Suriye hükümetinin piyasaları canlandırmak için gösterdiği çabalara, alışveriş festivalleri düzenlenmesine, üretici kuruluşlara ‘aracı olmadan doğrudan ve maliyete yakın bir fiyatla satış yapma’ zorunluluğu getirilmesine ve Suriye Merkez Bankası tarafından döviz kurundaki artışı engellemek için alınan diğer önlemlere rağmen enflasyon sebebiyle, halkın ürünlere olan talebi halen düşük seviyede seyrediyor. Bununla beraber düşük alım gücüne kıyasla fiyatlar günden güne yükseldiği için piyasa faaliyetleri yavaş kalmaya devam ediyor.
Ekonomi uzmanı Abid Fazliye basına yaptığı açıklamada, “Halkın her türlü mala yönelik talep hacmi son 50 yılın en düşük seviyesinde” dedi. Şarku’l Avsat’ın el-Baas gazetesinden aktardığı habere göre Fazliye, Ramazan Ayı’nın gelişiyle birlikte Suriye pazarındaki hareketin geçen yıla kıyasla ‘daha yavaş ve daha dar; daha az miktar, daha az çeşitlilik ve daha düşük kalite düzeyinde’ olduğuna dikkat çekti.
İran Ticareti Geliştirme Örgütü Batı Asya Ofisi Başkanı Abdulamir Rabihavi, Tahran'ın Şam'a ihracatının yüzde 50 oranında azaldığını açıkladı.
Navade Eghtesadi tarafından yayınlanan bir video haberde şu ifadeler yer aldı: “İran'ın Suriye'ye ihracatı 2022 yılında 244 milyon dolardı, ancak bu rakam 2023 yılında 120 milyon dolara düştü. Bu iki ülke arasındaki ekonomik iş birliğinin düzeyini gösteren bir istatistik değil.”
İran Dışişleri Bakanlığı Suriye Ofisi Başkanı Şah Hüseyni daha önce yaptığı bir açıklamada İran'ın Suriye'ye ihracatının ‘düşük bir rakam’ olan 100 milyon doları geçmediğini söylemiş ve İranlı tüccarları Şam ile iş birliği yapmanın bir yolunu bulmaya çağırmıştı.
Öte yandan yerel basında çıkan haberlerde Suriye Merkez Bankası'nın döviz kurundaki bozulmayı engellemek için birçok önlem aldığı belirtildi. Suriye lirası son haftalarda ABD doları karşısında ortalama 14 bin lira civarında göreli bir istikrar durumuna tanıklık etti. Piyasa uzmanları bu durumu öncelikle Ramazan Ayı öncesinde döviz akışındaki artışa bağladı.
Suriye hükümeti, ekonomik faaliyetler ve gurbetçilerin Suriye'ye gönderdiği havalelerin yüksek oranlara ulaştığı Ramazan Ayı’nın gelişiyle birlikte piyasaların hareketlenmesini bekliyor. Yerel Savtu’l Asime (Başkentin Sesi) internet sitesinin, para transferi şirketleriyle ilişkili bir kaynağa dayandırdığı haberde şu ifadeler yer aldı: “Ramazan Ayı hazırlıklarının başlamasıyla birlikte yurtdışındaki gurbetçilerden Şam ve köylerine gönderilen havaleler bu ayın başından beri yüzde 50 oranında arttı. Bu havalelerin çoğu Irak, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Ürdün ve diğer ülkelerden geliyor.”
Son dönemde, pazarların canlandırılması ve ürünlerin indirimli fiyatlarla sunulmasına ilişkin çok sayıda hükümet toplantısı ve ekonomik etkinlik düzenlendi. Şam Valiliği ve Suriye Ticaret Şirketi'nin Şam Ticaret Odası ile birlikte düzenlediği bir toplantı da bu etkinliklerden biriydi. Toplantıda 300 bin lira değerinde iki bin tane hediye çekine ek olarak bin gıda sepeti finansmanı için bir milyar liradan fazla kaynak ayrıldığı duyuruldu. Suriye Ticaret Şirketi ayrıca piyasa fiyatından yüzde 20 indirimli bir gıda sepeti de sağlayacak.
Şarku'l Avsat'a konuşan Şam'daki ticari kaynaklara göre, bu girişimler gördüğü ilgiye rağmen orta vadede fiyatların düşmesine yol açmayacak. Zira hükümet sanki bağışları yöneten ve dağıtan bir dernekmiş gibi davranıyor, sonuçlarla ilgilenip nedenleri bir kenara bırakıyor. Ramazan Ayı’nda indirimli fiyatla gıda tayınını alan kişi, kutsal ayın bitiminden sonra bunu alamayacak. Ülkeye giren dövizlerin azalmasıyla birlikte döviz kuru ve fiyatlar önceki yıllarda olduğu gibi yeniden yükselişe geçecek.
Şam'ın popüler bir mahallesindeki bakkal sahibi, alışveriş festivallerinde fiyatların toptan fiyatına olduğunu, büyük tüccarların ve üretim şirketlerinin ürünlerini sunduğunu, ancak bunun pazardaki perakende fiyatları düşürmediğini, zira buna nakliye ücretleri, mağaza hizmetleri ve kârların eklendiğini söyledi.
Fiyatlardaki artış nedeniyle satın alma alışkanlıklarının değiştiğine dikkat çeken bakkal, “Eskiden şeker, yağ, çay, kahve gibi ürünlerde en düşük satın alma birimi bir kilogramdı. Ancak son bir yıl içinde tüketim malzemelerini ‘gramla’ satın alanların sayısı hayli arttı. Sıvı çikolata bile eskiden 100 ve 200 gramlık paketlerde satılırken bugün kaşıkla (20 gram) satılıyor. Talep ihtiyaca göre değil eldeki paranın değerine göre oluyor. Örneğin müşteri 5 bin liralık yağlı peynir, 4 bin liralık sıvı jöle istiyor” ifadelerini kullandı.
Satın alma alışkanlıklarındaki değişim, Suriye toplumunun yaklaşık yüzde 90'ını oluşturan yoksul kesimle sınırlı kalmadı. Tane yahut gramla ve bir günlük ihtiyacı karşılayacak kadar satın alma, adeta genel kural haline geldi.