T.C.
STANBUL ÜN VERS TES
ATATÜRK LKELER VE NKILAP TAR H ENST TÜSÜ
ATATÜRK LKELER VE NKILAP TAR H ANAB L M DALI
1930 - 1938 DÖNEM
TÜRK YE - YUNAN STAN L K LER
DOKTORA TEZ
Mehmet UYSAL
2902960002
Tez Danı manı: Prof. Dr. Sabahattin ÖZEL
STANBUL 2007
T.C.
STANBUL ÜN VERS TES
ATATÜRK LKELER VE NKILAP TAR H ENST TÜSÜ
ATATÜRK LKELER VE NKILAP TAR H ANAB L M DALI
1930 - 1938 DÖNEM
TÜRK YE - YUNAN STAN L K LER
DOKTORA TEZ
Mehmet UYSAL
2902960002
Tez Danı manı: Prof. Dr. Sabahattin ÖZEL
STANBUL 2007
T.C. YÜKSEKÖ RET M KURULU
Yayın ve Dokümantasyon Dairesi Ba kanlı ı
Tez Merkezi
TEZLER N ÇO ALTILMASI VE YAYIMI Ç N Z N BELGES
(Telif Hakkı Tez Yazarına ait olan tezler için)
Tez Yazarının
Adı: Mehmet
Soyadı: Uysal
Uyru u: T.C. x
Di er :
T.C. Kimlik No: 10633639966
Belirtiniz..........................
Sürekli Adresi: M. Akif Ersoy Mah. 15. Cad. Urankent C-16 No: 51 Yenimahalle-ANKARA
................................................................................................................................................
Telefon No: 0312 334 66 93 Faks:..................................... E-Posta......................................
Üniversite Adı: stanbul Üniversitesi
Enstitü / E itim Hastanesi Adı: Atatürk lkeleri ve nkılap Tarihi Enstitüsü
Fakülte, Bölüm/Yüksekokul: ........................................................................
Yüksek Lisans
Tıpta Uzmanlık
Sanatta Yeterlilik
Tez Türü: Doktora x
Mezuniyet Tarihi: 28 Kasım 2007
Tezin Ba lı ı: 1930-1938 Dönemi Türkiye-Yunanistan li kileri
Tez yazarı a a ıdaki seçeneklerden birini i aretleyerek imzalamalıdır.
Not: Yüksekö retim Kurulu’nun kabul etti i ilke tüm tezlerin, makul gerekçeler dı ında
(patent ba vurusu, yayınlanma sürecinde olu u vb.) hiçbir kısıtlama olmaksızın tüm
ara tırıcıların eri imine açık olmasıdır. (Tezin kopyalanması endi esi, tezin eri ime
açılmasının engellenmesi için bir gerekçe olarak kabul edilemez.)
a) Yukarıda ba lı ı yazılı olan tezimin, ilgilenenlerin incelemesine sunulmak üzere
Yüksekö retim Kurulu Tez Merkezi tarafından ar ivlenmesi, ka ıt, mikroform veya
elektronik formatta, nternet dahil olmak üzere her türlü ortamda tamamen veya kısmen
ço altılması, ödünç verilmesi, da ıtımı ve yayımı için, tezimle ilgili fikri mülkiyet haklarım
saklı kalmak üzere hiçbir ücret (royalty) ve erteleme talep etmeksizin izin verdi imi beyan
ederim.
mza
.....................................
Tarih
.....................................
b) Tezimin Yüksekö retim Kurulu Tez Merkezi tarafından ço altılması veya
yayımının 14 Aralık 2010 tarihine kadar ertelenmesini talep ediyorum. Bu tarihten sonra (a)
maddesindeki ko ulların geçerli olaca ını kabul ve beyan ederim. (Erteleme süresi formun
imzalandı ı tarihten itibaren en fazla 3 (üç) yıldır.)
mza
.....................................
Tarih
14 Aralık 2007
YEM N METN
“Doktora Tezi olarak sundu um 1930-1938 Dönemi Türkiye-Yunanistan
li kileri adlı çalı manın, tarafımdan bilimsel ahlak ve geleneklere aykırı dü ecek bir
yardıma ba vurulmaksızın yazıldı ını ve yararlandı ım eserlerin bibliyografyada
gösterilenlerden olu tu undan, bunlara atıf yapılarak yararlanılmı oldu unu belirtir
ve bunu onurumla do rularım.”
Mehmet Uysal
1930-1938 DÖNEM TÜRK YE-YUNAN STAN L K LER
ÖZET
Lozan Barı Antla ması, Kurtulu Sava ının sonuçlarını belirleyen ve yeni
Türk Devletinin uluslar arası alanda resmen kabul edildi i belgedir. Lozan Türkiye
ile Yunanistan arasındaki sorunları çözmesi yanında iki ülke arasında bir denge
olu turmu tu. Ancak mübadele ve patrikhane konuları Lozan’dan sonra da iki ülke
arasında sorun olmaya devam etmi ti. Patrikhane sorunu 1925 yılında çözümlenmi
ancak mübadele konusu 1930 yılına kadar Türkiye ve Yunanistan arasında gerginli e
neden olmu tu. 1930 mübadele anla ması ile sorun çözümlenmi
ve aynı yıl
Venizelos’un Türkiye’yi ziyareti ikili ili kilerde yeni bir sayfanın açılmasını
sa lamı tı. 1930 yılında ba layan Balkan Konferansları serisi Türkiye ile
Yunanistan’ı giderek yakınla tırmı ve 1933 de samimi Anla manın imzalanmasını
sa lamı tı. 6 Balkan ülkesini siyasi temelde birle tirmeyi amaçlayan Balkan Misakı
1934 yılında Arnavutluk ve Bulgaristan’ın uzla maz tutumları nedeniyle yalnız dört
ülke (Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya, Romanya) arasında imzalanmı tı.
Balkan Misakı Rusya’nın Türkiye’den ve
talya’nın Yunanistan’dan
beklentileri nedeniyle bazı çekinceleri beraberinde getirmi ti. Misak ile tam bir
ba arı sa lanamasa da talya’nın Habe istan’ı i gali, Montrö Bo azlar Sözle mesi ve
spanya iç sava ında üye ülkelerin birlikte hareketi dikkatlerden kaçmamı tı. 1934
yılından itibaren Türkiye ve Yunanistan arasında yöneticilerin ziyaretlerinin
sıkla ması ve Balkan Misakının giderek kurumsalla ması Türkiye-Yunanistan
ili kilerini derinle tirmi ti. ki ülke arasındaki dostluk havası Yunanistan’da milli yas
olarak ilan edilen Atatürk’ün ölümüne kadar tam etkinlikle devam etmi ti.
1930-1938 yılları arasındaki bu samimi ili kiler devam ederken Yunanistan,
yakın dönemi ili kilerin temelini olu turan adaların silahlandırılması, kıta sahanlı ı,
Hava sahası gibi konularda Lozan dengesini bozan ve kendi çıkarlarına göre
de i tirmeye çalı an giri imlere ba lamı tı.
i
1930-1938 RELATIONS BETWEEN TURKEY AND GREECE
ABSTRACT
Treaty of Lausanne is the document which resulted in Independence War and by
which Turkish State was recognized on international level. Treaty solved problems
between Turkey and Greece and also created a balance between the two countries.
But matters concerning Exchange and Patriarchate continued to be a problem
between the two countries after the Treaty. Patriarchate Issue was solved in 1925 but
exchange problem caused tensions until 1930 between Turkey and Greece. With
1930 Exchange Treaty, problem was solved and in the same year, Venizelos’ visit to
Turkey turned over a new leaf in bilateral relations. Balkan Conferences initiated in
1930 caused Turkey and Greece to become closer and it resulted in a sincere treaty in
1933. Balkan Pact planned to associate 6 Balkan Countries on political basis, was
signed in 1934 between only four countries (Turkey, Greece, Yugoslavia, Romania)
due to Albania’s and Bulgaria’s uncompromising attitudes. Balkan Pact brought
some risks because of expectations of Russia from Turkey and expectations of Italy
from Greece. The Pact did not furnish a complete success but it is obvious that
member nations co-acted during occupation of Ethiopia by Italy, Treaty of Montreux
and Spanish civil war. Since 1934, frequency of Turkish and Grek leaders’ visit and
institutionalization of Balkan Pact deepened Turkey-Greece relations. Friendly
atmosphere between the two countries continued effectively until the death of
Atatürk which was declared as a national mourning in Greece That sincere relation
continued between 1930-1938, but Greece started to take steps which annulled
Treaty of Lausanne and tried to change the Treaty fort he sake of its own benefits
concerning matters like arming of Islands, continental shelf, air space which are the
basis of Greece’s relations.
ii
Ç NDEK LER
ÖZET..................................................................................................................... iii
ABSTRACT .......................................................................................................... iv
ÖNSÖZ.................................................................................................................. v
KISALTMALAR ................................................................................................. xi
GR
A.
B.
C.
D.
E.
F.
G.
H.
I.
.................................................................................................................... 1
B R NC BÖLÜM
MÜBADELE SORUNUNUN ÇÖZÜMLENMES VE TÜRK YE –
YUNAN STAN L K LER NDE YEN B R DÖNEM N BA LAMASI
Mübadele Sorununun Çözümü çin Hazırlık Dönemi ..................................... 13
Türk-Yunan Mübadele tilafnamesinin mzalanması ...................................... 21
1. mza Türeni ................................................................................................ 21
2. tilafnamenin Esasları................................................................................. 23
3. tilafnamenin TBMM.nde Görü ülmesi ve Onaylanması.......................... 25
4. tilafnamenin Yunan Meclisinde Görü ülmesi ve Onaylanması ............... 28
Türkiye ile Yunanistan Arasında Yeni Anla malar çin Hazırlık Dönemi ...... 32
Venizelos’un Türkiye’yi Ziyareti..................................................................... 36
Türkiye ile Yunanistan Arasında Yeni Anla maların mzalanması, Ziyaret
ve Açıklamalar ................................................................................................. 39
1. mza Töreni ................................................................................................ 39
2. Anla maların Esasları................................................................................. 40
3. Venizelos’un Ankara Programını Tamamlaması ....................................... 42
4. Venizelos’un stanbul Programı ve Ayrılı ı............................................... 43
Yeni Anla maların Yunan Meclisinde Görü ülmesi ve Onaylanması............. 45
Yeni Anla maların TBMM.nde Görü ülmesi ve Onaylanması ....................... 46
1930 Yılı çinde Türkiye-Yunanistan Mübadele Anla masının
Uygulanması ve Sonuçları ............................................................................... 47
Birinci Balkan Konferansı................................................................................ 52
1. Konferans Hazırlıkları................................................................................ 52
2. Konferansın Toplanması ve Çalı maları.................................................... 57
3. Konferans Sonunda Alınan ve Yayınlanan Kararlar.................................. 62
a. Kararların Alındı ı Konu Ba lıkları....................................................... 62
b. Genel Kararlar........................................................................................ 62
c. Siyasi Yakınla ma Konusundaki Kararlar ............................................. 62
d. Kanunların Birle tirilmesi le lgili Kararlar ......................................... 63
iii
e. Fikri Yakınla ma Konusunda Alınan Kararlar....................................... 63
f. Ekonomik Yakınla ma Konusundaki Kararlar ....................................... 64
g. Ula ım/Haberle me Konusunda Alınan Kararlar .................................. 64
h. Sosyal Politika Konusunda Alınan Kararlar .......................................... 65
ı. Konferans Tüzü ü................................................................................... 65
K NC BÖLÜM
1931-1933 YILLARI ARASINDA TÜRK YE-YUNAN STAN L K LER N N
GEL MES VE BALKAN M SAKI OLU TURMA ÇABALARI
A. 1931 Yılı çinde, Mübadele Anla masının Uygulanmasından Do an Sorunlar
ve Çözümlenmesi ............................................................................................. 68
B. Venizelos’un Avrupa Gezisi Dönü ünde stanbul’a U raması ve Yaptı ı
Görü meler....................................................................................................... 76
C. smet nönü’nün, Venizelos’un 1930 Ankara Ziyaretini ade çin
Gerçekle tirdi i Atina Ziyareti ........................................................................ 77
D. kinci Balkan Konferansı ................................................................................. 85
1. kinci Balkan Konferansı Hazırlıkları ve Konferansa Kadar Devam
Eden Geli meler ......................................................................................... 85
2. kinci Balkan Konferansının Açılı ı Ve Çalı maları ................................. 95
E. 1931 Yılı çinde Türk-Yunan Dostlu unu Güçlendirilmesine Yönelik
Etkinlikler, Açıklamalar Ve Yankıları ............................................................. 110
F. 1932 Yılı çinde Mübadele Anla masının Uygulanmasından Do an Sorunlar
Ve Çözümlenmesi ............................................................................................ 115
G. Üçüncü Balkan Konferansı .............................................................................. 118
1. Üçüncü Balkan Konferansı Hazırlıkları ve Konferansa Kadar Devam
Eden Geli meler ......................................................................................... 118
2. Önceki Balkan Konferanslarında Alınan Kararların Uygulanması ........... 121
H. 1932 Yılı çinde Türk-Yunan Dostlu unun Güçlendirilmesine Yönelik
Etkinlikler, Açıklamalar Ve Yankıları ............................................................. 131
I. 1933 Yılı çinde Mübadele Anla masının Uygulanmasından Do an Sorunlar
Ve Çözümlenmesi ............................................................................................ 135
. 1933 Yılı çinde Geli en Türkiye-Yunanistan Ticari li kileri ve Ekonomi
Bakanı Celal Bayar’ın Atina Ziyareti .............................................................. 138
1. Celal Bayar’ın Ziyaretine Kadar Ticari li kilerin Boyutu ........................ 138
2. Celal Bayar’ın Atina Ziyareti ve Türk-Yunan Ticari tilafnamesinin
mzalanması ............................................................................................... 140
3. Celal Bayar’ın Ziyaretinden Sonra 1933 Yılı Sonuna Kadar Devam Eden
Ticari li kiler............................................................................................. 143
iv
J. Çaldaris’in Ankara Ziyareti ve Türkiye ile Yunanistan Arasında Samimi
Anla manın mzalanması ................................................................................. 146
1. Ziyaret Hazırlıkları ve Ziyaret Öncesi De erlendirmeler .......................... 146
2. Çaldaris’in stanbul’a Geli i ve Ziyaretin Ba laması................................. 148
3. Türkiye ile Yunanistan Arasında Samimi Anla manın mzalanması ........ 151
4. Yunan Heyetinin stanbul Programı ve Türkiye’den Ayrılmaları ............. 156
K. Venizelos’un stanbul Ziyareti......................................................................... 159
L. Dördüncü Balkan Konferansı........................................................................... 161
1. Dördüncü Balkan Konferansı Hazırlıkları ve Konferansa Kadar Devam
Eden Geli meler ......................................................................................... 161
2. stanbul’da Balkan Haftası Etkinlikleri ve Balkan Ticaret ve Sanayi
Odasının Toplantısı .................................................................................... 164
3. Dördüncü Balkan Konferansının Toplanması............................................ 167
M. 1933 Yılı çinde Türk-Yunan Dostlu unun Güçlendirilmesine Yönelik
Etkinlikler, Açıklamalar ve Yankıları .............................................................. 174
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
BALKAN M SAKININ OLU TURULMASI VE TÜRK YE-YUNAN STAN
L K LER N N BÖLGESEL DENGELER ETK LEYECEK EK LDE
GEL MES
A. Balkan Misakı Hazırlık Dönemi ...................................................................... 179
B. Balkan Misakının Parafe Edilmesi ve mzalanması......................................... 181
C. Balkan Misakına Kar ı Tepkiler ...................................................................... 186
D. Balkan Misakının TBMM’nde Görü ülmesi ve Kabul Edilmesi..................... 188
E. Balkan Misakının Yunan Meclisinde Görü ülmesi ve Kabul Edilmesi........... 189
F. Balkan Misakı ve Ekleri................................................................................... 191
G. Balkan Misakının mzalanmasının Yankıları ve 1934 Yılı Sonuna Kadar
Balkan Misakını lgilendiren Geli meler ......................................................... 205
H. Yugoslavya Kralı Alexandre’in Öldürülmesi ve Balkan Misakı
Ülkelerinin Tepkileri........................................................................................ 209
I. Balkan Misakı Daimi Meclisinin Ankara Toplantısı Ve Sonuçları ................. 211
1. Toplantıdan Önceki Geli meler ...................................................................... 211
2. Toplantının crası ve Resmi Tebli in Yayınlanması ..................................... 211
3. Toplantıdan Sonraki Geli meler ...................................................................... 216
. 1934 Yılı çinde, Türkiye-Yunanistan Mübadele Anla masının
Uygulanmasından Do an Sorunlar Ve Çözümlenmesi ................................... 219
J. 1934 Yılı çinde Türk-Yunan Dostlu unun Güçlendirilmesi çin
Gerçekle tirilen Etkinlikler, Açıklamalar Bunların Yankıları ......................... 224
v
K. Yunanistan Savunma Bakanı General Kondilis’in Ankara Ziyareti ................ 235
L. Dini Kıyafetler Konusunda Ya anan Gerginlik ............................................... 241
M. 1934 Yılı çinde Genel Hatları le Türkiye-Yunanistan Ticari li kileri ....................246
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
1935 YILI BA INDAN ATATÜRK’ÜN ÖLÜMÜNE KADAR OLAN
DÖNEMDE TÜRK YE – YUNAN STAN L K LER
A. Balkan Misakı Kapsamında li kiler ve Bunların Etkileri ............................... 250
1. Balkan Misakı Ekonomik Meclisinin I nci Dönem Toplantısı
(3-9 Ocak 1935) ............................................................................................... 250
2. Balkan Misakı Daimi Meclisi II nci Dönem Toplantısına Kadar Geli en
Olaylar.............................................................................................................. 254
3. Balkan Misakı Daimi Meclisi II nci Dönem Toplantısı (10-13 Mayıs 1935).. 255
4. Balkan Misakı Ekonomik Meclisinin Ocak 1936 Toplantısına Kadar
Olan Geli meler ............................................................................................... 258
5. Balkan Misakı Ekonomik Meclisi II nci Dönem Toplantısı
(17-24 Ocak 1936) ........................................................................................... 260
6. Balkan Misakı Daimi Meclisinin Mayıs 1936 Toplantısına Kadar
Olan Geli meler ............................................................................................... 262
7. Balkan Misakı Daimi Meclisinin III ncü Dönem Toplantısı (4-6 Mayıs 1936) 264
8. Balkan Misakı Daimi Deniz Komitesi Toplantısı (1936) ................................ 268
9. I nci Balkan Basın Konferansı (1936)................................................................ 270
10.Balkan Tıp Haftası Etkinlikleri (1936) ............................................................. 271
11. Balkan Misakı Genelkurmay Ba kanları Toplantısı (1936)............................. 272
12. Balkan Misakı Devlet Bankaları Toplantısı..................................................... 274
13. Balkan Misakı Posta ve Telgraf Kongresi (1937)............................................ 275
14. Balkan Misakı Daimi Meclisi IV ncü Dönem Toplantısı (15-17 ubat 1937) 275
15. II nci Balkan Basın Konferansı (15-17 ubat 1937)........................................ 280
16. Balkan Misakı Ekonomik Meclisinin III ncü Dönem Toplantısı
(18-26 Mart 1937) ............................................................................................ 282
17. Balkan Misakı Daimi Deniz Komitesi Toplantısı (1937) ................................ 283
18. Akdeniz’in Güvenli i çin Yapılan Nyon Konferansı ve Balkan Daimi Meclisinin
V ncü Dönem Toplantısı .................................................................................. 284
19. Balkan Misakı Daimi Meclisinin VI ncı Dönem Toplantısına ( ubat 1938)
Kadar Olan Geli meler..................................................................................... 285
20. Balkan Misakı Daimi Meclisi VI ncı dönem Toplantısı (25-27 ubat 1938) .. 288
21. III ncü Balkan Basın Konferansı (7-14 Nisan 1938) ....................................... 293
vi
22. Balkan Misakı Ekonomik Meclisi VI ncı Dönem Toplantısı
(7-15 Nisan 1938) ............................................................................................ 296
23. Sabiha Gökçen’in Balkan Turu (16-21 Haziran 1938) .................................... 297
24. Balkan Misakı Devletleri le Bulgaristan Arasında mzalanan Selanik
Anla ması......................................................................................................... 298
25. Balkan Tıp Kongresi (1938) ............................................................................ 299
B. 1935 Yılı Ba ından Atatürk’ün Ölümüne Kadar Olan Dönemde Türk-Yunan
Dostlu unun Güçlendirilmesine Yönelik Etkinlikler, Açıklamalar ve
Yankıları ........................................................................................................ 301
C. 1935 Yılı Ba ından Atatürk’ün Ölümüne Kadar Olan Dönemde Mübadele
Anla masının Uygulanmasından Do an Sorunlar ve Çözümlenmesi ............. 310
D. 1935 Yılı Ba ından Atatürk’ün Ölümüne Kadar Olan Dönemde
Türkiye-Yunanistan Ekonomik ve Ticari li kileri .......................................... 314
E. 1935 Mart Ayında Yunanistan’da Çıkan syanın Türkiye – Yunanistan,
Yunanistan – Balkan Misakı li kilerine Etkileri ve syanın Sonuçları........... 315
F. 1936 Montrö Bo azlar Sözle mesi Sürecinin Türkiye-Yunanistan ve
Türkiye-Balkan Misakı Ülkeleriyle Olan li kilere Etkileri ............................ 319
G. smet nönü’nün Atina Ziyareti (24-26 Mayıs 1937)....................................... 322
H. Mare al Fevzi Çakmak’ın Atina Ziyareti (2 Ekim 1937) ................................ 326
I. General Metaksas’ın Ankara Ziyareti (18-22 Ekim 1937) .............................. 327
. Celal Bayar’ın Atina Ziyareti (26-30 Nisan 1938) .......................................... 335
J. Atatürk’ün Ölümünün Yunanistan’daki Yankıları ve Türkiye – Yunanistan
li kilerinin Gelece i Hakkındaki lk zlenimler ............................................. 341
SONUÇ.................................................................................................................. 350
B BL OGRAFYA ................................................................................................ 354
vii
ÖNSÖZ
1930-1938 dönemi Türkiye-Yunanistan ili kileri yakın tarihimizin dikkate
de er bir bölümünü olu turmaktadır. Kurtulu Sava ını kazanarak Dünya siyaset
sahnesine çıkan yeni Türkiye Cumhuriyetinin, bu sava a taraf olan Yunanistan ile
ba lattı ı ili kiler, ders alınacak çok önemli olayları kapsamaktadır.
1923-1930 yılları arasında Türkiye ve Yunanistan
Lozan’dan arta kalan
Patrikhane ve mübadele sorunlarının çözümü için çaba harcamı lar, zaman zaman da
siyasi ili kiler gerginle mi tir. 1925 yılında Patrikhane sorunu çözümlenmi ancak
mübadele sorunu devam etmi ti.
Türkiye-Yunanistan ili kilerini konu alan ve Lozan’dan sonrasını kapsayan
ara tırmalar,
mübadele,
Patrikhane,
Türkiye’nin
Balkan
politikası,
Balkan
Konferansları, Balkan Misakı ve büyük oranda günümüzde iki ülke arasında sorun
olu turan konularda yo unla mı lardır.
Bizi bu konuyu ele almaya yönelten neden; 1930 yılının Türkiye-Yunanistan
ili kilerinde bir dönüm noktası olması, Atatürk ve Venizelos’un ili kilerde barı ve
i birli ini esas alan yeni bir sayfa açmı olmaları ve Atatürk’ün ölümüne kadar
devam eden süreçte tarihe ve ara tırmacılara ı ık tutacak bir çok olayın yer almasıdır.
Bu çalı mamızda iki ülke arasındaki siyasi, askeri, ekonomik, kültürel ve
sosyal ili kilerin tamamına yer vermek suretiyle olayların birbirlerini etkileyen
yönlerini ortaya koymaya çalı tık. Ayrıca ikili ili kilerin bölgesel ve uluslararası
ili kilerle ba lantı noktalarını da belirlemeyi amaçladık.
Tez çalı ması süresince Ba bakanlık Cumhuriyet Ar ivi’nin Dı i leri
Bakanlı ı bölümü tasnif nedeniyle ara tırmacılara kapalıydı. Bu ihtiyaç, di er
bölümlerden konumuzla ilgili 184 adet belgeye ula ılarak giderilmi tir. Tezin
hazırlanması için stanbul Üniversitesi Merkez Kütüphanesi, stanbul Üniversitesi
Atatürk lkeleri ve nkılap Tarihi Enstitüsü Kütüphanesi, stanbul Beyazıt Devlet
Kütüphanesi, stanbul Çemberlita Basın Müzesi, stanbul Taksim Atatürk Kitaplı ı,
stanbul Ticaret Odası Kütüphanesi, Yeditepe Üniversitesi Kütüphanesi, TBMM
viii
Kütüphanesi, Milli Kütüphane, Türk Tarih Kurumu Kütüphanesi, Atatürk Ara tırma
Merkezi Kütüphanesi, Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüd Ba kanlı ı
Kütüphanesi ve Yüksek Ö retim Kurulu Tez Dokümantasyon Merkezinde bulunan
belge ve bilgilerden yararlanılmı tır.
Tezin hazırlanması için danı manlı ımı üstlenen ve ba langıçtan itibaren
yo un ve özverili bir mesai harcayarak bana yol gösteren de erli hocam Prof. Dr.
Sabahattin ÖZEL’e, Yunanistan Ba bakanı Kostas Al. Karamanlis’in ve Yunanlı
Ö retim Üyesi Evanti Hacıvasileios’un eserlerinin tercümesini gerçekle tiren ve
bilimsel katkılarda bulunan Galatasaray Üniversitesi Ö retim Üyesi Doç. Dr. Enis
TULÇA’ya ükranlarımı sunarım.
Mehmet UYSAL
stanbul, Kasım 2007
ix
KISALTMALAR
A.A.M.
:
Atatürk Ara tırma Merkezi
a.e.
:
Aynı Eser
a.g.e.
:
Adı geçen eser
A.K.D.T.Y.K.
:
Atatürk Kültür ve Dil Tarik Yüksek Kurumu
A.M.D.P.
:
Atatürk’ün Milli Dı Politikası
A.S.D.
:
Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri
B.C.A.
:
Ba bakanlık Cumhuriyet Ar ivi
Bkz.
:
Bakınız
C.
:
Cumhuriyet Gazetesi
H.M.
:
Hakimiyeti Milliye Gazetesi
T.T.K.
:
Türk Tarih Kurumu
*
:
Dipnota alınmı açıklamalar
x
GR
Milli Kurtulu Sava ı galibi olan Türkiye, Lozan Barı Antla masıyla tilaf
Devletleri ve Yunanistan ile mevcut sorunlarının büyük bir bölümünü çözümlemi ti.
Lozan, Türklerle Yunanlılar arasındaki yüz yıllık çatı mada bir nirengi, iki ülkenin
dı
politikalarında belirleyici bir dönüm noktasıydı.1 Türkiye ve Yunanistan
arasındaki ili kilerde mevcut nazik denge Lozan Antla ması ile tesis edilmi ti.
Türkiye kar ılıklı hak ve çıkarlarını dikkate alan bu dengeyi titizlikle korumaya
kararlıydı.2 1930-1938 dönemi Türkiye-Yunanistan ili kilerinin sa lıklı olarak
de erlendirilebilmesi için Lozan Barı Antla masından 1930 tarihine kadar iki ülke
arasında geli en ili kilere ana hatları ile de inece iz. Lozan’dan arta kalan nüfus
mübadelesi ve patrikhane sorunları 1930 yılına kadar iki ülke arasındaki ili kilerin
esas konularını olu turmu tur.
Lozan Konferansında, 1 Aralık 1922 tarihli Nansen’in raporu sunuluncaya
kadar
mübadele
konusunda
taraflar
görü meye
istekli
de illerdi.
Raporu
de erlendiren Türkiye ve Yunanistan’ın mübadele stratejileri de açı a çıkmaya
ba lamı tı. smet nönü, Nansen ve temsil etti i Milletler Cemiyeti konusundaki
çekincelerine ra men mübadeleye olumlu baktı ını, hatta bunun stanbul ve zmir
dahil tüm Türkiye’nin Rum nüfusunu kapsamasını dü ündü ünü ifade etmi ti.3
Lozan Konferansına ara verildi inde Venizelos konu üzerinde detaylı çalı mı ,
a ırlı ını stanbul Rumlarının yerinde kalmasına yöneltmi ti. Venizelos’un zorunlu
mübadeleyi kabul etmesinde Yunan kamuoyunun iki yönlü baskısı vardı. Bunlar,
Türk Kurtulu Sava ından sonra mülteci akınına u rayan Yunanistan’ın bunu acilen
çözme ihtiyacında olması, ikincisi, belki daha önemlisi zmir’den göçen Rumların
geri dönmesine imkan bırakmayacak ekilde tahliyenin yürütülmü olması ve bunun
görü me masasına fiili durum olarak getirilme endi esiydi.4
1
2
3
4
Byron Teodoropulos (Yunanlı emekli büyükelçi) Lozan Antla ması Üzerine Dü ünceler. 70.
Yılında Lozan Barı Antla ması Uluslararası Semineri, nönü Vakfı, stanbul, 1993, s.53.
Vahit Halefo lu, “Türk-Yunan li kileri”, TBMM Dergisi, Eylül 1985, Sayı 1, Ankara, 1985,
s.19.
Onur Yıldırım, Diplomasi ve Göç, Türk-Yunan Mübadelesinin Öteki Yüzü, stanbul Bilgi
Üniversitesi Yayını, 2006, s.81
A.e., s.88.
1
Türk tarafı Venizelos’tan farklı olarak, Lozan’da görü meleri istedikleri gibi
yürütmelerini sa layacak tam yetkiyle donatılmı de illerdi.5 Misak-ı Milli temelinde
hazırlanmı
14 maddelik talimat Türk tarafının ana prensibini olu turuyordu.
Azınlıklar konusu dokuzuncu sırada yer almı ve burada mübadelenin temel amaç
oldu u vurgulanmı tı.6
Lozan görü meleri devam ederken Türkiye ile Yunanistan arasında 30 Ocak
1923 tarihinde Türk ve Rum Nüfus Mübadelesine li kin Sözle me ve Protokol
imzalanmı tı.7 Sözle menin birinci maddesi: Batı Trakya Müslüman nüfusu ile
stanbul Ortodoks Rum nüfusu dı ında kalan ve Yunanistan’da ya ayan Müslümanlar
ile Türkiye’de ya ayan Ortodoks Rumların kar ılıklı olarak mübadele edilmesini
öngörüyordu. Sözle menin ikinci maddesi; 1912 yılında belirlenen
stanbul
Belediyesi sınırları içinde 30 Ekim 1918’den önce yerle mi bulunan Ortodoks
Rumların
mübadele
edilmeyece ini
belirterek
bu
sınırlamanın
kıstasını
olu turuyordu. Sözle menin on birinci maddesine göre; Türkiye, Yunanistan ve
tarafsız ülkelerin üyelerinden olu an bir Muhtelit Mübadele Komisyonu kuruluyordu.
8 Ekim 1923 tarihinde çalı malarına ba layan komisyon, mübadele i lerinin
sözle me ve protokole uygun ekilde yürütülmesini koordine edecekti.8 Komisyonun
Türk ve Yunan üyeleri sözle mede geçen yerle mi (etabli) deyimini farklı ekillerde
yorumlayarak anla mazlı a dü tüler.9 Komisyonun ba vurusu üzerine konuyu
inceleyen Milletlerarası Daimi Adalet Divanı’nın 21 ubat 1925 tarihinde komisyona
bildirdi i görü :10 “Etabli deyimi daimilik vasfı ta ımakta, oturma ile beliren fiili bir
durumu ifade etmektedir. stanbul’un Rum ahalisinin etabli sayılmaları ve mübadele
dı ında bırakılmaları için; stanbul’un 1912 kanunu ile belirlenen belediye sınırları
içinde bulunmaları ve 30 Ekim 1918’den önce stanbul’a gelmi olmaları ve daimi
5
6
7
8
9
10
Halefo lu, Türk Yunan li kileri, s.105.
A.e., s.108.
Düstur 3 Tertip, Cilt 5, s.205-225.
Selahattin Önder, “Balkan Devletleri ile Türkiye Arasındaki Nüfus Mübadeleleri (1912-1930)”
Yayınlanmamı Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi .T.E, Ankara, 1993, s.112
Baskın Oran, Türk Dı Politikası, Kurtulu Sava ından Bugüne Olgular, Belgeler,
Yorumlar, Cilt I (1918-1980), leti im Yayınları, stanbul, 2001, s.339
Mehmet Gönlübol, Cem Sar, Olaylarla Türk Dı Politikası, (1919-1939 Dönemi), Siyasal
Kitabevi, Ankara, 1996, s.64.
2
oturmak niyetinde bulunmaları gerekmektedir”
eklindeydi. Bu görü
mümkün
oldu unca fazla sayıda Rum’un stanbul’da kalmasını isteyen Yunanistan tarafından
olumlu kar ılanmadı. Bunun sonucu olarak Türk-Yunan ili kileri gerginle ti.
Yunanistan’ın Batı Trakya Türklerinin mallarına el koyarak buralara Türkiye’den
gelen Rumları yerle tirmesi ve buna kar ılık olarak Türkiye’nin de
stanbul
Rumlarının mallarına el koyması gerginli i arttıran önemli bir geli me oldu.11
smet nönü’nün mübadele konusundaki kararlı tutumunu de erlendiren
Yunan Ba bakanı Andreas Mihalakopulos ikili görü meleri destekledi. Bu ortamda
21 Haziran 1925’te Ankara antla ması imzalandı. Bu antla maya göre;12 30
Ekim1918’den önce ve bu antla ma tarihinde
stanbul’da bulunan Ortodoks
Rumların tamamı yerle mi (etabli) sayılıyordu. Ayrıca stanbul Rumları ile Batı
Trakya Türklerinin emlak hakları güvence altına alınıyordu. Temel anla mazlık
konularına çözüm getiren bu antla ma, iki ülke arasındaki ili kilerin düzelmesine ve
ilk kez Türkiye’nin Atina’ya büyükelçi atamasına yol açtıysa da bu uygulanmadı.
Bunun nedeni Mihalakopulos hükümetinin devrilmesi ve General Pangalos’un
diktatör olması idi. Böylece eski hükümetin çizgisi terkediliyor ve Lozan’ı
de i tirme gayretleri ba latılıyordu. A ustos 1926’da Pangalos’un dü ürülmesi ile
ili kiler de normale dönmü tü.
1 Aralık 1926’da Atina’da imzalanan yeni bir antla ma ile mübadele
sorununun çözümü için bir adım daha atılmı tı. Buna göre;13 Mübadeleye tabi
bölgelerde mübadillere ait arsa, bina, alacak, borç ve takas i lemleri düzenleniyordu.
Antla ma uygulanmaya ba lanmı , ancak bazı teknik sorunlar a ılamayınca yeniden
gergin bir döneme girilmi ti.
1928 yılında Türk ve Yunan Hükümetleri kar ılıklı olarak iyi niyetlerini
açıklamı lar, ancak sorunun çözümü için siyasi adım atılmamı tı. ki ülke 1928
yılının sonlarına do ru Lozan’dan sonra ilk kez sava ın e i ine gelmi lerdi. Bu
11
12
13
Fahir Armao lu, 20.yy. Siyasi Tarihi, Cilt 1-2, 1914-1995, Alkım Yayınevi, stanbul, 1995,
s.326.
Oran, Türk Dı Politikası, s.343.
Düstur 3 Tertip, Cilt 8, s.129-142.
3
ortamda Türkiye deniz kuvvetlerini takviye ederken Yavuz zırhlısını yeniliyordu.
Venizelos, Milletler Cemiyeti Genel Sekreteri Drummond ile görü erek;14
Türkiye’nin deniz kuvvetlerini takviye etmesinin Yunanistan’da yarattı ı endi eyi
belirtiyordu. Ayrıca Türkiye’nin Ege’de Yunanistan’ı tehdit etmesi halinde Yunan
Hükümetinin Milletler Cemiyetine güvenip güvenmeyece ini soruyordu. Drummond
cevabında; Milletler Cemiyetinin Yunanistan’a daha yakın bir örgüt oldu unu ve
Türkiye’nin Yunanistan’a hiçbir zarar veremeyece ini temin etmi ti. Bu teminat
Yunanistan açısından gelece in garantisi olarak görülmüyordu.
Yunan basınının yazdı ı ekliyle, beklenmedik bir Türk saldırısı durumunda
ngiltere’nin Yunanistan’ı donanması ile korumak üzere iki ülkenin anla maya
varmı oldukları belirtiliyordu. Venizelos Cenevre’de yaptı ı görü melerden sonra
Türk tehlikesine kar ı Yunanistan’ın “dokunulmazlı ı” konusunda tamamen ikna
oldu unu açıklamı ve Yunan silahlı kuvvetlerinin modernizasyonu için hafif gemi
ve uçaklara yönelmeye karar vermi ti.15*
Daha önce emperyalist maceralara giri mi ve bunun ne gibi acı sonuçlar
do urdu unu tecrübe ile bilen Yunan Hükümetinin ba ında bulunan Venizelos,
sava ın vahim sonuçlarını da biliyordu. Yunanistan’ın bu gerginli in özellikle
kendisine verece i siyasi ve ekonomik zararları görerek bunu gidermeye çalı ması,
buna Türkiye’nin de kar ılık vermesi üzerine ili kilerde yumu ama ba lamı tı.
Bunda Atatürk ve Venizelos’un gayretleri önemli rol oynamı tı.16 Bu büyük geli me
Venizelos’un yakla ık yirmi yıldır Yunanistan’ın politikalarına yön veren
dü üncelerinin ula tı ı nokta açısından önemli idi. Yirmi yıl kadar geriye
bakıldı ında Venizelos’un siyaset sahnesine çıkı ı ve geli en olaylarla ba layan bu
sürecin de erlendirilmesi halinde gelinen nokta aydınlatılabilir. Bu bakımdan yirmi
14
15
*
16
Faruk Sönmezo lu, Türk Dı Politikasının Analizi, Der Yayınları, stanbul, 1998, s.77.
Kostas Al. Karamanlis, Elefteros Venizelos ve Dı li kilerimiz (1928-1932), Atina 1995, s.81.
Kostas Al. Karamanlis, 1979 da Atina Üniv. Hukuk Fakültesinden mezun oldu. Özel Deree
College’de ekonomi e itimi aldı. 1980-1984 yılları arasında A.B.D. Tufts Üniv. Fletcher Hukuk
ve Diplomasi Fakültesinde Siyaset Bilimi ve Ekonomi alanında yüksek lisans, diplomasi tarihi
alanında da doktora yaptı. 1989 da YDP Selanik Milletvekili, Mart 1997’de amcasının kurdu u
bu partinin lideri oldu. 2004’te Yunanistan’ın en genç ba bakanı (48) ünvanını devraldı. ngilizce,
Almanca, Fransızca bilmektedir.
Rifat Uçarol, Siyasi Tarih (1789-1994), Filiz Kitabevi, stanbul, 1995, s.559.
4
yıl öncesinden bulunulan noktaya olan süreci genel hatlarıyla ele almakta yarar
görmekteyiz.
15 A ustos 1909’da Yunanistan’da, yüzlerce subay, astsubay ve erlerin
yanında üniversite birli i mensupları ve bir kısım halkın da katıldı ı Gudi Darbesi
gerçekle mi ti.17 Atina’ya yakın Gudi Garnizonu’nda ba layan darbe geni
katılımlarla aralık ayı sonuna kadar devam etmi ti. Rallis yönetimindeki hükümete
kar ı silahlı kuvvetlerin yeniden yapılandırılması iste i ile ba latılan hareket daha
sonra toplumsal çözümlerin de istendi i siyasal toplantı ve mitinglerle sürmü tü.
Münferit olaylar dı ında silahlı bir çatı ma olmamasına kar ın silahların caydırıcı
gücünden etkin olarak yararlanılmı tı.18 Bir süre sonra yönetime tamamen egemen
olan Askeri ttifak eski yöneticiler yerine yepyeni bir siyaset adamı olarak Girit’te
bulunan Venizelos ile temas kurdu. Kendi prensiplerine uygun ve sa lam bir yönetim
için yapılan kar ılıklı görü meler sonunda askeri ttifak, Venizelos’un isteklerini
kabul etti. Darbeden sonra yakla ık bir yılı a kın zaman devam eden siyasalla ma
sürecinde ittifakla Venizelos arasında i birli i kesintisiz sürdü19 ve 6 Ekim 1910
tarihinde artlar olgunla ınca Venizelos Ba bakanlı a getirildi. Kasım ayında yapılan
seçimlerde Venizelos’un Liberal partisi tepki oylarını alarak büyük bir ço unlukla
iktidar oldu.20 Venizelos’un güçlü iktidarı, Gudi Darbesi’nin sonucunda olu an
büyük destekle askeri alanda ve dı politikada Megali ideanın gerçekle mesi için
olanca gücüyle çalı maya ba ladı. Yunanistan’ın Balkan Harplerindeki rolü ve
etkinlikleri ile Anadolu Macerasına giri mesinde, arkasında bulunan bu deste in
etkisi büyük olmu tu.21
Venizelos 1913 yılında Harbiye bakanı iken Anadolu’nun fethi fikrinden
uzaktı. Genelkurmay Ba kanlı ına vekalet eden Albay Metaksas’ın Anadolu’nun
i gali ile ilgili çalı malarını duydu unda bunu “Bizans Megalomanisi” olarak
17
18
19
20
21
Leonidas Morias 1909 “Gudi Darbesinin Türk ve Yunan Kamuoyuna Yansıması,”
Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi, st.Üniv. Sosyal Bilimler Enstitüsü, stanbul, 2006, s.80.
A.e., s.81-84.
A.e., s.94-95.
A.e., s.96-97.
A.e., s.98-100.
5
gördü ünü belirtiyordu.22 1915 yılı ba ında Atina’da görevli talyan Büyükelçisine
göre; Almanya ve müttefiklerinin 1 nci Dünya Sava ı sonunda ma lup olmaları
halinde Osmanlı imparatorlu una ait toprakların payla ılması gündeme gelecekti. Bu
de erlendirme Venizelos’un dikkatini çekmi ti.23 1915 yılı Ocak ayı ba ında
ngiltere Dı i leri Bakanı Sir Edward Grey Anadolu’nun güney batısının
Yunanistan’a ilhak edilmesi ilgili olarak ilk önerisini yapmı tı. Yunan Kralı
Konstantin bu öneriyi reddetmi ise de Venizelos olumlu bakmı ve bu çıkı ını
ülkesinin sava a katılmasına kadar devam ettirmi ti.24 Bu a amada Metaksas’ın
çalı malarına ihtiyaç duyan Venizelos, onunla görü üyor ve Batı Anadolu’nun i gali
ve ilhakı için giri imlerde bulunmak üzere çalı malar yapıyordu.
Metaksas, Venizelos’a 27 ve 31 Ocak 1915 tarihlerinde iki muhtıra vermi ti.
Bu muhtıralarda yer alan ana konular üç ba lık altındaydı;25
Birincisi; Bu a amada Yunanistan’ın Batı Anadolu’yu i gali ve ilhakı yanlı
olurdu. Türkler Anadolu’nun her yerinde nüfus ço unlu una sahiptiler ve Batı
Anadolu, Anadolu’nun co rafi bütünlü ü içinde yer alıyordu.
kincisi; Yunanistan, müttefiklerinin baskısı sonucu Batı Anadolu’yu i gal
etmek zorunda kalırsa sonuna kadar müttefik deste inin sa lanması arttı.
Üçüncüsü; lhak edilecek bölgenin seçiminde kıstas olarak, Anadolu’nun
müttefiklerce payla ılması sonucu Türklere bırakılacak bölgenin Batı Anadolu’ya
müdahale edemeyecek bir co rafi konumda olması ve Yunanistan’ın savunabilece i
büyüklükte olması öngörülmeliydi. Venizelos, kral ve muhalifleri ile girdi i kanlı
mücadelelerden sonra 1918 yılında tekrar Yunan dı politikasının tek sesi haline
geliyordu.26 Böylece ülkesinin tilaf Devletleri safında sava a girmesini sa lamı ve
ilhak edilecek Türk toprakları için açık planlar yapmı tı.
22
23
24
25
26
Alexander Anastasius Pallis, Yunanlıların Anadolu Macerası (1915-1922), Yapı Kredi
Yayınları, stanbul, 1998, s.31.
A.e., s.28.
A.e., s.29-30.
A.e., s.31-33.
Ahmet Hur it Tolon, 1 nci Dünya Sava ı Sırasında Taksim Anla maları ve Sevr’e Giden Yol,
Atatürk Ara tırma Merkezi Yayını, Ankara, 2004, s.117, 118.
6
Kendi yöntemleri ile Paris Barı Konferansı’nda önemli bir gündem olu turan
Venizelos 12 Mayıs 1919’da Yunan ordusunun Batı Anadolu’yu i gali kararının
çıkarılması ile amacına ula ıyordu.27 15 Mayıs 1919’da ba layan Anadolu Macerası
Yunanistan’ın kesin yenilgisi ile hüsranla bitmi ti. Oysa ki Venizelos’un Batı
Anadolu’da kalmaya kararlı oldu u Yunan ordusu zmir’de iken belli idi. Roma’da
görevli Türk elçisi Galip Kemali Bey, ülkesine dönmek üzere orada bulunan
Venizelos ile 29 Ekim 1919 günü özel bir görü me yapmı tı. Venizelos bu
görü mede; zmir’in konferans kararları ile i gal edildi ini, oradan çıkmayacaklarını,
Türklerin buna kar ı koymalarına ihtimal vermedi ini, böyle bir durum olsa bile
artların Türkler aleyhine daha da a ırla aca ını açıkça belirtmi ti.28 Venizelos kendi
eseri olan Anadolu Macerasından sonra Yunanlıların hezimetine kendisinin orada
bulunmamasının sebep oldu unu iddia etmi ti.29 Türk ordusunun Yunan ordusunu
yendi i 1 nci nönü Sava ından sonra Venizelos’un Batı Anadolu’da kalmak
amacıyla Londra Konferansında Sevr’i kabul ettirme iste i de sonuçsuz kaldı.
Ba komutanlık Meydan muharebesinden sonra Türk ordusu Afyon’un 30 km batısına
ula mı ken tilaf devletlerinden Türk Hükümetine mütareke teklifi geldi.30 Ancak
Türk tarafı bu ortamda teklifi kabul etmedi ve zmir’e do ru takip harekatına devam
etti.
ki ülke arasında yeni bir dönemin ba lamasını sa layan Lozan süreci
Venizelos
açısından
da
önemli
idi.
Görü melerde
ma lubiyetin
henüz
hazmedilmemi olması Venizelos’un tutum ve davranı larına yansıyordu. Lozan
görü melerinin ba ında Venizelos Lord Curzon’a; Yunanistan’ın sava ı kaybetti ini,
ancak müttefikler galip iken bir üyenin sava ı kaybetmesinin söz konusu
olamayaca ını, bu nedenle Yunanistan’ın Sevr’i istedi ini açıklıyordu.31
27
28
29
30
31
A.e., s.124.
Mithat Serto lu, “Anadolumuz Hakkında Yunanlıların Dü ünce ve Emelleri, 1919 Yılında Galip
Kemali – Venizelos Mülakatı”, Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, Sayı 19, (Nisan 1969), Ankara,
s.14-20.
Henry de Zoghep, “Venizelos”, Fikir Hareketleri Dergisi, Sayı 124, stanbul, 7 Mart 1936,
s.314.
smet nönü, Lozan Barı Antla masının 70. Yıldönümü stiklal Sava ı ve Lozan, Atatürk
Ara tırma Merkezi, Ankara, 1993, s.23.
A.e., s.24.
7
Lozan görü melerinin ilk gününde (22 Kasım 1922) Trakya hudutları
meselesi görü ülürken smet nönü’den sonra söz alan Venizelos yaptı ı uzun
konu mada; Yunanistan’ın müttefiklere yaptı ı bunca hizmetten sonra harbin
mesuliyetini yüklenemeyece ini, hiçbir fedakarlı a katlanamayaca ını izah etmek
istiyordu32. Venizelos Lozan’da smet nönü ile yaptı ı özel görü melerden birinde
Lord Curzon’dan yakınarak kendisine; müttefik olarak müttefiklerin davası içinde
vazife gördüklerini, imdi sulh görü meleri esnasında yalnız bırakıldıklarını, oysa ki
Sevr’de yapılmı muahade hükümlerinin müdafaa edilmesi gerekti ini söyledikten
sonra Lord Curzon’un buna kar ılık olarak; bunun Sevr’den sonra yeni bir harp
oldu unu, bugünkü artların da bu yeni harbin sonuçlarından etkilendi ini, bunun
böyle kabul edilmesi gerekti ini ifade etmi oldu unu smet nönü’ye anlatmı tı.33
Lozan’da iktisat ve maliye konularının görü üldü ü 28 Kasım 1922 tarihli
oturumda Venizelos sava sorumlulu unu Türkiye’ye yüklemeye çalı ıyor ve Yunan
ordusunun yakıp yıkmalarına kar ılık i gal giderleri gibi ilginç tezleri savunuyordu.34
Aynı oturumda Venizelos, Yunan ordusunun
zmir’e kendi iste i ile de il
müttefiklerin ça rısı üzerine girdi ini, i galin Yunanistan’ın çıkarları için de il
müttefiklerin çıkarları için gerçekle tirildi ini açıklamı tı. smet nönü bu görü lerin
gerçe i yansıtmadı ını, Yunanistan’ın sava
sorumlulu undan kaçamayaca ını
belirtmi ti.
Sava zararlarının onarımı konusunun görü üldü ü 11 Aralık 1922 tarihli
oturumda Türk temsilcisi Hamit Bey; Mondros Mütarekesinden sonraki sava ın
Türk-Yunan Sava ı oldu unu, sorumlulu un bunu ba latan Yunanistan’a ait
oldu unu vurgulamı tı. Venizelos ise sava
oldu unu,
sorumlulu unun Türkiye’ye ait
zmir çıkarmasının müttefiklerin kı kırtması sonucu gerçekle ti ini
savunmu tu.35
32
33
34
35
smet nönü’nün Hatıraları, Büyük Zaferden Sonra Mudanya Mütarekesi ve Lozan
Antla ması, Cilt 1, Cumhuriyet Gazetesi Arma anı, stanbul, A ustos 1998, s.86
A.e., Cilt II, s.27.
Seha L. Meray, Lozan Barı Konferansı Tutanaklar Belgeler, TK I, Cilt 3, Siyasal Bilgiler
Fakültesi Yayını, Ankara, 1969, s.11-20
A.e., s.206-209.
8
ktisat ve Maliye konularının görü üldü ü 27 Ocak 1923 tarihli oturumda
Venizelos;
zmir yangınının Yunanlılar tarafından de il Türkler tarafından
çıkarıldı ını söylemi , smet nönü ise tüm yangınların ve sonuçlarının belgelerle
sabit oldu unu, Yunanistan’ın bu sorumluluktan kaçamayaca ını belirtmi ti.36
Türkiye ile Yunanistan arasında olu an sıcak ili kilerde bir zamanlar Megali
dea a ı ı olan Venizelos’un 1928 yılı ortalarından itibaren barı çı bir Türkiye
politikasına yönelmesinin rolü açıkça görülüyordu.37 Venizelos 14 Ekim 1930 günü
yaptı ı bir konu mada38 “…göçmen halkın Anadolu’ya dönü ünün mümkün olup
olmadı ını görmek için Yunanistan’ın yeni bir harbi tecrübe etmek isteyece ini
zannetmedi ini, böyle bir mücadeleye ba lamanın Yunan milleti için son budalalık
olaca ını” açıklamı tı.
Lozan’dan arta kalan di er bir sorun patrikhane konusu idi. Venizelos 1910
yılında Yunanistan’ın patrikhane ile birle mesini siyasi programının birinci maddesi
olarak kabul ediyordu. Venizelos: “Patrikhane Yunanistan’ın emrine girmelidir, bu
suretle birle mi patrikhanenin ilerideki milli davalarda rolü pek büyük olacaktır”
diyordu.39
Girit’teki
ba arılarından
cesaret
alan
Venizelos
Yunanistan
Ba bakanlı ına geçmek üzere Girit’ten ayrıldı ında gizlice papaz kıyafeti ile
stanbul’a geliyor ve bir Rumun evinde kalıyordu. Buradan patrikhaneye siyasi
programı dahilinde bazı talimatlar veren Venizelos, patrikhaneyi kendisinin ve
Yunanistan’ın bir icra vasıtası haline getiriyordu.40 Patrikhane 9 Mayıs 1919
tarihinde yayımladı ı bir bildiri ile Osmanlı tebası olan Rumların Osmanlı Devletine
kar ı hiçbir ba ları ve sorumluluklarının kalmadı ını ilan etmi ve Anadolu’lu
Rumların Yunan ordusuna katılarak Kemalistlere kar ı sava masını istemi ti.41
Patrikhane Türkiye konusunda Yunanistan’dan farklı dü ünmüyordu. Milli Mücadele
36
37
38
39
40
41
Meray, Lozan, s.93-97.
Sabahattin Özel, Büyük Milletin Evladı ve Hizmetkarı Atatürk ve Atatürkçülük, Derin
Yayınları, stanbul, 2006, s.212
Cumhuriyet, 15 Ekim 1930, s.3.
Abdullah Kılıç, “Fener Rum Patrikhanesinin Siyasi Faaliyetleri”, Yayınlanmamı Yüksek Lisans
Tezi, Trakya Üniversitesi, Edirne, 1991, s.65.
A.e., s.66.
Sami Emirhan, Fener Rum Patrikhanesinin Dünü, Bugünü, Yarını, Harp Ak.K. lı ı Yayını,
stanbul, 1995, s.19.
9
süresince patrikhane ve ba lı kurulu lar silah, cephane deposu haline getirilmi , her
ayinde mukaddes ideal u runa büyük paralar toplanmı tı.42 Yunanistan, patrikhane
marifeti ile Osmanlı Rumlarını gönüllü sıfatı ile askere alıyor, Yunan Elçili i vasıtası
ile ellerine pasaport vererek Yunanistan’a sevk ediyordu.43 Patrikhanede yapılan bir
toplantıda, Venizelos’a vatani hizmetlerinden dolayı yaptırılması kararla tırılan taç
için 200 drahmi yardımda bulunulması kararla tırılmı tı.44 6 Aralık 1921 de patrik
seçilen Meletios Mütareke döneminde Osmanlı Hükümetiyle ili kilerin kesilmesi
kararı alan patrikhane yöneticilerine destek vermi ti. Patrik seçildikten sonra da Türk
Hükümetini tanımadı ını açıkça ilan etmi , Venizelist bir politika izleyerek
Yunanistan’ın egemenli inde bir küçük Asya Devleti kurulmasından yana tavır
almı tı.45 Bu faaliyetlerine devam eden Meletios i gal döneminde patrikhaneyi bir
Yunan Karargahı gibi kullanmı tı. Türkleri barbar ve cahil olarak tanıtan binlerce
bro ür bastıran Meletios bunları Avrupa ülkelerine göndermi ve Yunan i galinin
haklı oldu unu anlatmaya çalı mı tı.46 Patrikhanenin bu faaliyetleri verilen
örneklerle sınırlı de ildi.
Atatürk 25 Aralık 1922 tarihinde Le Journal muhabiri Paul Herriot’ya
Çankaya’da verdi i demeçte patrikhane ile ilgili görü ünü açıklıyordu:47 “…Lakin
bir fesat ve hıyanet oca ı bulunan, memlekette tohm-u nifak ve ikak saçan,
Hristiyan hem ehrilerimizin huzur ve refahı için de mucib-i ekavet ve felaket olan
Rum Patrikhanesini artık topraklarımız üzerinde bırakamayız. Bu tehlikeli te kilatı
memleketimizde muhafazaya bizi mecbur etmek için ne gibi vesile ve sebepler irad
olunabilir? Türkiye’nin Rum Patrikhanesi için arazisi üzerinde bir melce göstermeye
ne mecburiyeti var? Bu fesat oca ının hakiki yeri Yunanistan’da de il midir?” Lozan
görü melerine katılan Türk temsilcileri Atatürk’ün bu görü leri do rultusunda
patrikhanenin
42
43
44
45
46
47
stanbul’dan kaldırılması için yo un çaba harcamı lar, ancak
Sabahattin Özel, “Milli Mücadelede Yunanistan ve Fener Rum Patrikhanesinin stanbul’daki
Faaliyetleri ve Atatürk’ün Patrikhane Konusundaki Görü leri”, Askeri Tarih Bülteni, Sayı 40,
( ubat 1996), Ankara, s.1.
A.e., s.6.
A.e., s.7.
Oran, Türk Dı Politikası, s.340.
Sami Emirhan, a.g.e., s.20.
Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt III, Atatürk Ara tırma Merkezi, Ankara, 1989, s.79.
10
uluslararası dengenin korunması için bir uzla ma zemininde birle mi lerdi. Lozan’da
smet nönü patrikhanenin Türkiye’de kalmasını kesin olarak reddetmi ti. Ancak
Lord Curzon’un giri imi ile Müttefikler ve Yunanistan’ın, patrikhanenin bundan
böyle siyasi ve idari i lerle u ra amayaca ını yalnız dini konulara ili kin i lerle
ilgilenece i konusundaki sözlerini ve açık teminatlarını senet sayan smet nönü
patrikhanenin stanbul’dan çıkarılması teklifinden vazgeçti. Böylece patrikhanenin
yalnız dini niteli i ile stanbul’da kalması taraflarca kabul edildi.48 Lozan’da bu karar
alındıktan sonra Türkiye, tutum ve davranı ları açıkça ortaya çıkan Patrik
Meletios’un görevden alınması konusunda Yunanistan’ın verdi i sözü yerine
getirmesini istemi ti. Yunanistan’ın uzla macı bir tavır sergilemesi ve patrikhane
üzerinde kurdu u baskı sonuç vermi , Meletios 12 Ekim 1923 tarihinde görevinden
istifa etmi ti. Türkiye, seçime katılacak patrik adaylarından Papa Eftim’i olumlu
davranı ları nedeniyle destekliyordu. Daha sonra bu deste ini çekerek tarafsız bir
tutum izleyen Türkiye 13 Aralık 1923 tarihinde seçimle göreve gelen Grigorios’un
patrikli ini onaylamı tı. Grigorios’un 16 Kasım 1924 tarihinde ölmesi üzerine, 17
Aralık 1924’te yapılan seçimle Arapo lu Konstantin yeni patrik olarak göreve
ba lamı tı. 1921 yılında stanbul’a gelen Konstantin, mevcut antla malara göre
mübadil sayıldı ı için Türkiye onun patrikli ini onaylamamı
ve bir an önce
mübadele edilmesi için Muhtelit Mübadele Komisyonuna baskı yapmaya
ba lamı tı.49 Muhtelit Mübadele komisyonu konuyu inceleyerek görevsizlik kararı
alınca, Yunanistan konuyu Milletler Cemiyeti ve Milletlerarası Daimi Adalet
Divanına götürmü tü. Türkiye tutumunu sertle tirerek 30 Ocak 1925 tarihinde
Arapo lu Konstantin’i sınır dı ı etmi ti. Bu durumu protesto etmek için Muhtelit
Mübadele Komisyonunun bir Yunanlı görevlisi istifa etmi , Milletler Cemiyeti ise
sorunun ikili görü melerle çözümlenmesini tavsiye etmi ti. Türkiye’nin tutumunu
de i tirmemesi üzerine; mübadele dı ında kalmak için ba vuruda bulunan
piskoposlar da 11 Nisan1925 tarihinde bu ba vurularını geri alıyorlardı.50 Gerginlik
politikası ve giri imlerinden sonuç alamayan Yunanistan tutumunu de i tirerek
48
49
50
Abdullah Kılıç, a.g.e., s.96.
Oran, Türk Dı Politikası, s.341, 342.
Ramazan Tosun, “Türk-Yunan li kilerinde Nüfus Mübadelesi (1821-1930)”, Yayınlanmamı
Doktora Tezi, Ank.Ünv., A. . .T. Enstitüsü, Ankara, 2001, s.139-145.
11
Patrikhane ile ortakla a bir hareketle 22 Mayıs 1925 tarihinde Arapo lu
Konstantin’in istifa etmesini sa lamı tı. 13 Temmuz 1925 tarihinde yapılan seçim
sonucu antla malara göre gayri mübadil sayılan Vasilios Georgiades yeni patrik
olarak göreve ba ladı.51 Bu sonuçla Türkiye-Yunanistan ili kileri olumlu yönde
geli meye ba lamı tı. Patrik seçimi konusunda ya anan bu gerilimli günlerde
Türkiye izlemi oldu u siyasetle; Fener Rum Ortodoks Patrikhanesinin bir Türk
kurumu oldu unu ve bu konu ile ilgili olarak hiçbir
ekilde iç i lerine
karı ılamıyaca ını dünyaya ilan etmi ti.52
1923-1930
dönemi
Türkiye-Yunanistan
ili kilerinde,
Milli
Kurtulu
Sava ının sonuçlarını tescil eden Lozan Antla ması belirleyici rol oynamı tı. Yunan
siyaset adamlarının bu gerçe i kabul etmekte zorlanmı olmaları, iki ülke arasındaki
ili kilerin ço unlukla gergin bir ortamda cereyan etmesine neden olmu tu.
51
52
Oran, Türk Dı Politikası, s.342.
Yonca Anzerlio lu, “1923-1938 Türk-Yunan
Sempozyumu Bildirisi, Ankara, 2003, s.28.
li kileri”, Ça da
Türklük Ara tırmaları
12
B R NC BÖLÜM
MÜBADELE SORUNUNUN ÇÖZÜMLENMES VE
TÜRK YE – YUNAN STAN L K LER NDE YEN B R
DÖNEM N BA LAMASI
A. Mübadele Sorununun Çözümü çin Hazırlık Dönemi
1929 yıllarının sonlarına do ru Venizelos’un iki ülke arasındaki sorunların
görü meler yolu ile çözümlenmesinden yana oldu unu belirtmesinden sonra ili kiler
olumlu bir yöne girmi ti.
1929 Aralık ayında, durumda geli me belirtileri göze çarpmaya ba lamı ,
sonunda Venizelos’un dostluk iste ine inanan ve Yunanistan ile ili kilerin
düzelmesinin yararına olaca ını dü ünen Türkiye, a amalı olarak çok esnek bir tutum
sergilemeye ba lamı tı.1 Taraflarca ortaya konan siyasi kararlılık üzerine ba ta
mübadele sorunu olmak üzere iki ülke arasında henüz çözümlenememi sorunlar için
heyetler arası görü meler ba lamı tı.
16 Aralık 1929’da Yunan Cumhurba kanı Zaimis, Atina maslahatgüzarı
Sedat Zeki Bey ile çok kısa bir görü me yapmı tı. Maslahatgüzarımız raporunda;2
“Zaimis’in devletimize kar ı dostça duygular hissetti ini, imdilik görü melerin
ba arı ile sonuçlanmasını arzu etti ini, uzla mayı yeterli görmedi ini dost olmamız
gerekti ini” ifade etti ini bildirmi ti. Atina Büyükelçisi Enis Bey (Akaygen)3 ise
1929 yılının son günlerinde iki önemli görü me yapmı tı. 29 Aralık 1929’da yapılan
görü mede Venizelos, 1930 yılının Türkiye-Yunanistan ili kileri açısından önemini
1
2
3
Karamanlis, Venizelos, s.83.
Ba bakanlık Cumhuriyet Ar ivi, Yeni Yunan Reisicumhuru’nun Beyanatı 4 Ocak 1930, Fon
Kodu: 030.10 Yer No: 254.712.3
Enis Akaygen; 1880 Filibe do umludur. Galatasaray Lisesi mezunu olup, aynı okulda kimya
ö retmenli i yapmı tır. 1906’da St. Petesburg elçili inde memur olarak göreve ba lamı 1927’de
Dı i leri Müste arı olmu tur. 1929-1934 yıllarında Atina’da 1934-1939 arasında Tahran’da 19391945 arasında tekrar Atina’da büyükelçilik yapmı ve 1945’te emekli olmu tur. 1946-1950
arasında DP stanbul milletvekilli i yapmı , 1952’de Millet Partisi kurucuları arasında yer
almı tır. Milli mücadele yıllarında stanbul’dan Anadolu’ya silah ve cepane ta ıyan gruplar
içindedir. stiklal Madalyası sahibi olan Enis Akaygen 1956’da stanbul Yakacık’ta vefat etmi tir.
13
belirtirken:4 “Ankara görü meleri çok iyi bir cereyan takip etmektedir. Bunu
müteakip aktedece imiz misakı imza için smet Pa a hazretlerine yazdı ım mektupta
verdi im söz üzerine Ankara’ya gidece im ve bu seyahatimle Lozan muahedesinin
iki millet arasında bıraktı ı geçmi meselelerin kesin bir ekilde halledilmesini
sa layaca ım.” demi ti. Enis Akaygen 31 Aralık 1929 günü ise Cumhurba kanı
Zaimis tarafından kabul edilmi ti. Bu kabulde Zaimis:5 Cumhurba kanlı ına
seçilmesi nedeniyle Atatürk’ün tebrik ve temennilerinden dolayı te ekkür etmi ,
Türk Milletinin refahı hakkında en samimi temennilerde bulundu unun Atatürk’e arz
edilmesini Enis Akaygen’den rica etmi ti.
Yunanistan’ın üst yöneticilerinin bu açıklamaları 1930 yılının ilerleyen
günlerinde tarafların görü melerini de olumlu yönde etkileyecekti. Yunan Mübadele
Ba kanı M.Fokas ile Türk Ba temsilci Tevfik Kamil Bey’in 31 Aralık 1929 günü
Ankara’da yaptıkları görü mede Yunanistan’ın yaptı ı bazı tekliflere cevap
verilmi ti.6 Heyetler arası görü melerde Yunan temsilciler uzla macı gibi
davranmıyorlar, daha önce kararla tırılan konuların yeniden gündeme getirilmesini
isteyerek olumsuz bir hava estiriyorlardı. Buna kar ılık Venizelos Roma’da
yayınlanan Mesacero gazetesine Viyana’da verdi i demeçte;7 Türk-Yunan
görü melerinden umutlu oldu unu, Yunanistan’ın iyi niyetini göstermek için deniz
silahlarını sınırlandırmayı kabul etti ini, hatta iki hükümet arasında ortak bir çalı ma
zemini hazırlamak için Avrupa’ya gitmek ve bazı maddi fedakarlıklarda bulunmak
niyetinde oldu unu açıklamı tı.
12 Ocak 1930 tarihinde iki ülke temsilcileri arasında yapılan görü melerde
Evkaf ve Saltanat pasaportu ile stanbul’dan giden Rumların durumu tartı ılıyordu.
Sonuçta Yunanlılar bu ekilde ayrılan Rumların geri dönmemelerini kabul etmi ler,
buna kar ılık Yunanistan’ın ödeyece i 500.000 Sterlinin 125.000 Sterline
4
5
6
7
B.C.A: Venizelos’un Son Mülakatı, 4 Ocak 1930, 030.10 254.712.2
B.C.A: Yunan Reisicumhuru ile Mülakat, 4 Ocak 1930, 030.10 254.712.4
C. 1 Ocak 1930, s.2.
C. 6 Ocak 1930, s.2.
14
dü ürülmesini benimsemi lerdi.8 Heyetler, Yunanistan’ın verece i para ve bunun
da ıtımı konusunda ana hatları ile u karara varmı lardı:9
Yunanistan 450.000 Sterlin verecekti.
Bu paranın 150.000Sterlini Batı Trakyalı Müslümanlara
150.000 Sterlini Anadolu’daki emlakı Türk Hükümetine geçen stanbul’lu
Rumlara
150.000 Sterlini saltanat pasaportu ile
stanbul’dan giden Rumların
stanbul’daki mallarına kar ılık olarak verilecekti. Ancak Yunanlılar bu
son maddeye girenler için 125.000 Sterlin vermeyi kabul etmi lerdi.
Ankara görü melerinin büyük ölçüde uzla ma ile sonuçlanması üzerine
Muhtelit Mübadele Komisyonu, yeni tarafsız üyesi M.Enderson ve Yunan
Ba temsilci M.Fokas’ın katılımı ile 11 ubat 1930’da toplantı yapmı tı. Bir yandan
mevcut durumu de erlendiren komisyon, bir yandan da itilafnamenin tercümesini
bitirmeye çalı ıyordu. Böylece hazırlanan itilafname bir hafta içinde hükümete
gönderilecekti.10 Bu arada Venizelos 13
ubat 1930 da Yunan parlamentosunda
yaptı ı konu mada hem itilafname sürecini, hem de iki ülke arasındaki ili kileri
yakından ilgilendiren mesajlar veriyordu. Yunanistan’ın daha önceki hedefleri ile u
andaki görü lerini kar ıla tıran Venizelos:11 “Hepimiz sulha, bilhassa Türkiye ile
olan sulha ba lanmı ız. Dört buçuk asır devam eden Megali deaya ba lı oldu umuz
süre içinde do al olarak Adalar Denizi’nde hakimiyeti hedefliyorduk. Fakat madem
ki anla maların bize çizdi i ve sa ladı ı sınırları kabul ettiler ve madem ki Yunan
refahını bu sınırlar içinde olu turmaya hazırız. Adalar Denizi’nde hakim olmak
fikrimizin de esası ortadan kalkmı oluyor” sözleri ile temel yakla ımını ortaya
koymu tu.
Tercüme a amasına geldi i halde itilafname çalı masında halen belirsizli ini
koruyan maddeler vardı. Bunlardan mübadillerin emlak kıymetlerinin nasıl
8
9
10
11
C. 13 Ocak 1930, s.2.
C. 17 Ocak 1930, s.1.
C. 11 ubat 1930, s.1.
Demet Özkan, “1930 Yılı Türk Basınında Cumhurba kanı Gazi Mustafa Kemal ve Türk
nkılabı”, Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi, st.Ünv. A. . .T.E. stanbul, 2000, s.197.
15
belirlenece i
önem
kazanmı tı.12
Görü meleri
takip
eden
Yunanistan
parlamentosunun dı i leri komisyonu yaptı ı incelemelerden sonra, mübadele
sorununda hükümetin yürüttü ü siyaseti benimsemi ve gereken itilafın imzalanması
için hükümete yetki vermi ti. Toplantıda a ırlıkla iki taraf mübadillerinin emlaki
konusu üzerinde durulmu tu.13 19 ubat 1930 tarihinde yapılan Muhtelit Mübadele
Komisyonu toplantısında iki konuda fikir birli ine varılıyordu.14 Buna göre. Tarafsız
üyeler kendi hakemliklerine bırakılan mübadil mallarının kıymetlerini belirlemek
için hazırlıklara ba layacaklardı. kinci konu ise; Yunanistan’da mal sahibi olan
Türklerin ve stanbul’da mal sahibi olan Yunanlıların malları kendilerinde kalacaktı.
Bu konuda 1929 yılı yaz aylarında Ankara’da yapılan görü melerde alınan kararlar
geçerli olacaktı. 22 ubat 1930 günü Venizelos, Atina Büyükelçisi Enis Akaygen ile
görü erek: mübadillerin mallarına ait kıymetin takdir
ekli dı ında bir sıkıntı
bulunmadı ını söylemi ti.15 Ankara Büyükelçisi M. Polihronyadis ise Atina’ya
çekti i bir telgrafla; Türk Hükümetinin Türk-Yunan meseleleri hakkındaki
görü lerini bildirmi ti. Venizelos, imza a amasına gelindi ini de erlendirerek
Polihronyadis’i
mübadele
itilafnamesini
imzalamaya
yetkili
kılmı tı.16
Polihronyadis’in verdi i bilgiye göre; Türk Hükümeti iki taraf mübadillerine ait
malların tasfiyesi için Muhtelit Mübadele Komisyonunun tarafsız üyelerinin yetkili
olmasını kabul ediyordu. Mübadele itilafnamesinin imzalanmasından sonra;
Konsolosluk
Daimi Ticaret
Mütekabil kamet
Seyrüsefer
Bahri teslihatın tahdidi (deniz silahlarının sınırlandırılması) hakkında
görü melere ba lanacaktı. Bu konulardan ilk dördü Ankara’da be incisi ise
Atina’da görü ülecekti.17
12
13
14
15
16
17
C. 17 ubat 1930, s.1.
C. 20 ubat 1930, s.1.
C. 20 ubat 1930, s.4.
C. 24 ubat 1930, s.3.
C. 3 Mart 1930, s.1.
C. 3 Mart 1930, s.4.
16
2 Mart 1930 günü Dı i leri Bakanı Tevfik Rü tü Aras Türk Hükümeti namına
ve Ankara Büyükelçisi Polihronyadis aracılı ı ile itilafları imza etmek üzere
Venizelos’u Nisan ayında Ankara’ya davet etmi ti.18 Atina kaynaklı haberlerden,
Venizelos’un bu daveti kabul etti i ve itilafnamenin bir iki gün içinde imzalanaca ı
ö renilmi ti. Bu bilgilerin detayında itilafname ile ilgili olarak u konulara yer
verilmi ti:19
stanbul Rumları ile Batı Trakya Türklerinin tamamı etabli sayılacaktı.
Saltanat pasaportu ile giden Rumlar dönmeyecekler, buna kar ılık Yunan
Hükümetinden tazminat alacaklardı.
stanbul’da Yunan uyruklulara ait olup daha önce el konulan mallar
sahiplerine iade edilecekti. Yunan hükümetinin, itilafın imzalanması konusunda
M.Polihronyadis’e yetki veren yazısı 5 Mart 1930’da Ankara’ya ula mı tı. Türk ve
Yunan temsilcilerinden olu an komisyon itilafların tanzimi ve hazırlanması ile
me gul olurken di er yandan Türk-Yunan ticareti ile ilgili çalı malar yapıyordu.
Özellikle Türkiye’ye ihraç ve Türkiye’den ithal edilecek e yanın tabi olaca ı gümrük
vergisini belirliyordu. Bu çalı mada esas olarak iki ülkenin çıkarları ve aralarındaki
ticari ili kilerin geli mesi öngörülmü tü.20
Tevfik Rü tü Aras Mübadele itilafnamesini imzalamak üzere 8 Mart 1930
ak amı stanbul’dan Ankara’ya hareket etmi ti. Mübadele Komisyonu üyeleri Tevfik
Kamil Bey, M.Rivas, M.Hol tad ve M.Enderson da imzada hazır bulunacaklardı.
Taraflar
son
olarak
mübadillerin
malları
konusunda
a a ıdaki
esasları
kararla tırmı lardı:21
tilafnamede mübadil malları meselesi tarafsız üyelere havale edilecekti.
tilafname imzalandıktan sonra Türk ve Yunan Hükümetlerine verilmek üzere
tarafsız bir üye teklif mektubu hazırlayacaktı. Bu teklif mübadillerin Türkiye ve
18
19
20
21
C. 3 Mart 1930, s.1.
C. 4 Mart 1930, s.3.
C. 6 Mart 1930, s.1.
C. 8 Mart 1930, s.1.
17
Yunanistan’da bıraktıkları malların de erinin 6 ay içinde taraflara bildirilmesini
kapsayacaktı. ki ülke temsilcilerinin iyi niyetli çabaları ile sürdürülen görü melerin
sonuçları bir türlü alınamıyor ve itilafname imzalanamıyordu. Bunda tarafların kabul
etti i ana konular dı ında kalan ayrıntıların rol oynadı ı görülüyordu. Bu durum
1930 yılı ortalarına kadar devam edecekti.
Yunan makamlarınca açıklama yapılmamakla birlikte basına yansıyan
bilgilere göre; Venizelos’un Nisan ayı sonunda Ankara’ya gelece i, seyahatin
muhtemelen
zmit üzerinden gerçekle ece i, itilafın imzası dı ında iki ülke
arasındaki ili kiler ve Akdeniz siyasetleri hakkında görü alı veri inde bulunaca ı
ö reniliyordu.22 Mart ayının sonlarına do ru imzanın Yunanistan’ın tutumu
nedeniyle gecikti i belli olmu tu. Venizelos 27 Mart 1930 günü Dı i leri Bakanı
Mihalakopulos ile Türkiye’ye verilecek cevabı görü mü lerdi. Bu görü meden sonra
Venizelos; Yunan cevabının bir parça gecikece ini, Türk notasının detaylı olarak
incelenmesi gerekti ini açıklamı tı.23
30 Mart 1930 günü Yunanistan’ın ba ımsızlı ının yüzüncü yıldönümü için
Amerika’dan gelen Yunanlı heyeti kabul eden Venizelos, Lozan dengesinin önemine
de inen konu masında:24 “Türkiye ile be yüz seneden beri bir davamız vardır. imdi
ise istinaf ve temyiz hukukumuzdan feragat ederek hasmımızla mütekabilen samimi
bir müsaleha yaptık” demi ti.
Bu törenlere Atina Büyükelçisi Enis Akaygen de davetliydi. Ancak 1929
yılında ya anan gerginli i dü ünen Enis Akaygen siyasi açıdan hassas olan törene
katılma konusunda kararsızdı. Atatürk’ün “insiyatifi elçimize bırakalım” eklindeki
talimatı üzerine büyükelçi törene katılmı , bu da Yunanistan’da büyük bir jest olarak
kar ılanmı tı.25
22
23
24
25
C. 13 Mart 1930, s.1.
C. 29 Mart 1930, s.1.
C. 31 Mart 1930, s.1.
Enis Tulça, Atatürk, Venizelos ve Bir Diplomat Enis Bey, Simurg Yayınları, stanbul, 2003,
s.35.
18
Tevfik Rü tü Aras Alman Volf ajansına yaptı ı açıklamada Türk-Yunan
itilafı üzerindeki ku kuları da ıtacak ifadeler kullanmı tı:26 “Yunanistan ile Türkiye
yalnız iki kom u devlet de iller, belki ayni zamanda Do u Akdeniz’de kom udurlar.
Bundan ba ka iki devlet genel siyasetle ilgili birçok meselelerde, her iki millet
arasında dostane ili kilerin devam etmesini gerektiren co rafyanın yönetimi ile
ilgililerdir.” Tevfik Rü tü Aras itilafnamenin gecikmesi ile ilgili olarak: “Yunanistan
Hükümeti bu vaziyeti tebasına anlatmak için mü külata tesadüf ediyorsa bu beni
alakadar etmez. Bu Yunanistan’ın dahili siyaseti ile ilgilidir. Benim için
Yunanistan’ın dahili siyasetini idare eden adamlarla uzla ma halinde oldu umu
bilmek yeterlidir.” demi ti.27 Yunan hükümeti, Türkiye’nin mübadil emlakının takas
edilmesi teklifini kabul etmiyordu. Venizelos 27 Nisan 1930’da Dı i leri Bakanı ile
itilafname konusunda uzun bir görü me yapmı tı. Sonuçta Ankara’da yapılan
görü melerde olu an itilaf projesinin esasları dı ındaki tekliflerin kabul edilmemesi
kararla tırılmı tı.28 ki ülke kamuoyunda Türk-Yunan görü melerinin yeni bir buhran
dönemi geçirece i görü ü hakimdi. Mübadil emlakının takası ile ilgili Türk teklifinin
Yunan Hükümeti tarafından kabul edilmedi i Atina Büyükelçisi Enis Akaygen’e
çekilen telgraflardan anla ılıyordu. Bu konuda Yunanlı yetkililerin Mübadele
Komisyonu tarafsız üyesi M.Handerson’a yönelttikleri arabuluculuk teklifi de kabul
görmüyordu.29
30 Nisana kadar, muallakta çok az nokta kalmı tı. Tevfik Rü tü Aras,
müzakerelerin hızlandırılmasını istemi ti. Çünkü Haziran ayına kadar ba arı elde
edilemezse, sorunlar di er altı ayda da çözümsüz kalacaktı.30
Mevcut ortam iki ülke arasındaki ili kilerin zaman zaman gerginle mesine
neden oluyordu. Türk karasularına giren bir Yunan motoru Ku adası sahilinde lyas
A a mevkiinde nöbet bekleyen müfrezemize ate açmı , Türk kuvvetlerinin kar ılık
vermesi üzerine kaçmı tı. Venizelos ikago’da yayınlanan Deyli Niyaz gazetesine
26
27
28
29
30
C. 4 Nisan 1930, s.1.
C. 4 Nisan 1930, s.1.
C. 28 Nisan 1930, s.2.
Özkan, 1930 Yılı Türk Basını, s.205.
Karamanlis, Venizelos, s.84.
19
verdi i demeçte;31 Türkiye ile mevcut ihtilafın emlake ait oldu unu, hiçbir siyasi
yönünün bulunmadı ını, Yunanistan’ın Türkiye’ye kar ı barı siyaseti takip etmek
kararında oldu unu, Rum nüfusun kendi arazisine yerle tirildi ini, Yunanistan’ın
hiçbir ekilde Anadolu’da gözü ve emeli olmadı ını açıklamı tı. Mübadil emlakının
takası konusunda Yunanistan’ın geri adım atmaması ve Mübadele Komisyonunun
tarafsız üyelerin konu ile ilgili Türk teklifine olumlu ya da olumsuz bir cevap
vermemeleri üzerine Atina Büyükelçisi Enis Akaygen bilgi sunmak üzere Ankara’ya
gelmi ti.32
ki devlet arasındaki asıl ihtilaf konusu; Rumların Türkiye’de, Türklerin
Yunanistan’da bıraktıkları emlak meselesiydi. Yunanlılar, Türkiye’den bir buçuk
milyon Yunanlının gitti ini, buna kar ılık Yunanistan’dan be yüz bin Türk geldi ini,
bu nedenle Yunanlıların bıraktı ı malların daha fazla oldu unu iddia etmi lerdi.
Türkiye sorunun çözümü için ayrıntılı ara tırma gerekti ini, kar ılıklı takasın daha
do ru bir yol olaca ını dü ünüyordu.33 Enis Akaygen Ankara’dan döndükten sonra
Venizelos tarafından kabul edilmi ve geli meler gözden geçirilmi ti. Venizelos
görü meden sonra
u açıklamayı yapmı tı.34 “ yi bir yol üzerindeyiz. Ankara
Hükümeti hüsnüniyetini tekrar izhar etmi tir. Ümit ederim ki, yakında bütün
itilafnamelerin imzasını mümkün kılacak bir itilaf ekli bulunacaktır. Bu takdirde
araya giren vaziyetler yüzünden tehir edilen Ankara seyahatim Ekim ayında
gerçekle ecektir. Belli ba lı noktaları tespit edilmi
olan Türk-Yunan dostluk
misakını o zaman imzalayaca ım. Bu sefer araya yeni bir engelin girmeyece ini ümit
ederim.” Böylece Venizelos’un Türkiye ziyareti ile ilgili ku kular da ılmı oluyordu.
smet nönü 26 Mayıs 1930 günü bilgi almak için Muhtelit Mübadele
Komisyonunun tarafsız üyelerini kabul ederek bir süre görü mü tü. Aynı gün
stanbul’lu Rumların temsilcileri aralarında toplanarak Venizelos’a verilmek üzere
bir muhtıra hazırlamı lardı. Muhtırada stanbul firarilerinin emlakının Türkiye’de
31
32
33
34
C. 5 Mayıs 1930, s.1.
C. 14 Mayıs 1930, s.1.
Özkan, 1930 Yılı Türk Basını, s.206.
C. 25 Mayıs 1930, s.3.
20
kalmasına izin verilmemesi ve 1923 ten beri i leyen kira bedellerinin imdilik
yarısının hak sahiplerine ödenmesi istenmi ti.35
Mayıs ayı sonlarında Türk ve Yunan Ba bakanları arasında dostane
mektuplar gönderilmi ti. Mektupla manın Venizelos tarafından ba latıldı ı ve
tarafların iki hükümet arasında ortak çalı ma konusunda anla tıkları belirtilmi ti.36
Tarafların temsilcileri itilafnamenin imzalanmasından önce son defa 5 Haziran 1930
günü bir araya gelmi ler ve mübadillere ait emlakın takası sorununda bir karara
varmı lardı. Buna göre:37 Mübadele Komisyonundaki tarafsız üyeler takas veya
kıymet takdiri konusunda oylama yapacaklar, taraflar bu oylamaya ba lı kalmaksızın
kendi kararlarını vereceklerdi.
B. Türk-Yunan Mübadele tilafnamesinin mzalanması
1. mza Töreni
Türk-Yunan itilafnamesi 10 Haziran 1930 Salı günü saat 14.30 da Ankara’da
Dı i leri Bakanlı ında düzenlenen bir törenle imzalanmı tı.
mzada hazır
bulunanlar:38
Türk Dı i leri Bakanı Tevfik Rü tü Aras
Yunan Büyükelçisi M. Polihronyadis
Muhtelit Mübadele Komisyon Ba kanı M.Rivas
Yunan Temsilciler Heyeti Ba kanı M.Fokas, Ba katip Yanes, Mü avir
Tataraki
Tarafsız üyeler M. Hol tad ve M. Enderson
Türk Temsilciler Heyeti Ba kanı Tevfik Kamil Bey, Genel Müdür Esat
Bey
Tarafsız üye katibi M. Worflein
35
36
37
38
C. 27 Mayıs 1930, s.3.
C. 28 Mayıs 1930, s.1.
C. 6 Haziran1930, s.1.
“Türkiye-Yunanistan Mübadele tilafnamesi”, Ayın Tarihi, Cilt 22-23, Sayı 75-78, (Haziran
1930), s.6335.
21
Temsilciler Heyeti Mü avirlerinden Mithat, Zeki Nebil ve Kerim Beyler
Dı i leri Müste arı Numan ve Te rifat Genel Müdürü Fuat Beyler
tilafname metni saat 14:40 da Dı i leri Bakanı Tevfik Rü tü Aras ve
Büyükelçi M. Polihronyadis tarafından imzalanmı tı. mzadan sonra ilk konu mayı
Tevfik Rü tü Aras yapmı tı. Konu masına, Türk ve Yunan Cumhuriyetleri
arasındaki dostluk ve iyi kom uluk ili kilerinin gelece i hakkında duydu u
ümitlerden bahsederek ba layan Tevfik Rü tü Aras ,itilafın temelleri ve etkileri
konusunda u açıklamayı yapıyordu:39 “Bu iki memleket arasında tam ve samimi bir
itilafın temellerini iki büyük devlet adamı smet Pa a ile M. Venizelos Lozan’da
atmı lardı. O günden beri paraya müteallik meselelerin olu turdu u büyük zorluklara
ra men büyük gayretlerimiz tasfiye i inin gerçekle mesi ve dostça ili kilerimizin
geli mesine elveri li bir devrin açılmasını hedeflemi tir. Bu gün açılacak olan bu
devir Do u Akdeniz, Balkanlar, hatta Avrupa barı ının önemli bir etkeni olarak
gördü üm Türk-Yunan ili kilerinin gelece ini gerçek bir güvenle olu turmamızı
sa lamaktadır.”
Yunanistan’ın Ankara Büyükelçisi M. Polihronyadis ise yaptı ı konu mada
bu itilafnameyi çarpı an çıkarların ha in mücadelesine benzetiyor ve öyle devam
ediyordu:40 “Bu te riki mesai esnasında birbirini tanıyıp anlamaya muvaffak olan iki
millet mü terek bir müdafaa setini in a edeceklerdir. Sulhu bozmak veya bulanık
suda balık avlamak maksadı ile vaki olacak herhangi bir te ebbüs bu sedde de çarpıp
kırılmaya mahkum olacaktır.” M. Polihronyadis konu masının ilerleyen bölümünde;
bu eserin büyük bir kısmının smet Pa a sayesinde gerçekle ti ini, itilafın hakiki
yapıcısının Tevfik Rü tü Aras oldu unu belirtiyordu.
Tarafsız üye M.Hol tad konu masında;41 bu önemli olayın iki millet
arasındaki dostluk ba larını kuvvetlendirece ini ümit etti ini, bu eserin olu ması için
Tevfik Rü tü Aras’ın yıllarca çalı tı ını, M. Polihronyadis’in de ba arı için yo un bir
mesai sarfetti ini vurguluyordu. Böylece Tevfik Rü tü Aras Ekim 1923’den 10
39
40
41
“Mübadele tilafnamesi”, Ayın Tarihi, Cilt 22-23, Sayı 75-8, (Haziran 1930), s.6335-6336.
A.e., s.6337-6338.
A.e., s.6338-6339.
22
Haziran 1930 tarihine kadar 7 yıllık süre içinde sabırlı ve azimli çalı ması
neticesinde Lozan’dan arta kalan ve önemli bir sorun olan Türk-Yunan ahalisinin
mübadelesi konusunu çözüme kavu turarak iki ülke asındaki ili kilerin dostane bir
vaziyete girmesini sa ladı.42
Türk-Yunan nüfus mübadelesini katıksız bir ba arı örne i olarak ele alan
bilimsel çalı maların etkisi çok kısa sürede uluslararası alanda kendisini göstermi ,
Avrupa’da ve dünyanın ba ka yerlerinde birçok siyaset adamına Türk-Yunan planını
kendi özel durumlarına uygulamak için ilham vermi ti.43
23 Haziran 1939’da imzalanan Alman- talyan anla ması ile gerçekle en
Güney Tirol’de Almanca konu an azınlı ın, Almanya’daki
talyan azınlıkla
mübadelesi açıkça Türk-Yunan modeli örnek alınarak gerçekle tirilmi ti.44
ngiliz Kraliyet Komisyonu 1937’de, Filistin’deki Arap-Yahudi çatı masını
çözüme ba lamak için tasarlanan bölü üm paketine dahil edilecek bir model olarak
Türk-Yunan mübadelesini önermi , hatta Arap ve Yahudi Liderlere aynı Türk ve
Yunan liderlerinin gösterdi i türden yüksek bir devlet adamı anlayı ı göstermelerini,
barı için buna benzer açık kararlar almasını salık vermi ti.45
Uluslararası diplomasinin ders alınacak bir örnek olarak Türk-Yunan Nüfus
Mübadelesi’ne ba vurdu u ba ka bir olay da 1947’de gerçekle en Hindistan –
Pakistan nüfus mübadelesi idi. Bu olay 11 milyondan fazla insanın mübadele edildi i
tarihin en büyük mübadelesiydi.46
2. tilafnamenin Esasları
Toplam otuz dört madde ve bir listeden olu an Türk-Yunan Mübadele
tilafnamesi genel hatları ile a a ıdaki konuları kapsıyordu.47
42
43
44
45
46
47
Fadime Tosik, “Tevfik Rü tü Aras’ın Siyasi Ki ili i”, Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi, nönü
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Malatya, 2002, s.67.
Yıldırım, Diplomasi ve Göç, s.11.
A.e., s.12.
A.e., s.14.
A.e., s.15.
tilafname metni ve detayları için Bkz. Düstur 3. Cilt 11, Ankara, 1930, s. 1939-1966.
23
1 nci Madde: Mübadil Müslümanların Yunanistan’da bıraktıkları menkul,
gayrimenkul malların tam mülkiyeti Yunan Hükümetine geçecekti.
2. nci Madde: Mübadil Rumların Türkiye’de bıraktıkları menkul ve
gayrimenkul malların tam mülkiyeti Türk Hükümetine geçecekti.
3 ncü Madde: Bugün bankalarda bulunan her çe it mevduat üzerine iki
Hükümet tarafından konulmu olan yasaklamalar, mukavelenin imzalanmasından be
gün sonra kaldırılacak, gerekti inde Muhtelit Mübadele Komisyonu bu konuda
ilgililere dostça aracılık yapabilecekti.
4 ncü Madde: ki Hükümet mübadil mallarının tasfiyesi meselesinin halli
hakkında oylamayı Muhtelit Mübadele Komisyonu tarafsız üyelerine bırakacaklardı.
5 nci Madde: 30 Ocak 1923 tarihinde imzalanan mübadele sözle mesine ek
dokuz numaralı beyannameden yararlanan Müslümanlara ait malların tam mülkiyeti
sahiplerine iade edilmi olanlar hariç olmak üzere Yunan Hükümetine geçecekti.
6 ncı Madde: Adı geçen beyannameden yararlanan Rumlara ait menkul ve
gayrimenkul malların tam mülkiyeti Türk Hükümetine geçecekti.
7 nci Madde: Türk Tebaası Müslümanlara ait olup, Yunanistan’da bulunan
gayrimenkul malların tam mülkiyeti Yunan Hükümetine geçecekti. Daha önce
sahiplerine iade edilmi olan mallar bu hükmün dı ında kalacaktı.
8 nci Madde: Yunan tebaasına ait olup mübadele dı ı olan stanbul bölgesi
haricinde kalan gayrimenkul malların tam mülkiyeti Türk Hükümetine geçecekti.
9 ncu Madde: Yunan tebasının mübadele dı ı olan stanbul bölgesindeki
gayrimenkul malları üzerindeki mülkiyet hakları ihlal edilmeyecekti.
10 ncu Madde: Türkiye, stanbul’a geldikleri tarih ve do dukları yer ne olursa
olsun mübadele dı ı bırakılmı olan stanbul bölgesinde u anda hazır bulunan Türk
tabiyetindeki bütün Rum Ortodokslara etabli sıfatı tanıyacaktı. Türkiye pasaportu ile
stanbul’u terk etmi olan gayri mübadiller de etabli sayılacaktı. Bu i lem bir ve
24
ikinci derece akrabaların hepsi için geçerli olacak ve bunların stanbul’a dönmeleri
için Türk Hükümeti kolaylık gösterecekti.
14 ncü Madde: Yunanistan, Batı Trakya’ya geldikleri tarih ve do dukları yer
ne olursa olsun mübadele dı ı bırakılmı olan Batı Trakya bölgesinde u anda hazır
bulunan Yunan tabiyetindeki bütün Müslümanlara etabli sıfatı tanıyacaktı.
Yunanistan pasaportu ile Batı Trakya’yı terk etmi olan gayrimübadiller de etabli
sayılacaktı. Bu i lem bir ve ikinci derece akrabaların hepsi için geçerli olacaktı.
20 nci Madde: Yunan Hükümeti mukavelenin yürürlü e girmesini takip eden
ay içinde Muhtelit Mübadele Komisyonu emrine 425.000 ngiliz lirası verecekti.
Komisyon bu parayı u ekilde kullanacaktı:
Türk tabiyetindeki etabli Rumlar ve 10 ncu maddeden yararlanarak stanbul’a
dönecek Rumların stanbul dı ındaki malları için 150.000 ngiliz lirası,
Bu mukavele gere ince malları Yunan Hükümetinin mülkiyetine geçen
Yunan tabiyetindeki etabli Müslümanlar için 150.000 ngiliz lirası,
Geriye kalan 125.000 ngiliz lirası ise komisyon tarafından Türkiye’ye üç
defada ödenecekti. Bu ödeme ekli de öyle olacaktı.
62.500 ngiliz lirası mukavelenin yürürlü e girmesini takip eden ay içinde
47.500 ngiliz lirası Yunan tebaasına ait malların iade edildi ine tarafsız
üyenin hükmetmesi halinde
15.000
ngiliz
lirası,
mukavelenin
Türkiye’den
istedi i
bütün
yükümlülüklerin yerine getirildi ine tarafsız üyenin hükmetmesi halinde verilecekti.
3. tilafnamenin TBMM.nde Görü ülmesi ve Onaylanması
Kanun layihası 11 Haziran 1930 günü TBMM.ne gönderilmi , 15 Haziran
günü görü melerine ba lanmı
ve 17 Haziran günü oylanarak onaylanmı tı. 1
25
Temmuz 1930 günü resmi gazetede yayınlanan kanun böylece yürürlü e girmi ti.48
TBMM.nde 17 Haziran1930 günü yapılan görü mede ilk konu mayı yapan Tevfik
Rü tü Aras itilafnamenin meydana geli ini u sözleri ile açıklıyordu.49 “Temelleri
Lozan’da iki memleketin büyük devlet adamları olan smet Pa a ve M.Venizelos
tarafından atılan ve her iki memleketin menfaatlerine en uygun olan samimi dostluk
duygularından ilham alarak bilhassa teenni ile sabırla çalı arak bu mukavelename
vücuda geldi.” Tevfik Rü tü Aras konu masında, itilafnamenin hazırlanmasında
dü ünce ve gayretlerinden dolayı talya Ba vekili Musolini’ye ve Muhtelit Mübadele
Komisyonu tarafsız üyelerine de te ekkür ediyordu. Bu konu madan sonra söz alan
Samsun Mebusu Avni Bey itilafnameye kar ı olarak görü lerini açıklıyordu. “Etabli
meselesi çok de i tirilmi tir. Yeni itilafnamede adeta ba tan a a ı ta yir edilmi tir.
425.000 ngiliz lirası aleyhimizedir. Evkaf i lerinin hallinde de gene zarardayız.
Yunanistan’da kalan Türk emlakının bir senelik kirası bize verilen paradan çoktur.
Benim de kar ıma dikilen sulh perisi. Ben o sulh perisini defne yaprakları içinde
de il de silahlar arasında görüyorum. Sulhu kazanan dün oldu u gibi bugün de
Mehmetçi in süngüsüdür. Harpteki zaferimizle politikadaki zaferimizin mütenasip
olmasını bekliyordum. Hiç olmazsa zararsız bir bilançoya razı idim.” Daha sonra
kürsüye gelen stanbul mebusu Hüseyin Bey de itilafın reddedilmesini isterken u
gerekçeleri öne sürüyordu: “Mübadele bizim tarafımızdan istenilen ve bizim
arzumuzla husule gelen bir ey de ildir. Kavala mübadillerini ben gidip anladım. Bin
türlü desiseler, cinayetler neticesinde onları orada bırakamazdık. Bugünkü vaziyeti
Yunanistan’daki hazineleri tapuları ile Yunan Hükümetine veriyoruz. Ne vakit
gelmi olursa olsunlar stanbul Rumlarını etabli addediyoruz. Bunun mukabilinde
125.000 ngiliz lirası alıyoruz. Bu da muhtelif kuyudata bali itilafın reddini teklif
ediyorum.” Hüseyin Bey’den sonra söz alan Mahzar Müfit Bey de itilafın
reddedilmesini istiyordu: “Vekil Bey be eriyet iktizası diyordu. Ben bunu
anlamadım. Genel çıkarlar için özel çıkarlar feda edildi. Kar ımızdakiler neden özel
çıkarlarından fedakarlık etmedi.
smet Pa a’nın Lozan’da kazandı ı hakkı da
veriyoruz. Ben buna razı olamam. 9 numaralı beyanname Lozan muahedesinin
48
49
Bkz. Düstur 3 Tertip, Cilt 11, s.1939.
Görü melerin ayrıntıları için Bkz. TBMM Zabıt Ceridesi, Devre III, Cilt 20, çtima 3, 80. nikat,
s.206-278.
26
önemli bir parçası idi, bu hak bugün geri veriliyor. Türkiye’deki Rum Ortodokslar
büyük emlak sahibi de ildirler. Bunu herkes bilir. Fakat oradan göçenler neler
bıraktılar. Teselya’da bir çiftlik ne demektir. Yüzbinlerce lira demektir. tilafname
bence kabul edilecek ekilde de ildir.
Bu konu malardan sonra smet nönü kürsüye gelerek itilafname hakkında u
açıklamaları yapmı tı: “Konumuz Yunanistan’la aramızda Lozan muahedesinden
do an mübadil, gayrimübadil, etabli; bütün sorunların çözümünü kapsayan bir
vatanda ların hakkı itilafnamesidir. Bu meselenin yedi sene sürmesinin ba lıca
sebebi vatanda ların haksızlı a u ramaları fikrinin birinci derecede etken olmasıdır.
Koskoca imparatorluk zamanından 30 senedir kalan malları biz kurtarmak için
burada u ra ıyoruz, bundan sonra gayri mübadiller sorunu artık uluslararası
konumdan çıkıyor ve özellikle bizim iç sorunumuz oluyor.”
smet
nönü
konu masının son bölümünde Yunanistan ve Venizelos’la ilgili dü üncelerine yer
vermi ti: “Kar ımızda olanlar özellikle uzun senelerin çetin tecrübeleri ile kazanılmı
yüksek yetkiye sahip Venizelos gibi iktidarda bulunan yöneticiler bize teminat
veriyorlar. Yunanistan’ın bizim memlekete herhangi bir
ekilde zarar verecek
saldırgan bir emeli yoktur. Venizelos ile Lozan’da çalı ırken özellikle bir noktaya
dikkat ettim: Kendisi Yunanistan’ın çıkarları için ne kadar çetin ise Türkiye’ye zarar
verecek bir görü ü de takip etmemi tir.”
smet
nönü’nün konu masından sonra kanun layihasının oylamasına
geçilmi ti. Oylamaya katılan 206 mebustan 189’u kabul, 15’i red, 2 mebus da
çekimser oy kullanmı , sonuçta itilafname TBMM tarafından onaylanmı tı.
Mübadele sorunu böylece kesin olarak çözümlenmi
oluyordu. Artık yeni bir
dönemin penceresi aralanmı tı. Bu pencereden, her iki ülkeye girmi
olan
göçmenlerin, içine katıldıkları yeni çevreye uyum sorunları ve buna ba lı ba ka
sorunlar göze çarpmaktaydı.50 Bu antla ma ile Batı Trakya’daki Müslüman Türklerin
ki isel hakları yanında özellikle menkul ve gayrimenkul mallarına ili kin hükümler
50
Kemal Arı, Büyük Mübadele, Türkiye’ye Zorunlu Göç (1923-1925), Tarih Vakfı Yurt
Yayınları, stanbul, 2003, s.162.
27
getirilerek azınlık hakları büyük ölçüde korunmu tur.51 Bu sonuçla iki ülke arasında
barı ortamına geçilmi ti. Atatürk ve Venizelos’un, iki kom u devletin dü manca
de il, dostça ya amalarının daha yararlı olaca ını sezmelerinin ve bunu iyi niyetle ve
yüreklilikle ortaya koymalarının yanı sıra, Do u Akdeniz’de bir güvenlik ve dostluk
kurma giri iminde bulunan talya’nın Ankara ile Atina’yı yakla tırıcı çabalarının bu
barı ortamına geçilmesinde rolleri olmu tur.52
4. tilafnamenin Yunan Meclisinde Görü ülmesi ve
Onaylanması
Böylece iki yıl süren ve aslında somut olarak 1923 yılında ba layan bir dizi
görü me maratonundan sonra gerçek Türk-Yunan uzla ması yolu artık açılmı tı.
Venizelos, vatanında pek çok kırgınlı a ve tepkiye neden olarak, artık hedefine
ula mı tı. Mülteciler ve onların siyasi temsilcileri, özgürlükçü parti üyelerini
sinirlendirmi ti. Bu anla ma onlar için haklarından ödün verme anlamına geliyordu
ve Yunan Hükümetinin bunu yapmaya hakkı olmadı ını dü ünüyorlardı. Di er
taraftan Venizelos, devletin böyle bir yasal zorunlulu u olmadı ı kanısında ısrar
ediyordu.53
16 Haziran 1930 günü toplanan Yunan Dı i leri Komisyonu Venizelos’un
itilafname hakkında uzun bir açıklamasını dinlemi ti. Venizelos burada smet
nönü’den kendisine gelen mektubu da okumu tu. Mektupta Ankara’ya davetinin
tekrarlandı ını, itilafın uygulanabilir oldu unu, bu nedenle onaylanaca ını
umdu unu aktarıyordu. Venizelos bu mektubun, itilafnamenin genel çıkarlar
do rultusunda oldu unu ortaya koyması nedeniyle meslekda larının yaygaralara
kulak vermemelerini istiyordu.54 Liderlerden Kafandarakis, Çaldaris, Kondilis ve
Zaviçanos itilafa kar ı konu malar yapmı lar ve red oyu vereceklerini açıklamı lardı.
17 Haziran 1930 günü Meclise sevk edilen itilafname hakkında Hükümetin olumlu
51
52
53
54
Türel Yılmaz, “Türkiye-Yunanistan Arasındaki Mübadele Sorunu ve Batı Trakya Türklerinin
Azınlık Haklarını Koruyan Antla malar (Lozan Barı Antla ması ve Sonrası)”, Askeri Tarih
Bülteni, Sayı 46, ( ubat 1999), Ankara, 1999, s.27.
Önder, Nüfus Mübadeleleri, s.153.
Karamanlis, Venizelos, s.85.
C. 18 Haziran 1930, s.3.
28
görü ü okunmu tu. Venizelos 18 Haziran görü melerinde yaptı ı konu mada açık bir
itirafta bulunuyordu:55 Bizzat Yunanistan’ın Lozan Mübadele itilafnamesini ihlal
etti ini, son itilafname ile iki kom u memleketin ili kilerinin kuvvetlendirilmekte
oldu unu, Türkiye ile Yunanistan’ın ortak çalı masının Balkan barı ının esasını
olu turdu unu söyleyen Venizelos konu masının sonunda Türkiye ile ilgili
görü lerini açıklarken; Bugün Türkiye’nin mütecanis milli bir devlet oldu unu, iki
memleketin görü melerinden memnun kaldı ını, Türkiye’de yapılmakta olan
inkılapları büyük bir teveccühle ve hayranlıkla izledi ini, yeni bir Türk-Yunan
devrinin açıldı ını bildirmi ti.
22 Haziran 1930 günü Muhacir te kilatı tarafından Trianon tiyatrosunda bir
miting düzenlenmi ti. Türk-Yunan itilafnamesi aleyhinde düzenlenen mitingde
Muhtelit Mübadele Komisyonunun tarafsız üyelerinin mübadil mallarının takasını
öngören kararı ele tirilmi ti. Mitinge anti Venizelistler de katılmı lar, yalnız
itilafnameyi ele tirmekle kalmamı lar, Venizelos aleyhinde tezahürat ve hakaretlerde
bulunmu lardı. Selanik muhacir te kilatının bu mitinge katılmadı ı ve mitingin
muhacir te kilatlarının tamamını temsil etmedi i belirtilmi ti. Mecliste yapılan
görü melerde muhacir mebuslardan Çi dem o lu, itilafnamenin onaylanmasına kar ı
oldu unu belirterek, muhacirlerin haklarının korunması için gerekti inde zor
kullanacaklarını belirtmi ti. Bu tehdit üzerine kürsüye gelen Venizelos, Çi dem
o lunun bu konu ma ile muhacirleri istismar etti ini açıklamı tı. Çi dem o lu tekrar
kürsüye gelerek Venizelos Hükümetinin muhacir hak ve çıkarlarına hıyanet etti ini,
konuyu incelemeden hafife alarak feda etti ini ileri sürüyordu. Bu arada muhalif
liderler dosyadaki evrakı tam inceleyemediklerini ileri sürmü ler ve görü meler 24
Haziran gününe ertelenmi ti.
Hükümet çevrelerinde yapılan de erlendirmeler itilafın 35-46 oy dı ında
büyük bir ço unlukla onaylanaca ını gösteriyordu. Venizelos 24 Haziran 1930
sabahı yaptı ı açıklamada:56 itilafname oylanırken ekseriyet usulünün uygulanmasını
isteyece ini, kendi partisine mensup mebuslardan mecliste bulunmayanlar ile aleyhte
55
56
C. 19 Haziran 1930, s.3.
C. 25 Haziran 1930, s.3.
29
oy verecek mebusların partiden ayrılmı sayaca ını bildiriyordu. Yunan meclisinde
üç gün süren gürültülü tartı malardan sonra oylama 26 Haziran 1930’da yapılacaktı.
Muhalefet liderleri oylama öncesinde yaptıkları konu malarla mebusları etkilemeye
çalı mı lardı: Terakkiperver partisi lideri Kafandarakis; Bu itilafname ile
Türkiye’nin Yunanistan’a kar ı her türlü yazılı taahhütten kurtuldu unu, Rum
azınlı ı hakkında itilafnamede hiçbir kayıt bulunmadı ını söylemi ti. Milli
Cumhuriyetperver partisi lideri General Kondilis; Venizelos’u Yunanistan için büyük
bir felaket olan Lozan’ı imzaladı ı için ele tirmi ti. Kondilis, Yunanistan’ın
Anadolu’da u radı ı ma lubiyeti ba ka bir araçla telafi etmek mümkün iken Lozan
Muahedesinden sonra bu ikinci itilafnamenin Yunan çıkarları için tarifi imkansız
ikinci bir felaket olu turdu unu sözlerine eklemi ti. Kondilis konu masının sonunda;
Türk-Yunan dostlu unun gerekli oldu unu, Türkiye’nin imdiki rehber ve liderleri
ile medeniyet yolunda büyük geli meler kaydetti ini, bunları hayret ve takdirle
izledi ini vurgulamı , buna ra men Yunanistan’ın çıkarları için red oyu verece ini
bildirmi ti.
Muhalefet liderlerinden sonra söz alan Venizelos üç saat kadar süren
konu masına ba larken:57 “Unutmayınız ki görü meler esnasında Türkiye galip
vaziyette idi. Türkiye’yi galibiyetinin kendi ruhundaki gurur ve ereften feragat
etmeye zorlamak mümkün de ildi” sözleri ile Lozan gerçe ine dikkat çekiyordu.
Venizelos konu macılara cevap olarak; “ stanbul Rumları için ayrı bir itilafnameye
gerek olmadı ını, iki taraf ili kilerinin geli mesi için Ekim’de yapılacak Ankara
ziyaretinin stanbul Rumları için en önemli zaman oldu unu” söylüyordu Venizelos,
“Deniz Silahlarının sınırlandırılması konusunda Türk Hükümetinden teminat
aldı ını, bu itilafname ile Türkiye ve Yunanistan için Milletler Cemiyetinde daha
erefli bir mevkiin hazır olaca ını, Türkiye’nin Lozan uyarınca belirlenen Rum
azınlı ın hukukuna hürmet edece i kanaatinde oldu unu” açıklıyordu. Venizelos
konu masının son bölümünde; “Balkan sulhünün temel dayana ının Türk-Yunan
itilafnamesi oldu unu, Anadolu seferine o zamanki artlar içinde Yunanistan’ın
erefini korumak için giri tiklerini belirtiyor ve muhaliflerin kendisinden sonra sefere
57
C. 27 Haziran 1930, s.4.
30
neden devam ettiklerini” soruyordu. Bundan sonra kürsüye gelen halk partisi Lideri
Çaldaris, Venizelos’a cevap olarak. Bu sefere devam etmeden önce, anla mak
istedikleri halde Türklerin buna yana madıklarını” söylüyordu. Görü meler sonunda
yapılan oylama sonucu oturuma katılan 216 mebustan 191 inin kabul, 19 unun red
oyu kullandı ı açıklanıyordu. Böylece Türk-Yunan mübadele itilafnamesi 26
Haziran 1930 tarihinde Yunan Meclisi tarafından onaylamı tı.
Yunan Senatosu da 27 Haziran 1930 günü toplanarak itilafnameyi
görü mü tü. Buradaki oylamadan önce Venizelos yaptı ı konu mada: nönü’nün
Lozan görü melerinden bu yana göstermi oldu u siyasi yetene ine de inmi ve;58
“iki memleket arasında olu an hayırlı yakınla manın sa lanmasında bu büyük
insanın göstermi oldu u uzla macı tutumun en önemli etken oldu unu” belirtmi ti.
Bu konu madan sonra yapılan oylamada Senato oybirli ine yakın bir ço unlukla
itilafnameyi onaylamı tı.
M. Venizelos Atina Büyükelçisi Enis Akaygen’i davet ederek “itilafnamenin
büyük bir ekseriyetle Yunan parlamentosunda onaylandı ını resmen tebli etmi ve
durumu smet Pa a ile Tevfik Rü tü Beye bildirmesini” rica etmi ti.59
Venizelos, Türk-Yunan ili kilerinde yeni bir dönem açacak olan giri imi
ba latmak için uygun zaman oldu unu anlamı tı. Ayrıca halkın onayını alarak bu
uzla mayı desteklemek istiyordu. Böylece Ankara’yı ki isel olarak ziyaret etme ve
bir dostluk anla ması imzalama iste ini Türk Hükümetine açıklamı , bu iste e
co kulu bir ekilde kar ılık almı tı.60
1930 antla ması iki taraf arasındaki buzları kırmı , Türk-Yunan ili kilerinde
birdenbire yeni bir dönem meydana getirmi ti. Türk hükümeti samimi bir dostlu un
temellerini atmak için harekete geçerken Yunan Ba bakanı Venizelos da,
anla mazlı ı yeni bir devrenin ba langıcı saydı ını açıklamı tı. Böyle bir ortamda
Türk Hükümeti Venizelos’u Türkiye’ye davet etmi ti.61
58
59
60
61
C. 29 Haziran 1930, s.1.
C. 28 Haziran 1930, s.3.
Karamanlis, Venizelos, s.85.
Armao lu, Siyasi Tarih, s.326, 327.
31
tilafnamenin imzalanmasından sonra smet nönü ile Venizelos arasında yeni
bir mektupla ma süreci ya anmı tı. smet nönü mektuplarında; “Ekim ayında
Venizelos’un Ankara’ya yapaca ı ziyarette daha sa lam bir zemin üzerinde ortak
çalı ma yapılarak samimi bir dostlu un temellerinin olu turulaca ını ifade etmi ti.62
Venizelos verdi i cevapta; “bu itilafnameyi Do u için yeni bir devrin ba langıcı
olarak kabul etti ini, Ankara’ya davetini büyük bir memnuniyetle gerçekle tirmek
niyetinde oldu unu belirtmi ti.
C. Türkiye ile Yunanistan Arasında Yeni Anla malar çin
Hazırlık Dönemi
10
Haziran
1930
tarihinde
Ankara’da
Mübadele
tilafnamesinin
imzalanmasından sonra iki ülke arasında yeni anla maların yapılabilmesi için
heyetler arasında kar ılıklı giri imler ba lamı tı. Özellikle Venizelos’un Ankara
davetini kabul etti ini açıklaması anla malar için olumlu bir ortam hazırlıyordu.
tilafname henüz onay safhasında iken Türkiye ile Yunanistan arasında bir dostluk
misakı ve deniz silahlarının deniz kuvvetleri arasında e itlik esasına dayanılarak
sınırlandırılmasına
ait
anla maların
yapılması
için
yakında
görü melere
ba lanacaktı.63 Venizelos 20 Haziran 1930 günü sonbaharda yapaca ı Ankara
ziyareti ile ilgili olarak u açıklamayı yapmı tı.64
“Lozan muahedesinin tatbiki dolayısıyla çıkan ihtilafların hallinden
dolayı pek memnunum. Bu itilaf sayesinde arazi meselesi halledilmi ve
asırlardan beri devam eden ihtilaflara nihayet verilmi tir. Bu muahede ile iki
hükümet arasında açılan yeni devir yakında bir dostluk muahedesi ile kuvvet
bulacaktır. Gelecek sonbaharda Ankara’yı ziyaret ederek Türkiye Cumhuriyetinin
mukadderatını idare eden ve Türkiye’nin inki afı, dahili ıslahatı için büyük bir
gayretle çalı an reislerle görü meye muvaffak olaca ım”.
Bu günlerde Yunanistan Hariciye Encümeni Türkiye ile Yunanistan arasında
iktisadi bir itilaf imzalanması hakkındaki kanun layihasını görü erek onaylamı tı.
62
63
64
C. 28 Haziran 1930, s.3.
C. 18 Haziran 1930, s.3.
C. 20 Haziran 1930, s.2.
32
Encümen ayrıca hükümetin bu konuda takip etti i siyaseti de benimsemi ti.65 17
Temmuz 1930 günü Türkiye ile Yunanistan arasında mevcut muvakkat ticaret
mukavelesi altı ay uzatılmı tı. Bu konuda Yunan Dı i leri Bakanı ile Türkiye’nin
Atina Büyükelçisi arasında mektup teatisi ile durum tespit ediliyordu.66 Mektup
teatisinin sonucu 27 Temmuz 1930 tarihinde Dı i leri Bakanlı ı ve Ba bakanlı a
yazı ile bildirilmi ti.67
ki ülke arasındaki ili kileri olumlu etkileyen olaylardan biri de Yunanistan’ın
Cenevre konferansına gönderdi i muhtıra idi. Bu muhtırada Türkiye’nin Avrupa
Federasyonuna katılmasının Yunanistan’da sempati ile kar ılanaca ı belirtiliyordu.
Atina Büyükelçisi Enis Akaygen bu nedenle Venizelos ve Mihalakopulos’u ziyaret
ederek te ekkür etmi ti.68 Cemiyeti Akvamın 14 Eylül 1930 da Cenevre’de yapaca ı
toplantıda Venizelos, Türkiye’nin Avrupa Birli ine dahil olması ile ilgili teklifini
tekrarlayacaktı.69
Türkiye
ile
Yunanistan
arasında
deniz
kuvvetlerinin
sınırlandırılması için bir anla ma yapıldı ı 5 A ustos 1930 tarihli Avrupa
gazetelerinde yer alıyordu. Ancak Ankara’da hükümete yakın çevreler, Türkiye ile
Yunanistan arasında e itlik olu tu unu, henüz bir anla ma imzalanmadı ını
bildiriyorlardı.70 Türkiye ile Yunanistan arasında halen görü meleri devam eden
Dostluk, Hakem ve Deniz Kuvvetlerinde e itlik, Ticaret, kamet gibi anla malar
Venizelos ve Dı i leri Bakanının Ankara ziyareti esnasında imzalanacaktı. Deniz
kuvvetlerinin e itlik esasları kar ıla tırıldıktan sonra konunun teknik yönleri ile
Deniz Bakanlıkları ve Ankara’ya gönderilecek bir heyet ilgilenecekti.71
Venizelos’un Ankara ziyaretinde kesinle ecek olan Türk-Yunan Ticaret
anla ması için görevlendirilen Yunan temsilciler 29 A ustos’da Atina’dan hareket
etmi ler ve 30A ustos günü stanbul’a ula mı lardı.
65
66
67
68
69
70
71
C. 22 Haziran 1930, s.3.
C. 17 Temmuz 1930, s.3.
B.C.A.: Yeni tilaf Notasının Teatisi, 27 Temmuz 1930, 030.10 254.712.18.
B.C.A.: Türkiye’nin Avrupa Federasyonuna Katılması hk., 3 A ustos 1930, 030.10 254.712.20.
C. 14 Eylül 1930, s.3.
C. 6 A ustos 1930, s.1.
C. 8 A ustos 1930, s.3.
33
Heyet ba kanı Diyamontopulos yaptı ı açıklamada:72
“Yunanistan’ın Türkiye’ye 1 Milyon drahmi de erinde i lenmi mal ihraç
etti ini, Türkiye’nin ise Yunanistan’a ham madde ve hububat olarak 300 milyon
drahmi de erinde ihracat yaptı ını, Yunanistan’ın buna bir itirazının olmadı ını,
ancak i lenmi mal ihracatında kolaylık gösterilmesini isteyeceklerini” söylüyordu.
Ankara ziyareti ile ilgili olarak Venizelos’tan yeni bir açıklama gelmi ti. 4 Eylül
1930’da Paris’te yapılan bu açıklamaya göre Venizelos:73 “2 Ekimde Türkiye
ba kentinde bulunaca ını, Türkiye ileri gelenleri ile yapılacak görü meler sonunda
Türkiye-Yunanistan ili kilerinin bir kat daha sa lamla aca ını” belirtiyordu. Ekim
ayının ilk günlerinde Venizelos’un Ankara ziyareti ile ilgili programı netle meye
ba lıyordu. Ziyaretin 20 Ekim 1930 tarihinde gerçekle ece i söylenmekte ise de
hareket günü Ankara’da taraflar arasında devam eden görü melerin sonucuna ba lı
olacaktı. Sekiz gün olarak planlanan ziyaretin 4 gününde Venizelos Ankara’da
kalacaktı. Ba bakan smet nönü ve di er üst yöneticilerle görü ecek olan Venizelos,
görü meler
sonuçlanırsa,
Ticaret
ve
kamet,
Deniz
Kuvvetlerinin
e itli i
mukavelelerini imzalayacaktı. Aksi takdirde yalnız dostluk misakı imzalanacaktı.74
Ziyaret öncesinde Venizelos’un açıklamalarına bir yenisi ekleniyordu. 14 Ekim 1930
tarihinde Yunan istiklal mücadelesi kahramanı General Celocotrovis’in kemiklerinin
nakli nedeniyle Tripolis’te düzenlenen törende konu an Venizelos:75
“Türklerle aramızda yedi asırdır süren mücadele ve muhakeme bitiyor. Son
karar Lozan Antla ması ile verilmi oluyor. Kendi hesabıma istinaf arzusunda
de ilim. Size de böyle yapmanızı tavsiye ederim.”. 20 Ekim tarihine gelindi i halde
Venizelos’un ziyaretinin gerçekle memesinin bu tarihlerde Macar Ba vekilinin
Ankara ziyareti ile ba lantılı oldu u, Venizelos’un Kont Behlen ile kar ıla mak
istemedi i basına yansımı tı. Yunan Dı i leri Bakanı Mihalakopulos, iki stanbul
gazetesinin bir müddetten beri yazıları ile Rum unsuruna hücum ettiklerini, ancak
bunların Türk-Yunan dostlu unu etkilemeyece ini, Venizelos’un yakında Ankara’yı
72
73
74
75
C. 1 Eylül 1930, s.3.
C. 5 Eylül 1930, s.3.
C. 5 Ekim 1930, s.3.
C. 15 Ekim 1930, s.3.
34
ziyaret edece ini bildirmi ti.76 Ziyaretin gecikmesi ve basında yer alan çe itli
yorumlar nedeniyle Atina Büyükelçisi Enis Akaygen durumu ö renmek üzere
Mihalakopulos’u ziyaret etmi ve görü meden sonra yaptı ı açıklamada; Ticaret,
ikamet ve konsolosluk görü melerinin Ankara’da ayın 25’ine kadar son bulmasının
kesin oldu unu, bu nedenle Venizelos’un ziyaretini ertelemesi için herhangi bir
sebebin bulunmadı ını söylemi ti.
Venizelos’u getirecek olan sava gemisinin zmit’e gelmesi, Venizelos’un
oradan Ankara’ya gitmesi planlanmı tı. Nedeni, geminin stanbul’a gelmesi halinde
Patrikle görü me zorunlulu unun do ması, bunun da Türkiye tarafından ho
kar ılanmayaca ı kaygısıydı. Türkiye, geminin stanbul’a gelmesine bir itirazının
olmadı ını bildirince program bilinen ekli ile uygulanacaktı.
Venizelos’un Patrik ve Yunan toplulu u temsilcileri ile görü ememe pahasına
Türkiye’nin hassasiyetine saygı göstererek, stanbul’a u ramadan yolculuk yapmayı
tercih etmesi jestine kar ılık olarak Türk hükümetinin Venizelos’un çekincelerini
ortadan kaldırarak stanbul’u ziyaret etmesi için davette bulunmu olması77 iki ülke
arasındaki diplomasiye ilginç bir örnek olu turmu tu.
Böylece Türkiye, Yunanlıların ( stanbul Rumlarının) ve Patri in ülke için
herhangi bir tehdit olu turmadı ını kastetmi oluyordu.78*
Enis Akaygen’den Ankara görü meleri ile ilgili olumlu haberler alan
Mihalakopulos durumu Venizelos’a bildirmi ti. Bunun üzerine Ankara’daki
görü melerin sonuçlanaca ı ümidi ile Venizelos’un 25 Ekim 1930 günü Atina’dan
hareketle Ankara’ya gitmesi kararla tırılmı tı.79
76
77
78
*
79
C. 21 Ekim 1930, s.1.
Karamanlis, Venizelos, s.85.
Evanti Hacivasileios, Elefteros Venizelos, Türk-Yunan Yakınla ması ve Balkanlarda
Güvenlik Problemi (1928-1931), Balkan Enstitüsü Yayını, Selanik 1999, s.81.
Selanik Aristotelis Üniversitesi Siyaset ve Kamu Bölümü Mezunu Olup Halen Atina Üniversitesi
Tarih Bölümünde Ö retim Üyesidir.
C. 22 Ekim 1930, s.1.
35
25 Ekim günü Venizelos'un resmi ziyaret programı belli oluyordu.80 Buna
göre; Venizelos ve Yunan heyeti, ayni gün saat 17:30 da özel bir trenle Ankara’ya
hareket edeceklerdi. 27 Ekim sabahı Ankara’ya ula acak olan Venizelos’un Ankara
programı 1 Kasım gününe kadar devam edecekti. Aynı gün stanbul’a hareket edecek
olan heyet stanbul’a ula tı ı gün Elli Kruvazörü ile Yunanistan’a dönecekti. 25
Ekim 1930’da Türk-Yunan Ticaret mukalvelenamesi Ankara’da parafe edilmi ti.81
Venizelos’un imzalayaca ı Deniz Kuvvetlerinde e itlik protokolünü kapsayan
beyanname konusunda Atina’dan hareketinden önce anla ma sa lanmı tı.82
D. Venizelos’un Türkiye’yi Ziyareti
25 Ekim günü Venizelos, 1929 Temmuzundan itibaren yeniden Dı i leri
Bakanı olan Mihalakopulos’la birlikte denizden Türkiye’ye açılmı lardı.83
Venizelos ve beraberindeki heyet için ön kar ılama 26 Ekim 1930 günü saat
15:30 da Marmara açıklarında görevliler tarafından yapılmı tı. Misafirler planlandı ı
ekilde saat 16:00 da Haydarpa a’ya gelmi lerdi. Kalabalık bir seyircinin bulundu u
gar Türk ve Yunan bayrakları ile süslenmi ti. Yunanlı gazetecilerin “Zito Mustafa
Kemal, Zito Venizelos” eklindeki tezahüratlarına halk “Ya a” sesleri ile katılmı tı.84
Heyet bu ortam içinde karaya çıkıyordu. Venizelos’u stanbul Valisi Muhittin Bey,
Polis Müdürü Ali Rıza Bey, Atina Elçisi Enis Akaygen ve di er görevliler
kar ılamı lardı. Kısa bir süre garda dinlenen Venizelos, zamanının kısıtlı oldu unu
söyleyerek basına açıklama yapmamı , saat 17:30’da da özel bir trenle Ankara’ya
hareket etmi ti.85
Türk Hükümeti Venizelos’a parlak bir kar ılama töreni hazırlamı , onu
uluslararası çapta büyük bir lider ve Türk-Yunan dostlu unun mimarı olarak
kar ılamı lardı.86
80
81
82
83
84
85
86
Ziyaret programının ayrıntıları için Bkz. A.M.D.P. Cilt II, Belge No: 17, Kültür Bakanlı ı 1981,
Ankara, s.173-176
C. 25 Ekim 1930, s.3.
C. 27 Ekim 1930, s.3.
Karamanlis, Venizelos, s.85.
C. 27 Ekim 1930, s.1.
C. 27 Ekim 1930, s.2.
Karamanlis, Venizelos, s.85.
36
Venizelos’u Ankara’ya getiren tren 27 Ekim 1930 günü saat 09.50 de gara
girmi ti. Kar ılamada Ba vekil smet nönü, Dı i leri Bakanı Tevfik Rü tü Aras ve
di er görevliler bulunmu tu. Bayraklarla ve büyük çiçeklerle donatılmı garda bir
sütun üzerinde Yunan harfleri ile “kolos litate” (Safa Geldiniz) cümlesi yazılı idi.87
Venizelos, kar ılamadan sonra saat 11:00’de de smet nönü’yü ziyaret etmi ti.
Dı i leri Bakanlı ınca Hariciye kö künde düzenlenen ö le yeme inde Venizelos,
smet
nönü, Mihalakopulos ve Tevfik Rü tü Aras e leri ile birlikte hazır
bulunmu lardı. Ayrıca Muhtelit Mübadele Komisyonu Türk Heyet reisi Kamil Bey,
Atina Elçisi Enis Akaygen ve Cumhurba kanlı ı Genel Sekreteri ile di er görevliler
de yeme e katılmı lardı.
27 Ekim 1930 ak amı saat 20:30’da misafirler için smet nönü’nün Ankara
Palas’taki daveti gerçekle mi ti. Burada ilk konu mayı yapan smet nönü:88 “TürkYunan yakınla ması hakikatte Lozan konferansının toplandı ı zaman ba lar. Orada
sizinle benim idare etmi
oldu um çetin ve güçlüklü müzakereler, bu suretle
aramızda aylarca muhafaza etti imiz temas, birbirimizi tanımak, anla mak ve
sonuçta uzla mak fırsatı vermi tir.” sözleri ile dostlu un temellerinin Lozan’da
atıldı ını açıklamı tı. smet nönü Mübadele tilafnamesine de inerek; “10 Haziran
tarihli mukavele Türkiye ve Yunanistan’ın gerçek menfaatlerinin tamamiyle
anla ılmasından do an bu yumu ama e iliminin ilk meyvesi oldu” ifadesi ile ula ılan
noktayı belirtmi ti. smet nönü Türk-Yunan dostlu unun etkinli ini de u sözleri ile
vurgulamı tı. “Türkler ve Yunanlıların her hususta, Balkanlarda ve aynı büyük
menfaatlere sahip oldukları Akdeniz havzasında anla maya ve birlikte çalı maya
mecbur oldukları kabul edilmelidir.” Venizelos verdi i cevapta öncelikle geli amacını
açıklamı tı:89 “Davetinize icabette kusur etmedim. Bu hareketle Yunanistan'ın Lozan
Muahedesini, arazi statükosunun iki devlet arasında kesin bir düzeltme olarak kabul
etmesi konusundaki kati kararını göstermek için geldim.” Türkiye ve Yunanistan'ın
bölgedeki etkin rolüne de inen Venizelos
u de erlendirmeyi yapıyordu:
“Birle erek Balkan sulhunun ve hatta Avrupa sulhunun sa lam bir dayana ını
87
88
89
C. 28 Ekim 1930, s.1.
A.M.D.P., Cilt II, s.177,178.
A.e., s.179-181.
37
olu turabiliriz. Balkan Misakından ümitvarız. Fakat bu mirlik olu madı ı müddetçe
ve olu uncaya kadar Türkiye ve Yunanistan'ın hiçbir
ekilde kar ı kar ıya
gelmeyeceklerini bilmeleri çok önemlidir.” Venizelos 1930 Balkan Oyunlarında
Türklere duydu u hisleri belirtirken: “Atletlerinizin bir muvaffakiyetini ilan için
stadyuma çekilen asil Türk Milletinin bayra ını görünce on binlerce halk tek bir insan
gibi aya a kalkarak bayra ınızı selamladılar” demi ti.
27 Ekim 1930 günü saat 16:30 da Venizelos, Atatürk tarafından kabul edilmi ti.
Bu kabulde Dı i leri Bakanı Tevfîk Rü tü Aras da hazır bulunmu tu.90 Görü me
hakkında bir açıklama yapılmamı ise de, geçmi ten hiç bahsedilmedi i, gelecekten,
iki kom u ve dost hükümetin ortak ili kisi ve özellikle Yakın Do u
ile ilgili
konuların görü üldü ü basına yansıyordu. Venizelos, görü meden sonra aynı özeni
göstererek u açıklamayı yapmı tı:91
“Gazi Mustafa Kemal ile ilk defa görü tüm. Kendileri hakkında ifade
edilecek hayranlık ve takdirler bütün dünyada defalarca tekrar edilmi tir. Kendilerini
imdiye kadar kudretli bir asker olarak tanırdım. Bu görü memde ayni zamanda
yüksek bir siyasetçi oldu unu da gördüm ve görü meden mutlu çıktım. Dı i leri
Bakanımla beraber üzerinde ısrarla duraca ımız bir nokta daha vardır ki o da
hükümetinizle gerçekle mi olan görü melerde genel fikir ve dü üncelerin zatı
alileri tarafından onaylanmı olmasıdır.”
Görü me esnasında Atatürk, Yunan ordusunu takdir edince; Venizelos bundan
çok duygulanmı , bunu Yunanistan’da açıklayabilir miyim diye sormu ve Atatürk de
olumlu cevap vermi ti.92
Venizelos yaptı ı açıklamada Türk askerinden bahsederken; “ ki üç sene önce
görmü olsaydım kıskanırdım. Fakat imdi dost bir milletin askeri oldu u için iftihar
ediyorum” demi ti.93
90
91
92
93
C. 28 Ekim 1930, s.3.
“Yunan Ba vekili Mösyö Venizelos Ankara’da”, Ayın Tarihi, Cilt.23-24, Sayı 79-81, (1930
Kasım), s.6740. C. 28 Ekim 1930, s.4.
Asım Us, 1930-1950 Atatürk, nönü, kinci Dünya Harbi ve Demokrasi Rejimine Geçi
Devri Hatıraları, Vakit Matbaası, stanbul, 1966, s.10.
A.e., s.9.
38
29 Ekim 1930 ak amı Ankara'daki Türkoca ı'nda verilen baloya Yunanlı
gazeteciler de davetli idi. burada Atatürk bu gazetecilere bir demeç vermi ti. Hamdullah
Suphi Bey'in tercümesi ile gerçekle en demeç öyleydi :94
“Yunan gazetecilerini görmekle bahtiyarım. Matbuat hükümetlerin siyasetleri
üzerinde vasi miktarda icrayı tesir eden büyük bir kuvvettir. Atina'da Balkan
Konferansına giden Türk Murahhasları avdetlerinde Yunan ahalisi ve matbuatı
tarafından ne kadar hararetli bir istikbale mazhar olduklarını bana söylediler.
Memleketinize avdet etti iniz zaman burada gördü ünüz Türk Milletinin hissiyatı ve
Türk Milleti tarafından Yunan murahhaslara yapılan hüsnü kabul ve hüsnü istikbal
hakkındaki intibalarınızı yazmanızı rica ederim. ki millet arasında vasi bir te riki
mesai sahası vardır. Ben ahsen bu iki millet arasında te riki mesaiye tamamen
taraftarım. Nasıl ki siz de bizzat buna ahit oldunuz. Türk Milleti de ayni arzu ve
telakkiye i tirak etmektedir.”
E. Türkiye ile Yunanistan Arasında Yeni Anla maların
mzalanması, Ziyaret ve Açıklamalar
1. mza Töreni
Türkiye ile Yunanistan arasında Dostluk, Tarafsızlık,Uzla ma ve Hakem
Muahedesi ile Deniz Teslihatı protokolü 30 Ekim 1930 Per embe günü saat 19:30'da
Dı i leri Bakanlı ında imzalanmı tı.95 Törende hazır bulunanlar; Venizelos ve smet
nönü, T.Rü tü Aras ve Mihalakopulos, Atina Büyükelçisi Enis Akaygen, Ankara
Büyükelçisi M.Polihronyadis, Muhtelit Mübadele Komisyonu,Türk Reisi Tevfık
Kamil Bey, Komisyonun tarafsız üyeleri Protokol ve hariciye görevlileri idi.
Önce smet nönü, Venizelos, T.Rü tü Aras ve Mihalakopulos tarafından
Dostluk Tarafsızlık, Uzla ma ve Hakem Anla ması ile Deniz Silahları protokolü
imzalanmı tı. Venizelos, heyecanlı bir atmosfer içinde, halkının da ortak oldu u
co ku ile uluslararası onayları almı olarak bu anla maları imzalamı tı.96 mzadan
sonra ilk konu mayı Venizelos97; “Bu itilafın iki dost milletin ili kilerinde verimli ve
hayırlı olmasını temenni ederim. Felsefe yapmıyorum,artık dünya akıllanmı tır. Bu
94
95
96
97
A.S.D., Cilt III, A.K.D.T.Y.K. Ankara, 1989, s.129.
“Venizelos Ankara’da”, Ayın Tarihi, s.6737-6739, C. 31 Ekim 1930, s.3.
Karamanlis, Venizelos, s.85.
“Venizelos Ankara’da”, Ayın Tarihi, s.6738, C. 31 Ekim 1930, s.3
39
muahedeyi yapmak için sarfetti imiz mesai bütün heba olsaydı insanlı ın aklı
seliminden üphe edecektim.” demi ti.
smet nönü de buna kısa bir kar ılık vermi ti: “M.Venizelos'a te ekkürle
ayni hisler ve kanaatlerle mukabele ediyorum. Ve imza etti imiz muahedenin
kıymeti, akdine hakim olan dü üncededir.” Kısa konu malar ve alkı lardan sonra
ikamet Ticaret ve Seyri Sefain muahedesi Tevfık Rü tü Bey ve Mihalakopulos ile
Türk ve Yunan yetkililer tarafından imzalanmı tı.
2. Anla maların Esasları
Türkiye Cumhuriyeti ile Yunanistan Hükümeti arasında aktedilen Dostluk
Tarafsızlık Uzla ma ve Hakem Muahedesi toplam 28 maddeden olu up a a ıdaki
ana esasları kapsıyordu.98
1 nci Madde : Taraflar, di erinin aleyhine hiçbir siyasi, ticari itilafa, birli e
dahil olmamayı pe inen kabul ediyorlardı.
2 nci Madde : Taraflardan biri barı çı tavrına ra men bir veya birkaç devletin
saldırısına u rarsa, di er taraf çatı ma devam etti i sürece tarafsız olmayı kabul
etmi ti.
3 ncü Madde : Taraflar bu anla manın ilgili maddelerinde yer alan uzla ma
kurallarına göre uzla mayı, adli e itli i ara tırmayı, uluslararası anla mazlıkların
çözümü için ba vurulan kurallara ve hakem mahkemelerine müracaat etmeyi kabul
etmi lerdi.
7 nci Madde: Taraflardan birinin di erine yapaca ı talep üzerine, anla manın
onaylanmasından sonra 6 ay içinde bir Daimi Uzla ma Komisyonu olu turacaktı.
Bu komisyonda ikisi taraflara ait, üçü tarafsız üçüncü devletlerin tebasından
toplam be üye bulunacaktı. Üyelerin görev süresi 3 yıl olacaktı. Anla manın di er
maddeleri uzla ma ve hakemlikle ilgili hükümleri açıklıyordu. Bu anla maya ek
98
Muahedenin ayrıntıları için Bkz. Düstur 3 Tertip, Cilt 12, s.73-85.
40
olarak hazırlanan Deniz Kuvvetlerinin Sınırlandırılmasına ait Protokol ise u esasa
dayanmı tı:99
Taraflar deniz silahlarının e it ekilde sınırlandırılmasını kabul etmi ler,
deniz silahlanması yönünde bo
yere masraf yapılmaması için mevcut deniz
kuvvetlerine yeni bir gemi ve silah alımı konusunda altı ay önceden birbirlerine bilgi
vermeyi taahhüt etmi lerdi.
Türkiye Cumhuriyeti ile Yunanistan Hükümeti arasında aktedilen kamet,
Ticaret ve Seyrisefain Mukavelenamesi toplam 36 madde ve eklerinden olu uyordu.
Mukavelename u esasları kapsıyordu :100
1 nci Madde : Taraflar iki ülke arasında ekonomik ili kileri geli tirmeyi kabul
etmi ler, kar ılıklı olarak tarafların kanunlarına uymak ko ulu ile her türlü ticaret,
seyahat ve ikameti taahhüt etmi lerdi.
2 nci Madde : Taraflardan birinin ülkesine ikamet amacı ile gelenler o
devletin iç güvenlikle ilgili kanunlarına uymayı kabul etmi lerdi.
3 ncü Madde : Taraflar bu anla madan yararlanacaklara kendi vatanda larına
ait ticaret ve vergi esaslarını uygulamayı kabul etmi lerdi.
4 ncü Madde : Tarafların tebaasından biri di er ülkenin kanunlarına uymak
ko ulu ile o ülkede yapaca ı ticareti ve istihdamı bizzat kendisi veya o ülke
vatanda larından birisinin aracılı ı ile yapabilecekti.
Mukavelenin di er maddelerinde; genel ticaret, kamet ve seyri sefain
esasları, mal ve hizmet mübadele esasları, kara, demir ve deniz yolu ile ta ıma
esasları, gar, liman ve benzeri tesislerin kullanılmasına ait esaslar ve bunların teknik
ayrıntıları yer alıyordu.
99
100
Düstur 3 Tertip, Cilt 12, s.86.
Mukavelenamenin ayrıntıları için Bkz. Düstur 3 Tertip, Cilt 12, s.115-173.
41
3. Venizelos'ıın Ankara Programını Tamamlaması
Türk-Yunan dostlu unun Ekim anla maları ile yeni bir boyut kazandı ı,
Venizelos'un ziyareti ve basın açıklamalarında görülüyordu.
Cumhuriyet Gazetesi yazarının: “Gazimiz hakkında fikrinizi tekrar
sorabilir
miyim” eklinde yöneltti i soruya Venizelos u kar ılı ı veriyordu :101 “Gazi için
mevcut olan telakki artık bütün cihana amildir ve benim fikrimi tekrar söylememe
gerek yoktur. Bunu bütün dünya o kadar tekrar etmi tir ki fazla söz kullanmaya
meydan kalmamı tır. Yalnız unu söyleyelim ki büyük bir asker olan Gazi'nin dünkü
resmigeçidi sivil kıyafetle takip etmesi bende fevkalade bir tesir yapmı tır.”
Venizelos ve Yunan Heyeti programlarını tamamladıktan sonra 31 Ekim 1930
ak amı Ankara'dan ayrılmı lardı.
smet nönü, Tevfık Rü tü Aras, di er yetkililer ve kalabalık bir halk
toplulu unun bulundu u u urlamada tren henüz hareket etmeden Venizelos
Fransızca olarak “Ya asın Türkiye” diye ba ırmı ve u urlayanlardan “Ya asın
Yunanistan” kar ılı ını almı tı. Venizelos ayrılmadan önce
smet
nönü’yü
Yunanistan'a davet etmi ti.102
1 Kasım 1930 günü Türk-Yunan anla maları ve görü melerine ait resmi
tebli
yayınlanmı tı. Tebli de:103 Venizelos'un Ankara'da be
gün kaldı ı,
Cumhuriyet Bayramı törenlerine katıldı ı, 10 Haziran Anla masının Türkiye ile
Yunanistan arasındaki maddi sorunları kati olarak halletti i ifade edilmi ti.
Tarafların Ekim anla maları için gösterdikleri çabaların, iki ülkenin Balkanlarda ve
Do u Akdeniz’deki iktisadi ve siyasi çıkarlarına tamamen uygun oldu u belirtilmi ti.
Ayrıca iki ülkede bulunan azınlıkların ülkelerin çıkarlarına uygun hareket etmeleri,
Türkiye ve Yunanistan arasındaki ili kileri güçle tirmeyecek bir dü ünceye sahip
olmalarının önemine de inilmi ti.
101
102
103
C. 31 Ekim 1930, s.3.
C. 1 Kasım 1930, s.3.
A.M.D.P., Belge No:18, s.182.
42
Ankara’da son derece sıcak kar ılanan Venizelos’un ziyareti sırasında
imzalanan 3 anla ma, 7 yıl önce sava an iki ülke arasında siyasal, ekonomik ve
askeri bir i birli i yaratırken, Türk-Yunan ili kileri tarihinde ilk kez bir dostluk
dönemini de ba lattı. Bu olumlu dostluk havası içinde Yunan Ba bakanının
Patrikhaneyi ziyaret etmesine kar ı çıkılmadı ve böylece dolaylı yoldan da olsa Türk
Hükümetinin Patrikhane ile olan sorunlarının sona erdi i mesajı verilmi oldu.104
4. Venizelos’un stanbul Programı ve Ayrılı ı
1 Kasım 1930 sabahı stanbul’a gelen Yunan Heyetine zaman açısından
uygun gelecek bir program hazırlanmı tı.
Bu program
Venizelos’un Vali Muhittin Bey’i ziyareti ile ba lamı ,
Ba papazı* ziyaret, Yunan Konsoloslu unu ziyaret, tarihi yerlerin ziyareti eklinde
devam etmi ve bir basın toplantısı ile sona ermi ti. Venizelos basın toplantısında
ziyaretini özetlemi ti:105 “Ankara’dan de erli intibalarda dönüyorum. Orada
olu turdu umuz eserler ka ıt üzerinde kalmaya mahkum ve basit eyler de ildir.
Aktedilen muahedeler Yakın Do u’da barı ı sa layacak ve iki ülkeyi mutlulu a
ula tıracaktır. Ankara itilafları Yugoslavya ve Rusya’ya kar ı de ildir. smet Pa a ve
ben deli de iliz, hudutlarımızın dı ına çıkan hiçbir emelimiz yoktur. “Venizelos 1
Kasım 1930 günü henüz Türkiye’den ayrılmadan önce Dı i leri Bakanı
Mihalakopulos ile birlikte smet nönü’ye bir te ekkür telgrafı çekmi ti.106
Venizelos’un Türkiye ziyareti devam ederken 1 Kasım 1930 günü TBMM nin
yeni dönem çalı maları ba lıyordu. Cumhurba kanı Atatürk TBBM.ni açı
konu masında Ankara görü meleri ve anla maların Türkiye ve Yunanistan açısından
104
*
105
106
Oran, Türk Dı Politikası, s.347.
Ba papazlık konusu: Muhtelit Mübadele Komisyonu etabli sıfatını ta ıyanlara bunu belirten bir
belge veriyordu. Fener Rum Patri ine bu belgenin verilip verilmeyece i, verilecekse hangi
ünvanla verilece ine ait belirsizlik nedeniyle resmi yazı malarda “Ba papaz” tabiri
kullanılıyordu. 1931 yılında iki ülkenin resmi makamlarını ve kamuoylarını me gul eden bu konu
muhtelit mübadele komisyonunun 17 Eylül 1931 günü yaptı ı açıklamada “patrik” ifadesi ile
sona erecekti. C.18 Eylül 1931.
C. 2 Kasım 1930, s.4.
A.M.D.P., Belge No. 19 (Çeviri) s.184.
43
önemini u cümlelerle açıklıyordu:107 “Kom umuz ve dostumuz Yunan Ba vekili ve
Dı i leri Bakanının Ankara’yı resmen ziyaretlerini özel bir memnuniyetle anarım.
Türkiye ile Yunanistan’ın büyük çıkarları artık birbirine kar ı olmaktan çıkmı tır. Bu
iki ülkenin samimi bir dostlukta kendileri için güven ve güç görmeleri tam
yerindedir.”
stanbul Valisi Muhittin Bey 2 Kasım 1930 tarihinde çi leri Bakanlı ına
çekti i telgraf ile;108 Venizelos ve beraberindeki heyetin stanbul programının
tamamlandı ını, 2 Kasım günü saat 19:15 te Elli Kruvazörüne gitmek üzere
Dolmabahçe’den ayrıldıklarını bildirmi ti.
Venizelos-Mihalakopulos ikilisi
smet
nönü ve Tevfik Rü tü Aras’a
çektikleri ayrı bir telgraf ile; ziyaretleri sırasında zmir’de meydana gelen sel
felaketinden dolayı geçmi olsun dileklerini iletiyorlardı. Aynı gün smet nönü ve
Tevfik Rü tü Aras ortak telgrafla te ekkür etmi lerdi.109
Tevfik Rü tü Aras, talya Ba vekili Mussolini’nin kendisine çekti i telgrafta,
Türk-Yunan anla malarından duydu u memnuniyeti bildirdi ini açıklamı tı.110
Venizelos, Türkiye’de kaldı ı süre içinde ikili görü melerinin ve ziyaretinin
öneminin altını çizme fırsatı elde etmi , bu açıklamalarından birinde Ankara
ziyaretini adeta özetlemi ti;111
“Bilindi ine göre Türkiye artık bir imparatorluk de ildir. Ayrıca
Yunanistan ise, iki ülke arasındaki anla malarla ulusal bütünlü ünü
tamamlamı tır. Bu ekilde uluslararası güçler açısından, iki ülke ili kilerinde yeni
bir dönem açılmı tır. Size samimi bir ekilde elimi uzatmak ve rekabetin artık
uzaklarda kalmı oldu unu açıklamak buraya gelme nedenimdir. Halklarımıza ve
elbette bütün Yakındo u halklarına kar ı inancım sonsuzdur, bu konu için (TürkYunan uzla ması) bir gün bize minnettar kalacaklardır. Balkan misakına
inanıyorum ve bu misakın bir gün gerçekle ece ine inanıyorum.”
107
108
109
110
111
A.S.D., Cilt I, s.387.
B.C.A.: Venizelos’un stanbul’a Geli i, 2 Kasım 1930, 030.10 254.712.27.
C. 4 Kasım 1930, s.3.
B.C.A.: Mussolin’den Alınan Telgraf hk., 10 Kasım 1930, 030.10 3237.598.12.
Hacıvasileios, Venizelos ve Balkanlar, s.81.
44
Venizelos, stanbul’daki Rumların durumu hakkında bir soruya kar ılık:
“böyle bir mesele yoktur, iki memleket arasında dostluk kurulunca bu mesele kendi
kendine yoluna girer” demi ti.112
Venizelos’un Türkiye’yi ziyaretinden itibaren Atina ve Ankara, bundan böyle
hedefi dengenin, barı ın ve güney Balkanlarda toprak rejiminin korunması olan ortak
bir cephe olu turduklarını ortaya koymu lardı. Bu konuda Yunan tutumu açıklamalar
ve belgelerle açıkça belirtilmi , benzer görü ler de Türk yetkililer tarafından
açıklanmı tı.113
F. Yeni Anla maların Yunan Meclisinde Görü ülmesi ve
Onaylanması
Dı i leri Bakanı Mihalakopulos 21 Kasım 1930 günü yeni anla maları
Meclise sevk ederken alkı lar arasında bir konu ma yapmı tı:114 Son senelerde
Türkiye ve Yunanistan tarafından imzalanan dokuz anla manın tamamlanmasını ve
bütünlenmesini sa layan yeni anla manın yalnız Türkiye ve Yunanistan için de il,
Avrupa, hatta dünya için çok önemli ve kıymetli oldu unu açıklayan Mihalakopulos,
bu anla maların Balkanlar ve Akdeniz havzasında bir takım felaketzede milletler için
uzun süreli bir barı
dönemi ya ataca ını vurgulamı tı. Mihalakopulos, Deniz
Silahları protokolü ve Ticaret Mukavelesi hakkında Yunan meclisine bilgiler
sunarken Dostluk, Tarafsızlık Uzla ma ve Hakem Anla ması için: “ben buna müspet
misak adını koydum” demi ti.
Yeni anla malar 21 Aralık 1930 günü Yunan meclisinde görü ülmü tü. Siyasi
liderlerden üçünün aleyhte, ikisinin lehte yaptı ı konu malar esnasında mecliste
gürültülü ve olaylı bir ortam ya anıyordu. Bu anla malara çok önem veren Venizelos
yaptı ı konu mada:115 “ ki memleket arasında açılan yeni devrin tarihi bir nokta
olu turdu unu, deniz silahları protokolünün iki tarafın elini ba lamadı ını, Ankara
seyahati ile Yunanistan’ın haysiyet ve erefinin yükseldi ini söylüyordu. Venizelos
konu masının sonunda; “Türk-Yunan görü melerinden dolayı ngiltere’nin kendisini
112
113
114
115
Us, Hatıralar, s.9.
Hacivasileios, Venizelos ve Balkanlar, s.99.
C. 22 Kasım 1930, s.3.
C. 22 Aralık 1930, s.1.
45
tebrik etti ini, Fransa ve Sırbistan’ın da aynı dü üncede olduklarını” bildiriyordu.
Konu malardan sonra oylamaya geçilmi
ve Yunan Meclisi yeni anla maları
onaylamı tı.
Yunan Senatosu 22 Aralık 1930 günü toplanarak yeni anla maları görü mü
ve onaylamı tı.116
G. Yeni Anla maların TBMM.nde Görü ülmesi ve
Onaylanması
22 Aralık 1930 günü saat 22:00 ye kadar devam eden Bakanlar Kurulu
toplantısında Türkiye ile Yunanistan arasında yapılan anla malar incelenmi ve
görü ülmek üzere TBMM.ne sevkedilmi ti.117 TBMM.nin 12 ubat 1931 tarihinde
yaptı ı toplantıda, Dostluk Tarafsızlık Uzla ma ve Hakem Anla ması ile buna ek
Deniz Silahları Protokolü görü ülüyordu.118 lk konu mayı yapan Tevfik Rü tü Aras:
Bu anla manın Türkiye ve Yunanistan açısından oldu u kadar Balkanlar, Akdeniz ve
Avrupa için özel bir önemi oldu unu, smet Pa a ile Venizelos arasında Lozan’da
ba layan ve iki ülke tarafından onaylanan siyasetin bir sonucu oldu unu bildirmi ti.
Tevfik Rü tü Aras; “Bu sonucun alınmasında Roma-Atina, Roma-Ankara, AnkaraAtina görü melerinde tarafların gösterdi i iyi niyet ve büyük çabaların etken
oldu unu söylemi ti. smet nönü ile birlikte en kısa sürede Atina’ya bir iadei ziyaret
yapacaklarını açıklayan Dı i leri Bakanı mebuslardan yeni bir devir açacak olan
kararlarını vermelerini istiyordu. Daha sonra yapılan oylamada, katılan 187 mebus
oy birli i anla mayı ve protokolü onaylamı tı.
TBMM.nin 2 Mart 1930 tarihli toplantısı ba lamadan önce Ba kanlık divanı,
Yunanistan Meclis Ba kanı’nın TBMM. Ba kanı’na gönderdi i telgrafı okutmu tu.
26 ubat günü gönderilen bu telgrafta Sophoulis; Türk-Yunan Dostluk Tarafsızlık
Uzla ma ve Hakem Anla ması ile Deniz Silahları protokolünün TBMM.nde
onaylanmasından dolayı duydu u memnuniyeti bildirmi ti.119
116
117
118
119
C. 24 Aralık 1930, s.3.
C. 22 Aralık 1930, s.3.
TBMM. Zabıt Ceridesi, Devre 3, Cilt 25, çtima 4, 28. nikat, s.35-37.
TBMM. Zabıt Ceridesi, Devre 3 Cilt 26, çtima 4, 31. nikat, s.3.
46
TBMM.nin 5 Mart 1931 tarihli toplantısında ise kamet Ticaret ve Seyrisefain
Anla ması görü ülmü tü. Herhangi bir konu ma yapılmayınca oylamaya geçilmi
katılan 265 mebusun tamamı oy birli i ile bu anla mayı kabul etmi ti.120
Yunanistan ve Türkiye’nin sergiledi i yakla ımlarla, iki ülke arasındaki en
tehlikeli uçurum a ılmı tı. Yüzyıllardır onlarda hüküm süren korkularından
(endi elerinden) arınmı olan iki ülke hükümetleri, di er diplomatik problemlere
yöneleceklerdir. Ba ka bir deyi le Yunanistan, Bulgaristan ile ili kilerine, Türkiye’de
olası bir Sovyet tehdidine kar ı kendisini güvence altına alacak bir sistemin
geli tirilmesine yöneleceklerdi. Bu ba lamda Venizelos ve Mihalakopulos’un
Ankara’yı ziyaret etmesinin ba lattı ı samimi atmosfer sayesinde, daha geni
diplomatik i birli i yapılması ihtimalini denemeye ve yarımadanın içinde bulundu u
durumla derinlemesine ilgilenmeye ba lamı lardı.121
1930 yılında imzalanan Türk-Yunan anla malarında, güç birli i ya da ortak
cephe olu turulması hakkında bir öngörü yoktu. Bu anla malar politik seviyede
güney Balkanlardaki sahne düzenini de i tirmi ti. Bu herhangi bir yasal
sorumluluktan de il, Yunanistan ve Türkiye’nin bölgedeki politik çıkar ortaklı ını
tanımalarından kaynaklanmaktaydı.122
H. 1930 Yılı çinde Türkiye-Yunanistan Mübadele
Anla masının Uygulanması ve Sonuçları
16 Temmuz 1930’da stanbul’da toplanan Türk gayrimübadiller kongresi
adına Ba kan ve stanbul Milletvekili Hüseyin Bey smet nönü’ye bir telgraf
çekmi ti. Bu telgrafta;123 Mübadele itilafnamesi imzalanırken smet nönü’nün
yaptı ı konu maya de inilerek gayrimübadil haklarının korunaca ından emin
oldukları bildirilmi ti.
120
121
122
123
TBMM. Zabıt Ceridesi Devre 3 Cilt 26, çtima 4, 32. nikat, s.15-19.
Karamanlis, Venizelos, s.128.
Hacıvasileios, Venizelos ve Balkanlar, a.g.e., s.99.
B.C.A.: Gayrimübadillere yapılacak tevziat hk., 10 Ocak 1930, 030.10 140.3, s.7.
47
Mübadele itilafnamesinin uygulanmasında ilk sorun Muhtelit Mübadele
Komisyonuna ba lı olan stanbul Tali Komisyonunun 2 A ustos 1930 tarihli tebli i
ile ortaya çıkmı tı. stanbul Rumlarına gayrimübadillik verilmesinin esaslarını
açıklayan bu tebli in tarafsız üyelerin alaca ı tedbirlerle da ıtılması istenmi ti. Türk
tarafı, koruyucu ve izleyici görevi olan tarafsızların da ıtıma karı mamaları
gerekti ini bildiriyordu. Sonuçta Yunan Dı i leri Bakanlı ı da ıtımın zabıta
memurlarınca yapılmasını öngören Türk teklifini kabul ettiklerini açıklamı tı.124
Muhtelit Mübadele Komisyonu Türk heyet ba kanı Tevfik Kamil Bey Batı
Trakya’da etabli belgelerinin da ıtımı için gerekli tedbirlerin alındı ını bildirmi ti.125
Buna göre 11 Türk, 3 tarafsız ve 11 Yunan memurundan olu acak heyet
Gümülcine’ye gidecekti. Etabli belgelerinin da ıtımı konusunda uygulanacak eklin
tam olarak belirlenememesi nedeniyle, Türk ve Yunan temsilciler 13 A ustos 1930
günü görü erek bu sorunu çözeceklerdi.126 Tevfik Kamil Bey 26 A ustos 1930 günü
yaptı ı
açıklamada
gayrimübadillerin
paralarının
da ıtılaca ını
bildirmi ti.
Gayrimübadillerin Yunanistan’da bıraktıkları malların kar ılı ı olan 125.000 ngiliz
lirasının birinci taksidi 62.500 liranın Yunan Milli Bankası tarafından ngiliz
Bankasına yatırıldı ı, ayrıca stanbul Rumları ile Batı Trakya Türklerine da ıtılacak
150 er bin liranın ngiliz Bankasına yatırıldı ı da bu açıklamada yer almı tı.127
Türk gayrimübadiller cemiyeti adına Yalova’ya giden Hüseyin ve Celal Galip
Beyler 26 A ustos 1930 günü Tevfik Rü tü Aras ile görü mü lerdi.128
Gayrimübadiller kendilerine tahsis edilen 125.000 ngiliz lirasının ihtiyaçlarının
ancak yüzde dördünü kar ılayabilece ini, geriye kalan ihtiyacın stanbul’dan firar
eden Rumların malları ve Yunan emlakı ile kar ılanmasını istemi ler, hatta bu
konuda Bakanlar Kurulundan bir karar çıkarılması için Tevfik Rü tü Bey’den ricada
bulunmu lardı. Anla ma gere i Türkiye tarafından el konulmu
olan Yunan
emlakının kira bedellerinin hangi hükümet tarafından ödenece i hakem olarak
124
125
126
127
128
C. 3 A ustos 1930, s.1.
C. 5 A ustos 1930, s.1.
C. 13 A ustos 1930, s.2.
C. 26 A ustos 1930, s.2.
C. 27 A ustos 1930, s.2.
48
tarafsız üyelerin yetkisinde idi, ancak bu konuda henüz alınmı bir karar yoktu.
Muhtelit Mübadele Komisyonunun Yunan Heyet Ba kanı M. Rivas’ın konu ile ilgili
görü ü sorulacak, olumlu cevap alınamazsa tarafsızların verecekleri karar 24 Ekim
1930 günü açıklanacaktı.129
Muhtelit Mübadele stanbul Tali Komisyonu stanbul Rumları ile ilgili bir
tebli
yayınlamı tı. 10 Ekim 1930 günü yayınlanan tebli e göre;130
stanbul’da
bulunan mübadele dı ı Rumlarla 10 Haziran 1930 Anla ması gere i stanbul’a dönü
hakkından yararlanan ahısların kendilerine ait mallara sahip olabilmeleri için Tali
Komisyona yazılı ba vuruda bulunmaları gerekecekti.
Mübadele anla masının uygulanmasından do an ba ka bir sorun da etabli
Rumlara verilecek nüfus hüviyet cüzdanı idi. çi leri Bakanlı ı 27 Temmuz 1930’da
Ba bakanlı a gönderdi i yazıda, ilgili
ahıslara verilecek nüfus cüzdanında
tabiyetleri için “Türk” mezhepleri için “Ortodoks” tabirlerinin kullanılmasını teklif
etmi ti.131 Ba bakanlık, teklif yazısını görü ünü almak üzere Dı i leri Bakanlı ına
göndermi ti. Konuyu inceleyen bakanlık 11 A ustos 1930’da görü ünü bildirmi ti.
Buna göre:132
Nüfus cüzdanlarına “Grek-Ortodoks” tabirinin yazılması uygun bulunmu tu.
çi leri Bakanlı ı, Dı i lerinin teklifini de dikkate alarak yeni bir çalı ma yapmı tı.
Sonuçta “Grek” tabirinin mahzurlu oldu unu, tabiyeti hanesine “Türk” mezhebi
hanesine de “Ortodoks” tabirinin yazılmasını uygun bulan çi leri Bakanlı ı durumu
Ba bakanlı a bildirmi ti.133
stanbul’da bulunan etabli Rumlara da ıtılmak üzere ayrılan 150.000 ngiliz
lirası için ilgililerin iki ay içinde ba vurmaları gerekliydi. Komisyonun tebli inden
sonra bir ay geçmesine ra men henüz ba vuran olmadı ı için sürenin bir ay
uzatılması dü ünülmü tü.134
129
130
131
132
133
134
C. 9 Ekim 1930, s.4.
C. 10 Ekim 1930, s.2.
B.C.A.: Etabli addedilecek Rumlara verilecek nüfus hüviyet varakaları hk., 10 Eylül 1930, 03010
124.885, s.3.
A.e., s.2.
A.e., s.1.
C. 21 Ekim 1930, s.2.
49
Ba ka bir sorun da bankadaki mevduatlarla ilgili idi. tilafname gere ince
bankalarda bulunan mevduatın Türk ve Yunan Hükümetleri tarafından sahiplerine
geri verilmesi kabul edilmi ti. Yalnız el konulmu mevduat bu uygulamanın dı ında
kalacaktı.135
Yunan mü aviri 21 Ekim 1930 günü Muhtelit Mübadele Komisyonu
toplantısında, bankalardaki Türklere ait mevduatın tamamına el koydu unu, bunları
Emniyet sandı ına nakletti ini, dolayısı ile mevduatın bankalarca yok sayılaca ını
bildiriyordu. Bu açıklama ile yeni bir sorun ortaya çıkmı tı. Türk Temsilci bunun
anla maya aykırı oldu unu belirtirken, tarafsız üyeler dünyanın her yerinde emniyet
sandıklarının banka gibi olduklarını, endi e edilmemesi gerekti ini söylüyorlardı.
Yunan mü aviri, durumu Komisyondaki Yunan temsilcilerle görü ece ini ve daha
sonra bir açıklama yapaca ını iletmi ti.136
Muhtelit Mübadele Komisyonu, daha önce çözümlenemeyen kira bedelleri
konusunun, 5 Kasım 1930 tarihinde yapılacak toplantıda sonuçlandırılaca ını
açıkladı.
stanbul Tali Komisyonu da etabli belgesi alacak Rumların tebli de açıklanan
belgeleriyle 5 Kasım 1930 dan itibaren komisyon bürolarına ba vurmalarını
istiyordu.137
Muhtelit Mübadele Komisyonunun tarafsız üyeleri uzunca süredir tartı ma
konusu olan kira bedelleri ile ilgili kararını açıklamı tı.
Bu karara göre;138 Türk-Yunan itilafnamesinin teati edildi i 23 Temmuz
1930 tarihi esas alınarak, bu tarihten sonraki kiralar tamamen kaldırılacaktı.
Gayrimübadiller cemiyeti kararla ilgili açıklamasında gayrimübadillerin 1000.000.
lira kadar zarar edece ini açıklamı tı.
135
136
137
138
Bkz. Mübadele tilafnamesi.
C. 22 Ekim 1930, s.3.
C. 6 Kasım 1930, s.2.
C. 7 Kasım 1930, s.2.
50
12 Kasım 1930’da Muhtelit Mübadele Komisyonu yeni bütçesini belirledi i
toplantıda dört önemli karar almı tı.139
1) stanbul Rumlarının haklarını almaları için ba vuru müddeti olan iki ay
sonunda 35.000 hak sahibinden 900 ünün ba vurması nedeniyle bu müddet bir ay
uzatılacaktı.
2) Firari Rumlara ait mallar, bir buçuk aylık ilan müddeti sonunda
beklemeden satılacaktı.
3) Batı Trakya’da 14 Müslümanın, Türk ve Yunan tebaasının e it sayılması
sonucu haklarını alamamaları ve bunun iki hükümet arasında ihtilafa neden olması
sonucu hakeme ba vurulmu tu. Ancak komisyonda bulunan tarafların temsilcileri
ba vurunun hakemden alınması ve kendi
aralarında çözümlenmesini kabul
etmi lerdi.
4) Komisyon, firari Rumların stanbul’a dönmeleri halinde, daha önce
muhacirlere verilmi olan ancak tapuda kaydı olmayan malların geri alınması ve
firarilere iade edilmesini kararla tırmı tı.
Mübadele
tilafnamesinin imzalanmasının üzerinden altı ay geçmesine
ra men gayrimübadillerin hakları da ıtılamamı tı. Bu konu cemiyet tarafından
ilgililere duyurulmu , ancak sonuç alınamamı tı. Bu defa Atatürk’e yapılan
müracaatlar üzerine yeni bir süreç ba lıyordu. Atatürk 10 Aralık 1930 tarihinde smet
nönü’ye gönderdi i direktifte:140 Gayrimübadillerin ihtiyaç ve ızdıraplarını ifade
eden müracaatlar aldı ını, bu meselenin süratle çözülmesini, öncelikle da ıtımı
kararla tırılmı olan 2000 ngiliz lirasının hiç beklemeden da ıtılmasını ivedi kaydı
ile rica etmi ti.
Aynı gün Maliye Bakanlı ı, Ba bakanlı a konu ile ilgili bir yazı
göndermi ti.141 10 Aralık 1930 tarihi itibariyle da ıtımı kararla tırılan 600.000
139
140
141
C. 12 Kasım 1930, s.2.
B.C.A.: Gayrimübadillere yapılan tevziat hk., Atatürk’ün nönüye Telgrafı, 10 Aralık 1930,
030.10 140.3.8, s.8.
A.e., s.7.
51
liranın Komisyon emrine verildi i ve bunun Ziraat Bankası Genel Müdürlü üne
bildirildi i, gecikmelerin anla malar arasındaki farklılıktan ve yeni hak sahiplerinin
ortaya çıkmasından kaynaklandı ı bildirilmi ti. Ba bakanlık Muamelat Müdürlü ü
Cumhurba kanlı ı Genel Sekreterli ine gönderdi i notta142 edinilen bilgiler
özetlenmi ve bunun Cumhurba kanı’na arz edilmesi talep edilmi ti. 29 Aralık 1930
günü Atatürk Ba bakanlı a ifre telgrafı ile yeni bir direktif göndermi ti.143
Gayrimübadillerden bir heyetin yeni ba vurusu üzerine Atatürk özellikle
bono da ıtımı hakkında gecikmeyi ortadan kaldıracak tedbirleri de bu direktifte
sıralamı tı. Ayrıca hak sahiplerinin ma dur edilmemesini ve bu i lerin be altı ayda
sonuçlanmasını rica etmi ti. Bu geli me üzerine Ba bakanlık müste arı 30 Aralık
1930’da Maliye Bakanlı ına gönderdi i bir not ile:144 Atatürk’ün direktifini iletmi ,
gerekli i lemin yapılmasını ve sonucun Ba bakanlı a bildirilmesini talep etmi ti.
Bu yazı malar devam ederken 13 Aralık 1930 dan itibaren gayrimübadillere
istihkakları da ıtılmaya ba lanmı tı. lk önce de eri 10.000 liradan az olan arazi
sahibi gayrimübadillere istihkaklarının yüzde ikisi oranında da ıtım yapılmı tı.145
I. Birinci Balkan Konferansı
1. Konferans Hazırlıkları
Balkan devletleri arasında bir yakınla ma özleminin ilk göstergelerine Lozan
görü meleri sırasında Balkanlı temsilcilerin dostça ili kilerinde rastlanmı tı.146 1926
yılında Türkiye’nin Locarno anla malarından esinlenerek, Balkanların ve dolayısı ile
Avrupa’nın güvenli i için bir “Balkan Locarnosu” ileri sürmesi büyük ümitler
do urmu tu. Ancak Bulgaristan’ın Sırp-Hırvat-Sloven devleti ve Yunanistan ile
ili kilerinin
gerginli ini
koruması
bu
giri imin
olumlu
sonuç
vermesini
engellemi ti.147
142
143
144
145
146
147
B.C.A.: Gayrimübadillerin istihkakı hk., 11 Aralık 1930, 030.10 140.3.8, s.5,6.
B.C.A.: Gayrimübadillere yapılan tevziat hk., Atatürk’ün nönüye Telgrafı, 30 Aralık 1930,
030.10 140.3.8, s.2,3,4.
A.e., s.1.
C. 14 Aralık 1930, s.3.
Mehmet Savcı, “Balkan Konferansları Ba lamında Türkiye-Bulgaristan
li kileri”,
Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi, st.Üniv. A. . .T.E. 2007, s.21.
A.e., s.22.
52
1930’dan ba layarak Türk-Yunan ili kilerinde bir yakınla ma ve i birli i
döneminin açılması, ku kusuz bu iki ülke liderlerinin tutum ve niyetleri ile ba lantılı
idi. Atatürk, yeni bir Balkan politikasını ba latmak üzereydi ve bunun ilk adımının
Yunanistan’la birlikte atılması gerekti ini dü ünüyordu. Yunanistan’da ise uzunca
bir aradan sonra 1928’de artık olgun bir Venizelos Yunan politikasına yön veren
önder konumuna gelmi ti ve ba lıca amacı, iktisadi ve toplumsal güçlükler ya ayan
Yunanistan’ı bütün kom uları ile iyi ili kilere kavu turmaktı.148
Balkan ülkeleri arasındaki ili kilerin düzelmesini te vik edici ortam 1929’da
gerçekle irken149, Türk-Yunan yakınla ması da Balkan Misakına önemli bir dayanak
olmu tu.150
6-10 Ekim 1929 tarihleri arasında Uluslararası Barı Bürosunun Atina’da
düzenlendi i Evrensel Barı Kongresinde eski Yunanistan Ba bakanı Papanastasiu
bir Balkan Misakı kurulması fikrini ortaya atmı tı. Kongre bu konuyla ilgili resmi
olmayan bir konferans toplanmasını kararla tırmı tı.151 Böylece Balkan Misakı
yolunda ilk adım atılmı tı. Balkan Misakı dü üncesi Türkiye dahil bütün Balkan
devletleri tarafından olumlu kar ılanmı tı.152
15
Haziran
1930’da
Yunan
Meclis
Ba kanı
Türkiye
Cumhuriyeti
Ba bakanına ve TBMM Ba kanına hitaben Balkan Konferansı ile ilgili bir telgraf
göndermi ti. Balkan Misakı ile ilgili ilk resmi giri im sayılabilecek bu telgraf
a a ıdaki metinden olu uyordu.153
“Atina’da ilk Balkan Konferansının toplanması yani Balkanlar’da sulhu
tahkim ve milletlerimizin ahenktar ve feyizkar te riki mesaisini temin edecek
olan Balkan ittihadının hayzıfiile çıkması yolundaki ilk adımın atılmı olması
148
149
150
151
152
153
Hikmet Öksüz, “T.C. Devletinin Atatürk Dönemindeki Balkan Politikası (1923-1938)”,
Yayınlanmamı Doktora Tezi, stanbul Üniversitesi A. . .T. Enstitüsü, stanbul 1996, s.94.
Balkan ülkelerini belirlenecek ilkeler etrafında birle tirmeyi amaçlayan giri imler ve yasaklarda
yer alan ifadeler dokümanlarda farklılık arzetmektedir. Balkan Birli i, Balkan Misakı, Balkan
Paktı, Balkan Antantı ifadeleri tez kapsamı içinde Balkan Misakı olarak kullanılmı tır. Çünkü
TBMM 6 Mart 1934’te bu birli i Balkan Misakı adı altında yasala tırmı tı. Bkz. Düstur 3 Tertip
Cilt 15, s.185, 186, TBMM Zabıt Ceridesi, Devre IV, Cilt 20, çtima 3, 24. nikat, s.14-18.
Öksüz, Balkan Politikası, s.114.
smail Soysal, Balkanlar, Eren Yayınevi, 1993, stanbul, s.3.
Uçarol, Siyasi Tarih, s.577.
C. 17 Haziran 1930, s.3.
53
dolayısıyla Yunan Meclisi namına onun hissetti i meserretleri ibla eylerim.
Yunan Meclisi ilk Balkan Konferansının kısmı azamı itibarı ile siyasi
ahsiyetlerden mürekkep olmasından bilhassa mahfuz ve kendi sarayında
konferansı izaz etmek suretiyle Balkan Milletleri siyaseti aleminde daha sıkı
münasebat tesisine medar olmakla kendisini bahtiyar addetmektedir.”
TBMM Ba kanı Kazım Özalp’in bu telgrafa cevabı:154 “ ’arınızdan dolayı
derecei nihayede te ekkür eder ve samimi tebrikatımı takdim ederim. Güzel
memleketinizin Balkan Konferansını toplamak konusundaki te ebbüsüne Türk
matbuatının tahsis etti i fevkalade müsait ne riyat ve bu i
hakkındaki ricali
siyasiyenin ifade eyledikleri i bu te ebbüsün memleketimizde ne kadar büyük bir
hüsnü nazarla telakki edildi ine delildir.” eklinde olmu tu.
Ba bakan smet nönü’nün cevabı ise “Nazikane i ’arınızdan dolayı en har
te ekküratımla beraber Birinci Balkan konferansının Atina’da kariben içtimai
münasebetiyle samimi tebrikatımı lütfen kabul buyurunuz. Balkan akvamı arasında
münasebatı hasenenin daha sıkı bir hale gelmesine ve onların izhar ettikleri fikri
sulhperveranin takviyesini istihdaf eden mesai sulha merbutiyetinin layenkati bariz
delillerini göstermekte olan Türk Milleti tarafından yüksek derecede takdir
edilmektedir. Büyük bir hüsnü nazarla kar ıladı ımız böyle bir i e müteallik
te ebbüsün icrası himmeti ezheri cihet güzel memleketinize isabet etmektedir.”
ifadelerini kapsamı tı.
Atina
Büyükelçisi
Enis
Akaygen
8
A ustos
1930
tarihinde
Cumhuriyetperverler Birli i Lideri M. Papanastasiu’ya Tevfik Rü tü Aras’ın bir
mektubunu iletmi ti. Tevfik Rü tü Aras mektubunda:155 Balkan milletleri arasında
muhabbet ve tenasüt tesisine matuf mesaiye te ekkür etmi , Türkiye’de böyle bir
cemiyet kuruldu unu ve Ekim ayında Atina’da toplanacak olan Balkan Konferansı
görü melerinde mü ahit sıfatı ile Enis Akaygen’in memur edildi ini bildirmi ti.
Balkan memleket ve hükümetlerinin temsilcileri ancak birbirinden görü istemek için
veya bir harbin ba ında ya da sonunda yan yana gelmi olurlardı. Bu bakı ma eski ve
önceliklerden farklıdır. Bu ilk konferansta geçmi in bütün izlerini silmek ve
154
155
C. 17 Haziran 1930, s.3.
C. 9 A ustos 1930, s.3.
54
tesirlerinden kurtulmak hayalcilik olur. Atina’daki ilk konferans, e er samimi bir
yolda ilerlemenin gere i ve kanaati olmu sa ilgili ülkelerin hakkı ile anla ılması ve
inanılmasına
yardımcı
olacaktı.156
Konferansın
amacı;
geni ,
gerçeklerle
ba da tırılamayacak programlar çizmek yerine basit ikinci derecede önemli fakat
çabuk ve kolayca uygulama kabiliyeti olan sorunları ele almakta esas amaç Balkan
ülkeleri arasında i birli i yaratmaktı.157
Balkan konferansının düzenlenmesi ile ilgili komite 30 Eylül 1930 tarihinde
Atina’da toplanmı tı. M. Papanastasiu bu toplantıda Balkan Misakının amacı ve
prensipleri hakkındaki dü üncelerini açıklamı tı. Buna göre:158
Balkan Misakı, devletlerin hükümdarlık haklarına riayet edecek ve ırklara
ait örgütleri himaye edecekti.
Balkan Konferansının amacı, katılacak devletler arasında kesin olarak harbi
kaldırmaktı.
Misakın faaliyeti cemiyeti Akvamın kadrosu içinde ve onun dü üncelerine
paralel olacaktı.
Balkan Misakı, katılacak devletler arasındaki beynelmilel itilaflara riayet
edecek ve ortak bir ekonomik te kilat olu turmaya çalı acaktı.
Misakın bir hedefi de fikirler konusunda ortak bir karar olu masını
sa lamaktı.
5 Ekim 1930 tarihinde Atina’da toplanması kararla tırılan konferans için
temsilciler Atina’ya gelmeye ba lamı lardı. Konferansta Türkiye’yi temsil etmek
üzere Atina’ya giden heyette bulunanlar:159
Trabzon mebusu ve TBMM ikinci reisi Hasan (Saka)
Edirne mebusu Zeki Mesut
156
157
158
159
H. Nezihi, “Balkan Konferansı”, stanbul Sanayi ve Ticaret Odası Mecmuası, Sayı 9, (Eylül
1932) stanbul 1932, s.497.
Metin Anahtarcıo lu, “Türk Basınında Balkan Antantı (14 Eylül 1933-9 ubat 1934)”,
Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi .T. Ens. Ankara 1993, s.15.
C. 2 Ekim 1930, s.3.
C. 3 Ekim 1930, s.3.
55
Afyonkarahisar mebusu Ru en E ref
Hamdullah Suphi
Re it Saffet
Yakup Kadri
Ali Münif ve
Ticaret odası adına Mithat Bey’di.
Ayrıca Hukuk Fakültesi Reisi Tahir Bey’de konferansa katılmak üzere 3 Ekim 1930
günü Atina’ya hareket edecekti.
3 Ekim 1930 günü Atina’ya ula an Türk heyeti Pire’de halkın alkı ları
arasında parlak bir törenle kar ılanmı tı. Türk Konferans heyeti reisi Hasan Bey
kar ılamadan sonra yaptı ı açıklamada;160 Türkiye’nin Balkan hükümetleri arasında
bir te riki mesai gayesini takip eden konferansın muvaffakiyetini temenni etti ini
bildirmi ve sıcak kar ılamadan dolayı te ekkür etmi ti. Hasan Bey konferanstan
önce yaptı ı konu mada ise: Türk kamuoyunun konferans sonucunda Balkan
Hükümetleri arasında birlik ruhunun do aca ını ve i birli ini ümit ettiklerini
vurgulamı tı.161
Konferansın hazırlık toplantısı 4 Ekim 1930 günü Atina’da yapılmı ,
konferans programı belirlendikten sonra u kararlar alınmı tı:162
Bulgaristan temsilcilerinin azınlıklar konusunu konferans programına dahil
etme giri imleri incelenmi , ancak Balkan milletlerinin u an içinde bulundu u ruh
hali nedeniyle bunun daha uygun bir zamana ertelenmesi kararla tırılmı tı.
Altı Balkan Hükümeti (Türkiye, Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan,
Romanya, Arnavutluk) kabine reisleri ile Cemiyeti Akvam namına M. La Fanten’in
fahri reisli e seçilmelerine oy birli i ile karar verilmi ti.
160
161
162
C. 5 Ekim 1930, s.3.
Anahtarcıo lu, Balkan Antantı, s.20.
C. 6 Ekim 1930, s.3.
56
Atina çevrelerinden alınan bilgilere göre Balkan konferansının 5 Ekim 1930
günü parlak bir törenle toplanaca ı, bakanlar ve elçilerin törene katılacakları
ö renilmi ti.
Konferansta Venizelos’un iktisat komisyonu görü melerine katılaca ı ve
Bulgaristan’ın Ege denizinde bir çıkı elde etme konusu gündeme geldi inde bir
konu ma yapaca ı belirtilmi ti. Yunan heyetinden Selanik Üniversitesi Profesörü M.
Demetre K. Santis Konferanstan beklentilerini ifade ederken gümrük birli i ve
serbest dola ım konularına de inmi ti.163 Yunanlı temsilcilerin teklifleri arasında
özellikle serbest dola ım konusu üzerinde ısrarla durulması dikkat çekiciydi.164
2. Konferansın Toplanması ve Çalı maları
1 nci Balkan Konferansı 5 Ekim 1930 tarihinde saat 10:00’da Atina’daki
parlamento binasında yapılan resmi bir törenle ba lamı tı. Temsilciler Heyeti, teknik
danı manlar dı ında 10 Türk, 30 Yunanlı, 30 Romanyalı, 8 Sırp, 11 Bulgar ve 10
Arnavut temsilciden olu mu tu. Venizelos, Yunanlı bakanlar ve elçilerin de hazır
bulundu u
törende
parlamento
binasının
üstünde
altı
devletin
bayrakları
dalgalanırken bando Balkan Mar ını çalmı tı. Eski Yunan Ba bakanı Papanastasiu
Yunanistan adına temsilci heyetlerini selamlamı tı. Törende ilk konu mayı yapan
Venizelos:165 Balkan milletlerinin bu ortak toplantıları nedeniyle memnuniyetini
açıklamı , mevcut sıkıntıları takdir etmekle birlikte konferanstan uygun sonuç almak
için heyetlerin samimiyetle ortak bir çalı ma yapacaklarından emin oldu unu, Yunan
Hükümeti adına bu giri imin ba arılı olmasını dilemi ti. 1nci Balkan Konferansına
katılan ülkelerin konferanstaki tutumları ve Balkan Misakına bakı açıları birbirinden
oldukça farklı idi. Ancak Türkiye ve Yunanistan konferansta ortak tutum ve
davranı lar sergilemi lerdi.166 1nci Balkan Konferansına ev sahipli i yapan
Venizelos Balkan Misakı konusunda her eyden önce Türk-Yunan i birli ini ön
planda tutuyordu. Dünya ekonomik bunalımının Balkan ülkelerini de sarstı ı bir
163
164
165
166
H. Nezihi, a.g.e., s.498-499.
Us, Hatıralar, s.10.
C. 7 Ekim 1930, s.3. “Balkan Konferansı, Ayın Tarihi, Cilt 23-24 Sayı: 79-81, Kasım 1930,
s.6765,
Anahtarcıo lu, Balkan Antantı, s.22.
57
zamanda yapılan bu ilk konferansta tüm delegeler egemenlik haklarını kısıtlayıcı bir
birli e do ru gidilmemesini istemi ler ve böyle bir süreç içinde daha çok ekonomik
teknik ve kültürel bir i birli inin ele alınması e ilimini göstermi lerdi.167
Konferansın ilk 3 gününde (6-7-8 Ekim 1930) komisyonlar özetle a a ıdaki
çalı maları yapmı lardı:168
Fikri Mukarenet Komisyonu: Bulgar temsilci Halk Üniversiteleri
kurulmasını ve bunların konferanslar düzenlemesini teklif etmi ti. Yunan temsilciler
bir Balkan Enstitüsü olu turulmasını, üniversite programlarının hafifle tirilmesini ve
Balkanlarda konu ulan dillerden birinin ö renilmesinin zorunlu olmasını teklif
etmi lerdi.
Siyasi Komisyon: Türk temsilci Re it Saffet Bey, Balkan ülkelerinde üretilen
malların yabancı memleketlerde me ru olmayan yöntemlerle satılması sonucu
menfaat sa lanmasına kar ı Balkanların haklarının korunması için Balkan
memleketleri arasında uluslararası bir komisyon kurulmasını ve bir program
dahilinde çalı masını teklif etmi ti. Ru en E ref Bey ise Balkan yarımadası ile ilgili
konuları yakından takip eden Türkiye’nin Cemiyeti Akvamın çalı malarını takdir
etti ini belirtmi ti.
Toplumlar Komisyonu: Türk temsilcisi Vasfi Re it bey, Türkiye’nin i çi ve
fabrikatörler arasında ortak çalı ma esaslarını belirledi ini açıklamı tı.
Konferansın dördüncü gününde (9 Ekim 1930) Basın yayın komisyonu bir
çalı ma yapmı tı. Bunun sonucu alınan kararlara göre:169 Balkan basın servisi
kurulacaktı, bu maksatla ilk toplantı Sofya’da ikinci toplantı ise
stanbul’da
yapılacaktı.
Balkan Konferansının be inci gününde (10 Ekim 1930) Ula tırma ve Maliye
komisyonunun çalı maları yapılmı tı.170 Uzun görü melerden sonra alınan kararlara
167
168
169
170
Anahtarcıo lu, Balkan Antantı, s.24.
C. 9 Ekim 1930, s.3.
C. 10 Ekim 1930, s.3.
C. 12 Ekim 1930, s.3.
58
göre; Balkan demiryolları tarafından tek bir sisteme ba lı demiryolu
ebekesi
olu turulacak, seyahat için gerekli i lemler basitle tirilecekti.
Konferansın son toplantısı 12 Ekim 1930 günü yapılmı tı.
Konferansın
olumlu sonuçlarının vurgulandı ı konu malardan sonra Türk Heyeti’nin bundan
sonraki konferansın stanbul’da toplanması ile ilgili teklifi kabul edilmi ti.171
Birinci Balkan Konferansında belirlendi i ekli ile Balkan Misakının amacı
öyle ifade edilmi ti.172
“Her eyden evvel Balkan Misakı; ba ımsız milletlerin birli i olup
Balkan devletleri arasında barı ı sa layarak onları ekonomik birlik olu turmaya
yöneltecek bir i birli i ve dayanı ma içinde uygarlı a hizmet amacını güdecektir.
Bu birlik hiçbir devletin aleyhine yönelik de ildir.”
Amaca ba lı olarak Balkan Misakının dayandı ı prensipler ise on maddede
sıralanmı tı.173
a. Balkan Misakının amacı özel milli örgütleri susturmak yerine onlarda
bulunan ortak medeni unsurları artırmak ve aralarındaki uzla mazlıkları ortadan
kaldırmaktır.
b. Balkan Misakına katılan milletlerin ba ımsızlıklarını sınırlamayacak ve bir
devletin di er devletler üzerine saldırı veya tecavüzünü kolayla tırmayacak,
aralarında tam bir e itli e dayanacaktır. Balkan Devletleri aynı oy gücüne sahip
olacakları için, misak dı ında kalan di er devletlerden birinin ba ımsızlı ına
dokunacak herhangi bir kararın alınması için bütün devlet temsilcilerinin veya en
azından ilgili devletlerin veya özel meclislerinin rızasına ba lı olacaktır.
c. Milli azınlıklar nerede olursa olsun korunacaklardır.
171
172
173
C. 14 Ekim 1930, s.3.
“Balkan Konferansı”, Ayın Tarihi, s.6761.
A.e., s.6761-6763.
59
d. Balkan Misakının ekli A.B.D. ve sviçre modeli olmayacaktır. Milletler
Cemiyeti
eklinde olabilecek, hatta 1870 Alman konfederasyonuna yakın bir
sistemin bulunması gerekecektir.
e. Balkan Misakının birinci görevi katılan devletler arasında harbi kesinlikle
önlemektir.
f. Balkan Misakı Milletler Cemiyeti prensiplerine göre çalı acaktır.
g. Balkan Misakı üyelerinin aralarındaki anla mazlıklara veya di er uluslar
arası birliklere girmelerine müdahale edilmeyecek ve Misak bu durumlarda
uzla mazlıkları önleyecek bir konuma girmeyecektir.
h. Balkan Misakının ana görevlerinden biri de Balkan milletlerinin ortak
ekonomik çalı malarını geli tirmek ve yava
yava
onların ekonomilerini bir
kurulu a dönü türmektir.
ı. Balkan
Misakı , Balkan milletlerinin dü ünce ve davranı ta uygarca
yakla ımlarını hedef alacaktır.
i.
Balkan
Misakı
çalı malarını
düzenlerken,
devletlerin
e itli i,
ba ımsızlıklarının korunması, fikir birli i içinde olanların çalı malarının artırılması
ve onların anla malarının sa lanmasını esas alacaktır.
Birinci Balkan Konferansında Yunanistan ilgiyle kar ılanmı tı. Bunun ba lıca
sebeplerden biri bu konferansın davetçisi ve hazırlayıcısı olmasıydı. Venizelos’un,
Yunanistan’ın hiçbir Balkan devletine kar ı emeli olmadı ını açıklaması,
Balkanlarda mevcut durumu koruyan bir siyaset izledi inin belirtisiydi. Bu açıdan
bakıldı ında Yunanistan’ın konferanstaki rolü olumlu ve uzla tırıcı idi.174 Balkan
Konferansında Türkiye barı ve uzla ma etkeni olarak hareket etmi ti. Burada
Türkiye’nin Balkanlardaki e siz yeri bir kere daha ortaya çıkmı tı. Atatürk
Türkiye’sinin Balkan milletleri arasında itibarı çok yüksekti. Balkanlarda esaslı
174
“Balkan Konferansı”, Ayın Tarihi, s.6771.
60
menfaatleri olan Türkiye, Balkan barı ının en samimi taraftarı olarak Balkan
milletlerinin güvenini ve saygısını kazanmı tı.175
12 Ekim 1930 günü Konferans bitmi ve Delfi’de oy birli i ile alınan
kararların sonunda Balkan ülkelerine u ça rı yapılıyordu:176
“Balkan konferansının devamı müddetince ortak çalı mamız ve do rudan
do ruya ili kimiz, karde milletler oldu umuzu ve bizi ayırmakta olan
anla mazlıkları görü erek barı yolu ile halledecek güçte oldu umuzu açık olarak
ispatladı ımızı belirleyici görev sayarız. Birbirimizle açık konu arak herkes
kendi yüre inde sakladı ı derdi döktü. Bu ise bizim daha çok yakla mamızı ve
birbirimize saygı göstermemizi sa ladı. Gelece imizi birlik olarak
iyile tirece imize emin oldu umuzdan el ele vererek kar ılıklı yardım için söz
verdik. Bu barı fikrinden ilham alarak bir çok sorunlar için faydalı çözümler
teklif ettik. Ey Arnavutlar, Bulgarlar, Yunanlılar, Romanyalılar, Türkler ve
Yugoslavlar sizi bizim örne imizi takip etmeye davet ediyoruz. Gerçekten
ba ımsız olmak, dünyada büyük bir ün kazanmak ve durumumuzu iyile tirmek
elimizdedir.”
Birinci Balkan konferansının yaptı ı en büyük i Balkan milletlerinin kendi
aralarında kendi sorunlarını görü üp halledebilecekleri kanaatinin yaygınla masıdır.177
Gösterilen bu çabaların amacı, Balkan Misakının gerçekle mesi için uygun
ko ulların yaratılması ve yapılabilecekler çerçevesinde Balkan Misakının olu turulması
idi. Ülkeler, a amalı olarak kendilerini di erlerinden ayıran engelleri kaldırıyorlar,
i birli i ve ortak çıkarlarını geli tirerek birbirlerine yakla ıyorlardı.178
Konferans sonuçlarını yorumlayan Papanastasiu, Balkan Misakı prensiplerinden
özellikle yapılanmayı öngören dördüncü prensip üzerinde durmu ve bu konuda;179
Misak içinde her devletin özgürlü ünün sviçre, A.B.D. veya Almanya’dakilerden daha
geni olması, ancak böyle bir antantın Milletler Cemiyeti gibi bir topluluktan daha sıkı
bir niteli e sahip bulunması görü ünü savunmu tu.
175
176
177
178
179
“Balkan Konferansı”, Ayın Tarihi, s.6772.
A.e., s.6768.
Anahtarcıo lu, Balkan Antantı, s.27.
Karamanlis, Venizelos, s.142.
Savcı, “Türkiye Bulgaristan li kileri”, s.25.
61
3. Konferans Sonunda Alınan ve Yayınlanan Kararlar180
a. Kararların Alındı ı Konu Ba lıkları
1) Genel kararlar
2) Siyasi yakınla ma konusundaki kararlar
3) Kanunların birle tirilmesi konusundaki kararlar
4) Fikri yakınla ma konusundaki kararlar
5) Balkan gazetecilerinin aldı ı kararlar
6) Ekonomik yakınla ma konusundaki kararlar
7) Ula ım/Haberle me konusundaki kararlar
8) Sosyal politika konusundaki kararlar
9) Konferans tüzü ü
10) Balkan halkına, yöneticilerine ve basınına mesaj (ça rı)
b. Genel Kararlar
Konferansın tamamını kapsayan bu kararlar daha önce de inilen Balkan
birli inin amacı ve dayandı ı prensipleri açıklamı tı.
c. Siyasi Yakınla ma Konusundaki Kararlar
Balkan Misakı siyasetinin gerekçelerinin açıklandı ı ilk bölümde;
Balkan ülkeleri arasında öncelikle barı ın güçlendirilmesi,
Temsilcilerin kar ılıklı güven içinde bulunmaları,
Balkan ülkeleri arasında siyasi yakınla manın ortaya konması,
Adil uzla malarla sa lanan güvenlik garantisi ve azınlık haklarının
korunması öngörülmü tü.
180
Birinci Balkan Konferansı kararları, “Rolution de la Premiere Confence Balkanique” adı ile
TBMM Matbaası tarafından 1930 yılında Fransızca olarak basılmı tır. Dokümanın tam metni
tarafımızdan tercüme edilmi olup bu bölüme yalnız ana ba lıkları aktarılmı tır.
62
Dilek ve temenniler bölümünde ise iki önemli karar açıklanmı tı.
Birincisi; Dı i leri Bakanlarının her yıl bir defa kar ılıklı görü meleri
kincisi: Balkan Misakının a a ıdaki üç esasa dayandırılması,
1) Sava ın yasa dı ı kabul edilmesi
2) Anla mazlıkların barı yolu ile çözülmesi, tecavüz durumunda
yardımla manın sa lanması
3) Anla malardan do an yükümlülüklerin yerine getirilmemesi durumunda
sava a ba vurmadan kar ılıklı görü ülmesi
d. Kanunların Birle tirilmesi le lgili Kararlar
Uzmanlarca, öncelikle suçluların iadesi ve mahkemede hazır bulunacakların
belirlenmesi konusunda ba layarak ortak çalı malar yapılması ve alt yapı
olu turulması.
e. Fikri Yakınla ma Konusunda Alınan Kararlar
Balkan
ülkeleri
arasında
fikri
yakınla ma
ihtiyacı
ve
neden
gerçekle emedi inin açıklandı ı ilk bölümden sonra kararların sıralandı ı bölüm
özetle u ekildeydi.
1)
Fikir birli i çalı maları ile üniversiteler arasında ö retim üyeleri
de i imi, mesleki ve sanat etkinlikleri
2)
Üniversiteler
arasında
ö renci
de i imi,
ders
de i imi,
halk
üniversitelerinin açılması, toplumun fikri yönden aydınlatılması
3)
Çocukların kar ılıklı gezileri
4)
Fizik e itiminin korunması
5)
Yüksek mühendis, yüksek ö retmen okulu ve dil e itiminde mü terek
faaliyetler
6)
Kar ılıklı hukuk kürsüleri kurulması
63
7)
Esasları belirlenmi ortak tarih e itimi
8)
Kar ılıklı müze faaliyetleri
9)
Eski uygarlıkların ö retilmesi
10) Balkan folklöru
11) Yazıcı ve görsel sanatlarda i birli i
12) Kar ılıklı turizm kolaylıkları
13) Balkan haftası etkinlikleri
14) Fikri kurulu ların i birli i
15) Toplumsal kurulu lara süreklilik kazandırılması
16) Balkan ajansı olu turulması,
17) Gazetecilerin iki ay içinde anla ma için Sofya’da toplanma kararı
almaları
f. Ekonomik Yakınla ma Konusundaki Kararlar
Co rafi bütünlük, ekonomik birlik ihtiyacı, tarım, ticaret ve gümrük birli i
gerekçeleri ortaya konduktan sonra alınan kararların ba lıkları öyleydi:
1) Balkan
ülkeleri arasında ticaret ve transit mal de i iminin önündeki
engellerin de kaldırılması
2) Gümrük tarifelerinin birle tirilmesi,
3) Tamamlayıcı özel anla ma belgelerinin hazırlanması
4) Üretimin birlik içinde uygulanması
5) Do u tütünlerinin korunması
6) Kooperatiflerin desteklenmesi
7) Nakit akı ı, para birli i
8) Ekonomik ve parasal i birli i
g. Ula ım/Haberle me Konusunda Alınan Kararlar
1) Demiryolları in ası, demiryollarının birle tirilmesi ve her yönden uyumu
64
2) Uzun mesafeli kara yolları ve oto yollarının in ası
3) Balkan Deniz Yollarının olu turulması ve ekonomiye katkılarının
de erlendirilmesi
4) Balkan Hava Yollarının olu turulması ve i birli i
5) Balkan Posta Birli inin kurulması ve i letilmesine ait detaylı proje
6) Balkan Turizm Federasyonunu alt yapısının olu turulması
h. Sosyal Politika Konusunda Alınan Kararlar
ve i güvencelerinin ortaya kondu u gerekçelerden sonra alınan kararların
özeti öyleydi:
1) Çalı ma hayatının düzenlenmesi
2) Sosyal yasaların düzenlenmesi
3) Sosyal yasaların uluslar arası kurumlarla uyumlu hale getirilmesi
4) Mesleki kurulu lar arasında i birli i
5) Serbest dola ım
6) Özel komitenin ilgili alınan giren kararlardan da öyleydi:
aa) Kadınların ve küçüklerin çalı ma artları
ab) Kadın hakları
ac) Sosyal hijyen ve sa lık
ı. Konferans Tüzü ü
Bu tüzük, Balkan Misakı gerçekle inceye kadar yürürlükte kalacaktı.
Konferansın tüm faaliyetlerini belki esaslara ba layan tüzükte yer alan ana bölümler
öyleydi.
Madde 1. Konferansın amacı
Madde 2. Konferans merkezi
Madde 3. Konferans organları
65
Madde 4. Konferansın milli grupları
Madde 5. Genel meclis
Madde 6. Meclisin yetkileri
Madde 7. Konferans konsey ba kanı
Madde 8. Konferans merkezindeki komisyonlar.
Te kilat
Politik yakınla ma
Sosyal yakınla ma
Ekonomik
Ula ım/Haberle me
Sa lık ve Sosyal politika
Madde 9. Meclis ve komisyon görü meleri
Madde 10. Meclis ve komisyonlarda oylama
Madde 11. Delege hakları
Madde 12. Delegasyon hakları
Madde 13. Meclis ve komisyon çalı ma düzenleri
Madde 14. Meclisin da ılması
Madde 14. Konferans konseyi
Madde 16. Konsey yetkileri
Madde 17. Konsey Toplantısı
Madde 18. Konsey ba kanı
Madde 19. Temsilciler, gözlemciler
Madde 20. vedi durumlar
Madde 21. Sekreterlik
Madde 22. Sekreterli in görev yeri
Madde 23. Konferansın maddi kaynakları
Madde 24. Haberle me
Madde 25. Raporlar
Madde 26. Balkan konferansı amblemi
66
Tüzü ün son bölümünde 15 maddeden olu an çalı ma düzeni ayrıntılı olarak
yer almı tı. Bunlardan 1-11’nci maddeler meclisin çalı ma kurallarını 12-15’nci
maddeler ise komisyonların çalı ma kurallarını ortaya koymu tu.
67
K NC BÖLÜM
1931-1933 YILLARI ARASINDA TÜRK YE-YUNAN STAN
L K LER N N GEL MES VE BALKAN M SAKI
OLU TURMA ÇABALARI
A. 1931 Yılı çinde, Mübadele Anla masının
Uygulanmasından Do an Sorunlar ve Çözümlenmesi
1931 yılı Ocak ayı ba larında gayrimübadillerden 30 bin lira ile 100 bin lira
arasında alacaklı olanların paraları yüzde iki oranında da ıtılmaya ba lanmı , ancak
bunun yava yapılması ikayetlere neden olmu tu.1
Muhtelit Mübadele Komisyonunun faaliyetleri hakkında 18
ubat günü
açıklama yapan tarafsız üye M. Rivas; faaliyetlerin 4 ay içinde tamamlanabilece ini,
stanbul ve Batı Trakya’da i lerin normal devam etti ini, etabli vesikalarının süratle
da ıtıldı ını ifade etmi ti.2 Komisyonun Türk heyet ba kanı Tevfik Kamil Bey 22
ubat günü komisyonun da ıtılmasına ili kin bir soru üzerine; söylentilerin asılsız
oldu unu, görev bitinceye kadar i lerin devam edece ini bildirmi ti.3
Gayrimübadillerin haklarını koruyan kongre 25
ubat günü bir toplantı
yapmı tı. Sorunları ile yakından ilgilenen Atatürk, smet nönü ve TBMM Ba kanı
Kazım Özalp’e çekilen te ekkür telgraflarının okunmasıyla ba layan toplantıda ilk
gündem maddesi etabli vesikaları idi. Anla ma gere ince vesikaların en son 30
Haziran 1930 tarihli olması gerekirken, daha sonraki tarihlere ait vesika da ıtımı da
yapıldı ı, bunun geçerli olmaması gerekti i, sorunun çözümü için kıymet takdir
komisyonunun bir çalı ma içinde oldu u bildirilmi ti.4
8 Mart günü gayrimübadillerle ilgili yeni bir açıklama yapan Tevfik Kamil
Bey; Yunan Hükümetinden alınacak tazminatın son iki taksidinin komisyon emrine
1
2
3
4
C. 6 Ocak 1931, s.2.
C. 18 ubat 1931, s.1.
C. 23 ubat 1931, s.1.
C. 26 ubat 1931, s.1.
68
verilmi oldu unu, emlakın iadesi artına ba lı olan bu ödene in önümüzdeki
günlerde Türk Hükümetine aktarılaca ını ifade etmi ti.5
Bu faaliyetlerin yanında, iki ülkede mübadil ve gayri mübadillerin haklarını
koruyan mahkemeler adli i lemlerine devam ediyordu. Muhtelit Hakem Mahkemesi
Türk üyesi Emin Ali Bey 10 Mart 1931’te yaptı ı bir açıklama ile adli i lemler
konusunda u bilgiyi vermi ti.6 “Bu mahkemelerde 10.000 dava açılmı tı. Bunlardan
bir kısmı anla ma hükümleri dı ında kaldı ı için tasfiye edilmi tir. Yunan tarafının
bu durumu sürüncemede bırakmaması halinde mahkemelerin yükü hafifleyecektir.
Halen haftada 30-40 dava sonuçlanmaktadır.”
Türkiye ve Yunanistan’da bulunan mübadil ve muhacirlerin, menkul,
gayrimenkul, alacak, borç gibi i lemleri sekiz seneden bu yana; 30 Ocak 1923 tarihli
Mübadele Sözle mesi, 28 mayıs 1928 tarihli mübadil, gayrimübadil ve muhacirlerin
tapu i lemlerine ait kanun ve 10 Haziran 1930 tarihli Mübadele tilafnamesi
hükümlerine göre yürütülüyordu.
lemlerin senelerce uzaması ve hak sahiplerinin
ma dur olmalarını dikkate alan Türkiye TBMM’nden yeni bir kanun çıkarmı tı. 19
Mart 1931 tarihli Mübadele ve Tefyiz (mal verme ve üstüne alma) i lerinin kati
tasfiyesi ve intacı hakkındaki bu kanun, mübadil, gayrimübadil ve muhacirlerin
haklarını garanti altına alıyor, kesinle tiriyor ve koruyordu.7
19 Mart tarihi itibariyle Türk-Yunan mahkemelerinde görülecek 11.000 dava
kalmı tı. Bunlardan 2500’ü Türklere, gerisi Yunanlılara aitti. Davalardan özellikle 10
Haziran
1930
Mübadele
tilafnamesi
ile
ilgili
olanlar
ayrılarak
süratle
sonuçlandırılıyordu. Mahkeme masrafını yatırmamı olanlara son bir ihtar çekilecek,
sonuç alınamazsa davaların iptali yoluna gidilecekti.8
Zaman zaman kamuoyunu aydınlatan Muhtelit Mübadele Komisyon Ba kanı
M. Hol tad son açıklamasında komisyon i lerinin altı ayda bitirilebilece ini, u anda
5
6
7
8
C. 9 Mart 1931, s.2.
C. 11 Mart 1931, s.2.
Düstur 3 Tertip Cilt 12, s.222-227.
C. 19 Mart 1931, s.1.
69
yo unlukla etabli vesikasının da ıtımı ile me gul olduklarını, bugüne kadar 44.000
kadar Ruma vesika verdiklerini bildiriyordu.
Bakanlar Kurulu, Tevfik Kamil Beyin ba ka bir göreve atanması nedeniyle
bo alan Muhtelit Mübadele Komisyonu Türk Heyeti Ba kanlı ına Tokat mebusu
evki Beyi 22 Nisan 1931 tarih ve 10970 sayılı karar ile atamı tı.9
Muhtelit Mübadele Komisyonunun 24 Nisan tarihli bildirisi ile; stanbul
Belediye sınırları dı ında ya ayan etabli Rumların varis olduklarını komisyona ispat
etmeleri istenmi ti.10 Varis olan Rumlar iki gruba ayrılıyordu;
Türk Medeni Kanununun yürürlü e girdi i 4 Ekim 1926’dan önce ölmü
olanların varisleri muhtarlıktan alacakları ilmühaberi ekleyerek dilekçe
vereceklerdi.
Bu tarihten sonra ölmü olanların varisleri ise mahkemelerce verilecek
hükümleri ekleyerek dilekçe vereceklerdi.
Mübadele i lemleri ile ilgili Yunanlı bakanlar 23 Nisan günü toplanarak,
Yunan Hükümetinin Batı Trakya’da satın alaca ı emlakın bedeli ve ödene ini kabul
etmi ti.
19 Mart 1931 tarihli tasfiye kanununun çıkmasından sonra varis olarak hak
talep edenlerin sayısında artı
olmu tu. Yunan tabiyetinde olanların durumları
Muhtelit Mübadele komisyonunca Nüfus Genel Müdürlü ünden sorulmu yapılan
inceleme sonuçları yazı ile bildirilmi ti. Bu
ekilde birçok sahte i lemin önü
alınmı tı.11 Tasfiye kanununu takip eden iki ay içinde mübadil ve muhacirlerden 160
ki i TBMM Ba kanlı ına ve çi leri Bakanlı ına birer dilekçe göndermi lerdi.12
Dilekçelere konu olan ve halen ilgililerce kullanılan meskenler üç grupta toplanmı tı:
9
10
11
12
B.C.A.: Muhtelit Mübadele Komisyonuna Ali evki Bey’in tayini hk., 22 Nisan 1931,
030.10.18.01.02 19.26.15.
C. 24 Nisan 1931, s.3.
B.C.A.: Muhtelit Mübadele Komisyonu Türk Heyetine Bilgi, 5 Mayıs 1931, 030.10 21.865.6.
C. 19 Mayıs 1931, s.3.
70
Normal iskana tahsis edilen meskenler,
Önce normal tahsis edilen, sonra ihale ile de i tirilen ve kıymeti belirlenen
istihkaklardan fazla olanlar
Tahsis ve ihale olmaksızın i gal edilmi olanlar
Özellikle ikinci ve üçüncü gruba dahil olanlar; Tasfiye kanununda kendileri
ile ilgili açık hükümler bulunmadı ı, kanunun uygulanması halinde hak sahiplerine
yeni borçlar çıkarılaca ı, ödeme güçlerinin sınırlı olması nedeniyle borçların af
kapsamına alınmasını istiyorlardı. Muhtelit Mübadele Komisyonu Türk heyeti;
Yunan Hükümetinin 1 A ustos 1929’da el koydu u Türk malları konusunun çözümü
için 2 Temmuz 1931 günü bir bildiri yayınlamı tı. Buna göre;13 hak sahiplerinin
gerekli belgeleri 15 A ustos 1931 gününe kadar komisyona teslim etmeleri
istenmi ti.
2 Temmuz günü, mübadil ve muhacirlerin emlak sahibi olmak için Türk
Hükümetinden alacakları para miktarı kesinle mi ve sonuç çi leri Bakanlı ına
bildirilmi ti. Buna göre;14 stanbul ilinde hak sahiplerinin alaca ı 220.000 altın lira,
zmir’de ise 205.000 altın liraydı. Bu miktar üçle çarpılarak Türk lirası üzerinden
ödenecekti.
Mübadele anla ması gere ince hükümetin gayri mübadillere devretti i
mallarla ilgili çe itli iddialar ve sorunlar ya anmı , Ba bakanlıkça bu maksatla
yaptırılan incelemenin sonuçları da alınmı tı. Buna göre;15 Milli Emlak Müdürlü ü
yaptı ı incelemede devir belgelerinin tam olması, harç ve vergilerin yatırılmı
olmasını gerekli görmü tü. Nüfus Genel Müdürlü ü, iddia sahiplerinin Muhtelit
Mübadele Komisyonu kararlarına uygun bir ekilde etabli olup olmadıklarının tespit
edilmesini, nüfus i lemlerinin buna göre düzenlenece ini belirtmi ti. Dı i leri
Bakanlı ı ise sorunların Muhtelit Mübadele Komisyonu kararları ile Milli Emlak
Müdürlü ü ve Nüfus Genel Müdürlü ünün anla maya uygun olarak verecekleri
13
14
15
C. 2 Temmuz 1931, s.3.
C. 2 Temmuz 1931, s.2.
B.C.A.: stanbul’daki Etabli Rumlar hk., 10 A ustos 1931, 030.10 140.3.10.
71
kararlar do rultusunda çözümlenece ini iletmi ti. Bu incelemeden sonra Ba bakanlık
yukarıdaki görü lerin Bakanlar Kurulunda okunmasını sa lamı , Maliye, Dı i leri ve
çi leri Bakanlı ına 10 A ustos 1931 tarihli üst yazı ile sonucu bildirmi ti.
Tasfiye Kanununun uygulanması ile ortaya çıkan ba ka bir sorun da
stanbul’dan firar eden Rumlara ait emlakın Hükümet tarafından mübadillerden geri
alınması idi. Tela a dü en mübadiller durumlarını bir dilekçe ile üst makamlara
bildirmi lerdi. Mübadillerin iddiasına göre;16 Muhtelit Mübadele komisyonunca
stanbul Vilayetine, malların gerçek sahiplerine ait 80 ki ilik bir liste gönderildi i,
ancak listedeki
ahısların
stanbul’dan firar eden Yunan tebasına ait Rumlar
olmadıkları, aksine mübadil Türk tabiyetinde olup Yunanistan’dan firar eden ve
Yunan pasaportu ile stanbul’a gelen ahıslar oldu u bildirilmi ti. Bu durumda
kendilerine bedel kar ılı ı verilen emlakın henüz bono bedellerini almadan
bo altılması halinde sokakta kalacaklarından endi e ediyorlardı. Mübadiller
aralarında olu turdukları bir heyetle firari Rum meselesini aydınlatacaklarını, tapu
kayıtlarındaki yanlı lıklar nedeniyle emlakın kendilerine çok pahalıya mal oldu unu
ispatlayacaklarını söylemi lerdi.
Aynı günlerde Avrupa seyahatinde olan Venizelos, talya’da mübadelenin
genel hedeflerine de indi i konu masında geli melerden duydu u olumlu izlenimleri
öyle açıklamı tı:17
“Türkiye ile çok önemli bir barı anla ması imzaladık. Bu anla ma,
kendilerinden pek memnun oldu umuz yüz bin Türk köylüsünü muhafaza
etmemizi sa lamı tır. Bilirsiniz ki Yunanlılar daha ziyade tüccardırlar. Bu Türk
cemaati toprak ile me gul olarak memleketimiz için herhalde faydalı
olacaklardır. Di er taraftan Türkiye de faal bir cemaat olarak yüz bin Rum
muhafaza etmektedir. Yunanistan Anadolu felaketine ra men anla malardan
memnun oldu unu beyan eder ve artık barı tan ba ka bir ey arzu etmez.”
16
17
C. 13 A ustos 1931, s.1.
Gönül TOK, “1931 Yılı Türk Basınında C.B k. Gazi Mustafa Kemal ve Türk nkılabı”,
Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi, st.Üniv. A. . .T.E. stanbul, 2000, s.178,179.
72
Benzer faaliyetlerin devam etti i Yunanistan’da 27 A ustos 1931 günü
Muhtelit Mübadele Komisyonu Yunan heyet ba kanı M. Fokas Yunan Dı i leri
Bakanı ile görü mü ve Batı Trakya’daki Türk emlakının da ıtımının hızlandırılması
kararla tırılmı tı.18 Nüfus Genel Müdürlü ü daha önce konusu edilen 10 A ustos
1931 tarihli Ba bakanlık yazısı do rultusunda;
stanbul Valili i ve Muhtelit
Mübadele Komisyonu ile ortak çalı ma yapıldı ını, firari Rumlara ait malların
gerçek sahiplerini belirleyen isim listeleri olu tukça i lemlerin buna göre devam
etti ini 29 A ustos 1931 tarihli yazısı ile Ba bakanlı a bildirmi ti.19
1931 yılının Eylül ayının ilk haftasına gelindi i halde etabli vesikalarının
da ıtımı sonuçlanmamı tı. Muhtelit Mübadele stanbul tali Komisyonu stanbul’da
bulunan Türk tebası Ortodoks Rumlara ça rıda bulunarak, vesika almak için son
müracaat tarihinin 15 Eylül 1931 oldu unu hatırlatmı tı.20
17 Eylül itibariyle ba vuran 72.000 ki iden 65.000’i etabli vesikası almı tı.
Mühlet doldu u halde ba vuruda bulunmayanlar için bir çalı ma yapılaca ı ve
alınacak kararın açıklanaca ı bildirilmi ti. Da ıtımın devam etti i bu günlerde
kamuoyunda tartı ılan konulardan biri de Rum patri inin etabli vesikası alıp
almayaca ı idi. Muhtelif Mübadele komisyonu Türk heyeti ba kanlı ı, mübadele
dı ında olması nedeniyle vesika verilmeyece ini, Hükümetin mübadele dı ı ilan
etti i Patrik ile komisyonun bu konuda ilgisinin kalmadı ını açıklamı tı.21
Muhtelit Mübadele komisyonu etabli vesikası ile ilgili kararını almı , 22
Eylül 1931 de çi leri Bakanlı ına ula an bir yazı ile 8 Eylülden sonra yapılan
ba vuruların kabul edilmeyece ini bildirmi ti.22 Ba vuru tarihinin geçmesi nedeniyle
stanbul Tali Komisyonu 2 Ekim günü son bir bildiri yayınlamı tı. Buna göre;23 Türk
tebasından olup henüz etabli vesikası almamı Ortodoks Rumların ileride giderilmesi
18
19
20
21
22
23
C. 28 A ustos 1931, s.3.
B.C.A.: Yunan tebasiyle etabli Rumlara ait emval hk., 29 A ustos 1931, 030.10 109.726.14.
C. 7 Eylül 1931, s.2.
C. 17 Eylül 1931, s.1,2.
B.C.A.: Muhtelit Mübadele Komisyonunun Kararı hk., 8 Ekim 1931, 030.10 121.865.7.
C. 2 Ekim 1931, s.2.
73
mümkün olmayan sorunlarla kar ıla mamaları için acil olarak komisyona
ba vurmaları istenmi ti.
Muhtelit Mübadele komisyonunun faaliyetlerinde son safhalara gelindi i
halde yeni tartı ma konuları çıkıyordu. Ba kan Hol tad 4 Ekim 1931 günü yaptı ı
açıklamada tabiyet konusunda u problemi dile getirmi ti:24 1913 yılından önce
Yunanistan’a gitmi olan Rumların Türk veya Yunan tabiyetinde bulunduklarına dair
görü
farklılıklarını ortaya koyan Hol tad, temsilcilerin ikamet konusunda
anla amadıklarını ancak bunun iyi niyetle çözülebilece ini, halen Avrupa’da görevli
bulunan M. Andersen’in dönü ünden sonra yapılacak toplantıda dostane bir sonuç
alınaca ını eklemi ti.
Türk ve Yunan temsilciler, Komisyonun 10 Ekim tarihli toplantısında üç
konuda görü ayrılı ı içindeydiler. Bu konular;25
1913 yılından önce Yunanistan’a giden Rumların durumu,
Parga Müslümanlarının durumu,
Mübadil Türklerin Yunanistan’da bıraktıkları malların kar ılı ı olarak
Yunan Hükümetinin verece i 150.000 liradan daha önce çiftlik sahiplerine
ödedi i parayı dü mek istemesi idi.
Komisyon çalı ma sistemi gere ince önce taraflar görü lerini bildiriyor, sonra
tarafsız üyeler konuyu inceleyerek karar a amasına getiriyorlardı. Bugünlerde
komisyonun çalı ma sistemi ile ilgili sıkıntısı tarafsız üye M. Rivas’tan
kaynaklanıyordu. Ülkesi tarafından birkaç ay için bir ba ka göreve ça rılan Rivas,
gündemdeki konuları döndükten sonra inceleyecek, bu da hak sahiplerini ma dur
edecekti.26
24
25
26
C. 4 Ekim 1931, s.2.
C. 11 Ekim 1931, s.1.
C. 11 Ekim 1931, s.6.
74
15 Ekim günü Muhtelit Mübadele Komisyonunun genel toplantısı yapılmı tı.
Toplantıda stanbul Rumları ve Batı Trakya Türklerine da ıtılacak tazminatlar
konusunda iki karar alınmı tı:27
stanbul’da hak sahibi 29.800 etabli Rumdan 12.020 sinin ba vurusunun
kabul edilmesi, 6.123 ünün ba vurusunun reddedilmesi ve 7.250 sinin
ispata ça rılması
Batı Trakya Türklerinden hak sahiplerine 90.000 ngiliz lirasının da ıtımına
ba lanması
Batı Trakya’daki faaliyetleri yerinde incelemek üzere Gümülcine’ye giden
Türk temsilci Fuat Bey stanbul’a döndükten sonra 18 Ekim 1931 günü yaptı ı
açıklamada;28 Batı Trakya’da etabli vesikası da ıtımının sona ermek üzere oldu unu,
100.000’den fazla Türkün vesikasını aldı ını, 150.000
ngiliz lirasının hak
sahiplerine da ıtılması için incelemenin devam etti ini, hatta Yunan valisinin bu
konuda yardımcı oldu unu bildirmi ti.
1931 yılı Ekim ayı ba larında nönü’nün Atina ziyareti esnasında gündeme
gelen Rum mübadillerin Türkiye’ye seyahat edebilmeleri için gereken i lemler,
ancak Kasım sonlarında tamamlanabilmi ti. lgililerin pasaportlarının vizesi için
Atina Türk Konsoloslu una talimat verilmi ti. Bu uygulamaya göre mübadiller
Türkiye’de iki ay kalabilecekler, ancak eski malları üzerinde herhangi bir hak talep
etmiyeceklerdi.29
Muhtelit Mübadele komisyonu tarafsız üyesi ili’li diplomat M. Rivas Peru
elçili ine atanması nedeniyle ili i ini kesmek üzere 16 Aralık 1931 günü stanbul’a
gelmi ti. Rivas üç gün stanbul’da kalarak i lerini tasfiye edecek ve ülkesine
dönecekti.30 Rivas ülkesine dönmeden önce 19 Aralık günü yaptı ı açıklamada;
görev müddetince yapılan faaliyetler hakkında detaylı bilgiler vermi , ancak
komisyon faaliyetlerindeki gecikmelerin kendisinden kaynaklandı ı yönündeki
iddiaları kabul etmemi ti.31
27
28
29
30
31
C. 15 Ekim 1931, s.1.
C. 18 Ekim 1931, s.2.
C. 29 Kasım 1931, s.3.
C. 16 Aralık 1931, s.6.
C. 20 Aralık 1931, s.1.
75
Mübadele i lemlerinin önemli bir bölümünün tamamlanması nedeniyle
Gümülcine Tali Komisyonu kadrosunu yarıya indiriyor, stanbul Tali Komisyonu ise
6 memurun görevine son veriyordu.32
B. Venizelos’un Avrupa Gezisi Dönü ünde stanbul’a
U raması ve Yaptı ı Görü meler
Venizelos Avrupa gezisinden sonra Bükre üzerinden ülkesine dönerken, 23
A ustos 1931 günü stanbul’a gelmi ti. Beraberinde Elefteron Vima gazetesi sahibi
ve mebus M. Zarfis, özel kalem müdürü M. Lambro da bulunuyordu. stanbul’da
bulunan Tevfik Rü tü Aras, Büyükdere’de demirleyen Romanya bandıralı vapura
gelerek Venizelos’u kar ılamı
ve “ho
geldiniz” demi ti. Görü me sırasında
Venizelos, Atatürk’ün hatırını sormu ve hürmetlerinin iletilmesini rica etmi ti.
Yapılan programa göre halen Heybeliada’da bulunan smet nönü de Venizelos ile
bulu acak ve iki günlük ziyaret de erlendirilecekti.33
Venizelos Sarayburnu üzerinden vilayete geçerek Vali Muhittin Beyi ziyaret
etmi ve smet nönü ile bulu mak için Dolmabahçe Sarayına geçmi ti. Tevfik Rü tü
Aras’ın da katıldı ı nönü – Venizelos görü mesi esnasında Atatürk , Venizelos’a
hatır sormasından dolayı telgrafla te ekkür etmi
ve iyi yolculuklar dile inde
bulunmu tu.
nönü ile görü tükten sonra Fener Rum Patri ini ziyaret eden Venizelos, 23
A ustos ak amı Yunan konsoloslu unda, Yunan elçisinin verdi i ve smet nönü ile
Tevfik Rü tü Aras’ın da katıldı ı ziyafette bulunmu tu.
Venizelos, ziyareti esnasında basın mensupları ile yaptı ı görü mede;
özellikle Türkiye ile yapılan Mübadele Anla masının olumlu sonuçlarının alınmaya
ba landı ını, iki ülkenin barı tan ba ka bir iste inin bulunmadı ını açıklamı tı.
Ziyaretle ilgili olarak yayınlanan 23 A ustos 1931 tarihli resmi tebli de;
Venizelos’un Avrupa dönü ünde nönü ve Aras ile görü mesinden duyulan mutluluk
32
33
C. 31 Aralık 1931, s.3.
C. 24 A ustos, s.1.
76
belirtilmi , Dolmabahçe’de ve Yunan elçisinin yanında yapılan iki ayrı görü mede
ülkeler arasında dostluk ve samimiyetin geli mekte oldu u gözlenirken, uluslararası
barı havasının güçlenmesinin iki tarafın da dile i oldu una i aret edilmi ti.34
Ziyaret programını 23 A ustos ak amı tamamlayan Venizelos, 24 A ustos
sabahı, kendisini stanbul’a getiren Romanya bandıralı Recel Karol vapuru ile
ülkesine hareket etmi ti.35
Venizelos hareketinden önce gazetecilerin Türk-Yunan ili kileri konusundaki
sorusuna verdi i cevapta; “her yerde her zaman tekrar etmekteyim ki, iki memleket
arasındaki dostluk ve samimiyet giderek artmakta, geli mekte, kuvvet bulmaktadır.
Bunun esaslarını biz smet Pa a ile ta Lozan’da kurduk. Bu barı ve samimi eserin
vücuda
getirilmesinde
smet
Pa a’nın
yardımlarını
tekrar
kaydetmek
mecburiyetindeyim.” sözleri ile dostlu a verdi i önemi belirtmi ti.36
Venizelos Yunanistan’a dönü ünde yaptı ı açıklamada; stanbul ziyareti ile
ilgili olarak Türkiye’nin yayınladı ı resmi tebli e ilave ederek bir
eyi
bulunmadı ını, ortak çalı maların sonuçlarına sevindi ini belirtiyordu.37
C. smet nönü’nün, Venizelos’un 1930 Ankara Ziyaretini
ade çin Gerçekle tirdi i Atina Ziyareti
smet nönü’nün Atina’ya iadei ziyareti hakkında basındaki ilk haber 3 Mart
1931’de duyulmu tu. Buna göre ziyaret Mayıs ayında yapılacaktı.38
Ancak Eylül ayı ba larında hükümete yakın çevrelerden ö renildi ine göre bu
ziyaret Ekim ayında yapılacaktı. Hatta Eylül ayı ba ında Atina’da ziyaretle ilgili
hazırlıklar ba lamı tı. nönü’nün Yunanistan’a Dı i leri Bakanı ve bu bakanlıktan bir
34
35
36
37
38
C. 24 A ustos 1931, s.2.
C. 25 A ustos 1931, s.1.
Tok, 1931 Yılı Türk Basını, s.178.
C. 27 A ustos 1931, s.3.
C. 3 Mart 1931, s.3.
77
heyetle katılaca ı, ziyaret nedeniyle Yunan Matbuat Cemiyetinin Türk gazetecileri
heyetini davet ettikleri basına yansımı tı.39
Yunan muhalefet lideri Çaldaris smet nönü’nün ziyareti ile ilgili olarak
yaptı ı açıklamada:40 “Yunanistan’daki Türk dostlu u siyaseti yalnız hükümetin
de il bütün partilerin ortak siyasetidir. Artık eski hesaplar kapandı. Olup biteni kabul
ettik. Türkiye ile dost ya amak ve bu dostlu u geli tirmek bütün partilerimizin
beklentisidir.” diyerek ziyaret öncesi ortamı canlandırmı tı.
nönü’nün bu ziyaret için 27 Eylül günü Ankara’dan hareketle 28 Eylül günü
stanbul’da olması dü ünülmü tü. nönü, Ankara’dan ayrılmadan önce Atina Ajansı
muhabirine verdi i demeçle ziyaretin önemini ortaya koymu tu:41 “…..Bugüne kadar
iki milleti ayırmı olan uzun ve karı ık mazi dikkate alınırsa tarih, Türk-Yunan
dostlu u kadar önemli bir olay kaydetmemi tir. Türk-Yunan dostlu u iki ülke ve
Balkanlar için en önemli konudur.”
smet
nönü ziyaretle ilgili olarak Türk
gazetecilerine yaptı ı açıklamada ise:42 “Atina’da Türk ve Yunan milletleri arasında
bir dava kalmadı ını ve uzun süren mücadelelerin tamamen son bularak iyi bir
kom uluk olu turdu unu belirtece im” demi ti. Atina ziyaretinde smet nönü’ye
refakat edecek olan Tevfik Rü tü Aras 29 Eylül sabahı, nönü ise 1 Ekim 1931
sabahı stanbul’a gelmi lerdi. Hazırlanan programa göre 1 Ekim ak amı Ege vapuru
ile hareket edecek olan Türk heyeti 3 Ekim sabahı Faler limanında olacaktı. Ziyaret 6
Ekim günü sona erecekti.43 nönü’nün Yunanistan ziyaretinin amacı, iki devlet
arasındaki Dostluk, Tarafsızlık, Uzla ma ve Hakem anla masının ba latmı oldu u
dostlu u kuvvetlendirmek ve Ba bakan Venizelos’un ziyaretini iade etmekti.44
39
40
41
42
43
44
C. 4 Eylül 1931, s.2.
C. 23 Eylül 1931, s.1.
C. 29 Eylül 1931, s.1.
Tok, 1931 Yılı Türk Basını, s.179.
C. 1 Ekim 1931, s.1.
Sevim Ünal, “Atatürk’ün Balkanlar’daki Barı çı Politikası”, IX Türk Tarih Kongresi Bildirisi,
TTK Basımevi, Ankara, 1989, s.1990.
78
Atina ziyareti için Türk heyeti a a ıdaki isimlerden olu uyordu:45 smet
nönü, e i ve çocukları, Tevfik Rü tü Aras ve e i, Ba bakanlık Özel Kalem Müdürü
Vedit Bey ve e i, Nurullah Esat, Dı i lerinden Cevat Bey, zmir Mebusu Rahmi Bey,
Türk Gazetecileri adına Yunus Nadi, Necmettin Sadık ve Asım Beyler, Bolu Mebusu
ve yazar Falih Rıfkı Bey, Haydar Rü tü Bey, Mersin Mebusu ve yazar Ferit Celal,
Ordu mebusu ve yazar Ahmet hsan, Matbuat Cemiyeti genel sekreteri yazar Ahmet
ükrü, Refik Ahmet, Selim Ragıp, Kemalettin Kami, Ne et Halil ve Kerami Beyler.
nönü
stanbul’dan
hareketinden
önce
Yunanlı
gazetecilere
yaptı ı
açıklamada:46 “... yapılan itilaflarla iki milletin saadet ve sulhü bulacaklarına
eminim. Aramızda hiçbir ihtilaf kalmamı tır. Son itilafname ile mübadele meselesi
de hallolmu tur” sözleri ile iki ülkenin kaydetti i mesafeye dikkat çekmi tir.
Ege vapuru 1 Ekim 1931 saat 17:00’de binlerce insanın alkı ları arasında
rıhtımdan ayrılmı ve 3 Ekim 1931 sabahı saat 07:00’de Pire açıklarına ula mı tı.
Yunan uçakları ve torpidolarının kar ıladı ı Ege vapuru saat 09:00’da rıhtıma
yakla tıktan sonra kalabalık halk toplulu unun önünde bulunan Venizelos ve
Mihalakopulos tek tek heyetin ellerini sıkarak “ho geldiniz” demi lerdi.47
Yunan basını bu ziyarete geni yer vermi ve dostane bir yayın politikası
izlemi ti. Elefteron Vima gazetesi: “Yunan milletinin Türk heyetini kar ılama
törenine kendili inden katılması, çe itli kurulu ların co ku dolu hareketleri yabancı
çevrelerde derin izler bırakmı tır.” ifadesi ile halkın dü üncesini aktarmı tı.
Venizelos kar ıtı Akropolis gazetesi ise: “Sokaklarında Türk ve Yunan bayraklarının
yan yana karde çe dalgalandıkları Yunan ba kentinin iki gündür ola anüstü
görüntüsü iki milletin ileride barı içinde harpsiz ve kinsiz ya ama konusundaki
sarsılmaz arzularını göstermektedir” ifadesi ile Yunan halkının ziyarete verdi i
önemi vurgulamı tı. 48
45
46
47
48
C. 1 Ekim 1931, s.2.
C. 2 Ekim 1931, s.4.
C. 4 Ekim 1931, s.1,4.
C. 5 Ekim 1931, s.3.
79
3 Ekim 1931 günü Cumhurba kanı Zaimis’in smet nönü ve Tevfik Rü tü
Aras’ı kabulünde Venizelos ve Mihalakopulos hazır bulunmu lardı. smet Pa a
Zaimis’e yaptı ı açıklamada:49 “Hareketim esnasında Türkiye Cumhurba kanı
Atatürk, zatı devletlerine samimi temennilerin ve dost Yunan milletine besledi i
derin dostane duyguların iletilmesine beni memur ettiler” demi ve iki hükümetin
takip ettikleri anla ma siyasetini destekledi i için Zaimis’e te ekkür etmi ti. smet
nönü 3 Ekim günü saat 13:30’daa Türk gazetecilerine yaptı ı açıklamada:50 “uzun
bir mücadele döneminden sonra aramızda anla mazlık kalmadı ını bütün cihana ilan
ediyoruz” diyerek ilk hislerini belirtmi ti.
Venizelos, nönü ve Aras onuruna 3 Ekim ak amı Grand Bretagne otelinde
bir ziyafet vermi ti. Burada Venizelos ve nönü’nün yaptı ı uzun ve kapsamlı
konu malarda dikkati çeken konular yer almı tı. Venizelos konu masında; üç sene
önce mektupla ba lattı ı dostluk teklifine nönü ve Aras’dan olumlu cevaplar
aldı ını, bir sene önce yapılan anla malarla bunun kanıtlandı ını belirtmi ti.
Venizelos Türkiye’de hızlı bir
ekilde temeli atılan milli geli melerin di er
milletlerin takdir ve hayranlı ı ile kar ılandı ını ve Türkiye’nin izledi i barı
politikası ile dünya barı ına katkıda bulundu unu da eklemi ti. smet nönü yaptı ı
konu mada; 30 Ekim 1930’da Ankara’da imzalanan anla maları bizzat Yunanistan’a
gelerek teati etmekten amacının bu anla maların iki ülke dostlu unun temel ta ını
olu turmasından kaynaklandı ını söylemi ti. nönü iki ülkenin üç dava için elele
vermesi gerekti ini, bunların; iyi geçinme, dünya barı ı ve devletlerin e itli i
oldu unu belirtmi ti. Venizelos, Yunan gazetecilerinin nönü’nün konu ması ile
ilgili olarak yönelttikleri sorulara kar ılık u açıklamayı yapıyordu:51 “ smet Pa a’nın
söyledi i sözler bir çe meden akan berrak su gibi kalbinden gelmektedir. Türk
arkada ımın sözleri beni son derece mutlu etmi tir. Ben öteden beri Türkiye ile
Yunanistan arasında samimi bir dostluk siyaseti takip etmenin milletin arzusuna
uygun oldu u dü üncesindeyim.”
49
50
51
C. 5 Ekim 1931, s.5.
C. 5 Ekim 1931, s.1.
C. 6 Ekim 1931, s.5.
80
Bu arada nönü Venizelos’a Atatürk’ün yazı Yalova’da birlikte geçirme
önerisini iletmi , Venizelos da Yunanistan’ın siyasi durumu elverdi i takdirde bu
davete memnuniyetle icabet edece ini bildirmi ti.52
smet nönü ve Türk heyeti Venizelos’un ev sahipli inde 4 Ekim 1931 günü
saat 15:30’da kinci Balkan Oyunlarını izlemek üzere Atina stadyumuna gelmi lerdi.
nönü’yü stadyumu dolduran 60.000 ki inin co ku ile alkı laması günün en önemli
olayı idi.53 Atletizm dalında düzenlenen Balkan Oyunlarına katılan sporcular;
Bulgaristan, Türkiye, Romanya ve Yunanistan sırasına göre resmi geçit yapmı lardı.
Daha sonra nönü ve Aras’ın da izledi i oyunlar ba lamı tı. smet nönü saat
17:30’da Venizelos ile birlikte Türk mebuslarının da bulundu u Yunan Meclisine
gelmi lerdi.
Meclis kürsüsünden bir konu ma yapan smet nönü; Ziyaretin önemi ve Türk
milletinin Yunan milletine duydu u dostluk hislerini ileterek ba ladı ı konu masına,
Türkiye ile Yunanistan arasında yeni bir dönemin açıldı ını, iki meclis ba kanı
arasında dostlu u güçlendirecek giri imlerin devam etti ini belirtmi ti.
4 Ekim ak amı nönü ve Aras onuruna verilen ziyafette Zaimis, Atatürk’e
sa lık ve ba arı dilekleri ile dost Türk milletinin geli mesi ve mutlulu u için iyi
dileklerini iletmi , smet nönü de buna te ekkürle kar ılık vermi ti.54 Bu ziyafette
smet nönü Yunanistan’ın siyasi, mülki ve askeri ileri gelenleri ile tanı ma fırsatı
bulmu ve geni bir ilgi ile kar ılanmı tı. Zaimis’in ziyafetinden sonra saat 23:30’da
Olimpia Tiyatrosu’na geçen Türk heyeti ev sahiplerinin e li inde iki ülke
sanatçılarının ortakla a oynadı ı ve Bedia Muhavvit’in ba rolde oldu u Othello
piyesini izlemi lerdi.55
52
53
54
55
Özel, Atatürk ve Atatürkçülük, s.213.
B.C.A.: nönü’nün Atina seyahati hk. telgraf, 5 Ekim 1901, 030.10 12.73.21, s.2.
A.e., s.1.
C. 6 Ekim 1931, s.6.
81
Atina ziyaretinin üçüncü gününde (5 Ekim 1931) iki ülke arasında
imzalanmı ve meclislerce onaylanmı olan 1930 anla malarının kar ılıklı olarak
teati edilmesi için bir tören düzenlenmi ti.56
Törende hazır bulunanlar; smet nönü ve Venizelos, Tevfik Rü tü Aras ve
Mihalakopulos, Enis Akaygen ve Ankara elçisi M. Polihronyadis, Yunan
Dı i lerinden M. Mavroudis, M. George Melas, Türk Dı i lerinden Cevat Bey,
Kemal Aziz Bey ve di er görevlilerden olu mu tu.
Taraflar
saat
10:00’da
Yunanistan
Dı i leri
Bakanlı ında
kar ılıklı
görü melerde bulunmu lar ve saat 11:00’de anla maları teati etmi lerdi.57 Burada ilk
konu mayı yapan Venizelos; Türk-Yunan dostlu unun bu anla maların teatisine
muhtaç olmadı ını, çünkü anla maların iki milletin ruhları ile onaylanmı oldu unu
söylemi ti. smet nönü de yaptı ı konu mada; Mihalokopulos’a kararlı siyasetinden
ve çalı malarından dolayı te ekkür etmi , bu sonucun, Aras ile 1927’den bu yana
devam eden özverili ve yo un mesai arkada lı ı ile alındı ına dikkat çekmi ti.
5
Ekim
günü
teati
töreninden
önce
görü mesinde Balkan Misakı konusunda görü
gerçekle en
alı
Venizelos- nönü
veri inde bulunulmu tu.58
Venizelos; “Bir Balkan Misakının ufukta yakla maya ba laması Türk-Yunan
dostlu u ile bize ümit verdi. Ancak hala bu Balkan Misakından uza ız. Bulgarların
görü ü ilerlemedi. Bulgarlar bugünkü sınırlarımızdan memnunuz demeye hazır de il.
Ayrıca Bulgaristan, Yugoslavya ile ili kilerinde bir Balkan Misakı için hazır de il”
deyince smet nönü buna kar ılık; “Bir Balkan Misakına do ru adım atma fikri
Yunanistan’ın görü ü idi.
imdi siz bu fikri durduruyor gözüküyorsunuz. Bu da
Yunanistan’ın bu konudaki davranı ında çeli ki yaratıyor” demi ti.
6 Ekim 1931 günü Pire Belediyesini ziyaret eden nönü ve Türk heyeti Yunan
halkının geni
katılımı ve co ku ile kar ılanmı tı. Belediye Ba kanı M.
Panayotopulos; Venizelos’un hem ehrisi olmaktan gurur duydu unu, onun
56
57
58
C. 6 Ekim 1931, s.1.
C. 6 Ekim 1931, s.5.
Tulça, Atatürk, Venizelos ve Enis Bey, s.49.
82
misafirinin kendisi için de önemli oldu unu, nönü’nün Yunanistan’ın kapısı sayılan
Pire’den girdi i için duydu u mutlulu u belirtmi ti.59 Ege vapuru 6 Ekim 1931 günü
saat 20:27’de Pire limanından ayrılmı , böylece smet nönü’nün Atina ziyareti sona
ermi ti.60
Heyet Yunanistan’dan ayrılmadan önce ziyaretle ilgili resmi tebli
yayınlanmı tı. Tebli de ana ba lıkları ile yer alan konular öyleydi;61 27 Ekim 1930
Ankara anla malarının iki ülkenin dostlu u üzerine kuruldu u ve bunun zaman
geçtikçe geli ip güçlenece i, iki ülkenin Balkanlar ve Do u Akdenize ait sorunlarda
ortak bir çalı masının bir ihtiyaç oldu u, Balkan ülkelerinin barı a do ru
ilerledikleri, iki ülkenin iktisadi konularda ortak çalı malarının devam etmesi
temenni edilmi ti. nönü ve Aras Yunanistan’dan ayrıldıktan sonra Venizelos ve
Mihalakopulos’a vapurdan çektikleri telgraflarla te ekkür etmi ler ve Yunan
milletinin co kusunun anla maların onaylandı ı anlamına geldi ini belirtmi lerdi.62
Atatürk 1 Kasım 1931 günü TBMM nde yaptı ı konu mada smet nönü ve
Tevfik Rü tü Aras’ın Atina Ziyaretinin önemine de inirken u de erlendirmeyi
yapmı tı:63 “… Ba bakan ve Dı i leri Bakanının Yunanistan ziyaretleri iki ülke
arasında kıymetli bir dostluk gösterisine aracılık etmekle özellikle dikkatimize ve
sevincimize sebep oldu. Birbiriyle sorunu kalmadı ını, birbiriyle iyi geçinmek
kararında oldu unu açıklayan iki ülkenin ili kilerinde olumlu geli meleri isteyerek
kolayla tırmak ve desteklemek emelimizdir.”
Ekim 1930 Ankara ve Ekim 1931 Atina ziyaretleri her ey bir tarafa Türk
Yunan ili kilerini örnek bir noktaya getirmi ti. Atatürk, nönü ve di er yetkililer bu
barı ı Cumhuriyet dönemi ile birlikte uzun vadeli bir kalıcılıkta görüyorlardı. Bu
Yunanistan için gerçekten böyle miydi? Megali deayı terk eden Yunanistan üzerinde
59
60
61
62
63
C. 7 Ekim 1931, s.1.
B.C.A.: nönü’nün seyahat tafsilatı hk., 6 Ekim 1931, 030.10 12.73.24.
C. 7 Ekim 1931, s.5.
C. 9 Ekim 1931, s.5.
A.S.D., T.T.K, Ankara, 1990, s.387.
83
müthi olumlu etkiler bırakan 1930 Türk Yunan anla masını gelecek nesillere
ta ıyabilecek miydi?64
ki ülkenin temel i birli i politikası, nönü ve Aras’ın Yunanistan’ı ziyareti
ile gösteri li bir ekilde do rulanmı tı. Bu ziyaretin resmi olarak konusu, 1930 Ekim
ayında imzalanan anla malar ile ilgili onay makamlarının de i imini içermekteydi.
Türk resmi yetkililerinin Yunan halkı tarafından co ku ile kar ılanması, ikili
ili kilerde yeni bir dönemin ba ladı ının Yunan kamuoyu tarafından kabulünü
göstermi ti. Kar ılıklı anlayı atmosferinde gerçekle tirilen ikili görü meler, TürkYunan ili kilerindeki sorunları ortadan kaldıracaktı, üstelik bunların içinde azınlık
sorunları da vardı.
ki ülkenin liderleri, Balkanların en önemli konularını
incelemi ler, Türk-Yunan yakınla masının temelinin, herhangi ba ka bir ülkeye kar ı
uzla maya çevrilmemesi ve herhangi bir büyük güçten etkilenmemesi oldu u
konusunda anla mı lardı. Ba ka bir deyi le, ikili dostluk, sadece barı ın muhafazası
için de il, aynı zamanda Yunanistan ve Türkiye’nin, uluslararası sahnede gerçek ve
özerk varlıkları için de araç olacaktı. Türk resmi yetkililerin, Sovyet-Türk
dostlu unun Türkiye’yi Moskova ile ortak bir cephe olu turulmasına mecbur
bırakmadı ına ve sonuç olarak böyle bir Türk-Yunan uzla masına Ankara’nın
katılımını engellemedi ine açıklık getirmeleri önemli idi.65
nönü’nün bu seyahatinde tıpkı Venizelos’un bir yıl önce Türkiye seyahatinde
oldu u gibi büyük misafirperverlik gösterilmi ti.66 6 Ekim günü Atina Matbuat
Cemiyeti Falirikon Otel’de Türk gazetecilerine bir ziyafet vermi ti. Türk Yunan
dostluk cemiyetinin ola anüstü toplantısında ise smet nönü ve Venizelos fahri
ba kanlı a, Tevfik Rü tü Aras da fahri ikinci ba kanlı a seçilmi ler.67 Atina
büyükelçisi Enis Akaygen’e de onursal ba kanlık sıfatı yöneltilmi ti.68
64
65
66
67
68
Tulça, Atatürk, Venizelos ve Enis Bey, s.49.
Hacıvasileios, Venizelos ve Balkanlar, s.101.
A.e., s.48.
Pars Tu lacı, Ça da Türkiye, Cilt I, stanbul 1987, s.658.
Tulça, Atatürk, Venizelos ve Enis Bey, s.49.
84
smet nönü kendisiyle birlikte Atina’ya giden Türk gazetecilerine bu ziyaret
ile ilgili endi esini öyle aktarmı tı;69 “Ben çok korkuyordum. Yunanlılar bizi
alkı larlar, alkı larlar da bu alkı lardan etkilendi imizi dü ünerek bizden kendilerine
veremiyece imiz eyler isterler diyordum. Böyle bir durumda ben her iste i geri
çevirecektim, bu da aramızda ba layan dostlu un samimiyetini zayıflatacaktı. Fakat
böyle olmadı. Venizelos bizim ola an ve insanlık gere i vermek zorunda oldu umuz
eyler dı ında hiç bir
ey istemedi. Onun için Venizelos’u takdir ediyorum.
Venizelos gerçe i gören adamdır. Realist devlet adamıdır.”
D. kinci Balkan Konferansı
1. kinci Balkan Konferansı Hazırlıkları ve Konferansa Kadar
Devam Eden Geli meler
1931 yılı Ekim ayında
stanbul’da toplanacak olan
kinci Balkan
Konferansının hazırlıkları Selanik’te yapılacaktı. Bu maksatla Temsil heyeti ba kanı
Trabzon mebusu Hasan Bey ile temsilcilerden Ru en E ref Bey 27 Ocak 1931
ak amı Selanik’e gitmek üzere stanbul’dan ayrılmı lardı. Hasan Saka hareketinden
önce yaptı ı açıklamada; 30 Ocak ile 1 ubat tarihleri arasında Konferans gündemi
ile çalı ma programının görü ülece ini belirtmi ti.70
Selanik hazırlık toplantısında her ülkeden te kil edilen Balkan Misakı
Cemiyetleri ve bu cemiyetler tarafından ayrılmı ve seçilmi olan uzman personel,
konferans gündemi ile ilgili oturumdan önce aralarında görü mü ler ve kendi bakı
açılarını belirlemi lerdi.71 Türkiye’de kurulan Balkan Misakı Cemiyeti’nin Ba kanı
Hasan Saka, Genel sekreteri ise Ru en E ref Ünaydın idi.72
a. Hazırlık toplantısında ilk gün alınan tavsiye kararları73 unlardı:
69
70
71
72
73
Us, Hatıralar, s.44,45.
C. 28 Ocak 1931, s.1.
Mehmet Vehbi, “20 Ekim 1931 kinci Balkan Konferansı Münasebetiyle”, T.C. stanbul Ticaret
ve Sanayi Odası Mecmuası, Sayı 9, (Eylül 1931) s.333.
Savcı, Türkiye Bulgaristan li kileri, s.26.
C. 3 ubat 1931, s.3.
85
1) Balkan Hükümetlerinin Selanik panayırına geni ölçüde katılmaları
2) Balkan Misakı hakkında Balkan Meclisine verilmek üzere hazırlanan soru
önergesine ülkelerden gelecek cevapların, stanbul konferansından önce
Meclise gönderilmesi
3) Balkan ülkelerinde bulunan temsilcilikler aracılı ı ile anla ma fikrini
yaymak için Nisanın son haftası içinde özel toplantılar düzenlenmesi.
Konferans Ba kanı Hasan Saka, toplantıyı bitirmeden önce Görice’de
meydana gelen deprem nedeniyle Arnavut temsilcilere ba sa lı ı dilemi ve Balkan
Hükümetlerini bu konuda aktif dayanı maya davet etmi ti. Temsilciler onuruna
verdi i yemekte bir konu ma yapan Selanik Belediye Ba kanı M. Vamakas; yirmi
sene önce Balkan milletlerinin karde çe geçinmesi için ortaya atılan bir avuç insanın
Selanik’ten çıktı ını, bu gayeyi gerçekle tirecek yeni unsurun emperyalizme kar ı
olan ba ımsız Türkiye Cumhuriyeti oldu unu söylemi ti.
b. Selanik toplantısında, kinci Balkan Konferansı gündemine dahil edilmesi
kararla tırılan konular;
1) Azınlıklar meselesi
2) Demiryollarının Tuna’da in a edilecek bir köprü ile birbirleriyle
birle tirilmesi
3) Balkan yönetimleri arasında telefonla ileti im sa lanması
4) Tütün ve tahıl için ortak tedbirler alınması
5) Balkan ülkeleri medeni hukukunun birle tirilmesi
6) Balkan hükümetleri arasında bir posta birli i olu turulmasının teklif
edilmesi
86
c.
kinci Balkan konferansına kadar olan sürede Balkan ülkelerince
gerçekle tirilecek etkinlikler, konferans hazırlıkları ve gündemle ilgili olarak
a a ıdaki hususlar kararla tırılmı tı.74
1) Balkan milletleri arasında anla ma ve birle me duygularının güçlenmesi
için her yıl Nisan ayının son haftasında bir Balkan Haftası düzenlenecekti.
2) Balkan Haftası boyunca altı ülkede çe itli konuları görü mek üzere
toplantılar düzenlenecek, etkinliklerde bulunulacaktı.
3) Balkan Haftası içinde Yunanistan’da banka ve ticaret konusu üzerinde her
ülkeden gelecek temsilciler fikir alı veri inde bulunacaklardı.
4) Türkiye, Balkan Haftası içinde Türing kulüpleri, gençlik ve sporcuların
ya antısına ait gösteri ve propagandalar yapacaktı.
5) Belgrat’da kadınlık ve feminizm konulu toplantı düzenlenecek ve altı
Balkan ülkesinde etkinlikler gerçekle tirilecekti.
6) Konferansta siyasi ve ekonomik yakınla ma konuları görü ülecek, ayrıca
iki er temsilciden olu an bir komite ile yakınla maya engel olan sebepler
incelenecek, özel bir komite de azınlık sorunlarını inceleyecekti.
7) Ula tırma araçları ve serbest dola ım imkanlarını ara tıracak bir komite
olu turulacaktı.
8) Ülkelerin temsilcilerini ve komitelerde görev alacakları ba kanlı a
bildirmeleri, çalı malara katılmaları ve konferans gündemine son eklini
vermeleri gerekecekti.
9) “Balkan Hükümetleri arasında Ekonomik li kiler” konulu bir yarı ma
düzenlenecek, ortak bir komite ile de erlendirilecek ve ödüllendirilecekti.
74
C. 7 ubat 1931, s.1,3.
87
10) Konferanstan önce Dı i leri Bakanlarının konferans gündemi ile ilgili
olarak bir toplantı düzenlemeleri sa lanacaktı.
d. Selanik toplantısı gere ince Türkiye’den Balkan Haftası etkinliklerine
katılacak temsilciler ve bunların görevleri;75
1) Atina’da yapılacak banka ve ticari i lemler toplantısına Nemlizade Mithat
Bey ve
Bankasından Süreyya Bey
2) Belgratta yapılacak feminizm ve i çi meseleleri toplantısına Necmettin
Sadık Bey ve Ticaret odası genel sekreteri Vehbi Bey ile Semiha Hanım
3) Sofya’da yapılacak ziraat odaları te kilatı toplantısı için Mardin mebusu
Ali Rıza ve ktisat Bakanlı ından Aziz Bey
4) Bükre ’te yapılacak Üniversite etkinlikleri için Hamdullah Suphi ve Sadri
Maksudi Beyler
5) Tiran’da yapılacak ehircilik ve belediye toplantısı için Falih Rıfkı, Celal
Esat Beyler
e. Balkan etkinlikleri kapsamında Türkiye’de Nisan ayının son haftası Balkan
Haftası olarak kutlanmaya ba lanmı tı.
Yunanlı ö renci, milletvekili, bilim adamı ve turizmcilerden olu an gruplar
23, 24 Nisan tarihlerinde stanbul’da yapılacak olan etkinliklere katılacaklardı.76
Atina milletvekili M. Nazım Mangas siyasi konferanslar vermek üzere gelmi ti.
Türk-Yunan dostlu unun ve Balkan dayanı masının ate li bir savunucusu olan
Mangas Yunanistan’dan ayrılmadan önce Venizelos, Mihalakopulos ve Enis
Akaygen ile etkinlikler konusunda uzun görü meler yapmı tı. Balkan Turizm
kongresinde Yunanistan temsilcileri M. Agapitos ve M. Brunis de misafirler
75
76
C. 19 Mart 1931, s.3.
C. 24 Nisan 1931, s.3.
88
arasındaydı. Atina Hukuk Fakültesi eski profesörlerinden M. Hermokas da stanbul’a
bir konferans vermek üzere gelmi ti.
Akil Muhtar Bey 26 Nisan 1931 günü stanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi
konferans salonunda Yunanlı ö retim üyeleri ve ö rencilerin de katıldıkları bir
konferans vermi ti. Organların ve uygarlı ın devamlı bir geli me içinde oldu unu
anlatan Akil Muhtar Bey Balkan milletleri arasında ba layan dostlu un güçlenerek
geli ece ini belirtmi ti.77 Konferanstan sonra resmi kabul salonunda misafirlere bir
çay ziyafeti düzenlenmi ti.
stanbul Vali ve Belediye Ba kanı Muhittin Bey, stanbul Üniversitesi rektörü
ve ö retim üyelerinin de katıldı ı ziyafette konu an Rektör Muammer Ra it Bey;
Balkan konferanslarının eski anla mazlıkları gidermek için bir fırsat oldu una i aret
etmi ti.
Hukuk Fakültesi ö retim üyelerinden Muslihittin Adil Bey Balkan Misakının
önemini Fransızca olarak anlatmı tı. Hür ve ba ımsız milletlerden ve insanlardan
olu an bir Balkan birli inin yalnız Balkanlarda de il bütün dünyada barı ın,
güçlenme ve geli menin hatta gelecekteki olumlu faaliyetlerin kayna ı olaca ını
vurgulamı tı.
Atina milletvekili M. Makas da Fransızca olarak yaptı ı konu mada; Balkan
gençlerini bir arada görmenin Balkan federasyonu olu turmak için sarfedilen
çabaların bo a gitmedi ini, er geç amaca ula ılaca ının bir ifadesi oldu unu
söylemi ti.
Balkan haftası etkinlikleri, 27 Nisan 1931 günü saat 11.00’de Balkan Turizm
Federasyonunun Galatasaray Lisesinde düzenledi i toplantı ile devam etmi ti.
Balkan Komitesi üyelerinin 31 A ustos 1931 günü Nemlizade Mithat Beyin
ba kanlı ında toplanması karla tırılmı tı. Bu toplantıda Balkan Ticaret Odası
yönetmeli i görü ülecekti. Ayrıca Balkan konferansı için Dolmabahçe Sarayı tahsis
77
C. 27 Nisan 1931, s.4.
89
edilmi ve konferansa (Arnavutluk ve Bulgaristan dı ında) dört dı i leri bakanının
katılması kesinle mi ti.78 Ayrıca Balkan Birli i Milli
ubesi 5 Eylül 1931 günü
Üniversitede Trabzon Milletvekili Hasan Saka’nın ba kanlı ında toplanmı ,
program, komite çalı maları ve komisyon görevlilerin belirlenmesi konuları
görü ülmü tü.
f.
kinci Balkan konferansına katılacak Türk temsilciler
u isimlerden
olu mu tu.79
1) Fikri yakla ma komisyonu:
Fadıl Ahmet, brahim Alaeddin, Yakup Kadri Beyler
2)
ktisadi birle me komisyonu:
brahim Fadıl, Muvaffak, Mithat, Re it Saffet ve Süreyya Beyler
3) Ula tırma ve dola ım komisyonu:
Ali Rana, Cevdet, Sabri Beyler
4) Siyasi komisyon:
Mahmut, Muzaffer, Necmettin Sadık, Ru en E ref, Zeki Mesut Beyler
5) Sa lık te kilatı ve sosyal siyaset komisyonu:
Akil Muhtar, Tahir ve Vehbi Beyler
Aynı toplantıda alınan karara göre Balkan Konferansı 11 Ekim 1931 günü
Dolmabahçe Sarayında yapılacak resmi açılı la ba layacak, ilk konu malar Hasan
Bey ve smet nönü tarafından yapılacaktı. Temsilcilerin konferans dı ı programına
göre stanbul’da cami ve müzeler, Bo aziçi, Büyükada Yat Kulübünün gezilmesi ve
Dolmabahçe Sarayında bir balo planlanmı tı.
Konferansın son toplantısı Ankara’da yapılacaktı. Temsilciler için tasarlanan
Ankara programına göre; TBMM’nde son toplantının yapılması, Temsilcilerin
Atatürk tarafından kabul edilmesi, Cumhurba kanlı ı senfoni orkestrasının eski
78
79
C. 31 A ustos 1931, s.2.
C. 6 Eylül 1931, s.1,6.
90
Türkoca ı binasında verece i konser de planlanmı tı. Konferans 19 Ekim günü sona
erecekti.
g. Balkan konferansının hazırlıkları ile görevli heyet;
1) Belediye Ba kan Yardımcısı Hamit Bey (Ba kan)
2) ktisat Müdürü Kemal Ömer
3) Seyahat ube Müdürü Ekrem Beylerden kurulmu tu.
h. Heyetin kontrolünde yapılan hazırlıklara u hususlar da dahil edilmi ti;80
1) Toplantıların yapılaca ı Yıldız Sarayı Merasim Dairesinin her yönü ile
hazırlanması
2) Hazırlanan altı göndere Türkiye, Yunanistan, Bulgaristan, Yugoslavya,
Arnavutluk ve Romanya bayraklarının çekilmesi
3) Konferans nedeniyle, üzerinde Balkan haritası ve zeytin dalı bulunan be
milyon adet posta pulunun Londra’ya ısmarlanması
Konferansa katılacak ülkeler Ekim ayı ba larında temsilcilerini belirlemeye
ba lamı lardı.
1. Uluslararası Barı Bürosu genel sekreterli inden yapılan açıklamaya göre
Büro’nun temsilcileri öyle belirlenmi ti:81
1) M. La Fontaine: Belçika Senatosu Ba kan Vekili, Uluslararası Barı
Bürosu Ba kanı ve Uluslararası Parlamentolar Konferans Ba kanı
2) M. Ludwig Quidde: Uluslararası Barı Bürosu Ba kan Vekili
3) M. Lucien Le Foyer: Eski Fansız milletvekili, Uluslararası Barı Bürosu
Ba kan vekili
4) Helmut Von Garlech: Yazar, Uluslararası Barı Bürosu Barı Konseyi
üyesi
80
81
C. 17 Eylül 1931, s.2.
C. 5 Ekim 1931, s.1.
91
10 Ekim 1931 günü konferansla ilgili bazı tarihler netle mi ti. Buna göre;82
Temsilciler 18 Ekim’de stanbul’a gelmi olacaklar, 19 Ekim’de hazırlık toplantısı
yapılacak ve 20 Ekim’de konferans açılacak, ilk oturumda smet nönü bir konu ma
yapacaktı. Açılı tan sonra konferans çalı maları Yıldız Sarayında devam edecekti.
i. Konferansa katılacak Yunan heyeti 15 Ekim günü stanbul’a gelmi olup u
isimlerden olu mu tu:83
1) Ba kan Papanastasiu: Eski ba bakan ve Cumhuriyetperver Partisi lideri
2) kinci Ba kan M. Bakkalba ı
3) Genel Sekreter M. Papadopulos
4) Eski bakanlardan M. Milonas
5) Eski bakan ve liberal parti milletvekili M. Bakopulos
6) Avukat M. Merkurd
7) Atina Üniversitesi profesörlerinden M. Bensis
8) Sosyalist milletvekili M. Limonidis, M. Papazo lu
9) Hava i leri mü aviri general Laskarus
10) ehir ve belediye temsilcisi M. Kroniyadis ve M. Psalti
Yunan heyeti Tophane rıhtımında Türk heyeti tarafından kar ılanmı , binlerce
insan da alkı ları ile bu kar ılamaya e lik etmi lerdi. Heyet Ba kanı Papanastasiu 16
Ekim günü stanbul gazetecilerini kabul etmi ve Balkan Misakı ile ilgili açıklama
yapmı tı. Açıklamanın dikkat çeken bölümü öyleydi:84
“Balkan Misakının hedefi altı devleti birle tiren bir anla maya gitmektir.
Türkiye için üç vatan vardır; Türkiye, Yunanistan ve Balkanlar. Biz Yunanistan
için de bu böyledir.”
82
83
84
C. 10 Ekim 1931, s.1.
C. 16 Ekim 1931, s.1.
C. 17 Ekim 1931, s.1.
92
Konferansa katılacak Arnavut Heyeti 16 Ekim günü, Bulgar ve Romen
Heyetleri ise 17 Ekim günü stanbul’a gelmi lerdi.85 Balkan Konferans Meclisi 19
Ekim günü saat 16.00’da üçer temsilcinin katılımı ile bir hazırlık toplantısı yapmı tı.
Komite ba kanları ve gündemin belirlendi i toplantıdan sonra alınan kararlar resmi
tebli ile açıklanmı tı.
j. Konferanstaki komisyon ba kanları, 19 Ekim günü yayınlanan resmi
tebli e göre u ülke temsilcilerinden olu mu tu;86
1) Te kilat komisyonu ba kanı Hasan Bey (Türkiye)
2) Siyasi yakınla ma komisyon ba kanı M. Stefan Coclo Pop (Romanya)
3) Kültürel yakınla ma komisyon ba kanı Mehmet Konistca (Arnavutluk)
4)
ktisat komisyon ba kanı M. Papanastasiu (Yunanistan), ayni zamanda
Balkan Misakı komisyon ba kanı
5) Sa lık ve Sosyal politika komisyon ba kanı M. Yonitch (Yugoslavya)
6) Ula tırma komisyon ba kanı M. Sakazoff (Bulgaristan)
k. Te kilat komisyonu karma heyetinde yer alan ülke temsilcileri ise öyleydi;
1) Arnavutluk’tan; Mehmet Konistca, M. Leonida Natchi, M. Bedri Pejani
2) Bulgaristan’dan; M. Yanko Sakazoff, M. Andre Tochow, Prof. M.
Ghenov
3) Yunanistan’dan; M. Papanastasiv, M. Mylonas, M. Bakkalbassis
4) Türkiye’den; Hasan Bey, Ru en E ref Bey, Rana Bey
5) Yugoslavya’dan; M. Velibor Yonitch M. Givko Topalovitch, M.V.
Bjordjevitch
Tebli in bundan sonraki bölümünde ise kinci Balkan konferansının gündemi
ve komisyonların sorumlulukları belirtilmi ti.
85
86
C. 18 Ekim 1931, s.1.
C. 20 Ekim 1931, s.6.
93
l. Komisyonların gündemi ve sorumlulukları
1) Siyasi komisyon
a) Balkan Misakı ile halen geçerli olan anla maların hükümlerine uygun
ekilde
yürütülmesi,
azınlıklar
konusu
dahil
anla maların
uygulanmasından do an sorunların halledilmesi, Balkan milletlerinin
siyasi yakınla masına engel olan bütün sorunlara ait komisyon
raporunun tartı ılması
b) Silahsızlanma konferansı
2)
ktisadi komisyon
a) Gıda maddeleri ve tütünün ortakla a korunması
b) Balkan Ticaret odasının kurulması
c) Balkan kredi kurulu larının ortak çalı ması
3) Kültürel yakınla ma komisyonu
a) Balkan milletlerinin tarihlerine ait belgelerin ara tırılması için bir
enstitü kurulması
b) Balkan milletleri hukukunun bölüm bölüm birle tirilmesi
4) Ula tırma komisyonu
a) Balkan ba kentlerinin ula ımla birbirine ba lanması için demiryolu ve
köprü in ası
b) Posta, telefon, telgraf haberle melerinin birle tirilmesi
c) Hava ula tırması
5) Sa lık ve Sosyal politika komisyonu
a) Balkan milletlerinin, Balkan sınırları içinde serbestçe dola maları ve
çalı maları hakkında komisyon raporunun tartı ılması ve karar
verilmesi.
b) Balkan memleketleri sa lık faaliyetlerinin bütünle tirilmesi
94
c) Balkan memleketlerinde di er ülke vatanda ları ile evlenmi
kadınların tabiyetleri hakkında tartı ma
6) Siyasi komisyona ba lı alt komite
Her ülkenin üçer temsilcisinden olu acak bu karma komite Balkan misakı
ve siyasi yakınla mayı engelleyen konuları inceleyecekti.
7) Sa lık ve sosyal politika komisyonuna ba lı alt komite
Her ülkenin üçer temsilcisinden olu acak bu komite ise Balkan
tebaalarının, kendi ülkesi dı ındaki Balkan ülkelerinde hakları ve
sorumluluklarını belirleyen bir anla ma tasla ını inceleyecekti.
2. kinci Balkan Konferansının Açılı ı Ve Çalı maları
a. Konferansın Açılı ı
kinci Balkan konferansının toplandı ı sırada Türkiye ile Yunanistan
arasındaki uyu mazlıkların hemen hemen tamamı halledilmi ti.87
stanbul’a gelen delegeler konferans sonucu hakkında iyimserdiler. stanbul
konferansı ile Balkan Tarihinde yeni bir devir açılmakta, konferansın sonuçlarını
yalnız Balkan ülkeleri de il bütün Avrupa merakla beklemekteydi.88
20 Ekim 1931 günü Dolmabahçe Sarayı tarihi günlerinden birini ya ıyordu.
Bir zamanlar siyasi entrikalara sahne olan bu sarayda imdi altı Balkan devletinin
200’den fazla temsilcisi ortak ve samimi bir gaye u runa yan yana geliyorlardı. Saat
10.00’da alfabetik sıraya göre milli mar lar, ardından Balkan mar ı çalınmı tı.
Konferans Ba kanı Hasan Saka’nın açılı
konu ması ile ba layan konu malar
serisinde özetle a a ıdaki konulara de inilmi ti.89
Hasan Saka açılı konu masına; Dolmabahçe Sarayını konferans için tahsis
eden Atatürk’e saygılarını ileterek ba lamı , konferansa katılan smet nönü, Tevfik
87
88
89
Gönlübol, Sar, Türk Dı Politikası, s.100.
Anahtarcıo lu, Balkan Antantı, s.30.
C. 21 Ekim 1931, s.1,5,6.
95
Rü tü Aras ve altı ülkenin temsilcilerine te ekkür ederek devam etmi ti. Birinci
Balkan konferansında alınan kararları özetleyen Hasan Saka, geçen bir yıl içinde
Balkan haftaları düzenlenerek büyük yararlar sa landı ını belirtmi ve stanbul’da
düzenlenen Turizm Konferansının Balkan ülkeleri için turizm açısından önemine
de inmi ti.
Arnavut temsilcisi Mehmet Konitsche Bey; ülkesinin Balkanlarda tam bir
e itlik ve adalet istedi ini, Balkan Misakı olu turulmasına taraftar olduklarını
belirterek ba ladı ı konu masına tarihi örneklerle devam etmi ti. Türkiye’nin bugün
acılarla dolu geçmi i unutarak eski evlatlıklarına Türk milletine has bir özellik olan
ba ı layıcılıkla kollarını açtı ını, görevinin çok heyecan verici oldu unu söylemi ti.
Türkiye’nin Balkan Misakını zorla tıran konularda aracı konumunda oldu unu
belirten Konitsche affetme ve unutmanın erdem oldu unu vurgulamı tı.
Bulgar temsilcisi M. Yanko Sakazoff; Balkan Misakı için sarfedilen çabaların
Balkan devletleri için yeni bir dönemi açaca ını, gerçekçi adımlarla Balkan milletleri
için yeni bir gelecek hazırlanaca ını belirtmi ti.
Yugoslav temsilci M. Velibor Yaniç konu masına;
u anda birlik
faaliyetlerinin kolay olmadı ını, Balkanlar dı ında bu misaka kar ı olanların
bulundu unu, ba arı isteniyorsa kar ılıklı ve geni bir ho görü ortamının gerekli
oldu unu belirterek ba lamı tı. Yaniç, iktisadi sorunların siyasi sorunlardan önce
geldi ini, sorunların çözümünde kolaydan ba lanması gerekti ini vurgulamı tı.
Yunan temsilci M. Papanastasiu; eski kin ve anla mazlıkların derinlere
gömülece ini, konferansta hazır bulunmanın çok önemli oldu unu açıklayarak
ba ladı ı konu masına, Balkan milletlerinin birbiri üzerinde hakimiyet kurmalarının
tarihe karı tı ını açıklayarak devam etmi ti.
Romanya temsilcisi M. Coclo Pop; Türkiye Cumhuriyetinin ve Türk
milletinin Balkan Birli i çalı masına te ekkür ederek söze ba lamı , takip edilecek
yolun engellerle dolu oldu unu, Balkan milletlerinin ortak bir gaye ile
96
birle melerinin
geçmi
hatıraların
enkazını
yıkmakla
mümkün
olaca ını
de erlendirerek devam etmi ti.
Açılı konu malarından sonra kürsüye gelen smet nönü, katılanlara Türkiye
adına te ekkür ederek ba ladı ı konu masında; geçen sene bu toplantının cesur bir
giri im oldu unu dü ünenlerin ço unlukta bulundu unu, insanların tarihin etkisinde
kalarak hata yaptı ını, burada toplananların bu hatanın yakın ahidi olduklarını
belirtiyordu. Türkiye’nin kom uları ile ortakla a bir çalı ma içinde mevcut sorunların
çözümünü amaçladı ını, zemini bu ekilde temizledikten sonra Avrupa ve Avrupa
dı ındaki ülkelerle kar ılıklı dostluk, tarafsızlık ve hakem anla maları yapıldı ını
açıklayan nönü, Balkan milletlerinin dayanı ma ve iyi kom uluk ili kileri için e itlik
ve uzla ma prensiplerinin gerekli oldu una i aret ediyordu.
Konu malardan sonra Hasan Saka oybirli i ile Konferans ba kanlı ına
seçilmi , Papanastasiu’nun teklifi ile smet nönü de fahri ba kan seçilmi ti.
b. Konferansın Çalı maları
1) 20 Ekim 1931 Günü Çalı maları90
Siyasi yakınla ma komisyonunda silahsızlanma konusu görü ülmü ve 1932
ubat ayında Cenevre’de toplanacak olan silahsızlanma konferansına ba arı
dileklerinin iletilmesi kararı alınmı tı. Romanya temsilcisi Prenses Kantagüze bu
konuda propaganda yapılmasını teklif etmi ve memnuniyetle kabul edilmi ti.
ktisadi komisyonda Türk temsilcisi Muvaffak Bey Balkan tütünleri hakkında
temsilciler heyetinin hazırladı ı raporu okuduktan sonra, tütün tarımının korunması,
güçlenmesi ve tütünün pazarlanması için Balkan ülkeleri arasında bir tütün ofisi
kurulmasını teklif etmi ti. Yunan Bulgar ve Yugoslav temsilcilerinin katılımı ile bu
teklif kabul edilmi ti. Bu day konusunun da görü üldü ü komisyonda para ve
gümrük birli i, Balkan Ticaret Odası, Bankalar birli i konuları da ele alınmı tı.
90
C. 21 Ekim 1931, s.5.
97
Haberle me ve ula tırma komisyonunda; Balkan devletleri arasında posta,
telgraf konularının incelenmesi için bir alt komisyon olu turulacaktı. Komisyonda
ayrıca bir yıllık turizm faaliyeti hakkında düzenlenen rapor okunmu , iyi sonuçların
alındı ı görülerek onaylanmı tı.
2) 21 Ekim 1931 Günü Çalı maları91
ktisadi komisyonda Balkanlarda iç ve dı rekabetle mücadele için merkezi
stanbul’da bir Balkan Ticaret Ofisi kurulması görü ülmü tü. Tahıl ve tütün tarımının
korunması için bir tali komisyonun çalı ması benimsenmi , Balkan ülkeleri
gümrüklerinin birle tirilmesi ve çifte vergilendirmenin kaldırılması konuları da
gündemde yer almı tı.
Tahıl ve tütün tarımının korunması için bir tali komisyonun çalı ması
benimsenmi , Balkan ülkeleri gümrüklerinin birle tirilmesi ve çifte vergilendirmenin
kaldırılması konuları da gündemde yer almı tı.
ktisadi komisyonun bu
çalı malarından sonra konferans iki önemli karar almı tı. stanbul’da Balkan Ticaret
ve Sanayi Odası kurulacak ve Do u tütünleri için önlem alınacaktı.
Meclisin do u tütünleri için aldı ı karar öyleydi:92
Do u Tütünlerini korumak için ilgili yöneticiler tarafından kurulacak olan
Balkan Tütün Ofisi u amaçları sa layacaktı;
Üretimin dünya ihtiyaçları ölçüsüne göre uyarlanması ve düzenlenmesi,
Do u tütünlerinin isim olarak piyasalarda tutunması için propaganda ve
rekabetle mücadelenin yapılması,
Yeni pazarlara yönelinmesi,
Do u tütünlerinin farklı kalitelerinin iyile tirilmesi.
91
92
C. 22 Ekim 1931, s.1,5.
“La Conference Balkanique”, Bulletin de la Chambre de Commerce et d’Industrie de
Stamboul, Octobre 1931, p.87.
98
21 Ekim gününe ait di er çalı malar kapsamında;93 Sosyal komisyonda,
Yunan temsilcisinin Balkan ülkeleri arasında serbest dola ım, yerle me, di er
hürriyetleri kapsayan projesi incelenerek yalnız serbest dola ım (pasaportsuz) kabul
edilmi , di er konuların yeniden incelenmesine karar verilmi ti.
3) 22 Ekim 1931 Günü Çalı maları94
Fikri yakınla ma komisyonunda, merkezi stanbul’da bir Balkan Enstitüsü
kurulması kabul edilmi ti. stanbul’daki belge ve eserlerden yararlanarak Balkan
tarihini niceleyecek olan Enstitü dini farklılıkların do urdu u anla mazlıkları dikkate
alarak geçmi te bunların nasıl dost olduklarını ara tıracaktı. Bunun amacı gelecekte
yapılacak anla malara bu yoldan yardımcı olmaktı.
Haberle me ve ula tırma komisyonunda, çalı ması sonuçlanmı
olan
demiryolları, posta birli i, hava ula tırması deniz araçları, yollar ve turizme ait
projelerle ilgili kararlar ve beklentiler görü ülmü tü. Alınan kararlarda Balkan
ülkeleri arasında posta ücretlerinin %25 ucuzlatılması ve özel bir Balkan pulu
kullanılması da bulunuyordu.
Siyasi komisyonda en hareketli ve sıkıntılı gündem ya anmı , azınlık sorunu
tartı malara ve suçlamalara sahne olmu tu.
lk sözü alan Arnavut temsilci,
Yugoslavya’daki Arnavut azınlı ın durumunun çok kötü oldu unu, mevcut
anla maların
hakkı
ile
uygulanmadı ını
söylemi ti.
Yugoslav
temsilci,
Yugoslavya’da azınlık bulunmadı ını belirtince kar ılıklı münaka alar ba lamı tı.
Arnavut temsilci, Yugoslavya’da 1.200.000 Arnavut azınlı ın bulundu unu, bunların
milli, kültürel hak ve hürriyete sahip olmadıklarını, Yugoslavya’nın bu hakları
vermelerini beklediklerini ifade etmi ti. Azınlıklar sorunu halledilirse Balkan
Misakını gözü kapalı imzalayacaklarını da eklemi ti.
93
94
C. 22 Ekim 1931, s.5.
C. 23 Ekim 1931, s.1,5,6.
99
Siyasi komisyonda Yugoslav, Bulgar ve Yunan temsilcileri arasında devam
eden azınlık münaka ası sonunda Arnavut temsilcilerin görü ü haklı bulunmu tu.
Arnavutların teklifi üzerine Balkan ülkelerinde azınlık sorunlarını yerinde incelemek
üzere daimi ve gezici komiteler olu turulması komisyonca kabul edilmi ti. Azınlıklar
sorunu tartı maları siyasi komisyonla sınırlı kalmamı basın aracılı ı ile devam
etmi ti.
Arnavut temsilci; konferansın son dakikasına kadar azınlıklar ile ilgili
görü lerini
koruyacaklarını,
bu
konuda
taviz
vermeyeceklerini,
isterlerse
Yugoslavların konferansı terk edebileceklerini açıklamı tı. Temsilci Mehmet
Konitsche; Bugün Balkan azınlıkların Osmanlı mparatorlu u zamanında Rumeli’de
ya ayan Türklerin çekti i eziyete göre çok daha rahat olduklarını belirtmi ti.
Yugoslav heyeti bundan sonra daha temkinli bir tutum izlemeye ba lamı ,
ancak Arnavutları suçlamaya devam etmi lerdi. Yugoslavlar, Arnavutların talya’dan
talimat alarak konferansa geldiklerini, talya’nın Balkan Misakını istemedi ini, bu
davranı ları ile Arnavutların Balkan Misakını sürüncemede bırakacaklarını
açıklamı tı.
Siyasi komisyonda alınan karara göre Balkan Misakının merkezi stanbul
olacaktı. Balkan misakı projesinin gelecek sene görü ülünceye kadar bir komisyonca
incelenmesi kararla tırılmı tı.
ktisadi komisyonda alınan bir karara göre ihracat ve ithalatın çifte
vergilendirmeden kurtarılması benimsenmi ti.
Temsilciler günlük çalı malardan sonra,
stanbul Üniversitesini ziyaret
etmi ler, müzeleri gezmi ler, Kadın Birli inin çayına katılmı lar ve Yunan
Büyükelçisi M. Polihronyadis’in Yeniköy’de düzenledi i balo ile yorgunluk
çıkarmı lardı.
22 Ekim günü sabah çalı malarından sonra bir resmi tebli yayınlanmı tı. ki
paragraftan olu an metin öyleydi:
100
“Balkan Misakı Meclisi bu sabahki toplantısında, Balkan Misakı ve
siyasi yakınla ma sorunlarını tartı mı ve teklif edilen de i iklikle azınlıklar
sorununu da dikkate almak artı ile misakı yeniden incelemek üzere özel bir
komitenin görevlendirilmesi kararla tırılmı tır.”
“Meclis bundan ba ka ortak bir savunma anla ması için temennide
bulunmu , bu hazırlık çerçevesinde anla maya engel olan bütün sorunların
ülkelerce do rudan görü ülmesi esasını belirtmi tir.”
4) 23 Ekim 1931 Günü Çalı maları95
Konferansa gözlemci olarak katılan Cemiyeti Akvam temsilcisi M.
Kummings ve Barı
bürosu temsilcisi M. Kuit gündem dı ı birer konu ma
yapmı lardı. M. Kummings; Cemiyeti Akvamın fikir ve maksadına uygun olan
konferans çalı malarının ilgi ile izlendi ini söylemi ti. M. Kuit ise; Uluslararası
Barı Bürosunun, barı için yaptı ı çalı malardan bahsederek konferansa ba arılar
dilemi ti.
Ula tırma komisyonunda hazırlanan raporu sunan Re it Saffet Bey; Birinci
Balkan konferansında çe itli heyetlerin raporlarını verememeleri nedeniyle komisyon
raporunun henüz hazırlandı ını belirtmi ti. Demiryolları, posta-telgraf-telefon, hava
ula tırması konusunda yapılan görü melerden sonra Genel Sekreter Ru en E ref Bey
kararla tırılan konuları üç ba lık altında okumu tu. Bunlar;
Demiryollarının uzatılması, Balkan ülkeleri arasında do rudan ba lantı için
köprülerin in ası konusunda ülkelerin yetkili temsilcilerinden olu an özel bir
komisyonun toplanması ça rısı,
Posta, telgraf, telefon birli i için Balkan ülkelerinin kabul edilebilece i bir
sözle me projesi ve %20-30 indirimli tek bir tarife belirlenmesi, Balkan posta birli i
pulları için alt komisyon olu turulması,
Balkanlarda hava ula ımının geli mesi için Mart 1932 de Atina’da toplanacak
uçak sergisinde çe itli kurulu temsilcilerinin bulu ması konularıydı.
95
C. 24 Ekim s.1,2,4.
101
Yapılan uzun tartı malardan sonra komisyon raporu oybirli i ile kabul
edilmi ti.
Sa lık ve sosyal politika komisyonunda Doktor Akil Muhtar Bey
komisyonun rapor üzerindeki dü üncelerini açıklamı tı. Komisyonun aldı ı iki
önemli karar unlardı;
Balkan Sa lık stihbarat Bürosu kurulması,
Büronun Fransızca bülten yayınlaması.
Büronun merkezi stanbul’da olacak, her devletin bir veya iki temsilcisi görev
alacak, sa lık uzmanları büronun kurulması için çalı acaklardı. Bu raporda meclisçe
onaylanmı tı.
Fikri yakınla ma komisyonunun hazırladı ı kanunların birle tirilmesi raporu
Yunan temsilci M. Kozimeki tarafından sunulmu ve alınan kararlar be madde
halinde açıklanmı tı. Bunlar;
Balkan ülkeleri arasında özel hukukun a amalı bir ekilde birle tirilmesi,
yalnız fikri ve siyasi yakınla mayı de il ticari ili kileri de geli tirecektir.
Balkan kanunlarının birbirine benzemesi ve dayandı ı ilkelerdeki ortak
noktalar, Balkan hukukunun birle tirilmesini sa layabilir.
Kanunların birle tirilmesi, devamlı bir çalı ma ile Balkan ülkelerinin
kanunlarının tamamen incelenmesine ba lıdır.
Bu konu özel bir konferansta görü ülmeli ve hukukçulardan olu an ortak bir
komisyonda incelenmelidir.
Bu maksatla hukukçu ve ö retim üyelerinin kar ılıklı olarak di er ülkelerde
görev yapması sa lanmalı, kar ıla tırmalı Balkan hukuku kürsüleri kurulmalıdır.
Hukukçular komisyonu 1932 yılında Bükre ’te toplanmalı ve hazırlayaca ı raporu
ülkelere sunmalıdır.
102
Meclis çalı malardan sonra kanunların birle tirilmesi raporunu kabul etmi ti.
ktisadi komisyonda Yunan temsilci M. Milonas ticaret odası ile ilgili
çalı mayı ve görü lerini açıklamı tı. Türk temsilci Mithat Bey de Balkan Ticaret
odasının kurulu amacını u cümlelerle özetlemi ti; Balkan ülkeleri arasında ticari
ili kileri artırmak ve engelleri ortadan kaldırmak maksadı ile kurulacak Balkan
Ticaret Odası ayni zamanda hakem mahkemesi olacaktı. Ülkelerin iki er
temsilcisinin katılımı ile kurulacak olan oda
ubeleri ile birlikte iktisadi bir
federasyon olacak, merkezi de stanbul’da bulunacaktı. Komisyon çalı malarından
sonra Arnavut ve Yugoslav temsilcilerin azınlık konusunda verdi i demeçler güne
damgasını vurmu tu. Yugoslav temsilci M. Yanoviç’in, Arnavutların talya’nın
etkisinde kaldıklarını ima etmesi üzerine azınlık tartı ması büyük suçlamalara
dönü mü tü. Arnavut temsilci Bedri Bey; Arnavutluk’un konferansa kendi iste i ile
katıldı ını belirterek azınlık konusunda Yugoslavların sorumluluklarını açıklamı tı.
1912-1915 yılları arasında Yugoslavya’da bulunan Arnavutların katledilmesi ile ilgili
belgelerin Cemiyeti Akvam’da, Avrupa devletlerinde ve Amerikan ar ivlerinde
bulundu unu, bu nedenle 130.000 Arnavutun Türkiye, Arnavutluk ve Bulgaristan’a
göç ettiklerini anlatan Bedri Bey, Yugoslavları, Arnavut azınlı a kar ı uluslararası
hukuk kurallarına göre davranmaya ça ırıyordu. Türk temsilciler iki ülke arasındaki
gergin ortamda arabuluculuk teklif etmi ler, bu iki tarafça olumlu kar ılanmı , ancak
konferans sonuna kadar bu durum devam etmi ti.
5) 24 Ekim 1931 Günü Çalı maları96
Henüz gündeme geçilmeden azınlıklar sorunu ile ilgili tartı malar ba lamı tı.
Arnavutluk ile Yugoslavya arasında devam eden tartı malara bu defa Bulgaristan –
Yugoslavya tartı ması eklenmi ti. Tüm temsilciler konferansın amacına ve
beklentilere uygun ekilde devam etmesi için tarafları sakin olmaya davet ederken
Yunan ba temsilcisi Papanastasiu e er anla ma yapılacaksa mümkün olan konular
üzerinde yürümenin gere ine i aret ediyordu. Tartı maların uzaması ve gündeme
geçilememesi üzerine Romen temsilci M. Pella meclise seslenerek, anla mak isteyip
96
C. 25 Ekim 1931, s.1,4.
103
istemediklerini sormu ve olumlu i aret alınca “projenin görü ülmesine geçiyoruz”
diyerek anla ma ile ilgili açıklamalara ba lamı tı.
a) Balkan ülkeleri arasında yapılacak anla malara ait proje a a ıda belirtilen
be esasa dayanmı tı. Bunlar;
I) Balkan misakı projesinin özel bir komitece incelenmesi, barı
anla malarının esaslarının belirlenmesi, azınlıklar sorunu ve Balkanlarda
sava çı
fikirlerin
ortadan
kaldırılması
için
meclis
idaresinin
görevlendirilmesi,
II) Altı ülke arasında hakem anla ması hazırlıklarına ba lanılması,
III) Balkan misakı olu uncaya kadar, ikili ve çok taraflı ili kilerin
sürdürülmesi, anla maların getirdi i sorumlulukların kabul edilmesi ve
uygulanması, azınlıklar sorunu dahil bütün sorunların çözümü için
görü me ve çalı malara devam edilmesi,
IV) 1932 yılında Cemiyeti Akvamın Cenevre’de düzenleyece i silahsızlanma
konferansı için Balkan ülkelerinin kar ılıklı çalı ma ile hazırlanmaları,
V) Dı i leri bakanlarının kısa sürede toplanarak birinci konferansta
belirlenen esaslara göre kararların uygulanmasına yardımcı olmaları idi.
Anla malar konusundaki bu esasların kabul edilmesi ile günlük çalı ma sona
eriyordu.
6) 25 Ekim 1931 Günü Çalı maları97
Konferansa katılan kadın temsilciler Balkan kadınlarının sorunları ve alınacak
tedbirlerle ilgili hazırlık yapmı lardı. Romen temsilci Prenses Kantagüze’nin de yer
aldı ı bu çalı malarda kadın hakları ve kadınların tabiyeti konusu üç ayrı teklifle
meclise sunulmu , Balkan kadınlı ı ile ilgili esasları kapsayan komisyon raporu
97
C. 26 Ekim 1931, s.1,4.
104
meclisçe kabul edilmi ti. Bu gün görü ülen konulardan birisi de Fazıl Ahmet Beyin
sundu u Fikri Yakınla ma komisyonunun raporu idi.
a) Fikri yakınla ma komisyonu raporu u dört esasa dayanıyordu;
I)
stanbul Üniversitesinin programlarına Balkan Misakı konusunda
düzenlenecek konferansların dahil edilmesi,
II) Üniversiteler arasında ö renci mübadelesi,
III) stanbul’da bir Balkan Kütüphanesi kurulması,
IV) Ö rencilerin di er Balkan ülkelerini tanımaları için geziler düzenlenmesi.
Rapor mecliste ekseriyetle kabul edilmi ve Yugoslav temsilcinin Balkan
Ziraat odaları kurulması ile ilgili teklifinin kabul edilmesi ile çalı malara son
verilmi ti.
7) kinci Balkan Konferansı Temsilciler Meclisinin Ankara’ya geçi i ve
çalı malarına burada devam etmesi.98
25 Ekim günü gündem maddelerinin bitirilmesinden sonra temsilciler topluca
Haydarpa a Garına geçmi lerdi. Ayni gün ak am iki özel trenle hareket eden
temsilciler 26 Ekim günü saat 10.50 ve 11.55’te Ankara’ya ula mı lardı. Ankara
Garı yine tarihi günlerinden birini ya arken, Balkan Misakı ve altı ülkenin bayrakları
arasında Ankara Vali yardımcısı, Belediye Ba kan Yardımcısı ve protokol ile
kalabalık bir halk kütlesi misafirleri kar ılamı lardı. Temsilciler, Ankara Kalesi,
Çankaya, eski ve yeni Ankara’yı gezmi ve saat 13:30’da Ankarapalas’ta Tevfik
Rü tü Aras’ın yeme inde bulu mu lardı. Konferans çalı maları için TBMM’nde
yerlerini alan temsilciler saat 15:30’da Meclise gelen Atatürk ile tek tek
tanı tırılmı lardı. Sürekli alkı lar arasında kürsüye gelen Atatürk temsilcilere hitaben
98
C. 27 Ekim 1931, s.1,5.
105
Fransızca bir nutuk söylemi ti. Atatürk’ün nutkunda tarihten kopup gelen gerçekler
TBMM kürsüsünden u cümlelerle yankılanıyordu;99
“…Bütün
bu
devletlerin
sahipleri
olan
milletler
asırlarca
beraber
ya amı lardı. Türkiye Cumhuriyeti dahil oldu u halde son asırlarda meydana gelen
bugünkü Balkan devletleri, Osmanlı imparatorlu unun yava yava parçalanması ve
nihayet tarihe gömülmesinin bir sonucudur. Bu nedenle Balkan milletlerinin asırları
kapsayan ortak bir tarihi vardır. Bu tarihin acı hatıraları varsa onlara bütün
Balkanlılar ortaktır. Türklerin payı daha az acı olmamı tır. …..Balkan ülkelerinin
temsilcileri, mazinin karı ık his ve hesaplarının üstüne çıkarak derin karde lik
esasları kuracak ve geni birlik ufukları açacaksınız. ….Balkan Misakının temeli ve
hedefi kar ılıklı olarak siyasi, ba ımsızlıklara saygı, iktisadi alanda, kültür ve
medeniyet alanında ortak çalı ma oldu una göre, böyle bir esasın bütün medeni
insanlık tarafından takdirle kar ılanaca ından üphe edilemez.” Atatürk’ün nutku,
aya a kalkan temsilciler tarafından dakikalarca ve kesintisiz alkı lanmı tı.
Atatürk’ün tüm Balkan milletlerini kucaklayan bu nutku, Türkiye’ye kar ı kom uları
arasında büyük bir sempati ve güven havası yaratmı tı.100 Konferanstaki son görü me
siyasi komisyonun anla malar projesi idi.
a) Romen temsilci M. Pella’nın sundu u anla malar projesi be
esasta
toplanmı tı.
I) nceleme komitesi; teklifleri dikkate alarak; kar ılıklı güven, hakem
anla ması, harbin kanun dı ı bırakılmasını esas alan anla ma projesini, azınlıklar
sorununu da içine alan barı anla malarının hükümlerini inceleyecek; bu konularda
hazırlayaca ı raporu gelecek Balkan Konferansından üç ay önce ülke temsilcilerinin
dikkatine sunacaktı.
II) Konferans, Balkan hükümetleri arasında çok taraflı hakem ve barı
anla malarının bir an evvel imzalanması gere ine i aret ediyordu.
99
100
C. 27 Ekim 1931, s.5.
Özel, Atatürk ve Atatürkçülük, s.212.
106
III) Konferans, ülkelerin do rudan teması ve azınlıklar sorunu dahil bütün
sorunlarda anla ma hükümlerinin kesintisiz olarak uygulamaları konusundaki
temennileri kabul ediyordu.
IV) Konferans Dı i leri Bakanlarının senede bir defa toplanmaları konusuna
Türkiye’nin de olumlu bakmasını temenni ediyordu.
V) Konferans, 2 ubat 1932’de Cenevre’de toplanacak genel silahsızlanma
konferansının halen mevcut olan silahların sınırlandırılması anla masını da
kapsayacak
ekilde sonuçlandırılmasını temenni ediyor, ülkelerin bu konuda
kamuoyu olu turmasını bekliyordu.
Bu projenin kabul edilmesinden sonra M. Pella konferansın sonuçlarını
açıklamı , Ru en E ref
Bey ve Hasan Saka’nın kapanı konu maları ile kinci
Balkan konferansı Saat 15:30’da çalı malarına son vermi ti.
Temsil heyeti TBMM’nden ayrılarak Gazi Çiftli ine geçmi ler, ak am saat
21.30’da da Türkoca ı Salonunda Cumhurba kanlı ı Senfoni Orkestrasının konserini
dinlemi lerdi. Heyet, 26 Ekim gece yarısından sonra saat 01:00 ve 02:00 de kalkan
iki özel trenle stanbul’a hareket etmi ve 27 Ekim ak amı 19:00 ve 20:00 de
Haydarpa a’ya ula mı lardı. Temsilcilerin ço unlu u 27 ve 28 Ekim günleri
ülkelerine dönmü , bir kısmı da incelemelerde bulunmak üzere Ankara ve
stanbul’da kalmı lardı.
kinci Balkan Konferansı ile ilgili ilk uygulama örne i, temsilciler henüz
Türkiye’den ayrılmadan ya anmı tı.
stanbul’daki lise ve ilkokul ö retmenleri
Balkan misakının imzalanmasını sa lamak için çalı mayı kararla tırmı lardı.101
Balkanlardaki dostluk ba ını güçlendirmek için sömestr tatilinden yararlanan
ö retmenlerden olu an bir ekip Yunanistan’dan ba layarak Balkan ülkelerini ziyaret
edecekti. Balkanlı ö retmenler ile fikir yönünden anla maya çalı acak olan Türk
ö retmenler, ö rencilerine Balkan Misakı konusunda her fırsatta bilgi vereceklerdi.
101
C. 27 Ekim 1931, s.4.
107
Konferansın sonunda Atatürk, katılan ülkelerin devlet ba kanlarına hislerini
belirten birer telgraf göndermi ti. Atatürk Yunanistan Cumhurba kanı Zaimis’e
gönderdi i telgrafta:102 Yunanlı temsilcilerin kendisi ve Türk milleti için belirttikleri
iyi niyet dilekleri için te ekkür etmi
ve Yunan milleti için ayni dileklerde
bulunmu tu.
c. Türk Basınında kinci Balkan Konferansı103
kinci Balkan Konferansı Türk basınında geni yankı bulmu tu. Kapsamlı
de erlendirmeler yapan basın be konuda ortak fikirlere sahipti;
I) Birinci konferansta ortaya çıkmayan asgari mü tereklerin bu konferansta da
belirlenememesinden ku ku duyuluyordu.
II) Azınlıklar sorununun Balkanlıların siyasi sorunlarının kayna ını
olu turdu unu, bunun da birlik yolunda güçlükler yarattı ı ifade ediliyordu.
III) Temsilciler, Balkan Misakı gayesine varmak için kar ılıklı ho görü ve
fedakarlık gerekti ini dü ünüyorlardı.
IV) stanbul Konferansında konuların daha detaylı görü üldü ü dü üncesi
hakimdi.
V) Atatürk’ün TBMM’nde temsilcilere hitaben yaptı ı konu manın önemi
vurgulanıyor, Türkiye’nin Balkanlar’daki durumunun geli mesi yönünde beklentiler
payla ılıyordu.
d. Avrupa Basınında kinci Balkan Konferansı104
Avrupa basınında da önemli yer tutan konferansla ilgili yayınlar genel hatları
ile dört konuyu kapsamı tı.
102
103
104
C. 31 Ekim 1931, s.3.
Anahtarcıo lu, Balkan Antantı, s.32.
A.e., s.33,34.
108
I) Avrupa’nın Balkanlarda barı a dönük olan bu çalı malara ilgi göstermesi
bekleniyordu.
II) Balkan Misakı fikrini Türkiye idare ediyordu.
III) Konferans Cemiyeti Akvamın etkilerinden uzak bir görünümde idi.
IV)
Revizyonist
ve
Anti-Revizyonist
tutumlar
Balkan
Misakının
imzalanmasını engelliyordu.
e. kinci Balkan Konferansının Sonuçları
Türkiye ve Yunanistan bu konferansta statüko taraftarı iki devlet olarak sıkı
i birli i yapmı lar ve Balkan Misakı hareketinin öncüleri olmu lardı. Bulgaristan’ın
revizyonist tutumu ile Yugoslavya ve Romanya’nın küçük itilafa dahil olmaları
nedeniyle Balkan Misakı fikrini ikinci plana atmaları dikkat çekiciydi.105
talya’nın
etkisinde
Arnavutluk
gerçek
bir
Balkan
i birli i
ve
dayanı masından kaçarken, Bulgaristan azınlık i lerinden söz ederek sava sonrası
sınırların kesinlik kazanmaması ve güvence altına alınmamasını istiyordu. Bununla
birlikte Türkiye, muhtemel Yugoslav-Bulgar i birli inin Balkan Misakı için tehlikeli
olaca ı konusunda Yunanistan’a bilgi vermi ti. Ne var ki Bulgaristan’ın tutumunu
onaylamayan Yugoslavya stanbul’da ikili görü meden kaçınmı tı.106
Sonuç olarak; kinci Balkan Konferansında köklü sorunları ele alınmı , ancak
revizyonist – antirevizyonist tutumların Balkan devletleri arasında da görülmeye
ba lanması bu konferanstan beklenen Balkan Misakı hazırlıklarını önlemi ti.
Bununla birlikte konferansta çatı malara neden olacak sorunlar bir tarafa bırakılarak
ekonomik, teknik ve kültürel konularda i birli i sa layacak bazı kararlar
alınabilmi ti. Konferansta azınlık konularına de inilmi , bir saldırmazlık paktı ile
uyu mazlıkların barı çı yollardan çözümlenmesi yolunda bir antla ma tasarı
hazırlanması konusu tartı ılmı tı.107
105
106
107
Gönlübol, Sar, Türk Dı Politikası, s.100.
Savcı, Türkiye Bulgaristan li kileri, s.28.
Tu lacı, Ça da Türkiye, s.323.
109
kinci Balkan Konferansının siyasi sonuçlarını o günkü
artlara göre
de erlendiren bazı akademik çevrelerin payla tıkları u görü ler dikkate de erdi.108
Balkan milletleri arasında bir birlik olu turulacaksa bunu öncelikle siyasi alanların
dı ında aramak gerekir. Bunlar ekonomik alanda ortak çalı ma, üniversiteler arasında
ö renci ve ö retim üyesi mübadelesi, pazarın birle tirilmesi, okullarda tarih
e itiminin de i tirilmesi gibi konular olmalıdır. Balkanlar’da birle tirici etkenler
vardır, ayırıcı etkenler vardır. Birle tirici etkenler ekonomik zorunluluklardır. Ayırıcı
etkenler ise dar milliyetçilik anlayı ı, bundan da önemli engel dı etkenlerdir. Balkan
milletleri öteden beri siyaset sisteminde büyük devletlerin uydusu rolünü
oynamı lardır. Bu devam etti i müddetçe birlik ideali gerçekle emez. Ba lı oldukları
dı
etkenlerden kurtulup kendi geleceklerine sahip olma yolunda ilerledikçe
ideallerinin de ayni oranda güçlenmesi beklenebilir.
E. 1931 Yılı çinde Türk-Yunan Dostlu unu
Güçlendirilmesine Yönelik Etkinlikler, Açıklamalar Ve
Yankıları
Venizelos ve
nönü’nün kar ılıklı ziyaretleri ile Balkan Konferansı ve
etkinlikleri çerçevesinde süregelen ikili ili kiler, 1930 yılında olu an dostluk havasını
daha da güçlendirmi ti. 1931 yılında özellikle iki ülke basınının dostluk konusunu
gündemde tutması, hem ili kilerin olumlu bir havada devamını sa lamı , hem de
dostlu a katkıda bulunmu tu.
1931 yılının ilk dostluk gösterisi Cemiyeti Akvam’da gerçekle mi ti. Meclis
görü melerinde M. Politis ile Cemal Hüsnü Bey Lozan Antla masının, Türk-Yunan
sorunlarının kontrolünü öngören maddenin kaldırılmasını talep etmi lerdi. Sonradan
mzalanan anla maların bu kontrole son verdi ini açıklayan iki temsilci konu ile
ilgili görü lerini u ekilde açıklamı lardı.109 M. Pollitis; timatsızlık döneminin
yerini gayet samimi bir dostlu un aldı ını, Cemal Hüsnü Bey ise; iki memleketin
ortadan kalkmasını istedi i konuların artık tarihe karı tı ını söylemi ti.
108
109
Ahmet ükrü, “Balkan Milletlerinin ttihadı”, Mülkiye Mektebi Mecmuası, Sayı 8, (Kasım
1931), stanbul, 1931, s.5,13.
C. 25 Ocak 1931, s.3.
110
Mart ayının ikinci yarısında, Temps gazetesinin stanbul muhabiri Yunanlı
gazeteci M. Psalty, önce Ankara Türkoca ında, daha sonra stanbul Galatasaray
Lisesinde iki konferans vermi ti.110 Kalabalık dinleyiciler huzurunda Türk-Yunan
dostlu unu anlatan Psalty, Ankara ve stanbul’da ilgiyle kar ılanmı tı.
Türk-Yunan dostlu unu peki tirmek amacı ile Balkan haftası içinde
stanbul’a gelen Yunanlı ö renciler, Tepeba ında Türk konservatuar ö rencilerinin
sundu u bir konseri izlemi ler ve takdirlerini belirtmi lerdi.111 Bu ö renci grubu
stanbul Üniversitesinde Türk ö rencilerle birlikte M. Psalty’nin konferansını
dinlemi lerdi. “Türk ve Yunan aydınlarının birbiri ile tanı tırılması ve ruhsal ba ları”
konulu konferansında Psalty; Türkçe ve Yunanca olarak dostluk ba larının
güçlendirilmesi diledi inde bulunmu , bu sözler ö renciler tarafından uzun süre
alkı lanmı tı.112
Mayıs ayı ba larında smet nönü’nün misafiri olarak Ankara’ya gelen Atina
milletvekili M. Leon Makas Venizelos’tan nönü’ye bir mektup getirmi ti. TürkYunan dostlu u konusunda bir açıklama yapan Makas u ifadeleri kullanıyordu:113
“Türk-Yunan ili kilerini anlatmak için iki kelime yeterlidir. Barı
Anla ması… Türkiye ünlü adamlar tarafından yönetiliyor; Atatürk, nönü ve
Aras… Yunanistan’ın ba ında da üç seneden beri ça da Yunanistan’ı
yenile tiren Venizelos bulunuyor. Bu yöneticilerin özellikle ortak çıkarlar
konusunda birbiri ile anla maları gayet do aldır. … Yunanistan’daki bütün siyasi
partiler Türk-Yunan anla masına taraftardırlar.”
Venizelos 19 Mayıs günü Golos ehrinin göçmen mahallesine yaptı ı gezide
halka hitab ederken114 iki hükümet arasındaki ili kilerin olumlu etkilerinden söz
edince co ku ile alkı lanmı tı.
110
111
112
113
114
C. 16 Mart 1931, s.1.
C. 18 Nisan 1931, s.1.
C. 18 Nisan 1931, s.3.
C. 5 Mayıs1 931, s.5.
C. 21 Mayıs 1931, s.2.
111
Aynı gün Tevfik Rü tü Aras yabancı gazetecilere yaptı ı açıklamada; iki
ülkenin sıkı dostlu u ve ortak çalı masından do an faydaları ve ortak çıkarları
sıralıyordu. 29 Mayıs günü Macar gazetecilerle görü en Tevfik Rü tü Aras;115
“Ne biz, ne Yunanistan hiçbir toplulu a dahil de iliz. Türkiye de
Yunanistan gibi bütün devletlerle dostluk pe indedir. Türk Dı i leri Bakanı
oldu um halde Yunanistan siyasetinden bahsediyorum. Çünkü Yunanistan
siyasetinin bizden, Türkiye siyasetinin de Yunanistan’dan saklanacak bir yeri
yoktur.” demi ti.
Yunanistan Büyükelçisi M. Polihronyadis, 12 Haziran günü stanbul’da
gazetecilere yaptı ı açıklamada Türkiye’nin dostluk yakla ımını u ilginç örnekle
vurguluyordu:116
“Suçluların iadesi anla ması buraya hareketimden bir gün önce
görü ülmeye ba lanmı tı… görü meler kısa sürede sonuçlanacak Türk Hükümeti
o kadar samimi ve bu anla manın gere ine o kadar inanmı ki, Selanik’te
Göçmenler Bankasından 5 Milyon drahmi çalarak stanbul’a kaçan Kontas’ı
henüz ortada bir anla ma yokken Yunan polisine iade etmi tir.”
Yunanistan Dı i leri Bakanı M. Mihalokopulos 27 Temmuz günü onuruna
verilen yemekte yaptı ı konu mada Türk-Yunan dostlu unun Yunanistan’a sa ladı ı
faydayı açık bir dille ifade ediyordu:117 “… Bu dostluk Yunan milletine yalnız huzur
vermekle kalmamı , ayni zamanda askeri bütçemizde olumlu tasarruflar yapmamızı
sa lamı tır.”
4 Eylül 1931 günü Cenevre’de toplanan Avrupa Birli i Tetkik Komisyonunda
Yunan-Bulgar anla mazlı ı ön plana çıkmı tı. Tevfik Rü tü Aras, Türkiye’nin iki
dostu olan bu ülkelerin temsilcilerine arabuluculuk teklif etmi , sonuçta Aras’ın
araya girmesiyle olumlu sonuçlar beklenmeye ba lanmı tı.118
115
116
117
118
C. 29 Mayıs 1931, s.4.
C. 12 Haziran1 931, s.4.
C. 30 Temmuz 1931, s.3.
C. 5 Eylül 1931, s.3.
112
Yunan Hükümetinin Türk-Yunan dostlu u siyasetinde yalnız olmadı ı
muhalefet liderlerinden Papanastasiu’nun 25 Eylül günü yaptı ı açıklamada belli
olmu tu. Türk-Yunan anla ma siyasetinin Yunanistan’ın mili siyaseti oldu unu
açıklayan Panastasiu:119 “Bizim Atatürk’e itimadımız vardır.
imdiye kadar
Türkiye’nin geli mesine yönelik gayretleri gelecek için güven olu turmaktadır”
diyordu.
Yunan muhalifleri, Türk-Yunan dostlu undan bahsederken bu dostlu un
erefinin Venizelos’a ait olmadı ını, bunun kendi siyasetleri oldu unu, Venizelos’un
bu siyaseti kendisine mal etti ini söylüyorlardı.120
29 Eylül günü, özel olarak Atina’ya gönderilen Cumhuriyet gazetesi muhabiri
Cumhurba kanı Zaimis tarafından kabul edilmi ti. Türk-Yunan dostlu una önem
veren Zaimis bunun önemini u ekilde dile getiriyordu:121
“Türkiye’nin yöneticileri, bu dostlu un yalnız hükümetçe, yalnız siyasi
partilerce meydana getirilen bir eser olmadı ını, bunun en önemli dayana ının
halkın arzu ve iradesi oldu unu göreceklerdir. Türkiye ve Yunanistan’da ayni
zamanda ayni sürece dayanılmaktadır. Bu nedenle çok memnunum.”
Tevfik Rü tü Aras’ın Türk-Yunan dostlu unu konu alan makalesi 7 Ekim
günü Yunanistan’da Elefteron Vima ve Türkiye’de Cumhuriyet gazetelerinde
ba yazı olarak yayınlanmı tı. Bu makalede dostlu un temeline inen en önemli kısım
öyleydi:122
“Türk-Yunan anla ması ve dostlu u bize pek parlak bir gelecek vaat
etmektedir. Çünkü bu dostluk, iki ülkeyi birbirinden ayıran bütün
anla mazlıkların çözümünden sonra meydana gelmi , hiçbir tarafa kar ı olmayan,
bundan sonra da olmayacak iki kom u Cumhuriyetin tam e itli i üzerine
dayanmaktadır.”
119
120
121
122
C. 27 Eylül 1931, s.4.
Us, Hatıralar, s.44.
C. 30 Eylül 1931, s.1.
C. 7 Ekim 1931, s.1,2.
113
Atina Belediye ba kanı M. Merkutis’in Ekim ayı ba larında basına yaptı ı
açıklama dostlu un yeni bir boyutunu ortaya koyuyordu. 20 yıldır aralıksız seçilen
73 ya ındaki Merkutis Türk-Yunan anla masının halka göre de erlendirmesini u
ekilde ifade ediyordu:123
“Burada halkın tamamı Türklerle iyi geçinme ve iyi ili kiler içinde
bulunma dü üncesindedir. Zaten anla mazlık için ne sebep var? Ayrılmamız
ortak dü manlarımızın lehinde, iki milletin aleyhindedir. Halk her eyin
farkındadır.”
M.Merkutis, Venizelos’a siyaseten muhalif oldu u halde,
nönü’nün
ziyaretinde Türk-Yunan dostluk gösterisine candan katılmı tı.124
Bu defa 11 Ekim günü Ergasia gazetesinde Venizelos’un Türk-Yunan
dostlu unu de erlendiren uzun bir makalesi yayınlanmı tı. Venizelos makalesine u
cümle ile ba lamı tı:125 “Türk-Yunan dostlu unun bir sene içinde katetmi oldu u
yolu ölçmek isteyenler bu dostlu un ve bundan do acak ortak çalı manın gerçekten
sa lam esaslar üzerine kuruldu unu görebilirler. Makalenin “E er dost olmasaydık?”
ba lı ını ta ıyan bölümünde Venizelos özetle
u konulara yer vermi ti:
“Anadolu’daki Yunan unsurunun gönderilmesinden sonra Anadolu üzerinde toprak
emelleri beslemek emperyalist bir siyaset olurdu. Yunanistan gibi küçük bir devlet
için böyle bir siyaset tam bir felaket olurdu. ...birkaç bin nüfustan olu an stanbul
Rum azınlı ı
...Türkiye
ile
Yunanistan’a göçerek devletin üzerinde yük ve tehlike yaratırdı.
olan
ili kilerin
olu turdu u
sıkıntılardan
kom u
devletler
yararlanacaktı. ...silahlanma yarı ı bütçeyi sarsacak, paranın düzeni kaybolacaktı.
...kalkınma siyasetimiz geri kalacaktı.” Venizelos ilginç makalenin son bölümünde
de u ifadeleri kullanmı tı:126 “Dikti imiz dostluk a acının büyümesini sa lamak için
her iki taraftan e it bir ekilde ona özen göstermemiz gerekti i kadar bu a acın
verdi i meyveden bir tarafın, di er tarafın zararına olarak yararlanmasını
123
124
125
126
C. 8 Ekim 1931, s.3.
Us, Hatıralar, s.42.
C. 12 Ekim 1931, s.1.
C. 12 Ekim 1931, s.4.
114
istemememiz gerekir. Her iki milletin çıkarları için sonuçlardan yararlanmamız ilk
görevimiz olmalıdır.” 1931 yılının sonuna do ru dostlu u peki tirmek iki örnek
ya anıyordu.
smet nönü’nün geçirdi i trafik kazası nedeniyle 28 Kasım günü Venizelos
ve Mihalakopulos’un geçmi olsun telgraflarına smet nönü ayni gün te ekkür
telgrafları ile kar ılık vermi ti.127
27 Aralık günü Ankara-Selanik telefon hattı tamamlanmak üzere idi. Bu
nedenle Atatürk ile Selanik Belediye Ba kanı M. Vamvakas arasında bir konu ma
denemesi yapılmı , Atatürk Selanik’e selamlarını göndermi ti.128 Bu yeni ili kilerin
yarattı ı olumlu bir geli me de Türk-Yunan dostluk cemiyetinin kurulması
olmu tu.129
F. 1932 Yılı çinde Mübadele Anla masının Uygulanmasından
Do an Sorunlar Ve Çözümlenmesi
Mübadele anla ması gere ince zmir’de açık arttırmaya çıkarılan Yunan
emlakının yarısından fazlası gayri mübadillerce satın alınmı tı.130 1932 yılının ilk
mesaisini yapan Türk-Yunan Muhtelit Mahkemesi 14 Ocak günü 18 davaya bakmı ,
elindeki di er davalara da devam edecekti.131
Muhtelit Mübadele Komisyonunun Gümülcine alt komisyonu üyesi Fuat Bey
bugünlerde Batı Trakya Türklerine da ıtılacak para ile ilgileniyordu. Bu maksatla
50.000 Lira avans verildi ini, üç aya kadar komisyon i lerini bitirmeye gayret
ettiklerini, u anda en önemli i in malların iadesi oldu unu açıklıyordu.132
127
128
129
130
131
132
B.C.A.: nönü’nün Venizelos’a cevabi telgrafı, 28 Kasım 1931, 030.10 254.712.48. B.C.A.:
nönü’nün Mihalakopulas’a cevabi telgrafı, 28 Kasım 1931, 030.10 254.712.49.
C. 29 Aralık 1931, s.3.
Özel, Atatürk ve Atatürkçülük, s.213.
C. 3 Ocak 1932, s.3.
C. 15 Ocak 1932, s.2.
C. 16 Ocak 1932, s.1.
115
26 Ocak 1932 günü Esat Pa anın ba kanlı ında yıllık ola an toplantısını
yapan Gayrimübadiller Cemiyetinin aldı ı kararlar öyleydi:133 stihkakların %20’si
oranında verilen bonoların bir takım dolandırıcıların eline geçti i ve hak sahiplerinin
bundan büyük zarar gördü ü ifade edilmi ti. Bu nedenle bonoların faizli ve vadeli
bonolarla de i tirilmesi konusunda Atatürk’ten ricada bulunulması kararla tırılmı tı.
Ayrıca halen Muhtelit Mübadele Komisyonu emrinde bulunan 62.500 sterlinin neden
hak sahiplerine da ıtılmadı ının da ara tırılması isteniyordu.134
Mübadele ile ilgili i lemler devam ederken, Yunanistan bakanlar kurulu
toplanmı
ve Muhtelit Mübadele komisyonunun varlı ına sebep kalmadı ını
de erlendirmi ti. Bu nedenle Yunan temsilcilerin Türk tarafı ile görü erek
ayrıntıların düzenlenmesi ve sonuçlandırılması isteniyordu.135 Konu ile ilgili ilk
uygulama Gümülcine’de gerçekle iyordu. Buradaki Tali komisyonun la vedildi i 26
ubat 1932 günü açıklanmı ancak bazı i lerin tamamlanması için Fuat Bey ve M.
Florides’in çalı malarına devam etmeleri kararla tırılmı tı.136
Muhtelit Mübadele Komisyonu uzun zamandır çözümlenemeyen etabli
Rumlara da ıtılacak emlak konusuna el atmı tı. 1 Mart 1932 günü yapılan toplantıda
13,14.000 Ruma da ıtılacak emlakla ilgili kıymetleri gösteren cetvellerin
hazırlanması, da ıtıma bundan sonra ba lanması kararla tırılmı tı.137
Komisyonun tarafsız üyelerinden M. Rivas, bilindi i gibi 1931 yılı sonlarında
ülkesi tarafından ba ka bir göreve atanmı tı. Türk Hükümeti Rivas’ın durumunu
görü mü ve bir sonuca ula mı tı. Bakanlar Kurulunun 2 Nisan 1932 gün ve 12.532
sayılı kararına göre;138 Rivas’ın tarafsız üyelik görevini sona erdi i ve üçüncü bir
tarafsız üyenin atanmasına gerek olmadı ı kayıt altına alınıyordu.
Bakanlar kurulu aynı gün Sultan Abdülhamit varisleri ile ilgili bir ba ka karar
alıyordu. Son Osmanlı padi ahlarından Sultan Abdülhamit’in varisi olan altı kadın ve
133
134
135
136
137
138
C. 27 Ocak 1932, s.1.
C. 12 ubat 1932, s.2.
C. 19 ubat 1932, s.2.
C. 26 ubat 1932, s.2.
C. 1 Mart 1932, s.3.
B.C.A.: M.Rivas’ın görevden ayrılması hk., 2 Nisan 1931, 030.18.01.02 27.23.9.
116
akrabaları 1931 yılı Mayıs ayında Muhtelit Mübadele komisyonuna ba vurarak
gayrimübadil sayılma isteklerini bildirmi lerdi. Konu ile ilgili inceleme Nisan ayında
sonuçlanmı ve Bakanlar kurulu bir karar vermi ti.
Bakanlar Kurulunun 2 Nisan 1932 tarih ve 12557 sayılı kararına göre;139
Gerekli belgelerin tam ve do ru olması halinde bu
ahısların gayrimübadil
sayılmaları gerekiyordu. Böylece bu ahısların Yunanistan’da bulunan ve Yunan
Hükümetinin anla malar gere ince el koydu u malların bedeli Türk Hükümeti
tarafından ödenecekti.
Muhtelit Mübadele Komisyon Ba kanı M. Hol tad 15 Nisan günü yaptı ı
açıklamada;140 Komisyondaki Türk ve Yunan temsilcilerin M. Rivas’ın yerine yeni
bir üyenin atanmasına gerek görmediklerini bildirmi ti.
Zaman zaman sorunlarını üst makamlara ileten Gayrimübadiller heyeti 20
Nisan 1932 günü smet nönü tarafından kabul edilmi ti. Bu görü mede bonoların
kıymetlendirilmesi, bunlara kar ılık gösterilerek faiz verilmesi, böylece de erlerinin
korunması konuları dile getirilmi ti.141
Nisan ayı sonuna gelindi inde mübadil ve muhacirlerle ilgili bir ba ka sorun
da çözümleniyordu. Bunlara da ıtılan gayri menkullerin a ar vergisi ve kefaletlerinin
ödenmemesi gibi sorunlar nedeniyle çi leri ve Maliye Bakanlıkları arasında bir
anla mazlık ortaya çıkmı tı. Hak sahiplerinin ikayetleri üzerine yapılan inceleme
sonunda 30 Nisan 1932 de alınan urayı Devlet kararına göre:142 Hazineden satın
alınan her mal için kanun hükmünün aynı oldu u, bu ahısların hazine alacaklarını
ödemeleri gerekti i kaydedilmi ti.
Batı Trakya’da mübadele i leri ile görevli Fuat Bey 21 Haziran günü bir
açıklama yapmı tı. Buna göre;143 Batı Trakya’da Türk etabliler için ayrılan 150.000
sterlinin tamamen da ıtılmı , 1200 Türk çeklerini almı , aileleri ile birlikte 15.000
139
140
141
142
143
B.C.A.: Gayri mübadillik müracaatları hk., 2 Nisan 1932, 030.18.01.02 27.24.14.
C. 16 Nisan 1932, s.1.
C. 20 Nisan 1932, s.3.
B.C.A.: Emvali metruke hk., 1 Mayıs 1932, 0.30.10 140.2.11.
C. 21 Haziran 1932, s.2.
117
ki i bu haktan yararlanmı oluyordu. Kasım ayının ikinci haftasına gelindi inde
Gayri mübadiller cemiyeti, henüz haklarını alamayanların durumunu Maliye
Bakanlı ı ile görü mü , Türk Hükümetine bırakılan Yunan emlakının satı ı
gerçekle tikten sonra yeni bono da ıtımı yapılabilece ini ö renmi lerdi.
Ayni konuda stanbul Valili i, defterdar ba kanlı ında bir komisyonun 15
Kasım günü toplanması ve emlak satı ı konusunda tedbir alınması yönünde talimat
veriyordu. Hak sahipleri, tedbir alınmaması durumunda 4000 parça emlakın ancak 6,
7 yılda satılabilece ini de erlendiriyorlardı.144
1932
yılının
sonlarına
gelindi inde
mübadele
i lemlerinin
henüz
sonuçlandırılamadı ı görülüyordu. Maliye Bakanlı ının talimatı üzerine
zmir
Defterdarı Ba kanlı ınca olu turulan bir komisyon firari Yunanlılara ait emlakın
satı ı için yeni bir faaliyete ba lamı tı. kinci tertip bono da ıtımını bekleyen
gayrimübadillere bu satı sonunda hakları verilecekti.145
Mübadele
i lerinin
planlandı ı
gibi
sonuçlandırılamaması
üzerine
komisyondaki Türk heyeti ba kanı evki Bey Hükümetten altı aylık yeni bir ödenek
istemi ti. Buna göre i lerin 1933 mayıs ayında bitece i hesaplanıyordu.146
G. Üçüncü Balkan Konferansı
1. Üçüncü Balkan Konferansı Hazırlıkları ve Konferansa
Kadar Devam Eden Geli meler
1930 yılından ba layarak, her yıl Ekim ayında farklı bir Balkan ülkesinde
gerçekle en Balkan konferanslarında, bütün saygı dolu sözlere ve samimi çabalara
ra men, çok zaman geçmeden, çözüme kavu mamı
olan anla mazlıkların
görü melerde tatmin edici bir sonuç alınmasına izin vermeyece i açıklık kazanmı tı.
Arnavutluk ve Bulgaristan, di er temsilcilerin çekincelerini ortaya koymalarına
neden olarak, sürekli olarak azınlık sorununu ileri sürüyorlardı. Özellikle Türkiye ve
144
145
146
C. 14 Kasım 1932, s.2.
C. 11 Aralık 1932, s.2.
C. 11 Aralık 1932, s.3.
118
Yunanistan’ın Romanya’yı destekleyerek görü melerden olumlu sonuç elde edilmesi
için gösterdikleri çaba bo unaydı. Böylece 1932 yılına kadar somut sonuç elde
edilememi ti.147
1932 yılı Ekim ayında toplanacak olan konferansın hazırlıkları Ocak ayı
içinde stanbul’da yapılacaktı.148
Bakanlar Kurulu, konferans hazırlıkları için dı arıdan gelecek temsilcilerin
Edirne- stanbul, Pire- stanbul ve stanbul banliyö hatlarından ücretsiz yararlanmaları
için 23 Ocak 1932 tarihinde 12170 sayılı kararı almı tı.149
Üçüncü Balkan Konferansı hazırlık toplantısı 28 Ocak günü saat 13.30’da
Yıldız Sarayında ba lamı tı. Açılı ta bir konu ma yapan Hasan Bey;150 M.
Papanastasiu’nun giri imi ile ortak çıkarlar için iki senedir toplantı yapıldı ını, son
konferansta Atatürk’ün nutkunun ülkemizde kalıcı bir etki bıraktı ını, temsilcilerin
de bu dü ünceye katıldıklarına inandı ını söylemi ti.
Hazırlık toplantısının ilk günü önceki yıllardan kalan azınlık sorunu Arnavut,
Bulgar ve Yugoslav temsilciler arasında
iddetli tartı malara neden olmu
ve
görü meler 29 Ocak gününe ertelenmi ti.
a) 2 nci gün çalı maları:
Heyetin 29 Ocak günü yaptı ı çalı malardan sonra yayınlanan resmi tebli e
göre u iki karar alınmı tı; 151
Balkan Misakı ve Balkan devletleri tebası ile ilgili olarak kurulan iki komite
çalı malarına devam edecek,
2
ubat 1932 de Cenevre’de toplanacak olan silahsızlanma konferansına
ba arı telgrafı çekilecekti.
147
148
149
150
151
Karamanlis, Venizelos, s.143.
C. 18 Ocak 1932, s.2.
B.C.A.: Balkan Konferansı üyelerinin demiryolundan istifadesi hk., 23 Ocak 1932, 030.18.01.02
25.5.7.
C. 29 Ocak 1932, s.3.
C. 30 Ocak 1932, s.1.
119
b) Üçüncü gün çalı maları
30 Ocak tarihinde yapılan çalı malardan sonra alınan kararlar üç maddelik
resmi tebli ile açıklanmı tı. Buna göre,152
Üçüncü Balkan konferansı gündemi görü ülmü ve kabul edilmi ti.
stanbul’da Deniz leri komitesi kurulması kabul edilmi ti.
Her Balkan ülkesinde düzenlenecek Balkan haftasında a a ıdaki etkinlikleri
çerçevesinde;
Sofya’da sosyal politika konusu,
Atina’da tıp konusu,
Bükre ’te turizm ve e itim konusu,
stanbul’da ticaret ve sanayi konusu,
Belgrat’ta hukuk konusuna ait toplantı ve gösteriler yapılacaktı.
c) Dördüncü gün çalı maları:
31 Ocak günü yapılan çalı malar sonunda a a ıdaki üç karar alınmı tı. Bu
kararlarda;153
Yunan temsilci M. Bakkalba ı’nın ba kanlı ında bir komitenin Balkan
projesinin görü ece i, konferanstan önce sonuçların meclise sunulaca ı
belirtiliyor,
Balkan tebasına ait rejim konusunun görü üldü ü açıklanıyor,
Balkan misakı ofisi kurulması konusunun görü üldü ü ve bu ofisin Balkan
ülkelerindeki i kanunları hakkında inceleme yapaca ı ve hazırlayaca ı
raporu iktisadi komisyona sunması ile ilgili konular yer alıyordu.
152
153
C. 31 Ocak 1932, s.1.
C. 1 ubat 1932, s.3.
120
d) Be inci gün çalı maları:
1 ubat günü toplanan Balkan Meclisi, hazırlık toplantısında alınan kararları
oylamı ve bazı de i ikliklerle kabul etmi ti. Bu arada Türk heyeti ba kanlık ve
sekreterli i
yeni
dönemde
görev
alacak
olan
Romanya
temsilcilerine
devretmi lerdi:154
Hazırlık toplantısından sonra temsilciler ülkelerine dönerken Yunan temsilci
M. Spiropulos, Bükre konferansında meclise sunulacak olan Balkan misakında u
dört esasın bulunaca ını kaydetmi ti. 155
Balkan devletleri arasında tecavüzü önleyecek uzla ma ve hakem
anla malarının imzalanması
Daimi uzla ma komisyonu olu turulması ve bunun Cemiyeti Akvamın
ihtiyaçlarına cevap verecek ekilde çalı masının teklifi
Azınlık komisyonu olu turulması, her yıl dönü ümlü olarak bir ülkede
toplanarak azınlıkların korunması konusunun incelenmesi
Bir Balkan devletinin di er Balkan devletine tecavüzü halinde bütün Balkan
devletleri tecavüze u ramı
gibi yardım edecekti. Bir dı
devletin
tecavüzünde bu prensip geçerli olmayacaktı.
2. Önceki Balkan Konferanslarında Alınan Kararların
Uygulanması
a. Balkan Tütün Konferansı Hazırlıkları
1931 yılı Balkan konferansında alınan karar gere ince 29
ubat 1932 de
tütünle ilgili bir komisyon kurulmu tu. Balkan Tütün Birli inin kurdu u bu
komisyon Türk, Yunan ve Bulgar temsilcilerden olu uyordu. Tütüncülü ün detaylı
154
155
C. 2 ubat 1932, s.2.
C. 3 ubat 1932, s.3.
121
olarak incelenmesi ve sonucunun ktisat Bakanlı ına bildirilmesi komisyonun görevi
idi.156
Komisyon çalı masının sonucunu ilk raporu ile 6 Mart günü kamuoyuna
açıklamı tı.157 Bu rapora göre; Temsilciler, her üç hükümetin tütüncülük konusunda
ortak çalı ma için inceleme yapmaları ve bir karara ula malarını temenni etmi lerdi.
Raporda ayrıca ark tütünlerine158 olan talebin artması ve de erinin verilmesi
için neler yapılabilece i de açıklanmı tı.
Ticaret odası temsilcisi H. Nezihi Beyin açıklamasına göre, 2nci Balkan
konferansı kapsamında stanbul’da bir tütün konferansı düzenlenmesi için Yunan ve
Bulgar temsilcileri davet edilmi ti. Ülkelerin tütün borçları nedeniyle üretimin
sınırlandırılmasına sıcak bakmadıkları da bu açıklamada yer almı tı.159
b. Balkan Tütün Konferansı
16-25 Mayıs 1932 tarihleri arasında stanbul’da toplanan konferansın iki
temel amacı vardı.160 Birincisi; Türkiye; Yunanistan, Bulgaristan arasında bir tütün
tekeli olu turmak
kincisi; Üç ülkenin tütünlerini uluslararası piyasalarda
de erlendirmekti.
20 Mayıs 1932’de konferansın be inci gün çalı malar
yapmı tı. Gün
sonunda; rekabet, üretim, sorunların sürekli incelenmesi tartı ılmı ve bir Tütün ofisi
kurulması karala tırılmı tı. Merkezi stanbul olarak belirlenen ofisin görev ve
yetkileri incelenmi ti.161 Tütün konferansı 25 Mayıs günü sona ermi ve alınan
kararlar basına açıklanmı tı.
c. Tütün Konferansının Sonuçları162
156
157
158
159
160
161
162
C. 29 ubat 1932, s.1.
C. 6 Mart 1932, s.2.
Türk tütün üreticileri “ ark (do u)” Tütünü yerine “Türk Tütünü” tabirini kullanıyorlar di er iki
ülke ve uluslar arası tütün piyasası ise “ ark Tütünü” tabirini kullanıyorlardı.
C. 29 Mart 1932, s.1.
C. 18 Mayıs 1932, .1,4.
C. 20 Mayıs 1932, s.3.
C. 26 Mayıs 1932, s.6.
122
1) Merkezi stanbul’da bir Tütün Ofisi kurulacaktı.
2) Her ülke üç temsilci (toplam dokuz) bulunduracaktı.
3)
ark tütünleri konusunda iç ve dı
piyasada tanıtım ve propaganda
yapılacaktı.
5) Temsilciler hükümetleri ile do rudan temas kuracaklardı.
6) Tütün ihracatı yıllara göre ortakla a kararla tırılacaktı.
d. Balkan Ticaret Odasının Açılması ve Balkan Haftası Etkinliklerinin Bir
Arada Yürütülmesi
kinci Balkan konferansı kararlarından biri de Balkan Ticaret Odasının
kurulması idi. 23 Mayıs 1932 günü, Balkan haftası nedeniyle stanbul’a gelen Ticaret
ve Sanayi temsilcilerinin katılımı ile Balkan Ticaret Odası, törenle
açılmı ve
faaliyete ba lamı tı163 Açılı a katılan temsilciler Tahir Bey tarafından toplantıya
davet edilmi ler ve burada Balkan haftası ile ilgili konu malara katılmı lardı.
Etkinlikler 26 Mayıs gününe kadar devam edecekti.
Balkan haftası nedeniyle stanbul’a gelen temsilciler 26 Mayıs ak amına
kadar u tesislere gezi ve incelemelerde bulunmu lardı.164
Cibali Tütün Fabrikası
Balat Mensucat Fabrikası
Defterdar Mensucat Fabrikası
Silahtara a Elektrik Fabrikası
stanbul Mezbahanesi
Beykoz Deri Fabrikası
Tarihi ve Turistik Bölgeler
stanbul Balkan ubesi Ba kanı Tahir Bey haftanın sona ermesi nedeniyle
yaptı ı açıklamada;165 Balkan misakı fikrinin hukukçu, tüccar ve di er meslek
163
164
165
C. 24 Mayıs 1932, s.2.
C. 26 Mayıs 1932, s.1.
C. 29 Mayıs 1932, s.5.
123
grupları arasında yapılan görü meler yolu ile kamuoyuna yayıldı ını, böylece amaca
ula ıldı ını söylemi ti.
Tahir Bey Balkan
ubesi haftasının amaç ve kapsamının detayına
u
ifadelerle inmi ti. 166 “Balkan haftası ne bir konferans, ne de bir kongredir. Müzakere
ve kararlar yoktur. Gaye bir taraftan Balkan Misakı fikrinin yayılması, di er taraftan
iktisatçılar, hukukçular, sanayiciler, ticaret adamları ve ilim adamları gibi çe itli
meslek sahiplerinin birbiri ile tanı maları ve meslekleri ile ilgili kar ılıklı olarak
balkan memleketlerini ilgilendiren olayları ve sorunları görü üp, fikir alı veri inde
bulunmaları ve Balkan milletlerinin çıkarlarına yönelik anla malara zemin
hazırlamaktır.
Daha sonra söz alan Yunan temsilci Papa Mihaili; Balkan Ticaret Odasının
Balkan misakının önemli adımlarından biri oldu unu belirtmi ti. Odanın, her ülkeden
4 temsilci ile toplam 24 üyeden olu tu unu, aralarında seçilecek komiserlerin
devamlı çalı aca ını, Nemlizade Mithat Beyin Ticaret Odası Ba kanlı ına seçildi ini
sözlerine eklemi ti.
stanbul Balkan
ubesi ba kanı ve Hukuk Fakültesi dekanı Tahir Bey 28
Mayıs 1932 günü Atatürk’e çekti i telgrafta;167 Balkan Ticaret ve Sanayi odasının
kuruldu unu, kendisinin ilgi ve deste inden dolayı temsilciler adına duydu u
memnuniyeti iletmi ti. Aynı gün Atatürk, Tahir Bey’e gönderdi i cevabi telgrafta;
Balkan Ticaret ve Sanayi Odasının kurulmasından memnun oldu unu, temsilcilerin
kendisi hakkındaki hisleri için te ekkür etti ini ve ba arılar diledi ini bildirmi ti.168
Yunan heyet ba kanı M. Haci Mihaili henüz kurulan Balkan Ticaret
Odasından, Türkiye Yunanistan ticari ili kileri açısından beklentilerini
öyle
açıklamı tı.169
166
167
168
169
Mehmet Vehbi, “Balkan Haftası ve Enter Balkanik Ticaret ve Sanayi Odası Cemiyeti’nin Tesisi”,
stanbul Ticaret ve Sanayi Odası Mecmuası, Sayı 48, (Mayıs 1932) s.191.
C. 29 Mayıs 1932, s.5 (Süt 4,5,6 da).
Mehmet Vehbi, A.e., s.195.
C. 31 Mayıs 932, s.2.
124
“Balkan Ticaret Odasının halledece i sorunlar arasında, Türkiye ile
Yunanistan iktisadi ili kilerini halletme i i en önemli yeri almaktadır. Türkiye
Yunanistan’a 380 milyon drahmi kıymetinde ihracat yaparken, Yunanistan
Türkiye’ye 10 milyon drahmilik mal ihraç etmektedir. Bugünkü sistemlerle bu
açık kapanamaz. li kide e itli i kurmak gerekir”
e. Balkan Ülkelerinin Haberle mesi ile lgili Giri imin Ba latılması
1932 yılı Eylül ayında Bükre ’te Balkan ülkeleri telgraf ajansları
toplanacaktı. Bu toplantıda ülkelerin birbirlerinin iç olaylarından geni bir ekilde
haberdar olmaları ve Balkanlara ait olayların dünyaya duyurulması konuları
görü ülecekti.
Bu görü me ilgili bir proje geli tiren Anadolu Ajansı Genel Müdürü
Muvaffak Bey “Balkanlararası Telgraf Servisi” kurulamasını teklif edecekti. Buna
göre Balkan ülkeleri iç olayları telgrafla Anadolu Ajansına verecekler, Anadolu
Ajansı da bunları telsiz istasyonu ile dünyaya yayınlayacaktı.170
3. Üçüncü Balkan Konferansı çin Son Hazırlıklar ve Konferansın
Toplanması
Balkan Misakı Türk heyeti genel sekreteri Ru en E ref Bey 17 Ekim günü
konferans hakkında geni açıklamalar yapmı ve heyetin 20 Ekim Sabahı özel
Roman Vapuru Prenses Maria ile hareket edece ini, konferansın 22 Ekim günü
Bükre ’te ba layaca ını bildirmi ti. Açıklamanın detayında yer alan konular u
ekilde sıralanmı tı;171
a. Üçüncü Balkan Konferansına Katılacak 24 Ki ilik Türk Heyetinin Görev
Da ılımı
1) Te kilat komisyonu; Tahir, Ahmet Samim ve Nazım Beyler
2) Siyasi komisyon; Hasan, Ru en E ref, Zeki Mesut Beyler
170
171
C. 24 Temmuz 1932, s.2.
C. 17 Ekim 1932, s.6.
125
3) Balkan misakı komitesi; Ahmet Re it, Muzaffer, Tahir Beyler
4) Fikri yakınla ma komisyonu; Abdülhak inasi, Fadıl Ahmet, Yakup Kadri
Beyler
5)
ktisat komisyonu; Ahmet Mithat, Ahmet Fadıl, Nemlizade Mithat,
Muvaffak Beyler
6) Ula tırma ve dola ım komisyonu; Ekrem Besim, Veysel Adil, Hamit, Re it
Saffet Beyler
7) Sa lık ve Sosyal yardım komisyonu, Dr. Akil Muhtar Efzayi Suat Hanım,
Nizamettin Ali, Vasfi Re it Beyler
8) Balkan tebası rejimi komitesi; Muslihittin Adil, Nizamettin Ali, Vasfi
Re it Beyler
b. Üçüncü Balkan Konferansı çin Belirlenen Gündem
1) Meclis ve komisyonların çalı ma tüzükleri
2) kinci Balkan Konferansı kararlarının uygulanması
3) Fikri yakınla ma komisyonu kararlarının uygulanması
4) Balkan misakı
5) Balkan ülkeleri uygarlık tarihi hakkında eser hazırlanması
7) Balkan edebiyat tercümeleri, balkan tiyatro oyunlarının tercümesi ve
uygulanması
8) Balkan filmleri
9) Balkan radyo istasyonları çalı malarının birle tirilmesi
126
10) Balkan telgraf ajansları ve Balkan basını arasındaki ili kilerin
düzenlenmesi
11) Gümrük birli i ve ortak iktisadi çalı malar
12) Balkan ziraat odasının kurulması
13) Teknik tarım ve tarım sanayi konusunda ortak çalı ma
14) Tarım kredilerinin geli tirilmesi
15) Merkezi stanbul’da Balkan Deniz Ofisinin kurulması
16) Balkan demiryolları hakkında yeni projeler
17) Balkan ba kentleri arasında ula ım
18) Balkan ülkeleri arasında genel mesai programı düzenlenmesi
19) Hava ula tırması
20) Balkan tebaası hukuku
21) Balkan ofisi tüzü ü
22) Çocuk ve kadınların korunması
23) Evli kadının hukuku
24) Balkan ülkeleri sa lık ve veteriner anla ması
25) Veremle ortak mücadele
c. Üçüncü Balkan Konferansı Programı
1) 21 Ekim 1932
Konferans meclisi, komisyon ve komitelerin toplanması, Romanya’nın ev
sahipli inde kabul resmi
127
2) 22 Ekim 1932
Konferansın törenle açılması, gündemdeki konuların görü ülmesi, ziyaret
ve geziler
3) 23-25 Ekim 1932
Konferans gündem konularının görü ülmesi
4) 26 Ekim 1932
Son toplantı ve kapanı
d. Temsilcilerin Bükre ’te Toplanması ve Konferans Öncesi Koordinasyon
Çalı ması172
21 Ekim günü toplanan Balkan Konseyi çalı malarına ba lamı tı. Konseyin
ilk toplantısında Balkan Misakı tasla ı görü ülürken Bulgar temsilciler, anla manın
sa lanması için azınlıklar sorununun halledilmesinin vazgeçilmez bir art oldu unu
ileri sürerek münaka alara ba lamı lardı. Türk ve Roman heyet ba kanlarının
giri imleri ile esasta anla mazlık olmadı ı, belirlenmi sorunun sonbahara kadar
ilgililer arasında halledilmesi kararla tırılarak Bulgaristan’ın konferansa katılması
sa lanmı tı.
Bu krizin a ılmasından sonra encümen ba kanlık seçimlerine geçilmi ti.
ktisat encümen ba kanlı ına Hasan Bey, siyasi encümen ba kanlı ına Romanya
heyet ba kanı, Adliye encümen ba kanlı ına Yugoslav heyet ba kanı, ula tırma
araçları encümen ba kanlı ına Bulgar heyet ba kanı, te kilat encümeni ba kanlı ına
Yunan heyet ba kanı, Fikri yakınla ma encümen ba kanlı ına da Arnavut heyet
ba kanı seçilmi lerdi. Toplantının sonunda Sırp ve Bulgar temsilcileri 1933 yılı
Balkan Konferansının Belgrat veya Soyfa’da toplanmasını teklif etmi ler, bunun
kararı teklif sahiplerine bırakılmı tı.
4. Üçüncü Balkan Konferansının Açılı ı ve Çalı maları173
172
173
C. 22 Ekim 1932, s.3.
C. 23 Ekim 1932, s.3.
128
Üçüncü Balkan konferansı, 22 Ekim günü ö leden sonra törenle Romanya
Millet Meclisinde açılmı tı. Açılı ta ilk konu mayı yapan Roman Dı i leri Bakanı
M. Titulesko; dünya barı ından bahsederken, milletlerin barı
için sarfetti i
gayretlere de inmi ; “Barı ilan edilmez, yapılır” demi ti. Konferansa ba kanlık
yapan Romen Meclis Ba kanı M. Ticiyo Pop, Atatürk’ün ahsını, Türkiye’yi ve
inkılapları öven konu ması uzun süre alkı lanmı tı.
Daha sonra söz alan Yugoslav heyet ba kanı M. vanoviç; Atatürk’ün kinci
Balkan konferansının Ankara toplantısındaki nutkunda geçen fikirleri hatırlatarak,
O’nun taraftar oldu u amaca mutlaka ula ılaca ını söylemi ti. Türk heyet ba kanı
Hasan Bey; konferans heyetinin dünya barı ı, Balkan milletlerinin dostlu u ve her
alanda yakınla ma fikirleri ile samimiyetle ilgilendi ini belirtmi ti. Konu malardan
sonra konferans gündemi görü ülmü ve günlük çalı ma sona ermi ti.
Bulgar temsilcilerin tekrar gündeme getirdikleri azınlıklar sorunu 23 Ekim
günü konferansta duraklamaya neden olmu tu
174
, Sofya’ya giden Heyet Ba kanı 24
Ekim günü Bükre ’e döndükten sonra yaptı ı açıklamada; azınlıklar sorunu
halledilmedikçe misak görü melerine katılmayacaklarını, konferansa da gözlemci
sıfatı ile katılacaklarını belirtmi ti. Bu defa da Hasan bey ve M. Papanastasiu ara bir
çözüm bularak Bulgar temsilcilere teklif ettiler. Ancak heyet, Bulgaristan’dan yeni
bir talimat istemi ti. Bu nedenle 24 Ekime kadar durumun netle mesi bekleniyordu.
Aynı gün azınlık sorununu bahane eden Arnavut temsilciler talya’nın baskısı sonucu
konferanstan çekilmi lerdi. Bu belirsizlik ortamında siyasi komisyonda Balkan
misakının esasları dört madde halinde benimsenmi ti.
Halen taslak olan misaka göre;175
Balkan ülkeleri di er Balkan ülkelerine saldırmayacaktı.
Toprak ve sınır anla mazlıkları ve benzer sorunlar ortakla a
çözümlenecekti.
174
175
Anahtarcıo lu, Balkan Antantı, s.35.
C. 26 Ekim 1932, s.3.
129
Aralarında
mevcut
sorunları
çözmek
üzere
her
Balkan
ülkesi
temsilcilerinden bir jüri olu turulacaktı. Bu jüri devamlı bir çalı ma ile
sorunlu konuları çözmeye çalı acaktı.
Jürinin halledemedi i sorunlar için Cemiyeti Akvam veya hakeme
ba vurulacaktı.
24 Ekim günü Türk temsilcisi Re it Saffet Beyin ba kanlı ında toplanan
deniz i leri komisyonu, Balkan Odasına ba lı olarak stanbul’da ivedi olarak bir
176
deniz i leri ubesinin açılmasına karar vermi ti
. ube tüzü ünün hazırlanması için
özel olarak belirlenecek temsilcilerinin ilerideki günlerde Atina’da toplanmaları da
kararla tırılmı tı.
25 Ekim günü Balkan misakı üzerinde yapılan çalı malar sonunda dört
devletin temsilcileri (Türkiye, Yunanistan, Romanya, Arnavutluk) Projeyi kabul
177
etmi lerdi
. Bulgarların ve Yugoslavların durumu belirsizli ini koruyordu. ktisat
komisyonu da Belgrat’ta bir heyetin toplanmasını ve Balkan Ziraat Bankası
kurulması konusunun görü ülmesini kararla tırmı tı.
5. Üçüncü Balkan Konferansının Kapanı ı ve Sonuçları
27 Ekim günü komisyonların projeleri görü üldükten sonra kabul edilmi ,
özellikle Balkan Misakı üzerinde tartı malar yo unla mı tı. Bundan sonra Bulgar
temsilciler misakı esastan reddederek konferanstan çekilmi ler, Yugoslavların son
anda ikna olması ile Balkan misakı 5 ülke arasında kabul edilmi ti.178
Konferansın bu son gününde Bükre Türk Büyükelçili inde verilen çay
ziyafeti ile ba layan etkinlikler gezi ve ziyaretlerle devam etmi ti. Özellikle Bükre
Belediye Ba kanı M. Dobresko tüm heyetlerle yakından ilgilenerek dostlu u
güçlendirici açıklama davranı ları ile ilgili oda ı olmu tu.
176
177
178
C. 25 Ekim 1932, s.1.
C. 26 Ekim 1932, s.2.
C. 28 Ekim 1932, s.1,5,6.
130
Konferans görü melerinde meydana gelen fikir çatı malarına ra men devlet
adamları arasında Balkan Misakı fikri üzerinde görü birli i olu maya ba lamı tı.
Konferansa katılan devletler arasında bu fikri en fazla Türkiye desteklemi ti. Çünkü
Türkiye Balkan devletleri arasında iki taraflı anla maların ötesine giden daha
kuvvetli bir güvenlik sistemi kurmak istiyordu.179
Bulgaristan’ın Balkan Misakına dahil olması için; Tevfik Rü tü Aras’ın
“Türk-Bulgar sınırlarının idari mahiyette kalarak kaldırılması” açıklaması ve Dr.
Bakırcief’in kurdu u “Türk-Bulgar Karde lik Cemiyeti” için Atatürk’ün gönderdi i
samimi telgrafa180 ra men Bulgaristan dü üncelerinden vazgeçmemi ve son gün
konferansı terkederek kendi adına bir sonuç alınmasına engel olmu tu. Çünkü Balkan
Misakının en zayıf halkası Bulgaristan idi ve halen kom ularından toprak istekleri
vardı.181
H. 1932 Yılı çinde Türk-Yunan Dostlu unun
Güçlendirilmesine Yönelik Etkinlikler, Açıklamalar ve
Yankıları
1932 yılı ba ında, Atina gazetelerinde smet nönü’nün yeni yılda Yunan
halkını selamlayan bir makalesi yayınlanmı tı. Türk-Yunan dostluk anla masını
takdir eden nönü; Yunanistan’ın iç huzuru ve geli mesi için yapılan çalı malar
nedeniyle ba arılar dilemi ti. Türk Ba bakanının bu nazik hareketi Yunan
kamuoyunu derinden etkilemi ti.182
Tevfik Rü tü Aras silahsızlanma konferansı için Cenevre’ye hareketinden
önce Atina Ajansı’nın
stanbul muhabirine yaptı ı açıklamada;183 Türkiye ile
Yunanistan’ın Avrupa’yı ilgilendiren bütün konular üzerinde tam bir fikir birli i ve
ortak çalı ma zihniyeti ile hareket edeceklerini söylemi ti.
179
180
181
182
183
Gönlübol, Sar, Türk Dı Politikası, s.100.
Savcı, Türkiye Bulgaristan li kileri, s.29.
A.e., s.30.
C. 2 Ocak 1932, s.2.
C. 11 Ocak 1932, s.3.
131
smet nönü 23 Mayıs 1932’de, evinde hasta yatan eski ba bakan Venizelos’a
Atatürk’ün geçmi olsun dileklerini iletmek için Atina’da bulunuyordu. Bu ziyaret
esnasında Cumhurba kanı Zaimis’in Venizelos’u ziyareti de bugüne rastlamı tı.
nönü, Zaimis ve Venizelos arasında geçen samimi konu malar içinde nönü,
Venizelos’u Atatürk adına Yalova’ya istirahat için davet etmi , Venizelos da buna
te ekkür etmi ti.184
Cemiyeti Akvamın 6 Temmuz 1932 de Çin-Japon uyu mazlı ının
görü ülmesi için yaptı ı ola anüstü toplantı sırasında, spanya’nın temsilcisinin
önerisi ve Yunan temsilcisinin deste i ile Türkiye’nin te kilata davetini öngören bir
karar tasarısı kabul edilmi ti. 18 Temmuz 1932 tarihine gelindi inde Genel kurul
Türkiye’nin üyeli ini görü mek üzere ola anüstü toplanmı tı. Burada Yunan
temsilcisinin Türk-Yunan dostlu una de inen ilginç konu ması söyleydi;185
“Yeni Türkiye ne silahsızlanma hazırlık konferansına ne de genel
silahsızlanma konferansına katılmayı kabul etmedi. Avrupa Birli i için çalı ma
hevesini gösterdi. Böylece bugün kendisine tanınan, barı için ortakla a çalı an
milletlerin safına katılma
erefini hak etti. T.C. Hükümeti ile Yunanistan’ı
birbirinden ayıran asırlık kin ve dü manlı ı yatı tıran ve bunun yerine iki ülke
arasında, hiçbir eyin gölgelemeyece i bir dostluk ikame eden ve böylece tarih
boyunca dünyanın anla mazlık ve tehlike bölgesi gibi görülen Balkanların barı a
kavu masına samimi olarak yardımcı oldu. Bundan birkaç yıl öncesine kadar bu
kürsüden Türkiye ile Yunanistan’ın el ele ve birlik halinde ortak bir hedefe do ru
yürüyecekleri söylense idi bu belki de üphe ile dolu istihzalı gülü lerle kar ılanacak
ve bunu söyleyecek ki i peygamberce tahminlerinde çok ileri giden bir hayalperest
sayılacaktı.”
Venizelos, Türkiye’nin Milletler Cemiyetine üye olarak kabul edilmesi
nedeniyle 21 Temmuz 1932’de nönü’ye çekti i tebrik telgrafında u ifadelere yer
vermi ti;186
184
185
186
C. 24 Mayıs 1932, s.1,4.
Tu lacı, Ça da Türkiye, s.322.
C. 22 Temmuz 1932, s.1,2.
132
“Milletler Cemiyeti tarafından Türkiye’ye gösterilen yüksek ve haklı
de erden dolayı tebrik ederim. Türkiye’nin Cenevre’de, yalnız uluslar arası genel
çıkarlar için de il kendi haklı çıkarları için Milletler Cemiyetine giri imi içten
sevgiyle selâmlarım”
nönü de buna cevap olarak u telgrafı çekmi ti;187
“... Memleketlerimiz arasında mevcut ili kinin kayna ını olu turan açık
dostluk ve ortak çalı ma dü üncesinin ortaya çıkarılabilece i yeni bir zeminin elde
edildi ine tam olarak eminim”
Yunanlı yazar Yorgi Tipaldos Yakovatos’un 1892’de yazdı ı “Yorgi
Tipaldos Yakovatos’un nutukları” adlı kitap Eylül 1932 de basına yansımı tı. zmit
Millet Vekili Mehmet Fuat Bey tarafından Rasih Bey aracılı ı ile Cumhuriyet
gazetesine bölümler halinde tercüme edilerek gönderilen kitapta yer alan konular,
temelde Türk-Yunan dostlu unu güçlendirebilecek özellikleri ta ıyordu;188“Yunanlı
ile Türk aynıdır”, “Plevne’de ölen Yunanlıların da lideri olan Müslümanların ruhu
ad olsun”, “Teselya, Türkçe Ta
ili demektir” gibi cümleler yazarın kendi
bulgularını kapsıyordu. Aynı kitaba göre, 9 Nisan 1880 tarihinde Yunan meclisinde
orduyu ilgilendiren bir kanun görü ülürken yazarın Türklerle ilgili açıklamaları
milletvekillerinin tepkisini çekmi , ancak açıklamalar devam etmi ti;189 Türklerin
atalarının bu topraklarda ya adı ını, ancak dinlerini de i tirdiklerini, Plinyus’un
2000 sene önce yazdı ı tarihte Türklerin asil bir kavim oldu unun belirtildi ini
ekleyen Yukovatos,
ark meselesinin
ark milletleri tarafından kendi istekleri
do rultusunda çözülece ini de söylemi ti.
Yakovatos’un Türklerle ilgili açıklamaları 26 Kasım 1880 tarihinde Yunan
Meclis toplantısında da devam etmi ti.190 Bulgarların Türk ırkından olduklarını,
yapılacak antropolojik bir ara tırma ile bunun rahatlıkla görülebilece ini söyleyen
187
188
189
190
C. 22 Temmuz 1932, s.2.
C. 8 Eylül 1932, s.1,4.
C. 13 Eylül 1932, s.3.
C. 17 Eylül 1932, s.3.
133
Yazar “Ulgar” kelimesinin Türkçe olup “kahraman” anlamına geldi ini de eklemi ti.
Yakovatos Türkler ve Yunanlılarla ilgili açıklamalarına öyle devam etmi ti:
“Fetihten önce stanbul halkı Türk kavu unu batıya tercih ederiz derlerdi.
Türkleri davet eden Yunanlılardır. Frenklerden kurtulmak için Türkleri davet
ettiler. te tarih budur. Yunanistan’ın tarihi henüz yazılamamı tır. Türkler hiçbir
zaman Yunanlıları sıkı tırmadılar. Tersine Yunan ırkını korudular, bu yönü ile
Yunanlıların koruyucusudurlar. Yunanlılar ba ka bir hakimiyet altına girselerdi
bugün Yunan halkından iz bile kalmayacaktı. u halde Türklere minnettar
olmamız gerekmez mi?”
Ekim ayı ba ında Yunanistan’da meydana gelen deprem nedeniyle Atatürk
Yunan Cumhurba kanına geçmi olsun telgrafı çekmi , Zaimis de buna kar ılık
vermi ti. Ayni ekilde Yunan halkının acısını payla an nönü ve Dı i leri Bakan
vekili ükrü Kaya ile Venizelos – Mihalakopulos ikilisi arasında kar ılıklı telgraflar
gönderilmi ti.191 Deprem nedeniyle Türk Kızılay Derne inin Yunanlı felaketzedelere
yaptı ı yardım, Yunan kamuoyunda ve Yunan basınında önemli bir gündem
olu turmu tu.192
Ekim 1932’de Türkiye’de bulunan Yunan Turing Kulübü Ba kanı Yorgi,
kendisiyle görü en gazetecilere Türkiye ve Yunanistan’ın çok samimi ve dost iki
ülke olduklarını, bu nedenle iki ülke arasındaki seyahatler için pasaport ve vize
muafiyeti uygulanmasını söylemi ti.193
Yunanistan’da Ekim ayında yapılan seçimlerden galip çıkan Çaldaris 6 Ekim
1932 günü hükümetiyle göreve ba lamı tı. Ankara Büyükelçisi M. Polihronyadis 11
Kasım 1932 günü Tevfik Rü tü Arası’ı ziyaret ederek Yunanistan’daki geli meleri
açıklamı , Türk Yunan ili kilerin gelece i hakkında u dü üncelere yer vermi ti;194
“Türk-Yunan dostlu una ayrı bir önem verildi inden, yeni hükümet eski hükümetin
çizgisinden ayrılmayacaktır. Bu siyaset bir partinin de il Yunan milletinin
siyasetidir. Yeni hükümet, dostlu un geli mesi için olanca gayreti gösterecektir.”
191
192
193
194
C. 3 Ekim 1932, s.3.
C. 5 Ekim 1932, s.5.
Özel, Atatürk ve Atatürkçülük, s.214.
C. 11 Kasım 1932, s.3.
134
Çaldaris Yunan basınının temsilcileri ile yaptı ı görü mede, anadolu sava ına
ait anılar yayınlayan gazetelerin bu hareketlerini onaylamadı ını, iki ülke ili kilerinin
çoktandır samimi bir ekil aldı ını, iki tarafın da çabalarını bu ili kileri bir kat daha
güçlendirmeye
yönelittikleri
sırada,
sürdürülen
yayınların
bu
çabaları
kolayla tırmayaca ının açık oldu unu dile getirmi ti. Bu konuda yayın yapan üç
gazete 25 Aralıktan itibaren yayına son vereceklerini Matbuat Müdüriyetine
bildirmi lerdi.195
I. 1933 Yılı çinde Mübadele Anla masının Uygulanmasından
Do an Sorunlar ve Çözümlenmesi
Mübadele i lemlerinin sonuçlandırılması için Türk ve Yunan hükümetleri
1933 yılının ba ında Muhtelit Mübadele komisyonu emrine altı aylık ödenek
verilmesini kabul etmi lerdi.196
22 Ocak 1933 günü Gayrimübadiller kongresi halen devam eden sorunlarını
görü mek üzere stanbul Halkevi salonunda toplanmı tı. Hüseyin Bey ba kanlı ında
toplanan kongrede; hükümetin da ıtaca ı yeni bonoların faizli ve vadeli olması,
verilmeyecekse gayrimübadillerin borçlarına sayılması, eldeki bonoların geri
alınarak yarı yarıya paraya dönü türülmesi dile getirilmi ti.197
Yetkililer, Muhtelit Türk-Yunan mahkemesinin dava sayısını dikkate alarak
i lerin ancak 1934 yılı ortalarında sonuçlandırılabilece ini belirtiyorlardı.
ubat
ayına kadar 2600 davanın reddedildi i, 4000 davanın masrafların ödenmemesi
nedeniyle iptal edildi i, 3000 dava için ihbarname gönderildi i, bunun dı ındaki tüm
davaların aralıksız devam etti ini açıklamı lardı.198
Gayrimübadiller kongresi bir ay aradan sonra 21 ubat 1933 günü toplanmı ,
sorunlarının hükümete iletilmesi için Hüsnü, ve Safi Beyler ile Halil Pa adan olu an
bir heyet seçmi lerdi. Bu heyet hükümetten199
195
196
197
198
199
Özel, Atatürk ve Atatürkçülük, s.214.
C. 2 Ocak 1933, s.2.
C. 23 Ocak 1933, s.1,2.
C. 3 ubat 1933, s.2.
C. 22 ubat 1933, s.6.
135
kinci bono da ıtımının yapılmasını,
stihkakların tespitini,
stanbul’daki Yunan emlakinin tasfiyesinden sonra gayrimübadillere
ödenecek
62.500
sterlinin
ilgililerin
haklarını
koruyacak
ekilde
da ıtılmasını isteyecekti.
Bakanlar Kurulunun 4
Mart 1933 günü aldı ı bir kararla etablilerin
akrabaları ile ilgili bir sorun daha a ılmı oluyordu.200 Karara göre; Türkiye’de
bulunan erkek etablilerin çe itli nedenlerle mübadeleye tutulmu
kadınlarının,
kocalarının yanında daimi kalma istekleri çi leri Bakanlı ının incelenmesi sonucu
kabul edilmi ti.
Gayrimübadiller adına Ankara’ya giden heyet Ankara’dan
stanbul’a
dönmü tü. 19 Mart günü temsilciler adına bir açıklama yapan Halil Pa a’nın
hükümetten aldı ı cevaplar ve edindi i bilgiler öyleydi:201
Bono konusunda Maliye Bakanlı ı ve Ziraat bankası
ubeleri ile
görü üldü ü,
Ziraat Bankası yetkililerinin; imha edilmesi gereken 4 milyon bono
bulundu unu bunun yeni bono da ıtımından 4 ay sonra yapılabilece ini
belirttikleri,
stanbul’da hükümet emrinde bulunan malların satı ının devam edece ini,
böylece bonoların kıymetlenece i,
Maliye Bakanlı ının ikinci bono da ıtımından sonra kalacak miktarın daha
önce belirlenen esaslara göre da ıtılaca ını belirtti i,
Muhtelit Mübadele Komisyonu emrinde bulunan 62.500 sterlinin komisyon
ile yapılacak görü melere ba lı olarak alınabilece i,
200
201
B.C.A.: Türkiye gelmelerine izin verilen mübadiller hk., 4 Mart 1933, 030.18 01.02 34.15.8.
C. 20 Mart 1933, s.1,2.
136
Kıymet takdiri komisyonun %10 luk vergi esasını kabul etmesinin mümkün
olmadı ı ö renilmi ti.
14 Mayıs 1933’te Gayrimübadiller cemiyetinin teklifi üzerine Maliye
Bakanlı ının, gayrimübadil kıymet takdiri komisyonunun stanbul’dan Ankara’ya
nakledilmesi
konusunda
bir
emir
verdi i
duyulmu tu.
Bu
haberi
alan
gayrimübadiller, büyük ço unlukla stanbul’da oturmaları nedeniyle Ankara’ya i
takibi için gidip gelmelerinin mahzurlarını dile getirmi ler ve kararın düzeltilmesini
istemi lerdi.202 Haberi ve tepkileri duyan cemiyet ba kanı smail Mu tak Bey konu
ile ilgili olarak yaptı ı açıklamada;203 Kıymet takdir komisyonunu i lerini henüz
sonuçlandıramadı ını, bazı hak sahiplerinin gayrimübadil sayılmaması nedeniyle
do an ma duriyetin Ankara’da daha hızlı çözülebilece ini, bu nedenle komisyonun
Ankara’ya
naklini
dü ündüklerini,
ancak
Maliye
Bakanlı ına
bir
teklifte
bulunmadıklarını, gayrimübadiller istemedikçe böyle bir i lemin yapılamayaca ını
söylemi ti.
Türk ve Yunan temsilciler arasında Muhtelit Mübadele komisyonu’nun
kaldırılması konusunda yapılan görü melerde tam bir anla ma sa lanmı tı.
Komisyonun 10 ay içinde elindeki i leri bitirmesi, bitmeyenlerin mahkemelere
devredilmesi benimsenmi ti.
Türk Hükümetinin el koydu u malları iade etmesi nedeniyle 60.000 sterlin
tutarındaki stokun ilgilere verilmesine gerek kalmayacaktı. Muhtelit Mübadele
komisyonu ve Muhtelit Mahkemelerin kaldırılması için bir anla ma hazırlanmı sa da
Yunan Dı i leri Bakanlı ı metnin incelenmesi için 25 Eylüle kadar zaman
istemi ti.204
Gayrimübadillerin henüz çözümlenemeyen sorunlarını ilgililerle Ankara’da
görü en heyet 26 Kasım 1933 günü
stanbul’a dönmü tü. Gayrimübadillerin
temsilcileri, Muhtelit Mübadele Komisyonu emrinde bulunan 62.500 sterlin ile
202
203
204
C. 15 Mayıs 1933, s.1,4.
C. 18 Mayıs 1933, s.1,4.
C. 16 Eylül 1933, s.3.
137
Yunanlıların bıraktıkları maden ocaklarından toplanan gelirlerin haklarına kar ılık
olarak gayrimübadillere verilmesi konusunda yetkililerden
söz aldıklarını
açıklamı lardı.205
On seneyi a kın süredir hizmet veren Muhtelit Mübadele Komisyonunun
kaldırılması için 9 Aralık 1933 günü Tevfik Rü tü Aras ile Konstantin
Sakellaropulos arasında bir mukavele imzalanmı tı. Yedi maddeden olu an
mukaveleye göre;206 onaylandıktan 8 ay sonra komisyon kaldırılacaktı. Henüz
sonuçlandırılmamı i lemler konusunda hükümetlere, komisyon temsilcilerine ve
mahkemelere bazı yetkiler veren mukavele ile, Türkiye ile Yunanistan arasında
sürekli anla mazlık konusu olan bir sorun çözülecekti. Gayrimübadillerin bugüne
kadar haklarının ancak %22 sini alabildikleri, bu konu ile gayrimübadil temsilci
heyetinin ilgilenmesi beklenmi ti. dare heyetinin Ankara’ya yaptı ı son ziyaret ile
62.500 sterlinden 30.000 nin da ıtılması sa lanıyor, ancak hak sahipleri tüm bu
geli melerden haberdar olmak istemi lerdi.207
. 1933 Yılı çinde Geli en Türkiye-Yunanistan Ticari
li kileri Ve ktisat Vekili Celal Bayar’ın Atina Ziyareti
1. Celal Bayar’ın Ziyaretine Kadar Ticari li kilerin Boyutu
1930 Ticaret anla maları ile ivme kazanan ili kiler geçici anla malarla
desteklenerek 1933 yılına gelinmi ti. Yeni anla manın öncesinde taraflar arasındaki
görü meler ocak ayı sonunda Atina’da dostane bir hava içinde devam etmi ;
hazırlanan takas anla ması üzerinde, özellikle Türkiye’nin Yunanistan’dan thalatı
konusunda yapılan tartı malar yo unluk kazanmı tı.208
ubat ayı ba larında görü melerin ithalat tartı maları ile tıkandı ı, ofis
müdürü Cemal Bey ile Ticaret odası genel sekreteri Vehbi Beyin Talimat almak
üzere
205
206
207
208
209
stanbul’a dönecekleri ö renilmi ti.209 Yunanlı temsilciler,
Türkiye ile
C. 27 Kasım 1933, s.2.
Düstur 3 Tertip, Cilt 15, s.130-133.
C. 16 Aralık 1933, s.2.
C. 30 Ocak 1933, s.3.
C. 3 ubat 1933, s.1.
138
Yunanistan arasında yıllardır mevcut olan ticari dengesizli inin Türkiye’nin
Yunanistan’dan daha fazla mal olarak giderilmesini istemi ler, bunun da i lenmi
mal olmasını öngörmü lerdi. Tütün konusu, Türk-Yunan ticari ili kilerinde önemli
bir yer tutuyordu.
9
ubat 1933 günü Atina Elçisi Enis Akaygen Dı i leri Bakanı
Mihalakopulos’u ziyaret ederek tütün konusunda uzun bir görü me yapmı tı.
Akaygen bu görü mede, Türk-Yunan tütüncülü ü konusunda ortak çalı ma kararı
alındı ı takdirde Cemiyeti Akvam’da yapılacak dünya tütünleri konulu görü mede
birlikte hareket edilebilece ini ve fazla üretimden kaynaklanan zararların
önlenebilece ini iletmi ti.210
Tevfik Rü tü Aras Mart ayı sonunda Cenevre’den dönerken Atina’ya u ramı
ve iki ülke arasındaki ticari ili kilere bir yön verilmesi gerekti ini söylemi ti. Yunan
iktisadi çevreleri de Türkiye’nin Yunanistan’a ihracatının 443 Milyon drahmi
de erinde oldu unu, bu sorunun çözümü için ktisat Vekili Celal Bey’i dört gözle
beklediklerini ifade etmi lerdi.211
Celal Bayar’ın ziyareti yakla ırken Atina’daki hazırlıklar yo unla mı tı.
Görü melerin yalnız Türk Yunan ticaret anla masına yönelik olmayaca ı, iki ülke
arasında iktisadi alanda daha sıkı i birli i sa lanmasına çalı ılaca ı açıklanmı tı.
Yunan temsilcileri konularına göre üç gruba ayrılmı lardı;212
Ticari faaliyetler inceleme grubu
Bütün iktisadi konularda i birli i grubu
ki ülkenin ortak çıkarları bulunan siyasi ve uluslararası konularda i birli i
grubu
210
211
212
C. 10 ubat 1933, s.3.
H.M. 1 Nisan 1933, s.8.
C. 18 Nisan 1933, s.1.
139
Yunanlı yetkililer bu ziyaret sırasında Türkiye’den ithal edilecek tarım
ürünlerine kar ılık Türkiye’ye sanayi ürünü ihraç etme teklifinde bulunacaklardı.213
Bu arada, 1932 Mayıs ayında Balkan Ticaret ve Sanayi Odası ile birlikte
kurulan ve özel bir bölümde hizmet veren Balkan Ticaret ve Sanayi Odası
Cemiyeti’nin faaliyetleri için özel bir yayın ba lamı tı. 1 Nisan 933 ten itibaren
stanbul Ticaret ve Sanayi Odası Mecmuasınca hazırlanan “Chambre de Commerce
et d’Industrie nterbalkanique (Bulletin Mensuel) adı ile çıkarılan özel bülten Balkan
Ticaret ve Sanayi odasının faaliyetlerine yer verecekti.214
2. Celal Bayar’ın Atina Ziyareti ve Türk-Yunan Ticari
tilafnamesinin mzalanması
25 Nisan 1933 günü stanbul’dan ayrılan Celal Bayar’a Dı i leri Müste arı
Numan Bey, Ticaret Ofisi müdürü Cemal Bey,
Bankası Genel müfetti i Sami Bey
ve Sekreter Nurettin Beylerden olu an heyet e lik etmi ti. Numan Beyin bazı siyasi
konuları görü me fırsatı bulaca ı, ayrıca 1500 kadar Yunanlının Küçük Sanatlar
kanunundan zarar görmemesi için giri imde bulunaca ı belirtilmi ti.215
Celal Bayar ve Türk Heyeti 27 Nisan günü Atina’ya ula mı lardı. Heyeti
Yunan ktisat Vekili adına M. Sayas, di er görevliler ve Atina elçisi Enis Akaygen
samimi duygularla kar ılamı lardı.216 Celal Bayar, Türk bayra ının asılı oldu u
Büyük Britanya oteline alınmı , burada Balkan konferansı temsilcisi Hasan Saka ile
birlikte bazı resmi ziyaretleri gerçekle tirmi lerdi. Ayni gün ak am kaldıkları otelde
Yunan Hükümeti adına verilen ziyafette Yunan devlet ve siyaset adamları ile
görü me imkanı do mu tu. Ziyafette uzun bir konu ma yapan Ba vekil Çaldaris
ili kilerde bugüne nasıl gelindi ini özetlemi ti. Ba vekil Çaldaris;217 ki milletin
asırlarca yan yana ya adıklarını, birbirlerini iyi tanıdıklarını, mücadele döneminde
kar ılıklı olarak acılar ya adıklarını, sonunda barı ın sevincini tattıklarını belirtmi ti.
213
214
215
216
217
C. 18 Nisan 1933, s.5.
stanbul Ticaret ve Sanayi Odası Mecmuası, Sayı 4, Nisan 1933, s.168.
C. 26 Nisan 1933, s.1.
C. 28 Nisan 1933, s1.2.
H.M. 29 Nisan 1933, s.1. C. 29 Nisan 1933, s.6.
140
Çaldaris konu masına; “Tarihe kar ı koyarak memleketlerini yenile tiren parlak yeni
Türkiye binasını kuran, aynı zamanda Türk-Yunan dostlu unun ampiyonu olarak
yükselen devlet adamlarının Türkiye’nin ba ında bulunması, ümitleri sarsılmaz bir
dü ünceye dönü türmektedir. Bütün Türk milleti erefi ile iftihar edebilir” ifadeleri
ile devam etmi ti. Celal Bayar, cevap niteli indeki konu masında, Türkiye’nin neden
barı yanlısı oldu unu u ifadelerle açıklıyordu;
“Biz bu harplerden pek çok acı çekmi ve kayıp vermi oldu umuz için barı ı
bu derece seviyor ve dünyaya barı
manzarası gösteriyoruz” heyetler arasında
ba layan görü meler devam ederken Yunanlı küçük el sanatkarları için kanunda
yapılacak düzeltme konusu da görü ülmü tü.218
29 Nisan günü Ticari itilafname ile ilgili esaslar belirlenmi , Yunanlı küçük el
sanatçılarının buna dahil edilmesi kabul edilmi , ancak kanun bu anla madan önce
yürürlü e girerse ba ka bir önlem alınması da dü ünülmü tü.219 Çaldaris’in Yunanlı
i çilerin durumundan kaygılanması sonucu, smet nönü’ye önceden yazdı ı mektuba
bu ziyaret esnasında cevap gelmi ti. nönü mektubunda Çaldaris’e Yunanlıların ilgili
kanundan zarar görmeyecekleri belirtilmi ti.220
30 Nisan günü yapılan görü melerde Türkiye’nin Yunanistan’a ihraç edece i
malların %60’ı için kambiyo %40 ı için senet sistemi uygulanması, ticaret açı ının
giderilmesi için samimi görü melerin devam etmesi kararla tırılmı tı. Bu görü meler
esnasında Rum muhacirler Türk elçili ine ba vurarak Türkiye’ye seyahat konusunda
kendilerine kolaylık gösterilmesini istemi lerdi.221 Celal Bayar, kar ılıklı görü meler
sırasında Çaldaris’e Türk Hükümetinin Ankara’ya davetini iletmi , Çaldaris te bunu
memnuniyetle karı lamı tı.222
Atina’da görü meler devam ederken 7 Mayıs günü Cenevre’den dönen
Dı i leri Bakanı Maksimos da görü meler katılmı tı.223 Maksimos, ticari
218
219
220
221
222
223
C. 29 Nisan 1933, s.6.
C. 30 Nisan 1933, s.1.
C. 1 Mayıs 1933, s.1.
C. 1 Mayıs 1933, s.4.
C. 3 Mayıs 1933, s.6.
C. 8 Mayıs 1933, s.1,6.
141
itilafnameye son eklinin verilmesi ve smet nönü’nün daveti üzerine Türkiye’ye
yapılacak ziyaretin tarihleri hakkında Celal Bayar ile görü alı veri inde bulunmu tu.
ki haftadır üzerinde çalı ılan Türkiye-Yunanistan Ticari tilafnamesi 9 Mayıs
1933 günü saat 13.40’da Dı i leri Bakanlı ı Merasim Salonunda, Celal Bayar ile M.
Pesmazo lu arasında imzalanmı tı.224 Sekiz maddeden olu an itilafname 1 Haziran
1933 ten itibaren 6 ay geçerli olacaktı.225 tilafnamede; iki ülkenin kar ılıklı olarak
sataca ı malların cins, miktar ve oranları belli oluyor, stanbul ve Atina’da ihracat ve
ithalatı düzenleyecek iki ayrı büronun kurulması öngörülüyordu.
9 Mayıs ak amı Çaldaris ve Maksimos, smet nönü ve Tevfik Rü tü Aras’a
itilafnamenin imzalanması nedeniyle tebrik telgrafları göndermi ler, nönü ve Aras
da buna kar ılık vermi lerdi.226 Celal Bayar ve Türk heyeti 10 Mayıs günü Atina’dan
ayrılmı lardı. Bu ziyarete Numan Beyin katılmı olması siyasi çevrelerce yeni bir
Türk Yunan Dostluk anla ması beklentilerine neden olmu tu.227
Yeni itilafname her iki ülke için aynı ölçüde önemliydi. Özellikle Yunanistan
gibi Türkiye için öteden beri iyi ve önemli bir mü teri olan bir ülkeye son senelerde
azalmı
olan ihracat artacak ve canlanacaktı. Buna kar ılık Yunanistan’ın da
Türkiye’ye ihracatı da artacaktı. Türk piyasaları Yunan Sanayi ürünleri için iyi bir
pazar ve çıkı noktası olacaktı.228
Celal Bayar, Yunanistan’dan dönü ünde
zmir’e u ramı
ve itilafname
konusunda açıklamalar yapmı tı. Bayar’ın üzerinde özellikle durdu u konular
öyleydi;229
“1930-1931 yıllarında Türkiye Yunanistan’a 9 milyon Liralık, 1932
yılında ise 5 milyon Liralık ihracat yapmı tır. Ayni dönemlerde Yunanistan’ın
224
225
226
227
228
229
C. 10 Mayıs 1933, s.1,5.
tilafnamenin ayrıntıları için Bkz Düstur 3 Tertip Cilt 14 s.1052-1055.
C. 10 Mayıs 1933, s.5.
C. 11 Mayıs 1993, s.1.
Mehmet Vehbi, ‘Türkiye-Yunanistan Ticaret tilafı Münasebetiyle’, stanbul Ticaret ve Sanayi
Odası Mecmuası, Sayı 5, Mayıs 1933, s.173.
C. 12 Mayıs 1933, s.1,6.
142
bize ihracatı 250.000-300.000 Liralık de erde gerçekle mi tir. Bu kapasitenin
arttırılması yanında, Türk malına alı mı bir piyasanın canlı tutulması
hedeflerimizden birisi idi. Bu itilafname Türk-Yunan dostlu unu olu tu u
ortamda, i birli i içinde hazırlanmı tır.”
Geni
açıklamalarda bulunan Celal Bayar’ın Türk ticaret adamlarına
tavsiyeleri unları kapsıyordu,230 “Vatanda larına Yunan piyasasına mallarını satmak
imkanı veren bu anla madan istifade etmelerini tavsiye ederken memlekete mal ithal
eden tüccarın dikkatini Yunan malları üzerine çekerim. Bugün dünya ekonomi
siyasetinin sonuçları gözümüzün önündedir. Yalnız satıcı olmak yeterli de ildir.”
Venizelos ve di er muhalefet liderleri bu itilafnamenin Türk-Yunan dostlu unu
güçlendirdi ini açıklamı lardı.231
12 Mayıs günü stanbul’a ula an Celal Bayar ve Türk heyeti, stanbul Vali ve
Belediye Ba kanı Muhittin Bey, görevliler, ticari çevreler ve halk tarafından
alkı larla kar ılanmı lardı.232
Türk-Yunan itilafnamesi 12 Mayıs 1933 günü Yunan Meclisinde görü ülerek
kabul edilmi ti. Çaldaris bu nedenle yaptı ı konu mada;233 “Hükümet, Türk
Bakanlarının Atina’da bulunmasından yararlanarak Yunanlı küçük el sanatkarları
hakkında memnuniyet verici bir teminat almı , Türkiye ve Yunanistan’a yapılacak
seyahatlarda bazı kolaylıklar elde etmi tir. Bu itilafname Türk-Yunan dostluk
ba larını bir kat daha güçlendirecektir.” demi ti. Venizelos da; Ticari itilaftan sonra
yapılan görü melerle yeni dostluk anla ması konusundaki giri imleri için Çaldaris
Hükümetini tebrik etmi ti.
3. Celal Bayar’ın Ziyaretinden Sonra 1933 Yılı Sonuna Kadar
Devam Eden Ticari li kiler
1933 yılı A ustos ayı sonlarına do ru Türk-Yunan ticari ili kilerinde yeni bir
noktaya gelinmi ti.
230
231
232
233
Mehmet Vehbi, a.g.e., s.173.
H.M. 12 Mayıs 1933, s.1,6.
C. 13 Mayıs 1933, s.1.
C., 14 Mayıs1 933, s.1.
143
28 A ustos günü yapılan bir açıklamaya göre bir Türk-Yunan Bankası
kurulacaktı. Sermayesi Yunan bankaları ile
Bankası, Sümerbank ve iki milli banka
tarafından kar ılanacak olan yeni bankanın hazırlıklarının devam etti i, kurulduktan
sonra iki ülkenin ticari ili kilerinde önemli görevler yapaca ı bildirilmi ti.234
Balkan konferansları kapsamında kararla tırılan Tütün konferansı 11 Eylül
günü stanbul’da ba lamı tı. Konferansın ilk günü Bulgar temsilci katılamamı ,
gözlemci sıfatı ile M. Baklaciyef hazır bulunmu tu.235 Tütün konferansının üçüncü
gününde Eylül 1933 bir konu ma yapan Yunan temsilci Bakkalbassis; Tütün
Konusunun ilk defa 1927 yılında Atina’da düzenlenen konferansta görü üldü ünü,
kinci Balkan konferansında
ark tütünlerinin korunması için karar alındı ını
açıklamı tı.236 Bu karar göre stanbul’da kurulacak olan Tütün ofisinin üç ülke
arasında rekabeti kaldırma, tütün tarımını düzenleme,
ark tütünlerinin adını
piyasalarda duyurma ve koruma gibi görevleri üstlenece ini de sözlerine eklemi ti.
M. Bakkalbassis; 1933 Mart ayında Streza’da düzenlenen Avrupa iktisadi
konferansında
ark tütünlerinin korunması konusunun Milletler Cemiyetinin
gündemine alındı ını vurgulayarak Cemiyetin stanbul Konferansından istediklerini
öyle sıralamı tı;
Üretimin düzenlenmesi,
Üretim-tüketim dengesinin kurulması,
Ortak büronun açılması.
Bulgar temsilcilerin stanbul’a gelmesiyle konferans 16 Eylül’den itibaren
karar alabilecek bir konuma ula ıyordu. Üç ülke temsilcilerinin katıldı ı bu ilk
toplantıda u kararlar alınmı tı:237
Tütün ofisinin merkezi stanbul’da olacak,
234
235
236
237
C. 28 A ustos 1933, s.1.
C. 12 Eylül 1933, s.1.
C. 14 Eylül 1933, s.3.
C. 17 Eylül 1933, s,1.2.
144
3 Türk, 3 Yunan, 3 Bulgar olmak üzere 9 üyeli idare meclisi olu acak,
Her ülkeden 1 temsilci müdürler heyetini olu turacak,
Ofis dı
ve iç piyasaları takip edecek,
ark tütünlerinin korunması,
geli tirilmesi ve pazarlanması faaliyetlerini yürütecek,
Ofisin üç ülkede ubeleri olacak, bunlara milli kurulu statüsü uygulanacaktı.
17 Eylül günü son toplantısını yapan tütün Konferansı, bir gün önce
görü tü ü tüzük tasla ını onaylamı , uygulamanın kısa sürede ba laması için
tedbirler alınaca ı belirtilmi ti.238
Bakanlar kurulu 20 A ustos 1933’te aldı ı bir kararla Türkiye ile Yunanistan
arasındaki takas sistemini kaldırmı tı. Ancak ilgililere durumun 3 ay önceden
bildirilmesi gerekirken bunun yapılmayı ı sonucu yalnız stanbul piyasasının zararı
2,5 milyon lirayı a mı tı. Sorunun çözümü için Bakanlar kurulu 19 Eylül 1933 günü
aldı ı yeni bir kararla takas sistemini 3 ay daha uzatmı ve piyasaları rahatlamı tı.239
smet nönü 15 Eylül günü yaptı ı bir açıklama ile mübadil Yunanlıların
isteklerini yerine getirdiklerini belirtiyordu. Hükümetin aldı ı karara göre;
Yunanistan ile iktisadi ili kilerin dengesini kolayla tıracak tedbirlerden biri olmak
üzere Türk piyasalarını tanıyan, Türkçe’yi bilen, halen Yunan tebası olan mübadil
Rumların en fazla iki ay kalmak artı ile Türkiye’de serbestçe seyahat etmeleri için
izin verilmesi kararla tırılmı tı.240
Celal Bayar’ın Atina ziyareti esnasında imzalanan geçici ticaret mukavelesi
1933 yılı Kasım ayı sonunda yürürlükten kalkacaktı. Türkiye ile Yunanistan
arasındaki ticaretin yeni esaslara ba lanması için Kasım ayının üçüncü haftasında
Yunan Ticaret Vekili M. Pesmazo lu’nun ba kanlı ında bir heyetin Ankara’ya
238
239
240
C. 18 Eylül 1933, s.1.
C. 20 Eylül 1933, s.1.
C. 16 Eylül 1933, s.3.
145
gelece i basına yansımı tı.241 Alınan bilgilere göre yeni mukavele dört esas üzerine
kurulacaktı. Bunlar;242
ki ülke arasında ticari ili kilerin geli tirilmesi için her türlü kolaylı ın
belirlenmesi ve uygulanması
ki ülke arasında gümrük vergilerinin uluslar arası iktisadi geleneklere ve
kar ılıklı haklar esasına göre düzenlenmesi (öncelikle bu vergilerin indirilmesi sonra
geli melere göre tamamen kaldırılması)
ki ülkenin üretti i ve pazarladı ı aynı mallar için rekabet ve zararı önleyecek
ortak önlemlerin alınması
Sanayi alanında çe it ve kalite sorununu çözmek ve sınıflandırma üzerinde
çalı ma esaslarını kapsıyordu.
Yeni ticaret mukavelesi için Yunanistan’dan gelen heyet 1 Aralık günü
stanbul’a ula mı tı. Heyetin üç gün stanbul’da kalaca ı, ticari kurulu ve çevrelerle
görü meler
yapaca ı,
mukavele
için
görü
alı veri inde
bulunacakları
açıklanmı tı.243
Ankara’da taraflar arasında yapılan görü meler sonunda 22 Aralık 1933 günü,
Dı i leri Bakanlı ı genel sekreteri Numan Rıfat Bey ile Yunanistan Büyükelçisi
Sakellaropulos
tarafından
yeni
Türkiye-Yunanistan
Ticaret
Muahedesi
244*
imzalanmı tı.
J. Çaldaris’in Ankara Ziyareti ve Türkiye le Yunanistan
Arasında Samimi Anla manın mzalanması
1. Ziyaret Hazırlıkları ve Ziyaret Öncesi De erlendirmeler
ktisat Vekili Celal Bayar’ın Atina ziyareti esnasında kararla tırılan bu
ziyaretin 10 Eylül 1933 günü ba laması kesinle mi ti. Bu haber Yunan basınında
geni yankı bulmu tu. Yunan gazeteleri, Çaldaris’in Ankara ziyaretini çok önemli
241
242
243
244
*
C. 16 Kasım 1933, s.1.
C. 16 Kasım 1933, s.4.
C. 12 Aralık 1933, s.2.
Düstur 3 Tertip Cilt 14, s.1052.
Böylece 9 Mayıs 1933 tarihli Ticaret Muahedesi kanunda yer alan esaslara göre 6 ay uzatılmı
oluyordu.
146
bulduklarını, Türk-Yunan dostlu unun özel bir ekil alabilece ini ve yakın do uda
barı ın devamına yardım edeceklerini yazmı lardı.245
17 A ustos günü Atina kaynaklı açıklamalarda Dı i leri, Maliye ve ktisat
Vekillerinin de katılacakları ziyaretin ayrıntıları için Atina Büyükelçisi Enis
Akaygen ile temaslar sürdürülmekteydi.246
Çaldaris, ziyaret tarihinin kesinle mesinden bir hafta önce yaptı ı ilginç
konu ma ile ziyaretin amacı hakkında ipuçları vermi ti. “Türkiye’ye, tarihin nadir
kaydetti i Büyük adamın eserlerini yakından görmeye gidece im” diyen Çaldaris;247
“Kadın inkılabı, dini dünya i lerinden ayıran, Türk yazısını de i tiren inkılaplar… bu
olmaz eyleri olduran kuvvet ve kabiliyetteki bir millet önünde hürmetle e ilmek
lazımdır” sözleri ile açık hislerini belirtmi ti. Enis Akaygen 27 A ustos 1933 günü
basına yaptı ı açıklamada Çaldaris’in ziyareti ilgili olarak;248 “Çaldaris ve Yunan
heyetinin Dolmabahçe Sarayı veya Yalova’da Atatürk tarafından kabul edilece i ve
ziyaretin imdilik 5 gün olarak planlandı ını” bildirmi ti.
6 Eylül gününe gelindi inde ziyaret programının detayları ortaya çıkmı tı.
Yapılan açıklamaya göre 5 günlük programda yer alan konular öyleydi:249
10 Eylül: Elli kruvazörü ile stanbul’a geli ve kar ılama, Saat 16.30 da özel
trenle Ankara’ya hareket
11-14 Eylül: Görü meler, gezi, ziyaret ve ziyafetler
14 Eylül: Ankara’dan özel trenle hareket
15 Eylül: stanbul’a varı , stanbul programı ve ayin gün ayrılı
245
246
247
248
249
Anahtarcıo lu, Balkan Antantı, s.43.
C. 18 A ustos 1933, s.1.
Yunus Nadi, “Çaldaris’in Ankara ziyareti”, C. 18 A ustos 1933, s.1. (Ba yazı)
C. 28 A ustos 1933, s.1.
C. 6 Eylül 1933, s.1,4.
147
Heyetler arasındaki görü meler üç ana ba lıkta toplanıyordu. Bunlar;
Yeni, tamamlayıcı bir misakın hazırlanması,
Yunan-Bulgar ili kilerinin de erlendirilmesi,
ki ülke arasındaki anla mazlıkların halledilmesi konularıydı.
Çaldaris 7 Eylül günü Mecliste yaptı ı konu mada; Ankara’da imzalanacak
Türk-Yunan dostluk misakının mahiyeti ve hükümleri ile dı politika hakkında bilgi
vermi ti. Siyasi parti liderleri Çaldaris’in açıklamalarını olumlu bularak dı politikayı
desteklediklerini açıklamı lardı.250 Yunan devlet adamlarının Ankara ziyareti
Avrupalı büyük devletlerin de ilgisini çekmi ti. Fransız, ngiliz ve talyan elçileri
Yunan Dı i leri Bakanlı ına giderek Ankara ziyaretinin nedeni hakkında bilgi
almı lardı.251
2. Çaldaris’in stanbul’a Geli i ve Ziyaretin Ba laması
10 Eylül günü Yunan Dı i leri Bakanı M. Maksimos Türkiye’ye, talya
dönü ünde Bulgaristan üzerinden trenle gelmi ti. Çaldaris ve di er heyet üyeleri ise
Yunanistan’dan Elli kruvazörü ile gelmi lerdi.252 Önce Maksimos Saat 09.00 da
Sirkeci garında törenle kar ılanmı tı. stanbul Valisi ve Belediye Ba kanı Muhittin
Bey, Dı i leri temsilcileri Numan Rıfat ve Refik Amir Beyler ile di er görevliler
hazır bulunmu lardı. Perapalas’a geçen Maksimos burada kar ılayan heyetle
görü tükten sonra Yunan konsolosunu ziyaret etmi ti.
Çaldaris ve Yunan heyeti
saat 15.30’da Haydarpa a’ya ula mı lar,
Maksimos’u kar ılayan heyet tarafından törenle kar ılanmı lardı. Kısa bir süre garda
dinlenen heyet Saat 17.30’da özel trenle Ankara’ya hareket etmi lerdi.253 Çaldaris
ziyaretle ilgili açıklamasında özellikle dostluk üzerinde durmu ve u ifadelere yer
250
251
252
253
C. 8 Eylül 1933, s1.
Anahtarcıo lu, Balkan Antantı, s.43.
C. 1 Eylül 1933, s.1.
C. 11 Eylül 1933, s.5.
148
vermi ti;254 “Seyahatimin maksadını biliyorsunuz. Türkiye’ye, mevcut olan dostluk
ba larını güçlendirmek için geliyorum. Ankara’da yapaca ım
ey dostluk
ba larımızı bir kat daha geli tirmek olacaktır.”
Maksimos ise Atatürk ve Türkiye hakkındaki dü üncelerini u cümlelerle
açıklamı tı,
“Bu en büyük devlet adamını takdir etmemek mümkün müdür? O’nu biz de
sizin kadar sever onarız. Türkiye akla durgunluk veren de i iklikler yapmı tır. Bu
muazzam i i ba armak yalnız Türkiye’ye özgüdür.”
ktisat Vekili Pesmazo lu da yaptı ı açıklamada Türk-Yunan ticari ili kileri
için umutlu oldu unu belirtmi ti.
Yunan heyetini Ankara’ya getiren tren 1 Eylül günü saat 10.30’da gara
girmi ti. Kar ılama töreninde hazır bulunanlar;255 smet nönü, Tevfik Rü tü Aras,
Celal Bayar, Cumhuriyet Halk Partisi genel sekreteri Recep Bey, Balkan grubu
ba kanı Hasan Saka, Ankara Valisi Nevzat Bey ve görevlilerden olu uyordu.
ki ülke yöneticileri binlerce insanın alkı ları arasında gardan ayrılarak
Ankara Palas’a geçmi lerdi. Ankara programının ilk günü ana hatları ile u ekilde
uygulanmı tı;
Çaldaris ve Maksimos’un, nönü ve Aras’ı ziyaretleri ve bunlara kar ılık
verilmesiyle ba layan program saat 17.00’ye kadar sürmü tü.
Atatürk Saat 17.30 da misafirleri kabul etmi , olu an sıcak ortam kö kte saat
19.00 da verilen çay ziyafeti ile devam etmi ti. Yunan heyeti ile yakından ilgilenen
Atatürk, Yunanlı gazetecilerin ziyaretle ilgili sorularına;256 “Kar ınızda dost milletin
sıcak havasını teneffüs ediyorum. Dönü ünüzde bizim Yunan milleti hakkındaki
hislerimizi layıkı ile ifade edece inize eminim” diyerek samimi duygularını
açıklamı tı. Çay ziyafeti esnasında Balkan Misakı Ba kanı M. Papanastasiu’nun
254
255
256
C. 12 Eylül 1933, s.1,5.
C. 12 Eylül 1933, s.,5.
H.M. 12 Eylül 1933, s.3. C. 12 Eylül 1933, s.5.
149
Atatürk’e çekti i telgraf ula mı tı. Türk-Yunan dostlu unu anlamakta Çaldaris ile
ayni dü üncede oldu unu belirten Papanastasiu; Yunan ba kanının bu konuda
Türkiye’ye verece i garantilere imdiden katıldı ını vurgulamı tı.
Atatürk, misafirleri u urladıktan sonra Saat 21.10’da kö kten ayrılmı ve 12
Eylül sabahı stanbul’a varmı tı.
Misafirler 11 Eylül ak amı Çankaya’dan Ankara Palas’a smet nönü’nün
ereflerine verdi i ak am ziyafetine katılmı lardı. smet
nönü burada yaptı ı
konu mada Türk Yunan ili kilerinin temelini anlatmı , Türk-Yunan anla masının dı
siyasetin esaslarından biri oldu una dikkat çekmi ti.
Çaldaris ise Türkiye’ye duydu u hayranlı ını u ekilde dile getirmi ti.
“Gözlerimizin önünde bulunan muazzam Türkiye’nin vücuda getirilmesi,
memleketinizin gelece ine önderlik eden Büyük Adamın, sizin ve e siz çalı ma
arkada larınızın gücü ve kararlılı ının, vatanınızın mutlulu u ve geli mesi için neler
yapılabilece ini gösteren çok parlak bir kanıtıdır.”
Atatürk’ün stanbul’a giderken trende smet nönü’ye çekti i telgrafın ziyafet
esnasında Ankara’ya ula ması samimiyeti artıran bir etken olmu tu. Atatürk,
telgrafında;257 “Muhterem misafirlerimizle huzurla geçirmekte oldu unuz dostluk ve
karde lik anılarına gıpta ederim. Sizi samimi mesainizle yalnız bırakırken bugünkü
konu maların bende olu turdu u izleri belirtmek isterim.
nsanlı ın huzur ve
mutlulu u için bütün milletlerin bizim gibi gerçek dost olmasını dilerim. Kıymetli
misafirlerimize ve Ankara’da Türk dostlu unun ciddi ve gerçek duygularını
göstermekte olduklarına emin oldu um bütün arkada lara selam” cümleleri ile
duygularını belirtmi ti.
smet nönü Atatürk’ten gelen bu telgrafın tercümesini misafirlere okuduktan
sonra Atatürk’e telgrafla u cevabı vermi ti;
257
C. 13 Eylül 1933, s.5.
150
“Çok de erli telgrafınızı Türkçe ve Fransızca olarak büyük salonda bütün
toplulu a ilettik. Hazır olanlar genellikle alkı ladılar. Yunan Ba bakanı ve Bakanları
içten iyi dileklerini ifade ettiler. Yunan gazeteleri de derhal Atina’ya verdiler.”
12 Eylül günü nönü ile Çaldaris arasında üç saatten fazla bir görü me
gerçekle iyordu. Bu görü mede iki önemli konu, iki ülke arasındaki mevcut sorunlar
ve dostluk misakı idi. Çalı malardan sonra Çaldaris Yunan gazetecilerine; bir
anla mazlık olmadı ını, ancak detayların görü ülmesi gerekti ini açıklamı tı.
3. Türkiye le Yunanistan Arasında Samimi Anla manın
mzalanması
ki ülke heyetleri arasındaki Ankara’ya görü meleri olumlu sonuç vermi ti.
14 Eylül 1933 günü saat 13.00’te Dı i leri Bakanlı ında düzenlenen törenle Samimi
Anla ma imzalanmı tı. smet nönü, Tevfik Rü tü Aras, Çaldaris ve Maksimos’un
imzaları ile Türk-Yunan dostlu u yeni bir ivme kazanıyordu.258
a) 1 nci maddeye göre; Yunanistan ve Türkiye ortak sınırlarının saldırıdan
korunmasını taahhüt ediyorlardı.
b) 2 nci maddeye göre; taraflar kendilerini ilgilendiren uluslar arası konularda
birlikte hareket etmenin ortak çıkarlarına uygun oldu u kararına varmı lardı.
c) 3 ncü maddeye göre; Az sayıda devletin katıldı ı uluslararası toplantılarda
Türkiye ve Yunanistan temsilcileri, dönü ümlü olarak her biri iki ülkeyi birlikte
temsil edeceklerdi.
d) 4 ncü maddeye göre; Anla ma 10 yıl süre ile geçerli olacak, anla ma
müddeti dolmadan bir sene önce taraflardan biri anla mayı geçersiz saymazsa 10
yıllık müddet yeniden geçerli olacaktı.
258
Düstur 3 Tertip Cilt 15, s.195-197.
151
e) 5 nci maddeye göre; Anla ma, kısa sürede onaylanacak ve teati edilecekti.
Son onayı gerçekle tiren taraflardan birinin bu durumu di erine iletmesi geçerlilik
için yeterli olacaktı.
ki hükümet adına ortakla a hazırlanan ve Maksimos tarafından yapılan
açıklamada dikkati çeken cümleler öyleydi;
“Türk-Yunan anla ması, harpten bu yana düzenlenen silahsızlanma
eserlerinin en önemlilerinden biridir. Hükümetlerimiz dünyanın güçlükleri
ortadan kaldırmak için giri ti i çabalara katkıda bulunacak ekilde kurucu bir
siyaset uygulamaktadır”
Anla manın imzalanmasından sonra Çaldaris ve nönü basın mensuplarına
yaptıkları kısa açıklamalarla duydukları memnuniyeti ifade etmi lerdi. Yine
Maksimos’un okudu u resmi tebli de yer alan ana konular öyle sıralanıyordu;259
Bu anla manın, iki ülke arasındaki dostluk ba larını daha da güçlendirece ine
olan inanç belirtiliyor,
- ki ülke arasında tam bir görü birli i sa landı ı vurgulanıyor,
- ki ülkenin silahsızlanma çalı malarına devam etme niyetinde oldukları,
yakın do uda bir denge unsuru ve barı ın güçlendirilmesi için önemli bir etken olan
dostluk
anla malarının
artmasından
memnun
oldukları”
belirtiliyordu.
Bu
açıklamalardan sonra devlet büyüklerinin kar ılıklı tebrik telgrafları ba lamı tı.
Samimi Anla manın imzalanması nedeniyle Atatürk’ün
smet
nönü’ye
çekti i telgrafta;260
“... Bu anla ma iki milletin kar ılıklı büyük çıkarlarını sa lamla tıran,
karde lik geli me sahasına enginlik veren, önemli bir belgedir.”
eklinde
de erlendirme yer alıyordu. smet nönü, Atatürk’ün telgrafına verdi i cevapta;261
259
260
261
C. 15 Eylül 1933, s.1.
H.M. 16 Eylül 1933, s.1.
C. 15 Eylül 1933, s.5.
152
“… Yüksek irade ve direktiflerine göre yürütülen devlet politikasının yeni ve hayırlı
sonucundan dolayı tebriklerimi sunmama izin veriniz.
ki heyet arasında
kendili inden olu an hürmetle kar ı taraf Cumhurba kanlarına bu mutlu olay
nedeniyle hislerini telgraflarla bildirdiler” ifadelerine yer vermi ti.
Çaldaris-Maksimos ikilisinin Atatürk’e çektikleri telgrafta;262 “Bu anla manın
imzası esnasında yeni Türkiye’nin kurucusu ve canlandırıcısı olan zatıalinizi, Türk
Milletinin ulu önderimi dü ünüyoruz. …. Yakınla ma hedefi ile doymu olarak
barı ın korunmasında güvence unsuru saydı ımız memleketinizin büyüklü ü için
samimi dileklerimizi sunuyoruz” ifadeleri yer almı tı.
Atatürk bu ortak telgrafa u ekilde cevap vermi ti;263 “… ki milletin sıkı ve
samimi
olarak
yakınla masının
ortak
idealimiz
oldu u
kesindir.
Türkiye
Cumhuriyeti, milletler arasında dostluk ve barı fikrinin geli mesi ve desteklenmesi
yönünden kendine dü en görevini ciddi ve samimi bir ekilde yerine getirmekten geri
kalmayacaktır.”
Balkan Misakı Yunan Heyet Ba kanı M. Papanastasiu anla ma nedeniyle
Atatürk’e çekti i telgrafta tebriklerini sunarken u dü üncelerini aktarmı tı;264
“…Balkan konferansı eser ve gayeleri hakkındaki asil ve cesaret verici
sözlerimizi hatırlayarak, Türk milletinin büyük önderi ve kurtarıcısı olan, Balkan
milletlerinin birle mesi fikrini kararlı savunucusu olan zatı alinizin, alınan
kararların uygulanması için yönlendirici olmanızın beklendi ini arz ederim”
Atatürk’ün Papanastasiu’nun telgrafına verdi i cevapta “Balkan Milletlerinin
ruh ve dü ünce yakınla malarını isteyen, takdire de er çalı manızı be enilerle
kolladı ıma inanmanızı dilerim” ifadeleri yer almı tı. Ankara programının son günü
olan resmi tebli de yayınlanmı tı. Tebli de üç konu üzerinde durulmu tu:265
262
263
264
265
H.M. 16 Eylül 1933, s.1,4.
H.M. 16 Eylül 1933, s.4.
C. 15 Eylül 1933, s.5.
C. 16 Eylül 1933, s.1.
153
“Türk ve Yunan yöneticileri kar ılıklı olarak defalarca görü mü ler,
ki ülkeyi ilgilendiren siyasi meselelerde tam bir anlayı birli i oldu u görülmü ,
Ticari faaliyetlerin geli tirilmesi için yapılan görü melerde karma bir komisyon
kurulmasına karar verilmi , Ankara’da hemen toplanacak olan komisyonun ticari
konularda ara tırma yapması kararla tırılmı ,
Muhtelit Mübadele komisyonu ve Muhtelit Mahkemelerin görevlerinin
tamamladıkları sonucuna varılmı , bunların da ıtılması konusunda bir anla ma
hazırlanması kararla tırılmı tır.”
Resmi tebli in yayınlandı ı saatlerde, ktisat Vekili Celal Bayar; iki ülke
arasındaki iktisadi birlik için karma komisyonun kurulmasına karar verildi ini,
görü ülen konuların tamamında anlayı sa landı ını açıklamı tı.
Ankara Garında u urlama için yapılan resmi törene smet nönü, Tevfik
Rü tü Aras, vekiller, elçiler, protokol görevlileri ve kalabalık bir halk kitlesi
katılmı tı. Tören, sanki aile fertlerinin birbirlerini u urlamasına benziyordu. Heyet,
15 Eylül günü Saat 16.00 da gardan ayrılmı tı.266 Yunan heyeti stanbul yolunda
iken, Atatürk, Zaimis ve Kondilis arasında tebrik telgrafları gönderilmi ti.267
Atatürk, Zaimis’e gönderdi i telgrafta;
“… Yakın do uda barı davasına hizmet edecek olan bu olayın öneminin
bilincinde olan zatı alinize sıcak duygularla tebriklerimi arz ederim.”demi ti.
Zaimis’in Atatürk’e cevabı ise öyleydi;
“… ki millet arasında zatı alinizin ba latmı oldu u anla manın
sa lamlı ı ve gelecekte daha da geli ece inin kanıtlandı ı dü üncesindeyim. Bu
ortak çalı manın süratle tamamlanmasından dolayı te ekkürlerimin ve sıcak
tebriklerimin kabulünü zatı alinizden rica ederim”
Yunanistan Ba bakan Vekili Kondilis Samimi Anla ma nedeniyle Atatürk’e
çekti i telgrafta; “… Zatı alinizin canlandırıcı nefesi altında yeni bir barı yolu
açılmı tır. Yakın do uda siyasi geli me milletlerin birbiri ile rakip olmasına de il,
266
267
C. 16 Eylül 1933, s.1,3.
C. 16 Eylül 1933, s.3.
154
etkin i birli ine dayanmaktadır. Bakanlar kurulu, bu tarihi olay nedeniyle asil Türk
milletinin anlı önderi olan zatı alinize hislerini arzetmekle kendini mutlu sayar.”
demi ti. Atatürk’ün Kondilis’e verdi i cevabın son bölümünde anla manın önemi
vurgulanarak; “… Bu anla manın önemi ne kadar büyük olursa olsun ilerlemeden bir
an olsun sapmayacak – buna eminim – ve kendisine kutsal saydı ı hedefe do ru
yürüyecek olan Türk-Yunan olgunla ması için büyük bir adım olu turur.” denmi ti.
Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan Samimi Anla ma Yakındo u
milletlerinin tarihinde onurlu ve ba arılı bir siyasi faaliyet olarak yerini aldı. Bu
anla ma iki ülke arasında devamlı geli en iyi ili kilerin mantıklı bir sonucuydu.
Anla ma kimseye kar ı de ildi ve di er Balkan ülkelerine bir davet niteli indeydi
kısaca birle meye ça rıydı.268
Türkiye ile Yunanistan arasında birkaç yıl öncesine kadar askıda duran
sorunlar, her iki tarafın kar ılıklı olarak gösterdikleri anlayı ve iyi niyet ile zaman
içinde çözümlenmek ve ili kileri düzenleyecek çe itli anla ma ve sözle meler
yapılmak suretiyle Türk-Yunan ili kileri olması gereken yakın ve samimi bir düzeye
getirilmi bu yeni anla ma ile bu ili kilerin daha da geli tirilmesi hedef alınmı tır. Bu
anla ma ile ayrıca ortak sınırların birbirine kar ı ve kar ılıklı olarak korunması ve
dokunulmazlı ını sa lama ilkesinden hareket edilerek Türk-Yunan sınırları güvence
altına alınmakta ve bu da iki memleketin barı ülküsüne ve memleketlerinin iç
geli meleri için istedikleri huzura ba lılıklarının güçlü bir kanıtını olu turmaktadır.
Yakın do uda barı ın kesintisiz olarak devam ve kalıcılı ını kendisine ilke edinen
Cumhuriyet Hükümeti, barı a ba lılı ını bu yeni antla ma ile dünya kamuoyuna bir
kez daha göstermektedir.269
Türk-Yunan itilafı, iki dost hükümetin politikası olmaktan çıkmı , iki milletin
öz dile ini ifade eden samimi bir politikanın ürünü olmu tur. Yunan milleti yalnız
Türk milleti ile dost olmayı de il, bu dostlu u en sıkı i birli i derecesine vardırmayı
istemekte ve Yunan hükümetinin yürüttü ü bu politikayı bütün kuvveti ile
268
269
Galip Bahtiyar, “Le Pacte d’Amitie Greko-Turc”, Bulletin de la Chambre de Commerce et
d’Industrie d’Istanbul, No: 9, (November 1933) p.101.
Fahri Çoker, Türk Parlamento Tarihi, TBMM IV ncü Dönem 1931-1935, I nci Cilt, s.491.
155
do rulamaktadır. Bu itilaf hiç üphe yok ki Balkan devletleri arasında ortak çalı ma
imkanlarını ço altmı ve Balkanlarda barı amacını ileriye ta ımı tır.270
Bu tarihten on sene önce kim diyebilirdi ki Türklerle Yunanlılar dost olabilir?
Dünyanın bugünkü anla amamazlık havası içinde mucize sayılmakla abartılmı
olmayacak bu anla manın gerçekle tirilmesi erefi hiç üphe yok ki Türk ve Yunan
yöneticilerine aittir. Avrupa’nın kötü sömürge çı ırtkanlı ı oyunlarının birbirinden
ayırmı oldu u Türklükle Yunanlılı ı Atatürk’ün ortaya çıkardı ı kültür birli i
birbirine çekmektedir. Ege kültürüne yeni bir kuvvet verecek, bu kuvvetin
yönlendiricili i milli oldu u kadar insancıl esaslar içinde geli ecek olan Ege
ekonomisi, Türk ve Yunan milletlerine dünya uygarlı ındaki yol göstericiliklerini
yeniden ele almak yolunu açacaktır. Bu anla ma yakın do uda barı ve güvenli in
kurulmasına do ru çok olumlu bir adım olu turuyor.271
Samimi Antla manın yapılmasına Avrupa’daki siyasi geli meler neden
olmu tu. Özellikle Balkanlarda bir
talyan saldırısı ihtimali ve Bulgaristan’ın
Yunanistan için endi e verici tutumu Türkiye ve Yunanistan’ın dayanı ma içine
girmesinde etkili olmu tu.272
4. Yunan Heyetinin stanbul Programı ve Türkiye’den
Ayrılmaları
16 Eylül sabahı stanbul’a ula an Yunan heyeti için hazırlanan ve uygulanan
program ana hatları ile u ekilde cereyan etmi ti.273
lk sırada Valiyi ziyaret vardı. Bab-ı Ali, Ankara Caddesi ve Hükümet
kona ının önünü dolduran halkın alkı ları arasında Vilayete gelen Çaldaris ve Yunan
heyeti Vali Muhittin Beyi 16 dakika ziyaret etmi lerdi.
270
271
272
273
Ömer Rıza, “Türk-Yunan Misakı ve Neticeleri”, Mülkiye Mecmuası, Sayı 30, (Eylül 1933), s.51.
Nusret Kemal, “Sulh Yolunda Türk-Yunan Dostça Anla ma Misakı”, Ülkü Halkevleri
Mecmuası, Sayı 7, (A ustos 1933), s.103, 104.
Ahmet Eyicil, “Atatürk Devrinde Türkiye’nin Balkan Politikası”, Atatürk Ara tırma Merkezi
Dergisi, Cilt XX, Sayı 59, Ankara, 2004, s.347.
C. 17 Eylül 1933, s.1,4.
156
Daha sonra Taksim Abidesine stiklal Mar ı e li inde çelenk konulmasından
sonra Dolmabahçe Sarayına geçilmi ti. Patrikhanenin ziyareti esnasında Patrik
Fotyos efendi, “Bizim vatanımız olan Türkiye ile barı
ve birlik esaslarını
kararla tırdı ımızdan dolayı sizleri takdis ediyor, hepimize te ekkür ediyorum. ki
milletin barı yolundaki bu hareketleri di er devletlere de örnek te kil etmelidir”
demi ti.
stanbul programı, Beylerbeyi sarayında iki ülkenin milli mar ları ve oyun
havalarını kapsayan bir müzik ziyafeti ile sona ermi ti. Çaldaris ayrılmadan verdi i
son demeçte Türkiye ile ilgili dü üncelerini özetlemi ti:274
“Ne güzel memleket! Ne güzel manzara!.... hislerimi tarif edecek kelime
bulamıyorum…. Bu ayrılıktan üzgün oldu unu söylersem sakın abarttı ımı
dü ünmeyiniz. Necip Türk milletini selamlarım.” Heyetin
stanbul’daki son
saatlerinde Hilali Ahmer (Kızılay) cemiyetinin yaptı ı açıklamaya göre;275
“Çaldarisin e inin Ankara ziyareti esnasında Kızılaya 1000 lira ba ı ladı ı, 17 Eylül
günü paranın vezneye yatırılmı oldu u” bildirilmi ti.
Çaldaris ve Yunan heyeti 17 Eylül 1933 günü saat 18.00 de resmi törenle
u urlanmı ve geldikleri Elli Kruvazörü ile ülkelerine dönmek üzere ayrılmı lardı.
Türk-Yunan Samimi Anla ması nedeniyle smet nönü ve Tevfik Rü tü Aras
Yunan Cumhurba kanı Zaimis’e 176 Eylül günü ortak bir telgraf göndermi lerdi.
nönü-Aras ikilisi bu telgrafta:276
“…Yakın do uda barı ve istikrar için o kadar zorunlu ve bölgedeki milletler
için o kadar faydalı olan Türk-Yunan dostlu unun zatı alinizin bizzat etkilerine ve
desteklemelerine ba lı oldu unun bilinci içindeyiz” demi lerdi.
Zaimis’in buna cevabı ise öyleydi;
274
275
276
C. 18 Eylül 1933, s.5.
C. 18 Eylül 1933, s.1.
C. 18 Eylül 1933, s.5.
157
“… Yakın do unun milletler üyesi ili kilerinde yeni yollar do unun
milletler üyesi ili kilerinde yeni yollar açan çalı ma birli inin uluslar arası barı
için de erli bir zaman ve di er milletlere örnek olu turulmasını dilerim.”
Çaldaris Yunanistan’da parlak bir törenle kar ılanmı tı. 19 Eylül günü
Selanik Panayırında halka hitap eden Çaldaris Ankara ziyaretinin sonuçlarını u
ekilde de erlendirmi ti:277
“… Anla ma ve dostluk yanlısı olarak Türk milletinde gördü üm
sevincin aynısını dönü ümde Yunan milletinde gördüm. Bu da halk ile aynı
eyleri hissetti imizi gösterir.”
Ankara ziyareti ile ilgili olarak Çaldaris’ten bilgi alan Venizelos, aldı ı
bilgilerden memnun olmu ve yakında nönü ile yapaca ı görü mede bu konular
üzerinde duracaklarını açıklamı tı.278
Balkan Misakı konusunda çekimser tutumu bilinen Bulgaristan, Türk-Yunan
Samimi Anla masının sonuçlarından emin olmak istiyordu. Türkiye, kom usuna
güvence vermek için smet nönü ba kanlı ında bir heyeti Sofya’ya göndermi ti. 22
Eylül 1933 günü iki ülke arasında 4 maddelik bir protokol imzalanarak
Bulgaristan’ın ku kuları da ıtılmı tı. Protokolün 2nci maddesine göre, Türkiye,
Samimi Anla manın Bulgaristan’a kar ı olmadı ına dair teminat veriyor ve
Yunanistan’ın da aynı teminatı verece ine kefil oluyordu.279 Bu giri imlere ra men
Bulgaristan, Türkiye’nin Samimi Anla maya katılma teklifini reddetmi ti.280 Buna
kar ılık 1929 yılında imzalanan Türkiye-Bulgaristan Tarafsızlık, Uzla ma ve Hakem
Antla ması 5 yıl uzatılmı tı. Bulgaristan’ın bu tutumu nedeniyle Balkan devletleri,
Balkan Misakından vazgeçmek veya misakı imzalayarak Bulgaristan’ın katılmasını
beklemek gibi iki seçenek arasında kalmı lardı.281
277
278
279
280
281
B.C.A. 030.10 255.717.4
C. 22 Eylül 1933, s.1.
C. 23 Eylül 1933, s.3.
Gönlübol, Sar, Türk Dı Politikası, s.99.
Tu lacı, Ça da Türkiye, s.324.
158
Türkiye-Yunanistan Samimi Anla ması, TBMM’nin 3 Mart 1934 günü
gerçekle en oturumda görü ülmü tü. Ayni gün Türkiye-Yugoslavya, TürkiyeRomanya Dostluk Anla maları ile 1934 ubatında imzalanacak olan Balkan Misakı
da görü ülmü tü.
Tevfik Rü tü Aras dört anla mayı bir bütün olarak de erlendirmi , bunların
Balkan ülkeleri için ta ıdı ı önemi vurgulamı tı. Kütahya milletvekili Recep Bey ile
zmir Milletvekili Sırrı Beyin konu malarını müteakip oya sunulan Samimi Anla ma,
di er üç anla ma ile ayni gün kabul edilmi ti.282
K. Venizelos’un stanbul Ziyareti
Venizelos, smet nönü’nün daha önceki daveti üzerine 25 Eylül 1933 günü
e i ve yakın çevresi ile muhalefet lideri olarak stanbul’a gelmi ti. Venizelos’u
Galata rıhtımında Cumhurba kanlı ı Genel Sekreteri Yusuf Hikmet Bayur, Ba yaver
Celal Bey, Vali Muhittin Bey, Yunanlı konsolosluk mensupları, Türk ve Yunan basın
mensupları kar ılamı tı.
Perapalas’ta nönü ile bulu an Venizelos, erefine verilen yemekte yaptı ı
konu mada;283
“Bundan üç sene önce bu dostlu un esaslarından üphe edenler vardı. Geçen
zaman bu üpheleri kaldırmı tır. Bu dostluk yalnız iki memleketin siyaset adamları
arasında de il, her iki milletin bilincine dayanmaktadır” demi ti.
nönü ve Venizelos, bu ziyaretin özel olması nedeniyle ısrarlı sorulara
kar ılık Türk-Yunan dostlu u dı ındaki konularda herhangi bir açıklama
yapmamı lardı.
26 Eylül 1933 günü Dolmabahçe Sarayı’nda Atatürk ile Venizelos arasında
yakla ık iki saat süren bir görü me yapılmı tı. Görü menin ba ında, Türk-Yunan
282
283
TBMM Zabıt Ceridesi, Devre 4, Cilt 20, çtima 3, 24. nikat, s.14-19.
C. 26 Eylül 1933, s.1,4.
159
dostlu unun ve tesis edilen barı ın 1930’dan beri iki ülkeye faydaları ve bölge için
Balkan Misakına varılacak yoldaki önemi üzerinde durulmu tu.284
Tevfik Rü tü Aras’ın tutana ı ile kayıt altına alınan görü mede, Samimi
Anla ma ve Balkan Misakı konularına girilmi ve kar ılıklı görü ler a a ıdaki gibi
açıklanmı tı;285
“Venizelos; Bulgaristan’ın (anla maya) razı olmaması durumunda, onun
da sonradan katılmasını sa layacak ekilde 4 devlet arasında Balkan misakı ile
i e ba lanmasının uygun olaca ını belirtmi ti.
Atatürk; Türkiye’nin bu konuda Sovyet Rusya’nın rızasını almasının
do al oldu unu, her iki ülkenin talya’nın duyarlılı ını da dikkate alması
gerekti ine i aret etmi ti.
Venizelos; Yalnız Balkan hudutlarının güvenli i söz konusu oldu u için
talya’nın buna bir ey demiyece ini, gerekirse kendisinin onlara bu durumu
açıklayaca ını söylemi ti. Ayrıca Yunanistan’da bu misakın imzalanması için var
olan partiler arası i birli ine de inmi , iktidarı bu konuda tam olarak
destekleyece ini de eklemi ti.
Atatürk; Anla manın Arnavut hudutlarına de inilmeden sanki be devlet
arasında yapılmı gibi hareket edilmesinin uygun olaca ını belirtmi ti.
Venizelos; Bu planı “Atatürk Planı” olarak adlandırmı ve “Bu sizin
büyük planınızdır” demi ti. Dolmabahçedeki bu görü meden sonra Atatürk,
nönü-Venizelos-Aras üçlüsüne anla ma konusunda birlikte çalı maları yönünde
direktif vermi ve Venizelos’a ricada bulunmu tu.
Bu direktif do rultusundaki çalı mada Türkiye’nin barı için Romanya
ve Yugoslavya ile saldırıya kar ı ortak hareketi öngören anla malar yapması
konusunda fikir birli i sa lanmı tı.”
27 Eylül 1933’te Perapalas’ta gerçekle en nönü Venizelos-Aras görü mesine
Enis Akaygen ile Yunan dı i leri yetkilileri de katılmı tı. Birgün önce Atatürk ile
yapılan görü menin ı ı ında Balkan Misakının olu umu için harekete geçilmi ,
nönü, Türk diplomatlarına gerekli talimatı vermi ti. Venizelos ile detaylı bir ekilde
görü ülen bu konuda, her ne kadar Yunan Ba bakanı Çaldaris de daha önce
284
285
Tulça, Atatürk, Venizelos ve Enis Bey, s.50,52.
A.M.D.P., Belge No:34, s.222-224.
160
Atatürk’ü ziyaret etmi olsa da son durum çerçevesinde Enis Akaygen Atina’ya
dönünce yeterince görü ülmedi ini dü ündü ü Çaldaris hükümeti ile tekrar
görü ülmesi fikrini ortaya atmı tı. Venizelos, bu fikri desteklemi
ve Misak
hazırlıkları için muayyen bir süre tespit edilmi ti. Bütün bu görü melerde
Venizelos’un sanki iktidarda imi
gibi Türk tarafı ve kendi ülkesinin iktidarı
hakkında cesaret verici tutumu dikkatlerden kaçmamı tı.286
Türkiye-Yunanistan Samimi Anla ması, Venizelos’un bu ziyareti sırasında
halen
kamuoyunun
gündeminde
idi.
Özellikle
küçük
itilaf
devletlerinin
toplantısından sonra Türkiye’nin Balkan Barı ı için yaptı ı hizmetlerin takdir
edildi inin açıklanması, Yugoslav kralının Atatürk’ü ziyareti, Romanya ve
Yugoslavya’nın Samimi Anla maya katılmaya hazır olduklarının basında yer alması
Venizelos’un Balkan Misakı konusunda açıklamalarına neden olmu tu.287
Venizelos 1 Ekim 1933 günü, stanbul’dan ayrılmadan basın mensuplarına;288
Balkan devletlerinin ayrı ayrı anla ma yapmalarının gereksiz oldu unu, Balkan
Misakı etrafında birle mek gerekti ini ve bunun mutlaka gerçekle ece ini
açıklamı tı.
L. Dördüncü Balkan Konferansı
1. Dördüncü Balkan Konferansı Hazırlıkları ve Konferansa
Kadar Devam Eden Geli meler
1932 yılı Nisan ayında stanbul’daki Balkan haftası etkinlikleri esnasında
açılan Balkan Ticaret Odası yakında faaliyetlerine ba layacaktı. Oda komiserlerinden
Yunanlı M. Simiriyotis basına yaptı ı açıklamada;289 “Odanın tüzü ündeki amaçlar
do rultusunda çalı aca ını, milli grupların ödenekleri ile ayakta duran odanın esas
mali kayna ının altı ülkenin ticaret odaları oldu unu, bu nedenle davet etti ini”
söylemi ti.
286
287
288
289
Tulça, Atatürk, Venizelos ve Enis Bey, s.52.
C. 28 Eylül 1933, s.1.
C. 2 Ekim 1933, s.1.
C. 5 Ocak 1933, s.2.
161
Dördüncü Balkan Konferansının hazırlık toplantısına katılacak temsilciler
Bükre ’te toplanarak 17 Mart 1933 ten itibaren çalı malarına ba layacaklardı.290 Bu
maksatla Hasan Bey ba kanlı ındaki Türk heyeti 15 Mart günü stanbul’dan hareket
etmi lerdi. Ayni gün stanbul’a u rayan M. Papanastasiu ba kanlı ındaki Yunan
heyeti Yunan konsoloslu unu ziyaret ettikten sonra yolculuklarına devam
etmi lerdi.291
Bükre
hazırlık toplantısı Romanya Meclis Ba kanı M. Coclo Pop’un
ba kanlı ında 17 Mart 1933 günü ba lamı tı. lk görü melerden sonra hükümetlere
ve milletlere ça rı niteli inde bir beyanname yayınlanması kararla tırılmı tı.
Beyannamede yer alan konular öyleydi;292
“ Balkan temsilcileri, anla ma hedefi ile gayretlerine azimle devam
edecektir.
Bu maksatla hükümetler, siyaset adamları, yayın kurulu ları, aydın
soydu u sahiplerinin deste i gereklidir.
Balkan konferansı kararlarının uygulanmasını bütün hükümetler ve
çevrelerden rica ederiz.
Barı ı güçlendirmek için milletlerin gayret gösterimi bekleriz.
Verilen sözler geçerli olsa da Balkan Milletlerinin beklentilerini ve
ihtiyaçlarını kar ılamaya yeterli de ildir.”
21 Mart gününe kadar devam eden hazırlık toplantısında gündemi olu turan;
Komisyon ve komite seçimleri, Azınlık sorununun a ılması ve Balkan Misakı ve
bugüne kadar alınmı kararların uygulanması konuları da görü ülmü tü.293
22 Mart günü Sofya’da ortak bir toplantı düzenleyen Yunan ve Bulgar
temsilciler aldıkları kararları açıklamı lardı. Balkan konferanslarındaki yakla ımları
290
291
292
293
C. 2 Mart 1933, s.3.
C. 16 Mart 1933, s.2.
C. 19 Mart 1933, s.3.
C. 22 Mart 1933, s.3.
162
bilinen Bulgarların bu tutumu olumlu görünüyordu. Ortakla a alınan kararlara göre
milli gruplar u konularda çalı maya davet edilmi lerdi;294
Balkan milletlerini yakınla tırma giri imlerinin çabukla tırılması,
Konferansın di er milli grupları ile iktisadi ve mali sorunların düzeltilmesi,
Pasaport i lemlerinin basitle tirilmesi,
Yerle me hürriyeti,
Azınlık hukuku ve kültürel ba ımsızlıkların garanti altına alınması için
iktisadi ve siyasi esasa dayalı bir anla ma yapılması.
Türkiye’nin Bükre
Büyükelçisi, Yugoslavya ve Bulgaristan’ın azınlık
konusunu ön planda tutarak Balkan Misakı fikrini tehlikeye soktuklarını, bu nedenle
Türkiye ve Yunanistan’ın bu duruma birlikte müdahale etmeleri gerekti ini
de erlendiriyordu. Dı i leri Bakanlı ı da 24 Nisan 1933 günü durumu Ba bakanlı a
bildirmi ti.295
Üçüncü Balkan konferansında alınan karara göre Nisan ayının son haftasında
Atina’da bir deniz komisyonu toplanacaktı. 23 Nisan günü Papanastasiu Yunan heyet
ba kanı olarak Çaldaris’i ziyaret ederek konuları ile ilgili bir görü me yapmı tı.296
Bu Toplantı Celal Bayar’ın Atina ziyareti günlerine rastlamı tı. Komisyon
ba kanı Hasan bey bir soru üzerine,297 “Deniz komisyonu çalı malarının bir yönü ile
iktisat vekilinin ziyareti ile ba lantılı oldu unu,
Türkiye’nin Yunanistan’a olan
ihracatının Yunan vapurları ile yapılması, bu ekilde ticaret açı ının kapatılmasına
katkıda bulunulmasının tasarlandı ını ifade etmi ti.
294
295
296
297
C. 23 Mart 1933, s.3.
B.C.A.: Bükre büyükelçili inin Balkan Misakı hk. raporu, 24 Nisan 1933, 030.10 226.524.3
C. 24 Nisan 1933, s.3.
C. 25 Nisan 1933, s.2.
163
27 Nisan günü Toplanan Balkan Deniz Komisyonu Hasan Saka’yı ba kan
seçmi ti.298 Yunan hükümeti, deniz komisyonu erefine 26 Nisan ak amı bir ziyafet
vermi ; Çaldaris, ktisat Vekili Pesmazo lu, Maliye Vekili Lovaerdos’un da katıldı ı
ziyafet samimi bir hava içinde geçmi ti. Çaldaris’in ba arı dileklerine te ekkürle
kar ılık veren Hasan Saka çalı malarla ilgili u bilgiyi vermi ti; “Yüksek denizcilik
ananesine sahip olan Yunanistan, stanbul’da Balkan Ticaret Odasının yanında
kurulan deniz kısmının iç tüzü ünün hazırlanmasında etkin rol almı tır.” 27 Nisan
günü çalı malarında iç tüzü ü kabul eden deniz komisyonu çalı malarına devam
ederken ba kan Hasan Saka Türk-Yunan ticaret anla masının yapılaca ından ümitli
oldu unu söylemi ti.299
Hasan Saka stanbul’a döndükten sonra Atina’da yapılan çalı malarla ilgili
olarak u bilgileri vermi ti:300
“Balkan ticaret odasının bir ubesi olarak stanbul’da çalı acak olan Balkan
Deniz Ofisinin iç tüzü ünü hazırladık, Ülkelere, alınan kararları bildirip ortak
çalı ma teklif edece iz.”
Hasan Saka açıklamasının Balkanlarla ilgili olan kısmında; Balkan haftasının
22 Mayıs günü ba layaca ını, Dördüncü Balkan Konferansının Belgrat’ta
toplanmasının - Yugoslavya’nın artları yeterli görmemesi nedeniyle – mümkün
olmadı ını, muhtemelen Selanik’te yapılaca ını da eklemi ti.
2. stanbul’da Balkan Haftası Etkinlikleri ve Balkan Ticaret
ve Sanayi Odasının Toplantısı
26 Mayıs 1933 günü stanbul’da ve di er 5 Balkan ehrinde Balkan Haftası
ba lamı tı. Balkan Misakı stanbul temsilcisi Tahir Bey haftanın ha laması nedeniyle
yaptı ı açıklamada;301 Balkan Ticaret Odasının kinci toplantısının Balkan Haftasına
298
299
300
301
H.M. 27 Nisan 1933, s.2.
C. 28 Nisan 1933, s.1.
C. 7 Mayıs 1933, s.5.
C. 26 Mayıs 1933, s.3.
164
alındı ını, oda ba kanı Nemlizade Mithat Bey’in hafta içinde temsilcilere bir ziyafet
verece ini bildirmi ti.
Balkan Haftası nedeniyle 26 Mayıs günü stanbul’a gelen Yunan heyetinde
Maliye Vekili Kolinas da bulunuyordu. Yunanlı Vekil yaptı ı açıklamada;302 Balkan
gümrük birli ine ait anla mayı hazırlayacak olan konseyin toplanaca ını, projenin bu
sene Selanik’te toplanacak olan konseyin toplanaca ını, projenin bu sene Selanik’te
toplanacak olan Balkan Konferansına sunulaca ını söylemi ti.
Balkan Ticaret ve Sanayi Odası yönetim ve yürütme kurulları toplantısı için 6
ülkeden belirlenen 19 üye unlardı;303
Türkiye: Nemlizade Mithat Bey Baykanlı ında Ziya ve Necip Beyler
Arnavutluk: P. Andjiopoulos, Teodar Titopoulos, T. Liatsis
Bulgaristan: B. Monteheff, Y. Peyeff, E. Baklaciyef
Yunanistan:L G. Kofinas, A. Demetrakopoulos, E. Yuannides, B. Simonides,
Romanya: N. Manescu, G. Malio lu, M. Bulumberg, B. Kappeloviç
Yugoslavya: Dr. Marodiç
Balkan Ticaret ve Sanayi Odası ilk toplantısını 27 Mayıs 1933 günü
Nemlizade Mithat Beyin ba kanlı ında ilk toplantısını yapmı ve u konuların
gündeme dahil edilmesini kararla tırmı tı;304
cra Komitesi raporu
Odanın mali i leri
Selanik panayırında altı ülkeye ortak pavyon tahsisi
Odanın Selanik Panayırı ile ilgili faaliyetleri yürütmesi
Balkan Ticaret Odası Kongresinin Dördüncü Balkan Konferansına kadar
yapılmı olması
302
303
304
C. 27 Mayıs 1933, s.2.
“La Semaine Balkanique d’ stanbul”, Chambre de Commerce et d’Industrie nterbalkanique
(Bulletin Mensuel), No: 3, (Juin 1933), p.17.
C. 28 Mayıs 1933, s.5.
165
Balkan ülkeleri ticaret ve sanayi kurulu larının tanı tırılması, üretilen
malların kar ılıklı mübadelesi
Ortak ticaret anla ması ile ilgili projenin geli tirilmesi
Toplantıdan sonra Yunan temsilcileri heyet ba kanı Kofinas’ın açıklamasına
göre ortak ticaret anla ma projesi iki ba lıkta toplanmı tı. Bunlar;
Adi gümrük tarifeleri üzerinden indirimli ve en çok tercih edilen tarifelerin
uygulanması
Balkanlar dı ındaki devletlere kar ı Balkan devletlerinde aynı düzende ticaret
ve iktisat siyaseti takip etmekti.
Balkan Haftası etkinlikleri ve Balkan Ticaret Odası toplantısı 30 Mayıs’ta
sona ermi ti. Bu arada temsilciler 27 Mayıs’tan ba layan bir program dahilinde
stanbul’daki ticaret ve sanayi tesisleri dahilinde stanbul’daki ticaret ve sanayi
tesisleri gezdirilmi ti.305 Bu maksatla Balkan Misakı Türk Milli grubu ve Balkan
Ticaret Odasının ortakla a hazırladıkları program gere ince, toplantıların dı ında
kalan zamanlarda stanbul müzeleri ziyaret edilmi , sahildeki fabrika ve endüstri
kurulu ları görülmü , Cibali Sigara Fabrikası, Tekel spirto Fabrikası, Lüks Bisküvi
Fabrikası ve pek Film Stüdyosuna geziler tertip edilmi ti: Di er Balkan ülkelerinde
ise hafta dolayısıyla u etkinliklere yer verilmi ti;306
Sofya’da; Haberle me, Turizm,
Hayatı
Bükre ’te; Gazete ve Belediye temsilcilerinin etkinlikleri
Belgrat’ta; Sa lık ve hijyen
Atina’da; Denizcilik leri ve balkan denizcilik bölümünün kurulması
305
306
C. 30 Mayıs 1933, s.1.
“La Semaine Balkanique à stanbul”, Chambre de Commerce et d’Industrie Interbalkanique,
No: 2, (Mai 1933), p.8,9.
166
Balkan Konferansında alınan kararlar do rultusunda 16 Haziran 1933 günü
Sofya’da Balkan Ula tırma Konferansı ba lamı , ayrıca tayyarecilik, nakliyat ve
turizm konularında da çalı malar yapılmı tı. Ula tırma konferansında alanına
kararlar be konuyu kapsamı tı; 307
Balkan ula tırma konferansı tayyarecilik konularının Eylül ayında Selanik’te
toplanacak Balkan konferansında görü ülmesini kararla tırmı tı.
Balkan ülkeleri ose ve demiryolları arasında uyum sa lanacaktı.
Turizm kurulu ları arasında ba lantı güçlendirilecekti.
Balkanlarda turizm için bazı kolaylıklar gösterilmesi sa lanacaktı.
Takas sistemi kurularak döviz sıkıntısının a ılması sa lanacaktı.
Her yıl Ekim ayında toplanan Balkan Konferansının bu yıl için Selanik’te 15
Eylül’de toplanması ile Türk temsilcilerin Cumhuriyetin onuncu yıl törenlerine
katılmaları sa lanmı tı.308 Ancak, di er ülke temsilcilerinin bu tarihte Selanik’te
bulunamayacaklarının
anla ılması
üzerine
konferans
tarihinin
daha
sonra
kararla tırılıp bildirilece i açıklanmı tı.309
3. Dördüncü Balkan Konferansının Toplanması
5 Kasım 1933’te Selanik’te toplanacak olan Konferansa katılmak üzere 2
Kasım’da stanbul’dan ayrılan Türk heyeti310 Hasan Saka ba kanlı ında, stanbul
ube Müdürü Tahir Bey, stanbul Üniversitesi profesörlerinden brahim Bey, Fazıl
Bey, Genel Sekreter Ru en E ref Bey, Millet Vekilleri; Nazım zzet, Fazıl Ahmet,
Re it Saffet, Cevat Abbas, Zeki Mesut, Vasfi Ra it, Akil Muhtar, Ahmet Mithat, Ali
Muzaffer, Abdülhak inasi Beyler, Belediye Ba kan vekili Hamit Bey,
307
308
309
310
Bankası
C. 17 Haziran 1933, s.3.
C. 27 A ustos 1933, s.3.
C. 6 Eylül 1933, s.1.
C. 3 Kasım 1933, s.1.
167
Genel Sekreteri Baki Bey, Efzayi Suat Hanım, Balkan meclisi genel sekreteri
Veysel Bey’den olu mu tu.
Konferans Ba kanı M. Papanastasiu 1 Kasım günü Atina’da yaptı ı
açıklamada konferansla ilgili son bilgileri vermi ti. Buna göre;311 Konferansta
iktisadi konular incelenecek ve Balkan ülkeleri arasında bir iktisadi anla ma
imzalanmasına çalı ılacaktı. Bu amaçla olu turulacak gümrük birli i için bir proje
hazırlanmı tı. stanbul hazırlık toplantısında projeyi inceleyen komisyon Selanik’te
çalı masına devam edecekti. Ayrıca di er konferanslarda kararla tırılan ancak
uygulanamayan konulara da yer verilecekti.
Konferansın ön toplantısı, 4 Kasım günü Selanik Üniversitesinde yapılmı ,
Çaldaris mazereti nedeniyle bu toplantıya katılamamı , ilk oturumdan sonraki
toplantılara katılaca ını açıklamı tı.312
Ön toplantıda u kararlar alınmı tı;313
Balkan devletlerinin terk ettikleri Balkan topraklarında abide yapma
istekleri eski kinleri ortaya çıkaraca ı için kabul edilmemi ti,
Bulgarlar, azınlık konusunu tekrar gündeme getirme isteklerinden, Hasan
Saka’nın aracılı ı ile geri adım atma kararı almı lardı,
Konferansta hayali istekler ve dilekler yerine, gerçekle tirilmesi mümkün
olan konular üzerinde durulması kabul edilmi ti.
Dördüncü Balkan Konferansı Selanik’te toplandı ı zaman siyasi çevrelerde
Balkanlarla ilgili sorunların resmi olmayan konferanslar yolu ile çözümlenemeyece i
kanısı güçlenmi ti.314
a. Dördüncü Balkan Konferansının Açılı ı ve Çalı maları315
311
312
313
314
315
C. 3 Kasım 1933, s.2.
C. 6 Kasım 1933, s.6.
C. 5 Kasım 1933, s.6.
Tu lacı, Ça da Türkiye, s.324.
C. 6 Kasım 1933, s.1.
168
Dördüncü Balkan Konferansı 5 Kasım 1933 günü saat 11.00 de Selanik’te
Ba kan Papanastasiu tarafından açılmı tı.
lk konu mayı yapan Papanastasiu;
ziyaretler nedeniyle ekim ayında toplanılamadı ını belirttikten sonra konferansın
tarihçesine de inmi ti. Türk-Yunan Samimi Anla masının önemini vurgulayan
Ba kan Selanik’in her yönü ile bu konferansa ev sahipli i yapmaya hazır oldu unu
söylemi ti.
Yunan Dı i leri Bakanı Maksimos; ülkesinin Balkan Misakı dü üncesine
sadık oldu unu ve buna hizmet edece ini belirtmi ti.
Daha sonra söz alan Hasan Bey; Türkiye’nin sa lam olmayan birlikler yerine
ortak çıkarlara ba lı, kurtulu u ve refahı anla malarda bulan, çıkarlarını birbirine
ba layan, milletlerin samimi anla malarını sa lamak istedi ini açıklamı tı.
Konferansın ilk gününde Papanastasiu ve Hasan Saka’nın bütün konularda
fikir birli i içinde oldu u bir kez daha ortaya çıkıyordu. Bu nedenle Türkiye ve
Yunanistan’ın bu konferansta daha etkin ve zorlayıcı gözüyle bakılıyordu.
6 Kasım günü ön toplantıda kararla tırılan gündem üzerinde görü meler
yapılmı bu nedenle esas konulara geçilememi ti.316
7 Kasım günü her yıl oldu u gibi siyasi komisyonda azınlıklar sorunu
gerginli e neden olmu tu.317 Bunun üzerine gündemin kesin olarak önceden
belirlenmesini isteyen Yunanlı temsilcilere, Türk ve Bulgar temsilcilerin de
katılmasıyla konuyu inceleyecek bir komisyon kurulmu tu.
7 Kasım gününe ait di er geli meler ise öyleydi.318
Yapılan seçimler sonucu; sa lık ve sosyal yardım komisyonuna ba lı alt
komisyon ba kanlı ına Dr. Akil Muhtar, Ula tırma komisyonu raportörlü üne Re it
Saffet,
Fikri
Yakınla ma
komisyonu
raportörlü üne
Fazlı
Ahmet
Beyler
görevlendirilmi ti. Temsilci olan basın mensuplarının fikri yakınla ma komisyonu
316
317
318
C. 7 Kasım 1933, s.1.
C. 7 Kasım 1933, s.1
C. 8 Kasım 1933, s.1,5.
169
çalı malarına katılmaları benimsenirken, Balkan ülkeleri arasında bir turizm
anla ması yapılması için toplantı düzenlenecekti.
7 Kasım günü ya anan önemli bir geli me de Balkan Misakının siyasi
komisyonda görü ülmesi idi. Yugoslavya heyetinin Özel Balkan Birli i kurulması
fikrine M. Papanastasiu itiraz etmi , böyle bir durumda konferansın yarı resmi
konumdan çıkıp tam resmi olaca ını, bunun
u anda mahzurlu olaca ını
belirtmi ti.319 8 Kasım günü, çalı malara ara verilmi gezilerle de erlendirilmi ti.320
9 Kasım günü, gündemle ilgili tartı maların sona ermesiyle bütün konular
görü ülmeye ba lanmı tı. Bugün siyasi Komisyonda Bulgaristan ilk üç konferansta
reddetti i hatta konferansları terk etme noktasına geldi i Balkan Misakını kabul
etmi ti.321 Ancak Bulgaristan’ın iki çekincesi vardı. Bunlar;322 Di er Balkan
devletleri ile hukuken e it tanınması ve anla malarla belirlenmi azınlık hukukunun
tanınması ve uygulama alanına konması idi.
10 Kasım günü konferansın genel kurul toplantısında oy birli i ile u kararlar
alınmı tı;323
“Bazı Balkan ülkelerinin devlet ba kanları ve dı i leri bakanlarının görü
alı veri inde bulunmaları memnuniyet vericidir. Altı ülkenin dı i leri bakanlarının
her yıl görü meleri temennimizdir.
Balkan Misakı ile ilgili olarak önceki konferansta alınan kararlar yeniler, bu
esaslara göre birçok taraflı misak imzalanmasını, Balkan hükümetlerinden rica eder.”
Ayni gün Selanik Belediye Ba kanı, temsilciler erefine bir ziyafet vermi ti.
Burada Türk heyeti namına bir konu ma yapan Re it Saffet Bey; “Selanik’in Atilla
zamanından ba layarak Türklükle ili kisinden bahsederek bu ehrin yüzyılın en
319
320
321
322
323
C. 8 Kasım 1933, s.5.
C. 9 Kasım 1933, s.1.
C. 10 Kasım 1933, s.6.
Anahtarcıo lu, Balkan Antantı, s.69.
C. 11 Kasım 1933, s.3.
170
büyük komutan ve inkılapçısı Atatürk’ün do du u yer oldu unu” söylemi ti.
Ziyafete katılanlar bu sözleri ayakta alkı lamı lardı.324
b. Dördüncü Balkan Konferansının Kapanı Oturumu
Son toplantının yapıldı ı 11 Kasım günü temsilciler yaptıkları konu malarla
alınan sonuçları de erlendirmi lerdi.325 Ba kan Papanastasiu konferansın önemini
dört ba lık altında toplamı tı;
Siyasi yakla ma ve uzla ma konusundaki anla manın karar tasarısının
ülkelerce kabul edilmesi
Konferansta kar ı dü üncelerden çok anla ma ve barı dü üncesinin hakim
olması
Daha önceki konferanslarda ya anan büyük zorlukların bu konferansta yer
almamasının konferansın bir özelli ini olu turması
Bu konferansın her yönü ile daha iyi günlerin müjdecisi olması
Konferans süresince devam eden iyi niyet ve anlayı ülke temsilcilerinin
a a ıda ana hatları ile verilen konu malarına da yansıyordu;326
Arnavut temsilci konu masında; büyük bir zafer kazanıldı ını, uzla mazlık,
güvensizlik ve hırsın kafalardan çıkarıldı ını, bu gidi le be inci ve altıncı
konferanslarda mükemmel bir uyumun sa lanaca ını ifade etmi ti.
Bulgar ba temsilcisi; Bu konferansın, imdiye kadar yapılanların en verimlisi
ve en faydalısı oldu unu iddia ediyor, be inci konferansa kadar olan zaman içinde
anla mazlıkların
çözülebilece ini,
Balkan
federasyon
yapısının
kurulup
yükselece ine inandı ını vurgulamı tı.
Türk heyeti genel sekreteri Ru en E ref Bey; altı Balkan ülkesinin birlik
olu turma hedefine do ru bir adım daha ilerledi ini, Atatürk’ün sözlerinin büyük
de eri ve önemi oldu unu, bunun Türkiye için sarsılmaz bir inanç
ekline
dönü tü ünü belirtmi ti.
324
325
326
C. 11 Kasım 1933, s.3.
C. 11 Kasım 1933, s.1.
C. 13 Kasım 1933, s.5.
171
Yugoslav ba temsilcisi ise; Bu konferans’ta Balkan gümrük birli i için
önemli bir adım atıldı ını, kısa sürede bunun çatısının olu turulabilece ini
açıklamı tı.
c. Konferans Sonuç Bildirisi
Dördüncü Balkan konferansı, sona ermesi nedeniyle bütün Balkan ülkeleri ve
hükümetlerine a a ıdaki bildiri ile seslenmi ti;327
1) Milletlerin maddi ve manevi kalkınmalarının birlik ve anla ma yolu ile
sa lanaca ı,
2) Dayanı ma, i birli i ve barı dü üncesinin geçmi konferanslara göre bu
konferansta daha güçlü oldu u,
3) Fikir ayrılıklarının, di er konferansların hafif etkisinden ba ka bir ey
olmadı ının görüldü ü,
4) Balkan ülkeleri arasındaki sorunların birlik beraberlik içinde çözülece inin
kesin olarak görüldü ü,
5) Balkanlılar arasında ortak te kilatların kurulması ve i letilmesinin
hükümetlerden beklendi i,
6) En önemli konunun Balkan ülkeleri arasında çok taraflı anla maların
imzalanması ve ortak kurulu larla buna devam edilmesi oldu u,
7) Dünyanın ba ka yerlerinde barı kurulu larının çabalarının bo a gitti i
ancak Balkan ülkelerinin ortak çalı ma konusundaki istek ve heveslerinin iftihar
konusu oldu u,
8) Altı Balkan ülkesinin birle mesi yolunda hızlı adımlarla yürümesinin
büyük ve yüksek bir görev oldu u dile getirilmi ti.
Balkan Turizm federasyonu ile ilgili bir geli me ancak konferanstan sonra
açıklanabiliyordu. Geli menin ana hatları öyle idi;328
327
C. 13 Kasım 1933, s.5.
172
1930 yılından bu yana
stanbul’da faaliyet gösteren Balkan Turizm
Federasyonuna Türk hükümetince ödenek tahsis edilmedi i, bu nedenle Ankara’ya
nakledilmesi teklif edilmi ti. Türk temsilciler ise; bu konuda acele edilmemesini,
durumu hükümet ile görü eceklerini bildirmi lerdi. lgili komisyon, mevcut durumun
altı ay devam etmesini, bir de i iklik olmazsa Federasyonun Re it Saffet Bey
ba kanlı ında Belgrat’a nakledilmesini benimsemi ti.
d. Dördüncü Balkan Konferansının Sonuçları
Dördüncü Balkan konferansında Türkiye’nin rolü ve önemi uzun süre Türk
basınında yer almı tı. Zeki Mes’ut, Hakimiyeti Milliyenin 13 Kasım tarihli
nüshasında;329
“1930 Atina konferansında Türkiye’nin bir Balkan ülkesi olup olmadı ı
tartı ılırken, Dördüncü Balkan konferansında Türkiye’siz bir Balkan uzla ması
olmayaca ı kanaati ta ınıyordu” ifadesiyle gelinen noktayı özetlemi ti.
Türkiye’nin 1933 yılı sonbaharında, Romanya ve Yunanistan ile imzaladı ı
Dostluk ve Barı Anla malarından sonra bu defa konferansın da olumlu etkisi ile
Yugoslavya ile anla ma imzalanacaktı. Balkan barı ının güçlendirilmesini amaçlayan
bu anla ma ile ilgili görü meler için Tevfik Rü tü Aras 24 Kasım günü Atina’da
bulunuyordu.330 24, 25 Kasım günleri taraflar arasında yapılan görü melere
Yunanistan önem veriyordu. Yunan kamuoyu; Türk-Yugoslav anla ması ile dörtlü
barı
zincirinin tamamlanaca ını, Bulgaristan ve Arnavutluk’un da barı ı ve
ekonomiyi geli tirecek ortak anla maya davet edilmesi ile Balkan Misakı için önemli
bir geli me ya anaca ını de erlendirmi lerdi.331
Böylece 27 Kasım 1933’te Belgrat’ta Türkiye ile Yugoslavya arasında
imzalanacak
olan
anla manın
alt
yapısı
hazırlanmı tı.
Dördüncü
Balkan
konferansının genel bir de erlendirmesi yapılacak olursa; Balkan Antantı meselesi
328
329
330
331
C. 19 Kasım 1933, s.3.
Anahtarcıo lu, Balkan Antantı, s.70.
C. 25 Kasım 1933, s.1,2.
C. 26 Kasım 1933, s.1,6.
173
üzerinde önemle durulmu ve konferans sonunda yayınlanan beyanname ile Balkan
Misakına, tüm Balkan devletlerinin katılması umudu ile ça rı yapılmı , Misak
yolunda çok mesafe alınmı tı.332
M. 1933 Yılı çinde Türk-Yunan Dostlu unun
Güçlendirilmesine Yönelik Etkinlikler, Açıklamalar ve
Yankıları
1933 yılının ilk gününde Anadolu Ajansının iste i ile Yunan Cumhurba kanı,
Ba bakan ve Dı i leri Bakanı, Türk milletine ve Türkiye’nin yöneticilerine birer yeni
yıl mesajı vermi lerdi. Bu mesajlarda üzerinde önemle durulan konular öyleydi.333
Zaimis; “…Türk-Yunan dostluk ve anla masını yeni senenin güçlendirmesini
temenni ederim. Do u Akdeniz’de bir istikrar ve geli me unsuru olan asil Türk
milletinin mutluluk ve refahı için samimi dileklerimi sunarım” ifadeleriyle ili kilere
verdi i önemi belirtmi ti.
Çaldaris; “Türk ve Yunan siyasetçilerinin istedi i yakınla ma siyaseti, henüz
üç sene geçti i halde yalnız iki milletçe de il dünya kamuoyu tarafından takdir
edilen sonuçlar vermi tir. Dünya kamuoyu Türk-Yunan dostlu unun Balkanlar’da
barı ın esaslı bir teminatı oldu unu kabul etmektedirler” diyerek, dostlu un barı a
katkısını dile getirmi ti.
Dı i leri Bakanı Rallis; “…Samimi ili kileri korumak ve güçlendirmek için
her eyi yapaca ız. Bu ili kilerin 1933’te yeniden güçlenmek için daha ba ka
zeminlerde bulacakları ümidi ile. Samimi dileklerimin Türk milletine iletilmesini rica
ederim” eklinde ili kilere olacak katkısını belirtiyordu.
Atatürk, Zaimis’in yeni yıl mesajına verdi i cevapta dostlu un önemine i aret
etmi ti.334
332
333
334
Anahtarcıo lu, Balkan Antantı, s.71.
H.M. 1 Ocak 1933, s.1, C. 1 Ocak 1933, s.1,4.
H.M. 1 Ocak 1933, s.1.
174
“Türkiye ile Yunanistan anla ması ve dostlu u, milletler arasında ortak
çalı manın ve yeni siyaset anlayı ının getirdi i çok güzel bir örne i ve insanlı ın
Do u Akdeniz’de ve Balkanlar’da yükselmesi ve anlayı ının bir ifadesidir.”
smet nönü de Çaldaris’e verdi i cevapta Türk-Yunan dostlu unu, ya anan
üç önemli geli meye ba lamı tı:
“Birincisi; Türk-Yunan dostlu unun basit ve geçici olmadı ı,
kincisi; bu dostlu un iki milletin yüksek çıkarlarına uygun ve onun
gere i oldu u,
Üçüncüsü; bu dostluk ve ili kilerin uluslar arası barı havasına önemli bir
katkıda bulundu u.”
Tevfik Rü tü Aras da meslekda ı M. Rallis’e u ekilde cevap vermi ti;
“Türk-Yunan dostlu u, iki milletin çıkarlarını anlamadaki gücünü, yan yana çalı ma
iste ini ve insanlık u runa neler yapabileceklerini göstermi tir.”
Yunanistan’a bir gezi düzenleyen Türk izcileri 12 Ocak günü Yunan Asker
Anıtına bir çelenk koymu lardı. Törende hazır bulunan Yunan harp malülleri ve sulh
dostları derne i yetkilileri Atina Elçisi Enis Akaygen’e gönderdikleri mektupta;
dernek üyelerinin duydu u heyecan ifade edilmi , bu geli menin 1930 anla maları ile
ilgili dileklerin gerçekle ti ini gösterdi ini” yazmı lardı.335
14 Ocak 1933 günü, göreve ba laması nedeniyle Atatürk’e güven mektubunu
sunan yeni Yunan Büyükelçisi M. Fakelarapolis, kabulde yaptı ı konu mada; “TürkYunan anla maları, dünkü Yunan hükümetinin siyaseti oldu u kadar, bugünkü
hükümetin de siyasetidir. Hatta bütün Yunan milletinin deste ine dayandı ı için
siyasi partilerin de ortak siyasetidir” sözleriyle ili kilerde bir de i iklik olmayaca ını
belirtiyordu. Atatürk büyükelçiye verdi i cevapta;336 “…Türk-Yunan dostlu u artık
açık bir gerçektir. ki ülke arasında dostluk ba larının güçlendirilmesi benim kutsal
bir emelimdir” diyordu.
335
336
H.M. 15 Ocak 1933, s.1.
C. 15 Ocak 1933, s.3.
175
Türk izcilerinin Yunanistan gezisinden bir ay sonra muhalefet lideri
Venizelos, Yunan izcilerine yaptı ı konu mada, u ifadeleri ile Türk izcilerini örnek
göstermi ti;337
“… zci te kilatımızın yenilenmesi için ba ka bir ülkeden örnek almamız
gerekirse, Atatürk tarafından kurulan Türk Devletinin yurt içinde yeniden
canlandırmakta oldu u Türk izcili ini örnek olarak gösterebilirim. Kom u
ülkelere kin besleyen, yalnız onlara kar ı sava mayı dü ünen bir gençli e
ihtiyacımız yoktur.”
Venizelos, 1
ubat 1933’te Paris’te yayınlanan Le Journal gazetesinin
muhabiri M. Edouard Helsey’in Yöneltti i; “Balkanlarda bir anla mazlık çıkması
ihtimali” sorusuna kar ılık olarak Türkiye’ye duydu u güveni
u ifadelerle
açıklamı tı;338
“…Bu durumda Yunanistan sonuna kadar tarafsız kalacaktır.
Anla mazlı ı süratle halletme konusunda Türk dostlarımın yardımına
güvenebiliriz.
…Vaktiyle büyük hayallere kapıldık, fakat bunlar artık bitti. Lozan
anla masını imzalamakla kalmadık, hükümlerine sadık kalaca ımızı dilimizle ve
kalbimizle söyledik. Ma luplar, ma lubiyetlerini kabul etmedikçe dünyada barı
olamaz. Biz barı anla ması imzaladık, barı imzaladık, ve buna sadık kalaca ız.”
Venizelos 1 Mart 1933 günü Sakız adası halkına seslenirken Türk – Yunan
ili kilerinin temelini öyle de erlendirmi ti;339
“Lozan anla masından sonra hezimetimizi kesin olarak kabul etmemiz
gerekti ini dü ündüm. Türklerle altı asırdır devam eden mücadelemizin artık
kesin olarak sonuçlanmı , kapanmı oldu unun kabul edilmesi teklifinde
bulundum. Atatürk, nönü, Aras ve di er Türk devlet adamları uzla ma
siyasetinin iki milletin çıkarlarına uygun en mükemmel siyaset oldu unu takdir
337
338
339
H.M. 14 ubat 1933, s.1.
C. 2 ubat 1933, s.1,2.
C. 2 Mart 1933, s.3.
176
ettiler. Türklerin bizimle dost olarak ya ama arzularının samimi oldu una
eminim.”
4 Mart 1933 günü Atina Elçisi Enis Akaygen, smet nönü’nün Yunan Harp
Malüllerine 300 lira hediye etti ini Dı i leri Bakanı Mihalakopulos’a bildirmi ti.340
Mihalakopulos, smet nönü’ye bu nezaketinden dolayı te ekkür etmi ve Yunan
kamuoyunun duyaca ı memnuniyetin iletilmesini Enis Akaygen’den rica etmi ti.
23 Nisan 1933 günü, Yunanlı di
hekimli i ö rencilerinden bir grup
stanbul’u ziyaret ederek Taksim abidesine çelenk koymu lar, “Ya asın Atatürk,
Ya asın Türkiye Cumhuriyeti” sözleriyle abideyi selamlamı lardı.341
smet nönü talya ziyaretinden sonra, Yunanistan üzerinden Türkiye’ye
dönerken 1 Haziran 1933’te yeni Yunan Ba bakanı M. Papanastasiu’nun daveti
üzerine kendisini ziyaret etmi ti.342 Bu ziyarette Venizelos ve Mihalakopulos’un eski
hükümet üyeleri olarak, Papanastasiu’nun yanında yer alarak nönü’yü kar ılamaları
Türk-Yunan dostlu unun bir göstergesi idi. Venizelos; yeni hükümetin kendi deste i
ile kuruldu unu, Ppanastasiu’nun kendisi gibi samimi bir Türk dostu oldu unu
söylemi ti.
14 Eylül 1933 günü Samimi Anla manın imzalanmasından sonra Yunanlı
ö retmenler, smet nönü’ye çektikleri telgrafta; “Bundan sonra okullarında TürkYunan dostlu unun sonsuza kadar devam etmesi için konu acaklarını, derslerini bu
dü ünce do rultusunda i leyeceklerini” vaat etmi lerdi.343
Samimi Anla manın imzalanmasından sonra Tevfik Rü tü Aras’ın Atina’da
yayınlanan Eleftiros Antropos gazetesine verdi i demeç iki ülke ili kilerinde yeni bir
döneme girildi ini ifade ediyordu.344 “ lk adım olarak iki ülke arasında gümrük
birli i anla ması yapılacak. … ki ülke hududu idari mahiyette olacak ve iki hükümet
ortak amaçların gerçekle tirilmesi için çalı acak” cümleleri Aras’ın makalesinde
340
341
342
343
344
C. 6 Mart 1933, s.3.
H.M. 24 Nisan 1933, s.2.
C. 3 Haziran 1933, s.1,3.
Anahtarcıo lu, Balkan Antantı, s.45.
C. 19 Eylül 1933, s.1,3.
177
ba langıcı olu turmu tu. Makalenin devamında daha ilginç ifadelere yer verilmi ti;
“Türkiye ile Yunanistan fiilen tek ba lı, tek hükümetli bir devlet oluyor. Ortak bir
sanayi politikası, gümrük birli i, ortak politika, ortak temsil heyeti, Milletler
Cemiyetinde ortakla a temsil, hudutların kaldırılması ve idari konumda kalması” bu
dü üncenin temellerini olu turuyordu. Bu konuda en büyük güvencenin Atatürk
oldu u ifade edilmi , ileride yapılacak anla malarla göç edenlerin Anadolu ve
Trakya’da yerle melerinin sa lanaca ı yazılmı tı.
17 Eylül 1933 te Selanik Belediyesi, iki ülke arasındaki dostlu un göstergesi
olarak Atatürk’ün do du u evin satın alınarak kendisine verilmesini benimsemi ti.345
Belediye Meclisi, 29 Ekim 1933 günü yaptı ı toplantıda Atatürk’ün do du u eve
uygun bir hatıra levhası konulmasına ve evin satın alınarak Atatürk’e hediye
edilmesine resmen karar vermi ti.346 4 Kasım 1933 günü yapılan bir törenle evin
kapısına Türkçe, Yunanca, Fransızca olarak “Türk milletinin büyük müceddidi ve
Balkan ittihadının müzahiri Gazi Mustafa Kemal burada dünyaya gelmi tir” yazılı
bir levha konmu tu. Açılı törenine katılan Ba bakan Papanastasiu, Makedonya
Valisi Dragounis ve Prof. Spyropulos’un Atatürk’ü takdirle anmalarına kar ılık Enis
Akaygen Türkiye adına te ekkür etmi ti.347 Evin istimlak i lemleri uzun sürecek,
ancak 19
345
346
347
348
ubat 1937’de anahtarları konsoloslu umuza teslim edilebilecekti.348
C. 18 Eylül 1933, s.5.
Faik Re it Unat, “Selanikteki Atatürk Evinin Tarihçesi Hk.da Ara tırma”, IV. Türk Tarih
Konferansı Bildirisi, Ankara, 1961, s.561-567.
C. 6 Kasım 1933, s.1.
Faik Re it Unat, a.g.e., s.567.
178
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
BALKAN M SAKININ OLU TURULMASI VE TÜRK YEYUNAN STAN L K LER N N BÖLGESEL DENGELER
ETK LEYECEK EK LDE GEL MES
A. Balkan Misakı Hazırlık Dönemi
1930’dan ba layarak her yıl düzenlenen Balkan Konferansları Balkan
Misakına giden ilk adımı olu turmu tu.1 kinci adım 1933 yılında imzalanan TürkYunan Samimi Anla ması idi.2 Bu anla ma ile Türk-Yunan Savunma ittifakı
meydana gelmi ti. Daha sonra anla madaki esaslar üzerinde Balkan devletlerinin
toplanması sonucu kendi aralarındaki hudutların emniyeti ile dı saldırılara kar ı
toplu ve birlikte hareket etme fikri do mu tu.3 Üçüncü adım Romanya Dı i leri
Bakanı Titulescu’nun Ankara ziyareti esnasında atılmı , iki ülke arasında 17 Ekim
1933 günü Dostluk, Saldırmazlık, Hakemlik Andla ması imzalanmı tı. 27 Kasım
1933’te de bu anla manın bir benzeri Türkiye ile Yugoslavya arasında
gerçekle tirilmi ti.
Bu ikili anla maların hepsinin merkezini Türkiye te kil ediyordu. Anla malar
ayni gayeyi ta ıdı ına göre yapılması gereken ey dört devletin tek bir anla ma ile
birbirine ba lanmaları idi. Bu sonuç, Balkan Misakının imzalanması ile
gerçekle ecekti.4
Balkan Misakına do ru son adım 28 Kasım 1933 günü Türkiye ve
Yunanistan adına Tevfik Rü tü Aras, Yugoslavya ve Romanya adına da Yevtiç
tarafından imzalanan geçici protokol ile atılmı oluyordu. Protokole göre dört ülke
arasında imzalanması kesinle en Balkan Misakı imzalanıncaya kadar, tarafların
birbirine haber vermeden ve her birinin önceden yazılı izni alınmadan öbür Balkan
1
2
3
4
Soysal, Balkan Paktı s.143.
A.e., s.147.
Muharrem Feyzi, “Balkanlarda Siyasi Faaliyet”, Mülkiye Mecmuası, Sayı: 38, (Mayıs 1934)
s.61.
Armao lu, Siyasi Tarih, s.339.
179
devletleriyle (Bulgaristan) hiçbir yükümlülük altına girmemesi gerekiyordu.
Böylelikle dört hükümet arasında bir disiplin sa lanmı oluyordu.5
1934 Ocak ayı ba ında Yunan Dı i leri Bakanı Maksimos Büyük devletlere
Balkan Misakının özelliklerini ve bu misak kar ısında Bulgarların durumunu
anlatmak üzere Londra, Paris ve Roma’yı ziyaret etti. ngiliz ve Fransızlar misakı
destekleyeceklerini belirtirken talyan devlet adamları çekimser kaldılar. Bu arada
Türkiye’nin Balkan Misakı çalı maları Bulgar basınında Türkiye aleyhinde yayınlara
neden oldu.6
1934 Ocak ayında misakın imzalanması için gayretler yo unla mı tı. Bulgar
Kralı Boris’in 24 Ocak günü Bükre ’e giderek Romanya Kralı Karol ile Balkan
Misakı konusunu görü ecekleri ö renilmi ti. Siyasi çevreler bu giri imin de
sonuçsuz kalaca ını ve Bulgaristan’ın misaka girmeyece ini de erlendirmi lerdi.7
Yunan Dı i leri Bakanı Maksimos Avrupa seyahati esnasında ayni konuda Atina
ajansına yaptı ı açıklamada;8 Bulgar kamuoyunun misakı istedi ini, ancak
yöneticilerin çok tedbirli davrandıklarını, Yunanistan’ın kendilerine her türlü
garantiyi verdi i halde kararsız davrandıklarını, misaka girmeleri konusunda bir ümit
olmadı ını söylemi ti.
27 Ocak günü smet nönü ba kanlı ındaki Bakanlar Kurulu misakla ilgili
konuları görü mü , ertesi gün bir kararname ile Balkan Misakı projesini incelemek
ve görü mek üzere Dı i leri Bakanlarının Belgrat’ta yapacakları toplantıya katılmak
üzere Tevfik Rü tü Aras’ı görevlendirmi ti.9 stanbul üzerinden Bükre ’e gidecek
olan Tevfik Rü tü Aras görü meden sonra 1 ubatta Titulescu ile birlikte Belgrat’a
geçeceklerdi. Böylece on gün içinde misakın imzalanması bekleniyordu.10 Atina
kaynaklı haberlere göre Titulescu’nun rahatsızlı ı nedeniyle toplantının Bükre ’te
5
6
7
8
9
10
Soysal, Balkan Paktı, s.151.
Tu lacı, Ça da Türkiye, s.325.
C. 20 Ocak 1934, s.1,4.
C. 21 Ocak 1934, s.3.
B.C.A.: Tevfik Rü tü Aras’ın görevlendirilmesi hk. kararname, 27 Ocak 1934, 030.18.01
02.42.4.14.
28 Ocak 1934, s.1,2.
180
yapılaca ı, bu maksatla Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya Dı i leri
Bakanlarının 2 ubatta Belgrat’ta olacakları belirtilmi ti.11
Bükre ’te Balkan Misakı ile ilgili görü melerini tamamlayan Tevfik Rü tü
Aras, Titulescu ile birlikte 1 ubat günü Belgrat’a geçmi lerdi. Bükre ’teki siyasi
çevreler Bulgarların Balkan Misakını imzalamama konusundaki tutumlarının devam
etti ini belirtmi ti.12 Aynı gün Çaldaris Atina’da siyasi parti liderlerine son
geli meleri aktarmı , Bulgarların misaka katılmayaca ını resmen bildirmi ti.13
Aras-Titulescu ikilisi Belgrat’ta misakla ilgili görü melerine devam ederken,
Bulgar Dı i leri Bakanı Mu anof 3
ubat 1934 günü Dı i leri komisyonunda
Titulescu ile son görü mesini açıklamı tı. Mu anof; Bulgarların Balkan misakı ile
ezildi ini, bunun barı
içinde bir harp oldu unu, Bulgarların yeni bir Neuly
anla ması imza edemiyece ini söylemi ti. Siyasi parti liderleri komisyonda
Mu anof’u desteklemi lerdi.14
Aras ile Papanastasiu Bulgarların misaka girmesi için giri imlerini
sürdürürken, ngiliz hükümeti, Arnavutluk ve Bulgaristan’ın misaka girmesi için
Yunanistan’ın gayret göstermesini beklemi ti.
B. Balkan Misakının Parafe Edilmesi ve mzalanması
Balkan Misakı 4 ubat 1934 günü Belgrat’ta Romanya, Türkiye, Yunanistan
ve Yugoslavya Dı i leri Bakanları tarafından parafe edilmi ti. Balkan Misakına giren
her devlet hukuken e itti.15 Yayınlanan ortak tebli de u ifadeler yer almı tı;16
“Dört Dı i leri Bakanı bugün (4 ubat 1934) Yugoslavya Dı i leri
Bakanlı ında toplanarak Balkan tilafı Misakının kesin metnini parafe ettiler.
Dört Dı i leri Bakanı bu belgeye imza koyma töreninin bu hafta Atina’da
11
12
13
14
15
16
C. 29 Ocak 1934, s.6.
C. 2 ubat 1934, s.1.
C. 2 ubat 1934, s.6.
C. 4 ubat 1934, s.1,6.
Us, Hatıralar, s.80.
C. 5 ubat 1934, s.1.
181
yapılmasına karar vermi lerdir. Balkan tilafı Misakının metni Atina’da imza
edildikten sonra yayınlanacaktır.”
Misakın parafe edilmesi nedeniyle bir açıklama yapan Yunan Ba bakanı
Çaldaris;17
“Di er hiçbir ülkenin aleyhinde olmaksızın misakı imzalayan devletlerin
sunularını garanti eden bu misak önemli ve mutlu bir olaydır. Yunan kamuoyu
Balkanlarda barı ı ve Yunanistan’ın her yönden sınırlarını garanti eden ve dı
politika esasına tamamen uygun olan bu misakı büyük bir memnuniyetle kabul
etmektedir.”
Balkan Misakı 9 ubat 1934 günü saat 12:40’da Atina Akademisi’nde yapılan
bir törenle dört ülkenin Dı i leri Bakanları Tevfik Rü tü Aras, Yevtiç, Titulescu ve
Maksimos tarafından imzalanmı tı.18
Misakın imzalanmasından sonra Maksimos ev sahibi olarak yaptı ı
konu mada bu ortaklı ın neler getirebilece ini u cümlelerle de erlendirmi ti;19
“Mü terek menfaatlerimizi sa lam bir müdafaa temeli üzerine kurduk.
Bunun için de mü terek hayatımızın hareket noktası olan yurtlarımız üzerinde
haklarımıza mutlak surette riayeti tesis ettik. Bu suretle iptida hamlede elzem
olan beynelmilel hayat prensibini teyit eyledik. Kinlerin bu kadar hayasızca
de ti i topra ımız üzerinde yeni hayat sayfasının bize ümit ve müemmen bir
huzur getirdi ini, teyit etti imiz neticeler kar ısında kim hissetmez?”
Yevtiç de misakın barı a katkısını vurguladı ı konu masında;
“Balkanlarda sulhu takviye suretiyle muasır insanlı ın büyük ülküsünü
te kil eden umumi sulha pek büyük müzaherette bulundu umuza kaniiz. mza
etti imiz misakın yalnız memleketlerimiz tarihinde de il, ayni zamanda yeni
Avrupa’nın tarihinde de erefli mevki alaca ından eminiz” demi ti.
17
18
19
“Balkan Anla ması, Vesikalar”, Ayın Tarihi, Sayı: 3, ( ubat 1934), s.93.
C. 10 ubat 1934, s.1.
C. 11 ubat 1934, s.6.
182
Balkan misakı üç maddeden olu mu tu;20
“1. Türkiye, Yugoslavya, Yunanistan ve Romanya kendilerinin tüm
Balkan sınırlarının güvenli ini kar ılıklı olarak güvence altına alırlar.
2. Yüksek taraflar, bu anla mada gösterilmi çıkarlarını bozabilecek
olasılıklar kar ısında alınacak önlemler konusunda aralarında görü meler
yapmayı (se concerter) yükümlenirler. Onlar bu misakı imzalamamı olan
herhangi bir ba ka Balkan ülkesine kar ı birbirine önceden haber vermeden
hiçbir siyasi harekette bulunmamayı ve öteki ba ıtlı tarafların izni olmaksızın
herhangi bir ba ka Balkan ülkesine kar ı siyasal hiçbir yüküm üstlenmemeyi
yükümlenirler.
3. Bu anla ma tüm ba ıtlı devletlerce imzalanır imzalanmaz yürürlü e
girecek ve olanaklı en kısa zamanda onaylanacaktır. Anla ma, katılma iste i
ba ıtlı taraflarca olumlu biçimde incelenmek üzere her Balkan ülkesine açık
bulunacak ve bu katılma, imzacı öbür devletlerin onaylarını bildirmeleri üzerine
geçerli olacaktır.”
Misakın imzalandı ı 9
ubat günü bütün Atina sokaklarının dört Balkan
ülkesinin bayrakları ile donatılması ve enliklerin yapılması ile olumlu tepkiler
sergilenmi ti. Bu arada Türk ve Yunan yöneticileri arasında Balkan Misakını tebrik
telgrafları çekilmi ti. Dört Dı i leri Bakanı Atatürk’e çektikleri ortak telgraf ile
misakın anlamını ve duydukları hisleri u ekilde belirtmi lerdi;21
“Sulhun esaslı artı ve itimadın menbaı olan istikrara kendisine temin
ederek tarsinine matuf Balkan misakını imza ederken, dört hariciye nazırı
hürmetkar tazimlerimizin arzına lütfen müsade buyurulmasını rica etmek için zatı
devletlerine müracaat ederler ve ayni zamanda zatı devletleri tarafından lütfen
gösterilen ve Balkan tarihinde mesut ve kati bir dönüm te kil edecek olan eserin
intacına imkan veren müzaheretten dolayı derin minnettarlıklarını beyan ederler”.
Maksimos, Titulescu, Yevtiç, Aras
20
21
Düstur 3 Tertip, Cilt 15, s.185,186, smail Soysal, Türkiye’nin Siyasal Anla maları, Cilt I,
Ankara, 1985, s.70. C. 10 ubat 1934, s.1.
C. 10 ubat 1934, s.6.
183
Atatürk’ün dörtlüye verdi i cevap ise öyleydi;22
“Balkan yarımadasında sulh ve emniyeti takviyeye matuf Balkan
Misakının imzası münasebetiyle göndermi oldu unuz sevinçli tel yazınıza
kalpten te ekkür ederim.
Mevcut bilcümle dostluk ve taahhüdlerin ipkası ve akitlere her türlü
tecavüzden içtinapları kararı katisi üzerine müesses olan bu misakın Balkan
yarımadasına medeni mesai ile dolu uzun bir emniyet devresi temin edece inden
bu suretle zatı alilerinin buyurdu unuz veçhile Balkan tarihinde mesut ve kati bir
dönüm noktası te kil edece inden eminim.
Balkanlarda saadetin temini hususunda sepkeden mesainizi samimi
surette takdir eder ve tebriklerimin kabulünü rica ederim.”
Gazi Mustafa Kemal
Bu tarihlerde Türkiye için en büyük tehlike, Balkanlarda ve Do u Akdeniz’de
istekleri bulunan, sahip oldu u Oniki Ada ile Türkiye’nin kom usu olan italya idi.
Bu nedenle Türkiye, talya’nın yayılma politikasına kar ı Balkanlarda istikrar
istemekteydi. Atatürk Balkan Misakının kurulmasından sonra daima bunun
güçlenmesi için çalı mı tı.23
Balkan Misakı Meclisi, 10
ubat 1934 günü toplanarak a a ıdaki resmi
tebli i yayınlamı tı;24
“Balkan Misakı meclisi bugün Dı i leri Bakanlı ında, Maksimos’un
ba kanlı ı altında ilk toplantısını yapmı tır. Dört Dı i leri Bakanı Balkanlarda
özellikle genel durumu ve bununla birlikte Balkan Misakının, misakı imza eden
devletler arasında kurdu u ili kiyi siyasi, iktisadi ve hukuki sahada geli tirme
yöntemlerini incelemi lerdir.
Dört Dı i leri Bakanı, görü ülen bütün meseleler üzerinde görü lerinin
tam olarak uydu unu belirlemi lerdir.”
22
23
24
C. 10 ubat 1934, s.6.
Uçarol, Siyasi Tarih, s.579.
C. 11 ubat 1934, s.1.
184
Balkan misakının imzalanması nedeniyle Yunanistan Hükümeti tarafından 10
ubat ak amı verilen yemekte konu an Tevfik Rü tü Aras;25
“Eminiz ki bütün dünya, biz Kemalistlerin programında (Dahilde Sulh,
Hariçte Sulh) vecizesi ile ifade edilen hattı hareketimiz hakkında icraatimize
bakarak hükmünü verdiler.
Birinci Dünya Harbinden çıkarılacak iki ders vardır.
Birincisi; Gözümün önüne büyük harbi yapmı olan milletleri getirerek
diyorum ki, o fena günlerin avdet etmemesi için her eyi yapınız, fakat o
zamanlarda yaptı ınız eyleri yapmayınız,
kincisi; Felaketlerden kendini korumu ve geleceklerini temin etmi olan
Avrupa’nın öbür ucundaki (Batı Avrupa) memleketlerin hareketlerini takip
ediniz.” demi ti.
Çaldaris burada yaptı ı konu mada; Balkan Misakının dört millet için uzun bir
sulh devresine i aret olaca ına inandı ını belirterek bu eseri yaratmı olan dört
dı i leri bakanına ükranlarını iletmi ti.
Titulescu da ayni yemekte yaptı ı konu mada; Balkan Misakı fikrinin basit
oldu unu, sulha yönelik oldu unu, sulhun kayna ının itimat, onun da kayna ının
istikrar oldu unu söylemi ti.
Yunanistan Cumhurba kanı Zaimis Balkan Misakının imzalanması nedeniyle
Atatürk’e bir tebrik telgrafı göndererek Yunan halkının hislerine tercüman olmu tu;26
“Balkan anla ması misakı münasebetiyle zatı devletlerine, Balkanlarda
sulhu, istikrarı temin eden bu mesut hadiseden do an sevincimi arza müsaraat
eder ve bu vesile ile hararetli tebriklerimin kabulünü rica ederim. Bunu
hazırlayan de erli devlet adamlarının çalı ması neticesi olan bu eser altına imza
koyan devletlerin sulh için kati ifadeleri sayesinde husul bulmu tur ve Yunan
halkının asil Türk milletine olan dostluk hislerini teyit etmektedir.”
25
26
C. 12 ubat 1934, s.6.
C. 12 ubat 1934, s.6.
185
Atatürk’ün aynı gün Zaimis’e çekti i cevap niteli indeki telgrafta u cümleler
yer almı tı:27
“Balkan çalı ma misakının imzalanması münasebetiyle zatı devletlerinin
tebriklerini büyük bir sevinçle aldım ve samimiyetle te ekkür ederim. Misakı
imza eden memleketlerin devlet adamlarının anlayı ve uza ı görü leri muadil
olan misak ile Balkanlarda bir sükun ve saadet devresi açtıklarını görmekle
bahtiyarım. Asil Yunan milleti ile Türk milleti arasında mevcut olup bütün
Balkan milletlerinin birbiri ile karde olmaları yolunda inki af eden dostlu un bu
vesile ile bir kere daha teeyyüt etti ini görmekten sureti mahsusa da zevk
duymaktayım.”
C. Balkan Misakına Kar ı Tepkiler
Yukarıda belirtilen tebrikatın yapıldı ı gün Balkan Misakına kar ı ilk tepki
beklendi i gibi Bulgar basınından gelmi ti. Mir gazetesinin 11
ubat tarihli
nüshasında; Bu itilafın Balkan Misakı mahiyetinde addedilemiyece i sadece
müttefikler arasında aktedilmi
bir itilaftan ibaret oldu u, bu itilaf mahiyetini
muhafaza ettikçe bir sulhü müsalemet eseri de il, bir nifak eseri olaca ını yazmı tı.
Demokratchiski gazetesinin ayni tarihli nüshasında; misakın lafzı ve manası
itibariyle Briand Kellog misakı zihniyetine muhalif oldu u de erlendirilmi ti.
Yunanistan’da ise misaka kar ı olanların ba ında Venizelos yer almı tı. Eski
Yunan Ba bakanı ve Balkan Misakının ate li savunucularından Venizelos Girit’te
yaptı ı açıklamada muhalefetinin nedenlerini öyle açıklamı tı;28
“Yunanistan’ın Türkiye ve Romanya ve Yugoslavya ile ayrı ayrı yaptı ı
itilaflar neticesinde sulhü temin ettikten sonra ve belki de ayni ekilde
Bulgaristan ile bir itilaf aktetmesi de mümkün oldu undan artık Bulgaristan’ın
dahil olmadı ı bir Balkan Misakına girmesi lüzumsuzdu. Keza Yunanistan
talya’nın dostane nazarını da temin etmeliydi.”
27
28
C. 12 ubat 1934, s.6.
C. 20 ubat 1934, s.1.
186
Balkan misakı konusunda uzla ma arayı ı içine giren Yunan parti liderleri
ubat
ayının
son
günlerinden
itibaren
Çaldaris
ba kanlı ında
düzenlemi lerdi. Venizelos 1 Mart günü yapılan toplantıda;29
toplantılar
talyan telkini
neticesinde Bulgarların misaka girmedi ini, Yunanistan’ın herhangi bir çatı ma ile
kar ıla masından korktu unu, bu tehlikeye kar ı bir teminat bulunmadı ını
söylemi ti. Venizelos, Yunanistan’ı garanti altına alacak çözümleri de
öyle
sıralamı tı;
“Parti ba kanları henüz misakı onaylamamı lardır. Bunun karakterinin
de i tirilmesi, Tevfik Rü tü Bey’in kendi memleketini harp tehlikesinden
kurtardı ı gibi Yunanistan’ın da kurtulmaya çalı ması lazımdır. Mesela Sırbistan,
talya’nın müttefiki olan Arnavutluk ile harbe tutu ursa Yunanistan’da talya’ya
kar ı cephe almak taahhüdünden kurtarılmalıdır ve ngiltere’yi memnun etmek
için Bulgaristan’ın da misaka girmesi temin edilmelidir.”
Yunan
parti
ba kanlarının
2
Mart
günü
görü melerinde
konu an
Papanastasiu;30 Hükümetin, bu misakı imzalayan di er devletlerle Yunanistan’ı
askeri taahhütlerden kurtarmak için yeni bir müzakere kapısı açmadı ını, misakın
Bulgaristan’ın ve Arnavutluk’un da girmesini temin etmesi gerekti ini söylemi ti.
Daha sonra söz alan Venizelos; misakın ilgili devletlerle tekrar müzakere edilmesi
gerekti ini, Yunanistan’ı askeri taahhütlerden kurtarıncaya kadar ve Yunanistan’ın
talya’ya kar ı askeri hareketlerde bulunma mecburiyeti kaldırılıncaya kadar misakın
meclislerde tasdikinin tehir edilmesini istemi ti. Ayni toplantıda konu an Maksimos;
Misakın hemen tasdikinin gerek memleket, gerekse hükümet için namus meselesi
te kil etti ini, esasen Yunanistan’ın hiçbir askeri taahhütte bulunmadı ını, misak
te kil edilmedi i takdirde memleketin dostlarına kar ı taahhüdünü ifa etmemi
vaziyete dü ece ini söylemi ti.
3 Mart günü yapılan görü melerde Venizelos, Kafandaris ve Mihalakopulus,
hükümetin misakın tasdikinde ısrar etmesi halinde itirazlarının sebeplerini halka
açıklayacaklarını duyurmu lardı. Mihalakopulos; Yunanistan’ın askeri taahhütlerinin
29
30
C. 2 Mart 1934, s.1,6.
C. 3 Mart 1934, s.1.
187
öncelikle ilgili devletlerle müzakere edilmesi, sonra meclise getirilmesini istedi. Parti
görü lerini Ayan Meclisi müzakerelerinde açıklayaca ını da ekledi.31
Yunanlı liderler arasındaki görü melerden bir sonuç çıkmaması kamuoyunu
olumsuz etkilemi ti. Bu arada Metaksas’ın; “Yunanistan’ın di er devletlerle askeri
taahhütte bulunmaması ve misakın bazı maddelerinin daha anla ılır
ekilde
düzenlenmesi” yolundaki teklifini olumlu bulan liderler 4 Mart günü ortakla a resmi
bir tebli yayınlamı lardı. Tebli metni öyleydi;32
“Akide ait hususların derin bir analizinden sonra, M. Metaksas
müzakeratın sonlarına do ru bir teklif irat etmi ve bu teklifi muhalefet liderleri
kabul etmi lerdir. Bu teklif münderecatına göre, hükümetin bazı mülhemler
do uran bir nokta hakkında malumat vermesi lazımdır. Hükümet böyle bir itilafa
vüsul için bu teklifi halisane bir ruh içinde tetkik etmeyi kabul eylemi tir.”
Atina’daki bu geli meler Bulgaristan’ın Balkan Misakının suya dü tü ünü
de erlendirmesine sebep olmu tur. Bulgaristan kralı Boris ile Yugoslavya kralı
Alexandre’ın görü melerini ve Yunan muhalefet liderlerinin görü meleri misakın
gerçekle emiyece i yolunda Bulgaristan’a büyük umutlar vermi ti.33
D. Balkan Misakının TBMM’nde Görü ülmesi ve Kabul
Edilmesi
TBMM 6 Mart 1934 günü Balkan Misakını görü mü tü. Önce Tevfik Rü tü
Aras bir konu ma yapmı , daha sonra zmir mebusu Halil Bey ve zmit mebusu Sırrı
Bey’in konu maları bunu takip etmi ti.
Tevfik Rü tü Aras yaptı ı konu mada;34
“Balkan Misakı bu bölgede öteden beri takip etti imiz barı , güvenlik ve
kom ularımızla iyi geçinme politikamızın mutlu bir sonucu ve Balkan tarihinde
31
32
33
34
C. 4 Mart 1934, s.1.
C. 5 Mart 1934, s.5.
C. 9 Mart 1934, s.1.
TBMM Zabıt Ceridesi, Devre 4, Cilt 20, çtima 3, 24. nikat, s.14-18, C. 7 Mart 1934, s.1,5.
188
anslı bir geli me ve Balkan milletleri arasında bir karde lik devrinin açılma
belgesidir” demi ti.
zmir mebusu Sırrı Bey ise; Balkan Misakının tohumunun Sofya’da
Ata emiliter Kola ası Mustafa Kemal tarafından atıldı ını, fidesinin Ankara’da Gazi
Mustafa
Kemal
Pa a
Hazretleri
tarafından
yeti tirildi ini
vurgulamı tı.
Görü melerden sonra yapılan oylama ile TBMM Balkan Misakını kabul etmi ti.
Balkan Misakı yıllardan beri izlenmekte olan Türk Dı Politikasının ana
ilkelerine, millet ve memleketin yararına uygun bir anla ma idi. Ortak sınırlarımızın
kar ılıklı korunması konusunda önce Yunanistan ile bir anla ma yapılmı , bunu
Yugoslavya ve Romanya ile yapılan anla malar izlemi ti. Balkan Misakının niteli i
imza eden devletler arasında kar ılıklı olarak konu masını öngörmekte, bununla
Balkanlarda yeni bir barı ve huzur dönemi açılmaktaydı.35
E. Balkan Misakının Yunan Meclisinde Görü ülmesi ve Kabul
Edilmesi
Venizelos ve di er muhalefet partileri Balkan Misakı beyannamesinde
“Yunanistan’ın
büyük devletlerle
sava a
girmeyece i”
eklindeki
ifadenin
bulunmasında ısrar edince onay konusunda tereddütler ya anmı tı.36
Papanastasiu’nun aracılı ı ile hükümetin muhalif partilerle uyu ması
sa landı. Beyannamede; “Yunanistan büyük bir devletle muharebe vaziyetine
girmeye hiç bir zaman mecbur olmayacaktır” yerine “Yunanistan büyük bir devletle
harbe girmeyecektir” cümlesi kabul edildi, böylece Venizelos ve muhalifler sonuçtan
memnun oldular.37
Bu geli melerden sonra Yunan Hariciye Encümeni misakı meclise
göndermi ,38 Yunan Meclisi 16 Mart günü misaki ittifakla kabul etmi ti.39 Maksimos
35
36
37
38
39
Çoker, Türk Parlamento Tarihi, s.493.
C. 10 Mart 1934, s.1.
C. 11 Mart 1934, s.1.
C. 13 Mart 1934, s.1.
C. 17 Mart 1934, s.1.
189
onaydan sonra yaptı ı konu mada; Gazi Hazretlerinin nurlu ir atları ile kurulan
Türk-Yunan dostlu unun Balkan Misakının temeli oldu unu söylemi , nönü ve
Aras’ın faaliyet ve gayretlerinin sulha büyük hizmetleri oldu una i aret etmi ti.
Yunan Senatosu misakı 29 Mart gününden itibaren görü meye ba lamı tı.40
Bu görü meler sırasında Maksimos’a, imza eden ülkeler arasında gizli protokol
bulunup bulunmadı ı sorulunca iddetli münaka alar ba lamı tı.41
Senatonun
2
Nisan
1934
günlü
toplantısında
üyelerden
misakın
onaylanmasını isteyen Maksimos öyle konu mu tu;42
“Bu beynelmilel misakın esasları benim ve Ba vekil Çaldaris’in,
Ankara’da dost Türk milletinin Büyük Reisi ve O’nun mümtaz mesai arkada ları
ile vaki olan telakkimiz ve Yugoslavya kralı Hazretlerinin Korfu’ya u ramaları
ve Romanya Dı i leri Bakanı M. Titulescu’nun ziyareti sırasında atılmı tır.”
Daha sonra söz alan Kavala senatörü M. Starnolis yaptı ı açıklamada;43
Anayasa’nın 82 nci maddesine göre (varsa) gizli protokolün uygulanmayaca ı, 83
ncü maddesine göre de Millet Meclisi ve Senato onaylamadıkça hükümetin harp ilan
edemiyece ini, misakta endi e edecek bu durum olmadı ı için muhalefet olarak
onayladıklarını belirtmi ti. Görü melerden sonra Senato Misakı onaylamı tı.
Balkan Misakının her iki mecliste onaylanmasına kar ın Venizelos’un
muhalefeti devam etmi ti. Bu konuda Çaldaris;44 “Münaka alar yüzünden
Yunanistan’ın u rayaca ı zararların altında M. Venizelos da ezilecektir” diyerek
tepkisini belirtmi ti. Misakın onaylanması konusunda muhalif partilere bir türlü
güven gelmedi i gibi, ba ta Venizelos olmak üzere Balkan Misakı aleyhine
kı kırtmalar devam etmi ti.45
40
41
42
43
44
45
C. 29 Mart 1934, s.3.
C. 30 Mart 1934, s.1.
C. 4 Nisan 1934, s.3.
C. 4 Nisan 1934, s.1.
C. 12 Nisan 1934, s.1,2.
Muharrem Feyzi, a.g.e., s.62.
190
F. Balkan Misakı ve Ekleri
Balkan Misakı ve ekleri bir bütün olarak incelendi inde anlamı ve kapsamı
ortaya çıkmaktadır. Atatürk’ün hazırlık döneminden sonuna kadar titizlikle takip
etti i Balkan Misakı, O’nun Türk Dı politikasına bir arma anı olarak damgasını
vurmu tu.
Balkan Misakı ve eklerinin olu turdu u on belge unlardan olu uyordu;46
Balkan Anla ma Misakı (Atina, 9 ubat 1934)
Ekli protokol (gizli) (Atina, 9 ubat 1934)
Türk Dı i leri Bakanı’nın Sovyetler Birli i Dı i leri Komiserine Sundu u
Demeç (Atina, 9 ubat 1934)
Öteki imzacı üç Dı i leri Bakanı’nın çekince niteli indeki bu Türk Demecini
kabul etti ini gösteren demeci (Atina, 9 ubat 1934)
Askeri sözle meler ba ıtlanması gere ine ili kin I sayılı (gizli) imza
protokolü (Atina, 9 ubat 1934)
Balkanlar’da güvence altına alınan sınırların
çizelgesini içeren II sayılı
(gizli) protokol (Atina, 9 ubat 1934)
Yunanistan’ın daha sonra koydu u genel çekinge
Türkiye’nin Yugoslavya ve Romanya ile imzaladı ı (gizli) askeri
sözle meler (Cenevre 5 Haziran 1934)
Balkan Misakı örgütünün statüsü (Ankara 2 Kasım 1934)
Balkan Misakı devletleri ile Bulgaristan arasında, kuvvete ba vurulmaması
ve 1919 Nevilly Barı Antla masının kimi hükümlerinden vazgeçilmesi
konusunda yapılan anla ma (Selanik, 31 Temmuz 1938).
46
smail Soysal, Balkan Paktı, 1934-1941 TTK Basımevi, Ankara 1985, s.158.
191
Bu belgelerin olu umu ile ilgili geli meler ve belgelere ait ayrıntılar müteakip
fıkralarda açıklanmı tır.
1. Balkan Misakı
4
ubat 1934’te Belgrat’ta parafe edilen ve 9
ubat 1934 te Atina’da
imzalanan Balkan Misakı dört Balkan ülkesi arasında daha önce kapsamı açıklanan
üç maddesi ile temel anla ma niteli inde idi.
2. Ekli protokol (gizli)*
Balkan Misakı imzalandı ı sırada, Dört Dı i leri Bakanı üstlendi i
yükümlülüklerin anlatımını a a ıda gösterildi i biçimde, açıklı a kavu turmak ve bu
açıklamaların misakın ayrılmaz bir parçası oldu unu kesinlikle belirtmek gere ini
duymu lardır.
1 nci maddeye göre; 3 ve 4 Temmuz 1933 Londra Sözle melerinin 2 nci
maddesinde öngörülen saldırı eylemlerinden birine giri ecek herhangi bir ülke
saldırıcı sayılacaktı.
2 nci maddeye göre; Bu misakın hiç bir devlete kar ı yönelmedi i, amacının
Balkan sınırlarını bir Balkan devletince giri ilecek herhangi bir saldırıya kar ı
güvence altına almak oldu u bildirilmi ti.
3 ncü maddeye göre; Taraflardan biri Balkanlı olmayan bir devletin
saldırısına u rarsa ve bir Balkan devleti o anda veya sonra bu saldırıya katılırsa,
anla ma hükümleri bu devlete kar ı tümüyle uygulanacaktı.
4 ncü maddeye göre; Taraflar bu misakın amacına uygun sözle meler
yapmayı, bu maksatla 6 ay içinde görü melere katılmayı kabul etmi lerdi.
*
Balkan Misakına Ekli Protokol Türkiye’de gizli tutuldu undan, Fransızca aslı Milletler Cemiyeti
Anla malar Dizisi C.153 Kütük No: 3514’te bulunmaktadır. smail soysal, a.g.e., s.158.
Adı geçen protokol ngiltere’de yayınlanan Thames gazetesinin 28 Nisan 1934 tarihli sayısında
yer almı tır. C. 29 Nisan 1934, s.1,6.
Balkan Misakına ba lı gizli belgelerin tamamı için TBMM’nde özel bir oturum düzenlenmi ve
Meclis bunları 25 Ekim 1934 günü 2584 sayılı yasa ile onaylamı tır. Bkz. Düstur 3 Tertip, Cilt
15, s.1550.
192
5 nci maddeye göre; Balkan Misakının daha önceki yükümlülüklere aykırı
dü memesi nedeniyle, bu maksatla yapılmı anla malar ve bunlara ba lı sözle meler
geçerlili ini sürdürecekti.
6 ncı maddeye göre; Misakın giri
kısmındaki “Daha önceki ba ıtsal
yükümlülüklere saygılı olmaya kesinlikle kararlı” cümlesi taraflar için devletleri
arasındaki anla malara saygı anlamına gelmekteydi.
7 nci maddeye göre; Bu misakın bir savunma aracı oldu u misakın ortaya
koydu u yükümlerin Londra Sözle mesinin 2 nci maddesine göre taraflardan birinin
bir ba ka devlete saldırıya geçmesi halinde sona erece i ortaya konmu tu.
8 nci maddeye göre; Taraflar iki yıl içinde ya da belirleyecekleri süre içinde
misakın aktın yükümlerini uygulamaya ba layacaklardı, misakın süresi en az be yıl
ve daha fazla olacaktı. Misakın ilk dönemi hiçbir surette yedi yıldan az olmayacaktı.
9 ncu maddeye göre; Her ülkenin yasaları uyarınca misakın onaylanması
halinde taraflar birbirlerine bilgi vereceklerdi.
3. Türkiye’nin Balkan Misakına çekince koydurmasından önce yürütülen
diplomasi ve geli en olaylar
1925 Türkiye-Sovyet Saldırmazlık Paktı ve 1929 uzatma protokolü gere ince,
Türkiye’nin Balkan Misakını imzalaması için Sovyetlerin rızasını alması
gerekiyordu.
Tevfik Rü tü Aras, misak henüz proje halinde iken Cenevre’de Sovyet
Dı i leri Bakan Yardımcısı Litvinof’a bilgi verdi ini, bu a amada Litvinof’un;
Sovyet Hükümetinde, Türkiye’nin Balkan siyaseti nedeniyle de iki ülkenin dostluk
ve samimiyetinde bir üphe olu madı ını belirtti ini söylemi ti.47 Misak ile ilgili
görü melerin ilerledi i 1934 ubatının ilk haftasında Tevfik Rü tü Aras Belgrat’tan
gönderdi i telgrafta;48 Ankara’dan ayrılmadan önce misak projesini Litvinof’a
47
48
Türk Dı Politikasında 50 Yıl, Cumhuriyetin lk On Yılı ve Balkan Paktı (1923-1934), T.C.
Dı i leri Bakanlı ı Ara tırma ve Siyaset Planlama Genel Müdürlü ü, Ankara, 1973, s.326.
A.e., s.327, 328.
193
verdi ini ve gizli protokol projesini de kendisine gönderdi ini belirttikten sonra,
taraflardan birinin di erine saldırısı halinde misakla ilgili yükümlülü ün ortadan
kalkması ve tarafların di er devletlerle anla maları gere i di er yükümlülüklerinin
devam
etmesinin
benimsendi ini
iletmi ti.
Aras’ın
Sovyetlerin
taleplerini
kar ıladı ından emin olmasına kar ın, diplomatik geli meler bu iyimserli i
do rulayacak yönde de ildi.
Bakanlar Kurulu Belgrat’tan gönderilen gizli protokolü incelemi
ve
Sovyetlerin Ankara Büyükelçisi Suriç ile görü üldükten sonra itiraz edilecek üç
nokta belirlenmi ti;
Birincisi; Balkan hudutlarını tarif eden 8 nci maddeden Besarabya anlamı
çıkarılmamalı idi.*
kincisi; Taraflardan birinin saldırısı halinde misakın ona kar ı hükümsüz
kalmasını kapsayan 8 nci madde, Ankara’daki mevcut metin de il Moskova’dan
Sovyet Büyükelçili ine gelen metin esas alınarak sonuca ba lanmalı idi:
Üçüncüsü; Balkan devletleri ve Balkan hudutlarının tarif edilmesi faydalı idi
ancak bu konuda Suriç’in konu maları dikkate alınmalı idi.
Misak konusunda Sovyetlerin itirazı 2
ubat 1934’ten itibaren Ankara –
Moskova hattında a a ıda ayrıntıları açıklanan yo un bir diplomasi trafi ine neden
olmu tu.49 Belgrat’tan alınan parafe edilmi metni gören Suriç, protokolün hemen
hemen hiçbir noktasını be enmemi , uzun tartı malardan sonra Moskova’dan talimat
alaca ını söylemi ti.
5 ubat günü Atatürk’ün evinde yapılan görü melerde ükrü Kaya’nın ısrarlı
tutumu kar ısında Suriç biraz daha yumu amı tı. Dı i leri Bakanlı ı Moskova’ya
gönderdi i telgrafta Suriç’in itiraz etti i iki noktanın kaldı ı bildirilmi ti;
*
49
Sovyetler Besarabya’yı Romanya sınırları içinde kabul etmiyor ve belgelerde bu
gösterilmesini istemiyordu. Dı i leri, Balkan Paktı, s.328.
A.e., s.329.
ekilde
194
Suriç ilk olarak, Balkan sınırları tarifinin Besarabya’yı kapsamasından
çekinmektedir. Bu endi enin ek bir protokol veya mektup teatisi ile giderilmesini
söylemi tir.
kinci olarak, taraflardan birinin bir ba ka devlete saldırması halini konu alan
protokolün 7 nci maddesinin Litvinof projesi* adını verdi i metne göre yazılmasında
ısrar etmektedir.
Moskova Büyükelçisi H. Ragıp Baydur Litvinof ile yaptı ı görü meyi detaylı
bir telgraf ile Türkiye’ye iletmi ti. Telgraf kapsamında verilen bilgilere göre;50
Litvinof’un, Aras’ın ilk açıklamalarından Balkan Misakının tarafları saldırıdan
koruyacak bir anla ma oldu unu de erlendirerek endi eye dü medi ini, ancak
Ankara’da Suriç ile görü tükten sonra yapılacak anla manın bir savunma ittifakı
oldu unu, bunun da Balkan hudutlarını kapsadı ını ö rendi i belirtilmi tir.
Balkanlar dı ından bir devletin, taraflardan birine saldırısı halinde di er Balkanlı
devletin buna katılması sonucu Balkanlar dı ındaki devletle kar ı kar ıya gelinece i
de belirtilmi ti. Litvinof bu misaka göre saldırganın tarifinin zor oldu unu, sonuçta
Romanya’nın Rusya’ya kar ı siyasi olarak güçlenmi olaca ını vurgulayarak “Biz bu
misakı sevmiyoruz ve sevmeyece iz” demi ti.
Sovyetlerin itirazlarını kapsayan ve Baydur’un telgrafla gönderdi i bu
rapordan sonra Suriç’in sonuç almak için giri imlerini sürdürdü ü anla ılıyordu.
Bunun üzerine nönü Bakanlar Kurulu kararına dayanarak Tevfik Rü tü Aras’ı
görü melerde bulunmak üzere Ankara’ya ça ırmı tı.51
Ankara dı ında bulunan Atatürk bu durumu ö renince 7
ubat tarihinde
nönü’ye çekti i telgraf ile; Ankaraya dönünceye kadar Aras’ın dönü ü ile ilgili
*
50
51
Mevcut protokol ile Litvinof projesi arasında en önemli fark, hangi hallerde üye ülkeye kar ı
misak yükümlülü ünden serbest kalınaca ı konusudur. Litvinof bu durumu daha genel ve bu
yüzden daha ba layıcı bir ekilde ifade ederken, mevcut protokolde Londra sözle mesine
gönderme yapılarak saldırı halleri daha belirgin bir ekilde anlatılmaktaydı. Dı i leri, Balkan
Paktı, s.328.
A.e., s.330.
A.e., s.331.
195
talimatın ertelenmesini rica etmi ti. Atatürk buna ek olarak gönderdi i telgrafta da
dü üncelerini öyle sıralamı tı;52
“1. Balkan Misakında, Balkan Devletlerinin Balkanlardaki ortak sınırları
için kar ılıklı güvence verilmesi söz konusu idi. Tevfik Rü tü Bey ile birlikte
öteden beri üzerinde dü ündü ümüz temel bu idi. Bu noktayı Tevfik Rü tü Beyin
çok iyi kavradı ını sanıyorum. Bu temele göre Balkan Devletleri sınırları “en
général” (genel olarak) öngörülmeyip onların yalnız ortak sınırlarının kar ılıklı
olarak güvence altına alınması formülü kullanılacak idi. Tevfik Rü tü Beyin bu
kadar açık ve anlamı belirgin bir noktada yanılgıya dü ece ini ya da
aldatılaca ını sanmıyorum. Görülüyor ki, parafe edilen sınır formülünde noksan
olan bir “Balkan” sözcü üdür. Bu noktanın kendisinden ivedilikle sorulması
gerekir. (8. Maddenin ilk fıkrası)
“2. Ba ıtlı Devletler, birbirlerine kar ı ya da genellikle Balkanlılar
dı ındaki sınırlar üzerinde saldırıya geçecek olursa misakın ortadan kalkaca ı
(Md. 7) yolundaki öneri ve formül de a a ı yukarı Suriç’in Tevfik Rü tü beyin
elinde gördü üm yazısı idi. Bu anlatım ve ko ulun Misak metni içinde ya da
Protokolde yazılmı olması, sizin de bildirdi iniz gibi, önemli olmaması
gerekirse de, böyle bir hükmü Protokola bırakanların özel bir amacı yoksa
Rusların itiraz ettikleri noktayı metne almakta ne sakınca vardır? Bu konuya
Devletlerin itiraz için gerekçe göstereceklerine ihtimal vermem. Sorunun çözümü
için i aret olunacak noktalar unlardır:
Balkan Misakı bu Devletlerin Balkan sınırları için olup onunla sınırlıdır.
Böylece, Rusların Besarabya sorununu ortaya sürmelerine neden kalmaz. Bu
nokta basit bir biçim sorunudur. Bunu da Atina’da de i tirmek olanaksız
de ildir, kanısındayım. Bu dü üncelerledir ki, Tevfik Rü tü Beyi geri
ça ırmaksızın bir taraftan Atina’da onunla bir taraftan da, Ankara’da Suriç’ten
çok, Moskova’daki Devlet adamlariyle temas ederek konuyu sonuçlandırmanın
do ru oldu unu arzetmi tim. u noktayı da aydınlatmayı uygun görürüm ki,
Belgrad’da parafe edilmi olup Per embe günü Atina’da kararla tırılmı bulunan
Misak Londra’da Avam kamarasında bir soru üzerine Britanya Hükümetince de
olumlu kar ılanmı , bütün Fransa’da ve Cenevre’de Milletler Cemiyeti
çevresinde büyük övgüler kazanmı tır. Misakımızın Rusların etkisiyle Türkler
tarafından bozulmu oldu unun ortaya çıkmasının geni yankılarını takdir
buyurursunuz. Dikkatli ve çok ihtiyatlı olmayı tavsiyeye gerek görüyorum. Sizi
temin ederim ki, bütün dünyaca yüksek ba arı olarak gösterilen ve özellikle asıl
giri imi Türklerden geldi i bilinen bu Balkan birle mesi ba larken, bir Suriç’in
52
Dı i leri, Balkan Paktı, s.331-333.
196
ısrarı yüzünden, geriye dönü Türkiye Cumhuriyetinin bugünü ve gelece ine
kar ı bir damga olur. Ricam udur: Durumu ve sorunu bir kez daha inceleyerek,
Tevfik Rü tü Beyi geri almaksızın, yukarıda belirtti im noktaları ona
düzelttirerek ve Ruslarla aramızdaki. Andla mayı bütünüyle koruyarak Balkan
Misakını, dedi im gibi, Atina’da ve olanaklı ise –ki daha iyi olur- stanbul’da
imzalatmaktır. Hatırıma gelen unları da söyliyeyim: talyanlar bu Misakın
yapılmasını istemezler, Bulgarlar da, onların uydusu olarak, birlikte giri imler
yapmı olabilirler. Macaristan ve Avusturya’dan sözetmek istemem. Rus
dostlarımız böyle bir giri imin etkisi altında, Tevfik Rü tü beyin bir kelime
oyununa dikkatsizli i yüzünden, Devletimiz için çok önemli olan bu Misakı
bozma a kalkı mı olmasınlar! Size tüm dü ündüklerimi oldu u gibi yazıyorum.
Siz ve arkada lar bu noktalar üzerinde dü ündü ünüz bir sırada benim size
kavu makla onur duyaca ımı bildirir, sevgi ve övgü ile gözlerinizden öperim,
smet’ci im.”
Gazi M. Kemal
Atatürk’ün bu talimatında Sovyetleri tatmin etmek için elden gelenin
yapılması istenilmekle birlikte, onlara verilecek ödünün sınırları da çizilmi
oluyordu.53
Aras’ın Atina’daki çalı maları devam ederken Sovyetler’in Romanya ile olan
sınırının kapsam dı ında kalması için Balkan ülkelerinin sınırları (II. Sayılı gizli imza
protokolü) tek tek sayılmı tı. Aras, bunu gerçekle tirebilmek için Yunanistan ve
Yugoslavya’nın Arnavutluk ile olan sınırlarının metinde yer almasını kabul etmek
zorunda kalmı tı. Geli meleri Ankara’ya bildiren Aras, Sovyetlerle dostluk ve
i birli ine ba lı kalmanın yararlarını kabul etmekle birlikte onların tek yanlı
davranı larını açıklamaktan geri durmamı tı.54
Yapılan düzenlemelerden yine tatmin olmayan Sovyetler* Romanya ile
ili kileri yüzünden öteki Balkan Devletleri ile herhangi bir sorunla kar ıla mak
53
54
*
Soysal, Balkan Paktı, s.174.
A.e., s.175.
Sovyetlerin açıkça söyleyemedi i durum uydu; Besarabya’yı geri almak üzere Romanya ile
sava a girer de, Bulgaristan da Sovyet müttefiki olarak Dobruca’yı almak için Romanya’ya
saldırırsa Türkiye (ve paktın öbür iki üyesi) protokolün 3 ncü maddesi gere ince Bulgaristan’a
kar ı harekete geçecektir. Bulgaristan, Rusya’nın müttefiki oldu u için bundan bir tehlike
do abilir. Kaldı ki Romanya 3 ncü madde ile avantaj sa layacak, Bulgaristan’ı belki de
hareketten alıkoyacak, Sovyetlerle ili kilerinde daha uzla maz bir tutum içine girecek ve
Besarabya’nın geri alınmasında zorluklar yaratmı olacaktır. Sovyetlerin, saldırganın
197
istemiyordu. Sovyetler’in bu ısrarı üzerine nönü Atina’da bulunan Aras’a 8 ubat
günü a a ıdaki telgrafı göndermi ti.55
“Sayın Cumhurba kanı ile birlikte Misakı ve Protokolü inceledik. Gerek
kendi çıkarlarımız, gerek Rusya ile ili kilerimiz ve açık yükümlülüklerimiz,
gerekse Balkan Misakının amaçlarından esinlenerek kimi de i ikliklerin
yapılmasını kendimiz için yararlı bulduk.
a) Balkan sınırları anlatılmalı ya da sayılmalıdır. Yazdı ımız gibi,
Arnavutluk’tan sık sık sözedilmesinden kaçınmak için Balkan sınırları Balkan
Devletlerinin kendi aralarındaki sınırlardır, denilmesi yeterlidir.
b) Bugün Suriç’e verdi imiz bir yazıda, Balkanlardaki bugünkü “Ülkesel
düzen” deyimi vardır ki, bu Romanya’nın bir Balkan Devleti sayılması ve bu
sıfatla Balkan Misakını imzalayabilmesi nedeniyle, Besarabya da onun kapsamı
içine girer. Moskova Andla ması (1921 Türk-Sovyet Dostluk Andla ması)
uyarınca Besarabya’nın Romanya’ya ba lanmasını tanıyamıyaca ımıza göre, bu
anlamı “Balkan Devletleri arasındaki sınırların güvence altına alınması” gibi bir
hükümle ortaya koymak zorunlu u vardır.
c) Biz de gördük ki, Protokolün 3. Maddesini kaldırmak hepimiz için
yararlı olur. Çünkü Misakın 2. Maddesinde bu anlam zaten vardır.
d) Protokolün 6. Maddesinde “aramızdaki Andla malardan” azınlıklara
ili kin hükümleri anlıyoruz. Ancak ba kaca andla maları da kapsam içine
sokmu tuk. Ba kaca andla malar deyimini çıkarmak ya da belirgin duruma
getirmek gerekir.
e) 3. Madde kaldırılmazsa, 7. Madde yerine Litvinof formülünü
koymakta sakınca yoktur. Kaldı ki, “genellikle bir saldırı eylemi” deyiminden
anla ılan Kellogg ve Londra Paktlarına aykırı bir saldırı oldu unu Suriç
bildirmi ti. Bu çerçevede kaygıya neden olmaz.
f) Protokolün 8. Maddesine “Balkanlarda” deyiminin eklenmesi
yerindedir”.
nönü’nün bu talimatından sonra aynı gün (8
ubat 1934) Mare al Fevzi
Çakmak’ın da katıldı ı Bakanlar Kurulu durumu yeniden incelemi ve Aras’a
de i iklikleri kapsayan yeni bir talimat daha gönderilmi ti.56 Buna göre;
55
belirlenmesinin zor oldu unu ileri sürmesini ve Londra Sözle mesine gönderme yapılmasını
istemeyi ini Besarabya konusunda serbest kalmak özlemi ile açıklamak gerekir. Soysal, Balkan
Paktı, s.173.
A.e., s.176.
198
“1. 8. Maddeye “Balkanlarda” deyiminin eklenmesi, Balkan sınırlarının
tanımı ve Türkiye tarafından Protokole ek bir Deklarasyon (çekince) yapılması
Sovyetlerin son talepleridir. Deklarasyonun en son metnini bugün size bildirdik.
Anlamı udur. Hiç bir durumda Türkiye SSCB’ne kar ı olan bir eyleme
katılma a kendisini yükümlü saymayacaktır. Bakanlar Kurulu bu üç istemin
sa lanmasını ve Paktın böylece imzalanmasını kararla tırmı tır. Bu sabah Sovyet
Büyükelçisi “Rusya’nın istekleri sadece bunlardır” demi tir.
2. 3. Maddenin kalmasının yararı konusunda Aras’ın dü üncesini
Bakanlar kurulu kabul etmi tir. Maddenin çıkarılmaması uygundur.
3. 7. Madde yerine Ruslar kendi formüllerinde ısrarından vazgeçmi tir.
Ancak kanımızca bu Maddeyi Litvinof formülüne göre yazmak iyi olur. Böylece
onları bir kat daha tatmin etmi oluruz.
4. Ruslar Misakın giri kesimindeki “Balkanlarda ülkesel düzen”
üzerinde bir istekte bulunmamı lardır. E er Besarabya konusu ile ilgili olarak
üzerinde dururlarsa “Balkanlarda” yerine “Balkan Devletleri arasında”
denilebilir.
5. Protokolün 6. Maddesindeki öteki konuların da Balkan Devletleriyle
sınırlı oldu u görülüyor. Bir istemde bulunma a gerek yoktur”. eklindeki
düzenlemeler öngörülmü tü.
Atina’da bulunan Tevfik Rü tü Aras, aldı ı talimatları gözönünde tutarak,
öbür üç devletin Dı i leri Bakanları ile son dakikalara kadar çetin tartı malarını
sürdürmü ve metine a a ıdaki düzeltmelerle son ekli verilmi ti;57
Protokolün 3 ve 7 nci maddeleri aynen kalmı ,
Türkiye’nin çekincesi Sovyetlerin istedi i biçimde konulmu ,
mza protokolünde Balkan sınırları tek tek sayılmı ,
8 nci maddeye “Balkanlarda” ibaresi eklenmi ,
Eski anla malara saygıya ili kin 6 ncı maddeden sadece “ve benzerleri”
sözcü ü kaldırılmı tı.
56
57
Soysal, Balkan Paktı, s.177.
A.e., s.178.
199
4. Türk Dı i leri Bakanının Sovyetler Birli i Dı i leri Komiserine Sundu u
Demeç
Balkan Misakına bir çekince olarak Türkiye’nin Sovyetler Birli ine verdi i
güvence öyleydi;58
“Türkiye’nin Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birli i’ne kar ı yönetilmi
herhangi bir eyleme, hiçbir zaman, katılmak durumuna girmeyi kabul
etmeyece ini, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti adına açıklamaktan onur
duyarım.”
Atina 9 ubat 1934
Tevfik Rü tü Aras
“Bu demeç Balkan Misakının ayrılmaz bir parçasıdır.”
5. Türkiye dı ında kalan di er üç imzacı devletin Dı i leri Bakanlarının
demeci
Öteki üç
imzacı devletin dı i leri bakanları üçlü demeçle Tevfik Rü tü
Aras’ın demecini kabul etmi lerdir. Bu demeç öyleydi;
“Romanya, Yugoslavya ve Yunanistan Dı i leri Bakanları, Sayın Tevfik
Bey’in demecini not ederek, bu demecin Balkan Misakına ve her üç devletçe
izlenen barı politikasına aykırı olmadı ını açıklar”
Atina 9 ubat 1934
Titulescu Yevtiç Maksimos
6. Askeri sözle meler ba ıtlanması gere ine ili kin I sayılı (gizli) imza
protokolü (Atina 9 ubat 1934)
Ekli protokolün 4 ncü maddesine göre “altı ay içinde görü melerine
ba lanacak olan sözle meler”den neyin anla ıldı ı I sayılı gizli imza protokolünde
belirlenmi ti. Bu amaçla “onlar her eyden önce askeri sözle meleri kapsamı içine
alır” ifadesine yer verilmi ti.59
58
59
Soysal, Balkan Paktı, s.165.
A.e., s.162.
200
a. Türkiye ile Yunanistan Arasında Askeri Sözle me Giri imi
1933 Türk-Yunan Samimi Anla masından sonra bu anla mada bir hüküm
olmamasına kar ı bir askeri sözle me hazırlı ına giri ilmi ve 4 Kasım 1934’te
Cenevre’de iki dı i leri bakanı arasında parafe edilmi ti.60 Dı i leri Bakanlı ının
“Konvansiyon” olarak adlandırdı ı bu sözle meye göre;61
“Türkiye ve Yunanistan’ın her hal ve artta mü terek hudutlarının ihlaline
uygun askeri tedbirlerle kar ı koyacakları,
ki tarafın yetkili makamlarının, mü tereken alınacak tedbirleri tespit
edecekleri” kayıt altına alınmı tı.
Tevfik Rü tü Aras parafe i leminden sonra sözle menin dönü te Atina’da
imzalanması için yetki istemi , ancak bu iste e olumsuz cevap verilmi ti.
smet nönü’nün, “Bakanlar Kurulu’nun incelemesi ve Atatürk’e arzdan sonra
“kaydı ile Aras’a gönderdi i talimat öyleydi;62
“Yunanistan ile Yugoslavya ve Romanya arasında askeri mukavelenin
imdilik yapılamadı ı anla ılıyor. Yunan muahedesi sebebiyle bizimle olan
askeri tesanüdün baki kalaca ına dair ortada bir tahriri vesika yoktur. Bu halde
bir Yunan askeri mukavelesi yüzünden di er mukaveleler ile kazandı ımızı
kaybedece imizden çekiniyoruz. ifahen vaziyeti bir defa daha mütalaa
etmemize fırsat vermeniz için Atina’da askeri mukaveleyi imza etmeyerek avdet
etmeniz lazımdır. Atatürk’ün kati emri budur”.
b. Türkiye-Yugoslavya ve Türkiye-Romanya Askeri Sözle meleri
Türkiye ile Yugoslavya ve Türkiye ile Romanya arasındaki sözle meler hem
Dı i leri Bakanları, hem de Genelkurmay Ba kanları seviyesinde yapılmı tı.
Genelkurmay görü melerine ve sonradan asıl askeri tatbikat anla malarına varan
sözle meler, daha önce de inilen Ekli (gizli) protokolle birlikte 25 Ekim 1934’te
60
61
62
Soysal, Balkan Paktı, s.166.
Dı i leri, Balkan Paktı, s.351.
A.e., s.352.
201
TBMM nde görü ülmü , 2584 sayılı kanun gere ince Atatürk tarafından
onaylanmı tı.63
Türkiye’nin bu iki devletle ayrı ayrı imzaladı ı sözle me üç maddeden
olu uyordu;64
“1. mzacı iki devletten biri, hangi ko ullar altında olursa olsun, bir ba ka
Balkan devletinin yalnız ba ına ya da Balkanlı olan ya da olmayan bir Devletle
birlikte saldırısına u rarsa, öteki ba ıtlı Yüksek Taraf kendisini de saldırıya
u ramı sayacak ve kendisiyle ortak sınırları bulunan Saldırıcı Balkan Devletine
ya da Devletlerine kar ı derhal silahlı eyleme geçecektir.
2. Ba ıtlı Yüksek Taraflardan biri 1 nci maddede öngörülen
yükümlülüklerinin yerine getirilmesi sırasında, Balkanlı olmayan bir Devletin bir
sava eylemiyle kar ıla ırsa, öteki Ba ıtlı Yüksek Taraf da bu saldırıya kar ı
sava a girecektir.
3. mza edilir edilmez yürürlü e girecek olan bu sözle me, Yüksek
Ba ıtlı Tarafların her birinin kendi anayasaları uyarınca en geç 6 ay içinde
onaylanacaktır. Taraflar onay i leminin yapıldı ını birbirlerine bildirecektir.
Cenevre’de 5 Haziran 1934 günü iki örnek olarak yapılmı tır.”
Dr. Tevfik Rü tü – Yevtiç (Titulescu)
7. Balkanlarda Güvence Altına alınan sınırlar çizelgesini içeren II sayılı
(gizli) protokol (Atina, 9 ubat 1934)
Bu protokole göre Balkan sınırları öyle tanımlanmı tı:65
“Balkanlarda bugün kurulu ülkesel düzen deyimi ile Balkan sınırları,
ba ka deyi le; bugünkü Romanya ile Bulgaristan, Romanya ile Yugoslavya;
Arnavutluk ile Yugoslavya, Arnavutluk ile Yunanistan; Yugoslavya ile
Bulgaristan, Romanya ile Yugoslavya; Arnavutluk ile Yugoslavya, Arnavutluk
ile Yunanistan, Yugoslavya ile Bulgaristan; Yunanistan ile Yugoslavya,
Yunanistan ile Bulgaristan, Yunanistan ile Türkiye, Bulgaristan ile Türkiye
sınırları anla ılır.”
63
64
65
Dı i leri Balkan Paktı, s.352.
Soysal, Balkan Paktı, s.167.
A.e., s.159.
202
8. Yunanistan’ın Balkan Misakına Çekince Koydurmasından Önce Geli en
Olaylar
Yunanistan’da muhalefet lideri Venizelos önceleri Balkan Misakı konusunda
çok istekli davranmı ken, imzalanan anla maları be enmemi ti. Zaten görü meler
sırasında kendisine bilgi verilmemesinden de yakınıyordu.66 Venizelos, Balkan
Misakının, Yunanistan’ı
talya ile sava a sürükleyebilece ine inanıyordu. Bu
endi esini 22 ubat 1934 tarihinde Atina Elçisi Enis Akaygen aracılı ı ile nönü’ye
bir mektupla bildirmi ti. Bu mektupta ana hatları ile a a ıdaki altı konuya
de inilmi ti;67
“a. Misakın anlatımı çok açık olmadı ı için Yugoslavya ve Romanya
bunu bir savunma anla ması olarak yorumlayabilir, bu durum Balkan sınırlarının
tehdit edilmesi halinde Türkiye ve Yunanistan’a di er iki ülkeye silahlı yardıma
gelme zorunlulu unu yükler.
b. Bulgaristan Misaka katılmazsa iki türlü risk olu ur;
Birincisi; Romanya ve Sovyetler Besarabya nedeniyle harbe girerlerse,
Bulgaristan Sovyetlerin müttefiki olarak yardıma ça rılabilir. Türkiye ve
Yunanistan’ın Bulgaristan’a saldırması durumunda her iki devlet Sovyetler ile
sava a girmi olur.
kincisi; talya-Yugoslavya çatı masında Bulgaristan Yugoslavya’ya
kar ı sava a ça rılabilir. Bu defa Yugoslavya’ya yardım için Türkiye ve
Yunanistan talya ile sava a girmi oldu.
c. Bu Misak Balkanlarda statükonun de i mesini istemeyen 4 devletin
politikalarını açıklamasıdır. Tehlike anında 4 devletin birbirlerine yapacakları
askeri yardımlar, Türkiye ve Yunanistan’ı, talya ve Sovyetler ile sava a tutu ma
gibi bir tehlikeye sokmayacak ekilde biçimlendirilmelidir.
d. Balkan Misakının yukarıdaki ekilde yorumlanması, Türkiye ile
Yunanistan arasında 1930 Ekim Ankara anla maları ile çizilen politikanın
temellerini sarsmı olur.
e. Yunan Hükümeti, Aras’ın belirtti i gibi Yunanistan’a askeri yardım
yükümlülü ü getirmiyorsa Türkiye ve Yunanistan misakı onaylayacaktır. Ancak
66
67
Soysal, Balkan Paktı, s.159.
A.e., s.179.
203
Yunan Hükümeti askeri yardım yükümlenmi se liberal parti olarak bu duruma
kar ı giri imde bulunulacaktır.
f. Venizelos bu yorumu dikkate alarak Türk Hükümetinin görü ünü
ö renmek istemi , her iki devletin kar ıla aca ı tehlikeleri azaltmak için bir öneri
sunmu tu. Bu öneriye göre; askeri yardımın Milletler Cemiyeti konseyinin
kararına uygun bir ekilde formüle edilmesi öngörülmü tü.”
smet nönü 6 Mart 1934’te Venizelos’a verdi i cevap mektubunda u
konulara yer vermi ti;68
“a. Balkan Misakının amacı, Balkan Devletleri arasında kuvvete
ba vurmayı önlemek, Balkanlar dı ındaki Devletlerce Balkanlılara yöneltilmi
tertiplere girmelerini engellemektir.
b. Bu Misak Bulgaristan’a da açıktır, girebilir, ku kusuz girmesi iyi
olurdu, ancak girmemesi de yeniden görü meyi gerektirmez.
c. 1925 Türk-Sovyet saldırmazlık paktı ve 1929 uzatma protokolü,
Türkiye’nin izni olmadan Sovyetlerin Bulgaristan ile anla ma yapmasına izin
vermez. Üstelik Türkiye Balkan misakını imzalamak için Sovyetlerden izin
almı tır. Ayrıca Sovyetler ve Romanya “Saldırının tanımı” anla masını
imzalayan iki devlet olarak birbirlerine saldırmamayı yükümlenmi lerdir.
d. talya’nın Yugoslavya’ya saldırısı ancak Kellog paktını çi nemesi ile
gerçekle ir. Fransa ve Yugoslavya arasında bir anla ma varken talya’nın böyle
bir serüvene girmesi beklenemez. Bu ihtimali bir Avrupa kavgası olarak görmek
gerekir, bu durumda kavganın Balkanlarda ba latılmaması bizlerin çıkarınadır.
Paktın di er büyük devletler arasındaki rekabete alet olmamakla sa lanır.
e. Avrupa’da bir sava çıkması durumunda, Batı ve Do u Trakya’da
niyetleri güven verici olmaktan çok uzak bulunan Bulgaristan’ı kontrol altında
tutmamız gerekir. Bu ülkenin pakta girmemesi halinde paktı askeri hükümlerle
bütünlemeli ve güvencelerimizi arttırmalıyız. Bunca yıl u ra tıktan sonra
Balkanlarla ilgili böyle önemli bir konuyu üyesi bile olmadı ımız* Milletler
Cemiyeti Konseyine bırakmak, ba ka devletlerin eline bırakmak demektir.
f. Ayrıca Misakın amaçlarını uzun uzadıya anlattı ımız talya’nın,
Yugoslavya-Romanya anla ması sonucu önemini yitiren Bulgaristan dostlu unu,
Türkiye ve Yunanistan’ın dostlu una tercih etmeyece ini sanıyoruz.”
68
*
Dı i leri, Balkan Paktı, s.345,346, Soysal, Balkan Paktı, s.180.
Mektubun yazıldı ı tarihte Türkiye henüz Milletler Cemiyeti konseyine üye olmamı tı.
204
nönü’nün bu uyarılarına kar ın Venizelos, Balkan Misakının Yunanistan için
do abilecek yükümlülükleri ve risklerini azaltmadaki kararlılı ını de i tirmemi ti.69
9. Yunanistan’ın Balkan Misakına koydurdu u çekince
Venizelos’un müdahalesi, Yunan Senatosunda misakın onaylanmasından
önce muhalefetle hükümet arasında görü birli ine varılan bir kararın kabul edilmesi
ile sonuçlanmı tı. Bu karar Yunanistan’ın Balkan Misakına koydurdu u çekinceyi
olu turmu tu. Buna göre;70
“Balkan Misakının gayesi sadece Balkan hudutlarının bir Balkan Devletinden
gelecek tecavüze kar ı korunmasıdır. Sonuç olarak Yunanistan, misak ile taahhüt
etti i yükümlülükler dolayısı ile hiçbir ekilde büyük devletlerden birine kar ı harp
edemez” hükmü ile Yunanistan’ın taahhüt sınırları ortaya konmu tu.
Venizelos’un bu ekildeki hareketi Yunan siyasi çevrelerinde, iktidardan
dü mü olan bir ahsın inatçılı ına ve harici siyaseti sadece kendi sahası olarak
addetmesine ve nihayet Yunan dahili siyaseti ile ili kin durumlara ba lanmı tı.
Yunanistan’ın bu çekincesinin Yugoslavya’yı rahatsız etmesi üzerine Maksimos 19
Mart 1934’te Titulescu’ya yazdı ı mektupla, bunun ekli protokolün anla ılmasını
kolayla tırmaya yönelik oldu unu bildirmi ti. Ancak tepkinin devam etmesi
nedeniyle Maksimos 1936 yılında çekinceyi ayrıntılı olarak açıklamak zorunda
kalacaktı.71
G. Balkan Misakının mzalanmasının Yankıları ve 1934 Yılı
Ekim Ayına Kadar Balkan Misakını lgilendiren
Geli meler
ubat ayının son haftasında Balkan Misakı kapsamında sosyal bir geli me
ya anıyordu. Hükümetin cemiyet nizamnamesini onaylamasından sonra Balkan
Hekimler Birli i 23
69
70
71
ubat 1934’ten itibaren stanbul’da Türkiye Milli komitesini
Soysal, Balkan Paktı, s.181.
Dı i leri, Balkan Paktı, s.346, Soysal, Balkan Paktı, s.182.
Dı i leri, Balkan Paktı, s.346.
205
kurmu ve çalı malarına ba lamı tı. Genel Müdür Akil Bey bu nedenle yaptı ı
açıklamada;72 Balkan Hekimler Birli inin kurulmasına 2 nci Balkan Konferansında
(1931) karar verildi ini, 3 ncü Balkan Konferansında da faaliyete geçmek için
gereken esasların belirlendi ini söylemi ti. Bulgaristan ve Arnavutluk dı ında di er
üç ülkenin kurulu i lemini tamamladı ını, stanbul ubesinin merkez büro olarak
faaliyet gösterece ini, birli in bütün Balkan ülkelerindeki hekimler arasındaki
ba ları güçlendirece ini ve dostluk ili kilerini artıraca ını da sözlerine eklemi ti.
Mayıs ayı ba larında bir Amerikan dergisinde Çaldaris’in Balkan Misakını
konu alan bir makalesi yayınlanmı tı. Türk Trakya’sının Bulgaristan’a ait oldu u
yönündeki Bulgar iddialarının sorumsuz oldu unu belirten Çaldaris aslında
Bulgaristan’ın Balkan Misakına katılmayı arzu etti ini, kamuoyundaki bu mesnetsiz
iddialara Bulgar yönetiminin katılmadı ını yazmı tı.73
Büyük çabalarla imzalanan Balkan Misakı konusunda Türkiye ve
Yunanistan’ın görü ve beklentileri farklı idi. Balkan Misakının ortaya çıkı ında
Türkiye ba rolü oynadı ı gibi sonuna kadar sadakatle ba lanan da yine Türkiye
olacaktı. Türkiye’nin Balkan Misakı ile ilgili dü ünceleri öyleydi;74
Türkiye Balkan ülkeleri üzerinde hiçbir iddiası bulunmayan, bu nedenle
antirevizyonist ülkelere yakın davranan konumu ile bu Misakı Balkanlar dı ından
gelecek tehlikeye kar ı engel olarak görmekteydi.
Özellikle 1934 yılı içinde
talya’nın Akdeniz’den “Bizim deniz” diye
bahsetmesi Balkan Misakının talya’ya kar ı bir engel olarak durması fikrini
güçlendiriyordu. Türkiye, Balkan devletlerinin yalnız kendi aralarındaki sınırları
garanti eden zayıf bir birlik de il, aynı zamanda bu sınırlar di er devletlere kar ı
koruyabilecek güçlü bir te kilat istemekteydi. Türk devlet adamları, yüzyıllar
boyunca Türkler tarafından yönetilmi olan Balkan devletleri ile e itlik esasına
72
73
74
C. 23 ubat 1934, s.1.
C. 3 Mayıs 1934, s.1,5.
Tu lacı, Ça da Türkiye, s.326.
206
dayanan yakın bir i birli i yaratıldı ı takdirde Avrupa politikasında önemli a ırlı a
sahip bir kuvvetin meydana getirilece ine inanmı lardı.
Balkan Misakının gücünü etkileyen önemli unsurlardan biri de Avrupa
devletlerinin yakla ımı idi.75
Almanya; Balkan Misakının antirevizyonist bir anla ma olması nedeniyle
memnun
de ildi.
ngiltere;
Balkan
Misakının
genel
bir
i birli ini
kolayla tırmadı ını, Bulgarların katılımını sa layacak ekilde hazırlanmadı ını, bu
nedenle de uygun bulmadı ını belirtiyordu. ngilizlerin bu tutumu, Küçük tilafın
öncüsü olan Fransa’nın Balkan Misakı kanalı ile Balkanlarda üstün bir nüfuza sahip
olmasını istemedi inden kaynaklanmakta idi. Sovyetler birli i ise; Balkanlardaki
statükonun de i mesini istemeyen politikası ile Balkan Misakını amaçlarına uygun
bakıyordu.
Yunanistan
Dı i leri
Bakanı
Maksimos,
Balkan
Misakı
konusunda
görü meler yapmak üzere Mayıs ayının son haftasında Romanya’ya gitmi ti.
Maksimos burada misakın gelece i ve Bulgaristan’ın durumu hakkında unları
söylemi ti;76
“Balkan Misakı Balkanların hayatında mühim bir merhale te kil eder. Bu
misak yarımada milletlerinin arasındaki tesanüt hislerini takviye etti i gibi
aralarındaki entrikaları da tamamen kaldırmı tır. Bundan dolayı tamamen yeni
bir vaziyet meydana getirmi ve Balkanlarda muahedenin tadili ihtimali
üzerindeki üpheleri yok etmi tir. Er geç Bulgaristan’ın da misaka iltihak
edece ini samimi bir surette ümit etmekteyim. Zaman, Balkan misakı ile
kurdu umuz yeni vaziyetin yarımada da yegane kabili tatbik siyaseti te kil
etti ini gösterir göstermez eminim ki bugün Bulgaristan’da mevcut bütün
aksülameller kaybolacaktır.”
1 Haziran 1934’te Cenevre’de ba layan Avrupa Silahları Azaltma
Konferansında Tevfik Rü tü Aras tarafından yapılan teklif, Küçük tilaf ve Balkan
75
76
Tu lacı, Ça da Türkiye, s.327.
C. 23 Mayıs 1934, s.5.
207
Misakı tarafından kabul edilmi , böylece konferans bir çıkmazdan kurtulmu tu. Üç
maddelik teklifin Balkanları ilgilendiren ikinci maddesi öyleydi,77
“Balkan Misakı ve Lokarno misakının esaslarından mülhem olmak üzere
bilhassa Avrupa planı üzerinde emniyet meselelerinin heyeti umumiyesinin siyasi
komisyon tarafından derhal tetkiki.”
Böylece Balkan Misakı ile sa lanan dayanı manın Avrupa üzerindeki etkisi
görülüyordu.
Konferansta ortak açıklama yapan Balkan Misakı Dı i leri Bakanları; Balkan
Misakının sulhün idamesi için mühim bir amil oldu unda müttefik olduklarını,
misaka merbut protokolün gizli olmadı ını, bunun misakla birlikte cemiyeti Akvam
katibi umumili ine tevdi edilece ini söylemi lerdi.
Cenevre’de dört dı i leri Bakanının yaptı ı görü melerde Yunanistan’ın
misaka koydurdu u çekince ile ilgili endi eleri giderilmi , üç bakan Tevfik Rü tü
Aras aracılı ı ile Yunanistan’ın çekincesini tekrarlayarak do rulamı lardı.
Bu toplantıdan sonra yayınlanan resmi tebli de;78 Balkan Misakının ve ekli
gizli protokolün en kısa süre içinde Cemiyeti Akvam’da tescil edilmesine karar
verildi i bildirilmi ti. 2 Haziran 1934 günü Cemiyeti Akvam, Balkan Misakı metni
ile ekli gizli protokolünü kayda geçirerek tescil etmi böylece hukuki bir statü
kazanmasını sa lamı tı.79 Balkan Misakının ve ekli gizli protokolün en kısa süre
içinde Cemiyeti Akvam’da tescil edilmesine karar verildi i bildirilmi ti. 2 Haziran
1934 günü Cemiyeti Akvam, Balkan Misakı metni ile ekli gizli protokolünü kayda
geçirerek tescil etmi , böylece hukuki bir statü kazanmasını sa lamı tı.80
Balkan konferansı Ba kanı Hasan Bey Balkan devletlerinin temsilcilerine
birer davetiye göndererek Be inci Balkan Konferansının 1-6 Ekim 1934 tarihleri
77
78
79
80
C. 3 Haziran 1934, s.1.
Anahtarcıo lu, Balkan Paktı, s.221.
A.e., s.221.
A.e., s.222.
208
arasında
stanbul’da toplanaca ını bildirmi
ve gündemi de bu davetiyeye
eklemi ti.81
Ancak Yugoslavya Hükümeti o sırada Bulgaristan Hükümeti ile yakla ma
sa lamak üzere giri ti i görü meleri aksatmamak için bu tarihi erteletmi ti. Bundan
böyle
i birli i
konularının
misak
çerçevesinde
yürütülmesi
daha
do ru
görüldü ünden altı devletin yeni bir konferansta bulunması üzerinde durulmamı tı.82
Türkiye’nin Milletler Cemiyetine üye olarak davet edildi i Eylülün son
haftasında Cenevre’de bulunan Balkan Misakı Dı i leri Bakanları bir toplantı
yapmı lardı. Bu toplantıda Balkan Misakı Konseyinin 30 Ekim 1934’te Ankara’da
toplanması kararla tırılmı tı. Yunan Dı i leri Bakanı Maksimos konu ile ilgili olarak
yaptı ı açıklamada Ankara toplantısında görü ülmesi kararla tırılan konuları öyle
sıralamı tı;83
ktisadi meselelerin tetkiki
Münakale meselesinin tetkiki
Turizme ait meseleler
Balkan milletleri arasında maddi ve fikri temasların takviyesi
Balkan Misakı çalı maları için daha etraflı bir nizamnamenin kaleme alınması
Balkan memleketlerinin hukuk sistemlerinin birle tirilmesini temin için
hazırlık
H. Yugoslavya Kralı Alexandre’in Öldürülmesi ve Balkan
Misakı Ülkelerinin Tepkileri
Yugoslavya kralı Alexandre 12 Ekim 1934 günü Fransa seyahati sırasında
Marsilya’da komitacıların suikastı sonucu öldürülmü , bu olay Balkan Misakı
ülkelerinde önemli etkiler meydana getirmi ti. 19 Ekim günü düzenlenen cenaze
merasiminden sonra Balkan Misakı Meclisi Belgrat’ta toplanmı ve Küçük tilaf ile
birlikte suikast ile ilgili olarak bir resmi tebli yayınlamı lardı. Balkan birlik ve
81
82
83
C. 15 A ustos 1934, s.1.
Soysal, Balkan Paktı, s.146.
“Balkan Misakı”, Ayın Tarihi, Sayı: 11, (Kasım 1934), s.181.
209
beraberli inin öneminin vurgulandı ı ve detayları ile açıklandı ı oldukça uzun
metinde yer alan ve göze çarpan ba lıca konular öyleydi;84
“Balkan Misakı Meclisi tedbirler alınmadı ı ve iyi niyetle uygulanmadı ı
takdirde daha vahim olayların meydana gelece ini i aret eder,
Balkan Misakı, tedhi
vazgeçmeyece ini belirtir,
hareketi yüzünden takip etti i siyasetten
Balkan Misakı devletleri Yugoslavya ile olan tesanütlerini ve ülkeleri
birbirine ba layan mukavelelerin ahkamını itina ile yerine getirece ini bugüne
kadar takip etti i siyasette yorulmak bilmeyen bir enerji ile devam edece ini
taahhüt eder.”
Bu tebli in yayınlanmasından sonra 4 Balkan ülkesinin dı i leri Bakanları
Yugoslavya prensini ziyaret ederek ba sa lı ı dilemi ler, Kral Alexandre’ın
çalı malarının Balkan birli inin gerçekle mesi için önemli katkıları oldu unu
belirtmi lerdi.
Tevfik Rü tü Aras cenaze merasimi için Belgrat’a giderken Atina’da Yunanlı
gazetecilere u açıklamada bulunmu tu;85
“Me um Marsilya cinayetinden mütevellit intibalarımızı Reisicumhur
Gazi Hazretleri ile Hariciye vekaleti tarafından Belgrat’a çekilmi olan
telgraflardan biliyorsunuz. Bu cinayet menfur ve me umdur. Kral Alexandre’ın
öldürülmesi yalnız Yugoslavya için de il fakat bütün Avrupa ve Balkanlar için
bir ziya te kil eder.”
Aras yurda döndükten sonra olayın Balkan Misakına etkisini
öyle
de erlendirmi ti;86
“Yugoslavya kralının ölümünden sonra Balkan Misakının tezelzüle
u raması hakkında ileri atılan fikirler çok yanlı tır. Bilakis bu feci hadiseden
sonra dört memleket birbirine daha yakınla mı ve daha sıkı bir ortak çalı maya
84
85
86
C. 21 Ekim 1934, s.5.
C. 22 Ekim 1934, s.6.
C. 22 Ekim 1934, s.1.
210
lüzum görmü lerdir. Bu matem Balkan Misakının takviyesinden ba ka bir netice
vermemi tir.”
I. Balkan Misakı Daimi Meclisinin Ankara Toplantısı ve
Sonuçları
1. Toplantıdan Önceki Geli meler
Balkan Misakı Dı i leri Bakanlarının senede iki defa görü meleri
kararla tırılmı ken; Haziran 1934’te Avrupa silahsızlanma konferansı, Eylül 1934’te
Milletler Cemiyeti toplantısı, Ekim 1934’te de suikast nedeniyle yan yana gelmi ler
ve gündemdeki konuları görü mü lerdi.
Toplantı öncesinde Selanik’te yayımlanan Venizelos yanlısı gazeteler,
geli melerden Yunanistan için kaygı duyduklarını belirtmi lerdi. Bugünlerde
özellikle üzerinde durulan konular;87
TBMM’nin kabul etti i ekli (gizli) protokolde neler bulundu unun Yunan
tarafınca bilinmedi i,
Fransız gazetelerinin ortaya attıkları, Balkan Misakı – Küçük Antant
birle mesi konusunda Yunanlı yöneticilerin bir fikirleri olmadı ı,
Yunan dı politikasının yürütülmesi esnasında Venizelos’un büyük bir beceri
ile mücadele etti i,
Maksimos’un Yunan çıkarlarını koruması konusunda endi e duyuldu u,
Yöneticilerin Yunanistan için bilmeden hazırladıkları felaketten Yunanistan’ı
yine Venizelos’un kurtaraca ı eklindeki görü lerdi.
2. Toplantının crası ve Resmi Tebli in Yayınlanması
Meclis üyesi Bakanlar ortakla a aldıkları kararla ve Maksimos’un daha önce
basına açıkladı ı gündem ile 30 Ekim 1934’te Ankara’da toplanmı lardı.88 Meclis bu
87
88
B.C.A.: Venizelist gazetelerin Balkan tilafı ile ilgili haberleri hk., 19 Kasım 1934, 030.10.0
227.527.19
“Balkan Misakı”, Ayın Tarihi, s.182.
211
oturumda genel politika durumunu ve bunun Balkanlardaki tepkilerinin ne olaca ını
incelemi ti.89
Balkan Misakı Meclisi Ankara’daki çalı malarını 30 Ekim – 2 Kasım 1934
arasında yapmı ve sonunda u resmi tebli i yayınlamı tı;90
“Meclisin birinci vazifesi Türk Cumhuriyetinin mili bayramında hazır
bulunabildi inden dolayı hissetti i derin memnuniyeti söylemektir. Bu vesile ile
konsey, asil Türk milletine en har temennilerini ve memleketinin mukadderatını, eyi
tesirleri bütün dünya tarafından hissedilecek olan dahiyane bir basiretle bir sulh ve
refah istikbaline do ru sevkeden Gazi Mustafa Kemal Hazretlerine en tazimkâr
hayranlı ını arzeder. Meclis, müzakeratı esnasında, umumî siyaseti ve bunun
Balkanlar üzerinde muhtemel akislerini tetkik etmi tir.
Meclis müttefikan
u neticeye varmı tır ki yalnız sulh Balkanlarda bir
tehlikeye maruz olmamakla kalmıyacak fakat e er ba ka bir tarafta böyle bir tehlike
çıkarsa Balkan Misakı, kendi faaliyetinin di er sulhperver anasırın faaliyeti ile telifi
neticesi olarak, kendi muhitinde vaziyete hakim kalacaktır.”
Daimi Meclis, Balkan Misakı üyesi olmıyan Balkan devletlerinin Balkan
Misakı devletleri ile olan münasebetlerindeki devamlı terakkiyi ve Balkan devletleri
ile muallakta bulunan bütün meseleleri her taraf için ayanı memnuniyet bir surette
halle tevessül etmek için alınan kararı memnuniyetle kaydeylemi tir.
Daimi Meclis, bundan sonra Balkan Misakı statüsünü vücuda getirmi tir.
Balkan Misakı, imdiye kadar oldu u gibi bundan böyle de idare edici heyet
olarak dört devlet hariciye nazırları konseyine malik olmakta devam edecek ve
bundan ba ka yardımcı te kilât olarak da bir daimî kitabeti ve bir isti arî iktisat
konseyi bulunacaktır.
89
90
Tu lacı, Ça da Türkiye, s.327.
“Balkan Anla ması, Vesikalar”, Ayın Tarihi, Sayı: 14, (Aralık 1934) s.94-95.
212
Di er taraftan daimi meclis, itilâf âzası olan devletleri alâkadar edebilecek
haberlerin taati edilmesine ve Balkan Misakı azasının emniyet servislerinin te riki
mesailerini kolayla tıracak tedbirleri teklif eyliyecek bir komisyonun tayinine karar
vermi tir. Ayni zamanda, daimî meclis, Balkan Misakı üyesi olan devletlerin
kanunlarından bazılarının hemalhenk kılınması ve hatta mümkün oldu u takdirde
tevhit edilmesi gazetesine vasıl olmak için takip edilecek usulü kendisinin tetkik
mevzuunu te kil edecek olan bir komisyon ihdasına karar vermi tir.
Mesaisine nihayet vermeden evvel, daimî meclismazideki mesaisiyle
Balkanlar arasında bir anla ma zihniyeti yaratma a medar olmu bulunan Balkan
Konferansına te ekkürlerini bildirmek ister.
Balkan Misakı daimi meclisinin gelecek alelâde içtimaı, Romen millî bayramı
vesilesile, 10 Mayıs 1935 te Bükre te olacaktır. E er hadisat luzum gösterirse,
haihazırdaki reis, bu müddet arasında fevkalâde bir içtimaa davet edebilir.”
Balkan misakı meclisi ayrıca bundan sonraki çalı malarının ana esaslarını
ortaya koyan “Konsey Statüsü” hazırlamı tı. Giri , Balkan Misakı statüsü ve Balkan
ktisadı Danı ma Konseyi Statüsünden olu an bu belgede yer alan ayrıntılar u
ekildeydi.91
Balkan Misakı te kilâtı statüsü:
Sulhu idame ve tensik etme i arzu eden, bilâ istisna bütün devletler ve
bilhassa Balkan misakını imza etmi olan devletler arasındaki iktisadî münasebetleri
takviye etme e katî surette azmetmi bulunan Balkan Misakına dahil dört devlet
arasında mevcut olan dostluk ve ittifak münasebetlerine bünyevî ve mustakir bir esas
verme e karar vermi olan,
Bu istikrarı mü terek siyasetlerinin idare edici heyetini tesis ile tahakkuk
ettirmenin zaruretine kani bulunan Balkan misakı devletleri,
91
“Balkan Anla ması, Vesikalar”, Ayın Tarihi, s.96-98.
213
Balkan Misakının imzasından beri tahakkuk ettirilmi
olan mü terek
mesailerini amelî surette teyid etme e ve istikbal için a a ıdaki hususlarda mutabık
kalma a karar vermi lerdir:
Balkan Statüsü:
Madde 1. Dört Balkan devleti grubunun mü terek siyasetinin idare edici
heyeti olmak üzere dört Devlet Hariciye Nazırlarından mürekkep bir Balkan Misakı
Devletleri Daimî Konseyi te kil edilmi tir. Daimî Konseyin kararları, ittifak ile
ittihaz edilir.
Madde 2. Daimî Meclis, diplomasi yolu ile olan mutat münasebetleri
haricinde senede en azı iki defa mecburi olarak içtima eder. Mecburî senelik
içtimalar, münavebe ile, dört memleketin her birinde akdolunur.
Zaruret hâsıl oldu u takdirde Daimî Meclis, reis tarafından Cenevre’de veya
ba ka bir yerde fevkalâde toplantılar akdine davet olunabilir.
Madde 3. Daimî Meclisin
imdiki reisi, bir sene müddetle ve Balkan
Misakının Atina’da imzası tarihi olan 6 ubat 1934’den itibaren Yunanistan Dı i leri
Bakanıdır. 9 ubat 1935 tarihinde daimî Konsey reisli i bütün hukuk ve selâhiyeti ile
Romanya Dı i leri Bakanına 1
ubat 1936’da Türkiye Dı i leri Bakanına intikal
edecektir. Bundan sonra münavebe aynı tarzda ve alfabe sırasile – Yunanistan,
Romanya, Türkiye, Yugoslavya – ve 9 ubattan itibaren aynı müddet yani bir sene
için yapılacaktır. Toplantının müddetini tesbit etmek mahallini tayin eylemek,
ruznamesini tanzim eylemek ve alınacak kararları hazırlamak reise aittir.
Madde 4. Bu suretle müzakere edilen bütün meselelerde ve gerek Balkan
Devletlerinin kendi aralarındaki münasebetlere müteallik olarak ittihaz edilen
kararlarda dört Balkan Misakı devletinin mutlak müsavatına temamiyle riayet
olunacaktır.
Madde 5. Dört devletin iktisadî menfaatlerini tedrici surette tanzim etmek için
bir Balkan misakı devletleri isti arî iktisat meclisi vücuda getirilmi tir. Bu meclis,
214
iktisadî, ticarî ve malî mutahassıs ve eksperlerden mürekkep olacak ve daimî
Konseyin isti arî muavin bir te kilâtı olarak çalı acaktır.
Madde 6. Daimî Meclis hususî bir mesele için veya meseleler grubu için
bunları tetkik etmek ve daimî Konsey için bunların hal suretlerini hazırlamak
maksadile müntakar veya muvakkat di er te kilâtlar, komisyonlar veya komiteler
ihdas etmek selâhiyetine maliktir.
Madde 7. Daimî Meclis için bir kâtiplik ihdas edilmi tir. Kâtipli in makamı
daima bir sene için daimî Konseyin bilfiil ifayı vazife eden reisinin memleketinin
merkezidir.
Balkan Misakı Ekonomik Danı ma Meclisinin Statüsü:
Madde 1. Balkan Meclisi Ekonomik Meclisi dört millî ubeden mürekkeptir:
Yunan, Romen, Türk, Yugoslav.
Madde 2. Her ubenin be murahhası olacak ve bu murahhaslar bilhassa,
a) Umumiyet itibarile umumî siyaset
b) Ziraî meseleler,
c) Sınaî meseleler,
d) Malî meseleler, kredi ve merkezî ihraç bankaları meseleleri,
e) Münakalât meseleleri ile i tigal edeceklerdir.
Madde 3. Her ubede dört memleketin iktisadî faaliyetinin tetkiki hususunda
murahhaslara yardım etmek üzere amelî iktisadî hayata vukufu olan eksperler ile
mütehassıslar tayin olunabilir.
ubeler, hususî bir takım meselelerle veya meseleler zümresi ile i tigal
edecek komitelere tefrik edilebilir.
215
Madde 4. Her ube millî toplantılarında tetkiklerinin ve müsbet tekliflerini
hazırlar.
Dört
ube, münavebe ile ve senede en azı iki defa olmak üzere her
memleketin idare merkezinde toplanarak ubelerdeki hususî mesaiyi tanzim ve
mü terek tekliflerini ihzar eder ve bu teklifler karar ittihazı için daimî konseye
arzedilir.
Madde 5. Ekonomik Meclisin tetkikatının etraflı mevzuu ile Statüsü, daimî
meclisin muahhar bir kararı ile tesbit edilecektir. imdilik daimî meclis, ekonomik
meclisin 10 Mayıs 1935 de Bükre te yapılacak olan Balkan itilâfı içtimaî
münasebetile a a ıdaki meselelerin heyeti mecmuası hakkında müdellel bir rapor
verebilmek üzere önümüzdeki be ay zarfında bir kere Atina’da ve bir kere de
Ankara’da toplanmasına karar vermi tir:
a) Balkan Misakını imzalamı olan devletler arasındaki iktisadî ve ticarî
münasebetlerin kuvvetlendirilmesi,
b) Balkan memleketleri arasında münakale yollarının ve bilhassa Tuna ile
Karadeniz’den istifade etmek suretile Balkan ve merkezî Avrupa devletlerinin Asya
ile olan mübadelelerini canlandıracak yolların ve di er deniz münakalâtı yollarının
inki afı,
c) Ecnebî memleketlerde bir Balkan Bankası ihdası imkânı,
d) Alelumum turizm.
3. Toplantıdan Sonraki Geli meler
Romanya Dı i leri Bakanı M. Titulescu stanbul’dan ayrılmadan önce 5
Kasım 1934 günü, Ankara’da yapılan görü melerin sonuçları ve Türk yöneticileri
hakkında u açıklamayı yapmı tı;92
92
“Balkan Anla ması, Vesikalar”, Ayın Tarihi, s.98.
216
“Balkan Misakı emniyet noktai nazarından alelâde bir ittifak olmaktan
çıkmı tır. Bu itilâf, siyasî bir taazzuva inkılâp etmi ve bunun faaliyet
sahasındaki muntazam hayatı, mü terek ihtiyaçlarımıza uygun olarak tayin
edilmi tir. Yaptı ımız statünün mevzuu budur. Ayni zamanda Ankarada Büyük
Gazi Mustafa Kemal Hazretlerini ve onun yanında Türk siyasetini idare eden
bütün ahsiyetleri gördü üm için çok memnunum.
Türkiye Reisicumhuru ile konu ulan mesele ne olursa olsun onun dehası
kar ısında hayran kalmamak mümkün de ildir. Onun inceli inin ayanı dikkat
olan noktası, asıl ile feri biribirinden ayırmak ve her mevzuun derinli ine
ba döndürücü bir süratle nüfuz etmek sanatıdır. Bu sebepten Ankara’da
söyledi im nutukta, Gazi’nin zamanın boyunduru unu sarstı ını ve onu hâkim
vaziyetten müttefik vaziyetine koydu unu kaydetmi tim.
smet Pa aya gelince, o, benim tanıdı ım insanlar arasında insan kalbinin
en büyük fatihidir. Dürüstlü ü, sadakati, muhakemesindeki ciddiyeti ve bütün
bunların fevkinde, sadelikten ileri gelen sevimlili i dolayısile uzun müddetten
beri kendisine kar ı gönlümde derin bir sevgi beslemekteyim.
Tevfik Rü tü Bey ise, yalnız kendi memleketine de il, bir çok
memleketlere ve beynelmilel hayatın kendisine kar ı isti na göstermiyece i
hizmetler yapmı tır. Bundan ba ka Tevfik Rü tü Bey, u mucizeyi de ortaya
koymu tur:
Di er memleketlere bu hizmetleri yaparken kendi memleketi de prestijini
muhafaza etmi tir. Bütün bunlar, memleketinizde bulundu umdan dolayı neye
kendimi mesut saydı ımı ve tekrar buraya mümkün mertebe süratle dönmek
arzusunu neden besledi imi pek güzel gösterir.”
Yunan Dı i leri Bakanı M. Maksimos’un stanbul programı ve yaptı ı
açıklama ile ilgili ayrıntılar öyleydi;93
M. Maksimos 5 Kasım günü saat 9’da Haydarpa a’ya gelmi , Vali ve
Belediye Reisi Muhittin Bey, Merkez Kumandanı, Hariciye Vekâleti Kalemi Mahsus
Müdürü Refik Âmir Bey, Emniyet Müdürü ve Halen Ba konsolosluk erkânı
tarafından kar ılanmı , Yunan ve Türk millî mar ları çalınmı tı. Aynı trenle Türkiye
yeni Atina elçisi Ru en E ref Bey de gelmi ti. M. Maksimos ö leden evvel,
Ayasofya ve Sultanahmet camilerini ziyaret etmi ve ö le yeme inde Fransanın
Türkiye sefiri M. Kammerer’in misafiri olmu tu. Bundan sonra saat 16 da
93
“Balkan Anla ması, Vesikalar”, Ayın Tarihi, s.99.
217
Maksimos, Ru en E ref Beyle beraber evkaf müzesini ziyarete gitmi ti. M.
Maksimos Balkan Misakı hakkında Anadolu Ajansına açıklamada bulunmu tu;
“Türkiye’de, dostlarımın arasında bulunmaktan daima büyük bir
memnuniyet duyuyorum. Bu seferki faaliyetimiz yapıcı bir faaliyet olmu tur.
Tayin edilen komisyon tarafından sarfedilecek faaliyetin de dört memleket
arasındaki münasebetleri daha ziyade inki af ettirecek mahiyeti bulunmasını
temenni ediyorum.”
Türkiye ile Yunanistan arasındaki mevcut samimî dostluk ve ortak çalı ma ile
ilgili konularda M. Maksimos unları ilâve etmi ti:
“ smet Pa a, Tevfik Rü tü ve Celâl Beyler ile iktisadî ve ticarî
münasebetlerimiz için yapmı oldu umuz uzun görü melere gelince, esasen
resmî tebli de de bildirildi i gibi, ayın 15 inde toplanacak olan bir komisyon
yaptık. Bu komisyonda her iki milletten be er murahhas olacaktır ve komisyon
ba lıca iki mahsulümüz olan tütün ile kuru üzümün ihracat artlarını inki af
ettirecek ve daha eyi bir ekle koyma a müsait bir te kilât vücude getirme e
çalı acaktır. Di er bütün ticarî meseleleri de görü tük. M. Pesmazo lu’nun
devam ettirdi i görü melerin, iki memleket mübadelesinin inki afı için tamamen
memnuniyet verici bir neticeye varaca ından eminim.
Bize kar ı gösterilen eyi hüsnü kabulden dolayı Gazi Hazretlerine ve
büyük nezaketlerinden dolayı smet Pa aya, Tevfik Rü tü Beye, vekiller heyeti
âzalarına ve B.M. Meclisi Reisine minnettarlı ımı ifade edecek söz
bulamıyorum.”
Bakanlar Kurulu 31 Aralık 1934 günü aldı ı bir kararla Balkan Misakı
Statüsünün ilk uygulamasını gerçekle tirmi ti. 2 Kasım 1934’te Ankara’da
imzalanan Balkan Misakı Ekonomik Danı ma Meclisi Statüsü gere ince kurulacak
Meclisin Atina’da yapaca ı toplantıya katılacak görevliler belirlenmi ti. Buna göre;94
Trabzon mebusu Hasan Saka ba kanlı ındaki Türk heyeti u isimlerden
olu uyordu.
Dı i leri Bakanlı ı ktisat ve Ticaret leri Genel Müdürü Bedri Arbel (Üye)
94
B.C.A.: Balkan tilafı ktisadi Meclis Statüsü, 31 Aralık 1934, 030.18.01 02.50.89.16
218
Türkiye
Bankası Umum Müfetti i Sami bay (Üye)
Türk Ofis Ba mü aviri Burhan Zihni (Üye)
Dı i leri Bakanlı ı ktisat ube Müdürü Atıf Kor (Eksper)
Türk Ofis kinci Mü avirlerinden Huldi Sarhan ve Melih Gürel (Eksper)
Balkan Cemiyeti Büro Müdürü inasi Bey (Eksper)
Cumhuriyet Merkez Bankası Kambiyo efi Cabir Bey (Eksper)
. 1934 Yılı çinde, Türkiye-Yunanistan Mübadele
Anla masının Uygulanmasından Do an Sorunlar ve
Çözümlenmesi
Muhtelit Mübadele komisyonunun Aralık 1933’te kaldırılmasına dair
mukavele iki ülke temsilcileri tarafından imzalanmı tı. 2599 sayılı kanun, 28 Aralık
1933’te TBMM’nce onaylanmı ve 8 Ocak 1934’te yürürlü e girmi ti.95 Yedi
maddeden olu an mukavele esas olarak; Muhtelit Mübadele komisyonunun
da ıtılmasından sonra henüz sonuçlanmamı bazı i lemlerin nasıl yürütülece ini
belirlemi ti.
Yunan Senatosunun mukaveleyi 15 gün içinde onaylaması beklenirken, ubat
ayından
itibaren
komisyonun
i lemlerinin
tasfiyesine
ba lanaca ı
tahmin
ediliyordu.96
10 Ocak günü zmir’de Ziraat Bankasının açık arttırma ile satı a çıkardı ı
Yunan emlakının i lemleri yava ilerliyordu. Bunun nedeni gayrimübadillerin elinde
bono kalmaması, di er alıcıların da bono bulamamaları idi. Çe itli nedenlerle halen
zmir’de 2,5 milyon liralık,
stanbul’da ise 1,5 milyon liralık satı
i lemi
beklemekteydi.97
95
96
97
Düstur 3 Tertip, Cilt 15, s.130-133.
C. 9 Ocak 1934, s.6.
C. 10 Ocak 1934, s.2.
219
Gayrimübadillere ait ikinci tertip bonoların çıkarılması ve hak sahiplerine
da ıtılması kararı alan hükümetin bu konuda giri ime ba lamaması nedeniyle
Gayrimübadiller Cemiyeti, Halil Pa a ve ahap Beyi Ankara’ya göndererek gerekli
bilgileri alacaktı.98
Muhtelit
Mübadele
Komisyonu,
da ıtılma
kararını
mukavele
ile
kesinle mesinden sonra ilk tebli ini yayınlamı tı. Talep ve iddiaları konu alan tebli
öyle idi;99
“10 Haziran 1930 tarihli Ankara Sözle mesinin hükümleri gere ince
Muhtelit Mübadele Komisyonu ve Komisyonun tarafsız üyesinin verdikleri
kararlarla halledilme yoluna giren talep ve iddialar 19 Mart 1934 tarihinden sonra
Komisyonun incelemesine arz edilmeyecektir. Bu nedenle yeni talep ve
iddiaların bu tarihten önce komisyona bildirilmesi gerekir. Bu müddet herhangi
bir ekilde temdit edilmeyecektir.”
Gayrimübadillere yapılacak yeni tevziat konusunda Maliye Bakanlı ının
teklifi Bakanlar Kuruluna sunulmu tu. Buna göre;100 stanbul’daki firari emlakı gayri
mübadillere tahsis edilecek, Bakanlı ın ilgili komisyonları malları kar ılık göstererek
istihkak sahiplerine yeni bono tevzi için düzenleme yapacak, böylece 10 milyon
liralık tevziat gerçekle mi olacaktı.
Di er taraftan gayri mübadil bonolarını durgunluktan kurtarmak için çalı an
Maliye Bakanlı ı bu konuda Takdiri Kıymet Komisyon Ba kanı Nüzhet Bey’in
görü ünü sormu tu. Komisyonun hazırladı ı raporun bakanlıkça kabul edilmesinden
sonra ilgililerle bir toplantı yapılmı , alınan karar do rultusunda Ziraat Bankası
Müzayede Komisyonuna bir talimat verilmesi benimsenmi ti. Be maddeden olu an
bu talimat öyleydi;101
98
99
100
101
C. 26 Ocak 1934, s.5.
C. 21 ubat 1934, s.3.
C. 18 Mart 1934, s.2.
C. 20 Haziran 1934, s.2.
220
Ziraat Bankası sorumlulu unda bulunan gayri mübadillere ait 2 milyon liralık
emlakın da ıtımının gecikmesi nedeniyle Maliyeye 150.000 altın liralık emlak daha
devredilmi , halen bedellerle birlikte bankadaki gayrimübadil hesabına yatırılmı tır.
Tapudaki gecikmeler ilgili servislerin ıslahı ile giderilecektir.
stanbul ve di er vilayetlerde gayrimübadil bonolarına kar ılık olarak yapılan
emlak müzayedelerinin bir elden yapılması için faaliyetler stanbul Ziraat Bankası
ubesinde birle tirilecektir.
Müzayede
i lemleri
düzeltilecek,
yeterli
miktarda
emlakın
satı ı
sa lanacaktır.
zmir, Adana ve Mersin’de yapılan i lemler stanbul ubesinin emri altına
alınmı tır.
Gayrimübadiller Cemiyeti bu tedbirlerden memnun olmakla birlikte
bonoların, sahtekarların elinden kurtarılması için Borsaya kote edilmesi ve
bankaların bunu teminat olarak kabul etmelerini beklemekteydi.
16 Temmuz itibarı ile Takdiri Kıymet Komisyonu tarafından belirlenen binde
¾ hisse ile ilgilelere para da ıtımına ba lanmı
ve mebla
100.000 liraya
ula mı tı.102
Muhtelit Mübadele Komisyonu Türk heyeti temsilcili i 27 Haziran 1934’te
çi leri Bakanlı ına iskan etti i araziyi terk eden Rumların durumu hakkında bir yazı
yazmı tı. Bu yazıda;103 18 Ekim 1912’den sonra arazisini terk eden ve Lozan
antla masının yürürlü e girdi i tarihte Türk sınırları dı ında kalan ve üçüncü ülke
tabiyetine geçen Ortodoks Rumların Mübadele Mukavelesinden yararlanıp
yararlanmıyaca ı konusunda Türk ve Yunan temsilcilerin anla mazlı a dü tükleri
belirtilmi ti. Bu anla mazlı ın halledilememesi nedeniyle tarafsız hakemlere
ba vurulmu , hakemler de verdikleri kararı 12 Haziran 1934’te açıklamı lardı.
102
103
C. 17 Temmuz 1934, s.2.
B.C.A.: Muhtelit Mübadele Komisyonunun terkedilen yerlerle ilgili kararı, 24 Temmuz 1934,
030.10 123.879.4 s.2,3.
221
Hakemler, bu durumda olanların Mübadele Anla ması hükümlerinin dı ında
kaldıklarına karar vermi ler, Türk tarafı da bu karara katılmı tı.
çi leri Bakanlı ı konuyu inceledikten sonra görü ünü Muhtelit Mübadele
Komisyonu Türk Heyeti Ba kanlı ına göndermi ti. Bakanlı ın konu ile ilgili görü ü
öyleydi;104
“ ncelemeye esas olan ahısların Suriye’ye göç etmi olmaları nedeniyle
konu Yunanistan’ı ilgilendirmemektedir. Yunan temsilcisinin bu konuda görü
belirtmesi hukuken geçersizdir. Bu tür tasarruflar Türkiye ile Fransa arasındaki
anla malar çerçevesinde tamamen Türk tarafına aittir. Ayrıca bu karar
komisyonun daha önce aldı ı karara da uygun de ildir.”
çi leri Bakanlı ı 24 Temmuz 1934 tarihli yazısı ile durumu Dı i leri ve
Maliye Bakanlıklarına bildirmi , bir üst yazıya bunları da ekleyerek sonucu
Ba bakanlı a arzetmi ti.105
Takdiri Kıymet Komisyonu Ba kanı Faik Nüzhet Bey’in 13 Eylül günü
yaptı ı açıklamaya göre; toplam 9 milyon lirayı a an ikinci tertip bonoların 8 milyon
liralık bölümü da ıtılmı , geriye kalanın da zaman içinde da ıtılaca ı belirtilmi ti.
Bu i lemlerin Ekim ayı sonuna kadar bitirilmesi bekleniyordu.106
Muhtelit Mübadele Komisyonu Türk Heyeti Ba kanı
evki Bey 20 Eylül
günü yaptı ı açıklama ile komisyondaki son durumu öyle özetlemi ti;107
“Tasfiye i lemleri bitmek üzeredir. 19 Ekime kadar tamamen önünün
alınaca ını zannediyorum. imdiki halde elimizde iki tarafa ait ihtilaflı bazı
emlak i leri vardır. Komisyon, elindeki i leri bitirerek 19 Ekimden sonra
tamamen kapılarını kapatacaktır.”
Takdiri Kıymet Komisyonu, 26 Eylülden itibaren yeniden bono da ıtımına
ba lamı tı. Ekim sonuna kadar bu i lemin bitmesi bekleniyordu.108
104
105
106
107
B.C.A.: Terkedilen yerler, 030.10 123.879.4 s.4-7.
B.C.A.: Terkedilen yerler, 030.10 123.879.4 s.1.
C. 14 Eylül 1934, s.2.
C. 21 Eylül 1934, s.1,6.
222
Muhtelit Mübadele Komisyonunun görevini tamamlamasına az bir süre kala
gayri mübadil haklarının da ıtımı sürat kazanmı tı. Takdiri Kıymet Komisyonunun 1
ekim günü yaptı ı toplantıdan sonra Genel Sekreter
ahap Bey u açıklamayı
yapmı tı;109
“Alınan tedbirlerle satı lar artmı tır. Müzayedeler ço altılacaktır.
Böylece bonolar bir an evvel tasfiye edilecektir. Halen elde çok az miktarda bono
kalmı tır.”
Ekimin ikinci haftasına gelindi inde Muhtelit Mübadele Komisyonunun
elinde tek mesele kalmı tı. 1 A ustos 1929 tarihinde sahiplerinin elinde bulunmayan
Türk malları hakkında bir karar verilecekti. Bu maksatla Yunanistan Mübadele ube
Müdürü M. Kosivas Atina’dan stanbul’a gelmi ve bu mallara Yunan Hükümetince
el konulması yönünde çıkarılacak komisyon kararı ile meselenin halledilmi
olaca ını bildirmi ti.110
Muhtelit Türk – Yunan Mahkemesi Ba kanı M. Boeg;111 16 Kasım günü
itibariyle mahkemede görülecek 110 dava kaldı ını, bunların 1935 yılı Nisan ayı
sonuna kadar bitirilece ini ve bu tarihte görevin sona erebilece ini açıklamı tı.
Gayrimübadiller heyeti 26 Kasım 1934 günü yapılan toplantıda Ankara’ya
gönderilecek heyete verilecek talimatı görü mü tü. Heyet, hükümet yetkilileri ile
gayri mübadillere ait toplam 3.900 lira de erindeki emlak bedellerinin ödenmesi
konusunu görü ecekti. Ayrıca Muhtelit Mübadele Komisyonunun hükümete
devretti i 30.000 ngiliz lirası tutarındaki gayri mübadil alaca ının tahsili için
giri imde bulunacaktı.112
108
109
110
111
112
C. 27 Eylül 1934, s.2.
C. 2 Ekim 1934, s.2.
C. 13 Kasım 1934, s.2.
C. 17 Kasım 1934, s.2.
C. 27 Kasım 1934, s.2.
223
Gayrimübadiller Cemiyeti
Sekreter
dare Heyeti Ba kanı Hüsnü Bey ve Genel
ahap Bey gayrimübadillerin dilekleri hakkında Maliye Bakanlı ından
cevap bekledikleri konuları öyle sıralamı tı;113
Firarilere ait malların satı
i lemlerinin hızlandırılması ve gayrimübadil
haklarının buradan kar ılanması
Muhtelit Mübadele Komisyonunun hükümete devretti i 30.000
ngiliz
lirasının da ıtılması
Anadolu’da bulunan ve gayrimübadillere ait olan emlakın ara tırılması
Yunanistan Hükümeti 21 Aralık 1934 tarihinde çıkardı ı bir kararname ile
bundan böyle stanbul’dan gelen Rum muhacirleri kabul etmeyecekti. Buna göre
1930-1934 yılları arasında gelmi olanlara vesika verilecek, 1934 senesinden sonra
gelenler iade edilecekti. Bu kararnamenin gerekçesinde; do up büyüdükleri
topraklardan i lerini güçlerini bırakıp gelenlerin Yunan ekonomisini olumsuz yönde
etkiledikleri belirtilmi ti.114
J. 1934 Yılı çinde Türk-Yunan Dostlu unun
Güçlendirilmesine Yönelik Etkinlikler, Açıklamalar ve
Yankıları
Türkiye ile Yunanistan arasındaki dostlu un 1933 yılında geli erek devam
etmesi Türkiye’de oldu u gibi Amerika’daki Rum Kamuoyunda da geni yankı
bulmu , Türk kamuoyu bundan ancak 1934 Ocak ayı ba larında haberdar olmu tu.
Türkiye - Yunanistan Samimi Anla masının imzalanmasından sonra Kuzey
ve Güney Amerika Ortodoks Rum Ba piskoposu Athenagoras*’ın yönetiminde 12
113
114
*
C. 18 Aralık 1934, s.5.
C. 21 Aralık 1934, s.3.
1886’da Yanya’da do mu , Heybeliada Ruhban Okulunu bitirmi tir. 1923’te Korfu Metropoliti,
1931’de Kuzey ve Güney Amerika Rumlarının ba rahibi (eksarnosu) olmu , 1948’de Türkiye’ye
dönmü ve Fener Rum Patri i olarak göreve ba lamı tır. 1948-1972 patriklik döneminde
Moskova etkisinin dı ında ortodoks birli i için çalı mı , Türk yöneticilerle iyi geçinmeyi ve iyi
ili kiler kurmayı ön planda tutmu tur.
224
Kasım 1934 tarihinde Wa ington’daki Sen Koustanten Kilisesinde yapılmak üzere
bir ayin planlanmı tı. Amaç Samimi Anla manın takdis edilmeseydi: Kilise
çevrelerinin Türk-Yunan dostlu una, özellikle de Türkiye’ye bakı açısını ortaya
koyan bu geli me ile ilgili ayrıntılar öyleydi;115
Ba piskopos Athenagoras 22 Ekim 1933’te Wa ington Büyükelçisi Ahmet
Muhtar Beye gönderdi i yazıda yapılacak ayin konusundaki dü üncelerini u ekilde
dile getirmi ti;116
“Balkanların sulh davası ve refahı gayesi ile te ekkül eden ittihatta
ba rolü oynayan ve mühim siyasi tahammülatın merkezi olan aziz vatanımız
Türkiye gözümün önünde canlanıyor.
Krallar, Ba vekiller, hariciye Nazırları Türkiye’yi ziyaret ederek
Türkiye’nin büyük liderleri ve inkılapçıları ile görü üyor ve muahedeler akt
ediyorlar. Bu faaliyet gittikçe artmakta ve Avrupa’nın hatta denilebilir ki
bütün cihanın atisi için büyük bir manayı tazammum etmektedir. Bütün bu
vakayıdan bir zevki mahsus duymaktayım.
Ben Türkiye’de do dum, orada ya adım, orada tahsil gördüm. Talebe
iken hükümet hesabına tahsil için açılan Türkçe imtihanda muvaffak oldum.
Manastır ve Makedonya’da Türk hükümeti ile dostane bir surette
çalı tım ve onunla te riki mesai ettim. Harbi umuminin ilanında buralardaki
Türk unsurunu himaye etmek fırsatına nail oldum. Bu suretle Türk ruhunu iyi
tanımak ve onun faaliyetlerini ve inceliklerini takdir etmek fırsatlarına vasi bir
surette malik oldum.
Sevincime di er bir sebep dahi Türkiye Hükümetinin atıfetlerinden
müstefit olmakta bulunan stanbul Rum patrikhanesine mensubiyetimdir.
Bu patrikhane Türkiye’nin sulhperver misyonunu kalben takdir ve
muvaffakiyetlerinden zevkiyap olmaktadır.
Bütün bunlar bu mesut vakayrı sizinle beraber tesit etmek konusundaki
har arzularımızı izah için kafidir.
Wa ington’daki Sen Koustantan Ortodoks Rum kilisesinin iki millet
arasındaki misakın bir ayini ruhani ile takdiri davetini ne büyük tehalük ile
115
116
B.C.A.: Dı i leri Bakanlı ının Washington Rum Cemaati ile ilgili yazısı, 4 Ocak 1934, 030.10
255.717.10, s.1-6.
B.C.A.: Ba piskopos Athenagoras’ın Türkiye’nin Washington Büyükelçisine gönderdi i yazı, 22
Kasım 1933, 030.10 255.7710, s.3,4.
225
kabul etti imi ve zatı sefiranelerinin bu ayini huzurları ile ereflendireceklerini
ö renmekle ne kadar mesut oldu umu imdi daha kolaylıkla takdir
buyuraca ınıza eminim”
Huluskarınız
Ba piskopos Athenagoras
Kuzey ve Güney Amerika
Ortodoks Rum Ba piskoposlu u
Amerika’daki Ortodoks Rum Kilise yöneticilerinin ayinden önce aldıkları
anla ılan kararın en ilginç bölümü öyleydi;117
“Türk ve Yunan milletleri arasında imzalanan, ilan olunan ve Türk-Yunan
milletleri tarafından sadakatle iltihak olunan, sulhun takviyesine, ırklar arasında
yardıma, anla maya ve te riki mesaiye matuf bulunan dostluk muahedesi sulhu
cihanın takviyesine hadim, di er milletlere ayanı imtisal ve onlarca dahi takip
edilmesi lazım bir enmuzec oldu una,
Ve bu cemaatin 12 Kasım 1933 Pazar gününü ükran ayin günü olarak
tespit etti ine ve i bu ayini Türkiye Büyükelçisi Ahmet Muhtar ve Yunan sefiri
Simopulos’un huzurları ile ereflendirmeye muvafakat ettiklerine
Esbabı anifeden dolayı atideki kararlar alınmı tır.
Türk ve Yunan milletleri arasında dostluk ve te riki mesai muahedesinin
tesidi için milli paytahtın sen Koustantan ve Halen kiliselerinde toplanan
cemaatin Türkiye ve Yunanistan Hükümetleri tarafından ilan ve tatbik edilmekte
olan sulh siyasetine bila kayt ve art müzaharet etmek,
Ve bu sulh siyasetinin hamisi olan Türkiye Reisicumhuru Gazi Mustafa
Kemal Hazretleri ile Ba vekil smet Pa a, Hariciye Vekili Tevfik Rü tü
Beyefendiye ve Yunan Reisicumhuru Mr. Alexandre Zaimis, Ba vekil Mr.
Çaldaris, Hariciye Nazırı Mr. Maksimov cenaplarına i bu cemaatin tebrikatını
arzetmek.
Ve bu kararların birer nüshasının da Müttehidei Amerika’daki bilcümle
Ortodoks kiliselerinin metbuu olan stanbul Rum patriki Fotios’a isal edilmek
üzere Ba piskopos Athenagoras’a takdim etmek, 12 Kasım 1933 tarihinde
Wa ington’da tanzim, kıraat ve tasdik olunmu tur”
mzalat:
Thomas Daniele, George C. Heon
117
B.C.A.: ABD Rum ortodoks Cemaatinin Türk-Yunan Samimi Anla masını takdis eden kararı, 12
Kasım 1933, 030.10 255.717.10, s.5,6.
226
George C. Vuruas, Tame Fliakos
Bu bilgilerin Türkiye’ye ula masından sonra Dı i leri Bakanlı ı 4 Ocak 1934
günü geli meleri bir üst yazı ekinde Ba bakanlı a bildirmi ti.
Dı i leri Bakanlı ının üst yazısında yer alan hususlar öyleydi;118
“ Türkiye-Yunanistan Samimi Anla masının imzalanması, Amerika’daki
yarım milyona yakın Yunanlı ve Rumlar arasında büyük memnuniyet ve sevince
sebep olmu tur.
Wa ington’da bulunan 5000 e yakın Rum bu olaydan duydukları sevinci
göstermek için Sen Koustantan Rum Klisesinde, Ba piskopos Athenagoras’ın
yönetece i bir ayin planlanmı tır.
Ayine özel olarak davet edilen Büyükelçi Ahmet Muhtar Bey, ikinci
katiple birlikte ayine i tirak etmi lerdir.
Ayin nedeniyle Rum Ortodoks cemaatinin aldı ı karar Türkiye
Hükümetine arzedilmek üzere Büyükelçiye verilmi tir.
Ayin günü ak amı (12 Kasım 1934) Shoreham otelinde 100 ki ilik bir
ziyafet ve sonra da balo düzenlenmi tir. Burada Türk Büyükelçisi, Yunan sefiri
ve Metropolit tarafından yapılan konu malarda iki ülke arasında olu an dostlu a
de inilmi ve bunun daha da kuvvetlenmesi temenni edilmi tir.”
1934 yılı bla ında Türk-Yunan dostlu u kapsamında en önemli geli me
Venizelos’un Atatürk’ü Nobel Barı
Ödülüne aday göstermesiydi. Türkiye’nin
imparatorluktan yepyeni bir Cumhuriyete nasıl dönü türüldü ünü, Atatürk’ün TürkYunan dostlu una ve barı ına, bölgesel barı a ve dünya barı ına büyük katkısının
nasıl gerçekle ti ini gerekçesi ile teklifinde yer veren Venizelos böylece bir ilke
imza atmı tı. 12 Ocak 1934’te sunulan bu teklif Türk-Yunan dostluk ve i birli inin
dayandı ı temeli açıkça ortaya koymu tu.119
Çaldaris, 20 Ocak 1934 günü Yunan Meclisinde Balkan Misakı konusunda
verilen soru önergesine cevap olarak;120 Türk-Yunan ili kilerinin tam bir güven, tam
118
119
120
B.C.A.: Dı i leri Bakanlı ının Washington Rum Ortodoks Cemaati ile ilgili yazısı, 4 Ocak 1933,
030.10 255.717.10, s.1,2.
Bkz. A.M.D.P., Belge No: 39, s.241-245.
C. 21 Ocak 1934, s.3.
227
bir dostluk tam bir birli e dayandı ını, bu ekliyle iki devletin ortak bir devlet gibi
çalı tı ını söylemi ti. Cenevre’de Tevfik Rü tü Aras ile yapılan birbirine ba lı ve
samimi ortak çalı mayı hatırlatan Çaldaris, bu siyasetin yalnız siyasi çevrelerce de il
halk tarafından da kabul edildi ini sözlerine eklemi ti.
21 Ocak 1934 günü, Yunan balıkçı Vapuru Velos, Söke’nin Yenihisar
kasabasından aldı ı balıkları talya’ya götürmek üzere burada bulunuyordu. Kaptan
Benakis, Söke ilkokul ö retmeni smet Bey ve ö rencilerinin hatırını kırmayarak
vapuru gezmelerine izin vermi ti. Ö renciler Kaptan Benakis’e Yunanlı ö rencilere
teslim edilmek üzere 1
i e toprak, birkaç yaprak tütün ve bir avuç badem
vermi lerdi. Yunanlı ilkokul ö retmenlerine verilmek üzere, iki ülkenin e itim
te kilatları arasında dostluk kurulmasını konu alan bir de mektup teslim edilmi ti.
Benakis Pire’ye vardı ında hediyeleri Milli E itim Müfetti li ine teslim etmi ti.121
Çaldaris’in Yunan meclisinde Türkiye ile Yunanistan’ın tek bir devlet gibi
çalı tı ını söylemesi Ankara’da çok iyi bir etki yapmı tı. Falih Rıfkı Bey, bunun
üzerine yazdı ı makalede; “Be
Balkan devletinin bir devlet gibi çalı tı ını
duyaca ımıza eminiz” demi ti.122
25 Mart 1934 günü kutlanacak olan Yunan Milli Bayramına i tirak etmek ve
Türk milletinin dost Yunan milletine selamlarını getirmek üzere 5 kara uça ından
olu an bir filonun Atina’ya gidece i Yunan Dı i leri Bakanlı ına bildirilmi ti.
Maksimos, iki ülke arasındaki dostlu un yeni bir tezahürü olan Türk Hükümetinin bu
kararından dolayı te ekkür etmi , filo ve mürettebatın Yunan Hükümetinin misafiri
sayılacaklarını da eklemi ti.123
Türk filosu, Yunanistan Cumhuriyetinin 100 ncü yıl enliklerine katılmak
üzere 21 Mart sabahı Ye ilköy’den havalanmı tı. 24-26 Mart tarihlerinde yapılacak
olan etkinliklere katılacak filoya Yunan halkı ve basını büyük ilgi gösteriyordu.124
121
122
123
124
C. 22 Ocak 1934, s.4.
C. 23 Ocak 1934, s.3.
B.C.A.: Dı i leri Bakanlı ının Atina’ya gidecek tayyare filosu hk. yazısı, 20 Mart 1934, 030.10
255.717. 19, s.5.
C. 22 Mart 1934, s.1.
228
22 Mart günü Atina semalarına ula an Türk filosu Yunan uçakları tarafından
selamlanarak kar ılanmı , birlikte
ehir üzerinde iki tur attıktan sonra Tatui
havaalanına inmi lerdi. Türk filosunu burada Enis Akaygen ve Türk Ata emiliteri ile
Yunan Hava Müste arı ve di er görevliler kar ılamı lardı.125
Filo 28 Mart günü yurda döndükten sonra bir açıklama yapan filo komutanı
efik Bey;126 Yunan Cumhurba kanı Zaimis ve Ba bakan Çaldaris
Binba ı
tarafından
kabul
edildiklerini,
filonun
Yunanistan’da
ilgiyle
kar ılandı ını
belirtmi ti.
Bu ziyaretle ilgi geli meler 13 Nisan günü Atina Elçisi tarafından Dı i leri
Bakanlı ına bildirilmi , Dı i leri Bakanlı ı da 26 Nisan günü ziyaretin sonucunu
Ba bakanlı a arzetmi ti.127
Atina elçisinin filonun ziyareti ile ilgili yazısında
u konulara yer
128
verilmi ti;
“Binba ı efik Bey komutasındaki Türk filosu 22 Mart sabahı saat 11.00
de Tatui Hava Karargahına ula mı tır.
Çaldaris’in rahatsız olması nedeniyle filoyu onun namına Hava Müste arı
General Gyalistras kar ılamı tır. Gyalistras burada yaptı ı konu madan sonra
hava subaylarımız ve ordumuz erefine kadeh kaldırmı , Binba ı efik Bey de
buna kar ılık vermi tir.
22 Mart ak amı Yunan Dı i leri Bakanı Türk Subayları erefine Grande
Bretagne otelinde bir ak am yeme i vermi tir. Yemekte bir konu ma yapan
Maksimos, Milli Bayramlarına bir uçak filosu ile katılmamızdan dolayı Türk
Hükümetine te ekkürlerinin iletilmesini rica etmi ti. efik Bey’de; Hükümetin,
resmi makamların ve Atina halkının filoya gösterdi i sıcak ve dostlukla dolu
kabulünü Türk Hükümetine iletece ini belirtmi tir.
23 Mart günü Atina’daki Elçilik Ate emiliteri Binba ı Behçet Bey
tarafından havacılarımız erefine Grande Bretagne otelinde 300 ki ilik bir çay
verilmi tir. Burada Atina’daki siyaset adamları, üst düzey askeri ve sivil
yöneticiler havacılarımızı takdir etmi lerdir.
125
126
127
128
C. 23 Mart 1934, s.3.
C. 30 Mart 1934, s.1.
B.C.A.: Atinaya gidecek tayyare filosu hk. 21 Nisan 1934, 030.10 255.717.19, s.1.
B.C.A.: Tayyare filosu hk., 13 Nisan 1934, 030.10 255.717.19, s.2,3,4.
229
23 Mart ak amı Hava Bakanlı ı tarafından askeri kulüpte havacılarımız
erefine bir yemek verilmi tir. Burada dostane konu malar yapılmı tır.
24 Mart günü havacılarımız reisicumhur Zaimis tarafından kabul
edilmi lerdir. Ayni gün ak am Atina Garnizon komutanı General Patridis’in
askeri kulüpte verdi i yemekte havacılarımız yunan subayları ve aileleri ile
tanı ma fırsatı yakalamı lardır.
25 Mart sabahı Türk uçakları bayrama katılmı lardır. Önce Atina
semalarında uçan filo, meydanlarda toplanan halkın üzerine, Türk-Yunan bayrak
ve renkleri ile süslenmi ve “memleketimizi ziyarete ve Milli Bayramınıza
i tirake gönderilen Türk havacılarının yürekleri muhabbetle doludur” ibaresi
bulunan binlerce kartları ve bunlara eklenmi para ütlerde Türk ve Yunan
bayrakları atmı lardır. Daha sonra Yunan uçakları da Ellas ve Türkiye
kelimelerinin ilk harfleri olan E ve T harfleri çizecek ekilde iki defa
dola mı lardır.
25 Mart
katılmı lardır.
ak amı
Cumhurba kanı
Zaimis’in
verdi i
yeme e
26 Mart günü stadyumda yapılan askeri oyunlara havacılarımız da davet
edilmi ve oyunları izlemi lerdir.
26 Mart ö leden sonra Çaldaris Türk havacılarına evinde çay daveti
vermi tir. Burada subaylarımıza Yunan Hükümetinin sundu u ni an ve
madalyalar takılmı tır. Aynı gün ak am Atina Üniversitesinin verdi i ak am
yeme inde havacılarımız da davetli olarak bulunmu lardır.
27 Mart sabahı saat 09.00 da havacılarımız Tatui Hava karargahından
hareketle Selanik’e yönelmi lerdir. U urlamada Hava Genarali Gyalistras ve üst
düzey havacılar bulunmu lardır.”
28 Nisan 1934 tarihinde sparta mebusu Mükerrem Bey ve Burdur mebusu
Mustafa eref Beyler TBMM’ne bir kanun teklifi sunmu lardır.* 26 Nisan 1934 günü
TBMM oturumunda okunan Ba bakanlık tezkeresinde TBMM üyelerinin Yunan
demiryollarında bedava seyahatini öngören Yunan Hükümet kararına atıfta
bulunularak, Yunan meclis üyelerinin de Türk demiryollarında bedava seyahatini
öngören bir kanun teklifi ile bu jeste kar ılık verilecekti.129
*
129
Mükerrem ve Mustafa eref Beylerin 156 No’lı mazbataları ve kanun teklifleri için Bkz. TBMM
Zabıt Ceridesi, Devre 4, Cilt 22, çtima 3, 55. nikat, Sıra No: 156, s.1-2.
B.C.A.: Yunanlı Parlemento üyelerinin demiryoluna bedava istifadesi hk., Kanun Teklifi, 28
Nisan 1934, 030. 10 4.20.12, s.6,7.
230
Mükerrem Bey ve Mustafa
eref Bey’in kanun teklifinin TBMM’nde
görü ülmesine 23 Mayıs 934 günü ba lanmı tı.130
lk konu mayı yapan Yozgat mebusu Süleyman Sırrı Bey; Yunanistan’ın bu
hususu bir kararla gerçekle tirdi ini, bu nedenle özel kanuna gerek olmadı ını
söylemi ti.
Daha sonra teklif sahiplerinden Mükerrem Bey; Yunanistan’da trenle seyahat
artlarını bilmedi ini, ancak Türkiye’de Devlet demir Yolları bütçesinin Meclis
tarafından kabul ve tasdik edildi ini, bu nedenle bedava seyahatler için mutlaka bir
kanuna ihtiyaç duyuldu unu belirtmi ti.
Kocaeli
mebusu
Sırrı
Bey;
Yunanistan’ın
Türk
mebuslarının
Yunanistan’daki trenlerde bedava seyahati konusunda daha önce gösterdikleri
hassasiyet için konu mak istedi ini belirterek teklifi sunanların Türk-Yunan
dostlu unu çok iyi bir
ekilde tespit ettiklerini vurgulamı tı. Türk-Yunan
dostlu unun bu günlerde tarihteki en yüksek seviyesine ula tı ını, iki milletin
samimiyetle kayna tıklarını, bu nedenle teklifi sunanlara gıpta etti ini açıklamı tı.
Sırrı Bey konu masının sonunda, Türk-Yunan dostlu unun adeta medeniyet
aleminde sulhu salah tarlasına atılmı bir tohum oldu unu söylemi ti.
Kanun teklifi ile ilgili görü meler TBMM’nın 27 Mayıs günkü oturumunda
da devam etmi ve Yunan meclis üyelerinin TDDY nda bedava seyahati için Nafıa
Vekaletine yetki veren birinci madde kabul edilmi ti.131
TBMM’nde bu kanunla ilgili son görü me 4 Haziran 1934 günü yapılmı ,
kanunun muteberli i ve icrasını düzenleyen son iki maddesi de kabul edilerek tasdik
i lemi tamamlanmı tı.132
130
131
132
TBMM Zabıt Ceridesi, Devre 4, Cilt 22, çtima 3, 55. nikat, s.226, 227.
TBMM Zabıt Ceridesi, Devre 4, Cilt 22, çtima 3, 58. nikat, s.307.
TBMM Zabıt Ceridesi, Devre 4, Cilt 23, çtima 3, 64. nikat, s.38.
231
Yunan parlamento azalarının TDDY üzerinde meccanen seyahatleri hakkında
2495 sayılı kanun 4 Haziran 1934 günü Mecliste kabul edildikten sonra 9 Haziran
günü resmi gazetede yayınlanarak yürürlü e girmi ti.
Türk-Yunan dostlu unun güçlenmesine katkıda bulunan kanun üç maddeden
olu mu tu:133
Madde 1: Yunan parlamentosuna mensup mebuslar ve senatörlerin TDDY
üzerinde meccanen seyahat ettirilmesi için Nafıa vekiline mezuniyet verilmi tir.
Madde 2: Bu kanun ne ri tarihinden muteberdir.
Madde 3: Bu kanunun icrasına Nafıa vekili memurdur.
Temmuz ayının son haftasında Yunan tayyarecilerinin stanbul’a gelmesi
dostlu u güçlendiren ba ka bir olaydı.
Balkanlarda tecrübe uçu una çıkmı
olan Binba ı Temelis’in komutası
altındaki üç Yunan askeri tayyaresi 22 Temmuz günü Ye ilköy havaalanına inmi ti.
Tayyarecilerin kar ılanması için düzenlenen törende;134
stanbul Garnizon Komutanlı ı Kurmay Ba kanı Tevfik Bey,
stanbul Teyyareciler Cemiyet Ba kanı Nakiye Hanım,
Cemiyet ube Müdürü Hasan Fehmi,
Müfetti Baha Sait, Ali Rıza ve smail Bey,
Yunan Ata emiliter Zoropulos,
Ata eneval M.Londros hazır bulunmu lardı.
Nakiye Hanım burada yaptı ı konu mada;
133
134
Düstur 3 Tertip, Cilt 15, s.1084.
C. 23 Temmuz 1934, s.1,2.
232
“Geldi iniz dost memleketin, getirdi iniz dostluk havasını birarada teneffüs
eden iki dost milletin çocukları u anda sulh dünyasının erefini, sulh binasının
kuvvetini bir kat daha arttırmı olmaktan ne kadar iftihar etsek yeridir” demi ti.
Törenden sonra Perapalas’a alınan misafirler ö le yeme inde Türk
Tayyareciler Cemiyetinin konu u olmu lardı.
Yunan tayyareciler 23 Temmuz günü saat 10.00’da Galatasaray Lisesinde
6 ncı Yerli Mallar sergisini ziyaret etmi ler, saat 12.00 de Taksim Cumhuriyet
Abidesine çelenk koymu lardı. Saat 17.00 de Ye ilköy Yunan Sefareti binasında
tayyareciler erefine bir çay ziyafeti verilmi ti. Ayni gün ak am saat 21.00 de de
Perapalas’ta bir ak am yeme i verilmi ti.135
25 Temmuz günü müzeleri gezen heyet, Bo az gezintisinden sonra yat
kulübünde bir ziyafete katılmı ve ö leden önce Bükre ’e gitmek üzere stanbul’dan
ayrılmı lardı.136
Yunan Tayyare filosundan Binba ı Polelif ayrılmadan önce verdi i demeçte;
stanbul’da kısa süre kalmalarına ra men büyük ilgi gördüklerini, Türk hava
subaylarına, Tayyare cemiyetine, basına ve herkese te ekkür ettikten sonra elindeki
Türk Bayra ını sallayarak u urlayanlara kar ılık vermi ti.137
Tevfik Rü tü Aras, 7 Eylül günü Adriya vapuru ile Cenevre’ye giderken Pire
limanına gelmi , burada Maksimos ve Türk elçilik mensuplarınca kar ılanmı tı. Ayni
gün Maksimos’la birlikte Cenevre’ye hareket edecek olan Tevfik Rü tü Aras’ın
burada 14 Eylül 1933 Türk-Yunan Samimi Anla masını teati edece i ö renilmi ti:138
ancak Tevfik Rü tü Aras geceyi Atina’da geçirdikten sonra iki dı i leri bakanı
arasındaki teati i lemi 8 Eylül günü burada gerçekle mi ti.139 Teati töreninde bulunan
Çaldaris bir süre Tevfik Rü tü Aras ile görü mü tü. Tevfik Rü tü Aras yaptı ı
açıklamada Türkiye’nin Yunanistan’a büyük dostluk besledi ini söylemi ti.
135
136
137
138
139
C. 24 Temmuz 1934, s.1,4.
C. 25 Temmuz 1934, s.1,5.
C. 26 Temmuz 1934, s.1,6.
C. 8 Eylül 1934, s.1.
C. 9 Eylül 1934, s.1.
233
Ba bakan Çaldaris; Türkiye’nin bütün dostluk imanını gösterdi ini, Yunanlı sanat
erbabına ait meselenin Cenevre’de her iki bakan arasında tetkik edilece ini
söylemi ti.
Yunan Dı i leri Bakanı Maksimos 23 Eylül 1934 günü, Türkiye’nin Cemiyeti
Akvama üyeli i ve Balkan Misakı konusunda Türk-Yunan dostlu unun etkilerini
de erlendirdi i açıkamasında140 Yunanistan’ın arzu etti i gibi Türkiye’nin Cemiyeti
Akvam Konseyi’nin azalı ına girmesi ve bu münasebetle dost Türkiye Devleti ve
Dı i leri Bakanı Tevfik Rü tü Beyin ahsına kar ı verilen erefin ehemmiyetini ve
bundan dolayı Yunanistan’ın hissetti i sevinci anlatmı
ve Yunanistan’ın dost
Türkiye ile ba lı bulundu u muahede ahkamınca ihtiyaç zuhurunda Türkiye’yi
Cemiyeti Akvama kar ı müdafaa etmesinin üphesiz oldu unu söylemi ti.
Maksimos; Balkan Misakının samimiyetinden ve bunu imza eden devletlerin
Ekim sonlarında Ankara’da vaki olacak müzakerelerinin programının tanziminde
tam bir itilaf halinde bulunduklarını söyledikten sonra Ankara’da müzakere edilecek
mesailin, iktisadiyat, münakalat, turizm, Balkanların manevi ihtilatlarının takviyesi
ile Balkan hukukunun birle tirilmesi kanununun tanzimine müteallik oldu unu
bildirmi ti.
Türkiye’nin yeni Atina Büyükelçii Ru en E ref Ünaydın’ın göreve ba laması
nedeniyle 17 Kasım günü Yunan gazetecilerine yaptı ı açıklamada u konulara
de inmi ti;141
“Vazifem, Enis Bey tarafından takip edilen siyasete devam etmektir. Bu
siyasetin hatları büyük efimiz Gazi Mustafa Kemal’in yaratıcı dehası, nurlu ve
kudretli eliyle Cumhuriyet Hükümeti tarafından çizilmi tir. Büyük efin düsturu
sizce malumdur. “Vatanda Sulh, Dünyada Sulh” sulh a kı iki hükümeti
yakla tırdı. Balkan misakı dünyanın bu kö esinde tanzim edilen sulhu temin
etmektedir.”
140
141
C. 24 Eylül 1934, s.3.
C. 18 Kasım 1934, s.1,3.
234
Kasım ayının son haftasında Türkiye’yi özel olarak ziyaret eden Yunan
Senatosunun ikinci ba kanı M. stamulis 21 Kasım günü Türk-Yunan dostlu u
hakkında u açıklamayı yapmı tı;142
“Türkiye’ye seyahatim hususi mahiyeti haiz bulunuyor. Ben esasen
Silivrili’yim ve ara sıra dostlarımı görmek için buraya gelirim. Bu fırsattan
istifade ile Ankara’ya giderek üç gün kaldım ve Çankaya’da defteri mahsusayı
imzalayarak Reisicumhur Gazi Hazretlerine tazimatta bulunma vazifesini telakki
ettim.
Türkiye ile ittifak hususunda bütün Yunan fırkaları arasında tam bir
anla ma mevcuttur. Bugün Yunanistan’da Türk-Yunan anla masına muhalif
yüzde bir nisbetinde bile olsun kimse bulamazsınız.”
K. Yunanistan Harbiye Nazırı General Kondilis’in Ankara
Ziyareti
Yunanistan Ba bakanı Çaldaris 1 Mayıs 1934 günü yaptı ı açıklamada birkaç
gün içinde Türkiye’yi ziyaret edecek olan Harbiye Nazırı General Kondilis’in ziyaret
amacı hakkında bilgi vermi ti. Türk-Yunan misakının gizli bir tarafı olmadı ını,
misak metninin yayınlandı ını vurgulayan Çaldaris;143
“ ki memleket ancak kendi idari ve mülki hudutları ile birbirinden ayrı
bulunuyorlar. Aralarındaki münasebetler o kadar sıkı, o kadar dostanedir” diyerek
dostlu un ula tı ı seviyeyi belirtiyordu.
1 Mayıs günü toplanan Yunan Meclisi Kondilis’in Ankara ziyaretini
görü mü ve kendisine gereken talimatı vermi ti.
Kondilis’in ziyaret pro ramı ana hatları ile öyle idi;144
4 Mayıs 1934: stanbul’a geli , kar ılama, Ankara’ya hareket
5 Mayıs 1934: Ankara’ya geli , kar ılama, Ankara Palas’a yerle me,
ziyaretler, Anadolu kulübünde ö le yeme i, Ankara Palas’ta ak am yeme i
142
143
144
C. 22 Kasım 1934, s.5.
C. 1 Mayıs 1934, s.3.
B.C.A.: Kondilis’in Ankara’yı ziyaret programı, 2 Mayıs 1934, 030.10 227.526.16.
235
6 Mayıs 1934: Saat 17.00’de Orduevinde çay ziyafeti, 20.30’da Yunan
Elçisinin Anadolu Kulübünde ak am yeme i
6 veya 7 Mayıs günleri müsait oldu u takdirde Reisicumhur Gazi Mustafa
Kemal tarafından kabul
7 Mayıs 1934: Saat 17.00 de Yunan elçisi tarafından Elçilikte parti,
u urlama
8 Mayıs 1934: stanbul’da kar ılama, Vali ve Garnizon Komutanını ziyaret,
stanbul programı ve ayrılı
General Kondilis, Yunan Genelkurmay Ba kanı ve heyetle birlikte 4 Mayıs
günü Saat 17.30’da Romanya bandıralı Recel Karol vapuru ile
stanbul’a
gelmi lerdi.145 stanbul’daki kar ılama töreninde;
Vali muavini Ali Rıza Bey,
3 ncü Kolordu Komutanı ükrü Naili Pa a,
Merkez Komutanı Fehmi Pa a,
Dı i leri Bakanlı ından Nuri
efkati Bey ve di er görevliler hazır
bulunmu lardı.
Yunan Harbiye Nazırı Haydarpa a’dan Ankara’ya hareketinden önce
u
açıklamada bulunmu tu;
“Türkiye’nin büyük Reisicumhuru Mustafa Kemal Hazretleri ve Ba vekil
smet Pa a Hazretlerine hürmetlerimi arz etmek ve aziz dostum Tevfik Rü tü
Bey’i ziyaret etmek ve Genelkurmay Ba kanı Fevzi Pa a Hazretleri ile Milli
Müdafaa Vekili Zekai Beylerle tanı mak için Ankara’ya gitmekten memnunum”
Kondilis ve Yunan heyeti 5 Mayıs 1934 saat 09.50’de Ankara’ya
ula mı lardı. Yunan ve Türk bayrakları ile donatılmı olan istasyonda iki ülkenin
145
C. 5 Mayıs 1934, s.1,5.
236
milli mar ları e li inde askeri tören düzenlenmi ve kar ılamada u görevliler
bulunmu tu;146
Milli Müdafaa Vekili Zekai Bey,
Hariciye Vekili Tevfik Rü tü Aras,
Genelkurmay kinci Ba kanı Asım Pa a,
Milli Müdafaa Vekili Müste arı Nazmi Pa a,
Merkez komutanı Demir Ali Bey,
Yunan Büyükelçisi M. Sakelloropulos.
Kondilis, beraberinde Yunan Büyükelçisi bulundu u halde, Tevfik Rü tü
Aras, Milli Müdafaa Vekili Zekai Bey, Genelkurmay Ba kanı Mare al Fevzi
Çakmak ve kinci Ba kan Asım Pa a’yı ziyaret etmi ti. Kondilis’in 5 Mayıs günkü
programında yer alan di er geli meler ise öyleydi:147
5 Mayıs ak amı Tevfik Rü tü Aras Kondilis erefine Ankara Palas’ta bir
ak am yeme i vermi ti. Aras burada yaptı ı konu mada;
“Kar ılıklı ve ortak siyasetlerinin esasını te kil eden sulha ba lanmı bulunan
Türkiye ve Yunanistan Do u akdeniz’de oldu u gibi Balkanlarda da kendi aralarında
teesüs eden te riki mesai ile bu büyük fikrin sadık amilleri olmu lardır” sözleriyle
bölgesel barı ın önemine de inmi ti.
Kondilis ise cevaben yaptı ı konu mada;
“Balkan Misakını mümkün kılan Türkiye ve Yunanistan’ın deste i olmu ve
bu dostluk memleketlerimizin bir te riki mesai ve dostluk devri açmak istedikleri
andan beri tasavvur ettikleri esas fikrin tabi bir inki afıdır” demi ti.
146
147
C. 6 Mayıs 1934, s.1.
C. 6 Mayıs 1934, s.6.
237
General Kondilis 6 Mayıs sabahı Ba bakan smet nönü’yü ziyaret ederek bir
süre görü mü , hükümetle resmi temaslarına da bugün ba layaca ı ö renilmi ti.148
7 Mayıs günü hükümet yetkilileri görü melere ba layan Kondilis saat
16.00’da Atatürk tarafından Çankaya Kö künde kabul edilmi ti:149 Ayni gün saat
17.00’de Yunan Büyükelçisi, Kondilis erefine bir yemek vermi , nönü, Aras,
Bakanlar, elçiler ve di er görevliler de davet edilmi lerdi.150
Kondilis’in Ankara ziyareti devam ederken Yunan gazetelerinden Vradini
sütunlarında u de erlendirmeyi yapmı tı;
“Savunma Bakanımızın Ankara ziyareti dostumuz Türkiye’ye bizi
çözülmez bir tarzda ba layan dostluk ve itimat hislerimizi en parlak ekilde ihzar
fırsatını vermi tir. Hiçbir ey onları ayıramaz gene hiçbir ey bu ba ların
sa lamlı ını bozamaz. Tevfik Rü tü Aras ve Kondilis’ın nutukları birer icraata
bedeldir. M. Yevtiç’in Sofya’yı, Aras’ın da Bükre i ziyaretleri arefesinde vuku
bulan bu güzel tezahürler Balkan sulhunun dostları tarafından sevinçle
kar ılanmalıdır. General Kondilis Ankara ziyareti ile iki memleket hükümetlerine
Balkan Misakının müessir oldu u hakkındaki imanlarını teyit etmek fırsatını da
verecektir.”
8 Mayıs 1934, Kondilis’in Ankara ziyaretinin son günü olmu tu. Saat
11.00’de Çankaya Kö künde smet nönü ve Tevfik Rü tü Aras’la görü en Yunanlı
Bakan nönü’nün Saat 13.00’de Marmara kö künde verdi i yemekte bulunmu tu.151
Ankara’dan hareketinden 15 dakika önce Ankara Palas’ta gazetecilere bir
beyanat veren Kondilis ziyareti ile ilgili olarak u de erlendirmeyi yapmı tı;152
“Bu ziyaretimle yeni Türkiye’nin kısa sürede ba armı oldu u terakkileri
hayret ve takdirle görmek fırsatına nail oldum. Bu kadar az bir zamanda bir
milletin organize edilmesi ve yeni bir devlet kurulması tarihte emsaline tesadüf
edilmeyecek bir misal olarak kalacaktır. Plütark’ın hayatlarını bize anlattı ı eski
148
149
150
151
152
C. 7 Mayıs 1934, s.1.
C. 8 Mayıs 1934, s.1.
C. 8 Mayıs 1934, s.5.
C. 9 Mayıs 1934, s.1.
C. 9 Mayıs 1934, s.4.
238
tarihin büyük adamlarının hiç birisi bugünkü yeni Türkiye’nin büyükleri ile
mukayese edilecek derecede büyük de illerdir. Atina’da imzalanmı olan Balkan
Misakının umumi çerçevesi içinde ahvalin ve co rafi vaziyetin müsaadesi
nisbetinde Balkan milletlerinin refahını temin etmek maksadı ile tatbiki ve tevzii
hususunda de i mez kararınızı bir defa daha teyit ettik.
Büyük Petro Paris’e gitti i zaman Ri liyö’nün mezarını ziyaretinde “ne
kadar müteessifim ki bu adam bugün berhayat de ildir. E er o hayatta olsaydı
ona memleketimin yarısını ba ı lar ve buna mukabil ondan memleket, devlet
idaresi ne demek onu ö renir ve geri kalan kısmını da kendim idare ederdim
demi tir.” Ben de Ankara’dan ayrılırken büyük Petro’nun dü üncelerinin tesiri
altındayım. Ne kadar yazık ki Ankara’da daha bir müddet kalarak
büyüklerinizden idarecilik ve yaratıcılık dersi alamadım.
Yarınki Türk nesli bugün ba ardı ımız ve ba armak zorunda
bulundu umuz i lerin kıymet ve ehemmiyetini elbette takdir edecektir.”
Ayni gün Kondilis’in Ankara ziyareti ile ilgili resmi tebli yayınlanmı tı.
Türkiye-Yunanistan Samimi Anla ması ve Balkan Misakı üzerine yo unla an
tebli de u cümlelere yer verilmi ti;
“Yunan Harbiye Nazırı Sabık Ba vekil M. Kondilis ile Erkanı Harbiye
Reisi General M. Katenniotis Cumhuriyet Hükümetini dostça ziyaret etmek ve
iki memleketi ve Balkanları alakadar eden meseleler hakkında Türk devlet
adamları ile görü mek üzere Ankara’ya gelmi lerdir.
Reisicumhur Hazretleri, M.Kondilis ve M.Kateniotis’i kabul ederek
kendileriyle uzun uzadıya görü mü lerdir. Mumaileyhim Ba vekil, Hariciye
Vekili, Milli Müdafaa Vekili ve Büyük Erkanı Harbiye Reisi Mü ir Pa a
Hazretleri ile mülakatlarda bulunmu lardır. Çok samimi bir dostluk havası içinde
cereyan eden bu konu malar esnasında mü terek hudutların masuniyetini tekellüf
eden samimi anla ma misakının yüksek kıymeti hususunda tamamiyle mutabık
bulunan Türkiye ve Yunanistan gerek iki memleket ve gerek sulh davası için
feyizli neticeler verdi ine ve sarsılmaz dostluklarının inki afını idameye karar
vermi oldukları mü ahade edilmi tir.
Bundan ba ka Türkiye ile Yunanistan’ın Balkan Misakına azimkarane bir
surette merbut kaldıkları ve Balkan devletlerinin itimada müstenit te riki
mesailerinden ahsi ve mü terek menfaatlerine en iyi tevafuk eden neticeler
beklemekte oldukları da tespit edilmi tir.
239
Gerek Mümtaz Yunan devlet adamının ve kıymetli mesai arkada ının
ziyareti gerek Türk ve Yunan zabitleri arasındaki temasın vesile oldu u samimi
arkada lık tezahürleri Ankara’nın bütün mehafilinde en müsait ve en dostane
intiba hasıl etmi tir.”
Kondilis ve Yunan heyeti 8 Mayıs 1934 günü saat 19.00’da özel bir trenle
stanbul’a hareket ederken, stasyon’daki u urlamada;
smet nönü,
Tevfik Rü tü Aras,
Nafıa Vekili,
Erkanıharp kinci Reisi Asım Pa a,
Fahrettin Pa a ve di er görevliler bulunmu lardı.
9 Mayıs sabahı Haydarpa a’ya ula an misafirleri; Vali muavini Ali Rıza Bey,
3 ncü kolordu Komutanı ükrü Naili Pa a, Merkez Komutanı Fehmi Pa a, Yunan
konsolosluk erkanı ve kalabalık bir halk kitlesi kar ılamı lardı. Saat 11.00’de Valiyi
ve Kolordu komutanını ziyaret eden Kondilis, Taksim abidesine çelenk koyduktan
sonra Patrikhaneyi de ziyaret etmi ti.153
Kondilis 9 Mayıs ak amı Türkiye’yi ziyareti ile ilgili olarak yaptı ı
açıklamada;154
“Ankara’da büyük dahi Mustafa Kemal Hazretlerinin ve kıymetli mesai
arkada larının vücuda getirdi i eserleri hayranlıkla gördüm. Ankara’da bugün
yep yeni bir dünya yaratılmaktadır. Türkiye’nin büyük bir inkılap devresi
ya amakta oldu unu biliyordum. Fakat Ankara’da gördüklerim, tasavvur
ettiklerimden çok daha fazladır. Balkan Misakının bir neticesi olan Balkanlar’da
te riki mesainin de bir kat daha takviyesi hususunda mutabık kaldık. Balkanlar
Balkanlılarındır düsturu istikbalde de Balkanların yegane politikası olacaktır.”
demi ti.
153
154
C. 10 Mayıs 1934, s.1.
C. 10 Mayıs 1934, s.4.
240
Kondilis; heyette bulunan siyasi ve askeri yetkililerin Türk yetkilileri ile çok
olumlu görü meler yaptı ını belirterek memnuniyetle ayrıldıklarını ifade etmi ti.
10 Mayıs sabahı Loyd Triestino vapuru ile stanbul’dan ayrılan Kondilis,
ak am saatlerinde ülkesine ula mı ve törenle kar ılanmı tı. Kondilis’in Ba vekil
Çaldaris ile yaptı ı görü meden sonra yapılan açıklamalarda; Türk-Yunan ve Balkan
Misaklarının merbutiyetlerinin son derece samimi ve sıkı oldu unun bir kez daha
mü ahedeye vesile oldu u belirtilmi ti.155
Yunan Savunma Bakanı Kondilis’in Genelkurmay Ba kanı ile birlikte
Ankara’yı ziyaret etmeleri ve Samimi Anla manın uygulanmasına ait detaylar
üzerinde ilgili makamlarla görü melerde bulunmaları Yunan Hükümetinin sadakati
için bir delil te kil etmi ti.156
1934
yılında
Ayasofya’nın
müze
haline
getirilmesi
kararının
de erlendirmesini u ekilde yapmak mümkündür. Bu karar öncelikle 1933 yılında
Atatürk’ün Selanik’te do du u evin kamula tırılarak müze haline dönü türülmü
olmasına mukabil bir jest olarak görünmektedir.157
L. Dini Kıyafetler Konusunda Ya anan Gerginlik
Türkiye Cumhuriyetinde, Türk nkılabının vazgeçilmez unsurlarından olan
nkılap Kanunları 1924 yılından ba layarak on yılı a kın sürede zaman ve artların
uygunlu u dikkate alınarak bizzat Atatürk tarafından takip edilen sistem içinde birer
birer TBMM tarafından kabul edilmi tir.
nkılap kanunlarından birisi de laikli i sa lam temellere oturtmayı ve
uluslararası ça da kıyafet kurallarının Türkiye’de de uygulanmasını amaçlayan
“Bazı kisvelerin giyilemiyece ine dair kanun” idi.
155
156
157
C. 13 Mayıs 1934, s.3.
Muharrem Feyzi, “Balkanlarda Siyasi Faaliyet”, Mülkiye Mecmuası, Sayı: 38, (Mayıs 1934)
s.62.
Özel, Atatürk ve Atatürkçülük, s.214-215.
241
3 Aralık 1934 tarihinde TBMM tarafından kabul edilen kanun resmi gazetede
yayınlandıktan sonra 13 Aralık 1934’te yürürlü e girmi ti. Sekiz maddeden olu an
2596 No’lu kanun a a ıdaki konuları kapsamı tı,158
1 nci maddeye göre; hangi din ve mezhebe mensup olursa olsun din
adamlarının mabet ve ayinler dı ında ruhani kisve giymeleri yasaklanmı tı. Ancak
her din ve mezhepten uygun görülecek bir din adamının geçici olarak kıyafet
giymesine izin verilmi , iznin yenilenmesi esası getirilmi ti.
2 nci maddeye göre; Türk kanunlarına göre kurulmu izcilik, spor, topluluk,
kulüp, okul ve benzerlerinin belirledikleri kıyafetleri yönergelerine uygun ekilde
giymeleri sa lanacaktı.
3 ncü maddeye göre; Türkiye’de bulunan Türkler ve yabancıların, yabancı
ülkelerin siyasi, askeri ve milis kurulu larına ait kıyafet ve levazımını ta ıması
yasaklanmı tı.
4 ncü maddeye göre; Yabancı ülke mensuplarının kendi kıyafet ve alametleri
ile Türkiye’yi ziyaret etmeleri Bakanlar Kurulunun iznine tabi olacaktı.
5 nci maddeye göre; Türkiye’de bulunan yabancı temsilciler, uluslararası
kurallara göre kıyafetlerini giyinecekler, Türkiye’yi ziyarete gelen yabancı ordu
mensuplarının kıyafetlerini giymeleri Bakanlar kurulunca düzenlenecekti.
6 ncı maddeye göre; Kanunun yürütülmesi için bir yönerge hazırlanacaktı.
Kanunun birinci maddesinde 6 ay sonra, di er maddeleri 13 Aralık günü yürürlü e
girecek, icradan Bakanlar Kurulu sorumlu olacaktı.
Kanunun TBMM tarafından kabul edilmesini takip eden günlerden
ba layarak Yunan gazetelerinde iki ülke kamuoyu arasında gerginli e yol açacak
yayınlar ba lamı tı.
158
Düstur 3 Tertip, Cilt 16, s.34.
242
Bu yayınlar Ankara ve stanbul’da hayretle kar ılanmı tı. Rum Patrikhanesi
Sen Sinod Meclisi üç toplantı yapmı , ekseriyeti te kil eden genç papazlar kanunun
çok uygun oldu unu, itiraza gerek olmadı ını söylemi lerdi. Buna ra men
Yunanistan’da bu i in Türk-Yunan dostlu unu kökünden sarsacak ve dostluk
cemiyetlerinin reislerini istifa ettirecek kadar gürültüye sebep olması garipti.159
Ba bakan Çaldaris’in 6 Aralık 1934 gecesi yaptı ı açıklama Yunanistan’daki
gerilimin birden en üst düzeylere tırmanmasına neden olmu tu. Çaldaris’in
açıklaması öyleydi;160
“Bu mesele biri dini, di eri hissi olmak üzere iki ekilde tezahür ediyor.
Hükümet meseleyi iki bakımdan da tetkik ettikten sonra kararını verecektir.”
Bu açıklamaya paralel geli meler ise unları kapsıyordu;
Yunan mebuslarından Kumundurus Türkiye’deki Rum papazların cübbeleri
meselesi hakkında meclise bir ara tırma önergesi vermi ti.
Bütün muhacirler birli i papaz cübbeleri konusunda miting düzenlemek
için müracaat etmi , ancak bu kabul edilmemi ti.
Hükümet blokuna dahil siyasi parti reisleri toplanarak kanun etrafında
görü mü ler, konu hakkında yeterli bilgi gelmesini beklemeyi uygun
görmü lerdi.
Atina ve Selanik’te bulunan Türk-Yunan dostluk cemiyeti reisleri olay
nedeniyle istifa etmi lerdi.
ngiltere Protestan Kilisesi Ba papazlı ına tayin edilen Osten Okley 7 Aralık
günü stanbul’a ziyaret maksadı ile gelmi , resmi görevinde dini kıyafetini, bunun
dı ında sivil kıyafetini giymesi Türk basınının dikkatini çekmi
ve Rum
Patrikhanesine bu papazı örnek olarak göstermi lerdi. Bu arada Rum ve Ermeni
159
160
C. 7 Aralık 1934, s.1.
C. 7 Aralık 1934, s.6.
243
Patrikhanelerinde 8 Aralık günü bir toplantı yapılarak kıyafet kanununun
görü ülece i ö renilmi ti. Türk kamuoyunun beklentisi Patrikhane mensuplarının
hilafeti, medrese ve tekkeleri hiç tereddüt etmeden yıkıp atıveren laik Türkiye
Cumhuriyeti rejiminin menfi vaziyetlere tahammülü olmadı ı gerçe ine kar ı
gaflette bulunmamasıydı.161
Yunan Çiftçi Partisi Lideri Papanastasiu;162 “Bana göre bu mesele gazeteler
tarafından fena idare edilmi tir. Yazılarında isnat ettikleri esaslar do ru de ildir.
Mesele hükümet tarafından da iyi idare edilmemi tir” sözleri ile sakin bir tavır
sergilemi ti.
Yunan milletvekillerinden Konduros, rahip cüppelerinin kiliseler dı ında
giyilmesini yasaklayan kanunun, Lozan Antla masındaki azınlık hukukuna aykırı
oldu unu iddia etmi se de, Yunan hükümeti gerçek dı ı olan bu iddianın mitinge
dönü türülmesine izin vermemi ti.163
Sa duyulu Yunan basın temsilcileri ise;164 Yunan efkarı umumiyesinin, dini
kisvelerin giyilmesinin yasaklanması meselesi üzerinde tehlikeli münaka alardan
vazgeçmesini ve bu meselenin halledilmesi i ini hükümete bırakmalarını,
fedakarlıkların mahsulü olan Türk-Yunan dostlu unun ya aması, ileri gitmesi
gerekti ini açıklamı lardı. Bunun üzerine Rum patrikhanesi konu ile ilgili toplantıyı
aceleye getirmeden bir hafta sonraya ertelemi ti.
Venizelos 6 Aralık 1934 ak amı detaylı bir basın açıklaması yaparak dini
kisveler konusundaki dü üncelerini açıklamı tı. Gerilimden çok sa duyulu bir
yakla ım sergileyen Venizelos’un açıklaması genel hatları ile öyleydi:165
“Türkiye’de din kisvesi hakkında alınmı olan tedbirden ruhani reislerin
istisna edildi ini okudum. Bundan sonra Türk-Yunan dostlu unu ciddi bir surette
161
162
163
164
165
C. 8 Aralık 1934, s.1.
C. 9 Aralık 1934, s.1.
Us, Hatıralar, s.84.
C. 9 Aralık 1934, s.6.
B.C.A.: Venizelos’un kisve kanunu nedeniyle Yunan basınına tebli i, 27 Aralık 1934, 030.10
109.729.18, s.1-5.
244
sarsmak tehlikesi göstermi
geldi i kanaatindeyim.
olan bu hadisenin kapanmı
addedilmek lazım
u dü ünceler bende bu kanaatin husulüne vesile olmu tur.
1. Yunan Hükümeti Türkiye nezdinde te ebbüste bulunmu ,
Ortodoksların incindi ini bildirmi tir. Türkiye ise aldı ı tedbirden ancak din
reislerini istisna etmekle azami gayret ve fedakarlı ı göstermi tir. Türkiye’nin bu
tedbirden külli feragat etmesi, di er bir devletin tazyiki altında mecburi bir
hareket olarak telakki edilirdi, bu da Türklerin milli gururuna dokunurdu.
2. Türkiye’nin bu feragatinden sonra, daha ileri giderek Türk-Yunan
dostlu unun sarsılmasına ve hatta iki devlet münasebatının gerginle mesine
sebebiyet vermek do ru de ildir.
3. Türkiye’nin din kisvesi hakkında aldı ı tedbir, Ortodoks Yunanlıların
aleyhine müteveccih bir zihniyetten de il Türkiye Cumhuriyeti’nin halkçılık
zihniyetinden do an ıslahatın eseri oldu u muhakkaktır. Hatta Türkiye ayni
sebebe mebni hilafeti de ilga etmi tir.
4. Din kisvesinin milliyetle hiçbir alakası yoktur. Bu mesele sırf bir
mabet i i oldu u cihetle din kisvesinin mabedin bulundu u devletin kanuni
icabatına göre tanzimine hiçbir mani yoktur.
Her dinin reisine muvakkat istisna yerine daimi surete dini kisve giymesi
hakkında müsaade etmeleri için dostane iste imizi, Türk dostlarımızın lütfen
kabul edeceklerini ümit ediyorum.
Türk-Yunan dostlu unun tahakkukuna vesile olmu olan yüksek gayenin
hissiyat ve zihniyeti ile bu husustaki dostane iste imizin kabulünü Türkiye
Reisicumhurundan, Ba vekil ve Hariciye vekilinden ahsen istirham ediyorum.
E er bu dostane iste imiz Türkiye tarafından lütfen kabul edilecek olursa
Ortodoks papazlarının dini kisvesi hakkında Türkiye’de alınmı olan tedbirden
yunan milleti efkarı umumiyesinde hasıl olan teessür yava yava silinecektir.”
Dini kisve konusunun Rum, Ermeni ve Yahudi aydınları tarafından olumlu
kar ılanması üzerine gergin ortamın düzelmeye ba ladı ı görülüyordu. Bu konuda
Papanastasiu’nun bir gün önce yaptı ı olumlu açıklamanın da etkili oldu u bir
gerçekti.166 Tevfik Rü tü Aras, M. Maksimos’a çekti i telgraf ile; Dini kıyafet
kanununun Yunanistan’a kar ı bir yönünün bulunmadı ını, bu konuda çıkarılan
gürültülerden üzüntü duydu unu belirtmi ti.167
166
167
C. 10 Aralık 1934, s.1.
C. 10 Aralık 1934, s.4.
245
stanbul’lu Rumlar, Atina gazetelerinin ne riyatından duydukları üzüntüyü ve
konuyu Yunan politikacılarının yanlı yönlendirdiklerini belirten telgrafları yetkili
makamlara çekmi lerdi. Böylece Yunan basını da ılımlı yayınlara ba lamı tı.168
M. 1934 Yılı çinde Genel Hatları le Türkiye-Yunanistan
Ticari li kileri
ktisat Vekili Celal Bayar’ın 1933 Atina ziyareti esnasında imzaladı ı Ticari
tilafnamenin ikinci altı aylık dönem için uygulanmasına 1 ubat günü ba lanacaktı.*
Uygulama ba ladıktan sonra Yunanistan’dan Türkiye’ye hangi malların serbestçe
girece ini belirleyen komisyon çalı malarını bitirmi ti.169
Kurulu çalı maları tamamlanan Türk-Yunan Ticaret Ofisi 6 A ustos günü
saat 11.00’de ilk toplantısını yapmı tı. Toplantıya ktisat Vekaletinin tayin etti i
Ba kan Nemlizade Mithat bey ile Kara Mustafazade Ahmet, Refi Celal ve Festan
Beyler katılmı lardı. ç tüzü ün hazırlanması kararı alınan toplantıda, Ofisin idari
i lerinin stanbul Ticaret Odası tarafından yürütülmesi benimsenmi ti.170
Türkiye ile Yunanistan arasında yapılacak yeni ticaret mukavelesinin
müzakerelerinde bulunmak üzere Yunan ktisat Vekili M. Pesmazo lu’nun 24, 25
Ekim tarihlerinde stanbul’a gelece i ve do rudan Ankara’ya hareket ederek taraflar
arasındaki görü melere 29 Ekim günü ba lanaca ı ö renilmi ti.171
Türk-Yunan Ticaret tilafı (Mukavelesi) Ankara’da tarafların görü melerinden
sonra 10 Kasım 1934 ak amı imzalanmı tı. Esasında bu itilaf 30 Ekim 1930’da
imzalanan ikamet, Ticaret ve Seyrisefain anla masına ihtiyaç duyulan dönemlerde
yapılan önemli eklerden biriydi. Bu itilafa göre;172 Türkiye’nin ihracatı be gruba
ayrılmı , her grupta satılacak malların cins, miktar ve oranları belirlenmi ti.
168
*
169
170
171
172
C. 11 Aralık 1934, s.1.
Türkiye ile Yunanistan arasında 9 Mayıs 1933 tarihinde Atina’da imzalanan ve 27 mayıs 1933’te
TBMM’nce kabul edilen Ticaret tilafnamesi daha önce belirtildi i gibi 6 aylık dönemlerle
uygulanacaktı. Bkz. Düstur 3 Tertip Cilt 14, s.1052, 1056.
C. 30 Ocak 1934, s.3.
C. 7 A ustos 1934, s.1,5.
C. 22 Eim 1934, s.3.
Düstur 3 Tertip, Cilt 16, s.484, 486.
246
Anla maya ba lı 9 adet ekte iki ülkenin üretim ve sanayisini etkilemeyecek malların
indirimli satı ları düzenlenmi ti. Uygulanmasına 15 Aralık 1934 tarihinde ba lanacak
olan itilafın imzalanmasından sonra a a ıdaki resmi tebli yayınlanmı tı;173
“ ki dost memleket arasında ticari mübadeleler en samimi bir zihniyetle
incelenmi tir.
Türk heyeti, Yunan mahsullerinin Türk piyasasında daha geni yer
bulmasına imkan vermek ve Türk ihracatını azaltarak yunan ihracatını kademeli
olarak arttırmak suretiyle dengelenmesini arzu etmektedirler. Bu maksatla iki
iktisat vekili muhtelif ihtiyaçları gözönüne alarak konuyu incelemi lerdir.
Bugün imzalanan anla mada Yunanistan’a ihraç edilen mallar birkaç
sınıfa ayrılmı , önemi az olan malların takası kararla tırılmı tır.
Anla manın
kararla tırılmı tır.”
15
Aralık
1934
tarihinde
yürürlü e
girmesi
Yunan iktisat vekili M. Pesmazo lu ve heyeti Ankara’da Celal Bayar ve
yetkililerle iki ülkeyi ilgilendiren iktisadi konuların tamamını samimi bir ekilde
görü mü ler ve anla manın imzalanmasından sonra Ankara’dan ayrılmı lardı.
Pesmazo lu ve Yunan heyeti 11 Kasım günü Eski ehir’e geçmi ,
eker
fabrikasını gezerek incelemelerde bulunmu tu. Yunanlı Vekil burada yaptı ı
açıklamada unları söylemi ti;174
“Yurdunuzun ilerleyi i hayrete de er, eski Türkiye’yi gezen birinin gözünü
güçsüz insanın Tanrıya do ru yalvarı lar yükseltti i minareler çekerdi. Yeni
yarattı ınız Türkiye ile çalı manızın gücü ve hızı fabrikanızın bacalarından
göklere yükseliyor.”
Yunan heyeti 13 Kasım gecesi Ertu rul yatı ile Mudanya üzerinden stanbul’a
ula mı tı. 14 Kasım sabahı Sümerbank’ın Beykoz Deri ve Kundura Fabrikasını
gezen heyet buradan Mecidiyeköy Likör Fabrikasına geçmi lerdi. Saat 13.00’de
173
174
C. 11 Kasım 1934, s.3.
C. 12 Kasım 1934, s.1.
247
Perapalas’ta erefine verilen yemekte konu an Pesmazo lu Türkiye ziyareti hakkında
u açıklamada bulunmu tu;175
“Ankara’da imzaladı ımız yeni ticaret anla masının ba lıca hususiyetini
te riki mesai hususunda Türkiye ile Yunanistan’ın samimi bir arzu beslemeleri
te kil etmektedir. Ankara’da yayınlanan tebligattan da anla ılaca ı üzere bu
anla ma üç esasa dayanmaktadır.
1. Taraflar arasında tam bir hüsnüniyet vardı.
2. Yeni anla ma ticari e yalarımızın mübadelesini kolayla tırmak için
imzalandı.
3. Maamafih maksat sırf mübadeleyi ço altmak de il bilakis daha geni bir
te riki mesainin temelini kurmaktır.
Türkiye’de gördü üm fevkalade hüsnü kabülden ve bilhassa çok hürmet
etti im Büyük efiniz Gazi Mustafa Kemal Hazretlerinin lütfen bana kar ı
esirgemedikleri iltifatlardan fevkalade mütehassıs oldum. Bundan maada gerek
Ba vekil smet Pa a Hazretleri ile aziz meslekda ım Celal Beyefendi ve kıymetli
arkada ları tarafından hakkımda gösterilen teveccüh beni o derece minnettar
bırakmı tır ki bu seyahatimin hatıraları ebediyyen kalbimde ve hafızamda saklı
kalacaktır.”
Pesmazo lu 14 Kasım 1934 günü ö leden sonra;
Vali Muhittin Bey’in ziyaretini iade etmi ,
Bakırköy Sümerbank Bez fabrikası için “E i Avrupa’da bile az bulunacak
mükemmel bir kombina” diyerek hislerini belirtmi ,
Hereke imali bir ipek halıyı kabul etmi ,
Patrikhane ve stanbul Ticaret odasını ziyaret etmi ti.
Pesmazo lu ve Yunan heyeti 15 Kasım 1934 günü;
Vali Muhittin Bey,
Polis Müdürü Fehmi Bey,
Ticaret Odası Ba kanı Nemlizade Mithat Bey,
175
C. 15 Kasım 1934, s.1,5.
248
Ticaret, Borsa, Sümerbank yetkilileri tarafından u urlanmı lardı.
Bu arada Atina elçili ine yeni tayin olan Ru en E ref Ünaydın Adria
vapuruna binerek Pesmazo lu ile birlikte ayrılmı lardı.176
Türk-Yunan Ticaret Anla masının 15 Aralık 1934’te yürürlü e girecek
olması nedeniyle, anla manın tatbikini gösteren talimatname hazırlanmı ve taraflara
bildirilmi ti. Merkez Bankası, Yunan Bankası ile ihracat bedelleri konusunda
müzakerelere ba lamı tı.177
176
177
C. 16 Kasım 1934, s.1.
C. 4 Aralık 1934, s.1.
249
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
1935 YILI BA INDAN ATATÜRK’ÜN ÖLÜMÜNE KADAR
OLAN DÖNEMDE TÜRK YE – YUNAN STAN L K LER
A. Balkan Misakı Kapsamında li kiler ve Bunların Etkileri
1. Balkan Misakı Ekonomik Meclisinin I nci Dönem Toplantısı
(3-9 Ocak 1935)
Balkan Misakı Daimi Meclisinin I nci Dönem toplantısında (30 Ekim 1934)
alınan karar gere ince Ekonomik Meclis Mayıs 1935’te Bükre ’te toplanacaktı.
Meclise sunulacak raporun hazırlanması için 5 ay içinde Atina ve Ankara’da iki ayrı
toplantı yapılacaktı.1
Balkan Misakı ülkeleri arasında ekonomik ili kileri arttırma yollarını aramak
ve alınması icap eden tedbirleri tespit etmek üzere 3 Ocak 1935’te Atina’da
Toplanacak olan Ekonomik Meclise katılmak üzere Hasan Saka’nın ba kanlı ındaki
Türk Heyeti 31 Aralık 1934 sabahı Pire’ye hareket etmi ti. Heyet üyeleri ktisat
Müste arı Faik Kurdo lu, Dı i leri Bakanlı ından Vedii Bey, Türkofisten Burhan
Zihni,
Bankasından Sami
bay’dan olu mu tu. Mecliste özellikle demiryolu
nakliyatında mü terek kolaylık, deniz ticaretinde mü terek hareket, mü terek ihraç
maddelerinin dünya piyasalarındaki vaziyeti meseleleri görü ülecekti.2
Yunanistan Dı i leri Bakanı Maksimos, 3 Ocak sabahı çalı malarına ba layan
Ekonomik Meclis hakkında u bilgileri vermi ti;3
“Balkan Misakının imzası ile yeni döneme girerken Misakın tahakkuku
için çalı malar yapan dört devletimizden bütün ekonomik kuvvetleriyle
gayretlerimize katılarak tecrübeleri ve dehaları ile kuvvetli te riki mesailerini
istemekten ba ka bir ey yapamazdık.”
1
2
3
Fadime Tosik, “Tevfik Rü tü Aras’ın Siyasi Ki ili i”, Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi, nönü
Üniv. Sos. Bil. Ens., Malatya 2002, s.218, 219.
C. 1 Ocak 1935, s.5.
C. 4 Ocak 1935, s.1.
250
Maksimos, son defa Ankara’da müzakere edildikten sonra 10 Mayıs 1935’te
Bükre te Balkan Misakı Meclis Toplantısına arzedilecek raporun esaslarının
hazırlanmasını istemi ayrıca toplantının önemini ve gündemini açıklamı tı.4
Ekonomik Meclisin Atina Toplantısı 9 Ocak 1935’te sona ermi
çalı maların sonuçları resmi tebli
ve
ile kamuoyuna duyurulmu tu. Tebli de
belirtildi ine göre;5 Ticaret politikası, Haberle me ve Ula ım Balkan Bankası,
Turizm ve Ekonomik kurulu ların i birli i konularında kararlar alınmı tı.
Balkan Misakı Ekonomik Meclisinin Atina çalı maları kapsamında daimi
deniz komitesi ile ilgili olarak; standart ula ım yönergeleri ve ortak tarifelerin
uygulanması, limanlardaki vergilerin birle tirilmesi
eklinde iki önemli karar
alınmı tı.6
Dı i leri Bakanlı ı Ticaret ve ktisat
tarihli
raporu
ile
Ekonomik
Meclisin
leri Genel Müdürlü ü, 20 Ocak 1935
Atina
toplantısına
ait
sonuçları
de erlendirmi ti. Temsilcilerin seçimi, iç te kilat, çalı ma sistemi ve Nisan ayında
Ankara’da yapılacak toplantıda alınacak tedbirleri açıklayan rapora ek olarak
Türkiye dı ındaki temsilcilerin listeleri, protokol finali ve Atina’da alınan 5 karar
bulunuyordu.7
Ekonomik Meclisin iç te kilatı konusunda alınan karar; Balkan Misakı
ülkelerin Dı i leri Bakanlarından olu an Daimi Heyet tarafından, çe itli Hükümet
merkezlerinde senede iki defa toplanmak üzere her ülke temsilcilerinin katılımı ile
bir Ekonomik Danı ma Meclisi olu turulması idi. Bu konu Atina hazırlık
toplantısında detaylı olarak incelenmi ve toplantıların yapılması oy birli i ile karar
la tırılmı tı. Buna göre Türk te kilatı örnek alınacak ve görev esasına göre her ülke
tarafından seçilecek temsilcilerle ülke heyetleri olu turulacaktı. Heyette birer ki i ile
temsil edilecek görevler öyleydi;8
4
5
6
7
8
C. 4 Ocak 1935, s.3.
C. 11 Ocak 1935, s.1.
“Balkan Antantı Ekonomi Konseyi Daimi Deniz Komitesi”, ktisat Vekaleti Türkofis Aylık
Bülteni, Sayı: 2, (Temmuz 1937), s.42.
B.C.A.: ktisadi Balkan Danı ma Meclisi Türk Milli Heyeti ve Dahili Te kilatı, 20 Ocak 1935,
030.10 227.528.1
B.C.A.: Danı ma Meclisi Türk Heyetinin Te kili, 20 Ocak 1935, 030.10 227.528.1 s.1.
251
Genel ekonomik politika
Tarım faaliyetleri
Sanayi faaliyetleri
Maliye, Kredi, Merkez ihracat bankalarına ait faaliyetler
Ula tırma faaliyetleri
Ekonomik Meclis yönergesi hakkında alınan karara göre; Atina hazırlık
toplantısında kabul edilen detaylı yönerge gere i Danı ma meclisi üç esasa göre
olu turulacaktı.9
Ekonomik Danı ma Meclisi, Dı i leri Bakanlı ınca olu turulan Daimi
Heyetin bir organı, danı manı olacaktı.
Genel olarak ba kanlık yapan Dı i leri Bakanlarınca idare edilen, dı arıda
milli komisyonlar, içeride çe itli dairelerle devamlı irtibatta bulunacaktı.
Türk heyeti, ister içeride ister dı arıda Dı i leri Bakanlı ına ba lı bir te kilat
olarak çalı acaktı.
Atina’daki hazırlık toplantısından, Türkiye’ye faal bir rol verildi i, bir
bakıma arabuluculuk vazifesi verildi i sonucuna ula an de erlendirmeye göre
bundan sonra alınması gereken tedbirler ana hatları ile öyle sıralanmı tı.10
Memleket ekonomisinin Balkan Misakı içinde geli mesi ve di er ülkelerle
ekonomik ili kilerimizin uzak görü lü bir açıdan de erlendirilmesi, bu incelemede
ekonomiyi ilgilendiren bütün olayların dikkate alınması,
Ankara toplantısından önce iç te kilatın olu turulması, Balkan ekonomik
faaliyetlerinin Dı i leri Bakanlı ınca yürütülmesi, toplantı hazırlıkları ve toplantının
desteklenmesinde hiç bir konunun dikkatten uzak tutulmaması,
9
10
B.C.A.: Danı ma Meclisinin olu turulma esasları, 20 Ocak 1935, 030.10 227.528.1 s.2.
B.C.A.: Danı ma Meclisi toplantısına göre Türkiye’nin alaca ı tedbirler, 20 Ocak 1935, 030.10
227.528.1 s.5-8.
252
Ankara toplantısında gösterilecek özenin, toplantının önemini arttıraca ının
bilincinde olarak çalı maları kolayla tıracak, salonlar, odalar, yazı ve haberle me
araçları ve di er yardımcı malzemelerin hazırlanması,
Türk Ekonomik Meclis temsilcileri örnek te kil etti inden sabit kalacaktı.
Di er üç ülkenin temsilciler listesi a a ıdaki ekilde olu turulacaktı.11
Romanya: Nicolas Tabacovici, Mühendis N. Teodoras, on Christu, Victor
Badulesco, Emile Marien
Yugoslavya: Stenoje Pelivanaoviç, dr. Sava Obradoviç, Zdravko Vaskoviç
Yunanistan. Kyriakos Varvaresson, Spyridion Koroniç, Georges Charitakias,
Xenophon Zolotas, Charalambos
Balkan
Misakı
Ekonomik
Meclisinin
birinci
dönemine
ait
sonuç
protokolünün ba lık kısmında u konular yer almı tı:12
“Balkan Ekonomik Meclisi, 2 Kasım 1934’te Ankara’da yaptı ı
toplantıda aldı ı kararlar do rultusunda Atina’da toplanmı ve Yunanistan
Dı i leri Bakanı Maksimos ba kanlı ında 3 Ocak 1935 günü çalı malarına
ba lamı , 9 Ocak günü kapanı oturumu ile sonuçlanmı tır.
Ekonomik meclis bundan sonraki çalı malarını dört komisyon halinde
yürütecektir. Bunlar;
Ticari ili kiler komisyonu
Ula tırma ve haberle me komisyonu
Mali sorunlar, kredi ve Merkez Bankalarına ait sorunlar komisyonu
Turizm komisyonudur.”
Protokolün eklerinde ise u kararlar sıralanmı tı;13
Ticari ili kilerle ilgili karar (Ek-1)
11
12
13
B.C.A.: Danı ma Meclisi temsilciler listesi, 20 Ocak 1935, 030.10 227.528.1 s.9-10.
B.C.A.: Danı ma Meclisinin sonuç protokolü, (Protocole Final de la premiere session du conseil
economique de l’entente Balkanique) 030.10 227.528 s.11.
Ekonomik Meclisin aldı ı kararların detayları için Bkz. B.C.A. 030.10 227.528.1 s.12-18.
253
Ula ımın geli tirilmesi ve iyile tirilmesi ile ilgili karar (Ek-2)
Bir Balkan Bankası Kurulmasına ait karar (Ek-3)
Turizm ile ilgili karar (Ek-4)
Ekonomik kurulu ların i birli i ile ilgili kararlar (Ek-5)
ç Tüzük Projesi (Ek-6)
Meclis, sonuç protokolünde bundan sonraki toplantının 1 Nisan 1935’te
Ankara’da yapılmasını da kararla tırmı tı.
2. Balkan Misakı Daimi Meclisi II nci Dönem Toplantısına Kadar
Geli en Olaylar
1935 Ocak ayının son haftasında “Avrupa’da barı ı koruma” konulu toplantı
için Cenevre’de bulunan Balkan Misakı Dı i leri Bakanları yaptıkları görü melerden
sonra bir tebli yayınlamı lardı. Bu tebli de;14
“Balkan Misakı ülkeleri barı ı koruma u runa sarfedilen gayretlerden
ancak sevinç duymakta ve bu anla maların (Avrupa ülkelerinin aralarında
yaptıkları Roma anla maları kastediliyor) orta ve do u Avrupa’da barı ın
güçlendirilmesi ile ilgili olan bütün ülkelerin durumu da gözönünde
bulundurulmak suretiyle faydalı bir ekilde sonuçlandırılaca ı ümidini
beslemektedir.” denilmi ti.
1935
ubat ayında Balkan Misakı bir ya ını doldurmu tu. Bu nedenle
imdiye kadar Balkan Misakı Meclisine ba kanlık yapan Yunan Dı i leri Bakanı
Maksimos, bu görevi Romanya Dı i leri Bakanı M. Titulescu’ya devredecekti. Bu
uygulama Ankara toplantısında alınan, alfabetik sıraya göre birer yıl ba kanlık
yapılması yönündeki karara dayanıyordu.15
14
15
C. 22 Ocak 1935, s.1
C. 10 ubat 1935, s.3.
254
5 Nisan 1935’te Belgrat’ta toplanan Balkan Misakı Ekonomik meclisi karma
ula ım komitesi uzmanlarının yaptıkları ara tırma sonucunda iki konunun
incelenmesini kararla tırmı lardı. Bunlardan birincisi; Düzenli deniz ve akarsu
ula tırmaları arasındaki ili kinin kurulması için üye ülkelerin yardımcı olması,
ikincisi ise; Balkan deniz ve akarsu ula ım sektörleri arasında anla malar yapılması
ve ortak çalı manın sa lanması konularını kapsıyordu.16
Balkan Misakı Meclisi’nin 18 Nisan 1935 günü Ankara’da yapılan hazırlık
toplantısı Saat 16’00’da
çi leri Bakanı
ükrü Kaya’nın açı
konu ması ile
ba lamı tı. Ankara’da yapılan çalı malar Atina hazırlık toplantısında alınan
kararların gözden geçirilmesi eklinde cereyan etmi ti.17
3. Balkan Misakı Daimi Meclisi II nci Dönem Toplantısı
(10-13 Mayıs 1935)
Balkan Misakı Daimi Meclisinin Bükre toplantısına Türkiye adına Dı i leri
Bakanı Tevfik Rü tü Aras’ın ba kanlı ı altında Trabzon Milletvekili Hasan Saka,
Dı i leri 2 nci Daire Ba kanı Cevat Açıkalın, özel kalem müdürü Refik Amir
Kocamaz katılmı tı.18 Meclis, 10 Mayıs günü Bükre ’te ilk toplantısını yapmı tı.
Saat 18.30’da Dı i leri Bakanlı ında yapılan toplantıdan sonra Titulescu gazetecilere
verdi i demeçte;19 Bu mesaiden Misakın daha kuvvetlenmi olarak çıkaca ından
emin oldu unu, ilk müzakerede gündemin görü ülmedi ini, çalı maların sonunda bir
tebli yayınlanaca ını söylemi ti.
11 Mayıs günü Meclis gündemindeki u konuları görü mü tü:20
Roma anla malarına ba lı meseleler
Tuna meselesi
16
17
18
19
20
“Balkan Antantı Ekonomi Konseyi”, Türkofis Aylık Bülteni, sayı: s.42.
C. 19 Nisan 1935, s.3.
B.C.A.: Balkan Misakı Konseyi Türk Heyetini Görevlendiren Bakanlar Kurulu Kararı, 13 Mayıs
1935, 030.10.01.02.54.38.3
C. 11 Mayıs 1935, s.1,4.
C. 12 Mayıs 1935, s.1.
255
Avusturya meselesi
Avusturya, Macaristan ve Bulgaristan’ın askeri statülerinin de i tirilmesi
talya’nın dü ündü ü Orta Avrupa barı ının güçlendirilmesi meselesi
Akdeniz anla ması meselesi
Balkan Misakı Meclisinin gündemine alınan konulara dikkat edildi inde,
yalnız üye ülkelerin de il, Avrupa’nın gündemindeki konularla da yakından
ilgilendi i görülüyordu. Çaldaris toplantılar devam ederken Heuresetuelle dergisine
yazdı ı makaleye u ba lı ı koymu tu: “Sarsılmaz bir ba lılık ve öz bir karde lik.
te Balkan Misakını idare eden iki prensip.” 13 mayıs günü çalı malarını bitiren
Meclis aldı ı kararları resmi bir tebli le yayınlamı tı. Tebli in kapsamı öyleydi;21
“Balkan Misakı Meclisi Romanya Dı i leri Bakanı Titulescu’nun
ba kanlı ında 01-13 Mayıs günleri 7 toplantı yapmı tır. Görü ülen konular ve
alınan kararlar unlardır:
Meclis Avrupa’nın durumunu incelemekle i e ba lamı tır. Balkanlardaki
durumun, barı ın idamesi ve Avrupa’nın bu kısmında kom uluk münasebetleri
bakımından dü üncelere meydan verecek mahiyette olmadı ını görmü ve bunu
sevinçle kar ılamı tır.
Daimi Meclis Balkan Misakının Balkanlardaki icraatında bir takviye, bir
geni leme husule gelece i anının yakın oldu u kanaatini elde etmi tir.
Meclis, Balkan devletlerini bir arada ve ayrı ayrı ilgilendiren bütün
meseleleri detaylı olarak incelemi tir.
Meclis Balkan Misakının genel ve özel menfaatleri ile Küçük antantın
Avrupa barı ının devamı için yürüttü ü faaliyetlerde i birli i temin etmesinde
müttefik kalmı lardır.
Daimi Meclis, do u Avrupa barı ında esas olarak gördü ü Fransa-Rusya
kar ılıklı yardım anla masını sevinçle kar ılar.
Balkan Misakının menfaatlerine uygun oldu u sürece Roma anla masının
gerçekle mesi için ortakla a çalı malara yardımcı olmayı kabul eder.”
21
C. 14 Mayıs 1935, s.1,12.
256
Resmi tebli de yer alan genel ekonomik kararlar öyleydi:
Balkan Misakı içinde ve dı ında olan Devletlerle, Ticaret mübadelesinin tesisi
Münakalatın inki afı ve ıslahı
Turistik münasebetlerin teksifi
Banka meselelerinin tetkiki
Ekonomik konulardaki detaylı kararlar ise u konuları kapsıyordu;
Ticaret hususunda açık ve basit kaideler koyarak geni bir serbestli e do ru
adım atılması
Ödeme vasıtalarının geli tirilmesi
Ula tırmanın kolayla tırılması
Posta mukavelesi projesinin gerçekle tirilmesi
Turizm hareketini inki af ettirilmesi
Bir Balkan Bankası kurulması konusunda Türk heyetinin hazırladı ı proje
tasla ının taraflarca imzalanması,
Dört ülkenin kredi temsilcilerinin her sene toplanması
Toplantıdan sonra dört bakan topluca Kral Karol tarafından kabul edilmi ,
kendisine çalı malar hakkında bilgi sunulmu tu.
Bu toplantıda Türkiye’nin Bo azlarla ilgili tezi de görü ülmü tü. Bo azların
tekrar askerle tirilmesi için giri imlerini sürdüren Tevfik Rü tü Aras Balkan
Meclisinde konuyu detayları ile açıklamı tı. Daha sonra di er üç ülke Türk tezini
257
savunmaya karar verecekler22 ve bu karardan, Balkan Misakının Türkiye’yi
destekleyece i anlamı çıkacaktı.
Balkan Misakının kısa bir sürede Avrupa siyasetinin önemli bir unsuru
oldu u artık herkesçe anla ılmı bir gerçekti. Bu konuda ilk göze çarpan ey; Balkan
Misakının birbirine ba ladı ı dört devlet bu anla manın kendi milli çıkarlarına
oldu u kadar, genel barı ın korunmasına da yardım etti i kanaati ile tek bir varlık
gibi fikir ve arzu birli i ile hareket etmeleridir. Atatürk, Türkiye’nin bu anla ma
içinde oynadı ı büyük ve de erli rolü Cumhuriyet Halk Partisinin Kurultayını
açarken yaptı ı konu mada u ekilde belirtmi ti; “Dört devletin kendi güvenlikleri
için ve Balkanların karı ma ve karı tırma konusu olmaktan çıkması için içten bir
kanaatle birbirlerine ba lanmı lardır. Asıl dikkati çeken Balkan Misakının daha bir
yıl içinde uluslararası barı için büyük bir etken oldu unun anla ılmasıdır. Balkan
Misakı gittikçe Avrupa barı ının ba lıca temel ta larından biri olmak yerindedir.”23
4. Balkan Misakı Ekonomik Meclisinin Ocak 1936 Toplantısına
Kadar Olan Geli meler
Tevfik Rü tü Aras Balkan Misakı Meclisinin Bükre toplantısından sonra
Cenevre’ye gitmek üzere Viyana’dan geçerken basın mensuplarına verdi i
demeçte;24 Balkan ufuklarındaki kara bulutların da ıldı ını belirtmi ti.
Eylül ayında Cenevre’de yapılacak olan Uluslararası Derne in toplantısına
katılacak olan Balkan Misakı Dı i leri Bakanları Belgrat’ta biraraya gelmi ler,
toplantıda takip edilecek siyaset ile Misak ülkelerinin gündemdeki konularını
görü mü lerdi.25
Uluslararası toplantılar Balkan Misakının tanıtılmasına vesile oluyordu.
Yunanistan Dı i leri Bakanı M. Maksimos 15 Eylül 1935 günü Uluslararası
22
23
24
25
Tosik, Tevfik Rü tü Aras, s.221.
Zeki Mesut Alsan, “Ayın Politikası”, Ülkü Halkevleri Mecmuası, Sayı: 28, (Haziran 1935),
s.305.
C. 18 Mayıs 1935, s.1.
C. 2 Eylül 1935, s.1.
258
Derne in Meclisinde Balkan Misakının yapaca ı ödevleri öyle izah etmi ti; “Balkan
Misakı’nın ikinci kurulu yılının sonuna gelmek üzereyiz. Misakın devamlı tekamüle
u rayabilecek lüzumlu bir müessese oldu u görülmektedir. Üye devletler, barı
gayretlerini,
siyasal
ekonomik,
sosyal
anla ma
yolunda
emeklerle
kuvvetlendirmi lerdir. Alınan neticeler yalnız hükümetlerin dayanı ma fikrinden
do mamı tır. Aynı zamanda kendi uluslarının ba lı bulundukları Uluslararası
Derne in
prensiplerini
gözetmek
suretiyle
gerçekle tirece i
yönündeki
güvenlerinden do mu tur. Balkan Misakı Uluslararası derne in Dünya barı ını
kurtarmak için gösterdi i gayretleri içten bir ilgi ile takip etmektedir.”
Balkan Misakı adına konu an Maksimos aynı toplantıda, üç üye devletin
Bo azlar konusundaki Türk tezini desteklediklerini açıklamı tı.26
Balkan Misakı fikrinin yayılmasını amaçlayan Balkan festivali Eylül ayının
ikinci yarısından itibaren stanbul’da önemli etkinliklere sahne olmu tu.27
17 Eylül 1935’te Galatasaray Lisesinde toplanan Balkan gençli i stanbul’da
bir gezinti yapmı ve saat 16.00’da Taksim abidesine bir çelenk koymu lardı. Dört
ülkenin katıldı ı bu törende ekipler kendi bayrakları ve milli kıyafetleri ile hazır
bulunmu lardı.
21 Eylül 1935’te Beylerbeyi sarayında bulu an Balkan gençli i, birlikte
Bo az gezisi yapmı lar ve aynı gün Fenerbahçe Stadyumuna geçerek Balkan
oyunlarını izlemi lerdi.
22 Eylül günü Taksim Stadyumunda Balkan gençlerinin ayrı bir gösterisi
vardı.28
3 Ekim 1935’te talya Habe istan’a saldırmı tı. Bu geli me Balkan Misakı
ülkelerini tela a dü ürmü , dört devlet aralarında görü erek bu meselede Milletler
Cemiyetinde ngiltere ve Fransa’nın yanında yer almayı kararla tırmı lardı. Böylece
26
27
28
Tosik, Tevfik Rü tü Aras, s.221.
C. 18 Eylül 1935, s.1,5.
C. 22 Eylül 1935, s.1.
259
talya’ya kar ı yaptırım, öngören devletler arasına katılmı oluyorlardı. Bu tutumları
nedeniyle talya tarafından cezalandırma ihtimalini gözönünde bulunduran Balkan
Misakı ülkeleri ngiltere ile Habe istan – talya sava ı boyunca geçerli olacak ittifak
anla ması imzalamı lardı.29
9 Ocak 1936’da Balkan Misakı ülkelerinin uzunca zamandır üzerinde
çalı tıkları posta projesi sonuçlanmı tı. 3 Aralık 1935’te Bakanlar kurulunca kabul
edilen proje 9 Ocak 1936’da Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlü e girmi ti.30
Dört ülkenin posta, telgraf ve telefon idareleri arasında posta ve telekomünikasyon
alanında birlikte çalı ma için uzla ma kanununa göre kar ılıklı kolaylıklar
sa lanıyor, fiyatlar standart hale getiriliyor, i birli i esasları ortaya konuyordu.
5. Balkan Misakı Ekonomik Meclisi II nci Dönem Toplantısı
(17-24 Ocak 1936)
Ekonomik Meclis’te Türkiye’yi temsil edecek olan heyet 3 Ocak 1936’da
Bakanlar Kurulunca belirlenmi ti. Karara göre31 Türk heyeti;
Trabzon milletvekili Hasan Saka’nın ba kanlı ında,
Dı i leri Daire Ba kanı Dürrü Mazhar
Bayındırlık Bakanlı ından evket Bey,
Maliye Bakanlı ından Halit Nazmi Bey,
Ziraat Bakanlı ından Mehmet Ali Tayyar Bey,
Daimi Sekreter zzet Tahsin Bey’den olu mu tu.
Balkan Misakı Ekonomik Meclisi 17 Ocak 1936’da Romanya Dı i leri
Bakanlı ı müste arı Javel Radulescu ve üye ülkelerin orta elçilerinin hazır
29
30
31
Tosik, Tevfik Rü tü Aras, s.221, 222.
Bkz. Düstur 3 Tertip, Cilt 17, s.182-188.
B.C.A.: Balkan Antantı, Ekonomik Konseyinin toplantısı için Türk heyetini görevlendiren
Bakanlar Kurulu Kararı, 3 Ocak 1936, 030.18.01.02.60.99.12
260
bulundu u ilk toplantı ile açılmı tı.32 Radulescu; Atina ve Ankara toplantılarından bu
yana ticari ili kilerin artırılması konusunda elde edilen geli meleri kaydettikten
sonra, ticaret, turizm ve ula tırma konularının görü ülece ini belirtmi ti.
Bakanlar kurulu 3 Ocak 1936 günü aldı ı kararla Balkan Misakı Daimi
Meclisinin Bükre ’te yapılacak toplantısında hava i lerine ait protokol ve eklerinin
imzalanması için Bükre
elçisi Hamdullah Suphi Tanrıöver’e yetki vermi ti.33
Balkan Ekonomik Meclisi bir haftalık çalı madan sonra 24 Ocak 1936 günü resmi
bir tebli ile ula tı ı sonuçları öyle açıklamı tı;34
Meclis, ticari ili kilerin geli tirilmesi, ula tırma ve turizme ait üç komisyon
olu turmu ve çalı malarını buna göre yürütmü tü.
Milli heyetler, dört ülkede geçerli sınırlayıcı düzenlemeler hakkında
ikayetleri soru turmu lar, bunlar detaylı olarak görü ülmü tü. Bu sakıncaların
ortadan kaldırılması için heyetler kendi milli yönetimleri nezdinde gayret göstermeyi
kabul etmi lerdi.
hracat bültenlerinde ve di er bültenlerde üye ülkelerin ticari bilgileri
yayınlanacaktı.
1 Ocak itibarı ile üye ülkelerin posta mukavelesi yürürlü e girmi ti.
24 Ocak günü üye ülkeler arasında bir hava ula tırma mukavelesi
imzalanmı tı.
Belgrat’ı Bükre ’e do rudan ba layan bir demiryolu açılaca ı kaydedilmi ti.
Uzmanlar teknik konferansının 6
ubat 1936’da Belgrat’ta, Deniz ula ım
konferansının da 27 Nisan 1936’da stanbul’da toplanması benimsenmi ti.
32
33
34
Ulus 18 Ocak 1936, s.2.
B.C.A.: Balkan Anla ması Daimi Konseyinde hava i leri protokolü için yetki veren Bakanlar
Kurulu Kararı, 3 Ocak 1936, 030.18.01.02. 60.99.11
Ulus 25 Ocak 1936, s.1-5.
261
Ekonomik meclisin bundan sonraki çalı maları Ticaret ve ula tırma
komisyonları eklinde 2’ye ayrılarak devam edecekti.35
6. Balkan Misakı Daimi Meclisinin Mayıs 1936 Toplantısına Kadar Olan
Geli meler
Atina’da toplanan Balkan Çocuklarını Koruma Kongresi 12 Nisan günü sona
ermi ti. Kongrenin kapanı ı nedeniyle yapılan törende Kral ve veliaht ile 6 Balkan
ülkesi temsilcileri (Arnavutluk ve Bulgaristan dahil) ile Yunan Hükümeti temsilcileri
ve elçiler hazır bulunmu lardı. Törene katılan Ru en E ref Ünaydın gelecek hafta
Atina’da Büyük Psikoloji Kongresinin toplanaca ını, buraya Türk doktor ve
profesörlerinin katılaca ını söylemi ti.36
Tevfik Rü tü Aras’ın Balkan Misakı Daimi Meclisinin toplantısına katılmak
üzere Belgrat’a giderken 2 Mayıs 1936 günü Atina’ya u rayacaktı. Yunan gazeteleri
bir gün önceden Türk – Yunan dostlu u ve bunun Balkan Misakı çerçevesinde
öneminden bahsetmi ler ve Türk siyasetine övgüler ya dırmı lardı.37
2 Mayıs günü maiyeti ile birlikte Pire Limanına gelen Tevfik Rü tü Aras’ı
Ba bakan General Metaksas, Bakanlar, Ru en E ref Ünaydın ile Romanya ve
Yugoslavya elçileri kar ılamı lardı. skelede bulunan bando e li inde bir kıta asker
ve kalabalık bir halk toplulu u Tevfik Rü tü Aras’ı selamlamı lardı.
Buradan Büyük Bretagne oteline geçen Aras, bir süre sonra Metaksas’ın
refakatinde Yunan Kralı tarafından kabul edilmi , Atatürk’ün selamlarını kendisine
iletmi ti.38
Dı i leri Bakanlı ında Metaksas ile görü en Tevfik Rü tü Aras Balkan
Misakına ait bazı konularda görü alı veri inde bulunmu lardı. Saat 13:00’de
35
36
37
38
stanbul Ticaret ve Sanayi Odası Mecmuası, Sayı: 3, (Mart 1937), s.127-128.
C. 13 Nisan 1936, s.2.
C. 2 Mayıs 1936, s.1.
C. 3 Mayıs 1936, s.1.
262
Metaksas, Aras’ın onuruna bir ö le yeme i vermi ti. Metaksas burada yaptı ı
konu mada;39 ilk resmi temasının Türk-Yunan karde li i ve dostlu unun mümtaz
vasfı olan samimiyet içinde vuku buldu unu, Yugoslavya’da dört ülke arasındaki
ba ların daha çok güçlenece ine inandı ını söylemi ti. Tevfik Rü tü Aras cevaben
yaptı ı konu mada; beraberce çıkaca ı seyahatin ba lı ba ına iki ülke arasındaki
samimi anla manın veciz bir ifadesi oldu unu, dahası Balkan karde li i, Balkan
davası ve Balkan barı ına olan ba lılı ın bir göstergesi oldu unu belirtmi ti.
Tevfik Rü tü Aras, özel bir trenle Belgrad’a hareketinden önce yaptı ı
açıklamada;
“Kom umuzun
ba bakanı
General
Metaksasla
fikir
teatisinden
çok
memnunum. Görü lerde mutabakat vardır” demi ti.40
Bu kısa ziyaret nedeniyle kapsamlı yayınlar yapan Yunan gazetelerinin
birle tikleri noktalar unlardı.
Türk – Yunan anla ması sulh unsuru olmaya devam etmektedir.
Türkiye ve Yunanistan’ın etrafında Avrupa’daki artlar de i mi tir.
Gittikçe artan tehlikeler kar ısında Türk – Yunan dostlu u parlak bir
vaziyette gözükmektedir.
Balkan Misakı, Türk – Yunan anla masının de erini dü ürmemi , aksine
arttırmı tır.
39
40
“Balkan Antantı, Vesikalar”, Ayın Tarihi, Sayı: 30, (Haziran 1936), s.117.
C. 3 Mayıs 1936, s.7.
263
7. Balkan Misakı Daimi Meclisinin III ncü dönem Toplantısı
(4-6 Mayıs 1936)
Metaksas ve Aras 3 Mayıs günü saat 16:20’de Belgrat’a ula mı lardı. Türk ve
Yunan heyetler, Ba bakan ve Dı i leri Bakanı Stoyadinoviç, Dı i leri Bakanlık
mensupları, Türk, Yunan, Romanya, Çekoslavakya elçilik mensupları tarafından
kar ılanmı lardı.41 Maksimos ve Aras Belgrat’a ula madan önce Mlabonevatz
istasyonunda trenden inerek, bir yıl önce suikaste u rayan Kral Alexanndre’ın
mezarına çelenk koymu lardı.42
4 Mayıs sabahı Saat 10:00 Romanya Dı i leri Bakanı Titulescu’nun
kar ılanmasından sonra temsilciler do ruca saraya giderek Saat 10.45’te özel defteri
imzalamı lardı.
Meclis, saat 11.00’de Tevfik Rü tü Aras’ın ba kanlı ında, Dı i leri
Bakanlı ında toplanmı ve saat 13:30’a kadar çalı mı tı. kinci oturum Saat 17.30’da
ba lamı iki saat kadar devam etmi ti.43 Balkan Misakı Daimi Meclisinin ilk gün
toplantısı tamamen umutlu bir hava içinde geçmi ti. Meclis, üye ülkelerin özellikle
Yunanistan’ın Misakı yorumlaması meselesinin bir esasa ba lanmasını incelemi ti.
Metaksas Yunan hükümetinin Misaktaki yükümlülüklere verdi i anlamı düzelterek
açıklamı tı. Burada belirtilen görü lerde Misakın, üye ülkelere ve Yunanistan’a
bütün Balkan hudutları konusunda çok kuvvetli garanti verdi i açıklanmı , Misakın
diplomatik bir belge oldu u, bu nedenle imzalayanların detayları ile birlikte
uygulama zorunlulu u bulundu u da belirtilmi ti. Ayrıca Ankara hükümetinin
Bo azların askerle tirilmesi görü üne di er üyelerin de katıldı ı vurgulanmı tı.44
Meclis üyeleri Saat 21.00’de Ba bakan Stoyadinoviç’in verdi i ak am
yeme ine katılmı lardı. Yugoslav Ba bakanı burada yaptı ı konu mada u ifadelere
yer vermi ti:45
41
42
43
44
45
C. 4 Mayıs 1936, s.1.
C. 4 Mayıs 1936, s.3.
C 5 Mayıs 1936, s.1.
“Balkan Antantı, Vesikalar”, Ayın Tarihi, s.118,119.
C. 5 Mayıs 1936, s.1.
264
“Balkan Misakı gayelerine hizmet ederken sadece Balkanların Sulh ve
saadetine de il, dünya sulhüne de hizmet ediyoruz. Her toplantıda Balkan
devletleri arasındaki birlik ve anla manın daha çok kuvvetlendi ini
memnuniyetle görmekteyiz. Balkan Misakı Sulhü seven her devlet için daima
açıktır. Dünya sulhünü tehdit eden olaylar kar ısında Balkan Misakı birle ik
olarak hareket edecektir.”
Tevfik Rü tü Aras, burada yaptı ı konu mada Misakın bugünkü de erini u
ekilde belirtmi ti:
“Balkan Misakı, gayesinde yürürken önüne çıkan her maniayı bertaraf
etmi tir. Karde Balkan memleketleri ailesinin azami saadetini temin etmek için
kurmu oldu umuz bu birli e ayni hulus ve samimiyeti gösteren her devleti
memnuniyetle aramıza kabul ederiz.”
Balkan Misakı Meclisinin görü meleri devam ederken Yunanistan’ın Misaka
bakı açısı halen merak konusu idi. 1935 yılı Mart ayında meydana gelen Yunanistan
iç isyanından sonra Balkanlardaki yankılanmadan etkilenen Yugoslavya 10 Ocak
1936’da Yunanistan’a üç soruluk bir nota vermi ti. Notaya göre;46
Yunanistan’ın Balkan siyasetine devam edip etmeyece i,
Yunanistan’ın
askeri
ittifaka
taraftar
olup
olmadı ı
ve
talya’nın
Yugoslavya’ya taarruzu halinde tutumunun nasıl olaca ı
Balkan Misakı devletleri, Fransa, ngiltere ya da Küçük Antant ile ortak bir
cephe halinde çarpı maya girmek zorunda kalırlarsa Yunanistan’ın nasıl hareket
edece i soruluyordu.
Yunanistan bu sorulara resmi verdi i cevapta, Yunanistan’ın talya’ya kar ı
tarafsız kalmak suretiyle Balkan siyasetine devam edece ini, son soruya da inceleme
yapıldıktan sonra cevap verilece ini açıklamı tı. Yunanistan’ın bu cevabı üzerine
Meclis görü meleri yo un ilgi toplamı tı. General Metaksas cevabı hazırladıktan
46
C. 5 Mayıs 1936, s.5.
265
sonra gece Yugoslav Ba bakanı Stoyadinoviçi ziyaret ederek Yunanistan’ın cevabını
izah etmi ti.
Yugoslavya’nın soruları ve Yunanistan’ın cevapları Meclisin 5 Mayıs
görü melerinde önemli bir gündem olu turmu tu. Yunan Ba bakanı Metaksas,
görü lerini açıklamaya devam ederken, Yunanistan’ın co rafi durumu nedeniyle
Balkanlar dı ında bir devletle çıkabilecek herhangi bir harpte tarafsız kalması
Meclisçe de kabul görmü tü.
Yunan görü üne tam destek verenlerden biri de Tevfik Rü tü Aras idi.
Metaksas’ın açıklamalarından sonra Meclis toplantısında dört devlet arasında askeri
taahhütleri belirleyecek askeri anla ma yapılması kararla tırılmı tı. 5 Mayıs günü
ayrıca Yunan temsilci Politis’in teklifi ile Balkan Misakının uygulanmasından
do ması muhtemel anla mazlıkların Milletler Cemiyetine gönderilmesi prensip
olarak kabul edilmi ti.47
6 Mayıs günü Meclis son toplantısını yapmı tı. Burada Yunanistan’ın Balkan
Misakına Ekli gizli protokol ile ilgili endi esini, iki sene geçmi olmasına ra men
üzerinden atamamı olması yeni tartı malara yol açmı tı. Yunanistan bilindi i gibi
adını açıkça belirtmemekle birlikte talya’ya kar ı kendini emniyette hissetmek için
Misaka çekince koydurmu tu. Sonuçta Balkan Misakına ba lı protokoller tadil
edilmi ti. Be maddeden olu an tadil edilmi protokol u esasları kapsamı tı;48
“a. Yunanistan’ın özel durumunu dikkate alan di er Misak üyeleri,
Yunanistan’dan Balkanlar dı ı bir yükümlülük istemekten vazgeçmi lerdir.49 (Bu
konuya Yugoslavya ve Romanya kar ı gelmekteydi. Fakat Tevfik Rü tü Aras’ın
aracılı ı ile konu Yunanistan’ın istedi i ekilde halledilmi tir.) Di er taraftan bu
çözüm ekli Misak ülkelerinin çıkarlarına aykırı de ildi. Çünkü onlar için de
bilinmeyen bir durum aydınlatılmı tır.
47
48
49
C. 6 Mayıs 1936, s.6.
C. 7 Mayıs 1936, s.1,7.
Yunanistan Mart 1934’te Balkanlar dı ından gelecek saldırılar tabirinden talya’nın
anla ılmaması için Balkan Misakına bir çekince koydurmu tu. Dı i leri, Balkan Antantı, s.346.
Soysal, Balkan Antantı, s.182. Yeni protokole göre Arnavutluk da Balkan dı ı devlet sayılmı ,
böylece Yugoslavya ve Romanya Yunanistan’ın çekincesine onay vermi lerdi.
266
b. 19 Mart 1936 da talya ile anla ma imzalayan Arnavutluk bundan böyle
Balkanlar dı ı bir devlet olarak kabul edilecektir.
c. Yunanistan’ın Balkanlar dı ı yükümlülükleri, Milletler Cemiyeti sınırları
içinde herhangi bir devlete yapılacak saldırıya kar ı alınacak genel önlemler
konusunda, yani Yunanistan’ın Balkanlar dı ı devletler için Milletler Cemiyeti
içinde yükümlülükleri bulunacaktır.
d. Balkan Misakının esası, yayınlanan resmi tebli de de açıkça belirtildi i
gibi, sınırların de i mezli ini sa lamaktır. Yoksa anla maların de i memezli ini
sa lamak de ildir.50
e. Tam bir oy birli i ile kabul edilen bu esaslar Balkan Misakı devam etti i
sürece geçerli olacaktır.”
6 Mayıs günü yapılan son toplantıda Bulgaristan’ın silahlanması meselesi ile
Balkan devletlerini ilgilendiren di er bazı meseleler tam bir itimat havası içinde
halledilmi ti. Toplantıdan sonra Balkan Misakı Dı i leri Bakanları, Yugoslavya
Dı i leri binasına geçmi ler, saat 14:00’te Dönem Ba kanı Tevfik Rü tü Aras yüzden
fazla gazetecinin huzurunda resmi tebli i okumu tu.
Tebli de u hususlar yer almı tı;
Meclisin 4-6 Mayıs 1936 tarihleri arasında Tevfik Rü tü Aras’ın
ba kanlı ında 5 toplantı yaptı ı,
Gündemdeki bütün konuların dostça görü üldü ünü, dört ülkenin milli
çıkarları gere i Balkanların güvenli ine ve Balkan Misakına her zamandan çok ba lı
kalmak niyetinde bulundu u genel barı ın devamının gerekti i durumların
belirlendi i,
Dört dı i leri bakanının bütün konularda tam bir anlayı içinde oldukları,
50
Bu madde Türkiye’ye ait Bo azlar sorununu belirtmekteydi. Bununla Balkan Misakı da bir kül
halinde Bo azların tahkim hakkını onaylamaktaydı. Bu madde bazı Balkan devletlerine de
uygulanacaktı. Örne in Bulgaristan gibi. Balkan Misakı Meclisi bu kararı alırken Türkiye ile
Bulgaristan arasında Eylül 1933 tarihinde 5 yıl uzatılmı olan Tarafsızlık, Uzla ma ve Hakem
Anla ması geçerliydi. Ayrıca Balkan Misakı Devletleri ile Bulgaristan arasında 1938 yılında
imzalanacak olan Selanik Anla ması ile ku kular da ıtılmı olacaktı. Bkz. Düstur, 3 Tertip, Cilt
20, s.162, 163.
267
Yunanistan’ın Misak kar ısındaki durumunu ortak memnuniyeti sa layacak
ekilde açıkladı ı ve Misaka olan ba lılı ının arttı ı, herkesi bu yönde aydınlattı ı,
Balkan Misakı siyasetinin, bugünkü sınırlara dokunulmaması esasına
dayandı ını kabul eden meclisin Balkan devletlerinin bulundu u Avrupa
bölgelerinde bunun tam olarak uygulanması için etkin tedbirleri gözönüne aldı ı,
Meclisin büyük uluslararası meselelerde görü lerini açıkladı ı,
Meclisin önce Eylül 1936’da Cenevre’de, daha sonra da Atina toplanmasının
kararla tırıldı ı tebli in en önemli kısımlarını olu turuyordu.
Tevfik Rü tü Aras Belgrat’tan ayrılmadan önce yaptı ı açıklamada; Balkan
Misakı ülkelerinin Avrupa’da geli en olayları yakından ve büyük bir dikkatle
incelemek zorunda olduklarını, olayların müttefiklerin bölgelerini ilgilendiren bir
konuma gelmesi halinde Balkan Misakının görevini yapmaktan geri kalmayaca ını
ifade etmi ti.51 Yugoslav Ba bakanı Stoyadinoviç Türk basın mensuplarına yaptı ı
açıklamada; Milletler Cemiyetinin Avrupa’daki olaylara kar ı halen krizde
bulundu unu, bu kararsızlık ortamında Balkan Misakının konumunun ve
kararlılı ının önemli oldu unu belirtmi ti.52
Yunan siyasi parti liderleri 12 Mayıs 1936’da Meclis’te Metaksas’ın
ba kanlı ında
toplanmı lar
ve
Balkan
Misakının
Belgrat
toplantısını
de erlendirmi lerdi. Balkan Meclisinin aldı ı kararlar toplantıda bulunanlar
tarafından alkı larla kar ılanmı tı.53
8. Balkan Misakı Daimi Deniz Komitesi Toplantısı (1936)
Balkan Misakı daimi deniz komitesi üye devletler arasındaki deniz
faaliyetlerini görü mek üzere 24 Mayıs 1936’da stanbul’da toplanmı tı. Konferansa
katılan Yugoslav ba temsilcisi M. Slavko Siri geviç u bilgileri vermi ti;54 “Bundan
51
52
53
54
“Balkan Antantı, Vesikalar”, Ayın Tarihi, s.122.
A.e., s.123.
C. 13 Mayıs 1936, s.1.
C. 25 Mayıs 1936, s.2.
268
evvelki toplantımızda Yunan temsilci M. Spilice Agapitos Balkan Misakı ülkelerine
ait Karadeniz limanlarını yine Balkan Misakı ülkelerine ait Adriyatik limanlarına
ba lamak üzere bir deniz yolu açılmasını teklif etmi ti. Ayrıca Balkan Misakı
ülkelerinin vapurlarından olu an bir ticaret filosu kurulması ve bu vapurların Balkan
bayra ı kullanması da teklif edilmi ti. lgili devletlerin uzmanları bu konuyu
incelemi lerdir. Tasarlanan deniz hattı Romanya limanlarını stanbul ve Bo azlara,
Kuzey Ege ve Batı Ege limanlarına, oradan Adriyatik limanlarına ba layacaktır. Bu
hatta çalı acak vapurların ta ıma i lemleri halen incelenmektedir.”
Balkan Misakı Ekonomik Meclisinin daimi deniz komitesi, ikinci toplantısını
24 Mayıs günü ö leden sonra stanbul Ticaret odasında yapmı tı. Burada mevcut her
sorun için birer komisyon kurulması kararla tırılmı
ve komisyonlar halinde
çalı malarına devam etmi ti.
Komisyon çalı malarından sonra toplanan deniz daimi komitesi, 27 Mayıs
1936’da uzmanlar seviyesinde u konuları incelemi ti:
Balkan Misakı ülkeleri arasında ula ım sistemlerinin birle tirilmesi,
Limanlarda alınan vergi sistemlerinin birle tirilmesi,
Balkan deniz ta ıma kurulu ları arasında ortak çalı manın sa lanması.
Bu incelemelerin sonunda mutlaka takip edilmesi tavsiye edilen konularda üç
ba lık altında toplanmı tı;55
Balkan deniz ta ımacılarının aktarma konusunda ortak çalı maları,
Paralel hatlarda program ve tarife birli i,
Balkan Misakı ülkelerinin bayrakları altında çalı an kurulu lar arasında
ayrıcalıklı anla malar yapılması,
55
“Balkan Antantı Ekonomi Konseyi Daimi Deniz Komitesi”, ktisat Vekaleti Türkofis Aylık
Bülteni, Sayı: 2, (Temmuz 1937), s.42,43.
269
Balkan Misakı daimi deniz komitesinin çalı maları 5 Haziran 1936’da sona
ermi , burada alınan kararlar Türk Heyet Ba kanı, Ayet Altu tarafından onayları
alınmak üzere Dı i leri Bakanlı ı yetkililerine götürülmü tü. Daimi Deniz
komitesinin aldı ı kararlar öyle idi:56
Balkan Misakı ülkelerinde liman vergilerinde kar ılıklı kolaylık gösterilmesi,
Vergilerin bir defa ödenmesi (çifte vergilendirmeden kaçınılması),
Milli ölçü belgelerinin kar ılıklı geçerli olması,
Deniz hatlarında i ortaklı ı yapılabilmesi.
9. I nci Balkan Basın Konferansı (1936)
Balkan Basın konferansı 11 Haziran 1936’da Bükre ’te toplanmı tı. Balkan
Basın Birli ini olu turacak yönetmelik hazırlanarak üye ülkelerin görü üne
sunulmu tu. Bu yönetmeli in kabul edilmesi ile 23 Haziran günü Basın Birli i
kurulmu oluyordu. Yönetmelikte birli in amaçları u ekilde belirtilmi ti;57
Üye ülkelerin kar ılıklı tanıtımına ve yakınla masına çalı mak,
Üye ülkelerin basını ilgilendiren haberlerinin süratle kar ılıklı de i imini
sa lamak,
Üye ülkeleri gazeteleri arasındaki mesleki temasları geli tirecek
artları
sa lamak,
Üye ülkeler hakkında kitap, rehber yayınlamak, konferans, sergi, konser ve
kültürel etkinliklerle ülkeler arasındaki ba ları geli tirmek,
Ülkelerdeki Balkan Misakı kurulu larına yardım etmek,
56
57
C. 6 Haziran 1936, s.2.
“Balkan Birli i”, Ayın Tarihi, Sayı: 32, (A ustos 1936), s.104-107.
270
Ülkelerin üniversite ve yüksek okul gençli ine di er üye ülkelerin okullarında
e itim imkanları sa lamak,
Ülke yöneticileri hakkında hakaret ifade eden yayınları kontrol altında
tutmak, yayınlarda ülke çıkarlarını gözetmek yalan ve yanlı haberlerin önüne
geçmek için haberi kayna ından sa lamak,
Misak dı ı ülkelerin Misak ülkelerine yönelik haksız ve çirkin yazılarını
önlemek için ortak kararlarla hareket etmek.
Yönetmelik ayrıca, milli komiteler ve merkez komitesinin seçim esasları,
çalı maları ve her sene Balkan Basın konferanslarının düzenlenmesine ait konuları
kapsamı tı. Balkan Basın konferansının 16 Haziran 1936’da aldı ı karar gere ince
milli komiteler kurulacaktı. Balkan Basın Birli i Türk Komitesi bu karara ba lı
olarak 4 Aralık 1936’da kurulmu tu.58 Ba kanlı ını her sene bir ba yazarın yapaca ı
komitede ilk temsilciler u gazetecilerden olu uyordu;
Ba kan; Cumhuriyet Ba yazarı Yunus Nadi
kinci Ba kan; Ulus Ba yazarı Falih Rıfkı
Genel Sekreter, Fransızca Ankara direktörü Re at Nuri
Üyeler; Asım Us, Ahmet Emin Yalman, Ercüment Ekrem Talu
Ayrıca yirmiden fazla gazeteci milli komiteye üye olmu tu.
10. Balkan Tıp Haftası Etkinlikleri (1936)
1936 Ekim ayında stanbul’da yapılması planlanan Balkan Tıp haftasının
hazırlıkları ba lamı tı. Yıldız Sarayında gerçekle ecek olan Tıp haftası, için salonlar
düzenlenmi ti. Hafta için Romanya’dan 30, Yugoslavya’dan 20 temsilcinin katılması
bekleniyordu.59
58
59
C. 5 Aralık 1936, s.3.
C. 11 Eylül 1936, s.1.
271
1936 yılı Balkan Tıp Haftası 7 Ekim günü Yıldız Sarayında törenle
ba lamı tı. Saat 15:30’da Balkan Hekimler Birli i Ba kanı Profesör Akil Muhtar’ın
açtı ı haftada ilk konu mayı Sa lık bakanı Refik Saydam adına Müste ar Hüsamettin
Bey yapmı tı. Müste ar yaptı ı konu mada;60 Balkan hekimlerinin senelik
toplantılarında da tıbbi ve sosyal konulardaki mü terek dertlerin te his edildi i ve
tedavilerinin arandı ını söylemi
ve haftanın her yönüyle ülkeler için faydalı
oldu unu eklemi ti.
Ba kan Akil Muhtar Bey, Balkan doktorlarının katılımı ile elde edilen
sonuçların dünyanın çok muhtaç oldu u sulhün takviyesi için önemli oldu unu
belirtmi ti. 8 Ekim günü Tıp haftası kapsamında iki oturum düzenlenmi ve tıbbi
konular tartı ılmı tı. Yugoslav temsilci, Balkan devletleri arasında daimi ortak
çalı ma sisteminin kurulmasını tavsiye etmi ti. stanbul Üniversitesi Tıp Fakültesini
gezen temsilciler teçhizatı mükemmel bulmu lardı.61
Yunan,
Yugoslav
ve
Romen
temsilciler
konu malarında
Atatürk
Türkiye’sinde az zamanda yapılan büyük inkılaplardan hayret ve takdirle söz
etmi lerdi.
Balkan Tıp kongresinin 9 Ekim günü yapılan son toplantısından sonra
heyetler, stanbul’un çe itli tarihi ve turistik yerlerini gezdikten sonra Galata Rus
kilisesinde Yugoslav Kralı Alexandre için düzenlenen ayine katılmı lardı.62
Kongre 10 Ekim günü tamamlanmı , heyetler stanbul’daki bazı hastaneleri
gezerken gelecek toplantının Atina’da yapılması kararla tırılmı tı.63
11. Balkan Misakı Genelkurmay Ba kanları Toplantısı (1936)
Yunanistan Savunma bakanlı ı Müste arı General Papadinas 19 Ekim 1936
günü Belgrat Vreme gazetesine verdi i demeçte; Balkan Misakı Genelkurmay
Ba kanlarının
60
61
62
63
Kasım
1936’da
Bükre ’te
toplanacaklarını,
Balkan
Misakı
C. 8 Ekim 1936, s.1.
C. 9 Ekim 1936, s.1,8.
C. 10 Ekim 1936, s.1,3.
C. 11 Ekim 1936, s.1.
272
devletlerinin savunma planları üzerinde konu acaklarını, bu toplantının Balkan sulhü
açısından çok önem ta ıyaca ını söylemi ti.64
Balkan Misakı Genelkurmay Ba kanlarının yakında Bükre ’te yapılacak
toplantısına Mare al Fevzi Çakmak’ın katılaca ı ö renilmi ti. Toplantının gündemi
açıklanmamakla birlikte, Misak üyelerinin savunma meseleleri ve di er önemli
konuların görü ülmesi beklenmekteydi.65
Genelkurmay Ba kanı Mare al Fevzi Çakmak Balkan Misakı Genelkurmay
Ba kanları toplantısına katılmak için, 1 Kasım 1936 da Bükre ’e gitmek üzere
stanbul’dan hareket etmi ti.66
Mare al Fevzi Çakmak’ı ta ıyan Hamidiye Kruvazörü 3 Kasım 1936 günü
saat 11:00’de Köstence rıhtımına yana mı tı. Saat 12:00’de 21 pare top atı ı ile
kar ılanan Çakmak ve Türk heyeti, rıhtımda kalabalık askeri ve sivil ileri gelenler
tarafından halkın co kun tezahüratları arasında kar ılanmı tı.67
5 Kasım günü Romanya Savunma Bakanı General Angelekos ve
Genelkurmay Ba kanı General Samonoviç’i ziyaret eden Balkanlı Genelkurmay
Ba kanları Kral Karol tarafından da kabul edilmi lerdi. Ö leden sonra görü melere
ba layan heyetler bütün konularda fikir birli i içindeydiler.68
Bu fırsattan yararlanılarak Türkiye, Romanya ve Yugoslavya arasında üçlü
bir askeri mukavele de imzalanmı tı. Ancak bu mukaveleler 1937 yılında teati
edilecekti.69 Mare al Çakmak, 7 Kasım günü saat 12.30’da Yunan ve Yugoslav
Genelkurmay Ba kanları ile birlikte, Meçhul Asker anıtına törenle çelenk
koymu lardı. Daha sonra askeri kulüpte Savunma bakanının verdi i ö le yeme ine
64
65
66
67
68
69
C. 20 Ekim 1936, s.1.
C. 23 Ekim 1936, s.1.
C. 2 Kasım 1936, s.1.
C. 4 Kasım 1936, s.1.
C. 6 Kasım 1936, s.1,7.
B.C.A.: T.C.’nin Balkan Ülkeleri le mzaladı ı Askeri Mukavelelerin Bükre ’te Teati
Edilmesine Yetki Veren Bakanlar Kurulu Kararı, 3 Mart1937, 030.18.01.02.74.34.16.
273
katılmı lardı. Daha sonra Mare al Fevzi Çakmak Ba bakan Tataresko ile ikili bir
görü me yapmı tı.
9 Kasım günü heyetler toplantıda Küçük itilaf devletlerine ait orduların askeri
programlarını incelemi lerdi. Bu, Balkan Misakı devletlerine ait ordularının küçük
itilaf orduları ile aynı sistem silahları kullanacakları yönünde yorumlara neden
olmu tu.70 11 Kasım günü sona eren toplantılarla ilgili bir açıklama yapılmamakla
birlikte alınan kararlar Londra basınında u ekilde yer almı tı;71
Harp vukuunda Balkan Misakı ordularının tek bir kumanda altında bulunması
kararla tırılmı ,
Dört devletin icabında birbirine yardım edebilmeleri için aynı çap ve modelde
silah ve mühimmat kullanmaları benimsenmi ,
Balkan Misakı ordularının ortakla a e itimleri için kar ılıklı olarak subay ve
asker gönderilmesi planlanmı tı.
Mare al Çakmak görü melerden sonra Bükre ’teki Türk ehitli ine çelenk
koymu
ve Romanya Savunma Bakanının misafirler
erefine verdi i yeme e
katılmı tı.
12. Balkan Misakı Devlet Bankaları Toplantısı
1936 Aralık ayının ikinci haftasında Atina’da yapılan toplantıya katılan
Merkez Bankası Genel Müdürü Selahattin bey yurda dönmü tü. 23 Aralık günü,
toplantıda alınan kararlarla ilgili açıklamalar yapan Genel Müdür
unları
belirtmi ti,72
“Dört ülkenin devlet bankası müdürleri Balkanların iktisadi ve mali
durumunu ilgilendiren önemli kararlar almı lardır.
Fransa, ngiltere, A.B.D. arasındaki para anla ması kar ısında Balkanların
ekonomik durumu gözden geçirilmi , altının de erinin artmamasının Balkanlara
ait ihraç mallarının kıymetine etkisi incelenmi tir.
70
71
72
C. 10 Kasım 1936, s.1.
C. 12 Kasım 1936, s.1.
C. 24 Aralık 1936, s.1.
274
Balkan Misakı devletlerinde para kıymetlerinin birbirine uygun olmasını
benimsemi lerdir.
Paranın kıymetini koyan ülkeler arasında a ır gümrük kısıtlaması ve
kliring usulünün kaldırılması prensip olarak kabul edilmi tir.
Balkan Misakı devletlerinin iktisadi ve mali durumlarını incelemek üzere
her ülkede bir büro kurulması, böylece Misak ülkelerinin iktisadi ve ticari
ili kilerinin geli mesine katkıda bulunulması kabul edilmi tir.”
13. Balkan Misakı Posta ve Telgraf Kongresi (1937)
25 Ocak 1937’de stanbul’da çalı malarına ba layan kongre gündemindeki
konuları görü üyordu. 27 Ocak günü yapılan toplantıda uluslararası yönergelerde
bazı de i iklik teklifleri yapılmı tı. Bern’deki Telekomünikason Merkezine
gönderilecek hazırlık kararlarının son ekli tespit edilmi ti. 28 Ocak günü yapılan
toplantıda ise Kahire’de açılacak uluslararası posta ve telgraf kongresine
gönderilecek etüdleri kapsayan raporlar görü ülmü tü.73
14. Balkan Misakı Daimi Meclisinin IV ncü Dönem Toplantısı
(15-17 ubat 1937)
Toplantı hazırlıkları 1936 yılının son günlerinde ba lamı tı. Yunanistan
Ba bakanı Metaksas bu kapsamda Tevfik Rü tü Aras ile görü mekteydi. Yapılan
açıklamada Meclisi ilgilendiren her konuda görü
alı
veri inde bulundukları
belirtilmi ti.74
Atina’da toplanacak Meclise katılacak olan Dı i leri Bakanı Tevfik Rü tü
Aras’ın ba kanlı ındaki Türk heyeti 14
ubat günü özel bir trenle stanbul’dan
ayrılmı lardı.75
Özel tren Yunanistan sınırına ula tı ında Türk heyetini Ru en E ref Ünaydın,
Yunan Protokol memurları ve gazeteciler kar ılamı lardı. Saat 21:30’da Selanik’e
73
74
75
C. 28 Ocak 1937, s.2.
C. 30 Aralık 1936, s.1,7.
C. 15 ubat 1937, s.1.
275
gelen heyet, Atatürk’ün do du u evi ziyaret etmi ve Selanik konsolosunun verdi i
yeme e katılmı lardı.
Türk, Yugoslav ve Romanya Dı i leri Bakanları ile Basın Kongresine
katılacak gazeteciler 15
ubat günü saat 10.30’da Larissa istasyonunda alkı larla
kar ılanmı lardı. Kar ılamada Ba bakan General Metaksas, siyasi ve askeri üst
yöneticiler, Balkan Misakı elçileri, konsolosları ve kalabalık bir halk kütlesi vardı.
Misafirleri Efzun askerleri selamlarken Misak ülkelerinin milli mar ları çalınmı tı.
Heyetler Büyük Bretagne Oteline yerle tikten sonra Metaksas ile Dı i leri Müste arı
Mavridis burada bir ziyafet vermi lerdi. Balkan Misakı Meclisi 15 ubat günü saat
17.00’de Yugoslav Ba bakanı ve Dı i leri Bakanı Stoyadinoviç’in ba kanlı ında ilk
toplantısını yapmı tı. Balkan Misakını ilgilendiren meseleler üzerinde üç saat samimi
bir hava içinde görü en meclisin çalı malarının üç dört gün devam etmesi
bekleniyordu.76
Meclisin toplanması nedeniyle Atina’da bayram havası vardı. Halk özellikle
Aras’ı gitti i her yerde co ku ile alkı lamı tı. 15 ubat ak amı Yunan Hükümeti
Büyük Bretagne otelinde misafirleri erefine bir ziyafet vermi ti.
Tevfik Rü tü Aras, meclisin ilk toplantısından sonra u açıklamayı yapmı tı;
“Balkan Misakı bugün her zamankinden daha kuvvetli ve yalnız Misakı
imzalamı olan devletler tarafından de il, bütün dünya tarafından da en büyük bir
itimada layık bulunmaktadır. Misak, Balkanlar bölgesinde ve Balkanları
çevreleyen denizde barı ın en istikrarlı unsurlarından birini te kil etmektedir.
Türk milletinin Balkan ideolojisine ve barı a olan meftuniyetini Büyük efim
Cumhurba kanının Yunan Kralı Majesteye gönderdi i samimi selam ile
Ba bakan smet nönü’nün dostu Yunan Hükümetinin Ba kanı Metaksas’a
gönderdi i samimi hissiyatı hamil bulunuyorum.”
Balkan Misakı Daimi Meclisi 16
ubat günü yaptı ı toplantıda Misakın
uluslararası politika kar ısındaki durumu incelenmi ti. Meclis özellikle Akdeniz’in
istikrarı için önemli gördü ü ngiltere – talya centilmenlik anla ması ile 24 Ocak
76
C. 16 ubat 1937, s.1.
276
1937’de imzalanan Bulgaristan – Yugoslavya dostluk anla masını görü mü tü.
Yugoslav Ba bakanı ve Dı i leri Bakanı Stoyadinoviç, Yugoslavya’nın Balkan
Misakından do an yükümlülüklerinin zedelenmiyece ini, Balkanlarda askıda kalmı
sorunlar çözülmedikçe Bulgaristan’ın di er kom uları ile buna benzer anla malar
yapaca ına inandı ını söylemi ti. Yunanistan ise öteden beri kuzeydeki kom usunun
kendi zararına olabilecek yakınla malarından çekindi i için bu anla maya ihtiyatla
yakla mı tı.77
Dı i leri Bakanları Saat 11:00’de topluca Meçhul Asker anıtına çelenk
koymu lardı. Daha sonra Metaksas’ın da hazır bulundu u kabul töreninde Kral Jorj
dı i leri Bakanlarını ayrı ayrı kabul etmi ti. Bu kabulde Tevfik Rü tü Aras
Atatürk’ün Krala selamlarını iletmi , Kral da memnuniyetini belirterek buna kar ılık
vermi ti. Ö leden sonra çalı malarına devam eden meclis üyeleri ak am Yugoslav
elçili inin verdi i yemekte bulu mu lardı.78 Balkan Misakı Dı i leri Bakanları
Meclis çalı maları ile ilgili olarak Bretagne Oteli’nde u konu maları yapmı lardı;79
Yunan Ba bakanı Metaksas; Balkan Misakını me ru kılan ba ın dört devletin
sulha kar ı güçlü ve derin ba lılı ı oldu unu, ileri sürülen kar ı görü lere ra men
Balkan Misakının güvenlik sistemine getirdi i deste in kimse tarafından üphe ile
kar ılanmadı ını belirtmi ti. Daha önceleri Avrupa’nın en karı ık bölgesi olarak
görülen Balkanlarda bugün ya ayan milletlerin siyasi olgunlu u ve gerçekçi
yakla ımları sayesinde burada yalnız anla ma ve denge havası bulundu unu, bu
nedenlerle zayıflaması ihtimali bulunmayan bu Misaka Yunanistan’ın büyük bir
güvenle ba lı oldu unu sözlerine eklemi ti.
Yugoslavya Ba bakanı ve dönem ba kanı Stoyadinoviç; Balkan Misakının
gittikçe geli ti ini ve güçlendi ini, verilen sözlerin tutulmu olmasının çalı maların
esasını te kil etti ini, Misakın durmadan ve endi eye dü meden ileriye do ru adımlar
attı ını, barı için sarfedilen gayretlerin sonuçlarının imdiden alındı ını söylemi ti.
77
78
79
Tosik, Tevfik Rü tü Aras, s.226.
C. 17 ubat 1937, s.1.
C. 17 ubat 1937, s.7.
277
Stoyadinoviç Balkanlarda hatalar yapılması döneminin sona erdi ini, bunun
sözlerden de il hareketlerden anla ıldı ını da belirtmi ti.
Yunan basını Balkan Misakı Meclisinin ve Balkan Basın Kongresinin
Atina’da bir arada çalı malarını büyük ilgi ile izliyordu. Bu etkinlikler nedeniyle
Yunan basınının payla tı ı dü ünceler ana hatları ile öyleydi;
Balkan Misakının sa lam temelinin aralarındaki birli i ve ortak çalı mayı bir
zorunluluk olarak gören dört ülke halkının uyanan uuruna dayandı ı belirtilmi ti.
Balkan Misakının siyaset laboratuarlarının bir ürünü olmayıp, ortak çıkarların
ve gerçekçili in hakim oldu u siyasi bir uurun eseri oldu u yazılmı tı.
Atina’da iki toplantının birlikte yapılmasının Balkan Misakı Milletleri
arasındaki ortak çalı mayı ortaya çıkaran ikiz bir olay oldu unu, bu toplantıların dört
ülkede geli erek devam etti ini, bu gidi atın tam Balkan Birli ine do ru
ilerledi inden hiçbir Yunanlının endi esinin olmadı ı de erlendirilmi ti.
Balkan toplantılarının asıl hedefine ula aca ını, dört ülkenin temsilcilerinin
çok samimi ortak çalı ma sergilemesinin bunun delili oldu u vurgulanmı tı.
Balkan
Misakı
Daimi
Meclisi
17
ubat
ak amı
çalı malarını
sonuçlandırmı tı. Kamuoyu bu defaki meclisin, Balkan Misakının çok sa lam ve
sarsılmaz temellere dayandı ını bir kere daha bütün dünyaya ispatladı ını
de erlendirmi ti. Kral Jorj Dı i leri Bakanları erefine ö le yeme i vermi , ak am
yeme inde ise temsilciler Türk Büyükelçili inin verdi i yemekte bir araya
gelmi lerdi.80
Balkan Misakı Daimi Meclisi üyesi olan Dı i leri Bakanlarını u urlamak için
bir tören düzenlemi ti. 18 ubat ak amı Selanik’e özel trenle hareket edecek Balkan
Misakı temsilcilerini, Metaksas, Yunanlı Bakanlar, Ordu Komutanları, Atina
Belediye Ba kanı, sivil ve askeri erkan, Türk, Romen, Yugoslav elçileri için mah er
gibi kalabalık bir halk toplulu u u urlamaya gelmi lerdi. Atina’da Balkan Misakı
80
C. 18 ubat 1937, s.7.
278
Meclisinin 15-17 ubat 1937 tarihleri arasında gerçekle en toplantısından sonra 18
ubat günü yayınlanan resmi tebli
öyleydi;81
“Balkan Misakının Daimi Meclisi toplantısını, 15 ubattan 18 ubata
kadar Atina’da Yugoslavya Ba bakanı ve Dı i leri Bakanı, dönem ba kanı
ekselans Stoyadinoviçin ba kanlı ında gerçekle tirmi tir. Toplantıda dört
memleketin siyasetlerini idare edenler arasında tam görü birli i ve Balkan
Misakı ülkelerini birbirine ba layan tesanüdü bir kere daha görülmü tür.
Avrupa’nın umumi vaziyetini ve Balkan Misakı devletlerini hususiyetle
alakadar eden konuları görü en Meclis, Balkan Misakının bütün faaliyetini
barı ın muhafazasına hadim olmak için inki af ettirmek arzusunu teyidde
müttehit bulunmu tur.
Milletler Cemiyetine sadık olan Balkan Misakı, mü kül ahval içinde
yüksek mesaisini icra edebilmek için Cenevre mesaisine faal bir surette te riki
mesaiye devam etmekte azmetmi tir.
Meclis, uluslararası barı ın muhafazası ve Akdeniz barı ı için ngiliz –
talyan barı ını takdir etmi tir.
Meclis, 24 Ocak 1937’de Belgrat’ta imza edilen dostluk anla masının
Balkan Misakının gayesine tekabül etti ini tespit etmi tir.
Basının Misaka yapaca ı hizmeti takdir eden Misak, Balkan Misakı Basın
Kongresinde görülen samimiyeti memnuniyetle tespit etmi tir.
Daimi Meclisin gelecek toplantısı 1937 Eylül ayı içinde Cenevre’de
Milletler Cemiyeti ola an toplantısı esnasında yapılacaktır.”
19
ubat ak amı gazetecilerle görü en Metaksas;82 Balkan Misakının bu
meclisten daha kuvvetli olarak çıktı ı barı ın kalıcılı ının ve düzeninin bir kurulu u
olan Misakın, sarsılmasına imkan bulunmayan bir kurulu olarak hep kalaca ını
söylemi ti.
Türkiye, Balkan Misakı çerçevesinde siyasi etkinliklerini sürdürürken, bir
taraftan da Balkan ülkeleri arasındaki güvenlik ba larını güçlendirme gayreti
içindeydi. Kasım 1936’da Türkiye, Yugoslavya ve Romanya arasında imzalanan üçlü
askeri mukaveleden dört ay sonra 10 Mart 1937’de bu defa Türkiye, Yunanistan,
81
82
C. 19 ubat 1937, s.1,7.
C. 20 ubat 1937, s.1.
279
Romanya ve Yugoslavya arasındaki dörtlü askeri mukaveleyi imzalayarak zinciri
tamamlamı oluyordu. Son mukavelenin teati edilmesi için 3 Mart 1937’de bir karar
alan Bakanlar kurulu bu konuda Bükre Büyükelçisi Hamdullah Suphi Tanrıöver’e
yetki vermi ti.83
15. II nci Balkan Basın Konferansı (15-17 ubat 1937)
Balkan Misakının etkinliklerinden biri olan basın konferansı 15 ubat 1937
günü ö leden sonra Atina Akademisi salonunda açılmı tı. Yunan Basın ve Turizm
müste arı M. Nikolodis’in konu ması ile açılan kongre Türk, Yugoslav ve Romen
ba temsilcilerinin konu maları ile devam etmi ti. Nikolodis, konu masında;84
“Konferansın amacının Balkan siyasetini idare edenlerin te ebbüslerini takviye
etmek oldu unu, bu yönü ile Balkan Basın Birli inin faydalı olaca ını, Balkan
basınında Balkanları ilgilendiren konulara daha fazla yer verilmesi gerekti ini”
belirtmi ti. Basın kongresi, Balkan Misakı ülkelerinin liderlerine ve Ba bakanlarına
konuya duydukları ilgi ve desteklerinden dolayı te ekkür etmeyi teklif etmi ler, bu
da üyelerin alkı ları arasında kabul edilmi ti. Konferans ö leden sonraki
çalı malarına Atina Ticaret Odasında devam etmi ti. Açılı a, Balkan Misakı Daimi
Meclisi toplantısı nedeniyle Atina’da bulunan Dı i leri Bakanları da katılmı tı.
Tevfik Rü tü Aras’ın salona giri i esnasında ardı arkası kesilmeyen alkı tufanına
tutulması dikkat çekmi ti.
Kongre açılı ında alınan karar do rultusunda Kongre Ba kanı M. Papadakis
Atatürk’e u telgrafı göndermi ti;85
“Atina’da 15 ubat 1937’de toplanan Balkan Misakı kinci Basın
Konferansı, i lerine ba lamadan evvel Balkan Misakı milletlerinin karde çe
dostlu u davasının büyük hamisi olan ekselanslarınıza en derin hürmetlerini arz
etmeyi kendisine vazife bilir.”
Ba kan Papadakis
83
84
85
B.C.A.: Askeri Mukavelelerin Teati Edilmesi hk., 3 Mart 1937, 030.81.01.02.74.34.16.
C. 16 ubat 1937, s.7.
C. 19 ubat 1937, s.3.
280
Atatürk’ün Papadakis’e verdi i cevap öyleydi;
“Balkan Misakı kinci Basın konferansı münasebetiyle gönderdi iniz
telgraftan çok müehassis olarak hararetli te ekkürlerimin kabulünü ve konferans
azasına ibla ını rica eder e mesainizde tam bir muvaffakiyet elde etmenizi
temenni eylerim...”
Kemal Atatürk
Balkan Basın Konferansı 16 ubat günü çalı malarına üç komisyon halinde
devam etmi ti. Manevi yakınlık komisyon ba kanı Türkiye Ba temsilcisi Vedat Tör,
Siyasi komisyon ba kanı Romanya Ba temsilcisi Nezesk, Teknik Komisyon ba kanı
ise Yugoslavya Ba temsilcisi Sekiç idi. Parnaos salonlarında Yunanistan konulu bir
konferansa katılan temsilciler, ak am yeme inde müste ar Nikolidis’in davetlisi
olarak Büyük Bretagne otelinde bir araya gelmi lerdi.
Basın Konferansının 17 ubat günü yaptı ı çalı malar kapsamında manevi
Yakınlık Komisyon ba kanı Vedat Tör’ün incelenmek üzere yaptı ı teklifler
unlardı;86
Dram ve musiki sanatkarlarının kar ılıklı ve sık sık ziyaretleri
Radyo servisleri tesisi
Balkan ülkelerinin fikirlerine uygun eserlere mükafaat verilmesi
Siyasi komisyonda ise Yunan temsilcisinin Balkan Basınının ortak çalı ması
yönündeki teklif kabul edilmi ti. Temsilciler için konferansı bitiminde, 17 ve 18
ubat tarihlerinde Yunanistan’ın çe itli bölgelerinde geziler düzenlenmi ti.
86
C. 17 ubat 1937, s.7.
281
16. Balkan Misakı Ekonomik Meclisinin III ncü Dönem Toplantısı
(18-26 Mart 1937)
Dört Balkan devleti arasındaki ticari ve ekonomik meseleleri inceleyecek olan
Balkan Misakı Ekonomik Meclisi Mart 1937’de Atina’da toplanacaktı. Balkan
Misakı Daimi Meclisinin Atina’da yapılan 4 ncü Dönem toplantısında alınan karar
gere ince, ekonomi ile ilgili kararlar Ekonomik Meclis toplantısından önce
hükümetlerin onayına sunulacaktı. Türk Hükümeti bu kapsamda daimi Meclisin
aldı ı ekonomik kararları 9 Mart 1937 günü onaylamı tı.87
Yunanistan Dı i leri Bakanlı ında toplanan Ekonomik Meclisin açı
konu masını Metaksas yapmı tı.88 Bu çalı manın yalnız ekonomik sahada de il,
demiryolları, denizyolları, posta ve ula ım ile turizm sahasında da önemli sonuçlar
verdi ini belirten Metaksas, ekonomik meclisin görevinin, ülkelerin hayatında en
önemli konulardan biri oldu unu, harp sonu tecrübesinin ülkelere ö retti i ekonomik
sonuçların her sahada tamamlanması oldu unu vurgulamı tı.
18 Mart günü Atina’da görü melerine ba layan Ekonomik Meclis,
komisyonlar halinde çalı mı tı. Daha önce kararla tırıldı ı üzere ticaret, iktisat,
ula ım ve turizme ait konular incelenmi , Balkan ülkeleri arasında sivil ve turizm
amaçlı uçak seferlerinin geli tirilmesi de gündemde yer almı tı.89
Ekonomik Meclis 24 Mart gününe kadar gündemdeki konuları incelemi ,
raporlarını hazırlamı tı. 25 Mart günü ise Yunan milli bayramı nedeniyle
çalı malarına ara vermi ti.90
Ekonomik Meclis 26 mart günü yaptı ı toplantıda komisyonlardan gelen
raporları onaylamı tı. Aynı gün son toplantısını yapan meclisin çalı malarına
ba kanlık eden Metaksas, konseyin önemini ve Misak ülkelerinin halkları arasındaki
87
88
89
90
B.C.A.: Balkan Antantı Ekonomik Konseyinin Kararını Onaylayan Bakanlar Kurulu Kararı, 9
Mart 1937, 030.18.01.02 72.17.1.
C. 20 Mart 1937, s.6.
C. 20 Mart 1937, s.1.
C. 26 Mart 1937, s.3.
282
manevi
ba ları
geli tirdi ini
tekrarlayarak,
burada
alınan
kararların
gerçekle tirilmesi için bütün üyelerin çalı malarını tavsiye etmi ti. Meclis
görü melerinin sona ermesiyle birlikte bir resmi tebli yayınlanmı tı.
28 Mart 1937 tarihli tebli de u ifadeler yer almı tı;91
“18 Mart 1937 de Atina’da toplanan Balkan Misakı Ekonomik Meclisi
mesaisini bitirmi tir. Konsey, umumi müzakerede bulunan ve geçen toplantıda
verilen kararların tatbikatına ait tedbirleri tetkik ettikten sonra iki komisyona
ayrılmı tır. Bunlar; Ticaret mübadelesi ve münakalat komisyonlarıdır.
Birinci komisyonda milli komiteler tarafından verilen muhtıralar tetkik
edilmi tir. Bu muhtıralar her memleket iktisatçılarının mütalaalarını ve kar ılıklı
mübadelenin artırılmasına matuf teklifleri ihtiva etmektedir. Meclis bu hususta
bazı tavsiyelerde bulunmu tur. Keza bazı muayyen mamulatın Balkanlar harici
piyasalarda satı ı meselesiyle dört memleketin ihracat malları için daimi bir sergi
meselesi de tetkik edilmi tir. Eylül 1937’de dört Balkan memleketi ticaret
odalarının kongre halinde toplanmasına karar verilmi tir.
Münakalat meselesinde, ezcümle yolcu ve bagaj nakliyatı, yollar üzerinde
nakliyat, posta, telgraf, telefon, telsiz, seyrisefain ve turizm için yeknesak
nizamat meselesi de mühim terakki edilmi tir. Daimi deniz komitesi ile daimi
turizm komitesinin gelecek toplantıdan önce biraraya gelmelerine karar
verilmi tir. Bu devrenin mesaisi heyeti umumiyetleri itibariyle, daha evvelki
toplantılarda elde edilmi olan neticelerin ıslahına taalluk etmi tir. Bu mesaiye
her sahada yukarıda zikredilen komitelerde yahut teknik komisyonlarda devam
edilecektir. Bunlar meclisin iki toplantısı arasında münasip zamanlarda
toplanacaktır.”
Ekonomik Meclis toplantısından yurda dönen ürk Heyet Ba kanı Hasan Saka
Hükümet yetkililerine bilgi vermek üzere Ankara’ya hareket etmi ti.92
17. Balkan Misakı Daimi Deniz Komitesi Toplantısı (1937)
Kurulu unu 1936 yılında tamamlayan Deniz Daimi komitesi, bu isimle ilk
defa 24 mayıs 1936’da stanbul’da toplanmı tı. kinci toplantısını da 19 Mart
91
92
C. 28 Mart 1937, s.3.
C. 27 Mart 1937, s.3.
283
1937’de
stanbul’da yapan komite, yaptı ı çalı malardan sonra
u kararlara
ula mı tı;93
Balkan devletleri deniz ula ım kurulu temsilcileri, mevcut ve tasarlanan
hatlar konusunda i birli i için görü meler yapmalı ve sonucu komiteye bildirmelidir.
Komite Balkan devletleri deniz ticaret mevzuatının birle tirilmesi için etüdler
hazırlayacaktır.
Balkan denizyolları kurulması konusu incelenecektir.
Komite mesaisinin devamlılı ı için deniz ticaret odasının kurulması tavsiye
edilmektedir.
ngiliz ula ım sistemi incelenecek, bu konuda genel bir yönetmelik
hazırlanacaktır.
Komite, deniz sigortaları sicil ve kredi konularında bir rapor hazırlayacaktır.
18. Akdeniz’in Güvenli i çin Yapılan Nyon Konferansı ve Balkan
Daimi Meclisinin V nci Dönem Toplantısı
18 Temmuz 1936’da ba layan spanya iç sava ının 1937 yılı içinde de uzayıp
gitmesi, talya ve Almanya’nın isyancı general Franko’yu, buna kar ılık Sovyetler’in
de Cumhuriyet Hükümetini desteklemesi Akdeniz’in yeniden ısınmasına neden
olmu tu. talya, spanya’nın Akdeniz ba lantısına engel olmak için denizaltılarla
korsanlık faaliyetlerine ba lamı tı. Bu geli meler üzerine ngiltere ve Fransa’nın
teklifi ile Nyon’da 9 ülkenin katıldı ı bir konferans 10 Eylül 1937’de ba lamı tı.94
Balkan
Misakı
ülkelerinin
de
katıldı ı
konferansta
Akdeniz’in
güvenli i
görü ülmü tü. 1936 da imzalanan Londra anla ması gere ince ngiltere ve Fransa,
Akdeniz’in korsan gemiler ve korsanca giri imlerden korunması için 50 muhriple
tatbikat yapması kararla tırılmı , talya’nın da buna katılması tavsiye edilmi ti.
93
94
Balkan Antantı “Türkofis Bülteni”, s.44.
Tosik, Tevfik Rü tü Aras, s.227.
284
Balkan Misakı devletleri bu kontrol i ine girmeyeceklerini bildirmi ler,
konferansda bunu kabul etmi ti. 11 Eylül günü ö leden sonra kendi aralarında
toplanan Balkan Misakı devletlerinin temsilcileri Akdeniz’in emniyeti konusunu
görü mü lerdi. Bu konuda hazırlanan rapor Balkan Misakı adına Yugoslavya’nın
Paris elçisi M. Pariç tarafından Nyon konferansına sunulmu tu. Balkan Misakının
teklifinde yer alan konular öyleydi;95
“a. Balkan Misakı devletlerinin emirlerindeki deniz vasıtaları kendilerine
tevdi edilmek istenen karakol vazifesini deruhteye muktedir de ildir. Bu sebeple
her devlet yalnız kendi karasularında karakol vazifesini deruhte etmelidir.
b. Bu devletler icabında aralarında te riki mesai etmelidir.
c. ngiltere ve Fransa tarafından dermeyan edilen arzu mucibince Akdeniz
karakol vazifesi bu iki devlete tevdi edilmelidir.”
Rapora göre di er Balkan devletlerinin de bu dü üncelere olumlu
yakla acakları ümit ediliyordu. Nitekim raporu okuyan Bulgaristan Ba bakanı M.
Köseivanof söz alarak Balkan Misakının tekliflerine katıldıklarını bildirmi ti.
19. Balkan Misakı Daimi Meclisinin VI ncı Dönem Toplantısına
( ubat 1938) Kadar Olan Geli meler
Balkan Misakı devletlerinin milli banka (devlet bankası) yöneticilerinin 1937
yılı Kasım ayında Ankara’da toplanmaları kararla tırılmı tı. 1936’da yapılan ilk
toplantıda alınan bu karar gere ince hazırlıklara ba lanmı tı. Toplantının esası
Balkan Bankası kurulması konusuna dayanıyordu.96 Balkan Misakı Merkez
Bankalarının yöneticileri 22-24 Kasım 19238 tarihleri arasında Ankara’da toplanmı
ve gündem konularını görü mü lerdi.97 Türkiye Merkez Bankası Genel Müdürü Sait
Erdi’nin katıldı ı toplantıda u konular görü ülmü tü;
Umumi para piyasalarının Balkan Misakı ülkelerinin para piyasaları ile
münasebeti
95
96
97
C. 12 Eylül 1937, s.1,9.
C. 24 Ekim 1937, s.2.
C. 25 Kasım 1937, s.1.
285
Misak ülkeleri arasındaki para münasebetlerinin tetkiki
Döviz muamelesindeki tahdidatın basitle tirilmesi
Misak ülkeleri arasında mevcut kliring anla malarının tetkiki
Bu konuların görü ülmesinden sonra alınan dört tavsiye kararı öyleydi;
Misak ülkelerinin kendi milli paralarının de erini koruyacak tedbirlerin
alınması,
Para sisteminde fiilen altının esas alınması sonucu ortaya çıkacak sorunları
a abilmek için paralar arasında istikrar temin edecek uluslararası anla maların
yapılması,
Misak ülkeleri arasında para münasebetlerinin ve paranın istikrarının
korunması, ticari mübadelenin önündeki engellerin kaldırılması,
Merkez Bankaları yetkililerinin ortakla a kuracakları tali komisyonların
çalı maları ile ortak sistemlerin olu turulması.
1 Kasım 1937’de TBMM’nin dönem açılı ı için kürsüye gelen Atatürk
Balkanlarla ilgili durumu öyle de erlendirmi ti;98
“Balkan siyasetimiz en mesut i birli i yaratmakta devam ederek kendine
çizilmi olan barı yolunda her gün daha verimli neticelerle ilerlemektedir.”
1937 Kasım ayı ba ında Ankara’da biraraya gelen Balkan Misakı
Genelkurmay Ba kanları, genel konularla birlikte Balkanları ilgilendiren konuları
görü mü ler ve 5 Kasım dan itibaren stanbul üzerinden ülkelerine dönmeye
ba lamı lardı.99
98
99
A.S.D., Cilt I, s.410.
C. 6 Kasım 1937, s.5.
286
Üçüncüsü stanbul Tophane Kö künde Trabzon Milletvekili Hasan Saka’nın
ba kanlı ında gerçekle tirilen Do u Tütünleri Konferansı 26 Ocak 1938’de sona
ermi ti. Hasan Saka yaptı ı açıklamada u konulara yer vermi ti;100
“Daha önce görü ülen Tütün Ofisi projesi bir tarafa bırakılarak, Yunan
temsilcisinin yeni projesi incelenmi tir. Buna göre Türkiye, Yunanistan ve
Bulgaristan’da birer Milli Tütün Konseyi kurulacak, senede bir defa sırasıyle
Sofya, Atina ve stanbul’da umumi konsey halinde toplanacaktır.
Bulgar Temsilciler imdilik resmi olarak de il mü ahit sıfatı ile toplantıya
katılmı lardır. Türkiye ile Yunanistan temsilcileri yeni proje üzerinde
çalı ırlarken Bulgaristan’ın resmen katılması için açık kapı bırakılmı tır.”
Konferans sonunda yayınlanan resmi tebli de yer alan konular öyleydi:101
“3 ncü Do u Tütünleri Konferansı stanbul Tophane Kö künde Türk
ba temsilcisi Trabzon milletvekili Hasan Saka’nın ba kanlı ında toplanarak
birçok oturum gerçekle tirmi tir. Bundan önceki Konferansa ait konular
görü ülmü , Yunanistan Do u tütünlerinin korunması için kendi ülkelerinde birer
ortak çalı ma konseyi olu turarak, senede bir defa ortak çalı ma konseyi halinde
toplanmayı kapsayan projeyi imzalayıp hükümetlerinin onayına sunmaya karar
vermi lerdir. Bulgaristan arzu etti i takdirde bu etkinliklere katılımı için, bundan
sonraki toplantının ne zaman nerede yapılaca ının Bulgaristan’a bildirimesi
kararla tırılmı tır.”
18 ubat 1938’de Balkan Misakı ülkeleri demiryolları konferansı Sirkeci 9
ncu i letme efli inde ba lamı tı.102 Çalı maların büyük bölümünü 23 ubat günü
tamamlayan Konferans, bagaj, yük ve yolcu ve yük nakliyatı üzerinde tam bir
anla mayı ihtiva eden Balkan demiryolları tüzü ünün projesini hazırlamı tı. Metin
üzerinde anla maya varan temsilciler stanbul’daki temas ve gezilerinden sonra 23
ubat günü ö leden sonra hükümet yetkilileri ile görü mek üzere Ankara’ya hareket
etmi lerdi. 25
ubat günü yapılacak son toplantıdan sonra tarifeler üzerinde bir
anla ma imzalanacaktı.103
100
101
102
103
C. 27 Ocak 1938, s.1.
C. 27 Ocak 1938, s.7.
C. 19 ubat 1938, s.1.
C. 25 ubat 1938, s.2.
287
20. Balkan Misakı Daimi Meclisi VI ncı Dönem Toplantısı
(25-27 ubat 1938)
1938 yılına gelindi inde Avrupa’da Roma-Berlin ekseni korku ve tedirginlik
yaratmaya ba lamı tı.104 Balkan Misakı Konseyi de bu ortamda toplanıyordu.
Toplantıya katılacak temsilciler 24 ubat gecesi stanbul’a gelmi lerdi. Sabah
saat 10.00’da Türkiye-Yunanistan sınırında kar ılanan temsilciler; Yunanistan
Ba bakanı Metaksas, Yugoslavya Ba bakanı Stoyadinoviç, Romanya Dı i leri
Müste arı Comnene ve heyetlerinden olu mu tu. Misafirleri sınırda Rıfkı Refik’in
ba kanlı ındaki Dı i leri Protokol heyetiyle Yunan elçisi M. Rafael, Yugoslavya
elçisi M. Acemoviç, Romanya elçisi M. Telemaque kar ılamı lardı.105
Temsilcileri ta ıyan tren Alpullu’ya geldi inde Trakya Genel Müfetti i
General Kazım Dirik dost ve müttefik devlet büyüklerini selamlamı tı. Sirkeci
istasyonunda misafirleri kar ılamak üzere büyük hazırlık yapılmı tı. stasyon Yunan,
Yugoslav, Romen ve Türk bayrakları ile donatılmı tı. Metaksas trenden indi inde
merasim kıtasınca kar ılanmı ve Yunan milli mar ı çalındıktan sonra Yugoslav ve
Romen milli mar ları da çalınmı tı. Sirkeci istasyonundaki kar ılamada;106 stanbul
Valisi Muhittin Üstünda , stanbul Komutan Vekili Cemil Cahit, Merkez Komutanı
Ersan Ergaz, Polis Müdürü Salih Kılıç, Atina Elçisi Ru en E ref Ünaydın, Bükre
Elçisi Hamdullah Suphi Tanrıöver, Belgrat Elçisi Ali Haydar Altay, Yugoslav
Ba konsolosu M. Gafos, Çekoslovak ba kansolosu M. Grene hazır bulunmu lardı.
Heyetler vapurla Haydarpa a’ya geçerlerken Balkan Misakı daimi Meclis dönem
ba kanı Metaksas; Misaka ba lı bulunan dost ve müttefik Türkiye’de toplanmaktan
memnun olduklarını, meclisin her zaman oldu u gibi bu sefer de Balkan Misakını
do uran hakka dayanan sulh davasına kar ı besledikleri arzu ile toplandıklarını
söylemi ti. Heyetler özel trenle 24
ubat günü saat 21.00’de Haydarpa a’dan
Ankara’ya hareket etmi ti.
104
105
106
Eyicil, Türkiye’nin Balkan Politikası, s.361.
C. 25 ubat 1938, s.1.
C. 25 ubat 1938, s.8.
288
25
ubat günü saat 10.30’da Ankara’ya ula an meclis üyelerini Ba bakan
Celal Bayar’ın ba kanlı ındaki bir heyet kar ılamı tı. Tevfik Rü tü Aras,
Ba bakanlık müste arı Kemal, Ankara Valisi ve Belediye Ba kanı Nevzat Tando an,
Dı i leri Bakanlı ı Genel Sekreteri Numan Menemencio lu, Ankara Bölge
Komutanı General Kemal Gökçe ve Balkan Misakı elçilik görevlileri kar ılayanlar
arasındaydılar.107
Merasim kıtasını selamlayan Metaksas; Stoyadinoviç ve Comnene milli
mar larını dinledikten sonra dört ülkenin bayrakları ile süslenmi yollardan Ankara
Palas’a gelmi lerdi. Ba bakan Celal Bayar, TBMM Ba kanı Abdülhalik Renda ve
Dı i leri Bakanı Tevfik Rü tü Aras’ı ziyaret eden Metaksas, Stoyadinoviç, Comnene
üçlüsü, daha sonra iade edilen ziyaretleri kabul etmi lerdi.
Balkan Misakı Daimi Meclisinin görü meleri Saat 15.30’da Dı i leri
Bakanlı ında ba lamı tı.108 Bu toplantı sırasında Avrupa’da Roma – Berlin
mihverinin yarattı ı korku havası artmı tı. Türkiye bu durumda Misak devletlerinin
dayanı malarının güçlendirilmesi gerekti ini savunuyordu.109
Toplantıdan sonra Tevfik Rü tü Aras üç ülkenin temsilcileri erefine Çankaya
Dı i leri Kö künde bir ak am yeme i vermi ti. Yugoslav ve Yunan kamuoyu Balkan
Misakının Ankara toplantısı ile yakından ilgilenmi lerdi. Yugoslavya Meclisindeki
bütçe görü meleri esnasında Sosyal Dayanı ma Bakanının yaptı ı konu ma dikkat
çekiciydi. Balkan Misakının hep ayni ekilde kaldı ını Balkanların bugün dünyanın
en sakin bölgesi oldu unu, bugün Misak üyelerinin her zamankinden samimi
oldu unu söyleyen bakan meclisin ayakta alkı ları ile kar ılık bulmu tu.
Yugoslav basını Sosyal Dayanı ma Bakanının dü üncelerini payla arak;
Bütün dünyayı saran heyecanların Balkan Misakı nedeniyle güneydo u Avrupa’yı
etkilemedi ini, mevcut i birli inin dürüstlük ve samimiyete dayandı ını, misak
ülkeleri arasında önemli bir siyasi anla mazlık olmadı ını, üye ülke yöneticilerinin
107
108
109
“Balkan Antantı”, Ayın Tarihi, Sayı: 51, (Mart 1938), s.64,65.
C. 26 ubat 1938, s.7.
Soysal, Balkan Paktı, s.197.
289
“Balkanlar Balkanlılar alacaklarını yazmı lardı. Yunan basını da toplantıda yalnız
Balkan Misakını ilgilendiren konuların de il uluslararası konuların da görü ülece ini
belirterek sonuçlardan ümitli olduklarını vurgulamı lardı.110
Balkan Misakı Daimi Meclisinin toplantısının ilk gününde Ankara dı ında
bulunan Atatürk, 25 ubat günü saat 09.435’te özel bir trenle Ankara’ya gelmi ti.
Ö leden sonra Metaksas, Stoyadinoviç ve Comnene’i kabul eden Atatürk kendileri
ile ayrı ayrı sürelerle görü mü tü.111
25 ubat ak amı meclis üyeleri erefine verilen yemekte ilk konu mayı yapan
Tevfik Rü tü Aras;112 Balkan Misakının dünyanın her kö esinde huzurun devamı için
çalı tı ını, dört devletin dı politikasına hakim olan görü ünde politik ve ekonomik
ba ımsızlı ın korunması yoluyla barı ı temin etmek oldu unu belirtmi ti.
Metaksas da yaptı ı konu mada;113 Balkan Misakı ülkelerinin çektikleri
acılardan sonra siyaset sahnesine çıktıklarını, Misakın varolu
amacının ortak
çıkarlara hizmet etmek ve azimle birlikte çalı mak oldu unu, manevi temelinin barı
oldu unu, Balkanların istikrarı için tasarlanan misakın genel barı ın hizmetinde
önemli bir etken oldu unu söylemi ti.
Meclis çalı malarına 26 ubat günü saat 10.30 dan itibaren devam etmi ti.
Avrupa’da yükselmeye ba layan siyasi gerginlik nedeniyle toplantıyı ilgiyle izleyen
Yugoslav ve Romanya kamuoyu, gerginli in üye ülkelerde görülmemesinin tek
sebebinin
Balkan
Misakına
ba lılıklarından
kaynaklandı ı
görü ünü
payla ıyorlardı.114
Balkan Misakı Meclisi Ankara’daki çalı malarının sonunda bir resmi tebli
yayınlamı tı. 27 ubat günü yayınlanan ve Avrupa’daki siyasi geli melerin Misak
110
111
112
113
114
C. 26 ubat 1938, s.7.
C. 26 ubat 1938, s.1.
Tosik, Tevfik Rü tü Aras, a.g.e., s.230.
C. 26 ubat 1938, s.7.
C. 27 ubat 1938, s.1.
290
ülkelerine etkilerini de de erlendiren oldukça uzun tebli de yer alan 7 madde ana
hatları ile a a ıya çıkarılmı tır;115
“Balkan Misakı Daimi Meclisi 25, 26, 27 ubat 1938 tarihlerinde
Yunanistan Ba bakanı ekselans Metaksas’ın ba kanlı ında ekselans Metaksas’ın
ba kanlı ında Ankara’da toplanmı ve toplantıya ekselansları Stoyadinoviç,
Comnene ve Dr. Aras i tirak etmi lerdir.
a. Misak üyesi devletlerin temsilcileri genel siyasetin bütün yönleri
hakkında görü alı veri inde bulunmu lar ve özellikle kendilerini ilgilendiren
meseleleri görü mü lerdir. Balkan Misakının, Avrupa’nın bu bölgesinde barı ve
huzurun korunması için en ekin bir rol üstlendi i ve izlemeden geri kalmadı ı
barı ülküsünün gerçekle tirilmesi için sa lam bir etken olu turdu u tüm
üyelerce gözlenmi ve belirlenmi tir.
b. Ba ından beri Milletler Cemiyetinin esas aldı ı prensiplere ba lı
bulunan Misak devletleri, Cenevre te kilatının gerçek üyesi olarak kalmaya karar
vermi tir. Üye devletler, bu te kilatın varlı ının kendi siyasi egemenliklerine ve
Milletler Cemiyetinin bütün di er üyeleri gibi tam e itli ine saygı gösterme
prensibini kabul ederler. Balkan Misakı devletleri her ne olursa olsun
birbirlerinin iç i lerine karı mamaya ve bu konuda ödün vermemeye karar
vermi lerdir.
c. Balkan Misakının Akdeniz siyasetini kapsayan konular incelenirken, üye
devletler öteden beri Akdeniz’e kıyısı bulunan Fransa ve talya ile iyi ili kiler ve
i birli i esasına dayalı bir siyasette fikir birli ine varmı lardır. Habe istan
olayından sonra geli en ili kiler çerçevesinde Yugoslavya ile talya arasında
imzalanan dostluk anla ması sonucu Yugoslavya Habe istan’a yeni bir elçi
göndermi , Romanya da ayni do rultuda bir karar almı tır. Yunanistan ve
Türkiye’nin de talya ile devam eden iyi ili kiler do rultusunda adım atacaklarını
umuyoruz.
Meclis, talya’nın uluslararası i birli i alanında önemli bir adım atarak
1936 Montrö Bo azlar Sözle mesine katılaca ı kanaatini ta ımaktadır.
d. Meclis Atina’da alınan son ekonomik kararları onaylamı tır.
e. Meclis, spanya meselesine karı mama siyasetine devam etmeye karar
vermi , ancak üye ülkelerin ekonomik çıkarlarını korumak için her birinin bu
ülkeye temsilciler gönderebileceklerini kabul etmi tir.
115
“Balkan Antantı”, Ayın Tarihi, s.74-76.
291
f. Ba kan Metaksas ve Dr. Aras Türk – Yunan samimi anla masının
mevcut yükümlülükler çerçevesinde geni letilmesini öngören tamamlayıcı bir
anla ma için üzerinde uzla tıkları bir taslak hazırlamı lardır.
g. Meclis Eylül 1938 de Cenevre’de,
toplanacaktır.”
ubat 1939’da ise Bükre ’te
Atatürk 27 ubat günü Balkan Misakı temsilcilerini Çankaya kö künde çaya
davet etmi ti. Bu çayda TBMM Ba kanı Abdulhalik Renda, Ba bakan Celal Bayar,
bütün Bakanlar, Balkan elçileri, smet nönü, Balkan ve Türk gazetecileri hazır
bulunmu lardı. Atatürk Balkan Misakı ile ilgili olarak u açıklamayı yapmı tı.116
“Balkan misakı, bizim öteden beri samimiyetle üzerinde durdu umuz bir
idealdir. Bu idealin her gün geni bir saha üzerinde daha çok geni lemesini ve
derecesinin yükselmesini gözlemekle mutluyum. Bu hususta ba la ık Balkan
devletlerini yöneten siyaset adamlarının büyük gayretleri ve ba arılar ve
anla maya ba lı olmaları takdir edilecek bir durumdur.
Bugün, bu ekilde bile hepimizin memnun olmamıza sebep olan Balkan
Misakının bir gün bir çok kimselerin akıllarından bile geçirmeyecekleri geli mi
bir ekil alaca ına inancım tamdır.
Bu yüce ideal yolunda ba la ık devletlerin ba ında bulunan siyaset
adamlarının çalı malarına basının da büyük hizmetlerinin geçti ini görmekteyiz.
Balkan milletleri basının bu yüksek ideali kendi idealleri olarak görmeleri ve
bunun gerçekle mesi için tüm imkanları ile çalı malarını kendilerinden beklerim.
Basının imdiye kadar aynı ekilde görevini yapmı oldu unu tekrarlamalıyım.
Dünyada imdiye kadar de i ik milletlerin birlik kurdukları ve yüzyıllarca
birarada ya adıkları tarihte görülmü tü. Bizim kurmak istedi imiz birli in tarihte
geçmi birliklerden daha üstün olmasını dileriz.
Tarihi bu kadar yüksek bir idealin temel ta ı yalnız geçici politika
esaslarında kalamaz. Bunun esas temel ta ları gerekir ki kültür ve ekonomik
zenginliklerle dolu olsun. Çünkü kültür ve ekonomi her türlü siyasete yön veren
esaslardır.
Herhalde bekledi imiz parlak günler bizlere uzak de ildir. Bizden sonraki
nesiller do al olarak o günlerin parlaklı ını esenlikle kutlayacaklardır.”
116
“Balkan Antantı”, Ayın Tarihi, s.73-74.
292
21. III ncü Balkan Basın Konferansı (7-14 Nisan 1938)
Balkan Basın birli i kongresi 7 Nisan 1938’de saat 16.20 de stanbul Yıldız
Sarayında ba lamı tı. lk oturumu açan Yunan temsilci M. Seferyadis, dönem
ba kanlı ının Türkiye’ye geçti ini belirterek Ba kan Yunus Nadiyi alkı lar arasında
kürsüye davet etmi ti.117
Yunus Nadi; ilk toplantı 1936 yılında Bükre ’te yapan birli in yeni olmasına
kar ılık beklentiler ve etkinlikler açısından büyük mesafe aldı ını söylemi ti.118
Avrupa’nın yıllardır A.B.D. ne benzer bir birlik kuramadı ını buna kar ılık Balkan
ülkelerinin olu turdu u birli in örnek te kil etti ini belirtmi ti. Balkan birli i siyasi
bir koordinasyon üstlendi ini, barı ba ta olmak üzere üye ekonomik ve kültürel
alanlarda büyük yakınla ma sa ladı ını, Balkan basınının bu etkinliklere katıldı ını
ve onları destekledi ini vurgulamı tı.
Yunan temsilci Sefeyadin, dost ve arkada ları arasında bulunmaktan duydu u
memnuniyeti ifade ettikten sonra Yunan basınının Balkan basınına her yönü ile tam
destek verdi ini belirtmi ti. Atina’daki ikinci konferansta (1937) Atatürk tarafından
gönderilen ve Türk temsilcileri tarafından olu an mesajı hatırlatarak orada geçen bir
cümleyi aynen okumu tu;
“Balkan misakının dü manları yoktur, e er varsa onlar Balkanların
dü manları de il insanlı ın dü manlarıdır.”
Seferyedis, Balkan Basın birli i idealini ve görevinin büyük oldu unu,
kendilerine de bunun bilincinde olarak çalı tıklarını vurgulamı tı. Romen temsilci M.
Dragon yaptı ı konu mada, Balkan Misakının gelece inden umutlu olduklarını,
çünkü ülkelerin aralarında uyumlu bir çıkar birli inin olu tu unu, her türlü ayrılı a
kar ı dayanı ma dü üncesine sahip olduklarını söylemi ti. Dragu konu masının son
bölümünde Atatürk’ün özelliklerini öyle sıralamı tı;
117
118
C. 8 Nisan 1938, s.1.
C. 8 Nisan 1938, s.7.
293
“Bizler Türkiye’nin sinesinden gizlemekte oldu u gençli in de heyecanlı
kuvvetlerini, onun istiklale ait vaidlerini, fakat bilhassa realizmi, alicenabane
ihtirası, salim kuvveti, çaba iradesi, ram olmaz metaneti, tükenmek bilmez
kuvvei maneviyesi vakfı nefsetmi oldu u davaya kar ı olan ihlası, icraatına olan
vakurane itimadı, milliteni kar ı besledi i muhabbet ve efkatıi yegane bir hilkat
eseri vücuda getirmi olan harika Adamı tekrim ediyoruz.”
Yugoslav temsilci Yovanoviç konu masının büyük bir bölümünü Atatürk’e
ayırmı tı. Bu konu mada Yugoslav basını ve kamuoyunun görü ü u cümlelerle ifade
edilmi ti;119
Yunanlılar ve Romanyalılarla birlikte Kemalist Türkiye ile muhlisane ve
sıkı bir ittifak oldu undan dolayı müftehir bulunan Yugoslavya’da daima sempati
akisleri uyandırmı olan kahraman adam, dahi ef Türkiye Cumhurreisi Son
Ekselans Kemal Atatürk hakkında hayranlı ımızı resmen ve alenen haber vermek
suretiyle bütün Türkiye’yi selamlamakla mübahi ve ma rurum.
Büyük Devlet Reisinizin, milletin Büyük efinin, mukadderatınızın
büyük darecisinin, vatanınızın ve milletinizin babası olan Son Ekselans Gazi
Kemal Atatürk’ün idaresi altında memleketinizde tahakkuk ettirilmi olan bütün
terakkiler hakkındaki derin takdirle ve tam anlayı larında Yugoslav
arkada larımızla birlikte Yunan ve Romen arkada larıma katılıyorum.”
Daha sonra Yunanistan temsilcisi Seferyadis’in teklifi ile dört Balkan
ülkesinin liderlerine ve Ba vekillerine birer tazim telgrafı çekilmesi kabul edilmi ti.
Kongre çalı malarını yürütecek üç komisyon a a ıdaki isimlerden olu mu tu.
Siyasi komisyon; Yugoslav Heyet Ba kanı Yovanoviçin ba kanlı ında
Abidin Daver, Nadir Nadi, Ercüment Enver, Na it Hakkı, Selim Ragıp
Teknik komisyon; Yunan temsilci Zarfis’in ba kanlı ında Kazım
inasi,
Muaffak Menemencio lu, Hakkı Tarık, Sedat Simavi, Mecdi Sayman.
119
C. 8 Nisan 1938, s.8.
294
Kültürel komisyon; Romen temsilci Bazarizi’nin ba kanlı ında Stetovski,
Asım us, Ne at Hakil, Nevzat Güven.
7 Nisan günü Yıldız Sarayı ve Perapalasta çalı maları sürdürmü lerdi. Balkan
Basın Kongresi 8 Nisan günü Saat 10.00’da ba layan çalı mada gün boyunca
a a ıdaki konular üzerinde durmu tur.120 Kültürel komisyonda; kültür alanında
gerçekle tirilen faaliyetlerle ilgili rapor görü ülmü tü.
Yunan temsilci M. Argyropulos; toplantıların Balkan ülkeleri arasındaki
ba lılı ı bir kat daha güçlenmesini sa ladı ı için ekonomik faaliyetleri geli mesi de
önayak oldu u belirtilmi ti. Romen temsilci Tabakoviç; 1935’ten bu yana Balkan
ülkeleri arasında ekonomik i birli inin geli ti ini bundan Balkan Konseyinin etkili
oldu unu, Romanya’nın Türkiye ve Yugoslavya ile ayrı ayrı ticari anla malar
yaptı ını, konseyin birli in gücünü artıraca ından emin oldu unu söylemi ti.
Yugoslav Ba temsilci M. Svetislav, Mayıs ayı sonunda kurulacak ortak denizyolu
sayesinde Balkan ülkeleri arasında ekonomik ili kilerin büyük ölçüde geli ece ini
açıklamı ve Türkiye’deki geli melerden memnun olduklarını söylemi ti.
Siyasi komisyonda, Heyet raporları incelenmi
ülkelerindeki
basının
Balkan
Birli i
konusundaki
ve temsilciler kendi
yayınlarını
örnekleriyle
açıklamı lardı. Yunus Nadi Saat 13.00’de meslekda larına bir ö le yeme i vermi ti.
Balkan Basın konferansının çalı maları 14 Nisan günü sonuçlanmı , Balkan
birli inin desteklenmesi, yayılması ve koordinasyonu konusunda önemli çalı malar
yapan temsilciler 15 Nisan gününden itibaren ülkelerine dönmeye ba lamı lardı.
Konferansa katılan temsilciler, Türk basın mensuplarının kendilerine gösterdikleri
ilgiyi ve Balkan Birli i yolunda alınan sonuçları telgraflarla stanbul’a iletmi ler,
Türk basın mensupları da bunlara ayrı ayrı kar ılık vermi ti.121
Türk ve Yunanlı gazeteciler 30 Nisan günü, Ba bakan Celal Bayar’ın
Yunanistan’ı ziyareti esnasında anlamlı bir ziyareti gerçekle tireceklerdi. ki ülkenin
120
121
C. 9 Nisan 1938, s.7.
C. 16 Nisan 1938, s.7.
295
gazetecileri Balkan Basın Konferansının eski ba kanı Spiros Nikolopulos’un
mezarına çelenk koyduktan sonra, Ercüment Ekrem Talu merhumun mezarı ba ında
Balkan konferansına yaptı ı hizmetleri konu alan kısa bir konu ma yapmı tı.122
22. Balkan Misakı Ekonomik Meclisi VI ncı Dönem Toplantısı
(7-15 Nisan 1938)
Balkan Misakı Ekonomik Meclisi altıncı dönem toplantısı Dı i leri Bakan
Vekili Rü tü Saraco lu tarafından 7 Nisan günü saat 16.00’de Yıldız Sarayında
açılmı tı.123
Saraco lu açı konu masında;124 Endi eli ve huzursuz bir dünyada Balkan
müttefiklerinin barı
ülküsüne hizmet etmek için sıkı çalı malarını gittikçe
kuvvetlendirmesinin büyük bir güç kayna ı oldu unu söylemi ti. Ayrıca, menfaat
ortaklı ının ancak ekonomik bir örgütle meydana getirilebilece ini, bu maksatla
Balkan Misakı ülkelerinin gayret göstermesi gerekti ini de sözlerine eklemi ti.
Komisyonlar halinde çalı an Ekonomik Meclis 15 Nisan günü son
toplantısını yaptıktan sonra bir resmi tebli yayınlamı tı. Tebli de u konulara yer
verilmi ti;125
“Ekonomik Meclis, önceki toplantıdan bu yana ülkeler arasındaki ticaret
hacminin giderek arttı ını belirlemi ve ihracatla ilgili uzmanların kısa sürede
Atina’da toplanarak daha sıkı i birli i konusunda çalı malarını kararla tırmı tır.
Meclis, Bükre ’te kurulan Yunan-Romen Ticaret Odası ile Türk – Romen
Ticaret Odasını memnuniyetle kar ılamı , Balkanlar dı ında ülkelerle yapılacak
anla malarda Balkan Bloku adının geçmesi kararla tırılmı tı.
Balkan ülkelerinde üretilen ayni cins ürünlerin pazarlanmasında danı ıklı
hareket edilecektir. Bu konuda Do u Tütünleri Konferansı ve Merkez Bankası
genel müdürlerinin toplantıları benimsenmi ve kayda alınmı tır.
122
123
124
125
C. 1 Mayıs 1938, s.8.
C. 8 Nisan 1938, s.1.
C. 8 Nisan 1938, s.7.
C. 16 Nisan 1938, s.1.
296
Meclis, Balkan deniz yollarında çift belge kullanımını ortadan kaldıran ve
Yugoslavya’nın öncülük etti i yeni Balkan hattı anla masını memnuniyetle
kar ılamı , hava ula tırması, posta-telgraf konularındaki çalı maların özellikle
posta ücretlerindeki ortak uygulamaların alı veri leri olumlu yönde etkiledi i
gözlenmi tir.
Balkan Ekonomik Meclisinin 1939 yılı toplantısının Bükre ’te yapılmasına
karar verilmi tir.”
17 Mayıs 1938 günü stanbul’da, Balkan Ekonomik Meclisinin kararları
do rultusunda açılan Balkan deniz yolu törenle hizmete girmi ti. Yugoslavya’nın
Ankara Büyükelçisi Acemoviç, Konsolos Vukotiç, stanbul Vali Yardımcısı Hüdai
karabatan, Beyo lu kaymakamı Dani bey ile görevliler ve basın mensuplarının
katıldı ı tören Lovçen gemisinde yapılmı tı. Balkan deniz yollarının
stanbul
temsilcisi yaptı ı konu mada; Be sene önce Atatürk ve Kral Alexandre’ın iki ülkeyi
güçlü ba larla birbirine ba ladıklarını, ili kilerin giderek karde lik derecesine
geldi ini, bu deniz yolu ile hem iki ülkenin, hem de Balkan ülkelerinin ticari
ili kilerinde önemli geli meler beklendi ini ifade etmi ti.126
23. Sabiha Gökçen’in Balkan Turu (16-21 Haziran 1938)
Geli me dönemindeki Türk havacılı ında Sabiha Gökçen’in önemli bir yeri
vardı. Türk havacılı ına katkısı, ilk Türk kadın pilot olması ve Atatürk’ün manevi
kızı olması O’nun ba lıca özellikleriydi. Atatürk’ün Balkan politikasından etkilenen
Sabiha Gökçen Balkan birli inin güçlendirilmesi çerçevesinde uçakla bir Balkan turu
gerçekle tirmi ti.
Sabiha Gökçen turun ilk aya ında 16 Haziran günü Atina’ya uçmu , burada
Ru en E ref Ünaydın ve Yunanlı yetkililer tarafından kar ılanmı tı.
16 Haziran ak amı Atina elçili inde Sabiha Gökçen erefine bir yemek
verilmi ti. Yunanlı yöneticilerin Atatürk ve Türkiye hakkındaki konu maları
esnasında Atatürk telefonla Sabiha Gökçen’i aramı , Yunanlıların kendisine
126
C. 18 Mayıs 1938, s.7.
297
gösterdikleri ilgi ve kabulden dolayı te ekkür etti ini ev sahiplerine iletmesini
istemi ti.
Turun ikinci aya ını 17 Haziran günü Saat 11:20 de Atina’da Selanik’e
uçarak gerçekle tiren Sabiha Gökçen’i burada Türk konsolosu ve Yunanlı yetkililer
törenle kar ılamı lardı. Gökçen burada Atatürk Evi’ni ziyaret etmi
ve çe itli
temaslarda bulunmu tu.127
Turun üçüncü aya ında Selanik’ten Sofya’ya uçan Sabiha Gökçen, Belgrat ve
Bükre ayaklarını 18, 19, 20 Haziran günlerinde tamamlayarak turu bitirmi ve 21
Haziran günü stanbul’a dönmü tü.128
24. Balkan Misakı Devletleri le Bulgaristan Arasında mzalanan
Selanik Anla ması
11 Mart 1938’de Almanya’nın Avusturya ile birle mesi sonucu Balkanlarla
kom u olması Sovyet – Fransız ikilisini harekete geçirmi ti. ki ülke bir taraftan
Balkan ülkeleri arasındaki dayanı manın güçlendirilmesine çalı ırken, Bulgaristan’ın
Almanya tarafına kaymaması için giri imlerini sürdürüyorlardı. Bu arada son
geli meleri de erlendiren Bulgaristan kom uları ile ili kilerini düzeltmek istedi i
için yakınla ma politikasına geçmi ve Balkan Misakı ülkeleri ile Selanik’te bir
anla ma imzalamı tı.129
Balkan Misakına üye ülkeler adına Yunanistan Ba bakanı Metaksas ile
Bulgaristan Ba bakanı Köseivanof arasında 31 Temmuz 1938’te Selanik’te
imzalanan anla ma u esasa dayanmı tı;130
Taraflar kar ılıklı ili kilerde kuvvete ba vurmayacaklar,
127
128
129
130
C. 18 Haziran 1938, s.1,7.
C. 22 Haziran 1938, s.7.
Savcı, Türkiye - Bulgaristan li kileri, s.59.
Bkz. Düstur 3 Tertip, Cilt 20, s.162, 163.
298
-Neuilly anla masının Bulgaristan’ın kara, deniz ve hava kuvvetlerini
kısıtlayan
hükümlerinden
ve
Lozan
Antla masının
Trakya
hudutlarını
askersizle tiren hükümlerinden kar ılıklı olarak vazgeçeceklerdi.
Fransız kamuoyu; anla mayı çok olumlu bulurken, bunun do u barı ın
temelini olu turdu unu, do unun dünyaya bir defa daha siyaset ve basiret dersi
verdi ini de erlendiriyordu.
ngiliz kamuoyu ise; harpten sonra anla maların
de i mesine alı ık olan dünyada bunun bir karı ıklık yaratmayaca ını, aksine
kom uları ile dostluk kurma arzusunda olan Bulgaristan’ın asayi i için önemli
katkıda bulunaca ını kabul ediyordu.131
Selanik anla masının imzalanması dolayısı ile Bulgaristan halkı ve ordusu
sevinç gösterileri arasında bu olayı kutlarken, Türkiye, Yunanistan ve Romanya’nın
iyi niyet ve dostane kom uluk münasebetlerinin bu sonucu do urdu u belirtilmi ti.
Bu geli melerin yanında Metaksas, Aras ve Köseivanof arasında sıcak ve samimi
telgraflar teati edilmi ti. Özellikle Tevfik Rü tü Aras’ın Köseivanof’a çekti i
telgrafta “Be Balkan Devleti” tabirini kullanması dikkat çekiciydi.132
Selanik anla ması ile Bulgar ordusu serbest bırakılmı tı. Bu nedenle Lozan
anla masına ba lı protokol ile Türkiye ve Yunanistan sınırlarındaki askersiz bölgenin
özelli i kalmamı tı. Bu sonuçla Türk Ordusu 21 A ustos 1938 günü törenle
Edirne’ye girmi ve Batı Trakya’da bulunan Yunan birlikleri de sınırlara yana maya
ba lamı tı.133
25. Balkan Tıp Kongresi (1938)
Balkan Tıp Kongresi 7 Eylül 1938 günü saat 11.30’da Yıldız Sarayında
açılmı tı.Yunanistan, Romanya, Yugoslavya ve Türkiye’den 120 hekimin katıldı ı
kongrede Atina Elçisi Ru en E ref Ünaydın, Bükre
131
132
133
elçisi Hamdullah Suphi
Ulus 2 A ustos 1938, s.1.
Ulus 2 A ustos 1938 s.6.
Ulus 21 A ustos 1938 s.1,7.
299
Tanrıöver, Yunanistan’ın Ankara elçisi M. Rafael, Romanya’nın Ankara elçisi M.
Telemaque hazır bulunmu lardı.134
Sa lık ve Sosyal Yardımla ma Bakanlık müste arı Azmi Araz açı
konu masında be ya ını dolduran bu önemli kurulu un her defasında daha fazla
takdir
topladı ını,
ortak
sa lık
meselelerinin
görü ülmesinden
bakanlı ın
memnuniyet duydu unu söylemi ti. Daha sonra Balkan Tıp Birli i Türk Komitesi
Ba kanı Profesör Akil Muhtar ve di er ülkelerin ba temsilcileri birer konu ma
yapmı lar, alınan ilk kararla dört ülkenin liderlerine çekilen telgraflar okunmu ve
ayakta alkı lanmı tı. Saat 15.30 da ba layan ikinci oturumda malarya hastalı ı ve
alınacak tedbirler görü ülmü tü.
8 Eylül günü çalı malarını sürdüren kongre Romanya heyet ba kanı Profesör
Gheorghiu’nun ba kanlı ında toplumsal hastalıklar ve tıptaki yeni geli meleri
görü mü tü.135 Heyet üyeleri saat 13.30’da Taksim Cumhuriyet Abidesine topluca
çelenk koymu lardı.136
10 Eylül günü yapılan toplantı ile sona eren Balkan Tıp Kongresinde Ba kan
Akil Muhtar genel kurulun tekliflerini okumu ve bunlar oy birli i ile kabul
edilmi ti. Üç ba lık altında toplanan teklifler unlardı;137
Açık ehirlerin sa lık açısından korunması konusunda dünya kamuoyunun
dikkatinin çekilmesi için dünyada bir tıp gazetesi hazırlanmasını konu alan bir bildiri
sunulması,
Malarya ile ilgili raporu hazırlayanların bunun gerçekle tirilmesi konusunda
ortak teklifleri,
1939 Balkan Tıp Kongresinin Bükre ’te toplanması ve Balkanlarda zührevi
hastalıklar konusunun görü ülmesi.
134
135
136
137
Ulus 8 Eylül 1938, s.7.
Ulus 9 Eylül 1938 s.1.
Ulus 9 Eylül 1938 s.1.
C. 11 Eylül 1938, s.1,7.
300
Balkan
Misakı
kapsamındaki
geli melerin
yo unla tı ı
1935-1938
döneminde en son faaliyet Ekonomik Meclise ba lı deniz daimi komitesince
gerçekle tirilmi ti.138 1938 Kasımının ilk haftasında Belgrat’ta toplanan komitenin
aldı ı kararlar Ekonomi Bakanlı ı Ta ıma genel müdürü Ayet Altu
tarafından
açıklanmı tı. Bu dönemde, komitenin önceden aldı ı kararlar do rultusunda
Türkiye’nin zmir-Pire, Yugoslavya’nın Dubrovnik – Pire – stanbul – Köstence,
Yunanistan’ın da Pire – Do u limanları hattını stanbul’a kadar uzattıklarını söyleyen
Altu , memnuniyetini ifade etmi ti.
Atatürk’ün 1 Kasım 1938 günü TBMM’nin dönem açılı ında yaptı ı
konu mada Balkan Misakı konusuna u ekilde de inmi ti;139
“Balkan siyaseti, Balkanların münferit ve mü terek menfaatlerinin en beli
bir ifadesi, Balkan milletlerinin her birinin ayrı ayrı kuvvetlenmesi de sulh
yolundaki dinamik tarzı telakkinin fiili bir timsalidir. Burada memnuniyetle
kaydetmek istedi im bir hadise Balkan milletlerini birbirine büsbütün
yakınla tırmakta kuvvetli amil olmu tur. Ve yarın için de ümitler vadeden bir
eserdir. Selanik’te Balkan Misakı Devletleri namına Konsey Reisi ve muhterem
Yunan Ba vekili Metaksas ile Sayın Bulgar Ba vekili Mösyö Köse vanof
arasındaki imza edilmi olan anla mada sulh yolundaki mütemadi gayretlerimizin
ve Balkan devletlerinin takibiyle geldikleri salim politikanın hayırlı bir
tecellisidir.”
B. 1935 Yılı Ba ından Atatürk’ün Ölümüne Kadar Olan Dönemde
Türk-Yunan Dostlu unun Güçlendirilmesine Yönelik Etkinlikler,
Açıklamalar ve Yankıları
1935 yılı Ocak ayı ba ında Tevfik Rü tü Aras Avrupa’dan yurda dönerken
Atina’ya u ramı tı. Burada gazetecilerin bir sorusu üzerine; “Türkler lüzumu
takdirinde Yunanistan için bah ile kanlarını dökeceklerdir.” demi ti. Atina’da
yayınlanan Hestia gazetesi bu söz üzerine; “E er Tevfik Rü tü Aras Yunanlıların
Türkiye için kan dökeceklerini zannediyorsa hata ediyor” diye yazmı tı. Bütün
138
139
C. 4 Kasım 1938, s.2.
A.S.D. Cilt II, s.423.
301
Yunan gazeteleri Hestia gazetesinin bu yazısına kar ılık Türk-Yunan dostlu unu
destekleyen yazılar yazmı lar; “gerekti inde Yunanlı olarak Türklerin yanıba ında
mü terek menfaatlerimizin müdafaası yolunda kanımızı dökece iz.”
eklinde
ifadelere yer vermi lerdi.140
2
ubat 1935’te Yunan basınında, Türkiye ile Yunanistan arasında askeri
anla ma yapılaca ı yönündeki haber kamuoyunun ilgisini çekmi ti. Yunan Savunma
Bakanlı ına dayandırılan haberde Ankara’da görü melerin devam etti i, iki tarafı
tatmin edici neticelere ula ılmasının beklendi i belirtilmi ti. Askeri anla manın iki
ülke arasındaki ba ları güçlendirece i, Türk-Yunan sınırlarının bundan sonra artık
idari bir kıymete sahip olaca ı da vurgulanmı tı. Ayrıca 1933 Samimi Anla ması ve
1934 Balkan Misakı ile sınırlarını emniyete almı olan Yunanistan’ın Ege denizi’nin
önemini dikkate alarak yeni yapılacak bir Akdeniz anla masında Türkiye ile birlikte
yer almasının büyük memnuniyet yarataca ı da ifade edilmi ti.141
Yunanistan’ın Ankara elçisi, Yunan harp gemilerinin ziyaret maksadı ile 20
Eylül 1935’te stanbul sularına gireceklerini bir nota ile Dı i leri Bakanlı ına iletmi ,
bakanlık ya bu bilgiyi 9 Eylül 1935’te Ba bakanlı a sunmu tu.142
20 Eylül Sabahı Yunan donanmasına ait 11gemiden olu an bir filo stanbul’a
gelmi ti. Haydarpa a açıklarında demirleyen Amiral Sakellariou komutasındaki
Yunan filosu’nun top atı ı ile selamlamasına Hamidiye Kruvazörü kar ılık vermi ti.
Saat 11.00’de motorla Deniz Yolları daresine çıkan Filo Komutanını, Deniz
Komutanı Yarbay Talat ile garnizon komutanlı ı yetkilisi ve Yunan Konsolosu
kar ılamı tı.143 Amiral Sakellariou, stanbul valisini ve Garnizon komutanını ziyaret
ettikten sonra saat 13:30’da Taksim anıtına çelenk koymu tu. stanbul Valisi aynı
gün ak am Perapalas’ta Filo Komutanı erefine bir yemek vermi ti. Deniz filosu ile
birlikte beklenen Yunan hava filosu benzinleri bitti i için Çanakkale’de kalmı lardı.
140
141
142
143
C. 2 Ocak 1935, s.5.
C. 3 ubat 1935, s.2.
B.C.A.: Yunan Donanmasının stanbul’u ziyareti hk., Dı i leri Bakanlı ının yazısı, 31 Ekim
1935, 030.10. 255.719.27 s.4.
C. 21 Eylül 1935, s.1,2.
302
21 Eylül 1935’te Yarbay Moskobombos’un komutasındaki Yunan hava
filosu, 6 askeri uçakla stanbul’a gelmi ti. Çanakkale’den itibaren Türk Deniz Hava
filosunun e lik etti i Yunan filosu Saat 11.00’de Büyükdere Tayyare hangarı önünde
denize inmi lerdi.144 Misafirleri, zmir Uçak Alay komutanı Yarbay efik, Havacılık
Okul Komutanı Naim, Hava Kurumu Müdürü smail Hakkı, Sarıyer kaymakamı
Memduh ve görevliler kar ılamı lardır. Hava kurumu misafirler erefine Perapalas’ta
ö le yeme i vermi ti. Yunanlı denizciler 21 Eylül günü stanbul’da gezintiler
yapmı lar, ö leden sonra Heybeliada Deniz Lisesini ziyaret etmi lerdi.145
Yunan deniz ve hava filosu üç günlük ziyaretin ardından 24 Eylül günü
ayrılmı lardı. Komutanlar konu malarında Türkiye’de bulunmaktan memnun
olduklarını, bu ziyaretlerin dostluk ba larını kuvvetlendirdi ini bildirmi lerdi.146
stanbul’u ziyaret eden Yunan deniz filosunun komutanı Amiral Sakellariou
ülkesine döndükten sonra Atina Elçili ine giderek, ziyaretle ilgili intibalarını
bildirmi ti.147
10 Ekim 1935’te Atina Elçili inin Dı i leri Bakanlı ına gönderdi i raporda
bu görü me ile ilgili ayrıntılar u ekilde yer almı tı;148
“Amiral Sakellariou Yunanistan’a döndükten bir iki gün sonra e i ile
birlikte Atina elçili ine gelmi ve ziyaretle ilgili dü üncelerini detaylı olarak
açıklamı tı. Sakellariou dü ünce, dilek ve temennilerini a a ıdaki ifadelerle
belirtmi ti,
En yüksek rütbeliden en gencine kadar Türk silah arkada larının içtenli i
ve dostlu undan etkilendi ini,
Bunları Türk Hükümetine bildirmede Atina elçili inin aracı olmasını
istedi ini,
144
145
146
147
148
C. 22 Eylül 1935, s.1.
C. 22 Eylül 1935, s.4.
C. 25 Eylül 1935, s.1,6.
B.C.A.: Yunan Donanması hk., 030.10. 255 719.27, s.1.
B.C.A.: Yunan Donanması hk., 030.10. 255 719.27, s.2,3.
303
Ankara’ya gidemeyi i, derin saygı ve hayranlı ını Cumhurba kanı
Büyük Kemal Atatürk’e bizzat arzedemedi ine çok üzüldü ünü,
Ziyaretten sonra Türk-Yunan dostlu una bir kat daha inandı ını,
Balkan siyasasının kökünü bu iki memleket dostlu unun te kil etti ini
Birbirlerine muhalif olsalar da Yunan siyasasında, yalnız Türk Siyasası
hakkında görü birli i bulundu unu, bunun da Türk – Yunan dostlu u oldu unu
Türk donanmasını Yunanistan’da bekledi ini, bu bulu manın iki
donanma, iki ordu ve iki ulus arasındaki arkada lı ı mutlu olarak peki tirece ine
inandı ını söylemi ti.”
1934 yılında önce Yunanistan meclisi, sonra da TBMM nin aldıkları karar
gere ince iki ülkenin milletvekilleri demiryollarında bedava seyahat ediyorlardı.
Ancak 1 Mayıs 1936’da Edirne Karaa aç istasyonu’ndan Yunanistan’a geçen Edirne
Milletvekilleri Faik Kaltakkıran ve
eref Aykut Pityon istasyonuna ula tıklarında
kendilerinden ek ücret talep edilmi ti. Durumun iki ülkenin yetkili makamlarına
ula tırılması sonucu, milletvekillerinin pasaportlarını vize ettirmeleri ve bunu
görevlilere göstermeleri halinde sıkıntı ya anmayaca ı, Yunan Hükümetinin Türk
milletvekillerini Yunanistan’da görmekten memnuniyet duydukları belirtilmi ti.149
Türk donanmasına ait bir filo 23 Kasım 1936 da Malta’da ba layan Akdeniz
gezisinin devamında 28 Kasım günü saat 08.30’da Yunanistan’ın Faler Limanına
ula mı tı. Yunan filosu ve uçakları Türk filosunu Faler açıklarında kar ılamı lardı.150
Türk filosunun top ate i ile ehri selamlamasına Averof gemisi kar ılık
vermi ti. Filo demirledikten sonra Pire Ba konsolosu Kamil Abay, Yavuz gemisine
giderek Amiral ükrü Okan’a yanında bulunan Yunanlı Subayları tanıtmı tı. Saat
09.30’da karaya çıkan bir heyet Atina’ya trenle ula mı ve bando e li inde Meçhul
Asker Anıtına çelenk koymu tu. Saat 10.00’da Yunan Donanma komutanı Amiral
Sakellariou Yavuz gemisine gelmi ve top atı ları e li inde Amiral ükrü Okan’ı
selamlamı tı.151
149
150
151
B.C.A.: Mebuslarımızın Yunan hududu üzerindeki seyahatleri hk., 30 Temmuz 1936, 030.10
256.720.28.
C. 29 Kasım 1936, s.1.
C. 29 Kasım 1936, s.8.
304
Amiral
ükrü Okan karaya çıktıktan sonra Atina elçisi Ru en E ref
Ünaydın’ı, Bahriye müste arı Papavasili’yi ve Genelkurmay Ba kanı General
koson’u ziyaret etmi ti. Saat 12.30’da Dı i leri Bakanlı ında General Metaksas’ı
ziyaret eden Amiral ükrü Okan, saat 15:00’de Ru en E ref Ünaydın’ın ve Yunan
Donanma Komutanının ziyaretlerini iade etmi ti. Saat 16:00’da ise Metaksas,
Bahriye Müste arı ve Genelkurmay Ba kanı beraberinde oldu u halde Amiral
Okan’ın ziyaretini iade etmi lerdi. Yunan gazetecilere kısa bir açıklama yapan Okan,
dost ve müttefik Yunan sularına girildi inden itibaren kendisini Türkiye’nin havasını
teneffüs eder gibi hissetti ini söylemi ti.
Türk deniz filosunun ziyareti, Yunan basınında geni ölçüde yankılanmı tı.
Ziyaret, ziyafet ve törenleri resimlerle ayrıntılarla halka duyuran basın, Kralın filoyu
ziyaret edece ini belirtmi ti.152
Yunan Kralı M. Jorj, Veliaht Prens Pol ve Yaverleri ile 1 Aralık 1936 günü
saat 11.30’da Yavuz gemisini ziyaret etmi ti. Halkın co kun alkı ları arasında Türk
ve Yunan bayrakları ile donatılmı iskeleden bota binen Kral, Yavuz ve Arerof’un
kar ılıklı 21 pare top atı ları arasında Yavuz zırhlısına varmı tı. Amiral Okan
misafirini skele üst tavanda Yunan mar ı e li inde merasim kıtası ile kar ılamı tı.
Kral gemiyi gezdikten sonra memnuniyetini ifade etmi , mürettebatın sundu u Türk
milli oyunlarından da ho nut olmu tu.153
Amiral Okan’ın saat 13:00’de Yavuz’da Metaksas onuruna verdi i yeme e
katılan 150’ye yakın subay, Türk denizcilerini ve askerlerini yakından tanıma
fırsatını bulmu lardı.
Yunan basını 1 Aralık günlü haberlerinde Balkan Misakının Türk – Yunan
dostlu u temeline dayalı oldu unun açıkça görüldü ünü, bu nedenle bu tohumu
ekenlerin ebedi bir erefe sahip olacaklarını belirtiyorlardı.154
152
153
154
C. 1 Aralık 1936, s.1,8.
C. 2 Aralık 1936, s.1.
C. 2 Aralık 1936, s.7.
305
2 Aralık günü saat 17.30’da Amiral Okan erefine Averof zırhlısında bir
ziyafet verilmi , 17.30’da Atina elçili inde bir resmi kabul düzenlenmi , 21.30’da ise
Maksim’de ak am yeme i verilmi ti. Basın mensuplarının yo un ilgi gösterdi i bu
etkinlikler esnasında Metaksas Türk gazetecilerine u açıklamada bulunmu tu;155
“1916’dan beri Türkiye ile dostluk tesisi emelimin aradan 15 yıl
geçtikten sonra tahakkuk etti ini görüyorum. Büyük dahi Kemal Atatürk’ün
terakki ve teceddüt hususunda aldı ı tedbirler Türk dilinde okuyup yazmayı
kolayla tırmı tır. Mesela bugün Türk ve Yunan dillerinde tiyatro temsilleri
faaliyete geçebilir. Bundan ba ka stanbul’da bir tıp kongresi oldu. Bu mesaiyi
geni letebiliriz. Türk-Yunan kültürleri üzerinde i lenebilir. Mekteplerimize
kar ılıklı olarak Türkçe ve Yunanca dersler koymayı ben kabul ederim ve faydalı
bulurum. Türk filosunun bende yaptı ı tesir fevkaladedir. Gemilerinizi gördüm,
hayran kaldım. yi bakılıyor. Efrad iyi terbiye edilmi ve zabitleriniz mükemmel
yeti mi tir. Amiral, erkanı harbiye ve di er zabitleriniz ile temas ettim.
Vazifelerini pek iyi benimsemi ler.”
Amiral Sakellariou 2 Aralık günü yaptı ı açıklamada; “Donanmam,
u
limanda oldu u gibi her yerde ve her zaman Türk amiralinin emrindedir, istedi i
emri Türk ve kendi donanması imi gibi verebilir” diyerek hislerini belirtmi ti.
Türk deniz filosu 3 Aralık günü saat 08.30’da, Ru en E ref Ünaydın’ın
Amiral Okan’ı ziyaretinden sonra demir almı , bir süre devam eden kar ılıklı top
atı ları arasında Yunan deniz ve hava filosu tarafından u urlanmı tı.156 Aynı gün
ziyaret nedeniyle Yunanistan’da bulunan 3 Türk Milletvekili Metaksas tarafından
kabul edilmi ve samimi bir görü me yapılmı tı.157
Türk filosunun ziyareti esnasında hasta olan bir Türk askeri Pire Deniz
Hastanesine yatırılmı tı. Yunan Donanma Komutanlı ı, iyile mi olan askeri bir
dostluk ve cemile göstererek bir deniz astsubayı ve hem ire e li inde 27 Ocak 1937
günü stanbul’a göndermi ti. stanbul Deniz Komutanlı ı bu dostça harekete kar ılık
Yunanlı deniz astsubayını ve hem ireyi Bristol Otel’de bir müddet misafir etmi ve
155
156
157
C. 3 Aralık 1936, s.1,8.
C. 4 Aralık 1936, s.1.
C. 4 Aralık 1936, s.6.
306
yanlarına bir mihmandar tahsis etmi ti.158 Yunanistan eski Ekonomi Bakanı M.
Pezmazo lu 17
ubat 1937’den itibaren Proiya gazetesinde Atatürk yazı dizisini
yayınlamaya ba lamı , Atatürk’ün ahsiyeti ve büyük eseri makaleler halinde Yunan
kamuoyuna sunulmu tu.159
Selanik Belediye Meclisi Ba kanı 12
ubat 1937’de Atatürk’e u telgrafı
göndermi ti;160
“Yeni Türkiye’nin büyük yaratıcısı ve memleketimizin samimi dostunun
do du u evin hatırasını ebediyyen muhafaza etmekle bahtiyar olacak olan
do du unuz ehrin belediye meclisi derin tazimatının bir ni anesi olarak tarihi
evin bugünden itibaren emrinize tevdiine karar vermekle erefyandır.”
Marcuris
Selanik Belediye Ba kanı ve
Belediye Meclis Ba kanı
Atatürk’ün bu telgrafa verdi i cevap öyleydi;161
“Do du um ev hakkında Selanik Belediye Meclisinin cemilekar
te ebbüsünü bildirmek için bana gönderdi iniz telgraftan fevkalade mütehassis
oldum. Selanik Belediyesi’nin lütufkar dü üncesi beni derin bir tarzda mütehassis
etti. Size hararetle te ekkür eder ve dostane kararı sizinle birlikte ilham lütfunda
bulunanların hepsi nezdinde samimi sempatime tercüman olmanızı rica eylerim.”
Kemal Atatürk
Türk Ordusu’nun icra edece i Trakya manevralarını izlemek üzere davet
edilen Yunanistan Genelkurmay Ba kanı General Papagos 13 A ustos 1937’de
heyeti ile birlikte vapurla stanbul’a gelmi ti.162
158
159
160
161
162
C. 28 Ocak 1937, s.2.
C. 18 ubat 1937, s.7.
C. 18 ubat 1937, s.1.
C. 18 ubat 1937, s.1,3.
C. 14 A ustos 1937, s.1.
307
Genelkurmay Ba kanı adına ikinci Ba kan General Asım Gündüz, stanbul
Mevki komutan vekili Korgeneral Cemil Cahit Toydemir, Genelkurmay temsilcisi
Tümgeneral Veysel Ünivar, stanbul Merkez Komutanı Tümgeneral hsan Ilgaz ile
Türk ve Yunanlı görevliler tarafından kar ılanan Yunan Heyeti Galata rıhtımından
Perapalas Oteline alınmı lardı. Dolmabahçe Sarayındaki özel defteri imzalayan
General Papagos, stanbul Merkez Komutanını ziyaret etmi ti.
Saat 18.00’de Perapalas’ta stanbul gazetecilerini kabul edilen Papagos u
açıklamayı yapmı tı;163
“Türkiye ile çözülmez dostlukla ba lıyız. Biz Türkiye’yi ikinci vatanımız
sayarız. Hükümetten ba layarak en son Yunanlıya kadar Mümtaz
Cumhurba kanınız Atatürk’ün eserine ve Türk Hükümetine kar ı derin takdir
hisleri belirtiyoruz. Kendimizi ayni aileden sayarız. Bu sıfatla Yunan ordusu
namına Trakya manevralarına geldik.”
Manevraları izledikten sonra 21 A ustos günü zmir vapurunda Anadolu
Ajansına izlenimlerini açıklayan Yunan Genelkurmay Ba kanı Türk Ordusu
hakkında u tespitlerde bulunmu tu;164
“Komutan ve subay kadrosunun talim ve terbiyesi, sevk ve idare
kabiliyetinin mükemmelli i;
Bakım ve muhtelif sahalarda erlerin mükemmeliyeti,
Türk ordusunun talim ve terbiye ve komutanlarının de eri bakımından
mükemmel asker oldu u,
Komutanların manevra esnasında, önceden dü ünülmemi durumlar
kar ısında Subayların insiyatif kudretlerini aramaları ve onları hızlı kararlar
almaya mecbur bırakmaları,
Hızlı karar vermenin ve sorumlulu u üzerine almanın duyguları
geli tirecek en mükemmel yol oldu unun manevralarda görülmü olması.”
163
164
C. 14 A ustos 1937, s.1.
C. 14 A ustos 1937, s.7.
308
Yunan basını Trakya manevralarına büyük ilgi göstermi , Türk ve Yunan
ordularının Balkan Yarımadası ve yakın do unun barı ı için ne kadar önemli
oldu una Yunan kamuoyunun katıldı ını belirtmi lerdi.165
“Türk ve Yunan orduları birbirinden ayrılmaz bir bütünlük ve her
muhtemel saldırıya ba arılı olarak kar ı koymaya hazır yenilmez bir kuvvet
olu tururlar. Birkaç güne kadar Ankara’da Türkiye’nin anlı, erefli, milli
sembolünü, Büyük önder Atatürk’ü ziyaret etmek saadetine nail olaca ım.”
23 Ekim 1937’de stanbul’da misafir bulunan Yunan gazetecilerine stanbul
Basın Kurumunda bir çay verilmi ti. Atina Basın Birli i Ba kanı Zarifi burada
yaptı ı konu mada, Türkiye’den Yunanistan’a göç eden Yunanlılar’ın Türkiye’ye
kar ı sevgi ve dostluk ba larını unutmadıklarını, aralarında Türkçe konu arak bunu
ispatladıklarını,
Türk-Yunan
dostlu unun
iki
milletin
ruhunda
ebediyyen
ya ayaca ını belirtmi ti.166
27 Ekim 1937’de yortu nedeniyle Selanik’te bulunan Yunan Kıralı Jorj
yaptı ı konu mada;167
“ ki sevincim vardır. Birincisi millet arasındaki birliktir. kincisi bu
ehrin tarafımızdan alındı ı zamanki eci ve necip hasımlarımızın bugün en iyi
dostumuz bulunu udur.”
6 Kasım 1937’de çıkan Yunan resmi gazetesinde Atatürk’ün do du u evin
Selanik Belediyesi tarafından kendisine hediyesi için yapılan i lemin onaylandı ını
belirten kanun yayınlanmı tı. Böylece uzun zaman alan fera i lemi sonucu ilgili
kanun çıkarılabilmi ti.
19 Kasım 1937’de Türk ve Yunan yetkililerinin, Trakya’da Türk ve Yunan
sınırlarından geçen trenlerde gümrük ve polis i lemleri ile ilgili görü meleri olumlu
sonuç vermi ve dostlu a uygun bir ekilde yeni düzenlemeler yapılmı tı. Bu
165
166
167
C. 12 Ekim 1937, s.9.
C. 24 Ekim 1937 s.2.
C. 7 Kasım 1937, s.3.
309
kapsamda
Milletler
Cemiyeti
komiserinin
de
görevine
son
verilmesi
kararla tırılmı tı.168
Selanik Belediyesi Atatürk’ün evini tamire ve etrafını park haline getirmeye
karar vermi ti. Burada bir de konsolosluk binası bulunacaktı. Atatürk’ün do du u
evin kar ısı ve erafındaki bütün binalar istimlak edilmi ti. Bunlar yıkıldıktan sonra o
saha üzerinde Türk Bahçesi adı verilecek olan güzel bir park düzenlenecekti. Evin
mevcut ekline halel getirmeden çok dikkatli bir ekilde tamir ve tecdid edilecekti.169
Yunanistan Bakanlar kurulu 8 Ekim 1938 günü toplanmı
ve Selanik
Belediyesinin Atatürk’ün do du u evin Türk milletine hediye edilmesine ait kanunu
onaylamı tı. Bu konuda Belediyenin daha önce yaptı ı i lemlerde 1937 Kasım
ayında onaylanmı tı. Yakında güzel bir müze haline getirilecek olan tarihi ev,
Selanik fuarı nedeniyle Yunanistan’a gelen Türkler ve yabancılar tarafından merak
ve hevesle ziyaret ediliyordu.170
Türkiye Hükümeti de evin yanındaki evleri satın almı ve burada mükemmel
bir konsolosluk binasını yaptırmaya ba lamı tı. Bu faaliyetler esnasında genç ressam
Kemal Zeren Ankara’dan Selanik’e gelmi , Atatürk’ün do du u evin çe itli
cephelerden görünü ünü ve do du u odanın bugünkü halini ya lı boya tablo olarak
çizmi ti.171
C. 1935 Yılı Ba ından Atatürk’ün Ölümüne Kadar Olan Dönemde
Mübadele Anla masının Uygulanmasından Do an Sorunlar ve
Çözümlenmesi
17 Ocak 1935 tarihinde Maliye Bakanlı ı Milli Emlak Müdürlü ü milli
toprakların da ıtımı konusunda mübadil Rumları ve muhacirleri ilgilendiren bir
yazıyı Ba bakanlı a göndermi ti.172 Yazının konusu; “Dahiliye Bakanlı ınca
168
169
170
171
172
C. 20 Kasım 1937, s.1.
C. 18 A ustos 1938, s.1.
C. 9 Ekim 1938, s.1.
C. 9 Ekim 1938, s.7.
B.C.A.: Rumlardan kalan toprakların milli toprak addedilmesi hk., 19 Ocak 1935, 030.10
140.2.12 s.2,3.
310
Rumlardan metruk toprakların da milli toprak addedilerek muhacirlere verilmek
istenildi inden keyfiyetin tanzimi için mü terek bir komisyondan rapor alınmasına
müsaade buyurulmasına dair” idi. Bu yazıda mübadil Rumlardan kalan malların
gayrimübadillerin alacaklarına kafi gelip gelmeyece inin bilinemedi i, kafi
gelmemesi durumunda ma dur olanların haklarının nasıl verilece inin de
belirlenemedi i sonucuna varılmı tı. Konunun çözümlenmesi için Dahiliye Vekaleti
skan daresi, Milli Emlak Müdürlü ü ve Hazine Hukuk Mü avirli i temsilcilerinden
bir komisyon seçilmesi, böylece konunun aydınlı a çıkarılması bildirilmi ti.
Ba bakanlık Müste arlı ı yaptı ı incelemeden sonra 20 Ocak 1934 tarihinde
Dahiliye
vekaletine
do rultusunda
bir
gönderdi i
komisyon
notla
Milli
olu turulması
Emlak
ve
Müdürlü ünün
sorunun
teklifi
sonuçlandırılması
istenmi ti.173
Gayrimübadiller Cemiyeti 1935 yılına yönetim de i ikli i ile girmi , Faik
Nüzhet’in ba kanlı ındaki yeni heyet ilk toplantısında mevcut faaliyetler konusunda
görü alı veri inde bulunmu tu. lk i olarak Ziraat Bankasınca yapılan müzayede
i lerinin teslim alınması ve gayrimübadil haklarına uygun olarak yeniden
düzenlenmesi kararla tırılmı tı.174
stanbul Yunan Konsoloslu u Yunanistan’a gitmek isteyen
stanbul
Rumlarına (gayrimübadil) vize vermeme kararı almı tı. Bu durumun Yunanistan’da
Mart ayı ba ından beri devam eden isyan nedeniyle alınmı bir tedbir oldu u
de erlendirilmi ti.
Konsolosluk
yaptı ı
açıklamada;
konunun
Yunanistan’ın
ekonomik durumu ile ilgili oldu unu, Rumların Yunanistan’a yerle melerine engel
olmak için böyle bir tedbir alındı ını söylemi ti.175
22
A ustos
1935
günü
Türk-Yunan
Muhtelit
Hakem
Mahkemesi
Abdülhamit’in emlak davasına bakmı tı. Abdülhamit’in vereselerinden birinin
Yunanistan aleyhine açtı ı davada bu mahkemenin yetkili olmadı ı, bunun ancak
173
174
175
B.C.A.: Rumlardan kalan topraklar, 030.10 140.2.12, s.1.
C. 31 Ocak 1935, s.2.
C. 30 Mart 1935, s.3.
311
Lahey Adalet Divanı’nda görülebilece i açıklanmı tı. Türk tarafı bunu uygun
bulmu ise de, Yunan temsilcinin yeni bir itirazı nedeniyle karar verilememi ti.176
1935 yılı Ekim ayının ilk haftasında gayrimübadil haklarının Ankara’da
görü ülmesi için yeni bir heyet seçilmi ti. Milletvekilleri Mithat
ükrü ve smail
Mü tak ile cemiyet genel sekreteri ahap Beyden olu an heyet Ankara’da özellikle
u iki konuyu görü eceklerdi;177
stihkaklar için yeni nakit tevziatın yapılması,
Bonoların kıymetlendirilmesi ve satı i lerinin düzeltilmesi.
1935 yılı Eylül ayının sonlarına do ru Batı Trakya’daki Türk köylerinde
ya anan üzücü olaylar ancak Ekim ayında basına yansımı tı. Gayrimübadil
durumunda olan Batı Trakya Türkleri’nin ya adı ı olaylar öyleydi:178
21 Eylül 1935 günü Durhasanlar Köyünden 1 Türk kaybolmu , birkaç Türk
de Gümülcine panayırında bilinmeyen ki ilerce yararlanmı lardı. Ayni gün apçıya
ba lı Tevren köyünden da a kaldırılan Türk çocu unun babasından 25 altın alınmı
ve çocuk serbest bırakılmı tı.
24 Eylül 1935 günü Saat 19.30’da Sofuluya ba lı Müslüm köyünü 7 ki ilik
e kıya çetesi basmı , evli bir çifti yakarak, paralarını almı ve kaçmı lardı.179
25 Eylül 1935 günü Özen köyüne 5 ki ilik bir grup baskın yapmı , bir Türk
gencini da a kaldırmı lar, fidye aldıktan sonra serbest bırakmı lardı.
Türk basını, dost Yunan Hükümeti’nden endi eleri giderecek tedbirlerin
beklendi ini ifade ederken, Yunan basını bu olayların yalnız Türk köylerinde de il
Rum köylerinde de oldu unu, yalnız Türk köylerindeki haberlerin duyurulmasında
maksat aramak gerekti ini yazmı lardı.180
176
177
178
179
180
C. 23 A ustos 1935, s.2.
C. 4 Ekim 1935, s.2.
C. 21 Ekim 1935, s.1.
C. 11 Ekim 1935, s.1.
C. 21 Ekim 1935, s.1.
312
Gayrimübadil komisyon Ba kanı Faik Nüzhet, zmir, Toros ve Mersin’de
bulunan gayrimübadillere ait emval ve emlaki mahallinde tetkik etmek ve bunların
tasfiyeleri için mahalli idarelerle görü mek üzere buralara gitmi ti. Ayrıca
Zonguldak’ta bulunan bu tür malların tasfiyesi için gereken tedbirler de alınmı tı.181
1938 Ocak ayı ortalarında Maliye Bakanlı ı gayrimübadil bonolarının en
uygun ekilde de erlendirilmesi için titiz bir çalı ma yapıyordu. Gayrimübadillerin
lehine verilecek kararın kısa sürede açıklanacaktı. Tasfiye kanunun çıkarıldı ı 1933
yılından 1938 yılına kadar yapılan çalı malar sonunda, Yunanistan Türk Hükümeti
emrine 300.000 lira vermi ti.182 Bonoların tasfiyesi esnasında bilinçsiz hareket eden
hak sahipleri Sirkeci’deki dolandırıcı ve spekülatörlerin olumsuz davranı ları ile
kar ıla mı lardı. Bonoların hak sahiplerinin elinden çıkmaması ve onların çıkarlarına
göre tasfiye edilmesi Hükümetten bekleniyordu.183
Gayrimübadiller, Takdiri Kıymet Komisyonunun çalı maları nedeniyle
meydana gelen masrafların kendilerine yük oldu unu, bu nedenle komisyonun bir an
evvel la vedilmesini talep etmekteydiler. Yunanistan’da terk ettikleri emlaka kar ılık
firari ve Yunanlı emlakı için, Milli Emlak daresinin konuya el atmasını, onlara milli
emlak gibi i lem yapılmasını, herkesin elinde bulunan alacak belgeleri dikkate
alınarak istihkakların da ıtılmasını istemi lerdi. 1927 den bu yana faaliyet gösteren
Takdiri kıymet komisyonu gerek nakit gerek bono eklinde bugüne kadar gayri
mübadil haklarının ancak yüzde sekizini da ıtabilmi ti.
lemlerin 1938 Mart ayına
kadar sonuçlanması bekleniyordu.184
Maliye Bakanlı ı 15 Mayıs 1938’de gayri mübadillerle ilgili tasfiye
i lemlerini sonuçlandırmı ve hazırladı ı projeyi Ba bakanlı a vermi ti.185
Sonuçta gayrimübadillerin istihkaklarının tasfiyesine dair 3523 No’lu kanun
28 Haziran 1938 de TBMM tarafından kabul edilmi ve 15 Temmuz 1938’de resmi
181
182
183
184
185
C. 13 Nisan 1936, s.2.
C. 19 Ocak 1938, s.1.
C. 19 Ocak 1938, s.7.
C. 21 ubat 1938, s.2.
C. 16 Nisan 1938, s.1.
313
gazetede yayınlanarak yürürlü e girmi ti. Böylece 1930 yılından beri devam eden
gayri mübadil alacakları hem devlet garantisi altına alınmı , hem de ödeme ekli bir
esasa ba lanmı tı. Kanuna göre gayrimübadil emlakının hazineye devredilmi olması
nedeniyle, hak sahiplerinin bir sene içinde mahallin en büyük mal memurlu una
müracaat ederek mazbata ve bonolarını hazine tahvili ile de i tirmeleri
gerekiyordu.186
D. 1935 Yılı Ba ından Atatürk’ün Ölümüne Kadar Olan Dönemde
Türkiye-Yunanistan Ekonomik ve Ticari li kileri
24 A ustos 1935’te yeni ticaret anla ması için iki ülke temsilcileri Atina’da
görü melere ba lamı lardı. Türk heyetine Ekonomi Bakanlı ı müste arı Faik
Kurdo lu Yunan heyetine de Yunan Milli Ekonomi Bakanı Stefanopulos ba kanlık
ediyorlardı. Yunan tarafı Türk tarafının tekliflerinin bir rapor halinde hazırlanmasını
istemi ti.187
1935 yılı Eylül ayının ilk haftasında yeni ticaret anla ması için Atina’da
yapılan görü meler olumlu yönde geli mekteydi. Prensip olarak Türkiye’nin
ihracatının azaltılması ve Yunanistan’dan ithalatın artırılması benimsenmi ti. zmir
sergisindeki Yunan pavyonunda bir konu ma yapan Ba konsolos Virakis;188
Türk-Yunan ticari ili kilerinin kar ılıklı samimiyet ve dürüstlük esasına
dayandı ını, Türkiye ile Yunanistan arasında Yunanistan aleyhine bulunan açı ın
kapatılması için gayret gösterildi ini belirtmi ti. Virakis, milli savunma konuları
hariç olmak üzere Türkiye ile her konuda ticari i birli i yapılabilece ini sözlerine
eklemi ti.
Atina’da yapılan Türk – Yunan ticari görü meleri 26 Eylül 1935’te anla ma
ile sonuçlanmı tı. 6 Ay geçerli olacak Türkiye – Yunanistan Ticaret Anla masını
Türkiye adına Müste ar Faik Kurdo lu Yunanistan adına Milli Ekonomi Bakanı
186
187
188
Bkz. Düstur 3 Tertip, Cilt 19, s.1615.
C. 25 A ustos 1935, s.1.
C. 6 Eylül 1935, s.5.
314
Stefanopulos
tarafından
27
Eylül
1935
günü
saat
18:00’de
Kifissia’da
imzalanmı tı.189
30 Ekim 1930 tarihinde Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan kamet,
Ticaret Seyrisefain anlamasına ek olarak hazırlanan bu anla ma, 10 Kasım 1934
tarihli Ticaret Anla masının yerine geçecekti. Aralık 1935’te yürürlü e girecek olan
anla mada;190 esas olarak bono usulü yerine umumi kliring usulü kabul ediliyordu.
Yunanistan, Türk mallarının bedelinin yüzde ellisini dövizle, yüzde ellisini de
muhtelif ekillerde ve kliring usulü ile ödeyecekti.
20 Haziran 1934’te Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan Meriç-Ebros
ırma ının her iki kıyısında hidrolik tesis in asını öngören anla ma, 18 Mayıs 1935’te
TBMM tarafından onaylanmı ve 25 Mayıs 1935’te resmi gazetede yayınlanarak
yürürlü e girmi ti.191 Üç maddeden olu an kanuna dört kısım eklenmi , böylece
ırma ın her iki yakasında sudan yararlanan Türk ve Yunanlı tarım çalı anlarına
büyük kolaylıklar sa lanmı tı. Kanun, ırma ın her iki sahilinde ta kın, sulama, eski
tesislerin kaldırılması, yenilerinin kurulması ve hidrolik tesisler dahil ilgili konuları
kapsıyordu.
15 Temmuz 1938’de Türk-Yunan Ticaret Ofisi Atina’da toplanmı tı.
Toplantıda senelik rapor olu turulmu
ve hesaplar tasdik edilmi ti. Yapılan
konu malarda Türk-Yunan dostlu unun ekonomik alanda aday oldu u parlak
gelecek ve geli me ile ilgili temennilerde bulunulmu tu.192
E. 1935 Mart Ayında Yunanistan’da Çıkan syanın Türkiye –
Yunanistan, Yunanistan – Balkan Misakı li kilerine Etkileri ve
syanın Sonuçları
Yunanistan’da 3 Mart 1935’te Girit Tersanesinde bir isyan ba lamı ve kısa
sürede ada asilerin eline geçmi ti. Venizelos da bu isyana katılmı , bazı uçak ve
189
190
191
192
C. 28 Eylül 1935, s.3.
Bkz. Düstur 3 Tertip Cilt 17, s.360-362.
Bkz. Düstur 3 Tertip Cilt 16, s.810-831.
C. 16 Temmuz 1938, s.5.
315
gemiler asilerin eline geçmi ti. Yunanistan’da bir sınıf silah altına ça rılırken Divanı
Harp kurulmu , tutuklamalar ba lamı , kabinede büyük de i iklik yapılmı tı.
Metaksas ve Dusmanis yeni kabinede yer almı tı.193
5 Mart 1935 günü Venizelos Girit’te asker toplamaya ba lamı her yerde
iddetli çarpı malar olurken isyanın kuzey Yunanistan’a sirayeti önlenmi ti.194
6 Mart 1935 günü asiler Do u Makedonya ve Girit’te sıkı ıp kalmı lar,
General Kondilis ordusu ile asilere yönelmi ti. Tarafsız gözlemciler “Venizelos’un
durumunu ancak tıp izah edebilir” diyorlardı.195
7 Mart 1935’te halk da isyancılara kar ı harekete geçmi ti. Bulgar basını
“Venizelos bu isyanla Yunanistan’ı Balkan Misakının yükümlülü ünden kurtarmak
istemi tir.” eklinde de erlendirmeler yapmı lardı.
Aynı gün Türk Hükümeti, dost Yunan Hükümetinin “Türk Karasularından
geçen Yunan gemilerinin durdurulması” eklindeki talebe uymu ve 3 Yunan ilebini
stanbul Limanında durdurmu tu. Bunların asi donanmaya malzeme gönderen
gemiler oldu u, bunlardan birinin Venizelos’un gelinine ait oldu u bildirilmi ti.196
10 Mart 1935’te Venizelos’un Girit’in ba ımsızlı ını ilan etti i, talya’dan
himaye talebinde bulundu u, Zaharof*’un yine sahnede oldu u, Girit ve Kavala’daki
asilere
mühimmat
yolladı ı,
Venizelos’a
da
para
yardımında
bulundu u
ö reniliyordu. 11 Mart 1935’te isyan büyük ölçüde bastırılmı , Venizelos
kaybetti ini kabul etmi , çok sayıda esir alınmı , bir o kadarı da Bulgaristan’a iltica
etmi ti.197
193
194
195
196
*
197
C. 4 Mart 1935, s.1.
C. 6 Mart 1935, s.1.
C. 7 Mart 1935, s.1.
C. 8 Mart 1935, s.1.
Sir Basil Zaharof, Rum milyonerlerinden olup, ngiltere’deki bazı silah fabrikalarının hissedarı
idi. Öteden beri dünya silah ticaretinde gizli dolapları ile me hurdur. Asilere yardım eden
Zaharof’un eskiden beri Venizolos’a destek oldu u biliniyordu. C. 11 Mart 1935, s.1.
C.12 Mart 1935, s.1.
316
12 Mart 1935’te Venizelos, Averof zırhlısı ile Girit’ten kaçmı ve Kasos
adasında talyanlara sı ınmı tı.198
Yunan isyanında dı arıdan müdahale olmaması ve di er üç Balkan devletinin
barı ı koruma konusundaki tutum ve davranı ları ortalı ı yatı tırmaya yetmi ti. Bu
sayede hem asiler, hem de Yunan Hükümeti Balkan Misakından yararlanarak rahat
hareket etmi lerdi. Yunanistan, içine dü ürüldü ü buhrandan daha az zararlı
çıkmı sa, o bunu Balkan Misakının bekçili ine borçlu idi.199
syanın bastırılmasında önemli payı olan General Kondilis 13 Mart günü
Atina’da büyük bir tezahüratla kar ılanırken, Venizelos ve Plastrastios’ın isyan için 2
yıl hazırlandıkları ö renilmi ti.200
Fransız basını, Yunanistan’daki isyandan ders alınması gerekti ini, bu isyanın
Türklerin Bo azlar konusundaki iddialarını takviye etti ini yazmı tı. Petit Journal
gazetesinin yorumu aynen öyle idi;201
“Birçokları vaktiyle ngiltere tarafından Rus donanmasının Akdeniz’e
çıkmamasını temin için konulmu olan kapatma mecburiyeti kalktı diye
meselenin kati olarak halledildi ini zannederler. Bu büyük bir hatadır. Bo azlar
açılmı fakat aynı zamanda askerden arındırılmı tır. Türkler burada ne daima
tahkimat yapabilirler, ne de hatta icabında savunma sebeplerini hazırlayabilirler.
Bu suretle stanbul herhangi bir ani taarruzla ele geçmek tehlikesine maruzdur.”
syancılardan bir grup 22 Mart 1935’te Venizelos
htilalinin ba arılı
olmaması üzerine motörle Midilli’den Türk topraklarına ula mı lardı. Mersin vapuru
ile Çanakkale’den stanbul’a gelen subaylar Beyo lu mperyal Oteline inmi lerdi.
Ba larında
Serez’deki
6
ncı
Topçu
Tümeni
komutanı
General
Dimitri
Anagnastopulos’un bulundu u grupta, 1 Albay, 3 Binba ı, 3 Yüzba ı, 1 Üste men ve
198
199
200
201
C. 13 Mart 1935, s.1.
Yunus Nadi, “Yunan syanı ve Balkan Misakı”, C.13 Mart 1935 (Ba yazı).
C. 14 Mart 1935, s.1.
C. 14 Mart 1935, s.1.
317
4 Te men bulunuyordu. General, Türkiye’ye geli lerinin ayrıntılarını u ekilde
açıklamı tı;202
“Serez’den Midilli’ye geçtik. Oradan motorla Babakale’ye çıktık. Nahiye
Müdürü Rıza hüviyetlerimizi tespit etti ve bize iyi muamele yaptı. Oradan
beygirle Gürpınar’a gittik ve yolumuza devam ederek Ayvacık nahiyesine vardık.
Bayram nedeniyle 8 gün orada kaldıktan sonra Çanakkale’ye gittik. Vatanımıza
dönme imkanı buluncaya kadar, yani bir af çıkıncaya kadar burada kalaca ız.
ayet burada kalmamız uzun sürecek olursa, müsaade edilirse Yunanistan’daki
ailelerimizi de buraya getirmek niyetindeyiz. Bugün ailelerimize mektup yazarak
sa salim stanbul’a geldi imizi bildirdik. Türk – Yunan dostlu unun Türk
milletinin kalbine kadar i lemi oldu unu gözlerimizle gördük. Temin edebiliriz
ki Yunan milletinin duyguları Türklere ve Türkiye’ye kar ı aynıdır.”
Yunanistan’ın Ankara Büyükelçisi 24 Mart 1935 günü ülkesine gitmek üzere
stanbul’daydı. Büyükelçi Yunanistan’daki geli melere Türkiye’nin yakla ımını u
ekilde de erlendirmi ti;203
“Yunanistan’da cereyan eden son hadiseler münasebetiyle Türk
Hükümetinin, Türk ulusunun ve Türk gazetecilerinin gösterdi i azami dostluk
hissiyatından dolayı son derece mütehassisim. stanbul’da bulunan Yunan
Subayları ile ilgili olarak Yunan hükümetinin bir hükmü bir te ebbüsü yoktur. Bu
nedenle durumları bizi ilgilendirmiyor.” Demi ti.
Bükre ’te bekletilen Yunan Posidon vapuru Yunanistan Hükümetinin iste i
ile serbest bırakılırken, daha önce Romanya ve Bulgaristan’da bulunan 3 Yunan
vapurunun isyanla ilgisi olmadı ı açıklanmı tı.204
1935 Nisan ayında Venizelos’un talya’dan Paris’teki o lunun evine geçti i
ö renilmi ti.205 Venizelos 1935 Aralık ayında basına gönderdi i mektupta ülkesine
dönece ini, ancak bundan sonra aktif siyasetle u ra mayaca ını bildirmi ti.206 1936
yılının ilk dört ayında Yunanistan’da önemli yönetim de i ikleri olmu tu.
202
203
204
205
206
C. 23 Mart 1935, s.1.
C. 24 Mart 1935, s.3.
C. 30 Mart 1935, s.3.
C. 14 Nisan 1935, s.5.
C. 4 Aralık 1935, s.1.
318
Yunanistan Ba bakanı Kondilis 31 Ocak 1936 da kalp krizi geçirerek hayatını
kaybetmi ,207 2
ubat günü yapılan törenle topra a verildikten sonra Demircis
Ba bakanlık görevine ba lamı tı.208 Demircis ancak 14 Mart günü ço unlu a dayalı
bir kabine kurmayı ba armı tı.209
Paris’te ya ayan 73 ya ındaki Venizelos’un a ır hasta oldu u bildirilmi ti.210
18 Mart 1936’da Venizelos ölmü
ve Yunanistan’da 3 gün yas ilan
edilmi ti.211 Venizelos için ilk tören 24 Mart günü Paris’te yapılmı ve cenaze
buradan Girit’e gönderilmi ti.212 28 Mart 1936’da Girit’e ula an Venizelos’un
cenazesi üç gün sonra defnedilecekti.213 Yunanistan Ba bakanı Demircis 13 Nisan
sabahı nüzül hastalı ı sebebiyle ölmü
ve Metaksas Babakanlık görevine
getirilmi ti.214 Yeni Yunan Ba bakanı Metaksas 14 Nisan 1936’da yemin ederek
göreve ba lamı ve Demircis’in siyasetini devam ettirece ini açıklamı tı.215
F. 1936 Montrö Bo azlar Sözle mesi Sürecinin Türkiye-Yunanistan ve
Türkiye-Balkan Misakı Ülkeleriyle Olan li kilere Etkileri
Türkiye’nin 11 Nisan 1936’da imzacı devletlere Bo azlar konferansının
toplanması hakkında verdi i nota, Balkan Misakı ve kom u ülkeler arasında
dalgalanmaya neden olmu tur.
Neuilly antla masının ba layıcı etkilerinden kurtulmak isteyen Bulgaristan
buna olumlu yakla ırken, Yunanistan, Bulgaristan’ın Dedea aç üzerindeki emellerini
ortaya çıkaraca ını dü ünerek ku ku ile bakıyordu.Türkiye’nin buna kar ı çıkaca ını
bildirmesi üzerine Limni ve Semadirek’in askerle tirilmesi umudu ile Yunanistan da
konferansa olumlu bakmaya ba lamı tı. Romanya ise bu giri imin Macaristan ve
207
208
209
210
211
212
213
214
215
Ulus 1 ubat 1936, s.1.
Ulus 3 ubat 1936, s.1.
C. 14 Mart 1936, s.3.
C. 18 Mart 1936, s.1.
C. 19 Mart 1936, s.1.
C. 25 Mart 1938, s.3.
C. 29 Mart 1938, s.1.
C. 14 Nisan 1938, s.1.
C. 15 Nisan 1936, s.3.
319
Bulgaristan’ı özendirdi ini, ayrıca Balkan Misakına ve Türk-Romen anla masına
aykırı oldu unu açıklayarak konferansa katılmayaca ını duyurmu tu.216
13 Nisan 1936’da ngiliz basını, Türkiye’nin Balkan Misakına üye olmasının
Bo azlar Konferansını kolayla tıraca ını belirtmi ti.217
Romanya basını Romanya’nın Belgratta yapılacak Balkan Misakı Daimi
Meclisinin toplantısında konuyu gündeme getirece ini, Romanya’nın Türk görü ünü
benimsemedi ini yazıyorlardı. Yunan ajansı ise Metaksas’ın 21 Nisan günü Türk
notasına cevap verece ini, bunun olumlu bir cevap olaca ını belirtiyordu.218
Yugoslavya’nın da Türk görü ünü benimsedi i belirtiliyor, hatta Balkan
Misakı Daimi Meclisinin Belgrat toplantısında Yunanistan’la birlikte Romanya’yı
ikna etme çabasına girmesi bekleniyordu.219
Metaksas’ın 21 Nisan günü yaptı ı açıklamada Türk tezini destekledi ini
belirtmesi üzerine Yunan basını Türk kamuoyunu destekleyen yayınlara ba lamı ,
konuyu tüm ayrıntıları ile i lemi ti. Basının bir kısmı Türk tezinin mantı ının
kuvvetli oldu unu belirtirken, bir kısmı da bunun hem Türk – Yunan dostlu unu
güçlendirece ini hem de (Limni ve Semadirek’i kastederek) iki ülkenin
menfaatlerine uygun çözüm getirilece ini açıklıyorlardı.220
Metaksas’ın, Bo azlara tahkim müsaadesi çıktıktan sonra Limni, Semadirek,
Midilli, Sakız, Nikarya adalarını tahkim etmek için te ebbüste bulunaca ı basına
yansımı tı.221
1936 Mayıs ayının ilk günlerinden ba layarak Bo azlar konusundaki Türk
notasına ülkelerin verecekleri cevaplar netle meye ba lamı tı. Ba ta Türk-Yunan
birli ini Yunan dı siyasetinin temeli sayan Yunanistan olmak üzere Yugoslavya ve
Romanya olumlu cevap vereceklerini i aret etmi lerdi. Ayrıca ba ından beri Balkan
216
217
218
219
220
221
Savcı, Türkiye-Bulgaristan li kileri, s.50.
C. 14 Nisan 1936, s.1.
C. 22 Nisan 1936, s.1.
C. 22 Nisan 1936, s.7.
C. 23 Nisan 1936, s.1.
C. 26 Nisan 1936, s.9.
320
birli ine kar ı çıkan Bulgaristan’ın bu tarihlerde Türkiye lehine daha ılımlı bir tavır
içine girdi i gözlenmekteydi.222
Montrö Konferansına Türkiye’yi temsilen Dı i leri Bakanı Tevfik Rü tü Aras
ba kanlı ında Genel Sekreter Numan Menemencio lu, Genelkurmay kinci Ba kanı
Korgeneral Asım Gündüz ile siyasi, askeri, teknik ve ekonomik uzmanlardan olu an
geni bir heyet katılmı tı.223 Ayrıca Londra Büyükelçisi Fethi Okyar ile Paris
Büyükelçisi
Suat
Davaz’ın
da
temsilci
sıfatı
ile
konferansa
katılmaları
kararla tırılmı tı.224
22
Haziran
1936’da
Montrö’de
ba layan
Bo azlar
Konferansında
Yugoslavya, Yunanistan, Romanya ve Bulgaristan Türk tezinin savunuculu unu
yapmı lardı. Bu ülkelerin temsilcilerini dinleyenler, Türkiye Cumhuriyetinin
Avrupa’da ve Balkanlar’da dayandı ı parlak yeri ve siyasi krediyi bir daha
gerçekle mi olarak görmü lerdi.225
20 Temmuz 1936 günü Bo azlar sözle mesi imzalanmı tı. 31 Temmuz 1936
da TBMM’nde kabul edilerek kanunla an sözle me, 5 A ustos 1936 da resmi
gazetede yayınlanarak yürürlü e girmi ti.226 Bu tarihte bölgeye Türk askeri girmeye
ba lamı tı. Dünya ve Avrupa’nın yakından ilgilendi i geli melerde Balkan Misakı
ülkelerinin Türkiye’yi öven yayınları devam ederken Yunan basını bunu “Türk
Siyasetinin inkar edilemez büyük bir zaferi” eklinde duyurmu tu.227
Montrö Bo azlar sözle mesinin temel amacı Türk Bo azları için Lozan’da
belirlenen statüyü terkederek, Bo azların Türk egemenli ini sa layacak ekilde
askerle tirilmesi idi. Konferansın ba ında bazı görü ayrılıkları olsa da daha sonra
Balkan Misakı ülkelerinin Türkiye’nin görü lerini payla ması önemli idi.
222
223
224
225
226
227
Feridun Osman, “Bo azlar Meselesi ve Balkan Devletleri”, C. 7 Mayıs 1936, s.1,7.
B.C.A.: Montrö Konferansı çin Türk Heyetinin görevlendirilmesine ait Bakanlar Kurulu Kararı,
10 Haziran 1936, 030.18.01.02 65.48.14.
B.C.A.: Londra ve Paris Büyükelçilerinin Montrö Heyetine katılmaları hk., 16 Haziran 1936,
030.18.01.02 66.51.13.
C. 23 Haziran 1936, s.1,6,7.
Düstur 3 Tertip Cilt 17, s.1455-1496.
C. 21 Temmuz 1936, s.1,4,9,10.
321
1930’da Atatürk ve Venizelos’un liderli inde olu turulan Türk – Yunan
dostlu u, her alanda geli ip kökle irken, Yunanistan’ın bu durumdan yararlanarak
Lozan dengesini sessizce bozmaya çalı tı ı yıllar sonra ortaya çıkacaktı. Bunun ilk
örne i Yunanistan’ın 1931 yılında Cumhurba kanlı ı kararnamesi ile hava sahasını 3
Milden 10 mile çıkarmasıydı.228 Bu kararname 1970’lerde resmiyet kazanacaktı.
Bo azlar Sözle mesinin hemen ardından Yunanistan’ın karasularını 3 milden 6 mile
çıkarmı
olması,229 bu sözle menin olumlu havasından yararlandı ını açıkça
göstermi ti. Türkiye’nin o tarihlerde buna tepki göstermemesi, üstelik Dı i leri
Bakanı Tevfik Rü tü Aras’ın 31 Temmuz 1936 günü TBMM’nde yaptı ı
konu manın, Limni ve Semadirek’in de askerle tirilebilece i yönünde kanıt olarak
kabul edilmesi230 siyasi dengelerin Türkiye aleyhine dönmeye ba ladı ının i aretleri
idi. Yunanistan, Ege adalarını elinde bulundurmakla sa lamı oldu u politik, askeri
ve ekonomik kazançlar yetmiyormu gibi Türkiye’nin Ege’deki çıkarlarını ve hayat
hakkını daraltıcı tek taraflı uygulamalar içinde gözükmekteydi.231
Tüm bu geli meler ve daha sonraki yıllarda Türkiye aleyhinde devam eden
giri imler yakın dönem Türkiye-Yunanistan li kilerinin 1930’lardan farklı ve yeni
temellerini olu turacaktı.
G. smet nönü’nün Atina Ziyareti (24-26 Mayıs 1937)
Ba bakan nönü, Londra’daki taç giyme töreninden sonra dönü te 24 Mayıs
1937’de Selanik’e ula mı tı. Saat 12:30’da trenle gelen
nönü’yü istasyonda,
Makedonya Genel Valisi, Belediye ba kanı, Ordu Komutanı ve görevliler
228
229
230
231
Yunanistan 1931 yılında almı oldu u tek taraflı bir kararla hava sahasını 3 milden 10 mile
çıkarmı tı. Fakat bu kararnamenin uluslararası düzeyde resmen ilan edilmesi 1970’li yıllarda
gerçekle ecekti. Bkz. Hüseyin Pazarcı, Do u Ege Adalarının Askerden Arındırılmı Statüsü.
Birinci Basımın Önsözü s.X Oysaki 1945 ikago sözle mesine göre Hava sahası geni li inin
karasularının geni li i kadar olması gerekiyordu. Ege karasuları geni li i 6 mil oldu una göre
hava sahasınında 6 mil olmalıydı. Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, Sayı 6, (A ustos 1985), s.57.
Yunanistan 1936 yılında tek taraflı olarak, Lozan antla masının ilgili hükmüne uymayarak
karasularını 3 milden 6 mile çıkarmı tı. Bunun üzerine Türkiye 1964 yılında karasularını 6 mil
olarak ilan edecekti. Belgelerle Türk Tarihi, s.56.
TBMM Zabıt Ceridesi, Devre 5, Cilt 12, çtima 1, 81. nikat, s.334-336. (31 Temmuz 1936
Toplantısı)
U ur Sidal, “Ege Denizindeki Anla mazlıkların Uluslararası Anla ma ve Sözle meler ile TürkYunan li kileri Kar ısında Tahlili”, Deniz Kuvvetleri Dergisi, Sayı 517, (Nisan 1982), s.7.
322
kar ılamı lardı.232 Askeri bandonun çaldı ı stiklal Mar ından sonra bir kıta asker
O’nu selâmlamı tı.
nönü buradan kar ılayanlarla birlikte Atatürk’ün do du u eve giderek
ziyaret etmi ti. smet nönü burada yaptı ı açıklamada;233
“Burada büyük reisimiz Atatürk’ün do du u evi ziyaret ettim. Burası
bizim için mukaddes bir yerdir. Belediyenin gösterdi i cemileye te ekkür ederim.
Bu te ekkür yalnız bana ait de ildir. Bütün Türk Milleti Selanik halkının ve
bütün Yunanlıların reisimize ve bize ibraz ettikleri bu güzel cemileden dolayı
fevkalade memnun ve müte ekkirdir.”
Selanik’te kısa bir gezinti yaptıktan sonra stasyon’a giden nönü’yü gidi inde
ve dönü ünde kümeler halinde toplanan halk “ya a” sesleri ile selamlamı lardı. Saat
13.15’te Selanik’ten ayrılan nönü 25 Mayıs 1937 gününün ilk saatlerinde (01.00’de)
Atina istasyonu’na gelmi ti. Buradaki kar ılamada; Ba bakan Metaksas, Bakanlar,
Belediye Ba kanı ve Meclis üyeleri, Kuvvet Kurmay ba kanları, Ordu Komutanları,
Dı i leri yetkilileri, Türk, Yugoslav ve Romanya elçileri ve onbinlerce halk
kar ılamı tı.
stasyonda istiklal mar ı dinlenmi
ve merasim kıtası
nönü’yü
selamlamı tı. Metaksas’ın sıcak davranı ları yanında halkın co kusu dikkat çekmi ti.
smet nönü 25 Mayıs günü kaldı ı otelden büyük tezahüratlarla saraya
giderek özel defteri imzalamı tı. Daha sonra iki ba bakan arasındaki görü melere
geçilmi , iki ülkeyi ilgilendiren konularla, Balkanlarla ilgili sorunlar ele alınmı tı.234
Metaksas bu görü melerden sonra yaptı ı açıklamada; görü melerin iki millet
arasındaki iyi ili kilerin hergün biraz daha geli ti ini göstermi oldu unu, Balkan
misakının faydaları ve kalıcılı ı konusunda iki ülkenin emin oldu unu belirtmi ti.235
Saat 12:00’de Meçhul Asker Anıtına çelenk koyan nönü, Kralın kabulünde ö le
yeme ine katılmı tı. Saat 16:30’da Kifisya’da çay davetinde bulunan nönü, ak am
232
233
234
235
C. 25 Mayıs 1937, s.1.
C. 25 Mayıs 1937, s.3.
C. 26 Mayıs 1937, s.1.
C. 26 Mayıs 1937, s.8.
323
da Bretagne otelinde Metaksas’ın verdi i yeme e katılmı tı. Burada iki ba bakan
arasında dostane nutuklar söylenmi ve resmi kabule geçilmi ti.
nönü erefine verilen ak am yeme inde ev sahibi olarak konu an General
Metaksas u konulara de inmi ti.236
Atatürk’e saygılarını sunarak konu masına ba layan Metaksas, nönü’nün
burada bulunmasının Türk-Yunan dostlu unun parlak ve yeni bir tezahürü oldu unu,
Atatürk’ün siyasi dehası, münevver vatanperverli i ile Türkiye’de sa ladı ı büyük
geli menin Yunanistan’ı da samimi olarak sevindirdi ini söylemi ti. Metaksas
Balkan Misakının , Türk-Yunan anla ması sayesinde kolayla tı ını, Misakın hiçbir
devlete kar ı olmadı ını, ortak çalı mayı ve
anla mayı geli tirmeye yönelik
oldu unu vurgulamı tı.
smet
nönü cevap niteli indeki konu masında; Yunanistan’ı kuzeyden
güneye kat ederek Atina’ya geldi ini, halkın gösterdi i büyük sevginin Türkiye’ye
ve Türk devletinin efine yöneldi ini açıklamı tı.
nönü, Balkan Misakının üç sene gibi kısa bir sürede özelliklerini bütün
dünyaya ispatladı ını, bu nedenle üye ülkelerin iftihar etmesi gerekti ini, Balkan
Misakının ortak menfaatlerinin ve barı ülküsünün egoizm ve separatizm ruhuna
müsait olmadı ını, misakın dayanı ması hakkında hiçbir üphe bulunmadı ını da
sözlerine eklemi ti.
25 Mayıs ak amı nönü erefine verilen yemekte bu konu malar yapılırken
di er yandan Atatürk ile nönü arasında iki telefon görü mesi yapılmı tı. lk telefon
görü mesinde Atatürk u ifadeleri kullanmı tı,237
“Bu anda samimi karde ve müttefik muhitte ya amakta bulundu unuzu
istihbar ettim. Bu kadar kıymetli dostlarla ve ayrılmaz müttefik mümessilleri ile
geçirmekte oldu unuz gecenin ne kadar gıptacısı oldu umu anlatamam.
Gönlümü dolduran dostluk ve arkada lık duygularını oldu u gibi oradaki
236
237
C. 27 Mayıs 1937, s.6.
C. 27 Mayıs 1937, s.1.
324
karde lere söylemenizi ricadan ba ka söz bulamıyorum. Size ve dostlarınıza
selamlar.”
Atatürk ikinci telefon görü mesinde de u mesajı iletmi ti;
“Balkan müttefik devletlerinin Balkanlar’daki hudutları bir tek huduttur.
Bu hududa göz dikenler güne in yakıcı uaile kar ıla ır. Bundan hazer etmeyi
tavsiye ederim. Bu noktaya itina olundukça Balkanlarda dostluk amil manasını
kazanır. Balkan ittifakının insani ve medeni hedefi de budur.
kinci telefon mesajından sonra Metaksas Atatürk’e u telgrafı çekmi ti;
“Cumhurba kanının mesajı, burada hazır bulunanlara yüksek sesle
okunmu tur. Burada hazır bulunan Yunan ordusu, donanması ve hava kuvvetleri
temsilcileri, Türkiye cumhurba kanının hissiyatına ve Yunan milletinin karde
millet hakkında duydu u derin ve bozulmaz dostlu a tam bir surette tekabül eden
bu sözleri kar ısında duydukları büyük sevinci, evk ve heyecanı arz ederler.
Balkan devletleri sınırlarımızı bir tek sınır te kil etti i hakkındaki
beyanatınızla, Balkan Misakını kurmak için i birli i yaptı ımız süreler içindeki
bütün gayretlerimizin temelini te kil eden bir hakikate vücut vermi oluyorsunuz.
Bu, o derece mesut, o derece hakikat dolu bir ifadedir ki, memleketlerimizde
bunu ta kalbinde hissetmeyen hiç kimse yoktur.”
Atatürk Metaksas’ın telgrafına u ekilde cevap vermi ti;
“Bahtiyarım, hudutlarımız böyledir ve onları müdafaa edecek kuvvetlerin
bir tek ve birbirinden ayrılmaz oldu unu söylemekle insani ve askeri büyük bir
sevinç duydu umu size bildiririm.”
Bu telgraftan sonra Metaksas Atatürk ile telefonda görü mü ve “Kelimelerin
bütün manası ile ebedi müttefikiz” demi ti.
nönü ve Türk Heyeti 26 Mayıs günü saat 01:00’de Güneysu vapuru ile
Yunanistan’dan ayrılmı tı. 27 Mayıs 1937 günü saat 11:45’te stanbul’a gelen smet
nönü’yü, Meclis ikinci ba kanı Hasan Saka, Orgeneral Muhittin Altay, Korgeneral
Salih, Vali Muhittin Üstünda , Akademi Komutanı Ali Fuat, Merkez Komutanı
325
Mahmut, Sofya elçisi Ali evki, Yunus Nadi ve görevlilerle kalabalık bir halk kitlesi
kar ılamı lardı. Saat 19:30’da özel trenle Ankara’ya hareket eden nönü’nün bu kısa
ziyareti Yunan basınında günlerce yer almı tı.238
H. Mare al Fevzi Çakmak’ın Atina Ziyareti (2 Ekim 1937)
Yugoslav ordusunun manevralarını izleyen Genelkurmay Ba kanı Mare al
Fevzi Çakmak 2 Ekim 1937 günü Atina’yı ziyaret etmi ti. Mare ali getiren Adatepe
Muhribi Faler limanına girerken top atı ı ile ehri selamlamı , sahildeki Yunan
gemileri buna kar ılık vermi ti. Daha sonra rıhtıma yana an muhripten karaya çıkan
Çakmak’ı, Yunanistan Genelkurmay Ba kanı General Papagos, Genelkurmay heyeti,
Atina Ordu komutanı ve subaylar kar ılamı lardı. Rıhtımda merasim kıtası Çakmak’ı
selamlamı , Türk ve Yunan milli mar ları çalınmı tı. Atina’da ilk görü mesini
Ba bakan ve Savunma Bakanı Metaksas ile yapan Mare al Fevzi Çakmak daha sonra
Kral tarafından kabul edilmi ve bir süre görü mü lerdi.239
2 Ekim 1937 ak amı Yunan Hükümeti Mare al Çakmak erefine bir ziyafet
vermi ti. Bu ziyafete Metaksas ve e i, Çakmak ve e i, Türk Maslahatgüzarı Tahir
Saman ve e i, General Papagos ve e i, Yunan generalleri ve ileri gelenler
katılmı lardı.240
Ba bakan Metaksas yaptı ı konu mada u konulara yer vermi ti;241
“Türk Ordusunun Genelkurmay Ba kanını Yunanistan’da selamlamakla
bahtiyarım. Türk dost ve müttefiklerimizin büyük askeri kıymetlerine derin
surette hayranız. Trakya Manevraları, Türkiye’nin askeri te kilatındaki
mükemmelli i teyit etmi ve bu manevralara i tirak eden Yunan subayları, anlı
Türk Ordusunun devamlı çalı masının kuvvetli intibalarını getirmi lerdir. Karde
dostlu un kırılmaz ba ları ile sulhün idamesi mü terek arzusunda birbirlerine
ba lı bulunan Yunanistan ve Türkiye, kuvvetli ordunun bu yoldaki siyaset için
elzem bir unsur oldu una kani bulunmaktadırlar. Bunun içindir ki Balkan
238
239
240
241
C. 28 Mayıs 1937, s.1,7.
C. 3 Ekim 1937, s.1.
C. 4 Ekim 1937, s.1.
C. 4 Ekim 1937, s.7.
326
müttefiklerimizin askerlik yolundaki gayretleri ve bizim askerlik yolundaki
gayretlerimiz, en me ru bir iftihar hissi ile kalplerimizi kabartmaktadır. Zira bu
gayretler, hassaten sulhperver bir idealin tezahürlerini te kil etmektedir.”
Mare al Çakmak, Metaksas’a cevaben yaptı ı konu mada;
“General Papagos ile beraber Yugoslavya’da müttefik Yugoslav ordusunun
güzel manevralarını hayranlıkla tema a etmek fırsatını veren ziyaretin akabinde,
Türk ordusunun ve Türk milletinin asil Yunan milletine ve anlı Yunan ordusuna
karde selamını getirmek üzere dost ve müttefik Yunanistan’ın güzel
payitahtında bulunmakla büyük bir memnuniyet hissetmekteyim.” demi ti.
Çakmak iki ülkenin ve iki ordunun mü terek sulh idealinin zeminini Balkan
Misakında buldu unu, ufukların zaman zaman karardı ı bu dönemde, iki ülke
arasındaki samimiyet ve i birli inin örnek te kil etti ini sözlerine eklemi ti.
Mare al Çakmak ve Türk askeri heyeti bu kısa ziyaretten sonra 3 Ekim 1937
sabahı Adatepe Muhribi ile stanbul’a hareket etmi lerdi.
I. General Metaksas’ın Ankara Ziyareti (18-22 Ekim 1937)
Yunan Ba bakanı Metaksas Türkiye’yi ziyaret etmek üzere 16 Ekim 1937
ak amı Saat 23.00 de Averof zırhlısı ile Faler limanından ayrılmı tı.242
Metaksas 18 Ekim günü Marmara açıklarına ula tı ında Tınaztepe ve
Adatepe muhripleri tarafından kar ılanmı tı. Misafiri Tophane rıhtımında kar ılayan
heyette, Donanma Komutanı Amiral ükrü Okan, stanbul Valisi Muhittin Üstünda ,
Dı i leri Özel Kalem Müdürü Refik Amir, Yunan elçisi Rafael, Yunan konsolosu
Cofas ulunuyordu.243
Saat 17.00’de vapurla Bo azda kısa bir tur atan Yunan heyeti, Ortaköy,
Selimiye, Tophane, Galata ve Haydarpa a sahilinde bulunan halk tarafından
242
243
C. 17 Ekim 1937, s.1.
C. 19 Ekim 1937, s.1.
327
selamlanmı tı. Metaksas bu tur esnasında Tophane rıhtımında
u açıklamayı
yapmı tı;244
“Türkiye’de ve Yunan milletinin karde çe münasebatta bulundu u Türk
milleti arasında bulundu umdan dolayı kendimi son derece mesut hissediyorum.
Bir an evvel Ankara’ya gidip Türk milletinin Yüce efine hürmetlerimi arz etmek
ve bir kısmını tanıdı ım Türk ricalini kamilen tanımak üzere sabırsızlanıyorum.
Zira kendilerine Türkiye’nin refah ve saadeti için Yunan milletinin samimi
temennilerini götürüyorum. Aramızda görü ülecek ve halledilecek bir mesele
yoktur ve olamaz. imdiye kadar yürüdü ümüz yolda ilerlemeye devam
edece iz. Bazı diplomatlar dü üncelerini saklamak istedikleri için evvelce
beyanat hazırlamaktadırlar. Benim gizli kapaklı bir i im yoktur. Ankara’da
kalbimi tamamen açabilece im.”
Bayan Metaksas ise Türkiye’deki medeni hayatı de erlendiren konu masında
unları söylemi ti;
“ stanbul’u ilk ziyaretim 35 sene evvel Abdülhamit zamanında olmu tu. O
zamandan beri Türkiye dünyayı hayrette bırakan büyük adımlarla ilerlemi tir.
Yunan kadınları, Türk kadınını haremde ya amaktan kurtaran Türk inkılabı ile
yakından alakadar olmaktadır. Memleketimizde feminizm hareketi
ilerlemektedir. Kadınlarımız umumi hayatın her sahasında erkeklerle te riki
mesai istemektedirler. Sadece genç kızlarımız askerlik terbiyesi görmüyorlar.”
General Metaksas’a e lik eden Yunan Donanma Komutanı Amiral Ekonomu
ise Türk – Yunan deniz kuvvetleri ili kisi hakkında öyle konu mu tu;
“Bir denizci sıfatıyla Türk ve Yunan milletleri arasındaki yakınlı ın
donanma terki teslihatı ve donanma in aatının tahdidi ile ba ladı ını büyük bir
iftiharla kaydetmek isterim. Bu ilke anla ma sayesinde iki millet arasındaki
te riki mesai bugünkü mesut neticeleri temin etmi tir. Bugün Türk ve Yunan
milletlerinin menfaati birdir. Geçen seneki Malta ve Yunanistan’ı 4 Torpido ve 5
denizaltı ile ziyaret etmeniz takdire ayandır. Bu seyahat denizcili inizin harpten
sonra nasıl terakki etti ini fiilen ispat etmi tir. Türk ve Yunan denizcileri
244
C. 19 Ekim 1937, s.7.
328
istikrarını bulmu bir sulh idealine ba lıdırlar ve ayni zamanda icabında mü terek
olan menfaatlerini müdafaa etmesini de bileceklerdir.”
stanbul Valisi Muhittin Üstünda
ve Polis Müdürü Salih Kılıca’nın
Haydarpa a’da törenle kar ıladı ı Metaksas ve Yunan heyeti, saat 19.50’de özel bir
trenle Ankara’ya hareket etmi ti.
19 Ekim 1937 günü Ankara istasyon binası ve stasyon caddesi, misafirlerin
kalaca ı Ankara palas Oteli civarı Türk ve Yunan bayrakları ile süslenmi ti.
Metaksas ve Yunan heyeti saat 10.30’de Ankara’ya gelmi ler ve büyük bir
törenle kar ılanmı lardı. Bu kar ılamada; Ba bakan Vekili Celal Bayar* ve e i, Aras
ve e i, Dı i leri müste arı Turgut Menemencio lu, müste ar Kemal Gedele, Ankara
Valisi ve Belediye Ba knı Nevzat Tando an, Garnizon Komutanı General Mustafa
Gökçe, protokol
efi Fuat Cebeci, Birinci daire ba kanı Cevat Açıkalın, Merkez
Komutanı Albay Demir, Emniyet Müdürü Sadri Aka, Romanya ve Yugoslavya
elçileri, Basın Genel Müdürü Vedat Tör ve görevliler hazır bulunmu lardı. General
Metaksas’a bu ziyareti esnasında, Dı i leri ve Savunma Bakanlı ı yetkilileri, Yunan
Donanma Komutanı, Ru en E ref Ünaydın, Yunan basın mensupları, özel kalem
müdürü ve görevliler e lik etmi lerdi.245
ki ülke milli mar larının çalındı ı ve Metaksas’ın merasimle kar ılandı ı
istasyonda kalabalık bir halk kütlesi Yunan heyetini co ku ve alkı larla selamlamı tı.
Ankara Palas’a geçen Metaksas Saat 11.00 de Cumhurba kanlı ı kö küne giderek
özel defteri imzalamı tı.
Daha sonra Mare al Çakmak, Aras ve Celal Bayar’ı ziyaret eden Metaksas,
bu ziyaretlerin iadesinde kendileri ile birlikte olmu tu. Yunan elçili indeki ö le
*
245
20 Eylül 1937’de nönü kendi iste i ile bir buçuk ay istirahat almı , Atatürk bunu onaylamı tı.
iddetli Sürmönaj nedeniyle ortaya çıkan bu istirahatten sonra nönü 26 Ekim 1937’de
ba bakanlıktan istifa etmi , ayni gün Celal Bayar Ba bakanlı a getirilerek yeni Bakanlar kurulu
Atatürk tarafından onaylanmı tı. Bu ziyaret esnasında Celal Bayar Ba bakanlı a vekalet
ediyordu. Cemal Kutay, Celal Bayar, Hayatı, Eserleri, Demeçleri, Ankara 1932, s.1306-1312.
C. 20 Ekim 1937, s.1.
329
yeme inden sonra TBMM Ba kanı Abdulhalik Renda’yı ziyaret eden Metaksas’ın bu
ziyareti de Renda tarafından iade edilmi ti.
Metaksas saat 17:00’de Atatürk tarafından Çankaya kö künde kabul edilmi ,
ikili görü me iki buçuk saat sürmü , Tevfik Rü tü Aras da bu görü mede hazır
bulunmu tu. Aras’ın fransızca tercümanlık yaptı ı ve kayıt altına aldı ı görü me
a a ıdaki ekilde cereyan etmi ti;246
Metaksas; Yunan milletinin Atatürk’ü çok sevdi ini, Yunanistan’ı ziyaret
ederse çok mutlu olacaklarını söylemi ti.
Atatürk; Bu teklif için te ekkür etmi ti.
Metaksas; Türk – Yunan dostlu unun bugünün gerçe i oldu unu, Balkan
misakının esasının Türk-Yunan anla ması oldu unu belirtmi ti.
Atatürk; Türk ve Yunanlıların birarada olmalarının kendi çıkarlarının bir
gere i oldu unu açıklamı tı.
Metaksas; Ayni dü ünceye sahip olduklarını, Balkan Misakına önem
vereceklerini söylemi ti.
Atatürk; Balkan Misakının her sorunun çözümü için çare olmadı ını, ülke
sınırlarının güvenli inin dostlukla temin edilmesinin art oldu unu savunmu tu.
Metaksas; Bulgaristan’ın Balkan Misakı kar ısındaki tutumunun Yunanistan’ı
etkiledi ini, Yugoslavya’nın ise Balkan misakına pek güven duymadı ını belirtmi ti.
Atatürk; 1933 Türk – Yunan anla masının devam müddetinin 10 yıl
uzatılması gerekti ine i aret etmi ti.
Metaksas; Atatürk’ün
ahsına duydu u güveni belirtmek için “Bütün
Yunanlılar bir Atatürk tanır, programı o çizer, veçheleri o tayin eder. Biz böyle
biliriz” demi ve Yunan Kralının kendisine her konuda güvendi ini ifade etmi ti.
246
A.S.D., Cilt I, s.410, A.M.D.P. s.65.
330
Atatürk; Metaksas’ın Kralın itimadına layık olmasından mutlu oldu unu,
ciddi çıkmazlarda dost ve müttefiklerimiz arasındaki ili kilere katkıda bulundu unu
bildi ini ifade etmi ti.
Görü menin sonuna do ru Atatürk; Türk topraklarını savunan ordunun
durumunu Ege manevralarında inceledi ini belirtmi , bunun üzerine Metaksas;
Türkiye’ye bir saldırı olması halinde Yunan ordusunun ne pahasına olursa olsun
tarafsızlı ı silahla korumaya hazır oldu unu söylemi ti.
Celal Bayar ve e inin 19 Ekim 1937 ak amı Ankarapalas’ta saat 20:30’da
Metaksas erefine verdikleri ziyafette sıcak mesajlar verilmi ti. Ev sahibi olarak
konu an Celal Bayar;247 Türkiye Cumhuriyetinin bu ziyareti, his ve kalp birli i
yanında fikir birli i ve kar ılıklı menfaatlerin idraki üzerinde kurulmu olan Türk –
Yunan dostlu unun yeni bir tezahürü olarak kar ıladı ını belirtmi ti.
Celal Bayar, Balkanların kapladı ı arazi ve 60 milyonu a an nüfus kütlesi ile
dünyaya son derece mütecanis, ahenktar bir birlik manzarası gösterdi ini, iki ülke
vatanda larının mutlulu unu bunda aramak gerekti ini, anla ma zihniyetinin
milletleri nerelere kadar götürece inin bu misal ile ortaya çıktı ını vurgulamı tı.
Metaksas, Celal Bayar’a cevap niteli indeki konu masında; Türk – Yunan
dostlu unun sa lam temellere dayandı ını belirttikten sonra; “Türk milletinin
mübeccel efi olarak malik bulunmakla bahtiyar oldu u büyük yaratıcının ilham
etti i hamle sayesinde onun mümtaz arkada larının yardımı ile yapılmakta olan
harikulade eser kar ısında duydu um hayranlı ı ifade için söz bulamıyorum”
demi ti. Türk – Yunan dostlu unun belgesi olan samimi anla manın, geçmi in
kinleri yerine sulh ve karde li i getirdi ini burada Türk – Yunan anla masının
uygulandı ını bizzat görmekle memnun oldu unu, bunun büyük bir misal olarak
mü terek tarihimize geçti ini ifade etmi ti. Konu masının sonunda Balkan Misakının
büyük bir eser oldu unu söyleyen Metaksas, bunun ortaya çıkarılmasında iki ülkenin
güçlü ba larının temel te kil etti i belirtmi ti.
247
C. 20 Ekim 1937, s.7.
331
Yunanlı gazetecilerle görü en Celal Bayar; Türk-Yunan dostlu unun tarife ve
teyide ihtiyacı bulunmadı ını, “bu konuda uza ı bize i aret eden ve mü külat
içerisinde ba armasını bilen Büyük efimin çizdi i yolda yürüyoruz.” diyerek Türk
dı politikasının esasına de inmi ti.
20 Ekim günü Metaksas Ankara’da ehir gezisi yapmı ve bazı müesseseleri
ziyaret etmi ti. Saat 13.30’da Tevfik Rü tü Aras’ın Çankaya Dı i leri kö künde
verdi i ö le yeme inden sonra Celal Bayar ile bir buçuk saat görü mü tü. Bu
görü meye resmi tebli de de inilece i belirtilmi ti. Metaksas ayni gün bir ara
istirahatli olan Ba bakan smet nönü ile de görü mü tü. Ö leden sonra Çubuk
Barajını gezen Metaksas, yeniliklere hayran olmu tu. Yunan elçisi ve e i ak am
20:30’da Metaksas ve e i erefine Ankarapalas’ta bir ziyafet vermi ti.248
20 Ekim 1937 ak amı Türk ve Yunan heyetleri arasında yapılan görü melerle
ilgili bir resmi tebli yayınlanmı tı. Bu tebli de u konulara yer verilmi ti;249
“Yunan Ba bakanı Ekselans Metaksas, Türkiye Cumhurba kanı Atatürk
tarafından kabul edilmi , Ba bakan vekili Celal Bayar ve Dı i leri Bakanı Doktor
Tevfik Rü tü Aras ile uzun ve dostane görü melerde bulunulmu tur.
ki dost ve müttefik memleketin devlet adamları, iki memleketi ilgilendiren
meseleleri ve beynelmilel meseleleri etraflıca görü me fırsatı bulmu lardır.
ki dost ve müttefik devlet adamları Balkan Misakına ba lılıklarını bir kere
daha mü ahade etmi ler. ki memleketin mü terek menfaatlerine mutabık
bulunmu bu siyasete devamı kararla tırmı lardır.
ki dost ve müttefik devlet adamları Yunanistan ve Türkiye tarafından takip
edilen beynelmilel siyaset arasında mevcut olan mutabakatı memnunlukla
görmü ler, samimi anla manın münasebetleri icabında tevafuk etti ini bir kere
daha mü ahade etmi lerdir.”
248
249
C. 21 Ekim 1937, s.1.
C. 22 Ekim 1937, s.5.
332
Metaksas ve Yunan heyeti Ankara gezileri kapsamında 21 Ekim günü
Kızılayın Mamak Gaz Fabrikasını görümü lerdi. Daha sonra Harp Okulunu ziyaret
eden Metaksas, bir süre burada yapılan e itimi yakından izlemi memnuniyetle
ayrılmı tı. Ba bakan Celal Bayar ve Milli Savunma Bakanı Kazım Özalp’ın
refakatinde gerçekle en gezilerden sonra Ankara Palas’a dönülmü tü.250 Metaksas
burada, Atatürk, Celal Bayar, di er siyaset adamları ve askeri yöneticilerle
görü mekten
duydu u
memnuniyeti
dile
getirmi ti.
Metaksas
Türkiye’de
gördüklerini öyle aktarmı tı;251
“Terakki ve medeniyet yolunda, her gün yeni bir zaferle kar ımıza çıkan
müttehid, çalı kan, her türlü meziyetleri haiz Türk milletini yakından gördüm.
Çok disiplinli ve çok vakarlı askerlerinizi gördüm. Ziyaret etti im her yerde Türk
tekni inin ihzar etti i hakim mevkii mü ahade ettim. Türk – Yunan ideali
tamamen tahakkuk etmekle beraber, kültür, hissiyat, siyaset ve iktisat alanlarında
yeni inki af yolları bulaca ız.”
21 Ekim 1937 günü Mare al Çakmak’ın verdi i ö le yeme ine katılan
Metaksas, Saat 17:00’de
çi leri Bakanının Marmara Kö kü’nde verdi i çaya
katılmı , daha sonra Romanya elçisini kabul ederek bir süre görü mü tü. Saat
19:30’da Ankara’dan yine büyük bir törenle u rulanan Metaksas ve Yunan Heyetini
u urlayanlar arasında Ba bakan smet nönü de hazır bulunmu tu.252
Haydarpa a’dan Tophane rıhtımına vapurla geçen Metaksas ve Yunan
heyetini bir güne sı dırılmı
yo un bir pro ram bekliyordu. Saat 10:00’da
Perapalas’a hareket eden Metaksas bir süre sonra stanbul Valisini ziyaret etmi ti.
Metaksas’ın 22 Ekim günü faaliyetleri kapsamında geli en olaylar unlardı;253
Ö leden öne Taksim Cumhuriyet abidesine çelenk koyan ve özel defteri
imzalanan Metaksas’a Vali ve Belediye Ba kanı, stanbul Merkez Komutanı, Polis
müdürü, Beyo lu Kaymakamı, Yunan Ba onsolosu, Yunan ve Türk gazetecileri e lik
250
251
252
253
C. 22 Ekim 1937, s.1.
C. 22 Ekim 1937, s.5.
C. 23 Ekim 1937, s.1.
C. 23 Ekim 1937, s.7.
333
etmi lerdi. ki ülkenin milli mar ları çalındıktan sonra yine iki ülkenin denizcilerinin
ortak resmi geçidi alkı larla seyredilmi ti. stanbul valisinin erefine verdi i ö le
yeme ine katılan Metaksas stanbul’da bulunan resmi ve askeri yöneticilerin üst
kademeleri ile yakından tanı ma fırsatı elde etmi ti. Metaksas ve Yunan heyeti Fener
Rum Parikhanesini ziyaret etmi lerdi. Burada bir konu ma yapan patrik u konulara
de inmi ti;
“Büyük
ef Atatürk’ün idaresi altında Cumhuriyet Hükümetinin
terakkilerini görmek üzere anlı vatanımızı ve Ankara’yı ziyaretinizden sonra
bütün Ortadoksların merkezi olan Fener Parikhanesini ziyaretinizden memnun
olduk. ahsınızda milletinin iyili i için çok çalı an Yunan Ba bakanı’nı selamlar,
muhabbet ve barı a istinat eden hattı hareketinizi tasviple sizi takdis eder, Cenabı
Allah’dan daima muvaffakiyet dilerim.”
Dua ve takdislerinin Yunanistan’da ilanını rica eden Patrik, Metaksas ve
e ine murassa birer altın haç hediye etmi ti.
Metaksas Patrik’e cevaben yaptı ı konu mada öyle demi ti;
“Büyük ef Atatürk’ü ahsen tanımak erefine nail oldu umdan, Türkiye
Cumhuriyetindeki terakki eserlerini görmek fırsatı elde edebildi imden fevkalade
memnunum. ahsıma kar ı gösterdi iniz teveccühe müte ekkirim, selamlarınızı
dost Yunan milletine bildirece im.”
Basın Genel Müdürlü ü stanbul temsilcisi Ne et Halil’in Yunan gazetecileri
erefine verdi i çaya Metaksas da katılmı tı. Bu ziyaretten sonra Perapalas’ta
gazetecilere bir açıklama yapan Metaksas u sözleri ile ziyaretini özetlemi ti;
“Türk – Yunan anla masının her zamankinden daha kuvvetli
bulundu undan emin olarak ülkenizden ayrılıyorum.
Biz, Türkiye ve Yunanistan, Balkan misakının di er devletleri
Yugoslavya ve Romanya ile takviye edilmi olarak Avrupa konularında ve
gerçekle mesi Balkan Misakının gayesi olan barı ideali üzerinden etkili
olabilecek önemli bir güç olu turmaktayız.
334
Türk milletinin Büyük efi Ekselans Atatürk’ün bana kar ı göstermek
lütfunda bulundukları hüsnü kabulden mütehassisim ve öyle kalaca ım.
Ba bakan vekili Celal Bayar ve arkada larından gördü üm nezaketten de
fevkalade mütehassisim.
Ordunuzun küçük bir kısmını gördüm, ancak bu bana Türk ordusunun
büyük askeri kıymetini anlatmaya kafi geldi. Türk muhriplerini de gördükten
sonra buradan u derin kanaatle ayrılıyorum ki birle mi Türk – Yunan orduları
ile kendi bölgemizde, Balkan Misakının di er üyelerinin orduları ile ortakla a
Balkan Yarımadasında barı ı tamamen güven altına alabiliriz. Balkanlarda barı
ve bolluk yolundaki ortak çalı mamıza, Misak dı ındaki devletlerin de
katılmasını candan temenni eder, onları aramızda görmek isteriz.”
Metaksas ve Yunan heyeti 22 ekim 1937 günü saat 24:15’te Tophane
rıhtımından törenle u urlanarak Averof zırhlısı ile Yunanistan’a hareket etmi lerdi.
Metaksas hareketinden önce Celal Bayar’ı Atina’ya davet etmi ti.
. Celal Bayar’ın Atina Ziyareti (26-30 Nisan 1938)
Celal Bayar’ın yapaca ı Atina ziyaretinin, 1937 Ekim ayında Ankara’ya
gelen Metaksas’ın ziyaretini iade etmek ve yeni Türkiye – Yunanistan anla masını
imzalamak gibi iki amacı vardı.
1938 ubat ayı sonlarında, Balkan Misakı Daimi Meclisi’nin toplantısında
Celal Bayar ile Metaksas arasında taslak olarak üzerinde uzla ılan ve parafe edilen
yeni anla ma imzalanacaktı. Bakanlar Kurulu 18 Mart 1938 günü aldı ı bir kararla;
Balkan Misakı Daimi meclisinin aldı ı karar gere ince, 30 Ekim 1930 Türk – Yunan
anla masına ba lı olarak imzalanan 1933 Türk – Yunan Samimi anla masının
tamamlayıcısı olarak Atina’da teati edilecek olan yeni anla ma için Ba bakan Celal
Bayar ve Dı i leri Bakanı Tevfik Rü tü Aras’a yetki vermi ti.254
Celal Bayar, stanbul’dan ayrılmadan önce gazetecilere u demeci vermi ti;255
254
255
B.C.A.: 1938 Türk-Yunan Anla ması için T.Y.A. Bayar ve Aras’a yetki veren Bakanlar Kurulu
Kararı, 18 Mart 1938, 030.18.01.02 82.16.19.
C. 25 Nisan 1938, s.1,7.
335
“25 Nisan günü müttefik Yunan Hükümetinin güzide reisi ekselans
General Metaksas’ın dostane ziyaretini iade ve ayni amanda Ankara’da parafe
edilerek metni ne redilmi olan yeni Türk – Yunan muahedesini kati surette imza
etmek üzere Dı i leri Bakanı arkada ımla birlikte Atina’ya hareket ediyoruz.
Büyük Reisicumhurumuz Atatürk’ün Ha metli Yunan kralına ve necip Yunan
halkına selam ve muhabetlerini götürüyorum.
1932 senesi içinde iktisat vekili olarak Atina’ya gitmi tim. Orada mü terek
hudutlarımızın garantisi formülünü Yunanistan Hükümetine Türkiye Hükümeti
namına teklif eden ben olmu tum. Bu muahade kısa bir zaman içinde iki ülke
arasında imzalanmı tı. Bugün Türkiye ile Yunanistan arasında bir kat daha
kuvvetli bir ba te kil edecek olan yeni muahedemiz, Balkanlarda artık bütün
dünya için görünür ve arzuya de er bir hakikat olan sıkı dostlu u ikmal etmekte
ve sulh politikamızın çok açık bir eseri olarak tebaruz etmektedir.
Celal Bayar Atina Ajansına yaptı ı açıklamada;256
“Türk-Yunan dostluk binasına bir ta hem de büyük bir ta daha götürmeye
davet edildim. Münasebetlerimizin esasını te kil eden bu çok dinamik dostluk,
Balkan Misakı çerçevesinde ittifaka münkalib olmu tur. Bu iki memleket, co rafi
vaziyetleri itibarı ile oldu u gibi sakinlerinin kar ılıklı arzuları itibariyle de
birbirinin tabi imtidatları olarak telakki edimelidir.” demi ti.
Ba bakan Celal Bayar, Tevfik Rü tü Aras ve Türk heyeti 25Nisan gecesi saat
23.30’da Sirkeci’den hareket eden özel trenle stanbul’dan ayrılmı lardı. Merasim
kıtası e li inde yapılan u urlama töreninde, stanbul valisi Muhittin Üstünda ,
stanbul Komutanı Halis Bıyıktay, Polis Müdürü Salih Kılıç ve di er görevliler hazır
bulunmu tu. Celal Bayar’la birlikte giden Yunan elçisi M. Rafael; Yunan milletinin
Celal Bayar’ı heyecan içinde bekledi ini, Türk ve Yunan milletlerinin artık bir tek
millet sayılabilece ini söylemi ti.257
Celal Bayar trenle Serez’den geçerken istasyonda merasimle kar ılanmı tı.
Binlerce insanın olu turdu u kalabalık adına konu an avukat Yanko konomodi;258
256
257
258
C. 26 Nisan 1938, s.1.
C. 26 Nisan 1938, s.7.
C. 27 Nisan 1938, s.7.
336
“Türkiye’nin Ba bakanını burada görmekten memnunuz. Yunan milletinin
tamamı, Türkiye’de Atatürk’ün önderli inde gerçekle tirilen inkılapları yakından
takip etmektedir. Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan anla manın ciddi ve
gerçek sonuçlar vermesini diliyorum.” Demi ti.
Celal Bayar; Atatürk hakkında belirtilen güzel hislerden dolayı duydu u
minneti ifade ettikten sonra sözü Türk-Yunan ili kilerine getirmi
ve bunun
öneminden kısaca bahsetmi ti.
Celal Bayar’ın ba kanlı ındaki Türk heyeti 27 Nisan 1938 günü saat 01:00’de
Atina stasyonuna varmı lardı. Ba bakan Metaksas, Yunanlı Bakanlar, Ru en E ref
Ünaydın, Yugoslav ve Romen elçileri tarafından törenle kar ılanmı tı. Büyük
Britagne oteline geçen Celal Bayar sabah saatlerinde saraya giderek özel defteri
imzalamı ve Metaksas’ı Dı i leri kö künde ziyaret etmi ti. Metaksas da bu ziyareti
iade etmi ti.259
27 Nisan günü saat 17:00’de Dı i leri Bakanlı ına gelen Celal Bayar ve
Tevfik Rü tü Aras’ı, Metaksas, Müste ar Mavrudis ve Dı i leri görevlisi Argiropulos
kar ılamı lardı. Buradaki kısa görü meden sonra, Türkiye ile Yunanistan arasında
1930 yılında imzalanan dostluk Tarafsızlık, Uzla ma ve Hakem anla ması ile 1933
yılında imzalanan samimi anla manın tamamlayıcısı olan yeni anla ma Celal Bayar
ve Metaksas tarafından imzalanmı tı.260
Anla ma imzalandıktan sonra Metaksas Türk gazetecilerine hitaben;
“Aramızda kendinizi evinizde hissetmenizi ve memleketinize döndü ünüz
zaman da Türk milletine Yunan halkının hararetli hissiyatını bildirmenizi isterim.
Milletinizin kuvvetlerini dahiyane bir ekilde tanzim eden Türkiye’nin Büyük
efi Kemal Atatürk’e hürmetkar tazimlerimi, sizin tavassutunuzla bildirmek
isterim.” demi ti.
Celal Bayar da Yunan gazetecilerine öyle hitap etmi ti;
259
260
C. 28 Nisan 1938, s.1.
C. 28 Nisan 1938, s.7.
337
“Birbirimizi tebrik etmeye layıkız. mzaladı ımız bu muahede Balkanlarda
esasen teessüs etmi olan sulhün, emniyetin, büyük dostlu un ve ittifakın yeni bir
tezahürü olduktan ba ka bu hududu a arak umumi sulha da hizmet edecektir.
Türk-Yunan dostlu u daimidir, daimi kalacaktır. Çünkü kuvvetini her iki
memleketin esas menfaatlerinden alıyor.”
Be
maddeden olu an yeni Türkiye-Yunanistan anla ması
u hükümleri
kapsamı tı;261
1 nci madde; Taraflardan biri kendisinin neden olmadı ı bir veya birkaç
devletin saldırısına u rarsa, öteki taraf saldıran devletin asker, silah ve
malzemelerinin kendi topraklarınan yararlanmasına silahla kar ı koyarak tarafsızlı ı
koruyacaktı.
2 nci madde; Taraflardan biri, üçüncü veya bir ya da birkaç devletin
saldırısına u rarsa, öteki taraf çare için her türlü çabayı gösterecek, buna kar ın sava
aniden gerçekle irse çözüm amacı ile durumu yeniden inceleyecekti.
3 ncü madde; Taraflardan biri kendi güvenli ini korumak için kendi
topraklarında veya öteki ülkeye kar ı her türlü siyasi ve askeri önlemleri alabilecekti.
4 ncü madde; Taraflar, yürürlükte olan ve di er ülkelerle yaptıkları
anla maları sürdürebileceklerdi.
5 nci madde; Onaylanır onaylanmaz yürürlü e girecek olan bu antla ma 10
yıl için geçerli olacaktı.
Anla manın imzalandı ı 27 Nisan ak amı Bretagne Otelinde Celal Bayar
erefine bir ak am yeme i verilmi ti. Burada bir konu ma yapan Metaksas;262 Türk –
Yunan dostlu unun sekiz yıldan beri geli ip güçlendi ini, olgunla tı ını ve büyük
mesafeler aldı ını belirtmi ti. Dostluk binasının temellerinin 1930 ve 1933
anla maları ile atıldı ını, Türk – Yunan birli i yolunda bu yeni anla ma ile büyük bir
adım daha atılmı oldu unu özlerine eklemi ti.
261
262
Düstur 3 Tertip, Cilt 19 s. 1168-1169. smail Soysal, Türkiye’nin Siyasal Anla maları, s.597598.
C. 28 Nisan 1938, s.7.
338
Metaksas’ın konu masından sonra Celal Bayar cevap niteli inde oldukça
uzun bir konu ma yapmı tı. Celal Bayar’ın konu masında de indi i konular
öyleydi;263
“Yalnız memleketlerimiz için de il fakat ayni zamanda Balkan Misakının
do masına ahit olan yarımadamız için de mesut hadiselerle bu derece dolu olan
son sekiz seneye göz atıldı ında dikkat çekici oldu u görülmektedir.
ki milletin azim ve gayretinden ancak 1930 ve 1933 anla malarına ilave
edilmekle kalmayan ve samimi anla manın bizzat ruhunu da tamamlayan ve
geni leten bu anla ma do abilirdi.
Türkiye ve Yunanistan Akdeniz’de i birli i ve ili kilerin dengede tutulması
maksadını güden her i i memnuniyetle kar ılayacaktır.”
Celal Bayar ve Tevfik Rü tü Arak 28 Nisan günü Saat 11:0’de Ru en E ref
Ünaydın’la birlikte Meçhul Asker anıtına çelenk koymu lardı. Kral tarafından kabul
edilen Celal Bayar ö le yeme inde de yine Kral tarafından a ırlanmı tı.264
Ziyareti geni açıklamalarla halkına duyuran Yunan basını özellikle Celal
Bayar’ın “Türk-Yunan dostlu u ebedidir, ebedi kalacaktır” cümlesine alkı tutmu tu.
Uluslararası alanda her iki ülkenin birbirlerine yaptıkları yardımları hatırlatan Yunan
basını, birlik kelimesinin geli igüzel sarfedilmi olmadı ını, barı yolundaki ortak
gayretleri ile tek bir devlet gibi hareket ettiklerini yazmı tı.265
Celal Bayar, 30 Nisan günü Metaksas’ın verdi i ö le yeme ine katılmı , saat
17:00’de eski Ekonomi ve Maliye Bakanı Pesmazo lu’nun Kilikya’daki kö künde
a ırlanmı tı. Aynı gün ak am Kraliyet tiyatrosunun bir gösterisini izleyen Türk
heyeti, burada yapılan resmi kabulde Yunanlı resmi ve askeri yöneticilerle tanı ma
imkanı bulmu tu.266
263
264
265
266
C. 29 Nisan 1938, s.7.
C. 29 Nisan 1938, s.1.
“Balkan Antantı, Akisler”, Ayın Tarihi, Sayı: 53, (Mayıs 1938), s.106.
C. 11 Mayıs 1938, s.8.
339
Celal Bayar ve Türk heyeti 30 Nisan 1938 ak amı Saat 21:00’de Atina
istasyonunda yapılan u urlama töreninden sonra ayrılmı lardı. Metaksas’ın e iyle
birlikte katıldı ı stasyon Türk ve Yunan bayrakları ile donatılmı tı ve kalabalık bir
halk kütlesi sevgi gösterileriyle u urlamaya i tirak etmi lerdi.267
1 Mayıs 1938 günü saat 11:00’de Selanik’e ula an Celal Bayar burada törenle
kar ılanmı tı. Makedonya Valisi Krimis, Kolordu Komutanı, Belediye Ba kanı,
Hükümet görevlileri, Türk, Romen ve Yugoslav konsoloslarının bulundu u törene
binlerce insan alkı ve sevgi gösterileriyle katılmı lardı. Türk ve Yunan bayrakları ile
donatılan Selanik’te bir bayram havası vardı.268
Atatürk’ün do du u evi ziyaret eden Celal Bayar, burada da alkı larla
kar ılanmı , müze haline getirilmesi yönünde halen çalı malar yapılan evde Saat
16:0 ya kadar gezi ve incelemeler yapmı tı.
Selanik Belediye Ba kanı bu ziyaret sırasında Celal Bayar’a;269 Atatürk
evinin iyi bir ekilde korunmasının Selanik için bir eref meselesi oldu unu, evin
planının tamirattan sonra alaca ı ekle göre tanzim etmek istediklerini, gerekirse
etrafında meydanlar açacaklarını belirttikten sonra, bu nedenle evin yeni ekline
uygun olarak yapılacak planın kendilerine gönderilmesini yönünde ricada
bulunmu tu. Celal Bayar gösterilen büyük ilgiden dolayı te ekkür etmi ti.
Türk konsoloslu unu da ziyaret eden Celal Bayar, Kral I nci Jorj’un mezarına
çelenk koyduktan sonra çavu manastırına geçmi ti. Burada ba rahip, iki memleketin
ve iki milletin birle mesi için dua etmi , Celal Bayar da te ekkür ederek kar ılık
vermi ti.
Celal Bayar 2 Mayıs 1938 günü Türkiye’ye dönmü tü. Saat 11:05 te Sirkeci
garına ula an heyet büyük bir törenle kar ılanmı tı. Celal Bayar ilk açıklamasında;
267
268
269
C. 1 Mayıs 1938, s.1.
C. 2 Mayıs 1938, s.1.
C. 2 Mayıs 1938, s.7.
340
sonuçtan son derece memnun oldu unu, çünkü iki ülke arasındaki dostlu un barı a
hizmet edece ini söylemi ti.270
27 Nisan 1938 Türk-Yunan antla masının TBMM’ndeki görü meleri 1
Haziran 1938 günü yapılmı tı.271 Bu görü melerde ilk sözü alan T. Rü tü Aras:
“Türk-Yunan antla ması Balkan Yarımadasında devamı arzu edilen ili kilerin bir
resmi ve Balkan müttefikleri arasında ya ayan çözülmez ba ların do al geli iminin
bir örne idir” demi ti.
Aynı oturumda söz alan Tokat Milletvekili Nazım Poray: “Ba vekilimiz,
Türkiye ile Yunanistanın co rafi durumları ve halklarının arzuları bakımından
birbirlerinin tabi uzantısı oldu unu ifade etmekle Türk-Yunan dostlu unun ne kadar
kuvvetli bir unsur oldu unu anlatmı lardır” ifadesi ile antla manın önemine
de inmi ti.
Ayni oturum sonunda yapılan oylamada yeni anla ma oybirli i ile kabul
edilmi ti. 1 Haziran 1938’de TBMM’nin kabul etti i anla ma 14 Haziran 1938’de
resmi gazetede yayınlanarak yürürlü e girmi ti.
Bu son anla ma, Türk-Yunan ili kilerinde dostluk mesajlarının tekrarlandı ı
ve kar ılıklı olarak güçlendirildi i yeni bir ortamın yaratılmasına katkıda
bulunacaktı.
J. Atatürk’ün Ölümünün Yunanistan’daki Yankıları ve Türkiye –
Yunanistan li kilerinin Gelece i Hakkındaki lk zlenimler
Atatürk’ün hastalı ının birden bire a ırla ması ve 17 Ekim 1938 gününden
ba layarak sa lı ı hakkında çıkarılan bültenler, özellikle do du u yer olan Selanik’te
ve bütün Yunanistan’da yakın ilgi ile takip edilmeye ba lanmı tı.
lk sa lık bülteninden sonra Metaksas nönü’ye geçmi olsun telgrafı çekmi
ve Atina elçisi Ru en E ref Ünaydın’ı kabul ederek Atatürk’ün bir an evvel sa lı ına
270
271
C. 3 Mayıs 1938, s.1.
TBMM Zabıt Ceridesi, Devre 5, Cilt 26, çtima 3, 70. nikat, s.5-10.
341
kavu masını kalben diledi ini bildirmi ti. Ayrıca Dı i leri müste arı ve di er
Hükümet yetkilileri de aynı temennilerde bulunmu lardı.272
Yunan basını, Atatürk’ün hastalı ını yakın bir ilgi kaygu ve heyecanla
izlemi , üzüntülerini belirtmi ti. Ethnos gazetesi; “Bütün Yunanlılar Türk ulusunun
üzüntüsüne katılarak, dost ve müttefik ulusun önderine candan sa lık ve esenlik
dilemektedirler. Yeni Türkiye’nin devrimcisi yalnız kendi ülkesini ileriye götürmekle
kalmamı , Yunan – Türk karde li ine önayak olmu , Balkan Misakının kurulması
için büyük emek harcamı bir barı emekçisidir. Bu yüzden bütün Yunanlılar
Atatürk’ün ki ili ine kar ı derin bir saygı ve hayranlık beslemekte ve kendisinin bir
an önce iyile mesini dilemektedir.” diye yazmı tı. Typos gazetesi; “Atatürk
Balkanlar’ın en güçlü barı faktörüdür, bütün Yunanistan Türk halkıyla birlikte hasta
efe en kısa zamanda iyile me dilekleri sunar.” cümlesine yer verirken Eleftheron
Vima gazetesi; Atatürk’ün dostluk ve ittifak ba ları ile iki ülkeyi birbirinin
yardımcısı durumuna getirdikten ba ka, ülkesini uygarlık yoluna götürdü ünü ve en
ileri ülkeler düzeyine yükseltti ini” yazmı
ve sa lık dileklerini sunmu tu.273
Akropolis gazetesi; Atatürk’ün mahvolmu bir ulusu eline alarak diriltti ini, do uda
tarihin akı ını de i tirdi ini, Büyük Petro döneminden beri bir ulusu ba tanba a
de i tirmek gibi büyük bir deneyin dünyanın hiçbir yerinde yapılmadı ını belirterek
saygılarını sunmu tu.274
1938 yılı Cumhuriyet Bayramı kutlamaların yalnız çay ve resmi kabullerle
icra edilmesini bildiren Dı i leri genelgesi uyarınca Atatürk’e geçmi
olsun
dilekleriyle geçen resmi kabulde Selanik konsoloslu unda bir hüzün, bir bekleyi
hakimdi.275
10 Kasım 1938 günü Atatürk’ün ölüm haberini bildiren telgraf Atina’ya saat
19:25’te ula tı ve Selanik Konsoloslu una iletildi. Büyük üzüntü, büyük bir telgraf
yazı masını beraberinde getirmi ti. Selanik Konsolosu dris Çora, Atina Elçisi Ru en
272
273
274
275
Bilal im ir, Atatürk’ün Ölümü’nün Selanik’te Yankıları, TTK Basımevi, Ankara 1985, s.91
A.e., s.92.
A.e., s.93.
A.e., s.94.
342
E ref Ünaydın ve Dı i leri Bakanı Tevfik Rü tü Aras’a ba sa lı ı telgrafları çekmi
ve kısa sürede bu telgraflara cevaplar almı tı. Türk-Yunan dostluk derne i ba kanı
Kalevras ve sekreteri Stamatopulos ve Selanik halkından Avram Papazo lu’nun
Ünaydın’a çekti i basa lı ı telgrafları bunları izlemi ti.276
Mübadillerin Selanik’te kurdukları Küçük Asyalılar kulübünde 11 Kasım
gecesi Atatürk konulu bir toplantı düzenlenmi ti. Bu toplantıda söylenen sözler bir
konferans ekline dönü mü tü. 11 Kasım ö leden sonra Makedonya genel valisi,
Vilayet Yabancılar Müdürü, 3 ncü Ordu Komutanı ve Kurmay Ba kanı, Belediye
Ba kanı ve Yardımcısı, Emniyet Müdürü, Selanik Metropoliti, Türk – Yunan
Cemiyeti üyeleri, Selanik Üniversitesi rektörü, Konsoloslar, Selanik Yahudileri
temsilcisi ve birçok ki i Konsoloslu a bizzat gelerek ba sa lı ı dilemi ler,
gelemeyenler, mektup, kart ve telgrafla büyük acıyı payla mı lardı.277
Atina’da ise Kral naibi namına Saray Bakanı Ru en E ref Ünaydını ziyaret
ederek taziyelerini bildirmi ve özel defteri imzalamı tı. Bunu Ba bakan General
Metaksas ve özel kalem müdürünün bizzat yaptıkları taziyet ziyareti izlemi ti.278
Dı i leri yetkilileri, Bakanlar, Milletvekilleri, üst askeri yöneticiler, yerel
yöneticilerin ziyaretleri yanında mektup, kart ve telgraflarla Türk milletinin büyük
acısı payla ılmı tı. Yunanistan’da 10 kasım günü tüm bayraklar yarıya çekilmi ,
cenaze
merasiminin
yapılaca ı
gün
ve
ertesi
gün de
yarıya
çekilmesi
kararla tırılmı tı.
Atatürk’ün ölümü 11 Kasımdan ba layarak uzunca bir süre Yunan basınının
ba konusunu te kil etmi ti. Atina ajansının 11 Kasımda yayınladı ı tebli e göre,
Atatürk’ün ölümünün Yunan kamuoyunda gerçek bir üzüntü ve elem do urdu unu,
bütün gazetelerin Atatürk’ün özgeçmi ini ve eserlerini yazdıklarını, O’nun yalnız
Türkiye’nin banisi de il ayni zamanda Türk-Yunan dostlu u ile Balkan Misakının da
en büyük hararetli amili oldu unu belirtmi ti.
276
277
278
im ir, Atatürk’ün Ölümü, s.96.
A.e., s.97,98.
A.e., s.99.
343
Yunan gazetelerinde Atatürk’ün ölümü ile yazılan ilk haberler öyleydi.279
Estia; “Türkiye için daima iyi bir ef olmu olan Atatürk, ayni zamanda Türk
– Yunan münasebetlerinin iyi bir koruyucusu olmu tur. Türkiye’nin diriltilmesi
imkanını aramı ve ba armı olan Atatürk devamlı bir Türk – Yunan dostlu unu da
anlamı ve ba armı tır.”
Vradini; “Cumhurba kanı Atatürk’ün ölümü dost ve müttefik memleketi elem
içinde bırakmaktadır. Fakat Atatürk tarafından atılan temeller öyle bir granit te kil
etmektedir ki Yeni Türkiye bu granit üzerine oturmakta ve tarihte büyük ıslahatçı
Kemal Atatürk’ün adını bu granit üzerine kazımı bulunmaktadır.”
Messager d’Athenes; “Pek çok inkılapçılar görüldü, fakat hiçbiri Atatürk’ün
cesaret etti i ve muvaffak oldu u eyi yapmadı. Balkan Misakı, Atatürk’ü kurucuları
ve rehberleri arasına kaydetmi tir. Onun hamlesi Türkiye’yi Yunanistan’la candan
yakla maya ve ittifaka sevk etmi tir. Bu ittifak, üzerinde Balkan Misakının inki af
etti i temeldir.”
Akropolis;280 “Kılıcının parıltısı, Atatürk’ün tek fazileti ve tek an ve erefi
de ildir. O’nun barı
zamanında yaptı ı, iradesinin kuvvetini ve fikirlerini
parlaklı ını daha ziyade ispat etmi ti. Atatürk on altı yılda gençlik ve kuvvetle dolu,
kudretli, ne istedi ini ve nereye gitti ini bilen yeni Türkiye’yi yaratmaya muvaffak
olmu tur.”
Katimerini; “Her memleket büyük adamlarına heykel dikecektir. Fakat
Türkiye’nin Kemal Atatürk’ün heykelinin yapılmasında kullanılacak ta ı bulmak için
da larını de mesi, karı tırması icap edecektir. Zira Türkiye, herkesin kıskandı ı bir
adama, dostlarının ve dü manlarının hayran oldu u bir deha adamına, kaybı yalnız
Türkiye için de il, bütün medeniyet ve dünya için bir kayıp te kil eden bir adama
malik bulunmak mutlulu una ula mı tır.”
279
280
Orhan Erinç, Ayın Tarihi, Atatürk’ün Vefatları (Sadele tirilmi Baskı), stanbul Üniversitesi
leti im Fakültesi Yayını, stanbul 2003, s.251.
A.e., s.252.
344
Proya; “Biz Yunanlılar, O’nun Türk-Yunan dostlu una ve i birli ine olan
sarsılmaz inanını heyecanla hatırlayaca ız. E er Türkiye büyük kurucusunu
kaybediyorsa, Yunanistan da büyük ve emin bir dostunu kaybediyor.
Eleftheron Vima; “O’nun adı dünya tarihinin kahramanları arasında silinmez
bir ekilde kalacaktır. Zira ahsiyeti kendi memleketinin hudutlarını a mı tır. Yunan
milleti, kendisini bir dü man sıfatıyla ne kadar takdir etmi se bir dost olarak da o
kadar sevmi tir. Türk – Yunan i birli i ve Balkanlardaki i birli ini O’na borçluyuz.
Yunan milleti O’nunla beraberdir.”
Etniki;281 “Büyük Türk, Büyük Balkanlı, Büyük adam. Bir ngiliz biyografı
O’nu haklı olarak “tabiatın kuvveti” diye nitelendirmi ti. O eserini tamamen
güçlendirdikten sonra öldü.
Kronos; “Türkiye, büyük efini kaybediyor, Yunanistan’da samimi ve büyük
bir dostunu kaybediyor. Türk – Yunan dostlu unu ve i birli ini O’na borçluyuz.
Yunan milleti Türk milleti ile birlikte matem yapmaktadır.”
linikon; “Atatürk ölümünden evvel, herkes tarafından hürmet ve riayet
edilen, kuvvetli, hayatiyet ve faaliyet dolu yeni bir Türkiye yaratmak ülküsünü
tamamen ba ardı.”
Etnos; “Asker Mustafa Kemal sayesinde, Türkiye muhakkak bir ölümden
kurtuldu. Büyük diriltici Atatürk’ün Türkiye için acı bir matem te kil eden ölümü
Yunanlılar için de büyük bir kayıptır. Yunan milleti, Türk-Yunan dostlu unun,
kurucusunun istek ve iradesi gere ince daha çok geli ece ine emin bulunmaktadır.”
Atinaika Nea;282 “Atatürk, son dakikasına kadar Yunanistan için çok büyük
bir dostluk hisleri beslemi tir. Yunanistan için büyük bir hürmeti ve muhabbeti vardı.
Ba bakan Metaksas ile son görü meleri esnasında çok evk ve heyecan dolu telefon
görü melerinde, ayni de i mez his ve arzu ile dolu oldu unu göstermi tir. Di er
281
282
Erin, Atatürk’ün Vefatları, s.253.
A.e., s.254.
345
Balkan milletleri de Türkiye ve Yunanistan’a katılacaklardır. Çünkü bu samimi ve
sıkı misak içinde yer almı olmalarını Atatürk’e borçlu bulunmaktadırlar.”
Tipos; “Atatürk’ün Türkiye’de yaptı ını hiç bir tarafta hiç kimse yapmadı. Ne
Cacour, ne Cromwell, ne Wa ington. Atatürk’ün buldu unu kimse bulmadı ve O’nun
yaptı ını da hiç kimse yapmadı. O’ndan ilham alanlar ve kendi prensiplerine göre
te kil etti i yeni nesil O’nun eserine devam edecektir. Türkiye’nin dostları bunu
bekliyor”.
Vradini; “Atatürk, Balkan yarımadası i lerine yeni bir ekil vermi olan
büyük bir tarihi de i ikli in ba lıca amillerinden biri olmu tur. Hayatının sonuna
kadar Yunanistan’ın samimi dostu oldu ve iki millet arasında i birli i ruhunun
gere ine ruhunun bütün kuvvetiyle inandı.”
Atatürk’ün cenaze töreni 21 Kasım 1938 Pazartesi günü Ankara’da
yapılacaktı. O gün bütün yurtta okullar, resmi daireler, yarı resmi daireler kapanacak,
yurtta ve dı temsilciliklerde bütün bayraklar yarıya indirilecekti. Yunan Hükümeti
Yunanistan’da ve Selanik’te bu kararın uygulanmasını istemi , genellikle de bunu
sa lamı tı.283
Atatürk’ün cenaze törenine katılacak Yunan heyeti
u
ekilde tespit
edilmi ti;284
Yunanistan Ba bakanı General Metaksas (Yunanistan Kralı ve Yunan
Hükümetini temsilen)
General Demestikas (Kralın ikinci derecede temsilcisi)
General Papadimas (Milli Savunma Müste arı, Ordu temsilcisi,
Hükümetin ikinci derecede temsilcisi)
283
284
im ir, Atatürk’ün Ölümü, s.100.
C. 13 Kasım 1938, s.3.
346
Ankara elçisi M. Rafael (Kralın ve Hükümetin üçüncü derecede
temsilcisi)
Ba bakanlık Özel Kalem Müdürü
Üç emir subayı
Dı i leri Bakanlı ından bir ata e
4 Subay komutasında 120 Yunan askerinden olu an sancaklı bir askeri
birlik.
Atatürk’ün ölümü nedeniyle 11 Kasım 1938 Cuma günü saat 11.00’de
toplanan TBMM, Ba kan Abdülhalik Renda tarafından büyük matemin payla ıldı ı
konu manın yapılmasından sonra Cumhurba kanı seçimi ile ilgili Hükümet teskeresi
okunmu tu. Saat 11:40’da 348 oyla ve oy birli i ile smet nönü Cumhurba kanlı ına
seçilmi , ve saat 12:00’de düzenlenen toplantıda yemin ederek Türkiye
Cumhuriyeti’nin kinci Cumhurba kanı sıfatıyla göreve ba lamı tı.285
Atatürk’ün ölümünden sonra Türkiye – Yunanistan ili kilerinin esasları,
öncelikle Türk ve Yunan kamuoylarının ilgilendikleri ba lıca konulardan birisini
olu turmu tu. Cumhurba kanı smet nönü yeminden sonraki konu masında;286
“Türk vatanının bölünmez, hiçbir tecavüze tahammül etmez, hiçbir zor
kar ısında milli haklarından vazgeçmez mahiyeti, her zamankinden ziyade taze
ve canlıdır. Sulh ve terakki yoluna bütün gayretlerini asil bir surette vakfetmi
olan milletimiz mecbur olursa, kendisi ve anlı ordusu geçmi kahramanların
hayranlı ını celbedecek yeni kahramanlarla dolu olan fedakar gö sünü en parlak
vazifelerle süslemeye hazırdır.”
fadeleriyle dı politika hakkında ilk ipuçlarını vermi ti. Cumhurba kanı
smet nönü, Atatürk’ün cenaze töreninden sonra yabancı basın mensuplarına yaptı ı
açıklamada;287
285
286
287
“ smet nönü ittifakla Cumhur Reisli ine Seçildi”, Ayın Tarihi, Sayı: 60, (Kasım 1938), s.4,5.
A.e., s.6,7.
A.e., s.10.
347
“Türkiye’nin harici siyasetinde Sulh davasına sadıkane ba lılık, Kemalist
rejimin birbirini takip eden hükümetleri tarafından imdiye kadar tatbik oluna
geldi i ekilde anla ma ve beraber çalı ma zihniyeti, dostluklarına ve ittifaklarına
hulus ve sadakat ve sulhun muhafazası emrinde gösterilen itinanın en büyük
muvaffakiyet ansları ile ihatasını mümkün kılan kuvvet seviyesinde kendisini
mütemadi tutmak kaygusu hakim olmakla devam edecektir.”
ifadeleriyle Türk dı politikasının genel hedeflerinde bir de i iklik olmayaca ını
belirtmi ti.
Yunan kamuoyu, smet nönü’nün bu konu masından sonra Atatürk’ün Türk
– Yunan dostlu u politikasının devam edece ini de erlendirmi ti.288
Metaksas 27 Kasım 1938’de Yunanistan’ın dı politikası konusunda yaptı ı
açıklamada;289 Yunanistanın Balkan Misakı ile samimi ili kilerinin sarsılmadan
devam edece ini, Yunanistan’ı dost ve müttefik Türkiye’ye ba layan özel ba ların
katiyyen çözülmez oldu unu vurgulamı tı.
Atatürk’ün öldü ü gün Selanikte, Atatürk adını ebediyyen ya atacak ve TürkYunan dostlu unu daha da güçlendirecek önemli bir giri im ba latılmı tı, Atatürk’ün
adının do du u evin bulundu u soka a verilmesi. 10 Kasım 1938 günü Selanik
Belediye Ba kanı K. Merkuriu Selanik Ba konsolosu dris Çora’yı ziyaret ederek;290
Belediye Heyeti daresinin ölümünden evvel, Atatürk’ün do du u evin bulundu u
Apastolu Pavlu Soka ına “Atatürk Caddesi” ismini vermeyi kararla tırdı ını, bu
haberi hayatta kendilerine yeti tiremediklerinden dolayı üzgün oldu unu, Belediye
Heyetinin genel toplantısında bu konuda alınacak karar suretini konsoloslu a yazı ile
bildirece ini söylemi ti.
288
289
290
“Yunan Gazetelerine göre Atatürk’ün Ölümü”, Ayın Tarihi, Sayı: 60, (Kasım 1938), s.54-55.
“Metaksas, Yunan harici siyaseti hk. beyanatta bulundu” Ayın Tarihi, Sayı: 60, (Kasım 1938),
s.276.
im ir, Atatürk’ün Ölümü, s.103.
348
15 Aralık 1938 günü Selanik Belediye Ba kanı’nın Selanik Konsolosu’na
gönderdi i yazıda; daha önce sözlü olarak bildirdi i Apastolu Pavlu Soka ının
tamamına de il bir parçasına “Kemal Atatürk Soka ı” adının verildi i bildirilmi ti.
Selanik Belediyesinin aldı ı bu karar, Makedonya valili inin bir üst yazısı ile
21 Aralık 1938 günü Selanik Konsoloslu una ayrıca gönderilmi ti. Konsolosluk,
yazı malara bir de Atatürk’ün adının verildi i soka ın krokisini ekleyerek 10 Ocak
1939 da Atina Elçili ine göndermi ti.291
Atina Elçili inin Selanik Konsoloslu una bu konuda hangi kar ılı ı verdi i
saptanamamı tır.*
O günden bugüne geçen yıllara kar ın, bugün Selanik’te hala bir “Kemal
Atatürk Soka ı” yoktur. Oysa Atatürk’ün do du u kente O’nun heykelinin dikilmesi
ve Apastolu Pavlu soka ının adının da “Kemal Atatürk Soka ı” olarak de i tirilmesi
Selanik kentini ve kom u Yunanistan’ı olsa olsa yüceltirdi.292
291
*
292
im ir, Atatürk’ün Ölümü, s.104.
Konuyu detaylı olarak ara tıran Bilal im ir, Atatürk’ün ölümü ile ilgili dosyalarda, Selanik’te
Atatürk soka ı konusunda ba kaca yazı bulunmadı ını ifade ediyor.
A.e., s.105.
349
SONUÇ
1930-1938 Dönemi Türkiye-Yunanistan ili kilerinin temelinde 1 nci Dünya
Sava ı ve Türk Kurtulu
Sava ının sonuçları bulunmaktaydı. Lozan’da
tilaf
Devletleri ve Yunanistan’ın Sevr’i yok sayan yeni bir anla ma imzalamaları hiç de
kolay olmamı tı. smet nönü ile Venizelos arasında Lozan’da olu an diyalog, bir
çok sorunun adilane çözümüne katkıda bulunmu tu. Görü meler sürecinde Türkiye
ile Yunanistan arasında imzalanan mübadele sözle mesi, bu sorunun çözümü için ilk
adımı olu turmu , ancak sonuç alınamayınca yıllarca iki ülkeyi me gul etmi ti. Aynı
ekilde Patrikhanenin stanbul’da kalması kararla tırılmı ise de mübadeleye ba lı
olan bu konu ikinci sorunu olu urmu tu. Her iki sorun zaman içinde çözülemeyince
ili kilerde sürekli bir gerginlik hakim olmu tu. 1928 yılında Türkiye ve Yunanistan’ı
sava ın e i ine getiren bu gerginlik, Venizelos’un sa duyulu ve barı yanlısı bir
politikaya dönmesi ve Türk yöneticilerin de yumu aması sonucu yerini uzla maya
bırakmı tı. Sonuçta 1930 yılı Haziran ayında Ankara’da Mübadele Anla ması
imzalanarak Türk – Yunan ili kilerinde yeni bir dönem açılmı tı. Bu anla ma,
mübadele sorununa köklü çözümler getirdi i gibi Fener Rum Patri inin mübadele
dı ı statüsünü de belirlemi oluyor, böylece ikinci sorun da çözüme kavu uyordu.
Bundan sonraki en ilginç geli me, Batı Anadolu’nun i galinde ba rolü
oynayan Venizelos’un Türkiye Cumhuriyeti’nin ba kentine yapaca ı ziyaret
olmu tu. 1930 yılı Ekim ayında gerçekle en ziyaret nedeniyle iki ülke arasında
olu an yakınla ma, güven duygusunu da beraberinde getirmi ti. Dostluk, Tarafsızlık
ve Hakem Anla ması ile Deniz Kuvvetlerinin sınırlandırılmasına ait protokol bu
güvenin belirtileri idi. 1930 yılında ilk defa düzenlenen Balkan Konferansı Türkiye
ve Yunanistan’ın Balkan Misakını gerçekle tirme yolundaki gayretlerine sahne
olurken bölgesel i birli ine de zemin hazırlıyordu. Altı Balkan ülkesini (Türkiye,
Yunanistan, Yugoslavya, Romanya, Arnavutluk ve Bulgaristan) dostluk, birlik ve
barı idealleri etrafında toplamayı amaçlayan Balkan Misakı için atılan bu adım,
Arnavutluk ve Bulgaristan’ın kar ı görü leri dı ında i birli i havasını olu turmaya
yetmi ti. Türk ve Yunanlı yöneticilerin ikili ili kilerde güven duygusunu ön planda
350
tutmaları
ve
Balkan
Misakı
için
ortak
giri imleri
dostluk
temellerini
sa lamla tırıyordu. 1931 yılında Avrupa gezisinden dönen Venizelos’un stanbul’a
u rayarak resmi görü meler yapması, iki ülke yöneticilerinin sıklıkla kullanaca ı
geçerken u rama eklindeki ziyaretin kapısını açmı tı. smet nönü 1931 yılında
Venizelos’un ziyaretini iade etmi ti. Böylece Balkan Misakının geli im süreci
de erlendirilmi ve ikili ili kilerin güçlenmesi için zemin hazırlanmı tı.
ktisat Bakanı Celal Bayar’ın 1933 yılında Atina’yı ziyaret etmesi ve bir
ticaret anla ması imzalaması ile ekonomik ili kiler belli bir esasa ourtulmu tu. Aynı
yıl içinde Çaldaris’in Ankara’yı ziyaretinde imzalanan Türk-Yunan Samimi
Anla ması iki ülkenin birbirlerine güvendiklerini gösteren en önemli belge idi. Bu
anla ma, Balkan Misakı için aday olan ülkelere de cesaret vermi ti. Samimi
Anla madan 3 gün sonra Selanik Belediyesinin atatürk’ün do du u evin bizzat
kendisine verilmesi yönünde aldı ı karar dostluk açısından gelinen noktayı
göstermi ti. Ekim 1933’te gerçekle en Atatürk-Venizelos görü mesi Balkan
Misakına giden adımları güçlendirmi ti. Samimi anla manın yankıları Türk ve
Yunan kamuoylarını o derece etkilemi tir ki artık iki ülkenin birli inden, sınırların
idari mahiyette oldu undan söz edilir olmu tu. Bu olumlu hava Balkan Misakı
ülkelerinin ikili anla malarla misakın imzalanmasından önce birbirlerine duydukları
güveni ispatlamı tı. 12 Ocak 1934’te Venizelos’un Atatürk’ü Nobel Barı Ödülüne
aday göstermesi, iki ülke ve Balkan kamuoyunu derinden etkilemi ti. 1934 yılı ubat
ayında Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya Devletleri arasında Balkan
Misakı imzalanmı , böylece Türk-Yunan i birli i ve Balkanlarda i birli i çabaları
olumlu sonuca ula mı tı. Misaka katılmayan Arnavutluk ve Bulgaristan’a da açık
kapı bırakılmı tı. Balkan Misakı ilk sınavını 1934 yılında bir suikastle öldürülen
Yugoslav Kralı Alexandre için gösterdi i büyük tepki ile vermi ti.
Dönü ümlü ba kanlık esasına dayalı olarak her yıl bir ülkede toplanan Balkan
Misakı Daimi Meclisi, aynı zamanda Ekonomik Meclis ile di er kurulu ların
toplantılarını yönlendiriyordu. Misak kapsamında yürütülen faaliyetler, devlet
ba kanlarının, üst yöneticilerin, ekonomi uzmanlarının, bilim adamlarının, askerlerin
ve tüm kamu kurulu larının, hatta cemiyet ve derneklerin sık aralıklarla
351
görü melerine ve ili kilerin derinle mesine aracılık ediyordu. 1934 yılında Ayasofya
Camiinin müzeye dönü türülmesi Yunanlıların dostluk gösterilerine kar ılık bir jest
olarak de erlendirilmi ti.
1935 yılında Yunanistan’da Venizelos’un katıldı ı iç isyanda Balkan Misakı
ülkeleri anla ma gere i tarafsızlıklarını korumu ve Yunanistan’ın isyanın etkisinden
rahatlıkla kurtulmasını sa lamı lardı.
talya’nın Habe istan’ı i galinde, Balkan Misakının Milletler Cemiyeti
kararına uyarak ambargo kararına katılması da dikkat çekiciydi.
1936 Montrö Bo azlar Sözle mesinden önce Yunanistan’ın Türkiye yanında
yer alması, Balkan Misakı Daimi Meclisinin 1936 dönem toplantısının resmi
bildirisinde Türk görü ünü açıkça desteklemesi ikili ve bölgesel ili kilerin ula tı ı
seviyeyi gösteriyordu. Ancak, Yunanistan’ın 1931 yılından ba layarak 1936 ya kadar
devam eden süreçte Ege Denizin’deki hava sahası ve karasularını uzatarak
Türkiye’nin milli çıkarlarına kar ı bir giri im ba lattı ı, bunu da dostluk havasından
yararlanarak yaptı ı görülüyordu. O dönemde Türk-Yunan dostlu unu etkilemeyen
bu giri imler daha sonraki yıllarda artarak devam edecek ve yakın dönemdeki
ili kileri olumsuz yönde etkileyecekti. spanya iç sava ı nedeniyle 1937 yılında
Akdeniz’in güvenli i için biraraya gelen büyük devletlerin Balkan Misakını
toplantıya davet etmeleri ve ortak karar almaları bölgesel i birli ine önemli bir örnek
olu turmu tu.
1937 yılında smet inönü’nün ve Mare al Fevzi Çakmak’ın Atina ziyaretleri,
siyasi ve askeri ili kilerin güçlendirilmesini sa larken Metaksas’ın Ankara ziyareti
bir dönüm noktası idi. Atatürk – Metaksas görü mesinde, Avrupa’da de i en siyasi
dengeler kar ısında Türk-Yunan Samimi anla masının 10 yıl uzatılması gerekti ini
belirten Atatürk’ün bu iste i Celal Bayar’ın 1938 yılı Atina ziyaretinde
gerçekle mi ti. Celal Bayar’ın ba bakan olarak yaptı ı ziyarette, 1930 ve 1933
anla malarını tamamlayan, bütünleyen ve yeni döneme ta ıyan bir anla ma
imzalanmı tı.
352
10 Kasım 1938’de Büyük Atatürk’ün ölümü Yunanistan’da milli yas eklinde
yankılanmı tı. Yunan Kamuoyu Türk-Yunan dostlu unun mimarı ve Balkan
Birli inin önderi olarak tanımladıkları Atatürk’e sa lı ında oldu u gibi, ölümünde
de büyük saygı göstermi lerdi. Çünkü Atatürk, Türkiye’de gerçekle tirdi i inkılaplar
ile bunları takip etme imkanı bulan Yunanlı yöneticilerin ve Yunan kamuoyunun
büyük takdir ve hayranlı ını kazanmı tı. ki ülke yöneticileri, kamuoyları önünde
yaptıkları açıklamalarda, dı politikalarının Atatürk döneminde oldu u gibi devam
edece ini hatta en üst düzeye çıkarılaca ını belirtmi lerdi.
353
B BL OGRAFYA
1.
Resmi Yayınlar
Atatürk’ün Milli Dı Politikası, Cilt II, Kültür Bakanlı ı, Ankara 1981.
Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Ara tırma Merkezi, Ankara 1989.
Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, TTK Yayını, Ankara 1990.
Ba bakanlık Cumhuriyet Ar ivi Belgeleri.
(Toplam 89 Adet Belge)
1929 yılı 5 Belge
1930 yılı 18 Belge
1931 yılı 15 Belge
1932 yılı 12 Belge
1933 yılı 8 Belge
1934 yılı 11 Belge
1935 yılı 4 Belge
1936 yılı 5 Belge
1937 yılı 3 Belge
1938 yılı 7 Belge
1939 yılı 1 Belge
Birinci Balkan Konferansı Kararları (Résolutions de la Première Conférence
Balkanique) TBMM Yayını, 1931.
354
Düstur 3 ncü Tertip, Cilt 11, Cilt 12, Cilt 14, Cilt 15, Cilt 16, Cilt 17, Cilt 19.
TBMM Zabıt Ceridesi, Devre 3, Cilt 25, Devre 4 Cilt 20, Cilt 22, Cilt 23.
Türk Dı Politikasında 50 Yıl, Cumhuriyetin lk On Yılı ve Balkan Paktı (19231934), T.C. Dı i leri Bakanlı ı Ara tırma ve Siyaset Planlama Genel Müdürlü ü,
Ankara 1973.
2. Kitaplar
ARI Kemal, Büyük Mübadele, Türkiye’ye Zorunlu Göç (1923-1925), Tarih Vakfı
Yurt Yayınları, stanbul 2003.
ARMAO LU Fahir, 20.yy. Siyasi Tarihi, Cilt 1-2, 1914-1995, Alkım Yayınevi,
stanbul 1995.
ÇOKER Fahri, Türk Parlamento Tarihi, TBMM IV ncü Dönem 1931-1935, I nci
Cilt, Ankara 1997.
EM RHAN Sami, Fener Rum Patrikhanesinin Dünü, Bugünü, Yarını, Harp
Ak.K. lı ı Yayını, stanbul 1995.
ER NÇ Orhan, Ayın Tarihi, Atatürk’ün Vefatları (sadele tirilmi baskı), stanbul
Üniversitesi leti im Fakültesi Yayını, stanbul 2003.
GÖNLÜBOL, Mehmet, SAR Cem, Olaylarla Türk Dı Politikası, (1919-1938
Dönemi), Siyasal Kitabevi, Ankara 1996.
HAC VAS LE OS Evanti, Elefteros Venizelos, Türk-Yunan Yakınla ması ve
Balkanlarda Güvenlik Problemi (1928-1931), Balkan Enstitüsü Yayını, Selanik
1999.
NÖNÜ smet, smet nönü’nün Hatıraları Büyük Zaferden Sonra Mudanya
Mütarekesi ve Lozan Antla ması, Cilt 1 ve Cilt 2, Cumhuriyet Gazetesi Arma anı,
stanbul, A ustos 1998.
355
__________, Lozan Barı
Antla masının 70. Yıldönümü
stiklal Sava ı ve
Lozan, Atatürk Ara tırma Merkez, Ankara 1993.
KARAMANL S Kostas Al. Elefteros Venizelos ve Dı
li kilerimiz (1928-1932),
Atina 1995.
KUTAY Cemal, Celal Bayar, Hayatı, Eserleri, Demeçleri, Ankara 1932.
MERAY Seha L., Lozan Barı Konferansı Tutanaklar Belgeler, TK I, Cilt 3,
Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayını, Ankara 1969.
ORAN Baskın, Türk Dı
Politikası, Kurtulu Sava ından Bugüne Olgular,
Belgeler, Yorumlar, Cilt I (1918-1980), leti im Yayınları, stanbul 2001.
ÖZEL Sabahattin, Büyük Milletin Evladı ve Hizmetkarı, Atatürk ve
Atatürkçülük, Derin Yayınları, stanbul 2006.
PALL S Alexander Anastasius, Yunanlıların Anadolu Macerası (1915-1922), Yapı
Kredi Yayınları, stanbul 1998.
SOYSAL smail, Balkan Paktı (1934-1991) TTK. Basımevi, Ankara 1985.
_____________, Türkiye’nin Siyasal Anla maları, Cilt I, Ankara 1985.
SÖNMEZO LU Faruk, Türk Dı Politikamızın Analizi, Der Yayınları, stanbul
1998.
M R Bilal, Atatürk’ün Ölümü’nün Selanik’te Yankıları, TTK Basımevi,
Ankara 1985.
TU LACI Pars, Ça da Türkiye I, Cem Yayyınları, stanbul 1987.
TOLON Ahmet Hur it, 1 nci Dünya Sava ı Sırasında Taksim Anla maları ve
Sevr’e Giden Yol, Atatürk Ara tırma Merkezi Yayını, Ankara 2004.
356
TULÇA Enis, Atatürk, Venizelos ve Bir Diplomat Enis Bey, Simurg Yayınları,
stanbul 2003.
UÇAROL Rifat, Siyasi Tarih (1789-1994), Filiz Kitabevi, stanbul 1995.
U UR Necdet, smet nönü, Yapı Kredi Yayını, stanbul 1994.
UNAT, Faik Re it, Selanik’teki Atatürk Evinin Tarihçesi Hakkında Ara tırma,
IV. Türk Tarih Konferansı, 1961.
US Asım, Hatıra Notları, 1930’dan 1950 Yılına Kadar ATATÜRK ve smet
NÖNÜ Devirlerine Ait Seçme Fıkralar, Vakit Matbaası, stanbul 1966.
YILDIRIM Onur, Diplomasi ve Göç, Türk-Yunan Mübadelesinin Öteki Yüzü,
stanbul Bilgi Üniversitesi Yayını, 2006.
3. Makale, Dizi Yazı, Bildiriler
Ahmet ükrü, “Balkan Milletlerinin ttihadı”, Mülkiye Mektebi Mecmuası, Sayı 8,
(Kasım 1931), stanbul 1931, s.5, 13.
ALSAN Zeki Mesut, “Ayın Politikası”, Ülkü Halkevleri Mecmuası, Sayı: 28,
(Haziran 1935), s.305.
ANZERL O LU Yonca, “1923-1938 Türk-Yunan li kileri”, Ça da
Türklük
Ara tırma Sempozyumu Bildirileri, Ankara 2003, s.15-32.
EY C L Ahmet, “Atatürk Devrinde Türkiye’nin Balkan Politikası”, Atatürk
Ara tırma Merkezi Dergisi, Sayı 59, (Temmuz 2004), s.337-367.
Feridun Osman, “Bo azlar Meselesi ve Balkan Devletleri”, C. 7, (Mayıs 1936),
s.1,7.
Galip Bahtiyar, “Le Pacte d’Amitie Greko-Turc”, Bulletin de la Chambre de
Commerce et d’Industrie d’Istanbul, Sayı 9, (Kasım 1933), s.101.
357
H. Nezihi, “Balkan Konferansı”, stanbul Sanayi ve Ticaret Odası Mecmuası, Sayı
9, stanbul 1932, s.497
HALEFO LU Vahit, “Türk-Yunan li kileri”, TBMM Dergisi, Sayı 1, (Eylül
1985), s.18-21.
Mehmet Vehbi, “20 Ekim 1931 kinci Balkan Konferansı Münasebetiyle”, T.C.
stanbul Ticaret ve Sanayi Odası Mecmuası, Sayı 9, (Eylül 1931), s.333.
____________, “Türkiye-Yunanistan Ticaret
tilafı Münasebetiyle”,
stanbul
Ticaret ve Sanayi Odası Mecmuası, Sayı: 48, (Mayıs 1933), s.195.
Muharrem Feyzi, “Balkanlarda Siyasi Faaliyet”, Mülkiye Mecmuası, Sayı: 38,
(Mayıs 1934), s.62.
NAD Yunus, “Yunan syanı ve Balkan Misakı”, Cumhuriyet Gazetesi, 13 Mart
1935 (Ba yazı).
Nusret Kemal, “Sulh Yolunda Türk-Yunan Dostça Anla ma Misakı”, Ülkü
Halkevleri Mecmuası, Sayı 7, (A ustos 1933), s.103, 104.
Ömer Rıza, “Türk-Yunan Misakı ve Neticeleri”, Mülkiye Mecmuası, Sayı 30,
(Eylül 1933), s.51.
ÖZEL Sabahattin, “Milli Mücadelede Yunanistan ve Fener Rum Patrikhanesinin
stanbul’daki Faaliyetleri ve Atatürk’ün Patrikhane Konusundaki Görü leri”, Askeri
Tarih Bülteni, Sayı 40, ( ubat 1996), Ankara, s.1.
SERTO LU Mithat, “Anadolumuz Hakkında Yunanlıların Dü ünce ve Emelleri,
1919 Yılında Galip Kemali – Venizelos Mülakatı”, Belgelerle Türk Tarihi Dergisi,
Sayı 19, (Nisan 1969), Ankara, s.14-20.
S DAL U ur, “Ege Denizindeki Anla mazlıkların Uluslararası Anla ma ve
Sözle meler ile Türk-Yunan li kileri Kar ısında Tahlili”, Deniz Kuvvetleri Dergisi,
Sayı: 517, (Nisan 1982), s.7.
358
TEODOROPULOS Byron (Yunanlı emekli büyükelçi) “Lozan Antla ması Üzerine
Dü ünceler”, 70. yılında Lozan Barı Antla ması Uluslararası Semineri, nönü
Vakfı, stanbul 1993, s.53.
ÜNAL Sevim, “Atatürk’ün Balkanlar’daki Barı çı Politikası”, IX Türk Tarih
Kongresi, s.1990.
YILMAZ Türel, “Türkiye-Yunanistan Arasındaki Mübadele Sorunu ve Batı Trakya
Türklerinin Azınlık Haklarını Koruyan Antla malar” (Lozan Barı Antla ması ve
Sonrası)” Askeri Tarih Bülteni, Sayı 46, Ankara, 1999, s.27.
ZOGHEP Henry de, “Venizelos”, Fikir Hareketleri Dergisi, Sayı 124, (Mart 1936),
stanbul, s.314.
4. Süreli Yayınlar
Askeri Tarih Bülteni
Atatürk Ara tırma Merkezi Dergisi
Ayın Tarihi
Belgelerle Türk Tarihi Dergisi
Bulletin de la Chambre de Commerce et d’Industrie de Stamboul
Chambre de Commerce et d’Industrie Interbalkanique (Bulletin Mensuel)
Cumhuriyet (1 Ocak 1930-10 Kasım 1938 döneminin tamamı gün esasına göre
incelenmi tir.)
Deniz Kuvvetleri Dergisi
Fikir Hareketleri lmi, Sosyal, Edebi Haftalık Risale.
Hakimiyeti Milliye (Ulus)
359
ktisat Vekaleti Türkofis Aylık Bülteni
stanbul Ticaret ve Sanayi Odası Mecmuası (1930-1938 Dönemine ait sayılar)
Lozan Barı Antla ması Uluslararası Semineri nönü Vakfı stanbul 1993.
Mülkiye Mecmuası
Mülkiye Mektebi Mecmuası
Ülkü Halkevleri Mecmuası
TBMM Dergisi
Türk Tarihi Kongreleri (1961 ve 1981)
5. Tezler
ANAHTARCIO LU Metin, “Türk Basınında Balkan Antantı (14 Eylül 1933-9
ubat 1934)”, Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi .T. Ens.
Ankara 1993.
KILIÇ Abdullah, “Fener Rum Patrikhanesinin Siyasi Faaliyetleri”, Yayınlanmamı
Yüksek Lisans Tezi, Trakya Üniversitesi, Edirne, 1991.
MORIAS Leonidas, “1909 Gudi Darbesinin Türk ve Yunan Kamuoyuna Yansıması”,
Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi, st. Üniv. Sosyal Bilimler Enstitüsü, stanbul,
2006.
ÖKSÜZ, Hikmet, “T.C. Devletinin Atatürk Dönemindeki Balkan Politikası (19231938)”, Yayınlanmamı
Doktora Tezi,
stanbul Üniversitesi A. . .T. Enstitüsü
stanbul 1996.
ÖNDER Selahattin, “Balkan Devletleri ile Türkiye Arasındaki Nüfus Mübadeleleri
(1912-1930)”, Yayınlanmamı Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi .T.E., Ankara,
1993.
360
ÖZKAN Demet, “1930 Yılı Türk Basınında Cumhurba kanı Gazi Mustafa Kemal ve
Türk nkılabı”, Yayınlanammı Yüksek Lisans Tezi, st. Üniv. A. . .T.E. stanbul,
2000.
SAVCI Mehmet, “Balkan Konferansları Ba lamında Türkiye-Bulgaristan li kileri”,
Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi, st. Üniv. A. . .T.E. 2007.
TINAL Melih, “Bir Siyasi Ki ilik Portresi Olarak Dr. Tevfik Rü tü Aras”,
Yayınlanmamı Doktora Tezi, 9 Eylül Üniversitesi A. . .T. Enstitüsü, zmir 2000.
TOK Gönül, “1931 Yılı Türk Basınında C. B k. Gazi Mustafa Kemal ve Türk
nkılabı”, Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi, st. Üniv. A. . .T.E. stanbul, 2000.
TOS K Fadime, “Tevfik Rü tü Aras’ın Siyasi Ki ili i”, Yayınlanmamı Yüksek
Lisans Tezi, nönü Üniv. Sos. Bil. Ens., Malatya 2002.
TOSUN Ramazan, “Türk-Yunan li kilerinde Nüfus Mübadelesi (1821-1930)”,
Yayınlanmamı Doktora Tezi, Ank. Ünv., A. . .T. Enstitüsü, Ankara, 2001.
361
ÖZGEÇM
15 Ekim 1945’te Ta ova’da do mu tur. lkö renimini burada yaptıktan sonra
1959’da Selimiye Askeri Ortaokulu üçüncü sınıfına girmi tir. 1964’te Erzincan
Askeri Lisesi’nden, 1966’da Kara Harp Okulu’ndan Topçu Aste men olarak mezun
olmu tur.
Kara Kuvvetlerinin topçu birliklerinde yaptı ı hizmetlerden sonra 1981
yılında Kara Harp Akademisi’nden Kurmay Yüzba ı olarak mezun olmu tur.
Kurmay Subay olarak karargah ve kıta hizmetlerinde bulunmu , 1991-1996 yılları
arasında Kara Harp Akademisindeki ö retim görevlisi hizmetinden sonra stanbul
Askerlik Daire Ba kanı iken 1997 yılında kadrosuzluktan emekli olmu tur.
1997-2007 yılları arasında Yeditepe Üniversitesi’nde Atatürk lkeleri ve
nkılap Tarihi dersleri veren Mehmet UYSAL, 2007 Kasım ayında
stanbul
Üniversitesi Atatürk lkeleri ve nkılap Tarihi Enstitüsü’nde doktora çalımasını
tamamlamı tır. Evli ve 2 çocuk babası olup Fransızca bilmektedir.
Mehmet UYSAL’ın eserleri;
1. Kara Harp Akademisi’nde yayınlanmı eserleri;
a. Güney Kafkasya’nın Dünü, Bugünü, Yarını
b. Tarihte 16 Türk Devleti
c. Atatürk’ün Ordu, Askerlik Harp ve Sulh Hakkındaki Dü ünceleri ve
Genç Subaylara Ö ütleri (Dr. Veli Yılmaz ile ortak)
d. Askeri Açıdan Çeçenistan Olayından Alınan Dersler
e. Aldatma le Örtülen Yunan Yayılması
2. Doktora Tezi;
1930-1938 Dönemi Türkiye-Yunanistan li kileri
362