UNICEF: Gazze’deki manzaralar korkunç, şiddet durdurulmalı

İsrail’in Gazze'nin güneyindeki Refah mülteci kampına düzenlediği hava saldırısının ardından Filistinliler yaralıları tahliye ediyor (AP)
İsrail’in Gazze'nin güneyindeki Refah mülteci kampına düzenlediği hava saldırısının ardından Filistinliler yaralıları tahliye ediyor (AP)
TT

UNICEF: Gazze’deki manzaralar korkunç, şiddet durdurulmalı

İsrail’in Gazze'nin güneyindeki Refah mülteci kampına düzenlediği hava saldırısının ardından Filistinliler yaralıları tahliye ediyor (AP)
İsrail’in Gazze'nin güneyindeki Refah mülteci kampına düzenlediği hava saldırısının ardından Filistinliler yaralıları tahliye ediyor (AP)

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Gazze’den gelen manzaraların ‘korkunç’ ve ‘kabul edilemez’ olduğunu vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Alemu’l Arabi haber ajansından (AWP) aktardığına göre, UNICEF’in Ortadoğu ve Kuzey Afrika (MENA) ofisi tarafından, bugün sosyal medya platformu X üzerinden yapılan açıklamada, “Şiddet derhal durdurulmalı” denildi.

Söz konusu açıklamada, kurbanlar arasında çok sayıda çocuğun da bulunduğu vurgulandı.

İsrail ordusunun, Gazze Şeridi sakinlerine evlerini tahliye edip güneye yönelme çağrısında bulunmasından sonra yapılan açıklamada, UNICEF, Gazze’de 1 milyon kişinin gidecek güvenli bir yeri olmadığına da dikkat çekti.



İsrail: UAD'ın Refah kararı her türlü askeri eylemi yasaklamıyor

Gazze Şeridi'ndeki çatışmalar sırasında İsrail askerleri (AFP)
Gazze Şeridi'ndeki çatışmalar sırasında İsrail askerleri (AFP)
TT

İsrail: UAD'ın Refah kararı her türlü askeri eylemi yasaklamıyor

Gazze Şeridi'ndeki çatışmalar sırasında İsrail askerleri (AFP)
Gazze Şeridi'ndeki çatışmalar sırasında İsrail askerleri (AFP)

 

İsrailli yetkililer, Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'a yönelik askeri saldırısını durdurması yönündeki kararını, bu bölgede bazı askeri eylemlere izin verildiği şeklinde değerlendirdiklerini bildirdi.

Güney Afrika'nın İsrail'i soykırımla suçlayarak açtığı davada acil bir karar alan UAD yargıçları, Cuma günü İsrail'in Hamas mensuplarını ortadan kaldırmak için çalıştığını söylediği Refah'a yönelik saldırısını derhal durdurmasını emretti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Ulusal Güvenlik Danışmanı Tzachi Hanegbi dün (Cumartesi) N12 televizyonuna verdiği demeçte, “Bizden istedikleri Refah'ta soykırım yapmamamız. Soykırım yapmadık ve yapmayacağız” ifadelerini kullandı.

Hanegbi, Refah'a yönelik saldırının devam edip etmeyeceği sorusu üzerine ise şu cevabı verdi: “Uluslararası hukuka göre kendimizi savunma hakkımız var. Bunun kanıtı da mahkemenin kendimizi savunmaya devam etmemizi engellememesi.”

Lahey merkezli UAD, Hanegbi'nin açıklamaları hakkında henüz bir yorum yapmadığı gibi Hamas'tan da bir açıklama gelmedi.

Bir başka İsrailli yetkili ise UAD kararının üslubuna dikkat çekerek kararı ‘şartlı’ olarak nitelendirdi.

Adının açıklanmaması kaydıyla konuşan yetkili, “Refah operasyonuna ilişkin karar genel bir karar değil” dedi.

UAD Başkanı Navaf Selam kararı açıklarken, Gazze Şeridi'ndeki durumun, mahkemenin daha önce İsrail'e soykırım eylemlerini önlemek için tedbirler almasını emretmesinden bu yana kötüleşmeye devam ettiğini belirtti. Selam ayrıca, yeni acil önlemler için koşulların yerine getirildiğini vurguladı.

Selam, “İsrail devleti, Refah kentine yönelik askeri saldırılarını ve Gazze Şeridi'ndeki Filistin toplumunun kısmen ya da tamamen fiziksel olarak yok olmasına yol açabilecek yaşam koşullarını dayatabilecek her türlü eylemi derhal durdurmalıdır” ifadelerini kullandı.

İsrailli yetkili, bu ifadenin tüm askeri eylemleri yasaklamadığını belirtti.

Yetkili, “Refah'ta ya da başka herhangi bir yerde, Gazze Şeridi'ndeki sivil nüfusun tamamen ya da kısmen yok olmasına yol açacak yaşam koşullarını dayatacak herhangi bir askeri eylemde bulunmadık ve bulunmayacağız” şeklinde konuştu.

UAD'ın bu davada aldığı kararı uygulatması mümkün değil. Ancak dava İsrail'in Gazze Şeridi'nde yürüttüğü operasyonlar nedeniyle dünya çapında yalnızlaştığının güçlü bir işareti oldu.


Sudan: Rusya, silah ve mühimmat karşılığında Kızıldeniz'de yakıt ikmal istasyonu istiyor

Sudan Ordu Komutanı Yardımcısı Korgeneral Yasir el-Ata (SUNA)
Sudan Ordu Komutanı Yardımcısı Korgeneral Yasir el-Ata (SUNA)
TT

Sudan: Rusya, silah ve mühimmat karşılığında Kızıldeniz'de yakıt ikmal istasyonu istiyor

Sudan Ordu Komutanı Yardımcısı Korgeneral Yasir el-Ata (SUNA)
Sudan Ordu Komutanı Yardımcısı Korgeneral Yasir el-Ata (SUNA)

Sudan ordusunun üst düzey komutanlarından Yasir el-Ata dün (Cumartesi) yaptığı açıklamada, Rusya'nın silah ve mühimmat sağlama karşılığında Kızıldeniz'de bir yakıt ikmal istasyonu kurmak istediğini ve bu konudaki anlaşmaların yakında imzalanacağını bildirdi.

Sudan Egemenlik Konseyi üyesi ve Ordu Komutanı Yardımcısı olan el-Ata, Al Hadath TV'ye yaptığı açıklamada, “Rusya bize silah ve mühimmat sağlama karşılığında Kızıldeniz'de bir yakıt ikmal noktası talep etti” ifadesini kullandı.

El-Ata ayrıca, Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan'ın ‘yakında Rusya ile anlaşmalar imzalayacağını’ da sözlerine ekledi.

İki ülke eski Devlet Başkanı Ömer el-Beşir döneminde bir deniz üssü kurulması için anlaşma imzalamış, ancak ordu komutanları daha sonra planın gözden geçirildiğini ve hiçbir zaman uygulanmadığını söylemişti.

Batılı diplomatlara göre Rusya, bir yıldır Sudan ordusuyla savaş halinde olan ve Rus özel askeri grubu Wagner ile de bağları bulunan Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) ile de daha önce ilişkiler geliştirdi.


Hamas Gazze Şeridi'nde İsrail askerlerinin yakalandığını duyurdu

Gazze Şeridi sınırındaki İsrail askerleri (EPA)
Gazze Şeridi sınırındaki İsrail askerleri (EPA)
TT

Hamas Gazze Şeridi'nde İsrail askerlerinin yakalandığını duyurdu

Gazze Şeridi sınırındaki İsrail askerleri (EPA)
Gazze Şeridi sınırındaki İsrail askerleri (EPA)

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de yaşanan çatışmalar sırasında İsrail askerlerinin esir alındığını bildirdi.

El-Kassam Tugayları, kaç askerin esir alındığını belirtmediği gibi iddiasını destekleyecek herhangi bir kanıt da sunmadı.

El-Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde yayınladığı bir mesajda şunları söyledi: “Mücahitlerimiz bir Siyonist gücü Cibaliye Mülteci Kampı’ndaki bir tünele çekti ve tünelin içinde ve girişinde pusuya düşürdü. Mücahitlerimiz bu gücün tüm üyelerini öldürdükten, yaraladıktan, esir aldıktan ve askeri teçhizatlarını ele geçirdikten sonra geri çekildi.”

İsrail ordusu ise bunu yalanladı. Şarku’l Avsat’ın Reuters haber ajansından aktardığına göre İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada, “İsrail ordusu bir askerin esir alınması gibi bir olayın söz konusu olmadığını açıklığa kavuşturmaktadır” denildi.

Hamas, bir tünelin zemininde sürüklenen yaralı bir kişiye ait olduğu anlaşılan bir video ile askeri üniforma ve bir tüfek görüntüsü yayınladı. Reuters videodaki kişinin kimliğini ya da durumunu bağımsız olarak doğrulayamadı.

Ebu Ubeyde'nin açıklamaları Gazze Şeridi'nde ateşkes görüşmelerinin yeniden başlaması ihtimalinin artmasından saatler sonra geldi.

Konu hakkında bilgi sahibi bir yetkili, Mossad Başkanı’nın, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Başkanı ve Katar Başbakanı ile görüşmesinin ardından bu hafta görüşmelere yeniden başlanmasına karar verildiğini bildirdi.

Adının açıklanmaması kaydıyla konuşan kaynak, “Arabulucular Mısır ve Katar'ın öncülüğünde ve ABD'nin aktif katılımıyla yeni teklifler temelinde müzakerelerin bu hafta başlamasına karar verildi” dedi.

Bir Hamas yetkilisi ise Reuters'a verdiği demeçte, İsrail medyasında çıkan ‘görüşmelerin Salı günü Kahire'de yeniden başlayacağı’ yönündeki haberleri yalanlayarak “Ortada bir tarih yok” ifadesini kullandı.

Gazze Şeridi'nde savaşın başlamasının üzerinden yedi aydan fazla bir süre geçmesine rağmen arabulucular bir ilerleme kaydedilmesi için bastırıyor. İsrail, Hamas'ın elindeki esirlerin serbest bırakılmasını isterken, Hamas da İsrail'in elindeki Filistinli mahkumların serbest bırakılmasını ve savaşın sona ermesini istiyor.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında şimdiye kadar yaklaşık 36 bin Filistinlinin öldüğünü açıkladı. İsrail istatistiklerine göre, Hamas mensuplarının 7 Ekim'de İsrail'in güneyindeki kasabalara saldırarak yaklaşık bin 200 kişiyi öldürmesi ve 250'den fazla kişiyi esir almasının ardından İsrail askerî harekâta başladı.


Hamas yetkilisi İsrail'in ateşkes görüşmelerinin Salı günü yeniden başlayacağına dair haberlerini yalanladı

Hamas üyeleri (Arşiv - AFP)
Hamas üyeleri (Arşiv - AFP)
TT

Hamas yetkilisi İsrail'in ateşkes görüşmelerinin Salı günü yeniden başlayacağına dair haberlerini yalanladı

Hamas üyeleri (Arşiv - AFP)
Hamas üyeleri (Arşiv - AFP)

Hamas’tan bir yetkili dün (Cumartesi) İsrail basınında çıkan ‘ateşkes görüşmelerinin Salı günü Kahire'de yeniden başlayacağı’ yönündeki haberleri yalanladı.

Reuters'a konuşan yetkili, ‘Tarih yok’ diyerek haberleri yorumladı.

İsrail Yayın Kurumu dün yaptığı açıklamada, İsrail ile Hamas arasındaki müzakerelerin İsrail tarafından sunulan yeni bir teklif temelinde birkaç gün içinde yeniden başlayacağını duyurdu.

İsrailli bir yetkili, Paris'te arabulucularla yapılan bir toplantının ardından, hükümetin önümüzdeki günlerde Gazze Şeridi'ndeki esirlerin serbest bırakılması için bir anlaşmaya varmak üzere görüşmelere yeniden başlama ‘niyetinde’ olduğunu açıkladı. İsminin açıklanmaması kaydıyla AFP'ye konuşan yetkili, “Bu hafta görüşmelere yeniden başlama niyeti var” dedi. İsrailli yetkili anlaşma hakkında daha fazla ayrıntı vermedi. Diğer yandan İsrail medyası Mossad Başkanı David Barnea'nın Paris'te arabulucular, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns ve Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman es-Sani ile yaptığı görüşmelerde tıkanan müzakereler için yeni bir çerçeve üzerinde anlaştığını bildirdi.


Gazze’de ateşkes müzakereleri: Arabulucular anlaşmazlık noktalarını çözme şansına sahip mi?

İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'a düzenlediği saldırıların ardından bölgede yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'a düzenlediği saldırıların ardından bölgede yükselen dumanlar (AFP)
TT

Gazze’de ateşkes müzakereleri: Arabulucular anlaşmazlık noktalarını çözme şansına sahip mi?

İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'a düzenlediği saldırıların ardından bölgede yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'a düzenlediği saldırıların ardından bölgede yükselen dumanlar (AFP)

Arap Birliği ve İslam İş birliği Teşkilatı (İİT) tarafından görevlendirilen bakanlar komitesinin Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'la Paris’te gerçekleştirdiği toplantı ve İsrail hükümetinin Gazze Şeridi'nde ateşkes için gerçekleştirilen müzakerelere döneceğini açıklaması, arabulucuların İsrail ve Hamas arasındaki ‘anlaşmazlık noktalarını’ önümüzdeki tur görüşmelerde çözme şansına ilişkin tartışmaları yeniden gündeme getirdi.

Uzmanlar ateşkes görüşmelerinde ilerleme kaydedilmesinin çatışmanın her iki tarafının da ateşkesi durdurma yönündeki siyasi iradesine bağlı olduğunu söylediler. Aynı uzmanlar, Avrupa ülkelerinin bağımsız bir Filistin devletini tanımasının ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) ile Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) İsrail'in Gazze'deki uygulamalarını kınayan kararlarının ardından İsrail tarafı üzerinde oluşan yeni baskılardan yararlanılması gerektiğini vurguladılar.

AlQahera News‎ TV tarafından dün Mısırlı bir kaynaktan aktarıldığına göre Mısır, ateşkes için müzakereleri yeniden canlandırmak ve Filistinli tutuklularla ve İsrailli rehineleri takası anlaşmasına varmak için çabalarını yoğunlaştırdı. Kahire’nin Gazze Şeridi'nde ateşkesin sağlanması için yoğun temaslarda bulunduğunu söyleyen kaynak, aynı zamanda Gazze'deki hastanelere yakıt ve tıbbi malzeme tedarik ettiğini belirtti.

Avrupalı, Batılı ve Arap taraflar Gazze'de ateşkes için müzakerelerin yeniden başlatılması amacıyla son birkaç gündür çabalarını yoğunlaştırdılar. Fransa Cumhurbaşkanı Macron cuma akşamı, geçtiğimiz kasım ayında Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da düzenlenen İİT ve Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde görevlendirilen ve Suudi Arabistan, Mısır, Katar ve Ürdün dışişleri bakanlarından oluşturulan bakanlar komitesiyle bir toplantı gerçekleştirdi.

Fransa Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre Macron, komite ile iki devletli çözümün etkili bir şekilde uygulanması için ciddi bir siyasi ufuk ve destek bulmayı amaçlayan uluslararası ve bölgesel çabaları görüştü. Görüşmede ayrıca Gazze'deki insani krizin sona erdirilmesine yönelik çabaların yoğunlaştırılması ve yeterince insani yardım akışının sağlanması da ele alındı.

ntyty
İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanında ölen torununun cesedini taşıyan Filistinli bir adam (AP)

Axios haber sitesinin haberine göre ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns ve İsrail Dış İstihbarat Servisi Mossad Şefi David Barnea, Gazze'de ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılması amacıyla yürütülen müzakereleri canlandırmak amacıyla Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Paris'te bir araya gelecek.

Öte yandan Mısır Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada ABD Başkanı Joe Biden ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin cuma akşamı gerçekleştirdikleri telefon görüşmesinde ‘Filistin halkının yaşadığı uzun süreli insani trajediyi sona erdirecek bir atılımın gerçekleştirilmesi için uluslararası çabaların yoğunlaştırılmasının’ yollarını ele aldıkları belirtildi.

Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada da Başkan Biden ve Cumhurbaşkanı Sisi’nin ‘Gazze'deki İsrailli rehinelerin serbest bırakılması ve Gazze Şeridi’nde sürdürülebilir bir ateşkes için yeni girişimler konusunda istişarede bulundukları’ ifade edildi. Açıklamaya göre Başkan Biden, ‘daha kapsamlı görüşmeler için önümüzdeki hafta Kahire'ye üst düzey bir ekip gönderme’ konusunda hemfikir olduğunu söyledi.

Basında yer alan haberler, arabulucuların yakında müzakerelere yeniden başlayacağını gösteriyor. Reuters haber ajansı bir kaynağa dayandırdığı haberinde İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes müzakerelerinin önümüzdeki hafta yeniden başlamasının beklendiğini aktardı.

Paris, geçtiğimiz ocak ayının sonlarından bu yana Kahire’de ve Doha’da esir takasını da içeren bir ateşkese varılması için dolaylı görüşmeler gerçekleştirdiyse de bu görüşmeler henüz geçtiğimiz yılın sonlarında varılan ve bazı esirlerin takas edildiği ateşkese benzer bir anlaşmayla sonuçlanmadı.

cdtju
Gazze'de İsrail hava saldırıları sonucu yıkılan binaların enkazı arasında duran bir Filistinli (DPA)

Mısır Dış İlişkiler Konseyi Genel Sekreteri Büyükelçi Ali el-Hefni, İsrail üzerinde baskı oluşturan uluslararası koşulların, İsrail’in bu kez arabuluculuk çabalarına daha duyarlı olmasını sağlayacağını düşünüyor. Hefni, üç Avrupa ülkesinin (İspanya, İrlanda ve Norveç) bağımsız Filistin devletini tanımasının ve UAD ile UCM tarafından alınan kararların ve tedbirlerin, İsrail hükümeti ve ABD yönetimi üzerinde Gazze’de ateşkes için yeni baskı unsurları oluşturduğuna dikkati çekti.

Şarku’l Avsat’a konuşan Hefni, Paris’teki son toplantının, müzakerelerdeki anlaşmazlık noktalarının çözülmesine katkıda bulunabileceğini söyledi. Ancak Hefni’ye göre bu çabaların başarıya ulaşması, katı bir şekilde iki devletli çözüm fikrini kabul etmeyen aşırı sağcı İsrail hükümeti başta olmak üzere çatışan tarafların ateşkes önerilerini ele alma konusundaki siyasi iradesine bağlı.

Paris'te yaşayan siyasi analist Gihan Gado, Gazze'de ateşkes için yürütülen arabuluculuk çabalarının, Avrupa ülkelerinin bağımsız Filistin devletini tanımasının ardından bu kez yeni ve farklı bir aşamadan geçtiğini söyledi. Gado, İsrail'in uzlaşmaz tutumunun, özellikle de Gazze Şeridi'nde sivillere karşı işlenen suçlar nedeniyle İsrailli hükümet yetkililerinin uluslararası mahkemelerde yargılanmaya başlamasıyla birlikte Avrupa ve Batı kamuoyunun baskısı altına girdiğini belirtti.

Geçtiğimiz hafta İrlanda, İspanya ve Norveç, 28 Mayıs itibariyle bağımsız Filistin devletini tanıyacaklarını duyurdular.

Gado, Paris’teki toplantının, bu seferki müzakerelerde arabulucuların çabalarını destekleyip desteklemeyeceği konusunda Arap ülkelerine iki devletli çözüm için petrol ve enerji kartını kullanarak Avrupalı ve Batılı güçler üzerinde daha fazla ekonomik baskı kurmaları çağrısında bulundu. Şarku’l Avsat’a konuşan Gado, Avrupa ülkelerinin Gazze'deki savaşın kendilerine yönelik yasadışı göçmen sayısındaki artış üzerindeki etkisinden korktukları için Paris'in müzakerelerde rol oynadığını belirtti.

cdfdfebf
Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Reuters)

Kahire Üniversitesi'nde siyaset bilimi alanında öğretim üyesi olan Dr. Tarık Fehmi, müzakerelerin başarısında çatışan tarafların siyasi iradelerinin önemini vurguladı. Dr. Fehmi, başta Mısır olmak üzere arabulucuların, istişarelerden olumlu sonuçlar alınmasını sağlayacak yeni kurallara göre müzakereleri yeniden başlatmak için çalışacaklarını ve müzakerelerin bir takvim belirlenmeden kesin sonuçlar elde edemeyeceğini söyledi.

Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada Mısır'ın müzakere sürecine, son turun sona erdiği yerden başlamayacağının altını çizen Dr. Fehmi’ye göre ABD Başkanı Biden’ın Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile yaptığı telefon görüşmesi, tüm taraflarca kabul edilebilir düzenlemelerle Refah Sınır Kapısı’ndan insani yardımların girişine ilişkin uygulamaların ve ateşkes görüşmelerinin yeniden başlatılması yönünde bir itici güç niteliği taşıyor.

Ancak Mısır Dış İlişkiler Konseyi Genel Sekreteri Hefni, şu an için çeşitli tarafların karşı karşıya olduğu asıl sorunun ‘ertesi gün’ meselesi olduğunu söyledi. Hefni, arabulucular tarafından sürdürülen müzakerelerin çoğunun Gazze Şeridi'nin idaresine ilişkin düzenlemeler ve savaştan sonra Gazze Şeridi'ne açılan sınır kapılarının yönetimiyle ilgili olduğuna dikkati çekti.

Kahire'nin ev sahipliğinde mayıs ayı başlarında gerçekleştirilen son arabuluculuk turunda Hamas'ın savaşı üç aşamada sona erdirecek bir ateşkes önerisini kabul etmesinin ardından olumlu bir ilerleme kaydedildi. Ancak İsrail, bu öneriye karşı çıktı ve ‘taleplerinden çok uzakta’ olduğunu söyledi.

 


AB'den İsrail'e: Uluslararası Adalet Divanı'nın kararları bağlayıcıdır ve uygulanmalıdır

Avrupa Birliği Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell (DPA)
Avrupa Birliği Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell (DPA)
TT

AB'den İsrail'e: Uluslararası Adalet Divanı'nın kararları bağlayıcıdır ve uygulanmalıdır

Avrupa Birliği Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell (DPA)
Avrupa Birliği Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell (DPA)

Avrupa, İsrail'in Hollanda'nın Lahey kentinde alınan kararı görmezden geleceğini belirtmesine rağmen, Uluslararası Adalet Divanı'nın kararına uyması ve Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah şehrine yönelik saldırısını durdurması için İsrail'e baskı yaptı.

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, dün (Cumartesi) yaptığı açıklamada, İsrail'in Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) kararına uyması ve askeri saldırısını durdurması gerektiğini söyledi.

Alman Haber Ajansı'na (DPA) göre Borrell "X" platformunda yaptığı açıklamada: "İsrail aleyhine verilen kararı not ediyoruz. Uluslararası Adalet Divanı'nın kararları tüm taraflar için bağlayıcıdır ve tam ve etkin bir şekilde uygulanmalıdır" dedi.

BM'nin en yüksek mahkemesi olan Uluslararası Adalet Divanı (UAD), cuma günü İsrail'in Refah'taki saldırılarını derhal durdurmasına karar verdi.

Yargıçlar Refah'taki insani durumun şu anda "felaket" olduğunu ve sivil halkın daha fazla zarar görmesini önlemek için daha çok tedbir alınması gerektiğini belirttiler.

Borrell paylaşımında mahkemenin İsrail'e "Refah sınır kapısını insani yardım girişi için açık tutma" hükmü verdiğini vurguladı.

İsrail, siviller üzerindeki etkisi nedeniyle Refah'taki operasyonları konusunda, ABD ve Avrupa başkentlerinden yargılama öncesi haftalarca uyarılarla karşı karşıya kaldı.

İsrail saldırının Hamas'ı ortadan kaldırmak için gerekli olduğunu savunuyor. Tel Aviv'den yapılan açıklamada "İsrail, Refah bölgesinde Filistinli sivil nüfusun tamamen ya da kısmen yok olmasına neden olabilecek yaşam koşullarına yol açacak askeri operasyonlar gerçekleştirme niyetinde değildir ve gerçekleştirmeyecektir" denildi.

İsrail Ulusal Güvenlik Danışmanı ve Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü tarafından yapılan açıklamada "Güney Afrika'nın Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı önünde İsrail'e yönelttiği soykırım suçlamaları yanlış, haksız ve ahlaken iğrençtir" denildi.

Kararda, İsrail'in, saldırının Filistin halkı üzerindeki etkisini en aza indirmek için elinden gelen her şeyi yaptığı yönündeki iddialarının mahkemeyi "ikna etmediği" belirtildi.


Tunus Cumhurbaşkanı ani bir kabine değişikliğiyle iki bakanı görevden aldı

Kays Said
Kays Said
TT

Tunus Cumhurbaşkanı ani bir kabine değişikliğiyle iki bakanı görevden aldı

Kays Said
Kays Said

Tunus Cumhurbaşkanlığı dün (Cumartesi) akşam saatlerinde İçişleri ve Sosyal İşler Bakanlarını da kapsayan sürpriz bir kabine değişikliğini açıkladı.

Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan ve görevden alınma nedenleri belirtilmeyen açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Kays Said, kendisine yakın olduğu düşünülen Kemal El Faki'nin yerine Halid El Nuri'yi İçişleri Bakanı olarak atadı.


İsrail'in Gazze'nin kuzeyindeki bir okulu bombalaması sonucu 10 kişi öldü, 17 kişi yaralandı

Filistinliler, İsrail'in Gazze'de dün düzenlediği saldırının ardından hayatta kalanları arıyor (AFP)
Filistinliler, İsrail'in Gazze'de dün düzenlediği saldırının ardından hayatta kalanları arıyor (AFP)
TT

İsrail'in Gazze'nin kuzeyindeki bir okulu bombalaması sonucu 10 kişi öldü, 17 kişi yaralandı

Filistinliler, İsrail'in Gazze'de dün düzenlediği saldırının ardından hayatta kalanları arıyor (AFP)
Filistinliler, İsrail'in Gazze'de dün düzenlediği saldırının ardından hayatta kalanları arıyor (AFP)

Filistin El-Aksa televizyonu bugün, İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki bir okula düzenlediği bombardımanda 10 kişinin öldüğünü ve 17 kişinin de yaralandığını bildirdi.

Filistin televizyonu, İsrail ordusunun erken saatlerde Gazze'nin kuzeyindeki El Saftavi bölgesinde bulunan El Nuzla okulunu bombaladığını duyurdu.

El Aksa televizyonu, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’nın kuzeyinde bir evi hedef alması sonucu dört (4) kişinin öldüğünü, birçok kişinin de yaralandığını belirtti.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı dün (Cuma) yaptığı açıklamada, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye yönelik savaşında ölen Filistinlilerin sayısının 35 bin 857'ye, yaralıların sayısının ise 80 bin 11'e yükseldiğini duyurdu.


Yemen'de darbeciler muhalif medyaya yönelik kısıtlamaları sıkılaştırıyor

Husilerin kontrolündeki bölgelerde birçok gazete yayın hayatını sonlandırırken sadece Husilere sadık olanlar kaldı. (X)
Husilerin kontrolündeki bölgelerde birçok gazete yayın hayatını sonlandırırken sadece Husilere sadık olanlar kaldı. (X)
TT

Yemen'de darbeciler muhalif medyaya yönelik kısıtlamaları sıkılaştırıyor

Husilerin kontrolündeki bölgelerde birçok gazete yayın hayatını sonlandırırken sadece Husilere sadık olanlar kaldı. (X)
Husilerin kontrolündeki bölgelerde birçok gazete yayın hayatını sonlandırırken sadece Husilere sadık olanlar kaldı. (X)

Husiler, kontrolü altındaki bölgelerde faaliyet gösteren medya kuruluşları üzerindeki hakimiyetini sıkılaştırma çabalarının bir parçası olarak, muhalif medya kuruluşlarına lisans alma, para ödeme ve bu kuruluşların gelir kaynakları, finansmanı ve çalışanları hakkında bilgi verme gibi yeni kısıtlamalar getirdi.

Sana'daki bilgi sahibi kaynaklara göre medya sektörünü kontrol eden darbe liderleri, daha önce kapatılmamış, el konulmamış ve yasaklanmamış çeşitli medya kuruluşlarının yönetimini, yayın hayatlarına devam etmek için lisans almak üzere 45 günlük bir süre içinde, tanınmayan hükümetteki Enformasyon Bakanlığı'na çağırdı.

Sana sakinleriyle konuşan güvenlik personeli (Reuters) Sana sakinleriyle konuşan güvenlik personeli (Reuters)

Sana'daki üç medya kaynağı Şarku’l Avsat'a, örgütün kontrolü altındaki şehirlerde bir medya kuruluşuna verilen her lisans için ‘harç’ adı altında Husi liderlerinin cebine giren çeşitli miktarlarda para alındığını açıkladı.

Husi darbeciler, sahipleri ve yöneticileri, büyüklüğü ve gelir kaynakları hakkında ayrıntılı bilgilerin yanı sıra, her bir çalışanın isimleri, nitelikleri ve telefon numaraları, doğum yerleri, yaşadıkları evlerin ayrıntıları, arabaları ve eşyaları da dahil olmak üzere çalışanları hakkında bilgileri içeren listeler sunmadıkça, hiçbir medya kuruluşuna lisans verilmeyeceğini bildirdi.

Husiler söz konusu yaklaşımın medya ve siyasi söylemi birleştirmek için olduğunu iddia etti. Kaynakların aktardığına göre Husiler, belirtilen sürenin sona ermesinden sonra, bağımsız kanallar, gazeteler, internet siteleri ve daha önce Husilerle ittifaklarını ilan eden siyasi partiler ve örgütlerle bağlantılı olanlar da dahil olmak üzere, talimatlara uymayan tüm medya kuruluşlarını kapatmak, el koymak ve yasaklamak için geniş bir kampanya başlatmakla tehdit etti.

Şarku’l Avsat'a konuşan Sana'daki medya profesyonelleri, uluslararası toplum tarafından tanınmayan Husi yönetimine bağlı Enformasyon Bakanı Dayfullah eş-Şami önderliğindeki Husi liderlerinin, açıklamalarında ve konuşmalarında sık sık örgütün kontrolü altındaki bölgelerde faaliyet gösteren medya kuruluşlarının, örgüt tarafından dayatılan politika ve talimatlarla çelişen haber, rapor ve bilgiler yayınladığını iddia ettiklerini vurguladı.

Artan acılar

Husilerin medya kuruluşlarına yönelik eğilimi, örgütün kontrol ettiği bölgelerde kalan Yemenli gazetecilerin devam eden açlık politikaları nedeniyle son derece kötü maddi ve geçim sıkıntılarıyla paralellik gösteriyor.

Sana'da Husi liderlerinin çağrısıyla düzenlenen miting sırasında silahlı Husi militanları (AFP)

Sana'da Husi liderlerinin çağrısıyla düzenlenen miting sırasında silahlı Husi militanları (AFP)

Husilerin Yemen'in başkenti Sana'yı ve diğer şehirleri silah zoruyla işgal etmesinden bu yana en büyük bedeli gazeteciler ve medya kuruluşları ödedi. Yüzlercesi saldırıya uğradı, tehdit edildi, takibe maruz kaldı, taciz edildi, kaçırıldı, işkence gördü, dışlandı ve haksız yere yargılandı.

Yemen Gazeteciler Sendikası yakın zamanda yayınladığı bir raporda, Yemen'de dokuz yıl önce savaşın başlamasından bu yana yaklaşık 45 gazetecinin öldürüldüğünü, savaşın başlangıcından beri 165'ten fazla Yemenli medya kuruluşunun çalışmayı durdurduğunu ve 200 yerel ve Arap internet sitesine erişim engeli konulduğunu belirtti.

Yemen Gazeteciler Sendikası, bu yılın ilk üç ayında Yemen'de basın özgürlüğünün ihlal edildiği yaklaşık 17 vakayı belgeledi.

Bazıları Husiler tarafından işlenen ihlaller, saldırı, tehdit, kışkırtma, el koyma, engelleme, askıya alma, yargılama ve zorla alıkoyma suçları arasında değişiyor.

Yemen'deki tüm taraflara basına yönelik savaşı durdurma talebinde bulunan sendika, Husileri uzlaşmaz tutumundan ve kaçırdığı Vahid es-Sufi, Nebil es-Sedavi ve Abdullah en-Nebhani isimli üç gazeteciyi serbest bırakmayı reddetmesinden sorumlu tutarak, gazetecilerin bir an önce serbest bırakılması çağrısında bulundu.

 Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Seri (Reuters) Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Seri (Reuters)

Yerel insan hakları örgütlerinin raporları, belgeledikleri verilerin, Yemen'de gazeteciliğin halen kritik bir aşamada olduğunu gösterdiğini ve Yemenli gazetecilerin çoğunun son derece tehlikeli ve karmaşık koşullarda çalışmaya devam ettiğini, benzeri görülmemiş zorluklarla karşılaştığını, durumlarının her geçen yıl çeşitli düzeylerde kötüleştiğini doğruluyor.

Basın özgürlüğüne ilişkin bu kötüleşen tablo karşısında Yemen, 2024 yılı Arap ve küresel basın özgürlüğü endeksinde en alt sıralarda yer aldı. Sınır Tanımayan Gazeteciler'in raporunda, Yemen'in basın özgürlüğü endeksinde 154’üncü sırada yer aldığı belirtilirken, Yemen'i Somali, Sudan, Filistin... ve diğer ülkeler takip ediyor.

Yemen hükümeti daha önce, Husiler tarafından Yemen'de basının sistematik ve benzeri görülmemiş bir şekilde hedef alındığından söz etmişti. Ayrıca, Husilerin kontrolü altındaki bölgelerin gazetecilere yönelik sürekli ihlallere tanık olmaya devam ettiğine dikkat çekmişti.

Hükümet, uluslararası topluma, Birleşmiş Milletler’e (BM) ve tüm kuruluşlara, zorla kaybedilen tüm gazetecilerin serbest bırakılması ve gazetecilerin korunması için harekete geçilmesi yönünde Husi milislerine baskı yapmaları çağrısında bulundu.


İsrail-Hamas müzakerelerinin birkaç gün içinde yeniden başlaması bekleniyor

Yeni teklifler doğrultusunda müzakerelerin bu hafta başlatılmasına karar verildi (Reuters)
Yeni teklifler doğrultusunda müzakerelerin bu hafta başlatılmasına karar verildi (Reuters)
TT

İsrail-Hamas müzakerelerinin birkaç gün içinde yeniden başlaması bekleniyor

Yeni teklifler doğrultusunda müzakerelerin bu hafta başlatılmasına karar verildi (Reuters)
Yeni teklifler doğrultusunda müzakerelerin bu hafta başlatılmasına karar verildi (Reuters)

euters'in haberine göre bir yetkili bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli rehinelerin serbest bırakılması için bir anlaşmaya varılması amacıyla, İsrail ve Hamas arasında yürütülen arabuluculuk müzakerelerinin birkaç gün içinde yeniden başlayacağını söyledi.

Konunun hassasiyeti nedeniyle isminin açıklanmaması koşuluyla konuşan kaynak, görüşmeleri yeniden başlatma kararının İsrail istihbarat servisi (Mossad) başkanının CIA direktörü ve arabuluculuk yapan Katar başbakanı ile görüşmesinin ardından alındığını belirtti.

Kaynak , "Toplantının sonunda müzakerelerin, arabulucular Mısır ve Katar'ın öncülüğünde ve ABD'nin aktif katılımıyla yeni öneriler temelinde bu hafta başlaması kararlaştırıldı" ifadelerini kullandı.