Enjoying your free trial? Only 9 days left! Upgrade Now
Brand-New
Dashboard lnterface
ln the Making
We are proud to announce that we are developing a fresh new dashboard interface to improve user experience.
We invite you to preview our new dashboard and have a try. Some features will become unavailable, but they will be added in the future.
Don't hesitate to try it out as it's easy to switch back to the interface you're used to.
No, try later
Go to new dashboard
Published on Oct 07,2018
Like
Share
Download
Create a Flipbook Now
Read more
Published on Oct 07,2018
Köklü Değişim Dergisi olarak bu dönemki sayımızı, bu mezkûr bağlardan günümüzde de popülari-tesi iyice artan “Milliyetçilik/Millilik” olgusuna ayırdık. Zira kimi Batı ve Doğu toplumlarında iyiden iyiye tebarüz eden milliyetçi söylem ve uygulamalar, bu konunun derinlemesine analiz edilmesini gerekli kılmıştır diye düşünüyoruz. Read More
Home Explore Milliyetçilik
Publications:
Followers:
Follow
Publications
Read Text Version
More from Köklü Değişim Medya
P:01



P:02

‫ِإ ﱠ َﺎ اﻟْ ُﻤ ْﺆ ِﻣ ُﻨﻮ َن ِإ ْﺧ َﻮ ٌة ﻓَﺄَ ْﺻ ِﻠ ُﺤﻮا ﺑَ ْ َ أَ َﺧ َﻮﻳْ ُﻜ ْﻢ َواﺗﱠ ُﻘﻮا اﻟﻠﱠ َﻪ ﻟَ َﻌﻠﱠ ُﻜ ْﻢ ﺗُ ْﺮ َﺣ ُﻤﻮ َن‬ “Mü'm nler ancak kardeşt rler. Öyleyse kardeşler n z n arasını düzelt n. Allah'a karşı gelmekten sakının k s ze merhamet ed ls n.” (Hucurat 10)“Asab yete davet eden b zden değ ld r, asab yet üzere savaşan b zden değ ld r, asab yet üzere ölen de b zden değ ld r.” (Ebu Davud)

P:14

MilliyetçilikSERVIA BELGIUM FRANCE RUSSIA JAPAN MONTENEGRO GREAT BRITAIN Dünya toplumları üzerindeki etkisi gören hem de bu mesajı gasp etmiş bulu- Kapitalizmin halkları aldatmak içingünden güne artarak bugünlere gelen nan alıcının bu gerekliliği yerine getirmeyi inşa ettiği milliyetçilik fikri, siyasal hayattamilliyetçilik fikri, kimi Batılı düşünürler pek istememesi eylemciyi büyük ölçüde si- varlık göstermesine rağmen milliyetçiliğitarafından da kabul görmemiş ve eleşti- nirlendirmektedir. genel bir fikir olmaktan kurtaramamıştır.riye tâbi tutulmuştur. Bu düşünürlerden Öyle ki Batılı aydınlar dahi milliyetçilikbiri olan Ernest Gellner, milliyetçiliği şu 4) Karanlık Tanrılar: Milliyetçilik, kan ve fikrini sınırlandıramamış, belirli bir ma-maddelerde özetlemektedir: toprağın ceddani güçlerinin yeniden ortaya naya has kılamamıştır. Bu sebeple milli çıkışıdır. Bu görüş hem milliyetçiliğe âşık kavramı göreceli olmuş ve birçok anla- “1) Milliyetçilik doğal, kendi içinde açık olanlar hem de ondan nefret edenler tara- ma hasredilmiştir. “Yurttaşlık, yurtsever-ve kendini yeniden üretebilen bir şeydir. fından kullanılmaktadır. Birincileri bu güç- lik, popülizm, etnizm, yabancı düşmanlığı,Eğer yoksa bu zorlu bir baskı nedeniyledir. lerin hayat verdiğini ikincileri ise barbarlık şovenizm, emperyalizm...” gibi kavramlar olduğunu düşünmektedirler...” ile kullanıldığı gibi; “millet, milliyet, etni- 2) Hiçbir zaman formüle edilmeye ihti- site, kültür, ırk, ırkçılık, halk, yurtseverlik”yaç duyulmayan ve pişmanlık uyandıran bir Ernest Renan ise milliyetçilik dü- vb. diğer kavramlar ile de ilişkilendirmekkaza gibi görünen fikirlerin yapay bir sonu- şüncesi hakkında şunları söylemekte- mümkündür. Milliyetçilik, Batılı düşünür-cudur. Siyasal hayat, sanayi toplumlarında dir: “İnsanlık tarihinde ırk, kemirici veya lerin zihinlerinde iç içe geçmiş, müphemdahi onsuz olabilir. kedi cinsinden hayvanlarda olduğu gibi bir düşüncedir. her şey değildir; dünyayı dolaşıp herke- 3) Marksizm tarafından benimsenen sin kafatasını muayene etmeye, sonra Dolayısıyla milliyetçilik düşüncesininYanlış Adres Teorisi, Marksistlerin de tari- insanların yakasına yapışarak onlara; birçok tanımı yapılmaktadır. Bunun enhin ruhunun ya da insanoğlunun bilincinin ‘Sen bizim kanımızdansın; sen bize ait- önemli sebebi, kavramın belirli bir sabite-feci bir bönlük yaptığına inanmak isteme- sin!’ demeye kimsenin hakkı yoktur. Et- sinin olmaması ve -ham hali duygulardanleridir. Uyarıcı mesaj sınıflara yollanmak is- nografik karakterlerden başka, herkes beslendiğinden- vakıadan etkilenerek şe-teniyordu fakat korkunç bir posta hatasıyla için bir olan hak, adalet, hakikat, güzel- kil değiştiren bir düşünce olmasıdır. Batılıuluslara yollandı. Şimdi devrimci eylemciler lik vardır. Üstelik bu ırk siyaseti, emin bir düşünürler milliyetçilik kavramına farklımesajı yanlışlıkla almış olanları bu mesajı siyaset de değildir. Bugün onu başkaları- anlamlar yükleyerek onu genel bir fikirve içerdiği şevki, doğru ve yollanması gere- na karşı kullanırsınız; sonra yarın, onun olmaktan kurtarmaya çalışsalar da fikrinken adrese geri vermeleri konusunda ikna sizin aleyhinize döndüğünü görürsünüz.” yapısal özelliği buna izin vermemiştir.etmek durumundadırlar. Hem kendini haklı14 Köklü Değişim

P:15

KAPİTALİZMİN İLK KALESİ, MİLLİYETÇİLİK FİKRİNİN TARİHÎ SERÜVENİ Kapitalizm; özellikle İslâm topraklarında Hal böyleyken Müslümanlar bugün, izlediği bu siyasetle zamanında milliyetçilik fikrinin Batı menşeli bir fikir olmasını bilmelerine rağmen tahrik edi- Müslümanların bütüncül yapısını len duygularına yenik düşerek milliyetçi- parçalamış, bugün de İslâm ümmetinin lik düşüncesine hizmet etmektedir. Ka- pitalizm, İslâm beldelerindeki devletleri tek bir güç olarak karşısına çıkmasını yönetimde ve ekonomide millilik esasınaengellemektedir. İnsanlık tarihinde tahrik göre hizada tutarak, yutulması kolay bi- rer lokma haline getirmektedir. edilmeye en müsait bağ olan asabiyet bağını, milliyetçilik düşüncesi ile tahrik Hâlbuki Müslümanların, Batı’nın sö-ederek İslâm Ümmeti’nin tekrar bir araya mürü araçlarından biri olan milliyetçilik kalelerini hızlıca yıkıp tekrar tek toprak, gelmesine mani olmaktadır. tek bayrak ve tek devlet olmalarını sağla- yacak İslâm akidesinin emrettiği yönetim şekli Râşidî Hilâfet Devleti için ümmetçi- lik kalesini yeniden inşa etmeleri gerek- mektedir. Ancak bu sayede topraklarının var olmasını sağlayan tarihe, asla ve asıl kimliğe dönülebilir. Aksi halde yerli ve millilik aldatmacası ile Allah’ın Müslü- manlara emanet ettiği değerlerinin sö- mürülmesine göz yumulacaktır. Misal; Anthony Smith, milliyetçiliğin sömürmede araç olarak kullandıklarıdört gruba (Modernist kuram, Daimi- kaleleridir. Kapitalist devletler, milli-cilik, İlkçilik, Etnik-Simgeciler) ayrılabile- yetçilik yaygarası kopararak Osmanlıceğini söylemekte iken, başka düşünür- Hilâfet Devleti’nin de bu yöntem ileler ise üç grup (İlkçiler, Modernistler ve yıkılmasını sağlamıştır. Etnik, dil, mez-Etno-Sembolcüler) şeklinde sınıflandırıl- hep, ırk, bölge, dar bölge gibi unsurlarıdığını ifade etmektedir. Hans Kohn, ise kullanmak suretiyle sömürmek istedik-toprağa bağlı milliyetçilik ile etnik milli- leri toprakları insanlara, “milli değer”yetçilikten söz etmektedir: olarak sunmakta, bu değerlere sahip çıkılmasını salık vermekte ve böylece “1. Toprağa bağlı milliyetçilikler, ba- “böl, parçala, yönet” taktiği ile buralarınğımsızlıktan önce; bu tür akımlar önce kaynaklarını kendi gücüne katmaktadır.yabancı yönetimden kurtulmaya çalışa-cak, sonrada eskiden sömürge olan bu Kapitalizm; özellikle İslâm toprak-topraklar üzerinde yeni bir devlet ulus larında izlediği bu siyasetle zamanındakurmayı denerler. Bunlar sömürge karşıtı Müslümanların bütüncül yapısını parçala-milliyetçiliklerdir. 2. Etnik milliyetçilikler mış, bugün de İslâm ümmetinin tek birise bağımsızlıktan önce; bu tür akımlar güç olarak karşısına çıkmasını engelle-daha büyük bir siyasi birimden ayrılmayı ve mektedir. İnsanlık tarihinde tahrik edil-yeni bir etnisiteye dayalı milletler kurmayı meye en müsait bağ olan asabiyet bağını,amaçlayacaklardır. Bunlar ayrılıkçı milliyet- milliyetçilik düşüncesi ile tahrik ederekçilikler ya da diaspora milliyetçilikleridir.” İslâm Ümmeti’nin tekrar bir araya gel- mesine mani olmaktadır. İslâm toprakla- Görüldüğü gibi milliyetçilik düşün- rındaki beldelerde milliyetçilik düşünce-cesi yerli değil, aksine Batılı düşünür- sini geliştirerek Müslümanları farklı kim-lerin uydurduğu ithal bir düşüncedir. liklere ve aidiyetlere bağlayarak dağınık“Millilik” ve “yerlilik” düşüncesi Ka- bir halde kalmalarını sağlamaktadır.pitalist devletlerin, halkları aldatarak Suskunluğun Kırılma Noktası 15

P:16

Milliyetçilik Ahmet Turgut Ulucak [email protected] İSLÂM’INMİLLİYETÇİLİĞE BAKIŞI Milliyetçilik Algısı Üzerine; Millet Kelimesinin Kur’an’daki Ayette millet kelimesi geçer. “Sen Anlamları onların milletlerine tâbi olmadıkçaYeryüzünde iki milletten bahsede- ‫َولَن تَ ْر َض َعن َك الْيَ ُهو ُد َولاَ ال َّن َصا َرى َحتَّى تَتَّ ِب َع ِملَّتَ ُه ْم قُ ْل ِإ َّن‬ onlar senden razı olmazlar.” denil- biliriz, iman milleti ve küfür milleti. ‫ُه َدى اللّ ِه ُه َو الْ ُه َدى َولَ ِ ِئ اتَّبَ ْع َت أَ ْه َواء ُهم بَ ْع َد الَّ ِذي َجاء َك ِم َن‬ mektedir. Bu kelimenin türediği “melel” kelimesi usanmak; “mellet” sıcak kül, ateş Sınırları çizilmiş ulusal bir ٍ‫الْ ِعلْ ِم َما لَ َك ِم َن اللّ ِه ِمن َو ِ ٍّل َول َا نَ ِصير‬ koru, çukur; “temellül” ağrıdan dolayı ya-coğrafyada yaşayan insan topluluğu ola- “Ve sen onların milletlerine uy- takta kıvranmak; “melilet” vücutta ısınınrak anlaşılan milliyetçi anlayış, aslında son madıkça Yahudiler ve Hristiyanlar yükselmesi; “mülal” sırt ağrısı; “imlal” biryüzyılda ümmet bilincini parçalayan ulus senden asla hoşnut olmazlar. De ki: sözü yazdırmaktır. İşte bu kökten türe-devletci anlayışın tezahürü olmuştur. Şüphesiz Allah’ın kılavuzluğu, kıla- miş olan “millet” din ve şeriat anlamında vuzluğun ta kendisidir ve eğer ilim- kullanılmıştır. Peygamberin yazdırmasıyla İbni Haldun coğrafya kaderdir der. İn- den sana ulaşan şeyden sonra bun- oluştuğundan şeriata millet denilmiştir.san yaşadığı coğrafyanın her unsurundan ların hevalarına [boş ve iğreti ar- Ancak millet, fertlerin özel ibadet tarz-dolaylı olarak etkilenir. zularına] uyarsan, senin için Allah larına değil, toplum dinine denir. Bundan katından herhangi bir veli olmaz, dolayı millet, fertlere değil, topluma izafe Bugün kendini tevhide nispet eden herhangi bir yardımcı da olmaz.”1 edilir. Kur’an-ı Kerim’de millet, toplumsalçoğu insanda dahi milliyetçi bazı virüs ve din anlamında kullanılmıştır.kalıntılar görürüz.16 Köklü Değişim

P:17

İSLÂM’IN MİLLİYETÇİLİĞE BAKIŞI Millet Kavramının Kur’an’daki Hz. Şuayb ile Medyen kavmi arasında Bakara Suresi 120. ayette geçen mil-Manaları geçen tartışmanın anlatıldığı A’raf Sure- let kavramı, hayat tarzı, dünya görüşü si 88. ayette Medyen kavminin milletin- manasına gelmektedir. Ayetteki “Millet- 1- Din, yol, şeriat den söz edilmektedir. Başka bir ifadeyle, lerine dönmedikçe senden razı olmazlar” Aslında bu manalar din kavramı için- Medyen halkı, Hz. Şuayb’dan kendi mil- ifadesindeki kimseler, zaten dinleriylede bir araya gelebilir. letlerine dönmesini istemektedir. Müfes- anılmaktadırlar. Yahudi ve Hristiyanlar‫ثُ َّم أَ ْو َحيْ َنا ِإلَيْ َك أَ ِن اتَّ ِب ْع ِملَّ َة إِبْ َرا ِهي َم َح ِني ًفا َو َما‬ sirler, ayetteki millet kavramına din ma- ifadesi, bunu göstermektedir. Ayetin de- nası vermektedirler. vamında yer alan ibarede, milletin tanımı ‫َكا َن ِم َن الْ ُم ْ ِشكِي َن‬ yapılmaktadır. “Sonra sana: Allah’ı bir- İnsanların hayat ‫قُ ْل إِ َّن ُه َدى اللّ ِه ُه َو الْ ُه َدى‬leyerek İbrahim’in milleti- “De ki: Yol Allah’ın yolu-ne uy! O ortak koşanlardan dur.” Veya “De ki: Rehberlikdeğildi, diye vahyettik.”2 Allah’ın rehberliğidir.” Bu ayetle yer alan millet kav- tarzları, dünyaya bakış Ayetin bu kısmı milletin neramına, din manası verilebilece- açıları ve davranışları olduğunu açıklamaktadır. Bunuği gibi, yol anlamı da verilebilir. göre mana “Yahudi ve hristiyan-Ancak ayette yer alan hanif kav- hevalarından ların hayat tarzına, yani yolları-ramı, din kelimesine yol manası kaynaklanıyorsa, na uymadıkça, onlar senden razıvermeyi zorlaştırmaktadır. Çün- heva onların “millet”i olmazlar” şeklinde olmaktadır.kü hanif kelimesi tamamen dinle olmaktadır. Keşşaf'ın Uyulacak yolun Allah’ın yolu ol-alakalı bir kavramdır. Katıksız, millet kavramına duğunun beyan edilmesi, ona budamıtılmış, halis manalarına ge- “ahlak” manası vermiş manayı kazandırmaktadır. De-len hanif kelimesi, şirkten arın- olması da manidardır. mek ki ayetin ikinci bölümünde-mış olmayı ifade etmektedir. Bü- Bu manalardan hareket ki [‫“ ]الْ ُه َدى‬hüda” kavramı, birincitün bu izahlar, hak dinle ilgilidir. ederek şu genellemeyi bölümündeki millet kavramınıDin ve hanif kelimelerinin Rum yapabiliriz: Millet tefsir etmektedir.Suresi 30. ayette de bir araya kavramının hem olumlugeldiğini görüyoruz. ve hem de olumsuz Ayetin üçüncü bölümünde “Eğer onların hevalarına uyarsan” Peki, Nahl Suresi 123. ayet- ifadesi yer almaktadır. Dikkatteki millet kelimesini din manası- edilirse, “Onların ‘millet’inena alırsak, bir dinin, tek bir şahsa veya ‘huda’sına...” denmiyor.izafe edilmesini nasıl anlamalıyız? Çünkü “hidayet” Allah’a ait birHz. İbrahim’in dini, İslâm değil kavram olup O’nun rehberliği-miydi? Hz. Musa’nın dini, Hz. ni, kılavuzluğunu ve yolunu ifadeİsa’nın dini, Hz. Muhammed’in etmektedir. Buradaki heva kav-dini diyebilir miyiz? Bütün bu din- ramı, “millet’ kelimesinin karşıtıler Allah’ın dinleri olup, tüm in- olduğundan, ayetin kendisi milletsanlara tahsis edilmiş değil midir? kavramını tefsir etmektedir. Seyyid Kutup, Nahl Suresi manaları vardır İnsanların hayat tarzları, dün-123. ayetteki millet kavramına yaya bakış açıları ve davranışlarısiyasi mana yüklemektedir. Bakara Suresi 135. ayetteki millet hevalarından kaynaklanıyorsa, kavramının öne çıkan anlamının yol oldu- heva onların “millet”i olmakta- Ona göre daha sonraki ayet- ğu bir gerçektir ama bu yol, dinin belirle- dır. Keşşaf'ın millet kavramınaler dikkate alındığında, davet diği bir yoldur. “ahlak” manası vermiş olması daiçin bir metot gösterildiği ortaya manidardır. Bu manalardan hare-çıkar ve “Davette, Hz. İbrahim’in 2. Hayat tarzı, düşünce tarzı ve insan ket ederek şu genellemeyi yapa-tarzına, metoduna ve yoluna uy!” manası- davranışlarına yön veren arzular. biliriz: Millet kavramının hem olumlu vena gelir. Bir sosyal kitleyi peşine takarak hem de olumsuz manaları vardır. Olumluiyiye sevk eden insan, bir milletin lideri manası ile din, yol, şeriat ve sünnet; olum-ve önderi demektir. Seyyid kutup, bu suz manası ile de heva, kötü hayat ve kötüyorumu, -benzer bir yorumda bulu- ahlak manalarını taşımaktadır. “Sana gelennan- Fahruddîn Razi’den almış olabilir. bilgiden sonra” ifadesindeki bilgi; ayetin Suskunluğun Kırılma Noktası 17

P:18

Milliyetçilikbirinci ve ikinci bölümlerindeki Yahudi kendim gibi yaparım” kuralından hareket- Milliyetçilik Ne Demektir?ve Hristiyanların milletine tâbi olmadık- le, Hz. Peygamberi kendilerine uymayaça Hz. Peygamber’den razı olmayacak- teşvik ediyorlardı. Bu teşviklerinin etkili Türk Dil Kurumu millet kelimesiniları ve yolun Allah yolu olduğu bilgisidir. olması için de, hoşnutluklarını kazanmayı söyle tanımlıyor: Millet ya da ulus, ço- bir ödül gibi ortaya sürüyorlardı. Demek ğunlukla aynı topraklar üzerinde yaşayan, ٍ‫َما لَ َك ِم َن اللّ ِه ِمن َو ِ ٍّل َولاَ نَ ِصير‬ ki rıza, benzemede, tâbi olmada ve be- aralarında dil, tarih, ülkü, duygu, gelenek “Senin için Allah’tan bir dostluk nimsemede söz konusudur; ayrılıkta sev- ve görenek birliği olan insanların oluştur-ve yardım yoktur. O takdirde sen, gi ve rıza yok olmaktadır. duğu topluluk.Allah’a karşı ne bir koruyucu ve nede bir yardımcı bulamazsın.”3 Bu ayet, yanlışa meylederek kazanıla- İçinde bulunduğumuz ulusun devam- Bu ayetten şu neticeleri çıkarabiliriz: cak bir kesimin rızasına karşılık, Allah’ın lılığını sürdürmesi ve gelişmesi için diğerFarklı inanç mensuplarının birbirlerinden dostluk ve yardımının kaybedilmesi gibi insanlarla beraber çalışmaya ve bu ça-razı ve hoşnut olmaları, birinin kendi büyük bir kaybın söz konusu olacağına lışmanın farkındalığını sonraki kuşaklarayolunu, kültürünü ve dünyaya bakış açı- işaret etmektedir. İnsanlar, görüşlerinde, aktarmaya denir. Temel olan ırk değil,sını terk edip ötekine uymasına bağlıdır. hayat tarzlarında ve yollarında yapacakla- kültürdür.Farklı bakış açılan, farklı inanç biçimleri rı değişimden önce, kazanç ve kayıplarınıve farklı yaşam tarzları rıza denen bu iyi analiz etmeli ve bu konuda bilgiyi takip Milliyetçilik veya başka bir adıyla ulu-sevgiyi yaralamaktadır. Bu ayet, hayat etmelidirler. Yüce Allah, Hz. Peygamberi salcılık; insanların ait oldukları milletintarzı ve ahlakın iyiden yana değiştirilme- ve dolayısıyla bizleri, bu değişim olayında varlığını ve birliğini devam ettirmesi vesi gerektiğini vurgulamaktadır. Yahudi ve bilgilendirmektedir. Bilgiye rağmen yanlı- yüceltmesi için diğer bireylerle ortak ça-Hristiyanlar, yeni hayat tarzına intibak şa uymak, Allah’ın dostluk ve yardımının lışma bilincine sahip olmasıdır.etmekte zorluk çekiyorlardı. Alıştıkları kaybedilmesine neden olmaktadır. Hitaphayat tarzını bırakıp, Kur’an’ın getirdi- zahiren Hz. Peygambere olmakla bera- Millet, aynı ortak dile sahip, ortak kül-ği ahlakı benimsemeleri onlara çok ağır ber, inananları da içine almaktadır. Ay- türel ve tarihi bir geçmişi olan ayrıca ge-geliyordu. “Senin gibi olamazsam, seni rıca, bu ayet Kur’an’ı Hz. Peygamberin lecek yıllarda beraber yaşama duygusuna yazmadığına da bir delildir. Çünkü bir in- sahip olan insan topluluğuna denir. san, yazdığı kitapta kendini tehdit etmez.18 Köklü Değişim

P:19

İSLÂM’IN MİLLİYETÇİLİĞE BAKIŞI Milliyetçilik, kendi ırkını ve kültürünü Birbirinden müteferrik bu kadar akvâmı, Millet kavramını da bu çerçevedeyaşatmak hatta onu yüceltmek için ya- yani kavramların doğru anlaşılıp anla-pılan çabalar ve bu yolda benimsenen Aynı milliyyetin altında tutan İslâm’ı, şılmaması çerçevesinde ele aldığımızdailkelerdir. şunu görürüz ki, bu kavram, özellikle Temelinden yıkacak zelzele kavmiyyettir. günümüzde insanları ulusçu ideolojilerle Her ulusun kendi egemenliğine sahip İslâm arasında tercih yapma noktasınaolup kendi devletini kurmasıdır. Bunu bir lahza unutmak ebedi haybettir. getiren kilit bir konumda bulunmaktadır. Daha açık bir ifadeyle, insanlar, bu kavra- Her milletin kendi kendini idare et- Arnavutlukla, Araplıkla bu millet yürümez... ma yükledikleri anlama göre ya İslâm’ınmesi ve bağımsızlığın milletin elinde bu- inanç bağını esas alan dünya görüşünülunmasıdır. Son siyasetse bu, hiç böyle siyaset yürümez. benimsemekte ya da inanç bağı yerine kan bağını esas alan ulusçu-kavmiyetçi Her milletin kendi dilini, memleketini, Sizi bir aile efrâdı yaratmış Yaradan; dünya görüşlerine yönelmektedirler.tarihini, sanatını ve kültürünü istediğinceyaşamasıdır. Kaldırın ayrılık esbâbını artık aradan. “Milletimiz”, “benim milletim” ifadele- rini, millet kavramına “aynı dili konuşan, “NE MUTLU TÜRKÜM DIYENE” Siz bu davada iken yoksa, iyâzen-bilâh, aynı kültür, tarih ve vatanı paylaşan insan-sözü Kemalist milliyetçiliği en iyi şekilde lar topluluğu” anlamını yükleyerek kulla-açıklamaktadır. Ecnebiler olacak sâhibi mülkün nâgâh.” nan insanlar, bu ifadeleriyle milliyetçiliği (ulusçuluğu) dünya görüşü olarak benim- Dönemin hafızasına katkı sağlamak Mehmed Akif ne yazık ki neticede serken, “aynı inanç etrafında bir araya ge-adına Mehmed Akif ’e dönelim: haklı çıkmış, Müslümanlar, fikri kavmi- len insanlar topluluğu” anlamını yükleyip yetin pençesinde paramparça olurken, -ki bu kavramın İslâmi ıstılahtaki karşılığı Kendisi bir Arnavut olan Mehmed ecnebiler İslâm beldelerini yer altı ve yer budur- “benim milletim” ifadesini “İslâmAkif, kavmiyet fikrine dayanan dünya gö- üstü kaynaklarıyla birlikte talan etmiştir. milleti” anlamında kullananlar, tek ölçürüşünü şöyle yermekteydi: Bu süreçte sınırları cetvelle çizilen yapay olarak İslâm’ı benimsediklerini ve ken- devletler, sömürgeci Batılı güçlerin kukla- dilerine referans olarak İslâm’dan başka“Hani, milliyyetin İslâm idi... Kavmiyyet ne! sı olarak işlev görmüştür. Müslümanların, hiç bir değer yargısını kabul etmedikleriniSarılıp sımsıkı dursaydın a milliyyetine kavmiyet fikrini esas alan ulusçuluk fitne- ortaya koymaktadırlar.“Arnavutluk” ne demek? Var mı şeriatte yeri? siyle paramparça olmasıyla birlikte İslâmKüfr olur, başka değil, kavmini sürmek ileri dünyası sömürgecilerin işgaline açılmış, Ne var ki, günümüzde bu kavramınArabın Türke; Lazın Çerkese, yahud Kürde; Kudüs de dahil Filistin toprakları siyo- daha ziyade “aynı dili konuşan ve aynı kül-Acemin Çinliye rüchanı mı varmış? Nerde! nistlerin istilasına uğramış, böylece ırkçı tür ve tarihi paylaşan insanlar topluluğu”Müslümanlıkta“anâsır”mıolurmuş?Negezer! “İsrail” devletinin kuruluşu hazırlanmıştır. anlamında kullanıldığı bilinmektedir. BazıFikr-i kavmiyyeti tel’in ediyor Peygamber.” kişi ve kesimler de, bu kavramı İslâm’ın Millet Kavramını Doğru Anla- ona yüklediği “aynı inanç etrafında bir ara- Akif, ulusçuluğun Müslümanları nasıl mak ya gelen insanlar topluluğu” anlamı yerine,parçaladığını ise Süleymaniye Kürsüsünden yukarıda zikrettiğimiz menfi manada kul-adlı şirinde şöyle dile getiriyor: İlah kavramı “yaratıcı” anlamıyla sı- lanmayı tercih etmektedirler. nırlı olarak anlaşıldığında, insanlar “La“Müslümanlık sizi gâyet sıkı, gayet sağlam, ilahe illAllah” dediklerinde , “Allah’tan Tabii ki bu durum, ne yazık ki birçokBağlamak lazım iken, anlamadım, anlayamam, başka yaratıcı yoktur” demiş olmakta, yanlış anlayışı da beraberinde getirmek-Ayrılık hissi nasıl girdi sizin beyninize? bu da, zalimleri, tağutları, gasıpları, Fira- tedir. Kendilerini İslâm’a nisbet ettikleriFikr-i kavmiyyeti şeytan mı sokan zihninize? vun ve Nemrudları hiç ama hiç rahatsız hâlde bu kavrama İslâmi açıdan yaklaş- etmemektedir. Oysa ilah kavramı doğru mayan bazı kesimler, bu yanlış yaklaşımın anlaşılıp doğru kullanıldığında zalimler ve sonucu olarak yol haritalarında önemli tağutlar son derece rahatsız olmakta, bu sapmalar gösterebilmektedirler. İslâm sözü susturmak için büyük çabalar gös- akidesi açısından olması gerektiği gibi, termektedirler. “La ilahe illAllah” yani kendilerini, taşıdıkları kavim, kabile, aşi- “Allah’tan başka kendisine itaat edilecek ret gibi tüm alt kimliklerin üstünde olarak ve hükümranlığı kabul edilecek otorite “İslâm milleti”nin bir ferdi olarak değil de, yoktur” cümlesi, zalimlerin en çok kork- “Türk milleti”nin, “Arap milleti”nin, “Kürt tuğu cümle olmuştur tarih boyunca. milleti”nin veya bir başka kavmin neferi olarak tanımlamaya başlamaktadırlar.4 Özellikle yaşadığımız coğrafyada sağ- cılık, dini bazı ritüeller ve dinsizlik olarak Suskunluğun Kırılma Noktası 19

P:20

Milliyetçilikalgılanan komünist söyleme karşı tepki toplumda sağcılık ve muhafazakârlık İs- ni İslâmi değerlerle şekillendirme iddiasıolarak kendini göstermiştir. Muhafa- lâmi algı hâline dönüştürüldü. Bir kısım taşıyanları, sağcılık adına, devletin bekasızakârlık: Var olan durumu koruma amacını Müslümanlar da kendilerini bu çerçeve- adına, istediğinizi yapın; ama sistemle ça-güden düşünce tarzı. Toplumun değişmesi- de tanımladılar. Muhafazakârlık, sahiple- tışmayın, pazarlığı adına merkeze, sağcı,ne karşı direnç gösteren, toplumsal-kültürel nilmesi gereken toplumda dinin yaşama muhafazakârı bir çizgiye çekmede birdeğerlerin korunmasını savunan, sağ kanat dönüşmesine saygı duyan düşünce hâli- hayli başarılı olmuştur.siyasi ideolojisidir. ne dönüştü. Özellikle milliyetçi-muha- fazakâr söyleme sahip çıkanlar, zaman Solculuk daha çok Alevilerde ve Kürt- Muhafazakârlığın, değişime karşı dire- içinde kendi tebaalarını bu düşünce için- lerde öne çıkan bir tercih olurken sağcılıkniş olarak tanımlanması, özellikle değişim de şekillendirerek reaksiyoner olmayı ise Türklerde öne çıkan, nerede ise varlıkisteyen sol ideolojiler tarafından eleşti- değerleri korumak olarak algıladılar. sebebini oluşturan bir değer hâline dö-rilir. Muhafazakârlık, bir sağ ideolojidir. nüşmüştür. Sağcılar da, solcular da ata-Muhafazakârlığın var olan kazanımları ve Maalesef yaşadığımız coğrafyanın ları ile övünme duygusunu öne çıkarırlar.değerleri korumak şeklinde bir yanı var- kahir ekseriyeti kendisini sağcı olarak İşin garibi iki ideoloji de İslâm’ın değer-dır. Bu açıdan bakıldığında, herkes, sol- tanımlamayı özellikle benimserken, bazı lerini yeri geldikçe kullanmaktan imtinacular dahil, istedikleri toplumsal düzen dini kavramların içini boşaltarak kendi etmezler. Yaşadığımız toplumda en fazlagerçekleştiğinde muhafazakârlaşabilirler. söylemlerini meşrulaştırmak adına milli- tebaası olan İslâmcılık iddiası taşıyan top-Nitekim Sovyetler Birliği’ndeki solcu reji- yetçi söylem ile ulusalcı bir çizgiyi sahip- luluğun kökenlerine baktığımızda kraldanme karşı olanlar (örneğin Troçkistler) bu lenme ve onu koruma güdüsünü oluştur- çok kralcı kesilenler olduğunu görürüz.rejimi muhafazakârlaşmakla suçladılar. du. Halkı Müslüman olan Batı toplumla- Kemalist rejimin tıkanan damarlarını rında, sağcı olmak, muhafazakâr olmak, açanların, artık toplumda değer hâline Muhafazakârlık, değişime tümüyle kar- solcu olmaya yeğlendi; çünkü solculuk dönüştüğü, devletçi politikaların benim-şı değildir. Sadece devrimsel değişimlere, İslâm karşıtlığı idi sağcılık ise İslâm’a daha sendiği kaçınılmaz hâle dönmüştür.topyekûn toplum planlarına karşıdır. Ra- ılımlı yaklaşıyordu.dikal, “seçkin” bir grup entelektüelin bir Müslüman kimlik kendisini dönemsel,araya gelerek, toplum düzenini bir anda CHP’nin tek partili baskıcı, istibdat pragmatist gündemler ile tanımlamaz.değiştirecek devasa planlarını uygulama- döneminde Demokrat Parti geleneği, Reel politiğe düşüncelerini, değerleri-ya koymaları, muhafazakârlığa aykırıdır. bu söylemi daha fazla öne çıkardı. Hatta ni kurban etmez, varlığını, muhatabının zaman içinde bir dönemin azılı solcuları şekline göre değil, Allah’ın koyduğu ta- Bu açıdan, muhafazakârlık çoğunluk bile, komünist tehlikeye karşı sağcıları ve nımlamaları mutlak kabul eder. Sağcılıkyanlısıdır ve demokratik bir toplumun dini kullanma alanını tercih ettiler, ne de ve solculuk söylemine taraf olmaktantemel ideolojilerinden biri olduğu savu- olsa reel politik gözetilmeliydi. Tıpkı bu- ziyade beşerî her türlü ideolojiden arı-nulur. Muhafazakârlık, akla şüpheyle yak- gün olduğu gibi! narak kimliğini, şahsiyetini, tavrını âlem-laşır. Kendi aklının sesini dinleyerek başka lerin Rabbi olan Allah’ın koyduğu ilkelerinsanların hayatları üzerinde kalıcı bir etki Doğu toplumları, sosyalizm düşünce- içinde tanımlar. Eziklik psikolojisi Müslü-oluşturmaya çalışan düşünürleri eleştirir. si ve Baascı rejimleri kerhen de olsa des- man’ı zillete düşürmeye devam edecek- teklerken, Batı toplumunda (Türkiye’de) tir Müslüman izzetli şahsiyettir. Muhafazakârlara göre akıl; farklı so- ise sağcılık, Osmanlıcılık, milliyetçilik,nuçlara varabilmektedir ve bireyin top- muhafazakârlık adı altında daha kuşatıcı Genelde dünya ölçeğinde özelde delum üzerinde keyfi değişiklikler oluştur- bir algıya dönüştürüldü, sorgu yeteneğin- Türkiye ölçeğinde sistemlerin/rejimlerinma isteklerine araç olmamalıdır. Muhafa- den mahrum bu topluma karşı. yeniden dizayn edilmesi sürecine tanıkzakârlığı, sistemli bir düşünce olarak ilk olmaktayız. Ortadoğu’da Baasçı/baskı-savunan kişi, İngiliz filozof Edmund Bur- Devran yine farklı şekil almaya başla- cı rejimlerin, Türkiye’de de laik Kemalistke olmuştur. Burke, Fransız Devrimi za- dı. Bu sefer Türkiye’de, solculuğun sağcı- rejimin miadının dolduğu, görevlerininmanında yaşamış, devrime karşıt bir dü- lığa göre tercih edilmesi gerektiği, solun tamamlandığı anlaşılmakta ve kontrollüşünürdü. O sırada İngiliz devlet adamları İslâm’a daha yakın olduğu, hatta İslâm’ın bir geçiş süreci yaşanmaktadır.arasında Fransız Devrimi’nin İngiltere’ye sol söylemle eşdeğer olduğu teraneleriyayılacağı endişesi yaygındı. Burke, dev- oluşturuldu bazıları tarafından. Doğu toplumlarında sol ideolojik söy-rimsel mücadeleye karşı, sistemli bir ide- lemler öne çıkarken, Batı’ya yakın olan hal-oloji oluşturarak, fikirsel alanda Fransız 1 Mayıs kutlamalarında solculardan kı Müslüman coğrafyalarda ise (Türkiye ör-Devrimi’ne karşı bir mücadele başlattı. daha ateşli olan bazı Müslümanlar tara- neğinde olduğu gibi) muhafazakâr sağcılık fından ekmek ve emek adına artık kulvar söylemi öne çıkmaktadır. Bu tür ideolojik Muhafazakârlık, İngiltere ve ABD gibi solculardan alınmasa da ortak değerlerde söylemler halkın geleneği içinde şekillendi-sanayileşmiş demokratik toplumlarda ya- buluşulmalıydı, söylemi ortaya çıkarıldı. rilmeye çalışılırken, toplum mühendisliğiniyıldığı gibi, Osmanlı İmparatorluğu, Çin kendine görev bilenler, halkı mevcut reji-İmparatorluğu gibi gelenekçi ülkelerde Mevcut hükümet Türkiye’de geçmişte min temel argümanlarına uyumlu bir dinide siyasi iktidarları etkiledi. Yaşadığımız İslâmi çalışma yapanları, toplum değişimi- söylemle yönlendirmeyi yeğlemişlerdir.20 Köklü Değişim

P:21

İSLÂM’IN MİLLİYETÇİLİĞE BAKIŞI Konuya ışık tutması açısından Ra- ise şakîdir. Siz, Âdem’in çocuklarısı- üstünlüğü yoktur, beyazın da siyahsulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’den nız. Âdem de topraktan yaratılmış- derili üzerine bir üstünlüğü yoktur.nakledilen konu ile alakalı bazı hadisleri tır. Bazı adamlar, (kâfir olarak ölen) Üstünlük sadece takva iledir.”16nakledelim: kavimleriyle övünmeyi terk etsinler. Çünkü onlar cehennemin kömürün- Bugün sistem tarafından oluşturulma- “Irkçılığa (asabiyyeye) çağıran den bir kömürdürler yahut onlar, ya çalışılan yerlilik ve millilik algısı kutsalBizden değildir; ırkçılık için savaşan Allah indinde burnu ile pislik yuvar- devlet ve tek millet denilerek ulus dev-Bizden değildir; ırkçılık üzere, asa- layan pislik böceğinden daha aşağı- letçi bir halkın yeniden dizayn edilme sü-biyye uğruna ölen Bizden değildir.”5 dırlar.”12 recidir. “Asabiyet (kavmiyetçilik) dava- “Müslüman cemaatten ayrılan ve 15 temmuz darbe sürecinden sonrasına kalkan, onu yaymaya çalışan, itaat yolunu terk etmiş olarak ölen bu algı yoğun olarak işlenmeye devambu dava yolunda mücadeleye girişen kimsenin ölümü, cahiliyye ölümüdür. ediyor.Bizden değildir.”6 Ümmetime karşı harekete geçerek müminin imanına saygı duymaksı- Dinin değerleri ve ölçüsünden ziyade, “Vasîle bin el-Eskâ (r.a.) anlatı- zın ve sözleşmeli bulunduğu kimseye devletin değeri ve çıkarları esas hâlineyor: Ben, Ey Allah’ın Rasulü! Adamın karşı olan ahdine vefa göstermeksi- dönüştürülmüştür.kendi kavmine bir zulüm üzerine yar- zin suçlusuyla suçsuzuyla bütün üm-dım etmesi asabiyetten (ırkçılıktan) metimi vurmaya kalkışan kimse Be- Devlete şirk koşmak hapis ve sürgünmıdır? diye sordum. Hz. Peygamber nim ümmetimden değildir. Asabiyet/ gibi cezalar olurken, dine ve Allah’a şirk(SallAllahu Aleyhi ve Sellem): Evet, ırkçılık duygusuyla öfkelenen, asabi- koşmak bireyin özgürlüğü olarak ele alın-buyurdu.”7 yet uğruna savaşırken yahut ırkçılık mıştır. davası güderken körü körüne açılmış “Rasulullah (SallAllahu Aleyhi ve bir bayrak altında ölen kimsenin ölü- 1  Bakara Suresi 120Sellem’e soruldu: Kişinin soyunu, sü- mü cahiliyye ölümüdür.”13 2  Nahl Suresi 123lalesini (kavmini, ulusunu) sevmesi 3  Bakara Suresi 120asabiyet (kavmiyetçilik, ırkçılık) sa- “Kim hevasına uyarak bâtıl yolda 4  Şükrü HÜSEYİNOĞLUyılır mı? Hz. Peygamber şöyle cevap cenk eder, kavmiyetçiliğe (asabiyet) 5  Müslim, İmâre 53, 57, hadis no: 1850; Ebûverdi: Hayır. Lakin kişinin kavmine çağrıda bulunur veya kavmiyetçiliğin Dâvud, Edeb 121; İbn Mâce, Fiten 7, hadis no:zulümde yardımcı olması asabiyettir/ sevkiyle öfke ve tehevvüre kapılırsa, 3948; Nesâî, Tahrim 27, 28kavmiyetçiliktir.”8 cahiliyye ölümü üzere (kâfir olarak) 6  Ebû Dâvud, Edeb 112 ölür.”14 7  İbni Mâce, Fiten 7, hadis no: 3949; Ebû “Zulüm ve haksızlıkta kavmine Dâvud, Edeb 121, hadis no: 5119; Ahmed binyardıma kalkışan kişi, kuyuya düş- “Bir kimseyi ameli geri bırakmış- Hanbel, 4/107, 160müş deveyi kuyruğundan tutup çıkar- sa, nesebi, soyu onu kurtaramaz, 8  Ahmed bin Hanbel, 4/107, 160; İbn Mâce,maya çalışan gibidir.”9 yükseltemez, ilerletemez.”15 Fiten 7, hadis no: 3949 9  Ebû Dâvud, Edeb 113, 121, hadis no: 5117 “Kim kâfir olan dokuz atasını on- “Allah indinde en şerefliniz tak- 10  Ahmed bin Hanbel, 5/128larla izzet ve şeref kazanmak düşün- vaca en ileri olanınızdır. Arabın Arap 11  Ahmed bin Hanbel, 2/524; Ebû Dâvud,cesiyle sayarsa, cehennemde onların olmayan (acem) üzerine bir üstünlü- Edeb 111onuncusu olur.”10 ğü yoktur. Arap olmayanın da Arap 12  Ebû Dâvud, Edeb 120, hadis no: 5116 üzerine bir üstünlüğü yoktur. Siyah 13  Müslim, İmâre 57; Nesâî, Tahrim 27; İbn “Bir kısım insanlar vardır ki, ce- derili olanın beyaz derili üzerine bir Mâce, Fiten 7; Ahmed bin Hanbel, 2/306, 488hennem kömüründen başka bir şey 14  İbn Mâce, Fiten 7olmayan adamlarla iftihar ederler, 15  İbn Mâce, Mukaddime 17, hadis no: 225övünürler. İşte bunlar ya bu övünme- 16  Cem’u’l-Fevâid, 1/510, hadis no: 3632den vazgeçerler ya da Allah nezdin-de, pisliği burunlarıyla yuvarlayanpislik böceklerinden daha değersizolurlar.”11 “Aziz ve Celil olan Allah sizdencahiliyye devrinin kabalığını ve ba-balarla övünmeyi gidermiştir. Mü-min olan, takva sahibidir. Kâfir olan Suskunluğun Kırılma Noktası 21

P:22

Milliyetçilik Kurtuluş Sevinç [email protected] İNSANA YAKIŞMAYAN DAR BİR FİKİR:MİLLİYETÇİLİKGeçmişte ve günümüzde dün- ğımsızlık, dil, kültür gibi alt kavramlarda sonucunda doğan Protestanlık ve laisizm yanın büyük bölümünde sü- birliği; dolayısıyla dar, sınırlı ve mütecanis düşüncesi, din anlayışı üzerinde zayıflatı- ren çatışmaların temel se- bir siyasi ve sosyal yapıyı ifade etmekte- cı etki oluşturmuştur. Bunun bir sonucubepleri incelendiğinde karşımıza dinsel/ dir. Bir başka açıdan milliyetçilik, kişinin olarak sosyal birliğin en önemli unsurumezhepsel farklılıklar, sınıfsal ve ekono- üyesi olduğu millete hayranlık ve bağlılık varsayılan millet fikri güç kazanmıştır.mik dengesizlikler ve milliyetçilik ve etnik duygularının gelişmesi ile diğer milletleri Yine kapitalist düşüncenin, Hristiyanlığıfarklılıklar karşımıza çıkmaktadır. dışlama veya geri plana itme eğilimini ifa- kendi amaçları doğrultusunda reforma de eden güç olarak da kabul edilmiştir. tâbi tutması 17. yüzyıldan itibaren İngiliz Dinsel/mezhepsel farklılıklar ile sınıf- Böylece din, dil, toprak, menfaat birliği milliyetçiliğini geliştirmiştir. 18. yüzyıldasal ve ekonomik dengesizlikler konumuz gibi etmenlerin etkisi ile ortak değerle- ülkelerinden sürülen, kaçan kişilerin yer-olmadığından bunlara değinmeyeceğiz. re sahip kimselerin duygu birliği kuvvet leştiği Amerika’daki milliyetçik ise Tho-Bir ırka bağlı, soyla ilgili yani etnik-milli- kabul edilerek millî devlet esas alınmıştır. mas Jefferson ve Thomas Paine gibi ide-yetçi çatışmalara gelince; dünyadaki ça- olog ve siyaset adamlarının öncülüğündetışmaların %70’ine bu anlayış sebep ol- Günümüze etki eden milliyetçi düşün- baş göstermiştir.muş/oluyor. cenin Batı’da hayat bulması ise kapitalist ideolojinin temellerinin atıldığı dönemle Fransız İhtilali sürecinde milliyetçi- Milliyetçilik, genel olarak milleti ve yakından ilgilidir. 16. yüzyıl Avrupası’nda lik ilk başlarda mutlak monarşi ve dinonun değerlerini kültürel ve siyasi temel Martin Luther ve Jean Calvin’in öncülü- eksenli cemaatleri hedef almıştır. İnsankabul eden görüşlere verilen addır. Genel ğünde Papa ve temsil ettiği Katolik Kili- ve Yurttaş Hakları Bildirisi’nde yer alanolarak milliyetçiliğin devlet, kalkınma, ba- sesi’ne karşı girişilen reform hareketinin “egemenliğin millete ait oluşu” millet ve22 Köklü Değişim

P:23

İNSANA YAKIŞMAYAN DAR BİR FİKİR: MİLLİYETÇİLİKmilliyetçilik kavramlarını güçlendirmiş, olmayacağından milliyetçiliği fikrî olarakmillî menfaatleri savunan ve aynı zaman- ele almayacağız. Nitekim onun kaynağıda yöneticilerin, halkın destek ve reyiyle içgüdülerdir ve aslı akla dayanmamakta-seçilmelerine imkân sağlayan millî, siyasi, dır. Esasen milliyetçilik düşüncesinin di-idari yapılara imkân vermiştir. ğer birçok sonu “izm” ile biten fikirlerde olduğu gibi büyük düşünürlerinin olma-Napolyon Bonapart bu akımı Avru- ması da bu durumu teyit etmektedir.pa’da ilk ve en etkili yayan kişidir. Nite-kim 1797’de Napolyon Bonapart Av- Milliyetçiliğin, toplumları parçaladığırupa’nın büyük devletleri ile savaşırken ve insan ilişkilerini basitleştirdiği açıkçave bu devletlerin topraklarına girerken görülmektedir. Nitekim çok uzağa git-o memleketlerin halklarını bağlı olduk- meden 18. ve 19. yüzyıllar ile 20. yüzyılınları devletlere karşı ayaklandırmış1Fransa’nın bu milletlere “hürriyet” İtalyan Faşizmigetirdiğini slogan edinmiştir. Milliyetçiliğin, Faşizm, ilk olarak Benito Mus- Otoriter ve muhafazakâr bir toplumları parçaladığı solini tarafından Ulusal Faşist Par- ti’nin kurulması ile ortaya çıkan,temel üzerine kurulu olan Alman ve insan ilişkilerini otoriter bir devlet üzerine kurulumilliyetçiliğinin gelişmesi de kapita- basitleştirdiği açıkça radikal milliyetçi yönetim sistemi-lizmin getirdiği sosyal içerikli kriz- görülmektedir. Nitekim dir. “Faşizmin Doktrini” adı altındalerden kaynaklanmıştır. Süreç içe- çok uzağa gitmeden 18. onun ilkeleri ve öğretileri Giovan-risinde milliyetçilik zamanla Faşizm ve 19. yüzyıllar ile 20. ni Gentile tarafından yazılmıştır. I.ve Nazizm’e yol açmış, Avrupa’da yüzyılın ilk çeyreğinde Dünya Savaşı esnasında İtalya’dahanedanlar çökerken milliyetçi dünyaya damgasını milliyetçi işçi hareketlerinden ilhamakımlar Avusturya, Macaristan, Çe- alan faşist hareketler sol fikirleri,koslovakya, Yugoslavya gibi birçok vuran milliyetçilik sağcı ve milliyetçi unsurlarla bir-devletin doğuşunda ya da parça- leştirerek komünizme, Marksistlanışında etkisini göstermiştir. Kı- liberalizme, demokrasiye ve gele-sacası çağdaş anlamda milliyetçilik neksel sağcı muhafazakârlığa karşıdüşüncesinin kökenini 18. yüzyıla olarak ortaya çıktılar. Faşizm, ge-götürmek mümkündür. Bu fikrin fiilî nelde -ülkemizde olduğu gibi- “aşırıolarak ortaya çıkması ihtilal Fransa- sağ” olarak nitelendirilse de esasensı’nın öncülüğünde gerçekleşmiştir. geleneksel siyasal yelpazede siya- Günümüzde milliyetçilik üzerine set bilimciler tarafından bu tanımın yeterli olmadığı, yukarıda da ifadetoplumları birleştirmekyapılan araştırma ve incelemelerde edildiği gibi faşizmin, sol fikirlerinonun üç ayrı şekilde tarifiyle kar- şöyle dursun köklü milliyetçilik ile birleştirilmesindenşılaşmak mümkündür. Bunlar bir neşet ettiği bir gerçektir. Faşizmdüşünce, bir duygu ya da bir siyasi imparatorlukların kendi ulusunu totaliter bir devlethareket olarak ifade edilmektedir. sonunu hazırlamıştırDoğal olarak her birinin hayata yoluyla bütünleştirmeyi amaçlar veyansıması da farklılık arz etmek- faşist ideolojiye uygun ilkelerle bir-tedir. Bu yansımalar milliyetçiliği likte ulusu örgütlemeyi hedefleyenaçıklamak için milliyetçi aydınların devrimci siyasal harekete önayaksöylediklerine, yazdıklarına eğilme olan “bir lider parti”ye sahip olmayışeklinde fikrî, belirli bir kültürün ilk çeyreğinde dünyaya damgasını vuran öngörür. Çoğu zaman faşizm; siya-gelişimi ile millî bilinci elde etme şeklin- milliyetçilik toplumları birleştirmek şöyle sal şiddeti, savaşı ve emperyalizmi ulusalde duygusal ve üçüncü olarak da onu dursun köklü imparatorlukların sonunu ihyaya ulaşmak için bir araç olarak görürsiyaset sahnesine taşıma şeklinde siyasi ve güçlü ulusların, güçsüz ulusların yerineolmaktadır. hazırlamıştır. geçerek topraklarını genişletmeye hakkı Biz bu yazımızda milliyetçiliğin kay- Sosyalist/komünist ülkeler arasındaki olduğunu savunur.nağı açısından onu duygusal/içgüdüsel anlaşmazlıklar ve bölünmelerin teme- Faşizm bir dünya görüşü olarak 1922yönünden ve siyasi bir hareket açısından linde de milliyetçilik yer almıştır. Stalin,kalkınma yolundaki serüveninden bahse- Tito, Enver Hoca ve Mao komünist ol- yılında İtalya’da Benito Mussolini’nin ikti- dara gelmesiyle hayat bulmuştur. Faşizmdeceğiz. Fikirlerin kaynağı akıl olmadığın- makla beraber milliyetçiydiler hatta Mao kavramı Antik Roma yöneticilerinin genişda onu fikren ele almak vakıaya mutabık için milliyetçilik bir düsturdur. hükmetme yetkisinin simgesi mesabesin- Suskunluğun Kırılma Noktası 23

P:24

Milliyetçilikde; ucunda balta bulunan bir çubuk de- İspanya diktatörü Francisco Franco Faşizmi’nde “İtalyan vatandaşlığı” esasmetinin adı olan Latince fasces sözcüğün- eliyle ülkesinde Milliyetçi düşüncenin ma- alınırken Alman Nasyonal Sosyalizmi’n-den gelir. Bu sembol bazı değişikliklerle liyeti; (1936-1939 yılları arasında) 30 bin de ise “Alman kanı taşıma” esas alınır.1926 yılından itibaren İtalya’nın resmî muhalifin canı olmuştur. Dolayısıyla Mussolini’nin doktrini İtal-devlet sembolü olmuş, ona yüklenen üç yan Faşizmi milliyetçidir, Hitler’in Almananlam yani devlet gücü, halk mülkiyeti ve Alman Nazizmi Nasyonal Sosyalizmi ise ırkçıdır.birliktelik Mussolini’nin propagandasında Nazizm, İtalya’da Benito Mussolinikullanılmıştır. Günümüzde faşizm, baskıcı liderliğinde ortaya çıkan faşizm akımın- Her ne kadar Adolf Hitler, Benitorejimleri tanımlamak için kullanılan genel dan etkilenerek ortaya çıkmıştır. “Nazi” Mussolini’den etkilenerek yola koyulsabir terim olmuştur ancak daha önce, asıl kelimesi Almanca “National Sozialistische da Nasyonal Sosyalizm fikrini ilk kez 1898olarak İtalyan milliyetçiliğini temsil et- Deutsche Arbeiter-Partei” yani Nasyonal yılında Fransız teorisyen Maurice Barrèsmekte kullanılmıştır. Sosyalist Alman İşçi Partisi’nin kısaltması- dile getirmiştir. Sosyalist bir milliyetçi- dır. Adolf Hitler tarafından liderlik edilen lik fikrinin temel doktrinlerini belirleyen Faşist olarak nitelendirilen rejimlerin nasyonal sosyalizm, 30 Ocak 1933’ten, Barrès, Adolf Hitler’e ilham vermiş veortak özellikleri, o rejimin hayata ba- II. Dünya Savaşı’nda teslim olduğu 8 Ma- Nasyonal Sosyalist hayat görüşünün oluş-kış açısının milliyetçi olması ve milletin yıs 1945 tarihine kadar iktidarda olduğu masına katkı sağlamıştır. Sosyalizm’denvarlık ve çıkarlarını her şeyin üstünde dönem boyunca Almanya’nın resmî reji- farklı olarak Nasyonal Sosyalizm’in doğ-tutmasıdır. Faşizm genellikle bir toplu- mi olarak uygulanmıştır. rudan “kolektif çalışan bir milliyetçilikmu birlik ve beraberlik, ulusal değerler, Nasyonal Sosyalizm, etnik milliyetçilik sistemi” olduğunu empoze eden Adolftarih bilinci, vatan-bayrak-devlet üçleme- ile Sosyalizmi birleştiren, ırkçı bir dünya Hitler önderliğindeki Nasyonal Sosyalistsi, halkçılık ve devletçilik gibi anlayışların görüşüdür. İtalyan Faşizmi ile aralarında- Alman İşçi Partisi, Barrès’in ortaya attığıaltında bütünleştirmeyi amaç edinmiştir. ki fark da buradan kaynaklanır. İtalyan düşünceleri kendisine göre uyarlamıştır.24 Köklü Değişim

P:25

Büyük ölçüde faşizm ile İNSANA YAKIŞMAYAN DAR BİR FİKİR: MİLLİYETÇİLİKuyuşan Nasyonal Sosyalizm,Sosyalizm’den yalnızca ekonomik İslâm Öncesi Cahiliye Arapla-politikaları alarak devlette rında Milliyetçilikuygulamaya koymuştur. Cahiliye Dönemi’nin daha çok günü- müz aşiretlerine benzer bir yapıya sahip aşiret mantığını barındırdığını biliyoruz. Bu yapıya “asabiyet” denilmektedir. “‫ ” َع َص ِب َيّة‬Asabiyet, Arapça kökenli bir ke- lime olup “‫[ ” َع َص َب‬a-sa-be] kökünden tü- remiştir. Asabe kelimesi başka anlamları olmakla birlikte, birinin baba tarafından akrabalarını ifade eder. Asabiyet ise lü- gatte, baba tarafından akrabalarına aşırı düşkünlük, onların kayırılması doğrul- tusunda aşırı çaba göstermek ve fana- tikliktir. Bir terim olarak bu kelime yani “‫ ” َع َص ِب َيّة‬asabiyet, daha çok bir kimsenin baba tarafından olan akrabalarını yahut kabilesine mensup kişileri, haklı ya da haksız olsun bütün meselelerde başkala- rına karşı korumayı, ona destek olmayı sağlayan duygu kaynaklı kabilevî gayret- leri ifade eder. Günümüzde sağ görüşün en aşırıya Günümüz Türkiyesi de işte bu batak- Adolf Hitlerkaçan hâli olarak tanımlanan Nasyonal lığa saplanmış, sağ-sol olaylarında Türki- önderliğindekiSosyalizm, milliyetçi düşüncelerin ağır- ye’de 5000 genç öldürülmüştür. Allah’ın Almanların 1933-laştırılarak Sosyalizm doktrinleri ile har- yaratırken kendilerine vermiş olduğu 45 yılları arasındamanlanmış hâli olarak isimlendirilir. Bü- özellikleri O’nun muradı dışında yani ta- Büyük Almanyük ölçüde faşizm ile uyuşan Nasyonal nışıp kaynaşma dışında değerlendirir hat- İmparatorluğu’nuSosyalizm, Sosyalizm’den yalnızca eko- ta bunun tam tersine bir ayrışma sebebi kurma ve mükemmelnomik politikaları alarak devlette uygula- olarak görür hâle gelmiştir. Alman ırkını yaratmamaya koymuştur. ‫يَا أَيُّ َها ال َّنا ُس ِإنَّا َخلَ ْق َناكُم ِّمن َذكَ ٍر َوأُنثَى َو َج َعلْ َنا ُك ْم ُش ُعوبًا‬ hedefinin maliyeti diğer milletlerden ve 8 Mayıs 1945 yılında II. Dünya Savaşı ‫َوقَ َبائِ َل لِتَ َعا َرفُوا إِ َّن أَكْ َر َم ُك ْم ِعن َد اللَّ ِه أَتْ َقا ُك ْم ِإ َّن اللَّ َه َعلِي ٌم َخ ِبي ٌر‬ etnik gruplardan 21sonucu Nazi Almanyası’nın yenilgisiyle “Ey insanlar! Doğrusu biz sizi milyon insanı toplucaberaber Nasyonal Sosyalist rejim çök- kurşuna dizmek,müş, Almanya 1949’a kadar Müttefik bir erkekle bir dişiden yarattık. toplama kamplarında,Devletler’in fiilî işgali altında kalmıştır. Bu Ve birbirinizle tanışmanız için sizi fırınlarda yakarak,süre boyunca Nasyonal Sosyalizm’e ait milletlere ve kabilelere ayırdık. gaz odalarındaolan her ne varsa kaldırılmış ve Alman Muhakkak ki Allah yanında en de- zehirleyerek soykırımahalkının zihninden bu düşünceler silin- ğerli ve en üstününüz O’ndan en uğratmak olmuştur.meye çalışılmıştır. çok korkanınızdır. Şüphesiz Al- lah bilendir, her şeyden haberdar Suskunluğun Kırılma Noktası 25 Adolf Hitler önderliğindeki Almanla- olandır.”2rın 1933-45 yılları arasında Büyük Alman ‫َو ِم ْن آيَاتِ ِه َخلْ ُق ال َّس َم َوا ِت َوا ْلَ ْر ِض َوا ْخ ِت َل ُف أَلْ ِس َن ِت ُك ْم‬İmparatorluğu’nu kurma ve mükemmelAlman ırkını yaratma hedefinin maliyeti ‫َوأَلْ َوانِ ُك ْم إِ َّن ِف َذلِ َك َليَا ٍت �لِّلْ َعالِ ِمي َن‬diğer milletlerden ve etnik gruplardan 21 “Göklerin ve yerin yaratılmasımilyon insanı topluca kurşuna dizmek, ile dillerinizin ve renklerinizin ayrıtoplama kamplarında, fırınlarda yakarak, (farklı ve değişik) olması da O’nungaz odalarında zehirleyerek soykırıma ayetlerindendir. Şüphesiz bunda, bi-uğratmak olmuştur. lenler için gerçekten ayetler vardır.”3

P:26

MilliyetçilikBu anlamda asabiyet başlangıçta, sa- başka deyişle asabiyet bağı en güçlü olan suplarının yerini köklerine bağlı diğer birdece Arap kabilelerinin mensuplarını hi- grup diğerlerine üstün olur ve hâkimiyeti asabiyetin almasına sebebiyet verir. Bumaye gayretini ve duygusunu ifade etse ele geçirir. durum Abbasîlerin Emevîlerden yöneti-de zaman içinde bir kimsenin, bir top-luluğun taraftarı ve savunucusu olmayı İbn-i Haldun’a göre, tüm ilkel grup- mi almalarında gözlemlenir. Dolayısıylamuhteva eder bir hâl almıştır. Onun için, larda dayanışma, direniş gücü ve cesaret İbn-i Haldun’un “asabiye teorisi” dahaeskiden var olan bu kavmiyetçilik, günü- vardır ve bu, onları fetihler yapmaya sevk çok kudrete yani otoriteyi elinde tutanmüzde milliyetçilikle eşanlamlı olarak dü- eder. Bu gruplar ya var olan bir devleti güce denk düşmektedir.şünülmüştür. fethederler ya da yenisini kurmaya çalı- İbn-i Haldun’un asabiyet tarifinden şırlar. Ancak devlet kurma aşamasında yola çıktığımızda günümüzde bu asabi-İslâm öncesi dönem incelendiğinde kan bağı yeterli olmaz. İhtiyaç duydukları yeti Yemen, Irak vb. yerlerdeki büyükCahiliye Dönemi Araplarında asabiyetin yeni gücü ise dinde bulurlar. Din, asabi- aşiretlere ve yine yönetimde bulunançok şiddetli olduğu görülür. Bunun sebe- yeti en güçlü olan grubun içinde gelişir ve ve ona aday olan siyasi partilerebi belki de çölün zorlukları arasındabaşkalarının, kendilerinden çekindi- benzetebiliriz. Asabiyetin amacınınği akrabaları ile bir kabile mensubu- hâkimiyeti sağlayan güç olduğunu,nun kendisini güvende hissetmesi İslâm öncesi dönem onun asabiyeti açıklığa kavuştur-olabilir. Böylelikle her fert, haklı ya incelendiğinde Cahiliye duğu Mukaddime adlı eserindeki şuda haksız, zalim ya da mazlum ol- sözlerden anlayabiliyoruz:sun asabesinin yanı başında vuruş-maya hazır bir hâlet-i ruhiye içinde “Rasul SallAllahu Aleyhi ve Sel-olmuştur. Dönemi Araplarında lem’e göre, dünya işleri ahiret için bir asabiyetin çok şiddetli binek ve araçtır. Araç olmadan ama- olduğu görülür. ca ulaşmak mümkün olmaz. Rasul Cundeb b. Anbar’ın, “Zalim de SallAllahu Aleyhi ve Sellem insanın birolsa, mazlum da olsa kardeşine yar- Bunun sebebi belki işi terk etmesini istediğinde bu, o işindım et.” anlamındaki şiirinde oldu- de çölün zorlukları tamamen ihmali veya kökten sökülüpğu gibi asabiyet duygusu bu Arap arasında başkalarının, atılması, temeli oluşturan potansiyelkabileleri arasında teşvik edilmiştir. kendilerinden çekindiği gücün tamamen atıl hâle getirilmesi akrabaları ile bir kabile demek değildir. Asıl maksat, o işi ve Asabiyetin sosyal hadiselerle mensubunun kendisini potansiyel güçleri doğru ve hak olarakilişkisini ilk defa ele alan kişi İbn-i güvende hissetmesi yönlendirmektir. Bu cümleden olarakHaldun’dur. İbni Haldun, sosyo- Rasul SallAllahu Aleyhi ve Sellem hid-lojinin kurucusu sayılır. Psikolojiyi olabilir detin tamamen insan tabiatındantarihe uygulamış, ilk defa tarih fel- kalkmasını istememiştir. Zira insanınsefesinde görüş sahibi olan, büyük tabiatında bu büsbütün kaybolacakbir İslâm tarihçisidir. Mukaddime olursa insan cihad edemez. Dolayısıadlı eserinde asabiyet teorisini ele ile “İ’layı kelimetullah” mücadelesialmıştır. kaybolur. Çünkü cihad bu kuvvetin varlığına bağlıdır. Allah’ın Rasulü sa- İbn-i Haldun ve Asabiyet dece hiddetin kötü maksatlar için kul-Teorisi lanılmasını yasaklamış, Allah için olanİbn-i Haldun’a göre, yakın kan öfke ve hiddeti teşvik etmiştir. Rasulbağı ile bağlı olan akrabalık ilişki-lerinde görülen asabiyet zamanla yayılır. Bundan dolayı İslâm daveti, içinde SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in asabi-kabile ve kavim bağına dönüşür. Bir yeyi kötülemesi de böyledir.kişi, bir akrabası hakarete veya saldırıya bulunduğu toplumun asabiyetine dayan- ‫لَن تَن َف َع ُك ْم أَ ْر َحا ُم ُك ْم َو َل أَ ْو َل ُدكُ ْم‬uğradığında bu saldırı kendisine yapılmış madan yaşama şansından mahrum olur.gibi doğal olarak onda da düşmanlığı açı- Din, dünyevi istekler ve hısımlığın ötesi- ‘Akrabalarınız ve evlatlarınız, aslağa çıkarır. Savaş, barış ve evlenmelerle ne geçtiği için kan bağına dayalı asabiyet- size fayda sağlamaz…’4 ayetinden mak-başka soyları da içine alarak büyüyen ka- ten çok daha güçlü bir sadakat duygusu sat, asabiyenin, Cahiliye Dönemi’nde-bilede başkanlık da asabiyet bağı en güç- oluşturur. İbn-i Haldun’a göre din, bir uy- ki gibi, bâtıl ve bâtılla ilgili davranışlarlü olan kabilede olur. Başlangıçta yaşlı ve garlığın yaratılışındaki en üstün güçtür ve hakkında olması, bir kimsenin diğerineakil olanların hakemliği ile çözümlenen aynı zamanda o uygarlığı korumak için de karşı kabilesiyle övünmesidir. Bunlar sa-çatışmalar, kabile büyüdükçe gruplaşma- en etkili olan silahtır. Dini sahiplenmiş ve vunulamaz. Ancak asabiyet, bir mas-lara ve grup içi çatışmalara yol açar. En yönetimi elinde tutan asabiyette meyda- lahata binaen ve Allah’ın emrini yerineyoğun ve kuvvetli dayanışması olan grup, na gelen bir çözülme, o asabiyetin men- getirmede olursa arzu edilen bir şeydir.”26 Köklü Değişim

P:27

İNSANA YAKIŞMAYAN DAR BİR FİKİR: MİLLİYETÇİLİK Buradan hareketle onun asabiyet te- taya koymak ister hâle gelir. Bu aşamaya gilizlerin ve Almanların aşırı milliyetçi kit-orisinin bildiğimiz anlamda milliyetçilikle kadar her liderlik aşamasında çekişmeler leleri bulunmaktadır. Yıllarca birbirleriylealakasının olmadığı, herhangi bir ırkın cereyan eder. Daha açık bir ifade ile bu savaşan Avrupa ülkeleri önceleri Kömürüstünlüğünü ifade etmediği açıktır. İbn-i düşünce kabile taassubuna dayalı bir dü- Birliği, daha sonraları Avrupa EkonomikHaldun daha çok bir vakıa tespiti yap- şünce olduğundan insanları birbirinden Topluluğu ve son olarak da Avrupa Birliğimakta, sosyolojik açıdan toplumların ayırıcı özelliğe sahiptir. İçgüdüsel bir da- adı altında bir araya gelmelerine rağmengeçirdiği süreçte gücün asabiyette oldu- yanakla yola çıkıldığından kişilerde tahak- hâlen aralarındaki kavga tam olarak bit-ğunu gözlemlemekte ve bunu ifade et- küm hırsını açığa çıkarır. İnsanlar arasında miş değildir. Onların bir araya gelmelerimektedir. Dolayısıyla onun İslâm tarihini tahakküm kurmaya ve liderlik çekişme- sadece AB ülkelerinin maddi çıkarları veanalizinden hareketle, İslâm’da asabiyetin lerine sebep olacağından dolayı insanlığa İslâm’ın potansiyel olarak onlar karşısın-varlığından dolayısıyla milliyetçi yaklaşım- huzur vermeyen bir düşüncedir. da bir tehlike görülmesidir.ların İslâm’da da mevcut olduğundanbahsedilemez. Bilakis İslâm, etnik-milli- Milliyetçilik fikrinin açığa çıktığı yer- Milliyetçilik fikrinin İslâm beldeleri-yetçi düşünceyi yasaklamıştır. lerde gözlenen odur ki, kişilerin fikrî ne girişi, Avrupa’nın bir bütün olarak seviyeleri çok düşüktür. Günümüz mil- karşısında duramadığı Hilâfet Devle- Rasul SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle liyetçiliğinin İslâm beldelerine giriş nok- ti’ni parçalama çabasının bir ürünüdür.buyurmuştur: tası da Avrupa’dır. Avrupa bir zamanlar Osmanlı’nın son dönemlerinde Hilâfet Roma İmparatorluğu himayesinde çeşitli Devleti’nin bünyesine Avrupa tarafından ‫َد ُعو َها فَ ِإنَّ َها ُم ْن ِت َن ٌة‬ ırkları, dilleri ve cinsleri bir arada bulun- yerleştirilen misyonerler, süreç içerisin- “Onu (milliyetçiliği) terk edin duran siyasi bir birlikti. Ancak bu birlik- de Arapların üstünlüğüne dair Araplara,çünkü o kokuşmuştur.”5 telik gerçek anlamda İslâm ümmeti gibi Türklerin üstünlüğüne dair Türklere tel- Kişide Milliyetçiliğin Açığa Çıkışı bir ümmet oluşturmuyordu. Bilakis ana kinlerde bulunarak bu fikri İslâm beldele- Bütün insanlarda mevcut olan beka devlet “efendi”, sömürgeler ise “köle” rinde yaydılar. Bu çalışmalarında başarılıiçgüdüsü, fikrî seviyesi düşük olan kişiler- idi. İmparatorluğun himayesinde yaşayan da oldular. Günümüzde ellinin üzerindede lider olma sevgisini meydana çıkarır. halklar hiçbir zaman İslâm ümmetinin bir İslâm beldesinin hiçbirinde Allah’ın indir-Bu sevgi başlangıçta fikrî seviyesi düşük araya gelişi gibi bir birlik, bir vahdet oluş- diğiyle hükmeden bir Hilâfet’ten bahse-olan kişide bir arzu ve istek olarak kalır. turamadılar. Bütün ırkları, cins ve dilleri dilemez oldu. Çevremizi incelediğimizdeAncak bu sevgi fikren gelişme gösterince akide potasında eriterek aynı seviyede artık, insanların köpeklerine “Arap” ismi-kişi önce aile fertleri arasında lider ol- bir tek ümmet olan İslâm ümmetinin bir ni verdiğini bile görürüz. Başka ülkelerdemayı, sonra diğer aileler arasında kendi araya gelişinde olduğu gibi gerçek bir bir- de Türklerin “barbarlığı” konuşulur hâl-ailesinin liderliğini, daha sonra da vata- lik hâlinde birbirleriyle kaynaşamadılar. dedir. Türkler, Araplara pis olduklarınınında kendi kabilesinin üstünlüğünü or- söylerler. Görünen o ki Batı, ümmeti Bugün dahi Avrupa’da bu tür milliyet- parçalayan ve birliğini bozan milliyetçilik çilik hareketleri cereyan etmektedir. İn- fikrini çoktan aşılamıştır. Suskunluğun Kırılma Noktası 27

P:28

Milliyetçilik Ümmet Bilinci mış ve inanacak olanları içine alan beşerî İslâm ümmeti, ilahi risalet ile yeryü- ve sosyal yapıdır. zündeki bütün sınırlara, farklı dil ve renk- Son yüzyılda İslâm coğrafyasındaki lere rağmen bir bütündür. İslâm ümmeti,resmî kültür ve kimlik üretiminden son- Müslümanların başka hiçbir toplumda kardeştir. Zira Allah Subhanehû ve Teâlâra ümmet kavramı kötülendi, ona farklı görülmeyen bu kardeşlik bağıyla birbir- şöyle buyurmuştur:anlamlar yüklendi hatta İslâm beldelerin- lerine bağlanmaları, onları tek bir yürek,den kovulmak istendi. Bu, o kadar ileriye tek bir vücut hâline getirmiştir. ‫إِ َّنَا الْ ُم ْؤ ِم ُنو َن إِ ْخ َو ٌة فَأَ ْص ِل ُحوا بَ ْي َن أَ َخ َويْ ُك ْم َواتَّ ُقوا اللَّ َه لَ َعلَّ ُك ْم‬götürüldü ki İslâm beldelerindeki kukla ‫تُ ْر َح ُمو َن‬yönetimler, ümmet düşüncesini bir suç ‫إِ َّن َه ِذ ِه أُ َّمتُ ُك ْم أُ َّم ًة َوا ِح َد ًة َوأَنَا َربُّ ُك ْم فَا ْع ُب ُدو ِن‬olarak kabul ettiler. Hâlbuki Ümmet kav- “Doğrusu bu sizin ümmetiniz “Müminler ancak kardeştirler.ramı, İslâm’a ait bir kavramıdır ve taşıdığı bir tek ümmettir (bir tek din ola- Öyleyse kardeşlerinizin arasını dü-mesaj da Kur’an’ın ona yüklediği anlamdır. rak sizin dininizdir). Ben de sizin zeltin ve Allah’tan korkun ki esir- Rabbinizim. O hâlde bana kulluk genesiniz.”8 Allahu Teâlâ şöyle buyurdu: edin.”7 Dünya iki ümmettir. Bunlardan biri İslâm ümmeti, izzet ve vakar, şeref ve‫كُنتُ ْم َخ ْي َر أُ َّم ٍة أُ ْخ ِر َج ْت لِل َّنا ِس تَأْ ُم ُرو َن ِبالْ َم ْع ُرو ِف َوتَ ْن َه ْو َن َع ِن‬ iman üzere, onun dışındakiler ise küfür haysiyet sahibidir. Bütün bunları, iman ‫الْ ُمن َك ِر َوتُ ْؤ ِم ُنو َن ِباللّ ِه‬ üzeredir. ve salih amelleri kazandırır. Onlar zayıf, Üstünlüğü soy, kabile, renk, sosyal fakir, ezilmiş, mağlup, esir, sömürge, işçi “Siz insanlar arasında çıkarıl- sınıf, zenginlik ve iktidar sahipliği gibi şey- olsalar bile imanlarının verdiği izzet vemış en hayırlı ümmetsiniz. Marufu lerde görmeyen İslâm, sadece takvayı üs- onura sahiptirler.emredersiniz, münkeri nehyeder- tünlük derecesi saymıştır. İslâm ümmetisiniz ve Allah’a inanırsınız.”6 vahye iman edip, Allah’tan gelen nur ve ‫َول َا تَ ِه ُنوا َولاَ تَ ْح َزنُوا َوأَنتُ ُم الَ ْعلَ ْو َن إِن ُكنتُم ُّم ْؤ ِم ِني َن‬ hidayete tâbi olarak doğru yolu bulduğu, Rasul SallAllahu Aleyhi ve Sellem, İs- İslâm ile şereflenip izzet ve onura kavuş- “Gevşeklik göstermeyin, üzün-lâm Devleti’ni ümmet mefhumuna ve tuğu gibi diğer insanların da bu şerefe tüye kapılmayın, eğer iman ettiy-müminlerin kardeşliğine dair bir esasa ulaşmasını ister. Bunun için de hidayetin seniz üstün gelecek olan sizsiniz.”9dayandırdı. samimi temsilcileri olur, insanlara doğru yolu bulmada önderlik yaparlar. ‫َولِلَّ ِه الْ ِع َّز ُة َولِ َر ُسولِ ِه َولِلْ ُم ْؤ ِم ِني َن‬ Ümmet, Rasul SallAllahu Aleyhi ve Sel-lem’e ilk inananlardan günümüze ve gü- “İzzet ancak Allah’ın, O’nunnümüzden Kıyamet Günü’ne kadar inan- Rasulü’nün ve müminlerindir.”10İslâm ümmeti,ilahi risalet ile yeryüzündeki bütün sınırlara,farklı dil ve renklere rağmen bir bütündür.İslâm ümmeti, kardeştir.28 Köklü Değişim

P:29

İNSANA YAKIŞMAYAN DAR BİR FİKİR: MİLLİYETÇİLİK Ümmetin Gücü İslâm ümmeti bizzat İslâm’dan aldı-ğı gücün yanında galip gelinemez maddibir güce de sahiptir. İslâm ümmetininnüfusu dünya nüfusunun dörtte biri-ni oluşturmaktadır. Yaklaşık bir milyaryedi yüz milyon nüfusuyla yeryüzündekitüm halklardan Müslümanlara rastlamakmümkündür. Coğrafi olarak da dünyanındört tarafına yayılmış durumdadırlar. İslâm beldeleri jeostratejik açıdan bü- larından çıkarıldıklarını görüyoruz. O Ümmetin devletine ve şeriatına olanyük önem arz eden dünya coğrafyasının beldedeki kardeşlerimize yardım etmeyi özlemini fikir ve metoduyla birlikte üm-dörtte birine sahiptir. Bu coğrafya, dün- bırakın, henüz ne olup bittiğini anlaya- met içerisinde ortak bir çalışmaya, so-yanın önemli deniz, hava ve kara yolları- madan bir başka yerden yine başka bir mut bir gayeye dönüştürmeyi başarannın geçtiği stratejik alanlara sahiptir. Bazı zulüm ve işkencenin altında kalmış kar- Hizb-ut Tahrir nihayetinde ümmete gü-İslâm beldelerinin Hint ve Atlas Okya- deşlerimizin feryat figanını duyuyoruz. cünün kaynağını gösterebilmeyi başardı.nusu’nda sahilleri bulunmaktadır. Süveyş İşte milliyetçilik, bu feryat ve figan içe-Kanalı, İstanbul Boğazı, Port Said, Cibuti risinde dahi hiçbir şey yapmadan bizleri Vahiyden beslenen, her zaman can-ve Aden Körfezi Müslümanların kontro- çaresizliğe sürükleyen; birlik olabilmenin, lılığını ve diriliğini koruyan İslâm, insanlı-lündedir. İslâm dünyası; tarımsal ürün- Müslümanlar olarak tek bir çatı altın- ğın ihtiyaçlarını cevaplamakta, diğer dinler ve petrol, elektrik, kömür, demir, da toplanabilmenin önündeki en büyük ve ideolojilerin sunamadığı çareyi su-uranyum, altın, gümüş, bakır vb. diğer engellerden biridir. Müslümanlar olarak nabilmekte ve sıkıntıları çözme imkânımadenler yönünden zengin kaynaklara ümmet olabilmenin önündeki engelleri vermektedir. Bugün ümmetin her köşe-sahiptir. kaldırabilir ve bunu aşabilirsek kâinattaki sinden düne kadar hakkında konuşulma- varlık sebebimizi, sorumluluk ve görevi- sına müsaade edilmeyen Hilâfet sesleri İslâm ümmeti, bugün sahip olduğu mizi de anlamış olarak hak ettiğimiz mev- yükselmekte, her yerde Rasul Sallallahugüç ve servete tarihinin hiçbir dönemin- kie ulaşabiliriz. Aleyhi ve Sellem’in rayesi dalgalandırıl-de ulaşmadı. Bu servete ve güce rağmen maktadır.İslâm ümmetinin alil ve âciz bir durumda Uzun zamandır sömürgeci kâfir dev-bulunması ve Müslümanların iç yakan du- letlerin adının bile anılmasından rahatsız İşte sömürgeci kâfirler milliyetçilikrumu onun parçalara ayrılmasından, suni olduğu “Hilâfet Devleti” kavramını üm- fikrini körükleyerek ümmetin bu gücünüsınırlarla ayrılmasından ve hain yönetici- mete arz edenler, bu konuda söz edip kırmak için gayret göstermekteler. Öy-lerinden kaynaklanmaktadır. yazılar kaleme alanlar mahkûm edildi. Bu leyse kokuşmuş cahiliye fikirlerinden mil- meyanda dış baskılar, ideolojik ve mili- liyetçiliği ayaklar altına alıp İslâm ümme- Sömürgeci kâfir devletler ne zaman tarist darbeler İslâm ümmetinin birçok tini tek bir çatı altında toplayacak Hilâfetki Müslümanlar arasına milliyetçilik pro- ülkesinde ümmetin âlimlerini bunalttı. Devleti’nin inşası için çalışalım. Unutma-pagandasını yaydılar, işte o zaman Müs- Ümmetin tek bir ses ve tek bir güç ola- yalım ki çağdaş milliyetçilik düşüncesi ka-lümanların birliğini parçaladılar, onları bilmesi için gelişen gayret ve heyecanı pitalizmin ürettiği bir pisliktir. Ve’s Selam.çeşitli kavimlere ayırdılar. Nihayetinde bastırılmaya çalışıldı. İslâm ümmetinin birİslâm ümmetinin birlik ve gücünü temsil daha ayağa kalkmaması ve insanlığın ih- 1  Fahir Armaoğlu, 20. Yüzyıl Siyasî Tarihi,eden Hilâfet de 1924 yılında sömürgeci tiyaç duyduğu vahiy kaynaklı medeniyeti Sayfa 9, Nasyonalizm başlığıkâfirler ve onların yerli işbirlikçileri eliyle yeniden tesis etmemesi için İslâm düş- 2  Hucurat Suresi 13ilga edildi. Paramparça olan ümmet, ulus manları çabalarını artırdı, parçalanmışlık- 3  Rum Suresi 22devletlerin egemenliği ve milliyetçilik ları derinleştirmeye gayret gösterdi. 4  Mumtehine Suresi 3propaganda ve baskıları altında bir asra 5  Muttefekun Aleyhyakın bir zamandır tahammül edilemez Bütün sıkıntılarına rağmen bu ümmet, 6  Âl-i İmran Suresi 110acı ve sıkıntılara maruz bırakıldı. beşeriyete dair güzellikleri içinde taşıma- 7  Enbiya Suresi 92 ya devam etmektedir. Ne olursa olsun 8  Hucurat Suresi 10 Her yeni güne uyandığımızda, yeryü- önceleri somut olmayan bir İslâm Dev- 9  Âl-i İmran Suresi 139zünün bir köşesinden feryatlar yükseli- leti’nden, Şeriat Devleti’nden bahseden 10  Münafikun Suresi 8yor ve yüzümüzü oraya çevirip baktığı- ümmet içerisinde geçtiğimiz asrın ortala-mızda zalimlerin, kâfirlerin, müşriklerin, rından itibaren bu konuda birçok eserlermücrimlerin alçakça saldırıları altında kaleme alındı, cemaat çalışmaları yapıldı,Müslümanlardan bir topluluğun kadın, Müslümanlara İslâm ümmetinin olmasıçoluk-çocuk demeden öldürülüp yurt- gereken konumu dile getirildi. Suskunluğun Kırılma Noktası 29

P:30

MilliyetçilikŞükrü Hüseyinoğ[email protected]İLİK VE MİLLİLİK Rasulullah Aleyhi’s Selam Yerli İşte, bugün iktidar ve onun adına med- mesi kolay olmadı. Gavurlaşmayı temelve Milli miydi? yada yerli yersiz konuşup yazan, köşe ya- paradigma olarak belirleyen düzen, bu zarlığını ve TV yorumculuğunu içi boş ha- paradigmayı topluma dayatmak için çokBiz Müslümanların; tarihsel, gün- maset ve slogan holiganizme indirgemiş büyük zulümler gerçekleştirdi, toplumun cel, sosyal-siyasal herhangi bir olan bazı kraldan çok kralcılarca açıkça İslâm’la olan bağ ve irtibatını ortadan kal- konuyu değerlendirmemiz ge- parmak sallanarak, tehditler savurularak dırmak için çeşitli politikalar uyguladı.rektiğinde, o konuyu Rabbimizin bizim bu ülkenin dava sahibi Müslümanlarınaiçin hidayet rehberi olarak bildirdiği Ki- dayatılmaya çalışılan “yerlilik ve millilik” 1950 yılında fiilen geçilen çok partilitab-ı Kerim’i Kur’an ve hidayet önderi konusunu, Rasulullah Aleyhi’s Selam’ın yönetim sistemine kadar, 40’lı yıllardaolarak seçtiği Rasulullah Aleyhi’s Selam’ın Mekke’deki örnekliği özelinden kalkarak yayınlanmaya başlanan birkaç dergi dı-Kitab-ı Kerim’in ölçü ve hükümlerinin değerlendirmeye çalışacağız, inşallah. şında ancak yer altında var olabilen lokalmüşahassaslaştırılmış hâli olan Sünnet-i İslâmi çabalardan söz etmek mümkün.Nebevî örnekliği çerçevesinde ele almak Bu değerlendirmeye geçmeden önce, Ancak o çalışmalarda, ulusal sınırlarızorunluluğumuz vardır. Dolayısıyla son Türkiye’de yerlilik ve millilik konusunda aşan evrensel İslâmi anlayış ve ümmetdönemde iktidar çevrelerince gündeme Müslümanların geçtiği aşamalara kısaca şuuru yerine, sağ-muhafazakârlık olarakyoğun olarak getirilen “yerlilik” ve “milli- değinmekte fayda var. Lozan anlaşmasıy- niteleyebileceğimiz bir dindarlık algısılik” mefhumları ve bunların tekâbül ettiği la temel paradigması ve dolayısıyla kıblesi öne çıkmaktaydı. 60’lı yılların ikinci ya-güncel karşılıkları konusundaki kanaatimi- belirlenen mevcut laik-kemalist düzenin, rısında İslâm coğrafyasından tevhidi bi-zi de hidayet rehberimizin ölçüleri ve hida- Osmanlı bakiyesi bir toplum ve toprak linç eksenli kitapların Türkçeye tercümeyet önderimizin örnekliği belirleyecektir. parçasında bu niteliğiyle yerleşik hâle gel- edilmeye başlanmasıyla, ulusal sınırları ve30 Köklü Değişim

P:31

YERLİLİK VE MİLLİLİKalgıları aşan evrensel İslâmi anlayış ve şu- Aynı şekilde, Medine Dönemi’nde in- “Millilik” konusuna gelince; kavramınurun teşekkül sürecine girildi. 70’li, 80’li zal olan konuyla ilgili ayet-i kerimelerde İslâmi/Kur’anî aslı açısından ele aldığı-ve 90’lı yıllar, bu evrensel İslâmi anlayış Rasulullah’tan “Sizden/içinizden bir mızda Rasulullah Aleyhi’s Selam tabii kive şuurun Türkiye’de ciddi derecede güç elçi”4 ifadesiyle söz edilmektedir. Rasu- kelimenin tam ve kâmil manasıyla millilikkazandığı ve topluma sirayet etme aşa- lullah Aleyhi’s Selam’ın Medine Dönemi vasfına sahipti. Diğer tüm Nebiler Aley-masına geldiği dönemler oldu. Ne var ki, ve Lût Aleyhi’s Selam örnekleri, “yerli- himu’s Selam da öyleydi. Milli, yani din-i28 Şubat süreci sonrası gelen AK Parti lik” ve “kökü dışarıdalık” argümanları mübin-i İslâm’a tâbi olan ve bu yol üze-döneminde, “cahilî düzenden akidevi/ bağlamında bize, ulusçuluk ideolojisiyle re bulunan İslâm milletinden olan, İslâmilkesel ayrışma” bilinci yerini yeniden dü- birlikte vücuda getirilen yapay millet ve milletine ait ve onun bir parçası olan.5zenle entegrasyona bırakmaya ve 60’lar- vatan kurgularının, kısacası modern ça- Tüm Nebiler Aleyhimu’s Selam bu anlam-dan sonraki tevhidi kazanımlar kaybedil- ğın “yerlilik” algı ve tanımının çok fev- da milli idiler. Nitekim Kur’an’da onlarınmeye başlandı. risalet ve davet sürecinden söz edilirken; küfr, şirk ve fısk üzerindeİşte kısaca özetlemeye çalıştı- bulunan toplumların milletini (Tâbiğımız bu süreçler içinde, 60’larınikinci yarısındaki İslâmi bilinçlenme 60’ların ikinci oldukları hayat nizamını/dini) terksürecinden itibaren, ulusal sınırları yarısındaki İslâmi edip, kendilerinden önceki Nebi-aşan İslâmi şuura sahip olan Müs- lerin tebliğ etmiş olduğu İslâm mil-lümanlar gerek düzen ve gerekse bilinçlenme letine (hayat nizamına/dinine) tâbidüzene mücavir sağ-muhafazakâr sürecinden itibaren, oldukları vurgulanmıştır:çevreler tarafından zaman zaman ulusal sınırları aşan“kökü dışarıda olmakla”, yerli ve İslâmi şuura sahip olan ‫ِبتَأْ ِويلِ ِه قَبْ َل‬ ‫يَأْتِقَيا َُكل َلماَ َيذَلأِْتِ ُكي َ ُكم َمِم َّطَم َعاَع ٌلَّم َمتُ ِن ْر َزيقَا َنِر ِِّهب ِإلإِ ّاَِّننَبَّتَأْتَُر ْكُك َ ُمت‬ ‫أَن‬milli olmamakla itham edildi. Ken- َّ‫ِملَّ َة قَ ْو ٍم لا‬ ‫ِباللّ ِه َو ُهم ِبالآ ِخ َر ِة‬disiyle İslâmi hareket üzerine yapı- ‫ِملَّ َة آبَآ ِئ‬ ‫َُمها ْمكَاَكا َنِف ُلرَ َنوا َنأَ َنواتَّنُّبَ ْْع ِشَ ُكت‬ ‫َوإِ ْس َح َق َويَ ْع ُقو َب‬ ‫يُ ْؤ ِم ُنو َن‬lan söyleşi serisinden “Ercümend ‫ِباللّ ِه ِمن‬ ‫ِإبْ َرا ِهي َم‬Özkan’la İslâmi Hareket Üzerine” ‫َ ْش ٍء َذلِ َك ِمن فَ ْض ِل اللّ ِه َعلَ ْي َنا َو َع َل ال َّنا ِس َولَ ِك َّن أَ ْك َ َث‬ ‫ال َّنا ِس لاَ يَ ْش ُك ُرو َن‬adlı kitapta Özkan, 60’ların sonu Müslümanlar gerek “(Yusuf ) Dedi ki: Size, rızıkve sonrasında sağ-muhafazakâr düzen ve gerekse olarak verilen yemek henüzçevreler tarafından kendisi ve diğer düzene mücavir sağ- ulaşmadan ben size onun ne“ulus-üstü” Müslümanlara yönelti- muhafazakâr çevreler olduğunu mutlaka haber veri-len “kökü dışarıdalık” ithamına ce- tarafından zaman rim. Bu Rabbimin bana öğret-vap olarak “Ümmetinden olduğu- zaman “kökü dışarıda tiklerindendir. Doğrusu bennuzu söylediğiniz Rasulullah Aleyhi’s olmakla”, yerli ve milli Allah’a iman etmeyen ve ahi-Selam nereli?” sorusunu yönelttiğini olmamakla itham edildi reti de inkâr eden bir kavminve bu sorunun onların söz konusu milletini (dinini) terk ettim.ithamı sorgulamasına yol açtığını Atalarım İbrahim, İshak vebelirtmektedir. Yakub’un milletine (dinine) uydum. Allah’a bir şeyi ortak Yerlilik ve millilik, aslı esasında koşmak bize yaraşmaz. Bu,fıtri ve İslâmi kavramlar. Bu anlamda Allah’ın bize ve insanlara olantüm Nebiler Aleyhimu’s Selam ve son lütfundandır; ancak insanlarınNebi, Rasulullah Aleyhi’s Selam tam çoğu şükretmezler.”6tamına yerli ve milli insanlardır. Rab-bimiz, Nebileri muhatap toplumlarıniçinden seçmiş ve onların toplumla- kinde bir çerçeve sunmaktadır. Dikkat Rasulullah Aleyhi’s Selam’ın da,rının bir ferdi olmaları hususunu “içlerin- çekici olan, ne Lût Aleyhi’s Selam’ın, ne muharref kültür mensuplarınınden bir uyarıcı gelmesi” gibi ifadelerle ve de Rasulullah Aleyhi’s Selam’ın hicret et- bâtıl davetlerine karşılık şöyle söylemesi“kardeşleri”1, “arkadaşınız”2 gibi ifa- tikleri yeni yurtlarında davete muhatap isteniyor:delerle belirtmiştir Kur’an-ı Kerim’de. Öyle kıldıkları münkir, müfsit ve müşriklerce ‫َوقَالُواْ كُونُواْ ُهو ًدا أَ ْو نَ َصا َرى تَ ْهتَ ُدواْ قُ ْل بَ ْل ِملَّ َة ِإبْ َرا ِهي َم‬ki amcası İbrahim Aleyhi’s Selam ile birlikte bile “kökü dışarıdalık” gibi bir ithamahicret ettiği Filistin bölgesinde Rabbimiz maruz bırakılmamış olmalarıdır. Bu da ‫َح ِني ًفا َو َما كَا َن ِم َن الْ ُم ْ ِشكِي َن‬tarafından Sodom ve Gomore şehirlerine modern tuğyan ve şirkin kadim olan- “Yahudi veya Hıristiyan olunNebi olarak görevlendirilen Lût Aleyhi’s ki doğru yolu bulursunuz, dediler.Selam dahi “Kardeşleri Lût”3 ifadesiy- De ki: Bilakis, biz ancak İbrahim’inle anlatılır. Zira Lût Aleyhi’s Selam oraya lara göre daha fetişist ve daha faşizan hanif milletine (dinine) uyarız. O,yerleşmiş, o toplumun bir ferdi olmuştur. bir yaklaşıma sahip olduğunu gösterir. ortak koşanlardan değildi.”7 Suskunluğun Kırılma Noktası 31

P:32

Milliyetçilik Görüldüğü üzere, yerlilik ve millilik üyesi ve topraklarında NATO ve dünya politikaları ve süreçlerine rağmen, hâlenkavramlarının fıtri ve İslâmi asli anlam- istikbarının başı ABD’nin onlarca üssünü tevhidi özgün duruşlarında sebat eden veları dikkate alındığında biz Müslümanlar bulunduran bir düzenin yerliliğinden söz dolayısıyla da yegâne gerçek muhalefetaçısından bir sorun yoktur. Yeryüzünün etmek abesle iştigal olacaktır.8 potansiyelini teşkil eden İslâmi çevrelere,kendileri için mescit (secde yeri, tüm düzen ve iktidarın belirlediği çerçevedehayatı Allah’a itaat alanı kılma bilinci ve O hâlde mevcut düzen ve onun mu- TSE standartlarına tâbi kılınmış bir dinpratiği) kılındığı şuuruna sahip olan, Rab- hafazakâr demokrat yönetici kadroları anlayışı ve dünya görüşünün dayatılma-bimiz tarafından yeryüzünün halifeleri ve ile mücavir medyanın dilindeki yerlilik sından ibarettir. Yerlilik ve millilik; düze-varisleri kılınan Müslümanlar, yersiz-yurt- kavramı başka bir anlama tekabül ediyor nin, mevcut iktidarın ve mücavir medya-suz olmayı kabullenemezler zaten. Zira olsa gerektir. Aynı durum “millilik” kav- nın dilinde fıtri ve İslâmi anlamlarındanşahitlik, ancak yerli olmak ve toplum için- ramı için de geçerlidir. Ki bu kavramla tamamen koparılmış olarak, yerleşik Batıde yaşamakla mümkündür. kastedilenin ne olduğunu, örneğin bir tandanslı dünya görüşü ve yönetim fel- “Milli Piyango” terkibine bakarak anla- sefesini, Allah’ın dinine tâbi olmayı kabul “Yerlilik” ve “Millilik”ten Kasıt mak pekâlâ mümkündür. Aynı şekilde, etmeyen, bilakis onu kendi işleyişine tâbiNedir? AB fonlarıyla Müslüman mahallesinde fe- kılmaya çalışan laik-seküler toplumsal-si- minizm pazarlamaya çalışan KADEM gibi yasal yapıyı kabullenmeyi, ona uyum sağ- Meselenin fıtri ve İslâmi asli çerçeve- kuruluşların egemen algıda “yerli ve milli” lamayı ifade etmektedir.sine değindikten sonra, güncel boyutuna kategoride bulundukları gerçeği de, bizedair değerlendirmelere geçebiliriz. Kuru- bu kavramlarla kastedilenin ne olduğu Kur’an nasları ve siyer bilgisindenluş felsefesi Lozan’da İngiliz emperyaliz- konusunda yeterince fikir veriyor olmalı. öğreniyoruz ki, bu anlamda Mekke’demince belirlenip dayatılan laik-kemalist de bir “yerlilik ve millilik” anlayışı ve da-düzenin ve onun son dönemdeki yöne- Laikliği, nationalizmi, kapitalizmi, fe- yatması söz konusuydu. Daru’n Nedvetici kadrosu durumundaki muhafazakâr minizmi ve dahası LBGT’siyle memleket merkezli müşrik Mekke oligarşisi, Mek-demokrat kesimin düşünce ve dilindeki maalesef tam anlamıyla küçük bir Ame- ke’deki yerleşik değer yargıları ve işleyişiyerlilik ve millilik kavramlarının, fıtri ve rika olmuşken, devletlûların ve yanaşık “yerli ve milli” değerler olarak sonunaİslâmi olandan çok farklı olduğu aşikâr- düzen yazar-çizerlerin “yerlilik ve milli- kadar savunma iradesi ortaya koyuyordır. Zira mevcut düzen hemen hiçbir lik” argümanları üzerinden Müslümanla- ve şirke, sömürüye, tuğyana dayalı buşeyiyle “yerli” değildir. Temel yönetim ra parmak sallamaları, zaten söz konusu değer yargılarını esastan reddederekfelsefesi olan laiklik, nationalizm (ulus- kavramların ne tür bir içerik ve işleve kendilerini yalnızca âlemlerin Rabbi’ninçuluk/milliyetçilik), kapitalizm, feminizm sahip olduğunu yeterince anlatmaktadır. ilahlığı ve rabliğine, yani göklerin olduğugibi ideolojileri ile hukuku, yasaları, kül- gibi yerlerin de hükümranı olduğu haki-tür, eğitim ve medya politikalarına her Anlaşılan odur ki, yerli ve milli olmak- katine davet eden, dini (dünya görüşüşeyiyle bir Batı taklitçisi olan, Batı’nın iş- la kastedilen şey; 16 yıldır AK Parti üze- ve hayat tarzı) ancak O’na has kılmayagal, katliam ve darbe örgütü NATO’nun rinden gerçekleştirilen onca entegrasyon32 Köklü Değişim

P:33

YERLİLİK VE MİLLİLİKçağıran Rasulullah Aleyhi’s Selam’a karşı Biz Müslümanlarla, Batıcı Laik 1  Bkz: A’râf, 7/65, 73, 85, Şu’arâ, 28/106amansız bir mücadeleye girişiyorlardı. Düzenin Yerlilik ve Millilik Anlayı- 2  Bkz: Necm, 53/2 şımız Asla Uzlaşma Kabul Etmez 3  Bkz: Şu’arâ, 26/161 Rasulullah Aleyhi’s Selam ve berabe- 4  Bkz: Bakara, 2/151rindeki ilk Kur’an neslinin RadiyAllahu Yukarıda değinmeye çalıştığımız gibi, 5  Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, tefsirin-Anhum bu anlamda bir yerlilik ve millili- her şeyiyle baştan sona bir Batı taklitçisi de Bakara Suresi 120. ayetin tefsiri bağlamın-ğe asla rıza göstermediğini, dayatmalara ve uydusu niteliği taşıyan mevcut düze- da “millet” kavramını şöyle açıklıyor: “Şehris-direndikleri gibi ilkesel uzlaşma arayışla- nin, fıtri ve İslâmi anlamlarıyla yerlilik ve tanî’nin ‘el-Milel ve’n-Nihal’deki beyanına görerına da yanaşmadıklarını, emrolunduk- millilikle uzaktan-yakından ilgisi yoktur. din, şeriat, millet denilen şeyler hadd-i zatındaları gibi dosdoğru olmayı sonuna kadar Ne var ki, düzen ve düzenle bütünleşen hep aynı şeylerdir. Ancak itibar edilen ve gözeti-sürdürdüklerini görmekteyiz. Mekke muhafazakâr demokrat yönetici çevre- len manaya göre, yine de her biri bir başka yön-oligarşisinin, Rasulullah Aleyhi’s Selam’ın lerin dilinde sıkça telaffuz edilmeye baş- den diğerinden farklı bir anlam kazanır. İtikat veonların kurulu düzenlerini temelden lanan yerlilik ve millilik kavramları, içerik iman bakımından din, amel ve tatbikat bakımın-sarsan tevhit daveti karşısında çareler ve işlev olarak bildiğimiz fıtri ve İslâmi dan şeriat, sosyal bakımdan, yani sosyal realitearayan ve Sâd Suresi 4-8. ayetlerde bil- anlamdaki kavramlar değildir. O çevrele- bakımından millet denilir. Gerçekte itikat edilendirildiği gibi Rasulullah’a haşa “yalancı rin dilindeki, kalemindeki hâliyle; yerleşik ne ise amel edilen de odur. Amel edilen ve uygu-bir sihirbaz” ithamında bulunmak ve düzen ve onun felsefi, ideolojik, kültürel lanan ne ise esas itibariyle üzerinde ittifak edilen“Yürüyün, ilahlarınıza bağlılıkta ve siyasal işleyişini, kısacası statükonun şey de odur.” (Elmalılı M. Hamdi Yazır, Hak Dinikararlı olun” şeklinde Mekke toplu- bizatihi kendisini ifade etmektedirler. Kur’an Dili, Azim, c.I, s.400)munu O’nun davetine karşı kışkırtmak Bu itibarla biz Müslümanlarla, Batıcı laik 6  Yusuf Suresi 37-38gibi yollara başvurdukları gibi, Yunus düzenin yerlilik ve millilik anlayışımız asla 7  Bakara Suresi 135Suresi 15. ayette bildirildiği üzere “Ya uzlaşma kabul etmeyecek şekilde birbi- 8  Türkiye’de gazetecilik, maalesef dün de bu-bundan başka bir Kur’an getir ya rinden farklıdır. gün de iktidara yanaşık düzen yayıncılık yapmakda bu Kur’an’ı değiştir” gibi uzlaşma veya hiçbir ölçü tanımayan kör bir muhalefettekliflerinde bulunmaktaydılar. Tüm bun- Bizler bu ülkede ve bu toplum için- olarak algılanıp icra edildi. Her devrin bir yandaşlara karşı Rasulullah ve güzide arkadaşları de yaşayan ve yegâne hak din olan İs- bir de kör muhalif medyası olageldi. İşte bugü-sağlam ve sebatkâr durdukları gibi, Rab- lâm’a tâbi olarak hem kendi dünya ve nün yanaşık düzen medyası içinde öne çıkan Yenibimiz de onları sürekli olarak teyakkuzda ahiret saadetimizi kazanmaya ve hem Şafak gazetesinin ateşli yayın yönetmeni İbrahimtutan mesajlarını iletmekteydi: de davet ve emr-i bi’l maruf nehy-i ani’l Karagül’ün, tam bağımsızlık, anti-emperyalizm,‫قُ ْل َما يَ ُكو ُن ِل أَ ْن أُبَ ِّدلَ ُه ِمن تِلْ َقاء نَ ْف ِس إِ ْن أَتَّ ِب ُع ِإلاَّ َما‬ münker çabalarımızla tüm toplumu İs- yerlilik-millilik gibi sloganlar üzerinden etrafa lâm’ın güzellikleriyle buluşturmaya çalı- nizamat verdiği yazılarının hemen yanı başında, ‫يُو َحى ِإ َ َّل إِ ِّن‬ şan Müslümanlarız. Buralıyız, Rabbimize içi boş slogan atmak yerine gerçekleri, olan-bi- “…De ki: Benim onu değiş- kulluğumuzu burada yapmaya gayret teni yazmaya çalışan köşe yazarlarının yazdık-tirmem olacak şey değildir. Ben, ediyoruz ve burada Rabbimizin sözü- ları bizatihi bu ateşli yayın yönetmenini açığayalnızca bana vahyolunana uya- nün/ahkâmının hâkim olması için gayret düşüren cinsten olabiliyor zaman zaman. Tıpkı,rım…”9 ediyoruz. Kısacası fıtri ve İslâmi anlamıyla Karagül’ün bu sloganları yoğun olarak kullandı-‫َو َك َذلِ َك أَن َزلْ َنا ُه ُح ْك ًم َع َر ِبيًّا َولَ ِ ِئ اتَّ َب ْع َت أَ ْه َواء ُهم بَ ْع َد َما‬ tam tamına yerliyiz. Ve tıpkı önderimiz ğı Haziran ayı sonunda (6 Haziran 2018) gazete ve örneğimiz Rasulullah Aleyhi’s Selam yazarlarından Nedret Ersanel’in “Bu haberi sev- ‫َجاء َك ِم َن الْ ِعلْ ِم َما لَ َك ِم َن اللّ ِه ِمن َو ِ ٍّل َول َا َوا ٍق‬ gibi, İslâm milletindeniz, İbrahim Aleyhi’s medim: NATO mızrağı Türkiye!” başlıklı maka- “İşte böylece biz onu Arapça Selam milletindeniz. Dolayısıyla yerlilik lesi gibi. Ersanel söz konusu yazasında, şunlarıbir hüküm olarak indirdik. Sana ve millilik kavramlarının fıtri ve İslâmi asli yazıyordu: “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yenidengelen bu ilimden sonra onların ar- anlamlarıyla yerliliğin ve milliliğin gerçek seçilmesinin ardından yurtdışında katılacağı ilkzularına uyacak olursan, senin için temsilcileriyiz. uluslararası toplantı olan NATO zirvesi, Türki-Allah’tan ne bir yardımcı ne de bir ye’nin NATO’daki mevcut sorumluluklarına ekkoruyucu olur.”10 Batıcı laik-kemalist düzene ve onun yeni roller için de önem taşıyor... Bunların ara- Rasulullah Aleyhi’s Selam ve ilk Kur’an mevcut yönetici kadrosu muhafazakâr sında 2014 Zirvesi’nde karar verilen Çok Yükseknesli, Rabbimizin bildirdiği ölçü ve ilke- demokratlara düşen, kendi bâtıl statüko- Hazırlık Seviyeli Müşterek Görev Kuvveti’nin ko-lere her hâlükârda, egemenlerin sertlik larını savunmak ve korumak için yerlilik mutasını 2021’de üstlenmesi geliyor. Bu kuvvetpolitikaları karşısında da ılımlı politikala- ve millilik kavramlarını fıtri ve İslâmi asli 2002’de oluşturulan ve Türkiye’nin de içinde yerrı karşısında da sapmadan, savrulmadan anlamlarından koparıp istismar etmek aldığı NATO Acil Müdahale Birliği’nin ‘Mızraksadık kalmışlar, egemenlerin hevâlarına ve bunlar üzerinden Müslümanları statü- Ucu’, yani ‘Öncü Kuvveti’ olarak düşünülmüş.”uymaya asla yanaşmamışlardır. Kısaca- koya biata zorlamak yerine, 95 yıllık ke- 9  Yunus Suresi 15sı bu anlamda “yerlilik ve milliliğe” asla malist irtidatı sorgulamak ve tüm insan- 10  Rad Suresi 37meyletmemişlerdir. lık için yegâne yerli ve milli değer yargısı olan, insanlığın dünya ve ahiret saadeti için alternatifsiz yegâne dünya görüşü ve hayat nizamı olan İslâm’a tâbi olmaktır. Suskunluğun Kırılma Noktası 33

P:34

Milliyetçilik Ahmed Kılıçkaya [email protected]ÜSLÜMANLARTEK BİR ÜMMETTİR“Müslümanların Tek gönderilmiş topluluk, kavim, her kabile- Buna göre “ümmet” kelimesini şer’î Bir Ümmet” olma- den bir grup insan, her canlı cinsi, bütün naslara bütüncül bakışla şer’î terim ola- sı Kitap ve Sünnet’e iyilikleri şahsında toplamış kişi veya ken- rak şu şekilde tanımlamak mümkündür:göre olmazsa olmazlardandır. disine uyulan önder” gibi anlamlara gelir.1 Ümmet, bir akideye iman esasına dayalı Bu konuyu şu başlıklar altında incele- ve bir imam etrafında bütünleşerek aki-yeceğiz inşaAllah: Râgıb el-İsfahânî “ümmet” kekime- denin belirlediği temel ölçülerle birlikte 1-“Ümmet” kelimesinin anlamı. sini; “aynı dine inanma, aynı zamanda hareket eden bir topluluktur. 2-Müslümanların “ümmet” olmala- yaşama veya aynı mekânda bulunma gibirını talep eden, o ümmetin özelliklerini önemli bir unsurda toplanan gruplar” İslam Ümmeti ise, tevhid akide-bildiren ve ümmet olarak kalma yolunu diye açıklamıştır.2 sine iman esasına dayalı olarak Rasul yaaçıklayan Allahu Teâlâ’dır. da onun bir râşid halifesi etrafında bü- 3-Müslümanlar için “ümmet” ol- Kur’an ve Sünnet naslarında “ümmet” tünleşerek şer’î ölçülerle hareket edenmak; “olmazsa olmaz”lardandır. kelimesi genellikle şu anlamda geçmiştir: müminler topluluğudur. 1-) “Ümmet” kelimesinin an-lamı: Sözlükte; “yönelmek, kastetmek; Ümmet; “imam” kökünden alınmış 2-) Müslümanların “bir tek üm-öne geçmek, imam olmak” manaların- çoğul bir isimdir. Çeşitli insan gruplarına met” olmalarını talep eden, o üm-daki [‫“ ]أم‬emm” kökünden türeyen [‫]أمة‬ önder olan ve kendisine uyulan bir cema- metin özelliklerini bildiren ve üm-“ümmet” kelimesi; “kendilerine rasul at demektir. Yani bir imamın çevresinde met olarak kalma yolunu Kitab-ı sağlam bir birlik oluşturup düzenli bir şe- Kerim’i ve Rasulü’nün Sünneti ile kilde faaliyet gösteren ve bazı insan grup- açıklayan Allahu Teâlâ’dır. ları üzerine hâkim olan bir topluluktur. Ümmet, hâkim bir milletin fertlerinden Allahu Teâlâ, Müslümanların yukarıda meydana gelen sosyal bir topluluktur.3 tanımı yapılan “İslam Ümmeti” mana-34 Köklü Değişim

P:35

MÜSLÜMANLAR TEK BİR ÜMMETTİRsında “bir tek ümmet” olmalarını şu (dayanarak) parçaladılar. Artık her zünde hakim kılınması davasını ger-şekilde talep etmiştir: bir grup, kendi yanındaki (kitap ve çekleştirmek için hep birlikte tağutlara/ ayrı fikir, ideoloji) ile seviniyordur.”6 küfrün ve zulmün önderlerine karşı Allahۖ‫َكا َن ال َّنا ُس اُ َّم ًة َوا ِح َد ًة فَبَ َع َث اللّٰ ُه ال َّن ِب ّ ۪ي َن ُم َب ِّ ۪شي َن َو ُم ْن ِذر۪ي َن‬ yolunda savaşmakla yükümlü kılmıştır:‫َواَنْ َز َل َم َع ُه ُم الْ ِكتَا َب ِبالْ َح ِّق لِيَ ْح ُك َم بَ ْ َي ال َّنا ِس ف۪ي َما ا ْختَلَ ُفوا ف۪ي ِۜه‬ Bu ayet-i kerimelerde Allahu Teâlâ,‫االْلْبَيَِّحَناِّق ُتِباِبَ ْذْغنِ ًيه۪ۜا‬ ‫َو َما ا ْختَلَ َف ۪في ِه اِ َّل الَّ ۪ذي َن اُ ۫وتُو ُه ِم ْن بَ ْع ِد َما َٓجا َءتْ ُه ُم‬ müminlerin “tek bir ümmet” olma- ‫َوقَاتِلُو ُه ْم َحتّٰى َل تَ ُكو َن ِفتْ َن ٌة َويَ ُكو َن ال ّد۪ي ُن لِلّٰ ِهۜ فَاِ ِن انْتَ َه ْوا‬ ‫ِم َن‬ ‫ف۪ي ِه‬ ‫اٰ َم ُنوا لِ َم ا ْختَلَ ُفوا‬ ‫بََوْيالَنلُّٰه ُه ْمۚيَ ْفَه َهد۪ َديى َمالْنلّٰ ُيَه َٓاشلَّا ُءذ۪ياِ َٰنل‬ larını haber cümlesi ile talep etmekte- ‫فَ َل ُع ْد َوا َن اِ َّل َع َل الظَّالِم۪ي َن‬ ‫ِ َصا ٍط ُم ْستَق۪ي ٍم‬ dir. Aynı zamanda “tek bir ümmet” olarak varlıklarını sürdürebilmeleri için “Fitne kalmayıp, yalnız Allah’ın “İnsanlar tek bir ümmetti. Al- birlikteliklerini sağlayan tevhid akide- dini ortada kalana kadar onlarlalah, müjdeciler ve uyarıcılar ola- sinden, Allah’ın indirdiği Kitap’tan ve savaşın. Eğer vazgeçerlerse (sataş-rak nebiler gönderdi ve beraber- onunla hükmeden Nebi’ye ya da hali- mayın). Zulmedenlerden başkasınalerinde, insanların anlaşmazlığa fesine itaatten ayrılıp parçalanmaktan düşmanlık yoktur.”9düştükleri şeyler konusunda ara- sakındırmaktadır.larında hüküm vermek üzere Ki- ‫اللّٰ ِهۚ َوالَّ ۪ذي َن كَ َف ُروا يُ َقاتِلُو َن‬ ‫اَلََّسذي ۪ب َني ِاٰل َما ُنلواطَّايُ ُغ َقواتِ ِلُتو َفَن َقافتِيلُٓو َاس اَ ْوب۪لِيَيٓاِلَء‬ ‫ف۪ي‬tabı hak olarak indirdi. Kendileri- Ayrıca Allahu Teâlâ, müminlere, an- ‫ال َّشيْطَا ِ ۚن اِ َّن َكيْ َد ال َّشيْطَا ِن‬ ‫َكا َن َضع۪ي ًف ۟ا‬ne apaçık ayetler geldikten sonra cak “tek bir ümmet” olarak hep bir-o konuda ancak kitap verilenler, likte eda edebilecekleri bir takım yüküm- “İman edenler Allah yolundaaralarındaki kıskançlık yüzünden lülükler yüklemiştir. Onlardan bazıları savaşırlar, inkâr edenler ise tağutanlaşmazlığa düştüler. Bunun üze- şunlardır: yolunda savaşırlar; öyleyse şeyta-rine Allah iman edenleri, kendi nın dostlarıyla savaşın. Hiç şüp-izniyle, onların hakkında ayrılığa 1-Müminleri; “insanlar için çıkar- hesiz, şeytanın hileli-düzeni pekdüştükleri gerçeğe iletti. Allah, di- tılmış hayırlı ümmet” ve “vasat/en zayıftır.”10leyeni doğru yola iletir.”4 seçkin merkez ümmet” vasfı ile vas- fedip Allah’a iman esasına dayalı olarak Allahu Teâlâ bu ayet-i kerimede in- “marufu emretmek ve münker- 3-Müminleri; canlarına, mallarına,sanların; Allah’a, Rasulüne iman edip Ra- den nehy etmek” ve “insanlara şa- dinlerine azgınca saldıranlara karşı sa-sul’ün kendisine Allah tarafından indirilen hidlik/hidayet rehberliği yapmak” vaşmakla ve böylesi saldırıya maruz kalıpKitap ile yönetmesine razı oldukları süre- ile yükümlü kılmıştır: zayıf düşmüş Müslümanlara yardım et-ce “bir tek ümmet” olarak kaldıklarını, ‫كُ ْنتُ ْم َخ ْ َي اُ َّم ٍة اُ ْخ ِر َج ْت لِل َّنا ِس تَأْ ُم ُرو َن ِبالْ َم ْع ُرو ِف َوتَ ْن َه ْو َن‬ mekle yükümlü kılmıştır:daha sonra Allah’a ve Rasul’e imanların-da zaaf gösterip Allah tarafından indirilen ‫َع ِن الْ ُم ْن َك ِر‬ ‫د۪ي ِن ُك ْم‬ ‫ف۪ي‬ ‫َوطَ َع ُنوا‬ ‫فَ َقاتِلُٓوَوااِاَْنِئَّ َنَة َكالْثُٓوُكا ْف اَِرۙ ْيَاِانَّنَ ُه ُه ْمْم َٓل ِماَ ْْنَيا بََن ْعلَ ِدُه ْم َعلَ ْه َعِدلَّ ُِهه ْْمم‬Kitap ile yönetilmek hususunda ihtilafa “Siz insanlar için çıkarılmış en ‫يَ ْنتَ ُهو َن‬düştüklerinde “bir tek ümmet” vasıf- hayırlı ümmetsiniz. Allah’a inanıplarını kaybettiklerini haber vermektedir. güvenir, marufun (Kur’an ve Sün- “Eğer anlaştıktan sonra antları- net’in ölçülerine uygun olanın) yapıl- nı/yeminlerini bozarlar ve dininize‫اِ َّن ٰه ِذ ۪هٓ اُ َّمتُ ُك ْم اُ َّم ًة َوا ِح َد ًةۘ َواَنَ ۬ا َربُّ ُك ْم فَا ْعبُ ُدو ِن َوتَ َقطَّ ُٓعوا‬ masını emreder, münkeri (o ölçüle- saldırırlarsa küfrün önderleri/ele- ‫اَ ْم َر ُه ْم بَيْ َن ُه ْمۜ ُك ٌّل اِلَ ْي َنا َرا ِج ُعو َ۟ن‬ re uymayanı) nehyedersiniz...”7 başlarıyla o zaman savaşın. Çünkü ‫َو َك ٰذلِ َك َج َعلْ َناكُ ْم اُ َّم ًة َو َسطًا لِتَ ُكونُوا ُش َه َٓدا َء َع َل ال َّنا ِس‬ verdikleri antlar artık bitmiş olur. “Muhakkak ki, bu sizin ümme- Böyle yapın ki belki vazgeçerler.”11tiniz bir tek ümmettir. Zira hepi- ۜ‫َويَ ُكو َن ال َّر ُسو ُل َعلَيْ ُك ْم َشه۪ي ًدا‬nizin Rabbi Benim. Öyle ise bana “Böylece sizi, insanların üzerine ‫َوقَاتِلُوا الْ ُم ْ ِشك۪ي َن َكٓافَّ ًة َك َم يُ َقاتِلُونَ ُك ْم َكٓافَّ ًةۜ َوا ْعلَ ُٓموا اَ َّن اللّٰ َه‬kulluk edin. Fakat aralarındaki şahit olmanız ve Rasul’ün de sizin ‫َم َع الْ ُمتَّ ۪قي َن‬(birlikteliklerini sağlayan din ve yönetim) üzerinize şahit olması için vasat/işlerini, parçaladılar. Hepsi bize seçkin, merkez bir ümmet kıldık. ..”8 “…O müşrikler, nasıl sizinledöneceklerdir.”5 Müminler bu yükümlülükleri ancak; topyekûn savaşıyorlarsa siz de on- tevhid akidesi esasına dayalı, Kelime-i larla topyekûn savaşın. Bilin ki Al-‫َواِ َّن ٰه ِذ ۪هٓ اُ َّمتُ ُك ْم اُ َّم ًة َوا ِح َد ًة َواَنَ ۬ا َربُّ ُك ْم فَاتَّ ُقو ِن فَتَ َقطَّ ُٓعوا‬ Tevhid bayrağı, sancağı ve Râşidî Hilâ- lah, kendisinden çekinerek koru- ‫اَ ْم َر ُه ْم بَ ْي َن ُه ْم ُزبُ ًراۜ ُك ُّل ِح ْز ٍب ِ َبا لَ َديْ ِه ْم فَ ِر ُحو َن‬ fet Devleti çatısı altında, Allah’ın indir- nanlarla beraberdir.”12 dikleri ile yöneten bir tek râşidî halife “Muhakkak ki, bu sizin ümme- etrafında bir tek İslam ümmeti ol- ‫َوقَاتِلُوا ۪في َسب۪ي ِل اللّٰ ِه الَّذ۪ي َن يُ َقاتِلُونَ ُك ْم َو َل تَ ْعتَ ُدو ۜا اِ َّن‬tiniz bir tek ümmettir. Zira hepi- dukları zaman yerine getirebilirler. ‫اللّٰ َه َل يُ ِح ُّب الْ ُم ْعتَد۪ي َن َواقْتُلُو ُه ْم َح ْي ُث ثَ ِق ْفتُ ُمو ُه ْم َواَ ْخ ِر ُجو ُه ْم‬nizin Rabbi Benim. Öyleyse Bana 2- Müminleri; “İ’lâ-i kelimetillah”/ ‫َوالْ ِفتْ َن ُة اَ َش ُّد ِم َن الْ َقتْ ِلۚ َو َل تُ َقاتِلُو ُه ْم ِع ْن َد‬ ‫ِم ْن َح ْي ُث اَ ْخ َر ُجو ُك ْم‬karşı takvalı olun/sorumluluğunu- Allah’ın sözünün yani İslâm’ın yeryü- ‫يُ َقاتِلُو ُك ْم ف۪ي ِهۚ فَاِ ْن قَاتَلُوكُ ْم فَاقْتُلُو ُه ْمۜ َك ٰذلِ َك‬ ‫الْ َم ْس ِج ِد الْ َح َرا ِم َحتّٰى‬zun bilincinde olun! Fakat arala- ‫َج َٓزا ُء الْ َكا ِف ۪ري َن‬rındaki (birlikteliklerini sağlayan din veyönetim) işlerini, değişik kitaplara “Sizinle savaşıp, vuruşanlarla Al- lah yolunda siz de savaşın, vuruşun, Suskunluğun Kırılma Noktası 35

P:36

Milliyetçilikfakat haddi aşmayın, zulmetmeyin. ler. Aksi hâlde günümüzde görüldüğü gibi birlik oluşturup düzenli bir şekilde faaliyetŞüphe yok ki Allah, haddini aşanla- yerine getiremezler. Ne düşmanlarının gösteren ve bu şekilde çeşitli insan gruplarırı ve zulmedenleri sevmez. Onları canlarına, mallarına, namuslarına, dinleri- üzerine hâkim olan bir topluluktur. Diğer(size karşı savaşanları) yakaladığınız ne azgınca saldırılarına karşı koyabilirler, bir tabirle ümmet, “imameti kübrâ”17 sa-yerde öldürün. Sizi çıkardıkları ne de mazlum kardeşlerine yardım ede- hibi cemaattir. Cemaatlere göre ümmet,yerden siz de onları çıkarın. Fitne, bilirler!. Sadece düşmanlarından mer- hâkim bir milletin fertlerinden meydanaadam öldürmekten daha kötüdür. hamet dilenmekle, cılız yardım ve dua gelmiş olan bir sosyal gruptur. Bu şekildeMescid-i Haram’da onlar sizinle kampanyaları yapmakla, oluk gibi akan hayra davet ve iyiliği emretme, kötülüğüsavaşmadıkça, siz de onlarla savaş- kanamalara karşılık kınamalarla yetinmek de men edecek bir ümmet ve imametmayın. Eğer onlar size karşı savaş zorunda kalırlar.!. teşkili, Müslümanların imandan sonra ilkaçarlarsa siz de onları öldürün. dini farizalardır. Bu farizayı yerine getirebi-İşte kâfirlerin cezası böyledir.”13 4-Müminlere; Allah’ın ipine hep bir- len Müslümanlardır ki [‫“ ]اُولٰٓ ِئ َك ُه ُم الْ ُم ْفلِ ُحو َن‬... likte sarılıp yekvücut olmalarını, parça- İşte kurtuluşa erenler onlardır.” ayeti‫َو َما لَ ُك ْم َل تُ َقاتِلُو َن ف۪ي َسب۪ي ِل اللّٰ ِه َوالْ ُم ْستَ ْض َعف۪ي َن ِم َن‬ lanmamalarını emretmiştir: gereğince kurtuluşa ererler. Yoksa [‫َو َل َتُوتُ َّن‬‫ال ِّر َجا ِل َوال ِّن َٓسا ِء َوالْ ِولْ َدا ِن الَّ ۪ذي َن يَ ُقولُو َن َربَّ َٓنا اَ ْخ ِر ْج َنا ِم ْن ٰه ِذ ِه‬ ‫ …“ ]اِ َّل َواَنْتُ ْم ُم ْسلِ ُمو َن‬Ancak Müslümanlar‫الْ َق ْريَ ِة الظَّالِ ِم اَ ْهلُ َهاۚ َوا ْج َع ْل لَ َنا ِم ْن لَ ُدنْ َك َولِيًّ ۚا َوا ْج َع ْل لَ َنا ِم ْن‬ ‫يَٓا اَيُّ َها الَّ ۪ذي َن اٰ َم ُنوا اتَّ ُقوا اللّٰ َه َح َّق تُ َقاتِه۪ َو َل َتُوتُ َّن اِ َّل َواَنْتُ ْم‬ olarak ölün!” ayetinin manası müşkil ve ‫اااَُِمولللليَّّْٰٰخْأُِْسَههوُلِمانًلَُُرمۚاَع ُكولَويََْْوَمننكُُكاْنِٰبَْيَتُومااالْْتِماِْعَمه۪تَْذ ْعَعِلَصُٰركَُعُوْنمللَّتُوُِكاَْفمشْمِبَفاََاوتََحْعيَ ْبْهْنَٓدتَُحِاَهلُْدًفءْواَورلٍَنةفَلَّٰناَِهلَّ َِعمََولََِْننجفتَ اُ۪مكابَللْي َّْْننًُامعَياْنِرِم َكقُْنَوفَلَُِۜراَُكلونْ ِْبمََقوتَاُُكََاُفذ۬و َّْلَّٰمٓمُكر ِئقٌُةْمَوفَاۖكايََ ِمْْدَْنوصُاهُبَعَه ْذاُۜومْحكُتَُنُكَارلْْمٰواذِاُلَِم ِبَْلنِفِنكِلْاعْعلُْيُحَمَمَبَخوِتَِّْ َُت۪ٓهيِين‬ imkânsız olur.”18 ‫لَ ُدنْ َك نَ ۪صي ًرۜا‬ ‫الْبَيِّ َنا ُ ۜت‬ ‫َٓجا َء ُه ُم‬ ‫َما‬ ‫بَ ْع ِد‬ ‫ِم ْن‬ ‫َوا ْختَلَ ُفوا‬ ‫تَ َف َّرقُوا‬ ‫ََوواَُلو۬لٰٓ ِئتَ َ ُككولنَُ ُهوا ْم َكاَعلَّ َذذ۪اي ٌ َبن‬ “Size ne oluyor da, Allah yolun- ۙ‫َعظ۪ي ٌم‬ Allahu Teâlâ şöyle buyurmuştur:da ve ‘Ey Rabbimiz! Bizleri halkızalim olan şu memleketten çıkar, “Ey iman edenler! Allah’a karşı ‫اِ َّن اللّٰ َه يُ ِح ُّب الَّذ۪ي َن يُ َقاتِلُو َن ف۪ي َسب۪ي ِله۪ َص ًّفا كَاَنَّ ُه ْم بُ ْنيَا ٌن‬katından bize bir dost ver, bize ka- hakkıyla takvalı olun/sorumluluğu- ‫َم ْر ُصو ٌص‬tından bir yardımcı ver’ diye yalva- nuzun hakkıyla bilincinde olunuzrıp duran zayıf ve zavallı erkekler, ve ancak Müslümanlar olarak can “Allah, kendi yolunda kenetlen-kadınlar ve çocukların uğrunda sa- veriniz. Hep birlikte Allah’ın ipine miş bir yapı gibi saf bağlayarak sa-vaşa çıkmıyorsunuz?”14 (tevhid akidesine ve İslâm’a) sımsıkı vaşanları sever.”19 sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Al-‫االَّللّٰذ۪ ِهي َن َوااٰلَّ َم ۪ذُنيواَن َواٰ ََهوا ْواَج ُر َووانَ َ َو ُٓصَجواا َهاُُد ۬ولٰٓواِئ َ ِبكاَ ْمبََواْعلِ ُِهض ْمُه ْمَواَنْاَ ُفْولِ َِيٓسا ِهُء ْمبَ ْع ۪ف ٍضۜي‬ ‫اِ َّن‬ lah’ın size olan nimetini hatırlayın. Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem, ‫َسب۪ي ِل‬ Hani sizler birbirinize düşmanlar bunu açıklamak için, iki elinin parmakları-‫َوالَّ ۪ذي َن اٰ َم ُنوا َولَ ْم يُ َها ِج ُروا َما لَ ُك ْم ِم ْن َو َليَ ِت ِه ْم ِم ْن َ ْش ٍء َحتّٰى‬ idiniz de O, kalplerinizi birleştir- nı birbiri arasına geçirerek kenetlemiştir.20‫يُ َها ِج ُرو ۚا َواِ ِن ا ْستَ ْن َ ُصوكُ ْم ِف ال ّد۪ي ِن فَ َعلَيْ ُك ُم ال َّن ْ ُص اِ َّل َع ٰل قَ ْو ٍم‬ mişti. İşte O’nun bu nimeti (İslâm) Ayrıca Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sel- ‫بَيْ َن ُك ْم َوبَيْ َن ُه ْم ۪ميثَا ٌ ۜق َواللّٰ ُه ِبَا تَ ْع َملُو َن بَ ۪صي ٌر‬ sayesinde kardeşler olmuştunuz. lem şöyle buyurmuştur: Yine siz, bir ateş çukurunun tam “İman edip hicret eden ve Al- kenarında idiniz de O sizi oradan ‫تَ َرى الْ ُم ْؤ ِم ِني َن ِف تَ َرا ُح ِم ِه ْم َوتَ َوا ِّد ِه ْم َوتَ َعاطُ ِف ِه ْم كَ َمثَ ِل‬lah yolunda mallarıyla, canlarıyla kurtarmıştı. İşte Allah size ayetle- ‫الْ َج َس ِد إِ َذا ا ْشتَ َك ُع ْض ًوا تَ َدا َعى لَ ُه َسائِ ُر َج َس ِد ِه ِبال َّس َه ِر َوالْ ُح َّم‬cihad edenler ve (muhacirleri) ba- rini böyle apaçık bildiriyor ki doğ-rındırıp (onlara) yardım edenler var ru yola eresiniz. Sizden, hayra/İs- “Müminler birbirlerini sevmekte,ya, işte onlar birbirlerinin velileri- lâm’a çağıran, marufu emreden ve birbirlerine acımakta ve birbirlerinidir. İman edip hicret etmeyenle- münkerden men eden bir ümmet/ korumakta bir vücuda benzerler. Vü-re gelince, hicret edinceye kadar, topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa cudun bir uzvu hasta olduğu zaman,onların velayetleri size ait değildir. erenler onlardır. Kendilerine apa- diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuz-Eğer din konusunda sizden yardım çık deliller geldikten sonra parça- luğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.”21isterlerse, sizinle aralarında söz- lanıp ayrılığa düşenler gibi olma-leşme bulunan bir kavme karşı ol- yın. İşte onlar için büyük bir azap ‫الْ ُم ْؤ ِم ُنو َن كَ َر ُج ٍل َوا ِح ٍد ِإ ْن ا ْشتَ َك َرأْ ُس ُه تَ َدا َعى لَ ُه َسائِ ُر‬madıkça, yardım etmek üzerinize vardır.”16 ‫الْ َج َس ِد ِبالْ ُح َّمى َوال َّس َه ِر‬borçtur. Allah, yaptıklarınızı hak-kıyla görendir.”15 “Müminler bir adam gibidirler. Başı ağrıdığında diğer uzuvlar da bu Müminler, Allahu Teâlâ’nın bu emir- “Hak Dîni Kur’ân Dili” adlı tefsir kitabın- sebeple uykusuzluğa ve ateşli hasta-lerini ancak; tevhid akidesine zulüm/ da bu ayetlerin tefsiri yapılırken “ümmet” lığa tutulurlar.”22şirk bulaştırmaksızın iman edip, Râşidî kelimesi şu şekilde açıklanmıştır: “Üm-Hilâfet Devleti’nin çatısı ve tevhid met, “imam” kökünden alınmış bir çoğul ‫ومن لم يهتم للمسلمين عامة فليس منهم‬bayrağı altında Allah’ın indirdikleri ile isimdir ki çeşitli insan gruplarına önder olanyöneten bir tek râşid halifenin etra- ve kendisine uyulan bir cemaat demek- “Genel olarak Müslümanlar ile il-fında, bir tek ümmet oldukları zaman tir. Yani bir imamın çevresinde sağlam bir gilenmeyen onlardan değildir.”23Allah’ın yardımı ile yerine getirebilir-36 Köklü Değişim

P:37

MÜSLÜMANLAR TEK BİR ÜMMETTİR‫من لم يهتم بأمر المسلمين فليس منهم‬ Allahu Teâlâ’nın “Müslümanların bir rimede değindiği bazı bedevi Arapların tek ümmet olmaları” talebi tekrar “iman etmek” iddialarına benzemektedir: “Müslümanların meselesi ile ilgi- nasıl gerçekleşebilir?..lenmeyen onlardan değildir.”24 ‫قَالَ ِت ا ْ َل ْع َرا ُب اٰ َم َّناۜ قُ ْل لَ ْم تُ ْؤ ِم ُنوا َولٰ ِك ْن قُولُٓوا اَ ْسلَ ْم َنا َولَ َّم‬ ‫يَ ْد ُخ ِل ا ْل۪ي َما ُن ۪في قُلُو ِب ُك ْمۜ َواِ ْن تُ ۪طي ُعوا اللّٰ َه َو َر ُسولَ ُه َل يَلِتْ ُك ْم ِم ْن‬ Allahu Teâlâ, müminlere birbirleri ile Bir kısmına yukarıda atıfta bulundu- ‫اَ ْع َملِ ُك ْم َش ْي ًٔـ ۜا اِ َّن اللّٰ َه َغ ُفو ٌر َر ۪حي ٌم‬çekişmeyi ve parçalanmayı şu şekilde ya- ğumuz ayet ve hadislere bütüncül birsaklamıştır: şekilde bakıldığında bu sorunun cevabı “Bedevîler ‘İman ettik’ dediler.‫يَٓا اَيُّ َها الَّ ۪ذي َن اٰ َم ُنٓوا اِ َذا لَ ۪قيتُ ْم ِفئَ ًة فَاثْبُتُوا َوا ْذكُ ُروا اللّٰ َه‬ bulunur. Buna göre Müslümanların şu iki De ki: ‘İman etmediniz. Fakat hususu dikkate almaları gerekmektedir: teslim olduk/boyun eğdik’‫اللّٰ َه َو َر ُسولَ ُه َو َل تَ َنا َز ُعوا‬ ‫كَث۪ي ًرا لَ َعلَّ ُك ْم تُ ْفلِ ُحو َنۚ َواَط۪ي ُعوا‬ deyin. Henüz iman kalple- ‫اِ َّن اللّٰ َه َم َع ال َّصا ِبر۪ي َۚن‬ ۜ‫فَتَ ْف َشلُوا َوتَ ْذ َه َب ر۪ي ُح ُك ْم َوا ْص ِ ُبوا‬ rinize girmedi. Eğer Allah’a ve elçisine itaat ederseniz, “Ey iman edenler! (Savaş için) Allahu Teâlâ’nın yaptıklarınızdan hiçbir şeyibir toplulukla karşılaştığınız za- yekvücut hâlinde eksiltmez. Allah, çok ba-man sebat edin ve Allah’ı çok vahdet/bir olmaları ğışlayandır, çok merhametanın ki kurtuluşa eresiniz. Al- ve parçalanmamaları edendir.”26lah’a ve Rasulüne itaat edin vebirbirinizle çekişmeyin. Sonra emrinin hayata “İmanın kalbe girip gir-gevşersiniz ve gücünüz (devle- geçmesi ancak; memesi”; gizli kalmaz, kişinintiniz) elden gider. Sabırlı olun. müminlerin tevhid davranışlarından açığa çıkar. ZiraÇünkü Allah sabredenlerle be- akidesini halisane iman kalbe girerse; hubbu/raberdir.”25 ve samimi olarak sevgiyi ve buğzu/öfke ve nefreti, benimsemeleri esasına hüsnü/iyi ve güzel olanı ve kubu- Allahu Teâlâ’nın bu, yekvücut dayalı olarak Râşidî hu/kötü ve çirkin olanı ayırt et-hâlinde vahdet/bir olmaları ve Hilâfet Devleti’nin tirir. İman kalbe girerse; kişiparçalanmamaları emrinin hayata çatısı altında, Allah’ın imanı sevip güzel görür, isyanı vegeçmesi ancak; müminlerin tevhid küfrü çirkin görür. İman, haya-akidesini halisane ve samimi olarak ta bakış açısı olur. Zira Allahubenimsemeleri esasına dayalı olarak Teâlâ şöyle buyurmaktadır:Râşidî Hilâfet Devleti’nin çatısıaltında, Allah’ın indirdiği hükümlerle ‫َل تَ ِج ُد قَ ْو ًما يُ ْؤ ِم ُنو َن ِباللّٰ ِه َوالْيَ ْو ِم ا ْلٰ ِخ ِر يُ َٓوا ُّدو َن‬yöneten bir tek râşidî halifenin ‫اَ ْو اَبْ َٓنا َء ُه ْم اَ ْو‬ ‫اَُولَو۬لْٰٓوِئ َكَكانُٓكَوتَا َاٰببَٓا َءفُ۪ه ْيم‬ ‫اللّٰ َه َو َر ُسولَ ُه‬ ‫َم ْن َٓحا َّد‬etrafında bir tek ümmet olmaları ‫قُلُو ِب ِه ُم ا ْل۪ي َما َن‬ ۜ‫اَ ْو َع ۪شي َرتَ ُه ْم‬ ‫اِ ْخ َوانَ ُه ْم‬ile gerçekleşebilir. Aksi hâlde günü- ‫َواَيَّ َد ُه ْم ِب ُرو ٍح ِم ْن ُۜه‬müzde olduğu gibi sadece; “imanediyorum”, “Müslümanım” dediği “Allah’a ve ahiret gününehâde; “ulusalcılık”, “milliyetçilik”, “va- iman eden hiçbir topluluğun,tancılık”, “milli kimlik”, “yerli ve milli indirdiği hükümlerle babaları, oğulları, kardeşleridin”, “Arap İslâm’ı”, “Türk İslâm’ı”, yahut kendi soy-sopları olsa-“Anadolu İslâm’ı”, “Ilımlı İslâm”, “laik- yöneten bir tek râşidî lar bile, Allah’a ve Rasulünelik”, “demokrasi” gibi bölücü ve tefri- düşman olan kimselere sev-kacı/parçalayıcı cahiliyye söylemleri halifenin etrafında bir gi beslediğini göremezsin.ve safsataları ardına giderek İslâm İşte Allah onların kalplerine imanı yazmış ve onları kenditek ümmet olmaları ileümmeti asla gerçekleşemez. Dola-yısı ile Allahu Teâlâ’nın emirleri ha- gerçekleşebilir katından bir ruh ile destek-yata geçemez. Zira Allahu Teâlâ’nın lemiştir.”27vasf ettiği “İslâm ümmeti” öyleişlevsiz bir vasıf ve topluluk değildir. ‫اُو۬لٰٓ ِئ۪ف َكي‬ ‫َولٰ ِك َّن اللّٰ َه َحبَّ َب اِلَيْ ُك ُم ا ْل۪يمَا َن َو َزيَّ َن ُه‬ ۜ‫قُلُو ِب ُك ْم َو َك َّر َه اِلَيْ ُك ُم الْ ُك ْف َر َوالْ ُف ُسو َق َوالْ ِع ْص َيا َن‬ 3-) O hâlde Müslüman- 1-Günümüzde; “İman ettim”, “Müs- ‫ُه ُم ال َّرا ِش ُدو َۙن‬lar için “tek bir ümmet” olmak; lümanım” diyenlerin; gerçekten ye-“olursa güzel olur” değil de “ol- niden iman etmeleri, şirk ve ca- “…Ancak Allah size imanı sev-mazsa olmaz”lardandır. hiliyye tortularından arınmaları dirdi, onu kalplerinizde süsleyip, çekici kıldı ve size inkârı, fıskı ve is-Bu hakikat günümüzde daha açık bir gerekmektedir. Zira onların imanları yanı çirkin gösterdi. İşte onlar, râ-şekilde müşahede edilmektedir. O hâlde maalesef; Allahu Teâlâ’nın şu ayet-i ke- şid/doğru yolu bulmuş olanlardır.”28 Suskunluğun Kırılma Noktası 37

P:38

MilliyetçilikRâşidî Hilâfet Devleti, âlemlererahmet olarak gönderilmiş olanİslâm’ın, Allah’ın mülkünde ikameedilmesinin/hâkim kılınmasınınve Müslümanların fiilenbirleşerek tek bir vücutgibi “bir tek ümmet”olmalarının tek şer’îyoludur.‫لِقَلْالَُٓكوِاذ اٰيَِٓاَبم َّناَايَُّسَهِبااََّمفْالَُعواَّرو ُِهسَنِهو ُلِْمل َق ََْووللٍَميَْماْٰحتُ َخُزْؤنْ ۪رِمَيكْنَنۙالَّقُلَلُ۪ذ ْيموبَُنيَُهأْيُتُْمۚ َوسََواكِۜمِر ُيعَُنوَحالََِّّنرفُذ۪ ِيوف ََننالْا َلُْكهاْفَك ُدلِِروَما ِم ََِمسن َّْانملَّ ُعبَ۪ذيْوع ََِدنن‬ olmamaktadırlar!. Fakat Allah’ın indirdik- etmek abesliği ile meşgul olma konumu-‫َم َوا ِض ِع ۚه۪ يَ ُقولُو َن اِ ْن اُ ۫و ۪تيتُ ْم ٰه َذا فَ ُخ ُذو ُه َواِ ْن لَ ْم تُ ْؤتَ ْو ُه فَا ْح َذ ُرو ۜا‬ lerinden rahatsız olmaktadırlar!. Tağutla na düşmemelidirler. Zira İslâm akidesi; yönetilmeye razı olmaktadırlar!. Fakat fikrî kaidedir, fikrî liderliktir. O olmaksı- “Ey Rasul! Kalpleri iman etme- Allah’ın mülkünde Allah’ın sözünün geç- zın bütün ameller esastan ve dayanaktandiği hâlde ağızlarıyla ‘iman ettik’ memesinden rahatsız olmamaktadırlar!. yoksun ve geçersiz olmaya mahkûmdur.diyen kimselerden ve Yahudiler-den küfür içinde koşuşanlar(ın hâli) Bütün bunlar kalplerde, Allahu O hâlde Allahu Teâlâ’nın şu hitabı dik-seni üzmesin. Onlar durmadan ya- Teâlâ’nın razı olacağı şekilde imanın ol- kate alınarak hareket edilmelidir:lana kulak verirler ve sana gelme- madığını göstermektedir. Onun için Al-yen (bazı) kimselere kulak verirler; lahu Teâlâ’nın şu ikazına dayanarak: “Ey ‫َوكَيْ َف أَ َخا ُف َما أَ ْ َش ْكتُ ْم َول َا تَ َخافُو َن أَنَّ ُك ْم أَ ْ َش ْكتُم ِباللّ ِه َما لَ ْم يُ َن ِّز ْل‬kelimeleri yerlerinden kaydırıp İman ettiğini söyleyenler! Sözde ‫ِب ِه َعلَ ْي ُك ْم ُسلْطَانًا فَأَ ُّي الْ َف ِري َق ْ ِي أَ َح ُّق ِبالأَ ْم ِن إِن ُكنتُ ْم تَ ْعلَ ُمو َن الَّ ِذي َن‬değiştirirler. ‘Eğer size şu verilirse ve özde dosdoğru iman ediniz!” di- ‫آ َم ُنواْ َولَ ْم يَلْ ِب ُسواْ إِيمَانَ ُهم ِبظُلْ ٍم أُ ْولَ ِئ َك لَ ُه ُم الأَ ْم ُن َو ُهم ُّم ْهتَ ُدو َن‬hemen alın, o verilmezse sakının!’ yoruz:derler…”29 ‫يَا أَيُّ َها الَّ ِذي َن آ َم ُنواْ آ ِم ُنواْ ِباللّ ِه َو َر ُسولِ ِه َوالْ ِكتَا ِب الَّ ِذي نَ َّز َل‬ “Allah’ın, size, hakkında hiçbir ‫َع َل َر ُسولِ ِه َوالْ ِكتَا ِب الَّ ِذ َي أَن َز َل ِمن قَ ْب ُل َو َمن يَ ْك ُف ْر ِباللّ ِه‬ delil indirmediği şeyleri O’na şirk/ Şu “Müslümanım” diyenlerin hâline ‫َو َمل َائِ َك ِت ِه َو ُكتُ ِب ِه َو ُر ُسلِ ِه َوالْ َي ْو ِم الآ ِخ ِر فَ َق ْد َض َّل َضلاَل ًا بَ ِعي ًدا‬ ortak koşmaktan korkmuyorsu-bakar mısınız! Nasıl da küfürde/hakkı nuz da, ben sizin ortak koştuğunuzgörmezlikten gelmekte; isyanda/haram- “Ey iman edenler! Allah’a, el- şeylerden ne diye korkayım? Öylelarda, münkerlerde, fuhşiyatta yarışmak- çisine, elçisine indirdiği Kitaba ve ise iki taraftan hangisi güvende ol-tadırlar!. Çağdaş şirk ve şirk düzeni olan bundan önce indirdiği kitaba iman maya daha lâyıktır? Eğer biliyorsa-demokratik parti ve liderlerin şeytani edin!. Kim Allah’ı, meleklerini, ki- nız söyleyin. İman edip de imanla-vaatlerine güvenip davetlerine koşarak taplarını, elçilerini ve ahiret günü- rına zulmü/şirki bulaştırmayanlaricabet etmektedirler!. Hatta bunlardan nü inkâr ederse, şüphesiz uzak bir var ya; işte güven onların hakkıdır.hayırlı neticeler beklemektedirler!. Al- sapıklıkla sapıtmıştır.”30 Hidayete ermiş/doğru yolu bulmuşlah’ın düşmanlarını sevmektedirler!. İn- olanlar da onlardır.”31sanlardan ve cinlerden şeytanların vesve- “Müslümanım” diyenlerin iman nedir,selerine/algı operasyonlarına tereddüt- Kitap nedir, bilmeyen cahiller topluluğu 2-Tevhid akidesine şirk bulaştırma-süz teslim olmaktadırlar!. Çağdaş cahili- olmaları, onların bu şirke bulaşmış cahi- dan iman etmek esasına binaen, mümin-yenin şiarları olan demokrasiyi, laikliği, liyye konumlarını değiştirmez. İşte İslâm leri Kelime-i Tevhid bayrağı ve san-sekülerizmi, liberalizmi, serbest piyasa davasını yüklenmiş olanlar, Rasulullah cağı altında birleştirip, Allah’ın indirdik-ekonomisini, faizli işlemleri, nasyonaliz- SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in yaptığı gibi leri ile yöneterek İslâmi hayatı tekrarmi/milliyetçiliği, vatancılığı, tarikatçılığı bu insanları öncelikle tevhid akidesi- başlatacak olan Râşidî Hilâfet Dev-modern ve gelenekçi şirkin çeşitlerini ne şirk bulaştırmadan iman etme- leti’nin kurulması için ihlasla çalışmalarıbenimsemektedirler, bunlardan rahatsız ye davet edip, öğretmeleri gerek- gerekmektedir. mektedir. Temelsiz duvar ve çatı inşa38 Köklü Değişim

P:39

MÜSLÜMANLAR TEK BİR ÜMMETTİR Çünkü Râşidî Hilâfet Devleti, *Bir tek devletlerinin olması 1  Lisânü’l-Arab, “emm” md.; Kāmus Tercümesi,âlemlere rahmet olarak gönderilmiş demektir. Bu da; Allah’ın indir- IV, 175-176olan İslâm’ın, Allah’ın mülkünde ikame dikleri ile yöneterek İslâmi hayatı 2  el-Müfredât, “emm” md.edilmesinin/hâkim kılınmasının ve Müs- tekrar başlatıp, sürdürerek adaleti 3  Ferra, Meani, 1955, c. 2 s. 114lümanların fiilen birleşerek tek bir vücut tesis edecek ve bunu bütün dünya- 4  Bakara Suresi 213. Ayetgibi “bir tek ümmet” olmalarının tek ya yayacak olan ve İslâm coğrafya- 5  Enbiyâ Suresi 92-93. Ayetlerşer’î yoludur. İşte o zaman Müslüman- sında Nübüvvet metodu üzerine 6  Mü’minûn Suresi 52- 53. Ayetlerlar, dünyada da ahirette de Allah’ın rah- kurulacak olan RÂŞİDÎ HİLÂFET 7  Âl-i İmrân Suresi 110. Ayetmetine ve nusretine müstahak olurlar. DEVLETİ’dir. 8  Bakara Suresi 143. AyetTekrar izzete kavuşurlar. Tekrar “insan- 9  Bakara Suresi 193. Ayetlar için çıkartılmış hayırlı ümmet” Râşidî Hilâfet Devleti, Allahu 10  Nisâ Suresi 76. Ayetve “vasat/en seçkin, merkez üm- Teâlâ’nın vaadi ve Rasulullah SallAllahu 11  Tevbe Suresi 12. Ayetmet” konumuna gelirler. Aleyhi ve Sellem’in müjdesidir. Çalışanlar, 12  Tevbe Suresi 36. Ayet Allahu Teâlâ’nın vaadine ve Rasulullah 13  Bakara Suresi 190-191. Ayetler Velhasıl; Müslümanlar için “tek bir SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesine 14  Nisâ Suresi 75. Ayetümmet” olmak; “olursa güzel olur” layık olmak için tevhid akidesine binaen 15  Enfâl Suresi 72. Ayetdeğil de “olmazsa olmaz”lardandır. ihlasla çalışsınlar!. Allahu Teâlâ şöyle va- 16  Âl-i İmrân Suresi 102-105. Ayetler detmiştir: 17  (Büyük İmamet / Devlet Reisliği / Hilafet) Müslümanların “tek bir üm- ‫َو َع َد اللَّ ُه الَّ ِذي َن آ َم ُنوا ِمن ُك ْم َو َع ِملُوا ال َّصالِ َحا ِت لَيَ ْستَ ْخ ِل َف َّن ُهم‬ 18  Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili,met” olması sadece; “Müslümanım”, ‫اَِلَّلف ِذيُا ْيْلَ ِْرشاكُِْرتَوض ََن َكض َِمبلَاُه َْشْسمْيتَئًا ْخَولَلَ َيُوَ َبَمفِّدلَناَّنلَّ ُهِكَذ َيمف َرَن ِّمبَ ِمْنع َندبَ ْقعََذ ْبلِِدِلَ ِهك ْمَخفَ ْوأُ َوِفْولَلَِهُيِئ ََْممك ِّكأََن ْمَُّهنًناُملَ ُهايَلْ ْْعمَفبُا ُدِِدسيوُقَننَ ِنُوه َُنمي‬ Cilt: 1, s. 419, İstanbul, tarihsiz (Azim Dağıtım)“Kitabımız bir, kıblemiz bir, Peygamberimiz 19  Saff Suresi 4. Ayetbir” demelerinden ibaret değildir. Zira “Allah içinizden iman edenlere 20  (Buhari, Salat/88. Mezalim/5. Müslim,bunlar içi boşaltılmış ve işlevsizleştirilmiş ve salih amellerde bulunanlara; Birr/65 Tirmizi, Birr/18. Nesaî, Zekat/67)nitelendirmelerdir. mutlaka onlardan öncekileri nasıl 21  (Buhâri 5552) halife/güç ve iktidar sahibi kıldıy- 22  (Müslim 4686) Müslümanların “tek bir üm- sa, onları da yeryüzünde halife/güç 23  (El-Hâkim, Müstedrek 8002 )met” olması demek: ve iktidar sahibi kılacağını, kendi- 24  (Taberâni, Mu’cemu’l Evsât 7686) leri için seçip beğendiği dinlerini 25  Enfâl Suresi 45-46. Ayetler *Bir tek akidelerinin olması de- kendilerine egemen kılıp sağlam- 26  Hucurât Suresi 14. Ayetmektir. Bu da; halis tevhid akide- laştıracağını ve onları korkuların- 27  Mücâdele Suresi 22. Ayetsine şirk bulaştırmaksızın sözde, dan sonra güvenliğe çevireceğini 28  Hucurât Suresi 7. Ayetözde ve amelde ihlasla iman edip vadetmiştir. Onlar, yalnızca bana 29  Mâide Suresi 41. Ayetbu imanı içselleştirmiş olmalarını ibadet ederler ve bana hiç bir şeyi 30  Nisâ Suresi 136. Ayetve bakış açısı hâline getirmelerini ortak koşmazlar. Kim de bundan 31  En’âm Suresi 81-82. Ayetlergerektirmektedir. sonra küfre saparsa, işte onlar fa- 32  Nûr Suresi 55. Ayet sık olanlardır.”32 33  Ahmed, Müsned 17680 *Bir tek ülkelerinin olması de- 34  Enfâl Suresi 24. Ayetmektir. Bu da; İslâmi hayatın top- Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellemyekûn yaşanabildiği yani İslâm’ın de şöyle müjde vermiştir:hükümran olduğu; dâru’l İslam/İs-lâm ülkesi ya da dâru’l adl/adalet …‫ثُ َّم تَ ُكو ُن ِخلافَ ًة َع َل ِم ْن َها ِج ال ُّنبُ َّو ِة ثُ َّم َس َك َت‬.ülkesi olarak adlandırılan “İslâm “…Sonra Nübüvvet yolu üzereülkesi”dir. hilâfet olacaktır. Sonra sustu.”33 ‫يُ ْح ۪يييَٓاُك ْامَۚيُّ ََوهاا ْعالَلَّ ُٓم ۪ذويا َاَن َّناٰاَمل ُنلّٰ َوهايَا ُحْسوتَ ُل ۪جيبَبُْ َوياالْلِ َلّٰم ِْهر ِء َوَولِقلَلَّْرِب ُسه۪و َوِالَنَّ ُآِه َذاِالَيْ ِهَد َتعُا ْحُك َْم ُشلِو َ َنم‬ *Bir tek bayraklarının olma- “Ey iman edenler! Size hayat ve-sı demektir. Bu da; bütün Müslü- recek şeylere sizi çağırdığı zaman,manların inancı olan tevhid akide- Allah’ın ve Rasulü’nün çağrısınasini ifade eden ve Rasulullah SallAl- uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbilahu Aleyhi ve Sellem’in benimse- arasına girer. Yine bilin ki, O’nunmiş olduğu; siyah zemin üstünde huzurunda toplanacaksınız.”34beyaz yazı ile [‫]لا إله إلا الله محمد رسول الله‬yazılı Kelime-i Tevhid bayrağıdır.Allah’ın mülkünde müminler içinbayrak olmaya bu sözden daha la-yık bir söz ve rumuz olamaz. Suskunluğun Kırılma Noktası 39

P:40

Ramazan Gümüş İle SUSKUNLUĞUN KIRILMA NOKTASI Her 15 günde bİr SALI 20’de Aydın Usalp İleFİKİRLERDEN BİR DEMET HER HAFTA ÇARŞAMBA 20’dE

P:41

Abdullah İmamoğlu İle TEFSİR-UL FURKAN HER HAFTA PERŞEMBE 20’de Yeni Yayın Döneminde deSuskunluğun Kırılma Noktası Olmaya Devam Ediyor... Kadİr Kaşıkcı İle SİYASİ BAKIŞLAR HER HAFTA CUMA 20’dE

P:42

Milliyetçilik TOPLUMSAL TEHLİKE SİNYALLERİMİLLİYETÇİ VEVATANCI DUYGULARSputniknews : Mersin'de mahalleli ve Suriyeliler birbirine girdi. Yusuf Yavuzkan [email protected]ürk Dil Kurumu milliyetçiliği, aynı akide temelinde birleştiren ümmet “Maddi ve manevi açılardan bütünlüğü peyderpey parçalanmıştır. milliyetçiliği veya başka herhangi bir milli- millet ve ülkesinin çıkarlarını her yetçilik akımı için de geçerli olduğunu ha-şeyin üstünde tutma anlayışı, ulusçuluk, Milliyetçilik, yukarıdaki tanımdan tırlatmak gerek. Bunların hepsi, hayvaniulusalcılık, nasyonalizm” diye tanımlar. hareketle bir milleti üstün kılmak oldu- dürtülerden enerji alan, insani değerlerleYalnızca bu tanım bile, milliyetçilik fik- ğuna göre esasen ırkçılıktan hiçbir farkı bağdaşmayan, dar kapsamlı bir bakış açı-rinin İslâm’ın getirdiği “ümmet” fikrini yoktur. Milliyetçiliği şirin ve kabul edile- sının ürünüdür.parçalamak için ortaya çıktığını anlama- bilir göstermek amacıyla yumuşatılmışya yeter. Nitekim öyle de olmuş, 1789 anlamlar yüklenmiş olsa dahi bunun re- Nihayetinde milyonlarca kilometre-Fransız İhtilali sonrasında, II. Meşrutiyet alitede hiçbir karşılığı yoktur. “Ne mutlu karelik bir bütün teşkil eden OsmanlıDönemi’nde milliyetçilik İslâm toprak- Türküm diyene” sözünü meşrulaştırmak Hilâfet Devleti yıkılıp yerine onlarca uluslarına nüfuz etmeye başlamıştır. Önce için “Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık devlet kurulmuştur. Ulus devletler, ken-gayrimüslim azınlıklar arasında yayılan bağı ile bağlanan herkes Türk’tür” gibi bir dilerini kuran sömürgeci kâfir devletlerinbu fikir, çok geçmeden Arap, Türk ve tanım ortaya atmak Türk milliyetçiliğinin diktiği yöneticiler ve nizamlar aracılığıy-Kürtler arasına yayılmış, Pan-Arapçılık, ırkçı yüzünü örtmeyeceği gibi, Türk-İs- la bu parçalanmışlığı kalıcılaştırmak içinPan-Türkçülük, Jön-Türkler, Jön-Kürtler, lâm sentezi denilerek milliyetçiliğe dini milliyetçiliği etkin bir şekilde kullanmış,Jön-Araplar, İttihat ve Terakki ve adında bir karakter kazandırmanın da Allah’ın özellikle sınırları cetvelle çizerken top-bir milletin adı geçen daha pek çok ya- dininde hiçbir yeri yoktur. Bunlar yalnız- lumların demografik ve sosyolojik özel-pılanmayla hızla yayılmıştır. Her millete ca aldatmadan ve saptırmadan ibarettir. liklerini dikkate alarak ayrıştırıcı, bölücükendisinin üstün, karşısındakinin düşman Türk milliyetçiliği için söylenenlerden alı- ve düşmanlaştırıcı bir politika izlemiştir.olduğu algısı verilerek aralarındaki bağlar nanlar olacaksa -ki bu aldanma sonucudaraltılmış, İslâm’ın tüm halk ve milletleri olacaktır- aynı durumun Kürt ve Arap Sovyetler Birliği’nin taşıdığı komünist ideolojinin kısmen de olsa milliyetçiliği42 Köklü Değişim

P:43

TOPLUMSAL TEHLİKE SİNYALLERİ MİLLİYETÇİ VE VATANCI DUYGULARbertaraf etmeye çalışması sonucu, Batı tere tarih boyunca hem kendi toplumu, mi’nde milliyetçilik kazanının altına kö-blokunun liderliğini üstlenen kapitalist hem de sömürdüğü topraklarda milli- mür atmaktan bir an olsun vazgeçmemiş,Batı dünyası komünizm tehlikesine karşı yetçiliği etkin bir politik argüman olarak bu sayede Türkiye Cumhuriyeti Devleti,milliyetçiliği kışkırtmaya yönelmiş, Müslü- kullanabilmiştir. Amerikalı diye bir millet adından nizamlarına, anayasasından poli-manların toprakları üzerinde bulunan pek olmadığı ve Amerikan toplumu Avru- tikalarına kadar her alanda katı bir milli-çok ülkede sağ ve sol, milliyetçi ve komü- pa, Afrika ve Asya kökenli milletlerden yetçilik yaklaşımını esas almıştır.nist kavgası başlatılarak adeta milliyetçilik oluştuğu için milliyetçilik politikasını nekapitalizmin savunucusu pozisyonuna itil- kendi ülkesinde, ne de -istisnai durum- Amerika ise Türkiye’deki İngiliz nü-miştir. Bu sayede komünizme karşı müca- lar hariç- sömürdüğü topraklarda kulla- fuzunu söküp atmak veya en azındandele edelim derken halkı, milleti, vatanı, nır. Amerika bunun yerine “vatancılık”, etkisini azaltmak suretiyle Türkiye’ye nü-hatta dini için mücadele ettiği zehabına “yurtseverlik” ve “üst kimlik” kavram- fuz etmek için karmaşık politika izlemiş-kapılanlar farkında olmadan kapi-talist küfür sisteminin hâkimiyeti- tir. Bir yandan “sağcı”, “İslâmcı”, “muhafazakâr” etiketli milliyet-ne hizmet eder hâle gelmişlerdir. çi hareketleri destekler veya en Bilhassa Soğuk Savaş Döne- Batı blokunun liderliğini azından o kesime nüfuz edebile-mi’nde bu karşıtlık çok acı so- üstlenen kapitalist Batı ceği kanaatiyle hareket ederken,nuçlar doğurmuş, Müslümanların öte yandan milliyetçilik düşünce-nice evlatları fillerin bu tepişme- dünyası komünizm sinin yerine vatancılık düşüncesinisinde hayatlarından olmuştur. tehlikesine karşı yerleştirmeye çalışmıştır. BilhassaKomünizm faktörü 80’li yılların Özal iktidarı üzerindeki etkinliğinibaşından itibaren güç kaybet- milliyetçiliği kışkırtmaya kullanarak, örneğin Kürt mese-meye başladığında yine milliyet- yönelmiş, Müslümanların lesine çözüm bulmaya çalışmış,çilik kartı kullanılarak yeni ça- Kürt meselesinin bir “güvenlik”tışmalara zemin hazırlanmıştır. sorunu olmadığı, dolayısıyla as- kerî yöntemlerle çözülemeyeceği, aksine “politik” bir sorun oldu- Türkiye bağlamında bunun en toprakları üzerinde ğu, dolayısıyla siyasi çözümlereönemli tezahürü Kürt meselesi bulunan pek çok ülkede gidilmesi tezini öne çıkarmıştır.olmuş, istihbarat teşkilatları ta-rafından kurdurulan silahlı örgüt- sağ ve sol, milliyetçi Aynı yaklaşım AK Parti iktidarıler, İngilizlerin Osmanlı Hilâfeti’ni ve komünist kavgası döneminde de sürdürülmüş, PKKparçalarken çizdiği fitne sınırların- ile müzakere süreci başlatılmış,dan tevarüs eden düşmanlığı yeni başlatılarak adeta devletin üst düzey yetkilileri ilebir boyuta taşımışlardır. Hâlen et- milliyetçilik kapitalizmin PKK yöneticileri arasında görüş-kileri devam eden bu kan davası- savunucusu pozisyonuna meler yapılmış, çözüm sürecininnın etkileri, yalnızca yerel boyutla adımları hazırlanmış, adeta birsınırlı kalmamış, devletlerarası itilmiştir barış havası estirilmiştir. Amerikadüzeyde en çok kullanılan argü- bu yaklaşımı desteklerken, bunumanlardan biri hâline getirilmiştir. ne Türkleri, ne Kürtleri sevdiği için değil, bilakis İngilizlerin etkin Burada önemli bir ayrıma olarak kullandığı bu kozu devredikkat çekmek gerek; kapitalistideolojinin fikirlerinden biri olan dışı bırakmak için yapmıştır. Baş- ka bir ifadeyle, akan nezih kan-milliyetçilik kapitalist devletler ları durdurmak için değil, kenditarafından kendi toplum yapıları çıkarlarını gerçekleştirmek için hareketve politikalarına göre farklı biçimlerde larını öne çıkarır. Yine de toplumundaki etmiştir. Nitekim öyle de olmuş, Suriyeyorumlanır ve bu yorumlara göre dış siyahi-beyaz ırkçılığının korkunç sonuç- krizi patlak verince, Suriye’nin kuzeyindepolitikalar ve bölgesel hedefler belirle- ları günden güne artmaktadır. Özellikle kendi güdümünde hareket eden PYDnir. Buna göre milliyetçilik veya eşanlam- İslâm toprakları üzerinde kurulu devlet- unsurlarını desteklemek amacıyla Türki-lıları olan ırkçılık, vatancılık, üst kimlik lerde izlenen politikalar dikkatle ince- ye’de devam eden çözüm sürecini askıyavs. kavramlar sömürgeci kâfir devletler lendiğinde bu ayrım daha net görülebilir.tarafından farklı zamanlarda, farklı bi- Osmanlı Hilâfet Devleti’nin yıkılma aldırıp yeni bir milliyetçilik ateşinin fitiliniçimlerde kullanılır. Örneğin; İngiltere sürecinde etkin rol oynayan İngiltere, İs- yakmıştır. Yazıktır ki yıllardır akan kanı vetoplumu İngilizlerden oluştuğu için İngiliz lâm topraklarındaki milliyetçilik hareket- sürdürülen bu kan davasını durdurmayamilliyetçiliği devleti güçlendiren bir fak- lerinin baş mimarıdır. Türkiye özelinden yönelik adımlar boşa çıkmış, bu adımla-tör olabilirken, farklı milletlerden oluşan hareket edersek, gerek Osmanlı’nın son rı atanlar Amerikalı müttefiklerinin tali-Amerika için yıkıcı bir özellik taşır. İngil- döneminde, gerekse Cumhuriyet Döne- matına uyarak süreci askıya almışlardır. Suskunluğun Kırılma Noktası 43

P:44

Milliyetçilik Suriye Mülteciler Milliyetçiliğin ması), devrim sürecinin sona erdirilme- akını durdurulmuş, Suriye’ye “insani” ne-Çirkin Yüzünü Gördü si, yeni döneme hazırlık ve Esed sonrası denlerle bile olsa geri dönenler tekrar süreç konularında Amerikan politikaları kabul edilmemiş, dünya çapındaki Türk Kürt meselesinin yeniden alevlenme- neyi gerektiriyorsa aynen öyle hareket büyükelçilikleri Suriyelilere hiçbir şekildesiyle artan düşmanlık ve savaş atmosferi edilmiştir. Türkiye hükümetinin Suriye vize vermemiştir. Şu anda Türkiye’de işimemleketi hızla esir alırken, her gün ma- konusunda kendisine özgü hiçbir politi- veya konumu dolayısıyla resmî oturumsum evlatların cenazeleri kaldırılırken, ül- kasının olmaması bunun en açık teyididir. izni olanlar dışında hiçbir Suriyeli Tür-kede korkunç bir ayrışma ve kamplaşma kiye’ye giriş-çıkış yapamaz hâldedir. Biryaşanırken, bu defa Suriye meselesinin Mülteciler konusuna gelince; Suri- başka ifadeyle Suriyelilere karşı, tıpkıdoğal bir sonucu olarak mülteci krizi pat- ye’den Türkiye’ye mülteci akını başla- Trump’ın 8 Müslüman ülke vatandaşları-lak vermiş, milliyetçiliğin çirkin yüzü bu dığında, Türkiye’nin daha önce benzerî na aldığı vize yasağına benzer bir yasakdefa Suriyelilere karşı kendini gösterme- bir mülteci akımına maruz kalmadığı uygulanmaktadır. Geçmişte mültecilerye başlamıştır. gerekçesiyle pek çok beceriksizliğe imza resmî işlemlerini Türk makamları üzerin- atılmıştır. Bunların ilki ve belki de en den yapabilirken, artık Suriye rejiminin Öncelikle şu gerçeği vurgulamak önemlisi, beyin göçünden istifade edile- İstanbul’daki konsolosluğuna gitmeye vegerek; Türkiye Cumhuriyeti Hüküme- memesidir. Eğitime önem verdiği bilinen yüksek harç bedelleri ödemeye mahkûmti, nasıl ki Kürt meselesinde “insani” ve Suriye halkından çok sayıda bilim adamı, edilmiştir. Ayrıca tıpkı Yahudi varlığının“İslâmi” hiçbir faktörü dikkate almadan, iş adamı, nitelikli ve yetişmiş yetenek, Kudüs çevresine diktiği duvar gibi, yineyalnızca Batılı müttefiklerinin çıkarları ve uğradıkları haksızlıklar ve bürokratik en- “terörle mücadele” ve “sınır güvenliği”kendi “ulusal” çıkarları doğrultusunda gellerden ötürü, başta ABD olmak üzere bahanesiyle Türkiye-Suriye sınırına 900hareket ediyorsa, Suriye krizi ve Suriyeli Batılı ülkelere gitmek zorunda kalmıştır. kilometrelik bir duvar örülmüştür. Dünemülteci kardeşlerimiz konusunda da ma- kadar “Suriyeli kardeşlerimize kapımızalesef aynı dürtülerle hareket etmiştir, Kaçan trenin pişmanlığı sonrasında açık, onlar Muhacir biz Ensarız” diyen yö-etmektedir. Devletin Suriye meselesine alelacele kararlarla kurulan Göç İdare- neticiler, artık Suriyelilerin geri gönderile-bakışı bu sömürgeci ve milliyetçi yakla- si, süreci yönetecek deneyimli personel ceğinin sinyalini vermeye başlamışlardır.şımdan kurtulamamıştır. yetersizliği ve “milliyetçilik” etkisinin his- sedildiği yaklaşımlar sonucu krizi çöz- Mülteci krizi ayrıca Avrupa Birliği’ne Askerî yönden; Türk ordusu bölgenin mekten ziyade derinleştirmiştir. Şahsen karşı da bir koz olarak kullanılmıştır. Tür-en güçlü ordularından biri olduğu hâl- Ankara İl Göç İdaresi bünyesindeki bir kiye’ye gelen mülteci akını, Ege Denizide Suriye’de yaşanan vahşeti izlemekle projede çalışırken ve Suriye konulu çok ve Trakya üzerinden Avrupa’ya yönlen-yetinmiş, Başkan Erdoğan’ın “İkinci bir sayıda konferansa katıldığımda, Suriyeli- dirilince eteği tutuşan Avrupalı devletler,Hama yaşanmasına müsaade etmeyiz” leri “düşman” ve “potansiyel suçlu” gö- vizelerin kaldırılması ve ekonomik desteksözü maalesef lafta kalmıştır. Türkiye’nin ren çirkin yaklaşıma tanık olmuş, ilgililer- gibi birtakım vaatler öne sürerek hükü-“Fırat Kalkanı”, “Afrin”, “Münbiç’te dev- le yaptığım tartışmalarda “önyargılar” ve met ile pazarlığa oturmuş, nihayetin-riye görevi” ve “İdlib’te gözlem noktala- “mevzuat” gerekçelerine dayalı savun- de varılan 3 Milyar Euro’luk anlaşmayları” adı altında Suriye’ye yaptığı askerî mü- maları işitmiştim. Keza medya da bu krizi mülteci akını bıçak gibi kesilmiştir. Oysadahaleler, her ne kadar “teröre karşı mü- yönetmede son derece başarısız olmuş, bu anlaşmaya varılıncaya kadar, Aylancadele” argümanıyla yürütülmüş olsa da, milliyetçiliğe dayalı düşmancıl söylem, te- bebek gibi nice masum Müslüman deni-işin aslın Amerika’nın talebi ve politikaları miz dimağları kirletmiş ve artık “Suriyeli zin soğuk sularında hayatını kaybetmişti,doğrultusunda olmuştur. Fırat Kalkanı düşmanlığı” bir realite hâline getirilmiştir. yazıklar olsun!operasyonu Halep’in rejime teslim edil-mesiyle sonuçlanmış, Afrin operasyonu Türkiye’nin mülteci politikası maale- Milliyetçilik temelli bütün bu ve ben-koparılan yaygaraya rağmen istenen so- sef utanç vericidir. İlk olarak; mültecilerin zeri politikalar, hükümetin ve medyanınnucu vermemiş ve ötesine geçmemiş, kabulü konusunda tamamen Amerikan sürdürdüğü yaklaşım, kısa süre sonraMünbiç’teki Amerikan varlığı dolayısıyla politikasının gerekleri dikkate alınmış, toplumdaki olumsuz yansımalarıyla ken-“devriye” göreviyle yetinilmiş, İdlib’teki mülteci akını başladığında kurulan kamp- dini göstermiştir. Halk arasında Suriye-gözlem noktaları muhalif grupların kont- lar Amerika’nın yedek askerî gücü olarak lilere karşı düşmanca tepkiler, olumsuzrol altına alınması, rejime zaman ve fırsat kullanılan Özgür Suriye Ordusu’nun ka- bakışlar ve kötü davranışlar türemeyekazandırılması, Rusya’ya rahat hareket rargahları hâline getirilmiş, Amerika’nın başlamıştır. Kadınları ve bebekleri dahiimkânı tanınmasıyla sonuçlanmıştır. Türkiye’ye biçtiği “iyi polis” rolü gereği, hedef alan vahşi eylemler zuhur etmiş, güya insani bir dürtüyle mülteciler kit- mahalleler ayağa kaldırılmıştır. “Suriyeliler Siyasi zeminde yürütülen faaliyetler, leler hâlinde Türkiye’ye kabul edilmiştir. işimizi elimizde aldı, işsiz kaldık, aç kaldık”Suriyeli muhaliflerin toplantıları ve dev- Bu sayede gerek Türk hükümeti Suriye diyenler, o Suriyelilerin vahşi kapitalistletlerarası sahada yürütülen görüşme halkı nezdinde, gerekse Türk istihbaratı bilinçsizlikle donanmış acımasız işve-ve müzakerelerde, Amerikan tezlerinin Suriyeli muhalif gruplar nezdinde büyük renlerin kölesi gibi en ağır işlerde asgarisavunulmasından öte geçilememiştir. bir itibar, prestij ve güven kazanmıştır. Bu ücretin çeyreği maaşlarla çalıştırıldığınıMuhalif grupların ikna edilmesi (kandırıl- kazanımdan kısa bir süre sonra mülteci44 Köklü Değişim

P:45

TOPLUMSAL TEHLİKE SİNYALLERİ MİLLİYETÇİ VE VATANCI DUYGULARgörmezden geldiler. Öyle bir toplumsal hepsi kardeş olmuş, Evsli ile Hazreçli ara- Yine, Rabbimiz bu bölücü fikrin tehli-gerilim ve baskı atmosferi oluşturuldu ki sında, Ensar ile Muhacir arasında, siyah kesine karşı Müslümanları uyararak şöyleadeta Suriyeli mülteci kardeşlerimizi geri ile beyaz arasında takvadan başka hiçbir buyurmuştur:gönderilmelerinin veya bezip geri dön- üstünlük kalmamıştır. Bu nedenle Rasu-melerinin zemini hazırlanıyordu. İletişim lullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem milliyetçi- ‫يَا أَيُّ َها الَّ ِذي َن َآ َم ُنوا اتَّ ُقوا اللَّ َه َح َّق تُ َقاتِ ِه َو َل َتُوتُ َّن ِإ َّل َوأَنْتُ ْم‬araçları ve sosyal medya platformlarında liği bir “cahiliye narası” olarak tanımlamış ‫اِإُمللَّْخْ ِسهَوِلانًُماَعلَويَْوَنكُُك ْن َْتُموا ْمإِْعتَْذ َعِ َص ُك ُْنلمتُواَْمش َِبفأَا َْعح ْبَدُحاِلًْفء َار ٍلةفَلَّأَلَِّهِم َ َنفَجاِبَمل ْيَّناًَيع ِراقُفَلَُوأََونْلِبَق ُكتََذ َفْمُك َّر ْمقُفَأَواِم ْ ْنص َبََوهاا ْحْذتُ َكُك َُْمرذلِواِبَ ِنكنِْع ْيُعَمَب َِمتِّ َُِةهي‬hızla yayılan yaygaralar çok geçmeden ve şöyle buyurmuştur:genel kabul görüyordu. ‫اللَّ ُه لَ ُك ْم َآيَاتِ ِه لَ َعلَّ ُك ْم تَ ْهتَ ُدو َن‬ ،‫ أَ ْو يَ ْن ُ ُص َع َص ِب َّي ًة‬،‫ يَ ْد ُعو َع َص ِبيَّ ًة‬،‫َم ْن قُ ِت َل تَ ْح َت َرايَ ٍة ُع ِّم َّي ٍة‬ Suriyelilerin telefon faturalarının devlet ‫فَ ِقتْلَ ٌة َجا ِه ِليَّ ٌة‬ “Hep birlikte Allah’ın ipine (İs-tarafından ödendiği, devletten maaş aldık- lâm’a) sımsıkı sarılın ve sakın ay-ları, üniversitelere sınavsız girdikleri, ara- “Kim körü körüne çekilmiş (um- rılığa düşmeyin! Allah’ın üzerinizebaları için vergi ödemedikleri, seçimlerde miyye) bir bayrak altında savaşır, olan nimetini hatırlayın. Hani sizoy kullanacakları, TOKİ evlerini bedava asabiyet (milliyetçilik/ırkçılık) için birbirinizin düşmanları idiniz dealacakları, devlet memuru olarak işe gi- öfkelenir veya asabiyete çağırır veya O sizin kalplerinizin arasını kay-recekleri gibi gerçekle hiçbir alakası olma- asabiyete yardım ederse, cahiliye naştırmış, böylece O’nun nimetiyan onlarca yalan haber servis ediliyordu. ölümü ile ölmüş olur.”2 sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz bir ateş çukurunun tam Mülteciler Derneği’nin bu iddi-alara cevap olarak kenarında idiniz dehazırladığı broşür1 oradan da sizi yine O kurtarmıştı. İşte Milliyetçilik yalnız- Allah size ayetlerinica devletlerin izlediği böyle açıklar ki doğ-politikalarda değil, aynı ru yolu bulasınız.”3zamanda toplumsalolgularda da kendini Sözün özü; İslâmgösterir. Daha doğrusu ümmetinin bütünlüğü-aynı İslâm akidesi esası nü temsil eden bir siyasiüzere bütünleşmiş üm- liderlik olarak Hilâfetmeti ayrıştıran, bölen, Devleti’ni kaybetme-kamplaştıran, düşman- mize, Müslümanlarınlaştıran her şeyde dar parçalanmasına ve bir-bakışlı bu hayvani dürtü birlerine düşman ke-vardır. Örneğin; futbol silmelerine neden olanmaçlarında taraftarların milliyetçiliği reddetmekbirbirlerini öldürmeye her Müslümana vaciptir.varan kavgaları bunun Milliyetçilik bir cahiliyebir sonucudur. Sünni-Şii, narasıdır ve RabbimizTürk-Kürt, Laz-Çerkez, hepimizi bundan sakın-Vanlı-Yozgatlı, Türkiye- dırmıştır:li-Suriyeli gibi ayrımlarınhepsi bu sömürgecilik ‫أَ ْح َس أَُنفَ ِمُح َْكن َامللَّ ِاهلْ َُجحا ْك ِهً ِلم َيّلِِة َق ْويٍَمْب ُيغُوو ِقَنُنو ََنو َم ْن‬fikrine hizmet eder. “Yoksa onlar ca- Bu olgu yalnızca gü- hiliye hükmünün münümüze özgü değildir. peşine düşüyorlar?Geçmişte de milliyetçi- Kesin bilgi sahibi birlik, vatancılık gibi dar ve toplum için hükmüdüşük fikirler insanlar Allah’tan daha güzelarasında var olmuştur. olan kim vardır?”4Allah Rasulü SallAllahuAleyhi ve Sellem zama- 1  https://multeciler.org.nında Arap kabileleri tr/suriyeli-multecilerle-ilgi-arasında da benzer bir li-dogru-bilinen-yanlislar/ayrışma ve düşmanlık 2  Muslimvarken İslâm sayesinde 3  Âl-i İmran Suresi 102-103 4  Mâide Suresi 50 Suskunluğun Kırılma Noktası 45

P:46

MilliyetçilikAhmet [email protected]’NİN 6 OKUAKP’NİN KABZASINDACumhuriyetin kuruluş ilkeleri ki müze değin devem edegeldi. CHP’nin lendirme, yaşatmakla memur olduklarını bunlar, rejimin temelini oluş- amblemindeki 6 okun simgelediği esas- da hatırlatmamız gerekir. turan sacayakları olduğundan, lar Kemalist düşüncenin tezahürleridirgeçmişten günümüze değin, siyasi parti- ki bunlar; cumhuriyetçilik, milliyetçilik, Cumhuriyetin kuruluşundan günü-ler tarafından adeta dokunulmaz tabular halkçılık, devletçilik, laiklik ve inkılâpçı- müze değin bu düzenin içinde siyasetolarak görülmüştür. Halkı Müslüman, lıktır. Bu zehirli oklar, hem geçmiş, hem yapan hiçbir partinin, hiçbir iktidarın,yönetimi Hilâfet olan halka karşı, yerli de mevcut eğitim sisteminde, daha ilko- kurucu unsurun ortaya koyduğu esasla-ajanların elleriyle gayri İslâmi düzen olan kul birinci sınıftan üniversite son sınıfa rın dışında hareket etmediğini hatta bucumhuriyetle darbe yapılarak o günün if- kadar birer ilke ve “faziletler” şeklinde ilkeleri hayatta görünür kılmak için canlasat edici liderlerinin elleriyle, altı ilke dar- öğrencilerin karşısına tabu olarak çıkarı- başla mücadele ettiklerini görürüsünüz.beci düzeninin esası hâline gelmiştir. lıp, zihinler bir şekilde bu fikirlerle kirle- Bu mücadeleyi yapan partilerin sağ, sol, O günün ifsat edici unsurları, kur- tilmeye, dönüştürülmeye çalışılmaktadır. muhafazakâr olması işin hakikatini değiş-dukları siyasi parti ki Cumhuriyet Halk Bu ilkelerin, bu topraklarda kabul görüp tirmiyor. Hepsinin ortaklaştığı nokta buPartisi ile Müslüman halka, gayri İslâmi hazmedilebilmesi elbette ki burada yaşa- esaslar doğrultusunda hareket ederek,olan bu fikirleri dayatmak, benimsetmek, yan insanların insafına terk edilemeyecek sistemin bekasını devam ettirmek. Şimdisindirmek kastıyla bu halkı, özünden, kadar önemli görüldüğünden, anayasayla Türkiye siyasetinin son 17 yılına damgainancından, değerlerinden uzaklaştırarak korunma altına alınıp hayatın her alanına vuran AK Parti “bu ilkelerin neresinde?”köle oldukları Batı’ya benzetme görevini dikte edildi. Yine yönetime gelen bütün diye soracak olursak hiç tereddüt etme-üstleniyordu. Bu görev, ilk günden günü- partilerin, bu ilke ve düşünceleri daha den bu ilke ve inkılapların merkezinde ileriye taşıma, halka benimsetme, kabul- olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.46 Köklü Değişim

P:47

CHP’NİN 6 OKU AKP’NİN KABZASINDABunu ilkeler üzerinden açıklayacak cihlerini hep en üstte tutmuştur.” demiş ve Hükümetler, iktidarlar zamanla Ke-olursak Cumhuriyetçilik; M. Kemal’in di- sonrasında: malist zihniyetin ürünü olan bu ifsat dü-linden düşürmediği “egemenlik kayıtsız şüncesini her ne kadar yumuşatmayaşartsız millete aittir” sözüyle tanımlanan “AK Parti, cumhuriyetçidir. Bunun için çalışsalar da bu düşünce, yeri ve zama-gerçekte ise milletten ziyade egemenli- bir kişiye, zümreye hizmet, PKK gibi eli nı geldikçe tüm iktidarların sarıldığı canğin kendilerinde toplandığı bir düzenin kanlı, FETÖ gibi milletimizin değerlerini is- simidi olmuştur. Nasıl olmasın ki… Birifadesidir. Başka bir ifadeyle halifeden tismar eden örgütlere değil, sadece cum- söz, bir hareket ile düşünme olmaksı-gasp edilen yetkinin, halk adına bir avuç hura dayanmış, millete teslim olmuştur.”2 zın sadece duyguların galeyana getirilipşakinin elinde toplanmasıdır. Bu yetki ifadesiyle egemenliğin, yetkinin kimde istenilen hedefe yönlendirilen akılsız birgaspı, geçmişten günümüze değin tüm olduğunu haykırıyordu. hareket, her zaman kullanılmaya elverişliliderlerin, halkın egemenliğinden iyi bir binektir. Bu, öyle akıldan yoksun- dur ki aynı inanca sahip olmasınabahsetmek suretiyle, Allah’ın hük- rağmen kardeşini katledecek ka-metme hakkını beşere vermenin dar vahşi, ırkından olanı hesapsızadı olan cumhuriyetçilik ve demok- Hükümetler, bir şekilde kutsayacak kadar dü-rasiyle ifade edilmektedir. Öyle ki iktidarlar zamanla şük, menfaati olduğunda ise herdemokrasi AK Parti döneminde Kemalist zihniyetin şeyi feda edebilecek kadar rezil birçok daha büyük bir anlam ve mana ürünü olan bu ifsat düşüncedir. Son zamanlarda Cum-kazanmıştır. Bugüne kadar demok- düşüncesini her ne hurbaşkanı ve AK Parti cenahınınrasiye, cumhuriyete tereddütle kadar yumuşatmaya temeli milliyetçilik olan yerli ve milliyaklaşan muhafazakâr Müslüman- kavramlarıyla bu ilkeyi menfaatle-lar, AK Parti yöneticilerinin ve Er- çalışsalar da bu rine payanda yapmaya çalışmala-doğan’ın, cüretkâr açıklamaları ve düşünce, yeri ve rı şaşırtıcı değildir. Daha önce debeyanatları ile Müslümanların diline zamanı geldikçe tüm bahsettiğimiz üzere bu putlar yeripelesenk olmuştur. Hatta o denli iktidarların sarıldığı can ve zamanı geldiğinde iktidarlarınki demokrasiden, ileri demokrasi simidi olmuştur. Nasıl can simidi olabilmektedir. Bu akılsızsöylemi yeni bir keşif gibi takdir- dürtü, kimi zaman siyasi partilerele karşılanmıştır. Kemalist düşün- olmasın ki… iktidar yolunu açacak anahtar, kimicenin on yıllardır baskı, zorlama, zaman rakiplerini bertaraf etmeksindirme, işkence ve katliamlarla için silaha dönüşen bir argümandır.benimsetemediği bu ilke ve olgula-rı, AK Parti hükümetleri büyük bir 7 Haziran 2015 genel seçimle-başarı ile 17 yıl gibi kısa bir zaman rinde istediği sonucu alamayan AKiçerisinde Müslümanlara kabul etti- Parti’nin, daha milliyetçi bir dil, söy-rebildi. Öyle ki 15 Temmuz darbe lem ve eyleme bürünerek kaybetti-girişiminde dinlerini ve namuslarını ği oyları konsolide etmeye çalışma-korumak için sokağa çıkıp canını sı bu meyanda değerlendirilebilir.verenleri “Demokrasi Şehidi” ola-rak ilan edenler, din için meydandaolanları demokrasi nöbetine ça- Cumhurbaşkanının her miting ve ziyaretlerinde tek devlet, tekğıranlar, ülkenin dört bir yanında millet, tek bayrak, tek vatan söy-parklara, meydanlara, caddelere leminin altındaki gerçek, milliyetçidemokrasi ismini verenlerin mevcut yö- Diğer bir ilke olan milliyetçilik; 1789 duyguları harekete geçirerek iktidarları-netim ve başkan olduğu unutulmamalı- Fransız ihtilali ile hayat bulup, 20. yüzyılın nın devamını sağlamaktır. Şu bir hakikatdır. Başkan Erdoğan bu düşüncelerini her ikinci yarısından günümüze kadar gelişen, ki düşüneni, sorgulayanı, karşı çıkanı iknaplatformda dile getirmiştir. Şöyle ki: şu an ise var olan tüm devletlerin, ulus etmek uzun soluklu ve zahmetlidir. Lakin, devlet mantığı üzerine şekillenip milliyet- bunlardan uzak, sadece duyguyla hareket“Türkiye 1923 yılında cumhuriyete ge- çi bir karaktere bürünmenin tarihi serü- edenleri hem ikna etme, hem de yönlen-çerek rejim tercihini yapmıştır, artık mille- venidir. Bu düşüncenin tezahürü olarak dirme çok daha kolay olunca bunu hertimizin böyle bir meselesi yoktur. Şu anda yeni kurulan Cumhuriyet Türkiye’si de, dönemin geçer akçesi hâline getirmiştir.anamuhalefetin başındaki zat iki de bir ümmete ait Hilâfet’i ilga eden, belirli sı-‘rejim mejim’ deyip duruyor ya Türkiye’nin nırları kendine esas yapan, etnik kökeni Gerçekte Erdoğan’ın her fırsatta dil-böyle bir sorunu yok. Rejim olayı 1923’te önceleyen, Kemalist ölçüye uymayan tüm lendirdiği tekler, Atatürk milliyetçiliğininatılan adımla yoluna devam ediyor.”1 yapı ve zümrelere savaş açan, temeli asa- nihai hedefidir. Devletin, milletin, bay- biyet üzerine kurulu zihniyetin dışa vuru- rağın, vatanın kutsanması ve bunun halkYine Erdoğan: “AK Parti, demokrattır. mudur. Bu zihniyet dün olduğu gibi bugün tarafından kabullenip benimsenmesi ar-Bunun için milli iradeyi, sandığı, milletin ter- de insanlığın, ümmetin başına beladır. zulanan idealdir. Nitekim belirli sınırlar Suskunluğun Kırılma Noktası 47

P:48

Milliyetçilikiçerisinde bir toprak parçası, bunun üze- anlayıştır. Ayrıca laiklik toplumsal barışın Tunus’ta da aynı tavsiyelerde bulunanrinde milleti temsil eden bir bayrak ve o temel ilkesidir.”3 Erdoğan:bayrağın altında gayri İslâmi devlet, millet-ten ümmete çıkamayan, hapsolan sınırla- Laikliğin, dinin hayattan koparılması “Devlet laik olur. Müslüman bir kişi laikrı aşamayan, İslâm’ın yönetimi olan Hilâ- olan malumun ilamı tarifleri, farklı cüm- bir devleti başarılı bir şekilde yönetebilir.”5fet’i istemeyen, sorgulamayan fakat basit lelerle ifade edip halka benimsetme ça- diyordu.tahriklerle galeyana gelen bir halk, tam lışması, 17 yıl aralıksız devam etti. Müca-da kıvama gelmiş milliyetçiliğin ifadesidir. delesi verilen bu fikirler, tam olarak hal- Libya’da ise Erdoğan: kın benliğine işlenmiş olmasa da bu necis “Benim halkım laiklikle alakalı düşünce- Diğer bir ilke olan laiklik; dinin, devlet ve batıl ilkelerin uygulanması karşısındaki mi çok iyi biliyor çok iyi bildiği için bana yüz-ve hayatın bütün alanlarından soyutlanıp, tepkisizlikten güç alan Erdoğan, bu zehirli de 50 oy veriyor. Hiçbir sıkıntımız yok. Butüm inançlara eşit mesafede durma ola- fikirleri halkı Müslüman olan diğer ülke-rak kabul edilmektedir. Her ne ka- bölgeler laikliği anlamada, tanımadadar tarif bu şekilde olsa da kurucu 2016 yılındaki yeni umuyorum ki şu an bir müzakereninifsat edici unsur, bu halkın değerle- anayasa çalışmaları veyahut bir tartışmanın içerisinde ola-rine ters olan necis düşüncelerini sırasında Erdoğan, caktır.”6hayata hâkim kılabilmek için düşün- laikliğin anayasadaceleri ile çelişen eylemlerden dahi olması gerektiğini, Yine 2016 yılındaki yeni anayasageri durmadı. Örneğin I. Meclis’in İslâm vurgusuna ise çalışmaları sırasında Erdoğan, laik-açılışını cuma gününe denk geti- liğin anayasada olması gerektiğini,rip, cumanın kılınmasından sonra gerek olmadığını, İslâm vurgusuna ise gerek olmadı-Kur’an-ı Kerim okunup, sakal-ı şerif söylüyordu -ki bu ğını,7 söylüyordu -ki bu söylem veve sancak-ı şerif ’in alınıp dualarla söylem ve eyleme eyleme laik CHP’nin dahi yetişmesimeclisin açılması tam bir ikiyüzlülük laik CHP’nin dahi mümkün gözükmemekte-.örneğidir. Bu durumu yıllar sonra yetişmesi mümkünM. Kemal, Nutuk’ta “o günün duy- gözükmemekte- Halkçılık ve devletçilik ilkele-gu ve düşüncelerine uymak zorunda rinin gerçek anlamına AK Parti ileolarak” sözleriyle itiraf ediyordu. lere taşıma, tavsiye etme cüretinden geri hayat bulduğunu söyleyebiliriz. durmadı. 2011 Eylül ayında, başbakanlı- Eğitimden sağlığa, ulaştırmadan Yani halkının tamamına yakını ğı döneminde Erdoğan, Arap ülkelerine haberleşmeye, yeraltı kaynakların-Müslüman olan, İslâm dinine ina- yaptığı ziyarette Mısır’da Hüsnü Mübarek dan barajlara vs. tüm kaynaklarınnan, bu halkın aklıyla alay edilirce- sonrası yapılacak yeni anayasa ile ilgili gö- küresel sermayeye entegrasyonusine direk İslâm’ı hayattan kaldırı- rüşlerini şu şekilde ifade ediyordu: adına her türlü kaynağın halk adı-yoruz diyemeyip, İslâm’ın birtakım na özelleştirilmesini, uzun uzadıyaritüelleri kullanılarak başka dinlere “Ben Mısır’ın da laik bir anayasaya yazmaya gerek görmüyorum. Yinede atıf yapılmak suretiyle İslâm’ı, sahip olmasını tavsiye ediyorum. Çünkü Kemalist zihniyetin halkı vergi kapısıdevlet ve hayatın tüm kademele- laiklik din düşmanlığı değildir. Laiklikten olarak görüp, boğazını sıkan, sırtınarinden koparmış oldular. korkmayın. Umarım ki Mısır’da yeni rejim binen, cebine ortak olma halkçılığı- laik olacaktır. Umuyorum ki benim bu açık- nı bugün, AK Parti hükümetinin ise Rejim, laikliği adeta amentüsü lamalarımdan sonra Mısır halkının laikliğe çok daha profesyonel bir şekildeyaparak tüm siyasi partileri buna bakışı değişecektir.”4 yaptığını da uzun uzadıya izahı ge-iman ettirip bu ilkenin hayatın her rek görmüyorum, zaten yaşayarakalanında görülebilmesi için onlara bunlara şahit oluyorsunuz.yol göstermektedir. Bu hedef için dün- İnkılapçılık, kurucu unsurun yuka-den bugüne tüm iktidarlar bir şekilde rıda bahsettiğimiz ilkelerin yerleşmesimücadele verdi. Bu mücadeleyi en azim- için yaptıkları, yapacakları düzenleme-li ve kararlı gerçekleştiren parti AK Parti leri ifade edip, Batı ile uyum ve onlarınoldu desek mübalağa yapmış olmayız. seviyelerine çıkma olarak anlaşılmakta.Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “kişi laik ol- Cumhuriyetten günümüze değin Batı’nınmaz devlet laik olur.” yine AK Parti’nin bilim ve teknolojisinden ziyade sadece,kuruluş beyannamesini okurken şöyle yaşantıları, medeniyetleri taklit edilip,diyordu: “Hak, adalet ve özgürlükleri mer- onlara öykünme gerçekleştirildi.kez alan demokratik, laik bir hukuk devle- Bu hususta AK Parti inkılapçılığınıntini savunur. Laiklik, demokrasinin temina- hiçbir hükümet ile yarıştırılamayacak ka-tıdır. AK Parti, laikliği her türlü dini inanç dar ileri olduğunu söyleyebilirim. Özel-karşısında devletin tarafsızlığı olarak görür.Laiklik, bireyi değil, devleti sınırlayan bir48 Köklü Değişim

P:49

CHP’NİN 6 OKU AKP’NİN KABZASINDA edilerek ümmetin kalbine saplanmak- tadır. Bu bakımdan esaslarda CHP, AK Parti veyahut diğer partiler arasında hiç- bir fark yoktur. Hepsi aynı zihniyete biatli olmalarından, rejim ve ilkelerine bakışta aralarında hiçbir fark olmadığını akleden, her akıl sahibi görebilir. Bir partinin, bir kişinin birtakım ihtirasları, makam, mev- ki, mal ve mülk hırsından dolayı inancımı- zın hiçbir unsuruyla bağdaşmayan bu ilke ve düşünceleri hayatımıza sokma gayret- lerini anlayabiliyorum. Fakat buna tepki- siz kalıp hatta kabul eden Müslümanları anlamakta zorluk çekiyorum. Bir kez daha bilinmelidir ki demokrasinin, laikli- ğin, cumhuriyetin sundukları dünyada re- zillik, arsızlık, ahlaksızlık, zulüm, zorbalık ve ihanettir; ahirette ise hüsrandır. 2011'deki Tunus ziyaretinde R.Tayyip Erdoğan: Bunun için şunu diyoruz; hiçbir dün-“Devlet laik olur. Müslüman bir kişi laik bir devleti başarılı bir şekilde yönetebilir.” diyordu. yevi nimet, hiçbir dünyevi refah, Allah’ın dinine savaş açan, toplumu ifsat eden,likle zerresinden küresine kadar her ile neticelenince, sonrasında bu zehirli ahiretimizi yıkacak fikirler ve kişiler kar-şeye verdikleri kredilerle faizi neredeyse fikirler yavaş yavaş kabul ile neticelen- şısında susmamızı, seyirci kalmamızı ge-tüm halkın evine soktular. Şans oyunları- meye başlandı. Bugün rejimin amentüsü rektirecek değerde, önemde ve büyük-nı, kumarı neredeyse her ferdin cebine, olan laiklik, demokrasi, milliyetçilik gibi lükte değildir.içki ve tekel bayilerini hemen hemen her kutsallar İslâm’ın muhkem naslarıyla ha-mahalleye, turizm adı altındaki rezilliği ram kılınmasına rağmen, hayatın her ala- ‫َوآ ِم ُنواْ ِبَا أَن َزلْ ُت ُم َص ِّدقاً لِّ َم َم َع ُك ْم َول َا تَ ُكونُواْ أَ َّو َل َكا ِف ٍر ِب ِه َول َا‬kıyıların her karışına, bar, pavyon ve eğ- nına sirayet ettirilip propagandası yapıl- ‫تَ ْش َتُواْ ِبآيَا ِت َثَناً قَ ِليل ًا َو ِإيَّا َي فَاتَّ ُقو ِن‬lence mekânlarını yurdun dört bir tarafı- maktadır. Hâl böyleyken bu ilkeler ideal,na, fuhuş ve zinayı çıkardıkları yasalarla örnek bir düşünce gibi toplumlara tavsi- “Yanınızdaki Tevrat’ı tasdik edi-caddelerin, yolların kenarına kadar taşı- ye edilirken susan âlimler, tepkisiz kalıp ci olarak indirdiğime iman edin.dılar. Bunlarla yetinmeyen AK Parti ve bunları destekleyen cemaatler, vakıflar, Onu inkâr edenlerin ilki olmayın.Başkan Erdoğan, kilise açacak kadar Batı STK’lar ve de avam büyük bir vebalin al- Ayetlerimizi az bir paha ile satma-ile uyumlu, İslâm’ın 1400 yıl öncesinin tına girmiş oluyorlar. yın ve yalnız Ben’den sakının.”8hükümlerinin güncellenmesi gerektiğinisöyleyebilecek kadar da pervasız ve cü- Şeytan ile yaşıt olan laikliğin, asa- 1  https://www.haberturk.com/yerel-haberler/retkâr bir inkılapçı olduğunu ispatlıyordu. biyete dayanan milliyetçiliğin, Allah’ın haber/10888494-cumhurbaskani-erdogan-tur- hükmetme hakkını beşere veren de- kiye-1923-yilinda-cumhuriyete-gecerek-re- Son olarak şunu diyebiliriz; M. Kemal mokrasinin bu topraklarda yeşermesi jim-tercihini-yapmistirve CHP’si bu ilkelerin teorisyenleri ve ilk sadece ve sadece kâfir Batı’yı memnun 2  http://www.haber7.com/siyaset/ha-icra edicileri olup bunların halka kabu- etmektedir. Bu ilke ve düşünceleri orta- ber/2344181-ak-partinin-logosundaki-7-huz-lünü ivedi bir şekilde gerçekleştirebilme ya koyan ajanlar, bu topraklarda düşün- me-ve-7-ilkeadına baskı, şiddet, işkence ve katliamlar celerinin bu denli tutacağını emin olun 3  http://www.hurriyet.com.tr/gundem/ada-yapmaktan geri durmayarak zulüm çar- hayal dahi edememişlerdir. Kemalistler, let-ve-kalkinma-partisi-kuruldu-10017kının zalimleri olarak tarihteki yerlerini bu düşüncelerin teorisini ortaya koydu. 4  https://www.habervaktim.com/ha-aldılar. Tüm bu zulümlere rağmen, 80 yıl AK Parti ise bu düşüncelerin hem yılmaz ber/467706/cumhurbaskani-erdogan-arapla-boyunca Kemalist zihniyet ve onun getir- bekçisi hem de bu ilkeleri hayatın her ala- ra-da-laiklik-onermisti.htmldiği ilkelere direnen toplum, kendinden nına yaymak suretiyle yüceltme görevini 5  https://www.habervaktim.com/ha-gördüğü liderlerin peşinden sürüklendi. yerine getirdi, getiriyor. CHP’nin sadece ber/467706/cumhurbaskani-erdogan-arapla-Bu sürüklenme batıl, fasit düşüncelerin ambleminde simge olarak duran 6 ok, ra-da-laiklik-onermisti.htmlürünü olan ilkelere tepkisiz, sesiz kalma AK Parti eliyle hayatın her alanına pratik 6  https://www.habervaktim.com/ha- ber/467706/cumhurbaskani-erdogan-arapla- ra-da-laiklik-onermisti.html 7  https://www.habervaktim.com/ha- ber/467706/cumhurbaskani-erdogan-arapla- ra-da-laiklik-onermisti.html 8  Bakara Suresi 41 Suskunluğun Kırılma Noktası 49

P:50

Milliyetçilik Osman Yıldız [email protected] YENİ MUHAFAZAKÂR DEMOKRASİ VE MİLLİYETÇİLİKMuhafazakârlık konusunda ilk Muhafazakârlık; öncelikle bir ideoloji Devrimi Üzerine Düşünceler” isimli kitap- teorik eser İngiliz düşünür değildir. Ancak bir fikir ya da bir fikrin üs- tır. Türkçeye çevrilen kitabın editörlüğü- Edmund Burke tarafından lubu denilebilir. Bu fikrin dayandığı esas, nü Bekir Berat Özipek ve Cemal Fedayiyazılmıştır. Fransız Devrimi’nden hemen dinin hayattan ayrılması gerektiği (laiklik) yapmıştır.bir yıl sonra yani 1790’da ortaya konmuş düşüncesinden çıkmış olan demokrasininolan “Fransa’da Devrimin Etkileri” adlı farklı bir uygulamasıdır. Bu kavram İslâmi Bekir Berat Özipek muhafazakârlığıneserdir. Muhafazakârlığın kadim ideoloğu olmadığı gibi İslâm ile de taban tabana zıt tarifini şu şekilde yapıyor: “Muhafazakâr-sayılan Burke, İngiliz ve Fransız devrimle- bir düşüncedir. Bu düşünce özellikle yeni lık, insanın akıl, bilgi ve birikim bakımındanrini karşılaştırarak, toplumsal bir reform nesil açısından yeni bir kavram olsa da sınırlılığına inanan, bir toplumun tarihseliçin “yapılması gerekenler” ve “yapılma- toplamda 200 yıllık bir tarihi var. Türki- olarak sahip olduğu aile, gelenek ve din gibiması gerekenler”i sıralayarak, Fransız ye’de Demokrat Parti, Doğru Yol Partisi değer ve kurumlarını temel alan, radikalDevrimi yerine İngiliz Devrimi’nin yön- ve Anavatan Partisi döneminde kısmen değişimleri ifade eden sağ ve sol siyasi pro-temlerini önermiştir. Çünkü İngiliz Dev- uygulanmaya çalışılsa da, asıl olarak AK jeleri reddederek ılımlı ve tedrici değişimirimi’nde bir hanedanın yerine başka bir Parti iktidarı döneminde ete ve kemiğe savunan ve siyaseti, bu değer ve kurumlarıhanedan gelmiş ama sonuçta hanedanlık bürünmüştür. AK Parti’nin kuruluşunda sarsmayacak bir çerçeve içinde sınırlı bir et-kurumu korunmuştur. Burke, geleneksel Başbakan Erdoğan’ın danışmanlarından kinlik alanı olarak gören bir düşünce stilidir.”kurumları koruyarak, onlarla uzlaşarak Yalçın Akdoğan, “Muhafazakâr Demokra-ve otoriteyi yıkmadan gerçekleştirilecek si” isimli bir kitap yazarak AK Parti’nin bir Parry’e göre liberalizm ve muhafa-doğal bir değişimi savunur. Burke’den nevi felsefesini ortaya koymuştu! zakârlık, temelde Batı uygarlığının kendisonra Joseph de Maistre, Russell Kirk içindeki krizin ve bu krize verilen birbi-gibi düşünürler de muhafazakârlığın fikir Edmund Burke’nin yazdığı muhafa- rinden radikal biçimde iki farklı cevabınbabalığını yapmışlardır. zakâr düşüncenin temel kitabı; “Fransız ürünü olarak dünyaya gelmişlerdir.50 Köklü Değişim

P:51

YENİ MUHAFAZAKÂR DEMOKRASİ VE MİLLİYETÇİLİKGiddens, muhafazakârlığı sağcılıktan Muhafazakârlık günümüzde yeni ler yeni muhafazakârlıkla gelişen yeni ırk-ayırmaktadır. Hayek’e göre ise muhafa- muhafazakârlığa dönüşmüş ve eskisine çılığın da katkısıyla evrensel olmayıp Batılızakârlığa klasik iki uçlu siyaset yelpaze- bazı temel noktalarda ters düşmesi- ulusal genlere özgü tarihsel miraslar biçi-sinde bir yer bulmaktansa, bir ucunda ne rağmen modern değerleri öne çı- minde kodlanır. Yeni muhafazakârlık buliberalizm, diğer ucunda sosyalizm ve kartarak ve onlara kendisini uydurarak veçhesiyle, liberal siyasal geleneğin özcüüçüncü bir ucunda muhafazakârlığın yer varlığını devam ettirebilmiştir. Muhafa- savlarla bezeli gizli yüzünün görünür hâlealdığı üçgen formatı, yeni siyasal konum- zakârlık temelde ortak parametreleri gelmesidir aslında. Muhafazakârlık, kapi-landırmaya daha uygundur, der. barındırmakla beraber, farklı ülkelerde talizmin teknolojik veçhesiyle uyuşurken, farklı modeller ve uygulanma şekilleri modernizme dönük eleştirisini kültüreMuhafazakârlık Nedir? göstermekte, değişik anlayışları bünye- münhasır kılmıştı. ABD’de Reagan ve sinde barındırmaktadır. Bu anlamda sis- İngiltere’de Thatcher yönetimlerinin be-En basit şekliyle muhafazakârlık; mev- tematik bir düşünce bütünlüğü yoktur. nimsediği neoliberal ekonominin yanın-cut düzeni ve sistemi muhafaza da sosyal ve siyasal politikalarlaetmeye çalışan, doğal sürecindeyaşanan tedrici değişimi savunan uygulanmaya konulan yeni mu- hafazakârlık ABD’de 1990’lardadüşünce tarzı ve siyasal bir tavır ve özellikle de George W. Bushalıştır. Süleyman Seyfi Öğün’e Amerika’daki yenigöre muhafazakârlık, milliyetçi muhafazakârlar yönetimiyle konumunu oldukça dışarıdan müdahalelerle güçlendirmiştir. Soğuk Savaş’ıntonlarda gelenekler dünyasına, dünyaya şekil vermeye sona ermesiyle Yeni Dünya Dü-tarihe ve dine yaptığı yoğun gön- zeni ve küreselleşme politikalarıdermelerle dikkat çeker. Muha- iç politikaya da farklı uygulama-fazakârlık toplumsal kurumların larla yansıdı. Yeni muhafazakâr-sürekliliğine, özel mülkiyete, lık bu noktada devreye girdi ve gerek iç, gerek dış politikadaotorite ve hiyerarşiye vurgu ya- ve diğer ülkeleri kendi şekillendirici olmaya başladı. An-par ve toplumu bir mekanizma cak vurgulamak gerekir ki yeniolarak değil organizma olarak muhafazakâr akım Avrupa’da ve ABD’de farklı kimliklere bürün-çıkarlarına uygun olarak,kabul eder. Ekonomik açıdan da müştür. İkisinde de sosyal refahtoplumsal şartlara ve konjonk- toptancı değişimlerle devletine karşı olmak gibi ortaktüre göre şekil alır. yönlendirmeye noktalar olmakla birlikte uygula- mada temel farklılaşmalar da söz Bununla birlikte muhafazakâr çalışmaktadırlar. Bunu konusudur.düşünce, dış dinamiklere dayalıolan ve toptancı gelişen değişim- yaparken de söz konusulere karşıdır. Muhafazakârlığın ülkelere demokrasibu yönü aslında ileride bahse- ABD’de Yeni Muhafa-deceğimiz yeni muhafazakârlık- zakârlıkla çelişen bir yöndür. Özellikle götürdüklerini iddia Yeni muhafazakârlık ABD’deAmerika’daki yeni muhafazakâr- etmektedirler farklı ancak güçlü bir konumalar dışarıdan müdahalelerle sahiptir. ABD’de neo-cons ola-dünyaya şekil vermeye ve diğer Yeni Muhafazakârlık Nedir? rak da adlandırılan yeni muhafa-ülkeleri kendi çıkarlarına uygun Kapitalizmin ekonomik ve siyasal sis- zakârlar, ağırlıklı olarak eski sağolarak, toptancı değişimlerle temiyle uyumlu olduğu gibi kültürel şart- kökene sahip kişilerden ziyadeyönlendirmeye çalışmaktadırlar. larla da uyumludur. Değişimi yadırgamaz. eski solculardan oluşmaktadırlar.Bunu yaparken de söz konusu Piyasa ekonomisiyle, liberalizmle barışık- Bu görüşü savunanlar muhafa-ülkelere demokrasi götürdükle- tır. Gelenek, din, millet, devlet, otorite zakârlığı yeni ekonomik koşulla-rini iddia etmektedirler. ra, uluslararası sitemin şartlarına ve ihti- yaçlarına göre yeniden şekillendirmişler- Tanıl Bora’ya göre muhafazakârlık dir. Ancak burada önemli olan yenisinin“kapitalist modernleşme süreci karşısında, eskisinden oldukça farklı bir görüntüyebu sürecin çözdüğü siyasal, toplumsal ve ve niteliğe sahip olmasıdır.kültürel yapıların ve o yapılara yüklenen an-lam ve değerlerin sürekliliği adına gösterilen vb. değerler eski muhafazakâr değer- ABD’de yeni muhafazakârlar vakıflar-tepkiye dayanır. Bu tepki yeni olanın mut- lerdir görünürde. Yeni muhafazakârlığı da, basında düşünce kuruluşlarında, aka-lak reddi anlamına gelmez; eski ve yerleşik yeni kılan, öncelikle bu “eski” değerlerin demik çevrelerde ve siyasal oluşumlardaolanın, geleneksel ve kutsalın sürekliliğini büyük ölçüde liberal toplumu güvencele- hatta yönetimde hükümet düzeyindemodern koşullarda sağlamaya çalışmaktır.” mek üzere savunulmasıdır. Liberal değer- bile etkinliğe sahiptirler. Merdan Yanar- Suskunluğun Kırılma Noktası 51

P:52

Milliyetçilikdağ’a göre ABD’de yeni muhafazakârlar, Türkiye’de Muhafazakârlık AK Parti’nin Muhafazakâr, De-ABD’nin dünyaya tek başına hâkim olma mokrat ve Milliyetçi Kimliğiistemlerinin sözcüsüdürler. Yeni muhafa- Özellikle 1950’lerden sonra DP ilezakârlar küresel pazarı iktisadi araçlarla ivme kazanan ve açıkça izlenen muhafa- AK Parti’yi doğuran ya da ortaya çı-düzenlemeye çalışan neoliberallerden zakâr siyasal tutuma baktığımızda dikkat karan sebepler tartışmalı olsa da onun,de farklı olarak; zor kullanmak, rejim de- çeken bir nokta da DP’nin dahi iktidar Türk siyasi tarihine girişi 3 Kasım seçim-ğiştirmek, Afganistan, Irak örneklerinde partisi olan CHP’nin içinden çıkmış bir lerinden sonra oldu. Bu bağlamda önce-olduğu gibi açık işgal ve Venezüella ör- parti olmasıdır. Demokrat Parti bu yö- likle Erdoğan’ın danışmanlarından Yalçınneğindeki gibi darbe düzenlemek şeklin- nüyle mevcut düzeni sorgulamanın dışın- Akdoğan’a “AK Parti ve Muhafazakârde siyasal ve askerî araçları da devreye da tuttuğu gibi diğer yönüyle de değişi- Demokrasi” isimli bir kitap hazırlatıldı. Busokan, dahası bu araçlara öncelik veren min sarsıcı etkilerini önlemek için kendi kitap AK Parti’ye teorik ve ideolojik birhareketin adıdır. içerisinde bir fren mekanizması da kur- temel ve arka plan hazırlamanın yanın- muş oluyordu. Yani muhafazakâr siyasal da AK Parti’nin siyasal konumlanışını ve Bunun yanında ABD’de yeni muha- çizginin temsil olunduğu merkez sağ bir kimlik tanımını verme iddiasında olan birfazakârlık yerel otoriteye, cemaatçiliğe, taraftan soldan gelen eleştiri ve sorgula- kitaptı. Kitapta AK Parti’nin kendisini na-dinsel değerlere oldukça güçlü vurgular manın önünü keserken, diğer taraftan da sıl tanımladığı ve nereye oturttuğunu gö-yapar ve sosyal değişmenin sınırlı oldu- Müslümanların cumhuriyet devrimlerine rebiliyoruz. Aynı çabanın bir başka ürünüğunu savunur. 1970’lerden itibaren ge- karşı tepkisini azaltarak yumuşatmıştır. olarak AK Parti 10-11 Ocak 2004 tari-lişmeye başlayan ve günümüzde oldukça hinde İstanbul’da Liberal Düşünce Top-güçlü bir şekilde savunulan yeni muhafa- Türkiye’de muhafazakâr demokra- luluğu tarafından da desteklenen “Muha-zakârlığın beslendiği bir takım siyasal ve sinin geçmişte Demokrat Parti, Adalet fazakârlık ve Demokrasi” adlı uluslararasıfelsefi esin kaynakları vardır. Bunlardan Partisi ve ANAP ile birlikte paralel olarak bir sempozyum düzenledi. Sempozyum-ilki yeni muhafazakârlığın felsefi köken- kısmen uygulandığını söyleyebiliriz. Gü- da, AK Parti’nin muhafazakâr demokratlerini ortaya koyan ABD’li akademisyen nümüzde ise bu fikrin taşımacılığını AK kimliği tartışıldı. Bu sempozyumda daLeo Strauss’tur. Strauss’un “Politika Felse- Parti hükümeti bir devlet politikası ola- tıpkı Yalçın Akdoğan’a hazırlatılan kitap-fesi Nedir?” isimli eserinde dile getirdiği rak uygulamaktadır. Şimdi AK Parti’nin ta yer aldığı gibi AK Parti’nin kökenleri,görüşleri ABD’de George W. Bush ile savunduğu muhafazakârlığa ve muhafa- Türk siyasetinde nasıl bir yere oturduğuiktidara gelen neoliberalizm ve Hristi- zakâr demokrat kimliğe değinelim. ve kimlik arayışları tartışıldı. AK Partili-yanlığa dayanan yeni muhafazakâr akıma lere göre “AK Parti, kimlik siyaseti değil”,temel oluşturmuştur. Strauss’un geliştir-diği “mutlak iyi düzen” kavramı, ABD’nin“var olan yönetimler içinde en iyisi” olduğuşeklinde yorumlanmıştır. Strauss’a göredemokrasi güçlü olmalıdır. Zira zayıf ka-lırsa tiranlığa karşı direnemez. Yeni mu-hafazakârlar Strauss’un vurgu yaptığı bugüç politikasını kendilerine göre algıla-yıp, iyi ve doğruyu temsil eden güçlününpolitikası olarak yorumladılar. ABD’deyeni muhafazakârların ikinci esin kayna-ğı strateji uzmanı Albert Wohlsletter’dir.Wohlsletter bu yeni güç politikası ışığın-da Amerikan savunma stratejisini değiş-tirmiştir. Nükleer güç dengesinin terkedilerek onun yerine akıllı silahlara dayalıyeni “sınırlı savaş” stratejisini geliştirmiş-tir. Reagan’ın Yıldız Savaşları ve Geor-ge W. Bush’un Füze Kalkanı Projesi bustratejinin ürünüdürler. Bunun yanındaABD’de yeni muhafazakârlar klasik mu-hafazakârlardan farklı olarak dış politi-kada izolasyonizmi (yalnızcılık politikası)değil Amerikan demokrasisini her yereihraç etmeyi ve iç politikada da askerî veekonomik olarak güçlü devlet politikasınısavunmaktadır.52 Köklü Değişim

P:53

YENİ MUHAFAZAKÂR DEMOKRASİ VE MİLLİYETÇİLİK“kimlikli siyaset” yapmaktadır. AK Partikendini, “Türkiye’nin kültür birikimini ko-ruma anlamında muhafazakâr ve modernkurum ve değerleri savunma anlamında dademokrat” olarak tanımlamaktadır. Ancak bu tanımlama bazı muğlaklıklar gerçekçi bir zemine oturtmak, müstakil bir yan süreç, Suriye’deki vakıanın Türkiye’yeiçermekteydi. Aslında modern kurum ve muhafazakâr parti ve kuşatıcı bir siyaset yansımaları, Türk Silahlı Kuvvetleri’nindeğerlerin savunulması muhafazakârlığa tarzı üretmek.” Suriye’de yaptığı operasyonlar ve tabiideğil yeni muhafazakârlığa atıf olduğu- ki 15 Temmuz darbe girişiminden sonranun göstergesidir. Çünkü daha önce de Akdoğan muhafazakâr demokrat AK Parti milliyetçi-muhafazakâr politika-değinildiği gibi muhafazakârlık moderne kimliğin parametrelerini ise şöyle sıralı- lara daha fazla yönelmiştir. Diğer taraftankarşı gelenekseli korumaya çalışırken, yor: “Muhafazakâr demokratlık devrimci ise 28 Şubat darbecilerinin devletin te-yeni muhafazakârlık modern şartlara değil tedrici, aşamalı ve geleneksel değer mel esasları olarak belirlediği; “tek devlet,uyum sağlama üzerine kuruludur. AK ve kazanımları koruyan değişim anlayışına tek millet, tek bayrak ve tek vatan” söyle-Parti “İslâmcı” bir siyaset gütmek iste- dayanır. Kurulu düzen dayatmacı aşırılık- mini “rabia” işaretiyle mezcederek adetamediklerini vurgulamakta ve dini siyasal lardan, radikalizm ve toplum mühendis- yeni sistemin amentüsü hâline getirdi.alanın dışında tutmayı hedeflediklerini liğinden korunmalıdır. Halk egemenliğini,savunmaktadır. Erdoğan, “Bireysel refe- anayasallığı, evrensel normlara dayalı hu- Muhafazakâr milliyetçilik, vatancılıkransım İslâm, siyasal referansım ise demok- kuki meşruiyeti önemser. Sınırlandırılmış ve bağı duygusunda somutlaşan sosyal bü-rasidir” diyerek, AK Parti’nin siyasal kim- tanımlanmış bir iktidardan yanadır. Mu- tünlük ve kamu düzeni vaadi ile ilgilidir.liğini “muhafazakâr demokrasi” şeklinde hafazakâr demokratlığa göre siyaset ala- Muhafazakâr milliyetçilik, toplumu; “in-konumlandırmak istediklerini vurgula- nı uzlaşma kültürüne dayanır. Toplumsal sanların bir temel güdü olarak kendileriylemıştı. Yine laiklik ile ilgili olarak; “kişi laik alandaki farklılıkların siyasal alanda temsili aynı görüşlere, alışkanlıklara, yaşam biçimi-olmaz, devlet olur” şeklindeki mugalatalı ancak uzlaşma ve hoşgörü zemininde olur. ne ve görünüşe sahip olan kimselere yakınlıkaçıklaması da tam olarak taşıdığı muha- İdealizm ve realizm arasında denge kurul- hissetmelerinden doğan bir organik varlık”fazakârlık düşüncesine hizmet etmekte- malıdır. Devletin ideolojik bir tercihle ken- olarak görüyor. Bu nedenle özellikle 15dir. AK Parti’nin muhafazakârlık yorumu dini dogmatik bir alana çekmesi kabul edi- Temmuz’dan sonra muhafazakâr milliyet-ve uygulamaları yeni muhafazakârlık ile lemez. Devlet asli fonksiyonlarına çekilmiş, çilik fikri çok daha geniş bir kesimi etkile-uyumludur. “AK Parti devletleşti” söyle- küçük, dinamik ve vatandaşların şekillen- miştir. Yine son seçimlerde milliyetçi oyla-minin ortaya çıkması da tam olarak buna dirdiği ve denetlediği bir yapıda olmalıdır.” rın artması da bunu ispatlamaktadır. Mu-işaret etmektedir. Peki, “muhafazakâr hafazakâr milliyetçilik, tipik olarak ulusundemokrasi” kavramı nelere atıf yapılarak Akdoğan’ın yıllar önce yazdığı ile yıllar içeriden veya dışarıdan bir şekilde tehdittanımlanıyor, biraz da buna değinelim: sonra gelinen durum şöyle izah edilebilir. altında olduğu algısından ilham alır -ki, AK AK Parti’nin kurucuları, kendisine karşı Parti’nin, ekonomik ve siyasal krizlerde Erdoğan partisinin 2003 yılında postmoder darbe yapılmış kişilerdi. Bu ve son seçimlerde de bu söylemi yaygın-TBMM’deki ilk grup toplantısında yaptığı kesime karşı tedrici olarak muhafazakâr laştırarak savuşturduğunu söyleyebiliriz-.konuşmasında; “Muhafazakâr demokrat politikaları uygulamıştı. Bu dönemde, li-çizginin muhafazakârlığın genlerine ve tari- beral çevreler de açıkça AK Parti’yi des- AK Parti, kendisini, toplumla dev-hi kodlarına uygun şekilde ama siyaset yap- teklemişti. Laik çevrenin sivri uçlarını bu- let arasında kimliksel bir köprü, (yanitığımız coğrafyanın toplumsal ve kültürel dadıktan sonra yeni muhafazakâr politi- laik rejime Müslümanları yaklaştırıyor)geleneklerine yaslanarak ortaya konması kalara geçilmiştir. Özellikle gezi ile başla- muhafazakâr demokrasinin de parti ileTürk siyasetine yeni bir soluk getirecektir.”ifadelerini kullanmıştı. İlk kez Erdoğan’ıntelaffuz ettiği “muhafazakâr demokrasi”kavramı siyaset bilimi literatüründe yeralmayan bir kavram olması dolayısıylatartışmalara konu olmuştu. AK Parti’ninbu tartışmalara verdiği yanıt, Akdoğan’ınkitabında şu şekilde sunulmakta: “AK Par-ti’nin muhafazakâr demokrasi kavramıylayapmaya çalıştığı, demokrasiye yeni bir ta-nım veya tür getirmek değil, bu terkip altın-da kendisine yeni bir kulvar açmaktı. Böylebir kavram üretmek birkaç açıdan önemtaşımaktadır: Siyaseti normalleştirmek ve Suskunluğun Kırılma Noktası 53

P:54

Milliyetçilikdünya arasında ideolojik bir köprü (yani Kültürel ve siyasal açıdan milliyetçi bunun yönteminin ne ve nasıl olacağımuhafazakâr demokrasi İslâmi bir fikir muhafazakâr, ekonomik açıdan serbest konusunu çok açıklığa kavuşturmuş de-olmadığı için dünyanın endişelenmesine piyasa ekonomisi ile liberalizmi savunan ğildir. AK Parti öncelikle “ne olduğunu”gerek yok) olacağını dile getiriyor. Akdo- ve geleneklere, toplumsal alanda dine, değil “ne olmadığını” açıklamıştır. Bundağan’a göre muhafazakâr demokrasinin bunun yanında demokrasiye ve Batı’ya siyasal düzenden kaynaklanan çekince-koordinatları da şu şekilde özetlenebilir: dönüklüğe vurgular yapan AK Parti’nin lerin büyük etkisi vardır. Ancak bu tavır“Gelenek önemsenmekle birlikte modern bu duruşu oldukça ilginç bir görünüm AK Parti’nin işine yaramıştır. Ayrıca kitle-kazanımlar da göz ardı edilmez. Muha- sergilemektedir. AK Parti’ye göre din ler Erdoğan’ın “ne dediğine” değil “nasılfazakârlık, köklülük, devamlılık ve istikrar önemsenmekle birlikte, din üzerinden dediğine” bakmaktadırlar. AK Parti ileüzerine vurgu yaparak yeniliği tarihsel biri- siyaset yapmak, din adına dışlayıcı bir si- ilgili olarak “Acaba Müslüman demokratkime adapte etme gayretindedir.” denilemediği için mi muhafazakâr Akdoğan kitabında siyasal İs- AK Parti’nin demokrat deniliyor?” tartışması dalâm ve Milli Görüş konusuna ve muhafazakâr söz konusudur. AK Partililer iseAK Parti’nin bu bağlamda siyasal bunu kabul etmiyor ve “Biz kül-konumunun ne olduğuna uzun türel muhafazakârız. Türkiye’ninuzun değinmiş, AK Parti’yi Mil- geleneksel kültür birikimine sahipli Görüş’ün dışında bir konuma çıkma anlamında muhafazakârlığaoturtmaya, Milli Görüş çizgisinin atıf yapıyoruz” demektedirler. demokrasisi, laikdevamı olmadıklarını ispata ça- Kemalistlerden çok Özetlemek gerekirse AK Partilışmıştır. Gerek kurucu kadrosu- kurulduğu günde kimi odaklara, sivil/askerî bürokrasiye hem denun, gerek onu destekleyen top- İslâm’ın siyasal yönünü belirli bir toplumsal kesime karşılum kesimlerinin içerisinde can bir meşruiyet sorunu yaşadığınıbuldukları gelenek, AK Parti’nin düşünüyordu. İşte muhafazakârİslâmcılıkla ilişkisini daha en başın- savunanlarla bir demokrasi, bu meşruiyet soru- yüzleşme girişimidir. nu düşünülerek üretilmiş ve Millidan tartışmaya konu etmiştir. AK Kuruluşundan itibarenParti’nin, kurulduktan ve özellikle kimlik temelli bir Görüş mirasından kurtulmanıniktidara taşındıktan sonra üret- da bir yolu olarak bir tür prag-meye çalıştığı siyaset felsefesinin siyasetin Türkiye’de matik çözüm olarak üretilmiştir,can damarı İslâmcılıkla kendisi gerilim ürettiği ve diyebiliriz.arasında çizmeye çalıştığı sınırçizgisi oldu. Her ne kadar Tür- Muhafazakâr Demokrasi-kiye’deki İslâmcı bakiye AK Par- nin İslâmcılarla Mücadelesiti’nin zihinsel ve toplumsal varo-luşunun en temel dayanak nokta-larından bir tanesini oluşturmuşsa toplumsal çatlakları AK Parti’nin muhafazakârda, AK Parti daha kuruluş aşama- derinleştirdiği kanaatini demokrasisi, laik Kemalistlerdensında iken bile bu bakiyeyi yüzle- serdeden AK Parti, diğer çok İslâm’ın siyasal yönünü savu-şilmesi ve kurtulunması gereken taraftan ise her seçimi nanlarla bir yüzleşme girişimidir.bir tarihsel yük olarak telakki et- oluşturduğu gerilimler Kuruluşundan itibaren kimlik te-miştir. AK Parti’nin ilk yıllarında melli bir siyasetin Türkiye’de geri-bu çelişkinin çözümü için harca- üzerine bina etmiştir lim ürettiği ve toplumsal çatlaklarıdığı çaba bizi “muhafazakâr de- derinleştirdiği kanaatini serdedenmokrasi” isimli yepyeni bir siyaset AK Parti, diğer taraftan ise herfelsefesi ile tanıştırdı. AK Parti’nin seçimi oluşturduğu gerilimlersiyasal İslâm geleneğinden koptu- üzerine bina etmiştir. AK Parti, Avrupa ve Amerika ile rahat iliş-ğunu ifade etmesinin ve muhafa- ki kurabilme imkânı bahşedecek,zakâr söyleminin üç adresi vardı. sermaye, medya ve askerî bürok- rasi nezdinde meşruiyet problemi Birincisi yerli hassasiyet- yaset yürütmek ve dini araçsallaştırmak yaşamayacağı ve kendi toplumsal tabanılere yapılan vurguyla seçmen kitle- doğru değildir. Onun yerine dini değerle- ile de sıcak bir ilişki kurmaya elvereceksine, ikincisi Batılı bir düşünce olan rin toplumsal fonksiyonları kabul edilme- bir kavram arıyordu, işte onun adı mu-muhafazakârlığı benimsemesiyle li ve din siyasi alanın dışında tutulmalıdır. hafazakâr demokrasi oldu.Batı’ya ve üçüncü olarak da Ke- Ancak dini istismar etmekte ise herhan-malist sisteme yönelik “siyasal İs- gi bir beis görülmemektedir. AK Parti Peki, AK Parti’nin muhafazakâr de-lâmcılıkla ilişkimiz yok” mesajıydı. söylemini hedef olarak ortaya koyarken mokrasiyi keşfi yalnızca kendisine bir yol54 Köklü Değişim

P:55

YENİ MUHAFAZAKÂR DEMOKRASİ VE MİLLİYETÇİLİKharitası çizmek için miydi? Elbette hayır. adeta görmezden gelindi. “Dindar ne- laik/demokratlaştırabilirdi. DolayısıylaÇünkü AK Parti’yi kuranların geldiği ge- sil yetiştiriyoruz” dediği genç neslin nasıl muhafazakârlık bir projedir ve en çok dalenek az çok İslâmcı bir gelenekti. Kendi- yetiştiği hepimizin malumu. Maalesef aşırı laiklerden ziyade, Müslümanları et-si için belirlediği muhafazakâr demokrat İslâmcı “seçkinlerin” AK Parti’nin yükse- kileyerek felç etmektedir.kimliği bu geleneğe yayamazsa ileride sı- lişi ile İslâmcılığın yükselişi arasında kur-kıntı oluşturabilirdi. Bu nedenle AK Parti dukları paralellik bir süre sonra onları Tüm bunlar yaşanırken siyasal İslâm’ıböylelikle İslâmcılığa da bir yol haritası birer AK Parti destekçisine dönüştürdü. savunduğunu iddia edenlerin bu suskun-çizmiş oluyordu. AK Parti, her ne kadar luğu sizce de çok garip değil mi? Eğer buİslâmcı bir gelenekten gelse de, hiçbir İslâmcı yazarlar, AK Parti’nin muha- suskunluk bir onay anlamına geliyorsazaman İslâmcılık iddiasında bulunmadı. fazakâr demokrasi kurmacasının onla- AK Parti yüklendiği misyonunda “başa-Ancak bu durum onu İslâmcılığa bir yol rın varlık alanlarını daraltan bir senaryo rılı” oldu diyebiliriz. Yok, eğer bu fırtınaharitası çizmekten de alıkoymadı. Çünkü olduğunu görmek bir yana, AK Parti’ye öncesi bir sessizlik ise çok ama çok sessizileride bu durum hem kendisine, hem “toplumun taleplerini” hatırlatırken bile oldukları hakkını teslim etmemiz gerekir.onu oraya getirenlere, hem de Kemalist “muhafazakâr demokrat” kimliğine sa-rejim açısından bir tehdit oluşturabilirdi. hip çıkmasını ve bu talepleri karşılamasını Sonuç olarak salık vermektedirler. Oysa AK Parti’nin Kapitalist ideoloji çirkin yüzünü gizle- AK Parti İslâmcılara yol haritası çizer- toplumun Batılılaştırılmasından gündelik mek için kılıktan kılığa giriyor. Adına mu-ken, peki İslâmcı entelektüellerin buna hayata yeni bir “ritim” kazandırılmasına, hafazakâr, milliyetçi ya da liberal demok-karşı takındıkları tavır ne oldu derseniz? ülkenin uluslararası sermaye için bir yatı- rasi gibi sıfatlar ekleyerek esasi sömürüBu cevabı çok zor bir soru değil elbet- rım mekânına dönüştürülmesinden daha düzenini devam ettiriyor. Türkiye halkıte. İslâmcı entelektüeller, içinden çıkıp pek çok şeye kadar ortaya koyduğu icra- Müslüman bir halktır. Müslümanlarıngeldiği geleneğe dayanarak AK Parti’nin atlar muhafazakâr kimliğiyle uyum içeri- yaklaşık 100 yıldır içerisinde bulunduğuönüne koyduğu siyasi hedeflerdeki ba- sindedir. Türk siyasi tarihi göstermiştir ki, durum sömürgecilerden çok kendilerin-şarılarını İslâmcılığın başarısı olarak yo- münasip görülen değişimi hızlandırmak den gözüken partiler dolayısıyladır. Şimdirumlamak yönünde bir pragmatizm ve meşrulaştırmakta en mahir olanlar soruyorum! Allah Rasulü SallAllahu Aley-sergilediler. Örneğin; andımızın kalkma- “muhafazakârlardır”. Lazım geldiğinde hi ve Sellem mevcut Mekke statükosunusı, başörtüsüne getirilen engellemele- değişimin önünü kapamak da yine onlarca kabul ederek, muhafazakâr bir yönetimrin kaldırılmasını kendi başarıları olarak büyük bir beceri ile yerine getirilir. “Mas- uygulayamaz mıydı? Elbette ki uygulaya-gösterdiler. İslâmcı entelektüeller bu lahatı” muhafazakârlardan daha iyi göze- bilirdi ama o bunu kabul etmedi. Çünküsüreçte kelimenin tam anlamıyla “mu- tenler olmadığı gibi, hassas dengelere ri- bu Allah’ın kabul etmediği bir şeydi. Ohafazakârlaştılar”. Onlar AK Parti’nin ne ayet hususunda da onların üstüne yoktur. ısrarla Lailahe İllallah’a davet etti. İslâmigeç dönem Fransız siyaset kuramından bir hayatı yaşamak için İslâmi bir ortamıdevşirilen “kimlik-ötesi siyaset” formülü- AK Parti, muhafazakâr demokrat oluşturmanın mücadelesini verdi.ne, ne kapitalizm anlayışına, ne Protes- kimlikle siyaset yapmanın pek çok fay- Bugün dillendirilen, adına yerlilik/mil-tan İslâm yorumuna, ne de Avrupa Birliği dasını görüyor özetle. Bir yandan kendi lilik denilen düşünce Allah Rasulü SallAlla-politikalarına dönük ciddi eleştiriler ge- toplumsal tabanına mesaj vermeye de- hu Aleyhi ve Sellem’in Veda Hutbesi’nde;liştiremediler. Aksine sürekli savundular vam ediyor, diğer yandan içerideki ve dı- “her türlüsü ayaklarımın altındadır”ve bu durum zamanla onları gündemsiz şarıdaki güç odaklarına itimat telkininde dediği düşüncedir. Bugün ise isteniyor ki,bıraktı. Örneğin; AK Parti hükümetinin, bulunuyor. İslâmcılığı da dönüştürmeyi bu düşünce baş tacı edilsin. Buna karşıAmerika’nın uydusunda hareket eden ne ihmal etmiyor. Muhafazakâr demokratlı- gelen herkes taşlanarak öldürülsün.dış politikalarına, ne de ülke gündemin- ğı “sırat-ı müstakim” olarak görüyor. En Muhafazakâr demokrasi ise bir zehirdeki adaletsiz uygulamalara dönük ciddi ufak bir eleştiride bulunanları ise “tek- gibi algılanmalıdır. Hem de öyle bir zehirbir eleştirileri dahi olamadı. Bu bağlam- keye mürit aramıyoruz” diyerek fırçalı- ki ne yaşatıyor, ne de öldürüyor. Adetada çoğu zaman AK Parti onlardan daha yor. “Zamanın değişmesiyle hükümler de toplumları kötürüm bırakıyor. İslâmi fi-ileri seviyede fikirler serdetti. Onlar ise değişir” bozuk mecelle kaidesini, “1400 kirlere karşı toplumu kör ve sağır kılıyor.nasıl olsa AK Parti bizim adımıza yapıyor yıllık İslâm’ı bugün uygulayamayız, güncel- O yüzden demokrasinin bu sihirlerine al-gafletine kapıldılar. Şu anda Türkiye’de lememiz gerekir” diyerek, “içtihatta” bu- danmayın, Allah’ın bizler için gönderdiğiİslâmcı entelektüellerin bir gündemle- lunma yetkisini kendinde görüyor. Evet, kopmaz, sapa sağlam olan köklü İslâm’arinin olduğunu kim söyleyebilir? İslâm- bu sözleri muhafazakâr bir parti değil yapışın. Laik/muhafazakâr partilerin pe-cı söylemin odak noktasına başörtüsü de laik Kemalist bir parti söylese, tüm şinden değil, İslâm’ı esas alan parti ve ha-meselesi ve kısmen de imam-hatipler Müslümanlar ayağa kalkardı. Yukarıda reketlerle birlikte hareket edin.mevzuu oturmuştu. AK Parti, bu iki ko- da ifade ettiğimiz gibi muhafazakârlıknuyu da halledince, artık ellerinde hiçbir düşüncesi aslında en çok da İslâm’ın arışey kalmadı. Diğer taraftan AK Parti’nin duru fikirlerine karşıdır. O’nu devletinuygulamaya koyduğu makro politikaların istediği şekilde en güzel muhafazakâr-yarattığı toplumsal tahribat ve çözülme lar yorumlayabilirdi. Tabanı en iyi onlar, Suskunluğun Kırılma Noktası 55

P:56

MilliyetçilikAbdullah İmamoğ[email protected]İR CAHİLİYE ÂDETİ:MİLLİYETÇİLİKAllah Azze ve Celle’nin Hz. Mu- hammed SallAllahu Aleyhi ve dünün cahiliyesinden farklı olmadığı ha- bir ırka hasretmiştir. İslâm üstünlük öl- Sellem’i elçi olarak gönderdiği kikati insaf sahibi kimselerce inkâr edi- çüsünün ancak takva olacağını beyan et-asırda özelde Araplar genelde ise insanlık lemez. Dünün ve bugünün ortak cahili- miş, takvanın dışında kimsenin kimseyehayırdan, adaletten uzak karanlığın gir- ye âdetlerinden birisi de milliyetçiliktir. üstün olmayacağını sarih naslarla ortayadabında boğulmaya terk edilmiş cehalet Ümmet vahdetinin önünde dün engeldi, koymuştur. Bu hakikat Allah Azze ve Cel-içerisinde bir hayat sürüyorlardı. Namı bugün engel ve bertaraf edilmediği müd- le’nin şu kavliyle sabittir:diğer “Arap cahiliyesi”. İslâm’ın gelmesiy- detçe engel olmaya da devam edecektir.le birlikte Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve ‫ِإ َّن أَكْ َر َم ُك ْم ِعن َد اللَّ ِه أَتْ َقاكُ ْم‬Sellem’in Veda Hutbesi’nde de ifade etti- Üstünlüğün Ölçüsü Etnik Kim-ği gibi cahiliye âdetlerinden olan her şey lik Değildir “Allah katında sizin en üstünü-ayaklar altına alınmıştı. İslâm cahiliyeye ait nüz en takvalı (Allah’a karşı enâdetleri bir bir kaldırmış, cahiliyenin bera- Bugün milletlerin birbirlerine üstün- saygılı) olanınızdır.”1 Rasulullah Sal-berinde oluşturduğu kirli, zulüm atmos- lüklerinin sahip oldukları etnik kökenle- lallahu Aleyhi ve Sellem hadislerinde iseferi yerini İslâm’ın aydınlığına bırakmıştı. rinden kaynaklı olduğu vehmi büyük bir şöyle buyurmuştur: Yaşanabilir İslâm’ın teminatı olan hata ve talihsizliktir. Etnik kimliğin üstün-Hilâfet’in yıkılmasıyla birlikte bir nevi lük sağladığı fikri ve iddiası İslâm’a aykı- ‫يَا أَيُّ َها ال َّنا ُس أَ َل إِ َّن َربَّ ُك ْم َوا ِح ٌد َوإِ َّن أَبَا ُك ْم َوا ِح ٌد أَ َل َل فَ ْض َل‬Müslümanlar cahiliyenin “çağdaş” olanı- rıdır. Dünün cahiliyesinde de milliyetçilik ‫َو َل‬ ‫أَ ْس َو َد‬ ‫َع َل‬ ‫ِلَ ْح َم َر‬ ‫َو َل‬ ‫َع َر ِ ٍّب‬ ‫َع َل‬ ‫أَأَ ْْعح ََمج َرِم ِإٍّ َّيل َوِبَاللتَّلِ ْقَع َو َجىِم ٍّي‬ ‫َع َل‬ ‫لِ َع َر ِ ٍّب‬na mahkûm edildiler. Bugün hayatımızı üstünlük ölçüsüydü; sahip olduğu etnik ‫َع َل‬ ‫أَ ْس َو َد‬çepeçevre kuşatan cahiliye âdetlerinin kimliğiyle övünür ve onunla da diğerle- rinden üstün olduğunu zannederdi. İslâm “Ey insanlar! Rabbiniz birdir. Ba- üstünlüğü ne bir millete ne de her hangi banız da birdir. Arabın Arap olmayan (acem) üzerine bir üstünlüğü yoktur.56 Köklü Değişim

P:57

BİR CAHİLİYE ÂDETİ: MİLLİYETÇİLİKArap olmayanın da Arap üzerine bir kaynağı olan milliyetçilik hastalığını İslâm kabilelerine mensup Arapların baş-üstünlüğü yoktur. Beyaz derili ola- tedavi etmiş, takva merkezinde ilişkileri ka ırktan insanlarla oturup kardeşçenın siyah derili üzerine bir üstünlüğü düzenlemiş ve inanları kardeş ilan etmiş- sohbet ettiklerini görünce bir hayliyoktur, siyah derili olanın da beyaz tir. Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem kızmış, kızgınlığını da şu sözleriylederili üzerine bir üstünlüğü yoktur. efendimiz risaletin ilk günü itibariyle; oradaki Araplara aksettirmişti: ‘EvsÜstünlük sadece takva iledir.”2 düşmanlık üreten milliyetçiliği cahiliye ile Hazreç Peygamber’e hizmet eden âdetlerinden saymış ve ısrarla uzak du- Araplardır ama şu Habeşli Bilal, şu Sahip olduğumuz etnik kimliğimi- rulması gerektiği telkininde bulunmuştur. Rum memleketinden gelme Suheyp,zin üstünlük ölçüsü olarak görmenin ne Konuya dair nasslar buna açıkça delalet şu da Farslı Selman! Bunlar Arapkadar cahilane bir anlayış olduğunu bir etmektedir. Milliyetçiliğin ne denli cahi- değiller ki. Nasıl oluyor da Arap ol-örneğin üzerinden resmetmek istiyo- liye tortusu olduğuna dair şu hadis çok mayan bu yabancılar Araplarla eşitrum. Bu resimde milliyetçiliğin/ırkçılığın şeyler anlatır: şekilde oturup sohbete kabul edilebi-cahiliye âdetlerinden, tortularından biri- liyorlar? Bunlar bu eşitliğe ne zamansi olduğu açıkça görülmektedir. Kardeşi ‫َد ُعو َها فَ ِإنَّ َها ُم ْن ِت َن ٌة‬ ulaştılar.’ Bu ırkçı ve ayrılıkçı sözlerkardeşten ayıran, ayırmakla da kalmayıp “Onu (milliyetçiliği) terk edin, orada bulunan büyük sahabe Muazdüşmanlığın önünü açan cahiliye fikridir çünkü o kokuşmuştur.”4 Başka bir ör- bin Cebel’in hiddetlenmesine se-milliyetçilik… neğin üzerinden görelim milliyetçilik fik- bep olmuş, hemen oturduğu yerden rinin ne denli bir cehalet âdeti olduğunu. kalkan Muaz, ırk ayrımcılığı yapan Bir gün Ebu Zer RadiyAllahu Anh, Bi- İmam Malik meşhur eserinde şunlara yer adamın yakasına yapışarak; adamılal-i Habeşî RadiyAllahu Anh’a kızmış ve verir: alıp doğruca Rasulullah’ın mescidinehaddi aşarak ona “siyah kadının oğlu” di- ‫َجا َء قَ ْي ُس بْ ُن ُمطَا ِط ّيَ َة إِ َل َحلْ َق ٍة ِفي َها ُسلَيْ َم ُن َو ُص َهيْ ٌب‬ götürmüş ve olan biteni anlatmıştır.yerek hakaret etmişti. Ebu Zer RadiyAl- ‫َوحيْاللتَّلفَأاََِهجقَأََّْرابَوأُىََُّْخٍٍّمُمللبََدسَعَبَوَاَُروَدهَخإَِوُذاٌََُّّْعهِلنَْبلَبُاَبْهو َاَقخَوُلْااآِإنِْزهلَََِمَِِترخحَل ِيَْهٌُجٌذسدجاَبلِلِبِفََجٍقََّنوَلتَاَاقسَْلْلداادِرِبأَفٌََميثُأَنقََِبافَاَّبمَِخلفَُهمَكأََّنََنُاذمِبوقَاٌوَاُّْنبِبنَِيِدبتَلُنَلتَْوقََاِيبَْْيَكصيفَِلأََّحَِّبٌََص ٌََِِّهمدنمةسل‬ ‫اااِبثتََُلوللَاأْهلََّلَّلُّْمرُيَّْمَُذصَهعواأَُرَلنَِسََمراااَعتِبَةلُِّلََّيياِبَّتْيرِلةََهِجاَّنهَُجوالِْبَِفَبذِِامََللعوَُّهايَََعرَاٌوسفَلِْبٌللةَّ َيَََُّصمعاَمُمفَةََّنلَْراَقِبِبَلَقَِحفااأٌَّابَبَاُِِللَلقئًحِلَّاأفََِدُُّيُّيهَشقَيَاهكَُاهاََُْفََذعجممَارلَاَُّقرُلْياُِسممَّنَِهِارَولفَْعنََداََُقالوأَاُذسََءهَاَسمٍِإُبَْلهلذَّبلَّاَّإُِنَنِملَهَا‬ Bunun üzerine Rasulullah şunlarılahu Anh’ın sonraki hâlini Ma’rur şöyle söylemiştir: Ey insanlar! Sizin Rabbi-rivayet ediyor:  ‫ِم َّم ِن ا ْرتَ َّد فَ ُق ِت َل ِف ال ِّر َّد ِة‬ niz birdir. Babanız, ananız da birdir! “Kays Bin Mutata adında bir Araplık ne ananızda vardır ne de ba-‫ِل َُّيّيفٌَة َسأَصلْتُل ُهى‬،‫ ُتفَو َقأسابلَالم َذإِيٍَِّّران ِبأابَلاساَّربَبََذبْ ٍَّرذ ُةأَت َِع ََّرَْويتَُجَعُلهلَاًيْ ِب ِأُهفَ ِّمَع َُِّهح ْيلَّتُإ ٌنةُه َِبكوأُ َاعِّم َْمِه ُلر ٌفؤَ ُغَق ِلفااَيَ ِلمَ ِكهِ َل َجُحااللَّ َّنٌِهةِب‬،‫َذعلَلِلَِقييكه‬ ‫َع ْن‬ Arap, Medine’de Sahabe’nin oturdu- banızda. O sadece sonradan meyda- ‫الله‬ ğu bir meclise gelmiş, Evs ile Hazreç na gelen dil farkından ibarettir. Muaz dedi ki: Ey Allah’ın Rasulü, öyle ise “Bir Gün Ebu Zer ile karşılaştım, aramıza ırk ayrımcılığı fitnesi sok-üzerinde değerli bir elbise vardı. Aynı- mak isteyen bu adama ne yapayım?sından kölesinde de olduğunu görün- Dedi ki: Bırak o ırkçı adamı, cehenne-ce kendisine bunun sebebini sordum me kadar yolu var! Rivayet edildiğineve dedi ki; ben bir kişiyi onu annesi- göre Kays Bin Mutata irtidat etmişnin siyahi oluşundan ötürü ayıpladım ve Ridde Savaşı’nda öldürülmüştür.”5ve hakaret ettim. Bunun üzerine Ra-sulullah bana dedi ki: Onu anasının Dünün cahiliyesini mercek altına aldığımızdazenci oluşundan ötürü ayıpladın mı? cahiliye tortularından olan milliyetçiliğin hakikatleriSen öyle bir adamsın ki sende hâlâ perdeleyen büyük bir engel olduğunu kolaylıklacahiliyet kokusu var.”3 görebiliriz. Günümüzün de bundan farklı olmadığını görebilmek, akledenler için zor bir mesele değildir. Dünün cahiliyesini mercek altına aldı- Milliyetçilik çoğu zaman; dün olduğu gibi bugün değımızda cahiliye tortularından olan mil- taassup üretmiş, kavgalar doğurmuş ve kardeşliğinliyetçiliğin hakikatleri perdeleyen büyük önüne koca koca bariyerler örmüştür.bir engel olduğunu kolaylıkla görebiliriz.Günümüzün de bundan farklı olmadığınıgörebilmek, akledenler için zor bir me-sele değildir. Milliyetçilik çoğu zaman;dün olduğu gibi bugün de taassup üret-miş, kavgalar doğurmuş ve kardeşliğin/vahdetin önüne koca koca bariyerlerörmüştür. Bu bariyerler yüzünden Müs-lümanlar bir araya gelme kabiliyetinikaybetmiş, Allah’ın kardeş olarak tayinettiği diğer bir Müslüman’ı adeta düşmanolarak görür hâle gelmiştir. Hâlbuki Arapve çağdaş cahiliyedeki fitne ve tefrikanın Suskunluğun Kırılma Noktası 57

P:58

Milliyetçilik Milliyetçilik o denli bir ifsat kaynağıdır Evs ile Hazreç arasındaki bu düşmanlığın bulduğunda sağlanmaya çalışılan vahde-ki yukarıda belirttiğimiz gibi doğrularla 120 yıl devam ettiği ve Arap tarihinde tin önünde her zaman için bir engel yabuluşmaya engeldir. Kalpleri mühürler, iki kabile arasında bu kadar uzun süren da vahdet sağlanmışsa mevcut vahdetingözleri kör ve de kulakları sağır eder. Mü- ve birçok çarpışmaya yol açan başka bir bozulmasına yol açan bir etkendir. Allahseyleme’ye hitaben Talha en-Nemîrî’nin husumetin bilinmediği söylenir. İslâm Azze ve Celle ayrışmayı vahdeti bozacaksöylediği şu söz, bunu açıkça ortaya koy- gelmiş, müntesiplerini hiçbir etnik ayrım her türlü unsuru haram kılmıştır. Bunu şumaktadır: gözetmeden kardeş ilan etmiştir. Yıllar kavliyle beyan etmiştir: boyu süregelen kavgalar İslâm nimetiyle “Ben şahitlik ederim ki sen yalancısın kardeşliğe dönüşmüştür. Düşmanlığı gi- ‫َوا ْعتَ ِص ُمواْ ِب َحبْ ِل اللّ ِه َج ِمي ًعا َولاَ تَ َف َّرقُواْ َوا ْذ ُك ُرواْ نِ ْع َم َة اللّ ِه‬Muhammed ise doğrudur; fakat bi- ‫قُ ِّملُوَنِب اُكل َّنْما ِرفَأَفَأَ ْنص ََبق َْذحتُكُمم‬ ‫بَ ْ َي‬ ‫ِإ ْذ كُنتُ ْم أَ ْع َداء فَأَلَّ َف‬ ‫َعلَيْ ُك ْم‬zim için Rabîa’nın yalancısı Mudar’ın ‫ُح ْف َر ٍة‬ ‫إِ ْخ َوانًا َو ُكنتُ ْم َع َ َل َش َفا‬ ‫ِب ِن ْع َم ِت ِه‬doğru sözlüsünden daha sevimlidir.”6 ‫ِّم ْن َها‬ Bugün de milliyetçiliğin açtı- Cahiliye asrında “Hep birlikte Allah’ın ipi-ğı taassup yarası bir hayli derin ve ne (İslâm’a) sımsıkı yapışın,dünkünden farklı değildir. Doğrula-rı görmeye, hakikatleri konuşmaya kavimler, sırf parçalanmayın. Allah’ın size milliyetçilik olan nimetini hatırlayın. Hanive hakka teslim olmaya engel, en- fikrinden ötürü siz birbirinize düşman kişi-gel ve yine engel… yıllar süren savaşlar lerdiniz de O, gönüllerinizi gerçekleştirmişler ve birleştirmişti ve O’nun nime- Vahdetin Önündeki Engel sırf etnik kimliklerinden ti sayesinde kardeş kimselerMilliyetçilik kaynaklı olarak olmuştunuz. Yine siz bir ateş birbirlerine kin çukurunun tam kenarında Cahiliye asrında kavimler, sırf beslemişlerdir. O iken, oradan da sizi O kurtar-milliyetçilik fikrinden ötürü yıllar denli bir nefret vardı mıştı.”8süren savaşlar gerçekleştirmişler ki, ayetin de tabiriyleve sırf etnik kimliklerinden kaynaklı İslâm’ın dışında Bu ayet-i kerimenin İslâm’la bir-olarak birbirlerine kin beslemişler- likte düşmanlıklarına son veren Evsdir. O denli bir nefret vardı ki, aye- ve Hazreç ile alakalı indiğine dairtin de tabiriyle İslâm’ın dışında yer- tarih kitaplarında kayıtlar mevcut-yüzünde hiçbir şey onları bir araya tur. Öncesinde birbirbirine düşmangetirme gücüne ve imkânına sahip olup İslâm’ın nimetiyle kardeş olandeğildi. kabilelerin, milliyetçilik fitnesine‫لَ ْو أَن َف ْق َت َما ِف الأَ ْر ِض َج ِميعاً َّما أَلَّ َف ْت بَ ْ َي قُلُو ِب ِه ْم‬ alet olup ayrılığa düşmüş olmaları- na ihtar mahiyetinde inen bu ayet-i ‫َولَ ِك َّن اللّ َه أَلَّ َف بَيْ َن ُه ْم‬ kerimenin nüzul sebebinin detayı “Sen yeryüzünde bulunan şu şekildedir;her şeyi verseydin, yine onla- yeryüzünde hiçbir şey Medine’nin iki büyük kabilesirın gönüllerini birleştiremez- onları bir araya getirme olan Evs ve Hazreç kabilelerinindin, fakat Allah onların arala- arasında İslâm ile oluşmuş kardeş-rını bulup kaynaştırdı.”7 gücüne ve imkânına liği hazmedemeyen İslâm düşmanı Sȩ s Bin Kays, yanında bulunan bi- Ayet-i kerime onların birbirleri- risini o topluluğa gönderip onlarane duydukları kini ve düşmanlığı ifa- sahip değildi Buas Günü’nü hatırlatmasını ister.de etmek adına hakikaten de calib-i -ki Buas Savaşı Evs ve Hazreç ara-dikkattir. Düşünün; milliyetçilikten/ırkçılıktan kaynaklı bir düşmanlık sında cereyan eden son ve büyük bir savaştır-. Bu adam da kendisinevar ve Allah bunun giderilmesi için söylenenleri yapar. Derken Evs veyeryüzünde ne varsa uğrunda sarfedilse gerçekleşmeyeceğini/başa- Hazreçliler arasında eski cahiliyerısız olacağını açıkça beyan ediyor. Bu dermek hatta Evs ve Hazeç’in bir araya husumeti, milliyetçilik ruhu canlanır. Her-milliyetçilikten kaynaklı husumetin geldiği gelmesini hayal etmek bile mümkün de- kes kendi kavmine silahlarına sarılmayınoktayı ifade etmek adına yeterlidir. ğilken İslâm akidesi vahdeti tesis etmiştir. emreder ve “Harre” bölgesinde çarpış- mak üzere anlaşırlar… Bunu duyan Ra-Tarih kitapları Evs ve Hazreç’in düş- Milliyetçilik fikri vahdeti zedeleyen ze- sulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem hemenmanlıklarını anlatan rivayetlerle doludur. hirli ve tehlikeli bir düşünce türüdür. Can yanlarına gider ve şunları hatırlatır:58 Köklü Değişim

P:59

BİR CAHİLİYE ÂDETİ: MİLLİYETÇİLİKMilliyetçiliğin hiçbir çeşidiİslâm düşüncesi ve inancı ile bağdaşamaz.Milliyetçilik fikri cahiliyenin yıkıcı âdetlerindenve İslâm’ın yasakladığı fikir türlerindendir. “Ey Müslümanlar cemaati! Allah Milliyetçi taassup ve naraların hepsi İslâm tek ümmet olmayı hedeflerkensizi İslâm ile hidayete erdirip onun- cahiliye fikirleridir ki İslâm’da reddedi- cahiliye tortusu milliyetçilik fikrinin savu-la şereflendirdikten, cahiliye işleri lirler. Bunlara ancak münafıklar, cahil- nuculuğunu yapanlar ve bu fikre prim ve-ile bağları kesip attıktan ve sizi kü- ler, Müslümanların birliğini ve dirliğini renler elbette kâfirlerin bölücülük ve fit-fürden kurtararak kalplerinizi birbi- istemeyenler davet eder. Nasıl ki dün ne ağına takılacak, cehaletten ya da iha-rinize ısındırıp birleştirdikten sonra, Osmanlı Hilâfet Devleti döneminde sö- netten bu planın içerisinde yer almış ola-üstelik ben de aranızda bulunduğum mürgeci kâfirlerce milliyetçilik fitnesiyle caktır. Kâfirlerin temel gayesi Müslüman-hâlde cahiliye davası güderek ayak- Müslümanların yüreğinde fitne ateşi ya- ların birliğinin önüne geçmek iken, bunulandınız ha? Sahabe RadiyAllahu kıldıysa ve bunun acı neticesi olarak dev- sağlayan temel faktörlerden milliyetçilikAnhum bu sözler üzerine bunun Ya- letimizi/Hilâfetimizi kaybettiysek, bugün fikirlerini savunmak ve mücadelesini ver-hudilerin kurdukları tuzaklardan biri aynı sömürgeci kâfirler Hilâfet’in hayat mek sömürgeci kâfirlerin değirmenineolduğunu anladı ve ağlayarak bir- sahasına geri dönmesini engellemek adı- su taşımaktır. İslâm ümmeti bu gibi bö-birlerinin boyunlarına sarıldılar. Ağ- na bu ateşin altına odun atmaya devam lünmüşlüklere mahal verecek girişimlerelaya ağlaya Allah Rasulü SallAllahu etmektedirler. Bu ateşi söndürebilmenin fırsat vermemeli aynı zamanda kâfirlerAleyhi ve Sellem ile birlikte oradan yegâne yolu cehalet tortusu olan milli- tarafından çizilmiş sınırları kaldırmak içinayrıldılar. Bu olay üzerine Âl-i İmran yetçilik fikrine itibar etmemek ve bundan büyük bir mücadele vermelidirler. Kâfir-Suresi 99-105. ayetleri nazil oldu.”9 uzak durmaktır. Birlik olabilmenin, cahili- ler tarafından çizilmiş suni sınırlar kaldı- ye âdetinden kurtulabilmenin yolu, etnik rıldığında ve Müslümanları tek bir sancak Bu örnek bize milliyetçiliğin tıpkı tahta kimlik ve statü merkezinde değil İslâm etrafında toplayacak bir halifemiz oldu-kurdunun misalinde olduğu gibi vahdetin merkezinde buluşmaktır. ğunda vahdet şuuruna ermiş olacağız.önündeki en büyük cahiliye âdeti olduğu-nu göstermektedir. Nasıl ki tahta kurdu Sonuç İşte ümmetin tekrar eskisi gibi başa-içten içe tahtanın içini oyar ve tahtanın rılarına kavuşması, kâfirlerin bu ümmetinkendisini yer bitirir ise milliyetçilik de vah- Milliyetçiliğin hiçbir çeşidi İslâm dü- karşısında boyun eğmesi ancak Hilâfetdeti ve kardeşliği yer bitirir. Bunu çok iyi şüncesi ve inancı ile bağdaşamaz. Milli- çatısı altında tek bir ümmet olmakla ger-bilen İslâm düşmanları açısından milliyet- yetçilik fikri cahiliyenin yıkıcı âdetlerinden çekleşecektir.çilik, kabuk bağlamasına fırsat vermeyip ve İslâm’ın yasakladığı fikir türlerinden-kaşıdıkları yara olagelmiştir. Çünkü dünün dir. Zira Müslümanlar arasındaki yegâne 1  Hucurat Suresi 13cahiliyesinde olduğu gibi çağdaş cahiliyede bağ ve onları diğer insanlardan ayıran 2  Ahmed Bin Hanbelde vahdetin önündeki en büyük engel mil- en önemli faktör ancak ve ancak İslâm 3  Buhari, Muslimliyetçiliktir. Pek tabii ki ümmetin yeniden inancı ve kardeşliğidir. İşte, milliyetçilik 4  Buharikalkınmasını ve bir vücut olmasını asla is- bu hayati bağı koparıp, insanlar arasında 5  Muvattatemeyen kâfirler “temcit pilavı” misali mil- büyük fitnelere sebep olduğundan İslâm 6  Taberiliyetçilik fitnesini ısıtıp ısıtıp Müslümanların tarafından kesinlikle yasaklanmıştır. 7  Enfal Suresi 63önüne koymaktan geri kalmamaktadırlar. 8  Âl-i İmran Suresi 103 9  İbn Hişâm, Sîre Suskunluğun Kırılma Noktası 59

P:60

MilliyetçilikAydın [email protected]İRBİRİNİ TETİKLEYEN İKİ AKIM:TÜRK VE KÜRT MİLLİYETÇİLİĞİFizik bilimindeki Newton’un et- İslâm nizamının hâkim olduğu, insanla- Batı, son İslâmi devlet olan, geniş bir ki-tepki yasasını çoğu insan bi- rın fikir ve duygularına İslâm’ın yön verdi- coğrafyaya hâkim olan ve yönetimi altında lir. Bu yasaya göre, bir nesneye ği toplumlarda kavim bazında milliyetçilik yetmişten fazla milleti barındıran, kendihangi oranda bir kuvvet etki ederse, ortaya çıkmamaktadır. İslâm tarihinde bu nezdinde “hasta adam” olarak tanımladığıo nesne de aynı oranda ama zıt yönde durumu net bir şekilde görebilmekteyiz. Osmanlıyı yıkmak için milliyetçiliği bir di-bir kuvvet ile tepki verir. Bu bilimsel bir En son İslâmi devlet olan Osmanlı Dev- siplin dâhilinde organize etti. Başta Türk veyasa olduğundan, sosyal bir varlık olan leti’nde Türkler, Kürtler, Araplar ve diğer Araplardan olmak üzere birçok milliyetçiinsana birebir uymaz. Ancak, ırk ya da milletler asırlarca bir arada ve kardeşçe teşkilatı tesis etti. Bunlardan en önemlisikavim bazında milliyetçilik duygusunun yaşadılar. Ancak ne zaman ki Müslüman- ve etkilisi Türklerden teşekkül ettirilen,tezahür etmesi için ikinci bir ırkın ya da larda İslâmi fikir ve duygular zayıfladı ve 1860’lı yıllarda Jön Türkler ismini alankavmin var olması gerektiğini görüyoruz. ardından nizamı uygulayan İslâmi devlet daha sonra 1889 yılında kurulan İttihatDolayası ile bir arada ya da yanyana ya- zayıfladı, Batı’nın ürettiği, insan fıtratına ve Terakki Cemiyeti idi. Bu cemiyet, Batışayan farklı milletlerden birinin milliyet- ters, bozuk fikir ve duygular Müslüman- devlet modeli ve yaşam tarzını istemekleçi bir duyguya kapılması hâlinde diğer lar arasında yer edinmeye başladı. Bu birlikte esasi gayesi Türkçülük olmuştur.milletler de tepkisel bir reaksiyon ile fasit duygulardan biri de milliyetçilik idi. Cemiyet daha sonra resmî bir parti statü-milliyetçi duygulara sahip olurlar. Allah Bugün Türk ve Kürt halkında meydana sünde çalışarak ve Batı’nın yardımı ile hızlıSubhanehû ve Teâlâ’nın izni ile bu yazı- gelen milliyetçi duyguların sebebini anla- bir şekilde büyüyerek, Halife Abdülha-da Türk ve Kürt milliyetçiliğinin birbirini mak için, Batı’nın bu duyguları ümmete mid’i tahtan indirmek sureti ile yönetiminasıl tetiklediğini ele almaya çalışacağım. enjekte ettiği döneme bakmak gerekir. ele geçirmiş ve bozuk fikir ve duygularını daha fazla yayma imkânını elde etmiştir.60 Köklü Değişim

P:61

BİRBİRİNİ TETİKLEYEN İKİ AKIM: TÜRK VE KÜRT MİLLİYETÇİLİĞİSultan Abdülhamid tahttan indirildiği men resmî bir hâl alan Türkçülük, belli İstanbul’un işgali sonrası Jön Kürtler-zaman, Kürtler bunu kaygı ile karşılamak- bir süre sonra karşıt bir tepki görmeye den Ekrem Cemilpaşa ve arkadaşları işgalta ve bunu İslâm’ın bekası için ciddi bir başlamıştı. Ancak bu milliyetçi tepki özel- sonrası Osmanlı’nın kangren olduğunusorun olarak görmekte idi. Harput’un likle İstanbul’da eğitim gören zengin Kürt ve kangren olan uzvun kesilmesi gerek-Kürt Müftüsü “Bu İslâm’ın sonu” diye gençleri ve çok az sayıda kişiler ile sınırlı tiğini, yani Kürtlerin bağımsızlığını savu-feryat ediyordu. 1908 tarihinde Seyyid kalmıştı. Zira Birinci Dünya Savaşı’nda nuyordu. Fakat bu anlayışa karşı çıkanAbdulkadir öncülüğünde kurulan Kürt Kürtler, halifenin cihat çağrısını işittik- Kürt halkı, Kazım Karabekir’e şu telgrafıTeavun ve Terakki Cemiyeti, tüzüğünde lerinde top yekûn olarak ümmet olma çekiyordu: “Hilâfet ve Saltanat makamı-belirttiği üzere Kürtlerin amacı, büyük şuuru ile cansiperane bir şekilde birçok nın uğradığı tecavüz ve ihanetin tazmini,halifelik makamına ve yüce sultanlığa cephede savaştılar. mevcudiyet ve istiklalimizin (varlığımızın ve bağımsızlığımızın) temini için sonolan bağlılığını arttırmaktı. Cemi- damla kanlarımıza kadar mukave-yetten Babanzade İsmail Hakkı’yagöre “Kürt kavmi önce İslâm, sonra mete (direnişe) ahdediyoruz.”Osmanlı, sonra da Kürt idi; asla Os- Hilâfet’in kaldırılması Ülkenin birçok yeri Batılılar tara-manlılardan ayrılmamalıydı.” İttihat ile birlikte ümmet fından işgal edilirken Kürtler, Maraş,ve Terakki’nin uygulamaları Os- anlayışından ulus Antep ve Urfa’da yabancı güçleremanlı’yı yok oluşa sürüklerken, bu karşı bir savaş içerisine girmişti. İn-durum Kürt halkı nezdinde kabul anlayışına geçiş yapıldı. giliz hükümeti tarafından Kürt aşi-görmüyordu. 19. yüzyılın ortala- Herkes tepeden inmeci retleri Osmanlı’ya karşı kışkırtmakrında başlayan “Türkçülük” akımına bir anlayışla Türk kabul üzere bölgeye gönderilen İngiliz Bin-rağmen 20. yüzyılın başlarında dahi başı Noel, Kürtlerin Türk dostu veKürtlerde milliyetçilik duyguları İslâmi bir çizgide çalıştıklarını ifadedaha zuhur etmemişti. Bunun se- ederek başarısızlığını itiraf ediyordu.bebi İslâmi duyguların hâlen canlı-lığını sürdürüyor olması idi. Osmanlı Devleti’nde insanları edildi ve ettirilmeye M. Kemal, ülkede Batı/İngiliz çalışıldı. İslâm yerine emperyalizminin ayaklarını sağ-birbirine bağlayan esasi unsur İslâm lamlaştırmak adına doğudaki Kürtidi. Etnik kimlik Kürtler açısından Türk milliyetçiliği aşiretlerine, şeyhlerine ve liderleri-hiçbir zaman bir ayrılık veyahut yerleştirilmeye çalışıldı. ne mektuplar yazarak onların des-çatışma unsuru olarak görülmedi. teğini alma yoluna gitti. Nutuk adlıUlusalcılık anlayışı, Batı’nın teşviki Oldubittiye getirilen eserinde yayınlanan bu mektuplar-ile diğer etnik unsurlarda baş gös- cumhuriyetin ilanından da Hilâfet makamının ve Osmanlıterdiği hâlde Kürtlerde bir etkiye saltanatının büyük bir tehlikedeverilen tepki neticesinde ortaya sonra İslâm’a dair ne olduğunu ve halifenin esarettençıkmıştır. İlk Kürt ulusalcılık söyle- varsa hayat sahasından kurtarılması gerektiğini belirterekminde bulunan Ekrem Cemilpaşa saygılı bir üslupla yardım dileniyor-ve Celadet Ali Bedirxan’ın hatırat- silinmeye başlanıldı du. Hakimiyet-i Milliye gazetesininları bunu açıkça ortaya koymak- 5 Mayıs 1920 tarihli sayısında ya-tadır. Celadet Ali Bedirxan M. yımlanan “Halifenin esaret ve ha-Kemal’e yazdığı mektupta şunları karetten kurtarılması”nı savunandile getiriyordu: “Dinlediğimiz kon- fetvayı Kürt âlimler de imzaladı.feranslarda Yusuf Akçura (Rusya-Ka- Cumhuriyetin ilanı ve Hilâfet’inzanlı), Ahmed Agayef (Azebaycanlı) kaldırılması ile birlikte ümmet anla-ve diğer milliyetçiler ‘Herkes Türk’tür’ 1918 yılında Birinci Dünya Savaşı’nın yışından ulus anlayışına geçiş yapıldı.diyorlardı. Bunu kabul edemiyorduk. Türk sonunda kurulan Kürt Teali Cemiye- Herkes tepeden inmeci bir anlayışla TürkOcakları, Türk Yurtları kuruluyordu. Bu ti Başkanı Seyyid Abdülkadir, Tükler ile kabul edildi ve ettirilmeye çalışıldı. İslâmocaklar sizi Türkçü yetiştirdiği kadar bizi yardımlaşma ve birlikteliği savunup Sevr yerine Türk milliyetçiliği yerleştirilmeyede Kürtçü yetiştiriyordu.” Ekrem Cemil- Antlaşması’nı reddederken, aynı cemi- çalışıldı. Oldubittiye getirilen cumhuriye-paşa ise şunları aktarıyor: “İstanbul’da yette yer alan Jön Kürtlerden Bedirhani- tin ilanından sonra İslâm’a dair ne varsaokurken ‘Yaşasın Türkler’ yazılarını tahta- ler bağımsız bir Kürdistan istiyordu. 1921 hayat sahasından silinmeye başlanıldı. İs-da gördüğümüzde biz de ‘Yaşasın Kürt ve yılında Sivas ve Dersim dolaylarında Alevi lâm dışı her unsur da demir yumruk yöne-Kürdistan’ yazmaya mecbur olmuştuk.” Kürtlerden oluşan Koçgiri İsyanı Kürtler- tim tarzı ile getirildi ve halka dayatıldı. Son den destek görmedi. Bunun sebebi isya- kırk yılın nice can ve mal kaybına sebebi-Görüldüğü gibi Jön Türkler ile baş- nın Wilson prensipleri doğrultusunda ba- yet veren “Kürt Meselesi”nin doğmasınalayıp İttihat ve Terakki cemiyeti ile kıs- ğımsız bir Kürdistan hedefinin olmasıydı. da esas teşkil eden sorunlar giderek arttı. Suskunluğun Kırılma Noktası 61

P:62

Milliyetçilik Yeni bir ulus “yaratmak” şiarıyla yola yazılarda ele alındığı için burada tekrar Örneğin, M.Kemal’in evlatlığı Afetkoyulan cumhuriyet rejimi, çok yönlü edilmesine gerek yoktur. Bu kıyamın ga- İnan, kafatası ölçümleri yaparak Türklerininkâr, imha, sürgün ve asimilasyon poli- yesi, resmî kaynaklarda geçtiği gibi bir üstün ırk olduğunu savunuyor, 1932’detikasını hayata geçirdi. Bu süreçte birçok milliyetçi ayaklanma değildi. Şeyh Sait ve Türk Tarih Kongresi’nde kafatası ölçüm-katliam yapıldı. Asimilasyonun boyutu- arkadaşlarını yargılayan mahkeme heyeti, leriyle ilgili ‘bilimsel tebliğ’ sunuyordu.nu görmek için coğrafi isimlerde yapılan Şeyh’in kıyamını sürekli olarak, bir Kürtdeğişikliklere bakmak yeterli olacaktır. isyanı olarak lanse etme çabasına karşın Dönemin Dışişleri Bakanı Tevfik Rüş-Cumhuriyet tarihi boyunca Kürdistan Şeyh Sait; ısrarla kıyamının, Hilâfet’in ve tü Aras, Kürtler hakkında şöyle diyordu:coğrafyasında Kürtçe coğrafi isimler ye- şeraitin kaldırılması akabinde “Din ve “Kürtlerin durumuna gelince, kültürel dü-rine Türkçe uyduruk isimler verildi. Türk- Allah için” olduğunu ifade ediyordu. zeyleri o kadar düşük, zihniyetleri o kadarçü Cumhuriyet, il, ilçe, köy, mezra, nehir, geridir ki, Türk ulusal yapısı içinde barına-göl, dağ, ova vs. 28 bin yerleşim birimi ve Şeyh Sait Kıyamı’ndan sonra M. Ke- mazlar… Çoğu İran ve Irak’a göç edebilir,coğrafi alanın adını zorla değiştirmiştir. mal’in liderliğinde, ülke genelinde bir kalanlar ise yaşam mücadelesinde zayıfla- “temizlik harekâtı” başlatıldı. Çıkarılan rın yok olma sürecine tâbi olacaklardır.” Hilâfet’in Kaldırılması ve Şeyh Takrir-i Sükûn ve iskân politikaları ileSait Kıyamı’nın Sonrası doğuda yapılacak katliamlar için meşru Başbakan İsmet İnönü ise şöyle diyordu: zemin oluşturuldu. Kürt dilinin men edil- “Türk çoğunluğunun yanında diğer unsuların Hilâfet’in kaldırılması bir dönüm nok- mesi maddesi dâhil birçok maddeyi ken- hiçbir etkisi yoktur. Her ne pahasına olursa ol-tasını teşkil etti. 13 asır boyunca birçok di içinde barındıran “Şark Islahat Planı” sun ülkemizde yaşayanları Türkleştirecek, Türk-milleti bir arada tutan ve Kürtlerin de yol haritası kabul edildi. Doğuda 206 köy lere ve Türklüğe karşı çıkanları yok edeceğiz.”sadakatle bağlı oldukları, uğrunda müca- yıkıldı, 8752 ev yakıldı, 15206 kadın, er-dele verdikleri Hilâfet, ortadan kaldırılı- kek ve çocuk öldürüldü. Yüz binlerce kişi Tabii ki, cumhuriyet rejiminin buyordu. Moğolların ve Haçlıların ortadan zorunlu göçe tâbi tutuldu. minvalde sözlerini aktarmak belge vekaldıramadığı Hilâfet’i, her fırsatta Hilâ- kaynaklarıyla beraber kitap hacmini zo-fet’in lüzumundan bahseden M. Kemal, Asimilasyon, inkâr, baskı ve şiddet runlu kılacağından, dönemin Adalet Ba-Batılı devletlerin ve içteki Batılılaşmış ha- politikaları ile kendini var etmeye çalışan kanı Mahmut Esat Bozkurt’un 17 Eylülinlerin yardımı ile “gerekirse bazı kelleler cumhuriyet rejimi, Kürtlere Türk olduğu 1930’da Ödemiş’te yaptığı açıklamayıgidecektir” diyerek onu kaldırdı. iddiasını silah zoruyla kabullendirilmeye aktarmakla yetineceğim: “Benim fikrim ve çalışılıyordu ve Kürtçe konuşanlar ce- kanaatim şudur ki dost da düşman da bil- Hilâfet’in kaldırılması, Kürtler arasın- zalandırılıyordu. Belediyenin zabıta me- sin ki bu memleketin efendisi Türk’tür. Özda büyük bir tepkiyle karşılandı. Bozan murları Kürtçe konuşanlara para cezası Türk olmayanların Türk vatanında tek biraşiret reisi Şahin Bey, 15 Nisan 1924’te kesiyordu. Cumhuriyetin, Türkçülüğü hakkı vardır, o da hizmetçi olmaktır, köleHalep’te yayımladığı bildiride, Süleyma- nasıl kendisine esas aldığını ve Kürtlere olmaktır. Dost ve düşman, hatta dağlar buniye Dağlarından Karadeniz’e uzanan 20 yönelik bakışının nasıl olduğuna birkaç hakikati böyle bilsin.”milyon Kürt için isyan çağrısı yapıyordu. örnek vermek yeterli olacaktır. Çünkü bunca dayatma ve tahkir karşısında hiç- Cumhuriyeti kuran kadronun belirle- Cumhuriyet’in ilanından sonra en bir millet kayıtsız kalamaz. diği öncelikli tehditler; İslâm ve Kürtlerbüyük başkaldırı hareketi “Şeyh Sait Kıya- idi. Bunların bertaraf edilmesine yönelikmı”dır. Kıyama dair detaylı bilgiler başka sert önlemler alındı. Böylece bu iki büyük tehdide karşı çok boyutlu ve geniş çaplı bir imha kampanyası başlatıldı. İslâm “la- iklik” ile hayattan tamamen uzaklaştırıldı. Başta Kürtler olmak üzere diğer milletle- ri de eritmek adına milliyetçi ulus-devlet yapısı yerleştirilip, ümmetçilikten vatan- daşlığa dönüldü. Cumhuriyetin,TürkMilliyetçiliği Dayatmasının Doğurduğu Örgütler Cumhuriyetin kurulması ve devletin laik ve Türk milliyetçiliği esası üzerinde şe- killenmesi akabinde, cumhuriyetin kurucu kadroları gibi milliyetçiliği esas alan örgütler de doğdu. Bunlardan ilki ve tepkiselliğin en bariz örneği Hoybun (Xoybun) örgütüdür.62 Köklü Değişim

P:63

BİRBİRİNİ TETİKLEYEN İKİ AKIM: TÜRK VE KÜRT MİLLİYETÇİLİĞİCumhuriyetin kurulması ve devletin laik ve Türk kesimlerinden birçoğunu doğuda millet-milliyetçiliği esası üzerinde şekillenmesi akabinde, vekili göstererek kendi içerisinde eritmecumhuriyetin kurucu kadroları gibi milliyetçiliği ve kontrol etme yolunu seçti. DP’ninesas alan örgütler de doğdu. lider kadrosunda yer alan Celal Bayar, Fuat Köprülü, Refik Koraltan ve Adnan Menderes de laik-ulusalcı bir temele da- yanıyordu. Uygulamaları ve zihniyet ya- pısı Kemalizm’den pek de farklı değildi ki bu isimler CHP’den çıkmış kişilerdi. Cumhuriyetin Türkçü bir zemin üze- ise “Kürt dilinin eski ve güzel parlaklığı”- 1960 İhtilali (27 Mayıs Darbesi) son-rine inşa edilmesi ve uygulanan asimi- nı işleyerek adeta “Güneş Dil Teorisi”nin rası Kürtlere yönelik resmî ideolojininlasyon politikalarına karşın ilk aksüamel Kürt versiyonunu yazıyordu. öngördüğü şekilde politikalara devamrefleks gösteren Hoybun örgütü, 1927 edildi. Türkiye’nin en temel sorunların-yılında Suriye’de kuruldu. Kendini ulusal Türkiye Cumhuriyeti çok partili dö- dan birini “çözmek” deyince aklına “beşbir Kürt örgütü olarak tanımlıyordu. Ör- nemde de Kürtlere yönelik aynı milliyet- bin veya iki bin beş yüz Kürt’ü toparlayıpgüt, tüzüğünde amacını şöyle açıklıyor- çi yaklaşımını devam ettirdi. Dolayısı ile imha etmek veya kamplara koymak” ge-du: “Türkiye boyunduruğu altında bulunan Türkçülüğün sadece cumhuriyeti kuran liyordu. Cemal Gürsel, Diyarbakır’daKürdistan ve Kürtlerin kuruluşu ve doğal ve kadronun değil, devletin temel taşı oldu- yaptığı bir konuşmada da şunları dileulusal sınırları içinde bağımsız bir Kürdistan ğu ispatlanıyordu. getiriyordu: “Bu memlekette Kürt yoktur,Devleti kurmaktır. Bu amaca ulaşmak için Kürdüm diyenin yüzüne tükürürüm.”örgüt, tüm Kürtleri etrafında toplayacak, Kemalist tek parti diktatörlüğününkarşılıklı çıkarlar esası çerçevesinde her tür- yıllarca uyguladığı zulümden dolayı bir- Hükümetler değişiyordu ama devletinlü unsurla ilişkiye geçecektir.” çok kesim Demokrat Parti’ye teveccüh Kürtlere yönelik bu bakışı değişmiyordu. etti. Sürgünde olan birçok Kürt muhalif Türkiye’nin 60’lı yılları, sosyalizm rüzgâ- Hoybun örgütü, söylem ve amaçları yurda geri dönüş yaptı. DP, muhalif Kürt rının estiği yıllardı. Bu süreçte çoğu Kürtile Kürt tarihinde Kürtlerin ulusal kimlik- milliyetçisi Türk sol örgütleri içinde yerlerini bu kadar çok ön plana çıkaran ilk aldı. Daha sonraları peş peşe ondan fazlaörgüt olma özelliğine sahiptir. Çoğunlu- sosyalist, Marksist, Maoist Kürt örgütleriğu Avrupa’da eğitim görmüş örgüt üye- kuruldu. Ancak daha sonra PKK’nin or-lerinde, laik-ulusalcı bir kimlik ön plana taya çıkışı ile bu örgütler zamanla bitti-çıkmaktaydı. -Zaten böyle olmamış olsa- ler. Bir kısmı isteyerek bir kısmı da zorlalardı milliyetçi bir oluşum içine girmezler- PKK’nin çatısı altına girdi. PKK de zaman-di.- Bu örgüt tepki olarak doğduğu Türk la büyüyerek, devletin bile -çözüm sürecimilliyetçiliğinin bir kopyasını gerçekleş- içinde- kendisini Kürtlerin temsilcisi ola-tirme yolunu seçmişti. Örgütün askerî rak gördüğü bir örgüt hâline geldi.lideri İhsan Nuri, Kürtlerin “Ari ırktan”geldiğini iddia ediyordu. Örgütün siyasi Adnan Menderes, Celal Bayar, Refik Koraltan ve Fuat Köprülülideri Celadet Bedirhan “Güneş Dil Teo-risi” ve “Türk Tarih Tezi”ne karşılık bütünmedeniyetlerin kökeninde Mezopotam-ya ve Kürtlerin olduğunu savunuyor, yanibir tür “Kürt Tarih Tezi” kurguluyordu.Nuri Dersimi, M. Kemal’in Gençliğe hi-tabesine benzeyen bir “Kürt GençliğineÇağrı” metni yayınladı. Kadri Cemilpaşa Suskunluğun Kırılma Noktası 63

P:64

Milliyetçilik Bağımsız sosyalist bir Kürdistan söy- Kürtlere yönelik giriştiği bu inkâr ve asi- İslâmifobia oluşturuldu. Bu yaşananlar-leminden Demokratik Cumhuriyet söy- milasyon karşısında tepkisel bir hareke- dan sonra tekrar örgütün ekmeğine yağlem ve hedefine evrilen PKK, bugüne tin çıkmamasının akli bir izahatı yoktur. sürüldü ve Kürtler artık her türlü İslâmikadar Kürt halkı üzerinde en etkili örgüt Özellikle 1980 darbesinden sonra Diyar- çalışmaya kuşkuyla yaklaşmış ve mesafeliolmuştur. PKK’nin en başından bu yana bakır 5 No’lu Cezaevi’nde ağır işkence durur oldular.eylem ve söylemleri incelediğinde, tıpkı ve kötü muamelelere tâbi tutulan tutuk-Hoybun gibi cumhuriyetin üzerinde te- luların büyük çoğunluğu örgüte katılmış Cumhuriyetin Türk milliyetçiliği,mellendiği esasların Kürt versiyonlarını ve örgütü büyütmüştür. Ayrıca örgütü PKK’yi meydana getirdi, PKK de Kürtüretmiştir. Ulusa dayalı bir devlet anla- ortadan kaldırmak amacıyla kurulan Jİ- milliyetçiliğini uyandırıp yaygınlaştırdı.yışından laikliğe kadar, harf inkılâbından TEM’in doğu bölgesinde halka yönelik Devletin, Türk milliyetçiliğini resmi eği-dil ve tarih tezlerine kadar, eğlence an- yaptığı aşağılayıcı uygulamalar ve faili timin temeli kılması sonucu Türklerdelayışından kadınları daha fazla özgürlük meçhul cinayetler örgütü büyüten bir di- zaten genel bir milliyetçilik duygusunudüşüncesi ile ön plana çıkarmaya kadar, ğer faktördür. oluşturdu. Bununla birlikte PKK ile giri-milli bayraktan, milli bayramlara, milli len çatışmalarda ölen asker ya da polismarşa kadar, kısacası modern Batı dev- 24 yıl boyunca bölgede uygulanan cenazeleri medyada yoğun bir şekilde iş-letleri için geçerli her hususu belirleme OHAL ile halk doğal yaşamından kopa- lenerek, Türk halkında özellikle Kürtlereyoluna gitti. rılıp göçe tâbi tutulmuş, örgüt bahanesi karşı milliyetçilik duygusu kabartılıyordu. ile bölge halkına devlet refleksiyle birçok Galeyana gelen halk, batıdaki Kürtlerin Örgüt, Kürtlerde milliyetçilik duygu- haksızlık yapılmıştır. Yaşanan göç ve hu- yaşadığı evlere veya işyerlerine saldırı-larını kabartmak için uygun olan zemini kuksuzluklar örgüte aidiyeti arttırmıştır. lınca doğuda Kürt milliyetçiliğini tahrikkullanmış ve bunda büyük oranda başa- ediyordu. Böylece milliyetçilik, sadecerılı olmuştur. Devletin güvenlik güçleri ile Yaklaşık üç bin köyün örgüt ile mü- devlet ve örgüt ile sınırlı kalmayıp halk-girdiği çatışmalarda halkı, milis güçler adı cadele sebebiyle boşaltılması, bazılarının lara ciddi anlamda sirayet ediyordu. Batıaltına dâhil ederken, devletin sivil hal- yakılması ciddi travmalara sebebiyet ver- illerine çalışmaya veya okumaya gidenka kaba davranacağını çok iyi biliyordu. di. Birçok kişi örgüt saflarına katıldı. Ko- Kürtlerin, Türk milliyetçilerinin davra-Akabinde devletin, ötekileştiren, tepe- ruculuk sisteminin neticesinde köylerde nışları karşısında Kürtçülük duygularıden bakan, soğuk yüzüne tanıklık eden devlet gölgesi altında yapılan zulümler de harekete geçiyordu. Özellikle gençler veKürt halkı örgüte daha fazla yöneliyordu. örgütü büyütmüştür. öğrenciler üniversitelerde sosyalist grup- lara ya da doğrudan PKK’nin öğrenci ça- Şu bir hakikattir ki PKK’yi var eden Ayrıca, 90’lı yıllarda Hizbullah ve PKK lışmalarına dâhil oluyorlardı. İşçiler, PKKve büyüten devletin ta kendisidir. Yuka- arasında çıkan çatışma neticesinde, med- ekseninde hareket eden partilerin teşki-rıda da belirttiğim gibi, halkları birleştiren yada aylarca mezar evler, domuz bağı latlarını kendilerine kucak açan mekânlarasıl bağ olan İslâm, ortadan kaldırıldık- ve birçok karalayıcı argümanların uzun olarak görüyorlardı.tan sonra, devletin Türkçülüğü esas alıp süre işlenmesiyle de Kürtler arasında bir64 Köklü Değişim

P:65

BİRBİRİNİ TETİKLEYEN İKİ AKIM: TÜRK VE KÜRT MİLLİYETÇİLİĞİ Ancak Kürt milliyetçiliğini yapan Kürt- kendi dilini konuşmak istemesi milliyetçilik olursa olsun, kendisini diğerinden ayrıştı-ler, milliyetçilik yaptıklarını kabul etmez- değildir. Ancak burada şu hususu hatır- ran bir özelliği öne çıkarması, kendisineler. İstek ve söylemlerini devletin yapa lamak gerekir. Milliyetçilik; sadece kendi has birtakım söylem ve semboller edin-geldiği zulümlere karşılık doğal bir ref- milletini üstün görmek, diğerlerini tahkir mesi doğru değildir. Milliyetçilik, gerçekleks olarak değerlendirirler. Taleplerinin etmek, kendine tanıdığı bir hakkı diğerine anlamı ile gayri insani bir duygudur. İnsa-sadece gasp edilmiş doğal haklarını geri tanımamak değildir. Buna ek olarak, bir nın, tercih etme imkânına sahip olmadı-almak olduğunu iddia ederler. Bu kadar başkasını tahkir etmese bile, kişinin kendi ğı bir husus ile övünmesi veya yermesi,büyük bir nüfusa sahip bir halk olarak, milleti ile ataları ile tarihi ile övünmesi mil- İslâm’dan ziyade insanlık dışı bir husustur.kendilerine ait bir devletlerinin olması- liyetçiliktir. Kendi milletini diğerlerindennı, kendi dillerini ve kültürlerini yaşamak ayırt edici birtakım söylem ve semboller Sonuç olarak, asırlarca iç içe ve yanistemelerinin en doğal hakları olduğunu tayin etmesi de milliyetçiliktir. Örneğin yana yaşayan, önce cumhuriyetin sonraifade ederler. Evet, diğer ulus devlet- milletine has bir bayrak edinmesi, milleti- da buna tepki olarak doğan örgütlerinlerini meşru gören bir anlayış gereği bu ne has bir vatan belirlemesi, milletine has milliyetçi söylem ve eylemleri sonucun-durum pek doğaldır. Eğer ki bir insan, bazı antlaşmalar yapması da milliyetçilik- da bu iki halkta onarılmaz yaralar oluştu.Türk, Arap ve Fars milletleri için ulusa tir. Diline, kültürüne, tarihine has gün ve Çok canlar yitirildi ve çokça acılar çekildidayalı devleti bir hak olarak görüyorsa bayramlar tayin etmek de milliyetçiliktir. ve hâlen çekilmeye devam ediliyor. Buniye Kürtlere bunu hak olarak görmesin? acılara İslâm’dan başka hiçbir düşünceBir ulus için tanınan bir hak, bir diğerine İslâm penceresinden bakan biri için, veya din çözüm olamaz. Bir asra yakın birtanınmıyorsa, bu apaçık şovenizmdir. hiçbir “millilik” meşru değildir. Hangi ırk süre birbiri ile savaşan, Medine halkından için olursa olsun millilik İslâm’a göre caiz Evs ve Hazreç kabileleri nasıl ki İslâm ile Kişinin kendi milletini sevmesi, Müs- değildir. Bu bağlamda, ulus devlet siste- bir araya gelip kardeş oldularsa, yaşadık-lüman ise mubah dairesi içinde diğer mil- mi, uluslara ait bayraklar ve milli bayram- larını İslâm ile unuttularsa, Kürt ve Türkletlerden farklı bir örf ve kültüre sahip lar vb. bütün hususlar milliyetçilikten ileri halkları da acılarını ancak İslâm ile unuturolması, örfünü yaşamak istemesi veya gelirler ve hiçbiri caiz değildir. Hangi ulus ve tekrar kardeşçe yaşayabilirler. Aksi takdirde bu halklarda milliyetçi duygularİslâm penceresinden bakan biri için, hiçbir “millilik” olduğu sürece, hikâyede geçtiği üzere ne meşru değildir. Hangi ırk için olursa olsun evlat acısı ne de kuyruk acısı unutulur. millilik İslâm’a göre caiz değildir. Son söz olarak, bu meseleyi çöz- mek yerine daha çok Kürtlerin devlete teslimiyetini artırmak için, oluşan talep- lerinden vazgeçirmek adına, Türkler ta- rafından İslâm, menfi olarak çokça kulla- nıldı maalesef. Örgütün, bu durumu iyi propaganda yapması sonucu Kürtlerin büyük bir kısmı, İslâmi çözüme karşı ön- yargılıdırlar. Oysa aklıselim ile teorisine ve pratikliğine bakıldığında milliyetçiliğin yegâne panzehrinin İslâm olduğu görüle- cektir. Çünkü İslâm, bütün insanlara geldi ve insanın, sahip olduğu özellikleri ile ihti- yaçlarını giderir. İslâm, hiçbir insana veya ırka bir imtiyaz vermez. İslâm, insanın kibir, hırs ve tutkularına esir düşmesini, kula kulluk yapılmasını engeller. İslâm, in- sanı bu dünya hayatında adil ve müreffeh bir yaşama, ahrette de Allah’ın rızasına ve nimetlerine kavuşturur. ‫اِنَّن‬ ‫ َوقَا َل‬ ً‫ َصالِحا‬ ‫ َو َع ِم َل‬ ‫اللّٰ ِه‬ ‫اِ َل‬ ‫ َد َٓعا‬ ‫ ِم َّم ْن‬ ‫قَ ْول ًا‬ ‫اَ ْح َس ُن‬ ‫ َو َم ْن‬  ‫الْ ُم ْس ِلمي َن‬ ‫ ِم َن‬ ‫ي‬ “Allah’a çağıran, salih amel işle- yen ve ‘Kuşkusuz ben Müslüman- lardanım’ diyenden daha güzel sözlü kimdir?” [Fusilet Suresi 33] Suskunluğun Kırılma Noktası 65

P:66

Milliyetçilik Hamza Er [email protected] BİR İBLİS HASTALIĞIMİLLİYETÇİLİK\"VARLIĞIMIZ KİME ARMAĞAN OLABİLİR?\"İnsani, fıtri olana karşı savaş iblis İle ilk bayrağını açmıştır. İblis, imtihan dün- dayandıkları temel itibariyle tek bir bay- başlar. Sürekli polemik oluşturan, yasında bu kriterleri, bu köksüz, temelsiz rak altında toplayarak izah edebiliriz ki o tartışan, gündem saptıran yakla- bakış açısını konu edinerek insanları azdı- da, “İblisin yolu, Batıl ve şirk cephesidir.”şımlarıyla isyanın sembolü olmuş iblis, racağını taahhüt etmiş, Allah tarafındaninsanlık tarihi boyunca kendisine taraftar da kendisine mühlet verilmiştir. Bu temel, en başta belirttiğimiz varlıkbulabilmiş, askerler edinebilmiştir. gayesinin farkında olamamaktır. İnsanlık Fıtri olan, Allah’ın emrine tâbi olup İşte çağlar boyu karşımıza çıkan ve için yol gösteren, yön vereni tanıyama-boyun eğmek ve o doğrultuda çalışmak- yaratıcının sesiyle aramıza perde, engel mak veya tanısa bile kabullenememektir.ken, boş ve anlamsız gerekçeler üreterek olan tüm çabalar ve bu çabaların sahiple- İlahi mesaja dudak bükmek, yüz ekşit-Allah’ın emrine (vahye) sırt çevirmek, ri iblisin ordusuna gönüllü asker yazılmış, mektir. Kendisi ve insanlık için yegâneondan uzaklaşmak iblisleşmektir. o yolda çalışan fertler olmuşlardır. ölçünün Allah tarafından gönderilmiş Çamur, ateş mukayesesi yapıp insan olduğunu, hayatın bu ölçüye göre tasar-ve diğer gaybi varlıkların farklılığını üs- Bu çabaların harcandığı davalar ve lanması gerektiğini sindirememektir. Butünlük, alçaklık zemininde değerlendiren isimleri farklı şekillerde tarihte anılmış, temel, benliğini merkeze almaktır. Tekiblis, Allah’ın emrine karşı itirazın, isyanın kayda geçmiştir. Kavramlar, gündemler dünyalı yaşamak, hesapsız bir hayatı te- kendi tarihi koşulları içerisinde değişken- menni etmektir. lik göstermiştir. Ancak, esasında hepsini66 Köklü Değişim

P:67

BİR İBLİS HASTALIĞI MİLLİYETÇİLİK \"VARLIĞIMIZ KİME ARMAĞAN OLABİLİR?\"Temel mantığını belirtmeye çalıştığı- Yönetmeliğinin 12’nci maddesi ile yürür- Türk eğitim sisteminin içine dahil olanmız batıl dava ve çabaların yaşadığımız lükten kaldırılıncaya dek 70 yıl boyunca “andımız” aslında o tarihlerde Avrupa’datopraklarda neye karşılık geldiğini bilmek bu ülkenin çocukları diktatörlük kalıntısı yaygınlaşmaya başlayan ideolojik devlet-de yürüteceğimiz mücadele açısından böyle bir uygulamayı yaşamak zorunda lerin yaptığı bir uygulamaydı. Devlete,önemlidir. Özellikle Osmanlı’nın yıkılış kalmışlardı.sürecine girdiği dönemle beraber Batıcı, rejime, lidere bağlılık yemini o tarihlerdeTürkçü, liberal bir eğilime yönelen kad- özellikle tek partili ideolojik devletlerderoların şekillendirdiği Türkiye Cumhuri- İblisin çocukları, yardımcıları, yoldaş- yaygınlaşmaya başlıyordu. 1930’lu yıllaryeti, dayandığı temel değerler yönünde ları farklı dönemlerde, farklı coğrafyalar- ideolojik devletlerin altın çağını yaşadığıdayatmacı ve tektipleştirici yeni bir rejim da yaşasalar bile ortak temel eğilimlerin tarihlerdi. Almanya’da, İtalya’da, İspan-olarak karşımıza çıkmıştır. savunuculuğunu yapmışlar yapmaya da ya’da, Rusya’da devletlere ideolojiler devam etmektedirler. hâkimdi. Bu rejimlerin hepsinde devlete, Halkın dini, örfi, ahlaki alışkan- Tektipleştirici yaklaşım rejime, lidere bağlılık en önemli ko-lıklarına karşı moderniteyi, ümmet- sadece and ve nuların başında gelmekteydi. Dev-çi, inanç ve kardeş merkezli yakla- lete, rejime, lidere bağlılığı artır-şımına karşı Türkçülüğü, şeriat, din, törenlerle kendini mada en önemli araç ise eğitimdi.iman, halife hassasiyetine karşı da göstermiyordu. Bu sebeple ilköğretim okullarındanlaikliği dayatmıştır. Bu dayatmalar, Dönemin şiirleri, üniversitelere kadar tüm eğitim sis-yoğun propagandalar ile gerçekleş-tiği gibi, zorbalıklar, darağaçları ve edebiyat eserleri ve temi devletin ideolojisine göre bi-idam sehpaları ile de kendini gös- çimlendirildi. Eğitimin temel amacıtermiştir. rejime sadık insanlar yetiştirmek ol- maya başladı. Okullardaki eğitimin Kafatasçı, Nazi zihniyetine sahip dışında yaygın eğitime önem verildi.kişiliklerin şekillendirdiği uygulama- İlköğretim çağından liselere kadarlar daha ilk günlerden itibaren bu öğrenci örgütlenmeleri, kamplarıyeni rejimin yazılı metinleri hâline kuruldu.getirilmiş, insanlarımıza, özellikle Eğitim faaliyetlerinde bekli de en başarılı olanlar Hitler ve Muss-kurucu liderin “Bir Türktertemiz zihinlere sahip çocukları-mıza tesir etmesi için şeytani işlere dünyaya bedel”, “Türk solini oldu. İlköğretim öğrencileri-girişilmiştir. Andımız bunlardan bir öğün, çalış güven”, “Ne ne aşılanması gereken en önemlitanesidir. mutlu Türk’üm diyene!” duygu Hitler’e bağlılığın ne kadar kutsal bir şey olduğuydu. Okullarda Afet İnan’ın anlattığına göre, gibi sözleri de yeni her gün yaklaşık on dakika süreyle1933 yılında Milli Eğitim Bakanı zihnin inşasında altyapı Hitler’in resmi önünde selamla-olan Dr. Reşit Galip 23 Nisan sa- mada bulunulurdu. Okul dışındakibahı çocukları ile bayramlaşırken oluşturmuştu vakitler için kurulmuş olan öğrencionlara “Türküm, doğruyum, çalışka- kampları yaygınlaştırılıyordu. Hitlernım. Yasam küçüklerimi korumak, 6-18 yaş arası çocuklara kurduğubüyüklerimi saymak, yurdumu, mil- gençlik gruplarında 1936 yılındanletimi özümden çok sevmektir. Ül- itibaren şöyle yemin ettiriliyordu:küm, yükselmek, ileri gitmektir. Var- “Führer’e adanmış kanımın her dam-lığım Türk varlığına armağan olsun!” lasıyla; ben tüm enerjimi ve gücümüsözlerini söyletmiş ve bu şekilde Adolf Hitler’e ve ülkeme adayacağı-“And” meydana gelmişti. Prof. Afet ma yemin ediyorum. Onun için, sa-İnan’ın, “Atatürk Hakkında Hatıra-lar ve Belgeler” kitabında yazdığına hip olduklarımdan hatta hayatımdangöre, kızlarına bu sözleri söyleyen Ba- “Şeytan onlar üzerinde ege- bile vazgeçeceğime söz veriyorum ve bununkan, “çok büyük bir keşif yapmış” hissine menlik kurmuş ve sonunda onlara için Tanrı’dan yardım diliyorum.” Allah’ı hatırlamayı unutturmuştur.kapılarak havaya girip heyecanla Çanka- İşte bunlar şeytanın yoldaşıdırlar.ya’ya koşmuş… ve bir işgüzarın buluşu! Bakın, şeytanın yoldaşları var ya: Tektipleştirici yaklaşım sadece and veMillî Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kuru- işte onlar hüsrana uğrayacaklar.”1 törenlerle kendini göstermiyordu. Dö-lu 10 Mayıs 1933 tarih ve 101 Sayılı ka- nemin şiirleri, edebiyat eserleri ve kuru- İşte yaşadığımız topraklarda tüm bun- cu liderin “Bir Türk dünyaya bedel”, “Türkrarıyla “Öğrenci Andı” olarak uygulamayakoyulmuştu. 27.8.2003 tarihli ve 25212 lar gerçekleşirken dünya üzerinde farklı öğün, çalış güven”, “Ne mutlu Türk’üm di-sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî bölgelerde de benzer uygulamalar had yene!” gibi sözleri de yeni zihnin inşasındaEğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları safhadaydı. altyapı oluşturmuştu. Suskunluğun Kırılma Noktası 67

P:68

Milliyetçilik İblisin Yolundan Gidenlerin Güce teslim olup imtihanı kaybederek, Bu dönemde R. Tayyip Erdoğan’ınBaskısına Karşı Sessiz Kalarak Bo- ahiretimizi perişan hâle sokabilir miyiz? Milliyetçilik karşıtı sözlerini ve ümmetyun Mu Eğilmeli? coğrafyasına dönük ilgisini de sürecin Tabii ki hayır… Çocuklarımızı, aile- olumlu adımlarına ekleyebiliriz. Ancak Bizi İslâmi kimliğimizden soyutlaya- mizi, Kemalist ideolojinin neferleri olarak bu türden görece özgürlük alanlarınınrak, Rabbimize kulluktan insana, otori- yetiştirmek isteyenlere karşı direnmek açık olması, tevhidi çizgi gereği sistemeteye kulluğa zorlayanlar, yıllarca her gün bizim en doğal insani talebimiz olduğu evrilmeyle sonuçlanmamalı İslâmi değer-kendi batıl inançlarını tasdik etmemizi kadar, Allah’a verdiğimiz sözümüzün de lerin belirleyiciliği uğrunda çaba ve çalış-bizden istediler. bir gereğidir.2 Her namaz kıldığımızda, malar aksatılmamalıydı. alınlarımızı her secdeye koyduğumuz- Bize ait olan her şeye düşmanlık gös- da, sadece Allah’ı tazim edeceğimize ve Allah’tan başka hiçbir kimseye veteren, bize; kimliğimizden, değerlerimiz- O’ndan gayri her şeyden yüz çevireceği- O’nun hükmünden başka hiçbir şeyeden sıyrılıp, Batılı bir hayat tarzını daya- mize dair and içmekteyiz. tâbi ve razı olmayacağımızı somut olaraktan, bunu hedef olarak gösteren ideolo- ortaya koyma çağrımız sessizliğe bürün-jilerini tazim etmemizi, İslâmi kimliğimizi َ‫قُ ْل ِإ َّن َصلاَ ِت َونُ ُس ِك َو َم ْح َيا َي َو َم َم ِت لِلّ ِه َر ِّب الْ َعالَ ِمي َن لا‬ memeliydi.yok etmek üzere belirlenen bir “hedef ”e ‫َ ِشي َك لَ ُه َو ِب َذلِ َك أُ ِم ْر ُت َوأَنَاْ أَ َّو ُل الْ ُم ْس ِل ِمي َن‬doğru gitmemizi beklediler. Kendisini İslâm’ın karşısında konum- “De ki: Namazım, ibadetlerim, landırmış, ister liberal, ister Marksist, is- Biz her şeyimizin âlemlerin Rabbi hayatım ve ölümüm, âlemlerin terse Kemalist olsun her ideoloji mensu-olan Allah için olması gerektiği bilincini Rabbi Allah içindir. O’nun hiçbir bu, gayri İslâmi her düşünce sahibi, Allah’ınkazandırmaya çalışırken, tevhidî duyar- ortağı yoktur; böyle emrolundum hükümranlığını tasdiki içeren tüm kulluklılığı geliştirmek için çaba sarf ederken, ve ben Müslümanların ilkiyim.”3 çağrılarımızdan hoşlanmasalar da sorum-devlet birçok uygulama ve propaganday- luluklarımızın yerine getirilmesi elzemdi.la şirk içerikli söylem ve anlayışı yıllarca Görece Özgürlük Alanları vebizlere dayattı. Mücadele Sürecimize Etkisi Güçlü olanın sağladığı imkânlar, eko- nomik sınıf atlama hâli, kurum ve kuru- Yalnız Allah için olması gereken, Al- Kemalist rejimin bu temel unsurları- luşlarda yer kapma telaşı Müslüman davalah’ın dinine şahitliğe adanması gereken na karşı sürdürdüğümüz mücadele, 2002 adamlarının inanç, amel çizgisinde yoz-varlığımızı ulusal kimliklere armağan et- yılından itibaren AK Parti iktidarı döne- laşma etkisi göstermemeliydi.tirme baskısı yaptı. miyle karşılık bulmuş, bazı simgesel de- ğişiklikler gerçekleştirilmiştir. Andımızın Savrulma olarak tanımladığımız bu Peki, hâkim otorite, güçlü olanlar, kaldırılması, kamusal alan olarak tanım- hâl, ilerleyen dönemlerde siyasi iktida-rejimi belirleyenler istediler diye biz- lanan yerlerde başörtüsü serbestliği gibi rın olumlu olumsuz, doğru yanlış, meşruler gâvurlaşabilir miyiz? Gâvurca sözler uygulamalarla en açık şekilde gözlemle- gayrimeşru tüm karar, kanun ve uygula-söyleyip, davranışlar sergileyebilir miyiz? nen bu adımlar Müslüman çevrelerce de malarını, hipnotize olmuş bir görüntüyleGâvurluk beyatları yapıp, ibadet ritüelle- olumlu bulunmaktaydı. değerlendirememe sonuçlarını doğura-ri olan törenlerine iştirak edebilir miyiz? caktı… İtiraz edememe, eleştirememe, müdahil olmama gibi zillet hâlinin nede- ni, sahip olunan rant ve imkânlar ile yeni oluşturulan korku atmosferi olacaktı. Yanlışın yanlış olduğunu bilerek sus- mak ayrı bir zillet hâli olmakla beraber işin en acı yönü, artık yanlışlara doğru kılıflar bulabilme, düne kadar yanlış görülenle- rin doğru olarak kabul edildiği bir zihin tutulmasıyla karşı karşıya olmamızdı… Neden Şimdi Bu Söylemlere Doğru Geçiş Var? Kemalist and ve bazı ritüellerin kaldırıl- masıyla oluşan olumlu hava son dönem- de R. Tayyip Erdoğan’ın yeniden milliyet- çiliğe doğru yön verici sözleriyle dağıldı.68 Köklü Değişim

P:69

BİR İBLİS HASTALIĞI MİLLİYETÇİLİK \"VARLIĞIMIZ KİME ARMAĞAN OLABİLİR?\" Mısır’da zalim Sisi darbesine karşı di- Oysa biz İslâm’ı tercih ediyorduk,renen Müslüman Kardeşler’in meydanı Kemalist, laik, milliyetçi de değildik.olan “Rabia” Erdoğan tarafından yenidendizayn edilerek Türkçü, devletçi bir for- Çocuklarımızın da Kemalist olarakma sokuldu. yetişmesine göz yummuyorduk. Ta AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve ki birisi çıkıp, Kemalist sistemin,Parti Sözcüsü Mahir Ünal, kapağında Er- laikliğin İslâm’a uygun olduğunudoğan’ın Rabia işareti yaparken çekilenelinin fotoğrafının yer aldığı bir broşür ha- ispatlayana kadar!...zırlatarak teşkilatlara dağıtılmasını sağladı. ladılar. İşte bizlerin en tehlikeli dediğimiz Ait olduğumuz şey, İslâm dairesidir Broşürde “Tek Millet” tanımı; “Bin yıl- ve zihin tutulması olarak tanımladığımız ve “Ben Müslümanlardanım!” di-dır beraber yaşamış, beraber bedel ödemiş konu tam da budur. yenlerin yanıdır. Varlığımızı ancak Allah’aaziz milletimizin tüm fertleriyle, hiçbir ayı- ve O’nun dinine, Rasulü Hz. Muhammedrım gözetilmeksizin ülkemizin birinci sınıf, Islah Sorumluluğumuz Devam SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in yoluna arma-eşit vatandaşlarıdır” şeklinde yapılırken, Ediyor ğan edebiliriz. Bizler, Müslüman olmayı“Tek Devlet” tanımında da; “Milli irade- tercih ettiğimizde; yalnız Allah için yaşa-nin tecellisi ve milletimizin ortak eseri olan Milliyetçilik, normal bir his ve duygu maya ve yine yalnız Allah için ölmeye ka-Türkiye Cumhuriyeti’dir. Çatısı altında hu- değil, insanın tüm ferdî ve toplumsal dav- rar verdiğimizi ilan etmiş oluruz. İnşallahzur ve kardeşlik içinde özgürce yaşadığımız ranışlarını kontrol altına almak isteyen bu ilanımızı son anımıza kadar sürdürme-devletimizdir” ifadeleri vardı. “Tek Bay- siyasal ve sosyal bir nizamdır. Bu sebeple li, çoğunluğun, güçlü olanın değil, Rabbi-rak”; “Rengini şehidimizin kanından alan, çerçevesi vahy ile belirlenmiş, ferdî ve mizin razı olacağı bir neticeyle emanetihilali ile bağımsızlığımızı ifade eden, yıldızı toplumsal nizamı kurmayı amaçlayan İs- sahibine teslim etmeye çalışmalıyız.şehitlerimizin ta kendisi olan bayrağımızdır. lâm ile milliyetçilik arasındaki uyuşmazlıkBağımsızlığımıza ve demokrasimize olan kaçınılmazdır. 1 Mücadele Suresi 19tutkumuzdur” sözleriyle anlatılırken; “Tek 2 bkz. 66/Tahrim Suresi 6Vatan” tanımı da, “Bin yıldır yurt bellediği- İslâm, tüm dinlerin ve mesajların so- 3 En’am Suresi 162, 163miz 780 bin kilometrekarelik vatan topra- nuncusu, insan hayatının yegâne metodu 4 Al-i İmran Suresi 85ğımız Türkiye’mizdir. Tek bir karış toprağın- olan bir düzendir; ve:dan vazgeçmeyeceğimiz, bölünmez bütün-lüğünden asla taviz vermeyeceğimiz kadim ‫َو َمن يَ ْبتَغِ َغ ْ َي ال ِإ ْسل َا ِم ِدي ًنا فَلَن يُ ْق َب َل ِم ْن ُه َو ُه َو ِف الآ ِخ َر ِة‬yurdumuzdur” sözleriyle yer aldı. ‫ِم َن الْ َخا ِ ِسي َن‬ “Başkanlık sistemine geçiş, başkan se- “Kim İslâm’dan başka bir dinçiminde 50+1’e ihtiyaç duyulması, ana- ararsa asla ondan kabul edilmeye-yasa değişikliği yapacak güce ulaşılması” cek, O, ahirette de hüsrana uğra-gibi etkenlerle baskın olmaya başlayan yanlardan olacaktır.”4milliyetçi, devletçi, laiklik söylemleri ta-banda ciddi tahribatlara sebep oldu. Bizler bu topraklarda “Irkla Kanla Övünmek İlkelliktir! Elhamdülillah Müslü- Oysa biz İslâm’ı tercih ediyorduk, manız”, “Kemalizm’in Değil, RabbimizinKemalist, laik, milliyetçi de değildik. Ço- Kuluyuz!” çağrılarımızla direnç gösterdikcuklarımızın da Kemalist olarak yetişme- ve şimdi göstermeye de devam etmeliyiz.sine göz yummuyorduk. Ta ki birisi çıkıp,Kemalist sistemin, laikliğin İslâm’a uygunolduğunu ispatlayana kadar!... Bu ispat girişimiyle, İslâmi ilkelerindavetçisi olan çevrelerde bu ilkeler ye-rini devletçiliği, milliyetçiliği, Kemalizm’i,hatta M. Kemal’i yeniden keşfeden, ta-nımlayan yaklaşıma bıraktı. Kötüyü kötüolarak bilip de savunma hâlini kendileri-ne yakıştıramayanlar, kötüye güzel kılıflarbiçerek, bugüne kadar yanlış dediklerininaslında iyi, cici olduklarına inanmaya baş- Suskunluğun Kırılma Noktası 69

P:70

MilliyetçilikAhmet [email protected]İLLİ VE MANEVİDEĞERLERİMİZİN ESASI NEDİR?Bugün mitinglerde, parti toplan- Bu “milli ve manevi ilkelerin, kişi davra- Bu ortak değerler çok olmakla birlik- tılarında, kimi cemaat sohbetle- nışlarının hangilerinin iyi, hangilerinin doğru te, el sanatları, tarih, dil, din, bayrak, va- rinde ve vaazlarda çok sıkça tek- ve topluma yararlı olduğu yazılı kurallarda tan, ülke sınırları, örf ve âdetler, sporcu,rar edilen bir söz var ki o “milli ve manevi belirtilmediği; toplumun bu değerlere uyma yazar, sanatçı, siyasetçi, kanaat önderi gibideğerler” sözüdür. zorunluluğunu kendiliğinden kabul ettiği ve iz bırakan şahsiyetler, toplumun değerle- Milli ve manevi değerlere, “toplumsal değerlerin ön gördüğü kurallara uyduğu” da rini yansıtan çeşitli kutlama ve bayramlardeğerler” demek de mümkündür. Top- aynı şekilde ifade edilmektedir. vb. belli başlıklar altında sıralanmaktadır.lumsal değerler, belli bir toplumda olu-şan, tarihin derinliklerinden gelen, halk Milli ve manevi değerlerin; milletlerin Bunları çoğaltmak mümkün. Zira top-tarafından ortaklaşa kabul gören düşün- tarihsel gelişim sürecini meydana getir- lumların kendilerine has izdüşümleri, ta-ce ve olgular, diye de tarif edilmektedir. diğini ve bu ortak değer yargılarının bi- rih ve coğrafya bağlamında çok farklı fre- Ayrıca; bu “ortak değerler” iki ayrı kate- rikimi, oluşumu, kurallarının çoğaltılması, kanslarda seyretmiştir. Fakat tüm bu iz-goride değerlendirilerek; ahlak ve inanç- yaşanılan topraklardaki olaylara, insani düşümlerin ortak noktası, topluma hâkimlara dayalı değerlere “manevi değerler”, ilişkilere, diğer toplumlarla olan müna- olan ideolojiden/hayata bakış açısındantarih ve kültürel yapının içinde yer alan sebetlerde kendini gösterdiği de ortaya kaynaklanmalarıdır. Dolayısıyla bunlarındeğerlere de “milli değerler” adı verildi. konulmaktadır. hemen hemen hepsi, “hadarat” denilen “hayata ilişkin davranışlara yön veren mef- humlarımızın bütünü”nden müteşekkildir.70 Köklü Değişim

P:71

MİLLİ VE MANEVİ DEĞERLERİMİZİN ESASI NEDİR?İslâm coğrafyası üzerindeki toplum- suretiyle daha da barizleşmiştir. Müslü- öncelikle toplumların kimliklerini oluş-ların kültür ve tarihlerini şekillendiren man halkın fikir ve duyguları İslâm iken, turan hususları zikretmekte ve ardındanyegâne ideoloji, şüphesiz ki İslâm’dır. İs- hayatlarına tatbik edilen nizamları küfür da değerler konusuna açıklık getirmektelâm’ın şekillendirdiği bu toplumların “mil- olmuştur. Kültüre ulaştıkları ve şekillen- fayda var. Yine kimliği oluşturan faktör-li” ve “manevi” olarak adlandırılan değer- dirdikleri dilleri, alfabeleri, zaman mef- lerden yola çıkarak onu tanımlamamızlerin tümünde esasi etken aslında İslâm humları değiştirilmiş; tarihe dair bildikleri mümkündür. Zira bu faktörler var olur-hadaratıdır. doğruların yerini müesses nizamın yalan- larsa kimlik de var olur, yok olurlarsa o da yok olur. Bu faktörler ise şunlardır: Zamanın ilerlemesi ve sınırların geniş- ları almıştır. Özellikle yeni nesil, geçmişi- 1- Belirginlik:lemesiyle diğer toplum ve ideolojilerden ne giderek yabancılaşmış, “milli ve manevi Belirginlik; “ayrıcalık” anlamına gel-etkilenmeler baş göstermiş, esas İslâmi değerler” adı altında sömürgeci Batı’nınkalmak suretiyle birtakım kültürel yansı- bakış açısıyla şekillenmiş bir değer algısıy- mektedir. Bir kavim “bir yöne gittikleri za-malarda gayri İslâmi anlayışlar görülmeye la yoğrularak atalarına, asli kültürlerine man” başkalaşmış ve belirgin olmuş de-başlamıştır. Toplumun ana karakteri üze- ve dinlerine düşman kesilmiştir. Ateist,rinde ancak ufak tefek tahribatlar nilmektedir. Aynı zamanda bazı eş-yapabilen bu yansımalar, asla toplu- yalarda başkasından farklı olmak vemu şekillendiren esasi unsura/ide- ayrılaşmak anlamına da gelmektedir.olojiye etki edememiştir. Dolayısıy- Zira esasen “milli Bütün insanların ortak olduklarıla İslâm coğrafyasında mevcudiye- değerler” söylemi ile içgüdü, uzvî ihtiyaçlar ve bunlar-tini koruyan, topluma nizam veren yapılmak istenen, var dan kaynaklanan eğilimlerde hiçbirideoloji hep İslâm ideolojisi olmuş, olan İslâm hadaratı fark bulunmamaktadır. Ancak in-toplumun kültürü de İslâm hadaratı yerine Batı hadaratını sanların doyumlarını tanzim edentarafından şekillendirilmiştir. nizamlar, doyumun temin edildiği yerleştirmek, eşyalar hakkında davranışlar ile ilgili İslâmi hadaratın yansıması olan İslâm hadaratının mefhumlar ve bunun keyfiyeti fark-bu değerlerin, ümmeti oluşturan lılıklar arz eder. Diğer bir ifadeyle;halklara, milletlere, kabilelere ait tezahürlerini insanlar arasında müşterek olan şey,“milli değerler” olarak gösterilme- Müslümanların onların üzerinde yaratıldıkları ve ya-ye çalışılması, Müslümanları coğrafi hayatından yok ratılış -yani fıtrat- itibarıyla olan hu-anlamda suni sınırlarla parçalamış suslardır. Aralarında bulunan ihtilaflıolan sömürgeci kâfirlerin, kültürel etmektir husus ise fert ve cemaat olarak onlarıanlamda da bölme ve bu yönüy- belirgin kılan, olaylara ve eşyalarale de İslâm ümmetinin vahdetinin görüş farklılığından dolayı neşet edenönüne geçme çabasının bir yansı- kazanımdır. Örneğin; mülk edinme,masıdır. Zira esasen “milli değerler” cinsel arzusu, kutsama, yeme vesöylemi ile yapılmak istenen, var içme ihtiyacı gibi hususlar insanlardaolan İslâm hadaratı yerine Batı ha- fıtrî olup, hepsi eşit ve birbirlerinindaratını yerleştirmek, İslâm hada- arasında bir ayrıcalığı da yoktur. Fa-ratının tezahürlerini Müslümanların kat akideler, nizamlar, ölçüler, fikirlerhayatından yok etmektir. ve kültürler insanlarda kazanılmışDolayısıyla bugün milli değerler birer husustur. Gerek ferdî gerek-olarak lanse edilen; el sanatları, ta- se cemaat vasfı olarak birbirlerininrih, dil, bayrak, vatan, ülke sınırları, örf deist, satanist, faşist, gnostik, agnostik, arasında ayrıcalığı vardır.ve âdetler, iz bırakan şahsiyetler ve çe- Yahudi, Hristiyan, Nihilist vs. türedi zihni-şitli kutlama ve bayramlar ve diğerlerinin yetlerin Müslümanların çocukları arasın- İnsanı diğer insandan belirgin kılan birkimisi, İslâmi hadaratın yansımalarıyken dan çıktığını görmek, cari sistemin genç- diğer husus da ırk, renk, cinsiyet, dil vekimisi de gayri İslâmi hadaratların yansı- liği asıl kimliğine, değerlerine bağlı olarak memleket/vatandır. Bu beş husus her nemaları olarak karşımıza çıkmaktadır. yetiştiremediğini, bu manada gençliğin İs- kadar insanda kazanılmamış ve onun se- lâmi kimliğini koruyamadığını ortaya koy- çim dairesinde olmasa da bu hususlar daİslâm’ın nizamsal boyutunun hayat- maktadır. Bu durum maalesef, Müslü- insanı diğer insanlardan belirgin kılan şey-tan kalkmasının ve Türkiye Cumhuriyeti manlardaki kimlik bunalımının bir göster- lerdir. Zira dil bakımından Arap Farisî’denDevleti’nin ikame edilmesinin ardından gesi olarak da karşımızda durmaktadır… başka, ırk bakımından da Moğol Arî’denözellikle Türkiyeli Müslümanların etkisi- başka, renk bakımından ise siyah beyaz-ni çok daha derinden hissettikleri kimlik Günümüzde var olan kimlik bunalı- dan başka, cinsiyet ve nevi bakımındanbunalımı, tarihsel ve kültürel olarak İslâm mının, benimsenmesi gereken değerler erkek dişiden başka, memleket/vatan ba-hadaratının devlet eliyle uzaklaştırılması anlayışının ne olduğunu anlamak adına kımından da Mısırlı Fransalıdan başkadır. Suskunluğun Kırılma Noktası 71

P:72

Milliyetçilik İslâm geldikten sonra insanlığı hem fikrî bir ahlâktır. Diğer bir ifadeyle, onların İs- hem de hadaratsal olarak apayrı bir lâm’ın bütününü yaşamaları gerekir. Alla- seviyeye taşıyarak, yaratılış temeline hu Teâlâ şöyle buyurmuştur: dayalı veya insanın müdahil olmadığı ‫قُ ْل ِإنَّ ِني َه َدا ِن َر ِّب ِإ َل ِ َصا ٍط ُّم ْستَ ِقي ٍم ِدي ًنا ِق َي ًم ِّملَّ َة‬ ayrıcalık fikrini geçersiz kılmış, onlarda ‫ِإ َّن َصلا ِت َونُ ُس ِك‬ ‫ قُ ْل‬.‫َكا َن ِم َن الْ ُم ْ ِشكِي َن‬ ‫َو َما‬ ‫إِبْ َرا ِهي َم َح ِني ًفا‬kazanılan ayrıcalıkları ikrar etmiş, cinsiyet, ْ‫َو ِب َذلِ َك أُ ِم ْر ُت َوأَنَا‬ ‫ لاَ َ ِشي َك لَ ُه‬.‫َر ِّب الْ َعالَ ِمي َن‬ ‫لِلَّ ِه‬ ‫أََوَّوَمُل ْحايَلْا ُمَي ْس َلِو َِمم َيمَن ِت‬ renk ve ırk gibi onların seçemedikleri “De ki: Rabbim gerçekten beni hususlara rağmen üstünlüğü de bütün müstakim olan yola hidayete er- dirdi, dimdik duran bir dine; İb- insanlar için genel kılmıştır. rahim’in hanif (tevhid) dinine… O, müşriklerden değildi. De ki: Şüphesiz benim namazım, ibadet- lerim, hayatım ve ölümüm âlem- lerin Rabbi olan Allah’ındır. O’nun hiçbir şeriki yoktur. Ben böyle em- rolundum ve ben Müslüman olan- ların ilkiyim.”2 İnsanlar belirginlik ve ayrıcalıklarını, 2- Uyumluluk 3- Sebatlıkyaratılışları ve fıtratlarından almaya çalış- “Uyumluluk”tan kasıt; iki husus ara-maktadırlar. İşte bundan dolayı beyazın sında uyumu ve uygunluğu sağlamak Kimliğin gerçekleşmesi için belirgin-siyaha, erkeğin dişiye, Arap’ın Arap ol- üzere mutabıklıktır. Ayrıca bu kavram, liğin ve uyumluluğun bulunması yeterlimayana ve Arî’ye üstünlük tasladığı gö- bir hususun, gerçeği üzerinde olduğunu değildir. Onda mutlaka devamlı olmak,rülmektedir. göstermektir. Ancak kimlik faktörlerin- istikrarlı olmak ve onu sürdürmek yani den biri olan uyumluluk, her iki mana için sebat etmek gerekir. Ne var ki, İslâm geldikten sonra in- de kullanılır.sanlığı hem fikrî hem de hadaratsal ola- İslâm’a iman etmek, temennilerle ol- “Sebat etmek”; ısrarlı olmak, devam-rak apayrı bir seviyeye taşıyarak, yaratı- mayıp dille söylemek ve rükünlerde amel lı olmak, azmetmek ve ısrar etmek gibilış temeline dayalı veya insanın müdahil etmekle olup, sadece kalbin ikrar ettiği manalar içerse de hareket etmeye kar-olmadığı ayrıcalık fikrini geçersiz kılmış, ve amelin tasdik ettiğine göredir. O hâl- şı değildir. Ayrıca o; donmak, uyuşmak,onlarda kazanılan ayrıcalıkları ikrar et- de Müslümanların onu hayat ortamında hareketsiz olmak ve durgun olmak veyamiş, cinsiyet, renk ve ırk gibi onların se- yaşamaları gerekir. Bu nedenle onların içtihat etmeyi, yenilemeyi, icat ediciliği,çemedikleri hususlara rağmen üstünlüğü Allahu Teâlâ’ya, O’nun teşri ettiği/gös- yeni fikir meydana getirmeyi ve yüksel-de bütün insanlar için genel kılmıştır. Yine terdiği şekilde ibadet etmeleri gerekir. meye doğru gitmeyi terk etmek anlamı-bütün insanlar arasında tercih meselesi, Çünkü onların mensup oldukları İslâm, na da gelmez. Ancak o, fikirle kazanılansadece onların kazandıkları ve onların bir ibadettir. Yine onlar, Müslümanlara belirginlik hususları üzerine istikrarlı ol-seçim dairesinin dâhilinde olan hususlar ve gayrimüslimlere davayı taşımalıdırlar. mak, onları taşımaya devam etmek vearasında belirlemiştir. Nitekim Allahu Çünkü onların mensup oldukları İslâm, onları korumak anlamına gelir.Teâlâ şöyle buyurmuştur: bir risalettir. Onlar hak sözü söylemek, sömürgecilerin planlarını deşifre etmek, 4- İzzetli olmak‫يَا أَيُّ َها ال َّنا ُس إِنَّا َخلَ ْق َناكُم ِّمن َذ َك ٍر َوأُنثَى َو َج َعلْ َناكُ ْم ُش ُعوبًا‬ yöneticileri muhasebe etmek ve ajanları ‫َوقَ َبائِ َل لِتَ َعا َرفُوا ِإ َّن أَ ْك َر َم ُك ْم ِعن َد اللَّ ِه أَتْ َقاكُ ْم إِ َّن اللَّ َه َع ِلي ٌم َخ ِبي ٌر‬ açığa vurmak suretiyle siyasi olarak mü- “İzzet”in sözlük manası; güçlü olmak, cadele etmelidirler. Çünkü onların men- şiddetli olmak, galip gelmek, üstün gelmek “Ey insanlar! Gerçekten, Biz sup oldukları İslâm, bir siyasettir. Onlar ve imtina etmek (kendisine bir kimsenin ga-sizi bir erkek ve bir dişiden yarat- Hilâfet’i ikame etmek için çalışanlarla be- lip gelememesi). Mesela; “bir kişi falancatık ve birbirinizle tanışmanız için raber çalışmalıdırlar. Çünkü onların men- kişiyle izzetli oldu” denilince; kendini onun-sizi halklar ve kabileler (şeklinde) sup oldukları İslâm, bir devlettir. Doğru la aziz kıldı, güçlü buldu veya şerefli oldukıldık. Şüphesiz, Allah katında si- söylemeye, vefalı olmaya ve emanete manası kastedilir.zin en üstün (kerim) olanınız (ırk riayet etmeye bağlı kalıp yalan söylemek,ya da soyca değil) takvaca en ile- aldatmaktan ve gaddarlıktan alıkoymaları Bunun aslı ise insan, eksik olduğuride olanınızdır. Şüphesiz Allah gerekir. Çünkü mensup oldukları İslâm, ve sınırlılık duygusunu devamlı hissetti-Âlim’dir (bilendir), haberdardır.”1 ği için içgüdüsel olarak gücü ve nusreti elde etmek için yüce bir güce meyleder. Bu gücü, güçlenmek ve korunmak için kaynak edinir ve o, kendisine mensup72 Köklü Değişim

P:73

MİLLİ VE MANEVİ DEĞERLERİMİZİN ESASI NEDİR?olmaktan dolayı şeref duyduğu bir onur Değerlere/Kıymetlere gelince: Kıy- lümanların sadece kendi Batılı nizamları-kaynağı olur. İşte buna izzetli olmak denir. metler, fiillere veya eylemlere girişmede na uymalarını değil, bunun yanında kendi kastedilen gayelerdir. Kapitalizme göre değer ve mefhumlarını benimseyip İs- Bir yere mensup olmaktan şeref duy- bunların hepsi, maddî kıymete dayalıdır- lâm’dan vazgeçmelerini de dikte etmek-mak, onunla iftihar etmek ve övünmek an- lar. Maddî kıymet ise, tek ve esasî kıy- tedir. Buna göre o; Akide, Şeriat, Hilâfet,lamına gelen izzetli olmaya gelince; İslâm, mettir, diğer kıymetler ise esasî olmayıp Kur’an, Nebi SallAllahu Aleyhi ve Sellem,insanların insanlarla, milliyetleriyle, ırkla- nispîdirler. Onlara bazen itibar edilir, ba- ibadet, Arapça, başörtü, nikap/peçe, ço-rıyla, vatanlarıyla veya başkasıyla güç bu- zen de itibar edilmez. Ancak İslâm’a göre cukları sünnet ettirmek, kurban kesmek,lup övünmesini geçersiz kılıp bunu sade- ise bu kıymetler, nispî değil, hakikî olup mescitler, imamlar, okullar, bayramlar vece İslâm’a hasretmiştir. Çünkü üstünlük dört tanedir: evlilikler gibi dinimizle alakalı olan herve hayırlı olmak ancak imanladır, başkası şeye karşı amansız bir propaganda sür-değil. Allahu Teâlâ şöyle buyurmuştur: 1- Maddî kıymet dürmektedirler. Dolayısıyla ister akide, 2- Ruhî kıymet ister nizam, ister davranış, ister kültür, ‫أَفَ َمن َكا َن ُم ْؤ ِم ًنا َك َمن َكا َن فَا ِس ًقا ّل يَ ْستَ ُوو َن‬ 3- Ahlâkî kıymet isterse hadarat olsun İslâm ile alakalı her 4- İnsanî kıymet şey, yasaklanmak, tahrif ve alay edilmek “Yoksa iman eden kimse, fasık İslâm, insanın bu kıymetleri, araların- için hedef tahtasına konulmaktadır.olan gibi olur mu? Bunlar müsavî da tercih yapmaksızın gerçekleştirmesiniolmazlar.”3 emretmiştir. Zira Müslüman’ın eylemle- Bugün, kimi İslâmi cemaatlerin bile rinden hangisinin insanî, hangisinin mad- kendilerine slogan edindikleri milli-ma- ‫أَفَ َمن يُلْ َقى ِف ال َّنا ِر َخ ْ ٌي أَم َّمن يَأْ ِت آ ِم ًنا يَ ْو َم الْ ِقيَا َم ِة‬ dî, hangisinin ruhî ve hangisinin ahlâkî ol- nevi değerler ifadesinden anlaşılan hu- duğu kendiliğinden anlaşılır. sus, hadarattır. Milli değerler ifadesi ile “Yoksa ateşin içine atılan mı İslâm’ın değerler meselesine bakışı bu İslâmi hadaratın ilmek ilmek dokuduğudaha hayırlıdır, kıyamet gününe şekildedir; “milli” ya da “manevi değerler” bu coğrafyada var edilmeye çalışılan hu-güvenle gelen mi?”4 adı altına bir ayrıma gitmeksizin yukarda sus, Batılı hadarat olarak karşımıza çık- sayılan dört kıymet zaviyesinden insanın maktadır. Bugün muhatap olduğumuz, Cundub b. Abdullah el-Becelî’den, eylemlerini bir değerlendirmeye tâbi tutar. insanımızı, ırk, millet, vatan gibi unsur-Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Bugün sömürgeci Batı Müslümanların, larla parçalamak suretiyle bölgemizdekişöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: kendi özelliklerinden, hadaratından, kül- varlıklarını kalıcı hâle getirmek isteyen türünden yani kendi dini olan İslâm’dan bir sömürgecilik anlayışıdır. Milli değer،‫ أَ ْو يَ ْن ُ ُص َع َص ِبيّة‬،‫ يَ ْد ُعو َع َص ِب ّية‬،‫َم ْن قُ ِت َل تَ ْح َت َرايَ ٍة َع ِميّ ٍة‬ vazgeçmelerini, İslâmi benliklerini boşal- adı altında ne kadar bölücü unsur varsa ‫فَ ِقتْلَ ٌة َجا ِهلِيّة‬ tıp yerine Batı’nın ölçü ve kanaatlerine Müslümanlara enjekte edilmekte, onların göre dizayn edilmiş başka bir kimlikle aralarında harç vazifesi gören İslâmi aki- “Kim körlük bayrağı altında asa- doldurmak istemektedir. Zira Batı; Müs- de ve İslâmi hadarattan uzaklaştırılmakbiyete (milliyete taassuba/milliyetçi- istenmektedir.liğe/kavmiyetçiliğe) davet eder veyaona yardım ederse, onun katli (ölü- Şüphesiz İslâmi bir vecibe olarak Alla-mü) cahiliyye katlidir.”5 hu Teâlâ’nın ipine/İslâm’a hepimizin sım- sıkı sarılmamız, kimliğimizi korumak için çalışmamız, dinimize, akidemize, yaşam tarzımıza ve değerlerimize bağlanmamız gerekmektedir. Zira; ‫َواللَّ ُه َغالِ ٌب َع َل أَ ْم ِر ِه َولَ ِك َّن أَكْ َثَ ال َّنا ِس ل َا يَ ْعلَ ُمو َن‬ “Allah, emrinde galip olandır, ancak insanların çoğu bilmezler (iman etmezler).”6 1  Hucurat Suresi 13 2  En’am Suresi 161-163 3  Secde Suresi 18 4  Fussilet Suresi 40 5  Muslim 6  Yusuf Suresi 21 Suskunluğun Kırılma Noktası 73

P:74

Milliyetçilik İlyas Kösem [email protected] TÜRK İSLÂM’I VEYA ANADOLU İSLÂM’I BAĞLAMINDA MİLLİYETÇİLİKTürk İslâm’ı veya Anadolu İslâm’ı 1-) Türkiye’de Milliyetçiğin Bir mine çevirmiştir. Hiç şüphe yok ki birçok diye tabir edilen terkibi her ne Bütün Olarak Tarihî-Pratik Seyri milleti bünyesinde barındırdığı hâlde bir- kadar sosyolojik, antropolojik, birlerine İslâmi bağ ile bağlı olan güçlü birpolitik ve psikolojik olarak ele alınabilse Batı’da uzun süre devam eden fik- ümmetin varlığı Batı’nın hoşuna gidecekde biz terkibin daha çok İslâm’a zıtlığı rî-dinî-siyasi çatışma ve krizlerden son- ve kendisiyle rahatça baş edebileceği birve tarihî-pratik seyri üzerinde durmaya ra ortaya çıkan seküler esasa dayalı varlık değildir. Bu yüzden Batı, İslâm üm-çalışacağız. Türk ve İslâm kelimelerinin ulus devletlerle beraber zuhur eden en metinin gücünü yok etmek, devletlerinibir araya getirilmesiyle oluşturulan bu önemli düşüncelerden birisi de hiç kuş- yıkmak ve birliklerini bozmak için vatan-terkibin anlaşılması için milliyetçiliğin an- kusuz milliyetçiliktir. Batı’nın beşerî düz- cılık ve milliyetçilik gibi fikirlerin propa-laşılması gerekir. Çünkü İslâm’ın yanına lemde elde ettiği birtakım başarılar ve gandasını İslâm beldelerinde çeşitli üslupiliştirilmeye çalışılan Türk ya da Türklük gerçekleştirdiği Sanayi Devrimi ile bera- ve vasıtalarla yapmaya başladı. Maalesefdoğrudan milliyetçiliğin anlaşılmasını zo- ber, İslâm âlemi ile arasındaki maddi te- bu çalışmaların makes bulacağı bir ortamrunlu kılıyor. Bununla beraber bu iddia rakki farkı epeyce açılmış oldu. Öteden da vardı İslâm beldelerinde. Çünkü İslâmve söylemin batıl ve yanlış olduğunun beri İslâm âlemine ideolojik düşmanlığı ümmetinde İslâm’ı anlamada ciddi zaaflaranlaşılması için de İslâm’ın karakteristik ile meşhur olan Batı, Sanayi Devrimi ile meydana gelmiş, kalkınmanın hakikatiniözelliği ve milliyetçiliğe bakışı bilinme- beraber ihtiyaç duyduğu hammaddenin anlamaktan uzak, Batı dünyasının ilerle-lidir. Binaenaleyh makalemi ikiye bö- büyük oranda İslâm beldelerinde olma- mesi karşısında alınacak tavrın tespitindelerek meseleyi ele almaya çalışacağım. sından dolayı bakışını eskisinden daha acze düştüğü bir durum söz konusu idi. güçlü bir şekilde İslâm beldeleri ve âle- Dolayısıyla şartlar tam Batı’nın istediği gi-74 Köklü Değişim

P:75

TÜRK İSLÂM’I VEYA ANADOLU İSLÂM’I BAĞLAMINDA MİLLİYETÇİLİKbiydi. Kısa süre içerisinde milliyetçilik fikri yayınlamaya başlamıştır. Nihal Atsız’ın hareketinden kopması ile başlayan ve 28İslâm ümmetinin evlatlarının arasını ayır- dillendirdiği seküler Türk milliyetçiliği ile Şubat darbesi ile daha belirgin hâle gelenmaya, birbirlerine düşman olmaya sebep Topçu’nun dillendirdiği mistik Anadolu- süreçtir.oldu. Oysa bir zamanlar millet denilince cu Türk milliyetçiliği bu dönemde iki ayrıakla herhangi bir ulus değil aynı akideye akım olarak belirginleşmeye başlamıştır. 8. Aşama: Kısmen “FETÖ” ile müca-iman eden ümmet gelirdi. Müslüman- Özellikle 1960’lı yıllarda sol hareketin deleyle beraber başlayıp 15 Temmuz dar-lar dünyayı akide temeline göre taksim gelişmesi sonucu bu milliyetçi hareketler be girişimi sonrası, iktidarın tasfiye ettiğiederdi. Burada milliyetçiliğin türleri ve devlete destek vermiş ve sistemin ayakta yerlere birtakım eski milliyetçi ve ulusalcıçok fazla detayları üzerinde durmadan kalmasını sağlayan dayanaklardan birini kimselerin getirilmesi ile beraber ‘’milli-bu topraklardaki tarihî seyrine projektör oluşturmuştur. lik-yerlilik’’ söylemiyle hızlanan süreçtir.tutmaya çalışalım. Bu seyri geçirdiği Unutulmaması gerekir Unutulmaması gerekir ki ortayaönemli dönemeçlere göre 7 aşa- çıkışından günümüze Türk milliyet-maya ayıran Hasan Büyükcengiz’e çiliği ya da Türk İslâm’ı diye tabirek olarak 8. Bir aşama daha ekleye- edilen şey, Müslümanları zehirle-rek aşağıdaki şekilde ele alabiliriz: mekten, sistemin yaptığı zulümlere 1. Aşama: Türkoloji çalışmaları ki ortaya çıkışından meşruiyet zemini hazırlamaktan,ile başlayan dönemdir. Bu dönem- günümüze Türk bizi birbirimize düşürmekten baş-de Macaristan’da yapılan çalışma- ka bir işe yaramamıştır. Bununlalarla Turan düşüncesi ortaya atılmış milliyetçiliği ya da Türk beraber Türk İslâm’ı ya da Ana-ve Türk milliyetçiliği fikri üretilip, bu dolu İslâm’ı, İslâm’ı dönüştürmek ve aslından uzaklaştırmak için birduyguyla bir Türk ulusunun ve Türk araç olarak kullanılmıştır. İslâm sistemin hiç umurunda olmama-İslâm’ı diye tabir edilendünyasının oluşturulmasına yönelik sına karşın zamanla Türklük ile birbir ilgi uyandırılmıştır. şey, Müslümanları 2. Aşama: Modernizm ile başla- zehirlemekten, araya gelmesine müsaade edilmişyan ve İslâmi olmayan unsurları da ve gerçekler bu terkip ile mani-kapsayan, saltanata karşı mücadeledönemi. Bu dönemde Türk milli- sistemin yaptığı püle edilebilmiştir. O kadar ki buyetçileri aynı zamanda İttihat ve Te- manipülasyonlarla Müslümanlarınrakki Partisi’nin üyesiydiler. zulümlere meşruiyet İslâm ile olan bağları zayıflamış, zemini hazırlamaktan, gayri İslâmi düşüncelerle zehirle- bizi birbirimize nip doğruyu yanlışı İslâm’a göre 3. Aşama: 1908 yılında Sultan değil batıl düşüncelere göre takdir2. Abdülhamid’in hal edilmesi ile düşürmekten başka bir eder olmuşlardır. 8. aşamayı şu anbaşlayan Türkiye’nin siyasi anla- işe yaramamıştır hep beraber yaşadığımızdan bununyışının temelinin atıldığı, halifenin pratiğine hep beraber şahit oluyo-ikinci planda kaldığı dönemdir. Bu ruz. Bu topraklarda yaşayan Müs-dönemde Osmanlı, Balkanlar’dan lümanların düşmanlarıyla her türlüçekilmiş, Anadolu’da Ermeni olay- siyasi, ticari, askerî ve diplomatikları yaşanmış ve Rumlarda kıpırdan- ilişkileri geliştiren kimseler, dündenmalar başlamıştır. bugüne farklı taktik ve yöntemlerle 4. Aşama: 1922’de saltanatın 6. Aşama: 12 Eylül 1980 darbesi ile bu çirkin yüzlerini hep gizleye gel-kaldırılması, 1923’te cumhuriyetin kurul- başlayan dönemdir. Bu dönemde 1970’li mişlerdir. Bu hususta kullandıklarıması ve 1924’te Hilâfet’in kaldırılması ile yıllarda devletin sol ile olan mücadele- en büyük argümanlardan bir tanesi debaşlayan süreç. 1930’lu yıllarda en yük- sinde devlete destek vermiş ve tetikçilik hiç şüphesiz milliyetçiliktir. Oysa halkla-sek seviyeye çıkmıştır. Bu dönem Türk görevinde bulunmuş olan Türk milliyet- rından daha fazla tono-conoların istekle-milliyetçiliğinin bir özelliği de cumhuriyet çileri bu darbeden etkilenmiş olmalarına riyle hareket etmektedirler. Bir de utan-rejiminin seküler politikaları ile uyumlu- karşın devlet bürokrasi kademelerinde madan millete “millilik-yerlilik” edebiyatıluk göstermesidir. onlara önemli görevler verilmiştir. Türk yapmaktadırlar. Kısacası seküler zeminde milliyetçileri darbeden sonra uygulamaya yükselen vatan ya da ırk esasına daya- 5. Aşama: 1940’lı yıllardan itibaren koyulan Türk-İslâm sentezi bağlamında lı milliyetçilik ile muhafazakâr zemindesosyalist akımların güçlenmesi ile birlik- yerlerini almışlardır. yükselen ırk, vatan ve dinin bir araya ge-te Türk milliyetçiliğinde meydana gelen tirilmesiyle oluşturulmaya çalışılan milli-kırılma ve mistik özellikli Türk milliyet- 7. Aşama: BBP’nin Alparslan Türkeş yetçiliğin her iki türü de merduttur, kabulçiliğinin ortaya çıkışıdır. Nurettin Top- liderliğindeki seküler Türk milliyetçiliği edilemez. Yani “Tanrı Dağı kadar Türk,çu “Hareket” dergisini bu dönemde Hira Dağı kadar Müslüman!” deyince me- Suskunluğun Kırılma Noktası 75

P:76

Milliyetçiliksele hallolmuyor. Kişinin zerre ka- Adem Aleyhi’s Selam hakkında şöyle de- sizi bir erkek ve bir dişidendar da olsa seçme hakkı olmadığı mişti: yarattık ve birbirinizle ta-salt ırkıyla övünmesi, gericiliktir, nışmanız için sizi halklar veİslâm’dan önceki cahiliye devrine ‫أَنَاْ َخ ْ ٌي ِّم ْن ُه َخلَ ْقتَ ِني ِمن نَّا ٍر َو َخلَ ْقتَ ُه ِمن ِطي ٍن‬ kabileler (şeklinde) kıldık.geri dönmektir. Tam da buradan “Ben ondan hayırlıyım; beni Şüphesiz, Allah katında sizinhareketle bizi yücelten şeyin ancak ateşten yarattın, onu ise çamur- en üstün (kerim) olanınızve ancak İslâm olduğu gerçeğini ve dan yarattın.”2 (ırk ya da soyca değil) takvacamilliyetçiliğin İslâm nazarında mer- Zira o fıtrattan aldığı ayrıcalığı ve ya- en ileride olanınızdır. Şüp-dut olduğu ve insanı ancak alçalttığı ratılış özelliğinin kendindeki hayır kaynağı hesiz Allah bilendir, haberhakikatini ortaya koymak için ma- olduğunu zannetmektedir. alandır.”4kalemizin ikinci bölümüne geçe- Ne var ki İslâm geldikten sonra insan- ‫قُ ْل َه ْل يَ ْستَ ِوي الَّ ِذي َن يَ ْعلَ ُمو َن َوالَّ ِذي َن َل يَ ْعلَ ُمو َن‬lim. Makalemizin ikinci bölümünün lığı hem fikrî hem de hadaratsal/yaşamkahir ekseriyetini, kısa ama öz bir tarzı olarak apayrı bir seviyeye taşıyarak, ‫إِ َّنَا يَتَ َذكَّ ُر أُ ْولُوا ا ْلَلْ َبا ِب‬çalışma olan, basımı Köklü Değişim yaratılış temeline dayalı veya insanın mü- “De ki: Hiç bilenlerle bil-Yayıncılık tarafından yapılan “İslâmi dahil olmadığı ayrıcalık fikrini geçersiz kıl- meyenler bir olur mu? Şüp-Kimlik” isimli kitaptan yaptığımız mıştır. Sonradan kazanılan ayrıcalıkları ik- hesiz, yalnız akıl sahiplerialıntılar oluşturuyor. Dileyen ora- rar etmiş, cinsiyet, renk ve ırk gibi insan- öğüt alıp-düşünürler.”5dan daha geniş istifade edebilirler. ların seçemedikleri hususlarla üstünlüğü ‫َو َما يَ ْستَ ِوي ا ْلَ ْع َمى َوالْبَ ِصي ُر َوالَّ ِذي َن آ َم ُنوا َو َع ِملُوا‬ de reddetmiştir. İnsanlar arasında üstün- 2-) İslâm’a Göre Belirgin- lük meselesi, sadece onların seçim daire- ‫ال َّصالِ َحا ِت َو َل الْ ُم ِس ُء قَلِي ًل َّما تَتَ َذكَّ ُرو َن‬lik- Ayrıcalık-Üstünlük si dâhilinde olan hususlar arasından belir- “Kör olanla (basiretle) gören lemiştir. Allahu Teâlâ şöyle buyurmuştur: bir olmaz; iman edip salih ameller- Şüphesiz insan heva ve hevesinden de bulunanlarla kötülük yapan da.uzaklaşıp objektif olarak düşündüğü za- ‫لَ َق ْد َك َّر ْم َنا بَ ِني آ َد َم‬ Ne az öğüt alıp düşünüyorsunuz.”6man onun sahip olduğu ayrıcalığı kendi “Andolsun, Biz Ademoğlunu ‫أً ْم َح ِس َب الَّ ِذي َن ا ْج َتَ ُحوا ال َّس ِّيئَا ِت أّن نَّ ْج َعلَ ُه ْم َكالَّ ِذي َن آ َم ُنوا‬renginden, ırkından, cinsiyetinden, vata- yücelttik.”3 ‫َو َع ِملُوا ال َّصالِ َحا ِت َس َواء َّم ْح َيا ُهم َو َم َمتُ ُه ْم َساء َما يَ ْح ُك ُمو َن‬nından ve dilinden kaynaklanmadığını id- ‫يَا أَيُّ َها ال َّنا ُس ِإنَّا َخلَ ْق َنا ُكم ِّمن َذكَ ٍر َوأُنثَى َو َج َعلْ َنا ُك ْم ُش ُعوبًا‬ “Yoksa kötülüklere batıp, yararak edecektir. Çünkü gerçek üstünlük ve ‫َوقَ َبائِ َل لِتَ َعا َرفُوا ِإ َّن أَ ْك َر َم ُك ْم ِعن َد اللَّ ِه أَتْ َقاكُ ْم ِإ َّن اللَّ َه َعلِي ٌم َخ ِبي ٌر‬ alanlar, kendilerini iman edip sa-övünme kaynağı olan belirginlik/ayrıcalık “Ey insanlar! Gerçekten, Biz lih amellerde bulunanlar gibi kıla-insanın kendisinin elde edip, kazanarak cağımızı mı sandılar? Hayatları veyaptığı şeylerdir. ölümleri bir mi (olacak)? Ne kötü hüküm veriyorlar.”7 İnsanlar belirginlik ve ayrıcalıklarını, İnsanın kendi inisiyatifi dâhilinde eldeyaratılışları ve fıtratlarından almaya çalış- ettiği hususlar onun belli bir düşünme vemaktadırlar. İşte bundan dolayı beyazın eğilim keyfiyetiyledir. Dolayısıyla onunsiyaha, erkeğin dişiye, Arap’ın Arap ol- eşyaları ve olayları akletmesi, onları idrakmayana ve ariye üstünlük tasladığı görül- etmesi, onlar hakkında hüküm vermesimektedir. Nitekim Fransız filozof Ernest gibi hususların belli bir keyfiyete göre ha-Renan bu teoriyi itiraf ederek şöyle diyor: sıl olması, işte onu diğerinden belirgin kı- lan husustur. Yine onun birtakım eşyalara “Efendileri ve kahramanları doğuran ve olaylara eğilim göstermesi, ona mey-tek ırk Avrupa ırkıdır. Eğer bu üstün ırkı letmesi veya ondan yüz çevirmesi gibizencilerin ve Çinlilerin çalıştıkları ahır sevi- hususların belli bir keyfiyete göre hasıl ol-yesine düşürürsen ayaklanırlar. Bu neden- ması onu diğer insandan ayıran özelliktir.le ülkemizde her ayaklanan kahramandır. Diğer bir ifadeyle belirginlik insanın zih-Zira o kahramanlık için yaratılmıştır.” niyetinden ve nefsiyetinden kaynaklanır. İşte bu nedenle Müslüman’ın zihniyeti ve Bunun öncesinde “Kanunların Ruhu” nefsiyeti hem kapitalist, hem komünist,isimli kitabın yazarı Montesquieu da siya- hem de milliyetçi birinin zihniyetinden vehiler hakkında şöyle demişti: nefsiyetinden başkadır. Bunun için Müslü- man ile diğer düşünce sahiplerinin birçok “Akıllı uslu bir varlık olan Tanrı’nın, böy- hususlarda ihtilaf ettiklerini görürüz. Zirale kapkara bir bedene, bir ruh, hele iyi birruh koymuş olmasını aklımızın kenarındanbile geçiremeyiz.”1 Bunların her ikisinden de önce iblis76 Köklü Değişim

P:77

TÜRK İSLÂM’I VEYA ANADOLU İSLÂM’I BAĞLAMINDA MİLLİYETÇİLİKiçki örneğinde olduğu gibi onunla ilgili hü- Ve şöyle buyurmuştur: Buna binaen Müslümanlar için be-küm verme ve ona meyletme hususunda “Sizin bu soylarınızın hiç birinin lirginlik hususunda tek faktör İslâm’dır.ihtilaf edip, kimi haram kılıp ondan uzak üzerinde ayıbı yoktur. Fakat siz eksik Belirginleşmede İslâm’dan beslenirler vedurur, kimi de yasal görüp ondan yarar- olup dolu olmayan ölçek gibi Adem’in belirginliği İslâm’la gerçekleştirirler ve iz-lanır. Yine bazı Batılı ülkeler beyaz insa- çocuklarısınız. Hiç kimsenin başkası- zet ancak Allah’ın yanındadır.nın beyazlığını üstünlük kabul ederken nın üzerinde üstünlüğü yoktur. Üs-Müslümanlar beyaz bir insanın beyazlı- tünlük ancak din ve takva ile olur.”11 ‫َمن كَا َن يُ ِري ُد الْ ِع َّز َة فَ ِللَّ ِه الْ ِع َّز ُة َج ِمي ًعا‬ğını üstünlük olarak görmemektedirler. Başka bir rivayette ise şöyle buyur- “Kim izzeti istiyorsa, artık bü- muştur: tün izzet Allah’ındır.”16 İnsan, fıtrat ve yaratılıştan kaynakla- “Ey insanlar! Şüphesiz Rabbiniz ‫َولِلَّ ِه الْ ِع َّز ُة َولِ َر ُسولِ ِه َولِلْ ُم ْؤ ِم ِني َن َولَ ِك َّن الْ ُم َنا ِف ِقي َن َل يَ ْعلَ ُمو َن‬nan belirgin özelliklerinden, iradesiyle birdir, babanız da birdir. Bir Arap’ın “Oysa izzet -güç, onur ve üs-ve kendi inisiyatifiyle cereyan etmeyen Arap olmayanın üzerinde, Arap ol- tünlük- Allah’ın, O’nun Rasulü’nünfiillerden soyutlanıp da dünya hayatı ile mayanın da Arap birinin üzerinde, ve müminlerindir. Ancak münafık-ilgili sırları öğrenerek, onu da hayat ön- kırmızının (beyazın) siyah üzerinde lar bilmiyorlar.”17cesi ve sonrasına bağlarsa, varlığını ve ve siyahın kırmızı (beyaz) üzerinde Cahiliye âdeti olan soy-sopla övün-yaratılış gayesini idrak ederek hayvan üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak mekten Allah’a sığınırız. Bize şeref ola-seviyesinden kendi davranışıyla yüksel- takvayladır.”12 rak İslâm yeter. Rabbimiz ayaklarımızımek için sahip olduğu fikir ile yola çıktığı İşte burada iki insan arasındaki be- sabit kılsın ve canlarımızı Müslümanlarzaman, şüphesiz o kendi aklına kanaat lirginlik açık bir şekilde tecelli etmiştir. olarak alsın. Asıl övünç, sevinç ve zaferveren, fıtratına da uygunluk arz eden, Birisi; Allah’a, meleklerine, kitaplarına, ancak budur. Makalemi Rasul SallAllahusükûnet ve güven veren tek bir hakikate peygamberlerine ve ahiret gününe iman Aleyhi ve Sellem’in bizleri kendisindenvaracaktır. O da, kendisinin beyaz, siyah, eder. Yani akide ve hayat nizamı olan sakındırdığı milliyetçilik ile ilgili bir hadissarı ve kırmızı veya Türk, Arap, ari ve- İslâm’a iman eder ve bundan dolayı da ile bitirmek istiyorum. Ebedî liderimiz,yahut Mısır’da, Almanya’da, Rusya’da ve karanlıklardan aydınlığa kavuşur. Diğeri efendimiz Muhammed Mustafa SallAllahuBrezilya’da ikamet eden biri ile aynı olup ise bunların hepsini veya bazılarını inkâr Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:bir yaratıcı tarafından yaratıldığını idrak eder ve bu yüzden zifiri karanlıklarda bo- “...Kim de cahiliyye daveti olanedecektir. Bu yaratıcı ise Allahu Teâlâ’dır. ğulur. Allahu Teâlâ şöyle buyurmuştur: milliyetçiliğe davet ederse o cehen-Onu yaratmış, yeryüzünde onu halife kıl- nem odunudur. Orada bulunan birmış ve onu birtakım emir ve yasaklar ile ‫َو ُّدواْ لَ ْو تَ ْك ُف ُرو َن كَ َم َك َف ُرواْ فَتَ ُكونُو َن َس َواء‬ adam dedi ki: Ey Allah’ın Rasulü!görevlendirmiştir. Onu da dış görünümü “Onlar, kendilerinin kâfirliğe Oruç da tutsa ve namaz da kılsa daile değil, imanı ve amelinden dolayı hesa- saplandıkları gibi sizin de kâfirliğe mı? Evet, oruç da tutsa ve namaz daba çekecektir. Ebu Hureyre’den rivayetle saplanmanızı istediler. Böylelikle kılsa. Ancak siz, sizi Allah’ın kulları,Rasul SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle bu- bir olacaktınız.”13 Müslümanlar ve müminler diye isim-yurmuştur: lendiren Allah’ın adlandırmasıyla ‫أَفَ َمن كَا َن ُم ْؤ ِم ًنا كَ َمن َكا َن فَا ِس ًقا َّل يَ ْستَ ُوو َن‬ isimlenin.”18 “Allah sizin şeklinize ve malınıza “Öyleyse, iman eden kimse fa-bakmaz, O ancak kalbinize ve amel- sık olan gibi olur mu? Bunlar eşit 1  Kanunların Ruhu Üzerine, Montesquieulerinize bakar.”8 olmazlar.”14 sayfa 231 ‫قُ ْل َمن َّر ُّب ال َّس َم َوا ِت َوالأَ ْر ِض قُ ِل اللّ ُه قُ ْل أَفَاتَّ َخ ْذتُم ِّمن‬ 2  Araf Suresi 12 Bir başka rivayette: ‫ُدونِ ِه أَ ْولِ َياء ل َا َ ْيلِ ُكو َن ِلَن ُف ِس ِه ْم نَ ْف ًعا َولاَ َ ًّضا قُ ْل َه ْل يَ ْستَ ِوي‬ 3  İsra Suresi 70 “Allah sizin vücudunuza ve şekli- 4  Hucurat Suresi 13nize bakmaz, O ancak kalbinize ba- ‫الأَ ْع َمى َوالْ َب ِصي ُر أَ ْم َه ْل تَ ْستَ ِوي الظُّلُ َم ُت َوال ُّنو ُر‬ 5  Zümer Suresi 9kar, diyerek parmaklarıyla göğsünü “De ki: Göklerin ve yerin Rab- 6  Mü’min Suresi 58gösterdi.”9 bi kimdir? De ki: Allah’tır. De ki: 7  Casiye Suresi 21 Yine Ukba Bin Amir El-Cuheyni’den Öyleyse, O’nu bırakıp kendilerine 8  Muslimrivayetle Allah Rasulü SallAllahu Aleyhi ve bile yarar da, zarar da sağlamaya 9  MuslimSellem şöyle buyurmuştur: güç yetiremeyen birtakım veliler 10  Ravyani Müsnedinde, İbn-i Cerir’in “İnsanlar eksik olup doldurama- mi edindiniz? De ki: Hiç görmeyen camisinde ve İbn-i S’ad Tabakatında rivayetdıkları ölçek gibi Adem ve Havva’ya ile gören eşit olabilir mi veya ka- edildi.aittirler. Zira Allah sizi soyunuzdan ranlıklarla nur eşit olabilir mi?”15 11  Müsned, Ahmed Bin Hanbelve dünyada kazandığınız itibardan 12  Müsned, Ahmed Bin Hanbelsorumlu tutmaz. Allah katında sizin 13  Nisa Suresi 89en üstününüz takvalı olanınızdır.”10 14  Secde Suresi 18 15  Ra’d Suresi 16 16  Fatır Suresi 10 17  Münafikun Suresi 8 18  Müsned, Ahmed Bin Hanbel Suskunluğun Kırılma Noktası 77

P:78

MilliyetçilikBATI’DA YÜKSELEN SAĞ POPÜLİZMİ (IRKÇILIĞI) VEİSLÂM KARŞITLIĞI Mehmet AydınKapitalist iktisat nizamında “ge- ihtiyaçlarının dağılımı konusunda do- yar dolar arttığı tespit edilmiştir. Sadece leneksel iktisatta tercih sorunu” yumsuz davranmaları, zamanla küresel bu artan miktar ile küresel yoksulluğun olarak adlandırılan sorunun se- sermayenin sadece birkaç ailenin eline tam 7 kez bitirilebilecek durumda olduğubebi “kaynakların sınırlı, ihtiyaçların ise sı- geçmesine sebep oldu. İngiliz yardım tahmin edilmektedir. Özetle şunu söyle-nırsız” olmasından kaynaklanır. Bu sorun kuruluşu Oxfam’ın 2017 yılında yaptığı memiz mümkün: Dünyadaki küresel ser-insan fıtratına zıt olan ve kişilerin çılgınca araştırmalara göre dünyanın en zengin 8 vetlerin yüzde 82’sinin dünya nüfusununmal sahibi olma hırsına evirilen bir top- insanın, yoksullukla mücadele eden 3,7 sadece yüzde 1’nin elinde toplanmış ol-lumsal sorunu da içinde barındırmak- milyar insan nüfusunun toplam servetine ması dahi, kapitalizmin ne kadar akla vetadır. Dünyanın önde gelen zengin aile- sahip olduğu dile getirildi. Yine yapılan vakaya ters olduğunu göstermek adınalerinin bu kaideden yola çıkarak sınırlı başka bir araştırmaya göre ise Milyar- yeterli olmaktadır.miktardaki mal ve hizmetlerinin sınırsız derlerin servetinin son 1 yılda 762 mil-78 Köklü Değişim

P:79

BATI’DA YÜKSELEN SAĞ POPÜLİZMİ (IRKÇILIĞI) VE İSLÂM KARŞITLIĞI İşte böyle bir dünyada halkların, liyordu. Lakin her geçen yıl zenginlerin İslâm hakkında çok sert ve net görüşleriözellikle kendisini geliştirmiş ve gelecek daha zengin olma hırsları, zamanla bu bulunmaktadır.  AFD’nin parti progra-korkusu taşıyan öğrencilerin ve orta dengeyi de bozdu. Bir dönemler haksız- mında İslâm dini ile alakalı şu cümle ol-kesimin sistemi revize edecek alternatif- lığa maruz kaldığını düşünen Batı halkları dukça manidar:ler aramakta olduğu görülmektedir. Bu sosyalizme meyletmiş hatta bu Sovyetlerdaha ziyade AB ve ABD’de son 15 yılda Birliği ile Doğu Bloku’nun oluşmasına se- “Bizim hukuk anlayışımıza saygı gös-güçlenerek artarken buna paralel olarak bep olmuştu. Fakat bu düşüncede 1989 termeyen hatta onunla mücadele eden veRusya’da da gözlemlenmektedir. Fakat Berlin duvarının yıkılması ile yok oldu. kendini tek egemen din olarak gören bağ-özellikle Batı halkları şu ana kadar değişik Daha sonra Samuel P. Huntington’ında naz bir İslâm anlayışı, bizim hukuk düzeni-oyunlarla ve hayatını normal bir şekilde “Medeniyetler Çatışması” kitabında dile mizle bağdaştırılamaz.”idame edebilecek maaşlarla uyutulabi- getirmiş olduğu gibi, özellikle 11 Eylül 2001 olayından sonra küresel sermaye- Almanya için bu gelişmenin önemi nin gözüne kestirmiş olduğu siyasal İslâm ise manidardır. Almanya II. Dünya Har- hedef tahtasına oturtulmuş oldu. Ardın- bi’nin çıkmasına sebep olan ülke olarak, dan beklenmeyen bir şekilde 2008 yılın- özellikle o dönemde Almanya’da güçlü da “Küresel Finans Krizi” ABD’de patlak olan Yahudi ailelerine büyük zulüm ve verdi ve dünya genelinde birçok küresel katliam yapmasından ötürü hiçbir şekilde çapta firma ve şahıs zarar görürken bazı sağ eğilimli bir siyasi hamleye tahammül kapitalist kan emiciler bundan da bor- etmiyordu. Her kim böyle bir söylem sa üzerinden kâr elde etmiş oldular. Bu ve eyleme teşebbüs ederse, medya ve krizin boyutunu Mr. DAX lakaplı Alman- finans sektöründe güçlü olan Yahudi şir- ya’nın en meşhur borsacılarından Dirk ketlerinin saldırısına maruz kalıyor, adeta Müller’in 2008’de yaptığı yorumda kapi- linç ediliyordu. Lakin bu durum, özellikle talist finans sektörünün yüzde 70’lik bir 2015 yılından sonra Almanya’da da de- ihtimalle çöktüğünden bahsetmişti. Belki ğişmiş oldu. korkulan olmadı lakin özellikle Batı ülke- lerinde birçok banka devlet destekleri İşte farklı bir fenomen olarak karşımı- ile kurtarıldı. Bazı ülkeler iflas etti ve çok za çıkan bu siyasi anlayışın tarihi kökleri yüklü devlet borçlarının altına girmek zo- aslında 19. yy. sonlarında ABD’de ve yine runda kaldı. Bu ülkelerin başında örne- AB öncesi Avrupa’da bulunmaktadır. Po- ğin Yunanistan ve Avrupa’nın doğu kısmı pülizm teriminin kökeni ile alakalı farklı geliyor. Bu ülkelerin iflas etmemesi için rivayetler olsa da birçoğunun görüşüne AB ülkelerinin zengin üyeleri (Almanya göre 1870-1890 döneminde ABD’deki ve Fransa) birliğin ayakta kalabilmesi için “Grangers” ve “Greenbackers” diye bi- yüklü borçlar verdiler. Bu hem borç ve- linen çiftçi hareketine dayandığı savunul- ren ülkeleri zor duruma soktu hem de maktadır. Bu hareket ABD’de merkezî borç alan ülkeleri. Borç veren ülkelerin parti olan Demokratlar ve Cumhuriyet- halkları buna anlam veremedi ve para- çiler’e karşı Halk Partisi adıyla yeni bir larının kendi ülkeleri için harcanması ge- parti kurma çabası içerisindeki bir akım- rektiğini savundular. Borç alan ülkeler ise dı. İşte bu aslında tam da sağ popülist- öyle bir borç bataklığına saplanmışlardı lerin günümüz şartlarındaki tanımına uy- ki artık kendi memurlarının borçlarını maktadır. Yani halkların merkez siyasete dahi ödeyemeyecek duruma düştüler. karşı duydukları kızgınlık, güvensizlikten Bir de bunun üzerine 2015 yılındaki mül- ötürü ana akım siyasi partilerin dışından teci krizi eklenince birçok Batı ülkesinde gelip bu kızgınlıkları dillendirerek etkileyi- başlamış olan fakat 2015 yılına kadar Al- ci olabilmişlerdir. Avrupa’da son 15 yılda manya’da fazla hissedilmeyen bir sağ po- gittikçe güçlenen ve yayılan sağ popülist- pülizm atağı başlamış oldu. ler, artık birçok ülkede ya iktidara geldi- ler ya da en güçlü ikinci veya üçüncü mu- 6 Şubat 2013 tarihinde kurulan Al- halif parti konumuna yükselmiş oldular. manya için Alternatif Partisi (AFD) 2017 Özetle, Avrupa’da bu partileri şu şekilde yılında yapılan genel seçimlerde yüzde sıralayabiliriz: 12,6 oy alarak üçüncü parti olarak mecli- se girdi. Yapılan bazı eyalet seçimlerinde Fransa’da Marine Le Pen yönetimin- ise birinci veya ikinci parti olarak eyalet deki Milliyetçi Cephe, İngiltere’de meclislerine giren AFD’nin yabancılar ve BREXIT’in mimarı olan Bağımsızlık Partisi, Macaristan’daki Viktor Orban’ın Suskunluğun Kırılma Noktası 79

P:80

Milliyetçilikyönettiği iktidardaki Macar Yurttaş programlarında açıkça dile getirmekte- liberaldirler. Fakat bu konuda farklılık-Partisi (Fidesz) ve ırkçı Jobbik Partisi, dirler ve hiçbir şekilde gizlememektedir- lar da yok değil. Örneğin Hollanda’dakiAvusturya’da Özgürlük Partisi, Fin- ler. Bu aynı zamanda doğal olarak onlar Wilders hareketinin ideolojik alt yapısınılandiya’da Gerçek Finliler Hareketi, için siyasi bir malzeme hâline gelmekte- oluşturan siyasetçi Pim Fortuyn eşcinselHollanda’da Özgürlük Partisi, İsveç dir. Halkların korkmaları sağlanmaktadır olduğunu gizlemiyor, bilakis açıkça yaşı-Demokratları Partisi, Danimar- ve merkezî partilerin hataları ve çözüm- yordu. Wilders de eşcinsellik konusundaka’da Halk Partisi, Belçika’da Flaman süzlükleri vurgulanmaktadır. liberal bir tutum sergilemektedir. YineBloğu, Norveç’te İlerleme Partisi, buna verilebilecek başka bir örnek iseSırbistan’da aşırı sağcı Ulusalcılar SRS Aslında popülistlerin tek ırk, halk da- Almanya’daki sağ popülist partisinin şuPartisi, İtalya’da Lega Nord ve hat- yatmasında şizofren bir tavır takındıkla- anki eş başkanı Alice Weidel verilebilir.ta Beş Yıldız Hareketi (M5S) ve rını da söylemek mümkün. Mevcut sis- Kendisi açıkça hiç gizlemeden lezbiyenYunanistan’da Altın Şafak Partisi. temi halkın görüşlerine saygı duymadığı olduğunu dile getirmektedir. Her iki akım ve gerektiğinde referanduma gitmediği da bunu yaparken yine İslâm karşıtlığı ileÖzellikle Batı ülkelerinde var- yapmaktadırlar. Yani İslâm’ın eş-lığını güçlü bir şekilde birden his-settiren bu akımın bir merkezden cinsellere tanımadığı hayat hakkını kendi yaşantıları için tehdit olarakyönetildiği düşünülse de bu bazı görmektedirler. Yine İslâm dininindüşünürlerin katılmadığı bir haki- Avrupa’da sağ eşcinsellere vermiş olduğu ağır ce-kat. Modern dünyada popülizmin zaları örnek vererek halkı İslâm’apopülistleri birleştirendoğuşu olarak bilinen ve 1969 yı- karşı korkutmaktadırlar. İşte bu ko-lında bir kitaba dönüştürülen Lond- nuda sağ popülistler farklılık arz et-ra’da “London School of Economi- düşüncenin mektedir. Bu farklılığı Batı’nın siyasics and Political Science”da düzen-lenen “Popülizmi Tanımlamak” [To AB karşıtlığı ve popülizm anlayışı ile İslâm beldele- göçmen karşıtlığı rindeki popülizm anlayışı arasındaDefine Popülism] adlı konferansta Angus olduğu söylenebilir. da görmek mümkün. Örneğin Al-Stewart veya Ökolog Peter Wiles manya’daki sağ popülist parti AFDpopülizme tek bir tanım vermenin Göçmenlerin İslâm’ı ve Müslümanları tehdit ola-olanaksız olduğunu savunmakta. rak görmekte. Lakin asimile olmuşPeter Wiles ise popülizmin kesinlik Müslümanları kabul edip hatta ken-içeren bir doktrin olmadığını bilakis di partisinde üye olmasına dahi izinbirçoğunun Müslümanher ülkede farklı konularla güçlen- vermektedir. Türkiye’deki popülistdiğini ve siyaset yaptığını savunuyor. duruşunun gereği olarak ise Kürt-Evet, belki her ülkenin konumuna olmasından ötürü ler bir tehdit olarak görülmekte vegöre farklılıklar arz etse de aslındaonları birleştiren fikirler de mevcut. ister istemez bu asimile olması istenmektedir. HerÖrneğin Avrupa’da sağ popülistleri iki yaklaşımdaki benzerlikler isebirleştiren düşüncenin AB karşıtlığı halkın korkularını siyasi emeller içinve göçmen karşıtlığı olduğu söyle- aynı zamanda kanalize etmek üzere kurgulanmışnebilir. Göçmenlerin birçoğunun İslâm karşıtlığını da doğurmaktadır olmasıdır. Bu bazen halk bazındaMüslüman olmasından ötürü ister yapılırken bazen de devletler nez-istemez bu aynı zamanda İslâm dinde yapılmaktadır. Buna verile-karşıtlığını da doğurmaktadır. Tabii bilecek en güzel örnek ise Başkan Erdoğan’ın Avrupa’yı Suriyeli mül-ki popülistlerin İslâm ile olan soru- tecilerle tehdit etmesi ve “fazlanu sadece 2015 yılından sonra ge- üzerime gelirseniz sınırları açarım”len göçmenler değildir. Bilakis 1960’lı yıl- için eleştiren sağ popülistler aynı zaman- demesidir. Yine bu fenomeni İtlaya’dalardan sonra bilhassa Türkiye’den gelen da milli sınırların ve tek tip ırkın muha- Mart 2018 seçimlerinde sağ popülist par-gurbetçiler de onlar için büyük bir sorun fazası için tüm farklılıkların (kültür ve ti olan M5S büyük başarı ile kazanmasıolmaktadır. Bunun başlıca sebeplerinden ırkların) tehlike olarak algılanmasını ileri sonrası Haziran 2018 yılında kurulan hü-biri de gurbetçilerin ikinci veya üçüncü sürmesi ve bundan dolayı tüm sınırların kümette önemli görevler üstlendikten,nesil çocuklarının sağ popülistlerce ye- kapatılması gerektiğini savunması aslında örneğin parti lideri Matteo Salvini İçişleriterince asimile olmamış olmaları yani şizofren bir yaklaşımdır. Bu tür sistem Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olduktannamaz kılmaları, oruç tutmalarıdır. Yine karşıtlığını solcu popülistlerden de gör- sonra görmekteyiz. M5S Partisi iktidarınkızlarımızın başlarını örtmeleridir. Bu ise mek mümkündür. Lakin solcu popülist- önemli üyesi olduktan hemen sonra va-sağ popülistler için büyük sorun teşkil ler farklı ırk ve kültür konusunda sağcı dettikleri üzere Afrika’dan gelen mültecietmektedir. Kendileri bunu kendi parti popülistler kadar katı değil bilakis daha gemilerin denizde ölüme terk edilmesini80 Köklü Değişim

P:81

BATI’DA YÜKSELEN SAĞ POPÜLİZMİ (IRKÇILIĞI) VE İSLÂM KARŞITLIĞIuygulamaya koydular. Bu daha önce de lamak ve halkın karşı karşıya kalabileceği siyasi geleceğini garanti altına alabilmekkısmen uygulanıyordu lakin M5S iktidara tüm tehditleri ondan uzak tutmak şek- için Mustafa Kemal hayranlığı, demokrasigeldikten sonra daha radikal bir şekilde linde olduğunu görüyoruz. Bu zihniyetin ve laiklik fikrinin savunucuları olarak siya-uygulanmaya başlandı. Yapılan bu insanlık ise Recep Tayyip Erdoğan’ın son 15 yılda set yapmaya devam ettiği bilinmektedir.dışı tutumlarından ötürü son iki yılda on Türkiye’de uyguladığı bir strateji olduğu Bunu yaparken de izlemiş oldu stratejibinlerce mülteci Akdeniz’de boğularak herhalde herkesçe malumdur. daima korku ve endişe üzerine dizaynölüme terk edildi. edilmekteydi. Bu korku havası ise şu Popülistlerin ortak özelliklerinden biri şekilde dillendirildi: “Ülke içinde ve ülke Popülist siyasetini daha iyi anlayabil- de milliyetçi söylemler geliştirerek toplu- dışında bizim güçlenmemizi istemeyenmek için Doç. Dr. Cenk Saraçoğlu’nun mun önemli bir kısmını arkalarına almala- bizi çekemeyen bir üst akıl var. Bunlar bizeNisan 2017’de gerçekleşen 41. İktisat- rıdır. İslâm ile bağdaşmayan bu kavramın karşı her türlü sinsi oyunu oynamaktadır.çılar Haftası “Neoliberalizm, Yeni Sağ Ve menşei ise yine karanlık Avrupa olmuş- Biz bunların oyunlarını bozacağız.” YineÖtesi” başlıklı oturumundan bir iki örnek tur. Milliyetçilik fikri Batı kaynaklıdır. Ter- Erdoğan’ın şu meşhur sözü de popülistvermek istiyorum. Saraçoğlu tüm popü- tipli ve hedef odaklı olarak ilk defa 18. bir çıkıştan başka bir şey değildir: “Dünyalistlerin ortak özelliklerini şu üç maddede yy.da Batı Avrupa ve Kuzey Amerika’da beşten büyüktür.” Bu sözü söyleyen birözetliyor: ortaya çıkmıştır. Asli olarak kapitalist lider aslında BM’yi tasvip etmekten baş- ideolojinin doğuşu olarak bilinen Fransız ka bir şey yapmamış oluyor. Yine G20 1- Bu hareketler toplumun ve milletin İhtilali milliyetçilik kavramının ilk çekir- sıralamasında ilk 10 girmek istemesi deivedi bir tehlike altında olduğu, bir risk değinin teşkil etmesine sebep olmuştur. kapitalist anlayışın bir gereği olarak dilealtında olduğu, yok oluşa doğru sürük- Yine daha sonra bu zehirli fikir özellikle o getirilmiş popülist bir söylemden başkalendiği havasını yaratırlar. dönemin sömürü ülkesi olan İngiltere ta- bir söylem değildir. Yurt içinde ise ilk rafından İslâm beldelerine pazarlanmıştır başlarda Kürt açılımı yaparken dolaylı da 2- Söz konusu yok oluşun, kötü gi- ve Jön Arabiyye (Arap Gençliği) ve Jön olsa Abdullah Öcalan’la görüştüğü fakatdişin sistemin yerleşik kurumları tara- Türkiyye’nin (Türk Gençliği) doğmasına daha sonra popülist bir söylem geliştir-fından asla giderilemeyeceği… yerleşik neden olmuşlardır. Sonrasında ise bu ze- diğinde milliyetçi bir çizgi özümsediği veaktörlerin sorunları saptamada yetersiz hir son Osmanlı Hilâet Devleti’nin yıkıl- açılımdan vazgeçip Mustafa Kemal’e kar-kaldığı… halktan uzak oldukları algısı ya- masına kadar gitmiştir. şı pozitif siyaset söylemi geliştirdiğini he-ratırlar. pimiz gözlemledik. Sağcı parti olan MHP Avrupa, Amerika ve Rusya’da sağ ile güçlü bir siyasi ittifak kurduğu ve bu 3- Halkı ve milleti, bu sistemin yerle- popülist (ırkçı) zihniyet güçlendikçe şekilde Başkan olabildiği de bilinmekte-şik kurumlarını değiştirmeye yönelik ola- Türkiye’de de milliyetçi, ırkçı düşünce- dir. Tüm bunlar ise onun aslında anlık verak, kendi parti ve lideri ile birleşmeye nin arttığını görmekteyiz. Türkiye Cum- sadece çıkar doğrultusunda bir siyasetçağırırlar. huriyeti’nin kuruluşunda milliyetçi fikri izlediğini bize göstermektedir. Yine bu ile CHP zihniyetinin Müslüman Türk ve aynı zamanda bize izlemiş olduğu siyase- İşte Saraçoğlu’nun da özetlemiş ol- Kürt halkına büyük zulmettiği bilinmek- tin Batı devletlerini memnun etmek içinduğu bu üç madde üzerinden anlaşıla- tedir. Ne gariptir ki aynı milliyetçilik fikri izlendiğini de göstermektedir. Hâlbukicağı üzere sağ popülistlerin ana teması ile Tayyip Erdoğan İslâmi kesimi kendi yalnız Rabbimizi razı etmek istemiş ol-mevcut sistemi yetersiz görmek, halkın etrafında toplamaya çalışmaktadır. La- saydı ve kâfirlerin güdümünde olmamışsisteme karşı olan korku ve endişelerini kin Müslüman kesimin ikna olması için olsaydı hem bu dünyada hem de ahirettegündeme getirmek ve her defasından başlarda ümmet lafzını kullanmaktan da kurtulanlardan olurdu.halkı yüceltmek, ona güvendiğini vurgu- geri durmamıştır. Daha sonra ise kendi Suskunluğun Kırılma Noktası 81

P:82

MilliyetçilikOSMANLI’YI YIKAN BİR FİKİR BİZİ NASIL BİRLEŞTİRSİN Süleyman Uğurlu [email protected] Subhanehû ve Teâlâ, insa- doğru yolu bulur ve hayatını Allah’ın Milliyetçilik üzerine yapılan sosyolo- noğluna yaratılış özelliği olarak razı olacağı bir düzen içinde devam et- jik araştırmalar ve kuramlar arasında en belirli duygular bahşetmiştir. tirir. Böylece hem dünya hayatında hem dikkat çeken Primordializm görüşüdür.Karşı cinse duyulan ilgi insanoğlunun nes- de ahirette kazananlardan olur. Doğru- Bu kurama göre milliyetçilik içgüdüseldir.lini devam ettirmesi için olması gibi bu lardan uzaklaşanlar ise elbette hüsranaduygular onun hayata tutunuşunu sağlar. uğrayan dalalete sapmış kişiler olarak İnsanoğlu küçük ya da büyük toplu-Aynı şekilde ailesine olan bağlılık, kabi- Allah’ın huzurunda hesap vereceklerdir. luklar içinde yaşamaktadır. Kavim diyelesine ve ırkına olan bağlılık yine insanın isimlendirilen bu topluluklar ortak birhayata tutunuşu ile alakalıdır. Makale konumuzun temelini oluş- dile, ortak değerlere, ortak hedeflere sa- turan kavmiyetçilik insanlık tarihi bo- hip insan topluluğuydu. Bu topluluk için- Allah Subhanehû ve Teâlâ yaratılıştan yunca sık sık karşımıza çıkan bir ol- de dünyaya gelen birey öncelikle ailesiylegelen duygu ve dürtüleri belirli kurallar gudur ve içgüdüsel bir dürtüdür. tanışır ve onlarla sıkı ilişkiler kurar. Ailesiile bir düzen altına almış ve insanın doğ- Hayatta kalabilme ve hayatın zorluk- ona hayatı tanıtır. Onu kötülüklerdenruya ulaşması için peygamberler vasıtası larıyla mücadele edebilme duygusu- korur ve tüm ihtiyaçlarını karşılar. İşte buile insanlığa bildirmiştir. Bu kurallara uyan nun (bekâ içgüdüsü) dışa vurumudur. süreçte insana yaratılışta verilen duygular82 Köklü Değişim

P:83

OSMANLI’YI YIKAN BİR FİKİR BİZİ NASIL BİRLEŞTİRSİNile birleşir ve ailesine karşı sarsılmaz bir hastalık olduğu ve insanlığı nasıl bir ka- rinde durmaya çalıştığımız konu kabilelerbağ oluşmasını sağlar. Kişi yaşadığı top- osa sürüklediğini bu tarihte, bu coğraf- arasında oluşan bu bağın kaynağının nelumda ailesinin diğer ailelerden üstün ol- yada yaşananlara tanıklık ettiğimizde açık olduğudur. Cahiliye dönemini inceledi-masını ister ve bunun için gayret gösterir. bir şekilde görebiliriz. Mekke’de yaşayan ğimizde görüyoruz ki insanları birbirineAile içinde yaşayan birey aynı zamanda bir Arap, ailesinin ismiyle anılırdı. Ku-aynı dili konuştuğu, aynı değerlere sahip reyş kabilesinin Haşimoğlulları soyundan bağlayan bir fikir olmadığı zaman kavmi-olduğu bir topluluk içinde yaşar. İçinde gelen Abdulmuttalip oğlu Muhammed yetçilik hortluyor ve fikrin yerini alıyor.yaşadığı bu topluluk sadece aynı dili ko- gibi. Öncelik Haşimoğulları soyuna aittir, İnsanlar bu bağa sarılıyor ve bu bağı kut-nuşmaz, aynı zamanda ailesinin ve ken- sonra Kureyşli olmak gelir. Araplar ken- suyor. Nitekim Allah’ın risaleti ulaştığın-disinin de koruyucusudur. Bilir ki birlikte di soylarından gelen bir kişiyi ne yaparsa da efendimiz insanlığa doğru bir fikir ileyaşadığı topluluğa karşı yapılan bir saldırı yapsın sonuna kadar desteklerdi. Velev hitap etmeye başladığında kavmiyetçilikkendi varlığını ve ailesinin varlığını da teh- ki yaptığı iş kötü bir iş olsun ya da toplum bağı yerini fikir bağına bırakıyor. Yüzyıl-dit etmektedir. Öyleyse sadece ailesini tarafından kerih karşılansın. Efendimizi lardır birbiriyle savaşan Evs ve Hazreçdeğil içinde yaşadığı topluluğu da kabileleri arasındaki düşmanlığı yok edip,koruması gerekmektedir. Bu far- onları kardeş kılıyor.kındalık yaşadığı topluluğa karşı bir Bu gerçekliliği bir kenara notsevgi oluşturur. edip tarihsel yolculuğumuza devam İşte tam da burada kavmiyetçilik Aydınlanma düşüncesi edelim. Ortaçağ Avrupasındayız.ile kavmini sevme arasındaki ince Avrupa’yı kuşatmaçizgiyi ele almamız gerekmektedir. Roma imparatorluğu kavimlerKavmini sevme beka içgüdüsünün altına aldığında kilise göçü neticesinde yıkıldıktan sonrainsan nezdinde ortaya çıkmasıdır. ve onun akla ziyan Avrupa’ya feodalite hâkim oldu.Kavmiyetçilik ise bu dürtünün Allah dinsel yorumları Krallar toprakları soylu aileler ara-Subhanehû ve Teâlâ’nın çizmiş oldu- kaybeden taraf sında paylaştırarak küçük yöne-ğu kurallar silsilesinin dışına çıkma- oldu ve dinin Batı timler oluşturdu. Her birim kendisıdır. Yani kavmini diğer kavimler- başına ayrı bir devlet gibi hareketden üstün görme fikrinin insanda ediyordu. Soylular ve rahipler ay-vücut bulmasıdır. rıcalıklı sınıflardı. Köylülerin toprak üzerinde hiçbir hakkı yoktu. Ne- Hayatın boşluk kabul etmediği redeyse Avrupa’nın tamamı aynıdeğişmez bir kaidedir. İllaki insan-lar bir fikri kabul etmek ve bu fik- toplumu üzerindeki şekildeydi. Tam bir keşmekeşlik hâ- etkisi neredeyse yok kimdi. Feodal sistem yerini mutlakrin gerekliliklerini yerine getirmek oldu. Böylelikle halkızorundadır. Fetret dönemleri Al- krallıklara bıraktığında din, toplumulah’ın mesajının insanlara ulaşmadı- birbirine bağlayan birbirine bağlayan en önemli un-ğı dönemlerdir. İşte bu dönemler- bağ da koptu sur olarak ön plana çıktı. Kral halkde insanoğlu kavmiyetçilik fikrine üzerinde hâkimiyetini sağlamaksarılmıştır. Elbette sadece fetret için kiliseyi kullandı, kilise de kralı.döneminde kavmiyetçilik baş gös-termemiştir. Bilakis Allah’ın risale- Aydınlanma düşüncesi Avru-tinden yüz çevrildiği zamanlarda da pa’yı kuşatma altına aldığında kilisekavmiyetçilik kendini göstermiştir. ve onun akla ziyan dinsel yorumları kaybeden taraf oldu ve dinin Batı Şimdi buraya kadar aktardıkla- ve onun nezdinde Haşimoğulları ve Mut- toplumu üzerindeki etkisi neredey-rımızı tarihsel süreçle ilişkilendirelim ki talipoğullarına uygulanan ambargo ve se yok oldu. Böylelikle halkı birbiri-gerçekliği test edilsin. sonrasında yaşananlar bu bağın gücünü ne bağlayan bağ da koptu. Fransız İhtilali ile birlikte “milliyetçilik akımı” yani kav- göstermesi açısından önemlidir. Aynı şe- İlk önce Peygamber efendimiz döne- kilde Medine’de Evs ve Hazreç kabileleri miyetçilik boşluk doldurma görevini ifamine gidelim ve o dönemki Arap Yarı- arasında yaşanan husumet ve bitmek bil- etmek için hayat sahnesindeki yerini aldı.madası’na bir göz atalım. meyen savaşlar kabileler arasındaki kuv- Milliyetçilik akımı devlete bağımlı bi-Arap Yarımadası; aile, kabile ve aşi- vetli bağı ortaya koymaktadır. Cahiliyye reyler yetiştirme projesi olarak başla-ret bağlarının en kuvvetli olduğu coğraf- döneminde yaşananlar siyer kitaplarında mıştır. Ulus devlet projesi dedikleri deyaydı. Öyle ki kabilelerin birbirine üstün fazlasıyla mevcuttur, bu nedenle örnek- aynıdır. Aynı dili konuşan ve aynı kültü-gelme hırsı yüzyıllarca süren savaşlara leri olabildiğince kısa tutuyorum, dileyen rü paylaşan insanların bir arada yaşadığısahip olmuştu. Kavmiyetçiliğin nasıl bir oraya müracaat edebilir. Bizim asıl üze- devleti temsil eder. Suskunluğun Kırılma Noktası 83

P:84

Milliyetçilik Avrupa’da yaşanan bu gelişmelerin Batı’ya okumaya giden Türk ve Arap Bilinmesi gerekir ki Osmanlıyı savaş-Osmanlıya yani İslâm dünyasına yansı- gençlerin zihnini bu fikir ile zehirleyerek lar yıkmamıştır. Osmanlıyı bilimsel geriması fazla uzun sürmedi. İki açıdan te- ülkelerine göndermiş ve bu zehrin yaşa- düşme de yıkmamıştır. Osmanlıyı siyasilafisi imkânsız zararlara yol açtı. İlk önce dığı topraklardaki diğer insanlara ulaşma- milliyetçilik projesi yıkmıştır.Osmanlı’nın Avrupa’daki topraklarında sını sağlamıştır.yaşayan farklı milletler kendi bağımsız- Buraya kadar anlattıklarımızdan dalıklarını ilan etmek için ayaklandı. İkinci- Bu fikir etrafında siyasi yapılanma- açığa çıktığı üzere kavmiyetçilik gerçeksi Osmanlı Hilâfeti’nin yıkılmasındaki en lar oluşmuş Jön Türklerin karşısına Jön manada insanları birbirine bağlamak içinönemli faktörün fişeği ateşlendi. Türk-A- Araplar geçmiştir. Kavimsel ayrılık körük- ideal bir bağ değildir. Onun genlerinderap çekişmesi. lenmiş ve cahiliye âdetleri hortlamıştır. husumet ve çekişme yatmaktadır. Milliyetçilik akımı Fransız İhtilali ile Batı’da eğitim gören kadrolar İttihat ve Normal durumlarda yani yaşadığıbirlikte boy göstermiş, sahibi Fransa gibi Terakki adı altında birleşip iktidarı ele geçir- toplumun tehlike altında olduğunu his-görünmüş olsa da ona siyasi kimlik ka- diğinde işin ehline verilmesi prensibi hiçe sa- setmediği durumlarda zayıf ve etkisizdir.zandıran İngiltere’dir. İngilizler siyasi kav- yılıp Arap komutanlar yerine Türk komutan- Futbol maçlarında aynı kavimden olan,miyetçiliği başarılı bir şekilde yürütmüş lar, Arap yöneticiler yerine Türk yöneticiler aynı dili, aynı kültürü paylaşan insanlarınve Osmanlıyı içten içe yavaş yavaş parça- getirilmiştir. Bu uygulama siyasi milliyetçilik birbirlerine karşı gösterdikleri düşmanlıklamış, sonra da yok etmiştir. çalışması yürüten İngilizleri sevindirerek ay- ve şiddet bu bağın ne kadar etkisiz oldu- rılık tohumlarının filiz vermesini sağlamıştır. ğunu göstermektedir. Milliyetçilik akımı Fransız İhtilali ile birlikte boy göstermiş, sahibi Fransa gibi görünmüş olsa da ona siyasi kimlik kazandıran İngiltere’dir84 Köklü Değişim

P:85

OSMANLI’YI YIKAN BİR FİKİR BİZİ NASIL BİRLEŞTİRSİNBatı’da eğitim gören kadrolar Şimdi sorarım size Osmanlıyı yıkanİttihat ve Terakki adı altında milliyetçilik Türkiye Cumhuriyetini nasılbirleşip iktidarı ele geçirdiğinde kalkındıracak!? İnsanları ayrıştıran bu fikirişin ehline verilmesi prensibi hiçe bizi nasıl birleştirecek?sayılıp Arap komutanlar yerine Türkkomutanlar, Arap yöneticiler yerine Elbette birleştiremez! Ayrılıkları de-Türk yöneticiler getirilmiştir. Bu rinleştirmekten başka hiçbir şey yapma-uygulama siyasi milliyetçilik çalışması yacaktır.yürüten İngilizleri sevindirerek ayrılıktohumlarının filiz vermesini sağlamıştır Ulus devlet modeli ve onun besleyicisi “milliyetçilik” Batı’nın Osmanlı Hilâfeti’ni Tüm bunlara rağmen Osmanlıyı yık- “Allah indinde en şerefliniz tak- yıkıp İslâm ümmetini parçalara ayırmakmayı başarmış ve yerine ulus devlet vaca en ileri olanınızdır. Arabın Arap için kullandığı şeytani bir tuzaktır. Şayetesasına dayalı Türkiye Cumhuriyeti’nin olmayana bir üstünlüğü yoktur. Arap bu tuzaktan kurtulmak istiyorsanız önce-kurulmasını sağlamıştır. Osmanlı’nın yeri- olmayanının da Arap üzerine bir üs- likle milliyetçilik fikrine savaş açacaksınız.ne kurulan Türkiye Cumhuriyeti kurulu- tünlüğü yoktur. Beyaz derili olanın Onun insanları nerelere sürüklediğinizişundan bugüne kadar Türk kavmiyetçiliği siyah derili üzerine bir üstünlüğü göstereceksiniz.esasını korumuştur. Öyle ki Osmanlı’nın yoktur. Siyah derili olanın da beyazçok kültürlü mirası zorbalıklarla yok edil- derili üzerine bir üstünlüğü yoktur. Batı dünyasının her cepheden İslâmmeye çalışılmıştır. Kürt kavminden olan Üstünlük ancak takva iledir.”1 ümmetine saldırmaya devam ettiği şukardeşlerimiz dışlanmış ve sömürgeci günlerde siyasilere düşen görev İslâmkâfirlerin tuzaklarına itilmiştir. Dağlara, “Ne mutlu Türküm diyene” demek ümmetini yeniden birleştirmektir. Peki,taşlara “Ne Mutlu Türküm Diyene” ya- Türk kavmini diğer kavimlerden üstün bu nasıl olacak?zacak kadar bağnaz ve despot bir siyaset görmektir ki bu açıktır. Öyleyse ya Al-izlenmiştir. Anne babası Kürt olan, ana lah’ın elçisi yalan söylüyor (haşa) ya da Öncelikle İslâm’ın ideolojik vasıfla-dili Kürtçe olan, Türkçe bilmeyen minik siz yalan söylüyorsunuz. Allah’ın Rasu- rıyla birlikte hayat sahnesine yenidenyavrularımıza her gün bıkmadan usanma- lü’nün yalan söylemesi söz konusu olma- dönmesi gerekmektir. Hayat sahnesinedan, ara vermeden ve onların psikolojisi- dığına göre sizler yalancısınız! dönen İslâm, cahiliye döneminde olduğuni düşünmeden; “Türküm, doğruyum, gibi kalpleri yeniden birleştirecek ve üm-çalışkanım” dedirterek yalan söyletilmiş Daha düne kadar sizler bu ülkede meti yeniden tek vücut kılacaktır. Dağılanve kendini ifade edemeyen/etmesi yasak insanların Kürtçe konuşmasını yasakla- ordular toplanacak, çalınan servetler geriolan bir nesil inşa edilmiştir. dınız. İnsanlara değer verirken ırkına, di- alınacak, sömürü düzeni son bulacak ve line göre değer verdiniz. Kendinizin ana sömürgeciler ülkelerine geri dönecektir. Allah aşkına Türk olmak insanın kendi diliniz olmayan İngilizce yahut başka birelinde olmadığı bir şey olduğu hâlde in- dili ne kadar kötü ve bozuk kullandığınıza İslâm ümmetinde birleşme potansi-san Türk olmakla nasıl övünebilir? Türk bakmaksızın anadili Kürtçe olan birinin yeli tarihsel bir hakikat olarak saklı dur-olmanın üstünlüğü nereden gelir? Türkçe’yi tam manasıyla konuşamadığı maktadır. Farklı dillere sahip olmuş olsa- gerekçesiyle aşağıladınız. lar bile aynı akideye inanıp bu akideden Şayet bu dediğiniz doğru ise o zaman çıkan hükümlere teslim olmaktadırlar.Allah’ın Rasulü’nü yalanlamış olmuyor Türkiye Cumhuriyeti tarihi gerçekten Tek sorun başlarındaki yöneticilerin kor-musunuz? zulümlerle dolu. Türkçülük sevdasıyla iş- kak karakterleri ve sömürgecilerle iş bir- lenmiş zulümlerle… liği hâlinde güttükleri siyasettir. Elbette İslâm ümmeti ölüm uykusun- dan uyanacak ve hak ettiği yere yüksele- cektir. Bu hayal değil. Uzak hiç değil! 1  Ahmed Bin Hanbel Suskunluğun Kırılma Noktası 85

P:86

MilliyetçilikMusa Bayoğ[email protected] MİLLET OLMAK İSEBİZ İBRAHİM MİLLETİNDENİZAllah Rasulü SallAllahu Aleyhi ve nızdır. Şüphesiz Allah bilendir, her milli devletin güçlenmesini en önemli Sellem’in vahiy ile gönderilme- şeyden haberdardır.”1 hedef sayan bir anlayıştır. Etnik kökene siyle birlikte O’na iman eden- sahip toplulukların kendilerini yüceltme-ler, üzerlerindeki cahiliye elbiselerini tüm Sürekli birbiri ile iletişime geçen ve lerini gaye edinen milliyetçilik, asabiyetlepisliği ile birlikte çıkarıp attılar. Akidele- kaynaşan insanoğlu arasında şeytanın da ve ırkçılıkla benzerlik taşır.rini, nizamlarını, mefhumlarını, ölçüleri- vesvesesi ile üstünlük yarışı zuhur etmişni, kanaatlerini İslâm ile değiştirdiler. Bu ve zamanla ırk, kabile, milliyet üstünlük Bugün maalesef İslâm ümmeti olarakkonulardan bir tanesi de milliyet mefhu- aracı olarak birçok toplumda öne çıkarıl- Allah’a ve Rasulüne itaat etmedik. Allahmudur. İnsanları dilleri ve milletleri farklı mıştır. Tarihte bu yüzden defalarca çekiş- Rasulü’nün ve O’ndan önce yaşamış,olarak yaratan Rabbimiz, bunun hikmeti- meler, savaşlar çıkmış ve insanlar helake bizlere örnek gösterilen İbrahim Aley-nin tanışmak ve kaynaşmak olduğunu şu sürüklenmiştir. Batılın inkılâp olarak in- hi’s Selam’ın yolundan gidemedik. Onlarayet-i kerimesi ile bildirmektedir: sanlığa pazarladığı ve son 3 asrın en bü- bizler için güzel örneklerdi ancak örnek‫يَا أَيُّ َها ال َّنا ُس إِنَّا َخلَ ْق َنا ُكم ِّمن َذ َك ٍر َوأُنثَى َو َج َعلْ َنا ُك ْم ُش ُعوبًا‬ yük belalı kavramları ırkçılık, ulusçuluk, alamadık. Bu yüzden yeryüzünün en ha- ‫َوقَ َبائِ َل لِتَ َعا َرفُوا إِ َّن أَ ْك َر َم ُك ْم ِعن َد اللَّ ِه أَتْ َقاكُ ْم ِإ َّن اللَّ َه َع ِلي ٌم َخ ِبي ٌر‬ milliyetçiliktir. Geçmişe göre daha büyük yırlı ümmeti olma vasfımızı kaybettik! “Ey insanlar! Doğrusu biz sizi çekişme ve savaşlara neden olan milli- Kardeşliğimiz tahribata uğradı, kâfirlerbir erkekle bir dişiden yarattık. yetçilik, ırkçılık gibi kavramlar ulus devlet tarafından çizilmiş suni sınırlara takıldı,Birbirinizle tanışmanız için sizi ka- anlayışı ile farklı bir kutsallığa büründü- cahiliye âdeti olan ırkçılık ve milliyetçi-vimlere ve kabilelere ayırdık. Mu- rülmüştür. Milliyetçilik, 1789 Fransız ihti- likten etkilendi, hatta o kadar daraldı kihakkak ki Allah yanında en değerli lalinden sonra belirli bir coğrafyada ortak karındaşlarımız ile bile kardeş olamadık.olanınız, O’ndan en çok korkanı- kültürel veya etnik kökene sahip toplu- Öyle oldu ki sömürgeci kâfirlerin dostu- lukların siyasal, sosyal, kültürel, dini dü- muz, müttefikimiz olduğunu, dinler arası şünce ve yaklaşımlarla ideolojik anlamda diyaloğu, Hristiyanların da kardeşlerimiz86 Köklü Değişim

P:87

MESELE MİLLET OLMAK İSE BİZ İBRAHİM MİLLETİNDENİZolduğunu, Türk’ün Türk’ten başka dostu O sadece sizin verdiğiniz isimden ‫َوقَالُواْ كُونُواْ ُهو ًدا أَ ْو نَ َصا َرى تَ ْهتَ ُدواْ قُ ْل بَ ْل ِملَّ َة ِإبْ َرا ِهي َم‬olmadığını, Arapların ve diğer kavimle- ibaret bir tanıtımdır. Arap’ın Arap ‫َح ِني ًفا َو َما َكا َن ِم َن الْ ُم ْ ِشكِي َن‬rin bizimle hiçbir bağlarının olmadığını olmayanlardan üstünlüğü yoktur.söyleyebildik! Ya da söyleyenlere sessiz Üstünlük, Allah’a iman ve itaattedir. “Ve dediler ki: Yahudi veya Nas-kalabildik! Evimiz işgale uğramışken, vü- Allah’a iman ve itaat edenler hep bir- rani olunuz ki hidayete ermiş ola-cudumuz paramparça olmuş iken, her likte üstündürler. Bunu herkes böyle sınız. De ki: Biz Hanif olarak İbra-gün kardeşlerimizin canları, malları, kut- bilmeli, aranıza ırka dayalı üstünlük him’in milletine tâbi bulunmakta-salları çiğnenirken tepkisiz kaldık! Hiç bir ayrımcılığı sokmamalısınız!”5 yız. O, müşriklerden değildir.”6şey yokmuş gibi, işimiz, dünya meşgale- Milliyetçilik modern tabirlerle ifade ‫قُ ْل َص َد َق اللّ ُه فَاتَّ ِب ُعواْ ِملَّ َة إِبْ َرا ِهي َم َح ِني ًفا َو َما َكا َن ِم َن‬lerimizle zamanımızı geçirir hâle geldik! edildiği şekli ile İslâm’a göre haram ve ‫الْ ُم ْ ِش ِكي َن‬Allah Rasulü SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in cahilî bir âdet ise biz nasıl İbrahim mille-dediği gibi olamadık. tinden olabiliriz? Bunun izahı şu şekilde- “De ki: Allah Teâlâ sadıktır. Ar- tık Hanif olan İbrahim milletine “Birbirlerini sevmekte, bir-birlerine merhamet etmekte ve tâbi olunuz. O asla müşrikler-birbirlerine sımsıkı sarılmakta den olmamıştır.”7müminler bir vücut gibidirler. Milliyetçilik İslâm’a ‫قُ ْل ِإنَّ ِني َه َدا ِن َر ِّب ِإ َل ِ َصا ٍط ُّم ْستَ ِقي ٍم ِدي ًنا ِقيَ ًم‬Vücudun herhangi bir uzvu ra- göre cahiliye âdetidir ‫ِّملَّ َة ِإبْ َرا ِهي َم َح ِني ًفا َو َما َكا َن ِم َن الْ ُم ْ ِش ِكي َن‬hatsızlandığı zaman diğer aza-lar da ateşlenerek ve uykusuz- ve haramdır. İslâm “De ki: Rabbim beni doğrulukla ona icabet ederler.”2 insanların eşit yola, dosdoğru dine, hanif İbra- him’in milletine/dinine iletti. Bu anlamda kullanılan milliyetçi- olduğunu, dil, milliyet, O, şirk koşanlardan değildi.”8lik İslâm’a göre cahiliye âdetidir ve cinsiyet, coğrafyaharamdır. İslâm insanların eşit oldu- Hadislerde de millet kelimesiğunu, dil, milliyet, cinsiyet, coğrafya din anlamında kullanılmıştır.farkının önemli olmadığını, Allahkatında önemli olanın takva oldu- “Kim ki İslâm’dan başka birğunu, ancak takva ile insanın üstün millet (din) adına yalan yereolabileceğini anlatmıştır. Allah Ra- farkının önemli ve kasıtlı yemin ederse o kim-sulü SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle se dediği gibidir. Kim de keskinbuyurmuştur: olmadığını, Allah bir aletle kendini öldürürse bu katında önemli olanın “Kim bir milliyete taassu- takva olduğunu, kimse de cehennem ateşinde obundan dolayı kızgınlık göste- aletle azap olunur.”9rerek ya da asabiyete (milliyet- ancak takva ile insanınçiliğe) davet ederek ya da milli- üstün olabileceğini İbni Tavus anlatıyor: “Muaviye,yetçiliğe yardım ederek savaşır anlatmıştır İbni Abbas RadiyAllahu Anh’a “Sen,ve öldürülürse cahiliyye ölümü İbni Ebi Talib’in milletinden misin?ile ölmüş olur.”3 dir. Ku’ran ve hadislerde geçen “millet” diye sordu. İbni Abbas: Hayır, dedi. Muaviye: İbni Affan milleti üzere mi- “Irkçılık davasına kalkışan sin? dedi. İbni Abbas: Hayır, dedi.bizden değildir, ırkçılık üzerine Muaviye: Peki, kimin milleti üzerin-savaşa girişen de bizden değil- desin? dedi. İbni Abbas: Muhammeddir.”4 SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in milleti üzereyim, dedi.”10 Evs ile Hazrec kabilelerine mensup kelimesinin bugün kullanıldığı ve anlaşıl- “Millet (din): Yüce Allah’ın, kitapların-Arapların başka ırktan insanlarla otu- dığı şekli ile “milliyetçilik, ırkçılık, kavmiyet- da ve peygam­berlerin aracılığı ile kulları içinrup kardeşçe sohbet ettiklerini görünce çilik, ulusçuluk, vatancılık” kavramları ile koyduğu şeriatın adıdır. O bakımdan milletöfkelenenlerin çıkardığı fitneye karşılık bir alakası yoktur. Kur’an ve hadislerde ile şeriat arasında fark yoktur.”11Allah Resulü SallAllahu Aleyhi ve Sellem yer alan “millet” kavramı, asabiyet, ırk-insanları toplamış ve onlara şu şekilde çılık anlamlarında değil din, şeriat, takip “Millet, din demektir.”12nasihat etmiştir: edilen sünnet, yol anlamlarında kullanıl- Zemahşeri’nin Esas adlı eserindeki mıştır. Kur’an’da 15 defa kullanılan millet beyanına göre, asıl manası: “Tutulup gidi- “Ey insanlar! Sizin Rabbiniz birdir! kelimesi din, şeriat, yol anlamındadır. Al- len yol demektir ki, bu anlamdan alınarakBabanız, ananız da birdir! Araplık nebabanızda vardır, ne de ananızda. lahu Teâlâ şöyle buyurmuştur: din ve şeriat manasında kulla­nılmıştır.” Suskunluğun Kırılma Noktası 87

P:88

MilliyetçilikŞehristânî’nin, el-Milel ve’n Nihal adlı “Müslüman kâfire, kâfir de Müs- da, O’na aynı şeyi söylemeleri üze-eserindeki beyanına göre “din, şeriat, mil- lüman’a mirasçı olam­ az.”15 rine Allah, bu ayeti inzal buyurdu.”17let denilen şeyler, haddi zatında hep aynı ‫َوقَالُواْ كُونُواْ ُهو ًدا أَ ْو نَ َصا َرى تَ ْهتَ ُدواْ قُ ْل بَ ْل ِملَّ َة إِبْ َرا ِهي َم‬ Bu delillerden yola çıkarak diyoruzşeylerdir.” ‫َح ِني ًفا َو َما كَا َن ِم َن الْ ُم ْ ِشكِي َن ولُواْ آ َم َّنا ِباللّ ِه َو َمآ أُن ِز َل ِإلَ ْي َنا َو َما‬ ki; biz İbrahim milletindeniz, Müslüma- َ‫أُن ِز َل ِإ َل ِإبْ َرا ِهي َم َو ِإ ْس َم ِعي َل َو ِإ ْس َح َق َويَ ْع ُقو َب َوالأ ْسبَا ِط َو َما أُو ِت‬ nız, İslâm dinine, Allah’ın vahyettiği dine Tefsircilerin ve diğer âlimlerin millet ‫ُمو َس َو ِعي َس َو َما أُو ِتَ ال َّن ِب ُّيو َن ِمن َّربِّ ِه ْم لاَ نُ َف ِّر ُق بَ ْ َي أَ َح ٍد ِّم ْن ُه ْم‬ bağlıyız. Millet-i İbrahim olmak, Allah’tankonusundaki açıklamalarından da anlaşıl- başka tüm ilahları inkâr etmek sadecedığı gibi “millet” bir ırkı, kavmi, ulusu de- ‫َونَ ْح ُن لَ ُه ُم ْسلِ ُمو َن‬ O’nun ilahlığını kabul etmek, O’na teslimğil dini, şeriatı, gidilen yolu (sünneti) ifade “Dediler ki: Yahudi ve Hristiyan olmak, kulluk etmek, sevmek, korkmak,etmektedir. Aynı akideye iman eden in- olun ki, hidayete eres­iniz. De ki: O’nun rızası için fedakârlık yapmaktır.sanlar Kur’an’da bahsedildiği şekli ile bir Hayır, (doğru yol) hanif (muvah- Allah’ın hükümlerinin yeryüzünün tama-milleti temsil etmektedirler. Dilleri, renk- hid) olan İbrahim’in dini (milleti- mında uygulanması için İslâm davasınıleri, kültürleri, soyları, kavimleri ve böl- dir). O, müşriklerden değildi. De- taşımak, çalışmak, Müslümanlar ile güzelgeleri ayrı ayrı da olsa aynı akideye imanedenler İslâm milletidir. Bu yüzden İbrahim milletinden geçinmek, şer’î hükümlere uymak-meşhur ifadesi ile “küfür tek mil- tır. Bunun için Allah Subhanehû velettir!” Yine bu açıdan bakıldığında Teâlâ sevdiği, dost edindiği, salih,meşhur ifadesi ile “İslâm da tek mil- nebi ve rasul olan İbrahim Aleyhi’slettir!” Bundan dolayı Rabbimiz Al- Selam’ı bize örnek gösterdi.lah, onların milletine, yani dinlerine olmak ve Onu örnek ‫َو ُكلاًّ نَّ ُق ُّص َعلَيْ َك ِم ْن أَن َباء ال ُّر ُس ِل َما نُثَ ِبّ ُت ِب ِه فُ َؤا َد َك‬tâbi olunmadıkça, onların inandığı almak hangi kavimden, ‫َو َجاء َك ِف َه ِذ ِه الْ َح ُّق َو َم ْو ِعظَ ٌة َو ِذكْ َرى لِلْ ُم ْؤ ِم ِني َن‬ ırktan, bölgedengibi inanmadıkça, onların hareket- “Peygamberlerin haber-leri gibi hareket etmedikçe, Yahudi olursa olsun Allah’ın lerinden senin kalbini teskinve Hristiyanların asla müminlerden edeceğimiz her haberi sanarazı olamayacaklar­ını beyan buyur- anlatıyoruz. Bunda senin içinmuştur: gerçeğin bilgisi, müminler için‫َولَن تَ ْر َض َعن َك الْيَ ُهو ُد َولاَ ال َّن َصا َرى َحتَّى تَتَّ ِب َع‬ razı olmadığı akide, de bir öğüt ve uyarı vardır.”18‫ِملَّتَ ُه ْم قُ ْل إِ َّن ُه َدى اللّ ِه ُه َو الْ ُه َدى َولَ ِ ِئ اتَّبَ ْع َت أَ ْه َواء ُهم‬ nizam ve kanunlardan İbrahim milletinden olmakَ‫بَ ْع َد الَّ ِذي َجاء َك ِم َن الْ ِعلْ ِم َما لَ َك ِم َن اللّ ِه ِمن َو ِ ٍّل َولا‬ uzak olmayı, kabul O’nun yolundan gitmektir. Bu yüz- den her namaz sonrası Muhammed ‫نَ ِصي ٍر‬ “Sen onların milletlerine etmemeyi ve SallAllahu Aleyhi ve Sellem ve İbra-(dinlerine) uymadıkça, Ya- tanımamayı gerektirir him Aleyhi’s Selam’ı son oturuştahudi ve Hıristiyanlar, senden anar ve onların yollarının yolumuzkesinlikle hoşnut olmazlar. olduğunu hatırlarız. Onların hayat-De ki: Şüphesiz doğru yol, larını namaz sonrası hayata taşımakAllah’ın (gösterdiği) yoludur. için her oturuşta zikrederiz. İbra-Eğer sana gelen bunca ilim- him Aleyhi’s Selam tek başına kaldığı zamanlarda dahi Rabbine kulluktaden sonra onların isteklerine ve İslâm davasını taşımada zafiyet(arzu ve tutkularına) uyacak olur- yin ki: Biz, Allah’a ve bize indirile- göstermedi. Babası ve putlara tapan kav-san, senin için Allah’tan ne bir dost ne, İbrahim, İs­mail, İshak, Yakub mi ile olan tevhid mücadelesinde hikmetvardır, ne de bir yardımcı.”13 ve torunlarına indirilene, Musa ile tavizsiz bir şekilde Allah’a davet etti. ve İsa’ya verilen ile peygamber- Asla şirk koşanlardan olmadı. Allah’ın dı- Abdullah Bin Ammar RadiyAllahu lere Rabbinden verilene iman et- şında tüm tağutları reddetti. “Siz benimAnh’dan rivayetle Allah Rasulü SallAllahu tik. Onlardan hiçbirini diğerinden Rabbim olamazsınız!” dedi. Kavminin ba- ayırt etmeyiz ve biz, O’na teslim tıl inanç ve nizamlarını kabul etmedi. BuAleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: olmuşlarız.”16 Abdullah Bin Abbas Ra- mücadelede elinden geleni yaptı ve daha“İki (ayrı) milletin (dinin) men- diyAllahu Anh anlatıyor: genç bir delikanlı iken kavmini davet et-supları birbirlerine mir­asçı olamaz-lar.”14 “Abdullah Bin Suriya adlı tek göz- mek için putları kırdı. lü bir Yahudi, Allah Rasulü’ne: Doğ- İbrahim milletinden olmak ve OnuUsame Bin Zeyd RadiyAllahu Anh’dan ru yol ancak bizim yolumuzdur. Ey örnek almak hangi kavimden, ırktan,rivayetle Allah Rasulü SallAllahu Aleyhi ve Muhammed, o hâlde bize tâbi ol ki, bölgeden olursa olsun Allah’ın razı ol-Sellem şöyle buyurdu: hidayete eresin, dedi. Hristiyanların madığı akide, nizam ve kanunlardan uzak88 Köklü Değişim

P:89

MESELE MİLLET OLMAK İSE BİZ İBRAHİM MİLLETİNDENİZolmayı, kabul etmemeyi ve tanımamayı cek olan bir düşmanlık ve nefret tihanı kaybedeceğiz. Bu yüzden Rabbi-gerektirir. Yeryüzündeki tüm kâfir, zalim belirmiştir…”20 miz “İbrahim’de sizin için örneklersistemlerden ve onları temsil edenlerden var” dedi.ayrışmayı, dostluk yapmamayı ve Onla- İbrahim milletinden olan, İslâm’a verı değiştirmeyi gerektirir. Gücü, imkâ- Müslümanlara düşman olanlara karşı açık Kavmiyetçiliğin düşmanlığa dönüştü-nı, şartları ne olursa olsun her zamanın ve net şekilde düşman olur. Onların hile ğü, ceviz kabuğunu doldurmayacak ne-Nemrutlarına karşı olmayı, Nemrutların ve tuzaklarına kanmaz. Onlardan bulun- denlerden yüzlerce yıl kanların döküldü-bir gün yenileceğini, bir sinek karşısın- dukları hâlden vazgeçmedikleri sürece ğü, gece ile gündüzün bir araya gelebilirda ne kadar aciz olduklarını ve Allah’ın asla razı ve memnun olmaz. Onlara İslâm ancak bu kabileler bir araya gelmez de-takdir ettiği zamanda zulüm sistemleri- davetini götürür. Onların şahıslarına de- dikleri toplumları İslâm akidesi ve ondannin son bulacağına inanmayı gerektirir. ğil batıl olan inanç ve amellerine düşman çıkan nizam, örneğine başka yerde şahitZulmeden babası dahi olsa ondan uzak olur. Onların inançlarının, nizamlarının, olamayacağız şekilde bir millet, ümmetolmayı gerektirir. amaçlarının batıl olduğunu her fırsatta ve kardeş yapmıştır. Ümmet anlayışının haykırır. Allah’a kul olmaya karar verme- yerini milliyet anlayışının aldığı, aklın değil‫ِّمنَو ِإُك ْْخم َوافَنَأُ ُكْولَْمِئ َكأَ ْولِ ُيَها ُمء‬ ‫آبَاءكُ ْم‬ ْ‫الَّ ِذي َن آ َم ُنواْ لاَ تَتَّ ِخ ُذوا‬ ‫يَا أَيُّ َها‬ ‫إَ ِن‬ dikleri sürece onlar ile olan düşmanlığı duyguların harekete geçtiği ve zihinlerin ‫يَتَ َولَّ ُهم‬ ‫الْ ُك ْف َر َع َل ال ِإيمَا ِن َو َمن‬ ْ‫ا ْستَ َحبُّوا‬ bitirmez… Çünkü İbrahim Aleyhi’s Se- tel örgülerle çevrildiği bu zulüm çağında, ‫الظَّالِ ُمو َن‬ lam’ın dediği gibi: tüm bunlara şifa olacak yegâne unsur mil- ‫َوبَ َدا بَ ْي َن َنا َوبَ ْي َن ُك ُم الْ َع َدا َو ُة َوالْ َب ْغ َضاء أَبَ ًدا َحتَّى تُ ْؤ ِم ُنوا ِباللَّ ِه‬ let-i İbrahim olmak yani İslâm akidesi ve “Ey iman edenler! Eğer küfrü nizamlarına sımsıkı sarılarak bir ümmetimana tercih ediyorlarsa babala- ‫َو ْح َد ُه‬ olmaktır. Bu esas üzerine İslâm kardeş-rınızı ve kardeşlerinizi (bile) veli “…Siz bir tek Allah’a inanınca- liğini yeniden inşa etmektir. Milliyetçilikedinmeyin. Sizden kim onları veli ya kadar, sizinle bizim aramızda zehrinin panzehri, millet-i İbrahim olmak,edinirse işte onlar zalimlerin ta sürekli devam edecek olan bir düş- İslâm kardeşliğini kurmaktır.kendileridir.”19 manlık ve nefret belirmiştir…”21 Allah Subhanehû ve Teâlâ’nın, son ‫ثُ َّم أَ ْو َحيْ َنا إِلَيْ َك أَ ِن اتَّ ِب ْع ِملَّ َة ِإبْ َرا ِهي َم َح ِني ًفا َو َما كَا َن ِم َن‬ İbrahim milletinden olmak, batıl dü- Nebisi Muhammed Mustafa SallAllahu ‫الْ ُم ْ ِشكِي َن‬zenlerin İslâmi bir hayat ile değişmesi Aleyhi ve Sellem’e ve tüm müminlereiçin sürekli mücadele etmeyi gerektirir. İbrahim Aleyhi’s Selam’ı örnek gösterdi. “Sonra da biz, hanîf olan, müş-Şanlıurfa, Mısır, Suriye, Suudi Arabistan Rabbimiz İbrahim Aleyhi’s Selam’ı örnek riklerden olmayan İbrahim’in dini-topraklarında hicretler, sürgünler ile İslâm göstermesindeki maksat O’nun yaşadığı ne uy, diye sana vahyettik.”22davasını taşıyan İbrahim Aleyhi’s Selam’ın hayatın, yaptığı amelin, ortaya koyduğusünneti üzere yeryüzünü dâru’l İslâm’a eylemlerin aynısını bizlerin de yapmamı- 1  Hucurat Suresi 13çevirmek için mücadele etmeyi gerek- zı istemesiydi. O’nun yaptıkları tüm nebi 2  Buhari, Muslimtirir. Tek başına kalsa da mücadeleden ve rasullerin yaptığı aynıydı. Tüm iman 3  Muslimvazgeçmemeyi, aklının almadığı zorluklar edenlerin yapması gereken şeydi. Çün- 4  Muslimve imtihanlar ile de karşılaşsa asla davasın- kü tüm iman edenler bir milletti. Onlar 5  İmam Malikdan dönmemeyi gerektirir. İbrahim mille- âlemlerin Rabbi olan Allah’a iman ve ita- 6  Bakara Suresi 135tinden olanın eşi, çocukları, kazandıkları at etmişlerdi. 7  Âl-i İmran Suresi 95O’nun Rabbine olan kulluğuna engel değil, Bugün de bizlerin yapması gereken 8  Enam Suresi 161vesile olur. Zalimlerin gücü onu korkut- İbrahim milleti (dini) üzere olmaktır. 9  Buhari, Müslim, Tirmizi, Ebu Davudmaz. En zor şartlarda dahi Allah’a tevek- Allah’a kullukta başımıza gelen tüm im- 10  İbni Hacer el-Askalânîkül eder, O’ndan yardım ister, asla ümit- tihanlara ve nimetlere şükür ve sabır ile 11  Kurtubi Tefsirisiz olmaz. Davasının hak olduğunu ve bir itaat etmektir. Çünkü İbrahim Aleyhi’s 12  Tefsir-i Kebirgün mutlaka galip geleceğine iman eder. Selam’ın kavmi ve Nemrut’la mücade- 13  Bakara Suresi 120 lesi, ateşe atılışı, sürgün edilişi, Mısır’daki 14  Ebu Davud, Tirmizi, İbni Mace, Dârimî‫قَ ْد كَانَ ْت لَ ُك ْم أُ ْس َو ٌة َح َس َن ٌة ِف ِإبْ َرا ِهي َم َوالَّ ِذي َن َم َع ُه ِإ ْذ قَالُوا‬ imtihanı, çocuğu olmamakla, melekleri 15  Buhari, Muslim, İbni Mace, Tirmizi, Ebu‫َوبَ َدا‬ ‫ِمن ُدو ِن اللَّ ِه َك َف ْرنَا ِب ُك ْم‬ ‫لِبَيَْق َن ْوَناِم ِهَوبَْميْ َنإِنَّ ُكا ُمبُ َراالْء َع َِمدان َوُك ُةْم َوَاولِْمبَ َّْغم َتَضاْعءبُ ُأَدبَوًد َان‬ misafir etmekle, eşi ve çocuğunu çölde Davud, Dârimî, Muvatta ‫َحتَّى تُ ْؤ ِم ُنوا ِباللَّ ِه َو ْح َد ُه‬ bırakma ve onlardan ayrılma ile imtiha- 16  Bakara Suresi 135-136 nı, Kâbe’yi inşa edişi, ciğer paresi İsmail’i 17  Abdulfettah el-Kadı, Esbabı-ı Nüzul, İbn “İbrahim ve O’nunla beraber Allah’a kurban etme imtihanı gibi bir in- Kesir, Hadislerle Kuran-ı Kerim Tefsiriolanlarda sizler için çok güzel bir sanın kaldırmakta zorlanacağı her biri bir 18  Hud Suresi 120örnek vardır. Onlar kavimlerine dağ misali birçok şey ile imtihan edildiği 19  Tevbe Suresi 23demişlerdi ki; biz sizden ve Allah’ı gibi imtihan edileceğiz. Eğer O’nun gibi 20  Mümtehine Suresi 4bırakıp taptıklarınızdan beriyiz. kulluk edebilirsek kazanacağız. Yoksa im- 21  Mümtehine Suresi 4Sizi tanımıyoruz. Siz bir tek Al- 22  Nahl Suresi 123lah’a inanıncaya kadar, sizinle bi-zim aramızda sürekli devam ede- Suskunluğun Kırılma Noktası 89

P:90

MilliyetçilikMuhammet Hanefi Yağ[email protected]İLLETÇİLİK NE TÜRKİYE’NİNNE DE İSLÂM COĞRAFYASININ SORUNLARINI ÇÖZEMEZMilli ve milliyetçilik kelimeleri önemli hedef sayan bir anlayış olarak yüceltmek için çalışması, ülkesinin kalkın- 1789 Fransız İhtilali’ne kadar milliyetçiliğin 1789 Fransız İhtilali’nin ar- ması ve gelişmesi için gerekli çabayı gös- İslâm ve Müslümanlar tarafın- dından geliştiği kabul edilir.1  termesi, bu nedenlerle de kendisini çağından kullanılan ve bilinen kavramlar, keli- gerektirdiği bilgi ve becerilerle donatma-meler değildi. Milliyetçiliğin tarifi ile ilgili 2- Milliyetçilik; ortak tarihî tecrübe- sı anlamına gelmektedir.3olarak da efradını cami ve ağyarını mani nin, ortak geleneklerin, ortak inanç vebir tarif bulamıyoruz. Bu kavramın tarifini düşüncelerin, siyasi ideallerin ve ortak 4- Milliyetçilik, “maddi ve manevi açı-yapanlar kendilerinde var olan kanaatle- sembollerin, yani kültürel aklın üzerine inşa lardan millet ve ülkesinin çıkarlarını her şeyinri, hayata bakış açılarını dikkate alarak ta- edilen bir düşünce ve hayat tarzıdır. Bunun üstünde tutma anlayışı, ulusçuluk” olarakrifler ortaya koymuşlardır. Bu hususta ya- dışına düşen yaklaşımlar nihaî anlamda tanımlanmıştır. Milliyetçilik tarihsel süreç-zılan kitaplarda ve makalelerde yer alan ırkçılıkla buluşur. Genetiği kutsayan ve te burjuvazinin güçlenmesi ve dinin etki-tariflerden bazılarını buraya aktarmak su- yücelten anlayışlar fikrî ve siyasi makûliye- sinin kırılmasıyla beraber modern milliretiyle okuyuculara belli fikir vermeye ça- tin dışına düşer. Nitekim Türk milliyetçisi devlet (ulus-devlet) modelinin ortayalışacağım. Bu tariflerden bazıları şöyledir: olan Erol Güngör şu tespiti yapar: Türk çıkmasıyla önem kazanan bir ideolojidir. milliyetçiliği bir kültür hareketi olmak dola- 1- Belirli bir coğrafyada ortak kültürel yısıyla ırkçılığı, halka dayalı bir hareket ola- Yukarıda yer alan tariflere baktığı-ve/veya etnik kökene sahip toplulukların rak da otoriter idare sistemlerini reddeder.2 mızda çok açık ve net bir tarifin olma-siyasi ve tarihî meşruiyetiyle yüceltilme- dığını görüyoruz. Ancak bununla birliktesini hedefleyen siyasal, sosyal, kültürel, 3- Milliyetçilik; genel bir tanımlamay- bu kavram etnik kökenle, milli kimlikledinî düşünce ve yaklaşımlarla ideolojik la bireylerin vatanını, milletini sevmesi, bağlantılı olarak kullanılmış ve yapılan ta-anlamda milli devletin güçlenmesini en milli ve manevi değerlerini korumak ve riflerin tümü de bu kavramlar üzerinde90 Köklü Değişim

P:91

MİLLETÇİLİK NE TÜRKİYE’NİN NE DE İSLÂM COĞRAFYASININ SORUNLARINI ÇÖZEMEZyoğunlaşmıştır. Diğer taraftan bu kavram “milli devlet”, “vatanı ve milleti sevmek” ya halkları üzerinde uygulanmakta olanve etrafında dolaştırılan tüm düşünceler gibi kavramlar kullanılır. Bu kavramlar ve ideolojileri, sistemleri ele aldığımız za-ve gelişmeler Batı’da laik demokratik dü- bunun dışında daha başka kavramların man bunlar içerisinde “milliyetçilik” diyeşüncelerin gelişip serpilmeye başladığı tümü tek tek ele alınıp değerlendirildi- bir hayat sisteminin olmadığını görürüz.dönemden sonra varlık bulan kelimeler- ğinde de milliyetçilik kavramının insan- Dolayısıyla vahşi kapitalizmin uygulandığıdir. Tarihsel süreç içerisinde milliyetçilik ların sorunlarını çözme yeteneğine sa- Amerika halkları arasında milliyetçiliğinkavramıyla ortaya çıkarttığı sonuçlar de- hip olmadığı görülür. Bir başka ifade ile var olduğunu gördüğümüz gibi, bir dö-ğerlendirildiğinde ise karşımıza şu man- milliyetçilik kavramı başlı başına çözüm nem komünist sistemin tatbik edildiğizara çıkmaktadır: üretme özelliğine sahip olmaktan ziyade sosyalist düşünceyi benimseyen halklar- halkların ve milletlerin tarih boyunca sa- da da milliyetçilik düşüncelerinin var ol-1- Farklı tariflerle olsa dahi toplum- hip oldukları “ortak kültüre” ya da üzer- duğunu görürüz. Yine İslam’ı din olaraklara empoze edilen milliyetçilik düşün- lerine uygulanan belli ideolojiye yamaklık kabul edip buna inanan Müslüman halk-cesinde halkların, kavimlerin birbirlerini yaparak ortaya bir şeyler koymaya çalışır. lar arasında da milliyetçiliğin var olduğu-diğerlerinden üstün ve ayrı görmesi na şahit oluruz.yargısı vardır. Kavrama yalnızca buaçıdan bakıldığında aynı coğrafya- Bunların tümünü dikkatli bir şe-yı paylaşan farklı ırklara ve dillere Milliyetçilik ve kilde inceleyip düşündüğümüzdemensup insanları birbirlerine bağla- içeriğinde yer alan tüm kapitalizmi benimseyip hayata ba-yıp, güven temin etmekten ziyade açıklamalar tek başına kış açısı hâline getiren Amerikalı,insanları birbirlerine düşman hâle bir şey değildir. İnsanda İngiliz, Alman, Fransız, Rus vs. aynıgetiren, kin ve nefret tohumlarını zamanda milliyetçidir. Fakat bun-eken bir kavram olduğu görülür. var olan içgüdülerin ların tümünün ortak yanı hayattaNitekim bunun sonucu olarak bu harekete geçirilmesiyle karşılaştıkları sorunlarını kapitalistkavramın ortaya atılmasından son- sisteme, diğer bir ifade ile dini ha-ra hızlı bir şekilde neşvü nema bul- bağnaz, dengesiz ve yattan ayırma esasına göre kuruluduğu Avrupa halkları özellikle de anlamsız bir şekilde olan laikliğe, demokrasiye göre çö-İslâm coğrafyasında yaşayan halklar züyor olmalarıdır. Ne ekonomi ilearasında kin, nefret ve buna bağlı kendisini gösterir. ilgili sorunların, ne aile ve eğitim,olarak da savaş ve katliamları or- Milliyetçilik ve buna yargı, ceza kanunları gibi hususlarıntaya çıkartmıştır. Özellikle Osmanlı bağlı olarak ortaya hiçbirisinde milliyetçiliğe dayalı birtebaasından olan, Ermeniler, Bul- konulan sözler insanları şey ortaya koyamazlar. Çünkü mil-garlar, Araplar, Yunanlılar ve diğer liyetçilik ve bunun içinde yer alanhalklar arasında etkisini kısa süre- ırkçılık ve vatancılık akla uygun olande göstermiş ve vahim sonuçlara bir husus değildir. Hayatını idameneden olmuştur. Gerek Avrupa ettirdiği yuvayı, toprağı, coğrafyayıhalklarının tarihinde gerekse Afrika korumak, başkalarının buralara gir-kıtasından Amerika ve Asya kıtası- melerine engel olmak içgüdüsü hay-na varıncaya kadar bu kavram üze- vanlarda da var olan bir içgüdüdürrinden yürütülen fitnelerle dünya- ve son derece basit bir düşüncedir.nın her bir yanındaki farklı ırklar ve körleştirir. Gerçekleri Bunun içindir ki milliyetçilik vetopluluklar arasında savaşlar kendi- görmesine engel olur içeriğinde yer alan tüm açıklamalarni hissedilir bir şekilde göstermiş ve tek başına bir şey değildir. İnsandahâlen de devam etmektedir. var olan içgüdülerin harekete geçi- rilmesiyle bağnaz, dengesiz ve an- 2- Ana teması itibarıyla belli ni- Ancak ne olursa olsun ortaya koyduğu lamsız bir şekilde kendisini gösterir.teliklere sahip kavimlerin diğerle- hususların tümü insanda var olan içgüdü- Milliyetçilik ve buna bağlı olarak or-rinden daha üstün olduğu varsayı- lerden birisinin daha bariz hâle getirilme- taya konulan sözler insanları körleştirir.mına dayanan milliyetçilik düşüncesinde Gerçekleri görmesine engel olur.toplumların kalkınmalarını sağlayacakfikirler yer almaz. Diğer bir ifadeyle mil- sinden öteye geçemez.liyetçilik dünyanın hangi coğrafyasında Milliyetçilikle ilgili kısa girişten sonrayer alırsa alsın insan topluluklarının so- bu kavram çerçevesinde ortaya konulanrunlarını çözecek içeriğe sahip değildir. Çünkü milliyetçilikte hayata bakış açı- şeylerle toplumların hiçbir meselesinin sı yoktur. Dünya hayatının öncesi ve son- çözülmeyeceğini, tam tersine sıkıntıları,Nitekim yukarıda yer alan ve bunların rası ile bağlantısı hakkında bir düşünce huzursuzluğu, düşmanlığı, nefreti, bağ-dışındaki daha başka tarifler dikkatli bir de yoktur. Yirminci yüzyıldan günümüze nazlığı, düşüncesizliği, körlüğü hâkim kı-şekilde incelendiği zaman “ortak kültür”, kadar geçen zaman diliminde tüm dün- lacağını maddeler hâlinde sıralayabiliriz: Suskunluğun Kırılma Noktası 91

P:92

Milliyetçilik 1- Özü itibariyle belli niteliklere sa- Kendisine dahi faydası olmayan,hip olan halkların diğer halklardan daha uygulandığı insan topluluklarınınüstün ve değerli olduğu düşüncesi son tümünde kargaşa, yeis, sıkıntı,derece tehlikelidir. Belli bir coğrafya üze- düşmanlık, kavga meydana getiren,rinde yaşamakta olan insanları birbirine huzursuzluğu yayan kapitalistbağlamaz. Birleştirici, bütünleştirici değil, demokratik laik sistemi kendisineparçalayıcıdır. İnsanlar arasında insani kılavuz olarak alan milliyetçiliktenduyguları değil hayvani duygu ve davra- nasıl çözüm çıkabilir? Böyle bir anlayışnışları tetikler. Bu hâliyle çözüm olmadı- insanların sorunlarını nasıl çözebilir?ğı gibi tam tersine çözümsüzlüğü hakimkılar. Geçmişte ve günümüzde bunun bunun bağlayıcılığı yoktur. Farklı milliyet- rucu kullanımı, yalan söyleme, bencillik,yüzlerce örneğini görmek mümkündür. çilik tariflerinde olduğu gibi hangi tarif dik- aile bağlarının kopması, boşanma olay-İnsanların birbirlerini sevmelerini ve say- kate alınacak, kim, buna, neye göre karar larının artması, anne baba çocuk ilişkile-malarını değil etnik kökene bağlı olarak verecek?! Bu türden hususların tümü dahi rinin bozulması gibi sayılamayacak kadarbir kesimin kendileri dışında kalan insan- başlı başına bir sorundur. Velev ki belli bir sorunlar yumağı bulunmaktadır. Kapi-lardan nefret emlerini sağlar. İnsanlar bir- ideolojiye yani hayata bakış açısına göre talizmin ve demokratik sistemin tatbikbirlerinin düşmanı olurlar. Kimin, kimi ne insanların meselelerinin çözüme kavuştu- edildiği ülkelerde halklar huzursuzdurlar.için öldürdüğünü, nefret ettiğini, neden rulacağı varsayıldığında ise dikkate alına-düşman olduğunu anlayamaz. Bu hâliyle cak olan hayata bakış acısının bizzat kendi- Adalet ve yargı sisteminde de benzersorun olmayan birçok husus sorun hâ- sinin doğru olup olmadığı söz konusudur. sorunlar kendisini göstermektedir. Gü-line gelir. İnsanları birbirlerine düşman nümüz Türkiye’sinde olduğu gibi demok-etmekten başka bir sonucu olmayan bir Örneğin kapitalist ideolojiye göre ratik sistemin hâkim olduğu tüm ülkeler-düşüncenin insanların sorunlarını çözme- hayatın problemlerini çözmek istenmesi de sayısız çeşitleriyle suç işleme oranlarısi de mümkün olmaz. Oysa farklı dilleri, hâli ayrı bir sorundur. Çünkü kapitalist artmaktadır. Verilen cezaların hiçbirisidinleri ve renkleriyle insanlar bir arada ya- sistemden kaynaklanan çözümlerin hiçbir caydırıcı olmamaktadır. Cezaevleri tıkaşamak durumundadırlar. Bunlar arasında tanesi toplumları huzura kavuşturmamış- basa dolu olduğu için suç işleyenlerinöyle bir nizam ve sistem tesis edilmelidir tır. İnsanları daima sıkıntılara maruz bı- cezaları ertelenmekte yeni cezaevleriki dil, din ve ırk farklılığı insanları birbirle- rakmıştır. Servetin büyük bir kısmının çok yapılmakta, fakat bunlar dahi yeterli ol-rinden ayrıştırıp birbirlerine düşman hâ- az sayıdaki zenginlerin elinde birikmesine mamaktadır. Cadde ve sokakların her birline getirmesin, onların topraklarını dola- neden olmuştur. Dolayısıyla kapitalist il- tarafı kamera sistemleriyle gözetlenme-yısıyla maddi ve manevi güçlerini parça- kelere göre ekonomik ve ticari hususların sine rağmen insanlar yine de kendilerinilayıp zayıflatmasın, bir kesimin bir başka çözülmesi doğru bir çözüm değildir. Gü- güvende hissetmemektedir. İnsanlarınkesime zulmetmesine neden olmasın. nümüz kapitalist dünyada yaşananlar bu- birbirlerine olan güvenleri kalmamış ve nun en net örneklerini göstermektedir. toplum bencilleşmiştir. 2- Sömürgeciler başta olmak üzereart niyetli kişi, devlet ve toplulukların İctimai hayata dair meselelerde ka- Kendisine dahi faydası olmayan, uy-aracı, uşağı hâline getirir. Çünkü milliyet- pitalist ideolojinin yani demokratik laik gulandığı insan topluluklarının tümündeçilik esasına dayalı düşüncelerle hareket çözümlerin dikkate alınması hâlinde de kargaşa, yeis, sıkıntı, düşmanlık, kavgaeden kimseler düşünemezler. Yaptıkları- doğru bir çözüm ortaya konulmuş ol- meydana getiren, huzursuzluğu yayannın doğru ya da yanlış olduğunu anlaya- maz. Zira günümüz dünyasının her bir kapitalist demokratik laik sistemi kendisi-mazlar. Yaptıkları icraatların doğruluğunu yerinde uygulanmakta olan kapitalist ne kılavuz olarak alan milliyetçilikten nasılya da yanlışlığını değerlendirebilecekleri demokratik sistemlerde toplumların her çözüm çıkabilir? Böyle bir anlayış insanla-ölçüleri yoktur. Sadece içgüdüleriyle ve geçen gün artan sorunları vardır. Bu ülke- rın sorunlarını nasıl çözebilir? Onları nasılbu içgüdüleri tahrik eden dürtülerle ha- lerin tümünde arsızlık, yolsuzluk, uyuştu- kalkındırabilir?rekete geçerler. 3- Ne ekonomi, ne yargı, ne eğitim,ne ordu, ne ticaret, ne de ictimai nizamile ilgili meselelere ait çözümlere sahipdeğildir. Belki bazı kimseler bu ifadeleri-mize karşı çıkabilir. Çünkü milliyetçiliğintariflerinden bazılarında “siyasal, sosyal,kültürel, dinî düşünce ve yaklaşımlarla ide-olojik anlamda milli devletin güçlenmesi”şeklinde tariflere yer verilmektedir. Butarifin doğru olduğunu kabul etsek dahi92 Köklü Değişim

P:93

MİLLETÇİLİK NE TÜRKİYE’NİN NE DE İSLÂM COĞRAFYASININ SORUNLARINI ÇÖZEMEZ Milliyetçilik, özellikle Batı sömürgeci- liğinin demokratik, laik düşüncelerle be- zenip süslenmesinin ardından, sömürge- ciliği geliştirmek, egemenliği altına almak istediği toplumları ya da devletleri bölüp parçalamak için kullandığı en temel araç- lardan birisi olmuştur. Osmanlı Devle- ti’nin yıkılışında İngilizler tarafından kul- lanılan “vatan, vatancılık, milli, milliyetçi” kavramları farklı ırklara mensup halklar içerisinde yaygınlık kazandırılmak sure- tiyle aynı coğrafyayı paylaşan birbirinden farklı etnik kökene mensup insanların birbirlerine düşman hâline getirilmeleri, birbirleriyle savaşmaları, yüz yıllar bo- yunca birlikte yaşadıkları coğrafyaları parçalayıp farklı isimler altında devletler kurmalarıyla neticelenmiştir. Netice itibariyle milliyetçiliğin bizzat tında insanların en değerli olanının takva Sonuç olarak:kendisinde toplumu ilgilendiren çözüm- bakımından üstün olan kimse olduğunuler yer almamaktadır. Sadece ve sadece belirtir. Dolayısıyla İslâm nazarında milli- Milliyetçilik ne Türkiye’nin ne de diğermilliyetçilik yeryüzünde insanlar tarafın- yetçiliğe ve bunun içerisinde yer alan dü- İslâm coğrafyasının sorunlarını çözmediğidan kabul görmüş ideolojilere yamaklık şüncelere yer olmaz. İslâm her şekliyle gibi çözemez de. Tam tersine milliyetçiyapmak suretiyle bunlardan birisini be- milliyetçiliği de ırkçılığı da reddeder. düşüncelerin kol gezdiği coğrafyalardanimsemekte, milliyetçilikle bunları süsle- sorunlar yumağı her geçen gün büyü-mektedir. Doğal olarak yamaklığını yap- 2- İslâm insanların rengini, diline, ır- müştür. Milliyetçilik basitliktir, küçükmakta olduğu ideolojinin bozuk olması, kına ve dinine bakmadan tüm insanların düşünmektir. Akılla değil içgüdülerle ha-toplumların meselelerini sağlıklı bir şekil- hayat boyu her türlü meselesini çözecek reket etmektir. İçgüdüler ise doğru olande çözmekten uzak olması, bunu olduğu içeriğe sahip bir nizamdır. Bu nizamın ile olmayanı, iyi ile kötüyü ayırt edemez.gibi milliyetçiliğe de yansıtacaktır. kendisi dışında daha başka çözümlere Her zaman yanılmaya mahkûmdur. Mil- ihtiyacı yoktur. Irkçı yaklaşımı esas alan liyetçilik kavramını üreten Batı dünyası Diğer taraftan belki de İslâm dünyasın- milliyetçiliği tümden reddeden milliyet- çıktığı dönem itibariyle önce İslâm üm-da milliyetçi düşüncelere sahip olan kim- çiliğin İslâmi yönü yoktur. Dolayısıyla metinin varlığını yani Osmanlı Devleti’niseler toplumların meselelerinin çözülme- milliyetçilikle İslâm arasında bir bağ kur- parçalamayı hedeflemiş, bu ve benzerisinde İslâmi değerlerin dikkate alınacağı- mak mümkün değildir. Nitekim Fransız kavramlar üzerinden de bunu gerçek-nı, İslâm’ın getirdiği çözümlerin ise gerçek İhtilali ile neşvü nema bulmaya başlayan leştirebilmiştir. Dünyanın hiçbir coğraf-anlamda doğru çözümler olduğunu söy- milliyetçilik ve buna bağlı düşünceler or- yasında da insanların sorunlarını çözme-lemek suretiyle itiraz edebilirler. Onların taya çıkıncaya kadar İslâm ümmeti böyle miştir. Sömürgeciliğin vazgeçilmez enbu itirazlarına karşı şunları söyleyebiliriz. bir kavramı da içeriği de bilmiyordu. Bu temel araçlarından biri olmaktan öte bir kavram ve içeriğin olmadığı asırlarda İs- anlamı da yoktur. 1- İslâm insanların rengine, ırkına ve lâm ümmeti daima dünyaya liderlik edenyaşadıkları topraklara bakmaksızın hep- devlete sahip oldular. Toplumları ve 1  Azmi Özcan, TDV İslâm Ansiklopedisi, Milli-sini aynı seviyede ele alır. Her şeyden halkları parçalamadılar, bütünleştirdiler. yetçilik maddesi.önce zenci olanıyla olmayanıyla, Arabıy- İslâm aralarındaki kin ve nefreti ortadan 2  Porf. Dr. Nadim Macit. Türk Milliyetçiliğila Türküyle hepsini insan olarak ele alır. kaldırıp insanları birbirlerine dost yaptı. Kültürel Akıl, İctihat ve Siyaset. S.20, Ötükenİnsanların birbirlerine olan üstünlüğünü Kalplerine sevgi ve merhameti yerleştir- Yayınları.ancak takva şartıyla dikkate alır. İnsan- di. Dolayısıyla milliyetçiliğin İslâm’ı refe- 3  Prof. Dr. Temel Çalık. 21. Yüzyıla Girerkenları Allah’a iman edenler ve etmeyenler rans aldığı gibi bir varsayım ya da iddia Milliyetçilik Üzerine Bir Değerlendirme.http://olarak iki ana gruba ayırırken bunların tümüyle boş bir iddiadır. Her ne surette devlet.com.tr/makaleler/y184.tümünü insan olarak ele alır ve her bi- olursa olsun milliyetçilik insanları, devlet-rinin ihtiyacını karşılamayı, aralarında leri ve toplumları kalkındırmaz. Onlarınadaletle hükmetmeyi esas alır. Allah ka- sorunlarını çözmez. Suskunluğun Kırılma Noktası 93

P:94

Milliyetçilik Mahmut Kar [email protected] MÜSLÜMANLARIN YÜKSELEN MİLLİYETÇİLİĞE KARŞITAVRI NASIL OLMALI?Hilâfet’in ilgasından önce ve niyetle yorumlar ortaya koydular. Ancak beldelere sızması, alan bulup davetinin sonra, süreç içerisinde Müs- sonucu hatalı olan bu yorumlama gayret- yapılması özel bir plan ve belirli bir ka- lümanlar ve İslâmi hareketler, lerinde kendilerini vakıanın kendisine tes- sıt dâhilinde olmuştur. Yine vatancılıkyaşadıkları dönemin en etkin-popüler lim ettiler. Yani felsefi düşünce zemininde ve milliyetçilik gibi düşüncelere davetfikir ve düşüncelerinden etkilendiler. Bu kelami konulara kendilerini mahkûm etti- edenleri, bu düşüncelerin bayraktarlı-bazen iyi niyetle atılan adımlar sonrasın- ler. Bu durum İslâm tarihi boyunca Müs- ğını yapanları, bu düşünceleri Batı’danda, çoğunlukla da kötü niyet ve kasıt- lümanların akli ve gaybi konularda hatalı alıp İslâm beldelerine taşıyan ve yayan-lı adımlar neticesinde oluştu. Örneğin inanışlarına sebep oldu. Müslümanlar ları iyi niyetli sınıfta göstermek müm-Müslümanların kelam ilmi ve felsefe ile kaderiyeci anlayışa meylettiler ve dura- kün değildir. Tüm bu düşünceler İslâm’atanışması İslâm davetinin farklı coğraf- ğanlaştılar. Onların bu durumu iyi niyet- muhalif, İslâm akidesi ile taban tabanayalardaki milletlere taşınması neticesin- le izah edilebilir. Zira Yunan felsefesine zıt, Müslümanlar için tehlikeli fikirler ol-de oldu. Müslümanlar bu süreçte Yunan cevap yetiştirmek için ortaya koydukları makla beraber bu fikirlerin taşıyıcılarıfelsefesi ile tanıştılar ve bu felsefenin il- gayret ve bundan murad ettikleri hedef da kendileri kadar tehlikelidir. Bunlargilendiği tüm konulara İslâm’ın bir ceva- bir şekilde hüsn-ü niyet ile izah edilebilir. kötü niyetli kişiler, gruplar ve kitlelerdir.bının olması gerektiğini düşündüler. Bucevaplara ulaşmak için çok fazla gayret Ancak laiklik, demokrasi, çoğulculuk, Müslümanların ve İslâmi hareket-ce-gösterdiler. Sonuçta Yunan felsefesinden ılımlılık, aşırıcılık gibi düşüncelere me- maatlerin bu fikirler karşısında bilmesietkilenme neticesinde kelam ilmi kapsa- yil hüsn-ü niyet ile izah edilemez. Zira gereken en önemli şey onların İslâm’amında “Kaza ve Kader” gibi konularda iyi bu düşüncelerin Müslümanların yaşadığı karşı çıkarılmış tehlikeli mefhumlar ol-94 Köklü Değişim

P:95

MÜSLÜMANLARIN YÜKSELEN MİLLİYETÇİLİĞE KARŞI TAVRI NASIL OLMALI?duğudur. Kâfirler İslâm ile mücadelede emretme kötülüklerden sakındırma farzı Yine Allah Subhanehû ve Teâlâ şöyleonun otoritesi olan Hilâfet’i işte bu fikir- ile sorumludur. buyurmaktadır:ler ile yıktılar. Vatancılık ve milliyetçilik ilebüyük bir coğrafyayı parçaladılar. Hilâfet’i Allah Subhanehû ve Teâlâ şöyle buyur- ‫َولَ ْو َل َدفْ ُع اللَّ ِه ال َّنا َس بَ ْع َض ُهم ِببَ ْع ٍض لَّ ُه ِّد َم ْت َص َوا ِم ُع َو ِبيَ ٌع‬yıktıktan sonra da Müslümanları kendi maktadır: ‫َو َصلَ َوا ٌت َو َم َسا ِج ُد يُ ْذ َك ُر ِفي َها ا ْس ُم اللَّ ِه كَ ِثي ًرا‬hâllerine bırakmadılar. Zira yeniden kal-kınmak, eski izzet ve gücüne kavuşmak ‫َولْتَ ُكن ِّمن ُك ْم أُ َّم ٌة يَ ْد ُعو َن ِإ َل الْ َخ ْ ِي َويَأْ ُم ُرو َن ِبالْ َم ْع ُرو ِف‬ “Eğer Allah, bir kısım insanlarıniçin Müslümanların his ve şuurunun, dai- ‫َويَ ْن َه ْو َن َع ِن الْ ُمن َك ِر َوأُ ْولَ ِئ َك ُه ُم الْ ُم ْف ِل ُحو َن‬ (şerlerini) diğer bir kısmı ile defe-ma uyanık hâlde olduğunu gördüler. Zira dip önlemeseydi, mutlak suretlesamimi ve imanlı evlatlarının eliyle, bu “Sizden, hayra çağıran, iyiliği manastırlar, kiliseler, havralar vehisler harekete geçecektir; bunu çok iyi emreden ve kötülükten men eden içlerinde Allah’ın isminin bolcabiliyorlardı. Bu sebeple kâfir devletler, bir topluluk bulunsun. İşte kurtu- anıldığı mescitler yıkılır giderdi.”3İslâm kuvvetinin sadece onun yürütme luşa erenler onlardır.”1organında sınırlı olmadığını fark et- Müslümanlar bu ayetler ışığındatiler. Müslümanların fikirlerine Batı Biz Müslümanlar hareket etmeli ve tavır almalıdırlar.kültürünü bulaştırmalarıyla ve nefsi ve İslâmi hareketler Yukarıdaki ayetlerin her ikisindezayıf olan bazı Müslümanları kendi olarak, kötülük ve “Allah insanların bir kısmınıtaraflarına çekmeleriyle umdukları- diğer bir kısmı ile defedip ön-nı gerçekleştiremediklerini fark et- fesadı yayan, şer lemeseydi” ifadesi geçmektedir.tiler. Sonuçta Batılı fikirlerin sadece Bu ifadeye bakıldığında yeryüzündebelli başlı kişilerde değil Müslüman- iki kısım insanın olduğunu görü-ların genelinde tesirli olması için ça- yoruz. Bir kısım insan yeryüzündelıştılar ve hâlâ çalışıyorlar. kötülük ve şer çıkarıyor, diğer bir kısım insan ise yeryüzünde iyilik ve hayrı yayıyor. İşte Allah Subhanehû Onun için kâfirler, nasıl ki bugün bulaştıran insan ve ve Teâlâ şerli insanların kötülükleri-demokrasi gibi batıl düşüncelerin, toplulukların karşısında ni hayırlı insanların iyilikleri ile deflaiklik gibi küfür fikirlerinin Müslü- edeceğini beyan buyuruyor. Eğermanlar arasında yayılması ve kabul olmalıyız. Milliyetçilik Allah Subhanehû ve Teâlâ bunu yap-görmesi için çalışıyorlarsa, geçmiş- ve vatancılık mamış olsaydı yeryüzü tamamente ümmetin bölünüp parçalanması- fesada uğrardı.nı sağlayan vatancılık ve milliyetçilik yeryüzünde fesatgibi fasit, dar ve bozuk fikirlerin çıkaracak en tehlikeli Biz Müslümanlar ve İslâmi ha-yayılmasını, Müslümanlar arasında fikirlerdendirler. Zira reketler olarak, kötülük ve fesa-taraftar bulmasını ve en önemlisi Milliyetçilik asabiyettir, dı yayan, şer bulaştıran insan veMüslümanlar tarafından kabul gör- milliyetçilik ırkçılıktır, toplulukların karşısında olmalıyız.mesini istiyorlar. Özellikle vatancı- Milliyetçilik ve vatancılık yeryü-lık ve milliyetçilik düşüncesine mey- bölücülüktür zünde fesat çıkaracak en tehlikelilin içgüdüsel bir meyil olduğunun fikirlerdendirler. Zira Milliyetçilikfarkındalar, İslâm’a taban tabana zıt asabiyettir, milliyetçilik ırkçılıktır,olmasına rağmen bu ayrılıkçı fikir- bölücülüktür. Milliyetçilik insanlarıleri İslâm ile güzelleştirmeye gayret kanına, soyuna ırkına göre ayırırgösteriyorlar. ve insanlara bu ayrıma göre değer ve kıymet verir. Milliyetçilik insan- O hâlde bu planlı çalışmaya kar- ları Türk, Kürt, Arap, Acem vb.şı Müslümanların tavrı ne olmalı,Müslümanlar yükselen Milliyetçi- ırklara ve soylara tasnif eder. Hâl- buki İslâm Müslümanları birbirinelik karşısında nasıl bir tavır almalı, kardeş olarak görür, onların ırkları vevatancı ve milli duygular üzerinden Müs- soyları, kanları ve neseplerinin farklı ol-lümanların uyutulmalarının önüne nasıl Allah Subhanehû ve Teâlâ düzeltici ve ması önemli değildir. Bu İslâm için hiçbirgeçilmeli, millilik dayatmasına karşı nasıl ıslah ediciler hakkında da şöyle buyur- şey ifade etmez. İslâm geldiğinde kabilecevap verilmeli? muştur:Müslümanlar ve İslâmi hareketler ‫َولَ ْول َا َدفْ ُع اللّ ِه ال َّنا َس بَ ْع َض ُه ْم ِببَ ْع ٍض لَّ َف َس َد ِت الأَ ْر ُض‬ savaşlarını ve insanlar arasındaki bütün düşmanlıkları bitirmiştir. İslâm Peygam- “Eğer Allah’ın insanların bir beri aile bağları üzerinden güdülen bütünbu süreçte kendilerine düşen İslâmi so-rumluluğun önem ve ehemmiyetini çok kısmının (kötülüğünü) diğerleriyle kan davalarını ayağının altına aldığını ifadeiyi kavramak zorundadırlar. Zira her bir savması olmasaydı, elbette yeryü- etmiştir. Müslümanlar da böylece bir tekMüslüman ve her İslâmi hareket iyiliği zü ifsat olurdu.”2 bir ümmet olmuşlardır. Suskunluğun Kırılma Noktası 95

P:96

Milliyetçilik \"Milliyetçilik İslâm’dan değildir, bizden değildir, biz ondan beriyiz\" Allah Subhanehû ve Teâlâ şöyle buyur- “Asabiyete davet eden bizden de- husumet oluşturur. Milliyetçilik İslâm’danmaktadır: ğildir, asabiyet üzere savaşan bizden değildir, bizden değildir, biz ondan beri-‫ِإ َّنَا الْ ُم ْؤ ِم ُنو َن إِ ْخ َو ٌة فَأَ ْص ِل ُحوا بَ ْ َي أَ َخ َويْ ُك ْم َواتَّ ُقوا اللَّ َه لَ َعلَّ ُك ْم‬ değildir, asabiyet üzere ölende biz- yiz, biz Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sel- den değildir.”5 lem’in ümmeti olarak onu (milliyetçiliği) ‫تُ ْر َح ُمو َن‬ ayaklarımızın altına aldık, demeliyiz. “Mü’minler ancak kardeştirler. Tüm bu ayet ve hadisler ışığında Müs-Öyleyse kardeşlerinizin arasını lümanlar olarak biz ve İslâmi hareketler, Peki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti,düzeltin. Allah’a karşı gelmekten İslâm dışı tüm düşünce ve fikirlere me- AK Parti iktidarı ve diğer muhalefet par-sakının ki size merhamet edilsin.”4 safeli olmamız gerektiğini, demokrasi ve tilerinin, politikacıların, Diyanet vb. tüm Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem laikliği reddetmemiz gerektiğini, milliyet- kurum ve kişilerin Müslümanlara dayat-şöyle buyurmaktadır: çilik ve vatancılık fikirlerini elimizin tersi tıkları millilik ve yerlilik meselesine karşı‫لَ ْي َس ِم َّنا َم ْن َد َعا إِ َل َع َص ِب َّي ٍة َولَيْ َس ِم َّنا َم ْن قَاتَ َل َع َل َع َص ِبيَّ ٍة‬ ile itmemiz gerektiğini söyleyebilmeliyiz. tavrımız ne olmalı? Müslümanları, İslâmi Zira laiklik ve demokrasi ifsat eder, şirke cemaat ve hareketleri milli olmaya zor- ‫َولَيْ َس ِم َّنا َم ْن َما َت َع َل َع َص ِبيَّ ٍة‬ götürür, harama sürükler. Milliyetçilik ise layan bu dayatmaya nasıl tavır almalıyız? 96 Köklü Değişim böler, parçalar, ötekileştirir, düşmanlık ve

P:97

MÜSLÜMANLARIN YÜKSELEN MİLLİYETÇİLİĞE KARŞI TAVRI NASIL OLMALI? İslâm bir tanedir. İslâm’ın milli olanı, “Resulullah SallAllahu Aleyhi ve yerli olanı, geleneksel ve modern olanı Sellem şöyle buyurmuştur: Hiçbiriniz kendisini tahkir etmesin.  Bir kimse olmaz, olamaz ve bundan sonra da öyle bir şey görür ki, onunla ilgili bir olmayacak. Her kim İslâm’ın başına şey söylemesi Allah’ın onun üzerin- bu tür bir sıfat eklemeye kalkıyorsa deki hakkıdır. Fakat o, bu husustabileceğiz ki bunu yapanlar İslâm’a ihanet konuşmaz. (Yani, insanlardan çekinip eden, dini bozmaya çalışan insanlardır, konuşmamakla nefsini tahkir etmiş,gruplardır. Nasıl ki ılımlı ve radikal İslâm alçaltmış olur). Allah da (kıyamet yoksa yerli ve milli İslâm da yoktur. günü ona): Şu şu hususta seni konuş- maktan engelleyen neydi? Der. O da: Rabbim insanlardan korktum, der. Allah da: En çok korkulması gereken benim, der.”6 Aynen şu şekilde: 3- “Anayasa ve tüm kanunlarını Ba- 5- Sizler aldatıcılarsınız, demokrasi tı’dan ithal eden, demokrasi ve laiklik gibi ile Müslümanları aldattınız, yalan söyle- 1- Öncelikle şunu tek bir dilden hep Batı menşeili düşüncelere sarılan sizler; diniz ve oylarını aldınız. İslâm’ı getirece-bir ağızdan haykırmalıyız. İslâm bir tane- ne milli ne de yerli olabilirsiniz. Siz ancak ğiz, dediniz ama şimdi Müslümanlara laikdir. İslâm’ın milli olanı, yerli olanı, gele- Hilâfet’i kaldıran laik İngilizci parlamen- cumhuriyeti sevdirmeye çalışıyorsunuz.neksel ve modern olanı olmaz, olamaz ter sitem yerine Amerikancı başkanlık Şimdi de milliyetçilik ve yerlilik ile Müs-ve bundan sonra da olmayacak. Her kim sistemini inşa edecek kadar yerli ve milli lümanların duygularını kaşıyorsunuz. Sizİslâm’ın başına bu tür bir sıfat eklemeye olabilirsiniz. Dolayısıyla siz aslında sahi- meydanlarda gerçekleşmeyeceğine kesinkalkıyorsa bileceğiz ki bunu yapanlar İs- binizin malısınız. Sizin milliyetçiliğinizin inandığınız sözler veriyorsunuz. Sizlerlâm’a ihanet eden, dini bozmaya çalışan rengini dilini dahi Batı yani Amerika be- yapmayacağınız sözleri söylüyorsunuz.insanlardır, gruplardır. Nasıl ki ılımlı ve lirlemektedir.” diyebilmeliyiz. Bu sebeple biz size güvenmiyoruz. Ziraradikal İslâm yoksa yerli ve milli İslâm da ancak doğru ve sadık adamlara güvenilir.yoktur. Geleneksel ve modern İslâm’da 4- “Sizler Müslümanları Kemalist ide- Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem sizinyoktur. Her kim bunu yapmaya kalkıyorsa oloji gibi tek kalıba sokmaya çalışıyorsu- hakkınızda aynen şöyle buyuruyor:diyeceğiz ki; sizler İslâm ile oynayarak onu nuz. Onlar bütün Müslümanları şapkabozmaya çalışan şer odaklarının, açıkça takmaya zorladılar, onlar bütün Müslü- ‫َس َيأْ ِت َع َل ال َّنا ِس َس َن َوا ٌت َخ َّدا َعا ُت يُ َص َّد ُق ِفي َها الْ َكا ِذ ُب‬Batılı oryantalistlerin hizmetkârlarısınız. manları tek tip kıyafet giymeye zorladılar, ‫َويُ َك َّذ ُب ِفي َها ال َّصا ِد ُق َويُ ْؤ َتَ ُن ِفي َها الْ َخائِ ُن َويُ َخ َّو ُن ِفي َها الأَ ِمي ُن‬ onlar Müslüman kadınların tesettürü ile ‫ِف‬ ‫التَّا ِف ُه‬ ‫ال َّر ُج ُل‬ ‫قَا َل‬ ‫ال ُّر َويْ ِب َض ُة‬ ‫َو َما‬ ‫ِقي َل‬ ‫ال ُّر َويْ ِب َض ُة‬ ‫َويَ ْن ِط ُق ِفي َها‬ 2- Özellikle iktidarda bulunan siyasi- oynadılar, onlar çocuklarımıza okullarda  ‫أَ ْم ِر الْ َعا َّم ِة‬lere şunu haykırmalıyız: Siz laiklik esası koro hâlinde marşlar söylettiler ve ken-üzere kurulmuş bir devletin hizmetçileri- di inkılaplarını dayattılar. Ancak Müslü- “İnsanlara öyle aldatıcı senelersiniz. Bu laik demokratik küfür devletinin mandan İslâm’ı ve imanı sökemediler. gelecek ki, o zaman yalancılar doğ-meclis açılışında, hükümetlerin tanıtımın- Şimdi de siz laik rejimin istediği tek tip rulanacak, doğru sözlü olanlar dada, resmi bayram törenlerinde Kur’an ve Müslüman, tek tip cemaat var etmeye yalanlanacaklardır. O zaman hain-İslâm’ı istismar ediyorsunuz. Hem dini çalışıyorsunuz, operasyonlar çekerek lere itimat edilecek, emin olanlar dahayattan ve devletten ayıran laiklik akide- Müslümanları korkutmaya çalışıyorsu- ihanetle suçlanacaklardır. İşte o za-sine bağlılık yemini ediyorsunuz hem de nuz. Biz sizin dayatmalarınıza asla boyun man ruveybida konuşacaktır. Denildibu yemin ve tanıtım törenlerine Kur’an-ı eğmeyeceğiz. Rasulullah SallAllahu Aleyhi ki ruveybida da nedir? Buyurdu ki:Kerim tilaveti ile başlıyorsunuz. Elinizi İs- ve Sellem’in şu nasihatine bağlı kalacağız: Kamunun işleri hakkında (söz sahibilâm’ın üzerinden çekin, bizleri, dışı İslâm Ebu Sa’id RadiyAllahu Anh anlatıyor: olan) müptezel adamdır.”7ile süslü elbiseleriniz ile kandıramazsınız. ‫اُرفَأََويَ َكَُحق َُذدواُنَال؟‬،‫َأَلأَثَُحاْنَّلمَّلَّقتََِهلأَُق َْكيَون َيُْقلتََو ُْخِفلفَيَ ِف ْيشحكَ ِِهَقذ‬،‫ا َِيهيَ َام َُكمَن َْنرَقَعُاسٌََتلكو‬:‫هِإلُيَّوِفاَامي‬:َ‫ َلَلم ْيِقَةِاف‬،ُ‫َمانَلِفَْافلََّيلْ َِهُِققس َيُوهاَع‬،‫ َيَّْريَلُةأََرالَ َلحُىهَّنُداأَكُيَِْم ْْوَسمر‬:‫َّزيَقَاَخَوَْحلَِْقشج‬:‫انَفَل َْيفلَّ ُُقَهسو ُُه ََعل؟ل‬Siz Müslümanların İslâmi duygularını yer- 1  Ali İmran Suresi 104lilik, millilik ve milliyetçilik sloganları ile 2  Bakara Suresi 251kullanıyorsunuz, kullandırtmayacağız! 3  Hac Suresi 40 4  Hucurat Suresi 10 5  Ebu Davud 6  İbni Mâce 7  İbni Mâce Suskunluğun Kırılma Noktası 97

P:98

Milliyetçilik98 Köklü Değişim

P:99

Suskunluğun Kırılma Noktası 99

Create a Flipbook Now
Explore more