Antik dünyada, Romalılar istekli kumarbazlardı. Köleden imparatora, zanaatkârdan Senatöre kadar tüm sınıflar kumar oynardı. Cumhuriyet döneminde, her yıl Aralık ayında düzenlenen Saturnalia festivali dışında kumar oynamak yasaktı. Festival süresi boyunca Kumar ve toplu sekse izin verilmiştir. Festivalin son gününde, bir erkeğin veya bir domuzun kurban edilmesi söz konusu oluyordu.
Saturnalia Festivali dışında, resmi yasağa rağmen, kumar Roma halkı için günlük bir faaliyetti. Pretorya yakınındaki bir tavernanın kalıntılarında “İyi yemek ve kumar var” yazılı bir levha vardı. Masaların üzerinde de, “daha iyi oyuncular için yer açın.” gibi ifadeler yazıyordu.
Roma’da zarlı oyunlar oldukça favoriydi ve kumar sadece zar atılarak oynanabildiği gibi çeşitli tahta oyunları ile de oynanabilirdi. Bu tahta oyunlarında da zar kullanılırdı.
Augustus bile Roma festivallerinde kumar oynardı. Damadı Tiberius’a yazdığı bir mektupta “Minerva bayramını büyük bir neşe içinde, her gün kumar oynayarak ve duruma ısınarak geçtik sevgili Tiberius’um.” diyordu. Augustus’tan sonra, kumarın büyük etkisiyle ciddi bir ahlaki çöküş süreci başladı. Horace, göre genç Romalılar, artık ata binme ve avlanma gibi erkekçe alışkanlıklar yerine kumar oyunlarına önem veriyorlardı.
Kumar oynamayı yasaklayan en az üç yasa biliyoruz, en önemlisi Lex Talaria’dır , ancak bu yasaların ne zaman çıkarıldığını bilmiyoruz. Bununla birlikte, kumar için kullanılan Romalı terimin “Alea” olduğunu ve ahlakın önemli olduğu ilk zamanlarda “Aleator” aşağılık bir kişiyi tanımlamak için kullanılırdı.
Alıntıdır: www.mikeanderson.biz