Feyziye Mektepleri Işık Lisesi / 1980-1981 Yıllığı

Page 1



1980/1981

. 1



3


4


Okulumuzun Tarihi şık

Lisesi (eski Feyziye) bundan 96 yıl önce, 14 Aralık 1885 de Selanik'te kuruldu. Lisemizin memleket hizmetinde geçen bu 95 yılını 8 döneme ayırabiliriz. 1. Dönem: Bu devre kuruluş yıllarına aittir ..Kurulduğunda dört smıflı bir ilkokulolan bu eğitim ve öğretim yuvası, Sabri Paşa caddesinde Evkaf dershanesinde çalışmalara başladı. Okulun kurucuları arasında Mısır­ lızade Mustafa Tevfik, Müderrislerden kitapçı Mustafa, Tüccarlardan İsmail İpekçi, Mehmet Karakaş, Mustafa Cezzar, Mustafa Faik, Maarif Müdürü Mustafa beyler bulunuyordu. Radoviçli lakabıyla anılan Maarif Müdürü Mustafa Beyin yardımı daha büyüktür. Okul binasının yapılması için toplanan üçyüz altımı Maarif İdaresi de ikiyüz altınlık bir yardımda bulundu. Topçuoğlu İsmail Edip Efendi okulun ilk Müdürüdür.

i

İki katlı

üzere 8 sızca'ya

dördü ilk, dördü Orta Okul sınıfı olmak bir okulolan Feyzi Sibyan'da arapça ve farsça'dan başka fran· da önem veriliyordu. yeni

binasında üç-beş yılda

sınıflı

Yoksul çocuklardan para alınmadığı, varlıklılardan çok az bir ücret için, bugünlerde okulun para durumu pek iyi değildi.

istendiği

okul ilk mezunlarını verdi. Kurucular arasında da ufak tefek deoldu. Maarif Müdürü Mustafa Beyin İstanbul'da yeni bir göreve nakledilmesi okulu önemli bir yardımcıdan mahrum etti. 1880

yılında

ğişiklikler

1888· 1899 ders

yılı başında

okulun hükümetten

yardım isteği

de bir sonuç

vermedi. 2. Dönem: Okul türlü zorluklara göğüs gererek hizmetini yürütüyordu. Üstün başarılı öğnmcilerin, imtihanla liselerin ikinci sınıfına hile geçebildiklerini gören okul idaresi bu büyük başarıdan dolayı okulun adını «Feyziye'ye» çevirdi. Bu arada mahalle mektebi gibi öğretim yapan ve yeni metodla öğre­ timi değiştirmeye çabalayan Şemsi Efendi ilkokulu Feyziye'ye katıldı. Böylece Atatürk'ü okutan yuvayı da içine almış oldu. Birleşen iki,. okulun Şemsi Efendi ilkokul bölümü kızlara ayrıldı. Ve o günkü Türk kızlarına ilkokuldan biraz daha üstün bir egitim imkanı sağlanmış oldu.

5


3. Dönem : Bütçe bakımından gene büyük sarsıntıların başgösterdiği 1900'· den sonraki on yıl içinde Mısırlızadeler okula yardım için bütün mallarını mülklerini satıp örnek bir fedakarlık yaptılar. Eski Maliye Nazırıarından Cavit Beyin Müdürlüğü sırasında yeni bir binaya taşınan okul gündüzlü iken yatılı okula çevrildi. Okulun ana mektebi ilavesi de bu tarihlerdedir. 700 öğ· renci ile Meşrutiyete> ulaşan okul, yeni Müdür Ali Osman Bey zamanında batıdaki eğitim ve öğretim metodlarını tanıyan modern bir kurum haline geldi. 4. Dönem: 1922 - 1923 ders yılı sonunda okulun resmi okullara eşitliğini sağ­ lamak için okul bünyesinde çok önemli değişiklikler oldu. Ana sınıflardan başka ilk ve ortayı alacak 8 sınıflı bir düzen uygulandı. Sekiz sınıfı bitiren öğrenciler de Lise derecesindeki Ticaret okulu bölümüne devam edeceklerdi. Dışarıdan gerekli öğretmen getirtilemediği için bu düzen iki yıl kadar sürebildi. Ticaret bölümii kapatıldı. 5. Dönem: 1920'de 15 yahlı öğrenci ile yatılılık teşkilatınm temeli atılmış oldu. Yatılı olmak isteyenlerin çokluğu ve okulun günden güne gördüğü ilginin artması, binanın değiştirilmesini gerektirdi ve 1923'de Nişantaşı'nda Polis Karakolu karşısındaki büyük ahşap bina kiralandı. 1926'da bu binayı satın alan Cemiyet konakta önemli değişiklikler yaptı. Yuva, ilk, orta, lise sınıflariyle yepyeni bir düzen alan okul Milli Eğitim Bakanlığından bütün sınıfları için resmi okullara eşitlik hakkını da elde etti. 1927 - 1928 ders yılı sonunda Müdire Nakiye Hanım istifa ederek vazifeden ayrıldı. Edirne Maarif Müdürü Memduh Bey Müdür oldu. Bir yıl sonra onun yerini de Seniha Nafiz Hanım aldı. Kuruculardan Mustafa Nafiz Efendinin ağırca rahatsızlanması üzerine kuruculam İsmail ıpekçi, Süleyman Kani beyler getiriIdiler. Fahir İpekçi, Dr. Nami döksun, Enis İpekçi beyler de sonradan katıldılar. 6. Dönem : Ord. Prof. Dr. Sıddık Sami Onar, Eşref Binzet, İpekçi ve Dilber ailelerinin büyük yardım ve himayeleriyle önemli bir bllhranlı devre atlatıldı. Feyziye Mektepleri Cemiyeti 12 kişilik bir İdare Heyeti ile çalışmalarını yürüttü. İsmail İpekçi, Süleyman Kani, Fahir İpekçi, Cevdet İpekçi, Vahit İpek­ çi, Avni Beror, Dr. Nami Göksun, Ali Salim, Zeki Acar, Suzi Bleda, Fahri Şuhudi, Mühendis Avni beyler üyeler arasında bulunuyorlardı. 7. Dönem : Feyziye Mekteplerinin Selfmikte kurulduğu tarihe rastlayan «14 Aralık Günü)mü kurucular, aileleri, öğretmenler ve öğrencilerle okulda hep bir arada kutlamak gelenek olmuştur. 14 Aralık 1935 gününde 50 yaşına giren Feyziye'nin kuruluş günü kutlanırken ekulun adının «Işık Lisesi)me çevrilmesine karar alındı ve İdare Heyetince. bu yolda önerilen isteğe cevaben Atatürk Ankara'dan telgrafla muvafakat cevabı verdi, okulun bu yeni adı kutlandı. Bu suretle açılan Feyziye Mektepleri Cemiyeti Başkanlığına ve Okul Müessisliğine eski İstanbul Valisi Süleyman Kani İrtem seçildi. Selanik'te ve İstanbul'da uzun zaman değerli hizmetlerde bulunan ve 1940 yılı sonlarında vefat eden Doktor Osman Nami Göksun'dan açılan üyeliğe İstan­ bul Hukuk Faküıtesi Ordinaryüs Profesörü Sıddık Sami Onar seçHdi. Bir müddet sonra Muvaffak Benderli de İdare Heyetine seçildi. Feyziye Mektepleri Cemiyeti'nin 12 azMan kurulu İdare Heyeti üyeleri ile sıkı işbirliği yapan ve okulun en karışık ve dağdağalı günlerinde MÜdürlük ödevini deruhte ederek okulun kalkınmasını temin eden Eşref Binzet 1942 yılında hayata gözlerini yummuş ve okul Müdürsüz kalmıştır. O zaman Edebiyat öğretmeni olan Muvaffak Benderli tatile tesadüf eden birkaç ay için

6


Müdür vekaletini kabul ve deruhte etmiş ve kendinin tasviyesi ve Okul Encümeninin de muvafakati ile Karşıyaka Ortaokul Müdürü Sacit öncel 22 Ağus­ tos 1942'de Işık Lisesinde Müdürlük görevine başlamıştır. Sacit öncel beyin Müdürlüğü sırasında buhran devresi atlatılması ile başla­ yan hayırlı ve verimli başarı devresi her geçen yıl bir parça daha gelişmiştir. Disiplin, temizlik ve bilgi konularında ,çok hassas davranan müdür, okulu örnek hale getirmekte cidden büyük hizmetler ifasında tam bir başarı sağla­ mıştır.

1970

yılında

emekliye

ayrılan

Sacit öncel'in yerine Müdürlük görevi Mahmut Bugüne kadar Türk eğitim alanında başarılarla yol olan Müdürümüze bundan sonra da başarılar dileriz.

Yılmaz'a devredilmiştir. almış

8. Dönem: Bu devre, müessesenin hayatında en mesut ve verimli devirdir. «1948 yılında yapılan Feyziye Mektepleri Cemiyeti» umumi heyet toplantısın­ da İdare Heyetine Dr. Adnan Atam, İ. Sıtkı Dilber, Prof. Vehbi Eralp, İbra­ him Acar, Avukat H. Fikret Evsen, M. Lebip Mısırlı ve Osman Kermen gibi değerli kişilerin seçilmesi ile . çok ahenkli bir çalışma devresi başladı. Bu arada okulun bir Vakıf yapılması fikri çok alaka ile karşılandı. Tesis statüsü hazırlanarak tesis senedi tanzim ve İstanbul Adliye 5. Hukuk Mahkemesinin kararı ile bu hayırlı iş başarıldı. Büyük hizmetlerine bir mukabele olmak üzere emekli müdür Sacit öncel, Tesis İdare Heyetine .elındı. Kurulduğu günden beri . Tesis İdare Heyeti Reisliğini Sayın Fahir İpekçi ifa etmekte idi. Bu arada o tarihteki değeri 8 - 10 milyonluk bir varlığı bu büyük memleket hizmetine tahsis eden Dilber, İpekçi, Kermen ve Mısırlı ailelerini şükranla yadetmek vazifemizdir. Ayrıca Işıklıları üzen bir konu da Sayın Sıddık Sami Onar'ın 10 Ağustos 1972'de vefatı olmuştur. Sayın Prof. Sıddık Sami Onar'ın kaybı ile boşalan Yönetim Kurulu Başkanlığı­ na Işık Lisesi'nin eski öğrencisi, öğretmeni ve uzun yıllardır Yönetim Kurulu üyesi olan sayın Muvaffak Benderli seçilmiştir.

Sayın

Muvaffak Benderli'nin başkanlığı sırasında Işık Lisesi'ni çağırnızın tüm modern eğitim tesislerine kavuşturma yolunda önemli çalışmalar yapılmıştır. Bunlardan en önemlisi üzerinde yeni Işık Lisesi kampüsünün kurulacağı arsanın satın alınmasıdır. Ayazağa'da Büyukdere asfaltı üzerinde 37.515 metrekare olan arsa, üzerinde yapılacak eğitim tesislerinin avan proj~leri hazırlanmıştır. Söz konusu arsa üzerinde Vakıf Yönetim Kurulu Büyük Kurtarıcı Atatürk'ün doğumunun 100. yıldönümünde onun eğitim anlayışını en iyi şekilde yansıta­ cak eğitim tesislerinin temelinin atılmasının hazırlık çalışmaları içindedir. Son on yıllık dönemde Milli Eğitim Bakanlığınca üç defa teftiş edilen Işık Lisesi'nde eğitim ve öğretim resmi okullardaki seviyenin üstünde bulunmuş, okula, yöneticilere, öğretmenlere ve Okul - Aile Birliği Yönetim Kurullarına Milli Eği timBakanlığı tarafından takdir ve teşekkür belgeleri verilmiştir. Sekiz senedir Vakıf Yönetim Kurulu Başkanlığını gerçek bir eğitimcinin tevazuu içinde yürüten sayın Muvaffak Benderli rahatsızlığı nedeniyle bu görevden ayrılmıştır. Sayın Muvaffak Benderli'den açılan Yönetim Kurulu Başkanlığına Işık Lisesi mezunu, Yönetim Kurulunda en uzun süre üye ve başkan vekili olarak hizmet etmiş olan Sayın Hasan Fikret Evsen seçilmiştir.

Işık

Lisesi ülke eğitiminde üzerine aldığı görevleri geçmişine yakışır bir olgunluk içinde yürütmeye devam edeceK, ülkemize hizmet yolunda yarışan Türk gençlerine ışık tutacaktır.

7


ATATüRK

yıLI

1981 yılı bütün yurdumuzda ATATÜRK YILI olarak kutlanıp değerlendirilmektedir. Işık Lisesi Yıllık ve Yayın Kolu, yıllıktan başka, yazar olarak bütün öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin katıl­ dığı özel bir kitap da hazırlamaktadır . Gerek yıllı­ ğın, gerek bu özelkitabın, ATATÜRK'ün doğum günü sayılacak olan 19 MAYIS'a kadar yetiştirilip dağı tılmasına çalışılmaktadır.

8


4 OCAK 1981 GüNü ATATüRK YILI'NIN BAŞLAMASı OKUL MüDüRüMüZ MAHMUT YILMAZ'IN BAYRAK TöRENİNDE YAPTIGI KONUŞMADAN BÖLüMLER NED ENİYLE

Sevgili Çocuklar, Bildiğiniz gibi 1981 yılına girdik. Bu yılın bizim için farklı bir öne- '

tüm dünyada Atatürk, Yılı ilan edilmiştir. Bugünden başlayarak yurdumuzun her köşesinde Atatürk'ü anma törenleri düzenlenecektir. Biz de Işık Lisesi olarak türlü çalışmalarda bulunacağız, dergi, gazete ve yıllığ' ımızda ona yer vereceğiz, onun için sergiler açami var. Bu

yıl

cağız.

Atatürk dünyada bir eşi daha bulunmayan bir insandır. O laiklik yolunda Türk Milletini aydınlatmıştır. Bugün, laikliğe ulaşmış pek çok Asya ve Afrika ülkesi karşİsında, Türkiye gibi canlı bir örnek vardı. Oysa bizim, Türk Milletinin ve Atatürk'ün karşısında böyle canlı bir örnek değil de, yurdu bölüşmek isteyen düşmanlar vardı. Atatürk bu olanaksızlıklar karşısında Türkiye'yi ele almış ve bugüne ulaştırmış insandır. Tarih boyunca pek çok devlet adamı bir kuyruklu yıldız gibi kendi ulusuna ışık tutmuştur, oysa Atatürk kutup yıldızı gibi bizi daima aydınlatmıştır. Atatürk'ün temel niteliklerinden biri de eğitimciliği ve öğretmen­ liğidir. O yurdun kalkındırılabilmesi için eğitilmesi gerektiğini çok iyi biliyordu. Atatürk, eğitime verdiği önemi bir konuşmasında , şöyle dile getirir: öğretmenler, gelecek nesiller sizindir, sizin eseriniz olacaktır.» Işık Lisesi'nin değerli çocukları, Işık'lı gençler olarak size de görevler düşmektedir . Atatürk'ün yaptığı devrimleri koruyacak, sürdürecek ve yüceltecek olacak sizlersiniz. Atatürk'ü sevmek demek yalnızca onu anmak vetörenler düzenlemek değildir. Onun devrimlerini sürdürmek, gerektiği yolda ilerlemek demektir. Bu da çalışmak, çalışmak, çalışmakla olur. Atatürk «fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür» n esiller istemektedir. Ne mutlu Türk'üm diyene,

9


ATAM

ATATüRK

En büyük Türk sensin Bizi düşmanlardan kurtardın Yurdumuzu ferahlattın Herşeyi sen bize öğrettin

Atam ölmedi Atam kalbimde Türkün kalbinde Yaşatır O'nu her Türk O ulu Atatürk Bin sene geçse Atam Türkün kalbinde Atam benim kalbimde. 2. C. 378 Simin YENAL

Birçok devrimler yaptın Cumhuriyeti kurdun Yurdumuzu sıkıntıdan kurtardın Herşeyi sen düzene koydun

Çocuklara 23 Nisan'ı Gençlere 19 Mayıs'ı armağan ettin Atatürk'ü çok severim O da bütün çocukları çok sever 2. C. Cüneyt DEVRiM ATATüRK

ATAM

Yüceyi tanımlamak, Belki çok güçtür denir. ATATüRK'ü bilen için Yanıtta zorluk nedir?

Seni görmedik, konuşmadık, Seninle savaşa girmedik, Ama adını biliyoruz, unutamayız, Eşsiz kahraman ATATüRK.

musumuz yücedir, Demedi mi ATATüRK? O daima haklıdır Bilmeli bunu her Türk.

Dalgalanıyor

Yücenin kendisidir Herşeyimiz ATATüRK. 2. C. 670

Engeli

Kurtuluş savaşını kazandın,

Büyük önder ATATÜRK. 2. C. 105 Burak öZSELÇUK Armağan

KüRAN

ATAT"üRK

ADI B"üYüK ATAM

önderimiz Atatürk

Bayramları

Canımızdır, kanımızdır

Savaşları

Yurdumuzu kurtaran O'dur Atatürk'ü çok severiz. Cumhuriyeti O'dur kuran O'dur yine devrimleri yapan Ne şanlıdır O, ne şanlı Atatürk'üçok severiz.

düşmandan

Bizi Sen

sen kurdun, sen yaptın

düşmanlardan

kurtardın.

Büyük Atam Milletimizi sen kurtardın Cumhuriyeti kurdun Adı Büyük Atam. 2. C. 184 Ceki Adı

ödenir O'na olan borcumuz Nasıl unutulur O'nun tüm yaptıkları Yaşar O kalbimizde Atatürk'ü çok severiz. 2. C. 48 Vivi SAVARYEGO

Nasıl

10

aşıp

san saçları rüzgarda, geçiyor,

MEDİNA


ATATtl'RK

ATATtl'RK

Kalbimizde yatan Savaşlarda kazanan Ey ulu önder Ey büyük Atam

Atatürk güneşimiz Atatürk ay yıldızımız Bize yol gösteren o İçimizde atan yürek o.

Cumhuriyeti kuran

Atatürk bu ulusu Zaferden zafere götürdü Türk en yüce Türk diye Atatürk'ü gördü.

Düşmanı yurttan kovan Nasıl sevrnem seni

Benim sevgili Atam. 3. A 477 N. Ebru EGİNLİOOLU ATAM

ATATüRK SAMSUN'DA

10 Kasım saat 9'u 5 geçe Hayata yuman gözünü Atam ölmedin ölemezsin Kalbimde yaşıyorsun Atam

19

Bıraktığın eserler Yine senin, senin kalacak Dünya seni tanıyor Halkın sana tapıyor .

5. A. Feyza NARİN

Mayıs

günü Ata'm Samsun'a Baktı mavi gözleriyle Bütün dünya aydınlandı. 5. A. Dilek TOPALOGLU Çıktı

ATA'MIZ

Sen doğan güneşsin Ey Ata içimizde Sen yurdu kurtaran Geçmişimizde.

Ölmedin ölemezsin Sen bizimsin bizim Türkoğlu Türksün Barışı seven.

5. A. Neyra AYA ATATÜRK

Bizi kurtaran Atatürk Yarışa koşan Devrimleri yapan Atatürk Milletin başı sensin Atam. Gönlümüzde yatan Atatürk. 3. A Banu DEMİRC100LU 2. C. Selin SöNMEZ

ATA'M YURDU

KURTARDı

Atatürk yurdu kurtardı Zaferlere zafer kattı Düşmanları yurttan attı Ata'm yurdu kurtardı. Dünyayı inandıran

o kazanan o Bizleri yücelten o Ata'm yurdu kurtardı. Savaşları

Padişah

korktu kaçtı Masallara karıştı Dünya ile barıştı . Ata'm yurdu kurtardı.

EN BÜYüK Ttl'RK ATATüRK

19

Mayısta güneş doğdu

yurduma

Başladı kurtuluş savaşı

Bizim oldu özgürlük En büyük Türk Atatürk. YeniIdi gitti düşmanlar Yurttan atıldı padişah Türk duyurdu sesini dünyaya En büyük Türk Atatürk. 3. C. Püren BÜGET

3. C. Taçlan GüNGÖR

11


ATA'M

Sen kurdun cumhuriyeti Sen yaptın devrimleri ilk yazıyı yazan da sen Zorlukları çözen de sen. 3. B. Ahmet OKAN ATA'M

Ata'm sen ölmedin Toprağa gömülmedin Bizi yönettin görünmedin Sen Türklerin gönlümlesin. 3. B. Bahar GüLDEREN

ATATüRK Güneş Yıldız

gibi doğdu gibi parladı

ATATtiRK

Düşündü taşındı

öncümüz Gönülde sevincimiz Sensin ey Atatürk Her şeyimiz her §eyimiz.

Bu ulusu

Uygarlıkta

5. A. Sedat DOGAN ATATtiRK'E

SESLENİŞ

Senden var mı dünyada Var mı senden büyüğü Sendendir bu yurdun tümü Sen dünyamızın güneşi Yüreklerin sönmez ateşi En büyük Türk Atatürk.

ATA'YA

KARŞI

ÖZLEM

kurtardı.

Devrimler yaptı Yurdu özgür yarattı Güneş gibi doğdu Yıldız gibi parladı. 5. A. Serdar

ATAM

Atam on Kasım sabahı Yumdu gözünü dünyaya Hayır hayır ölmedi o Kalbimde yaşıyor hala.

Atama bir özlem belirdi içimde Çalışır köylüm tarlada T ürkler uyanın Ata'mı görmek istiyorum Mehmed'im sınırda bekler A nlamak onu, tanımak istiyorum Eserin cumhuriyeti Koruyacak bütün gençler. M avi gözleriyle yanıma gelmiyor A nlatmıyor yaptıklarını , tanıtmıyor yüceliğini. • Kurtardın bütün vatanı K albim senin ilkelerinle dopdolu Çıkardın yurttan düşmanı A nlatmasan da sen kendini Çalışır eri kadını R azıyım kitaplardan öğrenmeye Hep anacağız adını. Ş iirler yazacağım senin için i şık tutacağım senin yolunda. Hep özgürlüktür yaraşan Bu asil büyük millete Savaş denen o illete ö vünmeyi öğreteceğim Türklere Zavallı olmadığını öğreteceğim Karşıyız her zaman Atam. L akin sen rahat uyu Ata'm 7. A. 1061 Burak E y Atatürk bunlar hep senin için M utıuluğumuz bile senin armağanın. 6. A. 1495 Beril BOZYİGİT

12

pıNAR

BİLGİN


ATA'YA

ATATÜRK

Ağlıyor

bütün dünya Tarihe sığmayan adam Ağlıyor bütün vatan T ürklüğü tanıtan için ümidimiz sendin R azıyız ölmeye K ahraman ulusumuz için. 7. C. 1264

M illetimi sen

A tam sendin bizi kurtaran T üm düşmanlardan Attın düşmanları

Türkiye'den Ü lkümüz senin yolundan gitmek Rahat yat Ata'm K albimizdesin sen. Reşit

SEBER

7. C. 1084 Ahmet SöNMEZ

kurtardın

U lusumu yücelttin gene sen

1::

S enin uğrunda ölmek T ürk'ün mutlu görevi A yaklar altında ulusum F eUlketine ağlardı A tam sen kurtardın K urtardın ulusumu E riştik cumhuriyete Mustafa Kemal'lı Aydınlık dQldu yurdumuz L ale gibi açıldı bayrağımız.

..,.- .

Tanrılaştıran

A

rdından

ayrılmayan

Türklüğüyle

gururlanan adayan R ehberi olduğun bu vatan K an ağlıyor arkandan. 10 Fen A 593 Yaprak SANDALCI

tr lkün

uğruna canını

7. C. Ahmet SÖNMEZ

ATATüRK

A tatürk adındır T ürk bayrağı kanındır A · tatürk'e saygıdır T ürkün büyük görevi Ü lküm üzd ür bizim R üyalarda bile görmek onu K urtuluş savaşının aslanı ülkemizi düşmandan temizleyen M utluyuz değişmez izinde. 7. C. 1235 Lale

IŞIK

Ne yazık ki Ben doğmadan ölmüşsün Ama ben seni Çok iyi tanıyorum Atam Sen benim küçücük Kalbimde yaşıyorsun. Vatanın her yerinde Sana borçluyuz herşeyi Yüce Atam benim. Bu yurdu sen kurtardın Bu cumhuriyeti sen kurdun Seninle dolu yüreklerimiz Yüce Atam benim 2. C. Simin YENAL

13


Kalbimizdeki

Başkan;

Başkanımız sayın

~

Muvaffak Benderli sağlık nedenleriyle görevinden ayrıldı. Yarım as ra yakın öğretmenlik ve Yöneticilikle kendini Okul'a ve Vakfa adamış olan Başkanımızın bu ayrılışı hepimiz için üzüntü konusu oldu. Ancak fiilen aramızdan ayrılsa dahi kalbimizde daima yeri olan Muvaffak Benderli'nin sağlığına kavuşması dileği yegane tesellimizdir. Bazı kişiler vardır ki toplumun hangi kesiminde olursa olsun çevresinde sevgi ve saygı yaratır. Sevdiklerimiz hakkında kişisel hislerimizi belirtirken (Acaba herkes de benim gibi mi düşünüyor?) tereddüdü doğabilir. Ancak Muvaffak Benderli hakkındaki hislerimi bu satırlara dökerken bu tededdüdü hiç bir zaman duymuyorum. Biliyorum ki benim duyup hissettiklerim, onu tanıyanların hepsinin duygularına tercüman olacaktır., Belki bu büyük sevgi, saygı mihrakını tam manasıyla ifade etmekte tam başarılı olmayabilirim. öğretmenliğindeki yeteneği, konuşmalarındaki mükemmelliği ve etkinliği, insanlığa karşı duyduğu sevgi, Memleketine olan bağlılığı, derin dostluğu onun hasletlerinden bi.4 kısmıdır. Kendisi ile öğrenci, dost, meslektaş, ortaklık gibi muhtelif nedenlerle hayatım boyunca beraber oldum. Bütün bu yakınlığımız boyunca diğer öğrenci, dost ve arkadaşlarının en az benim kadar ona hayranlık duyduğunu gördüm ve bir insan için bundan büyük manevi bir zenginJiğin mevcut olabileceğini zannetmiyorum. Biliyorum ki onu tanıyanların hepsi yaşamları boyunca bu güzel duyguları kalplerinde taşıya­ caklardır.

Ne mutlu,

yaşamları

boyunca gönüllerde taht

kurmuş

olanlara.

H. Fikret EVSEN KURULU BAŞKANı

YÖNETİM

14


Feyziye Mektepleri vakfı )önetimKurulu Üyeleri


H. Fikret EVSEN

M. Emi! ELöVE

Prof. Hikmet 16

BİNARK

Mehmet

Prof.

MısıRLı

Tulı1 BAYTıN

Doç. Dr.

İlhami

ÇETiN


İ. 8ıtkı DİLBER

Prof. H. Vehbi ERALP

Prof. Dr. Cumhur FERMAN

Lemi İPEKÇi

Binay KERMEN

Mehmet

İPEKçı

Dr. Özge SEZERMAN 17


Sevgili

öğrenciler,

Büyük

kurtarıcı

Atatürk, Kurtuluş savaşını takip eden günlerde bir konuşmada «Bir millet savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin o zaferlerin devamlı sonuçlar vermesi ancak İrfan ordusu ne mümkündür. IDusu gerçek mutluluğa götürmek istiyorsak ve ulusumuza emin ve sağlam bir gelecek vermek istiyorsak, bir an önce büyük, mükemmel, nurlu bir İrfan ordusuna sahip olmak zorundayız,» diyor. Sizler büyük kurtarıcının arzuladığı niteliklere sahipbir eğitim kurumunun öğrencilerisiniz. Işık Lisesi'nde geçen yıllarınızdan sahip olduğumuz tüm imkanlardan yararlanarak yetiştiniz. Kısa .süre sonra başlayacağınız yüksek öğretim kurumlarında Işık Lisesi'nde kazandığınız bilgilerle üstün başarıları elde edeceğinizden en küçük bir kuşkumuz yoktur. Sizleri bu güven içinde, Atatürk'e layık ve yarının başarılı insanları olarak uğurluyoruz. Yolunuzdan Işık eksilmesin, başarınız tam olsun. öğretmenlerle yaptığı

MAHMUT YILMAZ Okul Müdürü

18


M端d端r端m端z Mahmut YILMAZ 19


Müdür Yardımcıları

Rukiye SüRENKöK

Şevket

Emir

Necmi DALMAN 20


Cengiz üLKERDOöAN

Gani YİGİT 21


.-

Personelimiz

Dahiliye

Şefi ~

Okul Doktoru -

Büro 22

Şefi

-

Enver ÇINAR

Lütfi AKAY

Ahmet AKKAN

ve

Huriye GÜLEL

Müdür Sekreteri -

Sayman -

Emine öZKAN

Sezen SALT


-

.

.... ",., '.

. ", ., ..

.- , .:.'

'

,

...

' ı' '

,

'

,

.

" \ '

Perihan BECEREN

Sekreter -

Nilay GÜRER c

Kitaplık -

Gülser BANDAKçıOÖLU

Nebiye KUTLUÖREN

Laborant Ali LAMBAoGLU

Okul

Hemşiresi

-

Ambar Memuru -

Teknisyen -

Ayfer YALKIN

Adnan YüCEL

Mevlüt

ŞAHiN

23



ögretmen Kadrosu

Ana Okulu Müdiresi _

,

Bedriye

YETiŞ

..

. .. ... '. '

'

Tülin BARAN

( Sebihe SEÇER

Gülay AYBAR

/ Gürsel SAver 25


Tülin BARAN

Sebihe SEÇEN

26


Gülay AYBAR

Gürsel SAver

27


28


.--._-:1

! 29


Ä°LKO


kôneticiler ve

••

tmenler

İlk Okul Müdürü: ktay ŞUŞUT

Müd. Yrd.

M. Kamil ı\LÇINKAYA

31


Çiçek üNALDI

Vicdan GÜVENSOY

Sezer BATILI

Aliye ÇÖREKÇİOGLU

Rana öZARALLI 32

NihaI NAYCI

Nermin

YILMAZTAŞ


Feryal CEYLAN

Leyla HACALOGLU

Ay ten TERZİOGLU

Halet üLKÜ

Saadet AKSUN

Suna KARAHAN

Nilgün G ÜR ER 33


Nahide TANRISEVER

Nerman

ŞANVER

Cuda SEMENDEROGLU 34

Neriman ARICAN

Nureznan HUNER

M. Hadi GöGEBAKAN

Necla

TAŞHAN


İlkokul

öğretmenlerimiz

Okul Müctürümüzle

İLKOKUL öGRENCtLERiMiZ

Çiçek tlNALDl L-A

35


Vicdan GÜVENSOY

Sezer BATILI

36

ı-c

ı-B


Aliye ÇÖREKÇtOGLU 2-A

Nermin

YILMAZTAŞ

2-B

37


Rana รถZARALLI 2-C

NihaI NAYCI 3-A

38


Feryal CEYLAN 3-B

Saadet AKSUN 3-C

39


Neriman ARICAN 4-A

Ay ten TERZÄ°OGLU 4-B

40


Suna KARAHAN 4-C

Halet üLKü 5-A

41


Nilgün GÜRER 5-B

Nahide TANRISEVEN 5-C

42


Ä°lkokul Folklor ve Bale GĂśsterileri

43


44


45


~/ Lıse


OrtaveLise •• tmen Kadrosu

Aysel MUTLUAY

L. Sami AKALIN

Mübeccel KIZILTAN

Neriman GüRAY 47


Özcan

Ferda KiPMAN

ATEŞOK

Şevket

Erdem ARKAN

Şeküre

EMiR

.

KÖKSAL

)

"I::' ... ~ ".:...\ ~'. ~: ~.\ ':' ':

....·........ ··..... .......ııır,

Ay ten ÇiLiNGiROGLU 48

Meral iKiZ

Rukiye SÜRENKÖK


Mahmut YILMAZ

Suzan ERSOY

Necmi DALMAN

Tevfik ARAS

Aysun

İŞCAN

Gani YİGİT

Oral ÇİLİNGİROGLU

Senada EREN

Bedaat

ALNlGENİŞ

49


Süleyman AKKAYA

İsen

URAL

Rengin TINAZ 50

Hamdi

GÜNEŞ

Emine ÜLKERDOGAN

Nesrin KlV ANÇ

Seza MARTI

Ahsen

BİZİMEGE

Semra AKBAY


Aynifer BA YRAKTAR

Müslim BAYRAKTAR

İnci ERTEKİN

Tuncay ERKAM

Serap

İPEKÇi

Füsun NAYMAN

Çiğdem

TALU

Gülten OKAY

Emel

ŞENOL

51


Cengiz ÜLKERDOGAN

Nuran ERDEM

Ekin SAÖIROOLU 52

Osman

ŞENGÜL

Fahire T ATAR

Selahattin

EVCİL

ülgen ÜREN

Sabahat HASIRCIOGLU

Yasemin ERGEZ


Süheyda

İsmail

ŞANVER

KIRHAN

UUe öNDER

Fazıl

öZ MANAV

Ayhan DÜZEL


951

KemalOğuz

952 Emin Mustafa KESİM

KALAFAT

BEDİR

955 öZLEM GüR

1001 Mehmet Can ALTAY

1005 Hasan

1009 Selma Mula HASAN

1013 Ahmet Vefik PEKER

1015 Muvaffak BAYSAL

1016 Murat BERK

1017

Şafak

AKDERE 54

954 Hürrem Aydan TUNCER

1021

Altuğ

ELÇİN


1022 Nihat BERKER

1025 Bedri Edis YILMAZ

1028 Elif TALANAY

1029 Mehmet Metin GüLSEREN

1040 Tufan

ŞENER

1035 Celal Nizam OSMANAGAOGLU

1036 Bülent SEVEROGLU

1044 Ömer Emre

1045 Aylin

ŞEKER

KOCAELİ

1048 Gökhan DEGtRMENCİ

1057 Ahmet Murat

1073

Doğan

MOD

AKIŞIK

55


1095

Kıvanç

1097 Tamer

ÇETİN

GüNERİ

1225

Bahadır Boğaç ŞENER

1251 Murat Hakkı KAVAK

j 1256 Reyhan

1428 Bige

İŞCAN

DEMİRASLAN

1492 Hulusi Emrah TARİOGLU

56

1495 Nazire Beril BOZYİGİT

1168 Eyüp Erim ERGöREN

1255 Alper ÖZKAN

'" 1474 Cevat Tarkan ÇAKAR


956 Celal KOKA

957 Fatma Esra

962 Mithat ŞAHİNOOLU

CAN

963 Banu DOGAN

1008

Tuğrul

Nail

BİRİCİK

10 14 Nihan Y APICI

1018 Dehen ZüBEYİROGLU

1023 Moris

YAHYAİ

1031 Zeynep Özlem

101 1

Kasım

Faruk

HAN

1019 Ali

İlker

AKTAŞ LI

1047 Alp

ÖZÇELİK

BAŞ

57


1052

1127

Tuğrul

KONUK

İbrahim

1078 Arif Tuncay ERSöZ

1096 Yavuz Reşat üSTüN

1145 Mehmet Yücel

1148 Ahmet Cem ALTAY

1194 Taylan KAGBA

1212 Murat KIRTIL

1260 Hüseyin

1266 Murat TAYLAN

ARDAHAN

1186 Selda YERUŞELMİ

1258 Nedim

YANNİ

DENİZLİ

58


1294 Cenkkurt HEKiMOGLU

1301 Aslan Kerem ÖKSÜZ 00 LU

1481 Mehmet Altay DEMiR

1482 Nurgün DEMİR

1487 Ahmet Serhan

1497 Yelda öZYAPAR

1501 Alev öNGüNER

1276 Ahmet Hafi ÇELİK

ERTENCE

59


953 Ural

İŞCAN

968 Beyza AKCAN

1006

Kağan

ERTEN

1030 NihGit KARABİBER

60

958 Birgül KIVILCIMEE

960 Canan AKSU

1002 Selim Faruk DöLAY

1004 Devrim

1020

Şeli

VURALER

1032 Ali öNTANIR

DİNÇ

1024 Garen BERBERYAN

1033 Tankut AKGÜL


1037

Reşat

1039 Volkan KlRIM

1041 Alev AYHAN

1046 Ahmet Murat ERBELGER

1049 Mehtap ALANYALI

1050 Turul

1058 Yavuz Murat Cenk HUNCA

1070 Cihan Tarkan TüMEN

1086

1149 Nusret ERGüL

1181 Abdülbaki Ali

1187 Burak

Dirsehan AYSU

-

GöLPıNARLı

TAŞKENT

yaşar

Can ATACAN

BİLGİÇYILDIRIM

61


1190 Fulya TONGüN

1206

1259 Subegüm ÖZüNAL

1263

1285 Ali ALTIPARMAK

1295 Halide Başak ÇAGLAR

1499 Faruk TAHSİLDAROGLU

62

Pınar

HELV ACIoGLU

İsmail

GüNAYDIN

1236 Hasan Erkan KILıÇ

1277 Mehmet Turgut IŞIK

1304 Öznur ABACI


BİLGİN

1051 Hakan CANTINAZ

1055 CLln ABACI

1061 Burak

1063 Demiray

1072 Esma Berna TÜRKANT

1085 Fevzi özgür öZTÜRK

1131 Hüseyin çağatay FUÇUCU

1151 Esra TEZER

1209 Pınar BULGURCUOGLU

1215 özhan ERGUN

1226

KARDEŞ

-~

İsmet

PEKER

1227

Nazım

ÖREN 63


1228 Hanife GöRAK

1233 Murat YAMA K

1237 Suat TEVER

l'246 Melih TURAN

1250 Osman Ergun

1257 Adil Tolga

ARPACı

1267 Selda EKAL

1273 Uluç SAKA 64

ENGİN

1269 Cengiz Halit ALKIM

1270 Alpay Noyan öZBAY

1278 Kerim AKAY

1279 Tufan ÇOLAKOULU


1283 Zeynep ÜÇBAŞARAN

1288 Merve ALPMAN

1292 Bekir Murat BALKDV

1299 Emel

1327 Nali'm

1337

ZİNCİRKIRAN

1366 Korhan üLGER

Şevki

İNAL

İsmail Ogün BÜKER

1374 Galip TOMAÇ

1290

İhsan Güven BATKIN

1318 Ömer TURHAN

1359 Mari Nadin GöLDAG

1388 Baykan ERDOGAN 65


1427 Muhammed Mete KADIOOLU

1479

Bektaş

YILDIZ

1460 Süha HAMAMCI

1510

Şule

ONARAN

1556 Fatma Füsun ŞAHİNLi

1636 Serdar KARAMAN 66

1!)65 Mehmet Fatih KARA

1462 Mustafa KAVİL

1527 Banu KALKANDELEN

1628 Zeki ALPAY


964 Mert öZEL

1064 Yeşim HATAPKAPULU

1082

İbrahim

Metin üNLÜSOY

965 Batuhan ERDEM

1059 Refet Tarkan

Dilşad

1069 Refia Deniz FIRAT

1079

1083 Zeynep KOÇ

1093 Tarkan TEKMAN

ERYILMAZ

67


1114 Razi NAHMİYAS

1137 Murad KULAKSIZOGLU

1152

İbrahim

Haluk

KOŞAR

1219 Bülent MURSALOGLU 68

1118 Metin Yücel YILMAZ

1141 Yakup Dim HERKMEN

1210 Yelda SAHİLLİOG L U

1231 Erhan Tayyip ÖZARIK

1128 Rohat BAYSAL

1146 Figen SOYDEMİR

1217 Cem

YAŞAR


Oğuz

1252 ömer TOPLU

1262 Tarkan GüYüK

1298

1300Mustafa Ferhat KORKUT ·

1325 Yavuz OKTAY

1328 Günal Barbaros

1329 Ufuk Serhat TOKER

1331

1346 Fatma

Pınar

DEMİRKAN

YAZAN

DERİNGÖR

İbrahim

Murat

1339 Ali Özkan KEÇELİ

ARPACı

1356 Mehmet Cüneyt GöKSU

1360

Yeşim

TOKSÖZ 69


1426 Esra

1453 Tolga Oben TOSYALI

1459 Mehmet Alper üNAL

1461 Mehmet AYGüN

1493 Natan

1525 Mehmet Murat

1538 Özlem

KİPMEN

MİŞOLAM

1548 Selim

BURDUROGLU 70

ÇELİK

1380 Mustafa Murat ÖZER

1372 Necdet Sinan

DOGANCI

1582 Gülden

İNCE

AKŞOYE~


Hakkı Murat SARAÇOGLU

1053 Hülya SAKALLlOGLU

1054

1071 Kler TAMFRANKO

1074 Mehmet Ali

1081 Sibel

Belkıs

TAşçı

1068 Melih GEZEN

1077 Zeki ALGÜL

FlNCANCıOÖLU

1084 Ahmet Necip SÖNMEZ

1092 Aksel ALTıNAY

71


1094 Rezzan Ceylan ÇELENER

1104 Esin ASLAN

1139 Erdal A İNCİRCİOGLU

;- ~- - .1 J

.y-

r'.- '

/~ ~

~

1142 Eyüp PEHLİVAN

1247 Haldun AKGÜL

1264

Reşit

SEBER

1234 Ahmet Afa BORAN

1235 Lale Banu

1248 Ercan BUZCU

1250 Pelin BERK

IŞIK

1275 Candemir SİPAHİ

72

..

"

"

,.J:0:l


1286 Hande BABA

1289 Artür

PİRAN

1309 Ebru KAYA

1323 Yunus Emre DİLDAR

1345 Erkan

1384 Nil

TAŞÇI

ÜLENGİN

1330 Mehmet Onur DOGAN

1335 Ali KALAYCIOGLU

1348 MahmutAKAR

1357 Selahattin önder ÜSKüDARLI

1418

Buğda

TARAKÇI

1465 Saryen Garo CANİK

73


1502 Seyfettin T FADILLIOGLF

1513 Ceylan AKSU

1515 Behzat özgür OKTAY

1522 Senem

1535 Mehmet Cebri SARICALI

1542 Murat öZEL

1549 Baha Üner TANJU

1664 Osman Mehmet TALAY

1680 Yücel KOZLUCA

1468 Gökhan GÜLEK

i

74

CİMİLLİ

1652 Abidin Şaban ÇUBUKÇU


514

~

Ayşe BİLGİN

1110 Enis Aydın URAL

1124

Şule

854 Ahmet Selahattin YüCEL

1103 Nazime Renk SENGEL

1115 Ömer GÜN

1117 Abdullah TURHAN

1135 Ahmet ERTEN

1138 Meral

KHOYİ

HACIALİOGLU

75


1143 Deniz

1159 Kaan

EKİZ

DEMİRöZ

1173 Berna BüYÜKBAYRAK

BİLGİNCAN

Ay.şegüı

1184 Mustafa ALTINDAG

1191

1201 Bekir Sinan

1202 Aydan Filiz SONüSTüN

MAKASÇı

76

1175 Ercüment

öZTüRK

1176 Davut Yekta AKBIYIK

1200 Mehmet

İhsan

GİRAY

1203 Temel Azmi ARAS


1213 Arkan AKASYA

1216 Servet öZKÖK

1222 Tuba GÜVEN

1232 Kemal Cenk GüLGüN

1239 Hakan Mustafa BAHÇETEPE

1240 Mehmet Yaman BATU

1340 Serdar GöKALP

1342 Samiye

1355 Alper

1378 Behzat Yıldırım YALÇIN

1204 Fatma Miige İLDENİZ

1344

Şükrü

ERCAN

DEMİRİŞ

SüRMELİ

77


1379 Necip TOPOYAN

1512 Kerem öZBAY

1412 Ferhunde Dilek ACARBAY

1521

Rıdvan

HERDAN

1604 Fatma Vildan

1606 Hasan

DEMİR

DEMİRKAYA

1615 Emin Ertugrul TEPEBAŞILI

78

1623 Ali Fuut ÖKSÜZÖMER

1433 Melih öZKİPER

1583 Cüneyt ERKUŞ

1609 Erhan CAYMAZ


V III B S.. .--.-. ____

967 Hikmet ERSANTüRK

1098

İrhan

Bahadır

BAŞTÜZEL

1100 Sabi BENADETE

1122 Özlem Muazzez öNER

1099 Ali Demir MÜFTÜOGLU

1121 Narsez Aksel TOPALYAN

1123 Abdullah AKINeı

1126 Kerem ATAMAN 79


1132 Mehmet Basri EFE

1134

1140 Mustafa AGAÇKESEN

1150 Nuri Durak

1171 Gani Güven TüRKER

1192 Necati İlhan öRüCü 80

Fazıl Bor8. TARIM

YAŞAR

11 74 Ahmet Semih ÜRESİN

1193 Hüseyin SUDA

1136

Yalçınkaya

HASANOGLU

1165 Ay Senem YÜKSELSOY

1180

Yıldır

RAİFOGLU

Kazım

1195 Safiye Aylin İNANÇ


1197

Ayşin

1218 ülkü KURAN

1224

İnci İNCİDİŞ

1310 Fikret ORHAN

1316 Melek Yonca TURALI

1196 Murat AYDIN

ARAS

1205 Rifat BEHAR

..~

1432 Erider

TAşçr

1'1:50 Maryo Vorgo KELE ŞOGLU

1242 Cihat üNLü

1353 Muzaffer · NASfRaGLU

1456 Ayctan Fahriye KAYlHAN 81


15S)J) Fatma Berna YAGCI

1529 Ali GÜVEN

1539 Tamer YILMAZ

1561 Hülya Funda YüKSEL

1562 Bilal Feyzi

1564 Arman İbrahim CANATAY

1596

E-ıal İNCE

BENLİ

1610 Cem DOGAN

1613 Kaan AZİZAGAOGLU

~

1634 Nuriye Seval ÇUHADAR 82

1639 Serap GÜLERÇİN


Viii

738 Müge YÜRüKER

1107 Ahmet KAVRAN

1133 Hüseyin Günhan DOMAÇ

1075 Filiz TANSEL

1101 Elvan ERSOY

1111 Şerafettin özgür ERVERDİ

1124 Ayhan

1154

1157 Emine Dilek FERMAN

Şehnaz

TAHİR

BAŞARAN

83


1164 Kerem Murat

1179 Osman Cenk AKIN

1189 Etem Mehmet ULUPINAR

1198 Beyhan SÖZER

1208 Mustafa Onur AYKAÇ

1211 Serhan KESER

1229 Duygu ALTINDAG

1268 Samra SARIGöL

1313 · Oşin Aliksan POLAT

1230 Banu 84

1166 Saniye KOKA

1162 Ahmet Önder PORSUK

ŞİŞİK

KİLCİ


1322 Emre GöKTEKİN

1370 Hakan ZİNCİRKIRAN

1334 Aziz Bülent KORZAY

1391Ata Hayreddin ÖNAL

1399 Mehmet YAGCI

1411

1445 Ahmet Burak OYAL

1446 Mehmet Murat

İsmail

Erdal AKKOÇOGLU

1349 Marko AVADYA

1395 Mehmet AKDENİZ

1419 Fatih Mehmet -'I'ttRKMENOGLU

1454 Bleda ÜZER

ŞEN

85


1477 Ahmet KEÇELİ

1503

Ayşe

BAYSAL

1558 İbrahim Timuçin ALKAYA

1605 Mehmet Tolga TEKSöZ 86

1480 Kamil Ahm et SOKULLUOGLU

1483 Kerem üSTÜNKAYA

İlda SEYİR

1509 Sedef ERTUGAN

1537

1563 Fuat Güney GüNAY

1569 Ahmet

1632 Alptekin GÜVEN

öZTEKİN


İsmail

506 Mustafa Emre DOGU

529 Mustafa Fatih ULKAY

541

570 Armağan Kemalettin ACAR

582 Mehmet Cüneyt

596 Kadir Melih KOÇEL

610 Faik TüMERK

612 Yavuz ORAL

633 Haldun Celal ÖZBEN

670 Hülya BAŞDAL

673 Mehmet Ali ATAMAN

659

Ayşe

ÜSTEK

SELİMOGLU

Haluk

GİNİ

87


675 Recep Kaan

680 Kadir TÜYSÜZ

BAŞOGLU

DAGDEVİREN

755 Halil Nejat ÇUHADAROGLU

916 Rasim ERK

1065 Hülya Neşe ÇUBUKÇU

13200kan MISIRLI

1332 Fatih öKTEM

1343 Emine Gülsevin ÖZYİGİT

1376 Me hmet KILIÇ

1393 Ataman

713 Zeynep Müfide ÇEKİCİ

88

688 Kadriye Nur

ERİK


1398 Mehmet Bora KUZUCAN

1431

Dilek

ERİK

1415 Zehra Benan KIZILKAYA

1416 Mehmet Kemal BERKARDA

1447 Sait Tunç PARSCAN

1451 Aybars

SARAÇOOLU

1475 Zeynep ULUPINAR

1478 Gönül BARUTÇU

1498 Atilla KUYUMCU

1518 Ahmet -Altuğ SERÇE

1550 Murat DAYANIKLI

-

,

IS 17 M\lc;tala

Gökt en KOFMAZ


1553 Can Metin

1629

SAVAŞMAN

1589 Ömer Melih AYGüN

Tuğ'han

1635

SERİN

1640 özlem CENGİZ

1677 Did el11 KOÇ 90

Hakkı

Etem

GERMİYANOGLU

1625 Duygu GÖZOGLU

1638 Mehpare Sabahat SöZENER

1645 Necip Ali AKBAY

1660 Serdar

1687 Osman CAY

1688 Hall' KILIC

LEBLEBİCİOGLU


527 öner

DÖŞER

594 Ahmet Levent TÜMER

640

8ırma

ALiCAN

537 Ayşe Gül GÜLBEYAZOGLU

603

İbrahim Cem GÖKTEPE

658 Niyazi Zafer

565 Murat

BİLGİÇ

609 Mehmet ALİŞAN

668 Özgür SÜZER

ERİÇ

686 U ğur ARITAN

695AyşeGüı

ÇINAR

705 Tamar DEMETGÜL 91


743 Osman TURN A

749 Ömer

971 Muzaffer Recai BALKAN

1090 Gökhan

1144 Mehmet Erkan TOPRAKSEVEN

1147 Nalan Fatma SAKMAN

1182 David BENSUSAN

1317 Mihail

1326

1363 Kerem PEKMAN

1389 Günseli HACI

Şebnem

ATAMAN 92

ÜMİT

731 Hüseyin SUDA

ERTAŞ

LİAKOF

İBRAHİMOGLU


1390 Erol

BİCO

1422 Canan

1408 Mehmet KERMEN

1410 Lezen t İzzet ÖVÜNÇ

1438 Mine TUÖCU

1448 Bilgehan BONCUK

ALİMDAR

1457 Gülbin EŞREFİZADE

1526 Sipahi HAKTANıR

1489

Akın TAşçıKAR

1534 Meltem BAKıRCı

1500 Mehmet Ümit GüRüNLü

1546 Mehmet Uğur AKKENT 93


1547 Arzu GÖÇMEN

1614 Mekin MUMCUOGLU

1648 Serra ERGİNLER

1674 Sinan DöLAY

94

1551

Yiğit Murat CZAKINCI

1622 Figen ERUÇAR

1555 Timur KA YSERİLİOG LU

1644 Talip Murat KOLBAŞI

1651 Cenk DEMİRER

1676 Bilgin ALBAYRAK

1669 Mine DEMİRAG-

1678 Bilen ALACALAR


510 Nurettin BAYRAM

515 Mehm et Muzaffer AKSIN

551 Gökhan GüVENÇ

560 Burhan OKÇU

590 Tamer NALBANT

598 Murat İPEKEL

624 Mehmet Selçuk CAN

652 Ahmet Zafer BATU

674 FundaCEMAL

685 Ramiz Oktem BAŞOL

655 Nur Çetin YELKENKAYA

696 Aleks KALENDEROGLU

95


698 Oya TüTüNCü

151

İskl'ncln

KARFAKrS

ı

112 Gökhan KESER

1160 Ya:şar 9cbncm KAYRA

1375 Hayati DOGAN

J:j04

Ni~)

ADATO

ı

169

Siımek

1336 Ali öZCELEP

YALCIN

1386 Ali Engin KEÇELİ

1::ı rırı

En']]

AKA~

1392 Atakan Nuri KULEBEROGLU

lc!()ı)

Senf'nı

ERKOROL

96


1403 Onur KOCAMAN

1404

Şaban Uğur

GÖKSOY

1440 Nazan YALÇINKAYA

1473 Dilek Mine MANGüP

1523 Arzu ÖZEK

1407 Figen ERDİBİL

1471 Ayla YAZGAN

1490 Hasan Murat ATAY

1530 Adnan KOÇ

1507 Elvan KONEDRALI

1540 Bino YERUŞELMİ

97


1543Cevat Gökhan ŞAKRAK

-1546 "'Meltem-öZTEKİN

1552 Kerim CAYMAZ

)

--

1559 Cavidan YILMAZ

1586

Şule

1570 Robert

1575 Figen YüCEL

KANDİYOTİ

L _~_~ 1590 TülinTUNCEL

1600 Enis Gürbüz HEKİMOGLU

YELKENCİ

1641 Gökhan PEKCAN 98

1649 Metin

ESGİN

1653 Koray TULGAR


XFen A

503 Merve İLDENİZ

593 Yaprak BANDALer

667 Mehmet Kadir BARAN

..-..

693

678 Hüseyin

İpek

TüRKER

BEŞGÜL

-.-

704 Melda CEMAL

72 ı Süleyman BiLGE

727 NedimöNGöR

99


737 Cem BAYRAM

750 Selma ÖZDEN

754 Naki EVRANDIR

772 Başar SUMRU

779 özgür

ŞENSOY

803 Salih Cem BEKİROGLU

100

-

781 Gülden KARAOGLAN

782 Bedri Eran

815 Mustafa Murat Y ALÇINKAYALAR

846 Mehmet

TAPAN

BAYKUŞOGLU


~~

\

856 Canset

f.,

MüJDECİ

-862 Bayram Ali ÖZ-MELEK

f~873

~

]

868 Nadire Nedret ARSAL

966 özlem

Çiğdem

KOÇYİGİT

EŞREFİZADE

1361 Tayfun öZATALAY

1472' Süleyman KAZDAL

t

Sırrı

İbrahim Ruşen

1402 ömer Aydın öZüNER

1417

1519 Bahtiyar Cüneyt TUNÇEL

1531 Ömer

KOPMAZ

KAYSERİLİ

101


1574 Mustafa ARI

1591 Kerem GÜNERİ

1620 Mustafa Nihat ALİKİŞOOLU

1663 Hakan KOÇAK 102

1578Yeşim

BÜYüK KARADUMAN

1587 Gökhan ÇAVUŞOOLU

1594 Naciye Esra ERDEBİL

1597 Hakan ÖZTÜRK

1654 Nilay

1658 Hakan ATASAYAR

üNGELDİ


XFen B

u~lt 546 Ertuğrul KAYA

679 Aliye Tuğba MttCELDtLt

\

687 Tevfik Şakir DOGRUMAN

712 Fatma Serpil TA LAY

719

722 Tuba öGER

732 Turgut AYRANCIOGLU

Şule GÖZTAŞ

-.-

720 Mehmet ARSLAN

103


...

733 Nilgün MARMARA

758

Haıuk

AKGüL

--'

il

790 Zeynep MORALI

--

--

807 Mehmet Al tan SUNGAR

816 Demir BİRMEK

t

823 Adli Bora PALASKA

ıQ.ı 828 Feza Haluk BüRüMCEKÇİ

851 Mustafa SöZER 104

832 Ercan Hasan KOCABAY

842 Emine Melike

852 ömer Engin UZUN

855 Fortune ÇAKAR

TüLüMEN


860 Gültekin GüVEN

871 Yaman Emre BAYKAL

891 Fatma İpek TüLüMEN

898 Ayhan SöZER

1062 Bena ZAKUTü

1177 Kadriye Nilüfer AKÇAY

1414 Mehtap öZER

1420 Elif YILMAZ

1464 Acar Burak DAGISTANLI

1536

-

1424 Erhan İlhan KONUKSEVEN

Yaşar

Tunç KOCAOGLU 105


Ragıp

1568 Ahmet Hamdi öNAY

1571Hüseyin Koray TURGAL

1576Mehmet VURAL

1593 Koray öZÇUBUKÇU

1595 SuziMİZRAHİ

1599 Gökhan ALP AY

1637 Ela CEZAiRLt

1667 Remzi Cengiz ARSAY

1670 Zeynep Nur TAŞ


X ·Fen

532 Can GÜNEY

539 Fuat Can ERERTEM

682YeşimKORKUT

692 Mustafa OKAN

694 Zübeyd"e Burçin ERGİN

699 Behçet Kerem ERTAN

702 Bozkurt BARLAS

730 Mete KÜÇÜKEROL

700 Erdal üSTüN

107


734 Nurhan KUYUMCUYAN

747Umay Bamçiçek ERKUT

751Asuman Figen SAKALLIOGLU

752 Cemil Oral DRAMAN

753 Fatma Bahar Nilüfer AKALTIN

756

764 Emin Ali Ferhan SiPAHİ

776 Halil Emre

784 BilgLn BüTüN

i'

- . -

- -----

796 Harika MALKARA 108

Ayşe Esra YOLALAN

YEŞiLÇiÇEK

805 Süleyman YöRüK

806 Nedim BÜYÜKABALOFYA


813 Taner AKINCI

834 Sadullah Emre KOÇ

845Canan BUDAK

859 Sancar SARAÇOGLU

886 Saim Burak KURTOGLU

900 Hatice Sebla

940 Fa toş HEP ER

1163 Ebru KONEDRALI

1244 Alberto

GüNVER

NAHMİYAS

-1303 Funda öZIŞIK

1351 Mehmet Ali

1401 Atilla

LİSE

SERT 109


İsmail Hakkı

1421

1423 GönemSİDAL

1425 Adnan DöNMEZ

1619 Tekin TüRKER

1668 Nesrin

1681 Hasan ALANYALI

1684 Seçkin EFE

HAMZAOOLU

1567

Işın

BAYER

1685 Ay tek HAZAR 110

ERÇETİN


547 Metin ALBAYRAli

526 tdil öZEN Sınıfımızın

en uslu ve en

çalışkan

öğrencilerinden birioİan idil'iİniz, Işık Kervanı'na altıncı sınıf ta minicik boyu ile katıldı. Derslerde, ders dışı herşeyle ilgilidir. Sınıfı­ mızın sel-pak gereksinmesini h,imüyle o karşılar. Sıcak havalarda bile giydiği kazağı yüzünden başı derttedir. Boş zamanlarını ders çalışarak değerlendiril'. Sevdikleri : Aysel hanım, -yaz, Jale, uyku, söyle canım. Sevmedikleri : Cimrilik, kendini beğenmişlik. Ehliyeti varsa da hiç birimiz arabasına binmeye cesaret edemedik. Çarşambaları Arzu'yla «Cumartesi ne giyelimi» tartışmasına başlar . Değişmez grubu : Barby, Şenol, Yalçın, Robert, Semih, Enise, ipek. Dersin en ıımulmadık zamanında Enise ile birlikte kahkahayı basar. Ya~am boyu mutluluklar onun olsun.

Okulumuzun Beşiktaş'a gönül bağ­ aktif gençlerinin başında kuşkusuz Metin gelir. Okulumuza al tıneı sınıf ta ka tılmış ve sağ salim son sınıfa i kadar ulaşabilmiş­ tir. Apolar yüzünden başına gelmedik iş kalmamıştır. Kış olimpiyatıarında bacağını kırması, futbolda liflerinin kopması, baskette bileğinin incinmesi. de olağan başarılarındandır. Bu durumda spor derslerinin hiçbirine de katılamaz . Dersleri normal çizgide seyreder. lamış

Sadık arkadaşları Şenol,

Yalçın,

've Barbarostur. ideali günün birinde Beşiktaş forması giyebilmektir. Bütün başarılar onun olsun.

111


605 Arzum İNANOGLU

568 Gaye Ttl'RKA Y Altınc~ sınıf ta aramıza katılan

arkadaşımız neşe si

ile

tanınır.

Çok

ve

bu

hareketliliği

değişik

zevkleri ve Onu her cumartesi akşamı Şamdan'da bulabilirsiniz. Onuncu sınıf ta iken gittiği Avrupa'yı anlata anlata bitiremez. Sevdikleri : Şamdan, ingilizce, gezmez ve süslenmek. Sevmedikleri : Edebiyat, Tarih, ders çalışmak. Yüksek öğrenimini Amerika'da yapmak isteyen bu arkadaşımıza başarılar ve mutluluklar dileriz. tutkuları vardır.

112

Onbir yıl önce minnacık bir çocuk girdi Işık'ın kapısından. Bugün . giyime olan düşkünlüğü ile tanı­ nan Arzu işte o mini mini çocuğun onbir yıı çile çekmiş büyüğüdür. Pazartesi okulda bulunması mucize sayılır. Çarşamba gününden cumartesi hazırlığı içindedir. Dersin en sessiz anını yakalayıp kahkahayı basar. Yanılıp okula gelince de müdür muavinIerinin hışmı­ na uğrar. Herşeye boş veren bu arkadaşımız yalnız eğlenceye boş veremez. Sevmedikleri : iki yüzlülük, sanat tarihi, sevdikleri: Onbir edebiyat,Rengin hanım , uyku ,. Boş vakitlerini bile ders çalışmayarak değerlendirir. Bütün eğlence ve mutluluklar onun olsun isteriz.

606 Gülperi ATAKAN Edebiyat şubesinin şamata gurubu. nun vazgeçilmez elemanı olan bu arkadaşımız altı yıldır

bulunmaktadır.

aramızda

Sempatik davranışları ile sınıfın gönlünde taht kurmuştur. Derslerini ce yeterli ölçüde başarır. Beden derslerinde ülgen hanım tarafından ülfet'le karıştırılmasına çok sinirlenir. En büyük zevki Zeynep ve Beril'le dersin tam ortasında yaptıkları esprilere gülmektir. Turizm derslerinde nedense karnı acıkır ve birşeyler atış­ tırmaya başlar. Sevdikleri : Kalorifer radyatörü üstünde oturmak, tipitip, Yeşim, hem, Converse, kantin ve Aysel hanım. Bütün başarı ve mutluluklar o:ı.un olsun.


660 Davit

MİZRAHİ

okulun koridorlarını, bu da spor salonunun parkelerini aşındırmakta olan bu arkadaşımız sınıfımızın en renkli simalarından biridir. Her derste o haftaki Galatasaray maçı için konfeti hazırlar. Okula her gün geç gelerek Şevket beyin özel sempatisini kazanır. (Ee ne yapsın evi okula 100 metre.) Sevdikleri : Nestle, Uğur, Nike. Sevmedikleri : Tarih, Sanat Tarihi, iki yüzlülük, yalancılık. İler­ de basketçi ya da futbolcu olmayı tasarlayan bu arkadaşımıza hayat boyu sağlık ve mutluluklar dilemekteyiz. Altı yıldır yıl

DEMİRKOL

769 Murat NET

877 Enise

Garip mimikleri ve müziğe olan sempatisi ile tanınan bu arkadaşımız dört yıııık Işık'lılardandır. Her yıl iki üç kırıkla idare edebilen bu arkadaşımız bu yıl nedense büyük bir yıkıntıya uğradığı korkusu içindedir. Yıl sonunda finişe kalkacağa benzer. Oturduğu yeruen kağ'ıt tomarını çöp sepetine atmakta üstüne yoktur. Teneffüslerde de karatahtaya Pop müziği­ nin ünlülerinin adlarını yazarak sınıfın kültürüne hizmet eder. Sevdikleri : Müzik, Tamer, hamburger,. Başarı ve mutluluk dileklerimiz onunla birliktedir.

Lisesi okulolalıberi böyle öğ­ renci az görmüştür. Yalnız fırsat bulduğu günler okula gelen arkadaşımız müdür yardımcılarının hışmına uğrar. Kervanımıza yedinci sınıf ta katılmıştır. Tenis oynamak zevklerinin başında gelir. Beşten şaşma, altıyı aşma politikasını başarı ile uygular. Sevdikleri: Derslerde p![ır geçmek, Aysel hanım, gezmek. Sevmedikleri: Yalnız ders çalışmak. öğretmene yazılıyı erteletme işinde üstün başarı gösterir. Ciddi konularla ilgilenmez, gülrnek ve gırgır hayat felsefesidir. öğrenimine Almanya'da devam edecek olan arkadaşımıza başarılar ve mutluluklar dileriz. Işık

113


11 70

Şenay

Tt)'RKÖZ

Geçen yıl serin Karadeniz'den aramıza serin kanlı ve sevimli bir sima katılmıştı. Bu yıı son günlerini yaşayan edebiya~ şUbenlizin-pek teIih_a nüfusu içinde kolayca sivrilebilen bu arkadaşımız o müthiş sesi" ile sanırım ki okul bittikten sonra da kulağımızı çınlatacaktır. Ferda hanımın derslerini çok sever. attila ile hem iyi anlaş ırI ar hem de uzun uzun tartışırlar. Asıl ayrıcalık birinin Galatasaray'lı, birinin de Fenerbahçe'li oluşundan doğmakta­ dır. Sporun her dalına düşkündür. Bütün dileklerinin gerçekleşmesi ümitleriyle, başarılar ve mutluluklar dileriz.

114

1241 Neslihan EYÜBOGLU

Neslihan da sevgili arkadaşı ülfet gibi oniki yıııık Işıklılardandır. Sı­ nıfın kapısından girince yanında bir sarışınla gülmekten <Yözleri yaşaran birini görürseniz bilin ki odur. Aradan yıllar geçse de demirbaş sözü «Ay bir dakika » ile anımsanacaktır. Sevimliliği ve cana yakınlığı da başka bir özelliği­ dir. Sevdikleri: Gülmek, Ülfet. John Tnivolta, yalan ve iftiraya da çok kızar. Ömür boyu mutluluk ve başarı içinde olmasını dileriz. ·

1365 Buket KIVILCIMER

gerek terbiyesi ve gerekile hem arkac.iaşları­ nın hem de öğretmenlerin sevgisini ve beğenisini kazanmış olan bir arkadaşımız. Edebiyat sınıfına bu . yıı transfer olmuştur. Şenay ile ateşli tartışmalara girişir . Heyecan~ yüzünden yazılıları kötü gider. En çok sevdiği de bu tartışmalar­ dır. Kıskançlık ve iki yüzlülükten ise hiç hoşlanmaz. Ömür boyu başarılar ve mutluluklar onun olsun. Altı yıldır

se

çalışkanlığı


1377 Ömür AKSOY

1387 Zeynep ONUR

Okulumuzun eskitemediği eşi az bulunur arkadaşlarımızdan ııiridir . Oiıiki yıldır bu okuldan bıkmamış­ tır. Matematikle arası pek iyi değildir. Buna ~arşın tarih dersinde gösterdiği üstün başarılar onu sı­ nıfta sivriltmiştir. Deniz motorlarını incelemek ve satranç oynamak hobilerinin başındagelir. Derslerinin çoğundaki başarısını o dersleri kendisinden daha çok çalışıp öğ­ renen arkadaşlarına borçlUdur. Hukuk Fakültesine girmek isteyen bu arkadaşımıza sağlık ve başarı­ lar dileriz.

Altıncı sınıf ta aramıza katılan

1485 Neslihan ALKAN

bu

sevimli arkadaşımız felsefe, coğraf­ ya ve turizm derslerindeki başarısı ile tanınır. Pazartesi günleri okula 'gelmenin mutsuzluğunun verdiği huzursuzluk içinde kös kös yerine geçer oturur. Cuma günü en . sevdiği gündür, okul tatile girerken okul kapısında en büyük hız­ la ve· ilk olarak o kendisini dışarı­ ya atar. Haftasonu eğlence ve gezilerinden hiçbirini kaçırmaz. Yazılı olacağını bir saat önceden öğ­ renebilir. Hazırlığı da ona göredir. Ilerde mimar olmayı tasarlayan bu arkadaşımıza başarılar 've mutluluklar dileriz.

Bu

da araYüzünden gülümseme hiç eksik olmaz. En candan arkadaşı da Buket'tir, Teneffüslerde ya kürsü üstünde, ya da kantindedir. Bu yıl bir şiir kitabı merakı tutturdu ki hiç sorcanayakın arkadaşımız

mıza altıncı sımfta katıldı.

mayın . Beşten şaşma, altıyı aşma

politikası

yüzünden hiç baş ağrısı , bile çekmez. Uyumaya da bayılır. Sevdikleri: Buket, şiir kitabı, derste uyumak, kitap okumak, müzik dinlemek. Sevmedikleri : Pazartesi ve cuma son ders. ilerde Edebiyat Fakültesine girmek niyetinde olan bu uzun saçlı arkadaşımıza sağlık ve başarılar dileriz.

115


1491 Timsal

Onuncu

KARAEVLİ

Trakya ' nın sert sevgili Timsal'imizi aramıza getirdi. Her teneffüs Ayşe ile sohbete dalıp ailelerine olan özlemin dinmesine çalışırlar. Daimi yatılı olduğu için okulu çok sever. Çokoprensi, okul yemeklerini, Ayşe'yi, Enise'yi çok sever. Yüksek topuklu ayakkaJ.nlardan çok ürker. İlerde ne olacağını devlet sırrı gibi saklamaktadır. Sürpriz yapacağı belli. Sağlık ve mutluluklar ondan hiç ayrılmasın.

rüzgarları

116

sımfta

1508 Attila BAYRITUG

1533 Sara YüCEL

Okulumuza yedinci sımfta katılan bu arkadaşımız dişini gereğince sı­ ~p bakın işte onbirinci sınıfa kadar geldi bile. Seneye tarihin derinliklerine karışacak olan edebiyat şubesinin çok belirgin üyelerinden biridir. Haritayı getirmek görevi olduğu halde onu bile dersin ortasına zor yetiştirir . Her teneffüs elinde bir topla basket potasının dibindedir. Gfceleyin topla birlikte yatar. Galatasaray ' ın maçlarında elinde bayrakla amigoluk eder. Sarı kırmızıdan başka renk sevmez. üniversite öğrenimi kadar futbolcu olmayı da istemektedir. Başarı ve mutluluklar kendisini beklesin.

Geçen

yıl Maarif Koleji'nden aratransfer oldu. Daha geldiği yıl teşekkür alarak sınıfın şerefini kurtardı. Bu yıl . da sınıfın başarı­ lı üyelerinden biridir. Yardımse­ verliği hemen dikkatleri üstünde toplar. İngilizceden ondan aşağı not aldığı görülmemiştir. üniversiteye rahatça girebilmek için kurslara devam eder, uykusundan ve tatilinden fedakarlık eder. Teneffüslerdeki ziyaretlertyle de okul kantinine en büyük yardımı yapanların arasındadır. ilerde kendisine gönlünün dilediği her mutluluğa kavu şmasını candan temenni ederiz.

mıza


1544

İbrahim

AKMEHMET :

okulumuzun çilekeşle­ rindendir. Fenerbahçe'ye olan büyük aşkı ile tanınır. Sevdiği arkadaşları : Ömür, Murat, Cem, Sinan, Vecdi. Felsefeye olan sevgisinden Ferda hanım ın da gözde öğrenci­ lerindendir. Saçlarına da Fenerbahçe kadar meraklıdır. Sınıftaki çöp sepeti teneffüslerde basket potası olur. Yerinde otururken mantığı çok sevdiğini söylerse de tahtaya kalkınca bu büyük sevgisini bir türlü ispat edemez. İdeali hukuk ya da İktisat Fakültelerinden birine girmektir. Geleceğin kendisine başarı ve mutluluk vermesini candan dileriz. Altı yıldır

1560 ülfet AGAKAY

1662 Beril BAHADIR

Oniki yıldır Işık Lisesinden bıkma­ yanlardan biri de bu arkadaşımız­ dır. Bundan gurur da duyar. Beş­ ten şaşma altıyı aşma prensibi ile bug:ünedek sağ salim ulaşmasını bilmiş talihlilerdendir. Neslihan'la birlikte çift sesli koro düzeninde ne güzel de gülerler ... Ve öğret­ menlerin sempatisini üstlerinde toplarlar. ülfet sınıfımızm tek sarı saçlı ve mavi gözlü kızıdır. Hoş­ landıkları : Müzik, dinlenmek, kitap okumak, yardımda bulunmak, Neslihan. Yalan ve iki yüzlülükten de hiç hoşlanmaz. Sağlık, başarı ve mutluluklar hep onun olsun.

Aramıza katıldığında

yedinci sınıf­ Derslerde ilk dönemler ufak eksiklikleri olsa da bunları başan ile tamamlamasını bilir. Yazılı olduğu gün okul bahçesinde elinde bir ders kitabı ile dolaşır durur. Felsefeye çok meraklıdır ve notu ondan hiç aşağıya düşmez. Hafta sonunu bazen iple, bazen halatla çeker. En yakın arkadaşı Zeynep'tir. Hoşlandıkları : Gezmek, gülrnek, eğlenmek, sinema, tenis, matematik, beden eğitimi. Okunacak derslerden pek hoşlanmaz. Başarı ve mutluluklar dileriz. taydı.

117


1665 Tansel

ASİLİSKENDER

Aramıza onuncu sınıfta katılan' bu arkadaşımız hemen gelir gelmez sakin harkeketleri ve derslerindeki başarısı ile dikkati çeki verdi. Kıymeti bilinmediği için karnede kırık sayısı altıdan az olm3z. En çok kullandığı cümle de «Affedersiniz hocam, bir daha yapmayacağırn.» gibi günahsız anlatım­ lardır. üniversiteye girmek gibi bir derdi olmayan mutlu vatandaşla­ rımızdan biri de odur. Yaşam boyu mutluluk ve sağlıklar onun olsun.

118

1686

Ayşe

Dokuzuncu

EROL sınıfta,

Samsun rüzaramıza düşen bu şirin arkadaşımız ı ilk görünce, «Bu Japon nereden çık­ tı. .. » demiştik. Şimdi ondan ayrı­ lınca ne yapacağız diye kara kara tasalanıyoruz. Kendine has o ince sesi, krizi tutunca gülmekten yerlere yatması ve bir günlük rejimleriyle tüm ilgiyi üstünde toplar. öğretmenlerden Aysel hanımla Rengin hanımı, şehirlerden Samsun'u, içkilerden Kokokolayı çok sever. Ailesine olan aşırı düşkünlü­ ğünden Allahın günü tatilin ne zaman geleceğini hesaplar durur. Bu yıl bir de başına etüt ablalığı çıktı. Mimar olmak isteyen bu arkadaşımıza da sağlık ve başarılar dileriz. garlarının

esintisiyle


512 Can Yukarıda

bizim

513 Hayri DiNÇEL

ŞEHMEN

resmini

gördüğünüz

Can ' dır. Neşe,

güleryüz,

zat tatlı

lık ararsanız sınıfımıza uğrayın ve onunla tanışın. 6 yıldır okulun tüm acı deneyimlerine karşın geleceğe ümitle bakan ve işin sonuna gelen arkadaşımız sınıf ta öylesine samimi arkadaşlıklar kurmuştur ki her zaman kahkaha toplulukları­ nın rakipsiz elebaşısı olur. Gülmediği yegane durum F.B.'nin yenildiği maçlardır. Hastalığı o kadar büyüktür ki F.B. yenildiği zaman okula gelmemeyi adet edinmiştir. Ferda hanımla yaptığı diyaloglar ve yakışıklılığı ile ayrı bir yeri vardır. Her pazartesi geç gelen arkadaşımız Rengin hanım ve Aysel hanıma ayrı bir değer verir. En çok sevdikleri kendinden küçükler, zeytin, Talha, Erden ve yengendir. Giydiği çeşit çeşit ' konverslerini gösterip hava atan (havan batsın) Can, canı sıkıldığında etüdlerde ne çalışıyorsun diye ona buna sorar. «Ya çocuklar bugün yazıli, sözlü var ı;nı? > sözu kendisi kadar meş­ hurdur. Amerika'da ogrenımını devam ettirmek isteyen bu candan arkadaşımıza hayat boyu başarılar ve mutluluklar. Güle güle büyük Can ...

- ilkokuldan beri okulumuzun çile'sini çeken bu arkadaşımız derslerde sessiz oturmayı başarabilen nadir ıı. Fen/ A vatandaşlarından­ dır. Bunun acısını teneffüslerde Cengiz veya Hakan'la didişerek çı­ karır. En sevdiği ders (!) ingilizcedir. ingilizceyi çok sevdiği için de Eylül sonuna kadar ondan ayrılmaz. Aynifer hammın «çalışma. ya başladın» veya «daha çalışırsan olacak» gibi sözlerine rağmen 4 ten yukarıya çıkamamıştır. Hocalarımızın

şikayet

ettiği

şeylerden

biri de arkadaşımızın yazısıdır. .(Son zamanlarda biraz okunabilir hale yaklaştığını sevinçle duyurabiliriz.) Sevdikleri küçük Cengiz, Aydın, Mehmet ve Hakan, televizyon seyretmek, basket oynamaktır. (Çok uygun fiziğiyle son yıllarda özel eğitimi sayesinde tığ gibi olmaya azmetmiştir. iktisatçı olmayı tasaı;layan arkadaşımıza ilerideki tahsil ve çalışma hayatında başarılar dileriz. '

119


523 Miray

12

ZENGİLLt

olan bü arkadaşı­ bu sene Allah'ın izniyle bu okuldan emekli oluyor. Okul hayatı boyunca öğretmenler ile arası iyi olan bu arkadaşımız (özellikle Rengin hanım ile) çok konuşması ve sınıflararası kurduğu çeteler ile çok ünlüdür. özellikle tiyatroya düşkün olup mimikleri özelliğini teşkil eder. Kızlara takılmayı ve arkadaşlık etmeyi çok seven bu arkadaşımız sınıfın ve okulun dikkat çeken tipleri arasında yer almıştır. Çok çalışmadan sınıf geçmesini başaran bu arkadaşımız son senelerde bu özelliğini yitirdiğinden hafta sonları çalışmaya başlamıştır . Arkadaşlarından Uğur, Moris ve Volkan'dan ayrılmayan, iki yüzlülükten nefret eden bu arkadaşımız dükkanlarından giyinerek hava satmayı çok sever. (Babamın da dükkanı olsa ben de giyinirim) . Okulun sabahleyin erkenden kapı­ larını açmaktan zevk duyan arkadaşımızı soğuklarda donmuş vaziyetıerde görebilirsiniz. Gelecekte diş hekimi olmak isteyen arkadaşımıza ileriki hayatında mutluluk1ar ve başarılar dileriz. yıldır Işık'lı

mız

120

525 Serad öZAİUNCI İşte

onu

tanıdığımızdan

bu yana gülÜffisemesiyle sınıfı­ mızın handsomeboy'larından Serad 6 yıldır çok olağanüstü haller hariç her zaman bizimledir. En kötü şartlarda bile «aman canım nasılsa bir çaresi vardır» diyen ve bu prensibini Eylül'e kadar değiş­ 'til'meyen arkadaşımız bu yıl üniversite yolunda olduğundan 5 ten şaşma 6 yı aşma Eylül'e de kalma prensibine uyacaktır sanıyoruz . Hafta sonlarında beni arayan dersane'de bulur diyorsa da Osmanbey sokaklarında da zaman zaman çok ilgi çekici birini görürseniz bilin ki odur. Güzelolan her şeyi seven arkadaşımızı daima güzel şeylerle yanyana görmek arzusuyla uğurluyol' ve her şey gönlünce biçimlensin diyoruz. Hayat sana senin kadar centilmen olsun sevgili Serad. değişmeyen

530 Yeşim KALAYCIOGLU

6.

sınıfta aramıza katılan

arkada büyük çabalar sonunda sağ· salim bu sınıfa kadar gelmeyi başarmıştır. Ağır başlılığı ve cana yakınIığıyla arkadaş gurubunun renkli bir simasıdır. Onu arakadı­ ğın ız zaman İrem'le birlikte görebilirsiniz. Edebiyat ve kantin gezileriyle ünlü olmuştur . Gezmeyi çok sevdiği halde bu sene hafta sonlarını Üniversite uğruna dersane köşelerinde geçirmek zorunda kalmıştır . Dersane ve dersleri dışında vakit bulduğu zamanlar onu Bağ­ dat Caddesinde görebilirsiniz. Sevdikleri İrem, GÜlperi, Timsal; sevmedikleri ders çalışmaktır ve kız­ dmlmaktır. Arabalardan BMW ye karşı büyük bir sempatisi vardır. Her yazılıya veya sözlüye girmeden önce «Ay çok korkuyorum » demesi İrem'i bıktırmıştır. Erdem'in yaptığı şakalar Yeşim'in kolayca kızmasına neden olur. Timsal'le olan etüt sefaları oldukça meşhur­ dur. Her etüt « artık konuşmaya­ lım » deseler bile şimdiye kadar bunu başaramamışlardır . Arkadaşı­ mızın uyku düşkünlüğü yüzünden ödevlerini genellikle Timsal yapmak zorunda kalır. Boğaziçi Üniversitesine girmek isteyen bu arkadaşımızı bu yollarda . görmek en büyük dileğimizdir. şımız


544 Mustafa Uğur

Uğur

GÜR

6. sınıfta aramıza katılan son derece sakin görünüşlü bir arkadaşıffiızdır. Ama Volkan, Moris ve Meray gibi o da dış görünüşü ile insanı sakin olduğuna inandırmak için yaratılmıştır. En önemli özelliği dört senedir İngilizceden borçlu olmasıdır. üniversiteye girerken bu borcu okula hibe etmeyi düşü­ nüyor. Volkan'la oturdukları locada (kaloriferli, öndekilerin siperleriyle hocalar tarafından görünmeyen) yapmadıkları haşaratlık yoktur. Sınıfa Şevket bey gelirse Uğur bir devekuşu gibi başını sıraya sokar. Çünkü saçları daima nizama aykırıdır. Sınıfın 'X 20 si gibi okula o da turist olarak gelir ve zille beraber çıkar ve İlyas'a (Hamburger yemeğe .. ) giderler. Hiçbir kötü alışkanlığı yoktur (Ders çalışmak gibi) ama haftada beş gün özel hocaya gider. Şu anda hiçbir şeyolmayı düşünmeyen arkadaşımızın ilerde başarılı olacağını umuyoruz. Mutluluklar.

558 Suzan

ACıMAN

563 Erdem DiPÇiN.

Okulun tanınmış simalarından arkadaşımız 11 yıllık Işıklı olması ile Miray'a yetişememenin kızgınlığı­ nı yazın da okula gelerek ona yetişmeye çalışması ile bilinir. Her zaman yardımseverliği ile tanınan arkadaşımız hafta sonlarında yaptıklarını haftanın ilk günlerinde Gül'e anlatmakla geçirir. özellikle Divan Pop 'ta en çok dikkati çeken yönü saçlarıdır. Arkadaşları­ nın

saçlarından

rağmen

hoşnut olmasına

kendisi daima

saçlarının

kabarık olmasından şikayet

eder. En çok sevdikleri arasında hamburger, iyi giyinrnek, yüzrnek gelir. Yazlarını Büyükadada geçirir · ve yeni öğretim yılında adanın esintisini birlikte g·etirir. Sevmediklerinin başında şiir okumak gelir. Bu yüzden Edebiyatla arası pek iyi değildir. Ayrıca bedende tam bir kabiliyetsizlik örneği olduğunu iddia eden arkadaşımız 6 yıllık orta öğ­ retim hayatında bedene her hafta katılmasıyla bu tezini çürütmüş bulunmaktadır. ilerde doktor olmak isteyen arkadaşımıza ömür boyu mutluluk ve başarılar dileriz. Tüm güzel şeyler seninle birlikte olsun Suzan.

Sınıfta

ne zaman «Hocam işte o diyerek arkalara sarkan bir kişi görürseniz bilin ki o bizim 6 yıllık sevgili Japsi'mizdir. Okulumuza 6. sınıfta katılarak ıı. sımfa kadar bir çok atılma tehlikesiyle burun buruna gelen Erdem yine de tüm öğretmenlerin sevdiği bir öğrencidir. Yatılılıktan ayrılan bu arkadaşımız pazartesi günleri hafta sonu yaptıklarım bize ballandıra balIandıra anlatan Erdem okulumuzun en iyi dansörüdür. Buna rağmen okul çayında birinkonuşuyor»

ciliği kaptırarak haksızlığa uğra­ dığını söylemektedir. Okulda herkes tarafından çok sevilen Erdem (Japsi) ismiyle tanınır. Disco'yu, tatili, Gülden Karaböcek'i, Cengiz ve Şenol'u sever. Erdem'i teneffüslerde Cengiz'le beraber görmek mümkündür. Şirin, tatlı, espri kaynağı Japsi'mize ileriki yaşamında başarılı, neşeli, bol kahkahaIı, mutluluk dolu günler dileğiyle.

121


573 Alpaslan Cem SELÇUK Okulumuzda çok güçlü dostluklarm olduğunu duyup İskenderun'­ dan kalkıp gelen bu şirin arkadaşımız, ilk iş İsmail 'le sarsılmaz bir dostluk kurmuş, ondan sonra da esmerlikte Şenol'la yarışa kalkmış­ tır. İsminden çok Kunta-Kinte diye anılan arkadaşımızm isim babası Müslim bey'dir. Geceleyin Alpaslanımızı aramak zorunda kalır­ sanız eminiz karanlıkta parlayan bir diş yardımıyla elinizle koymuş gibi bulacaksınız . Okulumuzda belli ekollerden olan 5 ten şaşma 6 yı aşma politikasına en iyi o uyar ve sınır bekçiliğini en iyi biçimde yerine getirir. Bazen ,çocuk, bazen olgun J)ir insan oluşu arkadaşlığı tek düzelikten kurtarır. ilerde seçeceğin meslekte de aynı prensibi uygularsan inanıyoruz ki iyi bir dişçi olacaksın sevgili Cem. Daima mutluluk seninle, sen bizimle ol.

122

Susan GRIFFIN

Bu öğretim yılı Amerikanın Maryland eyaletinin Westminster kasabasından A.F.S. bursu ile gelen arkadaşımız Susan tam bir Amerikalı öğrencidir. Börek ve tulumba tatlısı gibi yiyecekler sayesinde oldukça kilo aldı. Aslında liseyi bitirip yurdumuza geldiğiiçin bilgi yönünden hepimizden baskındır. Kendi yurdunda en çok sevdiği dersler Edebiyat, Tarih, (Yeni ve Yakın çağlar), Beden Eğitimi ve Müziktir. Babası doktor olan Susan sağlık kurallarına uymaya özen gösterir. En çok ilgilendiği spor dalları kayak ve basketboldur. Okula ilk geldiği günlerde Türkçeyi hiç bilmediği için bizimle anlaşıp kaynaşması pek kolay olmadı. Fakat biz ona Türkçe o bize İngilizce öğretti, yarı yolda buluştuk. Gündüzlü olan bu arkadaşımız hemen ilk günden «Günaydın» demeyi öğrendi. Ama sınıfa her öğretmen girişinde ayağa kalkmayı bugün de yadırgamaktadır. Susan arkadaşları arasında ayırım yapmadığını söylese de Özlem ,Erkorol, özlem Şensoy, Miray Zengilli, Mehmet Erdeveci en yakın arkadaşIarıdır. Yüzünden gülümsemesi eksik olmayan bu sevimli arkadaşımız orjinal esprileriyle kalbimizde silinmez bir yer edinmiş­ tir. Her şey gönlünce olsun tatlı, Susan

587 Erkan OZGAN geçtikçe arka sıralara doğru tayin olan bu esp ri dolu cin çocuk gene arkalardan zorlukla ders dinlemek için uğraş vermektedir. Sı­ nıfta bir gün mutlaka ehliyet alacağını söyleyip duran Erkan yazlıktaki araba hatıralarını anlatır durur. En çok sevdiği şey ayakları­ nı ön sıraya kadar uzatmaktır. Ama çoğunlukla Ali'nin sert tepkileriyle karşılaşır. İngilizce'de süt kesen, Matematikte girecek delik arayan Erkan mantık derslerinde aslan kesilip tüm sınıfı kahkahaya boğar. Son sene durmadan «Ali senin şu kasetteki Reapers Linght'i ver» demesiyle tanınan Erkan boş zamanlarında basketboloynar ve bol bol patates yer. Ders çalışmayı hobi edinen Torp, her sene ikmal kurslarında asil takıma seçilir. öğ­ le teneffüslerinde genellikle tavuklu sandviçini gizli gizli yer. Kimya dersine gösterdiği aşırı ilgisiyle tanınan Erkan genellikle Ali, Feyzi ikilisini hiç yalnız bırakmaz. Konvers harici hiç bir şey kullanmayan Erkan'ın en büyük şikayeti cuma akşamları Ali ile beraber oldukları Matematik dersidir. Oral i beyi çok seven Erkan nedense ondan ikmale kalmayı göze almaktadır. Sık sık tekrarladığı «Öyle mi koç» sözüyle büyük ün yapmıştır. Gelecekte de böyle neşeli olması dileğiyle geleceğin iyi kalpli dişçisi­ ne ömür boyu mutluluklar. Yıllar


592 Ali İREPOGLU

gideriyoruz. büyük bilgin Arşimed deney yaparken tüplerin içinde bitivermiş ve adı da tüp ibiş olarak kalmıştır. Arka sırada kı­ sacık boyu ile şamata yapan bu arkadaşımız elinde olmayan nedenlerle ve Şenol'un yanında oturmaktan rengi kararmaya başla­ mıştır. Hafta sonlarını Feyzi ile beraber Bonjour, Sultan, Reyin ve Hidro'da geçiren Ali ÜSYM'den özelolarak Bonjour'da imtihana girmek için izin alacaktır. Sevgili Cool, Disco'yu, Feyzi'yi, Ertan ve Cengiz'i ve bask~tbolu sever. Yalancılık, alayetmek ve dedikodudan hoşlanmaz. Her zaman ya «susun be hoca bakıyor» diyen arkadaşımız attığı kahkahaları sonucu sınıfa neşe katar. Cimri olduğu halde bazen akıl almaz derecede para harcıyarak bizi şaşırtır. Eğer Ali'yi bulmak isterseniz cebinizden bir 10 lira çıkartıp bekleyin, mutlaka Ali gelip «on lira var mı telefon edicem» diyerek sizden parayı alacaktır. Bir diğer özelliği de her sınıf ta başkan olmasıdır. Hacettepe Tıp'a girmek isteyen arkadaşı­ mıza en içten başarı dilekleri ile. Bizi unutma. İşte

Bu

herkesin

merakını

kısa arkadaşımız

600 Moris Kohen AVDAN

608

Okulumuzun emektarlarından, 12 senedir Işık Lisesi ile Osmanbey arasını aşındıran arkadaşımız gerçek bir sabırlılık örneğidir. Sınıfa Amerikan hürriyet sembolü gibi bir öğrenci sabır taşı dikilecek olsa Moris bu işe aday gösterilebilir. Ayrıca Moris'in sabrının en güzel örneği yollardır (Lakabını yazamam çünkü hayat sigortam yok) Miray'ın yanında oturabilmesidir. Hemen belirteyim Moris'in kolundaki iki kırık ve bacağındaki 8 dikişten başka hiç bir şeyi yoktur. Zaten Moris'in yüzünden kiminle oturduğu anlaşılabilir. Ayrıca Volkan, Miray ve Uğur dörtlüsünün sevilen elemanı ve koyu Galatasaraylıdır. Her gün okul çıkışında Volkan, Uğur ve Davit'i İlyas'a gidip hamburger yemek için ikna etmeğe çalıştığını görebilirsiniz. Miray bu sene aramıza katılan Amerikalı arkadaş sayesinde bu dörtlüye fazla katılmıyor. Böylece gurup kovulmadan istedikleri yerde oturabiliyor. Moris'in en büyük özelliklerinden biri okula genel olarak bronz bir tenle gelmesidir. Bunu her tatılda yazın Antalya, kı­ şın ise Uludağ ve Bolu yollarına düşmesine borçlu olduğunu söylüyor. İlerde ne olacağını kadere bağlayan arkadaşımıza hayatı boyunca mutluluk ve başarılar diliyoruz.

Yedinci sınıftan beri bu mukaddes yuvada bulunan arkadaşımız her zaman iyi niyetli olmasıyla tanı­ nır. Derslerindeki gayretliliğiyle tanınır. Bunun doğal bir sonucu olarak da öğretmenlerin beğenisi­ ni kazanmıştır. Onu her öğle teneffüsü kütüphanede veya başka bir yerde çalışırken görebilirsiniz. Ortalıklarda dolaşmayı ve teneffüslerde sırasında oturmayı tercih eden bu küçük arkadaşımız zaten ayakta durmayı pek sevmez. Boş vakitlerinde okumayı, tiyatro izlemeyi çok seven arkadaşımız evdeki kitaplığında iki yüze yakın kitabı olduğunu söylüyor. Ayrıca televizyondaki tiyatro programlarını hiç kaçırmadığını belirtiyor. örneğin yaşamını Tıp'ta noktalamayı arzu eden Ayşe'mize hayat boyu mutluluk ve başarılar diliyoruz.

Ayşe BEKTAŞ

123


647 Feyzi ARBATLI İşte orta sıraların 4 lü kareasının Feyzi'si gene hoj hoj diye bağırı­ yor. Sosyoloji ve mantığın süper mantıklı çocuğu Ferda hanımın gözdeleri arasındadır. Çoğunlukla onu aradığınızda kantinde ağzın­ na bir tost sokabilmek için uğraş veren zemzem blJ sene nedense perhizi tercih etmektedir. Hafta sonları Ali ile beraber Sultan ve Regin'den ders çalışmaya fırsat bulamayan balata, pazartesi günleri bitap bir halde sınıfa girer. Dünyada ünlü rekorlara kendisinir de eklendiğini belirten Feyzi her sene 6 dersten kalıp geçmekle ün yapmıştır. En çok Göksel Arsoy, basketbol, konverse ve nike, ayrıca di scoları Ali ile beraber çok sever. Ancak yalancılık, kıskançlık Şe­ nol 'un kara yüzü onu hayattan bezdiril'. Turizm dersinin bir numaralı elemanı olan Feyzi «Şevket bey bakıyor» demesiyle çoğunluk­ la da köleyi döven Ali'ye karşı sert tutumu ile tanınır. Son günlerde «your seli» Ali demesiyle yeni bir ek ol yaratan zemzem kendini tüm kış kısa kollu gömlekle basket oynamaya adamıştır. Geleceğin cazip kaptanı Yüksek Denizcilik Okuluna kapak atacağı günleri saymaktadır. 11 Fen A hoj hoj kaptana başarılar diler.

124

1109 Özlem ERKOROL

Pazartesileri engelli koşulardan sonra önce saçları sonra kendisi sı­ nıfa teşrif eden arkadaşımız 9. slnıfta aramıza bir bahar rüzgarı gibi katılmıştır. Aradan geçen yıllar onu değiştirmişse de sempatikliğin­ den ve tatlılığından hiç bir şey yi· tirmemiştir. Nilgün'le olan arkadaşlığını ileride sürdürmek için kararlar alan bu cici arkadaşımız aradaki sıra farkına rağmen Nil· gün 'le çok güzel anlaşabilmekte­ dir. Hafta sonları Yeşilyurt kulüpte bulabileceğimiz (Tabii kurstan fırsat kalırsa) Özlem sporun her · dalıyla uğraşan tek kişi olma özelliğini umarız hiç yitirmez. Basketin tatlı, tenisin biricik, kayağın tek favorisi Özlem etüdlerde bile spor çalışmalarını sürdürmektedir. Dansta da derecelerini koruyan arkadaşımızı teneffüslerde Neş e ve Nilüfer'le egzersiz yaparken görebilirsiniz. Sosyolojide ölüp ölüp dirilen , Tarihte biraz kendine gelen,· Matematikte tabutunu hazırlayan Özlem'i ağlar olarak görmek ancak ve ancak teneffüslerde mümkündür. Yemeklerden mantı, kızlardan ş üphesiz Nilgün'ü , derslerden Matematiği seven ve tamam mı liIJı­ nın yegane temsilcisi Özlem'i bu sempatikliği ve tatıığı ile Boğaziçi Kimya'yı fethetmesi dileğiyle. Her şey seninle olsun.

1296 Ömer Çeşitli

KARADEMİR

atan

zorluklarla 11.

sınıfa

kapasevilen kişilerinden olup bu seneye kadar sakinliği ağırbaşlılığı ile tanınırdı. Fakat bu sene yaptığı hareket ve davranışlarla Şevket beyin şimşek­ lerini üstüne çekmiştir. Arkadaş­ ları arasında bazı insanlık dışı hareketlerden dolayı arkadaşlarının l<albini kırar. Derslerde ve özellikle yazılılarda Alpaslan ile ortaklı­ ğı hocalar tarafından keşfedilmiş ve bu yüzden bir çok kez kınan­ mıştır. Fen derslerinde son senelerdeki başarısı yanında sosyal derslerde Eylül'e kadar sürünür. Sevdikleri ailesi, arkadaş topluluğu, Mersedesle gezmek ve pardesüsüdür. En sevmediği ise yatılılıktır. Hafta sonlarını sinemaya giderek ve özel ders aldığı hocalara giderek geçirir. İnşaat mühendisliğin­ de ve gelecekteki yaşamında başa­ rılar , mutluluklar. ğı

arkadaşımız sınıfın


1306 Demirhan GtlVELtOGLU İlkokulu fındık diyarı Giresun'da bitiren ve 6 yıldır okulumuza abonman olan bu arkadaşımız Karadenizlilerin tüm özelliklerini benliğinde toplamıştır . Teneffüslerde onu arayanlar ıı. Fen/ B de bulabilirler. Çünki ll. Fen/ A'lı olduğunu kimi zaman o bile unutur ve ıı. Fen;'B'de ders yapar. Arkadaşımızın kişilere takılan lakapIara karşı özel bir allerjisi olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Her ne kadar kendine armatör denmesine sinirleniyorsa da gönlünde gemi mühendisliği ile kaptanlığın yattığını bir türlü gizleyemez. Ancak kaptan olursa uluslararası deniz hukukuna bir ek madde konulması ve Demirhan sefere çıkma­ dan bir ay önce herkese bildirilmesi gerekecektir. Çünki « Yol uma çıkanın fiyakasını bozarım» felsefesi birçok kaptanın başını belaya sokabilir. Kaptanlık kadar seyahate, araba kullanmaya ve denizle ilgili her şeye düşkün olan arkadaşımıza gösteriş

1312 lVIehmet

6

ERDE"ECİ

olan Mehmet, sınıfı­ efendi, hasılı örnek öğrencilerindendir. En haşarıları­ mızdan olan Erdem'i derstebir mum gibi uslu oturtabilmiştir. 5 ten şaşma, 6 yı aşma ilkesine uyarak son sınıfa kadar kazasız belasız gelmiştir. En büyük özelliği çok ina tçı oluşudur. Sessizliğini, cfendiliğini bütün öğretmenlerimiz takdir eter. Tarih dersine çok düş­ kündür, Şekli re hanım ın ona her kalk dediği anda hazırdır.' Beden hocamız Osman beyonu 6 yıldan­ beri giydiği eşofmanıyla tanımak­ tadır. Eğer gelecekte de büyümezse aynı eşofmanı giyrnek isteğin­ dedir. En çok sevdikleri arasında Oral bey, gofret, sinema, oyuncak kimya deneyleri ile meşgulolmak gelir. Diş hekimi olmak isteyen bu arkadaşıımza ömür boyu başarılar ve mutluluklar dileriz. Güle güle büyük Erdeveci, seni her zaman yıllık Işık'lı

mızın saygılı,

hatırlayacağız.

meraklılarının,

ikiyüzlülerin, el şakası yapanların (Bu özellikleri taşıyanlardan nefret eder) olmadığı bir yaşam diliyoruz. Ömür boyu mutlUluklar kaptan .. .

125


1354 Hakan ERDiBiL

Sevgili arkadaşımız Hakan, Gölcük'ten bir gemiyle Işık'ın engin sularına demir atmıştır. Derslerinde atak ve başarılı olmasının yanında yerinde yaptığı esprilerle derslere başka bir renk katar. Arkadaşlığıyla tanınan bu sevimli sima, öğretmenleri tarafından da sevilir. Okul çağlarında hareketli danslarıyla tüm seyredenlerin ilgisini üzerine toplar. Boş zamanlarında spor yapmaktan, müzik dinlemekten ve gezmekten hoşlanır. Osman, Hayri, Cengiz ve Erdem başta olmak üzere bütün arkadaş­ larını, ingilizceyi ve şamatay!' sever. Şamata yapınca da tüm sınıf ona katılır. Sevmedikleri' ise Turizm dersi, el şakası ve iki yüzlülüktür. ileride Tıp Fakültesine gitmek isteyen arkadaşımıza hayat boyu mutluluklar dileriz.

126

1368

6.

Neşe

sınıftan

ÖZAY

beri

devamlı

1369 Osman KOCAO(;LU

gülerek

nıfımızın neş'eli Neşe ünvanını

sı­

ka-

zanan ve kimselere kaptırmayan okulumuzun gedikli yatılılarındandır. Elmayı çok sevdiğinden her akşam yatakhanelerde küçüklerden har aç keser. En büyük sadistliği Fiziği katleden sorular sorarak özlem'i çileden çıkar­ maKtır. Okulumuzun selpak deposudur. Arkadan gürültülü bir senfoni duyuyorsanız bilin ki Neşe bir türlü akması durmayan burnunu siliyordur. Sınıfça buna önlem almaya çalışmaktayız. En çok sevdikleri özlem, Zeynep, çokoprens, okulda akşamları çıkan buz gibi püre, cuma günleridir. ikiyüzlülükten ve kerevizden nefret eder. Sinema salonundaki hareminde okulun kırpık filmlerini seyretmek de en büyük zevklerindendir. Etüd ablası olmaya bir türlü alışmayan arkadaşımız kesinlikle etüd başın­ da oturmaz, devamlı şamata çıka­ rır. Mimar veya dekoratör olmayı isteyen arkadaşımıza ömür boyu mutluluklar dileriz. arkadaşımız

Daha hayatının baharında okulumuzun tuzağına düşen bu arkadaşımız «Beyaz, Gölge» nin İstanbul temsilcisidir. Gerçekten uZun boyuyla dikkatiçeken Osman, alçak gönüllülüğünden olsa gerek bu boyunu basket maçlarında göstermekten çekinir. Matematik yazılı­ larında oturup dertleşrnek en büyük zevklerindendir. üzüntülü günlerinde kendini gofrete vererek bütün sıkıntılarından kolayca kurtulmasını bilir. Kimya sözlülerinde yaptığı yeni buluşlarla iyi bir mucit olcağını Rengin hanıma kanıtlar. Sınıfın en arka sırasında Hayri ile yaptığı boks maçlarından elde ettiği hasılatı disko severler derneğine bağışlar . Pratik zekası çok kuvvetli olan arkadaşımız çalıştığı zaman çok başarılı olur. o.sman 'ın sevmedikleri aşırı çalışmak, yalancılık , az yemek ve Hayri; sevdikleri ise gofret, basket, dans etmek, arkadaşları ve «Can Reeves» tir. Ayrılmak çok acı, fakat bu sempatik arkadaşımızı ileride iyi bir üniversitede görmek en büyük teselirniz olacak. Her şey gönünce olsun o.sman.


1405 Turgut

GEMİCİ

Okulumuzun sakin simalarından olan Turgut bu özelliğini 5 sene korumuş, fakat son sene haylazla::listesine girmeyi başarmıştır. Fen derslerine olan aşırı ilgisinden dolayı Haziran ve Eylül aylarında da bu dersleri çalışmak mecburiyetinde kalır. Arkadaşları arasında daima saygılı, kibar gözükür amma, ummadığınız anda kırdığı potlarla şimşekleri üstüne toplar. Gündüzlü olduğundan arkadaşlarının isteklerine boyun eğerek evinden (büfeden) lahmacun getirmesiyle adı Lamia olarak değiştirilmiştir. Sevdikleri arasında ailesi, arkadaş grubu, tiyatro, sinema gibi sosyal faaliyetler, Şişli'de hava atmak gelir. Sevmedikleri ise yanağınm sı­ kılması (çok kırmızı olduğu için), eve verilen ödevler, ıaubaliliktir. Gelecekte seçeceği meslekte başa­ rılar dilerken gözümüz yaşlı aramızdan uğurlarız.

1406

6

Aydın AKDENİZ

olan bu arkadaşımız ve efendiliği ile tanı­ nır. Takma ad~nın Put olmasının nedeni de bu olsa gerek. Miray ve Ali'nin korkulu rüyası Aydın her teneffüs Ali ve Miray'ı bile k güreşinde yenmekten zevk duyar ve onlar da yenilmekten bıkmamış­ lardır. Hergün yeni umutlarla Aydın'ın karşısına çıkan bu kişilerin her seferinde umutları söner. Biricik Aydınımız kareteye ve spora çok düşkündür. Okulda her gün karete yapıyorum diye birkaç sıra kırmazsa rahat edemez, ve tik gelir. Spora düşkün olmasına rağmen basketi öğrenernemenin ızdırabı içindedir. Arkadaşlığı, doğru söylemeyi, bilek güreşini ve derslerde heykel gibi oturmayı seven bu' arkadaşımız yalancılığı, sululuğu, ve tarih dersini sevmez. Ekonomist olmak isteyen bu arkadaşımıza 11· Fen/ A ve bütün Işık'lı kardeşleri­ mizden başarılar. Her şey gönlünce olsun. yıldır Işıklı

durgunluğu

1409

İrem

KnçÜKÖNDER

Aramıza

10. sınıfta katılan arkacana yakınlığı ile hemen hepimizin sevgisini kazanmıştır. Okulumuzun kurallarına uymada zorluk çektiyse de kısa sürede alış­ mıştır. Güler yüzlülüğü, sempatikliği ve rahatlığı ile tanınır. En korkulu anlarda bile rahattır. Her ne kadar hiç ders çalışmadım dese bile yazılılarda mutlaka iyi not alır. Bu da Miray'la tartışmalarına neden olur. Sevdikleri Yeşim, Gülperi'dir. Sevmedikleri dedikoduculuk, şımarıklık ve yalancılıktır. Tenef!üslerde genellikle Yeşim'le birlikte Edebiyat sınıfına gitmeyi kendisine görev bilmiştir. Hafta sonlarını üniversite uğruna dersane köşelerinde geçirmek zorunda kalmıştır. Basketi güzeloynamasına rağmen maçlara çıkmak istememesi tüm ıı. Fen/ A'yı kızdırır. Spor ayakkabılardan konvers'e büyük bir sempatisi vardır. Tarih derslerine olan aşırı düşkünlüğü notlarıyla kendisini gösterir. Şev­ ket beyle karşılaşmaları artık doğal bir hal almıştır. Coğrafya ve Mantık derslerini çok sever. Çünkü haftanın yorgunluğu nu bu derslerde çıkarır. Kimya Fakültesine girmek isteyen arkadaşımıza başarılar ve mutluluklar diliyoruz. da~;ımız

127


1430 Erden Ziya GÖKAY

1437 Dilek KIR

Son yılların en romantik şairi geÜç yıl gibi kısa bir sürede sınıfımı­ ne ön sırada oturmuş «Ama ho c zın havasını değiştiren Erden efencam» diye itiraz ediyor. Cazip çıkış­ diliği ve çalışkanlığı ile öğretmen­ ları ile hocalara kendini kabul etlerin ve arkadaşlarının gözbebeği tiren Dilek, özellikle Şevket beyle haline gelmiştir. Özellikle yazılılar­ çok samimidir. Her ne kadar «buda bütün bakışları üzerine çeken gün çalışmadırn» derse de imtibu sevimli arkadaşımız Can, Talha, hanlarda etrafına yardım etmekHalil üçlüsü arasında sınıfımızın ten hiç kaçınmaz . Türkiye çapın­ en stratejik bölgesinde oturmaktada gezileri ile tanınan arkadaşımız dır. Fen derslerine olan düşkünlü­ her fırsatta «Burdur bir tanedir» ğü gözlerimizi yaşartmaktadır. En diyerek bize de Burdur'u · sevdirçok sevdikleri koko ,yengen, zeymiştir. «Of course» kelimesini ditin, Oral bey ve uyurnaktır. Koyu bir G.S.'lı olan Erden Galatasara- linden düşürmeyen Dile'ğimiz bu kadar iyi İngilizce (!) bildiği halyın hiç bir maçını kaçırmayarak ve maçta uyuyarak rekor kırmış­ de Aynifer hanımın tüm çabaları­ na rağmen İngilizce derslerinden tır. Boş zamanlarında Halil'le genel yetenek yarışmaları yapar ve · önce saklanacak bir yer arar ve sebu işten hep na si bini alarak otu- ne sonu saklandığı yerden çıkar. ran Erden teneffüslerde yaptığı Oral beye karşı ilginç fikirler savuesprileri ve canayakınlığı, yemek- nan ve sınıfa da kabul ettiren Dihanede az yemesi onun karakte- lek burslu öğrenciler içinde en zarini gösterir. İleride doktor veya rarsızdır, ve son yıl etüd ablalığıy­ mühendis olarak görmek istediği- . la epey famous olmuş, Rukiye ve Şekür. e hanımın da sempatisini miz bu arkadaşımıza başan ve kazanmıştır. Okul çayları:ıın gemutluluklar dileriz. Güle güle Erdiklisi olan arkadaşımız söylediği den. romantik şarkılarla da tanınır. Postacının getirmekten bıktığı mektupları, aşureyi , Şevke t beyi, Merih' i, İSmail ve Ruhan'ı seven arkadaşımız derste bilumum şeyle­ ri yemekten ve hocalara ç aktırma­ dan sakız çiğnernekten kendini alamaz. Edebiyatın süper kızı genellikle derslerde ani çıkışlar yapar ve derse müdahale eder. Hafta sonlarını evim dediği okulumuzda geçirir. Duyduğumuza göre O.S.S. de Tıp Fakültesini kazanmak için vaktini kurslarda geçiriyormuş. Geleceğin iddialı, inatçı, iyiliksever doktoruna sonsuz mutluluklar. 128

1439 Nilüfer

ŞENEL

Nülıfer'imiz 9. sınıf ta aramıza katılmış,

kanlığı

sevimIiliği,

canlılığı,

çalış­

ile hepimizin göz nuru olmuştur. Her teneffüs 11 Fen/ B'ye koşan, sınıfa elinde koko ile giren birini görürseniz bilin ki bu Nilüferdir. Ençok sevdikleri Özlem, Sibel, Koko ve coca-cola'dır. Biricik arkadaşı Sibel ile ş akalaşmalarıyla yatakhanede de tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başarmışlardır. Her sabah 5 dakika içinde kalkıp giyinerek etüde nasıl yetiştiği merak konusu olmuştur . Uzun saçlarını örmesi için Rukiye hanımdan sık sık azar işiten Nilüferden her akşam «yine yetiştiremedim » ne olacak şimdi» sözünü işitirsiniz. Etüdlerde gürültüye katılmayan ve kesin otorite kurduğunu savunan bu arkadaşımız ömrünü İzmit yollarında geçirmektedir. Onu cuma günleri elinde kocaman bir bavul ile görebilirsiniz. Her hafta sonu İstanbul'da Sibel'le buluşmayı pHlnlayan, fakat bir türlü gerçekleştir emeyen bu sevimli arkadaşı­ mızın ideali ilerde doktor olmaktır. Hayat boyu mutluluklar seninle olsun. Tıp alanında da yüzmede olduğu gibi madalyalara sahip ol sevgili Nilüfer.


1442 Beril

9.

MARDİNLİ

sınıfta aramıza katılan

1455 özlem

bu

sarı­

şın bomba, zekası ve Matematik-

teki üstün başarıları ile hepimizin takdirini kazacımıştır. Konuşmala­ rı, ses tonu, üstün düşünceleri ile hocaları tarafından çok sevilir. Oral beyin sevgili ve biricik öğren­ cisi Antartika üzerindeki dahiyane görüşleri ile Oral beyi de hayretler içinde bırakmıştır. Hiçbir zaman imtihanlardan iyi not beklemez ama sınıfta en iyi notları alır. Matematiği , tatlıyı, mantıyı, Merih'le saçma konularda tartışmayı sever. Sevmedikleri ise kendini beğenmiş­ lik, yalan söylemek ve ıaubaıiliktir. Beden derslerine karşı büyük ilgisi sonucu rapor almayı son çare olarak bulan Beril, aslında maratonda dünya rekorunu elinde bulunduran tek Işık'lıdır. üniversiteye girmek için her hafta sonunu dersanede geçirmek zorunda olan Beril «Ah AHahım üniversiteye bir kapağı atabilsem» demektedir. Edebiyat şubesinden Buket'le her teneffüs birlikte olmaları onun Fen şubesine ihanet ettiği düşüncesini çıkarmaktadır. Arkadaşlarının her zaman yardımına koşmaktan zevk alan Beril'i Tıp Faküıtesinde görmek en büyük dileğimiz.

ŞENSOY

Kendine özgü bir davranışı olan Özlem'in birkaç hobisini sayarsak bize hak verirsiniz her halde. Örneğin Dinarsu halısının reklamını yapmak (sınıfta), Matematik dersinde Neşe ile bir şeyler tıkınmak, he; gün rejim yapmaya karar verip bu rejime başlıyamamak gibi. Arkadan gelip gözlerimizi kapatmayı seven sevgili arkadaşımız aynı derecede Neşe'yi, Miray'ı, Uğur'­ u, patates kızartmasını, Travolta'yı, müzik dinlemeyi, dansetmeyi, basketbolu, kısaca yaşamayı sever. Gülme krizi denen garip bir hastalığa sahiptir. Zaman zaman bunu çevresindekilere de bulaştır­ maktadır. (ÖZellikle Coğrafya dersinde). «Kara biber acıdır, gerçekler de acıdır, o halde yemeklerimize gerçek koyalım» felsefesiyle hareket eden arkadaşımıza Boğaziçi Elektronikte elektrik çarpmalarına uğramadan başarılı bir hayat dileriz. Tüm mutluluklar senin olsun.

1467 Nilgün YÜCEL Ckulumuza 9. sınıf ta bir hışımla giren ve soluğunu alamayıp 11. sı­ nıfa kadar üstün başarılar sağla­ yarak gelen bu arkadaşımız sınıfı­ mızın neşe ıtaynağı olmuştur. Pazartesi günü sessiz, sakin hareketlerle sınıfa giren arkadaşımız aslında şen kahkahaları ile son senenin en tanınmış simalarından olmuştur . Dilek'le beraber ön sıra­ ların gediklisi olan Nilgün sıra arkadaşı ile herkesi imrendirmektedir. Hafta sonlarını ne yaptığını bir türlü kestiremediğimiz bu tatlı arkadaşımız okulda Merih, Özlem, Dilek kareasını tamamlamaktadır. Her ne kadar Beden dersini seviyorum dese de diğer derslere olan ilgisizliği hocalarımızı şaşır­ tır . Çoğunlukla «siz bulun onu da» demesiyle tanınan Nilgün Oral bey'e karşı olan sevgisiyle sınıfta saygıyla anılır. Onu çoğunlukla elinde kitap ile boş koridorlarda dolaşırken görmek artık alışılmış bir olaydır. Hocalarına karşı çaktırmadan yaptığı esprileri ile tanı­ nan bu cin bakışlı arkadaşımız aşure için canını bile verir. Özel zevkleri arasında yemek yemek, kitap okumak ve yemekhaneyi tapu'yla üzerine çevirtmek gibi çabaları yer alır. Seni yıllar sonra da böyle tatlı ve başarılı bir arkadaş olarak O.D.T.Ü. kompütürde görmek en büyük dileğimiz. Ömür boyu tüm mutluluklar senin olsun.

129


1488 Ruhan

TİMUR

1504

6. sınıfta Işık Lisesini cebren ve hile lle fetheden sevgili arkadaşı­ mız Edirnelilerin en sempatik temsileisi olduğundan kendini bize hemen sevdirmiş ve Işık'ın altın anahtarı kendisine seve seve verilmiştir. Onu tanıdığımızdan beri 2 prensipten ayrılmamıştır . 5 ten şaşma 6 yı aşma (Kimya'da ara sı­ ra bu kuralı bozup 10 gibi notlar da alır ya istisnalar kaideyi bozmaz) ve «Geçmişe mazi, geleceğe Nıyazi derler». Hafta sonlarını daimiler gurubuyla geçiren Ruhan Timur gitmeyi sevmediği halde arkadaşlarının

hatırım

kıramıya­

rak kurstan sonraki saatlerini burda harcar. Edirne aşığı olan tırtı­ lım ız (Enternasyonal ismidir.) Edirne kadar tavuğu da sever. Ancak masa abilikleri kaldırıldığın­ dan bu yana bol tavuk yiyemediğinden dolayı çok üzülmektedir. İlerde petrol mühendisi olmak isteyen Ruhan'ımızı sevgilerle uğur­ luyoruz. Bizi unutma Ruhan.

130

Şenol

AKMAN

1974 yılında İstanbul'da gezerken .okulumuzu görmüş, merak edip içeriye girmiş ve bir daha dışarıya çıkamamıştır. İşte o günden bu güne kadar 6 senedir Işık'lıdır. Nereden geldiği kesin bilinmemekle beraber son yıllarda yapılan geniş çaplı araştırmalarımız sonucunda Afrika'dan veya Habeşistan'dan kaçtığı tahmin edilmektedir. Okulun en sevilen simalarındandır. Herkesle samimi bir havadadır. Bunun ve biraz da esmer olması sebebiyle karaltıya dayanan otuza yakın takma isimleri vardır. En çok tutulan takma isimleri Kunta, Afrikaner, Zenci, Yabani ve Zimako'dur. En çok sevdikleri arasında Barbaros ve şarkı söylemek gelir. Sevmediği tek şey ise zayıf almaktır. Zayıf aldığı zaman güzel diş­ lerini gıcırdatarak tuhaf tuhaf etrafına bakar, zaten böyle zamanlarda yamnda durmak tehlikelidir. Teneffüslerde genellikle Barbaros ve Yalçın'la beraber ayrılmak bir üçlü oluştururlar. Ayrıca en büyük zevki Erdem'e Japon diye takıl­ maktır. Tıp öğrenimi görmek isteyen bu arkadaşımıza hayallerinin gerçekleşmesi dileğiyle kucak dolusu sevgiler.

1520 Cengiz

nçBAşARAN

6 yıldır A şubelerinden başka şube bana dokunur deyip A'lardan şaş­ mayan bu arkadaşımızın değişti­ remediği bir alış kanlı ğı da haşarı­ lığldır. Bu kadar haşarılı olup da derslerinde gayet iyi notlar almasını hepimiz pratik zekasına bağ­ larız. Her zaman her hocayla çok iyi anlaştığını söylerse de Oral beyin ilkel tulumbacısı olmaktan kurtulamaz. Tüm sosyal konulu derslerde dikkat çekici olan arkadaşımız kısa kollu gömlekle bahçede basket oynarken de dikkati çeker. Basketbolu, Feyzi'yi, Erkan'ı, Erdem'i, Ali ve Kanlıca'yı sever. Kanlıca'ya olan tutkusu o kadar büyüktür ki sırf bu yüzden yatılı olmayıp her gün bu yolu gidip gelmeyi göze almıştır. Yalancılık, kıskançıık, kösele ayakkabı gibi şeylerden nefret ettiğini hepimiz biliriz. Çok iyi bildiğimiz üç şey daha var ki bunlar, iyi taklit yapması, her öğle yemeğinde herkesten önce yemekhaneye inmesi ve de ... kareas gurubu olmadan yaşayamıyacağıdır. ilerde Boğaziçi Makine Mühendisliğine girip Türkiye'nin en haşarı makinalarını yapacağına inandığımız biricik Cengiz'imize en içten dileklerimizle sevgiler. Bizi unutma.


1584 Merih

ŞEKER

1978 yılının Ekim ayında Erenköyden aramıza katılarak okul hayatımıza hareket, canlılık kazandı­ ran bu arkadaşımız yardımseverli­ ği, üstün anlayışı ve scvimliliği ile tanınır. Dürüst davranışları ılf' arkadaşlarına örnek olmuştur. Her imtihandan zayıf beklernesi sonunda iyi not alması biz arkadaşları için değişik bir sonuç sayılmaz. Kendini uslu sandığı halde usluluğundan ne yazık ki eser kalmamış­ tır.

Aşırı şişmanlığı

arasında

arkadaşları

söz konusudur ve bu yüzden yakında sınıf kapısından ge· çeceği zannedilmemektedir. Her dersteki sert çıkışları ile hocaların hışmına uğrar. çoğu zaman demek istediklerinin tersini söyleyerek öğ­ retmenleri ile anlaşmazlığa düşer. Fakat buna rağmen tüm öğret­ menleri tarafından baştacı edilmiştir. Rengin hanıma olan sempatisi onu Kimya dersine gönül· den bağlamıştır. Bütün hafta so· nunu kimyasal deneylerle geçirdiğini kendi de inkar etmez. Boş zamanlarını bilimsel konulara ayını­ ve bu konudaki. tartışmalarım okulda da sürdürür. özel zevkleri. basketbol ve voleyboloynamak. müzik dinlemek ve ders çalışmak­ tır . Ailesini. Rengin hanımı ve Hülya'yı çok sever. Sevmediklen ise yalancılık ve kendini beğenmiş­ liktir. ilerde Tıp Fakültesine girmek isteyen arkadaşımıza mutluluk ve başan dolu yıllar dileriz .

1585 Hülya ÇÖMLEKÇi

1601 Halil AKIN

6 yıldır Işık kervanının yolcusu olan İstanbul'lu arkadaşımız okulda soyadı ile büyük bir ün almış­ tır. Sevimiiliği, cana yakınlığı, hiç çalışmamasına rağmen yüksek not almasıyla tanınır. Oklllun erkeklerinden ve onların şakalarından bıktığını söyleyen arkadaşımız yine de bu şakaları hoşgörü ile karşılar. Genel kültürü ve Oral beyin derslerindeki ciddiyeti, usluluğu ile hepimizin takdinni kazanmış­ tır. Güzel giyinmeyi sever. Sevdikleri bol bol gülrnek, dans etmek, müzik dinlemek, cuma günü ve Merih'tir. Kimya mühendisi veya avukat olmak isteyen sevimli ve unutulmayacak arkadaşımıza mut1u yıllar dileriz.

Halil okulumuzaYeşilköy'den gelv,e çok beğ'enerek altı yıl kalma gücünü göstermiştir. Pazartesi günü saat 8.30 dan sonra kapı­ nın önünde son model bir Mercedes görürseniz biliniz ki Halil okula teşrif etmiştir. Erden'in onun önünde oturması Fen derslerini yükseltmiştir. 6. sınıfların etüd ağabeyliğini alarak vücudunun gelişmesine katkıda bulunmuş, böylece kol pazıları Muhammed Ali'ninkilerle boy ölçüşebilecek duruma gelmiştir . Sabahları yüzlerce defa taradığı saçları en kıymetli şeyidir. Başlıca özellikleri saç taraması, çaktırmadan bol bol hafızla­ ması, imtihanlardan kırık not bekleyip iyi alması, iyi futbol oynarnasıdır. Sevdikleri şeyler arasında cokoprens, ailesi, Erdem, pepsi, Can, Talha, Yeşilköy, yağmurda dolaşmak, zeytin, Fenerbahçe gelir. Sevmedikleri arasında başına vurulması, Pazartesi olan yazılılar, Fenerbahçenin yenilmesi, h",bersiz sözlüler yer alır, Almanya'da ta:1silini sürdürebileceğine inanan arkadaşımıza bizi unutmaması dileğiylegüle güle der, hayat boyu neşeli, sağlıklı yıllar dileriz. miş

131


1603

Cengiz

BÖLÜKBAŞ

Geçen seneden itibaren aramıza katılan bu arkadaşımız sınıftaki sessizliği ile tanınır. En çok sevk aldığı şeylerden biri ders çalışmak­ . tır. Yardımsever, güleryüzlü, herkes ile iyi geçinen, efendiliği ile he!"kesin gönlünü kazanmıştır. Sevdikleri Hakan, Osman, müzik dinlemek ve masa tenisidir. Sevmediklerirün baş ında sululuk, haksız­ lık gelir. Derslerde Hakan ' ın tüm ç abalarına rağmen bir türlü konuşmamıştır. Sevgili endroitimiz ilerde elektronik veya makine mühendisi olmayı arzulamaktadır. Gelecekteki yaşamında kendisine sevgiler ve başarılar dileriz.

132

1666 Talha DiNÇ Yeşilköy'ün ılık rüzgarının okulumuza getirdiği arkadaşımız kokulara karşı duyarlılığı ve Pazartesi günleri okula geç gelmesi ile tanı­ nır. Turizm derslerindeki başarısı, hareketleri ve güzel fikirleri gözlerimizi yaşaıtmaktadır. Kadife gibi bir sese sahip olduğundan mü.zik hocamızın assolistlik teklifini büyük bir alçak gönüllülükle reddetmiştir. Onu yazılılardan önce büyük yağlarla Erden'in yanında görebilirsiniz. En çok Yeşilköy'ü, ailesini, yatağını, F.B.'yi Halil, Can, Erden/üçlüsünü , beyaz deri ceketini ve Tevfik beyi sever. Tevfik beyi çok sevdiği için Matematiği Eylül'e kadar çalışır. Sevmedikleri yalan ve sözlülerdir. Etüd ağabeyisi olduğu için küçüklerin dert ortağı ve gözbebeğidir. Son yıllarda giyimi ve ayakkabıları ile bir çığır açmıştır. ilerde atılmayı düşündüğü ticaret hayatında bol kazanç, bol mutluluk ve sağlıklı bir yaşam. diliyoruz. Güle güle . ..

1683 Gülsevin

Ona

kısaca

endamı

dir

I Ş I LDAR

Gül deriz. ince uzun ve mavi gözleri ile 5 sene-

aramızdadır.

rüzgarlarını

Adana'nın

sıcak

bize tattıran bu arkadaşımızın okul başladıktan sonra bile aklı hep Adana'dadır. Defterin en son numarası olması nedeniyle hemen her ders sözlüye kalkma ihtimali vardır. Bu nedenle de sözlü ve yazılı olan derslerin teneffüslerinde hep dua etmesiyle tanınır. En çok sevdiği şeyler arasında çokoprens, Suzan, İngilizce gelir. Kız­ lar arasında da cuma günleri beden dersine çıkarken saçlarını açarak bize göstermesi ve ders b'.ttikt.en sonra da arabesk tiiründen şar­ kı söylemesinden tanını!. ilerde ingiJizce öğretmeni olinak isteyen ark, :: aşım ıza başarılar dileriz.


50i Evren SELÇUK ORUN

Bu keskin bakışlı Evren arkadaşı­ 6. sınıf ta aramıza katılmıştır. Biraz şişmanca bir arkadaşımız olduğu için beden derslerindeki bazı hareketleri yaparken iHetlere (!) zarar gelmemesine özen gösterir. Bunun yanında ağırbaşlılığı ve genellikle okula geç gelmesiyle tanı­ nır. Ençok sevdiği Tarih (!) ve Kimya (!) dersleriyle uzun zaman beraber olmuştur. Bu dersten her sene alışılagelmiş bir şekilde kalır, sonra bunlar Haziran ve Temmuza taksim ederek yazını boş geçirmez. Son 3 senedir «13 » Ü (!) tu tturmaya çalışan Evren, bazen zeka belirtisi gösterdiği için bunda başarılı olamamıştır. Bunun yanın­ da konuşmaları ve espritüel bir arkadaşımız olduğu için kışın kaloriferin yanında bulunmak gerekir. Verdi, Alper ve bir dörtlü oluştu­ ran Evren arkadaşımızın en çok sevdiğ'i müzik ve kasetlerdir. Arada bir klasik müzik te dinleyen Evren, bu sefer de Arabesk müziğe merak sardı. Müzik derslerinin vazgeçilmez adamı olan Evren, sesinin kalın olması nedeniyle biraz zor konuşur. Boğazına düşkün olduğu için yemekhaneden biraz geç çıkar. Evdeki müzik çalışmalarının devaını­ nı okulda yapar. Hergün ağzında bir melodi mınldamr. Tutturduğu tempo bazen sıralara da taşar. Hergünkü uykulu hali, sizi tasdik edermiş gibi yaptığı boş hareketleri, jetonunun geç düşmesi belli başlı özellikleridir. İleride n e olaca~ını pek kararlaştırmamış olan Evreni müzik alanındaki çalışma-. larıyla görmek istiyoruz. Tüm mutluluklar O'nun olsun. mız

509 Zeynep ZARAKOL

6 senedir her pazartesi uykusunu Büyükada vapurunda tamamlayan Zeynep ancak cuma günü kendine gelebilmektedir. Giyimine ve saçlarına olan aşın düşkünlüğü yüzünden .Hukiye hanımın özel sempatisini kazanmıştır . Derslerde Işıl'la birlikte meşhur Basri sandöviçlerini tıkınmak en büyük zevklerindendir. Ayrıca 4 ile 5 arasındaki teneffüste kantine yatırım yapmayı çok sever. Son zamanlarda kendisine tutumluluk hastalığı geldiğinden paralarını yatakhanedeki dolabına yatırmaya başladı. Bütün sene vestiyerlik yapmak zorunda kaldığından büyük mücadelelerle elde ettiği sırasını değiştir­ meyi bile düşünmüştür. Yatakhanede en geç kalkıp en erken giyinme rekorunu kıran tek kişidir. Aynca yatakhanede Neş'eyle beraber kesinlikle curcuna çıkarmazlar. Herkesten gayet güzel sözler işit­ meleri de bu sebeptendir. Espri yapacağ'ı zamanı bir türlü ayarlayamadığından sık sık 10. sınıflar tarafından afaroz edilmiştir. Arkadaşlarına olan sevgisini sırtlarına hafif yumruklar vurarak ve koçum diyerek belli eder. Sevdikleri öncelikle Büyükada, yiyeceklerden Nestle gofret profitorol arkadaşlarından Işıl, Neşe, Selva; mevsimlerden yaz , meyvalardan kiraz ve herşeyden biraz. Sevmedikleri pazartesi günleri Beden dersleri. İleri<:ie Güzel Sanatlara girmek isteyen arkadaşımız ın tüm idealleriniJl gerçekleşmesi dileğiyle .. Sevgiler. 133


545

İpek

ARBAK

11 Fen sakinllerinin hepsi günün her saatinde sınıfın ortasından gelen bu canhıraş feryadı duymaya alışıktırlar. Ve yine 11 Fen sakinlei"i arasında saçları ceryan çarpmış kedi yavrusunun tüyleri gibi dimdik olmuş, hırstan morarınış hıncını zavallı kitaplardan çıkaran İpek'i göreceklerini çok iyi bilirler. Her gün bu olanca kızanlığına rağ­ men sevecen, şaka kaldıran sevimli, candan bir arkadaş dersi derste dinlemek gibi iyi huylara sahip olan İpek genellikle imtihanları erteleme taraftarıdır. 3. Dünya Savaşı Robert'le İpek arasında çok canlı ilişkilerle başla­ mıştır bile. Şevket beyin «Sen ün iversiteye giremezsin» sözlerine fena halde (!) alınan ve kendini derslere veren İpekçiğin en büyük özlemi hafta sonlarına bir de dinlenmek için 3. günü eklenmesidir. Okulumuzu çok sevdiğinden olsa gerek en son çıkanlardandır. Beşiktaş taraftarı ve Folklor kolunda olduğundan Şevket beyle arası iyidir. Sık sık sesi kısıldığından Barby ve Yalçın'la yaptığı tartışmalarda hep altta kalan İpek «Güzide» yi yardımına çağırır. Telefon açtığı zaman kapamayı unutan İpek ilkönce kiminle konuştuğunu çıkara­ madığından ve bu özelliğini bilenler sık sık onu kafaya alırlar. Herkes onun sıcak sevecenliğine güven duyduğundan sınıfın dert babası haline gelmiştir, ama bundan hic yakınmaz. Sevmedikleri ukalalık yapmak, haksızlık ve hava atmaktır. Sevdikleri ise tüm insanlar, çocuklar ve İstanbul'dur. Seni yüzündeki hep o bildiğimiz gülümseme ile sevgi yoluna yolcu ediyoruz. Hoşçakal İpek.

556

Işık

AHISKAL1

576 Nevin DiNÇEL

Işık Lisesinin pırıl pırıl ışığı her sabah derslerden önce ve sınavlar­ dan sonra kendinden emin hali, paniğe kapılmadan olayları kolayca çözümlemesiyle bütün sınıfın sevimli bir yardımcısıdır. Herkesin dertleri ile yakından ilgilenir ve sorunlara çözüm arar. Her ne kadar çok terbiyeli görünse de bunun altında ne muzipliklerin yattığını biliriz. Arkadaşımız sinirlendiğin­ de ise hemen çevresinı boşaltma fikrinde birleşiriz. Folklorumuzun as elemanlarından olan Işığımız sık sık herşeye burnunu sokmasıy­ la meşhurdur. Çevresinde devamlı bir topluluğun bulunduğu Işık çaylarda dansetmeyi (Özellikle göbek atmak) okumayı, kokoyu, Rengin hanımı, matematik ve şiir yazmayı çok sever. Yalancılık, aldatmak ve aldatılmak ayrıca şımarıklıktan nefret . eder. Hafta sonları elektronik beyin gibi programlı hareket ettiğini balIandıra baUandıra anlatmak en övündüğü yanlarından biridir. Kendine özgü gülümsernesi ve bir kaşını kaldırması o olay hakkındaki

düşüncelerini

açığa

vurur. İyi bir doktor olacağım diye tutturan Işığın en büyük arzusu Japonya'yı görmektir. Bizim arzumuzsa Işığın her zaman böyle güleç olması, mutluluk ve başarıy­ la dolu bir hayat geçirmesidir. Yolun açık olsun Işığımız.

güler yüzlü, kıvırcık saçokulumuz çilesini 6. sınıftan beri çekmektedir. Ama bundan hiç şikayet etmez (!) Her zaman her yerde güler yüzlüdür. Yaşamı sevmiş ve herkese sevdirmeye çalışmıştır. Bütün dersleri sever hatta matematiği bile ama başarılı olamaz o başka mesele. Okulda herkesin sevgisini kazanmış çok sempatik bir arkadaşımız­ dır. Her zaman ve heryerde tek savunduğu şey doğruluk ve dürüstlüktür. Nefret ettiği şey ise sululuk, saçlarıyla oynanması ve yalan söylemektir. Onu her zaman Birgi ve Zeyneple 11 Fen/B ile 11 Edebiyat arasında mekik dokurken bulabilifsiniz. Gelecekte mimar olmak isteyen bu arkadaşımıza mesleğinde başarılar ve hayatında mutluluklar dileriz. Bu

şirin

lı arkadaşımız


595 Halit Cem 'TİMUROGLU Arkadaş 6 senedir sevgili okulumuzun abonesi olduğundan her gün taa. Nişantaşı'ndan Teşvikiye'ye gelir, gider. Bu güne kadar hiç lakap edinmemekle az bulunur vatandaşlardandır. Sadece, sınıfımız­ daki diğer iki Cem ile karıştırılma­ ması için «ortanca Cem» demek uygun olur. 8. sınıftan beri çevresinde bulunan üçlü ile ufak tefek anlaşmazlıklar dışında (her ailede olur) iyi geçinir. Kaset dinlemekle ders çalışmayı birlikte yürütebilen arkadaşımız, hemen her sene sını­ fını (kıl payı) doğrudan geçer. En sevdiği dersin eğitsel çalışma old uğu sanılma ktadır. En sevmediği şey de gözlüklerinin tozlanması ya da buğulanmasıdır. Sınıfın gözden ırak bir köşesinde oturması nedeniyle rahattır. Yalnız sınıf içi konumu sebebiyle pencere ve perdeleri açıp kapayarak sınıfımızın havalandırma ve ışıklandırma uzma~ nı olmuştur. Onu öğlen teneffüslerinde okulun herhangi bir yerinde bulabileceğiniz gibi, hiç bularnı­ yabilirsiniz de (Bazen öğle yemeğini evde yer) üniversiteye girebilmek için sistemli bir çalışIl1a sürdüren arkadaşımız, hedefi olan bilgisayar mühendisliğinde başarılı., yaşamında mutlu olmasını dileriz.

Işıl

ATASOY

649 Selva UZUNOGLU

653

Ve işte sakin, cici bir arkadaşımız. Daima güler yüzü dileriz ki öm.ür boyu hep böyle kalsın. Çalışkan, yardımsever olma yolunda hiç kimsenin boy ölçüşemeyeceği Selva belki de bu yüzden sınıfın en sevilen ki~ilerinden biridir. Teneffüslerde Işıl, Zeyneple beraber fasıl kurarak günün arabesk parçalarını dile getirirler. Sıra arkadaşı Ayşe ile olan konuşmalarını dinlemek en üzüntülü kişiyi bile kahkahalarla gülmekten alıkoyamaz . ingilizce, Işıl, Zeynep, Voleybol, Basketbol, kabak tatlısı en sevdikleri arasın­ dadır. En sevmediği şeyin yağcılık olduğunu nedense «Selvacığım ... » diye konuşmaya başlıyacağınız zaman söyler. Sınıf ta hapşırmasıyla meşhur olan arkadaşımız derslerde ikinci uykularını uyumakta olan sınıf sakinlerini yerinden fır­ latır. Kahkahalarını koridorun sonundan bile rahatlıkla duyabiliriz. Vaktin boş geçmemesini savunduğu için öğle teneffüslerinde genellikle ertesi günün derslerini yapması dışında her konuda anlaştı­ ğımız arkadaşımıza tüm ömür boyu mutluluklar diler, ona geleceğin başarılar getirmesini temenni ederiz.

3 senedir Zeynep'le aynı sırayı paylaşan lşıl 6 senedir nefis okulumuzun her gününe neşeyle katılır. Bol bol gülmesi, kendine has olan esprileriyle ve de tarih derslerine olan yatkınlığıyla tanınır. Sınıfın sa·ğ arka köşesini iki senedir kimseye kaptırmayan sene başında Yalçın'ın gelip kucağına oturmasına bile razı olan arkadaşımız bu büyük meydan muharebesini büyük zorluklarla ve de Barbaros'un ve Yalçın'ın büyük kibarlıklal'lyla kazanmıştır. Not tutarken ikide birde sözleri hocalara ve etrafında­ kilere tekrar ettire etti re özellikle kulaklarının çok iyi duymasıyla çok iyi tanınır. En mahfolduğu şar­ kı «Bilsen uzaklarda kimler ağlı­ yOl'» olan ve bunu dilinden arada sırada düşürdüğü zaman son ezberlediği şarkı olan Woman i'n Love'ı ağzına dolamıştır. Mahfoldum lafını kesinlikle çok az kullanan ve bunu bulaşıcı bir hastalık gibi Zeynep'e ve Selva'ya geçirrneyi başaran arkadaşımız günlerden cumartesiyi, cumartesi günleri yaptığı sefalardan boğazı karşı­ yı (Fener) ve yaz sefalarından Bayraı'lloğlunu, Rokokoyu, basketbolü, şarkılardan «Please dont go» yu, dizilerden White Shodow'u arkadaşlardan Zeynebi ve Selvayı sever; Ayrıca haftanın wn saati olan Beden dersinde Zeyneple tüm cinleri üstüne gelen ve bunu beden dersine olan sevgisiyle açıklayan Işıl bu yüzden cuma günleri okula gelmemeyi bile göze alır. Dileği­ miz Işılımızı Boğaziçi sırtlarında görmektir.


770 Nurtaç PEKER

1153 Tevfik DURU

Aramıza sekizinci sınıf ta katılan bu arkadaşımız çalış kanlı ğı ile herkesin dikkatini çekmeyi başarmış­ tır. Tarih derslerine ise aşırı bir ilgi duyar. O da sınıfın salgın hastalığına tutulmuştur. özellikle sözlülerde bir şey bilmiyorum deyip tahtada BÜLBüL gibi şakıma­ sı bütün sınıf halkının değişik reaksiyonu ile karşılanır. Yemek yeme seanslarına öğlenleri babası tarafından hazırlanan sandöviçlerden başlar ve turizm derslerinde sırasının gözündeki şeker ve gofretlerle devam eder. Mantık ve Sosyoloji derslerinde senaryo yazmak, Almanca derslerinde uyumak, teneffüslerde Meltem'le kovalamaca oynamak ve çokoprens yemek en büyük zevklerindendir. Her hafta sonu mantı ve kısır yediği

halde

kılçık

gibidir. Fakat gene de

şişmanlıktan

gazabından

yakınır.

masum

Hocaların

görünüşüyle

kurtulan. bu arkadaşımız, bu yıl okul servisinden belediye otobüsüne transfer olmuştur. Yazılılardan bir önceki günler okula gelınernek ise en büyük özelliğidir. leride yaşamına doktor olarak devam etmek isteyen bu arkadaşımıza hayat boyu mutluluk ve başarılar dileriz.

136

Hey koca Tevfik yıllar ne kadar da çabuk geçti, daha orta okula baş­ ladığın o sessiz sedasız halin gözlerimizin önünde. Tevfik okulunıuzun en çok sevilen, kalbi sevgi dolu sempatik simala. rından biridir. Folklor oynamak ve kantin stoklarını boşaltmak ile de aramızda ün yapmıştır. Eğer 11 Fen-B sınıfında İngilizce dersinde bir kahkaha duyarsanız bilin ki Tevfik bir espri yapmıştır. Gülmeye en geç o başlar, fakat en son da o bitırir. Esprileri o kadar sıcak ve sevimlidir ki hocamız bile bizimle beraber güler, kendisine kız­ maz bile. Okulumuza geldiğinden bu yana Mişel'le yapışık kardeşler gibi her sene yanyana oturur Rengin hanımın «çete» adını verdiği dörtlünün bir elemanıdır ve bazen diğer üyelerden Osman ve Mustafa ile ele avuca sığmızlar. 11. sınıf ta olmanın yükünü iyice hisseden Tevfik bu sene tam bir ağabeyolgunluğu ile elinden geldikçe herkese yardım etmeye çalıştı. Gelecekte uçak mühendisi olmak isteyen arkadaşımıza tüm hayatında sağlık ve başarılar dileriz.

1158 Sinan SAKMAN ıo. sınıf ta aramıza katılan

arkaiyi niyetli ve uslu olmasına rağmen kendini Rengin hanımın «çete» adını taktığı grubun içinde buldu. Beden derslerine kravatını çözüp gömleğinin düğmelerini açarak gelmesi onun yanık Ömer diye çağrılmasına neden oldu. Bir zamanlar Eczacıba­ şı basketbol takımının antrenmanlarına da giden arkadaşımız burayı klasına yediremiyerek ayrıl­ mıştır. Mişel ve Tevfik ile oluştur­ duğu üçlünün de içinde bulunan Sinan ingilizce dersinde bu iki arkadaşı il~ aralıksız olarak güler. Arkadaşımızın sınıftaki esprileri daşımız,

Fakat bu işi saman yürüterek yaptığı için bu kabiliyeti pek farkedilmez. Ders çalışmasının gerektiğine inanan fakat bu işi başaramayan arkadaşımız araba kullanmak ve ping-pong oynamaktan çok hoş­ lanır. El şakasından hiç hoşlan­ maz , ileride babasının mesleğine aşırı tutkusundan dolayı tıp tahsili yapmayı düşünen arkadaşı­ mızı uğurlarken en kötü günlerinin bile mutlu olmasını dileriz. bir

numaradır.

altından


1167

Mişel

YAKOP

1178 Levent

Dudaklarında

tebessüm' kulaklarda kahkaha Mişel Yokop'tur adı dikkatli ol aman ha! Çözülmeyen bilmece, dinmeyen bir enerji Tüm yaşamının özü tek kelime: şamata

DAMLAPıNAR

İzmir'de yaptığı komando eğitimi­ nin uygulamalarını sınıfta yapmaya çalışan ve kendisini karateci zannedip sıralarda yaptığı karate hareketler~yle her gün bir sıra kıran bu arkadaşımız gayet sevimli ve sempatik olup «süpermen » veya «süper» takma adlarıyla tanınmaktadır.

Mişel

güler,

Mişel

de insanı kızdırır rür. En sempatik

güldürür, bazen deli eder, öldüarkadaşlarımız­

şakaları da sempatik olsa!) Tevfik ile birlikte sınıfımızın en ön sıralarının birinde otururlar. Felsefe hocamız Ferda hanım ı ortaokul sıralarından bu yana düşündüren davranışla­ rı olmasa bayaca öğrenciye benzediği iddia edilebilir. Mişel kimya mühendisi olmayı amaçlarının en önemlisi olarak nitelendirir. Şayet üniversite sınavında başa­ rılı olamazsa Mahmutpaşa'da iş­ dandır.

(Keşke bazı -

portacılık

yapmayı

düşündüğü

söylenmektedir. Miş el hepimiz tarafından çok sevilen en büyük neile kaynağımızdır. Sınıfımızın bu sempatik nazar boncuğunun gelecekte gönlünce _bir yaşam -ortamı bulabilmesini dliyoruz. Gerçek yaşamın katılığı kahkahalarının

caklığında'

sı­

Hayatta en çok sevdiği şey pul kolleksiyonudur. Her zaman pullarıy­ la övünür. Uzun yürüyüşler yapmaya, şiir yazmaya, akrobasi hareketleri yapmaya bayılır. Uzun kopye çekme usulleri üzerine ihtisas yaptığını süyleyen süper, bunu her derste uygulamaya çalışır. öğle teneffüslerini Sami Beyin edebiyat kokan atmosferinde veya 11 Ed. sınıfının loş bir yerinde geçiren Levent, Osman Bey' in sportmen öğrencileri arasında­ dır.

Herkesin sevgisini arkadaşımıza başarı

bir hayat diliyoruz.

kazanmış

bu dolu ve süper

1293 Hürriyet YILMAZ

Hürriyet, pek sevmediğinden mi yoksa okula gelmek istemediğinden mi her.Pazartesi okula geç gelir. Bu yüzden Aysun Hanım ve Şevket Bey tarafından özel muamele gorur. Bu alışkanlığı son sınıf ta ters tepki göstermiş bu kez de en erken gelen öğrenci olma yoluna girmiş­ tir. İlk senelerde spor ve şiir gösterilerindeki başarısıyla öğretmenle­ rinin sevgisini kazanmış, daha sonra da bunun üzerine yatmış, öğretmenlerinin bu zaafındal} yararlanma yollarını aramıştır. Dokuzuncu sınıftan beri Haziran kurslarına abonedir. Fen derslerini seven ve ders çalışmaya çalı­ şan Hürriyet nedense ortalamalarını 4'ten yukarı çıkaramaz. Bunun bir nedeni de her Pazar Beykoz'un maçlarına gitmesidir. Sevdikleri spor yapmak, Coca Cola, Beykoz, Mesudiye, Cem, sevmedikleri edebiyat dersleri, Bülent'e iftiradır. Hürriyet'in en büyük arzusu mühendislik dallarından birine gir· mektir. Her şey _ gönlünce olsun. Altı

yıldır Işık'lı

Pazartesi

olan

sabahları kalkmayı

erisin.

137


CİNİSLİ

1297 Mehmet Ali KARAKAYA

1305 Selim

Bu sevimli ve sempatik arkadaşı­ mızı sınıfça hiçbir zaman unu tamayacağız . Arkadaşımız 6 senedir Işık'ta dirsek çürütenlerdendir. Sı­ nıftaki parlak ve güzel esprileriyle

Sınıfımızın sempatik simaların­ dan olan arkadaşımız, Işık Lisesi'ne 6. sınıf ta girmiştir. Çalışma stilini h3Ja anlayamadığımız arkadaşımız, buna rağmen sınıf geçmekte, üstünlüğünü göstermektedir. Hiç bir maçı kaçırmayan arkadaşımız koyu bir Fenerbahçe taraftarıdır . Fener yenildiği vakit yaptığı hareketlerden hemen durumu anlayabilirsiniz. Bilha~sı sı­ nıfın ve öğretmenlerin hala çözemediği «sembolik » sözlü sistemini oldukça geliştirmiştir . (Umumiyetle sözlü süresi 2 ile 3 dakika arasında değişir.) Cuma günleri kendisini bayrak töreninde ya çok mütebessim yada çok kızgın bir halde görmek mümkündür. (Because of U·ıe ıpusic) Bilhassa tarih ve matematik, öğretmenlerinin aşırı sempatisini kazanınış olan bu arkadaşımız , ileride tahsilini makina mühendisi olarak yapmak istemektedir. Kendisine hayat boyu mutluluklar ve başarılar dileriz.

hocalarının

sevgısını

tır. Ayrıca

hocalarına

daşlarına gösterdiği

kazanmış­

ve arkasevgi ve say-

gı herkes -tarafından beğenilir. Fakat Mehmet Ali dendiğinde akla tek şey gelir : Karikatür. Arkadaşımız gerçekten nefis karikatürleriyle ünlüdür. Bütün hocalar karikatürlerini çizdirrnek için peşindedir. Buna rağmen arka~aşı­ mız son derece mütevazi oluşuy­ la bizlerin sevgisini kazanmıştır. Okul tarihimizin en büyük karikatür ustalarından biri olan Mehmet Ali'mizi uğurlarken en güzel günlerin onun olmasını dileriz.

1314 Güzide KAYA İşte

size 11 Fen/ B'nin Güzide. « Adınin

YAT » ı

«EDEBİ­ bayağısı » ,

« Kapı arkasına dayalı çalı

gesi

süpüradam » gibi lafların yaolan arkadaşımız, takasını

kılıklı

ratıcısı

açanların

kravatını

gevşetmek,

tekme atmak gibi alışkanlıklara sahiptir. Kendisine ters gelen bir durumda «deli bu ya » diyerek düşüncesini belli eder. Zavallı Güzide'miz her Pazartesi Edebiyat dersinden önceki yemek teneffüslerinde sevgili arkadaşlarının aşırı edebiy~t sevgisi yüzünden aç kalır. İpek'i görüyorsanız o yerde Güzide de vardır. Bu I ş ık'ın değişmez kurallarından biridir. Hayatta en çok sevdiği şeyin ye!llekten sonra hayvanlar olduğunu söyler ve bunu sık sık okula ısı nk ve tırmık­ larla gelmesiyle de kanıtlar. Cennetin Türkiye şubesi dediği güney illerinde nefis yazlar yaşayan Güzide'miz, yüzmeyi, çocukları, doğayı , kitap okumayı ve sadelikten yana olan herşeyi sever. ileride ideal bir anne olacağına inandığı­ mız Güzide'mizi gelecekte dünya yazarları arasında

göreceğimizden

hiç kuşkumuş yoktur. öğretmenle­ .rinin karşıs ında çok ciddi olması­ na karşın a ramızda neşeli kahkahaları çınlar durur. Sağlık ve mutluluklar onun olsun.

138


1333 Cem

öZDEMİR

Cem 12 yıldır Işık sıralarında dirsek çürüten arkadaşlarımızdandır. özellikle okul aracılığı ile gittiği ingiltere'den kuvvetli bir ingilizce bilgisiyle dönmüş ve hocaların bu yönüyle de beğenisini kazanmıştır .• Ciddi ve yetenekli -arkadaş­ larımızdandır. Okul dışı beraberliklerimizde «enteresan kostümleriyle » dikkati çekmektedir. Gelecekte uçak mühendisi olabilmek içinçalışan arkadaşımızIn işi çok zor görünüyor. Ama biz onun bu zorluğun altından kalkacağına ve geleceğin başarılı bir uçak mühendisi olacağına tüm kalbirnizle inanıyoruz. Sınıfımızdaki üç Cem 'den kendisini ayırabilmek için «uzun » lakabını kullanırız. Ana okulunda başlayan, Işık yaşamına bu sene lise son sınıftan mezun olarak no1<::ta koyacak olan arkadaşımıza hayat boyu başarılar ve mutluluklar dileriz.

1341 Bora GöKSAN İlkokuldan beri okulumuzda olan Bora, sınıfımızın değişmez haysiyet divanı üyesi olup, efendiliği, dürüstlüğü ve sakinliğiyle hepimizin sevgisini kazanmıştır . Derslerde de üstün bir başarı gösteren arkadaşımız, bilhassa ingilizce dersinde sınıfımızın gururudur. Müziğe olan ilgisi, gitar çalmadaki ustalığının yanında Bora'da en son dans figürlerini görebilirsiniz. Olgun davranışları, ölçülü hareketleriyle arkadaş gruplarının aranılan elemandır. Uzun boyuna rağmen sınıfın ön safhalarında yer alan arkadaşımız dersleri bitmek bilmeyen büyük bir sabırla dinler. En büyük özelliği ise bir kişiyle konuşurken top patlasa sizi duymamasıdır. ileride tıp tahsili yapmak isteyen arkadaşımıza, ömür boyu başarılar dileriz .

1358 Birgi SESiGüZEL Sınıfımızın tatlı kızı, sırdaşı kim diye sorsanız size Birgi'dir deriz. Onun tatlı dilli oluşu etrafına neşe ve mutluluk saçan bir özelliğe sahip oluşu, en önemlisi böyle birinin Eınıfımızda bulunması bi~ zim için en büyük bahtiyarlıktır. Arkadaşımız dörtlü bir koalisyohun baş temsilcisidir. Beril - Nevin - Zeynep - Birgi. Fakat koalisyondaki üyelerin tek kızdığı şey başkanın bazen yollarda başka arkada~lara

takılmasıdır.

bundan sonra her

inşallah

gördüğün

yere Birgi! Arkadaşımız kiişlik yönünden de takdir edilir. Tek dileği filolojiyi kazanmak olan arkadaşımıza hayatta en güzel günlerin, en iyi mükafatların kendisinin olmasını dileriz. Güle güle sevgili Birgi'miz. takılıp kalmazsın

139


1364 Korkut SEROZAN

1382 Fatma

Sınıfımızın sevimli avcısı ,Korkut tam altı yıldır Işık ' ın derdini çekenIerden biridir. Sevimli gülüşü ve yakınlığı ile sınıfımızın gözde jönlerinden biri olmayı başarmış­ tır. özellikle kullandığı kokularla herkesi bayıltması ve öğle yeınek­ leri için kendi vurduğu av hayvanlarından sandöviç yapıp yemesi ve

onları nasıl avladığını

anlatması

ile bu yıl sınıfın diline düşmüş­ tür. Korkut'un soğuk esprilerine ve haşin kuvvetine dayanabilenlerden biri de arka sırayı birlikte paylaştığı Osman'dır. Onu her ders/ Osman 'la fikir tartışmaları yaparken görmek mümkündür, hatta bazen bu tartışmaların yazılılarda bile devam ettiği goruıür. Çok sportif olan bu arkadaşı­ mız avcılıktan başka kayak kaymayı ve dalmayı sever. Bu arada Korkut'un koşudaki başarılarına değinmeden geçmek sanırız haksızlık olur. Bir gün ya vahşi hayvanlara ya da derslere. kurban gitmesinden korktuğumuz Korkut'a hayat boyu baş·arılar. Her şey gönlünce olsun sevimli avcI...

140

KÜÇÜKTAŞ

Bizimkilerin derslerden en çok buve milletin «ya sabıriar» çektiği anda sınıfın ortasına kurşun gibi dalan fişek Fatma'mız kı­ kır kıkır gülmesi ile «haydi .çarliston yapalım » der, Değil sınıfta okulda bile Güzide ile olan Çarliston fasıllarını bilmeyen yoktur. Eski olduğu kadar yeni dansları da çok iyi uygulayan Fatma'nın amacı iyi bir tiyatro sanat ç ısı olmaktır. En büyük merakı oradan, buradan eski pırtık eşyaları toplayıp bit pazarlarına nur yağdırmaktır. Onun için en mutlu gün antika kelepir porselen takım aldığı gündür. Teneffüslerde onu çok sevdiği arkadaşı Ayş e ile şamata yapar ken görebilirsiniz. Diğ er sevdikleri arasında Ortaköy, Mübeccel hanım, çokoprens, şamata, müzik, kamp yapmak ön sırayı alır, Şiirlerinde insan bunalımını dile getiren bu arkadaşımız, kültür edebiyat kolunun ve diğer bir çok kolun başkanlığını bir koltuğa sığdı­ ran yetenekli kişilerden biridir. En büyük tutkusu sadeliktir. Süsten ve lüksten nefret eder, kısacık saçların, gözlüklerin , kitapların ile gözlerimiz ve kulaklarımız senin anılarınla dolu Fatma, Şimdi seni duygu selinde bir yolcu gibi uzak enginlere yolluyoruz, yolun açık olsun. naldığı

1435 Tamer TtiRKALP işte sevgili Işıklılardan biri daha Tamer aramıza Edirne'den katı­ lan bu arkadaşımız 3 sene boyunca çalışkanlığı, dürüstlüğü ve yaptığı esprilerle kalbimizde önemli bir yer sağlamıştır. üç sene önce evinden ayrılmış olan ve daimi ya tIlIlığa ilk yıllarda alışamayan bu arkadaşımız nasılolduysa bu sene yatılılığa alışmışken aramız­ dan ayrılacaktır. Şevket Bey'in ona düşkünlüğü gözlerimizi yaşart­ maktadır. En çok sevdiği şeyler fıstık yemek, esp ri yapmak ve matematikle uğraşmaktır. Bu özelliği sayesinde Aysun hanımın sevgili öğrencileri arasına girmiştir. Masa abilerinin kaldırılması üzerine sınıf, yemekhane arasındaki kısa mesafe koşularında rekorlar kı­ ran arkadaşımız, bu sayede yoğun dersleri arasında spor yapmak imkanını bulmuştur. Erden'le yaptığı tartışmalar sonucunda kütüphaneden sık sık atılarak kırılma­ sı zor bir rekor elde etmiştir . Hafta 'Sonlarını daimiler grubu ile geçiren arkadaşımız bu sene 11 'liliğin verdiği bütün avantajları kullani

mıştır.

En büyük amacı mühendis olmak olan bu arkadaşıffilza ömür boyu mutluluklar ve başarılar dileriz. Her şey istediğin gibi olsun Tamer.


1436 Emine

1463 Yalçın ÇAGDAŞ

TANıK

Aramıza

ou sene katılan Emine zamanda kendisini sevdirmeyi başarmıştır. Her ne kadar arada sırada «Ah! Kalamış Lisesi» dese de bizim sınıfı da yabana atmadığını per haliyle belli eder. Sı­ nıfın en uzun boylu kızlarından olan arkadaşımız, boyunun bu kadar uzun olmasına rağmen en ön sırada oturmakta ve yazılılarda arkasındaki kişilere duvar vazifesi görmekle bir hayli yararlı olkısa

maktadır. Sevdiği şeylerin

başın­

da voleybol ve müzik gelir. Tatiller yaklaşırken wale ile büyük tatil programları (!) yapan arkadaşımıza gelecek yaşamında mutluluklar ve başarılar diliyoruz.

11 Fen/ B'ye gönül vermişlerin biri de Yalçın'dır. İmtihanlardan sonra kıpkırmızı yüzüyle çıkması meşhurdur . Yıllardır açtığı .saç tokaları ve topladığı saç örnekleri ile geniş bir kolleksiyon hazırlaya­ bilir. Derslerde ani atakları ve ağ ­ layıricaya kadar gülmesi ile bilinir. Barby Şenol ikilisinin uzun vadeli arkadaşlığının devamında payı bulunan üçüncü kişisidir. Bu üçlünün bilhassa Pazartesi sabahlarında yüzlerinden okunanları anlamak mümkün değildir. Yalçın Cuma günleri nedense farkedilir şekilde bozuk çalmaya baş­ lar, eve gitme sevincinden mi yoksa her Cuma havanın azizliğine uğradığından mı çözemedik. Ciddiyetini muhafaza ederek yaptığı «se,:imli» telefon şakalarına artık alışmaya başladık. Bu şaka­ ya uğrayanlar her ne kadar memnun kalsalar da soğukkanlılığın­ dan dolayı ona şaşırmalarından kendilerini alamazlar. Konuşmak istediğinde kesinlikle susturulama ve yine istediği zaman bu derece şamata ve gırgır konuşan birine az rastlanır. Son senelerde motosikletlere olan düşkünlüğü yüzünden çevresinin de ister istemez ilgilenmesini sağlamıştır . Sevdikleri : Motosiklet, şamata , pobburger, 11 Fen , B, Müzik, Beyaz Gölge. Sevmedikleri: Bamya, iki yüzlülük, ispiyonculuk olan Yalçın, her nedense idarenin şimşeklerini üs. tüne çeker. Gelecek için değişik projelerin sahibi olan bu arkadaşımıza her şey gönlünce olsun diyoruz.

1505 Barbaros

ÖZIŞIK

Nerede olursanız olun! lVllithiş bir ses duyuyorsanız muhakkak ki bu sesin sahibi 11 Fen'in sakinlerinden Barby'ye aittir. Bu sesten en fazla şikayet çi olanlar da hocalardır. (Bilhassa Semra hanım) Barby sesi gibi içten arkadaşlığı ile sevilir. Şenol ve Yalçınla olan arkadaşlığı yıllardır inişli çıkışlı devam etmektedir. Tartışmalardan kaçınmayarak yıllardır okul idaresine alışan ve olayolmaktan kurtulamayan Barby ısrarlar;ımı­ za rağmen bir türlü akıııanama­ mıştır. Kimi zaman bizi yoran bu telaşçılığını görürüp onun enerjisine şaşmaktan kendimizi alamayız.

Son sene üniversiteye girme uğru­ na hatim indirip genel yetenek ve matematik kitaplarının haşatını çıkartmıştır . intizamı ile oturduğu sıra boyunca sınıf içi trafiği­ ni aksatır. Cuma gününü hasretle bekleyip hafta sonu programları yapmaktan zevk alır, Pazartesi sabahı ise hiçbir şey çalışamadı­ ğından yakınır. Böyle olmakla beraber sınıfın iyi not alan öğrenci­ lerindendir. ipek, Yalçın , Raber üçlüsü ile derslerde konuşması ile tanınır. Teneffüslerde Enise , idil, ipek, Şenol, Yalçınla görebilirsiniz. 6 yıldır yatılılığı ve son sene etüt abiliğı iİe okulu birbirine katmaktadır. Ya,tılılıktan tek şikayeti yemekler olmaktadır. Çareyi Güzide'de arasa da hep kavgayla sonuçlanır. Şenol'la okul sonrası planları meşhurdur.

Şimdilik tek dileği Boğazi ç i Elektrik Fakültesi olan bu arkadaşımı­ za tüm yaş amı boyunca mutluluk ve başarılar .


1514 Osman ARITAN

II

1532 Mustafa

olan bu arkadaşı­ güzel esprileri, derslerde akıl­ lıca cevapları ve canayakınlığıyla sınıfımızın en canlı ve sevilen simalarından biridir. Fenerbahçe yıldır Işık'lı

mız

maçlarını kaçırmamaktaki

başa­

derslerinde de gösterir. Sı­ nıfın en canı sıkılmış halinde bile Osman arkadaşımız neşesini bo~maz, daha önemlisi bunu sınıfa . da aşılar. Hareketli, hareketli olduğu kadar ölçülü davranmayı bilen, bir şeyi çabuk kavrayan arkadaşımız toplum insanı olma ve saygılı olma faktörlerini de şahsi­ yetinde bulundurmaktadır. Fenerbahçe'den sonra müzik dinlemeyi, seyahat etmeyi ve yemek yemeyi çok sever. Fen'e ayrıca ekonomiye de merakıolan arkadaşımız, gelecekte mühendis olmayı düşünmektedir. Ona tüm hayatı boyunca başarılar dileriz. rısını

142

ERİŞ

Dokuz seneden beri

1157 Vecdi Işık'lı

Mustafa'nın artık sabrı

olan

taşmıştır.

Şu okul bitse de kurtulsam diyen Mustafa, okuldan mezun olunca biraz olsun bizi arayacak mı? Bizce çok arayacak, çünkü kepdisi II Fen/ B sınıfının en neşeli tiplerindendir. Saman altından su yürütme tekniğini sınıfımızda en iyi uygulayandır. İki senedir, sınıfın en ücra köşesine çekilen Mustafa hocalara görünmemeyi başarmışsa da Semra hanımla Müdür beyin hışmından kendini kurtaramamış­ tır. Tevfik'e taktığı ::ı. dlar sayesinde büyük bir ün kazanmış tır. Seyahat etmek, tenis oynamak, kaymak, Mustafa'nın başlıca sevdi kleridir. Her ne kadar şama tacı bir tip olsa da sevimliliğiyle (!) bütün sınıfın sevgisini kazanmıştır. Ge. lecekte öğrenimini dışarıda devam ettirmek isteyen arkadaşımıza bp şarılar ve mutluluklar.

BİNGÖL

Okulumuzun altı yıldır çilesini çeken arkadaşlarımızdan biridir. Altı yıl boyunca her gün, kar, kış, fırtına demeden Çengelköy'den gelerek okula bağlılığını göstermiştir. Vecdi sessizliği, sakinliği, ağırbaşlılığı ile dikkati çeker. Onu okulda ı ı Fen/ B sınıfının sağ arka köşesinde veya teneffüste i. kat koridorunda' Evren, Cem ile birlikte bulabilirsiniz. En sevdiği ders eğitsel, en sevmediği dersler ile Sosyal dersleridir. Sınırları zor zor geçerek ı 1. sınıfa gelebilmiş­ tir. İleride adam olmak isteyen arka:1aşımıza yaşam boyu mutluluklar.


1572

Ayşe DEMİRSOYLU

Arkadaş

sözcüğünü

tanımlamak

gerekirse buna en güzel örnek sı­ nıfımızın Ayşeciğidir. Hiç durmadan konuşması, resme olan aşırı kabiliyeti, uslu durmasına karşın herşeyi gören cin gibi bakışları ona sınıf ta ayrı bir yer kazandırır. Ağ­ zından hiç düşürmediği abileri hakkında sözlüde soru sorulsaydı herhalde bayram ederdi, diye içimizden geçiririz, kırık aldığımız zaman. FaIklar ve Ayşe öylesine kopmaz bağlarla bağlanmış.tır ki; her 14 Aralık sonrası bu sevgisinin büyüklüğünü bize defalarca ispat etmiştir. Teneffüslerde Işık veya Sibel'le dedikodu ederken görmek mümkündür. Sevdikleri arasında Aysun hanım, Işık, Sibel, resim, sanat tarihi, tutumlu olmak ve rrıatematik gelir. Dersleri her ne kadar çok iyi olmasa da her işi başaracağına inandığından

Rıza

1575 Ahmet Bilge SÖZEN

1580

Başka bir okuldan nakil olarak okulumuza gelen arkadaşımız, ortaokuldan beri çalışkanlığı ile kimseye aman vermemiştir. Arkadaşımız ilerideki zamanlarda da bu özelliğini sürdüreceğe benzer. Ahmet bazı zamanlar sakin olmasına rağmen kızınca ne yaptığı­ nı bilmeyen bir arkadaşımızdır. Ahmet yatılıların bir imtihandan önce başvurdukları yegane kişi­ lerden biridir. Zor yazılılardan önce hiç kimseye başvurmayarak işi­ ni halledebilen' öğrencilerdendir. Hayatta tek amacı doktor olabilmektir. Şimdiye kadar etüdlerde ceketini çıkarmayarak ayrı bir havaya sahip arkadaşımıza ömür boyu mutluluklar ve başarılar dileriz.

aramıza katılan bu arderslerindeki başarısıyla tanınır. özellikle pek az kişinin iyi not aldığı matematikte bile üstünlüğünü kabul ettirmiş. Arkadaş­ ları tarafından «Kasap» lakabı ile tanınır. Derslerde eğlence gruplarının dışında kalmayı tercih ederse de fırsat buldukça eğlenmesini bilir. En yakın arkadaşları arasın­ da Sinan ve Ahmet gelir. Pul kolleksiyonuna olduğu kadar müziğe de düşkün olan dostumuzu ileride lmvvetli bir doktor olarak göreceğimizden şüphemiz yok, sonsuz sevgi ve başarılar.

Hakan KASAPoGLU

3 sene önc

kadaşımız

devamlı

bir tebessümle dolaşır, sık sık Sevoş'la kahkahalar atar. İleride dekoratör olmak isteyen Ayşeciği yüzündeki bu tatlı tebessümle geleceğe tüm iyi dileklerle uğurlu­ yoruz.

143


1588 Sibel Faika KARABAY

Lise l1 'de Sibel

ve arolan yardımse­ verliliği ile dikkati çeker. Sınıf taki sessiz oturuşu ile bütün öğret­ menlerin sevgisini kazanmayı başarmıştır. (Bilhassa Turizm öğ­ retmeninin) Yazılılardan iyi aldı­ ğı halde bu notları beğenmez. En çok sevdiği şeylerin başında arkadaşı Nilüfer ile dedikodu yapmak gelir. Bundan başka Coca Cola içmek, gofret yemek gibi ıvır zıvır şeylerle müzik, bale, piano çalmak gelir. Sevmediği şeylerin başında ders çalışmak, fıkra dinlemek (!) ve «Ne güzel yeşil gözlerin var» cümlesi gelir. Gözlerinin renginin mavi olduğunu 2 senedir sınıfa anlatamamıştır. Hafta sonları ise kendisini evde bulmak olanaksız.­ dır. (İpucu herhangi bir lokantada bulabilirsiniz) Buna rağmen şişmanlıktan korkar. İleride tahsilini Almanya'da sürdürmeyi düşünen arkadaşımıza ömür boyu mutluluklar dileriz. sevimliliği

kadaşlarına karşı

144

1592 Cem Aıtı

TEKİN

yıldır

1598 Alper KONUKMAN

Işık'ın

koridorlarını

. aşındıran Cem, her Pazartesi ta İzmit'ten gelmekten bıkmamıştır . Beşten şaşma aıtıyı aşma metodu ile çalışan Cem bunda ortaokuldaki kadar olmasa da başarı sağla­ mıştır.

Dokuzuncu kurslarına

sınıftan

abone

beri Haziran ta-

olduğundan

bii ki kaldırılmasına üzülmüştür. Koyu bir Kocaelispor taraftarıdır. Hatta bu yüzden sevgili Galatasaray'ını bile bırakmıştır. En büyük zevki müzik dinlemektir. Müziğe olan aşırı sevgisi onu bütün grup ve şarkıları öğrenmeye itmiştir. Onu teneffüslerde 11 Edebiyat'ta Murat'la bateri çalarken veya Hürriyet'le dolaşırken görebilirsiniz. Uyumayı çok seven Cem. akşam yatakhanede değil sabah sınıfta uyumayı tercih eder. Doğalolarak da uyandırılmayı hiç sevmez. Sevdikleri Coca Cola, Kocaelispor, müzik, Hürriyet, sevmedikleri ise Tarih ve uyandırılmaktadır. İleride doktor olmak isteyen Cem'e bundan sonraki yaşamında başa­ rılar dilivoruz. Güle güle Cem.

11 Fen/ B'ye girin sağ arka köşeye Alper'i mutlaka göreceksiniz. Altı yıldır okulumuzun sıra­ larını aşındıranlardan biridir. Derslerdeki sessiz Alper, teneffüs. lerde hareketli bir kiişliğe bürünür. Evren, Cem bulunduğu dörtlü grubunun bir parçasıdır. Alper'i ders aralarında bu dörtlüyle beraber birinci kat koridorunda volta atarken görebilirsiniz. Sevmediği Sosyal derslerinden Fen koluna girmesine rağmen kurtulamamıştır. Zaten bu derslere olan antipatisini notları da kanıtlar. Fizik ve Kimyaya olan ilgisini ders dışında gösterir, ama aklına estikçe arada bir Rengin hanımın sordu ğu sorulara cevap verdiği olur. Eiristein'in teorileri üzerine kafa patlatması ile biraz Einsteinleşerek bizden Alpstein lakablUl almıştır. Sınıfları zar zor geçen Alper'in onuncu sınıf ta II. dönemde zayıf­ ları kurtarmak için yaptığı depar unutulacak gibi değildir. Ne olmak istediğini bilmediğimiz Alper'in ileride hiç olmazsa adam bakın

olacağına inanıyoruz. Yaşam

boyu mutluluklar dileriz.


1602 Semih PULLUK

Ders zilinden 5 dakika sonra paldır j.{üldür o muz ip edasıyla sınıftan içeri giren ve türlü bahaneleri sı­ ralayıp hocalarm cevap bile verınesine zaman bırakmadan onu yerinde buluruz. Derslerde fazlaca ilgi toplar. öyle ki Ferda hanım ın Çarşamba günü 3. 1~attaki davetleri her hafta tekrarlanır. Oral beyin derslerini büyük bir istekle dinlemesine karşın dersin son 20 dakikasında hayal alemlerine dalar. İsmail'le 3 yıldır arka sıralar sınıfta deği~­ mez mevltlleridir . , Onların arkalarda neler yaptıgıni şimdiye kadar hiçbir kimse anlayamamıştır ve böyleliklt: bizleri fazlaca meraka düşürürler.

Folklorumuzun as elemanı olan Semih'i haftasonunda Spor ve Sergi Sarayı'nda Beşiktaş'ın maçlarında bulabilirsiniz. Beşiktaş'ın maçları olmadığında devam ettiği folklor derneğini aksatmamaya çalışır. Okulda Şevket beyle arası iyi gidenlerdendir. Kimi zaman birdenbire parlayara.k bizi korkutursli da onun dost, sıcak ve sevecen yüreği kendisini ele verir. İşte bir Işık'lı daha gelip geçti demek zor ama biliyoruz ki gidiyorsun, koskoca 6 sene ne çabuk geçti değil mi, hoşçakal Semih, bizler için hep bu günkü gibi neşeli ve mutlu kaL.

TEKİNALP

1612 Orhan DERMAN

1643 Jale

Evet işte sınıfımızın 6 yıldır mümessillik yükünü çekmekte olan vefakar Orhanımıza geldi sıra, o da aramızdan ayrılıp bir hoş seda olarak takdir listelerinde adını bı­ rakacaktır. Bu sene sevimli, canayakın , hareketleri, her öğle teneffüsünde koridoru arşınlamasıyla okulda büyük ün yapmıştır. Havalı sarı saçları, iri yapısıyla sınıfın kapısından zor geçer. Bu sene derslerin yanına bir de ÜSS sına­ vı çalışmaları eklenince Orhan yine kendisindengeçti. Hem Bora'yı hem de Cem'i sevmesi yüzünden sene içinde hangisiyle oturacağını şaşırmış ve bunu matematik problemleriyle çözmeye çalış­ mışsa cıa fazla başarılı olamamış-' tır. Osmanlı tarihini su gibi bilip bu konudakimseye laf söyletmez. Okulla evarası gidip gelmesi, her hafta kütüphanelere gidip bilgi ve kültürünü genişletmesi kafaca büyüyüp, bedence küçülmeye baş­ lamasının en önemli sebebidir. En

Sınıfımıza bu yıl katılan Jale hemen hepiInizle kaynaşmış ve . hepimizin gönlünü fethetmiştir . Bütün sene derslere aksatmadan devam eden arkadaşımız bu özelliği.­ nin onu Boğaziçi'ne sokmasını arzulamaktadır. Çoğunlukla sakin görünen arkadaşımızın bu haline bakıp da aldanmayın, kızdığı ' zaman fırtına gibi patlayabilir. Eğer hafta sonu saat 6'da arayaçak olursanız muhakkak köpeği J ile Bağdat caddesini turlarken bulabilirsiniz. Ne zaman bir şarkı 71.tsa Sarı Kordela çıkar ve fıstıkçı kızı olduğundan bu şarkı kendisine çok uyar. İngilizce derslerine karşı büyük sempati duyan arkadaşımız boş zamanlarında kitap okumayı çok sever. Derslerden aldığı yüksek notlardan (! ! !) telefon numarası Jale'ye hayat boyu başanlar dileriz.

sevdiği şey kanaryalarıyla

uğraş­

yerlegörmüyoruz. ilerki hayatında mutlu ve hep böyle güleryüzlü olmasını diliyoruz. maktır. Orhanımıza

ri ve dereceleri bile

en iyi

layık

145


1661 Meltem GÖREN 1975, aylardan Eylül, Işık'a küçük bir kız geldi. 6. C. sınıfına kayıt edilmişti. 75-76 öğretim yılı bu küçük kız için oldukça heyecan vertciydi. O günlerin üzerinden tam beş yıl geçti. Ve işte karşınızda 11 Fenj B'nin çıtıpıtı ya.ramazı. .Mel ternimiz teneffüslerde ya.lnız kendisinin anlayabileceği bir dille çevresindekilere ilginç matematik problemleri çözer. Nurtaç 'la birlikte kurdukları mantı sevenler derneğinin ikinci fahri üyesidir. Çok iyi folklor oynayan arkadaşımız, beden derslerine duyduğu aşırı sevgi nedeni ile Cuma günleri son dersin başlangıcından bitimine kadar ilginç bir hastalığa tutulur. Öğle teneffüslerinde elinde kitapla okulun koridorları­ uı aşındırmak, bol bol şarkı söylemek ve derslerde tıkınmak en büyük zevkleridir. Arkadaşımızın en büyük özelliği yazılılardan 3,4 alacağını söyleyip en az sekiz alması­ dır. Mimar olmak isteyen arkadaşımızın bu isteğine erişeceğine inanıyoruz ve sevimli küçük kızımı­ za mutlu yarınlar diliyoruz. Yıl

146

1679 İsmail YAGCI İsmail'i anlatmaya nerden başla­ sak bilmiyoruz, ama Malatya temsilcisi olduğu halde tam bir Işık'lı­ dır demekle başlangıç yapsak en ıyısım yapmış oluruz herhalde. Tam bir Işık'lıd~r diyoruz, çünkü sevgili arkadaşIİ'{llz yazları bile okulda kalarak ders çalışır. Her sene bir düzine dersten Haziran kurslarına kalır, fakat sonunda g~meyi başarır. Niye böyle hareket ettiğini sorduğunda «Bir okul dönemi 8 ay, yaz tatili 4 aydır. Ben tir ay çalışıp (Haziranda) 11 ay tatil yapıyorum» der. Bu, Ferda hanımın anlattığı konularda yoktur ya neyse. Cem, Ruhan ve Dilek ile eşi bulunmaz dostlukları vardır. Aslın­ da okulda herkesçe sevilen bir arkadaşımızdır. İsmail'den çok Aşık adıyla tanınan dostumuz, Rengin hanımın sen biraz açıl sozunu biraz yanlış anlayıp biraz fazla açılmış ve okulu birbirine katmış­ tır. İdeali olan Tıp Fakültesini de birbirine katmaması dileğiyle sevgili 8,şığımızı uğurluyoruz. Bizleri unutma ve daima mutlu 01.

1682 Rober USTA Rober, 6. sınıftan beri ilk önceleri yaptığı çocukça yaramazlıklarla bu yıl ise türlü muzipliklerle, ders arası bizlerle ve hocalarla yaptığı sohbetlerle sınıfi hepimiz için sevimli kılmıştır. Pek çok hocanın şikayeti yanında kabullendikleri zeka ve çalışkanlığıdır. Böylelikle 6 yıldır takdir listesinden düşmez. Görünüşte her ne kadar çalışma­ mış olsa da onun nasıl çalıştığını 11 Fenj B'liler bilirler (Ah!) Ders esnasında Orhan ve Bora'ya attİğı laflarla etrafı karıştmr. Her zaInan ve bilhassa imtihanlarda hareketli hali ona suçsuz yere dikc kati çektirir. Folklörümüzün eskilerindendir. Basketbol takımı­ na maç olduğu süre kendince acilane olarak çıkma lütfunda bulunur. Rober'i ne kadar zaman geçerse geçsin unutamayacak olan hocalarımızın başında. Ay ten H. Oral B. ve Ferda H. gelmektedir. Hocalar kadar tüm Işık'lılar büyük, küçük unutmayacaklar. Güle güle Rober.


ÖGRENCiLER ADıNA ÖNSÖZ 6

YılıN ARDıNDAN ... AYRıLıRKEN!

geldik gidiyoruz. Koskoca bir 6 sonbaharı gerimizde Ama bu ayrılık boş, üzüntü dolu bir ayrılık değil, aksine hepimiz dopdoluyuz. Hepimizde ışıktan, öğretmenlerimizden birer parça var, bu son alemde. Biz onbirler.dalından kopmak üzere olan birer sonbahar yaprağı gibiyiz şimdi. Fakat bizim geleceğimiz umutsuzca toprağa karışan herhangi bir yaprağınki gibi olmayacak. Çünki bizim ana damarımız çok güçlü, çünki bizler yüzyıllık bir ışık ağacının dallarından düşeceğ;iz ve gelecekteki çok güçlü fırtınalara hep damarlarımızdaki bu özsudan kuvvet alarak dayanacak, her gün biraz daha yükselecek, yükseleceğız. . Şimdi gözlerimiz biraz buğulu olsa da, içirniz sizlerin, eğitim sahnesinin yorgun sanatçılarının şekillen_dirdiği erdemlerle dolu. İleride toplumun temel taşlarını oluşturan ve gelecek için biJinçli nesiller yetiştiren bireyler olarak karşınıza çıktığımızda, Bizden aldığımız en büyük dersin, o değerine paha biçilmeyen yaşam dersi olduğunu anlayacak ve gözlerinizde gördüğümüz gurur pırıltıları ile ışığın o birçok kere girip çıktığımız kapısına çok yaklaştığımız bu günün çocuksu heyecanını duyacağız ... Ülkemizi, milletimizi, birbirimizi seviyoruz. Sevgi ve bilgi dağ arcığımızı da sizin gibi kullanmaya-söz veriyoruz. Bencilleşmiş sevgi kısırdır. Oysa bizim gönlümüz sizler gibi her zaman için herkesle paylaşmaya hazır olduğumuz bir sevgi bolluğu ile dopdolu. Tüm insanlar adına yararlıbir şeyler yapmak için sabırsızlanı­ yoruz. Ve sizden aldığımız heyecanla realist, objektif, görmeyi bilen gözlere sahip, insancıl ve «Bu bizim öğrencimizdi» demekten gurur duyacağınız bireyler olmak için her gün biraz daha fazla çalışıyor, olgunlaşıyoruz. Bu son senede siz saygı değer öğretmen ve eğitmen,lerimize Allahaısmarladık derken gelenekselleşmiş sözümüzü söylemekten gurur duyuyoruz. «Ne mutlu Işıklıyım diyene». Ve

işte

bırakarak ..

1980 - 1981 Eğitim ve Öğretim Yılı Işık Lisesi mezunları adına II FEN/ B 1314 Güzide KAYA

147


TöRENE HAZıRLıK

NEDEN

148

SıRAYA GİRMİYORSUN?


II lerden 10 lara bayraK t eslimi

GรถREVLiLER OKUNURKEN

149


ORTA i LERDE SINIF

YENİ ÖGRENCİ

VE

AYıRıMı YAPıLıRKEN

VELİLERE İLK UYARıLAR

- - - - - - - - ---

150

-


10 Kasım 1980

ATATtJRK'tJ

ATAMIZA SAYGı

ANIŞ

151


14 ARALIK 1980

VAKıF YöNETİM

KURULUNDAN

ÖGRENCİLER

KURULUŞ

Gtl'Ntl' TöRENi

F.I.D.

ADıNA KONUŞMA

SESLENiŞ

ADıNA

DUYGULARıN DİLE GETİRİLİŞi

EN Ktl'Çtl'K

ıŞıKLı


· KURULUŞ GtiNti TöRENtNDEN tZLENtMLER

153


KURULUŞ GüNtJ YEMEGt

154


J55


158


157


GENÇ

158

KızLARıMIZ

FOL;KLOR GiYSiLERiYLE


EMiRGAN'DA

I ŞIK 'LI BİR

LALE

BAYRAMı

159


160


HALATA .TIRMANANLAR

161


EN KtiÇVK IŞIK'LıLAR

ATA'LARINI

ANA Kı sMIMIZD AN İZLENİMLER

162


İLK

OKUL

KısMIMIZDAN Yı\NSIYANLAR

163


164


165


BASKET ve VOLEYBOLCULARIMlZ

166


167


1ô8


169


170


Laborant Ali LAMBAOOLU

Teknisyen Mevlut

ŞAHİN

171


Personelimiz'den

172


Ögretmenlerin Kaleminden DÜNYA

ŞiiRİNDEN

ÖRNEKLER

L. Sami AKALIN

YAGMUR

üç KöY üç tane ufacık köy öylesine ufak ki üçünü birbirine eklesen Ancak bir köyedebilirdi.

Bizim büyük birader Savaştan döndüğ4nde Alnında

küçük bir

Gümüş yıldız vardı

da Kocaman bir delik.

Yıldızın altında

Harita üzerinde arama Savaşta yıkıldılar gitti İçinde insanlar da vardı Hem de çalışkan iyi Hem de sessiz soluksuz Barışsever insanlardı.

Ey

sıcacık

ey

sıradan

Bir

şarapnel parçası

Delmişti kafasını

Dokunaklı birşeyi

Belki Verdun'da Belki de Grünwald'ta

Kalmamıştı

İşin ayrıntısını

Elleriyle anlattığı öykülere gelince Sağ elinde a§k masalları Sol elinde de Askerlik anıları Vardı hep.

Unutmuş gitmişti.

Kardeşlerim hemşerilerim

Acaba neden hiçbiriniz Arayıp sormazsınız

Köylerinizi? ... Şu ağız dil açıp ta Soru sormayan insanlar Ne acımaklı değil mL

Birkaç dilde Konuşurdu eskiden. Hem de çok çalçeneydi Ama hepsinden çok Savaş dilinden Hoşlanmış olduğu Artık

Leopold STAFF (Polonya) (1878 - 1957)

Top mermilerinin Müziği kulaklarda Bir taş ormanına girdi Yüzünün derisi Kör ve kupkuru Gözbebekleriyle Kaygısız ve korkusuzdu Onlardan başka da

besbelli.

Sesini soluğunu Yitirinceyedek Şehit arkadaşlarını

Saldırı peşinde

Oraya buraya Koşturdu durdu Kimi Roland Kimi Kowanlski Kimi HannibaI. Bu son haçlı seferleridir Kartaca yakında düşer Diye haykırdı Sonra ağladı hıçkırdı Birşeyler anlattı gönülden Ama Napolyon kendisinden Pek hoşlanmadı. Ona baka

öyle gittikçe

kaldık

Soldusarardı

gerçekten . .

Alip götürdüler kardeşimi Ken tin dışına çıkardılar Gitti gider .. ama o Her sonbahar geri döner Daha ince daha sessiz Hem içeriye Girmek istemez pek te Pencereyi tıkırda tır Benim için Ben de çıkarım. Sokak sokak Birlikte dolaşırız. Kör yağmur tanecikleri Olan parmaklarıyla Dokunarak yüzüme Bana ipe sapa gelmez Aslı astarı olmayan Masallar uydurur durur. İşte böyle... . Zbigniev HERBERT (Polonya) (1924)

Duygularını yitirmişti

Usul usul sonra da Bir heykele dönüştü.

173


DERİ

YüZMEK

Pek kolay değil öyle Bir adamın derisini yüzrnek Yolunu yordamını bilmezsen Bayağızor iş doğrusu.

Buna karşılık Bir tutsağı öldürmek Hiç te zot değiL. işin güç olan yönü Ne biliyor musun Tu tsağı yakalamak. İşte bu nedenle Delikanlılar

ilk gençlik yıllarında Bu yeteneği elde etmek için Eğitimden geçiyorlar. Ne yapıyorlar biliyormusun

Yüreğini

seyretmek Aman ne güzel. Tu tsaklardan Turquois Prensi Shi-Pilli'yı de GÜNEŞ

Kendi

önceleri ufaktan ufaktan daha büyücek. Hem de yabancı ülkelerin Sınır bölgelerinde Yabancı insancıkların

. Başka bir dil konuştuğu Yabancı yörelerde. E tutsak ta olmasa Nice olurdu halimiz, Doğrusu Tanrılarımız

Bize çok kızarlardı; Hani bizi yöneten Tanrılarımız ... İşte tutsakların

yakalayan Savaşçılar eliyle Değil de Din adamları eliyle öld ürmelerinin Nedeni de bu. Onları

Tutsağın

Gücü kuvveti kesilince Tutsak . Bilincini yi tirince Onu saçından tutup Sürükleye sürükleye Pirarnİ t tapınağın Merdivenlerinden Ta tepeye çıkarıyorlar. Bir tutsağın Yarılmış yüreğini

Seyretmek Yarılsa da küt küt atan 174

Canlandırmaya

çalışıyorlar

Gene diri diri Gömebilsinler diye.

diye

Bağrına bastı işte.

Bize de kala kala Tu tsakların Derisiyle Kemikleri kalıyor.

(1921 -

An tonin BARTUSEK (Çekoslovakya) (1921-

An tonin BARUSEK (Çekoslovakya)

Dağa tırmanmaya çalışıyorlar Sonraları

malı

ölümden ötesi yok ya. A, aaa ... işe bakın hele Bizi gene

)

MEZART AŞI YAZITl Burası

Adamların canlı canlı

Gömüldüğü

kent. önceleri Çoktan ölmüş Adam taklidi yapalım dedik Numarayı anlayınca

Bizi deli diye Dünyaya duyurdular Üstüne üstlük Canlı kalanların

içmeye Zorladılar bizi : Rımm .. . tatlı ve .. . iğrenç . Günlerden bir gün de Sürekli düzende Canlı canlı gömülen Adamların etini yedik Hem de tıkabasa. Ama o sıcacık İnsan kanını içmeye Artık olmaz deyince Biife güzel güzel Kendi mezarlarımızı Kanını

Kazdırdılar

Ve ense köküm üze Dayandılar kurşunu

Gümmm .. . Oh be .. işin sonuna geldik Sonunda gerçekten öldük işte

)

MAYMUNLAR Maymun . Gözünü dikip te Sana bakmaya başlayınca Aklından hangi Tüyler ürpertici Düşünce geçiyor Biliyor musun : Bizi kendisiyle alayeden Minik minik aynalara Soytarılara benzetiyor. N'olucak Men-de-bur...

Jose Emilio PACHECO (Meksika) (1939 -

)


YALNIZI.JK - BUONA SERA -

ALACAKARANLIK

Yalnızİlk

Gökyüzünün Binbir renkli vitrininden Usul usul uçuşuyla Akşamdan daha durgun Daha sessiz olan Bir balıkçıl geçiyor.

Ölümle tekbaşına Olmak değiL. Yalnızlık

Yaşarken

bir kadının Seni sevmemesi değiL. Daha üzücü Daha şaşırtıcı Daha yüce birşey.

biri Yukarıyı göstererek işte orada ... diyor; Bulutun hemen altında . Adamın

Yalnızlık Yaşamakla

Tekba§ına

kalmak.

Barış kuşu

Yalnızlık

Dümdüz uçuşuyla Kuzeyi gösteriyor. Işıl ışıl bir gölün üstünde uçuyor sanki. Ayıramıyorum gözlerimi Uçuyor uçuyor uçuyor Bir gül gölünde Kürek çekiyor sanki. Çok uzaklarda çok inceliyor inceliyor, Kanatlar yavaşça sönen iki yumuşak çizgi Batıyor mul usul.

Denizin ortasında Susuzluktan ölmek.

Luis Cardoza y ARAGON (Guatemala) (1904-

)

Barış kuşu uçuşuyla

ADAM

Kuzeyi gösteriyor, Batıyor daha derine, Kana tlar koyu çizgiler Tepelerin morluğunda İki yumuşak çizgi

Gözler yerde acep düşler nerde eğrilir-buğrülür kaldırım taşları

Alçalıyor alçalıyor

adamın bakışlarında

Yumuşak çizgiler Ta uzaklardaki Ağaçların üzerinde

adımlar

bezgin sürükler eski postalları bir sigara

işte kımıldanan

Ak bir nokta

ucunda külü sonunda sonra kalkar baş havaya düşer bu kez gözler boşluğa ceket sırtında bir yama yırtık mı-yırtmaç mı

şimdi.

Balıkçıl

içindeki bir kente Süzüldü gitti Sessiz bir akşam Akşamdan daha durgun Daha sessiz bir balıkçıl. Barış

orada

gider gözler yine yerde acep ne var bu adamda Cengiz ÜLKERDOOAN

Rafael ESTRADA (Kostarika)

ı.3 . 1975

(1901 - 1934) (D . D . W.)


SORUMLULUK Rehberlik Uzmanı LALE öNDER

Bu yazımda, insan ya§amında ve sosyal yaşamda çok önemli bir yeri olan «Sorumluluk» konusu üzerinde durmak istiyorum. Sorumluluk, kısaca yerine getirmekle yükümlü olduğumuz şeyler olarak taSorumluluk duygusuna sahip kişinin özellikleri saymakla bitmez, ancak birkaç cümleyle şöyle özetlenebilir.

nımlanabilir.

Sorumluluk sahibi kişi, kendine ve başkalarına karşı saygılıdır. üstüne dügörevleri yerine getirir, kendi işlerini kendi kendine yürütür ve başkalarına gereksiz yere yük olmaz istemez. Kendi değerinin bilincindedir. Duygu, düşünce ve davranışlarından kendini sorumlu tutar. Yaşamdan bekledikleri verdikleriyle orantılıdır. Hak etmediğini almaya kalkmaz. Sorumluluk sahibi kişi, çalışkan, güvenilir bir insan, iyi bir dost, iyi bir vatandaştır . şen

Bir çok kişi, sorumluluksahibi insanı aşıli ölçüde ağırba§lı, yüzü gülmez binlerce dertle yüklü bir kişi görünümünde düşünür. Buna karşın sorumsuz kişiler, neşeli, eğlenceye düşkün, herkesin görmek ve birlikte olmak istediği insanlar olarak tanımlanırlar. Bu tanı,m sorumluluk duygusundan yoksun olanları bağışlanır kişiler olarak yansıtmaktadır. Halbuki gerçek böyle değildir. Gerçekten sorumluluk sahibi

kadar uyum göstereölçüde kendilerine kar~ı sorumluluklarını da dengeli olarak yerine getirenlerdir. Sorumsuz kişiler ise bencil, ya§ama ayak uyduramıyan, ba§kaları tarafından itilen, başkalarının haklarına saygı göstermeyen görevini yerine getirmeyenlerdir. Hepimizin ailelerimizle, toplumumuzIa ve tüm insanlığa karşı sorumluluklarıınız vardır. Kendi kendimize karşı da sorumluluklarımız var. kişiler, yaşama gerektiği

bilmiş, ~utlu, başkalarına karşı olduğu

İnsan dünyaya gelirken işlenmemiş bir zekayı ve yetenekleri de beraberinde getirir. Nasıl bir ham elmasın ya da ham altının değerli hale gelebilmesi için tozdan topraktan, yabancı maddelerden temizlenip işlenerek şekillendirilmesi gerekiyorsa, ruhumuzun da aynı şekilde işlenerek şekillendirilmesi gerekiyor. Do- . ğuştan getirdiğiniz özelliklere iyi yön vererek, geliştirerek karakter dediğimiz, kendi binanızı siz inşa etmelisiniz. Bu binanın mimarı siz olmalısınız. Kullandı­ ğınız yapı taşları ve yapacağınız hesaplar ne kadar doğru olursa, inşa edeceği­ niz karakter yapınız da o derece sağlam olacaktır.

Bu, yerine getirmeniz gereken kendi kendinize karşı en büy.ük sorumluluktur. Bu konuda en büyük rehberiniz ailenizden ve okulunuzdan aldığınız ve almakta olduğunuz eğitim olmalıdır. Kendi kendinize olan bu sorumluluğunuzu tam olarak yerine getirirseniz, ailenize, okulunuza, topluma ve t üm insanlığa karşı sorumluluklarınızı da büyük ölçüde yerine getirmiş olursunuz. Çünkü sizden beklenilen ilk şey: İyi özelliklerle oluştu~ulmuş bir kişiliktir. Sorumluluk sahibi kişiler olabilmeniz ya da tavsiyelerde bulunmak istiyorum. ı

gelişti rebilmeniz

_ Kendinizi inceleyiniz : Hangi konulara ilgi

larda daha

başarılı

ve

için ben size

duyduğunuzu,

şu

hanki konu-

başarısız olduğunuzu tanımaya çalışınız.

Yeteneklerinizi keşfedip, yön ;veriniz. Yeteneğiniz olan konuya ilginizi rınız. Çok çalışıp, o konuda uzmanlaşmaya çalışınız.

arttı­


2 _ Okulda olabildiğinizce başarılı olmaya çalışınız. Bu size başarma zevkini tattıracak, diğer başarıları da çağıracaktır . Kendinize güvenİnizi, okulda ailede ve çevrede saygınlığınızı arttıracaktır. Sizi daha kültürlü, daha bilinçli fertler yapacaktır Zekanızı daha iyi kullanabilmeyi öğretecektir. Unutmayın ki akıllı insan zekasını kullanabilen insanaır. 3 - Ailenizle, kiler kurunuz.

arkadaşlarınızIa

ve tüm insanlarla iyi

il~­

gibi, size de daha huzurlu bir ortam sağlayacak­ tır. Onları sayınız, saydığınız ölçüde sayılıp , sevilecek ve aranacaksınız. Her insan kendisine değer verilmesini ister, değer verildiğini gördüğünde mutluluk duyar, ona layık olmaya çalışır. Bu,

4 _

onları

öğretmenlerinjizle.

mutlu

edeceği

sayınız.

Kendinize güveniniz, kendinizi

Kendinize güvendiğiniz ölçüde başarılı olacak, güvenilecek, Kendinize güveninizi olumlu telkin ve hayallerle besleyiniz. 5 _

İyi alışkanlıklar

Alışkanlıklar

ortadan

arttırmaya çalışınız.

kullandığımız davranışlarımızdır.

Kötü alışkanlıklan edinmekten daha güçtür. Bu nedenle kötü davhaline gelmeden terkediniz.

en çok

kaldırmak alışkaI)lıklar

ranışları alışkanlık

6 -

edinmeye ve

sayılacaksınız .

Dürüst olunuz.

Bunu, herhangi bir otoriteden kaçındiğınız için değil, kendi vicdan rahatlığı­ için yapınız. Herkesten önce kendi kendinizi yargılayınız . Sahip olmaya ya da yapmaya hakkınız olup olmadığını önce siz düşününüz. nız

Hepinize

başarılar

diliyorum. ::;evgiler,

AI\'IERİKAL! KONUK öGRENCİ

SUZAN

1 - Türk

halkının

Amerikan

İLE

RöPORTAJ

halkıile

bir

kıyaslamasını

yapar

mısınız?

insanlar, birbirlerine ve yabancılara karşı da öyledir ama Türkler daha da sıcak davranıyorlar. Türkler ahlaki değerlere çok önem veriyorlar. Ve inançlarına bağ­ lı kalıyorlar. Amerikalılar öyle değildir. (Gerçekten böyle insanlara hürmet ediyorum.) CEVAP : Türkler çok

çok

sıcak kanlı

arkadaşça dav ranıyorlar. Amerikalılar

2 - Türkiye'ye ilk geldiğinde nelerdüşündün? Türkiye için neler biliyor ya da tahmin ediyorelun ve neler buldun? CEVAP : Türkiye'ye geldiğim zaman gerçekten ne yapacağımdan çok endişe­ liydim. Bana söylenildiği gibi her gece eve kilitleneceğiml. sanıyordum. Halbuki buradaki ebeveynimin itimadını kazandım ve serbestim. Türkiye'de birkaç yıl bile kalmaya hazırım. Ama Amerika'daki gerçek anne, babamı ve arkadaşlarımı merak ediyorum. AFS'den yerleştirilmeden önce Türkiye hakkında Avrupa'da bir ülke olduğundan başka birşey bilmiyordum. Sonradan okudum ve birçok şey öğ­ rendim. Bana fazla birşey beklemememi yoksa hayal kırıklığına uğrayacağımı. söylediler. 177


3 _

Okulumuz

hakkındaki

düşüncelerin

nelerdir?

CEVAP : Benim Amerika'daki okuluma göre Işık Lisesi demode ama Türkiye için herhalde en iyilerden biri... Yalnız öğrenciler burada çok daha nazik ... Amerika'da böyle bir nezaketi ancak yabancılara gösterirler. 4 -

En

sevdiğiniz

CEVAP: En 5 _ ceği

Okul

Türk

sevdiğim

yemeğini

Türk

yemeği

arkadaşların hakkında

arkadaşlar

CEVAP : Türk insanlar.

6 - Türkçeyi hissettin?

söyler misiniz? Peynirli Börek. yum! ..... .

ne

düşünüyorsun

harika. Onlar

nasıl öğrendin?

insanın

Türkiye'ye

hayat boyu

arkadaş

geleceğini duyduğun

olabile-

zaman neler

CEV AP : Türkçeyi daha tam öğrenem'edim ama hemen hergün Sami Beyle yapıyorum. Harika bir öğretmen ve amca. Türkiye'ye geleceğimi öğrendigim zaman şoke oldum, Çünkü Fransa'ya gitmek istiyordum. Şimdi ise geldiğime çok memnunum.

ders

7 _

Geleceğe

dönük

planların

nelerdir?

CEVAP : Gelecek için planlarım BETHANY kolejine gitmektir. (WEST VIRküçük bir üniversite.) işletme ve muhabere tahsili yapmak istiyorum. Mezun olduktan sonra bir iş bulupçalışmak, evlenmek ve mutlu yaşamak istiyorum. GİNİA'da

8 _ Türkiye'ye tekrar gelmeyi ister misin? CEVAP : Tabii ki Türkiye'ye tekrar gelmek isterim. evim. İnanın ki bir iki sene sonra tekrar· geleceğim. 9 _

Okula forma ile gelmeyi

nasıl

Burası

benim ikinci

buluyorsun?

CEVAP : Okula forma ile gelmektenhoşlanıyorum. Bu, her sabah ne giyecekarar vermekten daha iyi. ....

ğime

10 -

Yapmaktan en çok

hoşlandığın şeyler

nelerdir?

CEVAP: En sevdiğim spor kayaktır. Bence bu dünyada en güzel şey, keşke herkes kayak yaparken benim kadar mutlu olsa. Ayrıca her türlü müziği severim. En sevdiğim James Taylor, Cat Stevens, Beatles'dir. Hayatı çOk seviyorum. 11 -

Yanında bulunduğunuz

CEVAP : Allaha 12 _

Okul

şükür

dışında

ailenizden memnun musunuz?

ailemle çok mutluyum.

neler

yapıyorsunuz?

Okul dışında arkadaşlarıma gidiyorum. Ailemle geziyoruz, müzik dinliyorum, örgü örüyorum, kitap okuyorum, seyahat ediyorum. 13 -

Türkiye'de

konuşulan İngilizceyi nasıl

buluyorsun?

CEVAP : Okuldaki bütün talebelerin bu k'adar iyi İngilizce konuşmasına şa­ Bütün Türklerin lisan öğrenmeye büyük yeteneği var. Bu harika bir şey.

şıyorum.

14 -

178

Buradan

ayrılırken

bize söylemek

istediğin

son sözler nedir?

CEVAP : Daha henüz ayrılmıyorum ama yine de bütün arkadaşlarıma ve AFS'ye her şey için teşekkür etmek isterim. Yaprak SANDALCI lA FEN A 593 ·


·.

-

Ogrenci1erimizin Kaleminden SEVGİLİ öGRETMENİM

GöKYüZü Gökyüzünde yıldızlaı: Ne güzel görünürler Yıldızları saymak ömür boyu bitmez.

Bana bilgiyi sen verdin Doğru yolu gösterdin Yedi yaşımdan beri Bana hep sevgi verdin.

Gökyüzü gökyüzü Allah yaratmıştır Ne güzeldir gökyüzü. '

Türkçe, Matematik Hayat Bilgisi, Müzik Bu dersler olmasaydı Bizler ne yapardık. 2. B. - Ruhan SöZ ER

CANIM öGRETMENİM

2. B - Ahmet GüRCAN BUGüN 23

NİSAN

Bu gelen bayram bizim Yükselecek ünümüz 23 Nisan bizim.

Eğer okumayı öğrendimse Eğer yazmayı öğrendimse İnsanları sevmeyi öğrendimse Hepsi senin yüzündendir.

2. B. - Oya PEKBAK

En şerefli günümüz Bu bizim düğünümüz Bugün 23 Nisan. 2.C. S.

ARKADAŞLARIM

BONOFİYET

EViM VE OKULUM Arkadaşlarım

cici

arkadaşlarım

Evim okulum hepsi bir Annem desem

Siz olmasaydınız ne yapardım Kiminle oynar kiminle koşardım.

İşte öğretmenlerim

Babam desem

Pelin, Esra, Ayşe, Selin, Ceyda, Didem Hepsinin de gönlümde yeri başka Hiçbirinizi kimselere değişmem . 2. B - Hande KİTAP

İşte öğretmenlerim Kardeş

TAŞAR

HAFT ASI

Kitap benim bilgi kaynağım Ne öğrendimse ondan öğrendim Kitaplardan öğrendiğimle Ben her güçlüğü yendim. üçüncü haftası Okulda kitap haftası Kitaplar eski çağları anlatır Bitkileri hayvanları tanıtır. Kasım'ın

2. B -

desem

İşte arkadaşlarım

Ben daha ne isterim ... . 2. C. · Mine KOBAL öG RETMEN ILU Benim canım öğretmenim ikinci annemsin Bana herşeyi sen öğrettin Biricik öğretmenim. 2. C. Cüneyt OKULUM ~en

Bir

IŞIK

DEVRİM

var

Nişan taşı'nda

BerkeBİLBAY

Alaattin'in karşısında Bir sınıf var 2. C. sınıfı Bizim sınıf İkinci katta. 2. C. İbrahim

OKUMUŞ

179


YENİ

ANNECİGİM

YIL

Bu gece yeni yılın Temelleri atıldı Eski yılın günleri

Küçükken baş ucumdan Hiç ayrılmazdın anne Bana o ak sütünden Emzirirdin hep anne.

Geçmişlere katıldı.

2. C. Beste KADİRBEYOö'LU Bir kere hastalansam Hemen üzül ürd ün sen Beni böyle büyütüp Okula gönderen sen. 3. B. Sitare ERDOGAN

öCRETMENİM Okumayı yazmayı

Kim

öğretti

derseniz

öğretmenim öğretti. Okumayı yazmayı

Çabucak öğrendim Benim canım öğretmenim. İkinci sınıf ta daha bilgili olacağım Kışın derslerime çalışıp Yazın oynayacağım

Benim

Banu

DEMİRCİOOLU

3 A / 684

Beni büyüten annem Beni yürüten annem Nasıl sevrnem seni Benim sevgili annem. Ninnilerinle uyudum Kucağında büyüdüm Bana doğru yolu gösteren Meleğimsin sen annem. N. Ebru EGİNLİOGLU 3-A 477 GİDEN

YILLAR

12 ay var bir yılda Ocak yılın ilk ayıdır İkinci ayı Şubay

Marttır

üçüncü

ayı

Sevrnem soğuk havayı Mart Nisan Mayısta Havalar ısınır yavaş yavaş Güzel çiçekler kokar Yurdumun mor dağlarında Haziran Temmuz Ağustos Hayat verir herkese Şikayet etmez hiç kimse Güzel yaz havasından Eylül Ekim Kasımda Sonbaharın ayları

son ayı yine başlar .

Aralık yılın

Soğuklar

701 3/ AMelike EREN 180

Okumayı yazmayı Sayıları saymayı

İşlemleri çözmeyi Sensin bana öğreten.

canım öğretmenim.

ANNEM

GEÇiP

öGRETMENİM

Sevmeyi ve

saymayı

Dostluğu kardeşliği

Bilgileri dersleri Sensin bana öğreten. 3. B. Sitare ERDOGAN öGRETMENİM DOğrusu öğretmenim

Anam babam her şeyim İyi kalpli tatlı sözlü Neşeli ve güler yüzlü. İyilikte eşi yok Bize emekleri çok Derslerle ilgilenir Bize bilgiler verir.

Oyun yapar masal söyler Her zaman bizi eğler Bizi hiç azarlamaz Onun gibi öğretmen az. 3. B. Burak AKDOö'U TüM DÜNYA

ÇOCUKLARı

El ele tutuşalım Güzel bir halka yapalım Bu halkayı hiç bozmadan Oyunlar oynayalım Tüm dünya çocukları. Gelin Gelin

arkadaş olalım

ka.rdeş olalım.

3. B. Meyzi

ESİNLİ


ÖGRETMENİM

ORMAN

Annem kadar sevdiğim Biricik öğretmenim Bu okulda her ş eyim Sevgili öğretmenim. 3. B. Arzu AYTOK

Kereste, tahta, odun Hepsi ormandan Evimizin kapısı Hepsi ormandan.

AGAÇ VE ARI

Orman zenginlik Orman zenginlik Sağlığa açık hep

Yemiş

yüklü

var

dalı

Ağacı kıskanınm

Mis gibi

çiçeği

var

var

balı

3. C. Naro ARAGELYAN İLKBAHAR İlkbahar

var

Ağaçlar

var dolacak

Anyı kıskanınm .

3 B.

geldi

Her taraf neşelendi çiçek açtı Bak ilkbahar geldi.

Arfyı kıskanınm

Kovanı

kucağı

İnsanı iyileştiren .

Ağacı kıskanınm. Kanadı

ocağı bucağı

Ayşe

KUTSAL Kırmızı

Senin kucağında uyudum Senin bakımınla büyüdüm Süt içtim yudum yudum Benim canım anneciğim.

mavi beyaz geliyor yaz Kuşlar da cıvıl cıvıl Bak ilkbahar geldi. 3. C. KiTAP

Beni büyüten de sensin Beni uyutan da sensin Beni yöneten de sensin Benim canım anneciğim . 3. B. Filiz DAG

Kitaplar ne güzel Onlar bilgi kaynağı Masallar hikayeler İçinde her şey var. 3. C. Gülay öKE

ANNECİGİM

İşte

ANNECİGİM

KARDEŞİM

Annemdir benim her şeyim . Canımdır benim Dünyalardan çok severim Benim canım anneciğim. Yürümezdim yürüttün Büyümezdim büyüttün Konuşmazdım konuşturdun

Benim

canım anneciğim .

3. C. Sanuber

Aslı DİNÇER

BİLGüV AR

Ben okuldan gelince Kapılır hep sevince Ben gülersem o da güler Ben ağlarsam o da ağlar. Mini mini elleriyle Ne oyunlar oynar bak Cici kardeşim benim Tatlı kardeşim benim. 3. C. Zeynep Sayra CAN

ANNE VE BABA

KENDİSİNİ

Annem beni doğururken Annem beni büyütürken Annem her işime bakarken Onun ne çektiğini kimse bilmz.

Çok çalışırsan dersini Bilirsin her üni teyi Aklın başka yerde olursa Yaramaz çalışmanın hiç biri.

Babam işe giderken Geçimimizi sağlarken Ailemize neş'e verirken Onun ne çektiğini kimse bilemez.

Bunu sen bilmezsin Karşılığını biz verelim Kendini aldatmak denir buna Anladm mı güzelim . .. 3. C. Ali .Mehmet

3. C. Mehmet

BİRGİLİ

KANDIR AN ÇOCUK

BALİ

181


DENİZ

küt küt atar Mavi deniz güzel deniz Seni sevdim her zaman Haydi Erol gir de yüz. 3. C. Erol SAMANOGLU Yüreğim

DEDEM

SINIFlMIZ Tertemiz tutarız seni Kirletmeyiz hiçbir yeri Bunun için görenler Beğenirler hep bizi. ödevimiz bellidir. Çalışmak yoruımadan

Dedem dedem dedem benim Ah seni ne ' çok severdim Yumuşacık ellerinle Okşardın hep başımızı Aldı götürdü seni Seni seven bir melek Gönüllerde yaşayacaksın Hiç unutulmayacaksın Biz seni çok severiz Sakın bizi unutma sen de. 3. C. Aziz öZ YAPAR

Bu yurt bize armağan Ölümsüz Ata'mızdan. 4. B. Yeliz~ TüFEKÇİOGLU

SINIFlMIZ Ne güzeldir sınıfımız Tertemizdir içi Köşede öğretmenimiz Başköşede Ata'nın

resmi. 4. B. Süheyla KANCA

ATATÜRK

ÇOCUKLAR

Sarı saçların

Ma vi gözlerin Ta tlı sözlerin Sevgili Atatürk. Cumhuriyeti kurdun Kurtuldu yurdun Adımızı duyurdun Sevgili Atatürk. 4. A. Bengü

VİNDİNLİGİL

ATATÜRK

YURDUM

Kurtardığın

Yurdumun her yanı Tarihlerden bir anı Yurdu gezmek için Bekledim hep bu anı. Sınıfımı geçince Dolaştık ailece Yurdumuzu güzelce. 4. B. Yeliz TÜFEKÇİOGLU

bu vatan Her zaman hür kalacak Kurduğun cumhuriyet Dünyaya örnek olacak. Kurdu,ğun ' cumhuriyet Güneş

gibidir sönmez bu ulus Senin izinden dönmez. 4. A. Nurtaç SUNGUR Kurtardığın

YURDUM Yurdum ülkelerin en güzeli ' Dağları sanki göğe değer Ovaları al tın akıtır Taşı toprağı sanki mücevher. Yurdumun insanları Sevincin neşenin kendisi Yurdum ülkelerden en güzeli En değerli, en mükemmeli. 4. A. Banu İŞCAN 182

Oynayın çocuklar Elelt . tu tuşun Sevinçle oynayın Vatanı bezeyin güle. Yarının büyüğü çocuklar Ulusun varı yoğu çocuklar Devletin göz bebeği çocuklar Yaşamın anlamı çocuklar. 4. B. Süheyla KANCA .

KARDEŞİM Kardeşimin adı

Acar açar

Bütün dolapları Annem ona kızınca Hemen odasına kaçar. 4. B. Ahmet PARLI CENNET

VATAN

İstanbul İzmir

Ankara Van inan Vatanın her köşesi cennet Vatan da gençliğe emanet. 4. B. Lüset HASAN Kardeş söylediğime


ÖGRETMENİM

ÇOCUKLAR

öğretmenim öğretmenim

Şu çayırda

bir menekşe açar Onun gibi güzeldir çocuklar Şu ağaç altında bir ceylan yatar Onun kadar rahattır çocuklar Şu dağ başında bir uçurtma uçar Onun gibi özgürdür çocuklar. 4. B. Onur URAS

Herşeyi

bana sen öğrettin Çok üzülüyorum şimdi ben Senden ayrılacağım için. 5. A. Ateş SUNGUR

YAGMUR

Üzüntülü bir bahar

sabahı

Ağır ağır yağıyordu

ANNEM Dünyada en çok sevdiğim varlık annemdir Saçları altın gibi kendisi melek gibi Küçükken bana ninniler söylerdi Güzel tatlı nasihatlar verirdi Şimdi artık büyüdüm Onun verdiği nasihatlar Her an kulağımda çınlıyor Ninnileri de hala kalbimde duruyor. 4. B. Yetkin ŞiŞMANOOLU

ANNEM

Bir bahar yağmuru İnsanlar, insanlar, insanlar Koşuşuyordu, ama bu güzelliği Acaba kaçı görüyordu. . Üzüntüıü bir bahar

sabahı

Kuşlar cıvıl cıvıl ötüşürlerken,

Birden

başladı yağmur.

Yayılmıştı her tarafa O güzelim toprak kokusu, Kimbilir kaç kişi bunu duyuyordu.

Annem benim bir tanedir Sanki o bir melektir Bizi çok çok sever Başarılı olmamızı ister.

üzüntü].ü bir bahar sabahı Denizin dalgaları vururken kıyıya, Yer gök su oldu bir anda Bilmediğim bir yerden gelen Acıklı bir yanık ses Yağmurun türküsünü söylüyordu.

Biz ağlayınca üzülür Biz sevinince sevinir Benim sevgili anneciğim Canım annem mel,ek annem. 4. B. Seyhan AKARLlLAR

Dağlar,

Elma armut erik dut Ne güzeldir ağaçlar Meşe gürgen palamut. 5. A. Aylin OKTAY

KAR Kar yağmış bugün Bembeyaz olmuş yerler Çocuklar oyun oynuyor Kardan adam yapıyorlar Kızakla kayıyorlar

Kartopu oynuyorlar Kar yağınca sevinç var Eriyince üzülüyor insan. 5. A. Didem DiNÇ

bir bahar sabahı, ormanlar, denizler

Parıl, parıl parlıyordu.

Güneş

etrafa gilıümsüyordu İnsanlar, insanlar, insanlar Yalnızca koşuşuyordu.

'AGAÇLAR Çeşi t çeşitağaçlar

Güneşli

9. B. 1648 Serra SERSERİ

ERGİNLER

Serseri serseri Dolaştım durdum İstanbul sokaklarında.

. Kuşlara yem serptim Cami avlularında. Denizle coştum kabardım Boğaz'ın kıyısında. İçimi

döktüm anlattım bir adama. Bir çocuk parkındıi. Kimsin dediler bana Bilernedim adımı Nerelisin dediler Bulamadım yerimi. Serseri serseri Dolaştım durdum Şu ga!'ip İstanbul'da. 9. B. 1648 Serra Yaşlı

ERGİNLER

183


KATI DüZEN

Uzakta boşlukta birşey dönüyor Ufak, önemsiz, yabancı Yarısı parlak, yarısı kapkara. Bilmem kaç yüzyıldır dönüyormuş, Bilmem kaç yüzyıl dönecekmiş. Biçimler belirsiz, sönük, silik, Ama tatlı, çekici, uzakta. Zaman zaman bir aydınlık Vuruyor yüzÜIDüze Birşeyin çevresinde dönüyor Sonra öbür yandan, Bir başka ışık, O da dönüyor. Ardı arkası yok Birbirlerine gülerek - Aslında tiksintiyle Evrenin sonundadek dönecekler. Sonra arada bir Acı çığlıklar yükseliyor : «Açız... açız ... » Uzakta boşlukta birşey Llönüyor, Ufak, önemsiz, tanıdık. Bilmem kaç yüzyıldır dönüyormuş Bir o kadar da dönecek. 11 Fen A. 1437 Dilek KIR

184

SEVGİYE AÇLıK

İnsanlar düşünüyorum

Kimi yorgun Kimi hasta Kimi aç. Ama bu açlık Bildiğimiz soydan değiL. Yorgunlar dinlenir Hastalar iyileşir Ama sevgiye aç insanlar Beni düşündüren de onlar. Sevgi kalmamışsa dünyamızda Onlara çare arama. MANİ

Aman hocam not bana Vermeyesin kıt bana Sekiz dokuz istemem Bir beşcik yakıtbana. 10 FEN A. 781 Gülden KARAOeLAN


KOMPOZıSYON

KONU: Türk Toplumu için, gerek Avrupa tiyatrosundan, gerek geleneksel Türk' tiyatrosundan hangileri daha olumlu yolda etkili olabilir? Anlatınız. Türk Toplumu henüz çok ileri, kültürlü bir ulus olma yolun sonuna varamamıştır.

yolundadır.

Ancak bu

Halkımızın

kültür, bilgi, gelenek ve görenek bakımından ilerleyebilmesi tiyatro gibi sanat dalarına verilen önemle sağlanabilir. Yurt dışında gelişip \ilkemize gelmiş olan tiyatro türleıinden dramlar, trajediler. melodramlar, komediler, opera, operet vb. çeşitli dallar halkımız için olumlu yondesonuç verebilir. Türk toplumu nedense ağlamaya çok yatkın bir ulustur. Bu nedenle melodram, trajedi gibi dallara çok önem verir. Bu çeşit oyunlara giderek bir bakıma ağlama isteğini tatmin eder. Günümüzde Türk toplumunda operaya gereken önem verilmemektedir. Bir operadan zevk almak için gerekli opera bilgisine sahip olmak gerekir. Ancak, toplumumuzda bu opera bilgisi verilmemekte, bu nedenle opera hakkettiği yere gelememektedir. Eğer toplumumuza opera bilgisi verildiği takdirde halkımız sanat değeri çok yüksek olan operadan yararlanabilir. Diğer

yandan opera ya çok yakın bir dalolan operetlerin günümüzde hakettiği yeri almaya başladığını görüyoruz. Son yıllarda bu alanda çok verimli çalış­ malar olmuştur. Hisseli Harikalar Kumpanyası adlı oyun bunun en güzel örneği­ ni vermektedir. Bir de geleneksel Türk tiyatrosu vardır kI bize dedelerimizden kalmıştır. Türk toplumunun güzel yönlerini, gelenek ve göreneklerini en güzel şekilde gösterir. Türk toplumunun kendi malı olan orta oyunundan daha yararlı birşey olabilir mi, ilerleyebilmt1si yararlanabilmesi için, orta oyunu bizim kendi adetlerimizi yansıtır. Ona bakarak geçmişten ve gelecekten ders alır, eski Türk kültürünü öğreniriz .

Karagöz ve Hacivat'ta bizim kendi malımızdır. O iki tipte iyice bakarsak kendimizi görürüz. Çünkü onlar Türk halkının i.çinden iki insandırlar. Gerek Türk tiyatrosu, gerek Avrupa tiyatrosu Türk toplumuna bilmesi için, onun içine, kendi özüne dayanmalıdır. 9-B Serra

yararlı

ERGİNLER

ola1648

185


KOMPOZİSYON İstanbul,

13.11.1980

KONU: Bir Yunan filozofuna göre yaşamanın aslı zaman öldürmektir, tembel diye bildiklerimiz sevmedikleri işlerde zorla çalıştırdıklarımızdır. Biz insanlar, dünyaya zaman harcamak için gelmiş yaratıklarız. Bu zaherkes başka türlü harcıyor. Kimisi ise, zamanı harcamak ıçın -hiç oir atı­ lımda bulunmuyor. Fakat ne olursa olsun, insan hiç istemese bile, yapacak bir şey buluyor. Buna göre insanlardan tembel diye bildiklerimiz, zorla çalıştırılan­ manı

lardır.

Bu dünyada hiç bir insan boş kalmaz. Bir insan, «Ne kadar sıkıcı, yapacak hiçbir şey yok» dese bile, bence gene de yaptığı bir iş vardır. Fakat sorun bu işi isteyerek yapmasıdır. Bir insana yapılması için bir iş verdiğiniz zaman eğer ondan daha kıdemliyseniz, bu işi yapmak istemediğini söyleyemez. Bunun sonunda da, yapılan işi beğenmezsiniz. Gördüğümüz gibi, bir insanın günlük hayatında bile yapacak işleri vardır . Fakat bu iş yapma, kişiden kişiye'değişiktir. Kimisi işini hevesle yaparak kimisi ise isteksiz yaparak zamanını harcar.

insanlar bir şeye heves duydukları zaman, o işi canla başla ylrine getirFakat öyle insanlar vardır ki; bunlar hiçbir şeye heves etmezler. Ben böyle insanlara, zavallı gözüyle bakıyorum. çünkü böyle insanlar, yaptıkları işi zorla yapmakla birlikte, yaptıkları iş kimse tarafından beğenilmez. Buna örnek olarak kendimi gösterebilirim. Benim babam bana bazen bir iş verir. Eğer ~evmediğim bir işse oflaya poflaya «tamam» derim. Babam da bana «zorla yapacaksfl,n hiç vermiyeyim» der. Bu kompozisyonu yazarken babamın bana böyle söylemesinin nedenini daha iyi anlıyorum . Bazı

rneğe çalışırlar.

Bence hayat bir evdir. insanlar ise o evin kiracısıdırlar. Evin kiracıları hep aynidir. Herkes bu evi başka başka görür. Bu ev için harcadığımız zamanımızdır. Zamanı hevesle iş yaparak harcamalıyız. Zaten istemiyerek yapılan bir işten hayır gelmeyeceğini aklımızdan çıkarmamalıyız. Benim düşüncem şudur : Hevesle yapılan önemsiz iş istemiyerek yapılan çok önemli işten daha değerlidir. » YAZAN: Elvan KONEDRALI 9/0 1507

186


Bugünkü insanlığın üç büyük problemi nelerdir, bunların çözümü için neler önermektesiniz? İyisi, kötüsü, güzeli, çirkini, büyüğü ,küçüğü, bilgilisi bilgisiz! lle yaşamımızı sürdürdüğümüz dünyamız ve yüce insanlık, ne yazık ki bugün bir ço~ problemle karşı karşıyadır. Her geçen gün daha da uygarlaşan insanlığın bence en önemli üç problemi, açlık, işsizlik ve nüfus · artışıdır. Dünyamıza bir bakacak olursak,görmediğimiz veya görmek istemediğimiz birçok toplumlar bugün büyük bir açlık problemi ile karşı karşıyadırlar. Zaman ilerledikçe ve nüfus arttıkça çok büyük boyutlara ulaşan bu problem, birgün gelecek altından kalkılmaz bir yük durumuna gelecektir. İnsanın en değerli varlığı sağlık olduğuna ve bunu sağlamak için de iyi beslenmesi gerektiğine göre bu· problemin ne derece. önemli olduğu belirtilmiştir sanırım. Belki biz bugün farkın­ da değiliz ama, nüfus arttığına göre bu açlık sorunu da büyük bir hızla ilerlemekte ve bizleri de içine almaktadır. Afrika'da bulunan birçok kabileler'e ve daha birçok ilkel toplumlar'a bakacak olursak, bu insanların adeta bir iskelet haline dönüşerek, vahşi bir hayata terkedilmiş olduğunu görürüz. Ve zamanla nüfusun artması kişi başına düşen milli gelirin, dünya hazinesinin ' azalması ile tüm insanlık, yavaş yavaş bu tehlikelere sürüklenmektedir. İkinci önemli problem ise işsizliktir. Tüm dünyayı, insanlığı etkisi altına alan bu önemli sorun da, gün geçtikçe artmaktadır. Fabrikaların kapanması, iş olanaklarının ortadan kalkması, işsiz oranının da büyük bir hızla artması ile ortada )mlan milyonlarca in,san geçimini nereden sağlıyabilir acaba? İşte adeta, bir çığ gibi büyüyen bu işsizlik sorununa en kısa zamanda bir çözüm getirilmelidir. Bir diğer problem ise nüfus artışıdır. Tabü, herkes bir aile kurmak, yavruları ile mutlu olmak ister ama herşeyin normali yapılmalıdır. Nüfus artışı ile kişı ba ş ın a düşen milli gelir payı azalmakta ve birçok sorunlar da gerçekte, nüfus artması ile ortaya çıkmaktadır. örneğin bir aile isterse sekiz de on da çocuk yapabilir. Bunu kısıtlayamayız ama bilgili, kültürlü, medeni bir insan gerçeği görür ve buna göre davranır. Son yıllarda nüfus artışı tüm dünyada son derece büyük boyutlara ulaşmıştır. İnsanın, insanlığın ne olacağı belli değildir. Bunun için de insanın geleceği görmesi ve tedbirli yaşaması gereklidir. İnsan nüfusu artmaktadır ama dünyamızın kaynakları, hazineleri artmamaktadır . " Bu gerçeği görüp herkesin bunu benimsernesi lazımdır. İşte, uygarlaşmanın karşısında bu derece büyüyen bu üç problemin ancak bir bölümünü ifade etmek, bu kadar uzun ve güç olmuştur. Kald1ki insanlık, daha birçok problemlerle karşı karşıyadır. Bunun için de, insanın her zaman tasarruflu olmas~, tüketici değil, üretici olması; her lokmanın kıymetini bilmesi; biz burada sağlıklı, tok, mutluyken, öteki tarafta insanların açlıkla, tehlikeyle karşı karşıya olduğunun bilincine varması , devletlerin işsizliğe karşı önlemler alması ve nüfus artışına çare olarak bazı kısıtlamalarda bulunması gibi bazı tedbirler alması lazımdır. Bizler de bugüriün küçükleri, yarının büyükleri olarak bunun bilincine varmamız ve insanlığı yüceltiıken, uygarlık alanında ilerlerken bu prob_ lemleri de ele alarak yola çıkmamız gerektiğini unutmamalıyız. Figen

ERDİBİL

9 - C'

187


BİRAZ DA GÜLELiM Takma i\dlardan Seçmeler (Kim olduklarım siz bulun.) 6. B. Kalebodur, Amigo, Sırıkçı, Buzdolabı, Pota, Sarı Kanary~" Süpermen, Tombala, Çuvaı, Pasaklı, Beygir, Monte Kristo. 7. C. Gözlük, Bastonyutmuş, Yakışıklı, Dörtgöz, İnek, Saksağan, Kelloş, Kuş, DÜdük, Maskara, BOby, Huysuz Virjin, Sabun, Kıvırcık, Pancar, Kestane, Bülbül, Sümüklü, Yeniçeri, Mıymıntı, Zürafa, Kıraı, Fil, Gazoz, Maymun, Losyon, Muz, Mantı, Bıçak, Boya, Maydanoz, Sultan, Molekül, Malak, Ha.fız, Buzağı.·

8. A. 8. B. ·8. C.

Karaböcek, Fadime, Karateci, Sırık, Akortsuz, Salıncak, Diskotek, Ası:olist, Penguen, Kocabebek, Apo, Stokçu, Yeteneksiz, Ayaklı kütüphane. Hardal, Dalak, Emoş, Kaçık, Sopa, Tosbağa, Kuyruklu, Vicdansız, Palyaço, Süpermen, Saf, Asit, Altınbaş, Kavaı, Lüle, Kel, Deve, Koko, Zincir ... Boksör,

Paşakızı, İmam,

ÖCRENCİ FıKRALARı

Bit baba ilkokulda okuyan oğluna sormuş - Oğlum, sınıf ta durumun ve yerin nasıl? Çocuk yanıt vermiş: _ Çok iyi babacığım, tam kaloriferin yanında. Annesi oğluna ıspanak yemesi için öğüt veriyormuş _ Oğlum, ıspanak yersen demir gibi olursun ... _ Ama anneciğim, ıspanak yersem, üstüne su içemem. _ Neden? .. _ Demir gibi olunca paslanırım da ondan. bir gün çocuklara sormuş, _ Ne olacaksınız? .. Herbiri birer meslek söylemiş, sıra küçük Ali'ye gelince, o biraz düşünmüş ve şöy­ le demiş: _ Be'n birşeyolmayı düşünmüyorum ama, babam sünnet olacağımı söylüyor. öğretmen

ARKASı GELMEZ

gelmez yazılıların illaHah. Biri başlarken öbürü biter Vermesin Allah. Böyle gelmiş böyle gidecek Korkarım vaHah. Yok mudur bunun çaresi Ve süphanalah. Hocanın keyfi çok yerinde Arkası

UYGULAMALAR

Bıktım

Elveda ey okulnm artık kalamıyorum Bir başkayım bu sene hiç not alamıyorum Ayni ders ayni sınıf ve ayni öğretmenler AHahım bu nasıl iş tanbur çalamıyorum. 7. B. Gülden

Amanın maşallah

Bize de bir gün kader güler Güler inşallah. 7. B. Gülden 188

İNCE

İNCE


9. C.

ŞARKısı

Tam otların yeşerdiği zamanlar 9. C.'de bir telaş bir telaş Derslere yüzükoyun kapanıyoruz Şamata ötedenberi dostumuz.

11

EDEBİYAT DESTANı

22 22

kişi sınıf ta kişi

çocuklar gibi şendik maçlarda tüm sınıfları yendik

Bir yaz günü geldik okula kafilelerle öğretmenler haykırdı imtihana ilerle

Elimizi cetveller okşuyor Ne şeker şey şu dersler Gel 5 gel 5 diyoruz Bize yüz vermiyorlar

Yılsonu

elimizegeçen son notlarımızla Hemen yaz tatiline atıldık o hızla

Bugün bile o okul günlerini düşünürüz de O okul günleri titrer hep gözümüzde

Okulun kısa teneffüsü bile Az -geliyor bu şama talara Hademeler, öğretmenler, vesaire Bir alem şu okul hayatı be.

22 22

çocuklar gibi şendik maçlarda tüm sınıfları yendik

kişi sınıfta

kişi

llEd.T.KARAVELİ-A. EROL

Biz notlarla haşır neşir Kütüphanede geçen ikindi vakti Kafalar bunalmış derslerden 9.C.'den bir gün daha gitti.

GÜLDEN KARABöCEK «DİLEK TAŞı» NDAN TORNİSTAN :

9.C.'nin Mikrop Sulularından Arzu - Elvan Hemşireler OKUL YOLLARINDA

Okul yollarında sabahları Bölük bölük öğrenciler gider Ağız dil vermeyen öğrenciler Kitap mı defter mi taşırlar Neler gelecek kimbilir başlarına Bakınmadan çek gözyaşlarına Okul yollarında sabahları Katar katar öğrenciler gider Bıçak açmaz ağzını hiçbirinin

Gözümde canlanır bütün derslerim geçmek nerde ben neredeyim. Bir dersten sımfta kalmak ne acı Kaybolmuş defterim ben ne haldeyim.

Sınıf

Konular birikti sığmaz bir güne Durmadan çalışsam azdır gene de Çalışmaktan bıkmış öğrencilerse

Karneden ne haber ey kireç Karneyi Bir tane

taşı.

güzelce bile yoktur içinde Yanmışız elde bir hem de bin kere Ben bunu nasıl göstersem pedere. alınca baktım

beş

Teşvikiye yollarında sabahları

Uzaktan seyret sen

manzarayı.

Pederin

sulu biraderi Murat ERDEM

Onların

birden çatılır birden tadılır Bu dert beni iflah etmez öldürür, Gülmeyi sen öğret ey kireç taşı. kaşları

Beş kardeş tatlısı

11 Ed. Japsi Öğrenci Sözlüğü

Bulunmayan Diploma Şakımak

Hafızlamak Hapı

yutmak

İneklemek

Kaynatmak Bayram Cambaz Haksızlık

özleyiş

Tebeşir .

Hayat pasaportu Ders anlatmak Ders çalışmak Çalışmadan derse Kalhmak Çok çalışmak Konuyu başkalaştırıp dersi geçirmek im tihanın ertelenmesi iftihara geçenler Buçukların tam sayılmaması Cumagünleri. 189


9. C.

SıNıFıNDA iMTİHAN

Funda Elvan Senem Engin Tülin Şule

Hayati Şebnem

Oya Nurettin Adnan Koray Atakan İskender

Çetin Tamer Kerim

OLURKEN

KİM

NE DER? ..

Eyvah tarih yerine matematiği getirmişim . Ama hocam biz bunları okumamıştık. Ne biçim soru bu böyle .... . Bismillahirahmanirrahim. Çocuklar hakkınızı helal edin. Bu soruya yandan baksam, şu soruya önden baksam, yaşasın, çocuklar beşalıyorum. Bu imtihanı da atlattık mı yallah maça ... Akşam hiç çalışamadım, kırık alacağım. İmtihandan sonra o butikte gördüğüm eteği alacağım. Bana yardım edecek yok mu hey Millet. .. Bu yazılıdan sekiz alırsam karneye dokuz geliyor. Susun be, valahi başkanlıktan istifa edeceğim. Akşamki film nasıldı ama .. . Kıistin Haydar'ın pulunu gördünüz mü? .. . Bir iyi, bir kötü not almaktan şanzırnanı dağıtacağız. Sana güveniyorum. Bu yazılı ertelensin.

9. C. DE TAKMA ADLAR Apışık, Mayışlk,

Marul, Farah, Derimod, Eşantiyon, Keçi, Mr. Gözlük, Fındık­ kurdu, Buzdolabı, Sarı Royls Roys, Kıllı, Orman Jönü, Çilli, Zıpzıp, Tilki, Beyefendi, Kleopatra, Ayıcık, Boy G.S., Boby. ÖGRENCİ DÜŞLERİ (HAYıRDIR İNŞAALLAH )

(PSİKO

-

KOMİK

iNCELEME)

• Dün gece rüyamda bir mahkemedeymişim, matematik hocam yargıç olmuş, elinde kocaman bir tokmak var, habire masaya vuruyor, sonra da beni ameliyathaneye götürdüler, korkudan uyandım. • Dün gece düşümde basket oynuyormuşum, beden eğitimi hocam da yanımda, karşı tarafa bir ceza verildi, topu ben atıyorum, tam atacağım sırada basket potası üç tane oluverdi, biraz sonra da uyandım: • Dün gece düşümde, gene sınıftaymışız, benim yanımdada öğretmenlerimden biri öğrenci olarak oturuyommş, Allah Allah diyorum, bu bizim öğretmenimiz­ di, şimdi öğrenci oluvermiş ... o Düngece düşürnde kantindeymişim, ne istesem yok diyorlar, açlıktan da başım dönüyor, derken oradan bir müdür yardımcısı öğretmenimiz belirdi, oğlum burada senin ne işi!). var, zil çaldı, gitsene dedi. cl Dün gece düşümct:e 1.<endi orta birinci sınıf ta gördüm, yahu diyorum, ben bu yıl liseyi bitirecektim, nasıloluyor da bu sınıftayım, derken içeri matematik öğretmenim girdi, lise son sınıf derslerini anlattı, biz de haril):a çocuk gibi dinledik. • Her gece düşümde yazılıdan kaç aldığımı görüyorum, dervişin fikri neyse zikri de odur derler, düşlerimle gerçek arasında pek fark olmadığını söyleyebilirim. • Her gece rüyada tatil olmuş görüyorum, oh diyorum. • Dün gece düşümde kendimi öğretmen olmuş gördüm, oh be diyorum, herkese on vereyim de fıkaracıklar bayram etsinler. Son Sınıflar Adına : Ahmet HiÇUYUMAZ 190


ŞARKıLARıN TÜRKÜLERİN

KURŞUNKALEMİN DüŞtr

DİLiNDEN TORNİSTANLAR

Bay kurşunkalem Uyumak için Soyunup dökününce Uyuyacaksam der Kesinlikle Dimdik uyumalıyım. Dimdik ve kapkara.

• Aman doktor canım doktor (Bu kadar da vizite istenir mi?) • Bir

rüzgardır,

(Meğer

gelir geçen sanmıştım. Arif enseme üfleyip duruyormuş.)

• Bu ateşi sen yaktın. (Evi de sen tutuşturdun bunak herif.) •

Nihansın (Turşucu

dideden ey mest-i nazım . dalavereci Ka~ım.)

• Sev dedi gözlerim o kızı. (Demez olaydı keşkelem.) •

Yanıyordu yeşil köşkün ıambası.

(Elektrik kesintisi yüzünden bu.) • Nereden sevdim o zalim kadını. (Bana sürekli bulaşık yıkatıyor.) • Kara gözlüm efkarlanma, gül gayri. (Kasap kemikleri atar atmaz ordayım.) •

Yanakların

çiçektir gözlerin badem. (Bahan bir garip manav, Adem.)

ATASöZ LER İND E N

Ayağını

öğrenci öğrenciye

Atı

alan

UYARLAMALAR

pantolonuna göre uzat.

ganyanı

baka baka

kalır.

birinci bitirdi.

• Armudun iyisini manavlar yer. • Söz

gümüşse şarkı altın pıaktır.

Dünyadaki bütün Özlerin iliklerin Doğuştan eğilmezliği

Örnek diye ortada Bay kurşunkalemin Omurgasının içi de Kırılır da eğilmez haaa. Bay kurşunkalem Geceleri düşünde Dalgalı saçlar Filan görmez Dikilip nöbet tutan Askerdir gördüğü , Tabuttur ya da. Huyu suyu dini imanı Dümdüz dosdoğru Kendi dışında ne varsa Eğri büğrü hep Alavereci dalavereeL. Hadi iyi geceler... yaaa . Tymoteeusz KARPOWİCZ (Polonya) Türkçesi: Mine AKAI.JN 10 Fen A.

KURŞUNKALEM DESTANı

Ben önce bir ağaçtım, beni kesip fabrikaya gönderdiler, doğradılar, içimi oydular, omurga diye içime kara bir madde yerleştirdiler, boyadılar, süslediler, kitapçı vitrinlerinde müşteri bekledim, son anda bir yaramazın elinde düştüm işte, onun el hareketleri ile kağıt üzerinde gece gündüz dansedip duruyorum, söylediklerine bakılırsa öğrenciningeleceğini de ben yazıyorum, ucum köreldikçe beni yontuyorlar. Gittikçe boyum k~salıyor, bir gün kendimi çöp tenekesinde bulursam hiç hayret etmeyeceğim, öğrenci sahibim kızınca beni dişlerinin arasına alıp ısırıyor, buna da çok içerliyorum doğrusu, hele geçen gün beni bir kavgada silah diye kullanmaya kalkınca hırsımdan tüylerim ye boyalarım döküldü. 9. C. Burhan OKÇU 191


lHANİLERDEN

SEÇMELER

On bana Beşler sana on bana Dört almışım kar etmez Sekiz dokuz on bana. Sınıfı taşlayalım

Maniye başlayalım Not defterin al hocam Sözlüye başlayalım. Yaza yaza yaz geldi 9 C'ye az geldi Daha okuyacaktım Eylül bile az geldi. Aman hocam baksana Gözlüğünü taksana Sınıf elden gidiyor Çaresine baksana. öğretmenlere yakın Sınıfa

gelip

bakın

Sınıfın başkanına

Altın

madalya

takın.

Saat dokuz otuzda 9. C. tüm okulda Geç kalanımız hiç yok Doğru söze karnım tok. Fiziği taşlayalım Kimyayı haşlayalım

öbür dersleri sevip Yazmaya başlayalım. Dersler benim ezberim Kan ağlıyor gözlerim Ben bir beşin yolunu Tilki gibi gözlerim. İmtihan olmasaydı

Yüzümüz solmasaydı Not öğretmenin emri Şu kalmak olmasaydı. Ne şurda ne de burda Kuzu kaptırma kurda Ma vinin en güzel Binlik bankunotlarda.

192

Karneq.e

beş zayıf

var

Yüreğimi dağlıyor

Bunu gören peder bey Hüngür hüngür ağlıyor. Dersler korkulu rüya İmtihan büyük acı Hangi kapıyı çalsam Karşımda coğrafya cı. Derleyen : Senem ERKOROL

KİME

VEYA NEYE BENZERLER?

Gülden : Farah Murat : Muaviye Cem : Deli İbrahim Kadir : Einstayn Canset : Mata - Hari Eran : Danyal Topatan Melda : Twiggy Nedret : Josefin Aydın : Ukbe bin - Nafi Hakan Ö : Jön öGRETMENLERiMiZE ARMAGANLAR

Süleyman AKKAYA Osman ŞENGÜL Özcan ATEŞOK Emine üLKERDOGAN Suzan ERSOY Yasemin ERGEZ İnci ERTEKİN

Nesrin KIVANÇ ünay KIZILTAN Mübeccel KIZILTAN Sami AKALIN Fazıl .öZMANAV

Tebeşir. Eşofman.

Kitap. Cam balon. Ciklet. Kuyruklu biyano. Bir elbise daha. İngiltere'ye gezi bileti. Boya takımı. Bir buket çiçek. On ton kağıt. Elyazma Kur'an-ı Kerim.

Şevket EMİR

Kızılcık değneği.

Ay ten ÇİLİNGİROGLU Nuran ERDEM Erdem ARKAN Bedaat ALNlGENİŞ ülgen üREN Şeküre KÖKSAL Rukiye SÜRE..'N'KÖK

Atasözü

Fahire TATAR Ahsen BİZİMEGE Seneda EREN

kitabı.

Eşofman.

Yeni bir baston. Büyük defter. Voleybol topu. Atatürk'ün imzalı fotoğrafı. Renkli çoraplan siyah gösteren bir gözlük. Resim defteri. '..Jeney tüpü. Elleri kirletmeyen tebeşir .


TAKMA

İSİMLER

Herkes kendi ismini bulsun Coni Travolta, Kunta, Güllü,

İnek,

12 BURCUN 1981

:

FALLARı

Muz,

Tavşan, Saksı,

Einstayn, Çiço. (lO/Fen A) İmza : TAVŞAN

KOÇ BURCU: Nedense çok seyrek olarak rastlanan bu burcun insanları oldukça üçkağıtçı olurlar. Akıllarına koydukları her şeyi bilhassa kendilerine özgü kibar el şakalarıyla elde ederler. Nedense yazılılardaki başarı oranları sözlülere, göre çok yüksektir. Jilet, ustura, balta, bıçak, çakı gibi kan dökücü aletlerden tiksindikleri gibi et de yemezler. Genellikle koyunların kırpılma zamanları saçlarını kestiril'ler. BOGA BURCU: Bu burçta doğanlar şakadan hiç hoşlanmadıkları gibi sululuğu da hiç sevmezler. Derslerini çok dikkatli dinlerler, şık giyinirler, abur cubur yemezler. Fakat içlerinde bazı kavgacı insanlar da çıkabilir. En sevdikleri renk kır­ mıZldır!. Lahmacun, pepsi, yemezler, disk.otek gibi yerlere hiç gitmezler. Yürüyüş­ leri yavaş, oturuşları hızlıdır. Baharda kırlara çıkmaya bayılırlar. Genellikle hepsi oldukça çalışkan olurlar. , İKİZLER

BURCU : Çok talihlidirler. Hele iki ikiz kardeş bir sınıftaysa vay öğ­ retmenlerin haline ... En çok yalancı dolmadan hoşlanırlar. Saman altında su yürütmeye bayılırlar. Ders konusunda ise ikiye ayrılırlar. Çok çalışkanlar ve çok tembeller. Çalışkanların hep takdire geçip bir ara Teşekkür alınca öfkelerinden belgelerini yırttıkları çokça görülmüştür. Diğerleri de her yıl ikmale kalırlar. öğ­ retmensiz okula bayılırlar.

YENGEÇ BURCU: Bu burcun insanları tuttuklarını koparan insanlardır. İştah­ da sonsuzdur, denizden babaları bile çıksa yerler. Denize girmeye ve bilhassa dipten yüzmeye bayılırlar. Tek kusurları yampirikyürümeleridir. Derslerden biyolojiyi, konulardansa eklem bacaklıları severler. ' Hayatta en nefret ettikleri şey­ lerin başında martılar, karabataklar ve balıkçılar gelir. Ayrıca bu burcun ınsanı nedense hiç balık burcundan biriyle anlaşamazlar. ları

ASLAN BURCU: Her zaman sağlıkları yerindedir. Bu yüzden genellikle onlara arslan gibisin derler. Bu burçtakilerin çevlerindeki insanlara hükmetmeye çalış­ tıkları çok görülmüştür. Genellikle boks, karate, güreş, halter gibi zarif ve nazik sporlardan çok hoşlanırlar. Hanımları bile bilek güreşinde pek çok erkeği altedebilir. Polis, jandarma gibi mesleklere aşırı bir ilgi duyarlar. Sözlerine inal1II~a­ sına aşırı bir özen gösterirler, inanmayanları da nazikçe uyarıl'lar. BAŞAK

BURCU : Bu bureun kadını da erkeği de para düşkünüdür. Para ile ilgili meslekleri seçer, mUhasebecilik, saymanlık, veznedarlık gibi. .. Bu burç ta doğan hanımlar istisnalar hariç genellikle uzun düz ve sarı saçlı, erkekler de mavi ve çıpıl çıpıl gözlü olurlar. Arpalı ve buğdaylı gıdaları tercih ettikleri gibi bilhas· sa Eti Burçak yemeğe bayılırlar. ilerdeki en büyük amaçları ziraat mühendisliği­ dir. TERAZİ BURCU: Sözleri ve davranışları daima tartılı,ölçülü olan insanların burcudur. Bu insanlar yanlarında daima pergel, cetvel, barometre, hidrometre, karnemetre gibi aletleri taşımaya alışmışlardır .Piyango ve toto tahminlerinde üzerlerine yoktur. öyle herşeye kolay kolay inanmazlar, bilhassa bakkallarla manavlara ... Devamlı programlı yer ve programlı perhiz yaparlar. Uzun yıllar aynı kiloda kalırlar. Her ay tartılarını ayarlamaları en büyük özellikleridir. 193


AKREP BURCU: Her yere her duruma uyum sağlayan ve azıcık kurnaz insanburcudur. Herşeyi çok güzel yuttururlar, çaktırmadan adam işletip bıyık altından pis pis gülmeye bayılırlar. Tüm dedikodu, kavga, meydan muharebeleri gibi durumlarda bunların muhakkak parmakları vardır. Her çeşit oyunu oynar ve oynatırlar. İçlerindeki en beceriksizi bile gayet rahatça ayı oynatabilir. Tüm bunlara rağmen grupları içinde oldukça sevilirler. ların

YAYBURCU: Ben de bu burçtan olduğum için durumu açıkça anlatabilirim. Doğrusu dünyanın en talihli insanlarıdırlar. Sokakta onların kafasına saksı düşer, iştahla yemeğe başladıkları pilavdan taş çıkar, balık yerken onların damaklanna kılçık saplanır. Elmanın çürüğü, etin kokmuşu, portakalın en ekşi si hep bunlara düşer. Çinden bile biri havaya taş atsa yalnız bunlardan birinin kafası­ na gelir. Bu burçtaki kızların evde kalma ihtimalleri oldukça büyüktür. , OGLAK BURCU: 12 burcun en üç kağıt~ı insanlarıdır . Özellikle sağa sola ümit verip verip kaçmaya bayılırlar. Bu kişiler genelolarak ·faal olur ve göz boyarlar. Aslında bazı istisnalar hariç hepsi oldukça çocuk ruhludurlar. Biraz sitem ve naz etmeğe hiç gelmez hemen kızarlar. Epey hazırcevap olduklarından insanları müthiş bozarlar. Genellikle boyortalamaları ı.77'nin üzerinde olanlar ayrıca inatçı­ dırlar. Ara sıra kavga edip te dargın kalmaya bayıldıkları için yanlarına yaklaş­ mak oldukça tehlikelidir. KOVA BURCU: Çenesi düşüklerin burcudur. Erkekleri hikayeci, romancı, politikacl. Hanımları da süper - kaynana olurlar. Bunlar sınıfta konuşurlar, koridorda konuşurlar, yatakhanede, yemekhanede, kütüphanede, kantinde, yazılıda konuşurlar. Sözlüde susarlar. Bütün satış memurları konferansçılar ve din adamları bunlardançıkmıştır. Karşılarındakini on dakikada turşuya çevirip inandırırlar. Tarihte meşhur sağır Osman Paşayı da bunlar şehit etmişlerdir. BALIK BURCU: Akılla ilgili tüm rekorlar bunlara aittir. Her şakanın, nüktenin anlamını ancak, yarım saat sonra anlayıp gürültülü ve acıklı bir şekilde gülmekte üstlerine yoktur. On saatte yarım sayfa bilgiyi öğrenip ancak yatana kadar akıllarında tutabilirler. öğrencilik hayatları tam bir fiyaskodur. Yazılı günlerini unutmak, sözlüde aşırı heyecandan, düşüp bayılmak, paso ve çıkış kartlarını kaybetmek, ~kul numaralarını unutmak, koridorda sınıflarını şaşırmak, çeşitli laboratuarlara gidiş yollarını unutup okulda kaybolmak gibi en der rastlanan bazı davranışların da sahipleridirIer'.

TüRKLERDE UFAK ÇOCUKLARA VERİLEN SıFATLAR Karalıöcek

Fındık

kurdu

Avanak

Bücür

Uğurlu

Ufaklık

Zibidi Yumurcak

Arsız

Boncuk Çilli Minik Açıkgöz

Bastıbacak

Çitlembik Tombik Tosuncuk

Afacan

Bıdık

Bacaksız

Babacan

Cılız

Keloğlan

Cangöz Cingöz 194

Dalgacı

Hazırlayan

TAVŞAN


lO/FEN A'DAN SULULUKLAR: ARARSAK NEREDE BULURUZ?

AH

Kadir : Kütüphanede ipek : Kimkide Merve : Kalariferin üstünde Süleyman : Almanyada Selçuk: Belgrat ormanlarında Cem: Teniste Eran : Sululuğun olduğu her yerde Gülden: Kantinde Çiğdem : Tebeşir peşinde Koray : Dans okulunda Aydın : Eranın yanında ömer : Resim odasında Murat: Beşiktaş maçında Selma : Telefonun başında Melda : Nerede olduğunu bulana bir İLERİDEKİ MESLEKLERİ

NE

Gani beyin bakışına, Sosyolojide zamanın akışına, Renginin takışına, Day day day day doooy, Doymadım

sıkımlık diş

macunu

DİNGALA IŞIK başkanı

Yazan:

güzel şey, Kendini bilince. Sevmek, güzel şey, Sevip, sevilince. Umut, güzel şey, Mutluluk verince. ıı Fen A A. Cem SELÇUK

Fen A A. Cem SELÇUK

?

. Pop dingala dingala, Sözlüye kalktım tahtaya, Hiç birşey bilmiyordum, Bu da geliyor başa. Hoca

yazılı

Sorularını

Murat: B.J.K. forması Musa : Polatlıya otobüs bileti Gülden : Barry Gibb'in dev po.st~ri Merve: Her mevsim bir kg. taze havuç Canset: Sosisli tost Hüseyin : Avrupa basket topu Cem : Sağlıklı yetişmiş keçiler Selçuk : Bir çeki ad un ipek : Son ay çıkan tüm plaklar Aydın : Tarak

Yaşamak,

ışığıma.

ıı

ARKADAŞLARIMIZA UYGUN HEDİYELER :

GÜZEL

OKULU M

Sınıftan, çıktım yola, Koridorda aldım mala, Kantinde içtim kala, Day day day day doaoy, Doymadım güzel nota.

OLABİLlR

Yaprak : Piyanist veya soprano Kadir : Profesör . Cem : Küçük baş hayvan tüccarı Mine: Melek Merve : . Tavşanları koruma derneği Eran : Askeri inzibat ipek: Butik açacak Melda : ingiltere elçimiz Selçuk : Oduncu Gülden : Başçavuş Nilay : Güzellik uzmanı

BENİM

TAVŞAN

dedi, verdi,

Kopyaya kalkışınca, Hepimize bir verdi. Sözl ü olduğum zaman, Bütün sınıf yandı anarn, . Eğer 5'i koparırsak, Bayıldım aman aman. Itiseyi bitiricez, ttniversiteye giricez, Eğer açıkta kalırsak,

Bir sene daha beklicez. En büyük 11 Fenler, Ergenler ve köleler, Biz mezun oluyoruz, Herkese iyi tatiller. (Allan ve hocalar kısrnet ederse) 1 ı Fen A. S.S. Feyzi ZEMZEM

195


Hadi gene iyisin. (Doktor) Bu günlerde çok sıkışığım. (Mengene) Yoo, kazın ayağı öyle değil... (Hayvanlar Ansiklopedisi) Bir dakika bakar mısınız? (Ayna) Gene makasa geleceğiz galiba. (Tren) Beni nasıl buldunuz yahu? (Adres) Üff, amma yükselmişim ha ... (Rütbe) Affedersiniz, yanlışlıkla sizin topraklarınıza girmişim . (Solucan) Evet, bu kumaşı beğendim. (Güve) Ne adamlar var kardeş, sanki yiyecekmiş gibi bakıyorlar . (Sandviç) Valla, ben seninle hiç aynı görüşte değilim. (Şaşı) Bugün çok sinirliyim. (Biftek) Vallahi, ne olsun işte, yuvarlanıp gidiyoruz. (Varil) Bu da mı yıldız? (Figüran) Bugüne kadar kimsenin tavuğuna kışt dememişimdir . \Horoz) Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım . (Sakarin) Yarın çekiliyor, yarın çekiliyor. (Diş) Türkiyeyi çok sevdim. ülkenizde biraz daha kalmak istiyorum. (Kış) Derleyen :

ÖGRENCİNİN ŞARKısı

Derslerim biçim biçim, ölürem bir beş için Oral bey banadüşmandır Tespih çektiğim için ay ay Hele loy loy loy kibar notum sekizirn loy Hele loy loy loy kibar notum sekizim loy öğrenciler ağlamış

TAVŞAN

Kattadır ay ay Hele loy loy loy kibar notum sekizim loy Hele loy loy loy kibar notum sekizim loy

geçmek gerek Herkese bir beş gerek Hocası Gani olanın İneklemesi gerek ay ay Hele ·loy loy loy kibar notum sekizim loy Hele loy loy loy kibar notum sekizim loy Sınıfı

Yüreğini dağlamış

Mavi karne üstüne Birleri sıralamış loy Hele loy loy loy kibar notum sekizim loy Hele loy loy loy kibar notum sekizim loy Şevket

bey bugün burdadır her boydadır Ne kadar muavin varsa hepsi bizim Sopası'

11 FEN A'NIN TAKMA

11 Fen A çalışmış Hoca buna şaşırmış Sözlü yapayım derken Tahtaya kalkan olmamış ay ay Hele loy loy loy kibar notum sekizim loy Hele loy lay loy kibar notum sekizim loy

11 Fen A Japsi ve Hawaili

İSİMLERİ

Ihlamur, Panda, Buldog, Cadı, Philip Moris, Topkapı, Japsi, Acem, Baba, Tan~ ju, Satıcı, Salla. g , Kıbıl, BMW, Tastikçi, Kamile, Süt, Tavşan, Neşeli, . Anten, Utmia, Put, Little balina, Armut, Skoda, Camekan, Möö, Katherina, Sarkaç, Tır­ tıl, Köle, Ergen, Tığ, Latife, Zeytin, Oliver - Stanley, Kıllı, Venüs. Hazırlayan Skoda 196


11 FEN A DA

BİR

DERS GüNü

_ Günaydın hoj hoj ALİ ve ERKAN _ Hoj hoj CENGİZ _ Abi dün akşam odada bir basket oynadım öf bee neydi o. ERDEM _ Dün eve gittim bi baktım bizim çocuklar «Erdem haydi gel» dediler «Yok abi siz gidin ben ders çalışacağım». Ya gel be dediler. ERKAN, ALİ, FEYZİ _ Bıktık bu hikayeden oğlum. ERDEM - İnanmassan Şadiye sor. ŞENOL Günaydın beyler, abi dün akşam bi yakalandık yatakhanede. VOLKAN - Ben geeeeeldiİm. ŞENOL, FEYZİ, ALİ. CENGİZ Abi şu kıla bak yahu. ŞENOL Barbarosu gören var mı? ALİ _ Haydi üsse gidelim. NİLGÜN - Günaydınuın. CENGİZ Ben Baltacı olaraktan Katherinaya günaydın derim. NİLüFER _ Ay çocuklar yazılıyı erteleyelim. FEYZİ Söylemesi kolay gitte kendin ertelet. BERİL Ya bu kadar da olmaz yani tarih ten 6 almışım. ERKAN ~ Bu kız dayak istiyor galiba. FEYZİ _ Aman odu badelerde dodu bide düdman odan Adadından budu. ALİ Abi herife bak yahu işi gücü yok bunları besteliyor. Biraz sonra Ali, Erkan, Feyzi ve Cengiz üsse giderler ve zırrrrrr diye bir ses duyulur herkes sınıfa girer ve ders başlar. Hazırlayan Zemzem FEYZİ

KANTİNİN

ÖNüNDE :

- Bir tost ta bana alır mısın kerdeşim ? .. - Hayıralarnam. - Nedenmiş o? .. - Senin gibi üç kişi daha ısmarladı da ... - Ne olacak sanki? .. - Sıraya gir, sen de aL. -Eskiden sıra mı vardı ve kardeşim, atalarımız Viyana girmişti yani? .. HARİTA ODASıNIN

_ _ _ _

kapılarında sıraya mı

ÖNüNDE:

Ne aqyorsun evladım? Harita alacaktım da ... Hangi öğretmen gönderdi seni? Hani saçları şöyle şöyle bir hoca var ya o .. . Afferin sana... Hangi sınıftansın sen? Ben mi hocam, onbir Fen B. Benim bildiğime göre sizin sınıf şimdi Emirgan'da ...

KANTiNDE:

_ Kardeşim burada sıra var ... __ Ya öyle mi, güzel bir kızsa tanıştır bari. .. - Bırak alayı da sıranın sonuna geç bakalım . .. ~ Sıranın arkasında olmak karakterime aykırıdır. _ Bak müdür yardımcısı geliyor ona karakterini soralım istersen. _ Yok yok, zahmet etme, ben şöyle sıranın arkasından . geçiyordum zaten ... 197


SOYADı

BAŞARI BELGESİ ALDlGI DERSLER

NO.

ADI VE

1072

7. A Esma Berna TüRKANT

Türkçe, Matematik, Sosyal Bilgiler, Fen Bilgisi, İngilizce, Resim, Müzik, Ahlak, Din Bilgisi, Güzel K.

7. B 1069

Refia Deniz FlRAT

Türkçe, Sosyal Bilgiler, Fen B., ingilizce, Müzik, Ahlak, Din Bilgisi, Koro Ç.

1071

7. C Kler TAMFRANKO

Sosyal R, Fen R , ingilizce, Müzik, Ahlak, Güzel Konuşma.

1081

Sibel

1094

Rezan Ceylan ÇELENER

Sosyal B ., Fen R, ingilizce, Müzik, Beden Eğitim, Koro Ç.

8. A Nazime Renk SENGEL

Türkçe,

1191

Ayşegül

Türkçe, Sosyal R, Fen B., İngilizce, Müzik Beden Eğitimi, Ahlak, Din R, Koro Ç.

1157

8. C Emine Dilek FERMAN

Türkçe, Müzik, Beden Ekonomisi.

1268

Samra SARIGöL

Türkçe, Matematik, Sosyal R, Fen R, Müzik, Beden Eğitimi, Ahlak, Din B., Güzel K.

1503

Ayşe

Türkçe, Matematik,Sosyaı B., Fen B., İn­ gilizce, Resim, Müzik, Beden Eğitimi, Din Bilgisi, Güzel K.

·1103

Belkıs TAŞÇI

öZTüRK

BAYSAL

ingilizce, Resim, Müzik, Beden Muhasebe.

Eğitimi,

Sosyal Bilgiler, Müzik, Ahlak, Ev Ekonomisi.

Eğitimi

Eğitimi,

Beden

Ahlak, Ev


~ ~ 30 " ~

.....

~

~ ~

ar=< e

." "

e'

~

==<>

~

NO.

ADI VE

SOYADı

9. B 537 1526

Ayşe Gül GÜZELBEYOaLU

Sipahi

HAKTANıR.

./~

842 ~

~

., . ~ ~

1414

BAŞARI BELGESı ALDlGI DERSLER

T . Dili ve Edebiyat, Ahlak, Tarih, Coğrafya, Kimya, Hukuk Bilgisi.

Ahlak, Biyoloji, Kimya, İngilizce, Beden Eğ., Milli Güvenlik, Müzik.

Mehtap öZER

Ablak, Tarih, Biyoloji, Fizik, Kimya, İngilizce, Milli Güvenlik, Müzik. Eğ.,

1424

Erhan

1425

10 Fen/C Adnan DÖNMEZ

T. Dili ve EClebiyat, Psikoloji, Ahlak, Tarih, Coğrafya, Matematik, Biyoloji, Fizik, Kimya, Beden Eğ., Milli Güvenlik; Hukuk Bilgisi.

1442

11 FEN/A Zekiye Beril

Sosyoloji, Matematik, Kimya, Milli Güvenlik, Hukuk Bilgisi.

1467

Nilgün YÜCEL

1584

Merih

1612

11 Fen/B Orhan DERMAN

KONUKSEVEN

MARDİNLİ

ŞEKER

~

~

Tarih, Coğrafya, Matematik, Biyoloji, Fizik, Kimya, İngilizce , Beden Eğ. , Müzik.

10 Fen/B Emine Melike TÜLÜMEN

İlhan

~

Ahlak, Tarih, BiyoloH, Kimya, Beden Milli Güvenlik, Resim.

İngilizce,

T. Dili ve Edebiyatı , Sosyoloji, Ahlak, Tarih, Milli Güvenlik, Turizm, Resim. Sosyoloji, Ahlak, İngilizce, Beden Eğitimi, Milli Güvenlik, Turizm, Hukuk Bilgisi. Sosyoloji, Ahlak, Tarih, Beden Milli Güvenlik, Turizm, Resim.

Eğitimi,

6


BU KiM DiR?

200


[y-imser hasta

:J <c:3>

IIII

/' ..---..,c-...

GeleceÄ&#x;imizi bilelim

li f. . i \~~(

)J

~

------------,-201


"'t" ,"., ......

"."'.".'.

"-

-

'~""

."

'

, .'

"

'

,

.

'

. .

OGRETMEN soruyor: -SOyle bakalım 1.. Fat i h Mehmet, Istanbul 'u hangi yılda aldı? -753 yllında)'Elfendlm. -Ne 753'0? Neler saçmalıyorsun? 1453'de ... 1453'de ... Otur bakalım yerine!.. Kocaman da bır sıfır sana!... -Nasıl sıfır verirsiniz ooretmenlm1' Son ıkı rakamını bıldım ya .. Amortl yok mu?

202


i

j

-' .,;;-! :

··'ÇOc~mOjde. ldtpa1arun1Z dakurtulrnuş.

~

,~yıpabneceiiz. ' -

,

'_'

.

.,

r

~

kEH I<EH SENıM AVAGIM UGURLUDURDA!..

203


@

~ : : : : : :i: l'Jt&1:tı rti:tm:tI;@~f:~:j~i~·ı ~

.

_ _-U

Y6{,lLJ\MAL DER.S YA PACA6.12

D~D; K ",Af4A S öLL-Uf)Eoe

13

ıJ /<..ItOA fi. c

YAP \tM~ 2.!

204

// /


geemış

zaman

aoılaRI ..

205


geemiş

206

zaman

anıLaRI ..


ACı BİR KAYıP

Okulumuzun eski Almanca öğret­ menlerinden Semra YüCEFER elem verici bir kaza sonucu çok genç yaşta aramız­ dan ebediyen ayrılmış bulunmaktadır. Tanrıdan kendisine rahmet, yakınlarına ve bütün lşık'lılara da başsağlığı dileriz. Yıllık

ve

Yayın

Kolu

1978 - 1979 öGRETİM YILI 11 FEN A sıNıFıNDAN 1423 ŞÜKRÜ GüN NURALTAY 8.2.1981 gunu Haliç Köprüsünde bir trafik kazasında yaşama gözlerini yummuştur. Işıklılara başsağlığı dileriz. geçirdiği


••

• •

SAHİBİ VE SORUMLU MüDüRü Mahmut YILMAZ KOL YöNETİCİLER-İ - Sami AKALIN, Necmi DALMAN KOL öGRENCİLERİ - IŞIK LİSESİ ORTAOKUL VE LİSE ÖGRENCİLERİ FOlTOGRAFLAR - COLOR PRESS BASKI - ERLER MATBAA SI

208




Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.