soL'un 17 Ocak Cumartesi günü yayımlanan "Darbeden de davadan da vazgeçmiş!" başlıklı haberine Alper Görmüş tarafından gönderilen yanıt aşağıdadır:
"Merhaba arkadaşlar,
16 Ocak'ta Taraf'ta çıkan yazımla ilgili olarak yaptığınız değerlendirme çerçevesinde iki noktayı belirtmek istiyorum.
1. İnternet gazeteciliğinin "kes-yapıştır" kolaycılığı ortadayken, yazılı bir metni titiz bir okumadan geçirip kendi eleştirel metnini üretmek, hakikaten teşekkürlük bir hareket. Böyle şeylere hasretiz, sağolun.
2. Sarıkız ve Ayışığı darbe girişimlerinde adı geçenlerin bir kısmının tutuklanıp bir kısmına hiç dokunulmamasına ilişkin yaptığım bir tahminden yola çıkarak bana yönelttiğiniz eleştirinizde haklı olmadığınız düşünüyorum. Şöyle ki...
Yazımdan aldığınız bölüm:
"Ben bu sorulara, Ergenekon'da gözaltına alınanların ideolojisiyle 2003-2004 darbe girişimlerinin ardındaki ideoloji arasındaki devamlılığın apaçık olduğu fakat ikisi arasında organik bir devamlılık bulunduğuna dair elimizde yeterli delillerin olmadığı cevabını veriyorum (meğer ki bizim bilmediğimizi savcılar biliyor olsun).
"Peki, neden Eruygur ve Tolon içerde de öbürleri değil? Benim cevabım: Savcının elindeki deliller, 2003-2004 girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasından sonra Eruygur ve Tolon'un Ergenekoncularla birlikte hareket ettiğini gösteriyor olabilir. Bu iki emekli orgeneral Ergenekon soruşturması çerçevesinde bu nedenle tutuklanmışlardır, öbür emekli orgeneraller ise Sarıkız'ı rafa kaldırdıktan sonra bir daha bu türden girişimlerden uzak durmuşlardır."
Sizin buradan çıkardığınız sonuç: "Fakat geceyarısı baskınları ve şok operasyonlarla ilerleyen Ergenekon soruşturmasında, zamanında günlükleri hakkında büyük yaygara koparılan Örnek'e hiç dokunulmuyor olması akılları karıştırdı. 'Ergenekon'da sonuna kadar gidilsin'ci Alper Görmüş'ün Özden Örnek'e bu kadar 'anlayışlı' davranması da..."
Eminim siz de farkındasınızdır ki, bu eleştiri ancak yukarıda benden yaptığınız alıntıyı en "uygun" yerinde kesmek ve orijinalindeki şu cümleyi görmezden gelmekle mümkün olabilmiştir: "Söylemeye gerek yok, eğer gerçek buysa, bu 2003-2004 darbe girişimlerinin ayrıca kovuşturulmasının önünde bir engel teşkil etmez."
Bu cümleyi okurlarınızın göz menzilinden özenle uzak tutmuşsunuz.
Sizden bu cevabî metni de okurlarınıza duyurmanızı rica ediyorum. Bunu yapmayacaksanız, gerekçenizi bana yazar mısınız? (Hayır, bu meseleyi başka bir yerde yazacağım da malzeme topluyor değilim. Tavrınız ne olursa olsun, benim açımdan mesele burada kapanmıştır.)
Kolay gelsin.
Alper Görmüş."
soL'un not: Sayın Alper Görmüş'ün "okurlarınızın göz menzilinden özenle uzak tutmuşsunuz" dediği cümleyi dünkü haberimizde tereddütsüz kullanabilirdik. Bu cümlenin haberi boşa çıkardığını düşünmüyoruz.
Alper Görmüş, "darbe günlükleri" söz konusu olduğunda herhangi bir gazeteci değildir. Bu günlükleri ilk gündeme getiren yayın organının yöneticisidir, günlüklerin gerçek olduğunu ısrarla söylemiş, bu nedenle mahkemelere düşmüş ve sonrasında konuya ilişkin sayısız yazı kaleme almıştır. Alper Görmüş'ün hem bir gazeteci hem bir vatandaş hem de siyasi düşüncesi olan bir birey olarak "darbe günlükleri"nin sonuna kadar araştırılmasını isteme hakkı vardır ve bu hakkı uzun süre kullanmıştır. Zaten bu nedenle Özden Örnek'in Ergenekon soruşturması kapsamında hiç sorgulanmamasına açıklık getirme gereği duymuştur.
"Darbeden vazgeçti, diğerleri inat etti, bu nedenle başka bir kovuşturmanın konusu olabilir, olmalıdır da" değerlendirmesi, gerektiğinde on yıllarca geriye giden, insanları "sanık" yerine koymak için pek de "titiz" davranmayan Ergenekon operasyonunun gerçekleri ile bağdaşmamaktadır. Sayın Alper Görmüş, gerçek olduklarını kanıtlamak için onca uğraş verdiği günlüklerin Tuncay Güney'in ifadelerinden daha değersiz olduğunu düşünüyorsa, o başka...
soL'un haberi, Alper Görmüş'le ilgili gözükse de, Ergenekon operasyonundaki tuhaflıklara bir kez daha işaret etmek için hazırlanmış, Görmüş'ün de bu tuhaflıklardan bir tanesini açıklama çabasının neden sonuç vermediğini göstermek amacıyla yayınlanmıştır.