İnsanlık Tarihinin En Gizemli Hayvanları Olan Dinozorlar Hakkında Muhtemelen Bilmediğiniz 25 Şaşırtıcı Gerçek
Varlıkları ile tüm insanlığın dikkatini çekmeyi başaran dinozorlar, gizemlerini halen sürdürüyor. Yaklaşık 150 milyon yıl boyunca dünyada hüküm süren bu canlılar, halen birçok insanı meraklandırmayı başarıyor. Bu içeriğimizde sizler için dinozorlar hakkında muhtemelen daha önce hiç duymadığınız 25 farklı bilgiyi derledik, içeriğimizi merak ediyorsanız sizleri şöyle alalım...👇
1. Dinozorlar Mezozoik çağda yaşadılar.
Mezozoik dönem kabaca 245 ila 66 milyon yıl önceydi ve genellikle üç zaman dilimine ayrılır: Triyas, Jura ve Kretase dönemleri. Dinozorlar ilk olarak Triyas döneminde evrimleştiler, Jura döneminde sayı ve çeşitlilikleri arttı, Kretase döneminde ise dinozorların sonu geldi.
2. Pterodaktiller aslında dinozor değildir.
Pterodaktiller, diğer tüm kanatlı dinozor benzeri sürüngenlerle birlikte bilinenin aksine dinozor ailesine mensup değildir, ancak 'Pterosaurlar' olarak sınıflandırılırlar.
3. Dinozorlar iki ana kategoriye ayrılır.
Bir dinozor, ya Yunancada 'kertenkele kalçalı' anlamına gelen saurischian'dır ya da 'kuş kalçalı' anlamına gelen ornithischian'dır. Tuhaf bir şekilde, kertenkele kalçalı dinozorlar daha çok günümüz kuşlarıyla bağlantılıyken, kuş kalçalı dinozorların hepsinin soyu tükendi.
4. İlk dinozorun adı, biz dinozorların varlığından haberdar bile olmadığımız zamanlarda verilmişti.
1815'te Oxford Üniversitesi'nde bir jeoloji profesörü olan William Buckland, daha önce hiç görmediği bir hayvanın iskeletine rastladı. Soyu tükenmiş bir sürüngen türü olduğuna karar vererek, ona Yunancada 'büyük kertenkele' anlamına gelen 'Megalosaurus' adını verdi.
5. Dinozorlar ilk defa 1842 yılında sınıflandırıldı.
Buckland'ın Megalosaurus'u keşfetmesinden sadece yedi yıl sonra, bir jeolog ve karısı, İngiltere'nin Sussex kentinde 'Iguanadon' adını verdikleri iguana benzeri iskeletle karşılaştılar. Zamanla daha fazla fosil ortaya çıkmaya başladı, bu nedenle Londra Doğa Tarihi Müzesi'ni kuran Sir Richard Owen, bu fosilleri Yunancada 'korkunç kertenkeleler' anlamına gelen 'Dinosauria' ailesine ait olarak sınıflandırdı.
6. Megalosaurus 19. yüzyılda o kadar popülerdi ki Charles Dickens onu romanlarından birine dahil etti.
Ünlü İngiliz yazar, Kasvetli Ev adlı kitabının açılış satırlarında, Londra sokaklarında paytak paytak yürüyen bir megalosaurus'a rastlamanın nasıl bir şey olacağını hayal ederdi.
7. Bir taşın fosil olup olmadığını yalayarak anlayabilirsiniz.
Eğer yaladığınız taş dilinize çok az yapışırsa bu bir fosildir çünkü fosiller taşlardan daha gözenekli bir yapıya sahiptir.
8. Dünyada dinozor fosilleri en çok üç farklı yerde bulunmuştur.
Çin, Arjantin ve Kuzey Amerika'nın yüksek rakımlı çorak arazileri, büyük miktarda fosil barındırıyor.
9. Bazı dinozor türleri ise tıpkı kuş tüyüne benzer tüylerle kaplıydı.
10. Eğer su altında yaşıyorsa, bu bir dinozor değildir.
Bulunan ilk fosillerinden bazıları, ağırlıklı olarak su altında yaşayan ve plesiosaurlar olarak sınıflandırılan büyük yaratıklardı.Dinozorlarla ortak bir ataya sahip olmalarına rağmen, o kadar uzaktan akrabadırlar ki kendi gruplarında sınıflandırılmak zorundadırlar.
11. Antarktika dahil olmak üzere dünyadaki tüm kıtalarda dinozor fosilleri bulundu.
12. En uzun ada sahip dinozor, micropachycephalosaurus'dur.
13. Dinozorları neyin öldürdüğünü aslında bilmiyoruz ve belki de asla öğrenemeyeceğiz.
14. Diplodocuslar, dinozorlar içerisinde en uzun kuyruklara sahip olan canlılardı.
15. Oviraptor türünün dişleri yerine gagaları vardı.
16. En uzun pençelere sahip dinozor, therizinosaur türüydü.
17. Bazı dinozorlar kasıtlı olarak büyük taşlar yutardı.
Gastrolit olarak bilinen bu taşlar, otçulların yedikleri bitki örtüsünü daha sindirilebilir parçalara ayırmasına yardımcı olmuş olabilir.
18. 1923 yılına kadar dinozorların nasıl doğduğunu bilmiyorduk.
Dinozorlar, sürüngen oldukları için yumurtlamalarından şüphe ediliyordu, ancak hiçbir kanıt yoktu. Ta ki 1923'te Moğolistan'da fosilleşmiş dinozor yumurtaları koleksiyonu keşfedilene kadar.
19. Dinozorların ne renge sahip olduğu konusunda hiçbir bilgiye sahip değiliz.
20. En büyük gövdeye sahip dinozor Argentinosaurus'tur.
21. Gallimimus türünün dişleri yerine gagaları vardı.
Geç Kretase döneminde, şimdiki Moğolistan'da dolaşan Gallimimus, dev bir devekuşunu andıran vücuda sahipti.
22. Avustralya'da opale dönüşen dinozor kemikleri bulundu.
Opalize edilmiş dinozor fosilleri, kemiğin içinden bir opal damarı geçen dişlerle tamamlanmış bir çift dinozor çene kemiği parçasıydı. Bu parçaların daha sonra 2017 yılında tamamen yeni bir dinozor türü olan Weewarrasaurus pobeni'ye ait olduğu tespit edildi.
23. Birçok dinozor sürüler halinde seyahat ederdi.
Dinozorlar, sosyal canlılar olduklarından ve büyük gruplar halinde yaşama eğiliminde olduklarından sürüler halinde hareket etmeleri büyük olasıdır. Otçul dinozorlar için bu, yırtıcılardan korunmayı sağladı.
24. Ankylosaurus magniventris, yırtıcıları savuşturmak için kullandığı sopaya benzer devasa bir kuyruğa sahipti.
25. Şimdiye kadar keşfedilen en büyük T-Rex iskeletinin adı Sue'dur.
Sue, Sue Hendrickson tarafından keşfedildi ve daha sonra onun adını aldı.
Bu içerikler de ilginizi çekebilir. 👇
Yorum Yazın