Teneffüs Ekim 2016 / 95

Page 1

CUMHURİYETİMİZ 93 YAŞINDA Celal Toraman Anadolu L ses

TENEFFÜS Herkes n Teneffüse İht yacı Vardır. Ek m 2016 Sayı:95

RUHUMUZDA VAR 29 Ek m tek başına b r gün değ ld r. Cumhur yet’ n kend başına b r anlamı yoktur. Dünya ülkeler nden alınan örnekler n Türk toplumunun süzgec nden geç r lmes yle oluşturulan b r yönet m şekl n n; boyunduruk altında yaşamaktansa ölmey terc h eden b r halkın yaşadığı acıları, çekt ğ sıkıntıları d nd rmes d r Cumhur yet. Bu yüzdend r k ; ruhlarına kazınan der n zler , çocuk gözler n savaşa açan bebekler olan b r m llet ç n canları pahasına korunacak b r şeyd r Cumhur yet. (İlçe b r nc s olan yazısının tamamı 7. sayfadadır) El f AKINCI

ZİL ÇALDI 2016-2017 eğ t m-öğret m yılında, okula ceb m zde yazdan kalma b r yığın anı le geld k. Okula g rer g rmez arkadaşlarla hasret g derme bölümünü yaşadı çoğumuz. Hoş sohbet muhabbet derken tören zamanı gel nce sınıf sıralarımızda yerler m z aldık. Dokuzuncu sınıfların öz güvenl duruşlarına rağmen gözler nden okunan ufak heyecan kırıntıları, onuncu sınıfların okulu sah plen c duruşları, on b r nc sınıflarda YGS’ye b r adım daha yakın olmanın verd ğ haf f stres ama buna rağmen hala eğlence peş nde koşacak g b duran bakışlar. Ve on k nc sınıflarda okulda m saf r olmanın verd ğ yadırgayış, ş md den bu günler özleyen bakışlar… Okul müdürümüz sözü alınca hep m z d kkat m z o tarafa verd k. Yen eğ t m-öğret m yılı le lg l konuşmasından sonra sözü müdür yardımcımız aldı. O da aynı şek lde eğ t m-öğret m yılımız ç n b z kutladıktan sonra okul bahçes nde aylardır duymadığımız o ses yankılandı; lk ders n z l ses . Her ne kadar o güzel havayı bırakıp çer g rmek zor gelse de b r yerden başlamak gerekl değ l m ? Yen eğ t m öğret m yılının umut, mutluluk, sağlık ve barış dolu olması d leğ yle… Nuray ÖZBAY

KONU VATANSA Bazen “Acaba teknoloj n n köles olmaya yüz tutmuş şu gençler, vatan elden g tse canlarını ver rler m yd ?” sorusu kurcalar akıllarımızı. Bunun cevabını almak ç n ya ülke savaşa g recek ya da ç savaş ortaya çıkacaktı. Tar h 15 Temmuz 2016, saat 22:00, yer Türk ye... Sıkınca şeh t kanının fışkıracağı kanlı toprak b r kez daha bayrağın al reng le beslend . Eller nde ölüm s lahı, cennet vatanımızı mahvetme düşünces le dolaşan b r avuç ha n çıktı herkes n peygamber ocağı ded ğ yerden. Kapattılar boğazın gerdanını, ölümcül s lahlarını ölümsüzlere doğrulttular. İlk kurşun Ömer Astsubay Kıdeml Başçavuş'un s lahından çıktı. Ha n n kafasına tek b r atışıyla onu alevler d yarına gönderd . Ardından kend s se otuz beyaz güverc nle gökyüzüne doğru yol aldı. Sonra teker teker gökyüzüne melekler uçtu. Bütün Türk ye tek b r yürek olup ha nlerle karşı karşıya geld . Ne onların ölümcül s lahı ne de zırhlarla kaplı araçları yıkab ld bu gücü. B r de gökyüzünde korkakça dolaşan b r akbaba m sal F-16 vardı. Yukarılarda kanat çırpıyor, ses le gökyüzünü del p, yeryüzündek nsanların ölecekler n b le b le ölüm zler n bırakıyordu. Kıyamet g b yaşanan b r gecen n sabahında, ha nler n düşünceler gerçekleşemem ş, gençler ve büyükler bu savaşı kazanmışlardı. Ve ş md se m ll şa r m z olan Mehmet Ak f Ersoy'un “Allah bu m llete b r daha İst klal Marşı yazdırmasın” sözünü çok daha y anlıyoruz.

Sümeyye Sena TÜZÜN


Celal Toraman Anadolu L ses

TENEFFÜS Herkes n Teneffüse İht yacı Vardır.

Sayfa 2

9. SINIFLARIN OKULUMUZDAKİ İLK İZLENİMLERİ Merhaba CTAL’ n sevg l öğrenc ler ! Ben okulumuza yen gelm ş 9. Sınıfların okulumuz hakkındak görüşler n derled m. İlk olarak şunu söylemel y m, ben okuldan memnun değ l m d yen veya sert eleşt r yapan b r kardeş m olmadı. Yan herkes memnun. Dokuzlar bana sadece k konuda yakındı. Bunlardan b r okulun küçük olmasıymış. Geld kler okulların daha gen ş olduğunu söyled ler. İk nc s se sab t sınıf olmamasıymış. Valla b z de alışamamıştık lk başta. Ama sab tlen nce kıymet n anladık. İnsanoğlu şte… Ş md se genel yorumlara geç yorum. Okulun sosyal faal yetler n çok beğend kler n d le get rd ler. Sorduğum herkes öğretmenler n çok lg l ve y olduğunu söyled . Bazıları se dışlanacaklarını düşünmüşler ancak böyle b r şeyle h ç karşılaşmamışlar. Bunun ç n teşekkür ed yorlar. B r arkadaşım se buradan mezun olduğunda boş b r nsan olmayacağını söyled . Kes nl kle katılıyorum bu cümleye! Ortaokula göre daha y b r arkadaş ortamı ve ortaokula göre daha zor b r müfredatla karşılaştıklarını ama l sen n her koşulda daha sev leb l r olduğuna kanaat get rd ler. Müfredat da o kadar olsun yan . Yen kardeşler m ze güzel b r l se hayatı d ler m. Ben mle görüşler n paylaşan gönüllüler: 9-A: Ahmet Umut Güngörmüş, Em rhan B rcan, Öykü Aksoy 9-B: Gülce Uşaklı, Es n Sağlam, Yasemen Mısır 9-C: Efe Al Kaval, Sude Ünal, N l Ayn l Zaman, Damla Taşkıran, Beyza Korkmaz

İzel DEVRİM

9. SINIF OLMAK 9. sınıf olmak, k ş n n yüksel şe m yoksa n şe m geçt ğ n anlayamadan kend n b rden bambaşka b r ortamda bulması bana göre. Düşünsen ze, sek z sene sonra o çok özend ğ n z l se hayatına -en azından ben özen yordum- başlıyorsunuz. TEOG geçt , stres b tt . Her şey çok güzel. Sınıf atlayacaksınız falan f stan. İş n anlattığım bu bölümü "yüksel ş" d ye bahsett ğ m kısım. Ş md de " n ş" ded ğ m şu kulağa h ç hoş gelmeyen kısma geçey m. Yaz tat l ne g rd ğ n z, kend n z ortaokul ps koloj s nden kurtarmak ç n üç aylık b r süreç var önünüzde. Evet evet, sadece üç ay. Sınıfta uzuneşek oynayıp kolunuzu bacağınızı kırarken, üç ay ç nde s zden büyümen z st yorlar. Çünkü burası 'LİSE'. B r de olayın "çömezl k" ded ğ m z boyutu var. 8. sınıfta okuldak öğrenc ler n en büyüğüsünüz. Racon kesmeler, ağabeyl k-ablalık yapmalar derken b r sene göz açıp kapayıncaya dek geç yor. Ama sadece üç ay sonra b r de bakıyorsunuz k yüzünü, ancak kafanızı kaldırdığınızda göreb leceğ n z ağabeyler n ve ablaların ç nde ufacık kalmışsınız. Y ne de, her şeye rağmen, 9. sınıf olmaktan memnunum. Yen arkadaşlar, yen öğretmenler, yen dersler... L sede olmak güzel. Ner man D lara KESGİN

10. SINIF OLMAK B zler, 10. sınıf olarak b r seney ger de bıraktık. Bu sene b z m ç n alışma sürec olmayan, arkadaş ortamına g rmeye çalışmadığımız rahat b r sene. Bu yüzden kend m z yen veya korkak h ssetm yoruz. Tamamen bu okulun öğrenc s g b h ssed yoruz. B r nev acem l ğ üzer m zden attık. Öğretmenler m zle daha y let ş m ç ndey z. A lem z b z m ç n end şelenm yor. Dışarıdan gelen kes m n bu kadar fazla olmasını geçen senek kadar şaşkınlık le karşılamıyoruz. Etütlere geçen sene başlayan b r olarak on saat n üstes nden rahatça geleb l yorum. Arkadaşlarımı b lemeyeceğ m ama geçen senek kadar zorlandıklarını düşünmüyorum. Sanırım 10. sınıf olmanın ana özell ğ k nc dönem alan seçecek olmamız. Ben m g b kararı kes n olanlar da var, a le baskısından ve kend kararsızlığından muzdar p k ş ler de. Hayatın belk de bu genç yaşımızda b ze göstereceğ b r c lve bu, b r mzayla çok şey değ şt rmek, alıştığımız sınıf ortamından ayrılacak olmak. Ama sonuçta bu b r kural ve b z de karar vereceğ z. Umarım bu karar hep m z n gönlünce olur. İzel DEVRİM

11. SINIF OLMAK 11. sınıf olmak, ç m zde büyük b r duygu karmaşası barındırmak b r bakıma. Çünkü artık köprüye doğru yol almadan öncek son hazırlıklarımızı yaptığımız b r noktadayız. Yan bu sene tüm eks kler m z tamamlamamız, kend m ze b r çalışma planı oturtmamız gerek yor. Yoksa b r daha bu mkânı yakalamamız b raz zor olacak. Ama b r yandan da (12. sınıfların sınava odaklandığını varsayarsak) okulun en büyük öğrenc ler olduğumuzdan maskaralığımızı bırakamıyoruz. Böyles ne k zıt duyguya sah b z. 9 ve 10. sınıfta yavaş yavaş TEOG havasından kurtulup, l seye alışıyorduk. 11. sınıf se hedef m z bel rleyeceğ m z ve em n adımlarla ona yürüyeceğ m z, yok se hedef m z bel rlemeye odaklanacağımız b r yıldır. B r de olgunlaştığımızı h ssed yoruz. Bu da doğru seç mler yapmamız gerekt ğ n n gösterges . Bu yüzden üzer m zde b raz stres ve kaygı da yok değ l.

B lge COŞKUN - Sümeyye Sena TÜZÜN

12. SINIF OLMAK Merhaba CTAL' n güzel nsanları! Ben okulumuz 12-FenA öğrenc ler nden Ayşenur. S ze d l m döndüğünce, mürekkeb m yett ğ nce son sınıf olmanın h ssett rd ğ duygulardan bahsedeceğ m. Öncel kle bu 4 yılı nasıl geç rd ğ m kısaca anlatarak başlayayım. İnanın göz açıp kapayıncaya kadar hızlı geç yor. Okulumuzun tazec k 9. Sınıfları! Ortama ve derslere ayak uydurmakta zorlanab l rs n z. “B z nerdey z? Burada ne oluyor?” g b soruları sıkça sorduğunuzu ve o masum bakışlarla etrafı seyrett ğ n z n farkındayım. Geçecek. Bunu sene sonunda fark edeceks n z. Bu sıcak ve çten a le ortamı s z de saracak. Ve gün geçt kçe daha da büyüyecek anılarınız. Genelde sınav haftaları öğrenc ler b r ateş basar, gerg n ortamlar oluşur ve dertl yüzler görülür etrafta. Öğrenc l ğ n vazgeç lmez yaşanacaklarıdır bunlar. S z de b l yorsunuz k son sınıf öğrenc ler n n kader d r ün vers te sınavı. Acımız büyük(!) Boş boş bakan gözlerle, "Ne olacak b z m şu hal m z?" d yen dertl yüreklerle el m zde test k tapları kalb m zde umutlarımız, hayaller m zle yürüyoruz bu zorlu yolu. Kolay değ l. Güzel şeyler hep sıkıntılı günler atlattıktan sonra b r güneş g b doğar ya hayatımıza, şte bu da öyle b r şey. Bu sene b z, sonra s z. Hep m z geçeceğ z bu yollardan. Öneml olan üm d m z kaybetmemek. Önce nanalım, sonra sabredel m. L se hayatımın bana kattığı en güzel şey; h çb r şeye değ şmeyeceğ m dostlarım, anılarım oldu. Çok güldük b rl kte, çok da ağladık. Ama hep b rb r m ze sığındık. Düştük, el m zden tuttuk kaldırdık. Üşüdük, aynı montu paylaştık. Güzel hayaller kurduk. Aynı şarkıların ç nde kend m z bulduk. Korktuk, b rb r m z n kanatları altına sığındık. Çok güneşler batırdık, yen umutlara doğsun d ye. Hatalarımız da oldu ama hep tutunduk, vazgeçmed k. Çünkü b l yoruz, HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK! Ayşenur KABA

HAFIZAYI GÜÇLENDİRMENİN YOLLARI Araştırdığım b lg lere göre Türk ye'de üç yüz b n Alzhe mer hastası var ve bu sayının lerleyen yıllarda daha da artacağı bel rt l yor. Ş md s z nle hafızayı güçlend rmen n yollarını paylaşacağım : *Sakız ç ğney n. Sakız ç ğnemek hafızanın yüzde y rm beş daha güçlü olmasına yol açıyor. *Haftada k - üç kez balık tüketmeye özen göster n. *Stres n bey n hücreler n etk lemes n engellemek ç n düzenl olarak nefes egzers z yapın. Sıkıldığınızda doğru nefes almaya d kkat ed n. *Gün de beş k lometre yürüyün. Yürüyüş sadece beyn değ l kalb de koruyor. Kalp kr z geç rme r sk n yüzde kırk oranında azaltıyor. *Her gün aynı saatte yatıp kalkmaya özen göster n. *Zekâ oyunları oynayın. *Sevd ğ n z arkadaşlarınızla buluşun. Arkadaşlarla b rl kte vak t geç rmek, Alzhe mer r sk n yüzde otuz sek z oranında azaltıyor. *Düzenl olarak B v tam n çeren brokol tüket n. Sude ERCAN


Celal Toraman Anadolu L ses

TENEFFÜS Herkes n Teneffüse İht yacı Vardır.

Sayfa 3

SAHTE MUTLULUK

ANILARDA ATATÜRK

“Başkalarının mutsuzluğunun üzer ne mutluluk kurmak mkansızdır.” dem şt r Z g Zaglar. Bu sözle paralel g den har ka b r atasözü vardır; 'B r k ş n n yansımasını b ç mlend ren üç ayna vardır. B r nc ayna kend n z nasıl gördüğünüzdür. İk nc ayna başkalarının s z nasıl gördüğüdür. Üçüncü ayna se gerçekte ne olduğunuzdur.' İşte bu durum s z üçüncü aynadak yansımanıza bağlar. Böyle durumlarda s z karakter n z ortaya koymuş, olaya tanıklık eden k ş lere nasıl b r b rey olduğunuzu gösterm ş olursunuz. Başkalarının mutsuzluğu üzer ne mutluluk kurmak Schopenhauer'a göre merhamets zl kt r. B r başka dey şle mutsuzluk üzer ne mutluluk kurmak, kend n kandırmakla, yaşadığı günü mahvetmekle aynı konumdadır bence. Anlık yaşamaktır. Düşünmeden kend n , sorguya çekmeden, yüzeysel b r şek lde gün geç rmekt r. Karşıdak nsanın mutsuzluğundan mutluluk duyab l yorsa, o k ş n n öncel kle kend ne faydası yoktur. Kend ne faydası olmayan nsanın başkasına da faydası yoktur. Zaten o k ş n n mutluluğu her ne se dönüp dolaşıp b r gün ona k kat hüzünle ger gel r ve karşısındak k ş yle aynı duruma düşer. O şek lde olan mutluluk h çb r zaman k ş n n kend mutluluğu hal ne gelmez. Hep sahte b r mutluluk olarak kalır. Sude ÜNAL

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ İstanbul'un merkez nde asırlık ün vers te... B r asrı aşkın deney m n bugünün çağdaş teknoloj s yle b rleşt ren Yıldız Tekn k Ün vers tes , kültürel ve ekonom k yapıya katma değer üretecek öğrenc ler ve araştırmacılar yet şt rme çalışmalarını bütün hızıyla sürdürmekted r. Yıldız Tekn k Ün vers tes bugün 25000'den fazla l sans, 9000'den fazla l sansüstü öğrenc ve 1700 c varında akadem k personel le akadem k faal yetler n sürdürmekted r. Bünyes nde 10 fakülte, 2 enst tü ve 3 yüksekokul bulunmaktadır. Türk ye'dek pek çok ün vers teden farklı olarak kuruluşunda elektr k, nşaat, k mya-metalurj ve mak ne olarak 4 fakülteye ayrılmıştır. Mayıs 2012 tar h nde Yıldız Tekn k Ün vers tes Türk ye'n n lk tam kapsamlı ISO 9 0 0 1 b e l g e l ün vers tes olmuştur.

Mustafa Kemal' n lk cumhur re sl ğ ne seç ld ğ sıraydı. B r sabah Çankaya sırtlarında arkadaşlarıyla gezmeye çıkmıştı. Gaz yanına sokulan b r çocuğu yakaladı. Çel k bakışlarıyla âlem büyüleyen gözler n onun yüzüne d k p gülümseyerek sordu: -Adın ne sen n bakayım? - Cem l. - Çankaya'da mı oturuyorsun? - Yok. Ayrancı'da. - Mektebe g d yor musun? Çocuk başını öne doğru hızla eğd . - E… Ne okuyorsun mektepte? - Her b r şey okuyoruz. - Pek , ben k m m Cem l? Çocuk zek bakışlarını Ata'nın üzer nde gezd rd : - Sen Gaz Paşa'sın. Ata gülümsed . - Olmadı. Cem l ben sen n Gaz Paşa'n değ l m. Ben benzett n sen. - Yok, benzetmed m y b l yorum, sen Gaz Paşa'sın. -Nereden b l yorsun? Çocuk kend nden em n b r tavırla: - “Çünkü” ded , sana h ç k mse benzemez… Çel k gözler bulutlandı. O eşs z kafanın ç nden k m b l r ne düşünceler geçt o anda. Büyüdüğü zaman ne olacağını konuştular sonrasında. Sonra O'nu oyuna ade ed p yoluna devam ederken yanındak lere döndü: - M llet n bağrında tem z b r nes l yet ş yor. Bu eser ona bırakacağım ve gözüm arkada kalmayacak, ded . Başak ULAŞ

FEMİNİZM Fem n zm hareket , 18. yy sonlarında Batı dünyasında ortaya çıkmış ve günümüze dek üç dalga geç rm şt r. Bu süreç çer s nde fem n zm Kadın Hareket ,Kadınların Özgürleşt r lmes ve benzer s mlerle de bağdaştırılmıştır. Ortaya çıktığı dönemden ber fem n zm hareket n n temel nde “çalışma hakkı, a le ç ş ddet, eş t maaş, kadınlar ç n seçme ve seç lme hakkı, c nsel st smar ve c nsel ş ddet” g b mevzularda kadınları korumak veya eş t haklar elde etme steğ yatmaktadır.

Fakülteler:Ele ktr k-Elektron k Fakültes ,FenE d e b y a t Fakültes ,Mak ne Fakültes ,Gem İnşaatı ve Den zc l k Fakültes ,M marlık Fakültes ,İkt sad ve İdar B l mler Fakültes ,İnşaat Fakültes ,K mya-Metalurj Fakültes ,Eğ t m Fakültes ,Sanat ve Tasarım Fakültes Berna DİLKİ

DEĞİŞMEYEN DEĞİŞİM İnsanlar değ şm yor. B z onlara nanmak sted ğ m z ç n değ şt kler n sanıyoruz. İnsanlar değ şm yor. Huylu huyundan vazgeçm yor. B r nsan yed s nde neyse yetm ş nde de odur ded kler tam da bu aslında. Bazen gerçekten nanmak, güvenmek st yoruz. Ama boş! Gerçekte h çb r anlam fade etmeyen, o kadar çok boş şey var k ... B z m f k rler m zle, duygularımızla anlam kazanıyorlar. Sonra onların b r h ç olduğunu fark ed yoruz. Bunun hayal kırıklığı tar f ed lemez. Kend n avutmak müth ş b r aptallık ve çares zl k. İnandığın, güvend ğ n, değer verd ğ n şey n b r h çten baret olduğunu fark ett ğ n an gerçek hayatı görüyorsun. Kend n şte o zaman fark ed yorsun. Tüm boş hayaller, anılar, yalanlar ve daha b r sürü şey çek p g tt ğ nde ger ye kalan yalnız sen ve gerçekler. Bunlarla büyüyorsun. Belk çok zor, ama çares bu. Kend n daha y tanıyorsun bu boşlukta. Hayatı, nsanları, yalanları… Hayatını uzaktan seyretmen, durup ger çek lmen bazen şe yarıyor. Kend n kalk ayağa. Dur, der n b r nefes al. Başlamak ç n hazırsın! Dermanı dertte aradım ömür boyu. Ömürde alamadım yol b r arpa boyu. GÜLBEŞEKER

Fem n zm, k temel nanç le bağdaşlaştırılır. Kadınlar c ns yetler neden yle dezavantajlı d u r u m d a d ı r. B u d e z a v a n t a j o r t a d a n kaldırılab l r ve kaldırılmalıdır. Bu amaçla fem n stler c ns yetler arası s yas l şk ler olarak gördükler erkekler n üstünlüğü ve çoğu, hatta bütün topluluklarda, kadınların bağımılığını ortaya koymuşlardır. B r nc dalga fem n zm ;oluşturulan hareket n temel nde kadınların erkeklerle eş t pol t k haklara sah p olma steğ n n yanı sıra, aynı kazanca sah p olma steğ de bulunmaktadır. İk nc dalga fem n zm ;s yas özgürlük değ l büyüyen Kadın Özgürleşt rme Hareket ' n n f k rler nde yansıtılan “kadının özgürleşt r lmes ” olmuştur. Üçüncü dalga fem n zm ;fem n st örgütler bütün batılı ülkelerde ve gel şmekte olan ülkeler n b rçoğunda var oldu. Ancak k süreç bu gel şmelere eşl k ett ;b r nc s rad kalleşmeden uzaklaşma sürec d r, k nc s se parçalanma sürec d r. İlayda ALKAYA - Selenay GÜLERCE Celal Toraman Anadolu L ses Adına: Gazete Sah b : Mehmet ARSLAN Sorumlu Öğretmen: Mehtap KÖNEN,Feyza YALÇIN Tekn k Sorumlular: Alperen OKTAY, Em rhan ERKAN, El f AKINCI, Buse DÜNDAR, Pel n FİDANCI Fotoğraflar: İrem BECERİK Tüm d lek ve ş kayetler n z ç n lütfen let ş me geç n z. Tel: (266) 412 00 40 Belgegeçer: 4120528 www.ctal.meb.k12.tr cetalgazete@hotma l.com facebook.com/cetalgazete tw tter: @ctalyazarl k ssuu.com/ctalteneffus nstagram: @s rctalde


Celal Toraman Anadolu L ses

TENEFFÜS Herkes n Teneffüse İht yacı Vardır.

Sayfa 4

ANKET Okulumuzda yaptığımız ankette 323 k ş ye sorduk. “Ne tür müz k d nlers n z?” İşte aldığımız cevaplar: Rock: 98 Pop: 80 Kulağıma hoş gelen: 43 Slow: 19 Arabesk: 11 Rap: 14 Metal: 8 Türkü: 5 Deep house: 7 Damar: 12 D ğer: 26

Al ye ALUMERT - İrem BECERİK - Beyzanur GÖKSEL

İLGİNÇ BİLGİLER

MERKÜR'ÜN GİZLİ DÜNYASI "Müth ş olan şu k , vücudumuzdak her b r atom patlayan b r yıldızdan gel yor. Ve sol el m zdek atomlar muhtemelen sağ el m zdek lerden farklı b r yıldızdan gel yor. F z k konusunda b ld ğ m en ş rsel şey bu: Her b r m z yıldız tozuyuz. Yıldızlar patlamasaydı burada olamazdık. Çünkü evr m ç n öneml olan karbon, azot, oks jen, dem r vs. bütün elementler zamanın başlangıcından oluşmamıştı. Bunlar yıldızların nükleer fırınlarında oluşmuştu ve vücudumuza g reb lmeler n n tek yolu yıldızların patlayacak kadar k bar olmalarıydı. O yüzden s z her şey boş ver n. Bugün burada olmamızı yıldızların ölmes ne borçluyuz." Lawrence KRAUSS Düzenleyen: Başak ULAŞ

SPOR KÖŞESİ C m bom tab r ned r - nasıl çıkmıştır - anlamı ned r - Galatasaray'a neden denm şt r?

1) Leonardo Da V nc , aynı anda b r el yle yazıp d ğer el yle res m yapab l yordu.

Galatasaray Spor Kulübü’nün kurulduğu 1905 yılından t baren bazı sloganlar kulüple özdeşleşm ş ve t a r h s e l b r b o y u t k a z a n m ı ş t ı r. Bunlardan b r olan ve en çok kullanılan slogan c m bomdur. Ş md s zlere bu sloganı açıklayacağım :

2) Dünyada yaşayan tüm nsanları oluşturan atomlardak boşluklar çıkarılırsa tüm dünya nüfusu b r elmaya sığab l r. 3) Pulp F ct on f lm nde tüm saatler 04.20'y göster yordu. 4) Charles Osborne s ml b r adamın hıçkırığı altmış dokuz yıl sürdü. 5) İran Ordusu, 2007 yılında on dört s ncabı ajan olduğu gerekçes yle tutukladı. 6) Dünyanın en uzun süren traf k sıkışıklığı on k gün sürdü, yüz k lometre kuyruk oluştu ve araçlar günde b r k lometre lerleyeb ld ler.

DÜZENLEYEN: Ruk ye BAKIRLI

- SLOGANIN TÜRKİYE'YE GELİŞİ "C m Bom" sloganını Türk ye'ye,Galatasaray’ın esk oyuncusu Sab t C nol get rd . Eğ t m ç n g tt ğ İsv çre'de, aynı zamanda Servette Kulübü'nde futbol oynayan Sab t C nol, taraftarların "j m bom bom" tezahüratlarından etk lend . İstanbul'a 1924 yılında dönen C nol , Galatasaray Kulübü'ne geld ğ nde, Servette takımının sloganını önce arkadaşlarıyla paylaştıktan sonra, bunu "re re re ra ra ra Galatasaray,Galatasaray C m Bom Bom" olarak uyarladı. Sab t C nol 'un uyarladığı bu slogan, zaman ç nde Galatasaray taraftarlarından büyük sevg gördü ve bugünkü tezahürat doğdu. Bugün Galatasaray le özdeşleşen bu slogan, aynı zamanda Türk ye'de b r spor kulübünün kullandığı en esk slogan olarak da kabul ed l yor. Derleyen : Sude ERCAN

ÖFKELENİNCE NEDEN BAĞIRIRIZ ? H ntl b r erm ş öğrenc ler le gez n rken Ganj Nehr kenarında b rb rler ne öfke ç nde bağıran b r a le görmüş. Öğrenc ler ne dönüp “İnsanlar neden b rb rler ne öfke le bağırırlar?” d ye sormuş. Öğrenc lerden b r “Çünkü sükûnet m z kaybeder z” d y nce erm ş “Ama öfkelend ğ m z nsan yanı başımızdayken neden bağırırız? O k ş ye söylemek sted kler m z daha alçak b r ses tonu le de aktarab lecekken n ye bağırırız?” d ye tekrar sormuş. Öğrenc lerden ses çıkmayınca anlatmaya başlamış: “İk nsan b rb r ne öfkelend ğ zaman, kalpler b rb r nden uzaklaşır. Bu uzak mesafeden b rb rler n n kalpler ne sesler n duyurab lmek ç n bağırmak zorunda kalırlar. Ne kadar çok öfkelen rlerse, arada açılan mesafey kapatab lmek ç n o kadar çok bağırmaları gerek r.” “Pek , k nsan b rb r n sevd ğ nde ne olur? B rb rler ne bağırmak yer ne sak nce konuşurlar, çünkü kalpler b rb r ne yakındır, arada mesafe ya yoktur ya da çok azdır. Pek , k nsan b rb r n daha da fazla severse ne olur? Artık konuşmazlar, sadece fısıldaşırlar çünkü kalpler b rb rler ne daha da yakınlaşmıştır. Artık b r süre sonra konuşmalarına b le gerek kalmaz, sadece b rb rler ne bakmaları yeterl olur. İşte b rb r n gerçek anlamda seven k nsanın yakınlığı böyle b r şeyd r.” Daha sonra erm ş öğrenc ler ne bakarak şöyle devam etm ş: “Bu nedenle tartıştığınız zaman kalpler n z n arasına mesafe g rmes ne z n vermey n. Aranıza mesafe koyacak sözcüklerden uzak durun. Aks takd rde mesafen n arttığı öyle b r gün gel r k , ger ye dönüp b rb r n ze yakınlaşacak yolu bulamayab l rs n z.” Hazırlayan: İrem BECERİK

ŞİİR KÖŞESİ ÇIĞLIĞIN TÜRKÜSÜ

HOŞÇAKAL

Bu gece Umut varınca mutluluğa Toprağa daldır gözler n Gökyüzünden b n damla düşecek toprağa B n (de) teğet geçecek gözler n Bekleme b n b r nc y Yağmur: Gökyüzünün, toprağa çığlığı Ona fısıldadığı hasret türküsüymüş

S yah beyaz tuşlarında p yanomun, Sen çalıyorum ş md , Çaldıkça çoğalıyorsun odada, Sen arttıkça ben kayboluyorum.

Gökyüzünde karşıma alıp tüm yıldızları Sevda b r kt rme cüret verd n bana Ben m sana lk çığlığım Sana olan son çığlığımdı Kaybolab l r her çığlık S l n r geceden yıldızlar Ama d renc n yer bell d r Umudun yer bell El f AKINCI

Sen doğuruyorum geceye, Adını koyuyorum aya bakarak, Her şey sen oluyor, her yer sen, Ben ölüyorum.. Ses n duyuyorum rüyalarımda, Gözler m kamaştırıyor ışığın, Rüzgar sen g b dokunuyor bana, Ben doğuyorum.. Duymak sted kler m söylem yorsun h ç, Dokunmuyorsun bana, Sen g b b r ş mşek çakıyor, Tam kalb me düşüyor yıldırımı, Ben g d yorum... ÖZDEMİR ASAF Ece Begüm İÇÖZ


Celal Toraman Anadolu L ses

TENEFFÜS Herkes n Teneffüse İht yacı Vardır.

KİTAP TANITIMI

Sayfa 5

TAVŞAN DELİĞİ

SATRANÇ-STEFAN ZWEIG Satranç, Stefan Zwe g' n Brez lya'dak sürgünde yazdığı en tanınmış eserler nden b r d r. Ayrıca çer ğ kadar yazılışından çok kısa b r süre sonra yazarının nt har ed ş de bu k tabın b r veda n tel ğ kazanmasına sebep olmuştur. B r yolcu vapurunda k arkadaşın dünya satranç şamp yonu Czentov c üzer ne konuşmasıyla başlayan h kayede, müth ş b r satranç yeteneğ ne sah p ancak kültürsüz, kaba ve cah l b r nsan olan şamp yonun beyn n n böyles ne tek yönlü çalışıyor olmasını lg çek c bulan anlatıcımız bu genç adamın peş ne düşüp ağzından kend ne da r laf almaya çalışacaktır. İlk denemeler nde başarısız olmasına rağmen vazgeçmey p sonunda onu yumuşak karnı olan satrançla vurmayı dened ğ nde kend n b r grup yolcu ve şamp yonla satranç part s nde bulur. Şamp yona karşı kaybed len oyuna kend n tutamayarak karışıp beraberl k kazandıran Dr. B. le tanışınca gözler n şamp yonun üzer nden çek p tuhaf "kurtarıcılarının" üzer ne d ker. Bu arada d ğer yolcular tarafından şamp yon le Dr. B. arasında b r müsabaka organ ze ed lm şt r. B raz rdelemen n sonucunda müsabakadan önce h kayes n d nled ğ bu adamın, dönem n yönet m nce b r otel odasında h ç k mseyle görüştürülmeden aylarca hapsed ld ğ n , yalnız başına bırakılarak, hep aynı şeyler görerek şkenceye maruz kaldığını öğren r. Hücres nde çıldırmak üzereyken, sorguya götürülürken beklet ld ğ odadan b r satranç k tabı çalar ve k taptak bütün oyunları kafasında kurduğu satranç tahtasında oynar. Ancak b r süre sonra k taptak bütün oyunları ezbere öğrend ğ nden esk sıkıntılı hal ne döner. Bunun üzer nde kafasında yen oyunlar cat ederek kend ne karşı oynamaya başlar. Her oyunda kazanan kend yse kaybeden de kend d r. Her oyunun sonunda kaybeden tarafına kızarken s n r kr zler geç rmeye başlar. N hayet nde hap sten çıkmış ve bu yolcu vapurundadır. Şamp yon le oynadıkları lk müsabakayı berabere b t ren Dr. B, z hn nde oynadığı b nlerce oyunun verd ğ yetk nl kle karşıdak n n hamleler n önceden hesaplayıp çok prat k hamleler yapar. Bunun üzer ne farklı b r stratej uygulayan şamp yon, karşısındak n huzursuz etmek ç n özenle yavaş oynar. Ancak yazar, kend yle mücadelelere g r şm ş bu adamın şamp yon kadar sabırlı olmadığını b ze hatırlatarak k tabı sonlandırır. El f AKINCI

DERGİ TANITIMI Gezg nFoto adından da anlaşıldığı üzere fotoğraf, seyahat ve kültür derg s . Gezg nFoto’nun her sayısında Türk ye ve dünyadan ustalarla yapılan röportajlar, portfolyolar, fotoğraf yazıları, ncelemeler, gez yazıları ve fotoğraf merkezl çer kler bulunmaktadır. Derg bu yönüyle fotoğraf sevenler n lg s n çek yor. Derg n n Genel Yayın Yönetmen N han Özgen, Yayın Yönetmen Yardımcısı Al Kaplan, Sorumlu Yazı İşler Müdürü se Adem Meleke. İk aylık per yotlar le yayımlanan derg n n yen sayısı çıktı. Derg gazete bay ler nde okuyucularıyla buluşmayı bekl yor. Hacer YILMAZ

DİZİ TANITIMI ONCE UPON A TİME Merhaba! Küçüklüğümüzden ber hep m z n hayaller n süsleyen masal kahramanlarını hatırlıyor musunuz? B rçoğumuz artık heps n n sadece masal olduğunuz düşünüyoruz. Ama aslında Storybrooke adındak bu kasabada Pamuk Prenses’ten S nd rella’ya, den zkızlarından korsanlara, heps n görmek mümkün! B r lanet yüzünden dünyamıza hapsolan masal kahramanlarının umuda tutunarak aslında kend ler yle olan mücadeles n zlerken b r yandan da tüm bu masalları çok daha farklı b r açıdan görüyor, hayal gücünün doruklarına çıkıyoruz. Em n m küçüklüğünüze dönecek ve key fle zleyeceks n z. D cle DOĞRU

BÜYÜ(K) BEYİN Aklımızı peyn r ekmekle yed kten, beyn m z yağlayıp, l monlayıp tükett kten sonra doğal olarak ş m z yapay zekaya kaldı. Gün geçm yor k bu konuyla lg l b r haber çıkmasın. Robotlar, b lg sayarlar daha neler neler. İnsanoğlunun daha önce yaptığı mak nelerle ortaya çıkan sonuç pek de ç açıcı değ l çünkü m lyonlarca nsanın hayatına mal oldu. Örnek m lazım: G deceğ m yere daha hızlı g dey m d ye yapılan araçlarla ya on dak kada g deceğ yere üç saatte g d yor ya da h ç g dem yor. Çünkü dünyada yılda 1.300.000 b n k ş traf k kazalarında yaşamını y t r yor. Geçt ğ m z günlerde akıllı mak neler uğradıkları s ber saldırıyla b r anda aptal durumuna düştüler. Buna neden olan y ne nsan el nden çıkma daha akıllı mak nelerd ! Teknoloj n n gel şmes ne, b l ş m araçlarına yatırım yapılmasına elbette karşı değ l z ama akıllı telefonlara, evlere, tahtalara yapılan harcamalar nsanlara da yapılmadıkça korkarım b r denges zl k meydana gelecek. Tüp gazı çakmakla kontrol eden ama arabasına taktığı tüpü kontrol ett rmeyen nsanoğlu, akıllı mak nelere karşı daha modern yöntemler bulacaktır kuşkusuz! Kullanmadığı aklını k raya veren, satılığa çıkaran nsanoğlunu gördük. Ş md b r de geleceğ n mak nelere bırakan nsanoğlunu göreceğ z. Ne d yel m Allah akıl f k r vers n. DERYA TAŞKIN

MÜZİK TANITIMI Müz k hep m z n olmazsa olmazı, hep m z belk üzgünken, belk çok mutluyken llak b r şarkı açar duygularımıza renk katarız. Son Fec B s klet grubu, b z m duygularımıza en güzel şek lde tercüman olan ender gruplardan b r s . Genç olsun, yaşlı olsun hep m zde güzel h sler uyandırıyor şarkılarıyla bu güzel grup. Hep m z d nlerken kend m zden b r şeyler buluyoruz. S zler ç n Son Fec B s klet grubunun b l nmeyenler n derled k, topladık. Had b rl kte bakalım; 2011 yılında Arda Kem rgent, Can Süğmen, Ek n Sağsen tarafından sol st Arda Kem rgent' n b r müz k yarışmasına katılmak stemes üzer ne kurulmuş. Belk de tüm Son Fec B s klet d nleyenler n n en çok merak ett ğ şey, adının nereden geld ğ . Fakat bu soru sorulduğunda grubumuz "İsm n pek b r manası yok, grupların müz kler nden çok majlarına yoğunlaşmalarına b raz tepk l y z" d yor. Grubumuza "Müz ğ n z tam olarak nasıl tanımlarsınız d ye sorulmuş ve şu cevap alınmış; -Müz ğ m z tam olarak tanımlayamıyoruz. Ama rocktan, akust k müz kten ve poptan etk len yoruz. Konserler nde grup olarak eğlenmey hedef aldıklarını, z ra bu yüzden de key fle müz k yaptıklarını söylem ş güzel grubumuz. Son olarak d nley c ler ne, onları d nlemeye devam etmeler n söylüyorlar. B z de d nlemekten zevk aldığımız bu grubun yen şarkılarını merakla bekl yoruz. Şu ana kadar d nlemem ş olan arkadaşlarımıza da umarım güzel b r tavs ye olmuştur.

Hazal İNAK


Celal Toraman Anadolu L ses

TENEFFÜS Herkes n Teneffüse İht yacı Vardır.

GURUR TABLOMUZ ŞEFİKA BUSE ALUMERT: DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ - ADNAN MENDERES ÜNİ.(AYDIN) SENA SİMAV: DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ - MARMARA ÜNİ. (İSTANBUL) MERT KAAN GÜNGÖR: ECZACILIK FAKÜLTESİ - EGE ÜNİ. (İZMİR) ESRA YÜKSELEN: GIDA MÜHENDİSLİĞİ - ODTÜ KEZBAN PELİN ÖZTEKİN: BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİGİ - YAŞAR ÜNİ. ERHAN CAN: FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON - MARMARA UNİ.(İZMİR) HİDAYET BİLİR: OTOMOTİV MÜHENDİSLİĞİ - ULUDAĞ ÜNİ. YELİZ ÜRGÜN: ENERJİ SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİĞİ - KOCAELİ ÜNİ. ILGIN NEHİR AĞCA: PİSKOLOJİ - İZMİR EKONOMİ ÜNİ. SERDAR ÇANDIR: SINIF ÖĞRETMENLİĞİ - MEHMET AKİF ERSOY (BURDUR) KEMAL BURKAY KALKAN: MİMARLIK - DOĞU AKDENİZ ÜNİ. (KKTC) YUNUS EMRE ALTUN: SAĞLIK YÖNETİMİ - İSTANBUL AREL ÜNİ. MAİDE ELİF ÖZTÜRK: MATEMATİK - EGE ÜNİ. (İZMİR) MELEK KOCAMAN: ENDÜSTRİ ÜRÜNLERİ TASARIMI - ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİ. (ANKARA) PELİN ESEN: İLKÖĞRETİM MATEMATİK ÖĞRETMENLİĞİ - BALIKESİR ÜNİ. AYÇA BALDEMİR: RADYO, TELEVİZYON VE SİNEMA - ÇUKUROVA ÜNİ. (ADANA) ZEYNEP KÖKBİBER: BESLENME VE DİYETETİK - İSTANBUL AYDIN ÜNİ. MEHMET KUL : PAZARLAMA - DOKUZ EYLÜL ÜNİ. (İZMİR) PINAR KURUN : HEMŞİRELİK - CELAL BAYAR ÜNİ. (MANİSA) GÜLLÜZAR ÖKMEN : HEMŞİRELİK - ADNAN MENDRES ÜNİ . (AYDIN) MELİSA AVAN : PSİKOLOJİ - ULUDAĞ ÜNİ . (BURSA) HÜSEYİN TOPAL : ENERJİ SİSTEMLERİ MÜH. - KARABÜK ÜNİ.

Sayfa 6

4 EKİM HAYVAN HAKLARINI KORUMA GÜNÜ B ld ğ n z üzere, her 4 Ek m Hayvan H a k l a r ı n ı K o r u m a G ü n ü ' d ü r. Ve ülkem z n çeş tl yerler nde, çeş tl etk nl klerle k ü ç ü k dostlarımız m u t l u e d l r, onlara lg göster l r. Pek , bu etk nl kler yılda b r günle m sınırlıdır? Tab k hayır, lg l s ne bu akt v teler yılın çeş tl zamanlarında da bulunmaktadır. Ned r bunlar dersen z, Hayvan Hakları Federasyonunun yürüttüğü "Su Her Canlı İç n Yaşamdır." projes , yaz sıcaklarında gönüllüler yle beraber hayvanların susuz kalmaması, "Pat ler İç n Gezd m." serg s le elde ed len gel rler n de hayvanların bakım ve tedav s ç n kullanılması g b . Bu etk nl kler, genelde hayvan bakma mkanı olmayan, onları karşılıksız seven k ş ler tarafından rağbet görür. Yaşadığımız yerde bu tür akt v teler n olmaması bahane m d r? Kes nl kle değ ld r. Sağlık Bakanlığı'nın son ver ler ne göre kadınların %30'u, erkekler n se %60'ı s gara çmekted r. S garaya bu kadar harcama yapan b r m llet n de sokak hayvanlarının önüne her yerde bulunab len k l ralık mamalardan koyamaması çok saçmadır. Hayvanları sev n, onların da yaşama hakları olduğunu, sevg ye muhtaç olduklarını unutmayın. Sokak hayvanlarına se bakmayın, onları görün ve el n zden geld ğ nce ht yaçlarını karşılamaya çalışın. Mete Berkay UZUN

BERKAY AYAR : ENDÜSTRİ MÜH. - İSTANBUL TİCARET ÜNİ. HASAN YALÇIN TUNCA : ULUSLARARSI TİCARET VE FİNANSMAN - AFYON KOCATEPE ÜNİ. (AFYONKARAHİSAR) TUĞBA UÇ : SOSYOLOJİ - ÇANAKKALE 18 MART ÜNİ. MELEK CÜDAMAL : REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK - ATATÜRK ÜNİ. (ERZURUM ) ATAKAN KÜÇÜK : ELEKTRİK ELEKTRONİK MÜH. - EGE ÜNİ. (İZMİR) HALİL GÖRKEM GEZGİN : İŞLETME - ULUDAĞ ÜNİ. (BURSA) TUĞÇE MERVE TARAKÇI : HEMŞİRELİK - HACETTEPE ÜNİ. (ANKARA) MERT HÜSEYİN YILMAZ : İNŞAAT MÜH. - NAMIK KEMAL ÜNİ. (TEKİRDAĞ) OĞUZHAN ÖZGEN : MEKATRONİK MÜH. - YAKINDOĞU ÜNİ. (KKTC) ZEYNEP ÖZGENOĞLU : REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK - UFUK ÜNİ. (ANKARA) EBRU EDİS : FLORENCE NİHGTİNGALE HASTANESİ HEMŞİRELİK YÜKSEKOKULU İSTANBUL BİLİM ÜNİ. AYTEKİN METE KAVAKLI : MAKİNE MÜH. - ERZİNCAN ÜNİ. TOLGAHAN KUTLU : VETERİNER FAKÜLTESİ - CUMHURİYET ÜNİ. (SİVAS) ÖZGE ASLAN: VETERİMER FAKÜLTESİ - ULUDAĞ ÜNİ.(BURSA) BUSE ÇENGEL: İLKÖĞRETİM MATEMATİK ÖĞRT. - DOKUZ EYLÜL ÜNİ.(İZMİR) EDA BOZDEMİR :SOSYAL HİZMET - HACETTEPE ÜNİ. (ANKARA) BESTE BAHADIR :BİYOMEDİKAL MÜHENDİSLİĞİ - PAMUKKALE ÜNİ (DENİZLİ) HAYRİ BERKAY ÖZBERKSOY: MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ - EGE ÜNİ. (İZMİR) ASLI BİLİR: TIBBİ LABORATUVAR TEKNİKLERİ - ULUDAĞ ÜNİ. (BURSA) HİLAL OĞUZ: SINIF ÖĞRT. - MEHMET AKİF ERSOY ÜNİ. (BURDUR) ELİF NUR ÇETİN: ÇEVRE MÜH. - YILDIZ TEKNİK ÜNİ. CANSEL ÇETİN: İLKÖĞRETİM MAT ÖĞRT. - ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİ. MERVE GENİŞ: HALKLA İLİŞKİLER VE TANITIM - İSTANBUL ÜNİ FURKAN KOÇAK: MİMARLIK - BALIKESİR ÜNİ. ESENGÜL BORAK: TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI - ABANT İZZET BAYSAL ÜNİ. (BOLU) HATİCE DİLGE ÖZCAN:KİMYA MÜH. - ANADOLU ÜNİ.(ESKİŞEHİR) EKİN AYDINLIGİL: HUKUK FAKÜLTESİ - BAŞKENT ÜNİ.(ANKARA) BUSE YAKIN: SOSYOLOJİ - ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİ. ŞEYMA ULACIK: HEMŞİRELİK - SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİ.(ISPARTA) RESUL HAKAN : AŞÇILIK - PAMUKKALE ÜNİ.(DENİZLİ) DOĞUKAN ORULLUOĞLU:GÖRSEL İLETİŞİM TASARIMI - DUMLUPINAR ÜNİ. (KÜTAHYA)

YAPISALCI YAKLAŞIM (STRUKTURALIZM) Merhaba arkadaşlar bu köşede s ze her ay b r tane olmak üzere ps koloj de yaklaşımları kısaca tanıtacağı Tems lc ler : Wundt, T tchener 1970′lerde ortaya çıkan ve b rçok alanı etk leyen b r yaklaşımdır. Yapısalcı yaklaşım, karşımızdak bütünü tek tek parçalar şekl nde açıklamaya karşı çıkarak, bel rl b r 'yapı' kavramı ve bu yapının ögeler n n oluşturduğu örgütlenm ş b ç m üzer nde durmuştur. Yapısalcı yaklaşımının kurucusu W lhelm Max m l an Wundt (16 Ağustos 1832 – 31 Ağustos 1920) ve yaklaşımın asıl savunucusu se T tchener'd r. Yapısalcı yaklaşıma göre ps koloj n n W lhelm Max m l an Wundt konusu, nsan z hn n n yapısı olmalıdır. Yapısalcılık duyum ve algıların ncelenmes d r. Bu yaklaşıma göre ps koloj nsan b l nc n anlatır. Bu yaklaşımın yöntem Wundt'un gel şt rd ğ çe bakış(İç Gözlem) yöntem d r. İçe bakış, b rey n kend kend s n gözlemlemes demekt r. B reye ( ses, ışık, koku g b ) uyarıcılar ver lerek b rey n bu uyarıcılar karşısında h ssett kler n anlatması sten r. Yapısalcılar nsan z hn n n öğeler n ve bunlar arasındak l şk y , yan z h nsel süreçler ( duyum, algı, bellek, düşünce, Edward Bradford T tchener duygu, rade, d kkat g b ) ncelem şlerd r. Onlara göre nsanın ayırt ed c özell ğ , düşünen ve düşünerek davranışta bulunan b r varlık olmasıdır. Öyleyse, nsan davranışlarının anlaşılmasının önkoşulu, nsanın düşünme ve anlama yeteneğ n n kavranmasıdır. Wundt; duygular, sez ş ve düşünce g b ter mler üzer nde durmuştur. Ece Begüm İÇÖZ


Celal Toraman Anadolu L ses

TENEFFÜS Herkes n Teneffüse İht yacı Vardır.

Sayfa 7

ÖĞRETMENİMİZİ TANIYALIM Gazetem z n bu sayısında okulumuzun D n Kültürü ve Ahlak B lg s öğretmen Ves le Yaman le yaptığımız key fl röportajı s zlerle paylaşıyoruz. Ves le Hoca, 25 N san 1990'da, nsanlık tar h n n lk yerleş m yerler nden b r olan ve tar h akışı çer s nde b rçok meden yet n zler n bağrında taşıyan, adeta b r müze şehr olan, sayısız tar h, kültürel ve doğal zeng nl klere sah p Konya’da beş k ş l k b r a len n ferd olarak dünyaya geld . Kend s nden küçük k tane erkek kardeş olan hocamızın b r kardeş elektr k elektron k mühend sl ğ okudu, d ğer kardeş se hala ün vers te okuyor. Babası, Tarım Kred Kooperat f 'nde çalışan hocamızın annes se ev hanımıdır. Huzur ve mutluluğun hâk m olduğu b r a lede yaşayan hocamız ş md k hayatında da bunu sürdürmeye çalışıyor. İlkokulu ve ortaokulu Konya'da okuyan hocamız l seye de Konya'da Merkez İmam Hat p L ses 'nde devam ett . D n Kültürü öğretmen olma steğ bu yaşlarda başladı. Hedef n gerçekleşt rmek ç n çok çalıştı ve Sakarya İlah yat Fakültes 'n kazandı. Ün vers tey başarılı b r şek lde b t ren hocamız, Konya Necmett n Erbakan Ün vers tes ’n n Tasavvuf Bölümü’nde yüksek l sans yaptı. Bununla da yet nmey p “Öğrenmede sınır yoktur.” ded ve Mısır'da Arapça eğ t m aldı. Bu eğ t m n verd ğ tecrübeyle 2012 yılında lk görev yer olan B ngöl l n n Adaklı lçes ndek İmam Hat p Ortaokulu'na atandı. Eğ t m ateş yle ve lk öğretmenl k heyecanıyla b rl kte b r sürü öğrenc n n ders ne g rd . Onlarla öğretmen öğrenc değ l, abla kardeş oldu. Hatta öğrenc ler n n bazılarıyla hâlâ let ş m hal nded r. Daha çok genç olan öğretmen m z dört yıl burada öğretmenl k yaptıktan sonra k nc görev yer olarak CTAL a les ne katıldı. Okulumuzda öğretmenl k yapmaktan çok mutlu olduğunu söyleyen hocamız k nc görev yer nde l seye gelmekten dolayı da çok heyecanlı olduğunu bel rt yor. E hocamızın bu heyecanını yatıştırmak da b z CTAL a les ne düşüyor.

İÇİMİZDEN BİRİ Erol Cansel, 1999’da Aksaray'da dünyaya geld . Eğ t m-öğret m hayatına Aksaray'da başladı ve 3. sınıfa kadar orada devam ett . En sevd ğ ders olan matemat ğe lg s de lkokul zamanlarındak öğretmen ve babası sayes nde başladı. Daha sonra babasının tay n neden yle taşındıkları İvr nd 'de 4 ve 5. sınıfları b rleşt r lm ş sınıfta; 6, 7 ve 8. sınıfları da yatılı olarak okudu. Bu dönemler n, eğ t m nde büyük boşluk yarattığını ama aynı zamanda yen b r lg alanı oluşturmasına katkı sağladığını söyled . Satranç oynamaya başladı. Okulumuza geld ğ dönemde de satranç oynamaya devam ett ve büyük başarılar sağladı. 10. sınıfta katılmaya hak kazandığı Türk ye Şamp yonası'nda okulumuzu tems l ett .

Erol'un boş zamanlarını nasıl değerlend rd ğ ne gel nce, matemat k soruları çözmekten zevk alan arkadaşımız aynı zamanda futbol le de lg len yor. Bunların yanı sıra lg nç k taplar okumaya bayılıyor. Her konuda f k r sah b olmasını buraya bağlayab l r z. Hocamıza, k ş l k özell kler n sorduğumuzda se: "Aslında sak n m. Ama çok enerj k de olab l yorum." d yor ve sabırlı b r olduğunu da bel rt yor. Boğa burcu olan Araştırmaya, yen şeyler keşfetmeye meraklı olduğundan, kend s yle hocamız burcunun özell kler n n çoğunu taşıyor. Ama natçılık konusunda sınıf arkadaşlığı yaptığım sürede b rçok b l msel projede yer aldığına şah t oldum. çevres ndek ler n t razlarına rağmen natçı olmadığını bel rt yor. (Gülümsüyor) Okuldan arta kalan vak tler n genelde eş ve on dört aylık olan dünyalar tatlısı kızı El f Nuveyba le geç r yor. Hemen hocamıza “Nuveyba” sm n n anlamını soruyoruz. Hocamız se ‘F l st n'de b r l man sm ’ olduğunu söylüyor.

Özel hayatında genelde k tap okumayı seven hocamız, telev zyon zlemey çok sevm yor. Ama sadece b r d z y tak p ett ğ n bel rt yor. Ayrıca yüksek sese tahammül edemed ğ n de söylüyor. Son olarak hocamıza: "Öğrenc ler n ze söylemek sted ğ n z b r şey var mı?" d ye soruyoruz ve o da: "Her şeyden önce nsan olduğumuzu unutmamalı ve ona göre davranmalıyız. Daha sonra vatanımıza ve m llet m ze faydalı vatandaşlar olmak ç n uğraşmalıyız. Bunların heps de s z n yaşlarınızda oluşmaya başlıyor. Bunların farkında olmalısınız." d yor. CTAL a les olarak, Ves le Hoca'mıza bu key fl ve sam m röportajı ç n teşekkür ed yor, a les ve sevd kler yle b r ömür boyu mutluluklar d l yoruz. Ruk ye Havva BAKIRLI

Okulumuzda çok başarılı b r öğrenc olan Erol'a hedef n sorduğumda, gülerek: “Aslında çocukken b l m nsanı olmak st yordum. Fakat geçen yıllar düşünceler m değ şt rd ve artık tıp okumak sted ğ me karar verd m." ded . Kend s ne bana ayırdığı zaman ç n teşekkür ed yor, gelecek hayatında ve YGS’de başarılar d l yorum. Yolu açık olsun. N da KISA

RUHUMUZDA VAR ''Ne efsunkâr m şs n âh ey d dâr-ı hürr yet Es r- aşkın olduk gerç kurtulduk esaretten'' d zes n geç rd ğ ş rde Namık Kemal, b r dönem eleşt r s yaparken aynı zamanda özgürlük kavramının ne olduğunu, b z nsanlar ç n ne anlama geld ğ n anlatır. Özgürlük, nsan soyunun sonradan öğrend ğ b r kavram değ l; ebed nden ber doğasında var olan b r şeyd r ve bu doğasını bulunduğu her toprakta yaşatmak en doğal hakkıdır. Başımıza en ufak b r şey geld ğ nde '' Her şey üst üste gel yor. '' d ye yakınırız ya, 1900'lerde yıkılmaya yüz tutmuş Osmanlı çatısı altında yaşayan halkın omuzlarında taşıyamayacağı kadar ağır yükler vardı. B r yanda yaşanan buhranlar, 1.Dünya Savaşı'na g rm ş Osmanlı, b rb r üstüne gelen ölüm haberler … Bütün bu dış sorunların yanında b r de özgürlük ç n alev alev yanan yürekler. K m babasını, k m , kardeş n , k m de yâr n katmış toprağa. Bunca acıdan, bunca kaybed şten sonra k m ster k o toprağın üstünde başka m lletler n yürüdüğünü görmey . 29 Ek m tek başına b r gün değ ld r. Cumhur yet' n kend başına b r anlamı yoktur. Dünya ülkeler nden alınan örnekler n Türk toplumunun süzgec nden geç r lmes yle oluşturulan b r yönet m şekl n n; boyunduruk altında yaşamaktansa ölmey terc h eden b r halkın yaşadığı acıları, çekt ğ sıkıntıları d nd rmes d r Cumhur yet. Bu yüzdend r k ; ruhlarına kazınan der n zler , çocuk gözler n savaşa açan bebekler olan b r m llet ç n canları pahasına korunacak b r şeyd r Cumhur yet. Önderler de ölür. Ancak öneml olan f k rler n yaşatılması ve özünü kaybetmeden her çağa ayak uydurulmasının sağlanmasıdır. El f AKINCI


Celal Toraman Anadolu L ses

TENEFFÜS Herkes n Teneffüse İht yacı Vardır.

UÇAN HALI Elazığ-S vr ce'de Hazar Gölü'nün altında Ş r n Şeh r adında ant k b r kent olduğu yıllardır b l n yordu. Ancak Hazar Gölü'nün suları yavaş yavaş çek l nce Ş r n Şeh r'e a t olduğu düşünülen kalıntılar yüzeye çıkmaya başladı. Durumun farkına varan yetk l ler de arkeoloj k kazı çalışması yapılmasını sted ler. Ant k kent n efsanes se şu şek lded r; Zamanında orada ''ş r n b r şeh r'' varmış, b r gün oraya yabancı ve ham le b r kadın gelm ş, şeh rdek lerden su stem ş. Şeh rdek ler ona su vermem ş. Bunun üzer ne kadın ''Sular altında kalın!'' d ye beddua etm ş ve şeh r sular altında kalmış. Fakat olayın b l msel yanı se yüzyıllar önce orada var olan b r kent n, başta depremler ve çeş tl doğa olayları sonucu yıkılıp yer n altına çökmes ve zamanla üzer n n su le dolmasıyla ş md k Hazar Gölü'nün altında kalmasıdır. Kışın, gölün su sev yes n n azalması sonucu bu ant k kentten kalan bazı yapılar gün yüzüne çıkmıştır ve bu sayede kapsamlı b r arkeoloj k nceleme başlatılmıştır.

Eylül Öykü AKSOY - Nur B lge Su ACAR

İZMİR GEZİSİ

Celal Toraman Anadolu L ses olarak okulumuzun spor kulübü ve gez kulübü le ş b rl ğ yaparak 8 Ek m Cumartes günü, İzm r'de Pınar Karşıyaka Spor Kulübü ve Banv t Spor Kulübü arasında oynanan basketbol erkek müsabakasını zlemeye g tt k. İzm r Karşıyaka Arena’da oynanan maç, 85-67 Banv t’ n üstünlüğüyle sona erd .

Çok zevkl ve heyecanlı b r maç zled kler n söyleyen öğrenc ler m z çok eğlend kler n ve farklı b r gün yaşadıklarını bel rtt ler. Öğrenc ler m z canlı b r b a s k e t b o l müsabakasını zleme heyecanını yaşadılar. Seyhan ERDEN

ÇANAKKALE GEZİSİ 21 Ek m tar h nde Nuray Özyürek önderl ğ nde Çanakkale’ye b r gez düzenled k. Gez ye gez y düzenleyen öğretmenler m z Hale Küçükdalgıç, Mustafa Türker, Nuray Özyürek ve 57 öğrenc g tt k. Nerelere g tt ğ m z , neler yaptığımızı s zlere anlatacak s zler âdeta oraya götüreceğ m. İlk olarak S m t Sarayı’na g d p, güzel b r kahvaltı yaptık ve rehber m z Neşet Öz’le tanıştık. Ardından Truva Atı’nı görüp, hatıra fotoğraflarını çekt rd kten sonra fer botla karşıya geçt k. Sırasıyla Mec d ye Şeh tl ğ ’n ve Sey t Onbaşı’nın anıtını z yaret ett k. Otobüsle b raz lerled kten sonra b r çay bahçes nde Rehber m z, b ze Sey t Onbaşı’nın gösterd ğ başarıdan tutun ölümüne kadark hayatını anlattı. Y ne otobüsler m ze b nd k, bu seferk durağımız savaş esnasında hastanen n olduğu yer oldu. B rkaç h kaye d nled kten sonra yürüyerek Ab de’ye g tt k orada da h kayeler d nled k, hatıra fotoğrafları çekt rd k. Yaklaşık y rm dak kalık b r yolculuktan sonra Çanakkale Destanı Tanıtım Merkez ’ne g tt k, orayı b r müze olarak gezd k. Müze gez m z b t nce akıcı b r şek lde 57.Alay P yade Şeh tl ğ ’n , Arıburnu’nu ve Conkbayırı’nı z yaret ederek yarımada gez m z tamamladık, tekrar fer botla karşıya geçt k. Uzun b r mola verd kten sonra dönüş yolculuğumuz başladı. Atalarımızın st rahatgâhını z yaret ederken çok duygulandım. Bu gez den oldukça etk lend m ve zevk aldım, umarım s zlerde okumaktan zevk almışsınızdır.

Sude ERCAN

AYIN ÖĞRENCİLERİ

EKİM AYINDA 9. SINIFLARDAN KAAN ÇAKIRTAŞ, 10. SINIFLARDAN SAMET YASİN AĞIR, 11. SINIFLARDAN ELİF AKINCI, 12. SINIFLARDAN Y. MELEK ERKİRAZ ÇEŞİTLİ ALANLARDA GÖSTERDİKLERİ BAŞARILARDAN DOLAYI AYIN ÖĞRENCİSİ OLDULAR. KENDİLERİNİ KUTLUYORUZ


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.