Kocaman Bilgisayarlar Gözümün Önünde Değişiyor!

Ecem Şafak
Türkçe Yayın
Published in
5 min readApr 5, 2020

--

2002 yılında dünyaya gelen bir çocuk vardı. Bu çocuğun evine çok aniden bir bilgisayar girmişti. Bu bilgisayar, yukarıdaki görsel ile tıpa tıp aynıydı. Mavi açılma ekranı ile kapanan bence özel olan bu bilgisayarın bende yeri çok fazladır dememe gerek yok. Çünkü bu bilgisayar hala bende mevcut. İnsanların hayatına çok değişik şekillerde giren bu Bilgisayarlar genelde insanların dünyalarını değiştirip çok değişik şeyler yaptırırdı. Örneğin Elon Musk ve birçok teknoloji girişimcilerinin bu tarz bilgisayarlarla anıları genelde vardır. Bilgisayarlar kendilerinin bir dönüm noktası olmuştur.

Peki, bende bu bilgisayar ne etkisi yarattı?

5–6 yaşlarımda deli gibi Okey ve Solitaire oynar ve ailem bir gün beni Las Vegas Casino masalarında görmekten korkarlardı. Babam özellikle hiç oynamamı istemezdi. Arkaya çok acayip müzikler açıp hem sallanıp hem de aynı anda kartları dağıtmaya ve dizmeye başlardım. Evet, şu an koca bir Poker Babası olmasam da yine iddiam vardır bu oyunlarda. Konumuza dönecek olursak bu bilgisayar benim hayatımda genelde Eğlence olmuştur. Oyuncak olarak görüyordum yani pixel oyunlardan tutun araba yarışlarına her türlü oyunu kaldırıyordu kendisi. Sonra bilgisayar artık “Evladım ben yaşlandım sen de kocaman kız oldun. Başka oynayacak şey bul!” diyerek bazen beni yalnız bırakırdı. Aynı zamanda Atarim de mevcuttu. İnanılmaz oyunlar vardı. Harry Potter’dan, Tank Oyunlarına, Olimpiyat oyunlarına kadar böyle set şeklinde o zamanlar Tüplü Televizyonunun altındaki vitrine yerleştirirdik. Bazen annem bizden daha fazla oynuyordu ama olsun.

Küçüklükten beri bende oyunların yeri bir başka özellikle PlayFirst’in oyunu olan Diner Dash.

Diner Dash

Bizde olan bazı güzel oyunlar vardı CD takar çalıştırırdık. O güzel oyunlar da Demo olurdu. Bu oyunu ben hiç böyle tam bir şekilde oynayamadım küçükken hevesim her zaman kalbimin bir köşelerinde yer edinmişken o anları tekrar anneannem ve dayım bilgisayar aldıktan sonra canlandı. Dayıma “Diner Dash indirir misin dayı?” deyip tüm serisini indirmesi beni cidden duygulandırmıştı. Oyunları artık oynadım ve hepsini bitirdim tabii ki. O sıralarda oyunlar evrilmeye doğru giderken bilgisayarlar da evrilmeye başladı. Kuzenimin bize hava attığı bir bilgisayarı mevcuttu kendisininkinin tam olarak modeli aşağıdaki resimde görünen gibi.

Yani bir de sürekli övüp övüp oyun açıp hava atması, oyun oynarken hiç susmaması ile kuzenimin cidden ne kadar bilgisayardan keyif almaya bile izin vermeyen bir insan olduğunu fark etmem uzun sürmedi. Bizim bilgisayar hep o eski şekliyle kaldı sadece kasada güzel bir değişiklik yaptık en sonra monitörü değiştirelim derken bilgisayar artık dönülmez sınırların sonundaydı. Ama neler yapmadık ki yani şimdi mesela elimdeki laptop çok güzel bir işletim sistemi, işte Ram, Hafıza, Görüntü Kalitesi derken bilgisayar hızlandırma diye bir şeye ben eskiden gerek duymuyordum yani. O zamanlarda Windows XP’nin değerini bilmeyenlere kızgınım. Herkes Windows 7 kullanır hava atarken ben emekli bir XP ile yoluma devam ediyordum. Nice oyunlara, nice çalışmalara ve müziklere şahit oldu o bilgisayar. En sonunda aramızdan çok acımasızca ayrıldı. Çok üzüldüm bütün hastaneleri gezidirdim “Bunun Yaşadığına Dua Et!” gibi tabirler kullanıp yarama tuz bastılar ama bunlar da geçer sonuçta değil mi? Bazen böyle yayıncıları izliyorum kullandıkları bilgisayarlar öyle bir bilgisayar oluyor ki kendileri alıp yerleştirmiş, donatmışlar. Zaten parçaların fiyatına girmiyorum. Odayı ampul falan değil Bilgisayar aydınlatıyor. İnanılmaz bir değişim.

Laptoplar bir ara yani sanki çekmece gibi bir izlenimi vardı. Şimdi gittikçe inceltiyorlar. Değişik yani bu piyasa! Ben de bu piyasaya “Bir Okey’den nerelere geldik!” diyerek biraz yeni konuların da kapılarını açmak istemekteyim aslında. Bu biraz teknoloji dahilinde oyunlardan ve merakımı gidermeyen bir şeylerde oluyordu hayatımda. “Bu bilgisayar, bu kadar oyunu nasıl kaldırıyor?” sorusu ile başlayıp, BİOS ve işletim sisteminden sonra kendi çabalarım ile bir şeyler takıp çıkarmalar yaparak bilgisayarı ciddi anlamda tamir etmeye çalışmalara girişince benim artık ilgim ve alakam bir şeyleri birleştirmek ve ortaya çıkarmak arasında ince bir çizgi olmaya başladı. Hala daha bir şeyleri söküp incelemeyi çok severim özellikle bilgisayar ve telefon parçalarına karşı bir hevesim var. Bu da içten gelen değişik bir duygu. Şimdi sadece bilgisayarlar değil oyunlarda aldı başını gitti. Gittikçe daha da içerisine girerken bu Dünya’nın umarım kendimizi ciddi manada kaybetmeyiz. Ayrıca eskileri yad etmek isteyen benim gibi dostlar da varsa artık atari alıp kurmanıza bile gerek yok. Bilgisayardan bile o atari oyunlarını oynayabiliyorsunuz. Tabii o zamanları sizlere çok hissettirmese de beni yeterince tatmin ediyor. Geçen senelerde bir GameBoy satın aldım güzel zamanlar geçiriyorum bazen kendisiyle. Bu GameBoy’un da çok komik bir hikayesi var ama bunlar biraz kişisel konular oluyor. Eskilerden kalan neye bir hevesim var ise hevesin yarım kalması veya o şeyin çok hoşuma gidip de bir türlü o hoşnutluğu kapatamama hareketlerinden eskilere karşı bir sempatim olmuş. Ciddi manada bilgisayar ve oyunların o zamanki heyecanı ve İnternet Kafelerin sosyal medya için tıklım tıklım olan zamanları çok çabuk geçip gitti bana göre. Düşünün ki benim anneannem Facebook’u ilk açtığında ben de yeni açmıştım küçüktüm. Tarihi büyük göstererek Facebook açma dönemleri ve kaçamaklarını ben de yaptım tabii ki. Çünkü Facebook oyunları çok hoşuma gidiyordu. Anneannemle Çiftlik yürütmekten tutun da, Mağaza Oyunları, Strateji Oyunlarında birlikte çok yol kat ederdik. Her zaman da aramızda bir rekabet olurdu. Sürekli beni yenen anneannemle artık barışı sağladık. Ben de küçük oyunların dünyasına bazen uğruyorum. Sosyal Medya’da da belki de o eski samimiyeti özlüyorumdur. Bir heyecan bir birlik vardı, gerek oyunlardan hissettiğim bu kadardı.

Artık herkes bir şeylerin peşine koşma ve başka şeylerin derdinde. Artık oyunlarda size bir can bile göndermiyorlar değil mi? Hayat ve isyanın oldukça üzerimize geldiği bu dönemde stresi silahlar ile katliamlar yaratmakta olup amacımızı birden çok adam öldürmek olarak değiştirdik. Oyunlara tabii ki de sözüm yok ama bence artık bu zamanlar ilerlerken oyun dünyasının da bu konuda ciddi manada güzel farklılıkların altını çizmesini umuyorum.

Yakında sizlerle bu birleştirme ve bir şeyler ortaya çıkarma konusunda güzel örnekler ve hatta bir seri de oluşturabilirim. “Bu yazı neden?” diye sorar isen de yani bazen zamanlar arası yolculuklar zihnimi iyi hissettiriyor. Zihninizin de oyunların o çekici renkliliği gibi canlı olmasını umarım…

Ecem Şafak

Ayrıca harika bir şarkı!

https://music.youtube.com/watch?v=OWV_7JBzXhI&feature=share

--

--

Ecem Şafak
Türkçe Yayın

Artık yazılarımı seslendirdiğim bir podcast yapıyorum "Kendimle Çatışmalar" Spotify ve Google Podcast kanallarında sizlerle :)