3. • Genellikle insanların serüvenlerini, iç dünyalarını,
toplumsal bir olay ya da olguyu, insan ilişkilerini ve
değişik insanlık durumlarını yansıtmayı amaçlayan
düzyazı türüne “roman” denir.
• “Roman” terimi, Roma İmparatorluğu içindeki halkların
kullandığı bozulmuş Latinceye verilen addır. Bu bozuk
Latince ile yazılan ilk destan ve halk öykülerine roman
denmiştir. Bu terim, sonradan belli bir türün adı olmuştur.
• Kısaca yaşanmış ya da yaşanabilir olayları, yer, zaman,
çevre ve insan unsurlarına dayanarak, geniş bir bakış
açısıyla anlatan yazı türüne «ROMAN» diyoruz.
Roman
4. ROMANIN ÖZELLİKLERİ
1. Olayları yer, zaman ve şahıs kadrosu bütünlüğü ve
uyumu içinde anlatır.
2. Konusu insan ve dünyadır.
3. Gerçek yaşamı yansıtmaya çalışır.
4. Okuyucuyu çekebilecek nitelikte merak unsurları
içerir.
5. Olay ve kişileri ayrıntılı anlatma, tahlil ve tasvirlere
çok yer verme, bir ana olay etrafında bir çok küçük
olaya yer verme bakımından hikâye türünden ayrılır
6. • Roman dört temel öğeden oluşur.
Romanın kurgusunu oluşturan dört temel
unsur “yer, zaman, olaylar zinciri ve şahıs
kadrosu “dur. Bazı romanlarda bunlara
“fikir” unsuru da eklenir.
Romanın ÖğeleriRomanın Öğeleri
7. Şahıs KadrosuŞAHIS KADROSU
• 1. Kişi (kahramanlar)
• Romanların çoğunda geniş bir şahıs kadrosu vardır.
• Romanda başkarakter ve yardımcı karakterler
bulunur.
• Romanda şahıslar ayrıntılı olarak tanıtılır. Roman
kahramanının yaşamı, geniş bir zaman çerçevesi
içinde baştan sona anlatılır.
• Roman kişileri “tip” ve “karakter” olarak karşımıza
çıkar.
8. Tip:a. Tip
• Belli bir sınıfı ya da belli bir insan eğilimini temsil
eden kişidir.
• Tip evrenseldir, genel özelliklere sahiptir.
• Tipler “sevecen tip, alıngan tip, kıskanç tip, sosyal
tip” gibi, bireysel olmaktan çok; başkalarında da
bulunan ortak özellikler taşıyan ve bu özellikleri en
belirgin şekilde temsil eden şahıs veya şahıs
grubudur.
9. Karakter:
• Romanda olumlu, olumsuz yönleri ile verilen, belirli
bir tip özelliği göstermeyen kişilerdir.
• Karakter, kendine özgüdür. Karakterler genel temsil
özelliği göstermez.
• Karakterler, birden fazla özelliği belirlenmiş, tipik olan
birkaç özelliği ile insanın iç çatışmaları ve çıkmazlarını
verme görevini yüklenmiş roman şahıslarıdır.
• Karakterler çok yönlü olup, değişkenliğe sahip kişiler
oldukları için bunlara “yuvarlak roman kişisi” de
denmektedir.
b. Karakter
10. • Mahpeyker gerek vücut ve yüz güzelliği gerekse ruh asaleti
bakımından Dilaşupun kendisinden kat kat üstün olduğunubiliyor
fakat en ziyade namusunu çekemiyordu. Alçak kadın her şeyden
önce biçareyi namus cevherinden mahrumederek kendi aşağılık
mertebesine düşürmek için aylarca uğraştı.
• İntibahtaAli Beyiseven2kadındanbiriolanMahpeyker herbakımdankötüDilaşupsaherbakımdaniyibir
kadınolaraktanıtılmıştır.Romantizmleyazılmıştır.
11. • 2. Olay:
• Romanlar, temel bir olay etrafında gelişen ve iç içe geçmiş
çok sayıda olaydan oluşur.
• Romanda anlatılan olaylar hayattan alınabileceği gibi,
tarihten, anılardan, okunan kitaplardan ve masallardan da
alınabilir.
• Önemli olan, konunun gerçeğe uygun olmasıdır.
• Romanda olaylar her yönüyle ayrıntılı olarak işlenir.
• Her olay bir nedene bağlanır. Böylece okuyucu, romanın
içine çekilir.
•2. Olay: 2. Olay
12. • İyi öğrenimgörmüş Ali Bey yirmili yaşlarda gösterişi sevenbol para harcayan bir
gençtir. Mahpeykeradlı uygunsuz bir kadına tutulur. Onunla düşüp kalkmaya
başlar.
• Annesi oğlunukurtarmakiçin Dilaşup adında bir cariyesatınalarakoğluAli Beyi
onunlaevlendirir. Yüz üstübırakılan Mahpeyker, iftira ederek Dilaşupun esirciye
satılmasını sağlarve kendisi satınalır. Dilaşuptanayrılmasına karşın kendisine
dönmeyen Ali Beydenöç almak için delikanlıyı öldürtmeyi tasarlar. Dilaşupun
habervermesiyle durumuöğrenen Ali Bey Mahpeykeri öldürür, hapseatılır. 6 ay
sonra üzüntüsündenölür.
• Olay ve kadındurumunuanlatanbir roman. Dönemihakkındabilgiverir
13. • Romanlardaki kişilerin yaşadığı, olayların geçtiği
yerdir çevre.
• İnsanlar gibi, roman kişileri de belli bir çevrede
yaşar.
• Bu çevre, okuyucuya betimleme yoluyla anlatılır.
• Romanda olayların geçtiği ve kişilerin yaşadığı
yerler, çevre ve diğer mekânlar çok ayrıntılı şekilde
verilir.
3. Çevre (yer)
14. • 4. Zaman:
Olay veya olaylar belirli bir zaman diliminde
yaşanır.
Romanlarda fiiller genellikle “-di’li geçmiş zaman”
kipinde kullanılır.
İç içe değişik zaman dilimlerinden söz edilebilir.
Birkaç zaman bir arada kullanılabilir.
Şuur akışı tekniğiyle geriye dönüşler veya ileriye
gidişler olabilir.
•4. Zaman:
15. • Romanda Dil ve Anlatım:
• Anlatmaya bağlı eserlerde, özellikle de roman ve hikâyeler
birinci veya üçüncü kişi ağzından anlatılır.
• “Birinci kişili anlatımda “ben, biz”; ‘üçüncü kişili anlatım’ da
da “o, onlar” özneleri kullanılır.
• Ayrıca bu tür eserlerde üç tür anlatıcı bakış açısından söz
edilebilir.
• “Dün Ali ile Ayşe’yi eve çağırdım. Birlikte ders çalıştık. Burada birinci
kişili anlatım söz konusudur.
• “Dün Ali ile Ayşe ‘yi eve çağırdı. Birlikte ders çalıştılar.” Burada üçüncü
kişili anlatım söz konusudur.
Romanda Dil ve Anlatım:Romanda Dil ve Anlatım:
“Dün Ali ile Ayşe’yi eve çağırdım. Birlikte ders çalıştık. Burada birinci
kişili anlatım söz konusudur.
“Dün Ali ile Ayşe ‘yi eve çağırdı. Birlikte ders çalıştılar.” Burada üçüncü
kişili anlatım söz konusudur.
17. • Hâkim (İlahi, Tanrısal) Bakış Açısı:
• Anlatıcı, olayların içinde yer almaz, olaylara müdahale
etmez.
• Olaylara geniş bir açıdan bakar.
• Anlatıcı her şeyi bilen konumundadır; kahramanların
zihinlerinden geçenleri, duygularını, iç dünyalarını geçmişte
yaşadıklarını, gelecekte olacakları onların en gizli bilgilerini
bütün ayrıntılarıyla bilir.
• Anlatım üçüncü kişinin ağzından yapılır.
• “Eve nasıl gideceğini düşünüyordu. Babasının kızacağından
endişe ediyordu. Bu düşünceler içindeyken aklına bir fikir
geldi.”
• “Eve nasıl gideceğini düşünüyordu. Babasının kızacağından
endişe ediyordu. Bu düşünceler içindeyken aklına bir fikir
geldi.”
18. • Kahraman Bakış Açısı:
• Anlatıcı, romanın kahramanlarından biridir.
• Yazar, olayları kahramanın bakış açısından
anlatır. Anlatıcının bildikleri; kahramanın
anlattıkları, gördükleri, duydukları ve bildikleri
ile sınırlıdır.
• Olaylar, birinci kişinin ağzından verilir.
• “Eve gittim. Babam beni görünce çok sevindi. ‘Sana bir sürprizim var!’
dedi. Doğum günüm için aldığı hediyeyi bana verdi.”
• Kahraman Bakış Açısı:• Kahraman Bakış Açısı:
• “Eve gittim. Babam beni görünce çok sevindi. ‘Sana bir sürprizim
var!’ dedi. Doğum günüm için aldığı hediyeyi bana verdi.”
19. • Gözlemci Bakış Açısı:
• Anlatıcı, olayların içinde yer almaz.
• Olayları yansız bir şekilde anlatır, gözlemci
konumundadır.
• Yazarın bildikleri, kahramanın bilgilerinden daha
azdır.
• Olaylar üçüncü kişinin ağzından anlatılır.
• “Eve gitti. Babası onu görünce çok sevindi. Ona bir sürprizi olduğunu
söyledi. Doğum günü için aldığı hediyeyi ona verdi.”
• Gözlemci Bakış Açısı:
22. • Romantik akıma uygun olarak, duygu
ve hayallerin ön plânda olduğu
romanlardır.( İntibah”, “Eylül”, “Mai
ve Siyah”) gibi
a – Romantik Roman:
23.
24. • Gerçekçi akıma uygun olarak gözlem
ve deneyimin duygu ve hayalden
daha ön plânda olduğu akımdır. İlk
örneği, R. M. Ekrem’in “Araba
Sevdası. "
b – Realist Roman :
25.
26. • c – Natüralist Roman:
• Bilimsel araştırmalara bağlı kalarak
kahramanlarını gözlemlerle seçen romanlardır.
İlk örneği Nabızade Nazım’ın «Karabibik»
romanıdır.
c – Natüralist Roman:
27. 2. Konularına Göre Romanlar:
Konularına göre romanlar ise :
• sosyal roman,
• tarihî roman,
• macera romanı,
• tahlil romanı,
• duygusal roman,
• egzotik roman,
• oluşum romanı,
• didaktik roman,
• köy romanı,
• lirik roman,
• pastoral roman,
• otobiyografik roman,
• aşk romanı,
• bilimkurgu romanı,
• belgesel roman”
olarak isimlendirilebilir.
28. • 3. Sosyal Roman:
• Toplumsal sorunların işlendiği romanlardır.
• Bu tür romanlarda ekonomik sorunlar, sınıflar arası
çatışmalar, rejim değişiklikleri, esaret, göç gibi
toplumsal yaşamı doğrudan ilgilendiren konular
anlatılır.
• Dünya edebiyatında : W. Hugo’nun “Sefiller “, Tolstoy’un “Suç ve
Ceza”; Türk edebiyatında Namık Kemal’in “İntibah “,R. M. Ekrem’in
Araba Sevdası “ A. M. Efendinin “Felatun Bey İle Rakım Efendi
bu tür romanlara örnektir.
• Toplumsal sorunların işlendiği romanlardır.
• Bu tür romanlarda ekonomik sorunlar, sınıflar
arası çatışmalar, rejim değişiklikleri, esaret,
göç gibi toplumsal yaşamı doğrudan
ilgilendiren konular anlatılır.
• 3. Sosyal Roman:
29. • 4. Tarihî Roman:
• Bu roman türü, geçmişte yaşanmış önemli olayları konu alır.
• Ancak tarihten daha derinlerde yatan insanla ilgili daha
evrensel bir gerçeği araştırmak amacıyla da yazılır.
• Yazar, tarihî gerçekleri kendi hayal gücü ile birleştirerek
anlatır.
İlk örneğini Valter Scolt “Vaverley “ adlı eseriyle vermiş. Bunu A. Dumas
“Monte Criesto ve Üç Silahşorlar” le takip eder.
Türk edebiyatında ilk örneği N. Kemal’in “Cezmi “ romanıdır. N. ADSIZ’ın
“Bozkurtlar “;T Buğra “Küçük Ağa “, Küçük Ağa Ankara’da” K. Tahir’in
Yorgun Savaşçı”. “Devlet Ana” bu tür romanlardır.
• 4. Tarihî Roman:
• Bu roman türü, geçmişte yaşanmış önemli olayları konu alır.
• Ancak tarihten daha derinlerde yatan insanla ilgili daha
evrensel bir gerçeği araştırmak amacıyla da yazılır.
• Yazar, tarihî gerçekleri kendi hayal gücü ile birleştirerek
anlatır.
• 4. Tarihî Roman:
31. • 5. Macera (Serüven) Romanı:
• Günlük yaşamda gerçekleşmesi çok zor olan şaşırtıcı, gizemli
olayları sürükleyici bir anlatımla ele alan romanlardır.
• Bu tür romanlarda “olay” her şey demektir.
• Romancı, okuyucunun merakını hep zirvede tutar.
• Bu romanlarda olayların akışına uygun olarak çok zengin ve
değişken bir çevre anlatımı vardır.
• Bu romanlarda okuyucuya hoşça vakit geçirtmek amaçlanır.
• Dünya edebiyatında R. L. Stevensın’ın “Hazine Adası”. D. Defo’nun
“Rabinson Cruse”
• Türk edebiyatında A. Mithat Efendinin “Hasan Mellah “ . “Dünyaya İkinci
Geliş”, Peyami Safa’nın “ Cingöz Recai“ bu türün en tanınmış örnekleridir.
• 5. Macera (Serüven) Romanı:
33. • 6. Tahlil (Çözümleme) Romanı:
• Bizde Mehmet Rauf’un “Eylül” ilk örnektir. Peyami Safa’nın“Matmazel
Noralya’nın Koltuğu”, “Bir Tereddütün Romanı “, “Dokuzuncu Hariciye Koğuşu “
bu türdendir.
• İnsanların ruhsal ve psikolojik durumlarını, olaylar karşısındaki
tepkilerini ve davranış biçimlerini işleyen roman türüdür.
• Tahlil romanları, kişilerin ruhsal durumlarını ayrıntılarıyla
çözümlemeye çalışır.
• Bu romanlarda görünen olaylardan çok, olayların kişi üzerindeki
yansımaları konu edinilir.
• Ruhun derinliklerine inilir, bilinçaltındaki gizemli istekler açığa
çıkarılmaya çalışılır.
• Bu nedenle bu romanlara “psikolojik roman’ da denir.
35. DÜNYA EDEBİYATINDA ROMAN
Roman Avrupa’da sözlü edebiyattaki destan türünün
geçirdiği evrimleşmenin bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır.
Roman türünün ilk örneğini 15. yüzyılda Fransız yazar
Rabelais « Gargantua» adlı eseriyle vermiştir.
Bugünkü romanı hatırlatan ilk eser 16. yüzyılda Miguel de
Cervantes’in tarafından yazılmış olan «Don Kişot’»dur.
DÜNYA EDEBİYATINDA ROMAN
36.
37. Bu türün yetkin örnekleri ise 19. yüzyılda
verilmeye başlanmıştır.
Roman, bir tür olarak karakteristik özelliklerini
romantizm ve realizm akımları sayesinde 19.
yüzyılda kazanmıştır.
20. yüzyıldaki sosyal ve teknolojik gelişmeler
romana da yansımıştır.
39. • TÜRK EDEBİYATINDA ROMAN
• Tanzimat’a kadar Türk toplumunda romanın yerini
destanlar, efsaneler, mesneviler ve halk hikâyeleriyle
masallar tutmuştur.
• Türk edebiyatı bugünkü anlamda romanla
Fransızcadan yapılan çeviriler sayesinde tanışmıştır.
• Yusuf Kamil Paşa’nın Fransız edebiyatçı Fenelon’dan
yaptığı Telemague (Telemak)” adlı çeviri eser, ilk çeviri
roman olarak karşımıza çıkmaktadır.
• TÜRK EDEBİYATINDA ROMAN
40. • Türk edebiyatında roman türünün ilk örnekleri
Tanzimat döneminde verilmiştir.
• Şemseddin Sami’nin ‘Taaşşuk-ı Talat-ı Fitnat” adlı eseri
ilk yerli roman kabul edilir.
• Edebî anlamda ilk roman örneklerinden biri kabul
edilen “İntibah’ ı Namık Kemal 1876 da yazmıştır.
• Batı edebiyatındaki yetkin örnekler ölçüsündeki
romanları ise Halit Ziya Uşaklıgil kaleme almıştır.
• Halit Ziya “Maî ve Siyah”, “Aşk-ı Memnu” gibi
eserleriyle yerli romana, teknik yönden Batılı bir
nitelik kazandırmıştır.
42. • Bunları “Araba Sevdası “ adlı romanıyla
R. Mahmut Ekrem, “Eylül” adlı romanıyla
Mehmet Rauf takip eder .
• Milli Mücadele döneminde Halide Edip “Ateşten
Gömlek “,Yakup Kadri “Yaban”, Reşat Nuri
“Çalıkuşu “ romanlarıyla bu türü mükemmele
ulaştırır.
43.
44. • Türkiye’ deki ilk
çeviri roman
“Telemak’ı”
• Yusuf Kamil Paşa’ nın
yazdığını.