Antibiyotik farkındalık oluşturabilmek ve akılcı ilaç kullanımı tüm dünyada önemli bir sağlık sorunudur. Dünya sağlık örgütü ilacı “fizyolojik sistemleri veya patolojik durumları, alıcının yararı için değiştirmek veya incelemek amacıyla kullanılan veya kullanılması öngörülen bir madde yada ürün” olarak tanımlamaktadır. İlaç doğru kullanıldığında insan sağlığını ve yaşamını tehdit eden olumsuzluklara son verirken, yanlış kullanıldığında yaşama son verebilen bir madde olması nedeniyle, insan ve toplum sağlığında önemli bir yere sahiptir.

Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü

İlaç kullanımında en büyük tehlike ise gereksiz antibiyotik kullanımı. Antibiyotikler yalnızca hekim gerekli gördüğünde kullanılması gereken, aksi durumda ciddi sağlık problemlerine yol açabilecek ilaçlardır. Bu konuda bilinçlendirme ve gereksiz antibiyotik kullanımının düşürülmesi amacıyla 18 Kasım “Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü” olarak kabul ediliyor.

Akılcı ilaç kullanımı neden önemli?

İlacın, koruyucu ve tedavi edici etkilerinin yanında oluşturabileceği yan etkilerin varlığı ve sağlık harcamalarında önemli payı olması, akılcı ilaç kullanımını daha da önemli hale getirmektedir. İlaçların akılcı kullanımında temel yaklaşım; ilacın doğru zaman, gereken nitelikte, gerektiği kadar ve gerektiği biçimde hastalığın ve hastanın durumuna göre akılcı ve doğru kullanılması gerekmektedir. Kişilerin klinik bulgularına ve bireysel özelliklerine göre; uygun ilacı, uygun süre ve dozda, en uygun maliyetle ve kolayca sağlayabilmeleridir.

Akılcı olmayan ilaç kullanımı ile ilgili yapılan araştırmalarda tespit edilen temel problemler arasında; gereğinden fazla ilaç reçete edilmesi, ilaçların yanlış şekilde kullanılması, gereksiz olarak pahalı ilaçların kullanımı, gereksiz antibiyotik tüketimi, ya da gereksiz enjeksiyon önerilmesi sayılabilir. Antibiyotik farkındalık gününde gereksiz antibiyotik kullanımını azaltmaya yönelik çalışmalar yapılmaktadır.

Akılcı ilaç kullanımı için düzenlemeler

Ne yazık ki toplumumuzda akılcı ilaç kullanma bilgisi yerleşmemiştir. İlaç israfı konusunda da yeni düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.

  • İlaç israfı konusunda yeni düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. İlaç şirketlerinin promosyon çalışmaları sınırlandırılmalı ve bu konudaki harcamalar disiplin ve kontrol altına alınmalıdır.
  • Hekimler eşdeğer ilaç kullanımı konusunda bilgilendirilmelidir.
  • İlaç kullanımını etkileyen faktörler çok ve birbiriyle ilgilidir. Kültürel ve sosyal inançlarda yerleşmiş bilginin, tutumların, altyapının ve ekonomik çıkarların şekillendirdiği karmaşık uygulamaları değiştirmek oldukça zordur. Farklı grupların ve farklı çevrelerin ihtiyaçlarına göre değişen bir stratejiler kombinasyonu gerekmektedir.
  • Akılcı ilaç kullanımını yaygınlaştırma politikaları pahalı olan ilaçları yazmaktan finansal çıkar sağlamaları engellenmelidir.
  • Akılcı ilaç kullanımını yaygınlaştırmak için hekimlere DSÖ’nün belirlediği ulusal olarak kabul edilmiş klinik rehberler ve temel ilaç listeleri geliştirilmiştir.
  • Klinik rehberler geçerli klinik kanıtlara dayalı en maliyet etkili terapötik yaklaşımı göstermektedir. Klinik rehberlerin hekimler arasında kullanımı yaygınlaştırılmalıdır. Çeşitli basılı materyaller akılcı reçete yazmanın ileri yaygınlaştırılması için kullanılabilir.
  • Ülkemizde yasal olarak reçetesiz ilaç alımına sınırlama getirilmesine rağmen, pratikte bu konuda sorunlar yaşanmaktadır. Denetim mekanizmaları geliştirilip reçetesiz ilaç satışı belli ilaçlarla sınırlandırılmalıdır. Hastaların istenmeyen ilaç etkileşimleri ve ilaç yan etkilerinden korunabilmeleri için reçetesiz ilaç kullanımının önüne geçilerek, insanların bu konuda bilgilendirilmeleri, hekim, eczacı, hemşire işbirliğiyle bu problem önlenmeye çalışılmalıdır.
  • Halkın akılcı olmayan ilaç kullanımını önlemek için, görsel ve yazılı medya aracılığı ile veya bilgilendirici afiş/broşür yardımıyla doğru ilaç kullanımı konusunda eğitimler verilmelidir.
  • Tedavinin yarım kalması, çocukların ilaç zehirlenmeleri riski ve ilaç israfı açısından halka ilaç biriktirmenin yanlış bir uygulama olduğu halk eğitimleri ile bildirilmeli, atık ilaçları toplama kampanyaları geliştirilmelidir.
  • Akılcı ilaç kullanımı için sağlık mensuplarının eğitim kaliteleri artırılmalı ve bilgileri periyodik hizmet içi eğitim programları ile güncelleştirilmelidir.
  • Tüm dünyada kullanım oranı artmakta olan alternatif tedavi yöntemlerinden bitkisel tedavi hakkın da halkın sağlık bakanlığı tarafından bilgilendirilmesi sağlanmalıdır.
  • Toplumu doktora danışmadan ilaç kullanmaya yönelten eğitim eksikliği dışındaki nedenler üzerinde araştırmalar yapılmalıdır.
  • Eğitimli eczacı ve eczacı asistanı eksikliği olan ülkelerde reçete ilaçları, resmi ehliyeti olmayan veya eğitimsiz ilaç satıcıları tarafından satılmaktadır. Onlara temel hizmet içi eğitim sağlanmalıdır. İşlerini daha iyi yapmalarına ve hastalarla etkili iletişim kurmalarına yardımcı olabilir.
  • Halk eğitim programları uzun dönem ve sürdürülebilir olmalıdır. Kısa kampanyalar, özellikle medyayı kullanarak “farkında” olma durumunu artırmalarına rağmen bu kısa kampanyaların uzun dönemde davranış değişikliği oluşturması veya topluluğun bu konudaki gücünün ve bilgisinin artmasına katkıda bulunulmalıdır.
  • Gelişmekte olan ülkelerde yaygın olarak görülen reçete ilaçlarını kullanarak uygun olmayan kendi kendine tedavi insan sağlığı için tehlikeli olabilir. Antibiyotiklerle kendi kendine tedavi bir örnektir. Ayrıca ekonomik sonuçları vardır. Halk bu sorun hakkında eğitilmelidir.
  • Yazılı ve görsel basında eğitici haberler yapılmalı, halkı bilinçlendirmeye yönelik programlar hazırlanmalı, reklamlar yayınlanmalıdır.
  • Satışı onaylanan tezgah üstü ilaçlar doğru, okunaklı ve tıbba yabancı kişiler tarafından anlaşılabilir etiketler ve talimatlarla temin adilmelidir.
  • Ucuz ama doğru ilaç yazımı konusunda doktor adayları iyi eğitim almalıdır.
Kasım 13, 2020