En iyi 15 mafya filmi - Mutlaka izlenmesi gereken en iyi mafya filmleri listesi ve önerileri

Size reddedemeyeceğiniz bir teklif yapıyoruz.

En iyi 15 mafya filmi - Mutlaka izlenmesi gereken en iyi mafya filmleri listesi ve önerileri - Film ve Dizi

Filmler genellikle haydutları, banka soyguncularını ve bilge adamları romantikleştirerek kanunların dışında yaşayan bireylere olan hayranlığımızı besler. Aslında suç öyküleri sinemanın kendisinden de önceye dayanıyor ve ilk canlı çekim filmlerin vizyona girmeye başlamasıyla uyarlanan ilk türlerin de başında geliyor. Biz de IGN olarak kendi kurallarını yaratan, kendi yaşam tarzına sahip, dirayetli karakterlerle dolu, kötülüğün kol gezdiği bir dünyaya girmek isteyenler için bu makalede en iyi mafya filmlerini bir araya getirdik.

Organize suçlar aslında 20’inci yüzyılın dünyaya bir armağanı, bu nedenle filmlerin bu konuyu ele alması ve dünyanın dört bir yanındaki mafya örgütlerinin büyümesine paralel olarak gelişmesi gayet mantıklı. Francis Ford Coppola ve Martin Scorsese gibi sinemacılar bu türü yıllardır öylesine efsanevi şekilde işledi ki isimleri organize suç filmleriyle özdeşleşti. Bu isimlerin dışında farklı yönetmenler de zaman içinde çeşitli mafya projelerini yönetmeyi denedi ve olağanüstü sonuçları elde etti.

Aşağıdaki listede, ünlü gangsterler ve peşlerindeki polislerden oluşan gerçek hikâyelerden tutun da göz kamaştırmak ve keyif vermek için tasarlanmış harika kurgu eserlerine kadar her şeyi bulabilirsiniz. David Cronenberg, Brian De Palma, Ridley Scott ve tabii ki Scorsese ve Coppola gibi yönetmenler de bu listenin yıldızlar kadrosunun başta gelen isimleri arasında.


Sıkı Dostlar (Goodfellas) (1990)

Listemize Martin Scorsese yönettiği, son 30 yıldır tüm zamanların en iyi mafya filmi (ya da en azından The Godfather dışındaki en iyi mafya filmi) olarak gösterilen Sıkı Dostlar (Goodfellas) ile başlıyoruz. Robert De Niro, Ray Liotta ve Joe Pesci (En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscar'ını kazandı), mafya ortağı Henry Hill'in (Liotta) on yıllar boyunca süren yükselişine ve düşüşüne ışık tutan bu kana bulanmış yapımın başrolunu paylaşıyorlar. Nicholas Pileggi'nin Henry Hill biyografisi Wise Guy'dan uyarladığı Sıkı Dostlar filmi, Scorsese ve De Niro'nun zaten ikonik olan statülerinden yararlanarak Liotta ve Pesci'den "bilmiş adamlar" yaratıyor.

Köstebek (Donnie Brasco) (1997)

İngiliz yönetmen Mike Newell'ın bir başka gerçek mafya öyküsü olan Donnie Brasco, bizi Bonanno suç ailesinin derinliklerine gizlenmiş bir FBI ajanının kaotik yaşamına götürüyor. Johnny Depp, yeraltı dünyasındaki adı "Donnie Brasco" olan Ajan Pistone'yi canlandırırken, Al Pacino da farkında olmadan Pistone'yi çeteye kazandıran, düşük seviyeli, zamanı geçmiş bir infazcı olan Lefty karakterine hayat veriyor. Pistone'nin Donnie Brasco: My Undercover Life in the Mafia adlı otobiyografisinden uyarlanan film ilgi çekici bir bakış sunarken, diğer mafya filmlerinden de farklı bir hava sergiliyor.

En Şiddetli Sene (A Most Violent Year) (2014)

Oscar Isaacs ve Jessica Chastain'in başrollerini paylaştığı En Şiddetli Sene (A Most Violent Year) listenin daha modern filmlerinden bir tanesi. Isaacs'in kamyon şirketi sahibi karakteri Abel Morales, filmde kaotik ve yozlaşmış çevresiyle başa çıkmak için elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışırken bize mafyaya yakın bir karakter gösteriyor. Tıpkı Donny Brasco gibi. Abel’in son derece ahlaksız bir iş dünyasında ahlaklı bir insan olarak kalmaya çalıştığı ve David Oyelowo, Alessandro Nivola ve Albert Brooks'un da rol aldığı En Şiddetli Sene, izleyiciye gerilim dolu anlar yaşatıyor.

Miller Kavşağı (Miller's Crossing) (1990)

Sıkı Dostlar filmiyle aynı yıl, Coen kardeşler organize suçu tamamen farklı bir şekilde ele alarak, İrlanda mafyasına ve mafya savaşının her iki tarafını da oynayan endişeli teğmen Tom'un (Gabriel Byrne) hikâyesini anlatan bir film geliştirdi ve bizleri içki yasağı dönemine geri götürdü. Güçlü diyaloglar, şık sekanslar ve sürükleyici performanslar Byrne'ın Amerika'da popüler bir isim haline gelmesine yardımcı olurken, Miller Kavşağı’nın beyaz perde serüvenini de hızlandırdı. Filmde Albert Finney, Marcia Gay Harden ve Steve Buscemi de rol alıyor.

Casino (1995)

Evet, listedeki bir başka Scorsese klasiği (ve sonuncusu değil) Sıkı Dostlar filminden De Niro ve Pesci, Nicholas Pileggi'nin Casino: Love and Honor in Las Vegas adlı kitabından uyarlanan Casino için yeniden bir araya geliyor. Bu kez yıldızların karakterleri gerçek hayattaki insanlara "dayanıyor"; De Niro'nun Ace'i kumarhane sahibi Lefty Rosenthal'a, Pesci'nin Nicky'si ise infazcı Tony Spilotro'ya. Casino, iki başrol oyuncusunun ortak olmaktan düşman olmaya uzanan yolculuklarında en yüksek performanslarını sergiledikleri bir macera. Onları ayırmaya yardım eden eski dansçı rolündeki Sharon Stone bu filmdeki performansıyla Oscar adaylığı kazandı. Scorsese'nin Sıkı Dostlar filminden sonraki "mafya filmi" olan Casino için o dönemde çok sayıda karşılaştırmalar yapıldı ama film, kendi başına ayakta durabilecek kapasiteden çok daha fazlasına sahip.

Tanrı Kent (City of God) (2002)

Tanrı Kent ile Amerikan sinemasının dışına çıkıyoruz ve 1960'lar ile 1980'ler arasında Rio de Janeiro'nun Cidade De Deus banliyösünde organize suçun büyümesini gösteren, on yıllara yayılan bir Brezilya suç dramasına konuk oluyoruz. Gerçek olaylara dayanan Tanrı Kent dönemin şiddetine şok edici bir bakış atarken, oyuncu kadrosunun çoğunun gerçek deneyimli oyuncular değil de Rio yakınlarındaki düşük gelirli mahallelerin sakinleri olması nedeniyle daha otantik bir hava kazanıyor. Yönetmenliğini Fernando Meirelles ve Kátia Lund'un üstlendiği film için aynı zamanda City Of Men adlı bir spin-off dizi de yapıldı.

Dokunulmazlar (The Untouchables) (1987)

Brian De Palma'nın çoğunluğa hitap eden, hafif komik ve ürkütücü filmi Dokunulmazlar bizi 1930'ların Chicago'suna, ünlü suç avcısı Eliot Ness'in (Kevin Costner) aynı derecede ünlü çete lideri Al Capone'u (Robert De Niro) alaşağı etmek için giriştiği şiddetli mücadeleye götürüyor. Ness'in, görünüşte savunmasız olan Capone'un peşine düşmek için "dokunulmazlar" olarak adlandırdığı namuslu kanun adamlarından oluşan tugayını kurduğu bu kurnaz shoot-em-up yapımında hiçbir şey incelikle oynanmıyor. Sean Connery, pek çok polis arkadaşının Capone'dan maaş almasına rağmen mücadeleye katılmaya ikna olan kıdemli polis memuru rolüyle En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscar'ını kazanmıştı.

Köstebek (The Departed) (2006)

2002 tarihli Hong Kong gerilimi Infernal Affairs'in yeniden yapımı olan Martin Scorsese imzalı Köstebek (The Departed), gerçek hayattaki Boston suç patronu Whitey Bulger ve şehrin farklı taraflarında görev yapan iki polisin - biri Bulger'ın köstebeği olarak teşkilatta yükselişte (Matt Damon), diğeri ise Bulger'ın kendi saflarında derin bir gizli ajan (Leonardo DiCaprio) - etrafında yeniden tasvir edilmiş. Her biri diğerinin kimliğini ortaya çıkarmakla görevliyken, Bulger (Jack Nicholson) şüphe uyandıracak şekilde herkesten iki adım önde. Filmde ayrıca Vera Farmiga, Mark Wahlberg (Oscar adaylığı var), Martin Sheen, Alec Baldwin ve Ray Winstone rol alıyor.

Şark Vaatleri (Eastern Promises) (2007)

2000'li yıllarda Viggo Mortensen, Yüzüklerin Efendisi üçlemesinde Aragorn rolüyle Orta Dünya'nın kıçını kurtarmakla kalmadı, aynı zamanda yönetmen David Cronenberg'in de ilham perisi oldu ve arka arkaya iki suç filminde (A History of Violence ve Eastern Promises) başrol oynadı. Dürüst olmak gerekirse her ikisi de bu listede yer alabilir. Ancak işleri sıkılaştırmak için Viggo/Cronenberg filmlerinden sadece birini seçtik: Londra'daki bir Rus mafya infazcısının (Mortenson) patronu (Armin Mueller-Stahl), patronun akli dengesi yerinde olmayan oğlu (Vincent Cassel) ve bir bebeği korumak için çırpınan bir ebe (Naomi Watts) arasındaki zorlu sularda gezinmek zorunda kaldığı Şark Vaatleri.

Baba (The Godfather) (1972)

Nihayet karşımızda. Pek çok hayran tarafından şimdiye kadar yapılmış en iyi mafya filmi olarak kabul edilen Francis Ford Coppola'nın Baba filmi, bazıları Bölüm II'yi tercih etse de tür için ezber bozan bir yapımdı. Başrollerinde Marlon Brando, Al Pacino, James Caan, Robert Duvall ve Diane Keaton'ın yer aldığı, Mario Puzo'nun romanından uyarlanan Baba, gişe rekorları kırdı ve 1972'nin en büyük filmi oldu. Gelmiş geçmiş en çarpıcı ve etkili filmlerden biri olan Baba, aile reisi Vito Corleone'nin (Brando) yönetimindeki Corleone suç ailesini ve ailenin en küçük oğlu Michael'ın (Pacino) mafya patronu olmak için isteksiz bir dışlanmış aile üyesinden acımasız bir varise dönüşürken yaşadığı korkutucu değişimi anlatıyor.

Baba II (The Godfather II) (1974)

Orada dur bakalım ilk Godfather filmi. “Bir Numaralı Mafya Filmi” için doğrudan bir rakibiniz var. Aynı zamanda yarı öncül film olan Baba II’de Corleone ailesinin yeni Don'u olan Michael karakteri, hayatına yönelik ve aynı zamanda kendisine yakın bir haini ortaya çıkaran suikast girişimiyle uğraşırken, ayrı bir paralel hikâyede babası Vito'nun (Robert De Niro) travmatik Sicilya çocukluğundan Amerika'ya gelişine ve New York'ta mafya suç örgütünü kurmasına kadar olan yolculuğunu izliyor. Filmde ayrıca Robert Duvall, Diane Keaton, Talia Shire ve John Cazale rol alıyor.

Azap Yolu (Road to Perdition) (2002)

Tom Hanks, Paul Newman, Jude Law, Daniel Craig ve genç Tyler Hoechlin'in İngiliz yönetmen/yazar Sam Mendes'e (Skyfall, 1917) eşlik ettiği, Max Allan Collins ve Richard Piers Rayner'ın çizgi romanından uyarlanan bu benzersiz gangster filmi, İrlandalı bir mafya babası olan Michael Sullivan karakterine odaklanıyor. Sullivan, patronunun kıskanç oğlu ailesinin geri kalanını öldürttükten sonra oğluyla birlikte kaçmaya başlıyor. Film hem bir intikamı işliyor hem de baba/oğul yolculuğunu anlatıyor. Azap Yolu, birçok yönden bir çizgi romanın sayfaları gibi gelişiyor.

Yaralı Yüz (Scarface) (1932)

Brian De Palma'nın 1983'te çektiği ve Al Pacino'nun Kübalı bir mülteciden uyuşturucu kralına dönüşen bir gangsteri canlandırdığı yeniden yapımı her zaman izleyebilirsiniz, ancak erken dönem sinemasını keşfetmek için Howard Hawks'ın Chicago'da Al Capone'un yükselişinden esinlenen orijinaline geri dönmek hiç fena bir fikir olmayacaktır. Beyazperdeye aktarılmak için sansürle mücadele eden Hays Code öncesi Scarface'te Paul Muni, Chicago mafyasında yükselen ve patronunun metresine aşık olan bir gangster olan Tony Camonte'yi canlandırıyor. Şık sekansları ve sürükleyici şiddetiyle Yaralı Yüz, tarihsel önemini mafya türünün mükemmelliğiyle harmanlayarak zamana meydan okuyor. Capone'un kendisi bile filmi beğenenler arasında.

İrlandalı (The Irishman) (2019)

Listeye dördüncü bir Scorsese filmi girdiği için üzgün değilim, zira Netflix için çekilen İrlandalı; pişmanlık, sürgün ve yalnızlık temalarıyla mafya filmlerinin Unforgiven’ı olarak anılabilecek muhteşem bir başarı. Türün ağır topları Robert De Niro, Al Pacino ve Joe Pesci gibi isimler, bir kamyon şoförünün bir mafya babası ile onun suç ailesi için tetikçilik yapmasını ve ünlü Teamster Jimmy Hoffa için çalışmasını konu alan bu epik film için geri dönüyor. Charles Brandt'ın 2004 tarihli I Heard You Paint Houses kitabından uyarlanan İrlandalı, mafya hayatının bugüne dek ön plana çıkarılmamış kötü yanlarını gösteriyor. Mafya babalarının filmlerde vahşi sonlarla karşılaşmasına o kadar alışkınız ki, onları üzgün yaşlı adamlar olarak yok olup giderken hayal etmek zor. Bobby Cannavale, Anna Paquin, Jesse Plemons ve Harvey Keitel da filmde rol alıyor.

Amerikan Gangsteri (American Gangster) (2007)

Ridley Scott, başrollerini Denzel Washington ile Russell Crowe'un paylaştığı ve Harlemli uyuşturucu baronu Frank Lucas'ın suç kariyerini konu alan Amerikan Gangsteri ile organize suç dünyasına adım atıyor. Lucas (Washington) Vietnam Savaşı'nı Amerika'ya eroin kaçırmak için bir yöntem olarak kullanırken, Newark dedektifi Richie Roberts (Crowe) onu yakalamak için kurulan bir ekibe liderlik ediyor. Başrol oyuncularının iki olağanüstü performansıyla Amerikan Gangsteri, zeki kurgulanmış ve heyecan verici bir yapım. Josh Brolin, Chiwetel Ejiofor, Ruby Dee, Ted Levine ve Cuba Gooding Jr. da diğer oyunculardan bazıları.