Yenisey kirgizlari folklor ve tarih

Page 1

Viktor BUTANAYEV

İrina BUTANAYEVA

Y e n İse y K ir g iz l a r i F o l k l o r v e T a r İh

K ırgızcadan aktaran

Yaşar G ü m ü ş

m ÖTÜKEN


YAYIN N U : 6 1 4 KÜLTÜR SERİSİ: 2 9 3

T .C KÜLTÜR v e TURİZM BAKANLIĞI SERTİFİKA N U M A R A SI 1206-34-003178

ISB N 9 7 8 -9 7 5 -4 3 7 -6 1 2 -8

Ö TÜ K EN NEŞRİYAT A.Ş.® tstikläJ Cad. Ankara Han 9 9 /3 80060 Beyoğlu-İstanbul Tel: (0212) 251 03 50 Faks: (0212) 251 00 12 Ankara irtibat büromuz: Yüksel Caddesi: 33/5 Yenişehir - Ankara Tel: (0312) 431 96 49 Intemet: wwv0.otuken.com.tr E-posta: otuken@otuken.com.tr Kapak Tasarımı: grata NONgrata Kapak Baskısi: Birlık Ofset Dizgi - Tertip: ötüken Baskı: Özener Matbaası Cilt: YedigÜn Mücellithanesi tstanbul - 2007


VİKTOR Ya k OVLEVİÇ BUTANAYEV;

V.Y. Butanayev 12 Mart 1 9 4 6 ’da Z aparojye’de

(M old ova) d o ğ m u ştu r. Babası asker o ld u gu n d an dolayı ço cu k lu ğ u n u M o ld ova’da geçirm iştir. K endisi H akastır. B undan dolayı daha o n iki yaşın d ayk en H ak aslan n kim o ld u ğ u n u , n ered en g eld iğ in i in c e le m e y e karar verm iştir. 1 9 6 4 'te T aşk en t M illt Ü n iv ersitesi Tarih B ölüm ünü kazanm ıştır. B utanayev, ça lıştığ ı alanda tam m an asıyla yararlı ola b ilm ek için m ü m k ü n old u ğu kadar m alzem e top la m a sı g erek tiğ in in v e eld e b u lu n an b ilgi y etersizliğ in i aşm ak için k en di m illetin in tarih in i, k ü ltü rü n ü v e buradan h a rek etle d ü ğü n tören lerin i ve inançla n n ı öğren ip in c e le m e k g erek tiğin in farkındaydı. Bundan dolayı so n zam anlarda inançlar üzerin d e ça lışm ışu r . Burhanizm Tyurkov Sayano-Altaya (Abakan, 2 0 0 3 , 2 5 9 ) isim li eseri bu k on u ile aläkalı çalışm aları arasında d ik k ate d eğer olan en m ü h im e serlerin den birisidir. Rusya’nın ü n lü ä lim i, H akas A rk eoloji ve Etnografya E n stitü sü n ü n m ü d ü r y a rd ım a sı G em uyev, B utanayev hakkm da şöyle d em ektedir: "Butanayev sadece Rusya'da değil, yabana ülkelerde de çok iyi tamnmaktadır. Tarih, etnografya', Türkoloji ve onomastika atanında yaptığt i/mf çalifmalar onu ilim dünyasma çok değerli bir älim olarak tanıtımjtır". D iğer N o v o sib irsk b ö lg e araştırıcısı K.K. Suharev ise şö y le dem ek ted ir: ’Butanay e v ’in Toponimik Sözlüğü benim dikkatim i^ekti. Burada dağ adlarm m afifelaması verilm ijtir Ö zellikle eski Hakasiarla aläkalı derlenen efsaneler ise benim ifin sürpriz oldu"* B utanayev’in kurduğu etn o -siy a sı cem iy et H akasça “H ooray”, R us kaynaklarında ise "Kırgızskaya Z em ly a ” veya "Hongoray" olarak g eçm ek ted ir. V l-X V Il yy. Kırgızlar ile onlara bağlı K ıştım boyu "H ooray’’ to p lu m u n u n te m elin i teşk il etm ek teyd iler. "H ooray” k elim esi folklorda hala y aşam asm a rağm en, 1 7 2 7 ’d en itibaren k u llan ım d an kalkm ıştır. Hakaslar başkaları tarafından "tadar" olarak isim len d irilm iştir v e şim d i de H akaslar kendilerin i "tadar’’ olarak kabul etm ek ted ir. B utanayev H akasların çpk esk i m illetlerd en olm a sın d a n dolayı sev in ç duym aktadır ve şö y le d evam etm ek ted ir: "Tabif, bizim kökümüz Moğollardan önceki döneme kadar gitmektedir, ancak o zaman Kırgızların hakimiyet zamanı idi. Çağdaş Hakas m illeti Güney Sibirya’mn Rusya’y a bağlanmasmdan sonra ortaya fifemıjtır". B utanayev’in ilm ı çalışm aların ın ö n e m i ü zerin d e tartışm alar Etnografıçeskoye Obozreniye d erg isin d e d e (1 9 9 2 , N o 2 , s. 5 2 -7 6 ) yayınlanm ıştır. Ä lim in teşviki v e ta v siy esi ile H akasların (1 9 9 1 , 3 T em m u z) m illi bayramı tesp it ed ilm iştir. En ö n em li bayram da "Tun" bayramıdır. Bu bayram H akasya’da her sen e kutlanm aktadır. B unun d ışın d a da Butanayev H akasya’n ın m illı arm asının d ü zen ley icisi olarak da ü n lü d ü r. O n u n ilm i araştırm alarından yayınlanan 150 araştırm ası vardır, buna 15 kitap dahildir. M akalelerin ço ğ u da İsveç, Finlandiya, T ürkiye v e A B D gibi yabancı ü lk elerd e b asılm ıştır.

* Suharev K.K. Jimçujina Rodnogo Kraya, Novosibirsk, 1996, s. 62.


B ilhassa o n u n bu eserleri H akas M illi Ü n iv e rsite si öğrencileri tarafından ok u n u p incelen m ek tedir. T opladığı m a lz e m e y e dayanarak yazdığı so n eseri Y en isey Kırgızları (B işk ek , 2 0 0 1 ) Kırgızlar h akkında çığır açan bir eserd ir. 2 0 0 2 ’d e B utanayev’in bu e seri için T ürksoy Vakfı tarafından öd ü l verilm iştir. B utanayev'in d am şm a n lığ ı a ltın d a da y ü k sek lisa n s ve d o k to ra yapanlar arasından H akas Tarihi ü zerin d e çalışan 5 tarihçi y etişm iştir.*

* Butanayev’in hayatı ve eserlerinin listesi için: Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı 11, kitap 2 (Bişkek, 2004) s. 35-46


İÇİNDEKİLER

Takdim

................................................................... ................................................................................ 9

Giriş ....................................................................................................................................H 1. Bölüm H a k a s ŞHCERELERİ

1.1. H akas-M inusin B ölgesin in Eski Halkları v e Boyları ....................................................31 1.2. Kjrgızlar Hakkındaki D e s ta n la r .............................................................................................40 1.3. H ongoray Ü lk esin in Siyah Saçlı, Kara G özlü H a lk ı......................................................45 1.4. Şecereler ve E f s a n e le r ...............................................................................................................53

n. bölom T a r I h I F o u c lo r K a h r a m a n la r i

2 .1 . E fsanevı K a h r a m a n la r ...............................................................................................................71 2 .2 . M oğol İstilası D ö n em in d ek i Efsanevi Kahram anlar (X lH -X V l) ............................82 2 .3 . H ongoray’ın T a r ih i İnsanları (XVIl-XVIII. y y . ) .................. ..........................................98 2 .4 . Oyrat Y ön eticilerin e Dair A nlatılar (XVIII. asır) 2 .5 . XVIII-XIX. Asırlardaki Hakas Tarihı İnsanları

......................................................117

........................................................... 122


m . Bölüm M o ğ o l - C u n c a h H a KİMİYETİ D ö n h m Indhic I Y e n is e y K ir g iz l a ju (x iu - x v iii . yy)

3 .1 . M o ğ o lla n n Sayan-A ltay B ö lg esin i İşgali M o ğ o l İm paratorluğu H ak im iyetin d ek i Kırgızlar .......................................................................................................................................131 3 .2 . "H ongoray” E tn ik -P olitik İttifakı’n ın T e ş e k k ü lü ........................................................ 139 3 .3 . İktisadi H ayatı v e K ültür Ö z e llik le r i................................................................................145 3 .4 . H o n g o r a /ın Sosyal Y a p ıs ı.....................................................................................................149 3 .5 . H ongoray'ın M o ğ o lista n v e C ungarya ile M ü n a seb eti ........................................... 1 5 7 3 .6 . K ırgızlann C ungarya'ya S ü r ü l m e s i ...................................................................................163 3 .7 . H ongoray’ın R us H a k ım iy etin e G irm esi v e Kırgız U lu sların d ak i Yeni Siyası D ü z e n le m e le r ............................................................................................................................ 170 Sonu ç ......................................................................................................................................................179 B utanayev’in Y ayım lanan E serleri ............................................................................................. 183

D iz in ................................................................................................................................. 197


T a k d İm H akas Devlet Üniversitesi Arkeoloji, Etnografya ve Bölgesel Tarih Bölümü başkanı ve tarihçi Prof. Dr. Viktor Butanayev ile eşi İrina Butanayeva tarafından hazırlanan ve Olcobay Karatayev tarafından Kırgız Türkçesine tercüme edilip Soros Vakfı tarafından 2002 yılında Bişkek’te basılan ENE-SAY KIRGIZDARI: FOLKLOR CANA TARIH (Yenisey Kırgızlan: Folklor ve Tarih) adlı eseri Türkiye Türkçesine aktardım. Aynca eserin başına Manas Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Türkoloji Özel Sayısında (sayı: ll)y e r alan “Viktor Yakovleviç Butanayev” adh makaleyi eklemeyi faydalı gördüm.

Eserde, Eski Yenisey Kırgızlarının torunlan olan Hakaslann geleneksel tarihf folkloru, Kırgızların, Moğollar ve sonraki dönemlerdeki etnik, politik ve kültürel tarihi anlatılmaktadır. Kitapta yer alan bilgiler bilim dünyasına ilk defa sunulmuştur. Eserin bu yönüyle Yenisey Kırgızlannın folkloru ve tarihi konulannda araştırma yapanlar, üniversitelerin Türkoloji bölümü öğrencileri ve genel olarak Türk aydınlan ile konuya ilgi duyan Türk gençleri ve halkı için önemli bır başvuru kaynağı olacağını düşünmekteyim. Eserin Türkiye Türkçesine aktanlmasında, Türk dilinin iki ayn lehçesi olan Kırgız ve Türkiye Türkçelerinin ortak kelimelerini - anlam denklikleri göz önünde bulundurularak - mümkün olduğunca kullanarak aktarmanın dilini eserin diline yakınlaştırmaya çalıştım. Türkçede karşılığı olan terimleri, yer adlannı ve özel isimleri Türkçe şekilleriyle verm e yolunu yeğledim. Terimlerin seçilmesinde bir bilim adamı olarak yazann görüşlerini yansıtan terimleri olduğu gibi aktardım. Meselä; “türk tildüü elder”i Türkçe konuşan halklar şeklinde aktardım.


Türkiye Türkçesinde bilinmeyen terimleri, yer adlannı ve özel isimieri aynen yazdım. Eserin, Türkiye Türkçesine kazandınlması konusunda bana tavsiyede bulunan Prof. Dr. Ali BİRİNCİ hocama, aktarma izni veren Prof. Dr. Viktor BUTANAYEV’e ve yardımlannı benden esirgemeyen Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversite'si Sosyal Bilimler Enstitüsü Türkoloji Bölümü Doktora öğrencisi Venera TURATBEK KlZI’na teşekkürü bir borç bilirim. 13 Şubat 2005 Yaşar GÜMÜŞ


GİRİŞ

T a r İ h v e etn o grafi m eselelerini çözüm lem ede önem li bir kaynak olan tarih i folklorun araştırılm ası konusu g ü n ü m ü zd e de önem ini korum aktadır. F olklorun çeşitli tü rlerin d ek i tarih i u n su rla r çok çeşitlidir. D aha geniş anlam ıyla, bu ta rih i u n su rlar çeşitli tü rle rd e araştırılabilir. Buna, dünya çapındaki halkbilim i araştırm acıları V. M. Jirm unskiy, Ye. M. M eletinskiy ve V. Ya. Propp ve b en zerlerin in tem el eserleri b irer örnek olarak gösterilebilir.1

Z ikredilen olaylarm gerçeklik derecesi bu olayların tü rle rin e baglı olduğu için uzm an ların d ü şü n ce le rin e göre bu olaylardaki “tarih i u n s u r’Marın2 büyük kısm ını h alkın tarih i bilgi birikim ini içinde barın d ırarak g ü n ü m ü ze değin gelm iş olan tarih i türler, yani m itler, m asallar ve efsan eler o lu ştu rm ak tadır. XX. asrın ilk y arısm da tarihçi V.A. Vagin, b u g ünkü H akaslarm ortaya çıkm ası ve onların Yenisey Kırgızları ile etn o g en etik ilişkileri k o n u su n d a yerli halkbilim ciler ile farklı gö rü şlerd e olm ası dolayısıyla o tarih i folklor bilgilerin e dayanm ak zo ru n d a kalm ıştır. "Ancak, -diye yazar o -, eğer Minusinin (Hak. Möngü-su) 'yerli halkmın folkloruna bir göz atacak olursak, bu folklorda Kuznetsov ile Landarm'ın tartıştığı fıkirleri doğrulayan tarihi belgelerdeki bilgiler ile uyufan deliller görmekteyiz."3

1 Propp A. Y. İstoriçeskiye korni volşebnoy skazki. - L., 1986. ^ Jirm unskiy V. M. Tyurfcjfeıy geroıçtskiy epos - L. 1974. s. 10. ^ Vatin V. A. PRO Domo Sua / / Sibirskiy arhiv. XII. M inusinsk, 1914,

s. 538.


M it, efsane, m asal ve m enkıbeleri kapsayan tarihı folkior halkın m anevı k ü ltü rü n ü n son derece zengin, büyük bir k ısm ın ı o lu ştu rm ak tad ır. D eğişm ez gibi g ö rü n en ideolojıler g ü n ü m ü zd e ta rtışılm a k ta ve yeni ideoloji ve hedeflerin araştırıldığı bug ü n lerd e tarih i folklorda kalm ış olan değerlerin araştırılm asın ın ö n em i giderek artm ak tad ır. Birçok halkın, bu tü r arayışlarda kendi k öklerine, a ta la n n ın asırlara dayalı birikim iyle olu şan m anevi m irasına başv u rm ak ta olduğu gerçeği sırad an bir kural haline gelm iştir. G eçm işteki karm aşık ta rih i devirlerde geleneksel yazı k ü ltü rü gelişm em iş olan h alk ların etn ik tarih in in ve etn o g en etiğ i ile ilgili k arm aşık so ru n lara cevap b u lm ad a folklorik kaynakların ta rtışm a g ö tü rm ez bir değeri vardır. Asıl b elirtm ek istediğim iz konu, H ak aslan n kökeni ve o rtaya çıkm asına dair bilim sel bir g ö rü şü n bulunm am asıdır. Bu k o n u d a üzerine eğilm eyi, ayrıntılı b ir şekilde araştırılm ayı g erek tiren tartışm alı m eseleler g ü n ü m ü zd e pek çoktur. Folklorik efsanelerin tarih i açıdan tahlil edilm esi, yeni bu lu şların ö n ü n ü açacak bilgilerin b u lu n m asın a, belki de tarihı geçm işim izdeki bazı “b o şlu k ların ” d o ld u ru lm asın a yardım cı olacaktır. Ü zerinde d u ru lm ası gereken bäşka b ir k o n u ise H akasların ta rih i folkloru hakkm daki bilgilerin b ir bilim sel esasa kon u lm ası bir tarafa d u rsu n , özgün bir konu olarak da ele alınm am asıdır. B ugünkü Hakas b oyuna m en su p lar ( K açinler, Sagaylar, Kızıllar ve Şorlar) halk arasın d a k endilerine "Tadar”, yani 'T a ta rla r” diye adlandırırlar. H erhalde "H ak as” yapm a terim i 1923 yıhnda H akas ilçesi k u ru lu rk en bu halka yöneticiler tarafın dan resm i olarak verilm iştir.4 “H akas” terim i Eski T ü rk devirlerindeki "Kırgız” etn o n im in in Ç ince telaffuz şeklidir.5 1928 yıhnda Hakas Bölgesel M eclisinin k o m isy o n u n u n ra p o ru n d a: "H akas adını halk kabul etm ed i. "H akasya” diye ad lan d ırılm ası bölgenin m erkezi A bakan ile ilgilidir" diye yazılm ıştır.6 Sovyetler Birliği zam anında yapm a olarak "so n rad an verilen ” bu isim edebiyatın, m illi g azeten in ve rad y o n u n tesiri ve Rus rejim inin bask ısın a rağm en halka kabul ettirilem ed i. B ugünkü H akasların içindekı Rusça k o n u şan halk bu yapm a adı sadece bölgenin yerli halkını kendilerinden farklı g ö sterm ek için kabul etm işlerdir.

4 Ulturgaşev S. P Znafm iyt Oktyabr’skoy revolyutsiyi v uforif«s*ih sud’bah hakasskogo naroda //Z a p . Hakniiyali. Vıp.VI. Abakan, 1958 s.19. ^ Yahontov S E. Drevneyşie upom inaniya nazvaniya «kirgiz» / / Soy. etnografiya. - 1970. No 2. 5. 116. ® TSGARH.F.R-16.0p.l.D.34.L.46. .


M aalesef resm i kaynaklarda b u n u n la ilgili gerekli bilgilerin olm am asıyla birlik te H akaslar hakkında, Sovyetler Birliği tarafin d an "kökeni h e r tü rlü boylardan yapay olarak o lu ştu ru lan h a lk ” diye asılsız g ö rü şler ileri sü rü lm ü ştü r. A kadem ik V. V. B artold O rta Yenisey vadisinin T ürkleri "m illi m u h tariy et ald ığında” bu halkın b ir adlandırm aya ihtiyaç duym am ası ve bir ad ın tn o lm am ası sebebiyle y eniden adlandırm anın doğru olacağını belirtir.7 Soyyet Tarih Ansiklopedisi'n d e 1917 Ekim İh tilali'n e k adar H akaslar “ Özel bir ada sah ip değillerdi. O n lar ait oldukları boylara göre ad landırılm ışlardır.” diye yazm aktadır.8 “XX. a s n n ilk y arısın d a Altay, H akas, Şor a d ın d a halklar m ev cu t değildi." diye yazar. V. İ. Kozlov, 1917 Ekim İhtilali öncesine ait bi* lim sel kaynaklarda o nlar “M in u sin ” veya "A bakan” Tatarları olarak genel b ir ad ile bilinm ekteydiler. M inusin havzasındaki Kaçin, Sagay, B eltir ve Koybal boyları Sovyetler Birliği zam an m d a "m illi m u h tariy et" alm alarıyla -Eski Yenisey Kırgızları- H akas adını kabul ederek b ir halk olarak oluşm aya başlam ışlardır.9 T om sklu etn o g ra f L. İ. Ş erstova’nın b u g ü n k ü H akasları geçiş d ö n em i yaşayan halklara dahil etm esi gerçekle bağdaşm am aktadır. Ş erstova’ya göre o n lar "A bakan T atarları”dır. Rusya’nın göç ettirm esin in neticesinde, karm aşık etn ik değişim süreçleriyle vb. sebepierle birlikte b u to p lu lu k larda halk olarak o lu şm a dönem i u zu n yıllar devam ed e r ve XX. asrın ilk y arısın d a k endisini belli bir halka kabul ettireb ilm e şu u ru h en ü z oluşm az. D ağda yaşayan A ltaylılardan kendilerini farklı kabul ed erler ve K ırgızlarla ve o n ların belli b ir zam an h ü k ü m süren güçlü m em leketleriyle hiç bir ilgisi olm adıklarını sav u n u rla r.10 H a tta m ü ellif şöyle der: “H akasya’nın bugünkü halkı kendilerini Kırgızların bıraktığı arkeolojik eserlerin varisleri olarak kabul ederler.” L. İ. Ş erstova H akas dilini, h alkın k ü ltü r özelliklerini çok iyi bilm ez ve Şirinsk bölgesine b ir kaç defa g itm esin in so n u cu n d a Hakasya XX. asrın ilk y arısm d a yerli T ü rk ler tarafın d an "ataların ın to p rak la rı” olarak kabul edilm iyordu. "H akaslard a m illi b ir bilinç m evcut değildi ve kendilerine ait dilleri de boyları da y o k tu /’so n u cu n a varm ıştır.

7 Bartol’d V. V. D venadtsat' lektsiy po istoriyi turetskih narodov Sredney Azii. //Soçinm iya. t.V. -M ., 1968. s. 41. ® Sovetsfcaya istoriftskaya tntsiklopediya. - M., 1974. - T. XV. s. 490. ® Kozlov V. İ. Natsicnal'nasti SSSR. Etnodtmografıçeskiy obzor. - M., 1982.-S. 217. 10 Scrstova L. İ. Perehodnıye etnosı i forını etniçeskoy sam oidentifikatsii (Yujnaya Sibir*, naçalo XX v.) //Am trikanskiy i sibirskiy fm ntir Amtrikanskiye issltdovaniya v Sibiri. Vıp. 2.-Tomsk, 1997.-S. 153


Bizim tarih ı folklorun örneklerini dikkate alarak yaptığım ız araştırm aların sonuçları yukarıdaki zikredilen araştırm acıların görüşleriyle bağdaşm am aktadar. B ütün H akas etn ik grupları kendilerini ayrı bir halk olarak görürler ve kendilerini “Tadar” diye adlandırırlar. B ununla b erab er H akasların folklorik eserlerin d e onların eski adını y an sıtan "hooray" etn o n im in d e n de b ah sed ilm ek ted ir.11 Tarihı folklorun bilgilerine dayanan p ro fesö r V. Ya. B utanayev bugü n k ü H akasların ataları olan Yenisey K ırgızlarının; Hakasya, R usya’nın hakim iyetin e girene kadar kendilerini yukandaki gibi adlandırdıkları görüşündedir. Yapmış o ld u ğ u m u z çalışm am ızın asıl am acı, tarihı folklorun örneklerind en istifade ed erek bir tarih i-etn o g rafik sınıflandırm a yapm ak ve bu sınıflan d ırm an ın halkın ibtidai tarih in i ne kadar yansıtabileceğini o rtaya koym aktır. A raştırm alarım ızd a tarih inceden inceye araştırılm ak la birlikte bilim sel m eto tlar, etn o g en ez ve etn ik tarih ü zerin e etnografya ilm inin teorik esasları kullanıldı. Kitabı yazarken yazarlar diğer araştırm acıların folklor, m it, din ü zerin e teorik çalışm alarına d a day an d ı.12 Bizim yaptığım ız ara ştırm a la r etnografya ve halkbilim inin m übareze yerin d e gerçekleştirildi. E w elä; çalışm anın am acı ve gerçekleştirilm esi talep ed ilm iş gibi a ra ştırm a aslında etnografık yönde yapıldı. Ç ü n k ü folklor, hepsin d en önce, tarihT-etnografık kaynak olarak görülm üyor m u? Tarihı folkloru araştırm ay a girişerek ilk ö n ce Hakas ta rih i folkloru dediğim iz zam an neyi anlayacağım ızı ve o n u n nasıl sınıfiandırılm ası gerektiği üzerin d e d u rd u k . Bu konuya geçm eden Önce halkbilim indekı bizim görüşlerim ize d a h a çok yakın olan tesp itle re yöneleceğiz. M eselä; V. K. Sokolova kendi çalışm asında efsaneyi aşağıdaki gibi açıklam aktadır: “B abadan oğla, nesilden nesle geçen ve sözlü olarak ak tarılan halk şeceresidir; o n u n asıl am acı tarihteki bilin en olaylar ve insanlar hakkındaki bilgileri halkın hafızasında m uhafaza e tm ek ve o n lara değer v erm e k tir.”13 S. N. A bzelova’nın açıklam asına göre efsane dediğim iz sözlü n esir tü rü n d ek i an latıd ır ve efsanelerden farklılık gösterip, gerçeğe dayanm akla

I I Butanayev V. Ya., Hudyakov Yu. S. İstoriya eniseyshih kırgızov. - Abakan. 2000. s. 40-48. Bromley Yu. V. Sovremennu problemı etnografıyi (oçerki teorii i istorii). - M., 1981; Mifologiçeskiy slovar'. - M., 1990; Tokarev S. A. Religiya v istoriyi narodov mira, - M., 1986; Alekseev N. A. Rannie formt religii tyurkoyazıçnıh narodov mira. - Novo9İbirsk, 1980; Alekseev N. A, Traditsıonnıye religioznıye verovaniya tyurko yazıçnıh narodov SiWW. - Novosibirsk, 1992; Potapov L. İ. Altayskiy şamanizm. - L., 1991; Lipets R. S. Obrazı batıra i ego konya v tyurko-mongol'skom epose. - M., 1984. Sokolova V. K. Russkiye istoriçeskiye predaniya. - M., 1990. - s 252.


b irlik te içeriğinin tem elini herhangi bir hayal u n su ru n d a n alarak an latılır.14 A ncak m it ise, efsan ed en ayrılarak eski halkların, evrenin oluşm ası, kainat o lay lan m n sebepleri, ta n n la r ve efsanevi k ahram anlar hakkındaki inançların geleneklerini birbiriyle sıkı bir şekilde bağlayan m asald ır.15 Fakat, genel o larak sözlü halk edebiyatının tü rlerin i sınıflandırm ak old u k ça g ü çtü r ve b u konu h en ü z tam am en çözüm e k avuşturulam am ıştır. H akasların tarih ı folklorunu çeşitli sın ıflandırm alara do ğ ru d an doğruya çahşm aya kalsak, o zam an biz bu tü rlerin sın ırlan n ın kesin çizgiyle ayrılm adığı ve term in o lo jik an lam larının tam olm adığı gibi zorluklarla karşılaşacağız. B una rağ m en elim izde b u lu n an anlam ları bir şekle sokup H akas tarih i fo lklorunun tü rlerin i tesp it etm eye çaba gösterm em iz gerekm ektedir. Ö ncelikle biz H akas tarihı folkloru dediğim izde folklordaki halkm geçm iş tarih ı hakkındaki an latıları yansıtan tü rlerin hepsini anlayacağım ızı belirtm ek isteriz. Ç ü n k ü bu m itlerde, efsaneler aracılığıyla halkın kökeni, etn ik m em lek et o lu ştu rm ası, göçü, diğer halklar ile olan ilişkileri anlatılm aktadır. H akas T arihi folklorunda halk arasında “Kipçooh" diye adlandırılan m asal olm ayan nesir* ortaya çıkm ıştır. Bu halk nesri d iğer tü rlerin d e n , yani hafızadan silinen h adiselerden bahseden ve m asaldan ayrılan kendine has tü rd ü r. H alk arasın d a K ipçoohlarda geçm iş tarih i dönem lerdeki gerçek olaylar, halkın h afızasından silinm eyen hüküm darlar, savaşlar, olağanüstü kahram an lar ve o n ların kahram anlıkları anlatılm aktadır. G erçekten K ipçoohlarda an latan ları da dinleyenleri de inandırıcı gerçek olaylar bulunm aktadır. H akasça tarih İ folklorunu açıklarken “Kipçooh" genel adlandırılm asından başk a birçok anlam ı o lm asına rağm en bir şekle sokabiliriz. Bizim önerdiğim iz sınıflandırm a m illi term inoloji ile bağdaşanlardır ve b u n lar aşağıdaki gibidir: 1. İrgiçooh, halkın hazıfasından silinm eyen önem li tarih i olaylar ve geçm iş dönem deki ş ö h re te kavuşm uş h ü k ü m d arlar ile kah ram an lar hakkındaki efsanelerdir. B unlar K ırgızlann son hüküm d arı olan K ötenhan, Ö cenbeg, T atım irke gibi beyler; K ırgızlar zam anındaki savaşlar, O yrat, M oğol hanları tarafın d an C u n g ary a’ya zorla göç ettirilen Kırgızlara dair anlatılar yer alm aktadır. 2. İbekeçooh, şecerelik anlatılardır. V. Ya. B utanayev’in tarafın d an yayım lafıan “H ak as-O rus Tarıhıy-etnografiyalık sö zd ü k ” adlı eserin d e “İbe-

14 Azbelev S. N. Otnoşeniya predaniya, legendı i skazki k deystvitel’nosti (s toçki zreniya ra2graniçeniya janrov), / / Slavyanskiy fol'klor i istoriçeskaya deystvitel’nost'. - M., Nauka, 1965. -s. 11-12. Slovar' inostranmh slov. - M„ Russkiy yazık, 1986, s. 317.


k e"nin ezelki b ir geçm ış zam an ve "o b ek e”nin köken an lam m a geldiğini y azm ıştır.16 E w e lä "İbeke” ve "O beke" terim leri yalnız b ir kelim e iken sonradan fonetik olarak değişim e uğram ıştır. Z am anla farklı anlam ları bildiren terim lerin kökeninin önceden aynı olduğu g ü n ü m ü zd e de açıkça fark edilm ektedir. Dolayısıyla "İbekeçooh” eski zam anlardaki H akasların etnik m em lek etin d e yaşam ış ezelki bir halkm şecerelik anlatısı diyebiliriz. ö n c e lik le “İbekeçooh" H akasların içerisindeki B eltir, Kaçin, Sagay, Kızıl vs. kabile g ru p la n n ın o rtay a çıkm asım ve “H ırgıs”, “H ooray" halkları hakkında anlatılan şecerelik efsanelerdir. 3. Ç ayzançooh, “o lağ an ü stü B aatırçayzan"ın b u lu n d u ğ u nefesleri kesen konuya sah ip efsanedir.17 Ç ayzançooh ö rn eğindeki efsan elere “İrto h ç in ”, Pay an h ıs", "A bahaypahta", “K öbirçinhıs”, “A preyçayzan" gibi efsaneler girm ektedir. Bu kah ram anları olağandışı tarih ı insanlarla m ukayese etm ek im kansızdır. O n ların belli bir tarih ı d ö n em deki yaşam ını, başlarından geçirdikleri olayları incelerken kendi tarih ı zam anlarındaki to p lu m u n esaslarına, ideolojisine, d ü şü n ce le rin e bakm ak gerekm ektedir. Bu b akım dan bu farfclı tarih ı kaynağı an lam ak için ilk ö n ce o n u çözüm lem ek en doğrusudur. 4. H araçooh, sözlü anlatı ve vuku bu lan olaydır.18 H akasya’nın Rus hakim iy etin e g irm esin den 1917 Ekim İhtilali’ne kadar ki zam an dilim indeki başlıca olaylar ve k ah ram an lar hakkm daki anlatıları içine alan şeceredir. H araçoo h lar hayal u n su rların d a n uzaktır. Ç ü n k ü bu anlatılardaki k ahram anlarm soyları ile bazı olayların tanıkları vardır. B una H araçoohlara “H ash ıh u ças”, “Payapun”, “ Pigtoçak" gibi m asallar girm ektedir. H akas ta rih i fo lklorunun tü rlerin i te sp it ed erken ta rih i şiirler hakkında az d a olsa bahsedilm esi iyi olacaktır. Bu araştırm alarım ızd a tarih i şiirlerin bağım sız olarak yaşadığını fark edem edik. H angi ta rih i m uhtevalı şiire rast geldiysek b u n ların ço ğunun K ipçooh m etin le rin d e o ld u ğ u n u gördük. H akaslar arasm d a an latılan ta rih i folklorda baş k ah ram an lara dair şiirler sö y len m ek ted ir. M eselä; " H a n z a b e g ’in Ş iiri", "Ö cen b e g ’in H a n ım ın ın A ğıdı", “Siligool’u n H an ım ın ın A ğıdı” gibi ese rle r ile, H akasların tarih i folkloru n d ak i farklılıklara bakarak tarih i şiirleri kendi aralarında sınıflandırabiliriz. Tarihİ şiirlerde n esir ve m an zu m karıştk b ir şekilde yer alm aktadır. M eselenin T arih n ä m esi (istoriografiya). H akas Tarihı F olklorunu iki tarihi d ö n em e ayırabiliriz. B irincisi, Ç arlık R usya D önem i (XVIII-XX.y.y. başı), ikincisi ise, H akas ilçesinin k u rulduğu d ö n em in d en (1923 yılı) günüm üze

Butanayev 17 Butanayev Butanayev

V.Ya. Hakassko-russkiy istoriko-etnografiçeskiy slovar. ■ Abakan, 1999, s. 30,76. V.Ya. Hakassko-russkiy istoriko-etnografiçeskiy slovar. • Abakan, 1999.s. 221. V.Ya. Hakassko-russkiy ıstortko-etrtografıçeskiy slovar. - Abakan, 1999. s. 221.


kadarki dö n em i kapsam aktadır. Hakasya Rus h akim iyetine girdikten sonra bazı em eller için R uslar bu bölgeyi inceleyip ö ğrenm e çalışm aları başlatılır. Ö zellikle G ü ney Sibirya'yı araştırırken II. A kadem ik A raştırm a G ezisine (1733-1743) katılanlar: İ. G. G m elin, Ya. İ. Lindenau, G. F. M iller, İ. E. Eişer b ü yük k atkıda bu lunurlar. O nların Sibirya bölgesindeki çok yönlü araştırm alarında H ak aslan n tarihı folkloru ü zerin e de bilgilere rastlanm aktadır. Meselä; K rasnoyarski’de G. F. M iller tarafından A rin boyundan çıkan “ Karı A bışka"dan A rinlere dair m it yazılm ıştır. G. F. M iller kendi eserin d e A rinler boyuna dair ve o nların yılanlarla yaptık ları m ü cad eled e pek çok in san ın hayatını kaybetm esini incederi inceye anlatm aktadır. Aynı zam anda G. F. M iller “Hiç kim se b ü s b ü tü n bir halkın o rtaya çıkm asını an latan bu m asalın k o n u su n a inanm az." diye yazm ıştır. "Tarafsız ve ih tiy ath ta rih ç i”nin anafıkrinden halkın eski bir tarihi d önem le alakalı hadiseleri an latıp yazarken "esaslı deliller olm ad ık tan sonra yanlış yazm ak tan sa o n u n önceki gibi anlam sız olarak kalm ası d ah a iyidir” diye b ir son u ca varabileceğim iz şüphesizdir. Biz buradan "sadece kendi özel beğenisini d ik k ate alıp” an lam lan d ırm ad an kaçarak halkın sözlü eserlerine çok önem v erm e d av ran ışın ın örneğini g ö rü rü z .19 E w elä; o zam andaki A rin dilini bilen ve eski efsan elerd en hab erd ar olan adam dan yazılan folklorun örneği büyük bilim sel değere sahiptir. D aha sonra bu efsane N. F. K atanov20 tarafın d an da yazılır ve R usça tercü m esi ile yayım lanır. İsteğim iz şekilde 1975 yılı biz de bu efsaneyi Sarlin Biko adındaki adam ın ağzından alarak "H ooray Ç o n n ın T ö relleri" adlı k itabım ıza yazdık.21 Geziye k atılanlardan diğer biri ise İ. G. G m elin de iki şiirin m etn in i yazıp, bestelem iştir.22 O nların birisi H akasya'da ü n lü olan "Ç a n a rh u s” efsanesindeki “Ç an arh u s’un H anım ının A ğıdı”dır. Bu ağıdın asıl n ü sh ası A lm anca'daki çevirisiyle verilm iştir. Şiirin m etni tam değildir. Parçalar h alinde yazılm ıştır. Böylece İ. G. G m elin aracılığıyla bilim sel kaynaklarda H a k aslan n m üzik k ü ltü rü n ü n ilk örneği ün kazanm ıştır. 1840 yılı M. A. K astren S ib ir’e bilim sel gezi d üzenlem iştir. Fin bilgini Hakaslarda kah ram anlık d estan ın ın o lduğunu ilk defa belirtm iştir. Bu kahram an h k d estan ın Örneği n esir olarak yazılm asına rağm en araştırm an ın sonuçları bilim deki ciddi b ir yeniliktir. H akas tarihı folklorik eserlerin in içinden M. A. K astren H anzabeg hakkındaki efsaneyi yazm ıştır. Folklorik eserin esas

^ Miller G. F. İstoriya Sibiri. T. L - M. - A., 1941. s. 196-1887. 20 Katanov N. F. Nareçiya uryanhaytsev (soyotov), abakanskih tatar i karagasov. //Obraztsı narodnoy literatun tyurkskih plemen. - SPb Ç.IX, 1907. s. 541. 21 Butanayev V. Y., Butanayeva İ. İ. Hooray çonmn torelleri. - Abakan, 1996. s. 45-46. 2 2 Jogann Yeorg Y m elin/ R?isf durch Sibirien. - Yottingen. 1751. - s 171-172.


ko n u su aşağıdaki gibi: "A ksöök boyundan çıkan H anzabeg Rus saldırılarına açıkça karşı çıkarak yaptığı m ücadelede yenilir ve saklanm aya m ecbur olur. Kendi çevresindeki bir ad am ın ihaneti so n u cu n d a Rus o rd u su n a yakalanır, k aburgasından asılarak ö ld ü rü lü r.23 G ü n ü m ü z H akas köylerinde g ü n ü m ü ze kadar yaşlıların unutm ayarak söyledikleri H anzabeg hakkındaki şiirler varlığını devam ettirm ektedir. Sovy etler zam an m d a bu m illi şiirde “R uslar kasdediliyor” denilip, söylenm esi yasaklanm ıştır. E w elä; M. A. K astren tarafın d an yazılan bu kıym etli ese r o d ö n em deki asıl k o n u su n u koruyup g ü n ü m ü ze kadar ulaştı. Sovyetler Birliği b ro k ratları b u lu n d u k ları görevlere bağlı olarak yerli h alkın gelenek görenekleriyle az çok tanışm ışlardır. B unlardan G. İ. Spasskiy, A. R Stepanov, N. S. Şukin, N. A. K ostrov vs. büyük etnografik eserler bırakm ışlardır. M inusin b ö lg esinin valisi N. A. K ostrov’u n “Kızıl Tatarlar”, “Minusin Tatarlarının Caşoo-turmuşu cönündö oferkter” adlı eserlerin d e H anzabeg, Taganahm atır h ak k ındaki tarih i a n la tıla r kısaltılıp verilm iştir.24 XIX. asrın ikinci y an sın d ak i bilim sel araştırm alar m e şh u r bilgin, etnograf, dılcı ve T ürkolog W. W. R adloff ile alakahdır. O n u n Sibir bölgesinin a raştırılm asın d a yaptığı katkı p ah a biçilm ezdir. Bilge, kendi eserlerinde T ürk h alk ların ın geleneksel ziraatı, giyim kuşam ı, yiyecek içeceği, aile bağları, dini inançları, etn ik yapısı araştırılm ak la b irlik te o n ların zengin folklorik mirasların a d a ayrıca dikkat çekm ektedir. W. W. R adloff tarafından adlandırılan h alk ların dilindeki kahram anlık an latılar yazarın çalışttğı transkripsiyonun u n esasm d a ve edebi ü slu b u k o ru n u p yazılm ıştır. Yazar özellikle kahram anlık d estan la rın a özen g österm iştir. Toplanan ve yayım lanan folklorik bilgilerde Hakas tarih ı folklorunda yer alan tü rle re de rastlanm aktadır. W. W. R adloff tarihı efsanelerin bilgilerini, halkın ortaya çıkışını etnografık yönden araştırırk en kaynak olarak kullanm ıştır. Sagaylar içerisindeki “Kırgız” boyund an yazılan Yenisey K ırgızlarm ın M ançurya'ya sü rü lm esin e ith a f edilen anlatılara dikkatim izi çekelim . B urada sü rg ü n d en kaçıp sağ kalan iki Kırgız kardeş, üç Sagay kardeş, Ç oda ve İrgit n eslin d en b irer kişi anlatılm aktadır. Yukarıda zıkredilen efsaneye bakılarak Kırgıs, İrgit, A bakan’da Kırgız soyları old u ğ u so n u cu n a varılır.25 1863 yılı H akasya gezisinin neticesin d e çok zengin 23 Kastren M. A. Puteşestviye A leksandra Kastrcna po Laplandiyi, Severnoy Rossiyi i Sibiri (1838-1844), (1845-1849). //Magaxin zemlevedeniya i puteşestviy. - M., 1860. T.6. 4.2. s. 230. Kostrov N. A. Oçerki bıta m inusinskıh tatar. //Drudı IV arheologiçeskogo sezda v Rossii. btvşem v Kazani i 31 iyulyapo 18 avgusta 1877. - Kazan', 1884. T.I. s. 108-148; Kostrov N. A. Kizil’skie tatarı. / / Moskvityanin. 1854, K n.l. No 11. O td. 5. - s 156. ^ Radloff W.W. İzvestiye Sibıri. - M., 1989. s. 90.


folklorik bilgiler coplanıp W. W. R ad lo ff un “O braztsı N arodnoy L iteraturı Tyurskih P lem en, Jivuşih v Yujnoy Sibiri D jungarskoy step i" (SPb.(1868.Ç.Il) adlı tem el eseri yayım lanm ıştır. A raştırm acı H akaslarda "şiir tü rü n d ek i m asallar, kah ram an lık d estan la r gibi epik m an zu m en in çok yüksek bir seviyeye u laştığ ın ı” b elirtm iştir. Yazar T ürkçe konuşan halkların arasından derlen en pek çok folklorik m alzem enin esasında karşılaştırm alı araştırm alar yapıp, A bakan Tatarları ile Kırgızların milli epik m an zu m esin in yakınlığm a d air şu so n u ca varm ıştır: “A bakan Tatarları kendi m asallarıyla m anevi hayattaki ideal, tem iz dünyayı o lu ş tu rm u ş tu r ve b u n u diğer T ürkçe konuşan halklardan yalnız Kara K ırgızlarda göreb ild im .”26 Büyük T ürkolog folklorik bilgilerin esa sın d a Yenisey K ırgızlarının nesli olan Sayan-Altay ile Tanrı Dağlı T ürklerin yakınlığı ü ze rin e ilk g ö rü şü söylem iştir. B ilim ler A k ad em isi ve CoğrafT D ern eğ in in görevi ü z e rin e W. W. R ad lo ffu n değerli öğrencisi, P etersburg Ü niversitesinde m ükem m el b ir tem el ilim alan genç H akas bilim adam ı N. F. Katanov Sibir bölgesinde ve Doğu T ü rk ista n ’da araştırm a yapm ak için görevlendirilm iştir. D ört yıl sü ren (1889-1892) aşırı yoğun bir çalışm anın neticesinde N. F. K atanov Sibirya ve D oğu T ü rk ista n 'd a T ürkçe konuşan halkların arasından dile ait, etnografık, folklorik bilgileri derlem iştir. D aha sonra Kazan Ü niversitesinde profesör old u ğ u zam an yaz aylarında Yenisey Valiliğindeki M inusin bölgesine (18861889) bilgi to p lam aya gitm iştir. N. F. K atanov’un bilim sel m irasına H akas fo lklo ru n u n b ü tü n türleri g irm ektedir.27 G ü n ü m ü z H akas halkbilim inin ilk H akas bilgini ve T ürkolog olan N. F. K atanov’un eserlerini h atırlam am ak m ü m k ü n değildir. F olklorun halkın tarih in in araştırılm asındaki ro lü n ü , kahram anlık m an zu m elerin e dair bildirisinde kısaca açıklayarak: “kahram an ve k ah ram an lık lar hakkındaki d estan la rd a halkın tarihi, dini inançlan, ed ep ahlağı, gelenek g ö renekleri ü zerin e pek çok ilginç olaylarla karşılaşıyoruz." diye yazm ıştır.28 1890’da N. F. K atanov Sagaylardan ilk defa Ö cenbeg'e d air iki kısa Kipçooh yazm ıştır.29 Ö cenbeg ve o n u n uşağı T ash am atır’a dair Kipçoohlar H akaslarda geniş olarak yayılm ış po p ü ler eserler olarak bilinm ektedir. Ö cen b eg ’i, özellikle Kızıl ve Kaçinler kutsal kabul edip bu m illi kahram anın yaşadığı bölgeyi guru rlan arak gösterm ektedirler. A m a bu d estan Sagay ve B eltirlerde d ah a az yayılm ıştır. Sayan-Altay’ın diğer T ürkçe konuşan halk26 RadlofF W.W. İzveafye Sibiri. - M„ 1989. s. 246. 27 Katanov N. F. Predaniya prisayanskih plemen v prejnih delah i lyudyah. - SPb, 1909. S. 267-268. Katanov N. F. Zameçaniya o bogatırskih poemah minusinskih tyurkov (Eniseyskaya guberniya), SPb, 1885. S. 5. 29 Katanov N. F. Nareçiya uryanhayskih (soyotov), abakanskih tatar i karagasov. //Obraztsı narodnoy literatun tyurkskih plemen. - SPb, Ç. IX, 1907. s. 469-488.


ların d a böyle konuya sahip eserlere rastlan m am ak tad ır. H erh ald e Ö cenbeg hakkındaki efsane H akasların etnik, genel ve geçm iş tarihiyle ilişkilidir. G eçm iş asırlardaki H akas efsaneleri hakkındaki bilgiler 1884 yılı M inusin b ö lgesin d e b u lu n an P Ye. O stro v sk ih ’in ra p o ru n d a da yansıtılm ıştır. Masalcı A gola D o b ro v a'n ın ağzından yazılan efsanede Kaçinlerin kökeninin-, Sibiryalı T atarlar ve K üçüm han ile ilişkili olduğu anlatılm ıştır. G ü n ü m ü z ta rih ve etnografya b ilim inde K açinlerin Kaç Yeri’n e E rtiş tarafm d an geldikleri teyit ed ilem em ektedir. Dolayısıyla m asalcım n anlattığı bilgilere eleştirel bir gözle bakılm ası gerekm ektedir. A raştırm acı b u konu üzerin e kendi g örüşünü söylem em iştir. B unun ilginç yanı ise bu efsanenin b aşın d a araştırm acı aşağıdaki gibi bir açıklam ada b u lu n m u ştu r: "Kaçinli A. D om ojakov’un açıklam asına göre m asallarda "H anzaB ih" ile "O jyanB ih” son p re n s olarak anlatılır."30 E lbette H akas tarih ı fo lk lo ru n u n gerçek kahram anları "H anzaB ih" ile “O jyanB ih”in araştırm acın ın ilgisini çekm em esi çok üzücüdür. R Ye. Ostro v sk ih ’in ese rin d e A rinler üzerine de m it bulunm aktadır. Bu bilgi G. Mille r’in yazdığıyla karşılaştırılarak kısaca verilm iştir. "B yuryut ve K aksat" (H a sh a-B .İ.)31 boyları hakkındaki şecerenin içeriği orjinaldır. Bu şecerede zikredilen soyların asıl soylar o ld uğundan ve zam anın şartların a göre köken bak ım ın d an birin in d iğ erin e ü stü n gelm esinden b ahsedilm ektedir. İşte bu şecereyi Sıgan D om ojakov’u n ağzm dan yazdık ve 1996’da yayım lanan “Hooray Çonnın Torelleri" adlı eserd e yer alm ıştır.32 Büyük b ir ih tim alle H aska ve B u ru t so y larının K ırgızların Önceki y ö n etilen gruplarla bir ilişkisi bulunm aktadır. Bu şecere bilgisi geçm iş zam anlardaki soyların kendi aralarında ü stü n lük için m ü cad elelerinden bahseder. Sibirya halklarınm araştırılm asın d a m illiyetçiler ile siyasi sü rg ü n d e olanlar da katkıda bu lunurlar. H akas k ü ltü rü n ü n h er tü rlü kollarım D. A. Klem en ts, F. Ya. Kon, Ye. K. Yakovlev araştırm ıştır. Ye. K. Yakovlev “Bıva/jim Minusinskih İnorodtsev” adlı ese rin d e H anzabeg, Ö cenbeg ve benzerleri hakkındaki efsan elerin farklı varyantları yer alm aktadır.33 Bilgilerin Rusça p arçalar h alin d e yazılm ası bilim sel değerini d ü şü rm ü ştü r. O zam anda Ye. K. Yakovlev folklorik m ateryallar ile çalışırken farklı tü rlerd en bilgi verenlerden "şiirin b ir satırı, h ata bir sözü bile atılm ayan stenografik netliği" istenildiğin-

30 O strovskih R E. Etnografiçeskie zametki o tyurkah Minusinskogo kraya. (O tçet o poezdke 1894 g.). //Jivaya st'arina. Vıp. III-IV. - SPb, 1895. s.299. O strovskih R E. Etnografıçeskie zametki o tyurkah M inusinskogo kraya. (O tçet o poezdke 1894 g.). //Jivaya starina. Vıp. III-IV. - SPb, 1895. s. 302. 32 Butanayev V. Y, Butanayeva 1.1. Hooray fonnın torelleri. - Abakan, 1996. s. 39-40. Yakovlev E. K. «BıvaI’şina» m inusinskih inorodtsev. //Jivaya starina. Vıp. 1-4. 1902. s. 3.


de farklı bilgi vericiler bu pürizm ile ayrılm az” d en en önem li gözlem ini anlatm ıştır.34 1917 Ekim İh tilali’ne kadarki tarihnam eye H akaslı yetenkli bilgin, Türkolog S. D. M aynagaşev’in eserlerini tetk ik ile sonlandırıyoruz. S. D. M aynagaşev älim , etnogaf, hukukçu, toplum sal girişim ci gibi çok yönlü yetenek sahibidir. O rta ve D oğu Asya bölgelerini araştırm a üzerine Rus kom isy o n u n u n görevlendirilm esi ile etnografık bilgileri toplam ak am acıyla 1913 ve 1914 yılları H akasya’ya iki defa g elm iştir.35 Bu araştırm aların so n u cu n d a çok ilginç etno g rafık ve d ille ilgili m alzem eler derlenm iştir. K ırgızlar hakkında şiirler, Koybal boy u n u n o rtaya çıkm asına dair şecereyle ilgili bilgiler toplanarak yazılm ıştır. E w e lä Koyballardan başka dilde kon u şan “K istim ” adındaki boy un (Ç alkinlerin soyu) o lduğunu ilk defa tesp it etm iştir. Efsanede Koybalların "Ç o ?m ay ” diye adlandırılan başka bir boyunun o rm anlık bölgelerden geldiğinden, b u b o yun halkı ineği ilk defa gördüklerinde korkarak kaçıp ağaca çık tık ların d an b ahsedilm ektedir. Yazarın "Zapiska o Sobiranii Ustnth Literaturnıh Proizvedeniy u Minusinskih İnorodtsev” başlıklı eserin d e folklorik eserlerin edebi değerini b elirtip bazı tü rlerin tarih i bir biçim de old u ğ u n u yazar; “M inusinli h alkların kendi tarihi vardır, am a bu ta rih te günyüzüne çıkarılm ası gereken pek çok şey vardır, ... pek çok kaynak dönem lerde gizli saklı kalm ış sırları çözecektir. Eski destanlardaki geçm iş d ö n em ler hakkındaki bilgilerin bu k o nuda Önemli rol oynadığı tartışılm a zd ır”.36 Ä hir kelam folklorik m alzem eleri tarih i açıdan araştırm an ın güncelliği hakkındaki gerçek bilim sel d u ru m u n u iyice b elirtm ek istiyoruz. Bu özelliği g ü n ü m ü zd e de önem ini yitirm em iştir. S. D. M aynagaşev’in bilim sel yaşam ına yön verm iş ve b u n u n aracılığıyla H ak asların folklorik zengin m irasından h ab erd ar olan tarihçi profesör N. N. K ozm in efsanelerden tarihı kaynak olarak istifadenin gerekliliğini dile getirip, “bu konuda halk folklorunu derleyip korunm ası üzerine pek çok çalışm a beklem ektedir. Bu bakım dan M inusinli halkın yeni genç aydın tab ak an ın ilgisi çekilm elidir" diye b elirtm iştir.37

34 Yakovlev E. K. «Bıval’şina» m inusinskih inorodtsev. //Jivaya starina. Vıp. 1-4. 1902, s. 3. 35 Moynagaşev s. D. O tçet po poezdke k turetskim plem enam M inusinskogo i Açinskogo uyezda Eniseyskoy gubernii letom 1914. İzvestiya Rusikogo komiteta dlya izuçeniya Sredney i Vostoçnoy A zii v istoriçeskom, arheologiçeskom i etnografiçeskom otnofeniyah. Ser.R No 3. - Petrograd. 1914. s. 108-115. 36 A ran (Sankt-Peterburg) F. 142. Op. 2, d. 53. s. 1; A. N. Gladışevskiy. Sıepan Dmitrieviç Moynagaşev. 1886-1920. Oçerk o jizni i deyutel’nosti. - Abakan, 1999. s. 59. 37 Koz'min N. N. İstoçniki dlya izuçeniya M inusinskogo kraya. / / Sibirskie zapiski. No 3. Krasnoyarsk, 1917. s. 92.


İkinci d ö n em ise H akas bölgesine Sovyetler Birliği’nin yerleşm esiyle (1923) başlam ıştır. Bu d ö n em in özelliği H akasya’da yerli aydm ların hareketiyle H akas edebi dilinde folklorik eserlerin yayınlanm asıdır. Kipçooh m etin leri kitap o larak ilk defa 1940 yılm da basılm ıştır. Sayan-Altay T ü rk lerin in etnografyası, dili ve folkloru üzerin e pek çok bilgiler 1920-1923 yılları yetenekli araştırm acı N. P D ırenkova tarafm dan derlenm iştir. O n u n halkbilim iyle ilgili yazdığı eserler içerisinde asıl dikkati Şorların m illi eserleri ü zerin e çekm iştir. A m a bilim adam ım n bilim sel m iraslan n d a n Hakas fo lklorunun örn ek lerin i de görebiliriz. Bizim ilgim izi çeken ko n u lar ü zerin e yazar tarafın d an K ırgızlar hakkında efsaneler, Sagay boyun u n o rtay a çıkm ası, H obıy b o y unun dağ için kurban kesm esi gibi bilgiler yazılm ıştır. "Şor F olkloru” başhklı tem el eserin in ö n sö zü n d e yazar onun tarih ı kaynak o lm asm ın ilgisini çektiğini belirtir: "Şorlarm geçm iş tarihini, to p lu m sa l o larak o rtay a ç ık m asın ı, m isy o n u n u a ra ş tırırk e n m illi yaratıcılık tan , özellikle şecere, efsane ve d estan la rın önem i b ü y ü k tü r" .38 Böylece N. R D ırenkova halkın geçm iş tarih in i araştırırk en kaynak olarak fblklorik m alzem eye büyük ön em verm ektedir. 1944 yılı H akas dili, edebiyatı, tarihi "B ilim sel A raştırm a E n stitü s ü ’n ü n ’’ açılışıyla H akas fo lk lo ru n u n araştırılm asın d a yeni bir ivm e kazanıp, m illi sözlü edebiyatın ö rnekleri genel bir am aç çerçevesinde araştırılm aya başlanm ıştır. Yeni bilgileri derlem e am acıyla folklorik geziler düzenlenir. Yetenekli m asalcıları b ulm a faaliyetleri tertip edilir. Ç athançılar*, m asalcılar için to p lan tıla r yapılır. H akas NİİYALİ a ra ştırm a görevlileri, m esleğine sevdalı o lan lar V. İ. D om ojakov, M. İ. Borgoyakov, D. S. Çankov, T. G. Taçeyeva, U. N. Kirbijekova, K. M. Pataçakov, V. Ye. M aynagaşeva, R A. Troyakov, V. Ya. B utanayev u n u tu lm a z işler yapm ışlardır. Edebiyat B ölüm ü Başkanı V. İ. Dom ojakov’un yazdığı bilgileri özelllikle niteliğiyle farklılık gösterm ektedir. “Hakas Çonmn Nımahtarı” adlı iki eser yayım lam ıştır. B undan başka H akasların oyn ad ığ ı m illi sö zlü e s e rle r d e y az m ıştır. B u n lar g ü n ü m ü z d e HakNİİYALİ El Yazmalar Vakfında m uhafaza edilm ektedir.39 1950-1960 yıllarında folklorcu T. G. Taçeyeva tarafından pek çok kapsam lı bilgiler to p lan m ıştır. Yazar tarafın d an k ah ram an lık destanlarıyla b erab er Hakas m asalları, m itleri, efsaneleri, to p lan m ış ve b u n ların bazıları yayım lanm ıştır.40 HakNİİYALİ Edebiyat B ölüm ü Başkam , edebiyatçı U. N. KirbijekoDırenkova N. R horskiy fol'klor. - M. - L., 1940. s. 5. * Çathayı {çatha bir müzik aleti) çalan kişidir. 39 Alıptıg mmahtar. - Abakan, 1951; Hakas fonmn mmahtan. - Abakan, 1956. Haks. Altm Ahg. Abakan, 1958; Aydolay. - Abakan, 1959; Hakas çonnırt kip-çoohtarı, nım ahtarı. Abakan, 1960.


Y e n Is e y K i r g iz u r i F o l k l o r

ve

T a r Ih

23

va o lağ an ü stü m asallarla b erab er H akas folklorunun küçük tü rleri ü zerin d e araştırm alard a b u lu n m u ştu r. Yazar m asai d ışm d a M oğollar dönem i eserlerin d en olan A rıhpaytayci’nin oğlu hakkındaki efsaneyi yazm ış ve yayım lam ıştır.41 H akas soy ve boy stnıflarm ın ortaya çıkışını yazan H akas e tn o g ra f K. M. Pataçakov’un araştırm aların d a tarihı şecerelerinden bolca faydalanm ıştır.42 H erhalde yazar kendi akadem ik görevlisi profesör L. R P otapov’un etkisi altm d a kendi kö k enine m en su p olan "B eltir” so y u n u n adım bu soyun yaşadığı M atur nehri m ültekası arasında ilişki k u rm uştur. G erçekten Beltirle* rin şecereı bilgilerinde "P iltir” (M elez) kelim esini tam olarak açıklam ak gerekirse “M oğollar ile m elezleşm iş" anlam ına gelm ektedir.43 Türkolog M. İ. Borgoyakov bilim sel araştırm aların d a folklorik m alzem elerden bolca faydalanm ıştır.44 "Voprosı Etnogeneza Hakasov XVI-XVIII vv. İstoriçeskiye Predaniya" adlı eserin d e H akas-M inusin havzasm da yaşayan yerli h alkınm h ayatındaki tarih i hadiseler, tarihı efsanelerde (K ipçoohlarda) zengin H akas fo lklorunda K ırgızlarm zorla M ançurya’ya sü rü lm esi, o n ların tekrar kaçm ası, diğer m em leketlerle olan m ücadeleler vb. yansıtılm aktadzr.45 Folklorik ve dile ait belgelerin esasında yazılan eserlerin d e yazar H akasların k ü ltü r m irasın ın tem elin i açıklayıp O rta Çağdaki K ırgızlar ile onların zengin k ü ltü rü y le ayrılm az ilişkide olduğu so n u cu n a varm ıştır. Folklorik zengin m iras toplanırken bilim adam larıyla b erab er hocalar, yazarlar, gazeteciler de katılm ışlardır. Bunlar, yetenekli genç yazar V. Ye. Ugdıjekov, hocalar N. S. Teneşev, N. V. A m zarakov, N. M. U lturgaşev, gazeteci İ. F. Spirin, A bakan Milli Ü niversitesinin hocası İ. V. Kokov gibi halk yaratıcılığtnın gerçek değerini bilenler HakNİİYALİ E1 Yazmalar Vakfımn oluşm asın a büyük k atkıda bulunm uşlardır. Toplanan kaynakların esasında ciddi bilim sel eserler o lu ştu ru lm u ştu r. İlk sırada 1972 yılm da yayım lanan M. A. U ngvitskaya ile V. Ye. M aynagaşeva’nın "Hakasskoye Narodnoye Poetiçeskoye Tvorçestbo” adındaki m onografisini belirtm ek gerekir.46 H akas folkloru üzeri-

Tas (urek (hakasskie skazki). - Abakan, 1969. s. 21-24. ^ Pataçakov K M, Rodovoy sostav i narodmye predaniya o proishojdenii bel’tırov. / / Zap. HakNİİYALİ. Vıp. VH. Abakan, 1959. s. 127-134. Butanayev V. Y, Butanayeva İ. İ. Hooray fonnm torelleri. - Abakan, 1996. s. 73. Borgoyakov M, İ. Etyudı po toponimike Hakasti. //Z a p . HakNİİYALİ, Vıp. XVIII. Abakan, 1973, No 2. s. 32-42. Borgoyakov M. İ. Voprosı etnogeneza hakasav XVII-XVUI w . i İ5fon'f«sfeı> predaniya. / /U ç.zap. HakNİİYALİ. Vıp. XIX. - Abakan, 1974. No 5. s. 122. Ungvitskaya M. A., Moynogaşeva V. E. Hakasskoe narodnoe poetiçeskoe tvorçestvo. - Abakan, 1972.


ne tefrika ed ilen b u ilk eserin yazılm ası H akas halkbilim i için büyük bir başarı olm akla b irlikte buradaki öğrenciler için de eşsiz bir kaynaktır. A raştırm acılar tarafından ta rih i eserlerle birlikte H akas folklorunun b ü tü n tü rlerin i kapsayan bilim sel araştırm alar düzenlenm ektedir. M. A. U ngvitskaya’nın kalem oynattığı ve bizi ilgilendiren bölüm "Geroiko-İstoriçeskiy Epos Kipçooh Perioda Mongolsko-Cungarskih Zavoyevaniy” (XIII-XVII y.y.) diye ad landırılm aktadır. Elim izdeki m alzem elerin esasında halkbilim ciler Tash a m a tır (O cenbeg), Sibdey ve Sibe, K ötenhan, A bahaypahta, İrtohçın gibi k ah ram an lar h ak k ındaki Kipjçoohları tahlil etm iştir. T arihi an latıların değişik d ö n em lerin i araştırd ık ta n sonra, M. A. U ngvitskaya b u g ü n k ü H akasların Yenisey Kırgızlarıyla etn o g en e tik benzerliği oldu ğu so n u cu n a varm ıştır. H alkbilim indeki pek çok karışık konuların biri ise m illi sözlü edebiyatın tü rlerin i te sp it e tm e ve onları sınıflandırm adır. B ölüm ün yazarı M. A. Ungvitskaya H akas tarihı folkloru tü rlerin e kendi sınıflandırm asm ı ve açıklam asın ı yazm ıştır. “K ipçooh” terim i aracılığıyla H akas destancıları ta rih i şecereler ve şiirleri, ... m it ve m asalları çözüm leyebileceğini dile getirm iştir.47 G erçek ten biz yukarıda b u n ları sınıflandırm aya çalıştığım ızda K ipçoohlar efsaneleri, m itleri, genel ve b ü tü n m asal d ışındaki nesirleri bildirdiğini belirtem ed ik . M. A. U ngvitskaya şöyle der: “M oğol-C ungar istilası dönem inde folklorda yeni tü rle r o lu ştu . O n lard an birisi de m an zu m şeklindeki efsaneler, yani K ipçoohtur. B unu k ah ram an lık -tarih i d estan la r diye adlandırabiliriz. İkincisi ise n esir tü rü n d ek i efsanelerdir. B unlara da Kipçooh denir.”48 Bu ye~ ni tü rd e n b a h se ttik te n sonra, yazar tarih i efsanelere kendi sınıflandırm asını yapar: "T arihi efsaneler (K ipçooh) aynı kök en d en değildir. Bunlar ikiye ayrılm aktadır: k ah ram an lık -tarih i efsaneler (m en su r ve n e sir tü rü n d e olanlar) ve kısa tarih i efsaneler (tam am ı n e sir şeklinde olanlar). H alk arasında b u n lar b irb irin d en ayrılm azlar. İkisi de K ipçooh, yani efsaneler diye adlandırılır.”49 B unun haricinde eserde m ezk u r tü rlerin farlclılıklarına ve bezn erlik lerin e bakılm aktadır. B unun üzerine b oy una durm aya gerek yoktur. Fakat yazarın önerdiği yeni tü r kah ram an lık -tarih İ d estan hakkındaki gö rü şü n e ve o n u n ikinci bir tü rü olan kısa tarihı efsaneleri terim olarak b ir netliğe kav u ştu rm ak lazım dır.

Utıgvitskaya M. A., Moynogaşeva V. E. Hakasskoe narodnoe poetiçeskoe tvorçestvo. - Abakan, 1972, s. 142. 48 Ungvitskaya M. A., Moynogaşeva V. E. Hakasskoe narodnoe poetiçeskoe tvorçestvo. - Abakan, 1972, s. 141. 49 Ungvitskaya M. A., Moynogaşeva V. E. Hakasskoe narodnoe poetiçeskoe tvorçestvo. - Abakan, 1972, s. 144-145.


Bizim fikrim ize göre "şiir tü rü n d ek i efsan e”lere başh b aşına bir tü r olarak bakm aya gerek yoktur. Ç ü n k ü b u n lar yalnız iki tanedir. Birincisi "Tasham a tır” m asalcı R V. K urbijekov’ın,50 ikincisi “İn o h ç ın ” S. P K adışev’ın51 ağzından yazılm ıştır. B unların şiir tü rü n d ek i varyantları ile birlikte n esir tü rü n d e k i m etin leri de vardır. Z ikredilen m asalcılara sıradan d estan cılar olarak bakarak dav ranm ak doğru olm az. Bu adam lar kendi halkı tarafından bilin en ve u sta kişilerdir. H akas inançlarm a göre o nlar "E elighayçılar”, yani boğ azla sö y len en şa rk ıla rm k o ru y u c u la rıd ır. Y etenekli m a salc ıların ya* ratıcılığınm n etice sin d e bu efsanelerin nesir tü rü n d e k i m etin le rin in şiire çevrilm e ihtim ali vardır. Şiire benzeyen bu ilk efsane şeklindeki iki ese r ile son bulm aktadır. Bu efsaneleri incelediğim izde klasik kahram anlık d estan lan n d a n pek çok y önden ayrıldığı te sp it edildi. Bunu araştırm acı da belirtm iştir.52 Belki M. A. U ngvitskaya folklordaki bu değişik şekli yeni tü r zannedip, o n u k ah ram an lık -tarih i d estan olarak kabul etm iştir. G erçekten bu tü rü n bazı h alkların folklorik m illi eserlerin d e de rastlanıldığı bilinm ektedir. B unlara U krayna top lu lu k ları, G üney Slavyanların G ayduk şiirleri, Kuzey Kafkas h alk ların ın kahram anlık-tarihi destanları vb. girer. Lakin bu halklarda da H akaslardaki gibi d estan son şekline ulaşm am ıştır. Bize göre H akaslarda k ah ram an lık -tarih i d estan ın olduğu fikri doğru değildir. Bu sonuca dayanacak o lu rsak m onografyadaki tarih i efsaneleri sınıflandırm a önem ini yitirecektir. Ç ünkü yazar tarafından birb irin d en ayrılan bu iki tü r -"kahram anlıkta rih i” ve "kısaca tarih i e fsan eler”- m asal olm ayan n esrin yalnız bir türüdür. H alk bilim ci R A. T royakov'un eserlerin d e o lağ an ü stü m asallar ve kahram an lık d estan ları ü zerin d e d u ru lsa da, azda olsa H akasların Kipjçoohlarına da d eginilm iştir.53 H alkbilim ci "m itler, efsaneler ve m asallar halkın hafızasında, sözlü anlatıcıların eserlerin d e m uhafaza ed ilm ek ted ir" diye yazm aktad ır.54 "XV-XVIII. asırları arasındaki tarihı olaylar H akas folklorunda öncelikle o n u n efsan elerin d e yansıtılm ıştır. Bu efsaneler m illi ittifakların kuruld u ğ u ve boylar arasın d a m ücadelelerin olduğu zam anlardaki yeni epik yapıt-

Tasha Matır. İstoriçeskaya legenda. - Abakan, 1962. Hakas çonnın kip-çoohtan. mmahtan. - Abakan, 1960. S. 9-41. 52 Ungvftskaya M. A., Moynogaşeva V. E. Hakasskoe narodnoe poetiçeskoe tvorçestvo. - Abakan, 1972. s. 146.151. Hakas çonnm kip-çoohtan, n ım ahtan. - Abakan, 1960. (sm. ssılki No 55-57). ^4 Mifı i legend\ hakasov. - Abakan, 1995. s. 4-5; Hakasskie narodme skazki, predaniya i legendı. Novosibirsk, 1974. s. 5.; Troyakov R A. Ceroiçeskiy epos hakasov i pwblemı izuçeniya (issledovanie i prilojenie). - Abakan, 1991; On je. K voprosu ob etnogeneze hakasov po m aterialam legend. //Etnogenez narodov Sevemoy Aziı. - Novosibirsk, 1989.


larm ilkidir.”55 A m a araştırm acı H akas K ipçoohlarınm tarih ı içeriğini derinlem esin e incelem em iştir. H a tta R A. Troyakov'un ese rlerin d ek i O yrat h ü k ü m d arı A m u rsana hakkm daki efsane (varyantlan: “H ald am a”, “İrsu la n ”, "S o ra”, “H a n su n a”) ve m asal p arçalarına bakılm ası bizi h ay rette bırakm aktad ır.56 Saygıdeğer yazar "h an o ğ lu n u n ö ld ü rü lm esi"n in ve d ah a so n ra "kurtarılıp sağ k alm ası”nın tarih ı dam arını bulm aya çaba gösterm iştir. O ndan so n ra araştırm acı V. Ya. P ro p p 'u n “Olağanüstü Masalın Tarihi Damarları” adlı eserd ek i "h an ço cuklarının u zaklaştırılıp b ü y ü tü lm e si”n in b ir çok n üshasını k arşılaştırm ıştır.57 M aalesef folklorik ese rlerd e bu tü rü tam olarak ayıram ayan araştırm acı h en ü z a raştırm asın ın başın d a yanılgıya d ü şm ü ştü r. Bu efsan en in XVIII. asrın ilk yarısındaki gerçek tarih ı olaylara dayandırıldığı ve kahram an ların ın h erkes tarafın d an bilinen tarih ı kişiler o lduğunu tesp it ettik. H akasların folklorik m irası "G ünay S ibirya’m n Türk-M oğol halklarının epik ese rlerin d en ve eski zam an lard an beri birlik olan Sayan-Altay Bölgesel Sistem i”n d en o lu şm ak tad ır.58 Böylece XVIII. asrın ilk yarısından g ü n ü m ü z e kadar H akasların folklorik m irasın ın araştırılm asın d a araştırm acılar büyük çabalar sa rf ettiler. Pek çok folklorik kaynak yayım landı ve H akas fo lk lo ru n u n tü rlerin in bazıları araştırıldı. B una rağ m en m ezk u r b aşarılar ile b irlik te H akas Tarihl Folklorunu araştırırk en d erle n en eserler g ü n ü m ü ze kadar yok idi. K aynaklann esası. A raştırm am ızın esas kaynağm ı o tu z yıldan fazla zam an dilim i içerisinde Hakas C u m h u riy e ti'n d e yaşayan m asalcıların ağzından yazdığım ız etnografik saha m alzem eleri o lu ştu rd u . Bizim kendi arşivim izde tarih ı fo lk lo ru n h er tü rlü v aryantlarında üç yüzden fazla e se r b ulunm aktadır. 55 TVoyakov R A. N ekotorıe voprosı izuçeniya hakasskogo eposa. / / Voprosı hakasskoy ftlologii. Abakan, 1962 s. 127. ^ Troyakov P. A. M otiv zakapıvaniya hanskogo sına v hakasskih skazkah. //U ç .z a p . HakNİİYALİ. V ıp.H R/. - Abakan, 1970. s. 138. ^ Troyakov P A. Motiv zakapıvaniya hanskogo sına v hakasskih skazkah. //U ç.zap . HakNİİYALİ. Vıp.HR/. - Abakan, 1970, s. 143. 5® Butanayev V. Ya. K istoriçeskoy etnonim ike hakasov (term in »Hooray»). / / İstoriçeskaya etnografıya. Vıp.Z. L., 1985. s. 25-29; O b etnogenetiçeskih svyazyah hakasov s eniseyskimi kırgızami (po materialam hakasskogo istoriçeskogo fol’klora). //Etnogenez i etniçeskaya istoriya tyurkoyazıçnıh narodov Sibiri i sopredel’nıh territoriy. - O m sk, 1979. s. 149-152; K voprosu o sotsial’noy strukture srednevekovogo obşestva hakasov po dannım istoriçeskogo fol'klora. / / İ z istorii Sibiri. - Tomsk, 1976. Vıp. 21. s. 201 -207; Voorrkenie i voyennoye delo hakasov v pozdnem srednevekov’e (po m ateriaiam fol’klora). //Voennoe delo drevnih plemen Sibiri i TSentraİnoy Azii. - Novosibirsk, 1981. s. 188-197; Hakasskiye narodnıye nazvaniya istoriçeskih pamyatnikov. //Voprost drevneyşey istorii Yujnoy Sibıri. - Abakan, 1984. s. 127-135; İstoriçeskaya su d ’ba eniseyskih kırgızov po dannım fol’klora narodov Yujnoy Sibiri. //Voprosı etniçeskoy istorii kirgizskogo naroda. - Frunze, 1989. s. 66-77.


Y e n is e y K ir c iz l a w F o l k l o r

ve

T a r Ih

27

Yukarıda zikredildiği gibi önem li, etkili 136 Kipçooh H akas dilinde “Çirim Tamırlari' ve "Hooray Çonmn Törelleri" adındaki ıki ese r olarak yayım landı. O n ların çoğu "L enin Çolı" adh resm i gazetede 1991-1996 yılları neşredildi. A m a zikredilen K ipçoohların biri bile R usça’ya çevrilm em işti. D olayısıyla bu eserler R usça’ya ilk defa tek lıf edildi. "Çanarhus” ve "Abahaypahta’’ adh eserler "Kolçan S erdeçm h StreP’ başhklı kitaba alınıp, kelim e kelim e çevirdiğim iz m etn in tem elin d e şair A. V. Prelovskiy tarafından şiir şeklinde basılm ıştır.59 XX. asrın b aşın a kadar H akas halkınm kendi yazısı olm am ıştır. B unun y an ın d a m asalcılar, hayçılar bu tarih ! m illi eserlerin b irer m uhafazakarlarıdır. Bilimsel gezi zam an ların d a H akas folklorunu çok iyi bir biçim de bilen kişiler arasm d a k arşılaştırm a yapıp o nların ağzından değerli bilgileri yazm an ın seyrek rastlam labilecek m u tlu lu ğ u n a eriştik. O nlar: S. R Kadışev, Us* tap ro k Yangulov, R A. Dom ojakov, R Ç ebodayev, N. Ye. Ç usteyev, Ye. N. Kulagaşeva gibi p ek çok m asalcılardır. Biz bu yetenekli kişilere m in n etdarlığım ızı b ird iririz.60 M aalesef ism i zikredilen m asalcılarm çoğu vefat etti. D olayısıyla "H akas köylerinde folklor geleneğinin aşağı yukarı u n u tu ld u ğ u zam an ım ızd a top ladığım ız bilgilerin değeri gitgide d ah a da a rtm a k ta d ır” diye d ü şü n ü y o ru z. Biz bu yapıtı yazarken saha m alzem eleri d ışın d a H akas folkoruna ait m alzem eleri kapsayan kaynaklardan bildiklerim izi inceden inceye inceledik. D estan lar ile efsanelerin H akas dilindeki m etinleri Türkolog W. W. Radloff tarafın d an 1863-1864 yılları yazılm ıştır.61 M aalesef W. W. R adlofFun yayım lanan e se rin d e K ipçooh’ta n yalnız "S u n am atır” vardır. O nu an latan m asalcın ın adı ve soyadı yazılm am ıştır. V. Ya. B utanayev’in incelem esinde bu m asalcı K atunça Kıcinayev olduğu te sp it edildi. O nun to ru n u V. Ya. Kıcinayeva’n ın söylediklerine göre Hayçı K atunça (tevellüdü 1810) W. W. R ad lo ffa "T orontoyhan” d estam n ı ve ü n lü tarih i anlatı "S u n a m a tır”ı anlatm ıştır. Ustalığı y ü zü n d en b ir d este kadife çiçeğiyle teb rik edilm iş ve ko m u zu n u eline alarak resim çekilm iştir.62 Kıcinayev ailesinin soyu K ırgızlara dayanm aktadır.

Butanayev V. Ya. Sravnitel’no-istoriçeskiy podhod v izuçeniyi vzaim o svyazey fol’klora tyurko-m ongol’skih narodov Sayano-Altaya. / / Nauçno-obrazovatel’my jum al. - Abakan, No 2, 1995. s.70. -‘ Butana^eva İ. İ. Çanar-hus; Abahay-Pahta. //K olçan serdeçnıb strel. Lyubovnaya lirika, geroskazaniya i legmdı o lyubvi sibirskih tyurkov v zapisyah XIX - XX vekov. - Krasnoyarsk, 1995. s. 261-291. ®* Butanayev V. Y., Butanayeva İ. I. Çirı'm tamırları. Abakan, 1982; Butanayev V. Ya., Butanayeva İ. İ. Hooray fonnın torelleri - Abakan, 1996. ® Butanayev V.Y., Butanayeva İ. İ. Hakasskoe skazanie o knyaze Silig-oole i ego pohode na Kuznetskiy ostrog. //Çteniya pamyati E.F. Çistyakova (k 70-letiyu so dnya rojdeniya). 4.1 - Novokuznetsk, 2000. s. 43-46;


Bu bakım dan W. W. R a d lo ffu n yazdığı "S u n a m a tır'’m varyantında Yenisey K ırgızlarınm O y rot yöneticileriyle olan m ücadelelerinde K ırgızların zorla C ungarya'ya göç e ttirilm e sin in sebepleri ü zerin d e pek fazla d u ru lm u ştu r. Başka bir ü n lü T ürkoiog W. W. R adlofP un Öğrencisi pro fesö r N. F. Katanov uzu n yıllar H akasya üzerine yaptığı araştırm aların d a "A bakan Tatarları"n ın m illi edebiyatı ü zerin e pek çok m alzem e toplayarak bu m alzem eleri 1907 yılı P eterb u rg ’ta y ayım lanm ıştır.63 K itapta H anzabeg’in im paratorluklara karşı m ücadelesini y an sıtan K ipçooh’u n varyantları vardır. Ö cenbeg’e dair k ısa anlatılar, K ötenhan ve A hköbök adlarm daki yöneticiler hakkında XVII. asrın O y ro t olayları arasın d a bulu n m ak tad ır. Tarihı folklorun çoğu b ö lü m ü n ü H akas boylarınm (özellikle B eltir boyu) kökeni hakkındaki şecereler tan zim etm iştir. 1963’te N. F. K atanov’u n foı.dorik m alzem eleri H akas NİİYALİ tarafın d an k itap olarak yeniden yayım lanm ıştır.64 XX. asrın b aşın d a H akas-M inusin bölgesinin etnografyasını araştıran B. K. Yakovlev eserin d e H anzabeg'in k ahram an lığı ve yiğitliğine "Yujenye ve o n u n oğlu Ç ap a’’ dair o rta büy ü k lü k te b ir konu ilave etm iştir.65 Sovyetler Birliği d ö n em in d e H akas yazısı o lu ştu k ta n so n ra folklorik m etin le rin yer aldığı bir kaç yazm a ortaya çıktı. B unlarm içinden " H akas fo lk lo ru ”n u n 66 iki b askısım belirtm eliyiz. Bu yazm alarda “H anzabeg'e dair anlatı", " İrto h ç ın ”, “Ç an arju s” efsaneleri, Ö cenbeg’e d a ir m asal, o n u n oğulları Sibeçek ve Sibdeyek, Sıba ve Sıgla vb. yer alm aktadır. 1955 yılı " H akas H a lk M as a l la r i’ adlı k ita p ta B. B alter tarafından edebi yönden tek rar gözden geçirilip Ö cenbeg hakkındaki ta rih i d e sta n ın bö lü m leri ilk olarak R usça yayım lanm ıştı.67 A m a fo lk lorun ö n em kazandığı o d ö n em d e devlet sınırlandırm aların ın n eticesin d e tek rard an d ü ze ltm e yapılarak Ö cenbeg’in sosyal sta tü sü n ü d eğ iştirilm iş ve Ö cen b atır olm uştur. S onuç olarak m illi kah ram an lar ve beyler sm ıfın d an değil, sıradan ask er tab ak asın d an çıkan k ahram ana d ö n ü şm ü şButanayev V.Ya., Butanayeva İ. İ. Hakasskie skazaniya ob oyratskih pravitelyah (XVIII v.). //Problemı istoriyi i kul'turı koçevıh tsivilizatsiy Tsentral'noy Azii. T 1. - Ulan-Ude, 2000. - S313318; Butanayeva 1. İ. Predaniya o Hanza-bege. //Etnografıya narodov Sibiri i Mongolii. - UlanBator - Ulan-Ude, 2000. s. 245-256. 63 Kolçan serdeçnıh strel. Lyubovnaya lirika, geroiçeskie skazaniya i iegendı o lyubvi sibirskih tyurkov v zapisyah XIX - XX vekov. - Krasnoyarsk, 1995. 64 Spiski skaziteley privedenı na p o sled rih stranitsah ukazannıh sbornikov. 65 RadlofT W.W. Obraztst narodnoy literaturı tyurkskih plemen, jivufih v Yujnoy Sibiri i Cungarskoy stepi. - S.R - SPb. 66 M. R. Bainova’nın anlattıgına göre 1940'ta doğm uş ve annesi tarafından Katunçi Kıcinaev’in torundan torunudur. Katanov N. F. Nareçiya uryanhaytsev (soyotov), abakanskih tatar i karagasov. //O braztsı narodnoy literatun tyurkskih plemen SPb., 1907. Ç. IX.


tür. Kitabın bilim sel araç gereçlerinde gösterilen h u su si işaretlerden O cenbeg hakkındaki folklorik eserin äm ä m asalcı R A. D om ojakov tarafından yazıldığım fark etm ekteyiz. D aha sonraları 1973’te bu m asalcınm ağzından O cenbeg’e d air Kipçooh ile başka bir kaç d estanı yazdık. H akas tarih i folkloru n u n eserlerin in büyük çoğunluğu R A. TVoyakov ile T. G. Taçeyeva'nın genel d ü zeltm elerle H akas dilinde yayım lanm ıştır. " H a ka s E fsan eleri ve M a sa lla r t’’ adlı kitab a g irm iştir.68 Bu eserde şecereler, K ötenhan ve A hköbok destan larm m bir kaç varyantı, H akasya'yı M oğolların işgal etm esini anlatan “A rıhpaytayci", "S u rh u y u h ” gibi K ipçoohlar girm ektedir. H alkbilim ci R A. Troyakov bu eserleri bir kaç eserin d e bazı yeni bilgiler ekleyip, bir kaç defa yen id en yayım lam ıştır. Farklı zam anlarda yazdığı ve diğer araşn rm acıların çalışm aların a da yer verdiği bilinm ektedir.69 1 9 6 2 ’te R A. TVoyakov O cenbeg’e dair şiir şeklindeki d estan ı yayım lam ıştır. O, O cenbeg’in cesu r kom utanı olan T ash am atır'ın ism i olan "T asham atır” diye adlandırılır.70 Son yıllarda m ezkur halkbilim ci efsane m etin lerin i tü m k u w e tiy le R usça’ya tercü m e etm ey e çalışm ıştır.71 A m a yazar tekrar tek ra r eseri incelediğinden dolayı çoğu efsane ve d estan la r kısalm ış ve parça parça olarak yer alm ıştır. A ncak şiire d ö n ü ş tü rü p yazılan bu bilgiler asıl m etin le bağdaşm am aktadır. Bizim araştırm alarım ızd a “ Ç a n a rh u s’un H a n ım ım n A ğ ıd ı’’, “ O cen b eg ’in H a m m ın ın A ğ ıd ı” yer alm aktadır. “H a k a s Ş iirle ri A n to lo jis i” ve “H a k a s M iiz ik i Y a ra tıcılığ ı” ad ların d ak i iki eser ek kaynak old u .72 H akasların ta rih i folkloru çok eski d ö h em lerden beri, h er tü rlü zam anlarda, farklı yöresel vary antlardan o lu ştu . B unların birçok bölüm ü araştırılıp kalem e alınm adı. Fakat bunları kontrol etm e de, zam anını tesp it e tm e de m ü m k ü n değildir. A m a bu zorluklara rağm en bizim yapm am ız gereken vazifeleri genel olarak gerçekleştirdiğim izi söyleyebiliriz.

Katanov N. F. Hakasskiy fol'klor. - Abakan, 1963. Yakovlev B. K. Bıval’şinı m inusinskih inorodtsev. //Jivaya starina V. 1 - 4,1902. Hakasskıy fol'klor. No 1. Abakan, 1941; Hakasskiy fo l’klor. No 2.-Abakan, 1946. Hakasskit narodmye skazki. - Abakan, 1955. Hakas çonmn kip-(oohtan, mmahtan. - Abakan, 1960.


I. B ö l ü m

H akas 'Ş ecereler İ

1.1. HaKas-Minusin Bölgesinin Eski Halkları ve Boyları O r t a Yenisey ovasındaki izsiz on binlerce m ezar taşları, kurbanların kesildiği, ayinlerin yapıldıgı yerler ve b unlarla ilgili eski kalm tılar, taşlar üzerine yazılm ış Eski T ü rk devrindeki yazıtlar ile geçm iş devirlerden h ab e r veren yazılı kaynaklar birbirleriyle sıkı ilişki içerisindedir. D ö rt tarafı taşlarla çevrili eski m ezarlarm (H akasça " k ü re n ”) H akas tarihı folklor kaynaklarında "Ak H arah" halkına ait olduğu beyan edilm ektedir. Bu m ezarlar H akasya'm n güney tarafında ve A bakan bölgesinde eski d ö n em lerde yaşayan "K ürgendegi Ç on" veya "Toladay Ç onı" halkına ait olduğu bilinm ektedir. Efsanevi ve m itolojik bilgilere göre bu halka “Ah H a rah ” ism inin verilm esinin sebebi beyaz tenli ve sarışın olm alarıdır. O nları diğer insanlardan ayıran b ir özellik de gözlerinin akının olm am asıdır. O n lar b ü yük ve sağlam taşlardan evler, tü rb ele r ve kaleler inşa etm işler. O y a p ıla rın kalıntıları H akaslarda "Ah H arah Ç u rtu ” diye adlandırılm aktadır. Efsanevi bilgilerde "Ah H arah ” halkı ekin ekip m ahsul h asat etm eyi bilm ezlerm iş. O n lar kır atları beslerlerm iş. Evlerinde ise köpekler ve evcil kuşlar beslerlerm iş. G ündelik hayatta taştan yapılm ış baltaları ve tu n çtan yapılm ış bıça^ları kullam rlarm ış. Ah H arah halkı uzu n boylu, cüsseli ve güçlüym üş. O n lar hiç kim seden korkm az ve tan rılara da inanm azlarm ış. Ne zam an şim şek çakıp gök gürlese onlar göğe lanet ederek göğe doğru taş fırlatırlarm ış. G öktanrıya boyun eğm eyip, hakaret ederek yaşadıkları için tanrı tarafın d an o n ların cezalandırıldıkları anlatılır. H akasların m itolojik an latm aların a göre H akasya’da "A h H arah ” halkm ın yaşadığı dö n em d e h u ş ağacı diye bir ağaç yetişm ezm iş. D aha sonra beyaz huş


ağaçları “Ah H a ra h ” halkına G öktanrı tarafın d an ceza olarak gönderilm iş. D erelerde beyaz h u ş ağaçı yetişm eye başladığı zam an Ah H arah halkı tab iattaki bu değişikliğin sebebini anlam ak için dokuz baplı Palabankam adlı bir şam an a danışm ışlar. Şam an ise 9. tu n ç bab ın ın sayesiyle beyaz h u ş ağacının Ak H an ’ın iktid arm ın sim gesi o ld u ğ u n u söylem iş ve bu ağacın yetişm esinin O rta Yenisey'e Ak H an’ın ik tid arm ın geleceğinin işareti o ld u ğ u n u bildirm iştir. H em güçlü k u w e tli olan ve başıboş olm ayı seven Ah H arah halkı tan rın m cezasına itaat etm ek istem em iş ve beyaz h u ş ağaçlarım baltalam aya başlam ıştır. A m a h u ş ağacının birini kestikleri zam an yerine iki tane, iki tanesini kestikleri zam an yerine d ö rt tane, d ö rt tan esin i kestik lerin d e ise yerine sekiz tan e hu ş ağacı yetişiyorm uş ve böylece dağlar d ereler ağaçlarla dolm uş. Bunu gören Ah H arah halkı so n ların ın geldiğini anlam ışlar, taştan yapılm ış evlerine g irm işler ve evlerinin direklerini baltalayarak kendilerini diri diri göm m üşler. S ahipsiz kalan köpekleri ise bir sü re so n ra vahşileşm iş. Ah Harah h alk ın ın tavukları g ü n ü m ü z d e "Toodak” adıyla bilinm ektedir. B unların son d ö n em lere kadar H akas bozkırlarındaki m ezar taşlarm ın etrafın d a yaşadıkları b ilin m ek te d ir.1 Sibirya bölgesindeki Türk-M oğol ve F in-U gur dillerinde konuşan halklar arasın d a “beyaz gözlü acayipler”e d air efsaneler g ü n ü m ü ze kadar anlatılagelm ektedir. Bu konu yerli S ibiryalılardan R uslara geçm iştir ve b u n lar E rm ak’ın gelişinin ve ö lü m ü n ü n U ral’dan daha ileride y etişen h u ş ağaçlarıyla ilgili old u ğ u n a inanırlar.2 H akaslarda "beyaz gözlü acaipler"e d air efsaneler yaygın b u lu n m asın a rağm en bu efsan en in yerli S ibiryalılara ait old u ğ u kesin olarak bilinm ektedir. Tagar k ü ltü rü n ü yansıtan tü rb ele rin yapıldığı d ö n em d e H akas-M inusin bölgesinde s a n ş ın ırka m en su p in san ların yaşadığım arkeolojik bilgiler k am tlam ak tad ır (m .ö.VII-I yy.). M .Ö. III-I. asra ait Çin vakayinam elerindeki bilgilere göre bu bölgede u zu n boylu, m avi gözlü, beyaz tenli, sarı saçlı "D inlin ler” adlı b ir halk yaşarm ış. Bu halk H u n lu ların saldırısı ve Kırgız boyların ın baskısı y ü zü n d en yok o lm u ş.3 Beyaz h u ş ağacını Beyaz Han iktidarınm sim gesi olarak kabul etm e bölgeye Rus eğem enliğinin hakim olm asından

1 Çirim tam ırları. - Abakan, 1982. - S 15-17; Butanayev V. Ya., Butanayeva İ, İ. Hooray çonmn torelleri. Abakan, 1996. s. 11-12. ^ M inenko N. A. Predaniya o çudi i narodnaya kontseptsiya prisoedıneniya Sibiri (k izuçeniyu etnokul'turnıh kontaktov russkih s sibirskim i tataram i). //Etniçeskaya kul'tura Sibiri. Problemı evotyutsii ikontaktov. - Novosibirsk, 1986. s, 51-53. ^ Kiselev S V. Drevnyaya istoriya Yujnoy Sibiri. - M., 1951. s. 473.


so n ra ortaya çıkm ıştır. “K urgan” (kürken) terim i Türk-M oğol dillerinde “k ışın yaşam lan ta ş ve to p rak ta n in şa edilm iş sağlam yapılı ev ” anlam ına gelm ek ted ir.4 D aha so n ra "Ah H arah halkım n ikam et y eri” efsanesinin etkisi y ü zü n d en " k ü rk e n ” kelim esinin anlam ı değişerek Tunç devrindeki Tagar k ü ltü rü n e ait m eza r taşları an lam ın d a kullam lm ıştır. G üçlü bir ihtim alle bu terim in son anlam ı H akas m itleri aracıhğıyla R uslara geçm iştir. O rta Yenisey bölgesinde, K rasnoyarsk’ın kuzeyinde eskiden beri A rin (A ara) adlı b ir boy yaşam aktaym ış. A rinlerin anavatanı "H um tigey” adlı kutsal b ir dağın yam acıym ış. H akas efsan elerine göre sayıları çok fazla olan A rin ler diğer boylara karşı g u ru rlu hal ve h arek ette b u lu n u rlarm ış. A rinlerin yaşadığı yerin yanında yılanların ini varm ış. A rinler indeki yılanlarm hepsini öldürm üşler. Sağ kalan yılanlar Yılan H an ’a baş v u rm u ş ve Yılan H an A rinlere karşı savaş açm ış. Bir gü n A rin b oyundan Tarkan adlı bir yaşlı Yenisey’d e balık avlıyorm uş. Bir sü re so n ra ırm ağm ö b ü r tarafından kendisini çağıran bir ses işitm iş. Bu yaşlı adam n eh rin ö b ü r tarafına geçm iş v e o ^ n o n u n ö n ü n e pek çok yılan çıkm ış. Bu yılanların arasın d a tacı olan kocam an başlı bir yılan görm üş. Yılanların padişahı olan bu yılan T arkan’a b ü tü n yılanları ırm ağın diğer kıyısına geçirm esini e m re tm iş. Tarkan yılanları A rinlerin to prağına geçirm ek zorunda kalm ış. Y ılanlarm padişahı yaşlı T arkan’a huş ağacınm kabuğuyla yapılm ış ev in in etrafın a kül serperek boz halatla çevreleyip bağlam asını söylem iş. Geceleyin yılanlar A rinler köyünü d ö rt taraftan kuşatm ışlar. Halka apansızın saldırarak hepsini Ö ldürm üşler. Yalnız Tarkan hayatım k u rtararak sağ salim kalm ış. O n u n n eslin d en A rin soyu tü rem iş. A rinlerin akıbetini öğrenen Hakaslar yılanlardan kendilerini m uhafaza edebilm ek için evlerini boz halatlarla çevrelem eye başlam ışlar.5 İsk itlerin yılanlarla m ücadelesi ve ölü m ü hakkındaki efsanevi h adiseler H e ro d o t’u n tarih in d e de an latılm ıştır.6 Bu efsanedeki konu Yenisey bölgesine İskitler zam an ın d a yaşayan ve Farsça konuşan boylar tarafından getirilm iştir. "A rin" boy u nun A riy-iskit boylarından birisi olduğu ileri sürülebilir. H akas halkının hafızasında O rta Ç ağda yaşayan eski halklarm isim leri hälä yer etm ek ted ir. Ç ulum bölgesinde "H oyan” adlı bir halk yaşarm ış. Kanlı çarpışm aların o ld u ğ u bu çetin dö n em lerd e H oyanlar güneye, İyus bozkırları-

4 Butanayev V. Ya. Hakasskie narodnıe nazvaniya istoriçeskih pamyatnikov. //Vöprosı drevney istoriyi Yujnoy Sibiri. - Abakan, 1984. - S 129. ® Butanayev V. Ya., Butanayeva İ. İ. Hooray çonmn torelltri - Abakan, 1996 s. 45-46. 6 Borgoyakov M. I. Skifo-tyurkskie (hakasskie) etnografiçeskie i fol'klorm e paralleli. //Narodı A zii i Afriki. No 6. - 1975.


n a ve Sayan’d an d a h a ilerilere göç etm ek zo ru n d a kalm ışlar. K araiyus nehrinin yanında, Kızılhaya dağından biraz ö ted e bu boyun göç ettiği H oyan Azii, yani H oyan geçidi adlı bir dağ geçidi varm ış. O nlarla b erab er olan bir hami* le kadın bu geçidi geçem em iş ve bu yüzden H oyanlar o n u orad a bırakm ışlar. D oğum zam anı geldiğinde kadın çocuğu doğ u rm u ş. Ç ocuğun adım H oyan boyundan olan bir avcı "H oygat” koym uş. Hoygat, İstigaş dağının yanm daki köyde b ü yüm üş. H oygatı’ın nesli b u g ü n k ü H akaslarla karışm ıştır.7 "H oyan" boyu nu XIII. asırd a Sayan-A ltay dağlarının eteklerinde Kırgızlarla kom şu yaşayan "H oyin U ryanka" veya "H ayinirgen” adlı o rm an halklarına b en zeteb iliriz.8 N. A. A lekseyev’in sözlü olarak açıklam asından yola çıkarak "H o y an ” halkınm Sibirya’daki Tuvalılarca "Soyan” diye farklı adlandırıldığım söyleyebiliriz. Ç ünkü buradaki T ü rk ler Yakutça ve B uryatça’da " s ” harfini " h ” olarak telaffuz ederler. Büyük b ir ihtim alle "H oyan” özel ism i H akas efsan elerin de Yakutlarla olan alakadan so n ra kalm ıştır. Tarihı şecerelerdeki bilgilere göre İyus bozkırlarında eski zam anlarda sayıca fazla ve çok zengin "T um at” diye bir boy yaşarm ış. Yazın A yranköl’ün sah iline, kışın ise Tarça nehri bölgesine göç ederlerm iş. G ü n üm üzde Ayran k ö l ve Tarça n eh rin in o rtasın d ak i pek de büyük olm ayan bir ova vardır ve bu ova "Tum at Ç azı” olarak adlandırılm aktadır. T um atların avcılık yaptıkları y erler A kiyus n eh rin in yukarı kısm ın d a b ulunm aktadır. A kiyus’un bir m ültekäsı eski adı olan “T um atlar sazı”nı koruyup g ü n ü m ü ze kadar ulaşm ıştır. T um atlar sayısız koyun, inek ve at beslerlerm iş. K adınlar bunlardan elde ettik le ri kım ız, y o ğ u rt ve s ü tte n rakı yaparlarm ış. A m a işlerini y etiştirem ed ik lerin d en dolayı fazla olan sü tü göle dökerlerm iş. O g ünden bu güne bu göl "AyranköP’ diye bilinm ektedir. H akaslar bu gölü kutsal olarak kabul ed erler ve bu n ed e n le gölde yüzm ek, yıkanm ak şöyle d u rsu n yüz yıkam ak bile günahtır. T um at bozkırlarında bu boyun beslediği hayvanların sayısı b ü tü n hayvanları m u h afaza eden ru h u n sayesinde çoğalm ış. Söylentilere göre bu koruyucu ru h boylu, esm er birisiym iş. O gözle g ö rü n m ezm iş ve Tum atların h ay vanlarına bakarm ış. T u m atların b ir kızı H araköl’ü n y akınm da yaşayan "H ash arlık ” adlı bir şam an la evlenm iş. Bir günü H ash arh k T üm atların hayvanlarının suya çobansız kendi başların a gidip geldiğini fark etm iş. Hayvanları dikkatlice izleyen şam an o n ların p eşin d e esm er, u zu n boylu b irisinin o lduğunu g örm üş ve o n u canavar zan n ed ip vurarak ö ld ü rm ü ş. Bu olaydan sonra A yranköl’ün kıyısm da b u lu n an kayalıklardan üç g ü n , üç gece bir kadının ölü için ağlayarak yak-

7 Butanayev V. Ya., Butanaycva İ. I. Hooray çonnm torelleri - Abakan, 1996 s. 145. ® Raşid-ad-din. Sfrorntlt letopisey. - M. - L., 1952. T. 1, s, 121.


tığı ağıt d u y u lm u ş. B ütün hayvanları koruyan ru h u n anası: “Benim biricik oğlum T um atların hayvanlarına bakarak onların güvenliğini sağlayam adı. O n lar hiç m u tlu olm asınlar.” diye lan et etm iş. Bu olaydan sonra Tum atların hayvanlarına bulaşıcı hastalık m u sallat olm uş ve hayvanlar bir bir te le f olm uş. T um atlardan b ir bilge adam hayvanlarm başına gelen bu olayın n edenini an latm ış. T u m atlar H a sh arlık 'tan intikam alm aya k arar verm iş ve Hash arlık 'ın atların ı H arakÖ l'ün o rtasın d ak i “S ooltubi" ad asın a g ö tü rm ü ş. Bir sü re so n ra H ash arh k atlarm ı aram aya başlam ış ve bir adaya gelm iş. Tum atlar H ash arlık 'ı okla vurm uşlar. A m a o sadece yaralanm ış. O zam an Hasharlık: "Benım göğsüm ü atın keskin kaburgasıyla yararak kalbim i söktü ğ ü n ü zd e ö lü rü m . Sonra kalbim i kıyıdaki kayalıklardan H araköl'e ‘Kurban k estik .’ diye bırakın. O zam an size m u tlu lu k tek rar gelir. N esliniz, hayvanlarınız çoğalır." d em iş. T um atlar şam am n dediğini aynen yapm ışlar. Harak ö l’e atılan H ash a rlık 'ın kalbi suya d ü şe r düşm ez mavi Ördeğe d ö n ü şm ü ş ve halka “B undan so n ra Tlım atlara yaşam ak haram dır, onların nihayeti gelm ıştir." d em iş ve u çu p gitm iş. Buna çok öfkelenen T um atlar H ash arlık ’ın cesedini sırt ü stü yatırarak kürek kem ığine kavaktan yapılm ış kazığı çakm ışlar. G ü n ü m ü zd e H arak ö l’ün yanındaki d ü zlü k te H asharlık’m m ezarı varm ış. O zam andan itib aren T um atların kökü kurum aya başlam ış. Mavi Ördeğin sesi d u y u lu r d u y u lm az o n lar deliye d ö n m ü şler ve çoğusu in tih a r etm iş. Tum atlar, mavi ö rd eğ in lanetiyle yok olan boydur. Bir çok boydan yalm z Baydölev’in nesli sağ kalm ış ve H akaslarla k an şm ışlar.9 Tum atlar Sayan-Altay ’daki en eski boydur. XIII. asrın yazılı belgelerinde T lım atlar Kırgız toprak ların a kom şu olan yerlerde yaşam ışlar ve onlar savaşçı özellikleriyle diğer boylardan ayrılırlarm ış. 1218 ’de T um atlar yeni ku ru lm ak ta olan Moğol hakim iyetine karşı çıkm ışlar. M oğollar Kırgız ülkesinin sm ın n d a yaşayan Tum atların ayaklanm asını b astırm ak için K ırgızlardan askerlik için adam isterler ve Kırgızlar K urlin’ın yönetim i altında isyan etm işler. 1218’de C uçi’nin süvari birliği ayaklanan halkı acım asız bir şekilde cezalandırm ış. Yazılı belgelerde: “T um atlar kin besleyen, kara kalpli halk oldukları için M oğollar onların hepsini yok eder.” diye yazılm aktadır.10 H akasların tarihı folklorunda da ayaklanan T um atların 1218 yılında o rtad a n kaldırıldığı anlatılır. B unun dışında, Tum atların d am adı olan H asharlık’m Eski T ürk devrinde yaşayan K arluklarla alakasınm olabileceği d ü şü n cesin in yeni bir m erak k o n u su n u beraberinde getireceği şüphesizdir. ® Butanayev V. Ya., Butanayeva I. İ. Hooray fonnın torelleri - Abakan, 1996. s. 142-144. Raşid-ad-din. Sbornik letopisey. - M. - L., 1952. T. 1. s. 122.


H akasların tarih ı folklorunda eski zam an lard a H akas-M inusin bölgesinde yaşayan o lağ an ü stü özelliğe sahip halklara d air bilgiler vardır. H akaslarda orm an lık bölgelerin en ü cra k ö şelerin d e yaşayan M u sm allar hakkında enfes m asalların geniş b ir biçim de yayıldığı bilinm ektedir. Ayakları inek ayakları gibi olan M u sm allar ü zerileri bitki ve ufak o tlarla sü slen m iş elbiseler giyerlerm iş. O rm a n lık ta kazılm ış evlerde ve ağaç k ab u ğ u n d an yapılm ış çadırlarda yaşarlarm ış. H akas (Kırgız) köylerine geceleri sald ırırlarm ış ve insan yerlerm iş. Koku alarak iz sürm eyi çok iyi bilirlerm iş. Kılık kıyafetini değiştirebilm e özelliğine sah ip lerm iş ve e w e lä gördükleri in san ların şekline girerlerm iş. O n lard an k u rtu lm ak için ağaca tırm an m ak veya bu zlu yerlere kaçm ak gerekirm iş. Ç ok tem b el o ldukları için b irb irlerin in başarılarım çekem ezlerm iş. K endilerine özgü dilleri varm ış. Bu to p rak lard ak i yerli halk birkaç defa M usm allarla sav aştık tan so n ra bunları o rta d a n kaldırm ış. Sagayların bir kısm ı tü y lü o ld u k ları için M usm allarla soydaş olduğu söylenm ektedir. M usm allara dair bilgiler "sas" ekiyle b iten A nzas, Tom zas, Kızas vb. to p o n im ik adlandırm alard a v arm ış.11 Bu b ölgelerde yaşayan Ş orların efsan elerin d e ise insan yiyenlere “H aşhalar” denir. B unlar Ç ulum T atarlarında "K ırgızlar"; A ltaylılarda "K ırsagallar"; T uvalılarda ise “B ü rü sler” diye ad lan d ırılm ak tad ır.12 Yukarıda bahsedilen efsanedeki h alk ların folklorik isim leri gerçek ta rih ı adlandırm alardır. H erhalde H akaslarla kom şu yaşayan “M usm al” ad ın d a eski b ir halk varm ış. M usm alların Eski T ü rk devrindeki B asm ıllarla aym d ö n em d e yaşam aları ilginçtir. Eski T ü rk d evrinde B asm ıllar (anlam ı “m elez") K ırgızların güneydoğu bölgesinde y aşam ışlar ve K ırgızlarla dü şm an olm uşlar. U ygurlarla m üttefik olan Basm ılları K ırgızlar IX. asırd a U ygur K ağanlığı’nı yıktıktan so n ra o rtad an k ald ırm tş olm alıd ır.15 M itolojik devlerden "M ohsagallar" H akaslarm ikinci d ü şm an ı olm u ştu r. G eri zekalı, b u d ala M ohsagallar d a in san yerlerm iş. H akaslar bunları ö ld ü rm e k için kazdıkları çu k u rların yardım ıyla yok etm işler. M ohsagallar etn o n im in in ilk hecesi M oğolcadaki “n o h ” veya "nohoy" köpek an lam ın a gelm ektedir. M eselä, Tuvalılar ile Tofalıların M oğollara "aday" ve " it” diye adlandırdıkları b ilin m ek ted ir.14 B undan h arek etle M ohsagal “it sakal” anlam m a gelm ektedir.

Butanayev V. Ya„ Butanayeva I. İ. Hooray çonnın torelleri • Abakan, 1996. s 30. 12 Devyat' bubnov şam ana. Sorskiye legendı i predaniya. - Kemerovo, 1989, s. 64-68, ^ B artol'd V. V. Soçineniya. T. V. M. s. 44. 14 Rafssadin V. İ. Tofalarsko-russkiy slovar’. - İrkutsk, 1995. -s. 9.


E tn o n im in ikinci hecesi "sagal” Sayan-Aitay’daki pek çok halkın ve boyun özel isim lerin d e bulunm aktadır. Dağlı A ltay T elengitlerinde "Sagal” ad ın d a büyük bir boy varm ış. XVII. asırda Kuzey A ltay'ın Biy n ehri havzasında C ungar H an ı’nın halkı olan "K ersagal” boyu y a ş a r m ı ş j s L e n a n eh rin in o rta kısm ın d a yaşayan "H arasagaliar" ile Tuva halkına giren "H arasagallar”ı genel olarak ele alab iliriz.16 Yakut dilindeki bilgilere dayanacak olursak “M ohsagal" etn o n im in d e k i "sagal" köpek tü rü n d ek i hayvanları ifade etm ektedir. E fsaneler H akas-M inusin bölgesinin orm an lık ların d a eski zam an lard a "kürengi", “k ü re n çi” adlı kızağı kullanan bir halkın yaşadığı söylenir. Bu halk çok kabiliyetli avcılar im iş. K ürenglerin o rm an lık ta kendi kendine harek et eden kızakları varm ış. Bu canlı kızaklardan hiçbir av kurtulam azm ış. Bir defasın d a H akas avcısı o rm an lık ta avcılık yaparken yukarıda bahsedilen K üreng ile arkadaş olm uş. K üreng’in kendi kendine harek et ederi kızağını g ö rü p şaşıran avci: "B unu nasıl kullanıyorsun?” diye sorm uş. Küreng: “Kızağa " ü ü k ” em rin i verdiğin zam an kendisi h areket eder." dem iş. H akas avtısı kızağı geceleyin çalm aya k arar verm iş. K üreng uykuya daldığı zam an avcı dışarı çıkıp kızağa o tu rarak “ü ü k ” dem iş. At derisiyle kaplanm ış kızak hareket ed erek koşm aya başlam ış. Fakat nasıl durdurulacağım sorm ayı u n u ta n H akas avcısi kendi köyüne yaklaştığında kızağı bir tü rlü d u rd u ram am ış. N e yapacağını bilem eyen avcı kızağa bıçağı saplam ış ve kızaktan kan akm ış. B undan dolayı “to k to !” (dur) sö zü n ü bilm eyen H akaslar kızaksız kalm ışlar. B ugünlerde “K ü rengler” diye bir halk yoktur ve kendi kendine hareket eden kızakların ise n ered e o ld u ğ u n u hiç kim se bilm em ek ted ir.1? Bizim fıkrim ize göre H akas efsanelerindeki "K ü ren g ler” ile Sayan dağlarında Kırgız D evleti d ö n em in d e yaşayan ve kayak yapm ayı bilen T ürkler arasın d a ilişki vardır. Karm diz boyu olduğu zam anlarda orm an d a yaşayan T ü rk ler atların yerine ağaçtan yapılm ış atları kullanıriarm ış. B unlarla geyikleri kovalarlarm ış. O nların kayaklarınm yapısı kalkan gibiym iş ve at derisiyle kaplanırm ış. O n u giydiklerinde ağaçtan yapılm ış ayakkabı gibi g ö rü n ü rm üş. D ağlarda geyiklerin peşin d en kayarak onları kovalarlarm ış. D üzlüklerde ise kar ü zerin d e sopalarla kayık gibi y ü zerlerm iş.18 Kayaklı T ürkleri “Gizli D e sta n ”da M oğolların “o rm an h a lk la n ” olarak adlandırdıkları anlatılır.

M iller G. F. İstoriya Sibiri. T.N. - M. - L., 1941. s. 534. Gogolev A. İ. Yakutı (problema etnogeneza i formirovaniya kul’tu rı). - Yakutsk, 1993. s. 51. ^ Sazanakova Koçita, 1913 jılı tuulgan, beltir uruusunan, Arbatı ayılı. Biçurin N. Ya. Sobranie svedeniy o narodah, obitavşih v Sredney Azii v drevnie vrem ena. T.l. - M. - L.( 1950. s. 354; Kyuner N. V. Kitayskie izvestiya o narodah Yujnoy Sibiri, TSentral’noy Azii i Dal’nego Vostoka. - M., 1961. s. 49.


M itolojik halklara çiçek ve kızam ık hastalık ların m ru h ların ın b u lu n d u ğ u “A la A tlılar” adlı o lağ an ü stü bir ü lkenin halkı da girer. "Ala A tlılar" beyaz ten leri ve n u rlu gözleriyle diğer h alklardan ayrılırlarm ış. Ala A tlılar ülkesindeki b itk iler asla solm azm ış ve ırm akları ise hiç bir zam an buz tu tm azm ış. H akas efsan elerin e göre Ç eçek ülkesinde folklorde adı geçen kahram anların birisi şöyle k arşım ıza çıkm aktadır: Yenisey bölgesindeki bir ham n “H arasarıg" adlı b ir tek kızı, varm ış. Vefat etm ed e n önce han kızını yerli bir valiyle evlendireceğini ve tä h tm ı m ü stakbel dam ad ın a vereceğini vasiyet etm iş. Fakat evlendireceği valinin önceki eşin d en iki çocuğu varm ış. Vali teklifi redd etm em iş. G ü n ler birbirini kovalayıp bu yeni evlenen çiftin çocuğu olm uş. Ç ocuk on iki yaşına geldiğinde iki ağabeyi onu D oğu Sayan’ın kesif o rm an m a av yapm aya g ö tü rm ü şler ve orada bırakm ışlar. Kraliçe H arasarıg’ın çocuğu av yaparken kaybolm uş ve bir sü re dolaşd ık tan sonra K aragastar’ın (H araH aas) yaşadığı yere gelm iş. Birkaç yıl so n ra b u rad an ayrılm aya karar verm iş. O, A lah ır’dan geçip düz bir vadiye gelm iş. O radaki hayvanların hepsinin beyaz o ld u ğ u n u g örerek şaşırm ış. Alaca hayvanları olan ülke halkı H arasarıg’ın oğlu n u fark etm em işler. G ü n lerd en bir gün o çok ihtişam lı yapılm ış han ın sarayına girip güzel mi güzel bir kız görüp hayran kalm ış ve o n u ö p tü ğ ü zam an kız b ird en bire ölm üş. Ala A tlılar ü lkesinin halkı kızın ölm e n ed en in i öğrenm ek am acıyla dokuz baplı şam an kadm ı çağırm ayı kararlaştırm ışlar. Şam an P alam orkam dok u zuncu zikri çektiği gün: "G üneşin değdiği yerden gelen kon u k bizi h astalan d ırıy o r.” d em iş. O na bak m ak ta olanlar: “ O nereden geldiyse oraya tek ra r g itsin .” diye söylenm işler. Palam orkam dokuzuncu babım elin e aldığı zam an kraliçe H arasarıg ’ın çocuğu bayılm ış ve uyandığında kendisini evinde bu lm u ş. P alam orkam o delikanlıyı büyüleyerek babına koym uş ve Ala A tlıların ü lk esinden dışarı çıkararak kızı d a yanm a koym uşlar. O g ünden itib aren H akas-M inusin bölgesine "göze görü n m ey en m isafirler” gelip Ala A tltlar ü lk esin d en oraya çiçek ve kızam ık hastalığını g ö tü rü rlerm iş. Eğer kraliçe H arasarıg ’ın oğlu Ala A tlılar ülkesine gitm eseym iş o bölgede çiçek, kızam ık h astaltkları o lm ay acak m ış.19 Bu efsanede an latılan lara göre “A la A tlılar" ülkesi Doğu Sayan ileTofalarya’dan d ah a ileride olan Baykal havzasındaki bozkırlarda bulunm aktaydı. M asaldaki Çeçek halkıyla ilgili bilgiler Eski T ü rk devrinde yaşayan "A latlar” ile ilgili olabilir. "Ala A tlılar” ülkesi (Çince: " b o m a ”, "eloçji”) K ırgızların kuzeyinde yer alm aktaydı ve Baykal havzast ve çevresinde yerleşm işlerdi. "Atlartn tn hepsi alaca olduğu için Ala A tlılar ülkesi olarak adlandırılm ış. Tszyegüler ile (Ktrgızlar) savaştrlarm tş. G ö rü n ü şleri K trgızlara benzer, am a AeşinaT. İ., 1913- jılı Cuulgan, kaçin uruusunan, Tastar ayılı.


dilleri an laşılm az.”20 A raştırm acıların çoğunluğu onların yaşadıkları yer olarak A ngara’nın yukarısındaki bölgeleri gösterirler.21 B undan dolayı h e r zam an tehlike o lu ştu ra n Ala A tlar ülkesi H akaslara g ü n ü m ü zd e abartılı olarak ulaşm ıştır. H akas fo lk lo runda Ç ulum ve Yenisey nehirlerinin aşağı kısm ında "S eet” adlı bir halkın yaşadığı anlatılm aktadır. T asham atır gibi bazı efsanevi kahram an lar bu boydan çıkm ıştır. M uhtem elen, H akaslar bu isim le Ketleri adlandırm ıştır. Boyun ism inden hareketle E venkiler’deki "Ç angitket" boyundan çıktığını söyleyebiliriz. D ilin evrim sel g elişm esinde bu tip H akasça kelim elerde ü n lü ler arasındaki ü n sü zlerin ve uzun ü n lü lerin düşm esi dikkat çekm ektedir. M eselä; “Ç a n g itk e t" > ‘‘Ç an itk et’’, m o n g o l> m o o l, h o ngoray> h ooray vb. Ket d ilin d e güneyden gelen göçm en kuşların eski yurdu Toma olarak bilinm ektedir. Bu özel ism in Sayan-A ltay’da geniş alana yayılm ış olan Tum a ve Tuba gibi e tn o n im le rle ilgili o ld u ğ u n u sanıyoruz. B undan başka O rta Ç ağda Tuba nehri h av zasında Kırgızların kalabalık TUba boyu yaşam ış. O n o m astik a bilim i K etlerin so y u n u n G üney Sibirya bölgesiyle alakalı olduğunu ve yine o n la rın H a k asların a tala rıy la pek çok y ö n d en te m a s ta b u lu n d u ğ u n u k an ıtm ak tad ır.22 Doğu Sayanlarda, Y enisey'in yukarı tarafm daki aşırı kırm ızı tuz bu lu n an bölgede “İrgegit” veya "İrgeyek” adlı cüce bir halk yaşam ış. İrgegitlerin boyları çok kısaym ış ve bindikleri a tla n ise oğlak kadarm ış. K ipçoohların anlattık ların a göre o n lar attıgını şaşırm ayan avcılar ve m ükem m el askerlerm iş. Folklordaki özel isim ler D oğu Sayanların geyik besleyicileri İrgitler ile Hakasların arasındaki ilişkileri yansıtm aktadır. H akas tarih ı folkloru H akas-M inusin bölgesinde H unlular ve İskitler d ö n em in d e yaşayan eski halklar hakkm da da biigileri bize ulaştırm aktadır. M itolojik an latm alara göre bu halkların çoğusu insan m antığının kavrayam adığı o lağ an ü stü güçlerin etkisiyle can verm işlerdir: tan rıların ve koruyucu ru h ların lanetleri (Tlımat, A h h arah ), insanlara k üsen hayvanların intikam ı (A ara), Ala A tlılar ülkesinden gelen gözle görünm eyen m isafırler ve hastalıklar vb. Yine de elim izde b u lu n an bilgiler, efsaneler ile eski boylar ve halkların bazı kalıntılarm ın g ü n ü m ü zd ek i H akas atalarıyla ilgili olduğu gerçeğini göz ardı edem eyiz. ^

Kyuner N. V. Ukaz. soç. s. 52. Savinov D G O snovnıe etapı etniçeskoy istorii alatov //İstoriçeskaya etnografiya. V ıp.l 1 l.-L., 985.-S.32. ^ Butanayev V. Ya. Topommiçeskiy slovar' Hakassko-Minusinskogo kraya. - Abakan, 1995. s. 190191.


1.2. Kırgızlar Hakkındaki Destanlar Tarihı folklor H akas-M inusin havzasındaki O rta Çağa ait taşlarlar ile kuşatılm ış k abirler ve yazılı büyük taşlar gibi arkeolojik an ıtlar İCırgızların b ıraktığı k ü ltü rü ö rn ek leri o ld u ğ u n u kanıtlam aktadır. Sadece Hakas bölgesin d e "H ırgıs S ö ö k teri” veya "H ırgıs sııra tta rı” olarak adlandırılan 2 0 'd e n ziy ade m ezar vardır.23 Yerli halk, Tagar (İskit) m ezarların a d iğ erlerin e nazaran d a h a fazla k adir kıym et verirlerm iş. H akaslar Kırgız m e z a rla n n a yaklaşarak eğ ilirler ve äd et olarak şarap serp erlerm iş. M ezarların yakınm a ev kurarak yaşayan in san lara K jrgızların ö b ü r dünyadaki ruhları "H ırgıs sü n ez i” öfkelen irm iş ve b u in san lar hastalığ a yakalanırm ış. B unların sadece şam anın duasıyla iyileştirilebileceği inancı vardır.24 O rta Ç ağda M oğol istilasına kadarki d ö n e m "H ırgıs tuzı"-"K jrgız D evri” olarak adlandırılm ıştır. G üney Sıbirya T ü rk lerin in eski efsaneleri ve şecerelerinde Kırgızlar O rta Yenisey bölgesi şöyle d u rsu n b ü tü n Sayan-A ltay bölgesinin eski ve köklü yerlileri o lduğu anlatılm aktadır. K ırgızların Sayan-A ltay bölgesinde ağaçların yetışm ed ığ i zam an larda bile yaşadıkları söylenm ektedir. H ak as fo lk lo ru n a g ö re K ırgızlar, özel ism ini so y u n u n anası o lan " H ırh ıs ”tan (kır saçlı kız) alm ıştır.25 E tn o n im in "kırk kız” ad ın d an geldiğine d air efsan e Tanrı dağlarm da korunm aktadır. G ü n ü m ü z H akasları ise b u n u iyi b ilm em ek ted ir. Fakat XIII. asırdaki Ç in vakayinam esinde Yuanşi yerli folklo rd en Yenisey Kırgızları kendi m en şein i "H an yerinin 40 kızının U sa Yeri’n in (U sa n e h rin in bölgesi) erkekleriyle evlenm eleriyle başlar.” diye yazm aktadır. O g ü n d en itib aren " k ırk ” sözüyle b u yer adlandırılm ıştır.26 Bu subje Yenısey ve Tanrı Dağlı K ırgızların folklor geleneklerinin benzerliğini yansıtm ak tad ır. Tanrı dağlı K ırgızlarının folklor ese rlerin d e Yenisey K ırgızlarının m anevİ zen g in liğ in in varisleri olan Sayan-A ltay T ü rk lerin in k ü ltü rü y le olan benzerliklerı k o ru n m u ştu r. Bunu W. W. R adloff şöyle yazm ıştır: "Ben d estan ların ö n em ın i g ü n ü m ü zd e b irb irin d e n çok u za k ta yaşayan T ürk kökenli iki haikın sayesinde tam am en idrak e ttim . B unlar Y enisey'in yukarı kısm ında yaşayan A bakan veya M inusin Tatarları ile Kara K ırgızlardır.”27 G erçekten bu iki

23 Butanayev V. Ya., Butanayeva İ. İ. Hooray çonmn tortlleri; s. 23. (V dal’neyşem Hooray çonnın torelleri). 24 Butanayev V. Ya., Butanayeva İ. İ. Hooray fonnırt tortlltri; 36-6. 25 (Cıçanov E. İ. Svedeniya v «Yuan'-şi» o pereselenii kirgizov v XIII v. (publikatsiya istoçnikov). //İzvtitiya A N Kirg. SSR Ser. obş. nauk. TU V ıp .l. - Frunze, 1963. s. 59. 26 RadloffV. V. Predislovie. / / Manas, Ccroiçakiy epos kirgizskogo naroda. - Frunze, 1968. s. 18. 2? A bdırakunov T. A k Maktım. - Frunze, 1983.


halk ın sözlü şiirsel y aratıcılıkta aynı konuları işleyen b enzer eserleri vardır. M eselä, Kırgız halkbilim cisi T. A bdrakunov’un "Ak M aktım " efsanesi üzerin e yaptığı in celem esin d e içerik ile adlandırılm ası b akım ından “A bakay Pahta ” adlı Hakas efsanesiyle b en zer o ld u ğ u n u görebiliriz.28 H ak aslan n tarih ı şecereleri ve efsanelerine göre kırgızlar “H ırgıshan" adlı b ir devlet k u rm u şlar. Bu devlet bir kaynağa göre Yenisey bölgesinde (Erba n eh ri, O glahtı d ağı), diğer b ir kaynakta ise A bakan bölgesinde h ü k ü m sürm ü ştü r. K ırgızlar çiftçilik ve ziraatçılık yaparlarm ış. H akasya'nın İyus bölgesin d e esk id en tarım yapılan bu yerler g ü n ü m ü zd e de "H ırgıs tarjagları" (Kırgız tarlaları) o larak adlandırılm aktadır. A bakan bölgesindeki çorak toprak lard a taşla yapılm ış pek çok el d eğ irm en in in Eski K ırgızlara ait olduğu bilinm ektedir. K ırgızlar balık yem ezlerm iş ve o n a “su h u rtı" (su böceği) derlerm iş. Şecereye göre Kırgızlar balıklardan tik sindikleri için içm e suyu için özel bir arık (H ırgıs Koobı) yapm ışlar. Bu bilgiler step k ü ltü rü n e sah ip halklarının asıl yiyeceğini deniz ü rü n lerin in o lu ştu rd u g u o rm an halklarından farklılığını gösterm ektedir. K ırgızlar d e m ir m adenini işletebilm e teknik ve sanayisine de sahipm iş. G ü n ü m ü zd e K ırgıztarın d e m ir eritm ek için kurdukları sobanın yanında yığılan k ü llerin b u lu n d u ğ u yer "H ırgıs uzangan çir" oiarak adlandırılır. Kırgızlar b u g ü n k ü H akaslardan çam urdan yaptıkları çanak çöm lekler, gundelik h ay a tta kullandıkları araç gereçlerle farklılık gösteririrler. Kırgızlar tekerlekli arabayı da kullan ırlarm ış. “K am ışta” n eh rin in b u lu n d u ğ u bölgede taş döşen erek yapılm ış eski yollar vardır ve bu yolların "H ırgıs çolı" (Kırgız Yolu) olarak adlandırıldığı bilinm ektedir. Kırgızlar A sya’daki diğer devletlerle ticaret m ü n aseb e tle rin d e b u lu n u rlarm ış ve ticarette b akır paralar “H ırgıs ahçazı" k u llan ıh rm ış. A bakan, M inusin, K rasnoyarsk şeh irlerin in m üzelerindeki k u ru şlar Çin kuruşları olabilir. Folklorik stillerd en K ırgızların büyük step k ü ltü rü o lu ştu rd u ğ u n u görebiliriz. T ö ren lerd e giyilen şık giysilerden, özellikle tilki d e risin d en yapılm ış "te b e te y " (başa giyilen dışı yünle, içi kum aşla yapılan b ir çeşit şapka) Eski K ırgızların H akaslara m iras olarak bıraktığı eşyalardandır. K ırgızlar tapınm ak için y ü k sek tep elerd ek i g eçitlere taş yığınları küm elem işler. Zam an ım ızd a d a bu taş yığm larm a "H ırgıs ta sta rı” denir. K ırgızlar savaşçı halkm ış. H akaslarda “H ırgıstı hırgıçı’’ “kırgız kahram an lığ ı" diye deyiş vardır. M oğolca kon u şan halklarda “kırgız”, “hargis" ism i sert yapılı ve öfkeli in san lar için kullanıldığı m alü m d u r.29 Sayan-Altay Mongol’sfco-russfciy slovar'.'- M., 1957. s. 515. Butanayev V. Ya. Istoriçeskaya sud’ba eniseyskih kırgırov po dannım fol’klora narodov Yujnoy Sibıri //Voprost ttniftskoy istorii kirgizskogo naroda. ■ Frunze, 1989. s. 69.


bö lgesinin o rm an halkları -Kuzey A ltaylılar, Şorlar ve Ç ulum lar- göçm en yaşayan K ırgızların şid d etli sald ırıların ı h älä ak ılların d an çıkaram am aktad ırlar.30 . G üney Sibirya halklarını Kırgızların y ö n ettiğ in e dair m alu m atlar “şam an m ito lo jisi”nde de kesin olarak tey it edilm iştir. A ltaylılara göre G öktanrı Ü lgen’in do k u z o ğ lu n d an birisi olan asabi Kırgız hanıym ış ve aynı zam anda bu han birinci derecede yargılam a y etkisine sah ip tirm iş.31 C enklerle, istilalarla ve feci olaylarla do lu olan Kırgız Devri (H ırgıs Tuzı) H akas-M inusin b ölgesinin to p o n im isin d e açık olarak yansıtılm ıştır. Bu d ö n em d e A ltm k ö l’ü n yanındaki Sos n eh ri bölgesinde bir savaş olm u ş ve savaşın gerçekleştiği yer “H ırgazı” (kırgın) olarak adlandırılm ıştır. Eski zam anlarda A bakan tarafından d ü şm an askerleri gelm ektedir. D üşm an o rd u su M önök ve A bakan n eh irleri m ü lte k äsm d a m ola verm işler. Kırgızlar dü şm an ask erlerin i Sos n eh rin in sağ kıyısında karşılam ış. N eh rin h er iki kısm ında b u lu n an o rd u la r b ir hafta boyu birb irlerin i ok yağ m u ru n a tutm uşlar. A tılan b u o k lar o k adar fazlaym ış ki gökyüzündeki güneş g ö rü n m ez olm uş. Bu sav aşta bir canlı bile kalm am ış. Kanm gövdeyi g ö tü rd ü ğ ü bu savaş m eydanında kızıl çam y etişm eye başlam ış. Bu yer "H ırgazı" (kırgın) diye adlandırılm ış. Kırgız ask erlerin b u lu n d u ğ u yer “T aghırgazı”, d ü şm an askerlerinin b u lu n d u ğu y er ise “S ughırgazı" olarak adlandırılm ış. G ü n ü m ü zd e bu rad an tu n ç düğm eler, kırgız o kları ve hançerleri b u lu n m ak tad ır.32 U ybat (Sarıgçazı) ve Koybal (H aalçazı) düzlükleri büyük savaş m eydanları o larak b ilinm ektedir. U ybat ovasının yanm daki Sagırhaya dağının eteğinde “İzrek tas” (deliğinden ate ş çıkaran ta ş ” adlı kayalık sıraları vardır. Moğol istilası d ö n em in d e K ırgızlar buraya kale kurm uşlar. U ybat ovasında Kırgız askerlerini M oğol o rd u su ablukaya alm ış ve Kırg ızlar “İzrek tas" kalesine sığm arak kendilerin i m uhafaza etm işler. Moğol ask erlerin in b ir bölüğü U ybat n eh ri, yani Hızılköl, diğer bölüğü ise Bica nehri, yani U z u n h ır dağı tarafından saldırıya geçm iş. Kaledeki Kırgız askerleri d üşm an ü zerine büyük taşları atm ışlar. D ü şm an askerlerinin b aşına değm iş olan ta şla r o n ların y en ilm esine seb ep olm u ş. Bu olaydan so n ra U ybat ovasında tarih ı an ıtlar “Çaa ta s ta r” (savaş taşları) peyda o lm u ş.33 G ü n ü m ü zd e arkeoloji bilim in d e Kırgız D evrindeki bu taşlar “çaa ta s ta r” olarak bilinm ektedir.

Arhiv Muzeya antropologii i etnografii im. R Velikogo. F .ll. O p .l. L65. s. 65. Butatıayev V. Ya. Toponimiçeskiy slovar’ Hakassko-Minusinskogo kraya. - Abakan, 1995. s. 192. 32 Çirim tamırlart. s. 14-15. ' 33 Butanayev V. Ya., Butanayeva İ. İ. Hooray çonnm torelleri - Abakan, 1996 s. 12-25.


H akas tarih ı fo lklorunda K ırgızların Yenisey bölgesinden A ltay bölgesine göç ettik le rin e ve doğal afetler nedeniyle öldüklerine d air efsaneler vardır. Bazı efsanelerde ise Kırgızların Su Tufanı y üzünden heläk o ld u k lan anlatılm ak tad ır.34 H akas fo lkloründeki bilgilerde göre K ırgızlarm göç etm e sebebinin ani iklim d eğ işikliklerine bağlı olarak m eydana gelen tab iattak i değişim ler gösterilir. E skiden ço b anlar kış için kuru o t hazırlam azlarm ış. Ç ünkü H akasya’da k ışın kar yağm azm ış. Bir dö n em yıllar kışın çok soğuk olm aya başlam ış ve hayvanlar açlıktan te le f olm uş. D olayısıyla K ırgızlar sıcak bölgelere göç etm ek zo ru n d a kalm ışlar. D iğer bir rivayete göre ise O rta Yenisey bölgesinde yazın uzu n yıllar kuraklık olm uş. B itkiler kuru m u ş, ek in ler yanm ış ve sulam a kanallarındaki sular k u rum uş. Bu yıllarda K ırgızlar d ah a iyi hayat şartları olan to p rak lar aram aya başlam ışlar ve gün ü m ü zd ek i M oğolistan’a göç etm işler. O nların yaşadığı bu yerlerden sulam a kanalları kalm ış.35 Şor ve Ç u lu m efsanelerinde eski dö n em lerd e K ırgızların yaşadığı bölgeler d ü z to p rak larm ış ve buralarda at çobanlarının yaşadığı söylenm ektedir. Bu d ü zlü k lerd e ağaç yetişm eye başladığı zam an K ırgızlar bu olayın şeytanın b oynuzu, b aşların a gelecek felaketin işareti o ld u ğ u n u kabul e tm işle r ve gü* ney tarafına d oğru göç etm işler. O radan göç etm eyen halkın bir kısım b u günkü H akasların atalarıym ış. G ü n ü m ü zd e d e Şorların b u lu n d u ğ u yerde geceleyin at k işn em esin in duyulduğu "H ırgıs kodrezi” (Kırgız bataklığı) vardır.36 K ırgızların Sayan-A ltay’dan göç etm esi hakkındaki efsaneler Kırgız Devleti’n in k u ru ld u ğ u dö n em i ve o n ların O rta Asya’nın büyük bir kısm ına sahip olarak, Tanrı dağlarını vatan ed inm elerini yansıtabilir. H akasların d ah a sonraki d ö nem lerdeki şecerelerinde Kırgız D evleti’nin yıkılm asını M oğol istilasına bağlam ışlardır. Bu şecereler esas olarak tek kon u lu d u r. K ırgızlann dirayetli h ü k ü m d arın ın ö lüm ü ü zerin e yönetim boşluğ u n d an faydalanan M oğol hanı Kırgızlara saldırm ış ve onları m ağlubiyete uğratm ış. M oğollar esir ettiği halkı A ltay taraflarına sü rm ü ş. S ürgündeki K ırgızlar M oğol h a n m a köle ve cariye olm uşlar. B unlardan bazıları buradaki işkencelere day an am am ış ve kendi vatanına kaçm ışlar.37 XIII-XIV asırlara ait efsan elerd e K ırgızların M oğol istilasın d an dağılarak parçalandıkları anlatılm aktadır.

34 35 36 37

Çirim'tamırları. s. 62; Ala-Too. - Frunze. 1987, No 6. s. 44. Dırenkova N. p! Şorskiy fol’klor. - M. - L., 1940 - S 304; Hooray çonnm torelleri. s. 16-22. Butanayev V. Ya., Butanayeva İ. İ. Hooray fonnın torelleri - Abakan, 1996 s. 19-22. Butanayev V. Ya. Hakasskie narodnıe nazvaniya istoriçeskih pamyatnikov. //Voprosı drrvneyşey istorii Yujnoy Sibiri - Abakan, 1984. s. 133.


M oğol istilası d ev rin d e “S ahsaar" adlı b ir dağda Kırgızları idare eden yedi k ah ram an kız yaşarm ış. G ünlerden bir gün M oğollar aniden A bakan b ö lgesine sald ırm ış ve halkı Sayan'dan d ah a ileri bölgelere ö n lerinde sürm üşier. M ezkur yedi k ah ram an kız d a d ü şm an d an kaçarak A skiz bölgesindeki b ir m ağaraya gizlenm işler. Bu yüzden k ızlan n gizlendiği dağ “çiti hıs" (yedi kız) olarak ad landırılm ış. M oğol süvari birliği tek rar saldırıya geçtiğinde bu kızlar bu defa A kiyus n eh rin in yukarı tarafına kaçm ışlar. O nlar ilk önce Puyal (Tuyal) dağının yanındaki H ıstu ri (kızlar y e ri)’ye yerleşm işler. D aha s o n ra İtçul nehri civarıdaki bir yere göçm üşler. B urası da "çiti hıs" olarak adlan d ırılm ış. Kızların izini sü re n M oğol süvari askerleri oraya d a gelm işler. Bu defa kızlar d ö rt bir yana dağılm aya k arar verm işler. Biri İyus bozkırlarına, ikincisi Tuba bölgesine, ü çü n c ü sü Yenisey tarafına... dağılm ışlar. Yedi tarafa d ağıtan kızlar d a h a so n ra taşa (İneytas) dönüşm üşler. K ızlardan en k üçüğü S ahsaar dağında b u lu n an H ırgıstar köyüne yerleşm iş. O d a b uradaki N inya adlı yüksek bir yerde "İn ey tas”a d ö n ü şm ü ş. Gün ü m ü z d e b u rad a yaşayan "H ırg ıs” halkının o n u soylarınm anası kabul ettik leri, ona ta p ın d ık la n ve o n u n için h er yıl k u rb an kestikleri b ilinm ektedir.38 H akasya R usya’nın hakim iyeti altın a g ird ik ten so n ra K ırgızlar Kaçın, Sagay, Kızıllarla karışarak farklı farklı Kırgız boyların o rtaya çıkm asına n eden o lm u şlar: A hhırgıs, H arahırgıs, K ökhırgıs/K ökhırgızi; H aşhahırgıs soyundan A ksöökkırgız vb. K açinlerdeki S eeren efsan esin e gÖre “H ırg ıs” boyunun so y u n u n atası Seeren efsan esin e göre Tuim nehri bölgesinde yaşarm ış. O nun dokuz oğlu olm uş: A rıştay, Ayoş, Podjanday, N onahtay, Paaday vb. G ü n ü m ü zd e bu atalard an A n ştay e v le r’in, A yoşinler'in, B öcöndeyev ve N on ah tay ev ler’in nesli tü re m iş. A. A rıştayev’in h esab ın a göre asıl atası A rıştay 'd an yedi nesil, yani 175 sen e geçm iş. Bu da 1 7 10-17 2 0 ’li yıllara denk gelm ektedir. O rta Ç ağda H akasya’n m h ü k ü m d arı olan H ırgıs h an ın ın Sagaylardan çıkan “H ırgıs" b o yu n u n atası o ld u ğ u n u eldeki bilgilerden yola çıkarak söyleyebiliriz. R usya ile yaptıkları savaşta yenilen K ırgızlar A ltay’dan çjkm ak zoru n d a kalm ışlar. H ırgıs h an ın ın karısı M araçıhg dağında saklanarak Ç abınday ve Ç abacah adlı ikiz o ğ lu n u b ü y ü tm ü ş. Ç abınday’dan H ıcınay doğm uş ve o n d an H ıcinayevlerin nesli tü rem iştir. Şecereci M anit H ıcinayeva’m n tahm in in e g ö re Ç ab m d ay'dan M a n it'e kadar 7 nesil, yani 175 sene geçm iş.39 Toparlayacak olursak, K ırgızlar (H ın s) O rta Yenisey bölgesinde bir halk o larak şekillenm eye başlam ış ve G üney S ibirya’nın eski k ü ltü rü n ü o lu ştu ra n

Butanayev V. Ya., Butanayeva İ. İ. Hooray fonnm torelleri - Abakan, 1996 s. 64-68,153. 39 Butanayev V. Ya. Hakassko-russkiy istoriko-etnografiçeskiy stovar'. - Abakan, 1999. - s 6-8.


halklard an o lm u ş. Eski Kırgız devletinin sınırları Sayan-Altay halklarından Tuva, A ltay„Şor, Ç u lu m , Baykal boylarının yaşadığı bölgeleri içinde kalm akta ve "Kırgız D evri”ne dair bilgiler gü n ü m ü ze kadar ulaşm ıştır. Kırgız k ü ltü rü n ü n d o ğ ru d a n etkisi altın d a kalan Sayan-A ltay’ın en uçra köşelerine k adar T ü rk d ilin in yayılm asıyla birlikte inançları, ö rf ädetleri, gelenek görenekleri, k ü ltü rleri de gitm iştir. Taş heykellere tap ın m a ve dağ geçitlerine taş yığınları "oboo” konulm aya başlam ış. Kırgızlar M inusin ovasından O rta Asya'ya zo ru n lu o larak göç ettik le ri zam an vefat eden h ü k ü m d arla rın ın Ç abm day ve Ç abıcah adlı iki oğlu kalm ış. G ü n ü m ü zd e bu tarih i in san lar sayesinde H akasların içinde Kırgız ışığı sö n m ed en yanıp durm aktadır.

1.3. Hongoray Ülkesinin Siyah Saçlı. Kara Gözlü Halkı Hakas tarih? folklor kaynaklarında O rta Yenisey bölgesinin yerli halkı Rus eğem enliğine g irm eden önce "H ooray" (hoor, hoori, hooro, hoorıy) diye adlan d ırılm aktaydı. H akas-M inusin bölgesinin halkı XV-XVIII. asırlardaki yazılı kaynaklarda “H ongoray” (Konguray, Kongaray, H ongor) gibi çeşitli biçim lerde zik red ilm ektedir.40 H akasların çok eski bir efsanesinde eski zam anlarda İyus bölgesinde dokuz Kırgız kard eşin yaşadığı anlatılm aktadır. A radan uzu n yıllar geçtikten sonVa bunların sayıları dokuz bini bularak Hooray İttifa k fn ın Kırgız boyunu (H ırg ıstın togıs m u n hooray çonı) o lu ştu rm u şlard ır. H ooray halklarının hük ü m d arın ın o rd u su S o rto n k ö l'ü n yanındaki Solbantag dağının eteğ in d e bulu nm aktaydı ve h ü k ü m d arm ism i H ora beg idi. H ora b eg ’in soyu "H ırgıs" boyundandı. B unun için g ü n ü m ü zd e de Solbantag dağının eteğindeki eski m ezarlar “H ırgıs S ö ö k tö rü ” (Kırgız m ezarları) olarak adlandırılm aktadır. H ooray İttifak ı’nın h ü k ü m sü rd ü ğ ü dö n em lerd e k om şu ülkelerle yapılan savaşlarda sadece yay kullanılırm ış. D üşm an istilasın d an kendilerini m u h afaza etm ek için H ongorlar Yenisey, İyus ve A bakan bölgelerindeki dağların tep elerin e "siv eeler” (kaleler) k u rm u şlar ve bu kalelere b ek ç ile ry erle ştirm işlerdir. İyus n eh ri civarındaki P ulanasçan (so h atin ), H ızılhaya, Siveetag dağlarındaki kaleler b u dönem de k u ru lm u ştu r. H ooray İttifakı O yrot D evleti’ne ait bölgelerde yaşadıkları için h er sene vergi ö d erlerm iş. H ora beg çoğu zam an vergi ödem eyi kabul etm ezm iş. Hora b eg ’in bu tavrına h id d etlen en K ontayşa, H ongorların ü zerin e üç bin asker

Çirim lamırlan. - Abakan, 1982. s. 18-20; Hooray çonmn torrlleri. - Abakan, 1996. - S 28.


sevk etm iş. O yratlar H ongorları esir ederek bulundukları yerlerden sürm üşler. O y ro tlar İyus bölgesinin halkını sü rd ü ğ ü zam an H ora beg’in Ç oonm oyun ve N iskem oyun adlı iki oğlu avcılık yapıyorlarm ış. A vcıhktan dö n d ü k lerin d e S o lbantag dağ ın ın eteğ in d e ölm ek üzere olan yaşlı bir kadın d ışm d a hiç kim seyi bulam am ışlar. Yaşlı kad ın başlarına gelen h er şeyi harfı h arfıne anlatm ış. Bu iki kardeş O yrot ask erlerin in sü rd ü ğ ü b u h a lk a T ö rtö b ö dağının b u lu n d u ğu A skiz b ö lg esin d e y etişm iş. O nları O y ro tların p eşin d en hayvanları sü rm e k te olan ihtiyar bir Kırgız görüp çok şaşırarak: 'A m an tan rım , biricik yavrularım ! O yratlarla başa çıkam azsım z. G eceleyin onlardan uzak bir yerde ate ş yakacağım . O raya gelirsiniz!” d em iş. G eceleyin A skiz bölgesinde çok fazla ateş yakıldığı için h e r ta ra f apaydınlık olm uş. Ç ünkü h er aile yem ek pişiriy o rm u ş. Ç o o nm oyun ve N iskem oyun ihtiyar kadın ile b u lu şm u şla r ve o, o n lara at s ü rü s ü n ü n yarısını vererek: "H ora beg en ön safta m uhafızlarm g ö zetim i a ltın d a gittiği için o n u k u rtarm ak im kansız. Siz y u rd u n u z a geri d ö n ü n . S o lbantag’m eteğ in e babanız altın ve g ü m ü ş göm m üş. O nu bulurarak zengin o lu n u z ve so y u n u zu devam e ttirin iz ." diye öğ ü t verm iş ve onları geri gön d erm iş. S onra o n lar R usların hakim iyeti altın a girm işler. Ç oonm oyu n Rus kız ile evienerek U c u r’daki K ulun adlı yerde yaşam ış. Ç oonm oy u n ’dan kara gözlü M aryasovlar tü rem iş. N iskem oyun ise sü rg ü n zam anı sak lan an H ongorayh kızla evlenerek Ç ul’daki köyde yaşam ış. O ndan da Hırgıs b o y u n u n Salam açevler tü rem ış. O y ro tlar H ongoray halkını A bakan’dan çık an p A ltay'a doğru sürm üşler. Yolda ih tiy arlar çocuklara geçtikleri yerleri bir bir an latm ışlar ve “Bu dağları u n u tm ayın! Z am anı geldiğinde a n a y u rd u n u z H ongoray’a geri d ö nün! Hooray kim sesiz kalm asın! H o o ray ’d a soyum uz devam e ts in .’’ dem işler. O yrotlar o n ları A ltay’d an d ah a ilerid e b u lu n an D e rb e t’e (T örböt) yerleştirm iş. Yaşhların çoğu sü rg ü n sırasın d a zo rlu k lara dayanam ayıp ölm üş. Bazı genç H o n g o rlar sü rg ü n esn a sın d a kaçarak H ongoray'a geri dönm üşler. S ürgünden kaçanlar İyus, Tom ve A bakan n e h irle rin in yukarı kısm ındaki m ağaralarda gizlenip yaşam ışlar. D eğirm enleri olm adığı için ekini taşla ezerek yerlerm iş. T oolıhooray h alk ın d an sağ kalanlar H o ngoray'da yaşam aya devam etm işler.^ı A bakan bölgesinde H oora beg'in ism i “K ö bercinhıs’’ adlı kızının yazgısınd an dolayı anılm aktadır. H ongoray h ü k ü m d arı H ora beg yaşlıhğından ö tü rü O yrot h an ın a vergiyi za m a n ın d a ödeyem ediği zam an K ontayşa askerleri Abakan b ö lg esinin halkım esir ed erek bu rad an sü rm ü ş. Yaşlılar, güçsüzler Abak an ’d a açlıktan ö lm üş. H ora beg’in yaşlı han ım ı da tek başına kalm ış. H ora


b eg 'in tek kızı K öbercinhıs'ı da g ötürm üşler. C ungarlara esir olan K öbercinhıs kölelerle b erab er koyun g ü tm ü ş ve ahır tem izlem iş. Bu sıkıntılara dayanam ayan K öbercin bir fırsatını bu lu p kölesiyle b irlik te A b akan'a kaçm ış. Kaçarken yolda K öbercinhıs çok eziyet çekm iş. K öbercinhıs'a cesaret veren kölesi (Sum ekçin) geçm işteki m u tlu günlerini, yaşadığı acı gerçeklerle karşılaştırıp şöyle b ir şiir söylem iş: "Köbercinhıs, sen yorgaya bindiğinde Hızlı gider m i?” diye sorardın. Şu an yay a kaldığında Kendini nasıl hissediyorsun, han kızı? İpek göm leğin en iyisini seçerek giydiğinde Biçimi, dikimi kötü derdin Şu anki yırtık pırtık giysinle Kendini nasıl hissedjyorsun, han kızı? Beyaz ekm ek yerken Hıç d e nefis değil derdin Şu an bitki kökünü yerken Kendini nasıl hissediyorsun han kızı? Eğer gayret edersek ileriye yönetilip Ulaşırız vatanım ız Abakan'a Eğer gücüm üz, cesaretimiz biterse “Yem oluruz kır kurtlarına!” “Kaderimizde bu d a varmış."

diyerek üzgün bir şekilde A bakan’ın yolunu tu tm u şlar. A ltay dağlarm ı güç bela aşarak A bakan bölgesine gelm işler. O esnada K öbercinhıs’m anası ocağın b aşında dü şü n celi bir şekilde o tu ru y o rm u ş. O cakta y anm akta olan odun u n b ir çırpısı b ird en dik d u rm u ş. Bu kıym etli bir m isafirin geleceğinin işareti im iş. K öbercinhıs’ın annesi: “T utkundaki biricik kızım nasıl gelebılir ki?” diyerek çırpıyı b ir kaptaki suya bırakm ış. Bu sırada K öbercinhıs sığ bir su d an gççiyorm uş. A nnesi çırpıyı suya attığ ın d a kızı taştan kayarak suya d ü şü p ölm üş. K öbercinhıs’ın kölesi sağ salim H ora b eg ’in köyüne gelm iş ve K öbercinhıs’ın annesiyle bu lu şarak başından geçen olayı anlatm ış. G ü n ü m ü zd e de y anm akta olan o d u n u n dah “ h o n aç ı’' dik d u ru rsa onu y atırarak ocaktaki küle göm m ek “yem ek v erm ek ” gerektiği inancı vardır. Böyle yapıldığı ta k tird e gelecek olan konuk sağ selim gelirm iş.42

Butanayev V. Ya. Hakassko-russkiy i$toriko~etnografiçeskiy slovar’. - Abakan, 1999. s. 203,


O caktaki o d u n dalın ın dik d u rm ası gibi batıl inançlara in an m a güniim ü zd e Tanrı Dağlı K ırgızlarda d a devam etm ektedir. Bu gibi inançların tem eli Kırgız D evleti d ö n em in e dayandırılabilir. Başka bir folklor an latım ların a göre H ooray halkı v atanlarını R usya ile yaptıkları savaştan so n ra te rk etm ek zo ru n d a kalm ış. H aram ahaçı’nın kom utasın d ak i Rus askerleri T oolıhongoray’daki H ongoray İttifak ı’ndaki Kırgızların to p rak la rm a sald ırd ık tan itibaren büyük savaşların (H ırgts çaazı veya H ooray çaazı) olduğu dö n em b aşlam ış.43 H ooray halkı R uslarının baskısı altın d a kalarak güneye d o ğ ru , yani U ryup nehri bölgesine çekilm ek zorunda kalm ış. G ü n ü m ü zd e de bu n eh rin sağ tarafın d a kalan kısım "H ırgıs çul” (Kırgız ak arsuları) olarak ad lan d ırılm ak ta ve b u n u n la H ongoray İttifak ı’ndaki Kırgız b o y u n u n yaşadığı yerlerin sınırları çizilm ektedir. Tegirköl’ü n yanın d ak i geçit "H ırgıs p ili” (Kırgız geçidi) olarak adlandırılm aktadır. Bu geçitte Kırgız askerleriyle H aram ah aç’ın askerleri arasın d a büyük bir savaş m eyd an a gelm iş. Kırgız o rd u su bu savaşta çok kayıp verm iş ve K ırgızlar (H ooray halkı) Tegirköl tarafına göç e tm ek z o ru n d a kalm ıştır. Kazak ve R usların tak ib atı ve baskısı y ü zü n d en H ooray halkı burayı da y u rt edin em em işler. H ongorlar K izenköl’ü n yanındaki geçit ü zerinden Saroy ov asın a göç ed erek H an k ö l’e yakın b ir yere yerleşm işler. G ölün ön tarafında k ü çü k bir ova varm ış. D iğer tarafında ise büyük kayalıkların olduğu dağlar y ü k seliy o rm u ş. T oolıH ooray’ın askerleri çoluk çocuklarını ve eşlerini S ahsar d ağ ın ın yam acına g ö n d erm işler ve kendileri d ü şm an o rd u su n u n yolunu kesm işler. Bir kaç g ü n so n ra izci d ü şm an ask erlerin in gelm ekte o ld u ğ u n u haber verm iş. D ü şm an o rd u su yaklaştığında onları gafıl avlayıp o rtadan kaldırm ışlar. Bu sald ırıda pek çok k ah ram an can verm iş. Bu olaydan dolayı bu göl "H an k ö l" diye adlandırılm ış. H ooray halkı K araiyus ve Akiyus n eh irle rin in o rta sın a yerleşm iş. A rga sıra d ağ lartn ın tep elerin e kaleler in şa edip m uhafızlar yerleştirm işler. Ç alançul n e h rin in y an ına o rd u bir gecede 5 v erst (1,06 km .) yüksekliğinde hendek kazm ış ve bu ray a o rd u yerleştirilm iş. Bir kaç gün so n ra H aram ahaçı elçi g ö n d erere k Rus y ö n etim in e boyun eğm elerini istem iş. H ooray halkı esaret a ltın a girm eyi kabul etm em iş. H aberi alan H aram ahaçı o rd u su y la K araiyus n e h rin e gelm iş. Toolı H oooray’ın cesu r askerleri d ü şm an ı ok yağ m u ru n a tu tm uşlar. Bu savaşta h er iki ta ra f çoğu askerini kaybetm iş. Ş ehit olan H ongor ask erlerin in cesetleri " O stıg h ır” dağının e teğ in e g öm ülm üş. Şim di d e bu m ezarlar "H ırgıs sö ö k te ri” diye adlandırılm aktadır.

^

Çirim tamırtan. s. 21-24; Hooray çonnın toreller}. s, 28-33.


Bu olaylardan so n ra H ooray halkı A ltay’dan Tanrı dağlarına göç etm eye k arar verm iş. H o n g o rlu lar altın ve g ü m ü şten kap kacak, araç gereç gibi eşyalar yaparak ü n kazanm ışlar. Göç ed erk en değerli eşyalannı “H ooray Koş A zii'' geçidi yanındaki Sarıghay dağınm yam acına göm m üşler. E fsanelerde H ooray h alkıntn kıym etli eşyalarının İyus to p ra k la n n d a göm ülü o ld u ğ u anlatılm aktadır. H ooray halkı A kiyus n eh rin i dokuz günde geçm iş. B urasının g ü n ü m ü zd e de "H ooray Kiçii" (hooray geçidi) olarak adlandırıldığı bilinm ektedir. Bu geç itten biraz ilerid e y u rd u n d an ayrıldığı için ü z ü n tü sü n d e n ölen H ozan a h h ıs ’ın m eza n vardır. O n u n m ezarı “H ozanahhıs" olarak adlandırılan tö ren le rin yapıldığı yere, yani O rta Çağdaki Kırgız askerlerinin m ezarlarının o ld u ğ u yere g ö m ü lm ü ş. H akas çobanları kutsal kabul edilen H o z an ah h ıs'a tap ın ırlarm ış ve o n u n için h er yıl kurban keserlerm iş. H ooray halkı K uznetsk Ala D ağı’nı geçerek güneye inm fşler. Göç esnasın d a Sıgda ve Sıbı adh iki erkek çocuğu olan bir kadın o rm an lık ta gizlen erek kalm ış ve çocuklarıyla uzun zam an Ulen n eh rin in yukarısında yaşam ışlar. D aha so n ra İyus ovasına gelm işler. H ongorlar göç e ttik te n so n ra İyus ve A bakan b ö lgelerinde bazı boyların (Şuştar, Kızıl, Acıg) ataları kalm ış ve b u n lard an so n ra H akas halkı o rtaya çıkm ış.44 H akas fo lk lo ru n u n bilgilerine göre “H ooray" ism i ilk defa kışın yaşam ak için o rd u su y la Sayan'ı aşarak M atkeçik'in yanındaki H ızılhaya dağındaki kaleye yerleşen M oğol hanı tarafından söylenm iş. H anın askerleri b u rad a kışın sakin bir hayat geçirirlerm iş. Buraya hayran olan Moğol hanı: “H ooray askerleri daim a yaşasın. H ooray halkının hayvanları ço ğ alsın ” diye d u a etm iş. O d ö n em d en itib aren H akas-M inusin bölgesi H ooray olarak ad lan d ırılm ıştır.45 Bu b akım dan H ooray ism in in M oğol devrinde (XIII-XIV) o rtaya çıktığı sonuc u n a varabiliriz. H ongoray'ın siyasi ve k ü ltü rel yönden gelişim inde son rolü M oğollar ile C u n g arlar oynam ıştır. H akaslar "S ib ir’’ ad ın d an haberleri yoktu, fakat O rta A sya'daki M ool, O yrat, T ö rb et gibi atları çok iyi biliyorlardı. Efsan elere göre d ü n y an ın o rtasın d a, yani D erbetiya'da (Kuzeybatı M oğolistan) kocam an bir s ü tu n (çir kini çis obaa) varm ış, Halk an latm aları gerçeğe yakındır. Ç ünkü A sy a'nın coğrafık yönden m erkezi Tuva değil m i? Folklor ese rlerin d e O rta Yenisey bolgesinin O rta Çağdaki yerlilerini H ongoraylar ile birlik te K ırgızlar d a o lu ştu rm ak tad ır. Sıgda ve Stbı efsanesindeki k ah ram an lar bir yerde Kırgız hanı O jen b eg ’in çocukları olarak başka bir yer-

^ Hara Paar. Hakas çonnın nmahtarı, kip-foo/ıtan. - Abakan, 1979. s. 9; Hakas fonnm itıp-fooAtan, mmahtan. • Abakan, 1960. s. 89 Butanayev V Ya., Hudyakov Yu. s. İstoriya enistyskih kırgızov. -Abakan, 2000.-s. 153.


d e ise H ooray halkının oğulları olarak anlatılır. G enel olarak şöyle bir iddiada bulunabiliriz: “H ongoray E tnik-politik İttifakı (XlV-XVIIIJ’nın Kırgız D evleti (V l-X III)’nin yerine geçm esi K ırgızların varislerinin H ongorlar olduğ u n u g ö sterm ek ted ir.”46 Folklor ese rlerin d e “H ooray” etn o n im iy le ilgili b enzer tan ım lam alar tesp it edilem em iştir. M evcut tan ım la rın çoğunda H ongorları bugü n k ü H akaslardan ay irm ak ta ve o n ların O rta Ç ağdaki Yenisey Kırgızlarıyla etn ik benzerliği old u ğ u söylenm ektedir. Bazı tan ım la rd a ise “H ooray’' H akas halkm m eski özel ism i o ld u ğu beyan edilm ektedir. M eselä, " Ç a lb a rt” adlı efsanevi şam an ın yaşadığı devirde Sagay şam an ların a "H ooray k am ı” d en irm iş.47 H akas efsan elerin d e "H o o ray ” hem boy an lam ın d a hem de etn ik anavatan an lam ın d a kullanılm ış. H ongorlarda vatanı kutsal olarak görm e bilinci hälä devam etm ektedir. O n lar anav atan ların d an zorla sü rü ld ü k lerin d e çeşitli y ö n tem lere baş vurarak bir yolunu b u lu p te k ra r y u rtların a dönm eyi başarm ışlardır. A bakan bölgesinde tarih ı ve k ü ltü rel gelenek görenekleri tek ra r diriltm işlerd ir. O n lara K uznetsk o rm an ların d a gelen halklar da katılm ışlar.48 O rta Yenisey Rus hak im iy etin e g irdikten so n ra "H ongoray” ism i tarih sahnesin d e kendini g ö sterm ek ted ir. “H ongoray” yerine "Tadar” (Tatar) ism i kullanılm aya başlam ıştır. Büyük olasılıkla etn o n im le r H ırçagas Asoçakov dönem in d e (XIX asrın 4 0 ’lı yılları) Sagay M eclis M erkezi A skiz köyüne taşın d ık tan so n ra d eğişm iştir.49 N. P. K atanov’un etnografık bilgilerinde "XIX. asrın o rtala rın d a ‘A bakan T ata rlan ’ ism i ‘Tadar U lus’ olarak d eğişm iştir.”diye geçm ek ted ir.s0 H akas fo lk lo runa göre "T adar” e tn o n im in in son zam anlarda şekillendiği b ilin m ek ted ir. Bu e tn o n im e O rta Ç ağda o rtay a çıkan ne kahram anlık d estan larında, ne şam an şark ıların d a n e de ta rih i d estan la rd a rastlarız. M eşhur halkbilim ci S. S. S urakov’u n fıkrine göre Sayan-Altay d estan ları M oğol devrin d e m eydana gelm iştir.51 B undan dolayı H akasların kahram anlık d estan ların ın M oğol askerlerine karşı Tolayhooray İttifak ı’nın o lu ştu ğ u dö n em d e o rtay a çıktığını söyleyebiliriz. "Tolay” terim i m etn e göre basit avam kesim i değil; boy ve kabıle birliği an lam ın a gelm ektedir. H ongoray, K ırgızlarm seçkin zü m resi tarafın d an yönetildiği boylar birüğidir. B undan dolayı folklorda-

Butanayev V. Ya., Butanayeva I. I.Hooray çonmn torelleri- Abakan, 1996 s. 29. 47 Butanayev V. Ya., Butanayeva 1. 1.Hooray çonmn torelkri■Abakan, 1996 s. 35. 4 8 Butanayev V. Ya., Butanayeva I. İ.Hooray çonnm torelleri■Abakan, 1996 s. 36. 49 Katanov N. F. Nareçiya uryanhaytsev (soyotov), abakanskih tatar i karagasov. //Obraztsı narodnoy literatun tyurkskih plemen. SPb., 1907. Ç. IX. U kazatel’ k tekstam abakanskim. s. XXXV. 50 Surazakov s. s, İzglubim vekov. - Gorno-Altaysk, 1982. s. 8. ^I Butanayev V. Ya., Hudyakov Yu. s. İstoriya eniseyskih kırgızov. ■ Abakan, 2000. s. 42.


ki "H ırgısın to g u s m u n tolay H ooray ço n ı...” H ooray halkını b irleştiren dokuz bin Kırgız m üttefiği kelim eleri b o şuna söylenm em iştir. H akaslarm "Togıs P ulunnıg Tolı H ooray” (D okuz Köşeli H ooray Olkesi) diye tö ren havası içinde söylenen cüm le A ltaylılann “Toguz B uluduu Kan Altay " (D okuz köşeli Han Altay) cüm lesiyle aynıdır. A ltaylıların kahram an destan ın d a “A ltay" kelim esi in san ların yaşadığı yerler ve tarih i v atan iar anlam ına gelm ektedir. B unun gibi fikirler H akasların ve onlarla soydaş Ş orlann d estan ların d a d a yansıtılm aktadır, yani “T ört Toluk Toolu H ooray”da (D ört Köşeli H ooray Ü lkesi) vatanı hak k ın d a güzel duygu ve d ü şü n ce le r yer alm aktadır.52 Hakas fo lk lo runda dünyanın m erkezi O rta Yenisey olduğu ve diğer halkların ise bu etn ik m erkezin etrafın d a yaşadıkları d ü şüncesi vardır.53 Büyük H ongoray’ı “ U lennig S ın” Tanrı dağları kuşatm ıştır. Büyüleyici H ongoray’ın ön tarafın d a A bakan n eh rin in kurum az çayları sarıl sarıl akarken arka kısm ın d a ise Yenisey ırm ağının b u lu n d u ğ u otiaklar y er alm aktadır.54 H ongor k ah ram anları beyaz tenli, kara saçlı, n u r gözlü yakışıklı kişilerm iş. H akaslar k endilerinin H ongorların asıl soyu olduklarını b elirtm ek için g ü n ü m ü zd e bile kendilerine “H ora P astar” (Siyah Başlar) dem ektedirler. Sarı saçlı in san ları d ü şm an olarak görürlerm iş. Bu yüzden folklorda cadı “h u u h a t” sarı saçlı, kurşunı gözlü, karga b u ru n lu , cüsseli olarak tasv ir edilm ektedir. H ongoray tarih i denildiğinde akla ilk gelen H ongorların M oğol-C ungarlar ile yaptıkları kanlı savaşlandır. B ağım sızlık ve vatan u ğ ru n a yapılan m ücadeleler savaş san a tın ın gelişm esine neden olm uştur. H ongor askerleri savaşırken vücu d larına boyunlarından dizlerine kadar zırh giyerlerm iş, Başı koru m ak için ise tepesi sivri olan "tu lag a” (m iğfer) kullanılırm ış. Savaş äleti olarak kılıç ve m ızrak kullanılırm ış. Asil at binen Kırgız hüküm darı K ötenh an d ü şm an ı olan A h k ö b ö k 'e m ızrak saplayıp a tta n d ü şü rm ü ş. Savaş esn asında tecrübeli askerler m ızrağı kendi atın ın eyerine dayayıp a tın ın gücüyle d ü şm an ın zırhını d elerlerm iş. Kırgız askerinin uzak m esafelerde kullandıkları tem el silahını yay (çaaçah, uhçaa) teşkil etm ektedir. Bu yüzden O rta Çağ folklorde “Uh Ç aadah Tbzı, U hça Tüzı" (Yay Savaşı Devri) olarak

^ Sorskie gtroıçeskie skazaniya. Kan Ptrgen. A /fıı Sırık M., - Novosibirsk, 1998. s. 324. Butanayev V. Ya. Toponimiçtskiy slovar’ Hakassko-Minusinskogo kraya. - Abakan,1995. s. 148149, ^ Butanayev V. Ya. Voorujenie i voennoe delo hakasov v pozdnem srednevekov’e (po materialam fol’klora). //Voennoe delo drtvnih plemen Sibıri i TSentraİnoy Azii. - Novosibirsk, 1981. s. 188-194.


ad lan d ırtlm ıştır. Yay om za asılırm ış ve sadak (h u rlu h ) ise bele bağlam rm ış. G enel itibariyle yayla yapılan savaşa "u h saa d ah ” denilir. Folklorik kaynaklar yayı k u llan m a u sü lü hakkındaki önem li bilgileri bizlere ulaştırm ak tad ır. M eseİä, “Sol dizini yere dayayıp, sağ dizini b ü k ü p , sadağı eline alıp, bir tan e ok çek ti. Yayını so n u n a kadar gerip b ıra k tı.”.55 H o n g o rla n n süvari birlikleri savaşa çık tık la n zam an eğerin ö n ü n e sadağı, ark asın a kılıç ve m ızrak gibi silahlarını bağlarlarm ış. H alkın sem b o lü olan bayrakların a ltın d a göçm en halkı m u h afaza ed en koruyucu ru h la n n o ld u ğ u inancı varm ış. H ongoray’ın ce su r ask erleri savaşta kollayıcı olarak kabul ettik le ri K inen ad ın a kurban keserlerm iş. 1704-1727’lerd e H akas-M inusin bölgesi Rus egem enliğine girdikten sonra "H arek etli Yer"in halkı d o ğ u ştan gelen savaşçıl özelliklerini kaybetm eye başlam ıştı. H o n g o rla n n sav aşta " h u u h ” diye a ttık la n n aralar efsaneye göre karg an tn ö tm esin i bildirirm iş. Bu inanca göre karganın et gördüğü zam an ö tm esi, ö lm ü ş d ü şm an cesedini ifade ederm iş. Buna b enzer savaş n a ralan n tn Y akutlarda da o ld u ğ u bilinm ektdir. O n lar dü şm an ord u su y la karşı karşıya g eldiklerinde karga gibi öter, k u n gibi u lu rlarm ış.5* G ü n ü m ü zd e bu savaş n a ra la n u n u tu lm u ş ve sadece efsanelerde zikredilm ektedir. Rus b elgelerinde Yenisey Kırgızları olarak adlandırılan H ooray halkm ın yık ılm asın ın n ed en leri arasın d a bu bölgeyi R usya’nın işgal etm esi ve bölge h alk ın ın 1 7 0 3 'te C u n g ary a’ya zorla sü rü lm esi g ö sterilm ek ted ir.57 H ongoray to p ra k la n n d a gö m ülen a ltın la r H akas ve R us göçm en halklarının ilgisini çekm ektedir. 1 7 6 0 'ta R us ziraatçısı D. Vasilyev O nlo dağı civ an n d a birkaç yeri kazarak altm aram tştır. O n u n söylediklerine göre Koçin S am ar A rşanov Ç in y ö n etim i altın d ak i M oğollara h u su si bir vazifeyle gitm iş ve oradan Altrn h an tn esk id en İyus bölgesini yö n ettiğ i, so n ra oradan kaçm adan önce servetini ve değerli eşy alan n ı O n lo dağm daki hiç k im senin bilm ediği, u n u tu lm u ş b ir m ağaraya sakladtğı h ak k ın d a efsane d u y m u ş.”58 H akas ta rih i folkloru O rta Yenisey’deki yerli halkın ortaya çıkm ası h ak k ın d a bazı ö nem li bilgileri içerm ektedir. pfakas halktntn ortaya çıkm ası efsanedeki d o k u z kardeş K ırgızlarla ilgili olan Tolıhooray E tnik-P olitik İttifakt’yla b irlik te in celenm iştir. M oğol yö n etim i d ö n em in d e H ongoray halkı k en d isin in do k u z bin asker g ücünü (togıs m u n tolı H ooray) k urm uş. G elişm ek te olan H ooray halkı güç bela sü rü lm ü ş. Fakat H akaslar eski atala rım n

55 56 5^ 58

Ksenofontov G. V. Uraanghay-sahalar. T.R - Yakutsk, 1992. s. 87 Butanayev V. Ya., Hudyakov Yu. s. Ukaz. soç. s. 42. Vatin V. A. M inusinskiy kray v XVIII veke. Etyud po istorii Sibiri - M inusinsk, 1913. s. 183. Hakas (onntrt kip-çoohtart, nımahtan. - Abakan, 1960. s, 63.


sakiadıgı a ltın la n n hala orada o ld u ğ u n a inanm aktadırlar. M ito-şiirsei bilinçte "H ooray" kelim esi H akasların eski etn ik vatanı olarak kabul edilm ektedir.

1.4. Şecereler ve Efsaneler H akasların içerisine boylardan: Kaçinler, Sagaylar, B eltirler, Koyballar, B iryusinler, Şorlar, Kızıllar, M eletler girm ektedir. Bu boylar da kendi içerisin d e d aha k ü çü k g ru p lara ayrılm aktadır. Folklore göre bu boylann soyu birdir. Bir efsaneye göre onların K üçüm H an ’ın y ö n etim in e boyun eğerek Ç ulu m ve Yenisey b ölgelerine E rtiş ve Çanı gölü tarafın d an göç ettik le ri, bazı efsanelerde ise o n ların yerli halk olduğu an latılm ak tad ır.59 K ızıllann "Tadar Ç o nı" adlı efsan esin d e İyus bozkırlarındaki folklorik kahram an H o ra b eg 'ten bah sed ilm ek ted ir. O n u n Tlıbulah, Sagayah, T um zuh, H ızılah, M elet adlı oğ u llarm d an Koyballar (H akasça “Tlıba”), Sagaylar, Şorlar (H akasça "Tumz u h ” Tom n e h rin d e n gelm iş), Kızıllar ve M eletler tü rem iştir. Bir halkın hangi boya veya soya ait.o ld u ğ u n u te sp it edebilm ek için atasına bakılm alıdır. H akas boyları ö b ü r Türk-M oğol halkları gibi soylarını bir ataya dayandırırlar. H akasya Rus egem enliğine girm eden önce pek çok boy ortaya çtkm ıştır. B u n lan n boylarının a ta la n aynıdır. Fakat b u n lard an bazılan eski tarih ı n esillerin to ru n lan d ır. XVIH. asrın ikinci yarısından itib a ren vergi ödeyen h alkın sayısını te sp it etm ek am acıyla soyadı verilm eye başlam ıştır. XIX. asırd a soyadı verilm eye b aşladıktan so n ra H akasların boy adları u n u tu lm aya başlam ıştır. P rofesör V. Ya. B utanayev’in araştırm alan so n u cu n d a XVIII. asrın ilk y arısın d a atalarm m isim leriyle adlandırılan 1360 tan e boy ism i b u lu n m u ştu r.60 Kaçin etn ik g rubu kendilerini “H aaş” veya “H aas" olarak adlandırm aktadırlar. O n lar K rasnoyarsk'ın yakınında b u lu n an H um tigey dağının b u lu n d u ğ u yerdeki Kaça nehri civarını anavatan kabul etm ek ted irle r.61 Bilakis Ruslar bu nehri b u ra d a yaşayan K açinlerin adıyla adlandırm ışlar. Yerli halkın dilinde n eh ir İzırsug olarak ad lan d ırılırm ış.62 Yenisey K ırgızlan C u n g ary a’ya sü rü ld ü ğ ü zam an K açinler M inusin havzasına gÖç ed erek buranın eski yerli boylarıyla k arışm ışlar.63 Kızıllar ve Sagaylar, "K açinler, Kuzeybatı M oğolisButar»ay«v V.Ya. Proıshojdenie hakasskıh rodov ifamiliy. - Abakan, 1994. s. 30. Buunay«v V.Y, Butanayeva I. İ . Hooray çonmn tonlltri. - Abakan, 1996. s 38. Butanayev V.Ya. Toponimtftskiy slovar' Hakassko-Mmuunıkogo kraya. - Abakan, 1995. s. 211. Seglov I. V. Hronologıçeskiy pertfen’ vajneyşih dannıh iz istorii Sibiri 1032-1882 gg. - Surgut, 1993. s. 56. ^ Butanayev V.Ya., Butanayeva 1. t. Hooray çonnın torelleri ■Abakan, 1996 S. 38-39


ta n ’ın D ebet adlı yerin d en geldi’’ derlerm iş. Bazı efsanelerde M oğol han kızını O jenbeg ile evlendirdiği zam an Kaçinleri hediye oiarak verdiğinden bah sed ilm ek ted ir.64 Bu bilgi XVIII. asrın ikinci yarısında O yratların bir kısm ın ın H akasya’ya göç ettiğ in i kesin olarak yansıtm aktadır. K açinlerin arasındaki en büyük boy " H a s h a ” veya "H ash a" im iş. "H aaş" kelim esi “H a sh a ” kelim esinin değişik şekillere b ü rü n m esi olarak kabul edilebilir. Bu g ö rü şü G. F. M iller de sö ylem iştir.65 E fsaneler “H aşh a” adının ortay a çıkm asını Kaşka At (h a sh a pozırah at) ile ilgili o ld u ğ u n u dile getirm ektedirler. Şam an tarafından d u a ile taza rru edilen Kaşka At H asha boyu n u n at sü rü le rin in k oruyucu ru h u y m u ş. H ash a b o y u n un kökeni H ongoray H tnik-Politik İttifakı ile ilgilidir. Bu g ö rü ş Şor fo lk lo runda b ahsedilen "H aşh a’’ları H ırgıshooray, yani “Hakasya Ü lkesinden G elen D ü şm a n la r’’ adlı efsaneyle birlikte ö rn e k gösterilebilir.66 H akas boylan kendi boyu dışındaki boylarla evlenirlerm iş. Kendi b o y undan b ir kızla evlenm ek yasaklanm ış. Ç ulum bölgesindeki H asha boyundan Poracak adlı b ir kızla H aratay adlı bir genç h ak k ın d a acıklı b ir efsane varm ış. Boy içinde yapılan to p la n tıd a Poracak ile H aratay’ın evlenm esi yasaklandığı için birb irlerin i deli gibi seven bu aşık lar kaçm ışlar. A krabaları o n ların peşine d ü şerek o nları y akalam ışlar ve acım asız b ir şekilde ö ldürm üşler. O nların cesetlerin in b u lu n d u ğ u yer "M un Ç ath an Tag” (H üziinlü Dağ), o n u n yanındaki akarsu ise Poracak kızın adına “B aracul” olarak adlandırılm ıştır.67 A bakan n eh ri kıyısm da P aratan adlı b ir boy yaşam ış. Efsanelere göre bu boyun atası ço cu k lu ğ u n d a kayıkla A b a k an ’m yukarı tarafından gelm iş. Ç ocuğu “H asha" boyu b ü y ü tm ü ş.68 P aratanlar O yrat boyu gibi XVIII. asırd a Hakaslara giren C u n garların b ir kısm ı olabilir. Sayan-A ltay’ın Türk-M oğol halklarında (H akas, A ltaylar, Teleutlar, Hoto n , U ryanhaylar, Torgout, D erbet) geniş olarak yayılan "B urut" (P ürüt) soy u n u n atası bu bölgenin eski halklarıyla ilgilidir. H akas folkloru B urut boyun u n anav atan ın ı Buryatiya, d iğ er bir bilgi ise D erbetiya (Kuzeybatı M oğolistan ) olarak gösterm ektedir. B u ru t b o y u n u n atası İrto h çın , o ğ lu n u B urut han ın ın kızıyla evlendirm eye k arar verm iş. Evde kalm ış ve saçına ak d ü şm ü ş hanın kızı saçını üçe bölerek ö rm ü ş. D ü ğ ü n yapıldıktan so n ra h an büyük bir çeyizle kızını İrto h ç ın ’a ver-

64 65 66 67

Miller G. F. İstoriya Sibiri. T.I - M. - L., 1940. s. 49. Devyat' bubnov şam ana. Sarskie legrndı i predaniya. - Kemerovo, 1989. s, 64-68. Butanayev V. Ya Toponımıçeskiy slovar' Hakassko-Minusinskogo kraya. s. 64. Butanayev V.Ya., Butanayeva İ. İ. Hoorayçonmn torelleri - Abakan, 1996 s, 48 Butanayev V.Ya. Poçitanie tesey u hakasov. //Traditsionnaya kui'tura narodov Tsentral’noy Azii. Novosibirsk, 1986 s. 94.


m iş. O n lar Sayanları aşarak İyus step lerin e gelm işler. İyus ak arsu y u n u n ikiye ayrıldığı yerdeki Ü ttighaya dağının eteğine yerleşm işler. Kız b ir rüya görm ü ş. R üyasında a ta y u rd u n u n koruyucu ru h u tavşan şekline b ü rü n ü p kızın p eşin e takılıp geliyorm uş. Sabahleyin h asta olan kız p eşin d en gelm ekte olan B urut ru h la n n ın geri d ö n m elerin i sağlam ak için İrto h ç ın ’a kurban kesm esini rica etm iş. Bu rica üzerine h id d etlen en İrtohçın: “H eyhat, ben de gelin aidığım ı zan n ed iy o rd u m . H albuki aldığım şam an m ış.” diye bağırm ış. Bu esn ad a kız bayılarak bengü taşa d ö n ü şm ü ş. Bu taş g ü n ü m ü zd e "H ozanhıs" (tavşan kız) o larak adlandırılm aktadır. O n u n cam beyaz tavşana geçm iş ve b ed d u a ederek Ü ttighaya dağım n etrafında üç defa tav af ederek gözden kaybolm uş. Bu olaydan so n ra İrto h ç ın ’ın halkı bulaşıcı hastalığa yakalanm ış. İrtohçın şam an lara baş v u ru p yardım istediğinde onlar: “Boyu bu m ü sib etten k u rtarm ak için her eve tavşana benzer kukla koym ak lazım . H anın kızının bindiği ak yeleli alaca atı ise -boy koruyucusu- ‘ızıh ’ (kutsal) olarak kabul ed ilm elidir.” dem işler. Bu oiaydan sonra İrto h ç ın ’ın boyu B urut olarak ad lan d ın lm ıştır. B u ru tlar üç se n e d e bir “H ozanhıs” bengü taşın a şöyle diyerek kurban keserlerm iş: “Sen yüce B u ru t’tan g elm iştin ve beyaz tavşana d ö n d ü n .”69 B urut boyunun koruyucu m uskası “H ozan T ö s”, ev hayvanlarının koru y u cu su ise “ızıh” ak yeleli alaca at olm uş. E skiden B u ru tlar “H ash a” boyuyla birlikte Moğol h an ın a vergi öderlerm iş. Bir defasın d a o nlar sam u r derilerini M oğolistan’a g ö tü rü rk e n geceleyin Kızıl kayanın altın d a gecelem işler. B urutlar ertesi gün kızıla boyanm ış kayayı g örerek çok şaşırm ış. O n lar M oğol h anının ö n ü n d e al atlara binen H ashalard an farklı olm ak için beyaz yeleli alaca atlarım kırm ızıya boyam ışlar. H ashalar onları bek lem eden gitm işler. Ç ok geçm eden B urutlar yaptıkları başarıya sevinerek yola koyulm uşlar. M oğol hanının çadırına geldiklerinde yağm ur yağm aya başlam ış ve atların ın boyası akm ış. Elçiler gaddar han ın ö n ü n d e rezil kepaze olm uş. Moğol hanı vergileri ald ık tan so n ra geçiken B urutlara: “Benım yö n etim im altındaki halklarm içinden sizler kalpazan ve sah tek a r çıktınız. A tlarınızı H ashaların al atların a beznetm ek için kızıla boyadınız. Sizin tak m a adınız ‘M alçan h ash a' (tü y ü n ü döken hashalar) o ls u n .” dem iş. M oğol hanı ü zerin d ek i altın iple dikilm iş kaftanını H asha yöneticisine giydirgcek m em n u n bir şekilde: “B undan sonra sen in boyun H ongoray’daki halkı yönetsin. Senin b o y u n u n adı “K aşka”-“H asha Pozırah A ttıg H asha- (al ata binen) o ls u n .” dem iş. B undan dolayı B u ru tlard a “M açan H a sh a ” (tüyünü d ö k m ü ş hash a) tak m a adı o rtaya çıkm ış.70 Bu bilgiden'M oğol istilasın a kadar yöneti-

Butanayev V. Ya., Butanayeva İ. İ. Hooray fonrtın torelleri - Abakan. 1996 s. 39-40. Mongot'sko-russkiy stovar'. M.,1957. s. 88.


m in B uru tların elin d e o ld u ğ u fikrini ileri sü reb iliriz.71 M uhtem elen B u ru tlar K ırgızlarla aynı boydandır. B urut M oğolca'da "d in d en uzak; tem bel" anlam la n n ı da ifade etm ek ted ir. H akas folkloru B urutların atası olarak A bakan bölgesindeki "Izıhtag" dağın d a yaşayan İrto h ç ın ’ı g österm ektedir. O d ö n em d e H akasya’nın kuzeyinde İyus b o zk ırların d a yönetici olan alaca at binen ü n lü Payanhıs adlı kahram an bir kız yaşam ış. V atanını, halkını k o ru m ak için Payanhıs M oğollara karşı ted b irler alm ış. Z orlu çarp ışm alard an bitkin d ü şen Payanhıs Son nehri boy u n d a serin havada d erin uykuya dalm ış. İrtohçın u y u m ak ta olan güzel bir kıza aşık o lm u ş. O n lar çoluk çocuğa karışm ışlar. O nların nesli çoğalm ış ve ileriki d ö n em lerd e “S o h h ı” boyu o rtaya çıkm ış.72 G. F. M iller K açinlerdeki " S o h h ı” boyunu Tatışevler so y u n d an o lan A rinlerle birlikte ele alm aktadır. H e rh ald e “S o h h ı’’ boyu A rin b u ru t so y u n d an gelm ektedir. Bu boyun büyük b ir kısm ı İyus b o zkırlarında yaşam ıştır. S ohhı boyu içerisinde " S a rtah ” soyu varm ış. E fsanelerde S artah so y u n u n H akasların b ir heybe k u ru ta satın aldıkları b ir T atar kızından türediği rivayet ed ilm ek ted ir.73 S art (Sartak, Sartagul) Türk-M oğol halk ların d a T ü rk is ta n ’da ticareti m eslek ed in en insanları ifade etm ektedir. İyus ve Yenisey n eh irle ri o rtasın d ak i ste p te Kaçinler "Izır" boyu yaşarm ış. H akas tarih ı fo lk lo ru n d a "Izır’’ın K açinlerin genel b ir adı olduğu d a söylenm ek ted ir.74 Folklor bilgileri G. F. M iller'in yazdıklarıyla uyuşm aktadır. O, "T atarlar ‘K açinler’ kelim esini iz ırk iç i’ olarak terc ü m e ettiğ in i y azm ıştır.75 K açinlerin H asha, B urut, H ırgıs ve Izır boyları içerisinde Taiçan ve Tayçan grupları varm ış. H akas efsan elerin e göre Talçan (Tayçan) g ru b u Kaça n eh rin in yanındaki H u m tig ey dağına göç eden H asha b o y u n u n atası Taiçan İney ve o n u n yedi o ğ lu n d an tü red iğ i sö y lenm ektedir.76 A raştırm acı E. K. Yakovlev 'in yazdığına göre Tadzyan A rinleri Kaça n eh rin d e n H akas bölgesine göç e ttire n ü n lü bir k ah ram an m ış.77 Bu olayı T aştandinovların nesli k o n u su n d aki bildiri p ek iştirm ek ted ir. O nlar, bazen A rin lerin içinde bazen de Talçanhash alarla b erab er g ö rü lm ek ted ir. Folklor bilgilerinden T alçanların so y u n u n A rin lerd en geldiğini ve A rin lerin kalın k atm an ın ı teşkil ettiği g ö rü şü n ü savunabiliriz.

Butanayev V. Ya., Butanayeva İ.I. Hooray çonmn tonlleri - Abakan, 1996 s. Butanayev V. Ya., Butanayeva İ.I. Hooray çonnın torellrri - Abakan, 1996 s. Butanayev V. Ya., Butanayeva İ.İ. Hooray çonmn torelleri - Abakan, 1996 s. 74 Miller G. F. tstoriya Sibiri. T.R - M. - L., 1941. s. 49. 75 İstoriya Sibiri. s. 41. Yakovlev E. K. Etnografiçeskiy obzor dolim Yujnogo Eniseya.-Minusinsk, 1900. Butanayev V.Ya. Etniçeskaya istoriya hakasov XVII - XIX vv. s. 63.

41. 44. 46.

- S 9.


Kaçinler, M an çu r sü rg ü n ü n d e sağ kalan K ırgızezerler; K rasnoyarsk'tan göç eden K açinler (H aaş); A rin ler (A ara) ve C ungar (O yrat) kaçkm larından o lu şm u ş. Bu idari b irlik te E zerlerin sayısı çok olm alıdır. Ayrıca XVIII. asrm so n u n d a da K açinlere “K ırgızlar" denm eye b aşlan m ıştır.78 Yenisey ve A bakan’ın sağ tarafındaki kıyılardaki o tlak lard a yaşayan Koyb allar (Tuba) H akas-M inusin havzasım n en eski yerlileri olarak bilinm ektedir. H akasların ö b ü r etn ik g ru p ların d an farkı K oyballartn soyu h ak k ın d a şecere ve efsan elerde herhangi b ir m alu m at yoktur. A raştırm acılar K oyballartn Kırgız to p rağ tn d a yaşayan Tuba u lu su n u n eski yerlilerinin to ru n ları o lduğun u belirtm ek ted irler. H akasya Rus yön etim in e girdikten sonra bir kısm ı (Tüba) K açınlerle karışm ıştır. H ak aslan n arasın d a Koybal ve Tuba boylarına karşı iğneleyici, alay edilici şark ılar söylerlerm iş: "Tbba, Tuba, tubaçah, tüm zugıçah haraçah, çeen azı tooçah, kisken kibi hırnaçah". A nlam ı T\ıba, Tbba, TUbalar, siyah burunlular, yedıkleri çilek, deri giysi giyenler." Böyle alaylı şarkıları Altaylılar, Kuzey Altay T ubalarına sö y lerlerm iş.79 A raştırm acılar folklor konularının böyle parelellik g ö sterm esin d e n yola çıkarak H ıbalarla Koyballar arasındaki ilişkiyi tesp it edebilirler. Koybal, Kaçin, Sagay ve Kızıllarm arasın d a “Ç oba" boyu varm ış. W. W. R adloff tarafın d an yazılan tarih i efsanelerin üzerindeki bilgilere göre “Ç oba" boyu 1703’te M an çu r sü rg ü n ü n d e sağ kalan K ırgızların bir kısm ıydı.80 Ç oda (Ç oodu, Ç ogdu, Yutı, Zod) kavm i A ltaylılarda, Teleut, Tlıba, Tofalar, D erbet ve S ayan-A ltay'ın d iğ er halklarında genişçe yayılm ıştır. B unların G üney Sibirya h alk ların ın eski bir nesli olduğu bilinm ektedir. Ç oda kelim esi R usça’ya "b ald ır" olarak çevrilir. H akas efsanelerine göre b u boyun in san ların ın baldırları u zu n m u ş. Avcıların d ilin d e "çoda" kelim esi orm an lık tak i H akasları d a bild irm ek ted ir,81 Büyük ih tim alle bu kavim , Sayan-A ltay'ın sık o rm an lık ların d a yaşayan yerlilerle ilgilidir, çünkü bu ulusa Tofalar ile T ocutuvaları arasın d a sıkça rastlanılm aktadır. Sagayların H akasların içindeki en büyük boy o lduğu şüphesizdir. N. F. Katan o v ’ui) folklor bilgilerine göre Sagay boyu “Kara H ırgıs (Kırgız-İ.B.) adlı T ü rk h alkının uzantısıym tş. O nlar A bakan'dan K azak-R uslar tarafından sü rü lm ü ş ve şu an d a Kuzeybatı Ç in ’in dağlık bölgelerinde yaşam aktadırlar.82

Baskakov N. A. Dialekt femıh tatar (tuba-kiji). Tekstı i perevodı. - M., 1965. s. 22. RadlofF W.W. Obraztsı narodnoy literatun tyurkskih plrmen, jivuşih v Hıjnoy Sibiri i Cungarskoy stepı. 4.2. -S P b ., 1862. s. 375. Butarıayev V. Ya. Hakassko-russkiy istoriko-etnografiçeskiy slovar’. • Abakan, 1999. 8 * Katanov N. F. Avtobiografiya i bibliografiya. - M. - Abakan, 1997. s. 8. Butanayev VYa., Butanayeva İ. İ. Hooray fonnm torelleri - Abakan, 1996 s. 136-137.


Varlığını sü rd ü re n efsaneler Sagayların ve o n la n n soylarm ın H ongoray ile ilişkisini y an sıtm aktadır. Sagay (Sagayit) halkının Kırgız bölgesindeki yazılı belgeierde XIII. asırdan beri adı zikredilm ektedir. XVIII-XIX. asırlarındaki teşk il edilen ittifakın n eticesin d e sadece Sagay halkının değil; Beltir, Biryusin, B erhotom to p rak ların ın halkı d a Sagay olarak adlandırılm aya başlam ıştır. Sagaylardaki "Ç iti P ü ü r” (yedi k urt) kavm i to tem hayvanım n etk isin d en o rtay a çıkm ış olm alıdır. Eski bir d ö n em d e ham ile bir kadın savaş sırasında N inya n ehri yakm ındaki k u rt sü rü s ü n ü n b u lu n d u ğ u m ağaraya gizlenm iş. D oğum esn a sın d a vefat etm iş, çocuğunu altı yavrusu olan ann ku rt em zirerek b ü y ü tm ü ş. K urdu em erek büyüyen çocuktan “Çiti P ü ü r” boyu tü rem iş. D ünyada N u h Tufanı m eydana geldiğinde "Çiti P ü ü r” boyunun ataları H o o rab as d ağ ın ın tep esin e göm ülm üş. O d ö n em d en itib aren Ç iti-P üür boyu H o orabas dağına tapm m aya başlam ış. Bu boyun gelinleri bu dağa “ U lug T ashıl” (ulu dağ) derlerm iş. Çiti P üür kavm inin insanları h er sen e H oorab a s’ta ku rb an k eserlerm iş.83 Ç iti P ü ü r (Ç idiber, Ç ediger, C ediger) u lu su n u n ad ın ın Kuzey Altay T ü rk leri ve b u g ü n kü K ırgızların arasın d a geniş b ir biçim de yayılm ası, H akasların o n larla etn o jen e tik ilişkileri o ld u ğ u n u tesp it etm ek ted ir. A na ku rt tarafın d an em zirilm iş çocuk hakkındaki folklorun konusu eski T ü rk lerin edebi yaratm alarıyla aynıdır ve G öktürk Kağanlığı T ürklerinin ortaya çıkm asıyla da ilgilidir. Sagaylardaki "S arıglar” boyu H ongoray’ın eski yerlileriym iş. M oğollarla yapılan kanlı savaşta S arıglar K ırgızlarla b irlik te yenilm işler. Sağ kalanlar Say an ’ın ö tesin d ek i M o ğ o listan ’a sü rü lm ü ş. Sonuç olarak H ongoray ıssız kalm ış. Sarıglar boyundan iki kişi -yaşlı bir adam ve o n u n gelini- sağ kalm ış. Ç ok g ün g ö rm ü ş olan k u rn az ihtiyar, gelinine: "T opraklarım ızda neslim izi devam ettirecek hiç kim se kalm adı. B unun d o ğ ru lu ğ u n u kanıtlam ak için Sarıg Tag’ı (Sarı dağ) d o laşıp bakalım .” d em iş. O nlar kutsal dağın etrafından hiç kim seyi bulam am ışlar. “K ayınpederden kaçm a" geleneğini çiğneyerek “Sarıglar b o y u n u n nesli devam e tsin .” d em işler ve evlenm işler. O nların Kinges adlı b ir çocukları olm u ş. K inges ve oğlu O cagas, Sarıglar boyunun neslini devam ettirm işle r.84 Sarıgiar kavm i o n ların eski beyaz tenli an tropolojik tipe girdiğini kan ıtlar gıbidir. E fsanede Sagayların "İçegeler” (Bağırsak) boyu H ongoray’da N uh Tufanı d ö n e m in d e n beri yaşam ak ta o ld u ğ u n d an bahsedılm ektedir. N uh Tufam ’nda


yedi kardeş b ak ır kayık sayesinde sağ selim k alm ışlar ve su seviyesi aJçaldığında S ahçah dağının tep esin d e karaya çıkm ışlar. B ugünlerde S ah çah ’ta taşa d ö n ü şm ü ş kayık varm ış, o n u n bakır çivileriyle pipolarını tem izlerlerm iş. Bu kavm ın in san ları dağı kutsal sayarlarm ış ve kadınları ise "U lug Tag" veya “U lug A bam " (ulu ağabeyim ) derlerm iş. H ayatta kalan yedi kardeş Sahçah dağından inerek A skiz ve Biy nehirleri boyunda yaşam ışlar. O nların ablası Tuvalı biriyle evlenm iş (bazı varyantlarda kardeşler yedi sen e Tuva’d a kalm ışlar ve o rada ablası evlenm iş). Üç sene so n ra kocasıyla çeyizini alm ak için gelm iş. İçege boyu yedi hayvan keserek cö m ert bir şek ild e ağırlam ışlar. A blası Tuva’ya geri dönerken kardeşleri b irer çıkın azık hazırlayıp verm işler. Yolcular Sayan’a doğru yola koyulm uşlar. Akşam o ld u ğ u n d a o rm an lık ta geceyi geçirm ek için küçücük bir evsin* yapm ışlar. Azık k o nulan çıkınlarını açtıklarında hiç um m adıkları bir şeyle karşılaşm ışlar, P inti yengeleri çıkılara kesilen yedi hayvanın yedi kulaç bağırsağını koym uş. K ardeşlerine sin irlen en ablası bağırsaklarla evsini yedi kere dolam ış ve h ın cın d an şöyle beddua etm iş: “ V atanınız Biy nehri olsun! Ö m rü n ü z kısa o lsu n . H ayvanlarınız az olsun. S oyunuz adı "S ünen B ağırsak” olsun! H ayatınız bağırsaktan d ah a ince olsun!". O g ü n d en beri pek çok nesil geçm iş. Bu boyda uzu n yaşayan adam ve hiç bir kah ram an o lm am ış.85 “İçegı" kavm ı M .Ö. VIII. asırd a Tlıva’daki eski T ürk yazılı kaynaklarında adı geçen “Ç ik ” halkıyla sesteştir. Folklor bilgileri Sagaylann "İçege” boyuyla Eski T ü rk devrindeki Ç iklerin ilişkisini yansıtabilir. XVIII. asırd a Abak an ’ın sağ tara fın d an A rbat ve Tabat’a kadar uzanan to p rak lar B eltir (Piltir) boy u n a aitm iş. G eçm iş zam anlarda H ongoray’ın b aşın d a H a n su rte adlı bir h an b u lu n u y o rm u ş. M oğollarla olan savaşta yerli halk tu tk u n edilm iş. Moğollar gençleri M oğol o rd u su n a alm ışlar, yaşlıları ile ço cuklan Ä rbat ve Anı nehri boyundan H aram ool (Kara M oğol) ülkesine sürm üşler. H a n su rte ’n in oğlu H an su lu (H ançule) M oğol askerliğine çağrılm ış. O en sad ık adam larını alarak H ongoray’a d oğru kaçm ış. M atu r n eh rin e gelip Hoorgıs dağının e teğ in e yerleşm işler. M atur o rm anlığında H ansulu kendisiyle b erab er gelen lerın h ü k ü m d arı olm uş. O nlar sonraları “H ara M ool P iltiri’’ (Kara M oğol M elezleri) olarak adlandırılm ıştır. Ç ü n k ü çoğu M oğollarla karışm ıştır. A radan yıllar geçtik ten sonra kaçaklar B eltir veya "Argınlar"; H an su lu ise P iltiradas (B eltir başı) adıyla anılm aya başlam ışlar. H oorgıs dağı B eltirlerin tap ın d ık ları ve kurbari kestikleri yer olm uş. B eltirler M atur nehri boy u n d a hayvan gü d erlerm iş ve H antegir nehri boyunda ise avcılık yaparlam ış.


H a n su lu 'n u n H anonbiyah, P ispiyah ve H oshar adlı üç çocuğu varm ış. O nlar o rm a n h k ta n ovaya göç ed erek Taştıp n eh ri boyuna yerleşm işler. H er sene vergi to p lam ak için O yratlarla M oğollar gelm eye başlam ış. M oğol askerleri b ah ard a Yenisey b u z u n u n ü ze rin d en geçerek gelirlerm iş. O nlar yazı H ongoray 'd a geçirirlerm iş ve te m m u z ayında geri d ö n erlerm iş. Vergiyi zar zor ödeyen halk ezildiği için çiftliğin gelişm esi de engellenm iş. O nbiyah Rus eğem enliği altın a girm eye karar verm iş. K ardeşi P ispiyah ile b irlik te o d ö n em d e Sayan-A ltay’d a b u lu n a n kaplanı v u ru p ö ld ü rm ü şle r ve o n u n d erisin i K uznesk’tek i Rus k o m u tam T u ru sb eg 'e hediye etm işler. Fakat B eltirlerin Rus y ö n etim in e girm esi to ru n u M iyangas’ın d ö n em in d e gerçekleşm iş. R uslar B eltirlerin yö n etim i ile b irlik te "knez" (p ren s) ünvanını Miy an g as’a verm işler. Rus h akim iyetine ita a t e tm en in işaretı olarak M iyangas ö rü lm ü ş u z u n saçım kesm iş. Bu yüzden o n a halk arasın d a “Tas M iyangas” (Kel M iyangas) d enilm iş. R uslar M iyangas’a p re n slik y ö n etim in e ait küçük rü tb e le r verm işler: boyun eğm eyenleri cezalan d ırm ak için kam çı (to h p ah ham çı), d ü şm am yok etm ek için kılıç (h tlıs), vergi toplayanlara Beltİrlerin Rus yönetim i altındaki k u w e tli halk o ld u ğ u n u g ö steren tuğ. M iyangas’ın d ö n em in d e Sayan-A ltay R usya (O rıs H an ), C ungarya (O yrat H an) ve Ç in (H ıdat H an) tarafından üçe ayrılm ıştır. H ongoray’ın sınırı Sayan’ı geçerek Irgahtargah dağm dan H ansın d ağ m a kadar devam etm iş. H an ten g ir n eh ri kenarındaki B eltirler bekçilik yapm aya başlam ışlar. Vergi ödeyen 15 B eltir dış ülkede, yani Tlıva bölgesind e kalm ış. M iyangas o n lar için Rus m em u rlarıy la kavga ed erek K uznesk orm an ın a saklanm ak z o ru n d a kalm ış. M iyangas’m üç oğlu o lm u ş. Büyük karısın d an do ğ an Ç agbanday adlı oğlu n d a n Ç ebodayevlerin nesli tü rem iş. İkinci karısından U ltu rru h ile Patajan, o n lard an ise U lturgaşev ve P ataçakovların nesillerinin ataları d o ğ m u ş.86 B eltirler geçm işteki ta rih ı şecerelerini çok iyi b ilirlerm iş ve 15-18 göbeğe k ad ar an latab ilirlerm iş. Rus yazılı belg elerin d e Kırgız topraklarındaki B eltir bölgesi 1635’ten beri b ilin m ek te d ir.87 H akasya Rus idaresine girdiği d ö n em d e 1727'de Kyahta an laşm asın ı yapm aya B eltirlerin yöneticisi M iyagaş Mogolakov, yani M o olah’ın oğlu, O n b iy ah 'ın to ru n u M iyangas da katılm ıştır. Sınır bekçilerine bayrak v erm e tö ren i 1728’de d ü ze n le n m iştir.88 S ınırda bulu n an yerli halka y ö n etim in yukarıdaki gibi ad verm esi T ü rk yöneticileri tarafın d an yaygın k ullam lırm ış. S onra bu gelenek Rus yö n etim i tarafından ka86 Butanaycv V.Ya., Butanaycva 1. İ. Hooray fonnın torelleri • Abakan, 1996. s. 51. 87 Butanayev V.Ya., Butanayeva t. L Hooray fonnın torelleri • Abakan, 1996. s. 42. 88 İstoriya stran A zii i Afriki v srednie veka, - M„ 1987. 4.2; Noviçihin A. A, T m siy a. Kratkaya ijtoriya. • M., 1965.


bul edilm iştir. S elçuklu su ltam III. O sm a n ’a (1258-1324) Len ve Knez ünvanını ve şe re f m adalyasm ı kılıç, sancak ve m ızrak olarak v erm işti.89 B eltirlerin b aşında O n b iy ah ’ın b u lu n d u ğ u d ö n em d e kom şu H ıva’m n y ö netim i A ltın K ü ren g h an 'ın elindeym iş. Kendisiyle birlikte birinci h am m ından iki oğlu varm ış. İkinci karısı üvey oğullarından hoşlanm adığını hiç gizlem ezm iş. Bir defasında o çocuklara siyah keçe koyarak Ç uçvara (bir yem ek çeşidi) h azırlam ış. A ltın K ürenghan b u n u çocuklarının yüz ifadesinden anlam ış ve h id d etle karısım kam çıyla dövm üş. Bunu görüp ü rp eren çocuklar Sayan o rm an lığ ın a kaçm ışlar. A dam lar o zam an O nbiyah, Pispiyah ve Hosh ar H a n te n g ir vadisinde avcılık yaparlarm ış. Yiyeceklerini belirli bir yerde saklarlarm ış. O n lar b u lg u r ve k u ru tu lm u ş etlerin in g ünden güne azalm akta ve çevredeki k ard a çocuk izleri o tduğunu görm üş. İzleri takip eden Pjspiyah yiyecek çalm ak için gelen çocukları yakalam ış. O nları A ltın K ürenghan’ın çocuklarım ış. Ç o cu k lar üvey anası y ü zü n d en kaçtıkları ve aç kaldıkları için h ırsızh k yapm ak z o ru n d a kaldıklarını anlatm ışlar. O nbiyah, Pispiyah ve H oshar çocukları büyüterek A rbat bölgesine yerleştirm iş. O n lar "H a h p ın a ’* (H aphına, H ahpın) boyu olarak adlandırılm ıştır. H ahpına boyu Izıh tag ’ın eteğ in i y u rt ed in m işler ve orası sonraki n esiller için tapınılacak kutsal dağ olm uş. O nların biri H ıstayah’ta n "Tag H ahpınazı’’ boyu tü rem iş. H ıstay ah ’tan Ç anıstay doğm uş ve ondan da N yukpey adlı bir çocuk doğm uş. N y u kpey’den Tyukpeyevlerin nesli tü rem iş. İkinci çocuk A stayah ism ini alm ış ve o n d an d a "Sug H ahpm azı" (su hahpınazı) boyu tü rem iş. A stayah Taştıp n eh ri bölgesine taşm arak B u trah ta’ya yerleşm işler. A stay ah ’tan Ç anday, Ç anday’dan M anas, M anas’tan Kendük, ondan M uklay ve Çeboçak adh iki oğlan olm uş. Ç eboçak’tan Ç obaçakovların, M uklay’dan Kalçan, on d an K alçenayevlerin nesilleri tü re m iş.90 Folklor bilgilerine göre "H a h p m a ” boyunu XIII. asırda Y enisey’de h ü k ü m sü re n K apkanas halkının adıyla sesteş kabul edebiliriz.91 H erhalde o n lır Hakasya’ya A ltın H a n ’ın H ıva’daki yönetim i d ö n em in d e göç etm işler. B eltirlerdeki “Ç ısta r" boyu eski zam anlarda A bakan n eh rin in yukarısında ve K uzty A ltay’da yaşam ışlar. Ç ısta r’ı o d ö n em d e Türabiy yönetm iş. Moğollar onlara sald ırd ık ların d a Tlırabiy Azılbay, Tohtabiy, Totanm ay adlı çocuklarıyla A b akan’a doğru göç etm iş. M atu r n eh ri k enarında Ç ısta r’ı Beltir b o y unun yöneticileri H anonbiyah, Pispiyah ve H o sh ar karşılam ış. O nlar yakınlarda in san ların yaşadığını su d a

QQ

f

Butanayev V.Y, Butanayeva İ. I. Hooray fonnın torelleri. - Abakan, 1996. s. 111-116. Kozin s. A. Sokrovennoe skazanie - M. - L., 1941. s. 174. 91 Butanayev V Ya., Butanayeva I. İ. Hooray çonnm torelleri - Abakan, 1996. s. 97-100.


sü rü k len e n o d u n p arç a la n n d a n anlam ışlar. Pispiyah yüzerek gelm ekte olan Ç ısta rların kayıklarm ı d u rd u rm u ş ve H anonbiyah onları B eltirierin yanm a Sos n eh ri kenarındaki ovaya yerleştirm iş. T oktobay’dan Toktobinlerin nesli tü re m iş. Toktobiy’in dokuz oğlu ve Payarıg adlı bir kızı varm ış. A sılbay’dan Ayacak d o ğ m u ş ve A soçakovların neslini devam e ttirm iş. Ayacak’ın İp tış adlı o ğ lu n d an İp tışevlerin nesli tü rem iş. T otanm ay ise tek oğlu olan S olanm ay’ı b ü y ü tm ü ş. Ç o cu k lar oynarken T oktobiy’in dokuz oğlu T otanm ay’ın tek oğlunu dövm üşler. Ö fkelenen S olanm ay babasına olayı anlatm ış. Totanm ay çocukları döverken an id en Toktobiy’in ıki o ğ lu n u ö ld ü rm ü ş. Toktobiy Şor şam an ın ı (çıs h am ) çağırm ış ve d u a okuyarak T otanm ay’ı yok etm iş. Solanm ay babası ö ld ü k ten so n ra Taştıp bölgesindeki Sos nehri yakınlarına göçm üş. Solanm ay’dan Ç ılçıgaş d o ğ m u ş ve Ç ılçıgaşevlerin nesli tü rem iş. “ Ç ıstar, kendilerini "Ç ıstar" olarak ad lan d ıran Kuzey A ltay Tübalarıyla akrab a olm alıdır. M u h tem elen , o n lar A bakan bölgesine H akasya Rus yönetim in e g irm ed en ö nce gelm iştir, çünkü A ltır u lu su n u n Ç ısta r bölgesi XVII. asırda tan ın m ay a b aşlam ış.92 T oktobiy’in kızı Payarıg serilip serp ilip çok güzel b ir kız olm uş. Ü steiik o güzel şarkı da söylerm iş. A bakan bölgesinde hiç kim se o n u n kadar güzel şarkı söyleyem ezm iş. O şarkı yarışm ası d üzen lem eye k arar verm iş. Bu yarışm ad a kedisini yenen kişinin ö zü rü n e bakm ayarak o n u n la evleneceğini söylem iş ve b u n u b ü tü n H on g o ray ’d a ilan etm iş. Tom n eh ri yukarısındaki K uznesk o rm an lığ ın d a A rıhpay adlı äm ä b ir ihtiy ar varm ış ve şarkı söylem ede ü zerin e yokm uş, İlanı duyan ihtiyar kendisin in yarışm aya g ö tü rü lm esin i istem iş. Payarıg ona: "Sen kazanırsan seninle evleneceğim - am a seni m ağlup ed ersem kölem olacaksın.” dem iş. O nlar yedi gü n yedi gece şarkı söylem işler ve s o n u n d a Payarıg yenilm iş. A rıhpay h ü n g ü r h ü n g ü r ağlayan güzeli K uznesk o rm an lığ ın a g ö tü rm ü ş. G üçten kuvv e tte n d ü şm ü ş bu yaşlt ile yaşam ak tam bir işkenceym iş. Payarıg bu azaba tah am m ü l ed em ez o lm u ş ve ihtiyarı coşkun akan Tom n eh rin e iterek öldürm ü ş. Bu cinayet k o m u tan A lb o tb eg ’e d uyulm uş. M ahkem e kararıyla Payarıg hap ish an ey e d ü şm ü ş. H apishane m ü d ü rü Senyavin güzel kıza aşık o lm u ş ve o n u k en d isin e oynaş yapm ış. Payarıg Seny av in ’den iki çocuk d o ğ u rm u ş. V atanm a dö n erk en iki çocuğunu bırakarak A bakan bölgesine gitm iş (bazı bilgilere göre ise kör H ayci'den ham ile kalm ış ve o rm an a kaçarak orada çocuk d o ğ u rm u ş. O ndan M oynogaşevlerin nesli tü re m iş).


K uznesk’te kalan küçük çocuklar B eltirlerden Sos nehri m ü lte k äsın d a yaşayan Toktobiy adlı dayıları o ld u ğ u n u ögrenm işler. O n lar o rm an lık tan geçm işler. O nlar K uznesk Ala D ağı’ndan geçerek H arhgan dağm a geldiklerinde b irbirini kaybetm işler. Ağabeyi N inya bölgesine gelm iş, o n a Senyavin soyadı verilm iş ve d ah a so n ra O reşkovlar diye değiştirilm iş. Küçük kardeşi A skiz bölgesine gelm iş ve 'T o m ” boyundan birisi evlat edinm iş. O n u n K irginek (evlat edin ilm iş, k ü rk sü z oğul) ad ından K irginekovların nesli tü re m iş.93 Yazılı kaynaklara göre XVIII. asrın ilk yıllarında K uznesk kalesini B. Senyavin y ö n etm iş. A skeri seferler dö n em in d ek i B. Senyavin’in yönettigi KazakR u slan n seferin d e H akas halkım n bir kısm ı e s ird ü ş e re k K uznesk’te köle olarak satılm ış.94 Büyük ihtim alle T oktobiy’in kızı ve o n u n çocukları b u n lar arasın a girm ektedir. Beltirlerdeki “Kicin" boyu XVII. asırd a M rassu n eh ri yukarısında yaşayan Keçin ilindeki halkın nesilleri olduğu su g ö tü rm ez bir gerçektir, H akas şecerelerin e göre K içinler A sılbay’ın tek kızından (bazı bilgilere göre O n b iy ah ’ın to ru n u M oolah’ın kızı) tü rem iş. O nu K uzneskli gençler (bazı varyantlarda H ıvalıyla ev len m iş) kaçırm ış.95 A sılbay’ın kızı M rassu n eh rin in yukarısında iki sen ed en fazla yaşam ış. H am ile o ld u g u n u ö ğ ren d ik lerin d e o n a bakm az olm uşlar. O, yol azığını hazırlayıp esirlik ten k u rtu lu p evinin yolunu tu tm u ş. M atur bölgesindeki B alıktaş n eh rin e geldiginde doğum sancıları başlam ış. A sılbay’ın kızı çocuk d o ğ u rm u ş ve o nu y apraklarla sararak üvez ağacına asm ış ve “B ahtın varsa ölm eyerek büyüyüp b ir yiğit o lu rsu n .” dem iş. Güç bela babasınm evine gelen kız başın d an geçen olayı an latm ış. İhtiyar Asılbay (Toktobiy, m oolah) olayı ö ğ ren d ik ten so n ra a tın a binerek gitm iş ve üvez ağacında asılı d u ra n çocuğu ve o n u n yanındaki kartalı görm üş. Ağaca tırm an an ihtiyar bebeğin yaşam akta o ld u g u n u ve k artalın o n a yem ek vererek beslediğini görüp çok şaşırm ış. T o ru n u n a “P ü rü s tö y ” (yapraklı) adını koym uş ve o n d an tü rey e n boy "K icin” (kartal) olarak ad landırılm ış. P ü rü stö y ataların ın koruyucu ru h u kartal olan şam an so y u n d an çıkm ış. P ü rü stö y ve oğlu H am pasas? adlı m eşh u r şam anlar olm uşlar. -Ham padasP’tan A gıtay ve Tokoyah adlı çocuklar d o ğ m u ş ve onlard an A gitayevler ve Tokoyakovların nesli tü rem iş. B undan dolayı K icinlerin ağacı Üvez ağacı, tap ın d ık ları dağ ise B ahktaş im i ş .9^

Butanayev V.Ya., Butanaycva I. I. Hooray (onnm tortlleri - Abakan, 1996 s. 60-67. 94 Butanayev V.Ya. Prisoedinenie «Kırgızskoy zemli» k Rossii i su d ’ba eniseyskih kırgızov, //Rossiya i Hakasiya: 290 let sovm estnogo razvitiya. - Abakan, 1998. s. 40. ^ Butanayev V.Ya., Butanayeva 1. L Hooray çonmn torrlleri - Abakan, /9 9 6 s. 102-109. ^ Butanayev V.Ya. I’roıshojdenıe hakasskih mdov ifamiliy. - Abakan, 1994.


Kicin b o y u n u n atası P ü rü stö y ’ün K uznesk Ala D ağı’nda yaşayan Biryusin lerle ilişkisi olabilir. B iryusinlerin içine Kargin (K arga), Kivin- (H obıy), Kiy (H ıy), Kızılgay (Hızıl H aya), İzuşer (Tayas), Karaçer (Sor) soyları girer.97 O n la rın arasın d an sayıca en fazla olanı Kargin, (H akasça “H arga") soyu im iş. "H a rg a ” kavm i bu soyun dağı olan "H ara Tag’’ ad ın d an gelm iş. K arginler A zas n eh ri yanındaki M rassu bölgesine yerleşm işler. O nlar bu dağa "U lug Tag” d erlerm iş. N u h Tufanı d ö n em in d e (Poom Çıl) H ara Tag dağında yaşlı bir koca karı ile iki oğlu sağ kalm ışlar. O n lard an d ah a sonraları “ H arga" soyu tü rem iş. Ayrıca H ara Tag’ın tep esin d e K arginlerin ataların m taşa d ö n ü şm ü ş beşiği varm ış. Ebeveyni vefat e ttik te n so n ra iki k ard eş o rm an lık tan A bakan ovasına gelm işler. O n ların birisi akarsu boyunda yaşam ış ve su perisiyle evleftm iş. Nesilleri “Sug H argazı” olarak ad lan d ın lm ış. D iğeri ise dağda yaşam ış. O da dağ ru h u n u n kızıyla evlenm iş ve nesilleri “Tag H argazı” olarak adlandırılm ış. S o n rak ilerd en P uriges adlı bir çocuk doğm uş. O ndan U stuh; U s tu h ’ta n üç oğul: Am zor, Ç ıpçıgas, Kızlas doğm uşlar. B unlardan A m zorakovlar, Çepçigaşev ve Ktzlasovların nesilleri tü re m iş.98 Es n eh ri b ö lg esinde "Sayın" boyu y aşarm ış. Bazı bilgiler Sayınların Kuzn esk o rm an m d ak i O rto n nehri tarafından geldiklerini, d iğer efsaneler ise onların v atan ın ın T aştıp’ın T albırt dağındaki avcı H ola K iris’in doğduğu m ağara o ld u ğ u n u beyan etm ek ted irler. Sayınların avcılık yapacakları to p rak lar Sayan bölgesindeki S abınatashıl dağındaym ış. H olakiris so n rad an edindiği Tbvalı kardeşiyle h er sene deri için avcılık y ap arlarm ış. G ünler, aylar, ytllar geçm iş ve bir gün h er ikisinin karısı h am ile kalm ış. H enüz çocuklar do ğ m ad an o n la r araların d a anlaşarak d ü n ü r olm uşlar. Bir g ü n avdan d ö n d ü k lerin d e H olakiris oğlu, Tüvalı avcı ise kızı old u ğ u n u görm üş. H o lak iris’ın oğlu büy ü d ü ğ iin d e babası nişanlısını g etirm esi için H ıva’ya g ö n d erm ey e k arar verm iş. O ğlu yola koyulurken o n a S abınatashıl dağında g ecelem em esi gerektiğini ikaz etm iş. Yola koyulan m ü stak b el dam at uyarıldığı dağa v ard ığında karanlık çökm üş. B abasının tem b ih in i hatırlayan çocuk k ü çü k bir çadır k u rm u ş, ateş yakm ış, yanına k ü tü k koym uş. O n a k ü rk ü n ü giydirip kendisi b ir kenara gizlenm iş. Bir sü re so n ra an id en korkunç bir şey peyda o lup k ü rk le sarılm ış k ü tü ğ e saldırm ış. H olakiris’in oğlu okla korkunç

97 Katanov N. F. Nareçiya uryanhaytsev, abakanskih tatar i kataga-sov. //Obraztsı narodnoy literaturt tyurkskih plemen. Ç .IH . - SPb., 1907. a. 604-605. Butanayev V.Ya., Butanayeva 1. I. Hooray fonmn torelleri - Abakan, 1996. s. 127-128.


hayvanı v u rtn u ş. S abahleyin eşyalarını toplayarak S ayan’ı aşıp S arıgsoyan’da kendisini b ek lem ek te olanlarla b u lu şm u ş. Ö rf ve äd e tle re göre yapılm ası gereken şeyler ifa ed ild ik ten so n ra iki genç çeyizini alarak yola koyulm uş. Hoİakiris’in oğlu nişaniısıyla b erab er S abınatashıl dağm a geidiklerini yine akşam olm uş. O, ev yaparak ateş yak tık tan so n ra karısm ın kaybolduğunu görm üş. H olakiris’in oğlu o rm a n h k ta k an sın ı aram aya başlam ış ve u zak ta yanm ak ta olan ateşin ışığını görm üş. Bu dağ ru h ların ın m ağarada b u lu n an büyük sarayt im iş (Ç ir tu n u g u ). Baş köşede o tu ra n yaşh kadın: “Benim iki oğ lu m H o lak iris’in evine g ittik lerin d e köp ek lerin d en o ldular.” diye söylem ek te o ld u ğ u n u d u y m u ş ve b ir tarafa gizlenip beklem iş. Fazla geçm eden bir g ü rü ltü d u y m u ş ve çuval taşıyan iki kişiyi görm üş. H o lak iris’in oğlu bir okla ikisini d e ö ld ü rm ü ş. Ç uvalın içinden korkudan beti benzi atan karısı çıkm ış. O n lar e tra f aydınlanır aydınlanm az eşyalarını toplayarak A bakan’ın yolu n u tu tm u şlar. Sayan kızının (Tlıva) v atan ın ın ad m d an alarak H olakiris’in nesli “Sayın" diye ad lan d ırılm ış.99 H akaslar S ay ın lan n kökenini G ö k tan rı’ya dayandırdıkları için o n lara saygı g ö sterirlerm iş. H olakiris G ö k ta n n ’nın şim şekle öld ü rem ed iğ i canavarı okla ö ld ü rm ü ş. Eğer şim şek çakıp b ir ağacın dalı kırıiırsa bu dal kutsal sayılırm ış. Bu dalı elin e alan kişi geleneğe göre: “ Ben S aym lann dayısıyım ve Sayınların yeğeniyim .” derm iş. Bu kavm in çoğ unluğu XVII. asırd a Kırgız to p rağ ım n Sayan bölgesindeki A ltır boy u n u n nesli kabul edilm ektedir. A skiz bölgesinde “S ibicin” adlı küçük b ir kavim varm ış. Asıl yurtları Kuzn esk ’teki P ad ıntashıl dağıym ış. Sibicinler ism i avcı olan ataların d an gelm ektedir. Sibicin b ir kere P adıntashıl dağm da dokuz ayı ö ld ü rm ü ş. Fakat av eti kavm ine y etm em iş ve kutsal dağa kızıp: “Bizi aç bıraktığı için Padıntashıl dağı yerin d ibine g irsin." diyerek feryat etm iş. P adıntashıl dağının koruyucu ru h u bu kargışa sabredem eyip avcıya: “Senin b o y unun adına Sibicin densin ve h e r b ir ailede üç erkek çocuktan fazla o lm a sın .” d em iş. B undan dolayı Sibicin b o y u n u n sayısı artm azm ış. Sibicin’d en Tohpagas (Tokm agaş) doğm uş ve A skiz b ö lg esin d e yaşam ış. O n d an Çocıya, Ç udangas, İdem eş adlı üç çocuk d o ğ m u ş. B unlardan Çocıyev, Ç udangaşev ve İdem eşevlerin nesli tü rem iş. Ç udangaşevler so n ra soyadını P adıntashıl dağında g ö m ü lm ü ş oian atası Tokm ag aş’ın ism in e te k ra r d eğ iştirm işler.100 H akaslar kutsal dağların halk kaderini belirlediği inancına sahip oldukları için o n lara değer verip farklı m u am eied e b u lu n u rlarm ış. H akasların içinde

99 Butanayev V. Ya., Butanayeva İ. İ. Hooray çonmn torelleri - Abakan, 1996. s. 125-127. 100 Butanayev V. Ya., Butanayeva İ. I. Hooray fonnın torelltri • Abakan, 1996. s. 66.


Ş orlara ait Tom boyu yakın ta rih te o rtaya çıkm ıştır. M oğol istilalarının birinde Ç abıçah adlt küçük Kırgız çocuğu K uznesk o rm an ın a saklanm rş. O, Tom ve P albınsug n eh irlerin in y u k arısm d a yaşam ış. O n d an Çabılgay, Ç abılgay’d an Ç ulcan d o ğ m u ş. Ç ulcan’dan C ulcanovların, Şorların nesilleri türediği bilinm ektedir. Ç u lcan ’ın A hpaş ve K östük adlı iki oğlu olm uş. Bir gün A hp a ş 'ın üç tan e a t sü rü sü kaybolm uş. A tları Bazinli at hırsızları çalm ış. A hpaş a tla n n ı aram aya çıkm ış ve A skiz bölgesinde bulm uş. A hpaş ile K östük hayvanlarıyla b irlik te a tla n n m b u lu n d u ğ u A skiz nehri yanm daki Çiti Sarıghıs adlı dağ eteğ in d e yaşam ışlar. Bu kard eşlerd en A hpaşev ve Kostyakovlarm nesilleri tü rem iş. B unlar Tom b o y unun tem elin i o lu ştu rm u şla r.101 A ba (ayı) b o y u n u n o rtay a çıkm ası to te m hayvanıyla ilgilidir. Efsanelere g ö re Tom nehri bölgesindeki K uznesk o rm an m d a H anhıs adlı bir kız yaşarm ış. G ü n lerd en bir gün Tayga orm anlığm a m eyve to p lam ak için'giden kızı ayı kaçırm ış. H an hıs ayı in in d e üç sen e yaşam ış ve çocuk doğurm uş. O ğlun u n v ü cu d u ayı gibi tüylü olm asına rağm en in san d an hiç bir farkı yokm uş. H an h ıs oğluyla in san lar arasm d a yaşam aya karar vererek bir yolunu b u lu p Tayga o rm an lığ ın d an kaçm ışlar. O n ların kaçtığının farkına varan ayı peşlerin e d ü şe re k o n lara y etişm iş. O ğlu o n u n la göğüs göğüse çarpışarak onu yenm eyi b aşarm ış. H anhıs köyüne gelerek ak rab aların a b aşın d an geçenleri anlatm ış ve o n lara da a n n e ile çocuğu kendi boylarm a kabul etm işler. A radan yıllar g eçtikten so n ra ayının oğlu yerli kızla evlenm iş ve o n lard an Aba boyu tü rem iş. Bu u lu s d iğ erlerin e n isb e te n u zu n boylu ve tüylü vucüdlu im iş. Bu boyun h ü k ü m sü rd ü ğ ü y ere “Aba Ç is Ç iri” denilm ektedir. Pek çok yıldan so n ra bu boyun bir kısm ı H akas’ın yayvan m eraların a göç ederek Sagaylarla karışm ışlar. A ba boyu n u n XVII. asırd a Tom n eh rin e göç eden A binşorlarla akrabalık ilişkisi varm ış. K ızıllar kendilerini Sagaylarla aynı boydan kabul ederler ve atalarm ın efsanevi H ızılah o ld u ğ u n u belirtirler. Fakat gerçekten bu boy kendi özel ism ini XVIII. asırd a İyus bö lg esin in halkını b irleştiren ve onları yö n eten “H ızıl” b o y u n u n ad m d an alm ışlar. H ızıl b o y u n u n özel ism i o n ların ataların ın an tro polojik tipiyle ilgiliym iş ve o n ların ataları sarı saçlı im iş.102 Kızıl boyu XVII. asırd a Kırgız b ö lg esinin A ltısar u lu su n a giren Kırgız to p rak ların d a yaşam ış bir boym uş. , E fsaneye gö re Kızıllar varlıklı bir boym uş. K açinler ise yok yoksul im iş ve o n ların hayvanlarını beslem işler. K ızılların varlıklı yaşam ı atalarm ın İyus neh irlerin in o rtasın a sakladıkları servetiyle ilgili olduğu söylenm ektedir. Hakas

101 Butanayev V.Ya., Butanayeva İ. İ. Hooray çonmn torelleri - Abakan, 1996. s. 52-53. 102 Bu tanayev V.Ya. Etniçeskaya istoriya hakasov XVII - XIX w . s. 78


halkı C u n g ary a’ya sü rü ld ü ğ ü zam an Kırgız hanı S o lb an ıh arah u s ve Sarıghaya dağlarına d o k u z heybe altın ile güm üş, altın m asa ve altın kulun göm m üş. Bir vakit Kızıllar a ta la n n ın altınını bulm ak için çabalam ışlar. S olbanharah u s dağında pek çok yeri kazm ışlar ve at kafatası d ışın d a hiçbir şey bulam am ışlar. Ö fkelenen Kızıllar kafatasını Akiyus n e h rin in diğer tarafına bırakm ışlar. Kafatası h e m e n m avi ördeğe d ö n ü şerek uçm u ş ve o nlara "A talannızın g e le n e k g ö re n e ğ in i sa y m ıy o rsu n u z . B unun için c e z a lan d ırılac ak sın ız. B ugünden itib aren b ah t Kızıllardan K açinlere geçsin.’’ dem iş. Efsaneye göre o g ü n d en itib aren K açinler zengin olm aya b aşlam ış.103 O zam andan itibaren efsaneye göre K ızıllar fakir ve K açinler ise zengin olm uştur. Yenisey b ö lgesindeki K unutag dağında tarım yapabileceği az bir yer ile m avi danası h ariç hiçbir şeyi olm ayan Kunarii adlı bir kız yaşarm ış. G ünlerden bir gün A ltay tarafından dü şm an askerleri saldırıya geçm iş ve halkı Hongoray ü lk esin d en dışarıya sü re rek kul köle yapmijj. Kunarii danasıyla tu tk u na alınm ış. Birkaç sen e geçtik ten so n ra dana m ävi öküz o lm u ş ve boynuzla n kılıç gibi k eskinm iş. O büyük baş hayvanların n eslinin koruyucu özelliğine sahipm iş. Mavi boğa böğürdüğü zam an o n u n sesin d en inekler d o ğ u ru rm u ş. A ltay bölgesi hayvanla do lu p taşm ış. Yaz aylarında b ir gün mavi boğa gölgede yatarken bo y n u zu n a sarı bülbül "ıro sarıg ” k o n m u ş ve vatan hakkında ötm eye başlam ış. B ülbülün ö tm esin i dinleyen boğam n kalbinde H ongoray’m özlem i uyanm ış ve böğürm eye başlam ış. Mavi boğa K unarii’yi sırtın a b in d irm iş ve Tayga o rm anlığından geçerek Yenisey’e d oğru yönelm iş. A bakan’ı geçerek M atu r bölgesine gelm iş. Sevin en boğa b ö ğürm eye başladığında bu bölgelerdeki inekler doğurm aya başlam ış. Buna şaşıran Sagaylar mavi boğayı kendir h alatla bağlarken boğa iplerin hepsini p aram parça etm iş. Mavi boğa Yenisey bölgesine geldiğinde ona kocam an bir ayı saldırm ış. Tayga orm anlığının yırtıcı hayvanı boğanın karnını yarm ış. Fakat mavi boğa çok keskin boynuzlarıyla ayıyı yere yäpıştırm ış. Yaralı bir vaziyette mavi boğa kendi köyüne gelm iş. O n d an akan kandan K öksa (Kök Su) m eydana gelm iş. K unutag dağım n eteğine gelen boğa taşa (Kök P ugaT as) d ö n ü şm ü ş. Mavi boğa sayesinde A ltay ’da esirlikten k u rtu lan Kunarii kendi b o yuna "P uga” (boğa) adını koym uş. K ızıllann boy birliğine g iren Puga kavm i halkının üç senede bir defa taş heykele “Kök Puga Tas” k u rb an kestikleri b ilin m ek te d ir.104

Yangulov Usta Proçtun aytkanı, 1890-c tuulgan, kızıldardan, O şkol’ ayılı. Çirım tamırlan. s. 4-6.


Puga b o y u n u n ortaya çıkm asına dair konu K ırgızlardaki Bugu boyunun to te m hayvanı B uguene (geyikana) hakkındaki efsaneyi akla g etirm ektedir. T arihi folkorun bilgilerini araştırd ığ ım ızd a Sayan-Altay T ü rk lerin in aynı kaderi paylaştılarını görm ekle b irlik te H akaslara eskiden yaşam ış olan etn ik birlik lerin so y u n un varisleri olarak bakılm ahdır. XVII-XVIII. yüzyıllar arasında çeşitli boylar H ongoray’d an Sayan-A ltay’ın d ah a ilerilerine, aynı zam anda M o ğolistan ve Sibirya civarındaki bölgelerden Yenisey ovalarına göç etm işlerdir. Boyların ve kabilelerin an av atan ların a geri dönm e konu su n d ak i ısrarların d an b ah sed en birçok efsan en in geniş olarak yayılm ası H akas kavm inin vatanseverliğini ve kendi neslini devam e ttireb ilm ek için yaptıkları büyük zo rlu k ları göze aldıklarını y ansıtm aktadır. Rus eğem enliğine g irdikten so n ra bu boyların çoğu yeni özel isim aim ışjar ve bazıları etnik a d la rın f yeniden o lu şm ak ta olan b ölgesel-yönetim sel adlandırm alarıyla değiştirm işler. Kaçin, Sagay, Kızıl, Koybal gibi etn ik g ru p ların ın isim leri Rus y ö n etim in in tesiri a ltın d a o rtay a çıkm ıştır. XVIII. asırda H akas halkının soylarına verilen soyadları K açinlerin % 2 4 ,5 ’ini, K ızıllar ve M eletlerin % 2 0 ,8 ’ini, Sagaylar ve Beltirlerin % 19,2’sini, B iryusin ve V erhotom ların % 2 1 ,5 ’ini, Koybalların % 12,4’ü n ü , o lu ştu rm a k ta d ır.105 G erçekten Koyballar hariç d iğ er etn ik grupların yüzdelik o ranı b irb irlerin e çok yakındır. G ü n ü m ü zd e Sagayları H akasların % 7 0 'i, K ızılların ise % 5'i, o lu ştu rd u ğ u bilinm ektedir. E skiden k im in hangi boya ait olduğu o boyun atasın d an aldığı ada göre te s p it edilirdi. Rus y ö n etim in in etkisi y ü zü n d e n bu adlan d ırm a yöntem i u n u tu la ra k yerini soyadlarına bırakm ıştır. H o ngoray'daki sosyal-ataerkil yapının bozulm asıyla XVIII. asrın ilk yılların d a m illetin n eslin in devam etm esin d e H akas k ad ın ların ın rolü artm aya başlam ıştır. K adınlar boydaki yaşlı ericeklerden kaçm a geleneğini ko ru m u şlar. Boy ta rih te n silinm e so ru n u n u y la karşı karşıya kaldığında bu gelenek de b o zulm aya yüz tu tm u ştu r. Boy şecereleri ve efsan eler m itolojik te m e le dayanarak H akas so y lan n ın ç o ğ u n u n ortaya çıkm asını N u h Tufanı dönem iyle ilgili old u ğ u tezini ileri sürm ekted irler. Soyların ortaya çıktıkları yerler olarak Sayan o rm anı, K uznesk Ala D ağ ı'n d a O rta Yenisey, A bakan, Tom ve İyus bölgelerindeki kutsal dağlar gösterilm ek ted ir. Boylardaki to tem kalıntıları H akas halkının yaşam ındaki dini inançları yansıtm aktadır. H akas folkloru XVIII. asırd a K açinler ve Ş o rlan n bir k ısm ının İyus ve A b ak an 'a göç ettik le rin d en bah sed en yazılı belgelerdeki bilgilerle uyuşm aktadır. H akas etn ik gruplarının XIX. asırdaki ^

Butanayev V.Ya. Proishojdenie hakasskih rodov i familiy. - Abakan, 1994.


m en şeı benzerliği ve o n la n n yaşam ta rz la n n ın b irb irlerin e çok yakm olm ası o n ların aym atad an tü red ik lerin i beyan esen efsaneleri doğrulam aktadır. H a k aslan n din i in an çların d a ailesel ve boy fetişleri, yani tö s to r asıl rolü ö y n am aktadır. "T ös" veya " T ö stü p ” (esas, tem el, kök) terim i Hski T ü rk devrin d en beri bilin m ekle b irlik te böyle fetişler Eski H akas a ta la n n d a da yaygındı. H akasçada " tö s ” k elim esinin birinci anlam ı "şam an ın göze g ö rü n m eyen ru h yardım cısı, gökle yerle birlikte m eydana gelen özel, kutsal b ir şe y ”; ikinci anlam ı ise "ataların ru h ları ve ailenin koruyucuları"dır. A ile fetişleri h e r ailede, çad ırd a özel b ir yere konularak tapınılacak şey ve evin koruyucusu haline gelm iştir. Bazıları antro p o m o rfı, bazılan da zoom orfi şeklinde erkek ve kadın o larak tahayyül edilm iş. H er fetiş özel m u am ele ve yem ek isterm iş. Evlerdeki fetişlerin çoğu çatal şeklindeki tah tad a n yapılır, o rtası kayışla sarıltr, göz y erine b oncuk takılm ış d ö rtg en kum aş dikilirm iş. Ç atal şeklindeki tah tay a h e r iki tarafina ö rü lm ü ş saça benzeyen saçak ip bağlanırm ış. A ra ştırm a cılan n fıkirlerine göre çatal gibi tö sler kadın ru h ların ın antropom orfi ro lü n ü b ild irir ve çoğu zam an çadırın m utfak (epçi) tarafin a koyulurm u ş. Ç atal şeklin deki töslerin m eydana gelm esi atalarım ızın kültüyle ilgiliym iş. Ç atal şeklindeki tö sler gelişim inde doğal değişikliklere uğram ış. Kara gözlü, siyah saçlı H akaslarda “mavi gÖzlü" fetişlerin korunm ası, bu k ü ltü n so y u n u n Tlınç D evrinin arkeolojik k ü ltü rü y le O rta Yenisey’deki mavi gözlü, sarı ırka giren boylarm yaşadığı dö n em in kökteş o ld u ğ u n u gösterm ektedir. Son on yıl için de H akasya’d a yapılan arkeolojik kazılarda birçok k eşif bulu n d u . B unlar arasın d a Torgocak’taki K arasug yerleşim m erkezinde b u lu n an "nakışlı so p alar"ı gösterebiliriz. "N akışlı s o p a la r”daki an tro p o m o rfi şekillere göz attığ ım ızd a H akasların çatal şeklindeki tö slerin m irası ortaklığım görebiliriz. Farklı m alzem elerden yapılm alarına rağ m en yüzeylerindeki o rtak stiller göze çarpm aktadır. Kadın yüzü üçgen şeklinde, çenesi biraz sivri ve iki tarafından saçlar d ö k ü lm ü ş şekilde betfm len m iştir. D em ek ki Torgocak yerleşim m erkezinde keşfedilen "n ak ışh so p a la r” fetiş kabul ed ilm ek te ve H akas fetişizm inin tem eli ise Karasu g k ü ltü rü n e dayanm aktadır. Böylece Hakas k ü ltü rü n ü n bazı katm erlerin in tem eli H akas-M inusin bölgesinde üç bin sen e önce m eydana gelm iş ve etn o g rafık d ö n em e kadar k o ru n m u ştu r. Bu yerli halkın eski zam an lard a yaşam ış olan boylarla halklarm tarih ı-k ü ltü rel varisleri o ld u ğ u n u tey it etm ektedir.


n . bölüm

T ar İhi F o lk lo r Kahramanlari

2.1. Efsanevi Kahramanlar H a k a s l a r in ta rih i folkloru eski H ongoray bölgesine ün kazandıran eski

devırlerin m itolojik kahram anları hakkındaki bilgileri bize ulaştırm aktadır. Büyük ırm akiarı ve sulam a kanalları yapan Sartakbay (S artakban), Sayan-Altay halk larm d an olan H akasların da e n m eşh u r m itolojik k ahram anlarından birisiym iş. H akas efsan elerin d e Sartakbay, Sayan dağlarını delerek A bakan n eh ri yatağını o lu ştu rm u ş. O n u n H u rtu y a h ta s adlı karısı Anı n eh rin in suyun u ikiye b ö lm üş. Bu esnada Sartakbay ile U ttig tas dağındaki buluşacakları yere geç kalarak v aktinde yetişem em iş. K endisini beklem eyen S artakbay’a sin irlen e n kartsı k ed erin d en taşa d ö n ü şm ü ş. O zam an Sartakbay A bakan nehri yatağını Y enisey'e kadar kazm ıştı. Sartakbay karısm ı beklem iş. Karısı gelm edıği için geri d ö n m ü ş ve H am h azı’d a taşa d ö n ü şm ü ş olan karısını görm ü ş. En yakınını kaybeden Sartakbay çok ü zü lm ü ş ve A bakan’ın k enarına H aracu l’un yanına- u zan m ış ve o da taşa d ö n ü şm ü ş. G ü n ü m ü zd e b u ra sın m H akaslar tarafın d an S artak b an tas veya Izıktas (kutsal taş) diye adlandırıldığı bilinm ektedir. Bu özel isim yüce S artıkbay'a olan büyük saygıdan ileri gelm ektedir. .N ehir su ların ın co ştu ğ u b ah a r aylarında H akaslar n eh ir kenarm dakı Izık tas’ta to p lan arak bayram yaparlar. Izıktas taşına sü t, rakı ve lapa saçarlar. O nlar, bir g ü n "S artak b ay tas’ın canlanacağına ve su d a n çıkarak tek rar h ü k ü m d arlığ m b aşın a geçerek hüküm darlığı d ü zen e sokacağm a inanm aktad ırlar.1 H akasların ın ancına göre Sartakbay A bakan bölgesine M oğolistan’dan gelm ış. A ltayhların efsanelerine göre ise kahram an S artakbay gökten yağm ur

1 G urkin G. Altayskie skazaniya o Sartakpae. //Zapiski ZSO İRGO. T. 38. -Omsk, 1916. -S 147.


ve şim şek le yere inm iş. O, A ltay bölgesine Yenisey tarafm d an gelm iş. O zam a n la r Sayan-A ltay d ağ ların d a o rm anlık yokm uş. Taşların ise yum uşak olduğu söylenir. Sartakbay, K atun ve Bay n eh irle rin in yataklarını ve H anhuhey sıradağlarını yapm aya m uvaffak o lm u ştu r.2 Sayan-Altay halkı kahram an Sartak b ay ’ı yolların ve sulam a kanaliarının yardım ıyla yapılan ziraatçılığın sahibi o larak görm ektedirler. M uhtem elen, Sartakbay ism i Türk-M oğol dünyasm d ak i eski " s a n " veya “s a rta k ” (ziraatçı, tüccar) terim i an lam ın a gelm ekte* dir.3 S artakbay d iğ er epik eserlerdeki kah ram an lar gibi ö lse de bu dünyada ta şa d ö n ü şerek yaşam ını sürd ü rm ek ted ir. Yenisey bölgesindeki H an teg ir n eh rin in aşağı k ısm ın d a H aratas adlı bir k ah ram an ailesiyle birlikte yaşarm ış. Bir günü M oğolistan tarafından düşm an o rd u s u geliyorm uş. Tehlikeyi ö n ced en sezen k ah ram an H aratas, H antegir n eh rin in ikiye ayrıldığı yerdeki bu zu oym uş. Bu tu zak ta n biHaber olan d ü şm a n askerleri d o n m u ş n e h ir ü zerin d en geçerken bu oyuğa dü şerek ölm üşler. M uvaffakiyetine çok sevinen H aratas taşa d ö n ü şü n cey e kadar gülm üş. O g ü n d en itib a ren H akaslarda "b irin in başına gelen belaya g ü lü n m ez.” diye hik m etli sö z söylenm ektedir. B urasının g ü n ü m ü zd e de H aratas (günüm ü zd e Sayanogorsk) olarak adlandırıldığı bilinm ektedir. H a ra ta s’ın dul kalan hanım ı felakete uğradıkları bu yerden çocuklarıyla A bakan bölgesine göçm ek istem iş. O nlar, A bakan bölgesine H ızılhaya dağını aşarak giderler. Bu yol b u g ü n de “H u rtu y ah Ç olı” - "K urtka yolu" (yaşlı k ad ın ın yolu) o larak adlandırılır. B aşına gelen bela bu yaşlı kadını perişan etm iş. A bakan n e h rin d e n geçerken ço c u ğ u n u elinden d ü şü rm ü ş. Ç ocuğunu kaybettiği için çılgına d ö n en yaşlı kadın kızm a söğünm eye başlayınca kızı Kökhaya dağına kaçm ış ve "H ıs Koze" adlı balbal ta şın a d ö n ü şm ü ş. Kahram an H a ratas’ın h an ım ı yazgısına lanet e tm iş ve kasavetli olarak H am hazı n eh rin e gelm iş. Y önünü doğuya çevirerek: "Benim yüzlerce hayvanım olsun! B enden so n ra n eslim g ittik çe a rtsın !” d em iş ve burada "H u rtu y a h ta s” adlı taşa d ö n ü şm ü ş. O zam andan itib aren H u rtu y a h ta s’ın doğu su n d ak i Kaçinlere ait olan bölgeler hayvanlarla do lu p taşm ış. B atısm da ise Sagay boyunun n esli çoğalm aya b aşlam ış.4

Potapov L. R Mifı altae-sayanskih narodov kak istoriçeskiy istoçnik. //Voprosı arheologii i etnografti Gomogo Altaya. - Gorno-Altaysk, 1983. s. 108; Potanin G.N. Puteşestvie po Mongolii. M-, 1948 s. 389-390; Anosskiy sbornik. //Zaptski ZSOİRGO, T. 37. -Omsk, 1915.-s. 244-245. ^ Budagov L. Sravnitel'ruy slovar' turetsko-tatarskih narefiy so vklyuçeniyami upotrebiteineyşih stov arabskih i persidskih i s perevodom na russkiy yazık. - SPb. T. 1.1869. s. 612. Çirim tamırlan. - Abakan„ 1982, s. 3.


S ay an-A ltay h a lk la rın d a N u h T u fa n ı'n a d a ir efsa n e g en iş o lara k yayılm ıştır. H akas N u h peygam berinin ro lü n ü bu efsanede O rta Yenisey bölgesindeki h alkın atası olan B orus (H anpurgus) ü stlen m iştir. Aynı zam anda B orus k ah in m iş ve geleceğe a it bazı şeyleri sezerm iş. H ongoray'ın asıl halkı olan K ırgızlar çok cesu rm u ş. Tabiat olaylarından, h a tta tan rıd an korkm ayan bu halk o n la n hiçe sayarak yaşarlarm ış. O n lar kendi suçları y üzünden ve tanrıya in an m ad ık ları için N u h Tufam ’nda ölm üşler. Borus, m ü stak b el Su T ufam ’nı k ırk yıl ö n ce d en h issed erek bir dağın tep esin d e dem ir çiviler çakarak büyük bir kayık yapm ış. O n d an so n ra karısını, çoluk çocuğunu, m alını m ü lk ü n ü ve h er tü rlü hayvandan bir çifti alıp kayığa bin d irm iş. İki m ah lu k d e m ir kayığa binm eyi reddetm işler. O nlardan birisi m a m u t gibi "A rgıla”m ış ve diğeri ise “H a n k ire ti” (iki başlı kartal) im iş. Su T ufanı'nın o tu z d o k uzuncu g ü n ü H an k ireti, A rgıla’ın başındaki boynuza d in len m ek için konm uş. Su ikisini kald ıram am ış ve ikisi de suya batarak ölm üş. Bu yüzden bu hayvanların y ery ü zü n d e nesli tükenm iş. Kırk gün kırk gece B orus’un d em irden yaptığı kayık N uh T ufanı’nda y ü zm ü ş. Kırk birinci gün su çekilm eye ve Sayan d ağ la n n ın tep elerin d en birisi görü n m ey e başlam ış. H akas N u h ’u n h ü rm e tin e Sayan d ağ lan n ın birisin in ism i "B orus” olarak adlandırılm ış. Bir sü re so n ra B orus bir k u zgunu y ery ü zü n d en h ab e rd ar olm ak için gönderm iş. Bir gün sonra kuzgun gagasında bir ağacın yeşil dalıyla d ö n m ü ş. B orus y ery ü zü n d e Su Tüfanı’nın sona erd iğ in e ve d ü n y ad a hayatın yeniden başladığm a çok sevinm iş. O, karısı ve ço cu k lan n ı b u lu n d u ğ u tep ed e n alarak Yenisey bölgesine inm iş ve d ah a so n ra ortaya çıkacak olan ‘‘T adar’’ halkınm tem elini atm ış. Kayıktaki hayvanlar d ö rt b ir y ana dağılm ışlar. E fsanede, bu dağlarm tep elerin in b irin d e taşa d ö n ü şm ü ş o lan atam ızm d e m ir kayığınm hälä b u lu n m ak ta olduğu anlatılm ak tad ır.5 H ankireti ve A rgıla hakkındaki efsan eler A ltaylılann ve Batı B uryatlılann fo lk lo ru n d a da yer alm aktadır.6 Bunlar, M oğolların Lam a dinindeki G erruda kuşu ve A rgılanzaan m am u tu gibi m itolojik u n su rların etk isi altın d a m eydan a gelm iştir. H ak asya'da B orus dağı d ışın d a Poyzım Izıktag, Ç itıhıs, Kerim tag vs. d ağlarının tepeleriçıde yerli halkın fıkrine göre taşa d ö n ü şm ü ş kayıkların şekilleri varm ış. Fakat b u n ların hiç birisi beş tepesi olan kutsal B orus dağıyla m ukayese edilem ez. Ü nlü yazar M urad Aci: “ H er T ürk kendi ata-

S Çirim tamırları. - Abakan, 1982, s. 8. ® Hangalov M N. Sbornik sofinrniy. T. Z. - Ulan-Ude, 1960. s. 17-18.


ların ın kutsal g ö rd ü ğ ü Kaylas, H an ten g ri, U csum er, B orus vs. dağları bilm elidir.” diye b o şu n a d em em iştir.7 . Sayan-A ltay’daki Türk-M oğol h alk ların d a kahram an K ökötay’ın m itolojik ro lü geniş olarak yayılm ıştır. O, gökyüzündeki S iriust yıldızı (K ökötay yıldızı) şeklinde yaşam ım devam ettirm ek ted ir. H akas efsan elerine g ö re Kökötay, Yenisey (A lkim ) bölgesinde yetim olarak bü y ü m ü ş. Bir gün ilk b ah ard a O glahtı d ağında bir o yana bir bu yana öterek u çm ak ta olan bir tu rp a n ' g ö rm ü ş. Buna çok şaşıran Kökötay “S uluhaya” kayalıklarının tep esin e çıkm ış ve orada tu rp a n ın yuvasını görm üş. Bu yuvad a bir y u m u rta varm ış ve bu y u m u rtad a n it eniği ü rü y o rm u ş gibi bir ses geliyorm uş. K ökötay b u n u n tu rp a n ın ilk y u m u rtası o ld u ğ u n u anlam ış. Ç ünkü H akas in an cın a g ö re tu rp a n ın ilk y u m u rtasm d an “H u b ay h u s’’ adlı kanatlı bir köpek yavrusu çıkarm ış. T urpanlar ilk y u m u rtasın d an H u b a y h ü s’un çıkm asını istem ezlerm iş ve kendileri yerlerm iş. K ökötay yum u rtayı k o ltu ğ u n u n altın a sık ıştırıp ılık tu tm u ş ve y u m u rta çatlam ış. Y um urtadan kulakları kara olan beyaz köpek yavrusu, yani “H ubayh u s ” çıkm ış. H u b ayhus b ü y ü d ü ğ ü n d e on d an n e b ir hayvan ne de b ir kuş kaçıp k u rtu lab ilirm iş. Yetim o lan K ökötay H u b ay h u s’u n sayesinde varlıklı olm uş. Bu kanatlı ve o lağ an ü stü olan hayvanm ü n ü n ü duym ayan kalm am ış. H a tta M oğol h an ın a kadar ulaşm ış. M oğol hanı H u b a y h u s'u satın alm ak için elçiler g ö n d erm iş. Ç ünkü M oğol h an ın ın çocuğu hastaym ış ve iyileşm esi için aslan ın kalbine ihtiyaç varm ış. G üneyde b u lu n an çöllü bölgelerde parçalayıcı ve yenilm ez b ir aslan varm ış. O nu sadece H ubayhus yenebilirm iş. Şarap m ü p telası K ökötay H u b a y h u s’u satm ak istem ediğini söylem iş. D aha so n ra karnı tıka basa d o lan a kadar yem iş ve sarh o ş o ld u ğ u n d a zenginlik için köpeğini satm ış. M o ğ o listan ’da H u b a y h u s'u n yendiği aslam n kalbini yiyen şehzad e iyileşm iş. H ubayus geceleyin zincirini koparıp vatan ın a d ö nm üş. O rta Yen isey 'e y ak laştığında üç m arala rast gelm iş ve kendi g ücünü sınam ak için bu n ları kovalam aya başlam ış. K ökötay rüyasın da H u b a y h u s'u n üç sene sonra geleceğini ve m aral kovaladığını görm üş. O rüyasından kan ter içinde uy an ıp H u b a y h u s’u karşılam ak istem iş ve o n u n la Y enisey'deki H oshor dağ ın ın y an m d a k arşılaşm ış. O "Benim H ubayhus ile karşılaştığım yer H osh o r olarak ad lan d ırılsın ." diye söylem iş. O n d a n so n ra o n lar Tipsey, Turan, O g lah tı dağlarını geçerek K araiyus ve A kiyus neh irlerin e kadar ulaşm ışlar. Yol aldıkları esn ad a geçtikleri doruklara, büyük ırm aklara K ökötay özel isim leri verm iş. K açm akta olan m arallar O rgılıginek (yavrulu m aral) bataklığını geçerek T ıttıg k ö l'e y aklaşm ışlar ve kendilerini korum ası için göl ta n rısın a 7 M urad Adji. Evropa, tyurki. Veiikaya Step. - M„ 1998. s. 15.


yalvarnıışlar. Göl tan rısı m arallara acım ış ve o n u n H u b a y h u s’u kandırarak su y u n a ltın a ald ığ ı sö y len m ek ted ir. Ö fk elen en K ökötay m a ra lla ra ve T ıttıg k ö P ü n ta n rısın a agza alınm ayacak sözler sav u rarak beddua etm iş. K ökötay’ın ah ın ı alan bu üç m aralın O rgılıginek bataklığınm o n a s ın d a taşa d ö n ü ştü ğ ü ve can ların ın ise -üç yıldız- O rio n ’a (Üs M uygah) geçtiği anlatılm aktadır. G öktanrı K ökötay’a kızm ış ve onu cezalandırm ak istem iş. T ıttıg k ö l’ün dib in d e b u lu n an H u b ay h u s’u n canını alarak O rion g ru p yıldızına (K ökötay adayları) d ö n ü ştü rm ü ş. Kökötay atıyla birlikte taşa d ö n ü şe re k canı Sirius yıldızına (K ökötay Ç ıldız) geçm iş. K ökötay atı ve köpeği H ubayhus ile birlikte ö m ü r boyu üç m aralı kovalayacakm ış. O dü n y an ın so n g ü n ü n d e yere inecekm iş. H ub ay h u s "Ahir zam an" geldiği zam an T ıttıg k ö l’ün dib in d en ü rerek b ü tü n Yenisey b ö lgesine hab er verecekm iş.8 H ongoray’ın ü n lü kahram anları hiçbir zam an ölm ezler. H akas folklorund a k ah ram an lar Ö ldüklerinde balbal taşlara ve kayalara d ö nüşürler. C anları ise dağ tan rıların a veya parıldayan yıldızlara geçer. “H u b a y h u s” hakkındaki m asalla Kırgız-Kazak folklorundaki "k u m ay ” (Kum ayık) m asalı benzerlik g ö sterm ek ted ir. H a k aslard a İrto h ç ın (E rto h ç ın ) h a k k ın d a e fsa n e le r gen iş b içim d e yayılm ıştır. A bakan n eh rin e yakın Izıh dağının eteğ in d e yaşayan İrtohçın b üyük kah ram an lıkları ve cesaretiyle ün kazanm ıştır. İrtohçın, Izıh dağının zirvesine çıkarak şarkılar söyleyerek g ü n ü n ü geçirirm iş. O n u n şarkılarının b ü tü n bölgede d u y ulduğu söylenir. İrto h ç ın ’ın iki ün lü asil atı varm ış. Yenisey d ü zlü k lerin d e u zu n sürecek ava çıkarken asil büyük atın a b inerm iş, fakat Kazır ile Kizire ava çıktığında asil küçük ata binerm iş. M oğolistan’daki (Haram ool) karaca, kulan, ceylanlara sadece İrto h ç ın ’ın asil atları yetişirm iş. Bir g ün M oğol h an ın ın oğlu Sogdaym irgen ceylan avlayarak avcılık yeteneğini sın am ak istem iş. M oğolların asil atları av yapm aya uygun olm adığı için o, kız kard eşini göndererek İrto h ç ın ’nın asil atların ı istetm iş. İrtohçın M oğol h an ın ın k ızının güzelliğine hayran kalm ış ve bu isteği reddedem eyip küçük asil'a tın ı verm iş. B una çok sevinen S ogdaym ergen çölde ceylanların p eşin e d ü şm ü ş. R üzgar gibi koşan ceylanlara yaklaştığında yayını germ ek için atın dizginini b ırak m ak tan korkm uş. İkinci ve üçüncü günü de dizgini bırakam am ış. S onra S ogdaym ergen atın ı çok hızlı k o ştu rm ak tan korkarak g eride kalm ış ve ceylanlara ulaşam am ış. Ö fkesini asil a tta n çıkararak atın ayaklarına d em ir kö stek v urm uş. A kşam leyin İrto h ç ın ’ın asil atı öz vatanına kaçm aya k arar verm iş ve çiti atlayarak Yenisey bölgesine doğru yönelm iş. ° Çirim tamırlan. s. 8-11.


A m a o zam an lard a Y enisey'de yırtıcı bir boz k u rt varm ış. Boz kurt asil atın Y enisey’e d o ğ ru g elm ekte o ld u ğ u n u fark e tm iş ve kendi k u rt s ü n isiin ü toplayarak o n lara şöyle dem iş: " İrto h ç ın ’ın asil atı buraya sağ selim u laşırsa b aşım ıza bela olur. O nu yakalam alıyız.” K urtlar k ö stek len m iş olan asil atın p eşin e d ü şm ü şle r ve o n u Tipsey dağı civarm da yakalayıp p aram parça etm işler. Bu esn a d a İrtohçm rüyasında k u rtların asil atın ı ö ld ü rd ü ğ ü n ü görm üş. R ü y asından nefes nefese uy an an İrto h ç ın “n e kadar k ö tü b ir k ä b u s” diyerek atın ı yola hazırlam ış ve T ipsey dağına d oğru sü rm ü ş. O raya vardığında yaln ız kem ikleri kalan k ü çü k asil atın ı görm üş. A tm ayak seslerini duyan kara k u rt, sü rü sü n e: “Eğer İrto h ç m ’ın asil atı yaşlı kısraktan d o ğ m u şsa o n u n nalı ince olacağından dolayı taşlı yola d o ğ ru kaçahm . G enç k ısrak tan do ğ m u şsa o n u n alnı ince o lacağından dolayı rü zg ara doğru kaçalım . O rta yaştaki kısrak tan d o ğ m u şsa elim izd en hiçbir şey gelm ez." d em iş. İrtohçınT curt sürüs ü n e çabucak y etişm iş ve bir okla kara k u rt hariç k u rt sü rü sü n ü n hepsini ö ld ü rm ü ş. H ongoray’a d oğru kaçan kara k u rd u n p eşin e d ü şe re k kovalam aya d evam e tm iş. N e red e ok atsa oraya özel bir ad koym uş. Böylece İyus ve Abakan bölgesindeki pek çok ırm ağın ve dağın ism ini (Saragaş, Tirgeş, Taştıp, Tuim , Birya vs.) İrto h ç ın koym uş. İrto h çın k urdu Sayan d ağ ın d a (g ü n ü m ü zd e Sayanogorsk) yakalam ış. Ö leceğini anlayan kara k u rt o n u n asil atın a sald ırarak ö ld ü rm ü ş. İrtohçm kara k u rd u n diri diri derisini yüzm üş ve buraya "H a ra ta s” diye ad verm iş. Böylece İrto h çın m e şh u r asil atın d an da olm uş. M atem li İrto h ç ın atın ın eyerini alm ış ve kayıkla Y enisey’den A bakan’a geçm iş. K urtları k o v alam aktan ve atların ın ü z ü n tü s ü n d e n b itk in d ü şe n İrtohçın, İrtag d ağ ın a tırm a n m ış ve eyerine yaslanıp uykuya dalm ış. G ü n ü m ü zd e de aynı şekilde u y u y orm uş. Kjşın İrto h çın nefes aidığında Irta g ’ın başında dum an ın peyda o lduğu söylenm ektedir. E fsanelerde o n u n , dü n y an m sonu geld iğ in d e uyanarak kendi halkını k u rtaracağ ın a d air söylentiler dolaşm aktad ır.9 Bu k ah ram an ın özel ism i Eski T ü rk devrindeki leksika ile bağlantılıdır: "İr"; erkek, asker, er ve '‘T ohçın"-‘"Tbksin" ise yö n etim d e birinci derecede bulu n an h an d an so n ra söz sahibi olan üçü n cü derecedeki m evki anlam ına gelm e k te d ir.10 Bu isim le Eski T ü rk devrindeki idealleri tesp it edebiliriz. Tarihi folklordaki m alu m atlard a n yola çıkarak H akas-M inusin bölgesindeki yerlere, d ağ lara ad koym a siste m in in İrto h ç ın ’ın yönetim i d ö n em in d e, yani Eski T ü rk d ev rin d e o lu ştu ru ld u ğ u n u söyleyebiliriz. Kara k u rd u n sırtlanlık vasfı ile

' Çirim tamırian., s. 12-14. Drevnetyurkskiy slovar. L., 1969. s. 598.


m en şesin i k u rtla başlatan G ö k tü rk K ağanlığı’nın T ürkleri arasın d a genel bir ilişki kurabiliriz. İrto h çın d ışm d a d iğ er bir efsanevi kahram an olan ünlü P ayanhıs'ı da gösterebiliriz. Payanhıs, o rd u su Tuim a nehri yakınında b u lu n an B arsbeg’in (P astır Beg) tek kızıym ış. Barsbeg, İyus bölgesindeki halkın yöneticisi ve yine b uradaki b ü tü n hayvanların sahibiym iş. O n u n pek çok at sü rü sü varm ış ve b u n lar arasın d a m u h te şe m kara renkli soylu a tla r bulunm aktaym ış. Barsbeg’in atları Belyo g ö lü n ü n b u lu n d u ğ u engin d ü zlü k lerd e yayılırm ış. At s ü rü s ü n ü n başını kara renkli bir aygır çekerm iş. Bir g ü n bu aygır kaybolm uş. Aygırı aram aya çıkan Barsbeg A kiyus’u geçerken o n u bir dağın tep esin d e g ö rm ü ş. O g ü n d en itib aren bu dağ "Izıh tag ” diye adlandırılm ış. B arsbeg aygırı alıp geri g ö tü rü rk e n o rm an lık ta balta sesi işitm iş. Ç am kesen iki kişiyi g ö rm ü ş ve çam ı niçin k estiklerini so rm u ş. O n lar şöyle cevap verm işler: “Sana ta b u t yapıyoruz.”. Bu iki kişi Izıhtag’ın tanrıları im iş. O nların söyled iklerin d en m ü te e ss ir olan B arsbeg kısa bir sü re so n ra vefat etm iş. Bab asın ın ö lü m ü n d e n so n ra yönetim i Payanhıs eline alm ış. K uznesk d ağ ın ın kuzeyinde yer alan Kiya nehri boyunda K alm aklar diye b ir halk yaşarm ış. K alm aklar halkında m eşh u r bir at hırsızı olan H ulatay (varyantları: H aratay, A lasaashan) diye bir kişi varm ış. Bir gün H ulatay’ın b aşında b u lu n d u ğ u h ırsızlar (bazı kaynaklarda M oğollar d en ir) İyus bölgesine gelerek burad aki at sü rü sü n ü çalm ışlar. Payanhıs atlıları ile birlikte onların peşin e d ü şm ü ş. Hava çok sıcak olm uş ve Payanhıs rah at nefes alabilm ek için zırh ın ın yakasını açm ış. P u su d a yatm akta olan H ulatay zırhını giyerken Payanhıs’ın boyn u n d an yayla vu rarak yaralam ış. Payanhıs yere düşerken a th la r tarafm da tu tu lm u ş ve geri dönm ek zo ru n d a kalm ışlar. K anlar içinde kalan Payanhıs K araiyus bölgesine doğru gitm işler. O ism inin H ongoray tarih in d e u n u tu lm a sın ı istem ez ve birçok göl ile su lara H araköl, Tegrekköl, Targıcul suyu gibi adları koym uştur. Payanhıs A kiyus n eh rin e geldiğinde artık tak atten tam am en d ü şm üş. Ö lm ek üzereyken bir sıçanın o n u n kanını içtiğini g örm üş, o n u yakalayarak, ayagını kırm ış ve "B enim gibi sen de eziyet çek!" diyerek bırakm ış. Lakin ayağı kırılan sıçan Ölm em iş, yakm larındaki bir bitki k ö k ü n ü yiyerek iyileşm iş ve te k ra r P ayanhıs’m ak m ak ta olan kanını içm eye başlam ış. O zam an Payanhıs b u g ü n k ü H akaslarm adını u n u ttu ğ u bu bitkiye yaklaşm ış. Bu üç boğ u m lu ilaç o tu (u s P uun n ıg ah o t) im iş. Payanhıs bu b itk in in kökünü yediği zam an yarası iyileşm iş ve ak m ak ta olan kanı da d u rm u ş. O n u n öleyazdığı bu yer b u g ü n H arap u lu n (K arabulu) olarak adlandırıldığı bilinm ektedir.


Bu büyük yaradan dolayı halsizleşen Payanhıs, O rlan (Son Suyu) n eh rin e u laştığ ın d a bır ağacm d ib in d e uykuya dalm ış. O esn a d a Abakan. tarafından gelerek atların ı aram ak ta o lan İrto h çın P ayanhıs’a rastlam ış. U ykuda o lan bu ay yüzlü güzel kızın eteğini sıyırarak tecavüz etm iş. Ç ılgına dönen Payanhıs ona: "K urtlar sen in kara asil atlarım yesin! Senin n eslin çirkin olsun! Meym e n e t su ratlı ve b u ru n ları d an a b u rn u gibi o lsu n !" diye b ed d u a etm iş. Bu b ed d u a y ü zü n d e n İrto h ç ın 'ın n eslinin y ü z ü n ü n yassı old u ğ u anlatılm aktadır. Payanhıs u tan cın d a n in san lard an uzaklaşarak O glahtı dağına gidip gızlenm iş. D oğum zam anı geldiğinde Yenisey boyuna inerek o rad a doğum yapm ış ve bebeğini h u ş ağacının kab u ğ u n d an yapılm ış olan kayığa koyarak suya b ırakm ış. "B arsb eg’in nesilleri ölm esin, h e r zam an çoğalsın!” diyerek kendisini de suya atarak ö ld ü rm ü ş. Bazı kaynaklarda ise Payanhıs d ü şm an larla savaşırken öld ü ğ ü ve cesed in in O kistigey dağına g ö m üldüğü beyan ed ilm ek tedir. P ayanhıs'ın çocuğunu n eh ird e n H u rh u n (Tahtar) ve H uban adlı iki kard eş alıp çıkarm ışlar. Bu iki kardeş Yenisey civarındaki Saragoş adlı yerde yaşıyorlarm ış. Ç ocuğa H uban bakıp b ü y ü tm ü ş. Ç ocuğun küçükken saçı olm adığı için o n a "H o o h ” (Kel) diye tak m a ad verm işler. Bu çocuktan günüm üzdeki Kokovların nesli tü re m iş tir.11 Payanhıs hak k ındaki efsane Kokovlar boyuna ait “S o h h ıla r”ın soy u n u n yerli o ld u ğ u n u do ğrulam aktadır. Rus resm i yazılı kaynaklarında ''K uban nesli” olarak yazılıdır. K uban'ın kardeşi T ahtar b u g ünkü “Tatarov n esli”nin atası olabilır. Bu nesil H akaslarda B urut (P u ru t) olarak adlandırılm aktadır. Folklor ve yazılı belgeleri m ukayese ettiğ im izd e Sohhı ve B urut boylarının m enşef ben zerlik lerin in olduğu fark edilir. Payanhıs’ın kargışı y üzünden B urutlarm yüz itibariyle M oğollara benzediği söylenm ektedir. H ongoray’ın eski yerlılerinin sarı ırka m en su p olduklarını, b u n u n la b irlik te K ırgızlardan bahsed en D oğu kaynaklarının bilgileriyle benzerliklerini görebiliriz. Siyah renkli Izıhat ve İyus bö lgesinin atası B arsbeg eski K ırgızlann to tem hayvanı olan Pars k ü ltü n ü n yan sım asını b elirtir.12 A bakan bölgesindeki U y b at’ta doğan Porahazra (beyaz buzağı) adlı kahram an bir çocuk h ak k ın d a d a (bazen A lairt, A kköm ek de denir) efsane vardır. O, d ığ er k ah ram an lard a n yaram azlığı ve güçlülüğüyle ayrılırm ış. C um a günleri (S arsıh Kün) o n u n an n esi kaym aktan “p o th ı” (botko) yapıyorm u ş. Porahazra uzaklara gezinti yap m ak için hazırlanm aya başlam ış. Eski gelenek gören ek lere göre h aftan ın üçüncü g ü n ü sefere çıkan kişi m u sib ete uğ rarm ış. A n n esin in karşı olm asın a rağm en "Tanrının b ü tü n günleri aynı-


dır.” diyerek yola çıkm ış. O ğlunu kararından caydıram ayan anası p ışirm ek te olduğu botk o d an tabağa koyarak eyerin terk isin e bağlam ış. Porahazra Sahsar dağına tırm an ırk en Izıh dağındaki d iişm an o rd u su n u görm üş. H uyulıgtag dağının tep esin e inşa edilm iş kalelere gizlenm iş d ü şm a n askerleri halkı devam lı oka tu tu y o rm u ş. Ö fkelenen P orahazra'nın attığ ı ok Izıh dağını delm iş. O kun isabet ed erek yıktığı kaya "P orahazra A tkan H ayazı” (Pora H azra’nın attığı dağ) o larak adlandırıldığım bilm ekteyiz. D ü şm an o rd u su korkup bozgu n a u ğram ış ve Porahazra o nların p eşin e d ü şm ü ş. P orahazra asil atıyla Tiren g n ehri m em b asın d an , -Izıh d ağının karşısından- A bakan n eh rin e doğru sıçram ış. Asil a t hopladığı zam an ön ayakları karada, arka ayakları su d a kalm ış. O an d a eyerdeki sıcak botko atın sağrısına d ö k ü lm ü ş ve at şaha kalkm ış. P orahazra a tta n d ü şe r d ü şm e z d ü şm an askerleri çevresini sarm ışlar. D ü şm an ask erlerin e b ü tü n gücüyle karşı koym asına rağm en canım k u rtaram am ış. D ü şm an h ü k ü m d arı M oolhan, P orahazra’m n göğsünü hançerle yardığında tüylü bir kalbinin o ld u ğ u n u görm üş. H akaslar hiçbir şeyden çekinm eyen, ce su r in san lara “kalbi tüylü k ah ram an ” (tu k tig Ç urek) dem ek tedirler. Böyle deyim Tanrı Dağlı K ırgızlarda da m e v c u ttu r ve gözü kara, ce su r in san lara "k alb in de tü y ü v a r” denm ektedir. G ü n ü m ü zd e de T irengözön nehri bölgesinde P o rahazra’nın canının dağ tan rıların ın ruhlarıyla b erab er olduğu sö y len m ek ted ir.13 O kların u çu ştu ğ u , kanın gövdeyi g ö tü rd ü ğ ü savaşların olduğu bu d ö n em de Tabat n eh rin in b u lu n d u ğ u bölgede Polçek (B öltürük) adlı şöhretli bir kahram an yaşarm ış. O n u n karısı ile çocuğu dev gibiym iş. Tabat n eh rin in yukarı kısm ı ile etrafın daki çöllerde avcılık yaparm ış. G ü n ü m ü zd e bu bölgedeki dağlar “ Polçektat" diye adlandırılm aktadır. Polçek’in güçlü k u w e tli bir pehlivan oğlu varm ış. Bir günü bataklığa d ü şen bir boğayı dokuz erkek çıkarm aya zorlanırken o n u n o ğlunun tek eliyle boğanın b o y n u zu n d an tu tara k o n u çıkardığı b ü tü n A bakan bölgesine duyulm uş. O d ö n em d e A bakan n eh rin in yukarı kısm ında Sarıglar boyundan Ç albart adlı bir kara şam an yaşarm ış. O n u n dokuz babının birisi tu n çtan m ış. Çalb art, Polçek’in şö h re tin i k ıskanm ış ve ona kendi g ücünü gösterm ek için g ü reşe çağırm ış. Ç albart Tabat bÖlgesine gelm iş ve kuşağm ı bağlayarak g ü reşm ek için m eydan o kum uş. “Yenilen ta ra f boğalarını yenen tarafa verecek .” diye şart koym uşlar. E w e lä Ç albart Polçek’i kaldırıp yere vurm asına rağm en Polçek’i yıkam am ış. Bu defa Polçek Ç alb ırt’ın kem erinden tu tu p k aldırıp yere v u rarak kaburgasını kırm ış. Bu g ü re şte n so n ra Polçek ve o n u n

^ Çirim tamırları. s. 67-68.


b o y u n u n ü n ü etrafa yayılm ış. M ağlup olan Ç alb u rt b u n u k endine yedirem em iş. Evine d ö n m ü ş ve "N asıl öçü m ü alırım ?” diye kara kara d ü şü n m ü ş. 9 g ün 9 gece şam an güçlerini toplayarak tu n ç babıyla duayla tazarru ettiğ i zam an bu d u a Polçek’in y ü reğ in e işlem iş ve o n u ö ld ü rm ü ş. Bu e sn a d a Polçek'in babası avdan eve d ö n erk en S ilbertag’d a üç geyik görm ü ş. A ltın boynuzu ve üç yavrusu olan geyiği hiç d ü şü n m e d e n okla vurarak ö ld ü rm ü ş. Bu oiaydan so n ra rah atsız lan an Polçek’in babası eve gelirken Polçek d ağ ın ın tep e sin d e can v erm iş. A ltın bo y n u zlu geyik k a h ram an ın canıym ış. Yani Polçek kendi okuyla kendini öJdürm üş. K ahram anın karısı k en d in e en yakm iki kişiyi kaybetm e kaygısına dayan a m a d a n k en d in i kay ad an b ırak m ış. O n la rın c e se tle ri P o lç ek tag ’d a (b u g ü n k ü Tabat köyü) göm ülüdür. Böylece Ç albart şam an b ü y ü m ek te olan Polçek’ten in tik am ım a lm ış.H Ç a lb a rt'ın ailesi büy ü k m ü ş, dokuz oğlu varm ış ve hepsi de evliym iş. Bir sen e kış m evsim i çok u z u n sü rd ü ğ ü n d e n kıtlık baş g ö sterm iş. Ç albart kendi Sarıg boy u n u bu teh lik ed en kurtarm aya karar verm iş ve onları evine davet ed erek v irt çekm iş. O v irt çekm eden önce akrabalarıni: "çadırın tü n d ü ğ ü n d en (ü zerin d ek i delikten) çam fısttğı yağacak, d u a okununcaya kadar hiç k im se o n lara d o k u n m a sın ” diye uyarm ış. Tayga orm anlığtnın rızkı yağarak evin içi çam fıstığıyla d o lm u ş. Küçük gelini dayanam adan bir çam fıstığım elin e alarak ağzına koyduğu zam an eve hızla giderek çam ım ve fıstıkları tü n d ü k te n u çu rm u ş, Ç alb a rt'ın vücudu, babı ve sopasıyla beraber kayaya sert b ir şekilde çarparak ö lm ü ş. O kayada şim di d e Ç alb art'ın v ü cu d u n u n çarptığı yerde leke varm ış. O an dan itib aren bu kaya Ç albart adlandırılarak Sarıg b o y u n u n m abedi o lm u ş .15 . D okuz baplı büyük şam an la r çeşitli efsanelerde, h a tta kahram anlık destan ların d a d a yer alırlar. H akas folklorunda b aş şam an olarak P alabanham (Palabar, Palagır-H am , P aram o n h o m ) zikredilir. Meselä; "ak gözlü acayiple r”e d air efsan ede dokuz baplı P alabanham onların ö lü m ü n ü önceden söyler. "H arasarıg" adlı efsan ed e dokuz baplı P alagırham adlı şam an kadm Ç eçek ü lk esin d e virt çekerek d u a o k u rm u ş. Ö m ek : "Sıgda ve S ıbı’’ efsanesind e M o o lh an ’ın h izm etin d e P alam orham a d ın d a dokuz baplı büyük şam an v arm ış.16 “ Palaban" diye a d lan d ırm a n ın özel b ir anlam ı olabilir. Bu Eski T ürk d ev rindeki " b a rm a n ” B udda b ra h m a m 'n d a n gelm iş olabilir.17 B udizm 'in Ye-

14 A. M. Sagalakovdun bildirüüsü, 1913-c. tuulgan, sarıglar uruusunan, U st'-K andırla ayılı. 15 Sazanakova Koçitanın bildirüüsü, 1913-c. tuulgan, beltır uruusunan, Arbatı ayılı Butanayev V. Ya., Butanayeva İ. I. Hoaray çortrtm toreileri - Abakan, 1996 s. 12, 56. 17 Drevnetyurkskiy slovar. - L., 1969. s. 84.


n ise y 'e yayılm ası Kırgız D evleti devrine ait yazılı kaynaklarda ve arkeolojik m alzem elerde y ansıtılm ıştır. Bazı ü n lü şam an lar kendi to p rak ların ı M oğollardan korum ak için savaşa katılm ışlardır. U y b at’ın yukarısındaki ün lü şam an E pçeley'in (H azıra Puga, Puga M oke, H azıra P ugur) o rd u su varm ış. Bir günü Tom nehri tarafindan d ü şm an o rd u su taarru za geçm iş. Epçegey o ğ u llan ve yeğenleriyle b erab er o n lara saldırm ış. D üşm anı iki taraftan sarm ışlar. Yeğeninin tesad ü fen attığı ok Epçeley'in g ö ğ sünü delm iş. D üşm an askerleri yenildikten sonra şam an ın cesedini yüksek tepeye göm m üşler. B urası d ah a so n ra Epçeleytahsıl (H am tahsıl şam an ın Beyaz Dağı) olarak adlandırılm ış. Epçeley’in o ğ u llan taş sü tu n la r d ik m işler ve o n u n ü zerin e taş ta b u tu yerleştirm işler. Dağ eteğ in d en ta b u ta kadarki yola taş m erdiven yapm ışlar. Epçeley ö lm eden Önce o ğ u lla n n a sağ elinin işaret p arm ağım keserek kendine ok değdiği yere göm m esini em retm iş: "E ğer b enim bir senelik anm a yem eğim de (yoğ aşı) işaret parm ağım ın g ö m ü ld ü ğ ü yerde h u ş orm anı yetişirse o zam an H akaslar buraya ö m ü r boyu oturacaklar, eğer yetişm iş olan orm an yok o lu rsa o zam an H akaslar b u rad a yaşayam azlar.” d em iş. Bir sene so n ra E pçeiey’i anm aya gelen insan lar gözlerine inanam ayıp k esif bir o rm anla karşılaşm ışlar.18 E pçeley’in nesilleri Abcilayevler olarak adlandırılıp, Tom sagay bo y lan n d an o ld u k la n m alüm dur. H akaslardaki Şam anizm yüzyıllar boyu devam etm ektedir. Kırgız Kağanlığı D evrindeki Ç in älim leri şöyle yazm ışlar: "R u h lar için tarlad a hayvan keserler.19 Ş am anlarm ı " g a n ” (kam ) olarak ad lan d ırırlar.” Sayan-Altay halkların d a şam an lar b u g ü n de "K am d ar” (K am nar) diye adlandırılm aktadır. Ö nceleri halkı b u n lard a n farklı görm ek için ise halk “h a l” diye ad lan d ın lırd ı. Kam lar " P u g d u rh a m ı” ü st tabakadakiler, "P u lg o sh o m ı” o rta tabakadakiler, “çalan çik ler” alt tab ak ad ak iler veya cahiller olarak üç basam ağa aynlm ıştır. H anların yan ın d a kayıptan h ab e r alarak, h ü k ü m d a n n kaderini önceden söyleyen şam an lar d a varm ış. A skerler arasın d a "Ç aah am ı” (A sker Şam anları) savaş za m a n ın d a casusluk yaparak savaş so n u cu n u önceden söyleyebilm işler. ‘ Sartakbay, K ökötay, İrtohçm , Payanhıs vs. k ah ram an ların m itolojik şiirsel rolleri sadece H akasların değil, Sayan-A ltay’ın diğer halklarının d a ta rih ı ve k ü ltü rel m irasların ın önem li katm erini o lu ştu rm ak tad ır. H akaslann hafızasır.da Barsbeg şöyle b ir yer eder: 71 l ’d e G öktü rk K ağanlığı ile yaptığı savaşta Ölen Kırgız K ağanlığı’nm yüce kağam dır.

Hakas fonnm fcip-foohtan. - Abakan, 1990. s. 153-154. Biçurin N. Ya. Sobranie svtdtniy o narodah, obitavfih v Sredney A zii v drevnit vrtmena. T. 1, - M. L., 1950. s, 353,


2.2. Moğol İstilası Dönemindeki Efsanevi Kahramanlar (XIII-XVI ) M oğol istilasından so n ra Kırgız D evleti’nin yıkılm asını an latan önem li tarih ı folklor eserlerin in içinde K ötenhan ve A kköbök hakkm daki efsanelere de rastlam ak tay ız. G üney H akasya’da ü n lü K ö ten h a n ’ın K ırgızların son h anı old u ğ u n d a n b ah sed ilm ek ted ir. O n u n o rd u su A bakan bölgesine yerleştiği (bazı kaynaklarda Yenisey bölgesindeki K öten p ınarında) anlatılır.20 K ırgızlar b ağım sız ve po litik h ü k ü m sürm üşlerdir. E trafındaki halklar K ö ten h a n ’ın y ö n etim in e te re d d ü tsü z itaat etm işler. H er sen e “Tunayran" adlı bir yaz bayram ın d a, K öten h an üç çeşit yarışm a d ü zen lerm iş. Bunlar: “m argı ta s tı” (ağır taş kaldırm a), g ü reş ve okçuluk yarışm alarıdır. O ndan so n ra yarışm ayı kazan an lara Tabat n eh rin d e n ve K ötenhan o rd u su n d a n Y enisey’e kadar ve oradan d a geri at yarışı d ü ze n le rm iş. Yarışma so n u n d a kolla dö v ü ş yapılırm ış. Hiç b ir k ah ram an Kırgız h an ın ın gücü k arşısın d a direnem ezm iş. Yaşlanıncaya kadar K ötenhan yalnız yaşayarak devleti bizzat kendisi y ö n etm iş. Ç ü n k ü o dev gibi büyük olduğu için ona uygun eş bulunam am ış. Bir g ü n ü o n u n yanındaki in san lar to p lan arak K ö ten h a n ’a gidip: “o bizim h ü k ü m d arım ız! Senin gençliğin geride kaldı, am a sen d en so n ra senin işlerini yapacak, y erin e gececek varisin yok. B eğendiğin kızları seç. S enden sonra d a sen in gibi güçlü h ü k ü m d arım ızın o lm asm ı isteriz." diye ricada b u lu n m u şlar. Bunu kabul eden K ö ten h a n ’a uygun gördükleri 30 kızı getirm işler. Han o n ların arasın d an sadece d o k u zu n u seçm iş. O nları orduya yerleştirerek en n efıs yem ekleri verm eye başlam ış ve K ötenhan onları gizlice izlem eye başlam ış. O n ların arasın d an birisini beğenm iş. Ç ünkü o n u n işediği yeri çukur y aptığını görüp, o n u n ra h m in in m ükem m el o ld u ğ u n u anlam ış ve "Bu güçlü kadın b en im d en g im m iş." dem iş. K ö ten h a n ’ın evlendiği kadın M odar boyundan m ış, A kköbök (köbük) adlı bir çocuk d o ğ u rm u ş ve Yenisey’in ö b ü r tarafında yaşıyorm uş. Bir zam an so n ra K ö ten h a n ’ın çocuğu olm uş. A dm ı “A kkökm ergen" koym uş. Bu çocuk babası gibi pehlivan olduğu halde, babası gibi kurnaz değilm iş ve saf birisiym iş. O d ö n em d e M odarlarda cim ri, kıskanç, aç gözlü olarak b ilin en "K örm eges" ad h bir yönetici yaşam ış. O, Y enisey'ın sol kıyısındaki halkı istila etm ek istem iş ve Kırgız topraklarındaki ne gibi olaylar o lduğunu dikkatli o larak seyretm eye başlam ış. Bir g ü n ü K örm eges M adar vezirleriyle K ö ten h an ’a m isafırliğe gitm iş. Kırgız ham k arısının ak rab aların ı güleryüzle karşılam ış ve büyük eğlence Butanayev V. Ya., Butanayeva 1. İ. Hooray çonntn torelleri - Abakan, 1996 s. 91.


d ü zen lem iş. M odarlar A k k ö km ergen’i ö ld ü rerek yerine A kkobök’ü Kırgızların yöneticisi yapm ak istem işler. K öten h an ’ın oğlu saflığı y ü zü n d en gafıl b ir vaziyette içki içip zil zu rn a sarh o ş olm uş ve uykuya dalm ış. Yanındaki m u h afızlar da bedava b u ldukları M odar şarabını içip k endilerinden geçtikten so n ra dağılm ışlar. A k k ö km ergen’in yanında kardeşi A kköbök kaldığı zam an K örm eges o n a M odarlar tarafm a geçm esi için kandırarak kabul ettirm işler. O na: “Eğer A k k ö km ergen’i ö ld ü rü rse k yaşh Kırgız h anının yerine han, yani Kırgız D evleti’n in padişahı sen o lu rsu n .” dem işler. O zam an u y um akta olan A k k ö k m erg en ’i atın kuyru ğ u n a ipek iple bağlam ışlar ve Yenisey bölgesine d oğru sü rü k lem işler. Ç ektiği acıya dayanam ayan A kkökm ergen: "Bana bu k adar eziyet çektirm eyin, çizm em in koncundaki bıçağı alıp, beni ö ld ü rü n ” diye yalvarm ış. M odarlar o n u n dediğini yapm ışlar.21 A kk ö k m erg en ’i ö ld ü rd ü k ten so n ra KÖrmeges askerleriyle Tabat nehri yanındaki K ö ten h a n ’ın o rd u su n a saldırm ış. O an d a K ötenhan A b ak an ’dan uzak bir yerdeym iş. U zaktan Es nehri yakınlarında ağlayan kadınların, bağıran erk ek lerin sesleri d u y u lm u ş. Çok çetin bir savaşta Kırgız hanı M odarların askerlerini yok etm iş. Bu savaşta K örm eges yaralanarak M odar to p ra k la n n a kaçm ış ve o ra d a ölm üş. A kköbök ise han ın te h e w ü rü n d e n kaçarak saklanm ış. Bu dağ so n ra “A kkom iktag” olarak adlandırılm ış. H anın öfkesinden kaçan üvey çocuk yolda eğesini d ü şü rm ü ş. A ltınköl’ün y akınlanndaki Runik yazılı d ö rtg en taş “A kk o m ik o tıh tazı” (Ak K öbök’ün çakm ak taşı) olarak adlandırılm aktadır. A kköbök gizlenm iş ve S ayan'ın ileri taraflarında yaşayan M oğol h an ın a h izm et etm iş. Kısa bir sü re sonra büyük bir belaya d u ça r olan K ö tönhan da vefat etm iş. O n u n cesedi Tabat nehri kıyssındaki büyük m ezarların b irin e g ö m ü lm üş. Y öneticisiz kalan Kırgız halkı A k k ö b ö k 'ü n yardım ıyla sald ın y a geçen Moğol h an ın ın taarru zu n a karşı koyam am ışlar ve yönetim in i kabul etm ek z o ru n d a kalm ışlar.22 Başka bir efsanede ise Kuzey H akasya’daki K öten h an ’ın A kiyus nehri yakınında “O sp ata g ” adlı bir yerde yaşadığı söylenm ektedir. S onbaharda İyus bölgesine “S eet” iilkesinden bir pehlivan kız gelm iş. O, Seet adlı yere işediği zam an köpüğüyle b erab er tavşan kadar olan çocuk d o ğ u rm u ş ve adını Akk ö bök koym uş. A kköbök kahram an İyus bölgesinde yaşam ış. K ötenhan avcılık yaparken Seet ülkesinden gelen kahram an kızın işediği yerde in san ları şaşırtan ç u k u ru n m eydana geldiğini g ö rm ü ştü . Fakat Kırgız halkı K ö ten h an ’ın fıkrini desteklem em işler. Ç ünkü o n u n vezirleri bu n a katılm adıklarını açıkça b ildirem ezlerse de “A talan m ızın söylediklerine göre soy-


lu ların çocuğu akılh, soysuzların ise akılsız o lu r” d em işlerd i.23 Bu kadından K ö ten h an "H an g ıs” ve "M angıs" adlı iki çocuk sahibi olm uş. O n lar babası gibi pehlivan; fakat akılsız ve s a f olarak yetişm işler. K ö ten h an av yaparken A kköbök ile b u lu şm u ş. A kköbök, Kırgız han ım n adını b eğ en m em iş ve o n u "K atça” diye azarlam ış. K ötenhan evine ü zü n tü lü o larak d ö n ü p o ğ u llan m intikam alm ak için gönderm iş. Fakat o n lar saflıkları y ü zü n d e n ölm üşler. A kköbök, H angıs’ın ağzm ı açıp “bu atılan oku dişlerin le iyice ısıracak sın ” diye ısra r etm iş. M angıs’ı ise S arasköl’e göm üp boynuna k adar b uz d o n d u ra rak başını kesm iş. Bu kara haberi duyan K ötenhan m ızrak m ü sab ak asın d a A kköbök’ün zırh ın ı m ızrak la d elerek ö ld ü rm ü ş. K ötenhan Kırgızların son hanı idi. O öld ü k te n sonra Kırgızları M oğolların zapt ettiğ i söylenm ektedir.24 .. K öten h an hakkındaki ta rih i folklorik bilgiler XIII. asırda Kırgız Devlet i ’n in M oğollar tarafın d an istila edildiğini yansıtm aktadır. M oğol o rd u su n a çağrılan K ırgızlarla b irlik te m e şh u r h ü k ü m d a r K ötenhan hakkındaki efsaneler T ürk-M oğol d ü n y asın d a geniş ölçüde yayılm ıştır. O, K ıpçaklar sayesinde M ısır’ın T ü rk -M em lü k lü lerin e de yayılm ıştır. XIII. asırdaki M ısır yazılı belg elerin d e Tatar b o y undan çıkan A k k ö b ü k ’ün K ıpçaklardan çıkan Kotyanh a n ’ın M onguş adlı o ğ lu n u m ızrak m üzarek esin d e ö ld ü rd ü ğ ü anlatılm ış. K otyanhan ask er toplayarak A kköbök’ü m ağ lu p etm iş. O n u n da derhal M oğ ollardan yardım isteyerek te k ra r sald ın y a geçtiği anlatılır.25 K ötenhan ve A kköbök h ak k ındaki efsan eler Sibiryah T atarlarda, Teleut, A ltısar ve Tanrı Dağlı K ırgızlarda geniş olarak yayılm ıştır.26 “ Beyaz k ö pük işeyen kadınla evle n m e ” k o n u su Kırgız b oyuna giren, b u g ü n k ü Y akutların atalarm d an birisi olan Eles hak k ın d aki efsanelerde de m ev cu ttu r.27 Folklorik k ah ram an K ö ten h an ’m gerçek ism i Kuzey H akasya'da kelim en in m an asın ı d ü z e ltm e k am acıyla “k ö tö n " k elim esinin "kalça” anlam ına gelm em esi için d eğ iştirilerek "k ö çim h a n ” dendiği söylenm ektir. Bu bakım dan bazı araştırm acılar folklorik k ahram anı K üçüm han ile k an ştırılm a k tad ırlar.28 A k k ö b ö k ’ü n efsanevi adı G üney A ltaylıların kalabalık b o y lan n d an birinin adı

23 Hakas çonmn kip-çoohtan. - Abakan, 1990. s, 170. 24 Çirim tamırlan. s. 35-39. 25 U rm ançeev F. Geroiçeskiy epos tatarskogo naroda. - Kazan’, 1984. s. 141-142; Murau Adji. Polm’ Polovetskogo polya. - M,, 1994. s. 302. 26 Radloff V. V. Obraztsı narodnoy literatun tyurkskih plemen Yujnoy Sibiri i Djungarskoy stepi. - SPb. Ç. 1. s. 204-212; - SPb, 1872. 4.4. s. 45-058,142-152. 27 Gogolev A. İ. Yakutı (problem ı etnogeneza i formirovaniya k ul'turı). - Yakutsk, 1993. s. 118. 28 Ungvitskaya M. A, Moynogaşeva V. E. Hakasskoepoetiçeskoe tvorçestvo. - Abakan. 1972. s. 168.


o lan "köbök" etn o n im in in kökeninden kaynaklanabilir.29 Fakat Kjrgız Devleti'n in p ad işah ın ın halk arasm d a niçin n ahoş isim le anıidığı belli değildir. "K öbük” ism i b ü yük ih tim alle tek ra r canlanm akta, o rtaya çıkm akta olan hayatın g ü cünü belirtm ektedir. Folklorik eserlere göre k ö p ü k ten çocuklar meydan gelirm iş. Tanrı Dağlı K ırgızlarda d a b u n a b enzer efsanelerin h er zam an söylendiği b ilinm ektedir. Kırgız D evleti d ö n em in d e Yenisey bölgesindeki O glahtı dağında Tulcubay adlı b ir k ah ram an yaşarm ış. O n u n o rd u su "Turalıgaas" adlı yerdeym iş ve Oglahtı d ağına sav u nm a siperleri (Tulcubay Sveezi) y aptırm ış. O, o rd ıısu Abak an 'd ak i "U ytag” dağının eteğindeki U zum adlı yere yerleşen Kırgız Devleti'n in h ü k ü m d a rın ın yönetim i altındaym ış. Tulcubay çok iri olduğu için onu hiç bir at taşıyam azm ış ve o h er zam an yü rü m ek z o ru n d a kalırm ış. Bir g ü n ü Kırgız bölgesinde b öğürdüğü zam an evleri, ağaçları yıkan büyük m avi bir boğa (A lpkokpuga) ortaya çıkm ış. O nu hiç bir avcı vuram am ış. O n u n Kırgız h an ın ın o rd u su n a yaklaştığını d u y m u şlar ve Kırgız halkının h an ı elçilerini g ö n d ererek TUlcubay’a baş vurm ak zo ru n d a kalm ış. K ahram an bu korkunç hayvanla teke tek v u ru şm ak için m eydan okum uş. Yedi gün s ü re n azim k aran e m ücadelede mavi boğa yenilm iş. M ücadelenin gerçekleştiği A ksaba adlı yerde dağlar taşlar parçalanm ış, o rm an la r yıkılm ış ve burasj çıplak tarlalar haline gelm iş. Bu garip boğa Kunya (K unutag) dağının eteğinde ö lü p "P u g atas" adlı taşa d ö n ü şm ü ş. Bu taş ü z u n zam an boyu Tulcubay’ın k ah ram an lığ ın ı h atırlatırm ış. Tulcubay Kırgız kağanının o n a su n d u ğ u altın ve g ü m ü şü red d ed erek evine d ö n m ü ş. Fakat mavi boğayla olan m ücadelede aldığı ağır yaralardan dolayı iyileşem em iş ve ölm üş. K ırgızların büyük kahra m an ın ın ö ld ü ğ ü n ü M oğollar d a duym uş. M oğollar bu firsattan yararlanarak güçsüz kalan Kırgızları kolayca işgal etm işler ve halkı esir d ü şü re re k D erb e t (Torbet) adlı yere gö tü rm ü şler. Yoldayken Kırgızları geçitlerde te k ra r sayarlarm ış. Bu olaylarla ilgili Sayan-A ltay’ın geçitlerinde sayı taşları (halk ağzında "tas tastaa n pil” d en ir) m eydana gelm iş. Bu taş yığınlarına halk arasın d a "Kırgız taşları" denilm ektedir. M oğollarla olan savaşta Tlılcubay'ın karısı Sagırhaya dağındaki b ir m ağaraya gizlenm iş. O, ham ileym iş ve çok geçm eden Ç abıcak ve Ç abm day adlı iki çocuk d o ğ u rm u ş. Bu çocuklardan b u g ü n k ü H akaslardaki "Kırgız" boyu tü rem iş.30

Potapov L. R Etniçeskiy sostav i proishojdenie altaytsev. Jsrorifeo-*tn<)gra/?feskiy oçerk. - L., 1969. s. 23. Butanayev V. Ya., Butanayeva J. İ. Hooray fonmn torelleri - Abakan, 1996 s. 23-24.


At sü rü sü n ü n koruyucusu olan (Vuh) Tulcubay’ın asil atı (M aganat) b ü tü n hayvanlarla birlikte D erbet bölgesine g ö tü rü lm ü ş. M oğollar kaçm asın diye asil atın ayaklarına d e m ir köstek vurm uşlar. Fakat kah ram an ın asil atı k ö stek len m esin e rağm en kendi y u rd u n a kaçm ış. Asil at O g lah tı’daki dağa (M aganatçolı) kaçm ış. K ahram anın asil atı suya sahibinin gittiği yoldan gid erm iş. Asil at suya giderken o n u Koybal boyundaki H aydınglar görm üşler. O n lar özel bir yol yaparak kah ram an ın asil a tın a y aklaşm ışlar ve okla öldürerek etini yem işler. H aydınglar yaptıkları bu cinayetten ö tü rü ceza çekm işler. " Izıh lar’’ın koruyucu ru h ları ’‘H araanalçı”nı (Çiçek h astalığı) m u sallat ettiği zam an Yenisey’in sağ kıyısm daki K oybalların hepsi ö lm ü ş.31 Tulcubay hakkındaki efsanelerde H ongoray’da XIII. asırdaki M oğolların is tila s ın d a n XVIII. a srın b aşın a k ad a rk i o lay lar y a n sıtılm a k ta d ır. At "Izıh lar”ın k ü ltü Kırgız D ev leti’nin d ö n e m in d e de bilinm ekteydi. Ayrıca folklorik k ah ram an lard an H on g o ray ’ın ü n lü kızlarından Abakayp a h ta 'y ı d a belirtebiliriz. G üzel A bakaypahta, A bakan bölgesinde yaşam ış ve d ah a küçük y aşta iken A çıkem ergen (Açır, Açırgıas, H ayırgas olarak da söylenir) adlı babayiğit bir delikanlıyla nişanlanm ış. Bir g ü n ü Kara M o ğ o listan ’dan M oğol şehzadesi H u rg u n tay ci’nin y ö n ettiği o rd u gelm iş. O, evlenm e tö re n in d e n önce "Teençik” (Kız oyunu) yapılırken A bak ay p ah ta’yı tu tk u n edip M o ğ o listan ’a g ötürm üşler. A bakaypahta esir iken M oğol h an zad esin e A htasa, K öktasa adlı iki çocuk doğurm uş. O, bir fırsatını b u lu p çocuklarını kaderleriyle b aşb aşa bırakarak kendi vatan ın a kaçm ış. M oğol h an ın ın asil a tın a binen A bakaypahta Y enısey’i yüzerek geçtik te n so n ra d in len m ek için kıyıda m ola verm iş. O, evlendiğinin alam eti olan ikiye ö rü lm ü ş saçlarını çözerek kızlar gibi küçük ö rü k le r örm üş. O esn ad a n e h rin ö b ü r tarafın d an H urguntayci ile takipçiler gelm işler. M oğol hanzadesi K em sug Yenisey n eh rin i yüzerek geçem em iş ve A bakaypahta'ya “Geri dÖn! Bizim altın ım ız, g ü m ü şü m ü z pek çoktur. Ayrıca bir de çocuklarım ız v ar!” dediği zam an A bakaypahta M oğollara: "Ç ocuklarım A htasa ile K öktasa’yı suya b ırakırsanız, ben geri d ö n e rim " diye şart koşm uş. H urhuntayci bu şartı m ecb u re n kabul etm iş. Ç ocukları Yenisey’e daldığı zam an A bakaypahta: "Ç ocuklarım benim halk ım a d ü şm an olacaklardı. Şim di de o n lar yok, yalnız kaldım , halk ım a d ö n eb ilirim ” dem iş ve asil a tın a bin erek halkına doğru k o ştu rm u ş. O esn ad a A çirkem ergen n işanlısm ı beklem eyip A b ak aypahta'nın kız kardeşiyle (P astızıbaldızı) evlenm eye karar verm iş. G elenek gö ren ek lere göre ablası ölü rse, kız kardeşi üç yıl so n ra eniştesiyle evlenebilirm iş. Esir hayatınd an k u rtu lan n işanlısını gören A çirkem ergen sevinm iş. Fakat cö m ert A baÇirim tamtrlart, s. 6-7.


kaypahta "Ben seni ve köyüm ü bırakacağım . Peşim den H urguntayci ve takipçileri geliyor. B ana burada ra h at hayat yok" diyerek atın ın başını çevirip Altay dağlarına d oğru gitm iş ve orad a ölm ü ş (bazı kaynaklarda A çirkem erg en ’in ikinci karısı olduğu söylenir).32 H akasların “A bakaypahta” hakkındaki efsanesi kom şu yaşayan Altay, Buryat, Tuvalarda yoktur. D iğer taraftan A bakaypahta’n m rolü Tanrı Dağlı Kırgızların ve U ygurların folklorunda M oğol istilasından önceki devri yansıtm aktadır. Kırgız bilim adam ı T. A bdırakunov K ırgızlardaki “A km aktım ", Uygurlardaki “M ak tu m su lu ”, H akaslardaki “A bahaypahta" efsanelerini m ukayese ederek k o n u la n n a göre o n ların o rtak noktalarını b elirlem işti.33 Efsanenin içeriğine göre A bah ay p ah tab eg ’in kızı olm alıdır. Ç ü n k ü "A bahay” kelim esi '‘h an ım ’’, “h an ım efen d i” diye sosyal bir terim i belirtm ektedir. "A b ah ay p ah ta” efsanesinde b u lu n an şahıslarm iki kelim eden oluşan isim lerin in biri beylik ünvanlarını belirtir. M eselä; M oğol hanının oğlu H urguntayçi’nin “tayçı" diye unvan "h an za d e”yi, A çirkem ergen’in "m irg e n ”i askeri unvanını b elirtm iştir. Bu unvanların kökü Moğol çevresine ait olabilir.34 A bah ay p ah ta’yı h en ü z bebekken bozkır kanunlarına göre beşik kertm esi yapm ışlar.35 Eski evlenm e geleneğine göre d üğün yapılm adan önce kızlar için m ah su sen “T eençik” (kız o y unu) düzenlenirdi. Bu geleneğin tem eli Eski T ü rk D evrine aittir. Acıklı aşklar, aile, yaşam gelenek görenekler, kadm ların O rta Ç ağın zorlu devirlerindeki hayatları çeşitli folklor eserlerinde yansıtılm ıştır. M eselä; “Ç ın a rh u s” adlı efsanedeki iki gencin sevgisi ve Shakesp ea re’nin "R om eo ve Ju lie t” trajed isin in son bölüm ü arasındaki o rtak noktayı görm ek m ü m k ü n d ü r.35 Bu efsane Teleurlarda da m evcuttur. Bu şarkının n o tasın ı İ. G m elin XVIII. asrın o rtasın d a kalem e alm ış. “Ç ın arh u s” efsanesi O rta Çağdaki H o n goray’daki toplum sal zıtlıkları y an sıtm ak tad ır.37 O rta Ç ağda Kırgız to p lu m u n d a çok kadınla evlenm e geleneği yaygın değildir. Bazen rek ab et ve kıskançlık yiizünden olaytar acıklı son b u lm u ştu r. Yenisey b ö lg esinde Kırgız h an ların ın hüküm darlığı zam anında Kunya (K unnutag) d äğ m ın eteğ in d e iki kafısı olan çok zengin bir kişi yaşarm ış. O n-

^ Hakas fonnın kip-çoohtarı, s, 72-73; Çirim tamırlar,. s. 58-59. ^ Abdırakunov T. Ak Makttm. - Frunze, 1983. Butanayev V. Ya. Hukassfee-rıwsJtty ıstorifeo-etnogra/ifeskıy slovar’. - Abakan, 1999. s. 16. Butanayev V. Ya. Etniçeskaya kul'tura hakasov. - Abakan, 1998. s. 179. Radloff V. V. Obraztsı narodnoy littraturı tyurkskih pltmen Yujnoy Sibiri i Djungarskoy stepi. - SPb., 1866. Ç. 1. s. 171. Kolçan serdeçnıh strel. Lyubovnaya lirika, geroiçtskıe skazaniya i Itgendı 0 lyubvi sibirskih tyurkov v zapisyah XIX-XX vv. - Krasnoyarsk, 1995. s. 261-267.


lar h asetleri y ü zü n d e n b ir ev bir yana d u rsu n , bir köye bile o nlara d ar gelm iş. D olayısıyla bu zengin onları ayırıp Kunya dağının iki tarafm a yerleştirm iş. H er sene bu dağda G ö k tan rı’ya bir ku rb an bağışlanarak kesilirm iş. Erkekler dağın tep esin e tırm a n ır ve kadınlar dağın eteğ in d e kalırlarm ış. Kırgız zeng in in in iki karısı Kunya dağındaki k u rb a n ın kesildiği genel sofra üzerinde karşılaşm ışlar. B irbirini çekem eyen bu k adınlar zil z u rn a sarhoş o ld u k tan so n ra b irbirini bıçakla yaralayarak ölm üşler. O nların cesetlerini birbirini bıçakladıkları yerde, yani K unutag adlı yere göm m üşler. Aklı başın d a olm ayıp birb irin i ö ld ü re n bu kadınların m ezarların a m ezar taşları dikilm iştir. H er bir yolcu bu raya geldiğinde m ezarları şarap ile tü tsü le y ere k kadınların ru h ların ı d o y u ru rm u ş. B una b en zer tö re n le r d ü zen len m ezse zenginin ölen karıların ın ru h ları geceleyin sarı köpeklere d ö n ü şerek in san ları ısiracaklarına in an m ışlar.38 Bu yeryüzü adıyla ilgili efsane O rta Ç ağdaki K ırgızların yaşam ındaki acıklı b ir hadiseyi yansıtm aktadır. A bakan bölgesini k u şatm ay a başlayan M oğol ask erlerin e karşı yapılan savaşta H atanalp m e şh u r olm aya başlam ış. O n u n kalesi dağdaym ış ve b u rası o n u n karısın ın şerefıne "T ap tan g tu ra” olarak adlan d ırılm ış. M oğol askerleri kalenin yan ın a yazın gelirlerm iş. M oğolların sık sık saldırıya geçm esi üzerin e H atanalp askerleriyle b irlik te kaleye sığınm ak z o ru n d a kalm ış. Yazın kurak geçtiği için kaledeki su bitm eye başlam ış. H atan alp ve askerleri güç kaybederek ta k a tte n düşm eye başlam ışlar. Bu zo r duru m d a H a ta n alp 'ın karısı T antang H anım hançeri ile kendi goğsünü yararak kocasının su su z lu ğ u n u kanıyla g iderm iş. H ongoray'ın koruyucularının hepsi savaşa katılarak d ü şm an ı b ozguna uğratm ışlar. Sadık kadın vatanı için, sevdiği kocası için k urban o ld u ğ u n d an o n u n adı ö m ü r boyu T aptangtura (Taptan g H anım ın kalesi) olarak adlandırılm ış. O n u n canı dağ ru h u n a d ö n ü şerek d ağın tep esin d ek i kaleyi m uh afaza ed e rm iş.39 T ap tan g tu ra kalesi H akasya’nın A skiz bölgesindeki O rta ve B üyüksır ırm ak ların ın m ü ltekasındadır. D uvarın yüksekliği bazı yerlerde 1,5 m etreye k ad ar ulaşır. K alenin o rta sın d a O rta Ç ağın so n ların a d a ir kabristan varm ış. Bu k ab ristan ın efsaneyle ilgisi kurulabilir. Dağ eteğinde çeşm e olm asına rağm en u zu n süreli k u şatm ad a m uhafızlar su su z kalm ışlar.40 Efsane o d ö n em in b ir an ısını anlatabilir.

38 Kulagaşeva O bdonun bildirüüsü, 1895-c. tuulgan, kaçin uruusunan, O kunevayılı. 39 Balganova Praskov’ya Hogdaevnanın bildirüüsü, 1913-c. tuulgan, kaçin uruusunan, Bolganov ayılı; Obraztsı narodnoy literaturı tyurkskih plemen. Ç. 9. - SPb, 1907, s, 434. 40 G otlib A. 1., Butanayev V. Ya. İstoriçeskaya osnova hakasskogo fol'klora o krepostnıh soorujeniyah - sve. //Pumyatniki ktrgızskoy kul’tun v Severnoy i Tsentral’noy Azii. - Novosibirsk, 1990. s. 140.


M oğol askerleri H ongoray'a saldırm adan önce Kırgız h anının o rd u su A bakan bölgesindeym iş. Kırgız topraklarını M oğoiiar zapt ettik te n so n ra "U rg u " (m erkezdeki çadır) kuzeye, yani İyus böigesine göçürülm üş. İyus d ü zlü k lerin d ek i H ızılhas dağının eteğ in d e Tarçahıs adlı kahram an bir kız yaşarm ış. M oğol askerleri Yenisey böigesine geldikleri zam an Tarçahıs Kirgicekbaatır, H o rd m g asb aatır, T ürüskÖ baatırlarla b erab er d ü şm an a karşı durm uşlar. D ü şm an askerleriyie İyus tarafına; Tes n e h rin d e n geçıneye karar verm işler. Tarçahıs Son n eh ri kıyısına p u su yapm ış. M oğollar yoldaki bu p u su yu d o laşarak g eçm iş ve A kiyus’un H ızılhas dağındaki kaledeki Kırgız askerlerini ablukaya alm ışlar. Bu zorlu d u ru m d a Tarçahıs adam larıyla d ü şm an a an id en bir d arb e indirm iş. Bu çarpışm ada pek çok k ahram an şeh it olm u ş. Kırgız ask erlerin in baskısı a ltın d a kalan M oğollar kaçm ak zo ru n d a kalm ışlar. Tarçahıs d ü şm an ı peşin d en kovalam ış. Izıhtag’a geldiğinde ona bir d ü şm an oku sap lan m ış ve çaresiz geri d ö n m ek zo ru n d a kalm ış. O nlar n e h re yaklaştık ların d a su içm ek üzereyken p u sudaki M oğollar Tarçahıs'ı ve askerlerini v urm uşlar. G ö ğ sünden yaralanm ış kahram an kız orada h em en hayatını kayb etm iş. B urasının g ü n ü m ü z d e "Tarça” olarak adlandırıldığı bilinm ektedir. H akaslarda "tarça o t’’ adlı bitki çok kullanılır. Bu bitkiyle ağır yaralanan kahram an kızı yardım cıları tedavi e tm ek için çaba gösterm işler. Tarçahıs ile bera b er ölen şö h re tli k ah ram an larm isim leri de A k iy u s’taki beyaz tep elere g ö m ü lm ü ş. T ü rü sk ö b a a tır adı Togısaas köyünün yanındaki T ü riisk etag ’a, H o rd ın g astag 'a verilm iş. M oğolların istilası dö n em in d ek i k ah ram an ların isim leri to p o n im ik ad lan d ırm aiard a y ansıtılm ıştır.41 Tarçahıs özel ism inin ortaya çıkm ası M oğollardaki H ristiy an -N esto rian larla alakaiıdır. Ç oğu T ürkçe konuşan haikiar g ü n ü m ü zd e de H ristiyanlara "tarsa, terse” d em ek te d irle r.42 Efsane XIII. asrın başındaki olayları yansıtm aktadır. H rıstıy an d in in d ek i Kereyler C engiz H an ’ın d arb esin d en so n ra dağılm ışlar. O n la rın bir kısm ı H akasya’ya göç ederek o ralarda H ristiyan dinin i (tarça) yaym ış olabilirler. Bu bakım dam Yenisey bölgesinde H akasya’nın R us h ak im iyetine girm eden çok önceleri H ristiyanlığın geldiğini görebiliriz. A bakan bölg esindeki H akaslarda "A rıhpaytaycı", H akasya’nın kuzeyinde, İyus d ü zlü k lerin d e “A prey Ç ayzan" hakkındaki efsaneler genişçe yayılm ıştır. Bu d estan d a k ahram an olarak A rıhpaytayci’nin (Apreyçayzan) tek oğlu katılm ıştır. A b ak an ’daki S aartag’m ö n ü n d e (diğer kaynakta Yenisey’deki


Kunya d ağında) o n u n b ab asın ın o rd u su varm ış. Kırgız bölgesinin yöneticisi olan A rıh p ay tay cı'nın sayısız hayvanı varm ış. Bu hayvanlar arasın'daki yarış atları ayrı b ır yerde b u lu n m ak tay m ış. H anzade babasının yarış atliarına binm ek ten h o şlan ırm ış. Bazen a t yarışlarına da k atıhrm ış. A rıhpaytaycı h er geçen yıl önceki k ah ram an lık sıfatını kaybederek, devlet işlerinde Moğol hanı için toplanacak vergileri alam az d u ru m a gelm iş.43 M oğol hanı vergileri zam an ın d a ödem edikleri için K ırgızlara sinirlenerek O rta Yenısey bö lg esine o rd u su y la gelm iş ve oradaki halkı tu tk u n ederek Moğ o lista n ’a sü rm ü ştü r. E sirler arasın d a A rıhpaytaycı’nın oğlu da varm ış. D iğer h alk ların arasın d a asil çocuk başkalarıyla b erab er hayvanlara bakarm ış. Böyle işkenceli b ir vaziyette pek çok yıl geçm iş. O, ovalıklarda hayvan güderken A rıh p ay tay ci'n in at sü rü sü n d e k i yarış atların ın başına benzeyen bir kafatası b u lm u ş. Kırgız h am n ın oğlu ç ü rü m ü ş kem iğe bakarak: "Ben bu ünlü yarış a tın ın kem iğini tan ıd ım , babalarım ın top rak ların ı h atırlad ım . Z am anı gelince b en im b aşım d a çürüyerek b u n u n gibi çölde mi kalacak? Bu kem iğin yarış a tın ın kafatası o ld u ğ u n u , benim ise A rıhpaytayci’nin oğlu o ld u ğ u m u bilecekler m i, acaba?’’ diye ağlam ış. Bu ü z ü n tü lü şarkıyı dinleyen gözeticiler haberi h e m e n Moğol h a n ın a iletm işler. A sabi h ü k ü m d a r onu g etirm elerin i em re tm iş. “Sürü içindeki yarış atını b ileb illr m isin ?" so ru su n a " e v e t” cevabını verm iş. O esn ad a Mogol hansnın a t sü rü le rin in içinden y an ş atı bulm a em rin i alan A rıhpaytaycı’nın oğlu at o tla k la n n d a do laşarak b ü tü n atları incelem iş ve "M oğol atların ın içinden hiç b ir asil yarış atı bulam adım . Benim H ongoray’dan getirdiğim kahverengi atım o n lard a n iyidir." d em iş. Buna çok kızan han o n u n söylediklerinin doğru o lu p olm adığını ö ğ ren m ek istem iş. At yarışı d ü zen lem iş ve b u n a D erbet h an ın ı da davet e tm iş. M oğol hanı bu yarışa en iyi yetm iş atın ı katm ış. Fakat A rıhpaytaycı’nın oğlu kahverengi atıyla b ü tü n a tla n geçerek birinci gelm iş ve "H ey yüce han! G erçek yarış atın ı g ö rd ü n m ü? Şim di beni yakalayın!” diyerek H o n g o ray 'a d oğru k o ştu ran yiğit Tiıva'yı, Sayan’ı geçerek Yenisey bölgesin d ek i TUrsun çazı (D u rsu n y azısı)’ya gelm iş. M oğol sald ırısın d an so n ra yaşlı A rıhpaytayci savaştan az sayıda sağ kalan halkıyla Sır orm an lığındaki S aartag 'd a gizlenm ek zo ru n d a kalm ış. O ğlu H ong o ray 'a gelm ek üzereyken babası rüya g ö rm ü ş ve karısı H arasarb ı’ya anlatm ış. R üyanın telkin o ld u ğ u n u söylem iş ve “h em en o ğ lu m u zu k arşıla” diye tavsiyede b u lu n m u ş. İhtiyar atın a bin erek A bakan’daki U ytag dağına doğru yol alm ış. U zakta yarış a tm ın to z u n u g örm üş. At yaklaştığında oğlu: "De-


ğerli babacığım , A rıhpaytaycı! A tım kuş gibi uçm aktadır. O n u du rd u ram ıy o rum , beni k u rtarın ız!" dem iş. Ç ok tecrübeli A rıhpaytayci ata yaklaşarak oğlu n u n k em erin d en tu ta ra k kendi atm a doğru çekm iş. K ahverengi at kuş gibi uçarak U lan n e h rin in diğer tarafm daki kayaya çarparak çukura d ü şm ü ş ve ölm üş. Böylece o dağ " H o o rattash ıl” (kahverengi atın beyaz dağı) olarak adla n d m lm ış.44 "A rıhpaytaycı” efsan esin in benzerleri diğer T ürk halk larm d a (Kazaklar, Tanrı dağlı Kırgızlar, Başkırlar) d a b u lu n d u ğ u bilinm ektedir.45 Bu efsane M oğol İm p arato rlu ğ u dö n em in i -k ah ram an ların tu tsa k lık ta n kurtu lm alarm ı-, yani gerçek olayları yansıtm aktadır. Yüce han kendi yönetim i altındaki halkm nereye nakledileceğine kendisi karar vererek sınırsız haklara sahipti. Efsan elere göre K ırgızlar çiftliği b ir m eslek olarak kabul ed erlerm iş ve o n lar m asallard a an latılan kanatlı asil atlarıyla tanınm ışlardır. H ubasöl (Ç ulum -Y enisey havzası) adlı büyük ovasının o n a sın d a n akan Belö n eh ri kıyısm da Kırgızların H ırım bay (Tasabışka olarak da d enilm ekedir) adlı zengin bir k işin in toprakları varm ış. O n u n pek çok atı, sığırı, koyunu varm ış. O n u n serveti günden gü n e artm ış. Bir gün H a rım b a y ’a hayvan satm alm ak için M oğo listan 'd an m e şh u r bir tüccar gelm iş. Ayrıca M oğol tüccarıyla b irlik te hayvanlardan çok iyi anlayan bır kişi de gelm iş. O, tüccara at sü rü lerin in arkasından zar zor yürüyen küçük tayı ve sığ ırların arasında giden h asta bir danayı satın alm asını tavsiye etm iş. Buna şaşıran tüccara o: "B ütün bu hayvanların talihini bu iki zavallılar taşım aktadır. Eğer biz bu tay ile danayı satın alırsak rızk bize gelir ve M oğoü s ta n ’da hayvanlar ço ğ alır’’ diye ö n erm iş. Tüccar hiç bir şeyden haberi olm ayan H ırım bay’d a n o hayvanları iki tan e güm üş ve iki m akara ipek karşılığında satın alm ış. Z am anla o tay kanatlı asil ata, d an a ise çok iri bir boğaya d ö n ü şerek b ü tü n hayvanların bahtı olm uş. O zam an M oğolistan’daki hayvan sayısı çoğalm ış ve H o n g o ray ’daki hayvanlar ise h astalık tan bir bir te le f o lu p hepsi ö lm ü ş. M oğollar kanatlı asil at ile mavi boğayı kaçm asın diye özel b ir ah ır içinde, ayaklarına d em ir köstek vurarak gözetm işler. Fakat özgürlüğü özleyen bu hayvanlar Çulum -Y enisey bölgesine kaçmaya çahşırken yolda ölm üşler. Bu "bahtlı h ayvanlar” ayrıldığında H ongoray’ın eko n o m isin in tem eli sarsılm ış. H u ru m b a y ’ın iki çocuğu varm ış. Büyüğü Ayoş, küçüğü ise A naş

^

Çirim tamırları, s. 69-71.


im iş. Büyük çocuğu M oğol h an ın ın kızıyla evlenm iş. H u ru m b ay töreye göre Ayoş’a m iras vererek o n u Yenisey bölgesine yerleştirm iş. K ardeşi ağabeyinin evlendiği k arısın a aşık o lm u ş. Bir g ü n ü Ayoş avcılığa gittiği zam an A naş yengesini kendisiyle yaşam ası için ikna etm iş ve Yenisey’in ö b ü r tarafına geçm iş ve so n ra bu ray a kendi ism in i verdiği A naş nehri kıyısında yaşam ış. Avdan d ö n d ü ğ ü n d e olanı b iteni öğ ren en Ayoş h id d etlen erek bu iki kaçağın p eşin e d ü şm ü ş. Fakat A naş çok tecrübeli avcıym ış. O okuyla ağabeyinin a tın ın yularını v u rarak delm iş. Ö fkelenen Ayoş geri d ö n erek Belö gölü kıyisındaki bab asın a g itm ek z o ru n d a kalm ış. Bu olaydan so n ra H ırım bay oğlu ve to ru n ları ile A k iy u s'a göç ed erek Tostıgcul n eh ri kıyısm da yaşam ış. O n lard an sonraki “H ırım h ırg ıs” boyu tü re m iş.46 "H ırım h ırg ıs” b o y u n u n tem eli üzerine anlatılan efsane sonraki dön em lerle bağdaşabilir. XVII. asrın ikinci y arısın d a H o n g o ray ’da ü n lü Yerenak İşeyev’in kardeşi Ayuci adlı ü n lü kardeşi varm ış. O n d a n b u g ü n k ü A yeşinlerin nesilleri tü rem iş. Tarih! folklorik b ilgilerine göre H akasya M oğol istilası d ö n e m in d e m ü k em m el atları, boğalarıyla ün kazanm ış. Yenisey bölgesindeki b ü tü n hayvanlarm en iyi şekilde gelişm esin e M oğol istilasın ın zararı olm uş. Eski zam an d a U ybat n eh ri kıyısında Tokçınbeg’in yönettiği büyük bir köy varm ış. Bu in san lar h e r yıl M oğollara vergi öd em ek için Sayan orm anlığındaki Kazır ve Kizir nehri kıyılarında avcılığa çıkarlarm ış.47 T ohçın’ın çocukları h er zam an h asta lık ta n dolayı Ö lürlerm iş. Bir so n b ah ar g ü n ü n d e avcılar Lutraya avcılık yapm aya gitm ed en önce o n u n karısı bir erkek çocuk d o ğ u rm u ş. A talardan kalm a eski geleneğe göre cin ve şeytanlard an ko ru m ak am acıyla çocuğu Koybal’da b u lu n an başka bir kişiye eğitilm esi için v erirlerm iş. Ç ocuk biraz büyüm eye başlayınca Koyballılar kendileriyle b erab er o n u ava g ö tü rü rlerm iş. Bir g ü n avcılann yaptıkları çadırın yan ın a M oğol h an ın m iki askeri gelm iş ve çocuğu çalm ış. M oğol askerleri kendi sın ırların a y ak laştıklarında yalnız bir çadır g ö rm ü şler ve kavut istem ek için çadıra gim işler. Bu çadırda çocukları olm ayan bir karı-koca yaşarm ış. Ç ocuk ö zlem i çeken bu karı-koca b ir at sü rü s ü karşılığı b u kiiçük çocuğu alm ışlar. Bu çocuk ciğer d ö n erin i sevdiği için o n u n ism ini karapaar (kara ciğer) koym uşlar. K arapaar on sekiz yaşına geldiğinde çadıra M oğol hanlığından adam lar gelm işler. Bu ad am lar askerlik çağına gelen gençleri belirliyorlarm ış. M oğol hanı askerlerini toplayarak H ongoray’a saldırm aya hazırlanıyorm uş. K arapa-

Butanayev V. Ya., Butanayeva İ. İ. Hooray çonmn torelleri - Abakan, 1996 s, 25-28. Butanayev V. Ya., Abdıkalıkov A. Materialı po istorii Hakasii XVIl-XVM vv. - Abakan, 1995. Genealogiya kırgızskih knyazey A ltısar-skogo ulusa


a r’ın övey an n e-b ab ası onu askere gö n d erm ek istem em işle r ve onu m ükem m el b ir asil b ır ata b indirerek ö z halkına gönderm işler. Fakat Sayan dağını geçerken atı ö lm ü ş. K arapaar yaya yü rü m ek zo ru n d a kalm ış. G eceleyin büyük b ir çam ağacm ın yan tarafindaki bir çukura girm iş ve o rad a yatm ış. Bir sü re so n ra y ak m ın d an geçm ekte olan askerlerin seslerini duym uş. B unlar H ongoray’a sald ırm ay a giden M oğol askerleriydi. O nlar bu çam ağacının yakınlarındaki b ir yerde d u rarak atlarını köstekleyerek orada konaklam ışlar. Sabaha karşı M oğollar derin uykuya dalm ışlardı. K arapaar bu d u ru m d a n yararlanarak o n larm a tla n n d a n en iyisini seçm iş ve kalan atları Yenisey bölgesine doğru sü rm ü ş. Yayan kalan M oğol askerleri çaresizlik içinde te k ra r geri d ö nm üşler. K arapaar Kem (Yenisey) n eh ri civarından ve H atıg A a sta n ’ı geçerek Izıh d ağ ın ın arkasındaki U ybat n eh rin e gelm iş. Babası vefat etm iş; fakat an n esi h ay attaym ış ve evladını tan ım ış. T ohçm ’ın halkı K arapaar’ı varis olarak y ö n etim e g etirm işle r ve o, yıllarca A bakan bölgesini sö m ü rm ü ş.48 Bu eserde m evcut olan bilgiler M oğol yönetim i altın d a b u lu n an bölgelerin h alk ların d an m ü teşek k il olan M oğol o rd u su n u n o lu şu m d ü zen in in nasıl o ld u ğ u n u açıkça g ö sterm ektedir. Savaşta M oğollartn h afif silahlı atlı askerleri en tehlikeli olanlarıydı. A skere alm a ve asker to p lan tıla rı h er zam an “ap h a p a sh a n ı”, yani “avcılık g ru b u n a kaydolm a” anlam ına gelirdi. Buna şu şekilde açıklık getirebiliriz: O rta A sya’m n göçebe to p lu m u n d a askerı eğitim içerisinde avcılık ok u lu da o lu rm u ş ve o "a b ” olarak ad lan d ırılırm ış.49 “H arap aar" efsanesi ö rf ve ad e tle r üzerinedir. M eselä; beylerin çocuklarını sıradan in san lar b ü y ü tü rd ü . Yayla yapılan savaşlar (uhçaa tuzı) ve M oğollarla olan savaşlar zam anında bir Kırgız ailesin in "Torginciool’’ adlı bir oğlu varm ış. V atan u ğ ru n a savaş zam anı gelm iş. A n nesi T orgıncıool’a m uska niyetine üç aşık (hazık), yedi ayak kem iği (tolarsıj), ve dokuz diz kem iği (tom ıh) verm iş. O ğluna: “H er zam an yanın d a o lsun. Kaza otursa b u n la r seni korur. Eğer tarlada ya da o rm an d a yalnız kalırsan yaktığın ateşin çevresine koy!” diye annesi tem b ih etm iş. K ırgızların M oğol askerlerine karşı yaptıkları savaş b aşan sızlık la sonuçlanm ış ve kalan ask erler geri d ö n m ek zo ru n d a kalm ışlar. M oğollar ise Kırgızların peşin e d ü şe re k onları kovalam ışlar. Torginciool v atan ın a o rm an lık lan , düzlükleri geçerek yalnız olarak d ö n m ü ş. G eceleyin n ered e kalırsa an n e sin in verdiği aşık kem iğini ve diğer kem ikleri o n u n dediği gibi koyarak u y u rm u ş. Yaktığı ateşin sol tarafin a ise kazık çakarak o n a kendi şapkasm ı giydirirm iş.


O, M oğollara çok sayıda asker varm ış gibi görü n d ü ğ ü için d ü şm an askerleri o n a yaklaşam am ışlar. A n n esin in verdiği m u sk an ın sayesinde To'rginciool soğ u k ta ü şü m ey erek, sıcakta yanm ayarak; yani hiç b ir zo rlu k çekm eden evine d ö n m ü ş. N ihayet, A bakan n eh rin e yaklaşığında b ü tü n tehlikeleri atlattığ ın ı d ü şü n e re k m u sk aları bırakm ış. O gece o n u n koruyucu m uskaları olm adiğı ve öfkeli sesler duyulm adığı için o n u M oğollar yakalam ışlar. Bu olaydan sonra H akaslar bu kem ikleri bırakm ayı yasaklam ışlar. O had ised en sonra eşkiya ve h ırsızlard an k o ru n m ak am acıyla bu kem ikleri ku m aşa dikerek kapıya asm a ad eti o rtay a çık m ıştır.50 O rta Yenisey'in M oğolların yö n etim i altın a girm esi büyük savaşlara ve p ek çok Kırgızın ö lm esin e neden olm uş. M uhafazakar, koruyucu görevi yapan m uskalı kem iklerle ilgili m itolojinin ortaya çıkm ası Eski T.ürk D evrine aittir. B unun gibi in an çlar öteki T ürk halklarında da (m eselä; Kazaklar) varlığını devam ettirm e k te d ir.51 A bakan n eh rin in yukarı kısm ındaki (A kım ın) Surçazı bölgesinde eskiden “H araçıstar" ad ın d a bir boy yaşarm ış. H a raçıstar’ın yöneticisi olan ordu kom u ta n ı H aragaybaatır Büyük A rb a t’taki Pastag dağının eteğ in d e yaşıyorm uş. O n u n ailesi b ü y ü k m ü ş ve yedi karısı olan çok zengin birisiym iş. H aragaybaa tır’ın binlerce koyunu Surçazı o vasında beslenirm iş. H araçısların ekin ektikleri to p rak lar M atu r bölgesindeym iş ve o n lar toprağı abıl (bele benzeyen b ir gibi alet) ve salda (saban) ile işlerlerm iş. G ü n ü n b irin d e H aragaybaatır’ın ekin ektiği tarla sın a bir ayı gelerek sabanı çek m ek te olan atı ö ld ü rm ü ş. K ahram an bu olaya hiç üzü lm em iş ve ölen atın ın y erine ayıyı sabana çekerek b u şekilde üç sene ekin ekm iş. O rm anlığın h ak ir görülen sahibi çektiği çileden dotayı H aragaybaatır’a: "İn san o ğ lu n u n kardeşini (Ayı o rm anlığa giden atala rın d an birisi olarak sayılır.) h o r gören, eziyet çe k tiren sen in n eslin in ö m rü kısa olsun, akrabalarının yaşı kırkı geçm esin !" diye b ed d u ad a b u lu n m u ş. O, andan itib aren H araçısların sayıları azalm ış. Bir gü n M oğol askerleri A bakan’ın yukarı tarafına gelerek H ansın dağının tep esin d e bir gece kalm ışlar. Kazanı asıp, ateş yakarak et pişirm işler. M oğol h an ı yük sek lik ten dolayı bu bölgedeki silahlı halkı görm üş. Kendi asker şam an ın ı (Ç ağham ı) çağırarak ileride olacak olaylar hak k ın d a bilgi verm esini istem iş. D ua okuyan şam an: "B enim koruyucularım söyledi. kazandaki Han yem eği (han: b ir yem ek çeşidi) tam am en pişene kadar siz öleceksiniz!" ded iğ in d e han: “Sen ne aptalca k o n u şu y o rsu n ” diyerek kazana yaklaşıp eğri

^®T. İ. Kinzenovanın bitdiriiüsü, 1914-c. tuulgan, sagaylardan, US’-Bir’. Kazahskit narodme skazki. - Alma-Ata, 1978. s. 138.


kılıcıyla H an ’a b ır d arb e in d ird iğ in d e ondan sıçrayan sıcak çorba han ın boğ azına d ö k ü lm ü ş. H an, boğazına d ö k ü len sıcak çorbayı kılıcıyla tem izlem ek isterk en boğazını keserek ölm ü ş. M oğol hanını oradaki tepeye göm m ü şler ve b u rası g ü n ü m iid e de H ansın (H ankırı) olarak adlandırılm aktadır. M oğollar y öneticisiz kaldıkları için geri d ö n m ek zo ru n d a kalm ışlar. M oğol Hanı H aragaybaatır köyü n ü ve ekin ek m ek te olan haikm ı d ü şm an olarak görm üş. Bu olaydan so n ra H araçıslar üç senede bir P ostag’da kurban keserlerm iş. Bu boyun kutsal ağacı köknar, koruyucu kutsal hayvanı ise H aragay'ın bindiği at o lm u ş.S2 O rta Asya ve G üney S ibirya’da çeşitli hayvanlara bakarak yaşayan halkların tem el besin kaynagı et ve sü ttü r. Et kaynatılarak pişirilirm iş. Savaş vak itlerin d e hayvanların kanlarını bağırsaklara koyarak " H a n ’'ı hazırlarlarm ış. H aragaybaatır hakkındaki m itolojik bilgiler H ongoray’d a çok eskilerde sabanı kullandıklarını, O rta Ç ağda Abıl kullanm anın geniş olarak yaygm old u ğ u n u g ö sterm ektedir. B ugünkü H akasların ataların ın eski zam anlarda sadece boylara ait o lan ekin tarlaları ve otlaklıkları varm ış. M atur n eh rı b ölgesinde eskiden beri “H ıylar" adlı b ir boy yaşarm ış. Moğollar d ö n em in d e bu boyun yöneticisi H altuygak (Bazı efsanelerde Taban boy u n u n yöneticisi) im iş. O n u n karısı ve bir de yeni d o ğ m u ş bir çocuğu varm ış. O nlarla b erab er çok güçlü, fakat aptal H alçangm is adlı bir kardeşi de yaşarm ış. Kışın b uz tu tm u ş ve H altuygak kardeşine A bakan üzerindeki hayvanları g etirm esin ı em re tm iş. Sığırlar buz üzerinde yürüyem iyorm uş ve onların h em en ayakları kayıyorm uş. O zam an H alçangm is sığırların topuklarını sıyırm ış. Emri yerine getirdiğini zan n ed en aptal: “Ben sığırların yürüyem edikleri için to p u k larım sıyırdım ” dem iş. D ışarı çıkan ağabeyi ayaklarından kan akan sığırları görm üş. Bir g ü n ü M oğollar Hıylara saldırdığı zam an H alçangm is evde yem ek yiyorm uş. Ağabeyi o n u çağırdığında o "K arnım ı d oyurm adan hiçbir yere gitm e m ” diye cevap verm iş. Ö fkelenen H antuygak içinde yem ek olan kazam yayıyla v urarak deldiği zam an H alçangm is o tu rd u ğ u yerden kalkarak M oğollarla savaşm ış ve onları yenm işler. Bir günü H altuygak karısıyla çocuğunu kardeşine bırakarak ekin biçm ek için gitm iş. Bir vakit so n ra çocuk ağlam aya başlam ış. H alçangm is çocuğu eline alırken b aşındaki im iği g örm üş ve "G aliba b u n u n için uyum ayıp ağlıyor” diye d ü şü n m ü ş. A kşam leyin eve d o n en H altuygak bir kötü d u ru m u n olduğ u n u h issetm iş ve çocuğu so rd u ğ u n d a kardeşi: “Siz g ittik te n so n ra çocuk ağladı ve başındaki im iği sıktığım da irin çıktı ve sessizce u y u d u ” dem iş. Bu oia^

Butanayev V. Ya., Butanayeva I. İ. Hooray çonnm torrüen - Abakan, 1996 s. 93-97.


ya çok ü zü len H altuygak kardeşini yok etm ek için çare aram aya başlam ış. “Yarın avcılığa çıkacağız. Ben dağdan kırm ızı geyiği aşağı kovalayacağım . Sen o n u yakalayacaksın ve ben gelinceye kad ar bırakm ayacaksm ." dem iş. Ertesi gün H altuygak k ardeşini dağın eteğ in e bırakarak kendisi tepeye çıkm ış. O tep ede b ü yük b ir taşı kıpkırm ızı oluncaya kadar ısıtarak aşağı yuvarlam ış. K ıpkırm ızı olan yuvarlak taşı H alçangm is göğsüyle sım sıkı kucaklayarak “A ğabeyim , n ered esin ? D ağdan d ü şü rd ü ğ ü n kırm ızı geyiği sen gelinceye kad ar b ırakm ayacağım ” diye bağırm ış. Fakat yan m ak ta olan ta ş H alçangm is'in bağrını yakm ış ve H alçangm is old u ğ u yerde ölm üş. O zam andan itib aren M atu r bölgesindeki k ard eşlerin birinin ö tek in i acım asız b ir şekilde ö ld ü rd ü ğü dağ "A n d aş” veya "Kızıl taş" olarak adlandırılm ıştır. H alçangm is ö ld ü k ten so n ra H altuygak kendi halkına: "D eğerli Hıylarım ! K ardeşim i ö ld ü rd ü ğ ü m için bu h ay atta gün yüzü görem em galiba" d em iş. Kısa b ir sü re so n ra M oğolların saldırısına karşı koyabilecek b ir kahram an bulu n am am ış. M oğol hanı Hayları esir e tm iş ve onlardan pek azı sağ k alm ış.53 "H altuygak" hakkm daki bu efsane M oğol devri ö n cesin d e ortaya çıkm ış olabilir. Ç ü n k ü bu konu sadece G üney Sibirya h alkında değil, (Altaylılar, Şorlar) Y akutlarda da bilin m ek ted ir.54 Hıy boyu n u n tap tık ları ya da yardım diledikleri dağ, M a tu r’u n yukarı tara fın d a b u lu n an P u stash ıl dağıdır. H akas folkloru ile alakalı bilgiler, M atur bölgesinin önceki halkıyla olan ilişkisini o rtay a koyan etn o grafık bilgilerle ö rtü şm ek ted ir. M atu r n eh ri m iiltek ä sın d a Hobıy b o y u n u n atası olan H obıyadas’ın doğd u ğ u kutsal dağ olan H oorgıstashıl m evcuttur. Tarihı folklorik bilgiler o n u n atası o larak ask er yöneticisi olan K ibenbaatır’dan bahsetm ektedir. Kahram an ın zırhı (H uyah), yayı, sadagı (O hsaadah) m ağarada saklanıp oğluna m iras olarak kalm ıştır. K ibenbaatır M oğollarla yapılan m ücadelede ölm üş. Başka b ir efsaneye göre H obıyadas (H olakiris de d en ir) Taştıp n eh rin in yukarı tarafın d ak i Költayga dağm daki m ağarada b u lu n an tu n ç beşikteki eski yazıdan öğrenm işler. H obıyadas b ü y ü d ü ğ ü n d e babasının askerı giysilerini giyerek, silahlarını alarak kendi boyu n u yö n etm iş. O, annesi ve kendi boyuyla b erab er Taştıp b ölgesinde yaşam ıştır. H obıyadas’ın çadırı İm cektag nehri kıyısındaym ış. K ahram anın cesedini H ırlancıkharıh tep esin e göm m üşler. H obıylar üç sen ed e bir o n u ziyarete giderek o n u n için kurban keserlerm iş.55

Butanayev V. Ya., Butanayeva İ. t. Hooray çonmn torelleri -A bakan, 1996 s. 100, 134-136. 54 Ergis Gu. Oçerki po yakutskomu fol'kloru. - M., 1974. s. 226; Slovo o b Altae. İstoriya. fo l’klor, kul'tura. - Gorno-Altaysk. 1990. -s. 182-185; Devyat’ bubnov famana. - Kemerovo, 1994. s. 33, ^ Butanayev V. Ya., Butanayeva İ. I. Hooray çonnın torelleri - Abakan, 1996 s. 131-133.


Tom n eh ri b aşın d a H obıyadas’ın kom şusu H ızılhaya boyunun atası olan A labeg adiı b ir k o m u tan yaşarm ış. O n u n n e annesi ne de babası belliym iş. O, H ızılhaya dağındaki m ağarada b akır b eşikte b ü yüm üş. Bu boyun adı bu d ağın ad ın d an gelm ektedir. D iğer varyantlarda o n u n , H obıyadas'ın teyzezadesi o lduğu ve m ağarada ikisinin b irlik te büyüdüğü anlatılm aktadır. A labeg H ongoray halkı tarafın d an çakm ak taşm d an ateş çıkarm ayı Öğreten kahram an olarak tan ın m ak tad ır. Ç ocukluğu H obıyadas ile b irlik te Taştıp bölgesinden geçerek K uznesk A latag’a avcıhğa giderlerm iş. Bir defa okçuluk yarışm asın d a A labeg’in oku sam an yığınıpa saplandığında teyzezadesini kıskanan H obıyadas k ü serek gitm iş. A labeg M rassu n ehri bölgesine gelip yerleştiğind e M oğollar saldırm ış. A labeg zırh giyerek d ü şm an ı ok y ağ m u ru n a tu tm u ş ve k u rnazlıkla M oğolları to p rağ ın d an sü rm ü ş. Bu olaydan sonra oğullarıyla H ongoray ovasına göçerek Ç oes n eh rin in yukarı tarafın a yerleşm iş.56 H akasya’n ın o rm an lık yerlerinde ataerkil-kabilelik anlayışı k o ru n m u ştu r. Kabile avcılığı, k abilenin sığındığı kutsal yerler, k^bileye ait bölge vb. varm ış. E fsanelere göre S ayar-A ltay'ın O rta Çağdaki halkı dem iri e ritip on d an askeri silah lar yapm ayı bilirterm iş. Z ırh vb. askeri giysilerini giyen boy yöneticileri "b aatırb eg ” diye T ü rk ünvanlarıyla adlandırılm aya başlanm ış. Boy yöneticilerin in m ağarada o lağ an ü stü bir şekilde dünyaya gelm eleri bizi Ezelki Kabilecilik Koruyucu D ağlar D önem ine g ötürm ektedir. H olakiris (Tünç ok), Tem irk iris (D em ir o k ), K um uskiris (güm üş ok) adlı kabile yöneticilerinin isim leri, eski çetin d ö n em lerd e kabilenin bağım sızlığını k o ru m an ın askeri güçlerle yapıldığını g ö sterm ektedir. Tarihi folklor O rta Yenisey’de eskiden spor k ü ltü rü n ü n önem li o ld u ğ u n u kanıtlam aktadır. G eleneksel güreş o yunu M oğollardan farklı olarak bele kem er bağlanarak yapılırdı. Bu g ü reşlerd e ayağa çelm e takm a, kalçalarından tu tu p kaldırarak v u rm a gibi y ö n tem ler de kullam lırdı. H erh ald e bu y ö n tem Hakaslard a Eski T ü rk devrinden beri devam etm ekteydi. B unlardan başka at yarışları, şarkı y an şları vb. Y anşm alar da düzen len ird i. M aalesef folklorda Doybu (Tobit), Ç atıraş gibi zeka oyunları anlatılm am ıştır. M oğollar d ev rin d e H ongoray’da genel olarak gö rü len gerilem e ve halk sayısının an iden azalm ası bağım sızlığm kaybedilm esine n eden olm uş. Yazı k ü ltü rü u n u tu lara k m etalürji ü retim i, "Kırgız okları”nı yapm a yöntem i d u rm uş. Tekerlekli arab alar k ullanım dan çıkm ış vb. Eski efsaneler değişikliğe uğrayarak m asallara d ö n ü şm ü ş ve K ipçoohlarda folklorunun çeşitli tü rleri ile konuları karışm ış.

Butanayev V. Ya., Butanayeva İ. İ. Hooray fonnm tortlleri • Abakan, 1996 s. 131-133.


2.3. Hongoray’ın Tarihı jnsanlan (XVII-XVIII. yy.) XVII. yüzyılda Rusya Sibir K ağanlığı’nı eğem enligi altın a alarak Kuzey A sya’n ın büyük dağlık ve o rm an lık yerlerine sahip o ld u k tan sonra doğuya d o ğ ru hızla ilerliyordu. G üney S ibirya'nın Türk-M oğol halklarının yaşadıkları dağlık ve o rm anlık b ölgeler uzu n yıllar boyu Rus D evleti’nd en uzakta bulu n m u ştu . G üney S ibirya’daki karışık halkların arasındaki ilişkilerin so n u cu n d a H ongoray’ın siyasi sah n esin e yazılı kaynaklarda ve halk h atırasın d a yer alan çok ü n lü in san lar ortaya çıkm ıştır. İyus bölgesinde K ırgızların yaşadıkları dö n em d e onları "Taarbeg" adlı çok öfkeli b ir h ü k ü m d a r yö n etm iş. H ongoray’ın batısındaki K alm ak topraklarını "S ilig u u l” (Keğenbeg) adlı tek bir evladı olan "H uruldayçayzang" yönetm iştir. O zam an lard a Kalm ak Yeri’nde "H aran " adlı bir tifo yayılarak halkın hepsini ö ld ürm eye başlam ış. S iliguul’u babası tifo n u n yayıldığı bölgelerden başka bölgelere gönderm eye karar verm iş. H urulayçayzang S iliguul’a hayvanlar, h izm etçiler ve yaşlı iki m ü şav ir vererek İyus bölgesine göç ettirm iş. Bir süre so n ra Siliguul hizm etçileriyle A kiyus’a gelm iş ve “O nlo" adlı bir yeri seçerek oraya yerleşm işler. "O n lo h ay a” dağının batı tarafına o n u n adam lari "Siliguul Siveezi" (silik oğul seti) kurm uşlar. O vaya ise çobanlar b ü tü n hayvanların sığacağı "Tas H azaa"yı (taş ağıl) yapm ışlar. A kiyus bölgesindeki dağın eteğinde T aarbeg’in çadırı varm ış ve buradan doğuya d o ğ ru uzanan "S ara” (Sarat) adlı bir yerde binlerce atı ve öküzü olan "H u lah p ay " adlı b ir zenginin evi b u lunm aktaym ış. H ulahpay’m güzel bir kızı varm ış. M üşavirlerin ö ğ ü tü n e göre o n u n la Siliguul evlenm iş. Bir süre sonra K ırgızların yöneticisi Taarbeg davetsiz gelip yerleşen konukları evine çağırm ış. G elen m isafırleri y aşların a göre o tu rta ra k o nlara yem ek ikram etm eye b aşlam ış. Ev sahibi zehirle bu konukları ö ld ü rm ek için çaba gösterm iş. Taarbeg Siliguul’a şarap ikram ettiği zam an iki m üşavir yapılacak kötü lü ğ ü sezm işle r ve ikram edilen fıncanı d u rd u ra ra k "kafanın beyni olur, yem eğin de sahibi olur. Sahip önce içm ezse h anın yem ek yem e hakkı o lm az” dedikleri zam an Taarbeg sinsice g ülerek "bizim geleneğim ize göre önce ocaktaki ateş sah ib in e, yani ateşin a tasın a içirm ek lazım !" diyerek şarabı a teşe d ö k m ü ş. Silig u u l’u zehirleyip öld ü rem ey en Taarbeg onu teke tek m ücadeleye çağırm ış. F akat K alm akların büyük kaburgaları elleriyle kırdıklarını, küçüklerini ise dileriyle çiğnediklerini görünce Taarbeg kö tü n iy etin d en vaz geçm iş. O, Siliguu l’un A kiyus b ö lg esinde y aşam asm a m ü saad a etm iş. Bir g ü n ü (H os H ulah) "K oşkulak” dağında avcılık y apm akta olan Siliguul d ü ş m a n o rd u su n u n H o rd ın g a s’taki Kırgız köyüne saldırdığını görm üş.


Kırgız ask erlerin d en birisi d ü şm an ablukasından sıyrılıp O nlo tarafina doğru kaçm ış. Sıliguul o n u n ö n ü n ü kesm ek için atını o n a doğru k o ştu rm u ş. Kırgız askerlerı K uznesk barikatı tarafından (A batura) K azak-R usların gelerek halka saldırdığını anlatm aktadırlar. Bu kaçan Kırgız b ahadırının adı "A Jıptappa” idi. O, Kalm ak beyine silah arkadaşı olm aya hazır o ld u ğ u n u söylem iş. Siliguul kendi askerlerini toplayarak K azak-R uslara p u su ku rm u ş ve hepsini öldürm üş. Bu olaydan so n ra Siliguul kendi b aşına d ü şü n e re k K uznesk barikadına saldırıp kendı yön etim i altına aim aya karar verm iş. B ütün erkekleri askere çağırıp onlard an süvari birlikleri o lu ştu rm u ş ve K uznesk barikadm ı ablukaya alm ış. Fakat bu H ongoraylı süvari birlikleri barikadı aşam azlar ve sadece etrafındaki köyleri yağm alayıp geri çekilm işler. Sonraki yıl Siliguul tek ra r barikadı sarm ış. Bu savaşta pek çok askerinden o lm asın a ve birçok köyü yakıp yıkm asına rağ m en bu kez de barikadı ele geçirem em iş. H ongoray askerleri K uznesk A ladağı'nı aşm ak için yol açm ışlar. Karaiyus’u n yukarı tarafındaki H am m tashıl geçidi ü zerin d en geçm ek için Siliguu l’u n adam ları taşlardan pek çok m erdiven yapm ışlar. H an ım tash ıl d ağının tep esin d e Tergekköl adlı çem ber şeklinde bir göl varm ış. Bu gölün tek ayaklı iki sahibi (su perisi) varm ış. O n lar b irb irlerin e sarılarak gö lü n etrafin d a rüzgar gibi dönerlerm iş. B irbirinden ayrıldıklarında tek b aşların a h areket edem ezlerm iş. İkinci K uznesk seferinde Siliguul Terp ekköl’ü n tek ayaklı sahiplerini gorüp onların birisini yakalam ış. Yakalanan su perisi d iğer eşin e gölün altındaki altınları getirip kendisini k u rtarm asın ı istem iş. H em en S iliguul’un ö n ü n d e b ir yığın altın, g ü m ü ş ve değerli taşlar m eydana gelm iş. Fakat zalim Ç ayzang altınları ald ık tan sonra birinin başını kesm ış. Diğeri ise göle girerek k u rtu lm u ş ve "Sen haran tifo su n d an ku rtu lm u ştu n , şim di b en d en k u rtu lam azsın !" dem iş. A ltın taşlar K alm ak Çayzang’ın giysilerine, atın a güzellik katarak geceleyin çevreyi aydınlatırm ış. U çüncü yıl Siliguul te k ra r K uznesk barikadına saldırı yapm ak için hazırlanm aya b aşlam ış. O n u n iki m üşaviri "H u şu n kabuğu üç kere soyulm az, bir şeh ir üç defa sarılm az’’ diye ö ğ ü t verdiği zam an öfkelenen Siliguul bu yaşIıları ağaca ay a k la n n d an asarak ö ldürm üş. C esareti kırılm ayan Ç ayzang Kuzn e sk ’e yaklaşıp şeh ri ele geçirm e yolları aram aya başlam ış. Bu savaşlardan yılan K azak-R uslar sip erin d en Tom n eh rin e çıkm ak için yer altın d an yol açarlar. Silıguul bir tep ed e o tu ru rk e n yer altındaki bu yola insanların girdiğini görerek h ayret etm ış. K azak-R usların halkı yer altındaki yoldan dışarı çıkarıp tekrar kapıdan girdirdiğini anlam am ış. D üşm anların çok old u ğ u n u gÖrüp cesareti kırılan S iliguul geri çekilm iş.


A sk erler H an ım tashıl dağm a tırm a n d ık ta n sonra d in len m ek için m ola verm ışler. Siliguul su su z lu ğ u n u giderm ek için göle eğildiğinde ağzına suyla b irlik te göl ham isi de girm iş. Göi ham isi kendi kardeşinin intikam ını alm ak için Siliguul’u n kalbini d u rd u rm u ş. Silİguul’u H anım tahsıl dağının eteğine göm m üşler. O n u n y am n a "ö b ü r d ünyada yalnız k alm asın ” diyerek üç atını, h izm etçisi A lıptappa'yı, y atm ak için d ö şek ve yastık yerine üç uşağını öldürerek g öm m üşler. S iliguul’u n cesedini altın, değerli taşlarla d o n atarak hiç kim sen in görem eyeceği b ir'y e re göm m üşler. K ara h aberi duyan S iliguul’un karısı ü z ü n tü sü n d e n k ah ro lm u ş ve kocası için O nlahaya d ağında ve H ulahpay köyünde büyük bir ölü yem eği verm iş. B ugüne kadar Saras bölgesindeki H u lu n te b ii'n in "atla rın tep in ip debelendiği y e r” S iliguul’u n kaygısını h issettird iğ i anlaşılm aktadır. Eski ataJarım ızın g elen eğ in e göre H akaslarda yuğ aşın ın verildiği yere b ü tü n hayvanlar getirilirm iş. Buzağıyı in ek ten , tayı kısraktan, kuzuyu koyundan ayırdıklarında binlerce hayvanın sesin d en yeryüzü çalkalanıp titre rm iş.57 E fsanedeki an latılan olaylar XVII. asrın ilk yarısındaki K uznesk siperi (1618) k azıldıktan sonraki dö n em leri y an sıtm ış olabilir. K uznesk'in yakınların d a T eleut Yeri olduğu m alum dur. B uranın halkı çoğu zam an Ak Kalm aklar o larak ad lan d ırılarak K ırgızlarla d ü n ü r olm uşlar. O rta Ç ağdaki T ü rk toplu lu k la rın d a y ö n etim i ele geçirm ek için birbirleriyle yapılan m ücadelelerde rak ip lerin i ö ld ü rm ek için zehirli içki kullanm ışlar. S iliguul’un olağandışı ö lü m ü ve tarih İ p ro to tib i sır olarak kalm aktadır. O jenbeg h ak k ındaki efsanede H akas halkının geçiş d ö n em i olan H akasy a 'n ın R u sy a'n ın h im a y e sin e girdiği za m a n d ak i tra je d ik olaylar yansıtılm ıştır. Ş ecerede K araiyus ve A kiyus n eh irleri o rta sın d a Taarbeg ve O spabeg (Aşpabeg) ad ın d a iki Kırgız kardeş y aşarm ış. Halkı çok kurnaz olan Taarbeg y ö n etirm iş. O n u n çocuğu olm adığı için ta h tın varisleri arasın d a olanları katletm ey e karar verm iş. Taarbeg sinsice ağabeyinin büyük oğ lu n u ö ld ü rm ü ş. O spabeg bu cinayeti k ard eşin in işlediğini öğrenip o n u ö ld ü rerek ondan intikam ını alm ış. Yaptığı cin ay etten ö tü rü T aarbeg’i yolun o rta sın a -yoldan geçe n le r ayaklarıyla çiğnesin diye- g ö m d ü rm ü ş. B undan so n ra İyus bölgesi yaşlanm ış. O spabeg idareyi elin e alrfıış. S onra sağ kalan k ü çü k oğlu O jenbeg'e ta h tın ı v erm iş.58

57 Butanayev V. Ya., Butanayeva İ. İ. Hakasskoe skazanie o knyaze Silig-ooie i ego pohodah na Kuznetskiy ostrog. //Çteniya pamyati E. F. Çispiya-kova. (K 70-letiyu so dnya rojdeniya). 4.1. N ovokuznetsk. 2000. s. 43-46. 5* Tasfıa Matır. - Abakan. 1982. s. 40-52.


O rta Ç ağın so n ların d a H akasya M oolhan’a (M oğol hanlarının genel adlan d ın im ası) bağlıym ış. K ırgızlar M oğol h an ın a vergi öderlerm iş. O jenbeg b ü y ü k h an ın sarayına gidip, o n d an valilik y etkisini alm ış. İktidara geldikten so n ra ülk en in sın ırlan n ı genişleterek O rta Yenisey bölgesini tam am ıyla him ayesi a ltın a alm ış. O jenbeg’in sav aşta sın an an bahadırları varm ış. Bunlar: S ü g ü rm atır (tecrü b eli balıkçı), H a ram atır (tecrübeli aşçı), H ırn a m a tır (eleştirm en), Aydara h m a tır (avcı) vb. B unlar d em ir gibi se rt vücutlu ve yenilm ek bilm ez kırk kahram an m ış. Ç o roların (kırk asker) yönetici T asham atır ve en küçükleri ise K ödeçim atır im iş. Şecerde T askam atır hak k ın d a etraflı olarak bilgi verilm iştir. Yarışta rakibini ö ld ü rd ü ğ ü için, o d ö nem lerdeki k ahram anların anlaşm asın a göre birçok sene Yenisey’deki “İrgegit” (İrgeyek) adlı kısa boylu insan lar arasın d a yaşam ış ve d ah a so n ra affedilerek O jen b eg ’e d önm üş. T ash am attr ve O jenbeg H a k asian n m ü rik aletlerini icat ed e n le r olarak da bilinm ektedirler. T asham atır ö ld ü rd ü ğ ü rakibini h atırlayarak iki kıllı kom uzu (hak, h o m ıs), O jenbeg ise yedi kıllı ç a th a m ' icat etm iş. O jenbeg öldüğünd e karısı çath am gizli bir m ağaraya saklam ış. Bu yüzden b u alet H akaslara m iras o larak k alm ış.59 T asham atır ise m üzik aletleri eşliğinde b e ste le r yapıp şark ılar söylem e başlam ış. Şiddetli m ü cad eled e ağır yaralanan T asham atır "H ayazı” adlı b ir dağdaki m ağaraya g izlenerek yaralarını sarm ış. O jenbeg savaştan so n ra Ç ulum nehri y ak ın ın d ak i H a n o lıg ta g d ağ ın ın a ra sın d a (Ö çen p ig h ay azı) d in le n m iş. 1680’deki ta rih i kaynaklarda Rus yönetim görevlileriyle Y erenakbeg’in him ayesindeki K ırgızlar arasında, T agnaiyus’taki savaşlar zikredilm ektedir. Yeren ak b eg ’in K azak-R uslarla olan savaşı to p o n im ik (yer adlarm a ait) adlandırm ada saklı olabilir. O jenbeg, M oğol h an ım n kızıyla evlenm iş ve Kodıs ile Ç abıs (Çap, Şap) adlı iki çocuk sahibi olm uş. Bir g ü n ü kıskançlığı y üzünden karısıyla kavga edeı'ek o n u ö ld ü rm ü ş. D aha so n ra Önceki oynaşıyla evlenm iş. O n u n öfkesi y ü zü n d en b üyük oğlu Kodis d e ölm üş. O rta A sya’daki h an lar arasındaki ailevi geleneği bokm am ak için küçük oğlunu Moğol h an ın ın kızıyla evlendirm iş. Fakat bu çabalar an laşm azh k lara engel olam ayınca asabi O jenbeg kendi d ü n ü rü n e -M oğol hanına- savaş ilan etm iş. Bu savaşta Ojenbeg, oğlu Çap (Ç abıs) ve ask erlerin in yaklaşık tam am ı ölm üş. Sağ kalan O lbezekm atır, birkaç askeriyle öz v atan ın a d ö n erek O jenbeg’in ö ld ü ğ ü n ü halka duyurm uş. B undan sonra O jenbeg hakim iyet son b u lm u ş ve Kırgız toprakları başıboş kalm ış. Şap’m h an ım ı ham ile kalm ış. D iişm andan M araçıhgtag’daki m ağaraCQ

.

M .A Yangulovdun bildirüüsü, 191 l~c. tuulgan, acıg uruusunan, Sekta avılı.


ya sak lan m ış ve Ç abınday ve Ç abacak adlı iki çocuk d o ğ u rm u ş. O nlardan Hakaslardaki “Kırgız" boyu tü rem iş. * N eticede O jenbeg’in h am m ın ın ünlü ağıdından bir parça yazsak iyi olur. Bu a ğ ıtta h ü k ü m d arın m ölm esi ü ze rin e yönetim i yabancı birisin in ele geçirm esi ve halkın geleceğinden elem duyulm ası aşağıdaki satırlard a anlatılm aktadır:

Siyah gözlü benim halkım Niçin Rus-Kazaklara inandın? Rus-Kazak’ı kabul ettiğin gerçekse Hukuğumuzu belgeledin mi? Senin oluşturduğun kıymetli kağıdın İstikbali iyi olsun! Ojenbeg’ten kalan siyah saçlı halkıma Rus halkı işkence etmesin! Efendim! Hongoray halkı Niçin Ruslara inandın? Bizi Ruslara verdiğin gerçekse Bizim hukuğumuzu kitapta kanunlaştırdın mı? Bi2im kanunlanmızı kitaba yazdıysan, O hiçbir zaman unutulmasın! Ojenbeg’ten kalan siyah saçlı halkım Daima öz vatanında yaşasın!60

Bu ağ ıttan halk k ah ram an ın ın acıklı ölüm üyle H akasya’nın tarih i kaderinin ilişkisini görm ek m ü m k ü n d ü r. O jen b eg ’in ö lü m ü n d en so n ra “kara gözlü, siyah saçlı halk" R usya'nın him ayesine girdikten so n ra Ak H an (Ak padiş a h )’a vergi ö d em ekle y ü k ü m lü olm uşlar. Bizim araştırm alarım ıza göre H akasların folklorik k ahram anı O jenbeg’in ro lü n d e n m e şh u r Kırgız halkının yöneticisi Yerenak İşeyev’i görm ek m üm k ü n d ü r’ A slında Y erenakbeg'in "Şap” adlı bir oğlu olm uş ve o n lar A ltay’daki Ç u lışm an n eh ri yakınındaki bir m ücadelede ölm üşler. Y erenak’ın bir değil, birkaç kad ın d an çocukları olabilir. Ç ünkü b u m ücadelede o n u n la beraber o n u n üvey ço cuklarım n d a öldükleri h ak k ın d a bilgiler zikredilm ektedir. Ö çen p ig (U jenpeg) den en folklorik isim Y erenak’ın Önceki ünvanım kastediyor gibidir. B una o n u n varisi H orçin’in belgede "U n zen tay şi” olarak adlan d ırılm asın ın tam k olacağı şüphesizdir.61 M oğollardaki “tayşi” terim in in Çirim tamırları. s. 52. 6 ' Butanayev V. Ya. Etniçeskaya istoriya hakasov XVII-XIX w . s. 28.


T ü rk lerin Bek (bey) ün v an m a tevafuk ettiğini söylem em iz gerekir. Kırgız beyleri Yayzanbahşi, Tarzanyayzan, M ergentayşi, Yayzankaşka vb. ünvanları kullanm ışlardır. XVII. asırdaki R us belgelerinin hiç b irinde “beg" ünvanına rastlanm az. “U n zen" kelim esi M oğolların "ezen ” (ejen) (padişah, im parator) ün v an ın ı ifade edebilir.62 Fakat O rta Ç ağdaki folklorik k ah ram an ların ın isim leri XVII-XVIII asırlardaki yazılı kaynaklarda geçen isim lerle tam olarak uyuşm aktadır. B una rağm en bu araştırm alarım ızd a özel isimler, ünvanlar, yerleşik toplum lar, olaylar, tarih ı in san ların faaliyetleri ve gerçeklerle tam am en bağdaşm ası bizi başarıya ulaştırm ıştır. Yerenakbeg (Yarnak, Yaranak, Yerenyak) H ongoray'ı 1660-1687 yıllarında y ö n eten çok ü n lü devlet y öneticilerindendi. O, A ltısarB eg İşey M ergen'in ikinci oğlu, H om çubeg H an 'ın to ru n u y d u . O n u n büyük ağabeyi A ykanyuruktu em an et esir olarak M oskova’da eğitim alm ış, İvan adıyla vaftiz edilm iş. O B oyar'm oğlu olarak K rasnoyar'a gelip hizm et etm iş ve kendi kardeşi olan Kırgızbeg'i Y erenak’a karşı birkaç defa askerı seferde b u lu n m u ş. İvanaykan, R us yöneticileri tarafm dan hain olarak suçlanm ış. Fakat o, suçlu olm adığını kanıtlayarak k u rtu lm u ş.63 A ykan’dan H akasya'daki "Tuzluköl" adlı yerde yaşayan Kazak-Rus A ykanovlarm nesilleri türem iş. Y erenak'ın Ç agun, H orçin ve Şap adlı üç oğlu olm uş. 1703 yılı sü rg ü n d e Ç agun T om ski'de em an et olarak tu tu lu p , S ibirya'da kalm ış. Ç ag u n ’un soy u n d an Ç abınovlar ve aynı babadan olan kardeşi A yeşinlerin soyu türem iş. XVII. asırd a C ungar ve M oğol yöneticileri Kırgızların bazı beyleriyle dün ü r olm uşladır. Bizim elim izde Y erenak’ın karısının soyu hakkında bilgi yoktur. Fakat o n u n dayısı Koçabay, C ungar hanı K aragul'un kız kardeşi A bahay ile ev len m iş.64 Böylece Köçebay’ın oğlu Tabun K aragul’un yeğeni, C ungar H an lığ ı’nı k u ran kahram an K ontayşı’nın da yeğeni olm uş. K ahram an Kontayşı A ltısarb eg 'in yeğeni İzen tay şi'n in oğlunu terbiyelem ek için alm ış. Bu bilgiyi Rus yazm a kaynakları k an ıtlam aktadır.65 O rta A sya’n ın askeri ve siyası yönden eşit olan devlet yöneticilerinin arasındaki d ü n u rlü k ilişkisinin tem eli Eski T ürk devrine dayanm aktadır. Meselä; K ırgızların ilk kağanı B arsbeg T ü rk kağanı İlte riş’in kızıyla evlenm iş. K ültigin B arsbeg’i ve o n u n askerlerini yen d ik ten so n ra boş kalan ta h ta Bars-

62 TSGARH. F. R-675 Op. 1, d 15,1. 29 ob. Bahruşin s. V. Eniseyskie kırgızı v XVII v. s. 185. 64 Butanayev V. Ya„ Abdıkalıkov A. Materialı po istorii Hakasii XVII - naç. XVIII w . - Abakan, 1995. s. 14. 65 Materiah russko-mongol'skih otnoşemy 1636-1654. T. 2, - M., 1974. s. 220-222.


b eg ’in oğuliarı, T ü rk kağanının yeğenieri geiebiiir. Yenisey K ırgıziarının M oğol ve C u n g ar h a n la n n ın kızlarıyia evlenm eleri O rta A sya’n ın siyasi sahnesin d ek i yerini b elirttiği şüphesizdir. Y erenakbeg çok öfkeli, zalim , inatçı b ir insandı. H ainlere çok eziyet çektirm e, ağaçlara bağlam a, kazanlardaki sıcak sulara atm a, gözlerini oym a vb. cezaları em red erm iş. Y erenak’ın çok katı b ir yönetim i a ltın d a parçalanm ış Kırgız ulusları ve y erleştikleri to p rak lar “H ongoray" toplum sal-siyasi ittifakına d ö n ü şm ü ştü r. XVII. A sır yazılı kaynakları bu gö rü şü pekiştirm ektedir. Y erenak’ın yönettiği yıllarda Rus yazm a k ay n ak lan n d a H akasya H ongoray ism iyle bilinm eye başlam ış. 1666’daki K rasnoyar k o m u tan ın ın m e k tu b u n d a “ Knez Yerenak K ırgızlardaki K ongoray’da göç ed iy o r” diye yazm ış.66 Bu yazm a kaynakta “Kırgız Yeri" (H akasya) diye R usça ad lan d ırm an m yerli “Kong u ray ” adıyla bağdaştığını görebilm ekteyiz. O jen b eg ’in yönettiği d ö n em d e H ongoray M oğol-C ungar h a n la n n a vasal o larak h e r sen e vergilerini deri olarak öderlerdi. O rta A sya’nın göçebe devletlerin in yöneticileri resm i olarak " h a n ” ünvanını alm ışlardı. O jenbeg hakk ın d ak i şecere bilgilerine göre Kırgız to p rak ia rın m yöneticisi "beg” ünvanını aiarak M oğol-C ungar h an larm a (Pigler Pazı M oolhan) bağlıydılar. H ongoray’ın kendi hanı olm am ış. Fakat bazı kaynaklarda O jenbeg Kırgız hanı (H ırh ıs han) o larak zikredilm ektedir. H akasların tarih i folkloru O rta Çağdaki Yenisey K ırgızlarının sosyai-sınıfsai yapısı k o n u su n d ak i bazı bilgileri bize u laştırm aktadır. Pek çok hayvanı o lan köy h alk larının başın d a olan yönetici sınıfın vekilieri "beg”, “taycı”, "çayzan” olarak ad lan d ırılm ıştır. Bu ünvanları Kırgıziar M oğol Hanlığı dönem in d e M oğol d ilin d en alm ışlar. Ç ayzanların arasın d a Kırgız b o y lan n ın yöneticilerini (Türkçe “b eg ”) seçilm iştir. Yerenak A ltısay boyunun beyiydi. Yerenak: "Ben K ırgızların yöneticisiy im ’’ d em iş. Tarihi folklor bilgilerine göre O jenbeg tü m e n yöneticisi (tubenpazı) im iş ve b u n d an XVII-XVIII. asırlard a H ongoray M oğol-C ungar hanlık la n n ın tü m e n i olarak kabul edildiğini anlayabiliriz. Beylere ask er sınıfm a giren k ah ram an lar (m atır) bağlı olurlarm ış. Kahram an ların o lu ştu rd u ğ u o rd u bek (bey) y ö n etim in in desteğiydi. O jenbeg h ak k ın d ak i şecerede h er b ek te 40 k ah ram an ın olduğu anlatılm aktadır. Savaş hazırlık ları başladtğı zam an k ah ram an lar kendi o rd u larm ı sevk ederlerm iş. Bu askeri sistem Kırgız Kağanlığı d ö n e m in d e n beri bilinm ekle beraber H ong o ray ’m R usya'ya bağlandığı d ö n em e kad ar kullanılm ıştır, XVII. asırdaki Rus belgeleri kah ram anları "yönetim elem anlarıyla eşit saym ış. K ahram anlar 66 Butanayev V. Ya., Hudyakov Yu. s. İstoriya tniseyskih kırgızov. - Abakan, 2 0 00 .-S . 154.


sınıfı tarafindan d estek len en Kırgız beyleri köyler ve in sa n la n yönetm iş. H ongoray askerleri (sirig) atiı askerlere, h urçagilere ve özel gruplara (kursı) ayrılm ış. Savaş faaliyetleri b aşlam adan önce askerler dizilip sağ kanat, sol kan a t ve m erkez o lm ak üzere üçe bölü n ü rlerm iş. Savaş başladığı zam an sağ ve sol kan atlar b irleşerek d ü şm an ı m erkezı askerler tara fın a sürükleyip ablukaya alırlarm ış. A skerlerin yukarıdaki yöntem deki gibi sıraya dizilm eleri T ürkM oğol to p lu m u n a a ittir ve tem eli eski to p lu m ların avcılık yapm a y ö n tem in e dayanm aktadır. Tarihçi N. K uzm in Y erenakbeg'i "G üçlü, çok k u w e tli, çevik b ir in sa n ” olarak yazm ıştır.67 O, yirm i yıldan fazıa devam lı K rasnoyarsk, A çinsk, Kuznesk, Tom sk, Yeniseysk, N ijn eu d in sk vb. çoğu Rus köylerini d eh şe te d ü şü rm ü ş. Yerenak b ü tü n g ü cü n ü H ongoray’ın G üney S ibirya’daki yerini ko ru m ak için sa rf etm iş. O d ö n em d e Kırgız boylarının sınırı iie o nlara yeni kom şu olan R usya’nın s ın ırla n n ı belirlerken so ru n yaşanıyorm uş. Yerenak K ırgızlann ek onom ik g ü cü n ü sağlayan bölgeleri özellikle in atla k o rum uş. Yerenakbeg dış siy asette R usya'ya m u h alit olm uş ve çoğu zam an C ungarya’nın desteğini kabul etm iş. 1667’d e H o n goray C ungar h an ın tn vasalı o lm u ş ve S engetayşa kendi yö n etım in i k u w e tle n d irm iş. Bu yıldan itibaren C ungarya yöneticileri Kırgız beylerine y ö n etim d e söz sahibi yaparak tastikli belgeier verm eye başlam ışlar. M eselä; XVII. asrın so n u n d a G aldan b o şo k tu H an Tüva halkının beyi Ş andı’ya k endi bölgesini y ö n etm esi için m ek tu p yazıp g ö n d erm iş.68 K ontayşı’dan izinsiz K ırgızlar R uslara esirleri, kaçakları verm em iş. Büyük ih tim alle Y erenakbeg C ungar h anınm en önem li ve en yakın adam ı o lm u ştu r. C u n g arların yardım ıyla Rus barikadına saldırırm ış. Yerenak’ın atlı askerleri an id en K uznesk’te bazen Kanyak barikatı etrafında o rtaya çıkarlarm ış. Kırgız atlı askerlerinin hızlı harek et etm eleri silahlarının h afıf olm asıyla ilgiliym iş. Ö zellikle, R usların kalabalık g ru p lar halinde gelerek y erleştikleri Rus k öylerine sık sık saldırırlarm ış. S engetayza ve Yerenak tarafından 16 6 7 ’deki K rasnoyarsk’a yapılan saldırıda K azak-R uslardan pek çok in san ö lm ü ştü r. Bu 375 kişiden o lu şan askerİ birlik için büyük bir kayıptır (39 kişi ölm üş, 205 kişi yaralı ve 49 kişi esir o lm u ş .)69 Yerenak, Rus barik atların ın yapılm asıyla çok büyük teh lik elerin ortaya çıkacağını önceden fark etm iş. Rus yöneticile-

Ko2’m in N. Hakası. - İrkutsk, 1925. s. 63. Butanayev V. Ya. Etniçeskaya istoriya hakasov XVIll - naç. XIX w. - M, 1990. -s. 156. 69 Aleksandrov V. A. Russkoe naselerıie Sibiri XVII - naç. XVIII w . (Eniseyskiy kray). M., 1964 /Trudt İnstituta etnografıi. T. 87. - M, 1981. s. 56.

^


rine: "A bakan’a barikat k u rarsan ız biz kendi to praklarım ızı son çocuğum uza k adar korum aya h azırız.” diye bildirm işler.70 ‘ 1675’te K rasnoyarsk Kazak-R usları Kırgız Yeri’nin tam o rtasın a A bakan n eh ri m ü lte k äsın d a Tagar ad asın a barikat kurm uşlar. Yerenak bu yapıyı sararak yakm ış. Yerenak on d an so n ra A çin ve Kan barikatlarını yerle bir etm iştir. O, Rus bayraklarını, askeri birlikleri g an im et olarak elde etm iş. Yeren a k 'ın siyasi faaliyeti h ak k ın d a araştırm acılar hem fikir değildir. L. R Potapov ve V. A. A leksandrov: "İrenak yağm acılık ideolojisinin, bozkır feodalinin ü n lü vekili olm uş. O, b ü tü n g ücünü köylere baskı yaparak yağm acılık yaparken sa rf e tm iş ” diye yazm ıştır.71 Bizim fikrim ize göre Y erenak’ın yukarıdaki p o rtre sin e , o n u n faaliyetlerine d air söylenen fıkirler doğru değildir. B unu bizim Yerenak’ın savunm ak için yaptığı savaş m ücadeleleri olarak kabul etm em iz gerekir. M eselä; o 1682’de Rus p ad işah ın a gönderdiği m ek tu b u n d a “Savaş K ırgızlar tarafın d an olm adı. Senin adam ların kendi o rd u lan y la bizim toprak lara gelerek barikat yapm ak istedikleri zam an biz o n lara karşı koyduk" diye yazm ıştır.72 K ırgızlar Rus, M oğol ve C ungar devletlerinin arasın d a zor d u ru m d a kalm ıştır. Yerenakbeg dış siyasette C u n g ar hanına güvenm iş. O nun: "B uşuhtu h a n Kırgızları ve o n ların top rak ların ı hiç kim seye verm ez." dediğini Rus kaynakları yazm ıştır.73 Fakat o yanılm ıştır. XVIII. asrın ikinci yarısında Ç in İm p arato rlu ğ u M oğol hanlıklarına taarru z etm iş. Ç in İm p arato rlu ğ u O rta A sya’da ebedi hakim iyetini kurm ak am acıyla M oğolları C u n g arlara karşı k ışk ırtm ış. 1687’de M oğollarla yapılan savaşta C ungar hanı G a ld a n b o şo h tu h an H ongoray’dan takviye asker istem iş. Y erenakbeg o rd u su y la A ltay'daki Ç u lu şm a n n eh rin in yukarı kısm ına g eldiğinde o rad a trajed ik olaylar olm u ştu r. Kırgız askerleri H ongoray’d an Telets (Boğa) gölüne beş günde gelm işler. Y erenak’ın askerleri 600 kişiym iş. Ç u lu şm a n nehri bölgesinde M oğollar pusuya y atarak o nları bekliyorlarm ış. Ç arpışm ada 3 0 0 ’d en fazla Kırgız askeri, o n lar arasın d a A ltır boyu n d an 150 kişi ölm ü ş. A ltır boyu askerleri Tayinirk e’n in yönetim iyle Y erenak’ın peşin d en gelm işler. Fakat o n lar m ücadeleye geç kalm ışlardı. C u n g ary a’nın tarih in d e pek iyi bilinm eyen bu savaşta Halhaslılar zafer kazanm ışlardır. Bu “K ara K alpaklar”la olan m ücadelede 5000 Sayan, Kırgız; 2000 M oğol askeri ö lm ü ş.74 Savaş m ey d an ın d a Yerenak, küçük

70 TSCARH R-675. Op. 1, D.13. s. 1. Aleksandrov V. A. Ukaz. soç. - S 52. 72 TSGARH R-675, op. 1. D 12. s. 173. 7^ Butanayev V. Ya., Abdıkalıkov A. Ukaz.soç. s. 172. 74 TSGARH R-615. Op. 1. D.10. s. 3.


oğlu Şap ve iki üvey oğlu ö lm ü ştü r.75 16 8 8 'd e A ltay seferine katılan O tkul, Rus yönetim ine: "M oğollarla yapılan savaştan sonra Kırgız Yeri’nde sadece 3 0 k ü sü r adam ö lm ü ş tü r”diye hab er v erm iştir.76 Ç u lu şm an bölgesindeki T elengitlerde g ü n ü m ü zd e de K ırgızların ünlü k ah ram an ı Yerenak hakkında efsaneler bilinm ektedir. Y erenak'ın cesedi Başkaus ve Ç u lu şm an nehri m ü ltek äsın a g ö m ü lm ü ştü r.77 Altay şecerelerine g ö re Yerenak, A kköbök boyu yöneticisiym iş. Tom skili ve Kuzneskili Kazaklara y enildikten so n ra Yerenak K ongıraysongıray vatanını terk ederek Teles g ö lü n e göç e tm ek zo ru n d a kalm ış. G ü n ü m ü zd e “Ç u lu şm a n ve Yasatır bölgelerin d e A kköbök halkının rahvan atları ve K ongıray’d a ise çok geniş arazileri varm ış." diye şarkılar söylendiği hälä bilinm ektedir. Yerenak H akas halkın hafızasında yüce insan olarak k alm ıştır ve o n u n O jenbeg ünvanı farklı anlam ları ifade etm ektedir. O n a halkın gerçek evladı, m illi kah ram an ı denilm iştir. H akaslar tarih te O jenbeg (O çenpigtuzı) devrini e tn ik yapısının şekillendiği önem li bir dö n em olarak görm ektedir. O jen b eg 'e d air efsane, geniş olarak yayılm ış olan m üzik aleti Ç athan (Ç adıgan) ve o n u kullanm a yö n tem in in , k ah ram an h k d estan la rın d a boğazla şarkı söylem e g eleneğinin (hay) K ırgızlardan kalm a m iras o ld u ğ u n u bildirirler. Boğazla şarkı söylem e; Hakas Hay şarkılarm ın b ir özelliğidir ve bu her zam an ça th a n ın yardım ıyla söylenm ektedir. Buna b enzer folklorik eserleri söylerken k u llanılan yöntem Sayan-A ltay’daki diğer T ü rk halklarm da; özellikle o n ta n n içerisindeki H ıvalarda vardır ve farklı seslerin çıkarıldığı ‘*Hom eey" d enilen şarkısı farklılık g ö sterm ek ted ir.78 R usların ezelki yerlileri, yani Ç aldonlar H akaslarla 250 sen e kom şu yaşam alarına rağm en bu sanatı ben im sem em işler. Rus edebiyatında boğazla şarkı söylem e ilk defa 1831'de İ. P esto v 'u n şiirlerin d e g ö rü lm ek ted ir.79 Profesör B. İ. T atarinsev Sayan-Altay T ürklerine ait boğazla şarkı söylem enin XVI-XVIH. asırlarda boyların şekillenm esiyle birlikte ortaya çıktığını ileri sü rm ek ted ir.80 Aynı vaziyette hırıltılı sesle söylenen Hakas hayı, şiir san a tın ın H o n g o ray 'da başlandığını kesin olarak kanıtlam aktadır. M üzik aletlerinin ilk önce Kongıray-Sagay ülkesinde ortaya çıktığı ve Dağlı Şorya'ya

75 TSGARH R-615. Op, 1. D.9. s, 94, 76 TSGARH R-615. O p .l. D.9. s. 82. 77 Ustnoe narodnoe tvorçestvo altayskogo naroda. - Gomo-Altaysk, 1962. - S.44; Bedyurov B. Ç. Slovo ob Altae. - Gorno-Altaysk, 1990. - S 132-138. 7® Çudoyakov A. İ. İstoriya izuçeniya janra «kay». //Sovttskaya tyurkologiya. No 1. - Baku, 1986. s. 73. . 79 3 Russkie pisateli o Hakasii. - Abakan, 1958, s. 33. Tatarintsev B. I. Tlıvmsfeuf gorlovoe penie. Problemı proishojdeniya. - Kızıl, 1998. s. 4, 15.


H ırg ısh o o ray ’d an gelen hayın koruyucu ru h ların m eydana geldiği k o n u su n daki A ltay efsaneleri b u n u n dolaylı k an ıtı olabilir.81 * H akasların çath an ın yardım ıyla boğazla söylendiği şarkıları, H ongoray Siyasi İttifakı k u ru ld u ğ u d ö n e m d e o rtaya çıkan kahram anlık destanlarıyla sıkı ilişki içerisindedir. M eselä; A lıp tık m m ak lard a söyle anlatılır: "Yeryüzü oluştu ğ u zam an ilk önce y u m u şak bakır o rtaya çıktı. A ltay dağlarm da, Aks u u 'n u n kıyılarında p ek çok hayvan o tla r ve orada H ongoray’ın yüce soylu halki yaşar."82 H aylar itk önce k u tsal bir özellikteki şeyi ifade edip efsanedeki gibi Hakasların ataların ın , o rtaya çıkan (Tageezi) dağ koruyucusuyla irtibat kurm a aracı o lm u ştu r. Dağ koruyucuları kim seye g ö rünm eyerek M asalcı H aycı’n m y an ın d a to p lan arak o n u n büyüleyici boğaz sesini, şiirlerinin güfte ve bestesini zevkle d in lerlerm iş. H ayın o rtaya çıkm ası Kırgız D evleti’nin (VI-VIII. asırlar) ilk devri ile ilgili olabilir. D ü şm an la savaş m ey danında çarpışırken g erekirse hayların b enzersiz korkunç sesi d ü şm an ın psikolojisini bozm ak için kullanılabilir. O jen b eg hakkındaki efsan eler g ru b u n a A bakan bölgesindeki Beltir ve Sagayların arasın d a an latılan Tayım irke’ye d a ir Kipçooh da girm ektedir. Bu folklor ese rin in k o n u su n a göre A skiz nehri m ü lte k äsm d a Saashançayh an adlı bir bey yaşam ış. Taht için kardeşini ö ld ü rm ü ş. Tayım irke adlı çocuğu varm ış. O, b ü y ü d ü ğ ü zam an O jenbeg o n u n M oğol h an ın ın kızıyla evlend irm iş ve ikisi bacanak olm uşlar. Yaşlanan Saashançayzan kardeşinin oğlu Tayım irke'yi de ö ld ü rm ü ş. Tayım irke’n in karısı M oğolistan'a kaçm ış. O, yoldayken doğum yapm ış ve çocuğu büyü d ü ğ ü zam an S aashançayzan’a bin bir işkence ed erek ö ld ü rm ü ş ve böylece ö c ü n ü alm ış (Ç irim kaynakları 62-67. sayfa). Bizim elim izde Tayım irke gibi folklorik k ah ram an larla tarih ı olaylardaki k işilerin tam am en b irb irin e uydu ğ u n u g ö steren k an ıtlar m evcuttur. G erçekte n Tayım irkebeg XVII. asrın 2. yarısında A skiz n eh ri kıyısında yaşayarak A ltır boy u n u y ö n etm iş. O, Yerenak İşeyev'in yolundan giden Talay'ın oğluym u ş ve 1670-16 9 0 ’larda bu boyu yönetm iş. H akasya halkı 1 7 0 3 'te göç ettiğ inde o n u n oğlu T angıtbazurtayşa kendi Kırgız halkıyla b erab er C u n g ary a’ya gitm iş. O jenbeg d ö n em in d e Toy bölgesindeki T ıgirpurnu dağlarının eteğinde Çitip u u r (yedi k u rt) boyu yöneticisi o lan S urh uyuk adlı asabi bir adam ya-

Yamaeva E. E. Mifı altaytsev. / / Fol’klornoe nasledie Gornogo Altaya. - Gorno-Altaysk, 1989. s. 177. 82 Butanayev V. Ya., Butanayeva İ. İ. Hooray çonnm torelleri - Abakan, 1996 s. 3.


şam ış. O, kendi tioyundan topladığı vergileri A bakan bölgesindeki S aarpaar dağı eteğ in d e h ü k ü m sü re n O jenbeg’e g ö tü rü rm ü ş. Vergi getirenlere H ongoray yöneticisi b ü yük bir yem ek p artisi düzenlerm iş. S u rh u y u h ’u n 7 karısın d an 40 çocuğu olm uş. En büyük karısı b ir kız ve K irbiool, İrm iool adlı iki oğlanı terbiyeleyip y etiştirm iş. S urhuyuh avcılık yapm ayı ve balık avlam ayı severm iş. O n u n tem eı yem eği balık, avlardan ise yılanla kertenkeleym iş. O, çok güçlü b ir pehlivanm ış. T igirpurnu dağında o n u n kaldırdığı ağırlığı 20 p u d olan "S urhuyuh ta şı” b ugün de vardır. O jenbeg’in Sıgda ve Sibi adlı iki oğlu varm ış. O n ların birisi S u rh u y u h ’un kızıyla evlenm eye k arar verm iş. S u rh u y u h biricik kızını evlendirm ek istem em iş ve g elm ekte olan dam at adayı ile yanındakileri yolda ö ld ü rm ek için H ush u n h o y a ’da p u su y a yatm ış, fakat o n la n n avcılık kabiliyetlerine hayran kalm ış. G elm ek te olan kardeşler çam ağaçlarının başındaki kozalakları okla vu rarak geliyorlarm ış. B unu gören S u rh u y u h d eh şe te kapılm ış, k ard eşler ile y an lan n d ak ileri m ecb u ren karşılam ış ve 3 gün m isafir etm iş. Sofraya kızartılm ış yılan eti koym uş. K ardeşler: "Babam ız O jen b eg ’in evinde hiç böyle yağlı balık y em em iştik ." dem işler. S u rh u y u h 'u n kızı ve O jenbeg’in oğlundan b u g ü n k ü H akasların “H ırgıs” boyu tü rem iş. Bir g ü n ü S u rh u y u h T igirpurnu dağında K altar tilki (siyah tüylü parlak tilki)yi görm üş. O, evladı Kirbiool ve İrbiool’a: "K altar tilkiyi ö ld ü rü p derisini getirin, g etirm ezsen iz cezaya ça rp tın la cak sm ız” dem iş. İki kardeş tilkiyi kayakla Ç ım ırhaya dağına kadar takip etm işler. Yolda K irbiool’u n kayağı kırılm ış. İrm iool yalnız olarak tilk in in p eşin e d ü şm ü ş.V u ta n eh ri yakınlarında tilkiye y etişerek onu v urm uş. S urhuyuh o n la n n p eşin d en gelirken kayağı kırılan K irbiool’u görünce çok kızm ış ve onu okuyla vurarak Ö ldürm üş. Burası g ü n ü m ü zd e d e "K irbi” olarak adlandırılm aktadır. İrm iool kendi oğlunu ö ld ü re n zalim babasından nefret etm eye başlam ış. Bir g ü n ü avcılığa birlikte g ittik lerin d e babası oğluna şöyle dem iş: “Gerçek avcı bir günde üç av vurur. Bunu yapam azsan gözüm e g ö rünm e!". O zam an İrm iool babasına: “Peki sen üç av v u ram azsan n e olacak?” dediğinde kendisine çok güvenen S urhuyuh: "Ben h er zam an b u n u y ap arım .” dem iş. B ahse giren baba-oğul avcılık için iki başka tarafa g itm işler ve bir günde İrm iool üç, bahası ise iki av v urm uş. Bahsi kazanan İrm iool babasının vurduğu avları T igirparnu dağına g ö tü rm esin i istem iş. O kutsal dağın tep esin d e çok kişiyi k atled en babasını m ah k u m etmiş. Böylece İrm iool babasını ölüm cezasm a ç a rp tırm ış.83 Baba ile oğul or-

^ Hakas fonnın kip-çoohtarı, mmahtan. - Abakan, 1960. s. 186-190. Borgoyakov H am djının bildirüüsü, 1890-c. tuulgan, sagaylardan, İlimorov aytlı.


tasın d ak i b u n u n gibi acım asız m uam eleyi an latan efsane ta h t için yapılan kavgaları d a yansıtabiiir. ' H akaslarda İrgit boyundan gelen Sıgda ve Sibi adlı k ard eşler hakkındaki efsan eler geniş olarak yayılm ıştır. O jen b eg ’in yönetim i d ö n em in d e İrgitleri A kiyus n eh rin in yukarı tarafındaki H aspar n eh ri kıyısında yaşam ış olan Hanaspay yön etm iş. Bir g ü n ü H ongoray'a M oğol hanı H aram otegey’in k o m u ta ettiği M oğol askerleri taarru z etm iş. B ütün halkı Ç aylarıg’a toplam ış. Yaşlıları ö ld ü rm ü ş ve kalanlarını ise A ltay’ın ö tesin e g ötürm üşler. Yolda Moğollar g ö tü rm ek te oldukları halkı saym ak için erkeklere taş to p latm ış. K adınlar b u n a dahil edilm em iş. Uybat ovasm daki Hoyza n eh ri kıyısında ta ş yığınları "ooba” vardır. H anaspay’ın karısı M anainey kocasına akıl danışıp geceleyin kaçm ış. A radan zam an geçm iş ve M anainey Sıgda ve Sibi adlı ikiz çocuk d o ğ ru m u ş. Bu dağ g ü n ü m ü z d e de “M a n a tu g a n ta h sıl” olarak adlan d ırılm ak tad ır. G elecekteki k ah ram an ların büyüdükleri bu yerdeki su "İneysug" (A na Su) adıyla bilinm ektedir. M anainey iki oğlunu alarak U ybat d ağını aşarak İney n eh rin e gelm iş. T ooratkiçin geçidindeki m ağarada yaşam aya k arar verm iş. H an asp ay ’ın karısı çocuklarını balık ve çeşitli bitkilerin kökleriyle beslem iş. O n u n "O zo p ” adlı d e m ir küreği İneyhuyuzı m ağarasının yanındaki kırm ızı çam da h älä asılı du rm ak tad ır. Sıgda ile Sibi b irer kah ram an olarak büyüm üşler. O n lar avcılıkla hayatlarını sü rd ü rü y o rlarm ış. Bir günü o rm an d a n tüyleri, tırnakları uzun, ağzı b ü y ü k olan b ir hayvan g ö rm ü şler ve bu orm an lığ m k o ruyucusunu okla vurm uşlar. M anainey v u ru lan hayvanı görerek: “H er şeyi ko ru m ak ta olan kendi b üyük babanızı ö ld ü rm iişsü n ü z . A rtık iş işten geçm iş! B undan so n ra A bato y ’ ayı tö ren i d ü ze n le m em iz gerekir. Yoksa o rm an lık ta yaşayan k ard eşler bize buğz edecekler. Ayı b izim orm anlığa gitm iş olan b abam tzdır" diye korkm uşlar. M anainey’in oğulları ö ld ü rü len ayının yas aşını vererek: "Bizim babam ız ö ld ü .” dem işler. Bu olaydan itib a ren Sıgda ile Sibi gerçek kah ram an olm uşlar. M anainey g elecekten h a b e r verebilen, gaibi görebilen birisiym iş. Ayının k ü rek kem iğine bakarak kendi halkının geleceği üzerine fal bakm ış. "A kiyus su y u kıyılarında İyussagay, H ızılsagay boyları gizlice y aşıyorlar” diye tere n n ü m etm iş. A n n esin in ö ğ üdü ü ze rin e Sıgda ile Sibi dağılm akta o lan insanları bir araya toplam ışlar. Tom tarafın d an Tom sagaylar gelerek o nlara katılm ışlar. B unun d ışın d a bu halka O jen b e g ’in Kuyas bölgesinde gizlice yaşayan T ag ın ah m atır ve Kuyas da katılm ış. O n lar Ö lengsın adlı dağlı bölgeye yerleşm işier. M oğol hanı H aram otegeyge adlı dağlı bölgeye yerleşerek vatan yapan Sıgda ve Sıbı h ak k ın d a h a b e r alm ış ve “O radaki b ü tü n halkı yok ed in ." diye


o rd u sevk etm iş. O zam an Sıgda ile Sıbı Sıgım tahsıl dağında avcılık yaparken yabancıların g elm ek te o ld u ğ u n u görm üşler. M anainey ayının kürek kem iğind en fal açarak d ü şm a n ın yaklaştığını görm üş. Tecrübeli İrgit avcıları H ahpan n eh ri yak ım n d a p u suya yatarak d em ir zırh giyen M oğolların boyunlarından okla vurarak ö ld ürm üşler. Bu olaydan so n ra H aram otegey han H ongoray’a Palam orkam adlı dokuz baplı şam anını g ö nderm iş. Sıgda, Sıbı ve anası uçarak gelm ekte olan Palam o rk am ’ı g ö rm ü şle r ve okla vu rarak öldürm üşler. A kabinde hiç k im senin yenem ediği kardeşlere karşı kendisi sefere çıkm ış. A skerleriyle H o n goray’a gelip H arasm dağına saklanm ış. Sıgda ile Sıbı H ızılhaya d ağındaki kaleye saklanarak h er yandan ü st ü ste ok atm aya başlam ışlar. H aram otegey elçilerini g öndererek kardeşleri okçuluk yarışına çağırm ış. Birbiriyle anlaşarak H aro nehri yanında o tlam ak ta olan geyikleri vurm aya k arar verm işler. Bir g ü n d e M oğol avcıiarının vu rd u k ları geyikler dağ gibi k ü m elen m iş. Sıgda ile Sıbı ise vurdukları geyiklerin sadece kulaklarını torbaya koyarak getirm işler. Ç ü n k ü kardeşler geyikleri n ed en siz yere yok etm ek istem em iştir. Sayarken kardeşlerin vurduğu geyiklerin sayısı Moğol avcılarından d a h a çok o ld u ğ u n u görünce H aram otegey han k ard eşlerin tecrübeli avcılar olm alarına, cöm ertliklerine şaşırm ış ve b u n d an so n ra Kırgız to p rak ların a savaşm aya gelm eyeceğine söz vererek kardeşlere alrın iple dikilen kaftan ve alaca atları hediye etm iş. O zam andan itib aren Sıgda ile S ıb ı’nın nesilleri olan İrg itlere sarı renkli giysi giym ek ve alaca at binm ek yasaklanm ış. Ç ü n k ü bu re n k ler M oğolların kutsal saydıkları sim geler olarak kabul ediliyorm uş. B ununla İrgitlerin M oğollara gösterdikleri saygıyı bildirm ektedirler. Moğol h anıyla b a n ş tık ta n so n ra Sıgda ile Sıbı halkıyla birlikte orm an lık tan A bakan bölgesindeki O jenbeg’in önceki to p rak ların a göç ederek Rus y ö n etim in i kabul etm iştir. Yaşamı sona eren ü n lü kardeşlerin canları K uznesk A ladağı’ndaki dağ koruyuculanyla birleşm iş. H akaslar Sıgda ile S ıbı’n ın d ü n y an ın son zam an larm d a te k ra r gelerek H ongoray’ı önceki g ü cü n e ulaştıracağ ına inanıyorlar.84 "Sıgda ile Sıbı” efsan esin d e eski halkı m uhafaza e tm iş olan ü n lü kadının kahram anlığı anlatılır. 170 3 'tek i M oğol sa ld ın sın d a n sonra kalan halkın bir kısm ı to plandıkları yer U lennigsin dağının etrafı olabilir. Tarihi folklor bilgilerine göre M o ğolistan ile C u n g ary a’m n 1703’teki olaylardan so n ra d a H akas to p rak ların a hakim olm ak için yıllarca m ücadele ettik le rin i ünlü bilim adam -

Hakas çonmn kip-çoohtarı. mmahtan. - Abakan, 1960. s. 57- 59; Hooray çonnın torelleri s. 5358; Hakas çonnın kip-çoohtarı. - Agban, 1990. s. 27-32.


larınm a ra ştırm a la n n d a 1927’de yazılan H akas-M inusin bölgesinin Rusya ile b irleşm esi h ak k ındaki K yahta anlaşm ası kam tlam aktadır. Sıgday ile S ıbı'nın baş dü şm an ı M oğol h anı H aram otegey im iş. H akas folklorunda H aram otegey h an ın ro lü n ü Sibeldey adlı canavar ve Ü züt h an ın k ü çü k oğlu arasm da ilişki ku ru lu r.85 Folklorik efsane halkı C ungarya’ya e sir edip sü re n önceki O yrat h an ı S ev an rabdan’ı k ö tü olarak gösterm iş. Bazı ta rih i folklorde Sevanra b d a n ’ın ism i y erin e C u n g ar H anlığı’nın yöneticilerinin kullandıkları Kontay şa (hondayçı, köndeyçi) ünvanı kullanılm ıştır. H akaslarda R uslara karşı yapılan savaşta ü n lü olan H anzabeg hakkındaki efsan e geniş b ir şekilde yaygındır. Efsaneye göre H anzabeg İyus bölgesinde d oğm uş. D iğer kaynaklarda ise U ryup n ehri tarafındaki S ugenhaya dağında d o ğ d u ğ u n d an bahsedilm ektedir. H anzabeg O jenbeg’te n sonra, R usya’nın G üney S ibirya’yı him ayesine aldığı d ö n em d e yaşam ış. Soylu aileden o lu p savaşlard a Kızıllar boyunu k o m u ta e tm iş.86 (K ızılların padişahı gibidir87). O n u n boyu R usların him ayesine g ird ik ten so n ra vergilerin ağırlaştırılm ası ü zerin e ayaklanm a çıkartıp kendisi isyanı yönetm iştir. Şaripov ilçesindeki U stp arn ay a k ö y ü n ü n yanındaki Kayiş d ağında Tom sk kom u tan ıy la te k başın a m ü cadele ed erek o n a işkence etm iş. H anzabeg gençlerden asker toplayarak d ü şm an a saldırm ış. O n u n sam im i, g ü v en ilir arkadaşları H agdıgas ile Tikçeges (diğer kaynaklarda H atjınah ile Kegdegey; H angayah ile Tingeyek) varm ış. K om utan Tom aniden H anzabeg'e karşı o rd u g ö n d erm iş. Tom ’un k ö tü bir şekilde tech izatlan an askerleri iyi silah lan m ış K azak-R uslara k arşısm d a tu tu n am am ışla r. H anzabeg kalan askerleriyle T egirm enköl tarafın a çekilip, Svalik (Sveelik) dağına gelm iş. B urada d a yenilgiye uğrayıp Tom n eh rin in yukarısındaki K uznesk orm anlığına doğru çekilm iş. Bu bölgedeki K izeltashıl dağında şifalı su ve o n u n yanındaki Kirgiliktahsıl d ağ ın d a ise ilaç bitkiler varm ış. H anzabeg şifalı su ve ilaç bitkilerle savaş yaralarını tedavi e d ip sarm ış. A kabinde Sır orm anlığındaki H azoyah d ağ ın d a sak lan m ış ve geceleyin Rus ask erlerin e saldırarak bozguna u ğratm ış. Bu olay Rus ask erlerin in yeni y ö n tem ler k eşfetm esine yol açm ıştır. K om utan Tom H an zab eg ’in ark ad aşların a rüşvet verm iş. O nlara rakı vererek sarh o ş etm iş ve H an zabeg’i yakalam alarını tek lif etm iş. R üşvet alan arkadaşları teklifi kabul etm işler. A şırı içki içen H anzabeg: "Gece y u m u rtası sabahleyin kuşa

85 Butanayev V Ya. HaJtassko-russJü^ istoriko-etnografiçcskiy slovar, - Abakan, 1999. s. 60-61. Butanayeva İ. İ. Predaniya o Hanza-bege. //Etnografiya narodov Sibiri i Mongolii. - Uian-Bator - Ulan-Ude, 2000. s. 245-254. 87 Kastren M. A. Puteşestvie A. K astrena po Laplandii, Severnoy Rossii i Sibiri v 1838-1849 gg. / / Magazin zemtevedeniya i puteşestviy. - M„ 1869. - T. 6. Ç. 2. s. 230.


d ö n ü şsü n ! T ü m en b aşı H anzabeg gece canavarına d ö n ü şsü n !" diye şarkı söyleyerek u y u m uş. D erin uykuya daldığı zam an ayaklarını ve ellerini bağlayarak T om ski'ye (bazı kaynaklarda K rasnoyarski’ye) götürm üşler. H anzabeg uyandıktan sonra şöyle h ü zü n lü b ir şarkı söylem iş: "H erkes eyeri olan ata binm ek ister. H erkes şarh o ş kah ram anı esir etm ek ister. H erkes dizginli ata binm ek ister. H erkes sarh o ş yiğidi bağlam ak ister!" Salla getirilen H anzabeg’i ko m u tan zindana atm ış. H anzabeg zin d an d a şöyle bir şarkı söylem iş: “Rus h anının yaptığı siyah evin tepesi sivriym iş. Beyaz h an ın yaptığı taş zindam n tepesi çadırm tep esin e benziyor.” S on u n d a H an zabeg’i sivri askıya kaburgasından asarak öldürm üşler. Kab u rg asın d an asılan H anzabeg: "Ak han ın eli sertm iş. K aburgam ı ağrıttı. Kazak-R usun d em ir askısı kaburgam ı delerek canım ı yaktı" diye şarkı söylem iş. H anzabeg’in cesedini K azak-R usların çoğu görm eye gelm işler. K om uta n ın çocuğu H anzabeg’e yaklaştığında başını eğerek çocuğun yakasm daki düğm eyi dişiyle koparm ış ve düğm eyi k o m u tan ın ço cuğunun başına üflediğ inde çocuğun başım delm iş. O zam an H anzabeg: “Ö b ü r dünyada başım a y astık o lu rsu n . Bu dünyada bana d öşek o lu rsu n ” dem iş. Ö lm ek üzereyken can ın ın çok y an m asın a rağm en: "Sahipsiz n eh ir olm az. Tadar halkının bundan böyle yöneticisi olm az. K abuksuz ağaç olm az. Tadar halkında b u n d an so n ra h an o lm az" dem iş. O n u n cesedi askıda kuzgunlar yiyip bitirinceye kadar üç gün asılı kalm ış. H anzabeg ö ld ü k ten so n ra Rus yöneticileri H akasları R us h an ın a a n t içirtm ek için zorlam ışlar. Bu ant içirtm e tö ren in e k o m u tan ın kendisi katılm ış. Mızrağı ekm eğe saplam ış ve "Eğer Beyaz H a n ’dan başka b ir hanı tam rsan ız bu m ızrakla can vereceksiniz!” d em iş ve m ızrağm ucundaki ekm eğe yem in e ttirm iş.88 G ü n ü m ü zd ek i hiç b ir şecereci bu bilgiyi tam olarak bilm em ektedir. G ü n ü m ü zd e H akaslar sadece H anzabeg'in salda bağlanıp g ö tü rü lü rk en söylediği şarkıyı iyi bilirler. H anzabeg’in tarih ı şarkıları Baçatlı, Tom lu lehçelerinde ve M rasslı Şorlarda d a b ilin m ek ted ir.89 H anzabeg’ten h er yerde yerli halkı Rus yöneticilerind en koruyan k ah ram an olarak bahsedilm ektedir. Bu folklorik k ahram anın hayatı Sayan-A ltay h alklarında gerçekleşm iş ta rih i olayları yansıtm aktadır.

OD

,

Butanayev V. Ya.. Butanayeva I. İ. Hooray fonnın torelleri - Abakan, 1996. s. 88. Pavlyuçik s. K. O narodnıh pesnyah şortsev. / / Etnografiya narodov Sibiri. - Novosibirsk, 1984. s. 139-140.


Bu k ah ram an ın ro lü n ü n tarih ı adı hala bu lu n am am ak tad ır. H anzabeg sıradan bir k ah ram an m ı yoksa gerçek b ir in san mı belli değil.90 T eleutları araştıran ü n lü bilim adam ı A. R U m anskiy H anzabeg rolünde M anzu B oydonov adlı C u n g ar vergi toplayıcısını görm ektedir. Bu vergi toplayıcısı 1718-1720’lerde K ondom ve M rass bölgelerinden zorla vergi toplarm ış. A. P U m anskiy'in gö rü şü e tn o g ra f D. Funk tarafından da desteklenm iş: "H an zab eg ’in rolüyle M oğol beyi M anzu B oydonov d ah a çok bağdaşm a k ta d ır”.91 Bizim fıkrim ize göre bu yo ru m a k atılm an ın herhangi bir gerekçesi yoktur. Z ik red ilen M anza ism i H anza ism iyle uyuşm am aktadır. Ü stelik H anzabeg hak k ın d ak i efsan enin yayıldığı H akasya’nın kuzeyinde m ezkur vergi toplayıcısı yer alm am aktadır. A ltay h alk ın ın tarih ı etnografyasını araştırdığım ızda M anzu B oydon'un oğlu, Sakıl’m to ru n u , Kula’nın to ru n u n u n oğlu ve XVIII. asrın başm d a E rtiş tarafın d a yaşam ış olduğu fıkrine kapıldık. B urası Oyra t h an ı to p rak la rın ın sınırları içerisindeydi ve aynı zam anda bu rad a Ç oros boyu to p rak ları vardı. Knez M anzu B oydonov’un halkı XVIII. asrın o rtasın daki trajedik olaylardan so n ra Todoş Ç ayzan’ın yönetim i a ltın a girerek M and ito d o ş b o y u n u m eydana g etirm iş. HakNİİYALİ El Yazm alar Vakfından H an zab eg ’in nesli k o n u su n d a Şuş boy u n a ait Kuçelayevleri b u ld u k .92 G erçekten 1705-1708’lerde Kızıllar arasında R us köylerine saldıran Şuy Tatarları K anzacak U hanakov ve Kuçelay Tayb u k in lerin y ö n ettik leri o rd u lar da olm uş. Rus belgelerinde K aznaçak'ın ism i 17 0 3'teki C u n g ar seferin d en so n ra duyulm aya başlam ış. K anzaçak kendi boyuyla, yani Ş uşlarla C un g ary a’daki Em el nehri tarafına nakledilm iş. O n u n an lattığ ın a göre: "Ü rg ü 'd e k i K ontayşı’d an iki bin K alm ak gelip, K ırgızların ve Şuy T atarlarının çoluk çocuklarıyla toplu E rtiş n eh rin e yaklaştıklarında Kazak o rd u ları saldırıp, Kırgız erk ek lerin in çoğunu ö ld ü rm ü ş, kadınlarını ve çocuklarını esir etm iş. K anzaçak yaklaşık 30 kişiyle Kırgız Yeri’n e d önm üş. O n lar İni n eh rin in yukarı kısm ın a yaklaştıklarm da aşağı yukarı 200 KazakR usların saldırısın a uğram ışlar. Bu m ücadelede 20 Kırgız şeh it o lm u ş ve K anzaçak ile S uraska İgerekov 9 kişiyle Tom sk tarafına kaçmışlar. Ç ulum n eh ri tarafın a g id enler Kırgız Yeri’nde hiç kim seyi bulam am ışlar ve K ızıl'daki yerli h alkın kızlarıyla evlenerek o ra d a ikam et etm işler.93 Kaznaçak ile Ku9® Butanayev V. Ya. Etniçeskaya istoriya hakasov 17-19 w . / / Materialı k serii «Narodı Sovetskogo Soyuza». Vıp. 3. Hakası. - M., 1990. s. 54. 9* Funk D. A. (Jstnoe tvorçestvo, igrı i razvleçeniya baçatskih teleutov. //M aterialı k serii •Narodı i kul'tun». Vıp.15. Teleutı. - M., 1992. s. 41-42. 92 HakNİİYALİ. Ruk.f. N o 590. L. 34. 93 TSCARH. R-675. Op. L, D I5. s. 5-6.


çelay geri d ö n d ü k te n so n ra Tom ski’deki Rus yöneticilerine bağlı olarak çalışm ışlar ve yaklaşık bir yıl orad a kalm ışlar. 1705’te K aznaçak U hanakov, Kuçelay Taybukinler ve Kırgız Şerluçak Kuçelayev ile b erab er Tom ski’dan Kırgız bölgesine tek ra r kaçmışlar. O ndan sonra Rus belg elerin de şöyle yazılm ıştır: "K anzaçak ve Kuçelayko halkıyla Ç ulum tarafına sefere çıkarak Tom ski’den A çinsk bölgesine vergi to p lam ak için giden İ. L arionov ve o n u n ad am ların a saldırm ış, k a n n la n n ı keserek ö ld ü rm ü ş ve eşyalarını g an im et olarak g ö tü rm ü şle r’’.94 1706’da K anzaçak ve Kuçelay “arkadaşları ve Kırgızlarla Tom sk kazasındaki B urnaşev köyüne savaşm ak için gelerek 12 Rus ile onlardan başka in san ları da ö ld ü rm ü şler.’’95 “O yıl K anzaçak yaklaşık 80 Kırgız ile Açin barikadına b ir yıl çalışm ak için g ö n derilen 3 kişiyi acım asız bir biçim de karınlarm ı yararak öldürm üşler. Vergi ödeyen in san ların çoğunu ise ağaca bağlayarak ölünceye kadar dövm üşler, çocukları an n e le rin d en ayırarak çok feci işkence etm işler, m allarını yağm alayarak g anim et olarak götürm üşler. D aha sonra Kanzaçaçko yaklaşık 100 Kırgız i!e gelip K azak-R us Z avyalov’u karısı, çoluk çocuğuyla ö ld ü rerek evini a teşe verm işler.”96 1707’de yazın R Petrov padişahın em riyle A çinsk barikadından A rgu’ya Ş u st Tatarları Kuçelayko ve K anzaçak’ı çevresindeki adam larıyla beraber yakalam ak için silah lan m ış olan on askeri g ö n d erm iş.97 Beş gün sonra Kanzaçak yakalanarak A çinski’ye getirilm iş. O n u n la b erab er Kırgız Şurluçak ile beş Kırgız yakalanm ış. 24 H aziran 1707 tarih in d e Kanzaçak, Kuçelay ve Şurluçakları A çinski’d e n Tom ski’ye götürm üşler. 3 Eylül 1707 tarih in d e Tom ski’de cinayet işledikleri için ve bu bölgedeki vergi ö d em ek te o lan in san lara örnek o lsu n diyerek Ş ust TMarları Kuçelayka, Kanzaçak ve Kırgız oğlu Şerluçaç’ı padişahın em riyle ölüm cezasına çarptırm ışlar.98 A rşiv ve folklorik bilgiler esasın d a H anzaçak U hanakov ile efsanede anlatılan H an zabeg’in o rtak n o k ta la n o ld u ğ u n u görebiliriz. O n u n K onza (H anzapipo) adına R us yazısında o dö n em d e şım artm ak için söylenen "çak" yapım eki ek len erek söylenirm iş. K anzaçak’ın H akas-K ızılların “Ş u s ta r” boyu n a girdiği bilgisi folklorik anlatısıyla uyuşm aktadır, O n u n Kuçelay adlı askeri Ş u star (Şuy) boyundan o lan Kuçelayevlerin atası olabilir.

94 95 96 97 98

TSGARH. TSGARH. TSGARH. AOİÖEĞj TSGARH.

R-675. R-675. R-67S. E-67Sş R-675.

Op. Op. Op. Üfj Op.

i„ DJ5, s. I. J„ DJ5,s. 2. 1., DJ5, s. 5. Jjd Ä 15ş üş56 1., D15, s. 19.


1703’te H anzaçak, H ongoray'm d iğ er halklarıyla b irlik te ' C ungarya’ya sü rü lm ü ş. S ü rg ü n d en d ö n en Şor ile T eleutların arasın d a yaşam ışlar. Suras İg e rek o v a d lı ask er T eleutların arasın a geri d ö n m ü ştü . Yukarıdaki bilgilerden H an zab eg ’in Tom bölgesindeki halkın hafızasından silinm ediğini fark edebiliriz. T eleutlarda g ü n ü m ü z e kadar u laşan o n u n ölüm öncesi söylediği şark ısın d an H an zabeg’in ö lü m ü n ü halktn g ö rd ü ğ ü n ü tah m in e d e b iliriz ." Kanzaçak ile K azak-R uslar arasındaki silahlı m ücadeleler Ç ulum bölgesin d e veya İy u s'ta gerçekleşm iştir. G ün ü m ü zd ek i Ü rüp, Parnaya n eh irlerin in ve Tenirköl (T igirköl)’ü n etrafındaki Kaiş (H ayıstag), Laskan (A thılashantag ), Svalik (Sveeslig), Ç irilgen adlı dağların isim leri H anzabeg’in savaştığı yerleri y an sıtm ak tadır. Kanzaçak A rga’da esir d ü şm ü ştü . İyus..nehrinin yukarı tarafındaki K ızıllarm yaşadığı yer böyle a d lan d ırıh r.100 N eticede Kanzaçak ’a ö lüm cezası verilm esiyle foiklordeki H anzabeg’in k om utanı tarafm dan d e m ir askıya k ab u rg asın d an asıldıgı hakkındaki bilgilerle ö rtü ştü ğ ü n ü belirtm ek isteriz. H an zabeg’in ism i H akaslar arasın d a b u g ü n de yaşam aktadır. H akasya b ö lg esin d e şifalı “ H anzapig m ö n ü s u ” adlı su vardır. M eselä; Tom n eh rin in yuk arısm d ak i K izeltashıl dağındaki p ın a r böyle adlandırılm ış. Tanm alık nehrin d e “H anzapig atın sugarçag h a ra sug", "H an zab eg ’in atın a su verdiği su" adlı p ın ar vardır. “Talaa ad ıraşm an ı" adlı ilaç bitkiye "H anzapig odı" derler ve bıçak yarasını tedavi etm ek için kullanırlarm ış. Yaşlılar “Ulug a stan as p o lb asın ”, ‘’yem eğin d eğ e rin e hiç bir şeyin değeri d en k gelm ez”, “Eğer Rus ile arkadaş o lu rsan o n a sırrm ı söylem e, yanm da Tıer zam an kılıç b u lu n su n ” diye H an zabeg’in d ed ik lerin i vecize olarak söylerler. Bu vecizenin Tanrı Dağlı K ırgızlarda d a o ld u ğ u n u ö ğ ren in ce çok şaşırdık. M eselä; Rus ile arkadaş o lu rsan baltan y an ın d a o ls u n ...”. Büyük olasılıkla bu vecize diğer T ürk halkların a d a yayılarak eski devirlere a ittir ve sadece R uslara karşı değil, b ü tü n dış d ü şm an lara karşı h e r zam an dikkatli olm ayı uyaran vecize olm alıdır. H anzabeg hakkındaki efsanelerde H akaslardaki b irb irin d en intikam alm a gelenekleri ü ze rin e gerçekler saklanm ış. Bu aşağıdaki cüm leden de anlaşılm aktadır: “Ö b ü r dü n y ad a b aşım a yastık, altım a döşek o l”. B unun gibi in tik am alm a G üney S ibirya'nın diğer T ü rk halklarında da m evcuttur. B unun örn eğ in i Y akutlarda d a g ö re b iliriz.101 Z alim derebeyleri d ü şm an larm d a n alay e tm e k am acıyla b ih ab er d ü şm an ların a gafılce ö ld ü rd ü k leri, çocukların etind en yem ek yaparak ikram ettik leri ö rn e k le ri de b u lu n m ak tad ır (örn: Taarbeg). Verbitskiy V. I. Altayskie tnorodtsı - M., 1893. s. 200-203, 100 Butanayev V. Ya. Toponimiçeskiy slovar' Hakassko-Mirıusinskogo kraya. - Abakan, 1995. s. 26. 101 Butanayev V Ya. Elniçeskaya istoriya hakasov 17-19 w . s. 135,


Bu folklor e se rin d e a n t içm enin ve yem in e tm e n in tü rleri de bulu n n iak tadır. B unun gibi yem in etm eyi XVIII-XIX. asırlardaki H akaslarda da görebiliriz. Yargılama esn a sın d a yem in e tm ek te olan kişilere kılıcın u cu n a batırılan ekm eği y ed irm işler.102 B unun gibi yem in etm e, silahın ceza verm edeki g ü cü n ü ifade edip "yem inini bozarsan kılıçtan geçirilirsin’’ an lam ın a gelirm iş. XVII. asırd a Kırgız Y eri'nde "köpeği kesip kanını içrne” gibi a n t içm e geleneği v arm ış.103 B uradan “K ırgızların köpeğin koruyucu özelliğine saygı gösterdiğini ö ğ ren iyoruz" diye bir tah m in d e bulunabiliriz. M eselä; m ö 4 9 'd a H u n larla Ç inliler arasm daki anlaşm ayı ilan etm ek için beyaz bir at Resilmiş ve o n u n kanını şarapla k arıştırarak Y üeççilerin pad işah ın ın kafa tasıyla yapılan kadehle içm işler.ıw H anzabeg hak kındaki efsanelerin incelenm esi neticesin d e “H akas-M inusin bölgesinin Rus h akim iyetine girdiği d ö n em d e yaşam ış, 1707’de Tom sk i’d e ö lü m cezasına m ahkum edilm iş bir adam ın folklorik ro lü n ü n tarih ı p ro to tip in i g ö reb ild ik ” diye so n u ça varabiliriz.

2.4. Oyrat Yöneticilerine Dair Anlatılar (XVIH. asır) C ungar H anlığı (1635-1758) S engetayşi’nin d ö n em in d e 1667’d e A ltınh an L oucan'ı m ağ lup e ttik te n so n ra Sayan-A ltay'ı ve bu ran ın içerisinde yer alan H ongoray'ı kendi vasallarından kabul etm iştir. O yrat yöneticileri XVII. asrın başında (1635) siyasi d u ru m u n u d ü ze lte n e kadar Kırgız beylerine eşit m u am eled e b u lu n ara k H ongoray’ın Ç ayzanlarıyla d ü n ü r olm uşlar. M eselä; Knez Köçebay Batarayev C ungar H anlığı'nı kuran B atır K ontayşi’n in babası K arag u lu 'n u n kız kardeşiyle evlenm iş. XVII. yüzyılın 2. yarısından itibaren H ongoray’ın siyasi d u ru m u n d a ani deg işim ler o lm u ştu r. Kırgız yöneticileri C ungar h an ların a bağlı kaldıkları için kendi boylarını y ö n etm ek için "yönetim belgesi" aim aya b aşlam ışlar.10* Savaş esn asın d a K ırgızlar o rd u y a asker verm ekle yükü m lü y m ü ş. Aynı zam an d a O yratlar R usların G üney S ibirya’ya d oğru kaym asını engellem ek için m u h are b e ed en K ırgızlarm safm da b ü lu n u rm u ş. 1 756-1757’lerde C ungar H anlığı’m Ç in hanedanı yıktıktan so n ra O yratların bazı k ısım ların ın H akas-M inusin bölgesine göç e ttik le rin d e n “Ş unu-

Butanayev V. Butarayev V. Kıçanov H. 1. 105 Butanayev V.

Ya. Etniçeskaya istoriya hakasov 17-19 vv, S. 152. Ya. Etniçeskaya istoriya hakasov 17-19 w , s. 152, Koçevıe gosudarstva otgunnov do mannumv. - M., 1997. s. 31. Ya. Etniçeskaya istoriya hakasov 17-19 w . s. 156


b a tır” ve “A m u rsa n a” hakkındaki efsanelerde bahsedilm iş. K açinlerde O yrat yöneticileri hakkındaki efsan eler A m ırsaran, A m ırsarıg, A lbınsana, A bırsaram o larak da zik redilm ektedir. Sagay ve B eltirlerde ise H ansuna, S unum atır, İrsulan, A ltınsora, A lıpsora isim leriyle b ilin m ek ted ir.106 R ivayetlerde H ontaycı (H um tayçı, Kundeyçi) genel bir ism iyle ünlü olan son O y rat yöneticiisinin k ahram an o ğ lu n u n acıklı yaşam ı anlatılm ıştır. O y rat h alkının y ö n eticisin in iki karısından iki oğlu olm uş. H an birinci k a n sın d a n ayrılm ış. Büyük çocuğu Suna (A m ırsan a)’dan; H aldam a ise ikinci karısın d an olm uş. H o n tay cı’nın piyade askerlerinin başında Ahsagal, H atıgtem ir, K indirek adlı m eşh u r kom utanlar, seçkin askerlerden oluşan ord u n u n başın d a ise yedi dam adı b u lu n u rm u ş. Bir zam an lar Sayan-A ltay’ın hayvancılıkla uğraşarak sakin ö m ü r süren halkı için A ltay o rm anlığındaki hayvanların padişahı olan kaplan tehlikeli olm aya başlam ış. S una çok tecrübeli bir avcı olm akla birlikte güçlü ve cesur bir askerm iş. O, o rm an lık tak i bu yırtıcı hayvanın p eşin e dü şerek altı kulaç uzunlu ğ u n d ak i yayıyla onu ö ld ü rm ü ş. H ontaycı tarafından gönderilen silahlı grup a tılan o k tan kaplanı kim in ö ld ü rd ü ğ ü n ü te s p it etm iş. O yrat h ü k ü m d arı geleceğini ve tah tın ı tehlikeye atm am ak için ikinci karısının ve küçük oğlu Hald a m a ’nın yardım ıyla S una'yı hendeğe atm ışlar. S una u zu n yıllar hayatını h e n d e k te geçirm iş. A krabalarm dan yalnız annesi o n a gizlice yem ek getirirm iş. Bu an latıd a "ta h tım ı a lır’’ düşüncesiyle kendi çocuklarını öld ü ren Tiranlard an b ah se d ilm iştir.107 H ontaycı h er sene Ç inlilerden hediye alırm ış. Bir günü Ç inli elçiler hediye y erin e yedi a ta yükleyerek zorla taşıdıkları arb aleti’ getirm işler. Ç in hanı (B ogdıhanı) O yratların aldıkları hediyelere layık halk olup olm adıklarını gö rm ek istem iş. Töreye göre büyük arb aletin kayışını dokuzuncu basam ağa kadar kendine d oğru çekip so n ra bırakarak atm ak gerekirm iş. Bu gerçekleştirilem ezse B ogdıhan "O yratlara taarru z edeceğim ” diye te h d it etm iş. Hontay cı'n ın etrafın d ak iler ve ü n lü k o m u tan lar arb aletin ipini çekem em işler. O sırad a pehlivan S u n a’yı hatırlay arak o n u h en d e k te n getirdiklerinde kahram an hiç k im sen in g ü cü n ü n yetm ediği arb aletin kayışını d o kuzuncu basam ağa kadar çekerek atm ış. A m açlarına ulaşam ayan Çin elçileri çaresiz bir şekilde geri dönm üşler.

106 Butanayev V. Ya., Butanayeva İ. İ. Hakasskie skazaniya ob oyratskih pravitelyah (XVIII v.). //Problemı istoni i kul'turı koçevıh tsivilizatsiy TSentral'noy Azii. - Ulan-Ude, 2000. s. 313-318. 107 Kontayşa - cungar hanının unvanı. * Bir çeşıt yay.


Bir siire so n ra H ontaycı h astalan m ış ve d ah a sonra ölm üş. O yratlar arasın d a ta h t kavgaları başlam ış. Büyük to p lan tıd a O yrat knezleri H aldam a ’yı d esteklem işler. S u n a’yı ise "H o n tay cı'n ın boşadığı karısının çocuğu” diyerek red d etm işler. H aldam a iktidara geldikten so n ra S u n a’yı tek ra r gözetim altın a alm aya başlam ışlar. O, kendi yardım cılarıyla A ltay tarafına göç etm iş ve d aha so n ra Rus pad işah ın a h izm et etm iş. Bu yıllarda O yratlara Ç in askerieri saldırm ış. Sayısız Çin askerleri H aldam a ’n ın ask erlerini b astırm ış ve m eşh u r kom utan A hsagal savaşta şeh it edilm iş. H atıg tim ir ve K indirek kaçm aya çalışırken p eşin e d ü şen ler tarafından kılıç darbeleriyle yaralanm ışlar. Ağır yaralı bir vaziyette canını k u rtaran Kind irek K uznesk kalesine zar zo r ulaşm ış. Savaşta yenilen H oldam a Rusya’ya kaçınış. O, O m sk i’de çiçek hastalığından ö lm ü ş. Saçı beyazlaşan ve vü cu d u n d a yara izleri kalan K indirek vb. O y ratlar A bakan bölgesine yerleşm işler. O n ların dilencilik yaparak yaşadıklarm ı, O yrat D evleti’nin yıkılm asını K indirek'in nesillerinden Kanka Ç udagaşev kom uz eşliğiyle şarkı söylerdi.108 Bizim top lad ığım ız belirli varyatların ve bize kadarki araştırm acıların bilgilerindeki d estan la rın suje tah silin e çeşitli m it ve m asal m otifleri de karışm ıştır. O yrat to p rak la rın d a cereyan eden hadiselerin hepsi H akasya’ya kaym aktadır. S u n u ’yu yedi yaşında yaptığı yiğitliklerinden ö tü rü kürek kem iğindeki kıkırdağını keserek hendeğe bırakm ış. Türk-M oğol halklarında d ü şm an larını ö ld ü rm ed e n önce o n u k u w e tte n d ü şü rm e geleneği yaygınm ış. M oğolista n ’d an yapılm ası m ü m k ü n olm ayan ve çok kurnazlık gerektiren isteklerle elçiler gelirlerm iş. M eselä; gözle görünm eyen yerde bu lu n an kuşların hangisinin karga h an g isin in saksağan o ld u ğ u n u söylem ek gerekirm iş. G üya A m ırsan a M oskova’ya gittiğinde kam çısının sapıyla sim gesini taşırm ış. O rada Deli Petro (Poot H an) ile b u lu şm u ş. A khan Hakas h an ın ın yerini görm eye k arar verm iş.’Yolda bir aksakala rastlam ış ve bir heybeyi göstererek kaldırm alarını rica etm iş. Deli P etro’n u n kaldıram adığını gören A m ırsana heybeyi k aldırarak atın üzerine koym uş. A ksakal tanrıym ış. O A m ırsan a’ya: “H akas hanı dünyadaki en güçlü insanm ış, çünkü ben heybeye karanın yarısını k o y m u ştu m ” dediği zam an A m ırsana gülerek: "Y eryüzünün tu tamağı olsaydı o n u el değirm eni gibi d ö n d ü rü rd ü m " diye kibirlenerek konuşm uş. “Sen in san kaldıram ayacak kadar istihfaflı kelim e söyledin, b u n u n cezasını çekeceksin” diye aksakal gözden kaybolm uş. Rus p ad işah ın çarı H akas hanı yola devam etm işler. O nlar A bakan’ın yukarısındaki H an sın dağının tep esin d ek i kayada oyularak yapılm ış ta b u tu gör-


m üşler. A m ırsan a oraya tırm a n ıp ta b u tu n içinde yatm ayı d enem ek istediğind e ta b u tu n kapısı aniden kapanm ış ve d e m ir zincirle sarılm ış. O zam andan beri H akas hanı dağın tep esin d ek i ta b u tta yatıyorm uş. O n u n halkı ise bu olaydan so n ra Beyaz pad işah y ö n etim in e g irm işler.109 Kızıl varyantına göre A m ırsan a A kiyus bölgesinde b u g ü n lerd e d e b u lu n an B engü Taş'a (ool obaa) d ö n ü ş m ü ş .110 D ü nyam n so n günü geldiğinde H akas h anı yerinden kalkarak H o ngoray’ı önceki gücüne ulaştıracakm ış. Ş orlar ve B iryusinler O y rat hanı Ş u n u ’n u n d ö n em in d e Kırgızları Abak a n 'd a n C u n g ary a’ya sü rd ü ğ ü n ü hatırlarlar. O d ö n em d e o nlar Sagay ovasınd a yaşıyorlarm ış. K ırgızlarla O yratlar dağlık ve o rm an lık yerlerde yaşayan h alk lard an vergi to p larlarm ış. Dağ bölgesindeki Kobırza n eh rin in aktığı yerd e Şulbay’ın y ö n ettiğ i H obıy boyu yaşıyorm uş. Bir g ü n ü Kırgız hanı vergi toplam ak için geldiğinde Şulbay kendi boydaşların a derileri saklayıp g ö sterm em iş. H id d etlen en K ırgızlar bu halkı feci cezalan d ırm ış. B aşkalarınm o rd u su n d a n faydalanarak intik am alm ak isteyen Ş ulbay O y rat h an ı Ş u n u ’ya getirdiği m e k tu b u n d a vergi toplayan K ırgızlardan k u rtu lm ak g erek tiğini bildirerek ona baş v u rm u ş. Ş unu, m ek tu b u o k u d u k tan s o n ra H ongoray’a sayıca az olan bir o rd u sevketm iş. K ırgızlar bu orduyu Askiz bölgesinde karşılayıp h ep sin i kılıçtan geçirm işler. Bu olaydan so n ra Ş unu b aşa geçerek Kırgızları b ozguna u ğ ra tm ış ve C ungarya’ya doğru sü rm ü ş. S ü rülen halk Şoriya'daki K abırza nehri boyu ü zerin d en gitm iş. B uranın g ü n ü m ü z d e de "H ırgıs k öşen h o l” diye adlandırıldığı bilinm ektedir. K ırgızlar sü rü lm e d e n ö n ce Şulbay’a dü n y an ın son g ü n ü n d e te k ra r gelerek o n u n cezasını vereceklerini sö y lem işler.111 Ş unu ve A m u rsa n a ’ya d a ir anlatılarm b en z er varyantları, XVIII. asrın ilk yarısın d ak i bu olaylar yalnız Sayan-A ltay’ın b ü tü n halk ların d an değil; aym zam an d a o n larla kom şu yaşayan B uryatlarda da yer alm aktadır. Folklorik e se rle r Şunu ve A m u rsa n a ’nın tarih ı p ro to tip le rin i bir şekle b ü rü m ü ş. A slında bu iki in san farklı tarih ı d ö n em lerd e yaşam ıştır. Ş u n u veya H o u z an şo n o (1698-1735) C u n g ar S evanrabdan’ın oğlu ve Kalm ak hanı A yuke'nin S etercab adlı k ızın d an d o ğ m u ştu r. O n u n başka an n ed en doğan aynı b abadan olan kardeşi G ald an seren (H akaslarda H aldam a) im iş. O n la rın b ab aları S e v a n ra b d a n ta rih ı a n la tıla rd a H o n tay cı o larak adlan d ırılm ıştır. Bu h an d ö n em in d e K ırgızlar C ungarya’ya sü rü lm ü ştü .

109 HakNİİYALİ. Ruk.f. No 159. * 10 Radloff V. V. Obraztsı narodnoy literatun tyurkskih plemen, jivuşih v Yujnoy Sibiri ı Dzungarskoy stepi. - SPb, 2868. Ç. 2. s. 375-379. 11 ^ Butanayev V. Ya., Butanayeva İ. I. Hooray fonnm torelleri - Abakan, 1996 s. 23-24.


Kaynaklarda: "G aldanseren Ş unu ile ta h t kavgalarında babasına Ş u n u ’yu kınayarak, o n u n hak k ın d a ded ik o d u lar söyleyerek ikisini d ü şm an yapm ış. O zam an T sevanrabdan Ş u n u ’yu ö ld ü rm ek iste m iş.’’112 1727 yılm da Tsevanrabd an vefat e ttik te n sonra G aldanseren yö n etim e geçm iş. Ş unu ise R usya’daki Volga tarafm a kaçm ak z o ru n d a kalm ış. Ç in im p arato rlu ğ u C ungar H anlığı'nj y ö netim i altın a alm ak için uğraşm aya başlam ış. B unun ü zerin e 1731'de Ç in elçileri Volga’ya m ah su s olarak g elm işler ve Ş u n u 'y u G aldanseren ile savaşm ası için k ışk ırtm ışlar ve ta h tı Ş u n u 'y a vereceklerine söz v erm işler."113 Çin elçilerinin H o n taycı’ya gelerek im kansız şeyler istem eleri gerçek ta rih i olayları yansıtm ak tad ır. Başka bir ta rih i insan olan A m u rsan a (1722-1757) O yrat D evleti’nin bağım sızlığı için savaşm ış ve o ö ld ü k ten sonra C ungar hanlığı varlığını sürd ü rem em iş. O, so n O yrat h anı D avatsi ile aynı soydanm ış, G aldanseren ile aynı kışinin to ru n la rıy m ış.114 1754’te varisler arasın d a ta h t kavgaları başlayınca A m u rsan a D avatsi’ye karşı çıkarak A ltay bölgesinin yö n etim in in kend isin e verilm esini istem iş. O, yenildikten so n ra Ç in 'e kaçm ak zo ru n d a kalm ış. Ç in im p ara to ru H unli A m u rsa n a’yı d estekleyerek o n a birinci derecedeki “Knez" ü n v an ın ı verm iş ve O yratlara yönetici yapm ayı d ü şü n m ü ş. Fak at A m u rsan a Ç in tebaiığını red d etm iştir. 1755’te C u n g ary a’ya gelip ayaklanm ayı y ö n etm iş. 1756 yılının b aşın d a D avatsi ö ld ü k ten so n ra A m u rsan a h an olarak ilan edilm iş. Fakat H unli yarım m ilyondan fazla askeri, güçsüz d u ru m d a olan C u ngar H anlığı’n a karşı sevk ettiğ in d e A m ursana Rus bölgesin d e gizlenm ek z o ru n d a kalm ış. Rus yöneticileri o n u Tobol şeh rin e gönderm işler. A m u rsa n a 21 Eylül 1757 tarih ın d e Çiçek h astalığından ö lm ü ş.115 Ü nlü O yrat h ü k ü m d arı böylece Sayan-Altay halklarınm m illi kahram anı haline gelm iş. Ç ü n k ü bu bölgenin belirli bir düzeyde C ungar H anlığı’nın talih siz ta rih i h ad iselere katılım ı vardı. A m u rsan a A ltaylıların ve H akaslıların h afızasında “k u rtarıc ı” olarak yaşam aktadır. H akaslar o n a “Tadar h a n ı” derlerm iş. Bu d esta n la rın so n u n d a kaynağını B urhanizm d ü şü n ce sin d e n alan efsanevi k ah ram an ın tek ra r geleceğine dair d ü şü n ce le r dile getirilm ektedir, B eltirlerin m ito lo jik h ü k ü m d arı H an su lu ile halkın hafızasından silinm eyen O y rat yöneticisi Ş u n u ’n u n b en z er özellikleri olabilir. Folklorik eserlerd e H akas halkının psikolojini y an sıtan ö rn ek ler de bulunm aktadır. A m u rsan a hakkındaki d estan d a H a tıg tim ir adlı bir k o m u tan

^ * 114 115

Zlatkin İ. Ya. İstoriya Zlatkin j. Ya.İstoriya Zlatkin İ. Ya.İstoriya Zlatkin I. Ya.İstoriya

Cımgdrskogo Cungarskogo Cungarskogo Cungarskogo

hanstva. hanstva. hanstva. hanstva.

1635-1758. M., 1635-1758. M., 1635-1758. M„ 1635-1758. M.,

1983. 1983. 1983. 1983.

s. 235. s. 245-246. s. 286. s. 293-301.


k endi kardeşi K in d irek'i ko ru m ak için kendi çocuğunu atın d an atm ış. Ç ünkü k adın ve çocuk b u lm ak m ü m k ü n olduğu halde kardeş b u lm an m ise m ü m k ü n o lm adığı sö y len irm iş (hat çolda, pala pilde-kadın yolda, çocuk belde). Kahra m a n lard a böyle bir d ü şü n c e m evcutm uş. H akasya Rus y ö n etim in e g irm eden ö n ce O rta Yenisey bölgesi O yrat toprak larm ın içerisin d e b u lu n m ak tay m ış. Ç ü n k ü Kırgız beyleri to p rak sahibi olm ak için O yrat h an ların d an ta p u alırlarm ış. H akas folkloru O yratlan ve onların yöneticilerini kendi tarih ı insanları olarak betim lem ektedir. B ununla b erab er H akas folkloru H akasya h alk ın ın O yratların baskısıyla C ungarya’ya sü rü ld ü ğ ü n d e n de bahsetm ek ted ir. ••

2.5. XVIII-XIX. Asırlardaki Hakas Tarihı İnsanları H akasya Rus y ö n etim i altın a g ird ik ten sonra H akas halkm ın yaşam ı sav aşlafd an h u z u ra geçm eye başlam ış. O za m an lar sıradan halkın trajedik kad erin i, yöneticilerin hayatını, insanların başın d an geçirdikleri önem li olayları vb. y an sıtan ve halkın sözlü geleneğini o lu ştu ran "H araçoohlar" eserini o lu ştu rm u şla rd ır. Bulaşıcı çiçek hastalığı y ü zü n d en g ü cü n ü kaybeden “S ora” adlı folklorik k ah ram an b ed b ah t y aşa m ış.116 Yenisey’in Öbür tarafındaki A m ır nehri kıyısın d a genç h ü k ü m d a r olan H ayir’in yönettiği fazla b üyük olm ayan "H aydın” boyu yaşam ış. H aydınlar varhklı kişilerm iş. Yorganlarını sam u r derisinden y ap arlarm ış. Bir g ü n ü sala binm ek ü zere A bakan b arik atm a g elm ek te olan bu boya m e n su p k işiler O g lahtı d ağ ın d an Y enisey’e su içm ek için in e n kahram anların bindiği beyaz atı g örm üşler. Bu Tulcubay kah ram an ın at sü rü lerin in gökteki k oruyucu ru h u y m u ş. H aydınlar bu kutsal atı takip edip vurm uşlar. A kılsızca y aptıkları bu işten dolayı bu boy lan etlen m iş ve o n ların arasın d a çiçek hastalığı yayılm aya başlam ış. _ H aydınlar bu h a sta lık ta n ölm eye başlam ışlar. H ayir ve karısı da b u n d an n asib in i alarak o lm ü ş. H ayir’in babası to ru n ların ı bu beladan korum ak am acıyla atların ı hazırlayıp Tayga o rm an lığ ın a g ö tü rerek yeraltı b arm ağında yaşam ış. Fakat hastalık ih tiy a ra da b u laşıp ö lm ü ş ve bilahare kız da ölm üş. Sadece H ayir’in oğlu ölen ablasının k o ynuna yatarak sağ esen kalm ış. Bu es-

116 «Sora» fol’klorduk çıgarması 1972-j, biz taraptan comokçu E. N. Kulagaşevadan cazılıp alıngan, 1895-c. tuulgan.


n ad a Am ıl o rm an lığ ın d a “Sanzar" adlı bir avcı avcılık yapıyorm uş. O n u n ceddi Koybal b ö lgesindeki Pıras adasındanm ış. Sanzar çocuğu bulup kendi evin e getirm iş. Ç ocuk çevik ve hızlı olduğu için o n a “S ora” diye ad koymuş* lar.117 Sanzar sağ iken Sora ço cukluğunu m u tlu geçirm iş. Üvey babası vefat e ttik te n so n ra S ora'ya baskı yapm aya başladıklarında S anzar’ın küçük kızıyla H aydın Yeri’n e kaçm aya karar verm iş. O kendisini şefkatle karşılayan akrab aların ın k ö y ü n ü b u lm u ş. Sora genç karısıyla m u tlu olarak çiftçilik yaparak geçinm eye başlam ışlar. Bir sü re so n ra Kazır ve K izir adlı oğulları olm uş. Bir günü S ora Am ıl o rm anlığında avcılık yaparken ablası ve ded esin in öld ü ğ ü yere g itm eye karar verm iş. O önceki olayları duysa bile yeraltı barın ağ ın d a bir gece kalm ayı d ü şü n m ü ş. Sonuç olarak S o ra’ya h astah k bulaşarak o rada ölm üş. S o ra’nın karısı bu kö tü haberi duyduğu zam an çocuklarıyla kendi ak rab aların ın yaşadığı Koybal’a gitm eye karar verm iş. Ç ocuklarını a ta b in d irerek Am ıl nehri m ansabındaki geçite geldiğinde atının ayakları kayarak dul kadın çocuklarıyla suya d ü şm ü ş ve ölm üşler. Bu olaydan so n ra bu n e h re d ö k ü len iki su “K azır” ve “Kizir" isim lerini alm ış. “Sora" hakkındaki an latm ad a XVIII. yüzyılın ortalarm d ak i olaylar, yani çiçek hastalığ m d an Yenisey’in sağ tarafın d a yaşayan Koybal, M ator, H aydın boylarının b ir k ısm m ın yok olduğu y an sıtılır.118 Kazır ve Kizir hakkm daki an latım ın o rtay a çıkm ası d ah a önceki dö n em lere aittir. XVIII. asrın o rtala rm d a Kaçin bölgesini Akiyus n ehri tarafındaki H ubaçar köyünde ik am et eden “Paganbeg K öbecikov” yönetm iş. O, bu d ö n em d e Sib iry a bölgesinin idari m erkezi Tobolsk (Tobıltura) şeh rin e yerleşm iş ve Hakas beyleri to p lad ık ları vergileri o n a g etirirlerm iş. S ibirya’ya vali olarak Çigirin tayin edilm iş. O, k arm n d a şişler oluşarak h astalan m ış. Paganbeg ıse sert karakteriyle bilinirm iş. Kom şu yerleşm iş Koybal bölgesinde at çalm a olayları artm ış ve bu cesu rlu k , k ähram anlık olarak kabul ediliyorm uş. Bir defasında Koyballı at hırsızları yakayı ele v erm işler ve o n lar ö lü m cezasına çarptırılm ışlar, Koyballılar Tobolski’ye gizlice dilekçe gönderm işler. Vali b u n u öğren ir ö ğ renm ez P aganbeg’i çağırm ış. Paganbeg at sü rü le rin in içinden kara lekelileri olan k ırk k ır atı ayırarak yardım cılarıyla T obolski'ye gitm iş. Bu görüşm ed e Paganbeg valiye Koy^al bölgesindeki çok yaygınlaşm ış hırsızlıktan b ah se tm iş ve o n d an sonra asil atları hediye etm iş.

' /Cırgizsfco-russfciy slovar, -M. 1965. Hakas tilindegi «sora* kırgız tilindegi «çoro» degen sözgö dal kelet. s. 868. ® Vatin V. A. M inusinskiy kray v XVII veke. Etyud po istorii Sibiri. - Minusinsk. 1913. s, 65.


G ö rü şm e zam an m d a Paganbeg Sibirya valisinin h a sta o ld u ğ u n u fark etm iş ve o n u n tab iplik görevini ken d isin in ü stien m esin i te k lif etm iş. O, teklifi kabul e ttik te n sonra P aganbeg kendi yardım cılarına kısrağın sü tü n d e n "h ım ız aragazı” (kım ız rakısı) y aptırm ış. Valiye iki ay boyu günde iki defa b ak ır tab ak ta kım ız rakısm ı içirm iş. Vali h astalık tan k u rtu lm u ş. B una karşılık vali Ç igirin P aganbeg’e kendi ism i yazılı kılıç hediye etm ek le birlikte Kaçin bölgesini y ö n etm e hakkını ve hırsızları cezalandırabilm e yetkisini bildiren b ir belge verm iş. P aganbeg yoksul halk tan acım asız b ir şekilde topladığı vergilerin bir k ısm ını ken d in e ayırm aya başlam ış. O n u n avcılık yapm ak için A k iy u s'u n yukarı tarafındaki geniş to p rak lara g ü n ü m ü zd e de "Pagan b orcu" denilm ektedir. Ç ü nkü b u bölgede avcılık yapan avcılar ile yerli halk Paganb eg ’e av d erile rin in yarısını verm ek zo ru n d a kalm ışlar. Hiç bir şeyi olm ayan yok yoksul in san lar asabi yöneticiye yıllarca h izm et etm işler. S onunda Pag an b eg 'in eziyetine dayanam ayan fakir çobanlar kara şam anı çağırarak o n u n du asıy la Kaçin b ö lgesinin y ö neticisinden kurtulm uşlar. Paranbeg ö ld ü k ten so n ra ik tid ar o n u n oğlu B oris’e geçm iş. O ndan so n ra Kaçin bölgesinin b aşın a P aganbeg'in to ru n u Paltan gelm iş. O ndan so n ra Palta n ’ın o rtan ca oğlu Apçay ve d ah a so n ra da Prok gelm iş. Kobecikov’u n nesli varlıklıym ış. O n lar hayvanlarını altın k u m u n a satarlarm ış. H om dıçul ve H ızılçul n eh irle rin e d eğirm en kurm uşlar. Şira gölü k ıyısında konaklam a tesisleri kurm uşlar. Fakat XIX. asırd a Ç ayzanlann kong resin d e halka çok eziyet çektirdikleri için ik tid ard an düşm iişler. Sonraları o n ların n eslin d en hiç bey seçilm em iş. Fakat Sovyet yönetim i d ö n em in e kad a r K obecikovlarda vali Ç ig irin ’in hediye ettiğ i ism i yazılı kılıç ve h ukuk belgesi sa k la n m ış.119 Paganbeg h ak k ın d a halkın anlattığı H araçoohlar aslında XVIII. asrın ikinci yarısı ve XIX. asrtn ilk yarısındaki olayları kapsam aktadır. G erçekten 17601 7 7 0 'lerd e T obolski’de H akas beylerinin dilekçelerini Sibiryalı vali D enis İvanoviç Ç içerin a lm ıştır.120 K ım ızla tedavi e tm e bilgisi ile sü t m ahsiillerinin hay attak i ö nem i H akasların göçebe m edeniyetini yansıttığı kesindir. XIX. a sırd a s ü t m a h sü llerin d en y o ğ u rd u n fazla kullanılm aya başlam ası H a k aslan n y a n yerleşik h ayata geçtiklerini ve evcil hayvanların çoğaldığını gösterm ektedir. H akaslarda "arak a”yı (kım ızdan yapılan rakı) ilaç olarak kullanm a kültü rü yaygındır. G eleneksel şarap içkilerinden u za k la şm alan n ı ve g ü nüm iizde

1 Çirim tamırlarx. - Abakan. 1982. s. 91 - 93. 1^0 Seglov İ. V. Hronologiçeskiy pereçen’ vajneyfih dannıh iz istorii Sibiri. 1032 - 1882. - Surgut, 1993, s. 172; Kartsev V. G. Hakasiya v period razlojeniya feodalizma (XVIII - pervaya polovina XIX v .).-A b ak an , 1970. s. 21.


aşırı ayyaşların olm asını H akaslar “ataların gelenek göreneklerini korum adıkları için dağ koruyucu ru h ların cezası” olarak kabul ederler. A pun K artin adlı b ir zenginin ve n eslinin şeceresi hakkındaki hikayeler H akas halkının o rtaya çıkarken geçirdiği karm aşık süreci göz ö n ü m ü z e getirm ektedir. E skiden A bakan n ehri "A ksabaga” olarak adlandırıldığı zam anlard a o n u n kıyısında Kırgız halkını y ö n eten ‘‘A ltın to lay ” adlı bir bey yaşarm ış. Bir g ü n ü A bakan bölgesine O yrat h an ın ın askerleri saldırm ış ve Kırgız halkını esir ed e rek buradan sü rm ü ş. Yaşlı A ltıntolay bey, oğlu A ltınalgay ile yabancı halk, yabancı yerde zo ru n lu olarak yaşam ışlar. E sir d ü şe n baba ile oğul O yratlı zengin İbeldik'in çiftliğinde sığır, koyun beslem ek z o ru n d a kalm ışlar. İb eld ik ’in Suru adındaki tek bir kızı yakışıklı A ltay’a aşık olm uş. O n lar araların d a anlaşarak H ongoray’a kaçm ışlar. Suru babası İbeldik’in altın ların d an ve g ü m ü şlerin d en de alm ayı u n u tm am ış. A bakan bölgesine geld ik ten so n ra A ltınalgay Taşeba n ehri yakınlarında yaşam ış. O nların H arti ve Bayin adlı iki çocuğu olm uş. Bu çocuklardan O yrat D evleti’nden çıkan “Oyrath ırg ıs" boyundaki K artin ve B ayinovlann nesilleri türem iş. O yratların zaferin d en so n ra A bakan ovasındaki önceki K ırgızlardan az bir kısım kalm ış. Bir g ü n ü H artı ve Bayin A bakan’da balık tu ta rk e n h u ş ağacından yapılm ış kayıkta k ü çü k b ir çocuk görm üşler. A ltınalgay bu çocuğu evlat ed in m iş ve adını A rşan koym uş. A rşa n ’dan A lgay’ın şöhretiyle adlandırılan A lgayhırgıs b o yundan A rşa n ’ın nesli tü rem iş. A ltınalgay H a rtı’ya m ira sta n hisse olarak bir at sü rü sü verm iş. Bir günü H artı başına heybesini koym uş ve göğe bakarak yatm ış. D olunay zam am ym ış. Birden g ö k te b ir p arıltı g ö rü n m ü ş. H akas inançlarına göre böyle bir olay o ld u ğ u zam an b ir dilek tu tm a k lazım m ış. H artı şaşırarak: “Ben yedinci neslim e kadar zengin o lsam ” diye dilekte b u lu n m u ş. Bu olaydan so n ra K artin H ongoray’ın en zengin in san ların d an olm uş. H a rt’dan H ılga K artin, o n d an M unaş doğm uş. M unaştan Ç irke doğm uş. 1822’de Kaçin Bozkır M eclisi k u ru ld u ğ u n d a Ç irke K artin o n u n k u rucusu olm uş. O, p ad işah ın süvari birliğine 100 asil at hediye etm iş. Bu hediye için Ç ar A leksandr Ç irk e’ye ü zerindeki kaftanı çıkarıp verm iş. Ç irk e'n in 6 çocuğu o lm u ş. B unlar Kuske, Paga, Pahta, Silben, Ç oban ve en küçüğü H aroo l’dur. H a ro o l'u n Sorkay adlı çocuğu olm uş. S orkay'dan Petr ve P etr’d en A pun (Afanasiy Petroviç) d o ğm uş. H a rta ’nın yedinci nesli A pun zengin ataların ın serv etin i h ar v u ru p h arm an savurup tü k etm iş. H alkın söylediğine göre: “K artinlerin serveti b ir m ilyon padişah rüblesiym iş. A pun K artin servetini günlük eğlencelerde saçarak: “K artinlerin serv etin d en T aşeba’daki kum d ah a erken tü k e n ir” dıye övü n ü rm ü ş.


A pun sofra b aşın d a kendisini öven şarkılar d in lem ek ten hoşlanırm ış. Bu şarkıları yoksul olan K ıto D obrov söylerm iş. Bir günü Kıto D obrov şarkı söylem ekten vaz geçince o n u v u ran A pun M inusin h ap ish an esin e m ahküm edilince oradaki caniler o n u öldürm üşler. A pun ö ld ü k ten sonra K artinlerin serveti ku m d a kaybolan su gibi yok olm uş. A p u n 'u n “S endre” adlı oğlu fakir k alm ış.121 H akasların in an çların a göre H artı kendi nesillerinin kaderini değ iştirm iş. E ğer dilek e sn a sın d a yedinci n esle kadar değil de, herhangi bir sın ır koym asaydı K artinler b u g ü n d e zengin yaşayacaklarm ış. H akasların ta rih i an latıların a göre Kızıl Bozkır M eclisi yöneticisi Kris Botonakov im iş. Kris’in serveti at çalan babası Tıbıy B otonakov'un servetinden o lu şm u ş. T ıb ıy ’ı a t çalarken yakalayan ad am lar ö ldürm üşler. Kris Kızıl Bozk ır M eclisinde görev ald ık tan so n ra Rus y ö n eticilerinden kendi soy u n u gizlem ek am acıyla Kaynı U bçugaçevlerin soyadını alm ış. Z en g in Kris A kiyus n ehri kıyısındaki bir köyde yaşarm ış. Kızıl Bozkır M eclisi m erkezi o zam an lar K araiyus’taki Tagdagıaal adındaki yerde b u lu n m aktaym ış. Bir g ü n ü Kris M eclis m erkezine gitm iş. Yolda giderken O nlo dağ ın ın tep esin e Ç ayzan S iliguul’un k arısın ın sakladığı altınları bulm uş. Z engin Kris kendi at s ü rü s ü n ü n sayısını 9 0 'a çıkarm ış. Bir g ü n ü H ongoray to p rak ların ı pek çok sıçan kaplam ış. Sıçanlar b ü tü n b itkilerin köklerini yem işler. Böylece b itkisiz kalan bölge çöl olm a tehlikesiyle karşı karşıya kalm ış. O tsu z kalan hayvanlar Ölmeye başlam ışlar. Z engin K ris'in servetinin esasını o lu ş tu ra n atlar kışın açlıktan ölm üşler. Kris B otanakov'un m u tlu yaşam ı böylelikle k ö tü bir şekilde son bulm uş. XIX. asırd a H akas-M inusin bölgesine sıçanların saldırısı birkaç defa tehlikeli o lm u ş. H akas çobanlarının böyle büyük zarara uğradıklarını Kris Botanakov hakkındaki "K araçooh” kanıtlam aktadır. G rigoriy U tçugaçev'un (Krisgrişa adından gelm iş) Kızıl Bozkır M eclisi k u ru c u su n u n kardeşi olduğu yazılı kaynaklarda geçm ektedir. 1 8 55'te Kaçin M eclisi zengin kişilerin araların d a m ücadeleler yüzü n d en U stA bakan ve U stfırkal olarak ikiye ayrılm ış. H araçoohların bilgilerine göre U stfırkal y ö n etim in in b aşın d a Toçak K ongarov b u lu n m ak tay m ış.122 Hakas geleneklerine göre y ö n etim e kırk yaşını geçen tecrübeli in san lar alınırm ış. H akas yöneticileri devlet vergilerinden m u a f tu tu lu rm u ş.

121 Tarafimizdan (Butanayev) 1895 te doğm uş olan, Ah hasha boyu ve Salda adlı köyiinden olan Kotocekov Fetruha'dan yazıian m etindir. 122 Tarafımızdan (Butanayev) 1895’te doğm uş , kaçin boyundan olan Kokova M atrustan’dan yazılmtştır.


Fakat Toçak KongaVov çok aç gözlü biriym iş ve h er erkekten b ir rüble fazla alırm ış. Yaşlılar ve h astala r vergiden m u a f tu tu ld u k ları halde o n lard an diğ erlerin in ödediği verginin yarısını verm ekle y ü k ü m lü ettiği anlatılm akta d ır.123 Varlığını devam e ttiren halk geleneğinin esasın d a H akaslarda akrabalar arasın d a kız alıp kız verm e geleneği geniş olarak yaygınm ış. Fakat bu ädetin Rus kilisesi tarafın d an g ü n ah olduğu uyarılm ış. Toçakbay böyle aileleri evine çağırıp te h d it ed erek o n ların m allarını alırm ış. Boyun eğm eyenleri Toçak m ahkem eye v erirm iş ve o nlara 25 ile 75 arası sopa v u rd u ru rm u ş. Sopa vurm akla so ru m lu özel bir görevli varm ış. Cezaya çarp tırıla n adam ların ensesin in derisi ezilirm iş. C ezadan so n ra erkekler balon gibi şişerlerm iş ve öm ü r boyu hastalıklı yaşarlarm ış. Toçak’ın se rt yönetim i K rasnoyar’daki Rus yöneticilerine d u y u lm u ş. Valilik ten karışıklığı önlem eye gelen Rus devlet m e m u ru n a hediye verm ediği için tam ah k ar Toçak yöneticilikten alınm ış. 1864’te U stfirkaPm yönetim m erkezi A bakan olan U stabakan yönetim iyle birleşm iş. O zam andan itibaren Toçak ve o n u n n eslin d en hiç kim se yöneticiliğe getirilm em iş. XIX. asırd a H akasya bölgesine Polyaklar, Z ıryanlar, K afkashlar sü rg ü n e gö n d erilm işler ve onların bazıları H akas boyu n u n içerisinde yuğrulm uşlar. O nların aras^nda H akasya’ya soygunculuğu y ü zü n d e n sü rg ü n e gönderilen A zerbaycanh G asanbegogh’n d an "H ara Ç erkes" boyu türem iş. G asanbeg tüccarlığı ve at çalm ayı m eslek edinm iş. İlkbaharda “Çıl Pazı” (yeni yıl) Hakaslı çobanlara borç olarak ipek kum aş verirm iş ve so n b ah ard a “Ayranso lm d ızı” bay ram ında bo rcu n a karşılık hayvan alırm ış. Bir incinin değeri bir ö k ü z fiyatındaym ış. H akas küpeleri için altı inci gerekirm iş. Buna b en zer süs eşyaları kızları hayran ederm iş. Fakat G asanbeg bu işte tam am en başarılı olam am ış, çü n k ü o n u H akaslar at çaldığı için öldürm üşler. G asanbeg Koybal ovasında yaşam ış ve bir kaç Koyballı kadınla evlenm iş. İki kızı ve b ir oğlu olm uş. G asanbeg ö ld ü k ten so n ra çocukları H akaslar arasın d a b ü y ü m ü ş ve K azım bekovlar soyadını alarak “Ç erkes" b o y unun kökenini o lu ştu rm u şlar. H akaslarda b u n u n d ışın d a “ Kaçak H uças”a d air an latılar da geniş olarak bulu n m ak tad ır. Beyaz H an ’ın yönetim i d ö n em in d e H akasları R uslar askere aim azlarm ış. N edeni ise o n ların bozkır yaşam ına alışm ış olm aları, R usça bilm em eleri ve h a m u rd a n yapılan yem ekleri yem em eleridir. Fakat I. N ikolay’ın yonetim i d ö n em in d e H akas-M inusin bölgesinin zengin ziraatçıları askere


gitm eye zo ru n lu olan kendi çocuklarının yerine H akaslı yoksulları gönderm eye başlam ışlar. A bakan bölgesindeki Ü z ü m ’de "H uças İtpalinov” adlı bir fakir yaşarm ış. H er yıl zen g in lere ücretli çalışm asına rağm en borcundan bir tü rlü k u rtu lam am ış. Talihsiz H uças 300 rü b le borcu y ü zü n d en yerli Rus zenginin çocuğun u n y erine askerliğe gönderilm iş. Z engin adam , H uças için yıllık vergi ödem eyi ü zerin e alm ış. Ç ünkü asker hayatı kolay değildi. Ö zgür yaşam aya alışkın olan H uças kışla h ayatından çok bıkm ış ve askerden kaçm ış. A sker kaçağı olan H uças kendi k öyüne gelem ezdi. Fakat doğduğu yerden gitm ek istem eyen H uças S aartag dağına “H uças ugen tas" diye adlandırıldığı bir set kurm uş. H uças zen g in lerin y ö n etim in e karşı çıkm ış. O Ç ayzanların topladıkları vergiyi zorla alarak fakirlere dağıtm ış. B ununla b irlik te H uças at hırsızı olarak d a ü n yapm ış. H uças zenginlerin a t sü rü lerin i K uznek Ala Dağı’ndaki orm anlığa, Tom ve A kiyus n eh irle rin in yukarısındaki gür o rm an lara g ö tü rü rm ü ş. O bölgelerdeki T irensug nehri yan ın d a H uças çalınan atlara yeniden d am g a basarak Sagay hırsızlarıyla b erab er Kızıl tarafına gidip onları satarlarm ış. H akas zenginleri H uças’ta n ku rtu lm ay a karar verm işler. Fakat onu yakalayam am ışlar. H alk ağzında H uças hakkm da şöyle söylentiler varm ış: "H u ças’m ayakları uzu n , diz kem iği büyüktür. Bu yü zd en o n u hiç kim se yakalayam az". Birileri kovaladığm da H uças A bakan n eh rin e hızlı gidip suya gire rm iş ve su altın d a kam ış vasıtasıyla nefes alarak k u rtu lu rm u ş. Bir g ü n ü y ö n eticiler “H uças ugen ta s tı” sararak H uças’ı yakalam ışlar. Sagay Bozkır M eclisi beyi H u ças’a 50 değnek vurm a cezası verm iş. B unun yan m d a "k o şm asın" diye önce o n u n tab an ların ı k esm işler ve daha so n ra atın ufak kıllarıyla tek ra r dikm işler. Fakat H uças h ap ish an e n in duvarını aşarak A shıl o rm an lığ ın a kaçarak saklanm ış. G ü n ü m ü zd e A shıl o rm anlığında H uças’ın izlerin in o lduğu hala a n latılm ak tad ır.124 H uças 18 6 0 -1 87 0 'lerd e halk kurtarıcısı olarak ün lü olm uş. A skerlikten kaçan H uças d avranışlarıyla H akas köylerindeki zenginler için tehlikeli olm aya başlam ış. O çok güçlüym üş. R essam D. K aratanov H u ças’ı onu şöyle tasvir etm iştir: "O n u n y ü zü n d e n zekası, güçlülüğü ve m anevi k u w e ti bilinir. Yalnız k artallar böyle bakabilir. O n u değ erlen d irirk en kartallarla karşılaştırm ak d oğru o lu r” 125 1862’d e H uças yakalanarak k ü rek cezasına çarptırılm ış. A m a o rad an d a kaçm ış. 1867’de Sagay M eclisi tarafından tu tu k la n d ığ ı ve daha so n ra 1 872'de serb est bırakılarak tek ra r zenginleri soyduğu bilinm ekte-

124 Çirim tamırlan, 1982, s. 93 - 94. 125 Lisovskiy N. Sibirskiy hudojnik D. İ. Katanov. - Krasnoyarsk, 1974. s. 100,


dir. Kaçak H u ç as'ın şö h re tin i duyan ü n lü ressam V. İ, Surikov A skiz’e m ahsu s olarak gelip halk kurtarıcısının resm ini çizm iştir. H akaslar halk arasın d a P ora adıyla bilinen ün lü bilim adam ı Profesör Nikolay Fedoroviç K atanov’u (1864-1922) kıvançla hatırlam aktadırlar. O n u n A skiz'de çok zen gin olan A ppah Asoçakov ile birlikte geçirdiği öğrencilik g ü n leri hakkındaki ilginç bilgileri dinlem ek m ü m k ü n d ü r. Pora karısını am cası olan Efim K atanov’un evinden alm ış. H akas to p rak ların d a tüccarların k ervanlarına h ay d u tlar saldırdığı zam an sağ kalan Rus kızırii E. K atanov bakarak b ü y ü tm ü ş. "H araçoohlar"daki bilgilere göre Pora K atanov Kazan Tatarların ın etkisi a ltın d a H akaslara ‘‘T adar’’ ism ini verm iş. Bir ğ ü n ü Kazan şeh rin d e akrabalarına m isafırliğe gitm iş. O n u n general ü niform alı gören H akaslar o n u n la Rusça k o n uşm ak istem işler. Fakat H akaslar R usça'yı iyi bilm edikleri için kelim eleri karıştırarak konuşm uşlar. Bunu gören Pora: "H ak asça'm n sa f dilindeki kelim eleri değiştirm eyin ve kendi dilinize saygı d u y u n " dem iş. Pora H akas köylerini gezerek m illi çok gülünç “Ç alçıh’’ı (istihza) dinleyecek o lm u ş. O n u U stçul köyündeki genç bir gelinin evine davet etm işler. “Ö n ü m e altın lı elb iselerin le o tu ra ra k Ç ar'ın verdiği paltoyla beni şaşırtm ak m ı istiy o rsu n ? Ö nce sen şık giysilerinle benim rahvan atım a bin, seninle ond an so n ra k o n u şu ru m " dem iş. Pora gerçek halk “çalçıh"ı dinleyerek eğlenm iş .12^ H akas ta rih in in Rus y ö n etim in d e k i dö n em i “h araçooh" olarak adlan dırılan halk anlatılarıyla bilinm ektedir. Bir folklor eserlerinde bozkır yaşam kuralları, h alkın gündelik yaşam tarzı, Rus idari üyelerinin çalışm aları vb. b etim len m ek tedir. G enel olarak "haraçooh" anlatıları b ü sb ü tü n dü zen len m em iş ve b u n ların çoğu yerelm iş. H alk milli kahram anları te sp it edem em iş. H araçoohların a ra sın d a d iğ e r T ürk h alk lan n ın efsane ve şecerelerine ait eski k onular da b u lunm aktadır. Kaçakları acım asız bir şekilde cezalandırm a b o zk ır fo lklorunda da bilinm ektedir. B unu “A m u rsan a" d estan ın d a an latılan esirlerin kü rek kem iklerini kesm e adetiyle karşılaştırm ak m ü m k ü n d ü r. Bu y ö ntem i K ırgızlarm da esirleri zayıflatıp tak atten d ü şü rm e k am acıyla kullandıkları b ilin m ek te d ir.127

E. R Tıgdırnaevanın bildirüüsü, 1930-c. tuulgan, sagaylık, U -Ç ul’ ayılı. Kirgızsko-russkiy slovar. ■ M., 1968.


TARİH

m. b ö l ü m M o ğ o l -C u n g a r HAKİMİYETİ DÖNEMİNDEKİ Yenİsey Kirgizlari

(xııı-xvııı.yy)

3.1.

Moğollann Sayan-Altay Bölgesini jşgali

Moğol İmparatorluğu Hakimiyetindeki Kırgızlar XIII. asrın b aşın d a Kırgız Devleti genel olarak bir yönetim e bağlıydı. Fakat fiilen b irb irin d en bağım sız iki ulu sa b ö lü n m ü ştü . Kırgızlar ve Kem -kem c iu tler b irb irin e sın ır iki bölgede yaşam akta olup b ir devleti m eydana getirm ekteydiler. K em -kem ciut büyük b ir ırm aktı. Aynı zam anda M oğolların topraklarıyla Tayciut boylarının yerleştiği Selenga ırm ağı arasındaki bölgenin ismiydi. Bölgenin bir tarafında birçok akarsuyun b u lu n d u ğ u A n garam üren olm akla b irlikte d iğer tarafm da ise İbirsibir bölgesi yer alm aktaydı. K em -kem c iu t'u n bir tarafındaki dağlık ve ovalık bölgelerde N aym an boyları yaşam aktaydı. M enşeİ M oğol boylarından oluşan Kori, Bargu, Tum at ile B ayaut boyları, B argucintokum ve çevresinde h ü k ü m sürm ekteydiler. Bu bölgelerde şeh ir ve köylere sık rastlan m ak la birlikte pek çok göçebe boy da bulu n m ak tay d ı.1 K em -kem ciut bölgesi adını Kem (Yukarı Yenisey) ve Kemçik ırm aklarının ad ın d an alm akta ve bu bölge coğrafi bakım dan şim diki Tuva’d a yer alm aktadır. B urası N aym anlarm b u lu n d u ğ u Moğol-Altay, Tum at, B argut, Bayau t b o y ların ın y e rle ştiğ i D oğu S ay an lar (B a rg u cin to k u m ) ve S elenga ırm ağının yukarı kesim ine kadar uzanm aktaydı. K ırgızlar M inusin havzasına yayılm ış olarak yaşam aktaydılar. Bu bölgedeki "K em -kem ciut” (Yenisey) adındaki büyük ırm ak "A n k ara m ü ren ” (A ngara) nehriyle b irleşir ve İbirsi-

* Raşid Ad-Din. Sbornih letopisıy. - M.-L., 1952. - T. 1. - Kn. 1, s. 150.


b ir’e (D ağlık S ibirya bölgesi) kadar ulaşır. Bu bölgenin d o ğ u su n d a Kori (K urıkan) boyları yaşam aktaydı. Yenisey K ırgızlarından kalm a XIII. ve XIV. asırlara ait arkeolojik k alıntılar K ırgızların b u bölgede yaşadığını aşikarane gösterm ektedir. M oğol devrindeki Kırgız m ezarlarının çoğu M inusin havzasında (Kırgız toprakları) yer alm aktadır. Kiy n eh ri kıyılarında (İbirsibirin dağhk, bozkır enginlikleri) da bu d ö n em e ait Kırgız heykelleri b u lu n m u ştu r. XIII. ve XIV. asırlara ait Tuva’da Kırgız k ü ltü rü ö rn ek lerin e pek rastlan m az. A ltay’d a M oğol d ö nem ine ait Kırgız heykellerini bulam adık. A raştırm acı S. G. KJyaştornıy tarafından ileri sü rü le n "XIII. asırd a A ltay’da yaşayan farklı bir Kırgız u lu su " fıkri elim izde b u lu n a n kaynaklarla tesp it edilem em iştir. D olayısıyla bu bölgeye "Kırgız Yer i” d en ilm esi d o ğ ru olm az. K ırgızların ve K em -kem ciutların h ü k ü m d arları farklı olm akla birlikte her h ü k ü m d a r kendi u lu su n d an so ru m lu y d u . "U lus yöneticileri kendi ism iyle b irlik te "inal" ünvanını d a b erab er k ullanırlardı. Bu bölgelerdeki itibar sahibi boylar "idi” diye adlandırılırdı. U lus yöneticisi... (yazılm am ış). İkinci ulusa "Y ediorun” denilirdi. Bu u lu su n yöneticisine “U ru sin a l” d en ilird i”2 Devlet sağ ve sol k an at olarak ikiye ayrılırdı. M erkezde ise asıl yönetici b u lu n u rd u. Y önetim bu y ö n eticin in elinde görü n m ek le birlikte asıl y ö n etim bu ulusların kağanı olan inalların elinde bulunm aktaydı. M oğol elçilerinin "Kırgız em irleri ve idarecilerin e” gidecek yolu izah ettik le rin e day an arak Y ediorun bölgesinin M inusin havzasında olm ası gerekm ektedir. O n lar ilk önce (yazılm am ış) bir bölgeye geldiler. Bilahare U rusinal ad ın d a yöneticisi olan Y ediorun bölgesine geldiler.3 Kıfgız topraklarının sın ırı A ngara ırm ağ ın a kad ar uzanırdı. "Bu ırm ak A ngara Kikas denen şeh rin k en arın d an geçer ve Kem ırm ağıyla birleşir. Bu şehir Kırgız toprakları içerisin d e yer alm ak tad ır.4 XII. a s n n so n u XIII. asrm başında M oğollar, N aym anları parçalayıp Batı M oğolistan ve C u ngarya’daki T ü rk ve M oğol boylarını idaresi altın a alm ayı b aşarm ıştır. Savaşta m ağlup edilen N aym an hanı B uyuruk "Kırgız toprakları içindeki K em -kem ciut’a kaçm ıştır."5 Tem uçin ita a t altın a aldığı boyların yö n etim i için H orçi’yi görevlendirerek o n a şöyle e m ir verir: "T ü m e n in b aşın a geç ve batıda A ltın dağlara kadar olan ülkeleri yönet". H o rçi’nin id aresin e o rm an d a yaşayan halklar d a girm işti. Ka-

2 ^ 4 5

Raşid Raşid Raşid Raşid

Ad-Din. Sbornik letopisey. Ad-Din. Sbornik letopisey. Ad-Dtn. Sbornik letopisey. Ad-Din.Sbornik letopisey.

- M.-L., 1952. - T. 1. - Kn. 1, s. 150. - M. - L.( 1952. - T. 1. - Kn. 2. - s 151. - T. 1. - Kn. 1. s. 102. - T. 1. - Kn. 2. s. 112.


ğan: “Horçi sadece üç bin kişiyi değil, Tahay ve A şıh binbaşıları ile sayısız A darkin, Ç inos, T ölös ve Telengutları da yönetsin. O, İrtiş ırm ağına kadar olan bölgelerde serb estçe yaşasın. B unun dışında o rm an halklarına da dikkat etsin . H orçi’d en izin alm adan hiç bir o rm an halkının b u lunduğu yerden başka bir yere göçm eye hakları yoktur. Kendi b aşlarına başka yerlere göçm eye h ak id d ia ed em ezler.” d em iş.6 1206 yılında d ü zen len en M oğol k u rultayında Tem uçin büyük kağan ilan ed ilir ve C engiz H an ünvanm ı alır. Bu kurultayda ''b ü tü n dünya halklarını ita a t altm a alm a’’ ideolojisi açıklanır. A ralarm da K ırgızlarm da b u lu n d u ğ u "orm an h alk larım ’’ itaat altına alm aya Cengiz H an’ın büyük oğlu Cöçi (Coçi) görevlendirilir. 1207'de “tavşan yılında Cöçi sağ kol askerleriyle o rm an halk larm a boyun eğdirm ek için görevlendirilm iştir. O n u n rehberi B uha olm u ş... O yrot, B uyrat, B arhun, U rsu t, H abhanas, H anhas ve T ubaşlara baş eğd ird ik ten so n ra Coçi K ırgızlara karşı saldırıya geçer. B unun üzerine C oçi’ye Edi, İnal, H oliyer, Ö lebekdigin adındaki K ırgızların ileri gelenlerinden oluşan b ir heyet gelir. O nlar kağana baş eğdiklerini ifade eden ak kartal, alaca atlar, ak ipekler ve kunduz k ü rk lerin d en hediyeler verirler. Çoçi M oğol eğem enliği altın a o rm an halklarım ald ık tan so n ra Sibir, Bait, Tuhas, Tenlek, T öölös, Tas, Başcigi boylarına d a boyun eğdirdi. O, K ırgızların ileri gelenlerin d en olu şan b u heyeti hediyeleriyle birlikte yanına alarak C engiz H an ’a gid er ve heyete g etirdikleri hediyeleri takdim ederek ita a t etm elerin i em reder."7 Kırgızlar, N aym anların ve diğer boyların kö tü akıbetlerini gördükleri için herh an g i b ir d iren işte bulu n m ay ıp teslim olurlar. G elen bu Kırgız heyetin d e tü m en başları, binbaşılar, b ir Kırgız boyunun inalı ve beyler b u lunuyordu. Bu heyet değerli hediyeleriyle C engiz H an ’a gelerek, “kendilerinin o n a baş eğdiklerini b ild irm işlerd ir.” D iğer kaynaklara göre C engiz H an aynı yıl içinde K ırgızlara kendi elçilerini gönderm iştir. "C engiz H an A ltan ve B ukra ad m d ak i elçiler vasıtasıyla bu iki yöneticiden baş eğm elerini istem iştir. Kırgızlar elçilere cevap olarak kendilerinin üç beyi olan U ru tu tu c u , E lik tim u r ve A tkirak’ı -g ü ç sü z olan güçlüye h ü rm e t etm elidir- ak kartallar ile birlikte g ö n d erd ile r”.8 Böylece M oğollara boyun eğm ekle Kırgız beyleri kendi topraklarm da kısa bir zam an da olsa kan dökülm esini engellem iş oldular. Fakat "esare t altın a g irm en in bedelini" M oğol o rd u su n a asker vererek öderler. Yani vergilerini kan ile ödem iş olurlar.

Kozin s. A. Soferovennoe skazanie. Mongol'skaya hrontka 1240 g. ^ Kozin s. A. Sokrovennoe skazanie. Mongoİskaya hronika 1240 g. ® Raşid Ad-Din. Sbornik letopisey - T. 1. - Kn. 1. s. 150.

-M. - L., 1941, s. 207. -M. - L., 1941, s. 174-175,


M oğollarda, Kırgız ask erlerin in g ücünden faydalanm a zaruriyeti 1220’li yıllarda baş gösterir. 1217 yılında K ırgızlarla kom şu yaşayan cesur ve c e w a l T u m atlar isyan etm işlerdir. C engiz H an “Baarin boyundan gelert N aya’nın T u m atların ü zerin e g ö nderilm esini em reder. O n u n hastalan d ığ ın ı söylediler. B unun ü zerine o, Boragul bahadırı g ö nderdi". M oğollar "giiçlü bir orduyla T um atlara saldırıp onları hakim iyeti altın a alır". A m a b u savaşta B oragulnoyan h ayatını kaybeder. T um atlar aşırı kinci ve hareketli halk olduklarından M oğollar o n ların pek çoğunu kıhçtan geçirir."9 H uşin boyundan ölan tü m e n başı B oragulnoyan M oğol askerlerinin sağ kanadının k om utanı olm uştur. C engiz H an kendisine h ü rm e t ve saygı g ö steren B oragulnoyan'ın ö ld ü ğ ü n ü d u y d u ğunda: “ B oragul’u n ö ld ü ğ ü n e inanm ıyorum , o ölem ez, böyle b ir şey o la m a z ” d e m iştir.10 Böyle dirayetli bir k o m u tan ın öliim ü M oğol o rd u su için b üyük bir kayıptı. B oragul'un ö lü m ü ü zerin e T um atlara karşı D orb o n o y an ’ın b aşın d a b u lu n d u ğ u yeni bir ordu sevk edilir. O, “askerlerine balta, kesici, kesm e v.s. aletlerin ve ö küzlerin yardım ıyla orm andaki ağaçlarm kesilip yol açılm asını e m re tti. A skerler dağın d o ru ğ u n a kadar yol açarlar ve H ım atları gafıl avlarlar."11 T utsak edilen yüz aile, B oragulnoyan’ın ailesine köle olarak verilm iştir. Fakat T um atlar g ü cü n ü h e n ü z b ü sb ü tü n yitirm em işti. A kabinde 1218 yılı “Pars yılında Bargucin Tokum ile Bayluktaki T um atların bir boyu baş kald ırd ığ ın d a M oğollar isyanı b astırm ak için T um atlara kom şusu olan K ırgızlardan ask er isterler. B unun üzerine K ırgızlar d a isyan ed erler."12 M uhtem elen T um atların isyanı Kırgızları da etkilem iştir. “C engiz H an bu isyanlara karşı C oçi'nin k o m u tasın d a bir o rd u sevk eder. K ırgızların lideri -M oğollard a em ir- K urlun idi. N oko, öncü askerleri ile o n ların üzerine y ü rüdü. O, Kırgızları geri p ü sk ü rtm ey i b aşarır ve sekizinci n eh ird e n geri d ö n e r”. Kurlu n 'u n başın d a b u lu n d u ğ u Kırgızlar, M oğolların Sayan-A ltay'daki hakim iyetin e karşı en tehlikeli güçtü. Dolayısıyla K ırgızlara karşı M oğolların en güçlü o rd u s u gö n d erilm işti. “ Coçi, K ırgızlara hiicum ettiğ in d e K em -kem ciut nehri d o n m u ştu . Bu b u z tu ta n ırm ak tan geçip, Kırgızları egem enliği altın a alarak geri d ö n d ü .” 13 M inusin havzasına C u çi'n in yaptığı taarru zd a Kırgızlarla bera b e r K ıştım lara da boyun eğdirm işti. "Kyan suyundan aşağıya doğru indiler. Kergis, H an h as, Telyan, K eşdim , H oin ve İrgan denilen boyları kendisine itaat e ttird i”. Bu seferden d ö n en Cuçi K ırgızlardan bir ay uzaklıktaki m esafede

® Raşid Ad-Din. Sborntk letopisey. M. L., 1952. T. 1. Kn. 2. s. 122. Raşid Ad-Din. Sbormfe letopisey. - M. L.,1952. - T.1. Kn. 1 * Kozin s. A. Sokrovennoe skazanie. Mongol'skaya hronika 1240g. - M. - L., 1941, s. 240. 12 Raşid Ad-Din. Sbornilt letopisey. ■ M. L.,1952. - T.1. Kn. Raşid Ad-Din. Sbornik letopisey. - M. L.,1952. - T.1. Kn.

2,s. 171

1.s. 151. 2.s. 151


b u lu n an boyların (U rasut, Telengut, K uştem i) yaşadığı bölgeleri geçerek "bu boyları da h akim iyeti altına a lır” .14 Bu fu tu h atlar sırasın d a Tuva’yı, M inusin havzasını, A ltay’ı geçerek "orm an h alk larım ” egem enliği altm a alm ası Moğolların bir ayına m al olur. Bu seferler neticesin d e M inusin havzası ıssız kalır. Kırgız m illetin in bir kısm ı ölür, bir kısm ı tu tsa k olur, bir kısm ı orm an lık ve dağlık bölgelere sığınır, diğerleri ise insan ayağı görm em iş sarp bölgelere göç e tm ek zo ru n d a kalm ıştır. M oğol devrindeki Kırgız k ü ltü rü n e aıt eserler coğrafi ve sayı b akım ından "S u u k tar" d ö n em in k in e göre azdır. Ö te yandan K ırgızların yaşadığı kuzeydeki uç bölgelerin ve Ç alum nehri boyund a K ırgızların p ek çok m ezarın ın bulunm ası, konargöçer K ırgızların kuzeyde geniş alana yayıldiğını gösterir. K ırgızlar büyük kayıplar verm elerine rağm en b u lu n d u k ları y erlerden ay rılm am ışlar ve M oğolların görevlendirdiği beyler tarafın d an y önetilm işlerdir. Yenisey K ırgızlarının m edeniyeti git gide gelişm ekteydi. Sayan-Altay, K ırgızların yaşadıkları bölgeler, Cuçi H a n ’a " u lu s ve y u rt" olarak verilm iştir. Bu bölgeler M oğol İm p arato rlu ğ u ’n u n kuzeybatı bölgesinde b u lu n m aktaydı. 1226’da Cuçi H an’ın ö lü m ü üzerine bu bölgeler, C engiz H a n 'ın kü çük oğlu Toluy H a n ’ın idaresine kalır. 1229 yılında tah ta geçen büyük kağan Ögedey, hakim iyetindeki boyları kendine iyice bağlam ak am acıyla M erk ıtler ile K ırgızların soylu kızlarıyla evlenm iştir. Ayrıca yerli yöneticiler ile d e h ü k ü m ran lık anlaşm ası yapılır. Ö gedey'in d ö rd ü n cü hanım ı Kırgız "tz ilitisi-h u te n i" C açin idi. Kırgız bölgelerinin yönetim i K ereylerden çıkan Toluy H a n ’ın hanım ı S orkuktanibegi’nin elindeydi. O, A ngara ve Yenis e y ’in aşağı tarafın d a b u lu n an Alafhiya, A dutan, M angu ve B alaurnan taraflarına asker gönderir. S orkuktanibegi üç em irini K arçukur boyundan Tunlik'i, K aratut b o y u n d an B ahcunu, ... boyundan M u n k u r H itnanı bin askerle birlik te kayıkla gönderir. O n lar C eek 'ten pek çok g ü m ü ş alıp çıktılar. Fakat hep sin i kayığa sığdıram adılar. Bu giden askerlerden yalnız 300 adam geri dönebildi. K alanlar ise so ğ u k tan ve bölgenin h avasından etkilenerek öldüler. Bu üç em ir sağ selim dönm eyi başarıp yaşam ına devam ederler.”15 G üm üş için gö n d erilen bu askerler Batı S ibirya'nın bataklık bölgelerine gönderilm iş olabilirler. O zam an lar O b d u k U grların tap ın ak larm d a dışarıdan getirilm iş pek çok g ü m ü ş eşyanın o ld u ğ u söylenir. 1241 yılında Kağan Ö gedey öldükte n so n ra G u y u k h an büyük kağan olur. 1251 yılında büyük kağan ta h tın a S o rku k tan ib eg i’n in oğlu M unke Han geçer. H erh ald e o, B uhanoyan'ı iki tü m e n o rduyla K ırgızlara ve K em -kem ciutlara çıkabilecek m u h tem el isyanları ön lem ek içın gönderm iştir. K ırgızların yaşadığı bölgelerde M oğol ordu-

Raşid Ad-Din. SbormJlt letopisey. • M. - L., 1952. • T. 1. - Kn. 2. s. 123. Raşid Ad-Din. Sbornik letopisey. • M. - L., 1952. - T. 1. - Kn. 2. s. 102.


ları b u lu n m azd ı. O n lar kendi yöneticileri (hanlar, beyler) tarafından idare edilirdi. 1252 yılında S orkuktanibegi vefat edince Sayan-Altay, o n u n oğlu A rig b u g a'm n id aresin e kalır. O n u n yaylağı A ltay’da, kışlağı ise Teke ve K ırgız’da b u lu n m aktadır. Yaylak ile kışlak arasın d a üç g ü n lü k yol vard ı.” 16 M in u sin havzasında kışı geçiren A rigbuga’nın o rd u su n u n K ırgızların bulun* d u ğ u bölgeleri zapt etm esi gerekiyordu. 1260 yılında M unke H an ölünce A rigbuga M oğol İm p a ra to rlu ğ u ’n u n m erkezi K arakurum ’da büyük kağan ilan edilir. Ç in ’deki M oğol o rd u su n u n başında b u lu n an kardeşi Kubilay, A rig b u g a’nın hakim iyetini tan ım az ve o rd u su n u o n u n ü zerin e sevk eder. A rigbuga’n ın o rd u su h ez im e te u ğ rar ve kaçıp K ırgızlara sığınırlar. M ağlup olan A rigbuga hıncını tu tsak ları kılıçtan geçirerek alır. Yeniden toparlanan A rigbuga T angut bölgesinde Kubilay ile te k ra r karşı karşıya gelir ve o rd u su yine bozguna uğrar. Bu savaşta sağ kalan askerler kaçarak tek rar Kırgız bö lgesine gelirler ve A rigbuga’nın him ay esin e girerler. K orkudan ne yapacağını bilem eyen A rigbuga yorgun ve aç askerleriyle K em -kem ciut nehri boy u n a gelip..., saldırıya uğ ram ak tan k o rk tu ğ u n d an elçi göndererek ö zü r diler."17 Savaşlarda büyük kayıplar veren A rigbuga artık m ağlup olduğu kanısın a varıp çaresiz b ir şekilde 1264 yılında Kubilay’a teslim olur. A rigbuga'nın y ö n etim in in elin d e b u lu n d u ğ u bu dö n em d e, M inusin havzasında ve Tlıva’da M oğol ask erlerin in b u lu n m ası, yapılan savaşlarda yerli h alk tan asker alınm ası, “Kırgız bölgesine tam am en iskan etm ek için gelm iş" yorgun ve aç ask erlerin "kayıplar v erm esi” Kırgızları eko n o m ik ve siyasi bakım dan o lu m su z yönde etkilem iştir. K ırgızlar Sayan-A ltay’daki etn ik yapı ü s tü n lü ğ ü n ü kaybeder ve yerini M oğollara bırakır. A rigbuga yenildikten so n ra Kırgız bölgeleri Yuan H anedanlığı hak im iy etin e geçer. O n lar m erkezi K arakurum olan Linbey eyaletine bağlıydı. Kırgız toprakları birkaç vilayete ay n lm ıştı. Bunlar: Tuva b o zk ırların d a Kyançjou ve İlyançjou, M inusin havzasındaki pek çok Kırgız to p rak ları idi. B unun d ışın d a dağhk ve o rm an lık H an h an a Usı, A nkela topraklarını da zikredebiliriz. Yuan H anedanlığı geldikten so n ra bu halkı (tzilitz isi) d o k u z bin haneye a y ırd ı.".18 Bu bilgiler ışığında K ırgızların yöneticisinin e m rin d e dokuz bin asker o ld u ğ u n u görüyoruz. M oğol İm p a ra to rlu ğ u 'n u n b in b aşıları altın kaplam alı g ü m ü ş m adalya takarlardı. 1846 yılı H akas-M inusin b ö lg esin d e M oğollardan kalm a altın dam galı iki g ü m ü ş m adalya bulunm u ş .19 Bu b u lu n tu la rd a n K ırgızların M oğolların h ak im iy etin d e oldukları ve Raşid Ad-Din. Sbornik tetopisey. - M. - L., 1952. - T. 2. s. 201. 17 Raşid Ad-Din. Sbornik letopisey. - M. - L„ 1952. - T. 1. - Kn. 2. s. 161. 18 Kıçanov E. İ. Svedeniya v "Yuan’-şi’’ o pereseleniyah kirgizov v XHl veke / / İzvestiya ANKirgiz SSR, ser. obşestv, nauk. - Frıınze, 1963. - T. V. - Vıp. 1. s. 59. Banzarov D. Çernaya vera ili famanstvo u mongolov. - SPb., 1891 .-s. 49.


M oğolların görevlendirdiği b in b aşılar tarafından yönetildiği anlaşılm aktadır. Kırgızlar C uçi H an zam an ın d a y ö n etim e sıkıca bağlı olm akla b irlik te A rigbuga d ö n em in d e askerlerin kışlık erzağını tem in etm ek le yüküm lüydü. Kubilay d ö n em in d e ise d evletin o to rite sin e karşı suskun du rm ak z o ru n d a kalm ıştır. 1279 yılında Yuan H anedanlığı Kubilay, Sayan-A ltay’ın bazı bölgelerini -ucra bölgelerde daim i b ir hakim iyet kurm ak için- Çinli Lyu-H ao-L ini'nin idaresin e verir. A rig b uga’nın h ez im etin d en so n ra bile Kubilay’a M oğol yöneticilerinin bir kısm ı karşı idi. 1269 yılında Talas’ta gerçekleştirilen M oğol yöneticilerinin k u ru ltay ın d a A rigbuga’n m m uhalifi H aydu’yu han ilan ederler. Moğol sarayına gelen M oğol em irleri ile şehzadeleri H aydu’ya gelip tazim ederler. "Bu zam an a kadar bizi B orakaka y önetm işti. A rtık bizim han ım ız Kayduaka o lsu n ." d ediler.20 H aydu Sayan-Altay ve M o ğ o listan ’daki toprakları kend in e bağlam aya çahştı. 1273 yılı H aydu’n u n y ö n etim in i isteyen K ırgızlar Yuan liderine karşı isyan ed erler.” Kuzey bölgelerindeki yöneticilerin ayaklanm ası ü zerin e az kalsm H ao-li hayatından olacaktı. O nların k om utanı Hao-li halka adil davrandığı için o n u serb est bırakırlar. 1276’da H aydu H an M oğolista n ’a b ü y ü k b ir orduyla sefer düzenler. K ırgızların önderi Yüan h üküm d arın a açıktan açığa karşı çıkam az. Bir takım çareler aram aya başlar. 1279 yılında K ırgızların h ü k ü m d arı Lyu Hao-li ile g ö rü şm eler yapar. O: ‘‘İm parato r bana itim a t etm ed iğ in d en dolayı bu hallere d ü ştü k ." der. H ao-li ona: "E ğer im p ara to r size güvenm em iş olsaydı, sizi saraya çağırdıktan so n ra geri g ö n d erm e zd i” diye cevap verir. 1280’de Lyu-Hao-li yerli halktan gelecek tehlikeyi sezer ve y an ın a pek çok asker alarak p u su d a onları bekler. Fakat çarpışm a a n ın d a yeteri kadar yardım alam az ve o rd u su bozguna uğrar. Z o r d u ru m da kalan Lyu-H ao-li karlı d ag lşr ü zerin d en A ltay’daki sıra dağlara çekilm ek zo ru n d a kalır. Böyle zor d u ru m d a kalan Yüan hü k iim d arı süslü giysiler vererek isyan ed en h an ın binbaşısını satın alır ve Tebişan’a bin kişiyi yanına alıp çığır yolu n d an gider. Ç in ’e sağ esen ulaşır. K ırgızların Haydu yanlısı olm aların ın seb ep lerin d en birisi; Kırgızların im p arato rlu k tarafından ülkenin m u h te lif b ölgelerine askeri köy olarak göç ettirilm e si ve b u n u n so n u cu n d a Kırgızların bu b ölgelerde diğer m illetlerle kaynaşarak yok olm a tehlikesidir. A skeri köylerde hayat şartları alabildiğine kötüydii. "1 2 8 3 ’te T u letu ’daki zengin kişilere verilecek 600 baş hayvanın fakirlere dağıtm ası em redilm iştir.”.2i 1286’d a H aydu H an M o ğ o listan ’a büyük sefer d ü z e n le r ve Kırgızları egem enliği a ltın a alır. D aha so n ra K ırgızlara H ın k te m ir H an hiicum eder.

Raş ij Ad-Ditı. Sborni* Ittopisey. • M. - L., 1952. - T. 11. s. 100. 2* Kozin s. A. Sofcrovfrmcx skazanit. Mongol’skaya hmnika 1240g. - M. - L., 1941, s. 114.


H aydu’n u n başarıları Y üan İm p arato rlu ğ u ’n d a iç karışıklıklara n eden olur. 1287 yılı Kubilay’a karşı M ançurya hanı N ayan isyan eder. İsyanı b astırm ak için O rta M o ğ o listan ’dan K ırgızlardan m üteşekkil o rd u gönderilir. Bu olaydan ö n ce 1289’da H elin ’de yaşayan Kırgız ailelerinin hayatı teftiş edild ik te n so n ra vaziyeti k ö tü olan ailelere yardım da b u lu n u ld u . A kabinde Helin ’de b u lu n an S tieristerin (K ırgızların) askerlerinin Kıpçak T u tu h ay ’ın den e tim in e verildi ve N a y an ’ın çıkardığı isyan bastırıldı. N ayan’m isyam b astırıld ık ta n so n ra "kendi isteğiyle tu ts a k olan kıpçak ve kanglılar Tutuh a ’ya verilm iştir. O n bin ailed en o lu şan H aladu bölgesi kurulur. G eniş bir coğrafyaya yayılm ış Kıpçak köyleri ve A n si’nin b ü tü n boyları ile Vandari; Tutu h a ’n ın yön etim i altındaydı. "1 2 9 2 ’de T utuha A ltay dağlarını ele geçirdi... G eri d ö n erk en H e lin ’e (K arakurum ) u ğ ram ıştır. B uradan o, Kırgızları (szilitzisi) y ö n etm esi için em ir aldı. 1293’ü n yaz aylarında o n u n askerleri Syanhe ırm ağı kıyısına çıkıp buz ü stü n d e birkaç gün yol ald ık tan so n ra Kırgızların to p rak la rın a ulaşırlar. T u tu h a’nın o rd u su buradaki beş boyu hakim iyetine alır ve M oğol ask erlerin d en m u h afızlar diker. T utuha elde ettiği başarıları bild ird iğ in d e, rü tb esi yükseltilir... H aydu Kırgızları k u rtarm ak am acıyla Syanhe (Yenisey) ırm ağı dolaylarına asker sevk eder. T utuha bu orduyu dağıtır ve kom u ta n ı H aydu B oloça’yı tu ts a k eder.".22 Kırgız toprakları yine Yüan İm parato rlu ğ u hakim iy etine girer. K ırgızların b ir kısm ı M inusin havzasından ve Tuv a’d a n M ançurya’ya isyancı N ayan H a n ’ın to p rak la rın a göç ettirilir. 1293 yılında bu to p rak la ra "U su h an , H anas, Sziliszi (Kırgızlar) boylarının nazırları göç ettirilir." K ubilay’ın kati em riyle Kırgızlar ve diğer boylar askeri köyleri o larak yeni k u ru lan Ç jaoçjou şeh rin e iskan ettirilir. 1293’te H arobata r'a yönelerek, ım p ara to r Şi-szu (Kubilay) şöyle der: "N ay an ’a ait bu eski y erlere ‘A b a lh u ’ d en ir ve b an a balık verirler. Şim di ben oraya şeh ir in şa edip üç boy iskan ettird im . Bunlar: Y uhansuhan, H alaslar ve Szilitzislerdir (K ırgızlar). Bu şeh re ‘Ç jaoçjou’ denildi. Sen oraya gidip Syuanveyşi’nin (bölge y ö n eticisi) görevinİ devral.” K ırgızların bazıları "H e sıh e ’ye”, M ançury a’n ın d iğer bir y erine yerleştirilm iş. " 1 2 9 3 ’te Şi-szu (Kubilay) H esıhe’ye askeri köyler o larak Ç ju rh eh u so tay k ı S irsizlerin (K ırgızların) 700 ailesini yerle ştirm iştir.”23 Bu faaliyetler isyan eden boyları başka etn ik bölgelere göç ettirip zayıflatm ak ve iyice hakim iyetine alm ak için yapılan ö nlem lerdi. Bu ö n le m le r Kubilay ö ld ü k ten so n ra da devam etm iştir. İm p arato r T im u r’un

22 Ktçanov E. İ. Svedeniya v "Yuan’-şi" o pereseleniyah kirgizov v XIII veke / / İzvestiya AN Kirgiz SSR, ser. obşestv, nauk. - Frunze, 1963. - T. V. - Vıp. 1, s. 64. 23 Kıçanov E. İ. Svedeniya v "Yuan’-şi” o pereseleniyah kirgizov v XIII veke / / İzvestiya A N Kirgiz SSR, ser. obşestv, nauk. - Frunze, 1963. -T. V. - Vıp. 1, s. 61.


d ö n em in d e, “ 1295 yılında S zinşan bölgesinde yaşayan Kırgızlar Ş andun bölgesine göç e ttirilir ve o nlara ziraatçılık ve hayvancılık yaptırılır.”.24 Bu göçler Yenisey Kırgızlarım o lu m su z yönde etkiler. K ırgızlarm sayıları azalm akla b irlik te to p rak ların ı da kaybederler. O rta Yenisey’d e yaşayan asıl boylar azalır ve bo şalan arazilere M oğolların Kereit, O rd u t, Tum at boyları iskan ettirilir. Kırgız bölgelerine Ç in 'd en sanatkarlar getirilir. M oğollar Kırgızlara karşı m ü cad e lelerd e yukarıdaki güçlere dayanm aya çalışm ış olm alıdır. K ırgızların göç ettiği yerlerde bazı heykeller bulunur. O rta M oğolistan’daki K arakurum civarlarında cesedi yakılarak defnedilm iş Kırgız m ezarları bulunm uştur. Yuan İm p arato ru T im u r'u n (1295-1307) yönettiği d ö n em d e Kırgız toprakları K am ala’m n yönetim indeki Linbey eyaleti içerisindeydi. “O, Karakurum , O non, K erulen, K em -kem ciut, Selenga, Bayalık ve b u ralard an Kırgız to p rak ların a ve B u rh an h a ld u n 'a kadarki bölgeleri y ö n etim in d e b u lu n d u ru r.”.25 Bazı K ırgızların göç ettirildıği Sayan-Altay bölgelerinde M oğollar başka etn ik g ru p larm d an askerı köyleri kurarlar. Büyük olasılıkla bu köyler XIII. asrın so n u n d a Tlıva’da M inusin bölgesinde bulunm aktaydı. B uralara Moğolları, U ygurları, ve Ç inliler yaşam aktaydı. Bu askeri köyler XIV. asrın başınd a im p ara to r T im u r'd a n so n ra U luğ H an (1308-1322) zam am n d a d a devam lılığını k o ru m u ştu r. O dö n em Yenisey K ırgızlarının toprakları Yuan İm p arato rlu ğ u içinde kalm ıştır. XIV. asrın so n u n d a Yuan İm p arato rlu ğ u 'n u n parçalanm asıyla Sayan-Altay'daki idari ve askerleri köyler m evcudiyetini m uhafaza edem ez d u ru m a gelm iştir. Kendi yöneticileri b u lu n an Kırgız toprakları artık O y ratlar’ın boy u n d u ru ğ u a ltın d a kalır ve bu bölge O yrat ve H alhas (Moğol) h an ların ın hakim iyet m ü cad elesin e sah n e olur.

3 .2 .“Hongoray” Etnik-Politik İttifakı’nın Teşekkülü Sayan-Altay ve M oğolistan topraklarındaki Y üan İm p aratorluğu iç ayaklanm alar n ed en iy le parçalam r. K ırgızlar da bu im p ara to rlu k tan ayrılanlar arasındadır. Kırgızlar, bu d u ru m d a n yararlanarak kendi devletini ku rm ak isterler. Kırgızlar, XIV. a^rın so n ların d a D oğu M oğollarla hep m ücadelede için-

^

Kıçanov E. İ. Svedeniya v "Yuan’-şi” o pereseleniyah kirgizov v XIII veke / / İzvtstiya A N Kirgız SSR, ser. obşestv, nauk. - Frunze, 1963. - T. V. - Vıp. 1, s. 62. Raşid Ad-Din. SbormJt trtopısry. - M. - L., 1952. • T. 11. s. 205.


deki O y ratlarla b irlik te b u lu n ara k kurulan ittifakta büyük bir rol oynar. Oyrat F ederasyonundaki Kırgız tü m e n in in başında b u lu n an U geçikaşka 1399' d a kendi h ak im iyetine resm i yeni b ir at verm eye çalışm ıştır,26 XV-XVI. yüzyıllar arasın d a O rta Yenisey’d e M oğollarm beyiyle yaşayan boylar (Tbm at, U rd u t, K ereyler vs.) Kırgızları yö n eten " H o n g o r” ve "H ongaray" E tnik-politik İttifakında olm alıdırlar. Böyle b ir so n u ca m evcut pek çok yazılı kaynaklardaki bilgiler ışığında varıyoruz. B ilhassa bu n a XVII-XVIII yüzyıljardaki yazılı b elg eler ö rn e k olarak gösterilebilir.27 B ununla b erab er G üney Sibirya halkların ın zengin fo lk lo ru n d an yararlanarak H akas-M inusin bölgesinin eski adım n "H o n g o ray ” o ld u ğ u n u görüyoruz. H akas lehçesinde ün lü seslerin düşm esi so n u cu b u ada "H oray" den ilm iştir.28 Bu adın b ü tü n d estanlarda, tarih ı şecerelerd e ve m an zu m e le rd e çok sık kullam ldığını m ü şah ad e etm ekteyiz. Bizim g ö rü şü m ü zü d estekleyen ü n lü T ürkolog B. İ. T atarintsev’in kanısm ca H ongaray (K onguray) adı M in u sin havzasının dağlık ve o rm anlık bölg elerini ifade etm ek ted ir. "H ongaray” adı; O rta Ç ağın son zam an ların d a yen id en b ir d irilm e g ö rü len K ırgızlarla aynı bölgede yaşayan köklü etn ik gruplarm ittifak ın ın siyasi bayrağı o lm u ştu r. Bu ittifak yerli halkın dilinde Tolay (Tolıtoro) etn ik -p o iitik ittifakını ifade etm iştir. "Tolay" terim i "H ooray” (Tolayhoray) sözüyle sürekli birlikte kullanılm ıştır. Kırgızların "H ongoray" E tnik-P olitik İttifakının ta rih te çok önem li bir yere sah ip o ld u ğ u XVII. asrın Rus belgelerinde H akas-M inusin bölgesine "Kırgız Yeri” d en ilm esi kanıt olarak gösterilebilir. Aynı bölgede yaşayan bazı h alk lar -m eselä Şorlar- H akasya’yı "H ırgıshooray" diye adlandırm ışlardır. Kırgız k ü ltü rü n ü n varisleri H akas tarih i şecerelerinde zikredilen "H ograyla r”ı K ırgızlar ile b irlik te araştırm ışlard ır. M eselä; "H ırgıs Ç ağzı” d en en efsan ed e şöyle denir: "H ırg ısın toğuz M ung tolay hooray çonı - H oorayın dokuz bin kırgız birliği".29 B u n u n la birlikte H akas şecerelerinde "dokuz bin H oğray birliği", "TUbyon H o g ray ” diye zikredildiği de bilinm ektedir. Folklorla ilgili bilgiler XIII. yüzyıl tarih i olayları ile bağdaşm aktadır. Ç ünkü M oğollar SayanA ltay’ı ele geçird ikten so n ra bu bölgede Kırgız A skerı Birliği kurm uşlardır. Yuanşi yılnam esi: "Yuan h an ed an ı y ö n etim e geldikten so n ra bu halkı (Szilitzisi) dokuz bin haneye ay ırd ılar” d em ek ted ir.30 Yukarıdaki yazılı kaynaklar-

Klyaştornıy s. G, O sta t’e İ. L. Kızlasova. " 0 sam onazvanii hakasov”. / / Etnografiçeskoe obozrenie. 1992. - No 2. s. 60. Russko-kitayskie otnoşeniya v XVIII v. Materiah i dokumentı. T. 1. - M., 1978 s. 105, 432. Butanayev V. Ya. Hakassko-russkiy istoriko-etnografiçeskiy slovar, - Abakan, 1999. s. 5-7,189. Çirim tamırlan. - Abakan, 1982. s. 18. 30 Kıçanov E. İ. - Svedeniya v "Yuan’-şi” o pereseleniyah kirgizov v XIII v. / / İzvestiya A N Kirgiz. SSR. T.5. V ıp.l. - Frunze, 1963. s. 59.


d an , halk ed ebiyatındaki bilgilerden yola çıkarak K ırgızların XIII. asrın sonu XIV. asrın b aşın d a bağım sız tü m e n birliğine sahip olduğu ve M oğol o rd u su n a dokuz bin ask er verdiği anlaşılm aktadır. İşte bu d önem i “H ongoray” Etn ik -p o litik İttifak ın ın m üteşekkil d önem i olarak kabul edebiliriz. H ongoray adı yazılı Rus kaynaklarında ilk defa XVII. asrın o rtasm d a zikredilm eye başlan m ıştır. 1666'da K rasnoyarsk k o m u tan ı A ltın h an ’ın elçileri "U zan ve o n u n ark ad aşların d an " Yerenak İşeyev h ak k ın d a bilgi istediğinde onlar: "Biz Kırgız Y erenak’ı biliyoruz, o K onguray’da göç ederek yaşar, vergiyi bizim yüce p ad işah ım ıza ve Lauzan Tayşi’ye öder.” dem işlerdir.31 Bu kayn ak tan "K ırgızlar” Rus anlayışı ile T ürk-M oğol lehçesindeki " K onguray” (H ongoray) sö z ü n ü n an lam ın d a olduğu anlaşılm aktadır. Çoğu halklar ve ülkeler diğer kom şu halklar tarafın d an kendi adları dışınd a adlarla tan ın m ıştır. M eselä; K ırgızistan XVII. asra ait Rus kaynaklarında " B urut Bölgesi” adıyla bilinm ektedir. Ç ü n k ü C ungarlarm göçerkonar Kırgızlara "B u ru t" d ed ik leri bedihidir.32 A m a C ungarya, Rus kaynaklarında "K alm ak bölgesi" adıyla b ilinm ektedir. K endilerine "O yratlarız” diyen C ungarlar "Kara K alm aklar” diye zikredilm iştir. H ongoray adı R usların d ip lo m a tik dilinde M ançur ve M oğol dillerinden çevrilm iş m ek tu p lard a yer alm aktadır. M eselä; 1707 yılında Sin h ü k ü m e tin in bildirilerine göre R uslar "Z engarya’nın yakınm da H ongaray’da A bakan talık im atın ı yaptılar. H ongoray boğazında bize vergı ödeyen K ırgızlar ile U ryanhaylar yaşarlar.”33 Bu değ işm ey en özei adın h en ü z kafam ızda bir anlam ifade etm ediğini tarihı folklorda zikredilm iş ifadelerde d e görebiliriz. M eselä; Tile Hoğray, T ü k tig Hoğray, O H oğray, Tağ H oğray, Çazı H oğray, H am ıh H oğray vs. H ongoray E tn ik -p o litik İttifakı bu alanda yapılm ış ilk ilkel sosyal devletler teşk ilatı olm alıdır. Ü nlü tarihçi N. Kozm in XVII. yüzyılda K ırgızların bu u zlaşm asını "parçalanıp yıkılm aya başlayan d ev let” olarak kabul etm iştir. S. V. B ahruşin, K ırgızlarda devletçilik anlayışının olm adığını ve çok k ö h n e yaşam şartları a ltın d a h ü k ü m sü rd ü k lerin i dile getirir. “Yenisey K ırgızlarında k ö h n e yaşam şeklinin yaygın old u ğ u d ö n em d e devlet teşk ilatın ın old u ğ u n a d air işaretler v ardır.” d em ek im kansızdır. Lakin güçlü devletlerle kom şu olm ak, onları k ö tü d u ru m a d ü ş ü rm ü ştü r. Dolayısıyla ortaya çıkan d u ru m Kırgız to p rak la rın d a gelişigüzel yaşayan boyların kendi aralarındaki m ünase-

31 TSGARH. F.R-67S, op. 1. D.2. s. 66. 32 Butanayev V. Ya., Abdıkalıkov A. Materialı po istorii Hakasii XV// v. - No 4.XV1H v. - Abakan, 1995. s. 215. 33 Russko-kitayskıe otnofeniya v XVII/ v. s. 106.


b etleri sağ lam laştırm ada etkili olm u ştu r. B ununla b erab er yazar "Kırgız Yeri" siyasi bir b ü tü n lü ğ ü o lu ştu ra ra k Rusya ile olan dış siyasetinde bağım sız o ld u ğ u n u belirtir. XVII. asrın başında Rus elçileri “Kırgız Yeri"nin yöneticisine "K irbits p ad işah ı” deyip o n u n eğem enliğini tan ım ışlard ır.34 Kırgızlar Rus h izm etçilerine: "H er halk (boy) kendi to prağının sahibi, bu yere M oğol p ad işah ı, hanzadesi, M oğol ve Kalm ak beyleri savaş için gelm edi, o rd u su n u da g ö rem ed ik ” diye cevap verm işlerdir.35 Coğrafı bak ım dan ele alındığında H ongoray veya "Kırgız Yeri” şim diki H akas-M inusin bölgesine ra st gelm ektedir. O rta Ç ağdaki K ırgızların ü stü n lü ğ ü n ü Sayan-A ltay'daki to p o n im kam tlam aktadır. Bu bilgilerden yola çıkarak Kırgızların önceki etn ik sınırını te sp it edebiliriz. Burası: güneybatıdan A bakan’ın yukarı k tsm ındaki Kırgız (H ırgıssug) ırm ağı, güneyde Batı Sayanlardaki k u rg u su k (H ırgıssug) ırm ağı, doğuda Ç ulum ırm ağı vadisindeki Kurgu su l (H ırgısçul) ırm ağı ve kuzeybatıda Tom ırm ağının kıyısındaki Kirgizka (H ırgısçul) ırm akları arasıdır.36 Yüan sü lalesin in yıllığında Kırgız topraklarındaki ırm aklar hakkında aşağıdaki m alü m atlar zikredilir: "Tsyanhe ırm ağı (Kem-yenisey-V.B.) kuzeybatıya d o ğ ru akar. B unun dışında güneybatıda A pu (A bıgan= A bakan V.B.) d en en n e h ir b u lunur, kuzey d o ğ u su n d a Yusyuy (U p su = U p sa veya Tuba-V.B.) ak arsuyu... Bu ak arsuların hepsi Tsyan ırm ağıyla b irleşip A nkela (A ngaraV.B.) n eh rin e akar. O d a kuzeydeki d en ize dökülür.”37 D ört asırdan sonra bu bilgileri Rus kaynakları d a tasdikler: "... Yenisey ırm ağı Kırgız to praklarında akar. Yenisey’in ö b ü r tarafındaki A bakan ve Uybat ırm akları kıyılarında, Yen ise y 'in kıyılarında çok sayıda kırgız... halkı, Y enisey'in ö b ü r tarafında ve U psa d eresi tarafların d a "T ubalar” d en en Kırgızlar o tu ru rlar.38 Sayan-A ltay’ın tarih ı topo n o m iğ i kıym etli araştırm acılar eskiden O rta Yen isey ’d e b u lu n an devlete "K ırgız” denildiğini tesp it etm işlerdir. O bölgelerd e "hyagas" veya "h ak as” d en en to p o n im in hiç olm adığını ve "hakasya” terim in in d ışarıd an geldiğini b ir defa d ah a açıklarlar. XVII. asırd a H ongoray’ın güney sım rların d a Batı-Sayan ("sayan ta şı”) diye ad lan d ırılan dağlarda A ltın h a n ’ın fakir halkı göç ederlerdi. O ro n im h o n g o r

Bahruşin s. V. - Eniseyskie kirgizı v XVII v. / / Nauçnıe trudt. T. İZ.-M, 1995,-s. 190. 35 Demidova İ. F., Myasnikov V. s. Pervıe russkie diplom atı v Kitae. - M., 1966. s. 55. 36 M aterialı po istorii russko-m ongol’skih otnoşeniy. Russko-m ongol’skie otnoşeniya 16361654 gg. - M., 1974. s. 384. Butanayev V. Ya. Toponimiçeskiy slovar' Hakassko-M inusinskogo kraya. - Abakan, 1995. s. 189-191. 38 Kıçanov E. İ. - Svedeniya v "Y uan'-şi” o pereseleniyah kirgizov v XIII v. / / İzvestiya A N Kirgiz. SSR. T.5. V ıp.l. - Frunze, 1963. s. 59.


terim i "sayan" an lam ın d ad ır ve "Tuva dağları”nı ifade eder. Bu dağlar birbirlerine kom şu olan iki m illetin etn ik sınırlarını belirlem iştir. Eski T ürk yazıtların d a ve 10-11. asırlarda A rap-Fars yazılı kaynaklarında Sayanlar "Kögm e n ” adıyla zikredilm iştir. Bu yer adı bazı şekli değişikliklere uğrayarak, bizim d ö n em im ize kadar geldi. T uva'dan H akasya'ya kadar uzanan eski yolda (A nı ırm ağı boyunca) C ebaş ırm ağının yukarı k ısm ın d a R usların Kopeni dediği "K ö y p en tashıl” denen karlı zirve vardır. H alkın h atırın d a kalan Eski T ü rk devrindeki Koypen toponim i, H akasların Sayan-A ltay'daki eski yerli h alkın m irasçılarından old u ğ u n u belirlem ektedir. H ongoray’ın kuzey sınırı yerli dilde “Ü ü s” (İyus) denen yer Ç ulum ırm ağının o rta k ısm ın d an geçer. H idroloji Eski T ürk dilinde "Ü güz" ırm ağını ifade etm ek ted ir. XVII. asırda Kırgız to p rak ların ın kuzeydeki sıhırları güneyde Yaya ve Kiya ırm ak ların d an K araiyus’a kadar, M elet ve K rasnoyarsk istih k am larından O g u r ırm ağına kadar u za n m ıştı.39 Y önetim bak ım ından H ongoray d ö rt ulusa ve o n a bağlı ilçelere bölünm ü ştü r. Kırgız to p rağ ın ın kuzeyindeki İyus ve Tigirköl vadilerinde A ltısar u lu su bulunur. Bu ifade H ongor dilinde "algın z a rh ı”yı anlatır. Rus belgelerin d e Yenisey’in aşağı kısm ın d a yaşayan A ltısarlar "Aşağı K ırgızlar’’ diye geçm iştir. M oğollar zafer kazandıktan sonra Kırgız toprağındaki siyasi m erkezi A bakan v ad isin d en kuzeye doğru kaydırm ışlar. A kiyus ve K araiyus ırm aklarının o rtala rın d a asil beylerin evleri yer alm ıştır. B undan dolayı A ltısarlar "B üyük K ırgızlar” d enen ikinci bir isim daha alm ışlardır. Kırgız u lusları, beylerin boyuna ait köylerden ve fakirleri içine alan bölgelerden o lu şm u ştu r. Yazılı kaynaklarda şu bölgeler geçer: Kızıl, Kamlar, Şuy, Açin, Igin. A ltısar beylerinin ilçeleri Ç ulum , Kiya, Tom ırm akları vadisinde, K uznetsk Alad ağ ı’nın kuzey tarafındaki tep elere kadar uzanırdı. İsar (Ezer, Cesar, Elisar) u lu su n u coğrafı m erkezinde Yenisey ve A bakan ırm ağının uç k ısm ını ve O g u r ırm ağına kadar ki yerleri içine alm ıştır. Bu ifade H on g o ru n “issa rh ı” - içki (Belki "içki” doğudaki?) sö zü n ü anlatır. U lu su n esas n ü fu su n "K ereyler” ve “E zerler” o lu ştu rd u ğ u n d a n Rus belgelerinde bu yer Ezer ve K ereit olarak zikredilm iştir. İsar beylerinin yaşadıkları yer Erbe ve A bakan ırm ak ların ın m ü lte k äsın d a bulunm aktadır. Ezer bölgelerinin içinde Tuva ırm ağı kıyısı boyunca K om asin, Koçin, A rin, Yastin, H ayton (Kandınov) Sıda ırm ağ ınm -Sıy, M ano ırm ağının boyu- Kaşin toprakları idi.40 Bun u n dışında o n ların ilçe ve köyleri: Yenisey ırm ağından aşağıya doğru, Ubay, M ana, Kaça vs. ırm aklarını içine alm ıştır. A ltır (O ltır) u lu su A bakan’m sol

39 Dopolneniya k istoriçeskim aktam (DAY). T. 10. - SPb., 1867. s. 391. 40 TSGARH. F.R-675. O p.l. D46. L.24.


kıyısında U ybat ve Taştıp ırm akları arasın d a yer alm ıştır. Bu ulus güneyde, Y enisey’in yukarı kısm ındaki bölgeleri kapsam ıştır. B unun için bu u lu su n h alklarm ı Rus belgeleri “Yukarı K ırgızlar’’ diye kaydetm işlerdir. Bu özel adın o rtay a çıkm ası bilm ece gibi kalm aktadır. Bu ism in ilk an lam ın ın e tn o n im ile ilgili olm ası m ü m kündür. Ç ünkü C ungarya'ya göç eden A ltısarh K ırgızların arasın d a “O rtır" d enen boy b u lu n u rd u .41 A ltır u lu su n u n içine Sagay, Ç etibur, Sarıglar, İçegi, Beltir, Taban, Sayan, Ç ıstar, İrgit, H ap h m a vs. bölgeleri girm iştir. “ K ıştım Y erleri"nin içine Tom, M rassu, K ondom ırm akları vadisindeki K uznetsk A ladağı’n m o rm an lık ve dağlık vadileri, Kuzey A ltay'dan Telets g ö lü n e kadar ki bölgeler girm iştir. Tuba u lu su n a Y enisey’in b ü tü n sağ tarafı Sayanlardan Sıda ırm ağm a kadarki yerler, A b akan'ın sağ tarafındaki to p rak la r girm iştir. U lusan m erkezi U p sa (Ü psü) ırm ağının b o y u n d a bu lu n m ak tad ır. R uslar d ah a sonra bu yeri sayıları çok olan T uvalardan dolayı bu yere "Tuba" dem işlerdir. “M odar" ism in d e başka b ir boy Sayan dağı kıyılarında bulunm aktaydı. Bazı etnik özellik lere rağm en, M odarlar ve Tubalar, Kırgız sayılarak bir soyu ve bir boyu o lu ştu rm u şla r. Tuba u lu su n u n içine aşağıdaki bölgeler girm iştir: Baykot, Kol, U şter, Kam en n o -M o to r ve Koybal, Yarin, B ohtin, Alıt, B ugus, A laham , K ornasham , Bugaçev.42 Sol kıyıdaki üç ulus (aşağıdaki, yukarıda ve ortadaki) coğrafı y ö n lerin i b elirtip H ongoray’ın coğrafi-ekonom ik ilişkilerinin bir nevi göstergesi o larak h izm et yapm ışlardır. Böyle bölgesel ve yönetim sel ayrılm anm Kırgız devleti d ö n em in d e de olm ası m üm k ü n d ıir. Ç ü n k ü IX. asırd a "Hyagas p ad işah ın ın (Kırgız hanı) idaresi üç yardım cı bakanlık-bey vasıtasıyla gerçekleştirilm iştir. A m a XIII. asırd a Kırgızların başında üç em ir b u lu n m ak tay d ı.43 Böylece O rta Yenisey havzasında XIV. yüzyılın so n u n d a Moğol İm paratorlu ğ u 'n u n p arçalanm asını kapsayan O rta Ç ağdan XVIII. asrın başında Rusya'ya k atılm asın a kadarki dö n em H on g o ray 'ın tarihı, etn ik ve politik gelişm esi ile ilgilidir.

41 TSGARH. F.R-675. O p.l. D5. s. 6. 42 Skobelev S. G., Çjan Taysyan, Somaev A. A. Rodı Fuyuyskih kır-gızov / / Rossiya i Hakasiya: 290 let sovm estnogo razvitiya. - Abakan, 1998. s. 77. 4 3 TSGARH. F.R-67S. O p .l. D18. s. 116.


3.3.İktisadı Hayatı ve Kültür Özellikleri K ırgızların ek onom ik hayatının tem eli yerli doğal şartlara uygun yarı göçebe hayvancılığa dayanm aktadır. O rta Ç ağda O rta Yenisey’de hayvancılık iyice gelişm iştir. 1253’te V. R ubruk "M oğolların kuzeyinde hiç şeh ir yoktu. O rad a hayvancılıkla uğraşan Kerkis (Kırgız - V.B.) ad ın d a bir halk yaşıyordu" diye beyan e tm iştir.44 M inusin bölgesi S ibirya'daki hayvancılığının en eski ocağı olm uştur. Zenginliğinin esasın ı atlar, büyük baş hayvanlar ve koyunlar o lu ştu rm u ştu r. 1667 yılında A ltın H an, Loucan A ltırh K ırgızlar altı bin at, büyük baş hayvan ve koyun g ü tm ü şle rd ir.’’45 1689'da C ungar hanı G aldan B oşohtu Kırgızlard an vergi olarak 2 0 bin baş hayvan alm ıştır.46 Yerli atlara “ Kırgız Yeri” atları denirdi. At sü rü sü n e yıl boyunca dağlık alanlarda ve çayırlarda baktlırdı. At binek hayvanıydı ve o n u kesip yem ek için de kullanırlardı. XVII. asrın ikinci yarısında Rus bölgelerinde G aldan B oşohtı H an: “C u n g arlard a binek hayvanı öküzdür. Fakat K ırgızlarda ise a t t ı r ” diye rivayet etm iştir.47 XIX. asırda Batı Tüva halkında ök ü zler binek hayvanı olarak kullanılm ıştır. D iğer halklardan olan "Kırgızlar, A ltırlar, Tubalılar ve M otorlar, Toçi ve Sayanlar, M oğollar ve B uryatların hepsi... ata b in erd i."48 Çoban ların y em ek lerinde at eti çok kullanılm ıştır. XVII. asrın 8 0 ’li yıllarında A bakan v ad isinde özel olarak y erleştirilen C ungar o rd u su “Kırgız boyların d an alınan iki bin atı yem işlerdir.”49 Binek atları kış m evsim inde arka arkaya bağlanıp "orgen”de barınırdı. G üz aylarında köyün etrafı kazıklarla çevrilirdi. Bir at için iki sicim u z u n lu ğ u n d a 40 kaztk çakılırdı. Kışın bu kazıklara atları bağlayarak m uhafaza ederlerdi. H ongoray to p rak la rın d a deve g ü d ü lü rd ü . Develer, uzak yerlere göç ederken yük taşım ak için kullanılm ıştır. 1641 ’d e Y. T uhaçevskiy’i Kırgız toprak ların a yaptığı seferde A ltısar ve İsar u lu slarm d an 158 deve g an im et ele geçirilm iştir.50 1703 yılında C ungar göçünde halkın ço ğunun develerle göç ettiği ihtim ali yüksektir.

44 Rubruk V. Puteşesrvle v vostoçnıe stranı. - M, 1957. - S 154. 4 S LÇ.AAN. F.21. Op.4. D.18. L.243. 46 TSGARH. F.R-675. O p .l. D.19. s. 5. *7 TSGARH. F.R-875. O p .l. D.19. s. 8. 48 TSGARH. F.R-875. O p .l D. 17. L.37. 49 TSGARH. F.R-875. O p .l D.10. s. 33. 50 RGADA- F.214, STb.84. L.298.


M in u sin bölgesinde hayvancılığın gelişm esi çorak to p raklardan yaylalardaki, m eralardaki otlaklara göçm eye bağlıdır. XVII. asırd a Rus bölgelerinde "K ırgız to p rak ların d a göçerkonar halk vardı ve çadırlarda yaşarlar, kürk giyerler, y em eklerde balık kullanırlar, avcılık yaparken yay kullanırlar,... at, koyun ve büyük baş hayvanları çoktur, ziraat ile uğraşm azlar.” diye bildirir.51 H o n g o ray ço b a n la rı m ev sim lere göre d ö rt defa y er d eğ iştirm işle rd ir. “K ırgızlar d u rm ad a n göç ederler, kış m evsim inde Yenisey ve o n u n etrafında kışlarlar.” diye Rus belgelerinde yazm aktadır.S2 O tlak lara göç etm e belirli u su ller çerçevesinde yapılm ıştır. Göç ederken ev eşyalarını ata ve ö k ü ze yüklem işlerdir. M eselä; çadır m alzem eleri üç ata yüklenm iştir, H ongoray b o zk ırların d a tekerlekli arab alar da kullanılm ıştır. Rus kaynakları birkaç defa “Kırgız ta h ta arabalarından bahseder. M eselä; 1638 yılında A ltın H a n ’a gönderilen V. S tarkov’un elçileri: Kırgız arabalarının yardım ıyla A bakan ırm ağ ın a zorla u laştık , yarısını yürüyerek geçtik. Ç ü n k ü bizim arabam ız azd ı...” K ırgızlar kış için ot hazırlam azlardı. 1684’e ait Rus kaynaklari: "O nların o tlak ların a kar çok az yağdığından kış için o t hazırlam azlardı.” yazm aktad ır.53 K ırgızlar çadırlarda “İb d e r” yaşarlardı. Meselä; Ulagaç bey ile yapılan sav aşta 1704 yılında R uslar “çeşitli eşyaları ile sü slen m iş bir çadır ele geçirirle r . ” S4

'

H ongoray b o zkırlarında toplu avcılığa “a b ” denirdi. B una köyün b ü tü n halkı katılırdı. B ununla ilgili söylenen H akas atasözleri günüm üze kadar u laşm ıştır: “Aral k ü n n in g ab, nir, aal-konçıhtıng hobı p ir” “B ütün köyün m ü şte re k av geleneği vardır, k o m şu ların ın rivayetleri de b u n u tasd ik eder.” XVII. asırd a m ü şte re k avcılık G.F. M iller tarafından d erin lem esin e araştırılıp yazılm ıştır. O, aralarında k adınlar ve çocukların b u lu n d u ğ u 300-400 kişi atlan ıp avcılığa gidildiğini g ö rm ü ştü r. “Ö nce, 100 adım aralıklarla sıra o lu ştu rurlar, d ah a so n ra iki k an a t yavaşça birbirine yaklaşm aya başlar. A tlılar ilerledikçe sırayla büyük bir daire o lu ştu ru rlar. Avcılık yapan halk tarafından belirlen en öncü en önde b u lu n u r. O n u n sağ ve sol kanadındaki halkı idare etm ek için iki yardım cısı b u lu n u rd u . İki kol birleşince, avcılar haykırarak ses çıkarırlardı. O esn ad a v u ru lm ak isten en av ses çıkararak kaçm aya başlar. 51 52 53 54

M aterialı po istorii russko-m ongol'skih otnoşeniy. - M., 1959. s. 58. TSCARH. F.R-675. O p .l. D.12. s. 39. TSGARH. F.R-675. O p.l.D . 16. L.40. A rzım atov A. İz istorii poiıtiçeskih otnoşemy eniseyskıh kirgizov s Rossiey v XVII ■pervoy polovine

XVIII w . - Frunze, 1988. s. 75.


Avcıların b aşın d a bulunan kişi birkaç iyi avcı ile o rtaya çıkıp vahşi hayvanlara ok atm aya başlarlar. Bazen avcılar, alanı b ir veya iki defa kuşatırlardı. Yapılan b ir avcılıkta avı kuşatm ak için 10 m il kadar yol alırlardı. O k atılarak avlanan hayvanlar b ir yere to p lan ır ve o rta alanda e şit olarak d ağ ıtılırd ı.”55 M ü şterek avcılıkta eski gelenek k o ru n m u ştu r. Bu avcılık şekli O rta Çağda H akasya’da sıkça yapılm ıştır. M eselä; A ltm H a n 'a gönderilen Rus elçisi S. G rek şöyle der: “A ralığın yirm isin d e A ltır u lu su n u n yaşadığı U ryat ırm ağına geldik. Fakat oradaki halkın hepsi ava g itm işti."56 Avcılık çok zor olduğund an aşırı güç gerektirir. B oşuna yerli halk: "K adının gücünü çocuk, erkeğin g ü cü n ü o rm an alır.” dem em iştir. Sistem li su kanalları ve pulluk ile yer işlem ek Kırgız Kağanlığı devrine aittir. Eski su k anallarına g ü n ü m ü zd e bile “hırgıs arıgları" denir. O rta Ç ağın so n d ö n em lerin d e Rus kaynakları H ongoray’d a “ziraat to p rak ların ın " b u lu n d u ğ u n u bildirirler. O to p rak la r dağlık ve o rm anlık bölgelerde yer alır ve oraya darı ve kırlık (bir çeşit darı) ekilm iştir.s? Toprak işletirken kullam lan baş alet kazm aya benzeyen “abıl"dır. Abılı, Şor d em ir ustaları yapıyorlardı. Abıl ile dağ ve tep elerin güneş alan yam açları işlenirdi. Bu ziraat to p rak ları suya ihtiyaç duym azdı. Ç ünkü karın erim esiyle to p rak yeterince nem liliğe sahip olu rd u . Kırgızlar y em eklerinde yabanı m eyveler ile bitki köklerini çok kullanırdı. Yaz aylarının başm da k adınlar ile çocuklar “kandık" ve “sarana" toplam aya çıkarlardı. O n u , Kırgız kıştım ları tarafından Özel yapılm ış “o z o p ” d enen aletle kazıp çıkarırlardı. Bir aileye en fazla beş to rb a kandık ve saran a hazırlanır, yıkanır, k u ru tu p bağlayarak k o n u rd u . K urum uş dam arları cargılçaktan (el değirm eni) d en en a le tte n geçirilip “b o tk o ” (darı u n u ) hazırlanır ve ekm ek yapılırdı. 1660’ta R u selçisi S. Grek: "K ırgızlarda, Tubada, Kereylerde, A ltırda çaresiz yaşam ak z o ru n d a kaldık, yerli h alk tan hayvan, koyun, süt, şak (bir tü r darı), ö ğ ü tü lm ü ş un, saran a ve’ kandık vs. bitki köklerini pahalı satın alm aya m ecb u r o ld u k .”58 H ongoray’ın dağlık ve o rm an lık bölgelerinde yaşayanlar dem iri işleyerek u sta dem irci o larak ün kazanm ışlardır. "H u ra ” d en en d em ir eritm ek için pek az ocak kışın yaşanılan evlerde b u lu n u rd u . D em ir m adenini havanla dövüp, biraz k ö m ü r k arıştırıp ocağın tepesindeki d elik ten koyulur, iki körükle körükleyip o cak ta yeterli seviyedeki sıcakhk elde edilirdi. Bir defalık eritm e-

Potapov L. R Proishojdenit i formirvvanie hakasskoy narodnosti. - Abakan, 1957. s. 135-186. 56 LÇ AANRF. F.21. Op.4. D.19. L .I26 ob. 57 TSGARH. F.R-67S. O p.l. D46. L.27; D.45. L.74. 58 LÇ AA N . F.21. Op.4. D.19. L.130.


d en 1,5 kilo d em ir elde edilirdi. D em ir ustaları bıçak, kılıç, ok uçları, zırh ve hayvan için d am g alar yaparlardı. B unlardan vücudu koruyucu kalkan ve yelek ler pek değerlileriydi. 1657 yılında A ltın H an Loucan Tayşa K ırgızlara ve o n ların K ondom vilayetindeki K ıştım larına “Loucana 1000, M rass’ın yerli h alk m a 1000 z ırh ” yapılm asını e m re tm iştir.59 Kırgız san atk arların ın yaptığı eşyalar d iğ er to p lu m lara örn ek olm uştur. G ü m ü ş eşyalar yapan kuyum cular, küpe, bilezik, o tlu k (bir nevi çakm ak taşı), eyer sü slem eleri vs. eşyalar yaparlardı. XVII. asırda Rus belgeleri "K ırgızlarda Tuba, A ltır, K ereit top rak ların d ak i kuyum cular Ç in g ü m ü şü n d en dizgin takım larını h azırlarlar ve d em ire güm üş karıştırırlar. ve o nların b u n a b en z er eşyaları v ard ır” diye yazm aktadır.60 H ongoray; M oğolistan, Ç in, Sibir H anlığı ve O rta Asya ile sıkı ticari ilişkiler k u rm u ştu r. Ç in 'd en (O rta Y eniseyden Ç in 'e kadar d ö rt aylık yol sürerdi.) ipek m alzem eleri, p o rselen kap kacaklar ve h e r tü rlü eşyalar geliyordu. H ongoray’da B uharalı, Ç inli ve T ü rk tacirleri b u lu n u rd u . K ırgızlar A sya’nm p azarın d a k ü rk , kösele, savaş m alzem eleri, d em ir eşyaları vs. satım a çıkarırlardı. Asil Kırgızları d ışarıd an gelen eğitim sahibi buda rah ip lerin d en veya Moğo listan ve C u n g arya’da eğ itim alırlardı. B una örn ek olarak ün lü Yerenak İşiy ev ’in C u n g ary a’da eğitim gördüğü bilinm ektedir. 1884’te o, K rasnoyarsk’a Kalm ak d ilin d e yazılm ış m ek tu p g ö n d erm iştir.61 A raştırm acılar o n u n üç m e k tu b u n d a n M oğol dilinde olan Rus çarına yazdığı m ek tu p m eşhurdur. D ini inançları b ak ım m d an K ırgızlar O rta Çağ boyu şam anizm inancına bağlı kalm ışlardır. O nlar, ö len in san lar için a te ş yakm a geleneğini devam ettirm işlerd ir. M eselä; 1662’de R uslar ile o lan savaş sonrası şeh it Kırgız askerleri için ate ş y akılm ıştır.62 XVII. asırd a H ongoray’a A ltın han ların ve C ungar H untaycılarının etkisiyle B udizm hızla yayılm aya başlam ışlardır. M eselä; 1633’te Dayn M ergen L anza d en en “T angut Yeri’nd en gelen laba (lam a )” A ltın h an ların teslim iyetiyle H akasya’ya g elm iştir.63 O, A ltın han lard an kendisini H ongor Yeri’ne "d in i ad am "ı olarak atan m a sın ı istem iştir. Yerenak ve varisi Ş orlom ergen zam a n ın d a H akasya’ya C u n g ar H an lığ ı'n d an "K alm ak L am alar” sık sık gelm eye b aşlam ıştır.64 Tuba ırm ağı boyunda yer alan Şalabolin yazıtında İnli H an

59 RGADA. Siblrik. STb. 5 V. L. 133-134. Abdıkalıkov A. Emseysfeı? kirgizı v XV// veke. - Frunze, 1968. s. 26. 61 DAY. T.P. - SPb., 1869. s. 162. 62 TSGARH. FR-875. O p.l. D.18. s. 38. 63 TSGARH. R-675. O p.l. D.9. L.27; D.18. - S 247.


G aldan B o şo h tu ’n u n teslim olm asıyla yerli bey ile buda lam ası arasın d a Moğol dilinde yazılm ış an laşm a m etn i vardır.65 H o n g o r beyleri H akasya’da Budizm i yaym aya yönelm işlerdir. O nlardan birisi "N o m çı” yani kutsal yazının bilgini d en ilen isim le tanınm ıştır. İlk bu d a p u th a n e le rin in K um iren ve S uburganların yapılm ası XVII. asra tekabül etm ek ted ir. S uburganlardan biri U ybat ve Kiskaç ırm aklarının yukarısın d a o lm u ştu r, o, 19 8 6 'd a arkeolog Y.İ. S unçugaşev tarafından kazılm ıştır.66 O rad an iki buda heykeli S ub u rg a’nın paytasından 150 m e tre kuzeyd e kayaya işlen erek yapılm ış ve oyuklarında budaya ait sem bollerin çizilm iş olduğu tap ın ak lar b u lu n m u ştu r. Bu yer H akaslarda ve g ü n ü m ü zd e d e “S uurg an ” olarak adlandırılm aktadır. M ınusin bölgesinde 2 0 ’den fazla Buda heykeli b u lu n u p o n ların hepsi Mi* n u sin Bölgesel M üzesinde ko ru n m ak tad ır.67 O n lar m erm e r ve b ronzdan yapılm ıştır. B uda heykellerinin çoğu XVII. asra kadar yapılm ıştır ve T ib et’ten getirilm iştir. Bu bilgiler H akasya’da budizm in, O rta Ç ağın son yıllarında ise Burkancılığın o rtaya çıkıp gelişm esine etki etm iştir.

3.4.Hongoray’ın Sosyal Yapısı H ongoray’daki um um i ve siyasi araziyi o lu ştu ra n b ü tü n u lu slar ve vergi veren halklarla birlikte hepsi “Kırgız Y önetim indeki T opraklar” diye adlandırılm ışttr. H ongoray to p lu m u n d a ibtidai ilişkiler ve sınıfsal ayrım doğal olarak kabul ed ilm ekteydi. Yönetici vekiller tabakasını Ç ayzanlar, İyiler (R us belgelerin d e “iyi a d a m la r”) ve ezilen sın ıf vekillerini haraçlar, fakirler (R us belgelerin d e "siyah a d a m la r”) o lu ştu rm u ştu r. H araçlar, Kırgız boylarının işçiler sınıfını o lu ştu rm u ştu r. G enel olarak alındığında haraçlara orm anlık ve dağlık alanlarda yaşayan K ıştım lar (kistim ler) da dahil edilm iştir. K ıştım lar kendi yöneticilerin e vergi Ö dediklerinde bazen etn ik sö m ü rü cü lerle karşılaşm ışlardır. Ç ayzanlar çok sayıda hayvan sü rü sü n e sah ip olu p pek çok bağlı m illetin y ö n eticilerin d en o luşm uşlardır. İnsanın sosyal d u ru m u , b o y unun toplum daki yerine göre tesp it edilm iştir. H ongoray halkı iki sınıfa a y n lm ak ta ve 64 TSGARH, R-67S. O p.l. D 14. L. 5, İ; L36. s. 4. ^ Klements D A, Vvodnaya stat’y a k opisamyu "Drevnostey Mmusmsfeogo muzfya". -Tomsk, 1886.s. 47. Sunçugaşev Ya. İ. Zagadoçnıe statuetki Buddı //Jiva ya starina. - Abakan, 1996. s. 47. M inusinsk m uzeyinin arheologu N. V. Leont’evge bizge bergen m aalım attarı iiçiin ıraazıçıEık bildiremin.


birinci sınıfa "H asha S öök” (Ak kem ik) adlı bu g ru b a K ırgızlar da girm iştir. İkinci sınıfa ise "Pora Söök" denirdi ve bu baskı altındaki sınıfa b ü tü n Kıştım la r ve H araçlar m eydana g etirm ek tey d i.68 Tarihı kaynaklarda "İki yÜ7 yıldan beri Yenisey’de yaşayan Kırgızlar kim lerd ir?” so ru su y la alakalı ta rtışm alar devam etm ektedir. XVIII-XIX. asırlarda G .M iller İ. Fişer, İ. G eorgi, V. Vatin v.b. tarihçiler Kırgızları "Şim diki M inusin li yerli h alk tan etn o ğ rafy a b akım ından ayrılan M inusin bölgesinden Ruslar g eldikten so nra g itm işler "kendince bir halk olarak kabul etm işlerdir. ("B u ru t den en isim le b elk i”, "R usların baskısıyla ile C ungarlara g itm iştir.”69 İ.R K uznetsov - K rasnoyarski bu gö rü şe katılm ıyor. “Kırgız adının tesad ü fen Kazak ve R uslar tarafın d an yerli halka denildiğini dile getirm ektedir. B u n u n la b erab er K ırgızların Yenisey bölgesinden gitm esini yerm ek istem iştir.70 G ü n ü m ü zd e araştırm acılar arasm d a bu problem hak k ın d a aynı görüşlere varılam am ıştır. L. R P otapov Yenisey K ırgızlarına “sayıları az olan ve T ürkçe k o n u şan bir g ru p ” dem ektedir. A m a L.R Kızlasov “eski bir h an boyu” olarak kabul etm ek ted ir.71 E tnik karak teri tam olarak verilm eyen XVII. asır Rus belgelerine göre "K ırgız n eseb i"n e aşağıdakiler girm iştir: İyus ırm ağı boyunda yaşayan A ltısar ve T um atlar, Tuba ırm ağı kıyısına ve etrafın a yerleşen Tubalar; Yenisey vadisini y u rt ed in en E zerler (C esarı) A bakan ırm ağı kıyısına yerleşen Kereitler, U rd u t, A ltır ve K ezegetlerdir. Bu m alü m atlard a n K ırgızlarda seçkin züm re sın ıfın ın olm adığı anlaşıhr. Bu g ö rü şü ilk defa N. K ozm in bilcjirm iştir.72 Kırgızlar arasın d a "B ekler” "İyiler”, m em u rların ve yöneticilerin olm ası onlardaki sosyo-sınıfsal ayrım ı gösterm ektedir. M oğollar d ö n em in d e Kırgız boyları değişikliklere uğrayıp bu bölgedeki T ü rk lerin fizikı yapılarına pek çok M oğol u n su ru girm iştir. M eselä; Kereyler, U rd u t (M erkit) ve T um atlar Yenise y ’de C engiz H a n ’ın XIII. asırda k en d isin e karşı çıkan O rta A sya’nın M oğoica k o n u şan boylarını parçalad ık tan so n ra o rtay a çıkm ıştır.73 O nlar kendilerine, H ongoray E tnik -p o litik İttifakı o ld u k tan so n ra “K ırgızlardanız" dem eye

Butanayev V. Ya. Etniçeskaya istoriya hakasov 18-19 w . //M aterial) k serii “Narodı SSSR". Vıp.Z. Hakası. - M. s. 21-22. 69 Miller C. F. Sibir’ 18 veka vputevth opisaniyah G. F. Millera. - Novosibirsk, 1996. s. 58; Koz'min N. Hakası, s. 26. ^ S i b ir s k iy arhivT. 12. - M inusinsk, 1914. s. 537. Kızlasov L. R. O pruoedinenii Hakasii fe Rossıı. - Abakan-Moskva, 1996. s. 39. 72 Koz'min N. Hakast, s. 29. V ladim irtsev B. Ya. Çingis-han. - Gorno-Altaysk, 1992. s. 70.


başlam ışlardır. Aynı d ö n em d e Tuva’dan A bakan vadisine Kakanas (H aphına) ve Ç ik (İçege) gibi Eski T ü rk devrine ait boylar göçüp gelm işlerdir. XV-XVII. yüzyıllarda bağım sız bir m illet o lm u şla r mı? Böyle kendi kendini isim len d irm e o lm uş m u? Bu soruya Kırgız k ü ltü rü n ü n v arislerinden kabul edilen g ü n ü m ü z H akaslarm ın tarihı folkloru m uhakkak cevap verecektir. Şecerelere göre b u rad a yaşayan "Tadarlar"a (H akaslara) kadarki halka "H ooray" d en m iştir.74 Bu ifade yalnız K irgızların değil, K ıştım larınm da özel adı o lm uştur. M eselä; M otor bölgesindeki Kırgız K ıştım lara "H ongorlu M otorlar" d en ilm iştir.75 D aha do ğ ru su K ırgızlar ile K ıştım lar H ongoray halkını o lu ş tu rm u ş tu r ve etn o n im ise o n ların O rta Yenisey vadisindeki ovalarla doğru d a n doğruya ilişkilidir. Rus kaynaklarındaki m alü m atlara göre H ongor Kırgızları bağım sız etn ik ezici ço ğ unlukta değildi. H akasça "H ash a S öök” adlı g ru p tan o lu şm u ştu r. XVII. asrm b aşında H ongoray’ın oradaki şehri ve siyasi m erkezi Karaiyus ve A kiyus ırm akları arasın d a “Ak Taşlı Kırgız Ş eh ri”nde yer alm ıştır. D evletin ön em li so ru n ların ı çözm ek için H ongoray’m d ö rt u lu su n u n vekillerinin katıldığı kuru ltay yapılıyordu. M eselä; 1627 yıhndaki toplantıya 700 vekil k atılm ıştır. (O nlar arasında 300 Kırgız vekili vardı). Bu to p lan tılarda çözüm getirici oylar Kırgız beylerine bağlıydı. O n lar bir araya gelerek birbirlerin e d an ışarak pek çok önem li so ru n u çö zerlerd i.76 Bu to p lan tıd a “Kırgız Yeri” y ö n etim d e yüksek idaresi en iyi olan beye verilirdi. XVII. yüzyılın b aşın d a “N em ek ” büyük bey olm uştur. Kırgız toprakları önce o n u n babası tarafın d an y önetilm iştir. 1630-1640 yılları N om çı “iyi” bey olu p yerine oğlu Koçebay en büyük ve en saygılı bey olarak "yöneticiler, çocuklar, kard eşler için; boy, soy, u lu s ve b ü tü n Kırgız toprağı için Kırgız toprağının d an ışm asın ın ad m a yem in etm iştir.77 B ütün Kırgız to prağının d an ışm an ım n olm ası o d ö n em d ek i H ongoray’ın siyasi b ü tü n lü ğ ü n ü g ö sterm iştir. Feodal ve dağınık yaşanılan zam anda büyük bey böyle siyasi idareye sahip değildi. M u h tem elen "K ırgız Yeri”ni y ö netm ek için Ç ayzanları M oğollar seçm iştir ve o n lar b u rad a bölgesel yönetim i ellerinde tu tm u şlard ır. H izm etçiler “Tuzum er" d en ilen M oğol unvanını taşım ışlardır. A vukatların görevini hukuksal nizam tö resin i koruyan özel sınıfı “y arguçiler” yapm ıştır. Büyük avukatın görevini b ü y ü k beyin evinde yer alan “Kazır Yarguçi” gaddar avukat gerçekleştirird i. Tarihçi N. K ozm in’in “Kırgız to p rak larım n büyiik avukatı ‘o co ’ de-

74 Butanayev V. Ya., Butanayeva İ. İ. Hooray fonnın torrlleri - Abakan, 1996. -s. 33. 7 5 Russko-kitayskie otnoşeniya v 18 veke T .l. - M „ 1978, s. 129. 76 LÇ AA N . F. 21. op. 1. D. 19. R 128 ob. 77 RGADA F.214. ST6.886. L. 296.


n en ünvanı taşıy o rdu" sö zü n ü m u h te m e le n XVIII. asırda yaşayan zalim avukat B otioco’n u n ism iyle alaka kurarak söylem iştir. M u h tem elen , yukarıdaki özel ism in ikinci öğesi “aca” (aça> veya ağa, ağabey anlam ını ifade etm ek tedir. Yenisey K ırgızlarının XVII. asrın so n u n d a sosyo-sınıfsal yapısına dikkat ettiğ im izd e, başka bir belgede yukarıdaki ünvana rastlam adık. Bu ünvana H a k aslan n tarih ı şecerelerinde d e ra stlan m a z.78 Eğer “aco" d en en ünvan Hyagas D evleti’nin yö n eticisin in unvanı ise o zam an Hyagas etn o n im i gibi Ç in kaynaklarında ça rp ıtılm a ih tim ali yüksektir. B uradan L. k . Kızlasov’un Batıaco d en en tek ism e dayanarak “bu ‘Hski H akaslar’ın sosyal yapısının de ğişm ed en k o ru n d u ğ u n u g ö ste rir" d em esi hakikatle bağdaşm az. Beyin em irlerini y erin e g etirm e ve devletin vergilerini to p lam a işini “Çazoollar" (C asoollor) yapm ıştır. H er Ç azool’a 40 h an e verilm iştir. Toplanan vergi ve ask er kaydetm e işlerinde bir, o n , yüz, beş yüz, bin, gibi sayıları belirten ta h ta işaretler kullanılm ıştır.79 Böyle sistem li sayım G üney Sibirya’daki b aşk a h alk lard a d a k u llan ılm ıştır ve o rtaya çıkm ası Eski T ü rk devrine dayanm aktadır. Ç in yıllıklarm da, talep edilen kişilerin a d lan n ın , vergilerinin ve hayvanlarının sayısı tah tay a kazılarak yazılm ış.” diye yazm aktadır. C u n g ar Beyliği d ö n em in d e vergi to p lam a çok iyi bir şekilde yapılm ıştır. Kağıt k ullanılarak özel dosyalar kullanılm aya başlam ıştır. K ırgızlar kendi K ıştım larını Rus h ü k ü m e tin e verm eye m ecb u rd u . Ç ünkü o nlar Tayşa Boşoktu H an ’ın kitab ın a kay d ed ilm işlerd i.”80 H alkın başın d a b u lu n an Kırgız yöneticileri Eski T ü rk devrine ait "beg" ünvanını taşım ışlardır. O nların h er birinde kendi bayrağını, uyruklarını ve anlaşm alarını g ö steren dam ga ve m ü h ü rleri b u lu n u rd u . XVII. asrın ikinci yarısından itibaren K ırgızlar C ungarların etkisiyle M oğol ünv anını kabul etm işlerdir. Egerli beyin adı Şorlo M ergentayçi olm u ştu r. Aynı ünvanı A ltır beyi Tainirka d a taşım ıştır. Tainirka’m n oğluna T angut B aturtayci d erlerd i. T ainirka’nın Kongoş adlı kardeşinin Yayzanbahşi d en ilen adı o n u n tah silli o ld u ğ u n u n kanıtı olabilir. Bahşi terim i ö ğretm en için kullanılm ıştır. Kırgız beylerinin için d en C ungar hanına, fazladan yaptığı h izm et için vergiden m u a f tu tu la n la r olm u ştu r. O nlar “T arh an ” unvanı taşıyorlardı. K ırgızlarda b u ünvana A ltır Bey’i Maşi T arhan ve A ltırlık Kongor Tarhan Yayzan layık o lm u ştu r.81

Bııtanayev V. Ya. Hakassko-russkty istoriko-etnografıçeskiy slovar. - Abakan, 1999. 79 Bahruşin S. V. Eniseyskie kirgizı v 17 v. s.187; Butanayev V. Ya. K voprosu o hakasskih tsifrovıh znakah / / Uç.zap. HakNİİYALİ. - Abakan, 1975. - 4.20 s. 256-260. Bahruşin S. V. Eniseyskie kirgizı v J 7 v. s. 195. 81 RGADA. F. 214. ST6715. D.123.


Rus belg elerin de geçen “iyi in sa n la r” d en en asil beylerin vekilleri kendi isim leriyle b erab er "K aşka” ve "M ergen” d en e n saygı içeren ünvanları da taşım ışlardır. M eselä; Barçık M agnay Kaşka, A ltın Kaşka, M atır M agnay Kaşka. K urban Kaşka, Aykan Y uruktu Kaşka, İçeney M ergen vs. Kırgız beylerinin sayısı pek fazla değildi. H ongoray’ın d ö rt u lu su n u n sayısı 100’ü aşarak 5 0 0 ’e kadar ulaşm ıştır. H epsi kardeşlik ilişkleri kurm uşlardır. Kırgız beyleri XVII. asrın başında bile O yrat yöneticileri ile kendilerini b ir d u ru m d a kabul edip kardeşlik kurm uşlardır. A itısar beyı Koçebay Batu rev C u n g ar H anlığı’nı ku ran K aragula Tayşi’nin kardeşi A bahayla Tayşi’nin oğlu B ahadır K ontayşa K oçebay’ın däm ädı ve K oçebay’ın oğlu Tabun ise Bah ad ır K ontayşa’n ın yeğeni idi.82 O rta A sya’daki güçlü h an lar ile kardeşlik kurm ak K ırgızların G üney Sibirya'daki saygınlığını arttırm ıştır. H er beyin ve onların aile üyelerinde askeriyede görev alan "u lu s insanları” b u lu n u rd u . Ç ayzanlarda pek fazla fakir vardı. O nların içinde Rus belgelerinde "H o lo p " d enen çobanlar “H u ld ar” iş yaparlardı. O n lar genellikle borçlu yaşayan fakirler idi. K oçebay’ın kölesinin kendi y ö n eticisin e yaptığı h izm et folklordaki bilgilere göre ö b ü r d ünyad a da yapılırdı. Tarihı şecerelerde esirlerin yöneticilerle beraber g öm üldüğü anlatılır. Ç ayzanlar akrabaları ve diğerleriyle göçüp konarlardı. Bölgeler ile u lu sla r arasın d a belirgin b ir hud u t o lm am ıştır. Savaş tehlikesi o rtaya çıktığın da Ç ayzanların kendi u lu su ile H ongoray’ın m ü stak il yerlerine göçm eye hakkı vardı. M eselä; A ltısar Bey’i Yerenak, R usların h ü cu m u n d an korkarak “kendi halkıyla A b ak an ’ın ö b ü r tarafına ve İsar, A ltır, Tbbalar A bakan’ın sol tarafına göç etm iştir.83 Beylerin y ö n ettiği bölgelerde nüfus sayısı eşit değildi. Şandı Sençiken e v ’de 22 u lu su n u n n ü fu su A ltır Bey’i Tain İrki’de “u lu su n n ü fu su 4 0 0 ’e u laşm ıştır.”84 XVII. asrın so n u n d a A bakan ve İyus ırm ak lan vadisindeki otlaklarda K ırgızların u lu s insanları, K ıştım lar d a eklendiğinde sayıları 3 binden fazla o lm u ştu r.8S M u h tem elen bu rad a erkeklerin sayısı verilm iştir. K adınlar ve çocuklar da eklendiğinde (5 katı alındığında) o nların sayısı 15 bine varm aktadır. Beylerin beyliğinin dayanağını asker o rd u su H ozonlar o lu ştu rm u ştu r. Hakas folklorik bilgilerine göre h er beyin 40 çerisi b u lu n u rd u . B unlar askerı tabakayı o lu ştu rm u şla rd ır. Rus belgelerinde “h izm et ad am ları” olarak geçer. XVII. asrın b aşın d a "K ırgızlarda h izm et ad am ların ın sayısı çok değildi. En

82 83 84 85

TSGARH. F. 8-675. Op. l.D .15. s. 111. LÇ AAN. F. 21. Op. 4 D. 17. L. 241. LÇ AAN. F. 21. Op. 4. D. 18. L. 273. TSGARH. F. 8-6675. Op. 1 . D . 1 6 . L 29.


fazla 150 k ü sü rd ü .86 Bu bah ad ırlar kendi isim lerini “B aatır" (M atır) ve M oğolca “K oşeuçi" (hozonçi) K oşunçu d en en ünvanları kullanırlardı. M eselä; K erso Bahadır, D un İrka M atur, Bar Koşeuçi vs. savaş zam anında o n lar halk o rd u su n d a n u lu s ad am ların d an K ıştım lardan d ü ze n le n en bağım sız o rduyu y anında b u lu n d u ru rlard ı. H alk askerlik yapm akla görevlendirilm işti ve bund an dolayı vergi ö d ey en lere "okçu" denirdi. XVII. asırda H ongoray sayıları 6 0 0 'd e n 1000’e varan daim i askere sahipti. M eselä; 1698’de A ltısar, İsar, A ltır u lu sların ın beyleri R uslara K aştak istih k am ın ı kurulm asını yasaklam ayı d ü şü n ü rler. O n u n için bey Ulagaç Kaşke "K aştak’taki g ü m ü ş ocağm da bin askerle bekledi ve Kırgız to p rak la rın d a ise bin asker m e v c u ttu .”87 G üney Sibirya halkları arasın d a K ırgızlar gösterdikleri kahram anhklarla d iğ erlerin d en ayrılırlardı. Rus hizm etçileri, “ sayısı 1000 kad ar K ırgızlardan d aim a k ö tü lü k geliyor...” diye vurgularlar.88 K ırgızlarda o rd u n u n gelişm esi A ltın h an lar ve C u n g ar H anlıgı’ndan geri kalır b ir tarafı yoktu. H ücum e tm en in ve savunm anın özel taktiklerini kullanm ışlardır. O rd u n u n tem elin i atlı ask erler o lu ştu rm u ştu r. XVII. asırd a H ongoray’ın atlı askerleri 1000 kişiden o lu şm u ştu r. “M ızrak ve kuyakla silahlanan 40 0 kişi, okçular ve sırıkçılar bir arada harek et ederler."89 XVII. yüzyılda H ong o ray’d a ok aletleri m e şh u rd u ve o n u , C u n g arlar R uslardan satın alıyorlardı. Yazılı kaynaklar Y erenak’ın Kırgız askerlerinin savaş zam an ın d a topları, m u şk etleri, tüfekleri, yayları kullandıklarım belirtirler...90 K alelere ve Rus istih k am ların a h ü cu m ederken K ırgızlar "kalkanlar ile savaşa girm işlerdir." D ü şm an ın h ü c u m u n u önlem ek için H ongoray’ın dağlık bölgelerine askeri savunm a istih k am ların ı yerleştirm işlerdir. Kale teşkilatların ın yapısı kapah tah k im atlı sistem i o lu ştu ru p h er teşk ilatın biri diğeri tarafın d an g ö rü n ü rd ü . H akasya boyunca yukarıdaki gibi teşk ila tla n n sayısı 10 0 ’e u laşm ıştır ve b u n a H akasça "Sibee" denirdi. B ahadırların desteğiyle Kırgız beyleri u lu s ad am larım n üzerine yönetici o lu p K ıştım lara baş eğdirip o n ları ellerinde tu tm u şlard ır. Sayan-Altay h avzasında ve Kırgtz u lu sların m u zakta b u lu n an dağlık ve orm anlık bölgelerdeki K ıştım lar H o n g o a y ’ın ezilen sınıfını o lu ştu rm u ştu r, K ıştım lar k ısm en Kırgjz Kağanlığı d ö n em in d e o rtaya çıkm ıştır. Bağlı boylar ve yüksek k o n u m d a olan K ırgızlar tara fın d an sosyo-etnik baskılara m aruz

86 87 88 8^ 90

LÇ AA N . F. 21. O p. 4. D. 17. L. 38. LÇ AA N . F. 21. Op. 4. D. 18. L. 502 ob. Spafariy N. M. Sibir' i Kitay. - Kişinev, 1960. s. 70. Abdıkalıkov A. Eniseyskie kirgizı v 17 veke.- Frunze, 1968. - S 33. TSGARH. F. R-675. OpL.D.18. s. 32.


kalan K ıştım ları o lu ştu rm u şlard ır. Rus bölgelerine d e K ıştım lara vergi ödeyen fakir halk “n orm al e sirle r” ve basit vergi ödeyen in san lar Kırgızlara: "onlar Rus ziraatçılarının yerinde g e ç m iştir” diye yazm ışlardır.91 Rus kaynaklarında K ırgızlar ve K ıştım lar ayrı ayrı gösterilm iştir. M inusin bölgesinin dışın d a y erleşen K ıştım köyleri XVII. asrm başın d a iki tarafa b u n d an dolayı R usya’ya da vergi ödem eye başlam ışlardır. Fakat H ongoray’da u lu slara ait o lan K ıştım lara K ırgızlar çok dikkat edilm iştir. B unun dışında XVII. asır Kırgız K ıştım larına bugü n k ü Tuvalardaki O orçak, Tocu, Kucuget boylarına bağlı O orçuk (urçyuk) K uçugut Tociler de girm işlerdir. Rus kaçakları da Kırgız K ıştım ları olarak kaldığı görülür. 1685’te R usların h izm etin e giren S enka Ç erk aşin “K ırgızlara kaçıp E zerler’deki K ulçak’ın em ri altm d a bulun u p , Kulçaklara vergi ö d em iştir.”92 K ıştım lar K ırgızlara devam lı borçlu sayı-lmıştır. Açlık olduğu zam anlarda o n lar Kjrgız to p rak ların a gelip giysi, hayvan ve ev eşyaları alıyorlardı. K ıştım lar K ırgızlara ödeyeceğini aynı şekilde ve te k ra r ödem eye m ecburdular. Yabani hayvan derileri ve k ü rld er ö dem e olarak sayılırdı. Tarla tö resin e göre K ıştım lardan beş k ü rk ve o n u n karşılığında vergi alınm ıştır. Bazen vergi, d em ir sü slem eleri, aletler, giysiler ve yiyecek olarak alınırdı. Vergi to p lark e n “e m a n e t” siste m in d e n yararlanm ışlardır. K ıştım lar vergi ödeyem ezlerse o n u n karşılığında rehin olarak o n ların kadınları ve çocukları alınırdı. K ıştım lar vergi ö d em ed en vazgeçip isyan ettiğ in d e beyler başka ulus beylerinden askeri yardım istem işlerdi. K ıştım lar yaşadıkları boğazlar ve bölgelerde kendi y ö n etim lerin e ve avcılık yapılacak alanlara sahip olm uşlardır. H ongoray’ın K ıştım boğazlarıyla ilgilenenlere K ırgızlar savaş açarak h ü cu m etm işlerdir. Bu askerı isyanlar İsar'daki (K am asin, Kaçin, A rinler) A ltır (K ondon ırm ağının boyu) u lu su n a sah ip olm aya çalışan Teleut ve B uryat boylarından oluşuyordu. Tam pon bölgeler Rusya ile sınırdı. K ırgızlar bu gibi isyanlarda kendilerine bağlı olanlara, yani vergi y ü k ü m lü lerin e yöneticilik yaparlardı. M eselä; XVII. asrın b a ş ın d a o n la r T om skili y ö n eticiy e Ç u lu n ırm ağı y a k ın ın d a b u lu n a n K ıştım larda I I yılda to planan (1691-1702) 11400 d erin in geri verilm esini talep etm işlerd ir. Rus hakim iyeti zam anında K ırgızlar K ıştım lardan zorbalıkla 200 bin sam ur, 100 tilki, 100 zardava, 5000 ars ve 20000 sincap derisi aldığını bild irm işlerdir.93

Materialt po istorii russko-mongol’skih otnoşeniy. - M., 1959. s. 59. 92 TSGARH. F. R-675. O p .l.D 8 . L. 1111114. 93 TSGARH. F. R-675. OpL.D.12. s. 72.


U lusları y ö n eten Kırgız beyleri yaklaşık 500-1000 K ıştım ı yönetiyorlardı. M eselä; A ltır B ey'i Talay "K rrassu ve K ondon ırm akları etrafındaki 1000 kad a r vergi ödeyiciye “İsarlı u lu s Tayşisi İçeney M erg en ”in M ugai’daki K ıştım ların sayısı 5 0 0 ’e ulaşm ıştır.94 Aldığı yeri pek büyük olm ayan kırgız beyleri "K ırktan fazla vergi ödeyicileri ve avcılık alanları b u lu n m u ştu r.'' 1701’de Rus bölgesinde: “ Kırgız b ey lerin in genel sayısı 300, vergi ödeyen fakir halk K ırgızlarda K ıştım d enen erkeklerin sayısı bine ulaşır.”95 K ıştım ların tam sayısı yukarıda verilm iştir. O n lar sayıca çoktu. Hğer Kırgız beyleri ve Ç ayzanların sayısı 100 olarak kabul edilirse onlarla birlikte 6000 K jştım aileleri ile biriik te sayıldığında 30 bin kişiyi (5 katıyla çarpıldığında) o lu ştu rm u ş tu r XVII. asrın b aşında M oğol ve M ançur dilin d en çevrilm iş diplom atik beigelerin so n u cu n d a G üney Sibirya boylarının çoğu "U rganhay” d enen isim ile belirginleşm eye başlam ıştır. M eselä; K ırgızlara C u n g arlar kıyım yaptığında Yenisey b ö lg esin d e 4 bölge "Kırgız u ry a n h a y la n ”: "A rahaş, Z astu h , Haygin, M o d o r”96 İsar u lu su n d a n A rinier (A ara), K açinier (haaş), Kayginler (Hayd in ), Yastinler (Ç astıh), M o to riar (m odar) kaim ıştır. Aynı yılda A bakan vadisin d e Rus y ö n etim in e Kırgız to p rağ ın d an 12 U ryanhay bölgesi katıim ıştır: Tom sagay, U yussagay, İrgit, Ç etu b u r, Sarıglar (iki bölge), İçeg, Taban, Beltir, Sain, H ap h ın a ve Ç ıstar.97 Bazı beigelerde bahsediien böigeler "Kırgız soyund an " sayılır, çü n k ü o n la r kırgız Y eri'nin A itır u lu su n u n bir parçasıdır. 1 7 0 4 'te K uznetsk Ala d ağ ın ın dağlık ve orm anlık yerierine "U ryanhay” bölgesinin 1000 ailesi yerleşm iştir. O n ların arasın d a b u g ü n k ü saray etnik g ru p ların ın çoğunu o lu ştu ra n aşağıdaki etn o n im le re rastlanır: Byuryus, H obıy, H ızılhaya, Tlıran, Kicin, H arga, Tayas, H aiar vs. 1708’de yazılm ış C u n g ar belgesinde zikredilm iş "H o n g o ray 'd a bilinen Kirgis, U ranhay, Moto rlo r göç ederek y aşa rlar” diye yazılm asını98 "Kırgız U ranhay M o to rlo r”u o larak kabul e tm ek gerekir. B undan dolayı yukarıda söylenen "U ry an h ay ” d en en M oğol-M ançur terimi Kırgızlardaki "k ıştım ”, vassal boyları vergi ödeyiciler an iam ın d a kullanılm ıştır. Buna Yerenak B ey'in M oğolca'da yazılm ış m ek tu b u n d ak i "Uryanhay"-sözü R us diline çevrilen "Vergi ö d eyiciler” ö rn e k tir.99

94 LÇ AANG. F. 21. Op 4. D. 19. L. 74; 77. 95 TSGARH. F.R-675. On. 1. D. 46. L. 36. 9 6 TSGARH. F.R-675.0p. 1. L 2. s. 86. 97 TSGARH. F.R-675.D.4. L.54. 98 TSGARH. F.R-675.D. 15. L. 28 ob. 99 RuisJıo-itıfayıJtıe olnofeniya v 18 veke, s. 106.


XIX. asırdaki "U ryanhay” ifadesi Tuva toprağını anlatm aktadır. Bu yerin halkı eski T ü rk devrinde K ırgızlara bağlı k alm ıştır (K eştem ’in 6 bölgesi) ve M oğol istilaların d an sonra M oğollara “vergi ö deyiciler” olarak kalm ıştır. XIII. asır o rta sın d a V. R ubruk: “M oğolların kuzeyinde Kırgızlarla kom şu O rengay ad ın d a halk yaşardı" diye yazm ıştır.100 H ongoray’da b üyük baş hayvancıhk yaparken savaş esirlerinin g ücünden faydalanılm ıştır. 1685’te A ltır beyi Tainirka C u n g ar h anının evinde bir yıl kaldığında Kırgız Yeri’ne (B rutgeri) yapılan askeri seferden so n ra Kırgız beyi Tainirka’ya 7 0 ’ten fazla B u ru tg eri'n in tu tsak ları hediye v erilm iştir.101 M u h tem elen tu tsak lard a n H akaslar’daki P arut boyu o rtaya çıkm ıştır. H ongoray’da ibtidai ve ü stü n askeri bölgesel yönetim inin olduğu beylikte vergi sistem i gelişm iş ve b u n a bağlı e n stitü le r varlığım sü rd ü rm ü ştü r. H alkın özellikle elit tabakasını Kırgız beyleri o lu ştu rm u ştu r. O nların zenginliği K ıştım lar ve H araçlar'ın alın teriyle kazanm ışlardır. O nların beyliği özel k o ru m alar tarafın d an m uhafaza ed ilm iştir.102 Ü retim aletlerin e sahip olan K ıştım lar ekonom ik yolla ve başka yollarla ezilm eye m ah k u m edilm iştir. Vergi sayesinde o n ların (K ıştım lar) ü rettiğ i ek ü rü n lerin in hep si alınarak g ü n lü k yem eğe yetecek kadarı verilm ekteydi. Genel olarak bakıldığında, K ıştım ları borca boğm a, b ir baskı ve yok etm e şekliydi. Bu da feodal y önetim in d ah a erken ortaya çıktığının belirtir. Kırgızların içişlerine hiç k im sen in karışam am ası onlarda devletçiliğin o ld u ğ u n u göste-

3.5. Hongoray’ın Moğolistan ve Cungarya ile Münasebeti XVI-XVII. asırlarda Kuzey A sya’da çok büyük siyasi olaylar cereyan etm iştir. 1581-1590 yılları arasın d a K azak-R usların Sibir H anlığı'nı m ağlup etm esiyle Sibirya bölgesi Rus D evleti'ne bağlı olm aya başlam ıştır. O rta Asya'd a A ltın h an ların feodal teşkilatı ve C ungarya o rtaya çıktı. Yenisey Kırgızları b ah sed ilen devletler arasın d a kalm ıştı. XVII. asrın içinde H ongoray tarafm d an kendi bağım sızlığı için ve K ıştım ların b u lu n d u ğ u bölgelerde kendi idaresini elin d e tu tm a k için çok hararetli m ücadele olm uştur.

100 C etin Cumagulov Epigrafika Kirgizii. V ıp .l. - Frunze, 1963. - S 58-59. 101 Ksenofontov G, V. Uraanghay-sahalar. Oçerkı po drtvney ıstortj yakutov. - Yakutsk, 1992, -T.2. s. 138. 102 RGADA. Sib. prikaz. STb No 749. Ç. 1. L. 110.


XVI. asrın 8 0 ’li yıllarında M oğolistan'daki D zasaktu hanlık yön etim in d en ayrılan A ltın h an ların devleti ortaya çıktı. D evletin k u ru c u su Şoloy (Kunkançey) U başi (1567*1627) M enşei C engiz b o y u n d an çıkan ün lü M oğol h ü k ü m d a n D ayan H a n ’ın (B atum unke) to ru n u idi. A ltın h an ların o rd u su U b su n u r gölü yanında y er alm ıştır. O n la n n y ö n etim in e kuzey M oğolistan’ın ve Tuv a’n ın bölgeleri girm iştir. XVII. asrın başın d a (1627 yıiından sonra) idareye Ş oloyubaşi’nin oğlu O m boerdeni veya İrd en tay şa (1630-1657) geçer. 1659 yılında A ltın h an larm b aşm a 1686’ta y ö n etim d en uzaklaştırılan L ocdantayşa (Luvsan) gelir. Yerine O m b o erd e’nin G endundayçin adlı başk a bir oğlu (1 6 8 9 -1 6 9 7 ) ta h ta geçer. 1686’ta A ltın h an ların devleti bağım sızlığını kaybeder. D zasaktu H anlığı’nın y ö n etim in e yine birleştirilir. 1697’te G endundayçi ö ld ü k te n so n ra y erine 1703’te bu bölgeyi yöneten oğlu Sancinsenge geçer. D aha so n ra kuzey M oğolistan ve Sayan-Altay yönetim i G enden Dayçi’nin evlatlık oğlu G u nbubey (1704-1730) yapar. O n u n m enşei H akas knyazlarıdır. 1709’da Sin im p arato rlu ğ u kendisinin em riyle onu Kem bölgesine veya Yenisey to p rak ların a h ü k ü m d a r olarak atam ışlar. G unbubey Kuzey Y enisey’in to p rak lartn ı Kuzey Sayan’ın kuzey kısm ını 1727 yılındaki Kyahta anlaşm asın a göre R usya’ya geçm esine kadarki d ö n em e kadar yönetm iştir. 1610’d an itib aren A ltın h an lar kendilerinin yönetim leri altındaki toprakları H ongoray ve K ıştım boğazlarıyla genişletm işlerdir. 1641'de Y. Tuhaçevski Ç u lu m ’a Açin istih k am ın ı yaptığm da o d ö rt vilayeti: Kızıl, Açin, Basagar, K am lar bölgelerini vergi ödem ekle yük ü m lü etm iş ve o nlar e w e lä vergiyi A ltın h an lara ö d em işler.103 Bu vilayetler H ongoray’ın A ltısar u lu su n a ait idi. 1617’d e A ltm hanlara gelen Rus elçileri: “Vergiyi Kum çankey (A ltın han) Sayanlardan, K ırgızlardan, B uryatlardan, M ullardan, O rçiklerden, Tlılum anlardan, Teregullardan alırlarm ış. O nların beylerinin hepsi göç ederek yaşıyorlar...” diye beyan ed ilir.104 XVII. asrın o rtasın d a Lodcantayşa: “K rasnoyarsk istihkam ı yapılm adan ö n ce (1628 y- V.B.) yerlerin Kırgız, Tuba ve A ltırlık Knyazlar Lodcanovlarm b ab aların d an ço cuklarına kadar herkes vergı öderler.” d e m iştir.105 Kendi K ıştım ları yö n eten K ırgızlar XVII. asrın o rtasın d an itibaren A ltın han lara bağlı kalm ışlardır. K ırgızlar h er asker için beşer kiş derisi verm işlerdir. 1656’da L odcantayşa elçilerine: “K ırgızlardaki Tubalar, A ltırlar, Kereyler ve o n ların K ıştım ları bize ebedi vergi ödem ekle yüküm lü kişilerdir...”.

103 TSGARH. F.R-675. Op. 1. D. 28. s. 51. 104 TSGARH. F.R-675. Op. 1. D. I. L. 55. 105 TSGARH. F.R-675. Op. 1. D.18.-S. 64.


"K ırgızlar bize bağlı halk olm akla birlikte birkaç yıldan beri vergi öderler. E ğer d u ru m k ö tü leşirse onları kılıçtan geçiririm ya d a göçe zo rla n m ." diye d u y u ru y ap m ıştır.106 N itekim A ltın hanların böyle öfkeli sözleri, gerçekle bağdaşm am ıştır. Kırgız beyleri bağım lı o ld u k lan halde çoğu zam an M oğollara karşı savaş seferlerini düzenlem işlerdir. 16 3 9'da Kırgız beyi Tabun Köçebayev Rus id aresine: “Biz h an ın vergisini ödeyecek değiliz, A ltın hanların em rin i yapm ayacağız. B ununla b erab er Tom sklu y öneticilerin em rini yapm aya da hiç n iyetim iz yok. Tabun kendi to p rağ ın d a kendisi hakim o ld u ğ u n u belirtti.” 107 1657’d e Lodcatayşi’nin düzenlediği saJdırıda çok azap çeken Kırgızlar to p lan ıp "A ltın hanlara karşı kendileri sefer düzenleyip, Toçin Yeri’n e b u h ra n d ü şü rd ü le r.” 108 Kırgızlar ü zerin d e kendi idaresini tu tab ilm ek için A ltın hanları re h in t u t : m a äd etin i kullanm ışlardır. Asil beylerin çocuklan; M eselä A ltısar Çayzanı* Sobı T otukayev’in oğlu Sarıtkan Sobin A ltın h anlar o rd u su n d a re h in edilm iştir .109 Savaş faaliy etleri y ap ıld ığ m d a A ltın h a n la r K ırgızlardan ask e r yardım ını talep etm işlerdir. 1652’de İrdenekontayşa “Kırgız beylerinden 1000 atlı süvari ile at eşyaları ve aletleri verilm esini talep etm iştir.” 110 Ö te yandan K ırgızlara 1000 k oyunp>400 büyük baş hayvan d ah a istediğinde onlar İrd en etay şi’ye 1000 koyun 400 büyük baş hayvan g ö n d erm iştir.” 111 Böylece Kırgızlar A ltın h an lara iktisadi ve askerı yardım da b u lunm aya m ecb u r idi. Fakat, çoğu zam an M oğollara boyun eğm eyerek teh lik e yaratm ışlardır. Kırgızların k u rt gibi zulüm karakteri M oğollarda m ecazi anlam da kullanılan "H arg is” (Kırgız) zulüm , yırtıcı, kinci d en en sözlerin o rtay a çıkm asına neden olabilir. 1656'da A ltın han Lodcantayşa C ungarların baskısı yüzünden kendi askerleri ile Tlıba d eresin in m ü lte k äsın a gelip yerleşm işti ve Tuba u lu su n u n Kırgız beyleri kan istih k am ın a yakın göçüp R usya’dan d estek alm aya çahşm ışlardır. Z am an geçtikçe o nlar Kaçin toprağında Tuba boyunu o lu ştu rm uşlardır. XVII. asrın o rtala rın d a Kırgızlar A ltın hanlardan uzaklaşıp, yen id en kurulm aya başlayan C ungar H anlığı’na yakınlaşm aya başlam ışlardır. Lodcantay şa K ırg ızlard an/ öç alm aya hazırlanırlar. 1667’e A ltu r u lu su n a hücum ederler: “Lodcan ve o n u n adam ları A ltırlı K ırgızlardan 6 bin yılkı, büyük baş 106 RGADA Sib. prikaz, stb. 513. L 128-129; TSGARH. F.R-675. Op. 1. A 20 L. 37, 107 TSGARH. F.R-675. Op. 1. D Z l. s. 36. 108 TSGARH. F.R-675. Op. 1. D. 8. L. 11 ob. Butanayev V. Ya. Etnıçtskaya istoriya hakasov 17-19 vv. s. 28. 110 TSGARH. F.R-675. Op. 1. D. 45. L. 60. 111 TSGARH. F.R-675. Op. 1. D 45 L. 60.


hayvan ve koyunlardan sü rü p gitti..., Lodcan kendi askerleri ile A bakan'ın ö b ü r kıyısında o tu ru p kaldı, o n u n la b erab er u lu s adam ları ve 500 Kırgız askeri var...”. ‘12 C u n g ar hanı Sengetayşi A ltın hanlara H ongoray’da ulaştı. Lodcan’ın ord u su b o zg u n a uğrayıp kendisi de tu tsak olm u ştu r. Bu zaferden C ungar hanı L odcan’ın kız kardeşiyle evlenir ve Senge Lodca’nın sağ elini kesm eyi em red e r ve o n a köpek etini yedirdi, Senge kendisiyie çok M oğol servetlerini hanın ak rab aların ı K ıştım ları ile 2 bin gibi insan tu ts a k alıp g itti...”113 XVII. asrın sonu XVIII. asrın başında A ltın hanların boyları H ongoray’a y ö netici olm aya birkaç defa çalışm ışlardır. 31 A ğ ustos 1708 tarih in d e Sin Ç inlileri R uslara A bakan istih k am ın ı kurm aya karşı bildiri yapıp o n u parçalam ayı talep etm işlerdir. "H ongoray Boğ a z ın ı” y ö n e tm e y e D z a sa h tu H a n lığ ı'n ın H o to g o y t knyazı G u n b u b ey çalışm ıştır. G unbubey: "H ongoray bölgesini benim dayım G enduntayçin y ö n etip gelm iştir. O n u n u lu su n a Kırgızlar, U ryanhanlar (U ryanhaylar) Moto rlo r g irm iştir." diye b ild irm iştir.114 1712’de Ç in R usların Sibir Belediye Başkanı M. R G agarin’e m em n u n olm adığını tek rarlam ıştır. 1718’de A bakan G u n b u b e y ’in vekilleri g elm iştir.115 1 6 3 5 'te Batı M oğol O yratları 1758'e değin varlığını sü rd ü rriiü ş olan “C u n g ar H anlığı"nı kurm uşlardır. O n u n ilk h ü k ü m d arı Ç oros boyundan olan H a ra h u la 'n ın b üyük oğlu B atır Kotayşa o lm u ştu r. C ungarya’nın to p rak ların a d o ğ u d a Sayan-A ltay’dan batıd a T ib et'e kadarki bölgeler girm iştir. Rus kaynak ların d ak i m alü m atlara göre 1640’da K ırgızların bir kısm ı "K ontayşı'ya vergi ödeyiciler" olarak kalm ıştır. N. Y. Biçurin "K ırgızlar B ator H on Tayzi’ye vergi verirlerdi. Fakat aynı zam anda K ırgızlar m enfaatleri ve egoistliği ile R usya’ya birkaç defa a n t verm işlerdir. O n lar kendilerinin böyle yaptıklarıyla R usya’n ın taleb in in adaletliğıni p ek iştirm ey e zem in hazırlam ışlar. İsar u lu s u n u n Kırgız beyi Tabun K öçebayev’e akrabaiığı olan B aturkantayşa H ongoray’la da kardeşlik m ü n aseb eti yapm ıştır. O Kırgızların desteğini alarak R usya’ya karşı d u rm a k için birkaç defa asker gönderm iştir. Meselä; 1 6 4 0 ’da "K alm aklar savaş ilan edip, Tom sk şeh rin in ö n ü n e geldi, o kalm akları Kırgız K öçebayev’in h an ım ı A bahay h an ım çağ ırm ıştır ve K ontayşabatır A bahay h an ım ın erkek kardeşi im iş." 116 U 2 LÇAAN. F.21. Op. 4. D. 18. L. 243. 113 TSGARH. F.R-675. Op. 1. D. 18. s. 2. 114 Russko-kitayskit otnoftniya v> 1S v. - S 106, 115 Biçurin N. Ya. İstoriçeskoe obozrenie oyratov ili kalmıkov s 15 stoletiya do nastoyaşego vremeni. Elisca, 1991. s. 41. , 1 6 TSGARH. F.R-675. Op. l . D . 15, s. 111.


C ungarya’nın h ü k ü m d a n kendi o rd u su n d a Kırgız beylerinin çocuklannı eğitm iştir. M eselä; A ltısar beyinin oğlu İzentayci P oytan’ı “B atırkontayşa’ya h izm et eder.’’117 K ırgızlann d u ru m u B atırkontayşa’m n yerine geçen oğlu Sengetayşa (1657*1677) d ö n em in d e ağırlaşm ıştır. XVII. asrın o rtala rın d a H ongoray’ın siyasi ilişkilerini C ungarya’ya doğru yönlendirm iştir. B ununla b erab er siyasi sahada A ltısar u lu su n u n beyi Yerenak İşeyev d en e n "G üç k u w e ti gelişen akıllı ve seçkin" adam peyda oldu. Tarihçi V. O gorodnikov: “Yerenak kendi etrafina, kalan Kırgız beylerini birleştirm e, o n lara bu bölgede gerçek sahip kim o ld u ğ u n u gösterm eyi amaç* lam ıştır.” diye y azıhdır.118 ' G üney S ibirya’yı ele geçirm eye çalışan R uslara karşı E renak C ungarlarla b erab er kararlı faaliyetler gösterm iştir. 1667’de S engetayşa b aşın d a b u iu n an O y ratlar A bakan vadisinde saklanan L odcantayşa’nın esas güçlerini parçalam ıştır. D aha so n ra 1667’de K ırgızlar ile C ungarların birleşen askerleri K rasnoyarski’ye h ü cu m edip R uslara darbe vurm uşlardır. 376 kijfiden o lu şan Krasnoyarsk g arn izo n u büyük kayıplara uğram ıştır. (39 kişi ölm üş, 203 yaralı ve 49 e s ir)119 1678’d e han istihkam ını ele geçirip ateş yakm ışlardır. 1679’da Yeren ak bey ilk A çin istih k a m ın a ateş yakıp yok etm iştir. 1667’d e başlayıp H ongoray C ungarya’ya bağlı kalm ıştır. 1669’da Sengetay şa bu yere kendi vekilini yerleştirip "Yerenak ve b ü tü n Kırgız toprağı üzerin e idare etm ey e izin verm iştir.” 120 C ungar hakim i A ltır u lu su n d a yaşam ıştır. O n u n evi N inya d eresin in boyunda yer alm ıştır. H ongoray’ın siyasi m erkezi güney d o ğru kaym ıştı. 1699’da ilk defa tayin edilen hak im in ism i Kliçin Koşioçi idi. 1671’de “Yeyzan Kenegey d eğiştirip bu h izm ete o n u C ung arya’nın yeni h ü k ü m d arı G o ld o n b o şo h tu H an gö rev len d irm iştir (16711 6 9 9 ).121 Bir yıl so n ra 1672’de "Kırgız Yeri"ne B aytuhan hakim olarak tayin edilm iştir. 1683’te A ltır u lu su n a gelen Rus elçilerinin bildirdiklerine göre “K ırgızlarda B atıreyzan d en en Kalm ak hakim i vardır ve o n u n herkese em ir verm eye hakkı var.’’122 Son hakim A bazaysan H ongoray’ı 1703‘de terk edip C u n g ary a’ya göç eden kırgızlar ile b erab er gitm iştir. 1703’te hakim iyetin or-

117 TSGARH. F.R-675. Op. 1. D. 15, s. 115. 118 O gorodnikov V. 1. Oferk istorii Sibirido naçala 19stohtıya. • İrkutsk, 1 9 2 0 .-Ç . 1. s.246-247. 11® Aleksandrov V. A. Russkoe naselenie Sibiri 17 -naç. 18 v.(Eniseyskiy kray). - M., 1964. //Trudı instituta etnografu. T. 87*. - M., 1981. s. 54. 120 RGADA. Siblrikaz. stb. No 814. L. 170. 121 RGADA. Siblrikaz Stb. N o 623. Ç. 2. L. 381 122 RGA04. Siblrikaz Stb No 715. L. 119.


tad an kalm ası O rta Yenisey’deki Kırgız Beyliği’nin yıkılm asını açıklam aktadır. H ongoray’ın halkı C ungar h an ın a h er erkekten 5 ’i deri verm eye sorum luydu. Bu vergilerin ö d en m esi Kırgız K ıştım larının boynunda idi. M eselä; 1702’d e E zer beyi Şolo M ergen kendi K ıştım larının Kırgız beylerine 5 ve K ontayşa’ya b eşer Kiş d erisin i verm eye g örevlendirm iştir.” 123 G örev yapm am a ağır ceza alm ayı ispatlam ıştır. M eselä; K ırgızlann M oğollara karşı savaşta n vaz geçtiğinde G ald an b o şo h tu han sin irlen ip "K ırgızları Ç inlere satıp, to p rağ ın ı ıssız kaldıracağım .” d e m işti.124 M eşh u r beg Yerenak K ontayşı’nın talebi ile 1687’d e 300 k ü s u r askeri ile A ltay 'a gelip M oğollar ile olan savaşa katılır. T elets gölü y akınında Ç uluşm an d eresi boyundaki savaşta kendisi oğIu Şap ile berab er ö lm ü ştü r.125 Kırgız beyleri kendi o rdusuyla askeri hizm et g ö sterm ek için K ontayşi’n in o rd u su n a gidip geliyorlarm ış. 1685 yılı A ltır beyi D ain-E rke G aldan B oşohtu h an ın o rd u su n d a bir yıl k alm ıştır.126 H ongorlard an alınacak vergiler C u n g ar H anlığı’nın dağılm asına kad ar devam etm iştir. M eselä; 1745’te B eltirler K uznetsk şe h rin e Rus padişahı için vergi verm ekle, aynı zam anda Z engor h ü k ü m d a n n a da vergi verm iş o lu y o rlard ı.127 C u n g ar hanı kendi id aresin i sağlam laştırm ak am acında Kırgız beylerine to p rak işletm eye izin verilen özel belgeler verirdi. M eselä; 1700'de Krasnoyarsk K azakları Tuba u lu su n a sefer düzenleyip Kırgızların çoğunu “ele geçirıp kadın, çocuklarını, tu ts a k etti. B ununla b erab er Şandıçke (Şandı Sençikeyev-Tuba u lu su n u n yöneticisi-V.B.) (G aldan) B oşohtu han tarafından toprak alm aya izin belgesinde g an im et olarak aldılar."128 C ungar yöneticileri O rta A sya’daki feodal ilişkilerin u sü lü n ü kullanıp asaletli in san lara devlet ö n ü n d e yaptığı h izm eti için "Suyurgal" denen geçisi olan to p rak la n dağıtıp verirlerdi. R us yazılı kaynakları H akas-M inusin bölgesi R usya’ya katılm adan önce “Kırgız T atarlan n to p rak la n savaş ile alınıp so n u n d a o nlar Kalm ak Yeri’ne g ittiler.” diye yazar.129 H ongoray R usya’ya k atıldıktan so n ra bu bölge Rus İm p arato rlu ğ u ’n u n bir b ölüğü olarak kaldı. Siyasi bakım dan C ungarya'ya yönelen K ırgızlar tarih l y u rd u n d a n ayrılıp O yrat otlakları arasına kaynaşm ıştır.

123 LÇ ARAN. F.21. Op. 4 D. 19. L 74. 124 Butanayev V. Ya. Etniçeskaya istoriya hakasov 17-19 vv. s. 28. Abdıkallkov A. Eniseyskie kirgizı v 17 veke. - S 104. 126 LÇ A A N . F.21. Op. 1. D.18. L.383 ob. 127 TSCARH. F.R-675. Op 1 D. 32. s. 41. 128 RCADA. F-214. Op. 5. D. 1953. L.; ob. 129 RCADA, F. 1199. Pört. 516. D2. L. 134 ob.


3.6. Kırgızlann Cungarya’ya Sürülmesi 1917 Ekim D evrim ine kadarki araştırm acıların pek çoğu X V lll. asrın b aşın d a “K ırgızlar Rus istilaları karşısında Yenisey havzasm ı terk edip Kalm ak bölgelerine çekilm ek zo ru n d a kalm ışlar.” diye dile g etirirler.130 XX. asrın tarihçileri H ongoray halkının C ungarya’ya zorla göç ettirilm esin i sert b ir dille eleştiriler. Ö te yandan bu büyük tarih i hadise değerlendirilirken "h alk ın ço ğ u n u n sü rü lm esi" ile "pek az beyin göç etm esi" gibi birbiriyle zıt g ö rü şler ileri sü rü lm e k te d ir.131 Biz bu önem li so ru n u çözüm lem ek için pek çok tarih i kaynağı tarayıp arşivlerdeki yeni belgeleri ilim sah asın a kazandırdık. Sayan-Altay halklarının folklorik m alü m atların d an da faydalandık. XVIII. asrın başında C ungar kontayşası “Tsevan R abdan’’ (1699-1727) O rta A sya’d a te z a h ü r eden karm aşık siyasi d u ru m u , Ç in ve R usya’dan gelebilecek tehlikeyi göz ö n ü n d e b u lu n d u rarak Em elgol n eh rin in boyundaki kendi o rd u s u n u n y ak ınına G üney S ibirya’nın göçerkonar halkı Kırgızları, Teleut ve M ingatları kaydırm a k ararm a varm ış. 1701'in b aşın d a M oskova’ya C ungar h an ın ın elçileri gönderilir. Tsevan R ab d an ’ın davranışıyla C ungarya ile R usya’ya baş eğm iş boylar arasın d a m ü cad eleler o rtay a çıktı. “Yenisey Kırgızları ikiyüzlülük ile Sibirya şehirlerinin yöneticilerin e kendi istihkam larm ı kurdurur. Eğer dirayetli padişah bun u n ö n ü n ü alm azsa bu m ücadeleler güç kazan acak tır”.132 C u n g ar h an m a ve Kırgız beylerinin baskıncı ak ın ların a karşı I. P etro Tom sk, K rasnoyarsk, Kuzn etsk şeh irlerin in yöneticilerine “ Kırgızları üç şeh rin gücü b a s tırın ” diye em retm iştir. 1701-1702 yılları Rus askerleri Kırgızlara karşı birkaç defa saldırıya g eçm iştir.133 O rtaya çıkan d u ru m u gÖzetlem ek için Tsevan Rabdan 1701’de kardeşi A bazaysan o rd u su y la birlikte Tom skili, K uznetskili, K rasnoyarsklı yöneticileri Kırgızlar ile anlaşm a yapm ak için g o n d erm esin e rağm en bir so n u ca v a rıh m a z . I 7 0 2 ’de aralık ayında K ontayşa “Kırgız Yeri”n e kendi adam ı A rancam anı Rus yöneticileri ile görüşm esi için gönderm iştir. Tom sk ve K rasnoyarsk’ın ileri gelenleri ile görüşm e N inya n eh rin in boyundaki Abazay san ’ın ev inde gerçekleşm iştir.

Miller G. F. İstoriya Sibiri. T .l. - M.-L, 1937. s. 314; Fişer İ. E. Sibirskaya istoriya, - SPb., 1774. s. 63; Gageymeyster. Statistiçeskoe obozrenie Sibiri. Ç. 2. - SPb., 1854. s. 9. Potapov L. R Proishojdenie i fofmirovanie hakasskoy narodnosti. - Abakan. - 1957. Moiseyev V. A. Rossiya i Djungarskor hanstvo v 18 veke. (Oçerk vneşnepolitiçeskih otnoşeniy). - Barnaul, 1998. s. 12. Moiseyev V. A. Rossiya i Djungarskoe hanstvo v 18 veke. (Oçerk vne$nepolitiçeskih otnoşeniy). - Barnaul, 1998. s. 13.


K ırgızların C u ngarya’ya doğru göç etm esin in sebebi hala belirsizliğini koru m ak tad ır. S ibirya’yı araştırm alar yapan ü n lü tarihçi G. F. M iller: “Bu m eseIe ö n ce d en çö zü lm üştür. R usya ile C ungarya’nın anlaşm aları so n u cu n d a olm u ş tu r.” diye h ü k ü m çıkarır.134 G agam eyster de M iller ile aynı g ö rü şted ir.135 Bizim incelediğim iz bazı belgeler bu g ö rü şlerin gerçeğe yakın o ld u ğ u n u tesp it eder. K rasnoyarsk-K ançılarya kayıtlarm ın birisinde A bazaysan ile yapılm ış an laşm a y er alm aktadır. Bu m etin d e "K ırgızlar yönetim e karşı ayaklanarak b o zg u n cu lu k ta b u lu n d u k ları için K alm ak kontayşasının yön etlm in e verilip an laşm ad a R usya'ya 3 0 0 vergi ödem ekle so ru m lu kişi b e lir le n ir ." J 3 6 C ung ar h an ın ın hakim iyle yapılan anlaşm ad an so n ra Tom skili vekiller "esaret altınd ak i K ırgızlar sürekli ayaklandıkları için "Kırgız Y eri"nden "K alm ak Yeri"n e d oğru kaydırılm ışlardır. Hyzan A bo ile A rancam a arasındaki v an lan kara ra göre Kırgız Yeri’n d e kalan halkm bir listesi çıkarılıp gönderilir.” 137 C ungarya elçisi A rancam a çem bil adam larıyla b irlik te aniaşm aya m ü h ü rlerin i basarlar. B unun d ışın d a ü ç Kırgız u lu su n u n tayşaları -Tangut b aturtayşa, H orçin len zen ty aşa ve Ş u rlu m erg en - da m ü h ü rlerin i basarlar.”138 Bu bilgiler ışığında Kırgız beyleri h azırlan m ak ta olan bu olaydan önceden h a b e rd a r olduğu an laşılm ak tad ır ve k ontayşa ile k arar verdiğinden dolayı C u n g arlara karşı gelm em işlerdir. 1703 yılının H aziran aym da Tsevan R abdan gayesine ulaşm ak için H ongoray'a üç çayzani: D uhar, Sandık ve A rancam a Ç enbil’in k o m u tasın d a 3000 ask er sevk e d e r.139 O kendi hakim i A bazaysan’ı Kırgız ve Kırgız kıştım ların "K ontayşa’dan uzaklaşm am ası için" C u n g ary a’ya göç etm esin i em reder. H o n g o ray halkı, ask e rle r g ö ze tim i a ltın d a A bakan v ad isin d ek i A skiz ırm ağ ın ın b o y u n d a toplam rlar. A kşam ları h er köyün halkı tek tek sayılm ıştır. Ç ayzanların yaşadığı yerdeki "obaga" herkes b irer taş alıp g ö tü rm ü ştü r. Sabahleyin bu d u ru m tek rarlan m ıştır. K üm elenen taşlardan herkes b irer tan e alarak b aşk a b ir yere taşım ışlardır. Böylece yerde kalan taşların sayısına göre sak lan an ve kaçan kişilerin sayısı belirlenm iştir. A bakan vadisindeki pek çok taş k ü m esi 1703 yılm da cereyan etm iş tü y ler ürp ertici h ad iselerden hab er verm ektedir. H akaslarda bu taş yığınlarına "H ırgıs Taşları" denildiği bilinm ektedir.

134 Sibir' 18 veka v putevıh opisaniyah G. F. Millera. İstoriya Sibiri. Pervoistoçniki. Novosibirsk, 1996. s. 60. Gageymeyster. Statistıçeskot obozrenie Sibiri. s. 9, 136 RCADAF- 214. O p. 5. D. 2091. R 1410. 137 TSGARH. FR-675. Op. 1. D 15. s. 89. 138 TSGARH. F.R-675. Op. 1. D 15. L. 14 ob. Potanin G. N. Materiah dlya istorii Sibiri. - M„ 1867. s. 127.


H ongoray halkı göç ederken C ungaray ask erlerin in gözetim inde üç yol ü zerin d en gitm işler, yani A skiz n eh rin d e n Tom ’a ve orad an da Balıksa ırm ağı ü zerin d en M u ra ssu ’ya; Taştıp n eh rin d e n K oburza ırm ağına ve o rad an d a M rassu ’ya M atu r ve U zas ırm akları ü zerinden gitm işler. Kırgızlar ailece hayvanlarını ve ev eşyalarını y an ların a alarak göç etm işlerdir. O n lar 20-30 k m ’ye varan m esafelere kadar göç etm işlerdir. Bu üç yol M rassu ve Kobırzı ırm akların ın koyarında birleşm iştir. G ü n ü m ü zd e bile bu yerlerde “H ırgıs Sıhan Ş ol” "H ırgıs Koşken H ol” d en e n atlar dillerde d o laşm ak tad ır.140 B uradan onların yolu K ondon n eh rin in kıyısından Biy ve kabun ırm aklarınm m üitekäsın a kadar u zan m ıştır. B unun d ışın d a K ırgızlann göçü İrtiş ırm ağınm yukarı k ısm m a kadar u zan ıp Em el n eh rin in boyunda köy köy iskan edilm iştir. O nlardan İrtiş’in yukarı tarafındaki bazı grupları Kazaklar (K aynaklarda B rutlar) tarafın d an saldırılara uğram ışlardır. Fakat K ırgızların asıl bölüğü saldırıdan sıyrılıp H o n g oray’dan göç ed erler ve iki ay so n ra İrtiş’in ö b ü r tarafındakı K ontayşı'nın asıl o rd u su n a yakın bir yerde iskan ederler. Kayıtlı bılgilere göre "K alm ak Yeri"ne Kırgız beylerinden A ltısarlı Korçin Yerenekov (H o rçu n U nzen H ayşa), A ltırlı T ankıtT ain İrkin (Tankut B aturtayşa), İsarlı Şorlo M ergentayşalar “u lu s adam ları ço cu k lan ve m alı m ülküyle geldiler.’’141 M ezkur beyler ve onların oğulları (Çaylış Tangıtov, Boto, Soncor vs.) Tsevan R ab d an ’ın id aresin d e görev yapm ışlardır. C ungarya’ya göç edenler arasın d a Tlıba beylerinden bahsedilm ediği için o n ların Sayan’dan ilerilere gittikleri g ö rü şü ortaya atılabilir. K rasnoyarsklı K azak-R uslar gelip gezerek: “K ırgızlar ih a n e t edip Kalm ak kantayşasına göçüp gittiler. Yenisey ve İyus ırm akları kıyılarında yaşayanlardan hiç kim se kalm am ıştır. H epsini saydığında H ıb a M ator K oyballardan 300 oklu kişi k alm ıştır.” diye bild irirler.142 C u n g ar hakim ı A bazaysan “K rasnoyarsk’ın yakınındaki Yenisey, A bakan ve İyus ırm ak lan tarafın a göç eden K ırgızlar çocuklarını, hayvanlarını ve ev eşy alan n ı alarak "K alm ak Yeri”ne K ontayşa göç ettirm iştir. O n ların sayısı bind en fazlaydı"143 Bizim hesab ım ıza göre XVII. asrın başın d a K ırgızlar 15-20 bin h alktan o lu şm aktaydı, Göç ed en lerin hepsi üç bin aileyi b u lm u ştu r.144 H er aile 5 ile çarpılacak o lu rsa göç eden K ırgızların ve k ış tım la n n ın sayısı tah m in en 15-20 bin halkı o lu ştu rm ak tad ır. Böylece göç oldukça büyük

140 LÇ AİE RAN, F. I. Op. 1. D 71. L. 14; Dırenkova N. P Sorskiy fol’klor. - M. - L., 1940. s. 302. ^ Abdıkalıkov A. Eniseyskit kırgızı v 17 veke s. 84. 142 RGADA. F. 199. Port 516. D. 2. L. 22. 143 LÇ ARAN . F. 21. Op. 4. D 19. L. 213. *44 Potanin G. N Materiah dlya istorii Sibiri. - M., 1867. s. 80, 128.


bölgeyi kapsayıp H ongoray’m b ü tü n halkını içine alm ıştır. Aynı görüşle tarihçi A. A bdıkalıkov d a hem fikirdir.145 17 0 4 ’te K u znetski’d en H ongoray’a gönderilen K azak-R uslar yönetici B. S inyavin’e “ Kırgız Yeri’n d e yaşayan Kırgızları onların k ıştım ların yaşadığı bölg elerd e b ulam adık. H epsi kıştım ları, çocukları ev eşyalarıyla Kontayşa alıp g itm iş.” diye b ild irm işlerd ir.146 1 7 2 2 ’de araştırm acı D. M essersim idt H ongoray’ın b o ş kalm ış arazisinde d o laşır ve A ltısarlardan, E zerlerden ve T ubalardan hiç kim seye rastlam am ıştır. H alkın esas b ö lü ğ ü n ü n sürülm esiyle H ongoray’ın siyasi yapısını bozup, d ö rt Kırgız kavm inin ve bazı bölgelerin yok olm asın a n ed en olm u ştu r. C u n g ary a’ya göç e ttirile n K ırgızlar E m elgol’daki kontayşanın büyük ord u s u n a yakın b ir yerde köy halinde yaşam ışlardır. Başlar d ö rt çayzanın başınd a b u lu n d u ğ u d ö rt bin aileden m ü te şe k k ild i.147 Kırgızların içinde u lu s adam la n ; d ışın d a K ıştım şu şlar, B eltirler, M od arlar, A rin le r vs. m ev cu ttu . K ırgızlarla b erab er T eleutların d ö rt bin aileden oluşan otağı ile Tuva’d an gelen M ingat ve O rcakların beş yüz ailesi yaşam aktaydı.148 B uralar Ç oroş boy u n d an çıkan C u n g ar h an ın ın özel toprakları olarak kalm ıştır. 1703 yılındaki olaylardan ve O y ratlard an dolayı K ırgızların bir bölüm ü S ayan’d an ö telere göç e tm e k z o ru n d a kalırlar. M eselä; 1708’de Eski Tbba u lu s u n a M oğol yöneticısi G un B ubey’in boyu n u n in sanları vergi toplam aya geldiğinde o n ların arasın d a "A bakan’d an kaçıp g itm iş Kırgız tatarla rı da v ard ı.” 149 XVII. asrın başın d a Tuva’ya Kırgız Yeri civarından göç edenlerle Tlıvaların içerisindeki Kırgız boyları o rtaya çıkm ış olabilir. M u htem elen TUba b o y u n u n içerisindeki K ırgızların b ir kısm ı C ungarlardan kaçarak canlarını k u rtarm a k için D oğu Sayanlara göçüp İrkutskili B uryatlar arasına girm iştir. O n lard an A şebagat b oyuna kayıtlı “H an h ırg ız” boyu ortaya çıkm ıştır. Baykal b ö lg elerin e K ırgızların g irm esi K ırgız K ağanlığı d ev rin d e b aşlam ıştır. G ü n ü m ü zd e B uryatlarda tarım ı ve su arıklarını terk eden eski “H ırgıt" halkı h ak k ın d a efsan eler d ild en dile dolaşm aktadır. A ngara ve İrkut ırm akları etrafın d a yaşayan "H u rh u d " boyu IX. ve X. asırlarda Y enisey’de yaşayan Kırgızların a ta la n olabilirler.

^45 Abdıkaltkov A. Pereselcnic eniseyskih kırgızov v naçale 18 veka i ih istoriçeskaya su d ’ba //Etnifeskie kul'tun Sibiri. Problemı evolyutsii i kontaktov. - Novosibirsk, 1986. s. 93. Kopkoev K. G. O b ugone eniseyskih kırgızov v Djungariyu v naç. 18 veka... -s, 71. 147 Biçurin N. Ya. İstoriçeskoe obozrenie oyratov İIi kalmıkov s 15 stoletiya do nastoyaşego vrem eni. - Elista, 1991. s. 71. 148 Kıçanov E. İ. Koçevıe gosudarstva ot gunnov do man'çjurov. - M„ 1997. s. 239. 149 LÇ ARAN. f. 21 Op. 4. D 19. L. 247.


H ongorların bir kısm ı bu göçten sağ esen kalm ıştır. Taştıp ve M atur ırm akları kıyısm da "200 M atar, 100 Sayan ad a m la n K ontayşaya baş eğm ek istem ed ik lerin d en Kara K alm aklardan dağlarda g izlenm işlerdir.150 M uhtem elen b u n la r Tuba m illetindeki M odarlara ve A ltır u lu su n d a Sayınların birliğine giren ad am lard an olm uşlardır. Yazılı kaynaklardaki bilgilere göre Abakan vadisinde göçten A ltır u lu su n d ak i "U ryanhay bölgesi”nin 300 ailesi sağ salim kalm ıştır. Uysaga, Tom saga, İrget, Taban, Sain, Belter, H aphana, Castar, Eçik, E tbberio, S arık lar"151 XVII. asırda kayıtlı boylar Sagay, Beltir, Biryusin yerlerine girm işlerdir. B oşuna Rus belgeleri K ırgızlar sü rü ld ü k ten sonra A bakan’da "E skiden Kırgızlarla birlikte yaşayan, Kırgızlarla b erab er avcılık yapan Beltir ve Sagay vilayetlerinin vergi ödeyicilerin yaşadığını” belirtm em iştir.152 A ralık 1 7 0 3 'te, M art 1704'te, Ekim 1705’te T om ski’den İyus’a Rus ordusu sevl edilm iştir. M art ve A ralık 1704’te K uznetski’d en K azak-R uslar Kırgız Yeri’n e bo zk ırd a yaşayan insanları işgal edip id aresin e alm ak için asker sevk etm iştir. 1703-1704 yıllarında Kırgız Yeri’ne tertip edilen askeri seferlerde 4 00 erkek ö ld ü rü lü p 900 civarı kadın ve çocuk tu ts a k o lm u ştu r.153 XVIII. asrın b aşın d a S ibirya’nın köle pazarlarında sayısız K ırgızlar köle olarak satılm ıştır. M eselä; K uznetski’de "Kırgız Yeri’n d en getirilm iş A nna d en en köle o rtay a çıktı. O iki yaşındayken K uznetskili eski k ahram an Fedor Sorokin tarafın d an tu tsak o lm u ş tu .154 1710’d a Kırgız Yeri’nde sadece 9 Kırgız ve Tubalar kalm ıştı. 1703 yılındaki olaylardan so n ra Rusya Kırgızları eski yaşadığı bölgelere gönderm eye dair herhangi b ir fikir ileri sü rü lm em işti. S ürgün esn a sın d a K ırgızların bazıları toplu şekilde veya b irer b irer H ongoray’a geri d ö n m ey e başlarlar. 1704’te M rassu ve K ondom ırm akları etrafında R uslarla yapılan savaşlarda geri d ö n en K ırgızlardan 133 kişi ö lü r ve 120 kişi tu tsa k olur. Aynı yıl K uznetskili K azak-R uslar Pızas nehri bölgesinde saklanan K ırgızlara hü cu m edip 78 kişiyi ö ld ü rü rle r ve 95 kişiyi de esir alırlar. 15 tü fek, 84 kavs, 150 at ve 110 büyük baş hayvan ganim et elde ederler."155 Yukarıda belirtildiği gibi K ırgızlar ile birlikte K ıştım larda göç ettirilm iştir. 1707’d e Tom lu K azak-R uslar Ç ulum n eh rin in yanında Kuçelay Tabun

Abdıkalıkov A. Pereselenie eniseyskih kırgızov v naçale 18 veka i ih istoriçeskaya su d ’ba //Etniçeskit kul'tun Sibiri. Problemı evolyutsii i fcontafctov. - Novosibirsk, 1986. s. 95. 15* Samaev G. R Gornıy Altay v 17 - seredine 19 vekd. ProMfmı poiitiçeskoy istorii i prisoedineniya k Rossii. - Gorno-Alataysk, 199-1. s. 77. 152 Bıkonya G. F. Zaselenie russkimi Prieniseyskogo kraya v 8 veke. - Novosibirsk, 1981. s. 48. 153 RGADA. Sibirikaz. F.214. Op.5. ed. hr. 763; L 1513, 768. 154 TSGARH. F. 675. Op. 1. D. 28 1. 16. l 5 5 AVPRM İD RF. Op. 113/1. D. 1. 1. 119-


Kin ve Konzaçak O h a n k in ’i tu tsak ederler. O n lar 1703’te Kırgızlarla beraber C u n g ary a’ya göç e tm işti. E rtiş’in yukarıki k ısm ın d a o n lara K azak-Ruslar saldırı d ü zen led iğ inde 30 Şuy Tatar geri d ö n erek kaçm ıştır. O n lar arasından H akasya’ya yalnız 9 kişi sağ u laşm ıştır.156 B ugünkü H akasların arasında Şuy b o y u n a giren K uçelayevlerin soyları b u lu n u r. Tarihçi G. K. Kopkoyev’in söylediğine g ö re 1704-1705 yıllarında Rus askerleri tarafından C ungarya’ d an geri d ö n erk en 1380 Kırgız yakalanm ıştır. Bu bilgiler göç eden Kırgızların (K.G. Kopkoyev yarısı diyerek yanlış söylem iştir) % 8 0 ’i teşkil eder. M u h tem elen geri d ö n en H ongorların bazılar asıl an av atan ın a varm adan ö n ce Teleut, Altay, Tuva ve S ayan-A ltay'ın başka boylarıyla ve E rtışıh ’ın yukarı kısm m daki K azaklarla kaynaşm ışlardır. M ezkur halkların içerisinde Kırgız, B urut, M odor, A raa, A gban (A bakan) Taban gibi boyların bulunm ası b u fıkri teyit etm ektedir. 1733’te K ontayşa G aldan Tseren (Tsevan R abdan’ın oğlu) Teleut ve K ırgızların an av atanlarının -K uznetski’deki yasak yerlerine, Beltire ve Sagay vilayetleri- geri verilm esi kararı alın m ıştır.157 173 6 ’da R us h ü k ü m eti G üney A ltaylılardan "K ontayşa Kırgızları kendi to p rak la rın a gönderm ek için iki bin K alm ak askeri ile birlikte Kırgızları T om sk ve K uznetsk şehirleri arasın d a yaşayıp gözetim altm a alınm ası kararını kabul etti." hab erin i duyd ü ğ u n d a end işelen m ey e b a şla m ıştı.158 F akat bu m alü m atlar asılsız çıkm ıştı. 1756’da Tsin im p ara to rlu ğ u C ungarya’yı işgal ettiğ in d e K ırgızlar Teleutlar ile b erab er Sayan-A ltay’a d ö n erek Rus idaresine girm eye karar verm işlerdir. C asus m alü m atların a göre Rusya h u d u tla rın a doğru “d ö rt T elengut Zaysanı, d ö rt Kırgız zaysanı, b asit Kırgız ve te le u tla rın 10 bin ailesi g elm iştir.”159 Fakat yolda g elenler U st-K am enogorski’ye yaklaştığında S ebdencab başında b u lu n an Tsin askerleri saldırm ışlardır. E rkeklerin çoğu ö ld ü rü lm ü ştü r. Meselä, Kırgız çayzanı G urbankaşka'ya baş eğen bin aileden 168 kişi sağ kalm ıştır.160 1757 yılında o nların b ir kısm ı Ç in yönetim i tarafın d an M ançurya’daki Fuyu vilayetine göç e ttirilir ve g ü n ü m ü zd e de bu K ırgızlar buradadır. 1982 yılında Fuyu K ırgızlarının sayısı 874 kişid en o luşm aktaydı. O nlar Biltir, İçig, T aban, G aphın, Kırgız veya O ltır ve S andır d enen soylardan oluşur. M ezkur soylar Sagay ve B eltirlerin içerisinde Piltir, İçege, Taban, H apkın, H ırgıs soy 156 A rzım atov A. Peredvijenie eniseyskih kirgizov v İpi-İrttş-skoe m ejdureç’e v 18 veke / / Materialı po istorii i ekonomike Kırgizü. - Frunze, 1963. 157 Vatin V. A Minusinskiy kray v 18 veke, - M inusinsk, 1913. s. 195. 158 LÇ AR AN. F. 21. Op. 4. D 20. L. 226, 159 RGADA. F.16. On. 1. E.X. 619. Ç. 1. L. 63-70 ob. Samaev G. P Gormy Altay v 17 • seredmc 19 veka. Problemı politiçeskoy istorii i prisoedineniya k Rossii. - Gorno-Alataysk, 1991 s. 129; Serdobov N.A. İstoriya formirovaniya tuvinskoy natsii. Kızıl. 1971. s. 144.


adları ile u y g u n luk gösterm ektedir. E tn o n im bilgileri Fuyu K ırgızlarının A lu r bo y u n d an o ld u ğ u n u ispatlar. Kırgızları U st-K am engorski’de Ç in o rd u su parçaladıktan sonra tek bir Kırgız dem içi (vergi toplayanın ünvanı) an av atan m a sağ esen varam am ıştır. Yazılı kaynaklarda 1756’da C ungarya’dan çıkm ış yedi bin kaçak G üney Sibiry a’n ın K rasnoyarsk ve K uznetsk vilayetlerine yerleştirildiği yazm aktadır. M u h tem elen b u halkın arasına karışan Yenisey K ırgızlar m evcuttur. N itekim H ongoray h alk ın ın içinden O yrat, P aratan vs. C ungar kökeninden boylar ortaya çıkm ıştır. C u n g ary a’d a kalan K ırgızlar d ah a sonra K alm ak-K ırgızlar olarak adlan d ın lm ıştır. O n lard an b ir k ısım boylar Sinszya’n ın D urbulcen vilayetine giren Em elgol M oğol özerk ilçesinde yaşarlar. M oğolistan’ın H alham oğol bölgelerinde "Sayn H irgis” den ilen soylara rastlandığı ispat edilm iştir. Setsenh an bölgesinde Kırgız soyu bir ord u d a, Sayn N o e n h an bölgesinde 10 orduda, D zasak tu h an bölgesinde 4 o rd u d a yerleşm iştir. Kuzey batı M oğolistan’ın Eski C u n g ar boylarından olan D erbet, Bayat, U ryanhay ve M inyatların içerisin d e Kırgız boyu şöyle ayrılm ıştır: H ar H irgis-K ara Kırgız, Şar Hirgis-Sarı Kırgız, M odon H irgis-O rm an K ırgızı.161 H akasların içindeki Kırgız b o yunda giren 5 0 ’den ziyade soy m evcuttur. O n ların bazıları XVIII. asırd a ü n lü beyler ile çayzanlarm isim lerin d en gelm ektedir. Ç abınovlar ü n lü bey Y erenak’ın Ç agun d en e n oğlundan daralabilir. K uraginler Tuba beyi Ş andı’nın oğlu K uragin’den; Togunayevler-Şandı’nın oğlu Toganay’d an , A rıştayevler-A ltısar beyi O ro ştay Sencikeyev’d en Leşinler-E renak’ın yeğeni Ayuciden vs. türem işlerdir. B undan Kırgız bir kısm ı göç esn asın d a sağ kalan ve H akas halk ın ın içerisinde b u lu n d u ğ u fark edilir. 1703 y ılın d a am an verm ez olaylar H ongoray E tnik-politik ittifa k ı'n ın geleceğini b elirledi. K ırgızların ve K ıştım lan n h ay atta kalanlan e sa re tte n kurtu lu p kendi devletlerini kurabilecek o rtam bulam adılar. 1756-1758 yıllan C ungarya p arçalan d ık tan so n ra Kırgız toprakları Ç in o rd u su tarafından d ağ ıtıh r ve h ay atta kalanlar K alm akstan’d an M ançurya’ya kadarki büyük b ozkırlara dağıldılar.

Sonomdagva Ti Mongol ul sın zasag, zahirgaam zohion bayguulaltm oorç/olt, jmrç/flg. (16911997). - Ulan-bator, 1998.


3.7. Hongoray’ın Rus Hakimiyetine Girmesi ve Kırgız Uluslanndaki Yeni Siyası Düzenlemeler 1707 yılında 1. P etro’n u n em riyle Tom ks, Yenisey, K rasnoyarsk ve Kuznetsk ili 1000 Kazak-Rus Kırgız Yeri’ni işgal ederek m erkezinde A bakan istihkam ını k u rm u ştu r. Bu istih k a m Y enisey’in sağ kıyısındaki U nyuk ve Turan dağları arasın d a b u lunm aktaydı. İstih k am yapıldıktan sd n ra Kazak-Rus askerleri u lu slara “ K ırgızlardan ordu için a s k e r” tu tsa k etm eye göhderilm işti. 30 A ğ u sto s 1707 tarih in d e istih k am a 20 ask er ve Tuba u lu su n u n ileri gelenlerini toplam ışlardır. B unlar 8 bölgenin tem silcileriydi: Bolşebaykotovski, M alobaykotovski, Yarci, Bogoci, Koybal, U rgun, Şipov ve Koyak bölgelerinde 2 80 adam v ard ı.162 (Sayılan boylar Kırgız K ıştım lar idi). A skerler padişaha "eb ed i boyun eğm eye, yeni k u ru lm u ş istih k a m a h er yıl h er bir kişi altısar deri g etirm ek le yü k üm lü o ld u lar.” 163 G üvence verm ek am acıyla A bakan istihk am ın a U rgun ve Yarcin bölgelerinden ikl em a n e t bırakm ışlardır. 31 A ğ u sto s 1708 ta rih in d e Ç in R uslara k u ru lm u ş A bakan İstihkam ından m e m n u n olm ayıp, o n u yok etm eyi isterler. D zasak tu h an Yeri’nin Moğol y ö n eticisi G un Bubey “H ongoray boğazı”nı him ayesine alm aya çalışm ıştı. O, H o n goray'daki yere "esk id en benim dayım G endun Dayçin (1686 yıiında A ltın h an lar tarafından tayin edilm iş- V.B.) sahipti, o n u n u lu su n d an Kırgız, U ran h an , M o to rlor göç ed erlerd i." diye b ild irm iştir.164 Fakat Sibirya yönetim i hileyle "b u yerler K ırgızlara ait idi, Sagan A raptan o n lara göçürm üş. Sagan A rap tan ile birlikte karavul koym uştuk, Bogdı H a n ’ın Yeri şeh ir kurm ak için u ygun d eğ il.” diye cevap v erm işlerd ir.165 Rus h ü k ü m eti M oğol yöneticilerin in taleb in i d oğru bulm am ışlardır. H ongoray Yeri "Kırgız beylerinin yön etim in d ey d i ve d ah a so n ra Rus İm p a ra to rlu ğ u ’na k atılm ıştır.” C ungar yöneticileri bu fikre karşı o lu p "K ırgızları kısa bir sü re önce kendi içim ize aldık. D olayısıyla o n ların to p rak la rın a sahip olm aya hakkım ız v ard ır” dem işlerd ir.166 K ontayşa kendi fakir halkından kabul ettiği Kırgızları göç e ttirir ve geri kalan K ıştım ları da him ayesi altın a alm ak istediği fark edilir. A m a M oğol yöneticileri H ongoray'ı hiç verm ek istem em iştir. 1727 yılına kadar C ungar ve M oğol yöneticileri K ıştım lardan h er bir kişi için beş av derisini vergi olarak toplam ışlardır. H ongoray halkının sayısı azalm ış ve çok ağır bir vaziyette

162 RGADA. F.2.14. Op.5. D1059. L.17. 163 RGADA. F.2.14. Op.5. D 1117. L. 10. 164 Russko-kitayskie otnoşeniya v 18 vtkt. T.l. - M . 1978. s. 106. Russko-kitayikie otnojtniya v 18 vtkt. T.l. - M., 1978. s. 105 166 RGADA. F- 248. Op. İZ. D. 1584. L. 1159.


kalm ışlardır. Tuba ve A ltır u lu sla n n d a n bazı soylar M oğol yöneticisi G un Bubey’in baskısı y ü zü n d e n Sayan’dan d ah a ilerilere göç e tm ek zo ru n d a kalm ışlardır. Bu karara uym ak zo runluydu. 1705-1726 yılları arasın d a önceki Tuba u lu su n d a n S ayan'dan ‘ilerilere 140 vergi ödem ekle y ü k ü m lü kişi gitm iştir ve Kemçik, U lughem , Biyhem ve Kosogol tarafların a gelip yerleşm işlerdir.167 XIX. a s n n b aşm a kadar M oğolistan’m D zasaktu bölgesindeki o rd u larda "M u d ar” veya M otor “H a rn ad ” (H u rn ad ) veya K arnasham boyları yaşıyordu. Tuba u lu su n d a n göç edip gelen Tubalar ile K ıştım lar, XVIII. yüzyılda Tuva halkı arasın d a genişçe yayılan "Tuba” e tn o n im in i ortaya çıkarm ış olabilirler. B una b en zer görüşleri önceden G. E. G rum m -G rcim aylo ile S. İ. Vaynştey n ler d e bildirm işler. 1716 yılında I. P etro ’n u n em riyle R usya'nın H ongoray’daki etkisini arttırm ak am acıyla Sayan dağının eteğ in d e Rus istihkam ını k u rm a kararı alınm tştır. 1718 yılının g ü zü n d e istih k am Yenisey’in sağ kıyısında A bakan istihkam m dan 120 k ilo m etre yukarı tarafta k u ru lm u ştu r.168 Sayan istihkam ı (Soy an tu ra) M oğolistan ile ilişkilerin sağlandığı tem el yolu kapatm ıştır. 20 A ğ ustos 1727 tarih in d e K yahta’dan 20 km . uzaklıktaki Bura n eh rin de Rusya ile Ç in ’in yapm ış olduğu m ülakat so n u cu n d a h u d u tla ilgili anlaşm a yapılm ıştır. S ın ır şöyle bölünür: Sayan ü zerin d en geçerek A bakan’ın yukarı tarafındaki C ungar to p ra k la n n a kadar u zanm ıştır. Sayanların kuzeyinde kalan bölgeler ve orada yaşayan halklar Rus; güneyindeki yerler ise Ç in hak im iyetine g eçm iştir.169 H ongoray’ın b ü tü n bölge sın ırlan n a beş h u d u t işareti k o y u lm u ştu r: Tengis n eh rin in yukarı kısm m daki Irgahtargah dağ geçidine, B ediyhem ırm ağının y u k an sın d ak i Torosdabaga (Toraashır) dağ geçidine, U sa n eh rin in yukarısındaki K ınzem ede yam acına, U sa nehri boyundaki Hoindabaga (K oyart) geçidine, Kem-Kemçik-Bom d e n e n yerdeki H an teg ir ırm ağ ın ın aktığı Şabindabaga (Sabına) geçidine y erleştirilm iştir. D evletin sınırını k o ru m ak için “vergi ödeyicilere” -K oybal, Sagay ve B eltirler üs'tlenm işlerdir. D ö rt h u d u t işareti K rasnoyarskh hizm etçi A. Ç ançikov’un gözetim i altında M alobaykotov so y undan olan H arangır İntigirov başın d a b u lu n d u ğ u Kaybolların y ö n etim in d e o lm u ştu r. O n aileden oluşan H aran g ır’ın karavulu Oya n eh ri y a k ın lan n d a b u lu n m u ştu r. H izm etçi 20 askerle birlikte h u d u t işaretini h er yıl bir defa kontrol etm iştir. Şabin D abaga (Sabına) h u d u t y ö n ü n ü 167 AVPRM İD RF, O p.62/1. D .ll. L213; RGADA. F.126.1711 god. D l. L l; F. 199. Port. 481. 4.5. D.5. L. 82-84. * Bıkonya G. F. Zastlemt russkimi Prieniseyskogo krsya v 8 veke. - Novosibirsk, 1981. s. 55. İstoriçeskaya zapiska o kitayskoy granitse. sostavlennaya sovetnikom troitsko-savskogo pograniçnogo pravleniya Sıçevskim v 1846. - M., 1875. - S 17, 20; Russko-knayskie otnoşeniya. 1689-1916. O fıtsial’nıe dokum entı. - M., 1958. s. 12.


gözetleyen h izm etçiler K işitim ek Tılbeçekov ve Ayuçak A zılbayevler'in b aşın d a b u lu n d u ğ u Sagay ve B eltirlerin id aresin d e olm uşlardır. O niar C ebaş, T aştıp ve Ç ahan ırm a k la n n a gözetici koym uşlardır.170 Şabin D abaga dağınd an A ltay’a d o ğ ru u zanan yerler boş kalm ıştır. C ungar H anlığı parçaland ık tan so n ra 1761 yılında Biyski’d en Sayanlara kadar u zu n lu ğ u 298 çağırım (1,1 km ) olan K uznetsk sınırı çizilm iştir.171 A bakan’ın yukarı tarafindaki boş to p rak lar C u n g ary a’ya göç eden K ırgızların d ö n m esi için "geçit" olarak k u llanılm ıştır. H u d u ttak i H ongorayh görevliler ve yöneticiler kaçakları kendi bölgelerine alm ışlardır. H akas tarih ı şecerelerindeki m a lü m a tla ra göre B eltirler Rus him ayesine M olah’ın oğlu Ç ayzan M iyangas d ö n e m in d e girm işlerdir. Yazılı kaynaklardaki ve h alk ın hafızasındaki bilgiler birbirleriyle bağdaşm aktadır. 1727 yılında B urin b elgesine göre an laşm a yapıldığında B eltirleri M iyagaş M ogolakov yön e tm e k te y d i.172 M iyangas u zu n saçım "en sesin d ek i saç" keserek R us yönetim ini kabul ettiğ in i g österm iştir. Bu yüzden M iyangas’a halk tarafından “taz" lakabı verilm iştir. R us hak im iy etin e halk d a zorla boyun eğdirilm eye başlanm ıştır. Y öneticilerin sık ıştırm ası ü ze rin e b ü tü n erkeklerin enselerindeki saçlar kesilm iştir. B azılan ise boyun eğm eyerek Sayanlardan d ah a ilerilere göç etm işlerd ir. G ü n ü m ü ze kadar Tuvalar H akaslara "D o n g u r” (kısa saçlılar) derler. Şecere bilgilerine göre, Rus yö n etim leri B eltir Beyi M iyangas’a h ü k ü m d arlık alam etlerin i, yani k endine baş em eyenlere baş eğdirm ek için kılıç, sö zü n ü dinlem ey enleri cezalandırm ak için kam çı, M oğol ve C ungarlara Beltirlerin ark asın d a Rus İm p a ra to rlu ğ u 'n u n b u lu n d u ğ u n u g ö sterm ek için bir tu ğ v erm iştir.173 H u d u tta b u lu n an vergi ödeyicilerine bayrak teslim etm e g erçek ten 1728 yılında o lm u ştu r. B ayraklara g ü n eş resm i yapılıp şu sözler yazılm ıştır: "K im seye hiç bir şey v erilm ez ."174 Y önetim sem boli olarak kabul edilen eski tarzd a yapılm ış kılıcın XIX. yüzyılın b aşın d a N air Tlıkbeçekov’un b o y larında k u tsal olarak kabul edildiği b ilin m ek te d ir.175

Bantış-Kamenskiy N. Diplomatiçeskot sobranie del mejdu Rossiyskim i Kitayskim gosudarstvami s 1619 po 1792 god. - Kazan’, 1882,-s, 359. 171 Zapiski puteşestviya akademika Fal’ka / / Polnoe sobranie uçenıh puteşestviy po Rossii, izdavaemıe Akademiey N auk. T.6. - SPb., 1824. s. 437, 530. 172 TSCARH. F.l. O p .l. D.499. L.197. Çirim tamırlan. - Abakan, 1982. s. 32. Fedorov M M. Pravovoe polojenie narodov Vostoçnoy Sibiri. - Yakutsk, 1978. s. 38. 17^ Kostrov N. Zam etki o m inusinskih inorodtsah i obitaem oy imi m estnosti / / Enistyskit gubemskie vedomosti. - 1859. - N o 26. s. 155.


U zun yıllar sü ren H ongoray’ın R usya’ya katılm ası 1727 yılında B urin antlaşm ası ile resm en ve tam am en son bulur. Bu anlaşm ad an so n ra M oğolista n ’ın gözü h e r zam an H ongoray to p rak ların d a olm u ştu r. C u n g arlar A ltır u lu su n d an C u n g ar H anlığı yıkılana kadar vergi alm aya devam etm işlerdir. H ongoray to p rakları R usya’ya k atıldıktan so n ra K uznetsk, Tom sk, Krasnoyarsk vilayetleri arasın d a b ö lü n m ü ş. Kırgız ve K ıştım lardan kalan az sayıdaki b ö lü k leri Sibirya yönetim i tarafından o lu ştu ru lan yerler arasın d a kalm ıştır. K rasnoyarsk şehri etraftndaki (1628 yılı k u ru lm u ş) Kaçin toprağı Rusya m ağlup edinceye kadar "Kırgız Yeri” diye geçip M ungal Yeri’ne vergi ödem işlerdir.” 176 1701 yılı bu yer 110 vergi ödeyicisinin b u lu n d u ğ u beş boyu -Şaloşin, Kubanov, Tatarov, M ungatov ve Tubin- teşkil e tm iştir.177 XVIII. asrın ilk yarısında K ırgızlar ile savaşan Tatarları içine alan K açinlerin esas bölüğü H ongoray’ın boş kalan to p rak ların ı işletm eye başlam ışlardır. 1719-1720 yılları Rus belgeleri "K rasnoyarsk’tan önce ve so n ra Koçen, A ren veYastınlı hizm et ad am lan ve yasakçı (vergi ödeyici) Tatar aileleri, hayvan eşyaları ile eskiden K ırgızların yaşadığı to p rak lara göç e ttile r.”178 K açinlerin H akas-M inusin bölgesine göç ettik lerin i yazılı kaynaklar ve folklorik m alü m atlard an yararlan arak an lıy o ru z.179 1 755 yılında Kaçinler T iıngunov ve U zekov “arkadaşları ile m ezkur yerlere gelip yerleştiler...” 180 K açinlerin çoğu H akasya’ya göç ettik te n so n ra Sibirya yö n etim i o nların İyus ve Y enisey’in sol kıyısındaki topraklarını tan ım ak zo ru n d a kalm ışlardır. 16 Kasım 1747’de K rasnoyarsk Y önetim T oplantısı’nın k ararına göre onlara Yenisey’d en yukarı taraftaki Karaul ve A bakan istihkam ları ile İyas nehri bölgelerindeki y erlerde yaşam alarına izin v erilm iştir.181 Böylece önceki İsar Yeri’ne Kaçin Yeri geçm iştir. Kaçin boylarının adları yönetim altın a alınan yeni bölgelere verilir ve anlam ı b ü sb ü tü n değişir. K açinler (haaş) kökeni Tatar halkı olarak bilinir. 1795 yılındaki sayım dan so n ra K açinlerin sayısı 2590 vergi ödeyicisine u la şm ıştır.182 1701 yılına göre K açinlerin sayısı 23,5 kat artm ıştır.

176 RCADA. F-199. Port. 516. D.2. L.42. 17? Dolgih B. O. Rodovoy i plemenncy sostav narodov Sibiri v 17 v. - M„ 1960. s. 231. Pamyatniki sibirskoy istorii 18 vtka. Kn. 2. - SPb. 179 Kuz'tnin A. K. İz podlinnıh zapisok A. K-na. / / Ateney; jurnal kritiki. sovremtnnoy istorii i literatun. - M„ 1858. 4.2. s. 260. 180 RCADA. F.281. O p .l. D.4609. L.7, 181 RGADA. F.281. O p .l. D.4609. L.8. 182 GAKK. F.ZOZ. O p .l. D.9. L. 25-26.


XVIII. asırda K rasnoyarsk’ın yak ın ın d a b u lu n an Kaçin Yeri'ne "Şaar Ç eti” (şe h ir dışı) denir. 1824 yılında burası K rasnoyarsk şeh rin e bağlı vilayet olarak d ü ze n ir ve buraya üç Kaçin (Şaloşin, Tatarov, T ubin), üç arin (Tatışyev, A baltayev, A rino-Y astjn) ve b ir arin (tin) boyu g irm iştir.183 Halkı R uslaşm ış olan Kaçin Şaar Ç eti vilayeti 1885 yılında dağıtılm ıştır. K rasnoyarsk’dan kuzeye doğru Yenisey ve Buzim ırm akları arasında A rin (A ara) yer alm ıştır. 1701 yılında b u ra d a beş boy bulunm aktaydi: Tatışev, A baltayev, Kanbirev, Şerbakov, Tetyugin. Ayrıca sayısı 81 'i bulan vergi ödeyicisinin yer aldığı Veslovskaya ve Yastın vilayetlerini de içine alm ak tay d ı.184 A rin ler K ırgızlann K ıştım boyundandı. Fakat bazı yöneticiler ve görevliler farklı g ö rüşleri savunuyorlardı. "Şehrin yakınında b u lu n an Tatarlar, K açinler ve Yarinler, Y astinler K rasnoyarsk’ın yakınında göç edip d uruyorlardı ve onla n n askerlerin m ed et u m m ak yersizdi. Ç ü n k ü o n la n n nesebi Kırgız ve Tub in lere dayanm aktaydı, kız alır kız verirlerdi ve o n lar aynı görüşteydiler. Bu b akım dan o n lard a n iyilik beklem ek m an tık sızd ır.” 185 G enellikle Kırgız, Kaçin ve A rinlerin arasın d a asaletli soylar bulunabilirdi. XVIII. asrın başın d a A rin lerin (Tatıyev A baltayev, Tetyugin, A rino-Veslovskiy ve A rino-Y astin boyları) çoğu H akas to p rak la rm d a göç ediyorlardı. B ununla birlikte A rin Yeri eğem enliğini kaybeder ve A rin boyları K açinler arasın a girm iştir. Y enisey’in sağ kıyısında Sıda ve M ana ırm akları arasın d a Yarin (Ç arin) Yeri bulu n m ak taydı. 1701 yılında b u rad a 66 vergi ödeyicisinin yer aldığı üç boy vardi: A balakov, Tonski ve B ohtinski. 1795 yılında bu yerde 233 erkek m e v c u ttu .186 XVIII. asrın so n u n d a ise A balakov boyuyla b irleştirilir ve 1795 y ıhndaki sayım da 105 erkek kaydedilm iştir. K am asin to p rağ m a 1701 yılında beş boydan o lu şan 46 vergi Ödeyici atlı Kaçinliler girer ve b u n lar Kungulov, M ungatkov, Yargaşin, M untukov ve U gum akov g ru p larm d an m üteşekkildir. O n ların hepsi M ana n eh ri kıyılarını y u rt ediniyorlardı. XVIII. yüzyılın so n u n da atiı K açinler (H aştar) U gum akovlar (bazen M undukov) g ru b u n a bağlıydı ve 1795 yılında o nların içinde 99 erkek v a rd ı.187 Bu gibi iç göçlerin so n u cu n d a İsar u lu s u n u n eski K ıştım ları Kaçin Yeri'nde kalan K ırgızlann etra fın d a to p lan m ıştı. Kırgızlar kıyasla sayıca çok oldukların d an XVIII. asrın so n u n d a K açinlere bazen "K ırgızlar” denildiği m alum -

183 184 1^5 186 *87

GAKK. F.296. O p .l. D .l. L. 120. Dolgih B. O. . Rodovoy i plemennoy sostav narodov Sibiri v 17 v. - M., 1960. s. 226. Russlco-mongol’skie otnoşeniya: 1626-1654. Sbom ik dokumentov. - M., 1874. s. 385. G osudarstvennıy arhiv Tomskoy obiasti (GATO). F. 3. Op.19. D131.L.209. Dolgih B. O. Körsötiilgön emgek. s, 238.


Ö nceki Tuba u lu su n d a Koybal Yeri adlı bir y er o lu ştu ru lm u ştu . XVIII. asrın başın d a b u n lar aşağıdaki boylardan o lu şm u ştu r: Turaçakov (Koybal ve M otor), B olşebaykotovski, M alobaykotovski, Kolski, Koyakski, A rşupov, Urçenov, Sıyski, Yarci, Buguçeyev, İngarov, K ornasski, Şaradanov, A skaçi, Ahalakam ski, Şipov ve diğerleri tu b alar ve K ırgızlar”188 1718 yılında o nların içind e 292 vergi ödeyicisi vardı. 1795 yılında yönetici boyların sayısı altıya d ü şü rü lm ü ştü r: Taracakov, B olşebaykotovski, M alobaykotovski, Buguçeyev, A rinski ve Kolsli ve n ü fu s sayısı 528 kişiye kadar çoğalm ıştır.189 O n lar 173 farklı boydan m ü teşekkildir. A raştırm acılarm fıkrine göre “Koybal” ism i Mod ar beyi KoybaPdan gelm ektedir. Sibir yönetim i bu özel ism i Koybal boyuna ve 1703 yılından sonra ise M odarlarjn çoğunu o lu ştu ran Tuba u lu su n a verm işlerdir. Koybal bozkırlarındaki Bugaçeyev boyunda O rd ıt (S.R em ezov’a göre "O b d u tla r") g ru b u yaşam ıştır. Bu grup sü rg ü n d e n so n ra K ırgızlardan ortaya çıkm ıştır. XVIII. asırdaki Koyballar “K açinler gibi bir halktı ve sadece o nlar isim leriyle b irb irlerin d en ay rılırlard ı.190 O n ların içinden K aratuz ve Amil ırm akları arasın d a yer alan M otor Yeri bö lü n m ü ştü r. Bu ibare m u h tem elen “Taşlı yerdeki M o torlar"ı ifade etm ektedir. Tuba n eh rin in y u k an (Kazır ve Kizir ırm akları) tarafına Kaydın Yeri yerleşm iştir. XVII. yüzyılda Kaydınlar (H aydınlar) Tuba u lu su n d a bir böigeyi o lu ştu rm u ştu r. XVIII. Yüzyılda b ağ ım sızlık lan n ı kaybettikleri ve Yarin, Kaçin ve Koybal topraklarına girdikleri b ilinm ektedir. 1822 yılında Kaydınlar (15 tü rlü boy) Koybal boylarının step to p lu lu k ların m içerisine girm iştir. Böylece eski İsar ve Tuba Yeri’ne K rasnoyarski’ye baş eğen Koybal, Kaçin ve K am asin yerleri geçm iştir. A bakan vad isin de U ybat ve Askiz, Akiyus ırm ak ların ın yukarı kısm ında Sagay Yeri o lu şm u ştu r. B urası Tom sagay ve Yussagay olarak iki bölüm e ayrılm ıştır. Sagaylar kendilerini H ongoray’m köklü halkı olarak kabul etm ekte ve kökenlerini “Kırgız boyları’’na day an d ırm ak tad ırlar.191 Sagay Yeri o rtaya çık tık tan so n ra kom şu yaşayan Şorlar “Sagay” adını b ü tü n H akasya ve Hakas halkı için kullanm aya başlam ışlardır.1715 yılında Sagay to p rağ ın d a 39 vergi ödeyicisi m ev cu ttu . 30 yıl so n ra burada -ço cu k lar hariç- 80 erkek vardı. 1795 yılında. ı'se 678 erkeğe u laşm ıştır veya 12 katsayısıyla ça rp ılm ıştır.192

188 189 190 191 *9^

RGADA. F.214. Op.5, D.1948. L. 3-6; D. 1959. L.17. GATO. F. 3. Op. 19. D. 131. L 209. RGİA F. 1264, O p .l. D. 265. L. 190. TSGARH. F.İ-2. O p .l. D. 3. L.36. Dolgih B. O. . Rodovoy i pltmtnnoy sostav narodov Sibiri v 17 v. - M., 1960, s. 106.


1822 yılında A bakan v ad isin d e farklı boylardan olu şan step to p lu lu k ları kuru lm u ştu . Sagay to p rağ ın d a yaşayanlar asıl kısm ını olu ştu rm ak tay d ı. Bu ned en le “Sagay step to p lu lu k la n " terim i burası için kullanılm aya başlam ıştır. A bakan’ın sağ kıyısında, A rbat ve Tabat ırm aklarından Taştıp akarsuyu boyundaki vadilerin etrafin d a B eltir toprağı bu lu n m ak tay d ı. 1715 yılında b u rd a 36 vergi ödeyicisi m ev cu ttu . 80 yıl so n ra B eltirlerdeki erkek sayısı 5 7 8 ’e u laşıp 16 k at a rtm ıştır.193 H akas tarih ı folklorunda B eltirlerden A itay tarafların a göç etm iş H o n g o ra y lan n geri d ö n en to ru n ları olduğuYıdan bahsedilir. Başka y erlerde yaşayan B eltirler M oğollar iie kaynaşıp “H ara M oğol Piltiri" (Kara M oğollarla kaynaşanlar) diye ad landırılm ıştır. Z am anla "P iltir” (m elez) ism i etn ik olarak kalm ıştır. XVIII. asırd a Beltir Yeri Tuvalarla kom şu yaşadığından Tuvalar H akaslara "B eldir” dem eye başlam ışlardır. 1822 yılınd a B eltirler bağım sız b ir boy olarak Sagay ste p to p lu lu k ları arasına girm iştir. XIX. asırd a Sagaylar ile karışm ışlardır. K uznetsk A ladağ’ın güney tarafin d a M rassu n eh rin d e n Yukarı A bakan vad isin d en M atu r ve Es ırm ak ların a kadarki bölgeler B iryusin ve M rass Yeri olm u ş tu r.194 B urası şu d ö rt boydan oluşm aktaydi: Kargin, Kivin, Kiy ve Kızıl. 1745 yılında B iryusinlerde 45 erkek vardı. 1795 yılında ise 1012 erkek olup 25 kat artm ıştır.195 B iryusin etn ik adı XVIII, asrın başm d a o rtaya çıkm ış olabilir. Ç ü n k ü b u ta rih e k adar böyle bir e tn o n im d en başka hiç bir yerde bahsedilm ez. “B rus” ve "B ryus” (P u ru s) d en e n özel isim 1703 yılında zikredilir.196 M ezkur böigelerde yaşayan B iryusinler XVII. yüzyıl Öncesinde A ltısar u lu su n u n K ıştım larındandı. 1722 yılında D. M esserşm id t o n lara "B ru sk ıştım ” veya "B ryusinli K ıştım lar" dem iştir. XVIII. asrın ilk y arısın d a B iryusinler göçten d ö n en Kırgızları ve M rassuları, K ondom ’a göç edip gelen Şor boylarını kendi içlerine alm ışlardır. 1822 yılm da ise step top lu lu k ları arasm a girerler. Z am anla B iryusinlerin asıl özel isim leri u n u tu lu p Sagay denilm eye başlanm ıştır. Tom ve A skiz ırm ak ların ın yukarı k ısım lan n d ak i K uznetsk A ladağı'nda V erhotom Yeri vardı. Bazen buraya Tom ve K azanov vilayeti de denildiği o lu rd u . Tarihı şeceredeki m alü m atlara göre H ongorların b ir kısm ı goç ederken kaçarak Tom n eh rin in yukarı tarafın a yerleşm işlerdir. D aha sonra o nlar "Tom " diye adlan dırılm ıştır. D iğer taraftan ise aynı boya Kazanov vilayetin-

193 Dolgih B. O. . Rodovoy ı plemennoy sostav narodov Sibiri v 17 v. - M., 1960.S. 196. J94 CAKK. F. 805, Op. 1. D. 85. L.6. 195 RGADA. F -2 4 8 . Op. 113. D 1584 L. 1281. 196 TSCARH. F.6445. Op. 1. D. 15. L. 15.


de yaşayanlar "H o ralar" d em işlerd ir.197 Bu etn ik ad lan d ırm a m ezk u r Tom boy u n u n "H o o ray ” E tnik-politik İttifak ı’nd an o ld u ğ u n u ifade eder. İyus vad isin d e yaşayan H akaslar Şorlara "T um zuh’' diyorlardı. "T um zuh” sözü "Tom S u g ” Tom n ehri civ an n d a yaşayan yerli halk anlam ındadır. E tnografik bilgilerden yola çıkarak T om lulann Şor (Eley ve E tiber boylan) ve K ırgızlann ö zelliklerini b a n n d ıra n m elez bir boy o ld u ğ u n u kabul edebiliriz. G erçekten "T om ” etn ik ism i XVIII. asırdan so n ra o n a y a çıkm ıştır. 1822 yılında T om lular Sagay step to p lu lu k la n arasına girip bağım sız K azanovlar (3 0 0 ’dan fazla farklı boy) boyunu o lu ştu rm u şlard ır. Kazanov b o y u n u n başka b ir kısm ı ise (3 2 ’den fazla farklı boy) Tom nehri vadisinde yaşam ışlardır. M ezkur A ltır u lu su etrafin d a olu şan Sagay, B eltir, Biryusin (M rass) ve Yuk an Tom yerleri K uznetsk vilayetinin yön etim in e girm iştir. A ltısar u lu s u n u n yaşadığı İyus vadisindeki yerler XVIII. asırda Tom vilayetin e baglıydı. Bu bölgede "Kızıl Yeri” ortaya çıkar ve burası bölgesel yönetim bak ım ın d an bağım sız vilayetlere ayrılm ışlardır: Kızıl, B usagus, Şuy, Açin, Kamlar, Kurçikov (kiy) İgin, A rgun. 1734 yılında burada 340 vergi ödeyicisi v ard ı.198 60 yıl so n ra bu bölgelerde erkek sayısı 2109 olup, 7 kat artm ıştır.199 B unlar 200 farklı boydan o lu şm u ştu r. Bu boylar arasın d a birleştirici asıl rolü A ltısar Yeri’nin bir bölgesinde olan Kızıl boyu oynam ıştır. Yenise y ’de m ezk u r vilayetler Kızıl ste p topluluklarıyla birleşip A çin bölgesine bağlı b u lu n m ak tay d ı. Kızıllar K açinlerle aynı kökenden kabul edilm iştir. Folklorik m alü m atlard a ise H ongoray halkının neslin d en olarak bahsedilir. Kızıl Yeri to p o n im in d e g ü n ü m ü z e kadar ulaşan ve 1703 yılındaki trajedik olaylan an latan özel adlar vardır. "H ooray Koş Azii" (H ızılhas dağındaki geçit) gibi ad lara ra stlan z . Ç u lu m n eh ri vadisindeki M elet (P elettura) istih k am m ın k u ru ld u ğ u bölgelerde M elet, aşağısında ise Tatal bölgesi yer alır. En son ad lan d ırm an ın XVII. asrın ilk y arısında vilayeti y ö n eten Tiıtala’nın ism inden aldığı k u w e tli b ir ihtim aldir. T btallarda (tu d al) 28 farkllı boy b u lu n u rd u . M eletlerin kendilerin e "Pelet" d ediği bilinm ektedir. 1824 yılında "M elet" ism iyle bağım sız bir y ö n etim kurm u şlardır. M eletlerin iki boyuna 7 0 ’te n fazla farklı soy girm iştir. Tlıtal, M elet ve K ırgızların içinde genel ailevi adlar (soyadları) o lm u ştu : Aynakov, Baydaşev, Barbakov, Sardıganovlar vs. Bu ö rn e k le r zikredilen grupla n n etn o g en e tik ilişkilerini kanıtlam aktadır.200 197 GATO. F.234. O p .l. D.135. Lr465. Elert A. X., M iller G. F. O korennom naselenii Tomskogo uezda / / TYaditsionme verovaniya i bıt narodov Sibiri. - Novosibirsk, 1987. s. 173. 199 GATO. F.Z. Op.19. D.162. L.204, 207. 200 Butanayev V. Ya. Toponimiftskiy slovar' Hakassko-Minusinskogo kraya. - Abakan, 1995,


XVIII. a sra g ö re H o n g o ra y 'd a k i h a lk ın sayısı k o rk u n ç ra k a m la ra u laşm ıştır. A rşiv belgelerinde 1795 yılındaki erkek sayısım n 8,5 bin olduğu yazılıdır. H akasya’nın halkı 1703 yılındaki sü rg ü n e kadarki sayısına XVIII. a srın so n u n d a u laşm ış olm alıdır. M inusin T atarlarının step to p lu lu k ların ın o rtay a çıktığı d ö n em e göre (R usya’nın içerisindeki H ungarlara böyle dem işlerdi) k adın ve erkeklerin genel sayısı 22 bin insanı o lu ştu rm u ştu r. M in u sin bölgesi sın ın n d ak i halkın % 50 o lu ş tu rm u ş tu r.201 1822 yılında M. M. S p eran sk i’nin yaptığı reform larla H akasya yeniden d ü z e n le n e n Yenisey vilayetine bağlanm ıştır. H akasya’nın parçal.anan yerleri ve bölgeleri d ö rt step topluluğuyla b irleştirilm iştir: Kızıl, Kaçin, Koybal, Sagay. Step to p lu lu k ların ın sınırları ile eski Kırgız u lu sların ın sınırları genel o larak aynıdır. H ongoray R usya’ya k atıld ık tan so n ra G üney S ibirya'nın siyasi sah asın d a K ırgızların ism in d e n ve a n a y u rd u n u n ta rih i özel adlarından bahsedilm ez. Böylece Yenisey K ırgızlarının parlak tarih ı h ü zü n lü son bularak M inusin T atarlarının tarih i başlar.

201 GATO. F.Z. Op.18. D131. L.201.


SONUÇ K ırg ızlannın tarihi hem şaşalı h em de acıklı olaylarla doludur. Kırgıziar bu eski dö n em ierd e O rta A sya'nın uçsuz-bucaksız bozkıriarında çok zoriu m u h areb elerd e b ulunm uşlardır. Kırgıziarın biiyük devletler kurduğu d ö n em ierd e göçebe hayat sü rd ü k ieri haide şaşjrtıcı bir u staiık g ö steren Kırgız ustaiarı ve kuyum cuları yaptıkiarı araç gereçierie parm ak ısırtacak m arifetier sergiiem işierdir. B ununla beraber bu eski ta rih i devirierde K ırgızların m ağlubiyete uğrayıp, bağım sızlığını kaybettiği zam anlarda o g ü n ü n şartiarın a göre g elışm iş m ed en iy etin in bazı örneklerini kaybettiği belgelerie k an ıtlan m ak tad ır. Fakat bu yenilgilerle feleğin sillesini yiyip, bağım sıziığını kaybettiği zam an lard a da Kırgız m iileti tek ra r kendini toparlayıp Yenisey Böigesı’nde on beş asır variığını sü rd ü rm ü ştü r. B ununla b erab er K ırgızların yaşadığı Avraya bozkırlarındaki k u w e tii ve pek çok sayıdaki H unlar, C ucanlar, Karluklar, B asm ıllar vs. kom şu boylar ve halklar tarih sah n e sin d e n silinm işlerdır. 1703 y ıh n d a M inusin bölgesindeki Kırgız halkının ço ğ u n u n cebren C ungarya'ya göç ettirilm e si ile birlikte K ırgızların b u bölgede h ü k ü m sürm esı so n a erm iştir. Böylece bu ta rih te n itibaren b u bölgelerde K ırgızlardan bahsedem iyoruz. Yenisey K trgızlarının kadim tarih in in irdelenip öğrenilm esi, m illi ş u u ru n u y an m asın a ve m illi rö nesans h arek etlerin in cereyan etm eye b aşlam asın a n ed en olm ası b ir no k tad an so n ra kaçınılm az oluyor. Başka m illetlerin tarihi gibi Yenisey K ırgıziarının tarih in d e de araştırılıp g ü n y ü zü n e çıkarılm ası gereken pek fazla konu vardır. Son on yılda tarih ı etn o n im le ilgili çok ciddi p ro b lem ler te z a h ü r etti. O rta Yenisey’de yaşam ış olan o d ö n em in köklü halkına 1923 yılında uy d u rm a "H akas” terim in in k u llan ılm a sıy la “ K ırgız" e tn o n im in e k arşı k o y ulm aya ç a lışılm ak tad ır. G ü n ü m ü zd e h ep ım izin de bildiği gibi İlk ve O rta Ç ağdan kalan yazılı kaynaklar, etn ografyanın, toponim iğin, dil bilim inin verileri O rta A sya’da, M inusin Y e n İs e y


bölgesinde ta rih te "K ırgız” adıyla zikredilen en eski T ü rk dilinde konuşan halkın yaşadığını y ansıttığı şüphesizdir. K ırgızlar V. asırd an XVIII. asra kadar d iğer halklar tarafın d an asıl isim leriyle adlandırılm ışlardır. Bilim sel kaynakiara giren "H yagas”, “Sytzyas", “ H akas" terim leri Ç ince “Kırgız" etn o n im in in b o zu lm u ş şekli olarak kabul edilir. Ayrıca o tu z kırk yıldan beri L. R. Kızlasov inatla, ısrarla "K ırgız" b o y u n u n etn ik anlam ını ve Yenisey’deki K ırgızlara ait tarih ı olayları tarih te h erh an g i b ir belgesi olm ayan "Eski H ak aslar"a bağlam aktadır. U zm an Tarihçiler, arkeologlar, etnograflar, T ürkologlar, Kırgız tarih in i a raştıran lar gerçek tarih i çarp ıtan lara ağır d arb e vurm aktadır. Son on yılda etn o g ra f V. Ya. B utanayev’in araştırm aları so n u cu n d a O rta Yenisey’in h alkm ın O rta Ç ağ’ın so n larm d a kendilerine H ooray dediklerini te sp it etm iştir. B ununla b erab er R us kaynaklarında "K ırgız" ism iyle zikredildiği görülm ektedir. H akas halkının H oorayların (H ongoray) varislerinden old u ğ u o lg ularla kanıtlanm aktadır. L. R. ve İ. L. K ızlasovların "H ooray" terim in in e tn ik anlam ını yerm eleri gerçekle bağdaşm az. 1727 yılında M inusin bölgesi Kyahta ateşkes anlaşm asıyla R usya'ya katıld ık tan so n ra “ H ongoray" ism in e G üney Sibirya ve O rta A sya'nın siyasi sah a sın d a rastlan m am ıştır. M inusin bölgesinde yaşayan halka g ü n ü m ü zd e “T adarlar" den ilm ektedir. Bu adla R uslar çok sayıda T ü rk dilinde konuşan halkları adlandırıyorlar. H ooray (hongoray) etn o n im i geçm iş tarih in m irası olarak kaldı. Bu özel ad yeni teşk ilatlan m ak ta olan etn ik g rubun m anasını ifade etm ez. H akasya R usya’ya k atıld ık tan sonra askeri tabakayı kaldırarak K ıştım ları ezm ed e kullanılan yarı feodal y öntem kaldırılm ıştır. H ongoray'ın b ü tü n köklü halkları aynı haklara sahip olm akla birlikte vergi öderlerdi. Hakim iyeti elin d e b u lu n d u ra n K ırgızların yerine hiç bir sınıfa bağlı olm ayan ve m ü lk iy et ayrım ı n eticesin d e ortaya çıkan, varlıklı ve pad işah y ö n etim in e hizm e tte b u lu n an lard an yeni seçkin bir to p lu lu k oluşur. B ugünkü H akas halkı farklı e tn ik gruplardan, yani önceki K ıştım lar ile zorlu d ö n em lerd e sayıca azalan K ırgızlardan oluşm aktaydı. XIX. asrm başınd a H akaslar d ö rt ste p to p lu lu ğ u n d a n d ı. G enel "Tadar”'e tn i k adına, belli bir yaşayış tarzına, k ü ltü rü n e ve genel bir dile sahip köklü b ir halktır. Tatar etn o n im i O rta A sya’daki farklı boyları ve devlet teşk ilatın ı ad lan d ırm ad a kullanılm ıştır. IX. yüzyıla a it Kırgız an ıtların d a "T atar" halkı d ü şm an olarak anlatılm ak la birlikte, arad an bin yıl geçtikten sonra b u ad O rta Yenisey halkının özel adı o lm u ştu r. L. R. K ızlasov’u n ifade ettiği gibi Rus kaynaklarında bu söz h ak aret anlam ını taşım am aktadır. 1917 devrim inden so n ra S. D. M oynog aşev ’in desteğ iy le H akas vilayeti h alk ın ın özel adı olarak Sibirya yazıtlarınd an ve tarih t b elgelerden alınm ış "H akas" yapm a adı tek lif edilm iştir. 1923


yılında V.TS.İ.K’n in özel kararı ile resm en onaylanm ıştır. G erçekten b u yapm a y ö n tem le verilen “H akas” ism i yerli halka kabul ettirilem ed i. Bilakis onlar k en d ilerin i "Tadar” diye adlandırm aya başladılar. Y urtsever aydınlarm bir kısm ı tarih ı "H o o ray ” özel ism ini k ullanm am a g ö rü şü n d e olduklarını bildirirler. G ü n ü m ü zd e tarih tek i gerçek olayları gün y ü zü n e çıkarm ak için ilk adım lar atılm ak tad ır. H akas C u m h u riy eti’nin kurulm ası m ü n aseb etiy le Hakas H alk D ern eg i’nin k aranyla 3 Tem m uz 1991’de kutlanan “A dahooray" genel halk bayram ı vs. şüphesiz b u n a örnek olarak gösterilebilir. E tn o n im m eselesi ciddi ve tartışm alı özelliğe sahip olm asına rağm en Yenisey Kırgızları tarih in d e o kadar da güncel pro b lem olm am ıştır. E tnik m edeni genezin pro b lem lerini çözüm lem ede en önem li so ru n O rta Çağdaki yazıtlarm b ü sb ü tü n araştırılm am asıdır. O rta Ç ağ’ın so n ların a ait Kırgız yazıtlarım n etraflı araştırılm ası so n u cu n d a u zu n yıllar sü ren evrim sel değişim ö rn e k lerin in yeniden dü zen len m esi, K ırgıziarın H ooray (H ongoray) etn ik g ru b u n a g iren ve Y enisey'de yaşayan diğer etn ik gruplar ile olan ilişkileri açıkça göstereceği şüphesizdir. E tno-arkeolojinin önem li çalışm alarından b ir diğeri ise O rta Ç ağ’ın so n larm d a M inusin bölgesinde yaşayan etn ik grupların y azıtlarınm d e rin le m e sin e incelenm esini; b u grupların yoğrularak tek halk olm a sü recin i ve o nların nasıl genel bif k ü ltü r ortaya çıkardıklarını izlem ektir. Yenisey’d e yaşayan Eski Kırgız halkının ve k ü ltü rü n ü n tarih i sadece bu g ü n k ü H akasların değil; Sayan-A ltay’daki diğer T ü rk halkların tarih in in bir b ölü m ü ve O rta A sya'nın göçebe uygarlığının ayrılm az bir parçasıdır. Bizim g ö rü şü m ü ze göre Kırgız Kağanlığı dö n em in d ek i "Aç” ve "Az" adındaki boy (Çin v ak ain am elerin d e Ace) Kırgızların seçkin züm resini o lu ştu rm ak taddır. H ongoray E tnik-politik İttifakı d ö n em in d e eski H ongoray halkının bir b ö lü m ü , M oğoi-C ungar fetih lerin d e kendi isim lerini k o ru m u ş ve yaşadığı to p ra k la r R us b e lg e le rin d e “ K ırgız Yeri" diye zik re d ilm iştir. B unu "K ırgızlar" değ iştirm iştir. İlk ve O rta Ç ağda Kırgız k ü ltü rü n ü n gelişm esi O rta A sya'm n d iğ er göçebe k ü ltü rle rin in incelenip ö ğ renilm esinde bir Örnek teşkil eder. Coğrafı bakım dan Y enisey’deki Kırgız D evleti yüzyıllar boyu ticaret ve k ü ltü r ilişkilerinin o d ak n o k tası o lm u ştu r. Kuzey A sya’nın göçebe dü n y asın a yerleşen k ü ltü r m erk ezlerin in gelişm iş k ü ltü r ö rn ek lerin e sahip bölge olan Büyük Kırgız D evled d ö n em in d e Kuzey ve O rta A sya’nın hayvancılıkla uğraşan boyları bir kağanlığa baş eğdiren göçebe uygarlığının m erkezi olarak kalm ıştır. Bu büyük d ö n em d e Kırgız yöneticileri savaş m ey danında sadece d ü şm an larını m ağ lu p etm ey erek çok güzel dip lo m atik ilişkileri de başarabilm işlerdir.


B ununla b irlik te şeh ir kurdukları, tarla işlettik leri, para kullandıkları ve evren sel d in lere ö nem verdikleri bir gerçektir. Büyük Kırgız D evleti tarih ı kaynaklara göre yaklaşık 80 yıl sü rm ü ştü r. Asy a'n ın pek çok bölgesine sahip olan K ırgızlar bu bölgelerdeki göçebe halkları askeri ve siyasi başarılarıyla tam am en hakim iyetleri a ltın a alm ayı başarm ışlardır. D aha so n ra la n Kırgız Kağanlığı yıkılm ıştır. Kırgız halkı Kara Kid an ların (Kara H ıtaylar) istilası ile ikiye ayn lm ıştır. K ırgızların bir kısm ı Doğ u T ü rk is ta n ’d a k alm ıştır. B unlar b u g ü n k ü T an n d a ğ la n n d a yaşayan K ırgızların ata-babalarıdır. K ırgızlarm etn ik yapısı değişerek T ü rk ve M oğol b o ylanyla kaynaşır. Bu b akım dan Kırgız k ü ltü rü n ü n Ö rneklerini yalm z Yenise y ’d e değil, O rta A sy a'm n h er yerinde arayıp bulm ak ve araştırm ak gerekm ek ted ir. Kırgız k ü ltü rü n ü n farklı d ö n em lerd e gelişim ini ve yayıldığı alanla n n ı, özellikle O rta A sya'daki Kırgız tarih in in eski d ö n em in i araştırıp ö ğ re n m e n in ö nem i b üyüktür. Doğu T ü rk is ta n ’a kadar olan alanlardaki Kırgız g öçlerinin yönlerini b elirlem ek, bu bölgelerdeki k ü ltü rel abideleri incelem ek, Kırgız h alk ın ın nasıl b ö lü n d ü ğ ü n ü ve nasıl genel "Yenisey Kırgız özelliğ i"n d en uzaklaşm aya başladığını açıklam ak gerekir. Bu güncel m eseleleri çözüm lem eyi O rta A sya'daki arkeologlarm , etnografların, T ürkologların ilmi araştırm aların ı organize eden m erkezler gerçekleştirebilir. Kırgız ta rih in e bilim d ü n y asın d a yeni y etişen n eslin ilgisi çekilerek gelecekte yapılacak olan a raştırm alard a pek çok k arm aşık ve ilginç ko n u lar ve p roblem ler çözüm e kavuşacaktır.


Butanayev'in Yayımlanan Eserleri

Kitaplan ve Makaleleri 1966-2001 y. 1. "Hakas D ilin in Pir H ozım ın ar", L tnin Çolı, 1 9 6 6 , 2 3 A prel. 2. Pos D ilin P ayıdarga/P urungu Pir G ö ste n e r ”, Lenin Çolı, 1 9 6 8 , 21 Mart. 3. “H oga H akkas D ip A daiçabış", Lenin Çolı, 1 9 6 9 , 13 Mart. 4. "Hakas S a n n a n ”, Lenin Ç oh, 1 9 6 9 , 13 Mart. 5. "Hakas D İlinde A ttarınar”, Lenin Çolı, 1 9 6 9 , 2 2 Mart, 1970.

6 . “Z apiski i İstoriyı-

o D vu h H akasskih E tn p n im ah ”, Uçeniye Z akiski / H akas Nİİ yan ulit

1970. vip 14, 1 7 8 -1 8 3 s .1 9 7 1 .

7. “H akas Ç on ın Çıl S a n ı”, Lenin Çolı, 1972.

8 . "Piçık

D ili Paza S agıstar”, Lenin Çoh, 1972, 4-yanvar, 1973.

9. M ateriyalı po Leksike Kaçintsev Eniseya, A bakan 1 7 3 , s. 1 0 5 -1 0 8 . 10. “N ek o to riy e N o v ıy e D an n ıye p o R od ovom u D elen iy u H akasskih K a çin tsev ”, Proishojdeniye Aborigenov Sibiri i ih ya zıko v, T om sk, 1973, s. 1 8 5 -1 8 7 . 11. “N ek o to riy e o so b e n n o s ti h akasskoy L ek sik i”, Uçeniye Zapiski, hakas N ii yaz Lit i istorii, 1 9 7 3 , vıp 18, s. 1 5 -1 4 8 . 12. “N ovaya U yb atsk aya Sabra” / 4 Pam yatnik E n iseysk oy P ism e n n o sti S. U ybat a / Uçeniye Zapiski / H akas N ii lit. İ istorii, 1 9 7 3 , vıp 18, s. 1 4 9 -1 5 2 . 13. "Piltir Ç on Haydan S ıh h a n P redanye” [za p isn o y e ot N . M. Ç e b o d a y ev a ], Lenin Çoh 1 9 7 3 , 13-yanvar.

~

14. “H akas T am agınm A y m a g ı’’ (v S oa v to rstv e s İ. B utan ayevoy), Lenin Çolı, 1973, 15-m aya, 1976. 15. "K V oprsu o S o tsia ln o y S su k tu re Sredne-V ekovogo O b şestv a H akasov po D an ım İstorii Ç esk o g o F olklora”, /z İstorii Sibiri, T om sk, 1 9 7 6 , vıp 2 1 , Marprivalı So-


veşa n iya p o P rob lem e “E k on om ik a i S o tsialn aya Suktura D rev n eg o N a selen iy a Zap ad n oy Sibiri", T om sk, s. 2 0 1 -2 0 6 . 16. "K V oprosu o H akasskih Tsivrovıh Z n a k o v ”, Uçeniye Zapiski, Hakas N ii Yaz. U t. i İstorii 1 9 7 6 , s. 2 5 6 -2 6 0 . 17. " P redstavleniye o N e b e sn ıh S vetilah v F olklore H a k a so v ”, Uçeniye Zapiski, H akas N ii Yaz U t. i İstorii, 1 9 7 6 , vıp 2 0 , s. 2 3 1 -2 4 0 . 18. “H akas P on ın ın Purungı M üçeli", A h Tahsıl, 1 9 7 6 , N o 2 4 , s.1 3 4 -1 3 9 . 19. "Adm K em dir”, v so a v to rstv e S. İ. Butanayev, Lenin Çolı, 1 9 7 6 , 5-fevral. 2 0 . “Ç azınar U zak P olzın , O b d o U u ç ” [k 8 0 -letiy u sk a za teln itsi E. N . K ulagaşev o y ], Lenin Çoh, 197 6 , 4-yan var,1977. 2 1 . " D om aşn eye T k açestvo H a k aso v ”, V oprosı İstorii H akasii, A bakan, 1 9 7 7 , s. 1 1 5 -1 2 3 , 1979. 2 2 . “O b E tn o g en e tiç e sk ih Svyazah H akasov s E n isey sk im i K ırgızam ı” (po m ateriyalam hakas ist. F olk lora), Etnogenez i Etniçeskaya İstoriya Tyurkoyazıçmh Narodov Sibiri i $ Opredelenmh Tenitoriy: Tezis Doklada ot. Obl. Nauç. K onf po Etnografiyi Omsk, 19 79 , s. 1 5 0 -1 3 5 . 2 3 . “H akas A alı O ktyabır R ev o lyu tsiyası A lnında", Lenin çolı, 1979, 2 3 -3 0 ok t., 1980.

2 4 . "H akaskiye Tamgi i V opros ob A ln o y ” (1 8 -1 9 ), İzv, Sib. Otd-niya A N SSSR Seriya Obf. Nauk. 1980, vıp 1. s. 1 0 0 -1 0 3 . 2 5 . "Toolı Hooray. P red an iye” [Z a p isa n n o y e so slo v F. A S o lo m a çev o y ], Lenin Çoh, 1 9 8 0 , 21-iyu n ya. 2 6 . "Horaya A ltıg Tadar”, Lenin Çoh, 1 9 8 0 , 5-avg. 27. “V oorujeniye i V oy en n o y e D e lo H ak asov v P ozd n em S red n evek ovye” (p o m ateriyalam folk lora), Voyennoye Delo Drevnih Ptemen Sibiri i Tsentralnoy A ziy i Novosibirsk, 1 9 8 1 , s. 1 8 8 -1 9 7 . 2 8 . “T raditsiyon n ıye S p o so b ı V edeniya S k o to v o d stv a u H a k a so v ’’ (18-n açalo 1 9 w ) , Voprost Etnografıi H akasiyi A bakan, 1 9 8 1 , s. 6 8 -8 1 . 29. “Köbirçin H ıs” [Z a p isn o y e so slo v S. D om o ja k o v a ], Lenin Çoh, 1 9 8 1 , 3-fevral. 3 0 . “S u n a H an ’’ P red an iye [Z a p isn o y e s o slo v P Ç eb od ayeva], Lenin Çolı, 1 9 8 1 ,

22-avgu st. 3 1 . “S otsiyaln o-K la sso v a y a Struktura H ak asov K on tsa 1 9 -N a ça lo 2 0 w ”, A grarm ye Otnoşeniye i Zemelnaya Politika Tsarizma v Sı'birı (k o n ets 19 v -1 9 1 7 g ), K rasnoyarsk, 1 9 8 2 , s. 3-5. 3 2 . "Çirim T am ırlan ” (S o st za p is v lit. obrab. V.Y. B utanayeva. Abakan K rasnoyarsk. Kn. İzd atelstvo. H akas o td -e 1 9 8 2 , 1 0 0 s Pets: N erb işev N . "Çirim Tamırları” - çap sıh kniga, Lenin Ç o lı, 1 9 8 2 , 18-d ek K arascakov S. " N im e İsk itseler Purungı Ç oo h to r ”, Lenin Çoh, 1 9 8 3 ,

6-yanvar,

1983.


33. Hakasiya prazdnik Tun Paryam. N o v o sib irsk , 1 9 8 3 5 s. (p rep )A N SSSR Sib. O tdniye. Buryat in st. O b şestv. N auk. İn st-t istoriyi F ilo lo g iy i i F ilosofiyi, k om is. Po v o stok oved en iyu . 3 4 . “P roish ojd en iy e H akasov p o D a n ım E tn on im ik i", Problemt Arheologiyi i Etnografxi, L., 1 9 8 3 , vıp 2, istorçesk aya Etnografiya: T raditsiya S o v rem en n o st, s. 6 8 -7 3 . 35. "H ıba i M o ta n ”, Problemı Etnogeneza i Etniçeskoy İstoriyi Samodiyskih Narodov: tez. Dokl. Om. Nauç. Konf. Po Etnografii, O m sk , 1 9 8 3 , s. 13-15. 36. [R etsen ziy a ], Sovyetskaya Hakasya, 1 9 8 3 , 25-noyabr. R ets. N a knigu: Krestyanstvo Sibiri v Epohu Kapitalizm a. Novosibirsk: N auka, 1 9 83 , s. 3 9 8 , 1984. 3 7 . “D ie L eb en sw e ise der Volker Sibirrens im G esch ich lich en Ü b er Blik", Sibın>n (A lb o m )-Z ü rich , 1 9 8 4 , s.1 5 7 -1 6 6 . 38 . "Kult B ogini U m ay i H a k a so v”, Etnografiya Narodov Sibiri, N o v o sib irsk , 1984, s . 9 3 -1 0 4 . 3 9 . “O Y akutsko-H akasskih L ek siçesk ih parallelah ”, Problemı Rekonsuktsiy v Etnografiyi, Novosibirsk, 1 9 8 4 , s. 1 1 4 -1 2 1 . 4 0 . “Ö b E tn içesk om İm en i H akasov v E pohu P o zd n eg o Srednevekovya", Arheologiya i Etnografiya Yujnoy Sibiri, Barnaul, 1984, s. 1 3 4 -1 3 9 . 4 1 . " E tniçeskıy S o sto v K ızıltsev v 1 9-N açale 2 0 w , Etniçeskaya İstoriya Tyurkoyazıçnıh Narodov Sibiri i Sopredelmh Territoriy: tez. Dokl. O t. Obl. Nauç. Konf. Po Etnografiyi, O m sk, 1 9 8 4 , s. 1 0 5 -1 0 7 . 42. “H akaskiye N a ro d n ıy e N azvan iya isto riçesk ih P am yatn ik ov”, V oprosı D revn ey İstorii Yujnoy Sibiri, A bakan, 1 9 8 4 , s. 1 2 7 -1 3 7 . 4 3 . "Prazdnik D revn ey Z e m li” [Tun Bayram ], Sov. H akasya, 1984,1-m ay, 1 9 8 4 . 44. " H akasskiye [L u n n o -S o ln eçn ıy ] K alendar”, Sov. Hakasya, 1 9 8 4 , 31-m ay, 1984.

.

4 5 . “K İstoriçesk oy E tn on im ik e H a k a so v ” (Termin. H ooray), P roblem ı A rh eo lo g ii Etnografii, L, 1 9 8 5 , vıp 3: İstoriçesk aya Etnografya, s. 2 5 -2 9 . 46. "N arodnıykalendar H a k asov” , R erih ovsk iye Ç ten iye,

1 9 8 4 , N o v o sib irsk ,

1 9 8 5 , s. 3 2 6 -3 3 1 . 4 7 . "P redstavleniye H akasov o B oleznyah", M ir o w o z re n iy e N a ro d o v Z apadnoy Sibiri p o A rh eo lo g içe sk im i E tn ografiçesk im D an ım , Tom sk, 1 9 8 5 , s. 3 3 -3 4 . 4 8 . " İstoriçesk iye K ontaktı s N arodam i Yujnoy Sibiri i S red n ey A ziyi p o D anım E tn on im ik i, İstorik o-K u ltu rn ıye K ontaktı N a rod ov A ltaysk oy Y azıkovoy O blastı", Tez. D o k l./N a u ç . Konf. (Taşkent, se n t., 1 9 8 6 ,) -M , 1 986Ç 1, s. 15-5. 4 9. “N a ro d n ıy e P red stavlen iya Halcasov o P roish ojd en ii Svoyey K ultun", V se so yu zn aya S essiy a po itogam P olevıh E tnografiçeskih i A n tro p o lo g içesk ih İssledovaniy, 1 9 8 4 -1 9 8 5 : Tez. D o k l., Yokşar-O la, 1 9 8 6 , s. 7 5 -7 6 .


5 0 . a) [R en tsen ziy a ], İzvestiya Sib. O td -n iy a A N SSSR, Ser. İstorii, F ilologii i Filo so fii, 1 9 8 6 , v ıp 3, 6 9 -7 0 , R ets: na kn igu M old ob ayev İ., B E pos "Canış i B ayış” kak istorik o-etn ografiçesk iy isto ç çn ik , Frunze, İlim , 1 9 8 3 , s. 169. 5 1 . “H akaskaya N arodnaya M ed itsin a ”, G e n e z is i E volyu tsiya E tn içesk ih Kultur Sibiri, N o v o sib irsk , 1 9 8 6 , s. 9 4 - U 3 . 5 2 . "İbekede A dlgan H ooray Ç irib is”, L enin Ç olı, 1 9 8 6 , vıp. 17. 5 3. "Legendarnaya Sana H o o ra y ” (V oprosı etn . İstorii hak asov na o sn o v e starin. Predanİy, legen d i m ifo v ), Sov. Hakasya, 1 9 8 6 , 11-aprel. 5 4. "P redannost nauke": (k 6 0 -le tiy u Y. U . S u n çu g a şev a ), Sov. Hakasya, 1 9 8 6 , 14yanvar. 5 5 . "Çaaçı, Ü ğretçi, U çen ay" [Y.U. S u n çu g a şev ], L enin Ç olı, 1986, 14-yanvar, 1987. 5 6 . " S atsialn o-E k on om içesk aya İstoriya H ak assk ogo A ala” : A o n e t s 19. -n a ç 2 0 v )/H a k a s N ii Yaz, Lit. i İstoriİ-A bakan:K rasnoyarsk, kn izd-H akas o td - e, 1 9 8 7 , s. 1 7 5 , R ets: M oldobayev T„ B edelbayev A . Tarıhıy Tam ırıbız Bir, L eninçil Ç a ş,1 9 8 8 , 14aprel., K am ov B. D alek om A a le, Sov. H a k .,1 9 8 9 , 15-yanvar, B ondarev A. O T voeym i M oyem S elen i, H akas. Trujenik, 1 9 8 8 , 9 yanvar.

..

5 7 . K istorii Sem yi i S e m ey n o g o Prava H akasov ( 1 9 - n l ç l l o 2 0 w )N o v o s ib ir s k , 1 9 8 7 , s. 1 5 5 -1 6 4 . 58. "Svadebnıye O bryadı H akasov v K on tse-N a ça le 2 0 v ”, T rad itsion n ıye O bryadı İ İsk u sstv o R u ssk ogo i K orennıh N arod ov Sibiri, N o v o sib irsk , 1 9 8 7 , s. 1 7 9 -1 9 3 . 59. “Kırgız" D aregi Sayan-A ltay E b d irin ge”, K ırgızstan M adaniyatı, 1 9 8 7 , 1-yanvar, s.

12.

60. "V ospitaniye M alen k ih D e te y i H akasov", T rad itsion n oye V osp itan iye D etey i N arodov Sibiri: Sb. St. /A N SSSR , İns-t. E tnografıi im . M ikluho-M aklaya, M, 1 9 8 8 , s. 2 0 6 -2 2 1 . 6 1 . " K ırgızko-H akasskiye E tn o-K u ltu rn ıye S vyazi” (v. S oavt.s. İ.B M old ıb ayevım ), İstoriko-K ultu rnıye Svyazi N a ro d o v Y ujnoy Sibiri, A bakan, 1 9 8 8 , s. 2 2 -2 7 . 62. "K ırgızsko-H akaskiye E tn ok u ltu rn ıye S vyazi” (p o d anım sk o to v o d çesk o y term ın o lo g ii), T yurkologiya

88: T ez.dokl.

i S oob . 5. V se so y u z n o y Tbrk. Konf. (7 -9 sen t.

1 9 8 8 g ), Frunze, 1 98 8 , s. 5 3 6 -5 3 7 . 63. “K ırgizsk o-H ak assk iye Y aıkovıye Paraleli", yazık M if Kultura N arod ov Sibiri,Yakutsk, 1 9 8 8 , s. 17 -2 7 . 6 4. "K ırgız-H akastın SÖz K aznası C aatındagı Tarıhıy B aylanıştarı”, Ala-Too, 1 9 8 8 , N o 9, s. 1 5 3 -1 5 5 . 6 5. P o g reb a ln o -N o m in a ln ıy e Obryadı H ak asov v 19 N a ça le 2 0 v ”, İstorik o- Kulturn ıye Svyazi N arod oy Yujnoy Sibiri, A bakan, 1 9 8 8 , s. 1 0 7 -1 3 2 .


66.

“S red n evek ovıy İn stu t K ıştım stva i N a rod ov Yujnoy S ibiri”, İstoriografiya i

İstoçniki İzu çen iya İsto riçesk o g o O p ıta O svoyen iya Sibiri: Tez. D ok l. İ S o o b .V se so yuz. N auç. Konf. / 1 5 - 1 7 noyabr, 1 9 8 8 , vıp 1, s. 8 9 -9 0 . 6 7 . “E şe Raz o b İm en i” / K V oprosu o P roishojdenii Term ina "hakas", Sov. H akasy a ,1 9 8 8 , 3 0-d ek .

68.

"Kırgız-Hakas E tnikalık Baylanıştardın Başatı" / v Saovt. S. İ. M old ıb ayevım ,

K ırgızstan M adaniyatı, 1 9 8 8 , 22-ap rel, s. 4, 1989. 69. İstorçeskaya Sudba E n isey sk ih K ırgızov p o D an ım Folklora N a ro d o v Yujnoy Sibiri, V oprosı E tn içesk o y İstorii Kırgi2sk o g o N arod o, Frunze, 1989, s. 6 6 -7 7 . 70. " T raditsionm yyeS p osob ı O h atı H akasov v 1 9 v ”, K ulturnıye i H o zy a stv en n ıy e Traditsii N aro d o v Z ap od n oy Sibiri, N ov o sib risk , 1989, s. 1 2 8 -1 3 3 . 7 1 . "Traurnıy Obryad "T\ıl i H a k a so v ”, T sıbıkovskiye Ç teniye: tez. D o k l. , Soob. U lan-ude, 1 9 8 9 , s. 3 1 -3 3 . 7 2 . " U gon N asefsn iy a H akasiyi v 1703 G odu i e g o P osledstbiya", “İstoriçesk iy O pıt S o tsia ln o -D em o g ra fiç esk o g o R azvitiya S ibiri”, tez. D ok l. İ Soobs: V se so y u z N auç. Konf., 1 2 -1 4 o k .-1 9 8 9 , N o v o sib irsk , 1989, vıp 1, s. 3 4 . 73. E tnokulturnıyeSvyazi H akasov s N a se le n iy e m Pribaykalya v E pohu P ozd n ego srednevekovya., E tn ok u ltu rm ye p r o tse ssı v Y ugo-V ostoçnoy Sibiri v S red n iye veka. N o v o sib irsk , 1 9 8 9 1 2 3 3 -1 2 5 s. 1990. 74. "E tniçeskaya Kultura H akasov 1 7 -1 9 w ”, A N SSSR in st,t e tn o lo g ii i etn iç. A n trop ologii. İm N .N . M ikluhom aklaya, M, 1990, s.2 7 3 ., M ateriyalı k seri N arodı Sov. Soyuza: vıp 3 H a k a sı/ Rets: M ahno Y., G lad ışevsk iy A ., Sov. H akasia 1 9 9 1 , 4-yanvar, U gd ıjekov A ., "Hakas Ç o n n ın Purungızınar", Lenin Ç olı, 19 90 , 17-noyabr. 7 5 . " İstoriçeskayaO sn ova H ak assk ogo Folklora o K rep ostn ıh S o o ru jen iy a h ”, Sve. Soavt. S.A .İ G o tlib o m ., Pam yatniki K ırgızskoy Kulturı v S e v e m o y i T sen traln oy A zıi, N o v o sib irsk , 1 9 9 0 , s. 1 3 2 -1 4 5 . 76. " İstoriçesk iye Etapı Form irovaniya Şorskoy N arod n osti" , “E tn içesk iy e i S otsialno-K ultu rnıye P rotsessı i N arod ov SSSR", Tez. D o k l. V seso y u zn . N a u ç. Konf., O m sk . 1990. kniga 1, s, 4 3 -4 5 . 77. “M edvejiy Praznik i H a k a so v ”, TVaditsionnoye M irovozren iye i Kultura N arod ov Sibiri: S op red eln ıh Territoriy. Tez. İ M ateriyalı D okl. İ Soobş: V se so y u z , N auç. Konf., U la n -U d e, 1990, s. 3 9 -4 2 . 78. "Obraz O spı i H akasskoy D e m o n o lo g ii”., V seso y u zn a y a N auçnaya S essiy a po İtogam P olevıh E tn ografiçesk ih i A n tro p o lo g içesk ih İssledovaniy, 1 9 8 8 , Tez. D okl. A lm a-A ta, 1990, ça st 3, s. 9 6 -9 7 . 79. " O b şestven n oye U p ravlen iy i S u d o p ro izv o d stv o i H akasov 19 w ”, Problem ı İzuçeniya D revn ey Sred n evek ovoy istorii G orn ogo A tlaya, G orn o-A ltaysk , 1 9 9 0 , s. 2 1 7 -2 3 2 .


8 0 . [e tsen ziy a ]. İzv. İib. T d-ya A N SSSR Seri İstorii, F ilologii i F ilosofii, 1 9 9 0 , vıp 3 , s. 6 4 -6 5 . R ets. N a knigu: N im a y ev D .D ., Problem ı E tn o g en eza Buryat, N o v o sibirsk, N auka, 1 9 8 8 , s. 169. 81. "The H akas p e o p le s id ea ab ou t sm a ll p o x ”, R egion al c o n fe re n se o n circum p olar and N o rth en R eligion . H elsin k i, 1990. 82. “P ölçen Surig Köp” , L enin Ç oh , 1 9 9 0 , 19-ok t. 83. "Razvitiye H a k a ssk og o N aroda d o O ktyabrskoy R e v o lu tsiy i” : D ok l na S yezd e H akas. N aroda 10 avg., 1 9 9 0 , Sov. H akasya, 1 9 9 0 , 15-avg. 84. “Hakas K ulturazın hati T örederdener" [v ıstu p len iy e na sy ezd e hakas. narod a ], L enin Ç olı, 199 0 , 14 avg. 85. G orosk op, Gadaniya: Hakas Kalendar, A bakan, 1 9 9 1 , s. 32.

86.

"The H akas S h am an izm : T otality o f G o d s”, T h e in tern a tio n a l C o n feren ce o n

Sh am an izm , S eo u l, 1 9 9 1 , s. 6 5 .

87. "O Şam onazvan ii H ak asov”, Sov. H akasya, 1 9 9 1 , 10-11 Sentabr.

88. "T ernnistey

put k resp u b lik e”, Sov. Hak., 1991, 2 4 -iy u l.

89. “H ooray-Tarhınm m K ireçizi”, L enin Ç olı, 1 9 9 1 , N oyabr, 1992. 90. "Bir Y uzintsı", E tn içesk ıy e i E tn o k u ltu rn ıy e p ro tsessı i N arod ov Sibiri: İstoriya i S o v rem en o st, K em erovo, 1 9 9 2 , s. 5 5 -6 2 . 9 1. "Vopros o Ş am on azvan ii H akasov", Etnogr. O b o zren iy e, 1992, N o: 2, s. 6 3 69. 92. "Obryad izgn an ıya "Ç ernoy D u şi” v Sanu M ertvıh i H akasov", Şam anizm kak Religiya: g en ezis, R ek on sk tru k tsiya, yak u tsk , 1 9 9 2 , s. 78. 9 3 . “O bryad O tp avlen iya E zd o v o g o K onya v Z agrobm y Mir i H a k a so v ”, V alihavskiye Ç teniya: Tez. D ok l. İ so o b s. Kokçetav, 1 9 9 2 , s. 1 4 5 -1 4 7 . 94. P anteon B ojestv v H ak assk om şa m a n izm e, P roblem ı İzu çen iya İstorii i Kulturı A tla y a i S o p red elen ıh T erito riy , G orn o-A ltaysk , 1992, s. 1 1 0 -1 1 1 . 95. "P roblem a U g o n a E n isey sk ih K ırgızov v Jungaıyu i ey e Z n açen iye dlya E tnod em o -g ra fiçesk o g o R azvitiya H ak asov”, istoriçesk aya D em o g ra g y a Sibiri, N o v o sib irs, 19 9 2 , s.6 5 -7 3 . 96. "S lujebnıye’’ D u h i Tesi H akasskih Ş a m a n o v ”, izv. Sib. O td -n iya A N SSSR, Ser İstorii, F ilologii i F ilo so fii, 1 9 9 2 , vıp 1, s. 5 4 -5 8 . 9 7 . " Sovrem ennıye E tn o p o litiçesk iy e P ro tsessı v Hakasii", E tniçeskaya İstoriya

Tyurskih N arod ov Sibiri i S o p red elm h T erritoriy p o D a n ım Etnografii: M ateriyalı V seros. Konf., O m sk , noyabr, 1 9 9 2 , s. 2 6 -3 0 . 98. "H akasskiye U k ra şen iy a iz Serebra i KoraJlov”, S evernaya Evraziya o t D revn o sti do sredn evekovya, SPb, 1 9 92 , s. 2 3 4 -2 3 6 . 99. “H ak assk o-K etsk iye L ek siçesk iye P arelleli’’, S a o m alais-U grialaisen Seuran A ikakausk, H elsin k i, 1 9 9 2 , N o 8 4 , s. 2 1 -2 9 . 100."Ada H o o ra y ” (H ak as N ats. Prazdnik), Hakasya, 1 9 9 2 , 2-iyulya.


101."H akasskaya Svadba: S tsen a riy ”, v soavt. S. İ.İ. Butanayevoy, A bakan, 1 9 9 3 . s. 25 , H akas R esp. N a u ç. M etod . Tsentr. Nar. T vorçestva. 102."H ooray

atarı” A bakan, Hak. Kn. Red-vo, 1 9 9 3 , s. 108.

1 0 3 .“E tn içeskaya Kultura H akasov i Problem ı R ek on su k tsiyi O sn o v n ıh E tapov h İsteriçesk ogo razvitiya”: A ftoref. D iss. D -ra İst. N auk, N ov o sib irsk , 1 9 9 3 , s. 32. 1 0 4 .“E tn o p o litiç e sk iy e i E tn ok u ltu rn ıye P ro tsessı v R espublike H akasya”, M, 1993, s. 7, İssled po Prikl. İ N eo tlo j E tn o lo g ii, R A N . İn st-t. E tn ologii i A n tro p o lo g ii. 10 5 .B o jestv en n ıy

p a n teo n v R eligii H ak asov”, M aterialı p o A rh eo lo g ii i E tnogra-

fii Sibiri i D a ln eg o V ostoka, Tez. D okl. 3 3 R egion. A rh eo l. Stud. Konf. 5 -7 apr., 1 9 9 3 , s. 5 4 -5 6 . 1 0 6 .“V oprosı

İsto riçesk o y T op on om ik i H ak asii”, T sıbikovskiye Ç teniya: Prob.

İstorii i Kulturı M on g. N arodov, U la n -U d e, 1993, s. 5 4 -5 6 . 1 0 7 .“N a tsio n a ln a y a R eligiya H akasov i F orm irovaniye L içn o sti”, N arod rü ya Pedogogik a i P roblem ı S o v rem en n o g o V ospitaniya i O brazovaniya, A bakan, 1993, s. 4 1 50. 1 0 8 .“P roishojden iya R a sselen iy e H akasskih S e o k o v ”, E tniçeskaya İstoria N arod o v Yujnoy Sibiri i T sen traln oy A zii, N o v o sib irsk , 1 9 9 3 , s. 2 3 5 -2 6 3 . 109."T radisionnaya Pişa H ak asov”, ,z ;stor„ H ozyaystva i M ateriyalnoy K ultun 1 \ırko-M ongoIskih N arodov, N o v ö sib irsk , 1993, s. 1 5 0 -1 7 0 . 110." T \ıvin o-H ak assk iye L ek siçesk iye Pareleli”, V oprosı T bviskogo Yazıkoznaniya, K ızıl, 1 9 9 3 , s. 3 3 -3 9 . 11 l." H akasskaya N a tsio n a ln a y a O dejda”, Ros. E tnografiya, 1 9 9 3 , N o 12, s. 5594. 1 12." E tn op olitiçesk aya O b şn o st “H o n g o ra y ” E tn o sa tsia ln ıy e O b şn o sti v R egion e v o sto ç n o y Sibiri i ih satsia ln o -k u ltu rn a y a dinam ika, U la n -U d e, 1 9 9 3 , s. 9 7 -9 9 . 1 1 3 .“A da 1 14.“V

H o o r a y ”, R espublika, 1 9 9 3 , 10-iyuI. Krayu S tep n ıh M e lo d iy ” [O d ek ad e hakas. K u ltu n i isk u sstv a v K azahsta-

n e ], Hakasya, 1 9 9 3 , 16-yanvar. 115."Pala T oyı”, R espublika. 1 9 9 3 , 7, 15 may, 19 9 4 . 1 1 6 .N a tsio n a ln ıy e B lyuda Hakasov, Abakan: H akas. Kn. İzd-vo, 1 9 9 4 , s. 32. 1 17." P roishojden iye h ak asskih R od ov i F am iliy”, H ooray S öök teri Raza Piçikke K irçen O b ek eleri, A bakan, 1 9 9 4 , s. 9 3 ., R ets: Ç optan A . Ç apsın Paza H ın ıg, H akas Ç iri, 1994, 9 sentyabr. 118." N atsionaInaya R eligiya H akasov i F orm irovaniye L içn o sti”, A ltaika, 1 9 9 4 , N o 4, s. 5 1 -5 4 . 119."P rim etı

i Poverya Svyazanıye s Jilişem i H a k a so v ”, N au çn o-P rak tiçesk aya

Konf. P osveşen aya 2 5 0 -le tiy u Ş u şe n sk o g o Rayona, Ş u şen sk o y e , 1994, s. 3 7 4 -3 8 0 . 1 2 0 ." S ovrem en n o y e razvitiye E tn ografıçesk oy N au k i v H ak asii” Tam je, s. 2 7 -2 9 . 121." H ak ası”,

N arodı R osii: E n tsik l., M, 1 9 9 4 , s. 3 7 4 -3 8 0 .


1 2 2 .“A b a T o y ı M edvejiy Prazdnik”, R esp u b lik a, 1 9 9 4 , 123.

8-yanvar.

D etsk iy e İgrı i S p o rtiv n iy e S ostyazan iya N arod ov H akasii, v soav. S.A .A . Ver-

nikom : A bakan, 1 9 9 5 , 5 4 s. 124.

M ateriyalı p o

is to r ii

H ak asii

X V Il-n a ç a lo

X V II lw ., v

so a v t.

S A.

A b dıkalıkovım , A bakan, H akas kn:izd-vo, 1 9 9 5 , 2 5 8 s ., Rets: R ezun D . Y.( G u m an itarn. Yazıki v Sibirii, 1 9 9 7 , N o 3 , s. 1 0 4 -1 0 5 . U ydijekov A. P osh a “Kirek Tee Polbaza Palalarıbızha T uza Polar”, H akas Ç izi, 1 9 9 5 , 2 1 -se n t. 125. T op on im içesk iy Slovar H a k a ssk o -M in u sin sk o g o Kraya, A bakan, H ak. Kn. İzd-vo, 1 9 9 5 , s. 2 6 7 . R ets: G la d ışev sk iy A „ Starıye L egendı i N o v ıy e V ersii, Hakasya, 1 9 9 5 , 25-m ay. 127. H akası, Etnograf. O çerk, M., İnsan, 1 9 9 5 , s. 4 8 . 128. " K ırgızsko-H akaskiye Skazaniya i L egendı", E pos "Manas" i E p içesk oye N a sled iy e N arod ov Mira, Tez D o k l., B işkek, 1 9 9 5 , s. 6 1 -6 2 . 129. "L ekarstvennıye Travı P rim enyayem iye K orennım N a se len iy e m i Starojilam i A .A . V ernikom ’*, N arod n aya M ed itsin a H a k a ssk o -M in u sisk o g o Kraya, A bakan, 1 9 9 5 , s. 4 6 -7 8 . 1 30. "Pamyat o K ırgızskoy E pohe, S oh ran ivşayasya v T op on im ik e Sayano-A ltaya", A ltay i T yu rk o-M ongolsk iy Mir, G ornoaltaysk, 1 9 9 5 , s. 8 5 -8 7 . 131. “P redannost N a u k e ”, (K 8 0 -le tiy u Y.İ. S u n çu g a şev a ), Jivaya Starina, A bakan, 1 9 9 5 , s. 1 5 0 -1 5 3 . 1 3 2 .“S ra v n ıteln o -İsto riçesk iy P odhol v İzu çen ii V zam o sv y a zey Folklora H trkoM on g olsk ih N arod ov S ayan o-A ltaya”, P oisk, 1 9 9 5 , N o 2 , s. 7 0 -7 3 . 1 3 3 .“T atarsko-H akaskiye

L ek siçesk iye V zaim 'osvyazi”, Ç u vaşsk iy Yazık i A lta sti-

ka, Ç eboksarı, 1995, s. 6 4 -6 6 . 134." T h e

Q u estio n o f th e Khakas E tn o n y m ”, C ulture İncarnate, N e w York, 19

s. 7 5 -8 3 . 135."H akaskaya N arod n aya M ed itsin a" , N arodnaya M ed itsin a H akasko-M inusin sk o g o Kraya, A bakan, 1 9 9 5 , s. 3 -2 4 . 1 3 6 .“H akasskiy K alendar", Jivaya Starina, A bakan, 1 9 9 5 , s. 6 1 -6 4 . 137.',H akası’\

Sibir: E tn o sı i Kulturı: (narodı Sibiri v XIX v.), M ., U la n -U d e, 1995,

v ıp I, s. 1 2 0 -1 4 5 ; 138."H akaslar” tarih, İstan b u l, 1 9 9 5 , 1 9 -2 5 s. 139.T raditsionnaya Kultura i Bıt H akasov, P osob iye dlya u çiteley. Abakan: Hak., k n ., id at., 1996, 2 2 4 s. 140."H ooray

Ç o n n ın T örelleri" / v so a v to rstv e c İ.İ. B utanayevoy, A bakan, 1996,

108 s. 141."B ojestva i P oeziya Ş am an izm a, K atanov N . F Ş am an sk iye P esn o p en iy e Sibirskih Turkov, Z apisi 1 8 7 8 -1 8 8 2 g g . M. 1 9 9 6 5 -1 6 s.


142.“K V oprosu o K ırgızsk o-H ak assk ih E tn ografiçesk ih Svyazah"Kırgızı. E tn ogen etiçesk iy e E tn oku ltu rn ıye P ro tsesı v D rev n o sti i Sred n evek ovye v TsenraJnoy A zii, B işkek, 1996. 1 4 3 .“N atsiyon aln a y a R eligiya H ak asov”, U lu g -H em , 1996, N o

6,

1 7 7 -1 8 3 s.

1 44 .Ş a m a n istiçesk iy e Prazniki H akasov, V soavtr., s A . U ltu rg a şev ım , A k tu aln ıye Problem ı P odgotovk i v V uze, A bakan, 1996, 3 7 -3 8 s. 1 45.D a

n e İzm en it n am Z dravıy S m ısl, (D isk , st, ) Hakasya, A bakan, 1 9 9 6 , 2

sen t. 146.“İstoriya v o z n ik n o v en iy a i razvitiya b u rh an istk ih k u ltov sredi h a k a so v ”, V toroy m ejdu narod niyK on gress etn o g ra fo v i an trop ologov: tez. D o k l., Ufa, 1 9 9 7 , 103 s. 1 4 7 .“Kult

O gn ya i H ak asov”, V estn. Hakas. G os u n -ta., Ser 3 , İstoriya. Pravo,

1997, vıp 3, 3-8 s. 148." F en teyon B ojestv v H akasskom Ş a m a n izm e”, Yazıki, D u h o v n a y a Kulturai İstoriya Turkov: Traditsiyi i S o v rem en n o st, III M ejdunar. K on f (K azan, 0 9 -1 3 iyunya, 1 9 9 2 g .) M ., 1 9 9 7 , T 3 , 1 4 7 -1 4 9 s. 149.“P o selen iy e i Jilişa H a k a so v ”, Sibirskiy E tn ografıçesk iy Sbornik, M ., 1997, kn., 3, N arodı Sibiri, s. 1 1 8 -1 3 9 . 1 5 0 .“Hakası:

İstorieskaya pam yat E tn osa i S ovrem an n ost" , N arod ı Sibiri: Pravo i

V ozm ojn osti, N o v o sib irsk , 1 9 9 7 ,

6-sentr.

1 5 1 .“B eskoneçnaya lyubov k H ak asii”, Hakasya, 1 9 9 7 , 152.“Ö ker

6-sentyabr.

İstilzin -o l Ö b ek elerib istin Polgan A d ı”, Hakas Ç iri, 1 9 9 7 , 29 -m a rt.

153.“E tniçeskaya kultura h a k a so v ” A bakan, İzd-vo H akas., g o s., u n-ta, 1998, 3 5 2 s. Rets: Valerin p. N ovaya kniga, H akasya., 1998, 2 2 -iy u l. 1 5 4 .“Z agad oçn ıy narod “a z” iz K ogm en sk oy S an ı”, E tniçeskaya İstoriya Tyurkskih N arod ov Sibiri i S op red eln ıh Territoriy: Tez., D okl., O b l.,N a u ç.. Konf., O m sk , 1998, 1 0 2 -1 0 4 s. 1 55.“İstoriya

V o zn ık n oven iya i Form irovanıya B urhanizm a i H a k a so v ”, Sibir v Po-

naram e T ısyaçaletiy, N o v o sib irsk , 1998, N o 3 , 1 0 1 -1 0 5 s. 1 5 6 .“Kult

O gn ya i H a k a so v ” XIX-1 ya p o lo vin a XX w .) , E tn ografıçesk oye O b oz-

reniye, 1998, N o 3 , 2 5 -3 5 s. 1 5 7 .“P risoyed in iy e “K ırgızskoy Z e m li” k R o ssii i Sudba E n isey sk ih K ırgızov”, R ossiya i H akasya, Abaka/ı 1998, 3 6 -4 2 s. 1 5 8 .“E tn op olitiçesk a y a S itu a tsiy a v H o n goraye (H ak a sk o -M in u sin sk o m kraye) p o sle p riso ed in en iy a k R ossii (1 7 2 7 -1 7 5 8 ), M ateriyalı N au çn a-P rak tiçesk oy Konferentsiı “Yujnaya Sibir v S o sta v e Rosii: P roblem ı, P oisk i, R eşen iya, " P o sv eşen n o y 20 0 Letiyu Sayankogo O soga, Ş u şen k o y e, 1998, 3 -5 s. 1 5 9 .N a ro d n ıy e şev ım A bakan, 1 9 9 9 , 7 6 s.

Pravniki H akasii, U çeb ., p o so b iy e, v so a v to rs., s A .A . U lturga-


16 0 .H ak assk o-R u ssk iy İsto rik o-E tn ografiçesk iy Slovar, A bakan, 1999, 2 4 0 s. R ets: Sultrakov A . Puga m al satm ar, pu sö s tü tti alınar, H akas Çiri, 1 9 9 9 , 29-m ay. Ç iştob ayev "Çonga tu za lığ " sö stü k ”, Hakas çiri, 1 9 9 9 , 17-dek. 1 6 1 .“K ırgızskiye

u lu su i ih K ıştım sk iy e U roçişa XVIIv., E tniçeskaya Karta Ha-

k assk o-M in u sin k og o Kraya Sered in ı XVIIv., E tniçeskaya karta H akasii XXv.", A tlas R esp u b lik i H akasya, O m sk , 1 9 9 9 , 2 8 -3 0 . 162.K ırgızdar

-

can a M in u sin O y d u n u n u n etn ik alık Ç öyrösü" (V soavtors. S O. K

K aratayevım ), V estn. K ırgız. N a ts. U n-ta, 1 9 9 9 , vıp 3, Ser. O b şestv , N au k i. 9 9 -1 0 6 s. 1 6 3 .“H akassk o-K ırgızsk iye paraleli” (V soavtrrs., s O. K arrayevım ), V estn., Kırgız g o s. U n -ta 1999, 1 6 6 -1 7 0 s. 1 6 4 .“H ak ası”,

N arodı i religiya m ira. E n sik l., M „ 1 9 9 9 , 5 9 0 -5 9 2 s.

165."Abakan d oljen im e t sv o y e n a tsiy o n a ln o y e litso", Şans, 1 9 9 9 , 25-m art, 5 s. 166."O rnınar ni İslam P istin Çerde?", H akas çiri, 1 9 9 9 , 2-m art. 1 6 7 .“T alantlivo i p ravd ivo” Hakasya, 1 9 9 9 , 2 9 -o k t. 168.İstoriya

E n isey sk ih Kırgızov, (V so a v to rst., s H udyakovım ) A bakan, izd -vo

H ak g o s un-ta. 2 0 0 0 , 24-fevr. 1 69 ." isto rik o -K u ltu m o y e N a sle d iy e Turkov S ayan o-A ltaya”, Turkskaya T sivilizatsiya na H oroge T retyego T ısyaçaletiya, Bikek, 2 0 0 0 , 18 s. 170."H akaskiye

..

Skazaniya ob O yratskih Pravitelyah" (XVIIIv.) Problem ı İstorii i

Kulturı K oçevıh T sivilizatsiy T senralnoy A z ii., M ater. M ejdunarod. N au z. Konf., U lanU d e, 2 0 0 0 , T - l, A rh eo lo g iy a , 3 1 3 -3 1 8 s. 171."H akaskoye Skazaniye o K nyaze S iliğ -O o le i E go P ohodah na K uznetskiy O sog", Ç teniya pam yati E. F. Ç istyakova, N o v o k u zn etsk , 2 0 0 0 , ç. I, 4 3 -6 5 s. 172.H akaskiy

İsto riçesk iy Folklor, V. S oavtorst. S. İ.İ.Butanayevoy, A bakan, 132 s.

1 7 3 .“İstoriya V ozn ik n o v en iy a i Form irovaniya B urhanizm a i H a k a so v ”, Sibir v Ponaram e T ısyaçaletiy (M ater. M ejdun. S im p o z .) T.2 N o v o sib irsk , 1 9 9 8 , 1 0 1 -1 0 2 174.

H akaskiy İsto riçesk iy Folklor, A bakan, 2 0 0 1 .

175.V op ros o B uryatah Sayano-A ltaya Bayırkı Kırgız T arıhının A ktualduu Problem aları, Bişkek, 2 0 0 1 , 3 9 -4 1 . 1 7 6 .“M oğol-C un gar H ak im iyeti D ö n e m in d e Y enisey K ırgızları”, Ankara, 2 0 0 2 , s. 4 0 5 -4 1 1 . 177."H akaskiy

E lem en t v İstorii E n isey sk o g o K azaçestva", V estn. H G U im .

N.F.K atanova. vıp. 2 ser. 3, İstoriya i Pravo, 2 0 0 2 , 1 9 -2 2 s. 1 78.E n esay

K ırgızlan (fo lk lo r cana tarıh ), Bişkek, 2 0 0 2 , 2 2 5 s.

179."K ult K am ennıh İzveyanıy v S iste m e B eloy Verı H ongoraya" (Mater. Konf.) N o v o sib irsk , 2 0 0 2 , 2 5 9 s. 180.B urhanizm tu rk ov Sayano-A ltaya, A bakan, 2 0 0 3 , 2 5 9 s. 181.M irozdan iya i P an teon B ojestv v B urh an izm e Tlırkov Sayano-A ltaya’’, T\jrkologiya, N o 2 , N aurız-seyir, T ü rk istan , 2 0 0 3 , 8 1 -8 9 s.


182.K ult N eb a v H o n g o ra y e”, Turkologiya, N o 3 , M am ır-M ausim , Turkistan, 2 0 0 3 , 6 7 -6 9 s. 183.T ürkiye’yi H alk ım ızın Y etişm esin in D estek çisi, Stratejik A n aliz, Ankara, 2 0 0 2 , 9 3 -9 9 s. 184."K ırgızı

Hrabrıy N arod, n o " su ğ ” H urtı n e E dyat”, K ırgızstan, İstanbul, 2 0 0 3 ,

16-23 s. 185."A ktualnıye P roblem ı İstorii Turkov S ayano-A ltaya”, P roblem ı E tn o g en eza K ırgızskoy G a su d a rstv en n o sti.D o k u m en tı, İssled ., M aterialı. B işkek, 2 0 0 2 , 1 4 0 -1 4 3 186.İran

R eligiozn aya İd eologiya K ırgızskogo K aganata, Bişkek, 2 0 0 3 , 3 3 -3 5 .

187.“K ırgızskaya G o su d a rstv en n o st na E n isey e”, M ater., M ejdunarod., A rheol. E tn olog. E k sp ed itsii, p o sv eş. 2 2 0 0 -L etiy u K ırgızskoy G o sra d v stv en n o sti., Bişkek, 2 0 0 3 , 4 4 -7 2 s. 1 88.R 0I

i Z n a çen iy e H .F.K atanov v İzu çen ii E tnografıi Turkov Sayano-A ltaya, Na-

u çn o y e N a sled iy e N.F. K atanova S o v rem en n o y e V o sto k o v ed en iy e, A bakan, 2 0 0 3 , 2 1 6 -2 2 0 s. 189.

“O b şe stv e n n o y e U p ravlen iye i V last i h akasov X IX v", V last i O b şe stv o . M ej-

regiyonalnaya N auçna-P raktiçeskaya Konf. Oktyabr, A bakan, 2 0 0 3 , 3 -9 s. 190. K ırgızskaya G o su d a rstv en n o st na E n isey e”, V estn ., H G U im N . F. Katanova. Ser 3. İstoriya-Pravo, Vıp. 3 A bakan, 2 0 0 3 , 4 4 -4 6 s. 191. S tep n ıy e Z akonı H ongoraya, A bakan, 2 0 0 4 , 3 0 0 s.

Danışmanlık Yaptığı Çalışmalar 192. "E tnokulturnaya istoriya H ak asov v X V II-X IX w ., Hak. Nİİ Yaz. i Lit. i İstoriirRuk. V.Y.Butanayev, Ser.2-İstoriya, İst.N a u k i,G o s-v o i P ravo,1990, N o 5 , 179 s. 193. S lob od çik ov V., K oltsa D rev n eg o Barsa, (O p isan iya gerba R espub. H akasya), A bakan, 1993, 10-m arta. 194. U gdıjekov A „ "Haydadır p istin Gerb", H akas Ç iri, 1 9 9 3 , 23-yanv. 195. "N arodnaya M ed itsin a H a k ta ssk o -M in u sin sk o g o Kraya”, p o d g o t. K izd.V.Y. Butanayev, A bakan, 1995, 7 9 s. 196. A tlas R espub lik i Hakasya, O m sk , 1 9 9 9 , 32 s. 197. U gd ıjek ov S.A ., “S o tsialn aya Sturuktura R an n esred n evek ovıh K ırgızov”, Avtoref. D is. K and. İst. N auk. T om sk, 2 0 0 0 .


Eleştirmeleri 198. K am ov B .N ., R ıvok v N ev ed o m o y e . P ovest, R ets. V.Y.Butanayev, M ., 1991, 2 8 4 s. 1 99. G lad ışevsk iy A .N ., S .D . M aynagaşev 1 8 8 6 -1 9 2 0 . O çerk Jizni i D ey a teln o sti, R ets. V.Y.Butanayev, A bakan, 1 9 9 9 , 6 4 s.

Tez Tenkitçiliği 2 0 0 . B adm ayayev A .A ., “R em esla i A g in sk ih Buryat: A vtoref. D is. Kand. İst. N auk, Ru. N .A . A lekbeyev, ten k itçi V.Y.Butanayev, N o v o sib irsk , 1 9 9 5 , 4 2 s. 201.C am b alova S.G ., “Profannıy i S a k saln ıye M irı O lh o n sk ih Buryat (X IX -X X w .) Avtoref. D is. D -ra İst. N au k Tenkitçi V.Y. Butanayev, U lan -U d e, 2 0 0 0 , 4 9 s.

Hakas Adı Meselesinin Münakaşası 202.

K ılasov İ.L., “O S am on azvan ii H a k a so v ”, Etnogr. O b o zren iy e, 1 9 9 2 , N o 2 5 2 ,

58 s.

.

2 0 3 . K jzlasov İ .L , "Ob E tn on im ah "Hakas" i "Tatar" i S lo v e "Hooray", Etnogr. O b ozren ıye, 1 9 9 2 , N o 2, 6 9 -7 5 s. 2 0 4 . K ızlasov İ.L., "Kak n am Sebya N a zv a t”, Z em lya Sibirskaya. Abakan M„ 1994, 6 9 -8 3 s. 2 0 5 . TataritsevB. İ., " N esk olk o Z am eçan iy p o p ovod u Slova H o o ra y ”, G u m an it. N auk i Sibirii, 1994, N o 4 , 4 3 -4 7 . 2 0 6 . Hudyakov, Y.S., " N ovıy V itok P olem ik i o T em rine "H akas”, G um anit. N auki v S ib ır ii, 1995, 25 -iy u n . 2 0 7 . K ılasov İ.L., "V ım ret ili V ıjivyot H ak assk iy Yazık v XXI vek e?”, Hakasya, 1 9 9 6 , 25-iyu n . 2 0 8 . M aynogaşeva V.E., "H ooraylar S ın ın d a "H ori” A ttığ Polğannar, O lar-O loh M ool Ç onnınÇ ardığı, Han Tigir, 1 9 9 6 , N o 3 , 1 2 4 -1 3 4 s. 2 0 9 . Ç ertıkov V., "H ooray n e B ezk u ltu rn ıye Brodyagi i n e P rezrenm ye Rabı K ırgızov”, Hakasya, 1 9 9 6 , 18-avg. 2 1 0 . T ikpiçek ov İ., "Ç onnın S agızın İsterge Kereğok", H akas Çiri, 1997, 27-m ar-

2 1 1 . U ltu rgaşev S .P , “ Pis H ooray N im e s p is ”, E jegodnık Sayano-A ltayskoy TUrkolo g iı, A bakan, 1 9 9 7 , v ıp 1, 172»175 s. 2 1 2 . U ltu rgaşev S., “Ç o çın ın n a r H o o ra y ”, H akas Çiri, 1 9 9 7 , 4-m arta. 2 1 3 . Ç ankov D .İ., “h ooral, Hooray, Pazoh H ooray", H akas Çiri, 1997, 8-fevr.


2 1 4 . B utanayev V.Y. “N im e İskirçeler P urungu Ç o o h ta r”, Lenin Ç o lı, 1 9 8 3 , 6yanv. 2 1 5 . B utanayev V.Y. "Tilic Ç olınça", L enin Ç o lı, 1 9 8 5 , 1-yanvar. 2 1 6 . "V Polku U çen n ıh P rib ılo” (V .Butanayev za şitil d ok tr.D is),H ak asya, 1 9 9 3 ,2 dek 2 1 7 . U gdıjekov A ., “ H aldağdır P istin G erb” P u n ın g u la rıb ıs Taphan N im e d e n HiyaT u rb ash a, H akas Çiri, 1 9 9 3 , 23-yanv. 2 1 8 . Aydar M ., "A Tı ZapisaJsya v A kad em ik i?”, H akasya, 1 9 9 4 , 14-iyu l. 2 1 9 . B utanayev Viktor. N ik olayeviç, B utanayev V.Y., H akası, M ., 1 9 9 5 , 3 s. 2 2 0 . A n n en k o A ., "Astay-eto sça stliv çik ”, Yuj. Sib. V estn., 1 9 9 6 , 5-iyu n . 2 2 1 . B u tanayev V.Y., "N am nelzya d ru g b ez druga", R erih v estn ik , 1 9 9 6 , N o l 6 s. 2 2 2 . T ahtobina E., "H ooray U çeyn ayn m P aryam ı”, H akas çiri, 1 9 9 6 , 9-apr. 2 2 3 . U gd ıjek ov A ., “A n ın adın isp een kizi ço h taa p o la r”, H akas çiri, 1 9 9 6 , 16mart. 2 2 4 . Ç ertık ov V. "Sm otritel n arod n oy p a m y a ti”, Hakasya, 1 9 9 6 , 12-m arta. 2 2 5 . Ç orotegin T. "E nesaylık P rofesor” A stay(V ik tor) Butanayev, R es Publika, 1997, 18-24-m arta. 2 2 6 . A n n en k o A ., "N ovaya Kniga V.Y.Butanayeva”, Hakasya, 1 9 9 8 , 1 2 -sen t. 2 2 7 . B utanayev V.,”Et Mirı n e M ogut S u şetsv o v a t D rug bez D ruga”, Şan s, 1998, 18-m arta. 2 2 8 . B utanayev V., " N arodD oljen Z nat Svoyi K om i, Svoyu İsto k i”, Perekrestok, 1998, 4-noyabr. 2 2 9 . G em u y ev İ. N ., “V. Y. B utan ayev-30 Let v N a u k e”, G u m an it, N au k i v Sibiri, 1 998, N o 3, s. 1 2 8 -1 2 9 . 2 3 0 . N ik olayeva., “P u teşe stv iy e v Glub V ekov”, V zglyad, 1998, 16-iyul. 231. V klad A bakantsa v N auku Sibiri, A bakan, 1 9 9 9 , 2-m art.*

Derleycn ve çeviren: Venera TURATBEK KIZI


Karma İndeks

A nştayev 44 A. Domojakov 20, 27, 29 A. P Scepanov 18 A. R Umanskiy 114 Aara 33. 39, 57, 156, 174 Aba 66 Aba Çis Çiri 66 Abahay 16, 24. 27, 87, 103, 153, 160 Abahaypahta 16, 24, 27, 87 Abahaypahtabcg 87 Abakan 12, 13, 18, 23, 31, 40. 41, 42, 44. 45, 4 6 ,4 7 , 49, 50, 54, 56, 57, 59, 6 1 ,6 2 , 64, 65, 67, 68, 71, 72. 76, 78, 79, 82, 83, 85, 86, 88, 89, 90. 93, 9 4 ,9 5 , 106, 108, 109, 111, 119, 120, 122, 125, 127, 128, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 150, 151, 153, 156, 160, 161. 164, 165, 166, 167, 168, 170, 171, 172, 173, 175, 176 Abakan nehri 51. 54, 61, 71, 75, 79, 94, 106, 125. 128 Abakan Tatarları 13, 19, 28, 50 Abakay Pahta 41 Abakaypahta 86, 87 Abalakov 174 Abaltayev 174 Abazaysan 161, 163, 164, 165 Abcilayevler 81 Abıl 94, 95, 147 Abılı 147 Abinşorlar 66 Abırsaram 118 Abzelova 14

Ace 181 Acıg 49 Aç 181 Açıkemergen 86 Açin 106, 115, 143, 158, İ61, 177 Açinsk 105, 115 Açinski 115 Açır 86 Açırgıas 86 Açirkemergen 86, 87 Adahooray 181 Adarkin 133 Adutan 135 Agban 111, 168 Ah Harah 31, 32, 33 Ah Harah Ç urtu 31 Ahalakamski 175 A hharah 39 Ahhırgıs 44 Ahköbök 28, 29, 51 A hpaş 66 Ahpaşev 66 A htasa 86 Ak Han 32, 102 Ak Harah 31 Ak Kalmaklar 100 Ak Maktım 41, 87 Ak Taşlı Kırgız Şehri 151 Akiyus 34, 44, 48, 49, 67. 74. 77, 83, 89, 92, 98, 100, 110, 120, 123, 124, 126, 128, 143, 151, 175 Ak köbök 82, 83, 84, 107


Ak köbük 84 Ak kökm ergen 82, 83 Ak kömek 78 Aksaba 85, 125 Aksöok 18 Ala Atlılar 38, 39 Alabeg 97 Alafhiya 135 A laham 144 A lahır 38 Alairt 78 A latlar 38 A lbınsana 118 A lbotbeg 62 Alıpsora 118 A lıptappa 99, 100 Alıt 144 Alpkokpuga 85 A ltan 133 Altay 13, 37, 43, 46, 47, 49, 51, 67, 72, 87, 102, 106, 107, 108, 110, 114, 118, 119, 121. 125, 132, 135, 136, 137, 138, 162, 168, 172, 176 Altaylar 54 Altaylılar 13, 36, 42, 57, 96, 168 Altın Han 61, 145, 146, 147, 148, 154, 157, 158, 159, 160, 170 Altın hanlar 148, 154, 158, 159, 170 Altın Kaşka 153 A ltın Kürenghan 61 Altınalgay 125 Altınalgay Taşeba nehri 125 A ltınhan 117, 141, 142 A ltınhan Loucan 117 A ltınsora 118 A ltıntolay 125 A ltır 62, 65, 106, 108, 143, 144, 147, 148, 150, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 161, 162, 167, 169, 171, 173, 177 Altır beyi 152, 157, 162 A ltır boyu 65, 106, 108 A ltırlar 145, 158 A ltırlık Knyazlar 158 A ltırlık Kongor Tarhan Yayzan 152 A lusar 66, 84, 92, 103, 143, 145, 150, 153, 154, 158, 159, 161, 166, 169, 170, 176, 177

A ltısarbeg 103 Amıl 123 A m ırsana 118, 119, 120 A m ırsaran 118 Amırsarıg 118 A m ursana 26, 118, 120, 121, 129 A ndaş 96 Angara 39, 131, 132, 135, 142, 166 Anı ırmağı 143 A nkaram üren 131 Ankela 136, 142 A nzas 36 Appah Asoçakov 129 Aprey Çayzan 89 Apreyçayzan 16, 89 Apun 125, 126 Apun Kartin 125 Araa 168 A rahaş 156 A rancama 164 A rancamanı 163 Arbat 59, 176 Arga 48, 116 Argıla 73 Arigbuga 136, 137 Arıhpay 23, 29, 62, 89, 90, 91 Arıhpaytayci 23, 29, 89, 90, 91 Arıhpaytaycı 89, 90, 91 Arin 1 7 ,3 3 , 143, 174 A rinler 17, 20, 33, 56, 57, 155, 156, 166, 174 Arino-Veslovskiy 174 Arino-Yastin 174 Arinski 175 A nştay 44 Arıştayevler 44, 169 Ariy-iskit 33 A rşan 125 A rşupov 175 Asılbay 62, 63 Askaçi 175 Askiz 44, 46, 50, 59, 63, 65, 66, 88, 108, 120, 129, 164, 165, 175, 176 A şebagat 166 Aydarahm atır 101 Aykan Yuruktu Kaşka 153 A ykanyuruktu 103


Aynakov 177 Ayoş 44, 91, 92 Ayoşinler 44 Ayranköl 34 Ayuci 92, 169 Az 181 B. Balter 28 B. İ. Tatarinsev 107 B. İ. Tatarintsev 140 B. K. Yakovlev 28 B. Sinyavin 166 Baarin 134 Baatır 89, 94, 95, 96, 154 Baatırçayzan 16 Baçatlı 113 Bahadır Kontayşa 153 Bahcunu 135 Bahşi 103, 152 Bait 133 Balaurnan 135 Baracul 54 Barbakov 177 Barçık Magnay Kaşka 153 Bargucin Tokum 134 Barhun 133 barm an 80 Barsbeg 77, 78. 81, 103 Basmıllar 36, 179 Başcigi 133 Başkaus 107 Başkırlar 91 Batı Mogol Oyratları 160 Batır Kotayşa 160 Batırkontayşa 161 Batı-Sayan 142 Bator Hon Tayzi 160 Batum unke 158 Bayalık 139 Bayat 169 Baydaşev 177 Baydölev 35 Bayin 125 Baykal 38, 45, 166, 187 Baytuhan 161 Bazinli 66

Bediyhem 171 Beldir 176 Belter 167 Beltir 13, 16, 23, 28, 58, 59. 60, 61, 108, 144, 156, 167, 172, 176, 177 Beltire 168 Beltirler 53, 59, 60, 68. 162, 166. 171, 172, 176 Belyo 77 Bengü Taş 120 Berhotom 58 Beyaz Han 32, 113, 127 Biltir 168 Biryusin 53, 58. 64. 68, 120, 167, 176. 177 Biryusinler 53, 64. 120, 176 Biy nehri 37, 59 Biyhem 171 . Bogdı Han 170 Bogoci 170 Bohtin 144 Bohtinski 174 Bolşebaykotovski 170, 175 Boragul 134 Boragulnoyan 134 Borus 73, 74 Borus (H anpurgus) 73 Boşohtu 106, 145, 149, 161, 162 botko 78, 79, 147 Boto 126, 165 Boyar 103 Boz kurt 76 Böcöndeyev 44 Bruskıştım 176 Brutgeri 157 Budda brahm anı 80 Budizm 80, 148 Bugaçev 144 Bugaçeyev 175 Buguçeyev 175 Buguene 68 Bugus 144 Bukra 133 Burhanhaldun 139 Burin 172, 173 Bumaşev 115 Burut 20, 54, 55. 56, 78, 141, 150, 157, 168


Buryatça 34 Buryatlar 120, 158, 166 Buyrat 133 Buyuruk 132 Buzim 174 Büyük A rbat 94 Büyük Hongoray 51 Byuryut 20 Caçin 135 C astar 167 C ebaş 143, 172 C ediger 58 C eek 135 Cengiz Han 89, 133, 134, 135, 150 Coçi 133, 134 Cöçi 133 Cucanlar 179 Cuçi Han 135, 137 C ungar 57, 103, 104, 105, 106, 112, 114, 117, 120, 145, 148, 152, 156, 157, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 169, 170, 171 C ungar Beyliği 152 C ungar Hanı 37, 103, 106, 145, 160, 162 C ungar Hanlığı 103, 112, 117, 121, 148, 153, 154, 159, 160, 162, 172, 173 C ungarlar 49, 51, 141, 145, 154, 156, 161, 166, 173 Cungarya 15, 28, 52, 53, 60, 67, 105, 106, 108, 111, 112, 114, 116, 120, 121, 122, 132, 141, 144, 148, 157, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 168, 169, 172, 179 Çaa tastar 42 Çaahamı 81 Çabacah 44 Çabıcah 45 Çabıcak 85 Çabınday 44, 45, 85, 102 Çabınovlar 103, 169 Çagbanday 60 Çagun 103, 169 Ç albart 50, 79, 80 Ç aldonlar 107 Çalum nehri 135 Ç anarhus 17, 27, 29

Ç anarhus’un H anım ım n Ağıdı 17, 29 Çanarjus 28 Çanday 61 Ç angitket 39 Çanı gölü 53 Çanıstay 61 Ç anitket 39 Çapa 28 Çar Aleksandr 125 Çathan 54. 107 Ç athançılar 22 Çatıraş 97 Ç aylang 110 Çaylış Tangıtov 165 çayzan 104, 126, 172 Çayzançooh 16 Çayzang 99 Çayzanlar 149, 153 Çazı Hoğray 141 Çazoollar 152 Çeboçak 61 Çeçek 38, 80 Çediger 58 Ç etu b u r 156 Çidiber 58 Çik 59, 151 Çin 32, 4 0 ,4 1 , 57, 6 0 ,8 1 , 117, 118, 119, 121, 136, 137, 139, 148, 152, 160, 163, 168, 169, 170, 171, 181 Çin (H ıdat Han) 60 Çin İm paratorlugu 106 Çinliler 117, 118, 139 Çinos 133 Ç ir tunugu 65 Çirilgen 116 Çirke 125 Ç ıstar 61, 62, 144, 156 çiti hıs 44 Çiti P üür 58 Çiti Sarıghıs 66 Çitıhıs 73 Ç itipuur 108 Ç jurhehusotaykı Sirsizlerin 138 Çocıyev 65 Çoda 18, 57 Çoes nehri 97


Çoonm oyun 46 Çuçvara 61 Çudangaşev 65 Çul 46 Ç ulum 33, 36, 39, 43, 45, 53, 54, 101, 114, 115, 116, 142, 143, 158, 167, 177 Çulum lar 42 Çulum-Yenisey 91 Çulun ırmağı 155 Ç uluşm an 106, 107, 162 D. A. K lem ents 20 O. Karatanov 128 D. M essersim idt 166 D. S. Çankov 22 D. Vasilyev O nlo 52 Dağlı Şorya 107 Davatsi 121 Dayan Han 158 Debet 54 Deli Petro 119 D enis İvanoviç Çiçerin 124 D erbet 46, 54, 57, 85, 86, 90, 169 Derbettya 49, 54 Dinlinler 32 Dogu Sayan 38, 39, 131, 166 Doğu Sayanlar 39, 131 Doğu T ürkistan 19, 182 Dokuz köşeli H an Altay 51 Dokuz Köşeli Hooray Ülkesi 51 D ongur 172 Doybu 97 Dört Köşelı Hooray Ülkesi 51 D uhar 164 D un İrka M atur 154 D urbulcen 169 Dzasahtu Hanlıgı 160 Dzasaktu 158, 169, 170, 171 Dzasaktu hanlık 158 D zasaktuhan 169, 170 Eçik 167 Edi 133 Elighayçılar 25 Efım Katanov 129 Emel nehri 114, 165

Emelgol 163, 166, 169 Epçeley 81 Epçeleytahsıl 81 Erba nehri 41 Ertiş 20, 53, 114, 168 Es nehri 64, 83 Etberio 167 Eyzan Abo 164 Ezelki 16, 97, 107 Ezer beyi 162 Ezerler 143, 150, 155, 166 F. Ya. Kon 20 Fin-Ugor 32 Fuyu 168, 169 G. E. Grumm-Grcimaylo 171 G. F. Miller 17, 54, 56, 164 G. İ. Spasskiy 18 G. K. Kopkoyev 168 G.F. M üller 146, 150 Gagameyster 164 Galdan Boşohtu 145, 149, 162 G aldanboşohtu 106, 162 G aldanboşoktu Han 105 G aldanseren 120, 121 Gaphın 168 Gasanbegoglı 127 Genden Dayçi 158 G endun Dayçin 170 Gendundayçin 158 G oldonboşohtu 161 Göktanrı 32, 42, 65, 75, 88 Göktürk Kaganlığı 58, 77, 81 Göl tan n sı 75 Grek 147 Grigoriy Utçugaçev 126 Gun Bubey 166, 170, 171 Gunbubey 158, 160 Gurbankaşka 168 G uyukhan 135 Güney Sibirya 5, 17, 39, 4 0 ,4 2 , 44, 57, 95, 96, 98, 105, 112, 116, 117, 140, 152, 153, 154, 156, 161, 163, 169, 178, 180 Güney Slavyanlar 25


Habhanas 133 Hagdıgas 112 H ahpan 111 Hakas Ç onnın N ım ahtan 22, PB 30 Hakas Efsaneleri ve Masalları 29 Hakas folkloru 23, 28, 54, 56, 68, 96, 122 Hakas Halk M asallan 28 Hakas Müzikl Yaratıcılığı 29 Hakas Şiirleri Antolojisi 29 H akaslar 13, 16,17, 1 9 ,2 5 ,3 1 , 32, 33, 34, 35, 36, 37, 39, 40, 41, 49, 50, 51. 52, 65, 69, 71. 72, 75, 78, 79, 81, 85, 87, 89, 94, 97, 100, 102, 107, 110, 111, 112, 113, 116, 117, 120, 121, 124, 125, 127, 129, 149, 152, 157, 164, 177, 180, 190 H akas-M inusin 23, 28, 31, 32, 36, 37, 38, 39, 40, 42, 4 5 ,4 9 , 52, 57, 69, 76, 112, 117, 126, 127, 136, 140, 142, 162, 173 H akas-O rus Tarıhıy-etnografiyalık sözdügü 15 H akasskoye N arodnoye Poetiçeskoye Tvorçestbo 23 Hakasya 12, 13, 14, 16, 17, 1 8 ,2 1 ,2 2 ,2 8 ,2 9 , 3 1 ,4 1 , 43 ,4 4 , 53, 54, 56, 57, 60, 61, 62, 69, 73, 82, 83, 84, 88, 89, 92, 97, 100,101, 102, 103, 104, 108, 114, 116, 119, 122, 127, 140, 142, 143, 147, 148, 149, 154, 168, 173, 175, 178, 180, 185, 186, 187, 188, 189 Hakasya Ülkesinden G elen D üşm anlar 54 Halar 36, 55, 56, 156 Halçangm is 95, 96 H aldama 26, 118, 119, 120 H alhamogol 169 Haltuygak 95, 96 H am hazı 71, 72 H am ıh Hoğray 141 H anas 110, 133, 138 Hanaspay 110 Hangıs 84 H anhas 133, 134 H anhırgız 166 H anhıs 66 H anım tashıi 99, 100 H ankıreti 73 Hanolıgtag 101 H anonbiyah 60, 61, 62 H ansın 60, 94, 95, 119

H a n su n a 2 6 , 118 H antegir 59, 72, 171 H antengir 60, 61 H antengri 74 Hanzabeg 16, 17, 18, 20, 28, 112, 113, 114, 115, 116, 117 HanzaBih 20 Hanzaçak Uhanakov 115 hanzade 86, 87, 90, 142 Hanzapig m önü su 116 H anzapipo 115 Hao-li 137 H aphana 167 H aphm a 61, 144, 151, 156 Hapkın 168 H ar Hirgis 169 H ara Çerkes 127 H ara Moğol Piltiri 176 Haraanalçı 86 H araçıslar 94, 95 H araçıstar 94 Haraçlar 149, 150, 157 haraçooh 16, 122, 124, 126, 129 H araçoohlar 16, 122, 124, 129 Haragaybaatır 94, 95 H araHaas 38 H arahırgıs 44 Haraköl 34, 35, 77 H aramahaçı 48 H aram atır 101 H aram otegey 110, 111, 112 Haramotegeyge 110 H aran 98, 99 H arangır 171 H arasarbı 90 H arasarıg 38, 80 H aratas 72, 76 H aratay 54, 77 Harga 64, 156 Harool 125 H art 125 H artı 125, 126 H asha 20. 54, 55, 56, 150, 151 H asha Söök 150, 151 H asharlık 34, 35 H ashıhuças 16


Haşhahırgıs 44 H aşhalar 36 H atanalp 88 H atıg A astan 93 H atıgtim ir 119, 121 Hatjınah 112 Hayçı Katunça 27 Haydınglar 86 Haydınlar 122, 175 Haydu 137, 138 Haydu Han 137 Haygin 156 Hayinirgen 34 Hayir 122 Hayırgas 86 Hayıstag 116 Hayton 143 Htcınay 44 Hıcinayevler 44 Hılga Kartin 125 Hırgazı 42 . Hırgıs 16, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 48, 56, 57, 109, 120, 140, 147, 164, 165, 168 Hırgıs kodrezi 43 Hırgıs Koobı 41 Hırgts Koşken Hol 165 Hırgıs Sıhan Şol 165 Hırgıs Söökteri 40, 48 Hırgıs Soöktörü 45 Hırgıs sünezi 40 Hırgıs tarlagları 41 Hırgıs tastan 41 HırgısTaşları 164 Hırgıs uzangan çir 41 Hırgıshan 41 Hırgıshooray 54, 108, 140 H ırgıstar 44 Hırgıstın togıs m un hooray çonı 45 Hırımbay 91, 92 Hırımhırgıs 92 H ırlancıkharıh 96 Hıs Koze 72 Hıstayah 61 Hıy 64, 96 Hıylar 95 Hızılah 53, 66

Hızılçut 124 Hızılhaya 45, 49, 72, 97, 111, 156 Hızılsagay 110 Hobıy 22, 64, 96, 120, 156 Hobıyadas 96, 97 Holakiris 64, 65, 96, 97 Holiyer 133 Holop 153 H omçubeg 103 Homdıçul 124 Homeey 107 Hongor 45, 48, 51, 140, 143, 148, 149, 151 Hongoray 45, 46, 48, 49, 50, 51, 52, 54, 55, 58, 59, 60, 62, 67. 68, 71, 73, 75, 76, 77, 78, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 95, 97, 98, 99, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 116, 117, 120, 125, 126, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 169, 170, 171, 173. 175, 176, 177, 178. 180, 181 H ongoraylar 49 Hongorlar 45, 46, 48, 49, 50, 162 H ongorlu M otorlar 151 Hontaycı 118, 119, 120, 121 Hoorabeg 45, 46, 47, 53 H oorattashıl 91 Hooray 14, 16, 45. 46, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 140, 151, 177, 180, 181 Hooray Ç onnın Torelleri 20 Hooray Ç onnın Törelleri 17, 27, 190 Hooray kamı 50 Hooray Koş Azii 49, 177 Hoorgıstashıl 96 Hora Pastar 51 Horalar 177 Horay 140 Horçi 132, 133 Horçin 102, 103, 164 Hordıngas 89, 98 Hordıngasbaatır 89 Hos H ulah 98 H oshar 60, 61 -loton 54 loyan 33, 34


Hoyanlar 33, 34 Hoygat 34 Hoyin Uryanka 34 Hozan Tös 55 H ozanahhıs 49 H ozanhıs 55 H ozonlar 153 Hubaçar 123 H uban 78 Hubasöl 91 H ubayhus 74, 75 Huças İtpalinov 128 Hulahpay 98, 100 H ulatay 77 H uldar 153 H um tigey 33, 53, 56 H unlar 117, 179 H unli 121 H unlular 39 H urguntayci 86, 87 H urguntayçi 87 H urhud 166 H urhun 78, 86 H urtuyah Çolı 72 H urtuyahtas 71, 72 Huruldayçayzang 98 Huyah 96 H üzünlü Dağ 54 Hyagas 142, 144, 152, 180 İ. E. Fışer 17, 150 İ. F. Spirin 23 G. Gmelin 17, 87 İ. Georgi 150 İ. Larionov 115 1. Nikolay 127 İ. Pestov 107, 163, 170, 171 İ. V. Kokov 23 İ.R Kuznetsov 150 İbder 146 İbeke 15, 16 İbekeçooh 15, 16 İbeldik 125 İçeg 156 İçegeler 58 İçeneyM ergen 153, 156

İçig 168 İnal 133 İney nehri 110 İneyhuyuzı 110 İneytas 44 İngarov 175 İntigirov 171 İrdentayşa 158 İrgegit 39, 101 İrget 167 . İrgit 1 8 ,3 9 , 110, 111, 144, 156 İrkutskili 166 İrmiool 109 İrsulan 26, 118 İrtiş 133, 165 İrtohçin 16 İrtohçın 24, 25, 28, 54, 55, 56, 75, 76, 77, 78, 81 İsar 143, 145, 153, 154, 155, 156, 160, 173, 174, 175 İskitler 33, 39 İstigaş 34 it sakal 36 İy asn eh ri 173 İyus 33, 34, 41, 44, 45, 46, 49, 52, 53, 55, 56, 66, 68, 76, 77, 78, 83, 89, 98, 100, 112, 116, 143, 150, 153, 165, 167, 173, 177 İyussagay 110 İzentayci Poytan 161 İzentayşi 103 Izıhat 78 Izıhlar 86 Izıhtag 5 6 ,6 1 ,7 7 ,8 9 Izıktas 71 Izır 56 Izırkiçi 56 K. M. Pataçakov 22, 23 Kabırza nehri 120 Kaça 17, 44, 46, 53, 56, 62, 83, 128, 136, 143, 166, 176 Kaça nehri 53, 56 Kaçak Huças 127, 129 Kaçin 16, 44, 53, 57, 68, 123, 124, 125, 126, 155, 159, 173, 174, 175, 178


Kaçinler 12. 19, 53, 56, 57,. 66, 67, 68, 156, 173, 174, 175 ' Kaçinliler 174 Kafkaslılar 127 Kaiş 116 Kaksat 20 Kalmak 98, 99, 114, 120, 141, 142, 148, 161, 163, 164, 165, 168 Kalmak Yeri 98, 162, 164, 165 Kalmak-Kırgızlar 169 Kalmaklar 77, 100, 141, 160, 167 K alm aksun 169 Kaltar 109 Kamala 139 Kamasin 155, 174, 175 Kamışta 41 Kan 106 Kanka Çudagaşev 119 Kanyak barikatı 105 Kanzaçaçko 115 Kanzaçak 114, 115, 116 Kara Hırgıs 57 Kara Hıtaylar 182 Kara Kırgız 169 Kara Kırgızlar 19' Karaçooh 126 Karagastar 38 Karagulu 117 Karaiyus 34, 48, 74, 77, 99, 100, 126, 143, 151 Karakurum 136, 138, 139 Karapaar 92, 93 Karasug 69 Karatut 135 Karaul 173 Karçukur 135 Karı Abışka 17 Karluklar 35, 179 Kartinler 126 Kaşka 54, 55, 103, 140, 153 Kaşka At 54 Katça 84 Kayaklı T ürkleri 37 Kaylas 74 Kaym Ubçugaçevler 126 Kazaklar 91, 94, 165, 168

Kazanov 176, 177 Kaıım bekovlar 127 Kazır 75, 92, 123, 151, 175 Kaznaçak 114, 115 Kaznaçak Uhanakov 115 Kemçik 131, 171 Kem-kemciut 131, 132, 134, 135, 136, 139 Kemsug 86 Kendük 61 Kereit 139, 143, 148, 150 Kereyler 89, 135, 140, 143, 147, 150, 158 Kerimtag 73 Kersagal 37 Kerso Bahadır 154 Kerulen 139 Ket 39 Kibenbaatır 96 Kicin 63, 64, 156 Kıcinayev 27 Kikas 132 Kindirek 118, 119, 122 Kinges 58 Kipçooh 15, 16, 19, 22, 24, 27, 28, 29, 108 Kipçoohlar 19, 24, 29 Kirbi 22, 109 Kirbiool 109 Kirbits padişahı 142 Kirginek 63 Kırgıs 18, 156 Kırgız Devri 40, 42, 45 Kırgız Kağanlığı 81, 104, 147, 154, 166, 181, 182 Kırgız taşları 85 Kırgız Yeri 104, 106, 107, 114, 117, 132, 140, 142, 145, 151, 156, 157, 161, 163, 164, 166, 167, 170, 173, 181 Kırgız ezerler 57 Kirgizka (Hırgısçul) 142 kırk kız 40 Kırsagallar 36 Kistim 21, 149 kıştım 144, 150, 155, 156, 158, 174 Kıştımlar 149, 150, 151, 153, 154, 155, 157, 167, 170, 171, 173, 176, 180 Kıştım şuşlar 166 Kıto Dobrov 126


Kiya 143 Kiya nehri 77 Kızas 36 Kizeltashıl 112, 116 Kızıl 16, 18, 19, 42, 49, 55, 66, 68, 89, 96, 107, 114, 120, 126, 128, 143, 158, 168, 176, 177, 178, 189 Kızıl Bozkır Meclisi 126 Kızıl taş 96 Kızıl Tatarlar 18 Kızıllar 12, 44, 53, 66, 67, 68, 112, 114, 177 Kizir 92, 123, 175 Kizir nehri 92 Kliçin Koşioçi 161 Knez 60, 61, 104, 114, 117, 119, 121 Kobırzı 165 Koburza 165 Koçabay 103 Koçebay Baturev 153 Koçin 52, 143 Koçin Samar Arşanov 52 Kodıs ile Çabıs 101 Kokovlar 78 Kolski 175 Kolsli 175 Komasin 143 Kondom 114, 144, 148, 167, 176 Kondon 155, 156, 165 Kongaray 45 Kongıray-Sagay 107 Konguray 45, 104, 140, 141 Kontayşa 45, 46, 112, 118, 153, 159, 160, 162, 163, 164, 165, 166, 167. 168, 170 Kontayşı 103, 105, 114, 160, 162, 165 Konza 115, 168 Kopeni 143 Kornasham 144 Kornasski 175 Kosogol 171 Koşeuçi 154 Koşkulak 98 Kotyanhan 84 Koyak 170 Koyakski 175 Koybal 13, 21, 42, 53, 57, 68, 86, 92, 123, 127, 144, 165, 170, 171, 175, 178

Koyballar 21, 53, 57, 68, 165, 175 . Koyballar (Tuba) Hakas-M inusin 57 Koypen 143 Köbirçin hıs 16 Köçebay 103, 117 köçim han 84 Kögmen 143 Kök Puga Tas 67 Kökötay 74. 75, 81 ' Köksa (Kök Su) 67 . Köktasa 86 Körmeges 82, 83 Körmeges Madar 82 Köstük 66 Köten han 15, 24, 28, 29, 51, 82, 83, 84 Köypen tashıl 143 Krasnoyar 103, 104, 127 Krasnoyarsk PB 30, 33, 41, 53, 57, 105, 106, 141, 143, 148, 158, 161, 162, 163, 164, 165, 169, 170, 173, 174, 184, 186 Krasnoyarski 17, 113, 150, 161, 175 Krasnoyarsk-Kançılarya 164 Kris Botanakov 126 Krassu 156 Kubanov 173 Kubilay 136, 137, 138 Kuçelay 114, 115, 167 Kuçelay Taybukinler 115 Kuçelayka 115 Kuçelayko 115 Kula 114 Kumus kiris 97 K unutag 67, 85, 88 Kunya 85, 87, 88, 90 Kurban Kaşka 153 Kurgan 33 Kurgusul (Hırgısçul) 142 Kunkan 132 Kurtka yolu 72 Kuske 125 Kuzey Altay 37, 57, 58, 61, 62, 144 Kuzey Altaylılar 42 Kuznek Ala Dağı 128 Kuznesk 60, 62, 63, 64, 65, 66, 68, 77, 97, 99, 100, 105, 111, 112, 119 Kuzncsk Ala Da&) 63, 64, 68


Kuznetsk 49, 50, 143, 144, 156, 162, 163, 168, 169, 172, 173, 176, 177, 192 Kuznetsk Ala Dağı 49 Kuznetsk Aladağı 143, 144, 176 Kuznetski 163, 166, 167, 168, 170 kürençi 37 kürengi 37 Kürengler 37 Kürgendegi Çon 31 Kyahta 60, 112, 158, 171, 180 L. R Potapov 23, 106, 150 L. R. Kızlasov 152, 180 L.R Kızlasov 150 Laskan 116 LauzanTayşi 141 Len 61 Lena 37 Leşinler-Erenak 169 Linbey 136, 139 Locdantayşa 158 Lodcantayşa 158, 159, 161 Loucana 148 Luvsan 158 M. A. Kastren 17, 18 M. A. Ungvitskaya 23, 24, 25 M. İ. Borgoyakov 22, 23 M. R Gagarin 160 Maganat çolı 86 M aktum sulu 87 Malçan hasha 55 Malobaykotov 171 Malobaykocovski 170, 175 Mana 143, 174 Manainey 110, 111 Mançur 18, 23. 57, 138, 141, 156, 168, 169 Mançurya 18, 23, 138, 168, 169 M anditodoş 114 Mangıs 84 Mangu 135 Manit 44, 194, 195 M anit H ıdnayeva 44 Mano 143 Manza 114 Manzu Boydon 114

Manzu Boydonov 114 Maraçılıg 44 Maraçılıgtag 101 Maryasovlar 46 Masalcı Haycı 108 Maşi Tarhan 152 M atır Magnay Kaşka 153 Matkeçik 49 M atur 23, 59, 61, 63, 67, 94, 95, 96, 154, 165, 167, 176 M atur nehri 23, 59, 61. 95, 96 Mavi boga 67, 85 Melet 53, 68, 143, 177 M eletler 53 Mergen 75, 86, 87, 103, 148, 152, 153, 156, 162, 164, 165 Mergentayşi 103 M erkitler 135 M inusin 13, 18, 19, 20, 40, 41, 45, 53, 126, 131, 132, 134, 135, 136, 138, 139, 140, 145, 146, 149, 150, 155, 178, 179, 180, 181 M inusin Tatarları 40 M inusinT atarlannın C aşoo-turm uşu cönündö oçerkter" 18 Minusinli 21, 150 Mısır 84 Miyangas 60, 172 Modarlar 82, 83, 144, 166 Modon Hirgis 169 M odor 156, 168 Moğol hanı 43, 49, 55, 74, 90, 92, 94, 95, 96, 110 , 112

Moğol İm paratorluğu 91, 131, 135, 136, 144 Moğolca 36, 41, 56, 150, 154, 156 Moğol-Cungar 24. 51, 104, 181, 192 M oğolistan 43, 49, 53, 55, 58, 68, 71, 72, 74, 75, 86, 90, 91, 108, 111, 119, 132, 137, 139, 148, 157, 158, 169, 171. 173 Moğollar 23, 35, 43, 49, 59, 60, 61, 77, 84. 85, 89, 93. 95. 97, 106, 110, 132, 134, 139, 140, 143, 145, 150, 151, 162, 176 Moğol-Mançur 156 Mohsagallar 36 Molah 172 mongol 39 Monguş 84


mool 39 M oolhan 79, 80, 101,104 Moskova 103, 119, 163 M otor 144, 145, 151, 156, 160, 170, 171, 175 M otorlor 156, 160, 170 M rass 114, 148, 176, 177 M rassu 63, 64, 97, 144, 165, 167, 176 M udar 171 Muklay 61 Mutı Ç athan Tag 54 M unaş 125 M undukov 174 Mungal Yeri 173 M ungatkov 174 M ungatov 173 Munke Han 135, 136 M unkur H itnanı 135 M untukov 174 M urad Acı 73 M urassu 165 M usm allar 36 N. A. Alekseyev 34 N. A. Kostrov 18 N. F. K atarov 17, 19, 28, 57 N. Kozmin 21, 141, 150, 151 N. Kuzmin Yerenakbeg 105 N. M. Ulturgaşev 23 N. N. Kozmin 21 N. R Dırenkova 22 N. P Katanov 50 N. S. Şukin 18 N. S. Teneşev 23 N. V. Amzarakov 23 N. Y. Biçurin 160 N. Ye. Çusteyev 27 Nair Tükbeçekov 172 Naya 134 Nayan 138 Naym anlar 131, 132, 133 N em ek 120, 151 N ijneudinsk 105 Nikolay Fedoroviç Katanov 129 N inya 44, 58, 63, 161, 163 Niskem oyun 46 Nomçı 149, 151

Nonahtay 44 N onahtayevler 44 N uh Tufanı 58, 64, 68, 73 Nyukpey 61 O Hoğray 141 O bdutlar 175 obeke 16, 189 Ocagas 58 O cenbeg’in H anım ının Ağıdı 29 O glahtı 41, 74, 78, 85, 86, 122 O glahtı dağı 41 O gur 143 O hsaadah 96 Ojenbeg 49, 54, 100, 101, 102, 104, 107, 108, 1 0 9 ,1 1 0 ,1 1 1 ,1 1 2 OjyanBih 20 O laganiistü Masalın Tarihı Damarları 26 O lbezekm atır 101 O ltır 143, 168 O m boerde 158 O m boerdeni 158 O m ski 119 O nlo 52, 98, 99, 126 Onlohaya 98 O non 139 O rdıt 175 O rd u t 139 O rengay 157 Orgılıginek 74, 75 O rion 75 O n s Han 60 O rlan 78 O rm an Kırgtzı 169 O rta Yenisey 13, 31, 32, 33, 40, 43, 44, 45, 49, 50, 51, 52, 68, 69, 73, 74, 90. 94, 97, 101, 122, 139, 140, 142, 144, 145, 148, 151, 162, 179, 180 O spabeg 100 O stıghır 48 Oya nehri 171 O yrat 15, 26, 49, 54, 57, 112, 114, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 125, 139, 140, 153, 162, 169 Oyrat Devleti 119, 121, 125 Oyrat Han 60, 122


Oyrat hanı 112, 114, 120, 121 O yratlar 46, 117, 119, 120, 139, 161 Oyrot 28, 46, 133 Oyrot Devleti 45 Ozop 110, 147 Öcenbeg 15, 19, 20, 28 Ö cenbeg'in H anım ının Ağıdı 16 Öçenpighayazı 101 Ögedey 135 Ölebekdigin 133 Ö lengsın 110 R A. Domojakov 27, 29 R A. Troyakov 22. 25, 26, 29 R Çebodayev 27 R Petrov 115 R V. Kurbijekov 25 R Ye. O strovskih 20 Paaday 44 Padıntashıl 65 Paga 125 Paganbeg 123, 124 Paganbeg Köbecikov 123 Pahta 16, 24, 27, 41, 86, 87, 125 Palaban 32, 80 Palabanham 80 Palabar 80 Palagırhaın 80 Palagır-Ham 80 Palamorkam 38, 111 Psılbınsug 66 Param onhom 80 Paratan 54, 169 Parataniar 54 Pars 78, 134 Parut boyu 157 Pastag 94 Pastır Beg 77 Pastızıbaldızı 86 Payanhıs 16, 56, 77, 78, 81 Payapun 16 Payang 62 Petr 125 Pigtoçak 16 Piltir 23, 59, 168, 176, 183

Pıras 123 Pispiyah 60, 61, 62 Podjanday 44 Polçek 79, 80 Polçektat 79 Polyaklar 127 Poracak 54 Porahazra 78, 79 Poyzım Izıktag 73 Puga 67, 68, 81, 85, 192 ’ugatas 85 Pugdurham ı 81 Pulanasçan 45 Pulgoshomı 81 Pustashıl 96 Puyal 44 Romeo ve Juliet 87 Rus padişahı 119 Rusya 13, 14, 16, 44, 48, 52, 60, 98, 100, 102, 104, 105, 112, 119, 121, 142, 144, 155, 158, 159, 160, 162, 163. 164, 167, 168, 171, 173, 178, 180 S. D. Maynagaşev 21 S. G. Klyaştornıy 132 S. İ. Vaynşteynler 171 S. R Kadışev 25, 27 S. S. Surakov 50 S. V. Bahruşin 141 Saarpaar 109 Saartag 89, 90, 128 Saashançayzan 108 Sabınatashıl 64, 65 Sagal 36, 37, 118, 119 Sagay 13, 16, 18, 19, 22, 44, 50, 57, 58, 68, 72, 118, 120, 128, 144, 167, 168, 171, 172, 175, 176, 177, 178 Sagayah 53 Sagaylar 12, 18, 19, 44, 53, 58, 66, 67, 68, 110, 175, 176 Sagırhaya 42, 85 Sahçah 59 Sahsaar 44 Sain 156, 167 Sakıl 114


Sancinsenge 158 Sibicin 65 Sandık 164 Sibicinler 65 Sandır 168 Sibir 133 Sanzar 123 Sibir Hanlıgı 148, 157 Sarasköl 84 Sibir Kağanlıgı 98 Sardıganovlar 177 Sibirya 17, 19, 20, 26, 32, 34, 39, 40, 42, 44, Sarı Kırgız 169 57, 68, 95. 96, 98, 103, 105, 112, 116, 117, Sanghaya 67 123, 124, 132, 135, 140, 145, 152, 153, Sanglar 58, 79, 144, 156,167 154, 156, 157, 161, 163, 164, 167, 169, Sangsoyan 65 170, 173, 178, 180 Santkan Sobin 159 Sıda 143, 144, 174 Sarlin Biko 17 Sıgan Domojakov 20 Sart 56, 72 Sıgda 49, 109, 110, 111 Sartagul 56 Sıgda ile Sıbı 111 Sartah 56 Sıgda ve Sibi 109, 110 sartak 72 Sıgda ve Sıbı 49, 80, 110 ■ Sartakbay 71, 72, 81 Sıgımtahsıl 111 Sayan 34, 37, 44, 49, 58, 59, 60, 61, 64, 65, Sıgla 28 68, 71, 73, 76, 83, 90, 92, 93, 106, 144,165, Silben 125 166, 167, 171 Silbertag 80 Sayan dağları 37 Siligool’un H anım ının Agıdı 16 Sayan-Altay 19, 22, 26, 34, 35, 37, 39, 40, 41, Siliguul 98. 99, 100, 126 ~ 43, 45, 50, 54, 57, 60, 68, 71. 72, 73, 74, 81, Siliguul Siveezi 98 8 5 ,9 7 , 107, 113, 117, 118, 120, 121, 131, Sinszya 169 134, 135, 136, 137, 139, 140, 142, 143, Sır 90, 100, 112 154, 158, 160, 163, 168, 181, 186 Siriust 74 Sayanlar 143, 145 Siveetag 45 Sayanogorsk 72, 76 Sıy 143 Sayın 64, 65 Siyah Başlar 51 Sayn Hirgis 169 Sıyski 175 Sebdencab 168 Sobı Totukayev 159 Seeren efsanesi 44 Sogdaymirgen 75 Seet 39, 83 Sohhı 56, 78 Selenga 131, 139 Sohhılar 78 Sendre 126 Sokolova 14 Sengetayşi 117, 160 Solanmay 62 Sengetayza 105 Solbanıharahus 67 Senyavin 62, 63 Solbantag 45, 46 Setsenhan 169 Soncor 165 Sevanrabdan 112, 120 Sooltubi 35 Shakespeare 87 Sora 26, 122, 123 Sıba 28 Sorkay 125 Sibdey 24 Sorkuktanibegi 135, 136 Sibdeyek 28 Sortonköl 45 Sibe 24, 28, 78 Sos nehri 42, 62, 63 Sibeçek 28 Soyan 34, 171


Stieriscerin 138 su h u ru 41 Su Tufanı 43, 73 Sug Hahpınazı 61 Sumekçin 47 Sunam atır 27, 28 Sunum atır 118 Suraska İgerekov 114 Surçazı 94 S urh u y u h 2 9 , 109 Surhuyuk 108 Suyurgal 162 Svalik 112, 116 Syanhe 138 Sytzyas 180 Sziliszi 138

ŞuyT atarlan 114

.

Şabin Dabaga 171, 172 Şabindabaga 171 Şalabolin 148 Şaman 32, 38, 54 Şamanizm 14, 81, 148, 188 Şandı 105, 153, 162, 169 Şandıçke 162 Şap 41, 93, 101, 102, 103, 107, 162 Şar Hirgis 169 Şaradanov 175 Şerluçak Kuçelayev 115 Şerstova 13 Şipov 170, 175 Şirinsk 13 Şolo Mergen 162 Şoloy 158 Şoloyubaşi 158 Şor 13, 43, 45, 54, 62, 116, 147, 176, 177 Şor Folkloru 22 Şoriya 120 Şorlar 12, 42, 53, 96, 113, 120, 140, 175 Şorlom ergen 148 Şulbay 120 Şurluçaklar 115 Şurlum ergen 164 Şust Tatarları 115 Şustar (Şuy) 115 Şuş boyu 114 Şuştar 49

T. Abdırakunov 87 T. Abdrakunov 41 T. G. Taçeyeva 22, 29 Taarbeg 98, 100, 116 Taban 95, 128, 144, 156, 167, 168 Tabat 59, 79, 80, 82, 83, 176 Tabat nehri 79, 83 Tabun 103, 153, 159, 160, 167 Tabun Karagul 103 Tabun Köçebayev 159, 160 Tadar 5, 12, 14, 50, 53, 73, 113, 121,129, 151, 180, 181, 184 Tadar Çonı 53 Tadar hanı 121 Tadar Ulus 50 Tadarlar 151, 180 Tag Hahpınazı 61 Tagar 32, 33, 40, 106 Tagdagıaal 126 Taghırgazı 42 Tagnaiyus 101 Tağ Hoğray 141 Tainİrki 153 Tainirka 152, 157 Talaa adıraşmanı 116 Tangıtbazurtayşa 108 Tanmalık 116 Tanrı dağları 51 Tann Dağlı 19, 40, 48, 79, 84, 85, 87, 91, 116 Tantang Hanım 88 Taptangtura 88 Tarça 34, 89 tarça ot 89 Tarçahıs 89 Tarçahıs Kirgicekbaatır 89 Targıcul 77 Tarhan 152 Tarkan 33 Tarzanyayzan 103 Tas 133 Tas Miyangas 60 Tasabışka 91 Tasham atır 19, 24, 25, 29, 39. 101


Taştıp 60. 61, 62, 64, 76, 96, 97, 144, 165, 167, 172, 176 Tatarlar 12, 20, 56, 84, 174 Tatarov 78, 173, 174 Tatarov nesli 78 Tatımirke 15 Tauşevler 56 Tauyev 174 Tayas 64, 156 Tayci u t 131 tayçı 87, 118 Tayga 66, 67, 80, 122 Tayımirke 108 Tayımırkebeg 108 Tayşa Boşoktu H an 152 Tebişan 137 Teençik 86, 87 Tegirmenköl 112 Tegrekköl 77 Telengut Zaysanı 168 Telets 106, 144, 162 Teleut 54, 57, 84, 87, 100, 114, 116, 155, 163, 166, 168 Teleutlar 54, 87, 116, 168 Temirkiris 97 Temuçin 132, 133 Tengis 171 Tenirköl 116 Tenlek 133 Tergekköl 99 Tetyugin 174 Tigirköl 116, 143 Tigirparnu 109 T igirpum u 108, 109 Tikçeges 112 Tile Hoğray, 141 T im ur 133, 138, 139 Tipsey 74, 76 Tobol 121 Toçak 16, 126, 127 Toçak Kçtngarov 126, 127 Toçi 145 Todoş Çayzan 114 Tofalar 38, 57 Toganay 169 Togıs Pulunnıg Tolı Hooray 51

Togısaas 89 Tohçın 75, 76, 92, 93 Tohtabiy 61 Toktobiy 62, 63 Toladay Çonı 31 Tolay 50, 140 Tolıhooray Etnik-Politik İttifakı 52 Toluy Han 135 Tom 46, 53, 63, 68, 110, 112, .116, 128, 144, 165, 176, 177 Tom boyu 66, 177 Tom nehri 62, 66, 81, 97, 99, 112, 116, 177 Tom Sug 177 Toma 39 Tomks 170 Tomlu 113, 167, 177 Tomsaga 167 T om sagay81, 110, 156, 175 Tomsk 13, 26, 105, 112, 114, 115, 149, 163, 168, 173, 183, 184, 185, 193 Tomski 103, 107, 113, 115, 117, 155, 164, 167 Tomzas 36 Tonski 174 Toodak 32 Toolıhooray 46, 48 Tooratkiçin 110 Torginciool 93, 94 Torgocak 69 Torgout 54 Torontoyhan 27 Torosdabaga 171 Totanmay 61, 62 Tölös 133 T örböt 46 T ört Toluk Toolu Hooray 51 T örtöbö 46 Tös 69 T ö stü p 69 Tsevan Rabdan 163, 164, 165, 168 Tsevanrabdan 121 Tsin 168 Tsin im paratorluğu 168 Tsyan 142 Tsyanhe ırmağı 142

143,

176,

160, 163,


Tszyegüler 38 TUba 39, 44, 53, 57, 142, 144, 148, 150, 158, 159, 162, 165, 166, 167, 170, 171, 175 H ıbalar 57, 142, 144, 150, 153,158, 166, 167, 171, 175 Tlıbin- teşkil 173 H ıbulah 53 H ıhas 133 H ıim nehri 44 tulaga 51 Hılcubay 85, 86, 122 H ıletu 137 Hıcna 39 'Rımat 34, 39, 131, 139, 140 TUmat Çazı 34 H ım atlar 35, 134, 150 H ım atlar sazı 34 H ım zuh 53, 177 TUnayran 82 Tlıngunov 173 Tlınktemir H an 13 7 TUnlik 135 TUrabiy 61 TUralıgaas 85 TUran 39, 44, 74, 90, 122, 126, 149, 156, 170, 175 TUrpanlar 74 Türsun çazı 90 Türusbeg 60 TUtuha 138 TUva 37, 45, 49. 59, 60, 61, 64, 65, 90, 105, 131, 132, 135, 136, 138, 139, 143, 145, 151, 157, 158, 166, 168, 171 TUvalar 172, 176 TUvalılar 34, 36 TUzluköl 103 Tüktig Hogray 141 Türkler 13, 34, 37 Türk-Moğol 26, 32, 33, 53, 54, 56, 72, 74, 84, 98, 105, 119, 141 T ürüsköbaatır 89 U. N. Kirbijekova 22 Ubaşi 158 U csum er 74 Ugeçikaşka 140

Ugıımakov 174 Ugtımakovlar 174 uh saadah 52 Ukrayna 25 Ulagaç bey 146 Ulagaç Kaşke 154 Ulen 49, 51 Ulennig Sın 51 Ulennıgsin 111 Ulug Abam 59 Ulug astan as polbasın 116 U lughem 171 Unzen 102, 103, 165 Unzentayşi 102 Upsa 142, 144 Ural 32 Uranhay 156 Urçenov 175 U rdut 140, 150 Urganhay 156 Urgu 89 Urgun 170 U rsut 133 U ryanhanlar 160 ' Uryanhay 54, 141, 156, 157, 160, 167, 169 Uryanhaylar 54, 141, 160 Usa Yeri 40 UstAbakan 126, 127 U staprok Yanguiov 27 Ustçul 129 Ustfırkal 126, 127 Ust-Kamenogorski 168 U suhan 138 Uybat 42, 78, 81, 92, 93, 110, 142, 144, 149, 175 Uygur Kağanlığı 36 Uysaga 167 Uytag 85, 90 Uytag dağı 90 Uyussagay 156 Uzas 165 Uzekov 173 Uzum 85 Ülgen 42 Üttighaya 55 üük 37


V. A. A leksandrov 106 V. İ. Domojakov 22 V. İ. Kozlov 13 V. İ. Surikov 129 V. M. Jirm ıınskiy 11 V. Ogorodnikov 161 V. Rubruk 145, 157 V. Starkov 146 V. V. Bartold 13 V. Vatın 150 V, Ya. Butanayev 14, 15, 22, 27, 53. 180 V. Ya. Kıcinayeva 27 V. Ya. Propp 11, 26 V. Ye. Maynagaşeva 22, 23 V. Ye. Ugdıjekov 23 V.A. Vagin 11 Verhotom Yeri 176 Verhotom lar 68 Veslovskaya 174 W. W. Radloff 18, 19, 27. 28, 40, 57 Y. İ. U ndenau 17 Yakutça 34 Yarci 170, 175 Yarcin 170 Yargaşin 174 Yarin 144, 175 Yarin (Çarin) 174 Yarinler 174 Yastin 143, 156, 174

Yastın 174 Yastinler 156, 174 Yay Savaşı Devri 51 Yayzanbahşi 103, 152 Yayzankaşka 103 Ye. K. Yakovlev 20 Ye. M. M eletinskiy 11 Ye. N. Kulagaşeva 27 Yediorun 132 Yeniseysk 105 Yerenak 92, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 141, 148, 153, 154, 156, 161, 162, 169 Yerenak İşeyev 92, 102, 108, 141, 161 Yerenakbeg 101, 102, 103, 104, 105, 106 Yeyzan Kenegey 161 'uan 40, 136, 137, 138, 139, 140, 142 uanşi 40, 140 •'ujenye 28 Kusyuy 142 Yuta nehri 109 Yüan hüküm darı 137 Yüeççiler 117 Z apiska o Sobiranii U stnıh L iteratu rn ıh Proizvedeniy u M inusinskih tnorodtsev 21 Z astuh 156 Z engor 162 Zıryanlar 127 ■


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.