Miodrag Bulatovic - GODOT GELDİ

ihramcizade altuntas

Özet: 'Yeni Dalga/Nouvelle Vague' hareketi sinema tarihinin en önemli akımlarından biridir. Yeni Dalga akımıyla birlikte oluşan estetik anlayış, sinema filmlerinin kendine özgü dil ve ifade biçimi arayışlarına yeni boyutlar kazandırmıştır. Yeni dalga akımın sinema dilinin gelişmesine sağladığı katkının ne olduğunun araştırılması ve tartışılması, günümüzün filmlerinin durumu ve gelecekteki muhtemel gelişmelerin ne olabileceğinin anlaşılabilmesi bakımından önem arz etmektedir. Bu bağlamda çalışma Yeni Dalga akımını ve özellikle en önemli temsilcisi olan Jean-Luc Godard'ın filmlerini incelemekte ve film estetiği bağlamında sorgulamaktadır. Çalışmada özellikle Godard'ın grup içindeki ayrıcalıklı yeri dikkate alınmakta, seçilen tipik film örneklerinden hareketle, oluşan film anlayışının karakteristik özellikleri belirginleştirilmektedir. Abstract: The Movement of 'New Wave/ Nouvelle Vague' is one of the most significant trends in the History of Cinema. In fact, the aesthetic notion that has ever been forming with the New Wave Movement has added new dimensions to the cinema movies search for manners of language and expression peculiar to itself. In this respect, it is important to research and discuss what the contribution of the Movement of New Wave to the development of the Language of Cinema is from the point of perceiving the state of today's pictures as well as what the potential progressions in future will be, in which context this very study expatiates upon the Movement of New Wave and, particularly, the movies of Jean-Luc Godard, who is actually the most notable representative thereof, whereby questioning them from the aspect of film aesthetics. This study also pays particular attention to the exclusive place of Godard within the group and-in consideration of an exemplary selection of his typical films-the characteristic features of his understanding of films have been elucidated.

Anadolu, konumu gereği insanlık tarihi boyunca sürekli olarak göç alan bir coğrafyadır. Son yıllarda ise Ortadoğu’dan Türkiye yoğun bir göç akını gerçekleşmektedir. Suriye topraklarında yaşayan insanların, bölgede yaşanan savaş nedeniyle, 2011 yılında başlayan yaklaşık 10bin kişilik göç hareketi, 2018 yılı başı itibariyle 3,5 milyonu geçmiş durumdadır. Türkiye, ev sahibi ülke olarak, 2011 yılından bu yana göç eden insanların temel sosyal, ekonomik ve güvenlik ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Başta Suriye’deki savaş nedeniyle Türkiye ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak veya bu kitlesel akın döneminde bireysel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen ve uluslararası koruma talebi bireysel olarak değerlendirmeye alınmayan tüm yabancılara geçici koruma statüsü vermektedir. Türkiye’nin Suriyeli kitlesel göç akını karşısında yürüttüğü politikalar uzun bir dönem misafirperverlik kavramı ile tartışılmış akabindeyse göçün siyasi, güvenlik, toplumsal ve ekonomik bir takım olumlu ve olumsuz etkilerinin analiz edilmeye başlanmıştır. Böylelikle Türkiye’nin sahip olduğu göç politikalarının gelişmesi ve göçün ortaya koyduğu fırsat ve tehditlerin değerlendirilmesi ve elimine edilmesi mümkün hale gelmiştir. Bu araştırmanın amacı Ortadoğu ve Suriye’den göçün Türkiye etkilerini tespit etmektir. Bu amaç doğrultusunda çalışmanın ilk kısmında söz konusu göçün etkileri üzerine Türkiye genelinde farklı illerde geçekleştirilmiş olan çalışmalar taranmış ve bu çalışmaların kavramları ile bulguları göçmen profili, ekonomik etkiler, sosyal- güvenlik-politik etkiler, sağlık vb. alanlardaki etkiler şeklinde tablolar halinde özetlenerek sunulmuştur. Çalışmanın ikinci kısmında göç alan toplumun göçün etkilerine yönelik algılarının saptanmasına yönelik araştırmaya yer verilmiştir. Ortadoğu ve Suriye’den gelen göçmenlerle etkileşim halinde olan ve Antalya ilinde faaliyet gösteren kurum ve kuruluşların temsilcileriyle yüz yüze görüşmeler yapılmıştır. Görüşme metinleri içerik analizine tabi tutulmuş ve dört tema elde edilmiştir. Bunlar tutum (duygu ve inanışlar); sosyal etkiler (aile, kültür ve kamu hizmetleri); güvenlikle ilgili etkiler (asayiş ve toplumun tepkisi) ve ekonomik etkiler (istihdam ve tehditler) şeklinde sıralanmıştır. Tutum açısından empati ve üzüntü gibi duygular ile göçmenlerin ülkemizde kalıcı olacağına ilişkin inanışlar öne çıkarken, sosyal etkiler bağlamında kültürel uyum; güvenlik etkileri bağlamında toplumsal tepkiler; ekonomik etkiler bağlamında da istihdamla ilgili konular göçün etkilerini hissettirdiği önemli alanlar olarak ortaya çıkmıştır. 4 Araştırma bulguları üzerinden yapılan tartışma neticesinde ulaşılan çıkarıma göre tutum değişirse göçün etkilerine ilişkin yorumlar da değişme gösterebilecektir. Olumlu bir tutumun olumsuza dönmesi halinde göçün etkilerine ilişkin yorumlar da olumsuz olacaktır. Benzer şekilde göçün etkilerine ilişkin olumsuz yorumlar göçmenlere ilişkin olumsuz tutumların ortaya çıkmasına sebebiyet verebilecektir. Araştırma bulgularına göre Ortadoğu ve Suriye’den gelen göçmenlerle yerleşik halk arasında kültürel açıdan bir uyumun sağlanmasının çok önemli olduğu anlaşılmaktadır. Ancak uyumun sağlanması konusunda dil eğitimi; kamu hizmetlerine erişimin sağlanması; barınma ile ilgili sorunların giderilmesi; yerleşik halkın güvenlik ve ekonomik tehditler konusundaki endişelerinin giderilmesi gibi adımların atılmasının olumlu sonuçlarının olacağı söylenebilir. Araştırma bulgularına göre Ortadoğu ve Suriye’den gelen göçmenlerle yerleşik halk arasında kültürel açıdan bir uyumun sağlanmasının çok önemli olduğu anlaşılmaktadır. Ancak uyumun sağlanması konusunda dil eğitimi; kamu hizmetlerine erişimin sağlanması; barınma ile ilgili sorunların giderilmesi; yerleşik halkın güvenlik ve ekonomik tehditler konusundaki endişelerinin giderilmesi gibi adımların atılmasının olumlu sonuçlarının olacağı söylenebilir. Araştırma bulgularının Ortadoğu’dan göçün Türkiye üzerindeki etkilerinin daha iyi anlaşılması ve göçün planlı yönetilmesi çabalarına ışık tutabileceği öngörülmektedir

MIODRAG BULATOVIC GODOT GELDÎ I E ski ' b ir te m a ü s t ü n e ç e ş itle m e Türkçesi: Sevgi Sabuncu BİLGİ YAYINEVİ BİLGİ YAYINLARI : 84 TİYATRO DİZİSİ : 20 Birinci Basnn Ocak 1970 BİLGİ YAYINEVİ Sakarya Caddesi 8 Telf. : 17 74 03 - 12 50 67 Yenişehir, Ankara o Kapak Düzeni : Ozan SAĞDIÇ BİLGİ BASIMEVİ-ANKARA, 1970 S a m u el B eckett için K İŞ İL E R GODOT LUCKY V L A D İM İR ESTRAGON POZZO OĞLAN B ÎR İN C İ BÖLÜM B ü yü k perde açılır. Sahnenin görü neceğini sanan seyirciler , ikinci bir perdeyle karşılaşırlar. B u p erd e ja lu zi gibi yu ka rı kalkan cinstendir, üstünde b ü yü k ve gülünç harflerle: GODOT G E L D İ! yazılıdır. P erde'nin ardında bir panayır bandosu nun çaldığı duyulur. Y aklaşan bir trenin gürültüsü, fren gıcırtıları, istim -Sesi. «G o- dot G eldi» ya zılı p erd e üç parçadır. Ö nce sol b a şta ki p a rça yavaşça yu ka rı ka lka r, iri bir adam , V ladim ir görülür. P antolonu aşağı düşm üştür, uzun p ırtıl bir donu var dır. D alm a ya ğ lı kem en t asılı bir ağacın altındadır. T a tsız bir yü zle, bir ipe, bir arkasına bakar. V ladim ir, öyküm üzde ilk karşılaştığım ız kişidir. Seyircilere kendini asm anın m ı, yo ksa bu b a ta klıkta çabala m anın m ı çıka r yo l olduğunu sorar gibi, sessiz film m im ikleri yapar. B oynunu sıkar, hırıltılar çıkarır, ardından güler... P erdenin orta parçası ka lka r, sahnenin ortası görü nür. Ü zerinde uzun bir süredir kim selerin yürüm ediği, hiç bir taşıtın geçm ediği bir 9 yo l: D elikler, taşlar, çam ur dolu çukurlar. K o p u k telleri sarkan bir telg ra f direği sahneye hâkim dir. O yun süresince işe ya - . rasın yaram asın bu d irek önem lidir. T e pesinde, porselen İzolatörlerin üstünde, sessiz, hareketsiz, kö m ü r g ib i bir karga tünem iştir. Sonba har yağm urlarım çağıran dev ku ş, görüntünün m erkezidir. K arga ka n a t çırpar, b elki de gaklar. V ladim ir onu ko rku tm a ya , kızd ırm aya çalışır, karganın taklidini yapar. B u kargalı dialog sırasında, perdenin üçüncü ve son p a rçası da ka lka r. Z avallı bir insancık çıkar ka rşım ıza : E stragon. U fak, sıska, çelim siz biridir. V ladim ir gibi uzun bir iç donu, gem ici fanilası, siyah p a lto giym iştir. K endine ço k büyük gelen bir şapkayı elinde tutar. D al gın dalgın seyircilere b a ka ra k şapkayı ısırır. Şapkanın tadını çıkarırken düşüncelere dalar. P antolonunu yu ka rı çekip , iliklem ek aklına gelm ez. Sahne bütünlenm iştir a rtık: B ir b a ta klık, ya m ru yu m ru b ir yo l, a rka d a sonsuz bir boşluk. A rtık ilgim izi kişiler üstüne toplayabiliriz: Solda V ladim ir, sağ- > da E stragon uyur g ezer gibi bakışırlar, bir şeyler çiğnerler. V L A D İ M İ R — (K endi kendine) N a s ı l d a ra h a tla d ık G ogo. E S T R A G O N — (S a f, hayranlıkla iri kıyım V ladim ir'e b a ka ra k) B e n d e D i d i , b e n d e . K i m d e r d i k i ... V L A D İM İR — K e n d im iz i d a h a iy i h is se d iy o ru z ü s te l i k . İ s t e s e k d e , i s te m e s e k d e b û b ö y l e . 10 E S T R A G O N — B e n d e k e n d im i d a h a iy i h is s e d iy o ru m D i d i. V L A D İM ÎR — B u n c a z a m a n d ır d ü ş ü n d ü k , ta ş ın d ık , boşuna l a r ım ı z b e k l e d i k ... d ü ş ü v e rd i! S o n ra p a n to lo n a n s ı z ın ... şans B una t a l ih d e n m e z se , d e n ir. E S T R A G O N — (C o şku n lu kla ) G e r ç e k b i r o la y bu V l a d i m ir ... P a n t o l o n l a r ı m ı z ı n b i r a n d a d ü ş ü ş ü ... a y n ı s i r k t e k i g ib i. V L A D İ M Î R — (S ert) B i r d a h a s i r k a lm a ! g e ç e rli n e d e n le rd e n K e n d im c e a ğ z ın a sözünü bu söze b o z u lu y o ru m . E S T R A G O N — (H ayra n) Y a z a b î l s e y d i m b u g ü n ü y a z a r d ım , ş a n l ı g ü n ü m ü z ü , b u t a r i h s e l r a h a tl a m a y ı ... D ü ş ü n ü r o lm a k , k e n d in in v e b a ş k a la rın ın d ü ş ü n c e le r iy le k a f a p a t l a t m a k , d u r m a d a n i d a m s e h p a l a r ı m , k e n d i n i n v e b a ş k a l a r ı n ı n b o y n u n a g e ç e b ile c e k y a ğ l ı k e m e n tl e r i d ü ş ü n m e k , b u k e m e n t l e r i n d a r a l d ı ğ ı n ı k u r m a k ... S o n r a h e p s in d e n s ıy rılm a k , İ s v e ç ’te k i ih tilâ li dünya ü s tü n e , in s a n lığ ın ü s tü n e , A frik a k a rla n a h n y a z ıs ı ü s tü n e k a f a p a tla t m a k t a n k u r tu l m a k ... (İçin i çeker , şapkasını yere ko ya r) Y a z a b i l m e m n e y e y a r a r , k a l e m i m i b a t ı r a c a k h i ç b i r ş e y y o k . (Sinirli) H i ç b i r ş e y ! B a t ı r ı p , k a le m im in ucunu ıs la ta c a k h iç b ir ş e y im yok! V L A D İ M Î R — (S a kin ) A ğ l a m a ... s a l y a - s ü m ü k s a n a y a k ı ş m ı y o r . H a k s ız s ı n ü s t e l i k , p e k â l â d a b i r ş e y in v a r. E S T R A G O N — N e y im v a r m ış D i d i ? N e r e y e b a t ır a y ı m ? S ö y le . V L A D İM ÎR — D ö n b a k a y ım a rk a m . E S T R A G O N — (A rka sm ı döner) S a h i, b i r ş e y im v a r - 11 H a ttâ k a le m im b ile v a rm ış ö n ü m d e . m ı ş D i d i... okum a ben Ama yazm a b ilm e m k i ... Y a ln ı z s a n a m e k tu p y a z a b ilirim , b ir y e re g id e r, y a d a b e n d e n ö n c e u y u r s a n ... V L A D İ M İ R — (B ilg iç) Y a z m a y ı u n u t . Y a z m a k a d a m ı n b a ş ım b e l â y a s o k a r . H e p b i r i n i n s i n i r in e d o k u n u r s u n . Y a z m a k y ü z ü n d e n g e b e r ip g i d e n le r i b i l i r i m . E S T R A G O N — (K ollarını açar) A k l ı m ı ne y a p a y ım p e k i ? B u k a f a n e c i li k o l u y o r ? B i l i y o r u m s e n o n u p e k t a k m ıy o r s u n ... b e n ş i m d i b u h a r f l e r , d ü ş ü n c e le r le d o l u k a f a y ı n e y a p a y ım ? V L A D İM İR — U n u t. b ıra k m a lı Z o ru n a k e n d i n i ... in s a n G evşek de. g its e (Y ü zm e hareketleri ya p a r) G e v ş e k ... iy ic e g e v ş e k ... d e n g e y i b o z m a m a l ı . (Y ü zm en in tadını çıkarır) D ü ş ü n m e n i n n e g e r e ğ i var G o g o ? ... d ü ş le m e n in , s ı k ı n tı y a g irm e n in ? B i z i m a d ı m ız a d ü ş ü n m e k v e d ü ş l e m e k i ç i n p a r a a l a n b u n c a k i ş i v a r k e n ... B u n a k , y a d a d e li o l s a l a r b ile , b i z i m a d ı m ız a z a h m e t e g i r i y o r l a r y a ... E S T R A G O N — (Ş a şkm ) D ü ş ü n c e l e r i m i n e y a p a y ım D id i? C e v a p v e r. (Sahnenin yanından tren sesi gelir. E stragon 1 un çığlığı tren düdüğü ne karışır. Sahneye dolan buhardan, tren gürültüsünden ko rka n V ladim ir ve E stragon kendilerini yere atarlar. Ö ksürürler, o arada pantolon larını yu ka rı çekm işlerdir) V L A D İ M İ R — (B ağırır) T r e n G o g o ! D u y m u y o r m u sun? E S T R A G O N — ( Y erden ) D u y u y o r u m , y a l n ız y ü k k a ta n m ı, y o lc u tr e n i m i o ld u ğ u n u a n la y a m a d ım . V L A D İ M İ R — (L o ko m o tif gürültüsünü b a stırm a k için bağırır) Y ü k k a t a r ı G o g o . A m a E k s p r e s 12 d iy o rla r b u n a . B u s a a t le r d e b u r a d a n g e ç e r . İ ç i n d e c a n l ı h a y v a n la r v a r, le ş g ib i k o k u y o r la r E S T R A G O N — B u k o k u , h a y v a n l a r ın baksana. k o k u su mu ş im d i? V L A D İ M Î R — (H a ykırır) E v e t ,h e m d e b i r in c i m e v - k i d e k i h a y v a n l a r ı n k o k u s u ... T e k e r le k l i b i r k ü m e s , k a fe s Y a ta k lı v a g o n d a m ü b a r e k ! ... d o m u z l a r ... (T ren fren ler) K o l l a k e n d i n i G o g o , h a r e k e t e d i y o r . E S T R A G O N — Ş im d i d u rm a d ı m ıy d ı? V L A D İ M İ R — - A m m a k o k u ... t ı k a b a s a d o l u o l m a l ı . E S T R A G O N — B i r t ü r l ü k a l k a m a d ı. Ş u v e b a l ı la r l a , f i r e n g i l i l e r d e n h i ç b i r i in m e y e k a l k m a z u m a r ı m . İn e rle rse n e y a p a rız D id i? V L A D İ M İ R — (A ya ğ a ka lkm ıştır , trenin uzaklaşan sesini dinler) G i d i y o r ç o k ş ü k ü r ... A l l a h b e l â s ın ı v e r s in ! (Y erd e trenin tekerlek sesini dinleyen ve terini silen E stragon'a) Ş i m d i y e n i d e n , y a ln ız ız ... ş i m d i li k g ü v e n a l t ı n d a y ı z , G o g o . E S T R A G O N — İn e n o l m a d ı g a l i b a ... T e h l ik e yok. (T renin sesini dinler ) T e h l ik e g e ç ti. V L A D İ M İ R — B iz h e r y a k ın da, uzak da an t e h l i k e d e y i z ... o ls a , h e r a n t e t i k t e T e h l ik e o lm a k g e rek . E S T R A G O N — (S a f) T r e n g i t t i y a ... b e l k i d e g e lm e z a rtık . V L A D İ M İ R — G e r i d ö n e b i l ir . D ö n e c e k ti r ! G i d iş g e liş s e f e r i y a p ı y o r . B iz k ü ç ü k i n s a n l a r i ç i n v a r o l m a y a n te h lik e le ri g ö rm e k le y ü k ü m lü y ü z G o g o . E S T R A G O N — S a la ğ ın b iriy im b e n . V L A D İ M İ R — İ y i s ö y l e d in G o g o , t a s t a m a m Ö y le s in . S e n b ir s a la k sın ! E S T R A G O N — B iz k a r d e ş d e ğ il m i s iz ? 13 V L A D İ M İ R — M a a l e s e f ö y le . B u s a b a h o l d u ğ u g i b i s ı k s ı k p a n t o l o n l a r ı m ı z ı v e c e k e t l e r i m i z i d e ğ iş ir iz , ç o c u k l a r g i b i s a n l ıp s a n h p ö p ü ş ü r ü z . E S T R A G O N — ( V ladim ir'’ in yanm a dikilir J B e n d e n i r i , a k ıllı benden Ö n c e le r i ve g ü ç lü m em nunum . o ld u ğ u n a « B iz hep k e n d in d e n V l a d i m ir » d iy e s ö z e t m e n d e n r a h a ts ı z o l u y o r d u m , a m a ş i m d i a l ı ş tım b i l m e k g e r e k . B iz le r k i D id i. K iş i h a d d in i b u k a d a r i l e r l e d i k , b u n c a b a ş a r ı k a z a n d ı k ... V L A D Î M Î R — ( Y ağlı kem ende dokunur ) B u n u b u r a y a a s a n s a n ır ı m b i z i d ü ş ü n m ü ş t ü r ? E ST R A G O N — D okunm a ona, nene D aha lâ z ım ! h a y a t ı m ız ı n , y ü k s e l m e m i z i n b a ş l a n g ı c ı n d a y ı z , ö l ü r sek, k e n d isin i b u ra d a te m sil e ttiğ im iz in s a n lık ç o k ş e y y itire c e k tir. V L A D Î M Î R — (K em ende bakar) E l b e t iş im iz e y a r a y a c a k b ir g ü n . E S T R A G O N — Ş i m d i l i k b o ş v e r D i d i... r a h a t b ı r a k şu k e m e n d i. H e le ilk ç ık a n ı, y a ta k lı is k e m le y e ben tre n b ir dönsün, vagonun is k e m le v u r u r u m ... k ü m e s te n d o m u z u n u .. . ilk b u la m a z sa k , g e b e r e n e k a d a r b a c a k l a r ı n a a s ı lı r ı m . V L A D ÎM ÎR — B a n a b îr k iş i K e m e n d i, ön a s a c a ğ ım . y e tm e z . B ü tü n t e k e r le k l e r le tre n i düdüğü a r a s ı n a g e ç i r d i m m i ... ç e k b a b a m ç e k ! D ü ş ü m d e n e t r e n le r a s t ım dek. ş im d iy e H iç o lm a z s a b irin i d e m e k i s t iy o r u m ... b i r i n i d e ... b i r d e m e k le , o n d e g e r ç e k t e n a s m a d ı ğ ım a ş a ş ıy o r u m . E S T R A G O N — (S o ku lu r) B e n i m t o n t o n k a a t i l i m ... seni çok s e v iy o r u m . Ne y a p a rım ben s e n siz ? B i r s o y t a r ı b ile o l a m a m . V L A D Î M Î R — (H eykel gibi ka tıla şa ra k uzaklara ba- 14 ka r) B iz s o y t a r ı d e ğ iliz . « B iz V la d im ir iz » , b u d a S la v ı r k ı n d a n g e ld iğ im iz i g ö s t e r i r . Ö n e m in i a n lıy o r m u s u n ? B e n i ta n ıy a n , h iç b ir ş e y i ra s tla n tıy a b ıra k m a d ığ ım ı d a b ilir. E S T R A G O N — (S u çlu ) Ü z g ü n ü m D i d i , a m a y in e d e s o y ta r ı y ız b i z . V L A D İM İ R — Ş im d i ' A s lın d a s e n .b ile v a k tim s a n a a n la ta c a k s o y t a r ı d e ğ ils in , S a d e c e g iy im im i z ö y le . ~ yok. k a l d ı k i B iz . ....... - - . E S T R A G Ö N — S o y t â r i ğ İ ^ i g i y i n e n ,' s o y t a r ı d ı r . V L A D İ M İ R — B iz b u p a ç a v r a la r ı s e y i r c i n i n h o ş u n a g i tm e k , ç e k ic i o lm a k iç in g iy d ik . D e v ir, s irk d e v r i, e l d e n n e g e l ir ? S i r k t e n b a ş k a b i r g ö s t e r i s e y ir c i ç e k m iy o r . İ ş te b u r a d a d a , s i r k s i r k i ç i n d e . S i r k s i r k i s e y r e d iy o r . A m a B İ Z , s e n v e B İ Z b a ş k a b i r ş e y iz . S o n u n d a a n l a y a c a k l a r b u n u , a m a ç o k g e ç o la c a k . E S T R A G O N — N i ç in s e y ir c in in k a r ş ı s ı n a g e r ç e k g ö r ü n ü ş ü m ü z l e ç ı k m ı y o r u z p e k i ? H e m e n ş im d i. K i m i n l e a lış v e r iş te o l d u k l a r ı m a n l a s ı n la r . V L A D İ M İ R — N e y a p a h m y a n i? E S T R A G O N — S o y u n a lım ! V L A D İM İR — O lm a z , T am am en. b ü s b ü tü n o zam an ç ıp la k k a h rım . E S T R A G O N — K o rk ac a k n e var S e n in D i d i? h iç d e ğ ils e g ö s t e r m e y e d e ğ e c e k b i r ş e y in v a r . Ü s t e l i k b u , g ü n ü m ü z d e a ra n a n b ir şe y . V L A D İM İR — O n u n la h iç b ir i ş im yok b e n i m ... h e m b e n u t a n ı r ı m ... ç o k u t a n ı n m . . . S la v ı r k m d a n ı m b e n ... i y i y ü r e k l i , u t a n g a ç b i r a i l e ç o c u ğ u y u m ... k u lla n m a d ığ ım b ir şeyi g iy d irm e k , sa rm a k ve s a k l a m a k t a n u t a n ı y o r u m . A m a o y ü z m e tr e d e n 15 b ile k e n d in i b e lli ve e d iy o r, bu te r, g ö z y a ş ı, ç a b a la m a ç a ğ ı n d a s a d e c e iy iliğ in i i s t e d i ğ i m k a r ş ı c i n s le a ra m ı G e rç e k te n b o z u y o r. ve u ta n g a ç t e r b iy e l i b i r ç o c u ğ u m b e n . E S T R A G O N — (V la d im if e sarılır) K e n d in e g e l D İ d i . S a n a i n a n ç l a r ı m ı z v e o r t a k a c ım ız a d ı n a y a l v a r ı y o r u m ... b u g ü n k ü , v e o r t a k ... (Y a rd ım ister g ib i b a km ir)... a s l a g ü n d e lik o lm a y a n o l a y a d ı n a ... ş a n l ı g ü n ü m ü z a d ı n a ... g e le c e k i k i y ü z y ı l ı n İ l e r le m e s i... d e ğ iş tiğ im iz p a n t o l o n ve c e k e tle r a d ı n a ... E l b i s e l e r i n i n b a n a ç o k b o l g e l d i ğ i n i g ö r m ü y o r m usun? V L A D İ M İ R — S e n i n k i l e r d e b a n a ç o k d a r . Y a n i b iz e ta m g e liy o rla r. E S T R A G O N — (G ururla) S e n i y a t ı ş t ı r a b il d i ğ im e s e v i n iy o ru m D id i. V L A D İ M İ R — (K oluyla gözyaşlarını siler) D o ğ r u ... k i m s e b e c e r e m e z d i b u n u . (D ar elbisesini başka düzeltir) K e n d i m i k a p ı p d iğ im , u t a n d ığ ı m k o y v e rd iğ im , z a m a n la r d u r-d u ra k s i n i r le n t a n ım a m . C e s e tl e r in ü s t ü n d e n g e ç e r im . B u d u r u m u m , y ıl la rc a * d e m e y e y im y ü z y ı ll ı k g e le c e k te n g ü n le rc e am a, Üç s ü re b ilir. s ö z e tm e s e y d in , s e n b ile ^ y a tış - t ı r a m a z d ı n b e n i . O s ö z l e r ü r k ü tü r b e n i , b i l i y o r s u n . E S T R A G O N — (H a yra n ) D u r u l d u ğ ı ı m u z a ’ g ö r e , d a h a iç a ç ıc ı k o n u la rd a n söz açsak? S o y ta rı g ib i g ö r ü n ü p , s o y t a n o l m a s a k d a , g ö r e v i m i z n e ş e le n d i r m e k . B u d ü n y a d a y a l n ız d e ğ i l i z D i d i ... ü s t e l i k in s a n lığ ın en az ü ç te ik is in i te m sil e d iy o ru z . A c ı g e r ç e k l e r i o r t a y a d ö k ü p , h e m e n c a n ım s ık m a y a l ı m s e y ir c in in . V L A D İ M Î R — Ö y le y s e h a d i G o g o ... 16 dök İ ç in i. E S T R A G O N — T a m a m D id i, k u rtla rım ı d ö k tü m b e n . A r t ık a ç ık k o n u ş a l ı m , .. d o y a sıy a a ğ l a y a l ı m .. . d o y a s ı y a g ü le lim . V L A D ÎM ÎR v e E S T R A G O N — (E tele tutuşurlar ve belli bir n o kta üstünde o ku l çocukları g ib i sıçrarlar. U çm ak ister gibidirler) O h n e k e y if ! N e k e y i f ! ... p a p u ç l a r ı m ız ı , G iy s ile r im iz i, ğ iş m e s e y d ik d ü ş ü n c e l e r i m iz i d e - Ne u ç a c a k tık . k e y if ! Ne k e y if ! İ k i ü ç y ü z y ıllık g e le c e ğ i y ü k l e n m i ş i k i ş e n k e l e b e k ... İ k i k e l e b e k d e ğ il, i k i m a s k e y i z , İ k i k u k l a y ı z b iz . N e k e y if ! N e k e y i f ! ... N e a k ı l l ı ...,n a s ı l b o ş u b ö ş u n a a k ı ll ı ... (Sevinçle) E y D i d i ... E y G o g o ... E y M u t l u l u k ... E y G e le c e k ... A m a n n e k e y i f ! A m a n n e b ü y ü k m u t l u l u k ! N e g e liş m e ! A p t a l lı ğ ı n s ın ır s ız lığ ı n e g ü z e l, a m a n n e k e y i f l i ! (O ğlan girer. B ü yü m ü ş de küçülm üş gibi bir hâli vardır. K a rışık sarı saçları alnına dökülür. K ısa ko llu bir göm lek, dizleri aşınm ış bir pantalon g iy m iştir. S o lu k yüzünde gözleri p a rla k ve büyüktür. O ğlan yorgun, çılgın gibi am a m u tlu : « E y D i d i . E y G o ^ o ... N e k e y if ! H e p a y n ı n o k t a d a o l m a k n e k e y if!» diye fısıld a ya n V ladim ir' le E stragon ” u bir süre seyreder.) O Ğ L A N — (A lça k sesle) Ne y a p ıy o rs u n u z ö y le ? (Ç ılgınlık, yorgun bir fısıltıya dönüşm üştür) K a l b i n iz ... K a l b i n iz e d i k k a t! (B a yıla ca k durum da fısıltıyı sürdürürler) K a l b in i z , d e d im . V L A D Î M Î R — (K olları a çık solurken O ğlariı görür. E stragon"un terini siler) K a l b i m i z ü s t ü n e n e b i l i r s i n s e n ? Ö ğ r e t m e n i m i z i n d e y im iy le , b a ş l ı b a ş ı n a b ir şah eser o la n , b ü z ü lü p h a k k ı n d a n e b i l e b i l ir s in ? 11 7 İl g e n iş le y e n i k a lb im iz E S T R A G O N — (E ski durum unu alır) Ş im d i K i m s in ? N e red e n B u ra d a g e liy o rsu n ? k a lp (O ğlan'a) ü s t ü n e k o n u ş m a m a s ı r a s ı d e ğ il D i d i . d ik ilm iş n e s ö y lü y o rs u n ? O Ğ L A N — (T elg ra f direğine doğru yürür, yavaşça a çık seçik) B e n o ğ la n ım . V L A D İ M İ R — (Ş a şkın ) H a n g i o ğ l a n ? ESTRAGON (V la d im ir'e sokulur) B iz b i r s ü r ü o ğ l a n ta n ıy o ru z . O Ğ L A N — T e k o ğ la n ım b e n . V L A D İ M İ R — (O ğlan'a bakar) N i ç i n a d ım te k ? B iz ve i k i k i ş id e n b a ş k a s ö y le m e k is te m e d iğ im iz te k y o k . B u d a ü ç te k e d e r. O Ğ L A N — Y e ry ü z ü n d e b irç o k v e d e ğ iş ik o ğ la n v a r d ır. B u, b e s le n m e ik lim , ve y e tiş m e y e b a ğ lı. A m a b e n T e k ’ im . (V ladim ir ve E stragon fısıldaşır, başlarım sallar lar. Şaşırm ış ve ürkm üşlerdir. T elg ra f direğinin orada duran O ğlan'a b a km a kta n bile ko rka rla r.) V L A D İ M İ R — (T itrek bir sesle) K endi s ö y le y e c e ğ in b u k a d a r m ı ? r O Ğ L A N — {V ladim ir' e doğru birkaç adım h a k k ın d a atar, onu ya tıştırm ak ister gibi) B e n h e r a n d ü ş ü n d ü ğ ü n ü z , v a r lı ğ ı ü s t ü n e titre m e n iz g e re k e n im . O nun iç in a ğ la d ığ ın ız , v e g u r u r d u y d u ğ u n u z u m . S iz e y a k l a ş m ak is te y e n im g ö rd ü ğ ü n ü z g ib i... G ünüm üzde a z b u l u n a n h a t t â is te n m e y e n im . (V lad im ifle E stragon birbirlerine sokulur şirler) titre V L A D İ M İ R — (E stragon' a ) G o d o t b u o l m a s ı n ? E S T R A G O N — (B a şıyla hayır işareti yapar, fısıltıyla ) S a n m a m . O b u k a d a r g e n ç d e ğ ild ir . V L A D İ M Î R — (K orkusunu yenem eden) K i m s i n s e n ? B u n u b ü t ü n c i d d i y e ti m l e s o r u y o r u m , ç ü n k ü b i z e e z iy e t e t m e k g ü n a h tı r . H e l e b u g ö r ü n ü ş ü m ü z l e v e g ü n l e r im i z i n b a ş k a l a r ı g i b i s a y ılı o l m a d ığ ım b ile .b ile ... s ü r e s iz b i r b e k l e y i ş e z o r u n l u y k e n . (T itrer) B iz i k i te m s ilc iy iz ... B ü tü n b u n la rı göz önüne a l a r a k i n s a n c a c e v a p v e r b iz e : K i m s i n ? E S T R A G O N — ( Ü rkek) B iz s a n a n e a d ı m , n e s o y a d ın ı, n e d e i ş in i s o r u y o r u z . G e ç m iş i n b i z i İ lg ile n d ir m e z . B i n y ı l d ı r , s a v a ş t a , s a v a ş ta n ö n c e n e y a p t ı ğ ı n u m u r u m u z d a d e ğ il. (Y ü reklen m iş gözü V la dim ifd e) H a k k ı n d a h i ç b i r ş e y d u y m a d ı ğ ı m ı z a e m in im . B iz h e p y o l l a r d a y ı z : S e n d e n s ö z e d ild iğ in i h i ç d u y m a d ı k ... Y o l la r d a n p e k ç o k i n s a n g e ç e r : O n l a n t e k b a ş l a r ı n a h a p s e g i d e r k e n g ö r ü y o r u z ... Ç ü n k ü b ü t ü n y o l l a r o r a y a ç ı k a r .... Y ü z l e r c e y o l ... İ k i y ü z y o l . ( O ğlan'a bakar) S e n i h i ç g ö r m e d i k . H e p y o l d a o l d u ğ u m u z y e b e k le d iğ im iz h a ld e . O Ğ L A N — N a s ıl h a tırla m a z s ın ız b e n i? H e p a rk a m z - d a y ım . S iz d e n a y r ıl m a z b i r p a r ç a y ım . A r a s ı r a d ö n ü p b a k ı y o r , y in e d e g ö r m ü y o r s u n u z b e n i . N e d e n ? V L A D İ M İ R — B ilm e m . E S T R A G O N — A m a ş i m d i g ö r ü y o r u z s e n i. N e i s t i y o rsu n ? V L A D İ M İ R — D e m e k s e n b i r c a s u s s u n . B i z i iz le y e n , d i n l e y e n , g ö z le y e n y ü z b i n l e r c e s i n d e n b i r i ... O Ğ L A N — (Y akla§ır, V ladim ir' i duym am ış gibi) P o s ta n e d e n g e liy o r u m . V L A D İ M İ R — (K endi yürekliliğine hayrandır) Ne y a p a l ı m p o s t a n e d e n g e l i y o r s a n ? B iz e n e ? O Ğ L A N — P o s t a n e d e n g e l m e m ö n e m l i . S iz in le ilg ili çünkü. 19 E S T R A G O N — Seni duyan da, m üze ya da ne p o s ta n e n in , banka, b ile y im ... h e d e f i n i ş a ş ır m ış b i r k u rşu n k a d a r ö n e m li o ld u ğ u n u s a m r. O Ğ L A N — ( G özlerine bakar, sevinçli) H a b e r a ld ık : G e le c e k . V L A D ÎM ÎR — H a b e r v e re c e k b ir ş e y o ls u n o lm a sın h a b e r v e r i r le r o n l a r . E S T R A G O N — Ö y le y s e b iz im b u r a d a b e k l e d i ğ i m iz i d e h a b e r v e r m i ş l e r d i r . P e ş im iz d e le r . O Ğ L A N — H a b e r a l d ık : G o d o t g e le c e k . ( V ladim ir ’ le E stragon ansızın canlanırlar) V L A D Î M Î R — (M u tlu ) H e l e ş ü k ü r ! H e l e şü k ü r! (Jim n a stik hareketleri yapar, havayı yu m ru kla rken bir yandan « H e l e ş ü k ü r ! H e l e ş ü k ü r ! » diye tekra r lar. Y um rukları bilinm eyen bir düşm ana çevrilidir. Y anlışlıkla G ogo'ya vurur. G ogo ağlar. V ladim ir yorgun, am a rakibini yenm iş bir boksör g ib i kolunu kaldırır.) V L A D Î M Î R — (S o lu k soluğa) H e l e ş ü k ü r ! (Saçları alnına düşm üştür. R ingin kenarında dinle nen bir boksör g ib i oturup, olm ayan bir havluyla yüzünü yelp a zelem ek isterken yere düşüp soluksuz kalır. « H e le ş ü k ü r ! H e l e ş ü k ü r ! » diye tekrarlar) O Ğ L A N — (V ladim ir zorlukla yerden ka lkıp , E stra- goriun yanm a gidince) B e k le y e n k a z a n ı r . S a b r ın s o n u s e lâ m e t. E S T R A G O N — K im h a b e r a lm ış ? O Ğ L A N — P o s ta n e . P o s ta n e d e k i k ız , k im o la c a k ? V L A D İM İR — P e k i n a s ıl h a b e r a lm ış? O Ğ L A N — Ö n c e i k i a t lı h a b e r c i g e ld i: v a rm a z B ir in in a tı ( O nların p o s ta n e y e vanr heyecandan so lu ksu z kaldıklarını g ö rerek 20 ç a tla d ı. daha yü ksek sesle anlatır) Y a k a l b i d a y a n a m a d ı a t m , ya da b ö b r e k l e r i. T e rd e n kor s a ğ ırla ş tı, o ld u , s o n r a d a n a l la r ı d i k t i . V L A D ÎM ÎR — S o n ra ? O Ğ L A N — Ş o n r a ç ı ğ ır t k a n l a r g e l d i ... y a l n ı z s e s le r in i d u y d u k . A r d ı n d a n b i r s ü r ü , p o s t a g ü v e r c in i, e n s o n d a te le fo n h a b e ri. V L A D İM İR — H a n g i m a k a m a ld ı h a b e ri? O Ğ L A N — N e m a k a m ı ? ... K i m in m a k a m ı ? ... A s k e r î m i, m ü lk î m a k a m m ı? E S T R A G O N — P o s ta n e y a h u , p o s ta n e . O ra d a k ile r n e d e d ile r? OĞLAN — H a p o s t a n e ... A l ı c ı l a r , v e r ic ile r , t e ll e r , t e l s i z l e r ... K ı z h a b e r i d u y d u ğ u n d a ö n c e ş u r a s ı n ı t u t tu , (S o l göğsünü gösterir) s o n ra ş u r a s ı n ı ... e n s o n d a (B acaklarının arasını gösterir) ş u r a s ı n ı ... O g e ld iğ in d e ... V L A D İ M İ R — (Sinirli, hayal kırıklığ ıyla ) N e r e y e g e l d iğ in d e .. . k i m n e r e s i n i t u t tu ? ( A yn ı yerleri gösterir) K i m ? ... b u r a s ım ... ş u r a s ı n ı... o r a s ı n ı ... O Ğ L A N — G o d o t g e ld iğ in d e p o s ta n e d e k i k ız ta m ü ç d e f a b a y ıl d ı, ü ç d e f a a y ıld ı. A m a y a n ı l m ı y o r s a m b a y ı l m a k d a h a ç o k i ş i n e g e liy o r d u . V L A D İM İR — Y a O ? ' O Ğ L A N — O k i m ? H a a ... G o d o t ... O h e m e n ... h e m d e g ö z ü m ü n ö n ü n d e ... n a s ı l > s ö y le s e m ... n e y a p t ı ğ ı m d a t a m o l a r a k b i l m i y o r u m ü s t e l i k ... b e n i f a r k e tm e - m i ş o l a c a k ... T a m a m t ı p k ı h o r o z l a r g ib i... a y n ı ö y le y a p t ı . S o n r a k ı z ın b ü t ü n s ıs k a lığ ıy le b o y l u b o y u n c a y e r d e y a t t ığ ı m g ö r d ü m . K a l d ı r m a k i s t e d i m , ç ü n k ü k im s e n in b ö y le b a ld ırla rı havada y a tm a sın d a n h o ş la n m a m . A m a k ız b e n i G o d o t s a m p in le m e z m i: 21 « A h t a t l ım , s e v g ilim ... b u n c a y ıl b e k l e d i m B i r t ü r l ü b a c a k l a r ı n ı b i r le ş ti r e m e d i m . s e n i!» H â lâ göz s ü z ü p s a y ı k lı y o r d u : « K u r t a r ı c ı m s o n u n d a g e ld i... e r k e ğ im g e ld i. N e m u h t e ş e m b i r ç ı k ı n t ı ! B ö y le s in i y a ln ız b ir k e re ç o c u k lu ğ u m d a g ö rm ü ş tü m , am a ş i m d i t a d ı y o r u m ...» V L A D İ M İ R — (A nlam am ış gibi, gözleri E stragon'a d ikili) Y a O ? O Ğ L A N — Y e n id e n d a v ra n d ı v e b ir d a h a ç ık tı k ız ın ü s t ü n e ... N i y e y a p t ı a n l a m a d ım . B e n i m d e g ö z ü m e b i r p e r d e i n d i s a n k i , y a ln ız a l ı c ı l a r v e r ic ile r , t e ll e r te ls iz le r , a t lı l a r , v e ... k ı l l a r g ö r d ü m . E S T R A G O N — (V la d im ir ’ e) S ö y le s u s s u n , y o k s a g e b e rm e z s e m b ile k u s a c a ğ ım . V L A D İ M İ R — (O ğlan ’ a ) Ş u a n d a n e r e d e ? Y a k ı n d a m ı , u z a k t a m ı ? Y a k ı l l a r ... K ı l l a r k i m in e l l e r i n d e ? O Ğ L A N — K ı z ı n ü s t ü n d e n in d iy s e e ğ e r , y a k ı n la r d a d ır. V L A D İ M Î R — B iz im le d e ilg ile n e c e k z a m a n ı o l a c a k m ı d e rs in ? O Ğ L A N — İ ş i n i g ö r d ü k t e n s o n r a b o l b o l z a m a n ı o l u r . .. ş a r k ı b i l e s ö y le r . V L A D İM İR — U ta n m ıy o r m u? Bu g ü n le rd e ş a rk ı s ö y le m e k k i m i n a k l ı n a g e l ir ? G e l i p d e b i r ş a r k ı y l a u y u t a c a k s a b i z i , h i ç g e lm e s in . O Ğ L A N — S iz n e i s t iy o r s u n u z p e k i ? N e b e k li y o r s u nuz? V L A D İ M Î R — B iz , k u rta ra c a k o la n a n la y a c a k b iz i b e k l i y o r u z ... B iz im ç ık m a z ım ız ı G o d o t ’y u . ö te s i G o d o ’y u p a y la ş a c a k , b iz i b iz i ilg ile n d ir m e z . H e m s e n i t a n ı m ıy o r u z k i , m u t l a k a c a s u s u n b i r i s in . 22 O Ğ L A N — S u s u n , g e le n v a r ! ( V ladim ir* le E stragon ko rku yla üstlerine çekidüzen verip titreşirler. K öşeye büzülerek O ğlan'ın bir şey söylem esini beklerler. B ir şa rkı ve öksürük sesinin geldiği kulise dehşetle bakarlar.) V L A D İM İR — K im b u g e le n ? O Ğ L A N — K i m i n g e ld iğ i h i ç b i r z a m a n t a m b ilin m e z , b e llid ir. ancak g i d e n in k im o ld u ğ u o la ra k k e s i n li k l e (Y a tıştırıcı) Y e r le r i n i z e g i d i n , t e l â ş l a n m a y ın . V L A D İ M İ R — (F ısıldar) K i m o la b ilir d e rs in ? O Ğ L A N — S u s u n ... y a l n ız d e ğ il. E S T R A G O N — (P a tla r) K i m y a l n ı z k i ? B e n d e y a l n ı z d e ğ ilim . O Ğ L A N — G ö r ü n d ü le r ... g e l i y o r l a r ... i ş te ... iş te ! Z o r l u k l a i l e r E y o r l a r a m a .g e l d i l e r . (B ir kırbaç şaklam ası. V ladim ir* le E stragon büzü lürler. B irinin düştüğü duyulur. B astırılm ış bir çığlık, inlem eler, hırlam alar... G eri g eri yürüyen iri yapılı bir adam girer sahneye. R en kleri birbirini tutm ayan çizm eler, dizlerine kadar inen bir pelerin ve tüylü bir sırp kalpağı giym iştir. A ğ ır adım larla gerilerken elindeki ipi çeker. B u iri kıyım adam P O Z Z O * dur.) P O Z Z O — (S in irli bir hareketle ipe asılır) O le ! Ç ık d ış a r ı ... O le m i s k i n ! (P o zzo sahnenin ortasında, görünm eyen kişinin ipini çeker. Sonunda yaşlı, ipin ucu boynuna bağlı bir adam görünür: L U C K Y . B ir bavul ve b ü yü k bir havlu taşım aktadır. K am buru çıkm ıştır, hareket ettikçe uzun saçları yü zün ü örter. L u cky bebek gibi 23 giyinm iştir. B eya z saçlarında bir kurdela, sa kalı nın altında bir önlük. Şaşkın şa şkm bakınırken tökezler, saçm a sapan şaklabanlıklardan sonra seyirciye n a n ik yapar.) P O Z Z O — (îp e s in a rtık , asılarak, L ucky" ye) M i y a v l a y a b il i r d e ğ iliz . (Ö tekilere) M e r h a b a y a l n ız b a y l a r . (L ucky" ye) B u g ü n b î r ş e y y e m e y e c e k s in . H a d i m iy a v . .. m i y a v . ... L U C K Y — H a v ... h a v ... h a v ... P O Z Z O — (M em n u n ) A f e r im L u c k y ! A f e r i m , e n d o ğ r u s u n u y a p t ı n . B ö y le c e s e n i n h e m k e d i , h e m k ö p e k o l d u ğ u n o r t a y a ç ık tı. H a d i b i r d a h a ... n e o l u r s a o ls u n . L U C K Y — O le ! P O Z Z O . — H a r ik a , L u c k y ! İ ş l e r y o l u n d a , t a m d ıl a r a r t ı k . S e n y a l n ız s e n i iy ic e b e rb a t b ir a ç d e ğ il, b ir is y a n c ı v e ih tilâ lc is in . aynı zam anda büyük (îp i g evşek tu ta r) H e p s a n a b u y u r u l a m n a k s in i y a p ı y o r s u n , b u d a h â l â b i r k i ş i li ğ i n o l d u ğ u n u g ö s t e r i r . (V ladim ir ’ e) D a h a ö n c e b i r y e r d e k a r ş ıl a ş m ı ş m ıy d ık s a y ın başkan y a r d ım c ıs ı ? (V la d im ir ’ in bütün vücudu sarsılır, neredeyse G odot diyecekm iş g ib i dudakları oynar.) T a n ı ş m ış o la c a ğ ız . B a n a h i ç y a b a n c ı g e l m i y o r s u n u z . (A lnını kırıştırır, L ucky" - nin sırtından bir iskem le alır) Y e d i k le r im i h a z m e d i n c e y e k a d a r b e k l e y i n l ü t f e n ... D a h a ö n c e h i ç k a r ş ı■ l a ş m a d ı y s a k ş a ş a r ı m ... A d ı m P o z z o , s a y m b a ş k a n y a rd ım c ıs ı, H a m iy e tp e rv e r P o z z o . P a m u k v e h a v lu y u y a n ı n d a n e k s ik e tm e y e n , h e p s i n e k k a y d ı t r a ş h v e t e m iz p a k , ü n l ü P o z z o .... P o z z o ... t e m i z p a k h a m iy e tp e rv e r! (Z o rlu kla ayakta, durabilen V la- dim ir ’ e bakar) G ö rü y o ru m 24 ne a d ım d a n , ne de ş â n ı m d a n h o ş l a n d ı n ız : P o z z o , ü n l ü P o z z o ! B u n d a b o z u la c a k b ir ş e y y o k . V L A D İ M İ R — (A n sızın ) G ü z e l b i r a d ı n v a r m o r u k : P o z z i n i. B a r r a s ’ t a b ö y l e b i r i n i t a n ı m ı ş t ı m ... P o z - z i n i ... B i r d e e s i r k a m p ı n d a ... E S T R A G O N — (V ladim ir* e) P o z z o k i d e ğ il m i D i d i ? O h ı r s ız ı n a d ı P o z z o k i ’ y d i h a t ı r l a d ı n m ı ? K a ç m ı ş t ı h a n i, h iç u n u tu r m u y u m ? H e y P o z z o k i, b iliriz s iz i n g ib ile r i! P O Z Z O — Y a n ı l ı y o r s u n u z s a y ı n b a ş k a n y a r d ı m c ı s ı ... (E strag o n 'a) T a r i h s e l b i r y a n ı l m a . A d l î b i r h a t â s a y ın s e n a tö rü m . P o z z in i v e P o z z o k i ... F r a n s ı z y a d a İ t a l y a n d e m i y e y i m a m a ... d a h a ç o k L a t i n a d l a r ı . O y s a P o z z o a i l e s i V i k i n g a s ı ll ı d ı r . Y a n i k u z e y li, daha k u z e y - b a tı h d ı r . d o ğ ru su g ib i h e r k u z e y - b a tı h l a r gün Ve b ü tü n o lu r, v e iş in tra ş v e r i m i , d ü z e n v e ç a l ı ş m a y l a ... b a ş k a l a r ı n ı n ç a lış - m a s ıy le t a b iî ... ö v ü n ü r. (D üşünceli) P o z z o ! ... K u la ğ a h a ş m e tli g e le n h ir a d . W a lstro m g i b i ... H o l m k v i s t g i b i... A y m k ö k , a y n ı a t a l a r , a y n ı h a ş m e t ... P o z z o : P o z z o o l m a n ı n g e r ç e k b i r a n la m ı v a r. V L A D İ M İ R — A d ı n k u t l u o l s u n b a b a lı k ... H i ç d u y m a d ık .b u a d ı ... T a m a m m ı ? P O Z Z O — P e k d e ğ il... G e n e ll i k l e t a n ı n a n b i r a d d ı r . Ü s t ü n e b ilim s e l a r a ş t ı r m a l a r , m o n o g r a f y a l a r y a z ı l m ı ş tı r b a y la r . Peki s iz k im s in iz ? (O ğlan* a ) S e n i t a n ıy o r u m . T o p r a k l a r ı m ı n ç e v r e s in d e d o l a n ı r d u ru rsu n . ( V ladim ir* le E stragon*a) N e r e d e k a l m ı ş t ık ? V L A D İ M İ R — .H i ç b i r y e r d e ... N e r e d e b ilm e y iz b iz . B ild iğ im iz , 25 y a ln ız , o ld u ğ u m u z u b u ra n ın onun g e le c e ğ i yer (E stragon ’ a o ld u ğ u . o bakar, da onaylar gibi başını sallar) B u r a s ı s e s s iz d ir ... A r a s ı r a b i r t r e n g e ç e r , o k a d a r ... T a r i f e s i n i k i m s e l e r b i l m e z ... E n Ö n e m lis i, b u d u r a k t a i n e n o l m a d ı h i ç . O y s a ç e v re d e s a k la n a b ile c e ğ i o rm a n la r v a r. Y a y ı la b i li r , y e r le ş e b ilir , b i z e y a r d ı m c ı o l a b il i r d i . P O Z Z O — ( A lnını buruşturur) N e ! K i m d e n s ö z e d i y o r s u n u z s a y ı n b a ş k a n y a r d ım c ıs ı ? K i m y e r l e ş e b i l i r m i ş ? ... N a s ı l y a n i... y a y ı la b i li r , B e n im to p ra k la n m a ? ... V L A D Î M Î R — (Ç eking en ) Ş e y ... O nu G o d o t.. b e k l iy o r u z d a . P O Z Z O — B e n o n u b e k le m e k z o ru n d a d e ğ ilim . A s l ı n d a h e m e n g i t m e m g e r e k ir , b e k l e m e k l e k a y b e d e rim . S iz b e k le y e b ilirs in iz . a m a , sadece benden s ö y le m e s i: O n u n g e le c e ğ i f i lâ n y o k . V L A D Î M Î R — Y a k ı n la r d a o l d u ğ u n u d u y d u k . P O Z Z O — « D u y d u k » ... B e n d e y a k ı n ın ı z d a y ı m a ra m ız d a d ü n y a la r v a r. K e s i n li k le am a s ö y lü y o ru m : . G e lm e y e c e k . A h o K e l t a s ıl l ı J a p o n ! O n u b i l i r im n e y s e k i d o l a y lı o l a r a k . (A ğ acı ve ya ğ lı kem en d i gösterir) B u a ğ a c ı n a l t ı n d a y ü z y ıl l a r c a b e n ... b e k l e n m i ş t i r ... b e n b u t o p r a k l a r a s a h ip o lm a d a n Ö n c e d e b e k l e n m i ş t i r . A ç ı k s ö y le y e y im , b e n i m b i l e o n a i h t i y a c ı m o l d u ğ u z a m a n l a r o l d u . O n u d ü ş le d i m . U y a n ı n c a h e y e c a n v e r ic i a d ı m s a y ı k l ı y o r o n u ç a ğ ı r ı . y o r d u m . (S ö zlerin i el ko l hareketleriyle d estekler) B u a ğ a ç b ü y ü m e z o l d u k t a n s o m a , ş i m d i s iz in o l - . duğunuz y e re v a rıp b e k le y e n le r iç in n e büyük a c ı. V L A D Î M Î R — (U m utsu z) B u r a la r ı . , b u r a l a r ı n ö z e llik l e r im i y i b i l d iğ i n e g ö r e ... ş u a n d a 26 n e re d e o la b ile - c e ğ i n i d e s ö y le y e b ilir m i s in ? ... G e l i p , g e lm e y e c e ğ i n i f i l â n ? ... E S T R A G O N — B u ra d a b e k le y e n s e n o ls a y d ın , b iz s a n a h e r ş e y i s ö y le rd ik . P O Z Z O — (İp le oynar, L u c k y y i boynundan çekiştirir) Ö y le s a n ıy o ru m k i, s a y ın başkan y a rd ım c ıs ı, G o d o t g e n e l b ir u m u d u , in s a n c a b ir u m u d u , b ir h a y a li te m s il e d iy o r? V L A D İ M İ R — ( P ozzo* nun sözünü keserek ) H a y a l. .. O n e d e m e k b a b a lık ? Y e n e c e k b ir şe y m i? P O Z Z O — • (V ladim ir* e) E l b e tt e s a y ın b a ş k a n y a r d ım c ıs ı... ■ günüm üzde her h a y a lle r. K e n d in iz in şey y e n ile b ilir . Ö z e llik le v e b a ş k a l a r ı n ı n h a y a l l e r i ... A m a i z i n v e r i n d e G o d o t ü s t ü n e d ü ş ü n d ü k l e r im i s ö y le y e y im ,., (ö ksü rü r) Ş u r a s ı a ç ık , a p a ç ık k i , G o - d o t y e n i k v e g ü ç s ü z l e r i n u y d u r m a s ı d ı r . (E stragon*a) E ğ e r s a d e c e b i r u y d u r m a d e ğ ils e , s a y ı n s e n a t ö r ü m , o z a m a n ş u a n d a m u tla k a y e n i v e g e n ç b ir ü lk e d e d i r ... Y a d a ... b u r a d a n d a h a ç o k a ğ l a n a n b i r y e r d e ... (O ğlan*a) V a r o l m a d ı ğ ı n a e m i n i m . A m a o l a b i l ir ... G ü n ü m ü z d e h e r ş e y d o ğ r u d u r ... A n s ız ı n y a l a n d a k i k i l is e le r d e n b i r in d e n ç ı k a b i l i r ... Ö y le d e ğ il mİ küçük? O Ö L A N — G o d o t ö m r ü n d e k ilis e y e a y a k a t m a m ı ş t ı r . V a f t i z b ile e d i l m e m i ş t i r ... O b a m b a ş k a b i r y e r d e d i r , b i l i y o r u m ... b u y e r k i l i s e b i l e o l s a ... n e d e m e k i s t i y o rsu n u z ? V L A D lM Î R — (Ç ö kü ntü içinde) A m a ... G odot ne re d e ? O Ğ L A N — (B arışçı bir tavır takınır) G o d o t p o s t a n e d e ... Ş im d ilik y a l n ız b u n u s ö y le y e b ilir im . (S a h n e canlanır. P erdenin sonuna doğru ya kla ş27 tıkça gerilim gitgide artacaktır. V L A D İ M Î R — (B aşını O yun canlıdır.) tutar, ceketi p a tla r, saçları gözlerinin önüne düşer) G o d o t p o s t a n e d e h a ? ... p o s t a n e d e ... p o s ta n e d e Ama B ü t ü n h a b e r l e r i .... ne iş i v a r ? .... d ü n y a n ın b ü tü n m e k tu p la r ı n ı ..... b ü t ü n k u t s a l k i t a p l a r ı ......... b ü t ü n m e s a j l a r ı o t a ş ı r ..... G odot p o s ta n e d e h a ? .................... G o d o t .... p o s t a n e d e ! E S T R A G O N — (V la d im ir' in sözleriyle iyice coşm uştur. N e O ğlanla, ne P o zzo , ne de L u cky'ye bakm adan konuşur) G o d o t p o s t a n e d e . B u i ş t e b i r b i t y e n iğ i v a r. G o d o t p o s ta n e d e y s e e ğ e r, k ıy a m e t k o p a c a k d e m e k t i r . B ü t ü n t e l l e r , a n t e n l e r , a l ı c ı l a r , v e r ic ile r , d a h a g ö n d e r i l m e m i ş m e k t u p la r , t e l g r a f l a r y a n a c a k d e m e k t i r ... ve bu G odot y a n g ım sö n d ü rm e y e ç a l ış a c a k , k i r p i k l e r i y a n ıp , t a b a n l a r ı k a v r u l a c a k , y a n ık la n su to p la y ıp y ü rü m e s in e engel o la c a k , g e le m e y e c e k b u y ü z d e n . G e le m e y e c e k . V L A D İ M İ R — (E strago'nun gücü tükenip susunca) G e le m e y e c e k ... g e le m e y e c e k . P O Z Z O — (T itreşen V ladim ir ve E stragon'a hiç b a km a dan) D e m e k p o s t a n e d e ? G ü z e l. P o s t a n e y e y a k ı n y a n ı l m ıy o r s a m , ı r m a k l a t r e n y o l u a r a s ı n d a . B a t a k l ığ ı n o r t a s ı n d a ; İ y i a m a b ö y l e s i n e ö n e m li b i r b a y ın , b i r e l ç in i n k ı t ıp i y o z b i r p o s t a n e d e n e iş i v a r ? B i r k e r e b o y u n a b o s u n a u y g u n d e ğ il. O r a d a n e k a l k a b i l i r , n e o t u r a b i li r , n e d e ş ö y le g e r in e g e r in e a y a k u z a ta b ilir. Ç ü n k ü G o d o t e n a z ın d a n o rta b o y b ir d e v o ls a g e re k . S o n ra G o d o f n u n G o d o t o l a r a k , b ö y l e y o k s u l v e s ı s k a b i r ö k s ü z e s ö y le y e c e k n e s ö z ü o l a b i l i r ? K a n a d a l I k a m t a ş ıy a n , d e r i n b i l g i v e e n g i n h a y a l g ü c ü s a h i b i b i r e lç i b u f u k a r a y l a 28 k o n u ş m a z b i l e . B ö y le k u r a k , ç o r a k , v e p i s k o k u l u b i r b a t a k h a n e y e d ü ş t ü ğ ü n ü b ils e y d i, h e m e n b e n i ç a ğ ırtırd ı: doğdum B en b i r e lç iy im . K a n g u r u l a r a r a s ı n d a a m a , b e n im g ib i y ılm a z b i r Ö z g ü r lü k s a v a ş ç ıs ın ın , b e n i m k i g i b i s o y lu b i r y ü r e ğ i n y a k ı n l ı ğ ı n a a s la l â y ı k o l m a m a l a r ı g e r ç e ğ in e r a ğ m e n , i n s a n l a r ı s e v m e k ü l k ü s ü y l e y e t i ş t i r il d i m . V L A D Î M Î R — (Y orgun, um utsuz) S ö y le y in ... s ö y le y in o n u n e z a m a n g ö r e c e ğ iz , s e s in i n e z a m a n i ş i t e c e ğ iz ? E S T R A G O N — (P ozzo*ya bakar) B u r a n ı n u y g u n s u z b i r y e r o l d u ğ u n u ... b u r a d a d u r a m a y a c a ğ ı n a i n a n ı y o r s a n b a b a lı k ... B u r a d a ... bu a ğ a c ın ç o k b e k l e n d i ğ i n i s e n s ö y le m iş tin ... O a l t ın d a z a m a n b iz d e t r e n y o l u o l m a y a n , p o s t a n e o l m a y a n , y e ş illik o l m a y a n b i r y e r e g id e r iz . A s l ı n d a b i z s o n s u z b o z k ı r ı s e v e r iz . & P O Z Z O — - (U zu n uzun bakar. V ladim ir'1 e Sesinde ü zü ntü vardır. B eya z eldivenlerini çekiştirir.) D u r u m u n u z u m u t v e r i c i d e ğ i l s a y ın B a ş k a n y a r d ı m c ı s ı. S iz in d e s a y ı n S e n a t ö r . B u n u s ö y le m e k z o r u n d a o l m a k b e n i ü z ü y o r , ç ü n k ü s iz i a n l a d ı ğ ım ı s a n ı y o r u m ... G e r ç i İ r l a n d a l I - S la v , y a d a ... n e y d i ? .... İs v e ç - Ç in a s lın ız b e n im iç in ta m b ir a ç ık lık k a z a n a m a d ı ... (K en d i kendine) Y ı ll a r d ı r b e k l iy o r l a r b u r a d a , r ü z g â r v e y a ğ m u r d a s a r a r ı p s o l a r a k . O is e , p o s t a n e y e , p o s t a n e d e k i k ı z ı n o r a y a g e lm iş s e b ile , b ir B o s n a lı - Y u n a n lı o la ra k b ü tü n b e lg e le r i, m e k t u p l a r ı , t e l g r a f t a n , h a b e r l e r i k a p ı p k a ç m ış t ı r . (D a h a h a fif bir sesle) S o n r a y i n e k a r a n l ı k , s a ç ı d e riy i ı s la t ıp ç ü rü te n y a p ışk a n b ir k a r a n l ık . (O m u z silker) B e n i m i ş im ç o k d a h a k o l a y . B e n 29 k e n d i m i b e k li y o r u m . B a n a ş a n , ş ö h r e t v e k u d r e t ç o k d a h a k o l a y g e le c e k . U z u n s ö z ü n k ı s a s ı , b e n k e n d i m i, s iz in u y d u r m a 1 m e le ğ in iz , p a l a v r a k u r t a r ı c ı n ı z k a d a r b e k le tm e y e c e ğ im . V L A D İ M İ R — A m a b iz o n a i n a n ı y o r u z . P O Z Z O — G e r ile c c ğ in iz ç a r m ı h ı s ı r t ın ı z d a t a ş ı y o r s u n u z s iz . E n g ü z e l y a n ı n ı z d a b u . B e n s e , s a v a ş ç ı b i r H u n , g ü n e y k u tb u n u n v e p e k ç o k g ü z e l y ıld ız ın f a t i h i o l a r a k , t ü k e n m i ş d e o ls a y a l n ız k e n d i g ü c ü m e , k ı r b a c ım a , L u c k y ’ y e i n a n ır ı m . Ç ü n k ü L u c k y ’ y i, a k l ın ı z d a o ls u n , b i z z a t b e n d e l i r tt i m . A m a s i z i n iç in h iç b ir u m u t y o k . V L A D İM İR — U m u t y o k m u ? U m u t y o k m u ? P O Z Z O — Y o k . S iz e y iy e m e y e c e ğ in iz b i r k e m ik f ı r l a t m a m ı b ile u m a m a z s m ız . V L A D İ M t R — B ilin e n n e d e n le r l e y u t m a k i s t e m e d i ğ i m i z k e m i ğ i b ile ... P O Z Z O — Y a k ın d a k e m ik d e k a lm a y a c a k . (Ü şür) E t d e . (G öğe b a ka r) B i t k i d e . Y a l a n d a t u f a n k o p a c a k , s iz in ş u a n d a i ç i n d e b u l u n d u ğ u n u z , b e n i m s e b i r s ü r e İ ç in d e y ü z m e k z o r u n d a k a l d ığ ı m d e n i z d e ç a lk a la n a c a ğ ız . B i r ... şey d e n iz i... n e o l d u ğ u n u b iliy o rs u n u z . V L A D İ M İ R — (E stragon'a) v e s a tıld ık . . A l d a tı l d ı k . E le v e r i l d i k . E S T R A G O N — (A ğ la r) Z a v a ll ı b i z l e r . (B ir an için durgunluk olur. V ladim ir ve E stragon ya vru kö p ekler g ib i ulurlar ken d i kendilerine. P o zzo pelerinine sarılıp, onları başından savar gibi bir h a reket yapar, uyur. H orlar. L u cky dudaklarını yalar, yorulm uştur. O anda telg ra f direğindeki ka rga kanatlarını çırpar. S a h n e ansızın canlanır. 30 1 O ğlan hepsine sırayla b a ktıkta n sonra sahnenin ortasına gelip p o z alır.) O Ğ L A N — (U m u t dolu bir sesle) K a r d e ş l e r i m , u m u t k a p ılm a y ın , s u z lu ğ a b a s t ı r ın (H ep si y ü r e ğ in iz i! toparlanırlar. P ozzo, L u cky'hin ipini çeker, O ğlan gülüm ser.) O Ğ L A N — U m u d u n u z u y itir m e y in , G o d o t p o s t a n e d e . (Ö tekilerin bu görerek) şaşm adıklarını habere G o d o t p o s t a n e d e k i k ı z ı n y a n ı n d a . (D aha yü ksek ve daha anlam lı) P o s t a n e d e . P o s t a n e d e k i k ı z l a ! (P a n ik. K arga g a klar, kanatlarını çırpar. P o zzo uyanır, L u cky m iyavlar, sonra kö p ek gibi ulur. A ya ğ a ka lkınca boynundaki ip gerilir, ve susar. P ozzo da huzurSuzlanm ıştır. Sahnenin üstünde bağıra çağıra gidip gelir.) P O Z Z O — G u r u r l u b i r F i n l i d e m e y e y im am a, s o y lu b i r İ s v i ç r e l i n i n b ö y l e b i r ... E n i n c e d e y im iy le .... b ö y le b ir k a lta k la ne a lış v e riş i o l a b i l ir ? Ö lç ü , d u y g u s u n u R u s ’ la r d a n ^ b i ç i m k a y g ı s ı n ı S ı r p ’ l a r d a n a lm ış, b ö y le s in e z e n g in v e z a rif b ir L a p o n , e s ir k a m p ın d a n t e k b a ş ı n a k u r t u lm u ş b ö y l e b i r Y a h u d i , b ö y l e s in e n â d i r a t t a n b ir a d a m , n a s ıl b u kadar d ü ş e b il i r ! V L A D İ M İ R v e E S T R A G O N — ( B irbirlerine sokulm uş titreşirler) O b i z i m k u r t a r ı c ı m ı z ! O h e r k e s in g ü n a h s ı z o l d u ğ u n a i n a n d ığ ı , y e ş ila y c ı v e p u l k o l e k s i y o n c u s u ... B ü tü n p o s t a n e le r k a h r o ls u n . K a h ro ls u n a l ı c ı l a r , v e r ic ile r , t e l l e r , te ls iz le r , v e ... H o l l a n d a ’ n ı n t ü m l â l e le r i ... (P a n ik durulm uştur, g ö kte şim şekler çakar, P o zzo 'nun küfürlerini, L u cky ’ nin havlam alarını gökgürültü leri bastırır. B ir'yerd e b ir dâhi kırılır; P aslı fren gıcırtıları, b o ğ u k vuruşlar, yo ld a bir tren, trenin p o fla m a - tıslam ası, düdüğü , yin e fren gıcırtıları, ku la k tırm alayıcı garip hışırtılar.) O Ğ L A N — ( B u genel kargaşalık arasında) K o r k m a y ı n , g e liy o r . B u O ’ d u r , G o d o t . Ç o k ş ü k ü r ! A r t ı k p o s ta n e d e k i k ı z ı n h a k k ı n d a n g e ld i. Y a n i p o s t a n e n i n v e b ü tü n a h a , v e r ic i, t e l v e te ls iz le r in . (U za ğ a el sallar) K e n d i n i z e g e lin , h e m e n b o z m a y ı n a ğ z ın ız ı. G o d o t iy id ir , e k m e k g i b i n i m e tt e n d i r . P O Z Z O — (B ağırarak, teatral bir edayla elini havaya kaldırır) B ı r a k a l ı m g e le c e ğ i, y a d a o l a b i l e c e k l e r i, e l i n e m a s a l la r a y a r a ş ır b i r g ü ç v e b ö y l e s in e Ö n e m li « b ir r o l g e ç ir m iş b i r k ız ıld e r ili, n a s ı l y o l u n u ş a ş ı r ı p d a , b e n im , h a m iy e tp e r v e r P o z z o ’n u n , H iro şim a k u r b a n l a r ı n ı n k u r t a n a s ı P o z z o ’ n u n e g e m e n liğ in i ç iğ n e y ip , m addî - m anevî s o ru m lu lu k la rın ı ta ş ı d ı ğ ı m b u ş a ş k ı n l a r ı n a k l ı m ç e l e b i l i r ? N a s ı l? (T ren sesi, yolcuların çığlıkları ve in ek böğürm eleri. T ren gıcırtıları, dom uz hom urtularına karışır. B ir u ça k gürültüsü. L u cky havlar; boynundaki ip çekilir. H epsi gözleriyle uçağı izlerler. U çak iniş yapar. Sadece O ğlan ürkm em iştir. Y eşilım tırak, solgun yü zü m utludur. B ir şeyler sö ylem ek ister am a becerem ez. Y üzü ve elleriyle garip hareketler yapar. T ren h a reket eder, uzaklaşır, onunla b irlikte sığır ve dom uz böğürtüleri de... V ladim ir ve E stragon iğrenm iş gibi burunlarını tutarlar, öksürürler. P o zzo ya ln ız kendisinin bildiği önem li bir şey söyleyecekm iş g ib i ka sıh r.) P O Z Z O — (U za ğ ı dinler) G e lm iy e c e k ... s ö y l e m iş t i m . O nun g ib i k a n a tla n m ış b ir p ilo tu n , (V ladim ir ve E stragon'ü göstererek) Ö d le k k a n g u r u l a r ı k o r 32 k u tu p , p e n g u e n le ri b u z lu s u la ra k o v a la y a n , d a l g a la r ve saçan, k ö p ü k le r G o lf S tre a m k â ş if i (G özleriyle uçağı izler, sesini dinler) b i r ü ç k a n a t l ı n ı n s îz in g i b i z a v a l l ı la r a a y ı r a c a k z a m a n ı o l a b i l i r m i ? (M a kin eli tü fek tıkırtısı, P o zzo sahneden L u cky'nin ipine isterken ka çm a k D e m e m iş b ö y le s in e m iy d im , sertçe asılır) b ir adam , s o y lu t a n n m n e lç is i... (K aryola gıcırtıları d u y u lu r T a n r ı e lç is i... V L A D İ M Î R — (K ulise ya kla şm ış olan P o zzo 'ya ) N e ta n rıs ı? H a n g i ta n r ı? K a ç k iş i b u n la r? P O Z Z O — (E liyle tü fek sesinin geldiği yönü gösterir) D in le y in , le ğ in iz T a n rın ız , k u rta rıc ı m e s iz in u y d u r u k ve tü fe k m a k i n e li b o m b a la rla , İ s v iç r e l i v e D a n i m a r k a lI l a r a b o y u n e ğ m e k i s t e m e y e n b i r ta k ı m ve is y a n c ıla ra y u m u rta la r a te ş t a ş ıy o r y a ğ d ırıy o r. k a n a t la n B o m b a la r a l tı n d a , b ü t ü n k a r a - s a n - m a v i k a r ı n c a l a r d a n n e f r e t e d i y o r . (P ele riniyle yü zü n ü örter ) D i k k a t ... t a m s ip e r ! (M a kin eli tü fek sesleri, bom balar patlar, yer sarsılır, cam lar kırılır, atlar kişner, kuzular m eler ve sonunda en g ü zel ses: K aryola gıcırtıları.) P O Z Z O — ( Ö lesiye ko rkm u ş olan L u cky'y i dışarı çek m eyi başaram az) S iz in önün. H er şey onun. m u tla k a G o d o t’n u z l o k o m o t i f m a k in i s t i d i r ; b u r a d a n geçen L o k o m o tifle r, tre n de k ö m ü rle r, d ü d ü k v e y o l i ş a r e t l e r i ... A r d ı n d a b u h a r , d u m a n , g ı c ı r tı ve k u rb a ğ a h b a ta k lık la r b ıra k ıp göğün d ö rt b ir y a n ın a u z a n a b iliy o r a y n ı a n d a . D a ğ la ra t ı r m a n ı y o r , d a ğ l a r d a n i n i y o r ... Y a n ı n d a , a r d ı n d a , d ö n e m e ç v e t ü n e ll e r d e a t l ıl a r , k ı l ı ç l a r , m u h a f ı z l a r , m i ğ f e r l e r ... 33 O Ğ L A N — ( H epsini bastırarak ) K e n d i n iz e g e lin b a y la r, G odot to p a rla n ın . y a k ın d a , zam andan her daha (K aryola gıcırtıları) Ç a l ı ş ı p o s ta n e d e . y o r . Z ü r r i y e t ’ i s a ğ l a m a k iç in . G e l e c e ğ in p u l l a r ın ı , t e l g r a f l a r ı m g ü v e n a l t ı n a a l m a k iç in . O n s u z p o s t a e d e rd i, y o k o lu rd u . K im s e n e m e k tu p n e le r iflâ s y a z a r , n e ş i i r g ö n d e r i r d i , k e n d i n i z e g e lin s e v g ili i n s a n la r . , P O Z Z O — (L u cky yerinden kım ıldam adığı için kaça- m a m a kta d ır) Ö n c e k e n d i m iz i k a y b e t m e d e n na s ıl k e n d i m i z e g e l e l i m ? D a h a g e l m e d i k i ... ü s t ü (P aniğe ka p ılm ıştır) T a n n m ü z d e u ç u y o r y a ln ız . y a r d ı m c ı m ız o k u n , ş i m d i b e n i m b i l e o n a i h t i y a c ım v a r. O k u y ru k lu y ıld ız a , büyükayı uçan v e y ı l m a z t a n k s ü r ü c ü s ü n e . .. ( M o to r sesleri duyulur, cam lar kırılır) Y a t ı ş a m ı y o r u m köprüler yıkılır, s a y ın b a ş k a n (B ü tü n vücudu titrer, y a r d ı m c ı s ı. iskem lesiyle birlikte yere yıkılır) ; Y a k l a ş ı n s a y ın s e n a tö r ü m , lü tf e n L u c k y ’n in p a s lı k ıç ın a b i r te k m e a t ı n . G ü c ü m k a l m a d ı a r t ı k . (K ırbaç sesleri, m a ki neli tü fek patlam aları, ya ta k gıcırtıları) L u c k y , m o ru k Seni k a n g u r u ... ne h a le (İp in i çeker) g e t i r d i ğ im i M iy a v la s a n a . g ö rm e k istiy o ru m . A s l ın d a s a n a h e p i y i d a v r a n d ı m . (L u cky havlar, ağlar) S e n g e r ç e k b i r a n a r ş i s ts i n L u c k y . V L A D İ M İ R — (T ö kezlen erek) O ... g e le c e k m i ? N e zam an o lu rsa o l s u n ... s o n r a ... daha s o n r a ... B iz im G ö d o f m u z ? İ n e b i l e c e k m i ? .. Y e r e i n e b i le c e k mİ dem ek i s t i y o r u m ... İn e b ilm e s i iç in ... o b ü y ü k l ü k t e ... b u a ğ a ç e n g e l o l m a z m ı ? E S T R A G O N — (K ekeler) D e m e k i s t iy o r u z k i ... m o t o r la r ı m d u r d u r a b i l e c e k m i ? K u y r u ğ u n u ... Y a n i ... 34 ç a r p a c a k ... k a n a t l a r ım kann ve ü s t ü ... ko m ik bir biçim de ta rif etm eye v e r ic ile r ne te lle r o l a c a k ? ... b u n la n k a n a d ın ın a ltın a {E liyle Y a a lıc ıla r, t e l s i z l e r ... B ü tü n a la b ile c e k m i? Y a d a b ü t ü n k a z a n ıl m ı ş s a v a ş la r d a n s o n r a o l d u ğ u g ib i, b o m b a l a r ın ı ç a l ı l ı ğ a m ı a t a c a k ? V L A D Î M Î R — ( K ör gibi, yorgun ) H a n g i ç a lı l ı k ? ( O ğ lanca) H a v a a l a n ı n e r e d e ? O Ğ L A N — P o s t a n e m i ? (Y ü kseksesle) P o s t a n e i ş g a l e d ild i. D ü ğ ü m n o k t a s ı b u r a d a . H e r ö n ü n e g e le n p o s t a n e y i iş g a l e d e m e z . P o s t a n e b i z i m ... p o s t a n e d iz e g e ld i... p o s t a n e b i z e y a l v a r ı y o r ... t a n r ı y a y a l v a r ı y o r ... p o s ta n e yü ksek sesle) S iz y e r le r d e ey iy i sü rü n ü y o r! in s a n la r, ( D aha k o p a rm a y ın d ilim i. G ö r d ü k le r im i a n l a tm a k i s t i y o r u m . P O Z Z O — (Y erd en ) H a v l a ... M i y a v la ... k u r t a r ı n b e n i ... h a n g i p o s t a n e ... b e n k i m s e y e m e k t u p y a z m a m ... b e n v a t a n s e v e r i m ... n e r e d e y i m ... k i m in a l a n ı n d a ... - n e b i ç i m y e r b u r a s ı... s ı r t ı m y a r a o l d u ... n e d ü ş ü ş , n e u ta n ç ! (U ça k sesleri, tanklar, fren yapan tren, dum an, düdük, ka rg a kanatlarını çırpar, gaklar. İstasyon dan hayvan hom urtuları, insan çığlıkları gelir. B ildiğim iz ya ta k gıcırtısı.) O Ğ L A N — (S a h ten in ' ortasında telg ra f direğini sarsarak, kendinden geçm iş bir halde) î ş t e O ... g e liy o r ... (B oğulur g ib i) v e p o s t a n e b i z im ... b ü t ü n a l ı c ı l a r , v e r ic ile r , t e l l e r , te ls iz le r ... b ü t ü n m e k t u p l a r ... b ü t ü n d ü n y a d a n h a b e r l e r ... (A ra perdenin orta parçası iner, oğlan ardm da kalır. Sonra sağ p a rça da iner, sahnenin ya ln ız so l bölüm ü a çıktır, V ladim ir v e E stragon ’ un dizüstü d ü ştü k leri görülür G özleri yu ka rı d ikili — ) V L A D İ M İ R v e E S T R A G O N — (D erinden gelen, b it kin ve dinsel bir sesle) E y e f e n d i... e y i n s a n ... V a r s a n s e n , y ü c e s i n , u l u s u n ... s e n G O D O T ’ s u n . (B aşlarını eğerler. S o ld a ki p erd e de iner. P erdenin üstünde gülünç harflerle yine: G O D O T G ELD İ okunur.) . 36 İK İN C İ B ü yü k BÖLÜM p erd e açılır: O yun perdesi, perdenin ardında p a n a yır bandosu, boru lar, tram petler, zil ve davul sesleri... B u B irinci B ölüm ’ ün bitim inde de d u ym u ştu k. K alabalık kahkahaları arasında m ü ziği P erdenin so l parçası ka lka r: V ladim ir ve E stragon görünürler. bir eşek anırm ası. P erd eyi ken d ileri açm ışlardır, ipini elle rinde tutarlar. V L A D İ M İ R — B u a ç ı k lı k b iz e y e t e r d e a r t a r b ile ... B i r d e y a ln ız k a l a b i l s e y d i k ... E S T R A G O N — Y a ln ız lık b itti a rtık . (B a şım sallar) H e p b i r li k te y i z b u n d a n b ö y le . F e l â k e t ! B u r a l a r d a n göçm ek zam anı g e ld i, am a gücüm üz k a lm a d ı. V L A D İM İR — G ü c ü m ü z k a lm a d ı, a m a ru h u m u z İs y a n e d iy o r. G e re k li b e lg e le r im iz o lm a d a n h iç b ir y e r e g ö ç e m e y iz . E S T R A G O N — H i ç d e ğ ils e ö t e k i p e r d e l e r i n a ç ı l m a | s ı n ı e n g e lle y e b ils e y d ik . V L A D İM İR — Y in e d e y a ln ız k a la m a z d ık , o z a m a n da s e y irc ile rd e n b iri g e lip c a n ım ız a o k u rd u . H a o , h a b u ... y a p a c a k b i r ş e y y o k . E S T R A G O N — S e y irc ile rd e n k u rtu lm a k k o la y . B ira z b o ğ u ş u ru z , o lu r b ite r. A s ıl ö te k ile rle b a ş a ç ık m a k g ü ç . T e p e m i z e ç ı k t ıl a r . 37 V L A D Î M Î R — S a h i y a h u ... E S T R A G O N — E n g ü ç iş y o l d a ş l a r d a n k u r t u l m a k t ı r . (O rta perd e açılır, ka rg a sız telg ra f direği, sahnenin gerisinde eli şakağına dayalı ya ta n P o zzo görünür. L u cky Y anında laşırız. V la d im ir le B ö libri ün E stragon V L A D ÎM ÎR — B u ra d a o lm a m ız . bandosu P anayır m iyavlar. yavaşlam ıştır, B irinci ya k gerçeğine bakışırlar) y in e de daha iy i, h i ç d e ğ ils e s o n n o k t a d a y ı z . E S T R A G O N — B u ra d a n b ir b a ş k a y e re d a h a k o la y g ö ç e d ile b ilir . V L A D Î M Î R — ( K a lkm a ya çabalayan P o zzo 'ya bakar ) K o r k a r ım z o ru n d a s a ld ırm a k y in e k a la c a ğ ız . (P ozzo bütün d ikka ti üstüne toplayarak ka lka r) P O Z Z O — H a m iy e t p e r v e r P o z z o ’ n u n b ö y l e s in e d ü ş e c e ğ i k i m i n a k l ı n a g e l ir d i ? (L u cky'ye) Ş iş ş t.. r a h a t (Seyircilere) b a k a y ım . dur re sm î b ir ta n rı o la n y a ş a s ın ? (K endini yo kla r) K ırıld ıy sa g a lib a . e ğ e r, g a y rı K im d e rd i, b ö y le k a ra g ü n le r k a b u rg a la rım k ı r ı ld ı Pozzo k ö p e k le rin e çoban yem o la c a ğ ım , k e m i k l e r i m b a t a k l ı ğ a g ö m ü l e c e k . B a t a k lık ta da o lu ru m k u rb a ğ a la ra , a rtık . k u ş la ra , ( S o lu ya ra k b ö c e k le re yem oturur. iskem leye V ladim ir ve E stragon ’ a b a ka ra k) B u k a d a n f a z l a , bu k a ra g ü n l e r i b i r ta k ı m p a ç a v r a la r ı n y a n ın d a y a ş a m a k z o r u n d a o l m a y a d a y a n a m ıy o r u m . T e k r a r e d i y o r u m , b u n l a r i ç i n h i ç b i r u m u t y o k . ( O nlara, ken d i durum unu bilm ekle birlikte, acıyan bakışlarla b a ka r) B e n v e b u n l a r b i r a r a d a ... g ü l ü n ç , a m a g e rç e k . O y s a b e n b u r a y a b ir r a s tla n tı s o n u c u g e l m i ş t i m . S ı r f b u s a l a ğ a a c ı d ı ğ ı m d a n , h a v a a l ım d iy e ip in d e n çeke çeke g e t ir m i ş t i m . B en de b ira z , k e n d i m i d i n l e r im , d e m i ş t i m . G e l e c e k t e n s ö z e d ild i s o n r a . O y s a g e le c e k y ı l a n l a r , s o l u c a n l a r , d a h a b i l m e m h a n g i s ü r ü n g e n le r l e d o l u b i r b a t a k l ı k t ı r ... O a r a d a k u z e y li a t a l a r ım d a g e l m i ş t i a k l ı m a ... s o n u ç o l a r a k P o z z o k o l a y l ı k l a g i d e b i l e n b i r i y d i, b u h e p b ö y le y d i. (K endini toplar, bitirirleriyle fısıldaşıp ka ç m a ya hazırlanan V ladim ir ’ le E stragon ’ a bakar) A m a b u z a v a l l ı la r a b a k ıy o ru m d a ... ş a n lı g e ç m iş im e , k ö k l ü a t a l a r ı m a r a ğ m e n , b i r b a ş k a s ı n ı s a b ır s ı z l ı k l a b e k le y e b ile n in s a n la rd a n b iri o ld u ğ u m u a n lıy o ru m . A d ım Pozzo da o ls a , k u rta rıc ım ız ın g e lm e s in i i s t i y o r u m . (İkisin e aşağılayıcı g ö zle b a ka r) A m a t a b i î o n l a r ın b e k l e d i ğ i b e n i m iş im e , b e n i m b e k le d i ğ im o n la r ın iş in e y a r a y a m a z . H e p b i r l i k t e b i r i n i b e k le m e m iz , o n la rla b e n i a y n ı n o k ta d a b irb irim iz e b a ğ l ıy o r . (K en d i kendine) B en H a m i y e tp e r v e r P o z z o , a s lı n d a o o ğ l a n a a c ı d ım d a , o n u n l a b e k l e m e y e k a r a r v e r d i m . (Y ü zü n e şefkatli bir anlam gel m iştir) N e r e d e b e n i m san saçh, s o lu k b e n iz li, g ö z l e r i k o r k u v e u m u t d o l u k ü ç ü ğ ü m . (L u cky ’ ye) S e v g ili L u c k y , b i z im k ü ç ü k ç ı ğ ı r tk a n ı m ı z n e r e d e b iliy o r m u s u n ? L U C K Y — ( M iyavlar ) P O Z Z O — (G ü lerek) T e ş e k k ü r l e r L u c k y ... î ş t e y in e s e s s iz lik . (L u cky m iyavlar. P erdenin sa ğ parçası da ka lka r. O ğlan kulise ya km durm uş, ku liste birine elini u za tm ıştır.) O Ğ L A N — H a d i p o s b ıy ık , ç a b u k o l! Ne z a m a n d ır s e n i b e k l i y o r u z ! H e l e V l a d i m ir ’ l e E s t r a g o n . ( P arm a ğıyla ken d in i gösteren P o zzo ’yla , dudaklarını ya la ya n L u cky ’ ye b a ka ra k) H e p i m i z . G O D O T — ( K ulisten sesi gelir ) A n l a m a d ı m ? 39 O Ğ L A N — (B ağırır) Ş e n b iz im u m u d u m u z s u n . (P o zzo başını sallar) G O D O T — Y a n ın ız d a k ö p e k y o k y a ? O Ğ L A N — Y o k p o s b ı y ık , g e l h a d i . G O D O T — A sla n , k a p la n , s ırtla n ? O Ğ L A N — A s la n -k a p la n d a y o k p o s b ıy ık , y a ln ız ız . K ırk y ılın b irin d e b ir fil g e ç e r b u ra la rd a n , o k a d a r ... S e n b i z i m k u r t u l u ş u m u z s u n , t e k u m u d u m u z san. G O D O T — (S esi ya kla şır) Z a y ı f b i r u m u d u m ben k ü ç ü k . Ü s te lik d a h a n e y ü z ü m ü n e d e y ü k ü m ü b i l iy o r s u n u z . (İçin i çeker) A m m a b a ta k lık ha, ç o k t a n d ı r b ö y l e s in i g ö r m e m iş t im . K u r b a ğ a l a r i n s a n ı n o m u z u n a k a d a r s ı ç r ı y o r l a r ... A z s o n r a g ö r e c e k s in iz y a , ç o k y ü k l ü y ü m . O Ğ L A N — G ö rü n ü şü n h iç Ö n e m li o la n b ir in s a n ö n e m li d e ğ il p o s b ıy ık . o lm a n , v e b iz e g e lm e n . (V la d im ir ve E stragon'a) Ö y le d e ğ il m i V l a d im i r ? G ö rü n ü ş h iç Ö n e m li d e ğ il, ö n e m li o la n b ir a n ö n c e g e lm e s i. (V la d im ir ve E stragon şaşkın, titreşirler. O rtala rında kem en tti ağaç) V L A D İ M Î R — (O ğ la n a , kekeleyerek) H i ç b i r şey ö n e m l i d e ğ il... Z a te n G o d o t h a k k ı n d a y e t e r i n c e b i l g im iz b a ğ a la r v a r. ve A m a b u ra n ın y e r l i le r i o l a n , k u r Ö te k i s ü r ü n g e n l e r e n iy e d ü ş m a n lık b e s li y o r m u ş ? O Ğ L A N — (V la d im ir' in kekelem esini keserek) G e le c e ğ in i s ö y le m e m iş m i y d i m s iz e ? H e m d e y ü k ü n ü b a ş k a la rın a ta şıtm ıy o r. (G o d o t'ya ) V e r e lin i... t a m a m .: G O D O T — (İçeri girer, sırtında yü kü , çevresine ba- 40 km ır) İ ş te g e ld im . K ü ç ü c ü k , y e t e r s i z b i r u m u d u m b e n , b u t e p e l e m e y ü k l ü h a l i m le ... Ü s t e l i k d e ğ i r m e n e d ü ş m ü ş b ir fa re g ib i b e m b e y a z ım . ( G odot sahneye girm iştir. K ırk yaşlarında, çelim siz, sıradan bir adam dır. T epeden tırnağa una bulan m ıştır. C ana ya kın , sık saçlı ve b ü yü k burunlu dur. Şarlo'nunkine benzer papuçlar giym iştir. yirciye dönük durur. . Sahnedekiler hayal kırıklığ ı ve ku şku yla eli hâlâ G o d o fya ötekilerle uzanm ış tanışırken, onu incelerler. S e m era k, O ğlan'ın durm aktadır. G odot O ğlan sıvışır.) G O D O T — ( H epsini halktan bir adam gibi selâm lar ) M e r h a b a . (Ö nce kim in elini sıkm a sı gerektiğini anlam ak için bakınır, sonra bayılacak halde olan V ladim ir' e yürür, elin isıka r) A d ı m G o d o t ... f ı n n c ı ■ y ı m . (V la d im ir' e b a ka r) S e n d e s i r k t e n s i n d e ğ il m i ? V L A D Î M Î R — (T ü yleri diken d iken ) B u rn u m a un k o k u s u g e liy o r . G O D O T — (V ladim ir'in yanağını okşar ) H e p i n i z e d a ğ ı t a c a ğ ı m . (E stragon'im elini kuvvetle sıka r) Ç o l u k çocuk n a s ı ll a r ? ( Ş a şkın lıkta n ağzını kapatam a- ya n E stragon'u sü zer) F ı r ı n c ıy ı m b e n ... s e n n e iş y a p a rs ın ? (E stragon'un üstüne b ü yü k gelen p a lto sunu yo kla r ) S e n d e b u n u n g i b i b i r s i r k k u r b a ğ a s ı sm d e ğ il m i ? N e d e m e y e e lb is e le r in iz i d e ğ iş ti n i z ? (K urbağa ta klid i ya p a r) K u r b a ğ a l a r ... a m m a m a tra k ! A ynca H em neden s o y ta rı, hem k u r b a ğ a s ın ı z s iz . o l m a s ı n ? B a y a ğ ı n e ş e li... (T ekra r kurbağa ta klid i yapar, sonra boynunda bir şey yakalayıp, yere fırla tır) k o y n u m a g ir m iş . Şu k u rb a ğ a y a b a k ın , (G üler) K u r b a ğ a l a r v e ş e y t a n la r a ra s ın d a b ir f ır ın a ... n e m a tra k ! 41 V L A D İ M İ R — ( F ırıncının çuvallarına, un torbalarına b a ka ra k kitaptan okur gibi konuşur) B iz s o y t a r ı d e ğ iliz , s e y ir c ile r in ve b ü tü n i n s a n lı ğ ı n hoşuna g i t m e k i ç i n b ö y l e g iy in d ik . G ü n ü m ü z d e c i d d i y e t p a r a e t m iy o r , y a l n ı z s i r k i s o n u n a d e k s e y r e d i y o r l a r . B iz a s l ın d a s i r k te n , h e l e d ö r t b i r y a n a g e r ilm iş s ir k ç a d ı r ın d a n k o r k u y o r u z ... M a y m u n l a r d a n v e b ü t ü n h a y v a n l a r d a n k o r k u y o r u z . K o r k m a d ı ğ ı m ız y a ln ız k u r b a ğ a la r v e s ü r ü n g e n l e r , ç ü n k ü o n l a r la k a d e r o r ta ğ ıy ız . E S T R A G O N — ( Şapkasına bakar ) B iz e u y g u n g ö r ü l e n g iy s ile r d e n u t a n ı y o r u z . Ş a p k a l a r d a n d a , g e r e k s iz ç a m a ş ır l a r d a n d a u t a n ı y o r u z . G O D O T — (T erin i şapkasıyle siler, şa p ka yı kem erinin arasına sıkıştırdıktan sonra şaşkınlığını örtm eye çalışarak) İ y i b a ş l a d ı n ı z a m a s ö z ü n e r e y e g e t i r m e k is te d iğ in iz i a n l a m ıy o r u m . V L A D İ M İ R — (A lça ksesle) B iz i ç ı p l a k o l a r a k g ö z ü n ü n ö n ü n e g e tire b iliy o r m u s u n ? E S T R A G O N — Ç ı r ıl ç ı p l a k ! G O D O T — T a b i î ... y a n i a n a c ığ ın ız d a n doğduğunuz g ib i d e m e k i s t i y o r s u n u z ... ş u k u r b a ğ a g ib i. G ö z ü m ü n ö n ü n e g e liy o r : İ k i k u r b a ğ a c ı k . V L A D İ M İ R — (C eketin in g ö r e c e k s in .. . y a ln ız düğm elerini çö zer) Ş im d i k ra v a tım ı ç ık a rm ıy a c a ğ ım . E S T R A G O N — O n u d a ç ı k a r m a lı s ı n b ü tü n ü y le g ö rsü n . B iz im D i d i... d e rile rim iz d e rin i b irb irin e b e n z e r . D ü ş ü n ü r o l a r a k p e k ç o k a n l a ş m a z lı ğ ı m ı z o la b ilir am a, ç e k tiğ im iz a c ı la r d e r il e r i m i z i k ıld ı. G O D O T — (E stragoria) D e r i p e k E S T R A G O N — ( Ç ocuk ö n e m li gibi inatlaşır) 42 d e ğ il. Ö n e m li! eş F G O D O T — D e ğ il! E S T R A G O N — ( H eyecanlanır ) D e r i o l d u m ö n e m li ş e y d ir . Ö z e llik le zam an d e r in in , tü y le ri o l m a m ı ş t ır . & B ugün o la s ı e n H iç g ü n ü m ü z d e ... b ö y l e s in e d e rid e n d ik e n g a z e te le r b ir d ik e n b a s ıl ı y o r , m a d a l y a la r , d i p l o m a l a r y a p ı l ıy o r ... n u t u k l a r , a b a j u r l a r ... j ( G odot, E stragon' a sarılır, E stragon başını ka çırm a k ister, bağıracak gibidir, gözleri yuvalarından uğram ıştır. G odot acısına onun ve V ladim ir' in dehşetine kahkahalarla güler. B o şta kalan eliyle torbasından, göğsünden, heryerinden çıkardığı unu şa ka olsun diye E stragon'un ağzına tıka r.) \ G O D O T — ( B oğulacak gibi öksüren E stragon'a baba can bir tavırla) İ ş t e ö n e m l i o l a n b u d u r o ğ lu m ... t b u ... s a d e c e b u ... A l s a n a b i r a z d a h a . K o r k m a ... k o rk m a. V L A D İ M İ R — (A nlaşılm az sözler m ırıldanır) K o k u ... v e b a ... o n g ü n l ü k b i r c e s e t g i b i k o k u y o r . G O D O T — (K eser) N e k o k u s u b e a ç s o y t a r ı ? U n b u , u n ! ., in c e ö ğ ü tü lm ü ş V L A D İ M İ R — (Ç ığ lık buğday a tm a k u n u .. ister, H a l is i n d e n . kalbini tutar) B o ğ u l u y o r u m ... k a l b i m iz ... ( Ç evresine bakınır. Sağa sola kö r gibi adım lar a ta r) î m d a a t ... i m d a a a a t... P O Z Z O — ( K endini görünm eyen bir düşm andan korur g ib i) S a y ın b ü y ü k e l ç i , a l l a h a ş k ı n a t e b a a n ı z a d a h a ş e fk a tli d a v ra n ın . S a y ı n ... s a y ı n k o n s ü l ... A y r ı c a b i z d e s iz i b e k l e d i k ... d e ğ il m i L u c k y ? L U C K Y — O le ! P O Z Z O — (K ollarını açar) H a d d im o l m a y a r a k s ö y le m e k İ s te r im : U nu d a h a d i k k a t l i h a r c a m a k s ı n ız . (G odot E stragon' u bırakır. E stragon'la V ladim ir 43 ellerini yüreklerine bastırırlar. G odot hiç bir şeyle ilgilenm ez, ka n ter içinde çalışarak sahnede kü çük bir fırın kurar. B ir yığın un çuvalı getirir, bu arada da keyifle şarkılar m ırıldanır. Sonra seyircilere ' döner ) G O D O T — S iz i h a y a l k ı r ı k lı ğ ı n a u ğ r a tt ı ğ ım a ü z g ü n ü m . S iz b i r k u r t a r ı c ı b e k l e d i n i z , g e le g e le b i r f ı n n c ı (V ladim ir g e ld i. ben o n la ra ve k im in E stragon 1 a g e le c e ğ in i, b a ka ra k) O y s a g e tir e c e ğ in i ne ( Seyircilere ) İ l k b a h a r d a n b u y a n a , s ö y le m iş tim . g e ld iğ im b e ş i n c i k ö y b u r a s ı . Ö n c e s a ç l a r ı m b a ş la r ım y o la r a k , te le f o n la r d a g ö z y a ş ı d ö k e re k ç a ğ ı rırla r. B e n d e c e v a p o la ra k s a d e c e f ın n c ı o ld u ğ u m u , y a rd ım ım ın y e te r s iz k a la c a ğ ım s ö y le r im . İllâ g e l, d e r le r . « S e n h e l e g e l d e , f ı r ın c ı m ı s ı n , y o k s a G odot denen ü s te le rle r. k u rta rıc ı m ıs ın , G i t ti ğ i m d e y s e , beni b ile . B e n d e y o l u m a d e v a m g ö r ü r ü z .» k o n u ş tu r m a z l a r e d e rim . D iy e lim k i ş ö y le g e ç e r k e n p o s ta n e y e u ğ r a d ı m , E stragon 1 a a lış ıp ra h a t b a ka ra k) o ra d a k i k ız la b ıra k m a z la r. ta m d iy e (V la d im ir ve te ls iz le r e , m e r c im e ğ i S îz le r i fırın a hayal te le fo n la ra v e r d im ... k ırık lığ ın a u ğ r a tt ı ğ ı n l a g e r ç e k t e n ü z g ü n ü m . A m a b u k a r ş ı la ş m a y ı b e n is te m e d im k i ... K ız g ın sın ız bana, b i l i y o r u m ... b a ğ ı ş l a y ı n , s iz in ç e k t i ğ i n i z a c ıy ı b e n d e ç e k iy o r u m . V L A D Î M Î R — (U tangaç) T e k b a ş ı n a a c ı ç e k e n i ç i n b ö y le k o n u ş m a k k o la y . A m a d ü ş ü n , b iz im v ü c u t l a r ım ı z ın b i r t e k y ü r e ğ i v a r . G O D O T — (Ş a şırır) A n l a m a d ı m ... i k i k iş iy e b i r y ü r e k ha? (Y ü reğ i ta rif eder gibi yum ruğunu sıka r) B a y a ğ ı i n s a n y ü r e ğ i? 44 . V L A D İ M İ R — (S a kin bir sesle) E v e t , t e k b i r y ü r e k . Z a v a l l ı v e k ü ç ü c ü k b i r y ü r e k . S ık s ık , b iz e a r t ık d in le n m e k is te d iğ in i fısıld a r. D e n iz a şırı g itm e k , b a ş k a b ir v ü c u d a y e rle ş m e k is te r. y ü re ğ im iz E S T R A G O N — T e k b ir yüzden a y n la m a d ığ ım ız ve o ld u ğ u hazan i ç i n ... bu kopm ak, b a ş ım ız ı a lıp a y rı y ö n le re g itm e k is te riz . B u n u ilk k e z s a n a s ö y l ü y o r u z . Ç o k b e k l e d i k s e n i. B ü t ü n k ilis e le r d e , b ü tü n t a t i l g ü n l e r i d e ğ il, m a n a s tı r l a r d a b iz a r a d ık ... y a l n ı z seni h er g ü n b e k l e d ik ... A z ö n c e z e h i r l e m e k i ç i n a ğ z ım a t ı k t ığ ı n n e y s e , iy i b i r ş e y d e ğ ild i. A m a s u ç l u o l d u ğ u n u s a n m ı y o r u m . V L A D İ M İ R — A h b u f ı s ı l d a y a n , k a n a y a n , s ü n g e r g ib i b o y u n a e m e n z a v a l lı y ü r e k ... E v e t , s e n in y u m r u ğ u n d a n b ü y ü k o l m a d ığ ı g ib i, b e l k i k ü ç ü k b ile ... M u t - . s u z b ir y ü re k . ( G ddot ken d i yum ruğunu V ladim ir ve E stragon'unkiyle karşılaştırır. yaptığı dudak E stragon, V ladim ir konuşurken hareketleriyle o sözleri ezbere bildiğini belli eder. V ladim ir takılır, ya da yanlış yaparsa, E stragon p a rm a k kaldırıp onun yanlışını düzeltir, cüm lenin başm ı söyler. G odot araya g irm ek isterse de, bu ırm ak g ib i akan o rta k konuşm aya ka tılm a k güçtür.) V L A D İ M İ R — ( Y um ruğa b a ka ra k ).... v e b u s ö v d ü ğ ü m y ü r e k e z ild i, v e ö ğ ü t ü l d ü . A t l ı la r , a s k e r l e r ç iğ n e y i p g e ç tile r . Ö y le k i , b i r k e z b u y ü r e ğ i n ü s t ü n d e b in le rc e a t n a h , ç ıp la k in s a n a y a ğ ı iz i g ö rd ü m . İ ç in d e n ta ş la r, z e h i r li o k la r, m e rm i k o v a n la rı ç ı k a r d ım ... B iz im y ü r e ğ i m i z i a t n a l l a r ı , i n s a n ç iz m e l e r i b ö y l e s i n e e z d i, ç iz d i, ç iğ n e d i. 45 G O D O T — B e lk i a r a l a r ın d a k a n g u r u l a r da v a r d ı? B i r k a n g u r u g ö r m ü ş tü m . V L A D ÎM ÎR — A ra la rın d a a te ş e d e n , b a y ra k ta ş ıy a n k a n g u r u l a r d a v a r d ı , v e « Y a ş a s ın ! » d i y e b a ğ ı r ı y o rla rd ı. G O D O T — (K eser, şapkaların ne ç o c u k l a r ? ... K eçi E S T R A G O N — ( S ö zü n olan içlerine p is liğ i... b a ka r) koyun neresinde kaldığını Bu p is liğ i! unutm uş V ladim ir' in yerine) ö y l e y e m e ğ im iz . B i r a z k e ç id e n , b ira z k o y u n d a n ... b ir buçuk g ü n lü k , t a z e s a y ılır . G O D O T — Y e m e ğ in iz m i ? V L A D Î M Î R — (E ski ritm ini ya ka la m ıştır) H i ç b ir i d e , « Ş u r a d a , ş u y a d a b u ş a r t l a r a l t ı n d a d o ğ m u ş ik i i n s a n v a r » d e m e d i. G O D O T — N e le r s ö y lü y o rs u n s e n ? V L A D Î M Î R — O , p a z a r g ü n ü , ö ğ le y e d o ğ r u doğdu, b e n s e o n d a n b e ş y ıl ö n c e . A m a a y m s a b a h d o ğ d u k . G üneş g ü lü y o rd u , b iz g ü lü y o rd u k , m u tlu lu k ta n a ğ l ıy o r d u k . B ü t ü n s o r u la n « E v e t» le c e v a p lıy o r duk v e b a ş k a la rı h e p g ü ld ü ğ ü m ü z , her şeyden m e m n u n o ld u ğ u m u z iç in b ir g ü n ç ıld ıra c a ğ ım ız a i n a n ıy o r d u . G O D O T — B u m u tlu lu k n e k a d a r s ü rd ü ? V L A D Î M Î R — B i l m i y o r u z ... ç o k g ü l d ü ğ ü m ü z ü h a t ı r lıy o ru z , o k a d a r. G O D O T — ( Şapkalara bakarak ) O z a m a n l a r n e y e r d in iz ? V L A D Î M Î R — (A ya ğa ka lka r, titrer, bir şeyler söy lem ek ister, becerem ez.) E S T R A G O N — (V ladim ir ’ in acısına çaresizlikle bakar. O na yardım cı o lm a k için daha anlaşılır biçirhde) 46 T am o la ra k d e ğ il m i ö y le b i l m i y o r u z ... D id i? ( O nun da gözleri yuvalarından fırla r, o da ko n u şm a k ta güçlük z a m a n ın . m ız ı çeker) b iliy o ru z . m ız ı y u t t u k ve evet B iliy o r u z ... d e ğ i ş t i ğ in i v e b i l i y o r u z ... g ö z y a ş l a n m ız l a y a ş a d ığ ı- (T oparlanm ak ister) G ö z y a ş l a r ı kadar ş a şıla c a k V L A D I M I R — (Seyircilere dönük) O çabuk g e liş tik . s ıra la rd a b a ş la d ı k k e n d i y ü r e ğ i m i z i ç iğ n e m e y e ... ş u y u m r u k ta n büyük sıka r) o lm a y a n y ü r e ğ im iz i. Ç iğ n e d ik ç e , (G odot yum ruğunu fo to ğ ra fla rın d a k i a ile la s tik h a y v a n l a r g i b i c i k c i k d iy e s e s ç ı k a r ı y o r d u . G O D O T — (Ü rkm ü ştü r) E e e s o n r a ? V L A D Î M Î R — ( A lçak sesle ) S o n r a b i z e d ü ş m a n o l d u ğ u m u z u , t e h li k e li o l d u ğ u m u z u a n l a t t ı l a r . K o r k u m u z u k e m ir m e y e o z a m a n b a ş l a d ı k . (E stragon, V ladim ir' in burnunu ve ağzını siler) K o r k u s e m iz l e t ir i n ş a m , b o l v i t a m i n l i y e b e s le y ic id ir . K o r k u d a n s o n r a h i ç b i r ş e y le d e ğ iş m e k is te m e y e c e ğ im iz y e n i b îr b e s in b u ld u k . G O D O T — H a n g in iz ö n c e b u ld u n u z ? E S T R A G O N — S e n D id i. V L A D ÎM ÎR — S e n G o g o . V L A D ÎM ÎR v e E S T R A G O N (B irlikte ) B iz b u l d u k b i r li k t e b u l d u k ... v e s e v d ik . (G özleri yuvalarından uğrar, kekelem eye başlarlar) S e v d ik ... S e v d ik ... S e v d ik . G O D O T — (Y ü ksek sesle, am a o da kekelem ekten ko rku p elini ağzına tutarak ) P e k i ç o c u k l a r , s e v d i k te n s o n r a ... (O da konuşam az o lu r)... s e v d i k t e n s o n r a ... s e v d i k t e n s o n r a ... s e v d i k t e n so n ra (K endini ku r ta rır ( n e o l d u ? N e y e d i n i z ? E S T R A G O N — (G özleri dalar, m âsum bir yü zle) S in - 47 d i r i l m i ş y e m e k l e r ... E t p a r ç a l a r ı d a daha d o ğ ru su z a m a n la r b ir k u r b a ğ a y u m u r ta s ı, k a r ı n c a , et v a r iç in d e , o la n p a r ç a la r , s o lu c a n , y ıla n b ile v a r. V L A D İM İR — B u y e m e k h a y v a n , y a d a y a k ın la rd a v a r s a , i n s a n ü r e ti m i d ir . T a b i î b i r d e k e n d i s i n d ir d i k l e r im i z i y iy o ru z . İç in d e her tü rlü fa y d a lı b e s in o l d u ğ u n u s ö y le d ile r b iz e . G ö r ü l d ü ğ ü g ib i... g ö r ü ld ü ğ ü g ib i... g ö r ü l d ü ğ ü g ib i... g ö r ü ld ü ğ ü g ib i.. G O D O T — (A nsızın Ö teki şapkayı ayağıyla, ters çevi rir. Şapkanın içinden bir şey düşer) Y e t e r , ş im d i k u s a c a ğ ı m ! ( Ş a p ka ya bir tekm e atar) V L A D İ M İ R '— K u s , n e d u ru y o rsu n ? B iz im is te d i ğ im iz d e b u . E S T R A G O N — A p a n d is itin e v a rın c a y a d e k h e r ş e y i k u s ... ( Y alanır) N e r e d e o m u t l u l u k ? H a l k d ü ş m a n la n v e g e r ic ile r le s a v a şım ız d a b iz e g ü ç v e re c e k p ro te in , v ita m in , fo s fo r n e rd e ? G O D O T — S usun! V L A D İM İR — N e o lu rs u n k u s ! G O D O T — (Y ıkık) Ş u a n d a k u s a m a m , g e ç ti. E S T R A G O N — İ s t e r s e n d ilin e p a r m a k b a s a r ı z , k o l u .. m u z u d ir s e ğ e k a d a r b i l e s o k a n z . (K olunu.sıvam ak ister) O m u z a k a d a r ... (P antolonunu sıyırır) B u r a d a n o m u z a k a d a r ... G O D O T — H e y a l l a h ı m ! .. E S T R A G O N — (B acağm ı gösterir) B u r a d a n om uza k a d a r ... k o r k m a , y ı k a n m a m ı ş t ı r . K o k u y o r . V l a d i m i r ’i n b o ğ a z ı n a s o k u n c a , b e n b i l e k u s u y o r u m . G O D O T — B e n k u s m a y a c a ğ ım , s u s m a z s a n ız c a n ın ız a o k u y a c a ğ ım . V L A D İ M İ R v e . E S T R A G O N — (B irlikte 48 G o d o fya yalvarırlar) K u s n ’ o l u r s u n ... i ş t e k o l la r ım ı z le r im iz e k a d a r, kadar o m u z la rım ız a d iz b a c a k la r ı m ız e m r i n d e . Y i n e d e k u s a m a z s a n h a s ta , k o k m u ş , s iğ illi b i r k u r b a ğ a t ı k a n z g ı r t la ğ ı n a . K u s c a n c a ğ ız ım ... k u s n ’ o l u r ? G O D O T — (Ş a şkm ) K e s i n ! Y e t e r ! V L A D İ M İ R — D a h a b a ş l a m a d ı n b ile . N esi y e te r? G O D O T — ( S o lu k soluğa çöker, ken d i kendine ) B u iş in s o n u n e re y e v a ra c a k ? Z a m a n z a m a n « B u ra l a r a n i ç i n g e ld im » d iy e s o r u y o r u m k e n d i k e n d i m e . Y o lu m a m ı g id e y d im ? Y o k mu bu o y u n u n b ir sonu? V L A D İ M İ R — ( E stragon'un elini tu ta ra k G odot' ya ) Ç ö m e l, o zam an g ö rü rsü n . O tu rm a ! Ç ö m e l! G O D O T — N iç in ? V L A D İ M İ R — (U ta n g a ç)... B e lk i b i r ş e y le r ç ı k a r ı r s ın . G O D O T — ( Ç öker ) S iz in h a t ı r ın ı z i ç i n h e r ş e y i y a p a rım . V L A D İ M İ R — N a s ıl ... g e liy o r m u ? G O D O T — N e ? ... H a y ı r . V L A D İ M İ R — (A ğ la m a klı) H a d i b a ş la ... b o ş a l t k e n d i n i ... k a s ı l m a . G O D O T — M i d e m t a ş g i b i b u g ü n ... B i r a z d a s i n i r le n d im . E S T R A G O N — S a f r a n k a b a r s ı n d iy e ş a r k ı d a s ö y le r i z ... Ç e v r e n d e d a n s e d i p , ş a r k ı s ö y le r iz . G O D O T — (Ç ö ktü ğ ü yerden) D a n s e t m e ş in e e d in a m a ... f a y d a s ı y o k . O k a d a r k o l a y d e ğ il. V L A D İ M İ R — (A va z avaz, m arş söyler g ib i u za ta ra k) K a rd e ş le r, g ü n e ş b iz i b e k le r. Ö z g ü rlü k b iz i b e k le r k a rd e ş le r. E S T R A G O N — Y a v a ş o l D i d i, y a v a ş ... 49 D aha ta tlı s ö y le . S i n i r l e r i n i , b e y n i n i n k ı v r ı m l a r ı n ı , m i d e z a r ı n ı g e v ş e tm e liy iz . B ö y le s ö y le D i d i . K a r d e ş l e r ... y o k k a r d e ş l e r d e ğ il... ö z g ü r l ü k . .. yok yok ı ş ı k l a r . .. g ü n e ş ... G O D O T — N e b iç im ş a rk ı b u ? d u y m a m ıştım . H iç ( V ladim ir ’ le E stragon, G odot ’ un çevresinde kö p ek g ib i dört a ya k üstünde dolanırlar, çevreyi ko kla r, bekleşirler) G O D O T — H iç b ir ş e y a n la m a d ım b a k m a y ın . ş a r k ı d a n ... bu y a p a m a y a c a ğ ım . am a bugün Ü zgünüm (Ş a rkıyı m ırıldanan K u su ra V ladim ir ’ le E st ragon ’ a bakar) D a h a b i l i n e n ,' b e n i m d e a n l a y a b ile c e ğ im b i r ş a r k ı s ö y le s e n iz ? V L A D İ M İ R — (B oğazını yo kla r) Ş im d i! Ş i m d i iy ic e a c ı k tı m . G evşe, y a ra tm a y a s e y ir c ile r i... b iz im koyver b a ş la d ıy s a n , ö z g ü r lü ğ e , b itir. güneşe iç in . Ş a h e se rin i B a ş k a la rın ı y ö n e l m iş d a . .. k a rd eş le rin i d ü ş ü n . G O D O T — B u ş a rk ıy ı b i l m iy o r u m ... da y a p a m a y a c a ğ ı m , a s lı n d a s e v d iğ im onun iç in ş a rk ıla r v a r, a m a s ö y le m e y i b e c e r e m e m . V L A D İ M İ R — S e n in a d ı n a b i z s ö y le r iz . (K arga gibi bir sesle) K a r d e ş l e r ... ı ş ı k l a r ... G O D O T - — (A ya ğa ka lka r) O l m u y o r . B u ş a r k ı y ı b i l m i y o r u m ... b e lk i o s îz le r iç in , h e rh a n g i b ir h a lk zam an y a p a b ilirim . e l im d e n g e le n i tü rk ü sü Ç ok yapm ak s ö y le y in , ü z ü lü y o ru m i s t iy o r u m . A c ı k l ı b i r p i y a s a ş a r k ı s ı s ö y le y in d e , h e p b i r l i k t e a ğ l a y a l ı m h i ç d e ğ ils e . (V ladim ir ve E stragon bir p iya sa şa rkısı sö yler ler. G odot bütün adalelerini gerer, paçaları sıyrıl m ış bacaklara bakar, am a ku sa m a z.) 50 G O D O T — F a y d a sız . O lm a d ı m ı o lm u y o r. B e n k e n d im i b ilirim . V L A D Î M Î R — D e n e n ’ o l u r ? S e n b i r m e le k s in , h i ç d e ğ ils e k a n a t l a r ı n ın a l t ı n d a k i n i , v e r b iz e . G O D O T — (U çm a k ister g ib i kollarını açar) E S T R A G O N — B i r k a ç g r a m ... b ir avuç d o l u s u ... g e le c e ğ im iz iç in . (A n sızın P ozzo, L u cky' nin ipini çeker. L u cky düşecek gibi olur. P o zzo öksürerek, geniş hareketler yaparak varlığını belli etm ek ister. L u cky a rtık yalanm az, ilerleyerek ipinin gerilm esine ve P o zzo 'nun iskem lede güçlükle oturm asına sebep olur.) P O Z Z O — (K endisine bakan G odot'ya) A t a l a r ı b i l i n m e s e d e , b i r A m e r ik a l ı a r i s t o k r a t , k ö k ü . O k i n a w a v e Z e le b re s ’e d e k u z a n a n , A r n a v u t b ir m o to s ik l e t s ü r ü c ü s ü ... G ü n e y A m e r i k a l ı b i r M a k e d o n y a l I ... y ıl a n l a r ı n , a s l a n l a r ı n , f i l l e r i n e f e n d i s i ... n a s ı l o l u r d a z a m a n ın ı b u p is a y a k ta k ım ıy la tü k e tir. B u n la r k i m i , y a d a n e y i i s te d i k l e r i n i b i l m e z l e r k i . ( M iyav layan L u cky' ye) b iz d e . R ahat (E liyle sinek, d u r L ucky, kurbağa ş im d i s ıra gibi görünm eyen düşm anları kovalar) H u z u r s u z u m . H i ç ş a k a s ı y o k , in s a n ın d o s d o ğ ru g ö z ü n e b a k ıy o r. B e n M a c a ris ta n ’d a den a r m a t ö r l ü k e t ti ğ i m d e n b u y a n a , b ö y le s in - h o ş l a n m a m . (Y a km ır, yalvarır, ellerini G o- dot' ya u za tır,ya kla şır ) E f e n d i m i z , e f e n d im iz ... G O D O T — (G eriden yin e sirk m üziği ve eşek anırm ası duyuldu ğu için bağırarak) B e n ? ... e f e n d i ? ... İ y i c e b ak san a b an a sen. P O Z Z O — (Y a lta kla n ara k, ellerini • secde eder gibi ka ld ıra ra k) C a r a c a s ’ l ı ş ö v a ly e ... m a j e s t e le r i, e k s e l a n s ... H e l s i n k i ’ d e n ... u z a k l a r d a n g e le n c e n t i lm e n ... 51 G O D O T — (K eser) B e n s a d e c e b i r f ı r ın c ı y ım . A ğ z ı itiraz etm ek ister P o zzo 'ya ) g ib i kım ıldayan S t o k h o l m ... O s l o ... B e n b u n l a r ı n n e r e d e o l d u k l a r ı n ı b i l e b i l m e m .. G ü n e y d e , ö y le d e ğ il m i ? (V la dim ir ve E stragon 1 a ) F ı r ı n c ı ! İ ş i n d e n ü ç k e z k o v u l m u ş b i r f ı n n c ı . T e m b e lliğ i y ü z ü n d e n k a p ı d ış a rı e d ilm iş b a s i t b i r f ı r ı n c ı . P O Z Z O ’— F ı n n c ı m ı ? O d a n e s i ? B i r z a m a n l a r b ö y l e b i r ş e y d u y m u ş t u m . F ı n n c ı ... G O D O T — L o n d r a d e ğ il, f ı r ı n c ı y ı m b a b a lı k . F ı r ın c ı, a n l a m a d ın m ı ? (B ağırarak) H a y ı r , h a y ı r . İ s k o ç y a l ı d e ğ il f ı r ı n c ı ! b i r i... EE H a y ır, una, yüzü h a y ı r ... b u la n m ış h a m u ra F ra n s ız d a d e ğ ilim , y a z ın s ıc a ğ ı n d a f i r m a t e ş i n i n ö n ü n d e t e r d ö k e n b i r i y i m b a b a l ı k . B iz im m e s le k t e l d l e r i n s a ç ı ç a b u k d ö k ü l ü r ... H a y ı r İ t a ly a n d a d e ğ iE m ... e f e n d i d e d e ğ ilim . B irb irim iz i a ld a tm a y a lım b a b a lık , İş d e d iğ im g ib iP O Z Z O — (K endine soluğa) Y o k ... gelir, a ld a ta lım sakinleşm iş am a so lu k (K alpağını b i r b i r im i z i. yerleştirir, tüyünü düzeltir, öksürür) B a ş k a l a r ı n ı n y a p t ı ğ ım , b iz d e H adi da n e rd e , (K endi y a p a b il i r i z . P o z z o , ra h a tla d a k im in g ö s te r k a rş ısın d a kendine) k e n d in i . G o d o t o ld u ğ u n u a n la s ın . G O D O T — ( B ir çocukla konuşur gibi ) P e k i n e o l m a m ı u y g u n g ö rü y o rs u n b a b a lık ? P O Z Z O — ( Ç ocuk gibi ) Ş i m d i n e y s e n , o n u : B o r n e o ’ d a n f ır la m ış b ir k o v b o y , deki a ltın iy i k ı l ı ç m e z a rla rım k u lla n a n b u la m a y a n , K u w e i t ’- ta y fa la rım y i t i r m i ş , m a h v o l m u ş b i r d e n iz c i... G O D O T — (Y alanan L u cky 1 ye b a ka r) S ıra d a n b ir f ı r ın c ı o l a r a k , b u n c a p â y e n i n a l t ı n d a n k a l k a m a m 52 b a b a lı k . (L ucky* yİ İnceler) Ş u a n d a g e le c e k u n l a r l a m e şg u lü m b e n . P O Z Z O — (B ağırarak) N e g e l iy o r m u ş ? ... d e n iz y ü k s e ld i.;. y o l c u l u k t e h l i k e l i o l a b i l i r . G O D O T — D e d im un. ya, P O Z Z O — K a n a d a ’d a n y o l u y la m ı .. g e liy o rla r? mı Un ç u v a lla rı b a b a lık . Bu fırtın a d a d e n iz {D aha yü ksek) N e y le g e l iy o r l a r ? G O D O T — (B ağırarak) unu o l m a s ı ... Ö n e m li o l a n b e y a z b u ğ d a y (V la d im ir ve E stragon*a b a ka ra k) M ı s ı r u n u ... d o m u z la r , b i r d e s a r ı e k m e k s e v e n i n s a n l a r iç in . ( Ç evresine bakınır ) Ç e v r e d e d o m u z v a r m ı ? (H erkes susar , G odot daha yü ksek sesle) S iz e s o r u y o r u m , b u r a l a r d a d o m u z v a r m ı ? O l m a s ı . g e re k ir. P O Z Z O — (L ucky* ye) D o m u z ! P is dom uz! B e n im s e v g ih d o m u z u m . G O D O T — (B ağırır) B e s ili d e ğ ille r s e e ğ e r , k o l a y . B e n h a l le d e r im . b iz d e E lim iz in a ltın d a . y e te rin c e m a lz e m e , d e b u i s t e k o l d u k t a n s o n r a ... Ç o k ş ü k ü r y â l n ı z d e ğ i l im . B e ş im iz p e k ç o k d o m u z b e s le y e b i l i r iz ... Y a ln ız c in s le rin e ve re n k le rin e d ik k a t e tm e k g e re k : B e y a z la r d a h a ç o k y e rle r a m a ç a b u k s e m ir m e z le r , k a r a d o m u z la rs a h e r z a m a n k ıv ır c ık t ü y l ü v e b e s ilid ir le r . P O Z Z O — . (L ucky* ye) D o m u z ! K a r a d o m u z ! G O D O T — ( H epsine sorar) E e e h a n i y a , n e r e d e d o m u z l a r ın ı z ? ( A ranır) N e rey e s a k la d ın ız ? (D inler) Y a ln ız tre n s e sin i d u y u y o ru m . (P anik. L u cky dahil hepsi büzülürler. T ren gürül tüyle gelir, durur. K u la k tırm alayıcı tekerlek gıcırtı ları, insan çığlıkları, im d a t sesleri, eşek anırm aları, 53 . m aym un sesleri, in ek böğürtüleri... Y alnız G odot saklanm am ışım , şaşkınlıkla trene bakar.) G O D O T — (Ş a şkın ) N e tre n d o s t la r .. L o k o m o t if k a n . i ç i n d e ! T e k e r le k l e r k a n l ı ... d u m a n ... d ü d ü k s e s i k a n l ı! (S a ya ra k) O n a l t ı y a t a k l ı v a g o n , b e ş b i r i n c i m e v k i: D o m u z d o l u . (L o ko m o tif sireni arasında ötekilere) O l a c a k i ş d e ğ il... G ö r d ü k l e r i m d ü ş m ü , g e r ç e k m i ? (D om uzlar boğazlan ır gibi bağırırlar) • N e tre n ! N e tre n ! P O Z Z O — (Y erden , m ezardan gelir gibi bir sesle) S a k l a n ın s a y ı n b ü y ü k e l ç i ... G O D O T — (H eyecandan titreyerek) Ö m r ü m d e b ö y l e b ir şey itir a f e d e rim . B a k s a n ız a , g ö r m e d i ğ im i d o m u z la r , h a y v a n v a g o n u n d a d a d o m u z l a r . ( S eyir cilere) A m m a İ ş , b u n c a d o m u z n e r e d e n ç ı k tı ? P O Z Z O — ( B aşını hafifçe kaldırarak) M a k i n i s t i g ö r d ü n ü z m ü s a y ın b ü y ü k e lç i? G O D O T — (A yaklarının ucuna ka lka ra k) M a y m u n l a r ! (B ağırır) M a y m u n l a r ... i k i ... i k i m a y m u n . G ö r ü y o r u m o n l a r ı, b i r i g o r i l ... (Ş a şkın lıkla ) N e t r e n , n e t r e n y a h u ! (F ren, tekerlek gıcırtıları) G O D O T — (R ahatlam ış) G i d i y o r ... h e l e ş ü k ü r . P O Z Z O — D e m iry o lu n a d a b a k ın s a y ın b ü y ü k e lç i. G O D O T — (T renin ardından b a ka ra k) O n l a r d a k a n l ı b a b a l ı k . S ü z ü l e n k a n b a t a k l ı ğ a d a m l ı y o r . K a n ... İ ç s ık ıc ı b i r g ö r ü n ü ş b a b a l ı k ... K a n la p a r l a y a n r a y l a r . P O Z Z O — ‘ G i t t i ’ d i y o r s u n y a ., i n e n o l m a d ı m ı ? G O D O T — H İç k i m s e ... y a l n ız d o m u z la rd a n b iri a t la m a y a k a l k tı , h e r h a l d e k a ç m a k iç in . (P o zzo tekrar iskem lesine oturur. V ladim ir, E stra gon ve L u cky ayağa kalkarlar. B ü yü k bir ko rku geçirm işlerdir.) 54 P O Z Z O — D u rm a d a n d o m u z la rd a n s ö z e d iy o rs u n u z s a y ın k o n s ü l, a m a lü tfe n b a n a d o m u z u n n e o ld u ğ u nu s ö y le r m i s i n i z ? F r a n s ı z c a k ö k l ü b i r f i i l m i, z a r f m ı, e d a t m ı ? Y o k s a b i r ü n l e m i ş a r e t i m i ? G O D O T — (K elim e arar) Ş e y ... b u ... b i r ... d ö rt a y a k l ı... b a b a lı k ... B i r ... h a y v a n . U ç a m a d ı ğ ı i ç i n ç ö p l ü k t e e ş e le n e n d e v b i r k u ş . A m a e t i ç o k le z z e t lid ir . P O Z Z O — D om uzun a n a to m isi ü s tü n e b ilg i v e rir m is in iz ? (B u güç Soru üstüne G odot terlem eye başlar , ya r dım ararcasına çevresine bakm ır. B ütün yüzlerde bir alay belirir.) G O D O T — (V la d im ir' in yanağından m a ka s alır, başka el şakaları yapar, V ladim ir' le E stragon hom urdana ra k uzaklara bakarlar. G odot şa şkm , ne yapacağım bilm ez bîr halde çevresine bakınır) N e o l d u n u z , d o s tla r? . (S essizlik. P anayır m ü ziğ i) G O D O T — ( G üm bür güm bür) S ö y le y in b a n a . .. ( Sessiz lik) B i r ş e y s ö y le y in . S iz e y a r d ım e t m e k i s t i y o r u m . D i l in i z i m i y u t t u n u z ? B i r ş e y le r s ö y l e y i n d o s t la r ım . . B ir in s a n s e s i d u y m a k is tiy o ru m . . E S T R A G O N — (Sessizliği bozm aya karar verir, p o z alır, üstünü başını düzeltir, gırtlağını tem izledikten sonra) B iz e n e o l d u ğ u n u s o r u y o r s u n ... h e r k e s b i l i r b u n u : H i ç b i r Ş e y o l m a d ı . H i ç k i m s e g e lm e d i. Ç o k b e k l e m e k te n b ö y le o ld u k . B a ş k a la rın ın n a s ıl o ld u ğ u n u u n u ttu k . V L A D İ M İ R — ( E stragon'a) B i r k a ç y ıl ö n c e a n l a ş ı l m ış tır k i, s e n d e b iliy o rs u n , d ü ş ü n ü r o la ra k a ra m ız d a d e r e c e f a r k ı v a r . ( G odot'ya ) B ö y le y iz b i z ... y a - 55 b a n a i n s a n l a r ... ç ü n k ü ç o k ş e y le r o l d u . B i r ç o k l a n ü s t ü m ü z d e n g e ç tile r , ö y le k a l a b a l ı k t ı l a r k i , a l t la to p ra k rın d a k i G ö z le rim iz ç ö k tü . g ö r d ü . Y a n g ı n la r , n ic e fe lâ k e t s o y g u n l a r , c i n a y e tl e r , d o l a n d ı r ı c ıl ı k la r ... ö n c e d e s ö y le d iğ im g i b i a t e ş s ı k s ık k i r p i k l e r im iz i b i l e y a k t ı. B iz i e z d i l e r g e ç tile r , s o n r a d a b i z e ö z g ü r v e m u t l u o l d u ğ u m u z u s ö y le d ile r . (U yurgezer gibi G o d o fya b a ka r) B u n l a r ı k u l a ğ ın a f ı s ı l d a r k e n b i l e n a s ıl i ş k e n c e e t t i k l e r i , n a s ı l k u l a k k e s i p , d iş s ö k tü k l e r i m d u y u y o ru m . (B ir şeyler sö ylem ek için ağzım açar am a) GODOT V L A D İ M İ R — (K eser) B u t r e n in h e r g e ç iş in d e b ir i k i y a ş y a ş la n ı y o r u z . P O Z Z O — (F ırınıyle ilgilenen G o d o fya ) B e n im le y e n i d e n i l g i l e n m e k l ü t f u n d a b u l u n u r m u s u n u z s a y ın b ü y ü k e l ç i ? B e n Y u n a n c a k o n u ş u r u m , s iz d e L a t i n c e c e v a p v e r ir s in iz . ( G odot, P ozzo ’ yla ilgilenir, V ladi- m ifle E stragon bozulurlar) D ü ş ü n ü r l ü k a ç ı s ı n d a n e le a lır s a k , L u c k y n e r e d e , b u z a v a l lı m a z o ş i s tl e r n e r e d e ! O b i r s a n a t ç ıd ı r . B u y u r u l a n h e r ş e y i y a p a r . D a n s e d e r , ş a r k ı s ö y le r , f e ls e f e y a p a r . (L u cky' ye) : H a z ır o l, k e n d i n i. h o ş la n m ı y a c a ğ m Y a ln ız k a l ın c a un h a z ırla d u ru m la ra konusunu y e n id e n e le a lır ız . G O D O T — ( O nlara doğru yü rü r) L u c k y k i m baba lık ? P O Z Z O — A y n ı y a ş t a y ı z , (yüreğini bastırır) am a. be n i m , g ü ç s ü z lü ğ ü m e , t ü k e n m i ş l i ğ i m e k a r ş ıl ı k , o e r k e k l i ğ i n in v e z e k â s ı n ı n e n o l g u n d ö n e m i n d e . G O D O T — Y a n i n e i ş y a p a r , d e m e k i s t e m i ş t im . P O Z Z O — S iz in ç a p ı n ız d a b i r b i l i m a d a m ı v e f i l o z o f , L u c k y ’ n i n s a d e c e b i r L u c k y , A v r u p a h d e m e y e y im 56 a m a , s ıra d a n b ir in sa n o ld u ğ u n u n a s ıl a n la m a z s a y ın b ü y ü k e l ç i ? O y s a b e n k ö le liğ e ö z e l ilg i d u y a n b i r h ü m a n i s t im . .. v e k ö l e l ik m ü e s s e s e s i n e i n a n ı y o r u m . (K u la kla rın d a kip a m u kla rı çıkarıp V ladim ir' le E stragon ’ a a ta r) A ş a ğ ı l ı y o r u m , s a y ı n b ü y ü k e l ç i d e am a a n l a m ı ş la r d ı r , in s a n c a o ls a da vücudum o l m a d a n b e n b i l e y a ş a y a m a m . T e m s ilc is i o l d u ğ u m k ö le lik v e h o r g ö rm e , a s l ın d a e d e b î b i r ö z e llik t a ş ı y o r ... İ ş te b e n h e r z a m a n o l d u ğ u m g i b i g ü l ü n ç h a m i y e t p e r v e r P o z z o ’y u m . G O D O T — (L u cky'n in dişlerini, kulaklarını, gözlerini inceler) z a v a l lı Bu g e lm e d e n sana Ö nce ne iş y a p a rd ı? P O Z Z O — ( Ç evresindekilere yukardan b a ka ra k) B ir ö lç ü d e , h o ş a g id e c e k b i r ö l ç ü d e k ö le liğ e i n a n ı y o r u m b e n . İ n s a n l a r o lm a s a y d ı, k ö l e l i k d e o l m a z d ı . B u d a a r m a t ö r P o z z o ’ n u n h e p b i r ş e y le r b e k l e y e n in s a n lığ a in a n m a sı d e m e k tir. (G o d o t'ya ) S a y ın b ü y ü k e lç i g ö r ü ş l e r i n i n a s ı l s a v u n a c a k l a r .... b ü t ü n d e lille r ç ü rü tü ld ü . G O D O T — (L u cky'yi g ö stererek) P e k i , p e k i... s ö y le d e b i r ş e y le r y a p s ı n b a k a l ı m . P O Z Z O — C a m i s t e m e y e b i l i r ... a n a r ş i s t t ir d e . G O D Ö T — A n a r ş i s t n e d e m e k b a b a l ık ? P O Z Z O — S iz (L u cky'ye) G ö s te r de b ir a n a rşis tsin iz s a y ın b ü y ü k e lç i. H a d i c a n ım , b iz i b ira z c ık k e n d in i! E ğ e r u n u tm a d ıy s a n , e ğ le n d ir . beni hep a ğ l a t a n d a n s ı m g ö s te r . (L u cky kü çü k bir kız gibi reverans yapar, eldivenlerini düzeltir, ceplerinden , birinden bir lâ stik b eb ek çıkarır.) L U C K Y — (L â stik bebeğin kafasını yu m ru kla r) K a bahat sende! K abahat sende! K abahat sende! f o l k u z f e y K i! Ü n î w 8 İ 4 ^ > S a n a t l a r F a k ü J to a J S e n i h i ç t a n ım ı y o r u m a m a , b iz im , k a r a n l ık g e ç m iş i m iz in . s o r u m lu l u ğ u n u s e n t a ş ı m a l ı s ı n . ( D udaklarını yalar, saçları gözlerine düşer, cıklayan bebeğe vurur) K a r ş ık ı s i r k t e b u d a n s l a d e r e c e a l m ış tı m . sende! K abahat dansı Bu ben d ü z e n l e m i ş t im , Ç ü n k ü s ı r a m ı n g e le c e ğ in i b i l i y o r v e b e k l i y o r d u m . K abahat sende! S u ç lu s u n . b ir Al ta n e daha! S u ç lu , b i r n u m a r a l ı h a l k d ü ş m a n ı, i t i r a f e t ! H e r ş e y i b i l i y o r u z ! H e r ş e y in t e r s y ü z o l d u ğ u s i r k te , o n l a r , s i r k t e k i le r d a n s ı m ı a n l a m a d ı l a r . Y a ş l ı p a p a ğ a n la r s a v a ş ıy o rla r! K a n v e ö z g ü rlü k , b ir k ü la h d o n d u rm a g ib i e riy o r. A tla r te le fo n d a k o n u ş u y o r. Sen P o s ta n e . koparıp s u ç lu s u n ! (L u cky, bebeğin kolunu V ladim ir' in ayaklarına a ta r) Ş i m d i t e k k o l l a n e y a p a c a k s ı n , ü s t e l i k h a d ı m d a e d e c e ğ im s e n i. S o n r a d a i n s a n l a r ı n k i r p i k l e r i n d e n a s ıld ığ ı s i r k e v e r e c e ğ im . (B ebeğin ö teki kolunu da koparıp E stragon ’ un ayaklarına atar. E stragon m iyavlar) S u ç lu s u n ! D onanm a k o m u ta m önünde k e n d in i t e m iz e ç ı k a r m a l ı s ı n . E S T R A G O N — (V la d im ir' e fısıltıyla ) S u ç l u m u ? V L A D İ M İ R — (F ısıldar) E v e t s u ç lu . S u s . E S T R A G O N — B u d a n s ı h a tırla d ın m ı D id i? V L A D İ M İ R — H iç ş ü p h e n o lm a sın : S u ç l u ... S u ç lu o l d u ğ u b e s b e lli. (L u cky a zd ıkça azar, boynundaki ipe rağm en lâ stik bebeğe saldırdıkça saldırır.) L U C K Y — (R a h a tla ya ra k) S u ç lu s u n , ç ü n k ü k o l l a r ı m v e a k l ı m y i t i r d i n . B e n d e s u ç l u y u m ,.ç ü n k ü b u g ü n le rd e ben (L u cky de a k lım ı y itird im . çıplak aydklarıyle bu iş te . basar) T ek D a n s ım bebeğe f i ş e k a t m a d a n r a h a tl a m a ... S a v a ş . S a v a ş . S a v a ş . 58 G r ö n la n d ’d a k i İ s v iç r e li d o k to r a k a r ş ı s a v a ş . F ır t ı n a v e d ü ş ü ş , d ü ş ü p p a r ç a l a n m a ... p a r ç a l a n m a ... p a r ç a l a n m a ... N e r e n k , n e k o k u ... S e n y e r d e y a t a n . K a r a n lı k , R ugby. am a yok. uyku G ö z le r d e k u ş la r B u ru n ve k e m iğ i... k u r b a ğ a l a r ... v e l â s t i k . Y a l a n ! (B ebeğin boğazına basar, bebeğin yü zü seyircilere dönüktür. diye ses çıka rır) L â stik . ve A ğ ız d a b a y ra k la r. Sudan s ı r t, C iiik l â s t i k te n o m u r g a ... A m a o r a y a d a s ı r a g e lir . S o n r a h iç b i r ş e y k a l m a z . B a t ı d a n d o ğ u ç ı k t ı, s ı f ır k a l d ı. (B ebeğin üstünde tepinir, onu iyice boğar) S ö y le y e c e ğ i m i s ö y le d im , ş i m d i d e g ı r tl a ğ ım k o p a r a c a ğ ım . D i ş l e r im l e y ü r e ğ i n i s ö k e c e ğ im . G O D O T — (S a rsılm ış) Y e t e r a r tı k ! S ö y le b a b a lık , b ıra k s ın b u o y u n u . P O Z Z O — N iç in b ıra k sın ? (V la d im ir ve E stragon'a bakar, sonra seyircilere) A s ı l ş i m d i d e v a f ii e tm e li. G O D O T — B o ğ u l a c a k a m a ... P O Z Z O — B ira z b o ğ u lsu n , z iy a m y o k . Ş im d i k e n d in i g ü ç lü , k u d r e t l i s a n ıp , ş u b e b e ğ i p a r ç a l ı y o r g ö r d ü ğ ü n ü z g ib i. B u a r a d a b i r a z s o l u ğ u t ü k e n s i n n e ç ı k a r : B e n o n u n g ı r tl a ğ ın a s a r ı l a c a ğ ı m a , o b e b e ğ i n b o y n u n u k o p a rıy o r, b u d a b e n im iç in d a h a ra h a t. B e b e ğ i b o ğ a c a ğ ım d e r k e n ö l ü v e r ir s e h e m b e n i m v i c d a n ı m s ız la m a z , h e m d e o ö le b ile c e ğ i e n g ü z e l ö l ü m l e ö l m ü ş o l u r . B ö y le c e o n a k a r ş ı o l a b i le c e ğ i m k a d a r k ö tü o l m a d ığ ı m ı d u ru m u m d a k i b ir da a n la d ın ız b a ş k a s ın ın u m a rım . B e n im n a s ıl d a v ra n a b ile c e ğ i n d e n h i ç s ö z e tm e y e lim ... H e l e L u c k y b e n im d u r u m u m d a o ls a ... G O D O T — O n a e z iy e t e t m e y i p e k s e v iy o r s u n g a l i b a b a b a l ık ? 59 P O Z Z O — (K ollarını açar, bebeğin parçalarını toplam a ya çalışan L u cky'n in ipini çeker) B u n u k i m s e v m e z ki s a y ın b ü y ü k e lç i ? H e rk e sin d ü ş ü n d e d ir. Az ö n c e s iz d e g ö r d ü n ü z , L u c k y ’ n i n d e ... G O D O T — ( B ebeğinin parçalarını toplayan L u cky'ye b a ka ra k P o zzo ’ ya ) B e n b u n u s e r b e s t b ı r a k a c a ğ ım b a b a lı k . 1 P O Z Z O — K im i? (îp i sertçe çeker) L u c k y ’y İ m i, b e b e ğ in i m i? G O D O T — İ k i s in i d e b a b a l ı k , i k i s i n i d e . V L A D İ M İ R — (E stragon'a) S u ç lu O ! E S T R A G O N — S u ç l u ! H e r k e s i n s i n i r in e d o k u n d u ğ u a p a ç ık o rta d a . G O D O T — (P o zzo 'ya ) N e d iy e b a n a ö y le b a k ı y o r s u n b a b a l ık ? P O Z Z O — (G özlerini açar, şaşı b a ka ra k) B îr p ilo t o l a r a k h i ç t a n s iy o n u n u z u n y ü k s e l d i ğ i o l m a z m ı ? G O D O T — (A n la m a z) N e ? P O Z Z O — K u l l a n d ı ğ ı m y a b a n a s ö z le r i a n l a m a d ı ğ ı n ı z iç in üzgünüm . A ç ık lıy o ru m : S iz in , h iç b a ş ın ız d ö n m e z m i s a y ın b ü y ü k e lç i. G O D O T — A s la ! P O Z Z O — (îp i hızla çekip, savunm a durum una geçer) , P e k i n e y le b e s l e n i y o r s u n u z s a y ın b ü y ü k e l ç i ? A l ı ş m a d ı ğ ı y e m e k l e r i n i n s a n ı n a k l ı m k a r ı ş tı r d ı ğ ı m d u y m u ş s u n u z d u r (K u sa ca k g ib i olur) dan önce ta n ın m ış n e y e m iş tin iz ? b ir h ü m a n is t S a h n e y e ç ık m a M e ra k ım ı o la ra k , b a ğ ış la y ı n , s a y ıs ız m a d a l y a k a z a n m ı ş b i r a v c ı o l a r a k d e m e k i s t i y o r u m ... G O D O T — (N eşeli) i y i iy i, b i l iy o r u m b a b a l ı k ... B ir f ı r ı n a n e y e r s e o n u y e d i m . E t li ç o r b a y l a b i r y ı ğ ı n e k m e k . B o l v e ; d ü z e n li y e m e z s e m , b u n c a ç u v a lı 60 n a s ı l t a ş ır ı m ? S o n r a b i l d i ğ i n g ib i, ö ğ le y e m e ğ in d e p o s ta n e d e y d i m . P O Z Z O — (İğ ren erek) ..ve ş i m d i d e , ö ğ le y e m e ğ in in a r d ı n d a n b u i k i s in e ö z g ü r l ü k b a ğ ı ş l a m a k i s ti y o r sunuz. Ö z g ü rlü k le ekm eği v u rm a k a y n ı ö lç ü y e is tiy o rs u n u z . G O D O T — E v e t b a b a lı k . L u c k y ’y i b ıra k ıp s e rb e s t b e b e ğ i n i o k ş a m a k i s t iy o r u m . P O Z Z O — (P aniğe ka p ıla ra k görünm eyen sinekleri ve düşm anları kovalar. bakar. G o d o fn û n yü zü n e ko rku yla G o d o fnu h babacan bir bakışı vardır) G e r i d ö n ü n ... g e r i d ö n ü n ; L o c a n ız a g e r i d ö n ü n s a y ı n b ü y ü k e lç i ... N a f t a l i n s a n d ı ğ ın ı z a g e r i d ö n ü n ... b i r Ç i n ş e d d i y a p ı n ! H i ç d e ğ ils e k a l ı n A ra m ız d a b ir p e rd e ( L u cky'ye) g e r in ... S e v g ili L ucky, s a y ı n b ü y ü k e l ç i i p i n i k o p a r m a k i s t iy o r . Y e n ilm e , y ü r e k l i o l! Ş iir , d ü z e n v e b a r ış d o lu h a v a m ız ı s ü r d ü r e l i m . İ s ti y o r u z b u n u , d e ğ il m i ? L U C K Y — (Y a la n ır) İ s t iy o r u m , a m a ö n c e b a n a y iy e - c e k b i r ş e y le r v e r ... B ild iğ im , a l ı ş t ı ğ ı m b ir şe y . K u rb a ğ a da y u m u rta sı, ö rü m c e k a ğ ı, ya keçi p is liğ i. G O D O T — (S a f) B e n o n u d o y u r u r u m b a b a lı k . (L ııc- ky'ye) L u c k y , b e n i m h e m y e t i m h e m ö k s ü z , k i m s e s iz , y a v r u m , gel bana. (Ş efka tli) B ıra k da f ı r ın c ı a m c a n y ı k a s ı n , : d o y u r s u n , k u r t a r s ı n s e n i. V ah b e n i m t e r k e d i l m iş k ö p e ğ i m , b o y u n c u ğ u n u n d e risi y ü z ü lm ü ş . b ir m e rh e m Ş im d i u n v e p a s ta h a m u ru y la y a p a r, iy ile ş tiriv e ririz y a ra n l. B ir a d ım c ı k a t ıv e r L u c k y , u z a t e lin i... ı s ı ta y ı m . D u y u y o r m u s u n b e n i? L U C K Y — (M iya vla r) , 61 j (P o zzo iskem lesinden ka lka ra k b ü yü k adım larla sahneyi baştan başa geçer, ipin ucunu göğsüne bastırm ıştır. V ladim ir v e E stragon fısıld a şır, ka ç m a k ister g ib i davranırlar. P o zzo iri kıyım görünü şüyle sahnenin m erkezidir. L u cky ilgi g ö rm ekten bir şeyler hoşlanm ış gibidir. D udaklarını yalar, ya p m a k ister gibidir. G odot kollarını açar, L u cky'n in kendisine koşm am asına kırılm ıştır.) P O Z Z O — (G odot'ya ) S a y ın b ü y ü k e l ç i , de s iz in b ir ç e ş it t i r a n o l d u ğ u n u z u s a n ıy o r u m . S i z i n y ü z ü n ü z d e n a y a ğ a k a l k m a k , b a t a k l ık l a ç e v r ili, b u s a l l a n t ı lı te lg ra f a rd ın a d ire ğ in in s a k la n m a k z o ru n d a k a l d ım . G O D O T — (L u cky'ye yü rü r) B a n a , g e l m e d e n ö n c e , s iz t a k t ın ı z Ş i m d i k ö l e n i k u r t a r k u rta rıc ı a d ım n iç in ş a şıy o rsu n V L A D İ M İ R — (E stragon'un elini tutar) N e y iy e c e k m ak ve d o y u rm ak is te ğ im e b a b a l ık ? v e re c e k sin o n a ? G O D O T — ( P antolonunun cebinden bir avuç un çıkarıp, V ladim ir' in burnuna dayar) B u n u . V L A D İ M İ R — (D eh şet içinde aksırır, ve ço cu k gibi ağlar) Ne p is koku y o ru m da ( E stragon*u G ogo! E stragon başım om uzları y a rd ım ım a arar, arasına kısa r) B o ğ u lu koşan yok. Y a b a n c ıla r l e jy o n u , A m e r ik a ’ d a t a li m d e ... G O D O T — (U n u E stragon' a uzatır, E stragon öksürür, ku sa ca k gibi İ y i d ir ... f a y d a lı d ı r . olur) B u y u r u n d o s t l a r , b u y u r u n . B undan y iy e n , doyan, b ir d a h a a ğ l a m a k n e d i r b ilm e z . B u n u y e r s e n iz , g ü ç l ü , b e n im g i b i g ü ç lü , b e n d e n d e g ü ç lü o lu rs u n u z . A n c a k d a y a k y iy in c e a ğ la r s ın ız ^ (V la d im ir'le E st- 62 ragon yen i doğm uş kö p ek yavrusu g ib i viyaklarlar. S ir şeyler fısıldaşırlar, ya ra ya ca k işlerine ku lisi gösterirler. O rada bir şey varm ış gibi işaretler yaparlar) G O D O T — (P ozzo*ya döner) O n l a r i s te m i y o r s a , s e n buyur b a b a lık . S e n in daha b ir a k im b a ş ın d a . (U n u P o zzo 'n u n burnuna uzatır) Ç e v r e n i n k u r b a ğ a l a r ın d a n , k e le b e k le rin d e n , s o lu c a n la rın d a n sana n e ? B u y u r, ç e k in m e . P O Z Z O — (P a n ik içinde öksürür , gibi bağırır) şişlenm iş aksırır, A n l a ş m a z l ığ ı m ı z ın kökü b u ra d a s a y ı n b a y ... S iz , s iz , b i r b ü y ü k e l ç i d e ğ il, s ı r a d a n b i r k o n s o l o s s u n u z . B iz b i r m e le k b e k l i y o r d u k , g e le g e l e — ş e y t a n d e m i y e y i m a m a — b i r m ü s t e b it g e ld i. S iz h a n g i c e s a r e tl e ... B iz s iz i b a ş k a t ü r l ü d ü ş ü n m ü ş t ü k s a y ın k o n s o l o s , (İp i iyice çekince, L u cky boynu nu u za tm a k zorunda ka lır) Ş i m d i g ö n ü l r a h a th ğ ı y l e s ö y le y e b ilir iz k i ... i n a n ı y o r u z k i ..; S a y m y a r d ım c ı s ı ... s a y ın g e rçe k s e n a t ö r ü m ... b aşk an G odod, b ö y l e i l k e l .. . b ö y l e h a y v a n î . .. b ö y l e a y a k ta k ı m m d a n b ir i o la m a z . V L A D İ M İ R — (T itrek am a G o d o fya ) yü reklilikle S e n g e r ç e k G o d ö t d e ğ ils in ! G i t iş in e ... E S T R A G O N — E k m e k g e t i r d in , d u r m a d a n d a ö z g ü r l ü k s ö z ü e d i y o r s u n . Ç e k , g i t a r t ık . V L A D İ M İ R — K a b a , a d î , b ilm e d iğ im iz b e s i n le r l e g e l d i n . Ş im d i d e b i z i m z a v a ll ı k ö l e m i z i , s e v g ili L u c k y ’ y i m a h v e t m e k i s t i y o r s u n . G e ld i ğ i n y e r e d ö n , hadi y o lu n a h a d i. T a k g e ri v ite s e , g a z la . İy i y o l c u lu k l a r ... y i n e g ö r ü ş m e y e lim . P O Z Z O — İ ş te b ö y le s a y ın b a y l a r ... s a y ın b a ş k a n y a r d ım c ıs ı, s a y m . s e n a t ö r ü m .; , a s lı n d a 63 ö z g ü rlü k v e neşeden y a n a y ı m . .. am a y ü re k liliğ e , ö z e llik le b a ş k a la r ı n ı n y ü r e k liliğ in e d e ğ e r v e r i r i m . ( Ö ksürür) ■ D evam e d i n b a y la r , d o ğ r u y o l d a s ı n ı z ... s ö y le y in o n a ... n e s ö y le r s e n iz s ö y le y in ... n a s ı l s a t u l u a t y a p ıy o ru z . V L A D İM İ R — H e m e n d e fo lm a z s a n e ğ e r, te p e m iz a ta c a k , o n a g ö re. E S T R A G O N — A s l ın d a u y s a l k i ş i l e r i z a m a ,- k e n d i l i ğ i n d e n g itm e z s e n , z o r l a g ö n d e r i r i z . Ü s tü n e a t e ş a ç m a k , d a h a d e n e n m e m iş s i l â h l a r k u l l a n m a k z o r u n d a d a k a l a b i l ir i z . G O D O T — (Ş a şkın lıktan kulaklarına inanam ayarak) N a sıl? (E lin i kulağının arkasına götürür) Ne d iy o r? V L A D İ M İ R — (B ağırarak) S ilâ h lıy ız ! G O D O T — (B ağırarak) N e y l e ? _ V L A D İ M İ R — (U za kta n ) B e k le y e n k i ş i l e r , ç ö k t e h lik e li o lu rla r. S a k ın m a k g e re k . E S T R A G O N — (A yn ı) B e k l e y e n l e r ç o k g a d d a r o l a b i l i r l e r , b i r F r a n s ı z i h t i lâ l i y a p a b i l ir l e r ... G ü n e y A m e r i k a ö r n e ğ i b i r h ü k ü m e t d a r b e s i b i l e ... ş ö y le iş k e n c e li, e l e k tr i k s a n d a l y e l i t a r a f ı n d a n . . . . G ı d ı k l a n a r a k k a t ı lm a k d a v a r h e s a p t a ... d u y u y o r m u s u n ? (D aha yü ksek sesle) Y o k s a d a h a t a n e t a n e m i a n l a t a l ım ? P O Z Z O : — (P a n ik içinde, geniş adım larla gider gelir.) İ l e r i b a y l a r ! U ğ r u n d a k a n d ö k ü p , c a n v e r d iğ i m iz h a k la r ım ı z ı k o r u y a l ı m ! . ■ zu rsu z V ladim ir ’ e (K o rku lu E stragon ’ a, hu- b a ka ra k) Ş a n lı a ta la rım ız ın m i r a s ı n ı k i r l e t m e l e r i n e i z i n v e r m e y e lim ! A t a la r ım ı z y ü z y ı l la r , b o y u ,, e ld e , s i l â h , b i z e b u g ü n l e r i h a z ı r l a m a k i ç i h b e ş k ı t a d a v u r u ş t u l a r ; (B o yn u n u tu ta r, 64 ça tla k bir sesle) . B i r F ra n s ız i h t i l â li n e g id in Y o lu n u z a hüküm et bu değer s a y ın d a rb e s in e , K o n s o lo s . b ir (C o d o fya ) m ira s. K o v u ld u n u z , s ı n ı r d ı ş ı e d ild in iz . B iz a s k e r î c u n t a y ız ... y a d a a s k e r î f u n t a ... h e r n e y s e ... İ k t i d a r i ç i n s a v a ş ıy o r u z , i n s a n l ı ğ ın b u g ü n e d e k t a t m a d ı ğ ı b i r ö z g ü r l ü k iç in . G O D O T — ( O nları D e f o l .... b a stırm a k istercesine) « G i t . .. Y o l u n a ...» F ı n n c ı o l m a k l a b i r l i k t e , b e n d e ö z g ü r lü k t e n y a n a y ı m . ( P ozzo'nun elindeki ipin ucunu kapar, am a ip ikiye ayrılınca, bir uç P ozzo'nun, bir uç G odot ’ nun elinde ka lır) L u c k y ’ y i s e n d e n k u r t a r a c a ğ ım , s e n in b a s k ı n o n u y o k e d e c e k . P O Z Z O — (İp i çeker, ip iyice ayrılır) S iz b i r s iy a h î- ‘ s in iz s a y ın k o n s o l o s . (D aha heyecanlı) İlk fır s a t ta S u l t a n ı n ı z a ş i k â y e t e d e c e ğ im . S iz v e ö z g ü r l ü k ! G ü l e y i m b a r i ... S iz m ü s t e b i d i n b i r is i n i z , k u r t a r ı c ı m u r t a n c ı d e ğ il. Z o r la - ö z g ü r l ü k o l m a z ... “ I n c i l ’ d e de k ı r m ız ı o l m a d ığ ı h a rfle rle ö z g ü rlü ğ ü n (A stım ı y a z ı lı d ı r . h e r k e s in hakkı varm ış g ib i ellerim göğsüne bastırır) i p i m i g e r i v e r in , o b e n i m m a k a m ı m d ı r . ( V ladim ir' le E stragon'a) A r k a d a ş la r , g e r ç e k b ir a s k e rî fa n ta y s a k , g e r ç e k te n ö z g ü r l ü k i ç i n ç a r p ı y o r s a y ü r e k l e r i m i z ... b u d i k t a t ö r ü , b u a n a r ş is ti d e v ire lim ! S ilâ h İs v iç re ’d e k i b a ş ı n a a r k a d a ş l a r ! .. S îz le rle b o z g u n c u la rı y a lın a y a k b a ş ık a b a k d e n iz e d ö k m e m i ş m i y d i k y i ğ i t s il â h a r k a d a ş l a r ı m ? (V ladim ir ve E stragon olm ayan silâhlarını doğrul tur, a tış durum una geçerler) Y a ş a y ı n a s la n la r! U n a , h a m u r a b u l a n m ı ş e t i n e a t e ş e d i n ... e tin e ... (A ğ zı sulanır) K ı ll ı p o s tu n a , d e r is in e ... d e r is i ne. lİ o k u z E y lü l Ü n iv e rs ite ^ G ü z e l S a n a tla r F a k ü lte s i KÜTÜPHANESİ G O D O T — (O lanları kavrayam am ıştır) D u r u n d o s t l a r , d e l ir d i n i z m i ? Ş e y t a n a u y m a y ın , d u r u n ! V L A D İ M İ R — (N işa n alır, titrem ektedir) S e n b i z i m k u r t a r ıc ı m ı z G o d o t o l a y d ın e ğ e r , ş im d iy e ç o k t a n ç e k ip g i t m i ş t i n . (A teş eder) D a n ., d a n ., d a n ., d a n ., d a n ... Ç o k t a n ç e k ip g i t m iş t in .... P o r te k i z y a p ı s ı m a k i n e l i t ü f e k l e r im i z i , F i n y a p ı s ı g ö z y a ş ı b o m b a l a rım ız la s e n in u n u n d a n ç o k d a h a ö ld ü rü c ü o la n z e h ir l i g a z l a r ı m ız ı k u l l a n m a y a z o r la m a m ı ş tı n b i z i . (A teş eder) D a n ., d a n ., d a n ... (B ir bom ba atar, yüzünden bom ban ın G o d o fya ço k ya kın bir yerd e patladığı anlaşılır) B u u u m m m ! .. İ r l a n d a y a p ı s ı b o m b a l a r i k i d e f a p a t l a r : B u u u m m m ! .. (M a kin eli tüfeğini alıp tekrar ateşler) T a t a t a t a t a t a . G O D O T — A h ! .. (V urulm uş gibi yapar, sonra acım ay la ) K a r d e ş l e r , ö l d ü r e c e k s in i z b e n i ... ü s t ü m e d e ğ il, h a v a y a a t e ş e d in . P O Z Z O — (V la d im ir' in ateş etm esinden sonra iskem le sinin yanm a çökm üştür, ipi elinden bırakm adan) İ l e r i ! .. B ö y le b i r h ü k ü m e t d a r b e s i , u f a k ç a p t a b i r F r a n s ı z i h t il â li ç o k h o ş o l u y o r . Ö z g ü r l ü ğ ü m ü z ü k a z a n d ı k m ı ? ... D ü z e n im i z i s a v u n d u k m u ? E S T R A G O N — (V ladim ir durunca o ateş eder, silâhın tepm esinden om uzları sarsılarak) İ l e r i D i d i ! K ı v .. k ı v .. k ı v ., k ıv .. k ı v ... Ü s tü n e D i d i ! S o n r a d a ç u v a l l a r ı n a ... U nuna, u n l a r a ... b ü tü n (Ç ılg m g ib i) K ı v .. k ı v .. k ıv .. k ı v ... N e s ilâ h la r ! , K ı v .. k ı v .. k ı v . . k ı v ... ■' ■ ‘ P O Z Z O — ( T erden, yü zü seyircilere d ö n ü k) N e r d e - y i m ? B a s tiİ k a l e s i b a s k ı n ı b u ! ... F r a n s a ’ d a k i ü n l ü , f a r e le r i v e u n u y l a u y k u l a r ı m ı k a ç ır a n z i n d a n ı n y e r le b i r e d ilm e s i... A m s t e r d a m l â l e le r i y l e b e z e n m i ş 66 W a t e r l o o o v a s ı n d a m ı y ı m ş u a n d a ? İ s k o ç ç a k a l la r ı ve İ t a ly a n d in o s o rla rım n s a ld ırıs ın a mı u ğ ra d ım ? V L A D İ M İ R — (P o zzo 'n u n sesini bastırarak) T a ., t a ., t a ., t a ., t a . , t a ., t a ., t a ... E S T R A G O N — K ı v ... k ı v ... k ıv ... k ı v ... k ı v ... (A teşin başlam asıyle G odot sa kla n m a k gerekliliğini anlam ış ve çuvallarını siper alm ıştır. Saldıranlara un ve ham ur parçalarıyle ka rşılık verir. V ladim ir • ve E stragon savaş ilerledikçe bem beyaz olurlar. Ü ç cephede savaşan G o d o fn u n işi güçtür. Y akınan, kö p ek gibi viyaklayan, varlığını ka b u l etm ediği bir düşm ana ka rşı ken din i savunan P o zzo 'ya da un a ta r) V L A D İ M İ R — (A teşe devam eder) G e r i li y o r ! T a ., t a ., t a . , t a . , t a ... K a ç ıy o r ... T a t a t a t a t a .... Y a r a l a n d ı... (A teş eder) C e b e l it a r ı k ’ ı i ş g a l e t m e k d e ne g ü ç iş m iş . Ü m i t - B u m u ’ n u f e th e t m e k o n d a n d a z o r I T a t â t a t a t a . .. i l e r i G o g o ! Y ı r t ı c ı o l d u ğ u m u z u h e p b i l i y o r d u m d a , ş im d iy e d e k f ı r s a t ç ı k m a d ı y d ı . E S T R A G O N — (H er ya n a ateş ederek) N i l d e l t a s ı n ı k i m f e t h e t t i b i z d e n ö n c e ? ... B u n d a n b ö y l e b i z i m G o d o t ’m u z , P o z z o . .. . ' ( G odot ansızın ka lka r, fırın cı küreğiyle V ladim ir' in dizlerine vurur. V ladim ir sendeler, G odoP nun ham ur teknesinin içine düşer a m a a teşi kesm ez: T a ta ta G odot uzun küreğiyle tekn eyi döndürünce V ladim ir'in silâhı E stragon'a doğrulur.) ta... E S T R A G O N — ( G o d o fn u n çuvallarına ateş ederek) K ı v ... k ı v ... k ı v k ı v k ı v ... A l b i r t a n e d a h a p a l a v r a k u rta rıc ı ! (B ir bom ba sallar, ardından da pabuç larından birini fırla tır) İ h s a n l ı k u n d iy e b i r b e s i n i n 67 / v a r l ığ ı m u n u t u p , r a h a t e d e c e k . {B ütün soluğuyla a teş eder) K ı v ... k ı v ... k ı v k ı v k ı v ... ( V ladim ir" in bir kurşunuyla vurulup, G odot"nun kü rekle altına ittiğ i ikinci ham ur teknesine düşer) K ı v .. k ı v .. k ıv ...! P O Z Z O — (A ğ la ya ra k ka lkm a ya çabalar) Y i ğ i tl e r ... a t e ş i k e s i n ! Y e t e r ! F r a n s ız : i h t i l â l i n i n d e b i r s o n u v a r d ı r ... K a r d e ş k a r d e ş i v u r u r m u ? (için i çeker) S a y ın s e n a t ö r ü m , m ü h i m m a t ı m ız ı büyük savaşa s a k l a y a l ı m . C e p h a n e li k u z a k t a , b a r u t d a b e l k i ı s l a n m ış t ı r . (G odot" ya ) H â lâ sağ k a la b ilm e n iz e ş a ş ı y o r u m s a y ı n k o n s o l o s ... b u n c a k u r ş u n y a ğ m u ru n d a n s o n r a ? ... (ip i çeker) D e lik d e ş ik o l m u ş , a m a y a ş ıy o r. G O D O T — E v e t d e l i k d e ş ik o l d u m , b i n l e r c e k u r ş u n s a p l a n d ı y ü r e ğ i m e a m a d a h a a y a k ta y ı m b a b a l ı k . P O Z Z O — Y a n i, ö l ü m s ü z m ü s ü n ü z s a y ın k o n s o lo s ? G O D O T — L u c k y ’ y i b a n a v e r b a b a lı k . P O Z Z O — (ip i çeker) V e r e m e m ... Y a r a l ı s ı n ız s a y ın k o n s o l o s ... L u c k y b i r s e m b o l d ü r , L u c k y t a r i h t ir , L ucky c o ğ r a f y a d ı r , L u c k y h a y a ti n g e rçe k a n la m ıd ır. G O D O T — N e y s e n e , o n u b a n a v e r ... İ p i n b o y n u n u k e s m e s i n e d a h a f a z l a d a y a n a m a y a c a ğ ım . P O Z Z O — B ıra k ın o n u . G O D O T — V e r d iy o ru m . P O Z Z O — N e y a p a c a k s ın ız L u c k y ’y i? . r a r ? P e k i s iz . o n u n e r e s i n d e n N e iş in iz e y a - b a ğ l a y a c a k s ı n ı z ? ... B ü t ü n d e r d in i z b o y n u n u n y a r a la n m a s ı y s a ... G O D O T — S a lıv e r e c e ğ im o n u ... b i r k u ş k a d a r ö z g ü r o l a c a k . B ı r a k a c a ğ ım t a v ş a n ı m z ı p l a s ı n . P O Z Z O — F e lâ k e t! R e z â le t ! b ü y ü k b ir c in a y e t! 68 İn sa n lığ a k a rşı ne G O D O T — Y e n id e n a k ılla n ırsa , ben p o s ta n e y e g i t t i ğ i m z a m a n l a r , o d a f ı r ın ı m a g ö z - k u l a k o l u r . P O Z Z O — Y a n i s iz b e n i m i m t i y a z ım ı ç a l m a k i s ti y o r sunuz? ve E stragon ’ ım yavaşlayan silâh seslerini dinledikten sonra) İ m t iy a z n e d e m e k G O D O T — (V la d im ir b ilm iy o ru m b a b a lık , a m a b û z a v a llıy ı k u rta rm a m g e r e k t iğ i n i g ö r ü y o r u m . S o n r a b i r a r a , ş u h i ç b i r zam an iş im e y a ram a y ac a k , yabancı s ö z c ü k le ri a ç ık la rs ın , ( G odot, P o zzo 'nun elinden ipin ö teki ucunu da alır. P ozzo inler, « İ m d a t ! » diye bağırır) P O Z Z O — H a y ır! H a y ır! H a y ır! H i ç ... Ş im d i n e y im ben? K u r t a r ı n b e n i , i d a m d a n k u r t a r ın ... S e v g ili k ö l e m i s h a y a t ı m ın a n l a m ı m , L u c k y ’ m i g e r i v e r i n b a n a . H a y ır, h a y ır, h a y ır! (V la d im ir ve E stragon birbirlerine a teş- etm eye devam ederler. G odot, L u cky'y i ipinden çekerek yürütür. L u cky m iyavlar. G odot durur, ip i L ııcky'n in boynundan çözm eye çalışır) V L A D İ M İ R — (Y o rg u n ) T a t a t a t a t a t a ... E S T R A G O N — (B itkin ) K ı v k ı v k ı v k ı v ... G O D O T — ( O nlara a cıya ra k bakar, ağlayacak gibidir) A h D i d i . .. a h G o g o ... n i ç i n b ö y l e s i n i z b e n i m m u t s u z k a r d e ş le r i m ? (L u cky' yi kaldırır, ağzına bir avuç ım tıka r) K o m ş u k ö y d e b a ş l a d ı ğ ı m ı b u r a d a s o n u ç l a n d ı r d ı ğ ı m i ç i n b e n i b a ğ ı ş l a y ı n ... B a ş k a y o l y o k t u . (B aşarısıyla övünm eden) . ağlayan P o zzo'ya B a ğ ış la y ın . (A lça k sesle b a ka r) N iç in b ö y l e s i n i z ? ... Y e n m e k te n h o ş la n m a d ı ğ ı m ı n i ç i n b i l m i y o r s u n u z ? (L u cky'yi beslerken, hepsini sırayla gözden geçirir) Ne z a fer, ve ne y ı k ı n t ı ! .. 69 Z a fe r s e v im s iz d ir ... k a n l ı v e a c ı d ı r ... B e n i m y ü r e ğ i m k a l d ı r m a z b u n u . (Y a va ş yavaş sahne durgunlaşır. T epeden tırn ağ a una bulanm ış olan G odot bir eliyle L u cky' y i tu ta r, ö teki eliyle ya şlı gözlerini saklar. G eriden yin e p a n a yır bandosunun çaldığı m ü zik duyulur. O yu n perdesinin önce sol, sonra sağ, en son d a G o d o t ve L u cky 1 y i örten orta parçası iner. Ü stünde: GODOT GELDÎ sözleri okunur.) 70 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM H a fif p a n a yır bandosu: O yunun başın da olduğu g ib i m o tifler karışır. P erdenin ardından yu ka rı çekilir. parçaları birbiri Ö nce terkedilm iş fırın görünür. U n torba larının orada G odot yo ktu r. Sağda solda pabuçlar, bir fırın cı önlüğü, bir fırın küreği. T elg ra f direğinden teller sarkar. D ireğin üstüne yin e ka rg a tünem iştir. Sonra V ladim irTe E stragon görünürler. H am ur tekne yanında lerinin E stragoriun dururlar. b o l elbisesi üstünde eşarba benzeyen bir sargı sarılıdır. Ü çüncü B ölüm boyunca yaralı g ib i h a reket eder. İkisi de, özellikle E stragon iyice una bulanm ışlardır. V L A D İ M İ R — (B ir n o ktaya b a ka ra k) Y in e y a ln ız o lm a k n e m u tlu lu k . E S T R A G O N — Y a ln ı z v e b i r li k t e o l m a k . V L A D İ M İ R — (H u zu rsu z) N e k a d a r s ü r e c e ğ i b e lli o lm a z . E S T R A G O N — M u t l u l u ğ u k o r k u tu p k a ç ır m a m a k i ç i n s a k in o lm a k g e re k . H iç d a l g a l a n d ı r m a y a lı m . V L A D İM İR — N e d e m e k ? E S T R A G O N — M u t l u l u ğ u u y a n d ı r m a m a k g e r e k . B ir h o r o z g i b i d i r o . U y u r k e n iliş m e m e li. V L A D İM İR — B u m u tlu lu k 71 n a s ıl b ir şey a l la h ı m s e v e r s e n ? G ö b e k l i m i ? B a ş ı, b a ğ ı r s a k l a r ı v a r m ı ? ... A ğ a ç ta n ağaca s ıç ra y a n b ir s in c a p m ı y o k sa? E S T R A G O N — M u tlu lu k ç ılg ın d ır. V L A D İ M İ R — Ç ılg ın b ir k u rb a ğ a . V ıra k la d ık ç a d o k u n m a y a lım o n a . (B ir süre susarlar. Ira kta n p a n a yır bando su duyu lur. S u şıpırtıları. B ira z da kurbağa vıraklam aları. Isla k, nem li bir susm a. G ö k bulutlanır. S u yü kselir. E sin ti yo ktu r) . V L A D İ M İ R — (F ısıldar) H e r ş e y d u r u l d u ... Z a m a n : b ile D ü ş ü n c e le r y o r g u n ... E S T R A G O N — (H a yra n lıkla ) V L A D İ M İ R — ( U ykulu ) G o g o ... D ü ş ü n c e le r D id i. D in liy o ru m U n u tm a ... ırk ın d a n S la v g e ld i ğ im i , u s l u b i r a i l e ç o c u ğ u o l d u ğ u m u h e r k e s e s ö y le m e liy im . E S T R A G O N — S e n .g e r ç e k t e n d e ... ı r k m d a n s ı n ... kek) G ü n ü m ü z d e a z b u l u n a n b i r ş e y ... (K o rku lu ) G ö z le rin Y in e k a p a n ıy o r. u ğ ra d ın g a lib a . a n ıla rın s a l d ır ı s ın a (V la d im ir' in çevresinde dolanır) C a n ı ç ı k a s ı c a a n ı l a r ... C e h e n n e m o l a s ı c a g e ç m iş ! K a n ı m ı z a iş le y e n k ı t a l a r t a r i h i . S a y ı la r a b e n z e y e n h a rfle r, (içini çeker) y a p ıy o rs u n Ne D i d i . .. G e r ç e k b i r S la v o l a r a k ... K a h r o l a s ı t a r i h ... İ s v e ç ’ le K a r t a c a a r a s ın d a k i s a v a ş ... B ü y ü k İ s k e n d e r ’ i n , s a v a ş ın e n k a r a n l ı k g ü n l e r i n d e , A l m a n l a r l a a n l a ş m a s ı n a y u f o l s u n ... A m a n D id i, y in e n e y a p ıy o rsu n ? V L A D İ M İ R — (U yku lu uykulu havada bir şeyleri o kşa r) D ü ş ü n c e l e r i m e , iy i u y k u l a r d i l i y o r u m G o g o . U s la n sın la r, d u ru ls u n la r. E S T R A G O N — (V la d im ir' i ko rku yla seyreder) U y u d u k la rı z a m a n b a n a h a b e r v e r d e s a n a b ir şe y s ö y le y e y im . (V la d im ir havaya öpücükler verir, 72 .... . ' ■ ______ ardından sessizce m iyavlar) İ y i c e s a k i n le ş m e d e n ... y a r ım y ü r e k ç i ğ i n d u r u l m a d a n s ö y liy e m e m , V L A D Î M Î R — (Y u tku n u r) Ş i m d i s ö y l i y e b ü i r s i n G o - g o . İ y i c e h a f if l e d i m . D a m a r l a r ı m , d e r i n u y k u d a . E S T R A G O N — (G özleri ya şlı) Ç o k m u t l u y u m . V L A D Î M Î R — (B ir n o kta ya b a ka ra k) T a b iî ö y le E S T R A G O N — Ç o k m u t l u y u m . E s k is i n d e n d e çok. o la c a k s ın . (S ıçra ya ca km ış gibi davranır am a, olduğu yerde çakılı, ka lır) î n s a n l a h a y v a n ı n b u k u t s a l ü r ü n ü ... ö n c e l e r i a n c a k a y a k b i l e k le r im e d e k ç ı k ı y o r d u ... ş i m d i d i z l e r i m e y ü k s e l d i ... b a t ıy o r u m , h a r ik a b i r b i ç i m d e b a t ı y o r u m . ( G öğe bakar, bataklığı dinler, kurbağa sesleri) H a n g i s a n a t ç ı , h a n g i m ü z is y e n , h a n g i ö ğ r e t m e n a n l a ta b i l ir b u b a t m a d u y g u s u n u ? V L A D Î M Î R — B e n d e b a t ıy o r u m . A m a b e n d u y g u m u b ö y l e s in e , g ü z e l a n la ta m a m . A s l ın d a b a ttığ ım i ç i n g ü z e l s ö z c ü k l e r d e n k a ç ı y o r u m . P a r l a k s ö z le r d e n h o ş la n m ıy o ru m . E S T R A G O N — B u ra d a n k im se g e ç m e se b a ri. H e le b i r g ü m r ü k m e m u r u h i ç g e ç m e s e . B i r t ü r l ü s ın ı r a v a ra m a y ıp , b u ra d a , y u rd u n ta m o rta sın d a d o la n a n g ü m r ü k m e m u r l a r ı n d a n b i r i. V L A D ÎM ÎR — G ö n ü llü itfa iy e c i s a la k la rd a n y a k a m ız ı s ı y ı r d ık am a. İç le rin d e n b iri, a r tı k k e n d ile rin e iş d ü ş m e d i ğ i n i s ö y l ü y o r d u . Y a n a c a k n e k a l d ı k i ? E S T R A G O N — G ö n ü l l ü i t f a i y e c il e r b i r a r a , s ı r f y a k m a k i ç i n e v le r y a p t ı la r . (S u sm a ) A r t ık k u rta ra c a k b i r ş e y k a l m a d ı ... y a n g ı n l a r s e y r e k le ş tik ç e s e y r e k le ş ti... s i r k l e r v e t ı m a r h a n e l e r h a y a ta k ü s m ü ş i t f a i y e c ile r le t ı k l ı m t ı k l ı m . V L A D Î M Î R — (A ra ya giren susm ayı b o za ra k) Z a v a l lı 73 i t f a i y e c i l e r ... ü n i f o r m a l ı u z a k a k r a b a c ık l a r ı n n z ... a s lın d a o n la rs ız d a p e k â lâ y a ş a n a b ilir. O rta lık ta n e b ir y a p ı, n e d e te p e s in e tırm a n ıla c a k b ir ş e y v a r. İ k i a y a ğ ın ın ü s tü n d e d u rm a k z o ru n d a s ın . E S T R A G O N — B a ta n ik i a y a k ü s tü n d e . Ş im d i o ld u ğ u g ib i. V L A D İM ÎR — B a ş k a la rın d a n b iz e n e ? N e k im se le ri g ö rm e k , n e d e k im s e le re r a stla m a k is tiy o ru z . B iri b u r a l a r d a n g e ç m e y e g ö r s ü n , b u g ü z e li m d u r g u n lu k d a l g a la n ı v e r i y o r . .. k u rb a ğ a la r, s ü rü n g e n le r k a ç ı ş ıy o r l a r , d ü z e n im iz b o z u l u y o r . E S T R A G O N — D ü z e n s ö z ü y le , d e n g e m i d e m e k i s t i y o rsu n ? V L A D İ M Î R — B e n ... (A ra n ır) n e b i l e y i m n e d e m e k is te d iğ im i ? A rtık s e y r e tm e gücüm üz tü k e n d i. H a n i o O ğ l a n v a r y a , ş u p a l a v r a G o d o t ’y u b a ş ı m ı z a s a la n , o n u b i r d a h a d ü n y a d a ç e k e m e m . E S T R A G O N — S ö y le o n a , s ü r t m e s i n b u r a la r d a . (D en gesi bozulur) k a lm a k ... B ıra k sın p e ş im iz i. k a l m a k ... k a l m a k ... O ld u ğ u k a lm a k y e rd e is te y e n le r i n p e ş in e d ü ş m e k n e b ü y ü k k ö t ü l ü k . B u r a d a ... b e n i m g ib i... k a l m a k ... (D engesini bulur , derin bir so lu k alır) B iz im g i b i ... V L A D İ M İ R — B u n l a r ı ç o k t a n s ö y le d im . E S T R A G O N — S ö y le m e k y e tm e z . O a n c a k d a y a k t a n a n la r . S i l â h t a n a n l a r . D e ğ i l m i D i d i ? V L A D İ M İ R — E v e t. E S T R A G O N — K u z u m b u k e z iy i n i ş a n a l. ( Sargısını gösterir) U m a r ı m g e ç e n h a f ta o l d u ğ u g i b i b a n a a t e ş e t m e z s i n ... d e l ik d e ş i k o l d u m , V L A D İM İR — B ir h a fta o ld u d e m e k ? E S T R A G O N — D a h a b i l e ç o k . ( O m uz silker, şefka tle) 74 c a n ın ı Z a m a n la s ık m a k is te m e m . Z am an, pek ö n e m l i d e ğ il. G e ç m i ş t e b in g ü n z a m a n a a t e ş e t m e k i s te m i ş t i n h a t ı r l a d ı n m ı ? B ü t ü n b i r c e p h a n e l i ğ i ü s t ü n e b o ş a l tm a k i s ti y o r u m , d e m iş t i n . V L A D İ M İ R — B o ş a lttım d a . D u rm a d a n b iz i g e ç m e y e k a lk a n , g e b e r e s ic e zam anı t e m iz l e d i m . ( E stra gon'un sargısına b a ka r.) Y a r a l a r ı n n i ç in k a p a n m ı yor G ogo ? E ST R A G O N — G ünüm üzde ç a b u k iy ile ş y a r a la r m iy o r. V L A D İ M İ R — S a n a k i m b a k ıy o r G o g o ... y a r a l a r ı m k im s a r ı y o r ... dem ek i s t iy o r u m k im k i ... ta tlı s ö z le r le y a r a l a r ı m ö p ü p k o k l u y o r ? E S T R A G O N — E l b e t te ' s e n D i d i ? V L A D İ M İ R — (S u şıpırtılarım dinler) H a tı r l a m ı y o ru m . E S T R A G O N — S e n İ n s a n la r ı n e n iy is is in . Ö n c e b e n i s a k a t l ı y o r , s o n r a d a y a r a l a r ı m ı y a l ı y o r s u n ... S o n r a b a t a k l ı k t a g ü n ü n d o ğ u ş u n u b e k l iy o r u z . ( G özleri ya şarır, V ladim ir onunla ilgili değildir) G ü n ü n d o ğ u ş u n u , b u ra d a n g e ç e n d o ğ u ş ta n s a k a tla rı b e k liy o ru z . V L A D İ M İ R — L u c k y ’y l e ^ P o z z o ’y a d a d a y a n a m ıy o r u m a r tı k . E S T R A G O N — Y e n i d e n g e le c e k le r in i s a n m a m . M a l ı m ü l k ü itf a iy e c ile r e s a t ı p b u r a d a n g i t t il e r g a l i b a . N e ü ç k â ğ ı tç ı h e r i f l e r d i o n l a r Ö y le . S e n d e g ö r d ü n y a . V L A D İM İR — O n la ra b a k tım a m a ' ne g ö rd ü ğ ü m ü a n la m a d ım 6 E S T R A G O N — G ö z l e r i m i z i n ö n ü n d e o y n a d ı l a r y a ... S a n a i ş a r e t e t t i m , h a t ır l a m ı y o r m u s u n ? V L A D İ M İ R — O y n a d ık l a r ı o y u n p o k e rd i P e k i b u t o p r a k l a n k i m e s a t t ıl a r ? 75 d e m e k ... E S T R A G O N — N e b i l e y im ben? m i l le t H e rh a ld e v e k ilin in b irin e . V L A D İM ÎR — A m a n b ir de g e lm e s in , m ille tv e k ili o n la rd a n k ö tü s ü y o k tu r. E S T R A G O N — M i ll e t v e k i l le r i b u r a l a r a u ğ ra m a z la r. O n l a r ın k u m a r h a n e l e r i b a ş k a y e r d e . V L A D Î M Î R — B iz i d e k u m a r d a S e rse ri H a y d u t! ■ n e o la c a k ! d e ... k a y b e t m e s in (H a tırla r) B u ra d a o y n a n a n o y u n p o k e r d i d e m e k ? .. E S T R A G O N — K a rş ım ız a ç ık a n h e r le m e liy iz ... K u m a r b a z l a r ı ... c a n lıy ı A v c ı l a r ı ... t e m iz G ü m rü k ç ü l e r i ... B e r b a t t r e n i y le b i r l i k t e m a k i n i s t i . V L A D İ M İ R — (D algın) N a s ıl o l d u d a b u t o p r a k l a r ı s a t tı l a r ? G o d o t ’y a K a rşılık lı d o l a n d ı r d ı la r b i r b i r l e r i n i ... g ö z l e r i m i n ö n ü n d e ... (Susarlar. Y or gun yü zleri ko rku doludur. Ira kta n sirk m üziği duyulur. V ladim ir' le E stragon birbirlerine sokulur, G o d o fn û n fırm m a bakarlar. B irini görm üş gibi dirler) Y a n l ı ş g ö r m ü y o r s a m , o yönde her şey bem beyaz. E S T R A G O N — O da. V L A D ÎM ÎR — O n iç in b ö y le b e m b e y a z ? E S T R A G O N — U n d a n t a b i î . B e lk i d e d e l i li k t e n . î ç i n e re n k d e rsin ? V L A D İ M İ R — B u r a la r d a n b ö y l e s in e b e y a z b i r i h i ç g e ç m e m iş ti. E S T R A G O N — O n u n d a s o n g e ç iş i o l a c a k . Ç ünkü g e b e r te c e ğ iz o n u . Y a n i s e n g e b e r t e c e k s i n ... g ö r ü - . n ü r g ö rü n m e z . V L A D ÎM ÎR — D u r ! b ile d e m e d e n . E S T R A G O N — D u r s ö z ü n ü n a n l a m ı k a l m a d ı a r tı k . Ö rn e ğ in G o d o t ... k im se n in 76 söz d in le d iğ i yok. B u r a la rd a d o la ş a n ş u y a d a b u r e n k te k i s e rs e ri l e r b i r b i r i n d e n i n a tç ı . ( V L A D İ M İ R — (D üşünceli) Y a y in e ü s tü m ü z e un a ta rs a ? E S T R A G O N — (T itrem eye başlar , g ö zleri yuvaların dan uğrar) V L A D İ M İ R — G o d o t’y a b a k a r s a n , y a ra rlıy m ış . O ysa un sadece ben s a ğ lığ ım ız a ö k s ü r e c e ğ im iz i, b a ğ ı r s a k ! a r ı m ı z ı n d ü ğ ü m l e n e c e ğ in i b i l i y o r u m . K u - z u n u n k i k a d a r y u m u ş a k , i n c e b a ğ ı r s a k l a r ı m ız d ü ğüm düğüm o la c a k . S o n ra iş in y o k s a , u ğ ra ş d a ç ö z . (B ağırır) D e ğ il m i G o g o ? E S T R A G O N — D iy o rla r k i, h iç b ir şe y b e y a z k a d a r ö k s ü r t m e z m iş . V L A D İ M İ R — B u n u s ö y le m iş tim . E S T R A G O N — A m a b e y a z r e n g i n p e ş in d e n g i d e n l e r in g ü n g e ç tik ç e ç o ğ a ld ığ ım s ö y le m e d in . Ç o k g ü ç lü o . V L A D İ M İ R — B e y a z re n k s a ğ lık la b irlik te y a y ıld ık ç a y a y ı l a c a k ... P a r a g i b i ... n e f r e t , s u g ib i. E S T R A G O N — Y a lv a rırım su s! V L A D İ M İ R — U n la b irlik te s ıç a n la r Ö nce u fa k la n , r e n k l e r i, m id e irile ri. s o n ra da g e le c e k . A r d ı n d a n ... b u l a n d ı r ıc ı c ü m l e le r i , yeni s lo g a n la r ı , b u y ru k la rıy le in s a n la r. N a m u s lu b ir k iş in in b a ş ım d ö n d ü r e b il e n y a l a n la n y l e i n s a n la r g e le c e k . E S T R A G O N — E y v a h b ir f a r e ! (A ya ğ a fırlar) O r a d a , a ş a ğ ıd a ! V L A D İ M Î R — D e m e m iş m iy d im ? H ani n e red e ? E S T R A G O N — P a n to lo n u m u n iç in d e d ö r t d ö n ü y o r. V L A D İM İR — Y o s u n o n la r G o g o . F a re le r u n k o k a r, ü s t e l i k d e s e s ç ı k a r ı r la r . B u n l a r b ü y ü y e n v e s o l u k a l a n y o s u n la r . B iz im y o s u n l a r ı m ı z . 77 (A n sızın kopan gürültüyle sözleri kesilir, büzülür ler. T ren gelir, cam şıngırtıları... T elg ra f direği, O ğlan sırılsıklam , çılgın gibi sahneye girer. O nları telleri ve kargasıyle sallanır. çıp la k a ya k, görm eden ko şa ra k yanlarından geçer.) O Ğ L A N — (A n la ttıkla rın ı el ko l hareketleriyle des tekleyerek) P o s t a n e y ı k ı l d ı . P o s t a n e y i n e b i z i m o ld u . (T ren sesi, cam E stragonT a şıngırtıları, V ladim ir büzülürler ) E s k i s i g ib i... P o s t a n e , b ü t ü n a l ı c ı l a r , v e r ic ile r , t e l l e r , te ls iz le r ... y i n e b i z im o l d u . (O nlara döner) D u y m u y o r m u s u n u z ? (V ladim irT e E stragon da dinler v e duyarlar: T elefonlar, sinyal ler, ziller, tren sesi, som ya gıcırtıları) H e rk es d u y u y o r . H e r k e s d u y m a l ı . (Islık çalar, el sallar) G e l i y o r u m . (G ider) V L A D İ M İ R — (A ya ğ a ka lka r, p a rm a k uçlarına ka l ka ra k elini gözlerine siper eder) İ ş te o . E S T R A G O N — B u n l a r b i z i m ü ç k â ğ ı t ç ı l a r d e ğ il m i ? V L A D İ M İ R — İ ş te y i n e k ı z a e z iy e t e d i y o r . H a s b i r e ş e k g i b i k ı z ı a r k a s ı n d a n t o r p il l iy o r . E S T R A G O N — K a a t i l! ğ ız ... z a v a l lı (A ğ lam a klı) Z a v a l l ı i t f a i y e c i l e r ... z a v a ll ı k ız c a ç o c u k l a r ım ı z , y a k ın v e u z a k a k ra b a la rım ız . V L A D İM İR — U n y irm i b e ş y a g e ld i g e le li y i r m i a l tı n c ı y a p ı ş ı b u . B e lk i ç u v a lla n y le b u ra y a da d e ... v a y v a y v a y ! E S T R A G O N — ( V ladim ir' in gördüğünü görem ez) V a y v a y v a y ! .. V L A D İ M İ R — S o l e liy le d e k a r n ı m t u t m u ş .. (G öste rir, öne bükülür) S a ğ e liy le a ğ z ın a u n t ı k ıy o r . (G österir) Ş i m d i d e iy ic e ü s t ü n e a b a n d ı ... B ö y le ... B ir yandan s ı k ı ş t ır ı y o r , b i r 78 yandan t ı k ı ş t ı r ıy o r . K ız p a rç a la n a c a k n e re d e y s e . B u n u n iç in y a p tığ ın ı b i r a n la s a m . ESTRAGON— Ne v a h ş e t! Sanki O r t a ç a ğ d a y ı z ... (V la d im ir' e b a ka ra k ta klit etm ek ister, am a kıçını tam a ksi yönde a rka ya doğru h a reket ettirir) V a h ş e t ! Z a v a ll ı b i r ö k s ü z e y a p ı la c a k iş m i b u ? (V la d im ir' e b a ka ra k) B ö y le mi D id i? y a p ıy o r V L A D İ M İ R — H a d i o r a d a n ... Ö y le y a p â n k ız . (Y in e p a rm a k uçlarına ka lka ra k) Ç i t i y ı k t ı l a r ... H e r i f e b a k , b ir y a n d a n d a s a ğ a s o la u n s a ç ı y o r ... B ir cani bu! E S T R A G O N — (B üzülm üş, ko rkm u ş, m utsuz) K ı z d a d i z ü s tü n i ç in düşüp de k u rta rm ıy o r k e n d in i ? B u e z iy e te n i ç i n k a t l a n ıy o r ? (H eyeca n lı) B e n o l s a m h e m e n k e n d im i y e re a ta rd ım . B ıra k ırd ım , u n u n u h a v a y a s a ls ın . . r V L A D İ M İ R — (B a ka r) Y e r e y a ta rs a u n u y u ta m a z , b o ğ u lu r. E S T R A G O N — Ç o k ş iş m a n l a m ı ş d e m i ş t i n 'd e ğ i l m i ? K u t u p a y ıs ı g ib i. E s k i d e n z a y ıf , h ü z ü n l ü v e g ü l ü n ç t ü . B u g ü n k ü ... t a r i h s e l v e c o ğ r a f î d u r u m u m u z g ib i. V L A D İ M İ R — D ü ş ü n , b u ş a r t l a r a l t ın d a u n d a n b o ğ u lm a k ! E S T R A G O N — (P a rm a k uçlarında yü kselerek) F ıç ı g i b i o l m u ş d e m i ş ti n d e ğ i l m i ? O n d a n y a r a r l a n s a k D i d i, b u g ü n le r d e b i r f ı ç ı y a s a h i p o l m a k h i ç k ö t ü d e ğ il. V L A D İ M İ R — G o d o t ’ n u n b u y a p t ığ ı n a m a y ı n d ö ş e m ek , d e r le r . k a ra n lık ! h e rg e le (T elg ra f direğine tırm anır) B iz b ir G o d o t’y u sp o rc u g e ld i. 79 b e k le rk e n , H iç Amma g e le d e ğ ils e g e le b a ş ın d a s o lu k ■ h â le s i, S a k in ve v a r d ır yüzü b ir b ilg e u m m u ştu k . d iy e o ld u ğ u n u . V a y vay vay v a y .... E S T R A G O N — (Ü rkm ü ş) P e k i k ı z n e y a p ı y o r h e r i f (T a klit eder, so l koluyla k e n d isin i m a y ın la rk e n ? olm ayan bir vücuda sarılır, sağ eliyle de olm ayan bir ağıza un doldurur) V L A D İ M Î R — B ö y le ... k ı ç s a llıy o r . (T elg ra f direğine sıkıca tutunur) M u h t e ş e m k ı ç ı m s a ll a d ı k ç a s a l lıy o r. m eraklı) D i ş i E S T R A G O N — (Ş a şkın , g ib i m i? H a v lıy o r m u , b ir k ö p e k h ırlıy o r m u ? D iş i k ö p e k g i b i d e m i ş t in . İ ş te b a k , G o d o t b i r k ö p e ğ i n ü s t ü n d e . A m a k ız k ö p e k o lm a d ığ ın a g ö re , n iç in k a rş ı ■ k o y m u y o r? V L A D İ M İ R — (H a tırla r gibi) B i r d i ş i k ö p e ğ e b e n z e d i ğ i n i s ö y le y e m e m . D a h a ç o k ... d a h a ç o k ... d a h a ç o k ... k a d ı n a b e n z i y o r . E S T R A G O N — N e m a n z a r a ! (K ıçını g eri atar, iki kez sallar) K e p a z e lik ! G ü n ü m ü z d e ... bir bu e n f l a s y o n s ı r a s ın d a ... V L A D İM İR — K a lç a sı d ö n ü y o r. hababam ta şla rın d a n p o s ta n e t e ls i z l e r i b i r ... d a h a h ız lı. m e m u re s i! e lin d e d e ğ irm e n h ız ! Ne B ü tü n ta ş ı g ib i d e ğ ir m e n (E stragon 1 a ) G e r ç e k b i r A lıc ıla rı, tu tm a y ı a im v e r ic ile r i, te riy le t e ll e r i, h a k e tm iş d o ğ ru su . E S T R A G O N — (A cı am a m u tlu ) G ö r d ü k l e r i n i , s ö y le d i k l e r i n i u n u t m a k i s ti y o r u m . (Y a kla şır) K i m s e l e r e y a z m a d ığ ım , h e rk e s d e b e n i u n u ttu ğ u iç in m u tlu y u m . B u k a n e t i n d e n d e ğ i r m e n t a ş ı m g ö r m e k i ç in o r a y a ç ı k m a y a i h t iy a c ım y o k . V L A D İ M Î R — H e r h a n g i b i r in e ... 80 ; b ir kez o l s u n . .. b ir y a d a ik i m e k tu p g ö n d e rip g ö n d e rm e d iğ im i h a t ır l a m ı y o r u m . K i m e g ö n d e r e b i l i r d i m k i ? (A şa ğ ı iner) P o s t a n e y e g i d e r d i m , s o n r a d a « k o l a y g e le » .. E S T R A G O N — S e n i k a y b e t m e k t e n k o r k u y o r u m . (Ş ef ka tli) S a ğ lığ ım k o r u m a l ı s ı n . E lb i s e n z a t e n d a r , o d e ğ i r m e n t a ş ı m d ü ş ü n b i r k e z . (E lleri ve kalçala rıyla daireler çizer ) K a r d e ş i m i ö ğ ü t ü r s e n e y a p a r ı m ? O zam an Sen G odot y a n ım d a beni so rsa v e re ce k cevap un a ğ z ım a V L A D İ M İ R — Ş im d i b iris i b a n a n e re d e b u la m a m . gın) A ğ l ı y o r m u y u m , y o k s a a r t ık ... h a k la r k o la y c a o lm a y ın c a da tık a r. o ld u ğ u m u (D üşünceli, dal g ü lü y o r m uyum ? Y o k s a g ö rm e d iğ im , g ö z ü m ü a la c a k k a d a r g ü ç lü o la n b ir şe y e b a k ıp d u ru y o r m u y u m ? B a n a c e v a p v e r G o g o . N e o lu y o r b a n a ? E S T R A G O N — E ğ e r k im s e y e t e k s a t ı r o l s u n y a z m a y a c a ğ ın a , bu y o ld a n ç ık m a y a c a ğ ın a söz v e rirse n a n l a tı r ım . V L A D İ M İ R — (U za kla ra bakar, hiç bir şey görm ez gibidir) Y a s a n a , s a n a a r a s ı r a y a z a b i li r m i y i m ? E S T R A G O N — Y a zm a n g e rek m e z. K o n u şu ru z , o l m a z sa b a ğ ırışın z . G e re k irse m o rs a lfa b e s in i y e n i d e n k e ş f e d e r iz . V L A D İM İ R — N e a lfa b e s i? B e n o k u m a y a z m a b il m e m . B ir z a m a n la r b ild ik le rim i d e ç o k ta n u n u ttu m . B e n s e s s iz lik i s ti y o r u m , k a r a n l ık , s u ş ı p ı r t ı l a r ı a r a s ı n d a b a t m a k ... E S T R A G O N — Ö n c e G o d o t ’n u n h e s a b ım g ö r e lim . (H a yal kurar, solukları hızlanır) U n d iy e b i r ş e y o l d u ğ u n u u n u t a b il m e k i ç i n ... o n u b e lle ğ im iz d e n k a z ı y a b i l m e k f i ç i n . V ladim ir" e gider, b a ta klıkta ki sessizliği anlatır) D üşün, 81 h iç b ir h a re k e t yok, d a l g a y o k . N e d i k e n , n e s in e k , n e d e a r ı ... k o k u s u z , rü z g â rs ız . F a y d a s ız , z a ra rlı v e h a s ta o ld u ğ u m u z i n a n c ı y la b ö y le c e y a ş a m a k , k o k u ş m a k i s t i y o r u z . V L A D İM İR — D ü ş g ö rü r ç e k ip g itm iş , g ib iy im ! a r ta K ö rfez i d iy e P a la v ra G odot u n l a r ın ü s tü n e k a la n (B acaklarını açar) iş iy o ru m . V la d im ir bense Ne güzel a d la n d ırıla c a k b ir d ü ş ... d e n iz y a r a tt ı m b i l e ... s o n r a ... s o n r a s ı h iç . E S T R A G O N — B en de a ç ı k g ö z le düş g ö rü y o ru m . S e n in y o r u l u p b ı r a k tı ğ ı n y e r d e n d e v a m e d i y o r u m iş e m e y e . İ ş t e V l a d im i r K ö r f e z i ... i ç in d e h i ç b i r b a lık y a ş a m ıy o r ... k iş ile rin b iz i a n is iy le ra h at Son g ü n le rd e b o ğ u şu y o ru m . r a s t l a d ı ğ ı m ız boğup O n la rı b ı r a k m a l a r ı n ı s a ğ lı y o r u m . (B oynunu tutar) A n ı l a r ı d u r d u r m a k i ç i n b a c a ğ ı m ı s ı k ı y o r u m ., a ş a ğ ıd a n y u k a r ı ç ı k ıy o r la r ..; Y ü r e ğ i m i z i n , o r t a k y ü r e ğ i m i z i n v u r u ş la r ı n ı d i n l i y o r u m . V L A D İ M İ R — (U ykulu ) B e n d e y a k a lıy o ru m boy n u m u . U y u y a b i l m e k iç in , u ç k u r u ç ö z ü p , y ü k l e r i s a l ı v e r m e k g e r e k i y o r . D ü n y a y ı h a t ı r l a t a n h e r ş e y i. E S T R A G O N — (M u tlu ) T a m a m e n ... t ü m ü y l e y a l n ı z ız . Ç e v r e d e h i ç b i r b e l ir t i y o k . A s l ı n d a i n s a n l ı ğ ın y e d i d e a l t ı s ın ı n , k o k u ş a n , ç ü r ü y e n h e r ş e y i n t e k ■ b e l i r ti s i b iz iz . V L A D İ M İ R — (O da fısıld a r) T a m a m e n , tü m ü y le y a ln ız ız . (B u m utluluk ço k sürm ez, kulisten çığlıklar yü k selir. Sövgüler, to ka t sesleri. B ir düşm e, çığlık. M iyavlam a. H avlam a. K işnem e. V ladim ir ’ le E st ragon paniğe kapılırlar, çığlıklar ya kla şır, biri:. « H a y v a n ... h a y v a n s e n i... d iye bağırır.) 82 h a y v a n o ğ lu h a y v an !» V L A D İ M İ R — A r t ı k y a l n ı z d e ğ iliz . E S T R A G O N — S a n a s ö z v e r i y o r u m , b u n l a r ı te m iz li- (V la d im ir' in arkasına saklanır) - (L u cky y e c e ğ im . sahneye girer, B aşındaki dim diktir. kurdele ve boynundaki önlük yerindedir am a L u cky gururlu dur, serttir, güçlüdür. tp onun a rtık. İpin ucunda P ozzo. P o zzo da eski kalpağını taşır, elinde b eya z eldivenler) L U C K Y — (H erkesi selâm lar) G e l iy o r u z . (İp i çeker) am a K üçük T a v ırla rım ız , z o ru n lu b ir g e c ik m e y le h a r e k e t le r im i z , p ito re s k g e liy o r u z . g ö rü n ü şü m ü z , r e n k le r i m iz l e s iz i e t k i l e m e k i ç i n g e l d i k i ş t e . arkasından bakar) B u E S T R A G O N — (V lad im ir' in n a s ı l o l u r D i d i ? N a s ıl o l a b i l i r ? V L A D İ M İ R — (Ş a şkın am a sa kin ) G erçek G o d o V yu b e k le rk e n h e r ş e y o la b ilir. L U C K Y — (iskem leye oturur, sahnenin karışıklığını inceler) B i r a z ş a ş ı r ın b a k a l ı m . S o n r a b u n a z a m a n b u l a m a y a c a k s ı n ı z . (G özlerini havaya kaldırır) B u lu tla r d a ğ ı lı y o r , b ira z güneş yüzü g ö r e c e ğ iz . (S iyah pelerini kolunda, yanında duran P o zzo 'ya ) ö y l e d e ğ il m i k u y r u k s u z öküz? (Ö tekilere) B u r a s ı ... b a ş d ö n m e s i , b a ş a r ı s ız l ı k , y a l a n v e g e ç m iş k o k u y o r. V L A D İM İR — B ir d e f ır ın k o k u y o r. F ırın a rtık la rım yakm ak is te d ik , am a a t e ş i n e y le tu tu ş tu r a c a ğ ı m ız ı b ile m e d ik . L U C K Y — N e f r e t l e t a b i î . (S ert) Ya d a g ö z y a ş la rı- m z la b o ğ u n . V L A D İM İR — A k ıl a lm a y a c a k k a d a r ç o k u n b ıra k tı a r d ı n d a . (K u lisi gösterir) v a l ı... t a a p o s t a n e y e k a d a r . 83 D a ğ la r k a d a r u n çu • L U C K Y — S u h e p s i n i a l ır g ö tü rü r. (G öğe b a ka r) Y a d a r ü z g â r . A y n ı ş e y d e ğ il a m a n e y a p a l ım . (S u sm a ) ( V ladim ir' 1 le E stragon bakışırlar , aralarında yağlı kem en t, L u cky güler, V ladim ir'le E stragon ka çm a k isterler am a V la kım ıldayam azlar, yerlerinden dim ir çığlığını eliyle bastırır) L U C K Y — ( G ülerek ) G ö r d ü ğ ü n ü z g i b i r o l l e r i d e ğ iş tik . (Y u ka rd a n ) N a s ıl , b e ğ e n d i n iz m i ? K o n u ş s a n a D i d i .. s e n d e G o g o . E S T R A G O N — (V ila d îm ir ’ e b a ka ra k) O l d u k ç a p i t o r e s k ... a m a ş a ş ı l a c a k ş e y . L U C K Y — (B aca k bacak üstüne atar) N e - v a r m ı ş şaşacak ? V L A D İ M İ R — H a y r a n l ık v e r ic i... i l g i n ç d e m e k is te d i h e rh a ld e . L U C K Y — (K aşlarını kaldırır) A k ıllıc a , i ş te d k a d a r . V L A D İ M İ R — Y a n i b i z im o ld u ğ u m u z u a p ta l mu s ö y le m e k i s t iy o r s u n ? L U C K Y — (A yağ a ka lka r, bir adım atar, önem seyerek) E n ö n e m l i s i b u r a d a o l m a n ı z ... b e n i m s e y u k a r d a . 1 (K en d i kendine) B u d e m e k t i r k i b e n a k ı l l ı v e s e r t o lm a lıy ım . G ü lü m s e m e lİ y im . om uzuna ko r) Bu - A y r ın t ı l a r ü s t ü n e b a ş k a h a k k ın d a so ru so rm ay a (A ya ğ ın ı JP özzo ’ nun ilk b e n im b a sın to p la n tım . s o ru n u z v a r m ı? E s a s h a k k ı n ız yok t a b i î .. E v e t s o r u l a r ı n ı z ? ... V L A D İ M İ R — (U tangaç, sa f, P o zzo 'ya ka ça m a k baka ra k) B u r e n k l i g e liş m e n a s ı l o l d u ? E S T R A G O N — R e n k s ö z ü n ü ... ne z a m a n ... ifa d e b u y u rd u n u z? L U C K Y — R e n k m e s e le s in i ç a k m a n ç o k ilg in ç . ( S i- 84 nirli) R e n k ! B u g ü n l e r d e ç o k k u l la n ı la n b i r s ö z c ü k b u . B a z ı ü l k e l e r d e e k m e ğ i n ü s t ü n e b i l e s ü r ü lü y o r . (E stragon'a) Z a v a ll ı G o g o ! R u h s a l b i r ç ö k ü n tü 1 i ç i n d e o l d u ğ u h a l d e b u n l a r ı d ü ş ü n e b i li y o r . V L A D İ M İ R — B iz (A rka sın a re n g e b a k a rız . önce bakar , aranır) E v e t r e n k ! G ö z l e r i m i z in d a y a n a m a d ığ ı b e l li r e n k le r v a r . çok L U C K Y — Z a v a ll ı s e f il, ona. a c ıy o ru m E ş it ' o l m a m a m ı z , a y n o l m a m ı z n e g ü z e l. E v e t r u h s a l b i r ç ö k ü n t ü iç in d e . E S T R A G O N — (K ekeler) H a z ı r r e n k t e n s ö z e d e r k e n ... y a n i b u r e n k l i g e liş m e n a s ı l o l d u ? Y a n i k i m i n h a tâ s ı s o n u c u ? L U C K Y — (A ya ğ ı P o zzo 'n u n om uzunda) B a n a k a r ş ı f a z l a i y i v e y u m u ş a k t ı . H a t t â b e n i b i r a z s e v iy o r d u . Y a d a a lış m ış tı. B a n a ç o k ta tlı d a v ra n ıy o r, ü ş ü t e c e ğ i m d iy e ö d ü k o p u y o r d u . S iz d e g ö r d ü n ü z ya. V L A D İM İR — E v et g ö rd ü k . N e le r n e le r g ö rd ü k . L U C K Y — (P o zzo 'yu g ö stererek) K a ç ığ ı n b i r i o l m a s a y d ı b e c e re m e z d im e lb e t. H a , b ir d e G o d o t a d lı b ir ç a tl a ğ ı n y a r d ı m ı (D üşünür) A d ı b ö y l e y d i o ld u . d e ğ il m i ? (Ö nlüğünü düzeltir) N e r e d e o g e b e r e s i c e ? U n l a b o ğ a c a k t ı b e n i a z k a l s m ... E v e t . G o d o t ’ y d u a d ı . F ı r ın c ı, zevk düşkünü ve k u r ta r ıc ı . Üç m e s l e k b i r a r a d a . G ü l ü n ç h e r if i n b i r i . V L A D İ M İ R — (E stragon'a b a ka ra k) E S T R A G O N — K a ç tı . Ö y le a te ş G itti g a lib a . e ttik ki yer gök k a n a b u l a n d ı . Ö z e llik le o n u n k a n ı n a . L U C K Y — (K endi kendine) Ü ç m e s le k ... ( G öğe bakar) Ü ç m e s le k ... o n u y e n d in i z s e k u t la r ım s iz i. Ş i m d i tre n y o lu b o y u n c a b ü tü n k a d ın la r y a s tu tu y o r- 85 d u r ... K a ç ı k ... b a n a y a r d ım e t t i , a m a a c ı m ı y o r u m o n a . S e v g i, m i n n e t d e ğ il, a ş a ğ ı l a m a d u y u y o r u m . E n ç o k d a b a n a y a r d ım e ttiğ i iç in iğ re n iy o ru m ondan. V A D iM iR — Y u k a rd a h a v a n a s ıl? Y ani a ş a ğ ıd a n ç o k fa rk lı m ı? L U C K Y — ( Ö nem seyerek ) Bu a ş a ğ ın ı n d u ru m u n a g ö r e d e ğ iş ir . V L A D İM İR — A m a sen b ir h i ç ti n L ucky. Ş im d i n e s in ? Y u k a r d a n a s ı l s ı n ? h e r ş e y im . L U C K Y — Ş im d i Ö z e llik le e s k i d e n b ir h i ç o l d u ğ u m i ç i n ş i m d i ç o k iy iy im . B u n u ç o k l a r ı a n la m ıy o r. V L A D İ M İ R — (S a la kça güler) H i h i h i .. S e n g e r ç e k b ir h iç s in L u c k y . L U C K Y — ( H oşgörüyle, kızm adan ) Ş i m d i d e b i r h i ç i m , a m a i p i e lim d e t u t u y o r u m . D u y u y o r m u s u n D i d i ? H e p b ö y l e o l a c a ğ ı m . Ş a r tl a r a , k e n d i y a r a t a c a ğ ı m ta rih e b a k m a d a n . V L A D Î M lR — H i h i d u y u y o r u m L u c k y ... M isk in ! Y a ş lı s ü p r ü n t ü ! ... Ö n e m l i o l a n ş u z e v k d ü ş k ü n ü G o d o t’y a b e n z e m e m e n . L U C K Y — Z evk d ü ş k ü n ü o l a m ıy a c a ğ ı m a s ö z v e r e m e m D i d i . İ p b e n i m e lle r im d e . V L A D İ M İ R — A m a s e n y a ş lıs ın L u c k y . L U C K Y — B a ş k a la rı d a y a ş lı. O n la r b e c e rd ik te n s o n ra , b e n n iç in b e c e re m iy e y im ? A ş a ğ ıd a b o ş u n a mı acı ç e k tim , m i y a v la d ı m , s a v a ştım ? Bu ip i n s a n a ö n e m li s o r u m lu l u k l a r y ü k l ü y o r . B e n i m d e ç e v r e y i e t k i le m e k i ç i n k a d ı n d ü ş k ü n ü r o l ü o y n a m a m g e r e k e b i l ir ... S a ç l a r ı m ı v e o r g a n l a r ı m ı d ü z e n e s o k m a lıy ım . K e n d im e ç e k İ-d ü z e n v e rip y ık a n - 86 m a lıy ım . acı G ü le re k çekm ek s a n a tı i ç i n k u r m a l ı y ı m . (S ırıta n y ö n te m le r E stragon'a) yeni İp i e lim e y e n i g e ç i r d i ğ i m i ç i n ş im d ilik , n a m u s l u y u m . B ir s ü re s o n ra s iz le ri ta n ım a y a c a ğ ım , y a d a y ü z ü nüze tü k ü re c e ğ im . D ö rt d o la ş tı ü s tü n d e ayak ğ ım , o t y e d iğ im z a m a n l a n b i l d iğ i n i z i ç i n . V L A D İ M İ R — (T o rb a la n ve çuvallarıyla sahnede görü nen G odot'yu gösterir , p a n ik içinde ) İ ş te y i n e g e ld i. S u l a r a l ı p g ö t ü r m e d i o n u ... d i r e n i y o r . E S T R A G O N — L u c k y , b ir ş e y le r Sen yap! a rtık d e v l e t s i n ... g ü ç l ü s ü n . G O D O T — (Ç uvallarım bırakır , terini selâm lar) M e rh a b a d o s tla r, siler , herkesi d in le n m iş d o s t la r ! (L u cky P ozzo çiftine b a ka ra k) Y i n e m i s o y t a r ı l ı k ? İ y i y a h u , i ş i n i z g ü c ü n ü z s o y ta r ı lı k ! L U C K Y — S e n i b i r y e r d e n t a n ır g ib iy im . G O D O T — (T erin i siler) B e n d e s e n i. G a z e te c iy se n LUCKY de, de d e ğ ils e n s o ru la rın a b a ş l a y a b i li r s i n ? G O D O T — (in celer) Ö n c e l e r i seni köpek g ib i a l t ta y d ı n , o şen bu d o la ştırıy o rd u ip le . da Sana a c ım ı ş t ım . L U C K Y — (P o zzo 'yu gösterir) K ö p e k l i k s ı r a s ı ş im d i o n d a ... B u l d o g k ö p e ğ i . U m a rım o n a d a a c ım ı y o rsu n ? G O D O T — İk in iz e d e a c ıy o ru m . ( V ladim ir'le E st ragon ’ u g ö stererek) D ö r d ü n ü z e d e . L U C K Y — İ ş te a n a d a n d o ğ m a g a z e t e c i d iy e b u n a d e r le r . Ş i m d i d e ğ il d e , e s k i d e n n e o l d u ğ u m l a ilg ile n iy o r . H em en a c ım a y a b a ş lı y o r ... k ılı k ırk y a rıy o r. G O D O T — Ş im d i n e o ld u n ? . L U C K Y — E s k id e n n e o ld u ğ u m 87 çabuk u n u tu lu r. G e ç m iş im d e d ü z e ltm e le r y a p m a k h e r a n m ü m k ü n . Ş im d i b irin c i s ın ıf b ir o z a n ım . D în le : D a h a d ü n b a ş a g e ç e n im . D a ğ ı t a ş ı i n l e t i r i m ... G O D O T — İ p i e lin e g e ç ir i r g e ç ir m e z o z a n m ı o l d u n ? L U C K Y ' — H e m d e e n â l â s ı n d a n , u n b u d a l a s ı . Ş im d i lik h iç b ir ö d ü l a lm a d ım , b u d a d e h â m ı g ö s te rir. O zan o lm a y a y d ım , boyun o ip e kesen n a s ıl y ı l l a r c a d a y a n ır d ı m ? B a ğ l a n m a y a , s ö v g ü y e , a l a y a a n c a k g e rç e k b ir o z a n , y ılla r b o y u d a y a n a b ilir. ( G odot ’ ya bakar ) — • ( G odot, un torbalarının üstüne oturm uştur) S a n a b i r o z a n , « D a ğ ı t a ş ı i n l e t i r i m » m ıs ra ın m ozam o l a r a k s ö y le y e y im , b i z i m a c ı l a r ı m ı z v e g ö z y a ş l a r ım ı z y a p m a c ı k t ı r . B e n a y d ı n v e d o l a n d ı r ı c ı y ı m ... U n a v e a c ım a y a k a r ş ı y ı m . (A k sırır, çuvalları gösterir) U n a v e h a m u r a k a r ş ı y ı m . (A lça k sesle) B u r a y a t a ş ı d ı ğ ı n her k a r ş ı şeye y ı m , o n l a r l a s a v a ş a c a ğ ı m . Ş iir d ü z m e y i s ü r d ü r e c e ğ i m a m a ş ii r le r im i b a ş ı m l a ö d e m e y e c e ğ im . H i s t e r i k l e r i n , a m a t ö r le r i n , y a z ıc ı p a r ç a l a r ı n ın b u d a l a lı ğ ı d ı r o . B e n i m ş i ir l e r im i n k a r ş ı l ı ğ ı n ı b a ş k a l a r ı ö d e s i n e f e n d i m . O ğ u l l a r ı m ı z , o ğ u l l a r ım ı z ın o ğ u l l a r ı ö d e s i n le r . (P ozzo ’ yu gösterir) B a ş k a l a r ı y a n i ... Ş ü r b a ş k a la rı iç in d ir z a te n . G O D O T — S e n in , b ö y l e s i n e b ilg ili o ld u ğ u n k im in a k lın a g e lird i? L U C K Y — (H erkese) K a ç d i l b ild iğ im i ben b ile u n u ttu m . V L A D İM İR — P o zzo d a ozan mı L ucky? Ş im d i a l tt a o l d u ğ u n a g ö r e ... L U C K Y — D e ğ ils e b ile o la c a k tır. 88 Ne s a la k l ık ! D ü şü n ü y o ru m da, hep yum uşak, h o ş g ö rü r, in - s a n se v e rd i. O y s a b e n . h e p in iz i a ş a ğ ı g ö rü y o ru m , h e p i n i z i . ( V ladim ir" le tu ta n te k E stragon" a ) b u ra d a B eni ş e y b e s l e n m e k a y g u s u . (G odot" ya ) A z ö n c e s e y r e t t i m s e n i. G e r ç e k b i r k a a t i l , a z g ın b i r h a y v a n , s e k s ü e l b i r k l e p to m a n s ı n ! A r k a d a n b ı ç a k la d ığ ın z a v a llı o k a d ın a a z ıc ık da a c ı- san a. s e v iy o r u m , h e p s i b u . G O D O T — O nu d e d iğ in i Ne a n la y a m ıy o ru m L u c k y ? V L A D İ M İ R — (A nlam adan, gözleri fa lta şı gibi) O n u s e v i y e n m i ş ... E S T R A G O N — N i ç in s e v d iğ in e b ö y l e s i n e e z iy e t e d i y o r s u n ? N i ç i n b ı r a k m ı y o r s u n , a l ı c ı l a r ı , v e r ic ile r i, ' t e l l e r i , te ls iz le r iy le r a h a t r a h a t u y u s u n ? V L A D İ M İ R — S e v i y o r m u ş . .. G ünüm üzde in s a n la r n e l e r i s e v i y o r l a r ... L U C K Y — (için i çeker) A r k a d a n ... z a v a ll ı V L A D İ M İ R — Y a a y a a ... z a v a llı L U C K Y — (G odot'ya) P o s t a n e savaş k a d ın ! k u rb a n ı. m e m u re si o ls a , de ru h s u z s a n m a o n u . A y a ğ ım d e n k a l. GODOT — O b e n i s e v iy o r . da B e n im le d ü n y a n ın ö b ü r u c u n a g id e b ile c e ğ in i s ö y le d i. U ğ r u m a k e n d i n i a t e ş e a t a c a ğ ım ... Ş i m d i a n l a d ı n ı z m ı ? L U C K Y — S e n ç ılg ın ın b i r i s i n . S e n d e b ü y ü k l ü k k o m p le k s i v a r . F r e n g i li , r o m a t i z m a l ı , ş e k e r h a s ta s ıs m . A m e l i y a t h k s ın ! alır) H adi yat (B akınır, yerden m asaya, eski bir kılıç b ö b re k le rin i İ l le d e a ş k d iy e d i r e n ir s e n , h a d ı m Seni A k im b ü c ü r, y a ln ız un b u d a la s ı ekm ek, b ir â ş ık de s ö k e y im . e d e y im k ö s te b e k aşka e re r. s e n i. s e n i! (S o lu k alır) H e l e ş u u n ! V e r e m m i k r o b u d o l u u n ! O n u y iy e n s a n l ık t a n , b ilm e m neye dek, her tü rlü h a s ta l ı ğ a t u t u l u r . A n l a d ı n m ı ? G O D O T — (D algm ) S e v iş iy o r u z . B i r b i r i m i z d e n s ı n ı r s ı z t a d a lıy o r u z . S e v g i m i z i n g ü c ü b ü t ü n b u l u t l a r ı d a ğ ı t a b i l i r . E v e t, a ş k ı m ı z ü s t ü n e d a h a ç o k k o n u - am a Ş a b ilir im ... H iç k im e ? a y rılm a y a c a ğ ız , ç e v r e m iz d e h e r ş e y i y e n i d e n y a r a ta n a d e k a y r ı l m a y a c a ğ ız . L U C K Y — Ö l ü n ü n k ö r ü ! N e r e d e , k i m i n l e k o n u ş tu ğ u n u n f a r k ı n d a d e ğ ils in g a l i b a . G O D O T — Ç o c u k l a r ım ı z o l a c a k ... b i r y ı ğ ın çocuk. ( V ladim ir ku sa ca k g ib i olur ) D i l e n m e k p a h a s ı n a d a o l s a o k u t a c a ğ ı z o n l a r ı. N e i ç i n d i l e n d i ğ i m b i l e n e , d ile n m e k a ğ ır (E stragon g e lm e z . da neredeyse kusacaktır) İ r i li u f a k l ı ç o c u k l a r ... H a y a t b o y u c a h i l k a l m a la r ın ı i s t e m i y o r u z . L U C K Y — C a h i l ş e n s in 1 Ü s t e l i k d e G O D O T — ( Y avaşça döner, P o zzo ’ yu g ö stererek) g ö rm ü y o r m usun d e l in i n b iris in . . düşlerinden sıyrılm ıştır. Z a v a l lı n ı n L ucky? O na aç o ld u ğ u n u e z iy e t e tm e y e h a k k ın y o k . L U C K Y — O n a d a b e y a z z e h irin d e n v e rm e y e n iy e t l e n iy o r s u n g a l i b a ? G O D O T — Ö nce b irk a ç a v u ç un, so n ra h a m u r. L U C K Y — K a n s e r o l u r ! K a n s e r ! ... ü s t ü n e ' d e i s h a l. A s la ! A s la ! A k im d a n ç ık a r b u n u . y a şa m a s ın ı is tiy o ru m . N e O nun uzun d e n e m e l e r y a p a c a ğ ım ü s t ü n d e ... z o r b a l ı k , i ş k e n c e t a l i m l e r i ... ( G odot ’ ya ) ' N e b a k ı y o r s u n ö y l e ? P o s t a n e m e m u r e s i k ı z d e ğ il o, Pozzo. G O D O T — ( A n sızın ) O nu k u r t a r m a k i s ti y o r u m . L U C K Y — (P o zzo ’ nun ipini çeker, G odot 3 nun yü zün e 90 . bir deliye bakar gibi bakar. İğneleyici) B a k ı n h e le ... y i n e k a r ş ı m ı z a g e ç m iş , ş u n u b u n u k u r ta r m a k t a n s ö z e d i y o r s u n u z . B a ş k a e m r in i z ? (D işlerinin ara sından ) c e b in d e ö z g ü rlü ğ ü (A la ycı) Ö z g ü r l ü k ! ta ş ıy o rs u n P ü f f ! .. g a lib a . k im Ö z g ü rlü ğ ü ne y a p sın ? H e le P o z z o ? A k im v a rs a , fa z la k o n u ş m a m a d a n ç e k e r g id e rsin . H a d i y a lla h ! G O D O T — (Ş a şkm ) Ş e y ... a c ı ç e k e n ... ş e y ... e z ile n le r i ç i n b i r ş e y y a p m a d a n ... g i d e m e m k i . A n l ı y o r s u n d e ğ il mi S e n in L ucky? ip te n B oynundaki L U C K Y — A m a ş im d i beni te p e le m e k a n la m a n bunu k u rtu ld u n , B ana g e re k . d im d ik s in . k u rta rırs a n , de onu o lu r. ş im d i ilk a ltta , y e n id e n da iş i a h m a k ro lü o y n a m a k d ü ş e r. G O D O T — N i ç in ? İ k i n iz b i r l i k t e ö z g ü r o l a m a z m ıs ı n ız ? ' L U C K Y — O la m a y ız . Ç ü n k ü b ö y le b ir d u ru m o la m a z . (G o d o t ’ya ya kla şa ra k) b o y n u n d a d ır. İp her y a l n ız ö z g ü r lü k zam an b irin in k ita p la rd a . En . s o n h a n g i k ita b ı o k u d u n ? G O D O T — Ö m rü m d e k ita p o k u m a d ım b a b a lık : B e n o k u m a y a z m a b ilm e m . L U C K Y — (K ılıcıyla G o d o fyu tehdit eder) H e le b ir i p i e l im d e n a l m a y a k a l k , b u n u n l a g ö z l e r in i o y a r , k u l a k l a r ı m e lin e v e r i r i m . G O D O T — (K ılıca b a ka r) Z o r b a l ı k t a n n e f r e t e d e r im b a b a lı k . T ü y l e r i m d i k e n d i k e n o l u y o r . L U C K Y — U n d a n tü y ü n m üyün g ö rü n m ü y o r k i. E k m e k v e is k o k u y o r s u n . G O D O T — R i c a e d e r im L u c k y , b a ş l a n g ı ç ta h e p r i c a e d e rim . B ıra k şu p is k ılıc ı e lin d e n . s e v m e m , z a fe rd e n h iç h o ş la n m a m . 91 Z o rb a lığ ı L U C K Y — (D işlerini gıcırdatarak) S a v a ş ı y o r s u n a m a . U ta n , u ta n ! G O D O T — (ü zgü n , ta tsız bir durum u kabullenir gibi) B e n a s l a b î r s a v a ş ç ı d e ğ i l i m b a b a l ı k . E l im e h i ç s ilâ h a lm a d ım . A ls a m d a , n e y a p a c a ğ ım ı b ile m e m . ( K üreğini gösterir) Y a l n ı z ş u n u k u l l a n a b i l i r i m ... f ı r ı n ı m d a .. . o l m a z d ım . B eni ç a ğ ın n a sa la rd i, ş im d i b u ra d a G ö r ü y o r s u n i y i n i y e t l iy i m . B u f ı n n ı d a iy i n iy e tle rle k u rd u m . L U C K Y — (K ılıcını G o d o fn û n karnına dayar, G odot b ü kü lü r) K u r d u ğ u n g i b i y ı k , v e d e f o l ö y le y s e . V L A D İ M İ R — S e n g e r ç e k G o d o t d e ğ ils in . E S T R A G O N — B i z i m b e k l e d i ğ i m i z b a ş k a s ı,., başka G p d o t . B i r f ı r ı n c ı p a r ç a s ı d e ğ il- G O D O T — (K ılıca ve L u cky'nin ka ra n lık yü zü n e ba ka ra k) F ı r ı n ı y ı k m a k k o l a y d e ğ il- T e m e l i d e r i n . L U C K Y — H e p sin i s ö k , B irin c i m evki Y o l ' p a ran g it! hayvan k a ta n ... sana benden. çok b ile . G O D O T — (D u d a kla rm ıya la yan P o zzo 'ya ) Ö n c e b u n u k u r t a r a l ı m . H e p b i r l ik t e k u r ta r a l ı m . (E stragon la V la d im ife) İ ç i n iz d e beş p a ra lık in s a n s e v g is i k a l d ıy s a ... g e l i n o n u b i r l i k t e ... L U C K Y — (K ılıcı G o d o fn ûn karnm a bastırır) B a n a k a rş ı g e liy o rs u n u z ö y le m i? G O D O T — (K ıvra n ır) H a y ı r . A c ı ç e k iy o r u m . İ s t e r s e n b e n i ö l d ü r b a b a l ı k . A m a d a h a iy is i, g e l b i z i m l e b irlik o l. A s lın d a onu k u rta ra n L U C K Y — B e n ö d ü l k a z a n m ış b ir sen H a d i y a l l a h ., y o k s a s e n i b e n C a r t c a r t e d e rim v a lla h , G i d e r s e n e y v a ll a h . o l m a lı s ı n . o z a n ım . D in le : G O D O T — Ö n c e o n u y e rd e n ş a y a lım , e d e lim , k a l d ır a l ı m , so n ra ok (Y ü zü acıdan gerilir) b i r k a ç c a n d a n s ö z s o n ra da ik i a y a k l ıs ı n d a n d iş ic ik b ir v e re lim o n a . L U C K Y — O b ö y l e ş e y le r i ç o k t a n u n u t t u k a k a v a n ! A l tt a y a ş i m d i , h e r ş e y i u n u t t u . A ş k , m e ş k , h i ç b i r ş e y o n a g e r e k m e z a r t ı k . A y n c a b i r g ö z ü k ö r ... ö t e k i n i n d e g ö r ü p g ö r m e d i ğ i b e l l i d e ğ il. G O D O T — U n g ö z le r e i y i g e lir . L U C K Y — B ö y le s i d a h a iy i. G ö r s e y d i e ğ e r , Ö y le ç o k a c ı ç e k e r d i k i g e b e r i r k u r tu l u r d u . Y a b e n ? B e n o z a m a n d e h â m ı k i m d e d e n e r im ? K e n d i m d e m i ? K e n d i m in k i d a h i l , h i ç b i r İ n s a n d e h â s ı b e n i e t k i le y e m e z . (K ılıcı a z daha bastırır, ipi sıkı sıkı tutar) P o z z o ... M i s k in ... İ ş te b i r z a m a n l a r b a n a y a r d ım e tm iş o la n d o k to r D e m ir s a k a l k a r ş ı n d a ... bak. H a n i b e n i s e n d e n k u r t a r a n f ı r ı n c ı. Ş i m d r d e s e n i k u r t a r a c a k m ış . N e s a ç m a d e ğ il m İ ? N i ç in y e n i d e n y e r le r i m i z i d e ğ i ş e l i m ? B i r a l a y y o r g u n l u k ... S i r k t e m iy iz , n e r e d e y i z ? . G O D O T — G a l i b a s ir k te y iz . L U C K Y — K a p a ç e n e n i! (P o zzo 'ya ) H a d i , a l t ta y k e n ona. Bu un g ö re , sen de n a s ı l k e n d i n i i y i h i s s e t t iğ i n i a n l a t b u d a la s ı k e n d in i s i r k te s a n d ığ ın a o n a g e r ç e k b i r o y u n c u o l d u ğ u n u g ö s t e r ... H a k k ı y o k -d e ğ il y a ... h a k k ın ı te slim e tm e y e g e lm e z . H a d i... y o k s a k u l a k l a r ın ı n d e r is i n i y ü z e r , y ü z ü l m ü ş k u la k la rın a d a tu z e k e rim . G O D O T — (K ılıç ka m m a dayalı) k a r d e ş l e r im ... H a d i ... y a r d ı m K a r d e ş l e r ... İ n s a n e d e lim ona! (Ü r k e k ü rkek duran E stragon 1 la V ladim ir'e, L u cky'ye, ka m m a dayalı kılıca b a ka r) 93 V L A D İM İR — C a n ın a c ıy o r m u ? E S T R A G O N — K ı lı c ı n u c u n e r e d e y s e s ı r t ı n d a n ç ı k a cak. G O D O T — N a s ıl d a y a n a b iliy o r s u n u z ? P o z z o ’n u n b a ğ lı, a ç v e m u t s u z o l m a s ı n a , e z ilm e s in e , a c ı ç e k m e s i n e n a s ıl g ö z y u m a b iliy o ts u n u z ? N a s ıl k a tla n ıy o r s u n u z ? (A cıdan yüzünü buruşturur) U f ... n e r d e y s e ö ld ü re c e k s in b e n i , L ucky. P ozzo i ç in b i r ş e y le r y a p b a b a lık . arasından) H â l â L U C K Y — (D işleri s irk te s a v a şıy o rsu n , d e ğ iliz o y s a ... o y u n o y n a m ı y o r u z . S e n b i r s a v a ş s u ç lu s u s u n . G O D O T — ö l ü m le b u r u n b u r u n a o l d u ğ u m ş u a n d a , savaş ve s a v a ş ç ı l ı k l a ilg is i o l m a y a n şu ra d a n b ir f ı r ı n c ı o l d u ğ u m u b i l m e n iz i i s t e r d i m . B u s a h n e d e d ö v ü ş m e k i s te m i y o r u m . K o r k a ğ ın b î r i o l d u ğ u m u b ilm iy o r m u s u n u z k a rd e ş le r? özentili) B e n i m g ib i L U C K Y — ( K ılıcını g eri çeker, a y d ın b ir z o rb a n ın , ik tid a rı e le g e ç ird iğ i gün y a p t ı ğ ı i l k b a s ı n t o p l a n tı s ın d a , k o r k a k l a n t e p e l e m e s i y a k ı ş ık a lm a z . L ucky y a ln ız a k ı l l ı la r ı ve y i ğ i t l e r i ö l d ü r e c e k t i r . (G odot* ya ) S e n i d o ğ r u d ü r ü s t a n l a m a d a n n a s ıl ö l d ü r ü r ü m ? V L A D İ M İ R — B iz d e a n l a m ı y o r u z s e n i... v e L u c k y s e n i ö l d ü r m e d i ğ i i ç i n s e v in iy o r u z . E S T R A G O N — H i ç b i r z a m a n a n l a y a m ı y a c a ğ ı z s e n i, sana r a s t l a m ış o lm a k ta n p iş m a n lık d u y a c a ğ ız . G O D O T — (İki büklüm , P ozzo*ya b a ka ra k) İ y i d e ğ il g a lib a , y in e k u s tu . L U C K Y — N e r e d e n ç ı k a r ıy o r s u n k u s t u ğ u n u ? M i d e s i boş o ld u ğ u n d a n kusam az, b ir. İy i o lm a m a y a h a k k ı y o k tu r, ik i. İy i o lm a m a k n e d e m e k ? D u y - 94 g u l a r l a u ğ r a ş a c a k h a l i m i z m i v a r ? B ö y le ş e y le r e h i ç h o ş g ö r ü m y o k t u r . B e n a l tt a k ü e r i n k e n d i l e r i ni s a n m a la rım c e n n e tte (P ozzo ’ya ) is te rim . P o z z o , k e ç i b o k u ! D ü z e n li m u t l u l u ğ u m u z ü s t ü n e kuşkuya d ü ş ü lü y o r. H a d i b e n im ta y fa m ! ş a n lı D u ru m u n d a n m e m n u n o ld u ğ u n u g ö s te r ş u n la ra ! K u s m a d ığ ım , e s k i n e ş e n i k o ru d u ğ u n u a n la s ın la r. (İp i çeker) H adi g ü ld ü r b iz i. N e ş e i s t iy o r u m , n e ş e ! H a d i s ü m ü k to rb a s ı, n e o lu rs a o ls u n , h a d i! Y a l n ız b e n im ahm ak ro lü n e bebek ç ı k t ığ ı m d a n s ı m i s t e m e m . S a f d il l e n e ğ l e n d i r m e k i ç i n o n u d ü n y a n ın b ü tü n s a h n e l e r in d e o z a m a n la r d a , d ü ş ü n d ü k l e r i m O ysa o y n a d ım . v e s ö y le d ik le rim ş i m d i k i n i n a y n ı y d ı . S a d e c e i p i e lim e g e ç i r m e k i ç i n , u y g u n b ir zam an k o llu y o rd u m . H a y ır, o e s k i, c ıc ığ ı ç ık m ış d a n s ı d e ğ il, b u g ü n k ü m e v k iim e l â y ı k n e ş e l i b i r ş e y le r i s t i y o r u m . B i r i n c i s ı n ı f 'b i r o z a n a n la y a m a y a c a ğ ı m e c a z v e te ş o la ra k , k im s e n in b i h l e r d e n h o ş l a n ı r ım . POZZO — (S o lu k alır) E y k u rtu lu ş s a v a ş ç ı l a r ı ... I z g a r a ü s t ü n d e .: . L U C K Y — (B ir ka h ka ha a ta r.) S e n i m a d r a b a z , i p t e n k a z ık ta n k u rtu lm a ne s e n i ... d ü ş ü n d ü ğ ü m ü ... B e n d e ğ ü n ü b i l i r im m e r a k e t m e . N a s ıl d a ç a k ı y o r s u n s e n in ne d ü şü n d ü (G üler) H a d i , d e v a m e t. G ö s te r k e n d i n i . P O Z Z O — Ş iş e g e ç ir ilm iş ... u f a k a t e ş t e k ı z a r tı l m ı ş ... : y a n ı n d a m a n t a r ...: k ü l o l s u n ... h e p s i k ü l o l s u n ! N e p a h a s ı n a o l u r s a o l s u n d u m a n . K ı v r ı m k ı v r ı m ... V e k i t a p l a r ı ... d u m a n d u m a n ... T e k r a r k ı v r ı m k ı v r ı m . Y a n g ı n . B o ş s ö z le r v e s a m a n ç ö p l e r i . H e r ş e y b u n a b a ğ l ı , i p e , s a m a n ç ö p ü n e v e ş iir e h a z ı r o l m a n a . 95 H e p s x ı z g a r a y a . (L u cky gülm ekten ka tılır, saçını, önlüğünü düzeltir, terini siler) Y a ş a s ı n k ü l . Ö z g ü r - , b ir a d ım lü k . T e k a t m a k y o k ... Ö n c e k ilo lu k , s o n ra y a rım k i l o l u k p a k e t le r ... I z g a r a ü s t ü n d e . Ç a k a n ın d a n . Y oksa k ırış m ış k ıç la rd a kül a l t ın d a k u rd e le le r, d o n a c a ğ ım ... m a d a l y a la r , O le ! (L u cky bir ka h ka h a atar, P ozzo'nun her cüm lesini davranışıyla destekler, kılıcı elinden L U C K Y — H a r ik a , P o z z o . H a r ik a ! b ıra km a z) S ö y le d ik le rin i a n l a m a d ı ğ ı m ı s a n ıy o r . H a r i k a , P o z z o . S e n a d a m o l m a z s ı n ! (Ö tekilere) H e r s ö z ü n ü a n l a d ım , b ü t ü n ü s t ü k a p a l ı s ö z l e r i m a n l a d ı m . A ç ı k k o n u ş a m a y a c a ğ ı n ı b i l i y o r u m , i y i d e e d i y o r s u n . D ü z e n d e ğ iş m e d ik ç e , b ilm e c e le r i, ç ö z m ü ş l e r , ü s t ü k a p a k s ö z l e r i n i a n l a m ı ş l a r n e f a y d a ! Y u r t i ç i v e y u r t d ı ş ı b a s ın m e n s u p l a n i ç i n d ü z e n le d i ğ i m b u i l k b a s ı n t o p l a n t ı m d a , ş a k a y a d a y a n ık l ı o l d u ğ u m u g ö r ü y o r s u n u z . V L A D İM İR — (Ü rkek) N e d e m e k i s t iy o r L u c k y ? B i z i m a k l ı m ı z ı k a r ı ş t ı r m a k m ı i s ti y o r ? B u o y u n d a n h o ş l a n m a d ı k . (A ğ lam a klı) B ü t ü n b u n l a r a d a y a n a m a y a c a ğ ız . ESTRAGON — (A yn ı tonla) B İ Z d u y g u lu y u z ; İ n c e r u h l u v e m u t s u z u z . S iv r i, ç i f t a n l a m l ı s ö z c ü k le r le , g ü n e şe , rü z g â ra d a y a n a m a y ız . V L A D İM İR — S e n in b ö y l e s i n e y ü k s e le c e ğ in k im in a k l ı n a g e lir d i, L u c k y ? GODOT — \ o lm a m a sı LUCKY — (P o zzo ' ya bakan L u cky'ye) O n u n ö z g ü r y ü re ğ in e yük o lm u y o r mu v e g e r i z e k â l ıl a r la u ğ ra şm a k a h n y a z ım H a n g i Ö z g ü r lü k te n s o z e d iy o r s u n s e n ? .. den b a b a lık ? (H erkese, özellikle G odoV ya) B u d a la l a r m i ? . (P o zzo 3 yu gösterir) 96 Ö zgür in i n e ? O n u n k in o ld u ğ u n u g ö rm ü y o r m u s u n ? B o y n u n d a k i ip s a d e c e k a ç m a m a s ı i ç i n . H e p i n i z g ö r d ü n ü z , d i l e d i ğ in i s ö y le y e b ilir , m e c a z la r l a i ç i n i b o ş a l t a b i l ir . G O D O T — M e c a z d a n e s i ? G ü n ü m ü z d e ? .. L U C K Y — ( G odot'ya ) S e n g e r ç e k t e n f ı r ı n c ı d a n b a ş k a b ir d e ğ ils in . şey m e c a z d ır . O ysa B u ra la rd a ekm ek s ö z c ü ğ ü b ile b ir ç ık a rm a n a h iç k a rg a ş a lık ş a ş m a m a l ı . M e c a z l a r (İpi çeker) b i z le r ... y u k a r d a E s k i Y u n a n ’ d a n ... b u lu n m u ştu r. k ile r y ü z ü n d e n A d e m i l e H a v v a ’ d a n b u y a n a ... b i z le r a n l a m a y a l ım d iy e ... k i b i z i s te d i k m i h e r ş e y i a n l a r ı z . K e n d i ü s t ü n e b ilg is i v a r m ı ? V L A D İM İR — G O D O T — K e s t i ğ in y e r d e n o y u n u s ü r d ü r e b i li r m İ ? L U C K Y — (K ışkırta ra k) S a n a g ü v e n m i y o r la r P o z z o . H a d i, a ç ıl b e n im k ö tü lü k ünüm , o lm a d ığ ım aç s u sa m ım y ü re ğ in i. s a n d ı k la r ı m b ile B e n im ş a n ım , S ö y le m e y e h a k k ın a ç ıl! B u -g ü n lü k s ö y le . c a n ım y a k m a m . İ k t i d a r a g e ç m e m ş e r e f i n e d ü z e n l e n e n i l k b a s ı n t o p l a n t ıs m d a y ız . P O Z Z O — ( P usuda gibi) A h b u n a l t ı c ı s ı c a k t a 'ü ş ü m e k . . Ö n c e d e r i s e r i n l e r , s o n r a e t v e k e m i k l e r . Y a ln ı z y ü re k ve d ü ş ü n c e le r y a b a n c ıla rın k a lır. t ü y le r i y le D ü ş ü n c e le r! D ü ş ü n c e le r! .. d e ğ il. iç iy o ru z , ve D ü ş ü n c e le r! D ü ş ü n c e le r T itriy o ru z . Y a ln ız s o ğ u k ta n ş ü n c e le r!. T ü k ü rü y o ru z , O n la rı k e n d in in g iz le r s in . (H a tırla r) B üyük dü h ö p ü rd e te re k i ç i y o r u z . S i n d i r il m i ş i y e n id e n y e m e k ... S o n r a , b a ş k a la rın ın k ö le liğ i, b îr ş a rk ı, b ir ■ hm , k im ş iir . d ü ş ü n c e le r i n g e le c e ğ i ü s tü n e K a r ş ıl ı k lı t ü k ü r ü k l e ş i n b a k a - k a b u l le n e c e k ve a n la y a c a k ? K abul e d in , g ü n a h ç ık a ra n la rın m id e s in d e n ç ık a n a ltın d ı r b u . A l t ı n b u z g i b i s o ğ u k d e ğ i l d i r . O n u ı s ıt - 97 m ak iç in ü fle riz . Y ü rek donun a l tı n l a iç in d e , ö z g ü r l ü k d a m d a . G r a m g r a m a l t ı n . Ş a r k ı s ö y le m e k i s t e m i y o r u m . Ş iir y a z m a k i s t e m i y o r u m . N e ş a r k ı , n e d e ö lü m d e n s o n ra h a y a t v a r. Ö te k i ta ra fa g e ç in b a k a lım . H â lâ ta n rıla r v a r, b e n im k i b ir d o m u z p a p a z ı . A l tı n , a l t ı n , a l t ı n ! ... K u r t u l u ş k a ç m a k t a d e ğ ild ir . O le ! B i r z a m a n l a r k i ş i l iğ i m v a r d ı , s o n r a a l ı ş k a n l ı k g e ld i. R e n k ... r e n k ... r e n k ! ... Y a ş a s ı n m ecaz! L U C K Y — (G ülm ekten boğulur gibi) iş te d u ru m b u s a y ı n b a s ı n m e n s u p la r ı. (P o zzo ’ yu gösterir) H er ş e y i y a p a b i l ir . G ö r e b i li r , d u y a b i li r , h a r e k e t e d e is te d iğ i b ilir, a la b ilir, d u ru m u g ü le b ilir , h a ttâ s a ğ l a y a b il i r . B u n l a n y a z ın d a o k u y a y ı m . B e n i ö v m e n iz i, g ö k le re ç ık a rm a n ız ı ö y le b e k le m iy o ru m , s i n e f a n a t i k d e ğ ilim . B e n b i r n o k t a o l m a k i s t i y o r u m , İ ’ n i n ü s t ü n d e k i n o k t a o l m a k i s t iy o r u m , b i r ü n le m iş a re ti o lm a k i s ti y o r u m . Z o r b a l ı ğ ın ve d ü ş m a n h a l k l a r y e i d e o l o ji l e r a r a s ı h o ş g ö r ü n ü n ö rn e ğ i o lm a k i s ti y o r u m . O le d e ğ il mi P ozzo? (A lça k sesle) N e a n l a r o n l a r ? H a e ş e k le r e a n l a t m ış ım , h a b u n la ra . D ilim iz a y rı. S a y ın b a s ın m e n s u p la n , s ö z c ü k le rin iz b e n im k ile re u y m u y o r. İn s a n l a r d a y a n ıl ı r g i b i d e ğ il. Ş u a n d a m e c a z ın n e dem ek o ld u ğ u n u u n u ttu ğ u n u z a b a h s e g ire b ilirim . V L A D İ M İ R — (E stra g o n 1 a ) B iliy o r u z ... b a ğ ırs a ğ ın b i t im i . H a n i a r a s ı r a p a t l a y ı p , k o k t u ğ u z a m a n ... A l t ın ... a ltın d e m e k ... G ü n a h k â r ... D a h a so n ra y a la n a n p a rm a k d e m e k . G O D O T — B e n d e b i l i y o r u m . P o z z o i ç i n b i r ş e y le r y a p m a m a y a r a y a c a k b i r k ü r e k ti r o . B u , y a b a ş k a b i r k ü r e k . G e l e l im s e n in i p i n e b a b a l ık . 98 da ' L U C K Y — (P aniğe ka p ılır) S iz in le y e t e r i n c e z a m a n k a y b e ttim . Y o lu m a ister , (G itm ek g itm e liy im . ip i çeker.) G i d e r a y a k b e l i r te y i m k i : P o z z o a lış ıl m ış ö lç ü le rin s ı z d ır . Ç ünkü ü s tü n d e özgür ve m u tlu , Ö z g ü r lü k v e m u t l u l u k s ı k ın t ı d a in s a n a f a z l a g e le b ilir . S u y l a h a v a g ib i. Ü s t ü k a p a l ı a n l a t t ı ğ ı g ib i, P o z z o p a r l a k b i r g e le c e ğ in e ş iğ in d e d ir . G O D O T — (E lin i L u cky 1 ye uzatır) S e n g id e b ilir s in , a m a i p b e n d e k a l a c a k . V e r b a k a l ı m b a b a l ık .. L U C K Y — (Ş a şkm ) S a n a m ı ? Ç O D O T — B iz e . G ö r ü y o r u m s e n in ö n e m li iş le rin v a r , s e n g i d e b i l i r s i n . H a d i ç a b u k o l! B ü y ü k a d a m s ı n a r t ık , a m a i p i b iz e , k ü ç ü k l e r e v e r . L U C K Y — (H epsine, im âli) B ö y le b i r Ş e y e l d e n k a ç ı - n l m a z ... İ p ş i m d i b e n i m d i n i m . E s k i d e n , b o y n u m d a y k e n d e ö y le y d i. K ö t ü l ü ğ e l a p t ı m . U n u t m a y ı n , u z u n sü re b e n a ltta y d ım . (G odot* ya ) H e rh an g i b ir i g ü c ü e lim e g e ç i r m e k u m u d u y l a ç o k u z u n s ü r e a c ı ç e k t im . (İp i gösterir) h a y a tın , ünün, b iliy o ru m . k ö le liğ in S iz le r , Ş im d i b u n u tu ta rk e n , ve z o r b a l ığ ı n b e d e li n i ö z e llik le s e n , u n k u r d u , b e n i t a n ı m a n ız ı i s ti y o r u m . B u i p i b ı r a k m a m , k a n v e ö l ü m d e m e k t i r . O y u n y e t e r ! İ l k b a s ın t o p l a n t ı n ı , b u r a d a b a ş a r ı y la sona e rm iştir. A rtık a y a ğ ın ız ı d e n k a l ı n . (G odot* ya ) Ö z e llik le s e n . G O D O T — (P ozzo*yu gösterir) S e n in r e j im i n a l tı n d a , b u n e o la c a k ? L U C K Y — ( S o ğ u k) Ö le c e k . G O D O T — (Ş a şkm ) ö l m e k i ç i n b a ğ l a n m ış . Ü s t e li k J aç. L U C K Y — (D işleri arasından) M ily o n la rın u ğ ru n a h a y a t l a r ım y i t ir d i k le r i b ü y ü k a m a ç l a r i ç i n k a h r a - 99 m a n c a c a n v e rd iğ in e o n u n ö lü s ü n ü b ile in a n d ıra c a ğ ım . b ile Ö lü sü b a n a in a n a c a k , a n la d ın H i ç b i r s o r u n k a lm a y a c a k . N e b e n i m m ı? d ü z e n im d e , n e d e b u b a t a k l ı ğ ı n y a y ı ld ı ğ ı y e r le r d e . V L A D İ M İ R — B iz s o ru n d ışı h a y a t is tiy o ru z . b ir Y itird iğ im iz d u rg u n lu ğ u is tiy o ru z . E S T R A G O N — D i d i h a k l ı . H e p i n i z g itm e lis in iz . N e . g ü z e l b a t ı y o r d u k , s iz g e ld in iz . B u r a s ı s i r k d e ğ il, g id in . L U C K Y — (V la d im ir ve E stragon* a ) A y n ı h a m u r d a n y o ğ r u l m u ş u z b iz . A y n ı ş e y le r i y i y o r u z . (G odot* ya b a ka ra k) K i m i n g i t m e s i g e r e k t i ğ i n i b i l i y o r u m . G O D O T — G i t m e k k o l a y d e ğ il. (Ç uvallarının ardında, elinde kü rek) u m u tsu z u n Y a r d ım ım a (K endi kendine) v e r ic i. b ir b u lu n d u ğ u Y e n ik P o s ta n e y e E stragon y e ri güç. onun g ö z le rin e K a l ı y o r u m . ( V ladim ir* - çocuklar g ib i ağlam aya P o zzo yalanır, bunca o la n b ıra k m a k d ü ş ü p , g i t m e k ... u t a n ç döndüğüm de, n a s ı l b a k a r ı m ? (H ep sin e) le ih tiy a c ı ipini çekiştirir, başlarlar, bulutlara bakar, kolunda taşıdığı L ucky* nin pelerinini ne yapacağını b ilem ez.) L U C K Y — (V la d im ir ve E stragon*u çağıran bir işa ret ya p a ra k) B u r a y a ç o c u k l a r ... (G odot* yu tepe den tırnağa süzer) K ıs a a m a ta rih î b ir g ö rü ş m e y a p a lım . ( V ladim ir* le E stragon ko rku lu , şaşkın, utangaç L ucky* ye giderler. A ralarında fısıldaşırlar. E lleriyle işaretler yaparlar. İşaretlerden asılm aktan sö z edil. diği bellidir. L u cky işaretlerle birinin nasıl ya ka la nacağını, kem endin boynuna nasıl geçirileceğini anlatır. B oğazını sıka r, dilini çıkarır. . Ö tekiler 100 onu ta klit ederler. A n sızın tren ya kla şır. K endile rini yere atm aya fırsa t bulam adım , telg ra f direğinin sa rkık tellerini tutup, titreşirler. D irek bile titrer. K arga ka n a t çırpar. H a fiften panayır bandosu. L u cky ka ra n lık bakışlarla kılıcını G odot" ya yönel tir.) L U C K Y — (G odot" ya ) o y b ir liğ iy le k a ra r Seni bu k ılıç la Az v e r d ik . ö ld ü rm e y e ö n c e ş a k a c ı k ta n , g ö m le ğ in le - h a m u r k a p l ı d e r i n i d e l m i ş t im . Ş im d i . iş c i d d î . ( V ladim ir" le E stragon ko rku yla kaçm ağa yeltenirler) B iz ü ç ü m ü z , seni o r t a k g ü c ü m ü z le te m iz le y e c e ğ iz . G O D O T — (K ılıç karnına dayalıym ış g ib i bükülür) Ü ç ü n ü z b i r li k t e m i ? V ladim ir" le E stragon bir adım L U C K Y — (A rdından ilerler) H a d i p e k i, g i d e r s e n ... hem en g e ld iğ in y e r e , y a d a g i t m e k i s t e d i ğ in y e r e g i d e r s e n , k ılıc ı m a h a ll e b i v e z e v k d o l u k a r n ı n d a n ç e k e r i m . Ş u n u da k a fa n a sok: P o z z o ’n u n d ü şü şü n d en so n ra b ü t ü n ü l k e le r b e n i m b u y r u ğ u m d a d ır . V L A D İ M İ R — T e k t e k a y r ı ş e y le r d ü ş ü n s e k d e , ş im d i s a n a k a r ş ı b i r l e ş t i k . ( S esi titrer) G itm e z s e n k a rn ın ı d e ş m e k z o r u n d a k a l a c a ğ ız . E S T R A G O N — . ( O nun da sesi titrer) H e m e n g id e r s e n , s a n a e l b ile s a l l a r ı z . Y o k s a L u c k y k ü r e ğ i n i k a f a n d a k ıra c a k . G Ö D O T — (B ükülür, yaklaşm alarına b a ka r) K a ç m a k .. i ç i n çok geç. G ö rü y o ru m , ö ld ü re c e k s in iz . beni İ y i s i m i ç u v a l l a r ı m ın . ü s t ü n d e k a la y ım . A şk ve e k m e k g e t i r d i ğ i i ç i n ö l d ü r ü l e n i l k k i ş i d e ğ ilim . L Ü C K Y — (B ağırır) N e d i y o r s u n s e n ? G O D O T — (K orkusunu b a stırm a k 101 için bağırarak) B e n ö ld ü k te n s o n ra , u n u m u z iy a n e tm e y in . B ir k e re c ik o ls u n ta d ın a b a k a c a ğ ın ız a s ö z v e rin b a n a . U n u m iç in ö lü y o ru m . L U C K Y — (B ağırır) B a ş k a ? ... G O D O T — (B ağırır, yorulm uştur) P o z z o ’y u se rb est b ı r a k ı n . O r m a n a g i t s i n , b i r k u ş g i b i s a l ıv e r i n o n u . L U C K Y — D e li! G O D O T — (P o zzo ’ yu gösterir) B ı r a k ı n o n u , a r d ı n d a n e l s a l la y ı n . B i r d a h a r a s t l a d ı ğ ı n ı z d a o n a b i r p a r ç a e k m e k v e r in . H e r ş e y i, h e r ş e y i, u n u t u n . H e r z a m a n u n u tu la c a k b ir ş e y v a rd ır. L U C K Y — (İp i çeker, kılıcı sallar, V ladim ir ve E stra- g o n ’a ) B u n u y a r g ı la m a k g e r e k . Ç o k i l e r i g i d i y o r . S a r a l ı m ı n e d i r , s a y ık l ı y o r ... Y a r g ı ç ö n ü n e ç ı k m a l ı , j ü r i ö n ü n e . İ ş k e n c e e d ilm e li. K u d r e t i m e , a c ı ü n ü m e k a rşı ç ık ıy o r . K u rb a ğ a y u m u rta la rım ız a k a rşı ç ı k ı y o r . Y a r g ı la n m a l ı. S a r a t o p l u m s a l b i r h a s ta l ık t ı r , v e b u l a ş ıc ı d ı r . A ğ ı z k ö p ü k l e n i r , y e r e d ü ş ü l ü r ... ç e n e l e r k i t l e n i r ... K u ra lla ra u y g u n b e s le n m e ve y e n i g e liş m e le r a d ı n a ... b u n e b i ç i m s a r a , b u n e b iç im e k m e k ? Ş e y ta n b a ş ın a ! V L A D İ M İ R — (S a rka n , tellerden birini çeker) D u ru şm a ! D u ru şm a ! D u ru şm a ! E S T R A G O N — D u r u ş m a ! B ö y le d u r u m l a r d a t e k ç ı k a r y o l d u r u ş m a d ı r ... G e r ç i s a v u n m a hakkı yok; o l m a d ığ ı i ç i n d e d a h a s e r t b i r d u r u ş m a . B u h â s ta ç a p k ı n ı y a r g ı la y a l ım . G O D O T — (Seslerini b a stırm a k ister) K a rd e ş le rim ! K e n d i n i z e g e lin ! S i z l e r e 'a c ı y o r , v e ö z ü r d i l iy o r u m k a rd e ş le r! L U C K Y — (K ılıcm ı sallar, G odot ’ ya ) Ö n c e s e n i b i r ta h ta k u ru s u g ib i ezm ek 102 İs tiy o rd u m , am a hava y a l a ! S e n in g i b i s a r a l ı y a , k a n d ü ş k ü n ü n e b ö y l e . b i r ş e r e f ç o k g e lir . (O lduğu yerde zıplar) Sana e l i m i b i l e s ü r m e y e c e ğ i m ... S e n b e y n i h a m u r d o l u b i r v e b â l ıs ı n ! S a n a d o k u n m a y ı o n l a r a b ı r a k ı y o r u m . B e n d e c a n ım ç e k e rs e s e y re d e rim . D u r u ş m a b a ş la s ın ! V L A D iM i R — ...v e e n a ğ ır iş k e n c e le r de b a ş la s ın ! E S T R A G O N — S e n a s ı lı d u r u r k e n s ır tım ız ı d ö n e c e ğ iz ! O z a m a n e k m e k v e rm e n in n e d e m e k o ld u ğ u n u a n la rs ın . G O D O T — M u t s u z k a r d e ş l e r i m , b e n i d i n le y i n ... s o n d ik k a t e d in ! s ö z le rim e B ir g ü n b u n la rı h a tırla y a c a k s ın ız . L U C K Y — (Y erd eki şapkalardan birini alarak dim ir* e verir) Bu s a ra lıy a h a d d in i V la b i l d ir m e n in z a m a n ı g e ld i. O k u D i d i ! T a r i h s e l a n l a m v e _ ö n e m i o l a n h e r ş e y g ib i, m e t i n a r k a s a y f a d a . (V ladim ir şapkayı g iyer) O k u ! B u y a rg ıy a ç o k u m u t b a ğ la d ı m : İ l e r d e ç o c u k l a r ı m ı z k a r ş ı i h t i l â l i n y a r g ıl a n - m a s ı y l e s o n u ç l a n a n i l k b a s ı n t o p l a n t ım ı a n l a t a c a k la r. H a d i D id i! V L A D İ M İ R — (T ele ko n u şu r) D ü n y a n ı n b ü t ü n m e r k e z l e r i n e , b a ş k e n t l e r in e , k ö y l e r in e v e b a t a k l ı k la r ın a b i l d ir i r i z k i . . . f Şaşırır, sesi ça tla r) ... v e b ü t ü n s o k a k l a r a b i l d i r i r i z k i ... B ü y ü k b u r u n l u , k ı l l ı, g ü l e r y ü z l ü b i r k i ş i ... (G odot* ya b a ka r) K e n d in e G o d o t s ü s ü v e r e n b u k i ş i t e h li k e li d i r ... D u r m a d a n e k m e k t e n s ö z e d e r , k a b a b i r g ü ç le , d o l u u n ç u v a l l a r ı t a ş ı r ... (B eğendiğim belirten bir işaret yapan L u cky'ye b a ka r) B u. i n s a n , n e o l d u ğ u n u b i l d i ğ i m iz v e a s l a i s t e m e d i ğ i m i z ö z g ü r l ü k t e n d e s ö z e tm e k t e d i r ... İ l e r - 103 O okus U n ıv e m » » / \ G ü z e l S a ç ıla r .... . ... ....... S. i r r Y i p M A - N K S l .. _ _ _ _ _ . l e m e a d ı n a s e s s iz c e v e g iz lic e v a z g e ç tiğ im iz ö z g ü r l ü k t e n ... L U C K Y — (S a rka n tellerden birini tutar) Ö z g ü r l ü k b ö lü m ü n ü g d ç ! B e n o ra y a y e te rin c e d o k u n d u m . Y u k a r ı ç ı k t ığ ı m d a n b e r i d u r m a d a n a y a ğ ı m a d o l a n ıy o r. V L A D İ M İ R — (N e duyar, ne görür. G özleri ya şlı) A s la ö z g ü r o lm a d ık , a m a ö z g ü rlü ğ ü n s ö z ü n ü e t m e si b ile b iz i k ız d ırıy o r. B u k iş i, u n u n b ir s e m b o l o l d u ğ u n u i d d i a e d i y o r . O y s a b i z u n u n ü l k e m iz d e y a s a k o la n fa re le rd e n d o la y ı k a ç ın ılm a s ı g e re k e n . b a y a ğ ı b ir h a m m a d d e p e k l e r , k a r t a ll a r , o ld u ğ u n u b iliy o ru z . K ö h a ttâ a s k e rle r ve itfa iy e c ile r iç in . L U C K Y — D a h a ç a b u k , s a y ın s a v a ! B e n i i l g i l e n d i r m i y e n v e o z a n y a n ı m ı y o r a n d e l il l e r ü s t ü n d e ç o k d u rm a y ın D e l il l e r g e lin : B ü t ü n s in ir im e d o k u n u y o r. E sasa b u d e lille rin n e g e re ğ i v a r ? E S T R A G O N — (V la d im ir gibi tellerden birine ko n u .y ı/rj B u k i ş i ç o c u k i s t iy o r . (Ö ksürür, boğazına tü kü rü k ka ça r.) O ç o c u k l a r d a z a v a l lı p o s t a n e m e m u r e s in e s a l d ı r m a k t a n b a ş k a n e y a p a c a k la r ? B u d ü z e n l i b a t a k l ı k t a ... b u f ı r ın c ı v e h a y d u t p i ç l e r i k i m b il i r n a s ı l ç o ğ a l a c a k la r d ı r . ( B eğenm ediğini gülüm sem ey le belirten bakar) L u cky'ye B e lk i bu k i ş in i n k ö k l e r i ç o k d e r i n d e . (U tangaç, ter içinde, yorgun, kekeleyerek) S ı r a s e n d e D i d i . « D e r in d e » d e k a l m ıştım . sesle) V L A D İ M İ R — (Y ü ksek a lça k) D e r in d e v e y a y g ın . D e rin d e ! yayılan uykulu durgunluktan sıyrılarak) b ir h a lk d ü ş m a n ıd ır! (D aha (Y ü zü n e bir an için G odot H e r n e k a d a r h a l k d o s tu - 104 n u n n e o l d u ğ u n u b i l i n i y o r s a k d a ... b u n u n b ö y l e o l duğuna (B u i n a n ıy o r u z ! anda beklenm edik bir şey olur. K öle P o zzo pelerini atar, ayağa ka lk m aya çalışır. Sırtının ağrısı zo rlu k çıkarm aktadır. P ozzo a rtık yargıç rolündedir. E linde b ü yü k ve çirkin bir çan tutar. K ollarıyle hayali seyircileri susturur. B ir şeyler söyler. S esi görünm eyen bir ho parlörün parazitlerine karışır. Sonunda içini boşaltır) P O Z Z O — İn a n ıy o ru z ! T e k y o l b u d u r ... da B ugün i ç i n t e k y o l. G O D O T — S a n a n e o l u y o r P o z z o ? S e n d e m İ ... k ı r ı k y ü re ğ im i d a ğ la y a c a k tm ? (Y a rg ıç P ozzo hafiften hıçkırır, gözyaşlarını siler, bir şeyler fısıld a r) L U C K Y — H a r ik a P o z z o ! (G odot'ya ) m i y o r d u n d e ğ U m i ? (H erkese) B u n u b e k le B e n b ü e b ir o z a n v e s ın ır s ız g ü ç le r e s a h i p b i r a d a m o la ra k bunu b e k l e m e m i ş ti m . B u b i r d ö n ü m n o k t a s ı . Y e n i b i r ■ ç a ğ ı n b a ş la n g ı c ı . E d e b i y a t b u ... i ş t e b u n a h a y a t d e r l e r . Ş i m d i d i k k a t in i z i t o p l a y ın , s ı r a e n ö n e m li ö z e n le k o n u la ra , h a z ırla n m ış V L A D İ M İ R — (Ü rkm ü ş) m e c a z la r a g e ld i. B i r h a l k d ü ş m a n ı ... V a t a n h a i n i ... B u n a i n a n m a k i s ti y o r u z , ç ü n k ü i n a n ı l m a s ı e n k o la y o la n b u . D iy o ru z k i, G o d o t y a b a n c ıla r h e sa b ın a ç a lış ıy o r . B iz d e n daha ö n e m s iz , daha y o k s u l b i n l e r i h e s a b ın a . A m a h i ç b i r ş e y d e n k a ç ı n m a y a n v e h e r y o lu m u b a h s a y a n b ir d e v le t h e s a b ın a . Bu d e v le t bu a ltın to p lu m .u m .u z u ... (Ç evresine d e ğ e r i n d e t o p r a k la r ı, g e le c e ğ e bakınır) y ö n e le n y o lu m u z u , s o n su z b a ta k lığ ım ız ı y o k e tm e k is te m e k t e d i r . .. O n a ö l d ü r ü c ü d a r b e l e r v u r m a k a m a c ı n d a d ı r . P O Z Z O — (S esi yü kselir, hoparlör yankılanır) B e lir s iz 105 d a r b e l e r ... B e lir s iz B e lir s iz d a r b e l e r ... d a r b e le r , i n a n ı lm a z d a r b e l e r . G O D O T — ( G özleriyle hoparlörü arar, sonra P o zzo ’ ya bakar) B en Ne Ne d a rb e s i? n e fre t z o r b a lı k t a n k a r d e ş le r ? ö ld ü rm e s i (O nun sesi de e d e rim . ya n kıla n ır) Z o r b a l ık ... Z o r b a l ı k ... Z o r b a l ı k ... V L A D İ M İ R — (O ku m a ya devam eder) G o d o t b i l m e m k a ç ın c ı m a d d e n in bu ı ş ı ğ ı n d a ... m adde b iz le re b i r i ş a r e t t ir ... i s t e y e r e k y a d a i s t e m e y e r e k , a k ı l l ı v e d o y g u n i n s a n la r ı n y o l u n d a n ç ı k a r a k ... b u ö n e m li d e ğ i l ... S iz y u k a r d a o l a n l a r b u m a d d e le r in n e o l duğunu (A ğ la ya n P o zzo ’ ya d a h a i y i b i l ir s in i z ... bakar, L u cky m em nundur) B u m a d d e k i ... H a d i s ıra s e n d e G o g o . E S T R A G O N — (S o lu kla n ır) B u m a d d e n in ı ş ığ ı n d a t e v k if e d i l i p b a ğ l a n m a d a n Ö n c e , o n a v e h e r k e s e d i y o r u z k i : « G e r e k l i o l d u ğ u n d a n v e s e n in s ö y le d iğ in d e n d a h a ç o ğ u n u b iliy o ru z , y a p tığ ın d a n d a ç o ğ u n u b i l iy o r u z , i t i r a f e t m e n h e p i m i z i ç i n d a h a i y i o l a c a k . O z a m a n a lla h ın b e lâ s ı unundan geç v a z g e ç ip m e d iğ in e , h a lk ın g ö z le rin i a ç tığ ı, h a lk ın o n a ih ti y a c ı o l d u ğ u g i b i s a ç m a d ü ş ü n c e l e r i n d e n k u r t u lu p k u rtu lm a d ığ ın a d ö n m e d i, b a k a c a ğ ız . Y oksa, ö lü m ö l ü m le r d e n h a y a tı b o y u n c a A m a v u th ık ’a d iy e lim ki Ya da beğenecek. s ü rü le c e k ; o ra d a n e p o s t a n e , n e u n , n e d e i k i b a c a k l ı k a d ı n v a r d ı r ... v a r d ı r ... v a r d ı r ... P O Z Z O — (O nun sesi de ya n kıla n ır) Üç b a c a k ... Ü ç b a c a k ... D ö r t b a c a k ... D ö r t b a c a k ... E n ö n e m li s i b a c a k la r a ra s ın d a s iy a h dom uz y a v r u s u ... K a n u n m a d d e s i b a c a k l a r a r a s ın d a k i b u s i y a h d o m u z y a v ru su . 106 L U C K Y — (G odot'ya bakar) G ö re v in iz i b a ş a rıy o r s u n u z s a y ın s a v c ı la r ı m . B ır a k ın , d a s o n u n u ben g e tir e y im . O b i r s a b ı k a l ı d ı r . H a t t â d ü n y a b a r ı ş ı ve B ir le ş m iş M ille tle r ki iç in , o n l a r ın ö n e m li g ü n l e r i v a r d ı r , ç e ş itli m a s r a f la r la z a t e n b u n a l m a k (B ir oyuncu gibi pozlar t a d ı r la r , b i r t e h l ik e d i r . alır, önem li ayrıntılara dokunan nır) A y rıc a , s a y ın m u z a ffe r ta kı tavırlar y a r g ıç l a r , ö n e m le b e l ir t m e k i s t e r i m k i ... (A ğlayan P o zzo 'ya bakar) A s ıl a d ı G ru b an M a lic o la n G o d o t ’n u n sözde k e n d i s i n e h e r t ü r l ü y a r d ı m ı e s ir g e m e y e n K a n a d a lI , İs k a n d in a v y a lI s ık ı Bu ilişk ile ri ve i s v i ç r e li o ld u ğ u G o d o t ik i k e z i h t il â l c i ta ra fım d a n k o v b o y la rla b ilin m e k te d ir. A v u s t u r a l y a ’ y a g i t m iş t i r k i, b u d a b i z im i ç i n ö n e m l i b i r n o k t a d ı r . B u n o k t a d ü z e n im i z i n b o z u l m a s ı y l e ilg ili o l d u ğ u n d a n , k ü ç ü k d e o l s a ö n e m l i d ir . G O D O T — (K orkulu, şa şkın ) A m a k a r d e ş l e r i m , y a p ı y o r s u n u z ... ben y a rg ıç la rla , jü ri ne ü y e le r iy le k o n u ş a m a m k i. N e y a p m a k is tiy o rs u n u z ? L U C K Y — (T eli kulağına dayar, p a ra zitler duyulm ak tadır, P arazitlere V ladim ir'le E stragon sebep olm ak tadırlar. Sinirli) S u s u n ! C e v a b ı d in liy o ru m . (P o zzo ağzı a çık bakar. B irta kım insan sesleri duyulur. B oğulan, ya da. asılan birinden gelen hırıl tılar. H ayvanca çığlıklar. M iyavlam a, eşek anırm ası, m aym un çığlığı, kö p ek ulum ası... İnsan sesi hepsini bastırır) V L A D İ M İ R — (L u cky 1 ye) N e d i y o r , L u c k y ? E S T R A G O N — (V la d im ir' den daha şa şkm ) İn sa n v a h ş i h a y v a n l a r g e liy o r s a n a c a k . N e d i y o r ? G iz le n - se m iy d ik ? 107 L U C K Y — ( Ö nem seyerek) S a k i n o l u n b a y l a r , k o r k m a y ın . B a ro b a ş k a n ı, b a şk a n ı, gücü y a rg ıç la r yüksek s ı n ı r la r ı m b a ta k lığ ım ız ı n k u ru lu aşan, M a c a r s a v a ş g e m il e r i s a h i b i , A v u s t u r y a o k y a n u s l a r ı n d a b u d o n a n m a y a k o m u t a e d e n h a m iy e t p e r v e r v e g e rç e k s a v c ı P o z z o b ir a n iç in s u s m a n ız ı r i c a e d e r e k , ç a n ım , ç a l ı y o r . (P o zzo çanını kaldırır am a çan çalm az) E n k ü ç ü k m ı r ı l t ı b i l e k e s ilm e li. M u h a li f le r i d e r ü ş v e t l e s u s t u r u r u z . V L A D ÎM ÎR — D o ğ ru . U n n e e le k triğ i ile tir, n e d e m ı k n a tı s ın ç e k i m i n e k a p ı lı r . ESTRAGON — U n o ld u k ç a e ş itlik o lm a z . İ n s a n l a r a ra s ın d a b a rış d a o lm a z . (G odot şaşkın şaşkın durur. V ladim ir, L u cky ve E stragon telleri bir kulaklarından ö tekine geçirir ler. P ozzo kalpağını yere atar, b ü yü k, çıp la k ka fa sı görünür. Ç ığlığı herkesin sesini bastırır) P O Z Z O — D i k k a t ! D i k k a t ! B ü t ü n t e d b ir l e r a l ın m a lı : K a n u n m a d d e s in in a n la m ı g ü n ü m ü z d e b ilin m e k t e d ir . (Silâh sesleri) ö z e l li k l e b e n b u m a d d e l e r i n a n l a m ı n ı b i l i r im .. . K ı r ıl m ış k a b u r g a l a r ı m v e d ü ğ ü m l e n m i ş b a ğ ı r s a k l a r ı m l a b e n ... B i r z a m a n l a r s a h i p o l d u ğ u h e r ş e y i y i t i r m i ş o l m a n ın m u t lu l u ğ u y l a b e n ... B i r t a k ı m h a y d u t la r ı n v e i h t i l â l c i l e r i n « K u r t a ra c a ğ ım » d iy e B en d e li d e ğ ilim . iç in b ö lü k m a h v e tm e k p ö rç ü k . İs te d ik le ri C ü m le le rim B en s iz i ta rih im ! b e n ... k o rk u tm a k Y a rg ıta y u n ! G o d o t t a k m a a d ı m k u l l a n a n ş a r l a t a n , h ı r s ız v e d o l a n d ı r ı c ı n ı n d u r u ş m a s ı b a ş l ı y o r . (A ğ la r, g ö zya ş larını siler) B u n l a r ı s ö y le d iğ im şu anda a ğ z ım k i r a z ç e k i r d e ğ i , s o l u c a n g i b i s i n d i r i l m e m i ş ş e y le r le d o l u . î ş t e b u n e d e n l e d i n le y i n b e n i : S e r s e r i B a r a b b a s 108 v e z e h ir i m a l â t ç ı s ı G o d o t h a k k ı n d a y a r g ı y a v a r ıld ı. ( M a kin eli tü fek sesleri, gülüşm eler ) H e r ş e y h a z ı r . E l v e a y a k tırn a k la rın ın s ö k ü lm e si iç in g e re k li k e r p e t e n l e r , k ı z g ı n d e m ir l e r , k a y n a r s u , t u z , v e b i r m i k r o f o n h a z ı r . R e n k l i k i t a p la r , k u k l a l a r v e ö t e k i a r a ç la r h a z ı r . L U C K Y — (B eğenm iş) İ l e r i P o z z o ! İ l e r i t a r i h ! H a y a t i l e r i ! V e e d e b i y a t i l e r i ! (E stragon ve V ladim ir" e) B iz e k a l s a G o d o t ’ y u b ö y l e s in e b a ş a r d ı b i r b i ç i m d e te m iz le y e m e z d ik . P O Z Z O — (H ıçkırır) İ d a m h ü k m ü , b ü t ü n s e y ir c ile r in r a h a t ç a s e y r e d e b ile c e ğ i b i r y e r d e i n f a z e d i l e c e k t ir . S a v u n m a y ı d a k a p s a y a n t u t a n a k h a z ı r la n d ı . İ ç i n d e b ü tü n i t ir a f l a r ı, p iş m a n lık la rı ve v e rd iğ i s ö z le r y a z ılı. H e r ş e y i i t i r a f e t ti . B e n d e i t i r a f e t ti m ... İ t ir a f e t t i . T e k u y s a l d a v r a n ı ş ı b u o l d u . B i r y a r g ıç o la ra k g ö re v im in y ü c e liğ in i u n u tu p o n u d ö v m e k z o ru n d a k a ld ım . E rk e k ç e d a y a n d ı. Y a n i g e re ğ i k a d a r d a y a n d ı d e m e k i s t i y o r u m ... A ğ l a m a d ı a m a , k e n d i n i y e r e a t ı p « Y a ş a s ı n y a r g ıt a y ! » d iy e s ı z l a n d ı . L U C K Y — (H erkese) T a n rım var m ıs ın Y ü re ğ im iz d e n b ir ta ş d ü ş tü . yok m usun b ilm iy o ru m ya, b u n c a h a k s e v e r o l a b i lm e k i ç i n k a h v a l tı d a k i m b i l i r n e le r y iy o rs u n . P O Z Z O — V a ta n a ih a n e tte n hüküm g iy d i. B ir le ş m i ş M i l l e tl e r ’ i n b i n l e r c e y ı l l ı k b a ş a r ı s ı n ı n ü s t ü n e y a t m a k t a n h ü k ü m g iy d i. B ir le ş m iş M i l l e t l e r ’ i n .... B ir le ş m iş M i l le t l e r ’ i n ..... V L A D ÎM İR — İs y a n c ı! H a lk d ü ş m a n ı! H e r y a n a u n s a ç t ı ... P O Z Z O — (K onuşm asının sonunda ıslıklar) S a a t a l t ıd a ... 109 güneş « Y u h » sesleri ve doğar d o ğ m a z ... b u t a r ih î i d a m ın s e y r in e i ş g ü ç s a h i b i v a t a n d a ş l a r ı n d a g e le b ile c e ğ i b i r s a a t t e ... (P ek ço k silâh sesi) G ü n d o ğ u m u n d a i d a m ... (Islıkla r, « Y u h » ve alkış sesleri)' S e n d i k a la r d a i n f a z d a b u l u n a c a k l a r d ı r . H ü k ü m , p o s ta n e m e m u re sin in k a b u l g ü n ü s ıra s ın d a i n f a z e d ile c e k tir . G O D O T — O n u n a d ım a ğ z ın ız a a lm a y ın ! P O Z Z O — (D eğ işik bir sesle) 'Ya.rgıçla.nn e n y ü k s e ğ i o la ra k ş u a n d a g ü n d o ğ u m u n u n s a h ib iy im . G ü n doğsun! (S a h n e kararır) H üküm i n f â z e d ils in ! (P o zzo ağlar) G o d o t a s ıl a r a k i d a m e d i l d i. (H ırıl tılar) S a f lığ ı, s ı n ı r s ı z m a d r a b a z l ı ğ ı v e i n s a n ü s t ü g ü c ü d ü ş ü n ü l e r e k , a s ıl m a n ı n e n u y g u n o l d u ğ u n a k a r a r v e r ilm iş ti. î m z a : H a k s e v e r , ü n l ü , h a m i y e t p e r - v e r b a ş y a r g ıç P o z z o . ( V ladim ir' le E stragon çılgınca ağlam aya başlarlar. B oyunlarını sıka ra k hırıltılar P anto çıkarırlar. lonlarını indirerek çökerler, bir şey olm az. L u cky olanlarla ilgilenm ez gibidir. G odot ne yapacağını bilem eden, kolları sa rkık, şaşkın bir yü zle çuvalla rının ardında durur) P O ZZO — E y b ü tü n d ü n y a n ın y u rtta ş la rı, a r tık g ü n e ş d o ğ m a y a c a k . (Sahne yin e aydınlanır) İ s y a n c ı v e d o l a n d ı r ı c ı G o d o t d ö r t s a a t t i r c a n ç e k iş iy o r . U n u n (H ırıltılar, d a v e k e n d i g ü lü ş le rin d e b o ğ u lu y o r. gülüşm eler) Y u m u şa k b ir y a r g ı. Ama ta rih b o y u n c a i n s a n l a r a s ı lm ı ş t ı r , y a r g ı la r d e ğ il. İ n s a n c a b ir y a rg ı. Ç ü n k ü s u ç lu y u b o ğ a n v e k a t ı lt a n a e lle ri. ( H ırıltı dek g ıd ık la y a n lar, alkışlar) e lle r, B eş lüşm eler) B ü y ü k , in s a n s a a ttir acı ç e k iy o r. a m a b e y in e k a n (G ü g ö n d e r m e d i ğ i iç in z a ra rlı b ir y ü re ğ i o ld u ğ u n u s ö y lü y o rla r. 110 “ B e lk i d e iç i u n d o l u . S a b ı r s ız l ık l a b e k l e d iğ i m i z d ü ş ü n c e m iz in , d o ğ r u o to p s i b u a r t ı k ! (B ir şa rkı) o lm a d ığ ın ı o lu p ıslıklar) ( Ç ığlıklar, g ö s te re c e k . s a a t ... A l t ın c ı B a z ı s e y ir c ile r m e y d a n ı b o ş a l t tı l a r b i l e . G o d o t a r tı k a r a m ı z d a d e ğ il. Y ı ğ ı n la r o n u n a rd ın d a n a s ıl b ir a n ı, n e g ib i d e s ta n la r b ıra k a c a ğ ım (Ş a rkı, gösteriler, P ozzo'nun sesi d ü ş ü n ü y o rla r. yankılanır) M e rh u m r u h u n u te slim D e s t a n l a r ... e d e r k e n , b a r ış a v e b i r l e ş m i ş f a r e l e r e k a r ş ı ç a l ı ş m a y a c a ğ ın a , un, Ö z g ü r lü k , p o s ta n e s ö z c ü k le rin i b ir d a h a a ğ z ı n a a l a m a y a c a ğ ı n a y e m i n e t ti . ( V ladim ir' le E stragon boyunlarını bırakırlar. L u cky zaferini ku tla r gibi hareketler ya p a r) C e n a z e t ö r e n i c o ş k u n g ö s t e r il e r a ra s ın d a son b u ld u . Fâni vücuduna b e k ç ilik e tm e k iç in b irk a ç ö k s ü z p o s ta n e m e m u re s i m e z a r l ı k t a k a l d ı . (P o zzo ağlar, yorgundur) A r t ık g ü n d o ğ d u b i t t i . G ü n b a ş la d ı . B a t a k l ı k g ö z a l a b i l - d iğ in e u z a n ıy o r ö n ü m ü z d e . (R ü zg â r v e yağm ur başlar. G odot yağm urdan korun m a k için çuvallardan birini başına alır. L u cky kurba ğalardan korunm aya çalışır. B aşyargıç P ozzo hâlâ yargıyı verdiği ânın atam am ış durgunluğunu tır. E linde çan, ağzı a çık, hıçkırır) P Q 7Z .O — G ü n o l d u . G ü n e ş li b ir 1 m a y ıs günü. (Sahne kararır. K a rışık şarkılar, m arşlar, uygun adım a ya k sesleri duyulur) G ü n 1 ( P ozzo görünm eyen yığınlara el sallar. S a n ki bir tribünden bir g eçit resm i seyretm ekled ir) te ş e k k ü r e d e rim B u b ü y ü k g ü n i ç i n s îz le r e y u r t t a ş l a r ım ve k a rd e şle rim . (Y ığ m la r coşkunca alkışlar, bağırışır, tren sesi duyulur) G O D O T — Ş im d i b e n ne 111 o la c a ğ ım k a rd e şle rim ? (R üzgârın sesi P ozzo'nun ve bağırışan yığınların sesini bastırır) B i r ş e y le r s ö y le y in ! N i ç in s u s u y o r sunuz? Y ağm ur çok hoşunuza mu g id iy o r? (B oynunda bir kurbağa ya ka la ya ra k yere atar) Ş u t a n r ı n ı n c e z a s ı k u r b a ğ a l a r ın ı z g e ç i t r e s m i y a p ı y o r l a r y in e . K o n u ş s a m z a ! L U C K Y — (M iskin ) Ö lü le rle k o n u ş m a m ... S a rh o ş d e ğ ilim k i ... K o n u ş s a m k o n u ş s a m , b i ı d i k t a t ö r y a d a m o d a y a r a t ı c ı s ı ö lü s ü y le k o n u ş u r u m . ( G odot' ya bakm adan) S a n a s ö y l ü y o r u m u n d ü ş k ü n ü , b a ğ ı r sak boku! V L A D İ M Î R — (Ü rkek) A r t ık y a ş a m ı y o r s u n . ( Y u tku nur) G i t ! D u y m a d ı n m ı , a r tı k y o k s u n . E S T R A G O N — (A yn ı tonda) D e fo l! G ö lg e n i de u n u tm a g id e rk e n . L U C K Y — Sen b ir v a m p irs in a rtık . korunm aya çalışır) V a m p ir l e r (R üzgârdan b ilm e z . doym ak H ırsız s e fih le rd ir o n la r. Y u h o ls u n v a m p irle re ! P O Z Z O — (A ğla r) G ün! T annya ş ü k ü rle r o ls u n gün! G ün! L U C K Y — (K ısa s e n in h ik â y e n ve kesin ) D e fo l! Bu o ld u ğ u n u sanm a s a k ın . h i k â y e m d i b u . B i r a z d a P o z z o ’n u n . h ik â y e n in B e n im (L u cky ipi hızla çeker, P o zzo tökezler, ağzı a çık seyircilere bakar) G O D O T — (A ğ la m a klı) Y a n ı n ı z d a k a l m a m ın b i r y o l u y o k m u ? Y a ln ız b a ş ım a b u h a v a d a n e y a p a rım ? B u r a d a k a l ı r s a m s iz le r e y a r d ım e d e b i li r i m . G ü c ü m y e r i n d e ... B e n i k o v m a m a n ı z i ç i n n e y a p a b i l ir i m . L U C K Y — Y a p a b i l e c e ğ i n f e k ş e y p a n t a lo n u n u i n d i r i p b i z e k ı ç ı m d ö n e r e k ç ö m e l m e k ... B i r a v u ç g ü n ış ığ ı, b ir k a p ç ık ö z s u y u , b ir k e s e 112 k â ğ ıd ı d o lu s u C v e B u lg a r g ü ly a ğ ı b ıra k b iz e , y e te r. D v ita m in i, v e G O D O T — T a n rım ! L U C K Y — Ç ö m e l! G O D O T — O lm a z . K e n d im e g ü v e n im y o k . L U C K Y — Ö y le y s e d e f o l b a r b a r p a r ç a s ı . P i s p r o le t e r ! (B urun kıvıra ra k) İ ğ r e n ç v a m p i r ! O l d u k o l m a d ı k y e rd e a ç ılıp , ö n ü n e ç ık a n ilk e rk e k lik o rg a n ım y u ta n o tü y lü k a h re ts in ! et p a rç a s ın ı A y ın c a , h a t ır l a t ı y o r s u n ... y o k 1 o ld u ğ u n u da A l la h b i l a r tı k . G i tm e s e n d e o l u r , ç ü n k ü z a t e n y o k s u n . G O D O T — Y a ş ıy o r u m b e n ... y a ş ıy o r u m ... S e v g ili d o s t l a r , h e r ş e y i n f a z d a n Ö n c e k i g ib i. Y a ln ı z b i r a z ' y o r u l d u m . (O rasını burasını yo kla r) B a k s a n ız a ! L U C K Y — (İskem leye oturur. Y ine sahnenin hâkim i d ir.) G e l i n ç o c u k l a r . (V la d im irle E stragon aile fo to ğ ra fı çektirir g ib i L u cky ’ nİn yanında p o z alırlar. M utludurlar) T a m a m , (İp i çeker. P ozzo tökezler, ötekilerin yanına çöker. A ğ zı açık, ağlam aklı bir yü zle bakınır) T a m a m , P o z z o . T a m a m , b e n im .ş a n ı m ş ö h r e t im . S o n u n d a b i r l i k t e y i z . (K ılıcm ı yere saplar, pelerinini üstüne asar) A r t ı k y a ğ m u r d ile - d iğ in c e y a ğ s ın . G O D O T — D o s t l a r ı m ... L U C K Y — İs te d iğ in k a d a r b a ğ ır. S e n i d u y m u y o ru z . G O D O T — N a s ıl o l u r ? L U C K Y — İ ş t e b ö y le . S a n a b a k a r ı z a m a g ö r m e y i z . Ç ü n k ü y o k s u n . (K en d iken d in e) T a m a m , (rahatlar) H e r y a n d a y u m u rta lı k u rb a ğ a la r v a r. B iri k u c a ğ ım d a , b irk a ç ın ı d a e z d im . (D algın) B u y ı l i y i 'b i r y ı l o l a c a k . B i r y ığ ın s e l v e b u n a l t ı c ı s ı c a k l a r l a , b a t a n g e m i l e r v e t r a f ik k a z a la n y l e k u r u , v e r im li b i r y ıl. Ş im d iy e d e k o l d u ğ u g i b i k e n d i m i z i s ı k m a y a - 113 . i- D o k u z E y l ü l Ü n i v e r s i te s i G ü z e l S a r/jd -ş r b a k u ıle » V « r f k r r f r o U A T M V .S l _ _ _ _ c a ğ ız . S a r ı ö z s u h e p i m i z e y e te c e k . Ç ılg ın tre n e b i l e y e te c e k . A r t ı k k o r k m a y a c a ğ ı z . G O D O T — Ç u v a l l a r ım ı b u y u r u n d o s t l a r . A l t ın a g i r i p , y ağ m u rd an k o ru n u n . L U C K Y — (B aşıyla teşekkür eder, görünm eyen düş m anlara, rüzgâra saçm a tokatlar a ta r) B a ş ın ız ı d ik tu tu n ç o c u k la r, y ü re k li o lu n . Y a p a c a k b a ş k a i ş i m o l m a d ığ ı z a m a n l a r , d o ğ a k ı r a n l a r ı v e s a ğ d a n s o ld a n s a ld ı r a n d ü ş m a n la rım la s a v a ş ırım . O le ! S a v a ş b e n im b a ş g ö r e v i m d i r . Ç ü n k ü b u h i k â y e n i n k a h r a m a n ı b e n i m ... B u n u b a ş ın d a n b e r i a n l a m a y a n a h m a k tır. G O D O T — H e p i m iz k a h r a m a n ı z , a m a b u , y a ğ m u r d a n k o r u n m a k is te m e m iz e e n g e l d e ğ il. V L A D İ M İ R — (S essiz, gözleri göğe d ikili) İ l k k a r . î ş t e y i n e k ı ş g e ld i. E S T R A G O N — B ü tü n g ö rk e m iy le g e ld i y a z . L U C K Y — (O da göğe bakar) S a n ıy o ru m s o n b a h a r g e ld i. İ l k m e y v a l a r b a t a k l ı ğ a d ü ş ü y o r . A ğ a ç l a r d a n y ıla n la r u z a n ıy o r. çok K u rb a ğ a la r k u c a ğ ım ız d a . k u r b a ğ a ... A ğ z ı m Ne k u r b a ğ a y u m u r ta s ı d o l u . V L A D İ M İ R — B e n im d e . H e r ş e y ö y k ü n ü n b a ş ı n d a k i g ib i. L U C K Y — E s k i s i g ib i. Y a l a n l a r ım , i p i m , u t a n c ı m l a y a ş a d ı ğ ı m z a m a n l a r d a k i, b u n l a r ı a n l a t a n ö y k ü m ü n b a ş ı n d a o l d u ğ u g ib i. (T itrer) P e l e r i n i m o l m a s a y d ı s ı r ıl s ı k l a m o l u r d u m . V L A D İ M İ R — (M u tlu ) Y i n e y a ln ız ız . L U C K Y — (D algın) b ir şey A shnda k im se o lm a d ı. A s lın d a b e n d e n B unu daha önce g e lm e d i, h iç b a ş k a s ı y o k tu . s ö y le m e k i s t e m e d i m , o k a d a r . V L A D İ M İ R — - İ n s a n ö z e llik le i y i u y u m a d ığ ı z a m a n la r 114 var o l m a y a n i n s a n l a r ın , ş e y le r in d ü ş ü n ü g ö rü r. O y s a y a l n ız b i z v a r ı z , o k a d a r . Y a l n ız b i z . ö t e k i l e r g e r e k l i d e k o r p a r ç a l a r ı n d a n b a ş k a b i r ş e y d e ğ il. E S T R A G O N — D ü ş g ö r d ü k . D ü ş ü m ü z d e g ö r d ü k l e r i m i u n u t t u m b ile . ( D üşünür) Y a d a d ü ş b i l e g ö r m e d i k , d ü ş g ö r d ü ğ ü m ü z ü d ü ş le d i k . V L A D İM lR — S e n i s e v iy o ru m G o g o . S a n a b u y ü z d e n h a k s ız lık e d iy o ru m . E S T R A G O N — A ğ z ım d o lu o ld u ğ u n d a n c e v a p v e re m e y e c e ğ im . B u ö y k ü n ü n , b i z i m ö y k ü m ü z o l d u ğ u n u , b i z b u r a d a b e k le y e li: İ l k b a h a r , y a z , s o n b a h a r v e k ış , s o n b a h a r, k ış k ış , k ış , k ış .... g e ç tiğ in i n iç in k a b u l e t m i y o r la r ? H E P S İ — (A lça k sesle, kelim elere basarak, ü zg ü n ) D u ru m u m u z d an m em n u n u z. Ç o k m em n u n u z. B aş l a d ı ğ ı g i b i b i t i y o r . B iz i y ı l l a r c a y a ş l a n d ı r m ış o l a n t r e n i n a r tı k g e lm e y e c e ğ in i u m u y o r u z . A r t ı k r a h a t ç a g ö z ü m ü z ü y u m a b il i r , b a r ı ş i ç in d e b a t a b i l ir i z . a c ıy ın . H i ç o l m a z s a s iz le r , b i z d e n s o n r a (K ısa bir susm a. B iz e g e l e n le r . R ü zg â r ve yağm ur uğultusu, H a fiften p a n a yır bandosu çalarken, perdenin so l parçası m utlu dörtlüyü Ö rterek iner. Sahnede G odot, başında un torbasıyle yalnizdır. Islanm ış ve üşüm üştür.) G O D O T — (Seyircilere) S e v g ilim i a l a y ım d a g i d e l im a r t ı k . (Y ağm urun dinip dinm ediğine b a ka r) H e r h a l d e p o s t a n e d e d i r , b a ş k a n e r e d e o l a c a k ? ( Sevinir) Oy b e n im beyaz c e y la n ım o y ! ... (B irka ç çuval yüklenir, sahnenin önüne çıka r) D ö r t d ö r t l ü k b i r k a d ın . N a s ıl s e v iy o ru m o n u b ils e n iz . O n u n s ın ır s ız s e v g is i o l m a s a b u g ü n k ü y a l n ı z lı ğ ı m v e b ı r a k ı l - m ı ş l ığ ı m l a n e y a p a r d ı m ? O n s u z h i ç b i r b a ş a r ı n ı n 115 t a d ı y o k . ( K ızı çağırır gibi el sallar ) B e n i g ö r m ü y o r m u s u n p ı r l a n t a m ! G e l i y o r u m , h e r ş e y e s k is i g ib i, is te d iğ i B oyun g ib i. değişir) (S esi e ğ m e d im . B e n i d u y m u y o r s u n g a l i b a . A m a d u y m a l ı s ın m e le ğ i m . (Ş a şkm ) G ö rm ü y o rs u n b e n i. B a k ıy o rs u n d a g ö r m ü y o r s u n ... (Seyircilere ağlam aklı) S e v iy o r b e n i , a m a g ö r m ü y o r . H i ç a y r ıl m ı y a c a ğ ı z d e m i ş t i , (Ç ağırır) u ğ ru n a k e n d im i a te ş e a ta rım d e m işti. H a z ı r m ı s ı n s e v g ilim ? Ç o k b i r ş e y a l m a n g e r e k m e z , b e lk i b ir p a rç a a n te n . Y e rle rd e s ü rü k le riz , h iç d e ğ ils e b i r i z b ı r a k ı r ı z a r d ım ı z d a . (D aha da şa şkm ) A ğ ı r g e lir s e o n u d a a l m a ... y o l u m u z a u n s e r p e r iz . (Y o rg u n , ağlam aklı bağırır) N e y a p ı y o r s u n o r a d a ? Ü s tü n d e k i k im ? de (O rta d a ki p erd e iner. de P anayır bandosu ve ya n kı) Y a p t ı ğ ın h i ç h o ş d e ğ il! Ü s tü n d e b ir h e rif, s a z la rın o rd a ne v a r? iş in (B a ka r) H e m ı s ı r g a n o t l a r ı e lin i y ü z ü n ü k a b a r t a c a k . S e r s e r i n i n b i r id i r o h e r i f . S e n t u t m u ş onu s ı r t ı n d a t a d ı y o r s u n . B e l in i n c in i r g ü z e lim . (S eyirci lere) S a y ı n b a y a n l a r , ş u s e r s e r i n in k ı z c a ğ ı z ı n c a n ı n ı ç ık a rm a sın a engel k a r a c iğ e r h a s ta s ıd ı r . o lu n . Ç ı tk ı r ıl d ı m d ı r , ü s te lik ( Y eniden p o sta n eye b a ka r) S e n in iç in y e n i b ir f ırın y a p a c a ğ ım ı b iliy o r m u s u n s e v g il i m ? N e r e d e o l u r s a o l s u n . (B ağırır, Y e te r a r tı k h a y v a n la r! Ö rtü n m e y i yıkık) o ls u n , a k ıl e d e b ilirs in iz . H a d i b a n a a ld ırm ıy o rsu n u z , y a b a ş k a b i r g ö r e n o l u r s a ? U t a n m a z l a r , s e f i h l e r ! K u r b a ğ a la r g ib i ü s tü s te k o ş tu ru y o rla r, ş u n la ra , b a k ın . A y ıp ! A y ıp ! K ı r g ın l ı k t a n ş u r a c ı k ta g e b e r e b i l i r im . O n u s e v m e k te n v a z g e ç e m i y o r u m . ( G öğsünü tu ta r) H ep ş u r a m d a . A l d a t ı ld ı m . S a t ı l d ı m . S a t ı l d ı m v e k a n c ı k ç a sın a a rk a d a n b ıç a k la n d ım . 116 (K en d i kendine) K e n d i n e g e l b a b a lı k , a ğ l a m a k S o n ra b iri yok. g ö z y a ş ı m a b u l a n m ı ş e k m e ğ i y e r k e n z e h ir l e n e b i l i r . G ö z y a ş ı a c ı d ı r . S a f r a g i b i a c ı. Z e h ir d i r g ö z y a ş ı. O y s a e k m e k t e m i z o l m a l ı ... i n s a n l a r i ç i n y a p ı l a n h e r ş e y g ib i. (T ren düdüğü. B ir postanede duyulabilecek her türlü sinyal. Sinyaller arasında so m ya gıcırtıları. Son nefesi verircesine inlem eler.) G O D O T — (Y eterin ce ağlam ış biri gibi, boş ver anla m ında elini sallar) i ş t e y i n e y a l n ı z ı m . K i m im k i m sem y o k . ( Ç uvallarını sırtlar) Az so n ra a k şa m (B a kın ır) o l a c a k . Y a t a c a k b i r y e r b u l m a l ıy ı m . H er yan b a t a k lı k ... k u rb a ğ a la rd a n kurbağayı k u ru b ir b ir k u rtu la b ile c e ğ im tekm eler) Y e n id e n b u lm a lıy ım , yer y e r. ( B ir b a ş la y a n e re d e c a ğ ım ı r a h a tç a t a s a r la y a b i l e c e ğ i m b i r y e r . G odot ’ nun (İm d a t sesleri sözünü keser. O ğlan bağırır. G odot onu d u ym a z bile) I m d a a a a a t ! N e r e d e s in i z ? H â lâ v a rs a n ız y a rd ım e d in b a n a ! Y a rd ım e d in ! (S esi O Ğ L A N — İm d a a t! yaklaşır, yorgundur) K u r b a ğ a d e ğ il d e h â l â i n s a n s a n ı z e ğ e r , y a r d ım e d i n ! G O D O T — (Sahnenin Ö nünden) K i m o? ç a ğ ırıy o r ? B e n î ç a ğ ıra n b ir i v a r m ı d a h a ? B e n i k im ( D inler) K i m o l a b il i r ? O Ğ L A N — in s a n k a rd e şle rim , k im s e y o k m u ? Y ü rü y e m i y o r u m . Y ı l a n l a r , k u r b a ğ a l a r v e f i l le r ıs ır ıy o r la r b e n i. G O D O T — (S a f) B u ra d a y ım . (K ulislere g ö z a ta r) S e n m is in O ğ la n ? (O ğlan görünür. Ü stü başı yırtık, ıslak... K endini G odot ’ nun kollarına atar. D izü stü düşer) 117 G O D O T — S e n d i n d e m e k ? ... B e n im i y i y ü r e k l i t e m i z o ğ lu m . O Ğ L A N — ( Y orgun, ko rku yla çevresine b a kın ara k) P o s t a n e a r t ık b i z i m d e ğ il. (Ü zg ü n ) Y a z ık p o s b ı y ı k , ç o k y a z ık ! G O D O T — B a şk a b irin i b u lu ru z o ğ lu m , ü z ü lm e . O Ğ L A N — ( G o d o fn un gözlerine b a ka ra k) O n u u n u t a b ile c e k m is in p o s b ıy ık ? (G özleri ya slı) B ı r a k a l ı m G O D O T — H a y ı r o ğ lu m . kaldırır) k a l d ır m ı y o r . (O ğ la rfı b u n l a r ı , y ü r e ğ im U t a n ç v e r ic i b i r k a n c ı k l ık ! S e n d e g ö r d ü n y a ! .. O Ğ L A N — Y a p m a m a l a r ı iç in y a l v a r d ı m o n l a r a . A ğ l a d ı m . I s ı r g a n l a r ı n o r a d a n a s ı l y u v a r l a n ı y o r l a r d ı ... n e y a p t ık l a r ım , n i ç i n y a p t ı k l a r ı n ı b i l m i y o r u m a m a s a n a k a r ş ı o l d u k l a r ı m a n l a d ım . B iz e k a r ş ı ... S o n r a o n u ö p t ü , o k ş a d ı. U ğ r u n a k e n d i n i a t e ş e a t a b i l e c e ğ in i s ö y le d i. N e r e y e g i d e c e k l e r ? G O D O T — B a ta k lığ a . D aha i l e r i g id e m e z le r . B ı r a k b u n la rı. O Ğ L A N — T aş a ttım o n l a r a ... B i r k o ç , b ir d e fil s a l d ı l a r ü s t ü m e , b a k s a n a . (Y a ra lı bacağını gös terir) İ y i le ş ir m i d e r s in p o s b ı y ı k ? G O D O T — ( Y arayı bir çuvalla sarar) Y a r a d e r i n . F i l m i ıs ırd ı s e n i? O Ğ L A N — ( G odot ’ m m gözlerine b a ka ra k) İk i fil. A m a k u d u z d e ğ ild ile r . K u d u z o l a n a s l a n l a l e o p a r d ı . B İ r d e a s l a n l a z ü r a f a v e m a y m u n . ( A ğlar ) H e p si ıs ırd ıla r b e n i. Sana zar zor g e le b ild im . G O D O T — (Ş efka tli) K o r k m a , g e ç ti a r t ı k . B i r a z t a z e h a m u r k o r u m y a f a n a , iy ile ş ir . O Ğ L A N — (Ü zgü n ) G ök g ü rlü y o r, B u r a l a r d a s ı k s ık ş i m ş e k ç a k ı y o r . 118 k o rk u y o ru m . G O D O T — B ıra k ç a k s ın . B ıra k gök. g ü rle sin B iz e b i r ş e y o lm a z . Ç ü n k ü b i r l i k t e y i z . O Ğ L A N — ( Ç uvalların üstüne uzanır) S e n in h a k k ı n d a b u n c a ş e y d u y d u m , h â lâ k im o ld u ğ u n u b ilm iy o ru m . K ız m a iy is i p o s b ıy ık , s ö y le mi k im sin ? G O D O T — O la n la rı g ö rm e d in m i? O Ğ L A N — (K ısa bir susm adan sonra, hatırlar gibi) b i r ş e y le r i d e ğ i ş t i r e b i ld i n m i ? G O D O T — (F ırını, çuvallarını gösterir) B u n l a r ı b ı r a k ıy o ru m a rd ım d a . O Ğ L A N — (H e p sin i b ıra k ıy o r m u s u n ? I s l a n ı r l a r ... H i ç b i r m e s a j b ı r a k m a d a n m ı g i d e c e k s in ? G O D O T — (S a f) B e n f ı r ı n c ı y ı m ç o c u k , o k u m a y a z m a b ilm e m . M e sa j d a n e d e m e k o lu y o r? O Ğ L A N — Ş e y d e m e k ... g ü z e l... e t k i l i s ö z l e r d e m e k ... G O D O T — B en un t a ş ır ı m , ç u v a lı y o ğ u ru ham ur r u m v e ... a r a s ı r a s e v in ir im . O k a d a r . O Ğ L A N — N i ç i n d a h a s ı k s e v in m i y o r s u n ? GODOT — Ee o ekm eği zam an k im p i ş ir e c e k ? O Ğ L A N — A ğ l a m a y a h a k k ın v a r m ı ? G O D O T — B iz im m e s l e k t e a ğ l a m a k y a s a k t ı r . G ö z y a ş ı ç i r k in v e a c ı d ı r . B i r i n i n e k m e ğ i n d e g ö z y a ş ı b u l d u ğ u n u d ü ş ü n ... O Ğ L A N — B u ra d a k ile r, h a n i ü s tü n e a te ş e d ip p a l y a ç o lu k o y n a y a n la r, ö y k ü sü o ld u ğ u n u G O D O T — G ittile r. bu öykünün s ö y le y e n le r ... B ir daha k e n d ile rin in n e re d e o n la r? ra stla ş m a y a c a ğ ım ız ı u m a rım . O Ğ L A N — B iz k i m ? G O D O T — S e n v e b e n . Y a ğ m u r d in in c e d e v a m e d e r iz . S o n s u z y o l u m u z a ... O Ğ L A N — B e n g e l e m e m p o s b ı y ık . 119 y o lu m u z a G O D O T — ( O ğlariın saçlarını, yaralı bacağını okşar) um udum sun T ek çocuk. B enden önce koşup, g e ld iğ im i k i m h a b e r v e r i r s o n r a ? O Ğ L A N — (H atırlam aya çalışır) B a ğ ı r m ı ş m ı y d ı m ? P e k g ü r ü l t ü c ü d e ğ i l im d i r d e . Ç o k d a y a k y e d i m , h e p f ı s ıl t ı y l a k o n u ş u r u m . Ü s t ü m e fille r, z ü ra fa la r, (B ir n o ktaya kuduz k u ş la r s a la r la r s o n r a . b a ka ra k) B a ğ ı r d ım m ı h i ç ? G O D O T — ( O kşa ya ra k) E lle rin k o lla rın la iş â re tle r y a p a r a k « P o s t a n e b i z i m , a b a l a r , v e r ic ile r , t e ll e r , t e l s i z l e r b i z i m » d iy e b a ğ ı r d ı n ... O Ğ L A N — (D o ka sa kin ) P o s t a n e b iz im m i ? G O D O T — E lb e tte . a l ı c ı l a r , v e r ic ile r , t e l le r , B ü tü n te ls iz le r . O Ğ L A N — (G ülüm ser) P o s t a n e b i z i m d e m e k ... yana te lle r, bak, b a k arsan t e ls i z le r .. . b ü tü n b iz im .- Ne v e r ic ile r , a lıc ıla r, ( Y üzü kararır ) Peki p o s ta n e d e k i k im ? G O D O T — (S a f) Ş e y ... p o s t a n e m e m u r e s i . .Y a p o s t a n e d e ... y a b a t a k l ı k t a ... y a d a '... ı s ı r g a n o t l a r ı n ı n o ra d a. O Ğ L A N — (H atırlam aya çalışır) T a n ım ı y o r u m onu. H İ ç g ö r m e d i m . Y a r a l a r ı m a c ı y o r . B e lk i d e o n u n l a h i ç k a r ş ıl a ş m a d ı m . Y a b u , y a l n ı z c a o n u n ıs ırg a n o tla rın ın ö y k ü s ü y s e ? ve / G O D O T — O l a b i li r . B iz i ilg ile n d ir m e z . B iz g i d i y o r u z . O Ğ L A N — S e n in y a n ın d a ne y a p a y ım b e n , p o s b ı y ık ? G O D O T — N e y im v a r s a s a n a b ı r a k ıy o r u m . ( Ç uval larına bakar. K üreğini alır) K i m i m k i m s e m y o k b e n im . (O kşa r) B üyüdüm , A nam ı babam ı ü s tü m e k e d il e r 120 h iç g ö rm e d im . k ö p e k le r s a ld ıla r. O Ğ L A N — Y a f i ll e r ? G O D O T — F ille r d e . B ü tü n h a y v a n la rı s a la rla rd ı ü s K ö p e k le rd e n tü m e . s a la r l a r d ı .. (O kşa r) b ile Ama k ö tü in s a n la r ıs ıra n b e n i y a k a la y a m a d ıla r. S a n ı y o r u m b e n i , u n , s ı k s ık g ü lm e k , ç u v a ll a r ım l a m u tlu o lm a k k o ru d u . O Ğ L A N — Y ü k s e k s e s le g ü l m e y i y a s a k l a d ı l a r b a n a . G O D O T — B u g ü n d e n b ö y l e b e n im h e m o ğ lu m , h e m k a rd e ş im s in . O Ğ L A N — (G o d o fn u n ünlü yanaklarını okşar) N i ç i n s e n in le g e le m e y e c e ğ im i ş i m d i h a t ı r l a d ı m p o s b ı y ık . ( D osdoğru G o d o fn u n gözlerine bakar ) Ç o k - k ü ç ü k ve (A ğ la r) B e n i m V l a d i m i r v e E s t- ‘ güçsüzüm . r a g o n ’la B en aynı günde m a d ığ ım d a n doğduğum u O n la rın b ü y ü y e m e d im . b i l m iy o r s u n . y e m e k le rin e D a m a rla rım d a o la c a k . kan a ç ı k k ı r m ız ı b i r s u v e k o r k u d o l a n ı y o r . a lışa y e rin e - G O D O T — A m a n o n l a r ı n y e d i k l e r i n i h a t ı r l a tm a b a n a . B a ş k a ş e y le r a n l a t . O n l a r d a n s ö z e d ild iğ m i d u y u n c a k u s a c a k g ib i o lu y o ru m . O Ğ L A N — ( D uym am ış gibidir. G özleri büyüm üş, cam - taşm ıştır) O r t a k b i r y ü r e k l e r i o l d u ğ u n u s ö y le m iş le rd i. U n u ttu n mu n a s ıl a c m u ş tm ? D in le p o s b ıy ık , o n l a r ın o r t a k l a ş a d a o l s a b ü t ü n b i r y ü r e k le ri v a r. y a v ru su O ysa b e n im k i y a rım . g i b i v i y a k l ıy o r s a m , b e n i m köpek B ö y le g ib i a ğ la y a n b ir in s a n y a d a h a y v a n d a y ü re ğ im in ö te k i y a rısı i n a n m a y ı ş ı m d a n . (A ğ la r) C a n lı nı b u la c a ğ ım a her şeye, h a y v a n la ra , i s ti y o r u m am a beni o la n k a ç ıy o r, tırm a n ıp g e c e le ri a n la m ıy o rla r. uykuda b a c a la rd a b i t k il e r e 121 B eni y ü rü d ü ğ ü m ü , y a ttığ ım ı s o k u lm a k g ö re n d a m la r a s ö y lü y o r l a r . H ay- k o rk u y o r b en d en , v a n la r s a ld ı r m ıy o r , v a h ş ile ri k ö p e k l e r i ğ r e n i y o r . B u i t i r a f la r ı d i n l e d i k t e n s o n r a , b u ö y k ü n ü n b e n im ö y k ü m , y a l n ız c a b e n im ö y k ü m o l m a d ı ğ ı m s ö y le y e b ilir m i s i n ? G O D O T — (D uygulu) c e ğ iz . iy i seve y iy ip iç e c e ğ iz , iy i y itird ik le rin i K üçük, y e n id e n b u la c a ğ ız . Y a n ım d a k a l , b u k a d a r d a a ğ l a m a . İ n a n b a n a a r t ı k b a ş k a b i r y o ld a y ız . K u r b a ğ a l a r d a n , k a p l u m b a ğ a b a ta k lık la rd a n la rd a n , uzak y o ld a . b ir F ır ın ı m ı z d a n g e le n e k m e k k o k u s u n u d u y m u y o r m u s u n ? B u r a m b u r a m ... İ k i m iz b i r l ik t e « B ü t ü n p o s t a n e le r, b ü tü n d ü n y a n ın v e r ic ile r i, a lıc ıla r ı, t e l le r i , t e ls i z l e r i b i z i m ! » d iy e b a ğ ı r ı y o r u z . B iz d e b u g e n ç , kan tu z lu k ı r m ı z ı, o ld u k ç a başka tü rlü s ü de o la m a z . O Ğ L A N — (G odot'yıı dinlem eden) S a n ıy o ru m b ir s ü r e d i r y ü r e ğ im i n ö t e k i y a n s ı b i r c a n s ı z d a ... b i r (A ğ lar) E n a ğ a ç t a , y a d a a l ç ı d a n b i r h e y k e ld e . iy i, t o p r a k a n l ıy o r b e n i . I s ı tı y o r , o k ş u y o r ... H e p u z a n ırım s ırtü s tü to p ra ğ a , k u la k la rım g ö z y a ş la - rım la d o la r. G O D O T — (O ğlanı kaldırır, birkaç çuvalı yü klen ir) B u g ü n d e n b ö y le , o n l a r d a n d e ğ ils in . (Sahnenin ka ra n lık bölüm üne ö f keyle bakar) B i r ic i k o ğ l u m s u n b e n im . İle rd e b u ra la rın , v e b a ş k a y e rle rin f ır ın c ıs ı o la c a k s ın . N a s ıl d a gök b a ta k lığ a y a ğ ıy o r. ş im ş e k S u la r ç a k ıy o r. k a b a ra c ak , Sanki k u r b a ğ a l a r , y ı l a n l a r ı s ır a c a k b iz i. (Ş im şekleri izlerler) Az daha ö lm e k b e k le y e lim . is te m e m . S e n lid e y k e n , (Ç uvalların k a z a n m ış k e n üstüne otururlar). D a h a ç o k y a ğ a r , .b ir a z u y u y a l ı m k ü ç ü k . (U zanır) G e l, b ira z d in le n . G üç 122 to p la y a lım . B a t a k lı ğ ı n ne o ld u ğ u n u a ç ıp b ile m e z s in . G ö ğ ü n açm a- y a c a ğ ı m y s a b e n b i l e b i l m i y o r u m . (U yku lu ) O n l a n n g ö k le r i ç o k r u t u b e tl i , y ı l a n , ç ı y a n d o l u . E n iy is i b i r s a a t k e s t i r m e k . B e n i ç a ğ ı r ı r k e n a ğ l ıy o r la r d ı. İ n a n m a m ı ş t ı m , a m a y in e d e ... d a h a k ö t ü o l a c a ğ ı m de b ils e m g e le c e k tim . B a ş k a tü rlü u m m u ştu m . A ş k ı d a ... (E lleri göğsü üstünde çapraz, uykuda güler) S e n i s e v i y o r u m ... H a y a t i m i n s o n u n a d e k ... H e r ş e y d e n ç o k ... S e v m e k ... S e v m e k ... (O ğlan ka lka r. G odot ’ nun sözlerini anlam am ıştır, K üreği alır, çevresine bakınır. G odot « S e v m e k ... Sevm ek» başının diye fısıld a rken , küreği bir süre onun üstünde Y üzü tutar. seyircilere dönük, titrer, ağlar, öksürür. G odot gözlerini açar, başı nın üstündeki kü reğ i görür.) G O D O T — S a n a a ğ l a m a d e m e m iş m i y d i m ? H o ş l a n m ı y o r u m b u n d a n . (K üreğe bakar) B ir ic ilc o ğ lu m , n e y a p m a k i s t iy o r s u n ? (O ğlan ağlar) B e n i ö l d ü r - ' m e k m i i s t i y o r d u n y o k s a ? S e n i n e lin le ö l m e k I ( O ğlan küreği h i ç k ö t ü d e ğ il. S o n u m u d u m s u n . atıp, dizüstü düşer) M u tsu z v e iç in h e r ş e y e h a k k ın v a r . B e n i m c a n ım ı a l m a y a p b ile . O n l a r d a n d a h a ç o k h a k k ı n v a r b u n a . (O ğlan, p G odot ’ nun kollarına atılır) A m a b u r a d a , b a t a k l ı k - t| t a ö l m e k i s t e m i y o r u m . C e s e d im i b u l a n l a r g ü l e r - 1 k u ts a l o ld u ğ u n l e r s o n r a . G ü l m e l e r i n i i s t e m e m . K u r u v e t e in i z b i r y e r d e ö l d ü r e b i li r s i n b e n i . S a n a y ü k o l d u ğ u m , y a ş l ı l ı k t a n b u n a d ı ğ ı m , s a ğ ır l a ş t ı ğ ım cuğu okşar ) B u ra d a z a m a n . (Ç o k u rb a ğ a la rın , y ı l a n la r ı n , k a p l u m b a ğ a l a r ın a r a s ı n d a ö l m e k i s te m e m , a ğ l a m a . O Ğ L A N — (H ıçkırır) N e y a p m a k i s t e d i ğ i m i b i l i y o r m usun? 123 > G O D O T — H a y ır b ilm iy o ru m . yok. B ilm e m in , ö n e m i d e (O ğlan ağlar) B u n c a a ğ l a y a c a ğ ı n ı b i l s e y d i m g ö z le rim i. H a d i n e a ç m a z d ım s ö y l e m e k i s t iy o r s a n , s ö y le b a n a . S o n r a g id e r iz ( G ö ğ e b a ka r) A k ş a m o lm a s a . O Ğ L A N — (O na b a ka ra k) b ir Y a r ım y ü r e ğ im o ld u ğ u n u b iliy o rs u n . B u ö y k ü , b e n im ö y k ü m . G O D O T — B u n u b iliy o ru m , s o n ra ? O Ğ L A N — Ö t e k i y a r ı s ı b e l k i d e ... b e l k i d e sende. Ş e y ta n ! (G odot'dan uzaklaşır) S e n d e b i l iy o r u m . B u ra d a , y a k ın la rd a ç a rp ıy o r y ü re ğ im . Ş e y ta n ! G O D O T — (S a kin , duygulu) İ y i c a n ım ... (G öm leğini çözer) A l s e n i n o l s u n . B u r a d a ! ö y k ü b u r a d a ! A l ! (S esi titrer) A l d a s a h ic i b i r e r k e k o l . Y ü r e ğ in k i m d e o l d u ğ u ö n e m l i d e ğ il... ö n e m l i o l a n b i r i n d e o l m a s ı . B ir im iz d e , y a d a (H eyeca n lı) a ra m ız d a . S a n a s ö y l ü y o r u m , a l, y ü r e k l e n d i r k e n d in i . O Ğ L A N — (A ğla ya ra k) G it! G it, s e n ş e y ta n ın b i risin ! G O D O T — (B ir süre O ğlan'ın soğuk, yabancı, ağlam ış yü zü n e bakar) küreğini alır) (Ç uvallarıyla G e lm i y o r m u s u n ? e lin i D ön, bana ver A y a k t a d u r a m ı y o r s a n , b e n t a ş ır ı m küçüğüm . s e n i. {O ğlariı uyandırm aya çalışır) T a ş ı r ı m s e n i, l y i l e ş e n e d e k . (O ğlan'm gözlerine b a ka r) İ y ile ş in c e s e n i y e r e a t a r ım , s e n d e « P o s ta n e b iz im , b ü tü n a lıc ıla r, v e r i c ile r, t e ll e r ,, t e l s i z l e r b iz im !» d iy e b a ğ ırırsın . {O ğlan G odot' yu duym az bile, cam g ib i gözlerle seyircilere bakar. yanında sallanır) G O D O T — (ü stü n e Ş e y ta n da K olları cansız vücudunun iki eğilerek) B i r ş e y le r s ö y le o ğ u l . o l s a m ... Y a lv a rıy o ru m 124 sana, b ö y le k a t ı lı p k a l m a . H a s ta m ıs ın ? D i l in i m i y u t t u n ? (O ğlan h eykel gibi susar. G odot küreğini bir çuva lın üstüne dayayarak sahne Ö nünde ) Y a l n ı z s a n a ra stla m a k i s t iy o r u m , s a n a ra s tla y a c a ğ ım . Y o lla r ı m ız b i r y e r d e k e s iş e c e k . S a n a « î y i g ü n l e r , g ü le g ü le . Y in e g ö rü ş e lim !» d e m e k z o ru n d a y ım ü z g ü n t a v ş a n ı m . (Seyircilerle gözgöze) Z a m a n ı m d o l d u , (A cı bir gülüşle) a m a s îz le r i s e l â m l a m a d a n , b a t a k l ı ğ ın ı z d a n (B a kınır) k u r t u lm a n ız ı S iz e k u rtu ld u ğ u n u z u d ile m e d e n g id e m e m . s ık a n ş e y le r d e n a c ı v e re n , s iz i g ö rm e d en g id e m iy o ru m , b a ğ ış l a y ı n . (K en d i kendine konuşur gibi) B e n im le g e le n yok. Ş i m d il i k y a p tığ ım ı b ir y a l n ı z ı m . (O ğlan'a so ra n ne o ls a b a ka ra k) Ne v e r e c e ğ im i cevap b i l e m e m . (O m u z silkerffırın ına , çuvallarına bakar) İ ş te , g e l d i m , g i d i y o r u m ... B u n u b i l i y o r s u n u z z a te n . S a v a şa a r a v e rd im , a m a y e n ilm e d im . Ş u f ın n ı y a p tım h iç d e ğ ils e . U n u tm a y ın , te m e lle ri çok d e r i n d e d i r . K o l a y y ı k ıl m a z . D i ş ç e k m e k t e n b i l e güç, bu y ık m a k . A rd ım d a fırın ı te p e le m e un ç u v a lı b ı r a k ı y o r u m . (G itm eye hazırlanır) G i d i y o ru m . Ü z ü n t ü lü , s a lla y ın m a tra k a rd ın d a n , k a r d e ş in i z ö te k ile r g id iy o r . s a l la m a d ı l a r . El S e lâ m l a y ı n k a r d e ş i n i z i, a l k ı ş la y ı n . B u b a t a k l ı k t a n s a ğ s a l i m k u r t u l m a s ı n ı d ile y in . (E l sallayarak u za kla şır) S a ğ o lu n , v a r o lu n . (B ir şey hatırlam ış gibi durur) H a o ... P o s t a n e d e k i s e v g ilim . E l m a s ı m ... G ö r ü r s e n i z , o n u n a s ı l s e v d iğ im i a n l a tı r s ın ı z . O n u s u d a n v e k u r b a ğ a l a r d a n k o r u m a k iç in u n ç u v a l l a r ın d a n b i r b e n d y a p a c a k k a d a r ç o k s e v d iğ im i s ö y le y in ... A m a a r t ı k ç o k g e ç . I s ı r g a n o t l a r ı n ı n o ra d a ş im d i... Y in e g ö rü şü rü z , 125 y in e s ö y le ş ir iz b e n i m z a v a llı, k e d e r l i , g ü l ü n ç k a r d e ş l e r i m . Y i n e g ö rü şü rü z . (G odot el sallayarak uzaklaşır. S irk m üziği yü kse lir. P erdenin üçüncü parçası da iner. Ü stünde gülünç harflerle: G O D O T G E L D İ! yazılıdır.) OYUNUN SONU 126

Log In

Miodrag Bulatovic - GODOT GELDİ

Miodrag Bulatovic - GODOT GELDİ

Related Papers

RELATED PAPERS