Mezunu Olup Halen Atina Üniversitesi Tarih Bölümünde Ö retim Üyesidir. C. 22 Ekim 1930, s.1. 35 25 Ekim günü Venizelos'un resmi ziyaret programı belli oluyordu.80 Buna göre; Venizelos ve Yunan heyeti, ayni gün saat 17:30 da özel bir trenle Ankara’ya hareket edeceklerdi. 27 Ekim sabahı Ankara’ya ula acak olan Venizelos’un Ankara programı 1 Kasım gününe kadar devam edecekti. Aynı gün stanbul’a hareket edecek olan heyet stanbul’a ula tı ı gün Elli Kruvazörü ile Yunanistan’a dönecekti. 25 Ekim 1930’da Türk-Yunan Ticaret mukalvelenamesi Ankara’da parafe edilmi ti.81 Venizelos’un imzalayaca ı Deniz Kuvvetlerinde e itlik protokolünü kapsayan beyanname konusunda Atina’dan hareketinden önce anla ma sa lanmı tı.82 D. Venizelos’un Türkiye’yi Ziyareti 25 Ekim günü Venizelos, 1929 Temmuzundan itibaren yeniden Dı i leri Bakanı olan Mihalakopulos’la birlikte denizden Türkiye’ye açılmı lardı.83 Venizelos ve beraberindeki heyet için ön kar ılama 26 Ekim 1930 günü saat 15:30 da Marmara açıklarında görevliler tarafından yapılmı tı. Misafirler planlandı ı ekilde saat 16:00 da Haydarpa a’ya gelmi lerdi. Kalabalık bir seyircinin bulundu u gar Türk ve Yunan bayrakları ile süslenmi ti. Yunanlı gazetecilerin “Zito Mustafa Kemal, Zito Venizelos” eklindeki tezahüratlarına halk “Ya a” sesleri ile katılmı tı.84 Heyet bu ortam içinde karaya çıkıyordu. Venizelos’u stanbul Valisi Muhittin Bey, Polis Müdürü Ali Rıza Bey, Atina Elçisi Enis Akaygen ve di er görevliler kar ılamı lardı. Kısa bir süre garda dinlenen Venizelos, zamanının kısıtlı oldu unu söyleyerek basına açıklama yapmamı , saat 17:30’da da özel bir trenle Ankara’ya hareket etmi ti.85 Türk Hükümeti Venizelos’a parlak bir kar ılama töreni hazırlamı , onu uluslararası çapta büyük bir lider ve Türk-Yunan dostlu unun mimarı olarak kar ılamı lardı.86 80 81 82 83 84 85 86 Ziyaret programının ayrıntıları için Bkz. A.M.D.P. Cilt II, Belge No: 17, Kültür Bakanlı ı 1981, Ankara, s.173-176 C. 25 Ekim 1930, s.3. C. 27 Ekim 1930, s.3. Karamanlis, Venizelos, s.85. C. 27 Ekim 1930, s.1. C. 27 Ekim 1930, s.2. Karamanlis, Venizelos, s.85. 36 Venizelos’u Ankara’ya getiren tren 27 Ekim 1930 günü saat 09.50 de gara girmi ti. Kar ılamada Ba vekil smet nönü, Dı i leri Bakanı Tevfik Rü tü Aras ve di er görevliler bulunmu tu. Bayraklarla ve büyük çiçeklerle donatılmı garda bir sütun üzerinde Yunan harfleri ile “kolos litate” (Safa Geldiniz) cümlesi yazılı idi.87 Venizelos, kar ılamadan sonra saat 11:00’de de smet nönü’yü ziyaret etmi ti. Dı i leri Bakanlı ınca Hariciye kö künde düzenlenen ö le yeme inde Venizelos, smet nönü, Mihalakopulos ve Tevfik Rü tü Aras e leri ile birlikte hazır bulunmu lardı. Ayrıca Muhtelit Mübadele Komisyonu Türk Heyet reisi Kamil Bey, Atina Elçisi Enis Akaygen ve Cumhurba kanlı ı Genel Sekreteri ile di er görevliler de yeme e katılmı lardı. 27 Ekim 1930 ak amı saat 20:30’da misafirler için smet nönü’nün Ankara Palas’taki daveti gerçekle mi ti. Burada ilk konu mayı yapan smet nönü:88 “TürkYunan yakınla ması hakikatte Lozan konferansının toplandı ı zaman ba lar. Orada sizinle benim idare etmi oldu um çetin ve güçlüklü müzakereler, bu suretle aramızda aylarca muhafaza etti imiz temas, birbirimizi tanımak, anla mak ve sonuçta uzla mak fırsatı vermi tir.” sözleri ile dostlu un temellerinin Lozan’da atıldı ını açıklamı tı. smet nönü Mübadele tilafnamesine de inerek; “10 Haziran tarihli mukavele Türkiye ve Yunanistan’ın gerçek menfaatlerinin tamamiyle anla ılmasından do an bu yumu ama e iliminin ilk meyvesi oldu” ifadesi ile ula ılan noktayı belirtmi ti. smet nönü Türk-Yunan dostlu unun etkinli ini de u sözleri ile vurgulamı tı. “Türkler ve Yunanlıların her hususta, Balkanlarda ve aynı büyük menfaatlere sahip oldukları Akdeniz havzasında anla maya ve birlikte çalı maya mecbur oldukları kabul edilmelidir.” Venizelos verdi i cevapta öncelikle geli amacını açıklamı tı:89 “Davetinize icabette kusur etmedim. Bu hareketle Yunanistan'ın Lozan Muahedesini, arazi statükosunun iki devlet arasında kesin bir düzeltme olarak kabul etmesi konusundaki kati kararını göstermek için geldim.” Türkiye ve Yunanistan'ın bölgedeki etkin rolüne de inen Venizelos u de erlendirmeyi yapıyordu: “Birle erek Balkan sulhunun ve hatta Avrupa sulhunun sa lam bir dayana ını 87 88 89 C. 28 Ekim 1930, s.1. A.M.D.P., Cilt II, s.177,178. A.e., s.179-181. 37 olu turabiliriz. Balkan Misakından ümitvarız. Fakat bu mirlik olu madı ı müddetçe ve olu uncaya kadar Türkiye ve Yunanistan'ın hiçbir ekilde kar ı kar ıya gelmeyeceklerini bilmeleri çok önemlidir.” Venizelos 1930 Balkan Oyunlarında Türklere duydu u hisleri belirtirken: “Atletlerinizin bir muvaffakiyetini ilan için stadyuma çekilen asil Türk Milletinin bayra ını görünce on binlerce halk tek bir insan gibi aya a kalkarak bayra ınızı selamladılar” demi ti. 27 Ekim 1930 günü saat 16:30 da Venizelos, Atatürk tarafından kabul edilmi ti. Bu kabulde Dı i leri Bakanı Tevfîk Rü tü Aras da hazır bulunmu tu.90 Görü me hakkında bir açıklama yapılmamı ise de, geçmi ten hiç bahsedilmedi i, gelecekten, iki kom u ve dost hükümetin ortak ili kisi ve özellikle Yakın Do u ile ilgili konuların görü üldü ü basına yansıyordu. Venizelos, görü meden sonra aynı özeni göstererek u açıklamayı yapmı tı:91 “Gazi Mustafa Kemal ile ilk defa görü tüm. Kendileri hakkında ifade edilecek hayranlık ve takdirler bütün dünyada defalarca tekrar edilmi tir. Kendilerini imdiye kadar kudretli bir asker olarak tanırdım. Bu görü memde ayni zamanda yüksek bir siyasetçi oldu unu da gördüm ve görü meden mutlu çıktım. Dı i leri Bakanımla beraber üzerinde ısrarla duraca ımız bir nokta daha vardır ki o da hükümetinizle gerçekle mi olan görü melerde genel fikir ve dü üncelerin zatı alileri tarafından onaylanmı olmasıdır.” Görü me esnasında Atatürk, Yunan ordusunu takdir edince; Venizelos bundan çok duygulanmı , bunu Yunanistan’da açıklayabilir miyim diye sormu ve Atatürk de olumlu cevap vermi ti.92 Venizelos yaptı ı açıklamada Türk askerinden bahsederken; “ ki üç sene önce görmü olsaydım kıskanırdım. Fakat imdi dost bir milletin askeri oldu u için iftihar ediyorum” demi ti.93 90 91 92 93 C. 28 Ekim 1930, s.3. “Yunan Ba vekili Mösyö Venizelos Ankara’da”, Ayın Tarihi, Cilt.23-24, Sayı 79-81, (1930 Kasım), s.6740. C. 28 Ekim 1930, s.4. Asım Us, 1930-1950 Atatürk, nönü, kinci Dünya Harbi ve Demokrasi Rejimine Geçi Devri Hatıraları, Vakit Matbaası, stanbul, 1966, s.10. A.e., s.9. 38 29 Ekim 1930 ak amı Ankara'daki Türkoca ı'nda verilen baloya Yunanlı gazeteciler de davetli idi. burada Atatürk bu gazetecilere bir demeç vermi ti. Hamdullah Suphi Bey'in tercümesi ile gerçekle en demeç öyleydi :94 “Yunan gazetecilerini görmekle bahtiyarım. Matbuat hükümetlerin siyasetleri üzerinde vasi miktarda icrayı tesir eden büyük bir kuvvettir. Atina'da Balkan Konferansına giden Türk Murahhasları avdetlerinde Yunan ahalisi ve matbuatı tarafından ne kadar hararetli bir istikbale mazhar olduklarını bana söylediler. Memleketinize avdet etti iniz zaman burada gördü ünüz Türk Milletinin hissiyatı ve Türk Milleti tarafından Yunan murahhaslara yapılan hüsnü kabul ve hüsnü istikbal hakkındaki intibalarınızı yazmanızı rica ederim. ki millet arasında vasi bir te riki mesai sahası vardır. Ben ahsen bu iki millet arasında te riki mesaiye tamamen taraftarım. Nasıl ki siz de bizzat buna ahit oldunuz. Türk Milleti de ayni arzu ve telakkiye i tirak etmektedir.” E. Türkiye ile Yunanistan Arasında Yeni Anla maların mzalanması, Ziyaret ve Açıklamalar 1. mza Töreni Türkiye ile Yunanistan arasında Dostluk, Tarafsızlık,Uzla ma ve Hakem Muahedesi ile Deniz Teslihatı protokolü 30 Ekim 1930 Per embe günü saat 19:30'da Dı i leri Bakanlı ında imzalanmı tı.95 Törende hazır bulunanlar; Venizelos ve smet nönü, T.Rü tü Aras ve Mihalakopulos, Atina Büyükelçisi Enis Akaygen, Ankara Büyükelçisi M.Polihronyadis, Muhtelit Mübadele Komisyonu,Türk Reisi Tevfık Kamil Bey, Komisyonun tarafsız üyeleri Protokol ve hariciye görevlileri idi. Önce smet nönü, Venizelos, T.Rü tü Aras ve Mihalakopulos tarafından Dostluk Tarafsızlık, Uzla ma ve Hakem Anla ması ile Deniz Silahları protokolü imzalanmı tı. Venizelos, heyecanlı bir atmosfer içinde, halkının da ortak oldu u co ku ile uluslararası onayları almı olarak bu anla maları imzalamı tı.96 mzadan sonra ilk konu mayı Venizelos97; “Bu itilafın iki dost milletin ili kilerinde verimli ve hayırlı olmasını temenni ederim. Felsefe yapmıyorum,artık dünya akıllanmı tır. Bu 94 95 96 97 A.S.D., Cilt III, A.K.D.T.Y.K. Ankara, 1989, s.129. “Venizelos Ankara’da”, Ayın Tarihi, s.6737-6739, C. 31 Ekim 1930, s.3. Karamanlis, Venizelos, s.85. “Venizelos Ankara’da”, Ayın Tarihi, s.6738, C. 31 Ekim 1930, s.3 39 muahedeyi yapmak için sarfetti imiz mesai bütün heba olsaydı insanlı ın aklı seliminden üphe edecektim.” demi ti. smet nönü de buna kısa bir kar ılık vermi ti: “M.Venizelos'a te ekkürle ayni hisler ve kanaatlerle mukabele ediyorum. Ve imza etti imiz muahedenin kıymeti, akdine hakim olan dü üncededir.” Kısa konu malar ve alkı lardan sonra ikamet Ticaret ve Seyri Sefain muahedesi Tevfık Rü tü Bey ve Mihalakopulos ile Türk ve Yunan yetkililer tarafından imzalanmı tı. 2. Anla maların Esasları Türkiye Cumhuriyeti ile Yunanistan Hükümeti arasında aktedilen Dostluk Tarafsızlık Uzla ma ve Hakem Muahedesi toplam 28 maddeden olu up a a ıdaki ana esasları kapsıyordu.98 1 nci Madde : Taraflar, di erinin aleyhine hiçbir siyasi, ticari itilafa, birli e dahil olmamayı pe inen kabul ediyorlardı. 2 nci Madde : Taraflardan biri barı çı tavrına ra men bir veya birkaç devletin saldırısına u rarsa, di er taraf çatı ma devam etti i sürece tarafsız olmayı kabul etmi ti. 3 ncü Madde : Taraflar bu anla manın ilgili maddelerinde yer alan uzla ma kurallarına göre uzla mayı, adli e itli i ara tırmayı, uluslararası anla mazlıkların çözümü için ba vurulan kurallara ve hakem mahkemelerine müracaat etmeyi kabul etmi lerdi. 7 nci Madde: Taraflardan birinin di erine yapaca ı talep üzerine, anla manın onaylanmasından sonra 6 ay içinde bir Daimi Uzla ma Komisyonu olu turacaktı. Bu komisyonda ikisi taraflara ait, üçü tarafsız üçüncü devletlerin tebasından toplam be üye bulunacaktı. Üyelerin görev süresi 3 yıl olacaktı. Anla manın di er maddeleri uzla ma ve hakemlikle ilgili hükümleri açıklıyordu. Bu anla maya ek 98 Muahedenin ayrıntıları için Bkz. Düstur 3 Tertip, Cilt 12, s.73-85. 40 olarak hazırlanan Deniz Kuvvetlerinin Sınırlandırılmasına ait Protokol ise u esasa dayanmı tı:99 Taraflar deniz silahlarının e it ekilde sınırlandırılmasını kabul etmi ler, deniz silahlanması yönünde bo yere masraf yapılmaması için mevcut deniz kuvvetlerine yeni bir gemi ve silah alımı konusunda altı ay önceden birbirlerine bilgi vermeyi taahhüt etmi lerdi. Türkiye Cumhuriyeti ile Yunanistan Hükümeti arasında aktedilen kamet, Ticaret ve Seyrisefain Mukavelenamesi toplam 36 madde ve eklerinden olu uyordu. Mukavelename u esasları kapsıyordu :100 1 nci Madde : Taraflar iki ülke arasında ekonomik ili kileri geli tirmeyi kabul etmi ler, kar ılıklı olarak tarafların kanunlarına uymak ko ulu ile her türlü ticaret, seyahat ve ikameti taahhüt etmi lerdi. 2 nci Madde : Taraflardan birinin ülkesine ikamet amacı ile gelenler o devletin iç güvenlikle ilgili kanunlarına uymayı kabul etmi lerdi. 3 ncü Madde : Taraflar bu anla madan yararlanacaklara kendi vatanda larına ait ticaret ve vergi esaslarını uygulamayı kabul etmi lerdi. 4 ncü Madde : Tarafların tebaasından biri di er ülkenin kanunlarına uymak ko ulu ile o ülkede yapaca ı ticareti ve istihdamı bizzat kendisi veya o ülke vatanda larından birisinin aracılı ı ile yapabilecekti. Mukavelenin di er maddelerinde; genel ticaret, kamet ve seyri sefain esasları, mal ve hizmet mübadele esasları, kara, demir ve deniz yolu ile ta ıma esasları, gar, liman ve benzeri tesislerin kullanılmasına ait esaslar ve bunların teknik ayrıntıları yer alıyordu. 99 100 Düstur 3 Tertip, Cilt 12, s.86. Mukavelenamenin ayrıntıları için Bkz. Düstur 3 Tertip, Cilt 12, s.115-173. 41 3. Venizelos'ıın Ankara Programını Tamamlaması Türk-Yunan dostlu unun Ekim anla maları ile yeni bir boyut kazandı ı, Venizelos'un ziyareti ve basın açıklamalarında görülüyordu. Cumhuriyet Gazetesi yazarının: “Gazimiz hakkında fikrinizi tekrar sorabilir miyim” eklinde yöneltti i soruya Venizelos u kar ılı ı veriyordu :101 “Gazi için mevcut olan telakki artık bütün cihana amildir ve benim fikrimi tekrar söylememe gerek yoktur. Bunu bütün dünya o kadar tekrar etmi tir ki fazla söz kullanmaya meydan kalmamı tır. Yalnız unu söyleyelim ki büyük bir asker olan Gazi'nin dünkü resmigeçidi sivil kıyafetle takip etmesi bende fevkalade bir tesir yapmı tır.” Venizelos ve Yunan Heyeti programlarını tamamladıktan sonra 31 Ekim 1930 ak amı Ankara'dan ayrılmı lardı. smet nönü, Tevfık Rü tü Aras, di er yetkililer ve kalabalık bir halk toplulu unun bulundu u u urlamada tren henüz hareket etmeden Venizelos Fransızca olarak “Ya asın Türkiye” diye ba ırmı ve u urlayanlardan “Ya asın Yunanistan” kar ılı ını almı tı. Venizelos ayrılmadan önce smet nönü’yü Yunanistan'a davet etmi ti.102 1 Kasım 1930 günü Türk-Yunan anla maları ve görü melerine ait resmi tebli yayınlanmı tı. Tebli de:103 Venizelos'un Ankara'da be gün kaldı ı, Cumhuriyet Bayramı törenlerine katıldı ı, 10 Haziran Anla masının Türkiye ile Yunanistan arasındaki maddi sorunları kati olarak halletti i ifade edilmi ti. Tarafların Ekim anla maları için gösterdikleri çabaların, iki ülkenin Balkanlarda ve Do u Akdeniz’deki iktisadi ve siyasi çıkarlarına tamamen uygun oldu u belirtilmi ti. Ayrıca iki ülkede bulunan azınlıkların ülkelerin çıkarlarına uygun hareket etmeleri, Türkiye ve Yunanistan arasındaki ili kileri güçle tirmeyecek bir dü ünceye sahip olmalarının önemine de inilmi ti. 101 102 103 C. 31 Ekim 1930, s.3. C. 1 Kasım 1930, s.3. A.M.D.P., Belge No:18, s.182. 42 Ankara’da son derece sıcak kar ılanan Venizelos’un ziyareti sırasında imzalanan 3 anla ma, 7 yıl önce sava an iki ülke arasında siyasal, ekonomik ve askeri bir i birli i yaratırken, Türk-Yunan ili kileri tarihinde ilk kez bir dostluk dönemini de ba lattı. Bu olumlu dostluk havası içinde Yunan Ba bakanının Patrikhaneyi ziyaret etmesine kar ı çıkılmadı ve böylece dolaylı yoldan da olsa Türk Hükümetinin Patrikhane ile olan sorunlarının sona erdi i mesajı verilmi oldu.104 4. Venizelos’un stanbul Programı ve Ayrılı ı 1 Kasım 1930 sabahı stanbul’a gelen Yunan Heyetine zaman açısından uygun gelecek bir program hazırlanmı tı. Bu program Venizelos’un Vali Muhittin Bey’i ziyareti ile ba lamı , Ba papazı* ziyaret, Yunan Konsoloslu unu ziyaret, tarihi yerlerin ziyareti eklinde devam etmi ve bir basın toplantısı ile sona ermi ti. Venizelos basın toplantısında ziyaretini özetlemi ti:105 “Ankara’dan de erli intibalarda dönüyorum. Orada olu turdu umuz eserler ka ıt üzerinde kalmaya mahkum ve basit eyler de ildir. Aktedilen muahedeler Yakın Do u’da barı ı sa layacak ve iki ülkeyi mutlulu a ula tıracaktır. Ankara itilafları Yugoslavya ve Rusya’ya kar ı de ildir. smet Pa a ve ben deli de iliz, hudutlarımızın dı ına çıkan hiçbir emelimiz yoktur. “Venizelos 1 Kasım 1930 günü henüz Türkiye’den ayrılmadan önce Dı i leri Bakanı Mihalakopulos ile birlikte smet nönü’ye bir te ekkür telgrafı çekmi ti.106 Venizelos’un Türkiye ziyareti devam ederken 1 Kasım 1930 günü TBMM nin yeni dönem çalı maları ba lıyordu. Cumhurba kanı Atatürk TBBM.ni açı konu masında Ankara görü meleri ve anla maların Türkiye ve Yunanistan açısından 104 * 105 106 Oran, Türk Dı Politikası, s.347. Ba papazlık konusu: Muhtelit Mübadele Komisyonu etabli sıfatını ta ıyanlara bunu belirten bir belge veriyordu. Fener Rum Patri ine bu belgenin verilip verilmeyece i, verilecekse hangi ünvanla verilece ine ait belirsizlik nedeniyle resmi yazı malarda “Ba papaz” tabiri kullanılıyordu. 1931 yılında iki ülkenin resmi makamlarını ve kamuoylarını me gul eden bu konu muhtelit mübadele komisyonunun 17 Eylül 1931 günü yaptı ı açıklamada “patrik” ifadesi ile sona erecekti. C.18 Eylül 1931. C. 2 Kasım 1930, s.4. A.M.D.P., Belge No. 19 (Çeviri) s.184. 43 önemini u cümlelerle açıklıyordu:107 “Kom umuz ve dostumuz Yunan Ba vekili ve Dı i leri Bakanının Ankara’yı resmen ziyaretlerini özel bir memnuniyetle anarım. Türkiye ile Yunanistan’ın büyük çıkarları artık birbirine kar ı olmaktan çıkmı tır. Bu iki ülkenin samimi bir dostlukta kendileri için güven ve güç görmeleri tam yerindedir.” stanbul Valisi Muhittin Bey 2 Kasım 1930 tarihinde çi leri Bakanlı ına çekti i telgraf ile;108 Venizelos ve beraberindeki heyetin stanbul programının tamamlandı ını, 2 Kasım günü saat 19:15 te Elli Kruvazörüne gitmek üzere Dolmabahçe’den ayrıldıklarını bildirmi ti. Venizelos-Mihalakopulos ikilisi smet nönü ve Tevfik Rü tü Aras’a çektikleri ayrı bir telgraf ile; ziyaretleri sırasında zmir’de meydana gelen sel felaketinden dolayı geçmi olsun dileklerini iletiyorlardı. Aynı gün smet nönü ve Tevfik Rü tü Aras ortak telgrafla te ekkür etmi lerdi.109 Tevfik Rü tü Aras, talya Ba vekili Mussolini’nin kendisine çekti i telgrafta, Türk-Yunan anla malarından duydu u memnuniyeti bildirdi ini açıklamı tı.110 Venizelos, Türkiye’de kaldı ı süre içinde ikili görü melerinin ve ziyaretinin öneminin altını çizme fırsatı elde etmi , bu açıklamalarından birinde Ankara ziyaretini adeta özetlemi ti;111 “Bilindi ine göre Türkiye artık bir imparatorluk de ildir. Ayrıca Yunanistan ise, iki ülke arasındaki anla malarla ulusal bütünlü ünü tamamlamı tır. Bu ekilde uluslararası güçler açısından, iki ülke ili kilerinde yeni bir dönem açılmı tır. Size samimi bir ekilde elimi uzatmak ve rekabetin artık uzaklarda kalmı oldu unu açıklamak buraya gelme nedenimdir. Halklarımıza ve elbette bütün Yakındo u halklarına kar ı inancım sonsuzdur, bu konu için (TürkYunan uzla ması) bir gün bize minnettar kalacaklardır. Balkan misakına inanıyorum ve bu misakın bir gün gerçekle ece ine inanıyorum.” 107 108 109 110 111 A.S.D., Cilt I, s.387. B.C.A.: Venizelos’un stanbul’a Geli i, 2 Kasım 1930, 030.10 254.712.27. C. 4 Kasım 1930, s.3. B.C.A.: Mussolin’den Alınan Telgraf hk., 10 Kasım 1930, 030.10 3237.598.12. Hacıvasileios, Venizelos ve Balkanlar, s.81. 44 Venizelos, stanbul’daki Rumların durumu hakkında bir soruya kar ılık: “böyle bir mesele yoktur, iki memleket arasında dostluk kurulunca bu mesele kendi kendine yoluna girer” demi ti.112 Venizelos’un Türkiye’yi ziyaretinden itibaren Atina ve Ankara, bundan böyle hedefi dengenin, barı ın ve güney Balkanlarda toprak rejiminin korunması olan ortak bir cephe olu turduklarını ortaya koymu lardı. Bu konuda Yunan tutumu açıklamalar ve belgelerle açıkça belirtilmi , benzer görü ler de Türk yetkililer tarafından açıklanmı tı.113 F. Yeni Anla maların Yunan Meclisinde Görü ülmesi ve Onaylanması Dı i leri Bakanı Mihalakopulos 21 Kasım 1930 günü yeni anla maları Meclise sevk ederken alkı lar arasında bir konu ma yapmı tı:114 Son senelerde Türkiye ve Yunanistan tarafından imzalanan dokuz anla manın tamamlanmasını ve bütünlenmesini sa layan yeni anla manın yalnız Türkiye ve Yunanistan için de il, Avrupa, hatta dünya için çok önemli ve kıymetli oldu unu açıklayan Mihalakopulos, bu anla maların Balkanlar ve Akdeniz havzasında bir takım felaketzede milletler için uzun süreli bir barı dönemi ya ataca ını vurgulamı tı. Mihalakopulos, Deniz Silahları protokolü ve Ticaret Mukavelesi hakkında Yunan meclisine bilgiler sunarken Dostluk, Tarafsızlık Uzla ma ve Hakem Anla ması için: “ben buna müspet misak adını koydum” demi ti. Yeni anla malar 21 Aralık 1930 günü Yunan meclisinde görü ülmü tü. Siyasi liderlerden üçünün aleyhte, ikisinin lehte yaptı ı konu malar esnasında mecliste gürültülü ve olaylı bir ortam ya anıyordu. Bu anla malara çok önem veren Venizelos yaptı ı konu mada:115 “ ki memleket arasında açılan yeni devrin tarihi bir nokta olu turdu unu, deniz silahları protokolünün iki tarafın elini ba lamadı ını, Ankara seyahati ile Yunanistan’ın haysiyet ve erefinin yükseldi ini söylüyordu. Venizelos konu masının sonunda; “Türk-Yunan görü melerinden dolayı ngiltere’nin kendisini 112 113 114 115 Us, Hatıralar, s.9. Hacivasileios, Venizelos ve Balkanlar, s.99. C. 22 Kasım 1930, s.3. C. 22 Aralık 1930, s.1. 45 tebrik etti ini, Fransa ve Sırbistan’ın da aynı dü üncede olduklarını” bildiriyordu. Konu malardan sonra oylamaya geçilmi ve Yunan Meclisi yeni anla maları onaylamı tı. Yunan Senatosu 22 Aralık 1930 günü toplanarak yeni anla maları görü mü ve onaylamı tı.116 G. Yeni Anla maların TBMM.nde Görü ülmesi ve Onaylanması 22 Aralık 1930 günü saat 22:00 ye kadar devam eden Bakanlar Kurulu toplantısında Türkiye ile Yunanistan arasında yapılan anla malar incelenmi ve görü ülmek üzere TBMM.ne sevkedilmi ti.117 TBMM.nin 12 ubat 1931 tarihinde yaptı ı toplantıda, Dostluk Tarafsızlık Uzla ma ve Hakem Anla ması ile buna ek Deniz Silahları Protokolü görü ülüyordu.118 lk konu mayı yapan Tevfik Rü tü Aras: Bu anla manın Türkiye ve Yunanistan açısından oldu u kadar Balkanlar, Akdeniz ve Avrupa için özel bir önemi oldu unu, smet Pa a ile Venizelos arasında Lozan’da ba layan ve iki ülke tarafından onaylanan siyasetin bir sonucu oldu unu bildirmi ti. Tevfik Rü tü Aras; “Bu sonucun alınmasında Roma-Atina, Roma-Ankara, AnkaraAtina görü melerinde tarafların gösterdi i iyi niyet ve büyük çabaların etken oldu unu söylemi ti. smet nönü ile birlikte en kısa sürede Atina’ya bir iadei ziyaret yapacaklarını açıklayan Dı i leri Bakanı mebuslardan yeni bir devir açacak olan kararlarını vermelerini istiyordu. Daha sonra yapılan oylamada, katılan 187 mebus oy birli i anla mayı ve protokolü onaylamı tı. TBMM.nin 2 Mart 1930 tarihli toplantısı ba lamadan önce Ba kanlık divanı, Yunanistan Meclis Ba kanı’nın TBMM. Ba kanı’na gönderdi i telgrafı okutmu tu. 26 ubat günü gönderilen bu telgrafta Sophoulis; Türk-Yunan Dostluk Tarafsızlık Uzla ma ve Hakem Anla ması ile Deniz Silahları protokolünün TBMM.nde onaylanmasından dolayı duydu u memnuniyeti bildirmi ti.119 116 117 118 119 C. 24 Aralık 1930, s.3. C. 22 Aralık 1930, s.3. TBMM. Zabıt Ceridesi, Devre 3, Cilt 25, çtima 4, 28. nikat, s.35-37. TBMM. Zabıt Ceridesi, Devre 3 Cilt 26, çtima 4, 31. nikat, s.3. 46 TBMM.nin 5 Mart 1931 tarihli toplantısında ise kamet Ticaret ve Seyrisefain Anla ması görü ülmü tü. Herhangi bir konu ma yapılmayınca oylamaya geçilmi katılan 265 mebusun tamamı oy birli i ile bu anla mayı kabul etmi ti.120 Yunanistan ve Türkiye’nin sergiledi i yakla ımlarla, iki ülke arasındaki en tehlikeli uçurum a ılmı tı. Yüzyıllardır onlarda hüküm süren korkularından (endi elerinden) arınmı olan iki ülke hükümetleri, di er diplomatik problemlere yöneleceklerdir. Ba ka bir deyi le Yunanistan, Bulgaristan ile ili kilerine, Türkiye’de olası bir Sovyet tehdidine kar ı kendisini güvence altına alacak bir sistemin geli tirilmesine yöneleceklerdi. Bu ba lamda Venizelos ve Mihalakopulos’un Ankara’yı ziyaret etmesinin ba lattı ı samimi atmosfer sayesinde, daha geni diplomatik i birli i yapılması ihtimalini denemeye ve yarımadanın içinde bulundu u durumla derinlemesine ilgilenmeye ba lamı lardı.121 1930 yılında imzalanan Türk-Yunan anla malarında, güç birli i ya da ortak cephe olu turulması hakkında bir öngörü yoktu. Bu anla malar politik seviyede güney Balkanlardaki sahne düzenini de i tirmi ti. Bu herhangi bir yasal sorumluluktan de il, Yunanistan ve Türkiye’nin bölgedeki politik çıkar ortaklı ını tanımalarından kaynaklanmaktaydı.122 H. 1930 Yılı çinde Türkiye-Yunanistan Mübadele Anla masının Uygulanması ve Sonuçları 16 Temmuz 1930’da stanbul’da toplanan Türk gayrimübadiller kongresi adına Ba kan ve stanbul Milletvekili Hüseyin Bey smet nönü’ye bir telgraf çekmi ti. Bu telgrafta;123 Mübadele itilafnamesi imzalanırken smet nönü’nün yaptı ı konu maya de inilerek gayrimübadil haklarının korunaca ından emin oldukları bildirilmi ti. 120 121 122 123 TBMM. Zabıt Ceridesi Devre 3 Cilt 26, çtima 4, 32. nikat, s.15-19. Karamanlis, Venizelos, s.128. Hacıvasileios, Venizelos ve Balkanlar, a.g.e., s.99. B.C.A.: Gayrimübadillere yapılacak tevziat hk., 10 Ocak 1930, 030.10 140.3, s.7. 47 Mübadele itilafnamesinin uygulanmasında ilk sorun Muhtelit Mübadele Komisyonuna ba lı olan stanbul Tali Komisyonunun 2 A ustos 1930 tarihli tebli i ile ortaya çıkmı tı. stanbul Rumlarına gayrimübadillik verilmesinin esaslarını açıklayan bu tebli in tarafsız üyelerin alaca ı tedbirlerle da ıtılması istenmi ti. Türk tarafı, koruyucu ve izleyici görevi olan tarafsızların da ıtıma karı mamaları gerekti ini bildiriyordu. Sonuçta Yunan Dı i leri Bakanlı ı da ıtımın zabıta memurlarınca yapılmasını öngören Türk teklifini kabul ettiklerini açıklamı tı.124 Muhtelit Mübadele Komisyonu Türk heyet ba kanı Tevfik Kamil Bey Batı Trakya’da etabli belgelerinin da ıtımı için gerekli tedbirlerin alındı ını bildirmi ti.125 Buna göre 11 Türk, 3 tarafsız ve 11 Yunan memurundan olu acak heyet Gümülcine’ye gidecekti. Etabli belgelerinin da ıtımı konusunda uygulanacak eklin tam olarak belirlenememesi nedeniyle, Türk ve Yunan temsilciler 13 A ustos 1930 günü görü erek bu sorunu çözeceklerdi.126 Tevfik Kamil Bey 26 A ustos 1930 günü yaptı ı açıklamada gayrimübadillerin paralarının da ıtılaca ını bildirmi ti. Gayrimübadillerin Yunanistan’da bıraktıkları malların kar ılı ı olan 125.000 ngiliz lirasının birinci taksidi 62.500 liranın Yunan Milli Bankası tarafından ngiliz Bankasına yatırıldı ı, ayrıca stanbul Rumları ile Batı Trakya Türklerine da ıtılacak 150 er bin liranın ngiliz Bankasına yatırıldı ı da bu açıklamada yer almı tı.127 Türk gayrimübadiller cemiyeti adına Yalova’ya giden Hüseyin ve Celal Galip Beyler 26 A ustos 1930 günü Tevfik Rü tü Aras ile görü mü lerdi.128 Gayrimübadiller kendilerine tahsis edilen 125.000 ngiliz lirasının ihtiyaçlarının ancak yüzde dördünü kar ılayabilece ini, geriye kalan ihtiyacın stanbul’dan firar eden Rumların malları ve Yunan emlakı ile kar ılanmasını istemi ler, hatta bu konuda Bakanlar Kurulundan bir karar çıkarılması için Tevfik Rü tü Bey’den ricada bulunmu lardı. Anla ma gere i Türkiye tarafından el konulmu olan Yunan emlakının kira bedellerinin hangi hükümet tarafından ödenece i hakem olarak 124 125 126 127 128 C. 3 A ustos 1930, s.1. C. 5 A ustos 1930, s.1. C. 13 A ustos 1930, s.2. C. 26 A ustos 1930, s.2. C. 27 A ustos 1930, s.2. 48 tarafsız üyelerin yetkisinde idi, ancak bu konuda henüz alınmı bir karar yoktu. Muhtelit Mübadele Komisyonunun Yunan Heyet Ba kanı M. Rivas’ın konu ile ilgili görü ü sorulacak, olumlu cevap alınamazsa tarafsızların verecekleri karar 24 Ekim 1930 günü açıklanacaktı.129 Muhtelit Mübadele stanbul Tali Komisyonu stanbul Rumları ile ilgili bir tebli yayınlamı tı. 10 Ekim 1930 günü yayınlanan tebli e göre;130 stanbul’da bulunan mübadele dı ı Rumlarla 10 Haziran 1930 Anla ması gere i stanbul’a dönü hakkından yararlanan ahısların kendilerine ait mallara sahip olabilmeleri için Tali Komisyona yazılı ba vuruda bulunmaları gerekecekti. Mübadele anla masının uygulanmasından do an ba ka bir sorun da etabli Rumlara verilecek nüfus hüviyet cüzdanı idi. çi leri Bakanlı ı 27 Temmuz 1930’da Ba bakanlı a gönderdi i yazıda, ilgili ahıslara verilecek nüfus cüzdanında tabiyetleri için “Türk” mezhepleri için “Ortodoks” tabirlerinin kullanılmasını teklif etmi ti.131 Ba bakanlık, teklif yazısını görü ünü almak üzere Dı i leri Bakanlı ına göndermi ti. Konuyu inceleyen bakanlık 11 A ustos 1930’da görü ünü bildirmi ti. Buna göre:132 Nüfus cüzdanlarına “Grek-Ortodoks” tabirinin yazılması uygun bulunmu tu. çi leri Bakanlı ı, Dı i lerinin teklifini de dikkate alarak yeni bir çalı ma yapmı tı. Sonuçta “Grek” tabirinin mahzurlu oldu unu, tabiyeti hanesine “Türk” mezhebi hanesine de “Ortodoks” tabirinin yazılmasını uygun bulan çi leri Bakanlı ı durumu Ba bakanlı a bildirmi ti.133 stanbul’da bulunan etabli Rumlara da ıtılmak üzere ayrılan 150.000 ngiliz lirası için ilgililerin iki ay içinde ba vurmaları gerekliydi. Komisyonun tebli inden sonra bir ay geçmesine ra men henüz ba vuran olmadı ı için sürenin bir ay uzatılması dü ünülmü tü.134 129 130 131 132 133 134 C. 9 Ekim 1930, s.4. C. 10 Ekim 1930, s.2. B.C.A.: Etabli addedilecek Rumlara verilecek nüfus hüviyet varakaları hk., 10 Eylül 1930, 03010 124.885, s.3. A.e., s.2. A.e., s.1. C. 21 Ekim 1930, s.2. 49 Ba ka bir sorun da bankadaki mevduatlarla ilgili idi. tilafname gere ince bankalarda bulunan mevduatın Türk ve Yunan Hükümetleri tarafından sahiplerine geri verilmesi kabul edilmi ti. Yalnız el konulmu mevduat bu uygulamanın dı ında kalacaktı.135 Yunan mü aviri 21 Ekim 1930 günü Muhtelit Mübadele Komisyonu toplantısında, bankalardaki Türklere ait mevduatın tamamına el koydu unu, bunları Emniyet sandı ına nakletti ini, dolayısı ile mevduatın bankalarca yok sayılaca ını bildiriyordu. Bu açıklama ile yeni bir sorun ortaya çıkmı tı. Türk Temsilci bunun anla maya aykırı oldu unu belirtirken, tarafsız üyeler dünyanın her yerinde emniyet sandıklarının banka gibi olduklarını, endi e edilmemesi gerekti ini söylüyorlardı. Yunan mü aviri, durumu Komisyondaki Yunan temsilcilerle görü ece ini ve daha sonra bir açıklama yapaca ını iletmi ti.136 Muhtelit Mübadele Komisyonu, daha önce çözümlenemeyen kira bedelleri konusunun, 5 Kasım 1930 tarihinde yapılacak toplantıda sonuçlandırılaca ını açıkladı. stanbul Tali Komisyonu da etabli belgesi alacak Rumların tebli de açıklanan belgeleriyle 5 Kasım 1930 dan itibaren komisyon bürolarına ba vurmalarını istiyordu.137 Muhtelit Mübadele Komisyonunun tarafsız üyeleri uzunca süredir tartı ma konusu olan kira bedelleri ile ilgili kararını açıklamı tı. Bu karara göre;138 Türk-Yunan itilafnamesinin teati edildi i 23 Temmuz 1930 tarihi esas alınarak, bu tarihten sonraki kiralar tamamen kaldırılacaktı. Gayrimübadiller cemiyeti kararla ilgili açıklamasında gayrimübadillerin 1000.000. lira kadar zarar edece ini açıklamı tı. 135 136 137 138 Bkz. Mübadele tilafnamesi. C. 22 Ekim 1930, s.3. C. 6 Kasım 1930, s.2. C. 7 Kasım 1930, s.2. 50 12 Kasım 1930’da Muhtelit Mübadele Komisyonu yeni bütçesini belirledi i toplantıda dört önemli karar almı tı.139 1) stanbul Rumlarının haklarını almaları için ba vuru müddeti olan iki ay sonunda 35.000 hak sahibinden 900 ünün ba vurması nedeniyle bu müddet bir ay uzatılacaktı. 2) Firari Rumlara ait mallar, bir buçuk aylık ilan müddeti sonunda beklemeden satılacaktı. 3) Batı Trakya’da 14 Müslümanın, Türk ve Yunan tebaasının e it sayılması sonucu haklarını alamamaları ve bunun iki hükümet arasında ihtilafa neden olması sonucu hakeme ba vurulmu tu. Ancak komisyonda bulunan tarafların temsilcileri ba vurunun hakemden alınması ve kendi aralarında çözümlenmesini kabul etmi lerdi. 4) Komisyon, firari Rumların stanbul’a dönmeleri halinde, daha önce muhacirlere verilmi olan ancak tapuda kaydı olmayan malların geri alınması ve firarilere iade edilmesini kararla tırmı tı. Mübadele tilafnamesinin imzalanmasının üzerinden altı ay geçmesine ra men gayrimübadillerin hakları da ıtılamamı tı. Bu konu cemiyet tarafından ilgililere duyurulmu , ancak sonuç alınamamı tı. Bu defa Atatürk’e yapılan müracaatlar üzerine yeni bir süreç ba lıyordu. Atatürk 10 Aralık 1930 tarihinde smet nönü’ye gönderdi i direktifte:140 Gayrimübadillerin ihtiyaç ve ızdıraplarını ifade eden müracaatlar aldı ını, bu meselenin süratle çözülmesini, öncelikle da ıtımı kararla tırılmı olan 2000 ngiliz lirasının hiç beklemeden da ıtılmasını ivedi kaydı ile rica etmi ti. Aynı gün Maliye Bakanlı ı, Ba bakanlı a konu ile ilgili bir yazı göndermi ti.141 10 Aralık 1930 tarihi itibariyle da ıtımı kararla tırılan 600.000 139 140 141 C. 12 Kasım 1930, s.2. B.C.A.: Gayrimübadillere yapılan tevziat hk., Atatürk’ün nönüye Telgrafı, 10 Aralık 1930, 030.10 140.3.8, s.8. A.e., s.7. 51 liranın Komisyon emrine verildi i ve bunun Ziraat Bankası Genel Müdürlü üne bildirildi i, gecikmelerin anla malar arasındaki farklılıktan ve yeni hak sahiplerinin ortaya çıkmasından kaynaklandı ı bildirilmi ti. Ba bakanlık Muamelat Müdürlü ü Cumhurba kanlı ı Genel Sekreterli ine gönderdi i notta142 edinilen bilgiler özetlenmi ve bunun Cumhurba kanı’na arz edilmesi talep edilmi ti. 29 Aralık 1930 günü Atatürk Ba bakanlı a ifre telgrafı ile yeni bir direktif göndermi ti.143 Gayrimübadillerden bir heyetin yeni ba vurusu üzerine Atatürk özellikle bono da ıtımı hakkında gecikmeyi ortadan kaldıracak tedbirleri de bu direktifte sıralamı tı. Ayrıca hak sahiplerinin ma dur edilmemesini ve bu i lerin be altı ayda sonuçlanmasını rica etmi ti. Bu geli me üzerine Ba bakanlık müste arı 30 Aralık 1930’da Maliye Bakanlı ına gönderdi i bir not ile:144 Atatürk’ün direktifini iletmi , gerekli i lemin yapılmasını ve sonucun Ba bakanlı a bildirilmesini talep etmi ti. Bu yazı malar devam ederken 13 Aralık 1930 dan itibaren gayrimübadillere istihkakları da ıtılmaya ba lanmı tı. lk önce de eri 10.000 liradan az olan arazi sahibi gayrimübadillere istihkaklarının yüzde ikisi oranında da ıtım yapılmı tı.145 I. Birinci Balkan Konferansı 1. Konferans Hazırlıkları Balkan devletleri arasında bir yakınla ma özleminin ilk göstergelerine Lozan görü meleri sırasında Balkanlı temsilcilerin dostça ili kilerinde rastlanmı tı.146 1926 yılında Türkiye’nin Locarno anla malarından esinlenerek, Balkanların ve dolayısı ile Avrupa’nın güvenli i için bir “Balkan Locarnosu” ileri sürmesi büyük ümitler do urmu tu. Ancak Bulgaristan’ın Sırp-Hırvat-Sloven devleti ve Yunanistan ile ili kilerinin gerginli ini koruması bu giri imin olumlu sonuç vermesini engellemi ti.147 142 143 144 145 146 147 B.C.A.: Gayrimübadillerin istihkakı hk., 11 Aralık 1930, 030.10 140.3.8, s.5,6. B.C.A.: Gayrimübadillere yapılan tevziat hk., Atatürk’ün nönüye Telgrafı, 30 Aralık 1930, 030.10 140.3.8, s.2,3,4. A.e., s.1. C. 14 Aralık 1930, s.3. Mehmet Savcı, “Balkan Konferansları Ba lamında Türkiye-Bulgaristan li kileri”, Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi, st.Üniv. A. . .T.E. 2007, s.21. A.e., s.22. 52 1930’dan ba layarak Türk-Yunan ili kilerinde bir yakınla ma ve i birli i döneminin açılması, ku kusuz bu iki ülke liderlerinin tutum ve niyetleri ile ba lantılı idi. Atatürk, yeni bir Balkan politikasını ba latmak üzereydi ve bunun ilk adımının Yunanistan’la birlikte atılması gerekti ini dü ünüyordu. Yunanistan’da ise uzunca bir aradan sonra 1928’de artık olgun bir Venizelos Yunan politikasına yön veren önder konumuna gelmi ti ve ba lıca amacı, iktisadi ve toplumsal güçlükler ya ayan Yunanistan’ı bütün kom uları ile iyi ili kilere kavu turmaktı.148 Balkan ülkeleri arasındaki ili kilerin düzelmesini te vik edici ortam 1929’da gerçekle irken149, Türk-Yunan yakınla ması da Balkan Misakına önemli bir dayanak olmu tu.150 6-10 Ekim 1929 tarihleri arasında Uluslararası Barı Bürosunun Atina’da düzenlendi i Evrensel Barı Kongresinde eski Yunanistan Ba bakanı Papanastasiu bir Balkan Misakı kurulması fikrini ortaya atmı tı. Kongre bu konuyla ilgili resmi olmayan bir konferans toplanmasını kararla tırmı tı.151 Böylece Balkan Misakı yolunda ilk adım atılmı tı. Balkan Misakı dü üncesi Türkiye dahil bütün Balkan devletleri tarafından olumlu kar ılanmı tı.152 15 Haziran 1930’da Yunan Meclis Ba kanı Türkiye Cumhuriyeti Ba bakanına ve TBMM Ba kanına hitaben Balkan Konferansı ile ilgili bir telgraf göndermi ti. Balkan Misakı ile ilgili ilk resmi giri im sayılabilecek bu telgraf a a ıdaki metinden olu uyordu.153 “Atina’da ilk Balkan Konferansının toplanması yani Balkanlar’da sulhu tahkim ve milletlerimizin ahenktar ve feyizkar te riki mesaisini temin edecek olan Balkan ittihadının hayzıfiile çıkması yolundaki ilk adımın atılmı olması 148 149 150 151 152 153 Hikmet Öksüz, “T.C. Devletinin Atatürk Dönemindeki Balkan Politikası (1923-1938)”, Yayınlanmamı Doktora Tezi, stanbul Üniversitesi A. . .T. Enstitüsü, stanbul 1996, s.94. Balkan ülkelerini belirlenecek ilkeler etrafında birle tirmeyi amaçlayan giri imler ve yasaklarda yer alan ifadeler dokümanlarda farklılık arzetmektedir. Balkan Birli i, Balkan Misakı, Balkan Paktı, Balkan Antantı ifadeleri tez kapsamı içinde Balkan Misakı olarak kullanılmı tır. Çünkü TBMM 6 Mart 1934’te bu birli i Balkan Misakı adı altında yasala tırmı tı. Bkz. Düstur 3 Tertip Cilt 15, s.185, 186, TBMM Zabıt Ceridesi, Devre IV, Cilt 20, çtima 3, 24. nikat, s.14-18. Öksüz, Balkan Politikası, s.114. smail Soysal, Balkanlar, Eren Yayınevi, 1993, stanbul, s.3. Uçarol, Siyasi Tarih, s.577. C. 17 Haziran 1930, s.3. 53 dolayısıyla Yunan Meclisi namına onun hissetti i meserretleri ibla eylerim. Yunan Meclisi ilk Balkan Konferansının kısmı azamı itibarı ile siyasi ahsiyetlerden mürekkep olmasından bilhassa mahfuz ve kendi sarayında konferansı izaz etmek suretiyle Balkan Milletleri siyaseti aleminde daha sıkı münasebat tesisine medar olmakla kendisini bahtiyar addetmektedir.” TBMM Ba kanı Kazım Özalp’in bu telgrafa cevabı:154 “ ’arınızdan dolayı derecei nihayede te ekkür eder ve samimi tebrikatımı takdim ederim. Güzel memleketinizin Balkan Konferansını toplamak konusundaki te ebbüsüne Türk matbuatının tahsis etti i fevkalade müsait ne riyat ve bu i hakkındaki ricali siyasiyenin ifade eyledikleri i bu te ebbüsün memleketimizde ne kadar büyük bir hüsnü nazarla telakki edildi ine delildir.” eklinde olmu tu. Ba bakan smet nönü’nün cevabı ise “Nazikane i ’arınızdan dolayı en har te ekküratımla beraber Birinci Balkan konferansının Atina’da kariben içtimai münasebetiyle samimi tebrikatımı lütfen kabul buyurunuz. Balkan akvamı arasında münasebatı hasenenin daha sıkı bir hale gelmesine ve onların izhar ettikleri fikri sulhperveranin takviyesini istihdaf eden mesai sulha merbutiyetinin layenkati bariz delillerini göstermekte olan Türk Milleti tarafından yüksek derecede takdir edilmektedir. Büyük bir hüsnü nazarla kar ıladı ımız böyle bir i e müteallik te ebbüsün icrası himmeti ezheri cihet güzel memleketinize isabet etmektedir.” ifadelerini kapsamı tı. Atina Büyükelçisi Enis Akaygen 8 A ustos 1930 tarihinde Cumhuriyetperverler Birli i Lideri M. Papanastasiu’ya Tevfik Rü tü Aras’ın bir mektubunu iletmi ti. Tevfik Rü tü Aras mektubunda:155 Balkan milletleri arasında muhabbet ve tenasüt tesisine matuf mesaiye te ekkür etmi , Türkiye’de böyle bir cemiyet kuruldu unu ve Ekim ayında Atina’da toplanacak olan Balkan Konferansı görü melerinde mü ahit sıfatı ile Enis Akaygen’in memur edildi ini bildirmi ti. Balkan memleket ve hükümetlerinin temsilcileri ancak birbirinden görü istemek için veya bir harbin ba ında ya da sonunda yan yana gelmi olurlardı. Bu bakı ma eski ve önceliklerden farklıdır. Bu ilk konferansta geçmi in bütün izlerini silmek ve 154 155 C. 17 Haziran 1930, s.3. C. 9 A ustos 1930, s.3. 54 tesirlerinden kurtulmak hayalcilik olur. Atina’daki ilk konferans, e er samimi bir yolda ilerlemenin gere i ve kanaati olmu sa ilgili ülkelerin hakkı ile anla ılması ve inanılmasına yardımcı olacaktı.156 Konferansın amacı; geni , gerçeklerle ba da tırılamayacak programlar çizmek yerine basit ikinci derecede önemli fakat çabuk ve kolayca uygulama kabiliyeti olan sorunları ele almakta esas amaç Balkan ülkeleri arasında i birli i yaratmaktı.157 Balkan konferansının düzenlenmesi ile ilgili komite 30 Eylül 1930 tarihinde Atina’da toplanmı tı. M. Papanastasiu bu toplantıda Balkan Misakının amacı ve prensipleri hakkındaki dü üncelerini açıklamı tı. Buna göre:158 Balkan Misakı, devletlerin hükümdarlık haklarına riayet edecek ve ırklara ait örgütleri himaye edecekti. Balkan Konferansının amacı, katılacak devletler arasında kesin olarak harbi kaldırmaktı. Misakın faaliyeti cemiyeti Akvamın kadrosu içinde ve onun dü üncelerine paralel olacaktı. Balkan Misakı, katılacak devletler arasındaki beynelmilel itilaflara riayet edecek ve ortak bir ekonomik te kilat olu turmaya çalı acaktı. Misakın bir hedefi de fikirler konusunda ortak bir karar olu masını sa lamaktı. 5 Ekim 1930 tarihinde Atina’da toplanması kararla tırılan konferans için temsilciler Atina’ya gelmeye ba lamı lardı. Konferansta Türkiye’yi temsil etmek üzere Atina’ya giden heyette bulunanlar:159 Trabzon mebusu ve TBMM ikinci reisi Hasan (Saka) Edirne mebusu Zeki Mesut 156 157 158 159 H. Nezihi, “Balkan Konferansı”, stanbul Sanayi ve Ticaret Odası Mecmuası, Sayı 9, (Eylül 1932) stanbul 1932, s.497. Metin Anahtarcıo lu, “Türk Basınında Balkan Antantı (14 Eylül 1933-9 ubat 1934)”, Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi .T. Ens. Ankara 1993, s.15. C. 2 Ekim 1930, s.3. C. 3 Ekim 1930, s.3. 55 Afyonkarahisar mebusu Ru en E ref Hamdullah Suphi Re it Saffet Yakup Kadri Ali Münif ve Ticaret odası adına Mithat Bey’di. Ayrıca Hukuk Fakültesi Reisi Tahir Bey’de konferansa katılmak üzere 3 Ekim 1930 günü Atina’ya hareket edecekti. 3 Ekim 1930 günü Atina’ya ula an Türk heyeti Pire’de halkın alkı ları arasında parlak bir törenle kar ılanmı tı. Türk Konferans heyeti reisi Hasan Bey kar ılamadan sonra yaptı ı açıklamada;160 Türkiye’nin Balkan hükümetleri arasında bir te riki mesai gayesini takip eden konferansın muvaffakiyetini temenni etti ini bildirmi ve sıcak kar ılamadan dolayı te ekkür etmi ti. Hasan Bey konferanstan önce yaptı ı konu mada ise: Türk kamuoyunun konferans sonucunda Balkan Hükümetleri arasında birlik ruhunun do aca ını ve i birli ini ümit ettiklerini vurgulamı tı.161 Konferansın hazırlık toplantısı 4 Ekim 1930 günü Atina’da yapılmı , konferans programı belirlendikten sonra u kararlar alınmı tı:162 Bulgaristan temsilcilerinin azınlıklar konusunu konferans programına dahil etme giri imleri incelenmi , ancak Balkan milletlerinin u an içinde bulundu u ruh hali nedeniyle bunun daha uygun bir zamana ertelenmesi kararla tırılmı tı. Altı Balkan Hükümeti (Türkiye, Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan, Romanya, Arnavutluk) kabine reisleri ile Cemiyeti Akvam namına M. La Fanten’in fahri reisli e seçilmelerine oy birli i ile karar verilmi ti. 160 161 162 C. 5 Ekim 1930, s.3. Anahtarcıo lu, Balkan Antantı, s.20. C. 6 Ekim 1930, s.3. 56 Atina çevrelerinden alınan bilgilere göre Balkan konferansının 5 Ekim 1930 günü parlak bir törenle toplanaca ı, bakanlar ve elçilerin törene katılacakları ö renilmi ti. Konferansta Venizelos’un iktisat komisyonu görü melerine katılaca ı ve Bulgaristan’ın Ege denizinde bir çıkı elde etme konusu gündeme geldi inde bir konu ma yapaca ı belirtilmi ti. Yunan heyetinden Selanik Üniversitesi Profesörü M. Demetre K. Santis Konferanstan beklentilerini ifade ederken gümrük birli i ve serbest dola ım konularına de inmi ti.163 Yunanlı temsilcilerin teklifleri arasında özellikle serbest dola ım konusu üzerinde ısrarla durulması dikkat çekiciydi.164 2. Konferansın Toplanması ve Çalı maları 1 nci Balkan Konferansı 5 Ekim 1930 tarihinde saat 10:00’da Atina’daki parlamento binasında yapılan resmi bir törenle ba lamı tı. Temsilciler Heyeti, teknik danı manlar dı ında 10 Türk, 30 Yunanlı, 30 Romanyalı, 8 Sırp, 11 Bulgar ve 10 Arnavut temsilciden olu mu tu. Venizelos, Yunanlı bakanlar ve elçilerin de hazır bulundu u törende parlamento binasının üstünde altı devletin bayrakları dalgalanırken bando Balkan Mar ını çalmı tı. Eski Yunan Ba bakanı Papanastasiu Yunanistan adına temsilci heyetlerini selamlamı tı. Törende ilk konu mayı yapan Venizelos:165 Balkan milletlerinin bu ortak toplantıları nedeniyle memnuniyetini açıklamı , mevcut sıkıntıları takdir etmekle birlikte konferanstan uygun sonuç almak için heyetlerin samimiyetle ortak bir çalı ma yapacaklarından emin oldu unu, Yunan Hükümeti adına bu giri imin ba arılı olmasını dilemi ti. 1nci Balkan Konferansına katılan ülkelerin konferanstaki tutumları ve Balkan Misakına bakı açıları birbirinden oldukça farklı idi. Ancak Türkiye ve Yunanistan konferansta ortak tutum ve davranı lar sergilemi lerdi.166 1nci Balkan Konferansına ev sahipli i yapan Venizelos Balkan Misakı konusunda her eyden önce Türk-Yunan i birli ini ön planda tutuyordu. Dünya ekonomik bunalımının Balkan ülkelerini de sarstı ı bir 163 164 165 166 H. Nezihi, a.g.e., s.498-499. Us, Hatıralar, s.10. C. 7 Ekim 1930, s.3. “Balkan Konferansı, Ayın Tarihi, Cilt 23-24 Sayı: 79-81, Kasım 1930, s.6765, Anahtarcıo lu, Balkan Antantı, s.22. 57 zamanda yapılan bu ilk konferansta tüm delegeler egemenlik haklarını kısıtlayıcı bir birli e do ru gidilmemesini istemi ler ve böyle bir süreç içinde daha çok ekonomik teknik ve kültürel bir i birli inin ele alınması e ilimini göstermi lerdi.167 Konferansın ilk 3 gününde (6-7-8 Ekim 1930) komisyonlar özetle a a ıdaki çalı maları yapmı lardı:168 Fikri Mukarenet Komisyonu: Bulgar temsilci Halk Üniversiteleri kurulmasını ve bunların konferanslar düzenlemesini teklif etmi ti. Yunan temsilciler bir Balkan Enstitüsü olu turulmasını, üniversite programlarının hafifle tirilmesini ve Balkanlarda konu ulan dillerden birinin ö renilmesinin zorunlu olmasını teklif etmi lerdi. Siyasi Komisyon: Türk temsilci Re it Saffet Bey, Balkan ülkelerinde üretilen malların yabancı memleketlerde me ru olmayan yöntemlerle satılması sonucu menfaat sa lanmasına kar ı Balkanların haklarının korunması için Balkan memleketleri arasında uluslararası bir komisyon kurulmasını ve bir program dahilinde çalı masını teklif etmi ti. Ru en E ref Bey ise Balkan yarımadası ile ilgili konuları yakından takip eden Türkiye’nin Cemiyeti Akvamın çalı malarını takdir etti ini belirtmi ti. Toplumlar Komisyonu: Türk temsilcisi Vasfi Re it bey, Türkiye’nin i çi ve fabrikatörler arasında ortak çalı ma esaslarını belirledi ini açıklamı tı. Konferansın dördüncü gününde (9 Ekim 1930) Basın yayın komisyonu bir çalı ma yapmı tı. Bunun sonucu alınan kararlara göre:169 Balkan basın servisi kurulacaktı, bu maksatla ilk toplantı Sofya’da ikinci toplantı ise stanbul’da yapılacaktı. Balkan Konferansının be inci gününde (10 Ekim 1930) Ula tırma ve Maliye komisyonunun çalı maları yapılmı tı.170 Uzun görü melerden sonra alınan kararlara 167 168 169 170 Anahtarcıo lu, Balkan Antantı, s.24. C. 9 Ekim 1930, s.3. C. 10 Ekim 1930, s.3. C. 12 Ekim 1930, s.3. 58 göre; Balkan demiryolları tarafından tek bir sisteme ba lı demiryolu ebekesi olu turulacak, seyahat için gerekli i lemler basitle tirilecekti. Konferansın son toplantısı 12 Ekim 1930 günü yapılmı tı. Konferansın olumlu sonuçlarının vurgulandı ı konu malardan sonra Türk Heyeti’nin bundan sonraki konferansın stanbul’da toplanması ile ilgili teklifi kabul edilmi ti.171 Birinci Balkan Konferansında belirlendi i ekli ile Balkan Misakının amacı öyle ifade edilmi ti.172 “Her eyden evvel Balkan Misakı; ba ımsız milletlerin birli i olup Balkan devletleri arasında barı ı sa layarak onları ekonomik birlik olu turmaya yöneltecek bir i birli i ve dayanı ma içinde uygarlı a hizmet amacını güdecektir. Bu birlik hiçbir devletin aleyhine yönelik de ildir.” Amaca ba lı olarak Balkan Misakının dayandı ı prensipler ise on maddede sıralanmı tı.173 a. Balkan Misakının amacı özel milli örgütleri susturmak yerine onlarda bulunan ortak medeni unsurları artırmak ve aralarındaki uzla mazlıkları ortadan kaldırmaktır. b. Balkan Misakına katılan milletlerin ba ımsızlıklarını sınırlamayacak ve bir devletin di er devletler üzerine saldırı veya tecavüzünü kolayla tırmayacak, aralarında tam bir e itli e dayanacaktır. Balkan Devletleri aynı oy gücüne sahip olacakları için, misak dı ında kalan di er devletlerden birinin ba ımsızlı ına dokunacak herhangi bir kararın alınması için bütün devlet temsilcilerinin veya en azından ilgili devletlerin veya özel meclislerinin rızasına ba lı olacaktır. c. Milli azınlıklar nerede olursa olsun korunacaklardır. 171 172 173 C. 14 Ekim 1930, s.3. “Balkan Konferansı”, Ayın Tarihi, s.6761. A.e., s.6761-6763. 59 d. Balkan Misakının ekli A.B.D. ve sviçre modeli olmayacaktır. Milletler Cemiyeti eklinde olabilecek, hatta 1870 Alman konfederasyonuna yakın bir sistemin bulunması gerekecektir. e. Balkan Misakının birinci görevi katılan devletler arasında harbi kesinlikle önlemektir. f. Balkan Misakı Milletler Cemiyeti prensiplerine göre çalı acaktır. g. Balkan Misakı üyelerinin aralarındaki anla mazlıklara veya di er uluslar arası birliklere girmelerine müdahale edilmeyecek ve Misak bu durumlarda uzla mazlıkları önleyecek bir konuma girmeyecektir. h. Balkan Misakının ana görevlerinden biri de Balkan milletlerinin ortak ekonomik çalı malarını geli tirmek ve yava yava onların ekonomilerini bir kurulu a dönü türmektir. ı. Balkan Misakı , Balkan milletlerinin dü ünce ve davranı ta uygarca yakla ımlarını hedef alacaktır. i. Balkan Misakı çalı malarını düzenlerken, devletlerin e itli i, ba ımsızlıklarının korunması, fikir birli i içinde olanların çalı malarının artırılması ve onların anla malarının sa lanmasını esas alacaktır. Birinci Balkan Konferansında Yunanistan ilgiyle kar ılanmı tı. Bunun ba lıca sebeplerden biri bu konferansın davetçisi ve hazırlayıcısı olmasıydı. Venizelos’un, Yunanistan’ın hiçbir Balkan devletine kar ı emeli olmadı ını açıklaması, Balkanlarda mevcut durumu koruyan bir siyaset izledi inin belirtisiydi. Bu açıdan bakıldı ında Yunanistan’ın konferanstaki rolü olumlu ve uzla tırıcı idi.174 Balkan Konferansında Türkiye barı ve uzla ma etkeni olarak hareket etmi ti. Burada Türkiye’nin Balkanlardaki e siz yeri bir kere daha ortaya çıkmı tı. Atatürk Türkiye’sinin Balkan milletleri arasında itibarı çok yüksekti. Balkanlarda esaslı 174 “Balkan Konferansı”, Ayın Tarihi, s.6771. 60 menfaatleri olan Türkiye, Balkan barı ının en samimi taraftarı olarak Balkan milletlerinin güvenini ve saygısını kazanmı tı.175 12 Ekim 1930 günü Konferans bitmi ve Delfi’de oy birli i ile alınan kararların sonunda Balkan ülkelerine u ça rı yapılıyordu:176 “Balkan konferansının devamı müddetince ortak çalı mamız ve do rudan do ruya ili kimiz, karde milletler oldu umuzu ve bizi ayırmakta olan anla mazlıkları görü erek barı yolu ile halledecek güçte oldu umuzu açık olarak ispatladı ımızı belirleyici görev sayarız. Birbirimizle açık konu arak herkes kendi yüre inde sakladı ı derdi döktü. Bu ise bizim daha çok yakla mamızı ve birbirimize saygı göstermemizi sa ladı. Gelece imizi birlik olarak iyile tirece imize emin oldu umuzdan el ele vererek kar ılıklı yardım için söz verdik. Bu barı fikrinden ilham alarak bir çok sorunlar için faydalı çözümler teklif ettik. Ey Arnavutlar, Bulgarlar, Yunanlılar, Romanyalılar, Türkler ve Yugoslavlar sizi bizim örne imizi takip etmeye davet ediyoruz. Gerçekten ba ımsız olmak, dünyada büyük bir ün kazanmak ve durumumuzu iyile tirmek elimizdedir.” Birinci Balkan konferansının yaptı ı en büyük i Balkan milletlerinin kendi aralarında kendi sorunlarını görü üp halledebilecekleri kanaatinin yaygınla masıdır.177 Gösterilen bu çabaların amacı, Balkan Misakının gerçekle mesi için uygun ko ulların yaratılması ve yapılabilecekler çerçevesinde Balkan Misakının olu turulması idi. Ülkeler, a amalı olarak kendilerini di erlerinden ayıran engelleri kaldırıyorlar, i birli i ve ortak çıkarlarını geli tirerek birbirlerine yakla ıyorlardı.178 Konferans sonuçlarını yorumlayan Papanastasiu, Balkan Misakı prensiplerinden özellikle yapılanmayı öngören dördüncü prensip üzerinde durmu ve bu konuda;179 Misak içinde her devletin özgürlü ünün sviçre, A.B.D. veya Almanya’dakilerden daha geni olması, ancak böyle bir antantın Milletler Cemiyeti gibi bir topluluktan daha sıkı bir niteli e sahip bulunması görü ünü savunmu tu. 175 176 177 178 179 “Balkan Konferansı”, Ayın Tarihi, s.6772. A.e., s.6768. Anahtarcıo lu, Balkan Antantı, s.27. Karamanlis, Venizelos, s.142. Savcı, “Türkiye Bulgaristan li kileri”, s.25. 61 3. Konferans Sonunda Alınan ve Yayınlanan Kararlar180 a. Kararların Alındı ı Konu Ba lıkları 1) Genel kararlar 2) Siyasi yakınla ma konusundaki kararlar 3) Kanunların birle tirilmesi konusundaki kararlar 4) Fikri yakınla ma konusundaki kararlar 5) Balkan gazetecilerinin aldı ı kararlar 6) Ekonomik yakınla ma konusundaki kararlar 7) Ula ım/Haberle me konusundaki kararlar 8) Sosyal politika konusundaki kararlar 9) Konferans tüzü ü 10) Balkan halkına, yöneticilerine ve basınına mesaj (ça rı) b. Genel Kararlar Konferansın tamamını kapsayan bu kararlar daha önce de inilen Balkan birli inin amacı ve dayandı ı prensipleri açıklamı tı. c. Siyasi Yakınla ma Konusundaki Kararlar Balkan Misakı siyasetinin gerekçelerinin açıklandı ı ilk bölümde; Balkan ülkeleri arasında öncelikle barı ın güçlendirilmesi, Temsilcilerin kar ılıklı güven içinde bulunmaları, Balkan ülkeleri arasında siyasi yakınla manın ortaya konması, Adil uzla malarla sa lanan güvenlik garantisi ve azınlık haklarının korunması öngörülmü tü. 180 Birinci Balkan Konferansı kararları, “Rolution de la Premiere Confence Balkanique” adı ile TBMM Matbaası tarafından 1930 yılında Fransızca olarak basılmı tır. Dokümanın tam metni tarafımızdan tercüme edilmi olup bu bölüme yalnız ana ba lıkları aktarılmı tır. 62 Dilek ve temenniler bölümünde ise iki önemli karar açıklanmı tı. Birincisi; Dı i leri Bakanlarının her yıl bir defa kar ılıklı görü meleri kincisi: Balkan Misakının a a ıdaki üç esasa dayandırılması, 1) Sava ın yasa dı ı kabul edilmesi 2) Anla mazlıkların barı yolu ile çözülmesi, tecavüz durumunda yardımla manın sa lanması 3) Anla malardan do an yükümlülüklerin yerine getirilmemesi durumunda sava a ba vurmadan kar ılıklı görü ülmesi d. Kanunların Birle tirilmesi le lgili Kararlar Uzmanlarca, öncelikle suçluların iadesi ve mahkemede hazır bulunacakların belirlenmesi konusunda ba layarak ortak çalı malar yapılması ve alt yapı olu turulması. e. Fikri Yakınla ma Konusunda Alınan Kararlar Balkan ülkeleri arasında fikri yakınla ma ihtiyacı ve neden gerçekle emedi inin açıklandı ı ilk bölümden sonra kararların sıralandı ı bölüm özetle u ekildeydi. 1) Fikir birli i çalı maları ile üniversiteler arasında ö retim üyeleri de i imi, mesleki ve sanat etkinlikleri 2) Üniversiteler arasında ö renci de i imi, ders de i imi, halk üniversitelerinin açılması, toplumun fikri yönden aydınlatılması 3) Çocukların kar ılıklı gezileri 4) Fizik e itiminin korunması 5) Yüksek mühendis, yüksek ö retmen okulu ve dil e itiminde mü terek faaliyetler 6) Kar ılıklı hukuk kürsüleri kurulması 63 7) Esasları belirlenmi ortak tarih e itimi 8) Kar ılıklı müze faaliyetleri 9) Eski uygarlıkların ö retilmesi 10) Balkan folklöru 11) Yazıcı ve görsel sanatlarda i birli i 12) Kar ılıklı turizm kolaylıkları 13) Balkan haftası etkinlikleri 14) Fikri kurulu ların i birli i 15) Toplumsal kurulu lara süreklilik kazandırılması 16) Balkan ajansı olu turulması, 17) Gazetecilerin iki ay içinde anla ma için Sofya’da toplanma kararı almaları f. Ekonomik Yakınla ma Konusundaki Kararlar Co rafi bütünlük, ekonomik birlik ihtiyacı, tarım, ticaret ve gümrük birli i gerekçeleri ortaya konduktan sonra alınan kararların ba lıkları öyleydi: 1) Balkan ülkeleri arasında ticaret ve transit mal de i iminin önündeki engellerin de kaldırılması 2) Gümrük tarifelerinin birle tirilmesi, 3) Tamamlayıcı özel anla ma belgelerinin hazırlanması 4) Üretimin birlik içinde uygulanması 5) Do u tütünlerinin korunması 6) Kooperatiflerin desteklenmesi 7) Nakit akı ı, para birli i 8) Ekonomik ve parasal i birli i g. Ula ım/Haberle me Konusunda Alınan Kararlar 1) Demiryolları in ası, demiryollarının birle tirilmesi ve her yönden uyumu 64 2) Uzun mesafeli kara yolları ve oto yollarının in ası 3) Balkan Deniz Yollarının olu turulması ve ekonomiye katkılarının de erlendirilmesi 4) Balkan Hava Yollarının olu turulması ve i birli i 5) Balkan Posta Birli inin kurulması ve i letilmesine ait detaylı proje 6) Balkan Turizm Federasyonunu alt yapısının olu turulması h. Sosyal Politika Konusunda Alınan Kararlar ve i güvencelerinin ortaya kondu u gerekçelerden sonra alınan kararların özeti öyleydi: 1) Çalı ma hayatının düzenlenmesi 2) Sosyal yasaların düzenlenmesi 3) Sosyal yasaların uluslar arası kurumlarla uyumlu hale getirilmesi 4) Mesleki kurulu lar arasında i birli i 5) Serbest dola ım 6) Özel komitenin ilgili alınan giren kararlardan da öyleydi: aa) Kadınların ve küçüklerin çalı ma artları ab) Kadın hakları ac) Sosyal hijyen ve sa lık ı. Konferans Tüzü ü Bu tüzük, Balkan Misakı gerçekle inceye kadar yürürlükte kalacaktı. Konferansın tüm faaliyetlerini belki esaslara ba layan tüzükte yer alan ana bölümler öyleydi. Madde 1. Konferansın amacı Madde 2. Konferans merkezi Madde 3. Konferans organları 65 Madde 4. Konferansın milli grupları Madde 5. Genel meclis Madde 6. Meclisin yetkileri Madde 7. Konferans konsey ba kanı Madde 8. Konferans merkezindeki komisyonlar. Te kilat Politik yakınla ma Sosyal yakınla ma Ekonomik Ula ım/Haberle me Sa lık ve Sosyal politika Madde 9. Meclis ve komisyon görü meleri Madde 10. Meclis ve komisyonlarda oylama Madde 11. Delege hakları Madde 12. Delegasyon hakları Madde 13. Meclis ve komisyon çalı ma düzenleri Madde 14. Meclisin da ılması Madde 14. Konferans konseyi Madde 16. Konsey yetkileri Madde 17. Konsey Toplantısı Madde 18. Konsey ba kanı Madde 19. Temsilciler, gözlemciler Madde 20. vedi durumlar Madde 21. Sekreterlik Madde 22. Sekreterli in görev yeri Madde 23. Konferansın maddi kaynakları Madde 24. Haberle me Madde 25. Raporlar Madde 26. Balkan konferansı amblemi 66 Tüzü ün son bölümünde 15 maddeden olu an çalı ma düzeni ayrıntılı olarak yer almı tı. Bunlardan 1-11’nci maddeler meclisin çalı ma kurallarını 12-15’nci maddeler ise komisyonların çalı ma kurallarını ortaya koymu tu. 67 K NC BÖLÜM 1931-1933 YILLARI ARASINDA TÜRK YE-YUNAN STAN L K LER N N GEL MES VE BALKAN M SAKI OLU TURMA ÇABALARI A. 1931 Yılı çinde, Mübadele Anla masının Uygulanmasından Do an Sorunlar ve Çözümlenmesi 1931 yılı Ocak ayı ba larında gayrimübadillerden 30 bin lira ile 100 bin lira arasında alacaklı olanların paraları yüzde iki oranında da ıtılmaya ba lanmı , ancak bunun yava yapılması ikayetlere neden olmu tu.1 Muhtelit Mübadele Komisyonunun faaliyetleri hakkında 18 ubat günü açıklama yapan tarafsız üye M. Rivas; faaliyetlerin 4 ay içinde tamamlanabilece ini, stanbul ve Batı Trakya’da i lerin normal devam etti ini, etabli vesikalarının süratle da ıtıldı ını ifade etmi ti.2 Komisyonun Türk heyet ba kanı Tevfik Kamil Bey 22 ubat günü komisyonun da ıtılmasına ili kin bir soru üzerine; söylentilerin asılsız oldu unu, görev bitinceye kadar i lerin devam edece ini bildirmi ti.3 Gayrimübadillerin haklarını koruyan kongre 25 ubat günü bir toplantı yapmı tı. Sorunları ile yakından ilgilenen Atatürk, smet nönü ve TBMM Ba kanı Kazım Özalp’e çekilen te ekkür telgraflarının okunmasıyla ba layan toplantıda ilk gündem maddesi etabli vesikaları idi. Anla ma gere ince vesikaların en son 30 Haziran 1930 tarihli olması gerekirken, daha sonraki tarihlere ait vesika da ıtımı da yapıldı ı, bunun geçerli olmaması gerekti i, sorunun çözümü için kıymet takdir komisyonunun bir çalı ma içinde oldu u bildirilmi ti.4 8 Mart günü gayrimübadillerle ilgili yeni bir açıklama yapan Tevfik Kamil Bey; Yunan Hükümetinden alınacak tazminatın son iki taksidinin komisyon emrine 1 2 3 4 C. 6 Ocak 1931, s.2. C. 18 ubat 1931, s.1. C. 23 ubat 1931, s.1. C. 26 ubat 1931, s.1. 68 verilmi oldu unu, emlakın iadesi artına ba lı olan bu ödene in önümüzdeki günlerde Türk Hükümetine aktarılaca ını ifade etmi ti.5 Bu faaliyetlerin yanında, iki ülkede mübadil ve gayri mübadillerin haklarını koruyan mahkemeler adli i lemlerine devam ediyordu. Muhtelit Hakem Mahkemesi Türk üyesi Emin Ali Bey 10 Mart 1931’te yaptı ı bir açıklama ile adli i lemler konusunda u bilgiyi vermi ti.6 “Bu mahkemelerde 10.000 dava açılmı tı. Bunlardan bir kısmı anla ma hükümleri dı ında kaldı ı için tasfiye edilmi tir. Yunan tarafının bu durumu sürüncemede bırakmaması halinde mahkemelerin yükü hafifleyecektir. Halen haftada 30-40 dava sonuçlanmaktadır.” Türkiye ve Yunanistan’da bulunan mübadil ve muhacirlerin, menkul, gayrimenkul, alacak, borç gibi i lemleri sekiz seneden bu yana; 30 Ocak 1923 tarihli Mübadele Sözle mesi, 28 mayıs 1928 tarihli mübadil, gayrimübadil ve muhacirlerin tapu i lemlerine ait kanun ve 10 Haziran 1930 tarihli Mübadele tilafnamesi hükümlerine göre yürütülüyordu. lemlerin senelerce uzaması ve hak sahiplerinin ma dur olmalarını dikkate alan Türkiye TBMM’nden yeni bir kanun çıkarmı tı. 19 Mart 1931 tarihli Mübadele ve Tefyiz (mal verme ve üstüne alma) i lerinin kati tasfiyesi ve intacı hakkındaki bu kanun, mübadil, gayrimübadil ve muhacirlerin haklarını garanti altına alıyor, kesinle tiriyor ve koruyordu.7 19 Mart tarihi itibariyle Türk-Yunan mahkemelerinde görülecek 11.000 dava kalmı tı. Bunlardan 2500’ü Türklere, gerisi Yunanlılara aitti. Davalardan özellikle 10 Haziran 1930 Mübadele tilafnamesi ile ilgili olanlar ayrılarak süratle sonuçlandırılıyordu. Mahkeme masrafını yatırmamı olanlara son bir ihtar çekilecek, sonuç alınamazsa davaların iptali yoluna gidilecekti.8 Zaman zaman kamuoyunu aydınlatan Muhtelit Mübadele Komisyon Ba kanı M. Hol tad son açıklamasında komisyon i lerinin altı ayda bitirilebilece ini, u anda 5 6 7 8 C. 9 Mart 1931, s.2. C. 11 Mart 1931, s.2. Düstur 3 Tertip Cilt 12, s.222-227. C. 19 Mart 1931, s.1. 69 yo unlukla etabli vesikasının da ıtımı ile me gul olduklarını, bugüne kadar 44.000 kadar Ruma vesika verdiklerini bildiriyordu. Bakanlar Kurulu, Tevfik Kamil Beyin ba ka bir göreve atanması nedeniyle bo alan Muhtelit Mübadele Komisyonu Türk Heyeti Ba kanlı ına Tokat mebusu evki Beyi 22 Nisan 1931 tarih ve 10970 sayılı karar ile atamı tı.9 Muhtelit Mübadele Komisyonunun 24 Nisan tarihli bildirisi ile; stanbul Belediye sınırları dı ında ya ayan etabli Rumların varis olduklarını komisyona ispat etmeleri istenmi ti.10 Varis olan Rumlar iki gruba ayrılıyordu; Türk Medeni Kanununun yürürlü e girdi i 4 Ekim 1926’dan önce ölmü olanların varisleri muhtarlıktan alacakları ilmühaberi ekleyerek dilekçe vereceklerdi. Bu tarihten sonra ölmü olanların varisleri ise mahkemelerce verilecek hükümleri ekleyerek dilekçe vereceklerdi. Mübadele i lemleri ile ilgili Yunanlı bakanlar 23 Nisan günü toplanarak, Yunan Hükümetinin Batı Trakya’da satın alaca ı emlakın bedeli ve ödene ini kabul etmi ti. 19 Mart 1931 tarihli tasfiye kanununun çıkmasından sonra varis olarak hak talep edenlerin sayısında artı olmu tu. Yunan tabiyetinde olanların durumları Muhtelit Mübadele komisyonunca Nüfus Genel Müdürlü ünden sorulmu yapılan inceleme sonuçları yazı ile bildirilmi ti. Bu ekilde birçok sahte i lemin önü alınmı tı.11 Tasfiye kanununu takip eden iki ay içinde mübadil ve muhacirlerden 160 ki i TBMM Ba kanlı ına ve çi leri Bakanlı ına birer dilekçe göndermi lerdi.12 Dilekçelere konu olan ve halen ilgililerce kullanılan meskenler üç grupta toplanmı tı: 9 10 11 12 B.C.A.: Muhtelit Mübadele Komisyonuna Ali evki Bey’in tayini hk., 22 Nisan 1931, 030.10.18.01.02 19.26.15. C. 24 Nisan 1931, s.3. B.C.A.: Muhtelit Mübadele Komisyonu Türk Heyetine Bilgi, 5 Mayıs 1931, 030.10 21.865.6. C. 19 Mayıs 1931, s.3. 70 Normal iskana tahsis edilen meskenler, Önce normal tahsis edilen, sonra ihale ile de i tirilen ve kıymeti belirlenen istihkaklardan fazla olanlar Tahsis ve ihale olmaksızın i gal edilmi olanlar Özellikle ikinci ve üçüncü gruba dahil olanlar; Tasfiye kanununda kendileri ile ilgili açık hükümler bulunmadı ı, kanunun uygulanması halinde hak sahiplerine yeni borçlar çıkarılaca ı, ödeme güçlerinin sınırlı olması nedeniyle borçların af kapsamına alınmasını istiyorlardı. Muhtelit Mübadele Komisyonu Türk heyeti; Yunan Hükümetinin 1 A ustos 1929’da el koydu u Türk malları konusunun çözümü için 2 Temmuz 1931 günü bir bildiri yayınlamı tı. Buna göre;13 hak sahiplerinin gerekli belgeleri 15 A ustos 1931 gününe kadar komisyona teslim etmeleri istenmi ti. 2 Temmuz günü, mübadil ve muhacirlerin emlak sahibi olmak için Türk Hükümetinden alacakları para miktarı kesinle mi ve sonuç çi leri Bakanlı ına bildirilmi ti. Buna göre;14 stanbul ilinde hak sahiplerinin alaca ı 220.000 altın lira, zmir’de ise 205.000 altın liraydı. Bu miktar üçle çarpılarak Türk lirası üzerinden ödenecekti. Mübadele anla ması gere ince hükümetin gayri mübadillere devretti i mallarla ilgili çe itli iddialar ve sorunlar ya anmı , Ba bakanlıkça bu maksatla yaptırılan incelemenin sonuçları da alınmı tı. Buna göre;15 Milli Emlak Müdürlü ü yaptı ı incelemede devir belgelerinin tam olması, harç ve vergilerin yatırılmı olmasını gerekli görmü tü. Nüfus Genel Müdürlü ü, iddia sahiplerinin Muhtelit Mübadele Komisyonu kararlarına uygun bir ekilde etabli olup olmadıklarının tespit edilmesini, nüfus i lemlerinin buna göre düzenlenece ini belirtmi ti. Dı i leri Bakanlı ı ise sorunların Muhtelit Mübadele Komisyonu kararları ile Milli Emlak Müdürlü ü ve Nüfus Genel Müdürlü ünün anla maya uygun olarak verecekleri 13 14 15 C. 2 Temmuz 1931, s.3. C. 2 Temmuz 1931, s.2. B.C.A.: stanbul’daki Etabli Rumlar hk., 10 A ustos 1931, 030.10 140.3.10. 71 kararlar do rultusunda çözümlenece ini iletmi ti. Bu incelemeden sonra Ba bakanlık yukarıdaki görü lerin Bakanlar Kurulunda okunmasını sa lamı , Maliye, Dı i leri ve çi leri Bakanlı ına 10 A ustos 1931 tarihli üst yazı ile sonucu bildirmi ti. Tasfiye Kanununun uygulanması ile ortaya çıkan ba ka bir sorun da stanbul’dan firar eden Rumlara ait emlakın Hükümet tarafından mübadillerden geri alınması idi. Tela a dü en mübadiller durumlarını bir dilekçe ile üst makamlara bildirmi lerdi. Mübadillerin iddiasına göre;16 Muhtelit Mübadele komisyonunca stanbul Vilayetine, malların gerçek sahiplerine ait 80 ki ilik bir liste gönderildi i, ancak listedeki ahısların stanbul’dan firar eden Yunan tebasına ait Rumlar olmadıkları, aksine mübadil Türk tabiyetinde olup Yunanistan’dan firar eden ve Yunan pasaportu ile stanbul’a gelen ahıslar oldu u bildirilmi ti. Bu durumda kendilerine bedel kar ılı ı verilen emlakın henüz bono bedellerini almadan bo altılması halinde sokakta kalacaklarından endi e ediyorlardı. Mübadiller aralarında olu turdukları bir heyetle firari Rum meselesini aydınlatacaklarını, tapu kayıtlarındaki yanlı lıklar nedeniyle emlakın kendilerine çok pahalıya mal oldu unu ispatlayacaklarını söylemi lerdi. Aynı günlerde Avrupa seyahatinde olan Venizelos, talya’da mübadelenin genel hedeflerine de indi i konu masında geli melerden duydu u olumlu izlenimleri öyle açıklamı tı:17 “Türkiye ile çok önemli bir barı anla ması imzaladık. Bu anla ma, kendilerinden pek memnun oldu umuz yüz bin Türk köylüsünü muhafaza etmemizi sa lamı tır. Bilirsiniz ki Yunanlılar daha ziyade tüccardırlar. Bu Türk cemaati toprak ile me gul olarak memleketimiz için herhalde faydalı olacaklardır. Di er taraftan Türkiye de faal bir cemaat olarak yüz bin Rum muhafaza etmektedir. Yunanistan Anadolu felaketine ra men anla malardan memnun oldu unu beyan eder ve artık barı tan ba ka bir ey arzu etmez.” 16 17 C. 13 A ustos 1931, s.1. Gönül TOK, “1931 Yılı Türk Basınında C.B k. Gazi Mustafa Kemal ve Türk nkılabı”, Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi, st.Üniv. A. . .T.E. stanbul, 2000, s.178,179. 72 Benzer faaliyetlerin devam etti i Yunanistan’da 27 A ustos 1931 günü Muhtelit Mübadele Komisyonu Yunan heyet ba kanı M. Fokas Yunan Dı i leri Bakanı ile görü mü ve Batı Trakya’daki Türk emlakının da ıtımının hızlandırılması kararla tırılmı tı.18 Nüfus Genel Müdürlü ü daha önce konusu edilen 10 A ustos 1931 tarihli Ba bakanlık yazısı do rultusunda; stanbul Valili i ve Muhtelit Mübadele Komisyonu ile ortak çalı ma yapıldı ını, firari Rumlara ait malların gerçek sahiplerini belirleyen isim listeleri olu tukça i lemlerin buna göre devam etti ini 29 A ustos 1931 tarihli yazısı ile Ba bakanlı a bildirmi ti.19 1931 yılının Eylül ayının ilk haftasına gelindi i halde etabli vesikalarının da ıtımı sonuçlanmamı tı. Muhtelit Mübadele stanbul tali Komisyonu stanbul’da bulunan Türk tebası Ortodoks Rumlara ça rıda bulunarak, vesika almak için son müracaat tarihinin 15 Eylül 1931 oldu unu hatırlatmı tı.20 17 Eylül itibariyle ba vuran 72.000 ki iden 65.000’i etabli vesikası almı tı. Mühlet doldu u halde ba vuruda bulunmayanlar için bir çalı ma yapılaca ı ve alınacak kararın açıklanaca ı bildirilmi ti. Da ıtımın devam etti i bu günlerde kamuoyunda tartı ılan konulardan biri de Rum patri inin etabli vesikası alıp almayaca ı idi. Muhtelif Mübadele komisyonu Türk heyeti ba kanlı ı, mübadele dı ında olması nedeniyle vesika verilmeyece ini, Hükümetin mübadele dı ı ilan etti i Patrik ile komisyonun bu konuda ilgisinin kalmadı ını açıklamı tı.21 Muhtelit Mübadele komisyonu etabli vesikası ile ilgili kararını almı , 22 Eylül 1931 de çi leri Bakanlı ına ula an bir yazı ile 8 Eylülden sonra yapılan ba vuruların kabul edilmeyece ini bildirmi ti.22 Ba vuru tarihinin geçmesi nedeniyle stanbul Tali Komisyonu 2 Ekim günü son bir bildiri yayınlamı tı. Buna göre;23 Türk tebasından olup henüz etabli vesikası almamı Ortodoks Rumların ileride giderilmesi 18 19 20 21 22 23 C. 28 A ustos 1931, s.3. B.C.A.: Yunan tebasiyle etabli Rumlara ait emval hk., 29 A ustos 1931, 030.10 109.726.14. C. 7 Eylül 1931, s.2. C. 17 Eylül 1931, s.1,2. B.C.A.: Muhtelit Mübadele Komisyonunun Kararı hk., 8 Ekim 1931, 030.10 121.865.7. C. 2 Ekim 1931, s.2. 73 mümkün olmayan sorunlarla kar ıla mamaları için acil olarak komisyona ba vurmaları istenmi ti. Muhtelit Mübadele komisyonunun faaliyetlerinde son safhalara gelindi i halde yeni tartı ma konuları çıkıyordu. Ba kan Hol tad 4 Ekim 1931 günü yaptı ı açıklamada tabiyet konusunda u problemi dile getirmi ti:24 1913 yılından önce Yunanistan’a gitmi olan Rumların Türk veya Yunan tabiyetinde bulunduklarına dair görü farklılıklarını ortaya koyan Hol tad, temsilcilerin ikamet konusunda anla amadıklarını ancak bunun iyi niyetle çözülebilece ini, halen Avrupa’da görevli bulunan M. Andersen’in dönü ünden sonra yapılacak toplantıda dostane bir sonuç alınaca ını eklemi ti. Türk ve Yunan temsilciler, Komisyonun 10 Ekim tarihli toplantısında üç konuda görü ayrılı ı içindeydiler. Bu konular;25 1913 yılından önce Yunanistan’a giden Rumların durumu, Parga Müslümanlarının durumu, Mübadil Türklerin Yunanistan’da bıraktıkları malların kar ılı ı olarak Yunan Hükümetinin verece i 150.000 liradan daha önce çiftlik sahiplerine ödedi i parayı dü mek istemesi idi. Komisyon çalı ma sistemi gere ince önce taraflar görü lerini bildiriyor, sonra tarafsız üyeler konuyu inceleyerek karar a amasına getiriyorlardı. Bugünlerde komisyonun çalı ma sistemi ile ilgili sıkıntısı tarafsız üye M. Rivas’tan kaynaklanıyordu. Ülkesi tarafından birkaç ay için bir ba ka göreve ça rılan Rivas, gündemdeki konuları döndükten sonra inceleyecek, bu da hak sahiplerini ma dur edecekti.26 24 25 26 C. 4 Ekim 1931, s.2. C. 11 Ekim 1931, s.1. C. 11 Ekim 1931, s.6. 74 15 Ekim günü Muhtelit Mübadele Komisyonunun genel toplantısı yapılmı tı. Toplantıda stanbul Rumları ve Batı Trakya Türklerine da ıtılacak tazminatlar konusunda iki karar alınmı tı:27 stanbul’da hak sahibi 29.800 etabli Rumdan 12.020 sinin ba vurusunun kabul edilmesi, 6.123 ünün ba vurusunun reddedilmesi ve 7.250 sinin ispata ça rılması Batı Trakya Türklerinden hak sahiplerine 90.000 ngiliz lirasının da ıtımına ba lanması Batı Trakya’daki faaliyetleri yerinde incelemek üzere Gümülcine’ye giden Türk temsilci Fuat Bey stanbul’a döndükten sonra 18 Ekim 1931 günü yaptı ı açıklamada;28 Batı Trakya’da etabli vesikası da ıtımının sona ermek üzere oldu unu, 100.000’den fazla Türkün vesikasını aldı ını, 150.000 ngiliz lirasının hak sahiplerine da ıtılması için incelemenin devam etti ini, hatta Yunan valisinin bu konuda yardımcı oldu unu bildirmi ti. 1931 yılı Ekim ayı ba larında nönü’nün Atina ziyareti esnasında gündeme gelen Rum mübadillerin Türkiye’ye seyahat edebilmeleri için gereken i lemler, ancak Kasım sonlarında tamamlanabilmi ti. lgililerin pasaportlarının vizesi için Atina Türk Konsoloslu una talimat verilmi ti. Bu uygulamaya göre mübadiller Türkiye’de iki ay kalabilecekler, ancak eski malları üzerinde herhangi bir hak talep etmiyeceklerdi.29 Muhtelit Mübadele komisyonu tarafsız üyesi ili’li diplomat M. Rivas Peru elçili ine atanması nedeniyle ili i ini kesmek üzere 16 Aralık 1931 günü stanbul’a gelmi ti. Rivas üç gün stanbul’da kalarak i lerini tasfiye edecek ve ülkesine dönecekti.30 Rivas ülkesine dönmeden önce 19 Aralık günü yaptı ı açıklamada; görev müddetince yapılan faaliyetler hakkında detaylı bilgiler vermi , ancak komisyon faaliyetlerindeki gecikmelerin kendisinden kaynaklandı ı yönündeki iddiaları kabul etmemi ti.31 27 28 29 30 31 C. 15 Ekim 1931, s.1. C. 18 Ekim 1931, s.2. C. 29 Kasım 1931, s.3. C. 16 Aralık 1931, s.6. C. 20 Aralık 1931, s.1. 75 Mübadele i lemlerinin önemli bir bölümünün tamamlanması nedeniyle Gümülcine Tali Komisyonu kadrosunu yarıya indiriyor, stanbul Tali Komisyonu ise 6 memurun görevine son veriyordu.32 B. Venizelos’un Avrupa Gezisi Dönü ünde stanbul’a U raması ve Yaptı ı Görü meler Venizelos Avrupa gezisinden sonra Bükre üzerinden ülkesine dönerken, 23 A ustos 1931 günü stanbul’a gelmi ti. Beraberinde Elefteron Vima gazetesi sahibi ve mebus M. Zarfis, özel kalem müdürü M. Lambro da bulunuyordu. stanbul’da bulunan Tevfik Rü tü Aras, Büyükdere’de demirleyen Romanya bandıralı vapura gelerek Venizelos’u kar ılamı ve “ho geldiniz” demi ti. Görü me sırasında Venizelos, Atatürk’ün hatırını sormu ve hürmetlerinin iletilmesini rica etmi ti. Yapılan programa göre halen Heybeliada’da bulunan smet nönü de Venizelos ile bulu acak ve iki günlük ziyaret de erlendirilecekti.33 Venizelos Sarayburnu üzerinden vilayete geçerek Vali Muhittin Beyi ziyaret etmi ve smet nönü ile bulu mak için Dolmabahçe Sarayına geçmi ti. Tevfik Rü tü Aras’ın da katıldı ı nönü – Venizelos görü mesi esnasında Atatürk , Venizelos’a hatır sormasından dolayı telgrafla te ekkür etmi ve iyi yolculuklar dile inde bulunmu tu. nönü ile görü tükten sonra Fener Rum Patri ini ziyaret eden Venizelos, 23 A ustos ak amı Yunan konsoloslu unda, Yunan elçisinin verdi i ve smet nönü ile Tevfik Rü tü Aras’ın da katıldı ı ziyafette bulunmu tu. Venizelos, ziyareti esnasında basın mensupları ile yaptı ı görü mede; özellikle Türkiye ile yapılan Mübadele Anla masının olumlu sonuçlarının alınmaya ba landı ını, iki ülkenin barı tan ba ka bir iste inin bulunmadı ını açıklamı tı. Ziyaretle ilgili olarak yayınlanan 23 A ustos 1931 tarihli resmi tebli de; Venizelos’un Avrupa dönü ünde nönü ve Aras ile görü mesinden duyulan mutluluk 32 33 C. 31 Aralık 1931, s.3. C. 24 A ustos, s.1. 76 belirtilmi , Dolmabahçe’de ve Yunan elçisinin yanında yapılan iki ayrı görü mede ülkeler arasında dostluk ve samimiyetin geli mekte oldu u gözlenirken, uluslararası barı havasının güçlenmesinin iki tarafın da dile i oldu una i aret edilmi ti.34 Ziyaret programını 23 A ustos ak amı tamamlayan Venizelos, 24 A ustos sabahı, kendisini stanbul’a getiren Romanya bandıralı Recel Karol vapuru ile ülkesine hareket etmi ti.35 Venizelos hareketinden önce gazetecilerin Türk-Yunan ili kileri konusundaki sorusuna verdi i cevapta; “her yerde her zaman tekrar etmekteyim ki, iki memleket arasındaki dostluk ve samimiyet giderek artmakta, geli mekte, kuvvet bulmaktadır. Bunun esaslarını biz smet Pa a ile ta Lozan’da kurduk. Bu barı ve samimi eserin vücuda getirilmesinde smet Pa a’nın yardımlarını tekrar kaydetmek mecburiyetindeyim.” sözleri ile dostlu a verdi i önemi belirtmi ti.36 Venizelos Yunanistan’a dönü ünde yaptı ı açıklamada; stanbul ziyareti ile ilgili olarak Türkiye’nin yayınladı ı resmi tebli e ilave ederek bir eyi bulunmadı ını, ortak çalı maların sonuçlarına sevindi ini belirtiyordu.37 C. smet nönü’nün, Venizelos’un 1930 Ankara Ziyaretini ade çin Gerçekle tirdi i Atina Ziyareti smet nönü’nün Atina’ya iadei ziyareti hakkında basındaki ilk haber 3 Mart 1931’de duyulmu tu. Buna göre ziyaret Mayıs ayında yapılacaktı.38 Ancak Eylül ayı ba larında hükümete yakın çevrelerden ö renildi ine göre bu ziyaret Ekim ayında yapılacaktı. Hatta Eylül ayı ba ında Atina’da ziyaretle ilgili hazırlıklar ba lamı tı. nönü’nün Yunanistan’a Dı i leri Bakanı ve bu bakanlıktan bir 34 35 36 37 38 C. 24 A ustos 1931, s.2. C. 25 A ustos 1931, s.1. Tok, 1931 Yılı Türk Basını, s.178. C. 27 A ustos 1931, s.3. C. 3 Mart 1931, s.3. 77 heyetle katılaca ı, ziyaret nedeniyle Yunan Matbuat Cemiyetinin Türk gazetecileri heyetini davet ettikleri basına yansımı tı.39 Yunan muhalefet lideri Çaldaris smet nönü’nün ziyareti ile ilgili olarak yaptı ı açıklamada:40 “Yunanistan’daki Türk dostlu u siyaseti yalnız hükümetin de il bütün partilerin ortak siyasetidir. Artık eski hesaplar kapandı. Olup biteni kabul ettik. Türkiye ile dost ya amak ve bu dostlu u geli tirmek bütün partilerimizin beklentisidir.” diyerek ziyaret öncesi ortamı canlandırmı tı. nönü’nün bu ziyaret için 27 Eylül günü Ankara’dan hareketle 28 Eylül günü stanbul’da olması dü ünülmü tü. nönü, Ankara’dan ayrılmadan önce Atina Ajansı muhabirine verdi i demeçle ziyaretin önemini ortaya koymu tu:41 “…..Bugüne kadar iki milleti ayırmı olan uzun ve karı ık mazi dikkate alınırsa tarih, Türk-Yunan dostlu u kadar önemli bir olay kaydetmemi tir. Türk-Yunan dostlu u iki ülke ve Balkanlar için en önemli konudur.” smet nönü ziyaretle ilgili olarak Türk gazetecilerine yaptı ı açıklamada ise:42 “Atina’da Türk ve Yunan milletleri arasında bir dava kalmadı ını ve uzun süren mücadelelerin tamamen son bularak iyi bir kom uluk olu turdu unu belirtece im” demi ti. Atina ziyaretinde smet nönü’ye refakat edecek olan Tevfik Rü tü Aras 29 Eylül sabahı, nönü ise 1 Ekim 1931 sabahı stanbul’a gelmi lerdi. Hazırlanan programa göre 1 Ekim ak amı Ege vapuru ile hareket edecek olan Türk heyeti 3 Ekim sabahı Faler limanında olacaktı. Ziyaret 6 Ekim günü sona erecekti.43 nönü’nün Yunanistan ziyaretinin amacı, iki devlet arasındaki Dostluk, Tarafsızlık, Uzla ma ve Hakem anla masının ba latmı oldu u dostlu u kuvvetlendirmek ve Ba bakan Venizelos’un ziyaretini iade etmekti.44 39 40 41 42 43 44 C. 4 Eylül 1931, s.2. C. 23 Eylül 1931, s.1. C. 29 Eylül 1931, s.1. Tok, 1931 Yılı Türk Basını, s.179. C. 1 Ekim 1931, s.1. Sevim Ünal, “Atatürk’ün Balkanlar’daki Barı çı Politikası”, IX Türk Tarih Kongresi Bildirisi, TTK Basımevi, Ankara, 1989, s.1990. 78 Atina ziyareti için Türk heyeti a a ıdaki isimlerden olu uyordu:45 smet nönü, e i ve çocukları, Tevfik Rü tü Aras ve e i, Ba bakanlık Özel Kalem Müdürü Vedit Bey ve e i, Nurullah Esat, Dı i lerinden Cevat Bey, zmir Mebusu Rahmi Bey, Türk Gazetecileri adına Yunus Nadi, Necmettin Sadık ve Asım Beyler, Bolu Mebusu ve yazar Falih Rıfkı Bey, Haydar Rü tü Bey, Mersin Mebusu ve yazar Ferit Celal, Ordu mebusu ve yazar Ahmet hsan, Matbuat Cemiyeti genel sekreteri yazar Ahmet ükrü, Refik Ahmet, Selim Ragıp, Kemalettin Kami, Ne et Halil ve Kerami Beyler. nönü stanbul’dan hareketinden önce Yunanlı gazetecilere yaptı ı açıklamada:46 “... yapılan itilaflarla iki milletin saadet ve sulhü bulacaklarına eminim. Aramızda hiçbir ihtilaf kalmamı tır. Son itilafname ile mübadele meselesi de hallolmu tur” sözleri ile iki ülkenin kaydetti i mesafeye dikkat çekmi tir. Ege vapuru 1 Ekim 1931 saat 17:00’de binlerce insanın alkı ları arasında rıhtımdan ayrılmı ve 3 Ekim 1931 sabahı saat 07:00’de Pire açıklarına ula mı tı. Yunan uçakları ve torpidolarının kar ıladı ı Ege vapuru saat 09:00’da rıhtıma yakla tıktan sonra kalabalık halk toplulu unun önünde bulunan Venizelos ve Mihalakopulos tek tek heyetin ellerini sıkarak “ho geldiniz” demi lerdi.47 Yunan basını bu ziyarete geni yer vermi ve dostane bir yayın politikası izlemi ti. Elefteron Vima gazetesi: “Yunan milletinin Türk heyetini kar ılama törenine kendili inden katılması, çe itli kurulu ların co ku dolu hareketleri yabancı çevrelerde derin izler bırakmı tır.” ifadesi ile halkın dü üncesini aktarmı tı. Venizelos kar ıtı Akropolis gazetesi ise: “Sokaklarında Türk ve Yunan bayraklarının yan yana karde çe dalgalandıkları Yunan ba kentinin iki gündür ola anüstü görüntüsü iki milletin ileride barı içinde harpsiz ve kinsiz ya ama konusundaki sarsılmaz arzularını göstermektedir” ifadesi ile Yunan halkının ziyarete verdi i önemi vurgulamı tı. 48 45 46 47 48 C. 1 Ekim 1931, s.2. C. 2 Ekim 1931, s.4. C. 4 Ekim 1931, s.1,4. C. 5 Ekim 1931, s.3. 79 3 Ekim 1931 günü Cumhurba kanı Zaimis’in smet nönü ve Tevfik Rü tü Aras’ı kabulünde Venizelos ve Mihalakopulos hazır bulunmu lardı. smet Pa a Zaimis’e yaptı ı açıklamada:49 “Hareketim esnasında Türkiye Cumhurba kanı Atatürk, zatı devletlerine samimi temennilerin ve dost Yunan milletine besledi i derin dostane duyguların iletilmesine beni memur ettiler” demi ve iki hükümetin takip ettikleri anla ma siyasetini destekledi i için Zaimis’e te ekkür etmi ti. smet nönü 3 Ekim günü saat 13:30’daa Türk gazetecilerine yaptı ı açıklamada:50 “uzun bir mücadele döneminden sonra aramızda anla mazlık kalmadı ını bütün cihana ilan ediyoruz” diyerek ilk hislerini belirtmi ti. Venizelos, nönü ve Aras onuruna 3 Ekim ak amı Grand Bretagne otelinde bir ziyafet vermi ti. Burada Venizelos ve nönü’nün yaptı ı uzun ve kapsamlı konu malarda dikkati çeken konular yer almı tı. Venizelos konu masında; üç sene önce mektupla ba lattı ı dostluk teklifine nönü ve Aras’dan olumlu cevaplar aldı ını, bir sene önce yapılan anla malarla bunun kanıtlandı ını belirtmi ti. Venizelos Türkiye’de hızlı bir ekilde temeli atılan milli geli melerin di er milletlerin takdir ve hayranlı ı ile kar ılandı ını ve Türkiye’nin izledi i barı politikası ile dünya barı ına katkıda bulundu unu da eklemi ti. smet nönü yaptı ı konu mada; 30 Ekim 1930’da Ankara’da imzalanan anla maları bizzat Yunanistan’a gelerek teati etmekten amacının bu anla maların iki ülke dostlu unun temel ta ını olu turmasından kaynaklandı ını söylemi ti. nönü iki ülkenin üç dava için elele vermesi gerekti ini, bunların; iyi geçinme, dünya barı ı ve devletlerin e itli i oldu unu belirtmi ti. Venizelos, Yunan gazetecilerinin nönü’nün konu ması ile ilgili olarak yönelttikleri sorulara kar ılık u açıklamayı yapıyordu:51 “ smet Pa a’nın söyledi i sözler bir çe meden akan berrak su gibi kalbinden gelmektedir. Türk arkada ımın sözleri beni son derece mutlu etmi tir. Ben öteden beri Türkiye ile Yunanistan arasında samimi bir dostluk siyaseti takip etmenin milletin arzusuna uygun oldu u dü üncesindeyim.” 49 50 51 C. 5 Ekim 1931, s.5. C. 5 Ekim 1931, s.1. C. 6 Ekim 1931, s.5. 80 Bu arada nönü Venizelos’a Atatürk’ün yazı Yalova’da birlikte geçirme önerisini iletmi , Venizelos da Yunanistan’ın siyasi durumu elverdi i takdirde bu davete memnuniyetle icabet edece ini bildirmi ti.52 smet nönü ve Türk heyeti Venizelos’un ev sahipli inde 4 Ekim 1931 günü saat 15:30’da kinci Balkan Oyunlarını izlemek üzere Atina stadyumuna gelmi lerdi. nönü’yü stadyumu dolduran 60.000 ki inin co ku ile alkı laması günün en önemli olayı idi.53 Atletizm dalında düzenlenen Balkan Oyunlarına katılan sporcular; Bulgaristan, Türkiye, Romanya ve Yunanistan sırasına göre resmi geçit yapmı lardı. Daha sonra nönü ve Aras’ın da izledi i oyunlar ba lamı tı. smet nönü saat 17:30’da Venizelos ile birlikte Türk mebuslarının da bulundu u Yunan Meclisine gelmi lerdi. Meclis kürsüsünden bir konu ma yapan smet nönü; Ziyaretin önemi ve Türk milletinin Yunan milletine duydu u dostluk hislerini ileterek ba ladı ı konu masına, Türkiye ile Yunanistan arasında yeni bir dönemin açıldı ını, iki meclis ba kanı arasında dostlu u güçlendirecek giri imlerin devam etti ini belirtmi ti. 4 Ekim ak amı nönü ve Aras onuruna verilen ziyafette Zaimis, Atatürk’e sa lık ve ba arı dilekleri ile dost Türk milletinin geli mesi ve mutlulu u için iyi dileklerini iletmi , smet nönü de buna te ekkürle kar ılık vermi ti.54 Bu ziyafette smet nönü Yunanistan’ın siyasi, mülki ve askeri ileri gelenleri ile tanı ma fırsatı bulmu ve geni bir ilgi ile kar ılanmı tı. Zaimis’in ziyafetinden sonra saat 23:30’da Olimpia Tiyatrosu’na geçen Türk heyeti ev sahiplerinin e li inde iki ülke sanatçılarının ortakla a oynadı ı ve Bedia Muhavvit’in ba rolde oldu u Othello piyesini izlemi lerdi.55 52 53 54 55 Özel, Atatürk ve Atatürkçülük, s.213. B.C.A.: nönü’nün Atina seyahati hk. telgraf, 5 Ekim 1901, 030.10 12.73.21, s.2. A.e., s.1. C. 6 Ekim 1931, s.6. 81 Atina ziyaretinin üçüncü gününde (5 Ekim 1931) iki ülke arasında imzalanmı ve meclislerce onaylanmı olan 1930 anla malarının kar ılıklı olarak teati edilmesi için bir tören düzenlenmi ti.56 Törende hazır bulunanlar; smet nönü ve Venizelos, Tevfik Rü tü Aras ve Mihalakopulos, Enis Akaygen ve Ankara elçisi M. Polihronyadis, Yunan Dı i lerinden M. Mavroudis, M. George Melas, Türk Dı i lerinden Cevat Bey, Kemal Aziz Bey ve di er görevlilerden olu mu tu. Taraflar saat 10:00’da Yunanistan Dı i leri Bakanlı ında kar ılıklı görü melerde bulunmu lar ve saat 11:00’de anla maları teati etmi lerdi.57 Burada ilk konu mayı yapan Venizelos; Türk-Yunan dostlu unun bu anla maların teatisine muhtaç olmadı ını, çünkü anla maların iki milletin ruhları ile onaylanmı oldu unu söylemi ti. smet nönü de yaptı ı konu mada; Mihalokopulos’a kararlı siyasetinden ve çalı malarından dolayı te ekkür etmi , bu sonucun, Aras ile 1927’den bu yana devam eden özverili ve yo un mesai arkada lı ı ile alındı ına dikkat çekmi ti. 5 Ekim günü teati töreninden önce görü mesinde Balkan Misakı konusunda görü gerçekle en alı Venizelos- nönü veri inde bulunulmu tu.58 Venizelos; “Bir Balkan Misakının ufukta yakla maya ba laması Türk-Yunan dostlu u ile bize ümit verdi. Ancak hala bu Balkan Misakından uza ız. Bulgarların görü ü ilerlemedi. Bulgarlar bugünkü sınırlarımızdan memnunuz demeye hazır de il. Ayrıca Bulgaristan, Yugoslavya ile ili kilerinde bir Balkan Misakı için hazır de il” deyince smet nönü buna kar ılık; “Bir Balkan Misakına do ru adım atma fikri Yunanistan’ın görü ü idi. imdi siz bu fikri durduruyor gözüküyorsunuz. Bu da Yunanistan’ın bu konudaki davranı ında çeli ki yaratıyor” demi ti. 6 Ekim 1931 günü Pire Belediyesini ziyaret eden nönü ve Türk heyeti Yunan halkının geni katılımı ve co ku ile kar ılanmı tı. Belediye Ba kanı M. Panayotopulos; Venizelos’un hem ehrisi olmaktan gurur duydu unu, onun 56 57 58 C. 6 Ekim 1931, s.1. C. 6 Ekim 1931, s.5. Tulça, Atatürk, Venizelos ve Enis Bey, s.49. 82 misafirinin kendisi için de önemli oldu unu, nönü’nün Yunanistan’ın kapısı sayılan Pire’den girdi i için duydu u mutlulu u belirtmi ti.59 Ege vapuru 6 Ekim 1931 günü saat 20:27’de Pire limanından ayrılmı , böylece smet nönü’nün Atina ziyareti sona ermi ti.60 Heyet Yunanistan’dan ayrılmadan önce ziyaretle ilgili resmi tebli yayınlanmı tı. Tebli de ana ba lıkları ile yer alan konular öyleydi;61 27 Ekim 1930 Ankara anla malarının iki ülkenin dostlu u üzerine kuruldu u ve bunun zaman geçtikçe geli ip güçlenece i, iki ülkenin Balkanlar ve Do u Akdenize ait sorunlarda ortak bir çalı masının bir ihtiyaç oldu u, Balkan ülkelerinin barı a do ru ilerledikleri, iki ülkenin iktisadi konularda ortak çalı malarının devam etmesi temenni edilmi ti. nönü ve Aras Yunanistan’dan ayrıldıktan sonra Venizelos ve Mihalakopulos’a vapurdan çektikleri telgraflarla te ekkür etmi ler ve Yunan milletinin co kusunun anla maların onaylandı ı anlamına geldi ini belirtmi lerdi.62 Atatürk 1 Kasım 1931 günü TBMM nde yaptı ı konu mada smet nönü ve Tevfik Rü tü Aras’ın Atina Ziyaretinin önemine de inirken u de erlendirmeyi yapmı tı:63 “… Ba bakan ve Dı i leri Bakanının Yunanistan ziyaretleri iki ülke arasında kıymetli bir dostluk gösterisine aracılık etmekle özellikle dikkatimize ve sevincimize sebep oldu. Birbiriyle sorunu kalmadı ını, birbiriyle iyi geçinmek kararında oldu unu açıklayan iki ülkenin ili kilerinde olumlu geli meleri isteyerek kolayla tırmak ve desteklemek emelimizdir.” Ekim 1930 Ankara ve Ekim 1931 Atina ziyaretleri her ey bir tarafa Türk Yunan ili kilerini örnek bir noktaya getirmi ti. Atatürk, nönü ve di er yetkililer bu barı ı Cumhuriyet dönemi ile birlikte uzun vadeli bir kalıcılıkta görüyorlardı. Bu Yunanistan için gerçekten böyle miydi? Megali deayı terk eden Yunanistan üzerinde 59 60 61 62 63 C. 7 Ekim 1931, s.1. B.C.A.: nönü’nün seyahat tafsilatı hk., 6 Ekim 1931, 030.10 12.73.24. C. 7 Ekim 1931, s.5. C. 9 Ekim 1931, s.5. A.S.D., T.T.K, Ankara, 1990, s.387. 83 müthi olumlu etkiler bırakan 1930 Türk Yunan anla masını gelecek nesillere ta ıyabilecek miydi?64 ki ülkenin temel i birli i politikası, nönü ve Aras’ın Yunanistan’ı ziyareti ile gösteri li bir ekilde do rulanmı tı. Bu ziyaretin resmi olarak konusu, 1930 Ekim ayında imzalanan anla malar ile ilgili onay makamlarının de i imini içermekteydi. Türk resmi yetkililerinin Yunan halkı tarafından co ku ile kar ılanması, ikili ili kilerde yeni bir dönemin ba ladı ının Yunan kamuoyu tarafından kabulünü göstermi ti. Kar ılıklı anlayı atmosferinde gerçekle tirilen ikili görü meler, TürkYunan ili kilerindeki sorunları ortadan kaldıracaktı, üstelik bunların içinde azınlık sorunları da vardı. ki ülkenin liderleri, Balkanların en önemli konularını incelemi ler, Türk-Yunan yakınla masının temelinin, herhangi ba ka bir ülkeye kar ı uzla maya çevrilmemesi ve herhangi bir büyük güçten etkilenmemesi oldu u konusunda anla mı lardı. Ba ka bir deyi le, ikili dostluk, sadece barı ın muhafazası için de il, aynı zamanda Yunanistan ve Türkiye’nin, uluslararası sahnede gerçek ve özerk varlıkları için de araç olacaktı. Türk resmi yetkililerin, Sovyet-Türk dostlu unun Türkiye’yi Moskova ile ortak bir cephe olu turulmasına mecbur bırakmadı ına ve sonuç olarak böyle bir Türk-Yunan uzla masına Ankara’nın katılımını engellemedi ine açıklık getirmeleri önemli idi.65 nönü’nün bu seyahatinde tıpkı Venizelos’un bir yıl önce Türkiye seyahatinde oldu u gibi büyük misafirperverlik gösterilmi ti.66 6 Ekim günü Atina Matbuat Cemiyeti Falirikon Otel’de Türk gazetecilerine bir ziyafet vermi ti. Türk Yunan dostluk cemiyetinin ola anüstü toplantısında ise smet nönü ve Venizelos fahri ba kanlı a, Tevfik Rü tü Aras da fahri ikinci ba kanlı a seçilmi ler.67 Atina büyükelçisi Enis Akaygen’e de onursal ba kanlık sıfatı yöneltilmi ti.68 64 65 66 67 68 Tulça, Atatürk, Venizelos ve Enis Bey, s.49. Hacıvasileios, Venizelos ve Balkanlar, s.101. A.e., s.48. Pars Tu lacı, Ça da Türkiye, Cilt I, stanbul 1987, s.658. Tulça, Atatürk, Venizelos ve Enis Bey, s.49. 84 smet nönü kendisiyle birlikte Atina’ya giden Türk gazetecilerine bu ziyaret ile ilgili endi esini öyle aktarmı tı;69 “Ben çok korkuyordum. Yunanlılar bizi alkı larlar, alkı larlar da bu alkı lardan etkilendi imizi dü ünerek bizden kendilerine veremiyece imiz eyler isterler diyordum. Böyle bir durumda ben her iste i geri çevirecektim, bu da aramızda ba layan dostlu un samimiyetini zayıflatacaktı. Fakat böyle olmadı. Venizelos bizim ola an ve insanlık gere i vermek zorunda oldu umuz eyler dı ında hiç bir ey istemedi. Onun için Venizelos’u takdir ediyorum. Venizelos gerçe i gören adamdır. Realist devlet adamıdır.” D. kinci Balkan Konferansı 1. kinci Balkan Konferansı Hazırlıkları ve Konferansa Kadar Devam Eden Geli meler 1931 yılı Ekim ayında stanbul’da toplanacak olan kinci Balkan Konferansının hazırlıkları Selanik’te yapılacaktı. Bu maksatla Temsil heyeti ba kanı Trabzon mebusu Hasan Bey ile temsilcilerden Ru en E ref Bey 27 Ocak 1931 ak amı Selanik’e gitmek üzere stanbul’dan ayrılmı lardı. Hasan Saka hareketinden önce yaptı ı açıklamada; 30 Ocak ile 1 ubat tarihleri arasında Konferans gündemi ile çalı ma programının görü ülece ini belirtmi ti.70 Selanik hazırlık toplantısında her ülkeden te kil edilen Balkan Misakı Cemiyetleri ve bu cemiyetler tarafından ayrılmı ve seçilmi olan uzman personel, konferans gündemi ile ilgili oturumdan önce aralarında görü mü ler ve kendi bakı açılarını belirlemi lerdi.71 Türkiye’de kurulan Balkan Misakı Cemiyeti’nin Ba kanı Hasan Saka, Genel sekreteri ise Ru en E ref Ünaydın idi.72 a. Hazırlık toplantısında ilk gün alınan tavsiye kararları73 unlardı: 69 70 71 72 73 Us, Hatıralar, s.44,45. C. 28 Ocak 1931, s.1. Mehmet Vehbi, “20 Ekim 1931 kinci Balkan Konferansı Münasebetiyle”, T.C. stanbul Ticaret ve Sanayi Odası Mecmuası, Sayı 9, (Eylül 1931) s.333. Savcı, Türkiye Bulgaristan li kileri, s.26. C. 3 ubat 1931, s.3. 85 1) Balkan Hükümetlerinin Selanik panayırına geni ölçüde katılmaları 2) Balkan Misakı hakkında Balkan Meclisine verilmek üzere hazırlanan soru önergesine ülkelerden gelecek cevapların, stanbul konferansından önce Meclise gönderilmesi 3) Balkan ülkelerinde bulunan temsilcilikler aracılı ı ile anla ma fikrini yaymak için Nisanın son haftası içinde özel toplantılar düzenlenmesi. Konferans Ba kanı Hasan Saka, toplantıyı bitirmeden önce Görice’de meydana gelen deprem nedeniyle Arnavut temsilcilere ba sa lı ı dilemi ve Balkan Hükümetlerini bu konuda aktif dayanı maya davet etmi ti. Temsilciler onuruna verdi i yemekte bir konu ma yapan Selanik Belediye Ba kanı M. Vamakas; yirmi sene önce Balkan milletlerinin karde çe geçinmesi için ortaya atılan bir avuç insanın Selanik’ten çıktı ını, bu gayeyi gerçekle tirecek yeni unsurun emperyalizme kar ı olan ba ımsız Türkiye Cumhuriyeti oldu unu söylemi ti. b. Selanik toplantısında, kinci Balkan Konferansı gündemine dahil edilmesi kararla tırılan konular; 1) Azınlıklar meselesi 2) Demiryollarının Tuna’da in a edilecek bir köprü ile birbirleriyle birle tirilmesi 3) Balkan yönetimleri arasında telefonla ileti im sa lanması 4) Tütün ve tahıl için ortak tedbirler alınması 5) Balkan ülkeleri medeni hukukunun birle tirilmesi 6) Balkan hükümetleri arasında bir posta birli i olu turulmasının teklif edilmesi 86 c. kinci Balkan konferansına kadar olan sürede Balkan ülkelerince gerçekle tirilecek etkinlikler, konferans hazırlıkları ve gündemle ilgili olarak a a ıdaki hususlar kararla tırılmı tı.74 1) Balkan milletleri arasında anla ma ve birle me duygularının güçlenmesi için her yıl Nisan ayının son haftasında bir Balkan Haftası düzenlenecekti. 2) Balkan Haftası boyunca altı ülkede çe itli konuları görü mek üzere toplantılar düzenlenecek, etkinliklerde bulunulacaktı. 3) Balkan Haftası içinde Yunanistan’da banka ve ticaret konusu üzerinde her ülkeden gelecek temsilciler fikir alı veri inde bulunacaklardı. 4) Türkiye, Balkan Haftası içinde Türing kulüpleri, gençlik ve sporcuların ya antısına ait gösteri ve propagandalar yapacaktı. 5) Belgrat’da kadınlık ve feminizm konulu toplantı düzenlenecek ve altı Balkan ülkesinde etkinlikler gerçekle tirilecekti. 6) Konferansta siyasi ve ekonomik yakınla ma konuları görü ülecek, ayrıca iki er temsilciden olu an bir komite ile yakınla maya engel olan sebepler incelenecek, özel bir komite de azınlık sorunlarını inceleyecekti. 7) Ula tırma araçları ve serbest dola ım imkanlarını ara tıracak bir komite olu turulacaktı. 8) Ülkelerin temsilcilerini ve komitelerde görev alacakları ba kanlı a bildirmeleri, çalı malara katılmaları ve konferans gündemine son eklini vermeleri gerekecekti. 9) “Balkan Hükümetleri arasında Ekonomik li kiler” konulu bir yarı ma düzenlenecek, ortak bir komite ile de erlendirilecek ve ödüllendirilecekti. 74 C. 7 ubat 1931, s.1,3. 87 10) Konferanstan önce Dı i leri Bakanlarının konferans gündemi ile ilgili olarak bir toplantı düzenlemeleri sa lanacaktı. d. Selanik toplantısı gere ince Türkiye’den Balkan Haftası etkinliklerine katılacak temsilciler ve bunların görevleri;75 1) Atina’da yapılacak banka ve ticari i lemler toplantısına Nemlizade Mithat Bey ve Bankasından Süreyya Bey 2) Belgratta yapılacak feminizm ve i çi meseleleri toplantısına Necmettin Sadık Bey ve Ticaret odası genel sekreteri Vehbi Bey ile Semiha Hanım 3) Sofya’da yapılacak ziraat odaları te kilatı toplantısı için Mardin mebusu Ali Rıza ve ktisat Bakanlı ından Aziz Bey 4) Bükre ’te yapılacak Üniversite etkinlikleri için Hamdullah Suphi ve Sadri Maksudi Beyler 5) Tiran’da yapılacak ehircilik ve belediye toplantısı için Falih Rıfkı, Celal Esat Beyler e. Balkan etkinlikleri kapsamında Türkiye’de Nisan ayının son haftası Balkan Haftası olarak kutlanmaya ba lanmı tı. Yunanlı ö renci, milletvekili, bilim adamı ve turizmcilerden olu an gruplar 23, 24 Nisan tarihlerinde stanbul’da yapılacak olan etkinliklere katılacaklardı.76 Atina milletvekili M. Nazım Mangas siyasi konferanslar vermek üzere gelmi ti. Türk-Yunan dostlu unun ve Balkan dayanı masının ate li bir savunucusu olan Mangas Yunanistan’dan ayrılmadan önce Venizelos, Mihalakopulos ve Enis Akaygen ile etkinlikler konusunda uzun görü meler yapmı tı. Balkan Turizm kongresinde Yunanistan temsilcileri M. Agapitos ve M. Brunis de misafirler 75 76 C. 19 Mart 1931, s.3. C. 24 Nisan 1931, s.3. 88 arasındaydı. Atina Hukuk Fakültesi eski profesörlerinden M. Hermokas da stanbul’a bir konferans vermek üzere gelmi ti. Akil Muhtar Bey 26 Nisan 1931 günü stanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi konferans salonunda Yunanlı ö retim üyeleri ve ö rencilerin de katıldıkları bir konferans vermi ti. Organların ve uygarlı ın devamlı bir geli me içinde oldu unu anlatan Akil Muhtar Bey Balkan milletleri arasında ba layan dostlu un güçlenerek geli ece ini belirtmi ti.77 Konferanstan sonra resmi kabul salonunda misafirlere bir çay ziyafeti düzenlenmi ti. stanbul Vali ve Belediye Ba kanı Muhittin Bey, stanbul Üniversitesi rektörü ve ö retim üyelerinin de katıldı ı ziyafette konu an Rektör Muammer Ra it Bey; Balkan konferanslarının eski anla mazlıkları gidermek için bir fırsat oldu una i aret etmi ti. Hukuk Fakültesi ö retim üyelerinden Muslihittin Adil Bey Balkan Misakının önemini Fransızca olarak anlatmı tı. Hür ve ba ımsız milletlerden ve insanlardan olu an bir Balkan birli inin yalnız Balkanlarda de il bütün dünyada barı ın, güçlenme ve geli menin hatta gelecekteki olumlu faaliyetlerin kayna ı olaca ını vurgulamı tı. Atina milletvekili M. Makas da Fransızca olarak yaptı ı konu mada; Balkan gençlerini bir arada görmenin Balkan federasyonu olu turmak için sarfedilen çabaların bo a gitmedi ini, er geç amaca ula ılaca ının bir ifadesi oldu unu söylemi ti. Balkan haftası etkinlikleri, 27 Nisan 1931 günü saat 11.00’de Balkan Turizm Federasyonunun Galatasaray Lisesinde düzenledi i toplantı ile devam etmi ti. Balkan Komitesi üyelerinin 31 A ustos 1931 günü Nemlizade Mithat Beyin ba kanlı ında toplanması karla tırılmı tı. Bu toplantıda Balkan Ticaret Odası yönetmeli i görü ülecekti. Ayrıca Balkan konferansı için Dolmabahçe Sarayı tahsis 77 C. 27 Nisan 1931, s.4. 89 edilmi ve konferansa (Arnavutluk ve Bulgaristan dı ında) dört dı i leri bakanının katılması kesinle mi ti.78 Ayrıca Balkan Birli i Milli ubesi 5 Eylül 1931 günü Üniversitede Trabzon Milletvekili Hasan Saka’nın ba kanlı ında toplanmı , program, komite çalı maları ve komisyon görevlilerin belirlenmesi konuları görü ülmü tü. f. kinci Balkan konferansına katılacak Türk temsilciler u isimlerden olu mu tu.79 1) Fikri yakla ma komisyonu: Fadıl Ahmet, brahim Alaeddin, Yakup Kadri Beyler 2) ktisadi birle me komisyonu: brahim Fadıl, Muvaffak, Mithat, Re it Saffet ve Süreyya Beyler 3) Ula tırma ve dola ım komisyonu: Ali Rana, Cevdet, Sabri Beyler 4) Siyasi komisyon: Mahmut, Muzaffer, Necmettin Sadık, Ru en E ref, Zeki Mesut Beyler 5) Sa lık te kilatı ve sosyal siyaset komisyonu: Akil Muhtar, Tahir ve Vehbi Beyler Aynı toplantıda alınan karara göre Balkan Konferansı 11 Ekim 1931 günü Dolmabahçe Sarayında yapılacak resmi açılı la ba layacak, ilk konu malar Hasan Bey ve smet nönü tarafından yapılacaktı. Temsilcilerin konferans dı ı programına göre stanbul’da cami ve müzeler, Bo aziçi, Büyükada Yat Kulübünün gezilmesi ve Dolmabahçe Sarayında bir balo planlanmı tı. Konferansın son toplantısı Ankara’da yapılacaktı. Temsilciler için tasarlanan Ankara programına göre; TBMM’nde son toplantının yapılması, Temsilcilerin Atatürk tarafından kabul edilmesi, Cumhurba kanlı ı senfoni orkestrasının eski 78 79 C. 31 A ustos 1931, s.2. C. 6 Eylül 1931, s.1,6. 90 Türkoca ı binasında verece i konser de planlanmı tı. Konferans 19 Ekim günü sona erecekti. g. Balkan konferansının hazırlıkları ile görevli heyet; 1) Belediye Ba kan Yardımcısı Hamit Bey (Ba kan) 2) ktisat Müdürü Kemal Ömer 3) Seyahat ube Müdürü Ekrem Beylerden kurulmu tu. h. Heyetin kontrolünde yapılan hazırlıklara u hususlar da dahil edilmi ti;80 1) Toplantıların yapılaca ı Yıldız Sarayı Merasim Dairesinin her yönü ile hazırlanması 2) Hazırlanan altı göndere Türkiye, Yunanistan, Bulgaristan, Yugoslavya, Arnavutluk ve Romanya bayraklarının çekilmesi 3) Konferans nedeniyle, üzerinde Balkan haritası ve zeytin dalı bulunan be milyon adet posta pulunun Londra’ya ısmarlanması Konferansa katılacak ülkeler Ekim ayı ba larında temsilcilerini belirlemeye ba lamı lardı. 1. Uluslararası Barı Bürosu genel sekreterli inden yapılan açıklamaya göre Büro’nun temsilcileri öyle belirlenmi ti:81 1) M. La Fontaine: Belçika Senatosu Ba kan Vekili, Uluslararası Barı Bürosu Ba kanı ve Uluslararası Parlamentolar Konferans Ba kanı 2) M. Ludwig Quidde: Uluslararası Barı Bürosu Ba kan Vekili 3) M. Lucien Le Foyer: Eski Fansız milletvekili, Uluslararası Barı Bürosu Ba kan vekili 4) Helmut Von Garlech: Yazar, Uluslararası Barı Bürosu Barı Konseyi üyesi 80 81 C. 17 Eylül 1931, s.2. C. 5 Ekim 1931, s.1. 91 10 Ekim 1931 günü konferansla ilgili bazı tarihler netle mi ti. Buna göre;82 Temsilciler 18 Ekim’de stanbul’a gelmi olacaklar, 19 Ekim’de hazırlık toplantısı yapılacak ve 20 Ekim’de konferans açılacak, ilk oturumda smet nönü bir konu ma yapacaktı. Açılı tan sonra konferans çalı maları Yıldız Sarayında devam edecekti. i. Konferansa katılacak Yunan heyeti 15 Ekim günü stanbul’a gelmi olup u isimlerden olu mu tu:83 1) Ba kan Papanastasiu: Eski ba bakan ve Cumhuriyetperver Partisi lideri 2) kinci Ba kan M. Bakkalba ı 3) Genel Sekreter M. Papadopulos 4) Eski bakanlardan M. Milonas 5) Eski bakan ve liberal parti milletvekili M. Bakopulos 6) Avukat M. Merkurd 7) Atina Üniversitesi profesörlerinden M. Bensis 8) Sosyalist milletvekili M. Limonidis, M. Papazo lu 9) Hava i leri mü aviri general Laskarus 10) ehir ve belediye temsilcisi M. Kroniyadis ve M. Psalti Yunan heyeti Tophane rıhtımında Türk heyeti tarafından kar ılanmı , binlerce insan da alkı ları ile bu kar ılamaya e lik etmi lerdi. Heyet Ba kanı Papanastasiu 16 Ekim günü stanbul gazetecilerini kabul etmi ve Balkan Misakı ile ilgili açıklama yapmı tı. Açıklamanın dikkat çeken bölümü öyleydi:84 “Balkan Misakının hedefi altı devleti birle tiren bir anla maya gitmektir. Türkiye için üç vatan vardır; Türkiye, Yunanistan ve Balkanlar. Biz Yunanistan için de bu böyledir.” 82 83 84 C. 10 Ekim 1931, s.1. C. 16 Ekim 1931, s.1. C. 17 Ekim 1931, s.1. 92 Konferansa katılacak Arnavut Heyeti 16 Ekim günü, Bulgar ve Romen Heyetleri ise 17 Ekim günü stanbul’a gelmi lerdi.85 Balkan Konferans Meclisi 19 Ekim günü saat 16.00’da üçer temsilcinin katılımı ile bir hazırlık toplantısı yapmı tı. Komite ba kanları ve gündemin belirlendi i toplantıdan sonra alınan kararlar resmi tebli ile açıklanmı tı. j. Konferanstaki komisyon ba kanları, 19 Ekim günü yayınlanan resmi tebli e göre u ülke temsilcilerinden olu mu tu;86 1) Te kilat komisyonu ba kanı Hasan Bey (Türkiye) 2) Siyasi yakınla ma komisyon ba kanı M. Stefan Coclo Pop (Romanya) 3) Kültürel yakınla ma komisyon ba kanı Mehmet Konistca (Arnavutluk) 4) ktisat komisyon ba kanı M. Papanastasiu (Yunanistan), ayni zamanda Balkan Misakı komisyon ba kanı 5) Sa lık ve Sosyal politika komisyon ba kanı M. Yonitch (Yugoslavya) 6) Ula tırma komisyon ba kanı M. Sakazoff (Bulgaristan) k. Te kilat komisyonu karma heyetinde yer alan ülke temsilcileri ise öyleydi; 1) Arnavutluk’tan; Mehmet Konistca, M. Leonida Natchi, M. Bedri Pejani 2) Bulgaristan’dan; M. Yanko Sakazoff, M. Andre Tochow, Prof. M. Ghenov 3) Yunanistan’dan; M. Papanastasiv, M. Mylonas, M. Bakkalbassis 4) Türkiye’den; Hasan Bey, Ru en E ref Bey, Rana Bey 5) Yugoslavya’dan; M. Velibor Yonitch M. Givko Topalovitch, M.V. Bjordjevitch Tebli in bundan sonraki bölümünde ise kinci Balkan konferansının gündemi ve komisyonların sorumlulukları belirtilmi ti. 85 86 C. 18 Ekim 1931, s.1. C. 20 Ekim 1931, s.6. 93 l. Komisyonların gündemi ve sorumlulukları 1) Siyasi komisyon a) Balkan Misakı ile halen geçerli olan anla maların hükümlerine uygun ekilde yürütülmesi, azınlıklar konusu dahil anla maların uygulanmasından do an sorunların halledilmesi, Balkan milletlerinin siyasi yakınla masına engel olan bütün sorunlara ait komisyon raporunun tartı ılması b) Silahsızlanma konferansı 2) ktisadi komisyon a) Gıda maddeleri ve tütünün ortakla a korunması b) Balkan Ticaret odasının kurulması c) Balkan kredi kurulu larının ortak çalı ması 3) Kültürel yakınla ma komisyonu a) Balkan milletlerinin tarihlerine ait belgelerin ara tırılması için bir enstitü kurulması b) Balkan milletleri hukukunun bölüm bölüm birle tirilmesi 4) Ula tırma komisyonu a) Balkan ba kentlerinin ula ımla birbirine ba lanması için demiryolu ve köprü in ası b) Posta, telefon, telgraf haberle melerinin birle tirilmesi c) Hava ula tırması 5) Sa lık ve Sosyal politika komisyonu a) Balkan milletlerinin, Balkan sınırları içinde serbestçe dola maları ve çalı maları hakkında komisyon raporunun tartı ılması ve karar verilmesi. b) Balkan memleketleri sa lık faaliyetlerinin bütünle tirilmesi 94 c) Balkan memleketlerinde di er ülke vatanda ları ile evlenmi kadınların tabiyetleri hakkında tartı ma 6) Siyasi komisyona ba lı alt komite Her ülkenin üçer temsilcisinden olu acak bu karma komite Balkan misakı ve siyasi yakınla mayı engelleyen konuları inceleyecekti. 7) Sa lık ve sosyal politika komisyonuna ba lı alt komite Her ülkenin üçer temsilcisinden olu acak bu komite ise Balkan tebaalarının, kendi ülkesi dı ındaki Balkan ülkelerinde hakları ve sorumluluklarını belirleyen bir anla ma tasla ını inceleyecekti. 2. kinci Balkan Konferansının Açılı ı Ve Çalı maları a. Konferansın Açılı ı kinci Balkan konferansının toplandı ı sırada Türkiye ile Yunanistan arasındaki uyu mazlıkların hemen hemen tamamı halledilmi ti.87 stanbul’a gelen delegeler konferans sonucu hakkında iyimserdiler. stanbul konferansı ile Balkan Tarihinde yeni bir devir açılmakta, konferansın sonuçlarını yalnız Balkan ülkeleri de il bütün Avrupa merakla beklemekteydi.88 20 Ekim 1931 günü Dolmabahçe Sarayı tarihi günlerinden birini ya ıyordu. Bir zamanlar siyasi entrikalara sahne olan bu sarayda imdi altı Balkan devletinin 200’den fazla temsilcisi ortak ve samimi bir gaye u runa yan yana geliyorlardı. Saat 10.00’da alfabetik sıraya göre milli mar lar, ardından Balkan mar ı çalınmı tı. Konferans Ba kanı Hasan Saka’nın açılı konu ması ile ba layan konu malar serisinde özetle a a ıdaki konulara de inilmi ti.89 Hasan Saka açılı konu masına; Dolmabahçe Sarayını konferans için tahsis eden Atatürk’e saygılarını ileterek ba lamı , konferansa katılan smet nönü, Tevfik 87 88 89 Gönlübol, Sar, Türk Dı Politikası, s.100. Anahtarcıo lu, Balkan Antantı, s.30. C. 21 Ekim 1931, s.1,5,6. 95 Rü tü Aras ve altı ülkenin temsilcilerine te ekkür ederek devam etmi ti. Birinci Balkan konferansında alınan kararları özetleyen Hasan Saka, geçen bir yıl içinde Balkan haftaları düzenlenerek büyük yararlar sa landı ını belirtmi ve stanbul’da düzenlenen Turizm Konferansının Balkan ülkeleri için turizm açısından önemine de inmi ti. Arnavut temsilcisi Mehmet Konitsche Bey; ülkesinin Balkanlarda tam bir e itlik ve adalet istedi ini, Balkan Misakı olu turulmasına taraftar olduklarını belirterek ba ladı ı konu masına tarihi örneklerle devam etmi ti. Türkiye’nin bugün acılarla dolu geçmi i unutarak eski evlatlıklarına Türk milletine has bir özellik olan ba ı layıcılıkla kollarını açtı ını, görevinin çok heyecan verici oldu unu söylemi ti. Türkiye’nin Balkan Misakını zorla tıran konularda aracı konumunda oldu unu belirten Konitsche affetme ve unutmanın erdem oldu unu vurgulamı tı. Bulgar temsilcisi M. Yanko Sakazoff; Balkan Misakı için sarfedilen çabaların Balkan devletleri için yeni bir dönemi açaca ını, gerçekçi adımlarla Balkan milletleri için yeni bir gelecek hazırlanaca ını belirtmi ti. Yugoslav temsilci M. Velibor Yaniç konu masına; u anda birlik faaliyetlerinin kolay olmadı ını, Balkanlar dı ında bu misaka kar ı olanların bulundu unu, ba arı isteniyorsa kar ılıklı ve geni bir ho görü ortamının gerekli oldu unu belirterek ba lamı tı. Yaniç, iktisadi sorunların siyasi sorunlardan önce geldi ini, sorunların çözümünde kolaydan ba lanması gerekti ini vurgulamı tı. Yunan temsilci M. Papanastasiu; eski kin ve anla mazlıkların derinlere gömülece ini, konferansta hazır bulunmanın çok önemli oldu unu açıklayarak ba ladı ı konu masına, Balkan milletlerinin birbiri üzerinde hakimiyet kurmalarının tarihe karı tı ını açıklayarak devam etmi ti. Romanya temsilcisi M. Coclo Pop; Türkiye Cumhuriyetinin ve Türk milletinin Balkan Birli i çalı masına te ekkür ederek söze ba lamı , takip edilecek yolun engellerle dolu oldu unu, Balkan milletlerinin ortak bir gaye ile 96 birle melerinin geçmi hatıraların enkazını yıkmakla mümkün olaca ını de erlendirerek devam etmi ti. Açılı konu malarından sonra kürsüye gelen smet nönü, katılanlara Türkiye adına te ekkür ederek ba ladı ı konu masında; geçen sene bu toplantının cesur bir giri im oldu unu dü ünenlerin ço unlukta bulundu unu, insanların tarihin etkisinde kalarak hata yaptı ını, burada toplananların bu hatanın yakın ahidi olduklarını belirtiyordu. Türkiye’nin kom uları ile ortakla a bir çalı ma içinde mevcut sorunların çözümünü amaçladı ını, zemini bu ekilde temizledikten sonra Avrupa ve Avrupa dı ındaki ülkelerle kar ılıklı dostluk, tarafsızlık ve hakem anla maları yapıldı ını açıklayan nönü, Balkan milletlerinin dayanı ma ve iyi kom uluk ili kileri için e itlik ve uzla ma prensiplerinin gerekli oldu una i aret ediyordu. Konu malardan sonra Hasan Saka oybirli i ile Konferans ba kanlı ına seçilmi , Papanastasiu’nun teklifi ile smet nönü de fahri ba kan seçilmi ti. b. Konferansın Çalı maları 1) 20 Ekim 1931 Günü Çalı maları90 Siyasi yakınla ma komisyonunda silahsızlanma konusu görü ülmü ve 1932 ubat ayında Cenevre’de toplanacak olan silahsızlanma konferansına ba arı dileklerinin iletilmesi kararı alınmı tı. Romanya temsilcisi Prenses Kantagüze bu konuda propaganda yapılmasını teklif etmi ve memnuniyetle kabul edilmi ti. ktisadi komisyonda Türk temsilcisi Muvaffak Bey Balkan tütünleri hakkında temsilciler heyetinin hazırladı ı raporu okuduktan sonra, tütün tarımının korunması, güçlenmesi ve tütünün pazarlanması için Balkan ülkeleri arasında bir tütün ofisi kurulmasını teklif etmi ti. Yunan Bulgar ve Yugoslav temsilcilerinin katılımı ile bu teklif kabul edilmi ti. Bu day konusunun da görü üldü ü komisyonda para ve gümrük birli i, Balkan Ticaret Odası, Bankalar birli i konuları da ele alınmı tı. 90 C. 21 Ekim 1931, s.5. 97 Haberle me ve ula tırma komisyonunda; Balkan devletleri arasında posta, telgraf konularının incelenmesi için bir alt komisyon olu turulacaktı. Komisyonda ayrıca bir yıllık turizm faaliyeti hakkında düzenlenen rapor okunmu , iyi sonuçların alındı ı görülerek onaylanmı tı. 2) 21 Ekim 1931 Günü Çalı maları91 ktisadi komisyonda Balkanlarda iç ve dı rekabetle mücadele için merkezi stanbul’da bir Balkan Ticaret Ofisi kurulması görü ülmü tü. Tahıl ve tütün tarımının korunması için bir tali komisyonun çalı ması benimsenmi , Balkan ülkeleri gümrüklerinin birle tirilmesi ve çifte vergilendirmenin kaldırılması konuları da gündemde yer almı tı. Tahıl ve tütün tarımının korunması için bir tali komisyonun çalı ması benimsenmi , Balkan ülkeleri gümrüklerinin birle tirilmesi ve çifte vergilendirmenin kaldırılması konuları da gündemde yer almı tı. ktisadi komisyonun bu çalı malarından sonra konferans iki önemli karar almı tı. stanbul’da Balkan Ticaret ve Sanayi Odası kurulacak ve Do u tütünleri için önlem alınacaktı. Meclisin do u tütünleri için aldı ı karar öyleydi:92 Do u Tütünlerini korumak için ilgili yöneticiler tarafından kurulacak olan Balkan Tütün Ofisi u amaçları sa layacaktı; Üretimin dünya ihtiyaçları ölçüsüne göre uyarlanması ve düzenlenmesi, Do u tütünlerinin isim olarak piyasalarda tutunması için propaganda ve rekabetle mücadelenin yapılması, Yeni pazarlara yönelinmesi, Do u tütünlerinin farklı kalitelerinin iyile tirilmesi. 91 92 C. 22 Ekim 1931, s.1,5. “La Conference Balkanique”, Bulletin de la Chambre de Commerce et d’Industrie de Stamboul, Octobre 1931, p.87. 98 21 Ekim gününe ait di er çalı malar kapsamında;93 Sosyal komisyonda, Yunan temsilcisinin Balkan ülkeleri arasında serbest dola ım, yerle me, di er hürriyetleri kapsayan projesi incelenerek yalnız serbest dola ım (pasaportsuz) kabul edilmi , di er konuların yeniden incelenmesine karar verilmi ti. 3) 22 Ekim 1931 Günü Çalı maları94 Fikri yakınla ma komisyonunda, merkezi stanbul’da bir Balkan Enstitüsü kurulması kabul edilmi ti. stanbul’daki belge ve eserlerden yararlanarak Balkan tarihini niceleyecek olan Enstitü dini farklılıkların do urdu u anla mazlıkları dikkate alarak geçmi te bunların nasıl dost olduklarını ara tıracaktı. Bunun amacı gelecekte yapılacak anla malara bu yoldan yardımcı olmaktı. Haberle me ve ula tırma komisyonunda, çalı ması sonuçlanmı olan demiryolları, posta birli i, hava ula tırması deniz araçları, yollar ve turizme ait projelerle ilgili kararlar ve beklentiler görü ülmü tü. Alınan kararlarda Balkan ülkeleri arasında posta ücretlerinin %25 ucuzlatılması ve özel bir Balkan pulu kullanılması da bulunuyordu. Siyasi komisyonda en hareketli ve sıkıntılı gündem ya anmı , azınlık sorunu tartı malara ve suçlamalara sahne olmu tu. lk sözü alan Arnavut temsilci, Yugoslavya’daki Arnavut azınlı ın durumunun çok kötü oldu unu, mevcut anla maların hakkı ile uygulanmadı ını söylemi ti. Yugoslav temsilci, Yugoslavya’da azınlık bulunmadı ını belirtince kar ılıklı münaka alar ba lamı tı. Arnavut temsilci, Yugoslavya’da 1.200.000 Arnavut azınlı ın bulundu unu, bunların milli, kültürel hak ve hürriyete sahip olmadıklarını, Yugoslavya’nın bu hakları vermelerini beklediklerini ifade etmi ti. Azınlıklar sorunu halledilirse Balkan Misakını gözü kapalı imzalayacaklarını da eklemi ti. 93 94 C. 22 Ekim 1931, s.5. C. 23 Ekim 1931, s.1,5,6. 99 Siyasi komisyonda Yugoslav, Bulgar ve Yunan temsilcileri arasında devam eden azınlık münaka ası sonunda Arnavut temsilcilerin görü ü haklı bulunmu tu. Arnavutların teklifi üzerine Balkan ülkelerinde azınlık sorunlarını yerinde incelemek üzere daimi ve gezici komiteler olu turulması komisyonca kabul edilmi ti. Azınlıklar sorunu tartı maları siyasi komisyonla sınırlı kalmamı basın aracılı ı ile devam etmi ti. Arnavut temsilci; konferansın son dakikasına kadar azınlıklar ile ilgili görü lerini koruyacaklarını, bu konuda taviz vermeyeceklerini, isterlerse Yugoslavların konferansı terk edebileceklerini açıklamı tı. Temsilci Mehmet Konitsche; Bugün Balkan azınlıkların Osmanlı mparatorlu u zamanında Rumeli’de ya ayan Türklerin çekti i eziyete göre çok daha rahat olduklarını belirtmi ti. Yugoslav heyeti bundan sonra daha temkinli bir tutum izlemeye ba lamı , ancak Arnavutları suçlamaya devam etmi lerdi. Yugoslavlar, Arnavutların talya’dan talimat alarak konferansa geldiklerini, talya’nın Balkan Misakını istemedi ini, bu davranı ları ile Arnavutların Balkan Misakını sürüncemede bırakacaklarını açıklamı tı. Siyasi komisyonda alınan karara göre Balkan Misakının merkezi stanbul olacaktı. Balkan misakı projesinin gelecek sene görü ülünceye kadar bir komisyonca incelenmesi kararla tırılmı tı. ktisadi komisyonda alınan bir karara göre ihracat ve ithalatın çifte vergilendirmeden kurtarılması benimsenmi ti. Temsilciler günlük çalı malardan sonra, stanbul Üniversitesini ziyaret etmi ler, müzeleri gezmi ler, Kadın Birli inin çayına katılmı lar ve Yunan Büyükelçisi M. Polihronyadis’in Yeniköy’de düzenledi i balo ile yorgunluk çıkarmı lardı. 22 Ekim günü sabah çalı malarından sonra bir resmi tebli yayınlanmı tı. ki paragraftan olu an metin öyleydi: 100 “Balkan Misakı Meclisi bu sabahki toplantısında, Balkan Misakı ve siyasi yakınla ma sorunlarını tartı mı ve teklif edilen de i iklikle azınlıklar sorununu da dikkate almak artı ile misakı yeniden incelemek üzere özel bir komitenin görevlendirilmesi kararla tırılmı tır.” “Meclis bundan ba ka ortak bir savunma anla ması için temennide bulunmu , bu hazırlık çerçevesinde anla maya engel olan bütün sorunların ülkelerce do rudan görü ülmesi esasını belirtmi tir.” 4) 23 Ekim 1931 Günü Çalı maları95 Konferansa gözlemci olarak katılan Cemiyeti Akvam temsilcisi M. Kummings ve Barı bürosu temsilcisi M. Kuit gündem dı ı birer konu ma yapmı lardı. M. Kummings; Cemiyeti Akvamın fikir ve maksadına uygun olan konferans çalı malarının ilgi ile izlendi ini söylemi ti. M. Kuit ise; Uluslararası Barı Bürosunun, barı için yaptı ı çalı malardan bahsederek konferansa ba arılar dilemi ti. Ula tırma komisyonunda hazırlanan raporu sunan Re it Saffet Bey; Birinci Balkan konferansında çe itli heyetlerin raporlarını verememeleri nedeniyle komisyon raporunun henüz hazırlandı ını belirtmi ti. Demiryolları, posta-telgraf-telefon, hava ula tırması konusunda yapılan görü melerden sonra Genel Sekreter Ru en E ref Bey kararla tırılan konuları üç ba lık altında okumu tu. Bunlar; Demiryollarının uzatılması, Balkan ülkeleri arasında do rudan ba lantı için köprülerin in ası konusunda ülkelerin yetkili temsilcilerinden olu an özel bir komisyonun toplanması ça rısı, Posta, telgraf, telefon birli i için Balkan ülkelerinin kabul edilebilece i bir sözle me projesi ve %20-30 indirimli tek bir tarife belirlenmesi, Balkan posta birli i pulları için alt komisyon olu turulması, Balkanlarda hava ula ımının geli mesi için Mart 1932 de Atina’da toplanacak uçak sergisinde çe itli kurulu temsilcilerinin bulu ması konularıydı. 95 C. 24 Ekim s.1,2,4. 101 Yapılan uzun tartı malardan sonra komisyon raporu oybirli i ile kabul edilmi ti. Sa lık ve sosyal politika komisyonunda Doktor Akil Muhtar Bey komisyonun rapor üzerindeki dü üncelerini açıklamı tı. Komisyonun aldı ı iki önemli karar unlardı; Balkan Sa lık stihbarat Bürosu kurulması, Büronun Fransızca bülten yayınlaması. Büronun merkezi stanbul’da olacak, her devletin bir veya iki temsilcisi görev alacak, sa lık uzmanları büronun kurulması için çalı acaklardı. Bu raporda meclisçe onaylanmı tı. Fikri yakınla ma komisyonunun hazırladı ı kanunların birle tirilmesi raporu Yunan temsilci M. Kozimeki tarafından sunulmu ve alınan kararlar be madde halinde açıklanmı tı. Bunlar; Balkan ülkeleri arasında özel hukukun a amalı bir ekilde birle tirilmesi, yalnız fikri ve siyasi yakınla mayı de il ticari ili kileri de geli tirecektir. Balkan kanunlarının birbirine benzemesi ve dayandı ı ilkelerdeki ortak noktalar, Balkan hukukunun birle tirilmesini sa layabilir. Kanunların birle tirilmesi, devamlı bir çalı ma ile Balkan ülkelerinin kanunlarının tamamen incelenmesine ba lıdır. Bu konu özel bir konferansta görü ülmeli ve hukukçulardan olu an ortak bir komisyonda incelenmelidir. Bu maksatla hukukçu ve ö retim üyelerinin kar ılıklı olarak di er ülkelerde görev yapması sa lanmalı, kar ıla tırmalı Balkan hukuku kürsüleri kurulmalıdır. Hukukçular komisyonu 1932 yılında Bükre ’te toplanmalı ve hazırlayaca ı raporu ülkelere sunmalıdır. 102 Meclis çalı malardan sonra kanunların birle tirilmesi raporunu kabul etmi ti. ktisadi komisyonda Yunan temsilci M. Milonas ticaret odası ile ilgili çalı mayı ve görü lerini açıklamı tı. Türk temsilci Mithat Bey de Balkan Ticaret odasının kurulu amacını u cümlelerle özetlemi ti; Balkan ülkeleri arasında ticari ili kileri artırmak ve engelleri ortadan kaldırmak maksadı ile kurulacak Balkan Ticaret Odası ayni zamanda hakem mahkemesi olacaktı. Ülkelerin iki er temsilcisinin katılımı ile kurulacak olan oda ubeleri ile birlikte iktisadi bir federasyon olacak, merkezi de stanbul’da bulunacaktı. Komisyon çalı malarından sonra Arnavut ve Yugoslav temsilcilerin azınlık konusunda verdi i demeçler güne damgasını vurmu tu. Yugoslav temsilci M. Yanoviç’in, Arnavutların talya’nın etkisinde kaldıklarını ima etmesi üzerine azınlık tartı ması büyük suçlamalara dönü mü tü. Arnavut temsilci Bedri Bey; Arnavutluk’un konferansa kendi iste i ile katıldı ını belirterek azınlık konusunda Yugoslavların sorumluluklarını açıklamı tı. 1912-1915 yılları arasında Yugoslavya’da bulunan Arnavutların katledilmesi ile ilgili belgelerin Cemiyeti Akvam’da, Avrupa devletlerinde ve Amerikan ar ivlerinde bulundu unu, bu nedenle 130.000 Arnavutun Türkiye, Arnavutluk ve Bulgaristan’a göç ettiklerini anlatan Bedri Bey, Yugoslavları, Arnavut azınlı a kar ı uluslararası hukuk kurallarına göre davranmaya ça ırıyordu. Türk temsilciler iki ülke arasındaki gergin ortamda arabuluculuk teklif etmi ler, bu iki tarafça olumlu kar ılanmı , ancak konferans sonuna kadar bu durum devam etmi ti. 5) 24 Ekim 1931 Günü Çalı maları96 Henüz gündeme geçilmeden azınlıklar sorunu ile ilgili tartı malar ba lamı tı. Arnavutluk ile Yugoslavya arasında devam eden tartı malara bu defa Bulgaristan – Yugoslavya tartı ması eklenmi ti. Tüm temsilciler konferansın amacına ve beklentilere uygun ekilde devam etmesi için tarafları sakin olmaya davet ederken Yunan ba temsilcisi Papanastasiu e er anla ma yapılacaksa mümkün olan konular üzerinde yürümenin gere ine i aret ediyordu. Tartı maların uzaması ve gündeme geçilememesi üzerine Romen temsilci M. Pella meclise seslenerek, anla mak isteyip 96 C. 25 Ekim 1931, s.1,4. 103 istemediklerini sormu ve olumlu i aret alınca “projenin görü ülmesine geçiyoruz” diyerek anla ma ile ilgili açıklamalara ba lamı tı. a) Balkan ülkeleri arasında yapılacak anla malara ait proje a a ıda belirtilen be esasa dayanmı tı. Bunlar; I) Balkan misakı projesinin özel bir komitece incelenmesi, barı anla malarının esaslarının belirlenmesi, azınlıklar sorunu ve Balkanlarda sava çı fikirlerin ortadan kaldırılması için meclis idaresinin görevlendirilmesi, II) Altı ülke arasında hakem anla ması hazırlıklarına ba lanılması, III) Balkan misakı olu uncaya kadar, ikili ve çok taraflı ili kilerin sürdürülmesi, anla maların getirdi i sorumlulukların kabul edilmesi ve uygulanması, azınlıklar sorunu dahil bütün sorunların çözümü için görü me ve çalı malara devam edilmesi, IV) 1932 yılında Cemiyeti Akvamın Cenevre’de düzenleyece i silahsızlanma konferansı için Balkan ülkelerinin kar ılıklı çalı ma ile hazırlanmaları, V) Dı i leri bakanlarının kısa sürede toplanarak birinci konferansta belirlenen esaslara göre kararların uygulanmasına yardımcı olmaları idi. Anla malar konusundaki bu esasların kabul edilmesi ile günlük çalı ma sona eriyordu. 6) 25 Ekim 1931 Günü Çalı maları97 Konferansa katılan kadın temsilciler Balkan kadınlarının sorunları ve alınacak tedbirlerle ilgili hazırlık yapmı lardı. Romen temsilci Prenses Kantagüze’nin de yer aldı ı bu çalı malarda kadın hakları ve kadınların tabiyeti konusu üç ayrı teklifle meclise sunulmu , Balkan kadınlı ı ile ilgili esasları kapsayan komisyon raporu 97 C. 26 Ekim 1931, s.1,4. 104 meclisçe kabul edilmi ti. Bu gün görü ülen konulardan birisi de Fazıl Ahmet Beyin sundu u Fikri Yakınla ma komisyonunun raporu idi. a) Fikri yakınla ma komisyonu raporu u dört esasa dayanıyordu; I) stanbul Üniversitesinin programlarına Balkan Misakı konusunda düzenlenecek konferansların dahil edilmesi, II) Üniversiteler arasında ö renci mübadelesi, III) stanbul’da bir Balkan Kütüphanesi kurulması, IV) Ö rencilerin di er Balkan ülkelerini tanımaları için geziler düzenlenmesi. Rapor mecliste ekseriyetle kabul edilmi ve Yugoslav temsilcinin Balkan Ziraat odaları kurulması ile ilgili teklifinin kabul edilmesi ile çalı malara son verilmi ti. 7) kinci Balkan Konferansı Temsilciler Meclisinin Ankara’ya geçi i ve çalı malarına burada devam etmesi.98 25 Ekim günü gündem maddelerinin bitirilmesinden sonra temsilciler topluca Haydarpa a Garına geçmi lerdi. Ayni gün ak am iki özel trenle hareket eden temsilciler 26 Ekim günü saat 10.50 ve 11.55’te Ankara’ya ula mı lardı. Ankara Garı yine tarihi günlerinden birini ya arken, Balkan Misakı ve altı ülkenin bayrakları arasında Ankara Vali yardımcısı, Belediye Ba kan Yardımcısı ve protokol ile kalabalık bir halk kütlesi misafirleri kar ılamı lardı. Temsilciler, Ankara Kalesi, Çankaya, eski ve yeni Ankara’yı gezmi ve saat 13:30’da Ankarapalas’ta Tevfik Rü tü Aras’ın yeme inde bulu mu lardı. Konferans çalı maları için TBMM’nde yerlerini alan temsilciler saat 15:30’da Meclise gelen Atatürk ile tek tek tanı tırılmı lardı. Sürekli alkı lar arasında kürsüye gelen Atatürk temsilcilere hitaben 98 C. 27 Ekim 1931, s.1,5. 105 Fransızca bir nutuk söylemi ti. Atatürk’ün nutkunda tarihten kopup gelen gerçekler TBMM kürsüsünden u cümlelerle yankılanıyordu;99 “…Bütün bu devletlerin sahipleri olan milletler asırlarca beraber ya amı lardı. Türkiye Cumhuriyeti dahil oldu u halde son asırlarda meydana gelen bugünkü Balkan devletleri, Osmanlı imparatorlu unun yava yava parçalanması ve nihayet tarihe gömülmesinin bir sonucudur. Bu nedenle Balkan milletlerinin asırları kapsayan ortak bir tarihi vardır. Bu tarihin acı hatıraları varsa onlara bütün Balkanlılar ortaktır. Türklerin payı daha az acı olmamı tır. …..Balkan ülkelerinin temsilcileri, mazinin karı ık his ve hesaplarının üstüne çıkarak derin karde lik esasları kuracak ve geni birlik ufukları açacaksınız. ….Balkan Misakının temeli ve hedefi kar ılıklı olarak siyasi, ba ımsızlıklara saygı, iktisadi alanda, kültür ve medeniyet alanında ortak çalı ma oldu una göre, böyle bir esasın bütün medeni insanlık tarafından takdirle kar ılanaca ından üphe edilemez.” Atatürk’ün nutku, aya a kalkan temsilciler tarafından dakikalarca ve kesintisiz alkı lanmı tı. Atatürk’ün tüm Balkan milletlerini kucaklayan bu nutku, Türkiye’ye kar ı kom uları arasında büyük bir sempati ve güven havası yaratmı tı.100 Konferanstaki son görü me siyasi komisyonun anla malar projesi idi. a) Romen temsilci M. Pella’nın sundu u anla malar projesi be esasta toplanmı tı. I) nceleme komitesi; teklifleri dikkate alarak; kar ılıklı güven, hakem anla ması, harbin kanun dı ı bırakılmasını esas alan anla ma projesini, azınlıklar sorununu da içine alan barı anla malarının hükümlerini inceleyecek; bu konularda hazırlayaca ı raporu gelecek Balkan Konferansından üç ay önce ülke temsilcilerinin dikkatine sunacaktı. II) Konferans, Balkan hükümetleri arasında çok taraflı hakem ve barı anla malarının bir an evvel imzalanması gere ine i aret ediyordu. 99 100 C. 27 Ekim 1931, s.5. Özel, Atatürk ve Atatürkçülük, s.212. 106 III) Konferans, ülkelerin do rudan teması ve azınlıklar sorunu dahil bütün sorunlarda anla ma hükümlerinin kesintisiz olarak uygulamaları konusundaki temennileri kabul ediyordu. IV) Konferans Dı i leri Bakanlarının senede bir defa toplanmaları konusuna Türkiye’nin de olumlu bakmasını temenni ediyordu. V) Konferans, 2 ubat 1932’de Cenevre’de toplanacak genel silahsızlanma konferansının halen mevcut olan silahların sınırlandırılması anla masını da kapsayacak ekilde sonuçlandırılmasını temenni ediyor, ülkelerin bu konuda kamuoyu olu turmasını bekliyordu. Bu projenin kabul edilmesinden sonra M. Pella konferansın sonuçlarını açıklamı , Ru en E ref Bey ve Hasan Saka’nın kapanı konu maları ile kinci Balkan konferansı Saat 15:30’da çalı malarına son vermi ti. Temsil heyeti TBMM’nden ayrılarak Gazi Çiftli ine geçmi ler, ak am saat 21.30’da da Türkoca ı Salonunda Cumhurba kanlı ı Senfoni Orkestrasının konserini dinlemi lerdi. Heyet, 26 Ekim gece yarısından sonra saat 01:00 ve 02:00 de kalkan iki özel trenle stanbul’a hareket etmi ve 27 Ekim ak amı 19:00 ve 20:00 de Haydarpa a’ya ula mı lardı. Temsilcilerin ço unlu u 27 ve 28 Ekim günleri ülkelerine dönmü , bir kısmı da incelemelerde bulunmak üzere Ankara ve stanbul’da kalmı lardı. kinci Balkan Konferansı ile ilgili ilk uygulama örne i, temsilciler henüz Türkiye’den ayrılmadan ya anmı tı. stanbul’daki lise ve ilkokul ö retmenleri Balkan misakının imzalanmasını sa lamak için çalı mayı kararla tırmı lardı.101 Balkanlardaki dostluk ba ını güçlendirmek için sömestr tatilinden yararlanan ö retmenlerden olu an bir ekip Yunanistan’dan ba layarak Balkan ülkelerini ziyaret edecekti. Balkanlı ö retmenler ile fikir yönünden anla maya çalı acak olan Türk ö retmenler, ö rencilerine Balkan Misakı konusunda her fırsatta bilgi vereceklerdi. 101 C. 27 Ekim 1931, s.4. 107 Konferansın sonunda Atatürk, katılan ülkelerin devlet ba kanlarına hislerini belirten birer telgraf göndermi ti. Atatürk Yunanistan Cumhurba kanı Zaimis’e gönderdi i telgrafta:102 Yunanlı temsilcilerin kendisi ve Türk milleti için belirttikleri iyi niyet dilekleri için te ekkür etmi ve Yunan milleti için ayni dileklerde bulunmu tu. c. Türk Basınında kinci Balkan Konferansı103 kinci Balkan Konferansı Türk basınında geni yankı bulmu tu. Kapsamlı de erlendirmeler yapan basın be konuda ortak fikirlere sahipti; I) Birinci konferansta ortaya çıkmayan asgari mü tereklerin bu konferansta da belirlenememesinden ku ku duyuluyordu. II) Azınlıklar sorununun Balkanlıların siyasi sorunlarının kayna ını olu turdu unu, bunun da birlik yolunda güçlükler yarattı ı ifade ediliyordu. III) Temsilciler, Balkan Misakı gayesine varmak için kar ılıklı ho görü ve fedakarlık gerekti ini dü ünüyorlardı. IV) stanbul Konferansında konuların daha detaylı görü üldü ü dü üncesi hakimdi. V) Atatürk’ün TBMM’nde temsilcilere hitaben yaptı ı konu manın önemi vurgulanıyor, Türkiye’nin Balkanlar’daki durumunun geli mesi yönünde beklentiler payla ılıyordu. d. Avrupa Basınında kinci Balkan Konferansı104 Avrupa basınında da önemli yer tutan konferansla ilgili yayınlar genel hatları ile dört konuyu kapsamı tı. 102 103 104 C. 31 Ekim 1931, s.3. Anahtarcıo lu, Balkan Antantı, s.32. A.e., s.33,34. 108 I) Avrupa’nın Balkanlarda barı a dönük olan bu çalı malara ilgi göstermesi bekleniyordu. II) Balkan Misakı fikrini Türkiye idare ediyordu. III) Konferans Cemiyeti Akvamın etkilerinden uzak bir görünümde idi. IV) Revizyonist ve Anti-Revizyonist tutumlar Balkan Misakının imzalanmasını engelliyordu. e. kinci Balkan Konferansının Sonuçları Türkiye ve Yunanistan bu konferansta statüko taraftarı iki devlet olarak sıkı i birli i yapmı lar ve Balkan Misakı hareketinin öncüleri olmu lardı. Bulgaristan’ın revizyonist tutumu ile Yugoslavya ve Romanya’nın küçük itilafa dahil olmaları nedeniyle Balkan Misakı fikrini ikinci plana atmaları dikkat çekiciydi.105 talya’nın etkisinde Arnavutluk gerçek bir Balkan i birli i ve dayanı masından kaçarken, Bulgaristan azınlık i lerinden söz ederek sava sonrası sınırların kesinlik kazanmaması ve güvence altına alınmamasını istiyordu. Bununla birlikte Türkiye, muhtemel Yugoslav-Bulgar i birli inin Balkan Misakı için tehlikeli olaca ı konusunda Yunanistan’a bilgi vermi ti. Ne var ki Bulgaristan’ın tutumunu onaylamayan Yugoslavya stanbul’da ikili görü meden kaçınmı tı.106 Sonuç olarak; kinci Balkan Konferansında köklü sorunları ele alınmı , ancak revizyonist – antirevizyonist tutumların Balkan devletleri arasında da görülmeye ba lanması bu konferanstan beklenen Balkan Misakı hazırlıklarını önlemi ti. Bununla birlikte konferansta çatı malara neden olacak sorunlar bir tarafa bırakılarak ekonomik, teknik ve kültürel konularda i birli i sa layacak bazı kararlar alınabilmi ti. Konferansta azınlık konularına de inilmi , bir saldırmazlık paktı ile uyu mazlıkların barı çı yollardan çözümlenmesi yolunda bir antla ma tasarı hazırlanması konusu tartı ılmı tı.107 105 106 107 Gönlübol, Sar, Türk Dı Politikası, s.100. Savcı, Türkiye Bulgaristan li kileri, s.28. Tu lacı, Ça da Türkiye, s.323. 109 kinci Balkan Konferansının siyasi sonuçlarını o günkü artlara göre de erlendiren bazı akademik çevrelerin payla tıkları u görü ler dikkate de erdi.108 Balkan milletleri arasında bir birlik olu turulacaksa bunu öncelikle siyasi alanların dı ında aramak gerekir. Bunlar ekonomik alanda ortak çalı ma, üniversiteler arasında ö renci ve ö retim üyesi mübadelesi, pazarın birle tirilmesi, okullarda tarih e itiminin de i tirilmesi gibi konular olmalıdır. Balkanlar’da birle tirici etkenler vardır, ayırıcı etkenler vardır. Birle tirici etkenler ekonomik zorunluluklardır. Ayırıcı etkenler ise dar milliyetçilik anlayı ı, bundan da önemli engel dı etkenlerdir. Balkan milletleri öteden beri siyaset sisteminde büyük devletlerin uydusu rolünü oynamı lardır. Bu devam etti i müddetçe birlik ideali gerçekle emez. Ba lı oldukları dı etkenlerden kurtulup kendi geleceklerine sahip olma yolunda ilerledikçe ideallerinin de ayni oranda güçlenmesi beklenebilir. E. 1931 Yılı çinde Türk-Yunan Dostlu unu Güçlendirilmesine Yönelik Etkinlikler, Açıklamalar Ve Yankıları Venizelos ve nönü’nün kar ılıklı ziyaretleri ile Balkan Konferansı ve etkinlikleri çerçevesinde süregelen ikili ili kiler, 1930 yılında olu an dostluk havasını daha da güçlendirmi ti. 1931 yılında özellikle iki ülke basınının dostluk konusunu gündemde tutması, hem ili kilerin olumlu bir havada devamını sa lamı , hem de dostlu a katkıda bulunmu tu. 1931 yılının ilk dostluk gösterisi Cemiyeti Akvam’da gerçekle mi ti. Meclis görü melerinde M. Politis ile Cemal Hüsnü Bey Lozan Antla masının, Türk-Yunan sorunlarının kontrolünü öngören maddenin kaldırılmasını talep etmi lerdi. Sonradan mzalanan anla maların bu kontrole son verdi ini açıklayan iki temsilci konu ile ilgili görü lerini u ekilde açıklamı lardı.109 M. Pollitis; timatsızlık döneminin yerini gayet samimi bir dostlu un aldı ını, Cemal Hüsnü Bey ise; iki memleketin ortadan kalkmasını istedi i konuların artık tarihe karı tı ını söylemi ti. 108 109 Ahmet ükrü, “Balkan Milletlerinin ttihadı”, Mülkiye Mektebi Mecmuası, Sayı 8, (Kasım 1931), stanbul, 1931, s.5,13. C. 25 Ocak 1931, s.3. 110 Mart ayının ikinci yarısında, Temps gazetesinin stanbul muhabiri Yunanlı gazeteci M. Psalty, önce Ankara Türkoca ında, daha sonra stanbul Galatasaray Lisesinde iki konferans vermi ti.110 Kalabalık dinleyiciler huzurunda Türk-Yunan dostlu unu anlatan Psalty, Ankara ve stanbul’da ilgiyle kar ılanmı tı. Türk-Yunan dostlu unu peki tirmek amacı ile Balkan haftası içinde stanbul’a gelen Yunanlı ö renciler, Tepeba ında Türk konservatuar ö rencilerinin sundu u bir konseri izlemi ler ve takdirlerini belirtmi lerdi.111 Bu ö renci grubu stanbul Üniversitesinde Türk ö rencilerle birlikte M. Psalty’nin konferansını dinlemi lerdi. “Türk ve Yunan aydınlarının birbiri ile tanı tırılması ve ruhsal ba ları” konulu konferansında Psalty; Türkçe ve Yunanca olarak dostluk ba larının güçlendirilmesi diledi inde bulunmu , bu sözler ö renciler tarafından uzun süre alkı lanmı tı.112 Mayıs ayı ba larında smet nönü’nün misafiri olarak Ankara’ya gelen Atina milletvekili M. Leon Makas Venizelos’tan nönü’ye bir mektup getirmi ti. TürkYunan dostlu u konusunda bir açıklama yapan Makas u ifadeleri kullanıyordu:113 “Türk-Yunan ili kilerini anlatmak için iki kelime yeterlidir. Barı Anla ması… Türkiye ünlü adamlar tarafından yönetiliyor; Atatürk, nönü ve Aras… Yunanistan’ın ba ında da üç seneden beri ça da Yunanistan’ı yenile tiren Venizelos bulunuyor. Bu yöneticilerin özellikle ortak çıkarlar konusunda birbiri ile anla maları gayet do aldır. … Yunanistan’daki bütün siyasi partiler Türk-Yunan anla masına taraftardırlar.” Venizelos 19 Mayıs günü Golos ehrinin göçmen mahallesine yaptı ı gezide halka hitab ederken114 iki hükümet arasındaki ili kilerin olumlu etkilerinden söz edince co ku ile alkı lanmı tı. 110 111 112 113 114 C. 16 Mart 1931, s.1. C. 18 Nisan 1931, s.1. C. 18 Nisan 1931, s.3. C. 5 Mayıs1 931, s.5. C. 21 Mayıs 1931, s.2. 111 Aynı gün Tevfik Rü tü Aras yabancı gazetecilere yaptı ı açıklamada; iki ülkenin sıkı dostlu u ve ortak çalı masından do an faydaları ve ortak çıkarları sıralıyordu. 29 Mayıs günü Macar gazetecilerle görü en Tevfik Rü tü Aras;115 “Ne biz, ne Yunanistan hiçbir toplulu a dahil de iliz. Türkiye de Yunanistan gibi bütün devletlerle dostluk pe indedir. Türk Dı i leri Bakanı oldu um halde Yunanistan siyasetinden bahsediyorum. Çünkü Yunanistan siyasetinin bizden, Türkiye siyasetinin de Yunanistan’dan saklanacak bir yeri yoktur.” demi ti. Yunanistan Büyükelçisi M. Polihronyadis, 12 Haziran günü stanbul’da gazetecilere yaptı ı açıklamada Türkiye’nin dostluk yakla ımını u ilginç örnekle vurguluyordu:116 “Suçluların iadesi anla ması buraya hareketimden bir gün önce görü ülmeye ba lanmı tı… görü meler kısa sürede sonuçlanacak Türk Hükümeti o kadar samimi ve bu anla manın gere ine o kadar inanmı ki, Selanik’te Göçmenler Bankasından 5 Milyon drahmi çalarak stanbul’a kaçan Kontas’ı henüz ortada bir anla ma yokken Yunan polisine iade etmi tir.” Yunanistan Dı i leri Bakanı M. Mihalokopulos 27 Temmuz günü onuruna verilen yemekte yaptı ı konu mada Türk-Yunan dostlu unun Yunanistan’a sa ladı ı faydayı açık bir dille ifade ediyordu:117 “… Bu dostluk Yunan milletine yalnız huzur vermekle kalmamı , ayni zamanda askeri bütçemizde olumlu tasarruflar yapmamızı sa lamı tır.” 4 Eylül 1931 günü Cenevre’de toplanan Avrupa Birli i Tetkik Komisyonunda Yunan-Bulgar anla mazlı ı ön plana çıkmı tı. Tevfik Rü tü Aras, Türkiye’nin iki dostu olan bu ülkelerin temsilcilerine arabuluculuk teklif etmi , sonuçta Aras’ın araya girmesiyle olumlu sonuçlar beklenmeye ba lanmı tı.118 115 116 117 118 C. 29 Mayıs 1931, s.4. C. 12 Haziran1 931, s.4. C. 30 Temmuz 1931, s.3. C. 5 Eylül 1931, s.3. 112 Yunan Hükümetinin Türk-Yunan dostlu u siyasetinde yalnız olmadı ı muhalefet liderlerinden Papanastasiu’nun 25 Eylül günü yaptı ı açıklamada belli olmu tu. Türk-Yunan anla ma siyasetinin Yunanistan’ın mili siyaseti oldu unu açıklayan Panastasiu:119 “Bizim Atatürk’e itimadımız vardır. imdiye kadar Türkiye’nin geli mesine yönelik gayretleri gelecek için güven olu turmaktadır” diyordu. Yunan muhalifleri, Türk-Yunan dostlu undan bahsederken bu dostlu un erefinin Venizelos’a ait olmadı ını, bunun kendi siyasetleri oldu unu, Venizelos’un bu siyaseti kendisine mal etti ini söylüyorlardı.120 29 Eylül günü, özel olarak Atina’ya gönderilen Cumhuriyet gazetesi muhabiri Cumhurba kanı Zaimis tarafından kabul edilmi ti. Türk-Yunan dostlu una önem veren Zaimis bunun önemini u ekilde dile getiriyordu:121 “Türkiye’nin yöneticileri, bu dostlu un yalnız hükümetçe, yalnız siyasi partilerce meydana getirilen bir eser olmadı ını, bunun en önemli dayana ının halkın arzu ve iradesi oldu unu göreceklerdir. Türkiye ve Yunanistan’da ayni zamanda ayni sürece dayanılmaktadır. Bu nedenle çok memnunum.” Tevfik Rü tü Aras’ın Türk-Yunan dostlu unu konu alan makalesi 7 Ekim günü Yunanistan’da Elefteron Vima ve Türkiye’de Cumhuriyet gazetelerinde ba yazı olarak yayınlanmı tı. Bu makalede dostlu un temeline inen en önemli kısım öyleydi:122 “Türk-Yunan anla ması ve dostlu u bize pek parlak bir gelecek vaat etmektedir. Çünkü bu dostluk, iki ülkeyi birbirinden ayıran bütün anla mazlıkların çözümünden sonra meydana gelmi , hiçbir tarafa kar ı olmayan, bundan sonra da olmayacak iki kom u Cumhuriyetin tam e itli i üzerine dayanmaktadır.” 119 120 121 122 C. 27 Eylül 1931, s.4. Us, Hatıralar, s.44. C. 30 Eylül 1931, s.1. C. 7 Ekim 1931, s.1,2. 113 Atina Belediye ba kanı M. Merkutis’in Ekim ayı ba larında basına yaptı ı açıklama dostlu un yeni bir boyutunu ortaya koyuyordu. 20 yıldır aralıksız seçilen 73 ya ındaki Merkutis Türk-Yunan anla masının halka göre de erlendirmesini u ekilde ifade ediyordu:123 “Burada halkın tamamı Türklerle iyi geçinme ve iyi ili kiler içinde bulunma dü üncesindedir. Zaten anla mazlık için ne sebep var? Ayrılmamız ortak dü manlarımızın lehinde, iki milletin aleyhindedir. Halk her eyin farkındadır.” M.Merkutis, Venizelos’a siyaseten muhalif oldu u halde, nönü’nün ziyaretinde Türk-Yunan dostluk gösterisine candan katılmı tı.124 Bu defa 11 Ekim günü Ergasia gazetesinde Venizelos’un Türk-Yunan dostlu unu de erlendiren uzun bir makalesi yayınlanmı tı. Venizelos makalesine u cümle ile ba lamı tı:125 “Türk-Yunan dostlu unun bir sene içinde katetmi oldu u yolu ölçmek isteyenler bu dostlu un ve bundan do acak ortak çalı manın gerçekten sa lam esaslar üzerine kuruldu unu görebilirler. Makalenin “E er dost olmasaydık?” ba lı ını ta ıyan bölümünde Venizelos özetle u konulara yer vermi ti: “Anadolu’daki Yunan unsurunun gönderilmesinden sonra Anadolu üzerinde toprak emelleri beslemek emperyalist bir siyaset olurdu. Yunanistan gibi küçük bir devlet için böyle bir siyaset tam bir felaket olurdu. ...birkaç bin nüfustan olu an stanbul Rum azınlı ı ...Türkiye ile Yunanistan’a göçerek devletin üzerinde yük ve tehlike yaratırdı. olan ili kilerin olu turdu u sıkıntılardan kom u devletler yararlanacaktı. ...silahlanma yarı ı bütçeyi sarsacak, paranın düzeni kaybolacaktı. ...kalkınma siyasetimiz geri kalacaktı.” Venizelos ilginç makalenin son bölümünde de u ifadeleri kullanmı tı:126 “Dikti imiz dostluk a acının büyümesini sa lamak için her iki taraftan e it bir ekilde ona özen göstermemiz gerekti i kadar bu a acın verdi i meyveden bir tarafın, di er tarafın zararına olarak yararlanmasını 123 124 125 126 C. 8 Ekim 1931, s.3. Us, Hatıralar, s.42. C. 12 Ekim 1931, s.1. C. 12 Ekim 1931, s.4. 114 istemememiz gerekir. Her iki milletin çıkarları için sonuçlardan yararlanmamız ilk görevimiz olmalıdır.” 1931 yılının sonuna do ru dostlu u peki tirmek iki örnek ya anıyordu. smet nönü’nün geçirdi i trafik kazası nedeniyle 28 Kasım günü Venizelos ve Mihalakopulos’un geçmi olsun telgraflarına smet nönü ayni gün te ekkür telgrafları ile kar ılık vermi ti.127 27 Aralık günü Ankara-Selanik telefon hattı tamamlanmak üzere idi. Bu nedenle Atatürk ile Selanik Belediye Ba kanı M. Vamvakas arasında bir konu ma denemesi yapılmı , Atatürk Selanik’e selamlarını göndermi ti.128 Bu yeni ili kilerin yarattı ı olumlu bir geli me de Türk-Yunan dostluk cemiyetinin kurulması olmu tu.129 F. 1932 Yılı çinde Mübadele Anla masının Uygulanmasından Do an Sorunlar Ve Çözümlenmesi Mübadele anla ması gere ince zmir’de açık arttırmaya çıkarılan Yunan emlakının yarısından fazlası gayri mübadillerce satın alınmı tı.130 1932 yılının ilk mesaisini yapan Türk-Yunan Muhtelit Mahkemesi 14 Ocak günü 18 davaya bakmı , elindeki di er davalara da devam edecekti.131 Muhtelit Mübadele Komisyonunun Gümülcine alt komisyonu üyesi Fuat Bey bugünlerde Batı Trakya Türklerine da ıtılacak para ile ilgileniyordu. Bu maksatla 50.000 Lira avans verildi ini, üç aya kadar komisyon i lerini bitirmeye gayret ettiklerini, u anda en önemli i in malların iadesi oldu unu açıklıyordu.132 127 128 129 130 131 132 B.C.A.: nönü’nün Venizelos’a cevabi telgrafı, 28 Kasım 1931, 030.10 254.712.48. B.C.A.: nönü’nün Mihalakopulas’a cevabi telgrafı, 28 Kasım 1931, 030.10 254.712.49. C. 29 Aralık 1931, s.3. Özel, Atatürk ve Atatürkçülük, s.213. C. 3 Ocak 1932, s.3. C. 15 Ocak 1932, s.2. C. 16 Ocak 1932, s.1. 115 26 Ocak 1932 günü Esat Pa anın ba kanlı ında yıllık ola an toplantısını yapan Gayrimübadiller Cemiyetinin aldı ı kararlar öyleydi:133 stihkakların %20’si oranında verilen bonoların bir takım dolandırıcıların eline geçti i ve hak sahiplerinin bundan büyük zarar gördü ü ifade edilmi ti. Bu nedenle bonoların faizli ve vadeli bonolarla de i tirilmesi konusunda Atatürk’ten ricada bulunulması kararla tırılmı tı. Ayrıca halen Muhtelit Mübadele Komisyonu emrinde bulunan 62.500 sterlinin neden hak sahiplerine da ıtılmadı ının da ara tırılması isteniyordu.134 Mübadele ile ilgili i lemler devam ederken, Yunanistan bakanlar kurulu toplanmı ve Muhtelit Mübadele komisyonunun varlı ına sebep kalmadı ını de erlendirmi ti. Bu nedenle Yunan temsilcilerin Türk tarafı ile görü erek ayrıntıların düzenlenmesi ve sonuçlandırılması isteniyordu.135 Konu ile ilgili ilk uygulama Gümülcine’de gerçekle iyordu. Buradaki Tali komisyonun la vedildi i 26 ubat 1932 günü açıklanmı ancak bazı i lerin tamamlanması için Fuat Bey ve M. Florides’in çalı malarına devam etmeleri kararla tırılmı tı.136 Muhtelit Mübadele Komisyonu uzun zamandır çözümlenemeyen etabli Rumlara da ıtılacak emlak konusuna el atmı tı. 1 Mart 1932 günü yapılan toplantıda 13,14.000 Ruma da ıtılacak emlakla ilgili kıymetleri gösteren cetvellerin hazırlanması, da ıtıma bundan sonra ba lanması kararla tırılmı tı.137 Komisyonun tarafsız üyelerinden M. Rivas, bilindi i gibi 1931 yılı sonlarında ülkesi tarafından ba ka bir göreve atanmı tı. Türk Hükümeti Rivas’ın durumunu görü mü ve bir sonuca ula mı tı. Bakanlar Kurulunun 2 Nisan 1932 gün ve 12.532 sayılı kararına göre;138 Rivas’ın tarafsız üyelik görevini sona erdi i ve üçüncü bir tarafsız üyenin atanmasına gerek olmadı ı kayıt altına alınıyordu. Bakanlar kurulu aynı gün Sultan Abdülhamit varisleri ile ilgili bir ba ka karar alıyordu. Son Osmanlı padi ahlarından Sultan Abdülhamit’in varisi olan altı kadın ve 133 134 135 136 137 138 C. 27 Ocak 1932, s.1. C. 12 ubat 1932, s.2. C. 19 ubat 1932, s.2. C. 26 ubat 1932, s.2. C. 1 Mart 1932, s.3. B.C.A.: M.Rivas’ın görevden ayrılması hk., 2 Nisan 1931, 030.18.01.02 27.23.9. 116 akrabaları 1931 yılı Mayıs ayında Muhtelit Mübadele komisyonuna ba vurarak gayrimübadil sayılma isteklerini bildirmi lerdi. Konu ile ilgili inceleme Nisan ayında sonuçlanmı ve Bakanlar kurulu bir karar vermi ti. Bakanlar Kurulunun 2 Nisan 1932 tarih ve 12557 sayılı kararına göre;139 Gerekli belgelerin tam ve do ru olması halinde bu ahısların gayrimübadil sayılmaları gerekiyordu. Böylece bu ahısların Yunanistan’da bulunan ve Yunan Hükümetinin anla malar gere ince el koydu u malların bedeli Türk Hükümeti tarafından ödenecekti. Muhtelit Mübadele Komisyon Ba kanı M. Hol tad 15 Nisan günü yaptı ı açıklamada;140 Komisyondaki Türk ve Yunan temsilcilerin M. Rivas’ın yerine yeni bir üyenin atanmasına gerek görmediklerini bildirmi ti. Zaman zaman sorunlarını üst makamlara ileten Gayrimübadiller heyeti 20 Nisan 1932 günü smet nönü tarafından kabul edilmi ti. Bu görü mede bonoların kıymetlendirilmesi, bunlara kar ılık gösterilerek faiz verilmesi, böylece de erlerinin korunması konuları dile getirilmi ti.141 Nisan ayı sonuna gelindi inde mübadil ve muhacirlerle ilgili bir ba ka sorun da çözümleniyordu. Bunlara da ıtılan gayri menkullerin a ar vergisi ve kefaletlerinin ödenmemesi gibi sorunlar nedeniyle çi leri ve Maliye Bakanlıkları arasında bir anla mazlık ortaya çıkmı tı. Hak sahiplerinin ikayetleri üzerine yapılan inceleme sonunda 30 Nisan 1932 de alınan urayı Devlet kararına göre:142 Hazineden satın alınan her mal için kanun hükmünün aynı oldu u, bu ahısların hazine alacaklarını ödemeleri gerekti i kaydedilmi ti. Batı Trakya’da mübadele i leri ile görevli Fuat Bey 21 Haziran günü bir açıklama yapmı tı. Buna göre;143 Batı Trakya’da Türk etabliler için ayrılan 150.000 sterlinin tamamen da ıtılmı , 1200 Türk çeklerini almı , aileleri ile birlikte 15.000 139 140 141 142 143 B.C.A.: Gayri mübadillik müracaatları hk., 2 Nisan 1932, 030.18.01.02 27.24.14. C. 16 Nisan 1932, s.1. C. 20 Nisan 1932, s.3. B.C.A.: Emvali metruke hk., 1 Mayıs 1932, 0.30.10 140.2.11. C. 21 Haziran 1932, s.2. 117 ki i bu haktan yararlanmı oluyordu. Kasım ayının ikinci haftasına gelindi inde Gayri mübadiller cemiyeti, henüz haklarını alamayanların durumunu Maliye Bakanlı ı ile görü mü , Türk Hükümetine bırakılan Yunan emlakının satı ı gerçekle tikten sonra yeni bono da ıtımı yapılabilece ini ö renmi lerdi. Ayni konuda stanbul Valili i, defterdar ba kanlı ında bir komisyonun 15 Kasım günü toplanması ve emlak satı ı konusunda tedbir alınması yönünde talimat veriyordu. Hak sahipleri, tedbir alınmaması durumunda 4000 parça emlakın ancak 6, 7 yılda satılabilece ini de erlendiriyorlardı.144 1932 yılının sonlarına gelindi inde mübadele i lemlerinin henüz sonuçlandırılamadı ı görülüyordu. Maliye Bakanlı ının talimatı üzerine zmir Defterdarı Ba kanlı ınca olu turulan bir komisyon firari Yunanlılara ait emlakın satı ı için yeni bir faaliyete ba lamı tı. kinci tertip bono da ıtımını bekleyen gayrimübadillere bu satı sonunda hakları verilecekti.145 Mübadele i lerinin planlandı ı gibi sonuçlandırılamaması üzerine komisyondaki Türk heyeti ba kanı evki Bey Hükümetten altı aylık yeni bir ödenek istemi ti. Buna göre i lerin 1933 mayıs ayında bitece i hesaplanıyordu.146 G. Üçüncü Balkan Konferansı 1. Üçüncü Balkan Konferansı Hazırlıkları ve Konferansa Kadar Devam Eden Geli meler 1930 yılından ba layarak, her yıl Ekim ayında farklı bir Balkan ülkesinde gerçekle en Balkan konferanslarında, bütün saygı dolu sözlere ve samimi çabalara ra men, çok zaman geçmeden, çözüme kavu mamı olan anla mazlıkların görü melerde tatmin edici bir sonuç alınmasına izin vermeyece i açıklık kazanmı tı. Arnavutluk ve Bulgaristan, di er temsilcilerin çekincelerini ortaya koymalarına neden olarak, sürekli olarak azınlık sorununu ileri sürüyorlardı. Özellikle Türkiye ve 144 145 146 C. 14 Kasım 1932, s.2. C. 11 Aralık 1932, s.2. C. 11 Aralık 1932, s.3. 118 Yunanistan’ın Romanya’yı destekleyerek görü melerden olumlu sonuç elde edilmesi için gösterdikleri çaba bo unaydı. Böylece 1932 yılına kadar somut sonuç elde edilememi ti.147 1932 yılı Ekim ayında toplanacak olan konferansın hazırlıkları Ocak ayı içinde stanbul’da yapılacaktı.148 Bakanlar Kurulu, konferans hazırlıkları için dı arıdan gelecek temsilcilerin Edirne- stanbul, Pire- stanbul ve stanbul banliyö hatlarından ücretsiz yararlanmaları için 23 Ocak 1932 tarihinde 12170 sayılı kararı almı tı.149 Üçüncü Balkan Konferansı hazırlık toplantısı 28 Ocak günü saat 13.30’da Yıldız Sarayında ba lamı tı. Açılı ta bir konu ma yapan Hasan Bey;150 M. Papanastasiu’nun giri imi ile ortak çıkarlar için iki senedir toplantı yapıldı ını, son konferansta Atatürk’ün nutkunun ülkemizde kalıcı bir etki bıraktı ını, temsilcilerin de bu dü ünceye katıldıklarına inandı ını söylemi ti. Hazırlık toplantısının ilk günü önceki yıllardan kalan azınlık sorunu Arnavut, Bulgar ve Yugoslav temsilciler arasında iddetli tartı malara neden olmu ve görü meler 29 Ocak gününe ertelenmi ti. a) 2 nci gün çalı maları: Heyetin 29 Ocak günü yaptı ı çalı malardan sonra yayınlanan resmi tebli e göre u iki karar alınmı tı; 151 Balkan Misakı ve Balkan devletleri tebası ile ilgili olarak kurulan iki komite çalı malarına devam edecek, 2 ubat 1932 de Cenevre’de toplanacak olan silahsızlanma konferansına ba arı telgrafı çekilecekti. 147 148 149 150 151 Karamanlis, Venizelos, s.143. C. 18 Ocak 1932, s.2. B.C.A.: Balkan Konferansı üyelerinin demiryolundan istifadesi hk., 23 Ocak 1932, 030.18.01.02 25.5.7. C. 29 Ocak 1932, s.3. C. 30 Ocak 1932, s.1. 119 b) Üçüncü gün çalı maları 30 Ocak tarihinde yapılan çalı malardan sonra alınan kararlar üç maddelik resmi tebli ile açıklanmı tı. Buna göre,152 Üçüncü Balkan konferansı gündemi görü ülmü ve kabul edilmi ti. stanbul’da Deniz leri komitesi kurulması kabul edilmi ti. Her Balkan ülkesinde düzenlenecek Balkan haftasında a a ıdaki etkinlikleri çerçevesinde; Sofya’da sosyal politika konusu, Atina’da tıp konusu, Bükre ’te turizm ve e itim konusu, stanbul’da ticaret ve sanayi konusu, Belgrat’ta hukuk konusuna ait toplantı ve gösteriler yapılacaktı. c) Dördüncü gün çalı maları: 31 Ocak günü yapılan çalı malar sonunda a a ıdaki üç karar alınmı tı. Bu kararlarda;153 Yunan temsilci M. Bakkalba ı’nın ba kanlı ında bir komitenin Balkan projesinin görü ece i, konferanstan önce sonuçların meclise sunulaca ı belirtiliyor, Balkan tebasına ait rejim konusunun görü üldü ü açıklanıyor, Balkan misakı ofisi kurulması konusunun görü üldü ü ve bu ofisin Balkan ülkelerindeki i kanunları hakkında inceleme yapaca ı ve hazırlayaca ı raporu iktisadi komisyona sunması ile ilgili konular yer alıyordu. 152 153 C. 31 Ocak 1932, s.1. C. 1 ubat 1932, s.3. 120 d) Be inci gün çalı maları: 1 ubat günü toplanan Balkan Meclisi, hazırlık toplantısında alınan kararları oylamı ve bazı de i ikliklerle kabul etmi ti. Bu arada Türk heyeti ba kanlık ve sekreterli i yeni dönemde görev alacak olan Romanya temsilcilerine devretmi lerdi:154 Hazırlık toplantısından sonra temsilciler ülkelerine dönerken Yunan temsilci M. Spiropulos, Bükre konferansında meclise sunulacak olan Balkan misakında u dört esasın bulunaca ını kaydetmi ti. 155 Balkan devletleri arasında tecavüzü önleyecek uzla ma ve hakem anla malarının imzalanması Daimi uzla ma komisyonu olu turulması ve bunun Cemiyeti Akvamın ihtiyaçlarına cevap verecek ekilde çalı masının teklifi Azınlık komisyonu olu turulması, her yıl dönü ümlü olarak bir ülkede toplanarak azınlıkların korunması konusunun incelenmesi Bir Balkan devletinin di er Balkan devletine tecavüzü halinde bütün Balkan devletleri tecavüze u ramı gibi yardım edecekti. Bir dı devletin tecavüzünde bu prensip geçerli olmayacaktı. 2. Önceki Balkan Konferanslarında Alınan Kararların Uygulanması a. Balkan Tütün Konferansı Hazırlıkları 1931 yılı Balkan konferansında alınan karar gere ince 29 ubat 1932 de tütünle ilgili bir komisyon kurulmu tu. Balkan Tütün Birli inin kurdu u bu komisyon Türk, Yunan ve Bulgar temsilcilerden olu uyordu. Tütüncülü ün detaylı 154 155 C. 2 ubat 1932, s.2. C. 3 ubat 1932, s.3. 121 olarak incelenmesi ve sonucunun ktisat Bakanlı ına bildirilmesi komisyonun görevi idi.156 Komisyon çalı masının sonucunu ilk raporu ile 6 Mart günü kamuoyuna açıklamı tı.157 Bu rapora göre; Temsilciler, her üç hükümetin tütüncülük konusunda ortak çalı ma için inceleme yapmaları ve bir karara ula malarını temenni etmi lerdi. Raporda ayrıca ark tütünlerine158 olan talebin artması ve de erinin verilmesi için neler yapılabilece i de açıklanmı tı. Ticaret odası temsilcisi H. Nezihi Beyin açıklamasına göre, 2nci Balkan konferansı kapsamında stanbul’da bir tütün konferansı düzenlenmesi için Yunan ve Bulgar temsilcileri davet edilmi ti. Ülkelerin tütün borçları nedeniyle üretimin sınırlandırılmasına sıcak bakmadıkları da bu açıklamada yer almı tı.159 b. Balkan Tütün Konferansı 16-25 Mayıs 1932 tarihleri arasında stanbul’da toplanan konferansın iki temel amacı vardı.160 Birincisi; Türkiye; Yunanistan, Bulgaristan arasında bir tütün tekeli olu turmak kincisi; Üç ülkenin tütünlerini uluslararası piyasalarda de erlendirmekti. 20 Mayıs 1932’de konferansın be inci gün çalı malar yapmı tı. Gün sonunda; rekabet, üretim, sorunların sürekli incelenmesi tartı ılmı ve bir Tütün ofisi kurulması karala tırılmı tı. Merkezi stanbul olarak belirlenen ofisin görev ve yetkileri incelenmi ti.161 Tütün konferansı 25 Mayıs günü sona ermi ve alınan kararlar basına açıklanmı tı. c. Tütün Konferansının Sonuçları162 156 157 158 159 160 161 162 C. 29 ubat 1932, s.1. C. 6 Mart 1932, s.2. Türk tütün üreticileri “ ark (do u)” Tütünü yerine “Türk Tütünü” tabirini kullanıyorlar di er iki ülke ve uluslar arası tütün piyasası ise “ ark Tütünü” tabirini kullanıyorlardı. C. 29 Mart 1932, s.1. C. 18 Mayıs 1932, .1,4. C. 20 Mayıs 1932, s.3. C. 26 Mayıs 1932, s.6. 122 1) Merkezi stanbul’da bir Tütün Ofisi kurulacaktı. 2) Her ülke üç temsilci (toplam dokuz) bulunduracaktı. 3) ark tütünleri konusunda iç ve dı piyasada tanıtım ve propaganda yapılacaktı. 5) Temsilciler hükümetleri ile do rudan temas kuracaklardı. 6) Tütün ihracatı yıllara göre ortakla a kararla tırılacaktı. d. Balkan Ticaret Odasının Açılması ve Balkan Haftası Etkinliklerinin Bir Arada Yürütülmesi kinci Balkan konferansı kararlarından biri de Balkan Ticaret Odasının kurulması idi. 23 Mayıs 1932 günü, Balkan haftası nedeniyle stanbul’a gelen Ticaret ve Sanayi temsilcilerinin katılımı ile Balkan Ticaret Odası, törenle açılmı ve faaliyete ba lamı tı163 Açılı a katılan temsilciler Tahir Bey tarafından toplantıya davet edilmi ler ve burada Balkan haftası ile ilgili konu malara katılmı lardı. Etkinlikler 26 Mayıs gününe kadar devam edecekti. Balkan haftası nedeniyle stanbul’a gelen temsilciler 26 Mayıs ak amına kadar u tesislere gezi ve incelemelerde bulunmu lardı.164 Cibali Tütün Fabrikası Balat Mensucat Fabrikası Defterdar Mensucat Fabrikası Silahtara a Elektrik Fabrikası stanbul Mezbahanesi Beykoz Deri Fabrikası Tarihi ve Turistik Bölgeler stanbul Balkan ubesi Ba kanı Tahir Bey haftanın sona ermesi nedeniyle yaptı ı açıklamada;165 Balkan misakı fikrinin hukukçu, tüccar ve di er meslek 163 164 165 C. 24 Mayıs 1932, s.2. C. 26 Mayıs 1932, s.1. C. 29 Mayıs 1932, s.5. 123 grupları arasında yapılan görü meler yolu ile kamuoyuna yayıldı ını, böylece amaca ula ıldı ını söylemi ti. Tahir Bey Balkan ubesi haftasının amaç ve kapsamının detayına u ifadelerle inmi ti. 166 “Balkan haftası ne bir konferans, ne de bir kongredir. Müzakere ve kararlar yoktur. Gaye bir taraftan Balkan Misakı fikrinin yayılması, di er taraftan iktisatçılar, hukukçular, sanayiciler, ticaret adamları ve ilim adamları gibi çe itli meslek sahiplerinin birbiri ile tanı maları ve meslekleri ile ilgili kar ılıklı olarak balkan memleketlerini ilgilendiren olayları ve sorunları görü üp, fikir alı veri inde bulunmaları ve Balkan milletlerinin çıkarlarına yönelik anla malara zemin hazırlamaktır. Daha sonra söz alan Yunan temsilci Papa Mihaili; Balkan Ticaret Odasının Balkan misakının önemli adımlarından biri oldu unu belirtmi ti. Odanın, her ülkeden 4 temsilci ile toplam 24 üyeden olu tu unu, aralarında seçilecek komiserlerin devamlı çalı aca ını, Nemlizade Mithat Beyin Ticaret Odası Ba kanlı ına seçildi ini sözlerine eklemi ti. stanbul Balkan ubesi ba kanı ve Hukuk Fakültesi dekanı Tahir Bey 28 Mayıs 1932 günü Atatürk’e çekti i telgrafta;167 Balkan Ticaret ve Sanayi odasının kuruldu unu, kendisinin ilgi ve deste inden dolayı temsilciler adına duydu u memnuniyeti iletmi ti. Aynı gün Atatürk, Tahir Bey’e gönderdi i cevabi telgrafta; Balkan Ticaret ve Sanayi Odasının kurulmasından memnun oldu unu, temsilcilerin kendisi hakkındaki hisleri için te ekkür etti ini ve ba arılar diledi ini bildirmi ti.168 Yunan heyet ba kanı M. Haci Mihaili henüz kurulan Balkan Ticaret Odasından, Türkiye Yunanistan ticari ili kileri açısından beklentilerini öyle açıklamı tı.169 166 167 168 169 Mehmet Vehbi, “Balkan Haftası ve Enter Balkanik Ticaret ve Sanayi Odası Cemiyeti’nin Tesisi”, stanbul Ticaret ve Sanayi Odası Mecmuası, Sayı 48, (Mayıs 1932) s.191. C. 29 Mayıs 1932, s.5 (Süt 4,5,6 da). Mehmet Vehbi, A.e., s.195. C. 31 Mayıs 932, s.2. 124 “Balkan Ticaret Odasının halledece i sorunlar arasında, Türkiye ile Yunanistan iktisadi ili kilerini halletme i i en önemli yeri almaktadır. Türkiye Yunanistan’a 380 milyon drahmi kıymetinde ihracat yaparken, Yunanistan Türkiye’ye 10 milyon drahmilik mal ihraç etmektedir. Bugünkü sistemlerle bu açık kapanamaz. li kide e itli i kurmak gerekir” e. Balkan Ülkelerinin Haberle mesi ile lgili Giri imin Ba latılması 1932 yılı Eylül ayında Bükre ’te Balkan ülkeleri telgraf ajansları toplanacaktı. Bu toplantıda ülkelerin birbirlerinin iç olaylarından geni bir ekilde haberdar olmaları ve Balkanlara ait olayların dünyaya duyurulması konuları görü ülecekti. Bu görü me ilgili bir proje geli tiren Anadolu Ajansı Genel Müdürü Muvaffak Bey “Balkanlararası Telgraf Servisi” kurulamasını teklif edecekti. Buna göre Balkan ülkeleri iç olayları telgrafla Anadolu Ajansına verecekler, Anadolu Ajansı da bunları telsiz istasyonu ile dünyaya yayınlayacaktı.170 3. Üçüncü Balkan Konferansı çin Son Hazırlıklar ve Konferansın Toplanması Balkan Misakı Türk heyeti genel sekreteri Ru en E ref Bey 17 Ekim günü konferans hakkında geni açıklamalar yapmı ve heyetin 20 Ekim Sabahı özel Roman Vapuru Prenses Maria ile hareket edece ini, konferansın 22 Ekim günü Bükre ’te ba layaca ını bildirmi ti. Açıklamanın detayında yer alan konular u ekilde sıralanmı tı;171 a. Üçüncü Balkan Konferansına Katılacak 24 Ki ilik Türk Heyetinin Görev Da ılımı 1) Te kilat komisyonu; Tahir, Ahmet Samim ve Nazım Beyler 2) Siyasi komisyon; Hasan, Ru en E ref, Zeki Mesut Beyler 170 171 C. 24 Temmuz 1932, s.2. C. 17 Ekim 1932, s.6. 125 3) Balkan misakı komitesi; Ahmet Re it, Muzaffer, Tahir Beyler 4) Fikri yakınla ma komisyonu; Abdülhak inasi, Fadıl Ahmet, Yakup Kadri Beyler 5) ktisat komisyonu; Ahmet Mithat, Ahmet Fadıl, Nemlizade Mithat, Muvaffak Beyler 6) Ula tırma ve dola ım komisyonu; Ekrem Besim, Veysel Adil, Hamit, Re it Saffet Beyler 7) Sa lık ve Sosyal yardım komisyonu, Dr. Akil Muhtar Efzayi Suat Hanım, Nizamettin Ali, Vasfi Re it Beyler 8) Balkan tebası rejimi komitesi; Muslihittin Adil, Nizamettin Ali, Vasfi Re it Beyler b. Üçüncü Balkan Konferansı çin Belirlenen Gündem 1) Meclis ve komisyonların çalı ma tüzükleri 2) kinci Balkan Konferansı kararlarının uygulanması 3) Fikri yakınla ma komisyonu kararlarının uygulanması 4) Balkan misakı 5) Balkan ülkeleri uygarlık tarihi hakkında eser hazırlanması 7) Balkan edebiyat tercümeleri, balkan tiyatro oyunlarının tercümesi ve uygulanması 8) Balkan filmleri 9) Balkan radyo istasyonları çalı malarının birle tirilmesi 126 10) Balkan telgraf ajansları ve Balkan basını arasındaki ili kilerin düzenlenmesi 11) Gümrük birli i ve ortak iktisadi çalı malar 12) Balkan ziraat odasının kurulması 13) Teknik tarım ve tarım sanayi konusunda ortak çalı ma 14) Tarım kredilerinin geli tirilmesi 15) Merkezi stanbul’da Balkan Deniz Ofisinin kurulması 16) Balkan demiryolları hakkında yeni projeler 17) Balkan ba kentleri arasında ula ım 18) Balkan ülkeleri arasında genel mesai programı düzenlenmesi 19) Hava ula tırması 20) Balkan tebaası hukuku 21) Balkan ofisi tüzü ü 22) Çocuk ve kadınların korunması 23) Evli kadının hukuku 24) Balkan ülkeleri sa lık ve veteriner anla ması 25) Veremle ortak mücadele c. Üçüncü Balkan Konferansı Programı 1) 21 Ekim 1932 Konferans meclisi, komisyon ve komitelerin toplanması, Romanya’nın ev sahipli inde kabul resmi 127 2) 22 Ekim 1932 Konferansın törenle açılması, gündemdeki konuların görü ülmesi, ziyaret ve geziler 3) 23-25 Ekim 1932 Konferans gündem konularının görü ülmesi 4) 26 Ekim 1932 Son toplantı ve kapanı d. Temsilcilerin Bükre ’te Toplanması ve Konferans Öncesi Koordinasyon Çalı ması172 21 Ekim günü toplanan Balkan Konseyi çalı malarına ba lamı tı. Konseyin ilk toplantısında Balkan Misakı tasla ı görü ülürken Bulgar temsilciler, anla manın sa lanması için azınlıklar sorununun halledilmesinin vazgeçilmez bir art oldu unu ileri sürerek münaka alara ba lamı lardı. Türk ve Roman heyet ba kanlarının giri imleri ile esasta anla mazlık olmadı ı, belirlenmi sorunun sonbahara kadar ilgililer arasında halledilmesi kararla tırılarak Bulgaristan’ın konferansa katılması sa lanmı tı. Bu krizin a ılmasından sonra encümen ba kanlık seçimlerine geçilmi ti. ktisat encümen ba kanlı ına Hasan Bey, siyasi encümen ba kanlı ına Romanya heyet ba kanı, Adliye encümen ba kanlı ına Yugoslav heyet ba kanı, ula tırma araçları encümen ba kanlı ına Bulgar heyet ba kanı, te kilat encümeni ba kanlı ına Yunan heyet ba kanı, Fikri yakınla ma encümen ba kanlı ına da Arnavut heyet ba kanı seçilmi lerdi. Toplantının sonunda Sırp ve Bulgar temsilcileri 1933 yılı Balkan Konferansının Belgrat veya Soyfa’da toplanmasını teklif etmi ler, bunun kararı teklif sahiplerine bırakılmı tı. 4. Üçüncü Balkan Konferansının Açılı ı ve Çalı maları173 172 173 C. 22 Ekim 1932, s.3. C. 23 Ekim 1932, s.3. 128 Üçüncü Balkan konferansı, 22 Ekim günü ö leden sonra törenle Romanya Millet Meclisinde açılmı tı. Açılı ta ilk konu mayı yapan Roman Dı i leri Bakanı M. Titulesko; dünya barı ından bahsederken, milletlerin barı için sarfetti i gayretlere de inmi ; “Barı ilan edilmez, yapılır” demi ti. Konferansa ba kanlık yapan Romen Meclis Ba kanı M. Ticiyo Pop, Atatürk’ün ahsını, Türkiye’yi ve inkılapları öven konu ması uzun süre alkı lanmı tı. Daha sonra söz alan Yugoslav heyet ba kanı M. vanoviç; Atatürk’ün kinci Balkan konferansının Ankara toplantısındaki nutkunda geçen fikirleri hatırlatarak, O’nun taraftar oldu u amaca mutlaka ula ılaca ını söylemi ti. Türk heyet ba kanı Hasan Bey; konferans heyetinin dünya barı ı, Balkan milletlerinin dostlu u ve her alanda yakınla ma fikirleri ile samimiyetle ilgilendi ini belirtmi ti. Konu malardan sonra konferans gündemi görü ülmü ve günlük çalı ma sona ermi ti. Bulgar temsilcilerin tekrar gündeme getirdikleri azınlıklar sorunu 23 Ekim günü konferansta duraklamaya neden olmu tu 174 , Sofya’ya giden Heyet Ba kanı 24 Ekim günü Bükre ’e döndükten sonra yaptı ı açıklamada; azınlıklar sorunu halledilmedikçe misak görü melerine katılmayacaklarını, konferansa da gözlemci sıfatı ile katılacaklarını belirtmi ti. Bu defa da Hasan bey ve M. Papanastasiu ara bir çözüm bularak Bulgar temsilcilere teklif ettiler. Ancak heyet, Bulgaristan’dan yeni bir talimat istemi ti. Bu nedenle 24 Ekime kadar durumun netle mesi bekleniyordu. Aynı gün azınlık sorununu bahane eden Arnavut temsilciler talya’nın baskısı sonucu konferanstan çekilmi lerdi. Bu belirsizlik ortamında siyasi komisyonda Balkan misakının esasları dört madde halinde benimsenmi ti. Halen taslak olan misaka göre;175 Balkan ülkeleri di er Balkan ülkelerine saldırmayacaktı. Toprak ve sınır anla mazlıkları ve benzer sorunlar ortakla a çözümlenecekti. 174 175 Anahtarcıo lu, Balkan Antantı, s.35. C. 26 Ekim 1932, s.3. 129 Aralarında mevcut sorunları çözmek üzere her Balkan ülkesi temsilcilerinden bir jüri olu turulacaktı. Bu jüri devamlı bir çalı ma ile sorunlu konuları çözmeye çalı acaktı. Jürinin halledemedi i sorunlar için Cemiyeti Akvam veya hakeme ba vurulacaktı. 24 Ekim günü Türk temsilcisi Re it Saffet Beyin ba kanlı ında toplanan deniz i leri komisyonu, Balkan Odasına ba lı olarak stanbul’da ivedi olarak bir 176 deniz i leri ubesinin açılmasına karar vermi ti . ube tüzü ünün hazırlanması için özel olarak belirlenecek temsilcilerinin ilerideki günlerde Atina’da toplanmaları da kararla tırılmı tı. 25 Ekim günü Balkan misakı üzerinde yapılan çalı malar sonunda dört devletin temsilcileri (Türkiye, Yunanistan, Romanya, Arnavutluk) Projeyi kabul 177 etmi lerdi . Bulgarların ve Yugoslavların durumu belirsizli ini koruyordu. ktisat komisyonu da Belgrat’ta bir heyetin toplanmasını ve Balkan Ziraat Bankası kurulması konusunun görü ülmesini kararla tırmı tı. 5. Üçüncü Balkan Konferansının Kapanı ı ve Sonuçları 27 Ekim günü komisyonların projeleri görü üldükten sonra kabul edilmi , özellikle Balkan Misakı üzerinde tartı malar yo unla mı tı. Bundan sonra Bulgar temsilciler misakı esastan reddederek konferanstan çekilmi ler, Yugoslavların son anda ikna olması ile Balkan misakı 5 ülke arasında kabul edilmi ti.178 Konferansın bu son gününde Bükre Türk Büyükelçili inde verilen çay ziyafeti ile ba layan etkinlikler gezi ve ziyaretlerle devam etmi ti. Özellikle Bükre Belediye Ba kanı M. Dobresko tüm heyetlerle yakından ilgilenerek dostlu u güçlendirici açıklama davranı ları ile ilgili oda ı olmu tu. 176 177 178 C. 25 Ekim 1932, s.1. C. 26 Ekim 1932, s.2. C. 28 Ekim 1932, s.1,5,6. 130 Konferans görü melerinde meydana gelen fikir çatı malarına ra men devlet adamları arasında Balkan Misakı fikri üzerinde görü birli i olu maya ba lamı tı. Konferansa katılan devletler arasında bu fikri en fazla Türkiye desteklemi ti. Çünkü Türkiye Balkan devletleri arasında iki taraflı anla maların ötesine giden daha kuvvetli bir güvenlik sistemi kurmak istiyordu.179 Bulgaristan’ın Balkan Misakına dahil olması için; Tevfik Rü tü Aras’ın “Türk-Bulgar sınırlarının idari mahiyette kalarak kaldırılması” açıklaması ve Dr. Bakırcief’in kurdu u “Türk-Bulgar Karde lik Cemiyeti” için Atatürk’ün gönderdi i samimi telgrafa180 ra men Bulgaristan dü üncelerinden vazgeçmemi ve son gün konferansı terkederek kendi adına bir sonuç alınmasına engel olmu tu. Çünkü Balkan Misakının en zayıf halkası Bulgaristan idi ve halen kom ularından toprak istekleri vardı.181 H. 1932 Yılı çinde Türk-Yunan Dostlu unun Güçlendirilmesine Yönelik Etkinlikler, Açıklamalar ve Yankıları 1932 yılı ba ında, Atina gazetelerinde smet nönü’nün yeni yılda Yunan halkını selamlayan bir makalesi yayınlanmı tı. Türk-Yunan dostluk anla masını takdir eden nönü; Yunanistan’ın iç huzuru ve geli mesi için yapılan çalı malar nedeniyle ba arılar dilemi ti. Türk Ba bakanının bu nazik hareketi Yunan kamuoyunu derinden etkilemi ti.182 Tevfik Rü tü Aras silahsızlanma konferansı için Cenevre’ye hareketinden önce Atina Ajansı’nın stanbul muhabirine yaptı ı açıklamada;183 Türkiye ile Yunanistan’ın Avrupa’yı ilgilendiren bütün konular üzerinde tam bir fikir birli i ve ortak çalı ma zihniyeti ile hareket edeceklerini söylemi ti. 179 180 181 182 183 Gönlübol, Sar, Türk Dı Politikası, s.100. Savcı, Türkiye Bulgaristan li kileri, s.29. A.e., s.30. C. 2 Ocak 1932, s.2. C. 11 Ocak 1932, s.3. 131 smet nönü 23 Mayıs 1932’de, evinde hasta yatan eski ba bakan Venizelos’a Atatürk’ün geçmi olsun dileklerini iletmek için Atina’da bulunuyordu. Bu ziyaret esnasında Cumhurba kanı Zaimis’in Venizelos’u ziyareti de bugüne rastlamı tı. nönü, Zaimis ve Venizelos arasında geçen samimi konu malar içinde nönü, Venizelos’u Atatürk adına Yalova’ya istirahat için davet etmi , Venizelos da buna te ekkür etmi ti.184 Cemiyeti Akvamın 6 Temmuz 1932 de Çin-Japon uyu mazlı ının görü ülmesi için yaptı ı ola anüstü toplantı sırasında, spanya’nın temsilcisinin önerisi ve Yunan temsilcisinin deste i ile Türkiye’nin te kilata davetini öngören bir karar tasarısı kabul edilmi ti. 18 Temmuz 1932 tarihine gelindi inde Genel kurul Türkiye’nin üyeli ini görü mek üzere ola anüstü toplanmı tı. Burada Yunan temsilcisinin Türk-Yunan dostlu una de inen ilginç konu ması söyleydi;185 “Yeni Türkiye ne silahsızlanma hazırlık konferansına ne de genel silahsızlanma konferansına katılmayı kabul etmedi. Avrupa Birli i için çalı ma hevesini gösterdi. Böylece bugün kendisine tanınan, barı için ortakla a çalı an milletlerin safına katılma erefini hak etti. T.C. Hükümeti ile Yunanistan’ı birbirinden ayıran asırlık kin ve dü manlı ı yatı tıran ve bunun yerine iki ülke arasında, hiçbir eyin gölgelemeyece i bir dostluk ikame eden ve böylece tarih boyunca dünyanın anla mazlık ve tehlike bölgesi gibi görülen Balkanların barı a kavu masına samimi olarak yardımcı oldu. Bundan birkaç yıl öncesine kadar bu kürsüden Türkiye ile Yunanistan’ın el ele ve birlik halinde ortak bir hedefe do ru yürüyecekleri söylense idi bu belki de üphe ile dolu istihzalı gülü lerle kar ılanacak ve bunu söyleyecek ki i peygamberce tahminlerinde çok ileri giden bir hayalperest sayılacaktı.” Venizelos, Türkiye’nin Milletler Cemiyetine üye olarak kabul edilmesi nedeniyle 21 Temmuz 1932’de nönü’ye çekti i tebrik telgrafında u ifadelere yer vermi ti;186 184 185 186 C. 24 Mayıs 1932, s.1,4. Tu lacı, Ça da Türkiye, s.322. C. 22 Temmuz 1932, s.1,2. 132 “Milletler Cemiyeti tarafından Türkiye’ye gösterilen yüksek ve haklı de erden dolayı tebrik ederim. Türkiye’nin Cenevre’de, yalnız uluslar arası genel çıkarlar için de il kendi haklı çıkarları için Milletler Cemiyetine giri imi içten sevgiyle selâmlarım” nönü de buna cevap olarak u telgrafı çekmi ti;187 “... Memleketlerimiz arasında mevcut ili kinin kayna ını olu turan açık dostluk ve ortak çalı ma dü üncesinin ortaya çıkarılabilece i yeni bir zeminin elde edildi ine tam olarak eminim” Yunanlı yazar Yorgi Tipaldos Yakovatos’un 1892’de yazdı ı “Yorgi Tipaldos Yakovatos’un nutukları” adlı kitap Eylül 1932 de basına yansımı tı. zmit Millet Vekili Mehmet Fuat Bey tarafından Rasih Bey aracılı ı ile Cumhuriyet gazetesine bölümler halinde tercüme edilerek gönderilen kitapta yer alan konular, temelde Türk-Yunan dostlu unu güçlendirebilecek özellikleri ta ıyordu;188“Yunanlı ile Türk aynıdır”, “Plevne’de ölen Yunanlıların da lideri olan Müslümanların ruhu ad olsun”, “Teselya, Türkçe Ta ili demektir” gibi cümleler yazarın kendi bulgularını kapsıyordu. Aynı kitaba göre, 9 Nisan 1880 tarihinde Yunan meclisinde orduyu ilgilendiren bir kanun görü ülürken yazarın Türklerle ilgili açıklamaları milletvekillerinin tepkisini çekmi , ancak açıklamalar devam etmi ti;189 Türklerin atalarının bu topraklarda ya adı ını, ancak dinlerini de i tirdiklerini, Plinyus’un 2000 sene önce yazdı ı tarihte Türklerin asil bir kavim oldu unun belirtildi ini ekleyen Yukovatos, ark meselesinin ark milletleri tarafından kendi istekleri do rultusunda çözülece ini de söylemi ti. Yakovatos’un Türklerle ilgili açıklamaları 26 Kasım 1880 tarihinde Yunan Meclis toplantısında da devam etmi ti.190 Bulgarların Türk ırkından olduklarını, yapılacak antropolojik bir ara tırma ile bunun rahatlıkla görülebilece ini söyleyen 187 188 189 190 C. 22 Temmuz 1932, s.2. C. 8 Eylül 1932, s.1,4. C. 13 Eylül 1932, s.3. C. 17 Eylül 1932, s.3. 133 Yazar “Ulgar” kelimesinin Türkçe olup “kahraman” anlamına geldi ini de eklemi ti. Yakovatos Türkler ve Yunanlılarla ilgili açıklamalarına öyle devam etmi ti: “Fetihten önce stanbul halkı Türk kavu unu batıya tercih ederiz derlerdi. Türkleri davet eden Yunanlılardır. Frenklerden kurtulmak için Türkleri davet ettiler. te tarih budur. Yunanistan’ın tarihi henüz yazılamamı tır. Türkler hiçbir zaman Yunanlıları sıkı tırmadılar. Tersine Yunan ırkını korudular, bu yönü ile Yunanlıların koruyucusudurlar. Yunanlılar ba ka bir hakimiyet altına girselerdi bugün Yunan halkından iz bile kalmayacaktı. u halde Türklere minnettar olmamız gerekmez mi?” Ekim ayı ba ında Yunanistan’da meydana gelen deprem nedeniyle Atatürk Yunan Cumhurba kanına geçmi olsun telgrafı çekmi , Zaimis de buna kar ılık vermi ti. Ayni ekilde Yunan halkının acısını payla an nönü ve Dı i leri Bakan vekili ükrü Kaya ile Venizelos – Mihalakopulos ikilisi arasında kar ılıklı telgraflar gönderilmi ti.191 Deprem nedeniyle Türk Kızılay Derne inin Yunanlı felaketzedelere yaptı ı yardım, Yunan kamuoyunda ve Yunan basınında önemli bir gündem olu turmu tu.192 Ekim 1932’de Türkiye’de bulunan Yunan Turing Kulübü Ba kanı Yorgi, kendisiyle görü en gazetecilere Türkiye ve Yunanistan’ın çok samimi ve dost iki ülke olduklarını, bu nedenle iki ülke arasındaki seyahatler için pasaport ve vize muafiyeti uygulanmasını söylemi ti.193 Yunanistan’da Ekim ayında yapılan seçimlerden galip çıkan Çaldaris 6 Ekim 1932 günü hükümetiyle göreve ba lamı tı. Ankara Büyükelçisi M. Polihronyadis 11 Kasım 1932 günü Tevfik Rü tü Arası’ı ziyaret ederek Yunanistan’daki geli meleri açıklamı , Türk Yunan ili kilerin gelece i hakkında u dü üncelere yer vermi ti;194 “Türk-Yunan dostlu una ayrı bir önem verildi inden, yeni hükümet eski hükümetin çizgisinden ayrılmayacaktır. Bu siyaset bir partinin de il Yunan milletinin siyasetidir. Yeni hükümet, dostlu un geli mesi için olanca gayreti gösterecektir.” 191 192 193 194 C. 3 Ekim 1932, s.3. C. 5 Ekim 1932, s.5. Özel, Atatürk ve Atatürkçülük, s.214. C. 11 Kasım 1932, s.3. 134 Çaldaris Yunan basınının temsilcileri ile yaptı ı görü mede, anadolu sava ına ait anılar yayınlayan gazetelerin bu hareketlerini onaylamadı ını, iki ülke ili kilerinin çoktandır samimi bir ekil aldı ını, iki tarafın da çabalarını bu ili kileri bir kat daha güçlendirmeye yönelittikleri sırada, sürdürülen yayınların bu çabaları kolayla tırmayaca ının açık oldu unu dile getirmi ti. Bu konuda yayın yapan üç gazete 25 Aralıktan itibaren yayına son vereceklerini Matbuat Müdüriyetine bildirmi lerdi.195 I. 1933 Yılı çinde Mübadele Anla masının Uygulanmasından Do an Sorunlar ve Çözümlenmesi Mübadele i lemlerinin sonuçlandırılması için Türk ve Yunan hükümetleri 1933 yılının ba ında Muhtelit Mübadele komisyonu emrine altı aylık ödenek verilmesini kabul etmi lerdi.196 22 Ocak 1933 günü Gayrimübadiller kongresi halen devam eden sorunlarını görü mek üzere stanbul Halkevi salonunda toplanmı tı. Hüseyin Bey ba kanlı ında toplanan kongrede; hükümetin da ıtaca ı yeni bonoların faizli ve vadeli olması, verilmeyecekse gayrimübadillerin borçlarına sayılması, eldeki bonoların geri alınarak yarı yarıya paraya dönü türülmesi dile getirilmi ti.197 Yetkililer, Muhtelit Türk-Yunan mahkemesinin dava sayısını dikkate alarak i lerin ancak 1934 yılı ortalarında sonuçlandırılabilece ini belirtiyorlardı. ubat ayına kadar 2600 davanın reddedildi i, 4000 davanın masrafların ödenmemesi nedeniyle iptal edildi i, 3000 dava için ihbarname gönderildi i, bunun dı ındaki tüm davaların aralıksız devam etti ini açıklamı lardı.198 Gayrimübadiller kongresi bir ay aradan sonra 21 ubat 1933 günü toplanmı , sorunlarının hükümete iletilmesi için Hüsnü, ve Safi Beyler ile Halil Pa adan olu an bir heyet seçmi lerdi. Bu heyet hükümetten199 195 196 197 198 199 Özel, Atatürk ve Atatürkçülük, s.214. C. 2 Ocak 1933, s.2. C. 23 Ocak 1933, s.1,2. C. 3 ubat 1933, s.2. C. 22 ubat 1933, s.6. 135 kinci bono da ıtımının yapılmasını, stihkakların tespitini, stanbul’daki Yunan emlakinin tasfiyesinden sonra gayrimübadillere ödenecek 62.500 sterlinin ilgililerin haklarını koruyacak ekilde da ıtılmasını isteyecekti. Bakanlar Kurulunun 4 Mart 1933 günü aldı ı bir kararla etablilerin akrabaları ile ilgili bir sorun daha a ılmı oluyordu.200 Karara göre; Türkiye’de bulunan erkek etablilerin çe itli nedenlerle mübadeleye tutulmu kadınlarının, kocalarının yanında daimi kalma istekleri çi leri Bakanlı ının incelenmesi sonucu kabul edilmi ti. Gayrimübadiller adına Ankara’ya giden heyet Ankara’dan stanbul’a dönmü tü. 19 Mart günü temsilciler adına bir açıklama yapan Halil Pa a’nın hükümetten aldı ı cevaplar ve edindi i bilgiler öyleydi:201 Bono konusunda Maliye Bakanlı ı ve Ziraat bankası ubeleri ile görü üldü ü, Ziraat Bankası yetkililerinin; imha edilmesi gereken 4 milyon bono bulundu unu bunun yeni bono da ıtımından 4 ay sonra yapılabilece ini belirttikleri, stanbul’da hükümet emrinde bulunan malların satı ının devam edece ini, böylece bonoların kıymetlenece i, Maliye Bakanlı ının ikinci bono da ıtımından sonra kalacak miktarın daha önce belirlenen esaslara göre da ıtılaca ını belirtti i, Muhtelit Mübadele Komisyonu emrinde bulunan 62.500 sterlinin komisyon ile yapılacak görü melere ba lı olarak alınabilece i, 200 201 B.C.A.: Türkiye gelmelerine izin verilen mübadiller hk., 4 Mart 1933, 030.18 01.02 34.15.8. C. 20 Mart 1933, s.1,2. 136 Kıymet takdiri komisyonun %10 luk vergi esasını kabul etmesinin mümkün olmadı ı ö renilmi ti. 14 Mayıs 1933’te Gayrimübadiller cemiyetinin teklifi üzerine Maliye Bakanlı ının, gayrimübadil kıymet takdiri komisyonunun stanbul’dan Ankara’ya nakledilmesi konusunda bir emir verdi i duyulmu tu. Bu haberi alan gayrimübadiller, büyük ço unlukla stanbul’da oturmaları nedeniyle Ankara’ya i takibi için gidip gelmelerinin mahzurlarını dile getirmi ler ve kararın düzeltilmesini istemi lerdi.202 Haberi ve tepkileri duyan cemiyet ba kanı smail Mu tak Bey konu ile ilgili olarak yaptı ı açıklamada;203 Kıymet takdir komisyonunu i lerini henüz sonuçlandıramadı ını, bazı hak sahiplerinin gayrimübadil sayılmaması nedeniyle do an ma duriyetin Ankara’da daha hızlı çözülebilece ini, bu nedenle komisyonun Ankara’ya naklini dü ündüklerini, ancak Maliye Bakanlı ına bir teklifte bulunmadıklarını, gayrimübadiller istemedikçe böyle bir i lemin yapılamayaca ını söylemi ti. Türk ve Yunan temsilciler arasında Muhtelit Mübadele komisyonu’nun kaldırılması konusunda yapılan görü melerde tam bir anla ma sa lanmı tı. Komisyonun 10 ay içinde elindeki i leri bitirmesi, bitmeyenlerin mahkemelere devredilmesi benimsenmi ti. Türk Hükümetinin el koydu u malları iade etmesi nedeniyle 60.000 sterlin tutarındaki stokun ilgilere verilmesine gerek kalmayacaktı. Muhtelit Mübadele komisyonu ve Muhtelit Mahkemelerin kaldırılması için bir anla ma hazırlanmı sa da Yunan Dı i leri Bakanlı ı metnin incelenmesi için 25 Eylüle kadar zaman istemi ti.204 Gayrimübadillerin henüz çözümlenemeyen sorunlarını ilgililerle Ankara’da görü en heyet 26 Kasım 1933 günü stanbul’a dönmü tü. Gayrimübadillerin temsilcileri, Muhtelit Mübadele Komisyonu emrinde bulunan 62.500 sterlin ile 202 203 204 C. 15 Mayıs 1933, s.1,4. C. 18 Mayıs 1933, s.1,4. C. 16 Eylül 1933, s.3. 137 Yunanlıların bıraktıkları maden ocaklarından toplanan gelirlerin haklarına kar ılık olarak gayrimübadillere verilmesi konusunda yetkililerden söz aldıklarını açıklamı lardı.205 On seneyi a kın süredir hizmet veren Muhtelit Mübadele Komisyonunun kaldırılması için 9 Aralık 1933 günü Tevfik Rü tü Aras ile Konstantin Sakellaropulos arasında bir mukavele imzalanmı tı. Yedi maddeden olu an mukaveleye göre;206 onaylandıktan 8 ay sonra komisyon kaldırılacaktı. Henüz sonuçlandırılmamı i lemler konusunda hükümetlere, komisyon temsilcilerine ve mahkemelere bazı yetkiler veren mukavele ile, Türkiye ile Yunanistan arasında sürekli anla mazlık konusu olan bir sorun çözülecekti. Gayrimübadillerin bugüne kadar haklarının ancak %22 sini alabildikleri, bu konu ile gayrimübadil temsilci heyetinin ilgilenmesi beklenmi ti. dare heyetinin Ankara’ya yaptı ı son ziyaret ile 62.500 sterlinden 30.000 nin da ıtılması sa lanıyor, ancak hak sahipleri tüm bu geli melerden haberdar olmak istemi lerdi.207 . 1933 Yılı çinde Geli en Türkiye-Yunanistan Ticari li kileri Ve ktisat Vekili Celal Bayar’ın Atina Ziyareti 1. Celal Bayar’ın Ziyaretine Kadar Ticari li kilerin Boyutu 1930 Ticaret anla maları ile ivme kazanan ili kiler geçici anla malarla desteklenerek 1933 yılına gelinmi ti. Yeni anla manın öncesinde taraflar arasındaki görü meler ocak ayı sonunda Atina’da dostane bir hava içinde devam etmi ; hazırlanan takas anla ması üzerinde, özellikle Türkiye’nin Yunanistan’dan thalatı konusunda yapılan tartı malar yo unluk kazanmı tı.208 ubat ayı ba larında görü melerin ithalat tartı maları ile tıkandı ı, ofis müdürü Cemal Bey ile Ticaret odası genel sekreteri Vehbi Beyin Talimat almak üzere 205 206 207 208 209 stanbul’a dönecekleri ö renilmi ti.209 Yunanlı temsilciler, Türkiye ile C. 27 Kasım 1933, s.2. Düstur 3 Tertip, Cilt 15, s.130-133. C. 16 Aralık 1933, s.2. C. 30 Ocak 1933, s.3. C. 3 ubat 1933, s.1. 138 Yunanistan arasında yıllardır mevcut olan ticari dengesizli inin Türkiye’nin Yunanistan’dan daha fazla mal olarak giderilmesini istemi ler, bunun da i lenmi mal olmasını öngörmü lerdi. Tütün konusu, Türk-Yunan ticari ili kilerinde önemli bir yer tutuyordu. 9 ubat 1933 günü Atina Elçisi Enis Akaygen Dı i leri Bakanı Mihalakopulos’u ziyaret ederek tütün konusunda uzun bir görü me yapmı tı. Akaygen bu görü mede, Türk-Yunan tütüncülü ü konusunda ortak çalı ma kararı alındı ı takdirde Cemiyeti Akvam’da yapılacak dünya tütünleri konulu görü mede birlikte hareket edilebilece ini ve fazla üretimden kaynaklanan zararların önlenebilece ini iletmi ti.210 Tevfik Rü tü Aras Mart ayı sonunda Cenevre’den dönerken Atina’ya u ramı ve iki ülke arasındaki ticari ili kilere bir yön verilmesi gerekti ini söylemi ti. Yunan iktisadi çevreleri de Türkiye’nin Yunanistan’a ihracatının 443 Milyon drahmi de erinde oldu unu, bu sorunun çözümü için ktisat Vekili Celal Bey’i dört gözle beklediklerini ifade etmi lerdi.211 Celal Bayar’ın ziyareti yakla ırken Atina’daki hazırlıklar yo unla mı tı. Görü melerin yalnız Türk Yunan ticaret anla masına yönelik olmayaca ı, iki ülke arasında iktisadi alanda daha sıkı i birli i sa lanmasına çalı ılaca ı açıklanmı tı. Yunan temsilcileri konularına göre üç gruba ayrılmı lardı;212 Ticari faaliyetler inceleme grubu Bütün iktisadi konularda i birli i grubu ki ülkenin ortak çıkarları bulunan siyasi ve uluslararası konularda i birli i grubu 210 211 212 C. 10 ubat 1933, s.3. H.M. 1 Nisan 1933, s.8. C. 18 Nisan 1933, s.1. 139 Yunanlı yetkililer bu ziyaret sırasında Türkiye’den ithal edilecek tarım ürünlerine kar ılık Türkiye’ye sanayi ürünü ihraç etme teklifinde bulunacaklardı.213 Bu arada, 1932 Mayıs ayında Balkan Ticaret ve Sanayi Odası ile birlikte kurulan ve özel bir bölümde hizmet veren Balkan Ticaret ve Sanayi Odası Cemiyeti’nin faaliyetleri için özel bir yayın ba lamı tı. 1 Nisan 933 ten itibaren stanbul Ticaret ve Sanayi Odası Mecmuasınca hazırlanan “Chambre de Commerce et d’Industrie nterbalkanique (Bulletin Mensuel) adı ile çıkarılan özel bülten Balkan Ticaret ve Sanayi odasının faaliyetlerine yer verecekti.214 2. Celal Bayar’ın Atina Ziyareti ve Türk-Yunan Ticari tilafnamesinin mzalanması 25 Nisan 1933 günü stanbul’dan ayrılan Celal Bayar’a Dı i leri Müste arı Numan Bey, Ticaret Ofisi müdürü Cemal Bey, Bankası Genel müfetti i Sami Bey ve Sekreter Nurettin Beylerden olu an heyet e lik etmi ti. Numan Beyin bazı siyasi konuları görü me fırsatı bulaca ı, ayrıca 1500 kadar Yunanlının Küçük Sanatlar kanunundan zarar görmemesi için giri imde bulunaca ı belirtilmi ti.215 Celal Bayar ve Türk Heyeti 27 Nisan günü Atina’ya ula mı lardı. Heyeti Yunan ktisat Vekili adına M. Sayas, di er görevliler ve Atina elçisi Enis Akaygen samimi duygularla kar ılamı lardı.216 Celal Bayar, Türk bayra ının asılı oldu u Büyük Britanya oteline alınmı , burada Balkan konferansı temsilcisi Hasan Saka ile birlikte bazı resmi ziyaretleri gerçekle tirmi lerdi. Ayni gün ak am kaldıkları otelde Yunan Hükümeti adına verilen ziyafette Yunan devlet ve siyaset adamları ile görü me imkanı do mu tu. Ziyafette uzun bir konu ma yapan Ba vekil Çaldaris ili kilerde bugüne nasıl gelindi ini özetlemi ti. Ba vekil Çaldaris;217 ki milletin asırlarca yan yana ya adıklarını, birbirlerini iyi tanıdıklarını, mücadele döneminde kar ılıklı olarak acılar ya adıklarını, sonunda barı ın sevincini tattıklarını belirtmi ti. 213 214 215 216 217 C. 18 Nisan 1933, s.5. stanbul Ticaret ve Sanayi Odası Mecmuası, Sayı 4, Nisan 1933, s.168. C. 26 Nisan 1933, s.1. C. 28 Nisan 1933, s1.2. H.M. 29 Nisan 1933, s.1. C. 29 Nisan 1933, s.6. 140 Çaldaris konu masına; “Tarihe kar ı koyarak memleketlerini yenile tiren parlak yeni Türkiye binasını kuran, aynı zamanda Türk-Yunan dostlu unun ampiyonu olarak yükselen devlet adamlarının Türkiye’nin ba ında bulunması, ümitleri sarsılmaz bir dü ünceye dönü türmektedir. Bütün Türk milleti erefi ile iftihar edebilir” ifadeleri ile devam etmi ti. Celal Bayar, cevap niteli indeki konu masında, Türkiye’nin neden barı yanlısı oldu unu u ifadelerle açıklıyordu; “Biz bu harplerden pek çok acı çekmi ve kayıp vermi oldu umuz için barı ı bu derece seviyor ve dünyaya barı manzarası gösteriyoruz” heyetler arasında ba layan görü meler devam ederken Yunanlı küçük el sanatkarları için kanunda yapılacak düzeltme konusu da görü ülmü tü.218 29 Nisan günü Ticari itilafname ile ilgili esaslar belirlenmi , Yunanlı küçük el sanatçılarının buna dahil edilmesi kabul edilmi , ancak kanun bu anla madan önce yürürlü e girerse ba ka bir önlem alınması da dü ünülmü tü.219 Çaldaris’in Yunanlı i çilerin durumundan kaygılanması sonucu, smet nönü’ye önceden yazdı ı mektuba bu ziyaret esnasında cevap gelmi ti. nönü mektubunda Çaldaris’e Yunanlıların ilgili kanundan zarar görmeyecekleri belirtilmi ti.220 30 Nisan günü yapılan görü melerde Türkiye’nin Yunanistan’a ihraç edece i malların %60’ı için kambiyo %40 ı için senet sistemi uygulanması, ticaret açı ının giderilmesi için samimi görü melerin devam etmesi kararla tırılmı tı. Bu görü meler esnasında Rum muhacirler Türk elçili ine ba vurarak Türkiye’ye seyahat konusunda kendilerine kolaylık gösterilmesini istemi lerdi.221 Celal Bayar, kar ılıklı görü meler sırasında Çaldaris’e Türk Hükümetinin Ankara’ya davetini iletmi , Çaldaris te bunu memnuniyetle karı lamı tı.222 Atina’da görü meler devam ederken 7 Mayıs günü Cenevre’den dönen Dı i leri Bakanı Maksimos da görü meler katılmı tı.223 Maksimos, ticari 218 219 220 221 222 223 C. 29 Nisan 1933, s.6. C. 30 Nisan 1933, s.1. C. 1 Mayıs 1933, s.1. C. 1 Mayıs 1933, s.4. C. 3 Mayıs 1933, s.6. C. 8 Mayıs 1933, s.1,6. 141 itilafnameye son eklinin verilmesi ve smet nönü’nün daveti üzerine Türkiye’ye yapılacak ziyaretin tarihleri hakkında Celal Bayar ile görü alı veri inde bulunmu tu. ki haftadır üzerinde çalı ılan Türkiye-Yunanistan Ticari tilafnamesi 9 Mayıs 1933 günü saat 13.40’da Dı i leri Bakanlı ı Merasim Salonunda, Celal Bayar ile M. Pesmazo lu arasında imzalanmı tı.224 Sekiz maddeden olu an itilafname 1 Haziran 1933 ten itibaren 6 ay geçerli olacaktı.225 tilafnamede; iki ülkenin kar ılıklı olarak sataca ı malların cins, miktar ve oranları belli oluyor, stanbul ve Atina’da ihracat ve ithalatı düzenleyecek iki ayrı büronun kurulması öngörülüyordu. 9 Mayıs ak amı Çaldaris ve Maksimos, smet nönü ve Tevfik Rü tü Aras’a itilafnamenin imzalanması nedeniyle tebrik telgrafları göndermi ler, nönü ve Aras da buna kar ılık vermi lerdi.226 Celal Bayar ve Türk heyeti 10 Mayıs günü Atina’dan ayrılmı lardı. Bu ziyarete Numan Beyin katılmı olması siyasi çevrelerce yeni bir Türk Yunan Dostluk anla ması beklentilerine neden olmu tu.227 Yeni itilafname her iki ülke için aynı ölçüde önemliydi. Özellikle Yunanistan gibi Türkiye için öteden beri iyi ve önemli bir mü teri olan bir ülkeye son senelerde azalmı olan ihracat artacak ve canlanacaktı. Buna kar ılık Yunanistan’ın da Türkiye’ye ihracatı da artacaktı. Türk piyasaları Yunan Sanayi ürünleri için iyi bir pazar ve çıkı noktası olacaktı.228 Celal Bayar, Yunanistan’dan dönü ünde zmir’e u ramı ve itilafname konusunda açıklamalar yapmı tı. Bayar’ın üzerinde özellikle durdu u konular öyleydi;229 “1930-1931 yıllarında Türkiye Yunanistan’a 9 milyon Liralık, 1932 yılında ise 5 milyon Liralık ihracat yapmı tır. Ayni dönemlerde Yunanistan’ın 224 225 226 227 228 229 C. 10 Mayıs 1933, s.1,5. tilafnamenin ayrıntıları için Bkz Düstur 3 Tertip Cilt 14 s.1052-1055. C. 10 Mayıs 1933, s.5. C. 11 Mayıs 1993, s.1. Mehmet Vehbi, ‘Türkiye-Yunanistan Ticaret tilafı Münasebetiyle’, stanbul Ticaret ve Sanayi Odası Mecmuası, Sayı 5, Mayıs 1933, s.173. C. 12 Mayıs 1933, s.1,6. 142 bize ihracatı 250.000-300.000 Liralık de erde gerçekle mi tir. Bu kapasitenin arttırılması yanında, Türk malına alı mı bir piyasanın canlı tutulması hedeflerimizden birisi idi. Bu itilafname Türk-Yunan dostlu unu olu tu u ortamda, i birli i içinde hazırlanmı tır.” Geni açıklamalarda bulunan Celal Bayar’ın Türk ticaret adamlarına tavsiyeleri unları kapsıyordu,230 “Vatanda larına Yunan piyasasına mallarını satmak imkanı veren bu anla madan istifade etmelerini tavsiye ederken memlekete mal ithal eden tüccarın dikkatini Yunan malları üzerine çekerim. Bugün dünya ekonomi siyasetinin sonuçları gözümüzün önündedir. Yalnız satıcı olmak yeterli de ildir.” Venizelos ve di er muhalefet liderleri bu itilafnamenin Türk-Yunan dostlu unu güçlendirdi ini açıklamı lardı.231 12 Mayıs günü stanbul’a ula an Celal Bayar ve Türk heyeti, stanbul Vali ve Belediye Ba kanı Muhittin Bey, görevliler, ticari çevreler ve halk tarafından alkı larla kar ılanmı lardı.232 Türk-Yunan itilafnamesi 12 Mayıs 1933 günü Yunan Meclisinde görü ülerek kabul edilmi ti. Çaldaris bu nedenle yaptı ı konu mada;233 “Hükümet, Türk Bakanlarının Atina’da bulunmasından yararlanarak Yunanlı küçük el sanatkarları hakkında memnuniyet verici bir teminat almı , Türkiye ve Yunanistan’a yapılacak seyahatlarda bazı kolaylıklar elde etmi tir. Bu itilafname Türk-Yunan dostluk ba larını bir kat daha güçlendirecektir.” demi ti. Venizelos da; Ticari itilaftan sonra yapılan görü melerle yeni dostluk anla ması konusundaki giri imleri için Çaldaris Hükümetini tebrik etmi ti. 3. Celal Bayar’ın Ziyaretinden Sonra 1933 Yılı Sonuna Kadar Devam Eden Ticari li kiler 1933 yılı A ustos ayı sonlarına do ru Türk-Yunan ticari ili kilerinde yeni bir noktaya gelinmi ti. 230 231 232 233 Mehmet Vehbi, a.g.e., s.173. H.M. 12 Mayıs 1933, s.1,6. C. 13 Mayıs 1933, s.1. C., 14 Mayıs1 933, s.1. 143 28 A ustos günü yapılan bir açıklamaya göre bir Türk-Yunan Bankası kurulacaktı. Sermayesi Yunan bankaları ile Bankası, Sümerbank ve iki milli banka tarafından kar ılanacak olan yeni bankanın hazırlıklarının devam etti i, kurulduktan sonra iki ülkenin ticari ili kilerinde önemli görevler yapaca ı bildirilmi ti.234 Balkan konferansları kapsamında kararla tırılan Tütün konferansı 11 Eylül günü stanbul’da ba lamı tı. Konferansın ilk günü Bulgar temsilci katılamamı , gözlemci sıfatı ile M. Baklaciyef hazır bulunmu tu.235 Tütün konferansının üçüncü gününde Eylül 1933 bir konu ma yapan Yunan temsilci Bakkalbassis; Tütün Konusunun ilk defa 1927 yılında Atina’da düzenlenen konferansta görü üldü ünü, kinci Balkan konferansında ark tütünlerinin korunması için karar alındı ını açıklamı tı.236 Bu karar göre stanbul’da kurulacak olan Tütün ofisinin üç ülke arasında rekabeti kaldırma, tütün tarımını düzenleme, ark tütünlerinin adını piyasalarda duyurma ve koruma gibi görevleri üstlenece ini de sözlerine eklemi ti. M. Bakkalbassis; 1933 Mart ayında Streza’da düzenlenen Avrupa iktisadi konferansında ark tütünlerinin korunması konusunun Milletler Cemiyetinin gündemine alındı ını vurgulayarak Cemiyetin stanbul Konferansından istediklerini öyle sıralamı tı; Üretimin düzenlenmesi, Üretim-tüketim dengesinin kurulması, Ortak büronun açılması. Bulgar temsilcilerin stanbul’a gelmesiyle konferans 16 Eylül’den itibaren karar alabilecek bir konuma ula ıyordu. Üç ülke temsilcilerinin katıldı ı bu ilk toplantıda u kararlar alınmı tı:237 Tütün ofisinin merkezi stanbul’da olacak, 234 235 236 237 C. 28 A ustos 1933, s.1. C. 12 Eylül 1933, s.1. C. 14 Eylül 1933, s.3. C. 17 Eylül 1933, s,1.2. 144 3 Türk, 3 Yunan, 3 Bulgar olmak üzere 9 üyeli idare meclisi olu acak, Her ülkeden 1 temsilci müdürler heyetini olu turacak, Ofis dı ve iç piyasaları takip edecek, ark tütünlerinin korunması, geli tirilmesi ve pazarlanması faaliyetlerini yürütecek, Ofisin üç ülkede ubeleri olacak, bunlara milli kurulu statüsü uygulanacaktı. 17 Eylül günü son toplantısını yapan tütün Konferansı, bir gün önce görü tü ü tüzük tasla ını onaylamı , uygulamanın kısa sürede ba laması için tedbirler alınaca ı belirtilmi ti.238 Bakanlar kurulu 20 A ustos 1933’te aldı ı bir kararla Türkiye ile Yunanistan arasındaki takas sistemini kaldırmı tı. Ancak ilgililere durumun 3 ay önceden bildirilmesi gerekirken bunun yapılmayı ı sonucu yalnız stanbul piyasasının zararı 2,5 milyon lirayı a mı tı. Sorunun çözümü için Bakanlar kurulu 19 Eylül 1933 günü aldı ı yeni bir kararla takas sistemini 3 ay daha uzatmı ve piyasaları rahatlamı tı.239 smet nönü 15 Eylül günü yaptı ı bir açıklama ile mübadil Yunanlıların isteklerini yerine getirdiklerini belirtiyordu. Hükümetin aldı ı karara göre; Yunanistan ile iktisadi ili kilerin dengesini kolayla tıracak tedbirlerden biri olmak üzere Türk piyasalarını tanıyan, Türkçe’yi bilen, halen Yunan tebası olan mübadil Rumların en fazla iki ay kalmak artı ile Türkiye’de serbestçe seyahat etmeleri için izin verilmesi kararla tırılmı tı.240 Celal Bayar’ın Atina ziyareti esnasında imzalanan geçici ticaret mukavelesi 1933 yılı Kasım ayı sonunda yürürlükten kalkacaktı. Türkiye ile Yunanistan arasındaki ticaretin yeni esaslara ba lanması için Kasım ayının üçüncü haftasında Yunan Ticaret Vekili M. Pesmazo lu’nun ba kanlı ında bir heyetin Ankara’ya 238 239 240 C. 18 Eylül 1933, s.1. C. 20 Eylül 1933, s.1. C. 16 Eylül 1933, s.3. 145 gelece i basına yansımı tı.241 Alınan bilgilere göre yeni mukavele dört esas üzerine kurulacaktı. Bunlar;242 ki ülke arasında ticari ili kilerin geli tirilmesi için her türlü kolaylı ın belirlenmesi ve uygulanması ki ülke arasında gümrük vergilerinin uluslar arası iktisadi geleneklere ve kar ılıklı haklar esasına göre düzenlenmesi (öncelikle bu vergilerin indirilmesi sonra geli melere göre tamamen kaldırılması) ki ülkenin üretti i ve pazarladı ı aynı mallar için rekabet ve zararı önleyecek ortak önlemlerin alınması Sanayi alanında çe it ve kalite sorununu çözmek ve sınıflandırma üzerinde çalı ma esaslarını kapsıyordu. Yeni ticaret mukavelesi için Yunanistan’dan gelen heyet 1 Aralık günü stanbul’a ula mı tı. Heyetin üç gün stanbul’da kalaca ı, ticari kurulu ve çevrelerle görü meler yapaca ı, mukavele için görü alı veri inde bulunacakları açıklanmı tı.243 Ankara’da taraflar arasında yapılan görü meler sonunda 22 Aralık 1933 günü, Dı i leri Bakanlı ı genel sekreteri Numan Rıfat Bey ile Yunanistan Büyükelçisi Sakellaropulos tarafından yeni Türkiye-Yunanistan Ticaret Muahedesi 244* imzalanmı tı. J. Çaldaris’in Ankara Ziyareti ve Türkiye le Yunanistan Arasında Samimi Anla manın mzalanması 1. Ziyaret Hazırlıkları ve Ziyaret Öncesi De erlendirmeler ktisat Vekili Celal Bayar’ın Atina ziyareti esnasında kararla tırılan bu ziyaretin 10 Eylül 1933 günü ba laması kesinle mi ti. Bu haber Yunan basınında geni yankı bulmu tu. Yunan gazeteleri, Çaldaris’in Ankara ziyaretini çok önemli 241 242 243 244 * C. 16 Kasım 1933, s.1. C. 16 Kasım 1933, s.4. C. 12 Aralık 1933, s.2. Düstur 3 Tertip Cilt 14, s.1052. Böylece 9 Mayıs 1933 tarihli Ticaret Muahedesi kanunda yer alan esaslara göre 6 ay uzatılmı oluyordu. 146 bulduklarını, Türk-Yunan dostlu unun özel bir ekil alabilece ini ve yakın do uda barı ın devamına yardım edeceklerini yazmı lardı.245 17 A ustos günü Atina kaynaklı açıklamalarda Dı i leri, Maliye ve ktisat Vekillerinin de katılacakları ziyaretin ayrıntıları için Atina Büyükelçisi Enis Akaygen ile temaslar sürdürülmekteydi.246 Çaldaris, ziyaret tarihinin kesinle mesinden bir hafta önce yaptı ı ilginç konu ma ile ziyaretin amacı hakkında ipuçları vermi ti. “Türkiye’ye, tarihin nadir kaydetti i Büyük adamın eserlerini yakından görmeye gidece im” diyen Çaldaris;247 “Kadın inkılabı, dini dünya i lerinden ayıran, Türk yazısını de i tiren inkılaplar… bu olmaz eyleri olduran kuvvet ve kabiliyetteki bir millet önünde hürmetle e ilmek lazımdır” sözleri ile açık hislerini belirtmi ti. Enis Akaygen 27 A ustos 1933 günü basına yaptı ı açıklamada Çaldaris’in ziyareti ilgili olarak;248 “Çaldaris ve Yunan heyetinin Dolmabahçe Sarayı veya Yalova’da Atatürk tarafından kabul edilece i ve ziyaretin imdilik 5 gün olarak planlandı ını” bildirmi ti. 6 Eylül gününe gelindi inde ziyaret programının detayları ortaya çıkmı tı. Yapılan açıklamaya göre 5 günlük programda yer alan konular öyleydi:249 10 Eylül: Elli kruvazörü ile stanbul’a geli ve kar ılama, Saat 16.30 da özel trenle Ankara’ya hareket 11-14 Eylül: Görü meler, gezi, ziyaret ve ziyafetler 14 Eylül: Ankara’dan özel trenle hareket 15 Eylül: stanbul’a varı , stanbul programı ve ayin gün ayrılı 245 246 247 248 249 Anahtarcıo lu, Balkan Antantı, s.43. C. 18 A ustos 1933, s.1. Yunus Nadi, “Çaldaris’in Ankara ziyareti”, C. 18 A ustos 1933, s.1. (Ba yazı) C. 28 A ustos 1933, s.1. C. 6 Eylül 1933, s.1,4. 147 Heyetler arasındaki görü meler üç ana ba lıkta toplanıyordu. Bunlar; Yeni, tamamlayıcı bir misakın hazırlanması, Yunan-Bulgar ili kilerinin de erlendirilmesi, ki ülke arasındaki anla mazlıkların halledilmesi konularıydı. Çaldaris 7 Eylül günü Mecliste yaptı ı konu mada; Ankara’da imzalanacak Türk-Yunan dostluk misakının mahiyeti ve hükümleri ile dı politika hakkında bilgi vermi ti. Siyasi parti liderleri Çaldaris’in açıklamalarını olumlu bularak dı politikayı desteklediklerini açıklamı lardı.250 Yunan devlet adamlarının Ankara ziyareti Avrupalı büyük devletlerin de ilgisini çekmi ti. Fransız, ngiliz ve talyan elçileri Yunan Dı i leri Bakanlı ına giderek Ankara ziyaretinin nedeni hakkında bilgi almı lardı.251 2. Çaldaris’in stanbul’a Geli i ve Ziyaretin Ba laması 10 Eylül günü Yunan Dı i leri Bakanı M. Maksimos Türkiye’ye, talya dönü ünde Bulgaristan üzerinden trenle gelmi ti. Çaldaris ve di er heyet üyeleri ise Yunanistan’dan Elli kruvazörü ile gelmi lerdi.252 Önce Maksimos Saat 09.00 da Sirkeci garında törenle kar ılanmı tı. stanbul Valisi ve Belediye Ba kanı Muhittin Bey, Dı i leri temsilcileri Numan Rıfat ve Refik Amir Beyler ile di er görevliler hazır bulunmu lardı. Perapalas’a geçen Maksimos burada kar ılayan heyetle görü tükten sonra Yunan konsolosunu ziyaret etmi ti. Çaldaris ve Yunan heyeti saat 15.30’da Haydarpa a’ya ula mı lar, Maksimos’u kar ılayan heyet tarafından törenle kar ılanmı lardı. Kısa bir süre garda dinlenen heyet Saat 17.30’da özel trenle Ankara’ya hareket etmi lerdi.253 Çaldaris ziyaretle ilgili açıklamasında özellikle dostluk üzerinde durmu ve u ifadelere yer 250 251 252 253 C. 8 Eylül 1933, s1. Anahtarcıo lu, Balkan Antantı, s.43. C. 1 Eylül 1933, s.1. C. 11 Eylül 1933, s.5. 148 vermi ti;254 “Seyahatimin maksadını biliyorsunuz. Türkiye’ye, mevcut olan dostluk ba larını güçlendirmek için geliyorum. Ankara’da yapaca ım ey dostluk ba larımızı bir kat daha geli tirmek olacaktır.” Maksimos ise Atatürk ve Türkiye hakkındaki dü üncelerini u cümlelerle açıklamı tı, “Bu en büyük devlet adamını takdir etmemek mümkün müdür? O’nu biz de sizin kadar sever onarız. Türkiye akla durgunluk veren de i iklikler yapmı tır. Bu muazzam i i ba armak yalnız Türkiye’ye özgüdür.” ktisat Vekili Pesmazo lu da yaptı ı açıklamada Türk-Yunan ticari ili kileri için umutlu oldu unu belirtmi ti. Yunan heyetini Ankara’ya getiren tren 1 Eylül günü saat 10.30’da gara girmi ti. Kar ılama töreninde hazır bulunanlar;255 smet nönü, Tevfik Rü tü Aras, Celal Bayar, Cumhuriyet Halk Partisi genel sekreteri Recep Bey, Balkan grubu ba kanı Hasan Saka, Ankara Valisi Nevzat Bey ve görevlilerden olu uyordu. ki ülke yöneticileri binlerce insanın alkı ları arasında gardan ayrılarak Ankara Palas’a geçmi lerdi. Ankara programının ilk günü ana hatları ile u ekilde uygulanmı tı; Çaldaris ve Maksimos’un, nönü ve Aras’ı ziyaretleri ve bunlara kar ılık verilmesiyle ba layan program saat 17.00’ye kadar sürmü tü. Atatürk Saat 17.30 da misafirleri kabul etmi , olu an sıcak ortam kö kte saat 19.00 da verilen çay ziyafeti ile devam etmi ti. Yunan heyeti ile yakından ilgilenen Atatürk, Yunanlı gazetecilerin ziyaretle ilgili sorularına;256 “Kar ınızda dost milletin sıcak havasını teneffüs ediyorum. Dönü ünüzde bizim Yunan milleti hakkındaki hislerimizi layıkı ile ifade edece inize eminim” diyerek samimi duygularını açıklamı tı. Çay ziyafeti esnasında Balkan Misakı Ba kanı M. Papanastasiu’nun 254 255 256 C. 12 Eylül 1933, s.1,5. C. 12 Eylül 1933, s.,5. H.M. 12 Eylül 1933, s.3. C. 12 Eylül 1933, s.5. 149 Atatürk’e çekti i telgraf ula mı tı. Türk-Yunan dostlu unu anlamakta Çaldaris ile ayni dü üncede oldu unu belirten Papanastasiu; Yunan ba kanının bu konuda Türkiye’ye verece i garantilere imdiden katıldı ını vurgulamı tı. Atatürk, misafirleri u urladıktan sonra Saat 21.10’da kö kten ayrılmı ve 12 Eylül sabahı stanbul’a varmı tı. Misafirler 11 Eylül ak amı Çankaya’dan Ankara Palas’a smet nönü’nün ereflerine verdi i ak am ziyafetine katılmı lardı. smet nönü burada yaptı ı konu mada Türk Yunan ili kilerinin temelini anlatmı , Türk-Yunan anla masının dı siyasetin esaslarından biri oldu una dikkat çekmi ti. Çaldaris ise Türkiye’ye duydu u hayranlı ını u ekilde dile getirmi ti. “Gözlerimizin önünde bulunan muazzam Türkiye’nin vücuda getirilmesi, memleketinizin gelece ine önderlik eden Büyük Adamın, sizin ve e siz çalı ma arkada larınızın gücü ve kararlılı ının, vatanınızın mutlulu u ve geli mesi için neler yapılabilece ini gösteren çok parlak bir kanıtıdır.” Atatürk’ün stanbul’a giderken trende smet nönü’ye çekti i telgrafın ziyafet esnasında Ankara’ya ula ması samimiyeti artıran bir etken olmu tu. Atatürk, telgrafında;257 “Muhterem misafirlerimizle huzurla geçirmekte oldu unuz dostluk ve karde lik anılarına gıpta ederim. Sizi samimi mesainizle yalnız bırakırken bugünkü konu maların bende olu turdu u izleri belirtmek isterim. nsanlı ın huzur ve mutlulu u için bütün milletlerin bizim gibi gerçek dost olmasını dilerim. Kıymetli misafirlerimize ve Ankara’da Türk dostlu unun ciddi ve gerçek duygularını göstermekte olduklarına emin oldu um bütün arkada lara selam” cümleleri ile duygularını belirtmi ti. smet nönü Atatürk’ten gelen bu telgrafın tercümesini misafirlere okuduktan sonra Atatürk’e telgrafla u cevabı vermi ti; 257 C. 13 Eylül 1933, s.5. 150 “Çok de erli telgrafınızı Türkçe ve Fransızca olarak büyük salonda bütün toplulu a ilettik. Hazır olanlar genellikle alkı ladılar. Yunan Ba bakanı ve Bakanları içten iyi dileklerini ifade ettiler. Yunan gazeteleri de derhal Atina’ya verdiler.” 12 Eylül günü nönü ile Çaldaris arasında üç saatten fazla bir görü me gerçekle iyordu. Bu görü mede iki önemli konu, iki ülke arasındaki mevcut sorunlar ve dostluk misakı idi. Çalı malardan sonra Çaldaris Yunan gazetecilerine; bir anla mazlık olmadı ını, ancak detayların görü ülmesi gerekti ini açıklamı tı. 3. Türkiye le Yunanistan Arasında Samimi Anla manın mzalanması ki ülke heyetleri arasındaki Ankara’ya görü meleri olumlu sonuç vermi ti. 14 Eylül 1933 günü saat 13.00’te Dı i leri Bakanlı ında düzenlenen törenle Samimi Anla ma imzalanmı tı. smet nönü, Tevfik Rü tü Aras, Çaldaris ve Maksimos’un imzaları ile Türk-Yunan dostlu u yeni bir ivme kazanıyordu.258 a) 1 nci maddeye göre; Yunanistan ve Türkiye ortak sınırlarının saldırıdan korunmasını taahhüt ediyorlardı. b) 2 nci maddeye göre; taraflar kendilerini ilgilendiren uluslar arası konularda birlikte hareket etmenin ortak çıkarlarına uygun oldu u kararına varmı lardı. c) 3 ncü maddeye göre; Az sayıda devletin katıldı ı uluslararası toplantılarda Türkiye ve Yunanistan temsilcileri, dönü ümlü olarak her biri iki ülkeyi birlikte temsil edeceklerdi. d) 4 ncü maddeye göre; Anla ma 10 yıl süre ile geçerli olacak, anla ma müddeti dolmadan bir sene önce taraflardan biri anla mayı geçersiz saymazsa 10 yıllık müddet yeniden geçerli olacaktı. 258 Düstur 3 Tertip Cilt 15, s.195-197. 151 e) 5 nci maddeye göre; Anla ma, kısa sürede onaylanacak ve teati edilecekti. Son onayı gerçekle tiren taraflardan birinin bu durumu di erine iletmesi geçerlilik için yeterli olacaktı. ki hükümet adına ortakla a hazırlanan ve Maksimos tarafından yapılan açıklamada dikkati çeken cümleler öyleydi; “Türk-Yunan anla ması, harpten bu yana düzenlenen silahsızlanma eserlerinin en önemlilerinden biridir. Hükümetlerimiz dünyanın güçlükleri ortadan kaldırmak için giri ti i çabalara katkıda bulunacak ekilde kurucu bir siyaset uygulamaktadır” Anla manın imzalanmasından sonra Çaldaris ve nönü basın mensuplarına yaptıkları kısa açıklamalarla duydukları memnuniyeti ifade etmi lerdi. Yine Maksimos’un okudu u resmi tebli de yer alan ana konular öyle sıralanıyordu;259 Bu anla manın, iki ülke arasındaki dostluk ba larını daha da güçlendirece ine olan inanç belirtiliyor, - ki ülke arasında tam bir görü birli i sa landı ı vurgulanıyor, - ki ülkenin silahsızlanma çalı malarına devam etme niyetinde oldukları, yakın do uda bir denge unsuru ve barı ın güçlendirilmesi için önemli bir etken olan dostluk anla malarının artmasından memnun oldukları” belirtiliyordu. Bu açıklamalardan sonra devlet büyüklerinin kar ılıklı tebrik telgrafları ba lamı tı. Samimi Anla manın imzalanması nedeniyle Atatürk’ün smet nönü’ye çekti i telgrafta;260 “... Bu anla ma iki milletin kar ılıklı büyük çıkarlarını sa lamla tıran, karde lik geli me sahasına enginlik veren, önemli bir belgedir.” eklinde de erlendirme yer alıyordu. smet nönü, Atatürk’ün telgrafına verdi i cevapta;261 259 260 261 C. 15 Eylül 1933, s.1. H.M. 16 Eylül 1933, s.1. C. 15 Eylül 1933, s.5. 152 “… Yüksek irade ve direktiflerine göre yürütülen devlet politikasının yeni ve hayırlı sonucundan dolayı tebriklerimi sunmama izin veriniz. ki heyet arasında kendili inden olu an hürmetle kar ı taraf Cumhurba kanlarına bu mutlu olay nedeniyle hislerini telgraflarla bildirdiler” ifadelerine yer vermi ti. Çaldaris-Maksimos ikilisinin Atatürk’e çektikleri telgrafta;262 “Bu anla manın imzası esnasında yeni Türkiye’nin kurucusu ve canlandırıcısı olan zatıalinizi, Türk Milletinin ulu önderimi dü ünüyoruz. …. Yakınla ma hedefi ile doymu olarak barı ın korunmasında güvence unsuru saydı ımız memleketinizin büyüklü ü için samimi dileklerimizi sunuyoruz” ifadeleri yer almı tı. Atatürk bu ortak telgrafa u ekilde cevap vermi ti;263 “… ki milletin sıkı ve samimi olarak yakınla masının ortak idealimiz oldu u kesindir. Türkiye Cumhuriyeti, milletler arasında dostluk ve barı fikrinin geli mesi ve desteklenmesi yönünden kendine dü en görevini ciddi ve samimi bir ekilde yerine getirmekten geri kalmayacaktır.” Balkan Misakı Yunan Heyet Ba kanı M. Papanastasiu anla ma nedeniyle Atatürk’e çekti i telgrafta tebriklerini sunarken u dü üncelerini aktarmı tı;264 “…Balkan konferansı eser ve gayeleri hakkındaki asil ve cesaret verici sözlerimizi hatırlayarak, Türk milletinin büyük önderi ve kurtarıcısı olan, Balkan milletlerinin birle mesi fikrini kararlı savunucusu olan zatı alinizin, alınan kararların uygulanması için yönlendirici olmanızın beklendi ini arz ederim” Atatürk’ün Papanastasiu’nun telgrafına verdi i cevapta “Balkan Milletlerinin ruh ve dü ünce yakınla malarını isteyen, takdire de er çalı manızı be enilerle kolladı ıma inanmanızı dilerim” ifadeleri yer almı tı. Ankara programının son günü olan resmi tebli de yayınlanmı tı. Tebli de üç konu üzerinde durulmu tu:265 262 263 264 265 H.M. 16 Eylül 1933, s.1,4. H.M. 16 Eylül 1933, s.4. C. 15 Eylül 1933, s.5. C. 16 Eylül 1933, s.1. 153 “Türk ve Yunan yöneticileri kar ılıklı olarak defalarca görü mü ler, ki ülkeyi ilgilendiren siyasi meselelerde tam bir anlayı birli i oldu u görülmü , Ticari faaliyetlerin geli tirilmesi için yapılan görü melerde karma bir komisyon kurulmasına karar verilmi , Ankara’da hemen toplanacak olan komisyonun ticari konularda ara tırma yapması kararla tırılmı , Muhtelit Mübadele komisyonu ve Muhtelit Mahkemelerin görevlerinin tamamladıkları sonucuna varılmı , bunların da ıtılması konusunda bir anla ma hazırlanması kararla tırılmı tır.” Resmi tebli in yayınlandı ı saatlerde, ktisat Vekili Celal Bayar; iki ülke arasındaki iktisadi birlik için karma komisyonun kurulmasına karar verildi ini, görü ülen konuların tamamında anlayı sa landı ını açıklamı tı. Ankara Garında u urlama için yapılan resmi törene smet nönü, Tevfik Rü tü Aras, vekiller, elçiler, protokol görevlileri ve kalabalık bir halk kitlesi katılmı tı. Tören, sanki aile fertlerinin birbirlerini u urlamasına benziyordu. Heyet, 15 Eylül günü Saat 16.00 da gardan ayrılmı tı.266 Yunan heyeti stanbul yolunda iken, Atatürk, Zaimis ve Kondilis arasında tebrik telgrafları gönderilmi ti.267 Atatürk, Zaimis’e gönderdi i telgrafta; “… Yakın do uda barı davasına hizmet edecek olan bu olayın öneminin bilincinde olan zatı alinize sıcak duygularla tebriklerimi arz ederim.”demi ti. Zaimis’in Atatürk’e cevabı ise öyleydi; “… ki millet arasında zatı alinizin ba latmı oldu u anla manın sa lamlı ı ve gelecekte daha da geli ece inin kanıtlandı ı dü üncesindeyim. Bu ortak çalı manın süratle tamamlanmasından dolayı te ekkürlerimin ve sıcak tebriklerimin kabulünü zatı alinizden rica ederim” Yunanistan Ba bakan Vekili Kondilis Samimi Anla ma nedeniyle Atatürk’e çekti i telgrafta; “… Zatı alinizin canlandırıcı nefesi altında yeni bir barı yolu açılmı tır. Yakın do uda siyasi geli me milletlerin birbiri ile rakip olmasına de il, 266 267 C. 16 Eylül 1933, s.1,3. C. 16 Eylül 1933, s.3. 154 etkin i birli ine dayanmaktadır. Bakanlar kurulu, bu tarihi olay nedeniyle asil Türk milletinin anlı önderi olan zatı alinize hislerini arzetmekle kendini mutlu sayar.” demi ti. Atatürk’ün Kondilis’e verdi i cevabın son bölümünde anla manın önemi vurgulanarak; “… Bu anla manın önemi ne kadar büyük olursa olsun ilerlemeden bir an olsun sapmayacak – buna eminim – ve kendisine kutsal saydı ı hedefe do ru yürüyecek olan Türk-Yunan olgunla ması için büyük bir adım olu turur.” denmi ti. Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan Samimi Anla ma Yakındo u milletlerinin tarihinde onurlu ve ba arılı bir siyasi faaliyet olarak yerini aldı. Bu anla ma iki ülke arasında devamlı geli en iyi ili kilerin mantıklı bir sonucuydu. Anla ma kimseye kar ı de ildi ve di er Balkan ülkelerine bir davet niteli indeydi kısaca birle meye ça rıydı.268 Türkiye ile Yunanistan arasında birkaç yıl öncesine kadar askıda duran sorunlar, her iki tarafın kar ılıklı olarak gösterdikleri anlayı ve iyi niyet ile zaman içinde çözümlenmek ve ili kileri düzenleyecek çe itli anla ma ve sözle meler yapılmak suretiyle Türk-Yunan ili kileri olması gereken yakın ve samimi bir düzeye getirilmi bu yeni anla ma ile bu ili kilerin daha da geli tirilmesi hedef alınmı tır. Bu anla ma ile ayrıca ortak sınırların birbirine kar ı ve kar ılıklı olarak korunması ve dokunulmazlı ını sa lama ilkesinden hareket edilerek Türk-Yunan sınırları güvence altına alınmakta ve bu da iki memleketin barı ülküsüne ve memleketlerinin iç geli meleri için istedikleri huzura ba lılıklarının güçlü bir kanıtını olu turmaktadır. Yakın do uda barı ın kesintisiz olarak devam ve kalıcılı ını kendisine ilke edinen Cumhuriyet Hükümeti, barı a ba lılı ını bu yeni antla ma ile dünya kamuoyuna bir kez daha göstermektedir.269 Türk-Yunan itilafı, iki dost hükümetin politikası olmaktan çıkmı , iki milletin öz dile ini ifade eden samimi bir politikanın ürünü olmu tur. Yunan milleti yalnız Türk milleti ile dost olmayı de il, bu dostlu u en sıkı i birli i derecesine vardırmayı istemekte ve Yunan hükümetinin yürüttü ü bu politikayı bütün kuvveti ile 268 269 Galip Bahtiyar, “Le Pacte d’Amitie Greko-Turc”, Bulletin de la Chambre de Commerce et d’Industrie d’Istanbul, No: 9, (November 1933) p.101. Fahri Çoker, Türk Parlamento Tarihi, TBMM IV ncü Dönem 1931-1935, I nci Cilt, s.491. 155 do rulamaktadır. Bu itilaf hiç üphe yok ki Balkan devletleri arasında ortak çalı ma imkanlarını ço altmı ve Balkanlarda barı amacını ileriye ta ımı tır.270 Bu tarihten on sene önce kim diyebilirdi ki Türklerle Yunanlılar dost olabilir? Dünyanın bugünkü anla amamazlık havası içinde mucize sayılmakla abartılmı olmayacak bu anla manın gerçekle tirilmesi erefi hiç üphe yok ki Türk ve Yunan yöneticilerine aittir. Avrupa’nın kötü sömürge çı ırtkanlı ı oyunlarının birbirinden ayırmı oldu u Türklükle Yunanlılı ı Atatürk’ün ortaya çıkardı ı kültür birli i birbirine çekmektedir. Ege kültürüne yeni bir kuvvet verecek, bu kuvvetin yönlendiricili i milli oldu u kadar insancıl esaslar içinde geli ecek olan Ege ekonomisi, Türk ve Yunan milletlerine dünya uygarlı ındaki yol göstericiliklerini yeniden ele almak yolunu açacaktır. Bu anla ma yakın do uda barı ve güvenli in kurulmasına do ru çok olumlu bir adım olu turuyor.271 Samimi Antla manın yapılmasına Avrupa’daki siyasi geli meler neden olmu tu. Özellikle Balkanlarda bir talyan saldırısı ihtimali ve Bulgaristan’ın Yunanistan için endi e verici tutumu Türkiye ve Yunanistan’ın dayanı ma içine girmesinde etkili olmu tu.272 4. Yunan Heyetinin stanbul Programı ve Türkiye’den Ayrılmaları 16 Eylül sabahı stanbul’a ula an Yunan heyeti için hazırlanan ve uygulanan program ana hatları ile u ekilde cereyan etmi ti.273 lk sırada Valiyi ziyaret vardı. Bab-ı Ali, Ankara Caddesi ve Hükümet kona ının önünü dolduran halkın alkı ları arasında Vilayete gelen Çaldaris ve Yunan heyeti Vali Muhittin Beyi 16 dakika ziyaret etmi lerdi. 270 271 272 273 Ömer Rıza, “Türk-Yunan Misakı ve Neticeleri”, Mülkiye Mecmuası, Sayı 30, (Eylül 1933), s.51. Nusret Kemal, “Sulh Yolunda Türk-Yunan Dostça Anla ma Misakı”, Ülkü Halkevleri Mecmuası, Sayı 7, (A ustos 1933), s.103, 104. Ahmet Eyicil, “Atatürk Devrinde Türkiye’nin Balkan Politikası”, Atatürk Ara tırma Merkezi Dergisi, Cilt XX, Sayı 59, Ankara, 2004, s.347. C. 17 Eylül 1933, s.1,4. 156 Daha sonra Taksim Abidesine stiklal Mar ı e li inde çelenk konulmasından sonra Dolmabahçe Sarayına geçilmi ti. Patrikhanenin ziyareti esnasında Patrik Fotyos efendi, “Bizim vatanımız olan Türkiye ile barı ve birlik esaslarını kararla tırdı ımızdan dolayı sizleri takdis ediyor, hepimize te ekkür ediyorum. ki milletin barı yolundaki bu hareketleri di er devletlere de örnek te kil etmelidir” demi ti. stanbul programı, Beylerbeyi sarayında iki ülkenin milli mar ları ve oyun havalarını kapsayan bir müzik ziyafeti ile sona ermi ti. Çaldaris ayrılmadan verdi i son demeçte Türkiye ile ilgili dü üncelerini özetlemi ti:274 “Ne güzel memleket! Ne güzel manzara!.... hislerimi tarif edecek kelime bulamıyorum…. Bu ayrılıktan üzgün oldu unu söylersem sakın abarttı ımı dü ünmeyiniz. Necip Türk milletini selamlarım.” Heyetin stanbul’daki son saatlerinde Hilali Ahmer (Kızılay) cemiyetinin yaptı ı açıklamaya göre;275 “Çaldarisin e inin Ankara ziyareti esnasında Kızılaya 1000 lira ba ı ladı ı, 17 Eylül günü paranın vezneye yatırılmı oldu u” bildirilmi ti. Çaldaris ve Yunan heyeti 17 Eylül 1933 günü saat 18.00 de resmi törenle u urlanmı ve geldikleri Elli Kruvazörü ile ülkelerine dönmek üzere ayrılmı lardı. Türk-Yunan Samimi Anla ması nedeniyle smet nönü ve Tevfik Rü tü Aras Yunan Cumhurba kanı Zaimis’e 176 Eylül günü ortak bir telgraf göndermi lerdi. nönü-Aras ikilisi bu telgrafta:276 “…Yakın do uda barı ve istikrar için o kadar zorunlu ve bölgedeki milletler için o kadar faydalı olan Türk-Yunan dostlu unun zatı alinizin bizzat etkilerine ve desteklemelerine ba lı oldu unun bilinci içindeyiz” demi lerdi. Zaimis’in buna cevabı ise öyleydi; 274 275 276 C. 18 Eylül 1933, s.5. C. 18 Eylül 1933, s.1. C. 18 Eylül 1933, s.5. 157 “… Yakın do unun milletler üyesi ili kilerinde yeni yollar do unun milletler üyesi ili kilerinde yeni yollar açan çalı ma birli inin uluslar arası barı için de erli bir zaman ve di er milletlere örnek olu turulmasını dilerim.” Çaldaris Yunanistan’da parlak bir törenle kar ılanmı tı. 19 Eylül günü Selanik Panayırında halka hitap eden Çaldaris Ankara ziyaretinin sonuçlarını u ekilde de erlendirmi ti:277 “… Anla ma ve dostluk yanlısı olarak Türk milletinde gördü üm sevincin aynısını dönü ümde Yunan milletinde gördüm. Bu da halk ile aynı eyleri hissetti imizi gösterir.” Ankara ziyareti ile ilgili olarak Çaldaris’ten bilgi alan Venizelos, aldı ı bilgilerden memnun olmu ve yakında nönü ile yapaca ı görü mede bu konular üzerinde duracaklarını açıklamı tı.278 Balkan Misakı konusunda çekimser tutumu bilinen Bulgaristan, Türk-Yunan Samimi Anla masının sonuçlarından emin olmak istiyordu. Türkiye, kom usuna güvence vermek için smet nönü ba kanlı ında bir heyeti Sofya’ya göndermi ti. 22 Eylül 1933 günü iki ülke arasında 4 maddelik bir protokol imzalanarak Bulgaristan’ın ku kuları da ıtılmı tı. Protokolün 2nci maddesine göre, Türkiye, Samimi Anla manın Bulgaristan’a kar ı olmadı ına dair teminat veriyor ve Yunanistan’ın da aynı teminatı verece ine kefil oluyordu.279 Bu giri imlere ra men Bulgaristan, Türkiye’nin Samimi Anla maya katılma teklifini reddetmi ti.280 Buna kar ılık 1929 yılında imzalanan Türkiye-Bulgaristan Tarafsızlık, Uzla ma ve Hakem Antla ması 5 yıl uzatılmı tı. Bulgaristan’ın bu tutumu nedeniyle Balkan devletleri, Balkan Misakından vazgeçmek veya misakı imzalayarak Bulgaristan’ın katılmasını beklemek gibi iki seçenek arasında kalmı lardı.281 277 278 279 280 281 B.C.A. 030.10 255.717.4 C. 22 Eylül 1933, s.1. C. 23 Eylül 1933, s.3. Gönlübol, Sar, Türk Dı Politikası, s.99. Tu lacı, Ça da Türkiye, s.324. 158 Türkiye-Yunanistan Samimi Anla ması, TBMM’nin 3 Mart 1934 günü gerçekle en oturumda görü ülmü tü. Ayni gün Türkiye-Yugoslavya, TürkiyeRomanya Dostluk Anla maları ile 1934 ubatında imzalanacak olan Balkan Misakı da görü ülmü tü. Tevfik Rü tü Aras dört anla mayı bir bütün olarak de erlendirmi , bunların Balkan ülkeleri için ta ıdı ı önemi vurgulamı tı. Kütahya milletvekili Recep Bey ile zmir Milletvekili Sırrı Beyin konu malarını müteakip oya sunulan Samimi Anla ma, di er üç anla ma ile ayni gün kabul edilmi ti.282 K. Venizelos’un stanbul Ziyareti Venizelos, smet nönü’nün daha önceki daveti üzerine 25 Eylül 1933 günü e i ve yakın çevresi ile muhalefet lideri olarak stanbul’a gelmi ti. Venizelos’u Galata rıhtımında Cumhurba kanlı ı Genel Sekreteri Yusuf Hikmet Bayur, Ba yaver Celal Bey, Vali Muhittin Bey, Yunanlı konsolosluk mensupları, Türk ve Yunan basın mensupları kar ılamı tı. Perapalas’ta nönü ile bulu an Venizelos, erefine verilen yemekte yaptı ı konu mada;283 “Bundan üç sene önce bu dostlu un esaslarından üphe edenler vardı. Geçen zaman bu üpheleri kaldırmı tır. Bu dostluk yalnız iki memleketin siyaset adamları arasında de il, her iki milletin bilincine dayanmaktadır” demi ti. nönü ve Venizelos, bu ziyaretin özel olması nedeniyle ısrarlı sorulara kar ılık Türk-Yunan dostlu u dı ındaki konularda herhangi bir açıklama yapmamı lardı. 26 Eylül 1933 günü Dolmabahçe Sarayı’nda Atatürk ile Venizelos arasında yakla ık iki saat süren bir görü me yapılmı tı. Görü menin ba ında, Türk-Yunan 282 283 TBMM Zabıt Ceridesi, Devre 4, Cilt 20, çtima 3, 24. nikat, s.14-19. C. 26 Eylül 1933, s.1,4. 159 dostlu unun ve tesis edilen barı ın 1930’dan beri iki ülkeye faydaları ve bölge için Balkan Misakına varılacak yoldaki önemi üzerinde durulmu tu.284 Tevfik Rü tü Aras’ın tutana ı ile kayıt altına alınan görü mede, Samimi Anla ma ve Balkan Misakı konularına girilmi ve kar ılıklı görü ler a a ıdaki gibi açıklanmı tı;285 “Venizelos; Bulgaristan’ın (anla maya) razı olmaması durumunda, onun da sonradan katılmasını sa layacak ekilde 4 devlet arasında Balkan misakı ile i e ba lanmasının uygun olaca ını belirtmi ti. Atatürk; Türkiye’nin bu konuda Sovyet Rusya’nın rızasını almasının do al oldu unu, her iki ülkenin talya’nın duyarlılı ını da dikkate alması gerekti ine i aret etmi ti. Venizelos; Yalnız Balkan hudutlarının güvenli i söz konusu oldu u için talya’nın buna bir ey demiyece ini, gerekirse kendisinin onlara bu durumu açıklayaca ını söylemi ti. Ayrıca Yunanistan’da bu misakın imzalanması için var olan partiler arası i birli ine de inmi , iktidarı bu konuda tam olarak destekleyece ini de eklemi ti. Atatürk; Anla manın Arnavut hudutlarına de inilmeden sanki be devlet arasında yapılmı gibi hareket edilmesinin uygun olaca ını belirtmi ti. Venizelos; Bu planı “Atatürk Planı” olarak adlandırmı ve “Bu sizin büyük planınızdır” demi ti. Dolmabahçedeki bu görü meden sonra Atatürk, nönü-Venizelos-Aras üçlüsüne anla ma konusunda birlikte çalı maları yönünde direktif vermi ve Venizelos’a ricada bulunmu tu. Bu direktif do rultusundaki çalı mada Türkiye’nin barı için Romanya ve Yugoslavya ile saldırıya kar ı ortak hareketi öngören anla malar yapması konusunda fikir birli i sa lanmı tı.” 27 Eylül 1933’te Perapalas’ta gerçekle en nönü Venizelos-Aras görü mesine Enis Akaygen ile Yunan dı i leri yetkilileri de katılmı tı. Birgün önce Atatürk ile yapılan görü menin ı ı ında Balkan Misakının olu umu için harekete geçilmi , nönü, Türk diplomatlarına gerekli talimatı vermi ti. Venizelos ile detaylı bir ekilde görü ülen bu konuda, her ne kadar Yunan Ba bakanı Çaldaris de daha önce 284 285 Tulça, Atatürk, Venizelos ve Enis Bey, s.50,52. A.M.D.P., Belge No:34, s.222-224. 160 Atatürk’ü ziyaret etmi olsa da son durum çerçevesinde Enis Akaygen Atina’ya dönünce yeterince görü ülmedi ini dü ündü ü Çaldaris hükümeti ile tekrar görü ülmesi fikrini ortaya atmı tı. Venizelos, bu fikri desteklemi ve Misak hazırlıkları için muayyen bir süre tespit edilmi ti. Bütün bu görü melerde Venizelos’un sanki iktidarda imi gibi Türk tarafı ve kendi ülkesinin iktidarı hakkında cesaret verici tutumu dikkatlerden kaçmamı tı.286 Türkiye-Yunanistan Samimi Anla ması, Venizelos’un bu ziyareti sırasında halen kamuoyunun gündeminde idi. Özellikle küçük itilaf devletlerinin toplantısından sonra Türkiye’nin Balkan Barı ı için yaptı ı hizmetlerin takdir edildi inin açıklanması, Yugoslav kralının Atatürk’ü ziyareti, Romanya ve Yugoslavya’nın Samimi Anla maya katılmaya hazır olduklarının basında yer alması Venizelos’un Balkan Misakı konusunda açıklamalarına neden olmu tu.287 Venizelos 1 Ekim 1933 günü, stanbul’dan ayrılmadan basın mensuplarına;288 Balkan devletlerinin ayrı ayrı anla ma yapmalarının gereksiz oldu unu, Balkan Misakı etrafında birle mek gerekti ini ve bunun mutlaka gerçekle ece ini açıklamı tı. L. Dördüncü Balkan Konferansı 1. Dördüncü Balkan Konferansı Hazırlıkları ve Konferansa Kadar Devam Eden Geli meler 1932 yılı Nisan ayında stanbul’daki Balkan haftası etkinlikleri esnasında açılan Balkan Ticaret Odası yakında faaliyetlerine ba layacaktı. Oda komiserlerinden Yunanlı M. Simiriyotis basına yaptı ı açıklamada;289 “Odanın tüzü ündeki amaçlar do rultusunda çalı aca ını, milli grupların ödenekleri ile ayakta duran odanın esas mali kayna ının altı ülkenin ticaret odaları oldu unu, bu nedenle davet etti ini” söylemi ti. 286 287 288 289 Tulça, Atatürk, Venizelos ve Enis Bey, s.52. C. 28 Eylül 1933, s.1. C. 2 Ekim 1933, s.1. C. 5 Ocak 1933, s.2. 161 Dördüncü Balkan Konferansının hazırlık toplantısına katılacak temsilciler Bükre ’te toplanarak 17 Mart 1933 ten itibaren çalı malarına ba layacaklardı.290 Bu maksatla Hasan Bey ba kanlı ındaki Türk heyeti 15 Mart günü stanbul’dan hareket etmi lerdi. Ayni gün stanbul’a u rayan M. Papanastasiu ba kanlı ındaki Yunan heyeti Yunan konsoloslu unu ziyaret ettikten sonra yolculuklarına devam etmi lerdi.291 Bükre hazırlık toplantısı Romanya Meclis Ba kanı M. Coclo Pop’un ba kanlı ında 17 Mart 1933 günü ba lamı tı. lk görü melerden sonra hükümetlere ve milletlere ça rı niteli inde bir beyanname yayınlanması kararla tırılmı tı. Beyannamede yer alan konular öyleydi;292 “ Balkan temsilcileri, anla ma hedefi ile gayretlerine azimle devam edecektir. Bu maksatla hükümetler, siyaset adamları, yayın kurulu ları, aydın soydu u sahiplerinin deste i gereklidir. Balkan konferansı kararlarının uygulanmasını bütün hükümetler ve çevrelerden rica ederiz. Barı ı güçlendirmek için milletlerin gayret gösterimi bekleriz. Verilen sözler geçerli olsa da Balkan Milletlerinin beklentilerini ve ihtiyaçlarını kar ılamaya yeterli de ildir.” 21 Mart gününe kadar devam eden hazırlık toplantısında gündemi olu turan; Komisyon ve komite seçimleri, Azınlık sorununun a ılması ve Balkan Misakı ve bugüne kadar alınmı kararların uygulanması konuları da görü ülmü tü.293 22 Mart günü Sofya’da ortak bir toplantı düzenleyen Yunan ve Bulgar temsilciler aldıkları kararları açıklamı lardı. Balkan konferanslarındaki yakla ımları 290 291 292 293 C. 2 Mart 1933, s.3. C. 16 Mart 1933, s.2. C. 19 Mart 1933, s.3. C. 22 Mart 1933, s.3. 162 bilinen Bulgarların bu tutumu olumlu görünüyordu. Ortakla a alınan kararlara göre milli gruplar u konularda çalı maya davet edilmi lerdi;294 Balkan milletlerini yakınla tırma giri imlerinin çabukla tırılması, Konferansın di er milli grupları ile iktisadi ve mali sorunların düzeltilmesi, Pasaport i lemlerinin basitle tirilmesi, Yerle me hürriyeti, Azınlık hukuku ve kültürel ba ımsızlıkların garanti altına alınması için iktisadi ve siyasi esasa dayalı bir anla ma yapılması. Türkiye’nin Bükre Büyükelçisi, Yugoslavya ve Bulgaristan’ın azınlık konusunu ön planda tutarak Balkan Misakı fikrini tehlikeye soktuklarını, bu nedenle Türkiye ve Yunanistan’ın bu duruma birlikte müdahale etmeleri gerekti ini de erlendiriyordu. Dı i leri Bakanlı ı da 24 Nisan 1933 günü durumu Ba bakanlı a bildirmi ti.295 Üçüncü Balkan konferansında alınan karara göre Nisan ayının son haftasında Atina’da bir deniz komisyonu toplanacaktı. 23 Nisan günü Papanastasiu Yunan heyet ba kanı olarak Çaldaris’i ziyaret ederek konuları ile ilgili bir görü me yapmı tı.296 Bu Toplantı Celal Bayar’ın Atina ziyareti günlerine rastlamı tı. Komisyon ba kanı Hasan bey bir soru üzerine,297 “Deniz komisyonu çalı malarının bir yönü ile iktisat vekilinin ziyareti ile ba lantılı oldu unu, Türkiye’nin Yunanistan’a olan ihracatının Yunan vapurları ile yapılması, bu ekilde ticaret açı ının kapatılmasına katkıda bulunulmasının tasarlandı ını ifade etmi ti. 294 295 296 297 C. 23 Mart 1933, s.3. B.C.A.: Bükre büyükelçili inin Balkan Misakı hk. raporu, 24 Nisan 1933, 030.10 226.524.3 C. 24 Nisan 1933, s.3. C. 25 Nisan 1933, s.2. 163 27 Nisan günü Toplanan Balkan Deniz Komisyonu Hasan Saka’yı ba kan seçmi ti.298 Yunan hükümeti, deniz komisyonu erefine 26 Nisan ak amı bir ziyafet vermi ; Çaldaris, ktisat Vekili Pesmazo lu, Maliye Vekili Lovaerdos’un da katıldı ı ziyafet samimi bir hava içinde geçmi ti. Çaldaris’in ba arı dileklerine te ekkürle kar ılık veren Hasan Saka çalı malarla ilgili u bilgiyi vermi ti; “Yüksek denizcilik ananesine sahip olan Yunanistan, stanbul’da Balkan Ticaret Odasının yanında kurulan deniz kısmının iç tüzü ünün hazırlanmasında etkin rol almı tır.” 27 Nisan günü çalı malarında iç tüzü ü kabul eden deniz komisyonu çalı malarına devam ederken ba kan Hasan Saka Türk-Yunan ticaret anla masının yapılaca ından ümitli oldu unu söylemi ti.299 Hasan Saka stanbul’a döndükten sonra Atina’da yapılan çalı malarla ilgili olarak u bilgileri vermi ti:300 “Balkan ticaret odasının bir ubesi olarak stanbul’da çalı acak olan Balkan Deniz Ofisinin iç tüzü ünü hazırladık, Ülkelere, alınan kararları bildirip ortak çalı ma teklif edece iz.” Hasan Saka açıklamasının Balkanlarla ilgili olan kısmında; Balkan haftasının 22 Mayıs günü ba layaca ını, Dördüncü Balkan Konferansının Belgrat’ta toplanmasının - Yugoslavya’nın artları yeterli görmemesi nedeniyle – mümkün olmadı ını, muhtemelen Selanik’te yapılaca ını da eklemi ti. 2. stanbul’da Balkan Haftası Etkinlikleri ve Balkan Ticaret ve Sanayi Odasının Toplantısı 26 Mayıs 1933 günü stanbul’da ve di er 5 Balkan ehrinde Balkan Haftası ba lamı tı. Balkan Misakı stanbul temsilcisi Tahir Bey haftanın ha laması nedeniyle yaptı ı açıklamada;301 Balkan Ticaret Odasının kinci toplantısının Balkan Haftasına 298 299 300 301 H.M. 27 Nisan 1933, s.2. C. 28 Nisan 1933, s.1. C. 7 Mayıs 1933, s.5. C. 26 Mayıs 1933, s.3. 164 alındı ını, oda ba kanı Nemlizade Mithat Bey’in hafta içinde temsilcilere bir ziyafet verece ini bildirmi ti. Balkan Haftası nedeniyle 26 Mayıs günü stanbul’a gelen Yunan heyetinde Maliye Vekili Kolinas da bulunuyordu. Yunanlı Vekil yaptı ı açıklamada;302 Balkan gümrük birli ine ait anla mayı hazırlayacak olan konseyin toplanaca ını, projenin bu sene Selanik’te toplanacak olan konseyin toplanaca ını, projenin bu sene Selanik’te toplanacak olan Balkan Konferansına sunulaca ını söylemi ti. Balkan Ticaret ve Sanayi Odası yönetim ve yürütme kurulları toplantısı için 6 ülkeden belirlenen 19 üye unlardı;303 Türkiye: Nemlizade Mithat Bey Baykanlı ında Ziya ve Necip Beyler Arnavutluk: P. Andjiopoulos, Teodar Titopoulos, T. Liatsis Bulgaristan: B. Monteheff, Y. Peyeff, E. Baklaciyef Yunanistan:L G. Kofinas, A. Demetrakopoulos, E. Yuannides, B. Simonides, Romanya: N. Manescu, G. Malio lu, M. Bulumberg, B. Kappeloviç Yugoslavya: Dr. Marodiç Balkan Ticaret ve Sanayi Odası ilk toplantısını 27 Mayıs 1933 günü Nemlizade Mithat Beyin ba kanlı ında ilk toplantısını yapmı ve u konuların gündeme dahil edilmesini kararla tırmı tı;304 cra Komitesi raporu Odanın mali i leri Selanik panayırında altı ülkeye ortak pavyon tahsisi Odanın Selanik Panayırı ile ilgili faaliyetleri yürütmesi Balkan Ticaret Odası Kongresinin Dördüncü Balkan Konferansına kadar yapılmı olması 302 303 304 C. 27 Mayıs 1933, s.2. “La Semaine Balkanique d’ stanbul”, Chambre de Commerce et d’Industrie nterbalkanique (Bulletin Mensuel), No: 3, (Juin 1933), p.17. C. 28 Mayıs 1933, s.5. 165 Balkan ülkeleri ticaret ve sanayi kurulu larının tanı tırılması, üretilen malların kar ılıklı mübadelesi Ortak ticaret anla ması ile ilgili projenin geli tirilmesi Toplantıdan sonra Yunan temsilcileri heyet ba kanı Kofinas’ın açıklamasına göre ortak ticaret anla ma projesi iki ba lıkta toplanmı tı. Bunlar; Adi gümrük tarifeleri üzerinden indirimli ve en çok tercih edilen tarifelerin uygulanması Balkanlar dı ındaki devletlere kar ı Balkan devletlerinde aynı düzende ticaret ve iktisat siyaseti takip etmekti. Balkan Haftası etkinlikleri ve Balkan Ticaret Odası toplantısı 30 Mayıs’ta sona ermi ti. Bu arada temsilciler 27 Mayıs’tan ba layan bir program dahilinde stanbul’daki ticaret ve sanayi tesisleri dahilinde stanbul’daki ticaret ve sanayi tesisleri gezdirilmi ti.305 Bu maksatla Balkan Misakı Türk Milli grubu ve Balkan Ticaret Odasının ortakla a hazırladıkları program gere ince, toplantıların dı ında kalan zamanlarda stanbul müzeleri ziyaret edilmi , sahildeki fabrika ve endüstri kurulu ları görülmü , Cibali Sigara Fabrikası, Tekel spirto Fabrikası, Lüks Bisküvi Fabrikası ve pek Film Stüdyosuna geziler tertip edilmi ti: Di er Balkan ülkelerinde ise hafta dolayısıyla u etkinliklere yer verilmi ti;306 Sofya’da; Haberle me, Turizm, Hayatı Bükre ’te; Gazete ve Belediye temsilcilerinin etkinlikleri Belgrat’ta; Sa lık ve hijyen Atina’da; Denizcilik leri ve balkan denizcilik bölümünün kurulması 305 306 C. 30 Mayıs 1933, s.1. “La Semaine Balkanique à stanbul”, Chambre de Commerce et d’Industrie Interbalkanique, No: 2, (Mai 1933), p.8,9. 166 Balkan Konferansında alınan kararlar do rultusunda 16 Haziran 1933 günü Sofya’da Balkan Ula tırma Konferansı ba lamı , ayrıca tayyarecilik, nakliyat ve turizm konularında da çalı malar yapılmı tı. Ula tırma konferansında alanına kararlar be konuyu kapsamı tı; 307 Balkan ula tırma konferansı tayyarecilik konularının Eylül ayında Selanik’te toplanacak Balkan konferansında görü ülmesini kararla tırmı tı. Balkan ülkeleri ose ve demiryolları arasında uyum sa lanacaktı. Turizm kurulu ları arasında ba lantı güçlendirilecekti. Balkanlarda turizm için bazı kolaylıklar gösterilmesi sa lanacaktı. Takas sistemi kurularak döviz sıkıntısının a ılması sa lanacaktı. Her yıl Ekim ayında toplanan Balkan Konferansının bu yıl için Selanik’te 15 Eylül’de toplanması ile Türk temsilcilerin Cumhuriyetin onuncu yıl törenlerine katılmaları sa lanmı tı.308 Ancak, di er ülke temsilcilerinin bu tarihte Selanik’te bulunamayacaklarının anla ılması üzerine konferans tarihinin daha sonra kararla tırılıp bildirilece i açıklanmı tı.309 3. Dördüncü Balkan Konferansının Toplanması 5 Kasım 1933’te Selanik’te toplanacak olan Konferansa katılmak üzere 2 Kasım’da stanbul’dan ayrılan Türk heyeti310 Hasan Saka ba kanlı ında, stanbul ube Müdürü Tahir Bey, stanbul Üniversitesi profesörlerinden brahim Bey, Fazıl Bey, Genel Sekreter Ru en E ref Bey, Millet Vekilleri; Nazım zzet, Fazıl Ahmet, Re it Saffet, Cevat Abbas, Zeki Mesut, Vasfi Ra it, Akil Muhtar, Ahmet Mithat, Ali Muzaffer, Abdülhak inasi Beyler, Belediye Ba kan vekili Hamit Bey, 307 308 309 310 Bankası C. 17 Haziran 1933, s.3. C. 27 A ustos 1933, s.3. C. 6 Eylül 1933, s.1. C. 3 Kasım 1933, s.1. 167 Genel Sekreteri Baki Bey, Efzayi Suat Hanım, Balkan meclisi genel sekreteri Veysel Bey’den olu mu tu. Konferans Ba kanı M. Papanastasiu 1 Kasım günü Atina’da yaptı ı açıklamada konferansla ilgili son bilgileri vermi ti. Buna göre;311 Konferansta iktisadi konular incelenecek ve Balkan ülkeleri arasında bir iktisadi anla ma imzalanmasına çalı ılacaktı. Bu amaçla olu turulacak gümrük birli i için bir proje hazırlanmı tı. stanbul hazırlık toplantısında projeyi inceleyen komisyon Selanik’te çalı masına devam edecekti. Ayrıca di er konferanslarda kararla tırılan ancak uygulanamayan konulara da yer verilecekti. Konferansın ön toplantısı, 4 Kasım günü Selanik Üniversitesinde yapılmı , Çaldaris mazereti nedeniyle bu toplantıya katılamamı , ilk oturumdan sonraki toplantılara katılaca ını açıklamı tı.312 Ön toplantıda u kararlar alınmı tı;313 Balkan devletlerinin terk ettikleri Balkan topraklarında abide yapma istekleri eski kinleri ortaya çıkaraca ı için kabul edilmemi ti, Bulgarlar, azınlık konusunu tekrar gündeme getirme isteklerinden, Hasan Saka’nın aracılı ı ile geri adım atma kararı almı lardı, Konferansta hayali istekler ve dilekler yerine, gerçekle tirilmesi mümkün olan konular üzerinde durulması kabul edilmi ti. Dördüncü Balkan Konferansı Selanik’te toplandı ı zaman siyasi çevrelerde Balkanlarla ilgili sorunların resmi olmayan konferanslar yolu ile çözümlenemeyece i kanısı güçlenmi ti.314 a. Dördüncü Balkan Konferansının Açılı ı ve Çalı maları315 311 312 313 314 315 C. 3 Kasım 1933, s.2. C. 6 Kasım 1933, s.6. C. 5 Kasım 1933, s.6. Tu lacı, Ça da Türkiye, s.324. C. 6 Kasım 1933, s.1. 168 Dördüncü Balkan Konferansı 5 Kasım 1933 günü saat 11.00 de Selanik’te Ba kan Papanastasiu tarafından açılmı tı. lk konu mayı yapan Papanastasiu; ziyaretler nedeniyle ekim ayında toplanılamadı ını belirttikten sonra konferansın tarihçesine de inmi ti. Türk-Yunan Samimi Anla masının önemini vurgulayan Ba kan Selanik’in her yönü ile bu konferansa ev sahipli i yapmaya hazır oldu unu söylemi ti. Yunan Dı i leri Bakanı Maksimos; ülkesinin Balkan Misakı dü üncesine sadık oldu unu ve buna hizmet edece ini belirtmi ti. Daha sonra söz alan Hasan Bey; Türkiye’nin sa lam olmayan birlikler yerine ortak çıkarlara ba lı, kurtulu u ve refahı anla malarda bulan, çıkarlarını birbirine ba layan, milletlerin samimi anla malarını sa lamak istedi ini açıklamı tı. Konferansın ilk gününde Papanastasiu ve Hasan Saka’nın bütün konularda fikir birli i içinde oldu u bir kez daha ortaya çıkıyordu. Bu nedenle Türkiye ve Yunanistan’ın bu konferansta daha etkin ve zorlayıcı gözüyle bakılıyordu. 6 Kasım günü ön toplantıda kararla tırılan gündem üzerinde görü meler yapılmı bu nedenle esas konulara geçilememi ti.316 7 Kasım günü her yıl oldu u gibi siyasi komisyonda azınlıklar sorunu gerginli e neden olmu tu.317 Bunun üzerine gündemin kesin olarak önceden belirlenmesini isteyen Yunanlı temsilcilere, Türk ve Bulgar temsilcilerin de katılmasıyla konuyu inceleyecek bir komisyon kurulmu tu. 7 Kasım gününe ait di er geli meler ise öyleydi.318 Yapılan seçimler sonucu; sa lık ve sosyal yardım komisyonuna ba lı alt komisyon ba kanlı ına Dr. Akil Muhtar, Ula tırma komisyonu raportörlü üne Re it Saffet, Fikri Yakınla ma komisyonu raportörlü üne Fazlı Ahmet Beyler görevlendirilmi ti. Temsilci olan basın mensuplarının fikri yakınla ma komisyonu 316 317 318 C. 7 Kasım 1933, s.1. C. 7 Kasım 1933, s.1 C. 8 Kasım 1933, s.1,5. 169 çalı malarına katılmaları benimsenirken, Balkan ülkeleri arasında bir turizm anla ması yapılması için toplantı düzenlenecekti. 7 Kasım günü ya anan önemli bir geli me de Balkan Misakının siyasi komisyonda görü ülmesi idi. Yugoslavya heyetinin Özel Balkan Birli i kurulması fikrine M. Papanastasiu itiraz etmi , böyle bir durumda konferansın yarı resmi konumdan çıkıp tam resmi olaca ını, bunun u anda mahzurlu olaca ını belirtmi ti.319 8 Kasım günü, çalı malara ara verilmi gezilerle de erlendirilmi ti.320 9 Kasım günü, gündemle ilgili tartı maların sona ermesiyle bütün konular görü ülmeye ba lanmı tı. Bugün siyasi Komisyonda Bulgaristan ilk üç konferansta reddetti i hatta konferansları terk etme noktasına geldi i Balkan Misakını kabul etmi ti.321 Ancak Bulgaristan’ın iki çekincesi vardı. Bunlar;322 Di er Balkan devletleri ile hukuken e it tanınması ve anla malarla belirlenmi azınlık hukukunun tanınması ve uygulama alanına konması idi. 10 Kasım günü konferansın genel kurul toplantısında oy birli i ile u kararlar alınmı tı;323 “Bazı Balkan ülkelerinin devlet ba kanları ve dı i leri bakanlarının görü alı veri inde bulunmaları memnuniyet vericidir. Altı ülkenin dı i leri bakanlarının her yıl görü meleri temennimizdir. Balkan Misakı ile ilgili olarak önceki konferansta alınan kararlar yeniler, bu esaslara göre birçok taraflı misak imzalanmasını, Balkan hükümetlerinden rica eder.” Ayni gün Selanik Belediye Ba kanı, temsilciler erefine bir ziyafet vermi ti. Burada Türk heyeti namına bir konu ma yapan Re it Saffet Bey; “Selanik’in Atilla zamanından ba layarak Türklükle ili kisinden bahsederek bu ehrin yüzyılın en 319 320 321 322 323 C. 8 Kasım 1933, s.5. C. 9 Kasım 1933, s.1. C. 10 Kasım 1933, s.6. Anahtarcıo lu, Balkan Antantı, s.69. C. 11 Kasım 1933, s.3. 170 büyük komutan ve inkılapçısı Atatürk’ün do du u yer oldu unu” söylemi ti. Ziyafete katılanlar bu sözleri ayakta alkı lamı lardı.324 b. Dördüncü Balkan Konferansının Kapanı Oturumu Son toplantının yapıldı ı 11 Kasım günü temsilciler yaptıkları konu malarla alınan sonuçları de erlendirmi lerdi.325 Ba kan Papanastasiu konferansın önemini dört ba lık altında toplamı tı; Siyasi yakla ma ve uzla ma konusundaki anla manın karar tasarısının ülkelerce kabul edilmesi Konferansta kar ı dü üncelerden çok anla ma ve barı dü üncesinin hakim olması Daha önceki konferanslarda ya anan büyük zorlukların bu konferansta yer almamasının konferansın bir özelli ini olu turması Bu konferansın her yönü ile daha iyi günlerin müjdecisi olması Konferans süresince devam eden iyi niyet ve anlayı ülke temsilcilerinin a a ıda ana hatları ile verilen konu malarına da yansıyordu;326 Arnavut temsilci konu masında; büyük bir zafer kazanıldı ını, uzla mazlık, güvensizlik ve hırsın kafalardan çıkarıldı ını, bu gidi le be inci ve altıncı konferanslarda mükemmel bir uyumun sa lanaca ını ifade etmi ti. Bulgar ba temsilcisi; Bu konferansın, imdiye kadar yapılanların en verimlisi ve en faydalısı oldu unu iddia ediyor, be inci konferansa kadar olan zaman içinde anla mazlıkların çözülebilece ini, Balkan federasyon yapısının kurulup yükselece ine inandı ını vurgulamı tı. Türk heyeti genel sekreteri Ru en E ref Bey; altı Balkan ülkesinin birlik olu turma hedefine do ru bir adım daha ilerledi ini, Atatürk’ün sözlerinin büyük de eri ve önemi oldu unu, bunun Türkiye için sarsılmaz bir inanç ekline dönü tü ünü belirtmi ti. 324 325 326 C. 11 Kasım 1933, s.3. C. 11 Kasım 1933, s.1. C. 13 Kasım 1933, s.5. 171 Yugoslav ba temsilcisi ise; Bu konferans’ta Balkan gümrük birli i için önemli bir adım atıldı ını, kısa sürede bunun çatısının olu turulabilece ini açıklamı tı. c. Konferans Sonuç Bildirisi Dördüncü Balkan konferansı, sona ermesi nedeniyle bütün Balkan ülkeleri ve hükümetlerine a a ıdaki bildiri ile seslenmi ti;327 1) Milletlerin maddi ve manevi kalkınmalarının birlik ve anla ma yolu ile sa lanaca ı, 2) Dayanı ma, i birli i ve barı dü üncesinin geçmi konferanslara göre bu konferansta daha güçlü oldu u, 3) Fikir ayrılıklarının, di er konferansların hafif etkisinden ba ka bir ey olmadı ının görüldü ü, 4) Balkan ülkeleri arasındaki sorunların birlik beraberlik içinde çözülece inin kesin olarak görüldü ü, 5) Balkanlılar arasında ortak te kilatların kurulması ve i letilmesinin hükümetlerden beklendi i, 6) En önemli konunun Balkan ülkeleri arasında çok taraflı anla maların imzalanması ve ortak kurulu larla buna devam edilmesi oldu u, 7) Dünyanın ba ka yerlerinde barı kurulu larının çabalarının bo a gitti i ancak Balkan ülkelerinin ortak çalı ma konusundaki istek ve heveslerinin iftihar konusu oldu u, 8) Altı Balkan ülkesinin birle mesi yolunda hızlı adımlarla yürümesinin büyük ve yüksek bir görev oldu u dile getirilmi ti. Balkan Turizm federasyonu ile ilgili bir geli me ancak konferanstan sonra açıklanabiliyordu. Geli menin ana hatları öyle idi;328 327 C. 13 Kasım 1933, s.5. 172 1930 yılından bu yana stanbul’da faaliyet gösteren Balkan Turizm Federasyonuna Türk hükümetince ödenek tahsis edilmedi i, bu nedenle Ankara’ya nakledilmesi teklif edilmi ti. Türk temsilciler ise; bu konuda acele edilmemesini, durumu hükümet ile görü eceklerini bildirmi lerdi. lgili komisyon, mevcut durumun altı ay devam etmesini, bir de i iklik olmazsa Federasyonun Re it Saffet Bey ba kanlı ında Belgrat’a nakledilmesini benimsemi ti. d. Dördüncü Balkan Konferansının Sonuçları Dördüncü Balkan konferansında Türkiye’nin rolü ve önemi uzun süre Türk basınında yer almı tı. Zeki Mes’ut, Hakimiyeti Milliyenin 13 Kasım tarihli nüshasında;329 “1930 Atina konferansında Türkiye’nin bir Balkan ülkesi olup olmadı ı tartı ılırken, Dördüncü Balkan konferansında Türkiye’siz bir Balkan uzla ması olmayaca ı kanaati ta ınıyordu” ifadesiyle gelinen noktayı özetlemi ti. Türkiye’nin 1933 yılı sonbaharında, Romanya ve Yunanistan ile imzaladı ı Dostluk ve Barı Anla malarından sonra bu defa konferansın da olumlu etkisi ile Yugoslavya ile anla ma imzalanacaktı. Balkan barı ının güçlendirilmesini amaçlayan bu anla ma ile ilgili görü meler için Tevfik Rü tü Aras 24 Kasım günü Atina’da bulunuyordu.330 24, 25 Kasım günleri taraflar arasında yapılan görü melere Yunanistan önem veriyordu. Yunan kamuoyu; Türk-Yugoslav anla ması ile dörtlü barı zincirinin tamamlanaca ını, Bulgaristan ve Arnavutluk’un da barı ı ve ekonomiyi geli tirecek ortak anla maya davet edilmesi ile Balkan Misakı için önemli bir geli me ya anaca ını de erlendirmi lerdi.331 Böylece 27 Kasım 1933’te Belgrat’ta Türkiye ile Yugoslavya arasında imzalanacak olan anla manın alt yapısı hazırlanmı tı. Dördüncü Balkan konferansının genel bir de erlendirmesi yapılacak olursa; Balkan Antantı meselesi 328 329 330 331 C. 19 Kasım 1933, s.3. Anahtarcıo lu, Balkan Antantı, s.70. C. 25 Kasım 1933, s.1,2. C. 26 Kasım 1933, s.1,6. 173 üzerinde önemle durulmu ve konferans sonunda yayınlanan beyanname ile Balkan Misakına, tüm Balkan devletlerinin katılması umudu ile ça rı yapılmı , Misak yolunda çok mesafe alınmı tı.332 M. 1933 Yılı çinde Türk-Yunan Dostlu unun Güçlendirilmesine Yönelik Etkinlikler, Açıklamalar ve Yankıları 1933 yılının ilk gününde Anadolu Ajansının iste i ile Yunan Cumhurba kanı, Ba bakan ve Dı i leri Bakanı, Türk milletine ve Türkiye’nin yöneticilerine birer yeni yıl mesajı vermi lerdi. Bu mesajlarda üzerinde önemle durulan konular öyleydi.333 Zaimis; “…Türk-Yunan dostluk ve anla masını yeni senenin güçlendirmesini temenni ederim. Do u Akdeniz’de bir istikrar ve geli me unsuru olan asil Türk milletinin mutluluk ve refahı için samimi dileklerimi sunarım” ifadeleriyle ili kilere verdi i önemi belirtmi ti. Çaldaris; “Türk ve Yunan siyasetçilerinin istedi i yakınla ma siyaseti, henüz üç sene geçti i halde yalnız iki milletçe de il dünya kamuoyu tarafından takdir edilen sonuçlar vermi tir. Dünya kamuoyu Türk-Yunan dostlu unun Balkanlar’da barı ın esaslı bir teminatı oldu unu kabul etmektedirler” diyerek, dostlu un barı a katkısını dile getirmi ti. Dı i leri Bakanı Rallis; “…Samimi ili kileri korumak ve güçlendirmek için her eyi yapaca ız. Bu ili kilerin 1933’te yeniden güçlenmek için daha ba ka zeminlerde bulacakları ümidi ile. Samimi dileklerimin Türk milletine iletilmesini rica ederim” eklinde ili kilere olacak katkısını belirtiyordu. Atatürk, Zaimis’in yeni yıl mesajına verdi i cevapta dostlu un önemine i aret etmi ti.334 332 333 334 Anahtarcıo lu, Balkan Antantı, s.71. H.M. 1 Ocak 1933, s.1, C. 1 Ocak 1933, s.1,4. H.M. 1 Ocak 1933, s.1. 174 “Türkiye ile Yunanistan anla ması ve dostlu u, milletler arasında ortak çalı manın ve yeni siyaset anlayı ının getirdi i çok güzel bir örne i ve insanlı ın Do u Akdeniz’de ve Balkanlar’da yükselmesi ve anlayı ının bir ifadesidir.” smet nönü de Çaldaris’e verdi i cevapta Türk-Yunan dostlu unu, ya anan üç önemli geli meye ba lamı tı: “Birincisi; Türk-Yunan dostlu unun basit ve geçici olmadı ı, kincisi; bu dostlu un iki milletin yüksek çıkarlarına uygun ve onun gere i oldu u, Üçüncüsü; bu dostluk ve ili kilerin uluslar arası barı havasına önemli bir katkıda bulundu u.” Tevfik Rü tü Aras da meslekda ı M. Rallis’e u ekilde cevap vermi ti; “Türk-Yunan dostlu u, iki milletin çıkarlarını anlamadaki gücünü, yan yana çalı ma iste ini ve insanlık u runa neler yapabileceklerini göstermi tir.” Yunanistan’a bir gezi düzenleyen Türk izcileri 12 Ocak günü Yunan Asker Anıtına bir çelenk koymu lardı. Törende hazır bulunan Yunan harp malülleri ve sulh dostları derne i yetkilileri Atina Elçisi Enis Akaygen’e gönderdikleri mektupta; dernek üyelerinin duydu u heyecan ifade edilmi , bu geli menin 1930 anla maları ile ilgili dileklerin gerçekle ti ini gösterdi ini” yazmı lardı.335 14 Ocak 1933 günü, göreve ba laması nedeniyle Atatürk’e güven mektubunu sunan yeni Yunan Büyükelçisi M. Fakelarapolis, kabulde yaptı ı konu mada; “TürkYunan anla maları, dünkü Yunan hükümetinin siyaseti oldu u kadar, bugünkü hükümetin de siyasetidir. Hatta bütün Yunan milletinin deste ine dayandı ı için siyasi partilerin de ortak siyasetidir” sözleriyle ili kilerde bir de i iklik olmayaca ını belirtiyordu. Atatürk büyükelçiye verdi i cevapta;336 “…Türk-Yunan dostlu u artık açık bir gerçektir. ki ülke arasında dostluk ba larının güçlendirilmesi benim kutsal bir emelimdir” diyordu. 335 336 H.M. 15 Ocak 1933, s.1. C. 15 Ocak 1933, s.3. 175 Türk izcilerinin Yunanistan gezisinden bir ay sonra muhalefet lideri Venizelos, Yunan izcilerine yaptı ı konu mada, u ifadeleri ile Türk izcilerini örnek göstermi ti;337 “… zci te kilatımızın yenilenmesi için ba ka bir ülkeden örnek almamız gerekirse, Atatürk tarafından kurulan Türk Devletinin yurt içinde yeniden canlandırmakta oldu u Türk izcili ini örnek olarak gösterebilirim. Kom u ülkelere kin besleyen, yalnız onlara kar ı sava mayı dü ünen bir gençli e ihtiyacımız yoktur.” Venizelos, 1 ubat 1933’te Paris’te yayınlanan Le Journal gazetesinin muhabiri M. Edouard Helsey’in Yöneltti i; “Balkanlarda bir anla mazlık çıkması ihtimali” sorusuna kar ılık olarak Türkiye’ye duydu u güveni u ifadelerle açıklamı tı;338 “…Bu durumda Yunanistan sonuna kadar tarafsız kalacaktır. Anla mazlı ı süratle halletme konusunda Türk dostlarımın yardımına güvenebiliriz. …Vaktiyle büyük hayallere kapıldık, fakat bunlar artık bitti. Lozan anla masını imzalamakla kalmadık, hükümlerine sadık kalaca ımızı dilimizle ve kalbimizle söyledik. Ma luplar, ma lubiyetlerini kabul etmedikçe dünyada barı olamaz. Biz barı anla ması imzaladık, barı imzaladık, ve buna sadık kalaca ız.” Venizelos 1 Mart 1933 günü Sakız adası halkına seslenirken Türk – Yunan ili kilerinin temelini öyle de erlendirmi ti;339 “Lozan anla masından sonra hezimetimizi kesin olarak kabul etmemiz gerekti ini dü ündüm. Türklerle altı asırdır devam eden mücadelemizin artık kesin olarak sonuçlanmı , kapanmı oldu unun kabul edilmesi teklifinde bulundum. Atatürk, nönü, Aras ve di er Türk devlet adamları uzla ma siyasetinin iki milletin çıkarlarına uygun en mükemmel siyaset oldu unu takdir 337 338 339 H.M. 14 ubat 1933, s.1. C. 2 ubat 1933, s.1,2. C. 2 Mart 1933, s.3. 176 ettiler. Türklerin bizimle dost olarak ya ama arzularının samimi oldu una eminim.” 4 Mart 1933 günü Atina Elçisi Enis Akaygen, smet nönü’nün Yunan Harp Malüllerine 300 lira hediye etti ini Dı i leri Bakanı Mihalakopulos’a bildirmi ti.340 Mihalakopulos, smet nönü’ye bu nezaketinden dolayı te ekkür etmi ve Yunan kamuoyunun duyaca ı memnuniyetin iletilmesini Enis Akaygen’den rica etmi ti. 23 Nisan 1933 günü, Yunanlı di hekimli i ö rencilerinden bir grup stanbul’u ziyaret ederek Taksim abidesine çelenk koymu lar, “Ya asın Atatürk, Ya asın Türkiye Cumhuriyeti” sözleriyle abideyi selamlamı lardı.341 smet nönü talya ziyaretinden sonra, Yunanistan üzerinden Türkiye’ye dönerken 1 Haziran 1933’te yeni Yunan Ba bakanı M. Papanastasiu’nun daveti üzerine kendisini ziyaret etmi ti.342 Bu ziyarette Venizelos ve Mihalakopulos’un eski hükümet üyeleri olarak, Papanastasiu’nun yanında yer alarak nönü’yü kar ılamaları Türk-Yunan dostlu unun bir göstergesi idi. Venizelos; yeni hükümetin kendi deste i ile kuruldu unu, Ppanastasiu’nun kendisi gibi samimi bir Türk dostu oldu unu söylemi ti. 14 Eylül 1933 günü Samimi Anla manın imzalanmasından sonra Yunanlı ö retmenler, smet nönü’ye çektikleri telgrafta; “Bundan sonra okullarında TürkYunan dostlu unun sonsuza kadar devam etmesi için konu acaklarını, derslerini bu dü ünce do rultusunda i leyeceklerini” vaat etmi lerdi.343 Samimi Anla manın imzalanmasından sonra Tevfik Rü tü Aras’ın Atina’da yayınlanan Eleftiros Antropos gazetesine verdi i demeç iki ülke ili kilerinde yeni bir döneme girildi ini ifade ediyordu.344 “ lk adım olarak iki ülke arasında gümrük birli i anla ması yapılacak. … ki ülke hududu idari mahiyette olacak ve iki hükümet ortak amaçların gerçekle tirilmesi için çalı acak” cümleleri Aras’ın makalesinde 340 341 342 343 344 C. 6 Mart 1933, s.3. H.M. 24 Nisan 1933, s.2. C. 3 Haziran 1933, s.1,3. Anahtarcıo lu, Balkan Antantı, s.45. C. 19 Eylül 1933, s.1,3. 177 ba langıcı olu turmu tu. Makalenin devamında daha ilginç ifadelere yer verilmi ti; “Türkiye ile Yunanistan fiilen tek ba lı, tek hükümetli bir devlet oluyor. Ortak bir sanayi politikası, gümrük birli i, ortak politika, ortak temsil heyeti, Milletler Cemiyetinde ortakla a temsil, hudutların kaldırılması ve idari konumda kalması” bu dü üncenin temellerini olu turuyordu. Bu konuda en büyük güvencenin Atatürk oldu u ifade edilmi , ileride yapılacak anla malarla göç edenlerin Anadolu ve Trakya’da yerle melerinin sa lanaca ı yazılmı tı. 17 Eylül 1933 te Selanik Belediyesi, iki ülke arasındaki dostlu un göstergesi olarak Atatürk’ün do du u evin satın alınarak kendisine verilmesini benimsemi ti.345 Belediye Meclisi, 29 Ekim 1933 günü yaptı ı toplantıda Atatürk’ün do du u eve uygun bir hatıra levhası konulmasına ve evin satın alınarak Atatürk’e hediye edilmesine resmen karar vermi ti.346 4 Kasım 1933 günü yapılan bir törenle evin kapısına Türkçe, Yunanca, Fransızca olarak “Türk milletinin büyük müceddidi ve Balkan ittihadının müzahiri Gazi Mustafa Kemal burada dünyaya gelmi tir” yazılı bir levha konmu tu. Açılı törenine katılan Ba bakan Papanastasiu, Makedonya Valisi Dragounis ve Prof. Spyropulos’un Atatürk’ü takdirle anmalarına kar ılık Enis Akaygen Türkiye adına te ekkür etmi ti.347 Evin istimlak i lemleri uzun sürecek, ancak 19 345 346 347 348 ubat 1937’de anahtarları konsoloslu umuza teslim edilebilecekti.348 C. 18 Eylül 1933, s.5. Faik Re it Unat, “Selanikteki Atatürk Evinin Tarihçesi Hk.da Ara tırma”, IV. Türk Tarih Konferansı Bildirisi, Ankara, 1961, s.561-567. C. 6 Kasım 1933, s.1. Faik Re it Unat, a.g.e., s.567. 178 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM BALKAN M SAKININ OLU TURULMASI VE TÜRK YEYUNAN STAN L K LER N N BÖLGESEL DENGELER ETK LEYECEK EK LDE GEL MES A. Balkan Misakı Hazırlık Dönemi 1930’dan ba layarak her yıl düzenlenen Balkan Konferansları Balkan Misakına giden ilk adımı olu turmu tu.1 kinci adım 1933 yılında imzalanan TürkYunan Samimi Anla ması idi.2 Bu anla ma ile Türk-Yunan Savunma ittifakı meydana gelmi ti. Daha sonra anla madaki esaslar üzerinde Balkan devletlerinin toplanması sonucu kendi aralarındaki hudutların emniyeti ile dı saldırılara kar ı toplu ve birlikte hareket etme fikri do mu tu.3 Üçüncü adım Romanya Dı i leri Bakanı Titulescu’nun Ankara ziyareti esnasında atılmı , iki ülke arasında 17 Ekim 1933 günü Dostluk, Saldırmazlık, Hakemlik Andla ması imzalanmı tı. 27 Kasım 1933’te de bu anla manın bir benzeri Türkiye ile Yugoslavya arasında gerçekle tirilmi ti. Bu ikili anla maların hepsinin merkezini Türkiye te kil ediyordu. Anla malar ayni gayeyi ta ıdı ına göre yapılması gereken ey dört devletin tek bir anla ma ile birbirine ba lanmaları idi. Bu sonuç, Balkan Misakının imzalanması ile gerçekle ecekti.4 Balkan Misakına do ru son adım 28 Kasım 1933 günü Türkiye ve Yunanistan adına Tevfik Rü tü Aras, Yugoslavya ve Romanya adına da Yevtiç tarafından imzalanan geçici protokol ile atılmı oluyordu. Protokole göre dört ülke arasında imzalanması kesinle en Balkan Misakı imzalanıncaya kadar, tarafların birbirine haber vermeden ve her birinin önceden yazılı izni alınmadan öbür Balkan 1 2 3 4 Soysal, Balkan Paktı s.143. A.e., s.147. Muharrem Feyzi, “Balkanlarda Siyasi Faaliyet”, Mülkiye Mecmuası, Sayı: 38, (Mayıs 1934) s.61. Armao lu, Siyasi Tarih, s.339. 179 devletleriyle (Bulgaristan) hiçbir yükümlülük altına girmemesi gerekiyordu. Böylelikle dört hükümet arasında bir disiplin sa lanmı oluyordu.5 1934 Ocak ayı ba ında Yunan Dı i leri Bakanı Maksimos Büyük devletlere Balkan Misakının özelliklerini ve bu misak kar ısında Bulgarların durumunu anlatmak üzere Londra, Paris ve Roma’yı ziyaret etti. ngiliz ve Fransızlar misakı destekleyeceklerini belirtirken talyan devlet adamları çekimser kaldılar. Bu arada Türkiye’nin Balkan Misakı çalı maları Bulgar basınında Türkiye aleyhinde yayınlara neden oldu.6 1934 Ocak ayında misakın imzalanması için gayretler yo unla mı tı. Bulgar Kralı Boris’in 24 Ocak günü Bükre ’e giderek Romanya Kralı Karol ile Balkan Misakı konusunu görü ecekleri ö renilmi ti. Siyasi çevreler bu giri imin de sonuçsuz kalaca ını ve Bulgaristan’ın misaka girmeyece ini de erlendirmi lerdi.7 Yunan Dı i leri Bakanı Maksimos Avrupa seyahati esnasında ayni konuda Atina ajansına yaptı ı açıklamada;8 Bulgar kamuoyunun misakı istedi ini, ancak yöneticilerin çok tedbirli davrandıklarını, Yunanistan’ın kendilerine her türlü garantiyi verdi i halde kararsız davrandıklarını, misaka girmeleri konusunda bir ümit olmadı ını söylemi ti. 27 Ocak günü smet nönü ba kanlı ındaki Bakanlar Kurulu misakla ilgili konuları görü mü , ertesi gün bir kararname ile Balkan Misakı projesini incelemek ve görü mek üzere Dı i leri Bakanlarının Belgrat’ta yapacakları toplantıya katılmak üzere Tevfik Rü tü Aras’ı görevlendirmi ti.9 stanbul üzerinden Bükre ’e gidecek olan Tevfik Rü tü Aras görü meden sonra 1 ubatta Titulescu ile birlikte Belgrat’a geçeceklerdi. Böylece on gün içinde misakın imzalanması bekleniyordu.10 Atina kaynaklı haberlere göre Titulescu’nun rahatsızlı ı nedeniyle toplantının Bükre ’te 5 6 7 8 9 10 Soysal, Balkan Paktı, s.151. Tu lacı, Ça da Türkiye, s.325. C. 20 Ocak 1934, s.1,4. C. 21 Ocak 1934, s.3. B.C.A.: Tevfik Rü tü Aras’ın görevlendirilmesi hk. kararname, 27 Ocak 1934, 030.18.01 02.42.4.14. 28 Ocak 1934, s.1,2. 180 yapılaca ı, bu maksatla Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya Dı i leri Bakanlarının 2 ubatta Belgrat’ta olacakları belirtilmi ti.11 Bükre ’te Balkan Misakı ile ilgili görü melerini tamamlayan Tevfik Rü tü Aras, Titulescu ile birlikte 1 ubat günü Belgrat’a geçmi lerdi. Bükre ’teki siyasi çevreler Bulgarların Balkan Misakını imzalamama konusundaki tutumlarının devam etti ini belirtmi ti.12 Aynı gün Çaldaris Atina’da siyasi parti liderlerine son geli meleri aktarmı , Bulgarların misaka katılmayaca ını resmen bildirmi ti.13 Aras-Titulescu ikilisi Belgrat’ta misakla ilgili görü melerine devam ederken, Bulgar Dı i leri Bakanı Mu anof 3 ubat 1934 günü Dı i leri komisyonunda Titulescu ile son görü mesini açıklamı tı. Mu anof; Bulgarların Balkan misakı ile ezildi ini, bunun barı içinde bir harp oldu unu, Bulgarların yeni bir Neuly anla ması imza edemiyece ini söylemi ti. Siyasi parti liderleri komisyonda Mu anof’u desteklemi lerdi.14 Aras ile Papanastasiu Bulgarların misaka girmesi için giri imlerini sürdürürken, ngiliz hükümeti, Arnavutluk ve Bulgaristan’ın misaka girmesi için Yunanistan’ın gayret göstermesini beklemi ti. B. Balkan Misakının Parafe Edilmesi ve mzalanması Balkan Misakı 4 ubat 1934 günü Belgrat’ta Romanya, Türkiye, Yunanistan ve Yugoslavya Dı i leri Bakanları tarafından parafe edilmi ti. Balkan Misakına giren her devlet hukuken e itti.15 Yayınlanan ortak tebli de u ifadeler yer almı tı;16 “Dört Dı i leri Bakanı bugün (4 ubat 1934) Yugoslavya Dı i leri Bakanlı ında toplanarak Balkan tilafı Misakının kesin metnini parafe ettiler. Dört Dı i leri Bakanı bu belgeye imza koyma töreninin bu hafta Atina’da 11 12 13 14 15 16 C. 29 Ocak 1934, s.6. C. 2 ubat 1934, s.1. C. 2 ubat 1934, s.6. C. 4 ubat 1934, s.1,6. Us, Hatıralar, s.80. C. 5 ubat 1934, s.1. 181 yapılmasına karar vermi lerdir. Balkan tilafı Misakının metni Atina’da imza edildikten sonra yayınlanacaktır.” Misakın parafe edilmesi nedeniyle bir açıklama yapan Yunan Ba bakanı Çaldaris;17 “Di er hiçbir ülkenin aleyhinde olmaksızın misakı imzalayan devletlerin sunularını garanti eden bu misak önemli ve mutlu bir olaydır. Yunan kamuoyu Balkanlarda barı ı ve Yunanistan’ın her yönden sınırlarını garanti eden ve dı politika esasına tamamen uygun olan bu misakı büyük bir memnuniyetle kabul etmektedir.” Balkan Misakı 9 ubat 1934 günü saat 12:40’da Atina Akademisi’nde yapılan bir törenle dört ülkenin Dı i leri Bakanları Tevfik Rü tü Aras, Yevtiç, Titulescu ve Maksimos tarafından imzalanmı tı.18 Misakın imzalanmasından sonra Maksimos ev sahibi olarak yaptı ı konu mada bu ortaklı ın neler getirebilece ini u cümlelerle de erlendirmi ti;19 “Mü terek menfaatlerimizi sa lam bir müdafaa temeli üzerine kurduk. Bunun için de mü terek hayatımızın hareket noktası olan yurtlarımız üzerinde haklarımıza mutlak surette riayeti tesis ettik. Bu suretle iptida hamlede elzem olan beynelmilel hayat prensibini teyit eyledik. Kinlerin bu kadar hayasızca de ti i topra ımız üzerinde yeni hayat sayfasının bize ümit ve müemmen bir huzur getirdi ini, teyit etti imiz neticeler kar ısında kim hissetmez?” Yevtiç de misakın barı a katkısını vurguladı ı konu masında; “Balkanlarda sulhu takviye suretiyle muasır insanlı ın büyük ülküsünü te kil eden umumi sulha pek büyük müzaherette bulundu umuza kaniiz. mza etti imiz misakın yalnız memleketlerimiz tarihinde de il, ayni zamanda yeni Avrupa’nın tarihinde de erefli mevki alaca ından eminiz” demi ti. 17 18 19 “Balkan Anla ması, Vesikalar”, Ayın Tarihi, Sayı: 3, ( ubat 1934), s.93. C. 10 ubat 1934, s.1. C. 11 ubat 1934, s.6. 182 Balkan misakı üç maddeden olu mu tu;20 “1. Türkiye, Yugoslavya, Yunanistan ve Romanya kendilerinin tüm Balkan sınırlarının güvenli ini kar ılıklı olarak güvence altına alırlar. 2. Yüksek taraflar, bu anla mada gösterilmi çıkarlarını bozabilecek olasılıklar kar ısında alınacak önlemler konusunda aralarında görü meler yapmayı (se concerter) yükümlenirler. Onlar bu misakı imzalamamı olan herhangi bir ba ka Balkan ülkesine kar ı birbirine önceden haber vermeden hiçbir siyasi harekette bulunmamayı ve öteki ba ıtlı tarafların izni olmaksızın herhangi bir ba ka Balkan ülkesine kar ı siyasal hiçbir yüküm üstlenmemeyi yükümlenirler. 3. Bu anla ma tüm ba ıtlı devletlerce imzalanır imzalanmaz yürürlü e girecek ve olanaklı en kısa zamanda onaylanacaktır. Anla ma, katılma iste i ba ıtlı taraflarca olumlu biçimde incelenmek üzere her Balkan ülkesine açık bulunacak ve bu katılma, imzacı öbür devletlerin onaylarını bildirmeleri üzerine geçerli olacaktır.” Misakın imzalandı ı 9 ubat günü bütün Atina sokaklarının dört Balkan ülkesinin bayrakları ile donatılması ve enliklerin yapılması ile olumlu tepkiler sergilenmi ti. Bu arada Türk ve Yunan yöneticileri arasında Balkan Misakını tebrik telgrafları çekilmi ti. Dört Dı i leri Bakanı Atatürk’e çektikleri ortak telgraf ile misakın anlamını ve duydukları hisleri u ekilde belirtmi lerdi;21 “Sulhun esaslı artı ve itimadın menbaı olan istikrara kendisine temin ederek tarsinine matuf Balkan misakını imza ederken, dört hariciye nazırı hürmetkar tazimlerimizin arzına lütfen müsade buyurulmasını rica etmek için zatı devletlerine müracaat ederler ve ayni zamanda zatı devletleri tarafından lütfen gösterilen ve Balkan tarihinde mesut ve kati bir dönüm te kil edecek olan eserin intacına imkan veren müzaheretten dolayı derin minnettarlıklarını beyan ederler”. Maksimos, Titulescu, Yevtiç, Aras 20 21 Düstur 3 Tertip, Cilt 15, s.185,186, smail Soysal, Türkiye’nin Siyasal Anla maları, Cilt I, Ankara, 1985, s.70. C. 10 ubat 1934, s.1. C. 10 ubat 1934, s.6. 183 Atatürk’ün dörtlüye verdi i cevap ise öyleydi;22 “Balkan yarımadasında sulh ve emniyeti takviyeye matuf Balkan Misakının imzası münasebetiyle göndermi oldu unuz sevinçli tel yazınıza kalpten te ekkür ederim. Mevcut bilcümle dostluk ve taahhüdlerin ipkası ve akitlere her türlü tecavüzden içtinapları kararı katisi üzerine müesses olan bu misakın Balkan yarımadasına medeni mesai ile dolu uzun bir emniyet devresi temin edece inden bu suretle zatı alilerinin buyurdu unuz veçhile Balkan tarihinde mesut ve kati bir dönüm noktası te kil edece inden eminim. Balkanlarda saadetin temini hususunda sepkeden mesainizi samimi surette takdir eder ve tebriklerimin kabulünü rica ederim.” Gazi Mustafa Kemal Bu tarihlerde Türkiye için en büyük tehlike, Balkanlarda ve Do u Akdeniz’de istekleri bulunan, sahip oldu u Oniki Ada ile Türkiye’nin kom usu olan italya idi. Bu nedenle Türkiye, talya’nın yayılma politikasına kar ı Balkanlarda istikrar istemekteydi. Atatürk Balkan Misakının kurulmasından sonra daima bunun güçlenmesi için çalı mı tı.23 Balkan Misakı Meclisi, 10 ubat 1934 günü toplanarak a a ıdaki resmi tebli i yayınlamı tı;24 “Balkan Misakı meclisi bugün Dı i leri Bakanlı ında, Maksimos’un ba kanlı ı altında ilk toplantısını yapmı tır. Dört Dı i leri Bakanı Balkanlarda özellikle genel durumu ve bununla birlikte Balkan Misakının, misakı imza eden devletler arasında kurdu u ili kiyi siyasi, iktisadi ve hukuki sahada geli tirme yöntemlerini incelemi lerdir. Dört Dı i leri Bakanı, görü ülen bütün meseleler üzerinde görü lerinin tam olarak uydu unu belirlemi lerdir.” 22 23 24 C. 10 ubat 1934, s.6. Uçarol, Siyasi Tarih, s.579. C. 11 ubat 1934, s.1. 184 Balkan misakının imzalanması nedeniyle Yunanistan Hükümeti tarafından 10 ubat ak amı verilen yemekte konu an Tevfik Rü tü Aras;25 “Eminiz ki bütün dünya, biz Kemalistlerin programında (Dahilde Sulh, Hariçte Sulh) vecizesi ile ifade edilen hattı hareketimiz hakkında icraatimize bakarak hükmünü verdiler. Birinci Dünya Harbinden çıkarılacak iki ders vardır. Birincisi; Gözümün önüne büyük harbi yapmı olan milletleri getirerek diyorum ki, o fena günlerin avdet etmemesi için her eyi yapınız, fakat o zamanlarda yaptı ınız eyleri yapmayınız, kincisi; Felaketlerden kendini korumu ve geleceklerini temin etmi olan Avrupa’nın öbür ucundaki (Batı Avrupa) memleketlerin hareketlerini takip ediniz.” demi ti. Çaldaris burada yaptı ı konu mada; Balkan Misakının dört millet için uzun bir sulh devresine i aret olaca ına inandı ını belirterek bu eseri yaratmı olan dört dı i leri bakanına ükranlarını iletmi ti. Titulescu da ayni yemekte yaptı ı konu mada; Balkan Misakı fikrinin basit oldu unu, sulha yönelik oldu unu, sulhun kayna ının itimat, onun da kayna ının istikrar oldu unu söylemi ti. Yunanistan Cumhurba kanı Zaimis Balkan Misakının imzalanması nedeniyle Atatürk’e bir tebrik telgrafı göndererek Yunan halkının hislerine tercüman olmu tu;26 “Balkan anla ması misakı münasebetiyle zatı devletlerine, Balkanlarda sulhu, istikrarı temin eden bu mesut hadiseden do an sevincimi arza müsaraat eder ve bu vesile ile hararetli tebriklerimin kabulünü rica ederim. Bunu hazırlayan de erli devlet adamlarının çalı ması neticesi olan bu eser altına imza koyan devletlerin sulh için kati ifadeleri sayesinde husul bulmu tur ve Yunan halkının asil Türk milletine olan dostluk hislerini teyit etmektedir.” 25 26 C. 12 ubat 1934, s.6. C. 12 ubat 1934, s.6. 185 Atatürk’ün aynı gün Zaimis’e çekti i cevap niteli indeki telgrafta u cümleler yer almı tı:27 “Balkan çalı ma misakının imzalanması münasebetiyle zatı devletlerinin tebriklerini büyük bir sevinçle aldım ve samimiyetle te ekkür ederim. Misakı imza eden memleketlerin devlet adamlarının anlayı ve uza ı görü leri muadil olan misak ile Balkanlarda bir sükun ve saadet devresi açtıklarını görmekle bahtiyarım. Asil Yunan milleti ile Türk milleti arasında mevcut olup bütün Balkan milletlerinin birbiri ile karde olmaları yolunda inki af eden dostlu un bu vesile ile bir kere daha teeyyüt etti ini görmekten sureti mahsusa da zevk duymaktayım.” C. Balkan Misakına Kar ı Tepkiler Yukarıda belirtilen tebrikatın yapıldı ı gün Balkan Misakına kar ı ilk tepki beklendi i gibi Bulgar basınından gelmi ti. Mir gazetesinin 11 ubat tarihli nüshasında; Bu itilafın Balkan Misakı mahiyetinde addedilemiyece i sadece müttefikler arasında aktedilmi bir itilaftan ibaret oldu u, bu itilaf mahiyetini muhafaza ettikçe bir sulhü müsalemet eseri de il, bir nifak eseri olaca ını yazmı tı. Demokratchiski gazetesinin ayni tarihli nüshasında; misakın lafzı ve manası itibariyle Briand Kellog misakı zihniyetine muhalif oldu u de erlendirilmi ti. Yunanistan’da ise misaka kar ı olanların ba ında Venizelos yer almı tı. Eski Yunan Ba bakanı ve Balkan Misakının ate li savunucularından Venizelos Girit’te yaptı ı açıklamada muhalefetinin nedenlerini öyle açıklamı tı;28 “Yunanistan’ın Türkiye ve Romanya ve Yugoslavya ile ayrı ayrı yaptı ı itilaflar neticesinde sulhü temin ettikten sonra ve belki de ayni ekilde Bulgaristan ile bir itilaf aktetmesi de mümkün oldu undan artık Bulgaristan’ın dahil olmadı ı bir Balkan Misakına girmesi lüzumsuzdu. Keza Yunanistan talya’nın dostane nazarını da temin etmeliydi.” 27 28 C. 12 ubat 1934, s.6. C. 20 ubat 1934, s.1. 186 Balkan misakı konusunda uzla ma arayı ı içine giren Yunan parti liderleri ubat ayının son günlerinden itibaren Çaldaris ba kanlı ında düzenlemi lerdi. Venizelos 1 Mart günü yapılan toplantıda;29 toplantılar talyan telkini neticesinde Bulgarların misaka girmedi ini, Yunanistan’ın herhangi bir çatı ma ile kar ıla masından korktu unu, bu tehlikeye kar ı bir teminat bulunmadı ını söylemi ti. Venizelos, Yunanistan’ı garanti altına alacak çözümleri de öyle sıralamı tı; “Parti ba kanları henüz misakı onaylamamı lardır. Bunun karakterinin de i tirilmesi, Tevfik Rü tü Bey’in kendi memleketini harp tehlikesinden kurtardı ı gibi Yunanistan’ın da kurtulmaya çalı ması lazımdır. Mesela Sırbistan, talya’nın müttefiki olan Arnavutluk ile harbe tutu ursa Yunanistan’da talya’ya kar ı cephe almak taahhüdünden kurtarılmalıdır ve ngiltere’yi memnun etmek için Bulgaristan’ın da misaka girmesi temin edilmelidir.” Yunan parti ba kanlarının 2 Mart günü görü melerinde konu an Papanastasiu;30 Hükümetin, bu misakı imzalayan di er devletlerle Yunanistan’ı askeri taahhütlerden kurtarmak için yeni bir müzakere kapısı açmadı ını, misakın Bulgaristan’ın ve Arnavutluk’un da girmesini temin etmesi gerekti ini söylemi ti. Daha sonra söz alan Venizelos; misakın ilgili devletlerle tekrar müzakere edilmesi gerekti ini, Yunanistan’ı askeri taahhütlerden kurtarıncaya kadar ve Yunanistan’ın talya’ya kar ı askeri hareketlerde bulunma mecburiyeti kaldırılıncaya kadar misakın meclislerde tasdikinin tehir edilmesini istemi ti. Ayni toplantıda konu an Maksimos; Misakın hemen tasdikinin gerek memleket, gerekse hükümet için namus meselesi te kil etti ini, esasen Yunanistan’ın hiçbir askeri taahhütte bulunmadı ını, misak te kil edilmedi i takdirde memleketin dostlarına kar ı taahhüdünü ifa etmemi vaziyete dü ece ini söylemi ti. 3 Mart günü yapılan görü melerde Venizelos, Kafandaris ve Mihalakopulus, hükümetin misakın tasdikinde ısrar etmesi halinde itirazlarının sebeplerini halka açıklayacaklarını duyurmu lardı. Mihalakopulos; Yunanistan’ın askeri taahhütlerinin 29 30 C. 2 Mart 1934, s.1,6. C. 3 Mart 1934, s.1. 187 öncelikle ilgili devletlerle müzakere edilmesi, sonra meclise getirilmesini istedi. Parti görü lerini Ayan Meclisi müzakerelerinde açıklayaca ını da ekledi.31 Yunanlı liderler arasındaki görü melerden bir sonuç çıkmaması kamuoyunu olumsuz etkilemi ti. Bu arada Metaksas’ın; “Yunanistan’ın di er devletlerle askeri taahhütte bulunmaması ve misakın bazı maddelerinin daha anla ılır ekilde düzenlenmesi” yolundaki teklifini olumlu bulan liderler 4 Mart günü ortakla a resmi bir tebli yayınlamı lardı. Tebli metni öyleydi;32 “Akide ait hususların derin bir analizinden sonra, M. Metaksas müzakeratın sonlarına do ru bir teklif irat etmi ve bu teklifi muhalefet liderleri kabul etmi lerdir. Bu teklif münderecatına göre, hükümetin bazı mülhemler do uran bir nokta hakkında malumat vermesi lazımdır. Hükümet böyle bir itilafa vüsul için bu teklifi halisane bir ruh içinde tetkik etmeyi kabul eylemi tir.” Atina’daki bu geli meler Bulgaristan’ın Balkan Misakının suya dü tü ünü de erlendirmesine sebep olmu tur. Bulgaristan kralı Boris ile Yugoslavya kralı Alexandre’ın görü melerini ve Yunan muhalefet liderlerinin görü meleri misakın gerçekle emiyece i yolunda Bulgaristan’a büyük umutlar vermi ti.33 D. Balkan Misakının TBMM’nde Görü ülmesi ve Kabul Edilmesi TBMM 6 Mart 1934 günü Balkan Misakını görü mü tü. Önce Tevfik Rü tü Aras bir konu ma yapmı , daha sonra zmir mebusu Halil Bey ve zmit mebusu Sırrı Bey’in konu maları bunu takip etmi ti. Tevfik Rü tü Aras yaptı ı konu mada;34 “Balkan Misakı bu bölgede öteden beri takip etti imiz barı , güvenlik ve kom ularımızla iyi geçinme politikamızın mutlu bir sonucu ve Balkan tarihinde 31 32 33 34 C. 4 Mart 1934, s.1. C. 5 Mart 1934, s.5. C. 9 Mart 1934, s.1. TBMM Zabıt Ceridesi, Devre 4, Cilt 20, çtima 3, 24. nikat, s.14-18, C. 7 Mart 1934, s.1,5. 188 anslı bir geli me ve Balkan milletleri arasında bir karde lik devrinin açılma belgesidir” demi ti. zmir mebusu Sırrı Bey ise; Balkan Misakının tohumunun Sofya’da Ata emiliter Kola ası Mustafa Kemal tarafından atıldı ını, fidesinin Ankara’da Gazi Mustafa Kemal Pa a Hazretleri tarafından yeti tirildi ini vurgulamı tı. Görü melerden sonra yapılan oylama ile TBMM Balkan Misakını kabul etmi ti. Balkan Misakı yıllardan beri izlenmekte olan Türk Dı Politikasının ana ilkelerine, millet ve memleketin yararına uygun bir anla ma idi. Ortak sınırlarımızın kar ılıklı korunması konusunda önce Yunanistan ile bir anla ma yapılmı , bunu Yugoslavya ve Romanya ile yapılan anla malar izlemi ti. Balkan Misakının niteli i imza eden devletler arasında kar ılıklı olarak konu masını öngörmekte, bununla Balkanlarda yeni bir barı ve huzur dönemi açılmaktaydı.35 E. Balkan Misakının Yunan Meclisinde Görü ülmesi ve Kabul Edilmesi Venizelos ve di er muhalefet partileri Balkan Misakı beyannamesinde “Yunanistan’ın büyük devletlerle sava a girmeyece i” eklindeki ifadenin bulunmasında ısrar edince onay konusunda tereddütler ya anmı tı.36 Papanastasiu’nun aracılı ı ile hükümetin muhalif partilerle uyu ması sa landı. Beyannamede; “Yunanistan büyük bir devletle muharebe vaziyetine girmeye hiç bir zaman mecbur olmayacaktır” yerine “Yunanistan büyük bir devletle harbe girmeyecektir” cümlesi kabul edildi, böylece Venizelos ve muhalifler sonuçtan memnun oldular.37 Bu geli melerden sonra Yunan Hariciye Encümeni misakı meclise göndermi ,38 Yunan Meclisi 16 Mart günü misaki ittifakla kabul etmi ti.39 Maksimos 35 36 37 38 39 Çoker, Türk Parlamento Tarihi, s.493. C. 10 Mart 1934, s.1. C. 11 Mart 1934, s.1. C. 13 Mart 1934, s.1. C. 17 Mart 1934, s.1. 189 onaydan sonra yaptı ı konu mada; Gazi Hazretlerinin nurlu ir atları ile kurulan Türk-Yunan dostlu unun Balkan Misakının temeli oldu unu söylemi , nönü ve Aras’ın faaliyet ve gayretlerinin sulha büyük hizmetleri oldu una i aret etmi ti. Yunan Senatosu misakı 29 Mart gününden itibaren görü meye ba lamı tı.40 Bu görü meler sırasında Maksimos’a, imza eden ülkeler arasında gizli protokol bulunup bulunmadı ı sorulunca iddetli münaka alar ba lamı tı.41 Senatonun 2 Nisan 1934 günlü toplantısında üyelerden misakın onaylanmasını isteyen Maksimos öyle konu mu tu;42 “Bu beynelmilel misakın esasları benim ve Ba vekil Çaldaris’in, Ankara’da dost Türk milletinin Büyük Reisi ve O’nun mümtaz mesai arkada ları ile vaki olan telakkimiz ve Yugoslavya kralı Hazretlerinin Korfu’ya u ramaları ve Romanya Dı i leri Bakanı M. Titulescu’nun ziyareti sırasında atılmı tır.” Daha sonra söz alan Kavala senatörü M. Starnolis yaptı ı açıklamada;43 Anayasa’nın 82 nci maddesine göre (varsa) gizli protokolün uygulanmayaca ı, 83 ncü maddesine göre de Millet Meclisi ve Senato onaylamadıkça hükümetin harp ilan edemiyece ini, misakta endi e edecek bu durum olmadı ı için muhalefet olarak onayladıklarını belirtmi ti. Görü melerden sonra Senato Misakı onaylamı tı. Balkan Misakının her iki mecliste onaylanmasına kar ın Venizelos’un muhalefeti devam etmi ti. Bu konuda Çaldaris;44 “Münaka alar yüzünden Yunanistan’ın u rayaca ı zararların altında M. Venizelos da ezilecektir” diyerek tepkisini belirtmi ti. Misakın onaylanması konusunda muhalif partilere bir türlü güven gelmedi i gibi, ba ta Venizelos olmak üzere Balkan Misakı aleyhine kı kırtmalar devam etmi ti.45 40 41 42 43 44 45 C. 29 Mart 1934, s.3. C. 30 Mart 1934, s.1. C. 4 Nisan 1934, s.3. C. 4 Nisan 1934, s.1. C. 12 Nisan 1934, s.1,2. Muharrem Feyzi, a.g.e., s.62. 190 F. Balkan Misakı ve Ekleri Balkan Misakı ve ekleri bir bütün olarak incelendi inde anlamı ve kapsamı ortaya çıkmaktadır. Atatürk’ün hazırlık döneminden sonuna kadar titizlikle takip etti i Balkan Misakı, O’nun Türk Dı politikasına bir arma anı olarak damgasını vurmu tu. Balkan Misakı ve eklerinin olu turdu u on belge unlardan olu uyordu;46 Balkan Anla ma Misakı (Atina, 9 ubat 1934) Ekli protokol (gizli) (Atina, 9 ubat 1934) Türk Dı i leri Bakanı’nın Sovyetler Birli i Dı i leri Komiserine Sundu u Demeç (Atina, 9 ubat 1934) Öteki imzacı üç Dı i leri Bakanı’nın çekince niteli indeki bu Türk Demecini kabul etti ini gösteren demeci (Atina, 9 ubat 1934) Askeri sözle meler ba ıtlanması gere ine ili kin I sayılı (gizli) imza protokolü (Atina, 9 ubat 1934) Balkanlar’da güvence altına alınan sınırların çizelgesini içeren II sayılı (gizli) protokol (Atina, 9 ubat 1934) Yunanistan’ın daha sonra koydu u genel çekinge Türkiye’nin Yugoslavya ve Romanya ile imzaladı ı (gizli) askeri sözle meler (Cenevre 5 Haziran 1934) Balkan Misakı örgütünün statüsü (Ankara 2 Kasım 1934) Balkan Misakı devletleri ile Bulgaristan arasında, kuvvete ba vurulmaması ve 1919 Nevilly Barı Antla masının kimi hükümlerinden vazgeçilmesi konusunda yapılan anla ma (Selanik, 31 Temmuz 1938). 46 smail Soysal, Balkan Paktı, 1934-1941 TTK Basımevi, Ankara 1985, s.158. 191 Bu belgelerin olu umu ile ilgili geli meler ve belgelere ait ayrıntılar müteakip fıkralarda açıklanmı tır. 1. Balkan Misakı 4 ubat 1934’te Belgrat’ta parafe edilen ve 9 ubat 1934 te Atina’da imzalanan Balkan Misakı dört Balkan ülkesi arasında daha önce kapsamı açıklanan üç maddesi ile temel anla ma niteli inde idi. 2. Ekli protokol (gizli)* Balkan Misakı imzalandı ı sırada, Dört Dı i leri Bakanı üstlendi i yükümlülüklerin anlatımını a a ıda gösterildi i biçimde, açıklı a kavu turmak ve bu açıklamaların misakın ayrılmaz bir parçası oldu unu kesinlikle belirtmek gere ini duymu lardır. 1 nci maddeye göre; 3 ve 4 Temmuz 1933 Londra Sözle melerinin 2 nci maddesinde öngörülen saldırı eylemlerinden birine giri ecek herhangi bir ülke saldırıcı sayılacaktı. 2 nci maddeye göre; Bu misakın hiç bir devlete kar ı yönelmedi i, amacının Balkan sınırlarını bir Balkan devletince giri ilecek herhangi bir saldırıya kar ı güvence altına almak oldu u bildirilmi ti. 3 ncü maddeye göre; Taraflardan biri Balkanlı olmayan bir devletin saldırısına u rarsa ve bir Balkan devleti o anda veya sonra bu saldırıya katılırsa, anla ma hükümleri bu devlete kar ı tümüyle uygulanacaktı. 4 ncü maddeye göre; Taraflar bu misakın amacına uygun sözle meler yapmayı, bu maksatla 6 ay içinde görü melere katılmayı kabul etmi lerdi. * Balkan Misakına Ekli Protokol Türkiye’de gizli tutuldu undan, Fransızca aslı Milletler Cemiyeti Anla malar Dizisi C.153 Kütük No: 3514’te bulunmaktadır. smail soysal, a.g.e., s.158. Adı geçen protokol ngiltere’de yayınlanan Thames gazetesinin 28 Nisan 1934 tarihli sayısında yer almı tır. C. 29 Nisan 1934, s.1,6. Balkan Misakına ba lı gizli belgelerin tamamı için TBMM’nde özel bir oturum düzenlenmi ve Meclis bunları 25 Ekim 1934 günü 2584 sayılı yasa ile onaylamı tır. Bkz. Düstur 3 Tertip, Cilt 15, s.1550. 192 5 nci maddeye göre; Balkan Misakının daha önceki yükümlülüklere aykırı dü memesi nedeniyle, bu maksatla yapılmı anla malar ve bunlara ba lı sözle meler geçerlili ini sürdürecekti. 6 ncı maddeye göre; Misakın giri kısmındaki “Daha önceki ba ıtsal yükümlülüklere saygılı olmaya kesinlikle kararlı” cümlesi taraflar için devletleri arasındaki anla malara saygı anlamına gelmekteydi. 7 nci maddeye göre; Bu misakın bir savunma aracı oldu u misakın ortaya koydu u yükümlerin Londra Sözle mesinin 2 nci maddesine göre taraflardan birinin bir ba ka devlete saldırıya geçmesi halinde sona erece i ortaya konmu tu. 8 nci maddeye göre; Taraflar iki yıl içinde ya da belirleyecekleri süre içinde misakın aktın yükümlerini uygulamaya ba layacaklardı, misakın süresi en az be yıl ve daha fazla olacaktı. Misakın ilk dönemi hiçbir surette yedi yıldan az olmayacaktı. 9 ncu maddeye göre; Her ülkenin yasaları uyarınca misakın onaylanması halinde taraflar birbirlerine bilgi vereceklerdi. 3. Türkiye’nin Balkan Misakına çekince koydurmasından önce yürütülen diplomasi ve geli en olaylar 1925 Türkiye-Sovyet Saldırmazlık Paktı ve 1929 uzatma protokolü gere ince, Türkiye’nin Balkan Misakını imzalaması için Sovyetlerin rızasını alması gerekiyordu. Tevfik Rü tü Aras, misak henüz proje halinde iken Cenevre’de Sovyet Dı i leri Bakan Yardımcısı Litvinof’a bilgi verdi ini, bu a amada Litvinof’un; Sovyet Hükümetinde, Türkiye’nin Balkan siyaseti nedeniyle de iki ülkenin dostluk ve samimiyetinde bir üphe olu madı ını belirtti ini söylemi ti.47 Misak ile ilgili görü melerin ilerledi i 1934 ubatının ilk haftasında Tevfik Rü tü Aras Belgrat’tan gönderdi i telgrafta;48 Ankara’dan ayrılmadan önce misak projesini Litvinof’a 47 48 Türk Dı Politikasında 50 Yıl, Cumhuriyetin lk On Yılı ve Balkan Paktı (1923-1934), T.C. Dı i leri Bakanlı ı Ara tırma ve Siyaset Planlama Genel Müdürlü ü, Ankara, 1973, s.326. A.e., s.327, 328. 193 verdi ini ve gizli protokol projesini de kendisine gönderdi ini belirttikten sonra, taraflardan birinin di erine saldırısı halinde misakla ilgili yükümlülü ün ortadan kalkması ve tarafların di er devletlerle anla maları gere i di er yükümlülüklerinin devam etmesinin benimsendi ini iletmi ti. Aras’ın Sovyetlerin taleplerini kar ıladı ından emin olmasına kar ın, diplomatik geli meler bu iyimserli i do rulayacak yönde de ildi. Bakanlar Kurulu Belgrat’tan gönderilen gizli protokolü incelemi ve Sovyetlerin Ankara Büyükelçisi Suriç ile görü üldükten sonra itiraz edilecek üç nokta belirlenmi ti; Birincisi; Balkan hudutlarını tarif eden 8 nci maddeden Besarabya anlamı çıkarılmamalı idi.* kincisi; Taraflardan birinin saldırısı halinde misakın ona kar ı hükümsüz kalmasını kapsayan 8 nci madde, Ankara’daki mevcut metin de il Moskova’dan Sovyet Büyükelçili ine gelen metin esas alınarak sonuca ba lanmalı idi: Üçüncüsü; Balkan devletleri ve Balkan hudutlarının tarif edilmesi faydalı idi ancak bu konuda Suriç’in konu maları dikkate alınmalı idi. Misak konusunda Sovyetlerin itirazı 2 ubat 1934’ten itibaren Ankara – Moskova hattında a a ıda ayrıntıları açıklanan yo un bir diplomasi trafi ine neden olmu tu.49 Belgrat’tan alınan parafe edilmi metni gören Suriç, protokolün hemen hemen hiçbir noktasını be enmemi , uzun tartı malardan sonra Moskova’dan talimat alaca ını söylemi ti. 5 ubat günü Atatürk’ün evinde yapılan görü melerde ükrü Kaya’nın ısrarlı tutumu kar ısında Suriç biraz daha yumu amı tı. Dı i leri Bakanlı ı Moskova’ya gönderdi i telgrafta Suriç’in itiraz etti i iki noktanın kaldı ı bildirilmi ti; * 49 Sovyetler Besarabya’yı Romanya sınırları içinde kabul etmiyor ve belgelerde bu gösterilmesini istemiyordu. Dı i leri, Balkan Paktı, s.328. A.e., s.329. ekilde 194 Suriç ilk olarak, Balkan sınırları tarifinin Besarabya’yı kapsamasından çekinmektedir. Bu endi enin ek bir protokol veya mektup teatisi ile giderilmesini söylemi tir. kinci olarak, taraflardan birinin bir ba ka devlete saldırması halini konu alan protokolün 7 nci maddesinin Litvinof projesi* adını verdi i metne göre yazılmasında ısrar etmektedir. Moskova Büyükelçisi H. Ragıp Baydur Litvinof ile yaptı ı görü meyi detaylı bir telgraf ile Türkiye’ye iletmi ti. Telgraf kapsamında verilen bilgilere göre;50 Litvinof’un, Aras’ın ilk açıklamalarından Balkan Misakının tarafları saldırıdan koruyacak bir anla ma oldu unu de erlendirerek endi eye dü medi ini, ancak Ankara’da Suriç ile görü tükten sonra yapılacak anla manın bir savunma ittifakı oldu unu, bunun da Balkan hudutlarını kapsadı ını ö rendi i belirtilmi tir. Balkanlar dı ından bir devletin, taraflardan birine saldırısı halinde di er Balkanlı devletin buna katılması sonucu Balkanlar dı ındaki devletle kar ı kar ıya gelinece i de belirtilmi ti. Litvinof bu misaka göre saldırganın tarifinin zor oldu unu, sonuçta Romanya’nın Rusya’ya kar ı siyasi olarak güçlenmi olaca ını vurgulayarak “Biz bu misakı sevmiyoruz ve sevmeyece iz” demi ti. Sovyetlerin itirazlarını kapsayan ve Baydur’un telgrafla gönderdi i bu rapordan sonra Suriç’in sonuç almak için giri imlerini sürdürdü ü anla ılıyordu. Bunun üzerine nönü Bakanlar Kurulu kararına dayanarak Tevfik Rü tü Aras’ı görü melerde bulunmak üzere Ankara’ya ça ırmı tı.51 Ankara dı ında bulunan Atatürk bu durumu ö renince 7 ubat tarihinde nönü’ye çekti i telgraf ile; Ankaraya dönünceye kadar Aras’ın dönü ü ile ilgili * 50 51 Mevcut protokol ile Litvinof projesi arasında en önemli fark, hangi hallerde üye ülkeye kar ı misak yükümlülü ünden serbest kalınaca ı konusudur. Litvinof bu durumu daha genel ve bu yüzden daha ba layıcı bir ekilde ifade ederken, mevcut protokolde Londra sözle mesine gönderme yapılarak saldırı halleri daha belirgin bir ekilde anlatılmaktaydı. Dı i leri, Balkan Paktı, s.328. A.e., s.330. A.e., s.331. 195 talimatın ertelenmesini rica etmi ti. Atatürk buna ek olarak gönderdi i telgrafta da dü üncelerini öyle sıralamı tı;52 “1. Balkan Misakında, Balkan Devletlerinin Balkanlardaki ortak sınırları için kar ılıklı güvence verilmesi söz konusu idi. Tevfik Rü tü Bey ile birlikte öteden beri üzerinde dü ündü ümüz temel bu idi. Bu noktayı Tevfik Rü tü Beyin çok iyi kavradı ını sanıyorum. Bu temele göre Balkan Devletleri sınırları “en général” (genel olarak) öngörülmeyip onların yalnız ortak sınırlarının kar ılıklı olarak güvence altına alınması formülü kullanılacak idi. Tevfik Rü tü Beyin bu kadar açık ve anlamı belirgin bir noktada yanılgıya dü ece ini ya da aldatılaca ını sanmıyorum. Görülüyor ki, parafe edilen sınır formülünde noksan olan bir “Balkan” sözcü üdür. Bu noktanın kendisinden ivedilikle sorulması gerekir. (8. Maddenin ilk fıkrası) “2. Ba ıtlı Devletler, birbirlerine kar ı ya da genellikle Balkanlılar dı ındaki sınırlar üzerinde saldırıya geçecek olursa misakın ortadan kalkaca ı (Md. 7) yolundaki öneri ve formül de a a ı yukarı Suriç’in Tevfik Rü tü beyin elinde gördü üm yazısı idi. Bu anlatım ve ko ulun Misak metni içinde ya da Protokolde yazılmı olması, sizin de bildirdi iniz gibi, önemli olmaması gerekirse de, böyle bir hükmü Protokola bırakanların özel bir amacı yoksa Rusların itiraz ettikleri noktayı metne almakta ne sakınca vardır? Bu konuya Devletlerin itiraz için gerekçe göstereceklerine ihtimal vermem. Sorunun çözümü için i aret olunacak noktalar unlardır: Balkan Misakı bu Devletlerin Balkan sınırları için olup onunla sınırlıdır. Böylece, Rusların Besarabya sorununu ortaya sürmelerine neden kalmaz. Bu nokta basit bir biçim sorunudur. Bunu da Atina’da de i tirmek olanaksız de ildir, kanısındayım. Bu dü üncelerledir ki, Tevfik Rü tü Beyi geri ça ırmaksızın bir taraftan Atina’da onunla bir taraftan da, Ankara’da Suriç’ten çok, Moskova’daki Devlet adamlariyle temas ederek konuyu sonuçlandırmanın do ru oldu unu arzetmi tim. u noktayı da aydınlatmayı uygun görürüm ki, Belgrad’da parafe edilmi olup Per embe günü Atina’da kararla tırılmı bulunan Misak Londra’da Avam kamarasında bir soru üzerine Britanya Hükümetince de olumlu kar ılanmı , bütün Fransa’da ve Cenevre’de Milletler Cemiyeti çevresinde büyük övgüler kazanmı tır. Misakımızın Rusların etkisiyle Türkler tarafından bozulmu oldu unun ortaya çıkmasının geni yankılarını takdir buyurursunuz. Dikkatli ve çok ihtiyatlı olmayı tavsiyeye gerek görüyorum. Sizi temin ederim ki, bütün dünyaca yüksek ba arı olarak gösterilen ve özellikle asıl giri imi Türklerden geldi i bilinen bu Balkan birle mesi ba larken, bir Suriç’in 52 Dı i leri, Balkan Paktı, s.331-333. 196 ısrarı yüzünden, geriye dönü Türkiye Cumhuriyetinin bugünü ve gelece ine kar ı bir damga olur. Ricam udur: Durumu ve sorunu bir kez daha inceleyerek, Tevfik Rü tü Beyi geri almaksızın, yukarıda belirtti im noktaları ona düzelttirerek ve Ruslarla aramızdaki. Andla mayı bütünüyle koruyarak Balkan Misakını, dedi im gibi, Atina’da ve olanaklı ise –ki daha iyi olur- stanbul’da imzalatmaktır. Hatırıma gelen unları da söyliyeyim: talyanlar bu Misakın yapılmasını istemezler, Bulgarlar da, onların uydusu olarak, birlikte giri imler yapmı olabilirler. Macaristan ve Avusturya’dan sözetmek istemem. Rus dostlarımız böyle bir giri imin etkisi altında, Tevfik Rü tü beyin bir kelime oyununa dikkatsizli i yüzünden, Devletimiz için çok önemli olan bu Misakı bozma a kalkı mı olmasınlar! Size tüm dü ündüklerimi oldu u gibi yazıyorum. Siz ve arkada lar bu noktalar üzerinde dü ündü ünüz bir sırada benim size kavu makla onur duyaca ımı bildirir, sevgi ve övgü ile gözlerinizden öperim, smet’ci im.” Gazi M. Kemal Atatürk’ün bu talimatında Sovyetleri tatmin etmek için elden gelenin yapılması istenilmekle birlikte, onlara verilecek ödünün sınırları da çizilmi oluyordu.53 Aras’ın Atina’daki çalı maları devam ederken Sovyetler’in Romanya ile olan sınırının kapsam dı ında kalması için Balkan ülkelerinin sınırları (II. Sayılı gizli imza protokolü) tek tek sayılmı tı. Aras, bunu gerçekle tirebilmek için Yunanistan ve Yugoslavya’nın Arnavutluk ile olan sınırlarının metinde yer almasını kabul etmek zorunda kalmı tı. Geli meleri Ankara’ya bildiren Aras, Sovyetlerle dostluk ve i birli ine ba lı kalmanın yararlarını kabul etmekle birlikte onların tek yanlı davranı larını açıklamaktan geri durmamı tı.54 Yapılan düzenlemelerden yine tatmin olmayan Sovyetler* Romanya ile ili kileri yüzünden öteki Balkan Devletleri ile herhangi bir sorunla kar ıla mak 53 54 * Soysal, Balkan Paktı, s.174. A.e., s.175. Sovyetlerin açıkça söyleyemedi i durum uydu; Besarabya’yı geri almak üzere Romanya ile sava a girer de, Bulgaristan da Sovyet müttefiki olarak Dobruca’yı almak için Romanya’ya saldırırsa Türkiye (ve paktın öbür iki üyesi) protokolün 3 ncü maddesi gere ince Bulgaristan’a kar ı harekete geçecektir. Bulgaristan, Rusya’nın müttefiki oldu u için bundan bir tehlike do abilir. Kaldı ki Romanya 3 ncü madde ile avantaj sa layacak, Bulgaristan’ı belki de hareketten alıkoyacak, Sovyetlerle ili kilerinde daha uzla maz bir tutum içine girecek ve Besarabya’nın geri alınmasında zorluklar yaratmı olacaktır. Sovyetlerin, saldırganın 197 istemiyordu. Sovyetler’in bu ısrarı üzerine nönü Atina’da bulunan Aras’a 8 ubat günü a a ıdaki telgrafı göndermi ti.55 “Sayın Cumhurba kanı ile birlikte Misakı ve Protokolü inceledik. Gerek kendi çıkarlarımız, gerek Rusya ile ili kilerimiz ve açık yükümlülüklerimiz, gerekse Balkan Misakının amaçlarından esinlenerek kimi de i ikliklerin yapılmasını kendimiz için yararlı bulduk. a) Balkan sınırları anlatılmalı ya da sayılmalıdır. Yazdı ımız gibi, Arnavutluk’tan sık sık sözedilmesinden kaçınmak için Balkan sınırları Balkan Devletlerinin kendi aralarındaki sınırlardır, denilmesi yeterlidir. b) Bugün Suriç’e verdi imiz bir yazıda, Balkanlardaki bugünkü “Ülkesel düzen” deyimi vardır ki, bu Romanya’nın bir Balkan Devleti sayılması ve bu sıfatla Balkan Misakını imzalayabilmesi nedeniyle, Besarabya da onun kapsamı içine girer. Moskova Andla ması (1921 Türk-Sovyet Dostluk Andla ması) uyarınca Besarabya’nın Romanya’ya ba lanmasını tanıyamıyaca ımıza göre, bu anlamı “Balkan Devletleri arasındaki sınırların güvence altına alınması” gibi bir hükümle ortaya koymak zorunlu u vardır. c) Biz de gördük ki, Protokolün 3. Maddesini kaldırmak hepimiz için yararlı olur. Çünkü Misakın 2. Maddesinde bu anlam zaten vardır. d) Protokolün 6. Maddesinde “aramızdaki Andla malardan” azınlıklara ili kin hükümleri anlıyoruz. Ancak ba kaca andla maları da kapsam içine sokmu tuk. Ba kaca andla malar deyimini çıkarmak ya da belirgin duruma getirmek gerekir. e) 3. Madde kaldırılmazsa, 7. Madde yerine Litvinof formülünü koymakta sakınca yoktur. Kaldı ki, “genellikle bir saldırı eylemi” deyiminden anla ılan Kellogg ve Londra Paktlarına aykırı bir saldırı oldu unu Suriç bildirmi ti. Bu çerçevede kaygıya neden olmaz. f) Protokolün 8. Maddesine “Balkanlarda” deyiminin eklenmesi yerindedir”. nönü’nün bu talimatından sonra aynı gün (8 ubat 1934) Mare al Fevzi Çakmak’ın da katıldı ı Bakanlar Kurulu durumu yeniden incelemi ve Aras’a de i iklikleri kapsayan yeni bir talimat daha gönderilmi ti.56 Buna göre; 55 belirlenmesinin zor oldu unu ileri sürmesini ve Londra Sözle mesine gönderme yapılmasını istemeyi ini Besarabya konusunda serbest kalmak özlemi ile açıklamak gerekir. Soysal, Balkan Paktı, s.173. A.e., s.176. 198 “1. 8. Maddeye “Balkanlarda” deyiminin eklenmesi, Balkan sınırlarının tanımı ve Türkiye tarafından Protokole ek bir Deklarasyon (çekince) yapılması Sovyetlerin son talepleridir. Deklarasyonun en son metnini bugün size bildirdik. Anlamı udur. Hiç bir durumda Türkiye SSCB’ne kar ı olan bir eyleme katılma a kendisini yükümlü saymayacaktır. Bakanlar Kurulu bu üç istemin sa lanmasını ve Paktın böylece imzalanmasını kararla tırmı tır. Bu sabah Sovyet Büyükelçisi “Rusya’nın istekleri sadece bunlardır” demi tir. 2. 3. Maddenin kalmasının yararı konusunda Aras’ın dü üncesini Bakanlar kurulu kabul etmi tir. Maddenin çıkarılmaması uygundur. 3. 7. Madde yerine Ruslar kendi formüllerinde ısrarından vazgeçmi tir. Ancak kanımızca bu Maddeyi Litvinof formülüne göre yazmak iyi olur. Böylece onları bir kat daha tatmin etmi oluruz. 4. Ruslar Misakın giri kesimindeki “Balkanlarda ülkesel düzen” üzerinde bir istekte bulunmamı lardır. E er Besarabya konusu ile ilgili olarak üzerinde dururlarsa “Balkanlarda” yerine “Balkan Devletleri arasında” denilebilir. 5. Protokolün 6. Maddesindeki öteki konuların da Balkan Devletleriyle sınırlı oldu u görülüyor. Bir istemde bulunma a gerek yoktur”. eklindeki düzenlemeler öngörülmü tü. Atina’da bulunan Tevfik Rü tü Aras, aldı ı talimatları gözönünde tutarak, öbür üç devletin Dı i leri Bakanları ile son dakikalara kadar çetin tartı malarını sürdürmü ve metine a a ıdaki düzeltmelerle son ekli verilmi ti;57 Protokolün 3 ve 7 nci maddeleri aynen kalmı , Türkiye’nin çekincesi Sovyetlerin istedi i biçimde konulmu , mza protokolünde Balkan sınırları tek tek sayılmı , 8 nci maddeye “Balkanlarda” ibaresi eklenmi , Eski anla malara saygıya ili kin 6 ncı maddeden sadece “ve benzerleri” sözcü ü kaldırılmı tı. 56 57 Soysal, Balkan Paktı, s.177. A.e., s.178. 199 4. Türk Dı i leri Bakanının Sovyetler Birli i Dı i leri Komiserine Sundu u Demeç Balkan Misakına bir çekince olarak Türkiye’nin Sovyetler Birli ine verdi i güvence öyleydi;58 “Türkiye’nin Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birli i’ne kar ı yönetilmi herhangi bir eyleme, hiçbir zaman, katılmak durumuna girmeyi kabul etmeyece ini, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti adına açıklamaktan onur duyarım.” Atina 9 ubat 1934 Tevfik Rü tü Aras “Bu demeç Balkan Misakının ayrılmaz bir parçasıdır.” 5. Türkiye dı ında kalan di er üç imzacı devletin Dı i leri Bakanlarının demeci Öteki üç imzacı devletin dı i leri bakanları üçlü demeçle Tevfik Rü tü Aras’ın demecini kabul etmi lerdir. Bu demeç öyleydi; “Romanya, Yugoslavya ve Yunanistan Dı i leri Bakanları, Sayın Tevfik Bey’in demecini not ederek, bu demecin Balkan Misakına ve her üç devletçe izlenen barı politikasına aykırı olmadı ını açıklar” Atina 9 ubat 1934 Titulescu Yevtiç Maksimos 6. Askeri sözle meler ba ıtlanması gere ine ili kin I sayılı (gizli) imza protokolü (Atina 9 ubat 1934) Ekli protokolün 4 ncü maddesine göre “altı ay içinde görü melerine ba lanacak olan sözle meler”den neyin anla ıldı ı I sayılı gizli imza protokolünde belirlenmi ti. Bu amaçla “onlar her eyden önce askeri sözle meleri kapsamı içine alır” ifadesine yer verilmi ti.59 58 59 Soysal, Balkan Paktı, s.165. A.e., s.162. 200 a. Türkiye ile Yunanistan Arasında Askeri Sözle me Giri imi 1933 Türk-Yunan Samimi Anla masından sonra bu anla mada bir hüküm olmamasına kar ı bir askeri sözle me hazırlı ına giri ilmi ve 4 Kasım 1934’te Cenevre’de iki dı i leri bakanı arasında parafe edilmi ti.60 Dı i leri Bakanlı ının “Konvansiyon” olarak adlandırdı ı bu sözle meye göre;61 “Türkiye ve Yunanistan’ın her hal ve artta mü terek hudutlarının ihlaline uygun askeri tedbirlerle kar ı koyacakları, ki tarafın yetkili makamlarının, mü tereken alınacak tedbirleri tespit edecekleri” kayıt altına alınmı tı. Tevfik Rü tü Aras parafe i leminden sonra sözle menin dönü te Atina’da imzalanması için yetki istemi , ancak bu iste e olumsuz cevap verilmi ti. smet nönü’nün, “Bakanlar Kurulu’nun incelemesi ve Atatürk’e arzdan sonra “kaydı ile Aras’a gönderdi i talimat öyleydi;62 “Yunanistan ile Yugoslavya ve Romanya arasında askeri mukavelenin imdilik yapılamadı ı anla ılıyor. Yunan muahedesi sebebiyle bizimle olan askeri tesanüdün baki kalaca ına dair ortada bir tahriri vesika yoktur. Bu halde bir Yunan askeri mukavelesi yüzünden di er mukaveleler ile kazandı ımızı kaybedece imizden çekiniyoruz. ifahen vaziyeti bir defa daha mütalaa etmemize fırsat vermeniz için Atina’da askeri mukaveleyi imza etmeyerek avdet etmeniz lazımdır. Atatürk’ün kati emri budur”. b. Türkiye-Yugoslavya ve Türkiye-Romanya Askeri Sözle meleri Türkiye ile Yugoslavya ve Türkiye ile Romanya arasındaki sözle meler hem Dı i leri Bakanları, hem de Genelkurmay Ba kanları seviyesinde yapılmı tı. Genelkurmay görü melerine ve sonradan asıl askeri tatbikat anla malarına varan sözle meler, daha önce de inilen Ekli (gizli) protokolle birlikte 25 Ekim 1934’te 60 61 62 Soysal, Balkan Paktı, s.166. Dı i leri, Balkan Paktı, s.351. A.e., s.352. 201 TBMM nde görü ülmü , 2584 sayılı kanun gere ince Atatürk tarafından onaylanmı tı.63 Türkiye’nin bu iki devletle ayrı ayrı imzaladı ı sözle me üç maddeden olu uyordu;64 “1. mzacı iki devletten biri, hangi ko ullar altında olursa olsun, bir ba ka Balkan devletinin yalnız ba ına ya da Balkanlı olan ya da olmayan bir Devletle birlikte saldırısına u rarsa, öteki ba ıtlı Yüksek Taraf kendisini de saldırıya u ramı sayacak ve kendisiyle ortak sınırları bulunan Saldırıcı Balkan Devletine ya da Devletlerine kar ı derhal silahlı eyleme geçecektir. 2. Ba ıtlı Yüksek Taraflardan biri 1 nci maddede öngörülen yükümlülüklerinin yerine getirilmesi sırasında, Balkanlı olmayan bir Devletin bir sava eylemiyle kar ıla ırsa, öteki Ba ıtlı Yüksek Taraf da bu saldırıya kar ı sava a girecektir. 3. mza edilir edilmez yürürlü e girecek olan bu sözle me, Yüksek Ba ıtlı Tarafların her birinin kendi anayasaları uyarınca en geç 6 ay içinde onaylanacaktır. Taraflar onay i leminin yapıldı ını birbirlerine bildirecektir. Cenevre’de 5 Haziran 1934 günü iki örnek olarak yapılmı tır.” Dr. Tevfik Rü tü – Yevtiç (Titulescu) 7. Balkanlarda Güvence Altına alınan sınırlar çizelgesini içeren II sayılı (gizli) protokol (Atina, 9 ubat 1934) Bu protokole göre Balkan sınırları öyle tanımlanmı tı:65 “Balkanlarda bugün kurulu ülkesel düzen deyimi ile Balkan sınırları, ba ka deyi le; bugünkü Romanya ile Bulgaristan, Romanya ile Yugoslavya; Arnavutluk ile Yugoslavya, Arnavutluk ile Yunanistan; Yugoslavya ile Bulgaristan, Romanya ile Yugoslavya; Arnavutluk ile Yugoslavya, Arnavutluk ile Yunanistan, Yugoslavya ile Bulgaristan; Yunanistan ile Yugoslavya, Yunanistan ile Bulgaristan, Yunanistan ile Türkiye, Bulgaristan ile Türkiye sınırları anla ılır.” 63 64 65 Dı i leri Balkan Paktı, s.352. Soysal, Balkan Paktı, s.167. A.e., s.159. 202 8. Yunanistan’ın Balkan Misakına Çekince Koydurmasından Önce Geli en Olaylar Yunanistan’da muhalefet lideri Venizelos önceleri Balkan Misakı konusunda çok istekli davranmı ken, imzalanan anla maları be enmemi ti. Zaten görü meler sırasında kendisine bilgi verilmemesinden de yakınıyordu.66 Venizelos, Balkan Misakının, Yunanistan’ı talya ile sava a sürükleyebilece ine inanıyordu. Bu endi esini 22 ubat 1934 tarihinde Atina Elçisi Enis Akaygen aracılı ı ile nönü’ye bir mektupla bildirmi ti. Bu mektupta ana hatları ile a a ıdaki altı konuya de inilmi ti;67 “a. Misakın anlatımı çok açık olmadı ı için Yugoslavya ve Romanya bunu bir savunma anla ması olarak yorumlayabilir, bu durum Balkan sınırlarının tehdit edilmesi halinde Türkiye ve Yunanistan’a di er iki ülkeye silahlı yardıma gelme zorunlulu unu yükler. b. Bulgaristan Misaka katılmazsa iki türlü risk olu ur; Birincisi; Romanya ve Sovyetler Besarabya nedeniyle harbe girerlerse, Bulgaristan Sovyetlerin müttefiki olarak yardıma ça rılabilir. Türkiye ve Yunanistan’ın Bulgaristan’a saldırması durumunda her iki devlet Sovyetler ile sava a girmi olur. kincisi; talya-Yugoslavya çatı masında Bulgaristan Yugoslavya’ya kar ı sava a ça rılabilir. Bu defa Yugoslavya’ya yardım için Türkiye ve Yunanistan talya ile sava a girmi oldu. c. Bu Misak Balkanlarda statükonun de i mesini istemeyen 4 devletin politikalarını açıklamasıdır. Tehlike anında 4 devletin birbirlerine yapacakları askeri yardımlar, Türkiye ve Yunanistan’ı, talya ve Sovyetler ile sava a tutu ma gibi bir tehlikeye sokmayacak ekilde biçimlendirilmelidir. d. Balkan Misakının yukarıdaki ekilde yorumlanması, Türkiye ile Yunanistan arasında 1930 Ekim Ankara anla maları ile çizilen politikanın temellerini sarsmı olur. e. Yunan Hükümeti, Aras’ın belirtti i gibi Yunanistan’a askeri yardım yükümlülü ü getirmiyorsa Türkiye ve Yunanistan misakı onaylayacaktır. Ancak 66 67 Soysal, Balkan Paktı, s.159. A.e., s.179. 203 Yunan Hükümeti askeri yardım yükümlenmi se liberal parti olarak bu duruma kar ı giri imde bulunulacaktır. f. Venizelos bu yorumu dikkate alarak Türk Hükümetinin görü ünü ö renmek istemi , her iki devletin kar ıla aca ı tehlikeleri azaltmak için bir öneri sunmu tu. Bu öneriye göre; askeri yardımın Milletler Cemiyeti konseyinin kararına uygun bir ekilde formüle edilmesi öngörülmü tü.” smet nönü 6 Mart 1934’te Venizelos’a verdi i cevap mektubunda u konulara yer vermi ti;68 “a. Balkan Misakının amacı, Balkan Devletleri arasında kuvvete ba vurmayı önlemek, Balkanlar dı ındaki Devletlerce Balkanlılara yöneltilmi tertiplere girmelerini engellemektir. b. Bu Misak Bulgaristan’a da açıktır, girebilir, ku kusuz girmesi iyi olurdu, ancak girmemesi de yeniden görü meyi gerektirmez. c. 1925 Türk-Sovyet saldırmazlık paktı ve 1929 uzatma protokolü, Türkiye’nin izni olmadan Sovyetlerin Bulgaristan ile anla ma yapmasına izin vermez. Üstelik Türkiye Balkan misakını imzalamak için Sovyetlerden izin almı tır. Ayrıca Sovyetler ve Romanya “Saldırının tanımı” anla masını imzalayan iki devlet olarak birbirlerine saldırmamayı yükümlenmi lerdir. d. talya’nın Yugoslavya’ya saldırısı ancak Kellog paktını çi nemesi ile gerçekle ir. Fransa ve Yugoslavya arasında bir anla ma varken talya’nın böyle bir serüvene girmesi beklenemez. Bu ihtimali bir Avrupa kavgası olarak görmek gerekir, bu durumda kavganın Balkanlarda ba latılmaması bizlerin çıkarınadır. Paktın di er büyük devletler arasındaki rekabete alet olmamakla sa lanır. e. Avrupa’da bir sava çıkması durumunda, Batı ve Do u Trakya’da niyetleri güven verici olmaktan çok uzak bulunan Bulgaristan’ı kontrol altında tutmamız gerekir. Bu ülkenin pakta girmemesi halinde paktı askeri hükümlerle bütünlemeli ve güvencelerimizi arttırmalıyız. Bunca yıl u ra tıktan sonra Balkanlarla ilgili böyle önemli bir konuyu üyesi bile olmadı ımız* Milletler Cemiyeti Konseyine bırakmak, ba ka devletlerin eline bırakmak demektir. f. Ayrıca Misakın amaçlarını uzun uzadıya anlattı ımız talya’nın, Yugoslavya-Romanya anla ması sonucu önemini yitiren Bulgaristan dostlu unu, Türkiye ve Yunanistan’ın dostlu una tercih etmeyece ini sanıyoruz.” 68 * Dı i leri, Balkan Paktı, s.345,346, Soysal, Balkan Paktı, s.180. Mektubun yazıldı ı tarihte Türkiye henüz Milletler Cemiyeti konseyine üye olmamı tı. 204 nönü’nün bu uyarılarına kar ın Venizelos, Balkan Misakının Yunanistan için do abilecek yükümlülükleri ve risklerini azaltmadaki kararlılı ını de i tirmemi ti.69 9. Yunanistan’ın Balkan Misakına koydurdu u çekince Venizelos’un müdahalesi, Yunan Senatosunda misakın onaylanmasından önce muhalefetle hükümet arasında görü birli ine varılan bir kararın kabul edilmesi ile sonuçlanmı tı. Bu karar Yunanistan’ın Balkan Misakına koydurdu u çekinceyi olu turmu tu. Buna göre;70 “Balkan Misakının gayesi sadece Balkan hudutlarının bir Balkan Devletinden gelecek tecavüze kar ı korunmasıdır. Sonuç olarak Yunanistan, misak ile taahhüt etti i yükümlülükler dolayısı ile hiçbir ekilde büyük devletlerden birine kar ı harp edemez” hükmü ile Yunanistan’ın taahhüt sınırları ortaya konmu tu. Venizelos’un bu ekildeki hareketi Yunan siyasi çevrelerinde, iktidardan dü mü olan bir ahsın inatçılı ına ve harici siyaseti sadece kendi sahası olarak addetmesine ve nihayet Yunan dahili siyaseti ile ili kin durumlara ba lanmı tı. Yunanistan’ın bu çekincesinin Yugoslavya’yı rahatsız etmesi üzerine Maksimos 19 Mart 1934’te Titulescu’ya yazdı ı mektupla, bunun ekli protokolün anla ılmasını kolayla tırmaya yönelik oldu unu bildirmi ti. Ancak tepkinin devam etmesi nedeniyle Maksimos 1936 yılında çekinceyi ayrıntılı olarak açıklamak zorunda kalacaktı.71 G. Balkan Misakının mzalanmasının Yankıları ve 1934 Yılı Ekim Ayına Kadar Balkan Misakını lgilendiren Geli meler ubat ayının son haftasında Balkan Misakı kapsamında sosyal bir geli me ya anıyordu. Hükümetin cemiyet nizamnamesini onaylamasından sonra Balkan Hekimler Birli i 23 69 70 71 ubat 1934’ten itibaren stanbul’da Türkiye Milli komitesini Soysal, Balkan Paktı, s.181. Dı i leri, Balkan Paktı, s.346, Soysal, Balkan Paktı, s.182. Dı i leri, Balkan Paktı, s.346. 205 kurmu ve çalı malarına ba lamı tı. Genel Müdür Akil Bey bu nedenle yaptı ı açıklamada;72 Balkan Hekimler Birli inin kurulmasına 2 nci Balkan Konferansında (1931) karar verildi ini, 3 ncü Balkan Konferansında da faaliyete geçmek için gereken esasların belirlendi ini söylemi ti. Bulgaristan ve Arnavutluk dı ında di er üç ülkenin kurulu i lemini tamamladı ını, stanbul ubesinin merkez büro olarak faaliyet gösterece ini, birli in bütün Balkan ülkelerindeki hekimler arasındaki ba ları güçlendirece ini ve dostluk ili kilerini artıraca ını da sözlerine eklemi ti. Mayıs ayı ba larında bir Amerikan dergisinde Çaldaris’in Balkan Misakını konu alan bir makalesi yayınlanmı tı. Türk Trakya’sının Bulgaristan’a ait oldu u yönündeki Bulgar iddialarının sorumsuz oldu unu belirten Çaldaris aslında Bulgaristan’ın Balkan Misakına katılmayı arzu etti ini, kamuoyundaki bu mesnetsiz iddialara Bulgar yönetiminin katılmadı ını yazmı tı.73 Büyük çabalarla imzalanan Balkan Misakı konusunda Türkiye ve Yunanistan’ın görü ve beklentileri farklı idi. Balkan Misakının ortaya çıkı ında Türkiye ba rolü oynadı ı gibi sonuna kadar sadakatle ba lanan da yine Türkiye olacaktı. Türkiye’nin Balkan Misakı ile ilgili dü ünceleri öyleydi;74 Türkiye Balkan ülkeleri üzerinde hiçbir iddiası bulunmayan, bu nedenle antirevizyonist ülkelere yakın davranan konumu ile bu Misakı Balkanlar dı ından gelecek tehlikeye kar ı engel olarak görmekteydi. Özellikle 1934 yılı içinde talya’nın Akdeniz’den “Bizim deniz” diye bahsetmesi Balkan Misakının talya’ya kar ı bir engel olarak durması fikrini güçlendiriyordu. Türkiye, Balkan devletlerinin yalnız kendi aralarındaki sınırları garanti eden zayıf bir birlik de il, aynı zamanda bu sınırlar di er devletlere kar ı koruyabilecek güçlü bir te kilat istemekteydi. Türk devlet adamları, yüzyıllar boyunca Türkler tarafından yönetilmi olan Balkan devletleri ile e itlik esasına 72 73 74 C. 23 ubat 1934, s.1. C. 3 Mayıs 1934, s.1,5. Tu lacı, Ça da Türkiye, s.326. 206 dayanan yakın bir i birli i yaratıldı ı takdirde Avrupa politikasında önemli a ırlı a sahip bir kuvvetin meydana getirilece ine inanmı lardı. Balkan Misakının gücünü etkileyen önemli unsurlardan biri de Avrupa devletlerinin yakla ımı idi.75 Almanya; Balkan Misakının antirevizyonist bir anla ma olması nedeniyle memnun de ildi. ngiltere; Balkan Misakının genel bir i birli ini kolayla tırmadı ını, Bulgarların katılımını sa layacak ekilde hazırlanmadı ını, bu nedenle de uygun bulmadı ını belirtiyordu. ngilizlerin bu tutumu, Küçük tilafın öncüsü olan Fransa’nın Balkan Misakı kanalı ile Balkanlarda üstün bir nüfuza sahip olmasını istemedi inden kaynaklanmakta idi. Sovyetler birli i ise; Balkanlardaki statükonun de i mesini istemeyen politikası ile Balkan Misakını amaçlarına uygun bakıyordu. Yunanistan Dı i leri Bakanı Maksimos, Balkan Misakı konusunda görü meler yapmak üzere Mayıs ayının son haftasında Romanya’ya gitmi ti. Maksimos burada misakın gelece i ve Bulgaristan’ın durumu hakkında unları söylemi ti;76 “Balkan Misakı Balkanların hayatında mühim bir merhale te kil eder. Bu misak yarımada milletlerinin arasındaki tesanüt hislerini takviye etti i gibi aralarındaki entrikaları da tamamen kaldırmı tır. Bundan dolayı tamamen yeni bir vaziyet meydana getirmi ve Balkanlarda muahedenin tadili ihtimali üzerindeki üpheleri yok etmi tir. Er geç Bulgaristan’ın da misaka iltihak edece ini samimi bir surette ümit etmekteyim. Zaman, Balkan misakı ile kurdu umuz yeni vaziyetin yarımada da yegane kabili tatbik siyaseti te kil etti ini gösterir göstermez eminim ki bugün Bulgaristan’da mevcut bütün aksülameller kaybolacaktır.” 1 Haziran 1934’te Cenevre’de ba layan Avrupa Silahları Azaltma Konferansında Tevfik Rü tü Aras tarafından yapılan teklif, Küçük tilaf ve Balkan 75 76 Tu lacı, Ça da Türkiye, s.327. C. 23 Mayıs 1934, s.5. 207 Misakı tarafından kabul edilmi , böylece konferans bir çıkmazdan kurtulmu tu. Üç maddelik teklifin Balkanları ilgilendiren ikinci maddesi öyleydi,77 “Balkan Misakı ve Lokarno misakının esaslarından mülhem olmak üzere bilhassa Avrupa planı üzerinde emniyet meselelerinin heyeti umumiyesinin siyasi komisyon tarafından derhal tetkiki.” Böylece Balkan Misakı ile sa lanan dayanı manın Avrupa üzerindeki etkisi görülüyordu. Konferansta ortak açıklama yapan Balkan Misakı Dı i leri Bakanları; Balkan Misakının sulhün idamesi için mühim bir amil oldu unda müttefik olduklarını, misaka merbut protokolün gizli olmadı ını, bunun misakla birlikte cemiyeti Akvam katibi umumili ine tevdi edilece ini söylemi lerdi. Cenevre’de dört dı i leri Bakanının yaptı ı görü melerde Yunanistan’ın misaka koydurdu u çekince ile ilgili endi eleri giderilmi , üç bakan Tevfik Rü tü Aras aracılı ı ile Yunanistan’ın çekincesini tekrarlayarak do rulamı lardı. Bu toplantıdan sonra yayınlanan resmi tebli de;78 Balkan Misakının ve ekli gizli protokolün en kısa süre içinde Cemiyeti Akvam’da tescil edilmesine karar verildi i bildirilmi ti. 2 Haziran 1934 günü Cemiyeti Akvam, Balkan Misakı metni ile ekli gizli protokolünü kayda geçirerek tescil etmi böylece hukuki bir statü kazanmasını sa lamı tı.79 Balkan Misakının ve ekli gizli protokolün en kısa süre içinde Cemiyeti Akvam’da tescil edilmesine karar verildi i bildirilmi ti. 2 Haziran 1934 günü Cemiyeti Akvam, Balkan Misakı metni ile ekli gizli protokolünü kayda geçirerek tescil etmi , böylece hukuki bir statü kazanmasını sa lamı tı.80 Balkan konferansı Ba kanı Hasan Bey Balkan devletlerinin temsilcilerine birer davetiye göndererek Be inci Balkan Konferansının 1-6 Ekim 1934 tarihleri 77 78 79 80 C. 3 Haziran 1934, s.1. Anahtarcıo lu, Balkan Paktı, s.221. A.e., s.221. A.e., s.222. 208 arasında stanbul’da toplanaca ını bildirmi ve gündemi de bu davetiyeye eklemi ti.81 Ancak Yugoslavya Hükümeti o sırada Bulgaristan Hükümeti ile yakla ma sa lamak üzere giri ti i görü meleri aksatmamak için bu tarihi erteletmi ti. Bundan böyle i birli i konularının misak çerçevesinde yürütülmesi daha do ru görüldü ünden altı devletin yeni bir konferansta bulunması üzerinde durulmamı tı.82 Türkiye’nin Milletler Cemiyetine üye olarak davet edildi i Eylülün son haftasında Cenevre’de bulunan Balkan Misakı Dı i leri Bakanları bir toplantı yapmı lardı. Bu toplantıda Balkan Misakı Konseyinin 30 Ekim 1934’te Ankara’da toplanması kararla tırılmı tı. Yunan Dı i leri Bakanı Maksimos konu ile ilgili olarak yaptı ı açıklamada Ankara toplantısında görü ülmesi kararla tırılan konuları öyle sıralamı tı;83 ktisadi meselelerin tetkiki Münakale meselesinin tetkiki Turizme ait meseleler Balkan milletleri arasında maddi ve fikri temasların takviyesi Balkan Misakı çalı maları için daha etraflı bir nizamnamenin kaleme alınması Balkan memleketlerinin hukuk sistemlerinin birle tirilmesini temin için hazırlık H. Yugoslavya Kralı Alexandre’in Öldürülmesi ve Balkan Misakı Ülkelerinin Tepkileri Yugoslavya kralı Alexandre 12 Ekim 1934 günü Fransa seyahati sırasında Marsilya’da komitacıların suikastı sonucu öldürülmü , bu olay Balkan Misakı ülkelerinde önemli etkiler meydana getirmi ti. 19 Ekim günü düzenlenen cenaze merasiminden sonra Balkan Misakı Meclisi Belgrat’ta toplanmı ve Küçük tilaf ile birlikte suikast ile ilgili olarak bir resmi tebli yayınlamı lardı. Balkan birlik ve 81 82 83 C. 15 A ustos 1934, s.1. Soysal, Balkan Paktı, s.146. “Balkan Misakı”, Ayın Tarihi, Sayı: 11, (Kasım 1934), s.181. 209 beraberli inin öneminin vurgulandı ı ve detayları ile açıklandı ı oldukça uzun metinde yer alan ve göze çarpan ba lıca konular öyleydi;84 “Balkan Misakı Meclisi tedbirler alınmadı ı ve iyi niyetle uygulanmadı ı takdirde daha vahim olayların meydana gelece ini i aret eder, Balkan Misakı, tedhi vazgeçmeyece ini belirtir, hareketi yüzünden takip etti i siyasetten Balkan Misakı devletleri Yugoslavya ile olan tesanütlerini ve ülkeleri birbirine ba layan mukavelelerin ahkamını itina ile yerine getirece ini bugüne kadar takip etti i siyasette yorulmak bilmeyen bir enerji ile devam edece ini taahhüt eder.” Bu tebli in yayınlanmasından sonra 4 Balkan ülkesinin dı i leri Bakanları Yugoslavya prensini ziyaret ederek ba sa lı ı dilemi ler, Kral Alexandre’ın çalı malarının Balkan birli inin gerçekle mesi için önemli katkıları oldu unu belirtmi lerdi. Tevfik Rü tü Aras cenaze merasimi için Belgrat’a giderken Atina’da Yunanlı gazetecilere u açıklamada bulunmu tu;85 “Me um Marsilya cinayetinden mütevellit intibalarımızı Reisicumhur Gazi Hazretleri ile Hariciye vekaleti tarafından Belgrat’a çekilmi olan telgraflardan biliyorsunuz. Bu cinayet menfur ve me umdur. Kral Alexandre’ın öldürülmesi yalnız Yugoslavya için de il fakat bütün Avrupa ve Balkanlar için bir ziya te kil eder.” Aras yurda döndükten sonra olayın Balkan Misakına etkisini öyle de erlendirmi ti;86 “Yugoslavya kralının ölümünden sonra Balkan Misakının tezelzüle u raması hakkında ileri atılan fikirler çok yanlı tır. Bilakis bu feci hadiseden sonra dört memleket birbirine daha yakınla mı ve daha sıkı bir ortak çalı maya 84 85 86 C. 21 Ekim 1934, s.5. C. 22 Ekim 1934, s.6. C. 22 Ekim 1934, s.1. 210 lüzum görmü lerdir. Bu matem Balkan Misakının takviyesinden ba ka bir netice vermemi tir.” I. Balkan Misakı Daimi Meclisinin Ankara Toplantısı ve Sonuçları 1. Toplantıdan Önceki Geli meler Balkan Misakı Dı i leri Bakanlarının senede iki defa görü meleri kararla tırılmı ken; Haziran 1934’te Avrupa silahsızlanma konferansı, Eylül 1934’te Milletler Cemiyeti toplantısı, Ekim 1934’te de suikast nedeniyle yan yana gelmi ler ve gündemdeki konuları görü mü lerdi. Toplantı öncesinde Selanik’te yayımlanan Venizelos yanlısı gazeteler, geli melerden Yunanistan için kaygı duyduklarını belirtmi lerdi. Bugünlerde özellikle üzerinde durulan konular;87 TBMM’nin kabul etti i ekli (gizli) protokolde neler bulundu unun Yunan tarafınca bilinmedi i, Fransız gazetelerinin ortaya attıkları, Balkan Misakı – Küçük Antant birle mesi konusunda Yunanlı yöneticilerin bir fikirleri olmadı ı, Yunan dı politikasının yürütülmesi esnasında Venizelos’un büyük bir beceri ile mücadele etti i, Maksimos’un Yunan çıkarlarını koruması konusunda endi e duyuldu u, Yöneticilerin Yunanistan için bilmeden hazırladıkları felaketten Yunanistan’ı yine Venizelos’un kurtaraca ı eklindeki görü lerdi. 2. Toplantının crası ve Resmi Tebli in Yayınlanması Meclis üyesi Bakanlar ortakla a aldıkları kararla ve Maksimos’un daha önce basına açıkladı ı gündem ile 30 Ekim 1934’te Ankara’da toplanmı lardı.88 Meclis bu 87 88 B.C.A.: Venizelist gazetelerin Balkan tilafı ile ilgili haberleri hk., 19 Kasım 1934, 030.10.0 227.527.19 “Balkan Misakı”, Ayın Tarihi, s.182. 211 oturumda genel politika durumunu ve bunun Balkanlardaki tepkilerinin ne olaca ını incelemi ti.89 Balkan Misakı Meclisi Ankara’daki çalı malarını 30 Ekim – 2 Kasım 1934 arasında yapmı ve sonunda u resmi tebli i yayınlamı tı;90 “Meclisin birinci vazifesi Türk Cumhuriyetinin mili bayramında hazır bulunabildi inden dolayı hissetti i derin memnuniyeti söylemektir. Bu vesile ile konsey, asil Türk milletine en har temennilerini ve memleketinin mukadderatını, eyi tesirleri bütün dünya tarafından hissedilecek olan dahiyane bir basiretle bir sulh ve refah istikbaline do ru sevkeden Gazi Mustafa Kemal Hazretlerine en tazimkâr hayranlı ını arzeder. Meclis, müzakeratı esnasında, umumî siyaseti ve bunun Balkanlar üzerinde muhtemel akislerini tetkik etmi tir. Meclis müttefikan u neticeye varmı tır ki yalnız sulh Balkanlarda bir tehlikeye maruz olmamakla kalmıyacak fakat e er ba ka bir tarafta böyle bir tehlike çıkarsa Balkan Misakı, kendi faaliyetinin di er sulhperver anasırın faaliyeti ile telifi neticesi olarak, kendi muhitinde vaziyete hakim kalacaktır.” Daimi Meclis, Balkan Misakı üyesi olmıyan Balkan devletlerinin Balkan Misakı devletleri ile olan münasebetlerindeki devamlı terakkiyi ve Balkan devletleri ile muallakta bulunan bütün meseleleri her taraf için ayanı memnuniyet bir surette halle tevessül etmek için alınan kararı memnuniyetle kaydeylemi tir. Daimi Meclis, bundan sonra Balkan Misakı statüsünü vücuda getirmi tir. Balkan Misakı, imdiye kadar oldu u gibi bundan böyle de idare edici heyet olarak dört devlet hariciye nazırları konseyine malik olmakta devam edecek ve bundan ba ka yardımcı te kilât olarak da bir daimî kitabeti ve bir isti arî iktisat konseyi bulunacaktır. 89 90 Tu lacı, Ça da Türkiye, s.327. “Balkan Anla ması, Vesikalar”, Ayın Tarihi, Sayı: 14, (Aralık 1934) s.94-95. 212 Di er taraftan daimi meclis, itilâf âzası olan devletleri alâkadar edebilecek haberlerin taati edilmesine ve Balkan Misakı azasının emniyet servislerinin te riki mesailerini kolayla tıracak tedbirleri teklif eyliyecek bir komisyonun tayinine karar vermi tir. Ayni zamanda, daimî meclis, Balkan Misakı üyesi olan devletlerin kanunlarından bazılarının hemalhenk kılınması ve hatta mümkün oldu u takdirde tevhit edilmesi gazetesine vasıl olmak için takip edilecek usulü kendisinin tetkik mevzuunu te kil edecek olan bir komisyon ihdasına karar vermi tir. Mesaisine nihayet vermeden evvel, daimî meclismazideki mesaisiyle Balkanlar arasında bir anla ma zihniyeti yaratma a medar olmu bulunan Balkan Konferansına te ekkürlerini bildirmek ister. Balkan Misakı daimi meclisinin gelecek alelâde içtimaı, Romen millî bayramı vesilesile, 10 Mayıs 1935 te Bükre te olacaktır. E er hadisat luzum gösterirse, haihazırdaki reis, bu müddet arasında fevkalâde bir içtimaa davet edebilir.” Balkan misakı meclisi ayrıca bundan sonraki çalı malarının ana esaslarını ortaya koyan “Konsey Statüsü” hazırlamı tı. Giri , Balkan Misakı statüsü ve Balkan ktisadı Danı ma Konseyi Statüsünden olu an bu belgede yer alan ayrıntılar u ekildeydi.91 Balkan Misakı te kilâtı statüsü: Sulhu idame ve tensik etme i arzu eden, bilâ istisna bütün devletler ve bilhassa Balkan misakını imza etmi olan devletler arasındaki iktisadî münasebetleri takviye etme e katî surette azmetmi bulunan Balkan Misakına dahil dört devlet arasında mevcut olan dostluk ve ittifak münasebetlerine bünyevî ve mustakir bir esas verme e karar vermi olan, Bu istikrarı mü terek siyasetlerinin idare edici heyetini tesis ile tahakkuk ettirmenin zaruretine kani bulunan Balkan misakı devletleri, 91 “Balkan Anla ması, Vesikalar”, Ayın Tarihi, s.96-98. 213 Balkan Misakının imzasından beri tahakkuk ettirilmi olan mü terek mesailerini amelî surette teyid etme e ve istikbal için a a ıdaki hususlarda mutabık kalma a karar vermi lerdir: Balkan Statüsü: Madde 1. Dört Balkan devleti grubunun mü terek siyasetinin idare edici heyeti olmak üzere dört Devlet Hariciye Nazırlarından mürekkep bir Balkan Misakı Devletleri Daimî Konseyi te kil edilmi tir. Daimî Konseyin kararları, ittifak ile ittihaz edilir. Madde 2. Daimî Meclis, diplomasi yolu ile olan mutat münasebetleri haricinde senede en azı iki defa mecburi olarak içtima eder. Mecburî senelik içtimalar, münavebe ile, dört memleketin her birinde akdolunur. Zaruret hâsıl oldu u takdirde Daimî Meclis, reis tarafından Cenevre’de veya ba ka bir yerde fevkalâde toplantılar akdine davet olunabilir. Madde 3. Daimî Meclisin imdiki reisi, bir sene müddetle ve Balkan Misakının Atina’da imzası tarihi olan 6 ubat 1934’den itibaren Yunanistan Dı i leri Bakanıdır. 9 ubat 1935 tarihinde daimî Konsey reisli i bütün hukuk ve selâhiyeti ile Romanya Dı i leri Bakanına 1 ubat 1936’da Türkiye Dı i leri Bakanına intikal edecektir. Bundan sonra münavebe aynı tarzda ve alfabe sırasile – Yunanistan, Romanya, Türkiye, Yugoslavya – ve 9 ubattan itibaren aynı müddet yani bir sene için yapılacaktır. Toplantının müddetini tesbit etmek mahallini tayin eylemek, ruznamesini tanzim eylemek ve alınacak kararları hazırlamak reise aittir. Madde 4. Bu suretle müzakere edilen bütün meselelerde ve gerek Balkan Devletlerinin kendi aralarındaki münasebetlere müteallik olarak ittihaz edilen kararlarda dört Balkan Misakı devletinin mutlak müsavatına temamiyle riayet olunacaktır. Madde 5. Dört devletin iktisadî menfaatlerini tedrici surette tanzim etmek için bir Balkan misakı devletleri isti arî iktisat meclisi vücuda getirilmi tir. Bu meclis, 214 iktisadî, ticarî ve malî mutahassıs ve eksperlerden mürekkep olacak ve daimî Konseyin isti arî muavin bir te kilâtı olarak çalı acaktır. Madde 6. Daimî Meclis hususî bir mesele için veya meseleler grubu için bunları tetkik etmek ve daimî Konsey için bunların hal suretlerini hazırlamak maksadile müntakar veya muvakkat di er te kilâtlar, komisyonlar veya komiteler ihdas etmek selâhiyetine maliktir. Madde 7. Daimî Meclis için bir kâtiplik ihdas edilmi tir. Kâtipli in makamı daima bir sene için daimî Konseyin bilfiil ifayı vazife eden reisinin memleketinin merkezidir. Balkan Misakı Ekonomik Danı ma Meclisinin Statüsü: Madde 1. Balkan Meclisi Ekonomik Meclisi dört millî ubeden mürekkeptir: Yunan, Romen, Türk, Yugoslav. Madde 2. Her ubenin be murahhası olacak ve bu murahhaslar bilhassa, a) Umumiyet itibarile umumî siyaset b) Ziraî meseleler, c) Sınaî meseleler, d) Malî meseleler, kredi ve merkezî ihraç bankaları meseleleri, e) Münakalât meseleleri ile i tigal edeceklerdir. Madde 3. Her ubede dört memleketin iktisadî faaliyetinin tetkiki hususunda murahhaslara yardım etmek üzere amelî iktisadî hayata vukufu olan eksperler ile mütehassıslar tayin olunabilir. ubeler, hususî bir takım meselelerle veya meseleler zümresi ile i tigal edecek komitelere tefrik edilebilir. 215 Madde 4. Her ube millî toplantılarında tetkiklerinin ve müsbet tekliflerini hazırlar. Dört ube, münavebe ile ve senede en azı iki defa olmak üzere her memleketin idare merkezinde toplanarak ubelerdeki hususî mesaiyi tanzim ve mü terek tekliflerini ihzar eder ve bu teklifler karar ittihazı için daimî konseye arzedilir. Madde 5. Ekonomik Meclisin tetkikatının etraflı mevzuu ile Statüsü, daimî meclisin muahhar bir kararı ile tesbit edilecektir. imdilik daimî meclis, ekonomik meclisin 10 Mayıs 1935 de Bükre te yapılacak olan Balkan itilâfı içtimaî münasebetile a a ıdaki meselelerin heyeti mecmuası hakkında müdellel bir rapor verebilmek üzere önümüzdeki be ay zarfında bir kere Atina’da ve bir kere de Ankara’da toplanmasına karar vermi tir: a) Balkan Misakını imzalamı olan devletler arasındaki iktisadî ve ticarî münasebetlerin kuvvetlendirilmesi, b) Balkan memleketleri arasında münakale yollarının ve bilhassa Tuna ile Karadeniz’den istifade etmek suretile Balkan ve merkezî Avrupa devletlerinin Asya ile olan mübadelelerini canlandıracak yolların ve di er deniz münakalâtı yollarının inki afı, c) Ecnebî memleketlerde bir Balkan Bankası ihdası imkânı, d) Alelumum turizm. 3. Toplantıdan Sonraki Geli meler Romanya Dı i leri Bakanı M. Titulescu stanbul’dan ayrılmadan önce 5 Kasım 1934 günü, Ankara’da yapılan görü melerin sonuçları ve Türk yöneticileri hakkında u açıklamayı yapmı tı;92 92 “Balkan Anla ması, Vesikalar”, Ayın Tarihi, s.98. 216 “Balkan Misakı emniyet noktai nazarından alelâde bir ittifak olmaktan çıkmı tır. Bu itilâf, siyasî bir taazzuva inkılâp etmi ve bunun faaliyet sahasındaki muntazam hayatı, mü terek ihtiyaçlarımıza uygun olarak tayin edilmi tir. Yaptı ımız statünün mevzuu budur. Ayni zamanda Ankarada Büyük Gazi Mustafa Kemal Hazretlerini ve onun yanında Türk siyasetini idare eden bütün ahsiyetleri gördü üm için çok memnunum. Türkiye Reisicumhuru ile konu ulan mesele ne olursa olsun onun dehası kar ısında hayran kalmamak mümkün de ildir. Onun inceli inin ayanı dikkat olan noktası, asıl ile feri biribirinden ayırmak ve her mevzuun derinli ine ba döndürücü bir süratle nüfuz etmek sanatıdır. Bu sebepten Ankara’da söyledi im nutukta, Gazi’nin zamanın boyunduru unu sarstı ını ve onu hâkim vaziyetten müttefik vaziyetine koydu unu kaydetmi tim. smet Pa aya gelince, o, benim tanıdı ım insanlar arasında insan kalbinin en büyük fatihidir. Dürüstlü ü, sadakati, muhakemesindeki ciddiyeti ve bütün bunların fevkinde, sadelikten ileri gelen sevimlili i dolayısile uzun müddetten beri kendisine kar ı gönlümde derin bir sevgi beslemekteyim. Tevfik Rü tü Bey ise, yalnız kendi memleketine de il, bir çok memleketlere ve beynelmilel hayatın kendisine kar ı isti na göstermiyece i hizmetler yapmı tır. Bundan ba ka Tevfik Rü tü Bey, u mucizeyi de ortaya koymu tur: Di er memleketlere bu hizmetleri yaparken kendi memleketi de prestijini muhafaza etmi tir. Bütün bunlar, memleketinizde bulundu umdan dolayı neye kendimi mesut saydı ımı ve tekrar buraya mümkün mertebe süratle dönmek arzusunu neden besledi imi pek güzel gösterir.” Yunan Dı i leri Bakanı M. Maksimos’un stanbul programı ve yaptı ı açıklama ile ilgili ayrıntılar öyleydi;93 M. Maksimos 5 Kasım günü saat 9’da Haydarpa a’ya gelmi , Vali ve Belediye Reisi Muhittin Bey, Merkez Kumandanı, Hariciye Vekâleti Kalemi Mahsus Müdürü Refik Âmir Bey, Emniyet Müdürü ve Halen Ba konsolosluk erkânı tarafından kar ılanmı , Yunan ve Türk millî mar ları çalınmı tı. Aynı trenle Türkiye yeni Atina elçisi Ru en E ref Bey de gelmi ti. M. Maksimos ö leden evvel, Ayasofya ve Sultanahmet camilerini ziyaret etmi ve ö le yeme inde Fransanın Türkiye sefiri M. Kammerer’in misafiri olmu tu. Bundan sonra saat 16 da 93 “Balkan Anla ması, Vesikalar”, Ayın Tarihi, s.99. 217 Maksimos, Ru en E ref Beyle beraber evkaf müzesini ziyarete gitmi ti. M. Maksimos Balkan Misakı hakkında Anadolu Ajansına açıklamada bulunmu tu; “Türkiye’de, dostlarımın arasında bulunmaktan daima büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bu seferki faaliyetimiz yapıcı bir faaliyet olmu tur. Tayin edilen komisyon tarafından sarfedilecek faaliyetin de dört memleket arasındaki münasebetleri daha ziyade inki af ettirecek mahiyeti bulunmasını temenni ediyorum.” Türkiye ile Yunanistan arasındaki mevcut samimî dostluk ve ortak çalı ma ile ilgili konularda M. Maksimos unları ilâve etmi ti: “ smet Pa a, Tevfik Rü tü ve Celâl Beyler ile iktisadî ve ticarî münasebetlerimiz için yapmı oldu umuz uzun görü melere gelince, esasen resmî tebli de de bildirildi i gibi, ayın 15 inde toplanacak olan bir komisyon yaptık. Bu komisyonda her iki milletten be er murahhas olacaktır ve komisyon ba lıca iki mahsulümüz olan tütün ile kuru üzümün ihracat artlarını inki af ettirecek ve daha eyi bir ekle koyma a müsait bir te kilât vücude getirme e çalı acaktır. Di er bütün ticarî meseleleri de görü tük. M. Pesmazo lu’nun devam ettirdi i görü melerin, iki memleket mübadelesinin inki afı için tamamen memnuniyet verici bir neticeye varaca ından eminim. Bize kar ı gösterilen eyi hüsnü kabulden dolayı Gazi Hazretlerine ve büyük nezaketlerinden dolayı smet Pa aya, Tevfik Rü tü Beye, vekiller heyeti âzalarına ve B.M. Meclisi Reisine minnettarlı ımı ifade edecek söz bulamıyorum.” Bakanlar Kurulu 31 Aralık 1934 günü aldı ı bir kararla Balkan Misakı Statüsünün ilk uygulamasını gerçekle tirmi ti. 2 Kasım 1934’te Ankara’da imzalanan Balkan Misakı Ekonomik Danı ma Meclisi Statüsü gere ince kurulacak Meclisin Atina’da yapaca ı toplantıya katılacak görevliler belirlenmi ti. Buna göre;94 Trabzon mebusu Hasan Saka ba kanlı ındaki Türk heyeti u isimlerden olu uyordu. Dı i leri Bakanlı ı ktisat ve Ticaret leri Genel Müdürü Bedri Arbel (Üye) 94 B.C.A.: Balkan tilafı ktisadi Meclis Statüsü, 31 Aralık 1934, 030.18.01 02.50.89.16 218 Türkiye Bankası Umum Müfetti i Sami bay (Üye) Türk Ofis Ba mü aviri Burhan Zihni (Üye) Dı i leri Bakanlı ı ktisat ube Müdürü Atıf Kor (Eksper) Türk Ofis kinci Mü avirlerinden Huldi Sarhan ve Melih Gürel (Eksper) Balkan Cemiyeti Büro Müdürü inasi Bey (Eksper) Cumhuriyet Merkez Bankası Kambiyo efi Cabir Bey (Eksper) . 1934 Yılı çinde, Türkiye-Yunanistan Mübadele Anla masının Uygulanmasından Do an Sorunlar ve Çözümlenmesi Muhtelit Mübadele komisyonunun Aralık 1933’te kaldırılmasına dair mukavele iki ülke temsilcileri tarafından imzalanmı tı. 2599 sayılı kanun, 28 Aralık 1933’te TBMM’nce onaylanmı ve 8 Ocak 1934’te yürürlü e girmi ti.95 Yedi maddeden olu an mukavele esas olarak; Muhtelit Mübadele komisyonunun da ıtılmasından sonra henüz sonuçlanmamı bazı i lemlerin nasıl yürütülece ini belirlemi ti. Yunan Senatosunun mukaveleyi 15 gün içinde onaylaması beklenirken, ubat ayından itibaren komisyonun i lemlerinin tasfiyesine ba lanaca ı tahmin ediliyordu.96 10 Ocak günü zmir’de Ziraat Bankasının açık arttırma ile satı a çıkardı ı Yunan emlakının i lemleri yava ilerliyordu. Bunun nedeni gayrimübadillerin elinde bono kalmaması, di er alıcıların da bono bulamamaları idi. Çe itli nedenlerle halen zmir’de 2,5 milyon liralık, stanbul’da ise 1,5 milyon liralık satı i lemi beklemekteydi.97 95 96 97 Düstur 3 Tertip, Cilt 15, s.130-133. C. 9 Ocak 1934, s.6. C. 10 Ocak 1934, s.2. 219 Gayrimübadillere ait ikinci tertip bonoların çıkarılması ve hak sahiplerine da ıtılması kararı alan hükümetin bu konuda giri ime ba lamaması nedeniyle Gayrimübadiller Cemiyeti, Halil Pa a ve ahap Beyi Ankara’ya göndererek gerekli bilgileri alacaktı.98 Muhtelit Mübadele Komisyonu, da ıtılma kararını mukavele ile kesinle mesinden sonra ilk tebli ini yayınlamı tı. Talep ve iddiaları konu alan tebli öyle idi;99 “10 Haziran 1930 tarihli Ankara Sözle mesinin hükümleri gere ince Muhtelit Mübadele Komisyonu ve Komisyonun tarafsız üyesinin verdikleri kararlarla halledilme yoluna giren talep ve iddialar 19 Mart 1934 tarihinden sonra Komisyonun incelemesine arz edilmeyecektir. Bu nedenle yeni talep ve iddiaların bu tarihten önce komisyona bildirilmesi gerekir. Bu müddet herhangi bir ekilde temdit edilmeyecektir.” Gayrimübadillere yapılacak yeni tevziat konusunda Maliye Bakanlı ının teklifi Bakanlar Kuruluna sunulmu tu. Buna göre;100 stanbul’daki firari emlakı gayri mübadillere tahsis edilecek, Bakanlı ın ilgili komisyonları malları kar ılık göstererek istihkak sahiplerine yeni bono tevzi için düzenleme yapacak, böylece 10 milyon liralık tevziat gerçekle mi olacaktı. Di er taraftan gayri mübadil bonolarını durgunluktan kurtarmak için çalı an Maliye Bakanlı ı bu konuda Takdiri Kıymet Komisyon Ba kanı Nüzhet Bey’in görü ünü sormu tu. Komisyonun hazırladı ı raporun bakanlıkça kabul edilmesinden sonra ilgililerle bir toplantı yapılmı , alınan karar do rultusunda Ziraat Bankası Müzayede Komisyonuna bir talimat verilmesi benimsenmi ti. Be maddeden olu an bu talimat öyleydi;101 98 99 100 101 C. 26 Ocak 1934, s.5. C. 21 ubat 1934, s.3. C. 18 Mart 1934, s.2. C. 20 Haziran 1934, s.2. 220 Ziraat Bankası sorumlulu unda bulunan gayri mübadillere ait 2 milyon liralık emlakın da ıtımının gecikmesi nedeniyle Maliyeye 150.000 altın liralık emlak daha devredilmi , halen bedellerle birlikte bankadaki gayrimübadil hesabına yatırılmı tır. Tapudaki gecikmeler ilgili servislerin ıslahı ile giderilecektir. stanbul ve di er vilayetlerde gayrimübadil bonolarına kar ılık olarak yapılan emlak müzayedelerinin bir elden yapılması için faaliyetler stanbul Ziraat Bankası ubesinde birle tirilecektir. Müzayede i lemleri düzeltilecek, yeterli miktarda emlakın satı ı sa lanacaktır. zmir, Adana ve Mersin’de yapılan i lemler stanbul ubesinin emri altına alınmı tır. Gayrimübadiller Cemiyeti bu tedbirlerden memnun olmakla birlikte bonoların, sahtekarların elinden kurtarılması için Borsaya kote edilmesi ve bankaların bunu teminat olarak kabul etmelerini beklemekteydi. 16 Temmuz itibarı ile Takdiri Kıymet Komisyonu tarafından belirlenen binde ¾ hisse ile ilgilelere para da ıtımına ba lanmı ve mebla 100.000 liraya ula mı tı.102 Muhtelit Mübadele Komisyonu Türk heyeti temsilcili i 27 Haziran 1934’te çi leri Bakanlı ına iskan etti i araziyi terk eden Rumların durumu hakkında bir yazı yazmı tı. Bu yazıda;103 18 Ekim 1912’den sonra arazisini terk eden ve Lozan antla masının yürürlü e girdi i tarihte Türk sınırları dı ında kalan ve üçüncü ülke tabiyetine geçen Ortodoks Rumların Mübadele Mukavelesinden yararlanıp yararlanmıyaca ı konusunda Türk ve Yunan temsilcilerin anla mazlı a dü tükleri belirtilmi ti. Bu anla mazlı ın halledilememesi nedeniyle tarafsız hakemlere ba vurulmu , hakemler de verdikleri kararı 12 Haziran 1934’te açıklamı lardı. 102 103 C. 17 Temmuz 1934, s.2. B.C.A.: Muhtelit Mübadele Komisyonunun terkedilen yerlerle ilgili kararı, 24 Temmuz 1934, 030.10 123.879.4 s.2,3. 221 Hakemler, bu durumda olanların Mübadele Anla ması hükümlerinin dı ında kaldıklarına karar vermi ler, Türk tarafı da bu karara katılmı tı. çi leri Bakanlı ı konuyu inceledikten sonra görü ünü Muhtelit Mübadele Komisyonu Türk Heyeti Ba kanlı ına göndermi ti. Bakanlı ın konu ile ilgili görü ü öyleydi;104 “ ncelemeye esas olan ahısların Suriye’ye göç etmi olmaları nedeniyle konu Yunanistan’ı ilgilendirmemektedir. Yunan temsilcisinin bu konuda görü belirtmesi hukuken geçersizdir. Bu tür tasarruflar Türkiye ile Fransa arasındaki anla malar çerçevesinde tamamen Türk tarafına aittir. Ayrıca bu karar komisyonun daha önce aldı ı karara da uygun de ildir.” çi leri Bakanlı ı 24 Temmuz 1934 tarihli yazısı ile durumu Dı i leri ve Maliye Bakanlıklarına bildirmi , bir üst yazıya bunları da ekleyerek sonucu Ba bakanlı a arzetmi ti.105 Takdiri Kıymet Komisyonu Ba kanı Faik Nüzhet Bey’in 13 Eylül günü yaptı ı açıklamaya göre; toplam 9 milyon lirayı a an ikinci tertip bonoların 8 milyon liralık bölümü da ıtılmı , geriye kalanın da zaman içinde da ıtılaca ı belirtilmi ti. Bu i lemlerin Ekim ayı sonuna kadar bitirilmesi bekleniyordu.106 Muhtelit Mübadele Komisyonu Türk Heyeti Ba kanı evki Bey 20 Eylül günü yaptı ı açıklama ile komisyondaki son durumu öyle özetlemi ti;107 “Tasfiye i lemleri bitmek üzeredir. 19 Ekime kadar tamamen önünün alınaca ını zannediyorum. imdiki halde elimizde iki tarafa ait ihtilaflı bazı emlak i leri vardır. Komisyon, elindeki i leri bitirerek 19 Ekimden sonra tamamen kapılarını kapatacaktır.” Takdiri Kıymet Komisyonu, 26 Eylülden itibaren yeniden bono da ıtımına ba lamı tı. Ekim sonuna kadar bu i lemin bitmesi bekleniyordu.108 104 105 106 107 B.C.A.: Terkedilen yerler, 030.10 123.879.4 s.4-7. B.C.A.: Terkedilen yerler, 030.10 123.879.4 s.1. C. 14 Eylül 1934, s.2. C. 21 Eylül 1934, s.1,6. 222 Muhtelit Mübadele Komisyonunun görevini tamamlamasına az bir süre kala gayri mübadil haklarının da ıtımı sürat kazanmı tı. Takdiri Kıymet Komisyonunun 1 ekim günü yaptı ı toplantıdan sonra Genel Sekreter ahap Bey u açıklamayı yapmı tı;109 “Alınan tedbirlerle satı lar artmı tır. Müzayedeler ço altılacaktır. Böylece bonolar bir an evvel tasfiye edilecektir. Halen elde çok az miktarda bono kalmı tır.” Ekimin ikinci haftasına gelindi inde Muhtelit Mübadele Komisyonunun elinde tek mesele kalmı tı. 1 A ustos 1929 tarihinde sahiplerinin elinde bulunmayan Türk malları hakkında bir karar verilecekti. Bu maksatla Yunanistan Mübadele ube Müdürü M. Kosivas Atina’dan stanbul’a gelmi ve bu mallara Yunan Hükümetince el konulması yönünde çıkarılacak komisyon kararı ile meselenin halledilmi olaca ını bildirmi ti.110 Muhtelit Türk – Yunan Mahkemesi Ba kanı M. Boeg;111 16 Kasım günü itibariyle mahkemede görülecek 110 dava kaldı ını, bunların 1935 yılı Nisan ayı sonuna kadar bitirilece ini ve bu tarihte görevin sona erebilece ini açıklamı tı. Gayrimübadiller heyeti 26 Kasım 1934 günü yapılan toplantıda Ankara’ya gönderilecek heyete verilecek talimatı görü mü tü. Heyet, hükümet yetkilileri ile gayri mübadillere ait toplam 3.900 lira de erindeki emlak bedellerinin ödenmesi konusunu görü ecekti. Ayrıca Muhtelit Mübadele Komisyonunun hükümete devretti i 30.000 ngiliz lirası tutarındaki gayri mübadil alaca ının tahsili için giri imde bulunacaktı.112 108 109 110 111 112 C. 27 Eylül 1934, s.2. C. 2 Ekim 1934, s.2. C. 13 Kasım 1934, s.2. C. 17 Kasım 1934, s.2. C. 27 Kasım 1934, s.2. 223 Gayrimübadiller Cemiyeti Sekreter dare Heyeti Ba kanı Hüsnü Bey ve Genel ahap Bey gayrimübadillerin dilekleri hakkında Maliye Bakanlı ından cevap bekledikleri konuları öyle sıralamı tı;113 Firarilere ait malların satı i lemlerinin hızlandırılması ve gayrimübadil haklarının buradan kar ılanması Muhtelit Mübadele Komisyonunun hükümete devretti i 30.000 ngiliz lirasının da ıtılması Anadolu’da bulunan ve gayrimübadillere ait olan emlakın ara tırılması Yunanistan Hükümeti 21 Aralık 1934 tarihinde çıkardı ı bir kararname ile bundan böyle stanbul’dan gelen Rum muhacirleri kabul etmeyecekti. Buna göre 1930-1934 yılları arasında gelmi olanlara vesika verilecek, 1934 senesinden sonra gelenler iade edilecekti. Bu kararnamenin gerekçesinde; do up büyüdükleri topraklardan i lerini güçlerini bırakıp gelenlerin Yunan ekonomisini olumsuz yönde etkiledikleri belirtilmi ti.114 J. 1934 Yılı çinde Türk-Yunan Dostlu unun Güçlendirilmesine Yönelik Etkinlikler, Açıklamalar ve Yankıları Türkiye ile Yunanistan arasındaki dostlu un 1933 yılında geli erek devam etmesi Türkiye’de oldu u gibi Amerika’daki Rum Kamuoyunda da geni yankı bulmu , Türk kamuoyu bundan ancak 1934 Ocak ayı ba larında haberdar olmu tu. Türkiye - Yunanistan Samimi Anla masının imzalanmasından sonra Kuzey ve Güney Amerika Ortodoks Rum Ba piskoposu Athenagoras*’ın yönetiminde 12 113 114 * C. 18 Aralık 1934, s.5. C. 21 Aralık 1934, s.3. 1886’da Yanya’da do mu , Heybeliada Ruhban Okulunu bitirmi tir. 1923’te Korfu Metropoliti, 1931’de Kuzey ve Güney Amerika Rumlarının ba rahibi (eksarnosu) olmu , 1948’de Türkiye’ye dönmü ve Fener Rum Patri i olarak göreve ba lamı tır. 1948-1972 patriklik döneminde Moskova etkisinin dı ında ortodoks birli i için çalı mı , Türk yöneticilerle iyi geçinmeyi ve iyi ili kiler kurmayı ön planda tutmu tur. 224 Kasım 1934 tarihinde Wa ington’daki Sen Koustanten Kilisesinde yapılmak üzere bir ayin planlanmı tı. Amaç Samimi Anla manın takdis edilmeseydi: Kilise çevrelerinin Türk-Yunan dostlu una, özellikle de Türkiye’ye bakı açısını ortaya koyan bu geli me ile ilgili ayrıntılar öyleydi;115 Ba piskopos Athenagoras 22 Ekim 1933’te Wa ington Büyükelçisi Ahmet Muhtar Beye gönderdi i yazıda yapılacak ayin konusundaki dü üncelerini u ekilde dile getirmi ti;116 “Balkanların sulh davası ve refahı gayesi ile te ekkül eden ittihatta ba rolü oynayan ve mühim siyasi tahammülatın merkezi olan aziz vatanımız Türkiye gözümün önünde canlanıyor. Krallar, Ba vekiller, hariciye Nazırları Türkiye’yi ziyaret ederek Türkiye’nin büyük liderleri ve inkılapçıları ile görü üyor ve muahedeler akt ediyorlar. Bu faaliyet gittikçe artmakta ve Avrupa’nın hatta denilebilir ki bütün cihanın atisi için büyük bir manayı tazammum etmektedir. Bütün bu vakayıdan bir zevki mahsus duymaktayım. Ben Türkiye’de do dum, orada ya adım, orada tahsil gördüm. Talebe iken hükümet hesabına tahsil için açılan Türkçe imtihanda muvaffak oldum. Manastır ve Makedonya’da Türk hükümeti ile dostane bir surette çalı tım ve onunla te riki mesai ettim. Harbi umuminin ilanında buralardaki Türk unsurunu himaye etmek fırsatına nail oldum. Bu suretle Türk ruhunu iyi tanımak ve onun faaliyetlerini ve inceliklerini takdir etmek fırsatlarına vasi bir surette malik oldum. Sevincime di er bir sebep dahi Türkiye Hükümetinin atıfetlerinden müstefit olmakta bulunan stanbul Rum patrikhanesine mensubiyetimdir. Bu patrikhane Türkiye’nin sulhperver misyonunu kalben takdir ve muvaffakiyetlerinden zevkiyap olmaktadır. Bütün bunlar bu mesut vakayrı sizinle beraber tesit etmek konusundaki har arzularımızı izah için kafidir. Wa ington’daki Sen Koustantan Ortodoks Rum kilisesinin iki millet arasındaki misakın bir ayini ruhani ile takdiri davetini ne büyük tehalük ile 115 116 B.C.A.: Dı i leri Bakanlı ının Washington Rum Cemaati ile ilgili yazısı, 4 Ocak 1934, 030.10 255.717.10, s.1-6. B.C.A.: Ba piskopos Athenagoras’ın Türkiye’nin Washington Büyükelçisine gönderdi i yazı, 22 Kasım 1933, 030.10 255.7710, s.3,4. 225 kabul etti imi ve zatı sefiranelerinin bu ayini huzurları ile ereflendireceklerini ö renmekle ne kadar mesut oldu umu imdi daha kolaylıkla takdir buyuraca ınıza eminim” Huluskarınız Ba piskopos Athenagoras Kuzey ve Güney Amerika Ortodoks Rum Ba piskoposlu u Amerika’daki Ortodoks Rum Kilise yöneticilerinin ayinden önce aldıkları anla ılan kararın en ilginç bölümü öyleydi;117 “Türk ve Yunan milletleri arasında imzalanan, ilan olunan ve Türk-Yunan milletleri tarafından sadakatle iltihak olunan, sulhun takviyesine, ırklar arasında yardıma, anla maya ve te riki mesaiye matuf bulunan dostluk muahedesi sulhu cihanın takviyesine hadim, di er milletlere ayanı imtisal ve onlarca dahi takip edilmesi lazım bir enmuzec oldu una, Ve bu cemaatin 12 Kasım 1933 Pazar gününü ükran ayin günü olarak tespit etti ine ve i bu ayini Türkiye Büyükelçisi Ahmet Muhtar ve Yunan sefiri Simopulos’un huzurları ile ereflendirmeye muvafakat ettiklerine Esbabı anifeden dolayı atideki kararlar alınmı tır. Türk ve Yunan milletleri arasında dostluk ve te riki mesai muahedesinin tesidi için milli paytahtın sen Koustantan ve Halen kiliselerinde toplanan cemaatin Türkiye ve Yunanistan Hükümetleri tarafından ilan ve tatbik edilmekte olan sulh siyasetine bila kayt ve art müzaharet etmek, Ve bu sulh siyasetinin hamisi olan Türkiye Reisicumhuru Gazi Mustafa Kemal Hazretleri ile Ba vekil smet Pa a, Hariciye Vekili Tevfik Rü tü Beyefendiye ve Yunan Reisicumhuru Mr. Alexandre Zaimis, Ba vekil Mr. Çaldaris, Hariciye Nazırı Mr. Maksimov cenaplarına i bu cemaatin tebrikatını arzetmek. Ve bu kararların birer nüshasının da Müttehidei Amerika’daki bilcümle Ortodoks kiliselerinin metbuu olan stanbul Rum patriki Fotios’a isal edilmek üzere Ba piskopos Athenagoras’a takdim etmek, 12 Kasım 1933 tarihinde Wa ington’da tanzim, kıraat ve tasdik olunmu tur” mzalat: Thomas Daniele, George C. Heon 117 B.C.A.: ABD Rum ortodoks Cemaatinin Türk-Yunan Samimi Anla masını takdis eden kararı, 12 Kasım 1933, 030.10 255.717.10, s.5,6. 226 George C. Vuruas, Tame Fliakos Bu bilgilerin Türkiye’ye ula masından sonra Dı i leri Bakanlı ı 4 Ocak 1934 günü geli meleri bir üst yazı ekinde Ba bakanlı a bildirmi ti. Dı i leri Bakanlı ının üst yazısında yer alan hususlar öyleydi;118 “ Türkiye-Yunanistan Samimi Anla masının imzalanması, Amerika’daki yarım milyona yakın Yunanlı ve Rumlar arasında büyük memnuniyet ve sevince sebep olmu tur. Wa ington’da bulunan 5000 e yakın Rum bu olaydan duydukları sevinci göstermek için Sen Koustantan Rum Klisesinde, Ba piskopos Athenagoras’ın yönetece i bir ayin planlanmı tır. Ayine özel olarak davet edilen Büyükelçi Ahmet Muhtar Bey, ikinci katiple birlikte ayine i tirak etmi lerdir. Ayin nedeniyle Rum Ortodoks cemaatinin aldı ı karar Türkiye Hükümetine arzedilmek üzere Büyükelçiye verilmi tir. Ayin günü ak amı (12 Kasım 1934) Shoreham otelinde 100 ki ilik bir ziyafet ve sonra da balo düzenlenmi tir. Burada Türk Büyükelçisi, Yunan sefiri ve Metropolit tarafından yapılan konu malarda iki ülke arasında olu an dostlu a de inilmi ve bunun daha da kuvvetlenmesi temenni edilmi tir.” 1934 yılı bla ında Türk-Yunan dostlu u kapsamında en önemli geli me Venizelos’un Atatürk’ü Nobel Barı Ödülüne aday göstermesiydi. Türkiye’nin imparatorluktan yepyeni bir Cumhuriyete nasıl dönü türüldü ünü, Atatürk’ün TürkYunan dostlu una ve barı ına, bölgesel barı a ve dünya barı ına büyük katkısının nasıl gerçekle ti ini gerekçesi ile teklifinde yer veren Venizelos böylece bir ilke imza atmı tı. 12 Ocak 1934’te sunulan bu teklif Türk-Yunan dostluk ve i birli inin dayandı ı temeli açıkça ortaya koymu tu.119 Çaldaris, 20 Ocak 1934 günü Yunan Meclisinde Balkan Misakı konusunda verilen soru önergesine cevap olarak;120 Türk-Yunan ili kilerinin tam bir güven, tam 118 119 120 B.C.A.: Dı i leri Bakanlı ının Washington Rum Ortodoks Cemaati ile ilgili yazısı, 4 Ocak 1933, 030.10 255.717.10, s.1,2. Bkz. A.M.D.P., Belge No: 39, s.241-245. C. 21 Ocak 1934, s.3. 227 bir dostluk tam bir birli e dayandı ını, bu ekliyle iki devletin ortak bir devlet gibi çalı tı ını söylemi ti. Cenevre’de Tevfik Rü tü Aras ile yapılan birbirine ba lı ve samimi ortak çalı mayı hatırlatan Çaldaris, bu siyasetin yalnız siyasi çevrelerce de il halk tarafından da kabul edildi ini sözlerine eklemi ti. 21 Ocak 1934 günü, Yunan balıkçı Vapuru Velos, Söke’nin Yenihisar kasabasından aldı ı balıkları talya’ya götürmek üzere burada bulunuyordu. Kaptan Benakis, Söke ilkokul ö retmeni smet Bey ve ö rencilerinin hatırını kırmayarak vapuru gezmelerine izin vermi ti. Ö renciler Kaptan Benakis’e Yunanlı ö rencilere teslim edilmek üzere 1 i e toprak, birkaç yaprak tütün ve bir avuç badem vermi lerdi. Yunanlı ilkokul ö retmenlerine verilmek üzere, iki ülkenin e itim te kilatları arasında dostluk kurulmasını konu alan bir de mektup teslim edilmi ti. Benakis Pire’ye vardı ında hediyeleri Milli E itim Müfetti li ine teslim etmi ti.121 Çaldaris’in Yunan meclisinde Türkiye ile Yunanistan’ın tek bir devlet gibi çalı tı ını söylemesi Ankara’da çok iyi bir etki yapmı tı. Falih Rıfkı Bey, bunun üzerine yazdı ı makalede; “Be Balkan devletinin bir devlet gibi çalı tı ını duyaca ımıza eminiz” demi ti.122 25 Mart 1934 günü kutlanacak olan Yunan Milli Bayramına i tirak etmek ve Türk milletinin dost Yunan milletine selamlarını getirmek üzere 5 kara uça ından olu an bir filonun Atina’ya gidece i Yunan Dı i leri Bakanlı ına bildirilmi ti. Maksimos, iki ülke arasındaki dostlu un yeni bir tezahürü olan Türk Hükümetinin bu kararından dolayı te ekkür etmi , filo ve mürettebatın Yunan Hükümetinin misafiri sayılacaklarını da eklemi ti.123 Türk filosu, Yunanistan Cumhuriyetinin 100 ncü yıl enliklerine katılmak üzere 21 Mart sabahı Ye ilköy’den havalanmı tı. 24-26 Mart tarihlerinde yapılacak olan etkinliklere katılacak filoya Yunan halkı ve basını büyük ilgi gösteriyordu.124 121 122 123 124 C. 22 Ocak 1934, s.4. C. 23 Ocak 1934, s.3. B.C.A.: Dı i leri Bakanlı ının Atina’ya gidecek tayyare filosu hk. yazısı, 20 Mart 1934, 030.10 255.717. 19, s.5. C. 22 Mart 1934, s.1. 228 22 Mart günü Atina semalarına ula an Türk filosu Yunan uçakları tarafından selamlanarak kar ılanmı , birlikte ehir üzerinde iki tur attıktan sonra Tatui havaalanına inmi lerdi. Türk filosunu burada Enis Akaygen ve Türk Ata emiliteri ile Yunan Hava Müste arı ve di er görevliler kar ılamı lardı.125 Filo 28 Mart günü yurda döndükten sonra bir açıklama yapan filo komutanı efik Bey;126 Yunan Cumhurba kanı Zaimis ve Ba bakan Çaldaris Binba ı tarafından kabul edildiklerini, filonun Yunanistan’da ilgiyle kar ılandı ını belirtmi ti. Bu ziyaretle ilgi geli meler 13 Nisan günü Atina Elçisi tarafından Dı i leri Bakanlı ına bildirilmi , Dı i leri Bakanlı ı da 26 Nisan günü ziyaretin sonucunu Ba bakanlı a arzetmi ti.127 Atina elçisinin filonun ziyareti ile ilgili yazısında u konulara yer 128 verilmi ti; “Binba ı efik Bey komutasındaki Türk filosu 22 Mart sabahı saat 11.00 de Tatui Hava Karargahına ula mı tır. Çaldaris’in rahatsız olması nedeniyle filoyu onun namına Hava Müste arı General Gyalistras kar ılamı tır. Gyalistras burada yaptı ı konu madan sonra hava subaylarımız ve ordumuz erefine kadeh kaldırmı , Binba ı efik Bey de buna kar ılık vermi tir. 22 Mart ak amı Yunan Dı i leri Bakanı Türk Subayları erefine Grande Bretagne otelinde bir ak am yeme i vermi tir. Yemekte bir konu ma yapan Maksimos, Milli Bayramlarına bir uçak filosu ile katılmamızdan dolayı Türk Hükümetine te ekkürlerinin iletilmesini rica etmi ti. efik Bey’de; Hükümetin, resmi makamların ve Atina halkının filoya gösterdi i sıcak ve dostlukla dolu kabulünü Türk Hükümetine iletece ini belirtmi tir. 23 Mart günü Atina’daki Elçilik Ate emiliteri Binba ı Behçet Bey tarafından havacılarımız erefine Grande Bretagne otelinde 300 ki ilik bir çay verilmi tir. Burada Atina’daki siyaset adamları, üst düzey askeri ve sivil yöneticiler havacılarımızı takdir etmi lerdir. 125 126 127 128 C. 23 Mart 1934, s.3. C. 30 Mart 1934, s.1. B.C.A.: Atinaya gidecek tayyare filosu hk. 21 Nisan 1934, 030.10 255.717.19, s.1. B.C.A.: Tayyare filosu hk., 13 Nisan 1934, 030.10 255.717.19, s.2,3,4. 229 23 Mart ak amı Hava Bakanlı ı tarafından askeri kulüpte havacılarımız erefine bir yemek verilmi tir. Burada dostane konu malar yapılmı tır. 24 Mart günü havacılarımız reisicumhur Zaimis tarafından kabul edilmi lerdir. Ayni gün ak am Atina Garnizon komutanı General Patridis’in askeri kulüpte verdi i yemekte havacılarımız yunan subayları ve aileleri ile tanı ma fırsatı yakalamı lardır. 25 Mart sabahı Türk uçakları bayrama katılmı lardır. Önce Atina semalarında uçan filo, meydanlarda toplanan halkın üzerine, Türk-Yunan bayrak ve renkleri ile süslenmi ve “memleketimizi ziyarete ve Milli Bayramınıza i tirake gönderilen Türk havacılarının yürekleri muhabbetle doludur” ibaresi bulunan binlerce kartları ve bunlara eklenmi para ütlerde Türk ve Yunan bayrakları atmı lardır. Daha sonra Yunan uçakları da Ellas ve Türkiye kelimelerinin ilk harfleri olan E ve T harfleri çizecek ekilde iki defa dola mı lardır. 25 Mart katılmı lardır. ak amı Cumhurba kanı Zaimis’in verdi i yeme e 26 Mart günü stadyumda yapılan askeri oyunlara havacılarımız da davet edilmi ve oyunları izlemi lerdir. 26 Mart ö leden sonra Çaldaris Türk havacılarına evinde çay daveti vermi tir. Burada subaylarımıza Yunan Hükümetinin sundu u ni an ve madalyalar takılmı tır. Aynı gün ak am Atina Üniversitesinin verdi i ak am yeme inde havacılarımız da davetli olarak bulunmu lardır. 27 Mart sabahı saat 09.00 da havacılarımız Tatui Hava karargahından hareketle Selanik’e yönelmi lerdir. U urlamada Hava Genarali Gyalistras ve üst düzey havacılar bulunmu lardır.” 28 Nisan 1934 tarihinde sparta mebusu Mükerrem Bey ve Burdur mebusu Mustafa eref Beyler TBMM’ne bir kanun teklifi sunmu lardır.* 26 Nisan 1934 günü TBMM oturumunda okunan Ba bakanlık tezkeresinde TBMM üyelerinin Yunan demiryollarında bedava seyahatini öngören Yunan Hükümet kararına atıfta bulunularak, Yunan meclis üyelerinin de Türk demiryollarında bedava seyahatini öngören bir kanun teklifi ile bu jeste kar ılık verilecekti.129 * 129 Mükerrem ve Mustafa eref Beylerin 156 No’lı mazbataları ve kanun teklifleri için Bkz. TBMM Zabıt Ceridesi, Devre 4, Cilt 22, çtima 3, 55. nikat, Sıra No: 156, s.1-2. B.C.A.: Yunanlı Parlemento üyelerinin demiryoluna bedava istifadesi hk., Kanun Teklifi, 28 Nisan 1934, 030. 10 4.20.12, s.6,7. 230 Mükerrem Bey ve Mustafa eref Bey’in kanun teklifinin TBMM’nde görü ülmesine 23 Mayıs 934 günü ba lanmı tı.130 lk konu mayı yapan Yozgat mebusu Süleyman Sırrı Bey; Yunanistan’ın bu hususu bir kararla gerçekle tirdi ini, bu nedenle özel kanuna gerek olmadı ını söylemi ti. Daha sonra teklif sahiplerinden Mükerrem Bey; Yunanistan’da trenle seyahat artlarını bilmedi ini, ancak Türkiye’de Devlet demir Yolları bütçesinin Meclis tarafından kabul ve tasdik edildi ini, bu nedenle bedava seyahatler için mutlaka bir kanuna ihtiyaç duyuldu unu belirtmi ti. Kocaeli mebusu Sırrı Bey; Yunanistan’ın Türk mebuslarının Yunanistan’daki trenlerde bedava seyahati konusunda daha önce gösterdikleri hassasiyet için konu mak istedi ini belirterek teklifi sunanların Türk-Yunan dostlu unu çok iyi bir ekilde tespit ettiklerini vurgulamı tı. Türk-Yunan dostlu unun bu günlerde tarihteki en yüksek seviyesine ula tı ını, iki milletin samimiyetle kayna tıklarını, bu nedenle teklifi sunanlara gıpta etti ini açıklamı tı. Sırrı Bey konu masının sonunda, Türk-Yunan dostlu unun adeta medeniyet aleminde sulhu salah tarlasına atılmı bir tohum oldu unu söylemi ti. Kanun teklifi ile ilgili görü meler TBMM’nın 27 Mayıs günkü oturumunda da devam etmi ve Yunan meclis üyelerinin TDDY nda bedava seyahati için Nafıa Vekaletine yetki veren birinci madde kabul edilmi ti.131 TBMM’nde bu kanunla ilgili son görü me 4 Haziran 1934 günü yapılmı , kanunun muteberli i ve icrasını düzenleyen son iki maddesi de kabul edilerek tasdik i lemi tamamlanmı tı.132 130 131 132 TBMM Zabıt Ceridesi, Devre 4, Cilt 22, çtima 3, 55. nikat, s.226, 227. TBMM Zabıt Ceridesi, Devre 4, Cilt 22, çtima 3, 58. nikat, s.307. TBMM Zabıt Ceridesi, Devre 4, Cilt 23, çtima 3, 64. nikat, s.38. 231 Yunan parlamento azalarının TDDY üzerinde meccanen seyahatleri hakkında 2495 sayılı kanun 4 Haziran 1934 günü Mecliste kabul edildikten sonra 9 Haziran günü resmi gazetede yayınlanarak yürürlü e girmi ti. Türk-Yunan dostlu unun güçlenmesine katkıda bulunan kanun üç maddeden olu mu tu:133 Madde 1: Yunan parlamentosuna mensup mebuslar ve senatörlerin TDDY üzerinde meccanen seyahat ettirilmesi için Nafıa vekiline mezuniyet verilmi tir. Madde 2: Bu kanun ne ri tarihinden muteberdir. Madde 3: Bu kanunun icrasına Nafıa vekili memurdur. Temmuz ayının son haftasında Yunan tayyarecilerinin stanbul’a gelmesi dostlu u güçlendiren ba ka bir olaydı. Balkanlarda tecrübe uçu una çıkmı olan Binba ı Temelis’in komutası altındaki üç Yunan askeri tayyaresi 22 Temmuz günü Ye ilköy havaalanına inmi ti. Tayyarecilerin kar ılanması için düzenlenen törende;134 stanbul Garnizon Komutanlı ı Kurmay Ba kanı Tevfik Bey, stanbul Teyyareciler Cemiyet Ba kanı Nakiye Hanım, Cemiyet ube Müdürü Hasan Fehmi, Müfetti Baha Sait, Ali Rıza ve smail Bey, Yunan Ata emiliter Zoropulos, Ata eneval M.Londros hazır bulunmu lardı. Nakiye Hanım burada yaptı ı konu mada; 133 134 Düstur 3 Tertip, Cilt 15, s.1084. C. 23 Temmuz 1934, s.1,2. 232 “Geldi iniz dost memleketin, getirdi iniz dostluk havasını birarada teneffüs eden iki dost milletin çocukları u anda sulh dünyasının erefini, sulh binasının kuvvetini bir kat daha arttırmı olmaktan ne kadar iftihar etsek yeridir” demi ti. Törenden sonra Perapalas’a alınan misafirler ö le yeme inde Türk Tayyareciler Cemiyetinin konu u olmu lardı. Yunan tayyareciler 23 Temmuz günü saat 10.00’da Galatasaray Lisesinde 6 ncı Yerli Mallar sergisini ziyaret etmi ler, saat 12.00 de Taksim Cumhuriyet Abidesine çelenk koymu lardı. Saat 17.00 de Ye ilköy Yunan Sefareti binasında tayyareciler erefine bir çay ziyafeti verilmi ti. Ayni gün ak am saat 21.00 de de Perapalas’ta bir ak am yeme i verilmi ti.135 25 Temmuz günü müzeleri gezen heyet, Bo az gezintisinden sonra yat kulübünde bir ziyafete katılmı ve ö leden önce Bükre ’e gitmek üzere stanbul’dan ayrılmı lardı.136 Yunan Tayyare filosundan Binba ı Polelif ayrılmadan önce verdi i demeçte; stanbul’da kısa süre kalmalarına ra men büyük ilgi gördüklerini, Türk hava subaylarına, Tayyare cemiyetine, basına ve herkese te ekkür ettikten sonra elindeki Türk Bayra ını sallayarak u urlayanlara kar ılık vermi ti.137 Tevfik Rü tü Aras, 7 Eylül günü Adriya vapuru ile Cenevre’ye giderken Pire limanına gelmi , burada Maksimos ve Türk elçilik mensuplarınca kar ılanmı tı. Ayni gün Maksimos’la birlikte Cenevre’ye hareket edecek olan Tevfik Rü tü Aras’ın burada 14 Eylül 1933 Türk-Yunan Samimi Anla masını teati edece i ö renilmi ti:138 ancak Tevfik Rü tü Aras geceyi Atina’da geçirdikten sonra iki dı i leri bakanı arasındaki teati i lemi 8 Eylül günü burada gerçekle mi ti.139 Teati töreninde bulunan Çaldaris bir süre Tevfik Rü tü Aras ile görü mü tü. Tevfik Rü tü Aras yaptı ı açıklamada Türkiye’nin Yunanistan’a büyük dostluk besledi ini söylemi ti. 135 136 137 138 139 C. 24 Temmuz 1934, s.1,4. C. 25 Temmuz 1934, s.1,5. C. 26 Temmuz 1934, s.1,6. C. 8 Eylül 1934, s.1. C. 9 Eylül 1934, s.1. 233 Ba bakan Çaldaris; Türkiye’nin bütün dostluk imanını gösterdi ini, Yunanlı sanat erbabına ait meselenin Cenevre’de her iki bakan arasında tetkik edilece ini söylemi ti. Yunan Dı i leri Bakanı Maksimos 23 Eylül 1934 günü, Türkiye’nin Cemiyeti Akvama üyeli i ve Balkan Misakı konusunda Türk-Yunan dostlu unun etkilerini de erlendirdi i açıkamasında140 Yunanistan’ın arzu etti i gibi Türkiye’nin Cemiyeti Akvam Konseyi’nin azalı ına girmesi ve bu münasebetle dost Türkiye Devleti ve Dı i leri Bakanı Tevfik Rü tü Beyin ahsına kar ı verilen erefin ehemmiyetini ve bundan dolayı Yunanistan’ın hissetti i sevinci anlatmı ve Yunanistan’ın dost Türkiye ile ba lı bulundu u muahede ahkamınca ihtiyaç zuhurunda Türkiye’yi Cemiyeti Akvama kar ı müdafaa etmesinin üphesiz oldu unu söylemi ti. Maksimos; Balkan Misakının samimiyetinden ve bunu imza eden devletlerin Ekim sonlarında Ankara’da vaki olacak müzakerelerinin programının tanziminde tam bir itilaf halinde bulunduklarını söyledikten sonra Ankara’da müzakere edilecek mesailin, iktisadiyat, münakalat, turizm, Balkanların manevi ihtilatlarının takviyesi ile Balkan hukukunun birle tirilmesi kanununun tanzimine müteallik oldu unu bildirmi ti. Türkiye’nin yeni Atina Büyükelçii Ru en E ref Ünaydın’ın göreve ba laması nedeniyle 17 Kasım günü Yunan gazetecilerine yaptı ı açıklamada u konulara de inmi ti;141 “Vazifem, Enis Bey tarafından takip edilen siyasete devam etmektir. Bu siyasetin hatları büyük efimiz Gazi Mustafa Kemal’in yaratıcı dehası, nurlu ve kudretli eliyle Cumhuriyet Hükümeti tarafından çizilmi tir. Büyük efin düsturu sizce malumdur. “Vatanda Sulh, Dünyada Sulh” sulh a kı iki hükümeti yakla tırdı. Balkan misakı dünyanın bu kö esinde tanzim edilen sulhu temin etmektedir.” 140 141 C. 24 Eylül 1934, s.3. C. 18 Kasım 1934, s.1,3. 234 Kasım ayının son haftasında Türkiye’yi özel olarak ziyaret eden Yunan Senatosunun ikinci ba kanı M. stamulis 21 Kasım günü Türk-Yunan dostlu u hakkında u açıklamayı yapmı tı;142 “Türkiye’ye seyahatim hususi mahiyeti haiz bulunuyor. Ben esasen Silivrili’yim ve ara sıra dostlarımı görmek için buraya gelirim. Bu fırsattan istifade ile Ankara’ya giderek üç gün kaldım ve Çankaya’da defteri mahsusayı imzalayarak Reisicumhur Gazi Hazretlerine tazimatta bulunma vazifesini telakki ettim. Türkiye ile ittifak hususunda bütün Yunan fırkaları arasında tam bir anla ma mevcuttur. Bugün Yunanistan’da Türk-Yunan anla masına muhalif yüzde bir nisbetinde bile olsun kimse bulamazsınız.” K. Yunanistan Harbiye Nazırı General Kondilis’in Ankara Ziyareti Yunanistan Ba bakanı Çaldaris 1 Mayıs 1934 günü yaptı ı açıklamada birkaç gün içinde Türkiye’yi ziyaret edecek olan Harbiye Nazırı General Kondilis’in ziyaret amacı hakkında bilgi vermi ti. Türk-Yunan misakının gizli bir tarafı olmadı ını, misak metninin yayınlandı ını vurgulayan Çaldaris;143 “ ki memleket ancak kendi idari ve mülki hudutları ile birbirinden ayrı bulunuyorlar. Aralarındaki münasebetler o kadar sıkı, o kadar dostanedir” diyerek dostlu un ula tı ı seviyeyi belirtiyordu. 1 Mayıs günü toplanan Yunan Meclisi Kondilis’in Ankara ziyaretini görü mü ve kendisine gereken talimatı vermi ti. Kondilis’in ziyaret pro ramı ana hatları ile öyle idi;144 4 Mayıs 1934: stanbul’a geli , kar ılama, Ankara’ya hareket 5 Mayıs 1934: Ankara’ya geli , kar ılama, Ankara Palas’a yerle me, ziyaretler, Anadolu kulübünde ö le yeme i, Ankara Palas’ta ak am yeme i 142 143 144 C. 22 Kasım 1934, s.5. C. 1 Mayıs 1934, s.3. B.C.A.: Kondilis’in Ankara’yı ziyaret programı, 2 Mayıs 1934, 030.10 227.526.16. 235 6 Mayıs 1934: Saat 17.00’de Orduevinde çay ziyafeti, 20.30’da Yunan Elçisinin Anadolu Kulübünde ak am yeme i 6 veya 7 Mayıs günleri müsait oldu u takdirde Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal tarafından kabul 7 Mayıs 1934: Saat 17.00 de Yunan elçisi tarafından Elçilikte parti, u urlama 8 Mayıs 1934: stanbul’da kar ılama, Vali ve Garnizon Komutanını ziyaret, stanbul programı ve ayrılı General Kondilis, Yunan Genelkurmay Ba kanı ve heyetle birlikte 4 Mayıs günü Saat 17.30’da Romanya bandıralı Recel Karol vapuru ile stanbul’a gelmi lerdi.145 stanbul’daki kar ılama töreninde; Vali muavini Ali Rıza Bey, 3 ncü Kolordu Komutanı ükrü Naili Pa a, Merkez Komutanı Fehmi Pa a, Dı i leri Bakanlı ından Nuri efkati Bey ve di er görevliler hazır bulunmu lardı. Yunan Harbiye Nazırı Haydarpa a’dan Ankara’ya hareketinden önce u açıklamada bulunmu tu; “Türkiye’nin büyük Reisicumhuru Mustafa Kemal Hazretleri ve Ba vekil smet Pa a Hazretlerine hürmetlerimi arz etmek ve aziz dostum Tevfik Rü tü Bey’i ziyaret etmek ve Genelkurmay Ba kanı Fevzi Pa a Hazretleri ile Milli Müdafaa Vekili Zekai Beylerle tanı mak için Ankara’ya gitmekten memnunum” Kondilis ve Yunan heyeti 5 Mayıs 1934 saat 09.50’de Ankara’ya ula mı lardı. Yunan ve Türk bayrakları ile donatılmı olan istasyonda iki ülkenin 145 C. 5 Mayıs 1934, s.1,5. 236 milli mar ları e li inde askeri tören düzenlenmi ve kar ılamada u görevliler bulunmu tu;146 Milli Müdafaa Vekili Zekai Bey, Hariciye Vekili Tevfik Rü tü Aras, Genelkurmay kinci Ba kanı Asım Pa a, Milli Müdafaa Vekili Müste arı Nazmi Pa a, Merkez komutanı Demir Ali Bey, Yunan Büyükelçisi M. Sakelloropulos. Kondilis, beraberinde Yunan Büyükelçisi bulundu u halde, Tevfik Rü tü Aras, Milli Müdafaa Vekili Zekai Bey, Genelkurmay Ba kanı Mare al Fevzi Çakmak ve kinci Ba kan Asım Pa a’yı ziyaret etmi ti. Kondilis’in 5 Mayıs günkü programında yer alan di er geli meler ise öyleydi:147 5 Mayıs ak amı Tevfik Rü tü Aras Kondilis erefine Ankara Palas’ta bir ak am yeme i vermi ti. Aras burada yaptı ı konu mada; “Kar ılıklı ve ortak siyasetlerinin esasını te kil eden sulha ba lanmı bulunan Türkiye ve Yunanistan Do u akdeniz’de oldu u gibi Balkanlarda da kendi aralarında teesüs eden te riki mesai ile bu büyük fikrin sadık amilleri olmu lardır” sözleriyle bölgesel barı ın önemine de inmi ti. Kondilis ise cevaben yaptı ı konu mada; “Balkan Misakını mümkün kılan Türkiye ve Yunanistan’ın deste i olmu ve bu dostluk memleketlerimizin bir te riki mesai ve dostluk devri açmak istedikleri andan beri tasavvur ettikleri esas fikrin tabi bir inki afıdır” demi ti. 146 147 C. 6 Mayıs 1934, s.1. C. 6 Mayıs 1934, s.6. 237 General Kondilis 6 Mayıs sabahı Ba bakan smet nönü’yü ziyaret ederek bir süre görü mü , hükümetle resmi temaslarına da bugün ba layaca ı ö renilmi ti.148 7 Mayıs günü hükümet yetkilileri görü melere ba layan Kondilis saat 16.00’da Atatürk tarafından Çankaya Kö künde kabul edilmi ti:149 Ayni gün saat 17.00’de Yunan Büyükelçisi, Kondilis erefine bir yemek vermi , nönü, Aras, Bakanlar, elçiler ve di er görevliler de davet edilmi lerdi.150 Kondilis’in Ankara ziyareti devam ederken Yunan gazetelerinden Vradini sütunlarında u de erlendirmeyi yapmı tı; “Savunma Bakanımızın Ankara ziyareti dostumuz Türkiye’ye bizi çözülmez bir tarzda ba layan dostluk ve itimat hislerimizi en parlak ekilde ihzar fırsatını vermi tir. Hiçbir ey onları ayıramaz gene hiçbir ey bu ba ların sa lamlı ını bozamaz. Tevfik Rü tü Aras ve Kondilis’ın nutukları birer icraata bedeldir. M. Yevtiç’in Sofya’yı, Aras’ın da Bükre i ziyaretleri arefesinde vuku bulan bu güzel tezahürler Balkan sulhunun dostları tarafından sevinçle kar ılanmalıdır. General Kondilis Ankara ziyareti ile iki memleket hükümetlerine Balkan Misakının müessir oldu u hakkındaki imanlarını teyit etmek fırsatını da verecektir.” 8 Mayıs 1934, Kondilis’in Ankara ziyaretinin son günü olmu tu. Saat 11.00’de Çankaya Kö künde smet nönü ve Tevfik Rü tü Aras’la görü en Yunanlı Bakan nönü’nün Saat 13.00’de Marmara kö künde verdi i yemekte bulunmu tu.151 Ankara’dan hareketinden 15 dakika önce Ankara Palas’ta gazetecilere bir beyanat veren Kondilis ziyareti ile ilgili olarak u de erlendirmeyi yapmı tı;152 “Bu ziyaretimle yeni Türkiye’nin kısa sürede ba armı oldu u terakkileri hayret ve takdirle görmek fırsatına nail oldum. Bu kadar az bir zamanda bir milletin organize edilmesi ve yeni bir devlet kurulması tarihte emsaline tesadüf edilmeyecek bir misal olarak kalacaktır. Plütark’ın hayatlarını bize anlattı ı eski 148 149 150 151 152 C. 7 Mayıs 1934, s.1. C. 8 Mayıs 1934, s.1. C. 8 Mayıs 1934, s.5. C. 9 Mayıs 1934, s.1. C. 9 Mayıs 1934, s.4. 238 tarihin büyük adamlarının hiç birisi bugünkü yeni Türkiye’nin büyükleri ile mukayese edilecek derecede büyük de illerdir. Atina’da imzalanmı olan Balkan Misakının umumi çerçevesi içinde ahvalin ve co rafi vaziyetin müsaadesi nisbetinde Balkan milletlerinin refahını temin etmek maksadı ile tatbiki ve tevzii hususunda de i mez kararınızı bir defa daha teyit ettik. Büyük Petro Paris’e gitti i zaman Ri liyö’nün mezarını ziyaretinde “ne kadar müteessifim ki bu adam bugün berhayat de ildir. E er o hayatta olsaydı ona memleketimin yarısını ba ı lar ve buna mukabil ondan memleket, devlet idaresi ne demek onu ö renir ve geri kalan kısmını da kendim idare ederdim demi tir.” Ben de Ankara’dan ayrılırken büyük Petro’nun dü üncelerinin tesiri altındayım. Ne kadar yazık ki Ankara’da daha bir müddet kalarak büyüklerinizden idarecilik ve yaratıcılık dersi alamadım. Yarınki Türk nesli bugün ba ardı ımız ve ba armak zorunda bulundu umuz i lerin kıymet ve ehemmiyetini elbette takdir edecektir.” Ayni gün Kondilis’in Ankara ziyareti ile ilgili resmi tebli yayınlanmı tı. Türkiye-Yunanistan Samimi Anla ması ve Balkan Misakı üzerine yo unla an tebli de u cümlelere yer verilmi ti; “Yunan Harbiye Nazırı Sabık Ba vekil M. Kondilis ile Erkanı Harbiye Reisi General M. Katenniotis Cumhuriyet Hükümetini dostça ziyaret etmek ve iki memleketi ve Balkanları alakadar eden meseleler hakkında Türk devlet adamları ile görü mek üzere Ankara’ya gelmi lerdir. Reisicumhur Hazretleri, M.Kondilis ve M.Kateniotis’i kabul ederek kendileriyle uzun uzadıya görü mü lerdir. Mumaileyhim Ba vekil, Hariciye Vekili, Milli Müdafaa Vekili ve Büyük Erkanı Harbiye Reisi Mü ir Pa a Hazretleri ile mülakatlarda bulunmu lardır. Çok samimi bir dostluk havası içinde cereyan eden bu konu malar esnasında mü terek hudutların masuniyetini tekellüf eden samimi anla ma misakının yüksek kıymeti hususunda tamamiyle mutabık bulunan Türkiye ve Yunanistan gerek iki memleket ve gerek sulh davası için feyizli neticeler verdi ine ve sarsılmaz dostluklarının inki afını idameye karar vermi oldukları mü ahade edilmi tir. Bundan ba ka Türkiye ile Yunanistan’ın Balkan Misakına azimkarane bir surette merbut kaldıkları ve Balkan devletlerinin itimada müstenit te riki mesailerinden ahsi ve mü terek menfaatlerine en iyi tevafuk eden neticeler beklemekte oldukları da tespit edilmi tir. 239 Gerek Mümtaz Yunan devlet adamının ve kıymetli mesai arkada ının ziyareti gerek Türk ve Yunan zabitleri arasındaki temasın vesile oldu u samimi arkada lık tezahürleri Ankara’nın bütün mehafilinde en müsait ve en dostane intiba hasıl etmi tir.” Kondilis ve Yunan heyeti 8 Mayıs 1934 günü saat 19.00’da özel bir trenle stanbul’a hareket ederken, stasyon’daki u urlamada; smet nönü, Tevfik Rü tü Aras, Nafıa Vekili, Erkanıharp kinci Reisi Asım Pa a, Fahrettin Pa a ve di er görevliler bulunmu lardı. 9 Mayıs sabahı Haydarpa a’ya ula an misafirleri; Vali muavini Ali Rıza Bey, 3 ncü kolordu Komutanı ükrü Naili Pa a, Merkez Komutanı Fehmi Pa a, Yunan konsolosluk erkanı ve kalabalık bir halk kitlesi kar ılamı lardı. Saat 11.00’de Valiyi ve Kolordu komutanını ziyaret eden Kondilis, Taksim abidesine çelenk koyduktan sonra Patrikhaneyi de ziyaret etmi ti.153 Kondilis 9 Mayıs ak amı Türkiye’yi ziyareti ile ilgili olarak yaptı ı açıklamada;154 “Ankara’da büyük dahi Mustafa Kemal Hazretlerinin ve kıymetli mesai arkada larının vücuda getirdi i eserleri hayranlıkla gördüm. Ankara’da bugün yep yeni bir dünya yaratılmaktadır. Türkiye’nin büyük bir inkılap devresi ya amakta oldu unu biliyordum. Fakat Ankara’da gördüklerim, tasavvur ettiklerimden çok daha fazladır. Balkan Misakının bir neticesi olan Balkanlar’da te riki mesainin de bir kat daha takviyesi hususunda mutabık kaldık. Balkanlar Balkanlılarındır düsturu istikbalde de Balkanların yegane politikası olacaktır.” demi ti. 153 154 C. 10 Mayıs 1934, s.1. C. 10 Mayıs 1934, s.4. 240 Kondilis; heyette bulunan siyasi ve askeri yetkililerin Türk yetkilileri ile çok olumlu görü meler yaptı ını belirterek memnuniyetle ayrıldıklarını ifade etmi ti. 10 Mayıs sabahı Loyd Triestino vapuru ile stanbul’dan ayrılan Kondilis, ak am saatlerinde ülkesine ula mı ve törenle kar ılanmı tı. Kondilis’in Ba vekil Çaldaris ile yaptı ı görü meden sonra yapılan açıklamalarda; Türk-Yunan ve Balkan Misaklarının merbutiyetlerinin son derece samimi ve sıkı oldu unun bir kez daha mü ahedeye vesile oldu u belirtilmi ti.155 Yunan Savunma Bakanı Kondilis’in Genelkurmay Ba kanı ile birlikte Ankara’yı ziyaret etmeleri ve Samimi Anla manın uygulanmasına ait detaylar üzerinde ilgili makamlarla görü melerde bulunmaları Yunan Hükümetinin sadakati için bir delil te kil etmi ti.156 1934 yılında Ayasofya’nın müze haline getirilmesi kararının de erlendirmesini u ekilde yapmak mümkündür. Bu karar öncelikle 1933 yılında Atatürk’ün Selanik’te do du u evin kamula tırılarak müze haline dönü türülmü olmasına mukabil bir jest olarak görünmektedir.157 L. Dini Kıyafetler Konusunda Ya anan Gerginlik Türkiye Cumhuriyetinde, Türk nkılabının vazgeçilmez unsurlarından olan nkılap Kanunları 1924 yılından ba layarak on yılı a kın sürede zaman ve artların uygunlu u dikkate alınarak bizzat Atatürk tarafından takip edilen sistem içinde birer birer TBMM tarafından kabul edilmi tir. nkılap kanunlarından birisi de laikli i sa lam temellere oturtmayı ve uluslararası ça da kıyafet kurallarının Türkiye’de de uygulanmasını amaçlayan “Bazı kisvelerin giyilemiyece ine dair kanun” idi. 155 156 157 C. 13 Mayıs 1934, s.3. Muharrem Feyzi, “Balkanlarda Siyasi Faaliyet”, Mülkiye Mecmuası, Sayı: 38, (Mayıs 1934) s.62. Özel, Atatürk ve Atatürkçülük, s.214-215. 241 3 Aralık 1934 tarihinde TBMM tarafından kabul edilen kanun resmi gazetede yayınlandıktan sonra 13 Aralık 1934’te yürürlü e girmi ti. Sekiz maddeden olu an 2596 No’lu kanun a a ıdaki konuları kapsamı tı,158 1 nci maddeye göre; hangi din ve mezhebe mensup olursa olsun din adamlarının mabet ve ayinler dı ında ruhani kisve giymeleri yasaklanmı tı. Ancak her din ve mezhepten uygun görülecek bir din adamının geçici olarak kıyafet giymesine izin verilmi , iznin yenilenmesi esası getirilmi ti. 2 nci maddeye göre; Türk kanunlarına göre kurulmu izcilik, spor, topluluk, kulüp, okul ve benzerlerinin belirledikleri kıyafetleri yönergelerine uygun ekilde giymeleri sa lanacaktı. 3 ncü maddeye göre; Türkiye’de bulunan Türkler ve yabancıların, yabancı ülkelerin siyasi, askeri ve milis kurulu larına ait kıyafet ve levazımını ta ıması yasaklanmı tı. 4 ncü maddeye göre; Yabancı ülke mensuplarının kendi kıyafet ve alametleri ile Türkiye’yi ziyaret etmeleri Bakanlar Kurulunun iznine tabi olacaktı. 5 nci maddeye göre; Türkiye’de bulunan yabancı temsilciler, uluslararası kurallara göre kıyafetlerini giyinecekler, Türkiye’yi ziyarete gelen yabancı ordu mensuplarının kıyafetlerini giymeleri Bakanlar kurulunca düzenlenecekti. 6 ncı maddeye göre; Kanunun yürütülmesi için bir yönerge hazırlanacaktı. Kanunun birinci maddesinde 6 ay sonra, di er maddeleri 13 Aralık günü yürürlü e girecek, icradan Bakanlar Kurulu sorumlu olacaktı. Kanunun TBMM tarafından kabul edilmesini takip eden günlerden ba layarak Yunan gazetelerinde iki ülke kamuoyu arasında gerginli e yol açacak yayınlar ba lamı tı. 158 Düstur 3 Tertip, Cilt 16, s.34. 242 Bu yayınlar Ankara ve stanbul’da hayretle kar ılanmı tı. Rum Patrikhanesi Sen Sinod Meclisi üç toplantı yapmı , ekseriyeti te kil eden genç papazlar kanunun çok uygun oldu unu, itiraza gerek olmadı ını söylemi lerdi. Buna ra men Yunanistan’da bu i in Türk-Yunan dostlu unu kökünden sarsacak ve dostluk cemiyetlerinin reislerini istifa ettirecek kadar gürültüye sebep olması garipti.159 Ba bakan Çaldaris’in 6 Aralık 1934 gecesi yaptı ı açıklama Yunanistan’daki gerilimin birden en üst düzeylere tırmanmasına neden olmu tu. Çaldaris’in açıklaması öyleydi;160 “Bu mesele biri dini, di eri hissi olmak üzere iki ekilde tezahür ediyor. Hükümet meseleyi iki bakımdan da tetkik ettikten sonra kararını verecektir.” Bu açıklamaya paralel geli meler ise unları kapsıyordu; Yunan mebuslarından Kumundurus Türkiye’deki Rum papazların cübbeleri meselesi hakkında meclise bir ara tırma önergesi vermi ti. Bütün muhacirler birli i papaz cübbeleri konusunda miting düzenlemek için müracaat etmi , ancak bu kabul edilmemi ti. Hükümet blokuna dahil siyasi parti reisleri toplanarak kanun etrafında görü mü ler, konu hakkında yeterli bilgi gelmesini beklemeyi uygun görmü lerdi. Atina ve Selanik’te bulunan Türk-Yunan dostluk cemiyeti reisleri olay nedeniyle istifa etmi lerdi. ngiltere Protestan Kilisesi Ba papazlı ına tayin edilen Osten Okley 7 Aralık günü stanbul’a ziyaret maksadı ile gelmi , resmi görevinde dini kıyafetini, bunun dı ında sivil kıyafetini giymesi Türk basınının dikkatini çekmi ve Rum Patrikhanesine bu papazı örnek olarak göstermi lerdi. Bu arada Rum ve Ermeni 159 160 C. 7 Aralık 1934, s.1. C. 7 Aralık 1934, s.6. 243 Patrikhanelerinde 8 Aralık günü bir toplantı yapılarak kıyafet kanununun görü ülece i ö renilmi ti. Türk kamuoyunun beklentisi Patrikhane mensuplarının hilafeti, medrese ve tekkeleri hiç tereddüt etmeden yıkıp atıveren laik Türkiye Cumhuriyeti rejiminin menfi vaziyetlere tahammülü olmadı ı gerçe ine kar ı gaflette bulunmamasıydı.161 Yunan Çiftçi Partisi Lideri Papanastasiu;162 “Bana göre bu mesele gazeteler tarafından fena idare edilmi tir. Yazılarında isnat ettikleri esaslar do ru de ildir. Mesele hükümet tarafından da iyi idare edilmemi tir” sözleri ile sakin bir tavır sergilemi ti. Yunan milletvekillerinden Konduros, rahip cüppelerinin kiliseler dı ında giyilmesini yasaklayan kanunun, Lozan Antla masındaki azınlık hukukuna aykırı oldu unu iddia etmi se de, Yunan hükümeti gerçek dı ı olan bu iddianın mitinge dönü türülmesine izin vermemi ti.163 Sa duyulu Yunan basın temsilcileri ise;164 Yunan efkarı umumiyesinin, dini kisvelerin giyilmesinin yasaklanması meselesi üzerinde tehlikeli münaka alardan vazgeçmesini ve bu meselenin halledilmesi i ini hükümete bırakmalarını, fedakarlıkların mahsulü olan Türk-Yunan dostlu unun ya aması, ileri gitmesi gerekti ini açıklamı lardı. Bunun üzerine Rum patrikhanesi konu ile ilgili toplantıyı aceleye getirmeden bir hafta sonraya ertelemi ti. Venizelos 6 Aralık 1934 ak amı detaylı bir basın açıklaması yaparak dini kisveler konusundaki dü üncelerini açıklamı tı. Gerilimden çok sa duyulu bir yakla ım sergileyen Venizelos’un açıklaması genel hatları ile öyleydi:165 “Türkiye’de din kisvesi hakkında alınmı olan tedbirden ruhani reislerin istisna edildi ini okudum. Bundan sonra Türk-Yunan dostlu unu ciddi bir surette 161 162 163 164 165 C. 8 Aralık 1934, s.1. C. 9 Aralık 1934, s.1. Us, Hatıralar, s.84. C. 9 Aralık 1934, s.6. B.C.A.: Venizelos’un kisve kanunu nedeniyle Yunan basınına tebli i, 27 Aralık 1934, 030.10 109.729.18, s.1-5. 244 sarsmak tehlikesi göstermi geldi i kanaatindeyim. olan bu hadisenin kapanmı addedilmek lazım u dü ünceler bende bu kanaatin husulüne vesile olmu tur. 1. Yunan Hükümeti Türkiye nezdinde te ebbüste bulunmu , Ortodoksların incindi ini bildirmi tir. Türkiye ise aldı ı tedbirden ancak din reislerini istisna etmekle azami gayret ve fedakarlı ı göstermi tir. Türkiye’nin bu tedbirden külli feragat etmesi, di er bir devletin tazyiki altında mecburi bir hareket olarak telakki edilirdi, bu da Türklerin milli gururuna dokunurdu. 2. Türkiye’nin bu feragatinden sonra, daha ileri giderek Türk-Yunan dostlu unun sarsılmasına ve hatta iki devlet münasebatının gerginle mesine sebebiyet vermek do ru de ildir. 3. Türkiye’nin din kisvesi hakkında aldı ı tedbir, Ortodoks Yunanlıların aleyhine müteveccih bir zihniyetten de il Türkiye Cumhuriyeti’nin halkçılık zihniyetinden do an ıslahatın eseri oldu u muhakkaktır. Hatta Türkiye ayni sebebe mebni hilafeti de ilga etmi tir. 4. Din kisvesinin milliyetle hiçbir alakası yoktur. Bu mesele sırf bir mabet i i oldu u cihetle din kisvesinin mabedin bulundu u devletin kanuni icabatına göre tanzimine hiçbir mani yoktur. Her dinin reisine muvakkat istisna yerine daimi surete dini kisve giymesi hakkında müsaade etmeleri için dostane iste imizi, Türk dostlarımızın lütfen kabul edeceklerini ümit ediyorum. Türk-Yunan dostlu unun tahakkukuna vesile olmu olan yüksek gayenin hissiyat ve zihniyeti ile bu husustaki dostane iste imizin kabulünü Türkiye Reisicumhurundan, Ba vekil ve Hariciye vekilinden ahsen istirham ediyorum. E er bu dostane iste imiz Türkiye tarafından lütfen kabul edilecek olursa Ortodoks papazlarının dini kisvesi hakkında Türkiye’de alınmı olan tedbirden yunan milleti efkarı umumiyesinde hasıl olan teessür yava yava silinecektir.” Dini kisve konusunun Rum, Ermeni ve Yahudi aydınları tarafından olumlu kar ılanması üzerine gergin ortamın düzelmeye ba ladı ı görülüyordu. Bu konuda Papanastasiu’nun bir gün önce yaptı ı olumlu açıklamanın da etkili oldu u bir gerçekti.166 Tevfik Rü tü Aras, M. Maksimos’a çekti i telgraf ile; Dini kıyafet kanununun Yunanistan’a kar ı bir yönünün bulunmadı ını, bu konuda çıkarılan gürültülerden üzüntü duydu unu belirtmi ti.167 166 167 C. 10 Aralık 1934, s.1. C. 10 Aralık 1934, s.4. 245 stanbul’lu Rumlar, Atina gazetelerinin ne riyatından duydukları üzüntüyü ve konuyu Yunan politikacılarının yanlı yönlendirdiklerini belirten telgrafları yetkili makamlara çekmi lerdi. Böylece Yunan basını da ılımlı yayınlara ba lamı tı.168 M. 1934 Yılı çinde Genel Hatları le Türkiye-Yunanistan Ticari li kileri ktisat Vekili Celal Bayar’ın 1933 Atina ziyareti esnasında imzaladı ı Ticari tilafnamenin ikinci altı aylık dönem için uygulanmasına 1 ubat günü ba lanacaktı.* Uygulama ba ladıktan sonra Yunanistan’dan Türkiye’ye hangi malların serbestçe girece ini belirleyen komisyon çalı malarını bitirmi ti.169 Kurulu çalı maları tamamlanan Türk-Yunan Ticaret Ofisi 6 A ustos günü saat 11.00’de ilk toplantısını yapmı tı. Toplantıya ktisat Vekaletinin tayin etti i Ba kan Nemlizade Mithat bey ile Kara Mustafazade Ahmet, Refi Celal ve Festan Beyler katılmı lardı. ç tüzü ün hazırlanması kararı alınan toplantıda, Ofisin idari i lerinin stanbul Ticaret Odası tarafından yürütülmesi benimsenmi ti.170 Türkiye ile Yunanistan arasında yapılacak yeni ticaret mukavelesinin müzakerelerinde bulunmak üzere Yunan ktisat Vekili M. Pesmazo lu’nun 24, 25 Ekim tarihlerinde stanbul’a gelece i ve do rudan Ankara’ya hareket ederek taraflar arasındaki görü melere 29 Ekim günü ba lanaca ı ö renilmi ti.171 Türk-Yunan Ticaret tilafı (Mukavelesi) Ankara’da tarafların görü melerinden sonra 10 Kasım 1934 ak amı imzalanmı tı. Esasında bu itilaf 30 Ekim 1930’da imzalanan ikamet, Ticaret ve Seyrisefain anla masına ihtiyaç duyulan dönemlerde yapılan önemli eklerden biriydi. Bu itilafa göre;172 Türkiye’nin ihracatı be gruba ayrılmı , her grupta satılacak malların cins, miktar ve oranları belirlenmi ti. 168 * 169 170 171 172 C. 11 Aralık 1934, s.1. Türkiye ile Yunanistan arasında 9 Mayıs 1933 tarihinde Atina’da imzalanan ve 27 mayıs 1933’te TBMM’nce kabul edilen Ticaret tilafnamesi daha önce belirtildi i gibi 6 aylık dönemlerle uygulanacaktı. Bkz. Düstur 3 Tertip Cilt 14, s.1052, 1056. C. 30 Ocak 1934, s.3. C. 7 A ustos 1934, s.1,5. C. 22 Eim 1934, s.3. Düstur 3 Tertip, Cilt 16, s.484, 486. 246 Anla maya ba lı 9 adet ekte iki ülkenin üretim ve sanayisini etkilemeyecek malların indirimli satı ları düzenlenmi ti. Uygulanmasına 15 Aralık 1934 tarihinde ba lanacak olan itilafın imzalanmasından sonra a a ıdaki resmi tebli yayınlanmı tı;173 “ ki dost memleket arasında ticari mübadeleler en samimi bir zihniyetle incelenmi tir. Türk heyeti, Yunan mahsullerinin Türk piyasasında daha geni yer bulmasına imkan vermek ve Türk ihracatını azaltarak yunan ihracatını kademeli olarak arttırmak suretiyle dengelenmesini arzu etmektedirler. Bu maksatla iki iktisat vekili muhtelif ihtiyaçları gözönüne alarak konuyu incelemi lerdir. Bugün imzalanan anla mada Yunanistan’a ihraç edilen mallar birkaç sınıfa ayrılmı , önemi az olan malların takası kararla tırılmı tır. Anla manın kararla tırılmı tır.” 15 Aralık 1934 tarihinde yürürlü e girmesi Yunan iktisat vekili M. Pesmazo lu ve heyeti Ankara’da Celal Bayar ve yetkililerle iki ülkeyi ilgilendiren iktisadi konuların tamamını samimi bir ekilde görü mü ler ve anla manın imzalanmasından sonra Ankara’dan ayrılmı lardı. Pesmazo lu ve Yunan heyeti 11 Kasım günü Eski ehir’e geçmi , eker fabrikasını gezerek incelemelerde bulunmu tu. Yunanlı Vekil burada yaptı ı açıklamada unları söylemi ti;174 “Yurdunuzun ilerleyi i hayrete de er, eski Türkiye’yi gezen birinin gözünü güçsüz insanın Tanrıya do ru yalvarı lar yükseltti i minareler çekerdi. Yeni yarattı ınız Türkiye ile çalı manızın gücü ve hızı fabrikanızın bacalarından göklere yükseliyor.” Yunan heyeti 13 Kasım gecesi Ertu rul yatı ile Mudanya üzerinden stanbul’a ula mı tı. 14 Kasım sabahı Sümerbank’ın Beykoz Deri ve Kundura Fabrikasını gezen heyet buradan Mecidiyeköy Likör Fabrikasına geçmi lerdi. Saat 13.00’de 173 174 C. 11 Kasım 1934, s.3. C. 12 Kasım 1934, s.1. 247 Perapalas’ta erefine verilen yemekte konu an Pesmazo lu Türkiye ziyareti hakkında u açıklamada bulunmu tu;175 “Ankara’da imzaladı ımız yeni ticaret anla masının ba lıca hususiyetini te riki mesai hususunda Türkiye ile Yunanistan’ın samimi bir arzu beslemeleri te kil etmektedir. Ankara’da yayınlanan tebligattan da anla ılaca ı üzere bu anla ma üç esasa dayanmaktadır. 1. Taraflar arasında tam bir hüsnüniyet vardı. 2. Yeni anla ma ticari e yalarımızın mübadelesini kolayla tırmak için imzalandı. 3. Maamafih maksat sırf mübadeleyi ço altmak de il bilakis daha geni bir te riki mesainin temelini kurmaktır. Türkiye’de gördü üm fevkalade hüsnü kabülden ve bilhassa çok hürmet etti im Büyük efiniz Gazi Mustafa Kemal Hazretlerinin lütfen bana kar ı esirgemedikleri iltifatlardan fevkalade mütehassıs oldum. Bundan maada gerek Ba vekil smet Pa a Hazretleri ile aziz meslekda ım Celal Beyefendi ve kıymetli arkada ları tarafından hakkımda gösterilen teveccüh beni o derece minnettar bırakmı tır ki bu seyahatimin hatıraları ebediyyen kalbimde ve hafızamda saklı kalacaktır.” Pesmazo lu 14 Kasım 1934 günü ö leden sonra; Vali Muhittin Bey’in ziyaretini iade etmi , Bakırköy Sümerbank Bez fabrikası için “E i Avrupa’da bile az bulunacak mükemmel bir kombina” diyerek hislerini belirtmi , Hereke imali bir ipek halıyı kabul etmi , Patrikhane ve stanbul Ticaret odasını ziyaret etmi ti. Pesmazo lu ve Yunan heyeti 15 Kasım 1934 günü; Vali Muhittin Bey, Polis Müdürü Fehmi Bey, Ticaret Odası Ba kanı Nemlizade Mithat Bey, 175 C. 15 Kasım 1934, s.1,5. 248 Ticaret, Borsa, Sümerbank yetkilileri tarafından u urlanmı lardı. Bu arada Atina elçili ine yeni tayin olan Ru en E ref Ünaydın Adria vapuruna binerek Pesmazo lu ile birlikte ayrılmı lardı.176 Türk-Yunan Ticaret Anla masının 15 Aralık 1934’te yürürlü e girecek olması nedeniyle, anla manın tatbikini gösteren talimatname hazırlanmı ve taraflara bildirilmi ti. Merkez Bankası, Yunan Bankası ile ihracat bedelleri konusunda müzakerelere ba lamı tı.177 176 177 C. 16 Kasım 1934, s.1. C. 4 Aralık 1934, s.1. 249 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM 1935 YILI BA INDAN ATATÜRK’ÜN ÖLÜMÜNE KADAR OLAN DÖNEMDE TÜRK YE – YUNAN STAN L K LER A. Balkan Misakı Kapsamında li kiler ve Bunların Etkileri 1. Balkan Misakı Ekonomik Meclisinin I nci Dönem Toplantısı (3-9 Ocak 1935) Balkan Misakı Daimi Meclisinin I nci Dönem toplantısında (30 Ekim 1934) alınan karar gere ince Ekonomik Meclis Mayıs 1935’te Bükre ’te toplanacaktı. Meclise sunulacak raporun hazırlanması için 5 ay içinde Atina ve Ankara’da iki ayrı toplantı yapılacaktı.1 Balkan Misakı ülkeleri arasında ekonomik ili kileri arttırma yollarını aramak ve alınması icap eden tedbirleri tespit etmek üzere 3 Ocak 1935’te Atina’da Toplanacak olan Ekonomik Meclise katılmak üzere Hasan Saka’nın ba kanlı ındaki Türk Heyeti 31 Aralık 1934 sabahı Pire’ye hareket etmi ti. Heyet üyeleri ktisat Müste arı Faik Kurdo lu, Dı i leri Bakanlı ından Vedii Bey, Türkofisten Burhan Zihni, Bankasından Sami bay’dan olu mu tu. Mecliste özellikle demiryolu nakliyatında mü terek kolaylık, deniz ticaretinde mü terek hareket, mü terek ihraç maddelerinin dünya piyasalarındaki vaziyeti meseleleri görü ülecekti.2 Yunanistan Dı i leri Bakanı Maksimos, 3 Ocak sabahı çalı malarına ba layan Ekonomik Meclis hakkında u bilgileri vermi ti;3 “Balkan Misakının imzası ile yeni döneme girerken Misakın tahakkuku için çalı malar yapan dört devletimizden bütün ekonomik kuvvetleriyle gayretlerimize katılarak tecrübeleri ve dehaları ile kuvvetli te riki mesailerini istemekten ba ka bir ey yapamazdık.” 1 2 3 Fadime Tosik, “Tevfik Rü tü Aras’ın Siyasi Ki ili i”, Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi, nönü Üniv. Sos. Bil. Ens., Malatya 2002, s.218, 219. C. 1 Ocak 1935, s.5. C. 4 Ocak 1935, s.1. 250 Maksimos, son defa Ankara’da müzakere edildikten sonra 10 Mayıs 1935’te Bükre te Balkan Misakı Meclis Toplantısına arzedilecek raporun esaslarının hazırlanmasını istemi ayrıca toplantının önemini ve gündemini açıklamı tı.4 Ekonomik Meclisin Atina Toplantısı 9 Ocak 1935’te sona ermi çalı maların sonuçları resmi tebli ve ile kamuoyuna duyurulmu tu. Tebli de belirtildi ine göre;5 Ticaret politikası, Haberle me ve Ula ım Balkan Bankası, Turizm ve Ekonomik kurulu ların i birli i konularında kararlar alınmı tı. Balkan Misakı Ekonomik Meclisinin Atina çalı maları kapsamında daimi deniz komitesi ile ilgili olarak; standart ula ım yönergeleri ve ortak tarifelerin uygulanması, limanlardaki vergilerin birle tirilmesi eklinde iki önemli karar alınmı tı.6 Dı i leri Bakanlı ı Ticaret ve ktisat tarihli raporu ile Ekonomik Meclisin leri Genel Müdürlü ü, 20 Ocak 1935 Atina toplantısına ait sonuçları de erlendirmi ti. Temsilcilerin seçimi, iç te kilat, çalı ma sistemi ve Nisan ayında Ankara’da yapılacak toplantıda alınacak tedbirleri açıklayan rapora ek olarak Türkiye dı ındaki temsilcilerin listeleri, protokol finali ve Atina’da alınan 5 karar bulunuyordu.7 Ekonomik Meclisin iç te kilatı konusunda alınan karar; Balkan Misakı ülkelerin Dı i leri Bakanlarından olu an Daimi Heyet tarafından, çe itli Hükümet merkezlerinde senede iki defa toplanmak üzere her ülke temsilcilerinin katılımı ile bir Ekonomik Danı ma Meclisi olu turulması idi. Bu konu Atina hazırlık toplantısında detaylı olarak incelenmi ve toplantıların yapılması oy birli i ile karar la tırılmı tı. Buna göre Türk te kilatı örnek alınacak ve görev esasına göre her ülke tarafından seçilecek temsilcilerle ülke heyetleri olu turulacaktı. Heyette birer ki i ile temsil edilecek görevler öyleydi;8 4 5 6 7 8 C. 4 Ocak 1935, s.3. C. 11 Ocak 1935, s.1. “Balkan Antantı Ekonomi Konseyi Daimi Deniz Komitesi”, ktisat Vekaleti Türkofis Aylık Bülteni, Sayı: 2, (Temmuz 1937), s.42. B.C.A.: ktisadi Balkan Danı ma Meclisi Türk Milli Heyeti ve Dahili Te kilatı, 20 Ocak 1935, 030.10 227.528.1 B.C.A.: Danı ma Meclisi Türk Heyetinin Te kili, 20 Ocak 1935, 030.10 227.528.1 s.1. 251 Genel ekonomik politika Tarım faaliyetleri Sanayi faaliyetleri Maliye, Kredi, Merkez ihracat bankalarına ait faaliyetler Ula tırma faaliyetleri Ekonomik Meclis yönergesi hakkında alınan karara göre; Atina hazırlık toplantısında kabul edilen detaylı yönerge gere i Danı ma meclisi üç esasa göre olu turulacaktı.9 Ekonomik Danı ma Meclisi, Dı i leri Bakanlı ınca olu turulan Daimi Heyetin bir organı, danı manı olacaktı. Genel olarak ba kanlık yapan Dı i leri Bakanlarınca idare edilen, dı arıda milli komisyonlar, içeride çe itli dairelerle devamlı irtibatta bulunacaktı. Türk heyeti, ister içeride ister dı arıda Dı i leri Bakanlı ına ba lı bir te kilat olarak çalı acaktı. Atina’daki hazırlık toplantısından, Türkiye’ye faal bir rol verildi i, bir bakıma arabuluculuk vazifesi verildi i sonucuna ula an de erlendirmeye göre bundan sonra alınması gereken tedbirler ana hatları ile öyle sıralanmı tı.10 Memleket ekonomisinin Balkan Misakı içinde geli mesi ve di er ülkelerle ekonomik ili kilerimizin uzak görü lü bir açıdan de erlendirilmesi, bu incelemede ekonomiyi ilgilendiren bütün olayların dikkate alınması, Ankara toplantısından önce iç te kilatın olu turulması, Balkan ekonomik faaliyetlerinin Dı i leri Bakanlı ınca yürütülmesi, toplantı hazırlıkları ve toplantının desteklenmesinde hiç bir konunun dikkatten uzak tutulmaması, 9 10 B.C.A.: Danı ma Meclisinin olu turulma esasları, 20 Ocak 1935, 030.10 227.528.1 s.2. B.C.A.: Danı ma Meclisi toplantısına göre Türkiye’nin alaca ı tedbirler, 20 Ocak 1935, 030.10 227.528.1 s.5-8. 252 Ankara toplantısında gösterilecek özenin, toplantının önemini arttıraca ının bilincinde olarak çalı maları kolayla tıracak, salonlar, odalar, yazı ve haberle me araçları ve di er yardımcı malzemelerin hazırlanması, Türk Ekonomik Meclis temsilcileri örnek te kil etti inden sabit kalacaktı. Di er üç ülkenin temsilciler listesi a a ıdaki ekilde olu turulacaktı.11 Romanya: Nicolas Tabacovici, Mühendis N. Teodoras, on Christu, Victor Badulesco, Emile Marien Yugoslavya: Stenoje Pelivanaoviç, dr. Sava Obradoviç, Zdravko Vaskoviç Yunanistan. Kyriakos Varvaresson, Spyridion Koroniç, Georges Charitakias, Xenophon Zolotas, Charalambos Balkan Misakı Ekonomik Meclisinin birinci dönemine ait sonuç protokolünün ba lık kısmında u konular yer almı tı:12 “Balkan Ekonomik Meclisi, 2 Kasım 1934’te Ankara’da yaptı ı toplantıda aldı ı kararlar do rultusunda Atina’da toplanmı ve Yunanistan Dı i leri Bakanı Maksimos ba kanlı ında 3 Ocak 1935 günü çalı malarına ba lamı , 9 Ocak günü kapanı oturumu ile sonuçlanmı tır. Ekonomik meclis bundan sonraki çalı malarını dört komisyon halinde yürütecektir. Bunlar; Ticari ili kiler komisyonu Ula tırma ve haberle me komisyonu Mali sorunlar, kredi ve Merkez Bankalarına ait sorunlar komisyonu Turizm komisyonudur.” Protokolün eklerinde ise u kararlar sıralanmı tı;13 Ticari ili kilerle ilgili karar (Ek-1) 11 12 13 B.C.A.: Danı ma Meclisi temsilciler listesi, 20 Ocak 1935, 030.10 227.528.1 s.9-10. B.C.A.: Danı ma Meclisinin sonuç protokolü, (Protocole Final de la premiere session du conseil economique de l’entente Balkanique) 030.10 227.528 s.11. Ekonomik Meclisin aldı ı kararların detayları için Bkz. B.C.A. 030.10 227.528.1 s.12-18. 253 Ula ımın geli tirilmesi ve iyile tirilmesi ile ilgili karar (Ek-2) Bir Balkan Bankası Kurulmasına ait karar (Ek-3) Turizm ile ilgili karar (Ek-4) Ekonomik kurulu ların i birli i ile ilgili kararlar (Ek-5) ç Tüzük Projesi (Ek-6) Meclis, sonuç protokolünde bundan sonraki toplantının 1 Nisan 1935’te Ankara’da yapılmasını da kararla tırmı tı. 2. Balkan Misakı Daimi Meclisi II nci Dönem Toplantısına Kadar Geli en Olaylar 1935 Ocak ayının son haftasında “Avrupa’da barı ı koruma” konulu toplantı için Cenevre’de bulunan Balkan Misakı Dı i leri Bakanları yaptıkları görü melerden sonra bir tebli yayınlamı lardı. Bu tebli de;14 “Balkan Misakı ülkeleri barı ı koruma u runa sarfedilen gayretlerden ancak sevinç duymakta ve bu anla maların (Avrupa ülkelerinin aralarında yaptıkları Roma anla maları kastediliyor) orta ve do u Avrupa’da barı ın güçlendirilmesi ile ilgili olan bütün ülkelerin durumu da gözönünde bulundurulmak suretiyle faydalı bir ekilde sonuçlandırılaca ı ümidini beslemektedir.” denilmi ti. 1935 ubat ayında Balkan Misakı bir ya ını doldurmu tu. Bu nedenle imdiye kadar Balkan Misakı Meclisine ba kanlık yapan Yunan Dı i leri Bakanı Maksimos, bu görevi Romanya Dı i leri Bakanı M. Titulescu’ya devredecekti. Bu uygulama Ankara toplantısında alınan, alfabetik sıraya göre birer yıl ba kanlık yapılması yönündeki karara dayanıyordu.15 14 15 C. 22 Ocak 1935, s.1 C. 10 ubat 1935, s.3. 254 5 Nisan 1935’te Belgrat’ta toplanan Balkan Misakı Ekonomik meclisi karma ula ım komitesi uzmanlarının yaptıkları ara tırma sonucunda iki konunun incelenmesini kararla tırmı lardı. Bunlardan birincisi; Düzenli deniz ve akarsu ula tırmaları arasındaki ili kinin kurulması için üye ülkelerin yardımcı olması, ikincisi ise; Balkan deniz ve akarsu ula ım sektörleri arasında anla malar yapılması ve ortak çalı manın sa lanması konularını kapsıyordu.16 Balkan Misakı Meclisi’nin 18 Nisan 1935 günü Ankara’da yapılan hazırlık toplantısı Saat 16’00’da çi leri Bakanı ükrü Kaya’nın açı konu ması ile ba lamı tı. Ankara’da yapılan çalı malar Atina hazırlık toplantısında alınan kararların gözden geçirilmesi eklinde cereyan etmi ti.17 3. Balkan Misakı Daimi Meclisi II nci Dönem Toplantısı (10-13 Mayıs 1935) Balkan Misakı Daimi Meclisinin Bükre toplantısına Türkiye adına Dı i leri Bakanı Tevfik Rü tü Aras’ın ba kanlı ı altında Trabzon Milletvekili Hasan Saka, Dı i leri 2 nci Daire Ba kanı Cevat Açıkalın, özel kalem müdürü Refik Amir Kocamaz katılmı tı.18 Meclis, 10 Mayıs günü Bükre ’te ilk toplantısını yapmı tı. Saat 18.30’da Dı i leri Bakanlı ında yapılan toplantıdan sonra Titulescu gazetecilere verdi i demeçte;19 Bu mesaiden Misakın daha kuvvetlenmi olarak çıkaca ından emin oldu unu, ilk müzakerede gündemin görü ülmedi ini, çalı maların sonunda bir tebli yayınlanaca ını söylemi ti. 11 Mayıs günü Meclis gündemindeki u konuları görü mü tü:20 Roma anla malarına ba lı meseleler Tuna meselesi 16 17 18 19 20 “Balkan Antantı Ekonomi Konseyi”, Türkofis Aylık Bülteni, sayı: s.42. C. 19 Nisan 1935, s.3. B.C.A.: Balkan Misakı Konseyi Türk Heyetini Görevlendiren Bakanlar Kurulu Kararı, 13 Mayıs 1935, 030.10.01.02.54.38.3 C. 11 Mayıs 1935, s.1,4. C. 12 Mayıs 1935, s.1. 255 Avusturya meselesi Avusturya, Macaristan ve Bulgaristan’ın askeri statülerinin de i tirilmesi talya’nın dü ündü ü Orta Avrupa barı ının güçlendirilmesi meselesi Akdeniz anla ması meselesi Balkan Misakı Meclisinin gündemine alınan konulara dikkat edildi inde, yalnız üye ülkelerin de il, Avrupa’nın gündemindeki konularla da yakından ilgilendi i görülüyordu. Çaldaris toplantılar devam ederken Heuresetuelle dergisine yazdı ı makaleye u ba lı ı koymu tu: “Sarsılmaz bir ba lılık ve öz bir karde lik. te Balkan Misakını idare eden iki prensip.” 13 mayıs günü çalı malarını bitiren Meclis aldı ı kararları resmi bir tebli le yayınlamı tı. Tebli in kapsamı öyleydi;21 “Balkan Misakı Meclisi Romanya Dı i leri Bakanı Titulescu’nun ba kanlı ında 01-13 Mayıs günleri 7 toplantı yapmı tır. Görü ülen konular ve alınan kararlar unlardır: Meclis Avrupa’nın durumunu incelemekle i e ba lamı tır. Balkanlardaki durumun, barı ın idamesi ve Avrupa’nın bu kısmında kom uluk münasebetleri bakımından dü üncelere meydan verecek mahiyette olmadı ını görmü ve bunu sevinçle kar ılamı tır. Daimi Meclis Balkan Misakının Balkanlardaki icraatında bir takviye, bir geni leme husule gelece i anının yakın oldu u kanaatini elde etmi tir. Meclis, Balkan devletlerini bir arada ve ayrı ayrı ilgilendiren bütün meseleleri detaylı olarak incelemi tir. Meclis Balkan Misakının genel ve özel menfaatleri ile Küçük antantın Avrupa barı ının devamı için yürüttü ü faaliyetlerde i birli i temin etmesinde müttefik kalmı lardır. Daimi Meclis, do u Avrupa barı ında esas olarak gördü ü Fransa-Rusya kar ılıklı yardım anla masını sevinçle kar ılar. Balkan Misakının menfaatlerine uygun oldu u sürece Roma anla masının gerçekle mesi için ortakla a çalı malara yardımcı olmayı kabul eder.” 21 C. 14 Mayıs 1935, s.1,12. 256 Resmi tebli de yer alan genel ekonomik kararlar öyleydi: Balkan Misakı içinde ve dı ında olan Devletlerle, Ticaret mübadelesinin tesisi Münakalatın inki afı ve ıslahı Turistik münasebetlerin teksifi Banka meselelerinin tetkiki Ekonomik konulardaki detaylı kararlar ise u konuları kapsıyordu; Ticaret hususunda açık ve basit kaideler koyarak geni bir serbestli e do ru adım atılması Ödeme vasıtalarının geli tirilmesi Ula tırmanın kolayla tırılması Posta mukavelesi projesinin gerçekle tirilmesi Turizm hareketini inki af ettirilmesi Bir Balkan Bankası kurulması konusunda Türk heyetinin hazırladı ı proje tasla ının taraflarca imzalanması, Dört ülkenin kredi temsilcilerinin her sene toplanması Toplantıdan sonra dört bakan topluca Kral Karol tarafından kabul edilmi , kendisine çalı malar hakkında bilgi sunulmu tu. Bu toplantıda Türkiye’nin Bo azlarla ilgili tezi de görü ülmü tü. Bo azların tekrar askerle tirilmesi için giri imlerini sürdüren Tevfik Rü tü Aras Balkan Meclisinde konuyu detayları ile açıklamı tı. Daha sonra di er üç ülke Türk tezini 257 savunmaya karar verecekler22 ve bu karardan, Balkan Misakının Türkiye’yi destekleyece i anlamı çıkacaktı. Balkan Misakının kısa bir sürede Avrupa siyasetinin önemli bir unsuru oldu u artık herkesçe anla ılmı bir gerçekti. Bu konuda ilk göze çarpan ey; Balkan Misakının birbirine ba ladı ı dört devlet bu anla manın kendi milli çıkarlarına oldu u kadar, genel barı ın korunmasına da yardım etti i kanaati ile tek bir varlık gibi fikir ve arzu birli i ile hareket etmeleridir. Atatürk, Türkiye’nin bu anla ma içinde oynadı ı büyük ve de erli rolü Cumhuriyet Halk Partisinin Kurultayını açarken yaptı ı konu mada u ekilde belirtmi ti; “Dört devletin kendi güvenlikleri için ve Balkanların karı ma ve karı tırma konusu olmaktan çıkması için içten bir kanaatle birbirlerine ba lanmı lardır. Asıl dikkati çeken Balkan Misakının daha bir yıl içinde uluslararası barı için büyük bir etken oldu unun anla ılmasıdır. Balkan Misakı gittikçe Avrupa barı ının ba lıca temel ta larından biri olmak yerindedir.”23 4. Balkan Misakı Ekonomik Meclisinin Ocak 1936 Toplantısına Kadar Olan Geli meler Tevfik Rü tü Aras Balkan Misakı Meclisinin Bükre toplantısından sonra Cenevre’ye gitmek üzere Viyana’dan geçerken basın mensuplarına verdi i demeçte;24 Balkan ufuklarındaki kara bulutların da ıldı ını belirtmi ti. Eylül ayında Cenevre’de yapılacak olan Uluslararası Derne in toplantısına katılacak olan Balkan Misakı Dı i leri Bakanları Belgrat’ta biraraya gelmi ler, toplantıda takip edilecek siyaset ile Misak ülkelerinin gündemdeki konularını görü mü lerdi.25 Uluslararası toplantılar Balkan Misakının tanıtılmasına vesile oluyordu. Yunanistan Dı i leri Bakanı M. Maksimos 15 Eylül 1935 günü Uluslararası 22 23 24 25 Tosik, Tevfik Rü tü Aras, s.221. Zeki Mesut Alsan, “Ayın Politikası”, Ülkü Halkevleri Mecmuası, Sayı: 28, (Haziran 1935), s.305. C. 18 Mayıs 1935, s.1. C. 2 Eylül 1935, s.1. 258 Derne in Meclisinde Balkan Misakının yapaca ı ödevleri öyle izah etmi ti; “Balkan Misakı’nın ikinci kurulu yılının sonuna gelmek üzereyiz. Misakın devamlı tekamüle u rayabilecek lüzumlu bir müessese oldu u görülmektedir. Üye devletler, barı gayretlerini, siyasal ekonomik, sosyal anla ma yolunda emeklerle kuvvetlendirmi lerdir. Alınan neticeler yalnız hükümetlerin dayanı ma fikrinden do mamı tır. Aynı zamanda kendi uluslarının ba lı bulundukları Uluslararası Derne in prensiplerini gözetmek suretiyle gerçekle tirece i yönündeki güvenlerinden do mu tur. Balkan Misakı Uluslararası derne in Dünya barı ını kurtarmak için gösterdi i gayretleri içten bir ilgi ile takip etmektedir.” Balkan Misakı adına konu an Maksimos aynı toplantıda, üç üye devletin Bo azlar konusundaki Türk tezini desteklediklerini açıklamı tı.26 Balkan Misakı fikrinin yayılmasını amaçlayan Balkan festivali Eylül ayının ikinci yarısından itibaren stanbul’da önemli etkinliklere sahne olmu tu.27 17 Eylül 1935’te Galatasaray Lisesinde toplanan Balkan gençli i stanbul’da bir gezinti yapmı ve saat 16.00’da Taksim abidesine bir çelenk koymu lardı. Dört ülkenin katıldı ı bu törende ekipler kendi bayrakları ve milli kıyafetleri ile hazır bulunmu lardı. 21 Eylül 1935’te Beylerbeyi sarayında bulu an Balkan gençli i, birlikte Bo az gezisi yapmı lar ve aynı gün Fenerbahçe Stadyumuna geçerek Balkan oyunlarını izlemi lerdi. 22 Eylül günü Taksim Stadyumunda Balkan gençlerinin ayrı bir gösterisi vardı.28 3 Ekim 1935’te talya Habe istan’a saldırmı tı. Bu geli me Balkan Misakı ülkelerini tela a dü ürmü , dört devlet aralarında görü erek bu meselede Milletler Cemiyetinde ngiltere ve Fransa’nın yanında yer almayı kararla tırmı lardı. Böylece 26 27 28 Tosik, Tevfik Rü tü Aras, s.221. C. 18 Eylül 1935, s.1,5. C. 22 Eylül 1935, s.1. 259 talya’ya kar ı yaptırım, öngören devletler arasına katılmı oluyorlardı. Bu tutumları nedeniyle talya tarafından cezalandırma ihtimalini gözönünde bulunduran Balkan Misakı ülkeleri ngiltere ile Habe istan – talya sava ı boyunca geçerli olacak ittifak anla ması imzalamı lardı.29 9 Ocak 1936’da Balkan Misakı ülkelerinin uzunca zamandır üzerinde çalı tıkları posta projesi sonuçlanmı tı. 3 Aralık 1935’te Bakanlar kurulunca kabul edilen proje 9 Ocak 1936’da Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlü e girmi ti.30 Dört ülkenin posta, telgraf ve telefon idareleri arasında posta ve telekomünikasyon alanında birlikte çalı ma için uzla ma kanununa göre kar ılıklı kolaylıklar sa lanıyor, fiyatlar standart hale getiriliyor, i birli i esasları ortaya konuyordu. 5. Balkan Misakı Ekonomik Meclisi II nci Dönem Toplantısı (17-24 Ocak 1936) Ekonomik Meclis’te Türkiye’yi temsil edecek olan heyet 3 Ocak 1936’da Bakanlar Kurulunca belirlenmi ti. Karara göre31 Türk heyeti; Trabzon milletvekili Hasan Saka’nın ba kanlı ında, Dı i leri Daire Ba kanı Dürrü Mazhar Bayındırlık Bakanlı ından evket Bey, Maliye Bakanlı ından Halit Nazmi Bey, Ziraat Bakanlı ından Mehmet Ali Tayyar Bey, Daimi Sekreter zzet Tahsin Bey’den olu mu tu. Balkan Misakı Ekonomik Meclisi 17 Ocak 1936’da Romanya Dı i leri Bakanlı ı müste arı Javel Radulescu ve üye ülkelerin orta elçilerinin hazır 29 30 31 Tosik, Tevfik Rü tü Aras, s.221, 222. Bkz. Düstur 3 Tertip, Cilt 17, s.182-188. B.C.A.: Balkan Antantı, Ekonomik Konseyinin toplantısı için Türk heyetini görevlendiren Bakanlar Kurulu Kararı, 3 Ocak 1936, 030.18.01.02.60.99.12 260 bulundu u ilk toplantı ile açılmı tı.32 Radulescu; Atina ve Ankara toplantılarından bu yana ticari ili kilerin artırılması konusunda elde edilen geli meleri kaydettikten sonra, ticaret, turizm ve ula tırma konularının görü ülece ini belirtmi ti. Bakanlar kurulu 3 Ocak 1936 günü aldı ı kararla Balkan Misakı Daimi Meclisinin Bükre ’te yapılacak toplantısında hava i lerine ait protokol ve eklerinin imzalanması için Bükre elçisi Hamdullah Suphi Tanrıöver’e yetki vermi ti.33 Balkan Ekonomik Meclisi bir haftalık çalı madan sonra 24 Ocak 1936 günü resmi bir tebli ile ula tı ı sonuçları öyle açıklamı tı;34 Meclis, ticari ili kilerin geli tirilmesi, ula tırma ve turizme ait üç komisyon olu turmu ve çalı malarını buna göre yürütmü tü. Milli heyetler, dört ülkede geçerli sınırlayıcı düzenlemeler hakkında ikayetleri soru turmu lar, bunlar detaylı olarak görü ülmü tü. Bu sakıncaların ortadan kaldırılması için heyetler kendi milli yönetimleri nezdinde gayret göstermeyi kabul etmi lerdi. hracat bültenlerinde ve di er bültenlerde üye ülkelerin ticari bilgileri yayınlanacaktı. 1 Ocak itibarı ile üye ülkelerin posta mukavelesi yürürlü e girmi ti. 24 Ocak günü üye ülkeler arasında bir hava ula tırma mukavelesi imzalanmı tı. Belgrat’ı Bükre ’e do rudan ba layan bir demiryolu açılaca ı kaydedilmi ti. Uzmanlar teknik konferansının 6 ubat 1936’da Belgrat’ta, Deniz ula ım konferansının da 27 Nisan 1936’da stanbul’da toplanması benimsenmi ti. 32 33 34 Ulus 18 Ocak 1936, s.2. B.C.A.: Balkan Anla ması Daimi Konseyinde hava i leri protokolü için yetki veren Bakanlar Kurulu Kararı, 3 Ocak 1936, 030.18.01.02. 60.99.11 Ulus 25 Ocak 1936, s.1-5. 261 Ekonomik meclisin bundan sonraki çalı maları Ticaret ve ula tırma komisyonları eklinde 2’ye ayrılarak devam edecekti.35 6. Balkan Misakı Daimi Meclisinin Mayıs 1936 Toplantısına Kadar Olan Geli meler Atina’da toplanan Balkan Çocuklarını Koruma Kongresi 12 Nisan günü sona ermi ti. Kongrenin kapanı ı nedeniyle yapılan törende Kral ve veliaht ile 6 Balkan ülkesi temsilcileri (Arnavutluk ve Bulgaristan dahil) ile Yunan Hükümeti temsilcileri ve elçiler hazır bulunmu lardı. Törene katılan Ru en E ref Ünaydın gelecek hafta Atina’da Büyük Psikoloji Kongresinin toplanaca ını, buraya Türk doktor ve profesörlerinin katılaca ını söylemi ti.36 Tevfik Rü tü Aras’ın Balkan Misakı Daimi Meclisinin toplantısına katılmak üzere Belgrat’a giderken 2 Mayıs 1936 günü Atina’ya u rayacaktı. Yunan gazeteleri bir gün önceden Türk – Yunan dostlu u ve bunun Balkan Misakı çerçevesinde öneminden bahsetmi ler ve Türk siyasetine övgüler ya dırmı lardı.37 2 Mayıs günü maiyeti ile birlikte Pire Limanına gelen Tevfik Rü tü Aras’ı Ba bakan General Metaksas, Bakanlar, Ru en E ref Ünaydın ile Romanya ve Yugoslavya elçileri kar ılamı lardı. skelede bulunan bando e li inde bir kıta asker ve kalabalık bir halk toplulu u Tevfik Rü tü Aras’ı selamlamı lardı. Buradan Büyük Bretagne oteline geçen Aras, bir süre sonra Metaksas’ın refakatinde Yunan Kralı tarafından kabul edilmi , Atatürk’ün selamlarını kendisine iletmi ti.38 Dı i leri Bakanlı ında Metaksas ile görü en Tevfik Rü tü Aras Balkan Misakına ait bazı konularda görü alı veri inde bulunmu lardı. Saat 13:00’de 35 36 37 38 stanbul Ticaret ve Sanayi Odası Mecmuası, Sayı: 3, (Mart 1937), s.127-128. C. 13 Nisan 1936, s.2. C. 2 Mayıs 1936, s.1. C. 3 Mayıs 1936, s.1. 262 Metaksas, Aras’ın onuruna bir ö le yeme i vermi ti. Metaksas burada yaptı ı konu mada;39 ilk resmi temasının Türk-Yunan karde li i ve dostlu unun mümtaz vasfı olan samimiyet içinde vuku buldu unu, Yugoslavya’da dört ülke arasındaki ba ların daha çok güçlenece ine inandı ını söylemi ti. Tevfik Rü tü Aras cevaben yaptı ı konu mada; beraberce çıkaca ı seyahatin ba lı ba ına iki ülke arasındaki samimi anla manın veciz bir ifadesi oldu unu, dahası Balkan karde li i, Balkan davası ve Balkan barı ına olan ba lılı ın bir göstergesi oldu unu belirtmi ti. Tevfik Rü tü Aras, özel bir trenle Belgrad’a hareketinden önce yaptı ı açıklamada; “Kom umuzun ba bakanı General Metaksasla fikir teatisinden çok memnunum. Görü lerde mutabakat vardır” demi ti.40 Bu kısa ziyaret nedeniyle kapsamlı yayınlar yapan Yunan gazetelerinin birle tikleri noktalar unlardı. Türk – Yunan anla ması sulh unsuru olmaya devam etmektedir. Türkiye ve Yunanistan’ın etrafında Avrupa’daki artlar de i mi tir. Gittikçe artan tehlikeler kar ısında Türk – Yunan dostlu u parlak bir vaziyette gözükmektedir. Balkan Misakı, Türk – Yunan anla masının de erini dü ürmemi , aksine arttırmı tır. 39 40 “Balkan Antantı, Vesikalar”, Ayın Tarihi, Sayı: 30, (Haziran 1936), s.117. C. 3 Mayıs 1936, s.7. 263 7. Balkan Misakı Daimi Meclisinin III ncü dönem Toplantısı (4-6 Mayıs 1936) Metaksas ve Aras 3 Mayıs günü saat 16:20’de Belgrat’a ula mı lardı. Türk ve Yunan heyetler, Ba bakan ve Dı i leri Bakanı Stoyadinoviç, Dı i leri Bakanlık mensupları, Türk, Yunan, Romanya, Çekoslavakya elçilik mensupları tarafından kar ılanmı lardı.41 Maksimos ve Aras Belgrat’a ula madan önce Mlabonevatz istasyonunda trenden inerek, bir yıl önce suikaste u rayan Kral Alexanndre’ın mezarına çelenk koymu lardı.42 4 Mayıs sabahı Saat 10:00 Romanya Dı i leri Bakanı Titulescu’nun kar ılanmasından sonra temsilciler do ruca saraya giderek Saat 10.45’te özel defteri imzalamı lardı. Meclis, saat 11.00’de Tevfik Rü tü Aras’ın ba kanlı ında, Dı i leri Bakanlı ında toplanmı ve saat 13:30’a kadar çalı mı tı. kinci oturum Saat 17.30’da ba lamı iki saat kadar devam etmi ti.43 Balkan Misakı Daimi Meclisinin ilk gün toplantısı tamamen umutlu bir hava içinde geçmi ti. Meclis, üye ülkelerin özellikle Yunanistan’ın Misakı yorumlaması meselesinin bir esasa ba lanmasını incelemi ti. Metaksas Yunan hükümetinin Misaktaki yükümlülüklere verdi i anlamı düzelterek açıklamı tı. Burada belirtilen görü lerde Misakın, üye ülkelere ve Yunanistan’a bütün Balkan hudutları konusunda çok kuvvetli garanti verdi i açıklanmı , Misakın diplomatik bir belge oldu u, bu nedenle imzalayanların detayları ile birlikte uygulama zorunlulu u bulundu u da belirtilmi ti. Ayrıca Ankara hükümetinin Bo azların askerle tirilmesi görü üne di er üyelerin de katıldı ı vurgulanmı tı.44 Meclis üyeleri Saat 21.00’de Ba bakan Stoyadinoviç’in verdi i ak am yeme ine katılmı lardı. Yugoslav Ba bakanı burada yaptı ı konu mada u ifadelere yer vermi ti:45 41 42 43 44 45 C. 4 Mayıs 1936, s.1. C. 4 Mayıs 1936, s.3. C 5 Mayıs 1936, s.1. “Balkan Antantı, Vesikalar”, Ayın Tarihi, s.118,119. C. 5 Mayıs 1936, s.1. 264 “Balkan Misakı gayelerine hizmet ederken sadece Balkanların Sulh ve saadetine de il, dünya sulhüne de hizmet ediyoruz. Her toplantıda Balkan devletleri arasındaki birlik ve anla manın daha çok kuvvetlendi ini memnuniyetle görmekteyiz. Balkan Misakı Sulhü seven her devlet için daima açıktır. Dünya sulhünü tehdit eden olaylar kar ısında Balkan Misakı birle ik olarak hareket edecektir.” Tevfik Rü tü Aras, burada yaptı ı konu mada Misakın bugünkü de erini u ekilde belirtmi ti: “Balkan Misakı, gayesinde yürürken önüne çıkan her maniayı bertaraf etmi tir. Karde Balkan memleketleri ailesinin azami saadetini temin etmek için kurmu oldu umuz bu birli e ayni hulus ve samimiyeti gösteren her devleti memnuniyetle aramıza kabul ederiz.” Balkan Misakı Meclisinin görü meleri devam ederken Yunanistan’ın Misaka bakı açısı halen merak konusu idi. 1935 yılı Mart ayında meydana gelen Yunanistan iç isyanından sonra Balkanlardaki yankılanmadan etkilenen Yugoslavya 10 Ocak 1936’da Yunanistan’a üç soruluk bir nota vermi ti. Notaya göre;46 Yunanistan’ın Balkan siyasetine devam edip etmeyece i, Yunanistan’ın askeri ittifaka taraftar olup olmadı ı ve talya’nın Yugoslavya’ya taarruzu halinde tutumunun nasıl olaca ı Balkan Misakı devletleri, Fransa, ngiltere ya da Küçük Antant ile ortak bir cephe halinde çarpı maya girmek zorunda kalırlarsa Yunanistan’ın nasıl hareket edece i soruluyordu. Yunanistan bu sorulara resmi verdi i cevapta, Yunanistan’ın talya’ya kar ı tarafsız kalmak suretiyle Balkan siyasetine devam edece ini, son soruya da inceleme yapıldıktan sonra cevap verilece ini açıklamı tı. Yunanistan’ın bu cevabı üzerine Meclis görü meleri yo un ilgi toplamı tı. General Metaksas cevabı hazırladıktan 46 C. 5 Mayıs 1936, s.5. 265 sonra gece Yugoslav Ba bakanı Stoyadinoviçi ziyaret ederek Yunanistan’ın cevabını izah etmi ti. Yugoslavya’nın soruları ve Yunanistan’ın cevapları Meclisin 5 Mayıs görü melerinde önemli bir gündem olu turmu tu. Yunan Ba bakanı Metaksas, görü lerini açıklamaya devam ederken, Yunanistan’ın co rafi durumu nedeniyle Balkanlar dı ında bir devletle çıkabilecek herhangi bir harpte tarafsız kalması Meclisçe de kabul görmü tü. Yunan görü üne tam destek verenlerden biri de Tevfik Rü tü Aras idi. Metaksas’ın açıklamalarından sonra Meclis toplantısında dört devlet arasında askeri taahhütleri belirleyecek askeri anla ma yapılması kararla tırılmı tı. 5 Mayıs günü ayrıca Yunan temsilci Politis’in teklifi ile Balkan Misakının uygulanmasından do ması muhtemel anla mazlıkların Milletler Cemiyetine gönderilmesi prensip olarak kabul edilmi ti.47 6 Mayıs günü Meclis son toplantısını yapmı tı. Burada Yunanistan’ın Balkan Misakına Ekli gizli protokol ile ilgili endi esini, iki sene geçmi olmasına ra men üzerinden atamamı olması yeni tartı malara yol açmı tı. Yunanistan bilindi i gibi adını açıkça belirtmemekle birlikte talya’ya kar ı kendini emniyette hissetmek için Misaka çekince koydurmu tu. Sonuçta Balkan Misakına ba lı protokoller tadil edilmi ti. Be maddeden olu an tadil edilmi protokol u esasları kapsamı tı;48 “a. Yunanistan’ın özel durumunu dikkate alan di er Misak üyeleri, Yunanistan’dan Balkanlar dı ı bir yükümlülük istemekten vazgeçmi lerdir.49 (Bu konuya Yugoslavya ve Romanya kar ı gelmekteydi. Fakat Tevfik Rü tü Aras’ın aracılı ı ile konu Yunanistan’ın istedi i ekilde halledilmi tir.) Di er taraftan bu çözüm ekli Misak ülkelerinin çıkarlarına aykırı de ildi. Çünkü onlar için de bilinmeyen bir durum aydınlatılmı tır. 47 48 49 C. 6 Mayıs 1936, s.6. C. 7 Mayıs 1936, s.1,7. Yunanistan Mart 1934’te Balkanlar dı ından gelecek saldırılar tabirinden talya’nın anla ılmaması için Balkan Misakına bir çekince koydurmu tu. Dı i leri, Balkan Antantı, s.346. Soysal, Balkan Antantı, s.182. Yeni protokole göre Arnavutluk da Balkan dı ı devlet sayılmı , böylece Yugoslavya ve Romanya Yunanistan’ın çekincesine onay vermi lerdi. 266 b. 19 Mart 1936 da talya ile anla ma imzalayan Arnavutluk bundan böyle Balkanlar dı ı bir devlet olarak kabul edilecektir. c. Yunanistan’ın Balkanlar dı ı yükümlülükleri, Milletler Cemiyeti sınırları içinde herhangi bir devlete yapılacak saldırıya kar ı alınacak genel önlemler konusunda, yani Yunanistan’ın Balkanlar dı ı devletler için Milletler Cemiyeti içinde yükümlülükleri bulunacaktır. d. Balkan Misakının esası, yayınlanan resmi tebli de de açıkça belirtildi i gibi, sınırların de i mezli ini sa lamaktır. Yoksa anla maların de i memezli ini sa lamak de ildir.50 e. Tam bir oy birli i ile kabul edilen bu esaslar Balkan Misakı devam etti i sürece geçerli olacaktır.” 6 Mayıs günü yapılan son toplantıda Bulgaristan’ın silahlanması meselesi ile Balkan devletlerini ilgilendiren di er bazı meseleler tam bir itimat havası içinde halledilmi ti. Toplantıdan sonra Balkan Misakı Dı i leri Bakanları, Yugoslavya Dı i leri binasına geçmi ler, saat 14:00’te Dönem Ba kanı Tevfik Rü tü Aras yüzden fazla gazetecinin huzurunda resmi tebli i okumu tu. Tebli de u hususlar yer almı tı; Meclisin 4-6 Mayıs 1936 tarihleri arasında Tevfik Rü tü Aras’ın ba kanlı ında 5 toplantı yaptı ı, Gündemdeki bütün konuların dostça görü üldü ünü, dört ülkenin milli çıkarları gere i Balkanların güvenli ine ve Balkan Misakına her zamandan çok ba lı kalmak niyetinde bulundu u genel barı ın devamının gerekti i durumların belirlendi i, Dört dı i leri bakanının bütün konularda tam bir anlayı içinde oldukları, 50 Bu madde Türkiye’ye ait Bo azlar sorununu belirtmekteydi. Bununla Balkan Misakı da bir kül halinde Bo azların tahkim hakkını onaylamaktaydı. Bu madde bazı Balkan devletlerine de uygulanacaktı. Örne in Bulgaristan gibi. Balkan Misakı Meclisi bu kararı alırken Türkiye ile Bulgaristan arasında Eylül 1933 tarihinde 5 yıl uzatılmı olan Tarafsızlık, Uzla ma ve Hakem Anla ması geçerliydi. Ayrıca Balkan Misakı Devletleri ile Bulgaristan arasında 1938 yılında imzalanacak olan Selanik Anla ması ile ku kular da ıtılmı olacaktı. Bkz. Düstur, 3 Tertip, Cilt 20, s.162, 163. 267 Yunanistan’ın Misak kar ısındaki durumunu ortak memnuniyeti sa layacak ekilde açıkladı ı ve Misaka olan ba lılı ının arttı ı, herkesi bu yönde aydınlattı ı, Balkan Misakı siyasetinin, bugünkü sınırlara dokunulmaması esasına dayandı ını kabul eden meclisin Balkan devletlerinin bulundu u Avrupa bölgelerinde bunun tam olarak uygulanması için etkin tedbirleri gözönüne aldı ı, Meclisin büyük uluslararası meselelerde görü lerini açıkladı ı, Meclisin önce Eylül 1936’da Cenevre’de, daha sonra da Atina toplanmasının kararla tırıldı ı tebli in en önemli kısımlarını olu turuyordu. Tevfik Rü tü Aras Belgrat’tan ayrılmadan önce yaptı ı açıklamada; Balkan Misakı ülkelerinin Avrupa’da geli en olayları yakından ve büyük bir dikkatle incelemek zorunda olduklarını, olayların müttefiklerin bölgelerini ilgilendiren bir konuma gelmesi halinde Balkan Misakının görevini yapmaktan geri kalmayaca ını ifade etmi ti.51 Yugoslav Ba bakanı Stoyadinoviç Türk basın mensuplarına yaptı ı açıklamada; Milletler Cemiyetinin Avrupa’daki olaylara kar ı halen krizde bulundu unu, bu kararsızlık ortamında Balkan Misakının konumunun ve kararlılı ının önemli oldu unu belirtmi ti.52 Yunan siyasi parti liderleri 12 Mayıs 1936’da Meclis’te Metaksas’ın ba kanlı ında toplanmı lar ve Balkan Misakının Belgrat toplantısını de erlendirmi lerdi. Balkan Meclisinin aldı ı kararlar toplantıda bulunanlar tarafından alkı larla kar ılanmı tı.53 8. Balkan Misakı Daimi Deniz Komitesi Toplantısı (1936) Balkan Misakı daimi deniz komitesi üye devletler arasındaki deniz faaliyetlerini görü mek üzere 24 Mayıs 1936’da stanbul’da toplanmı tı. Konferansa katılan Yugoslav ba temsilcisi M. Slavko Siri geviç u bilgileri vermi ti;54 “Bundan 51 52 53 54 “Balkan Antantı, Vesikalar”, Ayın Tarihi, s.122. A.e., s.123. C. 13 Mayıs 1936, s.1. C. 25 Mayıs 1936, s.2. 268 evvelki toplantımızda Yunan temsilci M. Spilice Agapitos Balkan Misakı ülkelerine ait Karadeniz limanlarını yine Balkan Misakı ülkelerine ait Adriyatik limanlarına ba lamak üzere bir deniz yolu açılmasını teklif etmi ti. Ayrıca Balkan Misakı ülkelerinin vapurlarından olu an bir ticaret filosu kurulması ve bu vapurların Balkan bayra ı kullanması da teklif edilmi ti. lgili devletlerin uzmanları bu konuyu incelemi lerdir. Tasarlanan deniz hattı Romanya limanlarını stanbul ve Bo azlara, Kuzey Ege ve Batı Ege limanlarına, oradan Adriyatik limanlarına ba layacaktır. Bu hatta çalı acak vapurların ta ıma i lemleri halen incelenmektedir.” Balkan Misakı Ekonomik Meclisinin daimi deniz komitesi, ikinci toplantısını 24 Mayıs günü ö leden sonra stanbul Ticaret odasında yapmı tı. Burada mevcut her sorun için birer komisyon kurulması kararla tırılmı ve komisyonlar halinde çalı malarına devam etmi ti. Komisyon çalı malarından sonra toplanan deniz daimi komitesi, 27 Mayıs 1936’da uzmanlar seviyesinde u konuları incelemi ti: Balkan Misakı ülkeleri arasında ula ım sistemlerinin birle tirilmesi, Limanlarda alınan vergi sistemlerinin birle tirilmesi, Balkan deniz ta ıma kurulu ları arasında ortak çalı manın sa lanması. Bu incelemelerin sonunda mutlaka takip edilmesi tavsiye edilen konularda üç ba lık altında toplanmı tı;55 Balkan deniz ta ımacılarının aktarma konusunda ortak çalı maları, Paralel hatlarda program ve tarife birli i, Balkan Misakı ülkelerinin bayrakları altında çalı an kurulu lar arasında ayrıcalıklı anla malar yapılması, 55 “Balkan Antantı Ekonomi Konseyi Daimi Deniz Komitesi”, ktisat Vekaleti Türkofis Aylık Bülteni, Sayı: 2, (Temmuz 1937), s.42,43. 269 Balkan Misakı daimi deniz komitesinin çalı maları 5 Haziran 1936’da sona ermi , burada alınan kararlar Türk Heyet Ba kanı, Ayet Altu tarafından onayları alınmak üzere Dı i leri Bakanlı ı yetkililerine götürülmü tü. Daimi Deniz komitesinin aldı ı kararlar öyle idi:56 Balkan Misakı ülkelerinde liman vergilerinde kar ılıklı kolaylık gösterilmesi, Vergilerin bir defa ödenmesi (çifte vergilendirmeden kaçınılması), Milli ölçü belgelerinin kar ılıklı geçerli olması, Deniz hatlarında i ortaklı ı yapılabilmesi. 9. I nci Balkan Basın Konferansı (1936) Balkan Basın konferansı 11 Haziran 1936’da Bükre ’te toplanmı tı. Balkan Basın Birli ini olu turacak yönetmelik hazırlanarak üye ülkelerin görü üne sunulmu tu. Bu yönetmeli in kabul edilmesi ile 23 Haziran günü Basın Birli i kurulmu oluyordu. Yönetmelikte birli in amaçları u ekilde belirtilmi ti;57 Üye ülkelerin kar ılıklı tanıtımına ve yakınla masına çalı mak, Üye ülkelerin basını ilgilendiren haberlerinin süratle kar ılıklı de i imini sa lamak, Üye ülkeleri gazeteleri arasındaki mesleki temasları geli tirecek artları sa lamak, Üye ülkeler hakkında kitap, rehber yayınlamak, konferans, sergi, konser ve kültürel etkinliklerle ülkeler arasındaki ba ları geli tirmek, Ülkelerdeki Balkan Misakı kurulu larına yardım etmek, 56 57 C. 6 Haziran 1936, s.2. “Balkan Birli i”, Ayın Tarihi, Sayı: 32, (A ustos 1936), s.104-107. 270 Ülkelerin üniversite ve yüksek okul gençli ine di er üye ülkelerin okullarında e itim imkanları sa lamak, Ülke yöneticileri hakkında hakaret ifade eden yayınları kontrol altında tutmak, yayınlarda ülke çıkarlarını gözetmek yalan ve yanlı haberlerin önüne geçmek için haberi kayna ından sa lamak, Misak dı ı ülkelerin Misak ülkelerine yönelik haksız ve çirkin yazılarını önlemek için ortak kararlarla hareket etmek. Yönetmelik ayrıca, milli komiteler ve merkez komitesinin seçim esasları, çalı maları ve her sene Balkan Basın konferanslarının düzenlenmesine ait konuları kapsamı tı. Balkan Basın konferansının 16 Haziran 1936’da aldı ı karar gere ince milli komiteler kurulacaktı. Balkan Basın Birli i Türk Komitesi bu karara ba lı olarak 4 Aralık 1936’da kurulmu tu.58 Ba kanlı ını her sene bir ba yazarın yapaca ı komitede ilk temsilciler u gazetecilerden olu uyordu; Ba kan; Cumhuriyet Ba yazarı Yunus Nadi kinci Ba kan; Ulus Ba yazarı Falih Rıfkı Genel Sekreter, Fransızca Ankara direktörü Re at Nuri Üyeler; Asım Us, Ahmet Emin Yalman, Ercüment Ekrem Talu Ayrıca yirmiden fazla gazeteci milli komiteye üye olmu tu. 10. Balkan Tıp Haftası Etkinlikleri (1936) 1936 Ekim ayında stanbul’da yapılması planlanan Balkan Tıp haftasının hazırlıkları ba lamı tı. Yıldız Sarayında gerçekle ecek olan Tıp haftası, için salonlar düzenlenmi ti. Hafta için Romanya’dan 30, Yugoslavya’dan 20 temsilcinin katılması bekleniyordu.59 58 59 C. 5 Aralık 1936, s.3. C. 11 Eylül 1936, s.1. 271 1936 yılı Balkan Tıp Haftası 7 Ekim günü Yıldız Sarayında törenle ba lamı tı. Saat 15:30’da Balkan Hekimler Birli i Ba kanı Profesör Akil Muhtar’ın açtı ı haftada ilk konu mayı Sa lık bakanı Refik Saydam adına Müste ar Hüsamettin Bey yapmı tı. Müste ar yaptı ı konu mada;60 Balkan hekimlerinin senelik toplantılarında da tıbbi ve sosyal konulardaki mü terek dertlerin te his edildi i ve tedavilerinin arandı ını söylemi ve haftanın her yönüyle ülkeler için faydalı oldu unu eklemi ti. Ba kan Akil Muhtar Bey, Balkan doktorlarının katılımı ile elde edilen sonuçların dünyanın çok muhtaç oldu u sulhün takviyesi için önemli oldu unu belirtmi ti. 8 Ekim günü Tıp haftası kapsamında iki oturum düzenlenmi ve tıbbi konular tartı ılmı tı. Yugoslav temsilci, Balkan devletleri arasında daimi ortak çalı ma sisteminin kurulmasını tavsiye etmi ti. stanbul Üniversitesi Tıp Fakültesini gezen temsilciler teçhizatı mükemmel bulmu lardı.61 Yunan, Yugoslav ve Romen temsilciler konu malarında Atatürk Türkiye’sinde az zamanda yapılan büyük inkılaplardan hayret ve takdirle söz etmi lerdi. Balkan Tıp kongresinin 9 Ekim günü yapılan son toplantısından sonra heyetler, stanbul’un çe itli tarihi ve turistik yerlerini gezdikten sonra Galata Rus kilisesinde Yugoslav Kralı Alexandre için düzenlenen ayine katılmı lardı.62 Kongre 10 Ekim günü tamamlanmı , heyetler stanbul’daki bazı hastaneleri gezerken gelecek toplantının Atina’da yapılması kararla tırılmı tı.63 11. Balkan Misakı Genelkurmay Ba kanları Toplantısı (1936) Yunanistan Savunma bakanlı ı Müste arı General Papadinas 19 Ekim 1936 günü Belgrat Vreme gazetesine verdi i demeçte; Balkan Misakı Genelkurmay Ba kanlarının 60 61 62 63 Kasım 1936’da Bükre ’te toplanacaklarını, Balkan Misakı C. 8 Ekim 1936, s.1. C. 9 Ekim 1936, s.1,8. C. 10 Ekim 1936, s.1,3. C. 11 Ekim 1936, s.1. 272 devletlerinin savunma planları üzerinde konu acaklarını, bu toplantının Balkan sulhü açısından çok önem ta ıyaca ını söylemi ti.64 Balkan Misakı Genelkurmay Ba kanlarının yakında Bükre ’te yapılacak toplantısına Mare al Fevzi Çakmak’ın katılaca ı ö renilmi ti. Toplantının gündemi açıklanmamakla birlikte, Misak üyelerinin savunma meseleleri ve di er önemli konuların görü ülmesi beklenmekteydi.65 Genelkurmay Ba kanı Mare al Fevzi Çakmak Balkan Misakı Genelkurmay Ba kanları toplantısına katılmak için, 1 Kasım 1936 da Bükre ’e gitmek üzere stanbul’dan hareket etmi ti.66 Mare al Fevzi Çakmak’ı ta ıyan Hamidiye Kruvazörü 3 Kasım 1936 günü saat 11:00’de Köstence rıhtımına yana mı tı. Saat 12:00’de 21 pare top atı ı ile kar ılanan Çakmak ve Türk heyeti, rıhtımda kalabalık askeri ve sivil ileri gelenler tarafından halkın co kun tezahüratları arasında kar ılanmı tı.67 5 Kasım günü Romanya Savunma Bakanı General Angelekos ve Genelkurmay Ba kanı General Samonoviç’i ziyaret eden Balkanlı Genelkurmay Ba kanları Kral Karol tarafından da kabul edilmi lerdi. Ö leden sonra görü melere ba layan heyetler bütün konularda fikir birli i içindeydiler.68 Bu fırsattan yararlanılarak Türkiye, Romanya ve Yugoslavya arasında üçlü bir askeri mukavele de imzalanmı tı. Ancak bu mukaveleler 1937 yılında teati edilecekti.69 Mare al Çakmak, 7 Kasım günü saat 12.30’da Yunan ve Yugoslav Genelkurmay Ba kanları ile birlikte, Meçhul Asker anıtına törenle çelenk koymu lardı. Daha sonra askeri kulüpte Savunma bakanının verdi i ö le yeme ine 64 65 66 67 68 69 C. 20 Ekim 1936, s.1. C. 23 Ekim 1936, s.1. C. 2 Kasım 1936, s.1. C. 4 Kasım 1936, s.1. C. 6 Kasım 1936, s.1,7. B.C.A.: T.C.’nin Balkan Ülkeleri le mzaladı ı Askeri Mukavelelerin Bükre ’te Teati Edilmesine Yetki Veren Bakanlar Kurulu Kararı, 3 Mart1937, 030.18.01.02.74.34.16. 273 katılmı lardı. Daha sonra Mare al Fevzi Çakmak Ba bakan Tataresko ile ikili bir görü me yapmı tı. 9 Kasım günü heyetler toplantıda Küçük itilaf devletlerine ait orduların askeri programlarını incelemi lerdi. Bu, Balkan Misakı devletlerine ait ordularının küçük itilaf orduları ile aynı sistem silahları kullanacakları yönünde yorumlara neden olmu tu.70 11 Kasım günü sona eren toplantılarla ilgili bir açıklama yapılmamakla birlikte alınan kararlar Londra basınında u ekilde yer almı tı;71 Harp vukuunda Balkan Misakı ordularının tek bir kumanda altında bulunması kararla tırılmı , Dört devletin icabında birbirine yardım edebilmeleri için aynı çap ve modelde silah ve mühimmat kullanmaları benimsenmi , Balkan Misakı ordularının ortakla a e itimleri için kar ılıklı olarak subay ve asker gönderilmesi planlanmı tı. Mare al Çakmak görü melerden sonra Bükre ’teki Türk ehitli ine çelenk koymu ve Romanya Savunma Bakanının misafirler erefine verdi i yeme e katılmı tı. 12. Balkan Misakı Devlet Bankaları Toplantısı 1936 Aralık ayının ikinci haftasında Atina’da yapılan toplantıya katılan Merkez Bankası Genel Müdürü Selahattin bey yurda dönmü tü. 23 Aralık günü, toplantıda alınan kararlarla ilgili açıklamalar yapan Genel Müdür unları belirtmi ti,72 “Dört ülkenin devlet bankası müdürleri Balkanların iktisadi ve mali durumunu ilgilendiren önemli kararlar almı lardır. Fransa, ngiltere, A.B.D. arasındaki para anla ması kar ısında Balkanların ekonomik durumu gözden geçirilmi , altının de erinin artmamasının Balkanlara ait ihraç mallarının kıymetine etkisi incelenmi tir. 70 71 72 C. 10 Kasım 1936, s.1. C. 12 Kasım 1936, s.1. C. 24 Aralık 1936, s.1. 274 Balkan Misakı devletlerinde para kıymetlerinin birbirine uygun olmasını benimsemi lerdir. Paranın kıymetini koyan ülkeler arasında a ır gümrük kısıtlaması ve kliring usulünün kaldırılması prensip olarak kabul edilmi tir. Balkan Misakı devletlerinin iktisadi ve mali durumlarını incelemek üzere her ülkede bir büro kurulması, böylece Misak ülkelerinin iktisadi ve ticari ili kilerinin geli mesine katkıda bulunulması kabul edilmi tir.” 13. Balkan Misakı Posta ve Telgraf Kongresi (1937) 25 Ocak 1937’de stanbul’da çalı malarına ba layan kongre gündemindeki konuları görü üyordu. 27 Ocak günü yapılan toplantıda uluslararası yönergelerde bazı de i iklik teklifleri yapılmı tı. Bern’deki Telekomünikason Merkezine gönderilecek hazırlık kararlarının son ekli tespit edilmi ti. 28 Ocak günü yapılan toplantıda ise Kahire’de açılacak uluslararası posta ve telgraf kongresine gönderilecek etüdleri kapsayan raporlar görü ülmü tü.73 14. Balkan Misakı Daimi Meclisinin IV ncü Dönem Toplantısı (15-17 ubat 1937) Toplantı hazırlıkları 1936 yılının son günlerinde ba lamı tı. Yunanistan Ba bakanı Metaksas bu kapsamda Tevfik Rü tü Aras ile görü mekteydi. Yapılan açıklamada Meclisi ilgilendiren her konuda görü alı veri inde bulundukları belirtilmi ti.74 Atina’da toplanacak Meclise katılacak olan Dı i leri Bakanı Tevfik Rü tü Aras’ın ba kanlı ındaki Türk heyeti 14 ubat günü özel bir trenle stanbul’dan ayrılmı lardı.75 Özel tren Yunanistan sınırına ula tı ında Türk heyetini Ru en E ref Ünaydın, Yunan Protokol memurları ve gazeteciler kar ılamı lardı. Saat 21:30’da Selanik’e 73 74 75 C. 28 Ocak 1937, s.2. C. 30 Aralık 1936, s.1,7. C. 15 ubat 1937, s.1. 275 gelen heyet, Atatürk’ün do du u evi ziyaret etmi ve Selanik konsolosunun verdi i yeme e katılmı lardı. Türk, Yugoslav ve Romanya Dı i leri Bakanları ile Basın Kongresine katılacak gazeteciler 15 ubat günü saat 10.30’da Larissa istasyonunda alkı larla kar ılanmı lardı. Kar ılamada Ba bakan General Metaksas, siyasi ve askeri üst yöneticiler, Balkan Misakı elçileri, konsolosları ve kalabalık bir halk kütlesi vardı. Misafirleri Efzun askerleri selamlarken Misak ülkelerinin milli mar ları çalınmı tı. Heyetler Büyük Bretagne Oteline yerle tikten sonra Metaksas ile Dı i leri Müste arı Mavridis burada bir ziyafet vermi lerdi. Balkan Misakı Meclisi 15 ubat günü saat 17.00’de Yugoslav Ba bakanı ve Dı i leri Bakanı Stoyadinoviç’in ba kanlı ında ilk toplantısını yapmı tı. Balkan Misakını ilgilendiren meseleler üzerinde üç saat samimi bir hava içinde görü en meclisin çalı malarının üç dört gün devam etmesi bekleniyordu.76 Meclisin toplanması nedeniyle Atina’da bayram havası vardı. Halk özellikle Aras’ı gitti i her yerde co ku ile alkı lamı tı. 15 ubat ak amı Yunan Hükümeti Büyük Bretagne otelinde misafirleri erefine bir ziyafet vermi ti. Tevfik Rü tü Aras, meclisin ilk toplantısından sonra u açıklamayı yapmı tı; “Balkan Misakı bugün her zamankinden daha kuvvetli ve yalnız Misakı imzalamı olan devletler tarafından de il, bütün dünya tarafından da en büyük bir itimada layık bulunmaktadır. Misak, Balkanlar bölgesinde ve Balkanları çevreleyen denizde barı ın en istikrarlı unsurlarından birini te kil etmektedir. Türk milletinin Balkan ideolojisine ve barı a olan meftuniyetini Büyük efim Cumhurba kanının Yunan Kralı Majesteye gönderdi i samimi selam ile Ba bakan smet nönü’nün dostu Yunan Hükümetinin Ba kanı Metaksas’a gönderdi i samimi hissiyatı hamil bulunuyorum.” Balkan Misakı Daimi Meclisi 16 ubat günü yaptı ı toplantıda Misakın uluslararası politika kar ısındaki durumu incelenmi ti. Meclis özellikle Akdeniz’in istikrarı için önemli gördü ü ngiltere – talya centilmenlik anla ması ile 24 Ocak 76 C. 16 ubat 1937, s.1. 276 1937’de imzalanan Bulgaristan – Yugoslavya dostluk anla masını görü mü tü. Yugoslav Ba bakanı ve Dı i leri Bakanı Stoyadinoviç, Yugoslavya’nın Balkan Misakından do an yükümlülüklerinin zedelenmiyece ini, Balkanlarda askıda kalmı sorunlar çözülmedikçe Bulgaristan’ın di er kom uları ile buna benzer anla malar yapaca ına inandı ını söylemi ti. Yunanistan ise öteden beri kuzeydeki kom usunun kendi zararına olabilecek yakınla malarından çekindi i için bu anla maya ihtiyatla yakla mı tı.77 Dı i leri Bakanları Saat 11:00’de topluca Meçhul Asker anıtına çelenk koymu lardı. Daha sonra Metaksas’ın da hazır bulundu u kabul töreninde Kral Jorj dı i leri Bakanlarını ayrı ayrı kabul etmi ti. Bu kabulde Tevfik Rü tü Aras Atatürk’ün Krala selamlarını iletmi , Kral da memnuniyetini belirterek buna kar ılık vermi ti. Ö leden sonra çalı malarına devam eden meclis üyeleri ak am Yugoslav elçili inin verdi i yemekte bulu mu lardı.78 Balkan Misakı Dı i leri Bakanları Meclis çalı maları ile ilgili olarak Bretagne Oteli’nde u konu maları yapmı lardı;79 Yunan Ba bakanı Metaksas; Balkan Misakını me ru kılan ba ın dört devletin sulha kar ı güçlü ve derin ba lılı ı oldu unu, ileri sürülen kar ı görü lere ra men Balkan Misakının güvenlik sistemine getirdi i deste in kimse tarafından üphe ile kar ılanmadı ını belirtmi ti. Daha önceleri Avrupa’nın en karı ık bölgesi olarak görülen Balkanlarda bugün ya ayan milletlerin siyasi olgunlu u ve gerçekçi yakla ımları sayesinde burada yalnız anla ma ve denge havası bulundu unu, bu nedenlerle zayıflaması ihtimali bulunmayan bu Misaka Yunanistan’ın büyük bir güvenle ba lı oldu unu sözlerine eklemi ti. Yugoslavya Ba bakanı ve dönem ba kanı Stoyadinoviç; Balkan Misakının gittikçe geli ti ini ve güçlendi ini, verilen sözlerin tutulmu olmasının çalı maların esasını te kil etti ini, Misakın durmadan ve endi eye dü meden ileriye do ru adımlar attı ını, barı için sarfedilen gayretlerin sonuçlarının imdiden alındı ını söylemi ti. 77 78 79 Tosik, Tevfik Rü tü Aras, s.226. C. 17 ubat 1937, s.1. C. 17 ubat 1937, s.7. 277 Stoyadinoviç Balkanlarda hatalar yapılması döneminin sona erdi ini, bunun sözlerden de il hareketlerden anla ıldı ını da belirtmi ti. Yunan basını Balkan Misakı Meclisinin ve Balkan Basın Kongresinin Atina’da bir arada çalı malarını büyük ilgi ile izliyordu. Bu etkinlikler nedeniyle Yunan basınının payla tı ı dü ünceler ana hatları ile öyleydi; Balkan Misakının sa lam temelinin aralarındaki birli i ve ortak çalı mayı bir zorunluluk olarak gören dört ülke halkının uyanan uuruna dayandı ı belirtilmi ti. Balkan Misakının siyaset laboratuarlarının bir ürünü olmayıp, ortak çıkarların ve gerçekçili in hakim oldu u siyasi bir uurun eseri oldu u yazılmı tı. Atina’da iki toplantının birlikte yapılmasının Balkan Misakı Milletleri arasındaki ortak çalı mayı ortaya çıkaran ikiz bir olay oldu unu, bu toplantıların dört ülkede geli erek devam etti ini, bu gidi atın tam Balkan Birli ine do ru ilerledi inden hiçbir Yunanlının endi esinin olmadı ı de erlendirilmi ti. Balkan toplantılarının asıl hedefine ula aca ını, dört ülkenin temsilcilerinin çok samimi ortak çalı ma sergilemesinin bunun delili oldu u vurgulanmı tı. Balkan Misakı Daimi Meclisi 17 ubat ak amı çalı malarını sonuçlandırmı tı. Kamuoyu bu defaki meclisin, Balkan Misakının çok sa lam ve sarsılmaz temellere dayandı ını bir kere daha bütün dünyaya ispatladı ını de erlendirmi ti. Kral Jorj Dı i leri Bakanları erefine ö le yeme i vermi , ak am yeme inde ise temsilciler Türk Büyükelçili inin verdi i yemekte bir araya gelmi lerdi.80 Balkan Misakı Daimi Meclisi üyesi olan Dı i leri Bakanlarını u urlamak için bir tören düzenlemi ti. 18 ubat ak amı Selanik’e özel trenle hareket edecek Balkan Misakı temsilcilerini, Metaksas, Yunanlı Bakanlar, Ordu Komutanları, Atina Belediye Ba kanı, sivil ve askeri erkan, Türk, Romen, Yugoslav elçileri için mah er gibi kalabalık bir halk toplulu u u urlamaya gelmi lerdi. Atina’da Balkan Misakı 80 C. 18 ubat 1937, s.7. 278 Meclisinin 15-17 ubat 1937 tarihleri arasında gerçekle en toplantısından sonra 18 ubat günü yayınlanan resmi tebli öyleydi;81 “Balkan Misakının Daimi Meclisi toplantısını, 15 ubattan 18 ubata kadar Atina’da Yugoslavya Ba bakanı ve Dı i leri Bakanı, dönem ba kanı ekselans Stoyadinoviçin ba kanlı ında gerçekle tirmi tir. Toplantıda dört memleketin siyasetlerini idare edenler arasında tam görü birli i ve Balkan Misakı ülkelerini birbirine ba layan tesanüdü bir kere daha görülmü tür. Avrupa’nın umumi vaziyetini ve Balkan Misakı devletlerini hususiyetle alakadar eden konuları görü en Meclis, Balkan Misakının bütün faaliyetini barı ın muhafazasına hadim olmak için inki af ettirmek arzusunu teyidde müttehit bulunmu tur. Milletler Cemiyetine sadık olan Balkan Misakı, mü kül ahval içinde yüksek mesaisini icra edebilmek için Cenevre mesaisine faal bir surette te riki mesaiye devam etmekte azmetmi tir. Meclis, uluslararası barı ın muhafazası ve Akdeniz barı ı için ngiliz – talyan barı ını takdir etmi tir. Meclis, 24 Ocak 1937’de Belgrat’ta imza edilen dostluk anla masının Balkan Misakının gayesine tekabül etti ini tespit etmi tir. Basının Misaka yapaca ı hizmeti takdir eden Misak, Balkan Misakı Basın Kongresinde görülen samimiyeti memnuniyetle tespit etmi tir. Daimi Meclisin gelecek toplantısı 1937 Eylül ayı içinde Cenevre’de Milletler Cemiyeti ola an toplantısı esnasında yapılacaktır.” 19 ubat ak amı gazetecilerle görü en Metaksas;82 Balkan Misakının bu meclisten daha kuvvetli olarak çıktı ı barı ın kalıcılı ının ve düzeninin bir kurulu u olan Misakın, sarsılmasına imkan bulunmayan bir kurulu olarak hep kalaca ını söylemi ti. Türkiye, Balkan Misakı çerçevesinde siyasi etkinliklerini sürdürürken, bir taraftan da Balkan ülkeleri arasındaki güvenlik ba larını güçlendirme gayreti içindeydi. Kasım 1936’da Türkiye, Yugoslavya ve Romanya arasında imzalanan üçlü askeri mukaveleden dört ay sonra 10 Mart 1937’de bu defa Türkiye, Yunanistan, 81 82 C. 19 ubat 1937, s.1,7. C. 20 ubat 1937, s.1. 279 Romanya ve Yugoslavya arasındaki dörtlü askeri mukaveleyi imzalayarak zinciri tamamlamı oluyordu. Son mukavelenin teati edilmesi için 3 Mart 1937’de bir karar alan Bakanlar kurulu bu konuda Bükre Büyükelçisi Hamdullah Suphi Tanrıöver’e yetki vermi ti.83 15. II nci Balkan Basın Konferansı (15-17 ubat 1937) Balkan Misakının etkinliklerinden biri olan basın konferansı 15 ubat 1937 günü ö leden sonra Atina Akademisi salonunda açılmı tı. Yunan Basın ve Turizm müste arı M. Nikolodis’in konu ması ile açılan kongre Türk, Yugoslav ve Romen ba temsilcilerinin konu maları ile devam etmi ti. Nikolodis, konu masında;84 “Konferansın amacının Balkan siyasetini idare edenlerin te ebbüslerini takviye etmek oldu unu, bu yönü ile Balkan Basın Birli inin faydalı olaca ını, Balkan basınında Balkanları ilgilendiren konulara daha fazla yer verilmesi gerekti ini” belirtmi ti. Basın kongresi, Balkan Misakı ülkelerinin liderlerine ve Ba bakanlarına konuya duydukları ilgi ve desteklerinden dolayı te ekkür etmeyi teklif etmi ler, bu da üyelerin alkı ları arasında kabul edilmi ti. Konferans ö leden sonraki çalı malarına Atina Ticaret Odasında devam etmi ti. Açılı a, Balkan Misakı Daimi Meclisi toplantısı nedeniyle Atina’da bulunan Dı i leri Bakanları da katılmı tı. Tevfik Rü tü Aras’ın salona giri i esnasında ardı arkası kesilmeyen alkı tufanına tutulması dikkat çekmi ti. Kongre açılı ında alınan karar do rultusunda Kongre Ba kanı M. Papadakis Atatürk’e u telgrafı göndermi ti;85 “Atina’da 15 ubat 1937’de toplanan Balkan Misakı kinci Basın Konferansı, i lerine ba lamadan evvel Balkan Misakı milletlerinin karde çe dostlu u davasının büyük hamisi olan ekselanslarınıza en derin hürmetlerini arz etmeyi kendisine vazife bilir.” Ba kan Papadakis 83 84 85 B.C.A.: Askeri Mukavelelerin Teati Edilmesi hk., 3 Mart 1937, 030.81.01.02.74.34.16. C. 16 ubat 1937, s.7. C. 19 ubat 1937, s.3. 280 Atatürk’ün Papadakis’e verdi i cevap öyleydi; “Balkan Misakı kinci Basın konferansı münasebetiyle gönderdi iniz telgraftan çok müehassis olarak hararetli te ekkürlerimin kabulünü ve konferans azasına ibla ını rica eder e mesainizde tam bir muvaffakiyet elde etmenizi temenni eylerim...” Kemal Atatürk Balkan Basın Konferansı 16 ubat günü çalı malarına üç komisyon halinde devam etmi ti. Manevi yakınlık komisyon ba kanı Türkiye Ba temsilcisi Vedat Tör, Siyasi komisyon ba kanı Romanya Ba temsilcisi Nezesk, Teknik Komisyon ba kanı ise Yugoslavya Ba temsilcisi Sekiç idi. Parnaos salonlarında Yunanistan konulu bir konferansa katılan temsilciler, ak am yeme inde müste ar Nikolidis’in davetlisi olarak Büyük Bretagne otelinde bir araya gelmi lerdi. Basın Konferansının 17 ubat günü yaptı ı çalı malar kapsamında manevi Yakınlık Komisyon ba kanı Vedat Tör’ün incelenmek üzere yaptı ı teklifler unlardı;86 Dram ve musiki sanatkarlarının kar ılıklı ve sık sık ziyaretleri Radyo servisleri tesisi Balkan ülkelerinin fikirlerine uygun eserlere mükafaat verilmesi Siyasi komisyonda ise Yunan temsilcisinin Balkan Basınının ortak çalı ması yönündeki teklif kabul edilmi ti. Temsilciler için konferansı bitiminde, 17 ve 18 ubat tarihlerinde Yunanistan’ın çe itli bölgelerinde geziler düzenlenmi ti. 86 C. 17 ubat 1937, s.7. 281 16. Balkan Misakı Ekonomik Meclisinin III ncü Dönem Toplantısı (18-26 Mart 1937) Dört Balkan devleti arasındaki ticari ve ekonomik meseleleri inceleyecek olan Balkan Misakı Ekonomik Meclisi Mart 1937’de Atina’da toplanacaktı. Balkan Misakı Daimi Meclisinin Atina’da yapılan 4 ncü Dönem toplantısında alınan karar gere ince, ekonomi ile ilgili kararlar Ekonomik Meclis toplantısından önce hükümetlerin onayına sunulacaktı. Türk Hükümeti bu kapsamda daimi Meclisin aldı ı ekonomik kararları 9 Mart 1937 günü onaylamı tı.87 Yunanistan Dı i leri Bakanlı ında toplanan Ekonomik Meclisin açı konu masını Metaksas yapmı tı.88 Bu çalı manın yalnız ekonomik sahada de il, demiryolları, denizyolları, posta ve ula ım ile turizm sahasında da önemli sonuçlar verdi ini belirten Metaksas, ekonomik meclisin görevinin, ülkelerin hayatında en önemli konulardan biri oldu unu, harp sonu tecrübesinin ülkelere ö retti i ekonomik sonuçların her sahada tamamlanması oldu unu vurgulamı tı. 18 Mart günü Atina’da görü melerine ba layan Ekonomik Meclis, komisyonlar halinde çalı mı tı. Daha önce kararla tırıldı ı üzere ticaret, iktisat, ula ım ve turizme ait konular incelenmi , Balkan ülkeleri arasında sivil ve turizm amaçlı uçak seferlerinin geli tirilmesi de gündemde yer almı tı.89 Ekonomik Meclis 24 Mart gününe kadar gündemdeki konuları incelemi , raporlarını hazırlamı tı. 25 Mart günü ise Yunan milli bayramı nedeniyle çalı malarına ara vermi ti.90 Ekonomik Meclis 26 mart günü yaptı ı toplantıda komisyonlardan gelen raporları onaylamı tı. Aynı gün son toplantısını yapan meclisin çalı malarına ba kanlık eden Metaksas, konseyin önemini ve Misak ülkelerinin halkları arasındaki 87 88 89 90 B.C.A.: Balkan Antantı Ekonomik Konseyinin Kararını Onaylayan Bakanlar Kurulu Kararı, 9 Mart 1937, 030.18.01.02 72.17.1. C. 20 Mart 1937, s.6. C. 20 Mart 1937, s.1. C. 26 Mart 1937, s.3. 282 manevi ba ları geli tirdi ini tekrarlayarak, burada alınan kararların gerçekle tirilmesi için bütün üyelerin çalı malarını tavsiye etmi ti. Meclis görü melerinin sona ermesiyle birlikte bir resmi tebli yayınlanmı tı. 28 Mart 1937 tarihli tebli de u ifadeler yer almı tı;91 “18 Mart 1937 de Atina’da toplanan Balkan Misakı Ekonomik Meclisi mesaisini bitirmi tir. Konsey, umumi müzakerede bulunan ve geçen toplantıda verilen kararların tatbikatına ait tedbirleri tetkik ettikten sonra iki komisyona ayrılmı tır. Bunlar; Ticaret mübadelesi ve münakalat komisyonlarıdır. Birinci komisyonda milli komiteler tarafından verilen muhtıralar tetkik edilmi tir. Bu muhtıralar her memleket iktisatçılarının mütalaalarını ve kar ılıklı mübadelenin artırılmasına matuf teklifleri ihtiva etmektedir. Meclis bu hususta bazı tavsiyelerde bulunmu tur. Keza bazı muayyen mamulatın Balkanlar harici piyasalarda satı ı meselesiyle dört memleketin ihracat malları için daimi bir sergi meselesi de tetkik edilmi tir. Eylül 1937’de dört Balkan memleketi ticaret odalarının kongre halinde toplanmasına karar verilmi tir. Münakalat meselesinde, ezcümle yolcu ve bagaj nakliyatı, yollar üzerinde nakliyat, posta, telgraf, telefon, telsiz, seyrisefain ve turizm için yeknesak nizamat meselesi de mühim terakki edilmi tir. Daimi deniz komitesi ile daimi turizm komitesinin gelecek toplantıdan önce biraraya gelmelerine karar verilmi tir. Bu devrenin mesaisi heyeti umumiyetleri itibariyle, daha evvelki toplantılarda elde edilmi olan neticelerin ıslahına taalluk etmi tir. Bu mesaiye her sahada yukarıda zikredilen komitelerde yahut teknik komisyonlarda devam edilecektir. Bunlar meclisin iki toplantısı arasında münasip zamanlarda toplanacaktır.” Ekonomik Meclis toplantısından yurda dönen ürk Heyet Ba kanı Hasan Saka Hükümet yetkililerine bilgi vermek üzere Ankara’ya hareket etmi ti.92 17. Balkan Misakı Daimi Deniz Komitesi Toplantısı (1937) Kurulu unu 1936 yılında tamamlayan Deniz Daimi komitesi, bu isimle ilk defa 24 mayıs 1936’da stanbul’da toplanmı tı. kinci toplantısını da 19 Mart 91 92 C. 28 Mart 1937, s.3. C. 27 Mart 1937, s.3. 283 1937’de stanbul’da yapan komite, yaptı ı çalı malardan sonra u kararlara ula mı tı;93 Balkan devletleri deniz ula ım kurulu temsilcileri, mevcut ve tasarlanan hatlar konusunda i birli i için görü meler yapmalı ve sonucu komiteye bildirmelidir. Komite Balkan devletleri deniz ticaret mevzuatının birle tirilmesi için etüdler hazırlayacaktır. Balkan denizyolları kurulması konusu incelenecektir. Komite mesaisinin devamlılı ı için deniz ticaret odasının kurulması tavsiye edilmektedir. ngiliz ula ım sistemi incelenecek, bu konuda genel bir yönetmelik hazırlanacaktır. Komite, deniz sigortaları sicil ve kredi konularında bir rapor hazırlayacaktır. 18. Akdeniz’in Güvenli i çin Yapılan Nyon Konferansı ve Balkan Daimi Meclisinin V nci Dönem Toplantısı 18 Temmuz 1936’da ba layan spanya iç sava ının 1937 yılı içinde de uzayıp gitmesi, talya ve Almanya’nın isyancı general Franko’yu, buna kar ılık Sovyetler’in de Cumhuriyet Hükümetini desteklemesi Akdeniz’in yeniden ısınmasına neden olmu tu. talya, spanya’nın Akdeniz ba lantısına engel olmak için denizaltılarla korsanlık faaliyetlerine ba lamı tı. Bu geli meler üzerine ngiltere ve Fransa’nın teklifi ile Nyon’da 9 ülkenin katıldı ı bir konferans 10 Eylül 1937’de ba lamı tı.94 Balkan Misakı ülkelerinin de katıldı ı konferansta Akdeniz’in güvenli i görü ülmü tü. 1936 da imzalanan Londra anla ması gere ince ngiltere ve Fransa, Akdeniz’in korsan gemiler ve korsanca giri imlerden korunması için 50 muhriple tatbikat yapması kararla tırılmı , talya’nın da buna katılması tavsiye edilmi ti. 93 94 Balkan Antantı “Türkofis Bülteni”, s.44. Tosik, Tevfik Rü tü Aras, s.227. 284 Balkan Misakı devletleri bu kontrol i ine girmeyeceklerini bildirmi ler, konferansda bunu kabul etmi ti. 11 Eylül günü ö leden sonra kendi aralarında toplanan Balkan Misakı devletlerinin temsilcileri Akdeniz’in emniyeti konusunu görü mü lerdi. Bu konuda hazırlanan rapor Balkan Misakı adına Yugoslavya’nın Paris elçisi M. Pariç tarafından Nyon konferansına sunulmu tu. Balkan Misakının teklifinde yer alan konular öyleydi;95 “a. Balkan Misakı devletlerinin emirlerindeki deniz vasıtaları kendilerine tevdi edilmek istenen karakol vazifesini deruhteye muktedir de ildir. Bu sebeple her devlet yalnız kendi karasularında karakol vazifesini deruhte etmelidir. b. Bu devletler icabında aralarında te riki mesai etmelidir. c. ngiltere ve Fransa tarafından dermeyan edilen arzu mucibince Akdeniz karakol vazifesi bu iki devlete tevdi edilmelidir.” Rapora göre di er Balkan devletlerinin de bu dü üncelere olumlu yakla acakları ümit ediliyordu. Nitekim raporu okuyan Bulgaristan Ba bakanı M. Köseivanof söz alarak Balkan Misakının tekliflerine katıldıklarını bildirmi ti. 19. Balkan Misakı Daimi Meclisinin VI ncı Dönem Toplantısına ( ubat 1938) Kadar Olan Geli meler Balkan Misakı devletlerinin milli banka (devlet bankası) yöneticilerinin 1937 yılı Kasım ayında Ankara’da toplanmaları kararla tırılmı tı. 1936’da yapılan ilk toplantıda alınan bu karar gere ince hazırlıklara ba lanmı tı. Toplantının esası Balkan Bankası kurulması konusuna dayanıyordu.96 Balkan Misakı Merkez Bankalarının yöneticileri 22-24 Kasım 19238 tarihleri arasında Ankara’da toplanmı ve gündem konularını görü mü lerdi.97 Türkiye Merkez Bankası Genel Müdürü Sait Erdi’nin katıldı ı toplantıda u konular görü ülmü tü; Umumi para piyasalarının Balkan Misakı ülkelerinin para piyasaları ile münasebeti 95 96 97 C. 12 Eylül 1937, s.1,9. C. 24 Ekim 1937, s.2. C. 25 Kasım 1937, s.1. 285 Misak ülkeleri arasındaki para münasebetlerinin tetkiki Döviz muamelesindeki tahdidatın basitle tirilmesi Misak ülkeleri arasında mevcut kliring anla malarının tetkiki Bu konuların görü ülmesinden sonra alınan dört tavsiye kararı öyleydi; Misak ülkelerinin kendi milli paralarının de erini koruyacak tedbirlerin alınması, Para sisteminde fiilen altının esas alınması sonucu ortaya çıkacak sorunları a abilmek için paralar arasında istikrar temin edecek uluslararası anla maların yapılması, Misak ülkeleri arasında para münasebetlerinin ve paranın istikrarının korunması, ticari mübadelenin önündeki engellerin kaldırılması, Merkez Bankaları yetkililerinin ortakla a kuracakları tali komisyonların çalı maları ile ortak sistemlerin olu turulması. 1 Kasım 1937’de TBMM’nin dönem açılı ı için kürsüye gelen Atatürk Balkanlarla ilgili durumu öyle de erlendirmi ti;98 “Balkan siyasetimiz en mesut i birli i yaratmakta devam ederek kendine çizilmi olan barı yolunda her gün daha verimli neticelerle ilerlemektedir.” 1937 Kasım ayı ba ında Ankara’da biraraya gelen Balkan Misakı Genelkurmay Ba kanları, genel konularla birlikte Balkanları ilgilendiren konuları görü mü ler ve 5 Kasım dan itibaren stanbul üzerinden ülkelerine dönmeye ba lamı lardı.99 98 99 A.S.D., Cilt I, s.410. C. 6 Kasım 1937, s.5. 286 Üçüncüsü stanbul Tophane Kö künde Trabzon Milletvekili Hasan Saka’nın ba kanlı ında gerçekle tirilen Do u Tütünleri Konferansı 26 Ocak 1938’de sona ermi ti. Hasan Saka yaptı ı açıklamada u konulara yer vermi ti;100 “Daha önce görü ülen Tütün Ofisi projesi bir tarafa bırakılarak, Yunan temsilcisinin yeni projesi incelenmi tir. Buna göre Türkiye, Yunanistan ve Bulgaristan’da birer Milli Tütün Konseyi kurulacak, senede bir defa sırasıyle Sofya, Atina ve stanbul’da umumi konsey halinde toplanacaktır. Bulgar Temsilciler imdilik resmi olarak de il mü ahit sıfatı ile toplantıya katılmı lardır. Türkiye ile Yunanistan temsilcileri yeni proje üzerinde çalı ırlarken Bulgaristan’ın resmen katılması için açık kapı bırakılmı tır.” Konferans sonunda yayınlanan resmi tebli de yer alan konular öyleydi:101 “3 ncü Do u Tütünleri Konferansı stanbul Tophane Kö künde Türk ba temsilcisi Trabzon milletvekili Hasan Saka’nın ba kanlı ında toplanarak birçok oturum gerçekle tirmi tir. Bundan önceki Konferansa ait konular görü ülmü , Yunanistan Do u tütünlerinin korunması için kendi ülkelerinde birer ortak çalı ma konseyi olu turarak, senede bir defa ortak çalı ma konseyi halinde toplanmayı kapsayan projeyi imzalayıp hükümetlerinin onayına sunmaya karar vermi lerdir. Bulgaristan arzu etti i takdirde bu etkinliklere katılımı için, bundan sonraki toplantının ne zaman nerede yapılaca ının Bulgaristan’a bildirimesi kararla tırılmı tır.” 18 ubat 1938’de Balkan Misakı ülkeleri demiryolları konferansı Sirkeci 9 ncu i letme efli inde ba lamı tı.102 Çalı maların büyük bölümünü 23 ubat günü tamamlayan Konferans, bagaj, yük ve yolcu ve yük nakliyatı üzerinde tam bir anla mayı ihtiva eden Balkan demiryolları tüzü ünün projesini hazırlamı tı. Metin üzerinde anla maya varan temsilciler stanbul’daki temas ve gezilerinden sonra 23 ubat günü ö leden sonra hükümet yetkilileri ile görü mek üzere Ankara’ya hareket etmi lerdi. 25 ubat günü yapılacak son toplantıdan sonra tarifeler üzerinde bir anla ma imzalanacaktı.103 100 101 102 103 C. 27 Ocak 1938, s.1. C. 27 Ocak 1938, s.7. C. 19 ubat 1938, s.1. C. 25 ubat 1938, s.2. 287 20. Balkan Misakı Daimi Meclisi VI ncı Dönem Toplantısı (25-27 ubat 1938) 1938 yılına gelindi inde Avrupa’da Roma-Berlin ekseni korku ve tedirginlik yaratmaya ba lamı tı.104 Balkan Misakı Konseyi de bu ortamda toplanıyordu. Toplantıya katılacak temsilciler 24 ubat gecesi stanbul’a gelmi lerdi. Sabah saat 10.00’da Türkiye-Yunanistan sınırında kar ılanan temsilciler; Yunanistan Ba bakanı Metaksas, Yugoslavya Ba bakanı Stoyadinoviç, Romanya Dı i leri Müste arı Comnene ve heyetlerinden olu mu tu. Misafirleri sınırda Rıfkı Refik’in ba kanlı ındaki Dı i leri Protokol heyetiyle Yunan elçisi M. Rafael, Yugoslavya elçisi M. Acemoviç, Romanya elçisi M. Telemaque kar ılamı lardı.105 Temsilcileri ta ıyan tren Alpullu’ya geldi inde Trakya Genel Müfetti i General Kazım Dirik dost ve müttefik devlet büyüklerini selamlamı tı. Sirkeci istasyonunda misafirleri kar ılamak üzere büyük hazırlık yapılmı tı. stasyon Yunan, Yugoslav, Romen ve Türk bayrakları ile donatılmı tı. Metaksas trenden indi inde merasim kıtasınca kar ılanmı ve Yunan milli mar ı çalındıktan sonra Yugoslav ve Romen milli mar ları da çalınmı tı. Sirkeci istasyonundaki kar ılamada;106 stanbul Valisi Muhittin Üstünda , stanbul Komutan Vekili Cemil Cahit, Merkez Komutanı Ersan Ergaz, Polis Müdürü Salih Kılıç, Atina Elçisi Ru en E ref Ünaydın, Bükre Elçisi Hamdullah Suphi Tanrıöver, Belgrat Elçisi Ali Haydar Altay, Yugoslav Ba konsolosu M. Gafos, Çekoslovak ba kansolosu M. Grene hazır bulunmu lardı. Heyetler vapurla Haydarpa a’ya geçerlerken Balkan Misakı daimi Meclis dönem ba kanı Metaksas; Misaka ba lı bulunan dost ve müttefik Türkiye’de toplanmaktan memnun olduklarını, meclisin her zaman oldu u gibi bu sefer de Balkan Misakını do uran hakka dayanan sulh davasına kar ı besledikleri arzu ile toplandıklarını söylemi ti. Heyetler özel trenle 24 ubat günü saat 21.00’de Haydarpa a’dan Ankara’ya hareket etmi ti. 104 105 106 Eyicil, Türkiye’nin Balkan Politikası, s.361. C. 25 ubat 1938, s.1. C. 25 ubat 1938, s.8. 288 25 ubat günü saat 10.30’da Ankara’ya ula an meclis üyelerini Ba bakan Celal Bayar’ın ba kanlı ındaki bir heyet kar ılamı tı. Tevfik Rü tü Aras, Ba bakanlık müste arı Kemal, Ankara Valisi ve Belediye Ba kanı Nevzat Tando an, Dı i leri Bakanlı ı Genel Sekreteri Numan Menemencio lu, Ankara Bölge Komutanı General Kemal Gökçe ve Balkan Misakı elçilik görevlileri kar ılayanlar arasındaydılar.107 Merasim kıtasını selamlayan Metaksas; Stoyadinoviç ve Comnene milli mar larını dinledikten sonra dört ülkenin bayrakları ile süslenmi yollardan Ankara Palas’a gelmi lerdi. Ba bakan Celal Bayar, TBMM Ba kanı Abdülhalik Renda ve Dı i leri Bakanı Tevfik Rü tü Aras’ı ziyaret eden Metaksas, Stoyadinoviç, Comnene üçlüsü, daha sonra iade edilen ziyaretleri kabul etmi lerdi. Balkan Misakı Daimi Meclisinin görü meleri Saat 15.30’da Dı i leri Bakanlı ında ba lamı tı.108 Bu toplantı sırasında Avrupa’da Roma – Berlin mihverinin yarattı ı korku havası artmı tı. Türkiye bu durumda Misak devletlerinin dayanı malarının güçlendirilmesi gerekti ini savunuyordu.109 Toplantıdan sonra Tevfik Rü tü Aras üç ülkenin temsilcileri erefine Çankaya Dı i leri Kö künde bir ak am yeme i vermi ti. Yugoslav ve Yunan kamuoyu Balkan Misakının Ankara toplantısı ile yakından ilgilenmi lerdi. Yugoslavya Meclisindeki bütçe görü meleri esnasında Sosyal Dayanı ma Bakanının yaptı ı konu ma dikkat çekiciydi. Balkan Misakının hep ayni ekilde kaldı ını Balkanların bugün dünyanın en sakin bölgesi oldu unu, bugün Misak üyelerinin her zamankinden samimi oldu unu söyleyen bakan meclisin ayakta alkı ları ile kar ılık bulmu tu. Yugoslav basını Sosyal Dayanı ma Bakanının dü üncelerini payla arak; Bütün dünyayı saran heyecanların Balkan Misakı nedeniyle güneydo u Avrupa’yı etkilemedi ini, mevcut i birli inin dürüstlük ve samimiyete dayandı ını, misak ülkeleri arasında önemli bir siyasi anla mazlık olmadı ını, üye ülke yöneticilerinin 107 108 109 “Balkan Antantı”, Ayın Tarihi, Sayı: 51, (Mart 1938), s.64,65. C. 26 ubat 1938, s.7. Soysal, Balkan Paktı, s.197. 289 “Balkanlar Balkanlılar alacaklarını yazmı lardı. Yunan basını da toplantıda yalnız Balkan Misakını ilgilendiren konuların de il uluslararası konuların da görü ülece ini belirterek sonuçlardan ümitli olduklarını vurgulamı lardı.110 Balkan Misakı Daimi Meclisinin toplantısının ilk gününde Ankara dı ında bulunan Atatürk, 25 ubat günü saat 09.435’te özel bir trenle Ankara’ya gelmi ti. Ö leden sonra Metaksas, Stoyadinoviç ve Comnene’i kabul eden Atatürk kendileri ile ayrı ayrı sürelerle görü mü tü.111 25 ubat ak amı meclis üyeleri erefine verilen yemekte ilk konu mayı yapan Tevfik Rü tü Aras;112 Balkan Misakının dünyanın her kö esinde huzurun devamı için çalı tı ını, dört devletin dı politikasına hakim olan görü ünde politik ve ekonomik ba ımsızlı ın korunması yoluyla barı ı temin etmek oldu unu belirtmi ti. Metaksas da yaptı ı konu mada;113 Balkan Misakı ülkelerinin çektikleri acılardan sonra siyaset sahnesine çıktıklarını, Misakın varolu amacının ortak çıkarlara hizmet etmek ve azimle birlikte çalı mak oldu unu, manevi temelinin barı oldu unu, Balkanların istikrarı için tasarlanan misakın genel barı ın hizmetinde önemli bir etken oldu unu söylemi ti. Meclis çalı malarına 26 ubat günü saat 10.30 dan itibaren devam etmi ti. Avrupa’da yükselmeye ba layan siyasi gerginlik nedeniyle toplantıyı ilgiyle izleyen Yugoslav ve Romanya kamuoyu, gerginli in üye ülkelerde görülmemesinin tek sebebinin Balkan Misakına ba lılıklarından kaynaklandı ı görü ünü payla ıyorlardı.114 Balkan Misakı Meclisi Ankara’daki çalı malarının sonunda bir resmi tebli yayınlamı tı. 27 ubat günü yayınlanan ve Avrupa’daki siyasi geli melerin Misak 110 111 112 113 114 C. 26 ubat 1938, s.7. C. 26 ubat 1938, s.1. Tosik, Tevfik Rü tü Aras, a.g.e., s.230. C. 26 ubat 1938, s.7. C. 27 ubat 1938, s.1. 290 ülkelerine etkilerini de de erlendiren oldukça uzun tebli de yer alan 7 madde ana hatları ile a a ıya çıkarılmı tır;115 “Balkan Misakı Daimi Meclisi 25, 26, 27 ubat 1938 tarihlerinde Yunanistan Ba bakanı ekselans Metaksas’ın ba kanlı ında ekselans Metaksas’ın ba kanlı ında Ankara’da toplanmı ve toplantıya ekselansları Stoyadinoviç, Comnene ve Dr. Aras i tirak etmi lerdir. a. Misak üyesi devletlerin temsilcileri genel siyasetin bütün yönleri hakkında görü alı veri inde bulunmu lar ve özellikle kendilerini ilgilendiren meseleleri görü mü lerdir. Balkan Misakının, Avrupa’nın bu bölgesinde barı ve huzurun korunması için en ekin bir rol üstlendi i ve izlemeden geri kalmadı ı barı ülküsünün gerçekle tirilmesi için sa lam bir etken olu turdu u tüm üyelerce gözlenmi ve belirlenmi tir. b. Ba ından beri Milletler Cemiyetinin esas aldı ı prensiplere ba lı bulunan Misak devletleri, Cenevre te kilatının gerçek üyesi olarak kalmaya karar vermi tir. Üye devletler, bu te kilatın varlı ının kendi siyasi egemenliklerine ve Milletler Cemiyetinin bütün di er üyeleri gibi tam e itli ine saygı gösterme prensibini kabul ederler. Balkan Misakı devletleri her ne olursa olsun birbirlerinin iç i lerine karı mamaya ve bu konuda ödün vermemeye karar vermi lerdir. c. Balkan Misakının Akdeniz siyasetini kapsayan konular incelenirken, üye devletler öteden beri Akdeniz’e kıyısı bulunan Fransa ve talya ile iyi ili kiler ve i birli i esasına dayalı bir siyasette fikir birli ine varmı lardır. Habe istan olayından sonra geli en ili kiler çerçevesinde Yugoslavya ile talya arasında imzalanan dostluk anla ması sonucu Yugoslavya Habe istan’a yeni bir elçi göndermi , Romanya da ayni do rultuda bir karar almı tır. Yunanistan ve Türkiye’nin de talya ile devam eden iyi ili kiler do rultusunda adım atacaklarını umuyoruz. Meclis, talya’nın uluslararası i birli i alanında önemli bir adım atarak 1936 Montrö Bo azlar Sözle mesine katılaca ı kanaatini ta ımaktadır. d. Meclis Atina’da alınan son ekonomik kararları onaylamı tır. e. Meclis, spanya meselesine karı mama siyasetine devam etmeye karar vermi , ancak üye ülkelerin ekonomik çıkarlarını korumak için her birinin bu ülkeye temsilciler gönderebileceklerini kabul etmi tir. 115 “Balkan Antantı”, Ayın Tarihi, s.74-76. 291 f. Ba kan Metaksas ve Dr. Aras Türk – Yunan samimi anla masının mevcut yükümlülükler çerçevesinde geni letilmesini öngören tamamlayıcı bir anla ma için üzerinde uzla tıkları bir taslak hazırlamı lardır. g. Meclis Eylül 1938 de Cenevre’de, toplanacaktır.” ubat 1939’da ise Bükre ’te Atatürk 27 ubat günü Balkan Misakı temsilcilerini Çankaya kö künde çaya davet etmi ti. Bu çayda TBMM Ba kanı Abdulhalik Renda, Ba bakan Celal Bayar, bütün Bakanlar, Balkan elçileri, smet nönü, Balkan ve Türk gazetecileri hazır bulunmu lardı. Atatürk Balkan Misakı ile ilgili olarak u açıklamayı yapmı tı.116 “Balkan misakı, bizim öteden beri samimiyetle üzerinde durdu umuz bir idealdir. Bu idealin her gün geni bir saha üzerinde daha çok geni lemesini ve derecesinin yükselmesini gözlemekle mutluyum. Bu hususta ba la ık Balkan devletlerini yöneten siyaset adamlarının büyük gayretleri ve ba arılar ve anla maya ba lı olmaları takdir edilecek bir durumdur. Bugün, bu ekilde bile hepimizin memnun olmamıza sebep olan Balkan Misakının bir gün bir çok kimselerin akıllarından bile geçirmeyecekleri geli mi bir ekil alaca ına inancım tamdır. Bu yüce ideal yolunda ba la ık devletlerin ba ında bulunan siyaset adamlarının çalı malarına basının da büyük hizmetlerinin geçti ini görmekteyiz. Balkan milletleri basının bu yüksek ideali kendi idealleri olarak görmeleri ve bunun gerçekle mesi için tüm imkanları ile çalı malarını kendilerinden beklerim. Basının imdiye kadar aynı ekilde görevini yapmı oldu unu tekrarlamalıyım. Dünyada imdiye kadar de i ik milletlerin birlik kurdukları ve yüzyıllarca birarada ya adıkları tarihte görülmü tü. Bizim kurmak istedi imiz birli in tarihte geçmi birliklerden daha üstün olmasını dileriz. Tarihi bu kadar yüksek bir idealin temel ta ı yalnız geçici politika esaslarında kalamaz. Bunun esas temel ta ları gerekir ki kültür ve ekonomik zenginliklerle dolu olsun. Çünkü kültür ve ekonomi her türlü siyasete yön veren esaslardır. Herhalde bekledi imiz parlak günler bizlere uzak de ildir. Bizden sonraki nesiller do al olarak o günlerin parlaklı ını esenlikle kutlayacaklardır.” 116 “Balkan Antantı”, Ayın Tarihi, s.73-74. 292 21. III ncü Balkan Basın Konferansı (7-14 Nisan 1938) Balkan Basın birli i kongresi 7 Nisan 1938’de saat 16.20 de stanbul Yıldız Sarayında ba lamı tı. lk oturumu açan Yunan temsilci M. Seferyadis, dönem ba kanlı ının Türkiye’ye geçti ini belirterek Ba kan Yunus Nadiyi alkı lar arasında kürsüye davet etmi ti.117 Yunus Nadi; ilk toplantı 1936 yılında Bükre ’te yapan birli in yeni olmasına kar ılık beklentiler ve etkinlikler açısından büyük mesafe aldı ını söylemi ti.118 Avrupa’nın yıllardır A.B.D. ne benzer bir birlik kuramadı ını buna kar ılık Balkan ülkelerinin olu turdu u birli in örnek te kil etti ini belirtmi ti. Balkan birli i siyasi bir koordinasyon üstlendi ini, barı ba ta olmak üzere üye ekonomik ve kültürel alanlarda büyük yakınla ma sa ladı ını, Balkan basınının bu etkinliklere katıldı ını ve onları destekledi ini vurgulamı tı. Yunan temsilci Sefeyadin, dost ve arkada ları arasında bulunmaktan duydu u memnuniyeti ifade ettikten sonra Yunan basınının Balkan basınına her yönü ile tam destek verdi ini belirtmi ti. Atina’daki ikinci konferansta (1937) Atatürk tarafından gönderilen ve Türk temsilcileri tarafından olu an mesajı hatırlatarak orada geçen bir cümleyi aynen okumu tu; “Balkan misakının dü manları yoktur, e er varsa onlar Balkanların dü manları de il insanlı ın dü manlarıdır.” Seferyedis, Balkan Basın birli i idealini ve görevinin büyük oldu unu, kendilerine de bunun bilincinde olarak çalı tıklarını vurgulamı tı. Romen temsilci M. Dragon yaptı ı konu mada, Balkan Misakının gelece inden umutlu olduklarını, çünkü ülkelerin aralarında uyumlu bir çıkar birli inin olu tu unu, her türlü ayrılı a kar ı dayanı ma dü üncesine sahip olduklarını söylemi ti. Dragu konu masının son bölümünde Atatürk’ün özelliklerini öyle sıralamı tı; 117 118 C. 8 Nisan 1938, s.1. C. 8 Nisan 1938, s.7. 293 “Bizler Türkiye’nin sinesinden gizlemekte oldu u gençli in de heyecanlı kuvvetlerini, onun istiklale ait vaidlerini, fakat bilhassa realizmi, alicenabane ihtirası, salim kuvveti, çaba iradesi, ram olmaz metaneti, tükenmek bilmez kuvvei maneviyesi vakfı nefsetmi oldu u davaya kar ı olan ihlası, icraatına olan vakurane itimadı, milliteni kar ı besledi i muhabbet ve efkatıi yegane bir hilkat eseri vücuda getirmi olan harika Adamı tekrim ediyoruz.” Yugoslav temsilci Yovanoviç konu masının büyük bir bölümünü Atatürk’e ayırmı tı. Bu konu mada Yugoslav basını ve kamuoyunun görü ü u cümlelerle ifade edilmi ti;119 Yunanlılar ve Romanyalılarla birlikte Kemalist Türkiye ile muhlisane ve sıkı bir ittifak oldu undan dolayı müftehir bulunan Yugoslavya’da daima sempati akisleri uyandırmı olan kahraman adam, dahi ef Türkiye Cumhurreisi Son Ekselans Kemal Atatürk hakkında hayranlı ımızı resmen ve alenen haber vermek suretiyle bütün Türkiye’yi selamlamakla mübahi ve ma rurum. Büyük Devlet Reisinizin, milletin Büyük efinin, mukadderatınızın büyük darecisinin, vatanınızın ve milletinizin babası olan Son Ekselans Gazi Kemal Atatürk’ün idaresi altında memleketinizde tahakkuk ettirilmi olan bütün terakkiler hakkındaki derin takdirle ve tam anlayı larında Yugoslav arkada larımızla birlikte Yunan ve Romen arkada larıma katılıyorum.” Daha sonra Yunanistan temsilcisi Seferyadis’in teklifi ile dört Balkan ülkesinin liderlerine ve Ba vekillerine birer tazim telgrafı çekilmesi kabul edilmi ti. Kongre çalı malarını yürütecek üç komisyon a a ıdaki isimlerden olu mu tu. Siyasi komisyon; Yugoslav Heyet Ba kanı Yovanoviçin ba kanlı ında Abidin Daver, Nadir Nadi, Ercüment Enver, Na it Hakkı, Selim Ragıp Teknik komisyon; Yunan temsilci Zarfis’in ba kanlı ında Kazım inasi, Muaffak Menemencio lu, Hakkı Tarık, Sedat Simavi, Mecdi Sayman. 119 C. 8 Nisan 1938, s.8. 294 Kültürel komisyon; Romen temsilci Bazarizi’nin ba kanlı ında Stetovski, Asım us, Ne at Hakil, Nevzat Güven. 7 Nisan günü Yıldız Sarayı ve Perapalasta çalı maları sürdürmü lerdi. Balkan Basın Kongresi 8 Nisan günü Saat 10.00’da ba layan çalı mada gün boyunca a a ıdaki konular üzerinde durmu tur.120 Kültürel komisyonda; kültür alanında gerçekle tirilen faaliyetlerle ilgili rapor görü ülmü tü. Yunan temsilci M. Argyropulos; toplantıların Balkan ülkeleri arasındaki ba lılı ı bir kat daha güçlenmesini sa ladı ı için ekonomik faaliyetleri geli mesi de önayak oldu u belirtilmi ti. Romen temsilci Tabakoviç; 1935’ten bu yana Balkan ülkeleri arasında ekonomik i birli inin geli ti ini bundan Balkan Konseyinin etkili oldu unu, Romanya’nın Türkiye ve Yugoslavya ile ayrı ayrı ticari anla malar yaptı ını, konseyin birli in gücünü artıraca ından emin oldu unu söylemi ti. Yugoslav Ba temsilci M. Svetislav, Mayıs ayı sonunda kurulacak ortak denizyolu sayesinde Balkan ülkeleri arasında ekonomik ili kilerin büyük ölçüde geli ece ini açıklamı ve Türkiye’deki geli melerden memnun olduklarını söylemi ti. Siyasi komisyonda, Heyet raporları incelenmi ülkelerindeki basının Balkan Birli i konusundaki ve temsilciler kendi yayınlarını örnekleriyle açıklamı lardı. Yunus Nadi Saat 13.00’de meslekda larına bir ö le yeme i vermi ti. Balkan Basın konferansının çalı maları 14 Nisan günü sonuçlanmı , Balkan birli inin desteklenmesi, yayılması ve koordinasyonu konusunda önemli çalı malar yapan temsilciler 15 Nisan gününden itibaren ülkelerine dönmeye ba lamı lardı. Konferansa katılan temsilciler, Türk basın mensuplarının kendilerine gösterdikleri ilgiyi ve Balkan Birli i yolunda alınan sonuçları telgraflarla stanbul’a iletmi ler, Türk basın mensupları da bunlara ayrı ayrı kar ılık vermi ti.121 Türk ve Yunanlı gazeteciler 30 Nisan günü, Ba bakan Celal Bayar’ın Yunanistan’ı ziyareti esnasında anlamlı bir ziyareti gerçekle tireceklerdi. ki ülkenin 120 121 C. 9 Nisan 1938, s.7. C. 16 Nisan 1938, s.7. 295 gazetecileri Balkan Basın Konferansının eski ba kanı Spiros Nikolopulos’un mezarına çelenk koyduktan sonra, Ercüment Ekrem Talu merhumun mezarı ba ında Balkan konferansına yaptı ı hizmetleri konu alan kısa bir konu ma yapmı tı.122 22. Balkan Misakı Ekonomik Meclisi VI ncı Dönem Toplantısı (7-15 Nisan 1938) Balkan Misakı Ekonomik Meclisi altıncı dönem toplantısı Dı i leri Bakan Vekili Rü tü Saraco lu tarafından 7 Nisan günü saat 16.00’de Yıldız Sarayında açılmı tı.123 Saraco lu açı konu masında;124 Endi eli ve huzursuz bir dünyada Balkan müttefiklerinin barı ülküsüne hizmet etmek için sıkı çalı malarını gittikçe kuvvetlendirmesinin büyük bir güç kayna ı oldu unu söylemi ti. Ayrıca, menfaat ortaklı ının ancak ekonomik bir örgütle meydana getirilebilece ini, bu maksatla Balkan Misakı ülkelerinin gayret göstermesi gerekti ini de sözlerine eklemi ti. Komisyonlar halinde çalı an Ekonomik Meclis 15 Nisan günü son toplantısını yaptıktan sonra bir resmi tebli yayınlamı tı. Tebli de u konulara yer verilmi ti;125 “Ekonomik Meclis, önceki toplantıdan bu yana ülkeler arasındaki ticaret hacminin giderek arttı ını belirlemi ve ihracatla ilgili uzmanların kısa sürede Atina’da toplanarak daha sıkı i birli i konusunda çalı malarını kararla tırmı tır. Meclis, Bükre ’te kurulan Yunan-Romen Ticaret Odası ile Türk – Romen Ticaret Odasını memnuniyetle kar ılamı , Balkanlar dı ında ülkelerle yapılacak anla malarda Balkan Bloku adının geçmesi kararla tırılmı tı. Balkan ülkelerinde üretilen ayni cins ürünlerin pazarlanmasında danı ıklı hareket edilecektir. Bu konuda Do u Tütünleri Konferansı ve Merkez Bankası genel müdürlerinin toplantıları benimsenmi ve kayda alınmı tır. 122 123 124 125 C. 1 Mayıs 1938, s.8. C. 8 Nisan 1938, s.1. C. 8 Nisan 1938, s.7. C. 16 Nisan 1938, s.1. 296 Meclis, Balkan deniz yollarında çift belge kullanımını ortadan kaldıran ve Yugoslavya’nın öncülük etti i yeni Balkan hattı anla masını memnuniyetle kar ılamı , hava ula tırması, posta-telgraf konularındaki çalı maların özellikle posta ücretlerindeki ortak uygulamaların alı veri leri olumlu yönde etkiledi i gözlenmi tir. Balkan Ekonomik Meclisinin 1939 yılı toplantısının Bükre ’te yapılmasına karar verilmi tir.” 17 Mayıs 1938 günü stanbul’da, Balkan Ekonomik Meclisinin kararları do rultusunda açılan Balkan deniz yolu törenle hizmete girmi ti. Yugoslavya’nın Ankara Büyükelçisi Acemoviç, Konsolos Vukotiç, stanbul Vali Yardımcısı Hüdai karabatan, Beyo lu kaymakamı Dani bey ile görevliler ve basın mensuplarının katıldı ı tören Lovçen gemisinde yapılmı tı. Balkan deniz yollarının stanbul temsilcisi yaptı ı konu mada; Be sene önce Atatürk ve Kral Alexandre’ın iki ülkeyi güçlü ba larla birbirine ba ladıklarını, ili kilerin giderek karde lik derecesine geldi ini, bu deniz yolu ile hem iki ülkenin, hem de Balkan ülkelerinin ticari ili kilerinde önemli geli meler beklendi ini ifade etmi ti.126 23. Sabiha Gökçen’in Balkan Turu (16-21 Haziran 1938) Geli me dönemindeki Türk havacılı ında Sabiha Gökçen’in önemli bir yeri vardı. Türk havacılı ına katkısı, ilk Türk kadın pilot olması ve Atatürk’ün manevi kızı olması O’nun ba lıca özellikleriydi. Atatürk’ün Balkan politikasından etkilenen Sabiha Gökçen Balkan birli inin güçlendirilmesi çerçevesinde uçakla bir Balkan turu gerçekle tirmi ti. Sabiha Gökçen turun ilk aya ında 16 Haziran günü Atina’ya uçmu , burada Ru en E ref Ünaydın ve Yunanlı yetkililer tarafından kar ılanmı tı. 16 Haziran ak amı Atina elçili inde Sabiha Gökçen erefine bir yemek verilmi ti. Yunanlı yöneticilerin Atatürk ve Türkiye hakkındaki konu maları esnasında Atatürk telefonla Sabiha Gökçen’i aramı , Yunanlıların kendisine 126 C. 18 Mayıs 1938, s.7. 297 gösterdikleri ilgi ve kabulden dolayı te ekkür etti ini ev sahiplerine iletmesini istemi ti. Turun ikinci aya ını 17 Haziran günü Saat 11:20 de Atina’da Selanik’e uçarak gerçekle tiren Sabiha Gökçen’i burada Türk konsolosu ve Yunanlı yetkililer törenle kar ılamı lardı. Gökçen burada Atatürk Evi’ni ziyaret etmi ve çe itli temaslarda bulunmu tu.127 Turun üçüncü aya ında Selanik’ten Sofya’ya uçan Sabiha Gökçen, Belgrat ve Bükre ayaklarını 18, 19, 20 Haziran günlerinde tamamlayarak turu bitirmi ve 21 Haziran günü stanbul’a dönmü tü.128 24. Balkan Misakı Devletleri le Bulgaristan Arasında mzalanan Selanik Anla ması 11 Mart 1938’de Almanya’nın Avusturya ile birle mesi sonucu Balkanlarla kom u olması Sovyet – Fransız ikilisini harekete geçirmi ti. ki ülke bir taraftan Balkan ülkeleri arasındaki dayanı manın güçlendirilmesine çalı ırken, Bulgaristan’ın Almanya tarafına kaymaması için giri imlerini sürdürüyorlardı. Bu arada son geli meleri de erlendiren Bulgaristan kom uları ile ili kilerini düzeltmek istedi i için yakınla ma politikasına geçmi ve Balkan Misakı ülkeleri ile Selanik’te bir anla ma imzalamı tı.129 Balkan Misakına üye ülkeler adına Yunanistan Ba bakanı Metaksas ile Bulgaristan Ba bakanı Köseivanof arasında 31 Temmuz 1938’te Selanik’te imzalanan anla ma u esasa dayanmı tı;130 Taraflar kar ılıklı ili kilerde kuvvete ba vurmayacaklar, 127 128 129 130 C. 18 Haziran 1938, s.1,7. C. 22 Haziran 1938, s.7. Savcı, Türkiye - Bulgaristan li kileri, s.59. Bkz. Düstur 3 Tertip, Cilt 20, s.162, 163. 298 -Neuilly anla masının Bulgaristan’ın kara, deniz ve hava kuvvetlerini kısıtlayan hükümlerinden ve Lozan Antla masının Trakya hudutlarını askersizle tiren hükümlerinden kar ılıklı olarak vazgeçeceklerdi. Fransız kamuoyu; anla mayı çok olumlu bulurken, bunun do u barı ın temelini olu turdu unu, do unun dünyaya bir defa daha siyaset ve basiret dersi verdi ini de erlendiriyordu. ngiliz kamuoyu ise; harpten sonra anla maların de i mesine alı ık olan dünyada bunun bir karı ıklık yaratmayaca ını, aksine kom uları ile dostluk kurma arzusunda olan Bulgaristan’ın asayi i için önemli katkıda bulunaca ını kabul ediyordu.131 Selanik anla masının imzalanması dolayısı ile Bulgaristan halkı ve ordusu sevinç gösterileri arasında bu olayı kutlarken, Türkiye, Yunanistan ve Romanya’nın iyi niyet ve dostane kom uluk münasebetlerinin bu sonucu do urdu u belirtilmi ti. Bu geli melerin yanında Metaksas, Aras ve Köseivanof arasında sıcak ve samimi telgraflar teati edilmi ti. Özellikle Tevfik Rü tü Aras’ın Köseivanof’a çekti i telgrafta “Be Balkan Devleti” tabirini kullanması dikkat çekiciydi.132 Selanik anla ması ile Bulgar ordusu serbest bırakılmı tı. Bu nedenle Lozan anla masına ba lı protokol ile Türkiye ve Yunanistan sınırlarındaki askersiz bölgenin özelli i kalmamı tı. Bu sonuçla Türk Ordusu 21 A ustos 1938 günü törenle Edirne’ye girmi ve Batı Trakya’da bulunan Yunan birlikleri de sınırlara yana maya ba lamı tı.133 25. Balkan Tıp Kongresi (1938) Balkan Tıp Kongresi 7 Eylül 1938 günü saat 11.30’da Yıldız Sarayında açılmı tı.Yunanistan, Romanya, Yugoslavya ve Türkiye’den 120 hekimin katıldı ı kongrede Atina Elçisi Ru en E ref Ünaydın, Bükre 131 132 133 elçisi Hamdullah Suphi Ulus 2 A ustos 1938, s.1. Ulus 2 A ustos 1938 s.6. Ulus 21 A ustos 1938 s.1,7. 299 Tanrıöver, Yunanistan’ın Ankara elçisi M. Rafael, Romanya’nın Ankara elçisi M. Telemaque hazır bulunmu lardı.134 Sa lık ve Sosyal Yardımla ma Bakanlık müste arı Azmi Araz açı konu masında be ya ını dolduran bu önemli kurulu un her defasında daha fazla takdir topladı ını, ortak sa lık meselelerinin görü ülmesinden bakanlı ın memnuniyet duydu unu söylemi ti. Daha sonra Balkan Tıp Birli i Türk Komitesi Ba kanı Profesör Akil Muhtar ve di er ülkelerin ba temsilcileri birer konu ma yapmı lar, alınan ilk kararla dört ülkenin liderlerine çekilen telgraflar okunmu ve ayakta alkı lanmı tı. Saat 15.30 da ba layan ikinci oturumda malarya hastalı ı ve alınacak tedbirler görü ülmü tü. 8 Eylül günü çalı malarını sürdüren kongre Romanya heyet ba kanı Profesör Gheorghiu’nun ba kanlı ında toplumsal hastalıklar ve tıptaki yeni geli meleri görü mü tü.135 Heyet üyeleri saat 13.30’da Taksim Cumhuriyet Abidesine topluca çelenk koymu lardı.136 10 Eylül günü yapılan toplantı ile sona eren Balkan Tıp Kongresinde Ba kan Akil Muhtar genel kurulun tekliflerini okumu ve bunlar oy birli i ile kabul edilmi ti. Üç ba lık altında toplanan teklifler unlardı;137 Açık ehirlerin sa lık açısından korunması konusunda dünya kamuoyunun dikkatinin çekilmesi için dünyada bir tıp gazetesi hazırlanmasını konu alan bir bildiri sunulması, Malarya ile ilgili raporu hazırlayanların bunun gerçekle tirilmesi konusunda ortak teklifleri, 1939 Balkan Tıp Kongresinin Bükre ’te toplanması ve Balkanlarda zührevi hastalıklar konusunun görü ülmesi. 134 135 136 137 Ulus 8 Eylül 1938, s.7. Ulus 9 Eylül 1938 s.1. Ulus 9 Eylül 1938 s.1. C. 11 Eylül 1938, s.1,7. 300 Balkan Misakı kapsamındaki geli melerin yo unla tı ı 1935-1938 döneminde en son faaliyet Ekonomik Meclise ba lı deniz daimi komitesince gerçekle tirilmi ti.138 1938 Kasımının ilk haftasında Belgrat’ta toplanan komitenin aldı ı kararlar Ekonomi Bakanlı ı Ta ıma genel müdürü Ayet Altu tarafından açıklanmı tı. Bu dönemde, komitenin önceden aldı ı kararlar do rultusunda Türkiye’nin zmir-Pire, Yugoslavya’nın Dubrovnik – Pire – stanbul – Köstence, Yunanistan’ın da Pire – Do u limanları hattını stanbul’a kadar uzattıklarını söyleyen Altu , memnuniyetini ifade etmi ti. Atatürk’ün 1 Kasım 1938 günü TBMM’nin dönem açılı ında yaptı ı konu mada Balkan Misakı konusuna u ekilde de inmi ti;139 “Balkan siyaseti, Balkanların münferit ve mü terek menfaatlerinin en beli bir ifadesi, Balkan milletlerinin her birinin ayrı ayrı kuvvetlenmesi de sulh yolundaki dinamik tarzı telakkinin fiili bir timsalidir. Burada memnuniyetle kaydetmek istedi im bir hadise Balkan milletlerini birbirine büsbütün yakınla tırmakta kuvvetli amil olmu tur. Ve yarın için de ümitler vadeden bir eserdir. Selanik’te Balkan Misakı Devletleri namına Konsey Reisi ve muhterem Yunan Ba vekili Metaksas ile Sayın Bulgar Ba vekili Mösyö Köse vanof arasındaki imza edilmi olan anla mada sulh yolundaki mütemadi gayretlerimizin ve Balkan devletlerinin takibiyle geldikleri salim politikanın hayırlı bir tecellisidir.” B. 1935 Yılı Ba ından Atatürk’ün Ölümüne Kadar Olan Dönemde Türk-Yunan Dostlu unun Güçlendirilmesine Yönelik Etkinlikler, Açıklamalar ve Yankıları 1935 yılı Ocak ayı ba ında Tevfik Rü tü Aras Avrupa’dan yurda dönerken Atina’ya u ramı tı. Burada gazetecilerin bir sorusu üzerine; “Türkler lüzumu takdirinde Yunanistan için bah ile kanlarını dökeceklerdir.” demi ti. Atina’da yayınlanan Hestia gazetesi bu söz üzerine; “E er Tevfik Rü tü Aras Yunanlıların Türkiye için kan dökeceklerini zannediyorsa hata ediyor” diye yazmı tı. Bütün 138 139 C. 4 Kasım 1938, s.2. A.S.D. Cilt II, s.423. 301 Yunan gazeteleri Hestia gazetesinin bu yazısına kar ılık Türk-Yunan dostlu unu destekleyen yazılar yazmı lar; “gerekti inde Yunanlı olarak Türklerin yanıba ında mü terek menfaatlerimizin müdafaası yolunda kanımızı dökece iz.” eklinde ifadelere yer vermi lerdi.140 2 ubat 1935’te Yunan basınında, Türkiye ile Yunanistan arasında askeri anla ma yapılaca ı yönündeki haber kamuoyunun ilgisini çekmi ti. Yunan Savunma Bakanlı ına dayandırılan haberde Ankara’da görü melerin devam etti i, iki tarafı tatmin edici neticelere ula ılmasının beklendi i belirtilmi ti. Askeri anla manın iki ülke arasındaki ba ları güçlendirece i, Türk-Yunan sınırlarının bundan sonra artık idari bir kıymete sahip olaca ı da vurgulanmı tı. Ayrıca 1933 Samimi Anla ması ve 1934 Balkan Misakı ile sınırlarını emniyete almı olan Yunanistan’ın Ege denizi’nin önemini dikkate alarak yeni yapılacak bir Akdeniz anla masında Türkiye ile birlikte yer almasının büyük memnuniyet yarataca ı da ifade edilmi ti.141 Yunanistan’ın Ankara elçisi, Yunan harp gemilerinin ziyaret maksadı ile 20 Eylül 1935’te stanbul sularına gireceklerini bir nota ile Dı i leri Bakanlı ına iletmi , bakanlık ya bu bilgiyi 9 Eylül 1935’te Ba bakanlı a sunmu tu.142 20 Eylül Sabahı Yunan donanmasına ait 11gemiden olu an bir filo stanbul’a gelmi ti. Haydarpa a açıklarında demirleyen Amiral Sakellariou komutasındaki Yunan filosu’nun top atı ı ile selamlamasına Hamidiye Kruvazörü kar ılık vermi ti. Saat 11.00’de motorla Deniz Yolları daresine çıkan Filo Komutanını, Deniz Komutanı Yarbay Talat ile garnizon komutanlı ı yetkilisi ve Yunan Konsolosu kar ılamı tı.143 Amiral Sakellariou, stanbul valisini ve Garnizon komutanını ziyaret ettikten sonra saat 13:30’da Taksim anıtına çelenk koymu tu. stanbul Valisi aynı gün ak am Perapalas’ta Filo Komutanı erefine bir yemek vermi ti. Deniz filosu ile birlikte beklenen Yunan hava filosu benzinleri bitti i için Çanakkale’de kalmı lardı. 140 141 142 143 C. 2 Ocak 1935, s.5. C. 3 ubat 1935, s.2. B.C.A.: Yunan Donanmasının stanbul’u ziyareti hk., Dı i leri Bakanlı ının yazısı, 31 Ekim 1935, 030.10. 255.719.27 s.4. C. 21 Eylül 1935, s.1,2. 302 21 Eylül 1935’te Yarbay Moskobombos’un komutasındaki Yunan hava filosu, 6 askeri uçakla stanbul’a gelmi ti. Çanakkale’den itibaren Türk Deniz Hava filosunun e lik etti i Yunan filosu Saat 11.00’de Büyükdere Tayyare hangarı önünde denize inmi lerdi.144 Misafirleri, zmir Uçak Alay komutanı Yarbay efik, Havacılık Okul Komutanı Naim, Hava Kurumu Müdürü smail Hakkı, Sarıyer kaymakamı Memduh ve görevliler kar ılamı lardır. Hava kurumu misafirler erefine Perapalas’ta ö le yeme i vermi ti. Yunanlı denizciler 21 Eylül günü stanbul’da gezintiler yapmı lar, ö leden sonra Heybeliada Deniz Lisesini ziyaret etmi lerdi.145 Yunan deniz ve hava filosu üç günlük ziyaretin ardından 24 Eylül günü ayrılmı lardı. Komutanlar konu malarında Türkiye’de bulunmaktan memnun olduklarını, bu ziyaretlerin dostluk ba larını kuvvetlendirdi ini bildirmi lerdi.146 stanbul’u ziyaret eden Yunan deniz filosunun komutanı Amiral Sakellariou ülkesine döndükten sonra Atina Elçili ine giderek, ziyaretle ilgili intibalarını bildirmi ti.147 10 Ekim 1935’te Atina Elçili inin Dı i leri Bakanlı ına gönderdi i raporda bu görü me ile ilgili ayrıntılar u ekilde yer almı tı;148 “Amiral Sakellariou Yunanistan’a döndükten bir iki gün sonra e i ile birlikte Atina elçili ine gelmi ve ziyaretle ilgili dü üncelerini detaylı olarak açıklamı tı. Sakellariou dü ünce, dilek ve temennilerini a a ıdaki ifadelerle belirtmi ti, En yüksek rütbeliden en gencine kadar Türk silah arkada larının içtenli i ve dostlu undan etkilendi ini, Bunları Türk Hükümetine bildirmede Atina elçili inin aracı olmasını istedi ini, 144 145 146 147 148 C. 22 Eylül 1935, s.1. C. 22 Eylül 1935, s.4. C. 25 Eylül 1935, s.1,6. B.C.A.: Yunan Donanması hk., 030.10. 255 719.27, s.1. B.C.A.: Yunan Donanması hk., 030.10. 255 719.27, s.2,3. 303 Ankara’ya gidemeyi i, derin saygı ve hayranlı ını Cumhurba kanı Büyük Kemal Atatürk’e bizzat arzedemedi ine çok üzüldü ünü, Ziyaretten sonra Türk-Yunan dostlu una bir kat daha inandı ını, Balkan siyasasının kökünü bu iki memleket dostlu unun te kil etti ini Birbirlerine muhalif olsalar da Yunan siyasasında, yalnız Türk Siyasası hakkında görü birli i bulundu unu, bunun da Türk – Yunan dostlu u oldu unu Türk donanmasını Yunanistan’da bekledi ini, bu bulu manın iki donanma, iki ordu ve iki ulus arasındaki arkada lı ı mutlu olarak peki tirece ine inandı ını söylemi ti.” 1934 yılında önce Yunanistan meclisi, sonra da TBMM nin aldıkları karar gere ince iki ülkenin milletvekilleri demiryollarında bedava seyahat ediyorlardı. Ancak 1 Mayıs 1936’da Edirne Karaa aç istasyonu’ndan Yunanistan’a geçen Edirne Milletvekilleri Faik Kaltakkıran ve eref Aykut Pityon istasyonuna ula tıklarında kendilerinden ek ücret talep edilmi ti. Durumun iki ülkenin yetkili makamlarına ula tırılması sonucu, milletvekillerinin pasaportlarını vize ettirmeleri ve bunu görevlilere göstermeleri halinde sıkıntı ya anmayaca ı, Yunan Hükümetinin Türk milletvekillerini Yunanistan’da görmekten memnuniyet duydukları belirtilmi ti.149 Türk donanmasına ait bir filo 23 Kasım 1936 da Malta’da ba layan Akdeniz gezisinin devamında 28 Kasım günü saat 08.30’da Yunanistan’ın Faler Limanına ula mı tı. Yunan filosu ve uçakları Türk filosunu Faler açıklarında kar ılamı lardı.150 Türk filosunun top ate i ile ehri selamlamasına Averof gemisi kar ılık vermi ti. Filo demirledikten sonra Pire Ba konsolosu Kamil Abay, Yavuz gemisine giderek Amiral ükrü Okan’a yanında bulunan Yunanlı Subayları tanıtmı tı. Saat 09.30’da karaya çıkan bir heyet Atina’ya trenle ula mı ve bando e li inde Meçhul Asker Anıtına çelenk koymu tu. Saat 10.00’da Yunan Donanma komutanı Amiral Sakellariou Yavuz gemisine gelmi ve top atı ları e li inde Amiral ükrü Okan’ı selamlamı tı.151 149 150 151 B.C.A.: Mebuslarımızın Yunan hududu üzerindeki seyahatleri hk., 30 Temmuz 1936, 030.10 256.720.28. C. 29 Kasım 1936, s.1. C. 29 Kasım 1936, s.8. 304 Amiral ükrü Okan karaya çıktıktan sonra Atina elçisi Ru en E ref Ünaydın’ı, Bahriye müste arı Papavasili’yi ve Genelkurmay Ba kanı General koson’u ziyaret etmi ti. Saat 12.30’da Dı i leri Bakanlı ında General Metaksas’ı ziyaret eden Amiral ükrü Okan, saat 15:00’de Ru en E ref Ünaydın’ın ve Yunan Donanma Komutanının ziyaretlerini iade etmi ti. Saat 16:00’da ise Metaksas, Bahriye Müste arı ve Genelkurmay Ba kanı beraberinde oldu u halde Amiral Okan’ın ziyaretini iade etmi lerdi. Yunan gazetecilere kısa bir açıklama yapan Okan, dost ve müttefik Yunan sularına girildi inden itibaren kendisini Türkiye’nin havasını teneffüs eder gibi hissetti ini söylemi ti. Türk deniz filosunun ziyareti, Yunan basınında geni ölçüde yankılanmı tı. Ziyaret, ziyafet ve törenleri resimlerle ayrıntılarla halka duyuran basın, Kralın filoyu ziyaret edece ini belirtmi ti.152 Yunan Kralı M. Jorj, Veliaht Prens Pol ve Yaverleri ile 1 Aralık 1936 günü saat 11.30’da Yavuz gemisini ziyaret etmi ti. Halkın co kun alkı ları arasında Türk ve Yunan bayrakları ile donatılmı iskeleden bota binen Kral, Yavuz ve Arerof’un kar ılıklı 21 pare top atı ları arasında Yavuz zırhlısına varmı tı. Amiral Okan misafirini skele üst tavanda Yunan mar ı e li inde merasim kıtası ile kar ılamı tı. Kral gemiyi gezdikten sonra memnuniyetini ifade etmi , mürettebatın sundu u Türk milli oyunlarından da ho nut olmu tu.153 Amiral Okan’ın saat 13:00’de Yavuz’da Metaksas onuruna verdi i yeme e katılan 150’ye yakın subay, Türk denizcilerini ve askerlerini yakından tanıma fırsatını bulmu lardı. Yunan basını 1 Aralık günlü haberlerinde Balkan Misakının Türk – Yunan dostlu u temeline dayalı oldu unun açıkça görüldü ünü, bu nedenle bu tohumu ekenlerin ebedi bir erefe sahip olacaklarını belirtiyorlardı.154 152 153 154 C. 1 Aralık 1936, s.1,8. C. 2 Aralık 1936, s.1. C. 2 Aralık 1936, s.7. 305 2 Aralık günü saat 17.30’da Amiral Okan erefine Averof zırhlısında bir ziyafet verilmi , 17.30’da Atina elçili inde bir resmi kabul düzenlenmi , 21.30’da ise Maksim’de ak am yeme i verilmi ti. Basın mensuplarının yo un ilgi gösterdi i bu etkinlikler esnasında Metaksas Türk gazetecilerine u açıklamada bulunmu tu;155 “1916’dan beri Türkiye ile dostluk tesisi emelimin aradan 15 yıl geçtikten sonra tahakkuk etti ini görüyorum. Büyük dahi Kemal Atatürk’ün terakki ve teceddüt hususunda aldı ı tedbirler Türk dilinde okuyup yazmayı kolayla tırmı tır. Mesela bugün Türk ve Yunan dillerinde tiyatro temsilleri faaliyete geçebilir. Bundan ba ka stanbul’da bir tıp kongresi oldu. Bu mesaiyi geni letebiliriz. Türk-Yunan kültürleri üzerinde i lenebilir. Mekteplerimize kar ılıklı olarak Türkçe ve Yunanca dersler koymayı ben kabul ederim ve faydalı bulurum. Türk filosunun bende yaptı ı tesir fevkaladedir. Gemilerinizi gördüm, hayran kaldım. yi bakılıyor. Efrad iyi terbiye edilmi ve zabitleriniz mükemmel yeti mi tir. Amiral, erkanı harbiye ve di er zabitleriniz ile temas ettim. Vazifelerini pek iyi benimsemi ler.” Amiral Sakellariou 2 Aralık günü yaptı ı açıklamada; “Donanmam, u limanda oldu u gibi her yerde ve her zaman Türk amiralinin emrindedir, istedi i emri Türk ve kendi donanması imi gibi verebilir” diyerek hislerini belirtmi ti. Türk deniz filosu 3 Aralık günü saat 08.30’da, Ru en E ref Ünaydın’ın Amiral Okan’ı ziyaretinden sonra demir almı , bir süre devam eden kar ılıklı top atı ları arasında Yunan deniz ve hava filosu tarafından u urlanmı tı.156 Aynı gün ziyaret nedeniyle Yunanistan’da bulunan 3 Türk Milletvekili Metaksas tarafından kabul edilmi ve samimi bir görü me yapılmı tı.157 Türk filosunun ziyareti esnasında hasta olan bir Türk askeri Pire Deniz Hastanesine yatırılmı tı. Yunan Donanma Komutanlı ı, iyile mi olan askeri bir dostluk ve cemile göstererek bir deniz astsubayı ve hem ire e li inde 27 Ocak 1937 günü stanbul’a göndermi ti. stanbul Deniz Komutanlı ı bu dostça harekete kar ılık Yunanlı deniz astsubayını ve hem ireyi Bristol Otel’de bir müddet misafir etmi ve 155 156 157 C. 3 Aralık 1936, s.1,8. C. 4 Aralık 1936, s.1. C. 4 Aralık 1936, s.6. 306 yanlarına bir mihmandar tahsis etmi ti.158 Yunanistan eski Ekonomi Bakanı M. Pezmazo lu 17 ubat 1937’den itibaren Proiya gazetesinde Atatürk yazı dizisini yayınlamaya ba lamı , Atatürk’ün ahsiyeti ve büyük eseri makaleler halinde Yunan kamuoyuna sunulmu tu.159 Selanik Belediye Meclisi Ba kanı 12 ubat 1937’de Atatürk’e u telgrafı göndermi ti;160 “Yeni Türkiye’nin büyük yaratıcısı ve memleketimizin samimi dostunun do du u evin hatırasını ebediyyen muhafaza etmekle bahtiyar olacak olan do du unuz ehrin belediye meclisi derin tazimatının bir ni anesi olarak tarihi evin bugünden itibaren emrinize tevdiine karar vermekle erefyandır.” Marcuris Selanik Belediye Ba kanı ve Belediye Meclis Ba kanı Atatürk’ün bu telgrafa verdi i cevap öyleydi;161 “Do du um ev hakkında Selanik Belediye Meclisinin cemilekar te ebbüsünü bildirmek için bana gönderdi iniz telgraftan fevkalade mütehassis oldum. Selanik Belediyesi’nin lütufkar dü üncesi beni derin bir tarzda mütehassis etti. Size hararetle te ekkür eder ve dostane kararı sizinle birlikte ilham lütfunda bulunanların hepsi nezdinde samimi sempatime tercüman olmanızı rica eylerim.” Kemal Atatürk Türk Ordusu’nun icra edece i Trakya manevralarını izlemek üzere davet edilen Yunanistan Genelkurmay Ba kanı General Papagos 13 A ustos 1937’de heyeti ile birlikte vapurla stanbul’a gelmi ti.162 158 159 160 161 162 C. 28 Ocak 1937, s.2. C. 18 ubat 1937, s.7. C. 18 ubat 1937, s.1. C. 18 ubat 1937, s.1,3. C. 14 A ustos 1937, s.1. 307 Genelkurmay Ba kanı adına ikinci Ba kan General Asım Gündüz, stanbul Mevki komutan vekili Korgeneral Cemil Cahit Toydemir, Genelkurmay temsilcisi Tümgeneral Veysel Ünivar, stanbul Merkez Komutanı Tümgeneral hsan Ilgaz ile Türk ve Yunanlı görevliler tarafından kar ılanan Yunan Heyeti Galata rıhtımından Perapalas Oteline alınmı lardı. Dolmabahçe Sarayındaki özel defteri imzalayan General Papagos, stanbul Merkez Komutanını ziyaret etmi ti. Saat 18.00’de Perapalas’ta stanbul gazetecilerini kabul edilen Papagos u açıklamayı yapmı tı;163 “Türkiye ile çözülmez dostlukla ba lıyız. Biz Türkiye’yi ikinci vatanımız sayarız. Hükümetten ba layarak en son Yunanlıya kadar Mümtaz Cumhurba kanınız Atatürk’ün eserine ve Türk Hükümetine kar ı derin takdir hisleri belirtiyoruz. Kendimizi ayni aileden sayarız. Bu sıfatla Yunan ordusu namına Trakya manevralarına geldik.” Manevraları izledikten sonra 21 A ustos günü zmir vapurunda Anadolu Ajansına izlenimlerini açıklayan Yunan Genelkurmay Ba kanı Türk Ordusu hakkında u tespitlerde bulunmu tu;164 “Komutan ve subay kadrosunun talim ve terbiyesi, sevk ve idare kabiliyetinin mükemmelli i; Bakım ve muhtelif sahalarda erlerin mükemmeliyeti, Türk ordusunun talim ve terbiye ve komutanlarının de eri bakımından mükemmel asker oldu u, Komutanların manevra esnasında, önceden dü ünülmemi durumlar kar ısında Subayların insiyatif kudretlerini aramaları ve onları hızlı kararlar almaya mecbur bırakmaları, Hızlı karar vermenin ve sorumlulu u üzerine almanın duyguları geli tirecek en mükemmel yol oldu unun manevralarda görülmü olması.” 163 164 C. 14 A ustos 1937, s.1. C. 14 A ustos 1937, s.7. 308 Yunan basını Trakya manevralarına büyük ilgi göstermi , Türk ve Yunan ordularının Balkan Yarımadası ve yakın do unun barı ı için ne kadar önemli oldu una Yunan kamuoyunun katıldı ını belirtmi lerdi.165 “Türk ve Yunan orduları birbirinden ayrılmaz bir bütünlük ve her muhtemel saldırıya ba arılı olarak kar ı koymaya hazır yenilmez bir kuvvet olu tururlar. Birkaç güne kadar Ankara’da Türkiye’nin anlı, erefli, milli sembolünü, Büyük önder Atatürk’ü ziyaret etmek saadetine nail olaca ım.” 23 Ekim 1937’de stanbul’da misafir bulunan Yunan gazetecilerine stanbul Basın Kurumunda bir çay verilmi ti. Atina Basın Birli i Ba kanı Zarifi burada yaptı ı konu mada, Türkiye’den Yunanistan’a göç eden Yunanlılar’ın Türkiye’ye kar ı sevgi ve dostluk ba larını unutmadıklarını, aralarında Türkçe konu arak bunu ispatladıklarını, Türk-Yunan dostlu unun iki milletin ruhunda ebediyyen ya ayaca ını belirtmi ti.166 27 Ekim 1937’de yortu nedeniyle Selanik’te bulunan Yunan Kıralı Jorj yaptı ı konu mada;167 “ ki sevincim vardır. Birincisi millet arasındaki birliktir. kincisi bu ehrin tarafımızdan alındı ı zamanki eci ve necip hasımlarımızın bugün en iyi dostumuz bulunu udur.” 6 Kasım 1937’de çıkan Yunan resmi gazetesinde Atatürk’ün do du u evin Selanik Belediyesi tarafından kendisine hediyesi için yapılan i lemin onaylandı ını belirten kanun yayınlanmı tı. Böylece uzun zaman alan fera i lemi sonucu ilgili kanun çıkarılabilmi ti. 19 Kasım 1937’de Türk ve Yunan yetkililerinin, Trakya’da Türk ve Yunan sınırlarından geçen trenlerde gümrük ve polis i lemleri ile ilgili görü meleri olumlu sonuç vermi ve dostlu a uygun bir ekilde yeni düzenlemeler yapılmı tı. Bu 165 166 167 C. 12 Ekim 1937, s.9. C. 24 Ekim 1937 s.2. C. 7 Kasım 1937, s.3. 309 kapsamda Milletler Cemiyeti komiserinin de görevine son verilmesi kararla tırılmı tı.168 Selanik Belediyesi Atatürk’ün evini tamire ve etrafını park haline getirmeye karar vermi ti. Burada bir de konsolosluk binası bulunacaktı. Atatürk’ün do du u evin kar ısı ve erafındaki bütün binalar istimlak edilmi ti. Bunlar yıkıldıktan sonra o saha üzerinde Türk Bahçesi adı verilecek olan güzel bir park düzenlenecekti. Evin mevcut ekline halel getirmeden çok dikkatli bir ekilde tamir ve tecdid edilecekti.169 Yunanistan Bakanlar kurulu 8 Ekim 1938 günü toplanmı ve Selanik Belediyesinin Atatürk’ün do du u evin Türk milletine hediye edilmesine ait kanunu onaylamı tı. Bu konuda Belediyenin daha önce yaptı ı i lemlerde 1937 Kasım ayında onaylanmı tı. Yakında güzel bir müze haline getirilecek olan tarihi ev, Selanik fuarı nedeniyle Yunanistan’a gelen Türkler ve yabancılar tarafından merak ve hevesle ziyaret ediliyordu.170 Türkiye Hükümeti de evin yanındaki evleri satın almı ve burada mükemmel bir konsolosluk binasını yaptırmaya ba lamı tı. Bu faaliyetler esnasında genç ressam Kemal Zeren Ankara’dan Selanik’e gelmi , Atatürk’ün do du u evin çe itli cephelerden görünü ünü ve do du u odanın bugünkü halini ya lı boya tablo olarak çizmi ti.171 C. 1935 Yılı Ba ından Atatürk’ün Ölümüne Kadar Olan Dönemde Mübadele Anla masının Uygulanmasından Do an Sorunlar ve Çözümlenmesi 17 Ocak 1935 tarihinde Maliye Bakanlı ı Milli Emlak Müdürlü ü milli toprakların da ıtımı konusunda mübadil Rumları ve muhacirleri ilgilendiren bir yazıyı Ba bakanlı a göndermi ti.172 Yazının konusu; “Dahiliye Bakanlı ınca 168 169 170 171 172 C. 20 Kasım 1937, s.1. C. 18 A ustos 1938, s.1. C. 9 Ekim 1938, s.1. C. 9 Ekim 1938, s.7. B.C.A.: Rumlardan kalan toprakların milli toprak addedilmesi hk., 19 Ocak 1935, 030.10 140.2.12 s.2,3. 310 Rumlardan metruk toprakların da milli toprak addedilerek muhacirlere verilmek istenildi inden keyfiyetin tanzimi için mü terek bir komisyondan rapor alınmasına müsaade buyurulmasına dair” idi. Bu yazıda mübadil Rumlardan kalan malların gayrimübadillerin alacaklarına kafi gelip gelmeyece inin bilinemedi i, kafi gelmemesi durumunda ma dur olanların haklarının nasıl verilece inin de belirlenemedi i sonucuna varılmı tı. Konunun çözümlenmesi için Dahiliye Vekaleti skan daresi, Milli Emlak Müdürlü ü ve Hazine Hukuk Mü avirli i temsilcilerinden bir komisyon seçilmesi, böylece konunun aydınlı a çıkarılması bildirilmi ti. Ba bakanlık Müste arlı ı yaptı ı incelemeden sonra 20 Ocak 1934 tarihinde Dahiliye vekaletine do rultusunda bir gönderdi i komisyon notla Milli olu turulması Emlak ve Müdürlü ünün sorunun teklifi sonuçlandırılması istenmi ti.173 Gayrimübadiller Cemiyeti 1935 yılına yönetim de i ikli i ile girmi , Faik Nüzhet’in ba kanlı ındaki yeni heyet ilk toplantısında mevcut faaliyetler konusunda görü alı veri inde bulunmu tu. lk i olarak Ziraat Bankasınca yapılan müzayede i lerinin teslim alınması ve gayrimübadil haklarına uygun olarak yeniden düzenlenmesi kararla tırılmı tı.174 stanbul Yunan Konsoloslu u Yunanistan’a gitmek isteyen stanbul Rumlarına (gayrimübadil) vize vermeme kararı almı tı. Bu durumun Yunanistan’da Mart ayı ba ından beri devam eden isyan nedeniyle alınmı bir tedbir oldu u de erlendirilmi ti. Konsolosluk yaptı ı açıklamada; konunun Yunanistan’ın ekonomik durumu ile ilgili oldu unu, Rumların Yunanistan’a yerle melerine engel olmak için böyle bir tedbir alındı ını söylemi ti.175 22 A ustos 1935 günü Türk-Yunan Muhtelit Hakem Mahkemesi Abdülhamit’in emlak davasına bakmı tı. Abdülhamit’in vereselerinden birinin Yunanistan aleyhine açtı ı davada bu mahkemenin yetkili olmadı ı, bunun ancak 173 174 175 B.C.A.: Rumlardan kalan topraklar, 030.10 140.2.12, s.1. C. 31 Ocak 1935, s.2. C. 30 Mart 1935, s.3. 311 Lahey Adalet Divanı’nda görülebilece i açıklanmı tı. Türk tarafı bunu uygun bulmu ise de, Yunan temsilcinin yeni bir itirazı nedeniyle karar verilememi ti.176 1935 yılı Ekim ayının ilk haftasında gayrimübadil haklarının Ankara’da görü ülmesi için yeni bir heyet seçilmi ti. Milletvekilleri Mithat ükrü ve smail Mü tak ile cemiyet genel sekreteri ahap Beyden olu an heyet Ankara’da özellikle u iki konuyu görü eceklerdi;177 stihkaklar için yeni nakit tevziatın yapılması, Bonoların kıymetlendirilmesi ve satı i lerinin düzeltilmesi. 1935 yılı Eylül ayının sonlarına do ru Batı Trakya’daki Türk köylerinde ya anan üzücü olaylar ancak Ekim ayında basına yansımı tı. Gayrimübadil durumunda olan Batı Trakya Türkleri’nin ya adı ı olaylar öyleydi:178 21 Eylül 1935 günü Durhasanlar Köyünden 1 Türk kaybolmu , birkaç Türk de Gümülcine panayırında bilinmeyen ki ilerce yararlanmı lardı. Ayni gün apçıya ba lı Tevren köyünden da a kaldırılan Türk çocu unun babasından 25 altın alınmı ve çocuk serbest bırakılmı tı. 24 Eylül 1935 günü Saat 19.30’da Sofuluya ba lı Müslüm köyünü 7 ki ilik e kıya çetesi basmı , evli bir çifti yakarak, paralarını almı ve kaçmı lardı.179 25 Eylül 1935 günü Özen köyüne 5 ki ilik bir grup baskın yapmı , bir Türk gencini da a kaldırmı lar, fidye aldıktan sonra serbest bırakmı lardı. Türk basını, dost Yunan Hükümeti’nden endi eleri giderecek tedbirlerin beklendi ini ifade ederken, Yunan basını bu olayların yalnız Türk köylerinde de il Rum köylerinde de oldu unu, yalnız Türk köylerindeki haberlerin duyurulmasında maksat aramak gerekti ini yazmı lardı.180 176 177 178 179 180 C. 23 A ustos 1935, s.2. C. 4 Ekim 1935, s.2. C. 21 Ekim 1935, s.1. C. 11 Ekim 1935, s.1. C. 21 Ekim 1935, s.1. 312 Gayrimübadil komisyon Ba kanı Faik Nüzhet, zmir, Toros ve Mersin’de bulunan gayrimübadillere ait emval ve emlaki mahallinde tetkik etmek ve bunların tasfiyeleri için mahalli idarelerle görü mek üzere buralara gitmi ti. Ayrıca Zonguldak’ta bulunan bu tür malların tasfiyesi için gereken tedbirler de alınmı tı.181 1938 Ocak ayı ortalarında Maliye Bakanlı ı gayrimübadil bonolarının en uygun ekilde de erlendirilmesi için titiz bir çalı ma yapıyordu. Gayrimübadillerin lehine verilecek kararın kısa sürede açıklanacaktı. Tasfiye kanunun çıkarıldı ı 1933 yılından 1938 yılına kadar yapılan çalı malar sonunda, Yunanistan Türk Hükümeti emrine 300.000 lira vermi ti.182 Bonoların tasfiyesi esnasında bilinçsiz hareket eden hak sahipleri Sirkeci’deki dolandırıcı ve spekülatörlerin olumsuz davranı ları ile kar ıla mı lardı. Bonoların hak sahiplerinin elinden çıkmaması ve onların çıkarlarına göre tasfiye edilmesi Hükümetten bekleniyordu.183 Gayrimübadiller, Takdiri Kıymet Komisyonunun çalı maları nedeniyle meydana gelen masrafların kendilerine yük oldu unu, bu nedenle komisyonun bir an evvel la vedilmesini talep etmekteydiler. Yunanistan’da terk ettikleri emlaka kar ılık firari ve Yunanlı emlakı için, Milli Emlak daresinin konuya el atmasını, onlara milli emlak gibi i lem yapılmasını, herkesin elinde bulunan alacak belgeleri dikkate alınarak istihkakların da ıtılmasını istemi lerdi. 1927 den bu yana faaliyet gösteren Takdiri kıymet komisyonu gerek nakit gerek bono eklinde bugüne kadar gayri mübadil haklarının ancak yüzde sekizini da ıtabilmi ti. lemlerin 1938 Mart ayına kadar sonuçlanması bekleniyordu.184 Maliye Bakanlı ı 15 Mayıs 1938’de gayri mübadillerle ilgili tasfiye i lemlerini sonuçlandırmı ve hazırladı ı projeyi Ba bakanlı a vermi ti.185 Sonuçta gayrimübadillerin istihkaklarının tasfiyesine dair 3523 No’lu kanun 28 Haziran 1938 de TBMM tarafından kabul edilmi ve 15 Temmuz 1938’de resmi 181 182 183 184 185 C. 13 Nisan 1936, s.2. C. 19 Ocak 1938, s.1. C. 19 Ocak 1938, s.7. C. 21 ubat 1938, s.2. C. 16 Nisan 1938, s.1. 313 gazetede yayınlanarak yürürlü e girmi ti. Böylece 1930 yılından beri devam eden gayri mübadil alacakları hem devlet garantisi altına alınmı , hem de ödeme ekli bir esasa ba lanmı tı. Kanuna göre gayrimübadil emlakının hazineye devredilmi olması nedeniyle, hak sahiplerinin bir sene içinde mahallin en büyük mal memurlu una müracaat ederek mazbata ve bonolarını hazine tahvili ile de i tirmeleri gerekiyordu.186 D. 1935 Yılı Ba ından Atatürk’ün Ölümüne Kadar Olan Dönemde Türkiye-Yunanistan Ekonomik ve Ticari li kileri 24 A ustos 1935’te yeni ticaret anla ması için iki ülke temsilcileri Atina’da görü melere ba lamı lardı. Türk heyetine Ekonomi Bakanlı ı müste arı Faik Kurdo lu Yunan heyetine de Yunan Milli Ekonomi Bakanı Stefanopulos ba kanlık ediyorlardı. Yunan tarafı Türk tarafının tekliflerinin bir rapor halinde hazırlanmasını istemi ti.187 1935 yılı Eylül ayının ilk haftasında yeni ticaret anla ması için Atina’da yapılan görü meler olumlu yönde geli mekteydi. Prensip olarak Türkiye’nin ihracatının azaltılması ve Yunanistan’dan ithalatın artırılması benimsenmi ti. zmir sergisindeki Yunan pavyonunda bir konu ma yapan Ba konsolos Virakis;188 Türk-Yunan ticari ili kilerinin kar ılıklı samimiyet ve dürüstlük esasına dayandı ını, Türkiye ile Yunanistan arasında Yunanistan aleyhine bulunan açı ın kapatılması için gayret gösterildi ini belirtmi ti. Virakis, milli savunma konuları hariç olmak üzere Türkiye ile her konuda ticari i birli i yapılabilece ini sözlerine eklemi ti. Atina’da yapılan Türk – Yunan ticari görü meleri 26 Eylül 1935’te anla ma ile sonuçlanmı tı. 6 Ay geçerli olacak Türkiye – Yunanistan Ticaret Anla masını Türkiye adına Müste ar Faik Kurdo lu Yunanistan adına Milli Ekonomi Bakanı 186 187 188 Bkz. Düstur 3 Tertip, Cilt 19, s.1615. C. 25 A ustos 1935, s.1. C. 6 Eylül 1935, s.5. 314 Stefanopulos tarafından 27 Eylül 1935 günü saat 18:00’de Kifissia’da imzalanmı tı.189 30 Ekim 1930 tarihinde Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan kamet, Ticaret Seyrisefain anlamasına ek olarak hazırlanan bu anla ma, 10 Kasım 1934 tarihli Ticaret Anla masının yerine geçecekti. Aralık 1935’te yürürlü e girecek olan anla mada;190 esas olarak bono usulü yerine umumi kliring usulü kabul ediliyordu. Yunanistan, Türk mallarının bedelinin yüzde ellisini dövizle, yüzde ellisini de muhtelif ekillerde ve kliring usulü ile ödeyecekti. 20 Haziran 1934’te Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan Meriç-Ebros ırma ının her iki kıyısında hidrolik tesis in asını öngören anla ma, 18 Mayıs 1935’te TBMM tarafından onaylanmı ve 25 Mayıs 1935’te resmi gazetede yayınlanarak yürürlü e girmi ti.191 Üç maddeden olu an kanuna dört kısım eklenmi , böylece ırma ın her iki yakasında sudan yararlanan Türk ve Yunanlı tarım çalı anlarına büyük kolaylıklar sa lanmı tı. Kanun, ırma ın her iki sahilinde ta kın, sulama, eski tesislerin kaldırılması, yenilerinin kurulması ve hidrolik tesisler dahil ilgili konuları kapsıyordu. 15 Temmuz 1938’de Türk-Yunan Ticaret Ofisi Atina’da toplanmı tı. Toplantıda senelik rapor olu turulmu ve hesaplar tasdik edilmi ti. Yapılan konu malarda Türk-Yunan dostlu unun ekonomik alanda aday oldu u parlak gelecek ve geli me ile ilgili temennilerde bulunulmu tu.192 E. 1935 Mart Ayında Yunanistan’da Çıkan syanın Türkiye – Yunanistan, Yunanistan – Balkan Misakı li kilerine Etkileri ve syanın Sonuçları Yunanistan’da 3 Mart 1935’te Girit Tersanesinde bir isyan ba lamı ve kısa sürede ada asilerin eline geçmi ti. Venizelos da bu isyana katılmı , bazı uçak ve 189 190 191 192 C. 28 Eylül 1935, s.3. Bkz. Düstur 3 Tertip Cilt 17, s.360-362. Bkz. Düstur 3 Tertip Cilt 16, s.810-831. C. 16 Temmuz 1938, s.5. 315 gemiler asilerin eline geçmi ti. Yunanistan’da bir sınıf silah altına ça rılırken Divanı Harp kurulmu , tutuklamalar ba lamı , kabinede büyük de i iklik yapılmı tı. Metaksas ve Dusmanis yeni kabinede yer almı tı.193 5 Mart 1935 günü Venizelos Girit’te asker toplamaya ba lamı her yerde iddetli çarpı malar olurken isyanın kuzey Yunanistan’a sirayeti önlenmi ti.194 6 Mart 1935 günü asiler Do u Makedonya ve Girit’te sıkı ıp kalmı lar, General Kondilis ordusu ile asilere yönelmi ti. Tarafsız gözlemciler “Venizelos’un durumunu ancak tıp izah edebilir” diyorlardı.195 7 Mart 1935’te halk da isyancılara kar ı harekete geçmi ti. Bulgar basını “Venizelos bu isyanla Yunanistan’ı Balkan Misakının yükümlülü ünden kurtarmak istemi tir.” eklinde de erlendirmeler yapmı lardı. Aynı gün Türk Hükümeti, dost Yunan Hükümetinin “Türk Karasularından geçen Yunan gemilerinin durdurulması” eklindeki talebe uymu ve 3 Yunan ilebini stanbul Limanında durdurmu tu. Bunların asi donanmaya malzeme gönderen gemiler oldu u, bunlardan birinin Venizelos’un gelinine ait oldu u bildirilmi ti.196 10 Mart 1935’te Venizelos’un Girit’in ba ımsızlı ını ilan etti i, talya’dan himaye talebinde bulundu u, Zaharof*’un yine sahnede oldu u, Girit ve Kavala’daki asilere mühimmat yolladı ı, Venizelos’a da para yardımında bulundu u ö reniliyordu. 11 Mart 1935’te isyan büyük ölçüde bastırılmı , Venizelos kaybetti ini kabul etmi , çok sayıda esir alınmı , bir o kadarı da Bulgaristan’a iltica etmi ti.197 193 194 195 196 * 197 C. 4 Mart 1935, s.1. C. 6 Mart 1935, s.1. C. 7 Mart 1935, s.1. C. 8 Mart 1935, s.1. Sir Basil Zaharof, Rum milyonerlerinden olup, ngiltere’deki bazı silah fabrikalarının hissedarı idi. Öteden beri dünya silah ticaretinde gizli dolapları ile me hurdur. Asilere yardım eden Zaharof’un eskiden beri Venizolos’a destek oldu u biliniyordu. C. 11 Mart 1935, s.1. C.12 Mart 1935, s.1. 316 12 Mart 1935’te Venizelos, Averof zırhlısı ile Girit’ten kaçmı ve Kasos adasında talyanlara sı ınmı tı.198 Yunan isyanında dı arıdan müdahale olmaması ve di er üç Balkan devletinin barı ı koruma konusundaki tutum ve davranı ları ortalı ı yatı tırmaya yetmi ti. Bu sayede hem asiler, hem de Yunan Hükümeti Balkan Misakından yararlanarak rahat hareket etmi lerdi. Yunanistan, içine dü ürüldü ü buhrandan daha az zararlı çıkmı sa, o bunu Balkan Misakının bekçili ine borçlu idi.199 syanın bastırılmasında önemli payı olan General Kondilis 13 Mart günü Atina’da büyük bir tezahüratla kar ılanırken, Venizelos ve Plastrastios’ın isyan için 2 yıl hazırlandıkları ö renilmi ti.200 Fransız basını, Yunanistan’daki isyandan ders alınması gerekti ini, bu isyanın Türklerin Bo azlar konusundaki iddialarını takviye etti ini yazmı tı. Petit Journal gazetesinin yorumu aynen öyle idi;201 “Birçokları vaktiyle ngiltere tarafından Rus donanmasının Akdeniz’e çıkmamasını temin için konulmu olan kapatma mecburiyeti kalktı diye meselenin kati olarak halledildi ini zannederler. Bu büyük bir hatadır. Bo azlar açılmı fakat aynı zamanda askerden arındırılmı tır. Türkler burada ne daima tahkimat yapabilirler, ne de hatta icabında savunma sebeplerini hazırlayabilirler. Bu suretle stanbul herhangi bir ani taarruzla ele geçmek tehlikesine maruzdur.” syancılardan bir grup 22 Mart 1935’te Venizelos htilalinin ba arılı olmaması üzerine motörle Midilli’den Türk topraklarına ula mı lardı. Mersin vapuru ile Çanakkale’den stanbul’a gelen subaylar Beyo lu mperyal Oteline inmi lerdi. Ba larında Serez’deki 6 ncı Topçu Tümeni komutanı General Dimitri Anagnastopulos’un bulundu u grupta, 1 Albay, 3 Binba ı, 3 Yüzba ı, 1 Üste men ve 198 199 200 201 C. 13 Mart 1935, s.1. Yunus Nadi, “Yunan syanı ve Balkan Misakı”, C.13 Mart 1935 (Ba yazı). C. 14 Mart 1935, s.1. C. 14 Mart 1935, s.1. 317 4 Te men bulunuyordu. General, Türkiye’ye geli lerinin ayrıntılarını u ekilde açıklamı tı;202 “Serez’den Midilli’ye geçtik. Oradan motorla Babakale’ye çıktık. Nahiye Müdürü Rıza hüviyetlerimizi tespit etti ve bize iyi muamele yaptı. Oradan beygirle Gürpınar’a gittik ve yolumuza devam ederek Ayvacık nahiyesine vardık. Bayram nedeniyle 8 gün orada kaldıktan sonra Çanakkale’ye gittik. Vatanımıza dönme imkanı buluncaya kadar, yani bir af çıkıncaya kadar burada kalaca ız. ayet burada kalmamız uzun sürecek olursa, müsaade edilirse Yunanistan’daki ailelerimizi de buraya getirmek niyetindeyiz. Bugün ailelerimize mektup yazarak sa salim stanbul’a geldi imizi bildirdik. Türk – Yunan dostlu unun Türk milletinin kalbine kadar i lemi oldu unu gözlerimizle gördük. Temin edebiliriz ki Yunan milletinin duyguları Türklere ve Türkiye’ye kar ı aynıdır.” Yunanistan’ın Ankara Büyükelçisi 24 Mart 1935 günü ülkesine gitmek üzere stanbul’daydı. Büyükelçi Yunanistan’daki geli melere Türkiye’nin yakla ımını u ekilde de erlendirmi ti;203 “Yunanistan’da cereyan eden son hadiseler münasebetiyle Türk Hükümetinin, Türk ulusunun ve Türk gazetecilerinin gösterdi i azami dostluk hissiyatından dolayı son derece mütehassisim. stanbul’da bulunan Yunan Subayları ile ilgili olarak Yunan hükümetinin bir hükmü bir te ebbüsü yoktur. Bu nedenle durumları bizi ilgilendirmiyor.” Demi ti. Bükre ’te bekletilen Yunan Posidon vapuru Yunanistan Hükümetinin iste i ile serbest bırakılırken, daha önce Romanya ve Bulgaristan’da bulunan 3 Yunan vapurunun isyanla ilgisi olmadı ı açıklanmı tı.204 1935 Nisan ayında Venizelos’un talya’dan Paris’teki o lunun evine geçti i ö renilmi ti.205 Venizelos 1935 Aralık ayında basına gönderdi i mektupta ülkesine dönece ini, ancak bundan sonra aktif siyasetle u ra mayaca ını bildirmi ti.206 1936 yılının ilk dört ayında Yunanistan’da önemli yönetim de i ikleri olmu tu. 202 203 204 205 206 C. 23 Mart 1935, s.1. C. 24 Mart 1935, s.3. C. 30 Mart 1935, s.3. C. 14 Nisan 1935, s.5. C. 4 Aralık 1935, s.1. 318 Yunanistan Ba bakanı Kondilis 31 Ocak 1936 da kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmi ,207 2 ubat günü yapılan törenle topra a verildikten sonra Demircis Ba bakanlık görevine ba lamı tı.208 Demircis ancak 14 Mart günü ço unlu a dayalı bir kabine kurmayı ba armı tı.209 Paris’te ya ayan 73 ya ındaki Venizelos’un a ır hasta oldu u bildirilmi ti.210 18 Mart 1936’da Venizelos ölmü ve Yunanistan’da 3 gün yas ilan edilmi ti.211 Venizelos için ilk tören 24 Mart günü Paris’te yapılmı ve cenaze buradan Girit’e gönderilmi ti.212 28 Mart 1936’da Girit’e ula an Venizelos’un cenazesi üç gün sonra defnedilecekti.213 Yunanistan Ba bakanı Demircis 13 Nisan sabahı nüzül hastalı ı sebebiyle ölmü ve Metaksas Babakanlık görevine getirilmi ti.214 Yeni Yunan Ba bakanı Metaksas 14 Nisan 1936’da yemin ederek göreve ba lamı ve Demircis’in siyasetini devam ettirece ini açıklamı tı.215 F. 1936 Montrö Bo azlar Sözle mesi Sürecinin Türkiye-Yunanistan ve Türkiye-Balkan Misakı Ülkeleriyle Olan li kilere Etkileri Türkiye’nin 11 Nisan 1936’da imzacı devletlere Bo azlar konferansının toplanması hakkında verdi i nota, Balkan Misakı ve kom u ülkeler arasında dalgalanmaya neden olmu tur. Neuilly antla masının ba layıcı etkilerinden kurtulmak isteyen Bulgaristan buna olumlu yakla ırken, Yunanistan, Bulgaristan’ın Dedea aç üzerindeki emellerini ortaya çıkaraca ını dü ünerek ku ku ile bakıyordu.Türkiye’nin buna kar ı çıkaca ını bildirmesi üzerine Limni ve Semadirek’in askerle tirilmesi umudu ile Yunanistan da konferansa olumlu bakmaya ba lamı tı. Romanya ise bu giri imin Macaristan ve 207 208 209 210 211 212 213 214 215 Ulus 1 ubat 1936, s.1. Ulus 3 ubat 1936, s.1. C. 14 Mart 1936, s.3. C. 18 Mart 1936, s.1. C. 19 Mart 1936, s.1. C. 25 Mart 1938, s.3. C. 29 Mart 1938, s.1. C. 14 Nisan 1938, s.1. C. 15 Nisan 1936, s.3. 319 Bulgaristan’ı özendirdi ini, ayrıca Balkan Misakına ve Türk-Romen anla masına aykırı oldu unu açıklayarak konferansa katılmayaca ını duyurmu tu.216 13 Nisan 1936’da ngiliz basını, Türkiye’nin Balkan Misakına üye olmasının Bo azlar Konferansını kolayla tıraca ını belirtmi ti.217 Romanya basını Romanya’nın Belgratta yapılacak Balkan Misakı Daimi Meclisinin toplantısında konuyu gündeme getirece ini, Romanya’nın Türk görü ünü benimsemedi ini yazıyorlardı. Yunan ajansı ise Metaksas’ın 21 Nisan günü Türk notasına cevap verece ini, bunun olumlu bir cevap olaca ını belirtiyordu.218 Yugoslavya’nın da Türk görü ünü benimsedi i belirtiliyor, hatta Balkan Misakı Daimi Meclisinin Belgrat toplantısında Yunanistan’la birlikte Romanya’yı ikna etme çabasına girmesi bekleniyordu.219 Metaksas’ın 21 Nisan günü yaptı ı açıklamada Türk tezini destekledi ini belirtmesi üzerine Yunan basını Türk kamuoyunu destekleyen yayınlara ba lamı , konuyu tüm ayrıntıları ile i lemi ti. Basının bir kısmı Türk tezinin mantı ının kuvvetli oldu unu belirtirken, bir kısmı da bunun hem Türk – Yunan dostlu unu güçlendirece ini hem de (Limni ve Semadirek’i kastederek) iki ülkenin menfaatlerine uygun çözüm getirilece ini açıklıyorlardı.220 Metaksas’ın, Bo azlara tahkim müsaadesi çıktıktan sonra Limni, Semadirek, Midilli, Sakız, Nikarya adalarını tahkim etmek için te ebbüste bulunaca ı basına yansımı tı.221 1936 Mayıs ayının ilk günlerinden ba layarak Bo azlar konusundaki Türk notasına ülkelerin verecekleri cevaplar netle meye ba lamı tı. Ba ta Türk-Yunan birli ini Yunan dı siyasetinin temeli sayan Yunanistan olmak üzere Yugoslavya ve Romanya olumlu cevap vereceklerini i aret etmi lerdi. Ayrıca ba ından beri Balkan 216 217 218 219 220 221 Savcı, Türkiye-Bulgaristan li kileri, s.50. C. 14 Nisan 1936, s.1. C. 22 Nisan 1936, s.1. C. 22 Nisan 1936, s.7. C. 23 Nisan 1936, s.1. C. 26 Nisan 1936, s.9. 320 birli ine kar ı çıkan Bulgaristan’ın bu tarihlerde Türkiye lehine daha ılımlı bir tavır içine girdi i gözlenmekteydi.222 Montrö Konferansına Türkiye’yi temsilen Dı i leri Bakanı Tevfik Rü tü Aras ba kanlı ında Genel Sekreter Numan Menemencio lu, Genelkurmay kinci Ba kanı Korgeneral Asım Gündüz ile siyasi, askeri, teknik ve ekonomik uzmanlardan olu an geni bir heyet katılmı tı.223 Ayrıca Londra Büyükelçisi Fethi Okyar ile Paris Büyükelçisi Suat Davaz’ın da temsilci sıfatı ile konferansa katılmaları kararla tırılmı tı.224 22 Haziran 1936’da Montrö’de ba layan Bo azlar Konferansında Yugoslavya, Yunanistan, Romanya ve Bulgaristan Türk tezinin savunuculu unu yapmı lardı. Bu ülkelerin temsilcilerini dinleyenler, Türkiye Cumhuriyetinin Avrupa’da ve Balkanlar’da dayandı ı parlak yeri ve siyasi krediyi bir daha gerçekle mi olarak görmü lerdi.225 20 Temmuz 1936 günü Bo azlar sözle mesi imzalanmı tı. 31 Temmuz 1936 da TBMM’nde kabul edilerek kanunla an sözle me, 5 A ustos 1936 da resmi gazetede yayınlanarak yürürlü e girmi ti.226 Bu tarihte bölgeye Türk askeri girmeye ba lamı tı. Dünya ve Avrupa’nın yakından ilgilendi i geli melerde Balkan Misakı ülkelerinin Türkiye’yi öven yayınları devam ederken Yunan basını bunu “Türk Siyasetinin inkar edilemez büyük bir zaferi” eklinde duyurmu tu.227 Montrö Bo azlar sözle mesinin temel amacı Türk Bo azları için Lozan’da belirlenen statüyü terkederek, Bo azların Türk egemenli ini sa layacak ekilde askerle tirilmesi idi. Konferansın ba ında bazı görü ayrılıkları olsa da daha sonra Balkan Misakı ülkelerinin Türkiye’nin görü lerini payla ması önemli idi. 222 223 224 225 226 227 Feridun Osman, “Bo azlar Meselesi ve Balkan Devletleri”, C. 7 Mayıs 1936, s.1,7. B.C.A.: Montrö Konferansı çin Türk Heyetinin görevlendirilmesine ait Bakanlar Kurulu Kararı, 10 Haziran 1936, 030.18.01.02 65.48.14. B.C.A.: Londra ve Paris Büyükelçilerinin Montrö Heyetine katılmaları hk., 16 Haziran 1936, 030.18.01.02 66.51.13. C. 23 Haziran 1936, s.1,6,7. Düstur 3 Tertip Cilt 17, s.1455-1496. C. 21 Temmuz 1936, s.1,4,9,10. 321 1930’da Atatürk ve Venizelos’un liderli inde olu turulan Türk – Yunan dostlu u, her alanda geli ip kökle irken, Yunanistan’ın bu durumdan yararlanarak Lozan dengesini sessizce bozmaya çalı tı ı yıllar sonra ortaya çıkacaktı. Bunun ilk örne i Yunanistan’ın 1931 yılında Cumhurba kanlı ı kararnamesi ile hava sahasını 3 Milden 10 mile çıkarmasıydı.228 Bu kararname 1970’lerde resmiyet kazanacaktı. Bo azlar Sözle mesinin hemen ardından Yunanistan’ın karasularını 3 milden 6 mile çıkarmı olması,229 bu sözle menin olumlu havasından yararlandı ını açıkça göstermi ti. Türkiye’nin o tarihlerde buna tepki göstermemesi, üstelik Dı i leri Bakanı Tevfik Rü tü Aras’ın 31 Temmuz 1936 günü TBMM’nde yaptı ı konu manın, Limni ve Semadirek’in de askerle tirilebilece i yönünde kanıt olarak kabul edilmesi230 siyasi dengelerin Türkiye aleyhine dönmeye ba ladı ının i aretleri idi. Yunanistan, Ege adalarını elinde bulundurmakla sa lamı oldu u politik, askeri ve ekonomik kazançlar yetmiyormu gibi Türkiye’nin Ege’deki çıkarlarını ve hayat hakkını daraltıcı tek taraflı uygulamalar içinde gözükmekteydi.231 Tüm bu geli meler ve daha sonraki yıllarda Türkiye aleyhinde devam eden giri imler yakın dönem Türkiye-Yunanistan li kilerinin 1930’lardan farklı ve yeni temellerini olu turacaktı. G. smet nönü’nün Atina Ziyareti (24-26 Mayıs 1937) Ba bakan nönü, Londra’daki taç giyme töreninden sonra dönü te 24 Mayıs 1937’de Selanik’e ula mı tı. Saat 12:30’da trenle gelen nönü’yü istasyonda, Makedonya Genel Valisi, Belediye ba kanı, Ordu Komutanı ve görevliler 228 229 230 231 Yunanistan 1931 yılında almı oldu u tek taraflı bir kararla hava sahasını 3 milden 10 mile çıkarmı tı. Fakat bu kararnamenin uluslararası düzeyde resmen ilan edilmesi 1970’li yıllarda gerçekle ecekti. Bkz. Hüseyin Pazarcı, Do u Ege Adalarının Askerden Arındırılmı Statüsü. Birinci Basımın Önsözü s.X Oysaki 1945 ikago sözle mesine göre Hava sahası geni li inin karasularının geni li i kadar olması gerekiyordu. Ege karasuları geni li i 6 mil oldu una göre hava sahasınında 6 mil olmalıydı. Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, Sayı 6, (A ustos 1985), s.57. Yunanistan 1936 yılında tek taraflı olarak, Lozan antla masının ilgili hükmüne uymayarak karasularını 3 milden 6 mile çıkarmı tı. Bunun üzerine Türkiye 1964 yılında karasularını 6 mil olarak ilan edecekti. Belgelerle Türk Tarihi, s.56. TBMM Zabıt Ceridesi, Devre 5, Cilt 12, çtima 1, 81. nikat, s.334-336. (31 Temmuz 1936 Toplantısı) U ur Sidal, “Ege Denizindeki Anla mazlıkların Uluslararası Anla ma ve Sözle meler ile TürkYunan li kileri Kar ısında Tahlili”, Deniz Kuvvetleri Dergisi, Sayı 517, (Nisan 1982), s.7. 322 kar ılamı lardı.232 Askeri bandonun çaldı ı stiklal Mar ından sonra bir kıta asker O’nu selâmlamı tı. nönü buradan kar ılayanlarla birlikte Atatürk’ün do du u eve giderek ziyaret etmi ti. smet nönü burada yaptı ı açıklamada;233 “Burada büyük reisimiz Atatürk’ün do du u evi ziyaret ettim. Burası bizim için mukaddes bir yerdir. Belediyenin gösterdi i cemileye te ekkür ederim. Bu te ekkür yalnız bana ait de ildir. Bütün Türk Milleti Selanik halkının ve bütün Yunanlıların reisimize ve bize ibraz ettikleri bu güzel cemileden dolayı fevkalade memnun ve müte ekkirdir.” Selanik’te kısa bir gezinti yaptıktan sonra stasyon’a giden nönü’yü gidi inde ve dönü ünde kümeler halinde toplanan halk “ya a” sesleri ile selamlamı lardı. Saat 13.15’te Selanik’ten ayrılan nönü 25 Mayıs 1937 gününün ilk saatlerinde (01.00’de) Atina istasyonu’na gelmi ti. Buradaki kar ılamada; Ba bakan Metaksas, Bakanlar, Belediye Ba kanı ve Meclis üyeleri, Kuvvet Kurmay ba kanları, Ordu Komutanları, Dı i leri yetkilileri, Türk, Yugoslav ve Romanya elçileri ve onbinlerce halk kar ılamı tı. stasyonda istiklal mar ı dinlenmi ve merasim kıtası nönü’yü selamlamı tı. Metaksas’ın sıcak davranı ları yanında halkın co kusu dikkat çekmi ti. smet nönü 25 Mayıs günü kaldı ı otelden büyük tezahüratlarla saraya giderek özel defteri imzalamı tı. Daha sonra iki ba bakan arasındaki görü melere geçilmi , iki ülkeyi ilgilendiren konularla, Balkanlarla ilgili sorunlar ele alınmı tı.234 Metaksas bu görü melerden sonra yaptı ı açıklamada; görü melerin iki millet arasındaki iyi ili kilerin hergün biraz daha geli ti ini göstermi oldu unu, Balkan misakının faydaları ve kalıcılı ı konusunda iki ülkenin emin oldu unu belirtmi ti.235 Saat 12:00’de Meçhul Asker Anıtına çelenk koyan nönü, Kralın kabulünde ö le yeme ine katılmı tı. Saat 16:30’da Kifisya’da çay davetinde bulunan nönü, ak am 232 233 234 235 C. 25 Mayıs 1937, s.1. C. 25 Mayıs 1937, s.3. C. 26 Mayıs 1937, s.1. C. 26 Mayıs 1937, s.8. 323 da Bretagne otelinde Metaksas’ın verdi i yeme e katılmı tı. Burada iki ba bakan arasında dostane nutuklar söylenmi ve resmi kabule geçilmi ti. nönü erefine verilen ak am yeme inde ev sahibi olarak konu an General Metaksas u konulara de inmi ti.236 Atatürk’e saygılarını sunarak konu masına ba layan Metaksas, nönü’nün burada bulunmasının Türk-Yunan dostlu unun parlak ve yeni bir tezahürü oldu unu, Atatürk’ün siyasi dehası, münevver vatanperverli i ile Türkiye’de sa ladı ı büyük geli menin Yunanistan’ı da samimi olarak sevindirdi ini söylemi ti. Metaksas Balkan Misakının , Türk-Yunan anla ması sayesinde kolayla tı ını, Misakın hiçbir devlete kar ı olmadı ını, ortak çalı mayı ve anla mayı geli tirmeye yönelik oldu unu vurgulamı tı. smet nönü cevap niteli indeki konu masında; Yunanistan’ı kuzeyden güneye kat ederek Atina’ya geldi ini, halkın gösterdi i büyük sevginin Türkiye’ye ve Türk devletinin efine yöneldi ini açıklamı tı. nönü, Balkan Misakının üç sene gibi kısa bir sürede özelliklerini bütün dünyaya ispatladı ını, bu nedenle üye ülkelerin iftihar etmesi gerekti ini, Balkan Misakının ortak menfaatlerinin ve barı ülküsünün egoizm ve separatizm ruhuna müsait olmadı ını, misakın dayanı ması hakkında hiçbir üphe bulunmadı ını da sözlerine eklemi ti. 25 Mayıs ak amı nönü erefine verilen yemekte bu konu malar yapılırken di er yandan Atatürk ile nönü arasında iki telefon görü mesi yapılmı tı. lk telefon görü mesinde Atatürk u ifadeleri kullanmı tı,237 “Bu anda samimi karde ve müttefik muhitte ya amakta bulundu unuzu istihbar ettim. Bu kadar kıymetli dostlarla ve ayrılmaz müttefik mümessilleri ile geçirmekte oldu unuz gecenin ne kadar gıptacısı oldu umu anlatamam. Gönlümü dolduran dostluk ve arkada lık duygularını oldu u gibi oradaki 236 237 C. 27 Mayıs 1937, s.6. C. 27 Mayıs 1937, s.1. 324 karde lere söylemenizi ricadan ba ka söz bulamıyorum. Size ve dostlarınıza selamlar.” Atatürk ikinci telefon görü mesinde de u mesajı iletmi ti; “Balkan müttefik devletlerinin Balkanlar’daki hudutları bir tek huduttur. Bu hududa göz dikenler güne in yakıcı uaile kar ıla ır. Bundan hazer etmeyi tavsiye ederim. Bu noktaya itina olundukça Balkanlarda dostluk amil manasını kazanır. Balkan ittifakının insani ve medeni hedefi de budur. kinci telefon mesajından sonra Metaksas Atatürk’e u telgrafı çekmi ti; “Cumhurba kanının mesajı, burada hazır bulunanlara yüksek sesle okunmu tur. Burada hazır bulunan Yunan ordusu, donanması ve hava kuvvetleri temsilcileri, Türkiye cumhurba kanının hissiyatına ve Yunan milletinin karde millet hakkında duydu u derin ve bozulmaz dostlu a tam bir surette tekabül eden bu sözleri kar ısında duydukları büyük sevinci, evk ve heyecanı arz ederler. Balkan devletleri sınırlarımızı bir tek sınır te kil etti i hakkındaki beyanatınızla, Balkan Misakını kurmak için i birli i yaptı ımız süreler içindeki bütün gayretlerimizin temelini te kil eden bir hakikate vücut vermi oluyorsunuz. Bu, o derece mesut, o derece hakikat dolu bir ifadedir ki, memleketlerimizde bunu ta kalbinde hissetmeyen hiç kimse yoktur.” Atatürk Metaksas’ın telgrafına u ekilde cevap vermi ti; “Bahtiyarım, hudutlarımız böyledir ve onları müdafaa edecek kuvvetlerin bir tek ve birbirinden ayrılmaz oldu unu söylemekle insani ve askeri büyük bir sevinç duydu umu size bildiririm.” Bu telgraftan sonra Metaksas Atatürk ile telefonda görü mü ve “Kelimelerin bütün manası ile ebedi müttefikiz” demi ti. nönü ve Türk Heyeti 26 Mayıs günü saat 01:00’de Güneysu vapuru ile Yunanistan’dan ayrılmı tı. 27 Mayıs 1937 günü saat 11:45’te stanbul’a gelen smet nönü’yü, Meclis ikinci ba kanı Hasan Saka, Orgeneral Muhittin Altay, Korgeneral Salih, Vali Muhittin Üstünda , Akademi Komutanı Ali Fuat, Merkez Komutanı 325 Mahmut, Sofya elçisi Ali evki, Yunus Nadi ve görevlilerle kalabalık bir halk kitlesi kar ılamı lardı. Saat 19:30’da özel trenle Ankara’ya hareket eden nönü’nün bu kısa ziyareti Yunan basınında günlerce yer almı tı.238 H. Mare al Fevzi Çakmak’ın Atina Ziyareti (2 Ekim 1937) Yugoslav ordusunun manevralarını izleyen Genelkurmay Ba kanı Mare al Fevzi Çakmak 2 Ekim 1937 günü Atina’yı ziyaret etmi ti. Mare ali getiren Adatepe Muhribi Faler limanına girerken top atı ı ile ehri selamlamı , sahildeki Yunan gemileri buna kar ılık vermi ti. Daha sonra rıhtıma yana an muhripten karaya çıkan Çakmak’ı, Yunanistan Genelkurmay Ba kanı General Papagos, Genelkurmay heyeti, Atina Ordu komutanı ve subaylar kar ılamı lardı. Rıhtımda merasim kıtası Çakmak’ı selamlamı , Türk ve Yunan milli mar ları çalınmı tı. Atina’da ilk görü mesini Ba bakan ve Savunma Bakanı Metaksas ile yapan Mare al Fevzi Çakmak daha sonra Kral tarafından kabul edilmi ve bir süre görü mü lerdi.239 2 Ekim 1937 ak amı Yunan Hükümeti Mare al Çakmak erefine bir ziyafet vermi ti. Bu ziyafete Metaksas ve e i, Çakmak ve e i, Türk Maslahatgüzarı Tahir Saman ve e i, General Papagos ve e i, Yunan generalleri ve ileri gelenler katılmı lardı.240 Ba bakan Metaksas yaptı ı konu mada u konulara yer vermi ti;241 “Türk Ordusunun Genelkurmay Ba kanını Yunanistan’da selamlamakla bahtiyarım. Türk dost ve müttefiklerimizin büyük askeri kıymetlerine derin surette hayranız. Trakya Manevraları, Türkiye’nin askeri te kilatındaki mükemmelli i teyit etmi ve bu manevralara i tirak eden Yunan subayları, anlı Türk Ordusunun devamlı çalı masının kuvvetli intibalarını getirmi lerdir. Karde dostlu un kırılmaz ba ları ile sulhün idamesi mü terek arzusunda birbirlerine ba lı bulunan Yunanistan ve Türkiye, kuvvetli ordunun bu yoldaki siyaset için elzem bir unsur oldu una kani bulunmaktadırlar. Bunun içindir ki Balkan 238 239 240 241 C. 28 Mayıs 1937, s.1,7. C. 3 Ekim 1937, s.1. C. 4 Ekim 1937, s.1. C. 4 Ekim 1937, s.7. 326 müttefiklerimizin askerlik yolundaki gayretleri ve bizim askerlik yolundaki gayretlerimiz, en me ru bir iftihar hissi ile kalplerimizi kabartmaktadır. Zira bu gayretler, hassaten sulhperver bir idealin tezahürlerini te kil etmektedir.” Mare al Çakmak, Metaksas’a cevaben yaptı ı konu mada; “General Papagos ile beraber Yugoslavya’da müttefik Yugoslav ordusunun güzel manevralarını hayranlıkla tema a etmek fırsatını veren ziyaretin akabinde, Türk ordusunun ve Türk milletinin asil Yunan milletine ve anlı Yunan ordusuna karde selamını getirmek üzere dost ve müttefik Yunanistan’ın güzel payitahtında bulunmakla büyük bir memnuniyet hissetmekteyim.” demi ti. Çakmak iki ülkenin ve iki ordunun mü terek sulh idealinin zeminini Balkan Misakında buldu unu, ufukların zaman zaman karardı ı bu dönemde, iki ülke arasındaki samimiyet ve i birli inin örnek te kil etti ini sözlerine eklemi ti. Mare al Çakmak ve Türk askeri heyeti bu kısa ziyaretten sonra 3 Ekim 1937 sabahı Adatepe Muhribi ile stanbul’a hareket etmi lerdi. I. General Metaksas’ın Ankara Ziyareti (18-22 Ekim 1937) Yunan Ba bakanı Metaksas Türkiye’yi ziyaret etmek üzere 16 Ekim 1937 ak amı Saat 23.00 de Averof zırhlısı ile Faler limanından ayrılmı tı.242 Metaksas 18 Ekim günü Marmara açıklarına ula tı ında Tınaztepe ve Adatepe muhripleri tarafından kar ılanmı tı. Misafiri Tophane rıhtımında kar ılayan heyette, Donanma Komutanı Amiral ükrü Okan, stanbul Valisi Muhittin Üstünda , Dı i leri Özel Kalem Müdürü Refik Amir, Yunan elçisi Rafael, Yunan konsolosu Cofas ulunuyordu.243 Saat 17.00’de vapurla Bo azda kısa bir tur atan Yunan heyeti, Ortaköy, Selimiye, Tophane, Galata ve Haydarpa a sahilinde bulunan halk tarafından 242 243 C. 17 Ekim 1937, s.1. C. 19 Ekim 1937, s.1. 327 selamlanmı tı. Metaksas bu tur esnasında Tophane rıhtımında u açıklamayı yapmı tı;244 “Türkiye’de ve Yunan milletinin karde çe münasebatta bulundu u Türk milleti arasında bulundu umdan dolayı kendimi son derece mesut hissediyorum. Bir an evvel Ankara’ya gidip Türk milletinin Yüce efine hürmetlerimi arz etmek ve bir kısmını tanıdı ım Türk ricalini kamilen tanımak üzere sabırsızlanıyorum. Zira kendilerine Türkiye’nin refah ve saadeti için Yunan milletinin samimi temennilerini götürüyorum. Aramızda görü ülecek ve halledilecek bir mesele yoktur ve olamaz. imdiye kadar yürüdü ümüz yolda ilerlemeye devam edece iz. Bazı diplomatlar dü üncelerini saklamak istedikleri için evvelce beyanat hazırlamaktadırlar. Benim gizli kapaklı bir i im yoktur. Ankara’da kalbimi tamamen açabilece im.” Bayan Metaksas ise Türkiye’deki medeni hayatı de erlendiren konu masında unları söylemi ti; “ stanbul’u ilk ziyaretim 35 sene evvel Abdülhamit zamanında olmu tu. O zamandan beri Türkiye dünyayı hayrette bırakan büyük adımlarla ilerlemi tir. Yunan kadınları, Türk kadınını haremde ya amaktan kurtaran Türk inkılabı ile yakından alakadar olmaktadır. Memleketimizde feminizm hareketi ilerlemektedir. Kadınlarımız umumi hayatın her sahasında erkeklerle te riki mesai istemektedirler. Sadece genç kızlarımız askerlik terbiyesi görmüyorlar.” General Metaksas’a e lik eden Yunan Donanma Komutanı Amiral Ekonomu ise Türk – Yunan deniz kuvvetleri ili kisi hakkında öyle konu mu tu; “Bir denizci sıfatıyla Türk ve Yunan milletleri arasındaki yakınlı ın donanma terki teslihatı ve donanma in aatının tahdidi ile ba ladı ını büyük bir iftiharla kaydetmek isterim. Bu ilke anla ma sayesinde iki millet arasındaki te riki mesai bugünkü mesut neticeleri temin etmi tir. Bugün Türk ve Yunan milletlerinin menfaati birdir. Geçen seneki Malta ve Yunanistan’ı 4 Torpido ve 5 denizaltı ile ziyaret etmeniz takdire ayandır. Bu seyahat denizcili inizin harpten sonra nasıl terakki etti ini fiilen ispat etmi tir. Türk ve Yunan denizcileri 244 C. 19 Ekim 1937, s.7. 328 istikrarını bulmu bir sulh idealine ba lıdırlar ve ayni zamanda icabında mü terek olan menfaatlerini müdafaa etmesini de bileceklerdir.” stanbul Valisi Muhittin Üstünda ve Polis Müdürü Salih Kılıca’nın Haydarpa a’da törenle kar ıladı ı Metaksas ve Yunan heyeti, saat 19.50’de özel bir trenle Ankara’ya hareket etmi ti. 19 Ekim 1937 günü Ankara istasyon binası ve stasyon caddesi, misafirlerin kalaca ı Ankara palas Oteli civarı Türk ve Yunan bayrakları ile süslenmi ti. Metaksas ve Yunan heyeti saat 10.30’de Ankara’ya gelmi ler ve büyük bir törenle kar ılanmı lardı. Bu kar ılamada; Ba bakan Vekili Celal Bayar* ve e i, Aras ve e i, Dı i leri müste arı Turgut Menemencio lu, müste ar Kemal Gedele, Ankara Valisi ve Belediye Ba knı Nevzat Tando an, Garnizon Komutanı General Mustafa Gökçe, protokol efi Fuat Cebeci, Birinci daire ba kanı Cevat Açıkalın, Merkez Komutanı Albay Demir, Emniyet Müdürü Sadri Aka, Romanya ve Yugoslavya elçileri, Basın Genel Müdürü Vedat Tör ve görevliler hazır bulunmu lardı. General Metaksas’a bu ziyareti esnasında, Dı i leri ve Savunma Bakanlı ı yetkilileri, Yunan Donanma Komutanı, Ru en E ref Ünaydın, Yunan basın mensupları, özel kalem müdürü ve görevliler e lik etmi lerdi.245 ki ülke milli mar larının çalındı ı ve Metaksas’ın merasimle kar ılandı ı istasyonda kalabalık bir halk kütlesi Yunan heyetini co ku ve alkı larla selamlamı tı. Ankara Palas’a geçen Metaksas Saat 11.00 de Cumhurba kanlı ı kö küne giderek özel defteri imzalamı tı. Daha sonra Mare al Çakmak, Aras ve Celal Bayar’ı ziyaret eden Metaksas, bu ziyaretlerin iadesinde kendileri ile birlikte olmu tu. Yunan elçili indeki ö le * 245 20 Eylül 1937’de nönü kendi iste i ile bir buçuk ay istirahat almı , Atatürk bunu onaylamı tı. iddetli Sürmönaj nedeniyle ortaya çıkan bu istirahatten sonra nönü 26 Ekim 1937’de ba bakanlıktan istifa etmi , ayni gün Celal Bayar Ba bakanlı a getirilerek yeni Bakanlar kurulu Atatürk tarafından onaylanmı tı. Bu ziyaret esnasında Celal Bayar Ba bakanlı a vekalet ediyordu. Cemal Kutay, Celal Bayar, Hayatı, Eserleri, Demeçleri, Ankara 1932, s.1306-1312. C. 20 Ekim 1937, s.1. 329 yeme inden sonra TBMM Ba kanı Abdulhalik Renda’yı ziyaret eden Metaksas’ın bu ziyareti de Renda tarafından iade edilmi ti. Metaksas saat 17:00’de Atatürk tarafından Çankaya kö künde kabul edilmi , ikili görü me iki buçuk saat sürmü , Tevfik Rü tü Aras da bu görü mede hazır bulunmu tu. Aras’ın fransızca tercümanlık yaptı ı ve kayıt altına aldı ı görü me a a ıdaki ekilde cereyan etmi ti;246 Metaksas; Yunan milletinin Atatürk’ü çok sevdi ini, Yunanistan’ı ziyaret ederse çok mutlu olacaklarını söylemi ti. Atatürk; Bu teklif için te ekkür etmi ti. Metaksas; Türk – Yunan dostlu unun bugünün gerçe i oldu unu, Balkan misakının esasının Türk-Yunan anla ması oldu unu belirtmi ti. Atatürk; Türk ve Yunanlıların birarada olmalarının kendi çıkarlarının bir gere i oldu unu açıklamı tı. Metaksas; Ayni dü ünceye sahip olduklarını, Balkan Misakına önem vereceklerini söylemi ti. Atatürk; Balkan Misakının her sorunun çözümü için çare olmadı ını, ülke sınırlarının güvenli inin dostlukla temin edilmesinin art oldu unu savunmu tu. Metaksas; Bulgaristan’ın Balkan Misakı kar ısındaki tutumunun Yunanistan’ı etkiledi ini, Yugoslavya’nın ise Balkan misakına pek güven duymadı ını belirtmi ti. Atatürk; 1933 Türk – Yunan anla masının devam müddetinin 10 yıl uzatılması gerekti ine i aret etmi ti. Metaksas; Atatürk’ün ahsına duydu u güveni belirtmek için “Bütün Yunanlılar bir Atatürk tanır, programı o çizer, veçheleri o tayin eder. Biz böyle biliriz” demi ve Yunan Kralının kendisine her konuda güvendi ini ifade etmi ti. 246 A.S.D., Cilt I, s.410, A.M.D.P. s.65. 330 Atatürk; Metaksas’ın Kralın itimadına layık olmasından mutlu oldu unu, ciddi çıkmazlarda dost ve müttefiklerimiz arasındaki ili kilere katkıda bulundu unu bildi ini ifade etmi ti. Görü menin sonuna do ru Atatürk; Türk topraklarını savunan ordunun durumunu Ege manevralarında inceledi ini belirtmi , bunun üzerine Metaksas; Türkiye’ye bir saldırı olması halinde Yunan ordusunun ne pahasına olursa olsun tarafsızlı ı silahla korumaya hazır oldu unu söylemi ti. Celal Bayar ve e inin 19 Ekim 1937 ak amı Ankarapalas’ta saat 20:30’da Metaksas erefine verdikleri ziyafette sıcak mesajlar verilmi ti. Ev sahibi olarak konu an Celal Bayar;247 Türkiye Cumhuriyetinin bu ziyareti, his ve kalp birli i yanında fikir birli i ve kar ılıklı menfaatlerin idraki üzerinde kurulmu olan Türk – Yunan dostlu unun yeni bir tezahürü olarak kar ıladı ını belirtmi ti. Celal Bayar, Balkanların kapladı ı arazi ve 60 milyonu a an nüfus kütlesi ile dünyaya son derece mütecanis, ahenktar bir birlik manzarası gösterdi ini, iki ülke vatanda larının mutlulu unu bunda aramak gerekti ini, anla ma zihniyetinin milletleri nerelere kadar götürece inin bu misal ile ortaya çıktı ını vurgulamı tı. Metaksas, Celal Bayar’a cevap niteli indeki konu masında; Türk – Yunan dostlu unun sa lam temellere dayandı ını belirttikten sonra; “Türk milletinin mübeccel efi olarak malik bulunmakla bahtiyar oldu u büyük yaratıcının ilham etti i hamle sayesinde onun mümtaz arkada larının yardımı ile yapılmakta olan harikulade eser kar ısında duydu um hayranlı ı ifade için söz bulamıyorum” demi ti. Türk – Yunan dostlu unun belgesi olan samimi anla manın, geçmi in kinleri yerine sulh ve karde li i getirdi ini burada Türk – Yunan anla masının uygulandı ını bizzat görmekle memnun oldu unu, bunun büyük bir misal olarak mü terek tarihimize geçti ini ifade etmi ti. Konu masının sonunda Balkan Misakının büyük bir eser oldu unu söyleyen Metaksas, bunun ortaya çıkarılmasında iki ülkenin güçlü ba larının temel te kil etti i belirtmi ti. 247 C. 20 Ekim 1937, s.7. 331 Yunanlı gazetecilerle görü en Celal Bayar; Türk-Yunan dostlu unun tarife ve teyide ihtiyacı bulunmadı ını, “bu konuda uza ı bize i aret eden ve mü külat içerisinde ba armasını bilen Büyük efimin çizdi i yolda yürüyoruz.” diyerek Türk dı politikasının esasına de inmi ti. 20 Ekim günü Metaksas Ankara’da ehir gezisi yapmı ve bazı müesseseleri ziyaret etmi ti. Saat 13.30’da Tevfik Rü tü Aras’ın Çankaya Dı i leri kö künde verdi i ö le yeme inden sonra Celal Bayar ile bir buçuk saat görü mü tü. Bu görü meye resmi tebli de de inilece i belirtilmi ti. Metaksas ayni gün bir ara istirahatli olan Ba bakan smet nönü ile de görü mü tü. Ö leden sonra Çubuk Barajını gezen Metaksas, yeniliklere hayran olmu tu. Yunan elçisi ve e i ak am 20:30’da Metaksas ve e i erefine Ankarapalas’ta bir ziyafet vermi ti.248 20 Ekim 1937 ak amı Türk ve Yunan heyetleri arasında yapılan görü melerle ilgili bir resmi tebli yayınlanmı tı. Bu tebli de u konulara yer verilmi ti;249 “Yunan Ba bakanı Ekselans Metaksas, Türkiye Cumhurba kanı Atatürk tarafından kabul edilmi , Ba bakan vekili Celal Bayar ve Dı i leri Bakanı Doktor Tevfik Rü tü Aras ile uzun ve dostane görü melerde bulunulmu tur. ki dost ve müttefik memleketin devlet adamları, iki memleketi ilgilendiren meseleleri ve beynelmilel meseleleri etraflıca görü me fırsatı bulmu lardır. ki dost ve müttefik devlet adamları Balkan Misakına ba lılıklarını bir kere daha mü ahade etmi ler. ki memleketin mü terek menfaatlerine mutabık bulunmu bu siyasete devamı kararla tırmı lardır. ki dost ve müttefik devlet adamları Yunanistan ve Türkiye tarafından takip edilen beynelmilel siyaset arasında mevcut olan mutabakatı memnunlukla görmü ler, samimi anla manın münasebetleri icabında tevafuk etti ini bir kere daha mü ahade etmi lerdir.” 248 249 C. 21 Ekim 1937, s.1. C. 22 Ekim 1937, s.5. 332 Metaksas ve Yunan heyeti Ankara gezileri kapsamında 21 Ekim günü Kızılayın Mamak Gaz Fabrikasını görümü lerdi. Daha sonra Harp Okulunu ziyaret eden Metaksas, bir süre burada yapılan e itimi yakından izlemi memnuniyetle ayrılmı tı. Ba bakan Celal Bayar ve Milli Savunma Bakanı Kazım Özalp’ın refakatinde gerçekle en gezilerden sonra Ankara Palas’a dönülmü tü.250 Metaksas burada, Atatürk, Celal Bayar, di er siyaset adamları ve askeri yöneticilerle görü mekten duydu u memnuniyeti dile getirmi ti. Metaksas Türkiye’de gördüklerini öyle aktarmı tı;251 “Terakki ve medeniyet yolunda, her gün yeni bir zaferle kar ımıza çıkan müttehid, çalı kan, her türlü meziyetleri haiz Türk milletini yakından gördüm. Çok disiplinli ve çok vakarlı askerlerinizi gördüm. Ziyaret etti im her yerde Türk tekni inin ihzar etti i hakim mevkii mü ahade ettim. Türk – Yunan ideali tamamen tahakkuk etmekle beraber, kültür, hissiyat, siyaset ve iktisat alanlarında yeni inki af yolları bulaca ız.” 21 Ekim 1937 günü Mare al Çakmak’ın verdi i ö le yeme ine katılan Metaksas, Saat 17:00’de çi leri Bakanının Marmara Kö kü’nde verdi i çaya katılmı , daha sonra Romanya elçisini kabul ederek bir süre görü mü tü. Saat 19:30’da Ankara’dan yine büyük bir törenle u rulanan Metaksas ve Yunan Heyetini u urlayanlar arasında Ba bakan smet nönü de hazır bulunmu tu.252 Haydarpa a’dan Tophane rıhtımına vapurla geçen Metaksas ve Yunan heyetini bir güne sı dırılmı yo un bir pro ram bekliyordu. Saat 10:00’da Perapalas’a hareket eden Metaksas bir süre sonra stanbul Valisini ziyaret etmi ti. Metaksas’ın 22 Ekim günü faaliyetleri kapsamında geli en olaylar unlardı;253 Ö leden öne Taksim Cumhuriyet abidesine çelenk koyan ve özel defteri imzalanan Metaksas’a Vali ve Belediye Ba kanı, stanbul Merkez Komutanı, Polis müdürü, Beyo lu Kaymakamı, Yunan Ba onsolosu, Yunan ve Türk gazetecileri e lik 250 251 252 253 C. 22 Ekim 1937, s.1. C. 22 Ekim 1937, s.5. C. 23 Ekim 1937, s.1. C. 23 Ekim 1937, s.7. 333 etmi lerdi. ki ülkenin milli mar ları çalındıktan sonra yine iki ülkenin denizcilerinin ortak resmi geçidi alkı larla seyredilmi ti. stanbul valisinin erefine verdi i ö le yeme ine katılan Metaksas stanbul’da bulunan resmi ve askeri yöneticilerin üst kademeleri ile yakından tanı ma fırsatı elde etmi ti. Metaksas ve Yunan heyeti Fener Rum Parikhanesini ziyaret etmi lerdi. Burada bir konu ma yapan patrik u konulara de inmi ti; “Büyük ef Atatürk’ün idaresi altında Cumhuriyet Hükümetinin terakkilerini görmek üzere anlı vatanımızı ve Ankara’yı ziyaretinizden sonra bütün Ortadoksların merkezi olan Fener Parikhanesini ziyaretinizden memnun olduk. ahsınızda milletinin iyili i için çok çalı an Yunan Ba bakanı’nı selamlar, muhabbet ve barı a istinat eden hattı hareketinizi tasviple sizi takdis eder, Cenabı Allah’dan daima muvaffakiyet dilerim.” Dua ve takdislerinin Yunanistan’da ilanını rica eden Patrik, Metaksas ve e ine murassa birer altın haç hediye etmi ti. Metaksas Patrik’e cevaben yaptı ı konu mada öyle demi ti; “Büyük ef Atatürk’ü ahsen tanımak erefine nail oldu umdan, Türkiye Cumhuriyetindeki terakki eserlerini görmek fırsatı elde edebildi imden fevkalade memnunum. ahsıma kar ı gösterdi iniz teveccühe müte ekkirim, selamlarınızı dost Yunan milletine bildirece im.” Basın Genel Müdürlü ü stanbul temsilcisi Ne et Halil’in Yunan gazetecileri erefine verdi i çaya Metaksas da katılmı tı. Bu ziyaretten sonra Perapalas’ta gazetecilere bir açıklama yapan Metaksas u sözleri ile ziyaretini özetlemi ti; “Türk – Yunan anla masının her zamankinden daha kuvvetli bulundu undan emin olarak ülkenizden ayrılıyorum. Biz, Türkiye ve Yunanistan, Balkan misakının di er devletleri Yugoslavya ve Romanya ile takviye edilmi olarak Avrupa konularında ve gerçekle mesi Balkan Misakının gayesi olan barı ideali üzerinden etkili olabilecek önemli bir güç olu turmaktayız. 334 Türk milletinin Büyük efi Ekselans Atatürk’ün bana kar ı göstermek lütfunda bulundukları hüsnü kabulden mütehassisim ve öyle kalaca ım. Ba bakan vekili Celal Bayar ve arkada larından gördü üm nezaketten de fevkalade mütehassisim. Ordunuzun küçük bir kısmını gördüm, ancak bu bana Türk ordusunun büyük askeri kıymetini anlatmaya kafi geldi. Türk muhriplerini de gördükten sonra buradan u derin kanaatle ayrılıyorum ki birle mi Türk – Yunan orduları ile kendi bölgemizde, Balkan Misakının di er üyelerinin orduları ile ortakla a Balkan Yarımadasında barı ı tamamen güven altına alabiliriz. Balkanlarda barı ve bolluk yolundaki ortak çalı mamıza, Misak dı ındaki devletlerin de katılmasını candan temenni eder, onları aramızda görmek isteriz.” Metaksas ve Yunan heyeti 22 ekim 1937 günü saat 24:15’te Tophane rıhtımından törenle u urlanarak Averof zırhlısı ile Yunanistan’a hareket etmi lerdi. Metaksas hareketinden önce Celal Bayar’ı Atina’ya davet etmi ti. . Celal Bayar’ın Atina Ziyareti (26-30 Nisan 1938) Celal Bayar’ın yapaca ı Atina ziyaretinin, 1937 Ekim ayında Ankara’ya gelen Metaksas’ın ziyaretini iade etmek ve yeni Türkiye – Yunanistan anla masını imzalamak gibi iki amacı vardı. 1938 ubat ayı sonlarında, Balkan Misakı Daimi Meclisi’nin toplantısında Celal Bayar ile Metaksas arasında taslak olarak üzerinde uzla ılan ve parafe edilen yeni anla ma imzalanacaktı. Bakanlar Kurulu 18 Mart 1938 günü aldı ı bir kararla; Balkan Misakı Daimi meclisinin aldı ı karar gere ince, 30 Ekim 1930 Türk – Yunan anla masına ba lı olarak imzalanan 1933 Türk – Yunan Samimi anla masının tamamlayıcısı olarak Atina’da teati edilecek olan yeni anla ma için Ba bakan Celal Bayar ve Dı i leri Bakanı Tevfik Rü tü Aras’a yetki vermi ti.254 Celal Bayar, stanbul’dan ayrılmadan önce gazetecilere u demeci vermi ti;255 254 255 B.C.A.: 1938 Türk-Yunan Anla ması için T.Y.A. Bayar ve Aras’a yetki veren Bakanlar Kurulu Kararı, 18 Mart 1938, 030.18.01.02 82.16.19. C. 25 Nisan 1938, s.1,7. 335 “25 Nisan günü müttefik Yunan Hükümetinin güzide reisi ekselans General Metaksas’ın dostane ziyaretini iade ve ayni amanda Ankara’da parafe edilerek metni ne redilmi olan yeni Türk – Yunan muahedesini kati surette imza etmek üzere Dı i leri Bakanı arkada ımla birlikte Atina’ya hareket ediyoruz. Büyük Reisicumhurumuz Atatürk’ün Ha metli Yunan kralına ve necip Yunan halkına selam ve muhabetlerini götürüyorum. 1932 senesi içinde iktisat vekili olarak Atina’ya gitmi tim. Orada mü terek hudutlarımızın garantisi formülünü Yunanistan Hükümetine Türkiye Hükümeti namına teklif eden ben olmu tum. Bu muahade kısa bir zaman içinde iki ülke arasında imzalanmı tı. Bugün Türkiye ile Yunanistan arasında bir kat daha kuvvetli bir ba te kil edecek olan yeni muahedemiz, Balkanlarda artık bütün dünya için görünür ve arzuya de er bir hakikat olan sıkı dostlu u ikmal etmekte ve sulh politikamızın çok açık bir eseri olarak tebaruz etmektedir. Celal Bayar Atina Ajansına yaptı ı açıklamada;256 “Türk-Yunan dostluk binasına bir ta hem de büyük bir ta daha götürmeye davet edildim. Münasebetlerimizin esasını te kil eden bu çok dinamik dostluk, Balkan Misakı çerçevesinde ittifaka münkalib olmu tur. Bu iki memleket, co rafi vaziyetleri itibarı ile oldu u gibi sakinlerinin kar ılıklı arzuları itibariyle de birbirinin tabi imtidatları olarak telakki edimelidir.” demi ti. Ba bakan Celal Bayar, Tevfik Rü tü Aras ve Türk heyeti 25Nisan gecesi saat 23.30’da Sirkeci’den hareket eden özel trenle stanbul’dan ayrılmı lardı. Merasim kıtası e li inde yapılan u urlama töreninde, stanbul valisi Muhittin Üstünda , stanbul Komutanı Halis Bıyıktay, Polis Müdürü Salih Kılıç ve di er görevliler hazır bulunmu tu. Celal Bayar’la birlikte giden Yunan elçisi M. Rafael; Yunan milletinin Celal Bayar’ı heyecan içinde bekledi ini, Türk ve Yunan milletlerinin artık bir tek millet sayılabilece ini söylemi ti.257 Celal Bayar trenle Serez’den geçerken istasyonda merasimle kar ılanmı tı. Binlerce insanın olu turdu u kalabalık adına konu an avukat Yanko konomodi;258 256 257 258 C. 26 Nisan 1938, s.1. C. 26 Nisan 1938, s.7. C. 27 Nisan 1938, s.7. 336 “Türkiye’nin Ba bakanını burada görmekten memnunuz. Yunan milletinin tamamı, Türkiye’de Atatürk’ün önderli inde gerçekle tirilen inkılapları yakından takip etmektedir. Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan anla manın ciddi ve gerçek sonuçlar vermesini diliyorum.” Demi ti. Celal Bayar; Atatürk hakkında belirtilen güzel hislerden dolayı duydu u minneti ifade ettikten sonra sözü Türk-Yunan ili kilerine getirmi ve bunun öneminden kısaca bahsetmi ti. Celal Bayar’ın ba kanlı ındaki Türk heyeti 27 Nisan 1938 günü saat 01:00’de Atina stasyonuna varmı lardı. Ba bakan Metaksas, Yunanlı Bakanlar, Ru en E ref Ünaydın, Yugoslav ve Romen elçileri tarafından törenle kar ılanmı tı. Büyük Britagne oteline geçen Celal Bayar sabah saatlerinde saraya giderek özel defteri imzalamı ve Metaksas’ı Dı i leri kö künde ziyaret etmi ti. Metaksas da bu ziyareti iade etmi ti.259 27 Nisan günü saat 17:00’de Dı i leri Bakanlı ına gelen Celal Bayar ve Tevfik Rü tü Aras’ı, Metaksas, Müste ar Mavrudis ve Dı i leri görevlisi Argiropulos kar ılamı lardı. Buradaki kısa görü meden sonra, Türkiye ile Yunanistan arasında 1930 yılında imzalanan dostluk Tarafsızlık, Uzla ma ve Hakem anla ması ile 1933 yılında imzalanan samimi anla manın tamamlayıcısı olan yeni anla ma Celal Bayar ve Metaksas tarafından imzalanmı tı.260 Anla ma imzalandıktan sonra Metaksas Türk gazetecilerine hitaben; “Aramızda kendinizi evinizde hissetmenizi ve memleketinize döndü ünüz zaman da Türk milletine Yunan halkının hararetli hissiyatını bildirmenizi isterim. Milletinizin kuvvetlerini dahiyane bir ekilde tanzim eden Türkiye’nin Büyük efi Kemal Atatürk’e hürmetkar tazimlerimi, sizin tavassutunuzla bildirmek isterim.” demi ti. Celal Bayar da Yunan gazetecilerine öyle hitap etmi ti; 259 260 C. 28 Nisan 1938, s.1. C. 28 Nisan 1938, s.7. 337 “Birbirimizi tebrik etmeye layıkız. mzaladı ımız bu muahede Balkanlarda esasen teessüs etmi olan sulhün, emniyetin, büyük dostlu un ve ittifakın yeni bir tezahürü olduktan ba ka bu hududu a arak umumi sulha da hizmet edecektir. Türk-Yunan dostlu u daimidir, daimi kalacaktır. Çünkü kuvvetini her iki memleketin esas menfaatlerinden alıyor.” Be maddeden olu an yeni Türkiye-Yunanistan anla ması u hükümleri kapsamı tı;261 1 nci madde; Taraflardan biri kendisinin neden olmadı ı bir veya birkaç devletin saldırısına u rarsa, öteki taraf saldıran devletin asker, silah ve malzemelerinin kendi topraklarınan yararlanmasına silahla kar ı koyarak tarafsızlı ı koruyacaktı. 2 nci madde; Taraflardan biri, üçüncü veya bir ya da birkaç devletin saldırısına u rarsa, öteki taraf çare için her türlü çabayı gösterecek, buna kar ın sava aniden gerçekle irse çözüm amacı ile durumu yeniden inceleyecekti. 3 ncü madde; Taraflardan biri kendi güvenli ini korumak için kendi topraklarında veya öteki ülkeye kar ı her türlü siyasi ve askeri önlemleri alabilecekti. 4 ncü madde; Taraflar, yürürlükte olan ve di er ülkelerle yaptıkları anla maları sürdürebileceklerdi. 5 nci madde; Onaylanır onaylanmaz yürürlü e girecek olan bu antla ma 10 yıl için geçerli olacaktı. Anla manın imzalandı ı 27 Nisan ak amı Bretagne Otelinde Celal Bayar erefine bir ak am yeme i verilmi ti. Burada bir konu ma yapan Metaksas;262 Türk – Yunan dostlu unun sekiz yıldan beri geli ip güçlendi ini, olgunla tı ını ve büyük mesafeler aldı ını belirtmi ti. Dostluk binasının temellerinin 1930 ve 1933 anla maları ile atıldı ını, Türk – Yunan birli i yolunda bu yeni anla ma ile büyük bir adım daha atılmı oldu unu özlerine eklemi ti. 261 262 Düstur 3 Tertip, Cilt 19 s. 1168-1169. smail Soysal, Türkiye’nin Siyasal Anla maları, s.597598. C. 28 Nisan 1938, s.7. 338 Metaksas’ın konu masından sonra Celal Bayar cevap niteli inde oldukça uzun bir konu ma yapmı tı. Celal Bayar’ın konu masında de indi i konular öyleydi;263 “Yalnız memleketlerimiz için de il fakat ayni zamanda Balkan Misakının do masına ahit olan yarımadamız için de mesut hadiselerle bu derece dolu olan son sekiz seneye göz atıldı ında dikkat çekici oldu u görülmektedir. ki milletin azim ve gayretinden ancak 1930 ve 1933 anla malarına ilave edilmekle kalmayan ve samimi anla manın bizzat ruhunu da tamamlayan ve geni leten bu anla ma do abilirdi. Türkiye ve Yunanistan Akdeniz’de i birli i ve ili kilerin dengede tutulması maksadını güden her i i memnuniyetle kar ılayacaktır.” Celal Bayar ve Tevfik Rü tü Arak 28 Nisan günü Saat 11:0’de Ru en E ref Ünaydın’la birlikte Meçhul Asker anıtına çelenk koymu lardı. Kral tarafından kabul edilen Celal Bayar ö le yeme inde de yine Kral tarafından a ırlanmı tı.264 Ziyareti geni açıklamalarla halkına duyuran Yunan basını özellikle Celal Bayar’ın “Türk-Yunan dostlu u ebedidir, ebedi kalacaktır” cümlesine alkı tutmu tu. Uluslararası alanda her iki ülkenin birbirlerine yaptıkları yardımları hatırlatan Yunan basını, birlik kelimesinin geli igüzel sarfedilmi olmadı ını, barı yolundaki ortak gayretleri ile tek bir devlet gibi hareket ettiklerini yazmı tı.265 Celal Bayar, 30 Nisan günü Metaksas’ın verdi i ö le yeme ine katılmı , saat 17:00’de eski Ekonomi ve Maliye Bakanı Pesmazo lu’nun Kilikya’daki kö künde a ırlanmı tı. Aynı gün ak am Kraliyet tiyatrosunun bir gösterisini izleyen Türk heyeti, burada yapılan resmi kabulde Yunanlı resmi ve askeri yöneticilerle tanı ma imkanı bulmu tu.266 263 264 265 266 C. 29 Nisan 1938, s.7. C. 29 Nisan 1938, s.1. “Balkan Antantı, Akisler”, Ayın Tarihi, Sayı: 53, (Mayıs 1938), s.106. C. 11 Mayıs 1938, s.8. 339 Celal Bayar ve Türk heyeti 30 Nisan 1938 ak amı Saat 21:00’de Atina istasyonunda yapılan u urlama töreninden sonra ayrılmı lardı. Metaksas’ın e iyle birlikte katıldı ı stasyon Türk ve Yunan bayrakları ile donatılmı tı ve kalabalık bir halk kütlesi sevgi gösterileriyle u urlamaya i tirak etmi lerdi.267 1 Mayıs 1938 günü saat 11:00’de Selanik’e ula an Celal Bayar burada törenle kar ılanmı tı. Makedonya Valisi Krimis, Kolordu Komutanı, Belediye Ba kanı, Hükümet görevlileri, Türk, Romen ve Yugoslav konsoloslarının bulundu u törene binlerce insan alkı ve sevgi gösterileriyle katılmı lardı. Türk ve Yunan bayrakları ile donatılan Selanik’te bir bayram havası vardı.268 Atatürk’ün do du u evi ziyaret eden Celal Bayar, burada da alkı larla kar ılanmı , müze haline getirilmesi yönünde halen çalı malar yapılan evde Saat 16:0 ya kadar gezi ve incelemeler yapmı tı. Selanik Belediye Ba kanı bu ziyaret sırasında Celal Bayar’a;269 Atatürk evinin iyi bir ekilde korunmasının Selanik için bir eref meselesi oldu unu, evin planının tamirattan sonra alaca ı ekle göre tanzim etmek istediklerini, gerekirse etrafında meydanlar açacaklarını belirttikten sonra, bu nedenle evin yeni ekline uygun olarak yapılacak planın kendilerine gönderilmesini yönünde ricada bulunmu tu. Celal Bayar gösterilen büyük ilgiden dolayı te ekkür etmi ti. Türk konsoloslu unu da ziyaret eden Celal Bayar, Kral I nci Jorj’un mezarına çelenk koyduktan sonra çavu manastırına geçmi ti. Burada ba rahip, iki memleketin ve iki milletin birle mesi için dua etmi , Celal Bayar da te ekkür ederek kar ılık vermi ti. Celal Bayar 2 Mayıs 1938 günü Türkiye’ye dönmü tü. Saat 11:05 te Sirkeci garına ula an heyet büyük bir törenle kar ılanmı tı. Celal Bayar ilk açıklamasında; 267 268 269 C. 1 Mayıs 1938, s.1. C. 2 Mayıs 1938, s.1. C. 2 Mayıs 1938, s.7. 340 sonuçtan son derece memnun oldu unu, çünkü iki ülke arasındaki dostlu un barı a hizmet edece ini söylemi ti.270 27 Nisan 1938 Türk-Yunan antla masının TBMM’ndeki görü meleri 1 Haziran 1938 günü yapılmı tı.271 Bu görü melerde ilk sözü alan T. Rü tü Aras: “Türk-Yunan antla ması Balkan Yarımadasında devamı arzu edilen ili kilerin bir resmi ve Balkan müttefikleri arasında ya ayan çözülmez ba ların do al geli iminin bir örne idir” demi ti. Aynı oturumda söz alan Tokat Milletvekili Nazım Poray: “Ba vekilimiz, Türkiye ile Yunanistanın co rafi durumları ve halklarının arzuları bakımından birbirlerinin tabi uzantısı oldu unu ifade etmekle Türk-Yunan dostlu unun ne kadar kuvvetli bir unsur oldu unu anlatmı lardır” ifadesi ile antla manın önemine de inmi ti. Ayni oturum sonunda yapılan oylamada yeni anla ma oybirli i ile kabul edilmi ti. 1 Haziran 1938’de TBMM’nin kabul etti i anla ma 14 Haziran 1938’de resmi gazetede yayınlanarak yürürlü e girmi ti. Bu son anla ma, Türk-Yunan ili kilerinde dostluk mesajlarının tekrarlandı ı ve kar ılıklı olarak güçlendirildi i yeni bir ortamın yaratılmasına katkıda bulunacaktı. J. Atatürk’ün Ölümünün Yunanistan’daki Yankıları ve Türkiye – Yunanistan li kilerinin Gelece i Hakkındaki lk zlenimler Atatürk’ün hastalı ının birden bire a ırla ması ve 17 Ekim 1938 gününden ba layarak sa lı ı hakkında çıkarılan bültenler, özellikle do du u yer olan Selanik’te ve bütün Yunanistan’da yakın ilgi ile takip edilmeye ba lanmı tı. lk sa lık bülteninden sonra Metaksas nönü’ye geçmi olsun telgrafı çekmi ve Atina elçisi Ru en E ref Ünaydın’ı kabul ederek Atatürk’ün bir an evvel sa lı ına 270 271 C. 3 Mayıs 1938, s.1. TBMM Zabıt Ceridesi, Devre 5, Cilt 26, çtima 3, 70. nikat, s.5-10. 341 kavu masını kalben diledi ini bildirmi ti. Ayrıca Dı i leri müste arı ve di er Hükümet yetkilileri de aynı temennilerde bulunmu lardı.272 Yunan basını, Atatürk’ün hastalı ını yakın bir ilgi kaygu ve heyecanla izlemi , üzüntülerini belirtmi ti. Ethnos gazetesi; “Bütün Yunanlılar Türk ulusunun üzüntüsüne katılarak, dost ve müttefik ulusun önderine candan sa lık ve esenlik dilemektedirler. Yeni Türkiye’nin devrimcisi yalnız kendi ülkesini ileriye götürmekle kalmamı , Yunan – Türk karde li ine önayak olmu , Balkan Misakının kurulması için büyük emek harcamı bir barı emekçisidir. Bu yüzden bütün Yunanlılar Atatürk’ün ki ili ine kar ı derin bir saygı ve hayranlık beslemekte ve kendisinin bir an önce iyile mesini dilemektedir.” diye yazmı tı. Typos gazetesi; “Atatürk Balkanlar’ın en güçlü barı faktörüdür, bütün Yunanistan Türk halkıyla birlikte hasta efe en kısa zamanda iyile me dilekleri sunar.” cümlesine yer verirken Eleftheron Vima gazetesi; Atatürk’ün dostluk ve ittifak ba ları ile iki ülkeyi birbirinin yardımcısı durumuna getirdikten ba ka, ülkesini uygarlık yoluna götürdü ünü ve en ileri ülkeler düzeyine yükseltti ini” yazmı ve sa lık dileklerini sunmu tu.273 Akropolis gazetesi; Atatürk’ün mahvolmu bir ulusu eline alarak diriltti ini, do uda tarihin akı ını de i tirdi ini, Büyük Petro döneminden beri bir ulusu ba tanba a de i tirmek gibi büyük bir deneyin dünyanın hiçbir yerinde yapılmadı ını belirterek saygılarını sunmu tu.274 1938 yılı Cumhuriyet Bayramı kutlamaların yalnız çay ve resmi kabullerle icra edilmesini bildiren Dı i leri genelgesi uyarınca Atatürk’e geçmi olsun dilekleriyle geçen resmi kabulde Selanik konsoloslu unda bir hüzün, bir bekleyi hakimdi.275 10 Kasım 1938 günü Atatürk’ün ölüm haberini bildiren telgraf Atina’ya saat 19:25’te ula tı ve Selanik Konsoloslu una iletildi. Büyük üzüntü, büyük bir telgraf yazı masını beraberinde getirmi ti. Selanik Konsolosu dris Çora, Atina Elçisi Ru en 272 273 274 275 Bilal im ir, Atatürk’ün Ölümü’nün Selanik’te Yankıları, TTK Basımevi, Ankara 1985, s.91 A.e., s.92. A.e., s.93. A.e., s.94. 342 E ref Ünaydın ve Dı i leri Bakanı Tevfik Rü tü Aras’a ba sa lı ı telgrafları çekmi ve kısa sürede bu telgraflara cevaplar almı tı. Türk-Yunan dostluk derne i ba kanı Kalevras ve sekreteri Stamatopulos ve Selanik halkından Avram Papazo lu’nun Ünaydın’a çekti i basa lı ı telgrafları bunları izlemi ti.276 Mübadillerin Selanik’te kurdukları Küçük Asyalılar kulübünde 11 Kasım gecesi Atatürk konulu bir toplantı düzenlenmi ti. Bu toplantıda söylenen sözler bir konferans ekline dönü mü tü. 11 Kasım ö leden sonra Makedonya genel valisi, Vilayet Yabancılar Müdürü, 3 ncü Ordu Komutanı ve Kurmay Ba kanı, Belediye Ba kanı ve Yardımcısı, Emniyet Müdürü, Selanik Metropoliti, Türk – Yunan Cemiyeti üyeleri, Selanik Üniversitesi rektörü, Konsoloslar, Selanik Yahudileri temsilcisi ve birçok ki i Konsoloslu a bizzat gelerek ba sa lı ı dilemi ler, gelemeyenler, mektup, kart ve telgrafla büyük acıyı payla mı lardı.277 Atina’da ise Kral naibi namına Saray Bakanı Ru en E ref Ünaydını ziyaret ederek taziyelerini bildirmi ve özel defteri imzalamı tı. Bunu Ba bakan General Metaksas ve özel kalem müdürünün bizzat yaptıkları taziyet ziyareti izlemi ti.278 Dı i leri yetkilileri, Bakanlar, Milletvekilleri, üst askeri yöneticiler, yerel yöneticilerin ziyaretleri yanında mektup, kart ve telgraflarla Türk milletinin büyük acısı payla ılmı tı. Yunanistan’da 10 kasım günü tüm bayraklar yarıya çekilmi , cenaze merasiminin yapılaca ı gün ve ertesi gün de yarıya çekilmesi kararla tırılmı tı. Atatürk’ün ölümü 11 Kasımdan ba layarak uzunca bir süre Yunan basınının ba konusunu te kil etmi ti. Atina ajansının 11 Kasımda yayınladı ı tebli e göre, Atatürk’ün ölümünün Yunan kamuoyunda gerçek bir üzüntü ve elem do urdu unu, bütün gazetelerin Atatürk’ün özgeçmi ini ve eserlerini yazdıklarını, O’nun yalnız Türkiye’nin banisi de il ayni zamanda Türk-Yunan dostlu u ile Balkan Misakının da en büyük hararetli amili oldu unu belirtmi ti. 276 277 278 im ir, Atatürk’ün Ölümü, s.96. A.e., s.97,98. A.e., s.99. 343 Yunan gazetelerinde Atatürk’ün ölümü ile yazılan ilk haberler öyleydi.279 Estia; “Türkiye için daima iyi bir ef olmu olan Atatürk, ayni zamanda Türk – Yunan münasebetlerinin iyi bir koruyucusu olmu tur. Türkiye’nin diriltilmesi imkanını aramı ve ba armı olan Atatürk devamlı bir Türk – Yunan dostlu unu da anlamı ve ba armı tır.” Vradini; “Cumhurba kanı Atatürk’ün ölümü dost ve müttefik memleketi elem içinde bırakmaktadır. Fakat Atatürk tarafından atılan temeller öyle bir granit te kil etmektedir ki Yeni Türkiye bu granit üzerine oturmakta ve tarihte büyük ıslahatçı Kemal Atatürk’ün adını bu granit üzerine kazımı bulunmaktadır.” Messager d’Athenes; “Pek çok inkılapçılar görüldü, fakat hiçbiri Atatürk’ün cesaret etti i ve muvaffak oldu u eyi yapmadı. Balkan Misakı, Atatürk’ü kurucuları ve rehberleri arasına kaydetmi tir. Onun hamlesi Türkiye’yi Yunanistan’la candan yakla maya ve ittifaka sevk etmi tir. Bu ittifak, üzerinde Balkan Misakının inki af etti i temeldir.” Akropolis;280 “Kılıcının parıltısı, Atatürk’ün tek fazileti ve tek an ve erefi de ildir. O’nun barı zamanında yaptı ı, iradesinin kuvvetini ve fikirlerini parlaklı ını daha ziyade ispat etmi ti. Atatürk on altı yılda gençlik ve kuvvetle dolu, kudretli, ne istedi ini ve nereye gitti ini bilen yeni Türkiye’yi yaratmaya muvaffak olmu tur.” Katimerini; “Her memleket büyük adamlarına heykel dikecektir. Fakat Türkiye’nin Kemal Atatürk’ün heykelinin yapılmasında kullanılacak ta ı bulmak için da larını de mesi, karı tırması icap edecektir. Zira Türkiye, herkesin kıskandı ı bir adama, dostlarının ve dü manlarının hayran oldu u bir deha adamına, kaybı yalnız Türkiye için de il, bütün medeniyet ve dünya için bir kayıp te kil eden bir adama malik bulunmak mutlulu una ula mı tır.” 279 280 Orhan Erinç, Ayın Tarihi, Atatürk’ün Vefatları (Sadele tirilmi Baskı), stanbul Üniversitesi leti im Fakültesi Yayını, stanbul 2003, s.251. A.e., s.252. 344 Proya; “Biz Yunanlılar, O’nun Türk-Yunan dostlu una ve i birli ine olan sarsılmaz inanını heyecanla hatırlayaca ız. E er Türkiye büyük kurucusunu kaybediyorsa, Yunanistan da büyük ve emin bir dostunu kaybediyor. Eleftheron Vima; “O’nun adı dünya tarihinin kahramanları arasında silinmez bir ekilde kalacaktır. Zira ahsiyeti kendi memleketinin hudutlarını a mı tır. Yunan milleti, kendisini bir dü man sıfatıyla ne kadar takdir etmi se bir dost olarak da o kadar sevmi tir. Türk – Yunan i birli i ve Balkanlardaki i birli ini O’na borçluyuz. Yunan milleti O’nunla beraberdir.” Etniki;281 “Büyük Türk, Büyük Balkanlı, Büyük adam. Bir ngiliz biyografı O’nu haklı olarak “tabiatın kuvveti” diye nitelendirmi ti. O eserini tamamen güçlendirdikten sonra öldü. Kronos; “Türkiye, büyük efini kaybediyor, Yunanistan’da samimi ve büyük bir dostunu kaybediyor. Türk – Yunan dostlu unu ve i birli ini O’na borçluyuz. Yunan milleti Türk milleti ile birlikte matem yapmaktadır.” linikon; “Atatürk ölümünden evvel, herkes tarafından hürmet ve riayet edilen, kuvvetli, hayatiyet ve faaliyet dolu yeni bir Türkiye yaratmak ülküsünü tamamen ba ardı.” Etnos; “Asker Mustafa Kemal sayesinde, Türkiye muhakkak bir ölümden kurtuldu. Büyük diriltici Atatürk’ün Türkiye için acı bir matem te kil eden ölümü Yunanlılar için de büyük bir kayıptır. Yunan milleti, Türk-Yunan dostlu unun, kurucusunun istek ve iradesi gere ince daha çok geli ece ine emin bulunmaktadır.” Atinaika Nea;282 “Atatürk, son dakikasına kadar Yunanistan için çok büyük bir dostluk hisleri beslemi tir. Yunanistan için büyük bir hürmeti ve muhabbeti vardı. Ba bakan Metaksas ile son görü meleri esnasında çok evk ve heyecan dolu telefon görü melerinde, ayni de i mez his ve arzu ile dolu oldu unu göstermi tir. Di er 281 282 Erin, Atatürk’ün Vefatları, s.253. A.e., s.254. 345 Balkan milletleri de Türkiye ve Yunanistan’a katılacaklardır. Çünkü bu samimi ve sıkı misak içinde yer almı olmalarını Atatürk’e borçlu bulunmaktadırlar.” Tipos; “Atatürk’ün Türkiye’de yaptı ını hiç bir tarafta hiç kimse yapmadı. Ne Cacour, ne Cromwell, ne Wa ington. Atatürk’ün buldu unu kimse bulmadı ve O’nun yaptı ını da hiç kimse yapmadı. O’ndan ilham alanlar ve kendi prensiplerine göre te kil etti i yeni nesil O’nun eserine devam edecektir. Türkiye’nin dostları bunu bekliyor”. Vradini; “Atatürk, Balkan yarımadası i lerine yeni bir ekil vermi olan büyük bir tarihi de i ikli in ba lıca amillerinden biri olmu tur. Hayatının sonuna kadar Yunanistan’ın samimi dostu oldu ve iki millet arasında i birli i ruhunun gere ine ruhunun bütün kuvvetiyle inandı.” Atatürk’ün cenaze töreni 21 Kasım 1938 Pazartesi günü Ankara’da yapılacaktı. O gün bütün yurtta okullar, resmi daireler, yarı resmi daireler kapanacak, yurtta ve dı temsilciliklerde bütün bayraklar yarıya indirilecekti. Yunan Hükümeti Yunanistan’da ve Selanik’te bu kararın uygulanmasını istemi , genellikle de bunu sa lamı tı.283 Atatürk’ün cenaze törenine katılacak Yunan heyeti u ekilde tespit edilmi ti;284 Yunanistan Ba bakanı General Metaksas (Yunanistan Kralı ve Yunan Hükümetini temsilen) General Demestikas (Kralın ikinci derecede temsilcisi) General Papadimas (Milli Savunma Müste arı, Ordu temsilcisi, Hükümetin ikinci derecede temsilcisi) 283 284 im ir, Atatürk’ün Ölümü, s.100. C. 13 Kasım 1938, s.3. 346 Ankara elçisi M. Rafael (Kralın ve Hükümetin üçüncü derecede temsilcisi) Ba bakanlık Özel Kalem Müdürü Üç emir subayı Dı i leri Bakanlı ından bir ata e 4 Subay komutasında 120 Yunan askerinden olu an sancaklı bir askeri birlik. Atatürk’ün ölümü nedeniyle 11 Kasım 1938 Cuma günü saat 11.00’de toplanan TBMM, Ba kan Abdülhalik Renda tarafından büyük matemin payla ıldı ı konu manın yapılmasından sonra Cumhurba kanı seçimi ile ilgili Hükümet teskeresi okunmu tu. Saat 11:40’da 348 oyla ve oy birli i ile smet nönü Cumhurba kanlı ına seçilmi , ve saat 12:00’de düzenlenen toplantıda yemin ederek Türkiye Cumhuriyeti’nin kinci Cumhurba kanı sıfatıyla göreve ba lamı tı.285 Atatürk’ün ölümünden sonra Türkiye – Yunanistan ili kilerinin esasları, öncelikle Türk ve Yunan kamuoylarının ilgilendikleri ba lıca konulardan birisini olu turmu tu. Cumhurba kanı smet nönü yeminden sonraki konu masında;286 “Türk vatanının bölünmez, hiçbir tecavüze tahammül etmez, hiçbir zor kar ısında milli haklarından vazgeçmez mahiyeti, her zamankinden ziyade taze ve canlıdır. Sulh ve terakki yoluna bütün gayretlerini asil bir surette vakfetmi olan milletimiz mecbur olursa, kendisi ve anlı ordusu geçmi kahramanların hayranlı ını celbedecek yeni kahramanlarla dolu olan fedakar gö sünü en parlak vazifelerle süslemeye hazırdır.” fadeleriyle dı politika hakkında ilk ipuçlarını vermi ti. Cumhurba kanı smet nönü, Atatürk’ün cenaze töreninden sonra yabancı basın mensuplarına yaptı ı açıklamada;287 285 286 287 “ smet nönü ittifakla Cumhur Reisli ine Seçildi”, Ayın Tarihi, Sayı: 60, (Kasım 1938), s.4,5. A.e., s.6,7. A.e., s.10. 347 “Türkiye’nin harici siyasetinde Sulh davasına sadıkane ba lılık, Kemalist rejimin birbirini takip eden hükümetleri tarafından imdiye kadar tatbik oluna geldi i ekilde anla ma ve beraber çalı ma zihniyeti, dostluklarına ve ittifaklarına hulus ve sadakat ve sulhun muhafazası emrinde gösterilen itinanın en büyük muvaffakiyet ansları ile ihatasını mümkün kılan kuvvet seviyesinde kendisini mütemadi tutmak kaygusu hakim olmakla devam edecektir.” ifadeleriyle Türk dı politikasının genel hedeflerinde bir de i iklik olmayaca ını belirtmi ti. Yunan kamuoyu, smet nönü’nün bu konu masından sonra Atatürk’ün Türk – Yunan dostlu u politikasının devam edece ini de erlendirmi ti.288 Metaksas 27 Kasım 1938’de Yunanistan’ın dı politikası konusunda yaptı ı açıklamada;289 Yunanistanın Balkan Misakı ile samimi ili kilerinin sarsılmadan devam edece ini, Yunanistan’ı dost ve müttefik Türkiye’ye ba layan özel ba ların katiyyen çözülmez oldu unu vurgulamı tı. Atatürk’ün öldü ü gün Selanikte, Atatürk adını ebediyyen ya atacak ve TürkYunan dostlu unu daha da güçlendirecek önemli bir giri im ba latılmı tı, Atatürk’ün adının do du u evin bulundu u soka a verilmesi. 10 Kasım 1938 günü Selanik Belediye Ba kanı K. Merkuriu Selanik Ba konsolosu dris Çora’yı ziyaret ederek;290 Belediye Heyeti daresinin ölümünden evvel, Atatürk’ün do du u evin bulundu u Apastolu Pavlu Soka ına “Atatürk Caddesi” ismini vermeyi kararla tırdı ını, bu haberi hayatta kendilerine yeti tiremediklerinden dolayı üzgün oldu unu, Belediye Heyetinin genel toplantısında bu konuda alınacak karar suretini konsoloslu a yazı ile bildirece ini söylemi ti. 288 289 290 “Yunan Gazetelerine göre Atatürk’ün Ölümü”, Ayın Tarihi, Sayı: 60, (Kasım 1938), s.54-55. “Metaksas, Yunan harici siyaseti hk. beyanatta bulundu” Ayın Tarihi, Sayı: 60, (Kasım 1938), s.276. im ir, Atatürk’ün Ölümü, s.103. 348 15 Aralık 1938 günü Selanik Belediye Ba kanı’nın Selanik Konsolosu’na gönderdi i yazıda; daha önce sözlü olarak bildirdi i Apastolu Pavlu Soka ının tamamına de il bir parçasına “Kemal Atatürk Soka ı” adının verildi i bildirilmi ti. Selanik Belediyesinin aldı ı bu karar, Makedonya valili inin bir üst yazısı ile 21 Aralık 1938 günü Selanik Konsoloslu una ayrıca gönderilmi ti. Konsolosluk, yazı malara bir de Atatürk’ün adının verildi i soka ın krokisini ekleyerek 10 Ocak 1939 da Atina Elçili ine göndermi ti.291 Atina Elçili inin Selanik Konsoloslu una bu konuda hangi kar ılı ı verdi i saptanamamı tır.* O günden bugüne geçen yıllara kar ın, bugün Selanik’te hala bir “Kemal Atatürk Soka ı” yoktur. Oysa Atatürk’ün do du u kente O’nun heykelinin dikilmesi ve Apastolu Pavlu soka ının adının da “Kemal Atatürk Soka ı” olarak de i tirilmesi Selanik kentini ve kom u Yunanistan’ı olsa olsa yüceltirdi.292 291 * 292 im ir, Atatürk’ün Ölümü, s.104. Konuyu detaylı olarak ara tıran Bilal im ir, Atatürk’ün ölümü ile ilgili dosyalarda, Selanik’te Atatürk soka ı konusunda ba kaca yazı bulunmadı ını ifade ediyor. A.e., s.105. 349 SONUÇ 1930-1938 Dönemi Türkiye-Yunanistan ili kilerinin temelinde 1 nci Dünya Sava ı ve Türk Kurtulu Sava ının sonuçları bulunmaktaydı. Lozan’da tilaf Devletleri ve Yunanistan’ın Sevr’i yok sayan yeni bir anla ma imzalamaları hiç de kolay olmamı tı. smet nönü ile Venizelos arasında Lozan’da olu an diyalog, bir çok sorunun adilane çözümüne katkıda bulunmu tu. Görü meler sürecinde Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan mübadele sözle mesi, bu sorunun çözümü için ilk adımı olu turmu , ancak sonuç alınamayınca yıllarca iki ülkeyi me gul etmi ti. Aynı ekilde Patrikhanenin stanbul’da kalması kararla tırılmı ise de mübadeleye ba lı olan bu konu ikinci sorunu olu urmu tu. Her iki sorun zaman içinde çözülemeyince ili kilerde sürekli bir gerginlik hakim olmu tu. 1928 yılında Türkiye ve Yunanistan’ı sava ın e i ine getiren bu gerginlik, Venizelos’un sa duyulu ve barı yanlısı bir politikaya dönmesi ve Türk yöneticilerin de yumu aması sonucu yerini uzla maya bırakmı tı. Sonuçta 1930 yılı Haziran ayında Ankara’da Mübadele Anla ması imzalanarak Türk – Yunan ili kilerinde yeni bir dönem açılmı tı. Bu anla ma, mübadele sorununa köklü çözümler getirdi i gibi Fener Rum Patri inin mübadele dı ı statüsünü de belirlemi oluyor, böylece ikinci sorun da çözüme kavu uyordu. Bundan sonraki en ilginç geli me, Batı Anadolu’nun i galinde ba rolü oynayan Venizelos’un Türkiye Cumhuriyeti’nin ba kentine yapaca ı ziyaret olmu tu. 1930 yılı Ekim ayında gerçekle en ziyaret nedeniyle iki ülke arasında olu an yakınla ma, güven duygusunu da beraberinde getirmi ti. Dostluk, Tarafsızlık ve Hakem Anla ması ile Deniz Kuvvetlerinin sınırlandırılmasına ait protokol bu güvenin belirtileri idi. 1930 yılında ilk defa düzenlenen Balkan Konferansı Türkiye ve Yunanistan’ın Balkan Misakını gerçekle tirme yolundaki gayretlerine sahne olurken bölgesel i birli ine de zemin hazırlıyordu. Altı Balkan ülkesini (Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya, Romanya, Arnavutluk ve Bulgaristan) dostluk, birlik ve barı idealleri etrafında toplamayı amaçlayan Balkan Misakı için atılan bu adım, Arnavutluk ve Bulgaristan’ın kar ı görü leri dı ında i birli i havasını olu turmaya yetmi ti. Türk ve Yunanlı yöneticilerin ikili ili kilerde güven duygusunu ön planda 350 tutmaları ve Balkan Misakı için ortak giri imleri dostluk temellerini sa lamla tırıyordu. 1931 yılında Avrupa gezisinden dönen Venizelos’un stanbul’a u rayarak resmi görü meler yapması, iki ülke yöneticilerinin sıklıkla kullanaca ı geçerken u rama eklindeki ziyaretin kapısını açmı tı. smet nönü 1931 yılında Venizelos’un ziyaretini iade etmi ti. Böylece Balkan Misakının geli im süreci de erlendirilmi ve ikili ili kilerin güçlenmesi için zemin hazırlanmı tı. ktisat Bakanı Celal Bayar’ın 1933 yılında Atina’yı ziyaret etmesi ve bir ticaret anla ması imzalaması ile ekonomik ili kiler belli bir esasa ourtulmu tu. Aynı yıl içinde Çaldaris’in Ankara’yı ziyaretinde imzalanan Türk-Yunan Samimi Anla ması iki ülkenin birbirlerine güvendiklerini gösteren en önemli belge idi. Bu anla ma, Balkan Misakı için aday olan ülkelere de cesaret vermi ti. Samimi Anla madan 3 gün sonra Selanik Belediyesinin atatürk’ün do du u evin bizzat kendisine verilmesi yönünde aldı ı karar dostluk açısından gelinen noktayı göstermi ti. Ekim 1933’te gerçekle en Atatürk-Venizelos görü mesi Balkan Misakına giden adımları güçlendirmi ti. Samimi anla manın yankıları Türk ve Yunan kamuoylarını o derece etkilemi tir ki artık iki ülkenin birli inden, sınırların idari mahiyette oldu undan söz edilir olmu tu. Bu olumlu hava Balkan Misakı ülkelerinin ikili anla malarla misakın imzalanmasından önce birbirlerine duydukları güveni ispatlamı tı. 12 Ocak 1934’te Venizelos’un Atatürk’ü Nobel Barı Ödülüne aday göstermesi, iki ülke ve Balkan kamuoyunu derinden etkilemi ti. 1934 yılı ubat ayında Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya Devletleri arasında Balkan Misakı imzalanmı , böylece Türk-Yunan i birli i ve Balkanlarda i birli i çabaları olumlu sonuca ula mı tı. Misaka katılmayan Arnavutluk ve Bulgaristan’a da açık kapı bırakılmı tı. Balkan Misakı ilk sınavını 1934 yılında bir suikastle öldürülen Yugoslav Kralı Alexandre için gösterdi i büyük tepki ile vermi ti. Dönü ümlü ba kanlık esasına dayalı olarak her yıl bir ülkede toplanan Balkan Misakı Daimi Meclisi, aynı zamanda Ekonomik Meclis ile di er kurulu ların toplantılarını yönlendiriyordu. Misak kapsamında yürütülen faaliyetler, devlet ba kanlarının, üst yöneticilerin, ekonomi uzmanlarının, bilim adamlarının, askerlerin ve tüm kamu kurulu larının, hatta cemiyet ve derneklerin sık aralıklarla 351 görü melerine ve ili kilerin derinle mesine aracılık ediyordu. 1934 yılında Ayasofya Camiinin müzeye dönü türülmesi Yunanlıların dostluk gösterilerine kar ılık bir jest olarak de erlendirilmi ti. 1935 yılında Yunanistan’da Venizelos’un katıldı ı iç isyanda Balkan Misakı ülkeleri anla ma gere i tarafsızlıklarını korumu ve Yunanistan’ın isyanın etkisinden rahatlıkla kurtulmasını sa lamı lardı. talya’nın Habe istan’ı i galinde, Balkan Misakının Milletler Cemiyeti kararına uyarak ambargo kararına katılması da dikkat çekiciydi. 1936 Montrö Bo azlar Sözle mesinden önce Yunanistan’ın Türkiye yanında yer alması, Balkan Misakı Daimi Meclisinin 1936 dönem toplantısının resmi bildirisinde Türk görü ünü açıkça desteklemesi ikili ve bölgesel ili kilerin ula tı ı seviyeyi gösteriyordu. Ancak, Yunanistan’ın 1931 yılından ba layarak 1936 ya kadar devam eden süreçte Ege Denizin’deki hava sahası ve karasularını uzatarak Türkiye’nin milli çıkarlarına kar ı bir giri im ba lattı ı, bunu da dostluk havasından yararlanarak yaptı ı görülüyordu. O dönemde Türk-Yunan dostlu unu etkilemeyen bu giri imler daha sonraki yıllarda artarak devam edecek ve yakın dönemdeki ili kileri olumsuz yönde etkileyecekti. spanya iç sava ı nedeniyle 1937 yılında Akdeniz’in güvenli i için biraraya gelen büyük devletlerin Balkan Misakını toplantıya davet etmeleri ve ortak karar almaları bölgesel i birli ine önemli bir örnek olu turmu tu. 1937 yılında smet inönü’nün ve Mare al Fevzi Çakmak’ın Atina ziyaretleri, siyasi ve askeri ili kilerin güçlendirilmesini sa larken Metaksas’ın Ankara ziyareti bir dönüm noktası idi. Atatürk – Metaksas görü mesinde, Avrupa’da de i en siyasi dengeler kar ısında Türk-Yunan Samimi anla masının 10 yıl uzatılması gerekti ini belirten Atatürk’ün bu iste i Celal Bayar’ın 1938 yılı Atina ziyaretinde gerçekle mi ti. Celal Bayar’ın ba bakan olarak yaptı ı ziyarette, 1930 ve 1933 anla malarını tamamlayan, bütünleyen ve yeni döneme ta ıyan bir anla ma imzalanmı tı. 352 10 Kasım 1938’de Büyük Atatürk’ün ölümü Yunanistan’da milli yas eklinde yankılanmı tı. Yunan Kamuoyu Türk-Yunan dostlu unun mimarı ve Balkan Birli inin önderi olarak tanımladıkları Atatürk’e sa lı ında oldu u gibi, ölümünde de büyük saygı göstermi lerdi. Çünkü Atatürk, Türkiye’de gerçekle tirdi i inkılaplar ile bunları takip etme imkanı bulan Yunanlı yöneticilerin ve Yunan kamuoyunun büyük takdir ve hayranlı ını kazanmı tı. ki ülke yöneticileri, kamuoyları önünde yaptıkları açıklamalarda, dı politikalarının Atatürk döneminde oldu u gibi devam edece ini hatta en üst düzeye çıkarılaca ını belirtmi lerdi. 353 B BL OGRAFYA 1. Resmi Yayınlar Atatürk’ün Milli Dı Politikası, Cilt II, Kültür Bakanlı ı, Ankara 1981. Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Ara tırma Merkezi, Ankara 1989. Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, TTK Yayını, Ankara 1990. Ba bakanlık Cumhuriyet Ar ivi Belgeleri. (Toplam 89 Adet Belge) 1929 yılı 5 Belge 1930 yılı 18 Belge 1931 yılı 15 Belge 1932 yılı 12 Belge 1933 yılı 8 Belge 1934 yılı 11 Belge 1935 yılı 4 Belge 1936 yılı 5 Belge 1937 yılı 3 Belge 1938 yılı 7 Belge 1939 yılı 1 Belge Birinci Balkan Konferansı Kararları (Résolutions de la Première Conférence Balkanique) TBMM Yayını, 1931. 354 Düstur 3 ncü Tertip, Cilt 11, Cilt 12, Cilt 14, Cilt 15, Cilt 16, Cilt 17, Cilt 19. TBMM Zabıt Ceridesi, Devre 3, Cilt 25, Devre 4 Cilt 20, Cilt 22, Cilt 23. Türk Dı Politikasında 50 Yıl, Cumhuriyetin lk On Yılı ve Balkan Paktı (19231934), T.C. Dı i leri Bakanlı ı Ara tırma ve Siyaset Planlama Genel Müdürlü ü, Ankara 1973. 2. Kitaplar ARI Kemal, Büyük Mübadele, Türkiye’ye Zorunlu Göç (1923-1925), Tarih Vakfı Yurt Yayınları, stanbul 2003. ARMAO LU Fahir, 20.yy. Siyasi Tarihi, Cilt 1-2, 1914-1995, Alkım Yayınevi, stanbul 1995. ÇOKER Fahri, Türk Parlamento Tarihi, TBMM IV ncü Dönem 1931-1935, I nci Cilt, Ankara 1997. EM RHAN Sami, Fener Rum Patrikhanesinin Dünü, Bugünü, Yarını, Harp Ak.K. lı ı Yayını, stanbul 1995. ER NÇ Orhan, Ayın Tarihi, Atatürk’ün Vefatları (sadele tirilmi baskı), stanbul Üniversitesi leti im Fakültesi Yayını, stanbul 2003. GÖNLÜBOL, Mehmet, SAR Cem, Olaylarla Türk Dı Politikası, (1919-1938 Dönemi), Siyasal Kitabevi, Ankara 1996. HAC VAS LE OS Evanti, Elefteros Venizelos, Türk-Yunan Yakınla ması ve Balkanlarda Güvenlik Problemi (1928-1931), Balkan Enstitüsü Yayını, Selanik 1999. NÖNÜ smet, smet nönü’nün Hatıraları Büyük Zaferden Sonra Mudanya Mütarekesi ve Lozan Antla ması, Cilt 1 ve Cilt 2, Cumhuriyet Gazetesi Arma anı, stanbul, A ustos 1998. 355 __________, Lozan Barı Antla masının 70. Yıldönümü stiklal Sava ı ve Lozan, Atatürk Ara tırma Merkez, Ankara 1993. KARAMANL S Kostas Al. Elefteros Venizelos ve Dı li kilerimiz (1928-1932), Atina 1995. KUTAY Cemal, Celal Bayar, Hayatı, Eserleri, Demeçleri, Ankara 1932. MERAY Seha L., Lozan Barı Konferansı Tutanaklar Belgeler, TK I, Cilt 3, Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayını, Ankara 1969. ORAN Baskın, Türk Dı Politikası, Kurtulu Sava ından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar, Cilt I (1918-1980), leti im Yayınları, stanbul 2001. ÖZEL Sabahattin, Büyük Milletin Evladı ve Hizmetkarı, Atatürk ve Atatürkçülük, Derin Yayınları, stanbul 2006. PALL S Alexander Anastasius, Yunanlıların Anadolu Macerası (1915-1922), Yapı Kredi Yayınları, stanbul 1998. SOYSAL smail, Balkan Paktı (1934-1991) TTK. Basımevi, Ankara 1985. _____________, Türkiye’nin Siyasal Anla maları, Cilt I, Ankara 1985. SÖNMEZO LU Faruk, Türk Dı Politikamızın Analizi, Der Yayınları, stanbul 1998. M R Bilal, Atatürk’ün Ölümü’nün Selanik’te Yankıları, TTK Basımevi, Ankara 1985. TU LACI Pars, Ça da Türkiye I, Cem Yayyınları, stanbul 1987. TOLON Ahmet Hur it, 1 nci Dünya Sava ı Sırasında Taksim Anla maları ve Sevr’e Giden Yol, Atatürk Ara tırma Merkezi Yayını, Ankara 2004. 356 TULÇA Enis, Atatürk, Venizelos ve Bir Diplomat Enis Bey, Simurg Yayınları, stanbul 2003. UÇAROL Rifat, Siyasi Tarih (1789-1994), Filiz Kitabevi, stanbul 1995. U UR Necdet, smet nönü, Yapı Kredi Yayını, stanbul 1994. UNAT, Faik Re it, Selanik’teki Atatürk Evinin Tarihçesi Hakkında Ara tırma, IV. Türk Tarih Konferansı, 1961. US Asım, Hatıra Notları, 1930’dan 1950 Yılına Kadar ATATÜRK ve smet NÖNÜ Devirlerine Ait Seçme Fıkralar, Vakit Matbaası, stanbul 1966. YILDIRIM Onur, Diplomasi ve Göç, Türk-Yunan Mübadelesinin Öteki Yüzü, stanbul Bilgi Üniversitesi Yayını, 2006. 3. Makale, Dizi Yazı, Bildiriler Ahmet ükrü, “Balkan Milletlerinin ttihadı”, Mülkiye Mektebi Mecmuası, Sayı 8, (Kasım 1931), stanbul 1931, s.5, 13. ALSAN Zeki Mesut, “Ayın Politikası”, Ülkü Halkevleri Mecmuası, Sayı: 28, (Haziran 1935), s.305. ANZERL O LU Yonca, “1923-1938 Türk-Yunan li kileri”, Ça da Türklük Ara tırma Sempozyumu Bildirileri, Ankara 2003, s.15-32. EY C L Ahmet, “Atatürk Devrinde Türkiye’nin Balkan Politikası”, Atatürk Ara tırma Merkezi Dergisi, Sayı 59, (Temmuz 2004), s.337-367. Feridun Osman, “Bo azlar Meselesi ve Balkan Devletleri”, C. 7, (Mayıs 1936), s.1,7. Galip Bahtiyar, “Le Pacte d’Amitie Greko-Turc”, Bulletin de la Chambre de Commerce et d’Industrie d’Istanbul, Sayı 9, (Kasım 1933), s.101. 357 H. Nezihi, “Balkan Konferansı”, stanbul Sanayi ve Ticaret Odası Mecmuası, Sayı 9, stanbul 1932, s.497 HALEFO LU Vahit, “Türk-Yunan li kileri”, TBMM Dergisi, Sayı 1, (Eylül 1985), s.18-21. Mehmet Vehbi, “20 Ekim 1931 kinci Balkan Konferansı Münasebetiyle”, T.C. stanbul Ticaret ve Sanayi Odası Mecmuası, Sayı 9, (Eylül 1931), s.333. ____________, “Türkiye-Yunanistan Ticaret tilafı Münasebetiyle”, stanbul Ticaret ve Sanayi Odası Mecmuası, Sayı: 48, (Mayıs 1933), s.195. Muharrem Feyzi, “Balkanlarda Siyasi Faaliyet”, Mülkiye Mecmuası, Sayı: 38, (Mayıs 1934), s.62. NAD Yunus, “Yunan syanı ve Balkan Misakı”, Cumhuriyet Gazetesi, 13 Mart 1935 (Ba yazı). Nusret Kemal, “Sulh Yolunda Türk-Yunan Dostça Anla ma Misakı”, Ülkü Halkevleri Mecmuası, Sayı 7, (A ustos 1933), s.103, 104. Ömer Rıza, “Türk-Yunan Misakı ve Neticeleri”, Mülkiye Mecmuası, Sayı 30, (Eylül 1933), s.51. ÖZEL Sabahattin, “Milli Mücadelede Yunanistan ve Fener Rum Patrikhanesinin stanbul’daki Faaliyetleri ve Atatürk’ün Patrikhane Konusundaki Görü leri”, Askeri Tarih Bülteni, Sayı 40, ( ubat 1996), Ankara, s.1. SERTO LU Mithat, “Anadolumuz Hakkında Yunanlıların Dü ünce ve Emelleri, 1919 Yılında Galip Kemali – Venizelos Mülakatı”, Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, Sayı 19, (Nisan 1969), Ankara, s.14-20. S DAL U ur, “Ege Denizindeki Anla mazlıkların Uluslararası Anla ma ve Sözle meler ile Türk-Yunan li kileri Kar ısında Tahlili”, Deniz Kuvvetleri Dergisi, Sayı: 517, (Nisan 1982), s.7. 358 TEODOROPULOS Byron (Yunanlı emekli büyükelçi) “Lozan Antla ması Üzerine Dü ünceler”, 70. yılında Lozan Barı Antla ması Uluslararası Semineri, nönü Vakfı, stanbul 1993, s.53. ÜNAL Sevim, “Atatürk’ün Balkanlar’daki Barı çı Politikası”, IX Türk Tarih Kongresi, s.1990. YILMAZ Türel, “Türkiye-Yunanistan Arasındaki Mübadele Sorunu ve Batı Trakya Türklerinin Azınlık Haklarını Koruyan Antla malar” (Lozan Barı Antla ması ve Sonrası)” Askeri Tarih Bülteni, Sayı 46, Ankara, 1999, s.27. ZOGHEP Henry de, “Venizelos”, Fikir Hareketleri Dergisi, Sayı 124, (Mart 1936), stanbul, s.314. 4. Süreli Yayınlar Askeri Tarih Bülteni Atatürk Ara tırma Merkezi Dergisi Ayın Tarihi Belgelerle Türk Tarihi Dergisi Bulletin de la Chambre de Commerce et d’Industrie de Stamboul Chambre de Commerce et d’Industrie Interbalkanique (Bulletin Mensuel) Cumhuriyet (1 Ocak 1930-10 Kasım 1938 döneminin tamamı gün esasına göre incelenmi tir.) Deniz Kuvvetleri Dergisi Fikir Hareketleri lmi, Sosyal, Edebi Haftalık Risale. Hakimiyeti Milliye (Ulus) 359 ktisat Vekaleti Türkofis Aylık Bülteni stanbul Ticaret ve Sanayi Odası Mecmuası (1930-1938 Dönemine ait sayılar) Lozan Barı Antla ması Uluslararası Semineri nönü Vakfı stanbul 1993. Mülkiye Mecmuası Mülkiye Mektebi Mecmuası Ülkü Halkevleri Mecmuası TBMM Dergisi Türk Tarihi Kongreleri (1961 ve 1981) 5. Tezler ANAHTARCIO LU Metin, “Türk Basınında Balkan Antantı (14 Eylül 1933-9 ubat 1934)”, Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi .T. Ens. Ankara 1993. KILIÇ Abdullah, “Fener Rum Patrikhanesinin Siyasi Faaliyetleri”, Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi, Trakya Üniversitesi, Edirne, 1991. MORIAS Leonidas, “1909 Gudi Darbesinin Türk ve Yunan Kamuoyuna Yansıması”, Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi, st. Üniv. Sosyal Bilimler Enstitüsü, stanbul, 2006. ÖKSÜZ, Hikmet, “T.C. Devletinin Atatürk Dönemindeki Balkan Politikası (19231938)”, Yayınlanmamı Doktora Tezi, stanbul Üniversitesi A. . .T. Enstitüsü stanbul 1996. ÖNDER Selahattin, “Balkan Devletleri ile Türkiye Arasındaki Nüfus Mübadeleleri (1912-1930)”, Yayınlanmamı Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi .T.E., Ankara, 1993. 360 ÖZKAN Demet, “1930 Yılı Türk Basınında Cumhurba kanı Gazi Mustafa Kemal ve Türk nkılabı”, Yayınlanammı Yüksek Lisans Tezi, st. Üniv. A. . .T.E. stanbul, 2000. SAVCI Mehmet, “Balkan Konferansları Ba lamında Türkiye-Bulgaristan li kileri”, Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi, st. Üniv. A. . .T.E. 2007. TINAL Melih, “Bir Siyasi Ki ilik Portresi Olarak Dr. Tevfik Rü tü Aras”, Yayınlanmamı Doktora Tezi, 9 Eylül Üniversitesi A. . .T. Enstitüsü, zmir 2000. TOK Gönül, “1931 Yılı Türk Basınında C. B k. Gazi Mustafa Kemal ve Türk nkılabı”, Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi, st. Üniv. A. . .T.E. stanbul, 2000. TOS K Fadime, “Tevfik Rü tü Aras’ın Siyasi Ki ili i”, Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi, nönü Üniv. Sos. Bil. Ens., Malatya 2002. TOSUN Ramazan, “Türk-Yunan li kilerinde Nüfus Mübadelesi (1821-1930)”, Yayınlanmamı Doktora Tezi, Ank. Ünv., A. . .T. Enstitüsü, Ankara, 2001. 361 ÖZGEÇM 15 Ekim 1945’te Ta ova’da do mu tur. lkö renimini burada yaptıktan sonra 1959’da Selimiye Askeri Ortaokulu üçüncü sınıfına girmi tir. 1964’te Erzincan Askeri Lisesi’nden, 1966’da Kara Harp Okulu’ndan Topçu Aste men olarak mezun olmu tur. Kara Kuvvetlerinin topçu birliklerinde yaptı ı hizmetlerden sonra 1981 yılında Kara Harp Akademisi’nden Kurmay Yüzba ı olarak mezun olmu tur. Kurmay Subay olarak karargah ve kıta hizmetlerinde bulunmu , 1991-1996 yılları arasında Kara Harp Akademisindeki ö retim görevlisi hizmetinden sonra stanbul Askerlik Daire Ba kanı iken 1997 yılında kadrosuzluktan emekli olmu tur. 1997-2007 yılları arasında Yeditepe Üniversitesi’nde Atatürk lkeleri ve nkılap Tarihi dersleri veren Mehmet UYSAL, 2007 Kasım ayında stanbul Üniversitesi Atatürk lkeleri ve nkılap Tarihi Enstitüsü’nde doktora çalımasını tamamlamı tır. Evli ve 2 çocuk babası olup Fransızca bilmektedir. Mehmet UYSAL’ın eserleri; 1. Kara Harp Akademisi’nde yayınlanmı eserleri; a. Güney Kafkasya’nın Dünü, Bugünü, Yarını b. Tarihte 16 Türk Devleti c. Atatürk’ün Ordu, Askerlik Harp ve Sulh Hakkındaki Dü ünceleri ve Genç Subaylara Ö ütleri (Dr. Veli Yılmaz ile ortak) d. Askeri Açıdan Çeçenistan Olayından Alınan Dersler e. Aldatma le Örtülen Yunan Yayılması 2. Doktora Tezi; 1930-1938 Dönemi Türkiye-Yunanistan li kileri 362