Enjoying your free trial? Only 9 days left! Upgrade Now
Brand-New
Dashboard lnterface
ln the Making
We are proud to announce that we are developing a fresh new dashboard interface to improve user experience.
We invite you to preview our new dashboard and have a try. Some features will become unavailable, but they will be added in the future.
Don't hesitate to try it out as it's easy to switch back to the interface you're used to.
No, try later
Go to new dashboard
Published on Sep 13,2023
Like
Share
Download
Create a Flipbook Now
Read more
Published on Sep 13,2023
din_kültürü_8_3fotokopi Read More
Home Explore din_kültürü_8_3fotokopi
Publications:
Followers:
Follow
Publications
Read Text Version
More from taliporhan
P:01

DİN KÜLTÜRÜ

VE AHLAK BİLGİSİ

KOLAY ÖĞRETEN

DEFTER

Şemat�k anlatım

LGS

8

Anlaşılır konu özetler�

d�nders�.tk kal�tel� ürünler�n adres�

Özgün çalışma kağıtları

“İnsan �ç�n ancak

çalıştığı vardır.”

Necm/39

Tal�p ORHAN

P:02

İÇİNDEKİLER

KADER İNANCI

1. Kader ve Kaza İnancı � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � 6

2. İnsanın İradesi ve Kader� � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � 13

3- Kaderle İlgili Kavramlar � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � 20

4. Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Musa � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � 30

5. Bir Ayet Tanıyorum: Ayet el-Kürsi ve Anlamı� � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � 32

Zekât VE SADAKA

1. İslam’ın Paylaşma ve Yardımlaşmaya Verdiği Önem � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � 43

2. Zekât ve Sadaka İbadeti � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � 47

3. Zekât ve Sadakanın Toplumsal Faydaları� � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � 51

4. Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Şuayb � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � 58

5. Bir Sure Tanıyorum: Maûn Suresi ve Anlamı � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � 59

DİN VE HAYAT

1. Din, Birey ve Toplum � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � 67

2. Dinin Temel Gayesi � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � 73

3. Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Yusuf � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � 80

4. Bir Sure Tanıyorum: Asr Suresi� � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � 84

HZ. MUHAMMED’İN (S.A.V.) ÖRNEKLİĞİ

1. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Doğruluğu, Güvenilir Kişiliği � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � 90

2. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Merhametli ve Affedici Oluşu � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � 90

3. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) İstişareye Önem Vermesi � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � 91

4. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Davasındaki Cesaret ve Kararlılığı � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � 92

5. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Hakkı Gözetmedeki Hassasiyeti � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � 92

6. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) İnsanlara Değer Vermesi � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � 93

7. Bir Sure Tanıyorum: Kureyş Süresi ve Anlamı � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � 96

KUR’AN-I KERİM VE ÖZELLİKLERİ

1. İslam Dininin Temel Kaynakları � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � 105

2. Kur’an-ı Kerim’in Ana Konuları � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � 108

3. Kur’an-ı Kerim’in Temel Özellikleri � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � 110

4. Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Nuh � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � � 113

Kazanım testlerindeki katkılarından dolayı Onur Yiğit Hocam’a çok teşekkür ederim.

P:03

KADER İNANCI

ETKİNLİK YAPALIM

Bir robot tasarımı yapınız. Şekil ve özelliklerini bu tasarımda belirtip bu etkinliği kader açısından

değerlendirelim. Kader kelimesiyle ilgili kavram haritası oluşturalım.

İstasyonlar: Kader, kaza - evrendeki yasalar - insanın iradesi ve kader - kaderle ilgili kavramlar

ÜNİTE KAVRAMLARI

Kader: Allah’ın ezeli ilmiyle bütün olacakları önceden bilip, takdir etmesidir.

Kaza: Allah’ın takdir ettiği şeyleri yeri ve zamanı gelince yaratmasıdır.

Ecel: Belli müddet, ölüm vakti, Allah tarafından tüm canlılara tanınmış olan yaşam süresi

Bilimsel yasa: Yanlışlanamayan bilim kurallarıdır.

Sünnetullah: Allah tarafından konulmuş olan değişmez yasalar. Toplumsal kurallar.

Külli irade: Allah’ın sahip olduğu sınırsız iradesidir.

Cüzi irade: Allah’ın kendisi dışındaki varlıklara vermiş olduğu sınırlı iradedir.

Tevekkül: Bir amaca ulaşmak için yapılacak tüm şeyleri yaptıktan sonra işin gerisini Allah’a havale

etmek, Allah’a güvenmek ve dayanmaktır.

NELER BİLİYORUZ?

İmanın şartlarını yazınız.

Kadere inanmak ne anlamına gelir?

Coğrafyamız kaderimizdir ne anlama gelir?

NELER ÖĞRENECEĞİZ?

1- Kader ve kaza inancını ayet ve hadislerle açıklarım.

2- İnsanın ilmi, iradesi, sorumluluğu ile kader arasında ilişki kurarım.

3- Kaza ve kader ile ilgili kavramlarını analiz eder. Ecel, ömür, rızık, tevekkül,

başarı, başarısızlık sağlık ve hastalık kavramları ile kaderle ilişkilendiririm.

4- Toplumda kader ve kaza ile ilgili yaygın olan yanlış anlayışları sorgularım.

Alın yazısı, kara talih, baht, kısmetsizlik gibi yargıları sorgularım.

5- Hz. Musa’nın hayatını ana hatlarıyla tanırım

6- Ayet el-Kürsi’yi ezbere okur, anlamını söylerim. Önemini, nerelerde okunduğunu bilirim

Ders Araç ve Gereçler: Sunu, ders kitabı, Kur’an Meali, Kader Ajanları filmi, Evrendeki mükemmel düzenle ilgili belgeseller.

P:04

3

KADER İNANCI

ROBOT TASARIMI YAPALIM

ÖZELLİKLERİ

1- Kullanım amacı:

2- Gerekli malzemeler:

3- Kullanım süresi:

4- Enerji kaynağı:

4- Yetenekleri:

5- Diğer özellikleri:

Yaptığınız çalışmayı kader açısından değerlendiriniz.

P:05

4

KADER İNANCI

Kader’in şansla bir ilgisi var mıdır?

P:06

5

KADER İNANCI

P:07

6

“ BİZ HER ŞEYİ

BİR ÖLÇÜYE

GÖRE YARATTIK”

(KAMER / 49)

“...ONUN KATINDA

HER ŞEY BİR

MİKTAR İLEDİR.”

(RA’D / 8)

“ …O, HER ŞEYİ YARATIP BİR ÖLÇÜYE GÖRE

DÜZENLEYEREK

TAKDİR ETMİŞTİR.“

FURKAN/2

“ AY´A GELİNCE, BİZ

ONUN İÇİN DE BİR TAKIM

DURAK NOKTALARI/BİRTAKIM EVRELER TAKDİR

ETTİK. (BELİRLEDİK.)…”

YASİN/39

…ŞÜPHESİZ Kİ

ALLAH’IN HER

ŞEYE GÜCÜ YETER.

(BAKARA 148)

“ Biz gökten bir

ölçü ile su indirdik. Sonra o suyu

yeryüzünde

tuttuk..”

(MÜMİNUN / 18)

KADER:

ALLAH’IN VARLIKLARI YARATIRKEN

VERDİĞİ DEĞİŞMEZ ÖZELLİKLER,

KOYDUĞU ÖLÇÜLER,

YAPTIĞI PLAN VE PROGRAMDIR.

KADER:

ALLAH’IN EZELİ İLMİYLE BÜTÜN

OLACAKLARI ÖNCEDEN BİLİP,

TAKDİR ETMESİDİR.

1. Kader ve Kaza İnancı

Kader kökünden gelen kelimeler Kur’an’ı Kerim’de 132 defa geçer.

KADER

ÖLÇÜ

MİKTAR

PLAN

DÜZEN

TAKDİR

ETMEK GÜÇ

YETİRMEK

Kader kökünden gelen,

kadar, miktar, takdir ve kudret

kelimeleri gerçek anlamına

uygun olarak dilimizde yaygın olarak kullanılmaktadır.

Kader, halkımız arasında alın

yazısı, yazgı, kısmet, şans

anlamlarında da kullanılır. Bu

durum çoğunlukla yanlış kader

anlayışına sebep olmaktadır.

Kaderin

kelime

anlamları

P:08

7

Allah Her Şeyi Bir Ölçüye Göre Yaratmıştır.

Allah evreni yaratırken düzen ve dengeyi sağlamak için her şeyi bir ölçüye göre yaratmıştır. Hücre

ve atomlardan yıldızlar ve galaksilere kadar her şeyde mükemmel bir denge ve uyum vardır. Bu denge

ve düzen olmasa evren yaklaşık 14 milyar yıldır varlığını devam ettiremezdi. Bizim ölçüsüz gibi gördüğümüz şeylerde de bir ölçü mevcuttur.

İnsanlar ve hayvanlar yaşayabilmek için oksijen tüketir karbondioksit açığa çıkarır, bitkiler ise fotosentez yapabilmek için karbondioksit kullanarak oksijen üretir. Bu mükemmel bir denge oluşturur. Ormanlar yeryüzünün akciğerleridir.

Tabiatta canlıların varlığını devam ettirebilmesi için bir besin zinciri mevcuttur. Bu zincir bozulduğu

zaman canlı türleri yok olur. Yeryüzünün dörtte üçü sularla kaplıdır. Canlılık suya bağlıdır. Mükemmel su

döngüsü sayesinde bu denge korunur. Gece ve gündüzün arka arkaya gelmesi, mevsimlerin birbirini takip

etmesi de Allah’ın koyduğu düzen sayesinde olmaktadır.

“...O, her şeyi yaratmış ve yarattığı o şeyleri bir ölçüye göre takdir etmiştir.” Furkan/2

“Yedi göğü birbiriyle uyum içinde yaratan da O’dur. Rahman’ın yaratışında hiçbir düzensizlik

görmezsin. Haydi, çevir gözünü: (Gökte) Bir çatlak görüyor musun?” Mülk/3

“Yeri uzatıp yaydık, orada sabit dağlar yerleştirdik, yine orada miktarı ve ölçüsü belirli olan

şeyler bitirdik.” Hicr/19

KAZA: Allah’ın takdir ettiği şeyleri yeri ve zamanı gelince yaratmasıdır.

KAZA

TAMAMLAMAK

BİTİRMEK YERİNE

GETİRMEK

GERÇEKLEŞTİRMEK

HÜKMETMEK YARATMAK

Kaza kökünden gelen

kelimeler Kur’an’ı Kerim’de

63 defa geçmektedir. Kaza

kelimesi dilimizde, yanlışlıkla

meydana gelen olumsuz

durumlar için kullanılır.

Arapça’da ise meydana gelen

gerçekleşen her olay kazadır.

Kader - Kaza

Kader önce

Kaza sonradır.

Kader plan,

Kaza planın

uygulanmasıdır.

Evrendeki yasalar

kader,

O yasaların

gerçekleşmesi

kazadır.

Kader, Allah’ın

irade ve ilim,

Kaza, kudret ve

tekvin sıfatlarıyla

ilgilidir.

Kazanın

kelime

anlamları

Kaza kökünden gelen

kelimeler Kur’an’ı Kerim’de 63

defa geçmektedir. Kaza kelimesi

dilimizde, yanlışlıkla meydana

gelen olumsuz durumlar için

kullanılır. Arapça’da ise meydana gelen her olay kazadır.

1. Kader ve Kaza İnancı

K A D E R

P:09

8

Allah Her Şeyi Bir Ölçüye Göre Yaratmıştır.

• İnsan vücudunda bütün organlar simetriktir. Vücudun sol ve sağ tarafı bir birinin ayna görüntüsüdür.

El bileği ile dirsek arasındaki mesafe ayak boyuna eşittir.

• Ay, dünyamıza şimdiki noktasından 50 bin km. yakın olsaydı, yeryüzünde med-cezir (gel-git)

olayları sonucunda bütün kıtalar günde iki defa su altında kalırdı.

• Dünyamızın çevresini saran atmosfer tabakası daha ince olsaydı, atmosferde yanıp parçalanan

binlerce meteor dünyamıza rahatlıkla ulaşabilir ve çok büyük zararlar verebilirdi.

• Atmosferdeki %21 olan oksijen oranı fazla olsa canlıların akciğerleri yanar az olsa karbondioksitten

zehirlenirdi.

• Dünyanın 23 derece 27 dakika eğik olması mevsimlerin oluşmasını ve sürekliliğini sağlar.

• Dünyanın kendi ekseni etrafında dönmesi gece ve gündüzün oluşumunu sağlar.

• Dünyadaki ortalama sıcaklığın 14 derece olması çok önemlidir. Bu sayede iklimler değişmez,

kutuplardaki buzullar varlığını korur, yağış hareketleri sağlıklı olur, yeryüzü çölleşmez, canlı türleri

yok olmaz. Ortalama ısının bir derece artması çok büyük olumsuzluklara sebep olur.

• Yer çekimi daha az veya daha fazla olsa normal hareketlerimizi yapamazdık.

• Canlıların beyin, kalp, göz, kulak, akciğer, karaciğer, böbrek vb. organlarının mükemmel tasarımı,

yapısı, yerleşimi ve birbiriyle uyumlu çalışması,

• Canlıların hormon ve biyokimyasının türüne

göre belli bir ölçüde olması,

• Yeryüzündeki su ve karaların oranı,

• Ekolojik denge (Sinekler ve böcekler diğer

canlılar tarafından tüketilmese yeryüzü

bir metre sinekle kaplanırdı.)

• Yeryüzündeki su döngüsü ve yağışların

genelde ölçülü bir şekilde olması, Allah’ın her

şeyi bir ölçüye göre yarattığına örnek olarak

verilebilir.

• ……………………………………………………………………..........................................................

• ……………………………………………………………………..........................................................

• ……………………………………………………………………..........................................................

ALLAH HER ŞEYİ

BİR ÖLÇÜYE GÖRE

YARATMIŞTIR.

DÜZEN

UYUM

KURALLAR YARATMA

Dünyanın yörüngesinde hareketi

Gece ve gündüzün birbirini takibi

Mevsimlerin oluşması

Atmosferin kalınlığı

Dünyanın dönüş hızı

Atmosferdeki gazların oranı

Dünyanın ortalama sıcaklığı

Bitkilerin fotosentez yapması

Suyun kaldırma kuvveti

Zıt kutupların çekmesi

Yer çekimi yasası

Canlıların ölmesi

Cansız varlıkları yaratmıştır

Canlı varlıkları yaratmıştır

Tabiat olaylarını yaratmıştır

Allah’ın yaratmasındaki ölçü

“…Onun katında her şey

bir miktar iledir.” Ra’d /8

“O gökten bir ölçüyle

su indirendir...” Zuhruf/11

“ Şüphesiz Biz her şeyi bir

ölçüye göre yarattık.” Kamer /49

Allah’ın evrene koymuş olduğu

ölçü ve düzenden dolayı, bütün

galaksiler, yıldızlar ve gezegenler

kendi yörüngelerinde düzenli bir

şekilde hareket ederek

varlıklarını devam ettiriyorlar

Yüce Allah dünyamızı içinde

yaşayan canlıların yaşamasına

uyumlu ve uygun bir şekilde

yaratmıştır.

P:10

dindersi.tk

9

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Konu Kazanım ve Kavrama Testi

Kader İnancı

12

n

ki

n

,

n

n

,

a

8.

“Biz, her şeyi bir ölçüye göre yarattık.”

(Kamer suresi, 49. ayet)

“Kim zerre miktarı hayır işlemişse

onu görür. Kim de zerre miktarı şer

işlemişse onu görür.” (Zilzal/8-9)

“Her şeyi yaratmış, ona bir ölçü,

biçim ve düzen vermiştir.” (Furkan/2)

“Biz gökten belli bir ölçüye göre suyu

indirdik de (faydalanmanız için) onu

yeryüzünde tuttuk...” (Mü’minun/18)

Yukarıdaki hangi renkteki kutucuktaki ayet

Allah’ın evreni belli bir ölçüye göre

yaratmasıyla ilgili değildir?

A) Pembe B) Beyaz

C) Mavi D) Yeşil

Hazırlayan

Dkab Öğretmeni Onur YİĞİT

20

5

2- Din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni Onur Bey 8/A

sınıfında ders anlatmaktadır. “Yüce Allah evrendeki

varlıkları incelememizi ve bunlardaki muhteşem yaratılış harikalarını bilip kendi yüceliğini anlamamızı istemiştir.” Bunun üzerine Ömer el kaldırıp öğretmeninden

söz alarak: “Öğretmenim bu konuyla ilgili Kur’an’dan

aklıma bir ayet geldi.” deyip bu durumu ifade eden bir

ayet okumuştur.

Buna göre Ömer’in okuduğu ayet aşağıdakilerden

hangisi olmalıdır?

A) “Ey insanlar! Siz Allah’a muhtaçsınız. Allah ise

her bakımdan sınırsız zengin olandır, övülmeye

hakkıyla layık olandır.” (Fatır /15)

B) “İşte Allah’a teslim olanlar, artık onlar gerçeği ve

doğruyu araştırıp bulanlardır.” (Cin /14)

C) Ben, cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsinler

diye yarattım.” (Zâriyât/56)

D) “Kesin olarak inananlar için, yeryüzünde ve kendi

nefislerinde nice ibretler vardır. Hiç görmüyor

musunuz?” (Zariyat /20-21)

3- Talip öğretmen öğrencilere “kader ve kaza”

konusuyla ilgili sorular sormuş, öğrenciler de

cevap vermektedir.

Aşağıda verilen cevaplardan hangisi yanlıştır?

A) Yüce Allah’ın evreni yaratırken koyduğu ölçü ve

düzene kader denir.

B) Meydana gelen gerçekleşen her olay kazadır.

C) Kader inancı, İslam’ın beş şartından birisidir,

D) Cenab’ı Hakk’ın ezelde takdir ettiklerinin gerçekleşmesine kaza denir.

4- Aşağıdakilerin hangisi kaza kelimesinin

anlamları arasında yer almaz?

A) Yaralanmak B) Gerçekleşmek

C) Yaratmak D) Hükmetmek

5- Aşağıdaki ayetlerde altı çizili ifadelerden

hangisi kader kelimesiyle ilgili değildir?

A) “...Onun katında her şey bir ölçü (miktar) iledir.”

Ra’d / 8

B) “ …O, her şeyi yaratıp bir ölçüye göre düzenleyerek

takdir etmiştir. “ Furkan/2

C) “Allah, hak ile hükmeder. O´nun dışında yalvardıkları ise hiçbir şeyle hükmedemezler…” Mü’min/20

D) “Göklerin ve yerin hakimiyeti Allah’ındır. Allah’ın her

şeye gücü yeter.” Ali İmran/189

13

Güneş’e birkaç milimetre daha yakın olacak ve

Dünya’daki tüm canlılar sıcaktan kavrulacaktı.

Buna göre;

I. Evrende şaşmaz bir düzen vardır.

II. Güneş Dünya’dan daha ölçülü yaratılmıştır.

III. Allah her şeyi bir ölçüye göre yaratmıştır.

İfadelerinden hangilerine ulaşılamaz?

A) Yalnız I B) Yalnız II

C) I ve II D) I, II ve III

2.

Sare Öğretmen

Arkadaşlar! “Evrende Yüce

Allah’ın yarattığı ölçü ve

düzene örnekler

verebilir misiniz?”

A) B)

C) D)

Fabrika atıklarının denizlere,

barajlara, doğaya

bırakılması

İnsanın iki ayağı

üzerinde durabilmesi ve hareket

edebilmesi

Balıkların suda

yaşaması için

solungaç

sisteminin olması

Dünyamızın

milyonlarca yıldır

yörüngesinden

sapmadan

hareket etmesi

Öğretmen Sare Hanımın sorusuna

aşağıdaki öğrencilerden hangisi doğru

cevap verememiştir?

gelmyaz portaihtiyDünhayvBunyaraBu cevaA) YiB) GC) YdD) Yy4. Aşağbir ögörüA) HgB) YdC) EdyD) AiHazırlayan

Dkab Öğretmeni Onur YİĞİT

22

24

6

7- Kader ve kazayla ilgili aşağıdaki ifadelerden

hangisi yanlıştır?

A) Suyun kaldırma kuvveti kuralı kaderdir.

B) Kader önce kaza sonradır.

C) Bir saat önce sağanak yağmur yağdı ifadesi kazadır.

D) Kaza plan kader o planın uygulamasıdır.

8- Aşağıdakilerin hangisi kader kelimesinin

anlamları arasında yer almaz?

A) Alın yazısı B) Düzen C) Takdir etmek D) Miktar

1.

6-

P:11

10

Bu yasalar araştırma, gözlem ve deneylere dayanır,

sebep-sonuç ilişkisine göre gerçekleşir.

FİZİKSEL YASALAR • Yer çekimi

• Suyun kaldırma kuvveti

• Eylemsizlik kanunu

• Kuvvet ve hareket

• Enerjinin Korunumu

• Kütlenin korunumu

• Termodinamik yasaları

• Işığın kırılması

• Zıt kutuplar

• Donma, buharlaşma

• Isı ve sıcaklık

BİYOLOJİK YASALAR • Beslenme

• Büyüme, gelişme

• Üreme döllenme

• Sindirim

• Boşaltım

• Solunum

• Ölüm, ecel

• Hastalık

• Fotosentez TOPLUMSAL YASALAR• Hukuk ve Adalet

• Kanunlar ve kurallar

• Eşitlik ve özgürlük

• Eğitim ve öğretim

• Din ve ahlak eğitimi

• Yardımlaşma

• Trafik kuralları

• Kültürü koruma,

• Çalışma ve üretim

• Savaş ve kıtlıkta göç

EVRENDEKİ YASALAR (SÜNNETULLAH)

Sebep sonuç İlişkisine bağlıdır.

Toplumsal yasa:

Sebep: Din ve Ahlak eğitiminin ihmal edilmesi önemsenmemesi

Sonuç: Toplumda suç oranının, kargaşanın artması sevgi ve saygının azalması

Sebep:Yanlış kriterle eş seçimi (parası, mesleği ,ünvanı vb. için)

Sonuç:Boşanma, (Eş seçimi insanın değişmez bir alınyazısı değildir.)

Sebep: Yetersiz beslenme,

Sonuç: Hastalık

Sebep: Çürük bina yapılması

Sonuç: Depremde binanın yıkılması Sebep: Bir bölgede kuraklık ve kıtlık olması

Sonuç: Sulak ve verimli topraklara göç

Madde ve enerjiyle ilgili yasalar Canlılarla ilgili yasalar Toplumla ilgili yasalar

Deney, gözlem ve araştırmalara dayanır

Gözlem, tecrübe

ve araştırmalara

dayanır.

Kader ve Evrendeki Yasalar

Yüce Allah evreni yaratırken düzen ve dengeyi

sağlamak için her şeyi bir ölçüye göre yaratmış, bu

düzen ve dengeyi devam ettirmek için de yasalar

koymuştur. Allah tarafından konulan bu değişmez

yasalar, bilim adamları tarafından keşfedilmektedir.

1- Fiziksel Yasalar: Madde ve enerjinin oluşumu, değişimi, yapısı, hareketi ve maddeler arası

ilişkilerle ilgili prensiplerdir. Yer çekimi kanunu, suyun

kaldırma kuvveti, ısınan metalin genleşmesi vb.

“ Denizde dağlar gibi akıp gidenler (gemiler) de

O’nun (varlığının) delillerindendir.” Şura/32

“ Güneş ve ay belli bir hesapladır.” Rahman/5

“ Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü

geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzerler.” Yasin/40

2- Biyolojik Yasalar: Canlıların oluşumu,

yapısı, gelişimi, üremesi ve canlılık süreçleriyle

ilgili yasalardır.

“O, insanı bir aşılanmış yumurtadan yarattı.”

Alak/2

“Yeryüzüne bakmadılar mı ki, orada her

güzel çiftten nice bitkiler bitirmişizdir.” Şuara/7

“Gökten bir ölçüye göre su indiren de Odur ki,

ölü bir beldeye Biz o suyla hayat verdik. Siz de

kabirlerinizden böyle çıkarılacaksınız.”

Zuhruf/11

3- Toplumsal Yasalar: Toplumun huzurlu

ve mutlu bir şekilde bir arada yaşaması için

gerekli olan kuralları içeren yasalardır.

Toplumsal yasalar; gözlem, tecrübe ve

araştırmalara dayanır.

“… Şüphesiz ki bir topluluk kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu

değiştirmez…” Ra’d/11

“… Allah için şahitlik yaparak adaleti titizlikle

ayakta tutan kimseler olun…” Nisa/135

“Her toplum için belirlenmiş bir müddet

(ecel) vardır...” Araf/34

“...Yeryüzünü gezin dolaşın da yalancıların

sonunun nasıl olduğunu görün.” Ali İmran/137

Sünnetullah- Adetullah: Yüce Allah’ın evreni yaratırken koyduğu değişmez yasalar, toplumsal kurallardır.

İnsanlar maddi yönüyle fiziksel, canlılık yönüyle biyolojik, toplumda yaşadığı için toplumsal yasalara tabidir.

EVRENDEKİ YASALAR

FİZİKSEL YASALAR

BİYOLOJİK YASALAR

TOPLUMSAL YASALAR

Madde ve enerji

Canlılar, canlıllık

Toplumsal kurallar

Sebep sonuç ilişkisine bağlıdır.

P:12

11

1. Kader İnancı

Etkinlik Kaderle ilgili üç ayet yazınız.

Kamer/49

Ra’d/8

Furkan/2

Etkinlik Aşağıdaki soruyu cevaplandırınız.

Soru Allah'ın her şeyi bir ölçüye göre yarattığını gösteren 5 tane örnek veriniz.

Cevap 1)

2)

3)

4)

5)

2. Kader ve Evrendeki Yasalar

Etkinlik Aşağıdaki kutulara evrendeki yasaları yazarak kısaca açıklayınız

Evrendeki Yasaları

Fiziksel Yasalar

Etkinlik Aşağıdaki kutulara fiziksel yasalara örnekler yazınız.

Rahman suresi 5. ayet Şûra suresi 32. ayet Furkan suresi 62. ayet

Biyolojik Yasalar

Etkinlik Aşağıdaki kutulara biyolojik yasalara örnekler yazınız.

Hicr suresi 22. ayet Nur suresi 45. ayet Alak suresi 2. ayet

Toplumsal Yasalar

Etkinlik Aşağıdaki kutulara toplumsal yasalara örnekler yazınız.

Ra’d suresi 11. ayet Ali İmran suresi 137. ayet Fetih suresi 23. ayet

Koronavirüsten korunmak için maske, mesafe ve hijyen kuralına uyan birisini evrendeki yasalar

açısından değerlendiriniz.

P:13

dindersi.tk

12

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Konu Kazanım ve Kavrama Testi

Kader ve Evrendeki Yasalar

Evreni ve evrendeki bütün canlıları Yüce Allah

yaratmıştır. Onu yarattığı her şey dengeli, düzenli ve

ölçülüdür. Mesela dünyayı saran atmosfer tabakası

olmasa dünyamızda yaşam olmazdı. Biraz kalın ya da

ince olsa bile yaşam çok farklı ya da imkânsız olurdu.

1-Yukarıda verilen parçadan yola çıkarsak aşağıdakilerden hangi ayet bu konuyla ilgili değildir?

A) “Biz her şeyi belli bir ölçüye göre yarattık.”

B) “De ki: “Gerçek Rabb’inizdendir. Artık dileyen inansın,

dileyen inkâr etsin….” Kehf/29

C) “O, (Allah) her şeyi bir ölçüye yapıp ona yolunu göstermiştir.” A’la/3

D) “Göğü (Allah) yükseltti ve mizanı (dengeyi) O koydu,

Sakın dengeyi bozmayın.” Rahman/7-8

2- Evrendeki yasalarla ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?

A) Evrendeki yasalara araştırma, gözlem ve deneylere

dayanır.

B) Bütün cansız maddeler sadece fiziksel yasalara tabidir.

C) İnsanlar sadece biyolojik yasalara tabidir.

D) Evrendeki yasalar sebep-sonuç ilişkisiyle gerçekleşir.

4- Dünya Sağlık Örgütü coronavirüs damlacığının en

fazla 1,8 metre uzağa gidebileceğini bildirdi. Bundan

dolayı birçok ülke kendi halkına 1,8 metre sosyal

mesafe kuralı getirdi. Bu kurala dikkat edilmezse

virüs damlacığı ağız veya burun yoluyla bulaşır ve

bulaştığı kişi Covit 19 hastalığına yakalanır.

Yukarıdaki metin evrendeki yasaların hangisi

veya hangileriyle ilgilidir?

A) Biyolojik Yasalar B) Toplumsal Yasalar

C) Fiziksel Yasalar D) Hepsi

KONU TARAMA TESTİ

6.

Etlebeslenen hayvan

ların çene yapıları, otla

beslenenlerden farklıdır

.

Yılan, kaplumbağa

gibi hayvanlar hava

ısınıncaya kadar kış

uykusuna yatarlar.

Verilen görsel evrendeki yasalardan

hangisiyle ilgilidir?

A) Biyolojik yasalar B) Toplumsal yasalar

C) Hukuksal yasalar D) Fiziksel yasalar

7. 1. Fiziksel yasalar

2. Kimyasal yasalar

3. Biyolojik yasalar

4. Toplumsal yasalar

Yukarıdaki tabloda hangi satırdaki verilen evrendeki yasalardan birisi değildir?

A) 1. B) 2. C) 3. D) 4.

9.

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Nisanur

Hanım 8/A sınıfında ders anlatmaktadır: “İnsanlar arası ilişkiler, toplumun değişmesi ve

gelişmesi ile ilgili yasalardır. Toplumsal olaylar

arasında var olan sebep sonuç ilişkisini gösterir.

Kur’an-ı Kerim, bu yasaların işleyişi hakkında

düşünmeyi ve buna göre davranmayı öğütler.

Bu yasalara Kur’an-ı Kerim’den şu ayeti örnek

verebiliriz: “Onlar yeryüzünde gezip kendilerinden kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl

olduğuna bakmazlar mı?” (Fâtır suresi, 44.

ayet.)

Buna göre Öğretmen Nisanur Hanım’ın derste anlattığı konu aşağıdakilerden hangisidir?

A) Tarihsel yasalar B) Biyolojik yasalar

C) Fiziksel yasalar D) Toplumsal yasalar

5. Test EVRENDEKİ YASALAR – 1

30

29

32

3-

Allah, evrenin düzeni ve işleyişini bir takım yasalara bağlamıştır. Bu şaşmaz prensiplere evrendeki

yasalar denir.

5- Aşağıdakilerden hangisi fiziksel yasalarla ilgili

bir ayettir?

A) Ne güneş aya yetişebilir ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzerler. Yasin/40

B) “O, (Allah), insanı alaktan (embriyodan) yarattı.” Alak/2

C) “(Ey insanlar!) Biz sizi basit bir sudan yaratmadık mı?”

Murselat/20

D) “Onlar yeryüzünde gezip kendilerinden öncekilerin

sonunun nasıl olduğuna bakmazlar mı?” Muhammed/10

1. ÜNİTE: KADER İNANCI

KONU TARAMA TESTİ

1.

Gelir dağılımının adil olduğu toplumlarda yoksulluğun azalması

Peygamberlerini dinlemeyen

toplumların cezalandırılması

Ahlaksızlığın arttığı toplumlarda

suçların artması

Öğretmen Mehmet Bey’in öğrencilere

yönelttiği “Arkadaşlar! Tahtaya yazdığım

örneklerin konusu nedir?” sorusunun doğru

cevabı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Fiziksel yasa örnekleri

B) İnsan iradesi ve kader

C) Toplumsal yasa örnekleri

D) Seçime dayalı eylemlerimiz

2. ★ Yüksekten atılan bir cismin yere düşmesi

▲ Savaş nedeniyle Suriye’deki insanların başka

ülkelere göç etmek zorunda kalması

● Penguenlerin soğuk kış şartlarına uygun olarak

yaratılması

Bu sembollerle verilen örnekler, aşağıdaki hangi

evrensel yasayla ilişkilendirilebilir?

★ ▲ ●

A) Fiziksel Toplumsal Evrensel

B)BiljikFiiklKil3.

YsdgaaBdiA) B) CD4. AnüfaA) B) CD5. KbiyaA) B)EVRENDEKİ YASALAR – 1

5.

Test

36

37

35

34

38

7- Hasan Bey aracıyla yolculuk yaparken tehlikeli

viraj ve hız düşürme işaret levhasını görmesine

rağmen viraja hız kesmeden girer ve direksiyon

hakimiyetini kaybedip sağ taraftaki şarampole

aracıyla yuvarlanır?

Hasan Bey evrendeki hangi yasaları ihlal ettiği

için kaza yapmıştır?

A) Biyolojik-Fiziksel B) Biyolojik-Toplumsal

C) Ekonomik-Fizksel D) Toplumsal-Fiziksel

“Allah’ın yasasında asla değişiklik bulamazsın.”

Ahzab/62

8- Allah’ın evrendeki düzen ve dengenin devamı

için koymuş olduğu, asla değişmeyen evrendeki

yasalar Kur’an’’da hangi kelimeyle ifade edilir?

A) Zikrullah B) Emrullah

C) Sünnetullah D) Kelamullah

6-

P:14

13

2- İNSANIN İRADESİ VE KADER

İrade sahibi olması,

Nefsinin olması,

Sorumluluk sahibi olması,

Akıllı olması,

Nesil sahibi olması,

Islahat yapabilmesi,

Nezaket sahibi olması,

Konuşabilmesi,

Ahlaklı olması,

Düşünebilmesi,

Ecel sahibi olması,

Rızkını kazanmak için çalışması gerekmesi,

İyilik ve kötülük kabiliyeti olması.

Allah’ın insanı yaratırken verdiği özelliklerdir.

AKIL + ÖZGÜR İRADE = SORUMLULUK

Yüce Allah insanı yaratırken akıl ve irade vermiş bundan

dolayı da yaptıklarından sorumlu tutmuştur. İnsan aklıyla

doğruyu ve yanlışı ayırır, özgür iradesiyle de tercihler de

bulunur, kendi geleceğini inşa eder. İnsanın kaderinde bu

tercihlerin önemli bir rolü vardır�

Akıl: İyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı ayırabilme yeteneğidir.

Tercih

2- İNSANIN İRADESİ VE KADER İRADE

KÜLLİ İRADE CÜZİ İRADE

İNSAN, AKLI İLE İYİYİ KÖTÜDEN, DOĞRUYU YANLIŞTAN AYIRT EDER. İRADESİ İLE YAPIP YAPMAMAYA

KARAR VERİR. İRADE ARAÇTAKİ FREN VE GAZ VAZİFESİNİ GÖRÜR.

İnsanın Özgürlüğü ve Sorumluluğu

İnsanın özgürlüğü ile sorumluluğu arasında doğru bir ilişki vardır. Özgürlük arttıkça

sorumluluk da artar. Cüzi irademizle özgür olarak söylediğimiz sözlerden ve yaptığımız davranışlardan sorumluyuz. İnsanın cüzi iradesiyle yaptığı tercihlere, “Allah’ın takdiri” deyip sorumluluk

üstlenmemesi yanlış bir yaklaşımdır.

Hangi anne ve babadan, ne zaman, nerede dünyaya geleceğimiz konusunda irademizin bir etkisi

yoktur. Kalbimizin atması, midemizin ve bağırsaklarımızın besinleri sindirmesi hücrelerimizin çalışması

da irademiz dışında gerçekleşir. Bunlardan sorumlu değiliz. Zorlama ile yaptırılan davranışlardan,

sarhoşluk dışında akıl ve iradenin devrede olmadığı davranışlarda da insanlar sorumlu değildir.

2. İnsanın İradesi ve Kader

P:15

14

İnsanın İradesi ve Kader

2005 2012 2015 2017 2018 2019 2020 2021

YOL AYIRIMI

TERCİH 2 TERCİH 1

TERCİH

KÜLLİ

İRADE

CÜZ’İ İRADE

HASTALIK

SAĞLIK

ZENGİNLİK

FAKİRLİK

İYİLİK

KÖTÜLÜK

BAŞARI

BAŞARISIZLIK

CİNSİYET

IRK

ANNE- BABA

İNSAN OLMASI

GEREĞİ SAHİP

OLDUĞU

ÖZELLİKLER

ÖZGÜR

İRADE

SORUMLULUK

“Sonra da ona iyilik ve kötülük kabiliyeti

verene and olsun ki:” Şems/8

“Kim iyi bir iş yaparsa faydası kendisinedir ve

kim kötülükte bulunursa zararı kendisinedir…”

Fussilet/46

“... Yapmakta olduğunuz şeylerden mutlaka

sorguya çekileceksiniz.” Nahl/93

“İşte bu, kendi ellerinizle yaptıklarınızın

karşılığıdır, yoksa Allah kullarına asla haksızlık

etmez.” Enfal/51 ÖZGÜR İRADE, SORUMLULUK

Külli ve Cüzi İradeyle İlgili Ayetler

“Bir şeyi dilediği zaman, O’nun emri yalnızca: ‘Ol’ demesidir; o da hemen oluverir. ” Yasin/82

“Şüphesiz biz ona doğru yolu gösterdik. İster şükredici olsun ister nankör.” İnsan/3

“De ki: “Hak Rabb’inizdendir. Artık isteyen inansın, isteyen inkar etsin.” Kehf/29

«Kim de ahireti diler ve bir mümin olarak ona yaraşır bir çaba ile çalışırsa, işte bunların çalışmalarının karşılığı verilir. ” İsra/19

“Allah´ı bırakıp da birtakım uydurma ilahları mı istiyorsunuz?” Saffat/86

“O dilediğini yapandır. “ Buruc/16

İnsanın İradesi ve Kaderle İlgili Yaklaşımlar

1- İnsanın kendi davranışları üzerinde hiçbir etkisi yoktur, seçme hakkına sahip değildir. (Cebriye)

2- İnsanın davranışları üzerinde Allah’ın hiçbir etkisi yoktur. İnsan bütün davranışlarını kendi iradesiyle seçer ve yaratır. (Mutezile, kaderiye)

3- Allah insana cüzi irade vermiştir. İnsan cüzi iradesiyle seçimler yapar, Allah da o davranışları

yaratır. (Ehli sünnet)

Yukarıdaki ayetlerde hangilerinin külli iradeyle hangilerinin cüzi iradeyle ilgili olduklarını tespit ediniz.

P:16

15

HZ. ÖMER’İN ŞAM YOLCULUĞU

Bir gün halife Hz. Ömer, Şam’a gitmek üzere yola çıkar. Onu Şam’daki ordu komutanları karşılar ve

Şam’da veba hastalığı çıktığını haber verirler. Hz. Ömer, önlem olarak bu salgın hastalığın çıktığı yere

girmemeye karar verir ve yanındakilere geri döneceğini söyler. Onun bu sözü üzerine komutanlarından

Ebu Ubeyde:

“Ey Ömer! Şimdi sen Allah’ın kaderinden mi kaçıyorsun? Allah, ölümünüzü bu hastalıktan takdir

etmişse ölürsünüz. Takdir etmemişse size bir şey olmaz.” der. Hz. Ömer onun bu sözünü çok yadırgar:

“Ey Ebu Ubeyde! Bu sözü sen mi söylüyorsun?” der ve sözlerini şöyle sürdürür: “Evet... Allah’ın

kaderinden yine Allah’ın kaderine kaçıyorum. Allah’ın hakkımızdaki takdirini bilmediğim için

önlem alıyorum...” Buharî, Hac, 34)

Hz. Ömer insanın tercihlerinin kaderini belirlediğini ve Allah’ın böyle durumlarda insanının tedbir

ve seçimlerine göre kaderini yazdığını ifade etmek istemiştir. Aldığımız tedbirler Allah’ın hakkımızdaki

takdirlerinin içindedir. “Tedbir takdiri bozar.” şeklinde yanlış bir anlayış vardır. Tedbir zaten takdirin

içindedir. Yüce Allah ilim sıfatıyla bizim alacağımız tedbirleri bilip kaderimizi o şekilde belirler.

Değiştirebileceğimiz

hiçbir şey

mutlak

kaderimiz

değildir

Özgürlük

ve

sorumluluk

doğru

orantılıdır.

Özgürlük

arttıkça

sorumluluk

da artar

«………..

Deveni

Bağla öyle

tevekkül

et.»

Hadisi

Şerif

Rızık

Allah’a

aittir.

Rızka

ulaşmak

için

çalışmak

gerekir.

MUTLAK

KADER ALANI

EVRENDEKİ

YASALAR

DEĞİŞTİRİLEMEZ

VARLIKLARIN

ÖZELLİKLERİ

IRK

CİNSİYET

ANNE

BABA

KENDİMİZİN ETKİLİ

OLDUĞU KADER

ALANI

BAŞKALARININ

ETKLİ OLDUĞU KADER

ALANI

KÜLLİ İRADE

SÜNNETULLAH

TANIMADIĞI

İNSANLAR

TEMBELLİK

FAKİRLİK

AHLAK

ÇALIŞKANLIK

MESLEK

ANNE

YÖNETİCİ

BABA

ÖĞRETMEN

İNANÇ

Cüzi İradeyle

İnsan sorumludur

KADER KAYIT DİSKİ

İnsan sorumlu

değildir

İnsan kısmen

Sorumludur

DEĞİŞTİRİLEBİLİR

ZENGİNLİK

İBADET

BAŞARI

BAŞARISIZLIK

Emek ve rızık

Ecel ve Ömür

Tevekkül

Başarı ve

başarısızlık

İnsanlar Allah’ın yarattığı nimetlere

ulaşmak için çalışır gayret gösterirler.

Allah tüm canlılar için rızıklar ve o

rızıklara ulaşacak yetenekler yaratır.

Külli irade Cüzi irade

İnsanlar sağlık şartlarını iyileştirerek

ortalama ömrü uzatırlar.

Her canlı ölümlüdür. Her canlının

potansiyel bir yaşam süresi vardır.

İnsanlar çalışıp, gayret gösterirler sonra

Allah’tan yardım isterler.

Allah tedbir alıp gayret gösteren ve

kendisine güvenenlere yardım eder.

İnsanlar yetenekli olduğu konularda

çalışıp gayret ederek başarılı olurlar.

Allah insanları farklı yeteneklerle

yaratmıştır.

P:17

16

İnsanın İradesi ve Kader

Etkinlik Aşağıdaki soruları cevaplandırınız.

Soru Kader nedir?

Cevap

Soru Kaza nedir?

Cevap

Soru Akıl nedir?

Cevap

Soru İrade nedir?

Cevap

Soru Allah insanları kaderini belirlediğine göre davranışlarından dolayı niçin sorumlu tutmuştur?

Cevap

Soru Kader ve kaza Allah’ın hangi sıfatlarıyla ilgilidir?

Cevap

Soru İnsanın kaderi hakkında bilgi veriniz?

Cevap

Soru Külli irade nedir?

Cevap

Soru Cüzi irade nedir? İnsanın iradesi niçin sınırlıdır?

Cevap

Etkinlik Aşağıdaki ayetleri yorumlayınız.

Ayet “Hiçbir günahkar başkasının günahını yüklenmez. İnsan için ancak çalıştığı vardır.”

Necm/38-39

Yorum

Ayet “De ki: “Gerçek Rabbinizdendir. Artık dileyen inansın, dileyen inkâr etsin….” Kehf/29

Yorum

İnsan Özgürlüğü ve Sorumluluğu

Etkinlik Aşağıdaki soruları cevaplandırınız�

Soru Allah insanı seçimlerinde niçin özgür bırakmıştır?

Cevap

Soru Özgür olduğumuz için sorumlu olduğumuz davranışlar nelerdir? 2 tane örnek veriniz�

Cevap 1)

2)

Soru Özgür olmadığımız için sorumlu olmadığımız davranışlar nelerdir? 2 tane örnek veriniz.

Cevap 1)

2)

P:18

dindersi.tk

17

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Konu Kazanım ve Kavrama Testi

KONU TARAMA TESTİ

5. 1. “O, hanginizin daha güzel iş yapacağını

denemek için ölümü ve hayatı yarattı.” (Mülk

suresi, 2. ayet)

2. “Kim zerre miktarı hayır işlemişse onu görür.

Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu

görür.” (Zilzal suresi, 7 ve 8. ayetler)

3. “Allah, hiç kimseye gücünün üstünde

bir şey yüklemez…” (Bakara suresi, 286.

Ayet)

4. “Başınıza gelen herhangi bir musibet kendi

ellerinizle işledikleriniz yüzündendir...” (Şura

suresi, 30. ayet)

Yukarıdaki verilen ayetlerden hangisi, insanın

sorumluluğunun gücüyle sınırlı olduğunu

vurgulamaktadır?

A) 1. B) 2. C) 3. D) 4.

6. Tahtaya yazarak öğretmen, öğrencilerinden birinin

sorusunu cevaplamıştır.

Kişinin özgür iradesiyle gerçek7.

İnsan, aklı ve özgür iradesiyle düşünmek ve

düşündükleri üzerinde tercih yapıp karar

vermek konusunda özgürdür. Allah, insanlara

özgür iradesiyle tercihlerini doğru yapabilmesi

için yardımcı olmak üzere peygamberler ve

kitaplar göndermiştir ve insanı seçimlerinden ve

yaptıklarından sorumlu tutmuştur.Bu durumu en

iyi açıklayan ayet aşağıdakilerden hangisidir?

A) “Şüphesiz biz ona doğru yolu gösterdik.

İster şükredici olsun ister nankör.” (İnsân/ 3)

B) Her can ölümü tadacaktır. Denemek için sizi

kötü ve iyi durumlarla imtihan ederiz. Sonunda

bize geleceksiniz.” (Enbiyâ suresi, 35. ayet)

C) “Ey insanlar! Siz Allah’a muhtaçsınız. Allah ise

her bakımdan sınırsız zengin olandır, övülmeye

hakkıyla layık olandır.” (Fatır/15))

D) “Ey peygamber! Seni tanık, müjdeci, uyarıcı

, izniyle Allah’a çağırıcı ve etrafını aydınlatan bir

ışık olarak gönderdik.” (Ahzâb//45-46)

9. Test İNSANIN İRADESİ VE KADER – 1

40

39 41

A) Haklısın, kaderinden kaçamazsın.

B) Olacağı varmış, olmuş. Senin elinden bir şey gelmez.

C) Akacak kan damarda durmazmış.

D) Kaderi suçlayarak sorumluluktan kurtulamazsın.

1- Yandaki karikatürde suçlunun mahkemede söylediği

söze karşılık Hâkim

Bey aşağıdakilerden

hangisini söylerse

doğru söylemiş

olabilir?

İnsan İradesi ve Kader 1

KONU TARAMA TESTİ

24

n

u

n

u

7.

İnsan, aklı ve özgür iradesiyle düşünmek ve

düşündükleri üzerinde tercih yapıp karar

vermek konusunda özgürdür. Allah, insanlara

özgür iradesiyle tercihlerini doğru yapabilmesi

için yardımcı olmak üzere peygamberler ve

kitaplar göndermiştir ve insanı seçimlerinden ve

yaptıklarından sorumlu tutmuştur.Bu durumu en

iyi açıklayan ayet aşağıdakilerden hangisidir?

A) “Şüphesiz biz ona doğru yolu gösterdik.

İster şükredici olsun ister nankör.” (İnsân/ 3)

B) Her can ölümü tadacaktır. Denemek için sizi

kötü ve iyi durumlarla imtihan ederiz. Sonunda

bize geleceksiniz.” (Enbiyâ suresi, 35. ayet)

C) “Ey insanlar! Siz Allah’a muhtaçsınız. Allah ise

her bakımdan sınırsız zengin olandır, övülmeye

hakkıyla layık olandır.” (Fatır/15))

D) “Ey peygamber! Seni tanık, müjdeci, uyarıcı

, izniyle Allah’a çağırıcı ve etrafını aydınlatan bir

ışık olarak gönderdik.” (Ahzâb//45-46)

★ Annemiz

▲ Doğum yerimiz

● Mesleğimiz

■ Milliyetimiz

Yukarıda sembollerle verilenlerden

hangisini kendi irademiz doğrultusunda

değiştirebiliriz?

A) ★ B) ▲ C) ● D) ■

Hazırlayan

Dkab Öğretmeni Onur YİĞİT

41

42

2-

3-

7-

1. ÜNİTE: KADER İNANCI

KONU TARAMA TESTİ

Kazanım No: 8.1.2

Arkadaşlar! irade ne demektir?

A) B)

C) D)

Kişinin özgür iradesiyle

yaptığı davranışların

sonucunu üstlenmesi

demektir.

Bir şeyi yapıp

yapmamaya karar

verebilme gücüdür.

İnsanın kendi

seçimlerine ait olan

sınırlı düşünme

gücüdür.

Yüce Allah’ın sınırsız

olan iradesine denir.

Öğretmenin sorusuna aşağıdaki öğrencilerden

hangisi doğru cevap vermiştir?

2. “Kim doğru yolu seçerse, kendisi için seçmiş olur; kim

de doğru yoldan saparsa, kendi zararına sapmış olur.

Hiçbir kimse başkasının günah yükünü yüklenmez.

(İâi15t)3. (….) Aklı olmayan insanlar dinî olarak sorumlu

tutulmamışlardır.

(….) Kader inancı dolayısıyla hiç kimse yaptıklarından

sorumlu tutulamaz.

(….) Akıl ve irade sahibi olan insan, yaptıklarından

sorumludur.

Yukarıda “insan iradesi ve kader” konusuyla ilgili

verilen bilgilerden doğru olanların yanına ‘’D’’ yanlış

olanların yanına ise ‘’Y’’ işareti konulacaktır.

Buna göre doğru işaretleme sırasıyla aşağıdakilerden hangisi olmalıdır?

A) D – D – Y B) D – Y – D

C) D – Y – Y D) Y – D – D

4.

Yiğit: “Berkay, Yüce Allah’ın her şeyi belli bir ölçü,

düzen ve uyum içinde programlamasına ne denir?”

Berkay:?İNSANIN İRADESİ VE KADER – 1

9.

Test

4- İnsan Allah tarafından belirlenen özelliklerinden

sorumlu değildir. Sadece aklını ve iradesini kullanarak özgür olarak yaptığı davranışlarından veya

yapması gerekirken yapmadığı davranışlarından sorumludur. Özgürlük ve sorumluluk doğru orantılıdır.

Bu bilgilerden hareketle hangi sonuca ulaşamayız?

A) Sadece yaptığımız davranışlardan sorumluyuz

B) Akıl ve irade sorumluluğun ön şartıdır.

C) Özgürlüğümüzün olmadığı davranışlardan sorumlu değiliz.

D) Özgürlük arttıkça sorumluluk da artar.

“Dinde zorlama yoktur. Artık doğrulukla eğrilik birbirinden ayrılmıştır…” (Bakara Sûresi, 256), “Şüphesiz biz

ona doğru yolu gösterdik. İster şükredici olsun ister

nankör.” (İnsan Sûresi, 3)

5- Yukarıda verilen ayetlere göre aşağıdakilerden

hangisine vurgu yapılmaya çalışılmaktadır?

A) Toplumsal yasalara B) Kaderin varlığına

C) Özgür iradeye D) Vahyin önemine

6- Aşağıdakilerden hangisi insanın iradesi ve kaderle

ilgili doğru bir yaklaşım değildir?

A) İnsan sorumlu bir varlıktır.

B) Allah ‘ın kaderimizde etkisi vardır.

C) İrade olmasa sorumluluk da olmazdı.

D) İnsanın tercihlerinin kaderinde etkisi yoktur.

İnsan, aklı ve özgür iradesiyle düşünmek ve düşündükleri üzerinde tercih yapıp karar vermek konusunda

özgürdür. Allah, insanlara özgür iradesiyle tercihlerini

doğru yapabilmesi için yardımcı olmak üzere peygamberler ve kitaplar göndermiştir ve insanı seçimlerinden

ve yaptıklarından sorumlu tutmuştur. Bu durumu en iyi

açıklayan ayet aşağıdakilerden hangisidir?

A) “Şüphesiz biz ona doğru yolu gösterdik. İster şükredici olsun ister nankör.” (İnsan/ 3)

B) Her can ölümü tadacaktır. Denemek için sizi kötü ve

iyi durumlarla imtihan ederiz. Sonunda bize geleceksiniz.” (Enbiyâ suresi, 35. ayet)

C) “Ey insanlar! Siz Allah’a muhtaçsınız. Allah ise her

bakımdan sınırsız zengin olandır, övülmeye hakkıyla

layık olandır.” (Fatır/15))

D) “Ey peygamber! Seni tanık, müjdeci, uyarıcı, izniyle

Allah’a çağırıcı ve etrafını aydınlatan bir

ışık olarak gönderdik.” (Ahzâb//45-46)

P:19

dindersi.tk

18

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Konu Kazanım ve Kavrama Testi

İnsanın İradesi ve Kader 2 Külli İrade: Irk, doğum tarihi, ecel, din seçimi

Cüzi İrade: İyilik-kötülük, başarı- başarısızlık,

fakirlik-zenginlik

3- Yukarıdaki tabloda hangi kavram yanlış tarafa

yerleştirilmiştir?

A) Irk B) Din seçimi

C) Fakirlik-zenginlik D) Başarı-başarısızlık

4- “Kim doğru ve yararlı iş yaparsa, kendi iyiliği için

yapmış olur. Kim de kötülük işlerse, kendi zararına

işlemiş olur...” (41/Fussilet suresi, 46)

Aşağıdakilerden hangisini yukarıda verilen ayetten çıkaramayız?

A) Çocuklar anne babalarının günahını yüklenebilirler.

B) İnsan iyilik yapmayı seçerse sevap kazanır.

C) İnsan kötülüğü seçerse günah kazanır.

D) İnsan ne ekerse onu biçer.

1. ÜNİTE: KADER İNANCI

KONU TARAMA TESTİ

Kazanım No: 8.1.2

1.

S

O

R

U

M

K Ü L L İ İ R A D E

U

L

U

K

K

I

L

Bu verilen bulmacada aşağıdaki sorulardan

hangisinin cevabı yoktur?

A) Yüce Allah’ın sınırsız iradesine ne denir?

B) İnsanın düşünebilme yeteneğine ne denir?

C) Kişinin özgür iradesiyle yaptığı davranışların

sonucunu üstlenmesine ne denir?

D) Yüce Allah’ın evrende koymuş olduğu tüm

yasalara ne denir?

3. I. İnsan özgür iradesiyle işlediklerinden sorumlu

tutulmuş mudur?

II. Allah’ın bizim ne yapacağımızı bilmesi bizim

irademizi kısıtlamış mıdır?

III. İnsanoğlu akıl ve irade sahibi olduğu için

davranışlarından sorumlu tutulan bir varlık mıdır?

Yukarıda numaralandırılarak verilen sorulardan

hangisinin cevabı “Evet”tir?

A) Yalnız I B) I ve II

C) I ve III D) I, II ve III

4. Aşağıda, 8. sınıf I. dönem yazılı sınavında sorulan

sorulardan bir tanesi verilmiştir.

Soru: İnsanın özgür iradesiyle ilgili olan bir ayet

yazınız?

Buna göre bu soruya aşağıdaki öğrencilerden

hangisi doğru cevap verememiştir?

A) “O’na iki yolu (iyi ve kötüyü) gösterdik…”

(Beled suresi, 10. ayet)

İNSANIN İRADESİ VE KADER – 3

11.

Test

12

11

9

25

A) Kaza B) Sorumluluk

C) Akıl D) Kader

2. Öğretmenin sorduğu soruya, 8. Sınıf öğrencisi Fatma

Betül aşağıdaki cevapları vermiştir:

Bunlar; ne zaman nerede hangi anne ve babadan

dünyaya geleceğimiz, saç rengimiz, ten rengimiz, göz

rengimiz, ırkımızın ne olacağı, ne zaman öleceğimiz

gibi durumlardır.

Buna göre öğretmen, Fatma Betül’e hangi soruyu

sormuş olabilir?

A) İnsanın seçime dayalı olduğu durumlara örnekler

verir misiniz?

B) Her insanın bir kaderi var mıdır?

C) İnsan özgür iradesi olduğu için mi yaptıklarından

sorumlu tutulmuştur?

D) İnsanın tercihine bırakılmadığı durumlar nelerdir?

verendir. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!”

(Mülk suresi, 23. ayet)

B) “Allah, hiç kimseye gücünün üstünde bir şey

yüklemez. Herkesin kazandığı iyilik kendi

yararına, kötülük de kendi zararınadır…” (Bakara

suresi, 286. ayet.)

C) “Güneş ve Ay bir hesaba bağlı (olarak hareket

ederler).” (Rahman suresi, 5. ayet)

D) “İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır.”

(Necm suresi, 39. ayet)

4. Allah, insana kendi yaptığı tercihlerinin sonuçlarına

katlanması gerektiğini söylemiştir. İnsana iyi tercihin

karşılığında ………(I)……., kötü tercihin karşılığında

ise ………(II)……. kazanacağını bildirmiştir.

Yukarıda boş bırakılan yerlere gelmesi gereken

uygun kavramlar aşağıdakilerden hangisidir?

(I) (II)

A) kader irade

B) sevap günah

C) günah kaza

D) sevap kader

Hazırlayan

Dkab Öğretmeni Onur YİĞİT

2

4

1

5.

Konu: İnsan iradesi ve kader

Soru: Cüz–i irade ne demektir?

Öğretmenin öğrencilere yönelttiği “Tahtaya

yazdığım sorunun cevabı nedir?” sorusunun doğru

cevabı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kişinin özgür iradesiyle gerçekleştirdiği

davranışların sonucunu üstlenmesi demektir.

B) İnsanın kendi seçimlerine ait olan sınırlı iradesidir.

C) Allah’ın her şeyi belli bir düzen içinde

programlamasıdır.

D) İnsanın iki şey arasından birini tercih etme

yeteneğidir.

67. DinHasoilgiverFasisSeEliSuolmBuhaA) C) 11. Test İNSANIN İRADESİ VE KADER – 3

13

1415

28

er

si

r?

8.

Allah insanlar için peygamberler göndererek nelerin

iyi nelerin kötü olduğunu açıklamıştır.

Herkese kendi yaptığı

günahtan sorulacaktır.

Herkes aynı kaderi

yaşamaktadır.

D Y

D

I II III IV

Y D Y

Yukarıdaki şemada “insanın iradesi ve kader” ile

ilgili cümlelerin doğru veya yanlış olmasına göre

hareket edildiğinde aşağıdaki rakamlardan

hangisine ulaşılır?

A) I B) II C) III D) IV

Hazırlayan

Dkab Öğretmeni Onur YİĞİT

16

4

1-

2-

5-

6-

P:20

dindersi.tk

19

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Konu Kazanım ve Kavrama Testi

KONU TARAMA TESTİ

5. Tanımlar Kavramlar

Allah tarafından takdir

edilen olayların, zamanı

geldiğinde gerçekleşmesidir.

İnsanın seçimlerine

dayalı olan sınırlı iradesidir.

İnsanın seçme serbestliği, bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme

yeteneğidir.

İrade

Kaza

Külli irade

Cüz-i irade

Yukarıdaki tablodaki tanımlarla bunların karşılığı

olan karşılarındaki kavramlar eşleştirildiğinde

hangi kavram açıkta kalır?

A) İrade B) Kaza

C) Külli irade D) Cüz-i irade

7.

(I) Allah, insanlara ilahi kitaplar ve bu kitapların

açıklayıcısı olarak peygamberler göndermiştir.

Bunlarla nelerin iyi nelerin kötü olduğunu açıklayarak

doğru tercih yapabilmeleri için insanlara yardımcı

olmuştur. (II) Yüce Allah’ın emirlerini dinleyip iyi olana

yönelenler karşılığında sevap ve cenneti kazanacak,

kötü şeyleri yapan ve Yüce Allah’ın emirlerini

dinlemeyenler günah ve cehennemi hak etmiş

olacaktır.(III) Onun için Allah insanın iradesiyle hangi

tercihi yapacağını bildiği için insan yaptıklarından

sorulmayacaktır. (IV) İşte insan iyiyi de kötüyü de

Allah’ın zorlamasıyla değil, kendi iradesiyle kendisi

seçtiği için bu seçiminden sorumludur.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi

düşüncenin akışını bozmaktadır?

10. Test İNSANIN İRADESİ VE KADER – 2

5

7

27

A) Yüce Allah’ın sınırsız iradesine ne denir?

B) İnsanın düşünebilme yeteneğine ne denir?

C) Kişinin özgür iradesiyle yaptığı davranışların

sonucunu üstlenmesine ne denir?

D) Yüce Allah’ın evrende koymuş olduğu tüm

yasalara ne denir?

2. Kur’an’da aklını kullanmayanların kötü bir sonuçla

karşılaşacakları belirtilmiştir. İnanan bir insan, aklın

Allah tarafından kendisine verilen bir lütuf olduğunu

bilir. İnsan, Allah’ın kendisine verdiği bu nimetin

farkında olmalıdır. Kendisine ve çevresine zarar

verecek davranışlardan kaçınmalıdır. Şûra suresinin

30. ayetinde, “ Başınıza gelen herhangi bir musibet,

kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir…”

buyrularak insanın düşüncesizce hareket etmesinin

sonuçlarına katlanacağı vurgulanmıştır.

Buna göre;

I. Akıl Yüce Allah’ın insana verdiği önemli

nimetlerden birisidir.

II. İnsan kendi yaptıklarından sorumlu tutulmuştur.

III. İnsanın sınırsız özgürlüğü ve sınırsız sorumluluğu

vardır.

İfadelerinden hangilerine ulaşılabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II

C) I ve II D) I, II ve III

4. Aşağıda, 8. sınıf I. dönem yazılı sınavında sorulan

sorulardan bir tanesi verilmiştir.

Soru: İnsanın özgür iradesiyle ilgili olan bir ayet

yazınız?

Buna göre bu soruya aşağıdaki öğrencilerden

hangisi doğru cevap verememiştir?

A) “O’na iki yolu (iyi ve kötüyü) gösterdik…”

(Beled suresi, 10. ayet)

B) “Şüphesiz biz ona doğru yolu gösterdik.

İster şükredici olsun ister nankör.”

(İnsân suresi, 3. ayet)

C) “Göklerin, yerin ve içlerindeki her şeyin

hükümranlığı Allah’a aittir. O her şeye

kadirdir.”(Maide suresi, 120. ayet)

D) “Kim doğru yolu seçerse, kendisi için

seçmiş olur; kim de doğru yoldan

Hazırlayan

Dkab Öğretmeni Onur YİĞİT

12

10

3

28

)şyçprogramlamasıdır.

D) İnsanın iki şey arasından birini tercih etme

yeteneğidir.

6.

Ramazan Melisa

İnsanın kendi iradesinde olan durumlar

İnsanın kendi iradesinde olmayan durumlar

I. Mesleğini seçmek

II. Cinsiyetini seçmek

III. İbadet etmek

I. Arkadaşını seçmek

II. Annesini seçmek

III. Doğum tarihini belirlemek

Ramazan ve Melisa, insanın iradesi ve kader

konusunda bir tablo hazırlamıştır

Bu öğrencilerin verdiği örneklerden hangisi

birbiriyle yer değiştirirse tablolar doğru hale gelir?

Ramazan Melisa

A) II. I.

B) II. II.

C) III. II.

D) I. III.

C) Elifnur D) Sudenaz

8.

Allah insanlar için peygamberler göndererek nelerin

iyi nelerin kötü olduğunu açıklamıştır.

Herkese kendi yaptığı

günahtan sorulacaktır.

Herkes aynı kaderi

yaşamaktadır.

D Y

D

I II III IV

Y D Y

Yukarıdaki şemada “insanın iradesi ve kader” ile

ilgili cümlelerin doğru veya yanlış olmasına göre

hareket edildiğinde aşağıdaki rakamlardan

hangisine ulaşılır?

A) I B) II C) III D) IV

Hazırlayan

Dkab Öğretmeni Onur YİĞİT

14

16

4

7-

8-

9- İnsanın İradesi ve Kader 2

■ 2023 yılı şubat ayında ülkemizde iki büyük deprem meydana geldi.

● Depremde çok sayıda bina yıkıldı.

▲ 20 Nisan 2023’te güneş tutulması meydana geldi.

Küresel ısınma her geçen yıl kendisini daha fazla hissettirmektedir.

10- Yukarıdaki ifadelerin hangisi veya hangilerinde

cüzi iradenin etkisi yüksektir?

A) ●, B) ■, ▲

C) D) ■, ●

P:21

20

3- Kaderle İlgili Kavramlar

Kader inancını doğru bir şekilde kavrayabilmek için, emek, rızık, ecel, ömür, başarı, başarısızlık,

sağlık, hastalık ve tevekkül kavramlarını anlamak ve bunların kaderle olan ilişkilerini doğru bir şekilde

ortaya koymak gerekir. Bu kavramların hepsinde insanların cüzi iradelerinin etkisi ve sorumlulukları vardır.

Emek ve Rızık

Canlıların beslenmesi biyolojik bir yasadır. Canlılar beslenmek

için rızka ihtiyaç duyarlar.

Rızık: Yüce Allah’ın, canlıların yeyip içmesi ve yararlanması için

yarattığı her türlü nimettir.

Emek: İnsanın bir amaca ulaşması, bir yarar elde etmesi için

zihinsel ve bedensel olarak çaba sarf etmesi, gayret göstermesidir.

Allah bütün varlıklar için yaşamlarını sürdürecek rızıklar yaratmış, rızka ulaşmayı da çalışmaya bağlamıştır. Rızkına ulaşması için de her canlı türüne yetenekler vermiştir. “Yeryüzünde yaşayan bütün canlıların rızkı Allah’a aittir...” Hud/6. Allah’ın güzel isimlerinden biri de rızkı veren anlamına gelen

“er-Rezzak” ismidir. Atalarımız: “Ağılda oğlak doğsa merada otu biter.” demişlerdir.

Hz. Âdem çiftçilik, Hz. Musa çobanlık, Hz. Davut demircilik ve Hz. Muhammed (s.a.v.) ise ticaret

yapmıştır. Peygamberler rızıklarını çalışıp kazanarak bize örnek olmuştur.

İnsanlar rızkını çalışarak, alın teriyle ve helal yoldan kazanmalıdır. Allah rızkın imkânını ve ortamını

yaratır. İnsana düşen bu imkânları kullanarak rızkını elde etmektir. Allah sebze ve meyvelerin tohumlarını,

bu tohumların yetişip büyümesi, çoğalması için de havayı, toprağı, suyu, ve güneşi yaratmıştır. İnsan buğday tohumunu toprağa eker, yetiştirir, hasat eder, öğütür un elde eder, undan da ekmek yapar. Buğdayın

ekmeğe dönüşmesi için emek harcamak gerekir. Atalarımız: “Emek olmadan yemek olmaz.” demişlerdir.

Kur’an. Kerim’de: “… Yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan nasibinizi arayın…” Cuma/10

“ İnsan için ancak çalıştığı vardır.” Necm/39 buyrulmaktadır.

Rızkı yaratan Allah, paylaştıranlar ise insanlardır. Rızık paylaşımında büyük adaletsizlik yapılmaktadır.

Necip Fazıl Kısakürek bu paylaşım adaletsizliğini şöyle dile getirir:

Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul,

Bu taksimi kurt yapmaz, kuzulara şah olsa.

Bugün dünyada bir milyara yakın aç insan vardır. Her üç saniyede açlıktan bir kişi hayatını kaybetmektedir. Bunun sebebi Allah’ın bu insanların rızkını yaratmaması değil haksız paylaşım, israf ve zenginlerin fakirleri gözetmemesi, onların hakkını yemesidir. Herkes rızkını yer ifadesi yanlış anlaşılan, anlatılan bir ifadedir.

Kötürüm Tilkinin Rızkı

Bir gün adamın biri avlanmak için ormana gider. Geceyi orada geçirmeye karar verir. Fakat yırtıcı

hayvanlardan korktuğu için, büyük bir ağaca çıkar. Ağaçta iken bir inilti duyar. Etrafına bakınır ve aşağıda kötürüm bir tilki görür. Adam:

“Acaba bu tilki ne yer, ne içer?” diye düşünürken uzaktan bir aslanın geldiğini görür. Aslanın

ağzında bir ceylan vardır. Aslan, ağacın dibine gelir. Ceylanı parçalar, bir güzel karnını doyurur ve çekilir,

gider. Aslan gidince, kötürüm tilki sürüne sürüne ceylandan arta kalanları yemek üzere yaklaşır. O da,

aslanın artıkları ile karnını doyurur. Ağaçtaki adam başlar düşünmeye:

“Demek ki kötürüm bir hayvanın bile yiyeceğini Allah ayağına gönderiyor ve onu aç bırakmıyor. Öyle ise, ben niye böyle çalışıp yoruluyorum? Bundan sonra ben de bir köşeye çekilip

ibadet edeyim, Allah rızkımı ayağıma gönderir...” Bu düşünce ile adam, yol üzerindeki bir mağaraya

girer, orada ibadet ederek günlerini orada geçirmeye başlar.

Bir gün, iki gün, üç gün bekler. Fakat gelen giden olmaz. Kimse ona yiyecek, içecek bir şey getirmez.

Sonunda adam açlıktan baygın düşer. Uyku ile uyanıklık arasında kendisine şöyle seslenildiğini işitir:

“Kalk, be hey budala adam! Ne yatıp duruyorsun! Elin ayağın tutuyorken, bu miskinlik, bu

tembellik niye? Niçin kendini kötürüm ve sakat tilki yerine koyuyorsun? Git, aslan gibi ol, avlan.

Hem kendin ye, hem de artanı ile başkaları geçinsin!”

Adam mağaradan şehre indi, çalışıp para kazandı, karnını doyurdu, artan parasıyla da ihtiyaç sahibi

birinin karnını doyurdu.

Emek + Gayret Rızık

P:22

21

28

33

38

44

57

68

71

74

79

28333844

57

68717479

1820 1913 1930 1950 1980 1990 2000 2010 2020

ORTALAMA ÖMÜR BEKLENTİSİ

Dünya Hayatının Sonu: Ecel ve Ömür

Doğumdan ölüme kadar geçen sınırlı zaman dilimine ömür denir. Ecel, belirlenmiş bir an, süre, son

anlamlarına gelir. Ecel yaşam için verilen sürenin dolması, ölüm vaktidir. Bir kum saatindeki kumların

sayısına ömür dersek son kum tanesinin düşme anı ecel vakti denebilir.

Her canlı belirli bir süre yaşar ve ölür. Bu durum biyolojik bir yasadır. Ölümsüz olan sadece Yüce

Allah’tır. Allah her canlıya potansiyel bir ömür belirlemiştir. Bazısı 24 saat bazısı da 300 yıl yaşayabilir.

7000-8000 yıl yaşayabilen bazı ağaç türleri de o süre dolunca kuruyup yok olurlar.

“Her can ölümü tadacaktır sonra bize döndürüleceksiniz.” Ankebut/57

“Biz gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri ancak hak ile ve belirli bir süre (ecel) için yarattık.”

(Ahkaf 3)

Canlıların eceli olduğu gibi toplumların da eceli vardır. Tarihte birçok toplum belirli bir süre yaşadıktan sonra yok olmuştur. Toplumsal yasalara uyan toplumlar daha üzün süre yaşarlar.

Yüce Allah’ın takdir ettiği ömür değişmez. Allah insanların ömürlerini, onların yaşantısını, yapacaklarını bilerek takdir etmiştir. İnsanlar bile bile kendini tehlikeye atmamalı, sağlıklarını korumalı, hastalanınca

tedavi olmalı, trafik ve iş kazalarına karşı tedbir almalıdır. Sağlık şartları iyileşip, çocuk ölümleri azaldıkça

insanların ortalama yaşam süreleri de yükselmektedir. Ülkemizde altmış yetmiş yıl ünce 50’ lerde olan

ortalama yaşam süresi bugün 79’ a yükselmiştir.

Allah’ın koyduğu fiziksel, biyolojik ve toplumsal yasalara uymak insanın sağlıklı yaşamasında en büyük etkendir. Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de; “Allah yolunda harcayın. Kendi ellerinizle

kendinizi tehlikeye atmayın…” Bakara/195 buyurmaktadır.

Doğum Ölüm

Ecel (Ölüm anı)

Yukarıdaki grafiği ecel ve ömür açısından değerlendiriniz?

Ömür

Not: Ülkemizde her yıl yaklaşık 100 bin kişi sigara içmeye bağlı hastalıklardan, yaklaşık dört bin kişi

trafik kazalarından, yaklaşık bin kişi iş kazalarında hayatını kaybetmektedir. Bunlar tedbir alındığı zaman

önlenebilecek ölümlerdir.

1820-2020 yılları arasın ülkemizde beklenen ortalama yaşam süresi

P:23

22

Hayvanların yaşam süreleri

Böcek

Fare

Tavşan Kurbağa Tilki Sincap Yılan balığıSolucan

Karga

Arslan Ren geyiği Kurt Koyun Ağaçkakakan Kanarya Köpek Kedi

Tavuk

Geyik Timsah Kuzgun Leylek Martı Güvercin Deve kuşuSazan At Deve

Baykuş Ayı

Turna Hipopotam

Kuğu PapağanKaz

Gergedan

Fil

Midye Balina

Kaplumbağa

Kırmızı: Memeliler Siyah: Kuşlar Mavi: Diğer omurgalılar Sarı: Omurgasızlar

Hayvanların belirtilen yaşlara ulaşması beklenir. İstisnai olarak belirtilen yaşlardan uzun yaşayanlar da vardır.

5

10

15

20

25

30

35

40

45

50

55

60

65

70

80

90

100

110

120

130

140

150

P:24

23

Sağlık ve Hastalık

Kişinin bedenen, ruhen ve sosyal yönden iyilik haline sağlık denir. Hastalık ise normal durumun bozulması halidir. Dinimiz ruh ve beden sağlığını korumaya büyük önem vermiştir. Bundan dolayı içki içmeyi

yasaklamıştır. Bedenimiz bize Allah tarafından verilmiş bir emanettir. Bu emaneti iyi korumalıyız.

Peygamber Efendimiz bir hadisinde: “Beş şey gelmeden önce beş şeyin kıymetini bil:

İhtiyarlıktan önce gençliğin, hastalıktan önce sağlığın, fakirlikten önce zenginliğin, meşguliyet ten

önce boş vaktin ve ölümden önce hayatını!” (Buhârî, rikak, 3;Tirmizi, züht,25) buyurmuştur.

Allah’ın isimlerinden biri hastalıklara şifa veren anlamında “eş-Şâfi”dir. Allah hastalıkları da şifasını da

yaratmıştır. “Hastalandığımda bana şifa veren O’dur” Şuara/80. Allah birçok bitkiye hastalıkları tedavi

edecek özellikler vermiştir. İlaçların birçoğu bitki özlerinden yapılır. Allah vücudumuza hastalıklarla mücadele

eden savunma mekanizması koymuştur. İnsana düşen hastalıklara karşı önlem almak, hastalandığı zaman

da vakit geçirmeden tedavi olmaktır. İnsanlar içki, sigara, uyuşturucu gibi kötü alışkanlıklardan uzak durarak,

beslenmelerine dikkat ederek, spor yaparak, hastalanınca tedavi olarak sağlığını koruyabilir.

Başarı ve Başarısızlık

Hedeflenen sonuçlara ulaşmak başarı, bu sonuçlara ulaşamamak ise başarısızlıktır. Başarı seçilen kriterlere göre değişebilmektedir. Yanlış ölçümlerle

yapılan başarı testi, yanlış sonuçlar verir. Bir kimseyi yeteneği olmayan

konular-da test edip çıkan sonuca göre ona başarısız diyemeyiz. Bir alanda

yeteneği az olan bir kimsenin başka bir alanda yüksek bir yeteneği olabilir.

Hiçbir kimse annesinden başarısız olarak doğmaz. Başarısızlık

değişmez bir kader değildir. Hangi yeteneğe sahip olursak olalım başarmak için çalışmak gerekir. Başarının anahtarı düzenli çalışmaktır.

Başarılı olmak için çalışmalı, azimli ve kararlı olmalıyız. Bütün peygamberler bu konuda bize örnek olmuştur.

Kur’an’da: “İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır.” Necm/39 buyrulmuştur. Çalışmadan gayret

göstermeden başarısız olup bunu kadere yüklemek yanlıştır.

Gerçek başarı, insanın bilgisini, yeteneklerini geliştirmesi, fayda sağlayan konularda hedefler koyup

gayret göstererek o hedeflere ulaşmasıdır. İslam dininin hedeflediği başarı; çalışan, üreten iyi bir

insan, Müslüman olup, Allah’ın rızasını kazanarak cennete girebilmektir.

Bilimde fende başarılı olmak için bilimsel çalışmaları takip etmeli, geçmişte yapılanlardan ilham

almalı ve yeni şeyler üretmeliyiz. Bugün birçok hastalık bilim adamlarının çalışmaları ve başarısı

sayesinde tedavi edilebilir hale gelmiştir. Hiçbir büyük başarı tesadüfi değildir.

Ampulü bulmak için bin deneme yapıp bin birinci denemede başarıya ulaşan Edison:

-Yaptığınız bin deney boşa gitti diyenlere:

-Ampulün icadı bin bir adımlık bir çalışma gerektiriyordu. Başarısız olan bin adım olmasa bin

birinci adım olmazdı.” cevabını vermiştir.

Başarısızlık değişmez bir kader değildir

Ahmet, çok programlı lisede birinci sınıf öğrencisi idi. İlk dönem sonunda karnesindeki notların

neredeyse tamamı zayıf idi. O dönemde lise eğitimi zorunlu değildi. Okul Müdürü İhsan Bey, Ahmet’in

babasını okula çağırıp, “Ahmet’in notlarının neredeyse tamamı zayıf. Ahmet ders çalışmıyor, yol yakınken Ahmet’i okuldan alıp sanayide bir ustanın yanına ver. Orada Çıraklık Eğitim Merkezine de gidebilir,

bu sayede bir meslek öğrenir.” dedi. Ahmet’in babası durumu Ahmet’e söyleyince, Ahmet: “ Babacığım,

ne olur beni okuldan alma! Bana bir dönem daha hak ver. Söz veriyorum derslerime çok çalışacağım.”

der. Ahmet’in babası oğlunun bu isteğini kabul eder. Ahmet sözünü tutar. O günden sonra derslerine

günü gününe çalışır, bütün sorumluluklarının yerine getirir, sonunda liseyi okul ikincisi olarak bitirir. Okul

birincisi olmasını dokuzuncu sınıf birinci dönem notları engellemiştir. (Gerçek bir hikâyedir.)

Sağlıklı Beslenme + Hareket + Tedbir Sağlıklı Beden

Düzenli Çalışma + Gayret Başarı

P:25

24

Tevekkül

Kelime olarak, Allah’a güvenmek, dayanmak, bağlanmak, teslim olmak, sığınmak, havale etmek

Dini terim olarak ise, bir amaca ulaşmak için gerekli olan her türlü önlemi alarak; elinden gelen tüm

gayreti gösterdikten sonra kalben Allah’a bağlanıp ona güvenmek, sonucu Allah’tan beklemek demektir.

İnançlı insanın özelliklerinden biri de, yaptığı ve yapacağı işlerde Allah’a güvenmesidir. Bilinçli bir

Müslüman gücü oranında elinden gelen tüm gayreti gösterdikten sonra sonucu ve başarıyı Allah’a bırakır. Çünkü Allah’ın destek ve yardımı olmadan hiçbir şeyin gerçekleşmeyeceğini bilir. Her şeyin sahibi

olan Allah’ı dua ederek, ona güvenir.

Allah Müslümanlara tevekkülü emretmiş, tevekkül edenleri sevdiğini belirtmiştir. Konu ile ilgili ayetler:

“... İnananlar yalnız Allah’a güvensinler.” (Ali İmran 102)

“... Allah’a güven, doğrusu Allah kendisine güvenenleri

sever.” (Ali İmran, 158)

“... Allah’a inanıyor ve teslim olmuşsanız, O’na güvenin.” (Yunus

suresi, ayet 84) Sevgili Peygamberimiz, devesini başıboş bırakıp, tevekkül ettiğini söyleyen bir kişiyi şu sözlerle uyarmıştır: “Önce deveni bağla, sonra Allah’a tevekkül et.” (Tirmizi)

Evrendeki olaylar bir düzen ve yasalar çerçevesinde, sebep-sonuç ilişkisi içinde olmaktadır. İnsanlar

akıl ve iradeleriyle sebepleri bulabilirler. İnsan evrende geçerli olan yasaları gözeterek, çalışır, çabalar, sebeplere sarılır, ondan sonra Allah’a güvenir. Bir çiftçi tohum ekmeden ürün elde edemez. Çiftçi

tarlasını zamanında sürmeli, ekmeli, gübrelemeli ve sulamalıdır. Sonra da bol ve iyi ürün alabilmek için

Allah’tan yardım dilemelidir. Çalışmadan başarıya ulaşılamaz. Bir öğrenci önce derslerine çalışmalı,

sorumluluklarını yerine getirmeli sonra Allah’a tevekkül etmelidir. Trafikte yola çıkan bir sürücü emniyet

kemerini takmalı, trafik kurallarına uymalı, Allah’ tevekkül etmelidir. Kısaca gerçek anlamda tevekkül

eden kimse işinin gereğini yapıp sonucu Allah’tan beklemelidir.

Doğru tevekkül insanı korku ve endişelerinden uzaklaştırıp ona güven ve huzur verir. Zorluklar karşısında sabır dayanıklılık ve güç kazandırır. İnsanı motive eder, başarısına katkı sağlayıp yükseltir.

İnsanın çalışmayı bırakıp, tembellik ederek, kendisinin yapması gereken işleri Allah’a havale etmesi,

yanlış bir tevekkül anlayışıdır. Örneğin bir öğrenci dersine çalışmadan “Ben Allah’ın yardımına güveniyorum, Allah bana yardım eder” diyerek sınava girmesi yanlış bir tevekkül anlayışıdır.

Çalışmadan, hiçbir çaba göstermeden başarılı olmaya beklemek tembelliktir, miskinliktir.

Çalışmak + Tedbir + tevekkül Hayırlı Sonuç

Sağlık ve Hastalık

Hastalandığımız zaman doktorlara gitmeli yanlış tedavi yöntemleri kullanmamalıyız. Dine uygun

olan da budur. Tedavimizi yaptırdıktan sonra Allah’a şifa vermesi için dua etmeliyiz.

Peygamber Efendimiz: “Ey Allah’ın kulları! Tedavi olunuz Allah verdiği her hastalığın tedavisini de

yaratmıştır…” (Buhari, Tıp 1) buyurmuştur.

Sağlığımızı korumak için biyolojik yasalara uygun hareket etmeliyiz. Hastalıklara bağlı ölümler,

iş kazaları ve trafik kazalarından ölümler değişmez kaderimiz değildir.

Allah’tan Ümit Kesilmez

Fatma teyze dünya tatlısı, ibadetine düşkün bir kadındır. Köyde ailesiyle birlikte yaşamaktaydı. Yetmiş

beş yaşına geldiğinde gözlerinden rahatsızlandı. Görme yeteneği zayıflamıştı. Göz doktoruna gittiği zaman

doktor, sarı noktada problem olduğunu, bunun da bir tedavisinin olmadığını söyledi. Fatma teyze bir müddet

sonra görme yeteneğini kaybetti. Sadece karartı görmekte hiçbir şeyi seçememekte idi. Bir kaç doktora gittiyse de doktorlardan hiçbiri ümit vermedi. Fatma teyze az da olsa bir ışık gördüğü için şükrediyordu.

On yıl sonra Kızılay Hastanesi’nde dahiliye polikliniğinde muayene olduktan sonra torununa, “Buraya

gelmişken bir de göz doktoruna görüneyim.” dedi. Muayene eden göz doktoru, Fatma teyzenin düşük de

olsa görme ihtimali olduğunu bunun için ameliyat edilmesi gerektiğini söyledi. Torunu bu kadar ameliyat parasını veremeyeceklerini ifade etti. Doktor sadece masraflar karşılığında Fatma teyzeyi ameliyat

etti. Başarılı bir ameliyat sonucu Fatma teyze on yıl sonra yeniden görmeye başladı. Görme yeteneğini

geri verdiği için önce Allah’a şükretti sonra doktoruna bol bol dualar etti. Yüce Allah on yıl sonra da olsa

gökyüzünü, bahçesini, evini ve sevdiklerini tekrar görmeyi nasip etmişti. (Gerçek bir hikayedir. )

P:26

25

Yanlış Kader Anlayışı

Kendi sorumluluk sahamıza giren ve cüz-i irademizle yaptığımız yanlış davranışların sonuçlarını

üstlenmeyip, alın yazısı diyerek işi kadere bağlamak, sorumluluklarımızdan kaçınmak yanlış bir

kader anlayışıdır. İş kazası ve trafik kazaları sonucu meydana gelen yaralanma ve ölümlerin kadere bağlanması, birini kasten yaralayıp veya öldürüp hapse giren birisinin kendisine kader mahkûmu

demesi veya fakir olan birisinin fakirliği kader olarak bilmesi, tembel bir öğrencinin tembelliği kaderi

olarak görmesi kaderi yanlış yorumlamaktan kaynaklanır. Kara talih, bahtı kara, kısmetsiz sözleri

yanlış kader anlayışının sonucu üretilmiş ifadelerdir.

İnsan Allah’ın evrene koyduğu yasalara uymalı sebep sonuç ilişkisine göre hareket etmelidir. İnsanın

bütün yapıp ettiklerinin Allah’ın yazgısı ve zorlamasıyla olduğunu kabul eden görüşe kadercilik denir. Kadercilik uygulaması Emeviler döneminden sonra yaygınlaşmıştır. Emevi yöneticiler yaptığı yanlışları kadere

yükleyerek sorumluluktan kurtulmaya çalışmıştır. İslam’ın geniş bir alan yayılmasıyla bazı bölgelerdeki yanlış kader anlayışları da maalesef kültür yoluyla yaygınlaşmıştır.

Yanlış kader Anlayışı sonucu toplumda oluşan yanlış kalıp yargılar

Zorlama anlamı ifade eden deyimler: Alın yazısı, kaderin cilvesi,

kader mahkûmu, kader kurbanı, kaderine küs, iş olacağına varır...

Rızık konusunda kullanılan deyimler: Başına talih kuşu konmak, herkes nasibini yer, vermeyince Mabud neylesin Mahmut, kısmetim buymuş...

Ecel konusundaki deyimler: Korkunun ecele faydası yoktur, vadesi yetmiş, vadesi dolmuş, ecel geldi cihana baş ağrısı bahane...

Değiştirebileceğimiz hiçbir şey bizim mutlak kaderimiz değildir.

Kader İnancının Faydaları

1) Kadere inanan kişi başarıya ulaşmak için çalışması gerektiğini bilir ve çok çalışır.

2) Rızkı elde etmek için emek sarf eder.

3) Allah’ın evrene koyduğu yasaların değişmeyeceğini bilir bu yasalara uygun davranışlar sergiler

4) Akıl ve iradesini doğru ve güzel şeyleri seçmek için kullanır.

5) Kendi yaptığı yanlışlardan başına gelenlerden dolayı bu benim kaderimmiş deyip kolay yolu seçmez.

6) Yapılabilecek tüm şeyleri yapıp, tedbir aldıktan sonra işin gerisini Allah’a bırakır Allah’ın

kendisine yardım edeceğine inanır.

7) Allah tarafından zaman zaman hastalık, kıtlık vb. şeylerle imtihana tabi tutulacağını bilir. Bunun

için isyan etmez. Akledip gerekli tedbirleri alarak en az zararla atlatmaya çalışır.

Her Şey Bizim Elimizde Değildir

Özgür lise son sınıfta okuyan başarılı bir öğrencidir. Bu yıl üniversite sınavına girecektir. Çok yüksek

beklentileri vardır. İyi bir tıp fakültesini yüksek bir derece yaparak kazanmayı ve doktor olmayı planlamaktadır. Bir dershaneye giden Özgür, girdiği bütün deneme sınavlarında sürekli birinci olmaktadır. Özgür’ün

anne babası oğullarıyla gurur duymaktadır. Özgür’ e “Sen çalışıyorsun, elinden geleni yapıyorsun. Allah

sana yardım edecek, inşallah istediğin bölümü kazanacaksın.” demekte, Özgür de “ Ben çalıştıktan sonra

Allah’ın yardımına ne gerek var.” diye karşılık vermektedir. Bu cevap Özgür’ün anne babasını üzmektedir.

Özgür sınava on beş gün kala okuldan izin alıp, bağ evlerine kapanmaya, orada kamp çalışması

yapmaya karar verir. Yoğun bir şekilde çalışıp eksiklerini giderecek, belki de Türkiye derecesi yapacaktır. Özgür bağ evlerinde çalıştığı süre içerisinde radyo ve televizyonu açmaz. O dönemde sosyal medya

ve cep telefonu henüz yaygın değildir. Özgür anne babasına sınava yalnız gideceğini, onların gelmesinin heyecanını artıracağını söyler. Sınavdan bir gün önce akşam erkenden yatar, sabah kalkıp güzelce kahvaltısını yapar ve sınava gireceği okula gider. Bir gariplik vardır. Bahçede hiç öğrenci yoktur.

Sadece veliler vardır. Kapıdaki görevliler Özgür’e, “sınav başladı içeri giremezsin!” derler. Özgür, “Nasıl

olur, sınavın başlamasına daha bir saat var.” der. Görevli, “Haberin yok mu, Bugün saatler bir saat ileri

alındı.” der. Özgür’ün başından kaynar sular dökülmüş gibi olur. Bir yıllık emeği boşa gitmiştir. O sırada anne

babasına verdiği cevap aklına gelir: “Ben çalıştıktan sonra Allah’ın yardımına ne gerek var!”

Not: O dönemde iki aşamalı üniversite sınavının ilki Martın sonu, Nisan ayının başlarında yapılmaktadır.

P:27

26

Ecel ve Ömür

Etkinlik Aşağıdaki soruları cevaplandırınız.

Soru Ömür ve ecel nedir?

Cevap

Soru Ömür üzerinde insanın etkisi var mıdır? Açıklayınız

Cevap

Emek ve Rızık

Etkinlik Aşağıdaki soruları cevaplandırınız.

Soru Rızık nedir? Rızık kader ilişkisini açıklayınız.

Cevap

Tevekkül

Soru Tevekkül nedir? Yanlış tevekkül anlayışını açıklayınız.

Cevap

Başarı ve Başarısızlık

Soru Başarı, başarısızlık ve kader arasındaki ilişkiyi açıklayınız.

Cevap

Hastalık ve Sağlık

Soru Hastalık, sağlık ve kader arasındaki ilişkiyi açıklayınız.

Cevap

Yanlış kader Anlayışı

Soru Alın yazısı, kısmetsizlik, bahtı kara, kara talih sözleri niçin kullanılır?

Yanlış kader anlayışını açıklayınız.

Cevap

İpucu (Hangi ifadeler hangi kavramları çağrıştırır)

Ölçü ve düzen kelimeleri, KADER, Dilemek ve istemek kelimeleri, ÖZGÜR İRADE

Güvenmek, dayanmak kelimeleri, TEVEKKÜL

Kendi lehinedir, kendi aleyhinedir, Kimse kimsenin günahını yüklenmez, SORUMLULUK,

P:28

27

Evrendeki yasalarla ilgili Kur’an ayetleri

Ayetler İlgili yasalar

“Denizde dağlar gibi akıp gidenler (gemiler) de O’nun (varlığının)

delillerindendir.” Şura/32

“O, insanı bir aşılanmış yumurtadan yarattı.” Alak/2

“Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp

bölünmeyin.” Ali-İmran/103

“Dinde zorlama yoktur…” Bakara/256

“Ölümsüz ve daima diri olan Allah’a güvenip dayan. O’nu hamd

ile tesbih et. ...” Furkan/58

“…Ve hiçbir günahkâr, başkasının günahını yüklenmez…”

Zümer/7

“ …Onun katında her şey bir miktar iledir.” Ra’d/8

Ayetlerin kaderle ilgili hangi kavrama geldiğini yazınız.

(Sorumluluk, özgür irade, kader, ecel, tevekkül )

Emek ve rızık

Ecel ve Ömür

Hastalık ve sağlık

Başarı ve

başarısızlık

Tevekkül

Allah herkesin rızkını ayağına gönderir.

Kimse kimsenin rızkını yiyemez. Rızık

paylaşımı Allah tarafından yapılır.

Rızkın yaratıcısı Allah’tır. Rızka

ulaşmak için çalışmak gayret

göstermek gereklidir.

DOĞRU YANLIŞ

İnsanlar sağlığına ne kadar dikkat ederse etsinler ömürleri değişmez.

Her canlı mutlaka ölür bu durum

biyolojik bir yasadır. Ecel değişmez, ömür değişkendir.

Allah bir insanın kaderine hasta olmayı

yazmışsa o kimse sağlığına kavuşamaz.

Allah hastalıkları da tedavisini de

biyolojik yasalara bağlamıştır.

Bir işi yaparken Allah’a güvenirsek çalışıp gayret göstermesek de

Allah yardım edecektir.

Allah sadece tedbir alıp, gayret

edip sonra da kendisine tevekkül

eden kullarına yardım eder.

Başarı ve başarısızlık doğuştandır,

değiştirilemez.

Bir konuda çok yetenekli olsak

da çalışıp gayret göstermezsek

başarılı olamayız.

P:29

dindersi.tk

28

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Konu Kazanım ve Kavrama Testi

Kaderle ilgili kavramlar

Eda: İrade güçlü ve kuvvetli olmak demektir.

Songül: Rızık Allah’ın bizler için yarattığı her türlü nimetlere denir.

Burcu: Ecel canlıların hayatının sona erdiği ana denir.

Ecrin: Emek çalışmak ve gayret etmektir.

1- Songül, Eda, Burcu ve Ecrin kendilerince bazı

kelimelerin anlamlarını açıklamışlardır. Hangisinin

açıklaması yanlıştır?

A) Songül B) Eda C) Burcu D) Ecrin

Tüm canlılara rızık veren Allah, bizleri de rızıklandırır.

Fakat bu dünya sebepler dünyasıdır. Bize düşen rızkın

temini için emek sarf etmektir. Kuşlar, karıncalar ve arılara baktığımızda onların da rızıklarını temin için gayret

ettiğini görmekteyiz

2- Yukarıdaki paragraftan hareketle aşağıdaki davranış biçimlerinden hangisi dinimizin özüne aykırı bir

davranıştır?

A) Tarlasını ekip bakımını yapıp dua eden çiftçi

B- Lgs için çalıştıktan sonra dua eden öğrenci

C) Besmele çekerek aracını çalıştırıp emniyet kemerini

takmayan sürücü

D) Hastalığının tedavisi için doktara gidip sonra da

Allah’a şifa vermesi için dua eden hasta kimse

?

“ Allah’a güven, doğrusu Allah kendisine

güvenenleri sever. “ Ali İmran/158

?

“ Her canlı ölümü tadacaktır.”

Ali İmran/185

?

“ Allah’ın katında her şey bir ölçüye

göredir.” Ra’d / 8

5-Yukarıdaki eşleştirme tablosunda (?) ile boş bırakılan yerlere aşağıdakileri getirdiğimizde hangi seçenek dışarıda kalır?

A) Ecel B)Tevekkül C) Rızık D) Kader

I - “ Bilsin ki insan için kendi çalışmasından başka bir

şey yoktur.” Necm Suresi 39

II - “ Hiç kimse el emeğiyle kazandığından daha hayırlı

bir lokma yememiştir. “ Hadis

III - “ Sizden birinizin sırtında odun yüklenip satması,

dilenmesinden hayırlıdır. “ Hadis

IV - “ Kararını verdiğin zaman da artık Allah’a dayanıp

güven. Çünkü Allah, kendisine dayanıp güvenenleri

sever.” Ali İmran/159

6- Yukarıdaki ayet ve hadislerden hangisi farklı bir

konuya örnektir?

A) I B) II C) III D) IV

33

Kazanım No: 8.1.3

3.

Yüce Allah yeryüzünde bütün canlılara yetecek kadar

rızık yaratmıştır. Kişi başkalarına muhtaç olmamak

için elinden gelen çabayı göstermeli, çalışıp rızkını

kazanmalıdır. Yüce Allah bir Kur’an ayetinde:

…………………………….. buyurarak insanları

çalışmaya teşvik etmiştir.

Bu metinde boş bırakılan yere aşağıdaki hangi

ayetin getirilmesi uygundur?

A) “Kim zerre miktarı hayır işlemişse onu görür. Kim

de zerre miktarı şer işlemişse onu görür.” (Zilzal

suresi, 7 ve 8. ayetler)

B) “İşte Allah’a teslim olanlar, artık onlar gerçeği ve

doğruyu araştırıp bulanlardır.” (Cin suresi, 14.

ayet)

C) “Sizin yaratılmanızda ve canlıların yeryüzünde

yayılmasında, kesin olarak inanan kimseler için

ibretler vardır.”(Câsiye suresi, 4. ayet)

D) “… Yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan

nasibinizi arayın…” (Cum’a suresi, 10. ayet.)

4. 1. “İnsana ancak çalıştığının karşılığı

vardır.” (Necm sûresi. 39. ayet)

2. “....Sen onlara aldırma ve Allah’a

dayan; sana vekil olarak Allah yeter.”

(Nisa sure-si, 81. ayet)

3. “O, göklerde ve yerde tek Allah’tır.

Gizlini-zi ve açığınızı bilir...”

(En’am suresi, 3. ayet)

4. “Ben, cinleri ve insanları ancak bana

kul-luk etsinler diye yarattım.”

(Zâriyât suresi, 56. ayet)

Yukarıdaki verilen ayetlerden hangisi “

Ne ekersen onu biçersin. ”Atasözüyle

anlamca aynı doğrultu-dadır?

A) 1. B) 2. C) 3. D) 4.

AĞLIK, HASTALIK – 1

37

36

9 29

1. ÜNİTE: KADER İNANCI

KONU TARAMA TESTİ

Kazanım No: 8.1.3

1. Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Ahmet Bey,

8/A sınıfı öğrencilerine “Ömür ne demektir?” sorusunu

sormuş ve öğrenciler şu cevapları vermiştir:

Edanur: Dünya hayatının sona erip yeni bir hayatın

başlamasına denir.

Saregül: Bir işi yaparken elinden gelen gayreti

göstermekle birlikte kalben Allah’a bağlanıp ona

güvenmek, sonucu ondan beklemektir.

Metin: Yaşam serüveninin bitmesi, ölüm zamanıdır.

Selim: Her canlının sahip olduğu yaşam süresi yani

doğumla ölüm arasında geçen süredir.

Bu cevaplara göre öğrencilerden hangisi Öğretmen Ahmet Bey’in sorduğu soruya doğru cevap

vermiştir?

A) Edanur B) Saregül

C) Metin D) Selim

2. “O (Allah), sizi bir çamurdan yaratan, sonra size bir

süre tayin edendir...” (En’âm: 2. ayet)

Bu ayette altı çizili kelimeyle anlatılmak istenen

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Rızık B) Ecel

C) Sağlık D) Tevekkül

3. I. İnsanlar

II. Dünya

III. Bütün evren

Yukarıda numaralandırılarak verilenlerden

hangilerinin eceli vardır?

A) Yalnız I B) I ve II

C) I ve III D) I, II ve III

4. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Nezaket Hanım

bu ayetleri söyleyerek ders anlatmaktadır:

“Her canlı ölümü tadacaktır. Sonunda bize

döndürüleceksiniz.” (Ankebut: 57. ayet)

“Biz gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri belirli bir süre

için yarattık.” (Ahkaf: 3. ayet)

Buna göre Öğretmen Nezaket Hanım’ın anlattığı

konu aşağıdakilerden hangisi olmalıdır?

A) Sağlık ve Hastalık

B) Ecel ve Ömür

C) Tevekkül

D) Başarı ve Başarısızlık

Öğretmen Emre’ye “Ecel ve ömür” konusunda

doğru-yanlış sözlüsü yapmış Emre tablodaki

şu cevapları vermiştir:

D Y

I. Hayatı veren de ölümü

yaratan da Allah’tır.

X

II. Her insan kendi ecelini

kendi belirler.

X

III. Hiçbir canlı sonsuz değildir,

belli bir ömür yaşayan

canlılar sonra ölecektir.

X

IV . Ömür denilen süre ecelle

son bulacaktır

X

Buna göre Emre’nin her doğru cevabı 25

puan olduğuna göre kaç puan almıştır?

A) 100 B) 75 C) 50 D) 25

KADERLE İLGİLİ KAVRAMLAR; ECEL VE ÖMÜR – 1

12.

Test

Hazırlayan

Dkab Öğretmeni Onur YİĞİT

17

18

19

20

4- Aşağıdakilerden hangisi doğru tevekkül anlayışını yansıtır?

A) Sabreden derviş muradına ermiş.

B) Armut piş, ağzıma düş.

C) Akacak kan damarda durmaz.

D) Eşeğini sağlam kazığa bağla.

3-

7-

P:30

dindersi.tk

29

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Konu Kazanım ve Kavrama Testi

Kaderle ilgili kavramlar

36

6.

Atasözleri Konular

“Zahmette rahmet vardır.”

“Ağılda oğlak doğsa, ovada

otu biter.”

“Tedbir kuldan takdir

Allah’tandır.”

Rızık

Sağlık

Emek

Tevekkül

Tabloda atasözleri ve bunlarla ilgili olan konular

eşleştirilecektir.

Buna göre bu eşleştirme yapıldığında hangi konu

açıkta kalır?

A) Rızık B) Sağlık

C) Emek D) Tevekkül

İnsan ancak çalıştığının karşılığına sahip olur. Onun çalışması

şüphesiz görülecek ve ona karşılığı tastamam verilecektir.” (Necm

Suresi, 39-40. ayet)

Öğretmen Sibel Hanım öğrencilere yönelttiği

“Arkadaşlar! Tahtaya yazdığım ayetle anlamca aynı

doğrultuda bir ayet söyler misiniz?” sorusuna

aşağıdaki hangi öğrenci uygun cevap vermiştir?

A) “...Gökleri ve yeri koruyup gözetmek kendisine

zor gelmez. O yücedir, büyüktür.” (Bakara suresi,

255. ayet)

B) “İnsan kendisinin başıboş bırakılacağını mı

sanır?” (Kıyamet suresi, 36. ayet)

C) “… Biz ona (insana) şah damarından daha

yakınız.” (Kaf suresi,16. ayet)

D) “Allah, gökleri ve yeri yerli yerince yaratmıştır.

Böylece herkes kazancına göre karşılık görür.

Onlara haksızlık edilmez.”(Casiye suresi, 22.

ayet)

Hazırlayan

Dkab Öğretmeni Onur YİĞİT

6

Kazanım No: 8.1.3

3.

Yüce Allah yeryüzünde bütün canlılara yetecek kadar

rızık yaratmıştır. Kişi başkalarına muhtaç olmamak

için elinden gelen çabayı göstermeli, çalışıp rızkını

kazanmalıdır. Yüce Allah bir Kur’an ayetinde:

…………………………….. buyurarak insanları

çalışmaya teşvik etmiştir.

Bu metinde boş bırakılan yere aşağıdaki hangi

ayetin getirilmesi uygundur?

A) “Kim zerre miktarı hayır işlemişse onu görür. Kim

de zerre miktarı şer işlemişse onu görür.” (Zilzal

suresi, 7 ve 8. ayetler)

B) “İşte Allah’a teslim olanlar, artık onlar gerçeği ve

doğruyu araştırıp bulanlardır.” (Cin suresi, 14.

ayet)

C) “Sizin yaratılmanızda ve canlıların yeryüzünde

yayılmasında, kesin olarak inanan kimseler için

ibretler vardır.”(Câsiye suresi, 4. ayet)

D) “… Yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan

nasibinizi arayın…” (Cum’a suresi, 10. ayet.)

4. 1. “İnsana ancak çalıştığının karşılığı

vardır.” (Necm sûresi. 39. ayet)

2. “....Sen onlara aldırma ve Allah’a

AĞLIK, HASTALIK – 1

37

36

5.

“O, sizi yaratan ve size kulaklar, gözler ve kalpler

verendir. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!” (Mülk

suresi, 23. ayet)

“Kararını verdiğin zaman da artık Allah’a dayanıp

güven. Çünkü Allah kendisine dayanıp güvenenleri sever.” (Âl-i İmran suresi, 159. Ayet)

“Sizin yaratılmanızda ve canlıların yeryüzünde

yayılmasında, kesin olarak inanan kimseler için

ibretler vardır.”(Câsiye suresi, 4. ayet)

“O göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin rabbidir. Şu halde O’na sabır ve sebatla kulluk et…”

(Meryem suresi, 65. ayet)

Tablodaki ayetlerden hangi renkteki kutucuktaki

ayette tevekküle vurgu yapılmaktadır?

A) Yeşil B) Beyaz

C) Mavi D) Turuncu

6. Yeşim: “Ben elimden gelen gayreti gösterdim,

hakkında hayırlı olması için Allah’a dua ediyorum.”

Kübra: “Derslerime düzenli gittim, evde tekrarlarımı

yapıp çalıştım, başaracağım inşallah.”

Suna: “Çalışmasam da ben Allah’a çok güveniyorum

O bana yardım edecektir.”

Ali“GtbidtkdiAllh’td”7. AtMy8khABCD8. (iy(e(oYd16. Test KADERLE İLGİLİ KAVRAMLAR; TEVEKKÜL, BAŞA13

14

15

16

32

5. Aslıhan: “Seda, ecel ve ömür konusunda neler

söyleyebilirsin?”

Seda: ?

Seda, sınıf arkadaşı Aslıhan’ın sorduğu soruya

aşağıdaki hangi cevabı verirse yanlış olur?

A) İnsanın eceli geldiğinde ölür ve ömrü sona ermiş

olur.

B) Bütün varlıkların belirlenmiş bir ömrü vardır.

C) Kıyamette sadece insanlar yok olacaktır.

D) Dünyada yaratılan her şey sadece belli bir süre

dünyada kalacaktır.

6.

Kıyamet

Ömür

Hastalık

Ecel

Tan›mlar Kavramlar

Hayatın sona erdiği,

ömrün bittiği zamandır.

Dünya hayatının sona

erip yeni bir hayatın

başlamasıdır.

Her canlının sahip

olduğu yaşam süresidir.

Yukarıdaki tablodaki tanımlarla bunların karşılığı

olan kavramlar eşleştirildiğinde hangi kavram

açıkta kalır?

A) Kıyamet B) Ömür

C) Hastalık D) Ecel

7. ÖğkoisteHagö(ZiMietsSu(RGüzekaBuBudoA) C) 8. I. II. III. YusöABCD13. Test KADERLE İLGİLİ KAVRAMLAR; ECEL VE ÖMÜR – 2

31

30 3231

33

8-

9-

Halk arasında kader alın yazısı olarak da ifade edilir.

Alın yazısı ile ilgili resimdeki örnekler hangi anlayışa

karşılık gelir?

a) Yanlış tevekkül b) Yanlış kader

c) Yanlış kaza d) Yanlış yazı

11-

12-

Tembel

Suçlu Fakir

Başarısız

Kötü

Talihsiz

10-

P:31

30

4. Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Musa

Hz. Musa Ulul-Azm olan beş peygamberden birisidir. Kur’an’da Hz. Musa’nın ismi 136 defa

geçmektedir. Allah kendisiyle ağaç vasıtasıyla konuştuğu için “Kelimullah” (Allah’ın konuştuğu kişi)

denilmiştir. İsrailoğulları soyundan gelir. İsrailoğulları Hz. Yusuf döneminde Mısır’a yerleşmişler

ve orada çoğalmışlardır. Mısır’da mutlu ve huzurlu bir hayat sürerlerken zamanla mevkilerini kaybetmişler, köle muamelesi görüyorlar, kendilerine ağır ve angarya işler yaptırılıyordu. M.Ö. 1500-1400

lü yıllarda dönemin Firavunu İsrailoğullarına zulmediyor, erkek çocuklarını öldürtüyordu.

Hz. Musa’nın annesi Hz. Musa’ya hamileydi, çocuğunu gizlice doğurdu. Öldürülmesinden korkmaktaydı.”Musa’nın anasına: Onu emzir, kendisine zarar geleceğinden endişelendiğinde onu

suya (Nil nehrine) bırakıver, hiç korkup kaygılanma, çünkü biz onu sana geri vereceğiz ve onu

peygamberlerden biri yapacağız, diye vahyettik.” Kasas/7 Çocuğunu bir sandığa koyup Nil nehrine bıraktı. Kızından kardeşini takip etmesini istedi. Firavunun hizmetçileri onu bulup eşine (Asiye)

getirdiler. “Firavun’un karısı, ‘O, senin ve benim için göz aydınlığımız! Onu öldürmeyin, belki

bize faydası dokunur veya onu evlat ediniriz.’ demişti…” Kasas/9

Hz. Musa Allahın emriyle başka sütannelerin sütünü kabul etmedi. Kız kardeşinin Firavunun

ailesine teklifiyle, sütanne olarak tutulan kendi annesinin kucağında emniyet içinde büyüdü. Olgunluk çağına gelince bir gün şehirde İsrailoğullarından birisiyle Mısır’ın yerli halkından birinin kavga ettiğini gördü. Kendi halkından olan Hz. Musa’dan yardım istedi. Hz. Musa Mısırlıya vurdu adam öldü.

Hz. Musa’nın öldürme kastı yoktu. Bundan dolayı Allah’tan bağışlanma diledi. Ertesi gün halkından

olan aynı kişiyi yine kavga ederken gördü. O sırada bir adam geldi geldi “Ey Musa! İleri gelenler seni

öldürmek için hakkında müzakere ediyorlar. Derhal (buradan) çık!...” Kasas/20 diye uyardı.

Hz. Musa Mısır’dan ayrılarak Medyen şehrine gitti. Orada bir su kuyusunun etrafında hayvanlarına sulayan insanlara rastladı. Bu durum Kur’an’ı Kerim’de şöyle anlatılır: “Medyen suyuna

vardığında orada hayvanlarını sulayan bir grup insanla karşılaştı. Onların biraz ötesinde de

(hayvanlarının suya gelmesini) engelleyen iki kadın gördü. Onlara, ‘meseleniz nedir?’ diye

sordu. ‘Çobanlar sulayıp çekilmeden biz (hayvanlarımızı) sulayamayız; babamız da çok yaşlıdır.’ dediler. Musa onlara yardım etti ve hayvanlarına su içirdi. Sonra gölgeye çekildi:

‘Rabb’im! Doğrusu bana indireceğin hayra muhtacım.’ dedi.” Kasas/23-24

Kızlardan birisi gelip kendisini babasını eve davet ettiğini söyledi. Kızların babasının Hz. Şuayp peygamber olduğu rivayet edilmektedir. Eve varınca başından geçenleri ona anlattı. Kızlardan

biri babasından onu çoban tutmasını istedi. Babaları: “Bana sekiz yıl çalışmana karşılık şu iki

kızımdan birini sana nikahlamak istiyorum. Eğer on yıla tamamlarsan artık o kendinden…”

Kasas/27 Dedi. Hz. Musa bu teklifi kabul etti. Süreyi tamamlayınca Mısır’a gitmek üzere ailesiyle

birlikte Medyen’den ayrıldı.

Sina Dağı Tuva Vadisi yakınlarına vardığında uzakta bir ateş gördü. Isınmak için ateş getirmek

üzere ateşin bulunduğu tarafa yöneldi. Yüce Allah Hz. Musa ile bir ağaç vasıtası ile konuştu. Allah,

kendisinden başka ilah olmadığını, Hz. Musa’yı peygamber olarak seçtiğini, Firavunun azgınlık

yaptığını gidip onu tek olan Allah’a inanmaya davet etmesini istedi. Yüce Allah Hz. Musa’yı verdiği

mucizelerle güçlendirdi. ““Asânı at.” Onu çevik bir yılan gibi hareket eder görünce arkasına

bakmadan dönüp kaçtı. “Musa, korkma, dön. Çünkü sen güvenliktesin. “Elini koynuna sok,

hastalıksız olarak bembeyaz çıksın... korkma artık! İşte bunlar, senin rabbinden, Firavun ve

önde gelen adamlarına iki kesin delildir..” Kasas/31-32 Hz. Musa da Mısırda bir kişiyi öldürdüğünü,bundan dolayı korktuğunu, konuşması kendisinden daha düzgün ola kardeşi Harun’u yardımcı olarak vermesini istedi. Allah da bunu kabul etti. İkisinin Firavuna yumuşak söz söylemesini ve

İsrailoğullarına eziyet etmeyip kendileriyle göndermelerini istemelerini emretti.

Hz. Musa Yüce Allah’a şöyle dua etti: “(Musa:) ”Rabb’im! Yüreğime genişlik ver. İşimi bana

kolaylaştır. Dilimdeki düğümü (tutukluğu) çöz ki sözümü anlasınlar.” dedi.” Taha/25-28

Hz. Musa ve Hz. Harun Firavunun yanına varınca, “ (Firavun) ‘Sizin rabbiniz kimdir, ey Musa?.’

dedi. O da, ‘Bizim rabbimiz, her şeye yaratılışını veren, sonra da hidayet edendir.’ dedi.”

Taha/49-50

Bir Peygamber

P:32

31

4. Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Musa

Hz. Musa Firavunu Allah’a inanmaya davet edince Firavun: “Benden başkasını ilah edinirsen,

andolsun ki seni zindana attırırım! “ Şuara/29 dedi. Hz Musa şöyle dedi. “Allah’a karşı ilk

görevim, hak olandan başka bir şey söylemememdir. Gerçekten ben size rabbinizden bir

mucize getirdim, artık İsrailoğullarını benimle gönder. Firavun: “Eğer bir mucize getirdiysen

ve eğer doğru söyleyenlerden isen onu göster” dedi.- Bunun üzerine Musa, asâsını yere

bırakıverdi, o da birdenbire kocaman bir ejderha kesiliverdi. Ve Musa elini koynundan çıkarıverdi, eli bembeyaz olmuş, bakanların gözünü kamaştırıyordu. Firavun’un kavminden ileri

gelenler, “Muhakkak bu çok bilgili bir sihirbazdır.” dediler.” Araf/105-109

Firavun bunun üzerine en ünlü sihirbazlarını toplayarak Hz. Musa’yı mağlup edebileceğini

düşündü. Sihirbazlar Hz. Musa’ya karşı halkın önünde yarışa giriştiler. Sihirbazlar iplerini ve

değneklerini attılar yılan oldu, Hz. Musa asasını bıraktı, daha büyük bir yılan olup onları yuttu. Hz. Musa’nın yaptığının sihir olmadığını anlayan sihirbazlar : “Âlemlerin rabbine, Mûsâ

ve Hârûn’un rabbine iman ettik.” Şuara/47-48 dediler. Firavun da onları ellerini ve ayaklarını

çaprazvari kestirip öldürmekle tehdit etti. Onlar bu tehdide boyun eğmediler.

Hz. Musa ve Hz. Harun, Firavun’un iman etmesi ve İsrailoğullarını serbest bırakması için

çok çaba sarf ettiler. Ancak Firavun bir türlü yola gelmedi. Küfürde ısrar ederek İsrailoğullarına

karşı zulmünü artırdı. Allah Mısır halkının başına tufan, çekirge, haşereler, kurbağalar ve kan,

(Araf/133) gibi musibetler gönderdi. “Azap üzerlerine çökünce, «Ey Musa! sana verdiği söz

hürmetine, bizim için Rabbine dua et; eğer bizden azabı kaldırırsan, mutlaka sana inanacağız ve muhakkak İsrailoğullarını seninle göndereceğiz» dediler. Onlardan azabı ulaşacakları belirli bir süreye kadar kaldırınca da hemen yeminlerini bozdular.” Araf/134-135

Hz. Musa Allah’ın emriyle İsrailoğullarını Filistin’e gitmek üzere bir gece vakti yola

çıkardı. Firavun gün doğumunda askerleriyle peşlerine düştü. Kızıldeniz yakınlarında onları

yakaladı. İsrailoğullarının önlerinde deniz arkalarında Firavunun ordusu vardı. Allah’u Teala

Hz. Musa’ya, “Asanla denize vur.” diye vahyetti .O da denize vurdu, yol açıldı ve oradan geçtiler. Firavun da ordusuyla birlikte bu yola girdi denizin ortasına gelince deniz kavuştu. Firavun boğulmak üzereyken “… İman ettim. Ben de Müslümanlardanım” Yunus/90 dedi. Allah’da, “Şimdi

mi?...” Yunus /91 diyerek imanını kabul etmedi.

Hz. Musa, Allah’ın çağrısı gereği kardeşi Hz. Harun’u yerine vekil bırakıp kavminden bir

müddet ayrılarak Sina dağına gitti. Kırk gün orada kaldı. Yüce Allah’ı görmek istedi. Allah bunun mümkün olmadığını söyleyip dağa tecelli etti dağ eridi. Hz. Musa bayıldı. Ayılınca Allah’tan

bağışlanma diledi. Allah Hz. Musa’ya Tevrat’ı ve içinde on emri vahyetti. Allah’tan aldığı,

üzerinde öğütler ve açıklayıcı bilgilerin yazılı olduğu levhalarla halkının yanına geri döndü.

Halkının Samiri adlı birinin aldatmasıyla ziynet eşyalarını eriterek böğüren bir buzağı putu yapıp

ona taptıklarını gördü. Hz. Musa kardeşi Hz. Harun’a ve kavmine kızdı. Buzağıyı yaktırdı, külünü

denize savurdu. Samiri’yi kovdu. Halkından yetmiş kişi seçerek tövbe etti.

Hz. Musa (çölde) kavmi için su istemişti, Allah ona: “…Değneğinle taşa vur!” dedi. Derhal

(taştan) on iki kaynak fışkırdı…” Bakara/60 Her bir boy bu pınarlardan içtiler. Yüce Allah İsrailoğullarının çölde yolculukları sırasında bulutlarla gölgelendirip yiyecek olarak kudret helvası ve bıldırcın

indirdi. İsrailoğulları yine de şükretmeyip soğan, sarımsak, mercimek ve kabak gibi yiyecekler istediler.

Hz. Musa halkından kendilerine vadedilen Filistin topraklarına girmelerini istedi. İsrailoğulları

orada zorba bir halkın yaşadığını söyleyip, korktular ve şöyle dediler, “Ey Musa! Onlar orada

bulundukları müddetçe biz oraya asla girmeyiz; şu halde sen ve Rabb’in gidin savaşın;

biz burada oturacağız, dediler. Musa, “Ey Rabb’im! Benim sadece kendime ve kardeşim

Harun’a sözüm geçiyor. Bu yüzden bizimle, bu yoldan çıkmış toplumun arasını sen ayır.”

diye yalvardı. Allah, “Orası onlara kırk yıl haram kılındı; yeryüzünde (Sina çölünde) şaşkın

şaşkın dolaşacaklar. Sen, fasık topluluk için üzülme” dedi. “ Maide/24-26

Hz. Musa Filistin’e giremeden vefat etti.

P:33

32

Hz. Musa kıssasından çıkarabileceğimiz ilkeler

4. Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Musa

Mısır’dan Muhtemel

çıkış rotası

Alternatif rota

Çöl boyunca Medyen’e iyi bilinen rota

AKDENİZ

MISIR

Gazze KENAN

F İ L İ S T İ N

Arap Çölü

Sina

Yarımadası

Etham

Çölü

Noph

Memfis Kenti

Heliopolis

Pithom

GOŞEN

Nil Deltası

N i l N e h r i

Muhtemel alternatif çkış rotası

Ramsesler

Tanis

Sukkot

Pi- Hahirot

Kanal ağzı

Suveyş

Körfezi

Marah

Elim

Dopkah

Sina Çölü Sina Çölü

Rephidim

Sina Dağı

Horeb

M

E

DYE

N

Faran

Çölü

Ezion Geber

Nuviba

Kadeş

Barnea

D o ğ u Ç ö l ü

A r a p Va d i s i

EDOM

Amon

Dibon

Nebo Dağı

Ürdün Nehri

Kudüs

Hebron

Arap

körfezi

Kızıldeniz

HZ. MUSA VE İSRAİLOĞULLARININ MISIR’DAN ÇIKIŞLARI

Medyen’e eski yol

Talip Orhan

Harita Tevrat’taki bilgilere göre

hazırlanmıştır.

Orjinal haritadan yer isimlerini üzerinde çalışma

yaptım. Harita alıntıdır.

Tuva Vadisi

Horeb kayası

P:34

33

5. Bir Ayet Tanıyorum: Ayet el-Kürsi ve Anlamı

Ayet el-Kürsi, Bakara suresinin 255. ayetidir. İçinde “Kürsi” sözcüğü geçtiği için bu isimle

adlandırılır. Kürsü kelimesi Allah’ın sınırsız gücü ve kudretini ifade eder.

Yüce Allah Ayet el-Kürsi’de İslam inancına ait hususları bizlere özet bir şekilde bildirmiştir.

Bu ayette Allah’ın birliği vurgulanarak İslam’ın en temel ilkesi olan tevhit inancı üzerine durulmuştur.

Ayetel Kürsi’de Allah’ın isimleri ve özellikleri bildirilmiştir.

Ayet el-Kürsi’yi namazlardan sonra tespihatta, yolculuğa çıkarken, işe başlarken okumak

tavsiye edilmiştir.

Ayet el-Kürsi’den çıkarabileceğımız ilkeler

Ayet öğreniyorum

AYET el-KÜRSİ

NERELERDE OKUNUR? NİÇİN ÖNEMLİ?

ALLAH’IN İSİMLERİ HANGİ AYET?

ALLAH’IN ÖZELLİKLERİ

Allah’ın isimleri ve

sıfatları geçtiği için

Allah’ın özellikleri hakkında

açıklamalar olduğu için

Namaz tesbihatında

Yatmadan önce

Güne başlarken

Yolculuğa çıkarken

Önemli işlerden önce

okunması tavsiye edilmiştir.

Allah: Lafza-i Celal

el-Hayy: Hayat sahibi

el- Kayyum: Gözeten

el-Azim: Çok büyük

el-Aliyy: Çok yüce

Allah tek ilahtır.

Hayat sahibidir.

İşleri idare edendir.

Uyumaz, uyuklamaz.

Her şeyin sahibidir.

Her şeyi bilendir.

Kürsüsü her şeyi kuşatır.

Çok yücedir�

Çok büyüktür�

Kürsü: Allah’ın sınırsız gücü

ve kudreti anlamanı gelir.

Bismillâhirrahmânirrahîm

Allah’u lâ ilâhe illâ huvel-Hayyul Gayyûm,

Lâ te’huzuhû sinetun velâ nevm,

Lehû mâ fis-semâvâti vemâ fil ard,

Men zellezî yeşfeu indehû illâ biiznih,

Ya’lemü mâ beyne eydîhim vemâ halfehum,

Ve lâ yühîtûne bişey’in min ilmihî illâ bimâ şâe,

Vesia kursiyyuhus-semâvâti vel ard,

Velâ yeûduhû hifzuhumâ,

Ve huvel-aliyyul azîm.

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

Allah ki, Ondan başka ilah yoktur.

O daima diridir, koruyup gözetendir.

Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama.

Göklerde ve yerdekilerin hepsi O’nundur�

İzni olmadan O’nun katında kim şefaat edebilir?

O kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir.

O’nun ilminden, ancak O’nun dilediği kadarını kavrayabilirler.

O’nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır.

Onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez.

O çok yücedir, çok büyüktür.

Bakara suresi 255.ayet

P:35

dindersi.tk

34

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Konu Kazanım ve Kavrama Testi

Tevekkül, yanlış kader anlayışı, Ayet el-Kürsi

Bir adam Hz. Muhammed’e (s.a.v.) gelerek şu soruyu yöneltti:

“Ey Allah’ın elçisi! Devemi bağlayarak mı yoksa serbest

bırakarak mı Allah’a tevekkül edeyim?” Peygamberimiz de:

“Deveni bağlayarak tevekkül et.” diye buyurdu.

1- Bu hadise göre, aşağıdakilerden hangisinin tevekkül ettiğini söylemesi anlamsızdır?

A) Sınavda yüksek puan almak için çalışan öğrencinin

B) Tedavi yollarına başvurmadan hastalığına şifa

bekleyen hastanın

C) Bol ürün elde etmek için tarlasının her türlü

bakımını yapan çiftçinin

D) Yarışmayı kazanmak için gerekli antrenmanları

yapan sporcunun

6- Aşağıda geçen Allah’ın isimlerinden hangisi

Ayet el-Kürsi’de bulunmaz?

A) el- Hayy B) er- Rahman C) el-Aliyy D) el-Kayyum

7- Allahü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül (I)……….......,

lâ te’huzühû sinetün velâ nevm, lehû mâ fis

semâvâti ve mâ fil ard, men zellezî yeşfeu indehû

illâ bi iznih, ya’lemü mâ beyne (II)…….................

ve mâ halfehüm, ve lâ yühîtûne bi şey’in min ilmihî

illâ bimâ şâ’e, vesia kürsiyyühüssemâvâti vel ard,

ve lâ yeüdühü (III)….............…, ve hüvel

aliyyülazîm.

Yukarıda verilen ayette (Ayet-elKürsi) boş

bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden

hangileri getirilmelidir?

KONU TARAMA TESTİ

44

5. 1. Göklerde ve yerdekilerin hepsi onundur.

2. O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını

bilir.

3. Yüce Allah’ın dengi ve benzeri hiçbir şey

yoktur.

4. O, diridir, bütün varlığın idaresini yürütendir.

Yukarıdaki verilen ifadelerden hangi; Ayete’lKürsi’nin anlamı içinde yer almaz?

A) 1. B) 2. C) 3. D) 4.

6.

Allah, ondan başka ilah yoktur; O, diridir, bütün

varlığın idaresini yürütendir. Kendisine ne uyku

gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin

hepsi onundur. İzni olmadan onun katında kim

şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve

yapacaklarını bilir. Onun bildirdiklerinin dışında

insanlar onun ilminden hiçbir şeyi tam olarak

bilemezler. Onun kürsüsü gökleri ve yeri içine

alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor

gelmez; o, yücedir, büyüktür. (Baraka suresi,

255. ayet)

Bu ayetin (Ayete’l-Kürsi) konusu aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Peygamberlerini dinlemeyen toplumların

cezalandırılacağı

B) Tarihte her topluma bir peygamber gönderildiği

C) Ramazan ayı ve orucun önemi

D) Allah’ın eşsiz kudreti ve O’nun yüce sıfatları

7. Allahü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül……(I)………, lâ

te’huzühû sinetün velâ nevm, lehû mâ fis semâvâti ve

mâ fil ard, men zellezî yeşfeu indehû illâ bi iznih,

ya’lemü mâ beyne ………(II)…….ve mâ halfehüm, ve

lâ yühîtûne bi şey’in min ilmihî illâ bimâ şâ’e, vesia

kürsiyyühüssemâvâti vel ard, ve lâ yeüdühü……..

(III)……, ve hüvel aliyyülazîm.

Yukarıda verilen ayette (Ayete’l-Kürsi) boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangileri getirilmelidir?

(I) (II) (III)

A) kayyûm eydîhim hifzuhümâ

B) ilmihÎ ehad vesia

C) hüvel yeşfeu yeüdühü

D) halfehüm kayyum kevser

8. Ayete’l-Kürsiyi okuyan bir kişi aşağıdakilerden

hangisini söylememiştir?

A) Allahü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül

B) Fezâlikellezî yedu’ul yetîm.

C) Ya’lemü mâ beyne eydîhim ve mâ halfehüm.

D) Vesia kürsiyyühüssemâvâti vel ard

9. (….) Manasında Allah’ın güç ve kudretinin yüceliği

anlatılır.

(…. )İçinde “kürsi” kelimesi geçtiği için bu ayete

“Ayete’l-Kürsi” denilmiştir.

(….) Âl-i İmrân Suresinin bir ayetidir.

Bu bilgilere göre Ayete’l Kürsi’yle ilgili doğru

yanlış sıralaması aşağıdakilerden hangisi gibi

olmalıdır?

A) D–D–Y B) Y–Y–D

C) D–Y–D D) D–D–D

19. Test BİR AYET TANIYORUM; AYETE’L–KÜRSİ VE ANLAMI

Hazırlayan

DkabÖğretmeniOnurYİĞİT41

39

38 40

42

2- Aşağıdakilerden hangisi yanlış bir kader

anlayışıdır?

A) Allah’ın yapacaklarımızı yazması seçme

özgürlüğümüzü engellemez.

B) Kaderimiz bizim tercihlerimizle şekillenir.

C) Allah yapacaklarımızı ezelden bilir ancak

yaptıklarımızın sorumlusu bizleriz.

D) Kader, Allah’ın yazıp bizim oynadığımız senaryodur.

41

gyolacaksın, dediler. Bunun üzerine Firavun doğacak

erkek çocukların öldürülmeleri için kânun çıkardı.

Firavun’un emrine karşı gelenler topluca öldürülmeye

başlandı. Hz. Musa’da bu yılda doğmuştu. Onun da

öldürülmesinden endişelenen Hz. Mûsâ’nın annesi

onu bir sandığın içine koyup Nil Nehrine bıraktı. Nehir

üzerinde akıp giderken akıntı onu Firavun’un sarayına

doğru sürükledi. Firavun’un hanımı Âsiye, sandığı

görerek alıp saraya götürdü. Sandığı açıp içinde nûr

topu gibi bir çocuk görünce onu çok sevip; ‘’Aman

bunu öldürmeyiniz. Belki büyür de işimize yarar yahut

onu oğul ediniriz.’’ dedi ve böylece Hz. Musa,

Firavun’un sarayında büyüdü.

Bu verilen paragrafta aşağıdakilerden hangisinden

söz edilmemiştir?

A) Hz. Musa Firavun’un sarayında birisiyle tartışıp

sarayı terk etmiştir.

B) Firavun belli bir yılda doğan erkek çocukların

öldürülmesini emretmiştir.

C) Hz. Musa’nın öldürülmesinden endişelenen

annesi onu bir sandığa koyup Nil Nehrine

bırakmıştır.

D) Hz. Musa Firavunun sarayında yaşamıştır.

Aşağıdaki ifadelerden hangisi Hz. Musa

ile ilgili doğru bir bilgi değildir?

A) Hz. İsa ile aynı zamanda peygamber olmuştur.

B) Hz. Harun kardeşidir.

C) İsrailoğullarına gönderilen peygamberlerdendir.

D) Hz. Yakup’un soyundandır.

29

3-

8- Tüm dünyada koronavirüs salgını devam ederken

2021 yılı yaz mevsiminde ülkemizde bir çok ilimizde

orman yangını ve sel felaketleri meydana geldi. Sekizinci

sınıf öğrencilerinden Ahmet, Ayşe, Büşra ve Şeyma

konuyla ilgili aralarında konuşmaktadır.

Ahmet: Bu felaketler Allah’ın takdirleridir. Başımıza

geleni çekeceğiz.

Ayşe: Doğal felaketlerden korkmamıza gerek yok

Allah’a dua edersek Allah bizi koruyacaktır.

Büşra: Bu konu Allah’ın koyduğu fiziksel ve biyolojik

yasalarla ilgilidir, gereken her türlü tedbiri alıp Allah’a

yardım etmesi için dua etmeliyiz.

Şeyma: Tedbir aldıktan sonra dua etmemize ne gerek

var, Önlem alırsak bize bir şey olmaz

Yukarıdaki öğrencilerden hangisi veya hangileri;

“…kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın…”

Bakara/195, “, “Allah’a güven, vekil olarak Allah

yeter.” Ahzab/3

ayetlerine uygun yorum veya yorumlar yapmıştır?

A) Şeyma B) Ayşe ve Büşra

C) Ahmet D) Büşra

4- Ayet el-Kürsi’de aşağıdaki konulardan hangisine

değinilmemiştir?

A) Allah’ın kullarının yaptığı ve yapacağı her şeyi bildiği

B) Allah’tan başka hiçbir ilah olmadığı

C) İbadetlerin ne şekilde yapılacağı.

D) Gökleri ve yeri koruyup gözetmenin O’na güç gelmediği

5- Doktor trafik kazası geçiren hastasına gerekli

tedaviyi uyguladıktan sonra “ Allah’tan ümit kesilmez” demesi aşağıdakilerden hangisiyle ilgilidir?

A) Kaza B)Taassup C) Tevekkül D) Kader

P:36

35

ALLAH

el-HAYY el-KAYYUM

el-AZİM el-ALİYY

AYET

el-KÜRSİ

Esmâül-Hüsnâ

Daima diri,

Hayat Sahibi Her şeyin varlığı

kendisine bağlı olan,

Bütün işleri idare eden

Zât ve sıfatları

bakımından en büyük.

Azamet sahibi

Çok Yüce,

Şanı, şerefi, izzeti ve

kudreti yüce olan

Lafza-i Celal

Yatay

4. Ayet el-Kürsi’de geçen Allah’ın sınırsız gücü ve

kudretini ifade eden kelime

6. Allah tarafından konulmuş olan değişmez

yasaların Kur’an’daki ifadesi,

8. Allah’in madde, enerji vb. konularda koyduğu yasalar.

9. Hz. Musa’nın Mısır’dan ayrılarak gittiği çobanlık

yapıp evlendiği yer

11. Hayatın sonu, ölüm zamanı, bir şey için

belirlenmiş zaman dilimi,

13. Allah’ın her şeyi belli bir ölçü, düzen ve uyum

içerisinde programlamasına denir.

14. Yüce Allah’ın daima diri, hayat sahibi anlamına

gelen ismi

15. Allah’ın kendisi dışındaki varlıklara vermiş

olduğu sınırlı irade

16. Allah’ın canlılar için yarattığı her türlü nimet

17. Allah’ın canlı varlıklar için koymuş olduğu

değişmez yasalar,

Dikey

1. Allah’ın insanların bir arada mutlu ve huzurlu

bir şekilde yaşaması için koymuş olduğu yasalar,

2. Bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme gücü,

3. Hz. Musa’ya Allah’u Teala ile konuştuğu için

verilen isim

5. Yüce Allah’ın sahip olduğu sınırsız irade,

7. Yapılacak tüm şeyleri yaptıktan sonra Allah’tan

yardım istemek, Allah’a güvenmek ve dayanmak

10. Yüce Allah’ın her şeyin varlığı kendisine bağlı

olan, bütün işleri idare eden anlamına gelen ismi

12. Yüce Allah’ın bol bol rızık veren anlamına

gelen ismi

P:37

36

Rızık

KADER: Kelime olarak, ölçü, miktar, düzen, planlamak, takdir etmek, güç yetirmek anlamlarına gelir.

Kavram olarak: Allah’ın varlıkları yaratırken verdiği değişmez özellikler, koyduğu ölçüler, yaptığı planve programdır.

KADER: Allah’ın ezeli ilmiyle bütün olacakları önceden bilip, takdir etmesidir.

KAZA: Kelime olarak: Tamamlamak, bitirmek, gerçekleştirmek, yerine getirmek, hükmetmek, yaratmak

Kavram olarak: Allah’ın takdir ettiği şeyleri yeri ve zamanı gelince yaratmasıdır.

Kader ve Evrendeki Yasalar: Yüce Allah evreni yaratırken düzen ve dengeyi sağlamak için her şeyi bir

ölçüye göre yaratmış, bu düzen ve dengeyi devam ettirmek için de yasalar koymuştur.

Evrendeki yasalar: Fiziksel, biyolojik, toplumsal yasalar olmak üzere üçe ayrılır�

1- Fiziksel Yasalar: Madde ve enerjinin oluşumu, değişimi, yapısı, hareketi ve maddeler arası ilişkilerle ilgili

prensiplerdir. Yerçekimi kanunu, suyun kaldırma kuvveti, ısınan metalin genleşmesi vb.

2- Biyolojik Yasalar: Canlıların oluşumu, yapısı, gelişimi, üremesi ve canlılık süreçleriyle ilgili yasalardır.

3- Toplumsal Yasalar: Toplumun huzurlu ve mutlu bir şekilde bir arada yaşaması için gerekli olan yasalardır.

Adalet, hukuk, din ve ahlak eğitimi, yaşanması zor yerlerden başka yerlere göç vb. gibi.

İnsan hem fiziksel hem biyolojik hem de toplumsal yasalara tabidir.

Fiziksel ve biyolojik yasalar, deney, gözlem ve araştırmalara, toplumsal yasalar gözlem, tecrübe ve

araştırmalara dayanır. Bu yasalar sebep sonuç ilişkisine göre gerçekleşir.

Sünnetullah-Adetullah: Allah’ın evreni yaratırken koyduğu değişmez yasalar, toplumsal kurallardır.

İnsanın İradesi ve Kader: İnsan sorumlu bir varlıktır. İnsan aklıyla doğruyu ve yanlışı ayırır, özgür iradesiyle

de tercihler de bulunur, kendi geleceğini inşa eder. İnsanın kaderinde bu tercihlerin önemli bir rolü vardır.

Akıl: İyi ve kötüyü, doğru ve yanlışı ayırabilme yeteneğidir.

İrade: İki şey arasında tercih yapmak, bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme gücüdür.

İrade, cüzi irade ve külli irade olmak üzere ikiye ayrılır. Külli İrade: Allah’ın sınırsız iradesidir� Cüzi irade:

İnsanın sınırlı iradesidir. İnsanlar, gücü, bilgisi, imkânları, yetenekleri, zaman vb. ile sınırlı varlıklardır.

Kaderle İlgili Kavramlar: Kader ve kaza inancını doğru bir şekilde kavrayabilmek için, emek, rızık, ecel,

ömür, başarı, başarısızlık, sağlık, hastalık ve tevekkül kavramlarını ve bunların külli ve cüzi irade ile olan

ilişkisini doğru bir şekilde ortaya koymak gerekir.

Emek ve Rızık Yüce Allah’ın, canlılara yiyip içmek ve yararlanmak için yarattığı her türlü nimete rızık denir.

Allah’ın güzel isimlerinden biri de Rızkı veren anlamına gelen “er-Rezzak” ismidir.

Emek: İnsanın bir amaca ulaşması, bir yarar elde etmesi için zihinsel ve bedensel olarak çaba sarf etmesi,

gayret göstermesidir. Allah rızka ulaşmayı çalışmaya bağlamıştır� Emek + Gayret

Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul,

Bu taksimi kurt yapmaz, kuzulara şah olsa.

Rızkı veren Allah paylaştıran ise insanlardır.

Ömür ve Ecel: Doğumdan ölüme kadar geçen sınırlı zaman dilimine ömür denir. Ecel, belirlenmiş bir an, süre, son

anlamlarına gelir. Ecel yaşam için verilen sürenin dolması, ölüm vaktidir. Bir kum saatindeki kumların sayısına

ömür dersek son kum tanesinin düşme anı ecel vakti denebilir. Allah insanların yaşantısına göre ömür takdir eder.

Başarı ve Başarısızlık: Hedeflenen sonuçlara ulaşmak başarı, bu sonuçlara ulaşamamak ise başarısızlıktır.

Başarı seçilen kriterlere göre değişebilmektedir. Hiçbir kimse annesinden başarısız olarak doğmaz.

Başarısızlık değişmez bir kader değildir. Hangi yeteneğe sahip olursak olalım başarmak için çalışmak

gerekir. Başarının anahtarı düzenli çalışmaktır. Düzenli çalışma + gayret = Başarı

Sağlık ve Hastalık: Kişinin bedenen, ruhen ve sosyal yönden iyilik haline sağlık denir. Hastalık ise normal durumun

bozulması halidir. Dinimiz ruh ve beden sağlığını korumaya büyük önem vermiştir. Bundan dolayı içki içmeyi

yasaklamıştır. Allah’ın isimlerinden birisi de hastalara şifa veren anlamındaki eş- Şafi ismidir. Bedenimiz bize Allah

tarafından verilmiş bir emanettir. Bu emaneti iyi korumalıyız. Bilim ilerledikçe tedavisi olmayan birçok hastalığın

tedavisi bulunmuştur. Hastalıklardan ölmek insanın değişmez kaderi değildir�

Sağlıklı beslenme + Hareketli yaşam + Hastalıklara Tedbir = Sağlıklı Beden

Tevekkül: Kelime anlamları: Allah’a güvenmek, dayanmak, bağlanmak, teslim olmak, sığınmak, havale etmek

Dini terim olarak ise, bir amaca ulaşmak için gerekli olan her türlü önlemi alarak; elinden gelen tüm gayreti

gösterdikten sonra kalben Allah’a bağlanıp ona güvenmek, sonucu Allah’tan beklemek demektir. Sevgili

Peygamberimiz, devesini başıboş bırakıp, tevekkül ettiğini söyleyen bir kişiyi şu sözlerle uyarmıştır:

“Önce deveni bağla, sonra Allah’a tevekkül et.”

Çalışmak + tedbir + tevekkül = Hayırlı sonuç

Yanlış Kader Anlayışı: Kendi sorumluluk sahamıza giren ve cüz-i irademizle yaptığımız yanlış davranışların

sonuçlarını üstlenmeyip, alın yazısı diyerek işi kadere bağlamak, sorumluluklarımızdan kaçınmak yanlış bir

kader anlayışıdır� Depremde yaptığı çürük binası yıkılan müteahhidin bunu kadere bağlaması vb. gibi.

dindersi.tk KADER İNANCI ÜNİTE ÖZETİ Ünite Özeti

P:38

37

Kader İnancının Faydaları

1) Kadere inanan kişi başarıya ulaşmak için çalışması gerektiğini bilir ve çok çalışır.

2) Rızkı elde etmek için emek sarf eder.

3) Allah’ın evrene koyduğu yasaların değişmeyeceğini bilir bu yasalara uygun davranışlar sergiler.

4) Akıl ve iradesini doğru ve güzel şeyleri seçmek için kullanır.

5) Kendi yaptığı yanlışlardan başına gelenlerden dolayı bu benim kaderimmiş deyip kolay yolu seçmez.

6) Yapılabilecek tüm şeyleri yapıp, tedbir aldıktan sonra işin gerisini Allah’a bırakır�

Allah’ın kendisine yardım edeceğine inanır.

7) Allah tarafından zaman zaman hastalık, kıtlık vb. şeylerle imtihana tabi tutulacağını bilir.

Bunun için isyan etmez� Akledip gerekli tedbirleri alarak en az zararla atlatmaya çalışır.

1- Hz. Musa Ulü’l Azim (Yüksek azim ve sebat sahibi) olan beş peygamberden birisidir�

2- Allah kendisiyle ağaç vasıtasıyla konuştuğu için “Kelimullah“ (Allah’ın konuştuğu kişi) denilmiştir,

3- İsrailoğulları soyundan gelir.

4- O dönemde yaşayan Mısır Firavunu İsrailoğullarına zulmediyor, erkek çocuklarını öldürüyordu�

5- Hz. Musa’nın annesi gizlice doğum yapıp Allah’ın vahyetmesiyle oğlunu bir sandığa koyarak Nil nehrine bıraktı,

6- Sarayın muhafızları sandıktaki çocuğu bulup firavunun eşine getirdiler� Firavunun eşi onu sevdi ve korudu.

Hz. Musa annesi dışında kimsenin sütünü kabul etmedi� Annesinin kucağında Firavunun sarayında büyüdü,

7- Gençlik çağına gelince İsrailoğullarından birisiyle kavga eden bir Mısırlıyı hata ile öldürmüştür�

8- Medyen şehrine giderek orada evlenmiş ve orada 10 yıl kalmıştır.

9- Mısır’a dönerken Sina bölgesinde, Tuva vadisinde Allah onu peygamber olarak seçip Kardeşi Harun’a

da peygamberlik vererek kendisine yardımcı yapmış, iki tane de mucize vermiştir�

10- İlahlık taslayan firavunu tek olan Allah’a inanmaya davet etmiş, O da reddederek Hz. Musa’yı

tehdit etmiştir. Sihirbazlarıyla yarışmasını istemiştir.

11- Hz. Musa Sihirbazlarla yarışmış, sihirbazlar ellerindeki ipleri yere atınca yılana dönüşmüş, Hz. Musa

elindeki asayı yere bırakmış, daha büyük bir yılan olup sihirbazların yılanlarını yutmuştur. Sihirbazlar

Hz. Musa’nın yaptığının sihir değil mucize olduğunu anlayıp Allah’a iman etmiştir.

12- Hz. Musa Firavun tarafından zulmedilen halkını alıp Filistin’e götürmek istemiş Firavun buna izin vermemiştir.

13- Bir gece halkını alıp Filistin’e doğru yola çıkmış, sabah vakti Firavun askerleriyle peşine düşüp,Kızıldeniz’de yakalamıştır�

14- Allah Hz. Musa’ya asasıyla denize vurmasını istemiş, deniz ikiye yarılıp yol açılmış, İsrailoğulları o yoldan geçmişler,

Firavun ve askerleri de bu yoldan geçmek istemiş denizin ortasına gelince deniz kavuşmuştur. Firavun

boğulmak üzereyken iman etmiş fakat Allah imanını kabul etmemiştir.

15- Hz Musa Filistin’e giderken çölde susayan halkı için asasıyla taşa vurmuş ve taştan on iki pınar

fışkırmıştır. Acıktıkları zaman Yüce Allah onlara yiyecek olarak bıldırcın eti ve helva göndermiştir.

16- Hz. Musa yerine Kardeşi Hz. Harun’u bırakarak Allah emirler almak üzere Sina bölgesinde Tur dağına

gitmiş, içinde on emirin de bulunduğu levhalarla dönmüştür�

17- Döndüğünde halkını Samiri tarafından yapılan buzağıya taparken bulmuş, kardeşi Hz. Harun’a kızmış

buzağıyı yakıp Samiri’yi oradan kovmuştur.

18- Allah Hz. Musa’ya Tevrat kitabı’nı vahyetmiştir�

19- Hz. Musa Filistin’e giremeden vefat etmiştir�

Bir Ayet Tanıyorum: Ayet el-Kürsi ve Anlamı

Ayet el-Kürsi, Bakara suresinin 255. ayetidir. İçinde “kürsi” sözcüğü geçtiği için bu isimle adlandırılır.

Kürsü kelimesi Allah’ın sınırsız gücü ve kudretini ifade eder.

Yüce Allah Ayet el-Kürside İslam inancına ait hususları bizlere özet bir şekilde bildirmiştir.

Bu ayette Allah’ın birliği vurgulanarak İslam’ın en temel ilkesi olan tevhit üzerine durulmuştur.

Ayet el-Kürsi’de Allah’ın isimleri ve özellikleri bildirilmiştir.

Ayet el-Kürsi’yi namazlardan sonra tespihatta, yolculuğa çıkarken, işe başlarken okumak tavsiye edilmiştir

Bismillâhirrahmânirrahîm

Allah’u lâ ilâhe illâ huvel Hayyul Gayyûm,

Lâ te’huzuhû sinetun velâ nevm,

Lehû mâ fis semâvâti ve mâ fil ard,

Men zellezî yeşfeu indehû illâ bi iznih,

Ya’lemü mâ beyne eydîhim ve mâ halfehum,

Ve lâ yühîtûne bi şey’in min ilmihî illâ bimâ şâe,

Vesia kursiyyuhus-semâvâti vel ard,

Velâ yeûduhû hifzuhumâ,

Ve huvel aliyyul azîm.

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

Allah ki, O’ndan başka ilah yoktur�

O daima diridir, koruyup gözetendir.

Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama.

Göklerde ve yerdekilerin hepsi O’nundur.

İzni olmadan O’nun katında kim şefaat edebilir?

O kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir.

O’nun ilminden, ancak O’nun dilediği kadarını

kavrayabilirler.

O’nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır,

Onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez.

O çok yücedir, çok büyüktür.

Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Musa (a.s.)

P:39

38

1. Allah evrende düzen ve dengeyi sağlamak için her şeyi bir ……………..…göre yaratmış,

bu düzen ve dengeyi devam ettirmek için ……………………koymuştur.

2. Allah’ın her şeyi belli bir ölçü, düzen ve uyum içerisinde programlamasına… …..……… denir.

3. Zamanı geldiğinde olayların bu programa uygun olarak gerçekleşmesine …………... denir.

4. Evrendeki yasalar ………………-…………………..ilişkisine göre gerçekleşir.

5. Yer çekimi kanununun Allah tarafından programlanması ……………....... dir.

6. Yer çekimi kanunu nedeniyle yüksekten bırakılan bir cismin düşmesi …………..….dır..

7. Allah, evrenin düzenini ve işleyişini birtakım yasalara bağlamıştır. Bunlar: ……………… - ………

……..ve ………. ………yasalardır.

8. Madde ve enerjinin oluşumu, değişimi, yapısı, hareketi ile ilgili prensipler …………. yasalardır.

9. Canlıların yapısı beslenmesi, gelişmesi ve üremesiyle ilgili yasalar ……...........… yasalardır.

10. Allah’ın, toplumsal olaylarla ilgili koyduğu yasalara……………......................……..….. denir.

11. Evrendeki yasalar Kur’an’da ………….…............………. kavramı ile ifade edilir.

12. İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli iki özelliği ……..........…… …ve …….......………….’dir.

13. İnsan düşünce, söz ve davranışlarında ……..............…………. bir varlıktır.

14. İnsanları iki şeyden birini yapmayı tercih etmeye ve tercih ettiği şeyi yapmaya yönlendiren güce

…………….......... denir.

15. İnsanların sınırlı iradesine …....…......… irade denir.

16. Allah’ın mutlak ve sınırsız iradesine …….........…. İrade denir.

17. Özgür iradesiyle seçim yapabilen insan, bundan dolayı yaptıklarından......…………... tutulmuştur

18. Ne zaman ve hangi anne-babadan dünyaya geleceğimiz, cinsiyetimizin ne olacağı, göz rengimiz,

nerede ve ne zaman öleceğimiz gibi konular bizim …….....………..dışındadır.

19. İnsanın bir amaca ulaşması için zihinsel ve bedensel olarak çaba sarf etmesine, gayret

göstermesine .....……….........denir.

20. Allah tüm canlıların yaşaması için rızıklar yaratmış rızka ulaşmayı da ……………..bağlamıştır.

21. Her canlının sahip olduğu yaşam süresine …….....….. denir. Bu yaşam süresinin sona erdiği

ana……...……. denir

22. Başarıya ulaşmanın anahtarı……………………………………….

23. Allah’ın şifa veren anlamındaki ismi……………….........……, rızık veren anlamındaki

ismi……………...........

24. Allah’a teslim olmak, güvenmek, dayanmak, ve ona sığınmaya …......……………….. denir.

25. Ayet el-Kürsi’de geçen kürsü kelimesi Allah’ın ……………………………………anlamına gelir.

26. Ayet-el-Kürsi’de Allah’ın …………………….……..........................………… anlatılmaktadır.

27. El- Hayy: el-Kayyum: el-Azim: el-Aliyy:

28. Kendi iradesiyle yaptığı hataya ”kaderim böyleymiş” diyen biri kader konusunu ………...….. anlamıştır.

29. Hz. Musa …………………… soyundandır, kendisine …………………..kitabı verilmiş,

……………………...........ile mücadele etmiştir.

30. Hz. Musa Mısır’dan ayrılarak………………………..şehrine gitmiştir. Kendisine Allah tarafından

Sina Dağında Tuva vadisinde iki ……………………………….verilmiştir.

31. Hz. Musa’nın kardeşi …………………......……….......da peygamberdir.

32. Hz. Musa Sina Dağında Allah’tan bazı emir ve yasakları içeren .............emir almıştır.

33. Hz. Musa’yı hatırlatan beş kelime:

KADER İNANCI

Boşluk Doldurma

P:40

39

KADER İNANCI

Ölçü, Miktar Kader Güç yetirmek Takdir etmek Düzen, denge Evrendeki yasalar Sünnetullah Fizksel Yasalar Biyolojik Yasalar Toplumsal Yasalar İnsanın iradesi ve kader İnsan akıllı bir varlıktır İrade sahibidir. Özgür davranışlarından sorumludur. İyilik ve kötülük yapma kabiliyeti vardır Seçimlerinde özgür bırakılmıştır. Başarı ve başarısızlığı gayretine bağlıdır. Rızkı elde etmek için Ecel sahibi bir varlıktır. emek harcaması gerekir çalışıp, gayret gösterip, Bir amaca ulaşmak için Tevekkül tedbir almak İşin sonunu Allah'a Allah'a güvenip havale etmek yardım beklemek Kader inancıyla ilgili yanlışlar Sorumluluklarını üstlenmeyip Çalışmadan rızık kadere yüklemek beklemek tevekkül etmek Tedbir almadan Aklını ve iradesini doğru kullanmamak “Şüphesiz ki biz her şeyi bir ölçüye göre yarattık.” Kamer/49 “…O’nun katında her şey bir ölçü iledir.” Ra’d/8 “İnsan için ancak çalışmasının karşılığı vardır.” Necm/39 Külli İrade: Allah’ın sınırsız iradesi Cüz’i İrade: İnsanın sınırlı iradesi Kader, Allah’ın irade ve ilim sıfatlarının Kaza, Allah’ın irade, kudret ve tekvin (yaratma) sıfatlarının bir sonucudur. Özgürlük ve sorumluluk doğru orantılıdır, özgürlük arttıkça sorumluluk da artar. Öyle ise “De ki: Hak, Rabbinizdendir. dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin….” Kehf/29 “(Ona birtakım kabiliyetler verip de) iyilik ve kötülüklerini ilham edene (yemin ederim ki)” Şems/8 Kader: Allah’ın varlıkları yaratırken vermiş olduğu değişmez özellikler, yaptığı plan ve program, koyduğu kurallardır� Kaza; Allah’ın takdir ettiği şeyleri yeri ve zamanı gelince yaratmasıdır.

P:41

40

ZEKÂT VE SADAKA

ETKİNLİK YAPALIM

Zekât kelimesinden kavram haritası oluşturalım.

İstasyonlar: Zekâtı kimler verir, zekât kimlere verilir - zekât malları ve nisabı - zekât nasıl verilir?

ÜNİTE KAVRAMLARI

Zekât: Zengin bir Müslümanın malının belirli bir miktarını, üzerinden bir yıl geçtikten sonra

Kur’an’da belirtilen yerlere Allah rızası için vermesidir.

Sadaka: Bir kimsenin Allah rızası için bir kimseye maddi ve manevi yardımda bulunmasıdır.

Sadakanın alanı zekâta göre daha geniştir. Güler yüz sadakadır. Sadaka vermek sünnettir.

Sadaka-i cariye: Sürekli sadaka. Yol, köprü, okul çeşme gibi insanların sürekli faydalanacağı

eserler yaptırmaktır.

Fıtır sadakası: Ramazan ayında verilen sadaka, vaciptir.

İnfak: Allah rızası için ihtiyaç sahiplerine maddi yardım yapmak, harcamada bulunmak

Nisap: Zekât, fitre ve kurban ibadetinde en düşük zenginlik ölçüsü sınırı,

Öşür: Toprak ürünlerinin zekâtı, onda bir anlamına gelir.

NELER BİLİYORUZ?

İslam’ın şartlarını yazınız.

Zekât ve sadaka niçin emredilmiştir?

Zekâtı kimler verir?

Zekât hangi mallardan verilir?

Sadaka nedir?

NELER ÖĞRENECEĞİZ?

1. İslam’ın paylaşma ve yardımlaşmaya verdiği önemi ayet ve hadislere göre yorumlarım.

2.. Zekât ve sadaka ibadetini ayet ve hadislerle açıklarım.

Zekâtın nisap miktarı, zekât verecek ile zekât verilecek kişiler, zekât mallarını bilirim.

3. Zekât, infak ve sadakanın bireysel ve toplumsal önemini fark ederim.

-İnfak kültürünün önemi bilirim.

-Zekâtın fakirlik ve sosyal adaletsizliğin çözüm yollarından biri olduğunu fark ederim.

4. Hz. Şuayb’in hayatını ana hatlarıyla tanır, hayatından ilkeler çıkarırım.

Hz Şuayb’in, “ölçü ve tartıda hile yapmama” konusunda ortaya koyduğu duyarlılığın farkına varırım.

5. Maun suresini ezbere okur, anlamını söyler, surede verilen mesajları bilirim.

Ders Araç ve Gereçler: Sunu, ders kitabı, Kur’an Meali, yardımlaşma ve paylaşma ile ilgili kısa filmler.

P:42

41

Zekât VE SADAKA

“Zekât İslam’ın köprüsüdür.” hadisini açıklayınız.

“El el ile, değirmen yel ile.” deyimiyle anlatılmak istenen nedir? Açıklayınız.

“Yaptığın iyiliği unut, sana yapılan iyiliği unutma.” sözünü açıklayınız.

“Az.sadaka çok belayı defeder” sözünü açıklayınız.

Ağır bir kazadan sağ salim kurtulan bir kimse için niçin “Verilmiş sadakası varmış.” sözü kullanılır?

P:43

42

ZEKÂT VE SADAKA

P:44

43

ZEKÂT VE SADAKA

P:45

44

ZEKÂT VE SADAKA

İngiliz yardım kuruluşu Oxfam’ın

raporuna göre dünyanın en zengin yüzde

1’lik kesiminin serveti, geri kalan yüzde

99’luk kesimin servetinin toplamına eşit.

Oxfam’ın verilerine göre dünyanın en

zengin 62 milyarderin serveti de dünya

nüfusunun en yoksul yüzde 50’lik kesiminin servetine denk geliyor.

Aradaki bu fark her geçen yıl açılıyor.

Allah’ın on pulunu bekleye dursun on kul,

Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul,

Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa;

Necip Fazıl Kısakürek

Grafikteki verileri de dikkate alarak, dünyada ve ülkemizdeki zengin ve fakir arasındaki gelir dengesizliğini ve bunun doğurabileceği sonuçları açıklayınız.

Dünyada en zengin 62 kişinin serveti, yüzde 50’lik nüfusun servetine denktir.

P:46

45

1. İslam’ın Paylaşma ve Yardımlaşmaya Verdiği Önem

Zengin olsun fakir

olsun her insan hayatını devam ettirmek için bir başkasına ihtiyaç duyar.

Paylaşma duygusu

Allah’ın insana doğuştan verdiği fıtri bir

duygudur. Bu duygu

paylaştıkça büyür ve

gelişir.

İnsan sosyal bir

varlıktır. İnsanlar

toplumda işlerin

yürümesi için iş

paylaşımı yapmıştır.

İşvereni, işçisi, doktoru

hastası, öğretmeni öğrencisi, marangozu, berberi,

kasabı, şoförüyle tüm

meslek grupları birbirini

tamamlayarak toplumun

rahat ve huzurlu olması

için katkı sağlarlar.

İslam dininde zenginler için zekât farz,

fitre vacip kılınmıştır.

Bollukta ve darlıkta

yardımlaşma teşvik

edilmiştir. Kur’an’da

yaklaşık 70 yerde

infak emredilmektedir.

“Sevdiğiniz şeylerden

Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla

erişemezsiniz. Her ne

harcarsanız . Allah onu

bilir.” Ali imran/92

“Ey iman edenler!

Alışverişin, dostluğun

ve şefaatin olmayacağı

günün gelmesinden

önce, size rızık olarak

verdiğimiz şeylerden

infak edin...” Bakara/254

Hz. Muhammed, (s.a.v.)

Müslümanları bir bedenin

organlarına benzetmiş,

“Komşusu açken tok

yatan bizden değildir.”

Buyurmuştur.

Paylaşma ve yardımlaşmanın en

güzel örneklerinden

biri ensar - muhacir

kardeşliği olmuştur.

Müslümanlar İslam dininin

etkisiyle örnek bir infak

kültürü oluşturmuştur.

Vakıflar kurmuşlar, darulacezeler (huzurevileri),

imarethaneler (aşevleri),

daruşşifalar (hastaneler)

açmışlardır..

Her toplumda varlıklı insanlar olduğu gibi

muhtaç durumda olanlar

da vardır. Bazı insanlar

hastalık, iş bulamama

gibi nedenlerle çalışıp

geçimlerini sağlayamazlar.

Toplumun huzur ve

mutluluğu için zenginler

muhtaçlara el uzatmalı

ve onların sıkıntılarından kurtulmasına yardımcı olmalıdır.

“Zekât

İslam’ın

köprüsüdür.”

hadisini

açıklayınız.

Yalnızlık

Allah’a

mahsustur,

ne anlama

gelir?

P:47

46

Cömert Çocuk

Ahmet İstanbul’da yaşayan bir sokak çocuğudur. Yardımsever insanların ve esnafın yardımlarıyla

hayatını sürdürmektedir. Ahmet bir gün parkta otururken onu tanıyan bir simitçi simit ikram eder. Ahmet

teşekkür eder.

O sırada dilini dışarıya sarkıtmış, bir köpek Ahmet’in yanına gelir, kuyruğunu sallamaya başlar. Zayıf sokak köpeğinin aç olduğu her halinden bellidir. Ahmet simidinden bir parça koparır ve köpeğe verir.

Köpek simidi bir solukta yutar. Köpek umut dolu gözlerle Ahmed’in elindeki simide bakmaktadır. Ahmet

bir parça daha koparır ve köpeğin önüne atar. Aç köpek o parçayı da hemen yutuverir. Ahmet elinde

kalan son parçayı da köpeğin önüne atar. Köpek simidi yer ve kuyruğunu sallayarak oradan uzaklaşır.

Köpeğin bu hali Ahmet’i gülümsetir.

O sırada karşı bankta oturan düzgün giyimli 55-60 yaşlarında birisi Ahmet’i izlemektedir. Bu kişi

kalkar ve Ahmet’in yanına gelip oturur.

-İsmin ne evladım?

-Ahmet, efendim,

-Benim adım da Ömer, bana Ömer amca diyebilirsin. Ahmet evladım okula gidiyor musun?

-Yok. Ömer amca ikinci sınıfta bıraktım. Annem vefat etti. Babam da alkolikti. 4-5 yıldır sokaklarda

yaşıyorum.

-Karşıdan seni izledim. Simidini köpeğe verdin. Sen ne yiyeceksin?

-Allah kerim, Ömer amca.

-Ya bugün hiç kimse bir şey vermezse!

-Olsun bugün oruç tutarım o zaman, der. Ahmet.

Bu cevap Ömer Amcayı çok hüzünlendirir. Gözünden yaşlar süzülür. Küçücük bir çocuğun Allah’a

olan tevekkülüne hayran kalır, ona gıpta eder.

Ömer amca zengin bir iş adamıdır. Ahmet’in bakımını üstlenir. Eğitim öğretim hayatına devam etmesini sağlar. Ahmet okur ve iyi bir mimar olur.

Ahmet’in de olduğu bir ortamda Ömer amca çocukları ve torunları sohbet etmektedir.

Torunlarından birisi:

-Dede, şu İstanbul’da senden cömert birisi yok herhalde.

-Var güzel torunum. Benden daha cömert birisini tanıyorum.

-Kimdir o dede?

-Ahmet abiniz, diye cevap verir. Ömer amca.

-Fakat nasıl olur! der torunu.

O sırada Ahmet de şaşırmış ve dikkatle Ömer amcaya bakmaktadır. Ömer amca:

-Ahmet abinizle ilk olarak bir parkta tanıştım. Elindeki simidin tamamını kendisi aç olmasına rağmen bir köpeğe vermişti. Ahmet’in yiyecek başka bir şeyi de yoktu. Ben ise kazancımın sadece bir

kısmını ihtiyaç sahiplerine veriyorum. Yani Ahmet abiniz benden daha cömert. Şimdi anladınız mı, der.

Bu sırada Ahmet’in yüzü kızarmıştır. Kısık bir sesle. “Estağfirullah” deyiverir.

Talip ORHAN

Ahmed’in yerinde siz olsanız simidinizi köpeğe verir miydiniz?

Ömer amca’nın Ahmed’e yaklaşımını nasıl değerlendirirsiniz?

Siz de ihtiyaç sahibi birine yardım ettiniz mi?

Hikaye

P:48

47

Zekât

Zekâtı farz kıldı Allah,

Zengin kullar versin diye.

Yoksulların yüzü gülsün,

Mutluluğa ersin diye.

Sosyal yardım, dayanışma,

Bir toplumun temelidir.

Müminlerin kaynaşması,

Rabbimizin emelidir.

Üzeyir GÜNDÜZ

İsar

Furkan ile annesi markette alışveriş yapmaktadır. O sırada

alışveriş yapan üç çocuklu bir kadın Furkan’ın annesinin dikkatini

çeker. Kadın çok sınırlı alışveriş yapmaktadır. Çocuklarının isteklerini sürekli geri çevirmekte, “sonra alırız.” demektedir.

Furkan’ın annesi ödeme yapmak için kasaya gelir. Yanında üç

çocuğu bulunan anne kasiyere aldığı ürünleri hesaplatmaktadır.

Aralarında geçen konuşmaya şahit olur. Kasiyer:

“Efendim. Alışveriş çekiniz, maalesef aldığınız ürünleri karşılamıyor. Bir kısmını iade etmek zorundasınız.” Kadın:

“Sıvı yağı iptal edelim.” der. Furkan’ın annesi, “Yağ olmadan

nasıl yemek yapar!“ diye düşünür. O sıra Furkan’a eğilerek:

“Oğlum eşofman almak için biriktirdiğimiz paran vardı, bu

parayı yardım olarak verelim de teyzen aldığı ürünleri iade etmek

zorunda kalmasın.” der. Furkan:

“Ama anne beden eğitimi öğretmenimiz kızar, derse almaz.”

der. Annesi:

“Oğlum bir müddet daha idare et, söz önümüzdeki ay mutlaka

alırım.” der. Furkan:

................................................................................

Furkan’ın yerinde siz olsanız nasıl davranırdınız?

Sizce hikayenin sonu nasıl bitmiştir?

Zekât

Malındaki kırkta bir, o fakirin hakkıdır.

Zekâtını verirsen, Allah onu arttırır.

Zekât zengine farzdır, vereni de kul yapar.

Zekâtını vermeyen parasını pul yapar.

Zekât malı temizler, malını helal eder.

Verdiğinden eksilmez, sadece kiri gider.

Zekât dayanışmadır, gönülleri fetheder.

Malına kalkan olur, belaları defeder.

Dinimizin şiarı, zekât İslam’ın emri.

Zengin olan her mü’min, zekâtını vermeli.

Zengin zekâtı verse, yeryüzünde aç kalmaz.

Fakirler de çalışsa, kimseye muhtaç olmaz.

Nurettin SEVİM

Paylaşmak

Paylaştıkça, verdikçe,

Sever bizi Yaradan,

Kalbimiz huzur bulur,

Paylaştıkça verdikçe

Malımız bereketlenir,

Arınır, temizlenir,

Artar mutluluğumuz,

Paylaştıkça verdikçe.

Aç kişinin karnı doyar,

Yetimlerin yüzü güler,

Toplum huzur ile dolar,

Paylaştıkça verdikçe.

İnsanlar muhtaç olmaz,

Karnı aç yatağa girmez,

Aç çocuklar ölmez,

Paylaştıkça verdikçe.

Daha lezzetli olur,

Paylaşılan bir ekmek.

Yemekler bereketlenir,

Fayda verir her nimet.

Biriktirdiğin değil,

Paylaştığın senindir.

Ahirette destek olur,

Gelir mizanına konur.

Sevinçler artar,

Üzüntüler azalır,

Veren insan haz alır,

Paylaştıkça verdikçe.

Talip ORHAN Eğer tadını bilirseniz, ekmeği paylaşmak ekmekten daha lezzetlidir. Necip Fazıl KISAKÜREK

Şiir

P:49

dindersi.tk

48

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Konu Kazanım ve Kavrama Testi

Paylaşma ve yardımlaşma

1- Atalarımızın “ Bir elin nesi var, iki elin sesi var “

sözü hangi temel insani duyguyu ifade etmek için

kullanılmıştır?

A) Başkalarından cesaret alma

B) Yardımlaşma

C) Yalnız yaşamama

D) Kendini kabul ettirme

2- “Takva sahipleri bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar. Öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da

güzel davranışta bulunanları sever.” Ali İmran /134

Yukarıdaki ayete göre aşağıdaki sonuçlardan

hangisine varılamaz?

A) Allah iyilik yapanları sever.

B) Takva sahipleri hoşgörülü olmalıdır.

C) Kur’an-ı Kerim paylaşma ve yardımlaşma konusunda

hassas davranmıştır.

D) Sadece zenginler infak edebilir.

I. Mü’minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta

ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler...

II. Komşusu açken tok yatan bizden değildir”

III. Fakirleri araştırıp bulunuz, görüp gözetiniz

IV. Her kim eli dar olan borçluya kolaylık gösterirse,

Allah da dünya ve ahirette ona kolaylık gösterir

3- Yukarıda verilen hadislerden hangileri dinimizin

yardımlaşma ve dayanışmaya verdiği önemi gösterir?

A) I, II, III ve IV B) II III ve IV

C) I III ve IV D) I, II ve III

4-Aşağıdakilerin hangisi paylaşmanın toplumsal bir

faydasıdır?

A) Cimriliği ortadan kaldırır.

B) İnsanlar arasında sevgi ve saygıyı artırır.

C) İradeyi güçlendirir.

D) Mal biriktirme hırsını yok eder.

5- “ Onların(zenginlerin) mallarında muhtaç ve yoksul

için bir hak vardır “ Zâriyat/19

Aşağıdakilerden hangisi ayetteki hak kelimesinden

çıkarılabilecek bir sonuç değildir?

A) Mirasçı olmak B) Sadaka vermek

C) İnfak etmek D) Zekât vermek

6-Yukarıdaki ayetten çıkarılacak en kapsamlı sonuç

aşağıdakilerden hangisinde yer almaktadır?

A) Mal kazanmanın önemini anlatır.

B) Müslümanların zengin olması gerektiğini

ifade eder.

C) Allah Müslümanların yardım yapması için teşvik edici

ayetler indirmiştir.

D) Allah dilediğine mal verir.

7- Yardımlaşmayla ilgili aşağıda verilen bilgilerden

hangisi yanlıştır?

A) Bilgisizliğin yok olması için birlikte çalışmak yardımdır.

B) Toplumda iyiliği yaygınlaştırmak bir yardımdır.

C) Zekât ve sadaka bir yardımlaşma yoludur.

D) Hayır ve şer her konuda yardımlaşılabilir.

8- Dünyada yaklaşık bir milyar aç insan vardır. Her üç

saniyede bir açlıktan bir kişi hayatını kaybetmektedir.

Bu durumun sebebi aşağıdakilerden hangisi olamaz?

A) Zenginlerin yiyeceklerini fakirlerle yeterince paylaşmaması

B) Allah’ın yeterli rızık yaratmaması

C) Geçim kaynaklarının yeterli seviyede olmaması

D) İklim ve çevre koşulları

P:50

49

Zekât nedir? Zekât nedir?

Kelime olarak:

Temizlik, arınmak,

bereket, artmak,

çoğalmak,

iyi ve düzgün olmak

Şartlarını taşıyan bir

Müslümanın, malının

belirli bir miktarını, üzerinden bir yıl geçtikten

sonra Kur’an’da belirtilen

yerlere Allah rızası için

vermesidir.

İslam’ın beş şartından

birisidir. Mal ile yapılır,

yıllık bir ibadettir. Hicretin

ikinci yılı farz kılınmıştır.

Kur’an’da zekât kelimesi

35 defa geçmektedir.

“Onların mallarından

sadaka (zekât) al; bununla onları temizleyip

arındırırsın...”

Tevbe/103

Allah rızası için ihtiyaç sahiplerine Maddi

yardım yapmaya harcamada bulunmaya infak

denir. İnfak kelimesi

Kur’an’da 70 defa

geçmektedir.

“Ey iman edenler! Kazandıklarınızın temizlerinden

ve size yerden çıkardıklarımızdan infak edin.

Gözünüzü kapamadan

almayacağınız kötü şeylerden vermeye kalkmayın!..”

Bakara/267

Zekât nedir?

Terim anlamı

Ayet Ayet

İnfak

1- Müslüman olmak

2- Akıllı olmak,

3- Ergenlik çağına girmek,

4- Zengin olmak,

5- Zekât malının üzerinden bir

yıl geçmiş olmak,

6- Zekât malını kullanma

veya harcama imkanı olmak

1- Fakirler,

2- Düşkünler,

3- Borçlular,

4- Yolda kalmışlar,

5- Zekât memurları,

6- Köleler,

7- Kalbi ısındırılacak

olanlar, (Müellefe-i Kulüb)

8- Allah yolunda olanlar

Tevbe:60

1- Anneye

2- Babaya

3- Büyükanneye

4- Büyüykbabaya

5- Çocuklara

6- Torunlara

7- Eşe

8- Müslüman olmayanlara

zekât verilmez.

1- Altın,

2- Gümüş,

3- Para,

4- Ticaret malı,

5- Küçükbaş hayvan,

6- Büyükbaş hayvan,

7- Tarım ürünleri,

8- Madenler

1- Eve

2- Ev eşyasına

3- Arabaya

4- Meslekte kullanılan

makine ve tezgaha

zekât düşmez

1- Niyet edilmeli,

2- Allah’ın rızası gözetilmeli

3- Başa kakılmamalı,

4- Zekât alanın onuru korunmalı

5- Malın kötüsünden verilmemeli

Zekât

Kimlere farzdır?

Kimlere verilir?

Kimlere verilmez?

Nelerden verilir?

Nelerden verilmez? Nasıl verilmelidir?

“Yarım hurma (sadaka)

ile bile olsa cehennemden korunun. Eğer bunu

da bulamazsanız güzel

bir sözle (korunun).”

(Müslim, Zekât, 68)

“Fakirleri arayın, görüp

gözetin, size ancak fakirleriniz sayesinde yardım

edilir ve rızık verilir.”

(Ebû Dâvûd, Cihâd, 70)

P:51

50

2. Zekât ve Sadaka İbadeti

Zekât kelimesi; temizlik, arınmak, bereket, artmak, çoğalmak, iyi ve düzgün olmak anlamlarına gelir,

Terim olarak zekât: Şartlarını taşıyan bir Müslümanın, malının belirli bir miktarını, üzerinden bir yıl

geçtikten sonra Kur’an’da belirtilen yerlere Allah rızası için vermesidir.

Zekât, İslam’ın beş şartından birisi olan ve mal ile yapılan yıllık bir ibadettir. Hicretin ikinci yılında oruçtan

evvel farz kılınmıştır. Zekât kelimesi Kur’an-ı Kerim’de yaklaşık otuz beş yerde geçmektedir. “Namazı kılın,

zekâtı hakkıyla verin, rüku edenlerle beraber rüku edin.” Bakara /43 Kur’an’da Yüce Allah, Peygamberimize

hitaben şöyle buyurmuştur: “Onların mallarından sadaka (zekât) al; bununla onları (günahlardan) temizlersin, onları arıtıp yüceltirsin...” Tevbe/103

Bir Müslümanın Allah rızası için ihtiyaç sahiplerine yaptığı maddi harcamalara infak denir. Zekât, sadaka

ve fitre infak grubuna girer. En düşük zekât malı ölçüsüne nisap denir. En az ne kadar malım veya

param olursa zekât vermem gerekir? sorusu nisabı ifade eder.

Zekât kimlere verilemez ?

Zengin bir Müslüman; annesine, babasına, büyükannesine, büyükbabasına, çocuklarına, torunlarına, eşine,

zenginlere, Müslüman olmayanlara zekât veremez. Kişi bakmakla yükümlü olduğu kimselere zekât veremez.

Zekât Vermek İçin Gerekli Şartlar

1- Müslüman olmak

2- Akıllı ve ergenlik çağına girmiş olmak

3- Zengin olmak ( Nisap miktarı mala sahip olmak)

4- Malını dilediği gibi kullanma ve harcama imkanı bulunmak

5- Zekât malı nâmi (artıcı nitelikte) olup, üzerinden bir yıl geçmiş olmak

Eve, ev eşyasına, arabaya, mesleği yaparken kullanılan alet ,makine ve tezgahlara, zekât düşmez.

Zekât verilmesi gereken malların nisabı ve oranı (Nisap: en düşük zekât malı ölçüsü demektir)

Zekât Malı Nisabı Oran Yüzde Açıklama

Altın 80,18 gr. 1/40 %2,5 20 miskal ( Yüz arpa ağırlığında)

Gümüş 561,2 gr.(200 dirhem) 1/40 %2,5

Para-tahvil-senet Altın nisabı karşılığı 1/40 %2,5 Altının güncel para olarak karşılığı

Ticaret malı Altın nisabı karşılığı 1/40 %2,5 Altının güncel para olarak karşılığı

Büyükbaş hayvan 30 sığır - 30 sığırı olan bir yaşını bitirmiş buzağı

Deve 5 deve - Beş devesi olan bir koyun verir.

Küçükbaş hayvan 40 koyun veya keçi - 121 de 2, 201 de 3, 400 de 4 koyun

Masraflı tarım Bir ton (5 vesk) 1/20 %5 Tarım ürünlerinde üzerinden bir yıl

Masrafsız tarım Bir ton (5 vesk) 1/10 %10 geçme şartı aranmaz. Öşür denir

Madenler Nisap şartı yoktur. 1/5 %20 Ne kadar maden çıkarsa zekâtı verilir.

“Sadakalar (zekâtlar); Allah’tan bir farz olarak yoksullar, düşkünler, onu toplayan

memurlar, kalpleri (İslam’a) ısındırılacaklar, köleler, borçlular, Allah yolunda olanlar

ve yolda kalanlar içindir. Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibidir. “(Tevbe Sûresi 60)

Zekât kimlere verilir? (Tevbe süresi 60. ayette belirtilir)

1- Fakirler: Dinen zengin olmayanlar yani nisap miktarı mala sahip olmayanlar.

2- Düşkünler: Hiçbir geliri olmayan ihtiyaç sahipleri veya çalışmaya güç yetiremeyenler.

3- Borçlular: Borcunu ödeyecek parası olmayıp, ödemekte sıkıntı çeken borçlular.

4- Yolda Kalmışlar: Maddi durumu iyi olduğu halde, yolculuk esnasında parasız kalan kimseler.

5- Allah yolunda olanlar: Allah yolunda savaşanlar, Allah rızası için ilim tahsil edenler.

P:52

51

İnfak

Ayşe annesiyle oturmaktadır. Annesi din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenidir. Ayşe :

-Anne, yarın din kültürü ve ahlak bilgisi dersinde infak konusunu işleyeceğiz İnfak hakkında bana

bilgi verir misin?

-Elbette kızım, infak: Allah rızası için İhtiyaç sahiplerine maddi yardımda bulunmak, harcama yapmaktır.

-Peki anne zekât da infak sayılır mı?

-Kızım zekât farz olan infaktır Sadaka da sünnet olan infaktır.

-Niçin İnfak ediyoruz anne?

-Kızım, Mülkün gerçek sahibi olan Allah bizden kazandığımız şeyleri ihtiyaç sahibi olanlarla paylaşmamızı istiyor. Biz de bu emre uyarak İnfak etmeliyiz.

-İnfak ederken nelere dikkat etmeliyiz?

-Öncelikle gerçek ihtiyaç sahiplerini bulmalıyız. İhtiyaç sahiplerini rencide etmeden vermeliyiz.

Verdiğimiz şeylerin de kendimizin kullanabileceği yiyecek içecek vb. tür şeyler olması gerekir.

-İnfak yaparak Allah’a şükretmiş olur muyuz?

-Elbette kızım malın ve paranın şükrü söz ile değil vermekle olur. Her şeyin şükrü kendi cinsinden olmalıdır.

-Anneciğim neden bu kadar ihtiyaç sahibi insan var?

-Kızım zenginler Allah’ın kendilerine verdiği malı mülkü parayı ihtiyaç sahipleriyle yeterince paylaşmıyorlar.

-Anneciğim yarın şimdiye kadar biriktirdiğim harçlığımın hepsini bir yardım kurumuna yatıracağım.

-Allah razı olsun kızım. Allah şimdiden kabul etsin.

Talip ORHAN

Ağaçların Zekâtı

Yunus ve Ayşe bir gün büyük babaları Süleyman

amcayı ziyarete giderler o sırada Süleyman amca

ağaç budamaktadır. Dedelerine ne yaptığını sorduklarında. Süleyman amca:

-Ağaçların zekâtını alıyorum, der. Yunus

-Dede hiç ağaçlar zekât verir mi? der.

Dedesi gülerek:

-Şaka yaptım çocuklar. Elbette ki ağaçlar zekât

vermez fakat bu sözü boşuna söylemedim. Ayşe:

-Tam anlamadım, der.

Bu sırada Süleyman Amca merdivenden iner torunlarını kucaklar öper ve bahçedeki sedire birlikte otururlar. Süleyman amca:

-Bakın çocuklar, ben ağaçları buduyor, gereksiz olan dallarını kesiyor ve kısaltıyorum. Ağaç küçülmüş gibi duruyor, değil mi? Çocuklar: “Evet” derler.

-Fakat fazlalıklarını atan ağacın yaprakları ve dalları bir yıl sonra daha çok gürleşip meyveleri de

daha kaliteli olmaktadır. Yunus:

-Ben bunu hiç düşünmemiştim, der. Süleyman Amca devam ederek:

-İşte zekâtı verilen mallar da budanan ağaçlar gibidir. Önce azalmış gibi gözükür fakat üzerinden belli bir süre geçince o mal ve para bereketlenir. Azalmaz aksine artar. der. Ayşe:

-Dedeciğim o kadar güzel anlattın ki ben büyüyünce zengin olursam mutlaka zekâtımı vereceğim.

Yunus da heyecanla, “Ben de!” diye ekler. Süleyman amca:

-İnşallah güzel torunlarım, Allah size bol rızık, sağlık ve afiyet versin, eğitim hayatınızda başarılar

ihsan etsin, diye dua eder.

Yunus ve Ayşe gönülden “Amin” derler.

Drama

P:53

52

Bir Müslümanın Allah

rızası için yaptığı maddi ve

manevi yardımlara sadaka denir.

Sadaka vermek sünnettir.

Sadaka yalnızca maddi yardımlarla sınırlı değildir. Gözleri görmeyen

birisini caddede karşıdan karşıya

geçirmek, otobüste büyüklerimize yer

vermek, insanlara güler yüz göstermek de dinimize göre sadaka olarak

değerlendirilir.

“Yarım hurma ile de olsa ateşten

korunun. Bunu da bulamazsanız, gönül

alıcı güzel sözler söyleyin.” (Buhârî)

Sadaka nedir?

Allah rızası için yol, köprü, çeşme,

okul, cami gibi insanların sürekli faydalanacağı eserler yaptırmaya sadaka-i cariye (sürekli sadaka) denir.

Vakfedilen mallar, insanlığın faydası için

müminler tarafından yapılan bilimsel keşif

ve buluşlar, yazılan kitaplar da sadaka-i

cariye olarak kabul edilebilir.

Peygamber Efendimiz şöyle buyur

muştur: “İnsan öldüğü zaman üç kimse

-

hariç amelleri kesilir. Sadaka-i cariye,

faydalanılan ilim, dua eden salih evlat.

(bırakanlar)” (Müslim,)

Ramazan ayına mahsus olan sadakaya fıtır sadakası veya fitre denir.

Fitre vermek zengin olan Müslümanlara vaciptir. Fıtır sadakası Ramazan

ayında, en geç bayram namazından

önce verilmelidir. Ailedeki her birey

için verilir.

Miktarı, bir kişinin bir günlük yiyecek

miktarı veya bunun karşılığı verilen

paradır. Fitre zekât verilmesi gereken yerlere verilir.

Fıtır Sadakası

1- Niyet etmeliyiz, ibadetlerde niyet

çok önemlidir.

2- Allah’ın rızasını gözetmeli, gösteriş

yapmamalıyız.

3- Zekât alanı rencide etmemeli

onurunu korumalıyız.

4- Yaptığımız yardımı başa kakmamalı, minnet altında bırakmamalıyız.

5- Malımızın iyisinden veya ortalamasından vermeliyiz.

“Ey iman edenler! Başa kakıp incitmek suretiyle sadakalarınızı

boşa çıkarmayın ...” Bakara/264

“Ey iman edenler! Kazandıklarınızın

iyilerinden ve rızık olarak yerden size

çıkardıklarımızdan hayra harcayın. Size

verilse, gözünüzü yummadan alamayacağınız kötü malı, hayır diye vermeye

kalkışmayın...” Bakara/267

Zekât ve sadaka

nasıl verilmelidir?

Zekât Sadaka

Farzdır Sünnettir

Yılda bir kez verilir. İstenildiği kadar verilebilir.

Belirli bir miktarı vardır Belirli bir miktarı yoktur.

Sadece zenginler verir. Zenginlik şartı yoktur.

Sadece maddi yardımları kapsar Maddi ve manevi yardımları kapsar

Sadaka-i Cariye

“İnsanlara güler yüz göstermen senin için sadakadır. İyiliği öğütlemen ve kötülüğe engel olmaya çalışman sadakadır. Gözü görmeyen birine

yardımcı olman sadakadır.” Hadis

Bakara suresinin 261-268 arası ayetlerini okuyarak çıkardığınız sonuçları değerlendiriniz.

P:54

53

3. Zekât ve sadakanın toplumsal faydaları

1-Toplumda birlik, beraberlik, dayanışma vb.

manevi değerleri güçlendirir.

2-Zekât, fakirlerin zenginlere karşı körüklenen

kıskançlık duygularını yok eder, sınıf kavgalarını

engeller. Toplumdaki fertlerin karşılıklı sevgi, saygı

ile bağlanmasını sağlar.

3-Toplumsal kurumlarımızı, adet ve geleneklerimizi

de etkileyerek infak kültürünün gelişmesine katkı

sağlar.

4-Sosyal güvenlik ve sosyal sigortadır. Toplumda gelir adaletsizliğini ortadan kaldırır.

5-Yatırıma zemin hazırlar, kalkınmanın çok önemli

bir itici gücü olur. Ekonominin canlanmasını sağlar.

Osmanlıda ilginç vakıflar

Hava buz gibi. Camiye gittiniz. Şadırvan da abdest alacaksınız ama buz gibi su içinizi titretiyor. Tam

o anda elinde ibrik yanınızda bir genç bitiyor. “Buyurun, Beyefendi” diyor.

“Abdestinizi sıcak suyla alın.” Şaşırıyorsunuz. Sonra gencin yakasındaki karta ilişiyor gözünüz:

“Kışın Abdest Alanlara Sıcak Su Temin Etme Vakfı Görevlisi!” yazıyor. Ya da tam tersi.

Ağustos sıcağı, dilinizi damağınıza yapıştırmış. “Şöyle buz gibi bir su olsaydı” diye içinizden geçirirken, bir bardak uzanıyor elinize. Suyu kana kana içiyorsunuz, içiniz ferahlıyor.

Teşekkür etmek ve eline üç-beş kuruş tutuşturmak için bardağı uzatan gence dönüyorsunuz.

Ama o parayı kabul etmiyor. Daha da şaşırıyor ve “Sen de kimsin?” diyorsunuz.

“Ben, Yaz Günleri Soğuk Su Dağıtma Vakfı görevlisiyim” diyor genç.

Şaka gibi geliyor ama inanın bunların hepsi gerçek. Hem de bundan 500 yıl önce bu topraklarda yaşanıyordu. Nereden mi biliyorum?

Vakıflar Genel Müdürlüğü, harika bir çalışma yapmış. Osmanlı‘da kurulan vakıfların listesini çıkarmış. İnsan

okudukça çarpılıyor, tüyleri diken diken oluyor. “Ya Rabbi! Bu nasıl büyük bir medeniyettir, nasıl üstün bir

meziyettir.” demekten kendini alamıyor insan. Kimisi 15. yüzyılda kurulmuş, kimisi 16. yüzyılda.

Müslümanların sahip olduğu bir mülkün satışını durdurup, Allah rızası için insanların hizmetine

sunmasına vakfetme, bu amaçla kurulan yardım kurumlarına vakıf denir.

İşte Osmanlı’da kurulan vakıflar:

1. Güzel Yazı Öğretme Vakfı,

2. Sokak Hayvanlarına Ekmek Verme Vakfı,

3. Hastalara Evinde Bakma Vakfı,

4. Kızlara Çeyiz Hazırlama Vakfı,

5. Duvar Yazılarını Silme Vakfı,

6. Kadın Sığınma Evi Vakfı,

7. Sıcak Pide Dağıtma Vakfı,

8. Yaz Günlerinde Soğuk Su Dağıtma Vakfı,

9. Kışın Abdest Alanlara Sıcak Su Temin Etme Vakfı,

10. Sıcakta Sebillere Kar Koyma Vakfı,

11. Yol Güvenliğini Sağlama Vakfı,

12. Helalleşme Vakfı,

13. İlkokul Hocalarına Tütünü Yasaklama Vakfı,

14. Yoksul Mahkumlara Harçlık Verme Vakfı,

15. Güvercinhane Yaptırma Vakfı,

16. Leylekleri Koruma Vakfı,

17. Dara Düşenlerin Vergisini Ödeme Vakfı,

18. İlmi Kitapları Bağışlama Vakfı,

19. Şehir Estetiğini Koruma Vakfı,

20. Borcundan Dolayı Hapse Düşenlere Yardım Vakfı

Prof. Dr. Sıtkı Göksu Kaynak: İlginç Vakıflar / Vakıflar Gen. Müdürlüğü Yayını”

3. Zekât ve sadakanın bireysel faydaları

1-Paylaşma ve yardımlaşma duygusunu

geliştirir, cimriliği yok eder.

2-Allah’a karşı malın bir şükrü olup, malı ve

mal sahibini manevi kirlerden temizler.

3-Sorumluluk duygusu kazandırır.

4-Mala bereket kazandırır.

5- Allah’ın rızasını kazanmaya ve sevap kazanmaya sebep olur.

6-Empati duygusunu geliştirir.

P:55

54

OSMANLIDA İNFAK KÜLTÜRÜ

EDİRNE DARUŞŞİFASI DÂRULACEZE

İMARETHANE (AŞEVİ)

KUŞEVİ

SEBİL

İnfak Kültürü: Toplumda paylaşma, yardımlaşma, dayanışma bilincinin gelişip bu amaçla yardım kurumları dernekler ve vakıflar kurulup daha çok sayıda ihtiyaç sahibine ulaştırılması, yardımlaşma bilincinin

sonraki nesillere de aktarılmasıdır.

P:56

55

SADAKA ZEKAT VE

Faydaları Paylaşma duygusunu geliştirir. Toplumsal barışa Cimriliği yok eder. katkı sağlar. Birlik beraberlik Gelir adaletsizliğini dayanışmayı artırır. ortadan kaldırır. malı bereketlendirir. Kazancı temizleyip, Allah'a olan şükrümüzü artırır. Zekat verilecek kişiler Fakirler Düşkünler Borçlular Allah yolunda Yolda kalmışlar olanlar Zekat vermenin şartları Ergenlik çağına Akıllı olmak Müslüman olmak girmek Dinen zengin olmak Zekat düşen malın üzerinden Zekat malını bir yıl geçmesi kullanma yetkisi olmak mallar ve nisabı Zekat verilecek Küçükbaş hayvan Nisabı 40 Büyükbaş hayvan Nisabı 30 Altın, gümüş, para Altın: 80,18 gr. Gümüş: 561,2 gr. 80,18 g.Altın Ticaret malı Toprak ürünleri Bir ton Nisap yok Madenler Sadaka yardımlardır. sünnettir. Zekat ve fitre dışındaki Sadaka vermek için zengin olmak gerekmez. Belirli bir zamanı ve miktarı yoktur. Bir kimsenin herhangi bir sıkıntısını gidermek.

ev eşyasına, Oturulan eve, otomobile, kullanılan araç gereç ve malzemeye zekat düşmez. Zekat Oranları Altın, gümüş 1/40

Para, Ticaret malı 1/40 Madenler 1/5 Toprak ürünleri 1/10

– 1/20

Fitre, Ramazan ayına vaciptir. mahsus sadakadır. Zengin olanlar öğünlük yiyecek miktarıdır. verir. Miktarı bir kişinin iki düşkünlere, (zekât toplayan) memurlara, gönülleri (İslâm' “Sadakalar (zekâtlar) Allah'tan bir farz olarak ancak, yoksullara, a) ısındırılacak olanlara, kölelere, borçlulara, Allah yolunda olana, yolda kalana mahsustur…” Tevbe/60

Zekât kelimesi Kur’an’da

35 defa geçmektedir�

büyükanne Bir kimse annesine, babasına, ve büyükbabasına ve zenginlere çocuklarına, torunlarına, eşine zekat veremez� Nisap: En düşük zekat ölçüsü miktarıdır.

Zekatı ve sadakayı verirken, verilen kimseyi rencide etmemeli, minnet altında bırakmamalı, başına kakmama, gösteriş yapmamalıyız.

“Ey iman edenler! Kazandıklarınızın ve size yerden bayağı şeyleri vermeye bulunun. Kendinizin göz yummadan alamayacağınız çıkardığımız şeylerin helâl ve temiz olanlarından bağışta

kalkışmayın…” Bakara/267

Yol, köprü, çeşme, okul gibi insanların faydalanacağı eserler yapmaya sadaka-i cariye (sürekli sadaka)

denir. Sadaka-i cariye sünnettir.

P:57

56

İnfak kültürünün toplumumuzdaki yansımalarına örnekler veriniz.

İslam Dininin yardımlaşmaya verdiği önemi açıklayınız

Yatay

3. Yardım anlamına gelen ve bir sureye adını veren

kelime

5. Osmanlılar döneminde aşevi

6. Allah rızası için bir malın veya mülkün satışını

durdurup, insanların hizmetine sunmak

8. Osmanlılar dönemin sadakanın gizli olarak verilmesi

için yapılan uygulama

9. Mekke’den Medine’ye hicret eden Müslümanları misafir

eden onlara her türlü yardımı yapan Medine’li

Müslümanlar

13. Zekât verilenlerin bildirildiği sure

14. Ramazan ayında verilen sadaka

15. Osmanlılar döneminde huzurevi

16. Hz. Şuayb’in peygamber olarak gönderildiği bölge

Dikey

1. Toprak ürünlerinin zekâtı

2. Sürekli sadaka

4. Allah rızası için ihtiyaç sahiplerine yardım etmek, harcama yapmak

7. Bir Müslümanın Allah rızası için

ihtiyaç sahiplerine yaptığı maddi ve

manevi yardım

10. Zekât mallarında en düşük

miktar

11. Mal ile yapılan bir ibadet

12. Osmanlı döneminde hastane

P:58

57

Hükmü nedir? Belirli bir zamanı vardır Belirli bir miktarı vardır

Zekât

Fitre

Sadaka

.....................................................sadakadır. .....................................................sadakadır.

1. Ali Bey 4 milyonluk kazancı için ne kadar

zekât vermelidir?

2. Mustafa Amca 200 koyunu için kaç koyun

zekât vermelidir?

3. Dayınız 20 sığırı için ne kadar zekât verecek?

4. Esma Hanım geçen hafta kendisine dedesinden Miras kalan 200 000 lira için ne kadar zekât

vermelidir?

5. Babanız bu sene (masraf yaparak) kaldırdığı

10 Ton arpa için ne kadar zekât vermelidir?

6. Hülya Hanım nehir kenarına diktiği üzüm

asmalarından kaldırdığı 400 kilo üzüm için

ne zekât vermelidir?

7. Süleyman ağa 899 koyunu için

kaç koyun zekât vermelidir?

8. Bakkal Ahmet Bey ticaretten kazandığı

98 000 lira İçin ne kadar zekât vermelidir?

9. Komşunuz Asım Bey 550 gram gümüşü için

ne kadar zekât vermelidir?

10. Salih bey çıkardığı 2,5 ton maden için ne

kadar zekât vermelidir?

Zekâtın bireysel faydaları

1-

2-

3-

4-

5-

Zekâtın toplumsal faydaları

1-

2-

3-

4-

5-

Sadaka-i cariye olanların altını çiziniz

Çeşme yaptırmak Köprü yaptırmak Cami yaptırmak Okul yaptırmak Fitre vermek

Vakıf Malı Vakıf Arazisi Bilimsel Keşif Faydalı Kitap Zekât vermek

Camiye yardım - İftar yemeği vermek - Bir engelliye yardımcı olmak - Her gün fakire sadaka vermek

Nisabı Oranı

Altın

Toprak ürünleri

Madenler

Nisabı Oranı

Küçükbaş hayvan

Büyükbaş hayvan

Ticaret malı

P:59

dindersi.tk

58

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Konu Kazanım ve Kavrama Testi

Zekât ve Sadaka 1

1- Aşağıda verilen cümlelerden hangisi zekât ibadetinin amacına ve uygulamasına ters olur?

A) Fakirlerin, kıskançlığını ve hasetliğini önler.

B) Kardeşlik bilincini geliştirir ve yardımlaşmayı artırır

C) Zekât ile dindarlığımızı başka insanlara

ispatlamış oluruz

D) Kişinin dünya malına bağlanmasını engeller.

2- Ayşe Hanım 20 Ocak 2020 tarihinde sahip olduğu

malları hesaplayarak zenginlik ölçüsüne sahip olduğunu

belirlemişti. Aradan bir yıl geçtikten sonra bu zenginlik

ölçüsünün devam ettiğini görüp zekâtını birkaç ihtiyaç

sahibi arasında paylaştırmıştır.

Aşağıdakilerden hangisi Ayşe Hanım’ın zekât verdiği

kişiler arasında yer alamaz?

A) Hiçbir sosyal güvencesi bulunmayan kız kardeşi

Şeyma Hanım

B) Üniversite öğrencisi olan ve maddi sıkıntı çeken

torunu Sadık

C) Borçlu olan Amcası Ali Bey

D) Maddi sıkıntı içinde olan teyzesi Zeynep Hanım

KONU TARAMA TESTİ

7. D Y

Sadakayı cariye yapanın öldükten

sonra da sevabı devam etmektedir.

Sadaka veren her Müslüman zekât

da vermelidir.

Zekat vermek insandaki bencillik,

açgözlülük, cimrilik gibi kötü huyların

giderilmesine yardımcı olur.

Yukarıda verilen tablodaki bilgilere göre “zekat ve

sadaka” konusuyla ilgili doğru – yanlış sıralaması

aşağıdakilerden hangisi olmalıdır?

A) D – Y – D B) D – Y – Y

C) Y – D – Y D) D – D – Y

39

I. Yılda bir kez verilir.

II. Hem mal hem bedenle yapılan bir ibadettir.

III. Zekât malı bereketlendirir.

IV. Her türlü mal ve eşyaya zekât düşer.

V. Zekât sadece para ile verilir.

VI. Zekât vermek kazancımızın şükrüdür.

4- Yukarda zekâtla ilgili verilen bilgilerden kaçı yanlıştır?

A) 2 B) 5 C) 4 D) 3

2. Zekat verebilmek için………… gerekir.

Zekat ile ilgili yukarıda boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisini getirmemiz doğru olmaz?

A) Zengin olmak

B) Aklı yerinde olmak

C) Sağlıklı olmak

D) Ergenlik çağına gelmiş olmak

4. 1. Zekat farz olan bir ibadet olduğu için

verilirken niyet edilmelidir.

2. Zekât verirken akrabalardan ihtiyaç

sahiplerine öncelik tanınmalıdır.

3. Zekât zengin Müslümanların ömründe bir

kez yapması yeterli olan bir ibadettir.

4. Zekat verilirken verdiğimiz kimselerin

onuru zedelenmemelidir.

Yukarıdaki zekât ile ilgili verilen ifadelerden hangi

satırdaki ifade yanlıştır?

A) 1. B) 2. C) 3. D) 4.

Hazırlayan

Onur Yiğit (Onur Hoca)

18

20

5

6- “Eğer sadakaları, zekât ve benzeri hayırları açıktan

verirseniz ne güzel! Eğer onu fakirlere gizlice verirseniz,

işte bu sizin için daha hayırlıdır. Allah da bu sebeple sizin

günahlarınızı örter. Allah, yapmakta olduğunuzu bilir.”

(Bakara /271)

Aşağıdakilerden hangisi bu ayetten çıkaracağımız

bir sonuç olamaz?

A) Zekât ve sadakayı fakirlere vermeliyiz.

B) Açıktan verilen zekât ve sadaka kabul edilmez.

C) Zekât ve sadakayı gizli vermek daha iyidir.

D) Allah zekât ve sadakalarını gizli verenlerin

günahlarını örter.

7- İbadetlerin birçok özellikleri ve faydaları bulunmaktadır.

Örneğin Namaz bizi temizliğe alıştırırken, Oruç insanlar

sabırlarını güçlendirir. Hac ibadetiyle aynı giysileri giyerek

Allah’ın önünde eşit olduklarının bilincine vardırır. Aşağıdakilerden hangisi Zekât ve sadakanın kazandırdıklarından değildir?

A) Zekât şan ve şöhretimizi artırır.

B ) Cimrilik ve bencillikten korur.

C) Zekât kazancımıza bereket getirir.

D) Zekât ve sadaka sorumluluk duygumuzu geliştirir.

Ticaretle uğraşan Ahmet Bey 2018 yılında 200 bin lira

kazancı üzerinden hesaplama yatırarak 5 000 lirasını zekât

olarak ihtiyaç sahiplerine verdi. Ahmet Bey’in 2019 yılındaki kazancı bir önceki yıla göre daha fazla oldu.

8- Yukarıdaki metne karşılık gelen en uygu ayet

aşağıdakilerden hangisidir?

A) “Sadakalarınızı açık verirseniz ne hoş, fakat gizlice yoksullara verecek olursanız bu size daha hayırlıdır...” Bakara/271

B) “Ey iman edenler! Allah’a ve ahiret gününe inanmayıp insanlara gösteriş için malını infak eden kimse gibi, sadakalarınızı,

başa kakma ve eziyet etmekle boşa çıkarmayın...” Bakara/264

C) “Malı ve kazandıkları kendisine yarar sağlamadı” Tebbet/2

D) “Mallarını Allah yolunda infak edenlerin durumu, her

başağında yüz tane olmak üzere yedi başak veren tanenin durumu gibidir.” Bakara/261

3

5-

P:60

dindersi.tk

59

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Konu Kazanım ve Kavrama Testi

Zekât ve Sadaka 2

Para Sığır Toprak Ürünleri Altın

% 2.5 1/40 1/10 1/40

1- Yukarıda zekât verilen mallar ve verilmesi gereken miktar verilmiştir. Buna göre hangisinin zekât

miktarında yanlışlık vardır?

A) Sığır B) Para C) Altın D) Buğday

2- Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?

A) Toprak ürünlerinden 1/10 zekât verilir.

B) Ticaret mallarından 1/40 zekât verilir.

C) Madenlerden 1/20 zekât verilir.

D) Gümüşten 1/40 zekât verilir.

3- Aşağıdakilerden hangisinin yaptığı yardım

Sadaka-i cariye gurubuna girmez?

A) İnsanların geçmesi için köprü yaptıran Ahmet Amca

B) Her gün bir kişiye yardım eden Mehmet Amca

C) insanlar gölgelensin ve meyvesinden yesin diye

ağaç diktiren Ayşe Teyze

D) Yol kenarına kullanılmak üzere çeşme yaptıran

Salih Dayı

6- Aşağıdakilerden hangisi sadakaya örnek olamaz?

A) Bir hastayı ziyaret etmek

B) İnsanlara güler yüzlü davranmak

C) Çalıştırdığı işçiye maaşını vermek

D) Gözü görmeyen birisini caddede karşıdan karşıya

geçirmek

7- Fatma Teyze beş dönümlük bir tarlasını geliri

köyündeki camisinin ihtiyaçlarına harcanmak üzere

cami derneğine bağışlamıştır.

Aşağıdakilerden hangisi yukarıdaki metinle ilgili

bir kavram değildir?

A) Zekât B) Vakfetmek

C) Sadaka-i cariye D) İnfak

8- Fıtır sadakası (Fitre) ile verilen bilgilerden

hangisi yanlıştır?

A) Ramazan ayında vermeliyiz.

B) Paramızın 1/40’ını vermeliyiz.

C) Zekât verilecek yerlere vermeliyiz.

D) Ailedeki herkes için vermeliyiz.

Kazanım No: 8.2.3

ü

ni

k,

n

ış

si

r?

3.

Zekât İslam’ın beş şartından biri olan bir ibadettir.

Zekât temel ihtiyaçlardan verilir.

Zekât vermekle

zenginler toplum

yararına çalışmış olur.

D Y

D

I II III IV

Y D Y

Yukarıdaki şemada cümlelerin doğru veya yanlış

olmasına göre hareket edildiğinde aşağıdaki

rakamlardan hangisine ulaşılır?

A) I B) II C) III D) IV

4. D Y

Zenginler ve fakirler arasında köprü

vazifesi görür.

X

Bir kere zekat verenin ömründe bir

daha zekat vermesine gerek yoktur.

X

Zekât, toplumda fakirliğin azalmasına katkıda bulunur.

X

Zekât fakirin hakkıdır, verirken onları

incitecek durumlardan sakınılmalıdır.

X

Yukarıdaki tablodaki zekât konusundaki bilgilere

göre hangi renk satırda yanlış işaretleme yapılmıştır?

A) Yeşil B) Beyaz

C) Mavi D) Pembe

TOPLUMSAL FAYDALARI – 2

Hazırlayan

rYiğit (Onur Hoca)

25

264-

5. Aşağıdaki öğrenciler sınıfta birbirlerine “zekat ve

sadaka” konusuyla ilgili karşılıklı sorular sorup bilgi

yarışması yapmaktadır.

Buna göre hangi seçenekteki öğrenci, arkadaşının

sorduğu soruya yanlış cevap vermiştir?

A) Zekat sadece

mal ile yapılan

bir ibadet midir?

Evet

B) Zekat verecek

olanın belli bir

zengin olma

şartı mı vardır?

Evet

C) Sadakanın yılda

bir kez verilme

zorunluluğu mu

vardır?

Hayır

D) Sadaka maddi

yardımla mı

sınırlıdır?

Evet

6. Bir hastayı ziyaret etmek, insanlara güler yüzle selam

vermek, tatlı dille konuşmak, insanların sorunlarıyla

ilgilenmek, yoldan karşıya geçmekte zorlanan bir

yaşlıya yardımcı olmak, toplu taşıma araçlarında

hasta, yaşlı ve engelli kişilere yer vermek de

…………………’dır.

Yukarıda boş bırakılan yere aşağıdakilerden

hangisini getirmemiz uygun olmaz?

A) Sadaka B) zekât

C) Sevap D) güzel davranışlardan

7. SsSdZagYusaaşA)C)8.

ŞegeA) B) C) D) 6. Test ZEKÂT VE SADAKA İBADETİ – 3

Hazırlayan

Onur Yiğit (Onur Hoca37

40

38

39

10

5-

P:61

60

ARAF SURESİ

Rahmân ve Rahîm (olan) Allah’ın adıyla.

85. Medyen’e de kardeşleri Şuayb’ı (gönderdik). Dedi ki: Ey kavmim! Allah’a kulluk edin, sizin

ondan başka tanrınız yoktur. Size Rabb’inizden açık bir delil gelmiştir; artık ölçüyü, tartıyı

tam yapın, insanların eşyalarını eksik vermeyin. Düzeltilmesinden sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. Eğer inananlar iseniz bunlar sizin için daha hayırlıdır.

86. Tehdit ederek, inananları Allah yolundan alıkoyarak ve o yolu eğip bükmek isteyerek öyle

her yolun başında oturmayın. Düşünün ki siz az idiniz de O sizi çoğalttı. Bakın ki, bozguncuların

sonu nasıl olmuştur! 87. Eğer içinizden bir grup benimle gönderilene inanır, bir grup da inanmazsa,

Allah aranızda hükmedinceye kadar bekleyin. O hakimlerin en iyisidir.

88. Kavminden ileri gelen kibirliler dediler ki: “Ey Şuayb! Seni ve seninle beraber inananları

memleketimizden kesinlikle çıkaracağız veya dinimize döneceksiniz” (Şuayb): İstemesek de

mi? dedi. 89. Doğrusu Allah bizi ondan kurtardıktan sonra tekrar sizin dininize dönersek Allah’a karşı

yalan uydurmuş oluruz. Rabbimiz Allah dilemiş başka, yoksa ona geri dönmemiz bizim için olacak

şey değildir. Rabbimizin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Biz sadece Allah’a dayanırız. Rabb’imiz! Bizimle

kavmimiz arasında adaletle hükmet! Sen hükmedenlerin en hayırlısısın. 90. Kavminden ileri gelen kâfirler dediler ki: Eğer Şuayb’e uyarsanız o takdirde siz mutlaka ziyana uğrarsınız. 91. Derken

o şiddetli deprem onları yakalayıverdi de yurtlarında diz üstü donakaldılar. 92. Şuayb’ı

yalanlayanlar sanki yurtlarında hiç oturmamış gibiydiler. Asıl ziyana uğrayanlar Şuayb’ı yalanlayanların kendileridir. 93. (Şuayb), onlardan yüz çevirdi ve (içinden) dedi ki: “Ey kavmim! Ben size

Rabb’imin gönderdiği gerçekleri duyurdum ve size öğüt verdim. Artık kafir bir kavme nasıl acırım!”

EYKE HALKI

189. “ Onu (Şuayb’i) yalanladılar, kendilerini o gölge gününün azabı yakalayıverdi. O, gerçekten

büyük bir günün azabıydı.”

4. Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Şuayb

1- Hz. Şuayb Medyen ve Eyke halklarına peygamber olarak gönderilmiş, onları tevhit inancına davet etmiştir. Şuayb kelimesi Kuran’da 11 defa geçmektedir. Hz. Musa Medyen’e gittiğinde

evine misafir olup, çobanlığını yapıp, kızıyla evlendiği yaşlı kişinin Hz. Şuayb olduğu bazı Kur’an

tefsircileri tarafından ifade edilmiştir. Konuşmasındaki tatlılık ve güzel üslubundan dolayı Hatibul

Enbiya (peygamberlerin hatibi) ünvanı verilmiştir.

2- Medyen ve Eyke halkı şu kötü davranışları yapıyordu:

a) Putlara tapıyorlardı.

b) Ölçü ve tartıda hile yapıyorlardı.

c) Yeryüzünde bozgunculuk yapıyorlardı.

d) Allah’a inananları dinlerinden dönmesi için tehdit ediyorlardı.

e) Hz. Şuayb ve ona inananları putlara tapmazlarsa memleketlerinden sürmekle tehdit ediyorlardı.

3- Hz. Şuayb halkını tevhid inancına davet etmiş, ölçü ve tartıda hile yapmamaları, yeryüzünde bozgunculuk yapmamaları için uyarmış, öğütler vermiştir. Medyen ve Eyke halkları Hz. Şuayb’in davetini kabul etmedikleri gibi onu ve inananları tehdit etmişlerdir. Hz. Şuayb aralarındaki

hükmü Allah’a bırakmış, Onlara: “Allah aranızda hükmedinceye kadar bekleyin” demiştir.

4- Yüce Allah Medyen halkından inanmayanları önce şiddetli bir ses ardından gelen şiddetli

bir deprem ile helak etmiş, Eyke halkı da gölge gününün azabı ile yok edilmiştir. Altına toplandıkları buluttan ateş ve kıvılcım yağdırılarak helak edilmişlerdir.

Bir Peygamber

P:62

61

Mâun Suresinde eleştirilen insan tipleri Mâun Suresindeki insan tiplerinin karşıtları

Mâun Suresinden Çıkaracağımız İlkeler

BENCİL

NANKÖR

GAFİL

BİLİNÇSİZ

RİYAKAR

İKİYÜZLÜ

İNKARCI

KAFİR CÖMERT

ŞUURLU

BİLİNÇLİ

İHLASLI

SAMİMİ

MÜMİN

MÂUN SURESİ

Bismillâhirrahmânirrahîm

Eraeytellezî yükezzibü biddîn.

Fezâlikellezî, yedu'ul yetîm

Velâ yehuddu alâ daâmilmiskîn.

Feveylün lilmusallîn.

Ellezîne hüm an salâtihim sâhûn.

Ellezîne hüm yürâûne

ve yemne'ûnelmâûn.

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

1. Dini yalanlayanı gördün mü?

2. İşte o, yetimi itip kakar;

3. Yoksulu doyurmaya teşvik etmez;

4. Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki,

5. Onlar namazlarını ciddiye almazlar.

6. Onlar gösteriş yapanlardır,

7� Ufacık yardıma dahi engel olurlar.

MERHAMETSİZ MERHAMETLİ

5. Bir Sure Tanıyorum: Maun Suresi

Bu sure; Mekke döneminde inmiştir. 7 ayetten oluşur. Kur’an-ı Kerim’in yüz yedinci suresidir.

Maûn kelimesi yardım, zekât anlamlarına gelir. Sureninin Mekke müşriklerinden olan ve kıyameti

inkâr eden Âs b. Vâil hakkında nâzil olduğu rivayet edilmektedir.

Surede, biri Allah’ı inkar eden, yetimi itip kakan, yoksulu doyurmaya teşvik etmediği gibi yapılan

yardımlara da engel olan, diğeri ibadetlerini bilinçsiz ve gösteriş için yapan riyakar olmak üzere iki tip insan

tasvir edilmekte, bunlar eleştirilmekte, bunlardan hareketle müminler uyarılmaktadır.

Sureden ilkeler çıkaralım

Bismillâhirrahmânirrahîm

1. Eraeytellezî yukezzibu biddîn.

2. Fezâlikellezî, yedu’ul yetîm.

3. Velâ yehuddu alâ daâmil-miskîn.

4. Feveylun lil-musallîn.

5. Ellezîne hum an salâtihim sâhûn.

6. Ellezîne hum yurâûne

7. Ve yemneûnel-mâûn

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

1. Dini yalanlayanı gördün mü?

2. İşte o, yetimi itip kakar,

3. Yoksulu doyurmaya teşvik etmez,

4. Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki,

5. Onlar namazlarını ciddiye almazlar,

6. Onlar gösteriş yaparlar,

7. Ufacık yardıma bile engel olurlar.

CİMRİ

Maun suresinde belirtilen kötü davranışları

Maun suresinde eleştirilen insan tipleri yapmayan insan tipleri

Sure öğreniyorum

P:63

62

1. Allah rızası için ihtiyaç sahiplerine yardım etmeye, harcama yapmaya ………………denir.

2. Allah rızası için ihtiyaç sahiplerine yapılan maddi ve manevi yardıma ………………….denir.

3. Zengin Müslümanların Allah rızası için malı veya parasının belirli bir miktarını ihtiyaç

sahiplerine vermesine ……………………..denir.

4. Zekât ……………….ile yapılan bir ibadettir. (mal, beden, hem mal hem beden)

5. Zekât ……………………..bir ibadettir. (Günlük, haftalık, yıllık, ömürlük)

6. Zekâtın kelime anlamları…………………………………………………………………

7. Zekât hicretin ……………….yılında farz kılınmıştır.

8. Kur’an-ı Kerim’de zekât kelimesi ………………………defa geçer.

9. Allah rızası için insanların faydalanacağı eserler yaptırmaya ……………………………denir.

10. Ramazan ayına mahsus olan sadakaya ………………......………………..denir.

11. Zekât, fitre ve kurban ibadetinde en düşük zenginlik ölçüsü sınırına ………………..denir.

12. Bizden daha fazla ihtiyaç sahibini kendimize tercih edip yardım etmeye………...……denir.

13. Toprak ürünlerinin zekâtına ……………….denir..

14. Bir kişinin Allah rızası için malının veya mülkünün satışını durdurup gelirini ihtiyaç

sahiplerine harcanmak üzere bağışlamasına ……………………..denir.

15. Mekke’den Medine’ye hicret eden Müslümanları misafir eden onlara her türlü yardımı yapan Medine’li Müslümanlara ……………….denir.

16. Anneye,………………………...…………………………………………………….zekât verilmez.

17. Zekât kimlere verilir?

1)……………… 6)………………..

2)………………. 7) ……………….

3)………………… 8) …………………

4)……………….

5)………….............

18. Eve, …………………………………………………….....…………………………zekât düşmez.

19. Altının nisap miktarı ………………….....……..dır,

20. Gümüşün nisap miktarı……….......…………..dır.

21. Altın, gümüş, para, hisse senedi tahvil, ticaret malı vb. zekât oranı ……………………..dır.

22. Küçükbaş hayvanların nisap miktarı ……………………..dır.

23. Büyükbaş hayvanların nisap miktarı … …………………..dır.

24. Tarım ürünlerinin nisap miktarı ………………………….dır.

25. Masraflı tarımın zekât oranı ………………………..dır.

26. Masrafsız tarımın zekât oranı ………………………..dır.

27. Madenlerin zekât oranı ……………………….dır.

28. Osmanlılar döneminde ihtiyaç sahiplerinin onurunu korumak için sadaka vermek ve almak isteyenler

için mahallelere ……………….............................................konulmuştur.

29. Zekât İslam’ın ……………………………….dür.

30. Zekât verilecek yerleri bildiren ayet …………………….suresinin ……………ayetidir.

31. Komşusu açken tok yatan …………………………………………

32. Hz. Şuayb ……………….....…….halkına gönderilmiştir.

33. Hz. Şuayb’in gönderildiği halk ölçü ve tartıda ………………yapıyorlardı

34. Hz. Şuayb’in gönderildiği halk…………..........……………………………….ile helak edilmiştir.

35. Maun kelimesi .........................................................anlamına gelir.

36. Hz. Şuayip peygamberi hatırlatan beş kelime:

Zekât ve Sadaka

Boşluk Doldurma

P:64

dindersi.tk

63

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Konu Kazanım ve Kavrama Testi

Zekât ve Sadaka 3

1- Aşağıdakilerden hangisi Maun suresinde eleştirilen insan tipleri arasında yer almaz?

A) Kafir B) Nankör

C) Savurgan D) Riyakar

2- Aşağıdaki zekât verilecek yerlerle ilgili verilen

bilgilerden hangisi yanlıştır?

A) Zekâtımızı cami, okul, hastanelerle ilgili yardım

derneklerine verebiliriz

B) Zekâtımızı ücretle çalışan fakat kazancı geçimini

sağlamaya yetmeyen kişilere verebiliriz.

C) Zekâtımızı ödeme güçlüğü çeken borçlulara

verebiliriz.

D) Zekâtımızı yolda kalmışlara verebiliriz.

1. 8/A sınıfı öğrencisi Rabia’dan öğretmeni din kültürü

ve ahlak bilgisinde ders sonunda dersi özetlemesini

istemiştir. Rabia zekat konusuyla ilgili şunları

söylemiştir:

I. Zekât; bireyin merhamet, acıma, sorumluluk,

paylaşma gibi duygularını geliştirir.

II. Zekât, zengin ile fakir arasındaki gelir eşitsizliğinin

önlenmesine yardımcı olur.

III. Zekât sadece para olarak verilmelidir.

IV. Zekât verirken akraba ve komşulardan ihtiyaç

sahibi olanlara öncelik verilmelidir.

Rabia dersi özetlerken bu söylediklerinden birini yanlış

aktarmıştır.

Buna göre Rabia’nın bu ifadelerinden hangisi

yanlıştır?

A) I. B) II. C) III. D) IV.

2.

İnsanda cimrilik ve bencillik gibi

kötü duyguları yok eder.

Kişi Yüce Allah’ın bir emrini yerine

getirdi-ğinden huzurlu olur.

Kişinin malının bereketlenmesini

sağlar.

Öğretmen Filiz Hanım öğrencilerine bir soru

sormuş ve öğrencilerin doğru cevaplarını

tahtaya yazmıştır. Filiz Öğretmen, “zekât ve

sadaka” konusuyla ilgili öğrencilerine

aşağıdaki hangi soruyu sormuş olmalıdır?

A) Zekât hangi mallardan verilir?

B) Zekâtın kişiye kazandırdıkları nelerdir?

C) Zekât kimlere verilmez?

D) Zekatın toplumsal dayanışmaya katkıları

nelerdir?

3.

Zekât İslam’ın beş şartından biri olan bir ibadettir.

Zekât temel ihtiyaçlardan verilir.

Zekât vermekle

zenginler toplum

yararına çalışmış olur.

D Y

D

I II III IV

Y D Y

Yukarıdaki şemada cümlelerin doğru veya yanlış

olmasına göre hareket edildiğinde aşağıdaki

rakamlardan hangisine ulaşılır?

A) I B) II C) III D) IV

4. D Y

Zenginler ve fakirler arasında köprü

vazifesi görür.

X

Bir kere zekat verenin ömründe bir

daha zekat vermesine gerek yoktur.

X

Zekât, toplumda fakirliğin azalmasına katkıda bulunur.

X

Zekât fakirin hakkıdır, verirken onları

incitecek durumlardan sakınılmalıdır.

X

Yukarıdaki tablodaki zekât konusundaki bilgilere

göre hangi renk satırda yanlış işaretleme yapılmıştır?

A) Yeşil B) Beyaz

C) Mavi D) Pembe

Hazırlayan

Onur Yiğit (Onur Hoca)

23

24

25

26

4- Aşağıdakilerden hangisi Hz. Şuayb’in

gönderildiği toplumla ilgili yanlış bir bilgidir?

A) Allah’tan başka varlıklara tapıyorlardı

B) Ölçü ve tartıda hile yapıyorlardı

C) Yeryüzünde bozgunculuk yapıyorlardı

D) Farklı inançlara saygı gösteriyorlardı

5- Toprak ürünlerin zekâtına ne ad verilir?

A) Öşür B) Fıtır sadakası

C) Bağış D) Fitre

3-

5. Atalarımız, fakir insanların temel ihtiyaçlarını gidermek için

sadaka taşı denilen taşın üzerindeki çukurluğa belli bir miktar para bırakırlarmış. Taşın

yakınlarındaki fakir insanlar da

bir öğün ihtiyaçlarını giderecek kadar para alırlarmış.

Osmanlı dönemindeki bu sadaka taşı uygulamasını

aşağıdaki hadisi şeriflerden hangisinin teşvik

ettiği söylenebilir?

A) “Güzel ahlâka sahip kişi, kendisiyle hoş geçinilen

ve başkalarıyla hoş geçinen insandır.”

B) “Fakirleri araştırıp bulunuz, görüp gözetiniz...”

C) “Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz,

nefret ettirmeyiniz.”

D) “Müslüman, elinden ve dilinden başkalarının

güvende olduğu kimsedir.”

6. “İnsanlar öldüğü zaman, amel defteri kapanır.

Ancak kesintisiz iyilik yapanların, topluma yararlı bir

ilim (eser) bırakanların ve kendisine dua eden bir

çocuk yetiştirenlerin amel defteri kapanmaz.” (Hadis-i

şerif)

Aşağıdaki verilenlerden hangisi bu hadis-i şerife

örnek teşkil eder?

A) Serkan’ın borç aldığı arkadaşı Turgut’a borcunu

ödemesi

B) Ayşegül’ün komşuları Fatma Teyze’nin elindeki

eşyaları taşımasına yardım etmesi.

C) İşadamı Serhat Bey’in ihtiyaç sahibi öğrenciler

için bir yurt yaptırması

D) Metin Beyin bayramda anne ve babasını ziyaret

için memleketine gitmesi

7.

Öğre8/A sıduğu yanlışA) KigeB) SohaveC) KibaD) Zegö8. I. II. III. IV. YukahangiA) I. 9. Test ZEKÂT VE SADAKANIN BİREYSEL VE TOPLUMSAL FAYHazırlayan

Onur Yiğit (Onur Hoca)

29

28

27

30

2. ÜNİTE: ZEKÂT VE SADAKA

KONU TARAMA TESTİ

Kazanım No: 8.2.4

1.

Arkadaşlar! “Hz. Musa’nın kayınbabası olan peygamber hangisidir?”

Hz. Zekeriya

Sümeyra Öğretmen

Hz. Yakup

Hz. İbrahim

Hz. Şuayb

A)

B)

C)

D)

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Sümeyra

Hanımın sorusuna aşağıdaki öğrencilerden

hangisi doğru cevap vermiştir?

2.

Kur’an-ı Kerim’de ismi geçen peygamberlerden

birisidir.

Kavmini Allah’ın birliğine

ve O’na kulluğa çağırmıştır.

Kızını Hz. Musa ile

evlendirmiştir.

D Y

Aşağıdaki öğrenciler sınıfta birbirlerine “Hz. Şuayb

Peygamber” konusuyla ilgili karşılıklı sorular sorup

bilgi yarışması yapmaktadır.

Buna göre hangi seçenekteki öğrenci, arkadaşının

sorduğu soruya yanlış cevap vermiştir?

A) Kavmine iyiliği

emredip onları

kötülüklerden

sakındırmış mıdır?

Evet

B)

Medyen ve Eyke

kavmine gönderilen

peygamber midir?

Evet

C)

Babası Hz. Yakup

mudur?

Hayır

D) Kendisine Zebur

ilahi kitabı mı

verilmiştir?

Evet

4. Hz. Şuayb Medyenlilere Hz. İbrahim’e bildirilen dinin

emir ve yasaklarını tebliğ etmiştir. Medyenliler

atalarının doğru yolunda ayrılmışlar ve kötü yollara

sapmışlardı. Yüce Allah’a imân ve ibâdet etmeyi

bırakmışlar, kendi elleriyle yaptıkları putlara ve

heykellere tapıyorlardı. Medyen, ticâret kervanlarının

gelip geçtiği yollar üzerinde olduğundan ticâretle

uğraşıyorlardı. Yaptıkları alışverişte muhakkak hile

yapıyorlardı. Yol üstünde durup, bilhassa yabancı ve

gariplerin mallarını çeşitli hilelere başvurarak

ellerinden alıyorlardı. Ayrıca sahip oldukları pek çok

nimete şükretmeyip, nankörlük ediyorlardı.

BİR PEYGAMBER TANIYORUM; HZ. ŞUAYB (A.S.)

10.

Test

31

32

34

8- Aşağıdakilerden hangisi Maun suresiyle ilgili

yanlış bir bilgidir?

A) Kur’anı Kerim’in 107. suresidir.

B) Yedi ayetten oluşur.

C) Medine’de inmiştir

D) İslam dininin paylaşmaya ve yardımlaşmaya verdiği

önemi gösterir.

6-

7-

A) “Güzel ahlâka sahip kişi, kendisiyle hoş geçinilen ve başkalarıyla hoş geçinen insandır.”

B) “Fakirleri araştırıp bulunuz, görüp gözetiniz...”

C) “Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz,

nefret ettirmeyiniz.”

D) “Müslüman, elinden ve dilinden başkalarının

güvende olduğu kimsedir.”

P:65

64

1- İslam’ın paylaşma ve yardımlaşmaya verdiği önemi açıklayınız.

İslam dininde zenginler İçin zekât farz, fitre vacip kılınmıştır. Bollukta ve darlıkta yardımlaşma teşvik edilmiştir.

Kur’an’da yaklaşık 70 yerde İnfak emredilmekte, 35 yerde zekât kelimesi geçmektedir.

2- Zekât ve sadaka ibadetiyle ilgili ayet ve hadislere örnekler veriniz.

“Onların mallarından sadaka (zekât) al; bununla onları (günahlardan) temizlersin, onları arıtıp yüceltirsin...”

Tevbe/103

“Namazı kılın, zekâtı hakkıyla verin, rüku edenlerle beraber rüku edin” Bakara /43

“Yarım hurma ile de olsa ateşten korunun. Bunu da bulamazsanız, gönül alıcı güzel sözler söyleyin.” (Buhârî)

3- Zekât nedir?

Zekat: Temizlik, arınmak, bereket, artmak, çoğalmak, iyi ve düzgün olmak anlamlarına gelir,

Terim olarak zekât: Şartlarını taşıyan bir Müslümanın, malının belirli bir miktarını, üzerinden bir yıl geçtikten

sonra Kur’an’da belirtilen yerlere Allah rızası için vermesidir.

4- Kimler zekât verir?

1- Müslüman olmak,

2- Akıllı ve ergenlik çağına girmiş olmak,

3- Zengin olmak (Temel ihtiyaçlarını karşıladıktan ve borçlarını ödedikten sonra

nisap miktarı mala sahip olmak)

4- Malını dilediği gibi kullanma ve harcama imkânı bulunmak,

5- Zekat malı nâmi (artıcı olmak) ve üzerinden bir yıl geçmiş olmak.

5- Kimlere zekât verilir?

1- Fakirler: Dinen zengin olmayanlar yani nisap miktarı mala sahip olmayanlar,

2- Düşkünler: Hiçbir geliri olmayan ihtiyaç sahipleri veya çalışmaya güç yetiremeyenler,

3- Borçlular: Borcunu ödeyecek parası olmayıp, ödemekte sıkıntı çeken borçlular,

4- Yolda Kalmışlar: Kendi yaşadığı yerden uzakta kalan ve parasız duruma düşen yolcular,

5- Allah yolunda olanlar: Allah yolunda savaşanlar, Allah rızası için ilim tahsil edenler�

6- Zekât malları ve nisap miktarları nelerdir?

Altın: 80,18 gr.- 1/40; gümüş: 560,2 gr.- 1/40; para, tahvil, senet, ticaret malı: altının nisabı kadar, 1/40;

büyükbaş hayvan: 30, küçükbaş hayvan: 40; deve: 5; tarım ürünleri: Bir ton 1/20 veya 1/10;

Madenler: Nisap aranmaz, 1/5; toprak ürünlerinin zekatına öşür denir�

7- Hangi mallardan zekât verilmez?

Eve, ev eşyasına, arabaya, mesleği yaparken kullanılan alet, makine ve tezgâhlara, zekât düşmez.

8- Kimlere zekât verilmez?

Anneye, babaya, büyükanneye, büyükbabaya, çocuklarına, torunlara, eşe, zenginlere, Müslüman olmayanlara

verilmez. Kişi bakmakla yükümlü olduğu kimselere zekât veremez.

9- Sadaka nedir?

Bir Müslümanın Allah rızası için yaptığı maddi ve manevi yardımlara sadaka denir. Sadaka vermek sünnettir.

Sadaka yalnızca maddi yardımlarla sınırlı değildir. Gözleri görmeyen birisini caddede karşıdan karşıya

geçirmek, tebessüm etmek de sadakadır.

10- Zekât ve sadaka nasıl verilmelidir?

Zekât veya sadaka verilen kişi incitilmemeli, rencide edilmemeli, onuru korunmalıdır. Yapılan yardımlar

başa kakılmamalı, yardım yapılan kişi minnet altında bırakılmamalıdır. Yapılan yardımlarda Allah’ın rızası

gözetilmeli, gösterişten uzak durulmalıdır. Yardım edilen mallar kullanılabilir durumda olmalıdır.

10- Zekât ve sadaka arasındaki farklar nelerdir?

Zekât Sadaka

Farzdır Sünnettir

Yılda bir kez verilir İstenildiği kadar verilebilir.

Belirli bir miktarı vardır Belirli bir miktarı yoktur.

Sadece zenginler verir. Zenginlik şartı yoktur.

Sadece maddi yardımları kapsar Maddi ve manevi yardımları kapsar

dindersi.tk

ZEKÂT VE SADAKA KONU ÖZETİ

Ünite Özeti

P:66

65

11- Fitre hakkında bilgi veriniz.

Ramazan ayına mahsus olan sadakaya fıtır sadakası veya fitre denir. Fitre vermek zengin olan Müslümanlara

vaciptir. Fıtır sadakası Ramazan ayında, En geç bayram namazından önce verilmelidir. Ailedeki her birey için

verilir. Miktarı, bir kişinin bir günlük yiyecek miktarı veya bunun karşılığı verilen paradır. Fitre zekât verilmesi

gereken yerlere verilir�

12- Sadaka-i cariye hakkında bilgi veriniz.

Allah rızası için; yol, köprü, çeşme, okul, cami gibi insanların sürekli faydalanacağı eserler yaptırmaya sadaka-i

cariye (sürekli sadaka) denir. Peygamber Efendimiz sadaka-i cariye bırakanların, o eser kullanıldığı sürece

amel defterinin kapanmayacağını haber vermiştir. Vakfedilen mallar, İnsanlığın faydası için müminler

tarafından yapılan bilimsel keşif ve buluşlar, yazılan kitaplar da sadaka-i cariye olarak kabul edilebilir�

Müslümanların sahip olduğu bir mülkün satışını durdurup, Allah rızası için insanların hizmetine

sunmasına vakfetme, bu amaçla kurulan yardım kurumlarına vakıf denir.

13- Zekât ve sadakanın bireysel ve toplumsal faydaları nelerdir?

Bireysel Faydaları: 1- İnsanın paylaşma ve yardımlaşma duygusunu geliştirir, cimriliği yok eder. 2- Allah’a karşı

malın bir şükrü olup, malı ve mal sahibini manevi kirlerden temizler, 3- Sorumluluk duygusu kazandırır.

4- Mala bereket kazandırarak çoğalmasını temin eder, 5 - Allah’ın rızasını kazanmaya sebep olur, sevap kazandırır

Toplumsal Faydaları: 1- Toplumun manevi değerlerini güçlendirir. 2- Zekât, sınıf kavgalarını engeller,

fakirlerin, zenginlere karşı körüklenen kıskançlık duygularını yok eder. Toplumdaki fertlerin karşılıklı sevgi,

saygı ile bağlanmasını sağlar�3- Toplumsal kurumlarımızı, adet ve geleneklerimizi de etkileyerek infak

kültürünün gelişmesine katkı sağlar.4- Sosyal güvenlik ve sosyal sigortadır. Toplumda gelir adaletsizliğini

ortadan kaldırır. 5- Yatırıma zemin hazırlar, kalkınmanın çok önemli bir itici gücü olur. Zekat alan kişi aldığı

zekatla alışveriş yaparak ihtiyaçlarını giderir. Bu durum ekonominin canlanmasını sağlar.

İnfak Kültürü: Toplumda paylaşma, yardımlaşma, dayanışma bilincinin gelişip bu amaçla yardım

kurumları dernekler ve vakıflar kurulup daha çok sayıda ihtiyaç sahibine ulaştırılması. Bu yardımlaşma

bilincinin sonraki nesillere aktarılmasıdır.

14- Hz. Şuayb'in hayatını ana hatlarıyla anlatınız

1- Hz. Şuayb, Medyen ve Eyke halkalarına peygamber olarak gönderilmiştir. Onları tevhit inancına

davet etmiştir. Konuşmasındaki tatlılık ve güzel üslubundan dolayı Hatibul Enbiya (peygamberlerin

hatibi) unvanı verilmiştir.

2- Medyen ve Eyke halkı şu kötü davranışları yapıyordu:

a) Putlara tapıyorlardı�

b) Ölçü ve tartıda hile yapıyorlardı�

c) Yeryüzünde bozgunculuk yapıyorlardı.

d) Allah’a inananları dinlerinden dönmesi için tehdit ediyorlardı�

e) Hz. Şuayb ve ona inanları oradan sürmekle tehdit ediyorlardı.

3- Hz. Şuayb halkını tek olan Allah’a inanmaya davet etti, kötü davranışlarını bırakmaları için öğüt ve

tavsiyeler verdi, onlar dinlemeyince, “Allah aranızda hükmedinceye kadar bekleyin�” Dedi�

4- Yüce Allah onları önce şiddetli bir ses ardından gelen şiddetli bir deprem ile helak etti. Eyke halkı da

gölge gününün azabı ile yok edildiler. Altına toplandıkları buluttan ateş ve kıvılcım yağdırılarak helak edildiler�

15- Maun suresi hakkında bilgi veriniz?

Bu sure, Mekke döneminde inmiştir. Yedi ayetten oluşur. Maun kelimesi yardım ve zekat anlamına gelir.

Kur’an-ı Kerim’in yüz yedinci suresidir. Surede, biri Allah’ı inkâr eden, yetimi itip kakan, yoksulu doyurmaya

teşvik etmediği gibi yapılan yardımlara da engel olan, diğeri ibadetlerini bilinçsiz ve gösteriş için yapan riyakâr

olmak üzere iki tip insan tasvir edilmektedir. Bunlardan hareketle müminler uyarılmaktadır�

16- Maun suresini okuyup, anlamını söyleyiniz.

Bismillâhirrahmânirrahîm

1. Eraeytellezî yukezzibu biddîn.

2. Fezâlikellezî, yedu’ul yetîm.

3. Velâ yehuddu alâ daâmil-miskîn.

4. Feveylun lil-musallîn.

5. Ellezîne hum an salâtihim sâhûn.

6. Ellezîne hum yurâûne

7. Ve yemneûnel-mâûn

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

1. Dini yalanlayanı gördün mü?

2. İşte o, yetimi itip kakar;

3. Yoksulu doyurmaya teşvik etmez;

4. Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki,

5. Onlar namazlarını ciddiye almazlar.

6. Onlar gösteriş yapanlardır,

7. Ufacık yardıma dahi engel olurlar

P:67

66

DİN VE HAYAT

ETKİNLİK YAPALIM

Din günlük yaşantınıza nasıl etki etmektedir, din olmasa hayatınızda neler değişirdi?

İstasyonlar: Can güvenliği - mal güvenliği - akıl sağlığı - nesil güvenliği - din güvenliği

ÜNİTE KAVRAMLARI

Din: İnsanları kendi özgür iradeleriyle iyiye ve doğruya yönelten, dünya ve ahirette mutluluğunu

amaçlayan Allah tarafından peygamberler aracılığı ile gönderilen ilahi kurallardır.

Birey: Kişi, fert

Toplum: Bir arada yaşayan bireylerin oluşturduğu insanlar topluluğu

Nesil: Aynı çağda yaşayan ve hemen hemen aynı yaşta bulunan kimselerin tümü, kuşak

Bir kimsenin çocukları, torunları ve onlardan doğacak olanlar. Asıl bir kimsenin anne babası ve

daha yukarısı, nesil çocukları, torunları ve ondan sonra gelenler.

Fıtrat: Yaratılış, Yüce Allah’ın insanları yaratırken vermiş olduğu özellikler,

Fıtri: İnsanın doğuştan, yaratılıştan gelen özellikleri,

Hanif: Tek Allah’a, Allah’ın birliğine inanan demektir. Bu inanca da haniflik denir.

Bid’at: Dinde sonradan ortaya çıkarılan uygulamalar.

Hurâfe: Batıl inanç. Sağlam bir kaynağa dayanmayan, akla, bilime ve dine aykırı olan görüş ve

düşünceler.

NELER BİLİYORUZ?

Dinin birey üzerindeki etkileri nelerdir?

Dinin toplum üzerindeki etkileri nelerdir?

NELER ÖĞRENECEĞİZ?

1- Din, birey ve toplum arasındaki ilişkiyi yorumlarım.

- İslam dininin temel İnanç, ibadet ve ahlaki esasları bireysel, sosyal ve İktisadı hayatla

ilişkilendiririm.

2- İslam dininin can, nesil, akil, mal ve din emniyetiyle ilgili ortaya koyduğu ilke ve

hedefleri açıklarım.

-Canın korunmasında, “İş sağlığı ve güvenliğe”; malın korunmasında, “haksız kazanç”;

aklın korunmasında, “zararlı alışkanlıklar”: neslin korunmasında, “aile kurumunun

önemi” gibi konuları örnek vererek açıklarım.

3- Hz. Yusuf’un örnek hayatını ana hatlarıyla bilir, hayatından ilkeler çıkarırım.

4- Asr suresini ezbere okur, anlamını söyler, sureden ilkeler çıkarırım.

DÜŞÜNELİM YORUMLAYALIM

Acımasız ve zalim bir kişiliğe sahip olan Hz. Ömer nasıl adaletli ve karıncayı incitmeyen birisi

olmuştur

Kız çocuklarını diri diri toprağa gömen, kadınlara değer vermeyen, yetim ve öksüzleri horlayan,

güçsüzleri ve köleleri insan yerine koymayan cahil Arap halkı nasıl örnek bir toplum haline gelmiştir?

P:68

67

DİN VE HAYAT

Din nedir?

Dinin amacı nedir?

Din duygusu evrensel midir?

İnsanlar dine niçin ihtiyaç duyar?

Dinin birey üzerinde etkileri nelerdir?

Dinin toplum üzerindeki etkileri nelerdir?

P:69

68

DİN VE HAYAT

DİN

HAYATIMIZI

Yönlendirir

Anlamlandırır

Aydınlatır

Kolaylaştırır Güzelleştirir

Biçimlendirir

Etkiler

P:70

69

1. Din Birey ve Toplum

İnsan meraklı bir varlıktır. Bu merak

duygusu insanı duyularla algıladığı

veya algılayamadığı şeyleri anlama

arayışına yönlendirir. Dünyayı, gökyüzünü, kendisini inceleyen insan şu

soruları sorar:

Evreni kim yarattı?

Bu mükemmel düzeni kim sağlıyor?

Bu kadar güzel tasarımlar tesadüfen

oluşabilir mi?

İnsan niçin yaratıldı?

Ölümden sonra ne olacak?

Bu sorular felsefe ilminin doğuşuna

sebep olmuştur. Fakat felsefe bu

sorulara tam bir cevap verememiş,

Bu soruların net cevaplarını din

vermiştir.

Maddi yönüyle beslenme,

giyinme, barınma, dinlenme gibi

ihtiyaçları olan insanın, manevi

açıdan da güvenme, bağlanma,

inanma gibi ihtiyaçları vardır.

İnsanın biyolojik ihtiyaçları nasıl

doğuştan geliyorsa manevi ihtiyaçları da doğuştandır. Bu yönüyle insandaki inanma ihtiyacı

fıtridir, yaratılıştandır.

İnsanın dine yönelmesinin fıtrî (yaratılıştan) olduğu Kur’an-ı Kerim’de

şöyle ifade edilmiştir:

“Sen yüzünü hanif olarak dine,

Allah insanları hangi fıtrat üzere

yaratmış ise ona çevir. Allah’ın yaratmasında bir değişme yoktur. İşte

dosdoğru din budur fakat insanların çoğu bilmezler.” Rum/30

Bu konu Hz. Muhammed (s.a.v.)

tarafından şöyle ifade edilmiştir:

“Dünyaya gelen her insan fıtrat

üzere (tek olan Allah’a inanma eğiliminde) doğar…” buhari/cenaiz

“Dünyayı dolaşınız

Duvarsız , edebiyatsız, kanunsuz,

servetsiz şehirler bulacaksınız. Fakat

mabetsiz, mabutsuz, duasız, kurbansız bir tek şehir bulamayacaksınız..”

(plutarkos)

Dinsiz insanlar olmuştur fakat

dinsiz toplumlar olmamıştır. Bu

durum dinin evrensel bir gerçeklik

olduğunu göstermektedir. 12 bin

yıl öncesine ait Göbeklitepe’de

bulunan tapınak bunun en

önemli göstergesidir.

Din duygusu evrenseldir

İnsanın anlam arayışı

Maddi ve manevi yönümüz

Fıtrat

DÜŞÜNELİM YORUMLAYALIM

Dini hayatımızdan çıkarırsak nasıl sonuçlarla karşı karşıya kalırız? Dinin birey ve toplum

üzerindeki etkileri nelerdir? İnsanlığın geleceğini tehdit eden şeyler nelerdir?

P:71

70

1. Din Birey ve Toplum

İnsan günlük hayatında pek çok

olumsuzluklarla karşılaşır. Bazen

insan kendisini yalnız hisseder, çaresiz kalır, değişik korkulara kapılabilir; hastalıklarla ve musibetlerle

uğraşmak zorunda kalabilir; felaketlerle yüzleşebilir. Bu durumda

insanlar yüce bir varlığı sığınma

dua etme ihtiyacı duyarlar. Allah ve

ahiret inancı, bütün bu olumsuzluklara karşı dayanma gücü verir.

“… Haberiniz olsun, kalpler yalnızca Allah’ın zikriyle huzur bulur.”

Ra’d/28

“İnsan, doğası itibarıyla her zaman

kendisine sığınacağı,dua edip yalvaracağı yüce bir varlığa inanma

gereği duymuştur.” Max müller

Din hayatımızın tamamını kapsar, ona

anlam kazandırır. Koyduğu kurallarla

hem bireyin hem de toplumun huzur

ve mutluluğunu amaçlar. Bireyleri salih

amel işlemeye yöneltir. Dürüst, güvenilir,

sorumlu bireyler yetiştirmeyi amaçlar.

Toplumun huzur ve mutluluğu için

paylaşmayı, yardımlaşmayı, kardeşliği

ve adaletli olmayı teşvik eder. Dini

değerler etrafında birleşerek yardımlaşan toplumlar yaşadıkları sosyal,

ekonomik ve siyasi sorunları daha

rahat bir şekilde çözebilirler.

Günde beş vakit namaz

kılan bir Müslüman kötü davranışlardan uzak durur. Ankebut süresinin 45. Ayetinde:

“Sana kitaptan vahyedileni

oku ve namazı dosdoğru kıl.

Muhakkak ki namaz, çirkin işlerden ve kötülükten alıkoyar

…“ buyrulmaktadır.

Cemaatle kılınan namazlar

toplumda birlik, beraberlik,

dayanışma ve kardeşlik duygularının gelişmesine katkı

sağlar.

Oruç bireyin iradesini güçlen

dirir, sabrını artırır, zorluklara

-

dayanma gücü kazandırır, kötü

lüklerden uzaklaştırır.

-

Oruçlu kimse aç olanların halini

daha iyi anlayarak onlara

yardım eder.

Ramazan ayında suç oranları

azalır toplumda yardımlaşma

dayanışma, paylaşma ve huzur

artar.

İnanma ihtiyacı

Dinin amacı

Namazın bireysel ve

toplumsal etkileri

Orucun bireysel ve

toplumsal etkileri

İnsan niçin bir dine inanır?

1- Din evrensel bir gerçeklik olduğu için,

2- Yüce bir varlığa sığınma ihtiyacı

olduğu için,

3- Manevi olarak olgunlaşmak için,

4- Hayatını anlamlandırdığı için,

5- Fıtratı gereği,

6- Güzel bir ahlaka sahip olmak için,

7- Mutlu ve huzurlu olmak için.

P:72

71

Zekât ve sadaka bireyi mal toplama hırsından korur, cömert yapar,

cimrilikten uzaklaştırır paylaşma

duygusunu geliştirir.

İhtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını giderdiği için toplumsal huzur ve mutluluğa katkı sağlar. Zengin ve fakir

arasında KÖPRÜ OLARAK sevgi

ve saygıyı artırır.

Hac ibadeti Müslümanların dini

duygularını güçlendirir, herkesin Allah katında eşit olduğunu hatırlatır.

Ahiret hayatını prova ederek

dünya hayatının geçiciliğinin farkına vardırır. Müslümanlar arasında

birlik beraberlik ve dayanışmayı

artırır.

Hacca gidip gelenler insan hak

ve hukukuna daha çok dikket edererek, yardımlaşarak, paylaşarak

toplumun huzur ve mutluluğuna

olumlu katkı sağlarlar.

Birey manevi ihtiyaçlarını gidermek için dine muhtaçtır. Din bireyin hayatını anlamlandırır,

onu güzel davranışlara yönelterek ahlaklı bir insan olmasını sağlar. Bireyde sorumluluk

duygusu ve biz bilincini geliştirir. Böylece birey mutlu ve huzurlu bir kimse olur.

Toplum, birlik beraberlik, dayanışma, yardımlaşma duygularını güçlendirmek için dine

ihtiyaç duyar. Din koyduğu kurallarla toplumda yardımlaşma, paylaşma, adalet,

sevgi, saygı, hoşgörü değerlerini geliştirir. Bu ahlaki değerlerin geliştiği bir toplumlarda suç oranları azalır, böylece mutlu, huzurlu ve güçlü bir toplum oluşur.

Birey toplumu etkiler, toplum da bireyi etkiler. İyi bireyler topluma olumlu katkılar

sağlar, iyi bir toplum da bireylere ahlaki değerler kazandırır, bireylerin bozulmasını önler.

Bundan dolayı İslam dini iyi bir insan yetiştirmenin yanında örnek bir toplum oluşturmayı da ilke edinir.

Din Birey Toplum Arasındaki İlişki

1. Din, Birey ve Toplum

Zekâtın bireysel ve toplumsal etkileri

Haccın bireysel ve

toplumsal etkileri

P:73

72

HİDAYET

Ercan, Ahmet amca ve Ayşe teyzenin tek erkek çocuğudur. Ahmet amca ve Ayşe teyze dişinden tırnağından artırdıkları parayla, biricik evlatlarını iyi bir meslek sahibi olması için üniversiteye göndermişlerdi. Ercan üçüncü sınıfta inançsız bir arkadaşla tanıştı. Arkadaşı dini konularda yeteri kadar bilgi sahibi

olmayan Ercan’ı etkileyerek Allah inancından uzaklaştırıp, inançsızlığa sürükledi.

Ercan yaz tatiline dönünce bu düşünce değişimini ailesinden sakladı. Ailesi bu değişimi ilk başlarda

fark edemedi. Fakat Ercan’ın davranışlarındaki değişikliklere de bir türlü anlam veremiyorlardı. Cuma

namazlarını hiç aksatmayan çocukları camiye hiç gitmiyor, on bir yaşından beri oruçlarını hiç aksatmayan evlatları artık oruç da tutmuyordu. Annesi bir gün ağzı kokan ve sendeleyerek yürüyen Ercan’dan

şüphelendi:

“Oğlum sen içki mi içtin yoksa?” dedi. Ercan

“Anne ne var ki bunda, alkolik olmadım ya büyütme!” diye karşılık verdi. Ercan inançsız olana kadar

ağzına bir damla içki almamıştı.

Ercan ahlaki olarak da yozlaşmaya başlamıştı. Çabuk öfkeleniyor, anne babasına sert davranıyor,

yalan söylüyor, çevresinde bulunan hayvanlara vicdansızca yaklaşıyordu. Ercan’ın babası ve annesi bu

duruma çok üzülüyorlardı. Ercan’ın kumara başlaması bardağı taşıran son damla olmuştu. Babası bir

gün karşısına alıp:

“Oğlum sana ne oldu böyle. Bu davranışlar sana yakışıyor mu?” dedi. Ercan:

“Baba ben gencim, hayatımı yaşıyorum, abartmayın, üstüme de fazla gelmeyin.” dedi. Babası:

“Oğlum bizden çekinmiyorsun anladık. Allah’tan da mı korkmuyorsun.” dedi. Ercan:

“Ne Allah’ı baba öyle bir şey yok. Eğer olsaydı mutlaka görürdük.” dedi.

Ercan’ın babasının başından sanki kaynar sular dökülmüştü. Bir anda tansiyonu yükseldi, kendini

çok kötü hissetti. Oğlunun davranışlarındaki değişikliğin sebebini anlamıştı. O günden sonra Allah’a

oğluna hidayet verip doğru yolu göstermesi için sürekli dua etti. Ercan’ın bu durumunu duyan köy halkı

çocuklarını uyardılar, Ercan’dan uzaklaştırdılar.

Ercan bir yıl sonra okulunu bitirdi. KPSS sınavını kazanamadığı için öğretmenliğe atanamıyordu.

Bu durum Ercan’ı daha çok agresif yapmıştı. Yaptığı hiçbir şey onu mutlu etmiyordu, hayat onun için

anlamsız hale gelmişti. Babası öğretmenliğe atanamadığına hem üzülüyor hem de seviniyordu.

“Oğlum öğretmen olarak atansa öğrencilerine ne faydası olur ki onları da yoldan çıkarır.” diyordu.

Annesi ise sürekli ağlıyordu.

Ercan’ın babası bir gün oğlunun durumunu köyün imamı Ömer Hoca’ya anlattı. Ömer Hoca ilahiyat fakültesi mezunu bilgili bir insandı. Ömer Hoca Ercan’ın yanına geldi onunla biraz konuşmak istediğini söyledi. Ercan önce kabul etmedi, “Konuşacak bir şey yok.” Dedi fakat ısrarı üzerine sohbet etmeye

başladılar. Ömer Hoca:

“Ercan ben bu köyde epeydir imamlık yapıyorum. Seni de tanıyorum. Özünde çok iyi birisin fakat

son yıllarda davranışlarındaki değişiklikler aileni üzdüğü gibi beni de üzüyor.” dedi.

-Hoca sen işine bak benim davranışlarım seni ilgilendirmez.

-Ercan öyle deme, benim başıma bir iş gelse şurada hastalansam bayılsam inanıyorum, beni ilgilendirmez demezsin hemen beni doktora yetiştirmeye çalışırsın.

-Evet bunu yaparım, her insan yapar.

-Sen de bir sıkıntı yaşıyorsun, bu durum beni ilgilendirmez, diyemem. Eğer hayatından memnunsan, mutluysan bir sıkıntın yoksa kalkıp gideyim.

-Hoca’m, canımın istediği her şeyi yapıyorum fakat bir türlü mutlu olamıyorum, hayat benim için

anlamsız hale geldi, bazen intihar etmek istiyorum.

-Allah korusun Ercan, o nasıl söz!

-İnanmadığım Allah beni korur mu?

-İnançsızlık baki değil, insan hata yapabilir. Allah her kuluna doğru yolu bulması için imkanlar sunar,

yeter ki aklımızı kullanalım, düşünelim. Sen mutluluğu maddi şeylerde arıyorsun oysaki senin bir de

manevi yönün var, onun da ihtiyaçları var, en önemli ihtiyacı da inançtır.

Hikaye

P:74

73

-Hoca’m görmediğim bir varlığa niçin inanayım ki?

-Ercan görmediğimiz halde varlığını kabul ettiğimiz bir çok şey var: aklımız, irademiz, duygularımız,

hava, elektrik bunları da görmüyoruz fakat etkilerini gördüğümüz için inanıyoruz. Yıldızlar, gezegenler,

galaksiler, güneş, ay, binlerce çeşit bitki, hayvan, nihayet insan çok güzel bir tasarımla yaratılmış, yaratıcının gücünü, kuvvetini, bilgisini ve büyüklüğünü göstermektedir. Hem Allah kendini gösterse iman

etmenin bir anlamı kalmazdı.

-Hoca’m ya Allah yoksa ne olacak?

-Ercan ben Allah’ın var olduğuna şüphe duymadan inanıyorum. Allah’ın yarattığı her şey onun varlığını

bir ispatı. Allah’ın varlığına inanmam benim hayatıma bir anlam katıyor, kötülüklerden uzaklaşıyorum, iyiliklere

yöneliyorum, bu sayede daha merhametli ve yardımsever oluyorum. İbadet yaparak hem beden olarak hem

de manevi olarak dinç kalıyorum. İnancımın bana bir zararı yok. Senin dediğin gibi muhal ama Allah olmasa

bile benim kaybedeceğim bir şey yok. Ya senin düşündüğün gibi değilse senin durumun ne olacak?

-Hoca’m o zaman cehennemi boylarım herhalde!

-Allah korusun, inşallah doğru yolu bulacak cennete gireceksin.

-Hoca’m çok günah işledim ama!

-Olsun Allah tövbeleri kabul edendir pişman olup tövbe edersen affedecektir.

-Hoca’m bir süredir ben de bu şeyleri düşünüyor bir sonuca varamıyordum. Kafamdaki soru işaretlerini yok ettiniz. Nefsime ve şeytana artık kulak vermeyeceğim.

-Ercan o zaman şehadet getir ve Müslüman ol.

-Eşhedü enlâ ilâhe illallah ver eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlüh, Şahitlik ederim ki Allah’tan

başka ilah yoktur yine şahitlik ederim ki Hz. Muhammed (s.a.v.) O’nun kulu ve elçisidir.

-Aferin Ercan kelime-i şehadeti ve anlamını unutmamışsın.

-Hoca’m bu defa daha bilinçli ve samimi olarak ve inanarak söyledim, önceden sadece dilimle

söylüyordum. İşlediğim tüm günahlar için de Allah’ıma tövbe ediyorum. Artık hiç kötülük yapmayacağım.

Allah’ın emirlerini tutup yasaklarından kaçınacağım.

-Ercan Allah tövbeni kabul etsin.

-Amin hocam.

Ömer Hoca müjdeyi Ercan’ın babasına verdi. Babası ve annesi buna çok sevindiler. Biricik evlatlarına

hidayet verdiği için yüce Allah’a şükür kurbanı kesip tüm köylüye dağıttılar. Ercan namaz kılmaya, oruç

tutmaya başladı. İçkiyi, kumarı ve tüm kötü davranışlarını bıraktı. Mutlu ve huzurlu birisi oldu. Ertesi yıl

da KPSS’yi kazanarak öğretmenlik görevine başladı.

Hikayeyi dinin birey ve toplum açısından değerlendiriniz

P:75

dindersi.tk

74

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Konu Kazanım ve Kavrama Testi

5- Öğretmen Hülya Hanım, öğrencilerine “Dine inanmanın faydaları nelerdir?” sorusunu sormuş ve

öğrenciler şu cevapları vermiştir:

Leyla: “Kişiyi ahlaklı olmaya teşvik eder.”

Sibel: “İnsanın hayatına anlam katar.”

Elif: “İnsanı zengin yapar.””

Zeynep: “Her türlü sorun ve sıkıntılara karşı insanın

direncini arttırır.”

Bu cevaplara göre aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A) Sadece Leyla ifadesi doğrudur.

B) Bütün öğrencilerin ifadeleri doğrudur.

C) Zeynep’in ifadesi yanlıştır.

D) Sadece Elif’in ifadesi yanlıştır.

1.

İnsan sürekli bir anlam arayışında olup hayatı sorgulamaktadır. Kendi kendine, “Ben kimim? Niçin yaratıldım? Nereye gideceğim? Bu hayattaki vazifem

nedir? İyilik nedir? Doğru nedir? Güzel nedir? Bu

dünyanın sonu ne olacak?” gibi sorular sorar. Aklın

ve bilimin yeterince cevap bulamadığı bu önemli sorulara, cevap bulmaya yardım eden ve insana en

doğru cevabı veren din olmuştur.

Bu paragrafın başlığı aşağıdakilerden hangisi

olmalıdır?

A) Din maddi ve manevi her türlü sıkıntıya karşı

insana direnç verir.

B) İnsan inanmaya ihtiyacı olan bir varlıktır.

C) Din insanı faydalı işler yapmaya yönlendirir.

D) Din insanın hayatı anlamlandırmasına katkıda

bulunur.

2. Öğretmen: “Batuhan, İnsanı diğer canlılardan ayıran

en büyük özelliği nedir?”

Batuhan: ?

8. sınıf öğrencisi Batuhan, öğretmenin sorduğu

soruya aşağıdakilerden hangisini söylerse doğru

bir cevap vermiş olur?

A) İki ayağı üzerinde durabilmesi

B)Rızkınınolması3.

Din, insanın maddi

ve manevi her türlü

sıkıntısına karşı

ona dayanma

gücü verir.

Din, insanın iyi

insan olmasına ve

faydalı işler yapmasına katkı sağlar.

Yusuf Meryem

8. sınıf öğrencileri Yusuf ve Meryem’in “Din, birey

ve toplum” konusuyla ilgili ifadeleri için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

Yusuf Meryem

A) Doğrudur Doğrudur

B) Doğrudur Yanlıştır

C) Yanlıştır Yanlıştır

D) Yanlıştır Doğrudur

4. ✰ İnsanın ahlakını güzelleştirmesine katkı sağlaması

➭ İnsana iradesini sınırsız kullanma özgürlüğü vermesi

✤ “İnsana hayatta rehberlik yapması

▲ Başına gelen sıkıntılarda ona teselli kaynağı olması

Yukarıda sembollerle verilenlerden hangisi dine

inanmanın insana faydaları arasında gösterilemez?

2.Test DİN, BİREY VE TOPLUM – 2

12

11

10

9

3

“ (Sen yüzünü, Allah’ı birleyici olarak doğruca dine çevir:

Allah’ın yaratma yasasına (uygun olan dine dön) ki, insanları ona göre yaratmıştır. …” Rum 30

7- Yukarıdaki ayette belirtilen, Allah’ın insanları

yaratırken verdiği, insanların doğuştan sahip olduğu

Allah’ı kabul etme eğilimi ve duygusuna ne ad verilir?

A) Hanif B) Salih amel C) Fıtrat D) Takva

8- Dünyadaki toplumların büyük bir kısmının Yüce bir

yaratıcıya inanması, Geçmiş toplumlarla ilgili dünyanın çeşitli bölgelerinde yapılan kazılarda dini nesnelere rastlanması dinin hangi özelliğini gösterir?

A) Dinin bölgesel olduğunu

B) Dinin evrenselliğini

C) Bütün dinlerin Allah tarafından gönderildiğini

D) Dinin sadece geçmiş toplumlara ait olduğunu

LGİSİ DERSİ LGS DENEME SINAVI 1

HAYAT ÜNİTESİ

3. Dinin hedefleri arasında;

I- İnsanları iyiye, güzele yönlendirip, onları

kötülüklerden sakındırmak

II- İnsanın erdemli ve ahlaklı bir birey olmasını

sağlamak

III- İnsana bu dünyadaki bulunuş amacını bildirip

ona yol göstermek

ifadelerinden hangileri olduğu söylenebilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II

C) I ve II D) I, II ve III

4.

Dinin gayesi kişiye dünya ve ahiret saadeti

kazandırmaktır.

Din sayesinde herkes

aynı kaderi yaşamaktadır.

Din insanın yardımsever biri olmasını

sağlar.

D Y

D Y D Y

Yukarıdaki şemada cümlelerin doğru veya yanlış

olmasına göre hareket edildiğinde aşağıdaki

rakamlardan hangisine ulaşılır?

A) I B) II C) III D) IV

Y VE TOPLUM – 1

DİN ve HAYAT

yan: Onur Hoca

I II III IV

1

2-

6-

Din Birey ve Toplum

1- Aşağıdakilerden hangisi din ve birey arasındaki

ilişkiyle ilgili yanlış bir ifadedir?

A) İnsanın manevi ihtiyaçları vardır.

B) İnsan Yüce bir varlığa inanmaya ihtiyaç duyar.

C) Teknoloji geliştikçe dine olan ihtiyaç azalmıştır.

D) Din duygusu doğuştandır.

GİSİ DERSİ LGS DENEME SINAVI 1

AYAT ÜNİTESİ

3. Dinin hedefleri arasında;

I- İnsanları iyiye, güzele yönlendirip, onları

kötülüklerden sakındırmak

II- İnsanın erdemli ve ahlaklı bir birey olmasını

sağlamak

III- İnsana bu dünyadaki bulunuş amacını bildirip

ona yol göstermek

ifadelerinden hangileri olduğu söylenebilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II

C) I ve II D) I, II ve III

4.

Dinin gayesi kişiye dünya ve ahiret saadeti

kazandırmaktır.

Din sayesinde herkes

aynı kaderi yaşamaktadır.

Din insanın yardımsever biri olmasını

sağlar.

D Y

D Y D Y

Yukarıdaki şemada cümlelerin doğru veya yanlış

olmasına göre hareket edildiğinde aşağıdaki

rakamlardan hangisine ulaşılır?

A) I B) II C) III D) IV

E TOPLUM – 1

DİN ve HAYAT

Onur Hoca

I II III IV

13- Aşağıdakilerden hangisi din ve birey arasındaki

ilişkiyle ilgili doğru bir ifade değildir?

A) Din bireyin sadece ahiret hayatıyla ilgili kurallar koyar.

B) Din bireyi güzel davranışlar yapmaya yöneltir.

C) İbadetler davranışlarımızı güzelleştirir.

D) Din bireyi doğruya yöneltir.

4-

P:76

75

Yaşam hakkı bütün insanların temel hakkıdır. Kimse

kimsenin canına kast

edemez. Yaşama hakkını

elinden alamaz. Kişi başkasının yaşam hakkına saygı

gösterdiği gibi kendi yaşam

hakkına da saygı göstermelidir. Bundan dolayı

dinimizde intihar etmek de

haramdır. Dinimizde kasten

birisini öldürmek büyük

günahlar arasında yer alır.

“….Kim bir cana kıymamış

ya da yeryüzünde bozgunculuk yapmamış olan bir

kimseyi öldürürse, bütün

insanları öldürmüş gibi olur.

Bir insanı dirilten, bütün

insanlığı diriltmiş gibidir…”

Maide/32

“Kim bir mü’mini kasten

öldürürse, cezası, içinde

ebedî kalacağı cehennemdir…” Nisa/93

Ülkemizde trafik kazalarından, iş kazalarından,

sigara, alkol ve uyuşturucu

kullanımından dolayı birçok

insanımız hayatını kaybediyor. Tedbir alarak, eğitimle

bu ölümler en aza indirilebiliriz. Trafik kazalarında ve

iş kazalarında ölmek insanların mutlak kaderi değildir.

“…Kendınızı kendı elınızle

tehlıkeye atmayın…”

Bakara/195

Canın korunması Canın korunması Canın korunması

DİNİN TEMEL

GAYESİ

Malı Korumak Canı Korumak Aklı Korumak

Nesli Korumak Dini Korumak

İslam dininde can, mal, akıl, nesil ve din emniyeti

2. Dinin Temel Gayesi

Dinin temel gayesi: insanları iyiye ve doğruya yöneltip güzel davranışlar kazandırarak

dünyada ve ahirette mutlu olmalarını sağlamaktır. “Allah esenlik yurduna çağırıyor. Dileyene

(mutluluğa ulaştıracak) doğru yolları gösteriyor.” Yunus/25 ayetinde belirtildiği üzere Yüce Allah din

vasıtasıyla insanları ebedi mutluluğa çağırır ve bunun yollarını gösterir.

Toplumda huzur ve güvenin oluşturulması, insanların dünya ve ahiret mutluluğunun sağlanması için

“zarûriyat” veya “zarurâtı hamse” denen beş temel ilkenin korunması, güvence altına alınması

gereklidir. İslam dini bu beş değeri korumayı ilke edinir. Bu ilkeler aynı zamanda her insanın korunması gereken temel haklarıdır. Bunlar din, dil, ırk ayırımı yapılmaksızın herkesin doğuştan sahip

olduğu haklardır. İslam’ın korunmasına önem verdiği bu temel değerler; Can, mal, akıl, nesil ve din

(camdan) . Dinimiz bu değerleri korumak için her türlü önlemi almıştır.

Hak: Sözlükte gerçek, doğru, gerçeğe uygun, kazanç anlamlarına gelir. Çoğulu hukuktur.

Terim olarak hak: Dinin ve hukuk düzeninin kişiye tanıdığı yetki ve ayrıcalıklardır.

P:77

76

Akıl sağlığı da dinimizin çok

önem verdiği bir konudur. Akıl

Allah’a karşı sorumluluğun

ön şartıdır. Akla zarar veren,

onu zayıflatan, işlevlerini yapmasını engelleyen alkol ve

uyuşturucu kullanmak dinimiz

tarafından yasaklanmıştır.

Çocuklarımızı ve gençlerimizi

bu tür zararlı maddelerden

korumalıyız. İçki içip sarhoş

olan veya uyuşturucu kullanan bir kişi aklı ve iradesi

zayıfladığı için her türlü kötülüğü yapmaya açık hale gelir.

“Ey iman edenler! İçki,

kumar, dikili taşlar (putlar)

ve fal okları şüphesiz şeytan işi birer pisliktir, Bunlardan sakınınki kurtuluşa

eresiniz.

Şeytan içki ve kumar

yoluyla aranıza kin ve düşmanlık sokmak sizi Allah’ı

anmaktan ve namazdan

alıkoymak ister. Artık

vazgeçtiniz değil mi?”

Maide/ 90-91

Peygamber Efendimiz;

“İçki bütün kötülüklerin

anasıdır.” Buyurmuştur.

Alkol insanların sağlığını

tehdit eder, trafik kazalarında yaralanma ve ölümlere

sebep olur, suç işlemeyi

kolaylaştırır, aile içi ilişkileri

zedeleyip ailelerin dağılmasına sebep olur. Alkol

kullanmak işlenen pek çok

kötülüğü tetikleyen temel

sebepler arasında yer alır.

Sağlıklı bir nesil güçlü aile

yapısıyla oluşur ve devam

eder. Dinimiz nikahsız gayri

meşru ilişkileri zina olarak

isimlendirir. Zina yapmak

haramdır, büyük bir günahtır.

Dinimiz nikahlı olarak birlikte

yaşamayı teşvik eder.

Hz. Muhammed (s.a.v.) gerek

uygulamaları gerekse açıklamaları ile aile hayatının

önemini bizlere göstermiştir.

Hz. Muhammed (s.a.v.) bir

hadisinde şöyle buyurmaktadır: “Ey gençler! Aranızda gücü yeten evlensin.

Çünkü evlenmek gözü

haramdan korumak ve iffeti

muhafaza etmek için en iyi

yoldur…” Buhari, nikah, 3

Neslin korunması için

devlete, topluma, basın ve

medyaya, ailelere görevler

düşmektedir.

Toplumda güçlü aileler kurulmalı doğacak nesiller İslam ahlakı üzere eğitilmelidir. Çocuklar ve gençlere

sevgi, şefkat, merhamet,

hoşgörü, yardımlaşma,

vatan sevgisi ahlaki değerlerle birlikte milli ve manevi

değerler kazandırılmalıdır.

Neslin korunması Neslin korunması Neslin korunması

Dinimiz inanç hürriyetine

önem verir. Herkesin inancı koruma altına alınmıştır.

Kimse baskıyla din değiştirmeye zorlanmaz. Kişinin

inandığı dinin gereklerini

yerine getirmesi ve dinini

yaşama hakkı da engellenmemelidir. “Dinde zorlama

yoktur…” Bakara/256

“De ki: “Hak, Rabb’inizdendir. Artık dileyen iman etsin,

dileyen inkâr etsin...”Kehf/29

Dinin korunması için doğru

anlaşılması, doğru anlaşılması için de temel kaynaklardan öğrenilmesi gerekir.

İslam’ın aslından olmayan,

dine sonradan giren ve din

gibi algılanan hususlara

bid’at ve hurafe denir.

Bid’atler dine sonradan

girdirilen uygulamalardır.

Hurafe: Batıl inanç, hurafeler masal, efsane ve yanlış

rivayetlere dayanır. Sihir,

büyü, ruh çağırma gibi.

Dinin korunması Allah’ın

haklarının ve sınırlarının

muhafazasıyla mümkündür. Helaller ve

haramlar Allah’ın koyduğu sınırlardır. Dinin

korunması bireysel bir

sorumluluk olduğu kadar

toplumsal bir görevdir.

Çünkü toplumun kurtuluşu ve huzuru Allah’ın

sınırlarının korunmasıyla

mümkündür.

Dinin korunması Dinin korunması Dinin korunması

Aklın korunması Aklın korunması Aklın korunması

P:78

77

İslam’a göre herkes kendi

imkân ve ölçüsünde mülk

edinme hakkına sahiptir.

Her bireyin çalışıp emek

sarf ederek meşru yollardan

elde ettiği mallarına sahip

çıkma ve kazandığı malı

harcama hakkı vardır.

Dinimizde bir başkasının

malını haksız yere almak,

hırsızlık yapmak hem günah

hem de suçtur. Cezası da

ağırdır.

Bir kimse haram ve gayri

meşru yollar olmamak kaydıyla kazandığı malı biriktirir,

satar, gelirinden faydalanabilir. İslam dini, çalışmayı

teşvik eder. Kişinin kendi

elinin emeğiyle geçinmesine

ve üretmesine özendirir.

“İnsan için ancak çalıştığının

karşılığı vardır.” Necm/39

Peygamber Efendimiz de:

“Hiç kimse kendi el emeğiyle

kazandığından daha hayırlı

bir lokma yememiştir…”

(Buhari, büyu) buyurmuştur.

Kazancımız helal yollardan

olmalıdır. Dinimiz, kumar, rüşvet

ve faiz gibi haksız yollarla kazanılan para ve malları haram

saymıştır. Helal yollardan elde

edilen mülkiyeti korumak, emeğe saygının bir ifadesi olarak yorumlanmıştır. İnsanın kazandığı

malı haksız yere elinden almak

yasaklamıştır. “Ey iman edenler! Karşılıklı rızaya dayanan

ticaret olması hali müstesna,

mallarınızı, bâtıl (haksız ve

haram yollar) ile aranızda (alıp

vererek) yemeyin…” Nisa/ 29

Malın korunması Malın korunması Malın korunması

İbadetlerin bireysel ve toplumsal faydaları

Bireysel faydaları Toplumsal faydaları

Namaz

Oruç

Zekât

Hac

Malın korunması

İnsanların emeklerinin karşılığı hakkıyla ödenmelidir. Kur’an-ı Kerim’de “İnsanların

mallarını ve haklarını eksiltmeyin. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.” Şuara/183 buyrularak hak edilen emeğin noksan ödenmemesi istenmiştir. Emeğin

korunması ve gözetilmesi konusunda Hz. Muhammed (s.a.v.) de şöyle buyurmuştur:

“Çalışana ücretini teri kurumadan veriniz.” İbni-Mace, Rûhun, 4

Dinimizde her türlü israf yasaklanmıştır.

İPUCU BİLGİLER

Soru kökünde aşağıdaki bilgiler ve kelimeler varsa Cevap

Nikah, evlilik, aile, iffet, zinaya yaklaşmama, sağlıklı aile yapısı Neslin Korunması

İçki içme ve uyuşturucu kullanmanın yasaklanması, Aklın korunması

Dinimizi asıl kaynaklarından öğrenmek, Bid’at, hurafe, batıl inançlardan

uzak durmak, Allah’ın haram kıldığı şeylerden kaçınmak Dinin korunması

Cana kıymak, intihar etmek, iş kazaları, trafik kazaları vb. kazalara

karşı önlemler almak, bile bile kendimizi tehlikeye atmamak, Canın korunması

Hırsızlık, gasp, kumar, rüşvet, faiz vb. haksız kazançların yasaklanması, israfın yasaklanması vb. Malın korunması

P:79

78

İslam dinin korumayı ilke edindiği temel değerler nelerdir?

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdu ki:

“Beş şey gelmeden önce beş şeyin kıymetini bilin;

Ölüm gelmeden önce hayatın,

hastalık gelmeden önce sağlığın,

meşguliyet gelmeden önce boş vaktin,

ihtiyarlık gelmeden önce gençliğin,

fakirlik gelmeden önce zenginliğin.”

(Buharî Rikak 3; Tirmizî Zühd 25)

Aşağıdaki fotoğraflar din birey ve toplum ilişkisi konusunda neler çağrıştırmaktadır?

DİN

BİREY

Dürüst,

Sorumlu,

Cömert…

TOPLUM

Paylaşma,

Kardeşlik,

Adalet…

Can, mal, din, ruh ve beden sağlığının korunmasıyla ilgili anayasa maddeleri hangileridir?

P:80

79

DİN VE HAYAT

Din ve hayat İnsan dine ihtiyaç duyar Din duygusu fıtridir Din evrenseldir Hayatı Hayatı etkiler anlamlandırır yönlendirir Hayatı kolaylaştırır, rahatlatır Din birey ve toplum yönlendirir. duyar din bireyi etliler Birey dine ihtiyaç, Din koyduğu kurallarla etkiler, yönlendirir. duyar, din de toplumu Toplum dine ihtiyaç, ve mutluluğunu amaçlar birey ve toplumun huzur değişim, toplum üze Hz. Ömer'de yaptığı etkisine somut örnek; Dinin birey üzerindeki

-

yaptığı değişimdir. toplumu üzerinde cahiliye dönemi Arap en somut örnek ise, rine etkisi konusunda

İbadetlerin etkisi Oruç iradeyi güçlen uzaklaştırır. Namaz kötülüklerden

- Zekat cimriliği engeller kötülükleri engeller dirir, sabrı artırır, Hac dini duyguları güç arasında köprü olur geliştirir. Zengin ve fakir paylaşım duygusunu

-

ve rürbelerin önemsiz lendirir. Makam, mevki,

-

duygularını geliştirir. beraberlik ve kardeşlik liğini hatırlatır. Birlik

İnanç esaslarının etkisi anlamlandırır, sorum Allah inancı hayatı

- luluk duygusu kazandırır Melek inancı iyi davra- nışlara yöneltir, kötülüklerden uzaklaştırır duygusunu geliştirir. dolayı sorumluluk verme zorunluluğundan Ahiret inancı hesap bulmasına yardım eder. insanların doğru yolu Peygamber inancı

Din ve emniyet Can Güvenliği Katile dünyada ve ahirette Yaşam hakkı korunmuştur. en ağır ceza verilmiştir. Mal Güvenliği kazanç yasaklanmıştır. faiz vb. her türlü haksız Hırsızlık, kumar,rüşvet, Din Güvenliği Din asıl kaynaklarından Dinde zorlama yoktur. Akıl Güvenliği öğrenilmelidir Alkol ve uyuşturucu kullanımı yasaklanmıştır. Nesil Güvenliği Nikahlı birliktelik teşvik edilmiş, aileye önem verilmiştir

kıl. Muhakkak ki namaz, çirkin işlerden ve “Sana kitaptan vahyedileni oku ve namazı dosdoğru

kötülükten

alıkoyar.” Ankebut/45 Din bir ihtiyaçtır çünkü din duygusu fıtridir, doğuştan gelir.

Tarihsel süreç içinde bütün toplumların dini inanca sahip

olduğunu görüyoruz. Bu durum dinin evrensel bir gerçeklik olduğunu gösterir.

Dinin temel amacı insanı iyiye ve doğruya yönelterek güzel davranışlar kazandırıp dünya ve ahirette mutlu ve huzurlu

olmalarını sağlamaktır. Din hayatın ayrılmaz bir parçasıdır. Hayatı düzenler, refah getirir, anlam kazandırır. İslam dini bir Müslümanın 24 saatine etki eder. Din koyduğu kurallarla hem bireyin hem de toplumun huzur ve mutluluğunu amaçlar. Din bireyi ahlaklı yapmaya çalışır ahlaklı bireylerden oluşan toplumlar da mutlu ve huzurlu olur.

“…kendinizi kendi elinizle tehlikeye atmayın…” Bakara/195

P:81

80

Din ve Hayat Özet Bilgiler

Dinin temel amacı nedir?

İnsanlar niçin bir dine inanmaya

ihtiyaç duyarlar?

Din, birey ve toplum arasındaki

ilişkiyi açıklayıp örnek veriniz.

Dinin korumayı ilke edindiği

beş temel değeri yazınız.

İslam’ın can güvenliği ile ilgili

tedbirleri nelerdir?

İslam’ın akıl sağlığını korumak

için aldığı önlemler nelerdir?

İslam’ın mal güvenliği

konusunda tedbirleri nelerdir?

İslam dinine göre nesil nasıl

korunur?

Dinin korunması için neler

yapılmalıdır?

İnsanları , iyiye ve doğruya yönelterek güzel davranışlar kazandırıp

dünyada ve ahirette mutlu olmalarını sağlamaktır. Bunu sağlamak

için “Zaruratı Hamse” dediğimiz beş temel değeri korumayı ilke edinir.

Din duygusu fıtridir yani doğuştan gelir. İnsan yüce bir varlığa inanma,

sığınma ve dua etme ihtiyacı duyar. Din evrensel bir gerçekliktir.

Din, insanları manevi olarak olgunlaştırır ve mutlu yapar.

Birey ve toplum dine ihtiyaç duyar, din de birey ve toplumu

etkiler, yönlendirir ve aydınlatır. Bireye güzel davranışlar kazandırır,

toplumu da getirdiği ilkelerle huzurlu ve mutlu yapmayı amaçlar.

Bu konuda en somut örnekler: Acımasız bir insan olan

Hz. Ömer’in Müslüman olduktan sonra merhametli, adaletli bir

kişiliğe dönüşmesi, cahil Arap toplumunun İslam dininin etkisiyle

ahlak yönünden örnek bir toplum haline gelmesidir.

Can, mal, din, akıl, nesil

İslam dini en önemli hak olan yaşam hakkının korunması için

tedbirler alır. Katil için dünyada ve ahirette en ağır cezalar getirmiştir. Trafik kazaları, iş kazaları ve hastalıklarından ölümler

mutlak kaderimiz değildir. Tedbirler alarak bu tür ölümleri azaltıp,

engelleyebiliriz. Dinimize göre intihar etmek de haramdır.

Akıl Allah’ın insana verdiği en önemli nimetlerden biridir. Dinimiz

akıl ve ruh sağlığını korumak için onlara doğrudan zarar veren

sağlıklı işleyişini engelleyen içkiyi yasaklamıştır. Peygamberimiz

içkiyi bütün kötülüklerin anası olarak nitelendirmiştir.

Dinimize göre bir kimse bireysel olarak çalışıp mal edinebilir.

Fakat edindiği malları helal yollardan, helal kazanç ile çalışarak

edinmelidir. Dinimiz haksız kazanç olan kumarı, rüşveti, faizi,

hırsızlığı ve yağmacılığı yasaklamıştır. Bir başkasına ait olan bir

malı ona haber vermeden alıp kullanamayız bu hem günahtır

hem de suçtur. Dinimize göre malı israf etmek de haramdır.

Nesil, aynı dönemde doğan kişiler, kuşak anlamına gelir. Bu

kelimeyi daha çok çocuklar, gençler ve doğacak kimseler için

kullanmaktayız. İslam dini aile hayatına ve nikahlı birlikteliğe

çok önem verir. Sağlıklı nesiller sağlam ailelerde yetişirler. Dinimiz nikahsız birlikteliği yani zinayı yasaklamıştır. Sosyal medya

ve internet kullanımı da nesillerimizin ahlaki davranışlarına

tehdit oluşturmakta gençlerin ahlakını yozlaştırmaktadır.

İslam dininde hiç kimse din değiştirmeye zorlanamaz. “Dinde

zorlama yoktur.” (Bakara/256) Sağlıklı din anlayışına sahip

olmak için dinimizi asıl kaynaklarından öğrenmeliyiz. Bid’atlardan ve

hurafelerden, uzak durmalıyız. Bir Müslüman Allah’ın koyduğu

sınırlardan haramlardan uzak durmalı, haramları işlememeli,

yanlış yorumlarla dinin ilkelerini değiştirmeye çalışmamalıdır.

P:82

dindersi.tk

81

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Konu Kazanım ve Kavrama Testi

Dinin Temel Gayesi 1

1- Aşağıdakilerden hangisi dinimizin korumaya

çalıştığı değerler arasında yer almaz?

A) Can B) Din C) Nefis B) Nesil

yla

mlar

kna

rini

nde

abı

um

ma

tın

.”

nın

er3.

Neslin korunması bir milletin varlığını devam

ettirebilmesi için son derece önemlidir.

İslam dini neslin korunması için Müslümanları evliliğe teşvik etmiştir.

“neslin korunması” konusuyla ilgili bazı

bilgiler verilmiştir.

Bu bilgilerden doğru olanın karşısındaki kutucuğa

‘’✓’’ yanlış olanın karşısındaki kutucuğa ‘’X’’ işareti

konulacaktır.

Tablodaki bilgilere göre doğru işaretleme sırasıyla

hangi seçenekte verilmiştir?

A) B)

X

C)

X

D)

X

X

4. Ali: “Peygamberimiz neslin korunması hususunda

aile hayatının ne kadar önemli olduğunu gerek

açıklamaları gerekse uygulamalarıyla göstermiştir.”

Yusuf: “Sağlıklı, bilgili ve erdemli bir nesil yetiştirmek

toplumların geleceği açısından son derece önemlidir.”

8. sınıf öğrencileri Ali ve Yusuf’un söyledikleri

ifadeler için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A) Yalnız Ali’nin ifadesi doğrudur.

B) Her ikisinin ifadesi de doğrudur.

C) Yalnız Yusuf’un ifadesi doğrudur.

D) Her ikisinin ifadesi de yanlıştır.

EMEL GAYESİ – 2

Yukarıda

28

27

“Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, çirkin bir iş ve kötü

bir yoldur.” İsra/32

3- Yukarıdaki ayette belirtilen zinanın yasaklanması hangi değeri korumayla doğrudan ilgilidir?

A) Akıl B) Nesil C) Can D) Mal

4- Aşağıdakilerden hangisi dinimizi korumak için

yapmamız gerek davranışlar arasında yer almaz?

A) Öğrendiğimiz bilgileri akıl süzgecinden geçirmek

B) Temel kaynak olarak Kur’an’ı kabul etmek

C) Hurafelerden uzak durmak

D) Dini konularda çoğunluğun görüşünü kabul etmek

5- “Ey iman edenler! Birbirinizin malını haksız şekilde

yemeyin…” Nisa/29 ayetinde hangi kötü alışkanlığa

işaret edilmektedir?

A) Sigara İçmek B) Kumar oynamak

C) Uyuşturucu kullanmak D) İçki içmek

■ Dinimiz insanın kendisine madden ve manen zarar

vermesini yasaklamıştır.

● Alkollü içkiler, insanın sadece malına zarar verdiği

için İslam’da yasaklanmıştır.

▲ Sağlıklı bir toplum için kötü alışkanlıklardan uzak

durmalıyız.

6- Yukarıda sembollerle verilen ifadelerden hangileri

doğrudur?

A) ■, ▲ B) ●, ■

C) ●, ▲ D) ■, ●, ▲

“Dinde zorlama yoktur…” Bakara/256

“Haklı bir sebep olmadıkça, Allah’ın, öldürülmesini haram kıldığı cana kıymayın…” İsra/33

“…Allah alış verişi helal, faizi haram kılmıştır…”

Bakara/275

7- Yukarıdaki ayetlerde dinimizin korumaya çalıştığı

değerlerden hangisine yer verilmemiştir?

A) Mal B) Din C) Can D) Nesil

8- “…Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın…”

Bakara/195

Aşağıdakilerden hangisi ayetin mesajına ters

davranış yapmıştır?

A) İş güvenliği sağlamak için tedbir alan kimse

B) Hastalandığında doktora giden kimse

C) Aracına dua okuyarak binip emniyet kemeri

takmayan kimse

D) Uyuşturucu, sigara ve alkolden uzak duran kimse

2-

P:83

82

Yusuf suresi Kur’an-ı Kerim’in 12. suresidir. 111 ayetten oluşur. Mekke’de indirilmiştir. Yusuf

kelimesi Kur’an’da 27 defa geçmektedir. Surede Hz. Yusuf peygamberin başından geçen ibretli olaylar

anlatılır. Surenin 3. ayetinde Yusuf kıssası, kıssaların en güzeli olarak nitelendirilmiştir. Sure hicretten

önce Müşriklerin Müslümanlara baskı ve işkencelerini artırdığı bir dönemde inmiştir. Hz. Yusuf’un çektiği sıkıntılardan sonra Mısır’da hazineleri yönetmekle görevlendirilmesi Müslümanlar için teselli olmuştur.

Hz. Yusuf kıssası aşamaları:

Rüya görme-kuyuya atılma-Mısır’a satılma-Sarayda büyüme- iftira atılması-zindana atılma- kralın Rüyası - Mısır’da

yöneticilik- kardeşleriyle karşılaşma-kralın su kabı-babası ve annesiyle kavuşması-rüyasının gerçekleşmesi

3. Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Yusuf

YUSUF SURESİ

Rahmân ve Rahîm (olan) Allah’ın adıyla.

1. Elif. Lâm. Râ. Bunlar, apaçık Kitab’ın âyetleridir.

2. Anlayasınız diye biz onu Arapça bir Kur’an olarak indirdik.

3. Biz bu Kur’an’ı vahyederek, sana kıssaların en güzelini anlatıyoruz. Oysa daha önce sen bundan

habersizdin.. Gerçek şu ki, sen bundan önce (bu haberleri) elbette bilmeyenlerden idin.

4. Bir zamanlar Yusuf, babasına (Yakub’a) demişti ki: Babacığım! Ben (rüyamda) on bir yıldızla güneşi ve

ayı gördüm; onları bana secde ederlerken gördüm. 5. (Babası:) Yavrucuğum! dedi, rüyanı sakın kardeşlerine anlatma; sonra sana bir tuzak kurarlar! Çünkü şeytan insana apaçık bir düşmandır. 6. İşte böylece

Rabb’in seni seçecek, sana (rüyada görülen) olayların yorumunu öğretecek ve daha önce iki atan İbrahim ve

İshak’a nimetini tamamladığı gibi sana ve Ya’kub soyuna da nimetini tamamlayacaktır. Çünkü Rabb’in çok iyi

bilendir, hikmet sahibidir. 7. Andolsun ki Yusuf ve kardeşlerinde, (almak) isteyenler için ibretler vardır.

8. (Kardeşleri) dediler ki: Yusuf’la kardeşi (Bünyamin) babamıza bizden daha sevgilidir. Halbuki biz kalabalık bir cemaatiz. Şüphesiz ki babamız apaçık bir yanlışlık içindedir. 9. (Aralarında dediler ki:) Yusuf’u

öldürün veya onu (uzak) bir yere atın ki babanızın teveccühü yalnız size kalsın! Ondan sonra da (tevbe

ederek) sâlih kimseler olursunuz! 10. Onlardan biri: Yusufu öldürmeyin, eğer mutlaka yapacaksanız

onu kuyunun dibine atın da geçen kervanlardan biri onu alsın (götürsün), dedi.

11. Dediler ki: “Ey babamız! Sana ne oluyor da Yusuf hakkında bize güvenmiyorsun! Oysa ki biz onun

iyiliğini istemekteyiz. 12. Yarın onu bizimle beraber (kıra) gönder de bol bol yesin (içsin), oynasın. Biz

onu mutlaka koruruz.” 13. (Babaları) dedi ki: Onu götürmeniz beni mutlaka üzer. Siz ondan habersizken onu bir kurdun yemesinden korkarım. 14. Dediler ki: Hakikaten biz (kuvvetli) bir topluluk olduğumuz halde, eğer onu kurt yerse, o zaman biz gerçekten âciz kimseler sayılırız. 15. Onu götürüp de

kuyunun dibine atmaya ittifakla karar verdikleri zaman, biz Yusuf’a: Andolsun ki sen onların bu işlerini

onlar (işin) farkına varmadan, kendilerine haber vereceksin, diye vahyettik. 16. Akşamleyin ağlayarak

babalarına geldiler. 17. Ey babamız! dediler, biz yarışmak üzere uzaklaştık; Yusuf’u eşyamızın yanında

bırakmıştık. (Ne yazık ki) onu kurt yemiş! Fakat biz doğru söyleyenler olsak da sen bize inanmazsın.

18. Gömleğinin üstünde sahte bir kan ile geldiler. (Yakub) dedi ki: Bilakis nefisleriniz size (kötü) bir

işi güzel gösterdi. Artık (bana düşen) hakkıyla sabretmektir. Anlattığınız karşısında (bana) yardım

edecek olan, ancak Allah’tır.

19. Bir kervan geldi ve sucularını (kuyuya) gönderdiler, o da (gidip) kovasını saldı, (Yusufu görünce)

“Müjde! İşte bir oğlan!” dedi. Onu bir ticaret malı olarak sakladılar. Allah onların yaptıklarını çok iyi bilir. 20. (Kafile Mısır’a vardığında) onu değersiz bir pahaya, sayılı birkaç dirheme sattılar. Onlar zaten ona

değer vermemişlerdi. 21. Mısır’da onu satın alan adam, karısına dedi ki: “Ona değer ver ve güzel bak!

Umulur ki bize faydası olur. Veya onu evlât ediniriz.” İşte böylece (Mısır da adaletle hükmetmesi) ve

kendisine (rüyadaki) olayların yorumunu öğretmemiz için Yusufu o yere yerleştirdik. Allah, emrini yerine

getirmeye kadirdir. Fakat insanların çoğu (bunu) bilmezler. 22. (Yusuf) erginlik çağına erişince, ona

(isabetle) hükmetme (yeteneği) ve ilim verdik. İşte güzel davrananları biz böyle mükafatlandırırız.

Bir Peygamber

P:84

83

HZ. YUSUF PEYGAMBER

23. Evinde bulunduğu kadın, onun nefsinden murat almak istedi, kapıları iyice kapattı ve “Haydi gel!”

dedi. O da” (Hâşâ), Allah’a sığınırım! Zira kocanız benim velinimetimdir, bana güzel davrandı. Gerçek

şu ki, zalimler iflah olmaz!” dedi. 24. Andolsun ki, kadın ona meyletti. Eğer Rabb’inin işaret ve ikazını

görmeseydi o da kadına meyletmişti. İşte böylece biz, kötülük ve fuhşu ondan uzaklaştırmak için (delilimizi gösterdik). Şüphesiz o ihlâslı kullarımızdandı. 25. İkisi de kapıya doğru koştular. Kadın onun

gömleğini arkadan yırttı. Kapının yanında onun kocasına rastladılar. Kadın dedi ki: Senin ailene kötülük etmek isteyenin cezası, zindana atılmaktan veya elem verici bir işkenceden başka ne olabilir!

26. Yusuf: “Asıl kendisi benim nefsimden murat almak istedi” dedi. Kadının akrabasından biri şöyle

şahitlik etti: “Eğer gömleği önden yırtılmışsa, kadın doğru söylemiştir, bu ise yalancılardandır.”

27. “Eğer gömleği arkadan yırtılmışsa, kadın yalan söylemiştir. Bu ise doğru söyleyenlerdendir.”

28. (Kocası, Yusuf’un gömleğinin) arkadan yırtılmış olduğunu görünce, (kadına): “Şüphesiz, dedi; bu,

sizin tuzağınızdır. Sizin tuzağınız gerçekten büyüktür.” 29. “Ey Yusuf! Sen bundan (olanları söylemekten) vazgeç! (Ey kadın!) Sen de günahının affını dile! Çünkü sen günahkârlardan oldun”

30. Şehirdeki bazı kadınlar dediler ki: Azizin karısı, delikanlısının nefsinden murat almak istiyormuş;

Yusuf’un sevdası onun kalbine işlemiş! Biz onu gerçekten açık bir sapıklık içinde görüyoruz. 31. Kadın,

onların dedikodusunu duyunca, onlara dâvetçi gönderdi; onlar için dayanacak yastıklar hazırladı. Herbirine bir bıçak verdi. (Kadınlar meyveleri soyarken Yusuf’a): “Çık karşılarına!” dedi. Kadınlar onu görünce, onun büyüklüğünü anladılar. (Şaşkınlıklarından) ellerini kestiler ve dediler ki: Hâşâ rabbimiz! Bu bir

beşer değil... Bu ancak üstün bir melektir! 32. Kadın dedi ki: İşte hakkında beni kınadığınız şahıs budur.

Ben onun nefsinden murat almak istedim. Fakat o, (bundan) şiddetle sakındı. Andolsun, eğer o kendisine emredeceğimi yapmazsa mutlaka zindana atılacak ve elbette sürünenlerden olacaktır!

33. (Yusuf:) Rabb’im! Bana zindan, bunların benden istediklerinden daha iyidir! Eğer onların hilelerini benden çevirmezsen, onlara meyleder ve cahillerden olurum! dedi. 34. Rabbi onun duasını

kabul etti ve onların hilesini uzaklaştırdı. Çünkü O çok iyi işiten, pek iyi bilendir. 35. Sonunda (aziz ve arkadaşları) kesin delilleri görmelerine rağmen (halkın dedikodusunu kesmek için yine de) onu bir zamana

kadar mutlaka zindana atmaları kendilerine uygun göründü. 36. Onunla birlikte zindana iki delikanlı

daha girdi. Onlardan biri dedi ki: Ben (rüyada) şarap sıktığımı gördüm. Diğeri de: Ben de başımın

üstünde kuşların yemekte olduğu bir ekmek taşıdığımı gördüm. Bunun yorumunu bize haber ver.

Çünkü biz seni güzel davrananlardan görüyoruz, dedi. 37. (Yusuf) dedi ki: Size yedirilecek yemek

gelmeden önce onun yorumunu mutlaka size haber vereceğim. Bu, Rabb’imin bana öğrettiklerindendir.

Şüphesiz ben Allah’a inanmayan bir kavmin dininden uzaklaştım. Onlar ahireti inkâr edenlerin kendileridir. 38. Atalarım İbrahim, İshak ve Yakub’un dinine uydum. Allah’a herhangi bir şeyi ortak koşmamız

bize yaraşmaz. Bu, Allah’ın bize ve insanlara olan lütfundandır. Fakat insanların çoğu şükretmezler. 39.

Ey zindan arkadaşlarım! Çeşitli tanrılar mı daha iyi, yoksa gücüne karşı durulamaz olan bir tek Allah mı?

40. Allah’ı bırakıp da taptıklarınız, sizin ve atalarınızın taktığı birtakım isimlerden başka bir şey değildir.

Allah onlar hakkında herhangi bir delil indirmemiştir. Hüküm sadece Allah’a aittir. O size kendisinden

başkasına ibadet etmemenizi emretmiştir. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.

41. Ey zindan arkadaşlarım ! (Rüyalarınıza gelince), biriniz (daha önce olduğu gibi) efendisine

şarap içirecek; diğeri ise asılacak ve kuşlar onun başından (beynini) yiyecekler. Yorumunu

sorduğunuz iş (bu şekilde) kesinleşmiştir. 42. Onlardan, kurtulacağını bildiği kimseye dedi ki:

Beni efendinin yanında an, (umulur ki beni çıkarır). Fakat şeytan ona, efendisine anmayı unutturdu. Dolayısıyla (Yusuf), birkaç sene daha zindanda kaldı.

43. Kral dedi ki: Ben (rüyada) yedi arık ineğin yediği yedi semiz inek gördüm. Ayrıca, yedi yeşil

başak ve diğerlerini de kuru gördüm. Ey ileri gelenler! Eğer rüya yorumluyorsanız, benim rüyamı da bana yorumlayınız. 44. (Yorumcular) dediler ki: Bunlar karmakarışık düşlerdir. Biz böyle

düşlerin yorumunu bilenlerden değiliz. 45. (Zindandaki) iki kişiden kurtulmuş olan, uzun bir zaman

sonra (Yusuf’u) hatırlayarak dedi ki: Ben size onun yorumunu haber veririm, beni hemen (zindana)

gönderin.46. (Yusuf’un yanına gelerek dedi ki:) Ey Yusuf, ey doğru sözlü kişi! (Rüyada görülen) yedi

arık ineğin yediği yedi semiz inek ile yedi yeşil başak ve diğerleri de kuru olan (başaklar) hakkında bize

yorum yap. Ümit ederim ki, insanlara (isabetli yorumunla) dönerim de belki onlar da doğruyu öğrenirler.

P:85

84

HZ. YUSUF PEYGAMBER

47. Yusuf dedi ki: Yedi sene âdetiniz üzere ekin ekersiniz. Sonra da yiyeceklerinizden az bir miktar hariç, biçdiklerinizi başağında (stok edip) bırakınız. 48. Sonra bunun ardından, saklayacaklarınızdan az bir miktar (tohumluk) hariç, o yıllar için biriktirdiklerinizi yeyip bitirecek yedi kıtlık

yılı gelecektir. 49. Sonra bunun ardından da bir yıl gelecek ki, o yılda insanlara (Allah tarafından)

yardım olunacak ve o yılda (meyve suyu ve yağ) sıkacaklar. 50. (Adam bu yorumu getirince) kral

dedi ki: “Onu bana getirin!” Elçi, Yusuf’a geldiği zaman, (Yusuf) dedi ki: “Efendine dön de ona: Ellerini

kesen o kadınların zoru neydi? diye sor. Şüphesiz benim Rabb’im onların hilesini çok iyi bilir.” 51. (Kral

kadınlara) dedi ki: Yusuf’un nefsinden murat almak istediğiniz zaman durumunuz neydi? Kadınlar, Hâşâ!

Allah için, biz ondan hiçbir kötülük görmedik, dediler. Azizin karısı da dedi ki: “Şimdi gerçek ortaya çıktı.

Ben onun nefsinden murat almak istemiştim. Şüphesiz ki o doğru söyleyenlerdendir.” 52. (Yusuf dedi ki):

Bu, azizin yokluğunda ona hainlik etmediğimi ve Allah’ın hainlerin hilesini başarıya ulaştırmayacağını

(herkesin) bilmesi içindir. 53. (Bununla beraber) nefsimi temize çıkarmıyorum. Çünkü nefis aşırı şekilde

kötülüğü emreder; Rabb’im acıyıp korumuş başka. Şüphesiz Rabb’im çok bağışlayan, pek esirgeyendir.

54. Kral dedi ki: Onu bana getirin, onu kendime özel danışman edineyim. Onunla konuşunca: Bugün sen yanımızda yüksek makam sahibi ve güvenilir birisin, dedi. 55. “Beni ülkenin hazinelerine

tayin et! Çünkü ben (onları) çok iyi korurum ve bu işi bilirim” dedi. 56. Ve böylece Yusuf’a orada

dilediği gibi hareket etmek üzere ülke içinde yetki verdik. Biz dilediğimiz kimseye rahmetimizi eriştiririz.

Ve güzel davrananların mükâfatını zayi etmeyiz. 57. İman edip de (kötülüklerden) sakınanlar için ahiret mükâfatı daha hayırlıdır. başkasının değildir. (Onun için) ben yalnız O’na dayandım. Tevekkül

edenler yalnız O’na dayansınlar.

58. Yusuf’un kardeşleri gelip onun huzuruna girdiler, (Yusuf) onları tanıdı, onlar onu tanımıyorlardı.

59. (Yusuf) onların yüklerini hazırlayınca dedi ki: “Sizin baba bir kardeşinizi de bana getirin. Görmüyor musunuz, ölçeği tam dolduruyorum ve ben misafir ağırlayanların en iyisiyim.” 60. Eğer onu

bana getirmezseniz, artık benim yanımda size verilecek bir ölçek (erzak) yoktur, bana hiç yaklaşmayın!”

61. Dediler ki: Onu babasından istemeye çalışacağız, kuşkusuz bunu yapacağız. 62. (Yusuf) emrindeki gençlere dedi ki: Sermayelerini yüklerinin içine koyun. Olur ki ailelerine döndüklerinde bunun farkına

varırlar da belki geri gelirler. 63. Babalarına döndüklerinde dediler ki: Ey babamız! Erzak bize yasaklandı. Kardeşimizi (Bünyamin’i) bizimle beraber gönder de (onun sayesinde) ölçüp alalım. Biz onu mutlaka

koruyacağız. 64. Ya’kub dedi ki: Daha önce kardeşi (Yusuf) hakkında size ne kadar güvendiysem,

bunun hakkında da size ancak o kadar güvenirim! (Ben onu sadece Allah’a emanet ediyorum);

Allah en hayırlı koruyucudur. O, acıyanların en merhametlisidir. 65. Eşyalarını açtıklarında sermayelerinin kendilerine geri verildiğini gördüler. Dediler ki: Ey babamız! Daha ne istiyoruz. İşte sermâyemiz de

bize geri verilmiş. (Onunla yine) ailemize yiyecek getiririz, kardeşimizi koruruz ve bir deve yükü de fazla

alırız. Çünkü bu (seferki aldığımız) az bir miktardır. 66. (Ya’kub) dedi ki: Kuşatılmanız (ve çaresiz kalma

durumunuz) hariç, onu bana mutlaka getireceğinize dair Allah adına bana sağlam bir söz vermediğiniz takdirde onu sizinle beraber göndermem!” Ona (istediği şekilde) teminatlarını verdiklerinde

dedi ki: Söylediklerimize Allah şahittir. 67. Sonra şöyle dedi: Oğullarım! (Şehre) hepiniz bir kapıdan

girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama Allah’tan (gelecek) hiçbir şeyi sizden savamam. Hüküm

Allah’tan başkasının değildir. (Onun için) ben yalnız O’na dayandım. Tevekkül edenler yalnız O’na

dayansınlar.

68. Babalarının kendilerine emrettiği yerden (çeşitli kapılardan) girdiklerinde (onun emrini yerine getirdiler.

Fakat bu tedbir) Allah’tan gelecek hiçbir şeyi onlardan savamazdı; ancak Ya’kub içindeki bir dileği açığa

vurmuş oldu. Şüphesiz o, ilim sahibiydi, çünkü ona biz öğretmiştik. Fakat insanların çoğu bilmezler.

69. Yusuf’un yanına girdiklerinde öz kardeşini yanına aldı ve “Bilesin ki ben senin kardeşinim,

onların yaptıklarına üzülme” dedi. 70. (Yusuf) onların yükünü hazırladığı zaman maşrabayı kardeşinin

yükü içine koydu! (Kafile hareket ettikten) sonra bir tellal: Ey kafile! Siz hırsızsınız! diye seslendi.

71. (Yusuf’un kardeşleri) onlara dönerek: Ne arıyorsunuz? dediler.

P:86

85

HZ. YUSUF PEYGAMBER

72. Kralın su kabını arıyoruz; onu getirene bir deve yükü (bahşiş) var dediler. (İçlerinden biri:) Ben buna

kefilim, dedi. 73. Allah’a andolsun ki, bizim yeryüzünde fesat çıkarmak için gelmediğimizi siz de biliyorsunuz. Biz hırsız da değiliz, dediler. 74. (Yusuf’un adamları) dediler ki: Peki, siz yalancıysanız bunun

cezası nedir? 75. “Onun cezası, kayıp eşya, kimin yükünde bulunursa işte o (şahsa el koymak) onun

cezasıdır. Biz zalimleri böyle cezalandırırız” dediler. 76. Bunun üzerine Yusuf, kardeşinin yükünden

önce onların yüklerini (aramaya) başladı. Sonra da onu, kardeşinin yükünden çıkarttı. İşte biz

Yusufa böyle bir tedbir öğrettik, yoksa kralın kanununa göre kardeşini tutamayacaktı. Ancak Allah’ın dilemesi hariç. Biz kimi dilersek onu derecelerle yükseltiriz. Zira her ilim sahibinin üstünde

daha iyi bilen birisi vardır. 77. (Kardeşleri) dediler ki: “Eğer o çaldıysa, daha önce onun bir kardeşi de

çalmıştı.” Yusuf bunu içinde sakladı, onlara açmadı. (Kendi kendine) dedi ki: Siz daha kötü durumdasınız! Allah, sizin anlattığınızı çok iyi bilir. 78. Dediler ki: Ey aziz! Gerçekten onun çok yaşlı bir babası var.

Onun yerine bizim birimizi alıkoy. Zira biz seni, iyilik edenlerden görüyoruz. 79. Dedi ki: Eşyamızı yanında bulduğumuz kimseden başkasını yakalamaktan Allah’a sığınırız, o takdirde biz gerçekten zalimler oluruz! 80. Ondan ümitlerini kesince, (meseleyi) gizli görüşmek üzere ayrılıp (bir kenara) çekildiler.

Büyükleri dedi ki: “Babanızın sizden Allah adına söz aldığını, daha önce de Yusuf hakkında işlediğiniz

kusuru bilmiyor musunuz? Babam bana izin verinceye veya benim için Allah hükmedinceye kadar bu

yerden asla ayrılmayacağım. O hükmedenlerin en hayırlısıdır.

81. Babanıza dönün ve deyin ki: “Ey babamız! Şüphesiz oğlun hırsızlık etti. Biz, bildiğimizden başkasına

şahitlik etmedik. Biz gaybın bekçileri değiliz. 82. (İstersen) içinde bulunduğumuz şehire (Mısır halkına)

ve aralarında geldiğimiz kafileye de sor. Biz gerçekten doğru söylüyoruz.”83. (Babaları) dedi ki: “Hayır,

nefisleriniz sizi (böyle) bir işe sürükledi. (Bana düşen) artık, güzel bir sabırdır. Umulur ki, Allah onların

hepsini bana getirir. Çünkü O çok iyi bilendir, hikmet sahibidir.” 84. Onlardan yüz çevirdi, “Ah Yusuf’um

ah!” diye sızlandı ve kederini içine gömmesi yüzünden gözlerine boz geldi. 85. (Oğulları:) “Allah’a

andolsun ki sen hâla Yusuf’u anıyorsun. Sonunda ya hasta olacaksın ya da büsbütün helâk olacaksın!”

dediler. 86. (Yakub:) Ben sadece gam ve kederimi Allah’a arzediyorum. Ve ben sizin bilemiyeceğiniz

şeyleri Allah tarafından (vahiy ile) biliyorum, dedi. 87. Ey oğullarım! Gidin de Yusuf’u ve kardeşini iyice araştırın, Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü kâfirler topluluğundan başkası Allah’ın

rahmetinden ümit kesmez. 88. Yusuf’un yanına girdiklerinde dediler ki: Ey aziz! Bizi ve ailemizi

kıtlık bastı ve biz değersiz bir sermaye ile geldik. Hakkımızı tam ölçerek ver. Ayrıca bize bağışta

da bulun. Şüphesiz Allah sadaka verenleri mükâfatlandırır.

89. Yusuf dedi ki: Siz, cahilliğiniz yüzünden Yusuf ve kardeşine yaptıklarınızı biliyor musunuz? 90.

Yoksa sen, gerçekten Yusuf musun? dediler. O da: (Evet) ben Yusuf’um, bu da kardeşim. (Birbirimize

kavuşmayı) Allah bize lütfetti. Çünkü kim (Allah’tan) korkar ve sabrederse, şüphesiz Allah güzel davrananların mükâfatını zayi etmez, dedi. 91. (Kardeşleri) dediler ki: Allah’a andolsun, hakikaten Allah seni bize üstün

kılmış. Gerçekten biz hataya düşmüşüz. 92. (Yusuf) dedi ki: “Bugün sizi kınamak yok, Allah sizi affetsin!

O, merhametlilerin en merhametlisidir.” 93. “Şu benim gömleğimi götürün de onu babamın yüzüne koyun,

(gözleri) görecek duruma gelir. Ve bütün ailenizi bana getirin.” 94. Kafile (Mısır’dan) ayrılınca, babaları (yanındakilere): Eğer bana bunamış demezseniz inanın ben Yusuf’un kokusunu alıyorum! dedi. 95. (Onlar da:) Vallahi

sen hâla eski şaşkınlığındasın, dediler. 96. Müjdeci gelince, gömleği onun yüzüne koyar koymaz (Yakub) görür

oldu. Ben size: “Allah tarafından (vahiy ile) sizin bilemeyeceğiniz şeyleri bilirim” demedim mi! dedi. 97. (Oğulları) dediler ki: Ey babamız! (Allah’tan) bizim günahlarımızın affını dile! Çünkü biz gerçekten günahkârlar idik.

98. (Ya’kub:) Sizin için Rabb’imden af dileyeceğim. Çünkü O çok bağışlayan, pek esirgeyendir, dedi. 99. (Hep

beraber Mısır’a gidip) Yusufun yanına girdikleri zaman, ana-babasını kucakladı, “Güven içinde Allah’ın iradesiyle Mısır’a girin!” dedi. 100. Ana ve babasını tahtının üstüne çıkartıp oturttu ve hepsi onun için (ona kavuştukları için) secdeye kapandılar. (Yusuf) dedi ki: “Ey babacığım! İşte bu, daha önce (gördüğüm) rüyanın

yorumudur. Rabbim onu gerçekleştirdi. Doğrusu Rabb’im bana (çok şey) lütfetti. Çünkü beni zindandan çıkardı ve şeytan benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra sizi çölden getirdi. Şüphesiz ki

Rabb’im dilediğine lütfedicidir. Kuşkusuz O çok iyi bilendir, hikmet sahibidir.” 101. “Ey Rabbim! Mülkten

bana (nasibimi) verdin ve bana (rüyada görülen) olayların yorumunu da öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratan! Sen

dünyada da ahirette de benim sahibimsin. Beni Müslüman olarak öldür ve beni sâlihler arasına kat!”

P:87

86

4. Bir Sure Tanıyorum: Asr Suresi

Asr suresi Mekke’de inmiştir. 103. suredir, 3 ayetten oluşur. Kur’an’ı Kerim’de ayet sayısı en az

olan üç sureden birisidir. Sure adını birinci ayette geçen “asr” kelimesinden alır. Asr: Zaman, çağ,

ikindi vakti gibi anlamlara gelir.

Surenin başında zamana yemin edilerek onun insan hayatındaki yerine ve önemine dikkat

çekilmiştir. Çünkü zaman insan için değerlidir.

Asr suresinde dini sorumlulukların temelini oluşturan ilkelerden bahsedilmektedir. Bu kısa surede

iman; salih amel; hakkı ve sabrı tavsiye etmek gibi esaslara değinilmiştir. Bu esaslar bütünlük içinde

benimsenerek yaşandığı takdirde insanı dünya ve ahiret mutluluğuna ulaştırır.

Bismillâhirrahmânirrahîm

1. Vel asri.

2. İnnel insâne le fi husrin.

3. İllellezine âmenû ve amilus-sâlihâti

ve tevâsav bil haggi ve tevâsav bis-sabr.

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

Asra yemin olsun ki insan gerçekten zarardadır.

Ancak İman edip salih ameller işleyenler,

birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve

sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır.

Sureden ilkeler çıkaralım

Yusuf kıssasından ilkeler çıkaralım

Sure öğreniyorum

P:88

dindersi.tk

87

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Konu Kazanım ve Kavrama Testi

Dinin Temel Gayesi 2

10- Yusuf suresi, Hicretten önce Müslümanların Müşriklerden dolayı çok sıkıntı çektiği bir

dönemde indirilmiştir.

Aşağıdakilerden hangisi Müslümanların bu

sureden çıkaracağı bir mesaj olamaz?

A) Sabrın sonunun selamet oduğu

B) Karanlık günlerden sonra aydınlık günlerin geleceği

C) Allah’ın bütün Müslümanlara makam ve servet

vereceği

D) Allah’tan ümit kesmemek gerektiği

5- Hz. Yusuf’un, vezirin eşinin çirkin teklifini reddetmesi hangi ahlaki değerle ilgilidir?

A) Vefa B) İffet C) Gıpta D)Tevazu

6- Aşağıdakilerden hangisi Hz. Yusuf’un hayatından çıkarılabilecek ilkeler arasında yer almaz?

A) İntikam peşinde olmayıp affedici olmak

B) Karşılaşılan zorluklara karşı sabırlı olmak

C) Ceza vermek için zamanı gözetmek

D) Bir işin başına o iş konusunda onu en iyi

bileni getirmek

7- Alkol kullanmak aşağıdaki değerlerden hangisi

veya hangilerini tehdit eder?

A) Akıl B) Can C) Mal D) Hepsi

8. Aşağıdakilerden hangisi Hz. Yusuf ve

Hz. Musa’nın ortak bir özelliği değildir?

A) Firavunla mücadele etmişlerdir.

B) İsrailoğulları soyundandır.

C) Bir müddet sarayda yaşamışlardır.

D) Mısır’da bulunmuşlardır.

9. Aşağıdakilerden hangisi Yusuf suresinde

geçmemektedir?

A) Hz. Yusuf’u görünce kadınların ellerini kesmesi

B) Hz. Yusuf’un evlenmesi

C) Yedi yıl bolluk ve Yedi yıl kuraklık olması

D) Bir Kervanın Yusuf’u Mısıra götürmeleri

“Ey iman edenler! Mallarınızı karşılıklı rıza ile yapılan ticaret dışında batıl ile (haram ve haksızlıkla)

aranızda yemeyin ve birbirinizi öldürmeyin. Allah

şüphesiz size merhamet edicidir. “

1- Yukarıdaki ayet hangi değerleri korumaya

yöneliktir?

A) Mal-can B) Mal-Akıl

C) Akıl-can D) Mal-nesil

2- “Ey İnananlar! İçki, kumar, putlar ve fal okları

şüphesiz şeytan işi pisliklerdir, bunlardan kaçının ki

kurtuluşa eresiniz.” (Maide/ 90)

Bu ayetten aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?

A) İslam dini, içki ve kumarı kesin bir şekilde

yasaklamıştır.

B) Sarhoş olmayacak kadar içki içilebilir.

C) İslam dini, insanın akıl sağlığına zarar

veren şeylerden uzak durulmasını istemiştir.

D) Ayette fal ve şans oklarından uzak durul

ması gerektiği belirtilmiştir.

3- Asr suresinde bir Müslümanın sahip olması

gereken temel özelliklere vurgu yapılmıştır.

Aşağıdakilerden hangisi bu ilkelerden biri değildir?

A) Allah’a iman etmek

B) Güzel davranışlar yapmak

C) Hakkı ve sabrı tavsiye etmek

D) Ahirete inanmak

4-

Öğretmen Ramazan’a “Hz. Yusuf’un hayatı”

konusunda doğru - yanlış sözlüsü yapmış

Ramazan tablodaki şu cevapları vermiştir:

D Y

I. Kardeşleri kıskançlıkları yüzünden

Hz. Yusuf’u kuyuya atmıştır.

X

II.

Kardeşi Hz. Harun ile birlikte

dönemin kralı Firavunla

mücadele etmiştir.

X

III. Mısır’da kendisine

yöneticilik verilmiştir . X

IV.

Hz. Muhammed’den (s.a.v.)

sonra peygamber olmuştur. X

Her doğru cevap 25 puan olduğuna göre

Ramazan kaç puan almıştır?

A) 100 B) 75

C) 50 D) 25

7.

1. Rüya yorumlama

2. Kuyuya atılma

3. Kuşlarla konuşma

4. İffetini koruma

Tabloda ifadelerden hangisi Hz. Yusuf’un hayatıyla

ilgili değildir?

A) 1 B) 2 C) 3 D) 4

8. Öğretmen: “Kur’an’da kıssası“Ahsenu’l Kasas”

(kıssaların en güzeli) olarak nitelendirilen peygamber

kimdir?

Din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeninin sorduğu

sorunun cevabı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Hz. Yahya

B)HzYusuf5.Test BİR PEYGAMBER TANIYORUM HZ. YUSUF (A.S.)

36

40

39

37

10

görevi

P:89

88

HZ. MUHAMMED’İN (S.A.V.) ÖRNEKLİĞİ

ÜNİTE KAVRAMLARI

Üsve-i Hasene: Peygamber Efendimiz insanlara güzel örnek olma özelliğine denir.

Sıdk: Peygamberlerin doğru olmak anlamına gelen özelliğine denir.

Emanet: Peygamberlerin güvenilir olmak anlamına gelen özelliğine denir.

İstişâre, müşâvere, şûra: Danışmak, görüş alışverişinde bulunmak

Azim: Bir kimsenin bir işteki engelleri yenme istek ve kararı, gayreti

Sebat: Bir konuda kararlı olmak, işi sonuna kadar götürmek.

ETKİNLİK YAPALIM

Pano hazırlama.

İstasyonlar: Doğruluk - merhamet - danışma- cesaret - hakkı gözetme - insanlara değer verme

NELER BİLİYORUZ?

Peygamberlerde bulunması gereken ortak özellikler nelerdir?

Peygamber Efendimiz’in ahlaki özelliklerini yazınız?

NELER ÖĞRENECEĞİZ?

1. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) doğruluğu ve güvenilir kişiliği ile peygamberlerin özellikleri

arasında ilişki kurarım.

2. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) merhameti ve affediciliğini örnek olaylarla açıklarım.

3. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) istişareye verdiği önemi ortaya koyan örnek olaylardan

hareketle gündelik hayatla ilgili çıkarımlarda bulunurum.

4. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) cesaret ve kararlılığını örnek olaylarla açıklarım.

5. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) hakki gözetmedeki hassasiyetine örnekler veririm.

6. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) insanlara verdiği değeri örneklerle açıklarım.

7. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) örnek davranışlarının toplumsal hayattaki önemini değerlendiririm.

8. Kureyş suresini ezbere okur, anlamını söyler, sureden ilkeler çıkarırım.

Ders Araç ve Gereçler: Sunu, ders kitabı, Kur’an Meali, konuyla ilgili videolar

P:90

89

HZ. MUHAMMED’İN (S.A.V.) ÖRNEKLİĞİ

P:91

90

HZ. MUHAMMED’İN (S.A.V.) ÖRNEKLİĞİ

P:92

91

ÜSVE-İ HASENE

Güzel örnek,

Peygamber Efendimizin

insanlara güzel örnek olduğunu belirten kur’an

ifadesi

SIDK:

Peygamberlerin doğru ve dürüst olmaları

özelliği

EMANET

Peygamberlerin

güvenilir olma

özelliği

ASHAB - SAHABE

Hz. Muhammed’i

görmüş, ona inanmış ve

Müslüman olarak ölen

kimseler

HILFUL-FÜDUL

(ERDEMLİLER TOPLULUĞU)

Mekke’de haksızlıklara

karşı mücadele amacıyla

oluşturulan peygamber

efendimizin gençliğinde

katıldığı topluluk.

RAHMET

Acımak,

Korumak,

Bağışlamak,

Merhamet Etmek

İSTİŞARE

Danışmak,

görüş alışverişinde

bulunmak

SEBAT

Kararlı olmak, bir işi sonuna kadar sürdürmek,

ŞEFKAT

Sevgi göstermek,

İçtenlik

AZİM

Bir kimsenin engelleri aşmadaki gayreti,

çabası

SUFFE

(ASHAB-I SUFFE)

Mescid-i nebi’nin içindeki yatılı okul olarak hizmet veren okul . Orada

eğitim görenlere ashabı

suffe denir.

ENSAR

Mekke’den

Medine’ye

hicret eden

Müslümanlara

yardım eden

Medine’li Müslümanlar

İMUHACİR

Mekke’den Medine’ye

göç eden Müslümanlar

Konuyla ilgili kavramlar

P:93

92

Peygamberlerin sahip olması gereken özelliklerinden ikisi sıdk ve emanet sahibi yani doğru ve

güvenilir olmalarıdır. Peygamber Efendimiz peygamberlik gelmeden öncede Mekke’de doğruluğu,

dürüstlüğü ve güvenirliliği ile tanınan bir kimseydi.

Mekke halkının dürüstlüğünden dolayı Ona “el- Emin” ünvanı vermesi, Mekke halkının önemli

eşyalarını Peygamber Efendimiz’e emanet olarak bırakmaları, Kâbe Hakemi olarak seçildiği zaman

Mekke halkının bundan memnun olması, Peygamberimize duyulan güvenin önemli göstergeleridir.

Peygamber Efendimiz doğruluk ve güvenilirlikle ilgili hadislerinde şöyle buyurmuştur:

“Allah’a inandım de ve dosdoğru ol.” (Müslim, iman, 62), “ Müslüman elinden ve dilinden başkalarının güvende olduğu kimsedir.” (Tirmizi, iman, 12) “Doğruluktan ayrılmayın doğruluk iyiliğe

iyilik, cennete götürür” (Müslim, birr, 105), “Münafığın işareti üçtür: Konuştuğunda yalan söyler,

söz verdiği zaman sözünde durmaz, emanete ihanet eder.“ ( Buhari, edep, 69)

Peygamberimiz ilk açık daveti yapacağı zaman Mekkelileri Safa tepesinin eteklerinde toplayıp onlara şöyle dedi: “Bu dağın ardında veya şu vadide düşman atlıları var; sabaha veya akşama üzerinize hücum edecekler!’ desem, bana inanır mısınız?” Oradakilerin hepsi “Evet” dediler. “Biz senin doğruluğunu tasdik ederiz.

Çünkü şimdiye kadar sende doğruluktan başka bir şey görmedik. Sen yanımızda yalanla itham edilmiş

bir insan değilsin.” Tecrid Tercemesi, c. 9, s. 244-246

Hz. Muhammed (s.a.v.) Bizans İmparatoru Herakliyus’u İslam’a davet mektubu göndermişti. İmparator

tereddüt içinde kalmış ve o sırada ticaret için o bölgede bulunan ve henüz Müslüman olmamış olan Ebu Süfyan’ı ve arkadaşlarını huzuruna getirtip Hz. Muhammed hakkında bazı sorular sormuştu: “Kendisinin peygamber olduğunu söylemeden önce onu yalan ile itham ettiğiniz olmuş mudur” “Sözünde durmadığı

olmuş mudur?” Ebu Süfyan bu sorulara ; “Hayır” cevabını vermiştir. (Buhari Vahy, 6; Taberi, I, 129)

Peygamber Efendimiz Medine pazarında gezerken, sergilenen buğday dikkatini çeker. Elini buğday dolu çuvalın içerisine daldırır, bir de bakar ki, buğdayın üstü kuru, altı yaştır. Hemen satıcıya neden

böyle yaptığını sorar. Satıcı: “Ya Resûlüllah! Yağmur yağdı, buğdayım ıslandı, ben de kuru olanları

üste, yaş olanları alta koydum.” dedi. Efendimiz: “Hayır, böyle yapma! Yaşı ayrı sergile sat, kuruyu

ayrı sergile sat.” Sonra çok genel bir uyarıyı dile getirerek buyurdu ki: “Bizi aldatan bizden değildir.”

(Ebû Davud, Buyû, 50)

Hudeybiye Antlaşması’ndaki şartlardan biri Mekkelilerden bir müşrik Müslüman olursa, onun Mekkelilere geri verilmesiydi. Antlaşma yapıldıktan sonra Mekkeli Ebu Cendel zincirlerini sürüyerek gelmiş

Peygamber Efendimiz de anlaşmanın şartlarına uyup istemeyerek Ebu Cendel’e biraz sabretmesini

söyleyip orada bırakmıştır. Buhari, Şurut 16, 1, Hacc 106

Hz. Muhammed (s.a.v.) misafir olarak gittiği evdeki kadının çocuğunu “Gel sana bir şey vereceğim.”

diyerek çağırdığını duyunca ona “Çocuğa ne vereceksin?” diye sordu. Kadın hurma vereceğini söyleyince

Allah Resulü: “Eğer aldatıp ona bir şey vermeseydin sana bir yalan günahı yazılmış olurdu.”

buyurdu. (Ebû Dâvûd, Edeb, 88.)

Yesar isimli bir Yahudi Çoban Müslüman olunca, Peygamberimiz koyunlarını sahiplerine iade

edip kendilerine katılmasını söylemiştir.

1. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Doğruluğu, Güvenilir Kişiliği

2. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Merhametli ve Affedici Oluşu

“ Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik” Enbiya/107 “ Andolsun, içinizden size

öyle bir Elçi geldi ki sıkıntıya uğramanız ona ağır gelir; size düşkün, mü’minlere şefkatli,

merhametlidir.” ( Tevbe/128)

Rahmet: Acımak, affetmek, bağışlamak, korumak ve şefkat etmek anlamlarına gelir.Allah’u Teâla rahmetinin bir gereği olarak doğru yoldan ayrılan insanları uyarmak üzere peygamberler göndermiştir. Peygamber

Efendimizin gelmesi insanlar için rahmet olmuş birçoğunun cehennemden kurtuluşuna vesile olmuştur. Özellikle

yetimler, öksüzler, güçsüzler, kadınlar, kız çocukları onun sayesinde korunmuş ve haklarına kavuşmuştur.

“ Andolsun, Allah’ın Resûlünde sizin için; Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve

Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır.” Ahzab/21

Dürüst olmanın göstergeleri nelerdir?

P:94

93

İstişare: Danışmak, bir konuda, ilgili olan kişilerle görüş alışverişinde bulunmaktır.

Şûra, istişare müşavere ve meşveret kelimeleri danışma anlamına gelir.

Şûra (Danışma) suresinin 38. ayetinde müminler için, “...Onların işleri aralarında danışma iledir...”

buyrulur. “...Eğer bilmiyorsanız bilenlere sorunuz.” (Enbiya/7) , “Her bilenin üstünde daha iyi

bilen vardır.“ (Yusuf /76 )ayetleriyle danışmanın önemi vurgulanmıştır.

Ali İmran suresinin 259. ayetinde Peygamberimize hitaben; “...İş konusunda onlara danış...” buyrulmaktadır. Peygamber Efendimiz vahyi gerektirmeyen konularda danışmayı ilke edinmiştir. Hz. Peygamber:

“Bir millet işlerini danışma ile yürüttüğü sürece zillete düşmez.” (Tirmizî, Fiten, 7.) buyurmuştur.

İstişare, hata yapma ihtimalini azaltır; konulara farklı bakış açılarından bakmayı sağlar; insanlara birlikte

hareket etme bilinci kazandırır; sorumlulukların paylaşılmasını sağlar; danışılan kişiyi değerli hissettirir.

Atalarımız: “Bin bilsen de bir bilene danış”, “Akıl akıldan üstündür” “Danışan dağlar aşmış

danışmayan düz yılda şaşmış” sözleriyle danışmanın önemine dikkat çekmişlerdir.

Peygamber Efendimiz ilk vahiy geldiği zaman eşi Hz. Hatice ile istişare yapmıştır. Peygamberimiz

(s.a.v.) kızı Hz. Fatıma Hz. Ali’ye istendiğinde, kızının görüşünü alarak kararını bildirmiştir.

Peygamberimiz Bedir Savaşı’nda Hubâb adlı sahabinin önerisiyle ordunun yerini değiştirmiştir. Uhut savaşında arkadaşlarıyla istişare edip çoğunluğun görüşüne uyarak savunma savaşı isteğinden vazgeçmiştir.

Peygamberimiz Hendek savaşında Selmânı Fârisî’nin hendek kazma fikrini benimsemiştir.

Hz. Muhammed (s.a.v.) önceleri mescitte bulunan bir hurma kütüğüne dayanarak hutbelerini ayakta verirdi. Hutbede Hz. Peygamberi daha iyi görebilecek ve duyabilecek yüksekçe bir yere ihtiyaç

duyulduğunu gören ashâpdan Temîmed-Dârî, ona bir minber yapmayı önerdi. Bu öneriyi ashabıyla

istişare eden Hz. Peygamber, Amcası Abbâs’ın kölesi Minâ’ya üç basamaklı sade bir minber yaptırdı.

2. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Merhametli ve Affedici Oluşu

3. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) İstişareye Önem Vermesi

“Allah’ın rahmeti sayesinde onlara yumuşak davrandın; eğer kaba ve katı yürekli olsaydın,

etrafından dağılıp giderlerdi. Onları affet ve onlar için bağışlanma dile...” Ali İmran/159

Hz. Muhammed (s.a.v.) İslam daveti yapmak için Taif şehrine gitmişti. Taifliler daveti kabul etmedikleri gibi Hz. Peygamberi küçümseyerek, hakaret ettiler ve çocuklara taşlattılar. Peygamber Efendimiz

Taiflileri affedip, onlar için; “Ey Rabb’im! Sen bunlara hidayet eyle. Onlar bilmiyorlar, onun için

böyle yapıyorlar.” diye dua etti. (Buhârî, Enbiyâ, 56.)

Hz. Muhammed (s.a.v.) Mekke’yi fethettiğinde Kendisini doğup büyüdüğü şehirden çıkmak zorunda

bırakan, öldürmek isteyen Mekke halkına: “Ey Kureyş topluluğu! Benden ne umuyorsunuz? Size nasıl

davranacağımı sanıyorsunuz?” Onlar da hayır (iyilik) beklediklerini, söylediler. Bunun üzerine Hz. Muhammed (s.a.v.): “Bugün ben size Yusuf Peygamberin kardeşlerine dediğini diyeceğim. Size hesap sormak yok, hepiniz serbestsiniz, evlerinize gidiniz.” buyurdu. (Beyhaki, Sünenül Kübra, C,9)

“Hz Muhammed (s.a.v.) bir gün torunlarından birini kucağına almış öperken onu gören bir arkadaşı:

‘Benim on tane çocuğum var ama bugüne kadar hiçbirini öpmedim.’ dedi. Hz Muhammed (s.a.v.) de

ona: “Merhamet etmeyene merhamet edilmez.” buyurdu. (Buhari, tevhit)

Sahabeden Enes (r.a.): “On yıl Peygamber Efendimiz’in hizmetinde bulundum. Bu müddet içerisinde

beni ne dövdü, ne azarladı. Bir defa yaptığım bir şey için “bunu niçin yaptın?” yapmadığım bir şey “Niçin

yapmadın?” deyip yüzünü ekşitmedi. O, insanların en güzel huylusu ve en çok merhametlisiydi.”

Demiştir. (Müslim, Fedâil, 52,)

Hz. Muhammed (s.a.v.), Allah Teâla’nın bütün yarattıklarına karşı sergilediği merhametli tavrı, hayvanlardan da esirgememiş ve Allah’ın rahmetine ulaşmak için tüm yaratılanlara merhametli davranmayı

önermiştir: “Merhametliler Rahman’ın merhamet ettiği kimselerdir. Siz yeryüzündekilere merhamet

edin ki göktekiler de size merhamet etsin...” ( Tirmizî, Birr)

“Bin bilsen de bir bilene danış.” atasözünü açıklayınız.

Yağmura niçin rahmet denir?

P:95

94

Şecaat: Cesaret, yiğitlik, kahramanlık.

Azim: Bir kimsenin bir işteki engelleri yenme istek ve kararı, gayreti.

Sebat: Bir işi sonuna kadar sürdürmek.

Bir toplumun yanlış inançlarına ve geleneklerine karşı çıkmak onlarla mücadele etmek büyük bir cesaret gerektirir. Peygamber Efendimiz 23 yıllık peygamberlik döneminde İslam davasında daima cesur,

azimli ve sebat sahibi olmuştur. Baskılar ve tehditler karşısında taviz vermemiş, hiçbir zaman geri

adım atmamıştır. “ Allah’ım! Kederden, üzüntüden, tembellikten, cimrilikten, korkaklıktan sana

sığınırım.” (Nesai, istiaze, 25) buyurmuştur.

Peygamber Efendimiz Mekkeli Müşriklerin Amcası Ebu Talip aracılığı ile yaptıkları dünyalık tekliflere

ve tehditlere: “Güneşi sağ elime, ayı da sol elime koysalar yine de Allah bu daveti güçlendirinceye

veya ben bu uğurda ölünceye kadar bu işi bırakmayacağım.” diye cevap vermiştir. (İbn-i Hişam, es-Sîre, C1)

Hicret esnasında Sevr mağarasında gizlenirken, müşriklerin yaklaştığını görüp endişelenen

Hz. Ebu Bekir’i: “Üzülme! Allah bizimle beraberdir.” diyerek sakinleştirmiştir.

Hz. Ali der ki: “ Savaşlarda Hz. Peygamber kadar düşmana yaklaşan bir kimse bulunmazdı. Birçok

kez, savaş kızışıp başımız dara düşünce Hz. Peygamber’e sığınırdık.”

Uhut savaşında ordu düşmanın arkadan kuşatmasıyla karıştığı zaman, cesaretiyle Müslümanları

büyük bir hezimete uğramaktan kurtarmış, Huneyn savaşında düşmanın saldırısıyla panikleyen orduyu

toparlamış ve savaşı kazanmıştır.

Bir gece Medine dışından korkunç bir gürültü işitilmişti.. Düşman tarafından bir baskın olduğu sanılmıştı.

Herkesten önce Hazreti Peygamber kılıcını kuşanarak gürültü tarafına koşmuş ve başkaları daha yeni hazırlanırken kendisi geri dönerek: “Korkacak bir şey yok!” diye halkı sakinleştirmiştir. (Buhari, tevhit, 28)

Peygamber Efendimiz savaş dışında cesaretini kaba güç ve kuvvetle göstermemiştir.

4. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Davasındaki Cesaret ve Kararlılığı

5. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Hakkı Gözetmedeki Hassasiyeti

Hak: Doğru, gerçek, gerçeğe uygun olan, maddi veya manevi kazanç anlamlarına gelir.

Hakkı gözetmek: Adil olmak ve her hak sahibine hakkını vermek demektir.

Adalet: Olması gerekeni olması gereken yere koymak herkese hak ettiğini vermektir.

Hz. Muhammed (s.a.v.) insanlığın huzuru için adaleti en temel ilke olarak görmüştür. O karar verirken

hiç kimseye ayrıcalık göstermezdi. Makam, mevki, zenginlik, soy, akrabalık bağı gibi durumlar onun verdiği

kararları etkilemezdi. “... Eğer hükmedecek olursan, aralarında adalet ile hükmet. Çünkü Allah adil

davrananları sever.” (Maide/22 ) ayetini daima ilke edinmiş, gücü değil hakkı ve haklıyı üstün tutmuştur.

Hz. Peygamber (s.a.v.) şahsına karşı yapılan hata ve kusurlara karşı hoşgörülü ve affedici olmuştur.

Güçsüzlerin, çocukların, yetim ve yoksulların haklarının korunmasında daha titiz ve hassas davranmıştır.

O hak sahibinin hakkını alması konusuna dikkat ederdi. “Güçsüzün, incindiği ve hakkını alamadığı

bir toplum yücelemez.” buyurmuştur. ( İbni Mace, Sadakat, 17)

Mescitte: “...Kimin bende bir alacağı varsa işte şahsım, işte malım gelsin, alsın...” buyurmuştur.

(İbn Sa’d, Tabakât, C 2, s. 255.)

Hz. Muhammed’in (s.a.v.) içinde doğduğu cahiliye toplumunda haksızlık çok yaygındı, haksızlığa

uğrayanların hakkını arayacakları bir makam yoktu. Kadınlar, köleler ve güçsüzler hiçbir hakka sahip

değildi. Peygamber Efendimiz toplumdaki haksızlıklara duyarsız kalmamış, gençlik çağında, haksızlığa

uğrayan insanlara yardım etmek amacıyla oluşturulan, Hılful-fudul topluluğuna katılmıştır.

Peygamberlik sonrasında, böyle bir antlaşmaya davet edilmesi durumunda yine katılacağını bildirmiştir.

Hz. Muhammed( s.a.v.), hüküm verirken hangi dinden olursa olsun insanlar arasında adaleti gözetmiştir. Ebu Hadrad adlı sahabi, bir Yahudi’den borç almıştı. Ancak Ebu Hadrad söz verdiği süre içinde

borcunu ödeyememişti. Borcunu ödemek için alacaklıdan süreyi uzatmasını istediyse de adam buna

razı olmadı. Peygamberimiz durumdan haberdar olunca Ebu Hadrad’dan elindeki bazı malzemeleri

satarak borcunu ödemesini, alacaklıyı mağdur etmemesini söyledi.

“Güçsüzün, incindiği ve hakkını alamadığı bir toplum yücelemez” Hadisini açıklayınız.

“Cesaretiyle yaşamayan esaretiyle ölür.” (Yavuz Sultan Selim) sözünü açıklayınız

P:96

95

İnsan Allah’ın yarattığı en değerli varlıktır. İnsanı değerli kılan, Allah inancı ve sahip olduğu ahlaki

değerlerdir. İnsan bu özelliklerini koruduğu sürece değerli olur. Peygamber Efendimiz insan onurunu

korumaya çok özen gösterirdi. Müslümanlarla karşılaşınca selam verir, hal ve hatırını sorar onlarla ilgilenirdi.

Bir kişiyle konuşurken o kişi yüzünü çevirmedikçe yüzünü çevirmez, tokalaştığında karşısındaki elini bırakmadıkça elini çekmezdi. Arkadaşlarıyla otururken ayaklarını asla uzatmazdı. Zengin, fakir, güçlü, zayıf ayırımı yapmaz herkese değer verirdi. Kendisine verilen hediyeleri kabul eder, hasta olanları ziyaret ederdi.

Hz. Muhammed (s.a.v.) bir gün arkadaşlarıyla otururken önlerinden bir cenazenin geçmesi üzerine

ayağa kalktı. Cenaze geçince arkadaşları: “Ya Rasulallah o cenaze bir Müslümana ait değildi,” dediler.

Peygamberimiz cevap verdi: “Olsun! O da bir insan değil mi?” (Müslim, cenaiz, 8)

Peygamberimizin Mescidini temizleyen Ümmü Mihcen adında fakir, zenci bir kadın vardır. Rasulullah onu göremeyince nerede olduğunu sorar. Öldüğünü söylerler. Onun ölümüne kimse önem vermemiştir. Rasulullah, “Bana haber vermeniz gerekmez miydi?” diye sitem eder, mezarına giderek iki rekât namaz kılar. Sonra

şöyle dua eder: “Allah’ım, bu mezarın içini nurla doldur, benim kıldığım namaz sebebiyle nurlandır.”(1)

Mekke’nin fetih günü Resûlullah Mescid-i Haram’a girdiğinde Hz. Ebû Bekir henüz Müslüman

olmayan babası Ebu Kuhafe’yi Onun huzuruna getirdi. Hz. Peygamber, “Yaşlı babanı buraya kadar

yormayıp evinde bıraksaydın onu biz ziyarete giderdik.” deyip iltifatta bulundu ve: “ Ey Ebu Kuhâfe!

Müslüman ol, kurtul!” buyurdu. Ebu Kuhafe hak şehadeti getirdi. Müslüman oldu, (İbn Sa’d, V/451)

Peygamber Efendimiz aralarında geçen bir tartışma sonucu Bilali Habeşi’ye “Kara kadınının oğlu”

diyen Ebu Zerr’i : “Sende hâlâ cahiliye âdetleri görüyorum” buyurarak tutumunu eleştirip uyarmıştır.

Ebu Zerr de Bilal’den özür dilemiştir. (İbn Sa’d, Tabâkât, 4: 211.)

Zeyd 3 ya da 5 yaşlarında idi. Zeyd’in çok bağlandığı, çok sevdiği, adını Umeyr koyduğu küçük bir kuşu

vardı. Hz. Peygamber Zeyd’i her gördüğünde “Umeyr’in babası” anlamında “Ebu Umeyr” diye hitap ederdi.

Bir gün Zeyd’in kuşu öldü. Onun ölümü Zeyd’i çok üzdü. Kuşun öldüğü günlerde Hz. Peygamber Zeyd’in

evine gitti. Çocuğun kederli hali, Hz. Peygamber’in merhametli kalbini etkiledi. Onu neşelendirmek istedi.

Çocuğun saçlarını okşayarak yanağını öptü. Gülümseyerek: “Ya Eba Umeyr! Nuğayr ne oldu, hayvanı ne

yaptın?..” dedi. Hz. Peygamber’in kalbe huzur veren ilgisiyle ferahlayan Zeyd, bu söze çok güldü. (3)

Peygamberimizin Medine’ye gelen Necranlı Hristiyan din adamlarına mescidinde kendi ibadetlerini

yapma izni vermesi hoşgörüsü ve misafirlerine verdiği değeri gösterir. (İbn Hişâm, Siretun- Nebeviyye, II,223-224)

6. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) İnsanlara Değer Vermesi

Mahzumoğulları’ndan bir kadın hırsızlık yapar. Peygamber Efendimiz’in çok sevdiği Üsâme b. Zeyd’i

Peygamber Efendimize aracı olarak göndererek kadınının cezasının affedilmesini istediler. Üsâme

gelip durumu anlatınca, Peygamber Efendimiz Üsâme’ye: “Allah’ın koyduğu cezalardan birinin uygulanmaması için aracılık mı yapıyorsun?” diye sordu; sonra ayağa kalktı ve halka şöyle hitap etti: “Sizden

önceki milletler şu sebeple yok olup gittiler: Aralarından soylu, mevki ve makam sahibi biri hırsızlık yapınca

onu bırakıverirler, zayıf ve kimsesiz biri hırsızlık yapınca da onu hemen cezalandırırlardı. Allah’a yemin ederim ki, Muhammed’in kızı Fâtıma hırsızlık yapsaydı, elbette onun da elini keserdim.“ (Buhari, hudud, 11)

Hz. Muhammed (s.a.v.) mescitte arkadaşlarıyla oturuyordu. Biraz sonra bir arkadaşının oğlu babasının

yanına geldi. Adam, oğlunu öpüp dizine oturttu. Bir süre sonra bu kez adamın kızı geldi. Onu ise hemen

yanında bir yere oturttu. Bunun üzerine Hz. Muhammed (s.a.v.) “Çocuklarının ikisini bir tutsana.”

buyurarak onu uyardı.

Peygamber Efendimizin amcası Abbas henüz Müslüman olmamış, Bedir savaşına Müşriklerin

safında katılmış, esir düşmüştü. Esirler fidye karşılığında serbest bırakıldılar. Peygamber Efendimiz amcası

Abbas’ın esir düşmesine üzülmekle birlikte ondan da fidye almış, diğer esirlerle arasında ayrımcılık yapmamıştır.

Peygamber Efendimiz: “Müslümanın Müslüman üzerindeki hakkı beştir: Selâmını almak,

hastalanınca ziyaret etmek, cenazesine katılmak, dâvetine icabet etmek, aksırınca “yerhamukellah”

demek.” (Buhârî, Cenâiz 2 ) buyurmuştur.

Peygamber Efendimiz veda hutbesinde temel insan haklarından bahsetmiş. İnsanların eşit olduğunu,

erkeklerin kadınlar üzerinde hakkı olduğu gibi kadınların da erkekler üzerinde haklarının olduğunu bildirmiştir.

5. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Hakkı Gözetmedeki Hassasiyeti

1- Müslim, cenaiz, 71

2- Buhari, edep, 22

3- Buhari edep, 112

İnsanlara değer vermenin göstergeleri nelerdir?

P:97

96

Peygamber Efendimiz ’in ahlaki davranışlarıyla ilgili ikişer örnek yazınız.

Aşağıdaki boşluklara uygun kavramları getiriniz.

(Şecaat, Sebat, üsve-i hasene, istişare, sebat, sıdk, emanet, azim)

1- Peygamber Efendimiz insanlara güzel örnek olma özelliğine ………………………...denir.

2- Bir konuda danışma, görüş alışverişinde bulunmaya ………………………….denir.

3- Bir konuda kararlı olmak işi sonuna kadar götürmeye…………………………..denir.

4- Yiğitlik, kahramanlık gösterip körü körüne tehlikeye atılmamaya …………………...denir.

5- Bir işteki engelleri aşma istek ve kararına ……………………..…….denir.

6- Peygamberlerin güvenilir olmak anlamına gelen özelliğine …………………..denir.

7- Peygamberlerin doğru olmak anlamına gelen özelliğine ………………….…..denir.

HZ. MUHAMMED’İN (S.A.V.) ÖRNEKLİĞİ

Doğruluğu,

Güvenilir kişiliği

İstişareye

Önem Vermesi

Davasındaki

Cesaret ve

Kararlılığı

Merhameti ve

Affedici Oluşu

İnsanlara

Değer

Vermesi

Hakkı

Gözetmedeki

Hassasiyeti

P:98

97

Peygamberim çok cömerttir,

Akan sudan esen yelden,

İsraf etmez, hem ettirmez,

Kerem sahibi Nebidir.

Peygamberim çok sevendir,

Hem de çok sevilendir,

Ümmetini çok düşünen,

Üzerine titreyendir.

Peygamberim çok çalışır,

Gece demez gündüz demez,

Gayret eder, azim eder,

Yılmaz, usanmaz o rehber.

Peygamberim güvenilir,

Hem sözüne hem özüne,

Doğru sözlü güzel yüzlü,

Muhammedül-Emindir.

Peygamberim hep danışır,

Fikir sorar, görüş alır,

Değer verir tekliflere,

Uygulatır gerekirse.

Peygamberim öğretmendir,

Hem öğreten hem gösteren,

Kur’an’daki hükümleri,

Tebliğ eden bir Resuldür.

Talip ORHAN

AHLAKI NEBİ

Peygamberim merhametlidir,

Öksüzleri korur gözetir,

Tüm insanlığa rahmettir,

Yetimleri korur gözetir.

Peygamberim şefkatlidir,

Kalbi yumuşak bir Nebidir,

Garipleri, çocukları,

Okşayan bir Peygamberdir.

Peygamberim sabırlıdır,

Haktan gelene razıdır,

Açlık, güçlük susuzluğa,

Tüm zorluklara katlanır.

Peygamberim çok cesurdur,

Küfre karşı dimdik durur,

Zulüm eden zalimlerin,

Kalplerine korku verir.

Peygamberim affedendir,

Hoşgörülü bir Nebidir,

İncitilir, İncinir de,

İncitmeyen bir Resuldür.

Peygamberim hak gözetir,

Adaleti ilke edinir,

Bütün haklar karşısında,

Boynu kıldan da incedir.

Şiirde geçen Peygamber Efendimiz’in ahlaki özelliklerini tespit ederek, bu özelliklerin

nasıl davanışa dönüştüğüne örnekler veriniz.

Şiir

P:99

98

7. Bir Sure Tanıyorum: Kureyş Suresi ve Anlamı

Kureyş suresi, Mekke döneminde inmiştir. 4 ayetten oluşur. Kur’an tertibine göre 106. sıradadır.

Kureyş, Peygamber Efendimiz’in mensup olduğu kabilenin adıdır. Peygamberimiz doğduğunda Mekke

Kureyş kabilesinin yönetimi altındaydı. Mekke halkı ticaretle uğraşıyordu. Yazın Şam tarafına kışın

da Habeşistan ve Yemen’e ticari yolculuklar yapıyorlardı. Kureyş kabilesi diğer kabileler arasında

önemli ayrıcalıklara sahipti, özellikle ticari ayrıcalıkları vardı.

Kâbe’ye hizmet ettikleri için gittikleri yerlerde saygıyla karşılanıyor, güvenlikleri sağlanıyor, alışveriş

konusunda kolaylık gösteriliyordu. Surede Yüce Allah, onlara verdiği nimetleri ve sağladığı kolaylıkları

hatırlatıp, kendisine kulluk etmelerini, kulluğun gereğini yapmalarını istemektedir.

Bismillâhirrahmânirrahîm

1- Li îlâfi gurayşin.

2- Îlâfihim rihleteşşitâi vessayf.

3- Felya’budû rabbe hâzelbeyt.

4- Ellezî et’amehum min cûin

ve âmenehum min havf.

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

Kureyş’i alıştırdığı,

Onları kış ve yaz yolculuğuna alıştırdığı için,

Onları açlıktan doyuran ve

her çeşit korkudan emin kılan,

Bu evin (Kâbe’nin) Rabb’ine kulluk etsinler.

Sureden ilkeler çıkaralım

Sure öğreniyorum

Hz. Muhammed’in (s.a.v.) ahlakının örnekliği konusunda bir kompozisyon yazınız.

P:100

dindersi.tk

99

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Konu Kazanım ve Kavrama Testi

Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Örnekliği 1

8- Pazarda, meyve tezgahında iyi meyveleri öne,

kötülerin, ise arkaya dizildiğini gören Mehmet: “Acaba

bunlar Peygamber Efendimiz’in hadisini bilmiyorlar

mı?” diye düşünmüştür.

Mehmet, Hz. Peygamber’in hangi hadisini

hatırlamıştır?

A) Bizi aldatan bizden değildir.

B) Merhamet etmeyene merhamet edilmez.

C) İlim öğreniniz ve onu insanlara öğretiniz.

D) Hiç kimse kendi emeği ile kazandığından daha

hayırlı bir lokma yememiştir.

5- Hz. Muhammed (s.a.v.) peygamberlik görevini yerine getirirken Kur’an’ın öğütlerini hem

açıklamış hem de bizzat yaşamıştır. Buna göre

Hz. Muhammed (s.a.v.)’in peygamberlik görevinin temel amacı olarak aşağıdakilerden hangisi

gösterilebilir?

A) İnsanlar arasında eşitlik sağlamak

B) Siyasi birlik sağlamak

C) İnsanlara her konuda örnek olmak

D) İnsanların refah düzeyini artırmak

6- Aşağıdaki ifadelerde Hz. Muhammed (s.a.v. )’in

hangi özelliğine değinilmemiştir?

I- Hz. Muhammed (s.a.v.) komşu ve akrabalarıyla

ilgilenirdi.

II- Kuşu ölen bir çocuğu ziyaret edip teselli etmiştir.

lll- Savaşlarda ön saflarda çarpışırdı.

A) Sorumluluğu B) Çocuk sevgisi

C) Cesareti D) İşlerini danışarak yapması

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.

I- Kureyş’in emniyetini sağladığı,

II- Yaz ve kış yolculuğunda onları ısındırıp

yakınlaştırdığı için onlar,

III- Bu evin (Kâbe’nin) Rabb’ine kulluk etsinler.

IV- Ki O (Allah) kendilerini açlıktan (kurtarıp) doyuran

ve her çeşit korkudan güvenliğe kavuşturandır.

7- Yukarıdaki Kureyş suresinin mealinden hangi

sonuç çıkarılamaz?

A) Kureyşliler yaz ve kış yolculuğu yapmıştır.

B) Allah Kureyşlilere peygamber göndermiştir.

C) Kureyşlilerden Allah’a kulluk etmeleri istenmektedir.

D) Allah Kureyşlilerin emniyetini sağlamıştır.

Hz. Ayşe’ye Peygamberimizin ahlakının nasıl olduğu

sorulduğunda, “Onun ahlakı Kur’an’dı.” diye cevap

vermiştir.

1- Hz. Ayşe’nin bu sözüyle anlatmak istediği aşağıdakilerden hangisidir?

A) Peygamberimizin Kur’an’daki ilkeleri yaşadığı

B) Peygamberimizin ahlak kurallarını önemsediği

C) Peygamberimizin merhametli birisi olduğu

D) Peygamberimizin Kur’an’ı çok okuduğu

“İşlerinde onlarla istişare et.” Ali İmran/159

“ Sana buyrulduğu gibi dosdoğru ol.” Hud/112

2- Peygamber Efendimiz’e hitaben gelen yukarıdaki

ayetlerde hangi ahlaki davranışları uygulaması

emrediliyor?

A) Cesaretli olması-hakkı gözetmesi

B) Danışarak iş yapması-sabırlı olması

C) Güvenilir olması-merhametli olması

D) Danışarak iş yapması-dürüst olması

Hz. Muhammed (s.a.v.) sözlerinde, davranışlarında

ve düşüncelerinde doğru ve güvenilir bir insandı.

Herkese karşı sevgi ve merhametle doluydu. İnsanlarla selamlaşır, tokalaşır ve halini hatırını sorardı.

4-Yukarıdaki paragrafta Hz. Muhammed (sav)’in aşağıda verilen hangi özelliğinden bahsedilmemiştir?

A) Güvenilir bir insan olmasından

B) Çalışkan ve zeki bir insan olmasından

C) İnsanlara değer vermesinden

D) İnsanlara karşı merhametli olmasından

Davranış Hadis

• İnsanların fikirlerine başvurması

• Kararlı olması

• Merhametli

ve hoşgörülü

olma

I. Güneş’i sağ elime Ay’ı sol

elime koysalar yine de davamdan vazgeçmem

II. Yetimi sevindirmek kalbi

yumuşatır.

III. Güçsüzün incindiği ve

hakkını alamadığı bir

toplum yücelemez.

IV. Bir millet işlerini danışma

ile yürüttüğü sürece sıkıntıya

düşmez.

3- Yukarıda verilen tablodaki hadislerden hangisi

karşısında verilen hedef davranış ile ilgili bir

ifade değildir?

A) I. B) II. C) III. D) IV.

P:101

dindersi.tk

100

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Konu Kazanım ve Kavrama Testi

Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Örnekliği 2

9- Hz. Muhammed’in (s.a.v.) bireye ve topluma

güzel örnek olması özelliği Kur’an-ı Kerim’de

nasıl ifade edilir?

A) İstişare B) Üsve-i hasene

C) Salih amel D) Sahabe

Erdemliler Birliği anlamına gelir. Mekkeli bir grup duyarlı insanın haksızlıklara karşı mücadele amacıyla

oluşturmuş oldukları bir topluluktur. Peygamberimizde gençliğinde bu topluluğa katılmıştır.

6- Yukarıda özellikleri verilen topluluk aşağıdakilerden hangisidir?

A) Darul-fudul B) Darun-nedve

C) Hacerul-esved D) Hılful-fudul

Hz. Muhammed (s.a.v.) hastaları ziyaret eder, cenazelere katılır, insanlar arasında ayrım yapmazdı.

Kimseyi küçük görmemiş, kendisine hediye getiren

kimselerin hediyesini kabul etmiş ve onlara en güzeli

ile karşılık vermiştir.

7- Bu durum onun hangi özelliği ile yakından ilgilidir?

A) Sözünde durması B) Sabrı

C) İnsanlara değer vermesi D) Cesareti

Gizli davet sona erip, İslam’ı açıktan yayması emredildiğinde Hz. Peygamber (s.a.v.) Safa tepesine çıkar

ve “Ey Kureyşliler” diye seslenir. Onun sesini duyanlar

dinlemek için etrafına toplanırlar. Peygamberimiz

(s.a.v.) “ Size şu tepenin arkasından bir düşman ordusunun geldiğini söylesem bana inanır mısınız?” diye

sorar. Oradakilerin hepsi “ Evet, inanırız. Çünkü senin

yalan söylediğini hiç duymadık.” derler.

“ O halde sizi Allah’tan başka İlah olmadığına inanmaya çağırıyorum” der.

8- Müşriklerin Peygamberimizin bu sorusunu

onaylaması Peygamberimizin hangi yönünün bir

göstergesidir?

A) Dürüstlüğü ve güvenilirliğinin

B) Danışarak iş yapmasının

C) İnsan sevgisinin

D) Zamanı iyi değerlendirmesinin

Peygamber Efendimiz kendisini çocuklara taşlatan Taif

halkı için; “Rabb’im, halkımı bağışla. Onlar ne yaptıklarının farkında değiller.” diyerek onları affetmiştir.

1- Yukarıda peygamberimizin sözleri verilmiştir. Bu

sözleri onun hangi özelliğini gösterir?

A) Merhametli oluşunu B) Sabırlı oluşunu

C) Cesaretli oluşunu D) Danışarak iş yaptığını

2- Hz. Muhammed (s.a.v.) danışarak iş yapmaya

önem verirdi. Kendi görüşü farklı da olsa

çoğunluğun görüşüne göre hareket ederdi.

Böyle yapmakla peygamberimizin aşağıdakilerden

hangisini hedeflediği söylenemez?

A) Birlikte düşünme ve hareket etmeyi

B) Sorumlulukların paylaşılmasını

C) Kendisinin sorumluluk almaktan çekinmesi

D) Danışmanın doğru karara ulaştıracağını

3- Peygamberimiz bir hadisinde, “ Kuvvetli kimse

güreşte başkalarını yenen kimse değildir. Öfkelendiğinde öfkesine hâkim olandır” demiştir.

Bu hadis bize neyi tavsiye eder?

A) Güçlü olmayı B) Özdenetim sahibi olmayı

C) Merhametli olmayı D) Hakkı gözetmeyi

“... Ve yapacağın işler konusunda onlarla istişare

et..” (Âl-i İmrân suresi, 159)

4- Yukarıdaki ayette Peygamberimize ve Müslümanlara emredilen aşağıdakilerden hangisidir?

A) Verdiği sözde durmak B) Hoşgörülü olmak

C) Hakkı gözetmek D) Danışarak iş yapmak

10- Aşağıdakilerden hangisi peygamberlerin

özellikleri arasında yer almaz?

A) Dürüst olmak

B) Akıllı ve zeki olmak

C) Soylu ve zengin bir aileye mensup olmak

D) Allah’tan aldığı bilgileri insanlara ulaştırmak

5- Aşağıdakilerden hangisi danışmanın bir faydası

olarak değerlendirilemez?

A) Farklı bakış açılarının ortaya çıkmasını sağlaması

B) Sorumluluğu ortadan kaldırması

C) Ortak akıl ile hareket edilmesi

D) Hata payını azaltması

P:102

dindersi.tk

101

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Konu Kazanım ve Kavrama Testi

Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Örnekliği 3

I. Hudeybiye Barış Anlaşması’nın sonuçları ile ilgili

olarak eşinin fikrini benimsemiştir

II.Hendek savaşında Selman-ı Farisi’nin hendek

kazma fikrine sıcak bakmıştır

III. Bedir savaşında ordunun yerinin belirlenmesi

konusunda arkadaşlarının düşüncesine uymuştur.

7- Yukarıdaki anlatımlarda, Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in hayatındaki örnek davranışlardan

hangisine vurgu yapılmıştır?

A) Merhametli oluşu B) İstişare etmesi

C) Hakkı gözetmesi D) Sabrı ve cesareti

5- Kadının birisi hırsızlık yapar. Kureyşliler kadınının

soylu bir aileye mensup olması sebebiyle cezalandırılmasını istemezler. Peygamberimize Üsâme’yi aracı

olarak gönderirler. Ancak Peygamberimiz, “Hırsızlık

yapan kızım Fatıma da olsa yine de cezasını verirdim.” diyerek bu teklifi geri çevirir.

Bu durum Peygamberimizin hangi yönüyle ilgili

değildir?

A) İnsanlara değer vermesi

B Adaleti gözetmesi

C) Hak ve hukuku gözetmesi

D) Ayrımcılık yapmaması

Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: “Beş şey gelip

çatmadan önce, bu beş şeyin kıymetini bilin: Ölüm

gelmeden önce hayatın; hasta olmadan önce sağlığın; ihtiyarlamadan önce gençliğin; fakirlikten önce

zenginliğin; meşguliyet gelmeden önce boş vaktin.

6- Peygamber Efendimizin burada vermek istediği

genel mesaj nedir?

A) Danışarak iş yapmak B) Sabırlı olmak

C) Zamanı değerlendirmek D) Hakkı gözetmek

1- On yıl Peygamberimizin hizmetinde bulunan Enes

(r.a.) diyor ki: “Peygamberimiz bana hiçbir gün “öf ”

bile demedi. Yaptığım bir şey için bunu niye yaptın,

yapmadığım bir iş için niye yapmadın diye beni azarlamadı. ” Enes (r.a.)’nın bu sözü Hz. Muhammed

(s.a.v.)’nin hangi özelliği ile ilgilidir?

A) Cesaretli olması B) Sabırlı olması

C) Hoşgörülü olması D) Hakkı gözetmesi

Ebû Hadrad isminde bir sahabe bir Yahudi’den bir

miktar borç alır. Borcun vakti dolunca Yahudi parasını

ister ancak sahabenin parası yoktur, sonra ödemeyi

teklif eder. Ancak Yahudi ısrar eder. Sahâbi peygamberimizin yanına gelir durumu anlatır. Peygamberimiz

sahâbiye, evinde eşyası varsa satıp borcunu ödemesini borç verenini mâdur etmemesini söyler.

2- Yukarıda verilen olay Peygamberimizin hangi

yönünüyle ilgilidir?

A) Hakkı gözetmesi B) Danışması

C) Sözünde durması D) İnsanlara değer vermesi

I. “...Verdiğiniz sözü yerine getirin. Çünkü verilen

söz, sorumluluk gerektirir.” (İsra /34)

II. “Bir işi bitirdiğin zaman hemen başka bir işe

koyul.” (İnşirâh /7)

III. “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!...”(Hud/112)

IV. “Ve onlar ki kendilerine emanet edileni korur,

verdikleri sözü yerine getirir ve şahitliklerini

(dosdoğru) yaparlar.” (Meâric/32-33)

3- Yukarıda numaralandırılarak verilen ayetlerden

hangisi konusu itibariyle diğerlerinden farklıdır?

A) I. B) II. C) III. D) IV.

8- Hz. Muhammed ‘e (s.a.v.) “Artık sen emrolunduğun şeyi açıkla ve müşriklere aldırış etme.”

(Hicr/94) ayeti geldikten sonra Mekkelilere putlara tapmanın yanlış olduğunu çekinmeden açık

yüreklilikle ilan etmesi peygamberimizin aşağıdaki özelliklerinden hangisini yansıtır?

A) Adaletini B) Güvenilirliğini

C) Cömertliğini D) Cesaretini

4- Necran Hristiyanları Peygamberimizi (s.a.v.) ziyarete

gelmişlerdi. Tam ziyaret saatinde Müslümanlar ikindi

namazına yönelmişlerdi. Bu sırada heyette bulunan

Hristiyanlar mescidin doğusuna dönerek kendi ibadetlerini yapmaya başladılar. Bazı sahabeler onlara engel

olmak istedi ancak Hz. Muhammed’in (s.a.v) onların

ibadetlerini serbestçe yerine getirmesini istemiştir.

Bu metinde peygamber Efendimizin;

I. Hoşgörüsü

II. Cesareti

III. İnsanlara değer vermesi

Hangi kişisel özellikleri vurgulandığı söylenebilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II

C) I, II ve III D) I ve III

P:103

dindersi.tk

102

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Konu Kazanım ve Kavrama Testi

Peygamberimiz (s.a.v.) arkadaşları ile otururken

önlerinden bir cenaze geçer. Efendimiz hemen

ayağa kalkar. Yanındakiler, geçen cenazenin Müslüman olmadığını, bir Yahudi’ye ait olduğunu söylerler.

Buna karşılık Hz. Muhammed (s.a.v) ‘Bu da bir insan

değil mi?’ diye buyurmuştur.

1-Yukarıdaki paragrafta Peygamberimiz (s.a.v)’

in yaşamında uyguladığı örnek davranışlardan

hangisine işaret edilmektedir?

A) Peygamberimiz Yahudi geleneklerine saygı duyardı.

B) Peygamberimiz güvenilir bir insandı.

C) Peygamberimiz insanlara değer verirdi.

D) Peygamberimiz Yahudileri çok severdi.

“Allah’tan bir rahmet eseridir ki, sen onlara yumuşak

davrandın. Eğer sen huysuz ve katı kalpli olsaydın

muhakkak ki onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi.

Artık günahlarının bağışlanması için dua et.“

(Al-i İmran,159)

3- Yukarıdaki ayet mealinde Hz. Muhammed’in

(s.a.v.) hangi yönü vurgulanmaktadır?

A) Hakkı gözetmesi

B) Hoşgörülü olması

C) Zamanı iyi değerlendirmesi

D) Güvenilir olması

Peygamber Efendimiz Mekkeli Müşriklerin amcası

Ebu Talip aracılığı ile yaptıkları dünyalık tekliflere ve

tehditlere, “Güneşi sağ elime, ayı da sol elime koysalar

yine de Allah bu daveti güçlendirinceye veya ben bu

uğurda ölünceye kadar bu işi bırakmayacağım.”

diye cevap vermiştir.

2- Bu olay peygamberimizin hangi özelliğini

gösterir?

A) Cesareti ve kararlılığı

B) Merhametini

C) Zamanı iyi değerlendirmesini

D) Danışarak iş yaptığını

4- Peygamberimizi hayatındayken görüp

Müslüman olarak ölen kimselere ne ad verilir?

A) Muhacir B) Hanif C) Havari D) Sahabi

630 yılındaki Huneyn savaşında, Müslümanların

ordusu bir vadiden geçerken pusuya düşürülmüştür. Ordu dağılmaya başlamıştır. Peygamberimizin

çevresinde çok az insan kalmıştır. Böyle bir durumda

peygamberimiz askerlerine, “Nereye gidiyorsunuz?

Ben Allah’ın Resulüyüm...” diye bağırarak düşman

üzerine yürümüştür. Bunu gören askerler geri dönerek savaşa başlamışlar ve bir felaketi önlemiştir.

6- Bu olay peygamberimizin hangi özelliğini

gösterir?

A) Danışarak iş yaptığını

B) Merhametini

C) Zamanı iyi değerlendirmesini

D) Cesaretini

Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Örnekliği 4

7- Aşağıdaki kelimelerden hangisi bir engeli aşmak

için çalışmak, gayret göstermek anlamına gelir?

A) Sıdk B) Azim C) Şura D) Suffe

8- Aşağıdaki ayetlerden hangisi Peygamber Efendimizin merhamet ve hoşgörüsüyle ilgili değildir?

A) “Andolsun ki, Resûlullah, sizin için, Allah’a ve

ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok

zikredenler için güzel bir örnektir.” Ahzab/21

B) “Size kendi içinizden öyle bir peygamber geldi ki,

sizin sıkıntıya uğramanız ona ağır gelir. O size çok

düşkün, müminlere çok şefkatli, çok merhametlidir.”

Tevbe/128

C) “Allah’ın rahmetiyle onlara karşı yumuşak davrandın, yoksa kaba ve katı yürekli olsaydın mutlaka

yanından ayrılıp giderlerdi...” Ali İmran/159

D) “Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik.”

Enbiya/107

Hadis Hedef Davranış

I. “Güçsüzün, incindiği ve hakkını

alamadığı bir toplum yücelemez.”

Adaleti

gözetme

II. “Sizin en hayırlınız insanlara

faydalı olanınızdır.”

İnsanlara

değer verme

III. “Her insan hata eder.

Hata işleyenlerin en hayırlıları

tövbe edenlerdir.”

Cesaret

IV. “Müslüman, elinden ve

dilinden başkalarının güvende

olduğu kimsedir.”

Dürüstlük

5- Yukarıda verilen tablodaki hadislerden hangisi

karşısında verilen hedef davranış ile ilgili bir söz

değildir?

A) I B) II C) III D) IV

P:104

103

KUR’AN-I KERİM VE ÖZELLİKLERİ

ETKİNLİK YAPALIM

Sınıfa Kur’an-ı Kerim mushafları getirelim. Kur’anı Kerimin iç düzeni hakkında bilgi verelim.

İstasyonlar: Kur’an’la ilgili kavramlar - indirilişi - iç düzeni - ana konuları - temel özellikleri

ÜNİTE KAVRAMLARI

Furkan: Kur’an-ı Kerim’in isimlerindendir. Doğru ile yanlışı, hak ile batılı ayıran demektir

Sünnet: Peygamber Efendimiz’in sözleri ve davranışları ve takrirleridir.

İbadet: Kulluk, Allah’a kulluk bilinciyle yapılan davranışlardır.

Ahlak: Güzel huy ve davranışlar

Muamelat: İnsanlar arasındaki hukuki, ticari ve sosyal İlişkileri düzenleyen kurallara denir.

Kıssa: Kur’an-ı Kerim’de peygamberler ve geçmişte yaşamış milletlerle ilgili anlatılan

ibretli hikayelere denir.

NELER BİLİYORUZ?

İslam dininin temel kaynakları nelerdir?

Kur’an-ı Kerim’de hangi konular yer almaktadır?

Hz. Nuh’un hayatı hakkında neler biliyorsunuz?

NELER ÖĞRENECEĞİZ?

1. İslam dininin temel kaynaklarını tanırım

2. Ayetlerden hareketle Kur’an’ın ana konularını sınıflandırırım.

3. Kur’an’ı Kerim’in temel özelliklerini değerlendiririm.

4. Hz. Nuh’un tevhide davetini özetlerim.

“Bizi doğru yola, kendilerine

nimet verdiğin kimselerin yoluna

ilet. gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil!” Fatiha/6-7

Ders Araç ve Gereçler: Sunu, ders kitabı, Kur’an Mushafı, Kur’an Meali,

P:105

104

KUR’AN-I KERİM VE ÖZELLİKLERİ

P:106

105

KUR’AN-I KERİM VE ÖZELLİKLERİ

P:107

106

Kur’an’ı Kerim’in isimlerinden biri, doğru ile

yanlışı, iyi ile kötüyü,

iman ile küfrü ayıran

anlamına gelir

Peygamber Efendimiz’in

sözleri, davranışları ve

takrirleridir.

Kavli Sünnet: Peygamberimizin sözleri

Fiili Sünnet: Peygamberimizin davranışları

Takriri sünnet: Yanında

yapılan davranışlara

sessiz kalıp onaylaması

Allah’a kulluk bilinciyle

yapılan davranışlardır.

İbadetler:

Farz ibadetler

Vacip ibadetler

Nafile ibadetler

olmak üzere üçe ayrılır.

İnsanların doğuştan

getirdiği veya sonradan kazandığı, güzel

huy ve davranışlardır.

HİDAYET

Doğru yola girmek,

doğru yolu göstermek

anlamına gelir.

İnsanlar arasındaki

hukuki, ticari ve sosyal

İlişkileri düzenleyen

kurallara denir.

Evlenme, boşanma,

ticaret, miras vb.

konular muamelat

kapsamındadır.

Kur’an-ı Kerim’de peygamberler ve geçmişte

yaşamış milletlerle ilgili

anlatılan ibret verici

hikayelere denir.

Kur’an’da;

Peygamber kıssaları

Peygamber olmayan

kimselerin kıssaları

Topluluk kıssaları vardır.

Kur’an’ın yalan söylemek üzere birleşmesi

mümkün olmayan bir

topluluk tarafından

nakledilmesi

Peygamber Efendimiz’in,

sahabilerin yanında

söylediği bir söz veya

yaptığı davranışlar karşısında sessiz kalarak

onaylaması.

Kur’an Allah sözüdür

Tüm sözlerin özüdür.

En büyük kitap derim

Okurum ezberlerim.

Cebrail yüce melek,

Hak yanından gelerek,

İndirmiş bu kitabı,

Bu en büyük hitabı.

KUR’AN-I KERİM

KONUYLA İLGİLİ KAVRAMLAR

P:108

107

Dinimizi temel kaynağı Kur’an-ı Kerim, ikinci kaynağı sünnettir.

Kur’an, sözlükte “toplamak, okumak,

bir araya getirmek” anlamlarına gelir.

Terim olarak: “Hz. Peygambere

vahiy yoluyla gelen, mushaflarda yazılı

olan, değiştirilmeden nesilden nesile

nakledilen, okunması ve yaşanması ile

ibadet edilen, Allah’ın mucize kelamıdır.”

Kur’an-ı Kerim, doğru ile yanlışı ayıran, yol gösteren, aydınlatıcı bilgiler ve

öğütler veren hidayet rehberidir.

“Şüphesiz bu Kur’an en doğru yola

iletir...” İsra/9

“Alemlere bir uyarıcı olsun diye kuluna

Furkan’ı indiren Allah’ın şanı yücedir.”

Furkan/1

Kur’an-ı Kerim:

Hidayet rehberidir,

müjdeleyici ve uyarıcıdır,

doğru ile yanlışı ayırıcıdır,

açıklayıcı ve öğüt vericidir.

İnsanları güzel ahlaklı yapıp dünyada

ve ahirette mutlu olmalarını sağlayacak

tüm ilkeler Kur’an-ı Kerim’de mevcuttur.

Kur’an-ı Kerim’i:

Öğrenelim, okuyalım, anlayalım,

düşünelim, yaşayalım.

610 yılında Nur dağında Hira mağarasında

Ramazan ayı Kadir

gecesinde indirilmeye

başlamıştır.

İndirilmesi yaklaşık

23 yıl sürmüştür.

114 sure 6236 ayetten

oluşur,

Beş sayfalık bölümüne

Hizb, 20 sayfalık

bölümüne cüz denir.

30 cüzden oluşur.

Kur’an’ı Kerimi baştan

sona kadar okuyup

bitirmeye hatim denir.

Kur’anı Kerim’in

tamamını ezberleyene

hafız denir.

Kur’an’ı Bir kişinin

ezbere veya yüzüne

okuyup diğerlerinin

onu takip etmesine

mukâbele denir.

Mukabele Peygamber

Efendimiz ile Cebrail’in

birbirlerine inen ayetleri

okumalarını temsil eder

Hz. Ebubekir döneminde

Zeyd b. Sabit başkanlığında kurulan bir komisyon tarafından kitap haline getirilmiştir. Bu Mushafa “İmam”

adı verilmiştir. Hz. Ebu Bekir

vefat edince Hz. Ömer’e,

O da vefat edince

Hz. Hafsa’ya verilmiştir.

Hz. Osman döneminde

çoğaltılmıştır. Bir tanesi

Medine’de bırakılmış,

diğerleri ; Mekke, Kufe,

Basra, Şam, Mısır,ve

Yemen gibi önemli

İslam merkezlerine

gönderilmiştir. Değişmeden günümüze

kadar gelmiştir

HİDAYET KAYNAĞI KUR’AN-I KERİM

1. İslam Dininin Temel Kaynakları

P:109

108

KUR’AN-I KERİM

Kur’an-ı Kerim’in İndiriliş Süreci

• 610 Yılı Ramazan Ayı Kadir gecesinde, Nur dağında, Hira mağarasında indirilmeye başladı.

• İndirilmesi yaklaşık 23 yıl sürmiştür.

• İlk inen ayetler: Alak süresinin ilk beş ayetidir.

• Daha iyi anlaşılması ve kolay uygulanması için parça parça indirildi.

• Ayetlerin on üç yılı Mekke’de on yılı Medine’de indirilmiştir.

• Mekke’de inen ayetler daha çok inanç esasları, Medine’de inen ayetler ise toplumsal

konuları ve ibadetleri konu edinir.

• Peygamberimizin sağlığında ayetler inmeye devam ettiği için Kur’an-ı Kerim bir kitap haline

getirilmemiştir.

• İlk halife Hz. Ebu Bekir döneminde, Zeyd b. Sabit başkanlığında bir komisyon kurularak

kitap haline getirilmiştir.

• Üçüncü Halife Hz. Osman döneminde çoğaltılarak önemli İslam merkezlerine gönderilmiştir.

• Günümüze kadar değişmeden gelmiş, kıyamete kadar da değişmeyecektir.

“Şüphesiz Zikri (Kur’an’ı) biz indirdik, elbette onu yine biz koruyacağız.” (Hicr;9)

Kur’an-ı Kerim’in İç Düzeni

• 604 sayfadır.

• 6236 ayetten oluşur.

• 114 suresi vardır.

• En uzun suresi Bakara (286 ayet), en kısa sureler üç ayetten oluşan; Kevser, Nasr ve

Asr sureleridir.

• En uzun ayet bir sayfadan oluşan Bakara süresinin 282. ayetidir.

• Otuz cüzden oluşur, her cüz yirmi sayfadır.

• Cüzler de Hizb denen beşer sayfalık bölümlerden oluşur. (120 hizb vardır.)

• Fâtiha suresi ile başlar, Nas suresi ile biter.

• Bütün surelerin başında besmele vardır, sadece Tevbe suresinin başında besmele yoktur.

• Fâtiha suresinin başındaki besmele hariç, diğer besmeleler ayet değildir.

• Surelerin isimleri, surenin içinde geçen önemli bir isim veya olaydan alınmıştır.

• Yirmi dokuz surenin başında Hurûf-u Mukattaa vardır. (Yâsin gibi)

Kur’an-ı Kerim okumayla ilgili yanlışlar

• Sadece Arapça olarak okuyup, anlayarak okumamak

• Sadece bir müzik dinler gibi dinleyip asıl iniş gayesini anlamamak

• Sadece ölülerin arkasından okumak

• Evimize bereket getirsin veya cinlerden korusun diye bulundurup, okumamak

• Anlaşılması zor bir şifre kitabı gibi görmek veya göstermek

• Kur’an’a sadece okuyup ondaki ilkeleri hayatımıza aktarmaya çalışmamak

• Kur’an-ı fal bakmak, muska yazmak ve büyü yapmak için kullanmak

İlgili Kavramlar

Mushaf: Kitap haline getirilmiş Kur’an-ı Kerim’dir.

Vahiy Kâtipleri: İnen Kur’an ayetlerini yazan sahabilerdir.

Mukabele: Karşılıklı Kur’an okumaktır.

Hafız: Kur’an-ı Kerim’in tamamını ezberleyen kimseye verilen isimdir.

Hatim: Kur’an-ı Kerim’i baştan sona kadar okuyup bitirmektir.

Hizb: Kur’an-ı Kerim’in beş sayfalık bölümüdür.

Cüz: Kur’an-ı Kerim’in yirmi sayfalık bölümüdür.

Vakf: Kur’an’ı Kerim okunurken ayet sonlarında veya nefesin bittiği yerde usülune uygun durmak.

Secâvend:(Vakf İşaretleri) Kur’an’ı Kerim okurken durak yerlerini gösteren işaretlere denir.

P:110

109

el-FURKAN

el- HÂDİ

en-NÛR

eş-ŞİFA

ez-ZİKİR

İyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı, iman ile küfrü ayıran.

İnsanlara doğru yolu gösteren, rehberlik eden.

Her şeyi aydınlatan.

Kalpleri iyileştiren, şifa veren.

Düşündüren, hatırlatan.

PEYGAMBERİMİZİN YOLU: SÜNNET

Sünnet; sözlükte;

yol, âdet, gidişât,

anlamlarına gelir.

Terim olarak:

Peygamber Efendimiz’in

sözleri, davranışları

ve takrirlerine sünnet

denir.

Kavli sünnet (Sözleri)

Fiili sünnet (Davranışları)

Takriri sünnet (Sessiz

kalarak onaylaması)

Kur’an, namaz kılmanın

farz olduğunu bildirmiş,

ancak namazın nasıl kılınacağını, hangi vakitlerde

kaç rekat kılınacağını

açıklamamıştır.

Hz. Peygamber (s.a.v.):

“Beni nasıl namaz kılarken

görüyorsanız, siz de öylece namaz kılınız.” (Buhâri,

Ezan, 18.) buyurarak namaz

emrinin ne şekilde yerine

getirileceğini öğretmiştir

Kur’an-ı Kerim’de, zengin

Müslümanlara zekât vermeleri emredilmiş, ancak

hangi maldan ne kadar

verileceği açıklanmamıştır.

Bu hususlar Hz. Peygamber tarafından Müslümanlara öğretilmiştir.

Farz olan haccın vakti,

şartları, hac kıyafetleri

vb. konular Hz. Peygamberin sünneti ile

açıklığa kavuşmuştur.

KUR’AN-I KERİM’İN İSİMLERİ

Bunların dışında Kur’an’ın; el-Hakk, el-Mübin, el-Münir, el-Kitap, el-Büşra isimleri de vardır.

Peygamber Efendimiz Kur’an’da hükmü bulunmayan bazı konularda da hükümler koymuştur.

Ninenin mirası, erkeklerin altın takı takmasının ve ipek giymesinin haramlığı, ölü olan deniz hayvanlarının etinin helal olması, fıtır sadakası, evcil eşek etinin haram olması, köpek dişi olan yırtıcı

hayvanların etinin haram olması, pençesiyle avlanan yırtıcı kuşların etinin mekruh olması gibi.

Kur’an’da müminlere hitaben, “Peygamber size neyi verdiyse onu alın ve size neyi yasakladıysa ondan sakının... ” Haşr/7 buyrulmuştur. Peygamberimiz (s.a.v) tebliğ görevinin yanında:

a) Kur’an ayetlerini açıklamıştır. (tebyin)

b) İbadetlerin yapılışını uygulayarak göstermiştir. (temsil)

c) Kur’an’da hükmü bulunmayan bazı konularda da hükümler koymuştur. (tahkim)

P:111

110

2. Kur’an-ı Kerim’in Ana Konuları

a) İnanç (İtikat)

İnanç kelimesi sözlükte “inanmak, birine duyulan güven” anlamına gelir.

Dini terim olarak: Allah’ın peygamberleri aracılığıyla bildirdiği inanç esaslarını şüphe duymadan kabul etmek, gerçek olduğuna gönülden inanmaktır. İslam’ın inanç esasının temelini tevhit inancı oluşturur. Kur’an’ın en sık üzerinde durduğu konulardan biri, Allah’ın birliği yani tevhittir.

Kur’an’a göre evrendeki mükemmel yaratılış ve eşsiz düzen, Allah’ın birliğinin en açık delilidir. Yüce

kitabımızın birçok ayetinde Allah’ın bir olduğu, eşinin, benzerinin ve denginin bulunmadığı belirtilir.

“İlahınız bir tek Allah’tır. Ondan başka ilah yoktur. O Rahman’dır, Rahîm’dir.” (Bakara/163)

Kur’an-ı Kerim’de, nelere iman edilmesi gerektiğini açıklayan ayetler yer almaktadır. “Peygamber,

Rabb’inden kendisine indirilene iman etti, müminler de (iman ettiler). Her biri: Allah’a, meleklerine,

kitaplarına ve peygamberlerine iman ettiler …” (Bakara/285)

Sözlükte iman: İnanmak,

güvenmek anlamına gelir.

Terim olarak: Allah’ın

peygamberleri aracılığı

ile bildirdiği inanç esaslarına şüphe duymadan

inanmaktır.

İman esaslarını dil ile

söyleyip kalp ile tasdik

etmektir.

Sözlükte: “Boyun eğmek,

İtaat etmek, saygı duymak’’anlamlarına gelir.

Allah’a kulluk bilinciyle

yapılan davranışlara

ibadet denir.

Farz ibadetler: Beş vakit

namazın farzı, zekât

Vacip ibadetler: Vitir namazı, bayram namazı

Nafile ibadetler: Teravih

Sözlükte: “Huy, mizaç,

karakter’’ anlamlarına gelir.

Terim olarak: İnsanların

doğuştan getirdiği veya

sonradan kazandığı güzel

huy ve davranışlardır.

• Sevgi

• Saygı

• Hoşgörü

• Yardımseverlik

• Dürüstlük

• Sabır

• Adaletli olmak

• İyilik yapmak

İnsanlar arasındaki

hukuki, ticari ve sosyal

İlişkileri düzenleyen

kurallara muamelat denir.

• Evlenme, boşanma

• Ekonomi

• Ticaret

• Miras

• Aile hukuku

• Borçlar hukuku

• Ceza hukuku

Kur’an-ı Kerim’de,

peygamberler ve geçmişte

yaşamış toplumlarla ilgili

anlatılan ibret verici

hikayelere kıssa denir.

Hz. Yusuf kıssası

Hz. Musa kıssası

Hz. Eyyüb kıssası

Hz. Yunus kıssası

Hz. Lokman kıssası

Hz. Meryem kıssası

Ashab-ı kehf kıssası

İNANÇ- İTİKAT İBADET AHLAK

MUAMELAT KISSALAR

(SOSYAL HAYAT)

2. Kur’an-ı Kerim’in Ana Konuları

İNANÇ İBADET AHLAK MUAMELAT KISSALAR

KONU DAĞILIMI

İnanç: %57, 3560 ayet

İbadet: %11, 686 ayet

Ahlak: % 13, 810 ayet

Ahkam: %7,3, 456

Muamelat: %3,6, 228 ayet

Kıssalar: %25, 1560 ayet

İnsanın yaratılışı, şeytan,

cinler; %3, 190 ayet,

Cihat konusu: %4 250 ayet

Not: Bir konunun içinde

başka konulara ait ayetler de

yer aldığı için toplam yüzde,

yüzde yüzü aşmaktadır.

Aile hukuku 70, yargı hukuku 13, ceza hukuku 30, idare hukuku 10, devletler hukuku 25, devlet gelir ve giderleri

ve fertlerle ilgili iktisadi hükümler 10, borçlar hukuku, medeni hukuk, mali meseleler 70 ayettir.

P:112

111

Hz. Muhammed (s.a.v.) kendisine, “İman nedir?” diye sorulduğunda şu cevabı vermiştir: “İman:

Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kadere yani hayır ve şerrin

Allah’tan olduğuna inanmandır.” (Buhârî, İman, 1; Müslim, İman, 1.)

b) İbadet:

İbadet kelimesi sözlükte, “Kulluk, boyun eğme, itaat etme, saygı duyma” anlamlarına gelir.

Terim olarak ibadet: Allah’ın kullarına emrettiği ve kulların da yapmakla yükümlü oldukları tüm davranışlardır. Allah’a kulluk bilinciyle yapılan bütün

davranışlar ibadettir. Namaz, oruç, iyilik, büyüklere saygı vb. gibi.

Kur’an-ı Kerim’de, insanın yaratılış amacının Allah’a kulluk etmek olduğu

ifade edilmektedir. “Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler

diye yarattım.” (Zariyat/56)

Allah’a ibadet etmemiz gerektiğini belirten Kur’an-ı Kerim, ibadetler hakkında da bilgiler verir. Namaz kılmanın, oruç tutmanın, hacca gitmenin, zekât

vermenin Allah’ın emri olduğunu açıklar. Umre yapmak, sadaka vermek, kurban

kesmek, dua etmek gibi ibadetleri teşvik eder. Yüce kitabımız, ibadetlerin nasıl yapılacağına ilişkin de genel hatlarıyla bilgiler verir. “Namazlara ve orta namaza (ikindi namazına)

devam edin, Allah’a saygı ve bağlılık içinde namaz kılın.” (Bakara/238)

“Namazı kılın, zekâtı verin, önceden kendiniz için yaptığınız her iyiliği Allah’ın katında

bulacaksınız. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı noksansız görür.” (Bakara/110) ayetinde de hem namaz

hem de zekât emredilmektedir. Orucun farziyeti Bakara suresinin 183. ayetinde bildirilmektedir. “Ey iman edenler!

Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı.” (Bakara/183), Hac ibadetini Kabe’ye gitmeye güç yetirenlere farz olduğu “…Yolculuğuna gücü yetenlerin haccetmesi, Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır…” (Âl-i İmrân/97) ayetiyle bildirilmektedir. Kevser suresinin ikinci

ayetinde de: “O hâlde Rabb’in için namaz kıl, kurban kes.” (Kevser /2) emriyle kurban ibadeti emredilmektedir.

c) Ahlak

Ahlak kelimesi sözlükte, “Huy, mizaç, karakter” anlamlarına gelir. Terim olarak: İnsanın doğuştan

getirdiği veya sonradan kazandığı güzel huy ve davranışlardır. Yüce kitabımızda, insanları ahlaklı

olmaya yönlendiren birçok öğüt yer almaktadır. Yüce dinimizin öngördüğü ahlaklı insan tipi, Kur’an’ın

ortaya koyduğu bu ilke ve öğütlere uygun davranışlar sergileyen kimsedir.

İslam ahlakının temeli Kur’an’a dayanır. Nitekim Hz. Aişe (r.a.), kendisine Rasulullah’ın (s.a.v.) ahlakı sorulduğunda: “Allah Elçisi’nin (s.a.v.) ahlakı Kur’an idi,” (Müslim, Müsafirin, 139.) demiştir.

Kur’anı Kerim’de güzel davranışlar salih amel olarak

isimlendirilir. Kur’an’da 54 yerde salih amel kelimesi iman

ile birlikte zikredilir. İman ibadet etmeyi, ibadet güzel ahlaklı

olmayı gerektirir.

Kur’an-ı Kerim, anne ve babaya saygılı olmayı ve iyilik

etmeyi, komşularla güzel geçinmeyi, akraba hakkını gözetmeyi,

toplumun zayıf kesimlerine iyi davranmayı, muhtaçlara destek

olmayı emreder.

“Allah’a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın.

Ana-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, ellerinizin altında bulunanlara (köle, cariye, hizmetçi

ve benzerlerine) iyi davranın; Allah kendini beğenen ve daima böbürlenip duran kimseyi sevmez.” (Nisâ /36.)

Doğru söylemek, dürüst ve güvenilir olmak, emanetleri korumak gibi güzel davranışlar da Kur’an’ın emrettiği ahlaki davranışlardandır. Ahzâb suresinde: “Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve doğru söz söyleyin.”

(Ahzab/70) buyrularak doğru sözlü olmamız istenir. İsra suresinde de: “…Verdiğiniz sözü de yerine getirin.

Çünkü verilen söz, sorumluluğu gerektirir.” (İsra/34) buyrularak güvenilir bir insan olmamız gerektiği hatırlatılır.

“Kullarıma söyle: (İnsanlara karşı) en güzel sözü söylesinler. Çünkü şeytan aralarını bozar. Çünkü şeytan

insanın apaçık bir düşmanıdır.” (İsra/53) ayetiyle de insanlarla konuşurken güzel sözlü olmamız istenmektedir.

P:113

112

d) Muamelat (Sosyal Hayat ): Kur’an-ı Kerim’de; ticaret, evlilik, boşanma, miras, ekonomi, medeni hukuk,

borçlar hukuku, ceza hukuku vb. gibi sosyal hayatla ilgili ayetler de yer almaktadır. Kur’an-ı Kerim, hayatın tüm

alanlarını düzenleyen, Müslümanlara toplum olarak nasıl yaşamaları gerektiğini bildiren bir kılavuzdur.

Kur’an-ı Kerim toplumun huzur ve mutluluğu için sosyal, ekonomik ve hukukla ilgili konularda bir takım

ilkeler koyar. Ailede eşlerin birbirine karşı davranışlarını düzenler, ekonomide ticareti helal faizi haram

kabul eder, ticari ilişkilerde dürüstlüğü öğütler, hileyi yasaklar, insanların temel haklarının korunması

adaletin sağlanması için bir takım cezai yaptırımlar koyar.

e) Kıssalar sözlükte: Hikâye, anlatma, haber verme anlamlarına gelir. Terim olarak ise: Kur’an-ı Kerim’de, peygamberler ve geçmişte yaşamış milletlerle ilgili anlatılan ibretli hikayelere denir.

Kur’an-ı Kerim’de kıssaların anlatılmasını temel amacı, peygamberlerin ve onlara inananların örnek

mücadeleleri hakkında bilgi vermek, peygamberlerin getirdiği tevhit inancını kabul etmeyen, bu konuda

direnen ve peygamberlerle mücadele eden toplumların başına gelen musibetler ibret verici bir tarzda anlatılır. “Andolsun ki, onların kıssalarında akıl sahipleri için ibret vardır...” Yusuf/111

Kur’an’da anlatılan kıssalar müminlerin dayanma gücünü artırıp morallerini yükseltirken, inkarcıların

morallerini bozmuş, bir kısmının ibret alarak hidayetine vesile olmuştur.

Kur’an-ı Kerim’de yer alan kıssalarda peygamberlerin hayatı, ilahi mesajları yaymaya yönelik çabaları,

tebliğ sürecinde yaşadıkları sıkıntılar, karşılaştıkları engeller, Allah’a olan bağlılıkları, her zaman doğruyu

tercih etmeleri vb. anlatılır.

Kur’an’da, peygamberler yanında Ashab-ı Kehf gibi bazı grupların inançları uğrunda çektikleri

sıkıntılara ve örnek davranışlara da değinilir. Bunun yanı sıra peygamberlerle alay eden, onların

bildirdiği yoldan gitmemekte direnen Ad, Semud gibi kavimlerin, günah ve inkarda ısrar ettikleri

için Allah tarafından nasıl helak edildikleri bildirilir.

3. Kur’an-ı Kerim’in Temel Özellikler

a) Kur’an Rehberlik Yaparak İyiye, Doğruya ve Güzele Yönlendirir

Allah rızasını kazanmaya neden olan, insanların faydasına olan ve karşılık beklemeden yapılan

her güzel iş iyiliktir. Müslüman, iyi olan, iyilik yapan ve başkalarının iyiliğini isteyen insandır. Kur’an’da

iyilikler “hasenat” kelimesiyle ifade edilir. Müslüman eli, dili ve malı ile gücü yettiği kadar iyilikte bulunmalıdır. Yüce Allah Kur’an’da Müslümanları iyilik yapmaya teşvik eder, iyiliklerin sevabını artıracağını,

iyilikler küçük de olsa gizli de yapılsa karşılığını vereceğini bildirir.

“ Kim bir iyilik yaparsa, ona on katı vardır...” (Enam/160),

“ Bir kimse zerre kadar iyilik yaparsa onu görür.” (Zilzal/7)

“ İyilik ediniz, çünkü Allah, iyilik ve ihsanda bulunanları sever.” (Bakara/195)

“…İyilik ve takva üzere yardımlaşın. Ama günah ve düşmanlık üzere yardımlaşmayın...” (Maide/2)

“Kullarıma söyle, sözün en güzelini söylesinler...” İsra/53

Kur’an-ı Kerim hak ile batılı, iyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı, iman ile küfrü, helal ile haramı birbirinden ayıran

bir kitaptır. Onun bu özelliği Furkan ismiyle belirtilmiştir. İyi, doğru ve güzel davranışlar, Kur’an’da salih amel

olarak adlandırılmış ve salih amel işleyenlere mükafat verileceği belirtilmiştir: Kur’an’da 90 dan fazla yerde salih

amel kelimesi geçer, elliden fazla yerde salih amel kelimesi iman ile birlikte zikredilir. “... Şüphesiz iman edip

salih amel işleyen, namazı dosdoğru kılan ve zekâtı verenlerin mükafatları Rableri

katındadır.” (Bakara /277) “Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz, İyiliği emreder, kötülükten sakındırır, Allah’a hakkıyla iman edersiniz.” Ali İmran/110

Kur’an-ı Kerim, her türlü kötülükten sakındırır. Yalan, hile, gıybet, iftira, kibir,

alay etmek, kötü lakap takmak, çirkin iş ve davranışlardan uzak durmamız istenir. “Ey

iman edenler! Şeytanın adımlarına uymayın. Kim şeytanın adımlarına uyarsa,

bilsin ki o hayasızlığı ve kötülüğü emreder...” Nur /21

“...kötülüklerin açığına da gizlisine de yaklaşmayın...” Enam/151

“ Kim kasıtlı veya kasıtsız bir günah kazanır da sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, muhakkak ki, büyük bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmiş olur.” Nisa/112

“ İnsanlardan alırken ölçüp tarttıklarında tam, onlara vermek için ölçüp tarttıklarında ise noksan yapan hilekarlara yazıklar olsun!” Mutaffifin/1-3 “...yalan sözden sakının.” Hac/30

“ Bizi aldatan bizden değildir.” (Müslim, Îmân, 164)

P:114

113

b) Açıklayıcı ve Yol Göstericidir

Kur’an-ı Kerim açık (mübin) bir kitaptır. Kur’an insanların bilemediği konularda ve bilip anlamadığı konularda açıklamalar yapar. İnsanlara dünya ve ahiret mutluluğu için gerekli olan her türlü bilgi Kur’an’da açıklanır.

“Andolsun biz size açıklayıcı ayetler...indirdik.” (Nur/34) “Bu Kur’an insanlar için bir açıklama,

Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için bir hidayet ve bir öğüttür.” (Ali İmran/138)

Kur’an-ı Kerim, inanç esasları, ibadetler, ahlak ilkeleri, muamelat,

insanın yaratılışı ve evrenle ilgili konularda açıklamalar içermektedir.

Kur’an’da duyularla algılanmayan gayb alemiyle ilgili konularda ve gelecekle ilgili konularda açıklamalar yapılır. Örneğin, meleklerin, cinlerin yaratılışları ve özellikleriyle ilgili bilgiler verilir. Kur’an-ı Kerim insana ahiret

hayatını tanıtır, cennet ve cehennemle ilgili bilgiler verir. Kıyamet günü ve

bu sırada meydana gelecek olaylar hakkında açıklamalarda bulunur.

Kur’an-ı Kerim’de inanç esaslarıyla birlikte, Allah’a nasıl ibadet

edileceği açıklanır, namaz, oruç, zekât ve hac ibadetleri konusunda bilgiler verilir. Ahlaki davranışları kazandırmak için güzel ve çirkin davranışlar hakkında bilgiler verilerek, Müslümanlar salih amel yapmaya teşvik edilir. Toplumda birlikte mutlu ve huzurlu yaşamanın ilkeleri açıklanır.

Peygamberler ve geçmişte yaşamış milletlerin ibretli kıssaları anlatılır.

Kur’an-ı Kerim; İnsan Allah ilişkisi, Allah evren ilişkisi, insan evren ilişkisi, insan insan ilişkileri

konularında yol göstericidir. “Bu, doğruluğu şüphe götürmeyen ve Allah’a karşı gelmekten

sakınanlara yol gösteren Kitap’tır.” (Bakara/2)

İnsan Allah ilişkisi: Kur’an’a göre Allah yaratıcı insan ise O’nun kuludur. Allah yarattığı kulları

sever, korur, merhamet eder, rızık verir, affeder, tövbesini kabul eder. İnsan da yaratıcısını sevmeli,

emirlerini tutup yasaklarından kaçınmalı, sadece ona kulluk edip ondan yardım istemelidir.

Allah evren ilişkisi: Allah evreni yoktan yaratmış ve dünyayı da insanının rahat bir şekilde yaşaması

için donatmıştır. Allah her şeyi bir ölçüye göre, düzen ve denge içinde yaratmış, bu düzeni devam ettirmek

için yasalar koymuştur. İnsan bundan dolayı şükretmeli, dünyadaki düzeni bozmamalı, zarar vermemelidir.

İnsan insan ilişkisi: Kur’an-ı Kerim’de insan insan ilişkisi konusunda yol gösteren bir çok ayet vardır. Kur’an bu

konularda adaleti, sevgi ve saygıyı , zarar vermemeyi esas alır. Allah Anne babaya itaat etmeyi emreder. Dedikoduyu,

kibirlenmeyi, alay etmeyi, iftira etmeyi yasaklar. İhtiyaç sahiplerine yardım etmeyi, iyiliği başa kakmamayı öğütler.

c) İnsanı Düşünmeye ve Aklını Kullanmaya Yöneltir

Kur’an-ı Kerim’de birçok ayette; tezekkür, tedebbür, tefekkür, akletme

kelimeleri kullanılarak insan düşünmeye aklını kullanmaya davet edilmektedir.

İnsanın başıboş yaratılmadığını belirtilmektedir. Evrendeki düzen, denge ve

varlıklar üzerinde düşünerek Allah’ın varlığını, bilgisini, gücünü ve büyüklüğünü fark etmesi istenmektedir. Geçmişte yaşananlardan ibret alması

vurgulanmaktadır. Ayrıca İnsanın aklını kullanarak iyi, güzel ve faydalı davranışlar yapmaya yönelmesini ister. “(Resûlüm!) Sana bu mübarek Kitab’ı,

ayetlerini düşünsünler ve aklı olanlar öğüt alsınlar diye indirdik.” Sad/29

“Andolsun biz Kur’an’ı öğüt alınsın diye kolaylaştırdık fakat düşünen mi var?” Kamer/17

Hz. İbrahim putperest bir toplumda dünyaya gelmiş, aklını kullanarak Allah’ın varlığına ulaşmıştır.

Mümin dünyaya ibretle bakar, kafir ise sadece bakar.

Allah katında değerli insan; aklını kullanan, yaptığı davranışı niçin yaptığını bilen bilinçli insandır.

En değersiz olan da aklını kullanmayan ve neyi niçin yaptığını bilmeyendir. “Şüphesiz, yeryüzünde yürüyen canlıların Allah katında en kötüsü, akıllarını kullanmayan (gerçeği görmeyen) sağırlar, dilsizlerdir.” Enfal/22

Kur’an-ı Kerim zamanla indiriliş amacından uzaklaştırılarak anlaşılmadan okunan, üzerinde

düşünülmeyen ve sadece ölüler arkasından okunan bir kitap haline getirilmiştir. Bu durumu milli şairimiz

Mehmet Akif Esoy şu dizelerle dile getirmiştir:

Lafzı muhkem yalnız anlaşılan Kur’an’ın, İnmemiştir hele Kur’an şunu hakkıyla bilin,

Çünkü kaydında değil hiçbirimiz mananın, Ne mezarlıkta okunmak ne fal bakmak için.

Ya açar Nazm-ı Celil’in bakarız yaprağına,

Yahut üfler geçeriz bir ölünün toprağına,

Kur’an’a sadece bakan değil Kur’an’la

hayata bakan Müslümanlar olmalıyız.

P:115

114

KUR’AN’I KERİM VE ÖZELLİKLERİ ÇALIŞMA KAĞIDI

Kur’an-ı Kerim’in

Ana Konuları

1

2

3

4

5

Bakara/195 Sa’d/29

Kur’an-ı Kerim’in

İsimleri ve anlamları

1

2

3

4

5

Kur’an-ı Kerim’in

Temel Özellikleri

1

2

3

Kur’an rehberlik yaparak İyiye doğruya ve güzele yönlendirir kötülüklerden sakındırır.

1-

2-

3-

4-

5-

Kur’an-ı Kerim’in emrettiği iyi davranışlar Kur’an-ı Kerim’in yasakladığı kötü davranışlar

1-

2-

3-

4-

5-

Aşağıdaki cümleleri uygun kavramlarla doldurunuz

(Kıssa, ibadet, hidayet, muamelat, sünnet, furkan, ibadet, ahlak, takrir)

1 Kur’an-ı Kerim’in doğru ile yanlışı, hak ile batılı ayıran anlamına gelen ismine

……………...........denir.

2 Peygamber Efendimiz’in sözleri, davranışları ve takrirlerine ………………....denir.

3 Kulluk bilinciyle, Allah’ın rızasını kazanmak için yapılan davranışlara ……………………..

denir.

4 Güzel huy ve davranışlara………………...…denir.

5 İnsanlar arasındaki hukuki, ticari ve sosyal ilişkileri düzenleyen kurallara ……………...........

denir.

6 Kur’an-ı Kerim’de peygamberler ve geçmişte yaşamış milletlerle ilgili anlatılan ibretli

hikayelere………........………..denir.

P:116

115

4. Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Nuh

Hz. Nuh, Hz. Adem ve Hz. İdris’ten sonra gelen üçüncü

peygamberdir. Hz. Nuh Kur’an-ı Kerim’de “Ulü’l-azm” olarak

bahsedilen peygamberden birisidir. İsmi Kur’an’da 43 defa

geçmektedir. Kur’an’ı Kerim’in 71. suresi Nuh suresidir. Hz. Nuh

putlara tapan bir kavme peygamber olarak gönderildi. Kavmini

uyararak, putlara tapmayı terk edip tek olan Allah’a inanmaya

davet etti.

“Kendilerine yakıcı bir azap gelmeden önce kavmini uyar,

diye Nuh’u kendi kavmine gönderdik. Ey kavmim dedi, ben sizin için açık bir uyarıcıyım. Allah’a

kulluk edin; O’na karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.” Nuh/1-3

Hz. Nuh’un kavmi bu daveti kabul etmediği gibi Hz. Nuh’u küçümsediler. Hz. Nuh’a sadece fakir

olanların uyduğunu belirterek onu yalancılıkla suçladılar. “... Biz seni sadece bizim gibi bir insan olarak

görüyoruz. Sana alt tabakamızdan başkasının uyduğunu da görmüyoruz. Sizin bize karşı bir üstünlüğünüzü de kabul etmiyoruz, bilâkis sizin yalancı olduğunuz kanaatini taşıyoruz” dediler.” Hud/27

Kibirli, zengin ve kendini beğenmiş inkârcılar, Hz. Nuh’a inanan fakir kimseleri hor gördüler ve

onlarla eşit haklara sahip olmayı içlerine sindiremediler. Hz. Nuh’tan kendisine uyan alt tabaka insanları yanından uzaklaştırmasını istediler. Hz. Nuh şu cevabı verdi; “... Siz istiyorsunuz diye) ben iman

edenleri kovacak değilim; onlar (imanları sayesinde) rablerine kavuşacaklardır. Fakat ben sizi

bilgisizliğe gömülmüş bir topluluk olarak görüyorum.” Hud/29

Hz. Nuh halkını usanmadan tevhit inancına davet etti. Halkı bu daveti kabul etmemekte ısrar ettiler

bunun üzerine Hz. Nuh halkının toplanıp aralarında bir karar vermelerini istedi “... Ey kavmim! Eğer

benim aranızda bulunmam ve Allah’ın ayetlerini bildirmem zorunuza gidiyorsa, bilin ki ben yalnız

Allah’a dayanıp güveniyorum; siz de ortaklarınızı toplayıp ne yapacağınızı kararlaştırın, yapacağınız iş içinizde niyet olarak kalmasın ve bana mühlet de vermeden yapacağınızı yapın.” Yunus/71

Hz. Nuh’un kavminin ileri gelenleri ; “Sakın ilâhlarınızı bırakmayın; hele Ved’den, Suvâ’dan, Yeğûs’tan, Ye’ûk’tan ve Nesr’den asla vazgeçmeyin!” Nuh/23 dediler.

Hz. Nuh halkının çoğunluğunun davetine yanaşmadığını görünce Allah’a şöyle nida etti; “ (Sonra Nuh:)

Rabb’im! dedi, doğrusu ben kavmimi gece gündüz (imana) davet ettim; Fakat benim davetim, ancak kaçmalarını artırdı. Gerçekten de, (imana gelmeleri ve böylece) günahlarını bağışlaman için

onları ne zaman davet ettiysem, parmaklarını kulaklarına tıkadılar, (beni görmemek için) elbiselerine büründüler, ayak dirediler, kibirlendikçe kibirlendiler.” Nuh/4-7 Hz. Nuh arkasından şöyle dua

etti; “Nuh: “Rabb’im! dedi, yeryüzünde kâfirlerden hiç kimseyi bırakma! Çünkü sen onları bırakırsan kullarını saptırırlar; yalnız ahlâksız, nankör (insanlar) doğururlar (yetiştirirler).” Rabb’im!

Beni, ana-babamı, iman etmiş olarak evime girenleri, iman eden erkekleri ve iman eden kadınları

bağışla, zalimlerin de ancak helâkini arttır.” Nuh/26-28

Putperest halk inkarlarını daha ileri götürüp, Hz. Nuh’dan tehdit ettiği azabı getirmesini isteyerek

meydan okudular. “ Dediler ki: Ey Nuh! Bizimle mücadele ettin ve bize karşı mücadelede çok ileri

gittin. Eğer doğrulardan isen, kendisiyle bizi tehdit ettiğini (azabı) bize getir! (Nuh) dedi ki: “Onu

size ancak dilerse Allah getirir. Ve siz (Allah’ı) âciz bırakacak değilsiniz.” Hud/32,33

Bunun üzerine Allah Hz. Nuh’a şöyle vahyetti; “ Nuh’a vahyolundu ki: Kavminden iman etmiş

olanlardan başkası artık (sana) asla inanmayacak. Öyle ise onların işlemekte olduklarından (günahlardan) dolayı üzülme. Gözlerimizin önünde ve vahyimiz (emrimiz) uyarınca gemiyi yap ve

zulmedenler hakkında bana (bir şey) söyleme! Onlar mutlaka boğulacaklardır! Nuh gemiyi yapıyor,

kavminden ileri gelenler ise, yanına her uğradıkça onunla alay ediyorlardı. Dedi ki: “Eğer bizimle

alay ediyorsanız, iyi bilin ki siz nasıl alay ediyorsanız biz de sizinle alay edeceğiz!” Hud/36-38

Bir Peygamber

P:117

116

HZ. NUH PEYGAMBER

Hz. Nuh Allah’ın emrettiği gemiyi, yaptı ve bitirdi. Sonra Tufan başlayacağı zaman, Allah

Hz. Nuh’a: “ Nihayet emrimiz gelip de sular coşup yükselmeye başlayınca Nuh’a dedik ki:

“(Canlı çeşitlerinin) her birinden iki eş ile -(boğulacağına dair) aleyhinde söz geçmiş olanlar dışında aileni ve iman edenleri gemiye yükle!” Zaten onunla beraber pek azı iman etmişti.

(Nuh) dedi ki: “Gemiye binin! Onun yüzüp gitmesi de, durması da Allah’ın adıyladır. Şüphesiz ki

Rabb’im çok bağışlayan, pek esirgeyendir. Gemi, dağlar gibi dalgalar arasında onları götürüyordu. Nuh, gemiden uzakta bulunan oğluna: Yavrucuğum! (Sen de) bizimle beraber bin, kâfirlerle

beraber olma! diye seslendi. Oğlu: Beni sudan koruyacak bir dağa sığınacağım, dedi. (Nuh):

“Bugün Allah’ın emrinden (azabından), merhamet sahibi Allah’tan başka koruyacak kimse yoktur” dedi. Aralarına dalga girdi, böylece o da boğulanlardan oldu.” Hud/40-44 Tufan sonucu o bölgenin tamamı sular altında kaldı, bütün inkarcılar helak oldular sadece Hz. Nuh’la birlikte gemiye binenler

kurtuldular. Hz. Nuh’un eşi de kendisine inanmadığı için gemiye binmedi ve helak olanlardan oldu.

Allah’ın emriyle tufan sona erdi, Hz. Nuh’un gemisi sular çekilince Cûdi üzerine yerleşti. “ (Nihayet)

“Ey yer suyunu yut! Ve ey gök (suyunu) tut!” denildi. Su çekildi; iş bitirildi; (gemi de) Cûdî üzerine yerleşti…” Hud/44 Hz. Nuh oğlunun affedilmesi için dua etti. “Nuh Rabb’ine dua edip dedi ki: “Ey

Rabb’im! Şüphesiz oğlum da ailemdendir. Senin vâdin ise elbette haktır. Sen hakimler hakimisin.”

Allah buyurdu ki: Ey Nuh! O asla senin ailenden değildir. Çünkü onun yaptığı kötü bir iştir. O halde

hakkında bilgin olmayan bir şeyi benden isteme! Ben sana cahillerden olmamanı tavsiye ederim.

Nuh dedi ki: Ey Rabb’im! Ben senden hakkında bilgim olmayan şeyi istemekten sana sığınırım.

Eğer beni bağışlamaz ve esirgemezsen, ben ziyana uğrayanlardan olurum! Denildi ki: Ey Nuh!

Sana ve seninle beraber olan ümmetlere bizden selam ve bereketlerle (gemiden) in! …” Hud/45-48

Hz. Nuh ve ona inananlar gemiden inip o bölgeye yerleştiler ve orada çoğaldılar. Hz. Nuh’un gemiye

binmeyen oğlu dışında Ham, Sam ve Yafes adında üç oğlu daha vardı.

5. Üniteyle ilgili sorular ve cevapları

1. İslam dininin temel kaynakları nelerdir? Kur’anı Kerim ve Peygamber Efendimiz’in sünnetidir.

2. Kur’an-ı Kerim’in ana konuları nelerdir? İnanç, ibadet, ahlak, muamelat (sosyal hayat), kıssalar

3. Kur’an-ı Kerim’in temel özelliklerini sıralayınız.

a) Kur’an-ı Kerim, insanları iyiye, doğruya ve güzele yönlendirir, kötülüklerden sakındırır.

b) Açıklayıcı ve yol göstericidir.

c) İnsanları düşünmeye ve aklını kullanmaya yöneltir.

4. Sünneti tarif ederek önemini açıklayınız.

Peygamber Efendimiz’in sözleri, davranışları ve takrirlerine sünnet denir. Sünnet, Kur’an ayetlerini açıklar,

ibadetlerin uygulanışı konularında ayrıntılı bilgiler verir, Kur’an’da olmayan konularda hükümler koyar.

5. İbadet’i tarif ederek ibadetle inanç arasındaki ilişkiyi açıklayınız.

Allah rızası için, kulluk bilinciyle yapılan tüm davranışlar ibadettir. Namaz, oruç, zekât, hac, Kurban

kesmek, sadaka vermek Kur’an’da zikredilen ibadetlerdir. İbadetler inancımızı güçlendirir.

6. Kur’an’da sosyal hayatla ilgili ne tür hükümler vardır?

Kur’an’da yer alan sosyal hayatla ilgili kurallara muamelat denir. Kur’an’da, evlenme, boşanma,

miras, ticaret, suçlara verilen cezalar konularında hükümler bulunur. Kur’an adaletli, paylaşan, yardımlaşan, hak ve hukukun hakim olduğu huzurlu bir toplum oluşturmayı amaçlar.

7. Kur’an-ı Kerim hangi konularda açıklamalar yapmıştır?

Kur’an-ı Kerim Allah’ın isimleri, sıfatları, özellikleri ibadetler ve ahlak ilkeleri hakkında bilgiler vermiş,

insanın duyularla algılayamadığı, melekler, cinler, ahiret hayatı ile ilgili konularda açıklamalar yapmıştır.

8. Kur’an’da insanlar niçin düşünmeye aklını kullanmaya davet edilmektedir?

Etrafındaki varlıklara bakıp onlar hakkında düşünen insan o varlıkları yaratan Allah’ın gücünün,

kuvvetinin ve büyüklüğünün farkına varır. Ayrıca insanların boş yere yaratılmadığını, bunda bir amacın

olması gerektiğini anlar. İnsanlar düşünerek iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan ayırt eder.

Bugünü Hz. Nuh’un yaşadığı döneme benzetirsek, bugünün tufanı nedir? Kurtuluş olarak

binilecek Nuh’un gemisi neler olabilir?

P:118

117

KUR’AN-I KERİM VE ÖZELLİKLERİ

Dinimizin temel kaynakları Kur'an-ı Kerim Peygamberimizin sünneti Kur'an-ı Kerim'in ana konuları İnanç Ahlak İbadet Muamelat (Sosyal Hayat)

Kıssalar

Kur'an-ı Kerim'in temel özellikleri İyiye ve doğruya yönlendirir, kötülüklerden sakındırır. Açıklayıcı ve yol göstericidir. Düşünmeye ve aklını kullanmaya yöneltir� Hz. Nuh üzere gönderilmiştir toplumu uyarmak Putlara tapan bir Toplumun ileri ge-lenleri Hz. Nuh'a az sayıda fakir kabul etmedi Hz. Nuh'un davetini Toplum inanmamakta insan iman etmiştir. edenler kurtuldular. ve davetini kabul Bu tufandan Hz. Nuh Büyük bir tufan oldu. yapmasını istedi Hz. Nuh'tan bir gemi israr edince Allah Kur'an-ı Kerim'in isimlerinden bazıları el-Furkan Hakla Batlı ayıran el-Hâdi Yol gösteren eş-Şifa Kalplere şifa veren ez-Zikir Hatırlatan- düşündüren en-Nur Her şeyi aydınlatan

“Şüphesiz ki bu Kur'an en doğru yola iletir; iyi davranışlarda bulunan müminlere, kendileri için büyük bir mükâfat olduğunu müjdeler.” İsra/9

“Ben cinleri ve insanları, diye yarattım. ancak bana kulluk etsinler ” Zariyat/56

“Kendilerine yakıcı bir azap gelmeden önce kavmini uyar, diye Nuh'u kendi kavmine gönderdik.” Nuh/1

Peygamber Efendimizin sözleri, uygulamaları

ve takrirlerine sünnet denir�

Takrir; Peygamber Efendimizin arkadaşlarının

onaylamasıdır. yanında yaptığı davranışları ses çıkarmayarak

“Hiç şüphesiz peygamberlerin kıssavardır.” Yusuf/111 larında, akıl sahipleri için bir ibret mü’minler de (iman ettiler) “Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, . Her biri; Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman ettiler...” Bakara/285

Tufan: Günlerce şiddetli ve yoğun yağmur yağıp, ortalığı seller alması.

P:119

dindersi.tk

118

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Konu Kazanım ve Kavrama Testi

1- “…Sana bu Kitabı, her şeyi açıklayan ve Müslümanlara yol gösterici, rahmet ve müjde olarak

indirdik.” (Nahl/89

Bu ayette Kur’an’ın özelliklerinden hangisine

değinilmemiştir?

A) Açıklayıcı olmasına B) Rahmet olmasına

C) Müjdeleyici olmasına D) Uyarıcı olmasına

2- “Bu Kur’an; kendisiyle uyarılsınlar, Allah’ın ancak

tek bir ilah olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri düşünüp öğüt alsınlar diye insanlara bir bildiridir.”

(İbrahim suresi, 52)

Bu ayetin altı çizili bölümünü ifade eden kavram

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Tevhit B) Hidayet C) İstişare D) Tevekkül

● Hidayet rehberidir.

● Uyarıcı ve müjdeleyicidir.

● Aydınlatan, ışık saçan bir kandildir.

3- Kur’an-ı Kerim’le ilgili bu bilgiler aşağıdaki

sorulardan hangisinin cevabı olabilir?

A) Kur’an’ın temel konuları nelerdir?

B) Kur’an ne zaman okunmalıdır?

C) Kur’an nasıl bir kitaptır?

D) Kur’an okumanın yararları nelerdir?

“Ramazan ayı, insanlara yol gösteren, doğruyu ve

yanlışı ayırt edip açıklayan Kur’an’ın indirildiği aydır...”

Bakara/185

4- Yukarıdaki ayette altı çizli ifade Kur’an-ı

Kerim’in isimlerinden hangisini ifade eder?

A) en-Nur B) el-Furkan C) ez-Zikir D) eş-Şifa

5-“Şüphesiz ki bu Kur’an en doğru yola iletir; iyi davranışlarda bulunan müminlere, kendileri için büyük

bir mükâfat olduğunu müjdeler.” (İsrâ /41)

Bu ayetten aşağıdaki yargıların hangisine

varılamaz?

A) Kötü davranışlar yapanlar mutlaka cehenneme girerler.

B) Doğru yolun rehberi Kur’an’dır.

C) Salih amel işleyenler ödül alacaktır.

D) Kur’an müminlere müjdeler verir.

Kur’an-ı Kerim ve Özellikleri 1

Ya açar Nazm-ı Celil’in bakarız yaprağına;

Yahut üfler geçeriz bir ölünün toprağına

İnmemiştir hele Kur’an, şunu hakkıyla bilin;

Ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için.

Mehmet Akif Ersoy

6- Şairin bu dizede eleştirdiği tutum aşağıdakilerden hangisidir?

A) İnsanların sorumluluktan kaçtığı

B) Tevekkülün yanlış anlaşıldığı

C) Haksızlıklara göz yumulduğu

D) Kur’an’ın asıl gönderiliş amacının unutulduğu

8- Aşağıdakilerden hangisi Kur’anı Kerim’de

emredilen ibadetler arasında yer almaz?

A) Zekât B) Türbe ziyareti

C) Hac D) Kurban

“De ki: O, Allah’tır, tektir. Allah sameddir.

Doğurmamış ve doğmamıştır.

O’nun hiçbir dengi yoktur.” İhlas/1-4

7- Yukarda anlamı verilen ihlas suresi Kur’an’ın

temel konularından hangisine örnek verilebilir?

A) İbadet B) Kıssa

C) İnanç D) Ahlak

P:120

dindersi.tk

119

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Konu Kazanım ve Kavrama Testi

“... Anne babaya, yakınlara, yetimlere, düşkünlere,

yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya ve elinizin altında bulunan kimselere

iyilik edin...” (Nisâ/36)

1- Yukarıdaki ayet aşağıdaki konulardan hangisiyle ilgilidir?

A) İnanç B) Ahlak C) Kıssa D) İbadet

Kur’an-ı Kerim, insanları iyiye, doğruya ve güzele

yönlendirir. Müslümanların birbirleri ile ilişkilerinde

sevgi, saygı, adalet gibi ahlaki değerlere uygun

davranışlar sergilemelerini öğütler.

3- Yukarıda verilen bilgi aşağıdaki ayetlerden

hangisi ile doğrudan ilişkilidir?

A) “Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler

diye yarattım” (Zâriyât /56.)

B) “... Bunlar, gerçeği açıklayan Kitab’ın (Mübîn’in)

ayetleridir. (Yûsuf /1.)

C) “... İyilik edin. Şüphesiz Allah iyilik edenleri sever.”

(Bakara /195.)

D) “... Geçmiş her ümmet içinde de mutlaka bir

uyarıcı peygamber bulunmuştur.” (Fâtır /24.)

5- Hz. Nuh ile ilgili aşağıda verilen bilgilerden

hangisi yanlıştır?

A) Kavmine yıllarca tevhit inancını anlatmıştır.

B) Kavminin cezalandırıldığı tufan, tarihte Nuh

tufanı olarak bilinir.

C) Kendisine iman eden yoksulları yanından kovmasını

isteyen zenginlerin isteğini kabul etmiştir.

D) Kur’an’da ulü’l-azm olarak zikredilen peygamberler arasında yer alır.

6- Aşağıdaki ayetlerden hangisi muamelat konusuyla ilgili değildir?

A) “Ölçtüğünüz zaman tastamam ölçün ve doğru

terazi ile tartın...” İsra/35

B) “Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin ve rüku

edenlerle birlikte siz de rüku edin.”(Bakara/43)

C) “Ey İman edenler! Allah için adaleti ayakta tutan

şahitler olun. Bir topluma olan öfkeniz sizi adaletsizliğe

sürüklemesin...” Maide/8

D) “Ana babanın ve yakın akrabanın geride bıraktıklarından her biri için mirasçılar belirledik...” Nisa/33

“Ramazan ayı, insanlara yol gösteren, doğruyu ve

yanlışı ayırdedip açıklayan Kur’an’ın indirildiği aydır...”

Bakara/185

7- Yukarıdaki ayette Kur’an-ı Kerim’in özelliklerinden hangisine değinilmemiştir?

A) Hidayet rehberi olması

B) Açıklayıcı olması

C) Doğru ile yanlışı ayırt etmesi

D) Ramazan orucunu emretmesi

8- Dinimizin temel kaynakları hangi şıkta doğru

olarak verilmiştir?

A) Kur’an-ı Kerim-Sünnet

B) Hadis-Sünnet

C) Fıkıh-Kelam

D) Kur’an-ı Kerim-Fıkıh

Kur’an-ı Kerim ve Özellikleri 2 4- Kur’an-ı Kerim’de yer alan, insanlar arasındaki

hukuki, idari, ticari ve sosyal ilişkileri düzenleyen

hükümler hangi kelimeyle ifade edilir?

A) Muamelat B) Ukubat. C) Kıssa D) Ticaret

2- Ali Öğretmen’in tanımını yaptığı kavram

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kur’an B) Vahiy C) Tebliğ D) Sünnet

P:121

dindersi.tk

120

8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Konu Kazanım ve Kavrama Testi

‘‘Onlar arasından ilimde derinleşmiş olanlarla müminler ki bunlar sana indirilene ve senden önce indirilmiş

olana iman ederler. Namazı kılanlar, zekâtı verenler,

Allah’a ve ahiret gününe inananlar başkadır. İşte onlara pek yakında büyük mükâfat vereceğiz.’’ (Nisa/162)

1- Aşağıdakilerden hangisi bu ayette geçen iman

esaslarından biri değildir?

A) Kitaplara iman B) Allah’a iman

C) Meleklere iman D) Ahirete iman

7-Aşağıdakilerden hangisi Kur’an’daki kıssalar

kapsamında değildir?

A) Mitolojik hikayeler

B) Önceki peygamberlerin mücadelesi

C) Geçmiş toplumların ibretlik yaşamı

D) Kur’an’daki salih kişilerin yaşantısı

I. İnanç - Allah’a İman

II. İbadet - Zekât vermek

III. Ticaret - Kadere iman

IV. Kıssalar - Ashab-ı Kehf

4- Kur’an’da ele alınan konularla ilgili olarak

yukarıdaki numaralanmış eşleştirmelerden

hangisi yanlıştır?

A) I, II ve IV. B) Yalnız III.

C) Yalnız I. D) II, III ve IV.

Kur’an-ı Kerim ve Özellikleri 3

6. Hz. Nuh ile ilgili aşağıda verilen bilgilerden

hangisi yanlıştır?

A) Kavmi Hz. Nuh’u yalancılıkla suçladılar.

B) Tufan başladıktan sonra oğlunu gemiye binmeye

davet etmiş o da binmiştir.

C) Nuh kavmi Ved, Suvâ,, Yeğûs, Ye’ûk ve Nesr adlı

putlara tapıyordu.

D) Hz. Nuh’un gemisi Cûdi’ye yerleşti.

3- Aşağıdakilerden hangisi Kur’an’da ele alınan

temel konulardan biri değildir?

A) Bilim B) Ahlak C) İnanç D) İbadet

8- Aşağıdakilerden hangisi Kur’an’ın insanları

düşünmeye yönlendirmesinin amaçlarından birisi

değildir?

A) Doğru ile yanlışı ayırt etmek

B) Allah’ın bilgisinin, gücünün ve büyüklüğünün

farkına varmak

C) Bilinçli olarak inanmak

D) İyi bir felsefeci yapmak

“Sözün en güzeli Allah’ın Kitabı’dır. Rehberliğin en

güzeli ise Muhammed’in (s.a.v.) rehberliğidir.” (İbn

Mâce, Sünnet, 7.)

5- Yukarıda verilen hadisten çıkarılacak en kapsamlı sonuç aşağıdakilerden hangisidir?

A) Son ilahi kitap, Kur’an-ı Kerim’dir.

B) Hz. Muhammed (s.a.v.), Müslümanlara

örnektir.

C) Kur’an ve sünnet, İslam’ın temel kaynaklarıdır.

D) Kur’an-ı Kerim, hidayet rehberidir.

2- “Şüphesiz ki bu Kur’an en doğru yola iletir...”

(İsrâ /41)

Kur’an-ı Kerim bir hidayet rehberidir. Buna göre

Kur’an-ı Kerim’i aşağıdakilerden hangisine benzetmek uygun olmaz?

A) Pusula B) Deniz feneri

C) Harita D) Saat

P:122

121

Konular D Y Topl Yanlış cevaplar

1 Kader inancı 8

2 Kader ve Evrendeki Yasalar 8

3 İnsan İradesi ve Kader 1 7

4 İnsan İradesi ve Kader 2 10

5 Kaderle ilgili kavramlar 12

6 Tevekkül, Ayet el-Kürsi 8

7 Paylaşma ve yardımlaşma 7

8 Zekat ve Sadaka 1 8

9 Zekat ve Sadaka 2 8

10 Zekat ve Sadaka 3 8

11 Din birey ve toplum 8

12 Dinin temel gayesi 1 8

13 Dinin temel gayesi 2 10

14 Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Örnekliği 1 8

15 Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Örnekliği 2 10

16 Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Örnekliği 3 8

17 Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Örnekliği 4 8

18 Kur’an-ı Kerim ve Özellikleri 1 8

19 Kur’an-ı Kerim ve Özellikleri 2 8

20 Kur’an-ı Kerim ve Özellikleri 3 8

TOPLAM 168

Konular D Y Topl

.

Yanlış cevaplar

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

SINAV İSTATİSTİKLERİ

BAŞKA KAYNAKLARDAN

P:123

CEVAP ANAHTARI

1. ÜNİTE: KADER İNANCI

Kader İnancı : 1-B 2-D 3-C 4-A 5-C 6-B 7-D 8-A

Kader ve Evrendeki Yasalar: 1-B 2-C 3-A 4-D 5-A 6-C 7-D 8-C

İnsan İradesi ve Kader 1: 1-D 2-B 3-C 4-A 5-C 6-D 7-A

İnsan İradesi ve Kader 2: 1-A 2-D 3-B 4-A 5-B 6-B 7-A 8-C 9-C 10-A

Kaderle İlgili Kavramlar : 1-B 2-C 3-A 4-D 5-C 6-D 7-B 8-B 9-D 10-B 11-B 12-C

Tevekkül, Ayet el-Kürsi : 1-B 2-D 3-A 4-C 5-C 6-B 7-A 8-D

2. ÜNİTE: Zekât VE SADAKA

Paylaşma ve Yard. 1-B 2-D 3-A 4-B 5-A 6-C 7-D 8-B

Zekât ve Sadaka 1: 1-C 2-B 3-A 4-D 5-C 6-B 7-A 8-D

Zekât ve Sadaka 2: 1-A 2-C 3-B 4-D 5-D 6-C 7-A 8-B

Zekât ve Sadaka 3: 1-C 2-A 3-B 4-D 5-A 6-B 7-D 8-C

3. ÜNİTE: DİN VE HAYAT

Din Birey ve Toplum : 1-C 2-D 3-A 4-B 5-D 6-A 7-C 8-B

Dinin Temel Gayesi 1: 1-C 2-A 3-B 4-D 5-B 6-A 7-D 8-C

Dinin Temel Gayesi 2: 1-A 2-B 3-D 4-C 5-B 6-C 7-D 8-A 9-B 10-C

4. ÜNİTE: HZ. MUHAMMED’İN (S.A.V.) ÖRNEKLİĞİ

Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Örnekliği 1: 1-A 2-D 3-C 4-B 5-C 6-D 7-B 8-A

Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Örnekliği 2: 1-A 2-C 3-B 4-D 5-B 6-D 7-C 8-A 9-B 10-C

Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Örnekliği 3: 1-C 2-A 3-B 4-D 5-A 6-C 7-B 8-D

Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Örnekliği 4: 1-C 2-A 3-B 4-D 5-C 6-D 7-B 8-A

5. ÜNİTE: KUR’AN-I KERİM VE ÖZELLİKLERİ

Kur’an-ı Kerim ve Özellikleri 1: 1-D 2-A 3-C 4-B 5-A 6-D 7-C 8-B

Kur’an-ı Kerim ve Özellikleri 2: 1-B 2-D 3-C 4-A 5-C 6-B 7-D 8-A

Kur’an-ı Kerim ve Özellikleri 3: 1-C 2-D 3-A 4-B 5-C 6-B 7-A 8-D

P:124

BAŞARILI OLMAK İÇİN

• Derslere hazırlanarak geliniz.

• Her derse bir şeyler öğrenmek için giriniz, öğrenme heyecanınızı

sürekli canlı tutunuz.

• Dersi dikkatli dinleyip konuyu kavramaya çalışınız.

• Ders etkinliklerine katılıp, anlamadığınız yerleri sorunuz.

• Eve gidince mutlaka ders tekrarı yapınız.

• Konularla ilgili verilen ödevleri yapıp, değerlendirme soruları çözerek

eksikleriniz varsa belirleyip, gideriniz.

• Konularla ilgili kavramları ve kazanımları öğreniniz. Bunun için:

1.Yüz puan yarışması

2. Quiz

3. Wordwall

4. Online sınavlar vb. yarışmalar size kolaylık sağlayacaktır.

• Konularla ilgili ayet, hadis ve bunların açıklama ve yorumlarını öğreniniz.

• Öğrendiğiniz ahlaki ilkeleri hayatınıza aktarınız.

• Konularla ilgili kavram haritaları oluşturun veya hazır harita ve

şemalardan faydalanınız.

• Ünitelerle ilgili özet bilgiler çıkarın veya hazır olanlardan faydalanınız.

• Konularınızla ilgili videolar izleyerek öğrendiğiniz bilgileri daha

kalıcı hale getirebilirsiniz.

• Verilen görevleri zamanında yaparak sorumluluk bilincinizi geliştiriniz.

• Zamanında yapamadığınız görevlerden dolayı mazeretinizi

öğretmeninize iletiniz.

• Konulara olan ilginiz sınavlarda çıkacak soruları tahmin etmenizi de

sağlayacaktır.

• Öğrendiğiniz sure ve duaları unutmamak için tekrar ediniz.

• Taşı delen suyun gücü değil damlaların sürekliliğidir.

• Kur’an’a bakan değil, Kur’an’la hayata bakan Müslümanlar olmaya çalışınız.

• Amacımız Allah’a iyi bir kul, Peygamberimize iyi bir ümmet, vatanımıza,

milletimize ve tüm insanlığa hayırlı, faydalı bir insan olmaktır.

Allah hepinizi muvaffak eylesin!

dindersi.tk kaliteli ürünlerin adresi

Create a Flipbook Now
Explore more