Lahana Yetiştiriciliği


Lahana sebzeleri Avrupa ülkelerinde yıl boyunca, ülkemizde ise yılın bir iki ayı hariç bütün yıl boyunca pazarlanmakta ve değişik şekillerde sebze olarak tüketilmektedir. Ülkemizde lahanaların birçok değerlendirilme şekli olup, çiğ olarak tüketildiği gibi; salatası; kapuskası; etli, ve zeytinyağlı sarması ve turşusu yapılmaktadır. Lahana sebzeleri toplam ekim alanı yaklaşık 20 bin hektar üretim miktarı ise yıllara göre değişmekte olup 675-700.000 ton civarındadır. Bu üretimin yaklaşık 100.000 tonu yaprak lahana olup tamamına yakını Karadeniz bölgesinde üretilmektedir. Karadeniz bölgesi dışındaki bölgelerimizde, bölgenin değerlendirme şekillerine uygun lahana çeşitleri üretilerek tüketilmektedir. Kırmızı baş lahananın üretimi batı ve güney bölgelerimizde yapılmaktadır. Bu lahanalar o yörenin değerlendirme alışkanlıklarına göre toprağa gömülerek saklanmakta ve daha sonra sebze olarak tüketilmektedir. Marmara bölgemizde üretilenler sarmalık, kapuskalık ve turşuluk çeşitlerdir. Batı bölgelerimizde üretilen lahanalar genellikle sarmalık çeşitler olup bunlar yaprakları ince, başları yumuşak ve yaprak damarları belirsiz olan beyaz baş lahanalardır. Lahananın anavatanı olarak Kuzey Avrupa ülkeleri ve Baltık denizi kıyıları kabul edilmektedir. Lahana denize yakın, rutubetli olan tüm Avrupa kıyılarında geniş bir yayılma alanı bulmuştur. Fransa’nın Atlantik kıyıları, İrlanda ve İngiltere’nin güney kıyılarında yabani olarak yetişen lahana formları bulunmaktadır. Çiçek yaprak ve gövdenin değişimi sonucu üç farklı grup oluşmuştur. Çiçek sapı ve çiçek değişimi ile brokkoli ve karnabahar, büyümenin kısıtlanması, tepe ve yan tomurcukların değişimi ile brüksel lahanası, baş ve yaprak lahanalar, gövdenin değişimi ile de alabaş, oluşmuştur.

Lahana Çeşitleri

  1. Beyaz Lahana: Türkiye’de en çok üretilen lahana çeşididir. Anadolu’da ‘kelem’ adıyla da bilinen beyaz lahananın Romalılar ve Eski Yunanlar tarafından tedavi edici özelliğiyle öne çıkarıldığı bilinmektedir.
  2. Milano Lahanası: Sarı Milano lahanası ve yeşil Milano lahanası olarak kendi içerisinde iki ayrı sınıfa ayrılan bu lahana türü, Akdeniz’in en eski lahana çeşitlerindendir.
  3. Karalahana: Bir diğer lahana çeşidi olan karalahana, yaprak lahana olarak da tanınmaktadır. Özellikle Karadeniz bölgesinde bolca yetiştirilen ve tüketilen bir çeşittir.
  4. Brüksel Lahanası: Frenk lahanası olarak da bilinen Brüksel lahanası, yumru şeklindeki yapısıyla dikkat çekmektedir. Kansere karşı koruyucu etkisiyle bilinen Brüksel lahanası daha çok ABD ve Avrupa’da yetiştirilmesine rağmen son zamanlarda bilinirliği ve yetiştiriciliği Türkiye’de de artan sebzelerden bir tanesidir.
  5. Kırmızı Lahana: Bordo ve genelde kırmızı renkli yapraklarıyla öne çıkan ve çoğunlukla piştiğinde mavi renge bürünür. Kırmızı rengini korumasını sağlamak için sirke veya asitli meyve ile muhakkak desteklenmelidir. Yaygın olarak salata malzemesi olarak kullanılmaktadır.

Lahananın Yararları Nelerdir?

  • Sinirleri yatıştırarak, baş ve göz ağrılarının dinmesinde etkilidir.
  • Kalp ve damar hastalıklarını önleyici bir etkisi vardır.
  • Tansiyonu düşürür ve kolesterolü düzenler.
  • İltihap ve enfeksiyon gibi durumlara karşın vücudu koruyarak antibakteriyel özellik göstermektedir.
  • Cilde esneklik kazandırarak yaşlanmayı geciktirmektedir.
  • İçerisindeki lif miktarı sayesinde bağırsakların düzenli çalışmasını sağlayarak sindirim rahatsızlıklarından korumaktadır.
  • Stresi alır ve beyin sağlığını koruyucu etkisiyle Alzheimer gibi hastalıkları önleyici bir etki gösterir.
  • Hormonların düzenli salınımını sağlar, antioksidanları sebebiyle kanser hücrelerine geçit vermeyerek kanser engelleyici olarak önem arz eder.
  • Kilo verme konusunda oldukça yararlı etkilerinin olduğu bilinmektedir.
  • B6, C, K, B1, B2 gibi vitaminleri ve potasyum, kalsiyum, protein, demir ve manganez gibi içerdikleriyle vücut sağlığına her noktada yardımcı ve düzenleyici olmaktadır. Bağışıklık sistemini sağlamlaştırır ve vücudu dış etkilere karşı korur.

Lahananın İklim İstekleri


Lahana yetiştiriciliğinde sıcaklık oldukça önemlidir. Özellikle çiçeklenme döneminde sıcaklık çok önemlidir. Yüksek sıcaklıklar sebze olarak değerlendirilen yaprakların kalitesini bozar. Gevrek yaprak yerine sert, sarmaya uygun olmayan yaprakların kalitesini bozar. Gevrek yaprak yerine sert, sarmaya uygun olmayan yapraklar meydana gelir. Bu nedenle sıcak yerlerde ve dönemlerde lahana yetiştiriciliği yapılmamalıdır. Sıcaklık kuraklık ile birleşince baş meydana getirme olayı olumsuz yönde etkilenir. Küçük baş oluşturulabilmesi için en uygun sıcaklığın 15-20 °C arasında olması istenir. Yaz ayları sonunda ve sonbahar yetiştiriciliğinde sıcaklığın düşmesi kaliteli baş oluşumuna yardımcı olmaktadır.

Lahanalar çiçeklenebilmeleri için düşük sıcaklığa (10 °C altında) gereksinim duyarlar. Düşük sıcaklık istekleri karşılanmadığında bitkiler sürekli vegatatif devrede kalırlar. Bu bitkiler sürgün verir baş bağlar ve bu durum böylece devam eder. Bu konuda yapılan çalışmalarda sıcaklığın 15 °C’nin üzerinde seyrettiği durumlarda bitkiler çiçeklenmemektedir. Sıcaklık 10 °C civarında ise bitkiler 5-7 hafta sonra generatif döneme geçmekte ve çiçeklenmektedir. Sıcaklık 7°C civarında ise bu süre kısalmakta ve bitkiler 4 hafta içinde çiçeklenmektedirler.

Lahanalar fazla ışıktan olumlu etkilenmektedir. Işık miktarının az olduğu ağaç altlarında ve gölgeli yerlerde yetiştirilen lahanaların gelişme ve büyüme özelliklerinin yavaşladığı ve verimin düştüğü bilinmektedir. Nitekim yerli lahana çeşitleri uzun güne duyarlıdır.


Lahanalar yağıştan zarar görmez, aksine daha iyi gelişirler. Lahana hava nemi yüksek deniz ve göl kenarları ile yüksek nemli yaylalarda çok iyi gelişmektedir. Dolu şeklinde yağışlar lahana bitkisinin yapraklarında zarar vermektedir. Bunun dışındaki yağış lahananın gelişme ve büyümesinin yanında kalite özellikleri üzerine de olumlu etki yapmaktadır. Yağışsız, çok kurak ve rutubetsiz yörelerde yetiştirilen lahanaların verimi ve kalitesi düşmektedir. Böyle durumlarda sebze olarak değerlendirilen yapraklar sert, acı ve lezzetsiz olmaktadır.

Lahana bitkilerini rüzgar olumsuz yönde etkilemektedir. Rüzgar yapraklardan su kaybına ve bitkilerin devrilip toprakla temas etmesine neden olur. Su kaybı, yenen yaprakların kalitesini bozmaktadır. Devrilen bitkilerde ise ya gelişme yavaşlamakta ya da toprağa değen yapraklar çürümektedir.

Lahana Toprak İsteği


Lahanalar toprak istekleri bakımından seçici değildir. Ancak toprağın su tutma kapasitesi iyi olmalıdır. Ağır topraklarda yetiştirilirse yüksek verim, buna karşılık hafif topraklarda yetiştiricilik yapılırsa daha az ve erkenci verim elde edilir. Sonbahar ve kış yetiştiriciliği için drenajı iyi olan topraklar seçilmelidir.

Lahana bitkileri için optimum pH 6-6.5 arasında olmalıdır. Asidik topraklarda gelişme iyi olmaz. Lahana tuzluluğa dayanıklı bir bitkidir. Lahana bitkileri üst üste aynı toprakta yetiştirilmemelidir. Mutlaka bir başka familyadan sebzelerle münavebe edilmelidir. Aksi taktirde toprak yorgunluğu nedeniyle gelişme ve büyüme istenilen düzeyde olmaz.

Lahana Toprak Hazırlığı, Ekim ve Dikim


Lahana grubu sebzeler ekolojik koşullar uygun ise direk tohumları tarlaya ekilerek üretilebilirler. Ancak ülkemiz koşullarında lahanalar fide ile üretilmektedir. Fide yetiştiriciliği yastık ve tavalarda yapılır. Fidelerin yetiştirileceği fidelikte yanmış çiftlik gübresi toprak işleme ile tohum ekiminden en az bir ay önce verilmelidir. Fide üretimi amacıyla tohum ekimi, batı ve güney bölgelerimizde temmuz-ağustos ayları başında fide yetiştirme tavalarına, diğer bölgelerimizde ise mart sonu nisan başında soğuk yastıklarda yapılmalıdır. Fideliklere tohum ekimi serpme veya sıraya olarak yapılmalıdır. Fidelikler temiz olmalı, hastalık zararlı ve yabancı ot tohumları bulunmamalıdır. Hazırlanan fide yetiştirme tavalarına veya yastıklara ekilen tohumların üzerine 1 cm’yi geçmeyecek şekilde kapak atılır. Kapak materyalinde hastalık, zararlı ot tohumları çok kısa sürede çimlenir. Tohum ekiminden 3-5 gün sonra genç bitkiler toprak yüzeyine çıkar. Lahana fideleri tohum ekiminden yaklaşık bir ay sonra dikim büyüklüğüne ulaşırlar.

Tohum ekiminin sıraya olarak yapılması fide döneminde kültürel işlemlerin daha kolay ve sağlıklı yapılmasına yardımcı olur. Serpme usulü ile yapılan tohum ekiminde kültürel işlemler zorlaşmakta, yabancı ot temizliği ve boğaz doldurma istenildiği gibi yapılamamaktadır. Fideliklerde 1 m2 ‘lik alandan 600-700 fide alınacak şekilde m2’ye 2-3 gram tohum ekilmelidir. Sık tohum ekilmesi (birim alanda bulunan bitki sayısının artması) ile uzun boylu ve cılız fideler, seyrek ekilmesi ile eğri gövdeli yana doğru yatmış kalitesiz fideler elde edilir.

Bir dekar alan için tohumun iriliği, dikim sıklığı ve çeşide bağlı olarak 8-12 gr arasında lahana tohumu kullanılır. Bunun için 4-5 m2’lik fide yetiştirme alanı yeterlidir. Sıraya ekimde tohumlar 10 cm sıra arası, 2 cm sıra üzeri olacak şekilde ekilmelidir. Tohum ekiminden sonra fidelikler süzgeçle veya mini yağmurlama başlıkları ile sulanmalıdır. Salma şeklinde yüzeyden yapılan sulamalarda tohumlar ya toprak yüzeyine çıkmakta ya da daha derinde kalmaktadır. Böylece çimlenme düzensizlikleri ortaya çıkmaktadır.

Batı ve güney bölgelerimizde fide yetiştirme tavalarına ekilen lahana tohumlarının üzeri bitkiler toprak yüzeyine çıkmaya başlayıncaya kadar 3-5 gün süre ile gazete, bez ve benzeri materyalle gölgelenir. Bu dönemde bu bölgelerimiz çok sıcak olduğu için toprakta bulunan rutubet çabuk kaybolmaktadır. Fidelerin üzeri örtülmezse tohumların çimlenme yüzdesi düşmektedir. Tohumların çimlenmesinden sonra fideler dikkatli bir şekilde salma şeklinde sulanabilirler. Tavalara verilecek kuvvetli su girişleri fidelerin kök bölgesindeki toprağın uzaklaşmasına neden olmaktadır. Bu nedenle fide yetiştirme tavalarına başlangıçta tohumlar toprak yüzeyine çıkıncaya kadar salma sulama yapılmalıdır. Fidelerde zarara yol açan yaprak bitleri ve kokulu böcekler ile çok iyi mücadele edilmelidir. Kokulu böcekler yapraklara ve büyüme ucuna zarar verirler. Yaprak bitlerinin fide ile tarlaya taşınması kesinlikle önlenmelidir. Büyüme ucuna yerleşen yaprak bitlerinin uzaklaştırılması çok zordur. Böyle bitkiler gelişerek baş meydana getiremez.

Lahana fideleri 30-35 gün içinde 3-4 yaprak oluşturur. 15-20 cm boy kazanır ve gövdeleri kurşun kalemi kalınlığına ulaşır ve dikim büyüklüğüne gelirler. Bu fideler fazla gecikmeden esas yerlerine dikilmelidir.


Lahana sebzeleri batı ve güney bölgelerimizde karpuz, arpa buğday ve ilk ürün mısırdan sonra 2. Ürün olarak yetiştirilebilir. Bu ürünlerden sonra tarla işlenir. Lahana bitkisinin kökleri derine doğru gittiğinden toprak 20-25 cm derinlikte sürülür. İkinci sürümle birlikte toprağa verilecek olan çiftlik gübresi verilir. Sürümden sonra toprak dikim için hazır hale getirilir.

Fidelerin dikileceği tarlada sıra arası yetiştirilecek çeşide bağlı olmak üzere 70-100 cm olacak şekilde, 20-39 cm derinlikte masuralar açılır. Masuraların boyu dikim yapılacak yetiştirme yerlerinin meyil durumuna göre ayarlanır. Ayrıca arazinin meyil durumuna göre masuraların yönü de düzenlenmelidir.

Dikim büyüklüğüne gelmiş olan fideler hava koşullarına bağlı olarak sökümün kolay olması için dikimden 1 veya 2 gün önce mutlaka sulanmalıdır. Fide dikimi 2 farklı şekilde yapılır.

Lahana Kuruya Dikim:

Dikim büyüklüğüne gelmiş fideler 70-100 cm ara ile açılan masuraların boyun noktasına, sıra üzeri 40-70 cm mesafelerle çepin ve çapa yardımıyla kuruya dikilirler, daha sonra masuralara su verilir. Bu şekilde yapılan dikimlerde arazinin meyili az olmalıdır. Bu dikim şeklinde fideler masuraların boyun noktalarına büyüme uçları su seviyesinden yukarıda kalacak şekilde dikilmelidir. Aksi taktirde sulama sırasında bazı fidelerin büyüme uçları su altında kalabilir ve bitkiler zarar görür. Dikim masuraların tepe noktasına yakın olarak yapılırsa bitkiler yeterli su alamaz, zayıf gelişirler ya da ölürler.

Yetiştirme yerlerine dikilen fideler 1-4 gün süre ile baygın kalır ve daha sonra yeniden büyüme ve gelişmelerine devam ederler. Dikimden birkaç gün sonra toprak çatlamalarını önlemek için fidelerin bulunduğu masuralara su verilmelidir. Bu dönemde yabancı ot ilaçları kullanılarak yetiştirilme yerlerinin otlanması önlenir. Toprak yapısı ve otlanma durumuna göre bir veya iki kez ya da her sulamadan sonra kaymak tabakasını kırmak üzere çapa yapılır. Lahana grubundaki sebzeler suyu sevdiğinden sulama aksatılmadan düzenli olarak belli aralıklarla yapılmalıdır.

Lahana Elle Çamura Dikim:

Masuralara su verilir ve su çekilmeden fidelerin büyüme uçları su seviyesinden yukarıda kalacak şekilde elle çamura dikim yapılır. Bu şekilde yapılan dikimlerde bitkilerin büyüme uçları su seviyesinden etkilenmediği için büyüme uçları zarar görmez ayrıca su seviyesine dikildikleri için yeterli su alır ve gelişme ve büyümeleri daha iyi olur. Dikimden birkaç gün sonra toprak çatlamadan fidelerin bulunduğu masuralara tekrar su verilmelidir.

Lahana Çapalama

Toprak yapısı ve otlanma durumuna göre bir veya iki kez, ya da her sulamadan sonra kaymak tabakasını kırmak üzere çapa yapılır. Ayrıca herbisitler kullanılarak yetiştirilme yerlerinin otlanması önlenir. Yetiştirilme yerlerine dikilen lahana bitkilerinin gelişme ve büyümesi istenilen düzeyde değil ise bitkiler çapa yapılacak büyüklüğe gelinceye kadar sulama yapılır. Çapa büyüklüğüne ulaşan bitkilerde çapalama işlemi, bitkinin saçak köklerinin toprak yüzeyine yakın gelişmesi nedeniyle yüzeysel olarak yapılmalıdır. Bu çapa işleminden sonra bitkiler hızlı bir şekilde gelişmeye başlarlar. Bitkilerin gelişme durumuna göre düzenli olarak sulama yapılmalıdır. Lahana yaprakları 30-35 cm’lik bir çap kazanınca ikinci bir çapa yapılır ve bu çapadan sonra bitkilerin yaprak izdüşümüne, köke çok yakın olmayacak şekilde daha önce ayrılan azotlu gübre uygulanır.

Lahana Sulama

Sulama yöntemi belirlenirken, toprağın bünyesi, toprağın su tutma kapasitesi, suyun toprağa giriş hızı ve toprağın derinliği gibi faktörler etkilidir. Bunun yanında yetiştiricilik yapılacak topoğrafya özellikleri de dikkate alınarak en uygun sulama yöntemi seçilmelidir.  Lahana diğer yaprakları yenen sebze türleri gibi suyu seven bir bitkidir ve yeterli miktarda yaprak oluşturabilmesi için düzenli sulama yapılması şarttır.

Lahana bitkisinin gelişiminin düzgün olabilmesi için belirli koşullar bulunmaktadır.  Çünkü sağlam bir baş oluşumu ve yüksek kalitede yaprak üretebilmesi için mutlaka düzenli sulama yapılmalıdır.  Toprağın nemli olmasına özen gösterilmelidir. Bunun yanında aşırı sulama yapılmaması bitkinin kalitesi ve verimi açısından oldukça önemlidir.

Topografya ve toprak özelliklerinin de uygun olmasıyla birlikte, damlama sulama veya yağmurlama sulama yöntemleriyle sulanabilmektedir. En uygun sulama yöntemi verim ve kalitenin artmasına katkı sağlamasıyla birlikte damlama sulama yöntemidir. Lahana yetiştiriciliğinde genellikle damlama sulama ile birlikte fertigasyon işlemi uygulanabilmektedir. Fertigasyon, sulama sistemine enjekte edilen ve suda çözünen gübreler ile gübreleme işlemidir.

Damla sulama yöntemi ile arazinin sadece belirli kısımları ıslatıldığından yabancı ot gelişimi azalmaktadır. Basit otomasyon ekipmanları ile iş gücünden tasarruf sağlanmaktadır. Düşük işletme basıncına gereksinimi vardır. Ayrıca arazi içerisindeki kültürel işlemler daha kolay yapılabilmektedir.  Daha sonrasında buharlaşma ve derine süzülme kayıpları az olup su uygulama randımanı çok yüksektir. Yağmurlama sulama yöntemi, suyun kaynaktan belirli bir basınçta alınarak kapalı bir sistem ile tarlaya kadar iletildiği ve atmosfere damlacıklar halinde püskürtüldüğü yöntemdir. Bu yöntem çok değişik özelliklere ve sistem kapasitesine sahiptir. Bu nedenle birçok bitki için sulanabilir nitelikteki her toprakta kullanılabilmektedir.

Lahana Gübreleme


Lahanalarda sonbaharda dekara 3-5 ton ahır gübresi toprağa verilmelidir. İlkbaharda gerekirse dekara 1-3 ton ahır gübresi verilerek toprağa 10-15 cm derinliğinde karıştırılır. Ahır gübresi taze olursa lahana sineği ve lahana kelebeği zarar yapar. Ortalama olarak azotlu gübrelerden (amonyum sülfat) dekara 40-50 kg. fosforlu gübrelerden (süper fosfat) dekara 40-50 kg, potasyumlu gübrelerden (potasyum sülfat) dekara 20-30 kg. oranında verilebilir.                                    

Fosforlu gübrenin tamamı, potaslı gübre ve azotlu gübrenin 15 kg.’ı fide dikimi ile beraber verilebilir. Azotlu gübrenin 15 kg.’ı 1. Çapadan sonra, kalan 15 kg.’ı 2. Çapalamadan sonra şerbet şeklinde verilebilir.

Bitkinin gelişme durumuna göre azotlu gübreler şerbet şeklinde verilmelidir. Ancak bunun yerine ahır gübresinden hazırlanmış şerbetin verilmesi de olumlu sonuç vermektedir.

En uygun gübreleme toprak analizi ile yapılacak olan gübrelemedir.

Lahana Zararlıları Nelerdir?

  • Lahana Kelebeği: Lahana kelebeği mart ile ekim ayları arasında gözlemlenmektedir. Kanat renklerinin beyaz oluşuyla da dikkat çekerler. İyi uçma ve göç etme kabiliyetine de sahip olan lahana kelebekleri, lahana mahsullerinin kokusunu çok uzaklardan alabilirler. Lahana kelebekleriyle en etkin ve bitkiye zararı dokunmayan mücadele yöntemi, gözle görülebilenlerini elle toplamaktır.
  • Lahana Beyaz Sineği: Lahana beyaz sineği genellikle lahananın enzimlerinden beslenen bir zararlıdır. Bitki yapraklarını sarartarak mahsule zarar verebilir. Lahana beyaz sineğinden korunmak için fazla sulamadan ve aşırı fazla azotlu gübrelemeden kaçınılmalıdır.
  • Lahana Göbek Kurdu: Lahana göbek kurdu gözle görülmesi oldukça zor olan zararlılardandır. Bitkiyi yiyerek zarar vermektedir. Lahana göbek kurdundan korunmak için tarladaki kuru ve çürük mahsuller sürekli olarak toplanarak toprak temiz tutulmalıdır.
  • Lahana Yaprak Güvesi: Lahana yaprak güvesi görmenin zor olduğu lahana zararlılarından bir diğeridir. Yetişkin lahana yaprak güvelerinin genelde gece aktif olduğu bilinmektedir. Lahana yaprak güvesiyle mücadele için mahsulün sağlıklı ve güçlü yetişmesine önem verilmelidir. Düzenli sulama ve sık sık çapa yapılmalıdır.

Lahana Olgunluk, Hasat ve Depolama


Lahananın yetiştirilmesinde herhangi bir sorun yaşanmamışsa genellikle hasat bir defada yapılır. Ayrıca lahanalarda hasadı çeşidin iriliği, erkenciliği, yetiştirme ve bakım şartları ile pazar şartları etkiler. Ülkemizde yetiştirilen çeşitler yavaş ve kademeli olarak gelişir ve dikimden 3-6 ay sonra hasada gelirler. Ülkemizde lahanaların hasadına genellikle eylül-ekim aylarından itibaren başlanır. Soğuk bölgelerde lahanaların hasadı Kasım sonuna kadar mutlaka yapılmalıdır. Ilık ve don tehlikesi bulunmayan bölgelerde bitkiler tarlada bırakılarak pazarın talep durumuna göre istenilen dönemde hasat edilerek pazarlanmaktadır.

Lahana hasadı elle yapılır. Hasat olgunluğuna gelmiş lahanaları toprak seviyesinden keskin bir bıçak veya satırla keserek hasat edilir. Kesilen başların dış tarafındaki bozuk yapraklar temizlenir. Pazar durumuna göre dış yaprakları temizlenmiş lahanalar satışa sunulur ya da bozuk yaprakları temizlenmiş lahanalar soğuk hava depolarında muhafaza edilerek kademeli olarak pazarlanırlar. Lahanalar soğuk hava depolarında 4-6 ay saklanabilirler. Normal saklama sıcaklığı 1-2 °C olup depo nisbi neminin %90-95 olması istenmektedir.

Hasat edilen lahana başları renk ve şekil bakımından sağlam olmalı, çatlak olmamalı, hastalık ve zararlı bulunmamalı ve değerlendirilecek yapraklar donmuş olmamalıdır. Lahanalar genellikle ağırlıklarına göre boylara ayrılır. 0.5-1.5 kg olanlar küçük boy, 1.5-3 kg olanlar orta boy, 3 kg’dan büyük olanlar büyük boy olarak gruplandırılır. Endüstride kullanılan lahanalarda sınıflama yapılmaz.

Lahana Verim


Lahanalarda verim çeşidin iriliğine, yetiştirme mesafelerine ve bakım şartlarına göre değişmektedir. Bir dekardan 2-8 ton arasında lahana hasat edilebilir. Ortalama olarak bir dekar alanda 2000 civarında lahana bitkisi bulunur. Baş iriliği birim alından alınan verimi en çok etkileyen faktördür.

Lahana Tohum Üretimi

Lahanalarda tohum üretimi ticari amaçla yapılıyorsa lahana parseli içindeki çeşidi temsil etmeyen bitkiler sökülüp alınarak veya özel amaçlı üretim yapılıyorsa tarla içindeki en iyi bitkilerden ihtiyaca yetecek kadar bitkilerin sökülerek başka yere dikilmesi şeklinde yapılır. Ayrıca başları hasat edilmiş olan lahana köklerinden meydana gelen sürgünlerin çiçek ve tohum oluşturması ile de tohum elde edilebilir. Bu metot da zaman zaman uygulanan bir üretim yöntemidir. Kışı soğuk ve donlu geçen bölgelerde tohumluk bitkiler Eylül ayı sonunda sökülerek kum içine katlanırlar ve ilkbaharda don tehlikesi ortadan kalkınca tohumluk parseline 100×50-60 cm aralıklarla derince dikilirler.


Lahanalarda çiçek sürgünleri çok sayıdaki yapraklardan oluşan başı delerek dışarı çıkmasını kolaylaştırmak için lahana başlarında kesme işlemleri yapılır. Başın üst kısmını oluşturan yapraklar büyüme konisi zarar görmeyecek şekilde yere paralele olarak, ya da piramit oluşturacak şekilde kesilir. Bir başka uygulama şeklinde ise lahana başlarının üst kısmı büyüme konisine zarar vermeden haç şeklinde kesilir.

Bu işlemlerden sonra bitkiler hızla sürgünleri ve çiçek demetlerini oluştururlar. Bu demetler üzerindeki çiçekler aşağıdan yukarıya doğru açarlar, döllenirler ve 7-8 cm büyüklüğündeki baklaları oluştururlar. Tohumlar olgunlaşan bu baklalar içinde yer alırlar, iyice kuruyup tohumlarını yere dökmeden hasat edilerek gölge bir yerde kurutularak harmanlanmalıdır. Ortalama tohum verimi bitkilerin başka bir yere aktarılıp aktarılmamasına çeşide, birim alanda bulunan bitki sayısına, çiçeklenme dönemindeki iklim koşullarına ve yetiştirme dönemindeki bakım koşulları ile hasat-harman yöntemlerine göre değişiklik gösterir. Bitki başına ortalama tohum verimi 20-50 gr’dır. Ortalama tohum verimi 50-90 kg/dekardır.

Yazılarımızı Okumaya Devam Etmek İçin;
Patates Tarımı
Havuç Yetiştiriciliği
Ejder Meyvesi Yetiştiriciliği (Pitaya)

KAYNAKÇA

Lahana Nasıl Yetiştirilir? Lahana Ekimi, Bakımı ve Yetiştiriciliği – Wikifarmer

Lahana Yetiştiriciliği – Ufuk Tarım (ufuktarim.com)

Lahana Yetiştiriciliği (gencziraat.com)

Lahana Sulama Yöntemleri ile Kesin ve eItkili Çözümü Sitemizde. (intfarming.com)

Lahana Yetiştiriciliğinde Gübreleme | Bilgi Bankası | tabider.org

lahanagiller.pdf (tarimorman.gov.tr)

Diğer Paylaşımlar

RAPORLAR