Nâzım Hikmet'in şiiri suç delili sayılmak istendi!

Eğitim Sen'in Çanakkale şube yöneticisi Burak Efeyurtlu geçen hafta beş gün gözaltında tutulup mahkemeye çıkarılmıştı. Duruşma tutanağına göre Efeyurtlu'ya Nâzım Hikmet'in "Güneşi içenlerin türküsü" adlı şiir soruldu, şiir dizelerinden suç isnat etmeye çalışıldı. Efeyurtlu, "Bu bir slogan değil Nâzım Hikmet'in şiiridir" diyerek kendini savundu. Efeyurtlu…

KESK'e bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Çanakkale şube yöneticisi eğitimci Burak Efeyurtlu, Bayramiç’te evine yapılan baskınla gözaltına alınmış, beş gün gözaltında tutulduktan sonra savcılık sorgusunun ardından “tutuklama” istemiyle mahkemeye çıkarılmış, yapılan duruşmada serbest bırakılmıştı.

NÂZIM HİKMET'İN ŞİİRİ SUÇ DELİLİ SAYILMAK İSTENDİ

Çanakkale Olay gazetesinden Seçkin Sağlam'ın haberine göre Çanakkale Sulh Ceza Hakimliğinde yapılan duruşma tutanaklarına göre Burak Efeyurtlu’nun, emniyetteki sorgusunda Nâzım Hikmet şiiri de soruldu. Sorguda “THKP-C sloganı ve propagandasına” delil olarak Nâzım Hikmet’in “Güneşi içenlerin türküsü” şiirinin dizelerine yer verildi. 10 Ekim katliamında yaşamını yitirenlerin anıldığı etkinlik sırasında okunan “Ölenler dövüşerek öldüler / Güneşe gömüldüler / Vaktimiz yok onların matemini tutmaya / Akın var güneşe akın / Güneşi zapt edeceğiz / Güneşin zaptı yakın” şeklindeki dizelerin sorulduğu Burak Efeyurtlu, mahkemede “Bu dizeler slogan değil, Nâzım Hikmet’in şiiridir” dedi.

"MARKSİST-LENİNİST İDEOLOJİYE SEMPATİ DUYMAK SUÇ DEĞİL"

Çanakkale Sulh Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıkan Eğitim-Sen yöneticisi, öğretmen Burak Efeyurtlu, “Terör örgütü propagandası yapmak” suçu iddiasıyla yargılandı. Yargılama sonucunda davaya bakan hakim şu kararı verdi:

“Her ne kadar tutuklama talebinde bulunulmuş ise de şüphelinin sosyal medya hesapları üzerinde yapılan açık kaynak araştırmasında ve katılmış olduğu eylemlerde atılan sloganlarda herhangi bir terör örgütünün cebir ve şiddete dayanan yöntemlerini teşvik veya şiddete övgü içeriği bulunmadığı, katılmış olduğu eylemlerin Eğitim-Sen kararıyla yapılmış eylemler olup attığı isnat edilen sloganların herhangi bir terör örgütüne izafe edilmeye elverişli olmadığı, şüpheli nezdinde yapılan aramada bulunan kitap ve diğer yayınların belirli bir örgüte mahsus olmadığı, sadece marksist-leninist ideolojiye sempati duymanın münhasıran müsnet suçun oluşumu için yeterli olmadığı, bu suretle kuvvetli şüphe oluşmadığı değerlendirilmekle tutuklama talebinin reddine karar verilmiştir.”