22
RAPORU
VERGİ
TÜRMOB YAYINLARI : 512
ANKARA - 2022
www.turmob.org.tr
TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER
VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ
(UNION OF CHAMBERS OF CERTIFIED PUBLIC ACCOUNTANTS OF TÜRKİYE)
TÜRMOB M
m
VERGİ
RAPORU
TÜRMOB YAYINLARI - 512
ANKARA - 2022
TÜRMOB
İncek Kızılcaşar Mah. 2669. Sk. No: 19
06830 Gölbaşı / ANKARA
Tel: (0.312) 586 00 00
www.turmob.org.tr
Grafik - Tasarım
Tuncay TEKYILDIZ
III
TÜRMOB M
m
İÇİNDEKİLER
TABLOLAR LİSTESİ................................................................................. VIII
KISALTMALAR...............................................................................................X
SUNUŞ ............................................................................................................. XI
GİRİŞ ..................................................................................................................1
BİRİNCİ KISIM
I. VERGİLENDİRME YETKİSİ.................................................................5
II. VERGİ HUKUKUNA EGEMEN OLAN HUKUK İLKE
VE KURALLARI......................................................................................7
1. Hukuk Devleti İlkesi.............................................................................8
2. Vergilerin Yasallığı İlkesi.....................................................................9
3. Mali Güce Göre Ödeme İlkesi (Vergide Eşitlik İlkesi) ...................... 10
4. Hukuki Güvenlik İlkesi ...................................................................... 11
III. CUMHURİYET DÖNEMİNDE TÜRK VERGİ SİSTEMİ.................13
IV. GELİR İDARESİNİN YAPISI ...............................................................15
V. TÜRMOB’UN KURULMASI VE İŞLEVLERİ...................................18
VI. KAMU GÖZETİMİ, MUHASEBE VE DENETİM
STANDARTLARI KURUMUNUN KURULMASI
VE BAĞIMSIZ DENETİM ....................................................................19
VII. VERGİ HUKUKUNDA YAŞANAN GELİŞMELER...........................23
IV
M Vergi Raporu
m
İKİNCİ KISIM
I. TÜRKİYE’DE VERGİ SİSTEMİNİN MEVCUT GÖRÜNÜMÜ.....193
II. TÜRKİYE’DE MALİ VERİLER ........................................................196
1. Bütçe Giderleri.................................................................................. 197
2. Bütçe Gelirleri ..................................................................................202
3. Mükellef Sayıları ..............................................................................208
4. Tahakkuk/Tahsilât Oranları ............................................................. 210
III. TÜRK VERGİ SİSTEMİNİN KARŞILAŞTIRMALI
ÖZELLİKLERİ.....................................................................................212
1. Vergi Gelirlerinin GSYH’ye Oranı................................................... 215
2. Ülkelerin Toplam Vergi Geliri ......................................................... 218
3. Gelir Vergisinin Payı ........................................................................ 219
4. Kurumlar Vergisinin Payı ................................................................ 221
5. Sosyal Güvenlik Katkı Payları..........................................................223
6. Mal ve Hizmetlerden Alınan Vergilerin Payı ..................................225
ÜÇÜNCÜ KISIM
I. VERGİ YAPISININ DEĞERLENDİRİLMESİ..................................233
II. VERGİ SİSTEMİYLE İLGİLİ ÖNERİLER......................................234
1. Anayasanın vergi ile ilgili hükümleri yeniden düzenlenmelidir.......234
2. Vergi yasaları sadeleşmelidir. ........................................................... 235
3. Birleştirilmiş Tebliğlerin Numaralandırma
Sistemi sadeleştirilmelidir. ..............................................................236
4. Vergi harcamaları her yıl açıklanmalıdır. ........................................ 237
5. Vergilendirmenin toplum üzerindeki etkileri incelenmelidir. .......... 237
V
TÜRMOB M
m
6. Vergi özelgelerinin tamamı internet ortamında
kamuya açılmalıdır. .........................................................................238
7. Mükellef hakları yasası kabul edilmelidir. ...................................... 239
8. Mükelleflerin adil yargılanma konusundaki hakları korunmalıdır. . 239
9. Türk Vergi Sisteminde uluslararası vergi rekabetinin
etkisini dikkate alan uygulamalar geliştirilmelidir. .........................242
10. Takdir komisyonlarında meslek mensuplarına da yer verilmelidir...243
11. Tahsilât esasına göre vergilendirilen kazanç unsurları,
KDV yönünden de tahsilât esasına göre vergilendirilmelidir...........243
12. Kazancının tamamı tevkif suretiyle vergilendirilen serbest
meslek erbabı geçici vergi beyannamesi vermemelidir.....................244
13. Serbest meslek erbaplarına vergi matrahlarından indirim
konusu yapabilecekleri yıpranma payı düzenlemesi yapılmalıdır. ..245
14. Özelge Komisyonu’nda TÜRMOB temsilcisi de yer almalıdır. .......245
15. Sirkülerler, genel düzenleyici işlem özelliğinde olmamalıdır...........245
16. E-Ticaret ile ilgili ayrımcı vergi düzenlemeleri yapılmamalıdır. .....246
17. Vergi uygulamalarında, kur farklarının gelir ya da zarar
olarak kabul edilmesinde vergiyi doğuran olay tahsil
esasına bağlanmalıdır. ......................................................................246
18. İşlem vergilerinin vergi matrahına eklenmesi uygulamasına
son verilmeli ve mahsup ya da iade edilmeyen tüm işlem
vergilerinin gider ya da maliyet olarak dikkate alınmasına
izin verilmelidir. ...............................................................................247
19. Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin gider
kısıtlamaları uygulamalarına son verilmelidir. ................................247
20. Kayıt dışılık ile mücadelede finans piyasası ve ticari işlemlerde
kullanılan kâğıtlarla ilgili yasal düzenleme yapılmalıdır. ................248
21. Bütçe Kanunlarında vergi ile ilgili düzenleme yapılmamalıdır. ......249
22. Gönüllü uyum kapsamında yaptırılan matrah artırımları
uygulamasından vazgeçilmelidir. .....................................................249
VI
M Vergi Raporu
m
23. Çok sık değiştirilen vergi kanunlarında değişiklik
yapılırken hukuk devleti ilkeleri ve Anayasa Mahkemesi
kararları dikkate alınmalıdır. ...........................................................250
24. Vergi afları ve kamu borçlularına sağlanan ödeme
kolaylıkları uygulamalarından vazgeçilmelidir................................ 251
25. Vergi yasalarında yapılacak değişikliklerin kamuoyunda
tartışılması sağlanmalıdır ve bu konuda TÜRMOB’un da
görüş alınmalıdır. ............................................................................ 252
26. Vergi adaletini ve eşitlik ilkesini zedeleyici
düzenlemeler kaldırılmalıdır. ........................................................... 252
27. Vergi ödevlerinin yerine getirilmesinde uygulanan
damga vergisi gibi yükümlülükler kaldırılmalıdır. .......................... 253
28. Gelir idaresinin taşra örgütlenme sorunları
giderilerek yeknesaklık sağlanmalıdır..............................................254
29. Vergi denetim ilkeleri saptanmalı ve kamuya açıklanmalıdır. .........254
30. Gelir idaresinin meslek mensupları ile bilgi
paylaşımının artırılması gerekmektedir. .......................................... 255
31. Vergi uyuşmazlıklarında meslek mensuplarından
adli muhasebeci olarak yararlanılmalıdır.........................................256
32. 3568 sayılı Yasada yer alan düzenlemeler, diğer kamu
kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının
düzenlemeleri ile paralel hale getirilmelidir. ................................... 257
33. Gelir İdaresi Başkanlığı, Vergi Yasalarında yer alan ve
her yıl yeniden değerleme oranında kendiliğinden artan
vergilendirme ile ilgili tutarları, ilgili vergilendirme
döneminden önce açıklamalıdır. ......................................................259
34. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın internet sayfasında yapılan
duyuru ile meslek mensuplarından keyfi ilave bilgiler
istenmemeli ve ihtiyaç duyulan bilgiler teknik ve
yasal alt yapı sağlandıktan sonra istenmelidir. ................................259
35. Mali tatile ilişkin süreler uzatılmalıdır.............................................260
VII
TÜRMOB M
m
36. Meslek mensuplarına ilave iş yükü getirilirken meslek
mensuplarımızın çalışmalarının karşılığını almaları
sağlayacak düzenlemelere de yer verilmelidir. ................................. 261
37. Kriz dönemlerinde şirketlerin mali yapılarının güçlü
olmasına yönelik düzenlemeler yapılmalıdır. .................................. 262
KAYNAKÇA...................................................................................................264
VIII
M Vergi Raporu
m
TABLOLAR LİSTESİ
Tablo 1 Türkiye Ekonomisi Verileri (2000-2021) ........................................ 195
Tablo 2 Merkezi Yönetim Konsolide Bütçe İstatistikleri (2010-2021) ......... 198
Tablo 3 2011-2021 Yılları Merkezi Yönetim Bütçe
Harcamaları - Fonksiyonel Sınıflandırma ....................................... 199
Tablo 4 2011-2021 Yılları Genel Yönetim Bütçe Giderlerinin
Foksiyonel Sınıflandırması..............................................................200
Tablo 5 2011-2021 Yılları Genel Yönetim Bütçe Giderlerinin Foksiyonel
Sınıflandırmasının GSHY’ye Oranı 2011-2021 (%) ........................ 201
Tablo 6 2011-2021 Yıllarında Vergi Gelirlerİ (milyonTL) ...........................203
Tablo 7 2011-2021 Yıllarında Vergi Gelirlerinin Dağılımı (%) ...................206
Tablo 8 Ceza ve Zamlar (bin TL) ................................................................208
Tablo 9 Faal Mükellef Sayıları* ...................................................................209
Tablo 10 Tahakkuk/Tahsilât Oranları ............................................................ 211
Tablo 11 OECD Üyesi Ülkelerde Genel Vergi Yapısı .................................... 213
(Vergi gelirlerinin GSYH göre dağılımı) ........................................ 213
Tablo 12 2019 Yılında OECD Üyesi Ülkelerde Vergi Yapısı
(GSYH’ye oranı (%) ........................................................................ 214
Tablo 13 Vergi Gelirlerinin GSYH’ye Oranı (1965-2020) ............................. 216
Tablo 14 Vergi Gelirleri (Milyar ABD Doları) .............................................. 218
Tablo 15 Gelir Vergisinin GSYH ve Toplam Vergi Geliri
İçindeki Payı (%) - 1990-2019 .........................................................220
Tablo 16 Kurumlar Vergisinin GSYH ve Toplam Vergi Geliri
İçindeki Payı (%) - 1990-2019 ........................................................ 221
IX
TÜRMOB M
m
Tablo 17 Sosyal Güvenlik Primlerinin GSYH ve Toplam
Vergi Geliri İçindeki Payı (%) -1990-2019 ......................................224
Tablo 18 Mal ve Hizmetler Üzerinden Alınan Vergilerin GSYH ve
Toplam Vergi Geliri İçindeki Payı (%) -1990-2019 .........................226
Tablo 19 Katma Değer Vergisi Gelirlerinin GSYH ve Toplam
Vergi Geliri İçindeki Payı (%) -1990-2019 .....................................228
X
M Vergi Raporu
m
KISALTMALAR
a.g.ç. : Adı geçen çalışma
a.g.e. : Adı geçen eser
a.g.m. : Adı geçen makale
AYM : Anayasa Mahkemesi
ÇVÖA : Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması
GMSİ : Gayrimenkul sermaye iradı
GSYH : Gayrisafi Yurtiçi Hasıla
GV Gelir vergisi
GT : Genel Tebliğ
GVK : Gelir Vergisi Kanunu
HMB : Hazine ve Maliye Bakanlığı
KKEG : Kanunen kabul edilmeyen gider
KV : Kurumlar vergisi
KVK : Kurumlar Vergisi Kanunu
md. : Madde
MTV : Motorlu Taşıtlar Vergisi
OECD : Organisation of Economic Co-operation and Development
ÖTV : Özel tüketim vergisi
RG : Resmi Gazete
SMMM : Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
T.C. : Türkiye Cumhuriyeti
TBMM : Türkiye Büyük Millet Meclisi
TTK : Türk Ticaret Kanunu
vb : Ve benzeri
VUK : Vergi Usul Kanunu
YMM : Yeminli Mali Müşavir
XI
TÜRMOB M
m
Vergilendirme yetkisi devletin mali egemenliğinin temel göstergesidir. Çağdaş
demokratik ülkelerde vergilendirme kamu harcamalarının finanse edilmesi
için kullanılmasının yanında mükelleflerin vergi ödemenin getirdiği mükellef
haklarına da sahip olması bakımından önem taşımaktadır. Mükellefleri vergi
uyumu göstererek vergilerini tam ve zamanında vergi ödemelerine sevk eden en
önemli unsur adaletli ve eşitlik ilkesine dayanan bir vergi sisteminin varlığıdır.
Bu ilkelere sahip olmayan bir vergi sistemi, toplum içinde huzursuzluklara ve
bilinçli veya bilinçsiz olarak vergi ödevlerinin yerine getirilmesinde sorunlara
neden olacaktır. Bu nedenlerle vergilendirme sürecinin özenle düzenlenmesi ve
bu kurallara herkesin uymasının sağlanması gerekmektedir.
Toplumun geniş kesimlerini ilgilendiren vergi yasalarının, hazırlanması aşamasında
konuyla ilgili olanların görüşlerinin alınması, daha sonrasında vergilendirmede
sürecinin başarıyla uygulanmasında önemli bir etkendir. Bu kapsamda, yasaların
tüm topluma etkisi dikkate alınarak vergi yasalarının uygulanmasında önemli bir
rol üstlenen meslek mensuplarının temsilcisi TÜRMOB’un da yasaların yapım
sürecine dahil edilmesi gerekmektedir. Bu sayede uygulamada sorun çıkarması
muhtemel değişiklikler en başından tespit edilebilecektir.
Vergi sistemindeki aksaklılar, devletin vergilendirme sürecindeki süjelerin
bu toplumun öğeleri olduğuna daha çok dikkat ederek gerçekleştirmesi ile
çözülebilir. Dikkat edilmesi gereken temel prensip, mükelleflerin müşteri değil
ülkenin yapıtaşları olan vergi ödeyen yurttaşlar olduğudur.
Bu nedenlerle 1215 yılındaki Magna Carta’dan bugüne kadar tüm dünyada kabul
edilen vergilerin yasallığı ilkesi göz ardı edilmemeli ve geniş kesimlerin görüşü
alınarak hazırlanan vergilendirmeye ilişkin kuralların TBMM’de görüşülerek bir
Yasa olarak karşımıza çıkması gerekmektedir. Oysa bunun yerine bugünlerde
çoğunlukla Kararname, Genel Tebliğ ve Sirkülerle uygulamaya yön verilmeye
çalışılmaktadır. Danıştay’ın son içtihatları bu tür idari işlemlerin vergilendirmeye
SUNUŞ
XII
M Vergi Raporu
m
ilişkin yeni kurallar getiremeyeceğini bir kez daha vurgulamaktadır.
Parlamentoların sahip olduğu ilk yetkinin vergilendirme yetkisi olduğu dikkate
alındığında, kuvvetler ayrılığı ilkesinin, en sert biçimde vergilendirme yetkisinin
kullanımında uygulanması gerektiği göz ardı edilmemelidir.
Vergi yasalarında yapılacak değişiklikler söz konusu olduğunda vergi idaresinin
tıpkı diğer önemli kanunların (Türk Ceza Kanunu, Türk Ticaret Kanunu gibi)
yasalaşması öncesinde olduğu gibi mükellef temsilcilerinin, kamu kurumu
niteliğindeki meslek kuruluşlarının, akademisyenlerin oluşturduğu komisyonlarca
da tartışılması büyük önem taşımaktadır. Böylelikle çağdaş demokrasilerin en
önemli unsurlarından olan katılım olgusu gerçekleşebilecektir.
Dünyada ve ülkemizde ekonomik gelişmişliğin temel göstergesinin, çağdaş ve
adaletli bir vergi sistemine sahip olmak olduğunun bilinci ile bu çalışmanın böyle
bir vergi sistemine sahip olmamıza ufak da olsa bir katkı getirebilmesi umuduyla
çalışmayı hazırlayan Prof. Dr. N. Semih ÖZ, Prof. Dr. Cenker GÖKER ve
YMM Saygın KARABACAK’a teşekkür eder, Raporun uygulamacılara, meslek
mensuplarına ve akademisyenlere yararlı olmasını dilerim.
Emre KARTALOĞLU
TÜRMOB Genel Başkanı
1
TÜRMOB M
m
GİRİŞ
Türkiye Cumhuriyeti’nin vergi yolculuğunda, aşarın kaldırılması, 1950’li yıllarda
Gelir Vergisi Kanunu, Kurumlar Vergisi Kanunu ve Vergi Usul Kanunu gibi
gelişmiş vergi yasalarının uygulamaya girmesi daha sonra 1985 yılında katma
değer vergisinin ve 2002 yılında özel tüketim vergisinin uygulamaya girmesi,
meslek mensupları ve uygulamaları açısından 1989 yılında 3568 sayılı Serbest
Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun yürürlüğe
girmesi ve 1982 yılında idari yargı alanında yapılan reformlar önemli dönemeçler
olarak kabul edilmektedir.
Türkiye’de halen uygulanmakta olan vergi sistemi, 1950 yılında gerçekleştirilen
vergi reformuyla oluşturulmuştur. Ancak o tarihten bu yana vergi yasalarında
yapılan değişiklikler ve Vergi İdaresince yapılan ikincil düzenlemeler, vergi
sisteminin bütünlüğünün bozulmasına ve uygulamalar arasında çelişkili
durumların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Ayrıca, Türkiye ekonomisinin
büyümesi ve yurtdışıyla bağlantılı çalışan yükümlü sayısının artması ile hem
vergi hem muhasebe uygulamaları açısından yeni yasal düzenlemelere ve
uygulamalara olan gereksinimi artırmıştır.
Bu nedenle, Türkiye’nin vergilendirme alanını tarihsel bir perspektif içerisinde
ele alan ve mevcut aksaklıkları tespit ederek, çözümler öneren 2022 yılı Vergi
Raporu hazırlanmıştır.
Rapor üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, vergilendirmenin temel ilkeleri
ve kısa bir tarihsel süreç içerisinde Türkiye’deki vergi sistemi incelenmektedir.
Daha sonra günümüze 2019 yılında yayımlanan bir önceki Vergi Raporumuzdan
bu yana kadar olan dönemde Türkiye’de vergi sisteminde meydana gelen yasal
değişiklikler, Anayasa Mahkemesi kararları da dikkate alınarak verilmektedir.
İkinci Bölümde, Türk vergi sisteminin genel görünümü ve bu yapının OECD
üyesi ülkelerle karşılaştırılmalı olarak analizi, toplam vergi gelirlerinin GSYH
içerisindeki payı ve vergi türü bazında vergi gelirlerinin dağılımı incelenmektedir.
Üçüncü ve son bölümde ise mevcut vergi yapısından ve daha önceki bölümlerde
temel çerçevesi çizilen bilgi ve verilerden hareketle, daha etkin ve adil bir vergi
sistemi için öneriler yer almaktadır.
2
M Vergi Raporu
m
BİRİNCİ KISIM
4
M Vergi Raporu
m
5
TÜRMOB M
m
I. VERGİLENDİRME YETKİSİ
Vergi, devletin zor alım yoluyla kamu hizmetlerinin finansmanı için yükümlülerden
aldığı paradır. Devletler, kamu hizmetlerinin finansmanına ilave olarak
ayrıca sosyal devlet ilkesi gereği, gelir dağılımının düzenlenmesi, istihdamın
sağlanması gibi amaçlarla da vergi politikalarını şekillendirmektedirler. Bu
noktada vergilendirmenin mali ve mali olmayan amaçlarla gerçekleştirildiği
görülmektedir. Devlet, vergi salarken ülkesinde sahip olduğu egemenliğine
dayanmaktadır. Devlet, vergilendirme yetkisini kullanırken bireyin mülkiyet
hakkına müdahale etmektedir. Bu nedenle bireyin mülkiyet hakkının korunması
ile devletin vergi alması arasında bir ilişki kurulmakta ve bireyin temel ve hak
özgürlükleriyle ilgili uluslararası sözleşmelerde örneğin İnsan Hakları ve Temel
Özgürlükleri Korumaya Dair Avrupa Sözleşmesi1
’nde vergilendirme yetkisi,
mülkiyet hakkının korunmasıyla ilgili bölümde yer almaktadır.
Vergilendirme yetkisine kimin sahip olacağı ile demokrasi mücadelesi arasında
yakın bir ilişki bulunmaktadır. Bu yetki daha önce kral, imparator ya da padişaha
ait mutlak ve sınırsız bir yetki iken daha sonra halkın seçtiği temsilcilerden
oluşan parlamentolara ait olmaya başlamıştır. Vergilendirme yetkisine kimin
sahip olacağına ilişkin mücadelede 1215 yılında İngiltere›de imzalanan Büyük
Özgürlük Fermanı (Magna Carta Libertatum) bir dönüm noktası niteliğindedir.
Her ne kadar bu ferman bir halk hareketine dayanmamış olsa da kuvvetler ayrılığı
ilkesine katkısı nedeniyle bir başlangıç kabul edilmektedir. İngiltere’de 1628
tarihli Haklar Dilekçesi (Petition of Rights) ve 1689 tarihli Haklar Demeci
(Bill of Rights) kralın vergilendirme gücünü sınırlandıran ilk anayasal nitelikte
belgeler olarak kabul edilmektedir.
1789 Fransız Devrimi ile derebeylerin ve kilisenin sahip oldukları vergilendirme
yetkileri ve vergi ayrıcalıkları kaldırılmıştır. Devrimden sonra ilân edilen İnsan
ve Vatandaş Hakları Demecinde, vergilendirmede genellik ve eşitlik ilkeleri ile
vergilerin yasallığı ilkesiyle (m. 13, 14) ilgili hükümler yer almıştır.
1 4 Kasım 1950’de Roma’da imzalanan ve 59. maddesine uygun olarak 3 Eylül 1953 tarihinde
yürürlüğe giren İnsan Hakları ve Temel Özgürlükleri Korumaya Dair Avrupa Sözleşmesi’ni
Türkiye, 20 Mart 1952 tarihinde imzalamış ve. 6366 Sayılı Onay Kanunu 19 Mart 1954 gün ve
8662 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.
6
M Vergi Raporu
m
ABD’de de bağımsızlığa giden yol, İngiltere’nin uyguladığı vergilere başkaldırıyla
başlamaktadır. Bu tarihsel örneklerin modern devlet öncesi dönemlere ilişkin
olduğunu ve devlet egemenliğinin kuvveler ayrılığı ilkesi çerçevesinde değil,
mutlak iktidarlar tarafından kullanıldığına dikkat edilmelidir. Kuvvetler ayrılığının
vergilendirme alanına yansıması ise temsilsiz vergilendirme olmayacağına ilişkin
ve vergilerin ancak kanunla konulup kaldırılabileceğine ilişkin ve tüm dünyada
kabul edilen evrensel prensiplere dayanmaktadır.
Yürürlükte olan 1982 Anayasası’nın 2’nci maddesinde cumhuriyetin nitelikleri
“Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde,
insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen
temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.” şeklinde
tanımlanmıştır. Dolayısıyla, Türkiye Cumhuriyeti’nin niteliklerinden biri de
sosyal bir hukuk devletidir. Sosyal hukuk devletinin özellikleri, vergilendirmeye
ilişkin anayasal kuralların da belirleyicisi olmaktadır.
Türkiye’de uygulanmakta olan Anayasal sistemde, yasa, yürütme ve yargı
erkleri ayrılmıştır. Bunun sonucunda da vergilendirme yetkisi yasama organı
olan TBMM’ye verilmiştir. Anayasa’nın 73 üncü maddesinde yer alan “Vergi,
resim, harç ve benzeri malî yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya
kaldırılır.” hükmü ile vergilendirmenin temel ilkelerinden biri olan “vergilerin
yasallığı” ilkesi kabul edilmiştir.
Aynı ilke 1961 ve 1924 Anayasalarında da benzer şekilde yer almıştır.
1982 Anayasası’na göre Vergilerin Yasallığı ilkesinin iki istisnası bulunmaktadır.
Bunlardan ilki 73 üncü maddenin 4 üncü fıkrasında yer alan “Vergi, resim, harç
ve benzeri malî yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına
ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik
yapmak yetkisi Cumhurbaşkanına verilebilir.” hükmüdür. Yürütme organına
verilen bu istisnai yetkinin Türk Anayasalarına girişi ise 1961 Anayasası’na
1971 yılında getirilen değişikliklerle olmuştur. 1982 Anayasası’nda da benzer
haliyle yer almıştır. İkinci olarak ise Anayasa’nın 167 inci maddesinin ikinci
fıkrasındaki “Dış ticaretin ülke ekonomisinin yararına olmak üzere düzenlenmesi
amacıyla ithalat, ihracat ve diğer dış ticaret işlemleri üzerine vergi ve benzeri
yükümlülükler dışında ek malî yükümlülükler koymaya ve bunları kaldırmaya
kanunla Cumhurbaşkanına yetki verilebilir.” düzenlemeleri yer almaktadır.
7
TÜRMOB M
m
Batı demokrasilerinde geleneksel olarak vergilendirme yetkisi yasama
organlarında, dış ticaretin vergilendirilmesine ilişkin yetki ise yürütme organında
bulunur. Dış ticaret alanında gümrük vergileri ve benzeri vergiler dışında ek mali
yükümlülükler getirmek için Cumhurbaşkanına kanunla yetki verilebileceği
düzenlemesinin anlamı bu şekildedir. 2976 sayılı Dış Ticaretin Düzenlenmesi
Hakkında Kanun’un 2 inci maddesi ile Cumhurbaşkanına dış ticaretin, ülke
ekonomisinin yararına düzenlenmesini sağlamak amacıyla ithalat, ihracat ve
diğer dış ticaret işlemleri üzerine vergi ve benzeri yükümlüler dışında ek mali
yükümlülükler konulması ve kaldırılması, bu yükümlülüklere ilişkin esasların
tespit edilmesi ve oluşan fonların kullanılması bakımından karar alabilme yetkisi
verilmiştir2
.
Devlet, vergi alırken ülkesinde sahip olduğu egemenlik gücünü kullanmaktadır.
Devlet, vergilendirme yetkisini kullanırken kişilerin mülkiyet hakkına müdahale
etmektedir. Bu nedenle kişilerin mülkiyet hakkının korunması ile devletin vergi
alması arasında bir ilişki kurulmakta ve temel ve hak özgürlüklerle ilgili uluslararası
sözleşmelerde örneğin İnsan Hakları ve Temel Özgürlükleri Korumaya Dair
Avrupa Sözleşmesi3
’nde vergilendirme yetkisi, mülkiyet hakkının korunmasıyla
ilgili bölümde yer almaktadır.
II. VERGİ HUKUKUNA EGEMEN OLAN HUKUK İLKE VE
KURALLARI
Demokratik rejimin düzgün işleyebilmesi için gerekli koşullardan biri de, kamu
hizmetlerinin yerine getirilebilmesi için düzenli bir vergi sisteminin kurulmasıdır.
Vergi bireyler açısından, demokrasinin bir çeşit bedeli olarak nitelendirilebilir.4
Demokratik yönetimlerde vergi, toplumu oluşturan bireylere yüklenmiş bir
ödevdir. Bu ödevi yerine getirmek zorunda olan bireylere de getirilen vergisel
yükümlülüklerin temel hak ve özgürlüklerle ilgili evrensel kurallarla uyumlu
olması gerekmektedir.
2 2976 sayılı Kanun’un anayasaya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’nde görülen iptal
davasında(Esas 1984/6, Karar 1985/1) Mahkeme, bu kanunu anayasa aykırı görmemiştir.
3 4 Kasım 1950’de Roma’da imzalanan ve 59. maddesine uygun olarak 3 Eylül 1953 tarihinde
yürürlüğe giren İnsan Hakları ve Temel Özgürlükleri Korumaya Dair Avrupa Sözleşmesi’ni
Türkiye, 20 Mart 1952 tarihinde imzalamış ve. 6366 Sayılı Onay Kanunu 19 Mart 1954 gün ve
8662 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.
4 Çağan, Nami, “Demokratik Sosyal Hukuk Devletinde Vergilendirme”, Ankara Üniversitesi
Hukuk Fakültesi Dergisi, Yıl 1980, Cilt 37, Sayı 1-4, s. 130.
8
M Vergi Raporu
m
Vergi hukukunda da hukukun evrensel kuralları geçerlidir. Bu kurallar;
1) Hukuk devleti ilkesi,
2) Vergilerin yasallığı,
3) Mali (Ödeme) güce göre ödeme ilkesi (Vergide eşitlik İlkesi)
4) Hukuki Güvenlik İlkesi
olarak tanımlanabilir. Bu ilkeler aşağıda açıklanmıştır.
1. Hukuk Devleti İlkesi
1982 Anayasası’nın 2’nci maddesinde Türkiye Cumhuriyeti “...sosyal bir hukuk
devleti…” olarak tanımlanmıştır. Anayasa Mahkemesi kararlarında hukuk
devletinin çerçevesi belirlenmiştir. Anayasa Mahkemesinin 04.02.2010 tarih,
E.2007/98, K.2010/33 sayılı kararında
“…
Anayasa’nın 2’nci maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına
dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri
hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu
geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan,
hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini
bağlı sayan, yargı denetimine açık, Anayasa’nın ve yasaların üstünde yasa
koyucunun da bozamayacağı temel hukuk ilkeleri bulunduğu bilincinde olan
devlettir.
Bilindiği gibi “Hukuk Devleti”, bütün işlem ve eylemleri hukuka uygun, her
alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdürmekle kendini
yükümlü sayan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa’ya
aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, insan haklarına dayanan, hak ve
özgürlükleri koruyup güçlendiren, yargı denetimine açık, yasaların üstünde,
yasa koyucunun da uymak zorunda olduğu Anayasa’nın ve temel hukuk
ilkelerinin bulunduğu bilincinde olan devlettir. Kişilere hukuk güvenliğinin
sağlanması da hukuk devletinin ön koşullarındandır. Nitekim Anayasa’nın 36
ncı maddesinin 1 inci fıkrasında,
9
TÜRMOB M
m
“Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri
önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma
hakkına sahiptir.” hükmü getirilmiş; “Yargı yolu” başlıklı 125. maddesinin
1. fıkrasında da; “İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu
açıktır...”
ifadelerine yer verilmiştir.
Hukuk devletinin tüm öğelerini içeren bir tanım vermek olanaksız olmakla
birlikte öğretide hukuk devletinin özelikleri olarak yasal idare ilkesi, yasaların
genelliği ilkesi, yasa önünde eşitlik ilkesi, kazanılmış haklara saygı ilkesi, temel
hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı,
yasaların anayasaya uygunluğunun yargısal denetimi, idari eylem ve işlemlerin
yargısal denetimi ve devletin mali sorumluluğu ilkeleri5
öne çıkmaktadır. Hukuk
devletinde vergilendirme yetkisinin yasama ya da yürütme organı tarafından
keyfi olarak kullanılması önlenmeye çalışılmaktadır6
.
2. Vergilerin Yasallığı İlkesi
Vergi, resim harç ve benzeri mali yükümlülüklerin yasa ile konulması, kaldırılması ve değiştirilmesine, vergilerin yasallığı ilkesi denilmektedir. Anayasa’nın
73 üncü maddesinde vergilerin yasallığı ilkesi kabul edilmiştir.
Bu ilke aynı zamanda, vergi hukukunda kıyas yolu ile yorum yapılmasını da engellemektedir. Vergi hukukunda yorum belirli ölçütlerde kendisine yer bulmaktadır. Ancak vergi hukukunda yorumun sınırını kıyas oluşturmaktadır. Vergilerin
yasallığı ilkesi, bir yandan vergilerin genel objektif düzenleyici işlemlerle konulmasını, öte yandan da bireysel, sübjektif nitelikteki vergi tarh ve tahsil işlemlerinin vergi yasalarına uygun ve doğru olarak yapılmasını içermektedir7
.
Vergilerin yasallığı ilkesi ile yasal idare ilkesi birbiri ile örtüşmektedir. Vergisel
nitelikteki idari eylem ve işlemlerin de hukuka uygun olması gerekmektedir. Bu
kapsamda idarenin eylem ve işlemlerinin de yasaya dayanması ve hukuk ilkelerine ve normlar hiyerarşisine aykırı olmamasını gerektirmektedir. Ayrıca, idari
işlemler, yasalara uygun olup olmadıkları açısından yargı denetimine tabi olmalıdırlar.
5 Mualla Öncel, Ahmet Kumrulu, Nami Çağan; Vergi Hukuku, Turhan Kitabevi, (Ankara,
2018), s.39.
6 Öncel-Kumrulu-Çağan, a.g.e. s.39.
7 Öncel-Kumrulu-Çağan, a.g.e. s. 40
10
M Vergi Raporu
m
3. Mali Güce Göre Ödeme İlkesi (Vergide Eşitlik İlkesi)
Anayasası’nın 73 üncü maddesinde vergi ödevi, herkes, kamu giderlerini
karşılamak üzere, malî gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür şeklinde
tanımlanmıştır. Dolayısıyla, vergi, kamu giderlerini karşılamak amacıyla
ödenmektedir. Ancak, sosyal hukuk devletinde verginin, sadece kamu giderlerini
karşılama gibi bir fonksiyonu bulunmamaktadır. Daha önce belirtildiği gibi
verginin, sosyal adaletin sağlanması, toplumsal refahın gerçekleştirilmesi ve gelir
dağılımında adaletin sağlanması açısından ekonomik ve sosyal fonksiyonları
da bulunmaktadır. Mali olmayan amaçlarla gerçekleştirilen vergilendirme
faaliyetinde devletin toplum üzerindeki geliştirici rolü ön plana çıkmaktadır.
Ancak mali olmayan amaçlar bireylerin özgür iradeleri ile seçim yapmalarına
engel olacak bir noktaya getirilmesi hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmamaktadır.
Diğer taraftan, 1982 Anayasa’sında “mali güç” tanımlanmamıştır. Mali güç
tanımı, öğreti ve Anayasa Mahkemesi kararları ile şekillenmektedir. Ayrıca,
siyasal iktidarın ideolojisi de, mali güç tanımında belirleyici olabilmektedir.
Örneğin, Anayasa Mahkemesi 1.4.2010 tarihli E.2008/110, K.2010/55 sayılı
kararında, mali güç ilkesini aşağıdaki gibi tanımlamıştır.8
“Verginin malî güce göre alınması ve genelliği ilkeleriyle vergilendirmede
eşitlik ve adaletin gerçekleştirilmesi amaçlanmıştır. Ekonomi ve vergi hukuku
alanında malî güce ilişkin göstergelerin gelir, sermaye ve harcamalar olduğu kabul edilmektedir. Malî güç, ödeme gücünün kaynağı, dayanağı, nedeni
ve varlık koşuludur. Yasa koyucunun vergilendirmede, kişilerin sahip olduğu
ekonomik değer ile malî güçlerini göz önünde bulundurması gerekir. Vergide genellik ilkesi, herhangi bir ayırım yapılmaksızın malî gücü olan herkesin
vergi yüküne katılmasını ve vergi ödemesini ifade eder. Malî güce göre vergilendirme, verginin, yükümlülerin ekonomik ve kişisel durumlarına göre alınmasıdır. Bu ilke, aynı zamanda vergide eşitlik ilkesinin uygulama aracı olup,
malî gücü fazla olanın malî gücü az olana göre daha fazla vergi ödemesini
gerektirir. Vergide eşitlik ilkesi ise malî gücü aynı olanlardan aynı, farklı olanlardan ise farklı oranda vergi alınması esasına dayanır. Diğer bir anlatımla,
yükümlülerin genel vergi yüküne kendi ödeme güçlerine göre katılmalarını
ifade eder.”
8 R.G. Tarih-Sayı : 21.06.2010-27619
11
TÜRMOB M
m
Anayasa’nın 73 üncü maddesinde verginin mali güce göre ödeneceğine ilave
olarak vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımının da maliye politikasının
sosyal amacı olduğu ayrıca hüküm altına alınmıştır.
Maliye politikasının sosyal amacı ve mali güç kavramları birlikte
değerlendirildiğinde gelir-servet-harcamalar şeklinde farklılaşan vergi tabanının
birbirinden farklı ölçütlere ihtiyaç duyduğu açıktır. Mali gücün hangi unsura
yönelik olarak sistemleştirildiği vergi sisteminin özelliğini de ortaya koymaktadır
ki dolaylı ve doğrudan vergilendirme arasında bulunması gereken denge söz
konusu olduğunda mali gücün ölçütlerinin netleştirilmesi gerekliliktir. Diğer
taraftan mali güç ölçütünün ekonomik ve sosyal açıdan tüm vergi yasaları
açısından uygulanmasının mümkün olmadığı da ileri sürülebilir. Bu durum,
özellikle dolaysız vergilerde ortaya çıkmaktadır. Çünkü mal ve hizmetlerden
alınan vergiler, bireylerin gelirlerinden bağımsız olarak belirlenmektedir. Bireyler
ne kadar gelir elde ederlerse etsinler, aynı mal ve hizmeti alırken aynı oran ve/
veya tutarda vergiyi ödemektedirler.
Mali güç ölçütüne farklı bir bakış açısı, vergi afları yönünden değerlendirilmektedir.
Vergi af yasaları, mali güç ölçütünü ortadan kaldırmaktadır. Özellikle aynı geliri
elde eden iki bireyden birisinin tahakkuk eden vergi ve cezasının kısmen de olsa
mali afla ortadan kaldırılması, zamanında vergisini tam olarak ödeyen yükümü
ile ödemeyen yükümlü arasında eşitsizlik yaratmaktadır. Bu niteliği itibariyle
mali aflar, vergi yasaları açısından eşitlik ilkesini de zedelemektedir. Toplumun
vergiye uyumunu engellemekte, vergi ödememenin haklı bir gerekçesi olduğu
yanlış izlenimini yaratmaktadır. Tüm gelişmiş toplumlarda mükellefler; vergi
ile vatandaşlık arasında bağ kurarak, kamu harcamalarının finansmanı için
vergi verdiğinin bilincine ulaşmışlardır. Oysa vergi afları ülkemizde bu bilincin
oluşmasındaki en önemli engellerden birini teşkil etmektedir. Ayrıca vergi
afları vergi ceza hukukundaki caydırıcılık özelliğini de ortadan kaldırmaktadır.
Tam ve zamanında vergi ödememesi durumunda herhangi bir yaptırımla
karşılaşmayacağını bilen bir mükellefin vergi ödemesini beklemek iyimserlikten
öteye geçemeyecektir.
4. Hukuki Güvenlik İlkesi
Usulüne uygun olarak yürürlüğe giren yasaların geçmişe ve kesin nitelik kazanmış
hukuksal durumlara etkili olmaması hukukun genel ilkelerindendir.
12
M Vergi Raporu
m
Hukuki güvenlik ilkesi, vergi yasalarının geçmişte meydana gelen olaylara uygulanmamasını gerektirir. Kişiler gelecek dönemlere ilişkin planlarını yürürlükteki
vergi yasalarına göre yaparlar. Sonradan çıkartılan yasalarla geçmiş dönemler
için vergi yükünün artırılması, yükümlülerin devlete ve hukuk düzenine olan
güvenlerini sarsar, ekonomik ve ticari hayatta bulunması gereken belirlilik ve
istikrar bozulur9
.
“Kanunların geriye yürümezliği ilkesi, bir hukuki eylem ya da davranışın,
bir hukuki ilişkinin vuku bulduğu ya da meydana geldiği dönemdeki kanun
hükümlerine tabi kalmakta devam edeceğini ifade eder. Sonradan çıkan yasa,
kural olarak yürürlüğünden önceki olaylara ve ilişkilere uygulanmaz. Vergi
kanunları, kamu hukukuna ilişkin yükümlülükler getirdiğinden, bu kanunların
özellikle mali yükümü artırıcı nitelikteki hükümlerinin, geçmişe yürütülmemesi hukuki güvenlik ilkesi yönünden önem taşır. Anayasanın 73 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında ifadesini bulan vergilerin kanuniliği ilkesi de, hukuki
güvenliği sağlama amacına matuftur ve vergiyi doğuran olayın vukuu döneminde yürürlükte olmayan bir kanuna dayanılarak vergi yükünün artırılmasına imkân vermez.”10
Anayasa Mahkemesi de bu ilkeyi aşağıdaki şekilde tanımlamaktadır.
11
“Hukuk devletinin sağlamakla yükümlü olduğu hukuk güvenliği, kural olarak yasaların geriye yürümemesini gerekli kılar. Yasaların geriye yürümezliği
ilkesi uyarınca yasalar, kamu yararı ve kamu düzeninin gerektirdiği kazanılmış hakların korunması, malî haklarda iyileştirme gibi kimi ayrıksı durumlar
dışında ilke olarak yürürlük tarihlerinden sonraki olay, işlem ve eylemlere
uygulanmak üzere çıkarılırlar.”
Hukuki güvenlik ilkesinin bir diğer sonucu da “belirlilik ilkesi”dir. Devletin vergilendirme yetkisinin sınırı, aynı zamanda bireylerin hak ve özgürlüklerinin de
sınırını oluşturmaktadır. Bu yetkinin keyfi olacak biçimde kullanılmasının önlenmesinin, hukuk devleti olmanın gerekleri ile çok yakın bağlantısı bulunmaktadır.
9 Öncel-Kumrulu-Çağan, a.g.e., s. 47.
10 Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı, E.1988/5, K.1989/3, T.03.07.1989.
11 Anayasa Mahkemesi Kararı 24.3.2010 tarih, E.2007/77, K.2010/50.
13
TÜRMOB M
m
III. CUMHURİYET DÖNEMİNDE TÜRK VERGİ SİSTEMİ
TBMM’nin çıkartmış olduğu ilk kanun, bir vergi kanunudur. 24.4.1920 tarihli
Ağnam Resmi Kanunu ile “Ağnam resminin sabıkı misillû dört misli olarak istifasına karar verildi.” TBMM’nin kabul ettiği ilk kanunun bir vergi kanunu olmasının simgesel anlamı, devletin yasama gücünün Türkiye Büyük Millet Meclisine geçtiğinin yasa ile uygulamaya konmasıydı12. Bu aynı zamanda vergi koyma
yetkisinin de Ankara’da yeni kurulan TBMM’ye ait olduğu anlamına geliyordu.
Cumhuriyet tarihinin vergi uygulamaları başlangıçta, Osmanlı Devleti’nde
uygulanan yasaların yeni Cumhuriyet döneminde de uygulamaya devam edilmesi
yönünde olmuştur. Cumhuriyetin kurulmasından sonra 1925 yılında 17/2/1925
tarihinde 552 sayılı Kanun ile aşar kaldırılmış, 1926’da Temettü Vergisi
uygulanmaya başlamıştır.
755 sayılı Kazanç Vergisi Kanunu13, 1926 yılından 1934 yılına kadar yürürlükte
kalmıştır. Bu verginin en önemli özelliği, geniş ölçüde beyanname usulünden
yararlanarak gelirin gerçek tutarını vergilendirmeye gayret etmesidir14.
755 sayılı Kanun 1934 yılında, 2395 sayılı Kazanç Vergisi Kanunu15 ile
yürürlükten kaldırılmıştır. Kazanç Vergisi Kanunu, hem gerçek kişi hem de tüzel
kişi gelirlerine uygulanmaktadır.16
Bu dönemdeki vergi uygulamalarında, II. Dünya Savaşı koşullarının izleri de
bulunmaktadır. Bu dönemde biri 1942’de 4305 sayılı Kanunla Varlık Vergisi17
diğeri 1943 yılında Toprak Mahsulleri Vergisi olmak üzere iki olağanüstü vergi
uygulanmıştır.
12 Bulutoğlu, Kenan (2004), Türk Vergi Sistemi, İstanbul, 8. Baskı, s.11.
13 Bkz.14/3/1926 tarih ve 321 sayılı RG. (Birinci ve ikinci dönem kazanç vergisi ile yasa metinleri ve değişiklikleri ve Ağnam Resmi Hakkında Kanun, Maliye Bakanlığı Baş Hukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü, Hukuk Bilişim Sisteminden edinilmiştir. Bkz. www.
bahum.gov.tr )
14 Neumark, F., Gelir Vergisi, İstanbul, İsmail Akgün Matbaası, 1946, s.103.
15 25/3/1934 tarih ve 2662 sayılı RG.
16 Öz, N. Semih (2006), Gelir Vergisinde Vergiyi Doğuran Olay Elde Etme, Ankara, Maliye
ve Hukuk Yayınları, s. 13-15.
17 12/11/1942 tarih ve 4305 sayılı Varlık Vergisi Hakkında Kanun için bkz. 12/11/1942 tarih ve
5255 sayılı RG.
14
M Vergi Raporu
m
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli vergi reformlarından biri 1949 ve 1950
yıllarında gerçekleştirilmiştir. Bu dönemde Alman vergi sistemi esas alınarak Gelir ve Kurumlar Vergisi Yasaları ile Vergi Usul Kanunu kabul edilmiştir. Ayrıca,
1953’de Tahsil-i Emval Kanunu yerine 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanun çıkarılmıştır
Bu reformla hedeflenen Latin ülkelerine özgü sedüler gelir vergisi yerine Anglo- Sakson ve Cermen ülkelerinin gelir ve kurumlar vergisi sistemini Türkiye’de
uygulamaktı18.
Bu dönemde Esnaf Vergisi adı altında ayrı bir vergi daha yürürlüğe girmiş ve
ancak bu vergi 1955 yılında lağvedilmiştir. Buna karşılık gelir vergisi esnaf muaflığının ölçüleri biraz daha daraltılarak küçük esnafa doğru kaydırılmış, fakat
bir yıl sonra baskı gruplarının çalışmaları neticesinde bu çabadan da geri adım
atılmıştır19.
1960’lı yıllarda ise Planlı kalkınma dönemine geçilen bu süreçte “Vergi Reformu
Komisyonu” kurulmuş ve Komisyon’un tavsiyeleri doğrultusunda tasarrufları ve
yatırımları vergi hükümleri yoluyla teşvik etmek amacıyla yatırım indirimi ve
hızlandırılmış amortisman gibi vergi teşvikleri sistemimize girmiştir20. Bu dönemde planlı kalkınmanın gerektirdiği kamu giderleri ise taşıtlar vergisi, işletme
vergisi, gayrimenkul kıymet artışı vergisi gibi yeni vergilerle karşılanmıştır21.
1980 sonrası dönemde ise yapılan en önemli değişikler ise 1.1.1985’den sonra
yürürlüğe giren Katma Değer Vergisi Kanunu ile 16.2.2002’de yürürlüğe giren
Özel Tüketim Vergisi Kanunu’dur. Bunun yanı sıra 3/6/1949 tarihli ve 5422 sayılı
Kurumlar Vergisi Kanunu ile ek ve değişiklikleri yürürlükten kaldıran 13/06/2006
tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu kabul edilmiştir. Bu tarihten sonra
2013 ve 2016 yıllarında Gelir Vergisi Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanunu’nu
tek bir kanun çatısı altında birleştirmeyi amaçlayan Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı
iki kez TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmüş ancak bu tasarı yasalaş(a)mamıştır.
18 Bulutoğlu, Kenan (1971), Türk Vergi Sistemi , İstanbul, Fakülteler Matbaası, s. 30
19 Bulutoğlu, a.g.e., s.30
20 Bulutoğlu, a.g.e., s.12
21 Bulutoğlu, ag.e., s.12
15
TÜRMOB M
m
IV. GELİR İDARESİNİN YAPISI
1923 yılında Maliye Bakanlığı kurulmakla birlikte, “Maliye Vekaleti Teşkilatı ve
Vazifeleri Hakkında Kanun” 29.5.1936 tarihinde kabul edilmiş ve 5.6.1936 tarih
ve 3322 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 2996 sayılı Kanun’da belirtilen
Varidat Umum Müdürlüğü’nün görevleri 10’uncu maddede şu şekilde belirtilmiştir: “Varidat Umum Müdürlüğü; devletin varidat bütçesini ve esbabı mucibesini
hazırlamak, varidat kanunlarının tatbikatını idare ve vilayetler varidat teşkilatının
faaliyetini tanzim eylemek, vilayetlere mevdu Bina ve Arazi Vergileri’ nin tarh,
tahakkuk, tahrir ve tadil işlerine ait kanun ve nizamnameleri ve bunlara müteallik
tadilleri ihzar etmek ve tatbikattaki ihtilaf ve tereddütler üzerine vaki olacak suallere cevap vermek ve bu işlere ait kanuni icapların zamanında yapılmaları için
lazım gelen tedbirleri almak, varidata tesiri olan bütün kanun projelerini tetkik
ve mütalaa beyan etmek, kanunlarına göre Maliye Vekâleti’nin mezuniyetiyle
terkinleri icabeden vergilerin terkinlerine ait muameleleri yapmak, Mali Tetkik
Heyeti’nce gösterilecek lüzum dairesinde varidat istatistikleri için lüzumlu malumatı toplamak, mahalli idarelerin varidat işlerinin devlet varidat ile alaka ve
ahengini temin etmek, bu Umum Müdürlüğü’nün vazifesidir.” 22
2996 sayılı Kanun’da 14.8.1942 tarih ve 5184 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 10.8.1942 tarih ve 4286 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikle Varidat Umum
Müdürlüğü kaldırılmış ve Vasıtasız Vergiler ile Vasıtalı Vergiler Umum Müdürlükleri kurulmuştur.
4286 sayılı Kanun’un 7’nci maddesiyle değiştirilen 2996 sayılı Kanun’un 10’uncu
maddesine göre Vasıtasız ve Vasıtalı Vergiler Umum Müdürlükleri’nin görevleri
şu şekilde belirlenmiştir: “Vasıtasız vergi kanunlarının tatbikatını idare, vilayetler
varidat teşkilatının vasıtasız vergilerin tarh ve tahakkukatı üzerindeki faaliyetini tanzim, vasıtasız vergilere ait kanun ve nizamnameleri ve bunlara müteallik
tadilleri ihzar eylemek ve tatbikattaki ihtilaf ve tereddütler üzerine vaki olacak
suallere cevap vermek ve bu işlere ait kanuni icapların vaktinde yapılmaları için
lazım gelen tedbirleri almak, vasıtasız vergilere tesiri olan bütün kanun projelerini tetkik ve mütalaa beyan etmek, vasıtasız vergilere ait istatistikler için lüzumlu
malumatı toplamak, mahalli idareler vergi sisteminin devlet vasıtasız vergileriyle
olan alaka ve ahengini temin etmek Vasıtasız Vergiler Umum Müdürlüğü’nün
22 http://gib.gov.tr/index.php?id=103 [Erişim:17.07.2022]
16
M Vergi Raporu
m
vazifesidir. Yukarıda sayılan işlerden vasıtalı vergilere taalluk edenleriyle vilayet hususi idarelerinin murakabesi, Maliye Vekâleti’ne ait vergilere müteallik
muameleler de Vasıtalı Vergiler Umum Müdürlüğü tarafından ifa olunur. Devlet varidat bütçesi, Vasıtasız ve Vasıtalı Vergiler Umum Müdürlükleri tarafından
müştereken hazırlanır. Merkez kadrosundaki memurların iki Umum Müdürlük
arasında tefriki Maliye Vekâleti’nce yapılır. Vilayetler varidat teşkilatına dahil
memurlardan tayinleri vekâlete ait olanların tayin, terfi, nakil, tahvil ve tecziyelerine ait teklifler Vasıtasız Umum Müdürlüğü tarafından yapılır. Ancak, vasıtalı
vergiler için ayrı teşkilat kurulmuş olan vilayetlerde bu teşkilata dahil memurlar
hakkında bu işler Vasıtalı Vergiler Umum Müdürlüğü’nce ifa edilir.23”
7.6.1946 tarih ve 6327 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan 29.5.1946 tarih ve
4910 sayılı Kanun’un getirmiş olduğu en önemli değişiklik Vasıtasız Vergiler ve
Vasıtalı Vergiler Umum Müdürlükleri’nin kaldırılıp Gelirler Genel Müdürlüğünün kurulmuş olmasıdır24.
Daha sonra 2005 yılında çıkarılan 5345 sayılı Gelir İdaresi Başkanlığının Teşkilat
Ve Görevleri Hakkında Kanun ile bu kez Gelirler Genel Müdürlüğü kaldırılarak,
Maliye Bakanlığı merkez teşkilatında Maliye Bakanlığı’na bağlı olarak Gelir
İdaresi Başkanlığı kurulmuştur. 2005 yılında yapılan bu değişiklikler, Gelir İdaresi’nin hem merkez hem de taşra teşkilatının örgütlenme yapısı yeniden düzenlenmiştir.
5345 sayılı Yasal düzenleme ile Gelir İdaresi Başkanlığı’na verilen görevler
arasında politika belirleme görevi bulunmadığından bu defa, 1.02.2006 tarihli
ve 5452 sayılı Kanun ile 13.12.1983 tarihli ve 178 sayılı Maliye Bakanlığının
Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen 12/A
maddesi ile “Gelir Politikaları Genel Müdürlüğü” kurulmuştur. Adı geçen Genel
Müdürlük, daha sonra 1 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Gelir Düzenlemeleri
Genel Müdürlüğüne dönüştürülmüş, ancak 7/8/2019 tarihinde 43 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile tamamen lağvedilmiştir.
5345 sayılı Yasanın 23 üncü maddesinde doğrudan merkeze bağlı vergi dairesi
başkanlıkları ile vergi dairesi başkanlığı kurulmayan yerlerde bu Yasanın 24 ve
25 inci maddelerindeki görev ve yetkileri haiz vergi dairesi müdürlüklerinden
oluşacağı, vergi dairesi başkanlıklarının kuruluş yerleri ve sayıları ile bunlara
23 http://gib.gov.tr/index.php?id=103 [Erişim:17.07.2019]
24 http://gib.gov.tr/index.php?id=103 [Erişim:17.07.2019]
17
TÜRMOB M
m
ilişkin değişikliklerin Bakanlar Kurulunca belirleneceği hüküm altına alınmıştır.
Bu yetkiye istinaden 3 Haziran 2005 tarih ve 2005/9064 sayılı Bakanlar Kurulu
Kararı25 ile bulunduğu ilin adı ile 29 ilde Vergi Dairesi Başkanlığı kurulmuştur.
Daha sonra, 5345 sayılı Yasaya uygun olarak sadece İstanbul ilinde 2006/10788
sayılı Bakanlar Kurulu Kararı26 ile de Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı kurulmuştur. Bunun dışında, kalan 52 ilde ise eskiden olduğu gibi Defterdarlıklar gelir idaresinin taşra teşkilatı olarak görev yapmaktadır. Vergi Dairesi
Başkanlığı kurulan illerin ortak özellikleri tüm Türkiye’de verginin önemli bir
kısmının toplanıyor olmasıdır. Bu şekildeki uygulamanın gerekçesi ise, vergi gelirlerinin önemli bir kısmının toplandığı illerde başkanlık şeklinde örgütlenmenin
tercih edilmesi olup bir nevi vergi toplama maliyeti dikkate alınarak örgüt yapısının oluşturulduğu görülmektedir. Ancak bu uygulamada farklı idari uygulamalara neden olabilmektedir. Örneğin 2017/1 sayılı Uygulama İç Genelgesinde GİB,
VUK 120’nci madde kapsamında reddiyatla ilgili olarak “Vergi dairesi başkanları/defterdarlar tarafindan uygun görülmesi halinde muhasebe işlem fişleri; grup
müdürleri/defterdar yardımcıları tarafından imzalanabilecektir.” ifadelerine yer
vermiştir. Görüleceği üzere aynı belgenin imza prosedürü Defterdarlık ve Gelir
İdaresi Başkanlıklarında farklı olmaktadır.
5345 sayılı Yasa ile oluşturulan Gelir İdaresi Başkanlığının idari yapısı, daha sonra çeşitli yasalarla birçok kez değiştirilmiştir. Bu değişikliklerin bir gerekçesi de,
oluşturulan yeni yönetim yapısıyla kamu hizmetinin görülmesinde karşılaşılan
güçlükler olup, söz konusu Yasa’nın hizmet gerekleri dikkate alınmadan hazırlanmış olması, bu değişiklik gereksinimlerini ortaya çıkarmıştır.
Diğer taraftan Türkiye’de yürütme organının görev ve yetkilerinde gerçekleşen
Anayasa değişiklikleri sonrasında 15.07.2018 tarih ve 30479 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4 No’lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Gelir İdaresi
Başkanlığı’nın teşkilat yapısı, görev ve yetkileri kararnamenin 134 ile 157 sayılı
maddeleri arasında ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir.
25 06.07.2005 Tarih ve 25867 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır
26 05.08.2006 Tarih ve 26250 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
18
M Vergi Raporu
m
V. TÜRMOB’UN KURULMASI VE İŞLEVLERİ
Ülkemizde muhasebecilik mesleğine olan gereksinim 1930’larda başlayan ekonomik gelişmelerle birlikte başlamıştır. Bu dönemde başlayan devletçilik politikası ile birlikte KİT’lerin kurulmaya başlanılması, kurumsal muhasebenin de ilk
evrelerini oluşturmuştur. Yaşanan bu gelişmelere paralel olarak vergi yasalarında
yapılan değişikliklerle tarh yöntemi olarak beyan esasına geçilmesi de muhasebecilik mesleğine olan gereksinimi arttırmıştır.
1942 yılında “Eksper Muhasipler ve İşletme Organizatörleri Derneği”nin kurulması, ülkemizde muhasebe mesleğinin tarihi gelişmesi içinde önemli bir kilometre taşı olmuştur27. Bunun dışında kurulan derneklerin amacı, muhasebecilik
mesleğinin belirli bir yasal statüye kavuşturulması olmuştur. Yapılan bu mücadeleler sonucuna 1989 yılında 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve
Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu çıkarılmıştır. Yasa ile de Türk Vergi sisteminin
önemli ve temel taşlarından biri sayılan TÜRMOB, 1989 yılında kurulmuştur. Bu
tarihten sonra geçen 30 yılda mesleğin yasal zemini ve örgütlenme süreci gerçekleştirilmiş ve 1 Eylül 2019 tarihi itibariyle 4.783 YMM ve 109.002 SM/SMMM
olmak üzere toplam 113.785 olan meslek mensubu sayısı 1 Eylül 2022 tarihi
itibariyle 119.348 SM/SMMM ve 4.913 YMM olmak üzere toplam 124.261’e
ulaşmıştır.
TÜRMOB’a 3568 sayılı Yasa ile verilen görevler aşağıdaki gibidir (md.29).
a) Mesleğin geliştirilmesi ile ilgili çalışmalar yapmak.
b) Meslek mensuplarının menfaatlerini, mesleki ahlak, düzen ve geleneklerini
korumak.
c) Odaları ilgilendiren konularda yetkili mercilere görüş bildirmek.
d) Odalar arasında çıkacak mesleki anlaşmazlıkları kesin olarak çözümlemek, uyulması zorunlu meslek kurallarını belirlemek.
e) Bu kanuna göre çıkarılacak yönetmelikleri hazırlamak.
f) Milli ve milletlerarası mesleki kuruluşlara üye olmak, milletlerarası mesleki toplantılara katılmak.
27 http://www.tmud.org.tr/Icerik.aspx?KatID=1&YaziID=11 [Erişim:05.08.2021]
19
TÜRMOB M
m
g) Maliye Bakanlığınca verilecek görevleri yerine getirmek.
h) Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak ve mesleki konularda resmi makamlarca istenen bilgi ve görüşleri vermek.
3568 sayılı Yasa kapsamında kurulan TÜRMOB, sivil toplum örgütü olarak
demokraside yerini almış ve kendisine yüklenen işlevleri başarı ile yerine
getirmiş ve yerine getirmeye de devam etmektedir. Sağlam temellerle kurulan
TÜRMOB’un, meslek içi denetimin ve yaptırımların uygulanabilmesi açısından
Türkiye’de en etkin örgütlerden biri olduğu da görülmektedir.
3568 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra Yasanın tanıdığı yetki içerisinde, çeşitli Yönetmelikler çıkarılmıştır. Bir önceki Vergi Raporumuzdan bu yana
23.06.2018 tarihli 30457 sayılı Resmi Gazete’de Türkiye Serbest Muhasebeci
Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odları Birliği Sürekli Mesleki
Geliştirme Eğitimi Yönetmeliği yayımlanmıştır. Yönetmelikle meslek mensuplarının sürekli mesleki geliştirme eğitimlerine ilişkin düzenleme yapılmıştır.
Yönetmeliğin amacı şu şekilde ifade edilmektedir: “Serbest Muhasebeci Mali
Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin, yaşam boyu öğrenme sürecini benimsemelerini, uzmanlık alanları, üst unvanlar ve yeni iş alanları için hazırlanmalarını, uygulama, mevzuat ve yöntem bilgilerinde yeterli ve yetkin olmalarını,
müşterilerine ve diğer paydaşlara yüksek kaliteli hizmet sunmaları için mesleki
yetkinliklerini artırmalarını ve geliştirmelerini sağlamak; sürekli mesleki gelişim
fırsat ve kaynaklarına erişimlerini kolaylaştırmak; kamu çıkarının korunması ve
kamu güveninin sağlanması için mesleki yeterliklerini geliştirmek ve korumak;
mesleki standartlar ile etik kurallara uyumunu tesis ve teşvik etmek üzere gerçekleştirilecek katılımı zorunlu eğitim faaliyetlerini, bu faaliyetlerin gerçekleştirilme
yöntemlerini, zorunlu eğitim faaliyetlerine katılmama halinde uygulanacak yaptırımları belirlemektir.”
VI. KAMU GÖZETİMİ, MUHASEBE VE DENETİM STANDARTLARI
KURUMUNUN KURULMASI VE BAĞIMSIZ DENETİM
1942 yılında kurulmuş olan Türkiye Muhasebe Uzmanları Derneği (TMUD) muhasebe dilindeki farklılıkları giderebilmek amacıyla çalışmalar yapmıştır. 1963
yılında kabul edilen KİT kanunu uyarınca Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) bünyesinde kurulan İktisadi Devlet Teşekküllerini Yeniden Düzenleme Komisyonu
tarafından 1968 yılında “Tekdüzen Muhasebe Sistemi” oluşturmak amacıyla ça-
20
M Vergi Raporu
m
lışmalar yapılmış, hazırlanan Raporlar 1970 yılında Resmi Gazete’de yayımlanmış ve KİT’ler için uygulanması zorunlu olmuştur. 1976 yılı sonrasında, TMUD
bünyesinde “Muhasebe Prensipleri Komitesi” kurulmuş, ancak komite bir kaç
toplantı yapmasına rağmen, mesleğin ve ülkenin içinde bulunduğu koşullar nedeniyle muhasebe prensiplerini ve standartlarını saptayamamıştır
1987 yılında Türk Standartlar Enstitüsü (TSE) bünyesinde “Türk Standartları
Enstitüsü Muhasebe Standartları Daimi Komitesi” kurulmuş ve muhasebe
standardı oluşturulması konusunda çalışmalar yapmıştır. Komite, daha sonra
TÜRMOB tarafından TMUDESK (Türkiye Muhasebe ve Denetim Standartları
Kurulu) 09.02.1994 tarihinde kurulduktan sonra TSE çalışmalarını sona
erdirmiştir. TMUDESK, 2001 yılına kadar 19 adet standart taslağının “Türkiye
Muhasebe Standardı” olarak kabulüne oy birliği ile karar vermiştir. TMUDESK’in
hazırladığı ulusal muhasebe standartları, uluslararası muhasebe standartlarına
paraleldir.
Diğer taraftan “Tek Düzen Muhasebe Sistemi” Maliye Bakanlığı tarafından Muhasebe Sistemi Uygulama Tebliği” şeklinde 1.1.1994’den sonra zorunlu olmak
üzere yayımlanmıştır. 15.12.1999 tarihinde 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’na eklenen ek birinci madde ile “Ulusal Muhasebe Standartlarını saptamak ve
yayınlamak üzere Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu (TMSK) kurulmuştur28.
TMSK 07.03.2002 tarihinde fiilen faaliyete geçmiştir. TMSK, ulusal muhasebe
28 Ek Madde 1 – (Ek: 15/12/1999 – 4487/27 md.)
Denetlenmiş finansal tabloların sunumunda;finansal tabloların ihtiyaca uygun, gerçek, güvenilir, dengeli, karşılaştırılabilir ve anlaşılabilir nitelikte olmaları için ulusal muhasebe ilkelerinin gelişmesi ve benimsenmesini sağlayacak ve kamu yararı için uygulanacak ulusal muhasebe standartlarını saptamak ve yayınlamak üzere, kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve mali
özerkliğe sahip Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu kurulmuştur. Kurul, Başbakanlığın
ilgili kuruluşudur.
Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu; Maliye Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Yüksek Öğretim Kurulu, Hazine Müsteşarlığı, Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık Denetleme
ve Düzenleme Kurulu ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nden birer, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği’nden bir yeminli mali
müşavir ve bir serbest muhasebeci mali müşavir olmak üzere 9 üyeden oluşur. Üyelerin görev
süresi 3 yıldır. Süresi dolmadan ayrılan üyenin yerine ilgili kurum yeni üye seçer.
Türkiye Muhasebe Standartları Kurulunun üyelerinin iktisat, maliye, siyasal bilgiler, işletme,
iktisadi ve idari bilimler ve benzeri dallarda en az dört yıllık lisans düzeyinde öğrenim yapmış
olmaları, başka bir yüksek öğrenim kurumunda lisans düzeyinde öğrenim yapmış olanların
ise belirtilen dallarda lisans üstü eğitim yapmış olmaları ve bu alanlarda en az 12 yıl deneyim sahibi olmaları şarttır. Kurul kendi üyeleri arasından Başkan ve başkan yardımcısı seçer.
Kurul üyelerine, Yüksek Planlama Kurulu tarafından Kamu İktisadi Teşebbüslerinin yönetim
kurulu üyelerine ödenen miktarda huzur hakkı ödenir.
21
TÜRMOB M
m
standartlarını UFRS (IFRS)’ye uygun şekilde oluşturmuştur. TMSK tarafından
yayınlanan Türkiye Muhasebe Standartları, UFRS’lere tam uyumlu olarak; İngilizce metinden yapılan çevirilere dayanmaktadır. Türkiye Muhasebe Standartları,
TMSK tarafından Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK); kendisine tabi şirketler için 15.11.2003’de
yayımladığı ve 1.1.2005’ten itibaren uygulanan 25 sayılı Tebliği ile IFRS/
IAS’lerin 2003 versiyonuna uyumlu standartlar uygulanmasını düzenlemiştir.
Öte yandan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK), 2000
yılından itibaren Bankacılık Sektöründe uygulanmak üzere, IFRS’ye uyumlu,
ancak bankacılığın uluslararası kurallarını düzenleyen Basel Kurallarına uyum
ve Türkiye’de saydam ve güçlü bankacılık sistemi oluşturabilmek için gerekli
bazı düzenlemelerle bazı standartlar yayımlamıştır. BDDK, daha sonra 2006
yılında yayınladığı yönetmelik ile TMSK tarafından yayımlanan Uluslararası
Finansal Raporlama ve Muhasebe Standartlarına uyumlu TMS’leri esas alacağını
belirterek daha önce yayınladığı düzenlemeleri yürürlükten kaldırmıştır29.
3 Mayıs 2011 tarih ve 27923 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6.4.2011 tarihli
ve 6223 sayılı “Kamu Hizmetlerinin Düzenli, Etkin Ve Verimli Bir Şekilde
Yürütülmesini Sağlamak Üzere Kamu Kurum Ve Kuruluşlarının Teşkilat,
Görev Ve Yetkileri ile Kamu Görevlilerine İlişkin Konularda Yetki Kanunu”na
dayanılarak 26.9.2011 tarihli ve 660 sayılı “Kamu Gözetimi, Muhasebe Ve
Denetim Standartları Kurumunun Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun
Hükmünde Kararname”, 2 Kasım 2011 tarihli ve 28103 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanmıştır. Yayımı tarihinde yürürlüğe giren bu Kanun Hükmünde
Kararname ile uluslararası standartlarla uyumlu Türkiye Muhasebe Standartlarını
oluşturmak ve yayımlamak, bağımsız denetimde uygulama birliğini, gerekli
güveni ve kaliteyi sağlamak, denetim standartlarını belirlemek, bağımsız denetçi
ve bağımsız denetim kuruluşlarını yetkilendirmek ve bunların faaliyetlerini
denetlemek ve bağımsız denetim alanında kamu gözetimi yapmak yetkisini haiz
Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu kurulmuştur.
660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’na eklenen birinci madde yürürlükten kaldırılmıştır. 660 sayılı KHK ile Kanun Hükmünde Kararname uyarınca Kurum tarafından yayımlanacak standart
29 TÜRKER, İpek, Türkiye’de Uluslararası Finansal Raporlama Standartları (UFRS) Paralelinde Yapılan Düzenlemelerin Finansal Tablo Kullanıcıları Üzerindeki Muhtemel
Etkileri, TÜRMOB Yayınları-407, ss.52-69.
22
M Vergi Raporu
m
ve düzenlemeler yürürlüğe girinceye kadar, bu hususlara ilişkin mevcut düzenlemelerin uygulanmasına devam edileceği, denetim standartları ve bağımsız denetimle ilgili olarak diğer kanunlarda yer alan hükümlerin bu Kanun Hükmünde
Kararnameye aykırılık teşkil eden hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilmiştir.
6362 sayılı “Sermaye Piyasası Kanunu”, 30 Aralık 2012 tarihli ve 28513 sayılı
Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 6362 sayılı Sermaye Piyasası
Kanunu ile 660 Sayılı Kamu Gözetimi, Muhasebe Ve Denetim Standartları
Kurumunun Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’de
değişiklik yapılmıştır.
26 Aralık 2012 tarihli ve 28509 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Bağımsız
Denetim Yönetmeliğinde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve 660 sayılı Kanun
Hükmünde Kararname çerçevesinde yapılacak bağımsız denetime, bağımsız
denetim kuruluşlarının ve bağımsız denetçilerin; yetkilendirilmelerine, sicil
kayıtlarının tutulmasına, yükümlülüklerine, sorumluluklarına, bunların Kurum
tarafından incelenmesine ve denetlenmesine ve bunlar hakkında uygulanacak
idari yaptırımlara ilişkin usul ve esaslara ilişkin düzenlemeler yer almıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 397’nci maddesinde denetime tabi
olan anonim şirketlerin ve şirketler topluluğunun finansal tabloları denetçi
tarafından, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca
yayımlanan uluslararası denetim standartlarıyla uyumlu Türkiye Denetim
Standartlarına göre denetleneceği düzenlemesi yer almıştır. Aynı maddenin
4’üncü fıkrasına göre denetime tabi olacak şirketler Bakanlar Kurulunca
belirlenecektir.
Bu düzenlemeye istinaden denetime tabi olacak şirketlerle ilgili olarak Bakanlar
Kurulunca çıkartılan ilk karar, 19/12/2012 tarihli ve 2012/4213 sayılı Bağımsız
Denetime Tabi Olacak Şirketlerin Belirlenmesine Dair Karar, 23 Ocak 2013
tarih ve 28537 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Söz konusu Karar’ın
4’üncü maddesinin altıncı fıkrasına dayanılarak hazırlanan “Bağımsız Denetime
Tabi Olacak Şirketlerin Belirlenmesine Dair Bakanlar Kurulu Kararına
İlişkin Usul ve Esaslar” ise Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları
Kurumunca 12.03.2013 tarih ve 28585 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
Söz konusu Kurul Kararı şirketlerin bağımsız denetime tabi olmasına, bağımsız
denetimin kapsamından çıkmasına ve ilk uygulamaya ilişkin hususları
kapsamaktadır.
23
TÜRMOB M
m
Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca çıkarılan
Bağımsız Denetçilik Uygulamalı Mesleki Eğitim Tebliği, 25 Ocak 2013 tarihli
ve 28539 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Tebliğde bağımsız denetçi
olmak isteyen denetçi yardımcılarına verilecek uygulamalı mesleki eğitime,
refakatinde eğitim alınabilecek denetçilere ve eğitim alanlara dair usul ve esasları
düzenlenmiştir.
Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca çıkarılan ve
25 Ocak 2013 tarihli ve 28539 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Bağımsız
Denetim Resmi Sicil Tebliği”nde, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim
Standartları Kurumu tarafından yetkilendirilen bağımsız denetim kuruluşları
ile bağımsız denetçilere ilişkin Bağımsız Denetim Resmi Sicil kayıtlarının
elektronik ortamda tam, doğru ve güvenilir bir şekilde tutulmasına ve resmi sicil
bilgilerinden Kurum tarafından belirlenenlerin ilan edilmesine ilişkin usul ve
esaslar belirlenmiştir.
Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca çıkarılan ve
25 Ocak 2013 tarihli ve 28539 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Bağımsız
Denetim Yetkilendirme Tebliği”nde, bağımsız denetim kuruluşları ve bağımsız
denetçilerin yetkilendirme şartları, müracaat usulü ve işlemleri ile yetki belgeleri
ve yetkinin kullanımına ilişkin usul ve esaslar yer almıştır.
25 Ocak 2013 tarihli ve 28539 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Bağımsız
Denetçilik Sınav Tebliği”nde ise bağımsız denetim kuruluşları ve bağımsız
denetçilerin yetkilendirme şartları, müracaat usulü ve işlemleri ile yetki belgeleri
ve yetkinin kullanımına ilişkin usul ve esaslar yer almıştır.
02.07.2018 tarih ve 703 sayılı KHK’nın 169 uncu maddesi ile de Kamu Gözetimi,
Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’nun teşkilat, kurulun oluşumu,
üyelerin görev süreleri konularında değişiklikler gerçekleştirilmiştir.
VII. VERGİ HUKUKUNDA YAŞANAN GELİŞMELER
Vergi yasalarında 2019 ve 2022 yılları arasında sıkça değişiklikler yapılmıştır.
Bu dönemde yapılan vergi yasaları ile idari düzenlemelerde ve ayrıca meslek
mensuplarını ilgilendiren konularda yapılan değişiklik düzenlemeleri aşağıdaki
gibi olmuştur.
24
M Vergi Raporu
m
1. 475 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 1 Ocak 2019 tarihinden geçerli
olmak üzere,
- Gazete ve dergilerin elektronik ortamda satışı, elektronik gazete ve
dergi okuyucu, tablet ve benzerlerinin teslimi
- Elektronik kitap (e-kitap) ve benzeri yayınların elektronik ortamda satışı, elektronik kitap okuyucu, tablet ve benzerlerinin teslimi
KDV oranı %18 oranı olarak belirlendi.
Daha öncesinde elektronik ortamda satışı yapılan gazete ve dergiler
%1kitap ve benzeri yayınlar ise %8 oranında KDV’ye tabiydi.
2. 17 Aralık 2017 tarihli ve 30273 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 486
sıra No.lu VUK Genel Tebliği ile yapılan düzenlemeye göre işletme
hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin 1 Ocak 2019 tarihinden
itibaren defterlerini elektronik ortamda tutma zorunluluğu başlıyor. Bu
mükelleflerin işlemlerinin defterlere kaydı, ait oldukları aya ait katma
değer vergisi beyannamesinin verilmesi gereken son günden (izleyen
ayın 24. gününden) fazla geciktirilemeyecektir. Tebliğe göre Defter-Beyan Sistemi kullanmakla yükümlü olan mükelleflerden defter tutmak
zorunda olanların kâğıt ortamında tuttukları defterlerin hukuki geçerliliği bulunmamaktadır. Daha önce basit usule tabi mükellefler ile serbest
meslek erbapları için bu zorunluluk 1 Ocak 2018’de başlamıştı.
3. 535 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile bazı malların teslimine ilişkin
ÖTV ve KDV oranları ile gayrimenkul alım satımlarında uygulanan
tapu harcı oranında 287 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 31 Aralık 2018
tarihine kadar yapılan geçici süreli indirimler, 31 Mart 2019 tarihine
kadar uzatıldı.
4. 541 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı 287 sayılı Cumhurbaşkanı Kararında yapılan değişiklik uyarınca bazı taşıt teslimlerinde %1 KDV uygulanmasının kapsamı genişletilmiştir. 25/12/2017 tarihli ve 2017/11170
sayılı Bakanlar Kurulu Karan ile yürürlüğe konulan İstatistik Pozisyonlarına Bölünmüş Türk Gümrük Tarife Cetvelinin; 87.16.20.00.00.00,
87.16.31.00.00.00, 87.16.39. ve 87.16.40.00.00.00 gümrük tarife istatistik pozisyon numaralarında yer alan malların katma değer vergisi
25
TÜRMOB M
m
oranı 1.1.2019 tarihinden geçerli olmak üzere 31.03.2019 tarihine kadar %1 olarak uygulanacaktır.
5. Merkez Bankasınca çıkarılan Mal ve Hizmet Tedarikinde Alacaklıya
Yapılan Geç Ödemelere İlişkin Temerrüt Faiz Oranının Belirlenmesi
Hakkında Tebliğde; Türk Ticaret Kanunu’nun 1530’uncu maddesinin
yedinci fıkrası uyarınca mal ve hizmet tedarikinde alacaklıya yapılan
geç ödemelere ilişkin temerrüt faiz oranının sözleşmede öngörülmediği
veya ilgili hükümlerin geçersiz olduğu hallerde uygulanacak faiz oranı,1 Ocak 2019tarihinden itibaren yıllık yüzde 21,25 ve alacağın tahsili
masrafları için talep edilebilecek asgari giderim tutarı 245,00 Türk lirası olarak ilan edilmiştir. Bu oran 2018 yılında yıllık %10,75 olarak
uygulanmıştı.
6. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca çıkarılan ve 31.12.2018 tarihli ve
30642 (3.Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özel Tüketim
Vergisi (II) Sayılı Liste Uygulama Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 5) ile Özel Tüketim Vergisi (II) Sayılı
Liste Uygulama Genel Tebliğinde bazı değişiklikler yapılmıştır.
Engellilik derecesi %90 ve üzerinde olanlar ile engellilik derecesi
%90’ın altında olanların binek otomobili, panelvan, pikap (pick-up),
arazi taşıtı, ATV, jeep, steyşın vagon, vb. taşıtların ilk iktisabında taşıtın ÖTV’den müstesna olması için öngörülen taşıtın her türlü vergiler
dâhil bedelinin 200.000 TL’nin altında olması gerektiğine ilişkin had
247.400TL’sına yükseltilmiştir.
7. Bakanlar Kurulunca/Cumhurbaşkanınca vergi oranları indirilen teslim
ve hizmetler dolayısıyla yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen
KDV tutarının iade konusu yapılamayacak kısmıyla ilgili sınır, 2019
yılı için 14.100 TL olarak belirlendi.
8. 5/1/2019 tarihli ve 30646sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 554 sayılı
Cumhurbaşkanı Kararı ile 4760 sayılı Kanuna ekli (III) sayılı listenin
(B) cetvelinde yer alan tütün içeren sigaraların, tütün yerine geçen maddelerden yapılmış sigaraların, “homojenize” veya yeniden tertip edilmiş tütün; tütün hülasa ve esanslarının ve enfiye ve çiğnemeye mahsus
tütünün özel tüketim vergisi oranları %63’den %67’ye yükseltilirken,
asgari maktu vergi tutarları “sıfır”a düşürüldü.
26
M Vergi Raporu
m
9. 28/12/2018 tarihli ve 30639 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak
1/1/2019 tarihinde yürürlüğe giren 27/12/2018 tarihli ve 7159 sayılı
Karayolları Trafik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanunun 5’inci maddesiyle 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici 4’üncü madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 4 –(1) 2/11/2016 tarihinden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar (1.1.2019), araç sınıfları itibarıyla kullanılması yasak olan 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ile Fatih Sultan
Mehmet Köprüsünden geçilmesi nedeniyle 30 uncu maddenin ikinci
fıkrası uyarınca idari para cezası verilmez, verilmiş olanlar tebliğ
edilmez, tebliğ edilmişlerin tahsilatından vazgeçilir, varsa yapılmış
itirazlar veya açılmış davalar hakkında resen karar verilmesine
yer olmadığına karar verilir, yargılama ve takip giderleri taraflar
üzerinde bırakılır ve vekâlet ücretine hükmedilmez. Söz konusu
cezalar kapsamında bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce
yapılan tahsilatlar 28/2/2019 tarihine kadar başvurulması hâlinde
29/3/2019 tarihine kadar red ve iade edilir.”
31/12/2018 tarihli ve 30642 (4.Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği Seri: B Sıra No:11ile de söz konusu geçici 4’üncü maddenin uygulamasına dair açıklamalara yer verilmiştir.
6001 sayılı Kanunun geçici 4’üncü maddesi kapsamında olan fiillere
ilişkin olarak takip için ilgili vergi dairesine bildirilmiş idari para cezalarından tahsil edilmemiş olanlar herhangi bir başvuru beklenilmeksizin terkin edilecek ve takip işlemleri sonlandırılacaktır.
10. 04.1.2019 tarihli 239234 sayılı SGK genel yazısında açıklandığı üzere,
daha önce manuel olarak yapılan işyerlerinin nevi değişikliği, devir,
intikal ve aracı giriş işlemleri, işyerlerinin e-bildirge kullanıcıları tarafından internet ortamında yapılacaktır. Ancak bunlara ilişkin belgeler
(Örneğin Aracı sözleşmesi) ilgili SGK birimine manuel olarak iletilecektir. İşverenlerin ve meslek mensuplarının gereksiz idari para cezası
ile karşılaşmamaları adına, belirtildiği üzere işyerlerinin nevi değişikliği, devir, intikal ve aracı giriş işlemlerini süresinde internetten üzerinden yapmaları önem arz etmektedir.
27
TÜRMOB M
m
11. 10.12.2018 tarih ve 30621 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 7153 sayılı Kanunla 2872 sayılı Çevre Kanunu’nda değişiklikler ve eklemeler
yapılmış, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, 25/12/2018 tarihli ve 245766 sayılı Bakanlık Makamı Oluru ile “Plastik Poşetlerin Ücretlendirilmesine İlişkin Usul ve Esasları
belirlemiş ve bunu Bakanlık internet sayfasından duyurmuştu. Çevre
ve Şehircilik Bakanlığı 25/12/2018 tarihli Usul ve Esasları yürürlükten kaldırarak yeni bir “Plastik Poşetlerin Ücretlendirilmesine İlişkin
Usul ve Esaslar ”belirlemiş ve bunu Bakanlık internet sayfasından duyurmuştur. 09.01.2018 tarihli ve 66745475-145.07-6267 sayılı bu yeni
Usul ve Esaslar adı geçen Bakanlığın internet sitesinde yayımlamıştır.
12. Bankaların sorumlu oldukları karşılıksız çeklerin üst tutarı, 28 Ocak
2019 tarihinden geçerli olmak üzere 1.600. TL’den 2.030 (iki bin otuz)
Türk Lirasına yükseltildi.
13. Kurumlar vergisi veya ticari, zirai ve mesleki kazancı nedeniyle gerçek usulde vergilendirilen gelir vergisi mükelleflerinden 2018 yılı faaliyet döneminde aktif toplamı 9.913.000 TL ve net satışlar toplamı
19.820.000 TL’yi aşmayan mükellefler, 2019 yılı beyannamelerini meslek mensuplarına imzalatmak zorundadırlar. Buna karşılık 2018 yılında
- II. sınıf tacirlerden alım satım veya imalat faaliyetinde bulunanlardan bir önceki satış tutarları 332.000 TL’yi aşmayanlar,
- II. sınıf tacirlerden alım satım veya imalat faaliyeti dışında işlerle uğraşanlardan bir önceki yıl, yıllık gayri safi iş hasılatı tutarı
167.000 TL‘yi aşmayanlar
- Serbest meslek faaliyetinde bulunanlardan bir önceki yıl hasılat tutarı 231.000 TL’yi aşmayanlar
- Zirai kazancı işletme hesabı esasına göre belirlenen çiftçilerden bir
önceki yıl hasılat tutarı 332.000 TL’yi aşmayanlar
2019 yılı beyannamelerini imzalatmak zorunda değildirler. İmzalatma
zorunluluğu olan beyannameler gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine ait yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri ile muhtasar beyannameler ve katma değer vergisi beyannameleridir.
28
M Vergi Raporu
m
14. 18.01.2019 tarihli ve 30659 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7161sayılı Kanunla 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 3065 sayılı Katma
Değer Vergisi Kanunuve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununda
değişiklikler yapıldı. Bu değişiklikler aşağıdaki konulara ilişkindir.
- Varlık finansmanı fonlarının sermaye piyasalarında yaptıkları işlemler nedeniyle elde ettikleri paralar banka ve sigorta muameleleri
vergisinden müstesna tutuldu.
- Gelir Vergisi Kanunu’nda pilotlar ve kabin memurlarına ödenen
ücretler ile teşvik gayesi ile verilen mükafatların gelir vergisinden
müstesna tutulmasına ilişkin düzenlemelerde değişiklik yapıldı.
- Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu kapsamında düzenlenen ürün senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançların,
gelir ve kurumlar vergisinden müstesna tutulmasına yönelik düzenleme 31/12/2023 tarihine kadar uzatıldı.
- İmalat sanayiine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırım harcamaları için yatırıma katkı oranının artırımlı uygulanabilmesine yönelik düzenleme 2019 yılı sonuna kadar uzatıldı.
- Organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin yenilenebilir
ve diğer enerji tesisleri inşasına ilişkin, bunlara veya bunlar tarafından oluşturulan iktisadi işletmelere yapılan mal teslimleri ile hizmet ifaları KDV’den müstesna tutuldu.
- Kültür ve Turizm Bakanlığınca yayıncılık sertifikası verilmiş yayıncılar tarafından yapılan kitap ve süreli yayınların teslimi KDV’den
müstesna tutuldu.-Kur farkının KDV matrahına dahil olduğuna yönelik düzenleme yapıldı.
- 2011/2266 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile uygulama usul ve
esasları belirlenen ve sınırları ve koordinatları gösterilen alanda
yapılacak iyileştirme, yenileme ve dönüşüm projeleri kapsamında,
trampa yolu ile kamulaştırılan taşınmazların Hazineye devir ve teslimi işlemlerinin katma değer vergisi, damga vergisi ve tapu harcından müstesna tutulmasına yönelik düzenlemenin uygulanma süresi
29
TÜRMOB M
m
31/12/2020 tarihine kadar uzatıldı. Bu taşınmazların 31/12/2020 tarihine kadar Hazineye devrinden dolayı Gelir ve Kurumlar Vergisi
Kanunlarına göre kazanç oluşmuş sayılmayacaktır.-İmalat sanayine
yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamında; sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle yüklenilen ve indirim
yoluyla telafi edilemeyen katma değer vergisinin altı aylık/ yıllık
dönemi izleyen bir yıl içerisinde belge sahibi mükellefe iade olunmasına yönelik düzenlemenin süresi 2019 yılı sonuna kadar uzatıldı. -Şalgam suyu ile Türk Gıda Kodeksine göre çeşnili ve aromalı/
aromalandırılmış içme sütleri, bebek ve devam sütleri sayılanlar
18.01.2019 tarihinden itibaren özel tüketim vergisine tabi olmadığı
yönünde düzenleme yapıldı.
15. 2018 yılı aktif toplamı 20.697.300 TL veya net satışlar toplamı
45.993.700 TL’yi aşan mükelleflerin, 2019 yılında verecekleri yıllık
gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerine temel mali tabloların yanı
sıra ek mali tabloları da eklemeleri gerekmektedir. Bu kapsamda, ek
mali tablolardan sadece kar dağıtım tablosunun eklenmesi yeterlidir.
16. 25 Ocak 2019 tarihli ve 30666 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan
ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ (I) SAYILI LİSTE UYGULAMA GENEL
TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ
NO: 5) ile Özel Tüketim Vergisi (I) Sayılı Liste Uygulama Genel Tebliğinde değişiklik yapılarak standart yakıt deposunun “Varış yeri Bulgaristan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olan araçlar için türü ayrımı
yapılmaksızın 300 litreyi aşmayan depo olduğu” belirtildi.
25 Ocak 2019 tarihinden itibaren bu hacmi aşan depolar; ihraç malı taşıyan araçlara motorin tesliminde istisna kapsamında depo olarak kabul
edilmeyecektir.
17. 30.01.2019 tarihli ve 30671 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan7162 sayılı Kanun ile Gelir Vergisi Kanunu, Katma Değer Vergisi Kanunu, Kurumlar Vergisi Kanunu ve Belediye Gelirleri Kanunu’nda değişiklikler
yapılmıştır. Bu değişiklikler aşağıdaki konulara ilişkindir.
- Evlerde üretilen çeşitli ürünlerin yıl içinde gerçekleştirilen satış tutarı, ilgili yıl için geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarından
30
M Vergi Raporu
m
fazla olmaması koşuluyla internet ve benzeri elektronik ortamlar
üzerinden satışı esnaf muaflığı kapsamına alındı.
- İşverenler tarafından hizmet erbabına ödenen işsizlik veya işe başlatmama tazminatı veya diğer benzer adlar altında yapılan ödemelerden sadece 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu uyarınca ödenen
işsizlik ödeneği ve 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu’na
göre ödenen işe başlatmama tazminatının gelir vergisinden müstesna olduğu hüküm altına alındı.
- Vergiye uyumlu mükelleflerin vergi indiriminden yararlanabilmeleri için uymaları gereken eksik ödeme sınırı 10 TL’den 250 TL’ye
yükseltildi. Söz konusu değişiklik 1/1/2019 tarihinden itibaren verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde
indirim şartlarının varlığı açısından dikkate alınacaktır.
- 27/3/2018 tarihinden önce karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya
ikale sözleşmesi kapsamında yapılan ödemeler üzerinden kesilen
gelir vergisi hizmet erbabına red ve iade edilecektir. Madde gerekçesinde karşılıklı sonlandırma sözleşmesi ve ikale sözleşmesi kapsamında yapılsa dahi ek tazminat niteliğinde olmayan ihbar tazminatı, normal ücret, yıllık izin ücreti, geçmiş veya mevcut dönemdeki
çalışmalar karşılığı yapılan hizmet primi ve ikramiye ödemeleri ile
ücret kapsamında olan benzeri ödemelerden kesilen gelir vergisinin
iadesinin mümkün olmadığı belirtilmiştir.
- 2019 UEFA Süper Kupa Finali ve 2020 UEFA Şampiyonlar Ligi
Finali müsabakaları ile ilgili mal teslimi ve hizmet ifalarına KDV
istisnası getirildi.
- 2019 UEFA Süper Kupa Finali ve 2020 UEFA Şampiyonlar Ligi
Finali müsabakalarının Türkiye’de oynanmasına ilişkin olarak elde
edilen kazanç ve iratlar ile ilgili gelir ve kurumlar vergisi muafiyeti
getirildi.
- Maliye Bakanlığı’na biletle girilen yerlere ilişkin eğlence vergisinin hesaplanması ve ödenmesine dair işlemlerin elektronik belge
düzenlenmek suretiyle yapılmasına ait usul ve esasları belirleme
yetkisi verildi. 551 sayılı KHK yürürlükten kaldırıldığından 6769
31
TÜRMOB M
m
sayılı Kanun kapsamında patent veya faydalı model belgesi verilerek koruma altına alınan buluşların da Sınai mülkiyet hakları istisnasından faydalanabilmesi imkânı getirildi.
18. Gelir İdaresi Başkanlığının e-Beyanname hizmetini verdiği internet
sayfasında (https://ebeyanname.gib.gov.tr/index.html) 1.2.2019 tarihinde yaptığı duyuruda “1 No.lu KDV Beyannamesinin “İndirimler”
bölümünde yer alan “102-Bu Döneme Ait İndirilecek KDV” satırının
Ocak/2019 vergilendirme döneminden itibaren kaldırıldığını ve bu satır
yerine 108 -109 ve 110 numaralı olarak üç ayrı yeni satırın eklendiğini,
“Bu Döneme Ait İndirilecek KDV’nin Oranlara Göre Dağılımı” tablosunda ise herhangi bir değişiklik yapılmadığını ve bu tablonun yeni
oluşturulacak satırların (108, 109, 110 no.lu satırlar) toplamını içerecek
şekilde beyan edileceğini” ve indirimler tablosundaki yeni kodların beyannamede aşağıdaki şekilde kullanılacağını belirtilmiştir.
19. 718 sayılı CK ile Katma Değer Vergisi Kanununun 38’inci maddesinde
yer alan hasılat esaslı vergilendirme kapsamında sektör ve vergi oranı
konusunda düzenleme yapıldı. Buna göre 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile 5393 sayılı Belediye Kanunu kapsamında belediyeler
tarafından ruhsat verilen, toplu taşıma hatlarını kiralayan, toplu taşıma
hizmetinin hizmet satın alma yollarıyla yerine getirilmesi halinde bu
hizmeti sunan ve gelirlerinin tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla tahsil eden otobüs işletmelerinin (belediyelerin otobüs
işletmeleri ile doğrudan veya dolaylı olarak sermayesinin %51 veya
daha fazlası belediyelere ait şirketler hariç) münhasıran il sınırları içinde, otobüsle (sürücüsü dâhil en az on sekiz oturma yeri olan) yapmış
oldukları toplu taşıma faaliyetlerine ilişkin hasılat esaslı vergilendirme
usulüne göre hasılatlarına uygulayacakları vergi oranı %1,5 olarak belirlendi. Düzenleme 1 Mart 2019 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.
20. 14/2/2019 tarihli ve 112 sayılı VUKSirkülerinde; 7101 sayılı 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
İlişkin Kanunla yapılan değişiklikler kapsamında iflas ertelemesi müessesesinin kaldırılarak konkordato müessesesinin getirilmesi sebebiyle;
konkordato sürecine giren borçlulardan olan alacakların Vergi Usul Kanunu’na göre hangi durumlarda şüpheli alacak sayılacakları konusunda
açıklama yapıldı.
32
M Vergi Raporu
m
- Geçici mühlet kararından önce dava veya icra safhasına intikal etmiş alacaklar için daha önce ayrılan karşılığa ilişkin herhangi bir
düzeltme yapılmasına gerek bulunmamaktadır.
- Geçici mühlet kararından önce dava veya icra safhasına intikal etmemiş alacaklar için geçici mühlet kararının ilan edildiği hesap dönemi itibariyle şüpheli alacak karşılığı ayrılabilir.
- Konkordato projesinin tasdik edilmesi halinde alacakların borçlu
lehine vazgeçilen kısmı, değersiz alacak niteliğini kazanır ve değersiz alacak ile bu alacağa isabet eden karşılık, konkordatonun tasdiki
kararının ilan edildiği (bağlayıcı hale geldiği) hesap dönemi itibariyle değersiz alacak olarak yok edilir.
- Şüpheli hale gelen alacak için bu dönemde karşılık ayrılması gerekmekte olup, ilgili olduğu hesap döneminde ayrılmayan karşılık
sonraki hesap dönemlerinde dikkate alınamaz.
- Teminatlı alacaklarda şüpheli alacak karşılığı, teminattan geri kalan
kısma inhisar ettiği için, konkordato uygulamasında da şüpheli alacak karşılığı ancak teminatı aşan kısım için uygulanır.
21. 15 Şubat 2019 tarihli ve 30687 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 1)de yapılan değişiklikle ile kurumlar vergisinden muaf olma şartlarına sahip olan kooperatifler, iktisadi işletmeleri dolayısıyla kurumlar vergisi matrahının tespiti açısından
ortak dışı işlem kapsamında bulunan ve bulunmayan hasılat, maliyet ve
gider unsurlarının ayrı ayrı izlenmesi, ortak dışı işlemlere ait hasılat,
maliyet ve gider unsurlarının diğer işlemlerle ilişkilendirilmemesi ve
kooperatif tarafından tutulan defterlere, bu ayrımı sağlayacak şekilde
kaydedilmesi koşuluyla ayrıca defter tutmayabileceklerdir.
22. 15.02.2019 Tarihli ve 30687 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO: 23)”ile 26/4/2014
tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nde bazı değişiklikler yapılmıştır.
33
TÜRMOB M
m
- İndirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılını takip eden takvim yılı sonuna kadar kullanılabilmesine ilişkin
yasa değişikliğine uygun olarak gerekli Tebliğ değişiklikleri yapıldı.
- 2018 takvim yılına ilişkin mal ve hizmet alımlarına (vergiyi doğuran olayı 2018 yılında gerçekleşen) ait belgelerin 2019 takvim yılı
aşılmamak şartıyla ilgili defterlere kaydedilmesi halinde, bu belgelerde gösterilen KDV tutarları indirim konusu yapılabilecektir.
- İhraç kaydıyla teslimlerden kaynaklanan iade taleplerinde gümrük
beyannamesi üzerinde imalatçı firma bilgisine ilişkin kayıt bulunması halinde ihraç kaydıyla teslim edilen malın ihraç edildiğine dair
ihracatçı firmadan alınan onaylı yazı artık aranılmayacaktır.
- 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren mükelleflerin tam istisna kapsamındaki işlemlerinden, kısmi tevkifat kapsamındaki işlemlerinden
ve indirimli orana tabi işlemlerinden kaynaklanan iade talepleri ile
ilgili başvuru süreleri ve şekli belirlendi
- 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren, 213 sayılı Kanunun 322’nci maddesine göre değersiz hale gelen alacaklara ilişkin hesaplanan ve
beyan edilen KDV’nin indirim konusu yapılması mümkündür. 213
sayılı Kanunun 323’üncü maddesine göre karşılık ayrılmak suretiyle gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak
dikkate alınan KDV’nin bu fıkra kapsamında indirim konusu yapılabilmesi için gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde
gelir olarak dikkate alınması gerektiği belirtildi.
- Kanunun (30/e) maddesinde, Vergi Usul Kanunu’nun 322’nci maddesine göre değersiz hale gelen alacaklara ilişkin alıcı tarafından
ödenmeyen KDV’nin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden
hesaplanan KDV’den indirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Değersiz hale gelen alacaklara ilişkin hesaplanan ve beyan edilen KDV,
alacağın zarar yazıldığı vergilendirme döneminde satıcı tarafından indirim konusu yapılabildiğinden mükerrer vergi indirimine yol açmayacak
şekilde değersiz hale gelen alacaklara ilişkin alıcı tarafından ödenmeyen ve daha önce indirim konusu yapılmış KDV, alacağın zarar yazıldı-
34
M Vergi Raporu
m
ğı vergilendirme döneminde 1 No.lu KDV Beyannamesinin “Matrah”
kulakçığında “Diğer İşlemler” tablosunda 505 kod numaralı “VUK 322
Kapsamına Giren Borçlara Ait KDV” satırı aracılığıyla beyan edilecektir.
23. 26 Mayıs 2018 tarihli ve 30432 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan
2018/11597 sayılı Bağımsız Denetime Tabi Şirketlerin Belirlenmesine
Dair Karar ile 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren bağımsız denetime tabi
olacak şirketlere ilişkin ölçütler yeniden belirlenmişti.
16 Şubat 2019 tarihli ve 30688 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Bağımsız Denetime Tabi Şirketlerin Belirlenmesine Dair Bakanlar Kurulu
Kararına İlişkin Usul ve Esaslarda söz konusu Kararın uygulanmasına
yönelik usul ve esaslar yer almıştır.
24. Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yapılan değişikler ile
KDV İadesi Ön Kontrol Raporuna Dayalı İade Uygulaması konusunda düzenleme yapılmıştır. Mükelleflerin, Ocak/2019 ve sonrasındaki
işlemlerinden kaynaklanan, Tebliğin (IV/A-3) bölümünde belirlenen
sınırı aşan ve işlem türü itibariyle YMM KDV İadesi Tasdik Raporu ile
talep edilebilen nakden iade talepleri sonucunda üretilen “KDV İadesi
Ön Kontrol Raporuna göre iade talebinin olumsuzluk tespit edilmeyen
kısmının %50’si KDV İadesi Ön Kontrol Raporunun oluşturulmasından itibaren on iş günü içinde mükellefe iade edilecektir. Mükelleflerin
söz konusu düzenlemeden faydalanabilmesi için aranan şartlar aşağıdaki gibidir:
a) En az 24 dönem (vergilendirme dönemi 3 aylık olanlar için en az 8
dönem) KDV beyannamesi vermiş olması,
b) Daha önce en az üç vergilendirme dönemine ilişkin iade talebinin
sonuçlanmış olması,
c) Kendisi, ortakları, ortaklıkları ve kanuni temsilcilerinin;
- Özel esaslara tabi olmaması,
- Hazine ve Maliye Bakanlığının ilgili birimlerince yapılan değerlendirme ve analizler sonucunda bireysel olarak veya orga-
35
TÜRMOB M
m
nize bir şekilde sahte belge düzenleme tespiti nedeniyle incelemeye sevk edilmemiş olması,
- Hazine ve Maliye Bakanlığının ilgili birimlerince iade taleplerinin riskli iade kapsamında incelemeye sevk edilmemiş olması,
ç) Tebliğin (IV/A-6.) bölümünün birinci paragrafının (iv) ayrımı (Teminat veya YMM raporu karşılığı iade talep edilmesine karşın vergi dairelerinin yapacakları kontrollerde tespit edilen eksiklik veya
olumsuzlukların mevzuata uygun şekilde düzeltilmemesi)ve üçüncü paragrafı kapsamında iade taleplerinin incelemeye sevk edilmemiş olması.
HİS (hızlandırılmış iade sistemi) ve İTUS (indirimli teminat uygulama sistemi) sahibi mükelleflerin bu uygulamadan yararlanması
mümkündür. Ancak bu uygulamadan faydalanmak için başvuran
mükelleflerin, KDV İadesi Ön Kontrol Raporuna göre iade edilecek/edilen tutardan sonra kalan iade tutarına ilişkin olarak HİS,
İTUS, ATU (artırımlı teminat uygulaması) ve teminat karşılığı iade
uygulamalarından faydalanmaları mümkün değildir. HİS, İTUS,
ATU ve teminat karşılığı iade talep ettikten sonra bu iade taleplerinden vazgeçilerek aynı iade talebi için bu uygulamadan faydalanılması da mümkün değildir. Söz konusu Tebliğ 1.3.2019 tarihinden
itibaren yürürlüğe girmiştir.
25. 7166 sayılı SOSYAL HİZMETLER KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA dair Kanun ile geri kazanım
katkı payının beyanı ve ödenmesi, basılı kitapların KDV’den istisna
olması ve mobil telefonların ÖTV oranı konusunda değişikler yapıldı.
1. Geri kazanım katılım payları ürünün piyasaya sürüldüğü/ithal edildiği tarihi takip eden ayın yirmi dördüncü günü sonuna kadar ilgililerin gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine
beyan edilecektir. Daha önce ki düzenlemede takip eden ayın onbeşine
kadar Çevre ve Şehircilik Bakanlığına beyan edilme zorunluluğu bulunuyordu.
2. Daha önceki düzenlemede beyan edilen geri kazanım katılım payları
beyanı takip eden ikinci ayın son gününe kadar Bakanlık Merkez Say-
36
M Vergi Raporu
m
manlık Müdürlüğü hesabına ödenirken yeni düzenlemede vergi dairesine beyan edilerek aynı ayın sonuna kadar ödenecektir.
3. Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kanunu hükümlerine göre poşetlenerek satılanlar hariç olmak üzere basılı kitap ve süreli yayınların
teslimi KDV’den istisna edilmiştir. Mobil telefon cihazlarında fiyatına
göre ÖTV oranı farklılaştırılabilmesi konusunda yetkilendirme yapılmıştır.
26. 7166 Sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanunun 8. Maddesi uyarınca 1/2/2019 ila 30/4/2019
tarihleri arasında işyerlerinde 2018 yılı Ocak ila Aralık ayları/döneminde 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında uzun vadeli sigorta kollarından en az sigortalı bildirimi
yapılan aydaki/dönemdeki sigortalı sayısına ilave olarak işe alınanlar
için, var olan prim desteğine ilaveten bu sigortalıların işe alındıkları ay
dâhil üç aylık süre için prim ödeme gün sayısının 67,36 Türk lirası ile
çarpımı sonucu bulunacak tutar, işverenin borçlarına veya 2019 Aralık
ayı dahil tahakkuk edecek prim tutarlarına mahsup edilecektir.
27. Gelir İdaresi Başkanlığı, https://ebeyanname.gib.gov.tr/index.html adresli resmi internet sitesinde 05.03.2019 tarihli duyurusunda, değersiz
alacaklar ile ilgili KDV beyannamesinde bazı değişiklikler yapıldığını
açıklamıştır. Bu değişiklikler aşağıdaki gibidir.
- 01.01.2019 tarihinden itibaren değersiz hale gelen alacaklara ilişkin
KDV’nin, satıcı tarafından alacağın zarar yazıldığı vergilendirme
döneminde, 1 No.lu KDV beyannamesinde indirim konusu yapılması mümkün hale gelmiştir.
- Değersiz hale gelen alacaklara ilişkin alıcı tarafından ödenmeyen
ve daha önce indirim konusu yapılmış KDV’nin, satıcının alacağı zarar yazdığı vergilendirme döneminde, alıcı tarafından 1 No.lu
KDV Beyannamesinin “Matrah” kulakçığında “Diğer İşlemler”
tablosunda 505 kod numaralı “VUK 322 Kapsamına Giren Borçlara Ait KDV” satırı kullanılarak beyan edilmesi gerekmektedir.
37
TÜRMOB M
m
- Burada dikkat edilmesi gereken husus, daha önce indirim konusu
yapılmış KDV’nin, satıcının alacağı zarar yazdığı vergilendirme
döneminde borçlunun beyan etmesi gerektiğidir.
- Beyannamenin “Ekler” bölümüne “107 ve 111 Kodlu İndirim Türleri İçin Bildirimler” kulakçığı eklenmiştir. “İndirimler” kulakçığında yer alan “İndirimler” tablosunda indirim türü olarak 111
kod numaralı “Değersiz Hale Gelen Alacaklara İlişkin İndirilecek
KDV” satırının kullanılması durumunda “Ekler” bölümünde “107
ve 111 Kodlu İndirim Türleri İçin Bildirim” kulakçığına eklenen
“Değersiz Hale Gelen Alacaklara İlişkin Bildirim” tablosunun doldurulması gerekmektedir.
- 3065 sayılı Kanunun(11/1-c) ve geçici 17. maddelerinden doğan
iadelerin indirim yoluyla telafisi için beyannameye “107 Kod Numaralı Satır Aracılığıyla İndirim Konusu Yapılan KDV Alacağının Dönemi” tablosu eklenmiştir. “İndirimler” kulakçığında yer
alan “İndirimler” tablosunda “107-Kanunun (11/1-c) ve Geçici 17.
Maddelerinden Doğan İadelerin İndirim Yoluyla Telafisi Nedeniyle İndirilecek KDV” alanına bilgi girişi yapan mükelleflerin, hangi
dönemlere ilişkin iade haklarını kullandıklarını “Ekler” bölümünde
“107 ve 111 Kodlu İndirim Türleri İçin Bildirimler” kulakçığına
eklenen “107 Kod Numaralı Satır Aracılığıyla İndirim Konusu Yapılan KDV Alacağının Dönemi” tablosu ile beyan etmeleri gerekmektedir.
28. 05/3/2018 tarih 2019/6 sayılı genelge ile uygulaması anlatılan konut
kapıcılığı işyerleri(Apartman Yönetimi işyerleri) 01.03.2019 tarihi
itibariyle kolay işverenlik kapsamına alınmıştır. Bu kapsamda tescilli olan işyerleri https://uyg.sgk.gov.tr/IsverenSistemi linki üzerinden
çalıştırdığı sigortalıların çalışma gün sayılarını ve prime esas kazanç
ücretlerini sisteme işledikten sonra, bu parametrelerde bir değişiklik
olmadığı sürece herhangi bir belge vermeksizin, bankada adlarına tahakkuk eden primlerini ödeyebileceklerdir.
29. 5 Mart 2019 tarihli ve 30715 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Gelir
Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 306)’nde; 7161 ve 7162 sayılı Kanunlar
ile Gelir Vergisi Kanununda yapılan söz konusu değişiklikler ile ilgili
açıklamalarda bulunulmuştur.
38
M Vergi Raporu
m
30. 20/03/2019 tarihli ve 843 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile halen uygulanmakta olan aşağıdaki vergi indirimlerinde süre uzatımına gidilmiştir.
31. - Tapu harçlarında uygulanan oran indiriminin süresi 31/12/2019 tarihine kadar uzatılmıştır.
32. - Konut ve işyeri (bina ve bağımsız bölüm şeklinde olanlar)teslimlerinde uygulanan KDV oran indiriminin süresi 31/12/2019 tarihine
kadar uzatılmıştır
- Mobilya teslimlerinde uygulanan KDV oran indiriminin süresi
30/6/2019 tarihine kadar uzatılmıştır.
- Tır çekicileri, minibüs, midibüs, otobüs, kamyon, kamyonet (Türk
Gümrük Tarife Cetvelinin 87.03 G.T.İ.P. numarasında yer alanlar
hariç) ve bazı özel amaçlı taşıtların teslimlerinde uygulanan KDV
oran indiriminin süresi 30/6/2019 tarihine kadar uzatılmıştır.
- Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (II) sayılı listedeki 87.03
G.T.İ.P. numarasında yer alan hafif ticari araçlar, 9 koltuklu binek
araçlar, bazı hibrit araçlar ve 1600cm³’ü geçmeyip özel tüketim
vergisi matrahı 120.000 TL’yi aşmayan binek otomobillerinin ÖTV
oranlarında uygulanan indirimin süresi 30/6/2019 tarihine kadar
uzatılmıştır.
- Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (IV) sayılı listede yer alan bazı
mallar (beyaz eşyalar ve elektrikli küçük ev aletleri) için uygulanan
%0 ÖTV oranı uygulamasının süresi 30/6/2019 tarihine kadar uzatılmıştır.
- Yakıt motorlu olan; motosikletler (mopetler dahil) ve bir yardımcı
motoru bulunan benzeri tekerlekli taşıtlardan motor silindir hacmi
250 cm³’ü geçmeyenler ile aynı taşıtlardan elektrik motorlu olup
motor gücü 20 kW’ı geçmeyenler için uygulanan %0 ÖTV oranı
uygulamasının süresi 30/6/2019 tarihine kadar uzatılmıştır.
33. 21 Mart 2019 tarihli ve 845 sayılı Cumhurbaşkanı Kararında ikinci el
motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal eden mükelleflerce 2007/13033
sayılı BKK’nın birinci maddesinin (a) bendinde belirtilen vergi oranı
(%18) uygulanarak satın alınan araçların tesliminde, yine bu araçların
39
TÜRMOB M
m
alımında uygulanan katma değer vergisi oranı (%18) uygulanacağı yönünde düzenleme yapılmıştır.
34. 23 Mart 2019 tarihli ve 30723 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO: 25) ile 6/4/2014
tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nde bazı değişiklikler yapılmıştır.
- Kur farkı KDV matrahına dahil edilmiştir. Bedelin döviz cinsinden
veya dövize endekslenerek ifade edildiği işlemlerde, bedelin kısmen veya tamamen vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu tarihten
sonra ödenmesi halinde, satıcı lehine ortaya çıkan kur farkları KDV
matrahına dahildir.
- Hesaplanan KDV’ye ilişkin ortaya çıkan kur farkları ise matraha
dahil edilmeyecektir.-İhraç kayıtlı teslimlerde, iade talep dilekçesinin verildiği tarihten sonra imalatçı aleyhine ortaya çıkan kur farklarına ilişkin olarak iade hesabında herhangi bir düzeltme yapılmayacaktır.
- Organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin yenilenebilir ve diğer enerji tesislerinin inşasına ilişkin, bunlara veya bunlar
tarafından oluşturulan iktisadi işletmelere yapılan mal teslimleri
ile hizmet ifaları 1/4/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere
KDV’den istisnadır.
- Basılı kitap ve süreli yayınların tesliminin 22/2/2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere KDV’den istisna olmasının usul ve esasları belirlenmiştir.
- İmalat sanayiine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamındaki inşaat
işleri nedeniyle 2017, 2018 ve 2019 yıllarında yüklenilen ve indirim yoluyla telafi edilemeyen katma değer vergisinin belge sahibi
mükellefe iade edilmesinin usul ve esasları hakkında açıklamalarda
bulunulmuştur.
40
M Vergi Raporu
m
- 2019 UEFA Süper Kupa ve 2020 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali
Müsabakaları Kapsamında Yapılacak Teslim ve Hizmetlerde KDV
İstisnasının usul ve esasları hakkında açıklamalarda bulunulmuştur.
- Hasılat Esaslı Vergilendirmenin usul ve esasları hakkında açıklamalarda bulunulmuştur. Buna göre;
1-) Hasılat esaslı vergilendirme usulünden sadece 5216 sayılı
Kanun ile 5393 sayılı Kanun kapsamında belediyeler tarafından ruhsat verilen, toplu taşıma hatlarını kiralayan, toplu taşıma hizmetinin hizmet satın alma yollarıyla yerine getirilmesi
halinde bu hizmeti sunan ve gelirlerinin tamamını elektronik
ücret toplama sistemleri aracılığıyla tahsil eden otobüs işletmeleri yararlanabilir.
2-) Bu uygulamadan yararlanılabilmesi için toplu taşıma hizmetine ilişkin bedellerin tamamının elektronik ücret toplama
sistemi aracılığıyla tahsil edilmesi gerekmektedir. Hizmet
bedelinin (ücretinin) bir kısmının elektronik ücret toplama
sistemiyle, bir kısmının nakit veya başka yöntemlerle tahsil
edilmesi halinde, hasılat esaslı vergilendirme usulünden yararlanılması mümkün değildir.
3-) Uygulamadan, yalnızca il sınırları içinde otobüs ile yolcu
taşımacılığı faaliyetinde bulunan mükellefler yararlanabilir.
Dolayısıyla bir il sınırları içinde başlayıp, başka bir il sınırları
içinde sona eren güzergâhlarda yolcu taşımacılığı faaliyetinde
bulunan mükelleflerin bu uygulamadan yararlanması mümkün değildir. Söz konusu Tebliğ değişikliği 1/3/2019 tarihinden geçerli olmak üzere 23 Mart 2019 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.
35. 21 Mart 2019 tarihli ve 30721 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 842
sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile
- Gelir Vergisi Kanunu’nun 94’üncü maddesi ile Kurumlar Vergisi
Kanununun 15 ve 30 uncu maddelerinde yer alan tevkifat oranlarını belirleme yetkisi çerçevesinde yurt dışında ihraç edilen tahvil
41
TÜRMOB M
m
ve kira sertifikalarından elde edilen gelirlere uygulanacak tevkifat
oranları
- Gelir Vergisi Kanunun geçici 67’nci maddesinde yer alan tevkifat
oranı belirleme yetkisi çerçevesinde döviz cinsinden elde edilen
mevduat faizleri ve kar payları için uygulanacak tevkifat oranları
yeniden belirlendi.
Ayrıca, BSMV nispetleriyle ilgili olarak varlık finansmanı fonları tarafından münhasıran portföylerinde yer alan ipotek teminatlı menkul
kıymetler karşılık gösterilerek ihraç edilen varlığa dayalı menkul kıymetlerin, ipotek teminatlı menkul kıymetleri karşılık gösterilen ihraççı
bankalarca iktisap edilmesi durumunda, ihraççı bankalarca varlığa dayalı menkul kıymetler dolayısıyla elde edilen dönemsel getiriler için
BSMV oranı %1 olarak belirlendi.
36. 21 Mart 2019 tarihli ve 845 sayıl Cumhurbaşkanı Kararı kapsamında
yapılan ve 29 Mart 2019 tarih ve 30728 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tebliğ düzenlemesinde; ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle
iştigal eden mükelleflerce;
- %1 KDV oranı uygulanarak satın alınan binek otomobillerinin tesliminde %1,
- %18 KDV oranı uygulanarak satın alınan binek otomobillerinin tesliminde %18
KDV oranın uygulanacağı belirtilmiştir.
Ayrıca 13/2/2018 tarihli ve 30331 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan
İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelik kapsamında ikinci el motorlu kara taşıtı ticareti ile iştigal eden mükellefler
tarafından alım-satıma konu edilen binek otomobillerinin alış belgelerinde gösterilen KDV, 22/3/2019 tarihi itibarıyla indirim konusu yapılabilecektir.
İkinci el motorlu kara taşıtı ticareti ile iştigal eden mükelleflerce
22/3/2019 tarihinden önce alım-satıma konu etmek üzere satın alınan,
ancak 22/3/2019 tarihi itibarıyla henüz satılmamış olup, ticari mal stoklarında bulunan binek otomobillerinin alış belgelerinde gösterilen ve
42
M Vergi Raporu
m
daha önce indirim konusu yapılamayan KDV tutarları da, bu araçların
teslim edildiği döneme ilişkin KDV beyannamesinde indirim konusu
yapılabilecektir.
37. Gelir İdaresi Başkanlığı, VUK’nun28’inci maddesinin verdiği yetkiye
istinaden 115 No.lu VUK Sirkülerinde 1 Nisan 2019 tarihinden itibaren
yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar
- Muhtasar (Gelir Vergisi Kanununun geçici 67’nci maddesi, Kurumlar Vergisi Kanununun 15 ve 30’uncu maddesi kapsamında verilenler ile Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannameleri dahil),
- Damga Vergisi,
- Katma Değer Vergisi,
- Kurumlar Vergisi,
- Yıllık Gelir Vergisi
- Geçici Vergi Beyannamelerinin verilme sürelerini tek seferde ödenen vergilerde ödeme süresinin, taksitle ödenen vergilerde ise ilk
taksit ödeme süresinin son günü bitimine kadar uzatıldığını belirtti.
38. Anayasa Mahkemesi, 3 Nisan 2019 tarihli ve 30734 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 27/02/2019 tarihli ve 2015/15100 sayılı Genel Kurul
Kararında, ihtirazı kayıtla verilen düzeltme beyannameleri üzerine yapılan vergilendirmeye ve kesilen cezaya karşı açılan davaların derece
mahkemelerince reddedilmesinin ölçüsüz olması nedeniyle mülkiyet
hakkının ihlal edildiği, bu durumda mülkiyet hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunduğu belirtilmiştir.
39. 4/4/2019 tarih ve 30735 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “GERİ
KAZANIM KATILIM PAYI BEYANNAMESİ GENEL TEBLİĞİ” ile
9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununa ekli (1) sayılı listede
yer alan ürünlerden plastik poşetler için ödenecek geri kazanım katılım
payının beyanı ve tahsiline ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir.
43
TÜRMOB M
m
Ayrıca Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 09.01.2019 tarih ve 66745475-
145.07-6267 sayılı Olur ile güncellenmiş olan Usul ve Esaslarda uygulamada karşılaşılan hususlar göz önünde bulundurularak gerekli
değişikliklerin yapılabilmesini teminen, 25/03/2019 tarih ve 66745475-
145.07-71201 sayılı Makam Oluru ile “Plastik Poşetlerin Ücretlendirilmesine İlişkin Usul ve Esaslarda Değişiklik Yapılmasına Dair Usul ve
Esaslar” yayımlanmıştır.
- Geri Kazanım Katılım Payı beyanname ve ödeme işlemleri Gelir
İdaresi Başkanlığınca yürütülecektir.
- Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamesinin elektronik ortamda
verilmesi zorunludur. -Beyannameyi kurumlar vergisi mükellefleri
aylık, gelir vergisi mükellefleri ve diğerleri üç aylık vereceklerdir.
- Beyannamenin gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunanlar için gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi
dairesine izleyen ayın 24’üne kadar verilmesi gerekmektedir.
- Ödemesi, beyanın yapıldığı ayın sonuna kadar yapılmalıdır.-340
Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde yer alan usul ve
esaslar doğrultusunda vergi beyannameleri, bildirim ve eklerini
elektronik ortamda göndermek üzere aracılık yetkisi bulunan meslek mensupları, müşterilerine ait Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamelerini elektronik ortamda göndereceklerdir.
- Vergi beyannameleri, bildirim ve eklerini elektronik ortamda göndermek üzere “Defter-Beyan Sistemi”ni kullanma yetkisi bulunan
meslek odaları üyelerine ait, Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamelerini elektronik ortamda göndereceklerdir.
- Tebliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce elektronik ortamda beyanname gönderme aracılık yetkisi almış bulunan gerçek ve tüzel kişiler; mevcut kullanıcı kodu, parola ve şifrelerini kullanarak müşterileriyle/üyeleriyle aralarında daha önce düzenlemiş oldukları
mevcut sözleşmelerine dayanarak (yeni bir sözleşme düzenlemeden) müşterilerine/üyelerine ait Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamelerini elektronik ortamda gönderebileceklerdir
44
M Vergi Raporu
m
- 2872 sayılı Kanunun geçici 4’üncü maddesi hükmü gereğince 2019
yılının Ocak ve Şubat ayında satılan plastik poşetlere ilişkin Geri
Kazanım Katılım Payı Beyannamesinin 24/4/2019 tarihine kadar
verilmesi ve 30/4/2019 tarihine kadar ödenmesi gerekmektedir.
- Bildirim ve beyanlarda yanlış ve yanıltıcı beyanda bulunanlar, altı
aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır.-Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan düzenlemeye göre de mevcut uygulama dahilinde asgari 25 kuruştan satılmakta olan plastik
poşetler 01/05/2019 tarihinden itibaren boyutuna ve muhteviyatına
bakılmaksızın adet başına vergiler dahil 25 kuruştan satılacaktır.
40. Gelir İdaresi Başkanlığı internet sitesinde yayımlanan 27238360-
010.06.01 sayılı 2019/1 Seri No.lu GELİR VERGİSİ KANUNU İÇ
GENELGESİ’nde vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi uygulaması ile ilgili açıklamalarda bulunulmuştur.
1. Mükelleflerin vergi indiriminden yararlanabilmeleri için, indirimin
hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son
iki yıl içerisinde haklarında beyana tabi vergi türleri itibarıyla ikmalen,
re’sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması gerekmekte olduğundan söz konusu dönemler için haklarında ikmalen, re’sen veya
idarece yapılmış bir tarhiyat bulunan mükelleflerin, tarhiyatın kesinleşip kesinleşmediğine bakılmaksızın, indirimden yararlanmaları mümkün bulunmamaktadır.
2. Kanuni süresi içerisinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak, kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler vergi indiriminden yararlanılmasına engel teşkil etmemektedir.
3. Ayrıca, mükelleflerin nakden iade taleplerinin gerçekleştirilmesinden
sonra fazladan iade edildiği “KDV İadesi Kontrol Raporu” veya diğer
suretlerle tespit edilen tutarların kendilerinden geri alınmasına ilişkin
olarak yazılı talepte bulunmaları (KDV iade uygulamasında kullanılan
haliyle mükelleflerin tenzil dilekçesi vermeleri) halinde, bu talepleri
Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 121 inci maddesinde yer alan vergi indirimi açısından kanuni süresi içerisinde verilen bir beyannameye
45
TÜRMOB M
m
ilişkin olarak kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla verilen beyanname olarak değerlendirilecektir.
Dolayısıyla, haksız yapılan iadenin geri alınmasına yönelik olarak mükelleflerin söz konusu yazılı taleplerine istinaden yapılan ikmalen, resen veya idarece tarhiyatlar vergiye uyumlu mükelleflere vergi indiriminden yararlanılmasına engel teşkil etmeyecektir.
41. 1/5/2019 tarihli ve 30761 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan30/4/2019
tarihli ve 1015 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile enflasyon oranına bağlı
olarak değişken faiz oranı uygulanan bir yıldan uzun vadeli hesaplarda
gelir vergisi stopajı oranı %0 olarak belirlendi. Karar yayımı tarihinden
itibaren açılan vadeli hesaplara ödenecek faizler için uygulanmak üzere
yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
42. 1/5/2019 tarihli ve 30761 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 1013 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile bazı mal ve hizmetlere ilişkin KDV ve
ÖTV tutar ve matrahlarında değişiklik yapıldı.
• Darülaceze Başkanlığına yapılan inşaat taahhüt işleri 1/5/2019 tarihinden itibaren %1 oranında KDV’ye tabidir.
• Montaj ve hareket ettirici mekanizması kısmen alüminyum, plastik
ve benzeri malzeme içeren perdeler 1/5/2019 tarihinden itibaren %8
oranında KDV’ye tabidir.
• Bazı tütün mamullerinin asgari maktu vergi tutarları arttırılmıştır.
• Alıcısı bulunan verici portatif (Cellular) telsiz telefon cihazlarının
özel tüketim vergisi oranlarına esas özel tüketim vergisi matrahları
ile özel tüketim vergisi oranları %50’ye kadar arttırıldı. Özel tüketim vergisi matrahı 640 TL’yi aşıp, 1.500 TL’yi aşmayanlar %40;
1.500 TL’yi aşanlar %50 oranında vergiye tabi oldu. Hurdaya çıkarılan araçlar ile ilgili terkin edilecek ÖTV tutarının tespitinde matrah
46.000 TL’den 70.000 TL’ye çıkarıldı.
43. Kambiyo muamelelerinde satış tutarı üzerinden sıfır olarak uygulanmakta olan banka ve sigorta muameleleri vergisi (BSMV) oranı, 1106
sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile 15 Mayıs 2019 tarihinden itibaren
46
M Vergi Raporu
m
binde 1olarak belirlendi. Aşağıda sayılan kambiyo muamelelerinde,
BSMV satış tutarı üzerinden sıfır olarak uygulanmaya devam edecektir.
1) Bankalar ile yetkili müesseselerin kendi aralarında veya birbirlerine
yaptıkları kambiyo satışları
2) Hazine ve Maliye Bakanlığına yapılan kambiyo satışları
3) Döviz kredisinin ödenmesine yönelik olarak, döviz kredisi kullanımların ya da kullanımına aracılık eden banka tarafından kredi
borçlusuna yapılan kambiyo satışları
44. 1111 sayılı 4458 Sayılı Gümrük Kanunu’nun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanlığı Kararında, gümrük vergisi uygulamasına ilişkin değişiklikler
yapıldı.
Türkiye Gümrük Bölgesindeki bir kişiye posta ya da hızlı kargo taşımacılığı yoluyla gelen, bedeli gönderi başına toplam 22 Avro’yu geçmeyen eşyaya uygulanan gümrük vergisi muafiyeti kaldırıldı.
Bedeli gönderi başına toplam 150 Avro’yu geçmeyen kişisel kullanıma
mahsus kitap veya benzeri basılı yayına uygulanan muafiyete ilişkin değişiklik yapılmadı. GSM-Cep telefonları için iki takvim yılında 1 adet
için uygulanan muafiyet, yolcunun kimlik numarasına kayıtlı hatlarla
kullanılmak şartıyla üç takvim yılında 1 adetle sınırlandırıldı. Karar; 30
Mayıs 2019 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.
45. Anayasa Mahkemesi, 27/3/2019 tarihli ve 2018/9115 Başvuru Numaralı Kararında “komisyon karşılığında sahte fatura düzenleyerek gelir
elde etme” fiili nedeniyle
- Vergi ziyaı ve özel usulsüzlük cezaları uygulanan
- Bunun yanında sahte fatura kullanmak ve düzenlemek suretiyle
vergi kaçakçılığı suçundan cezalandırılması talebiyle açılan ceza
davasında yapılan yargılama sonucunda mahkûmiyetine hükmedilen mükellef hakkında iki ayrı cezaya muhatap olmasına ilişkin
somut olayın koşullarında, adil yargılanma hakkı bağlamında aynı
fiil nedeniyle yeniden yargılanmama veya cezalandırılmama ilkesi-
47
TÜRMOB M
m
nin ihlaline yol açılmadığı ve Anayasa’nın 36. maddesinde güvence
altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamında aynı fiil nedeniyle yeniden yargılanmama veya cezalandırmama ilkesinin İHLAL
EDİLMEDİĞİNE karar verdi.
46. Tek tip Kooperatif Ana Sözleşmeleriyle, Ticaret Sicil Yönetmeliğine
göre, kooperatiflerin iktisadi işletme açabileceği konusunda hiçbir düzenleme bulunmaması ve Ticaret Sicilinde tescili olmayan bir teşekkülün noterde defter onaylatmasında yaşanan sorunlarla ilgili olarak Gelir
İdaresi Başkanlığı, Birliğimize gönderdiği yazıda aşağıdaki açıklamalarda bulunmuştur.
1. Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerin ortak dışı işlemlerinden elde ettikleri kazançları, bu işlemleri nedeniyle oluştuğu kabul
edilen iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisine tabi tutulacak olup
bu kazançlar üzerinden hesaplanan kurumlar vergisi, kurumlar vergisi
mükellefleri arasında sayılan kooperatif tüzel kişiliği adına tarh olunacaktır.
2. Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerin farklı alan veya konularda yaptığı tüm ortak dışı işlemler nedeniyle, alan veya konu ayrımı gözetilmeksizin, kooperatif tüzel kişiliğine bağlı olarak tek bir iktisadi işletme için kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis ettirilecek ve bu
iktisadi işletmenin kurumlar vergisi beyannamesi de dahil olmak üzere
mükellefiyetle ilgili tüm ödevlerin yerine getirilmesinden kooperatif tüzel kişiliği sorumlu olacaktır,
3. Kooperatiflerin gerçekleştirdikleri ortak dışı işlemlerine ilişkin olarak kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde
kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilecektir.
4. Kurumlar vergisinden muaf kooperatiflerin ortak dışı işlemleri nedeniyle kooperatif tüzel kişiliğine bağlı oluştuğu kabul edilen iktisadi
işletmelerin kendi adlarına defter tutma yükümlülüğü bulunmamaktadır. Ancak ortak dışı işlemlerden doğan kazanç ve kurumlar vergisi
matrahının tespit edilebilmesi için ortak dışı işlem kapsamında bulunan ve bulunmayan hasılat, maliyet ve gider unsurlarının ayrı ayrı izlenmesi ve diğer işlemlerle ilişkilendirilmeyerek kooperatif tarafından
48
M Vergi Raporu
m
tutulan defterlere bu ayrımı sağlayacak şekilde kaydedilmesi gerekmektedir.1/1/2018 tarihinden önce kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis
edilmiş olan kooperatiflerin, muafiyete ilişkin diğer şartları da taşıyor
olmaları kaydıyla, 1/1/2018 tarihi itibarıyla kurumlar vergisi mükellefiyet kayıtları sonlandırılacaktır. Bu kooperatiflerin 1/1/2018 tarihinden
itibaren gerçekleştirdikleri ortak dışı işlemlerine ilişkin olarak kooperatif tüzel kişiliğine bağlı oluştuğu kabul edilen ayrı bir iktisadi işletme
nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis ettirilmek suretiyle bu
işlemlerden elde ettikleri kazançları tespit edilerek vergilendirilecektir. Söz konusu mükellefiyet tesisi kooperatiflerce herhangi bir işlem
yapılmaksızın ilgili Vergi Dairesi Müdürlüklerince yerine getirilecektir.
47. 01.06.2019tarihlive 30791 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 507 sıra
No.lu VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ ile GÜVENLİ
MOBİL ÖDEME VE ELEKTRONİK BELGE YÖNETİM SİSTEM(-
Sistem) ile ilgili düzenleme yapıldı. Tebliğde Güvenli Mobil Ödeme
ve Elektronik Belge Yönetim Sistemi, “finans kuruluşları ya da ödeme
kaydedici cihaz üreticileri ile birlikte özel entegratör kuruluşlar tarafından bu Tebliğde belirtilen usul ve esaslara uygun gerçekleştirilen satış,
ödeme/tahsilat işlemleri ile bu işlemlere ilişkin mali belgelerin elektronik belge olarak oluşturulması, iletilmesi, muhafaza ve ibraz edilmesi
süreçlerine ilişkin olarak Bakanlıkça izin verilen sistem” olarak tanımlanmıştır.
48. 1 seri No.lu YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK TASDİK RAPORLARININ ELEKTRONİK ORTAMDA GÖNDERİLMESİ HAKKINDA
GENEL TEBLİĞ ile Gelir veya Kurumlar Vergisi Beyannamesi Tasdik Raporlarının1 Haziran 2019 tarihinden itibaren elektronik ortamda
e-imza ile gönderilmesine ilişkin düzenleme yapıldı.
1. Raporlar 1 Haziran 2019 tarihi itibaren ihtiyari olarak internet vergi
dairesi üzerinden elektronik ortamda veya daha önceden olduğu gibi
kağıt ortamında verilebilecektir.
2. Raporlar 1 Ocak 2020tarihinden itibaren sadece elektronik ortamda
zorunlu olarak gönderilecektir.
49
TÜRMOB M
m
3. Diğer Raporların Gelir İdaresi Başkanlığı üzerinden internet vergi
dairesi sistemi üzerinden elektronik ortamda gönderileceği duyurulana
kadar mevcut hükümler çerçevesinde kâğıt ortamında verilmesine devam edilecektir.
4. Raporların, süresinde düzenlenmiş sayılması için ilgili mevzuatta öngörülen sürenin son günü saat 23:59’danönce sistem üzerinde e-imza
ile imzalanarak gerekmektedir.
5. Vergi dairesine verilmesine dair mevzuatında belirtilen ve süre sınırlaması bulunan Raporlar üzerinde, bu süre zarfında değişiklik yapılabilecektir.
6.Y eminli mali müşavirlerin Tebliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce
kâğıt ortamında vermiş oldukları Gelir veya Kurumlar Vergisi Beyannamesi Tasdik Raporlarının ayrıca internet vergi dairesi sistemi üzerinden elektronik ortamda gönderilmesi gerekmemektedir.
7. Sistem üzerinden hazırlanacak Raporların dispozisyonları, bu Raporların oluşturulması, kaydedilmesi ve gönderilmesi ile diğer kullanım
şekillerine ilişkin standartlar, kurallar, usuller ve bu hususlarda yapılacak değişikliklerhttps://intvrg.gib.gov.tr/adresi üzerinden yayımlanan
teknik kılavuzlar ile duyurulacaktır.
8. Sistem üzerinden gönderilen Raporların ekinde, yeminli mali müşavirin bağlı olduğu meslek odasının çalışanlar listesine kayıtlı bulunduğunu gösterir “Faaliyet Belgesi”nin bulunması zorunludur. Bununla
birlikte, faaliyet belgesi aslının Raporun ekinde vergi dairesine gönderilmesinden itibaren üç ay içinde verilecek diğer Raporlar için söz
konusu faaliyet belgesinin fotokopisinin eklenmesi yeterlidir.
9. Raporlarını internet vergi dairesi sistemi üzerinden elektronik ortamda gönderecek olan yeminli mali müşavirlerin sistemi kullanmaya
yönelik kullanıcı kodu ve şifre almak için bağlı bulundukları vergi daireleri veya interaktif vergi dairesi üzerinden başvuru yapmaları gerekmektedir.
10. Yeminli mali müşavirlerin daha önceden sözleşme ve bilgi formları
ile elektronik beyanname gönderme amaçlı verilen kullanıcı kodu ve
şifrelerinin olması halinde yeni bir kullanıcı kodu ve şifre alınmayacak,
50
M Vergi Raporu
m
mevcut bulunan kullanıcı kodu ve şifre bu Tebliğde öngörülen hususların yerine getirilmesinde de kullanılacaktır.
11. Rapor ek listesinde yer alan yeminli mali müşavirin imzasını taşıyan belgeler ile Başkanlık tarafından üretilen (beyanname, tahakkuk
fişi ve benzeri) belgeler Rapora elektronik ortamda eklenecek ve diğer
kişi veya kurumların imzasını ya da onayını taşıyan belgeler kağıt olarak ilgili vergi dairesine ibraz edilecektir.
12. Elektronik olarak eklenebilecek ekler toplamda 5 megabaytı aşamayacaktır. Sistemi kullanmak mecburiyetinde olmakla birlikte bu Tebliğ
ile getirilen yükümlülüklere uymayanlar hakkında 213 sayılı Kanunda
öngörülen ceza hükümleri uygulanacaktır.
49. 12/06/2019 tarihli ve 30799 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7176
sayılı Kanun ile 2252 sayılı Kültür Bakanlığı Döner Sermaye Kanunu,
7103 sayılı Kanunun ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün
Hizmetleri Hakkında Kanun’da bazı değişiklikler yapılmıştır.
1. Kültür Bakanlığı Döner Sermayesine Kurumlar Vergisi Muafiyeti getirildi.
2. 1/1/2019tarihinden 12/6/2019 tarihe kadar, araç sınıfları itibarıyla
kullanılması yasak olan 15 Temmuz Şehitler Köprüsünden geçilmesi
nedeniyle 6001 sayılı Kanun’un 30’uncu maddenin ikinci fıkrası uyarınca idari para cezası verilmeyecek, verilmiş olanlar tebliğ edilmeyecek, tebliğ edilmişlerin tahsilatından vazgeçilecek, varsa yapılmış
itirazlar veya açılmış davalar hakkında resen karar verilmesine yer olmadığına karar verilecek, yargılama ve takip giderleri taraflar üzerinde
bırakılacak ve vekâlet ücretine hükmedilmeyecektir. Söz konusu cezalar kapsamında 12/6/2019 tarihten önce yapılan tahsilatlar 31/08/2019
tarihi sonuna kadar başvurulması halinde 30/9/2019 tarihine kadar red
ve iade edilecektir.
3. 7103 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi ile getirilen Hurdaya Çıkarılan Araçlar ile İlgili Terkin Edilecek azami 10.000 TL’lik ÖTV Tutarı 12/6/2019 tarihinden itibaren 15.000 TL’ye yükseltildi.
51
TÜRMOB M
m
50. Kambiyo muamelelerinde satış tutarı üzerinden sıfır olarak uygulanmakta olan banka ve sigorta muameleleri vergisi (BSMV) oranı, 1106
sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile 15 Mayıs 2019 tarihinden itibaren
binde 1olarak belirlenmiş, bazı işlemler bu düzenlemenin dışında bırakılmıştı.16/6/2019 Tarihli ve 1149 Sayılı Cumhurbaşkanı Karar ile18
Haziran 2019 tarihinden itibaren aşağıdaki kambiyo işlemleri için de
BSMV hesaplanmayacaktır.
- Sanayi sicil belgesini haiz işletmelere yapılan kambiyo satışları,
- İhracatçı Birliklerine üye olan ihracatçılara yapılan kambiyo satışları
51. 7176 sayılı Kanun’un 19’uncu maddesi ile 7103 sayılı Kanunun geçici
1’inci maddesinde yer alan Hurdaya Çıkarılan Araçlar ile İlgili Terkin
Edilecek azami 10.000 TL’lik ÖTV Tutarı 12/6/2019 tarihinden itibaren
15.000 TL’ye yükseltildi.
52. 18 Haziran 2019 tarihli ve 30805 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan
TAHSİLAT GENEL TEBLİĞİ (SERİ: B SIRA NO: 12) de 7176 sayılı
Kanunun15’inci maddesi ile 1/1/2019-12/6/2019 tarihleri arasında araç
sınıfları itibarıyla kullanılması yasak olan 15 Temmuz Şehitler Köprüsünden geçilmesi nedeniyle kesilen cezaların red ve iadesine ilişkin
usul ve esaslar belirlendi.
53. Danıştay İÇTİHATLARI BİRLEŞTİRME KURULU; 11.12.2018 tarihli ve E.2013/1; K. 2018/1 No.lu Kararında; limited şirket tüzel kişiliğinden tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcunun şirket ortaklarından tahsili için öncelikle
kanuni temsilcilerin takibinin gerekmediği yönünde karar verdi. Kararda
- Her biri birer usul yasası olan Vergi Usul Kanunu ile Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da, vergi borcunun tahsili
için önce kanuni temsilciye mi yoksa ortağa mı gidileceği düzenlenmemiş ise de, 6183 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile ortakların sorumluluğu hakkında hüküm getirilmesi, kanuni temsilciye gidilmeden de ortağa gidilebilmesini sağlamak amacını taşıdığı gibi kamu
alacağını korumaya ve hızlı bir şekilde tahsilini sağlamaya yönelik
52
M Vergi Raporu
m
olduğu sonucuna varıldığı, -Limited şirket tüzel kişiliğinden tahsil
edilemeyen veya edilemeyeceği anlaşılan vergi borcunun takip ve
tahsiline ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda ve 6183
sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da, kanuni temsilci ile ortak arasında bir öncelik sıralaması bulunmadığından, limited şirketin vergi borcunun tahsilinde ortağın takibine
başlanabilmesi için kanuni temsilcinin takibinin gerekli olmadığı
belirtildi.
2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 40’ıncı maddesine göre İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararlarına, Danıştay daire ve kurulları ile idari mahkemeler ve idare uymak zorundadır.
54. Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan ELEKTRONİK KİMLİK
BİLGİSİNİ HAİZ EŞYANIN İTHALATI HAKKINDA TEBLİĞ (İTHALAT: 2019/19) uyarınca;
- IMEI numarasını haiz eşyanın serbest dolaşıma girişi öncesinde
IMEI numarasının uygunluk kontrolü için Tek Pencere Sistemi üzerinden beyan sahibi tarafından BTK’ya başvurulacaktır.
- BTK tarafından elektronik ortamda gerçekleştirilecek kontrolün
olumlu sonuçlanması halinde, uygunluk yazısı verilecektir.
- Beyan edilen eşyaya ait IMEI numarası gümrük beyan sistemine
girilir, beyannamenin tescilinde uygunluk yazısı gümrük idaresince
aranacaktır.
- IMEI numarasını haiz eşyanın serbest dolaşıma girişinde bu Tebliğ
hükümlerine uygun işlem yapmaktan ithalatçı sorumludur.
- IMEI numarasının beyan edilmemesi halinde, eşyanın IMEI numarası içerip içermediğine dair gümrük idaresince ayrıca bir araştırma
yapılmayacaktır.
Söz konusu uygunluk yazısı, beyan edilen IMEI bilgilerine göre GSMA
verileri esas alınarak cihazlara ait IMEI numaralarının marka ve model bilgileriyle tutarlılığı ile kayıp, çalıntı ve IMEI bilgisi değiştiril-
53
TÜRMOB M
m
miş olma durumu kontrol edilerek düzenlenecektir .Söz konusu Tebliğ
08/07/2019 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.
55. Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan ELEKTRONİK KİMLİK
BİLGİSİNİ HAİZ EŞYANIN İHRACATI HAKKINDA TEBLİĞ (İHRACAT: 2019/5) uyarınca;
- IMEI numarasını haiz eşyanın ihracatı öncesinde, IMEI numarasının uygunluk kontrolü için Tek Pencere Sistemi üzerinden beyan
sahibi tarafından BTK’ya başvurulacaktır.
- BTK tarafından elektronik ortamda gerçekleştirilecek kontrolün
olumlu sonuçlanması halinde, uygunluk yazısı verilecektir.
- Beyan edilen eşyaya ait IMEI numarası gümrük beyan sistemine
girilir, beyannamenin tescilinde uygunluk yazısı gümrük idaresince
aranacaktır.
- IMEI numarasını haiz eşyanın ihracatında bu Tebliğ hükümlerine
uygun işlem yapmaktan ihracatçı sorumludur.
- IMEI numarasının beyan edilmemesi halinde, cep telefonu haricindeki eşyanın IMEI numarası içerip içermediğine dair gümrük idaresince ayrıca bir araştırma yapılmayacaktır. Söz konusu uygunluk
yazısı, beyan edilen IMEI bilgilerine göre GSMA verileri esas alınarak cihazlara ait IMEI numaralarının marka ve model bilgileriyle
tutarlılığı ile kayıp, çalıntı, IMEI bilgisi değiştirilmiş olma durumu
ve Elektronik Kimlik Bilgisini Haiz Cihazların Kayıt Altına Alınmasına Dair Yönetmeliğin ilgili hükümlerine uygunluğu kontrol
edilerek düzenlenecektir. Söz konusu Tebliğ 08/07/2019 tarihi itibariyle yürürlüğe girecektir.
56. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun
51’inci maddesine göre 5Eylül 2018tarihinden bu yana aylık %2 oranında uygulanmakta olan gecikme zammı oranı, 1 Temmuz 2019 tarihinden itibaren %2,5’e çıkarıldı.
57. Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 12/3 maddesi uyarınca 3 Temmuz
2019 tarihinden itibaren III Sayılı Listenin (A) Cetvelinde yer alan
kolalı gazozlar ve alkollü içecekler ile (B) Cetvelinde yer alan tütün
54
M Vergi Raporu
m
mamullerinin maktu ve asgari maktu vergi tutarları Yİ-ÜFE artış oranı
olan % 8,09 oranında artmıştır.
58. 7183 sayılı TÜRKİYE TURİZM TANITIM VE GELİŞTİRME AJANSI HAKKINDA KANUN ile Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme
Ajansı kurulmuş olup; Ajansın kuruluş amaçlarının gerçekleştirilmesi
ve faaliyetlerin finansmanında kullanılmak üzere 1 Ekim 2019 tarihinden itibaren “turizm payı” alınması uygulamasına başlanılacaktır.
Turizm payı; aşağıdaki işletmelerin yatırımcısı veya işletmecisi olan
gerçek veya tüzel kişilerin bu işletmelerdeki faaliyetleri sonucunda elde
ettikleri net satış ve kira gelirlerinin toplamı üzerinden
a) Bileşik tesisler ile konaklama tesislerinden binde yedi buçuk,
b) Bakanlıktan belgeli yeme-içme ve eğlence tesislerinden binde yedi
buçuk,
c) Deniz turizmi tesisleri ile Bakanlıktan belgeli deniz turizmi araçlarından binde yedi buçuk,
ç) Seyahat acentalarından (münferit uçak bileti satışları hariç) on binde yedi buçuk,
d) Havayolu işletmelerinden (ticari yolcu taşımacılığı faaliyetlerinden) on binde yedi buçuk,
e) Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü tarafından işletilenler hariç olmak üzere havalimanı ve terminal işletmelerinden
binde iki,
oranında olmak üzere alınacaktır.
Kış, termal, sağlık, kırsal ve nitelikli spor turizmi gibi Bakanlık tarafından teşvik edilmesi uygun görülen turizm türlerinde faaliyet gösteren
tesisler için bu oranlar yüzde elli indirimli olarak uygulanacaktır.
59. 7186 sayılı GELİR VERGİSİ KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA
DEĞİŞİKLİKYAPILMASI HAKKINDA KANUN ile bazı kanunlarda
değişiklik yapıldı.
55
TÜRMOB M
m
- Gelir Vergisi Kanunu’nda değişiklik yapılarak şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan ve bu faaliyetlerinden kaynaklanan
hasılatlarının tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla elde eden gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri için “Hasılat
esaslı kazanç tespiti” uygulaması getirildi.
- 31 Aralık 2019 tarihine kadar başvuruda bulunulması ve %1 vergi
ödenmesi koşuluyla yurt dışı ve yurtiçi varlıkları için yeni bir varlık
barışı düzenlemesi yapıldı.
- Borçluların finansal kurumlara olan borçlarının yeniden yapılandırılması için vergi istisna ve muafiyetleri içeren bir kredi geri ödeme
anlaşması getirildi.
- 1 Ağustos 2019 tarihinden itibaren yurtdışı çıkış harcı 15 TL’den 50
TL’ye arttırıldı.
Elektrik motorlu taşıt araçlarını Türkiye’de imal eden mükelleflere
ilişkin kurumlar Vergisi Kanunu’nda özel bir düzenleme yapılarak hak
kazanılan yatırıma katkı tutarının vergi dairesine ödenen özel tüketim
vergisine nakden ya da vergi borçlarına mahsuben ödenmesi suretiyle
kullandırılması konusunda düzenleme yapıldı.
60. Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu, vergi incelemesi sırasında ibraz
edilmeyen defter ve belgelerde yer alan KDV’nin indirim konusu yapılıp yapılamayacağına ilişkin olarak E: 2013/3, K: 2019/1 Kararında,
- Mücbir sebebin varlığı halinde; defter ve belgelerin mücbir sebep
dolayısıyla ibraz edilmemesinin re’sen tarh nedeni olduğu, ispat
külfeti açısından ise, içtihatların; mücbir sebebin varlığı halinde
mükelleflerin ibraz ödevini yerine getirmelerinin beklenemeyeceği
ve indirim konusu yapılan vergilerin, alış belgelerinde ayrıca gösterilmiş olmasını ispatlama yükümlülüğünün de bulunmadığı
- Mücbir sebep olmaksızın defter ve belgelerini, incelemeye yetkili
olan inceleme elemanlarına ibraz etmeyen katma değer vergisi mükellefleri adına yapılan cezalı tarhiyatlara karşı açılan davalarda;
davacılar tarafından, vergilendirme dönemine ilişkin yasal defterler
ve belgelerin mahkemeye sunulabileceğinin ileri sürülmesi halin-
56
M Vergi Raporu
m
de, bu defter ve belgeler davacıdan istenilip, defterlerdeki kayıtlar
incelenip, bu kayıt ve belgeler hakkında davanın diğer tarafı olan
vergi idaresinin görüşü ve saptamaları da alınarak yapılacak hukuki
değerlendirmeye göre karar verilmesi gerektiği
yönünde karar verdi.
2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun40’ncı maddesine göre İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararlarına, Danıştay daire ve kurulları ile idari mahkemeler ve idare uymak zorundadır.
61. 19.07.2019 tarih ve 30836 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7186 sayılı GELİR VERGİSİ KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİKYAPILMASI HAKKINDA KANUN’un2’nci
maddesi ile Gelir Vergisi Kanununa eklenen geçici 90’ncı maddede
varlık barışı konusunda yeni bir düzenleme yapılmıştı. 2/8/2019tarihli
ve 30850 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Bazı Varlıkların Ekonomiye Kazandırılması Hakkında 1 Seri No.lu Genel Tebliğ ile 7186 sayılı
Kanun ile Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen Geçici 90’ncımadde ile ilgili açıklamalar yapıldı.
Yurtdışı Varlıklar
- Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer
sermaye piyasası araçlarını, GVK geçici 90’ncı madde hükümleri
çerçevesinde, 19/7/2019 tarihinden 31/12/2019 tarihine (bu tarih
dahil) kadar Türkiye’deki banka veya aracı kurumlara bildiren gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebileceklerdir.
- Varlıklar, bildirim tarihinden itibaren üç ay içinde Türkiye’ye getirilmelidir.
- 31 Aralık 2019 tarihine kadar birden fazla bildirimde bulunulması
mümkündür.
- Bildirilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacaktır.
57
TÜRMOB M
m
- Beyan edilen varlıkların değerleri üzerinden, vergi dairelerince %1
oranında tarh edilen vergi, söz konusu beyan süresi içerisinde banka ve aracı kurumlarca vergi sorumlusu sıfatıyla ödenecektir
- Banka veya aracı kurumlara bildirimi yapılan varlıklara ilişkin bildirim değeri üzerinden %1 oranında hesaplanan tutarın ödenmemesi durumunda, banka veya aracı kurumların söz konusu bildirimi
alma zorunluluğu yoktur.
Yurtiçi Varlıklar
- Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan, ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan; para,
altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile
taşınmazlar, 31 Aralık 2019 tarihine kadar beyan edilebilecektir.
- Vergi dairelerine beyan edilen varlıkların değerleri üzerinden vergi
dairelerince %1 oranında vergi tarh edilecektir. Bu şekilde hesaplanan vergi, tarhiyatın yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenecektir.
62. 01/06/2017 tarihinden itibaren Kırşehir, 01/1/2018 tarihinden itibaren
Amasya, Bartın ve Çankırı illeri merkez ve ilçelerinde bulunan mükellefler/işverenler için başlamış olan Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi pilot uygulaması 01/1/2020 tarihine kadar uzatılarak, Tüm Türkiye’ de bu uygulamaya yeni bir erteleme olmazsa 01/1/2020 tarihine
ertelendi.
63. Bazı Varlıkların Ekonomiye Kazandırılması Hakkında 1 Seri No.lu Genel Tebliğ ile7186 sayılı Kanun ile Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen
Geçici 90’ncımadde ile ilgili açıklamalar yapıldı.
Yurtdışı Varlıklar
- Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer
sermaye piyasası araçlarını, GVK geçici 90’ncı madde hükümleri
çerçevesinde, 19/7/2019 tarihinden 31/12/2019 tarihine (bu tarih
dahil) kadar Türkiye’deki banka veya aracı kurumlara bildiren gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebileceklerdir.
58
M Vergi Raporu
m
- Varlıklar, bildirim tarihinden itibaren üç ay içinde Türkiye’ye getirilmelidir.
- 31 Aralık 2019 tarihine kadar birden fazla bildirimde bulunulması
mümkündür.
- Bildirilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacaktır.
- Beyan edilen varlıkların değerleri üzerinden, vergi dairelerince %1
oranında tarh edilen vergi, söz konusu beyan süresi içerisinde banka ve aracı kurumlarca vergi sorumlusu sıfatıyla ödenecektir.
- Banka veya aracı kurumlara bildirimi yapılan varlıklara ilişkin bildirim değeri üzerinden %1 oranında hesaplanan tutarın ödenmemesi durumunda, banka veya aracı kurumların söz konusu bildirimi
alma zorunluluğu yoktur.
Yurtiçi Varlıklar
- Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan, ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan; para,
altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile
taşınmazlar, 31 Aralık 2019 tarihine kadar beyan edilebilecektir.
- Vergi dairelerine beyan edilen varlıkların değerleri üzerinden vergi
dairelerince %1 oranında vergi tarh edilecektir. Bu şekilde hesaplanan vergi, tarhiyatın yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenecektir.
64. 10.08.2019 tarihli ve 30858 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özel
Tüketim Vergisi (II) Sayılı Liste Uygulama Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair 6 Seri No.luTebliğde;
- Engellilik derecesi %90 veya üzerinde olanların taşıt alımlarında
istisna uygulaması ile engellilik sağlık kurulu raporu ve çocuklar
için özel gereksinim raporu (ÇÖZGER),
- Türk Silahlı Kuvvetlerine kayıt ve tescile tabi olmayan taşıtların
teslimi,
59
TÜRMOB M
m
- Ticari taşıtların yenilenmesinde geçici 7’nci madde uygulaması
konularında açıklama ve düzenleme yapılmıştır.
65. 15.08.2019 tarihli ve 30859 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 1424
sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli
III Sayılı Listenin (B) Cetvelinde yer alan tütün içeren sigaralar ile enfiye ve çiğnemeye mahsus tütünün asgari maktu ve maktu vergi tutarları
arttırılmıştır.
66. TÜRK PARASI KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA32 SAYILI
KARARA İLİŞKİN TEBLİĞ(İHRACAT BEDELLERİ HAKKINDA)
(TEBLİĞ NO: 2018-32/48) (İhracat Bedelleri Hakkında) ile 4 Eylül
2018 tarihinden itibaren altı ay süre ile ihracat bedellerinin 180 gün
içerisinde Türkiye’ye getirilme ve % 80’nın bankaya bozdurma zorunluluğu getirilmiş, daha sonra 3 Mart 2019 tarihli ve 30703 sayılı Resmi
Gazetede yayımlanan 2019-32/53 Tebliğ ile bu süre 4 Eylül 2019 tarihine kadar uzatılmıştı.
31 Ağustos 2019 tarihli ve 30874 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan
2019-32/55 Tebliğ ile bu süre 4 Mart 2020 tarihine kadar daha uzatılmıştır.
Türkiye’de yerleşik kişilerce söz konusu Tebliğin yürürlükte bulunduğu süre içinde fiili ihracı gerçekleştirilen ihracat işlemlerine ilişkin
bedel getirme süresinin Tebliğin yürürlükten kalktığı tarihten sonra
sona ermesi halinde, Tebliğ hükümleri uygulanmaya devam edilecektir.
İhraç edilen malların bedelinin süresinde yurda getirilerek, bankalara
satılmasından ve ihracat hesabının süresinde kapatılmasından öncelikle ihracatçılar sorumlu olacaktır. Ticari amaçla mal ihracında, bedelleri yurda getirilme süresi içinde gelen ihracat ile ilgili hesaplar aracı
bankalarca kapatılacaktır. Süresi içinde kapatılmayan ihracat hesapları
aracı bankalarca 5 iş günü içinde muamelenin safhalarını belirtecek şekilde yazılı olarak ilgili Vergi Dairesi Başkanlığına veya Vergi Dairesi
Müdürlüğüne ihbar edilecektir.
67. 1542 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile1 Ekim 2019 tarihinden itibaren2711.12 G.T.İ.P. numaralı “(Sıvılaştırılmış) Propan”ın, “polipropilen üretim tesislerinde 2711.14.00.00.12 G.T.İ.P. numaralı “Propilen”
60
M Vergi Raporu
m
üretiminde kullanılmak üzere tesliminde”özel tüketim vergisi tutarı sıfıra indirildi.
68. 15/07/2019 tarih ve 30832 sayılı Resmi Gazetede 7183 sayılı TÜRKİYE
TURİZM TANITIM VE GELİŞTİRME AJANSI HAKKINDA
KANUN yayımlanmıştı.
Ajansın kuruluş amaçlarının gerçekleştirilmesi ve faaliyetlerin finansmanında kullanılmak üzere “turizm payı”alınması uygulamasına 1
Ekim 2019 tarihinden itibaren başlanılacaktır. Turizm payı; aşağıdaki
işletmelerin yatırımcısı veya işletmecisi olan gerçek veya tüzel kişilerin
bu işletmelerdeki faaliyetleri sonucunda elde ettikleri net satış ve kira
gelirlerinin toplamı üzerinden
a) Bileşik tesisler ile konaklama tesislerinden binde yedi buçuk,
b) Bakanlıktan belgeli yeme-içme ve eğlence tesislerinden binde yedi
buçuk,
c) Deniz turizmi tesisleri ile Bakanlıktan belgeli deniz turizmi araçlarından binde yedi buçuk,
ç) Seyahat acentalarından (münferit uçak bileti satışları hariç) on binde yedi buçuk,
d) Havayolu işletmelerinden (ticari yolcu taşımacılığı faaliyetlerinden) on binde yedi buçuk,
e) Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü tarafından işletilenler hariç olmak üzere havalimanı ve terminal işletmelerinden
binde iki,
oranında olmak üzere alınacaktır.
69. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun
51’inci maddesine göre amme alacağının ödeme müddeti içinde ödenmeyen kısmına vadenin bitim tarihinden itibaren her ay için ayrı ayrı
aylık (1266 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile1 Temmuz 2019 tarihinden
bu yana) aylık %2,5 oranında gecikme zammı uygulanmaktaydı. Maddenin verdiği yetkiye istinaden 2 Ekim 2019 Tarihli ve 30906 Sayılı
61
TÜRMOB M
m
Resmi Gazetede yayımlanan 1592 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile gecikme zammı oranı, 2 Ekim2019 tarihinden itibaren aylık %2 olarak
belirlenmiştir.
70. 6111, 6552, 6736, 7020 ve 7143 sayılı yapılandırma kanunlarına göre,
yasal süresinde ödenmeyen taksit tutarlarına her ay ve kesri için %2,5
olarak uygulanmakta olan gecikme zammı ile tahsilatı SGK tarafından
yapılan damga vergisine uygulanan gecikme zammı oranı 2019 yılı
Ekim ayından başlanılmak üzere %2 olarak uygulanmaya başlanmıştır.
71. Gelir İdaresi Başkanlığı’nca çıkarılan 15/10/2019 tarihli ve 118 No.
lu Vergi Usul Kanunu Sirküleri ile Vergi Usul Kanunu’nun “Mühlet
Verme”başlığının17’nci maddesinin Hazine ve Maliye Bakanlığı’na
verdiği yetkiye istinaden kendisi veya yakını vefat eden meslek mensuplarının beyanname/bildirimlerini verdiği mükelleflerin zor durum
hükümlerinden faydalandırılması konusunda düzenleme yapıldı.
Meslek mensubunun kendisinin veya yakınının vefat etmesi ve vefat
tarihi itibarıyla beyanname/bildirimin verilme süresinin bitimine 7 gün
veya daha az süre kalmış olması gerekmektedir.
Yakını veya kendisi vefat eden meslek mensubu tarafından beyanname/
bildirimleri verilen mükelleflerin bu beyanname/bildirim verilme süreleri ile bunlara istinaden tahakkuk eden vergilerin ödeme sürelerinin
son günü, bunların verilmesi gereken sürenin son gününü takip eden
günden itibaren 7’nci güne uzatılmaktadır.
Beyanname/bildirim verme ve ödeme sürelerinin uzatılması, vergi dairelerince yukarıda belirtilen şartların oluştuğunun anlaşılması durumunda re’sen yapılabileceği gibi ilgililerin yazılı başvurusuna istinaden
de yapılabilecektir.
Meslek mensubunun; eşi ve çocuğu ile kendisinin veya eşinin ana, baba
ve kardeşi yakını kabul edilecektir.
72. 15 Ekim 2019 tarihli ve 30919 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 27
seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik
Yapılmasına Dair Tebliğ ile KDV uygulamalarında bazı değişiklikler
yapılmıştır.
62
M Vergi Raporu
m
1. Yatırım teşvik belgesi kapsamında makine ve teçhizat teslimleri ile
yazılım ve gayri maddi hak satış ve kiralamalarında belediyeler ve il
özel idareleri ile bunların bağlı kuruluşları ve hisselerinin tamamına
sahip oldukları şirketlerce şehir içi yolcu taşımacılığında kullanılmak
üzere iktisap edilecek olan minibüslerde istisna kapsamına alınmıştır.
2. Ulusal güvenlik amaçlı teslim ve hizmetlere ilişkin istisna kapsamına,
ulusal güvenlik kuruluşlarınca milli savunma ve iç güvenlik ihtiyaçları
için kullanılanken güvenlik ve plaka tanıma sistemleri dahil tarama, tanıma ve takip sistemleri, radar sistemleri ile istisna kapsamındaki araç,
silah ve sistemlerine ilişkin araştırma-geliştirme ve test faaliyetlerine
yönelik zorunlu olarak kullanılması gereken tesislerin teslimi de dahil
edilmiştir.
3. KDV Kanun’un 13’üncü maddesinin birinci fıkrasına 23/2/2017 tarihli ve 6824 sayılı Kanunun 7’nci maddesi ile yapılan düzenlemeyle
1/4/2017 tarihinden itibaren uygulanmak üzere yabancılara gayrimenkul satışı istisna kapsamına alınmıştır. Bu kapsamda Bedelin Türkiye’ye Getirildiğinin Tevsikinde Alıcılar dışındaki gerçek veya tüzel kişiler tarafından bankalar aracılığıyla satıcıların hesabına yapılan döviz
transferlerinin;
- Döviz transferine ilişkin banka dekontunda alıcıya ve teslime konu
konut veya iş yerine ilişkin bilgilere (proje adı, adresi, bağımsız bölüm
numarası) yer verilmesi veya
- Dövizi transfer eden gerçek veya tüzel kişiler tarafından, transfere
konu tutarın alıcı adına gönderildiğine dair satıcıya, alıcı ve teslime
konu konut veya iş yerine ilişkin bilgileri (proje adı, adresi, bağımsız
bölüm numarası) içeren bir muvafakatname verilmesi kaydıyla istisna
uygulamasında Türkiye’ye getirilen döviz olarak kabul edileceği belirtilmiştir
4. Genel ve Özel Bütçeli Kamu İdarelerine, İl Özel İdarelerine, Belediyelere ve Köylere Bağışlanan Tesislerin İnşasına İlişkin İstisna uygulaması kapsamında mülkiyeti Türkiye Diyanet Vakfında bulunmakla
birlikte, anılan Vakıf tarafından karşılıksız, süresiz ve geri dönüşsüz
olarak Diyanet İşleri Başkanlığına tahsis edilen madde kapsamındaki
ibadethane ve din eğitimi verilen tesislerin inşası dolayısıyla bağışta
63
TÜRMOB M
m
bulunan söz konusu Vakfa yapılan teslim ve hizmetlerin de istisna kapsamında olacağı belirtilmiştir.
5. İTUS ile HİS Sertifikalarının iptal edilmesi ile olarak olumsuz rapora
dayanılarak yapılan tarhiyatın yargı kararları ile terkin edilmesi halinde
mükellefe tekrar sertifika verileceği belirtilmiştir. Daha önce bu uygulama için nihai yargı kararı aranılıyordu. 15 Ekim 2019 tarihli ve 30919
sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 27 seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile
KDV uygulamalarında bazı değişiklikler yapılmıştır. Bu değişiklikler
aşağıdaki gibidir. 1. Yatırım teşvik belgesi kapsamında makine ve teçhizat teslimleri ile yazılım ve gayri maddi hak satış ve kiralamalarında
belediyeler ve il özel idareleri ile bunların bağlı kuruluşları ve hisselerinin tamamına sahip oldukları şirketlerce şehir içi yolcu taşımacılığında
kullanılmak üzere iktisap edilecek olan minibüslerde istisna kapsamına
alınmıştır. 2. Ulusal güvenlik amaçlı teslim ve hizmetlere ilişkin istisna
kapsamına, ulusal güvenlik kuruluşlarınca milli savunma ve iç güvenlik
ihtiyaçları için kullanılan kent güvenlik ve plaka tanıma sistemleri dahil
tarama, tanıma ve takip sistemleri, radar sistemleri ile istisna kapsamındaki araç, silah ve sistemlerine ilişkin araştırma-geliştirme ve test faaliyetlerine yönelik zorunlu olarak kullanılması gereken tesislerin teslimi
de dahil edilmiştir.
73. Vergi Usul Kanununun 163’ncü maddesinde 4108 sayılı Kanunla “İş
ve teşebbüsün bir yerden diğer bir yere nakledilmesi adres değişikliği
sayılır.” şeklindeki değişikliğe ilişkin olarak 240 sıra No.lu VUK Genel Tebliği ile yapılan bazı düzenlemelerde; 510sıra No.lu VUK Genel
Tebliği ile uygulama değişikliğine gidilmiştir.
1. Mükelleflerce adres değişikliğine ilişkin bildirim sadece yeni vergi
dairesine verilecektir. Daha önceki Tebliğ düzenlemesinde, eski vergi
dairesine de verilebiliyordu.
2. Yeni vergi dairesi tarafından yapılan yoklama sonucunda mükellefin
yeni adresinde faaliyete başladığının tespit edilmesi hâlinde yeni vergi
dairesi tarafından nakil nedeniyle işe başlaması yapılacak ve eski vergi
dairesinde bulunan mükellefiyet kaydı nakil nedeniyle yeni adreste işe
başlama tarihi itibarıyla sistem tarafından otomatik olarak terkin edilecektir.
64
M Vergi Raporu
m
3. Elinde bulunan kullanılmamış belgelerini yeni iş yerinde kullanmaya devam etmek isteyen mükellefler dilekçelerini yeni vergi dairesine
verebilecekleri gibi başvurularını Gelir İdaresi Başkanlığının İnteraktif
Vergi Dairesi (https://ivd.gib.gov.tr/) sistemi üzerinden elektronik ortamda da yapabileceklerdir. Mükelleflerin başvurularını İnteraktif Vergi Dairesi sistemi üzerinden elektronik ortamda yapmaları hâlinde ise
kullanılmamış belgelere ilişkin tutanak artık düzenlenmeyecektir.
4. Yeni vergi dairesi tarafından nakil nedeniyle terkin işleminin tamamlandığı günü takip eden iş günü “Nakil Giden Mükellefler Listesi” eski
vergi dairesi sisteminde yer alacaktır.
74. 2019/5 Seri No.lu Uygulama İç Genelgesi ile yoklamaların etkinliğinin
artırılması amacıyla;
a) Gerçek kişi mükelleflerden nakliyecilik faaliyetinde bulunup münhasıran yük ve yolcu taşıyanların işe başlama yoklaması, adres değişikliği
yoklaması, işi bırakma yoklaması,
b) Yerleşim yeri adresinde serbest meslek faaliyetinde bulunanların işe
başlama yoklaması, adres değişikliği yoklaması, işi bırakma yoklaması,
c) Sermayesi üç yüz elli bin Türk Lirası ve üzerinde olan şirketlerin
(imalatçılar hariç) adres değişikliği yoklaması, şube açılış yoklaması,
ç) Gerçek kişi mükelleflerde ölüm hali nedeniyle işi bırakma yoklaması,
d) Tüzel kişilerde tasfiye/iflasın kapanması nedeniyle işi bırakma yoklaması uygulama iç genelgesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi koşuluyla kaldırılmıştır.
75. Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tebliği gereken evrakın, Gelir
İdaresi Başkanlığı aracılığıyla elektronik ortamda tebliğ edilmesi ile
ilgili usul ve esasları belirleyen 456 sıra No.lu VUK Genel Tebliğinde; 19 Ekim 2019 tarih ve 30923 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan
511VUK Genel Tebliği ile değişiklik yapılmıştır.
1) Kendisine elektronik ortamda tebligat yapılacak muhatap tarafından
elektronik tebligat sistemine başvuru sırasında veya daha sonra bildiri-
65
TÜRMOB M
m
len mobil telefon numarasına ve/veya e-posta adresine, kendisine gönderilen tebligata ilişkin bilgilendirme mesajı gönderilebilecek olup; bilgilendirme mesajının herhangi bir nedenle muhataba ulaşmamış olması
tebligat süresini ve geçerliliğini etkilemeyecektir.
2 Gerçek kişilerde muhatabın; tüzel kişilerde ise şirketin tek kanuni
temsilcisi olması durumunda ilgili kanuni temsilcinin, birden çok kanuni temsilcisi olması durumunda tüm kanuni temsilcilerin görme engelli
olduklarının ispat ve tevsik edilmesi durumunda, bu mükelleflere elektronik tebligat sistemi kullanılmadan Vergi Usul Kanunu’nun 93’üncü
ve müteakip maddelerinde belirtilen diğer tebliğ usullerine göre tebligat işlemi yapılacaktır.
3) Bağlı vergi dairesi müdürlüklerinde (mal müdürlükleri), elektronik tebligat sistemine teknolojik uyum çalışmaları tamamlandığından,
elektronik tebligat uygulamasına 1 Ocak 2020tarihi itibarıyla başlanılacaktır.
Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren
elektronik tebligat sistemini kullanmaya başlayacaktır. Dolayısıyla bu
tarihten sonra vergi incelemelerinde elektronik tebligat yöntemi kullanılacak ve vergi müfettişlerince gerçekleştirilen vergi inceleme süreçlerine ait tebligat işlemleri de bu kapsamda yapılacaktır.
76. 19/10/2019 tarih ve 30923 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Elektronik Defter Genel Tebliği (Sıra No:1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair
Tebliğ (Sıra No: 3) ile 13/12/2011 tarihli ve 28141 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Elektronik Defter Genel Tebliği (Sıra No: 1)’nin3’üncü,
4’üncü, 5’inci, 6’ncıve 7’ncibölümleri değiştirilmiştir.
- e-Fatura uygulamasına geçiş zorunluluğu bulunan mükelleflerin;
e-Fatura uygulamasına geçiş süresi içinde (e-Fatura uygulamasına
yıl içinde zorunlu olarak geçen mükelleflerin izleyen yılın başından
itibaren),e-defter uygulamasına geçmeleri ve edefter.gov.tr adresinde format ve standardı belirlenen defterleri e-Defter olarak tutmaları zorunludur.
- 19/10/2019 tarihi itibarıyla Türk Ticaret Kanunu’nun 397’nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca bağımsız denetime tabi olan şir-
66
M Vergi Raporu
m
ketlerin1 Ocak 2020 tarihinden itibaren, 2020 ve müteakip yıllarda bağımsız denetime tabi olma şartlarını sağlayan mükellefler ise
şartların sağlandığı yılı takip eden yılın başından itibaren e-Defter
uygulamasına dâhil olmaları ve edefter.gov.tr adresinde format ve
standardı belirlenen defterleri e-Defter olarak tutmaları zorunludur.
- Elektronik defterlerin kapanış tasdiki yerine geçen aylık berat dosyası oluşturma ve Gelir İdaresi Başkanlığı e-Defter uygulamasına
izleyen 3 ay içinde yükleme işleminin, üç aylık geçici vergi dönemleri bazında (bu döneme ait aylar için) ve geçici vergi beyannamelerinin verileceği ayın sonuna kadar gerçekleştirilebilmesi imkanı
getirilmiştir.
- Elektronik defterlerin mükelleflerin kendilerine ait elektronik imza
veya mali mühürle imzalanması durumuna ilave olarak, mükellefin
Tebliğde öngörülen sürede ve şekilde muvafakat etmesi şartıyla;
defter kayıtlarını tutan muhasebe meslek mensubunun ya da e-Defter oluşturma hizmetinden yararlandığı e-Defter yazılım firmasının
elektronik imza ya da mali mührü ile imzalanabilmesi imkanı getirilmiştir.
- Muhasebe Fişlerinin, e-Defter kayıtları ile birlikte muhafaza edilmesi ve yetkili mercileri tarafından istenildiğinde ibraz edilmesi
zorunludur.
- Defter dosyaları ile bunlara ilişkin berat dosyalarının ikincil kopyalarının, gizliliği ve güvenliği sağlanacak şekilde e-Defter saklama
hizmeti yönünden teknik yeterliliğe sahip ve Başkanlıktan bu hususta izin alan özel entegratörlerin bilgi işlem sistemlerinde ya da
Başkanlığın bilgi işlem sistemlerinde 1/1/2020 tarihinden itibaren
asgari 10 yıl süre ile muhafaza edilmesi zorunluluğu getirilmiştir.
- e-Defter tutanlar, Vergi Usul Kanununda belirtilen “Mücbir Sebep”
halleri nedeniyle e-Defter veya beratlarına ait kayıtlarının bozulması, silinmesi, zarar görmesi veya işlem görememesi ve e-Defter
ve berat dosyalarının muhafaza edildiği e-Defter saklama hizmeti
veren özel entegratör kuruluşlardan veya Başkanlıktan ikincil örneklerinin temin edilemediği hallerde, söz konusu durumların öğ-
67
TÜRMOB M
m
renilmesinden itibaren tevsik edici bilgi ve belgeleri ile birlikte 15
gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yetkili mahkemesine başvurarak kendisine bir zayi belgesi verilmesini istemelidir.
77. VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 509) ile Vergi
Usul Kanunu uyarınca düzenlenen belgelerin elektronik ortamda düzenlenmesine yönelik 509 sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Tebliği yayımlandı.
- 2018 hesap dönemi brüt satış hasılatı 10 Milyon TL ve üzeri olan
mükellefler 1/1/2020 tarihinden itibaren, 2018 veya 2019 hesap dönemleri brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafı iş hasılatı) 5
Milyon TL ve üzeri olan mükellefler 1/7/2020 tarihinden itibaren
e-fatura uygulamasına geçmek zorundadırlar.
- Tebliğin yayım tarihi itibarıyla e-Fatura uygulamasına geçmiş olan
mükelleflerin 1/1/2020 tarihine kadar, e-Fatura uygulamasına geçiş
zorunluluğu nedeniyle ileri tarihte e-Fatura uygulamasına dahil olacak olan mükelleflerinse geçiş tarihi itibariyle e-Arşiv fatura uygulamasına geçmeleri zorunludur.
- e-Ticaret paydaşı olan internet satış platformları, internet ortamında
ilan yayınlayanlar ve internet reklam aracıları e-Fatura ve e-Arşiv
Fatura uygulamasına geçmek zorundadırlar.
- e-Arşiv Fatura uygulamasına dahil olmayan mükelleflerce, 1/1/2020
tarihinden itibaren düzenlenecek faturaların vergiler dâhil toplam
tutarı vergi mükelleflerine yapılan satışlarda 5.000 TL’yi, vergi mükellefi olmayanlara yapılan satışlarda ise 30.000 TL’yi aşması halinde Gelir İdaresi Başkanlığının ücretsiz olarak mükelleflere açtığı
fatura düzenleme portali aracılığı ile düzenlenmesi zorunludur.
- Tüm serbest meslek erbapları (avukatlar, mali müşavirler, serbest
çalışan doktorlar, mimarlar, mühendisler vb.) 2020 yılı Haziran
ayından itibaren serbest meslek makbuzlarını e-Serbest Meslek
Makbuzu olarak düzenlemek zorundadırlar.
- Hal kayıt sistemi kapsamında sebze ve meyvelerin ticareti ile iştigal
eden tüccar ve komisyoncular 1/1/2020 tarihinden itibaren e-Fatu-
68
M Vergi Raporu
m
ra, e-Arşiv Fatura, e-İrsaliye, e-Müstahsil Makbuzu uygulamaları
ile e-Defter uygulamalarına dahil olmak zorundadırlar.
- Sigorta, emeklilik ve reasürans şirketleri Sigorta Poliçeleri ile Sigorta Komisyon Gider Belgelerini, bankalar dekont belgesini, yetkili döviz müesseseleri de Döviz Alım-Satım belgelerini ve tüm
mükelleflerce kullanılan Gider Pusulası belgesi e-Belge olarak düzenlenebilecektir.
- Akaryakıt istasyonları dahil olmak üzere EPDK’dan akaryakıt sektöründe faaliyette bulunmaya ilişkin lisans alan tüm mükelleflerin
Tebliğde öngörülen geçiş zamanlarında e-Fatura, e-Arşiv Fatura,
e-İrsaliye ve e-Defter uygulamalarına geçiş zorunluluğu getirilmiştir.
- Gübre takip sistemi kapsamında bulunan mükelleflerce gerçekleştirilen sistem kapsamındaki malların sevkinde e-İrsaliye kullanma
zorunluluğu getirilmiştir.
- Demir çelik sektöründe, madencilik alanında vergi kayıp ve kaçağını azaltmak ve sektörde haksız rekabeti engellemek amacıyla imalat, ihracat veya ithalat faaliyetinde bulunan mükelleflerin e-irsaliye
uygulamasına geçiş zorunluluğu öngörülmüştür.
- e-Fatura uygulamasına dahil olan mükelleflerin çiftçilerden gerçekleştirdikleri zirai mahsul alımlarında kağıt ortamda düzenledikleri
müstahsil makbuzlarının elektronik ortamda e-Müstahsil Makbuzu
olarak düzenlenmeleri zorunludur.
78. 25 Ekim 2019 tarihli ve 30929 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan
TAHSİLAT GENEL TEBLİĞİ(SERİ: C SIRA NO: 4) ile yapılan düzenlemeyle halen yıllık %22 olarak uygulanmakta olan tecil faizi oranı
25 Ekim 2019 tarihinden itibaren yıllık %19 olarak belirlenmiştir. 6183
sayılı Kanunun 48’inci maddesine göre belirlenen tecil faizinin belirli
yüzdesi esas alınarak anılan Kanunun 48/A maddesine göre tecil edilen
alacaklar için hesaplanan tecil faizi oranı da bu Tebliğle belirlenen oran
ve uygulama esasları dikkate alınarak tespit edilecektir.
69
TÜRMOB M
m
79. 15.7.2019 tarih ve 30832 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7183 sayılı TÜRKİYE TURİZM TANITIM VE GELİŞTİRME AJANSI HAKKINDA KANUN ile Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı
kurulmuş olup; Ajansın kuruluş amaçlarının gerçekleştirilmesi ve faaliyetlerin finansmanında kullanılmak üzere 1 Ekim 2019 tarihinden
itibaren “turizm payı” alınması uygulamasına başlanılmıştı. 2 Kasım
2019 tarih ve 30936 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan TURİZM PAYI
BEYANNAMESİ GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 1)’de 7183 sayılı Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı Hakkında Kanun gereğince
alınacak turizm payının beyanı ve tahsiline ilişkin usul ve esaslar hakkında açıklamalarda bulunulmuştur.
80. 8 Kasım 2019 tarih ve 30942 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO: 28) ile özel faturaların onaylanma sürecine ilişkin olarak Katma Değer Vergisi Genel
Uygulama Tebliğinde değişiklik yapılmıştır. Tebliğ düzenlemesinde;
“özel fatura onaylamaya yetkili gümrük müdürlüklerine bağlı geçici
depolama yerlerine konulan ve gümrük mevzuatı çerçevesinde tescil
işlemleri yapılan özel fatura kapsamı malların transit rejimi altında taşınarak başka bir sınır gümrük kapısından fiilen yurt dışına çıkarılması
ile birlikte özel faturanın onaylanmış sayılacağı” belirtilmiştir.
81. 13.11.2019 tarihinde GİB internet sitesinde yayımlanan 13.11.2019
tarih ve YMM/2019-1 sayılı “YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK TASDİK RAPORLARININ ELEKTRONİK ORTAMDA GÖNDERİLMESİ HAKKINDA SİRKÜLER / 1” ile; Yeminli Mali Müşavirlik Tasdik
Raporlarının Elektronik Ortamda Gönderilmesi Hakkında Genel Tebliğ
çerçevesinde, yeminli mali müşavirler tarafından verilecek tüm Katma
Değer Vergisi İadesi Tasdik Raporlarının 15/11/2019 tarihinden itibaren internet vergi dairesi sistemi üzerinden elektronik ortamda ihtiyari
olarak gönderilmesi, 1/4/2020 tarihinden itibaren ise zorunlu olarak sadece internet vergi dairesi sistemi üzerinden elektronik ortamda gönderilmesi uygun görülmüştür.
82. 308 seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yurtdışında kurulmuş ve
yetkilendirilmiş, yabancı hukuka tabi olan yabancı merkezi saklama
70
M Vergi Raporu
m
kuruluşları tarafından, münhasıran yurtdışında yerleşik hak sahiplerine ait sermaye piyasası araçlarının izlendiği “yabancı merkezi saklama
kuruluşu hesabı” ile ilgili olarak; - Hak sahibi ismine açılmaksızın toplu
olarak tutulan hesaplar için tevkifat sorumluluğu, Hak sahibi ismine
açılmaksızın toplu olarak tutulan hesaplardan çıkan sermaye piyasası
araçlarında maliyet bildirimi konularında düzenleme yapıldı.
83. 3 Aralık 2019 tarihli ve 30967 Sayılı Resmi Gazete yayımlanan 309
Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde, şehir içi yolcu taşımacılığı
faaliyetinde bulunan ve bu faaliyetlerinden kaynaklanan hasılatlarının
tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla elde eden gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin, söz konusu faaliyetlerinden
elde ettikleri vergiye tabi kazançlarının 193 sayılı Kanunun 113’üncü
maddesinde düzenlenen Hasılat Esaslı Kazanç Tespiti yoluyla tespit
edilmesine ilişkin açıklamalarda bulunulmuştur.
84. 07.12.2019 tarih ve 30971 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7194 sayılı DİJİTAL HİZMET VERGİSİ İLE BAZI KANUNLARDA VE 375
SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMEDE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASI HAKKINDA KANUN ile yeni vergiler ihdas edilmiş
aynı zamanda Gelir Vergisi, Vergi Usul Kanunu ve diğer bazı Kanunlarda değişiklikler yapılmıştır:
- “Dijital Hizmet Vergisi ”getirildi.
- Emlak Vergisi Kanunu’nda yapılan düzenleme ile “Değerli Konut
Vergisi ”ihdas edildi. Yürürlüğe gireceği 1 Nisan 2020 tarihinden
31 Aralık 2020 tarihine kadar %1, bu tarihten sonra %2 oranında
uygulanmak üzere “Konaklama Vergisi “getirildi.
- GVK madde 18 kapsamındaki serbest meslek kazançlarında istisna
uygulamasına 500.000 TL sınırı getirildi.
- İşverenlerce taşıma hizmeti verilmeyen durumlarda, çalışılan günlere ait bir günlük ulaşım bedelinin 10 Türk lirasını aşmaması ve
buna ilişkin ödemenin toplu taşıma kartı, bileti veya bu amaçla kullanılan ödeme araçlarının temini şeklinde yapılması gelir vergisinden istisna edildi.
71
TÜRMOB M
m
- Spor yarışmalarını yöneten hakemlere ödenen ücretlerin gelir vergisinden istisna edilmesine yönelik düzenlemenin kapsamı daraltılarak sadece Amatör spor yarışmalarını yöneten hakemlere ödenen
ücretler (basketbol ve voleybol spor dallarının en üst liglerinde görev alanlar hariç) gelir vergisinden müstesna tutulmuştur.
- Kiralama yoluyla edinilen binek otomobillerinin her birine ilişkin
aylık kira bedelinin 5.500 Türk lirasına kadarlık kısmı ile binek otomobillerinin iktisabına ilişkin özel tüketim vergisi ve katma değer
vergisi toplamının en fazla 115.000 Türk lirasına kadarlık kısmının
ticari kazancın ve serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak
dikkate alınmasına yönelik düzenleme yapıldı.
- Ticari kazancın ve serbest meslek kazancının tespitinde binek otomobillere ilişkin giderlerin en fazla %70’inin indirilebilmesine yönelik düzenleme yapıldı.
- Ticari kazancın ve serbest meslek kazancının tespitinde özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi hariç ilk iktisap bedeli 135.000
Türk lirasını, söz konusu vergilerin maliyet bedeline eklendiği veya
binek otomobilin ikinci el olarak iktisap edildiği hâllerde, amortismana tabi tutarı 250.000 Türk lirasını aşan binek otomobillerinin
her birine ilişkin ayrılan amortismanın en fazla bu tutarlara isabet
eden kısmının gider yazılmasına yönelik düzenleme yapıldı.
- 1.1.2020 tarihinden itibaren elde edilen tek işverenden alınan ve
tevkif suretiyle vergilendirilmiş yıllık 500.000 TL’yi aşan ücret gelirleri için yıllık gelir vergisi beyannamesi zorunluluğu getirildi.
- Avukatlık Kanunu uyarınca karşı tarafa yükletilen vekalet ücretini
(icra ve iflas müdürlüklerine yatırılanlar dâhil) ödeyenler tarafından
gelir vergisi tevkifatı yapma zorunluluğu getirildi.
- Gelir vergisi tarifesinde değişiklik yapılarak dilim sayısı arttırıldı
ve 500.000 TL üzerindeki kazançlar için vergi oranı 2019 yılında
elde edilen kazançlara da uygulanmak üzere %40 olarak belirlendi.
1/1/2019-31/12/2019 tarihleri arasında elde edilen ücret gelirlerine
ise bu değişiklik öncesi tarife uygulanacaktır.
72
M Vergi Raporu
m
- Mükellefiyet kaydının analiz ve değerlendirme sonuçlarına bağlı
olarak terkini konusunda düzenleme yapıldı.
- Vergiye uyumlu mükelleflere tanınan %5’lik vergi indiriminin uygulanmasında beyan edilen vergilerin kanuni süresinde ödenmiş
olması şartı kaldırılarak; ödeme koşulu gelir ve kurumlar vergisi
beyannamelerinin verilme süresine çekildi ve maddede geçen vergi
beyannameleri ibaresinin hangi beyannameleri ifade ettiğine açıklık getirildi.
- İzaha davet uygulamasında davete icap ve beyan süreleri 30 güne
çıkarıldı.
- VUK 376’ncı maddede değişiklik yapılarak vergi ziyaı cezalarında
indirim oranı ilk defa işlenip işlenmediğine bakılmaksızın %50 olarak belirlendi.
- Üzerinde uzlaşılan vergiyi veya vergi farkını ve vergi ziyaı cezasının %75’ini belirlenen ödeme süreleri içerisinde ödenmesi halinde
üzerinde uzlaşılan verginin %25’inin VUK 376’ncı madde kapsamında indirilmesine yönelik düzenleme yapıldı.
- VUK mülga 379’uncu maddesi “Kanun yolundan vazgeçme ”başlığıyla yeniden düzenlendi.
- Kambiyo muamelelerinde Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisinin nispeti 7.12.2019 tarihinden itibaren binde 1’den binde 2’yeyükseltildi.
85. 512 No.lu VUK Genel Tebliği ile 2019 yılı için yeniden değerleme oranı %22,58 (yirmi iki virgül elli sekiz) olarak belirlendi.
86. 24 Aralık 2019 tarihli ve 30988 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7201
sayılı Kanunun 8’inci maddesi ile 3065 sayılı Kanunun geçici 39’uncu
maddesinde yer alan 17/4/1957 tarihli ve 6948 sayılı Sanayi Sicili Kanununa göre sanayi sicil belgesini haiz KDV mükelleflerine münhasıran
imalat sanayiinde kullanılmak üzere yapılan yeni makina ve teçhizatın
teslimlerinde uygulanan KDV istisnasının süresi 31/12/2022 tarihine
kadar uzatıldı.
73
TÜRMOB M
m
87. 310 seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde, 2020 yılında uygulanacak Gelir Vergisi Kanunu’nda yer alan had ve tutarlar belirlendi.
88. 492 sayılı Yasanın mükerrer 138. maddesi hükmü gereğince, Kanuna
bağlı tarifelerdeki maktu harçlar ile maktu ve nispi harçların asgari ve
azami miktarlarını belirleyen hadler, yeniden değerleme oranı dikkate alınarak 27/12/2019 tarihli ve Mükerrer 30991 (2. Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan (85) Seri No.lu Harçlar Kanunu Genel
Tebliğinde ilan edilmiştir.
89. 2020 yılında mobil telefon aboneliğinin ilk tesisinde alınacak özel iletişim vergisi tutarı 79,00 -TL olarak belirlendi.
90. Engellilik derecesi %90 ve üzerinde olanlar ile engellilik derecesi
%90’ın altında olanların binek otomobili, panelvan, pick-up, arazi taşıtı,
ATV, jeep, steyşın vagon, vb. taşıtların ilk iktisabında taşıtın ÖTV’den
müstesna olması için öngörülen taşıtın her türlü vergiler dâhil bedelinin
247.400 TL’nin altında olması gerektiğine ilişkin had 303.200 TL’ sına
yükseltilmiştir.
91. 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 492 sayılı Kanuna
bağlı tarifelerde yer alan harç tutarlarına ilişkin 84 seri No.lu Harçlar
Kanunu Genel Tebliği yayımlandı.
92. Yeniden değerleme oranı dikkate alınarak yukarıda yer alan düzenlemelere göre tespit edilen 2020 yılı çevre temizlik vergisi tutarları,
Maliye Bakanlığınca 27/12/2019 tarih ve 30991 (2. Mükerrer) sayılı
Resmi Gazetede yayımlanan 52seri No.lu Belediye Gelirleri Kanunu
Genel Tebliğiyle ilan edilmiştir. Konutlara ait çevre temizlik vergisi;
su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle metreküp başına büyükşehir
belediyelerinde 47 Kuruş, diğer belediyelerde 35 Kuruş olarak hesaplanacaktır.
93. 2020 yılında uygulanacak motorlu taşıtlar vergisi tutarlarının belirlendiği, 52 Seri No.lu Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu Genel Tebliği yayımlandı. Otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerleri için motorlu
taşıtlar vergisi
74
M Vergi Raporu
m
• 1 Ocak 2018 tarihinden sonra kayıt ve tescil edilen iktisap edilenler
için Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunun 5’inci maddesinde yer alan
(I) sayılı Tarifeye,
• 31/12/2017 tarihinden (bu tarih dahil) önce kayıt ve tescil edilenler
için Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununa eklenen Geçici 8’inci maddesinde yer alan (I/A) sayılı Tarifeye göre ayrı ayrıhesaplanacaktır.
- Kanuna bağlı (I) ve (IV) sayılı tarifelerde yer alan taşıtlardan (Ticari maksatla kullanılan uçak ve helikopterler ile taşıt kiralama faaliyeti ile uğraşan işletmelerin bu amaçla kiraya verdikleri taşıtlar
hariç) alınan vergi ve cezalar ile gecikme zamları gelir ve kurumlar
vergilerinin matrahlarının tespitinde gider olarak kabul edilmemektedir.
94. 27.12.2019 tarihli ve 30991(2. Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 76Seri No.lu Emlak Vergisi Kanununu Genel Tebliğinde
2020 yılına ait emlak (bina, arsa ve arazi) vergi değerleri ile 2020 yılında mükellef olacakların emlak vergi değerlerinin hesabında dikkate
alınacak asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerlerinin tespiti
hususunda açıklamalar yapılmıştır. 202 yılına ait emlak vergisine esas
değerler yeniden değerleme oranın yarısı nispetinde artırılmıştır.
95. 64 seri No.lu Damga Vergisi Genel Tebliğ ile vergiye tabi kağıtların
2020 yılında tabi olacakları maktu damga vergisi tutarları arttırılmıştır.
96. 30 Aralık 2019 tarihli ve 30994 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan
TAHSİLAT GENEL TEBLİĞİ (SERİ: C SIRA NO: 5) ile yapılan düzenlemeyle halen yıllık %19 olarak uygulanmakta olan tecil faizi oranı
30 Aralık 2019 tarihinden itibaren yıllık %15 olarak belirlenmiştir.
97. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun
51’inci maddesine göre 2 Ekim 2019 tarihinden bu yana aylık %2 oranında uygulanmakta olan gecikme zammı oranı 30 Aralık 2019 tarihinden itibaren aylık %1,6’yaindirildi.
98. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun Geçici 90’ıncı maddesinde yer
alan Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer
sermaye piyasası araçlarını, bu maddedeki hükümler çerçevesinde
75
TÜRMOB M
m
31/12/2019 tarihine kadar Türkiye’ye getiren gerçek ve tüzel kişilerin,
söz konusu varlıkların serbestçe tasarruf edilebilmesine, Yurt dışında
bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan
kullanılan ve bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kanuni defterlerde
kayıtlı olan kredilerin 31/12/2019 tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilmesine, Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan, Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan
para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları
ile taşınmazların, 31/12/2019 tarihine kadar, dönem kazancının tespitinde dikkate almaksızın kanuni defterlere kaydedilebilmesine, söz konusu varlıkların da vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir
kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmeden çekilebilmesine,
ilişkin süreler, 30/12/2019 tarihli ve 30994 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 1948 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla30Haziran 2020 tarihine kadar uzatıldı.
99. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun geçici 37’nci maddesinde yer alan İmalat sanayine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamında
yapılan yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle yüklenilen ve indirim
yoluyla giderilemeyen katma değer vergisinin talep edilmesi halinde
KDV Kanunu geçici 37’nci maddede belirtilen usuller çerçevesinde
belge sahibi mükellef iade edilebilmesine ilişkin süre, 2020 ve 2021
yıllarına uzatıldı.
100. 1950 sayılı CK uyarınca; imalat sanayiine yönelik (US-97 Kodu: 15-37)
düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamında, 1/1/2020-31/12/2022
tarihleri arasında gerçekleştirilen yatırım harcamaları için bölgesel, büyük ölçekli ve stratejik teşvik uygulamaları kapsamında vergi indirimi
desteğinde uygulanacak yatırıma katkı oranları her bir bölgede geçerli
olan yatırıma katkı oranına 15 puan ilave edilmek suretiyle, -kurumlar
vergisi veya gelir vergisi indirimi tüm bölgelerde yüzde yüz oranında yatırıma katkı tutarının yatırım döneminde yatırımcının diğer faaliyetlerinden elde ettiği kazançlarına yüzde yüz oranında olmak üzere,
teşvik belgesi üzerinde herhangi bir işlem yapılmaksızın uygulanmaya
BAŞLANMIŞTIR.
76
M Vergi Raporu
m
101. 2018-32/48sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı
Karara İlişkin Tebliğ (İhracat Bedelleri Hakkında) ile 4 Eylül 2018 tarihinden itibaren altı ay süre ile ihracat bedellerinin 180 gün içerisinde
Türkiye’ye getirilme ve % 80’nın bankaya bozdurma zorunluluğu getirilmiş, daha sonra 3 Mart 2019 tarihli ve 30703 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2019-32/53 Tebliğ ile bu süre 4 Eylül 2019 tarihine,
31 Ağustos 2019 tarihli ve 30874 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan
2019-32/55 Tebliğ ilede 4 Mart 2020 tarihine kadar daha uzatılmıştı.
2019-32/56 sayılı Tebliğ ile yeni bir düzenleme yapılarak gerçekleştirilen ihracat işlemlerine ilişkin bedellerin en az %80’inin bir bankaya
satılmasına ilişkin zorunluluk kaldırıldı. Ancak bedellerin yurda getirilme süresi, fiili ihraç tarihinden itibaren yine 180 günü geçemiyor.
102. 31 Aralık 2019 tarihli ve 30995 sayılı 4. Mükerrer Resmi Gazetede
yayımlanan İHRACAT, TRANSİT TİCARET, İHRACAT SAYILAN
SATIŞ VE TESLİMLER İLE DÖVİZ KAZANDIRICI HİZMET VE
FAALİYETLERDE VERGİ, RESİM VE HARÇ İSTİSNASI HAKKINDA TEBLİĞ (İHRACAT: 2017/4)’DE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (İHRACAT2019/9) ile mezkur Tebliğde bazı değişiklikler ve düzenlemeler yapılmıştır. İhracat, Transit Ticaret, İhracat
Sayılan Satış Ve Teslimler İle Döviz Kazandırıcı Hizmet Ve Faaliyetlerde Vergi, Resim Ve Harç İstisnası Hakkında Tebliğ (İhracat: 2017/4)’De
Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (İhracat 2019/9) uyarınca 1.1.2020
tarihinden itibaren; vergi, resim ve harç istisnası belgesi çerçevesinde
ilgili kurum ve kuruluşlarca uygulanan istisnalar, ilgili kurum ve kuruluş tarafından elektronik ortama veya elektronik ortamda oluşturulan
istisna kayıt formuna işlenecektir. Elektronik ortamda tanımlanan firmaların vergi resim harç istisnası belgesi almak üzere, Tebliğ Ek-1’de
belirtilen bilgi ve belgelerle birlikte elektronik ortamda Ticaret Bakanlığı’na müracaat etmeleri gerekmektedir.
103. 31 Aralık 2019 tarih ve 30995 sayılı (4. Mükerrer) Resmi Gazetede
2872 sayılı Çevre Kanununa 29/11/2018 tarih ve 7153sayılı Kanunla
eklenen Ek 11, Ek 12, Ek 13 maddelerin uygulamasını göstermek amacıyla Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelik yayımlandı.
- Bu Yönetmelik kapsamında yapılacak bildirim ve beyanların piyasaya sürenler/ithalatçıların ilgili muhasebe sorumluları tarafından incele-
77
TÜRMOB M
m
nip onaylanması, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca gerekli görülmesi
halinde de yeminli mali müşavirlere inceletilmesi ve doğrulatılması
esastır. Geri kazanım katılım payı beyannamelerinin verilmesine ve uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye, Çevre ve Şehircilik
Bakanlığının görüşünü alarak, Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca gerekli görülmesi halinde piyasaya
sürenler/ithalatçılar ve satış noktaları, bu Yönetmelik kapsamındaki bildirimlerinin ve beyannamelerinin ayrı ayrı veya birlikte karşılaştırmalı
olarak yeminli mali müşavirlere inceletilmesi ve/veya doğrulatılmasını
sağlamak veya bağımsız denetim kuruluşlarına inceletilmesini sağlamak ve inceleme/sonuç/değerlendirme raporlarını Bakanlığa sunmak
zorundadırlar. Piyasaya arz edilen ürünlere yönelik olarak piyasaya
sürenler/ithalatçılar ve satış noktalarınca yapılacak beyanlarda, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen esaslara uyulur. Piyasaya
arz edilen ürünlere yönelik olarak piyasaya sürenler/ithalatçılar ve satış
noktalarınca yapılacak bildirimlerde Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca
belirlenen usul ve esaslara uyulur.
104. 31 Aralık 2019 tarihli ve 30995 sayılı (5. Mükerrer) Resmi Gazetede
yayımlanan 1965 sayılı Finansal Hesap Bilgilerinin Otomatik Değişimine İlişkin Çok Taraflı Yetkili Makam Anlaşmasının İlişik Beyanla
Onaylanması Hakkında Kararla 21 Nisan 2017 tarihinde Paris’te imzalanan Finansal Hesap Bilgilerinin Otomatik Değişimine İlişkin Çok Taraflı Yetkili Makam Anlaşması onaylandı. Finansal Hesap Bilgilerinin
Otomatik Değişimine İlişkin Çok Taraflı Yetkili Makam Anlaşmasının
imzacısı olan ülkeler, Vergi Konularında Karşılıklı İdari Yardımlaşma
Sözleşmesinin veya Vergi Konularında Karşılıklı İdari Yardımlaşma
Sözleşmesini tadil eden Protokol ile tadil edildiği şekliyle uygulamayı
kabul etmişlerdi. Anlaşmada bilgilerin yıllık bazda otomatik olarak değişime tabi tutulması öngörülmektedir.
105. Merkez Bankasınca çıkarılarak 2 Ocak 2020 tarihli ve 30996 sayılı
Resmi Gazetede yayımlanan “Mal ve Hizmet Tedarikinde Alacaklıya
Yapılan Geç Ödemelere İlişkin Temerrüt Faiz Oranının Belirlenmesi
Hakkında Tebliğ”de 13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1530 uncu maddesinin yedinci fıkrası uyarınca mal ve hizmet
tedarikinde alacaklıya yapılan geç ödemelere ilişkin temerrüt faiz ora-
78
M Vergi Raporu
m
nının sözleşmede öngörülmediği veya ilgili hükümlerin geçersiz olduğu hallerde uygulanacak faiz oranı yıllık yüzde 15,00, alacağın tahsili
masrafları için talep edilebilecek asgari giderim tutarı 260,00 Türk Lirası olarak tespit edilmiştir.
106. 2020 yılında bir işçinin bir günlük normal çalışma karşılığı asgari ücretinin; 1/1/2020-31/12/2020 Tarihleri arasında (98,10) doksan sekiz lira
on kuruş Türk Lirası olarak belirlendi.
107. 02/01/2020 tarihli ve 1994 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 2 Ocak
2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere bazı ürünlerin KDV oranlarında aşağıdaki değişiklikler yapıldı. Tavuk yumurtasının toptan teslimlerinde %8 olan katma değer vergisi oranı %1’e indirildi. Balık teslimlerinde %8 olan katma değer vergisi oranı, toptancı halleri ve su
ürünleri toptan satış yerlerinde faaliyette bulunanlara yapılan teslimler
ile bunlar tarafından gerçek usule tabi katma değer vergisi mükelleflerine yapılan teslimlerde %1’e indirildi. GTİP numaraları itibarıyla belirlenmiş mobilya ürünlerine ilişkin teslimlerde katma değer vergisi oranı
%18’den %8’e indirildi.
108. 4 Ocak 2020 tarihli ve 30998 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 514
sıra No.lu VUK Genel Tebliğinde; 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren kuyumculuk, sarraflık ve mücevheratçılık gibi işlenmiş kıymetli maden ve
kıymetli taş alım satımında bulunan mükelleflerin gerçekleştirmiş oldukları işlenmiş kıymetli maden ve kıymetli taşlar ile bunlardan mamul
eşya satışlarında fatura düzenleme sınırı, 2020 yılı için 4200 TL olarak
belirlendi. Bu mükelleflerin beyaz eşya alım-satımı, kafe işletmesi gibi
başka faaliyetlerinin de olması, kıymetli maden ve kıymetli taş alım satımına ilişkin yükseltilmiş fatura düzenleme sınırından yararlanmalarına engel teşkil etmemektedir. Ancak bu diğer faaliyetlere ilişkin olarak
düzenlenmesi gereken faturalar bakımından 2020 yılı için 1.400 TL’lik
sınır dikkate alınacaktır. Ayrıca fatura düzenleme sınırındaki değişikliğin, kıymetli maden ve kıymetli taş alım satımlarını, 379, 385 ve 424
Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde açıklandığı şekilde
belgelendirmek zorunda olanların; bu kapsamda düzenlemek zorunda
oldukları “Kıymetli Maden Alım Belgesi”, ile “Kıymetli Maden Satım
Belgesi” düzenlemelerine bir etkisi bulunmamaktadır.
79
TÜRMOB M
m
109. 1.1.2020-30.06.2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere uygulanacak vergiden istisna kıdem tazminatı tutarı 6.730,15 TL olarak hesaplanmıştır.
110. 2019 Yılı Aktif Toplamı 4.228.500 TL veya Net Satışlar Toplamı
8.456.700 TL’nin aşan üretim ve hizmet işletmeleri, 2020 yılında maliyet hesaplarını 7⁄A seçeneğine göre tutmak zorundadırlar. 2019 Yılı
Aktif Toplamı 4.228.500 TL ve Net Satışlar Toplamı 8.456.700 TL’nin
altında kalan üretim ve hizmet işletmeleri ile ticaret işletmeleri ise 2020
yılında 7/A veya 7/B seçeneklerinden herhangi birini seçebilirler.
111. 2019 yılı aktif toplamı 25.370.800 TL veya net satışlar toplamı
56.379.100 TL’yi aşan mükelleflerin, 2020yılında verecekleri yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerine temel mali tabloların yanı
sıra ek mali tabloları da eklemeleri gerekmektedir. Bu kapsamda, ek
mali tablolardan sadece kar dağıtım tablosunun eklenmesi yeterlidir.
112. 10 Ocak 2020 tarihli ve 31004sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 515
Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 509 sıra No.lu Vergi
Usul Kanunu Genel Tebliği uyarınca; Güvenli Mobil Ödeme ve Elektronik Belge Yönetim Sisteminden yararlanan mükelleflerce, vergiler
dahil toplam satış tutarı 500 TL’ye kadar olan perakende mal ve hizmet
satışlarına ait düzenlenen e-Arşiv Faturanın “müşterinin adı, ticaret unvanı, adresi, vergi dairesi ve hesap numarası” bilgileri yerine, müşterinin adı bölümünde “NİHAİ TÜKETİCİ” açıklamasına yer verilerek
düzenlenmesi imkanı getirildi. Bu şekilde düzenlenen e-Arşiv Faturalar
perakende satış fişi veya ÖKC fişi olarak kabul edilecektir. Daha önce
bu imkan sadece 483 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin
6’ncımaddesinin birinci fıkrasında belirtilen şartları sağlayarak ÖKC
kullanımından muafiyeti bulunan mükelleflere tanınmıştı. Hazine ve
Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’nca Vergi Usul Kanunu
uyarınca düzenlenmesi zorunlu olan belgelerin elektronik ortamda düzenlenmesine yönelik olarak yayımlanan Tebliğler gözden geçirilmiş,
tüm tarafların tek kaynaktan bilgilenmelerinin temin edilmesi ve elektronik belge uygulamalarında bütünlüğün sağlanması amacıyla 19 Ekim
2019 tarih ve 30923 sayılı Resmi Gazetede VERGİ USUL KANUNU
GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 509)yayımlanmış, konuyla ilgili açıkla-
80
M Vergi Raporu
m
malarımıza 22.10.2019/164 tarih ve sayılı Özel Sirkülerimizde yer verilmişti.10Ocak 2020 tarihli ve 31004 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 515 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 509 sıra No.lu
Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde bazı değişiklikler yapılmıştır.
113. Gelir İdaresi Başkanlığı’nca yayımlanan 13.1.2020 tarih ve VUK122/2020-1 sayılı 122 No.lu Vergi Usul Kanunu Sirküleriyle vergi kanunlarına göre vergi kesintisi yapmak zorunda olanlar ile 5510 sayılı Kanuna göre sigortalıların prime esas kazanç ve hizmet bilgilerini
bildirmekle yükümlü olanların, sadece hizmet erbabına ödenen ücretlerden yapılan vergi kesintilerini matrahlarıyla birlikte ve sigortalının
sigorta primleri ve kazançları toplamı, meslek adları ve kodları ve prim
ödeme gün sayılarını 1003B Beyanname kodlu Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi ile mevcut e-beyanname şifresinden ayrı olarak kullanıcı kodu, parola ve şifre alınması suretiyle elektronik ortamda gönderebilmelerine imkân sağlanmıştır.
114. Bankaların sorumlu oldukları karşılıksız çeklerin üst tutarı, 30 Ocak
2020 tarihinden geçerli olmak üzere 2.030TL’den 2.225 (ikibinikiyüzyirmibeş) Türk Lirasına yükseltildi.
115. 18.02.2017 tarih ve 29983 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan MUHTASAR VE PRİM HİZMET BEYANNAMESİ GENEL TEBLİĞİ
(SIRA NO: 1)’nde “Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi “nin verilmesine ilişkin usul ve esaslar hakkında açıklamalarda bulunulmuştur.
Mezkûr Tebliğin 14’üncü maddesinin 5’inci fıkrasında 340 Sıra No.lu
Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ekinde yer alan Ek-3 “Elektronik Beyanname Aracılık ve Sorumluluk Sözleşmesi” ile Ek-4 “Elektronik Beyanname Aracılık Sözleşmesi “nin bu 1 No.lu Tebliğ ekinde (sırasıyla
Ek-6 ve Ek-7) yer aldığı şekilde değiştirildiği belirtilmektedir.
116. Gelir İdaresi Başkanlığının 27 Mart 2020 tarihli ve 123Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Sirküleri uyarınca, 2019/Aralık ayına ait Muhtasar ve
Prim Hizmet Beyannamesinin son verilme süresi 30/1/2020 tarihine
uzatılmıştır. Gelir İdaresi Başkanlığı ilgili mevzuat bölümünde belirtilen sirkülerde ”Kırşehir, Amasya, Çankırı ve Bartın illerindeki mükellefler tarafından 27 Ocak 2020 günü sonuna kadar verilmesi gereken Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamelerinin verilme süreleri ile
bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri 30
81
TÜRMOB M
m
Ocak 2020 Perşembe günü sonuna kadar uzatılmıştır.” şeklinde açıklama yapmıştır.
117. 29 Ocak 2020 tarihli ve 31023 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan
28Ocak 2020 tarihli 2081 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 4760 sayılı
Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (I) sayılı Listenin(A) Cetvelinde
yeralan bazı motorin ürünlerine ilişkin özel tüketim vergisi tutarları litre başına 1,7945 TL’den 1,9059 TL’ye arttırıldı.
118. Çevre Kanunu’na eklenen geri kazanım katılım payı başlıklı Ek Madde
11’inci madde uyarınca Ek-1 sayılı listede yer alan – Plastik poşetler
için geri kazanım katkı payı uygulaması 1 Ocak 2019 tarihinde – Diğer
kalemler lastik, akümülatör, pil, madeni yağ, bitkisel yağ, elektrikli ve
elektronik eşya, ilaç, plastik ambalaj, metal ambalaj, cam ambalaj, ahşap ambalaj içinse geri kazanım katılım payı uygulaması 1 Ocak 2020
tarihi itibariyle başlamıştı. Bu diğer ürünler için başlayan yeni uygulamaya bağlı olarak GERİ KAZANIM KATILIM PAYI BEYANNAMESİ GENEL TEBLİĞİ’nde değişiklik yapılarak, beyanname verilme
zamanı, mahsuplaşma ve düzeltme beyannamesi gibi konularda düzenleme yapıldı.
- Geri kazanım katılım payı beyannamesi; plastik poşetin satışının
yapıldığı ve diğer ürünler için piyasaya sürüldüğü/ithal edildiği beyan dönemini takip eden ayın son günü saat 23.59’a kadar yetkili
vergi dairesine elektronik ortamda gönderilebilecektir. Bu süre daha
önce beyan dönemini takip eden ayın 24 üncü günü saat 23.59’a kadardı.
- Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamesini vermekle yükümlü
olanlar, Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelikte belirtilen iade şartları doğrultusunda iade alınan ürünlere isabet eden
ve ilgili dönemde beyan edilen geri kazanım katılım payı tutarını
plastik poşetler için oluşan geri kazanım katılım payı hariç olmak
üzere, beyan edecekleri toplam geri kazanım katılım payından mahsup edebileceklerdir.
- Bir beyan döneminde mahsup edilecek geri kazanım katılım payı
tutarı toplamı, mükelleflerin beyan edecekleri geri kazanım katılım
82
M Vergi Raporu
m
payı toplam tutarından fazla ise aradaki fark bir sonraki beyan dönemine devredilecektir.
- Geri kazanım katılım payı tutarını azaltıcı mahiyette düzeltme beyannamesi verilmesi hâlinde bu beyannamelere ilişkin gerekli düzeltme işlemleri, doğrudan yapılacaktır. Daha önceki düzenlemede
bu beyannamelere ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ilgili il
müdürlüklerinden görüş istenilerek ve alınan cevaba göre yapılabilmekteydi.
119. Kırşehir, Amasya, Bartın ve Çankırı illerindeki mükellefler/işverenler için Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi pilot uygulanmasına
1/1/2020 tarihindenitibaren Bursa, Eskişehir ve Konya illeri merkez ve
ilçelerinde bulunan mükellefler/işverenler dahil edilmiştir. Tüm Türkiye’ deki uygulamaya ise 01/3/2020 tarihinden itibaren başlanacaktır.
120. 4/02/2020tarihli ve 31039 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan30 seri
No.lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile aşağıdaki konularda değişiklikler yapıldı.
- Kamu Özel İş Birliği Modeli ile yaptırılan sağlık tesislerine yönelik
işletme döneminde alınan hizmetlere uygulanacak tevkifat oranları
ile tevkifat uygulamasından doğan iade taleplerinde, 01.03.2020 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere uygulanacak usul ve esaslar belirlendi.
- 6428 sayılı Kanun1kapsamında, Kamu Özel İş Birliği Modeli ile
yaptırılan sağlık tesislerinin Sağlık Bakanlığına kiralanması işleminin, KDV’den istisna olduğuna ilişkin açıklama yapıldı.
- 1950 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla imalat sanayiine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamında yapılan yatırımlara ilişkin inşaat
işleri nedeniyle yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisinin 2020 ve 2021 yıllarında yüklenilen ve indirim
yoluyla giderilemeyen katma değer vergisi için de uygulanmasına
karar verildiğinden, Tebliğde buna yönelik gerekli değişiklikler yapıldı.
83
TÜRMOB M
m
- 7201 sayılı Kanunun 8’inci maddesi ile 3065 sayılı Kanunun geçici
39’uncu maddesinde yer alan 17/4/1957 tarihli ve 6948 sayılı Sanayi Sicili Kanununa göre sanayi sicil belgesini haiz KDV mükelleflerine münhasıran imalat sanayiinde kullanılmak üzere yapılan yeni
makina ve teçhizatın teslimlerinde uygulanan KDV istisnasının süresi 31/12/2022 tarihine kadar uzatıldığından buna yönelik gerekli
değişiklikler yapıldı.
- 6428 sayılı Kanun kapsamında yaptırılan sağlık tesislerine yönelik
yüklenici tarafından Sağlık Bakanlığına sunulan laboratuvar, rehabilitasyon, görüntüleme hizmetleri ve yemek hizmetleri ile alt yükleniciler tarafından bu kapsamda sunulan hizmetlerde uygulanacak
KDV oranına dair açıklamalar yapıldı.
121. 20.2.2020 tarih ve 31045 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7221 sayılı COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ İLE BAZI KANUNLARDA
DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN ile Emlak Vergisi
Kanunu’nun “Değerli Konut Vergisi” ile ilgili düzenlemelerinde bazı
değişiklikler yapılmıştır. Değerli konut vergisine ilişkin mükellefiyet
2021 yılının başından itibaren başlayacaktır.
122. 20.02.2020 tarih ve 31045 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 517 Sıra
No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde 213 sayılı Vergi Usul Kanun’un “Kanun yolundan vazgeçme:” başlıklı 379’uncu maddeye ilişkin açıklamalar yapılmış ve uygulamaya yönelik usul ve esaslar belirlenmiştir. Tebliğ uyarınca; vergi/ceza ihbarnamesine karşı süresinde
açılan davalarda, vergi mahkemesince verilen istinaf yolu açık kararlar
ile bölge idare mahkemesince verilen temyiz yolu açık kararlar (Danıştay’ın bozma kararı üzerine verilen kararlar hariç) kanun yolundan
vazgeçme kapsamındadır.
123. 2151 sayılı Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı
Hakkında Karar’da, transfer fiyatlandırması konusunda düzenleme yapıldı
- İlişkili kişi tanımı değiştirildi, ilişkinin doğrudan veya dolaylı olarak ortaklık kanalıyla oluştuğu durumların örtülü kazanç dağıtımı
kapsamında sayılması için en az %10 oranında ortaklık, oy veya kâr
payı hakkının olması şartı aranılması koşulu getirildi.
84
M Vergi Raporu
m
- “İşleme dayalı kâr yöntemleri” ibaresi “İşlemsel kâr yöntemleri”
olarak değiştirildi.
- Peşin fiyatlandırma anlaşmalarının azami yapılma süresi üç yıldan
beş yıla çıkarılmış, geçmişe yönelik anlaşma yapılması imkanı getirildi.−Türkiye; OECD’nin BEPS çalışmaları kapsamında transfer
fiyatlandırma konusundaki bazı uygulamalarını sistemine dahil
edildi.
- Belgelendirme;
1) genel rapor,
2) yıllık transfer fiyatlandırması raporu ve
3) ülke bazlı rapor ile yapılacaktır.
1- Genel Rapor; çok uluslu işletmeler grubuna bağlı ve bir önceki hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesi
ekinde yer alan bilançodaki aktif büyüklüğü ve gelir tablosundaki net satışlar tutarının her ikisi de 500 milyon TL ve
üzerinde olan kurumlar vergisi mükellefleri tarafından hazırlanacaktır. İlk genel rapor, 2019 hesap dönemi için hazırlanır.
2- Ülke bazlı rapor, Raporlanan hesap döneminden bir önceki
hesap döneminin konsolide finansal tablolarına göre toplam
konsolide grup geliri, 750 milyon Avro ve üzerinde olan çok
uluslu işletmeler grubunun Türkiye’de mukim nihai ana işletmesi, raporlanan hesap döneminden sonraki onikinci ayın
sonuna kadar ülke bazlı raporu hazırlar ve elektronik ortamda İdareye sunulacaktır. İlk ülke bazlı rapor, 2019 hesap dönemi için, 31 Aralık 2020 tarihine kadar İdareye sunulacaktır.
3- Yıllık transfer fiyatlandırması raporu, Tebliğde belirtilen
işlemler için kurumlar vergisi beyannamesinin verilme süresine kadar hazırlanacak ve bu süre sona erdikten sonra, istenmesi durumunda, İdareye veya vergi incelemesi yapmaya
yetkili olanlara ibraz edilecektir.
85
TÜRMOB M
m
124. 2178 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 95 ve 98 Oktan Kurşunsuz Benzin ile Motorinin litresi üzerinden alınan ÖTV tutarı arttırıldı.
125. 03.03.2020 tarih ve 31057 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan KATMA
DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO: 31)ile
- Külçe Metal Teslimleri,
- Bakır, Çinko, Alüminyum ve Kurşun Ürünlerinin Teslimi ve
- Hurda ve Atık Teslim’inde uygulanmakta olan 5/10 oranındaki
KDV tevkifatının oranı 7/10’a yükseltildi. .Söz konusu değişiklik 1
Nisan 2020tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.
126. 3 Mart 2020 tarihli ve 31057 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği Seri: A Sıra No: 1’de Değişiklik Yapılmasına Dair
Tebliğ (Seri: A Sıra No: 12)’de istihkak sahiplerine yapılacak ödemelerde vergi dairesine vadesi geçmiş borcun bulunması halinde kesinti
yapılması limitinde değişiklikler yapıldı . Kanun, kararname ve diğer
mevzuatla nakdi olarak sağlanan Devlet yardımları, teşvikler ve destekler nedeniyle kurumların yapacakları ödemeler sırasında ilgililerin
Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine vadesi geçmiş
borçlarının bulunmadığına ilişkin “vadesi geçmiş borç durumunu gösterir belge” aranılması zorunluluğuna ilişkin sınır 2.000 TL’den 5.000
TL’ye yükseltildi. 2) 6183 sayılı Kanunun 22/A maddesi kapsamına
giren amme alacakları için Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil
dairelerine vadesi geçmiş borcun bulunmadığına ilişkin belge aranılması ve yapılacak ödemelerden istihkak sahiplerinin amme borçlarının
2.000 TL’yi aşması durumunda kesinti yapılarak ilgili tahsil dairesine aktarılması zorunluluğuna ilişkin tutar 5.000 TL’ye çıkarıldı. 5.000
TL’nin hesabında dikkate alınan vergiler yıllık gelir, yıllık kurumlar,
katma değer, özel tüketim, özel iletişim, motorlu taşıtlar, şans oyunları,
damga, banka ve sigorta muameleleri vergileri, gelir ve kurumlar vergisine ilişkin tevkifatlar ve geçici vergiler ile harçlar ve bu alacaklara
ilişkin vergi ziyaı cezaları, gecikme zam ve faizleridir.
127. 3/3/2020 tarihli ve 31057 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özel Tüketim Vergisi (I) Sayılı Liste Uygulama Genel Tebliğinde Değişiklik
86
M Vergi Raporu
m
Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 7) ile ÖTV uygulamalarında bazı değişiklikler yapıldı. 1) İmalatçı mükelleflerin ÖTV teminatlarından kaynaklı finansman yükünün azaltılması amacıyla, ithalat sırasında gümrük
idarelerine verilen teminatların vergi dairelerince çözümü işlemlerinde
ve genel olarak nakden iade taleplerinin yerine getirilmesinde, mükellefiyet büyüklükleri ve diğer şartlar dahilinde risk taşımayan ve vergiye
uyum düzeyi yüksek olan mükellefler bakımından belirli gruplar için
sertifika verilmek suretiyle, vergi incelemesi sonucu beklenilmeksizin
ithalatta verilen teminatların sertifika türüne göre belirlenen kısmının
hızlı çözümü ile nakden iade taleplerinin yerine getirilmesinde indirimli teminat verilebilmesine imkan sağlandı. 2) 15/9/2019 tarihli ve 1542
sayılı Cumhurbaşkanı Kararı eki Kararın 1 inci maddesi uyarınca, ÖTV
Kanununa ekli (I) sayılı listenin (A) cetvelinde yer alan “Sıvılaştırılmış Propan”ın, polipropilen üretim tesislerinde “Propilen” üretiminde
kullanılmak üzere tesliminde, ÖTV tutarı sıfıra indirilmiş olup, bahse
konu Kararname kapsamında polipropilen üretim tesislerinde propilen
üretiminde kullanılmak üzere yapılacak “Sıvılaştırılmış Propan” teslimlerine ilişkin ÖTV’nin beyanı ile ilgili açıklamalar yapıldı.
128. 03.03.2020 tarih ve 31057 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı
Kararda yapılan değişiklikle; en fazla 5 kilogram ağırlığında standart
işlenmemiş altının yolcu beraberinde yurda getirilmesi Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca belirlenecek esaslar dâhilinde mümkün hale gelmiştir.
129. 05/12/2019 tarihli ve 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 ila 7’nci maddelerinde düzenlenen dijital
hizmet vergisi 1 Mart 2020 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 20.03.2020
tarih ve 31074 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan DİJİTAL HİZMET
VERGİSİ UYGULAMA GENEL TEBLİĞİ” ile dijital hizmet vergisinin uygulamasına dair açıklamalarda bulunulmuş ve uygulamanın
usul ve esasları belirlenmiştir. Dijital hizmet vergisinin mükellefi,
dijital hizmet sağlayıcılarıdır. Bunun için Türkiye’de elde edilen hasılatın 20 milyon Türk lirasından ve dünya genelinde elde edilen hasılatın 750 milyon Avrodan veya muadili yabancı para karşılığı Türk
lirasından fazla olması gerekmektedir. Türkiye’de elde edilen hasılatta,
87
TÜRMOB M
m
dünya genelinde elde edilen hasılata dâhil edilmektedir. Dijital hizmet
vergisinin oranı %7,5’tir. Dijital hizmet vergisi, fatura ve fatura yerine
geçen belgelerde ayrıca gösterilmeyecektir. Dijital hizmet vergisinde
vergilendirme dönemi, takvim yılının birer aylık dönemleridir. Dijital
hizmet vergisi beyannameleri vergilendirme dönemini takip eden ayın
son günü akşamına kadar verilmelidir.
130. 22/3/2020 tarihli ve 31076 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamesi Genel Tebliği (Sıra No: 1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sıra No: 3) ile 4/4/2019 tarihli ve 30735
sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamesi Genel Tebliği’nde değişiklikler yapılmış olup; Geri Kazanım
Katılım Payının beyan ve ödeme dönemleri değişmiştir. Buna göre; a)
Kurumlar vergisi mükellefleri için aylık olarak öngörülen beyan dönemleri 2020 yılında altı aylık, takip eden yıllar için üç aylık olarak, b)
Diğerleri için üç aylık olarak öngörülen beyan dönemleri 2020 yılında
altı aylık, takip eden yıllar için üç aylık olarak, belirlenmiştir. Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamesinin, plastik poşetin satışının yapıldığı
ve diğer ürünler için piyasaya sürüldüğü/ithal edildiği beyan dönemini takip eden ayın son günü saat 23.59’a kadar yetkili vergi dairesine
elektronik ortamda gönderilmesi gerekmektedir.
131. 24.03.2020 tarih ve 31078 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 518 Sıra No.lu Vergi usul Kanunu Genel Tebliği’nde Çin Halk
Cumhuriyeti’nin Vuhan kentinde ortaya çıkan ve birçok ülkeye yayılan
Koronavirüs (COVID-19) salgınından ve bu kapsamda alınan tedbirlerden doğrudan etkilenen ve bu Tebliğle belirlenen mükelleflerin 213
sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mücbir sebep hükümlerinden faydalandırılması hakkında açıklamalarda bulunulmuştur.
132. 24/3/2020 tarihinde TBMM’de kanunlaşan asgari ücret desteğine ilişkin Kanun maddesi ile 2020 yılında, 2020 yılı öncesi tescil edilen işyerleri için prime esas günlük kazancı 128TL, toplu iş sözleşmesi uygulanan özel sektör işverenlerine ait işyerleri için 256 TL ve Linyit ve
Taşkömürü çıkarılan işyerleri için 341 TL ve altında olan, 2020 yılında
tescil edilen işyerleri için ise uzun vadeli sigorta kollarına tabi tüm sigortalıların çalışma gün sayısının; günlük 2,50 TL ile çarpılması sonucu
bulunacak tutar kadar asgari ücret desteği sağlanacaktır.
88
M Vergi Raporu
m
133. 26.03.2020 tarih ve 31080 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2301 sayılı Bazı Mallara Uygulanacak Özel Tüketim Vergisi Tutarlarının Yeniden Belirlenmesi Hakkında Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca6/6/2002
tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı
listenin (A) cetvelinde yer alan bazı mallara ilişkin vergi oranları ile (B)
cetvelinde yer alan bazı mallara ilişkin vergi oranları ile asgari maktu
vergi tutarları değişmiştir. Yayımlanan Karar uyarınca Kolalı gazozların ÖTV oranları, tütün içeren purolar, uçları açık purolar, sigarillolar,
tütün yerine geçen maddelerden yapılmış purolar, uçları açık purolar
ve sigarilloların ÖTV oranları arttırılmış, Net muhtevası 500 gramı
geçmeyen ambalajlarda olanların ÖTV oranları ile asgari maktu vergi
tutarları azaltılmıştır. Maktu vergi tutarlarında bir değişiklik yapılmamıştır.
134. 26.03.2020 tarih ve 31080 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7226 sayılı BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR Kanun ile bazı kanunlarda değişiklikler yapılmıştır. 7226
Sayılı Kanun ile yapılan iş ve ekonomi dünyasını ilgilendiren başlıca
değişiklikler özetle aşağıdaki gibidir:
1) 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu’na eklenen ve 1/4/2020 tarihinde yürürlüğe girmesi planlanan Konaklama Vergisinin uygulanma
tarihi 1 Ocak 2021’e ertelenmiştir.
2) 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun geçici 20’nci maddesinde yapılan değişiklik
ile Ekonomik istikrarın sağlanması için gerekli olan kredi finansmanına yönelik iyileştirmeler için kullanılabilecek kaynakta artış
yapılmış ve bundan faydalanabilecekler arasında gerçek kişiler de
eklenmiştir.
3) 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 75’inci maddesine eklenen fıkra uyarınca yabancı para cinsinden yapılan katkı payı ödemelerinin
yatırıldığı yabancı para cinsinden kurulan emeklilik yatırım fonlarından elde edilen irat tutarının tespitinde kur farkı dikkate alınmayacaktır
89
TÜRMOB M
m
4) 7269 sayılı Kanuna eklenen ek madde ile elektrik ve doğalgaz tüketim bedellerinin tahsilatlarının ertelenebilmesi ilgili özel şirketlerin
maliyetleri dikkate alınarak doğacak finansman ihtiyacının Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesinden karşılanmasına Cumhurbaşkanınca karar verilebilmesinin önü açılmıştır.
5) Maden Kanunu’na eklenen ek madde ile mücbir sebebin varlığını
sürdürmesi durumunda madencilik faaliyetinde bulunan mükelleflerin mali yükümlülüklerinin ve/veya beyanlarının ertelenmesi
ile mali yükümlülüklerinin taksitlendirilmesine Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın karar verebileceği düzenlenmiştir. (Düzenleme
1/1/2020 tarihinden itibaren uygulanmak üzere yayımı tarihinde
yürürlüğe girmiştir.)
6) 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi
Hakkında Kanunun geçici 20’nci maddesinde yapılan değişiklik ile
Ekonomik istikrarın sağlanması için gerekli olan kredi finansmanına yönelik iyileştirmeler için kullanılabilecek kaynakta artış yapılmış ve bundan faydalanabilecekler içine gerçek kişiler de eklenmiştir.
7) Çek Kanunu’nun 5’inci maddede tanımlanan ve24/3/2020tarihine
kadar işlenen suçtan dolayı mahkûm olanların cezalarının infazı,
26.3.2020 tarihi itibarıyla durdurulmuştur. Hükümlü tahliye tarihinden itibaren en geç üç ay içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının
onda birini alacaklıya ödemek zorundadır. Kalan kısmını üç aylık
sürenin bitiminden itibaren ikişer ay arayla on beş eşit taksitle ödemesi durumunda mahkemece, ceza mahkumiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilir.
8) Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle
yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla yargısal süreler ile ilgili düzenlemeler yapılmıştır.
9) Nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere tüm icra
ve iflas takipleri, taraf ve takip işlemleri, yeni icra ve iflas takip
taleplerinin alınması, ihtiyati haciz kararlarının icra ve infazına ilişkin işlemler 22/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden itibaren 30/4/2020
(bu tarih dâhil) tarihine kadar durdurulmuştur.
90
M Vergi Raporu
m
10) Dernekler tarafından fiziksel ortamda yapılan bildirimler, işlemler,
tutulan defter ve alındı belgesi gibi kayıtlar ile yetkili merciler tarafından derneklere ilişkin olarak fiziksel ortamda tutulan her türlü
kayıtlar hem dernekler hem de yetkili merciler tarafından elektronik ortamda da yapılabilecektir.
11) Covid-19 salgını nedeniyle ticari hayatta doğabilecek sıkıntılar nedeniyle kiralarının ödeyemeyen kiracıların bu durumlarının kira
sözleşmesinin feshi nedeni oluşturmayacağına ilişkin düzenleme
yapılmıştır.
135. GİB tarafından yayımlanan 31.03.2020 tarih ve 68 No.lu Katma Değer
Vergisi Sirkülerinde; ihraç kayıtlı teslimin yapıldığı tarihi takip eden
ayın başından itibaren başlayan üç aylık sürenin sonu 1/4/2020 ila
30/6/2020 (bu tarihler dâhil) tarihleri arasına rastlayan mükellefler bakımından, ek süre için vergi dairesine başvuru yapılmaksızın bu sürenin
mücbir sebep kapsamında üç ay daha uzatılmış kabul edilmesi uygun
bulunmuştur. İhracat süresi, belirtilen süreden önce dolmakla birlikte,
ihracatın gerçekleştirilmesi için ek süre talebine ilişkin 15 günlük başvuru süresi mezkur döneme rastlayan mükellefler de aynı kapsamda
değerlendirilecektir. Daha önce mücbir sebep veya beklenmedik durum
halleri nedeniyle üç aydan kısa ek süre almış mükellefler için, alınmış
olan ek sürenin dolduğu tarihin 1/4/2020 ila 30/6/2020 (bu tarihler dâhil) tarihleri arasına rastlaması halinde, söz konusu ek sürenin de ilave
bir başvuruya gerek olmaksızın üç aya tamamlanması uygun bulunmuştur.
136. Ticaret Bakanlığı’nın Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne (TOBB)
ilettiği 31.03.2020 tarihli yazıda, covid-19 virüsü nedeniyle sermaye şirketlerinin özkaynaklarını korumasının önemine işaret edilmekte ve 28.11.2012 tarihli ve 28481 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan
“Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile
Bu Toplantılarda Bulunacak Ticaret Bakanlığı Temsilcileri Hakkında
Yönetmeliği’nin”13/5. maddesine dayanılarak, “Kamunun iştiraki olan
şirketler hariç olmak üzere, sermaye şirketlerinin 2019 yılı hesap dönemine ilişkin olarak bu yıl gerçekleştirilecek genel kurul toplantılarında gündeme alınacak nakit kâr payı dağıtımı kararlarında, geçmiş yıl
kârlarının dağıtıma konu edilmemesi ve dağıtım tutarının 2019 yılı net
91
TÜRMOB M
m
dönem kârının %25’ini aşmaması ile yönetim kuruluna kâr payı avansı
dağıtımı yetkisi verilmemesi...”şeklindeki Ticaret Bakanlığı duyurusunun tüm şirketlere yapılması istenilmiştir. TOBB Genel Sekreterliği 01.04.2020 tarih ve 34221550-045.02-3392 sayılı yazısıyla Ticaret
Bakanlığı’nın gereği için göndermiş olduğu bu duyuruyu tüm Oda ve
Borsalara iletmiş bulunmaktadır.
137. 4/4/2020 tarih 31089 sayılı Resmî Gazete yayımlanan tebliğ değişikliği ile 01/06/2017 tarihinden itibaren Kırşehir, 01/1/2018 tarihinden
itibaren Amasya, Bartın ve Çankırı, 1/1/2020 tarihinden itibaren Bursa,
Eskişehir ve Konya illeri, merkez ve ilçelerinde bulunan mükellefler/
işverenler için yürütülmekte olan Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi uygulamasına tüm Türkiye’de 01/07/2020 tarihinde başlanılması
kararı alınmıştır.
138. 518 sıra No.lu VUK Genel Tebliği ile ilan edilen mücbir sebep haline
ilişkin olarak mükelleflerin mücbir kapsamında olup olmadığının tespit
edilmesine yönelik başvuruların şekli, komisyonların kurulması ile komisyonların çalışma usul ve esaslarına ilişkin 2020/3 Seri No.lu Uygulama İç Genelgesi yayımlandı.
139. İçişleri Bakanlığı’nın 03.04.2020 tarihli ve 2612 sayılı yazılarında, Derneklerin idareye vermekle yükümlü oldukları beyanname ve bildirimlerinin hazırlanması ve bildirilmesi sürecinde mağdur olmalarını ve idari
yaptırımlarla karşılaşmalarını önlemek maksadıyla; nisan ayı sonuna
kadar verilmesi gereken dernek beyannameleri ile diğer bildirimlerin
verilme sürelerinin1 Ağustos 2020 tarihine kadar uzatıldığı belirtilmiştir.
140. 17/4/2020 tarihli 31102 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7244 sayılı
Yeni Koronavirüs (Covıd-19) Salgınının Ekonomik Ve Sosyal Hayata
Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 7, 8 ve 9 uncu maddedeki hükümleriyle
çalışma hayatında bazı değişiklikler yapılmıştır. 1-15/3/2020 tarihinden
sonra 4447 sayılı Kanunun 51’inci maddesi kapsamında İşsözleşmesi
feshedilen ve aynı Kanunun diğer hükümlerine göre işsizlik ödeneğinden yararlanamayan işçiler ile işverenler tarafından ücretsiz izne ayrılan ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan işçilere günlük 39,24
92
M Vergi Raporu
m
TL, aylık 1.177,2 TL nakdi ücret desteği verilecektir. 2- Kısa çalışma
ödeneği başvuruları için, uygunluk tespitinin tamamlanması beklenmeksizin, kısa çalışma ödemesi gerçekleştirilecektir. 3-17/4/2020 tarihinden 17/7/2020 tarihine kadar ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan
haller ve benzeri sebepler dışında işveren tarafından işçi çıkışı yapılamayacaktır.
141. 16/04/2020 tarihli ve 7244 SAYILI YENİ KORONAVİRÜS (COVID-19) SALGINININ EKONOMİK VE SOSYAL HAYATA ETKİLERİNİN AZALTILMASI HAKKINDA KANUN İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR Kanun ile salgının
çalışma hayatı ve ekonomi üzerindeki etkilerini gidermek amacıyla
bazı düzenlemeler yapılmış olup; Kanun 17/04/2020 tarih ve 31102
sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. -Faaliyetleri durdurulan veya faaliyette bulunamayan işletmelerin yıllık ilan ve
reklam vergileri ile yıllık çevre temizlik vergilerinin, faaliyetleri durdurulan veya faaliyette bulunulamayan dönemlere isabet eden kısmı
alınmayacaktır. Ar-Ge ve tasarım merkezlerinde yürütülen faaliyetlerin
4 ay süreyle Ar-Ge ve tasarım merkezleri dışında da yapılması imkânı
getirilmiştir. Düzenleme 10/3/2020 tarihinden itibaren geçerli olmak
üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir. Toplu İş Sözleşmesi Kanunu kapsamındaki yetki tespitlerinin verilmesi, toplu iş sözleşmelerinin
yapılması, toplu iş uyuşmazlıklarının çözümü ile grev ve lokavta ilişkin süreler 17/04/2020 tarihinden itibaren üç ay süreyle uzatılmıştır.
Ücretsiz izne ayrılan, kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan ve
15/3/2020 tarihinden sonra iş sözleşmesi feshedilen işçi için üç ay süre
ile günlük 39,24 TL işsizlik ödeneği getirilmiştir. Sermaye şirketleri
30/9/2020 tarihine kadar; 2019yılı net dönem kârının yalnızca yüzde
yirmi beşine kadarının dağıtımına karar verilebilecek, geçmiş yıl kârlarının ve serbest yedek akçeleri dağıtıma konu edemeyecek ve genel
kurulca yönetim kuruluna kâr payı avansı dağıtımı yetkisi verilemeyecektir. -Yeni koronavirüs (Covid-19) sebebiyle işverenlerin yaptıkları zorlayıcı sebep gerekçeli kısa çalışma başvuruları için, uygunluk
tespitinin tamamlanması beklenmeksizin, işverenlerin beyanı doğrultusunda kısa çalışma ödemesi gerçekleştirilecektir. Düzenleme 29/2/2020
tarihinden itibaren uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.-4857 sayılı İş Kanunu’na eklenen geçici 10’uncu madde ile Kanunun kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın her türlü iş veya hiz-
93
TÜRMOB M
m
met sözleşmesi 17/04/2020 tarihinden itibaren üç ay süreyle ahlak ve
iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebepler dışında işveren
tarafından feshedilemeyecektir. İşveren 17/04/2020 tarihinden itibaren
üç aylık süreyi geçmemek üzere işveren işçiyi tamamen veya kısmen
ücretsiz izne ayırabilir. Madde kapsamında ücretsiz izne ayrılmak, işçiye haklı nedene dayanarak sözleşmeyi fesih hakkı vermez. Madde hükümlerine aykırı olarak iş sözleşmesini fesheden işveren veya işveren
vekiline, sözleşmesi feshedilen her işçi için fiilin işlendiği tarihteki aylık brüt asgari ücret tutarında idari para cezası verilecektir. Kaçakçılıkla
Mücadele Kanunu kapsamında el konulan ve bulaşıcı salgın hastalıkla
mücadele ile doğrudan ilgili tıbbi cihaz ve malzemeler vb.nin kovuşturma evresinde mahkemeden tahsisi talep edilebilecektir. Üretici, tedarikçi ve perakende işletmeler tarafından bir mal veya hizmetin satış fiyatında fahiş artış yapılamayacağına ilişkin yasal düzenleme yapılmıştır.
Gerekli düzenlemeler yapmak, gerektiğinde denetim ve incelemelerde
bulunarak idari para cezası uygulamak ve her türlü tedbiri almak amacıyla Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu oluşturulmuştur. Ayrıca yasal
düzenlemeye aykırı davrananlara uygulanacak idari para cezaları belirlenmiştir.
142. 127 No.lu Vergi Usul Kanunu Sirküleri ile 30 Nisan 2020 günü sonuna
kadar verilmesi gereken 2019 hesap dönemine ait Kurumlar Vergisi beyannamelerinin verilme süreleri ile bu beyannameler üzerine tahakkuk
eden vergilerin ödeme süreleri 1 Haziran 2020 Pazartesi günü sonuna
kadar uzatıldı.
143. 60 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Hazine ve Maliye Bakanlığı idari yapılanmasında değişikliğe gidildi. –Hazine ve Maliye Bakanlığı bünyesinde Risk Analizi Genel Müdürlüğü kuruldu. –Vergi kayıp
ve kaçağı ile kayıt dışı ekonomik faaliyetleri tespit etmek ve bunları
önlemek amacıyla risk analizi yapmak, Hazine ve Maliye Bakanlığı
görevleri arasında sayıldı. –Vergi Denetim Kurulunun organizasyon
yapısı değiştirilerek grup başkanlıkları kaldırıldı; Kurula verilen görevlerin yerine getirilmesinde, sektörel ve fonksiyonel uzmanlaşma ile
işbölümünün sağlanması amacıyla uygun görülen yerlerde Bakan onayı
ile doğrudan Başkanlığa bağlı olmak üzere; Denetim Daire Başkanlığı,
Vergi Kaçakçılığı Denetim Daire Başkanlığı, Vergi İadeleri Denetim
94
M Vergi Raporu
m
Daire Başkanlığı, Sektörel Denetim Daire Başkanlığı kurulabilecektir. –Vergi Müfettişlerinin (Vergi Başmüfettişi, Vergi Müfettişi ve Vergi
Müfettiş Yardımcısı) görev yapacakları daire başkanlıklarının belirlenmesine ve değiştirilmesine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenecektir.–Vergi inceleme görevlerinin yürütülmesinde uygulama birliğini sağlamak ve mevzuat hükümlerinin uygulanmasına ilişkin ortaya
çıkan tereddütlü hususları gidermek amacıyla Vergi Denetim Kurulu
Başkanlığına görüş bildirmek üzere Danışma Komisyonu kurulabileceği belirtildi. Danışma Komisyonunun oluşturulması ile çalışma usul
ve esasları yönetmelikle belirlenecektir.- Mükellef haklarının korunmasına yönelik temel ilke ve kuralları belirlemek, bu ilke ve kuralların
benimsenmesi ve uygulanmasını sağlamak, mükellef haklarına yönelik
başvuruları değerlendirmek ve Bakanlığa önerilerde bulunmak üzere
Mükellef Hakları Kurulu kuruldu. Mükellef Hakları Kurulunun oluşumu, üyelerin seçimi, görevlendirilmesi ve görev süreleri ile çalışma
usul ve esasları yönetmelikle düzenlenecektir.
144. Gelir İdaresi Başkanlığı’nca 30.04.2020 tarihinde “Elektronik Ortamda
Düzenlenen Muhasebe Fişlerine İlişkin Kılavuz ”yayımlanmıştır.
145. 08.05.2020 tarih ve 31121 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan KATMA
DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO: 32) ile 26/4/2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Katma Değer Vergisi
Genel Uygulama Tebliğinin (VI/Ç-1.) bölümünden sonra gelmek üzere
2. Bölümün eklenerek 518 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği
İle İlan Edilen Mücbir Sebep Döneminde KDV İade Uygulaması hakkında açıklamalarda bulunulmuştur.
146. 13 Mayıs 2020 tarih ve 31126 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2537
sayılı Bazı Mallara Uygulanacak Özel Tüketim Vergisi Tutarlarının Yeniden Belirlenmesi Hakkında Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca 6/6/2002
tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı
listenin (B) cetvelinde yer alan bazı mallara asgari maktu vergi tutarları
değiştirilmiştir.
147. 09.05.2020 tarihli ve 31122 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2501
sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yürürlüğe konan “Yatırımlarda Devlet
95
TÜRMOB M
m
Yardımları Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar” ile
15/6/2012 tarihli ve 2012/3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan “Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar’a eklenen Geçici 14’üncü maddede deprem, salgın gibi doğal ve biyolojik alet
hallerinde yarım kalan veya tamamlanamayan yatırımlardan, 11/3/2020
tarihinden önce düzenlenen ve bu tarih itibarıyla süresi devam eden
yatırım teşvik belgeleri kapsamındaki yatırımların tamamlanabilmesini
teminen, talep edilmesi halinde bir yıla kadar ilave süre verilebileceği
belirtildi.
148. Sermaye şirketlerinin 30/9/2020 tarihine kadar; 2019 yılı net dönem
kârının yalnızca % 25’e kadarının dağıtımına karar verilebilmesine ve
geçmiş yıl kârlarının ve serbest yedek akçeleri dağıtıma konu edilememesine yönelik olarak 7244 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen Geçici 13’üncü maddenin uygulanmasına
ilişkin usul ve esaslar hakkında Tebliğ yayımlandı. Ticaret Bakanlığı
tarafından hazırlanan ve 17.5.2020 tarih ve 31130 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 13’üncü
Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ
ile söz konusu geçici maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar
hakkında açıklamalarda bulunulmuştur.
149. 24.05.2020 tarih ve 31136 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2568
sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Gider Vergileri Kanununun 33’üncü
maddesinde yer alan banka ve sigorta muameleleri vergisi nispetlerinin
tespitine ilişkin 28.8.1998 tarihli ve 98/11591 sayılı BKK eki Kararın
eki Kararın 1’inci maddesinin birinci fıkrasının e bendi değiştirilerek
24.05.2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere Kambiyo muamelelerinde Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisinin nispeti binde 2 den
yüzde 1 e yükseltilmiştir.
150. 23/5/2020 tarihli ve 2569 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 24 Mayıs
2020 tarihinden itibaren Sermaye Piyasası Kurulunca onaylanmış finansman bonolarından ve varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç
edilen bir yıldan kısa vadeli kira sertifikalarından sağlanan gelirler ile
bunların elden çıkarılmasından doğan kazançlardan %15oranında stopaj yapılacaktır. Daha önce stopaj oranı %10’du.
96
M Vergi Raporu
m
151. 7194 sayılı Kanun ile Gelir Vergisi Kanunu’nun “Vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi” başlıklı Mükerrer 121’inci maddesinde yapılan değişikliklere ilişkin olarak 7 Mayıs 2020 tarih ve 31137 sayılı Resmi Gazetede Gelir Vergisi Tebliğ Değişikliği yayımlandı. İndirimden
yararlanılabilmesi için mükelleflerin -İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu beyannamenin ait olduğu yıldan önceki
son iki yıla ilişkin olarak yıllık gelir vergisi ve kurumlar vergisi beyannameleri, Geçici vergi beyannameleri, Muhtasar, muhtasar ve prim
hizmet beyannameleri, Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine verilmesi gereken katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi
beyannamelerini kanuni süresi içerisinde vermiş ve bu beyannameler
üzerine tahakkuk eden vergilerini de indirimin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibarıyla ödemiş olmaları gerekmektedir.
152. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 18, 23/10, 29/4, 40/1-5-7, 68/4-5,
86/1-b, 94, 103, geçici 72’ncive geçici 91’inci maddelerinde, 5/12/2019
tarihli ve 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375
Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanunla yapılan değişiklikler ve 193 sayılı Kanunla ilgili diğer bazı hususların açıklanmasına ilişkin usul ve esaslar ile ilgili olarak 27 Mayıs
2020 tarih ve 31137 sayılı Resmi Gazetede 311Seri No.lu Gelir Vergisi
Genel Tebliği yayımlanmıştır. Tebliğde yer alan açıklama ve düzenlemeler aşağıdaki konuları içermektedir. 1) Serbest meslek kazançlarında
istisna uygulaması ve istisnanın sınırı (md.2-6) 2) İşverenlerce hizmet
erbabının işyerine gidip gelmesi için sağlanan menfaatlere ilişkin istisna (md.7-8) 3) Amatör spor yarışmalarını yöneten hakemlere ödenen
ücretlerde istisna (md.9-10)4)Binek otomobillerin giderleri ve amortismanlarının vergi matrahından indirilmesi (md.11-15) 5) Dar mükelleflerin (kurumlar dâhil) Türkiye’ye getirdikleri yabancı paralarla iktisap
ettikleri menkul kıymetlerin ve iştirak hisselerinin elden çıkarılmasında
vergilendirme (md.16-17) 6) Ücret gelirlerinin vergilendirilmesi (md.
18-22) 7) İcra ve iflas kanunu ile avukatlık kanunu uyarınca karşı tarafa
yükletilen vekalet ücretinin vergilendirilmesi ve gelir vergisi tevkifat
uygulaması (md.23-26) 8) Gelir vergisi tarifesi (md.27-28) 9) Sporculara yapılan ücret ve ücret sayılan ödemelerin vergilendirilmesi (md.29-
31).
97
TÜRMOB M
m
153. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından İçişleri Bakanlığı’nın 29/5/2020
tarihli ve “18 Yaş Altı ve 65 Yaş Üzeri Kişilerin Sokağa Çıkma Kısıtlaması” konulu Genelgesi ile ilgili olarak yayımlanan 2.6.2020 tarihli
duyuru ile mücbir sebep hali sona eren mükellefler hakkında açıklama
yapıldı.
154. 2 Haziran 2020 tarihli ve 2604 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla; Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan menkul kıymetler yatırım fonları
(borsa yatırım fonları ile konut finansmanı fonları ve varlık finansmanı
fonları dahil) ile menkul kıymetler yatırım ortaklıklarının GVK Geçici
67’nci maddenin (1), (2), (3) ve (4) numaralı fıkralarında belirtilen gelirleri üzerinden yapılacak tevkifat oranları serbest (Döviz) fonları için
3 Haziran 2020 tarihinden itibaren %15 olarak belirlendi.
155. T.C. Merkez Bankasınca .13 Haziran 2020 tarihinden geçerli olmak
üzere vadesine en çok 3 ay kalan senetler karşılığında yapılacak reeskont işlemlerinde uygulanacak iskonto faiz oranı yıllık %9, avans işlemlerinde uygulanacak faiz oranı ise yıllık %10 olarak tespit edildi.
156. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından çıkarılarak 17 Şubat
2018 tarihli ve 30335 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan DÖVİZ POZİSYONUNU ETKİLEYEN İŞLEMLERİN TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI TARAFINDAN İZLENMESİNE İLİŞKİN
USUL VE ESASLAR HAKKINDA Yönetmelik’te döviz pozisyonunu
etkileyen işlemleri izlemek üzere Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının belirleyeceği firmalardan bilgi ve belge toplamasına ilişkin usul ve
esasları düzenlenmiştir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB),
yurt içinden ve yurt dışından sağlanan yabancı para nakdi krediler ile
dövize endeksli kredilerinin toplamı ilgili hesap döneminin son iş günü
itibarıyla 15 milyon ABD doları ve üstünde olan firmalardan, her haftanın son günü itibariyle Tek Düzen Hesap Planı (THP) gereklerine uygun olarak hazırlanmış yasal mali tablo verilerinin YP ve TL ayrımında
bildirimde bulunulmasını istedi.
157. Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu, E.2020/9, K. 2020/2 sayılı Kararında “vergi inceleme raporunun ve/veya vergi tekniği raporunun ihbarname ekinde tebliğ edilmemesinin esasa etkili bir şekil hatası oluşturmadığı ve hakkaniyete uygun yargılanma hakkını ihlal etmediği”
yönünde karar verdi.
98
M Vergi Raporu
m
158. 509 sıra No.lu VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ ile yapılan
düzenlemeler kapsamında zorunlu olması öngörülen e-Fatura, e-İrsaliye, e-Müstahsil Makbuzu, e-Biletuygulamaları 1 Temmuz 2020tarihi
itibariyle başlıyor. 2018 veya 2019 hesap dönemleri brüt satış hasılatı
(veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) 5 Milyon TL ve üzeri olan mükelleflerin 1 Temmuz 2020 tarihinden itibaren e-Fatura uygulamasına
geçmesi zorunluluğu bulunuyor.
159. 2872 sayılı Çevre Kanunu’na 29/11/2018 tarih ve 7153 sayılı Kanunla
eklenen Ek 11, Ek 12, Ek 13 maddelerin uygulamasını göstermek amacıyla 31 Aralık 2019 tarih ve 30995 sayılı (4. Mükerrer) Resmi Gazetede
Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelik yayımlanmıştı. Daha
sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca söz konusu Yönetmeliğin 6’ncı
maddesi birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında “GERİ KAZANIM
KATILIM PAYINA İLİŞKİN YÖNETMELİĞİN UYGULANMASINA DAİR USUL VE ESASLAR” 07.02.2020 tarihli Bakan Olur’u ile
yayımlanmıştı. Bu defa söz konusu Usul ve Esasları değiştiren 29 Haziran 2020 tarihli “Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmeliğin
Uygulanmasına Dair Usul ve Esaslarda Değişiklik Yapılmasına Dair
Usul ve Esaslar ”yayımlanmıştır.
160. 2020 yılı ikinci geçici vergi döneminde uygulanacak yeniden değerleme oranı %2,10 (yüzde iki virgül on) olarak açıklandı.
161. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Teknoloji ve Yenilik Destek Programlarına İlişkin Yönetmelik kapsamında yapılan destek başvuruları ile ilgili olarak kuruluşlarca hazırlanan mali raporlar
yeminli mali müşavirler tarafından mevzuatına göre değerlendirilerek
tasdik edilmekte ve Yeminli mali müşavirlik proje harcamaları değerlendirme ve tasdik raporu düzenlenmekteydi. 18.72020 tarih ve 31189
sayılı Resmi Gazetede yayımlanan yönetmelik değişikliği ile Serbest
Muhasebeci Mali Müşavirlere de ilgili kuruşlarca hazırlanan mali raporlar ile ilgili olarak Mali müşavirlik proje harcamaları değerlendirme
raporu düzenleme yetkisi verildi. Değişiklik uyarınca kuruluşa ait mali
raporun, mevzuatına göre değerlendirilmesi sonucu, TÜBİTAK tarafından belirlenen biçime uygun olarak serbest muhasebeci mali müşavir
veya yeminli mali müşavir tarafından Mali Müşavirlik Proje Harcamaları Değerlendirme Raporu düzenlenebilecektir.
99
TÜRMOB M
m
162. 872 sayılı Çevre Kanunu’na 29/11/2018 tarih ve 7153 sayılı Kanunla
eklenen Ek 11, Ek 12, Ek 13 maddelerin uygulamasını göstermek amacıyla 31 Aralık 2019 tarih ve 30995 sayılı (4. Mükerrer) Resmi Gazetede
Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelik yayımlanmıştı. Daha
sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca söz konusu Yönetmeliğin 6’ncı
maddesi birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında “GERİ KAZANIM
KATILIM PAYINA İLİŞKİN YÖNETMELİĞİN UYGULANMASINA DAİR USUL VE ESASLAR” 07.02.2020 tarihli Bakan Olur’u ile
yayımlanmıştı. Ardından söz konusu Usul ve Esasları değiştiren 29 Haziran 2020 tarihli “Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmeliğin
Uygulanmasına Dair Usul ve Esaslarda Değişiklik Yapılmasına Dair
Usul ve Esaslar”yayımlanmıştır. Bu defa söz konusu Usul ve Esasları
değiştiren 23 Temmuz 2020 tarihli “Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmeliğin Uygulanmasına Dair Usul ve Esaslarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Usul ve Esaslar “yayımlanmıştır.
163. Kamuoyunda mini istihdam paketi olarak bilinen 7252 sayılı Yasayla;
1) Kısa çalışma ödeneği veya nakdi ücret desteğinden yararlanan sigortalıların aynı işyerinde haftalık normal çalışma sürelerine dönmeleri
halinde haftalık normal çalışma süresine dönen sigortalının 31/12/2020
tarihine kadar kısa çalışmanın veya ücretsiz iznin bittiği tarihi takip
eden aydan itibaren 3 ayı geçmemek üzere sigorta primine esas kazanç
alt sınırı üzerinden hesaplanacak işçi ve işveren payı, işverenlerce ödenecek sigorta primlerinden mahsup edilmek suretiyle işsizlik sigortasından karşılanacağı, 2) Belirli süreli iş veya hizmet sözleşmelerinde
sürenin sona ermesi, işyerinin herhangi bir sebeple kapanması ve faaliyetinin sona ermesi, ilgili mevzuatına göre yapılan her türlü hizmet
alımları ile yapım işlerinde işin sona ermesi hallerinin, 4857 sayılı İş
Kanunu’nun geçici 10’uncu maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen
fesih yasağı kapsamı dışında tutulacağı, 3) Kamu kurumları ile 50’den
az çalışanı olan az tehlikeli iş yerlerinde İş güvenliği uzmanı ve işyeri
hekimi çalıştırma yükümlülüğünün 31.12.2023tarihin e erteleneceği,
hüküm altına alınmıştır.
164. Anayasa Mahkemesi 9/6/2020 tarihli ve 2016/12198 Başvuru Numaralı
Kararında -Vergi tekniği raporunun sadece beş satırlık bir özetine yer
verilmesinin ve vergi tekniği raporunun ne vergi inceleme aşamasında
100
M Vergi Raporu
m
ne de yargılama aşamasında mükellefe tebliğ edilmemesinin savunma
hakkını kısıtlamadığını, “vergi tekniğinin tebliğ edilmemiş olmasının”
başvurucuyu davalı tarafa nazaran zayıf bir duruma düşürmediği kanaatine varıldığını, bu durumda vergi tekniği raporunun başvurucuya
tebliğ edilmemesinin bir bütün olarak yargılamanın hakkaniyetini zedelemediğini, -Gerçek bir emtia alışverişine dayansa bile sahte fatura içeriğindeki katma değer vergisinin indirim konusu yapılmasının
reddedilmesinin ve başvurucunun devlete ödenmeyen bu katma değer
vergisinden sorumlu tutulmasının -başvurucunun fiili ve sorumlulukları
gözetildiğinde-başvurucuya aşırı külfet yüklemediği sonucuna ulaşıldığını, bu nedenle hak ihlalinin oluşmadığını belirtti.
165. 30 Haziran’a kadar kısa çalışma başvurusunda bulunmuş işyerleri için
kısa çalışma ödeneğinin süresi; 29/06/2020 tarihli ve 2706 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’yla uzatılan bir aylık süreden sonra başlamak üzere
bir ay daha ay uzatıldı.2-4857 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesi
gereği işten çıkarma yasağı 17/09/2020 tarihine, buna paralel olarak da
nakdi ücret desteğinden yararlanma süresi de 1 ay daha uzatılmıştır.
166. 31 Temmuz 2020 tarihli ve 31202 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan
2812 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 24/12/2007 tarihli ve 2007/13033
sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Mal ve Hizmetlere
Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Kararda
değişiklikler yapıldı. 2812 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile2007/13033
sayılı Karara eklenen Geçici 6’ncı madde uyarınca 31/12/2020 tarihine
kadar;-Bazı Mal ve Hizmetlere Uygulanmakta olan Katma Değer Vergisi Oranları %18’den %8’e, -Bazı Mal ve Hizmetlere Uygulanmakta
olan Katma Değer Vergisi Oranları ise %8’den %1’e,indirildi.
167. 31 Temmuz 2020 tarihli ve 31202 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan
2813 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca 31/07/2020 tarihinden
geçerli olmak üzere 31/12/2020 tarihine kadar gayrimenkullerin kiralanması karşılığında nakden ve hesaben yapılacak kira ödemelerinden
Gelir Vergisi Kanunu’nun 94’üncü maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 15 inci maddesi uyarınca yapılması gereken vergi tevkifat oranı
%20’den %10’a indirildi.
101
TÜRMOB M
m
168. 7194 sayılı Kanun ile değiştirilen 213 sayılı VUK’nın “İzaha Davet”
başlıklı 370’inci maddesinin uygulanmasının usul ve esaslarını belirleyen 519 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği yayımlandı.
Tebliğ ile söz konusu 370 inci maddede yer alan yetkiye istinaden; ön
tespiti ve/veya izaha daveti yapacak ve yapılan izahı değerlendirecek
merci, yapılacak ön tespitin ve izaha davetin şekli ve kapsamı, davet
yapılacaklar, yapılan izahın değerlendirme süresi, yapılan izahta kullanılacak bilgi ve belgeler ile uygulamaya ilişkin usul ve esaslar belirlendi. 25/7/2017 tarihli ve 30134 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan
Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 482) yürürlükten kaldırılmış olup; söz konusu Tebliğde yer alan izaha davet kapsamına alınan
konular ile ilgili sınırlamalara 519 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel
Tebliği’nde yer verilmedi. Buna karşılık, Gelir İdaresi Başkanlığı ve
Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı bünyesinde yeterli sayıda “Ön Tespit
ve İzah Değerlendirme Komisyonu” oluşturuldu. Komisyonlar ön tespiti yapacak, izaha davet veya SMİYB ön tespit yazısını tebliğ edilmek
üzere gönderecek ve kendisine yapılan izahı değerlendirmeye tabi tutarak izahın konusu ile ilgili nihai kararı verecektir.
169. 834 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca 8 Ağustos 2020 tarihinden
itibaren Bankacılık Kanunu uyarınca finansal kuruluş faaliyeti kabul
edilen faaliyetlerden en az birini yapan yurt dışında mukim kuruluşlara yapılan kambiyo satışlarında Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi
(BSMV) oranı %0 olarak uygulanacaktır.
170. 21.08.2020 tarihli ve 31220 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2846
sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 15/6/2012 tarihli ve 2012/3305 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar’da bazı değişiklikler yapıldı. -Altına dayalı entegre madencilik yatırımları “Stratejik Yatırım” kapsamında değerlendirilmeyecektir. Et yönlü entegre büyükbaş hayvancılık yatırımlarına
yönelik teşvik belgeleri kapsamında sağlanan gümrük vergisi muafiyeti
kaldırılmıştır. Faiz veya kâr payı desteği tutarı, bölge ayrımı olmaksızın
AR-GE ve çevre yatırımlarında bir milyondan bir milyon sekiz yüz bin
Türk Lirasına yükseltilmiştir. Yüksek teknolojili sanayi sınıfında yer
alan ürünlerin üretimine yönelik yatırımlar (US-97 Kodu: 2423, 30, 32,
33 ve 353) kapsamına giren yatırım konularındaki kullanılmış komple-
102
M Vergi Raporu
m
tesis hariç olmak üzere kullanılmış makine ve teçhizat ile belediyelerin
yapacağı yatırımlar için faiz veya kâr payı desteği uygulanmayacaktır.
Sigorta primi işveren hissesi desteği uygulamasında teşvik belgesi düzenlenmesine ilişkin müracaat aşamasında talep edilmesi halinde, vergi
indiriminden yararlanılmamak kaydıyla, Kararın 12’nci maddesin dördüncü ve beşinci fıkrada belirtilen oranlar Kararın 15’inci maddesinin
birinci ve üçüncü fıkralarında belirtilen yatırıma katkı oranının yarısı
kadar artırılarak uygulanacaktır. -Demiryolu yatırımları 5’inci bölgede uygulanan bölgesel desteklerden faydalanabilecektir. 6’ncı bölgede
yer almaları halinde bulunduğu bölge desteklerine tabidir. Ekonomik
İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) teknoloji yoğunluk tanımına
göre orta yüksek ve yüksek teknolojili sanayi sınıfında yer alan ürünlere yönelik test merkezi yatırımları Öncelikli Yatırım Konuları arasına
alınmıştır. Hava araçlarının kullanım, tamir ve bakımına yönelik eğitim yatırımları asgari yatırım tutarına tabi olmaksızın Öncelikli Yatırım
Konuları arasına alınmıştır. Alt bölge desteğinden yararlanacak yatırımlar ile ilgili uygulamada İstanbul İlinde organize sanayi bölgeleri
veya endüstri bölgelerinde, komple yeni yatırımlar hariç olmak üzere,
OECD teknoloji yoğunluk tanımına göre orta-yüksek teknolojili sanayi
sınıfında yer alan ürünlerden Karar EK-6’da belirtilenlerin üretimine
yönelik konularda gerçekleştirilecek asgari 5 milyon TL tutarındaki
yatırımlara 1 inci bölgedeki bölgesel destekler uygulanacaktır. -Bu Karar ve daha önceki kararlara istinaden imalat sanayiine yönelik (US97 Kodu: 15-37) düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamında; (a)
1/1/2017 ile31/12/2021 tarihleri arasında gerçekleştirilecek bina-inşaat
harcamalarında KDV iadesi,(b) 1/1/2017 ile 31/12/2022 tarihleri arasında gerçekleştirilecek yatırım harcamaları için bölgesel ve stratejik
teşvik uygulamaları kapsamında vergi indirimi desteğinde uygulanacak
yatırıma katkı oranları her bir bölgede geçerli olan yatırıma katkı oranına 15 puan ilave edilmek suretiyle, kurumlar vergisi veya gelir vergisi
indirimi tüm bölgelerde yüzde yüz oranında ve yatırıma katkı tutarının yatırım döneminde yatırımcının diğer faaliyetlerinden elde ettiği
kazançlarına uygulanacak oranı yüzde yüz olmak üzere, teşvik belgesi
üzerinde herhangi bir işlem yapılmaksızın uygulanacaktır.
171. 30 Ağustos 2020 tarihli ve 31229 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan
2912 sayılı Bazı Mallara Uygulanacak Özel Tüketim Vergisi Tutarla-
103
TÜRMOB M
m
rının Yeniden Belirlenmesi Hakkında Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca
6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli
(II) sayılı listede yer alan bazı malların özel tüketim vergisi oranları
değiştirilmiştir.
172. 29/08/2020 tarihli ve 2913 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile üniversite ve yüksekokullar ile 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu,
2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu ve 573 sayılı Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamında l Eylül 2020 ila 30
Haziran 2021 tarihleri arasında (bu tarihler dahil) verilen eğitim ve öğretim hizmetleri için %8 olarak uygulanmakta olan katma değer vergisi
oranı %1’e indirildi. Karar “Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliği”
kapsamında verilen öğrenci taşıma servis hizmetleri ile “Özel Öğrenci Yurtları Yönetmeliği” hükümlerine tabi yurtlarda verilen hizmetleri
kapsamadığından, bu hizmetler için %8 KDV uygulaması devam edecektir. Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 28’inci maddesinde, katma
değer vergisi oranının vergiye tabi her bir işlem için %10 olduğu, Cumhurbaşkanının bu oranı, dört katına kadar artırmaya, %1’e kadar indirmeye, bu oranlar dâhilinde muhtelif mal ve hizmetler ile bazı malların
perakende safhası için farklı vergi oranları tespit etmeye yetkili olduğu
belirtilmiştir.
173. Danıştay 9. Dairesi, 13.2.2019 tarihli ve E. 2016/4386 K. 2019/292 sayılı Kararında, Maliye Bakanlığı’nın şirketin tasfiyesi sonucunda düzenlenecek olan kesin bilançoda yer alan, ödenmiş sermaye dışındaki
öz sermaye unsurlarının ortaklara dağıtılması durum unda kâr payına
bağlı olarak vergi kesintisinin yapılması gerektiği yönünde görüşünün
olması nedeniyle ihtirazi kayıtla verilen beyanname üzerine açılan davada, Gelir Vergisi Kanunu’nun 94/6-B bendinde “kârın sermayeye ilavesi kâr dağıtımı sayılmaz” hükmünün yer aldığı, Dağıtılmadığı sürece
tevkifata ve beyana konu olmayan kâr paylarının Yasa hükümlerinin
tanıdığı imkândan faydalanılarak sermayeye eklendiğinde şekil değiştirdiği ve kâr payı olmaktan çıkıp sermaye haline geldiği, Tasfiye sonucu geri verilen sermaye paylarından dağıtılmayan kâr payını ayrıştırıp
vergilendirmenin Yasa’nın “kârın sermayeye eklenmesinin kâr dağıtımı
sayılmayacağı” yönündeki hükmüne ve amacına aykırı olacağı, yönünde karar vermiştir.
104
M Vergi Raporu
m
174. 01/09/2020 tarihli ve 31231 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan
TRANSFER FİYATLANDIRMASI YOLUYLA ÖRTÜLÜ KAZANÇ
DAĞITIMI HAKKINDA GENEL TEBLİĞ (SERİ NO: 1)’DE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO: 4)’te açıklama
ve düzenlemeler yapılmıştır. −İlişkili kişinin doğrudan veya dolaylı
olarak ortaklık kanalıyla oluştuğu durumların örtülü kazanç dağıtımı
kapsamında sayılması için en az %10 oranında ortaklık, oy veya kâr
payı hakkının olması şartı aranılması koşuluna ilişkin açıklama yapıldı
ve örnekler verildi.−“İşleme dayalı kâr yöntemleri” ibaresi “İşlemsel
kâr yöntemleri” olarak değiştirildi.−Peşin fiyatlandırma anlaşmasının
süresi en fazla beş yıl olup imzalandığı tarihten itibaren anlaşmada
belirlenen süre ve şartlar dâhilinde hüküm ifade edeceği belirtildi. −
Mükellef mevcut bir peşin fiyatlandırma anlaşmasının yenilenmesi talebinde bulunabilir. Bu durumda mükellef anlaşma süresinin bitiminden en az altı ay önce İdareye başvurmalıdır. Bu süre daha önce dokuz
aydı.−Transfer fiyatlandırmasına ilişkin belgelendirme yükümlülüklerinin tam ve zamanında yerine getirilmiş olması kaydıyla, örtülü olarak dağıtılan kazanç nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmemiş veya
eksik tahakkuk ettirilmiş vergiler için vergi ziyaı cezası %50 indirimli
olarak uygulanacaktır. - Vergi Usul Kanunu’nun 359’uncu maddesinde
yazılı fiillerle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi halinde indirimli ceza
uygulamasından yararlanılması mümkün değildir Grup içi hizmet nedeniyle yapılan ödemeler, alınan hizmetin mahiyetine göre, iç mevzuat
hükümleri ve ilgili çifte vergilendirmeyi önleme anlaşma hükümleri de
dikkate alınmak suretiyle vergilendirilecektir. Belgelendirme; 1) genel
rapor, 2) yıllık transfer fiyatlandırması raporu ve 3) ülke bazlı rapor ile
yapılacaktır. -İlk genel raporun, 2019 hesap dönemi için 31/12/2020
tarihine kadar hazırlanması ve bu tarihten sonra istenmesi durumunda,
İdareye veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara ibraz edilmesi
gerekmektedir. Ülke bazlı rapor, raporlanan hesap döneminden sonraki
on ikinci ayın sonuna kadar hazırlanır ve elektronik ortamda İdareye
sunulur. İlk ülke bazlı raporun, 2019 hesap dönemi için, 31/12/2020
tarihine kadar elektronik ortamda İdareye sunulması gerekmektedir.
Ülke bazlı raporlamaya ilişkin bildirim formunun her yıl, raporlanacak
hesap dönemini takip eden yılın Haziran ayı sonuna kadar verilmesi
gerekmekle birlikte 2019 hesap dönemine ve 1/1/2019’dan sonra başlayan özel hesap dönemine münhasır olmak üzere, 30/10/2020 günü saat
105
TÜRMOB M
m
23:59’a kadar Ek-5’teki içeriğe ve İnternet Vergi Dairesinde yer alan
açıklamalara uygun şekilde doldurularak elektronik ortamda İnternet
Vergi Dairesi üzerinden verilecektir.
175. 04/09/2020 tarihli 31234 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2930 sayılı
Cumhurbaşkanı Kararı gereği; 1) 4857 sayılı Kanunun geçici 10’uncu
maddesi gereği işten çıkarma yasağı 17/9/2020 tarihinden itibaren, 2)
Nakdi ücret desteğinden yararlanma süresi -22/04/2020/107 sayılı sirkülerimizde açıklanan usul ve şartlar dahilinde -17/09/2020 tarihinden
itibaren, 2 ay daha uzatılmıştır.
176. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından Türkiye Özel Okullar Derneği’ne
hitaben gönderilen 10.09.2020 tarih ve E.101262 sayılı yazıda; 1 Eylül
2020 ila 30 Haziran 2021 tarihleri arasında (bu tarihler dahil) verilecek eğitim ve öğretim hizmetleri için 1 Eylül 2020 tarihinden önce düzenlenmiş faturalarda %8 oranında KDV hesaplanarak beyan edilmiş
olması halinde aradaki %7’lik KDV farkının alıcılara iadesinin gider
pusulası düzenlenmek suretiyle yapılmasının mümkün olduğu ve gider pusulalarındaki KDV’nin eğitim öğretim hizmeti veren mükellefler
tarafından alıcıya iadenin yapıldığı dönemde indirim konusu yapılabileceği açıklandı. Yemek hizmetlerinde ise Yazıda ayrıca Milli Eğitim
Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği kapsamında sunulan
yemek hizmetlerinin 2007/13033 sayılı BKK eki (II) sayılı listenin
(B/24) sırası kapsamında %8 oranında KDV’ye tabi olduğu ve anılan
BKK’nın geçici 6’ncı maddesi uyarınca söz konusu hizmetlere 31 Temmuz 2020 tarihinden 31 Aralık 2020 tarihine kadar(bu tarih dahil) %1
KDV oranı uygulanacağı açıklandı.
177. Anayasa Mahkemesi 15.09.2020 tarih ve 31245 sayılı Resmi Gazetede
yayımlanan Bireysel Başvuru Kararında vergi ziyaı cezalı katma değer
vergisinin iptali istemiyle açılan davaların derin ve süregelen içtihat
farklılıkları kaynaklı olarak reddedilmesinin adil yargılanma hakkını ihlal ettiğine karar verdi. Karara ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir. -
Başvurucunun sahte fatura düzenlediği yönünde tespitler bulunan bir
şirketten aldığı faturalar nedeniyle 2008, 2009 ve 2010 yılı hesap ve
İşlemleri incelenmeye başlanmıştır. - Başvurucudan incelenmek üzere
ilgili dönem defter ve belgelerinin vergi inceleme elemanına İbraz et-
106
M Vergi Raporu
m
mesi istenmiştir. - Başvurucu, defter ve belgelerini vergi inceleme elemanlarına ibraz etmemiştir. Bunun üzerine başvurucu hakkında ilgili
dönemlerde indirim konusu yaptığı katma değer vergisinin indiriminin
reddi suretiyle cezalı tarhiyatlar yapılmıştır, Mahkeme inceleme aşamasında ibrazı istenen kanuni defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle katma değer vergisi indiriminin reddi suretiyle yapılan tarhiyatın
hukuka uygun olduğu sonucuna ulaşmıştır. Defter ve belgelerin vergi mahkemesine ibraz edilmesi durumunda vergi mahkemesinin nasıl
bir karar vermesi gerektiği konusunda süregelen bir görüş ayrılığının
bulunduğu görülmüştür. - Kanunun yorumunda yeknesaklığın sağlanamamış olması, Dairelerin görev sahasına bağlı olarak farklı kararların
verilmesi sonucunu doğurmuştur. İçtihadın birleştirildiği tarihten önceki dönemde kişilerin bu kadar uzun bir süre belirsiz bir hukuka maruz
bırakılmalarının yargılamanın hakkaniyetini zedelediği sonucuna ulaşılmıştır. Hatırlanacağı üzere Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun vergi incelemesi sırasında ibraz edilmeyen defter ve belgelerde yer
alan KDV’nin indirim konusu yapılıp yapılamayacağına ilişkin olarak
E: 2013/3, K: 2019/1 Kararı bulunmaktadır. Anayasa Mahkemesi’nin
15.09.2020 tarih ve 31245 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Bireysel
Başvuru Kararı ile vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin iptali istemiyle açılan davaların derin ve süregelen içtihat farklılıkları kaynaklı olarak reddedilmesinin adil yargılanma hakkını ihlal ettiğine karar
verildi. Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru Kararında, vergi incelemesi sonrasında hakkında vergi ziyaı cezalı tarhiyat gerçekleştirilen
mükellefin vergi mahkemelerinde açtığı davalar sonucunda üst mahkemenin farklı içtihatlarının adil yargılanma hakkını zedeleyip zedelemediğini incelemiştir. Olaya ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir. Başvurucunun sahte fatura düzenlediği yönünde tespitler bulunan bir şirketten
aldığı faturalar nedeniyle 2008. 2009 ve 2010 yılı hesap ve İşlemleri
incelenmeye başlanmıştır. Başvurucudan incelenmek üzere ilgili dönem defter ve belgelerinin vergi inceleme elemanına İbraz etmesi istenmiştir. Başvurucu, defter ve belgelerini vergi inceleme elemanlarına
ibraz etmemiştir. Bunun üzerine başvurucu hakkında ilgili dönemlerde
indirim konusu yaptığı katma değer vergisinin indiriminin reddi suretiyle cezalı tarhiyatlar yapılmıştır,
107
TÜRMOB M
m
178. 18 Eylül 2020 tarihli ve 31248 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2948
sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile söz konusu sürenin üç ay daha uzatılmasına karar verilmiştir. Buna göre sermaye şirketleri 31 Aralık 2020
tarihine kadar; 2019 yılı net dönem kârının yalnızca yüzde yirmibeşine
kadarının dağıtımına karar verilebilecekler geçmiş yıl kârlarının ve serbest yedek akçeleri dağıtıma konu edilemeyecekler ve genel kurulları
yönetim kuruluna kâr payı avansı dağıtımı yetkisi veremeyecektir.
179. Sigortalılara bireysel iş sözleşmesine veya toplu sözleşmeye dayanılarak ve işveren tarafından sigortalının geçici bir görevle başka yere
gönderilmesi veya görev yerini değiştirmesi dolayısıyla verilen ve yolluk kavramına giren ödemeler sigorta primine tabi değildir. Yol yardımı
ya da yol parası ise sigortalıya işe gidip gelebilmesinde destek olarak
verilen ek bir ödeme olup sigorta primine tabidir.
180. 4 Mayıs 2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 2568 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile kambiyo muamelelerinde Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisinin oranı binde 2’den yüzde 1’e yükseltilmişti Bu
defa 3031 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Gider Vergileri Kanunu’nun
33’üncü maddesinde yer alan banka ve sigorta muameleleri vergisi nispetlerinin tespitine ilişkin 28.8.1998 tarihli ve 98/11591 sayılı BKK eki
Kararın eki Kararın 1’inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi değiştirilerek 30.09.2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere tekrar
Kambiyo muamelelerinde Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisinin
oranı yüzde 1’den binde 2’ye indirildi.
181. 3032 sayılı CK ile 31 Aralık 2020 tarihine kadar (bu tarih dâhil) vadesiz
ve özel cari hesaplara ve 30/09/2020 ile 31/12/2020 tarihleri arasında
(bu tarih dâhil) açılan veya vadesi bu tarihler arasında yenilenen hesaplara ödenecek faizler ve kâr paylarına uygulanacak olan gelir vergisi
tevkifat oranları değiştirildi.
182. VUK’nın “Mükellefiyet kaydının analiz ve değerlendirme sonuçlarına
bağlı olarak terkini” başlıklı 160/A maddesinin uygulamasına ilişkin
usul ve esaslar hakkında açıklamalarda bulunulan 520 Sıra No.lu VUKGT yayımlandı. Mükellefiyet süresi, aktif ve öz sermaye büyüklüğü,
ödenen vergi tutarı, çalışan sayısı, vergisel yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği gibi hususlar dikkate alınarak mükelleflerin vergi-
108
M Vergi Raporu
m
sel uyum seviyelerine yönelik olarak Hazine ve Maliye Bakanlığının
ilgili birimleri tarafından yapılan analiz ve değerlendirme çalışmaları
neticesinde, sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu tespit edilen
mükellefler vergi incelemesine sevk edilecek, ayrıca bunların mükellefiyetleri yapılacak yoklama sonucunda, vergi dairesinin görüşü ve ilgisine göre vergi dairesi başkanı/defterdar onayıyla terkin edilecektir. İnceleme neticesine göre mükellefler ile bunlarla ilişkili kişilerin durumu
yeniden değerlendirilecek olup mükellefiyet tesisi/devamı için alınan
teminat belirli şartlar dâhilinde iade edilebilecektir.
183. 09 Ekim 2020 tarihli ve 31269 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan düzenleme ile (28/11/2012 tarihli ve 28481 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan) “Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve
Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
Temsilcileri Hakkında Yönetmelik ”de bazı değişiklikler yapıldı. Yönetmeliğin 32’nci madde birinci fıkrada sayılanların dışındaki genel
kurul toplantılarında, kuruluş ve esas sözleşme değişikliği işlemleri
Bakanlık iznine tabi olan şirketler hariç olmak üzere tek pay sahipli
şirketlerin genel kurul toplantılarında ve imtiyazlı pay sahipleri özel
kurullarında Bakanlık temsilcisinin bulunması zorunlu değildir. Genel
kurul toplantılarında Bakanlık temsilcisinin bulundurulması için MERSİS üzerinden elektronik ortamda müracaat edilebilecektir.
184. GİB Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı; 5520 sayılı Kurumlar
Vergisi Kanununun 32/A maddesine göre yapılacak yeniden değerleme
işleminin, teşvik belgesinin içeriğindeki bağımsız tesislerin yatırımın
tamamlanarak (devreye alınması, üretime başlanması) aktifleştirildiği
dönemde mi yoksa teşvik belgesinin tamamlama vizesinin yapıldığı
dönemde mi olması gerektiği hususunda istenilen görüş talebi ile ilgili olarak vermiş olduğu 21/08/2020 tarih ve 64597866-125[32/A]-
E.17991 sayılı Özelgesinde; “Farklı üretim tesislerine ilişkin olarak tek
bir yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırımların tamamlanarak tamamlama vizesi yapılması için Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına
müracaat edildiği dönemi izleyen hesap döneminden itibaren, indirimli
kurumlar vergisi uygulaması nedeniyle yararlanılan kısmı hariç olmak
üzere, bu yatırımla ilgili kalan yatırıma katkı tutarı dikkate alınarak endeksleme yapılmasının mümkün olduğu”; şeklinde görüş bildirmiştir.
109
TÜRMOB M
m
185. 2.09.2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 85 Sayılı Cumhurbaşkanı
Kararı ile Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar’da
değişiklikler yapılarak Türkiye’de yerleşik kişilerin bazı istisnalar dışında birbirleriyle döviz cinsinden veya dövize endeksli bedeller içeren sözleşmeler yapmamaları hususunda ve mevcut sözleşmelerde yer
alan bedellerin Türk lirasına çevrilmesi yönünde düzenlemeler yapılmış, daha sonra bu düzenlemeye ilişkin Tebliğler yayımlanmıştı. T.C.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın Resmi İnternet sitesinde yayımlanan
13.10.2020 tarihli duyuruda 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin
yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilen konut ve çatılı iş yeri kira sözleşmelerinde döviz veya dövize endeksli olarak belirlenen bedellerin
Türk lirası olarak belirlenmesinde tanınan iki yıllık geçiş süresi sonrasında tarafların Türk lirası tutarlara uygulanacak artış oranında yine
mutabakata varamamaları halinde 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 344
üncü maddesi hükmünde yer alan sınırlara tabi olacakları açıklanmıştı
186. Sermaye şirketlerinin 31/12/2020 tarihine kadar; 2019 yılı net dönem
kârının yalnızca yüzde yirmi beşine kadarının dağıtımına karar verilebilmesine ve geçmiş yıl kârlarının ve serbest yedek akçeleri dağıtıma
konu edilememesine yönelik olarak 7244 sayılı Kanun ile 6102 sayılı
Türk Ticaret Kanunu’na eklenen Geçici 13’üncümaddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar hakkında 28/10/2020 tarihli Resmi Gazete
Tebliğ değişikliği yayımlandı. Söz konusu değişiklik uyarınca; Sermaye şirketleri, Ticaret Kanunu’nun geçici 13’üncü maddesinin yürürlüğe
girmesinden 31/12/2020 tarihine kadar 2019 yılı net dönem kârının,
yalnızca yüzde yirmi beşine (%25) kadarının nakden dağıtımına karar
verilebilecekler, geçmiş yıl kârlarını ve serbest yedek akçeleri dağıtıma
konu edemeyeceklerdir.
187. Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilen ve kanunlaşan Bazı
Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile işverenlere ve çalışanlara yönelik
yeni bazı düzenlemeler yapıldı. Aşağıda açıklandığı üzere Kanunda;
1) 31/8/2020 tarihi baz alınarak vergi, SGKve diğer amme alacakları
ile idari para cezalarına Kanunda belirtilen şartlarda yapılandırma hakkı tanınmıştır. Bu konuda ayrı bir sirküler yayımlanacaktır. 2) İşsizlik
ödeneğinden yararlanan sigortalılardan, işten çıktıkları tarihten sonra
110
M Vergi Raporu
m
90 gün içerisinde yeni bir işe girmemeleri halinde işsizlik ödeneğinden
yararlandıkları süreye ait uzun vadeli sigorta primlerinin işsizlik sigortasından karşılanmasına ilişkin düzenleme yapıldı. 3) “Kadın, genç ve
mesleki yeterlilik belgesi sahiplerinin ilave istihdamını” konu edinen
teşvik süresinin 31/12/2023 tarihine kadar uzatılması için Cumhurbaşkanına yetki verildi 4) “İlave İstihdam teşvikini” konu edinen teşvik
süresinin 31/12/2023 tarihine kadar uzatılması için Cumhurbaşkanına yetki verildi.5) Esnaf Ahilik Sandığı uygulamasının yürürlük tarihi 1/1/2021 tarihinden 31/12/2023 tarihine ertelendi. 6) Kısa Çalışma
ödeneğinden yararlanma süresinin 31/12/2020 tarihinden 30/06/2021
tarihine kadar uzatılması için Cumhurbaşkanına yetki verildi 7) 7252
sayılı Kanunla getirilen “normalleşme desteğinden” yararlanma süresinin 31/12/2020 tarihinden 30/6/2021 tarihine kadar sektörel bazda
veya bir bütün olarak uzatılması için Cumhurbaşkanına yetki verildi. 8)
1/1/2019-17/4/2020 tarihleri arasındaki dönemde iş sözleşmesi İş kanunun 25/1-II inci fıkrası gereği ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan
haller ve benzeri sebepler dışında sona erenler ile kayıt dışı çalışanların
en son çalıştığı özel sektör işverenine 01/12/2020 tarihinden itibaren
30 gün içerisinde başvurmaları ve işveren tarafından;−Fiilen çalıştırılmaları halinde işverene, prim ödeme gün sayısının 44,15 TL ile çarpımı sonucu bulunacak tutar kadar 4857 sayılı Kanun’un geçici 10’uncu
maddesinden belirtilen fesih yasağı süresini geçmemek üzere destek
verilmesi, −İşe başlatılıp kısa çalışma ödeneğinden yararlanmayan ve
4857 sayılı kanunun geçici 10’uncu maddesi gereği ücretsiz izne çıkarılanlara 4857 sayılı Kanun’un geçici 10’uncu maddesinden belirtilen
fesih yasağı süresini geçmemek üzere günlük 39,24 TL nakdi ücret desteği verilmesi, −İşverene başvurup, başvurusu kabul edilmeyenlere ise
hane başına 4857 sayılı kanunun geçici 10’uncu maddesinden belirtilen
fesih yasağı süresini geçmemek üzere günlük 34,34 TL destek verilmesi, Yönünde düzenleme yapıldı 9) 2019 / Ocak-2020 / Nisan döneminde en az sigortalı bildirimi yapılan aydaki/dönemdeki sigortalı sayısına
ilave olarak veya 17/04/2020 tarihinden sonra SGK’da tescil edilmesi
nedeniyle 2019 / Ocak-2020 / Nisan döneminde işçi çalıştırmayan özel
sektör işyerlerinde 01/12/2020 tarihinden itibaren işe alınanların;- Fiilen çalıştırılması halinde işverene, prim ödeme gün sayısının 44,15 TL
ile çarpımı sonucu bulunacak tutar kadar 4857 sayılı kanunun geçici
10’uncu maddesinden belirtilen fesih yasağı süresini geçmemek üzere
111
TÜRMOB M
m
destek verilmesi, −İşe başlatılıp kısa çalışma ödeneğinden yararlanmayan ve 4857 sayılı kanunun geçici 10’uncu maddesi gereği ücretsiz izne
çıkarılanlara 4857 sayılı kanunun geçici 10’uncu maddesinden belirtilen fesih yasağı süresini geçmemek üzere günlük 39,24 TL nakdi ücret
desteği verilmesi, Yönünde düzenleme yapıldı.10)Basın ve gazetecilik
mesleğinde çalışanların fiili hizmet süresi zammından yararlandırılmalarına ilişkin mevcut hükmün anayasa mahkemesince iptal edilmesi
üzerine karar verilmiş ve iptal kararı nedeniyle oluşacak yasal boşluğun
giderilmesi amacıyla düzenleme yapıldı.
188. 1/11/2020 tarihli ve 7256 sayılı BAZI ALACAKLARIN YENİDEN
YAPILANDIRILMASI İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK
YAPILMASI HAKKINDA KANUN ile kesinleşmiş kamu ve diğer
bazı alacakların yapılandırılırken, yeni bir varlık barışı getirilmiş ve ayrıca Gelir Vergisi Kanunu, Kurumlar Vergisi Kanunu ve Katma Değer
Vergisi Kanunlarında değişiklik yapılmıştır. Yeniden yapılandırmaya
konu olacak alacakların vadesi, 31 Ağustos 2020 tarihi dikkate alınarak
belirlenmiştir. (31/8/2020 tarihinden (bu tarih dâhil) önceki dönemlere,
beyana dayanan vergilerde bu tarihe kadar verilmesi gereken beyannamelere ilişkin vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamlarının 17 Kasım 2020 tarihi itibariyle vadesi geldiği
hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş olanları)Yasa
hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların; 31 Aralık 2020 tarihine kadar ilgili idareye başvuruda bulunmaları gerekmektedir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 93’üncü madde uyarınca;
yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını, maddedeki hükümler çerçevesinde, 30/06/2021
tarihine kadar Türkiye’deki banka veya aracı kuruma bildiren gerçek
ve tüzel kişiler, söz konusu varlıklara serbestçe tasarruf edebileceklerdir. 11/05/2018 tarihli ve 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların
Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
İlişkin Kanuna göre yapılandırılan ve 7256 sayılı Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla anılan Kanun kapsamında ödemeleri devam eden
alacaklar açısından, borçlular talep etmeleri hâlinde 7256 sayılı Kanun
hükümlerinden yararlanabileceklerdir. Kanun kapsamına giren dönemlere ilişkin olup Kanunun yayımı tarihi itibarıyla 213 sayılı Kanunun
15’inci maddesine göre mücbir sebep hali ilan edilmesi nedeniyle be-
112
M Vergi Raporu
m
yanname verme ve ödeme süresi ertelenen vergilerden, ödeme süresinin son günü 2020 yılının Ekim, Kasım veya Aralık ayına tekabül
edecek şekilde belirlenenler hakkında 7256 sayılı Kanun hükümleri uygulanmayacaktır. 31/08/2020 tarihi (bu tarih dâhil) itibarıyla ödenmesi
gerektiği hâlde 7256 sayılı Kanunun yayımı tarihine kadar ödenmemiş
olan; 01/06/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu hükümlerine göre meslek
mensuplarının üyesi oldukları odalara olan aidat borçları ile odaların
Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği’ne olan birlik payı borçları da yeniden yapılandırma kapsamındadır.
189. 521 No.lu VUK Genel Tebliği ile 2020 yılı için yeniden değerleme oranı %9,11 (dokuz virgül onbir) olarak belirlendi.
190. 27/11/2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Bazı
Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 7256 Sayılı Kanun Genel Tebliği (Seri No: 1)”ile Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil
dairelerince takip edilen amme alacakları, il özel idareleri ile belediyeler ve Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıklarına (YİKOB) ait
alacakların yapılandırılmasına ilişkin hükümlerin uygulanmasına dair
usul ve esaslar hakkında açıklamalarda bulunulmuştur.
191. 7256 sayılı Yasa ile Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 93’üncü
madde ile yeni bir varlık barışı düzenlemesi yapılmıştı. Söz konusu
maddeye ilişkin olarak yayımlanan BAZI VARLIKLARIN EKONOMİYE KAZANDIRILMASI HAKKINDA GENEL TEBLİĞ (SERİ
NO: 1)”’de uygulamaya ilişkin usul ve esasları hakkında açıklamalarda
bulunulmuştur. Tebliğ; a) Gerçek ve tüzel kişilerin yurt dışında bulunan
para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının
yurda getirilerek milli ekonomiye kazandırılmasına, b) Yurt içinde bulunan ancak gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazların vergi dairesine bildirilerek kanuni
defter kayıtlarına alınabilmesine, ilişkin açıklamaları kapsamaktadır.
Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını, geçici 93 üncü madde hükümleri çerçevesinde,
30/6/2021tarihine (bu tarih dâhil) kadar Türkiye’deki banka veya aracı
113
TÜRMOB M
m
kurumlara bildiren gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebileceklerdir. Bildirime konu edilecek bu varlıkların
bildirim tarihinden itibaren üç ay içerisinde Türkiye’ye getirilmesi gerekmektedir. Yurt dışında bulunan varlıklar, yurt dışında bulunan banka
veya finansal kurumlardan kullanılan ve 17/11/2020 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 30/6/2021 tarihine kadar
kapatılmasında kullanılabilecektir. Bu takdirde, defter kayıtlarından
düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye’ye getirilme şartı aranmayacaktır. Gerçek ve tüzel kişilerce, yurt
dışında bulunan söz konusu varlıklar, 17/11/2020 tarihinden 30/6/2021
tarihine kadar, Tebliğ Ek-1’de yer alan form ile bankalara veya (menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarına münhasır olmak üzere)
aracı kurumlara bildirilebilecektir. Gerçek ve tüzel kişilerce, söz konusu varlıklara ilişkin olarak vergi dairelerine herhangi bir bildirimde
bulunulmayacaktır. 17/11/2020 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurt dışında bulunan para, altın, döviz,
menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının bu tarihten önce
Türkiye’ye getirilmek suretiyle karşılanmış olması hâlinde, söz konusu
avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla anılan madde hükümlerinden yararlanılabilecektir. Yurt dışında bulunan ancak kapsama
girmeyen varlıkların (örneğin taşınmazların) 30/6/2021 tarihine kadar
kapsamdaki varlıklara dönüştürülmek suretiyle söz konusu madde hükümleri çerçevesinde Türkiye’ye getirilmesi mümkündür. Gelir veya
kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan,
ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan; para, altın, döviz, menkul
kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar, madde kapsamında 30/6/2021 tarihine (bu tarih dâhil) kadar Tebliğ Ek-2’de yer alan
bildirim ile gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi
dairelerine elektronik ortamda bildirilebilecektir. Taşınmazlar dışındaki
bildirime konu varlıkların, gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince banka veya aracı kurumlardaki hesaplara yatırılması gerekmektedir.
Bu minvalde, bildirime konu kıymetlerin banka veya aracı kurumlara
yatırılarak varlıklarının ispatlanması ve banka ve aracı kurumlarca düzenlenmesi zorunlu belgelerle tevsiki şarttır.
192. Kısa çalışma ödeneğinden yararlanmak için son başvuru tarihi
30/6/2020 olarak belirlenmiştir. Bu tarihten sonra kısa çalışma ödene-
114
M Vergi Raporu
m
ğine başvurmak mümkün olmamıştır. 01/12/2020 tarihli 31321 sayılı
Resmi Gazetede yayımlanan 3238 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile bu
süre 31/12/2020 tarihine kadar uzatılmıştır.
193. 6111 sayılı Kanunla düzenlenen “Genç, Kadın ve Mesleki Belge Sahibi
Olanların İstihdamına Yönelik Teşvikten” yararlanma süresi 31/12/2022
tarihine, 7103 sayılı Kanunla düzenlenen “İlave İstihdam Teşvikinden”
yararlanma süresi 31/12/2022 tarihine, 7252 sayılı Kanunla düzenlenen
“Normalleşme Desteğinden” yararlanma süresi 30/6/2021 tarihine, Kadar uzatılmıştı.
194. 02 Aralık 2020 tarihli ve 31322 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7257
sayılı ELEKTRİK PİYASASI KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR Kanun’un 1’inci maddesi ile
Katma Değer Vergisi Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
GEÇİCİ MADDE 41 –18/4/2001 tarihli ve 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanununun ek 1’inci maddesi kapsamındaki devirler katma değer
vergisinden müstesnadır. Bu kapsamda yapılan işlemler için yüklenilen
vergiler, vergiye tabi işlemler nedeniyle hesaplanan vergiden indirilir.
İndirim yoluyla giderilemeyen vergiler iade edilmez. Hazine ve Maliye
Bakanlığı istisna uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”.
195. Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nca 30/11/2020
tarihli “BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA
İLİŞKİN 7256 SAYILI KANUN İÇ GENELGESİ (Seri No: 2020/1)”
yayımlanmıştır.
196. 19 Aralık 2020 tarihinden geçerli olmak üzere vadesine en çok 3 ay kalan senetler karşılığında yapılacak reeskont işlemlerinde uygulanacak
iskonto faiz oranı yıllık yüzde 15,75, avans işlemlerinde uygulanacak
faiz oranı ise yıllık yüzde 16,75olarak tespit edildi.
197. 17.12.2020 tarih ve 31337sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 3307sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 15/6/2012 tarihli ve 2012/3305 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar’da bazı değişiklikler yapıldı. Yapılan değişiklikler özetle aşağıdaki gibidir. Asgari 50 milyon TL tutarındaki elektrik
veya hidrojenle çalışan ulaşım araçları imalatını da içeren sanayi tesisi
115
TÜRMOB M
m
yatırımları ile AR-GE ve çevre yatırımları öncelikli yatırım konuları
arasına alınmıştır. -AR-GE ve çevre yatırımlarının öncelikli yatırım
konuları arasına alınmış olması dolayısıyla; AR-GE ve çevre yatırımlarının KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti ve faiz veya kâr payı
desteğinden yararlandırılacağına ilişkin 19’uncu madde düzenlemesi
yürürlükten kaldırılmıştır. Düzenleme 17/12/2020 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir. AR-GE ve çevre yatırımları kapsamında desteklerden
yararlanacak yatırımlar için bankalardan kullanılacak en az bir yıl vadeli yatırım kredilerinin teşvik belgesinde kayıtlı sabit yatırım tutarının
yüzde yetmişine kadar olan kısmı için ödenecek faizin veya kâr payının
Bakanlıkça da uygun görülmesi halinde azami ilk beş yıl için ödenmek
kaydıyla bütçe kaynaklarından karşılanacağına ilişkin düzenleme kaldırılmıştır. Düzenleme 17/12/2020 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.
Asgari 50 milyon TL tutarındaki elektrik veya hidrojenle çalışan ulaşım
araçları imalatını da içeren sanayi tesisi yatırımları ile AR-GE ve çevre
yatırımlarında faiz veya kâr payı desteği tutarı sabit yatırım tutarının
yüzde onunu geçmemek kaydıyla on milyon Türk Lirasını geçemeyecektir. Söz konusu düzenleme 20/11/2020 tarihinden geçerli olmak
üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kararın 8 inci maddesinin
birinci ve altıncı fıkraları ile 17 nci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen yatırımlar için uygulanmak üzere T.C. Merkez Bankası kaynaklı
TL cinsinden “Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi” için beş puanın Bakanlıkça da uygun görülmesi halinde azami ilk beş yıl için ödenmek
kaydıyla bütçe kaynaklarından karşılanabileceği düzenlenmiştir. 1 Söz
konusu düzenleme 20/11/2020 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı
tarihinde yürürlüğe girmiştir. -Yatırım teşvik belgeleri kapsamında elemanları dizili baskılı devre kartı (PCBA) üretiminden başlayan cep telefonu üretimine yönelik yatırımlar için, üretim kapasitesiyle uyumlu
olmak ve cep telefonu üretiminde kullanılmak kaydıyla yarı demonte haldeki (SKD) aksam ve parçaların 31 Ağustos 2021 tarihine kadar
gümrük vergisi muafiyeti sağlanmaksızın ithal edilebilecektir. Düzenleme 1/7/2020 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe
girmiştir. İstanbul ili hariç olmak üzere, US-97 kodu 2710.8.02 olan
ferro-krom üretimine yönelik yatırımlar Bölgesel teşvik uygulamaları
kapsamına dahil edilmiştir. Düzenleme 17/12/2020 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir. Hangilerinden yararlandırılacağı, Program Değerlendirme Komitesi tarafından belirlenir. Bu yatırımlar için birinci fıkradaki
116
M Vergi Raporu
m
koşullar ve üçüncü fıkradaki Komisyon değerlendirmesi aranmaksızın
teşvik belgesi düzenlenir. Öncelikli yatırım konuları MADDE 17 - (1)
Aşağıda belirtilen yatırım konuları 5 inci bölgede uygulanan bölgesel
desteklerden faydalanabilir. Ancak bu yatırımlar, 6 ncı bölgede yer almaları halinde bulunduğu bölge desteklerine tabidir.
198. 23 Aralık2020 tarihli ve 31343sayılı Resmi Gazetede yayımlanan
3318 sayılı Cumhurbaşkanı Kararına Ekli Kararın 1’incimaddesiile
24/12/2007 tarihli ve 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi
Oranlarının Tespitine İlişkin Kararın geçici 6’ncı maddesinde yer alan
31/12/2020 ibareleri 31/05/2021 şeklinde değiştirilmiştir. Buna göre
24/12/2007 tarihli ve 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi
Oranlarının Tespitine İlişkin Karara 31 Temmuz 2020 tarihli ve 31202
sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2812 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı
ile eklenen Geçici 6’ncımadde uyarınca 31Mayıs 2021tarihine kadar;
- Bazı mal ve hizmetlere uygulanmakta olan katma değer vergisi oranları %18’den %8’e, −Bazı mal ve hizmetlere uygulanmakta olan katma
değer vergisi oranları ise %8’den %1’e, indirilmiştir. Ayrıca; 23 Aralık
2020 tarihli ve 31343sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 3318 sayılı
Cumhurbaşkanı Kararının Eki Kararın 2’ncimaddesiile 24/12/2007 tarihli ve 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının
Tespitine İlişkin Karara geçici 8’incimadde eklenmiştir. Söz konusu
geçici 8’inci madde uyarınca; 23 Aralık 2020 tarihinden itibaren Sağlık
Bakanlığınca onaylanan Covid-19 aşılarının 31 Aralık 2021 tarihine kadar (bu tarih dahil) teslimlerinde KDV oranı %1’e indirilmiştir.
199. 328 sayılı Cumhurbaşkanı Kararında 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı
Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı listenin (B) cetvelinde
yer alan bazı tütün ürünlerine ilişkin asgari maktu ve maktu vergi tutarları değiştirilmeksizin vergi oranları indirildi.
200. 102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 376’ncıMaddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ’de değişiklik yapıldı. Bu değişiklikler temel itibariyle aşağıdaki gibidir. -Sermaye ile kanuni yedek
akçeler toplamının en az yarısının karşılıksız kalması durumunun; za-
117
TÜRMOB M
m
rarın, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısına eşit veya bu
tutardan çok ve üçte ikisinden az olması hali olduğu belirtildi. -Sermaye
ve kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının özvarlık içerisinde
korunması şartıyla, sermaye asgari sermaye tutarına kadar indirilebilecektir. -Sermaye tamamlama fonu yalnızca zararların mahsup edilmesi
suretiyle kullanılabilecektir. -Tebliğin kur farklarından doğan zararlara
ilişkin geçici 1’inci maddesinde değişiklik yapılarak 01/01/2023 tarihine kadar, Kanunun 376’ncı maddesi kapsamında sermaye kaybı veya
borca batık olma durumuna ilişkin yapılan hesaplamalarda, henüz ifa
edilmemiş yabancı para cinsi yükümlülüklerden doğan kur farkı zararlarının tamamının dikkate alınmayabileceği düzenlemesine ek olarak
2020 ve 2021 yıllarında tahakkuk eden kiralamalardan kaynaklanan
giderler, amortismanlar ve personel giderlerinin toplamının yarısının
dikkate alınmayabileceği ve bu tutarların belirlenmesinde mükerrerlik
oluşmayacak şekilde hesaplama yapılacağı ve yapılacak hesaplamalara
ilişkin olarak 13 üncü madde uyarınca hazırlanan finansal tablolarda
herhangi bir kayda yer verilmeyerek, bu durumun bilgi mahiyetinde
dipnotlarda gösterileceği belirtilmiştir.
201. 4857 sayılı İş Kanunun geçici 10’uncu maddesinde belirtilen;-Fesih
yasağı 17/3/2021 tarihine, -İşverenin, işçilerini ücretsiz izne çıkarma
yetkisi 17/03/2021tarihine, Uzatılmıştır.
202. 7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun3 üncü maddesi ile 4
üncü maddesinde (onüçüncü ve ondördüncü fıkraları hariç) yer alan
başvuru ve ilk taksit ödeme süreleri, anılan maddelerde belirtilen sürelerin bitiminden itibaren bir ay uzatılmıştır.
203. 2021yılında uygulanacak çevre temizlik vergisi tutarları arttırıldı.
Konutlara ait çevre temizlik vergisi; su tüketim miktarı esas alınmak
suretiyle metreküp başına büyükşehir belediyelerinde 50 kuruş,diğer
belediyelerde 38 kuruş olarak hesaplanacaktır. - Kalkınmada öncelikli yörelerdeki belediyeler ile nüfusu 5000’den az olan belediyelerde
bulunan konutlara ait çevre temizlik vergisi su tüketim miktarı esas
alınmak suretiyle metreküp başına 19 kuruş olarak hesaplanacaktır. İş
yeri ve diğer şekillerde kullanılan binalara ait çevre temizlik vergisi,
belediyelerce binaların tarifedeki derecelere intibak ettirilmesi üzerine
118
M Vergi Raporu
m
her yılın Ocak ayında yıllık tutarı itibarıyla tahakkuk etmiş sayılacaktır.
-Büyükşehir belediyelerinde çevre temizlik vergisi, diğer belediyelerde
uygulanan çevre temizlik vergisi tutarları %25 artırılarak uygulanır. İş
yeri ve diğer şekilde kullanılan binalarla ilgili olarak tahakkuk eden bu
vergi, her yıl, emlak vergisinin taksit sürelerinde ödenir. Buna göre 1.
taksit Mart-Nisan-Mayıs ayı, 2. Taksit ise Kasım ayı sonuna kadar ödenir. Verginin mükellefi, binaları kullananlardır.
204. Gelir İdaresi Başkanlığı Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı 30 Aralık
2020 tarihli ve 367714 sayılı Özelgede, serbest muhasebeci mali müşavir olarak faaliyette bulunduğunu ve mesleğin icrası sırasında meslek
mensubunun kusurundan dolayı oluşabilecek risklere karşı yaptırdığı
mesleki sorumluluk sigortasına ilişkin ödemelerin gider kaydedilmesi
hususunda tereddüt hasıl olduğu belirtilerek konu hakkındaki görüş talep eden meslek mensubuna aşağıdaki görüşü vermiştir. “Bu hüküm ve
açıklamalara göre, meslek mensupları tarafından, mesleki faaliyetlerini
ifa ederken meydana gelen zarar, ziyan ve tazminatların karşılanması
amacıyla yaptırılan mesleki sorumluluk sigortalarına ilişkin ödemelerin, mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesine yönelik bir
gider olarak kabul edilmesi ve serbest meslek kazancının tespitinde hasılattan indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır. Buna göre,
mesleki sorumluluk sigortasına yönelik yaptığınız ödemeleri, Gelir
Vergisi Kanunu’nun 68 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı
bendine göre serbest meslek kazancınızın tespitinde gider olarak indirim konusu yapmanız mümkün bulunmaktadır.
205. Türk Ticaret Kanunu’nun 1530 uncu maddesinin yedinci fıkrası uyarınca mal ve hizmet tedarikinde alacaklıya yapılan geç ödemelere ilişkin
temerrüt faiz oranının sözleşmede öngörülmediği veya ilgili hükümlerin geçersiz olduğu hallerde uygulanacak faiz oranı, 1 Ocak 2021tarihinden itibaren yıllık yüzde 18,25 ve alacağın tahsili masrafları için
talep edilebilecek asgari giderim tutarı 385,00 Türk lirası olarak ilan
edilmiştir.
206. 30 Aralık 2020 tarihli ve 31350 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan
7261 sayılı Türkiye Çevre Ajansının Kurulması ile Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla, - Çevre Ajansı kurulması, -Kısa
süreli elektrikliskuter kiralama imkânı veren paylaşımlı elektrikli sku-
119
TÜRMOB M
m
ter işgallerinin 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununa göre işgal harcına tabi olması,-7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması
ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna ilişkin değişiklik yapılması, Çevre Kanunu, Geri Kazanım Katılım Payına yönelik idari para cezaları, Ambalajlar için depozito uygulamasının 1 Ocak
2022 tarihine ertelenmesi konularında düzenlemeler yapıldı.
207. Gelir İdaresi Başkanlığı’nca 09/10/2020 tarihinde yayımlanan “e-Defter Saklama Kullanıcı Kılavuzu” ile 2020 ve müteakip yıllara ait e-Defter dosyaları ile bunlara ilişkin berat dosyalarının ikincil kopyalarının
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) bilgi işlem sistemlerinde saklanmasına ilişkin usul ve esaslar açıklanmıştır. Buna göre e-Defter ve berat
dosyalarının ikincil kopyalarının saklanmak üzere GİB’in bilgi işlem
sistemlerine aktarımı konusunda; 2020 yılı için özel aktarım tarihleri belirlenmekle beraber 2021 yılı aylık veya 3 aylık (geçici vergi dönemleri bazında) olarak berat dosyası yükleyenler için; e-Defterlerin
oluşturulması, imzalanması ve bunlara ait berat dosyalarının e-Defter
uygulamasına yükleme süresinin son gününü takip eden onbeşinci günü
son aktarım zamanı olarak belirlenmiştir.
208. 31 Aralık 2020 tarihli (5. Mükerrer) 31351 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7262 sayılı Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanunun26’ncı maddesi ile 5941 sayılı Çek
Kanununun geçici 3 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yapılan değişiklikle “üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek
için muhatap bankaya ibrazının geçersiz olmasına ilişkin düzenlemenin
yürürlük tarihi 31 Aralık 2020 tarihinden 31 Aralık 2021 tarihine” uzatıldı.
209. 1 Aralık 2020 tarihli (5. Mükerrer) 31351 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 7262 sayılı Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanunun 27-34’üncü maddelerinde 6102
sayılı Türk Ticaret Kanunu’na ilişkin değişiklikler yapılmıştır. Yapılan
değişiklikle Ticaret Bakanlığı’na, pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ile genel kurul toplantı ve müzakere defterinin elektronik ortamda
tutulmasını zorunlu kılma konusunda yetki verildi. Ayrıca Türk Ticaret
Kanunun hamiline yazılı pay sahipliği ile cezaları konularında da değişiklikler yapıldı.
120
M Vergi Raporu
m
210. Anayasa Mahkemesi’nin resmi internet sitesinde yer alan açıklamaya
göre, 6 Ocak 2021 tarihli toplantısında E.2019/100 numaralı dosyada,
7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’un 5.
maddesinin (4) numaralı fıkrasının (a) bendinin ikinci cümlesinde yer
alan “...ancak bu madde hükmünden yararlanılamaz.” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın reddine karar verdi. Böylelikle
7143 sayılı Kanun gereğince matrah ve vergi artırımında bulunmasına
rağmen ödeme koşullarını yerine getirmeyen mükellef hakkında vergi
incelemesi ve tarhiyat yapılmasına imkân sağlayan kuralın yürürlüğü
devam edecektir.
211. 19/10/2019 tarihli ve 30923 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 1 Sıra
No.lu Elektronik Defter Genel Tebliğinde değişiklik yapan 3 Sıra No.
lu Elektronik Defter Tebliğin “4.3.4” bölümünde aylık dönemler için
oluşturulacak e-Defterlerin berat dosyalarının aylık veya geçici vergi
dönemleri bazında yüklenebilmesi imkanı getirilmiştir. Mükellefler
e-Defterlerinin berat dosyalarının aylık veya geçici vergi dönemleri
bazında yüklenebilmesi ile ilgili tercihlerini, 31 Ocak 2021 tarihine kadar e-Defter uygulaması üzerinden yapabileceklerdir. Bu tarihten sonra
yapılan seçimin değiştirilmesi mümkün bulunmamaktadır ve söz konusu yükleme tercihi ilgili hesap dönemini kapsamaktadır. Tercihlerini
31/01/2021 tarihine kadar bildirmeyen mükellefler, 2021 hesap dönemi
berat dosyaları için Aylık yükleme seçeneğini tercih etmiş olarak değerlendirileceklerdir.
212. 07.12.2019 tarih ve 30971 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7193
sayılı DİJİTAL HİZMET VERGİSİ İLE BAZI KANUNLARDA VE
375 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMEDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA Kanun ile 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nda yapılan düzenlemeler ile Değerli Konut Vergisi ihdas
edilmişti. Daha sonra 20.02.2020 tarih ve 31045 sayılı Resmi Gazetede
yayımlanan 7221 sayılı COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ İLE BAZI
KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA Kanun ile
Emlak Vergisi Kanunu’nun “Değerli Konut Vergisi” ile ilgili düzenlemelerinde bazı değişiklikler yapılmıştı. 27.12.2020 tarihli ve 31349
(1.Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 78 Seri No.lu Emlak
121
TÜRMOB M
m
Vergisi Kanununu Genel Tebliğinde 2021 yılı değerli konut vergisi uygulamasına ilişkin açıklama yapılmış ve 2021 yılında uygulanacak olan
1319 sayılı Kanunun 42’ncimaddesinde yer alan tutar, 2020 yılına ait
tutarın 2020 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranının yarısı olan
(%9,11/2=) %4,555 (dört virgül beşyüzellibeş) oranında arttırılması suretiyle 5.227.000 Türk Lirası olarak tespit edilmiştir.
213. Anayasa Mahkemesi’nin 2017/30526başvuru numaraları bireysel başvuruya ilişkin 18.11.2020 tarihinde verdiği ve 20.01.2021 tarihli ve
31370 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan kararıyla sahte fatura kullanma sebebiyle kesilen vergi ziyaı cezasının iptali istemiyle açılan davada; “fatura düzenleyicisi mükellefin faaliyetinin gerçek olduğu yolunda
başka mahkemeler tarafından verilen kararların dikkate alınmamasının
hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edilmediğine” karar verdi. Kararın gerekçesi olarak ise Anayasa Mahkemesi’nin bir üst temyiz
mercii niteliğinde olmadığı dolayısıyla başvurucunun iddialarının mahkemelerce delillerin değerlendirilmesi ve hukuk kurallarının yorumlanmasına ilişkin olduğu, mahkemenin karar gerekçesinde bariz takdir
hatası veya açık bir keyfilik olmadığından, başvurucunun iddiasının
açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna
karar verdi.
214. Gelir İdaresi Başkanlığı Tebliğ düzenlemesi ile İçişleri Bakanlığınca
alınan tedbirler kapsamında geçici süreliğine faaliyetlerine tamamen
ara verilmesine/faaliyetlerinin tamamen durdurulmasına karar verilen
işyerlerinin bulunduğu sektörlerde faaliyette bulunan mükelleflerin 1
Aralık 2020 tarihi ile faaliyetlerine tekrar başlamaları uygun görülen
tarih aralığında mücbir sebep halinde olduğunu ilan etmiştir. İçişleri
Bakanlığı’nca yapılan düzenlemeler kapsamında mücbir sebep hali
kapsamında giren mükellef grupları aşağıdaki gibi olduğu tespit edilmektedir. Sinema salonları, kahvehane, kıraathane, kır bahçesi, internet
kafe/salonu, elektronik oyun salonları, bilardo salonları, lokaller ve çay
bahçeleri ile halı sahalar, Yüzme havuzu,hamam,sauna,masaj salonu
ve lunaparklar, Tamamen kapatılmayan işletmeler mücbir sebep kapsamında değillerdir. Örneğin kafe ve restoran tarzı sadece paket servis
veya gelal şeklinde hizmet veren işletmeler mücbir sebep kapsamına
girmemektedir. Faaliyet alanlarının tespit edilmesinde 25 Ocak 2021
122
M Vergi Raporu
m
tarihi itibarıyla vergi dairesi kayıtlarındaki ana faaliyet kodu dikkate
alınacaktır. Mükellefin vergi dairesi kayıtlarındaki ana faaliyet kodunun
bu sektörler arasında bulunmamasına rağmen ana faaliyet alanı olarak
bu sektörlerden herhangi birisinde fiilen iştigal ettiğini ispat ve tevsik
etmesi halinde, fiilen iştigal edilen ana faaliyet alanı dikkate alınacaktır.
215. Bankaların sorumlu oldukları karşılıksız çeklerin üst tutarı, 29 Ocak
2021 tarihinden geçerli olmak üzere 2.225 TL’den 2.670 (ikibinaltıyüzyetmiş) Türk Lirasına yükseltildi. 2010/2 sayılı Tebliğden önce bastırılan çeklerden ötürü her bir çek yaprağı içinse bu tutar 1.680 TL olmuştur.
216. 30.01.2021 tarihli ve 31380 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan TÜRK
PARASI KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA 32 SAYILI KARARA
İLİŞKİN TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2008-32/34)’DE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2021-32/59)ile 30 Ocak
2021 tarihinden itibaren Türkiye’de yerleşik kişilerin Kültür ve Turizm
Bakanlığından belgeli konaklama tesislerinde akdedecekleri konaklama hizmet sözleşmeleri, döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak
kararlaştırılabilecektir.
217. Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin 5.000 TL’yi aşan mal ve
hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu
(FormBa)”ile; mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına
İlişkin Bildirim Formu (FormBs)” ile bildirmeleri yükümlülüğü bulunmaktadır. Mükellefler söz konusu bildirim formlarını, aylık dönemler
halinde düzenlemek ve takip eden ayın birinci gününden itibaren son
günü akşamı saat 24:00’e kadar sistem üzerinden onaylamak suretiyle
göndermekle yükümlüdürler. Buna ilişkin değişiklikler aşağıdaki gibidir. 1) Vergi Usul Kanunu kapsamında elektronik olarak düzenlenen belgeler, 2021 yılının Temmuz ayına ilişkin dönemden itibaren
FormBave FormBs bildirimlerine dâhil edilmeyecektir. Elektronik
belge düzenlemesine ilişkin usul ve esaslar, temel olarak 509 sıra No.
lu VUK Genel Tebliğinde yer almaktadır. 2) Buna göre ilk uygulama,
Temmuz ayına ilişkin düzenlenen formların verileceği Ağustos ayı bildirimleri için geçerlidir. 3) Bir kişi veya kurumdan yapılan mal ve/veya
hizmet alış tutarları ile bir kişi veya kuruma yapılan mal ve/veya hizmet
123
TÜRMOB M
m
satış tutarlarına ilişkin 5.000 TL tutarındaki haddin belirlenmesinde,
elektronik olarak ve kâğıt ortamında düzenlenen tüm belgelerin birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu haddin aşılması halinde sadece
kâğıt ortamında düzenlenen belgeler bildirimlere dâhil edilecektir. Bildirim verme yükümlülüğü bulunan ancak, tüm alış ve satışları belirtilen
haddin altında kalan veya elektronik belge olarak düzenlenen belgelerden oluşan mükelleflerin, FormBave/veya FormBs bildirimlerini “Ba/
Bs bildiriminde beyan edilecek bilgim bulunmamaktadır.” kutucuğunu
işaretlemek suretiyle vermeleri gerekmektedir.
218. 29/01/2021 tarihli ve 3470 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 16/5/2012
tarihli 6306 sayılı AFET RİSKİ ALTINDAKİ ALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA KANUN kapsamında riskli yapıların bulunduğu yerlerde dönüşüm projeleri çerçevesinde taşınmaz maliklerine
ait mevcut alanının bir buçuk katına kadar olan yeni inşaat alanında yapılacak olan konutlara ilişkin inşaat taahhüt işlerinde KDV oranı %1’e
indirildi. Karar, 30 Ocak 2021 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.
219. 29 Ocak 2021 tarihli ve 3469 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunun 39’uncu maddesi ile aşağıdaki hizmetlere
uygulanmakta olan iletişim vergisi oranları 30 Ocak 2021 tarihinden
itibaren %7,5’den % 10’a çıkartıldı.
220. 3471 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca 4760 sayılı ÖTV Kanununa ekli (II) sayılı listede yer alan binek otomobilleri ve esas itibariyle
insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu taşıtlardan sadece elektrik motorlu olanların özel tüketim vergisi oranları arttırılmıştır. Sadece
elektrik motorlu olanlardan -Motor gücü 85 kW’ı geçmeyenlerin ÖTV
oranı %3 den %10’a - Motor gücü 85 kW’ı geçen fakat 120 kW’ı geçmeyenlerin ÖTV oranı %7 den %25’e - Motor gücü 120 kW’ı geçenlerin ÖTV oranı %15 den %60’a yükseltilmiş olup; Karar 2 Şubat 2021
tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.
221. 3491sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yıllara yaygın inşaat işlerinde
tevkifat oranı, gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri için 1 Mart 2021
tarihinden itibaren geçerli olmak üzere %3’den, %5’e çıkarıldı. Bu oran
daha önce 1 Ocak 2007 tarihinden itibaren %7’den %3’e düşürülmüştü.
124
M Vergi Raporu
m
222. 3490 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 1 Ocak 2021 tarihinden itibaren
başlayan vergilendirme dönemi kazançlarına uygulanmak üzere kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde, aşan kısma
münhasır olmak üzere, yatırımın maliyetine eklenenler hariç, işletmede
kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr
payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10’u gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınamayacaktır. Kredi kuruluşları,
finansal kuruluşlar, finansal kiralama, faktöringve finansman şirketleri
kapsam dışındadır. 2021/ 1’inciGeçici Vergilendirme Dönemi Beyanlarından itibaren bu durum dikkate alınmalıdır.
223. 3Şubat 2021 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 7263 sayılı Kanun ile
4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ile 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında
Kanun’da bazı değişiklikler yapıldı. Buna göre;
• 4691 sayılı Kanun kapsamında Teknoloji Geliştirme Bölgesinde faaliyet gösteren girişimcilerin projelerinin tamamlanma tarihinden
itibaren yönetmelikle belirlenen şartlar dahilinde yeni bir proje sunmamaları ve ilgili mevzuat çerçevesinde yönetici şirkete iletmekle
yükümlü oldukları bilgi ve belgeleri süresinde iletmemeleri halinde, sözleşme fesholunmuş sayılacaktır. Fesih tahliye nedenidir.
• 1Ocak 2022 tarihinden itibaren 4691 sayılı Kanun kapsamında yıllık beyanname üzerinden istisna edilen kazançları tutarı 1.000.000
Türk lirası ve üzerinde olan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri tarafından, bu tutarın yüzde ikisi pasifte geçici bir hesaba aktarılacaktır. Aktarılması gereken tutar yükümlülüğü, yıllık bazda
20.000.000 Türk lirası ile sınırlıdır. Bu tutarın, geçici hesabın oluştuğu yılın sonuna kadar Türkiye’de yerleşik girişimcilere yatırım
yapmak üzere kurulmuş girişim sermayesi yatırım fonu paylarının
satın alınması veya girişim sermayesi yatırım ortaklıkları ya da bu
Kanun kapsamındaki kuluçka merkezlerinde faaliyette bulunan
diğer girişimcilere sermaye olarak konulması şarttır. Söz konusu
tutarın ilgili yılın sonuna kadar aktarılmaması durumunda, 4691
sayılı Kanun kapsamında yıllık beyanname üzerinden istisna edilen kazançlar tutarının yüzde yirmisi, ilgili yılda yararlanılan gelir
125
TÜRMOB M
m
ve kurumlar vergisi istisnasına konu edilemez. Bu tutar nedeniyle
zamanında alınmayan vergiler vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın
tarh edilir.
• Yönetici şirketlerin 4691 sayılı Kanun uygulaması kapsamında
elde ettikleri kazançlar ile Bölgede faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, münhasıran bu Bölgedeki yazılım,
tasarım ve AR-GE faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlarının gelir
ve kurumlar vergisinden müstesna tutulmasına düzenlenenin süresi
31/12/202 8tarihine kadar uzatılmıştır.
• 4691 sayılı Kanun kapsamında Teknoloji Geliştirme Bölgesinde
çalışan AR-GE, tasarım ve destek personelinin bu görevleri ile ilgili ücretlerine tanınan vergi istisnası kaldırılmış olup; 31/12/2028
tarihine kadar, bölgede çalışan AR-GE, tasarım ve destek personelinin bu görevleri ile ilgili ücretleri üzerinden asgari geçim indirimi
uygulandıktan sonra hesaplanan gelir vergisi; verilecek muhtasar
beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden indirilmek suretiyle
terkin edilecektir. Bu kapsamdaki ücretlere ilişkin düzenlenen kağıtlar damga vergisinden istisnadır. Dolayısıyla 2021 yılında 4691
sayılı Kanun kapsamında ücret geliri elde edenlerin elde etmiş oldukları ücret gelirleri ile ilgili yıllık beyanname verilip verilmeyeceğine ilişkin olarak Gelir Vergisi Kanunu’nun 86’ncımaddesi
düzenlemelerini dikkate almaları gerektiği değerlendirilmektedir.
Gelir vergisi stopajı ve sigorta primi işveren hissesine ilişkin teşviklerden yararlanacak olan destek personeli sayısı, AR-GE ve tasarım
personeli sayısının yüzde onunu aşamaz. Toplam personel sayısı on
beşe kadar olan Bölge firmaları için bu oran yüzde yirmi olarak
uygulanacaktır.
• 4691 sayılı Kanunun kapsamında Bölgede yer alan işletmelerde gelir vergisi stopajı teşvikine konu edilen toplam çalışma sürelerinin
yüzde yirmisini aşmamak kaydıyla ilgili personelin Bölge dışında
geçirdikleri süreler de gelir vergisi stopajı teşviki kapsamında değerlendirilir. Yüzde yirmi olarak belirlenen bu oran Cumhurbaşkanı
tarafından yüzde elliye kadar artırılabilir.
• 4691 sayılı Kanun kapsamındaki projelerin finansmanında kullanılmak üzere gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri tarafından
126
M Vergi Raporu
m
sağlanan sermaye desteklerinin, beyan edilen gelirin veya kurum
kazancının yüzde onunu ve öz sermayenin yüzde yirmisini aşmamak üzere, ticari kazancın ve kurum kazancının tespitinde indirim
konusu yapılabilmesine yönelik düzenlemenin süresi 31/12/2023
tarihinden 31/12/2028 tarihine uzatılmıştır. Ayrıca indirim konusu yapılabilecek tutara ilişkin üst sınır 500.000 TL’den 1.000.000
TL’ye yükseltilmiştir. Öte yandan bu kapsamdaki projelerin finansmanında kullanılmak üzere gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri
tarafından sağlanan sermaye desteklerinin aktarımından itibaren en
az dört yıl boyunca ilgili şirketlerde kalmaması, payların satılması
ya da yatırılan sermayenin kısmen ya da tamamen geri alınması halinde indirim dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmemiş vergiler
gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir.
• 5746 sayılı Kanun kapsamında çalışan Ar-Ge, tasarım ve destek
personellerine tanınan ücret istisnası kaldırılmış olup; Kanun kapsamında çalışan Ar-Ge ve destek personeli ile Kanun kapsamında
sayılan kurum ve kuruluşlar tarafından desteklenen tasarım projelerinde ve tasarım merkezlerinde çalışan tasarım ve destek personelinin; bu çalışmaları karşılığında elde ettikleri ücretlerinin doktoralı
olanlar ile desteklenecek program alanlarından birinde en az yüksek lisans derecesine sahip olanlar için yüzde doksan beşi, yüksek
lisanslı olanlar ile desteklenecek program alanlarından birinde lisans derecesine sahip olanlar için yüzde doksanı ve diğerleri için
yüzde sekseni, verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk
eden vergiden indirilmek suretiyle terkin edilecektir.
• 5746 sayılı Kanunun 3’üncü maddesine eklenen 13’üncü fıkra hükmü uyarınca; Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bütçesinden teknoloji,
teknolojik üretim ve yenilik faaliyetlerini desteklemek amacıyla
girişim sermayesi fonlarına destek bütçesi aktarılabilir. Girişim sermayesi desteği kapsamında kaynakların aktarıldığı girişim sermayesi fonlarından ya da bu fonların yatırım yaptığı fonların yatırımlarından yararlanan şirketlere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri
tarafından sağlanan sermaye desteklerinin beyan edilen gelirin veya
kurum kazancının yüzde onunu ve öz sermayenin yüzde yirmisini
aşmayan kısmı 193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesi uyarınca ticari
127
TÜRMOB M
m
kazancın ve 5520 sayılı Kanunun 10 uncu maddesine göre kurum
kazancının tespitinde indirim konusu yapılır. Bu kapsamda yapılacak indirim tutarı yıllık 1.000.000 Türk lirasını aşamaz. Bu oranları
ve parasal sınırı yarısına kadar indirmeye veya dört katına kadar
artırmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir. Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri tarafından girişim sermayesi yoluyla destek almış firmalara sağlanan sermaye desteklerinin aktarımından itibaren en az dört
yıl boyunca ilgili şirketlerde kalmaması, payların satılması ya da
yatırılan sermayenin kısmen ya da geri alınması halinde Kanunun
4/4’üncümaddesi hükümleri uygulanacaktır.
• 1/1/2022 tarihinden itibaren yıllık beyanname üzerinden yararlanılan Ar-Ge ve Tasarım indirimi tutarı 1.000.000 Türk lirası ve üzerinde olan kurumlar vergisi mükellefleri tarafından, bu tutarın yüzde ikisi pasifte geçici bir hesaba aktarılacaktır. Aktarılması gereken
tutar yükümlülüğü, yıllıkbazda 20.000.000 Türk lirası ile sınırlıdır.
224. 05.02.2021 tarihli ve 31386 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan KATMA
DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO: 34)ile 26/4/2014tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Katma Değer Vergisi
Genel Uygulama Tebliği’nde bazı değişiklikler yapılmıştır. Yapılan değişiklikler özetle aşağıdaki gibidir.
• İşleme taraf hem alıcı hem de satıcı mükellefin mücbir sebep kapsamında bulunması halinde, söz konusu alımlarda genel hükümler
çerçevesinde tevkifat uygulamasına devam olunacaktır. Faturasında
Türk Lirası karşılığı gösterilen hizmet ihraçlarında, bedelin Türk
Lirası olarak Türkiye’ye getirildiğini tevsik eden belgelerle KDV
iadesi alınabilecektir. KDV iade alacağı ÖTV Kanunundan doğan
borçlara (ÖTV’ye tabi olan malların indirimli oran uygulanmak suretiyle tesliminden kaynaklanan KDV iade alacağının, bu mallara
ilişkin ÖTV borçlarına mahsuben iadesi hariç) mahsup edilemez.
• 213 sayılı Kanunun “İzaha davet” başlıklı 370 inci maddesinin (b)
fıkrası uygulaması kapsamında, sahte veya muhteviyatı itibariyle
yanıltıcı belge kullanmaya ilişkin ön tespit yazısına konu beyanlarını düzeltmeyen mükellefler özel esaslara alınacaktır. İstanbul
128
M Vergi Raporu
m
Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi (İSMEP)
kapsamında, İstanbul Valiliğine bağlı olarak faaliyet gösteren İstanbul Proje Koordinasyon birimine yapılacak teslim ve hizmetler,
finansmanı yabancı devletler, uluslararası kurum ve kuruluşlarca
karşılanmak şartıyla 31/12/2025 tarihine kadar KDV’den müstesnadır.
• 2021 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali müsabakalarına ilişkin olmak
üzere Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA), katılımcı futbol kulüpleri ve organizasyonda görevli tüzel kişilerden iş yeri,
kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanlara, bu müsabakalar
dolayısıyla yapılacak mal teslimleri ve hizmet ifaları ile bunların bu
müsabakalar dolayısıyla yapacakları mal teslimleri ve hizmet ifaları katma değer vergisinden müstesnadır. Millî Eğitim Bakanlığına
bilgisayar ve donanımlarının bedelsiz teslimleri ile bunlara ilişkin
yazılım teslimi ve hizmetleri, bu mal ve hizmetlerin bağışı yapacak
olanlara teslim ve ifası 31/12/2023 tarihine kadar Katma Değer Vergisinden müstesnadır.
• 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanununun ek 1’inci maddesi
kapsamındaki devirler katma değer vergisinden müstesnadır. Bu
kapsamda yapılan işlemler için yüklenilen vergiler, vergiye tabi
işlemler nedeniyle hesaplanan vergiden indirilir. İndirim yoluyla giderilemeyen vergiler iade edilmez. İndirimli orana tabi konut
teslimleri nedeniyle iade talebinde bulunulabilmesi için konutların
tamamlanarak alıcılara fiilen teslim edildiğinin tevsiki gerekmektedir. Gayrimenkul satışlarında mülkiyetin devri ise gayrimenkulün
tapuda alıcı adına tescil edilmesi suretiyle gerçekleşmektedir. Yapı
kullanma izin belgesi bulunan ve tapuda mülkiyet devri gerçekleşen konutlara ilişkin KDV iade talepleri, konutun fiilen kullanımına
ilişkin başkaca bir belge aranmasına veya bu bağlamda bir yoklama
yapılmasına gerek bulunmaksızın değerlendirmeye alınacaktır.
225. 3516 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile serbest bölgelerde ürettikleri
ürünleri yurt dışına ihraç eden mükelleflerin istihdam ettikleri personele ödedikleri ücretler üzerinden asgari geçim indirimi uygulandıktan
sonra hesaplanan gelir vergisini, verecekleri muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden indirilmek suretiyle terkin etmelerine
129
TÜRMOB M
m
ilişkin en az FOB bedeli ihraç oranı 2020 yılı için %85’ten %80’e düşürüldü.
226. 9 Şubat 2021 tarihli ve 31390 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Vergi
Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 509)’nde Değişiklik Yapılmasına
Dair Tebliğ (Sıra No: 526)ile e-belge düzenlemelerine ilişkin 509 sıra
No.lu Tebliğde değişiklik yapıldı. 1. Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşme imzalayan sağlık hizmeti sunucuları ile medikal malzeme ve ilaç/
etken madde temin eden tüm mükelleflere, 1 Temmuz 2021 tarihinden
itibaren e-Fatura uygulamasına geçme zorunluluğu getirildi. 2. 1 Temmuz 2021 tarihinden sonra Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşme imzalayanlar, fatura düzenlemeye başlamadan önce itibaren e-Fatura uygulamasına geçmek zorundadır. 3. e-Arşiv Fatura uygulamasına dahil
olmayan mükelleflerce düzenlenecek faturaların vergiler dahil toplam
tutarının 30 Bin TL’yi (vergi mükelleflerine düzenlenenler açısından
vergiler dahil toplam tutarı 5.000TL’yi) aşan faturalar, Gelir İdaresi Başkanlığının e-Belge düzenleme portaline gerekli entegrasyonları
sağlayarak Başkanlıktan izin alan özel entegratör kuruluşların sistemleri aracılığıyla da düzenlenebilecektir. 4. İlgili hesap dönemi brüt satış
hasılatı(veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) 25 Milyon TL ve üzeri
olan mükelleflerin müteakip hesap döneminin dördüncü ayı başından
itibaren E-İrsaliye düzenlemeleri ve kayıtlı kullanıcılardan e-İrsaliye
olarak almaları zorunluluğu, müteakip hesap döneminin yedinci ayı
başı olarak değiştirildi. Diğer mükelleflerin durumlarında değişiklik yapılmadı. 5. E-adisyon uygulaması zorunluluğu getiriliyor. Gelir İdaresi
Başkanlığının, adisyon belgesi düzenleyen hizmet işletmelerine, yıllık veya aylık satış hasılatı tutarlarını dikkate alarak, geçiş hazırlıkları
için en az 3 ay geçiş süresi vermek ve yazılı bildirim ya da ebelge.gib.
gov.tr adresinde duyurmak suretiyle e-Adisyon uygulamasına geçme
zorunluluğu getirmeye yetkili olduğu belirtildi. 6. Gelir İdaresi Başkanlığı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından yetkilendirilen elektronik sertifika hizmet sağlayıcı kuruluşlarından mali mühür
üretimi konusunda Başkanlıkça belirlenen veebelge.gib.gov.tr internet
adresinde yayımlanan “Mali Mühür Üretimi Başvuru, Değerlendirme
ve İzin Kılavuzu’nda açıklanan teknik koşulları sağlayan kuruluşları
da mali mühür üretimi ve satışı konusunda yetkilendirebilecektir. 7. 1
Mayıs 2021 tarihinden itibaren e-Belgelere İlişkin İptal/İtiraz, İhbar
130
M Vergi Raporu
m
ve İhtarların Bildirilmesi konusunda düzenleme yapılarak, bu Tebliğ
kapsamında düzenlenen e-Belgelere ilişkin olarak 13/1/2011 tarihli ve
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 18 inci maddesinin üçüncü fıkrası
uyarınca noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli
elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılan
ihbar veya ihtarlar ile e-Belge iptal işlemleri Başkanlık bilgi işlem sistemine bildirilmesi zorunludur. 8. Gelir İdaresi Başkanlığının, e-Belge
uygulamalarına geçiş zorunluluğu getirilen mükelleflerin zorunluluklarının başlayacağı tarihe kadar e-Belge uygulamalarından yararlanma
yöntemlerinden herhangi birini seçerek uygulamaya dahil olmamaları
halinde “GİB Portal Yöntemine göre kullanıcı hesaplarını re’sen tanımlamaya yetkili olduğu belirtildi.
227. Meslek mensuplarının mücbir sebep halleri durumunda STK’ya verilecek beyannamenin ertelenmesi konusundaki uğraşlarımız sonuç verdi
ve SGK tarafından düzenleme yapılarak ilgili mevzuat bölümündeki
genelge yayımlanmıştır. Düzenleme tüm taleplerimizi karşılamasa da
meslek mensuplarımız için faydalı bir düzenleme olmuştur. Yapılan düzenlemeye göre; 1. Meslek mensubunun beyannamenin son gününde
−Covid-19 ve diğer bulaşıcı hastalıklar nedeniyle karantina altına alınması veya yatarak tedavi görmesi, −Diğer hastalıklar nedeniyle yatarak
tedavi görmesi,−Tutukluluk veya gözaltına alınması, Nedenleriyle mesleğini yerine getirmesinin imkânsız olduğu durumlarda mücbir sebebin
oluştuğu ayda verilmesi gereken muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin “SGK Bildirimleri” kısmının verilme ve tahakkuk edecek primleri
ödeme yükümlülüğünün beyannamenin yasal verilme süresinin son gününü takip eden günden itibaren 15’inci günün sonuna kadar yapılması
halinde, söz konusu yükümlülükler yasal süresinde yerine getirilmiş,
Sayılacaktır. 2. Muhtasar ve prim hizmet beyannamesini vermeye yetkili meslek mensubunun kendisinin veya birinci dereceden yakınının,
Kuruma verilmesi gereken muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin
“SGK Bildirimleri” kısmının verilmesine ilişkin sürenin bitimine 7 gün
veya daha az sürede vefat etmesi ve işverence yazılı olarak talep edilmesi halinde, söz konusu yükümlülüğün yasal sürenin son gününü takip
eden günden itibaren 7’nci günün sonuna kadar yerine getirilmesi ve
tahakkuk edecek sigorta primlerinin de bu süre içinde ödenmesi halinde
131
TÜRMOB M
m
söz konusu yükümlülükler yasal süresinde yerine getirilmiş sayılacaktır.
228. KDV Uygulama Genel Tebliğinde yapılan değişiklikle kısmı tevkifat
uygulamasında 1 Mart 2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere
değişiklikler yapıldı. 1) Belirlenmiş alıcıların kapsamına sigorta ve reasürans şirketleri, sendikalar ve üst kuruluşları, vakıf üniversiteleri ve
mobil elektronik haberleşme işletmecileri eklendi. 2) Yapım İşleri ile
Bu İşlerle Birlikte İfa Edilen Mühendislik-Mimarlık ve Etüt-Proje Hizmetlerinde tevkifat oranı 3/10’dan, 4/10’a çıkarıldı. Belirlenmiş alıcılar
dışındaki KDV mükelleflerine karşı ifa edilen ve KDV dahil bedeli 5
milyon TL ve üzerinde olan yapım işleri tevkifat kapsamına alındı. 3)
Belirlenmiş alıcılara karşı ifa edilen makine, teçhizat, demirbaş ve taşıtlara ait tadil, bakım ve onarım hizmetlerinde alıcılar tarafından yapılan
tevkifat oranı 5/10’dan (7/10) orana çıkarıldı. 4 ) KDV mükellefleri ile
belirlenmiş alıcılara yapılan fason tekstil ve konfeksiyon işleri, fason
çanta ve ayakkabı dikim işleri ile fason iş yaptıracak olanlara, fason iş
yapacak işletmeleri ve fason iş yapacak işletmelere, fason iş yaptıracak olanları temin etmek suretiyle aracılık hizmeti aracılık hizmetlerinde, alıcılar tarafından (5/10) oranında yapılan KDV tevkifatı oranı
7/10’a çıkarıldı. 5) KDV mükellefleri ile belirlenmiş alıcılara yapılan
Temizlik, Çevre ve Bahçe Bakım Hizmetlerinde 7/10) oranında yapılan
KDV tevkifatı oranı 9/10’a çıkarıldı. 6) KDV mükellefleri ile belirlenmiş alıcılara yapılan yük taşımacılığı hizmeti tevkifat kapsamına alındı.
Yük taşımacılığı hizmeti alımlarında (2/10), servis taşımacılığı hizmeti
alımlarında ise (5/10) oranında KDV tevkifatı uygulanacaktır. 7) Baskı
ve basım hizmetlerinde alıcılar tarafından (5/10) oranında yapılan KDV
tevkifatı oranı 7/10’a çıkarıldı. 8)5018 sayılı Kanuna ekli cetveller kapsamındaki idare, kurum ve kuruluşlar, kanunla kurulan kamu kurum
ve kuruluşlara ilave olarak döner sermayeli kuruluşlar, kamu kurumu
niteliğindeki meslek kuruluşları, bankalar, sigorta ve reasürans şirketleri, kanunla kurulan veya tüzel kişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları
ile kalkınma ajansları da ifa edilen ve Tebliğde özel olarak belirlenmeyen diğer bütün hizmet ifalarında söz konusu alıcılar tarafından (5/10)
oranında KDV tevkifatı uygulayacaklardır. 9)Ticari Reklam Hizmetleri
tevkifat kapsamına alındı. KDV mükellefleri ile belirlenmiş alıcılara
yapılan reklam hizmeti alımlarında (3/10) oranında KDV tevkifatı uy-
132
M Vergi Raporu
m
gulanacaktır. 10) KDV mükellefleri tarafından Devlet Malzeme Ofisi
Genel Müdürlüğüne yapılan ve Tebliğde özel olarak belirlenmeyen
diğer bütün teslimlerde (su, elektrik, gaz, ısıtma, soğutma ve benzeri
enerji kullanımları hariç), söz konusu kurum tarafından (2/10) oranında
KDV tevkifatı uygulanacaktır. 11) Kamu özel iş birliği modeli ile yaptırılan sağlık tesislerine ilişkin işletme döneminde sunulan hizmetlerde
tevkifat uygulamasında“3/10” ibareleri “4/10” olarak, “7/10” ibaresi
“9/10” olarak değiştirildi. 12) İade taleplerinin yerine getirilmesinde,
alıcı tarafından 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilen ve tahakkuk ettirilen KDV’nin ödenmiş olması şartı aranmazken yapılan düzenleme ile zorunlu hale getirildi. 13) Tebliğde yer alan bazı örnekler
değiştirildi.
229. 31/01/2021 tarihine kadar kısa çalışma başvurusunda bulunmuş işyerleri 31/03/2021tarihine kadar kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilirler.
230. 7/02/2018 tarih ve 30335 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Döviz
Pozisyonunu Etkileyen İşlemlerin TCMB Tarafından İzlenmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” ile yurt içinden ve yurt dışından sağlanan 15 milyon dolar ve üzeri yabancı para nakdi krediler
ile dövize endeksli Kredilerin Merkez Bankası’na bildirim, raporlama
ve bağımsız denetimine ilişkin düzenlemeler yapılmıştı. Yönetmelikte;
24/02/2021 tarih ve 31405 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan değişiklik Yönetmeliğiyle yeni düzenlemeler yapılmıştır. Yeni düzenlemeler
yayımı tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir. 1-Firmalar, yurt içinden
ve yurt dışından sağlanan 15 milyondolarve üzeri yabancı para nakdi
krediler ile dövize endeksli kredilerini Merkez Bankası’na aylık olarak bildirecekleri hüküm altına alınmıştır. Değişiklik öncesi, firmalar
bu kapsamdaki kredilerini ilgili hesap döneminin son iş günü itibarıyla
Merkez Bankası’na bildirmekle yükümlü tutuluyorlardı. Ancak uygulamada haftalık bildirim esası bulunmaktaydı. Bunun aylık bildirime
uzatıldığı anlaşılmaktadır. 24.02.2021/54-22-Yönetmelikle, bildirim
yükümlülüğü olan firmaların, yükümlülüğün başladığı tarihten itibaren
60 gün içinde denetçi ile denetim sözleşmesi yapmasına ilişkin hüküm
yürürlükten kaldırılmıştır. 3-Firmaların bildirimleri, finansal raporlama
çerçevesine uygun olarak ilgili yılın 31 Mart, 30 Haziran ve 30 Eylül
tarihlerinde sona eren ara hesap dönemleri için takip eden ikinci ayın
133
TÜRMOB M
m
sonuna kadar ve 31 Aralık tarihinde sona eren yıllık hesap dönemi için
takip eden üçüncü ayın sonuna kadar tamamlanacağına yönelik hükmünde yapılan değişiklikle, bildirime esas veri formunun, belirlenen
finansal raporlama çerçevesine uygun olarak aylık hesap dönemleri için
hazırlanacağı ve bildirimlerin en geç izleyen ayın son gününe kadar
tamamlanacağı hüküm altına alınmıştır. 4-Yönetmelikle, “bağımsız
denetim”e ilişkin 7’nci madde ile “Banka tarafından yapılan doğruluk
denetimi başlıklı 8’incimaddede yer alan Merkez Bankası’nın firma tarafından bildirilen verilerin “çapraz” kontrolünün gerçekleştirilmesine
ilişkin maddede “çapraz ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır. Bağımsız
denetim yürürlükten kalktığı için Merkez Bankasının çapraz doğruluk
denetimi de yürürlükten kaldırılmıştır. 5-Yönetmeliğin 9’uncumaddesinde yapılan düzenlemeyle Merkez Bankası’nın “Sistemik Risk Veri
Takip Sistemi” kullanıcıları arasından bağımsız denetçiler çıkarılmıştır.
Bağımsız denetim uygulaması kaldırıldığı için, firmaların sisteme girişini yaptığı verilerin denetimi tamamlandıktan sonra denetçi tarafından
aynı adres üzerinden verilerin onaylanmasına yönelik uygulama ile firmaların sisteme girmiş olduğu verileri denetleyecek denetçiyi sistem
üzerinden kullanıcı olarak belirlemesine yönelik düzenleme de sona
ermiştir.
231. 29/05/2013 tarihli 6486 Sayılı Kanun’la yürürlüğe giren ve Sosyo-gelişmişlik endeksi düşük illerde üretim ve istihdam imkânlarının arttırılması için verilen5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinin ikinci fıkrası
uyarınca, sigorta primine esas kazanç alt sınırı üzerinden uygulanacak
ilave 6 puanlık sigorta primi işveren hissesi teşviki 31/12/2021tarihi
sonuna kadar uzatılmıştır.
232. Bireysel başvuru yapan şirket vergiden istisna olan teslimleri nedeniyle
yüklendiği ve indirim yoluyla gideremediği katma değer vergilerinin
iade talebinde bulunmuştur. Talep sonrasında şirket hakkında gerçekleşen vergi inceleme raporunda Maliye Bakanlığı’nın Genel Tebliğlerinde belirlenen miktarları aşan teslim miktarının hesaplanması yoluna
gidilip buna isabet eden KDV’nin iade konusu yapılamayacağı ve yapılan iadelerin geri alınması gerektiği belirtilmiştir. Vergi inceleme raporu doğrultusunda başvurucu adına 2006 ile 2008 dönemlerine ilişkin
olarak vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarh edilmiştir. Mükellef
bu tarhiyatlara ve ilgili Genel Tebliğ’e karşı dava açmıştır. Anayasa
134
M Vergi Raporu
m
Mahkemesi 2016/3675 sayılı başvuru numaralı Bireysel Başvuru
Kararı’nda vergi kanunları ile belirlenen istisna miktarının Maliye
Bakanlığı tarafından hazırlanan tebliğ ile azaltılmasının mülkiyet
hakkının ihlali olduğuna karar vermiştir. Mülkiyet hakkına yapılan
müdahalelerin takdire dayalı, keyfi olamayacağını bu nedenle vergi kanunlarında vergiyi doğuran olay, yükümlü, sorumlu, matrah, miktar ve
oranların yukarı ve aşağı sınırları, istisna ve muafiyet tutarları, tarh, tahakkuk ve tahsil usulü, zamanaşımı gibi verginin temel öğelerinin yer
alması gerektiği Anayasa Mahkemesi’nce vurgulanmıştır.
233. 17 Mart 2021tarihinde sona erecek olan fesih yasağı ve nakdi ücret desteğinden yararlanma süresi 17/05/2021tarihine kadar uzatılmıştı.
234. 524 sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Tebliği düzenlemesi ile İçişleri Bakanlığı’nca alınan tedbirler kapsamında; geçici süreliğine faaliyetlerine
tamamen ara verilmesine ya da durdurulmasına karar verilen işyerlerinin bulunduğu sektörlerde faaliyette bulunan mükelleflerin 1 Aralık
2020 tarihi ile faaliyetlerine tekrar başlamalarının uygun görüldüğü tarih kadar mücbir sebep halinde oldukları ilan edilmişti. İçişleri Bakanlığı’nın 2.3.2021 tarihli ve 3514 sayılı Genelgesi çerçevesinde geçici
süreliğine faaliyetlerine tamamen ara verilmesine/faaliyetlerinin tamamen durdurulmasına karar verilen işyerlerinin bulunduğu sektörlerde
faaliyette bulunan mükelleflerden düşük, orta ve yüksek risk gruplarındaki illerde bulunanlardan bazılarının 2.3.2021 tarihinden itibaren belirli koşullar altında faaliyetlerine başlayabilecekleri belirtilmiştir. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yayımlanan 9.3.2021 tarihli duyuruda;
İçişleri Bakanlığının söz konusu kararı uyarınca tekrar faaliyetlerine
başlamaları uygun görülenlerin mükelleflerin mücbir sebep hallerinin
sona erdiği ve ertelenen yükümlülüklerini 524 Sıra No.lu Vergi Usul
Kanunu Genel Tebliğinde öngörülen sürelerde yerine getirmeleri gerektiği açıklanmıştır.
235. 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında kişisel veri
sorumlusu olarak nitelendirilen kişi ve kurumların Kişisel Verileri Korumu Kurulu tarafından belirlenen özellikleri taşıyan kurumların Veri
Sorumluları Siciline kaydolmaları gerekmektedir. Herhangi bir ceza
ile karşılaşmamak için yapılması gereken bu işlemin Kurula yapılan
135
TÜRMOB M
m
uzatılma talepleri uygun görülerek sicile kayıt zorunluluğu 31.12.2021
tarihine kadar uzatılmıştır.
236. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 09.02.2021 ve 18.02.2021 tarihli yazıları ile İhracat Genelgesinde aşağıdaki değişiklikler yapıldı. -İhracatçı
tarafından, DAB düzenlenmesinin talep edilmesi halinde, diğer şartların yanında, ihracatçının hesabına yurt içindeki başka bir hesaptan söz
konusu tutar kadar dövizin veya Türk lirasının tekrar transfer edilmesi
kaydıyla DAB düzenlenmesi mümkündür.-“Efektif olarak getirilen ihracat bedelleri” başlıklı 12’ncimaddesinin 4’üncü fıkrası yürürlükten
kaldırılmıştır.-Genelgenin 29’uncu maddesinin 3’üncü fıkrası uyarınca
Vergi Dairesi Başkanlıkları veya Vergi Dairesi Müdürlüklerince ihracat
hesabının kapatılması için ilgililere ihbardan itibaren 10 iş günü içinde
90 gün süreli ihtarname gönderilir. İhracatçılarca bu ihtar süresi içinde
ihracat hesabının kapatılması veya mücbir sebep halinin ya da haklı durumun ilgili Vergi Dairesi Başkanlığı veya Vergi Dairesi Müdürlüğüne
belgelenmesi gerekir. Değişiklik uyarınca ihracat bedelinin mahsuben
ödemede kullanılabilmesi için mahsup talebinin bedel getirme süreleri
içinde veya söz konusu Genelgenin 29 uncu maddesi uyarınca gönderilen ihtarname süresi içerisinde yapılması gerekir.
237. 527 sıra No.lu VUK Genel Tebliği ile onay işlemi 24 Mart 2021 tarihinden önce gerçekleştirilmiş ve halen kullanılmakta olan; 1. Elektronik
kayıt ünitesi olmayan (EKÜ’süz) ve akaryakıt istasyonlarında araçlara
yakıt veren pompa ünitelerine bağlanma zorunluluğu bulunan ödeme
kaydedici cihazların(EN Pompa ÖKC’lerin) en geç 30 Haziran 2022
tarihine kadar, 2. Elektronik kayıt ünitesi olan (EKÜ’lü) ve akaryakıt
istasyonlarında araçlara yakıt veren pompa ünitelerine bağlanma zorunluluğu bulunan ödeme kaydedici cihazların (EN Pompa ÖKC’lerin) en
geç 31Aralık 2023 tarihine kadar değiştirilmesi zorunluluğu getirilmiştir.
238. 3755 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile aşağıdaki menkul sermaye iradı
kazançlarına uygulanan indirimli gelir vergisi tevkifatlarının uygulanma süreleri 31 Mayıs 2021 tarihine kadar uzatıldı. −Vadesiz ve özel cari
hesaplara ödenecek faizler ve kâr paylarına indirimli gelir vergisi tevkifatı uygulaması. −Bankalar tarafından ihraç edilen tahvil ve bonolardan
elde edilen gelir ve kazançlar ile fon kullanıcısının bankalar olduğu var-
136
M Vergi Raporu
m
lık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikalarından elde
edilen gelir ve kazançlara uygulanacak tevkifat oranları.
239. 06.04.2021 tarihli ve 31446 sayılı Resmi Gazetede Ticaret Bakanlığınca çıkarılan HAMİLİNE YAZILI PAY SENETLERİNİN MERKEZİ
KAYIT KURULUŞUNA BİLDİRİLMESİ VE KAYIT ALTINA ALINMASI HAKKINDA TEBLİĞ yayımlanmıştır.
240. 07.04.2021 tarih ve 31447 sayılı Resmi Gazetede VERGİ DENETİM
KURULU DANIŞMA KOMİSYONU YÖNETMELİĞİ yayımlanmıştır. Yönetmeliğin amacı, vergi inceleme görevlerinin yürütülmesinde
uygulama birliğini sağlamak ve mevzuat hükümlerinin uygulanmasına ilişkin ortaya çıkan tereddütlü hususları gidermek amacıyla Vergi
Denetim Kurulu Başkanlığı’na görüş bildirmek üzere Danışma Komisyonu oluşturulması ile bu Komisyonun çalışma usul ve esaslarını
belirlemektir. Komisyonun görevi, vergi inceleme görevlerinin yürütülmesi sırasında mevzuat hükümlerinin uygulanmasına ilişkin olarak
ortaya çıkan tereddütlü hususları Başkanlığın talebi üzerine gündeme
alarak görüşmek ve ortaya çıkan çoğunluk görüşünü karara dönüştürerek Başkanlığa bildirmektir. Komisyonda görüşülmek üzere gündeme
alınması Başkanlıkça talep edilen konular Başkana yazıyla iletilir. Kurul Başkanı, uygulama birliğinin sağlanması ve mevzuat hükümlerinin
uygulanmasına ilişkin her türlü konunun Komisyonun gündeme alınarak görüş bildirilmesini isteyebilir. Vergi mükellefleri ve sorumluları
Komisyondan görüş talep edemez. Daire Başkanlıkları ve Vergi Müfettişleri Komisyondan doğrudan görüş talep edemez. Kurul Başkanı
tarafından onaylanan kararlar, onaylandığı veya onayda belirtilen tarihte yürürlüğe girecektir. Başkanlık bünyesinde kurulan komisyonlar ve
Vergi Müfettişleri, onaylanan kararlar doğrultusunda işlem tesis etmek
zorundadırlar. Kurul Başkanı tarafından gerekli görülen kararlar Bakan
onayına sunulabilecektir.
241. 07.04.2021 tarih ve 31447 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmelik Değişikliği ile 31/10/2011tarihli ve 28101 sayılı Resmî Gazetede yayımlanmış olan Vergi İncelemelerinde Uyulacak Usul ve Esaslar
Hakkında Yönetmelik’te bazı değişiklikler yapılmıştır. 1) Büyük ölçekli mükellef, küçük ölçekli mükellef, aktif büyüklük gibi tanımlamalar
kaldırılmıştır. 2) Birinci sınıf tüccarların gruplara ayrılmasına ilişkin
137
TÜRMOB M
m
düzenlemeler yönetmelikten çıkarılmıştır. 3) Vergi Denetim Kurulu
yapısında meydana gelen değişikliklere uygun bir şekilde Grup Başkanlığı ibareleri Daire Başkanlığı şeklinde değiştirilmiştir. 4) Katma
değer vergisi iade incelemelerinin en fazla üç ay içinde incelemenin
bitirilmesinin esas olduğu, tam ve sınırlı incelemelerde altı ayı, katma
değer vergisi iade incelemelerinde ise iki ayı geçmemek üzere denetim
elemanına ek süre verilebileceği belirtilmiştir.
242. 07.4.2021 tarih ve 31447 sayılı Resmi Gazetede yapılan yönetmelik
değişikliği ile 31/10/2011 tarihli ve 28101 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Tarhiyat Öncesi Uzlaşma Yönetmeliği’nde bazı değişiklikler
yapılmıştır. 1) Vergi Denetim Kurulu yapısında meydana gelen değişikliklere uygun bir şekilde Grup Başkanlığı ibareleri Daire Başkanlığı
şeklinde değiştirilmiştir. 2) Yasa değişiklikleri Yönetmeliğe yansıtılarak usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları Tarhiyat Öncesi Uzlaşma
kapsamından çıkarılmıştır. 3) Uzlaşmaya davette, tebliğ usullerine ilişkin değişiklikler göz önünde bulundurularak tebliğlerin Vergi Usul Kanunu’na göre yapılacağı belirtilmiştir.
243. 07.04.2021 tarih ve 31447 sayılı Resmi Gazetede yapılan yönetmelik değişikliği ile 31/10/2011 tarihli ve 28101 sayılı Resmî Gazetede
yayımlanan Rapor Değerlendirme Komisyonlarının Oluşturulması ile
Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’de bazı değişiklikler
yapılmıştır. Rapor değerlendirme komisyonlarının, vergi incelemesi
yapmaya yetkili olanlar tarafından düzenlenen vergi inceleme raporlarını, vergi kanunları ile bunlara ilişkin yönetmelik, genel tebliğ, sirküler
ve özelgelere uygunluğu yanında ayrıca Cumhurbaşkanı kararlarını da
dikkate alarak maddi hata ve usul hatası içerip içermediği yönünden
değerlendireceği belirtilmiştir.
244. 16.04.2021 tarih ve 31456 sayılı Resmi Gazetede Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından hazırlanan “ÖDEMELERDE KRİPTO
VARLIKLARIN KULLANILMAMASINA DAİR YÖNETMELİK”
uyarınca ; -Kripto varlıklar, ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılamaz.-Kripto varlıkların ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılmasına yönelik hizmet sunulamaz.-Ödeme hizmeti
sağlayıcıları, ödeme hizmetlerinin sunulmasında ve elektronik para
ihracında kripto varlıkların doğrudan veya dolaylı olarak kullanılaca-
138
M Vergi Raporu
m
ğı bir şekilde iş modelleri geliştiremez, bu tür iş modellerine ilişkin
herhangi bir hizmet sunamaz.-Ödeme ve elektronik para kuruluşları,
kripto varlıklara ilişkin alım satım, saklama, transfer veya ihraç hizmeti
sunan platformlara veya bu platformlardan yapılacak fon aktarımlarına
aracılık edemez. Yönetmelik hükümlerini Türkiye Cumhuriyet Merkez
Bankası Başkanı yürütecek olup; yönetmelik 30/04/2021tarihinde yürürlüğe girecektir.
245. 15/04/2021 tarihli ve 7316 sayılı “AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN” ile 5520 sayılı Kurumlar
Vergisi Kanunu, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ve4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nda bazı değişiklikler yapıldı. 1) Kurumlar Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 13’üncü
madde uyarınca %20 olan kurumlar vergisi oranı; 2021yılı kurum kazançları için %25, 2022yılı kurum kazançları için ise %23 oranında
uygulanacaktır. 2) Düzenleme 01/07/2021 tarihinden itibaren verilmesi
gereken beyannamelerden başlamak ve 01/01/2021 tarihinden itibaren
başlayan vergilendirme dönemine (özel hesap dönemi tayin edilen kurumlar için 01/01/2021 tarihinden itibaren başlayan hesap dönemine)
ait kurum kazançları için geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecektir. 3) ÖTV Kanunu’na ekli alkol içecekler, kolalı meyvalı ve
sade gazozlar ile tütün ürünlerinin yer aldığı (III) sayılı liste kapsamındaki malların komisyoncular vasıtasıyla veya konsinyasyon suretiyle
satışında imalatçı tarafından bu malların komisyoncuya veya konsinye
işletmelere verildiği anda ÖTV açısından vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği kabul edildi. 4) 6183 sayılı AATUHK’da değişiklik yapılarak
haczedilen malların satış usul ve yöntemlerinde değişiklik yapıldı.
246. 31/1/2021 tarihine kadar kısa çalışma başvurusunda bulunmuş işyerleri
01/04/2021 tarihinden itibaren 30/06/2021tarihine kadar kısa çalışma
ödeneğinden yararlanabilirler.
247. 9 Şubat 2021 tarihinde yayımlanan 526 sıra No.lu VUK Genel Tebliği ile-Belgelere İlişkin İptal/İtiraz, İhbar ve İhtarların Bildirilmesi
konusunda düzenleme yapılarak, 509 sıra No.lu VUK Genel Tebliği
kapsamında düzenlenen e-Belgelere ilişkin olarak 13/1/2011 tarihli ve
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 18 inci maddesinin üçüncü fıkrası
139
TÜRMOB M
m
uyarınca noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli
elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılan
ihbar veya ihtarlar ile e-Belge iptal işlemleri Gelir İdaresi Başkanlığı bilgi işlem sistemine bildirilmesi zorunluluğuna ilişkin uygulama 1
Mayıs 2021 tarihinden itibaren başlamıştır.
248. 30/04/2021 tarihli 31470 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 3930 numaralı Cumhurbaşkanı Kararı ile; -4857 sayılı Kanunun geçici 10’uncu
maddesi gereği işten çıkarma yasağı 17/05/2021 tarihinden 30/06/2021
tarihine,-İşverenin işçilerini ücretsiz izne çıkarma yetkisi 17/05/2021
tarihinden 30/06/2021 tarihine uzatılmıştır.
249. 7318 sayılı Kanun ile Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklikler yapıldı. -Faturanın yedi günden daha az bir sürede düzenlenmesi
ya da faturanın malın teslim edildiği veya hizmetin yapıldığı anda düzenlenmesi zorunluluğu getirme konusunda Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yetki verilmiştir. -5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu ile ve 5307
sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazlan (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik
Piyasası Kanunu’na göre faaliyette bulunanlardan doğacak vergilerin
tahsil güvenliğini sağlamak amacıyla teminat istenmesi, teminat vermeyenlerin faaliyetlerinin durdurulması veya lisans verilmemesi ve
ayrıca özel usulsüzlük cezası uygulanması ile ilgili düzenlemelerde
bulunulmuştur. -VUK 359’uncu maddede yer alan kaçakçılık suçlarına yazar kasa ve akaryakıt pompaları vb. ödeme kaydedici cihazların
mührünü kaldıran, donanım veya yazılımın değiştirenlerle ile ilgili üç
yıldan beş yıla kadar hapis cezası gerektiren yeni bir suç fiili eklenmiştir. -VUK 359’uncu maddeye eklenen bu yeni suçun inceleme sırasında tespiti halinde incelemenin tamamlanması beklenmeksizin, sair
suretlerle öğrenilmesi halinde ise incelemeye başlanmaksızın konunun
Cumhuriyet Savcılığı’na bildirilerek kamu davası açılamasına yönelik
düzenlemelerde bulunulmuştur. -Ayrıca Covid-19 salgın hastalığıyla
mücadele kapsamında ülke genelinde uygulanan kısıtlamalar dikkate
alınarak hak kayıplarının önlenmesi amacıyla; a) İbraz süresinin son
günü 30/04/2021 ila 31/05/2021 (bu tarihler dahil) tarihleri arasına isabet eden çekler, bu tarihler arasında ibraz edilemez; 01/06/2021 tarihinden sonra, kalan ibraz süresi içinde ibraz edilebilir. b) 30/04/2021 ila
31/5/2021 (bu tarihler dahil) tarihleri arasında vadesi gelen kambiyo
140
M Vergi Raporu
m
senedine dayalı alacaklar hakkında; bu tarihler arasında icra ve iflas
takibi başlatılamaz, ihtiyati haciz kararı verilemez ve başlamış olan takipler durur. c) 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi
ve Kontrol Kanunu kapsamına giren kamu idarelerinin kamu hukukundan veya özel hukuktan doğan alacakları hakkında, 30/04/2021 ila
31/05/2021 (bu tarihler dahil) tarihleri arasında icra ve iflas takibi başlatılamaz. Diğer taraftan Ticaret Bakanlığı, 30 Nisan 2021 tarihli Mükerrer Resmi Gazetede yayımladığı Tebliğ ile uygulamanın aşağıdaki gibi
olacağını belirtti. a) İbraz süresinin son günü, 30/4/2021 ila 31/5/2021
tarihleri arasına isabet eden çeklerin, belirtilen tarihler arasında bankaya ibraz edilmesi halinde, çek hesabı sahibinin hesabında çekin karşılığının bulunması kaydıyla çek bedelinin ödenmesi gerekmektedir. b)
İbraz süresinin son günü, 30/04/2021 ila 31/05/2021 tarihleri arasına
isabet eden çeklerin, belirtilen tarihler arasında bankaya ibraz edilmesi
ve çek hesabı sahibinin hesabında çekin karşılığının bulunmaması halinde, 01/06/2021 tarihinden önce 5941 sayılı Çek Kanunu kapsamında
karşılıksızdır işlemi yapılmayacaktır. 01/06/2021 tarihinden sonra ise
söz konusu çeklerle ilgili gerekli işlemler yapılabilecektir.
250. 3931 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile aşağıdaki geceleme hizmetlerine
1 Haziran 2021 tarihinden 30 Haziran 2021 tarihine kadar %1 oranında
KDV uygulanmıştır. “Otel, motel, pansiyon, tatil köyü ve benzeri konaklama tesislerinde sunulan geceleme hizmeti (1618 sayılı Kanun hükümlerine göre Kültür ve Turizm Bakanlığından işletme belgesi almış
seyahat acenteleri tarafından müşteriye aktarılan geceleme hizmet tutarı ve bu hizmete ilişkin aracılık bedellerine de konaklama tesislerinde
verilen geceleme hizmetlerinin ait olduğu oran uygulanır. Konaklama
tesislerinde geceleme hizmetinden yararlanmayanlara verilen tüm hizmetler ile geceleme hizmetiyle beraber verilen ancak ayrıca belgelendirilen ya da geceleme hizmetine ait belgede ayrıca fiyatlandırılan hizmetler bu sıra kapsamında yer almamaktadır. Ancak geceleme hizmeti
kapsamında verilmesi ve geceleme bedeline dahil edilmesi mutat olan
diğer hizmetler bu sıra kapsamında yer almakla birlikte bu şekilde belirlenen geceleme bedeli içinde sunulan alkollü içeceklere ilişkin yüklenilen katma değer vergisi tutarları, hizmeti sunanlar tarafından indirim
konusu yapılamaz.)
141
TÜRMOB M
m
251. 7318 sayılı Yasanın 15’inci maddesi ile “ibraz süresinin son günü
30/4/2021 ila 31/5/2021 (bu tarihler dahil) tarihleri arasına isabet eden
çekler, bu tarihler arasında ibraz edilemez; 1/6/2021 tarihinden sonra,
kalan ibraz süresi içinde ibraz edilebilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştı. Ancak Ticaret Bakanlığı, 30 Nisan 2021 tarihli Mükerrer Resmi
Gazetede yayımladığı Tebliğ ile uygulamanın aşağıdaki gibi olacağını
belirtti. a) İbraz süresinin son günü, 30/4/2021 ila 31/5/2021 tarihleri
arasına isabet eden çeklerin, belirtilen tarihler arasında bankaya ibraz
edilmesi halinde, çek hesabı sahibinin hesabında çekin karşılığının
bulunması kaydıyla çek bedelinin ödenmesi gerekmektedir. b) İbraz
süresinin son günü, 30/4/2021 ila 31/5/2021 tarihleri arasına isabet
eden çeklerin, belirtilen tarihler arasında bankaya ibraz edilmesi ve çek
hesabı sahibinin hesabında çekin karşılığının bulunmaması halinde,
1/6/2021 tarihinden önce 5941 sayılı Çek Kanunu kapsamında karşılıksızdır işlemi yapılmayacaktır. 1/6/2021 tarihinden sonra ise söz konusu
çeklerle ilgili gerekli işlemler yapılabilecektir.
252. Anayasa Mahkemesi, 04/12/2020 tarihli ve E. 2020/15 ve K. 2020/78
sayılı Kararı ile -488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun Ek 2’nci maddesinde ihracat ve ihracata ilişkin olduğunun tevsiki kaydıyla maddede
sayılan işlemler nedeniyle düzenlenen ve vergiden istisna olan kâğıtlara
ilişkin olarak 5/7/2016 tarihli ve 6728 sayılı Kanun’un 27. maddesiyle değiştirilen ek 2. maddesinin (4) numaralı fıkrasında yer alan,-492
sayılı Harçlar Kanunu’nun EK 1’nci maddesinde ihracat ve ihracata
ilişkin olduğunun tevsiki kaydıyla maddede sayılan işlemler nedeniyle
düzenlenen ve vergiden istisna olan işlemlerle ilgili olarak 6728 sayılı
Kanun’un 35. maddesiyle değiştirilen ek 1. maddesinin (4) numaralı
fıkrasında yer alan,”...ve yabancı firmalarca da teklif verilen...”ibarelerinin, yatırım teşviki uygulamalarında yabancı firmaların ihaleye katılmalarının teşvik uygulamalarını değiştirmesi ancak ihaleye yabancı
firmanın katılıp katılmayacağının bilinememesinin belirsizliğe neden
olması gerekçesiyle Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verdi.
253. 314 seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde;-2021 yılı için 240.000
TL’yi aşmayan tutarda ayrı bir iş yeri açmaksızın ve sanayi tipi veya
seri üretim yapabilen makine ve alet kullanmaksızın oturdukları evlerde imal ettikleri malları internet ve benzeri elektronik ortamlar üze-
142
M Vergi Raporu
m
rinden satanlara ilişkin Esnaf muaflığı ile-Elektronik Ticaret Gümrük
Beyannamesiyle Mal İhracatı Kapsamında Elde Edilen Kazançlarda
İndirim konularında açıklama ve düzenlemeler yapıldı. Ayrı bir işyeri
açmaksızın ve sanayi tipi veya seri üretim yapabilen makine ve alet
kullanmaksızın oturdukları evlerde imal ettikleri malları, münhasıran
internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden satanlar için aşağıdaki
kurallar geçerlidir. 1) Bankalar tarafından Esnaf Vergi Muafiyeti Belgesi ibraz edenlere, münhasıran internet ve benzeri elektronik ortamlarda
yapılacak mal satışlarına ilişkin elde edilen hasılatın yatırılacağı ticari
bir hesap açılacaktır. 2) Bankalar, bu ticari hesaplara aktarılan tutarlar
üzerinden, aktarım tarihi itibarıyla %4 oranında gelir vergisi tevkifatı
yapacaklar ve bir aya ilişkin aktarılan tutarlar üzerinden tevkif edilen
vergileri muhtasar beyanname ile beyan edilecektir.
254. İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı vermiş olduğu 14.04.2021 tarih ve
341666 sayılı Özelgesinde;−Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği Sürekli Mesleki
Geliştirme Eğitimi Yönetmeliği ile Bağımsız Denetim Yönetmeliği
uyarınca mesleki faaliyetin yürütülmesi için zorunlu olan eğitimler ve
mesleki sempozyum ve kongreler gibi organizasyonlara katılım için yapılan ödemelerin, Gelir Vergisi Kanunu’nun 68 inci maddesinin birinci
fıkrasının (1) numaralı bendine göre serbest meslek kazancınızın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılmasının mümkün bulunduğunu,−Bilirkişilik faaliyeti öncesinde alınan eğitimler ile konkordato komiserliği listesine kaydolabilmek için alınan komiserlik eğitimleri için
yapılan ödemelerin ise söz konusu faaliyetlerden elde edilen gelirlerin
ücret hükümlerine göre vergilendirilmesi nedeniyle, mesleki kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınmasının mümkün olmadığını
belirtmiştir.
255. 526 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile e-Belgelere ilişkin
olarak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanun’un 18’inci maddesinin üçüncü
fıkrası uyarınca noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya
güvenli elektronik imza kullanılarak KEP sistemi ile yapılan ihbar
veya ihtarlar ile e-Belge iptal işlemlerinin 1 Mayıs 2021 tarihinden
itibaren, ebelge.gib.gov.tr adresinde yayınlanacak kılavuzda belirtilen
usul, esas ve süreler içinde, elektronik ortamda Gelir İdaresi Başkanlığı
bilgi işlem sistemine bildirilmesi zorunluluğu getirilmişti. Söz konu-
143
TÜRMOB M
m
su “E-ARŞİV UYGULAMALARI (E-ARŞİV FATURA VE E-SMM)
İPTAL, İHTAR/İTİRAZ BİLDİRİM KILAVUZU”, ebelge.gib.gov.
tr adresinde yayımlandı. Daha sonra 13 Mayıs 2021’de, GİB internet
sitesinin e-fatura bölümünde, e fatura portala iptal itiraz ilavesi ve e
arşiv fatura raporlamalarına da itiraz raporlaması eklendi. Gelir İdaresi
Başkanlığınca yayımlanan Kılavuzda belirtilen işlemler, Kayıtlı Elektronik Posta (KEP) işlemleri yerine geçmemektedir. Bu işlemler sadece, KEP ya da noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla yapılan
itirazların, ayrıca Gelir İdaresi Başkanlığı’na bildirilmesi içindir. Türk
Ticaret Kanunun 18/3 düzenlemesine göre tacirler arasında, diğer tarafı
temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin
ihbarların veya ihtarların noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta
sistemi ile yapılacağı belirtilmiştir. Dolayısıyla, mükelleflerin sadece
GİB Kılavuzda belirtilen işlemleri yapmaları, Türk Ticaret Kanunu açısından hüküm ifade etmeyebileceğinden, hak kaybına uğranılmaması
için yapılacak itirazlarda öncelikle Türk Ticaret Kanunu hükümlerine
uyulması gerektiği ve daha sonra da Kılavuzda belirtilen işlemlerin yapılması gerektiği değerlendirilmektedir.
256. 25.05.2021 tarih ve 31491 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan KURUMLAR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 1)’NDE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO: 18) İle aşağıdaki konularda değişiklikler yapıldı. 1)Finansman gider kısıtlaması 2) Sermaye şirketlerinin iktisap ettikleri kendi hisse senetleri veya ortaklık payları3)
Borsa İstanbul Pay Piyasasında ilk defa işlem görmek üzere en az %20
oranında halka arz edilen kurumlarda kurumlar vergisi oranının 2 puan
indirimli uygulanması 4) Kurumlar vergisi oranının 2021 yılında %25
olarak uygulanması.
257. 7136 sayılı Kanunla ÖTV Kanunu’nun Vergiyi doğuran olay başlıklı
3’üncü maddesinde değişiklik yapılarak Kanuna ekli (III) sayılı liste
kapsamındaki malların komisyoncular vasıtasıyla veya konsinyasyon
suretiyle satışında imalatçı tarafından bu malların komisyoncuya veya
konsinye işletmelere verildiği anda ÖTV açısından vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği yönünde düzenleme yapılmıştı. Bu değişikliğe ilişkin
olarak 27/05/2021tarih ve 31493 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan
144
M Vergi Raporu
m
Özel Tüketim Vergisi (III) Sayılı Liste Uygulama Genel Tebliğinde gerekli değişiklikler yapıldı.
258. 29/05/2021 tarih ve 31495 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Yönetmelik değişikliği ile 28/11/2012tarihli ve 28481 sayılı Resmî Gazetede
yayımlanan Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve
Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Bakanlık Temsilcileri Hakkında Yönetmelik’te bazı değişiklikler yapılmıştır. Anonim Şirketlerin
Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Bakanlık Temsilcileri Hakkında Yönetmelik’te yapılan değişiklikle genel kurul toplantı yerinde; hazır bulunanlar listesine ilave olarak
varsa hamiline yazılı pay sahiplerine ilişkin Merkezi Kayıt Kuruluşundan sağlanan pay sahipleri çizelgesinin de fiziki ve/veya elektronik ortamda hazır bulundurulacağı belirtildi. 31/12/2021tarihine kadar, genel
kurulu toplantıya çağıranlar, Kanunun geçici 14’üncü maddesi uyarınca
Merkezi Kayıt Kuruluşuna bildirilmek üzere şirkete başvuruda bulunan
ancak henüz Merkezi Kayıt Kuruluşuna bildirilmeyen pay sahiplerini
de genel kurula katılabilecekler listesine dâhil eder. Hamiline yazılı pay
senedi sahibi; gerçek kişi ise kimliğini, tüzel kişi ise tüzel kişiyi temsile
yetkili olduğunu gösteren yetki belgesi ve kimliğini ibraz etmek suretiyle genel kurula katılabilecekler listesini imzalayacaklardır. Yönetmelik değişikliği yayımı tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.
259. 01 Nisan 2021 tarihli ve 311441 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan
3755 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile bazı menkul sermaye iradı kazançlarına uygulanan indirimli gelir vergisi tevkifatlarının uygulanma
süresi 31 Mayıs 2021 tarihine kadar uzatılmıştı. Bu defa 1 Haziran 2021
tarihli ve 31498 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 1 Haziran 2021 tarihli ve 4027 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile bu süreler 31
Temmuz 2021 tarihine uzatıldı.
260. 31 Temmuz 2020 tarihli ve 31202 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan
2812 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 24/12/2007 tarihli ve 2007/13033
sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Mal ve Hizmetlere
Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Karara
eklenen geçici 6’ncı madde uyarınca 31/12/2020 tarihine kadar; -Bazıma ve Hizmetlere Uygulanmakta olan Katma Değer Vergisi Oranları %18’den %8’e, -Bazıma ve Hizmetlere Uygulanmakta olan Katma
145
TÜRMOB M
m
Değer Vergisi Oranları ise %8’den %1’e, indirilmişti. Konuyla ilgili
açıklamalarımıza ise 4.8.2020/159 sayılı Sirkülerimizde yer verilmiştir.
Daha sonra 23 Aralık 2020 tarihli ve 31343 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 3318 sayılı Cumhurbaşkanı Kararına Ekli Kararın 1’incimaddesi ile 24/12/2007 tarihli ve 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı
ile yürürlüğe konulan Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer
Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Kararın geçici 6’ncı maddede yer
alan 31/12/2020ibareleri 31/05/2021şeklinde değiştirilmişti.Bu defa 2
Haziran 2021 tarihli ve 31499 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 4062
sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile bu süre 31 Temmuz 2021 tarihine kadar uzatılmıştır.
261. 03.06.2021 tarih ve 31500 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan KATMA
DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO: 36) ile 26/4/2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Katma Değer Vergisi
Genel Uygulama Tebliği’nde bazı değişiklikler yapılmıştır. Yapılan değişiklikler özetle aşağıdaki gibidir: -“Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle kurulan kamu kurum ve kuruluşları” ile “emeklilik şirketleri” KDV
tevkifatı uygulamasında belirlenmiş alıcılar kapsamına dahil edildi. Bu
kuruluşlar kendilerine ifa edilen ve Tebliğde özel olarak belirlenmeyen
diğer bütün hizmet ifalarında (5/10) oranında KDV tevkifatı uygulanacaktır.-Sağlık hizmet sunucuları tarafından verilen ve faturası Sosyal
Güvenlik Kurumuna düzenlenen sağlık hizmetleri KDV tevkifatı uygulaması kapsamı dışına çıkarıldı. Söz konusu değişiklik 1/7/2021tarihinde yürürlüğe girecektir.-KDV tevkifatı için belirlenen KDV dahil
1.000 TL’lik fatura sınırı 2.000 TL’ye çıkarıldı. Söz konusu değişiklik 1
Temmuz 2021 tarihinde yürürlüğe girecektir.-“Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri dışında KDV mükellefi olmayan alıcıların tevkifat
uyguladığı işlemlerde düzeltme işlemleri ile ilgili yeni bir düzenleme
yapıldı. -Ulusal Güvenlik Kuruluşlarına Doğrudan Yapılan Teslim ve
Hizmetlerde, KDV istisnasının uygulanabilmesi için, istisna kapsamında mal ve hizmet temin etmek isteyen ulusal güvenlik kuruluşlarınca,
söz konusu mal ve hizmetlerin istisna kapsamında olduğuna dair Gelir
İdaresi Başkanlığından uygunluk bildirimi alınacaktır.-Basılı Kitap ve
Süreli Yayınların Tesliminde KDV İstisnasının uygulanmasında, Uluslararası Standart Kitap Numarası (ISBN) bulunan boyama ve etkinlik
146
M Vergi Raporu
m
kitapları da istisna kapsamına alındı. Söz konusu değişiklik yayımı tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir. -İkinci El Araç ve Taşınmaz Ticaretinde uygulanmakta olan özel matrah şekilleri kapsamına 6362 sayılı
Kanun kapsamında faaliyette bulunan gayrimenkul yatırım fonları ile
gayrimenkul yatırım ortaklıkları da dahil edilerek, bu ortaklık ve fonlar
için yetki belgesi aranmaksızın, taşınmaz ticaretiyle iştigal eden mükelleflerden sayılacakları düzenlendi. -Finansman gider kısıtlaması uygulaması kapsamında KKEG olarak dikkate alınması gereken tutarlara
ilişkin yüklenilen Katma Değer Vergilerinin indiriminin kabul edilmesine ve KDV Kanunu’nun 30/d maddesi hükmünün uygulanmama yönelik düzenleme yapıldı. Söz konusu değişiklik yayımı tarihi itibariyle
yürürlüğe girmiştir.
262. 09 Haziran 2021 tarih ve 31506 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan
7326 sayılı “BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA
İLİŞKİN KANUN” ile
- Kamuya olan borçların yapılandırılarak ödenmesi,
- Mevcut ve muhtemel ihtilafların sonlandırılması
- Matrah ve vergi artırımı yoluyla vergilemede öngörülebilirliğin
artırılarak geçmiş vergilendirme dönemleri ile ilgili olası risklerin
ortadan kaldırılması,
- İşletme kayıtlarının fiili durumlarına uygun hale getirilmesi,
- Meslek Odaları ve Birliklerinin alacaklarının tahsil edilmesi,
- Taşınmazlar ve amortismana tabi iktisadi kıymetlerin yeniden değerlenmesi,
- Kullandığı nakdî ve gayrî nakdî kredilerinin anapara, faiz ve/veya
ferilerine ilişkin ödemelerini aksatanlara yönelik Sicil Affı,
konularında düzenleme yapılmıştır.
263. 19 Haziran 2021 tarihlive 3151 6sayılı Resmî Gazetede yayımlanan
İCRA VE İFLÂS KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİK-
147
TÜRMOB M
m
LİK YAPILMASINA DAİR Kanun ile 9/6/1932tarihli ve 2004 sayılı
İcra ve İflâs Kanununun 223’üncümaddesine eklenen fıkra uyarınca;
İflâs idare memurları, bilirkişilik bölge kurulları tarafından oluşturulan
iflâs idare memurları listesinden seçilecek olup; bu şekilde seçilen iflâs
idare memurlarından birinin yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir olması zorunludur.
264. 7326 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun uygulamasına ilişkin olarak GİB tarafından 2021/1 Seri No’lu İç Genelge yayımlandı.
265. 4105 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile bazı geceleme hizmetlerine 1Haziran 2021 tarihinden 30 Haziran 2021 tarihleri arasında uygulanan %1
oranında KDV oranı indirimi, 31 Temmuz 2021 tarihine kadar uzatıldı.
266. 27.06.2021/131-165 YAŞ VE ÜSTÜNDE OLANLAR VEYA KRONIK RAHATSIZLIĞI BULUNANLAR İLE BEYANNAMELERİ BU
KİŞİLER TARAFINDAN VERİLENLER İÇİN MÜCBİR SEBEPHALİ SONA ERDİ ÖZET528 sıra No.lu VUK Genel Tebliği ile 22 Mart
2020 tarihi itibariyle 65 yaş ve üstünde olması veya kronik rahatsızlığı
bulunması nedeniyle sokağa çıkma yasağı kapsamına giren mükellefler ve meslek mensupları ile 24 Mart 2020 tarih itibarıyla geçerli olan
“Aracılık ve Sorumluluk Sözleşmesi” uyarınca beyanname/bildirimleri
bu meslek mensuplarınca verilenlerin 22 Mart 2020tarihi itibariyle başlatılan mücbir sebep hali 26 Haziran 2021 tarihi itibariyle sona erdirildi.
267. e-Belge düzenlemelerine ilişkin 509 sıra No.lu Tebliğ ile yapılan düzenleme kapsamında, Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşme imzalayan sağlık hizmeti sunucuları ile medikal malzeme ve ilaç/etken madde
temin eden tüm mükellefler için 1 Temmuz 2021 tarihinden itibaren
e-Fatura uygulamasına geçme zorunluluğu başlıyor. 1 Temmuz 2021
tarihinden sonra Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşme imzalayanlar da
fatura düzenlemeye başlamadan önce itibaren e-Fatura uygulamasına
geçmek zorundadır.
268. 7256 sayılı Yasa ile getirilen ve Varlık Barışı olarak bilinen Gelir Vergisi Kanunu’nun Geçici 93’üncü maddesinde yer alan başvuru süreleri
30 Haziran 2021 tarihinden 31 Aralık 2021 tarihine uzatıldı.
148
M Vergi Raporu
m
269. Vergi Usul Kanunu kapsamında elektronik olarak düzenlenen belgeler, 2021 yılının Temmuz ayına ilişkin dönemden itibaren Form Ba ve
Form Bs bildirimlerine dâhil edilmeyecektir. İlk uygulama, Ağustos ayı
sonuna kadar gerçekleştirilecek Temmuz ayına ilişkin olarak düzenlenen formların verileceği bildirimler için geçerlidir.
270. 529 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Tebliği ile 1 Ağustos 2021 tarihi
itibarıyla faal olan (tasfiye işlemi devam edenler dâhil);a) Kurumlar
vergisi mükellefleri ile; b) Kollektif şirketlerde şirketi temsile yetkili
kimse veya ortak, eshamsız komandit şirketlerde komandite ortaklardan biri ve adi ortaklıklar adına en yüksek ortaklık payına sahip kişi,
Türkiye’de yönetim merkezi olan veya Türkiye’de mukim yöneticisi
olan yabancı ülkede kurulmuş trust ve benzeri teşekküllerin yöneticileri, mütevellileri veya temsilcilerine, gerçek faydalanıcı bilgisi bildirimini verme zorunluluğu getirildi.
271. 530 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Tebliği ile 7326 sayılı Kanun ile
VUK geçici 31 inci maddeye eklenen ve tam mükellefiyete tabi ve bilanço esasına göre defter tutan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine
9 Haziran 2021 tarihi itibarıyla aktiflerine kayıtlı bulunan taşınmazlar
ile amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerini 31 Aralık 2021 tarihine
kadar maddede yer alan kapsam, şart ve hükümlere uymak koşuluyla
yeniden değerleyebilmeleri imkanı getiren düzenlemenin usul ve esasları hakkında açıklamalarda bulunuldu.
272. 30 Temmuz 2021 tarihli ve 31553 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan
4311 sayılı Cumhurbaşkanı Kararına Ekli Kararın 1’incimaddesi ile
24/12/2007 tarihli ve 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Kararın geçici 6’ncı maddesinde yer
alan 31/07/2021 ibareleri 30/09/2021 şeklinde değiştirildi. Buna göre
24/12/2007 tarihli ve 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi
Oranlarının Tespitine İlişkin Karara 31 Temmuz 2020 tarihli ve 31202
sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2812 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile eklenen Geçici 6’ncı madde uyarınca 30 EYLÜL 2021 tarihine
kadar;-Bazı mal ve hizmetlere uygulanmakta olan katma değer vergisi
oranları %18’den %8’e, -Bazı mal ve hizmetlere uygulanmakta olan
149
TÜRMOB M
m
katma değer vergisi oranları ise %8’den %1’e, indirimli oranlar uygulanacaktır.
273. Gayrimenkullerin kiralanması karşılığında nakden ve hesaben yapılacak kira ödemelerinden Gelir Vergisi Kanunu’nun 94’üncü maddesi
ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 15 inci maddesi uyarınca yapılması
gereken vergi tevkifat oranının %20’den %10’a düşürülmesine yönelik düzenlemenin uygulanma süresi; 30 Temmuz 2021 tarihli ve 31553
sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 4311 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı
ile 30 Eylül 2021 tarihine kadar uzatıldı.
274. 7327 sayılı Kanunla Harçlar Kanununda yapılan değişiklikle, Harçlar
Kanununa ekli (4) sayılı tarifenin “I-Tapu işlemleri” başlıklı bölümünün 13/a fıkrasında yer alan cins tashihi harçlarının, belediyelerce yapı
kullanma izninin (iskan belgesinin) verilmesinden önce vergi dairesine
ödenmesi uygulamasına son verildi ve söz konusu harçların belediyelerce yapı kullanma izin harcı ile birlikte makbuz karşılığı peşin olarak
tahsil edilmesi sağlandı. Bu değişikliklerle ilgili olarak 88 seri No.lu
HARÇLAR KANUNU GENEL TEBLİĞİ ile açıklama ve düzenlemeler yapıldı.
275. 7334 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 22’nci maddesi ile 2634 sayılı Turizmi Teşvik
Kanunu’na yatlara verilen izin belgesi harç tutarları ile ilgili düzenleme
yapıldı.
276. 4027sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile aşağıdaki menkul sermaye iradı
kazançlarına uygulanan ve 31 Temmuz 2021 tarihinde sona erecek olan
indirimli gelir vergisi tevkifatlarının uygulanma süresi 30 EYLÜL 2021
tarihine kadar uzatıldı. -Vadesiz ve özel cari hesaplara ödenecek faizler
ve kâr paylarına indirimli gelir vergisi tevkifatı uygulaması. -Bankalar
tarafından ihraç edilen tahvil ve bonolardan elde edilen gelir ve kazançlar ile fon kullanıcısının bankalar olduğu varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikalarından elde edilen gelir ve kazançlara
uygulanacak tevkifat oranları.
277. Danıştay 3. Dairesi; 2019 yılı için mazot ve gübre desteği kapsamında
yapılan ödemeler üzerinden 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94.
150
M Vergi Raporu
m
maddesinin 1. fıkrasının 11. bendinin (b) alt bendi uyarınca %4 oranında tevkif edilen vergilerin hukuka aykırı olduğuna ilişkin kanun yararına temyiz kararları verdi. Bu bozma kararları, daha önce kesinleşmiş
olan merci kararının hukuki sonuçlarını kaldırmamaktadır.
278. 4373 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 13 Ağustos 2021 tarihinden geçerli olmak üzere bazı binek otomobillerin ilişkin özel tüketim özel tüketim vergi oranlarına esas matrah tutarları değiştirildi.
279. 20.08.2021 tarih ve 31574 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan KDV
Genel Uygulama Tebliğ değişikliği ile 7326 sayılı KDV artırımında
bulunanların özel esaslar karşısındaki durumu hakkında açıklama ve
düzenleme yapılmıştır. Buna göre, Aralık/2020 ve öncesi vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak haklarında Tebliğ kapsamında;-Sahte
belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma olumsuz raporu ile-Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma,-Beyanname vermeme,-Adresinde bulunamama,-Defter ve belge
ibraz etmeme, olumsuz tespitleri bulunan ve bu nedenle özel esaslara
tabi olan mükellefler aşağıdaki koşulları sağlamaları halinde özel esaslardan çıkarılacaklardır. 1) Mükelleflerin özel esaslardan çıkarılmaları
için 2016, 2017, 2018, 2019 ve 2020 yılları için KDV matrah artırımında
bulunmaları gerekmektedir. 2) Mükelleflerin özel esaslardan çıkarılma
tarihi, artırım tutarlarının tamamının ödendiği tarihtir. 3) Mükelleflerin
taksitlerin ödenmesini beklemeden de özel esaslar çıkmaları mümkündür. Bunun için taksit uygulamasından faydalanan mükelleflerin hesaplanan tutarların tamamı ile bir taksite ait tutarın %10’u kadar banka
teminat mektubu (herhangi bir kısıtlayıcı şart taşımaması gerekmektedir), devlet tahvili veya hazine bonosu cinsinden teminat göstermeleri
halinde taksitlerin tamamının ödenmesi beklenmeksizin genel esaslara dönüşleri sağlanacaktır. 4) 7143 sayılı Kanun kapsamında 2016 ve
2017 yılları için matrah artırımdan yararlanmış olanların genel esaslara
dönüşünde, yararlanma koşullarının ihlal edilmemiş olması koşuluyla
bu yıllar için yeniden artırımda bulunulması şartı aranmayacaktır. 5)
KDV artırımında bulunarak özel esaslar kapsamından çıkarılan mükellefler, artırımda bulunulan yıllar için yukarıda belirtilen olumsuzluklar
kapsamında tekrar özel esaslara alınmayacaklardır. Öte yandan Tebliğ
değişikliği uyarınca; Türkiye’de ikamet etmeyen yolculara KDV iadesi
151
TÜRMOB M
m
yapmak isteyen aracı firmaların, Gelir İdaresi Başkanlığına yapacakları “Yetki Belgesi” başvurularında dilekçeleri ekine İmza sirkülerinin
onaylı bir örneğinin eklenmesine ilişkin zorunluluk da kaldırılmıştır.
280. 4420 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 7326 sayılı Bazı Alacakların
Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
ilişkin Kanunun; - 2 nci (Kesinleşmiş alacaklar), - 3 üncü (Kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan alacaklar), - 4 üncü(İnceleme ve Tarhiyat safhasında bulunan işlemler), - 5 nci (Matrah ve Vergi Artırımı),
- 6 ncı (İşletme Kayıtlarının Düzeltilmesi), -7 nci (Kesinleşmiş sosyal
güvenlik kurumu alacakları) ve - 8 nci (Ön değerlendirme, araştırma
veya tespit aşamasında olan eksik işçilik prim tutarları ile kesinleşmemiş idari para cezaları)maddeleri ile - 10 uncu maddesinden (altıncı
ve yedinci fıkraları hariç) yararlanmak için öngörülen ve 31/08/2021
tarihinde sona erecek olan başvuru, bildirim ve beyan süreleri ile bu
başvuru, bildirim ve beyana ilişkin ilk taksit ödeme süreleri, -10 uncu
maddenin dördüncü fıkrasında yer alan başvuru ve ilk taksit ödeme süresi, birer ay uzatılmıştır.
281. 4454 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile GVK’nın Geçici 67’nci maddesinde yer alan düzenlemeye ilişkin tevkifat oranlarının belirlendiği
2006/10731 sayılı BKK’da değişiklik yapılmıştır. Bu değişiklikler,
oran değişikliğine ilişkin olmayıp hisse senedi yoğun fonların katılma
belgeleri ile altına dayalı kira sertifikalarından elde edilen kazançların
tanımlarına ilişkindir. Karar 4 Eylül 2021 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.
282. 531 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 9 Nisan 2021 tarihli ve
7318 sayılı Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 1 ve 2’nci maddeleriyle, Vergi Usul Kanununda
yapılan değişikliklere ilişkin açıklama ve düzenleme yapıldı. Tebliğe
göre ihrakiye1 teslimleri hariç olmak üzere, a) 5015 sayılı Kanun ve
5307 sayılı Kanun kapsamında lisansa tabi faaliyetlerde bulunanların
(rafinerici, dağıtıcı, bayi, serbest kullanıcı gibi) kendi aralarında yaptıkları akaryakıt ve LPG teslimi. b) Tankerlerle veya özel nakliye araçlarıyla taşınmak suretiyle akaryakıt ve LPG otogaz bayii veya istasyonu
dışında müşterinin istediği mahalde (yürüttükleri faaliyetlerindeki ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla fabrika, şantiye, nakliye filosu işletmele-
152
M Vergi Raporu
m
ri ve benzeri yerlerde) yapılan akaryakıt ve LPG teslimi anında faturanın düzenlenmesi gerekmektedir.
283. Danıştay 4. Dairesi; limited şirketlerde yasal temsilcinin sadece sorumluluk dönemine ilişkin olarak tarh edilen vergilerden sorumlu olacağı yönünde kanun yararına temyiz kararı verdi. Dava konusu olayda
ödeme emri ile istenen 2013/2 dönemine ait KDV ve fer’ilerinden
oluşan kamu alacağının (22/02/2013 tarihli ortaklar kurulu kararının
04/03/2013 tarihinde Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilanı ile) borçlu şirketteki ortaklığı ve müdürlüğü biten kişiden istenmesinin, söz konusu
borcun şirketin yeni kanuni temsilcisi tarafından 21/03/2013 tarihli beyanname üzerinden tahakkuk ettirilen vergi ve fer’ilerinin ödenmemesinden kaynaklanması nedeniyle limited şirket ortaklığı ve müdürlüğü
sona eren kişiden istenmesinin hukuka aykırı olduğuna karar verilerek
İstanbul 6. Vergi Mahkemesi’nin kararı kanun yararına bozulmuştur.
Bu bozma kararları, daha önce kesinleşmiş olan merci kararının hukuki
sonuçlarını kaldırmamaktadır.
284. Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu, E. 2021/1, K. 2021/3 sayılı kararı ile İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Daireleri arasında mevcut olan
içtihat farklılıklarını gidermek için amacıyla verdiği Kararda iadesi gereken bir verginin herhangi bir yasal dayanak gösterilmeksizin yasal/
kanuni faiziyle iadesine karar verilmesinin istenmesi durumunda, yasal/kanuni faiz talebinden VUK 112’nci maddesinin 6322 sayılı Kanun’la değişik 4’üncü fıkrasında belirtilen tecil faizinin anlaşılması
gerektiğine oyçokluğu ile kesin olarak karar vermiştir.
285. Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu,E.2020/17, K. 2021/2 sayılı kararında, 27/03/2018 tarihinden önce imzalanan ikale sözleşmesi veya
karşılıklı sonlandırma sözleşmesi kapsamında ödenen ihbar tazminatının, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 61’inci maddesine göre ücret
niteliğinde bir gelir olduğu ve istisna kapsamında bulunmayan bu gelirin vergilendirilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığını belirtmiştir.
286. Resmi Gazete’ de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumunca Elektronik
Ortamda Yapılacak Tebligata İlişkin Yönetmelik gereği;-SGK, mevzuatı gereği tebliği gereken tüm evrakları, işverenlere ve sigortalılara
elektronik ortamda yapabilecek.-İşverenler, 1/10/2021 tarihinden itiba-
153
TÜRMOB M
m
ren 3 ay içinde elektronik tebligat adresi almak zorundadır. 1/10/2021
tarihinden itibaren işveren olanlar ise, sigortalı çalıştırmaya başladığı
ayı/dönemi takip eden aydan itibaren üç ay içinde elektronik tebligat
adresi almak zorundadırlar.-İşverenler dışındaki kişilerin elektronik
tebligat adresi almaları isteğe bırakılmıştır. Ancak İsteğe bağlı olarak
kendilerine elektronik tebligat yapılmasını isteyen kişiler elektronik
tebligat sistemini kullanmak zorunda olup daha sonra bu kapsamdan
çıkamayacaklardır. - Elektronik imzalı evrak işveren veya sigortalının
elektronik ortamdaki adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda tebliğ edilmiş sayılacaktır.-Tüzel kişilerde ticaret sicil kaydının
silindiği (nevi değişikliği, birleşme halleri dahil) tarih itibarıyla, gerçek
kişilerde ilgilinin ölümü veya gaipliğine karar verildiğinde, elektronik
tebligat adresi kullanıma kapatılacaktır.
287. Bu defa 30 Eylül 2021 tarihli ve 31614 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 29 Eylül 2021 tarihli ve 4517 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile
“Yenilenmiş Ürünlerin Satışı Hakkında Yönetmelik” kapsamında en az
bir yıl öncesine ilişkin data, ses ya da kısa mesaj kullanım trafiği bulunan kullanılmış cep telefonlarının yenilenmek ve sertifikalandırılmak
kaydıyla yenileme merkezleri ve yetkili satıcılar tarafından yenilenmiş
ürün garantisi verilerek teslimlerinde KDV oranı %1’e indirildi. Mükelleflerin, indirimli orana tabi işlemlerine ait iade hesabına, bu sıra
kapsamında teslim ettikleri mallar nedeniyle yüklendikleri vergiler dâhil edilmemektedir.
288. 16 Şubat 2021 Tarihli ve 31397 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan
Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 35)’de; kısmi tevkifat uygulamalarına ilişkin
oran ve kapsam konularında bazı değişiklikler yapılmış ve iade taleplerinin yerine getirilmesinde, alıcı tarafından 2 No.lu KDV Beyannamesi
ile beyan edilen ve tahakkuk ettirilen KDV’nin ödenmiş olması şartı
aranmazken yapılan düzenleme ile bu durum zorunlu hale getirilmişti.
Danıştay 4. Dairesi E.2021/2647 sayılı 09.09.2021 tarihli kararında söz
konusu değişiklik düzenlemesinin yürütmesinin durdurulmasına karar
vermiştir.
289. 4027 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile aşağıdaki menkul sermaye iradı
kazançlarına uygulanan ve 30 Eylül 2021 tarihinde sona eren indirimli
154
M Vergi Raporu
m
gelir vergisi tevkifatlarının uygulanma süresi 31 ARALIK 2021 tarihine kadar uzatıldı. −Vadesiz ve özel cari hesaplara ödenecek faizler ve
kâr paylarına indirimli gelir vergisi tevkifatı uygulaması. Bankalar tarafından ihraç edilen tahvil ve bonolardan elde edilen gelir ve kazançlar
ile fon kullanıcısının bankalar olduğu varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikalarından elde edilen gelir ve kazançlara
uygulanacak tevkifat oranları.
290. 4625 sayılı CK ile Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ile Ar-Ge veya Tasarım Merkezlerinde Çalışan Personelin, 4691 Sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’nun Geçici 2’nci Maddesinin Üçüncü Fıkrası ile
5746 Sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun 3 üncü Maddesinin İkinci Fıkrasında Yer
Alan ve Gelir Vergisi Stopajı Teşvikine Konu Edilen Toplam Çalışma
Sürelerine Uygulanmak Üzere Söz Konusu Bölge ve Merkezler Dışında Geçirdikleri Süreler Bakımından Yüzde Yirmi Olarak Belirlenen
Oranın, 31/12/2022 Tarihine Kadar Yüzde Elli Olarak Uygulanmasına
karar verilmiştir.
291. 532 sıra No.lu VUK Genel Tebliği ile Defter Beyan Sistemi Uygulamasının usul ve esaslarının belirlendiği 486 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu
Genel Tebliğinde; aşağıda özetine yer verilen bazı önemli değişiklikler
yapılmıştır. 1. Defter beyan sistemi kapsamındaki mükellefler, vergi beyanname ve bildirimlerini diğer mükelleflerde olduğu gibi Elektronik
Beyanname Uygulaması aracılığıyla verebileceklerdir. 2.e-Defter uygulamasında olduğu gibi defter kayıtlarının elektronik ortamda oluşturulması ile beyannamelerin verilme süresi birbirinden ayrıldı. Bu kapsamda; işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ile serbest
meslek kazancı defteri tutan mükelleflerin, birer aylık dönemlere ilişkin
vergisel ve ticari işlemlerinin Sisteme kayıt işlemlerini; a. Kayıtlarını,
ayrıca 213 sayılı Kanunun 219 uncu maddesinde belirtilen ve defter
kaydı yerine geçen belgelere dayanarak yürüten mükellefler bakımından, işlemlerin ait olduğu ayı izleyen ikinci ayın 15 inci günü sonuna
kadar, b. Diğer mükellefler bakımından, işlemlerin ait oldukları aya
ait katma değer vergisi beyannamesinin verilmesi gereken son günün
sonuna kadar, gerçekleştirmeleri gerekmektedir. 3. Sistem kapsamında
olan mükelleflere ilişkin vergisel ve ticari işlem kayıtları, Sistemi kul-
155
TÜRMOB M
m
lanma yetkisi bulunan mükellef, meslek mensubu ya da meslek odası
tarafından elektronik ortamda Sisteme kayıt yapılması suretiyle gerçekleştirilecektir.
292. 4. Defterlere, ait oldukları takvim yılına ilişkin gelir vergisi beyannamesinin verilmesi gereken ayı izleyen ikinci ayın sonuna kadar, Başkanlık tarafından elektronik ortamda kapanış onayı yapılacaktır. 5.
Sistemde, elektronik ortamda tutulan kayıt ve defterler, talep eden yetkili makamlara, 213 sayılı Kanunda belirtilen muhafaza ve ibraz süresi içinde, Sistemden elektronik defter dosyası olarak indirilmesi ya da
bağlı olunan vergi dairesinden onaylı kâğıt ortamdaki hali ile sunulabilecektir. 6.Mükellefe ulaşılamaması durumunda yetkili makamlar, vergi
dairesi aracılığı ile kayıt ve defterleri talep edebilecek ve Gelir İdaresi
Başkanlığı tarafından bu talepler, elektronik veya kağıt ortamda yerine
getirilecekti.
293. 26 Ekim 2021 tarihli ve 31640 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7338
sayılı Vergi Usul Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun ile Gelir Vergisi Kanunu, Vergi Usul Kanunu, Kurumlar
Vergisi Kanunu, Katma Değer Vergisi Kanunu, Bankacılık Kanunu ve
Damga Vergisi Kanununda bazı değişiklikler yapılmıştır. Yapılan bu
değişiklikler aşağıdaki konulardadır. 1. Basit usulde vergilendirilen
mükelleflere kazanç istisnası getirildi. (md.1, 4, 5, 6, 9) 2. Sosyal içerik
üreticiliği ile mobil cihazlar için uygulama geliştiriciliğinde gelir vergisi kazanç istisnası getirildi. (md.2, 55) 3. Çiftçilere tarımsal destekleme kapsamında yapılan ödemelere kazanç istisnası getirildi. (md.3, 7,
11) 4. Geçici Vergi IV’üncü Dönem Beyannamesi kaldırıldı. (md.9). 5.
Vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimine ilişkin değişiklik yapıldı.
(md.10) 6. Vergi dairesi tanımında değişiklik yapıldı. (md.12) 7. Vergi
mahremiyetine uyması gereken kişilerin kapsamı genişletildi. (md.13)
8. Yabancı memlekette bulunanlara tebliğ konusunda düzenleme yapıldı. (md.14) 9. Yerel ve ulusal basın yoluyla ilan yapılması uygulaması
kaldırıldı. (md. 15) 10. Düzeltme yapma konusunda yetki genişletildi.
(md. 16) 11. Vergi incelemesinin dairede yapılmasına yönelik düzenleme yapıldı ve İncelemeye Başlama Tutanağı alınmasına ilişkin düzenleme kaldırıldı. (md.17, 18) 12. Kamu kurum ve kuruluşları tarafından
yapılan bildirimlerin Gelir İdaresi Başkanlığına yapıldığına ilişkin dü-
156
M Vergi Raporu
m
zenleme yapıldı. (md.19). 13. Defterler için berat alınmasının tasdik
hükmünde olduğu düzenlendi. (md. 20). 14. Yeminli Mali Müşavir tasdik raporlarının ibrazına ilişkin düzenleme yapıldı. (md. 22, 40). 15.
Gider pusulasına ilişkin fiili durum ile hukuki durum arasında uyum
sağlandı. (md. 23, 40). 16. Vergi Usul Kanuna “Alış Bedeli” adı ile yeni
bir değerleme ölçüsü eklendi. (md. 26, 28). 17. Maliyet bedeli tanımına açıklık getirildi. (md.27, 29, 30). 18. Yeniden değerlemeye ilişkin
düzenleme yapıldı. (md. 31, 52) 19. Günlük amortisman uygulaması
konusunda düzenleme yapıldı. (md. 32, 33,34). 20. Şüpheli alacaklara
ilişkin alt sınır belirlemesi yapılmakta ve işletme hesabı esasında defter
tutan mükellefler açısından da uygulanabilmesine imkân tanındı. (md.
35) 21. Yenileme fonu uygulamasına ve amortismana tabi malların
sigorta tazminatına ilişkin düzenleme yapıldı. (md. 36, 37 ). 22. Pişmanlık hükümlerinde değişiklik yapıldı. (md.42). 23. Ceza indiriminin
kapsamı değiştirildi. (md. 43). 24. Usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları, uzlaşma kapsamına alındı. (md. 44, 45) 25. VUK’da “karşılıklı anlaşma” usulü adı altında yeni bir müessese ihdas edildi. (46, 47,
48, 49, 50). 26. Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde kullanılmak
üzere edinilen makina ve teçhizata ilişkin amortisman uygulamasında
yeniden düzenleme yapıldı. (md. 51) . 27. Damga Vergisi Kanununda
resmi daire tanımı değiştirildi. (md. 53) 28. Damga vergisinde istisna
uygulamasının kapsamı genişletildi. (md. 54) 29. Özel Tüketim Vergisi
Kanununda değişiklik yapıldı. (md. 56, 57) 30. Varlık Yönetim Şirketlerinin vergilendirilmeleri konusunda değişiklik yapıldı (md. 58). 31.
Nakdi sermaye artışlarına ilişkin KVK’da değişiklik yapıldı. (md. 59)
32. İndirimli kurumlar vergisi oranı uygulamasında değişiklik yapıldı.
(md. 60).
294. 6 Kasım2021 tarihli ve 31651 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7341
sayılı Türkiye İhracatçılar Meclisi İle İhracatçı Birliklerinin Kuruluş Ve
Görevleri Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile ergi, çek düzenlemesi ve tasfiye konularında düzenlemeler yapıldı. -5910 Sayılı Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı
Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 18 inci maddesi
kapsamında ihracatçılar lehine münhasıran ihracat kredileri için kefalet
vermek amacıyla kurulan kurumlara Kurumlar Vergisi muafiyeti getirildi.-Söz konusu kurumların kredi teminatlarına ilişkin işlemlerinde
157
TÜRMOB M
m
düzenlenen kâğıtlar damga vergisinden istisna edildi; söz konusu kurumların kefalet işlemleri harçtan müstesna tutuldu. Ayrıca bu kurumların kredi teminatı sağlama işlemleri katma değer vergisinden istisna
tutuldu. -3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu’nun geçici 2ncimaddesi
uyarınca ilk kez faaliyete geçecek serbest bölgelerde, işleticilerin serbest bölgelerin işletilmesi ile ilgili faaliyetlerden elde ettikleri kazançları, 30 yılı geçmemek ve Ticaret Bakanlığınca kendilerine verilecek ilk
faaliyet ruhsatında belirtilen süre ile sınırlı olmak üzere gelir veya kurumlar vergisinden müstesna tutuldu. -Çekin ödenmek için üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce muhatap bankaya ibrazının geçersiz olduğuna ilişkin düzenlemenin süresi 31/12/2021 tarihinden 31/12/2023
tarihine uzatıldı. -Türk Ticaret Kanunu’nda yapılan değişiklikle tasfiye
halinde alacaklılara üçüncü kez yapılan çağrı tarihinden itibaren altı ay
geçmedikçe kalan varlık dağıtılamaz düzenlemesine ilişkin süre üç aya
indirildi.
295. Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 22/09/2021 tarihli ve E.2021/2,
K.2021/4 sayılı Kararında, muhatabın cep telefonuna SMS veya e-posta adresine mail yoluyla tebligatla ilgili bilgilendirme mesajı gönderilmemesinin tebligatın süresini ve geçerliliğini etkilemeyeceği sonucuna
ulaşmıştır.
296. Danıştay 4. Dairesi, 30.09.2021 tarihli ve E.2018/459, K.2021/4770
sayılı kararında 31/10/2011 tarih ve 28101 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tarhiyat Öncesi Uzlaşma Yönetmeliği’nin 9’uncu maddesinin 3’üncü fıkrasında yer alan “İncelemenin sonuçlandığı tarihte tarh
zamanaşımının sona ermesine üç aydan az bir zaman kalması halinde
mükellefe uzlaşma talebinde bulunup bulunmadığı sorulmaz ve uzlaşma talebinde bulunmaya davet edilmez.” şeklindeki kısmının iptali talebiyle açılan davada ilgili cümleyi hukuka aykırı bularak iptal etmiştir.
297. 533 No.lu VUK Genel Tebliği ile 2021yılı için yeniden değerleme oranı
%36,20 (otuz altı virgül yirmi) olarak belirlendi.
298. 4835 sayılı Cumhurbaşkanı Kararında TÜRKİYE CUMHURİYETİ
HÜKÜMETİ İLE BOLİVARCI VENEZUELA CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA GELİR ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLERDE ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME VE VERGİ KAÇAKÇI-
158
M Vergi Raporu
m
LIĞI İLE VERGİDEN KAÇINMAYA ENGEL OLMA Anlaşması’nın
14 Ekim 2021 tarihi itibariyle yürürlüğe girdiği belirtildi.
299. Gelir İdaresi Başkanlığı’nca yayımlanan 30/11/2021 tarihli ve 137 No.
lu VUK Sirkülerinde vergi ödevlerinden herhangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır hastalığı bulunan veya doğum yapan
meslek mensuplarının mücbir sebep hükümlerinden faydalandırılması konusunda düzenleme ve açıklama yapıldı. 1. Meslek mensubunun
vergi ödevlerinden herhangi birinin yerine getirilmesine engel olacak
derecede ağır hastalığının bulunması hali ile ilgili kurallar aşağıdaki
gibidir. a. Vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır hastalık” olup olmadığı hususundaki tespitin; i.Hastanelerden
(özel hastaneler dâhil) alınan raporlarda belirtilen hastalıklar bakımından, raporu tanzim eden hastane başhekimlikleri ya da il/ilçe Sağlık
Müdürlükleri, ii. Hastaneler dışındaki resmi sağlık kuruluşlarınca (Aile
Sağlığı Merkezi gibi) verilen raporlar bakımından il/ilçe Sağlık Müdürlükleri, tarafından yapılması gerekmektedir. b. Özel doktorlardan
alınan raporlar dikkate alınmamaktadır. c. Raporla ilgili olarak İlgili
Vergi Dairesi Başkanlığı/Defterdarlık tarafından söz konusu kurumlar
ile yapılan yazışma yapılarak teyit alınması gerekmektedir. d. Meslek
mensubunun ağır hastalığı durumunda, meslek mensubunun mücbir
sebep dönemi (ağır hastalığın başladığı ve bittiği tarihler arasında)
içerisinde verilmesi gereken kendi mükellefiyetine ilişkin beyanname/
bildirimlerinin verilme ve bu beyanname/bildirimlere istinaden tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri, mücbir sebep halinin sona erdiği
tarihi takip eden günden itibaren 15 inci günün sonuna uzatılmıştır. Öte
yandan, mücbir sebep halinin sona erdiği tarihte beyanname/bildirim
verme süresinin son gününe; 15 günden az süre kalması halinde beyanname/bildirim verme ile ödeme süresinin son günü olarak mücbir sebep
halinin sona erdiği tarihi takip eden günden itibaren 15 inci günün, 15
günden fazla süre kalması halinde ise beyanname/bildirim verme ile
ödeme süresi olarak kanuni sürelerin dikkate alınması gerekmektedir. e.
Ağır hastalık halinin ortaya çıktığı tarihte beyanname/bildirim verilme
süresinin bitimine 15 gün veya daha az süre kalmış olması durumunda,
anılan ağır hastalığın vukuu bulduğu tarih itibarıyla geçerli olan “Aracılık ve Sorumluluk Sözleşmesi” uyarınca beyanname/bildirimleri bu
meslek mensubunca verilen mükelleflerin mezkûr beyanname/bildirim
verilme süreleri ile bunlara istinaden tahakkuk eden vergilerin ödeme
159
TÜRMOB M
m
sürelerinin son günü, bunların verilmesi gereken sürenin son gününü
takip eden günden itibaren 15 inci güne uzatılmıştır. f. Yeminli mali
müşavirler açısından vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır hastalık halinin ortaya çıkması halinde, ağır hastalık
halinin ortaya çıktığı tarih itibarıyla söz konusu yeminli mali müşavirle
arasında yapılmış ve geçerli olan bir sözleşme bulunan mükelleflere yönelik olarak, ağır hastalık halinin ortaya çıktığı tarihte tasdik raporlarının ibraz süresinin bitimine 15 gün veya daha az süre kalmış olması durumunda, bu mükelleflere ilişkin tasdik raporlarının ibraz süresi tasdik
raporlarının verilmesi gereken sürenin son gününü takip eden günden
itibaren 15 inci günün sonuna uzatılmıştır. 2. Doğum yapacak meslek
mensubu için planlanan doğum tarihinin üç hafta öncesi ile doğum tarihini izleyen 15 inci gün arası, mücbir sebep hali olarak kabul edilmiştir.
Doğum yapacak meslek mensubu ile bu meslek mensubuyla arasında
yapılmış ve çalışılamayacak üç haftanın başladığı tarih ile doğum tarihi
itibarıyla geçerli olan “Aracılık ve Sorumluluk Sözleşmesi” uyarınca
beyanname/bildirimleri bu meslek mensubunca verilen mükelleflerin
mücbir sebep dönemi içerisinde verilmesi gereken beyanname/bildirimlerin verilme ve bu beyanname/bildirimlere istinaden tahakkuk eden
vergilerin ödeme süreleri, mücbir sebep halinin sona erdiği tarihi takip
eden günden itibaren 15 inci günün sonuna uzatılmıştır. Doğuma ilişkin
olarak mücbir sebep hali uygulanabilmesi için ilgili doktor tarafından
düzenlenen çalışılamayacak 3 haftalık süreyi, planlanan doğum tarihini
ve gerçekleşen doğum tarihini gösteren belgelerin/raporların bağlı olunan vergi dairesine ibraz edilmesi şarttır. 3. Sosyal güvenlik mevzuatı
gereğince sigortalıların mücbir sebep dönemine ilişkin prime esas kazanç ve hizmet bilgilerinin Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi ile
bildirilmesinin zorunlu olması durumunda mücbir sebep, bu beyannamelerin vergi kesintilerine ilişkin kısmının beyan ve ödeme sürelerinin
ertelenmesi için geçerli olacaktır.
300. Gümrükler Genel Müdürlüğü’nce Birliğimize cevaben yazılan:
03/12/2021 tarihli ve E-20117910-00069679889 sayılı Yazıda,
- Gümrük beyannamesinde yükümlü ve dolaylı temsilci olmayan yeminli mali müşavir veya mali müşavir ya da serbest muhasebecilerin, beyan sahibi ve/veya temsilcisi adına yetkisi olmadığından
Gümrük Kanunu’na göre yükümlülüklerinin bulunmadığı,
160
M Vergi Raporu
m
- 01.01.1996 tarihinden itibaren Türkiye ile Avrupa Birliği arasında
tesis edilen gümrük birliği kapsamında Topluluk Gümrük Kodunu
oluşturan (EEC) 2913/92 sayılı ve 12 Ekim 1992 tarihli Konsey Yönetmeliğinin “gümrük beyanı” da dahil ana müesseselerinin milli
mevzuatımıza yansıtılmasının gerekli görülmüş olup 1996 yılından
beri, ülkemizde, tüm gümrük beyanları için tek bir beyan formatının kullanılmasına imkan veren ve AB ülkeleri tarafından da kullanılan “Tek İdari Belge” gümrük beyannamesi olarak kullanıldığı,
diğer bir deyişle, gümrük mevzuatımızın AB mevzuatına uyumlaştırılması zorunluluğu çerçevesinde; gümrük beyannamesinin 9.
kutucuğunda mali sorumlu kişisine ait bilgilerin beyan edilmesinin
“Tek İdari Belge” uygulamasının gereği olduğu,
- AB mevzuatına uyumlu olarak revize edilen gümrük mevzuat: ve
“Tek İdari Belge” kapsamında; beyannamenin Gümrük Yönetmeliği EK-14’e uygun doldurulması, buna göre, beyannamenin 9 no.
lu kutusunda yeminli mali müşavirin veya mali müşavirin ya da
serbest muhasebecinin adı, soyadı ve vergi numarasının yazılması
zorunlu olup beyannamenin 9 no.lu kutusunun eksik ya da hatalı
doldurulması kabahat fiili olarak nitelendirildiğinden bu kabahat
karşılığında, beyan sahibi ve/veya temsilcisine Gümrük Kanununun 241 inci maddesine göre ceza uygulanması gerektiği,
- Dolayısıyla, 4458 sayılı Kanunun dolaylı temsil hükümleri çerçevesinde temsil görevi bulunmayan yeminli mali müşavir veya mali
müşavir ya da serbest muhasebecilerin, eksik ya da hatalı beyan
nedeniyle Gümrük Kanunu’na göre cezai sorumluluğunun bulunmadığı belirtilmiştir.
301. 4921 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile aşağıdaki menkul sermaye iradı
kazançlarına uygulanan indirimli gelir vergisi tevkifatlarının uygulanma süreleri 31 Mart 2022 tarihine kadar uzatıldı. -Vadesiz ve özel cari
hesaplara ödenecek faizler ve kâr paylarına indirimli gelir vergisi tevkifatı uygulaması. -Bankalar tarafından ihraç edilen tahvil ve bonolardan
elde edilen gelir ve kazançlar ile fon kullanıcısının bankalar olduğu varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikalarından elde
edilen gelir ve kazançlara uygulanacak tevkifat oranları.
161
TÜRMOB M
m
302. 021 yılında Türkiye sınırları içinde bulunan mesken nitelikli taşınmazlardan Emlak Vergisi Kanunu’nun 29 uncu maddesine göre belirlenen
bina vergi değeri 2021 yılında 5.227.000 Türk lirasının üzerinde olanların 2022 yılında değerli konut vergisi beyannamesi vermesi gerekiyor. 2022 yılında uygulanacak olan Emlak Vergisi Kanunun 42ncimaddesinde yer alan tutar, 2021 yılına ait tutarın 2021 yılı için belirlenen
yeniden değerleme oranının yarısı olan (%36,20/2=) %18,10 oranında
arttırılması suretiyle 6.173.000 Türk Lirası olarak tespit edildi.
303. 21.12.2021 tarih ve 31696 sayılı Resmi Gazete (1.Mükerrer)’de yayımlanan “TÜRK LİRASI MEVDUAT VE KATILMA HESAPLARINA
DÖNÜŞÜMÜNDESTEKLENMESİ HAKKINDA TEBLİĞ(SAYI:
2021/14)”ile yurt içi yerleşik gerçek kişilerin döviz tevdiat hesaplarının ve döviz cinsinden katılım fonlarının Türk lirası vadeli mevduat ve
katılma hesaplarına dönüşmesi halinde mevduat ve katılım fonu sahiplerine sağlanacak desteğe ilişkin usul ve esasları düzenlemelerde bulunuldu.
304. 937 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 22 Aralık 2021 tarihi ile 31 Aralık
2022 tarihleri arasında iktisap edilen ve Hazine ve Maliye Bakanlığınca ihraç edilen Devlet tahvili ve Hazine bonolarından elde edilen gelir
ve kazançlar ile 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin
Düzenlenmesi Hakkında Kamın uyarınca kurulan varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikalarından elde edilen gelir ve
kazançlara, 2006/10731 sayılı Bakanlar Kurulu l inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) ve (3) numaralı alt bentleri ile (ç) bendinde
yer alan oranlar %0’a indirildi.
305. 21 Aralık 2021 tarihli ve 31386 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO: 38)ile 26/4/2014
tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğ’de bazı değişiklikler yapılmıştır.-Avukatların hukuki ihtilaflarla ilgili olarak yargı mercileri nezdinde veya yargı
kararlarının sonuçları ile ilgili olarak vekâlet akdi çerçevesinde (icra
vb.) verdikleri hizmetlerin Etüt, Plan-Proje, Danışmanlık, Denetim ve
Benzeri Hizmetleri kapsamında KDV tevkifatına tabi olmayacağı açık
olarak belirtildi. -1 Ocak 2022 tarihinden itibaren, internet ortamındaki
162
M Vergi Raporu
m
sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden metin, görüntü, ses, video gibi içerikler paylaşan sosyal içerik üreticilerinin bu faaliyetlerinden elde ettikleri
ile akıllı telefon veya tablet gibi mobil cihazlar için uygulama geliştirenlerin elektronik uygulama paylaşım ve satış platformları üzerinden
elde ettikleri Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 20/B maddesi kapsamında vergilendirilen kazançlara konu teslim ve hizmetler üzerinden
KDV hesaplanmayacağı belirtildi.-En az bir yıl öncesine ilişkin data,
ses ya da kısa mesaj kullanım trafiği bulunan kullanılmış cep telefonlarının yenilenmek ve sertifikalandırılmak kaydıyla yenileme merkezleri ve yetkili satıcılar tarafından yenilenmiş ürün garantisi verilerek
teslimlerine uygulanacak (%1) KDV oranına ilişkin açıklama yapıldı.
-7338 sayılı Kanunun 55 nci maddesi ile Katma Değer Vergisi Kanununun 17ncimaddesinin (4) numaralı fıkrasının (a) bendinde yer alan
“basit usulde vergilendirilen” ibaresinin “kazançları basit usulde tespit
edilen” şeklinde değiştirilmesine paralel olarak Katma Değer Vergisi
Genel Uygulama Tebliğ’de yer alan “basit usulde vergilendirilen” ibarelerinin tamamı “kazançları basit usulde tespit edilen” şeklinde değiştirildi.
306. 936 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile tam mükellef kurumlar tarafından;
tam mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve gelir vergisinden muaf olanlara dağıtılan kar paylarında stopaj oranı 22 Aralık 2021 tarihinden geçerli olmak üzere %15’ten %10’a
düşürüldü.
307. 5/12/2021 tarih ve 31700 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7349
sayılı GELİR VERGİSİ KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR Kanun ile Gelir Vergisi, Katma
Değer Vergisi ve Damga Vergisi Kanunlarında bazı değişiklikler yapılmıştır. 1) Hizmet erbabının, ödemenin yapıldığı ayda geçerli olan
asgari ücretin aylık brüt tutarından işçi sosyal güvenlik kurumu primi
ve işsizlik sigorta primi düşüldükten sonra kalan tutarına isabet eden
ücretleri gelir vergisinden istisna edilmiştir. İstisnayı aşan ücret gelirinin vergilendirilmesinde verginin hesaplanacağı gelir dilim tutarları ve
oranları, istisna kapsamındaki tutarlar da dikkate alınarak belirlenecek;
ödenecek vergi tutarı, bu suretle bulunan vergi tutarının içinde istisna
tutara isabet eden kısım düşülmek suretiyle hesaplanacaktır. İstisna ne-
163
TÜRMOB M
m
deniyle alınmayacak olan vergi ilgili ayda aylık asgari ücret üzerinden
hesaplanması gereken vergiyi aşamayacaktır. Birden fazla işverenden
ücret alanlarda bu istisna sadece en yüksek olan ücrete uygulanacaktır.
Düzenleme 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren yapılan ücret ödemelerine
uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir. 2) Gelir Vergisi
Kanunu’nun Diğer Ücretlerin vergilendirilmesine yönelik düzenlemeleri 1 Ocak 2022tarihinden itibaren yapılan ücret ödemelerine uygulanmak üzere kaldırılmıştır. 3) Asgari Geçim İndirimine (AGİ) ilişkin
düzenleme 1 Ocak 2022tarihinden itibaren yapılan ücret ödemelerine
uygulanmak üzere yürürlükten kaldırılmıştır. 4) Ücret ödemelerine
ilişkin düzenlenen kağıtlarda ödemenin asgari ücrete isabet eden kısmı
damga vergisinden istisna tutulmuştur. 5) Sahibi oldukları veya kiraladıkları konutların çatı ve/veya cephelerinde kurdukları yalnızca bir
üretim tesisinden üretilen elektrik enerjisi elde edenlere ilişkin muafiyetin kapsamı genişletilmiş ve muafiyet şartı olan üretim tesisinin kurulu gücünün azami 10 kW’a (10 kW dâhil) kadar olmasına ilişkin sınır
25 kW (25 kW dâhil)’a çıkarılmıştır. 6) Milli Savunma Bakanlığı veya
Savunma Sanayii Başkanlığınca yürütülen savunma sanayii projelerine
ilişkin olarak bu kurumlara ilgili projeler kapsamında yapılan teslim ve
hizmetler KDV’den istisna tutulmuştur.
308. 7346 sayılı BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA
DAİR KANUN ile 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu
ve 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun’da yapılan değişiklikler uyarınca; ilgili
personelin bu merkezler veya bölge dışında geçirdikleri sürelerin gelir
vergisi stopajı teşviki kapsamında değerlendirilmesinde maddede belirtilen durumlar haricinde teşvike konu edilen toplam çalışma süresinin
yanı sıra bölgede veya bu merkezlerde gelir vergisi stopajı teşviki kapsamında çalışan personelin toplam sayısının yüzde yirmisine kadarı da
dikkate alınabilecektir. Cumhurbaşkanı, yüzde yirmi olarak belirlenen
bu oranı belirleyeceği bölgesel ve/veya sektörel alanlarda yüzde yetmiş beşe kadar artırmaya veya tekrar kanuni oranına kadar indirmeye
yetkili kılınmıştır. Cumhurbaşkanı toplam çalışma süresi bakımından
bu yetkisini 4625 sayılı Kararı ile kullanmış olup; 31/12/2022 tarihine
kadar yüzde yirmi olarak belirlenmiş bu oran yüzde elli olarak uygulanacaktır. Değişiklik düzenlemesi 12 Ekim 2021 tarihinden itibaren
geçerli olmak üzere 25 Aralık 2021 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
164
M Vergi Raporu
m
309. 25/12/2021 tarihli ve 31700 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 4970
sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile -Kur korumalı vadeli mevduat hesapları ile döviz tevdiat hesaplarından dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevrilen mevduat hesapları ile-Kur korumalı vadeli katılım hesapları ile döviz cinsinden katılım fonu hesaplarından dönüşüm kuru
üzerinden Türk lirasına çevrilen katılma hesaplarından, Gelir Vergisi
Kanunu’nun geçici 67 nci maddesi uyarınca yapılacak tevkifat oranları
%0 olarak belirlendi. Karar 21/12/2021 tarihinden itibaren açılan kur
korumalı vadeli mevduat ve katılma hesapları ile Türk lirası mevduat
ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi uygulaması kapsamında 20/12/2021 tarihi itibariyle mevcut olan döviz tevdiat hesapları
ve döviz cinsinden katılım fonu hesaplarında bulunan dövizin dönüşüm
kuru üzerinden Türk lirasına çevrilen mevduat ve katılma hesaplarına
uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
310. 31/12/2021 tarihli ve 31706 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan
30/12/2021 tarihli ve 5046 sayılı 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun
geçici 67 nci maddesinde yer alan tevkifat oranları hakkında Cumhurbaşkanı Kararı ile AAltın cinsinden mevduat hesapları ile altın cinsinden katılım fonu hesaplarından dönüşüm fiyatı üzerinden Türk lirasına çevrilen mevduat hesapları ile katılma hesaplarından Gelir Vergisi
Kanunu’nun geçici 67 ncimaddesi uyarınca yapılacak tevkifat oranları%0olarak belirlendi. Karar Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına
dönüşümün desteklenmesi uygulaması kapsamında 28/12/2021 tarihi
itibariyle mevcut olan altın depo hesapları ve altın cinsinden katılım
fonu hesapları ile bu tarihten sonra açılacak işlenmiş ve hurda altın karşılığı altın hesaplarından dönüşüm fiyatı üzerinden Türk lirasına çevrilen mevduat ve katılma hesaplarında uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
311. 31 Ocak 2021 tarihinden geçerli olmak üzere vadesine en çok 3 ay kalan senetler karşılığında yapılacak reeskont işlemlerinde uygulanacak
iskonto faiz oranı yıllık yüzde 14,75, avans işlemlerinde uygulanacak
faiz oranı ise yıllık yüzde 15,75 olarak tespit edildi.
312. 7256 sayılı Yasa ile getirilen ve Varlık Barışı olarak bilinen Gelir Vergisi Kanunu’nun Geçici 93’üncü maddesinde yer alan başvuru süreleri
31 Aralık 2021 tarihinden 30 Haziran 2022 tarihine uzatıldı. Uzatılan
165
TÜRMOB M
m
bu süreler aşağıdaki gibidir. -Yurt dışında bulunan para, altın, döviz,
menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının, maddedeki hükümler çerçevesinde, Türkiye’deki banka veya aracı kurumlara bildirilme süresi -Bu varlıkların, yurt dışında bulunan banka veya finansal
kurumlardan kullanılan ve bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin kapatılmasında kullanılmasının
son tarihi -Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan
ve Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan
para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile
taşınmazların, vergi dairelerine bildirilme süresi Söz konusu varlıkların
Türkiye’ye getirilmesi ya da sadece bildirimde bulunulması durumunda, herhangi bir vergi ödenmesi söz konusu değildir.
313. 5047 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile katma değer vergisi uygulamalarına ilişkin aşağıdaki değişiklikler yapılmıştır. -2022, 2023 ve 2024
yıllarında da imalat sanayine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamında
yapılan yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle yüklenilen ve indirim
yoluyla giderilemeyen Katma Değer Vergisinin talep edilmesi halinde geçici 37’nci maddede belirtilen usuller çerçevesinde belge sahibi
mükellefe iade edilmesi yönelik düzenlemede bulunulmuş ve uygulamanın süresi uzatılmıştır. -Sağlık Bakanlığınca onaylanan Covid-19
aşılarının tesliminde KDV oranının %1 olarak uygulanmasının süresi
de 31/12/2021 tarihinden 31/12/2022 tarihine kadar uzatılmıştır.
314. 14/10/2021 tarihli ve 7338 sayılı Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun2 ncimaddesi ile 31/12/1960
tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa eklenen mükerrer 20/B
maddesi ile Sosyal içerik üreticiliği ile mobil cihazlar için uygulama
geliştiriciliğine gelir vergisi istisnası getirilmişti. 12.1.2022 tarih ve
31717 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 318 Seri No.lu Gelir Vergisi
Genel Tebliği’nde söz konusu istisnanın usul ve esasları hakkında açıklamalarda bulunulmuştur.
315. 13/01/2022 tarihli ve 31718 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5096
sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile motor silindir hacmi 1600 (cm3) geçmeyen binek otomobilleri için yüzde 45, 50, 80 şeklinde üç farklı dilimde uygulanan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) oranlarına ara kademeler
eklenmiştir.
166
M Vergi Raporu
m
316. 18/01/2022 tarih ve 31723 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan KATMA
DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO: 40) ile 26/4/2014
tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde bazı değişiklikler yapılmış ve Milli
Savunma Bakanlığı veya Savunma Sanayii Başkanlığınca yürütülen
savunma sanayii projelerine ilişkin olarak bu kurumlara ilgili projeler
kapsamında yapılan teslim ve hizmetler ve bu teslim ve hizmetleri gerçekleştirenlere bu kapsamda yapılacak olan teslim ve hizmetlere ilişkin
KDV istisnasına ilişkin açıklamalarda bulunuldu.
317. 22 Ocak 2022 tarihli ve 31727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 351
sayılı Kanun ile İdari Yargılama Usulü Kanunu ve Kurumlar Vergisi
Kanunu’nda bazı değişiklikler yapıldı. KVK 5/1-a maddesine eklenen
4. bent ile portföyünde yabancı para birimi cinsinden varlık ve altın
ile diğer kıymetli madenler ve bunlara dayalı sermaye piyasası araçları bulunan yatırım fonlarından elde edilen kazançlar hariç; kurumların
tam mükellefiyete tabi diğer yatırım fonu katılma paylarından elde ettikleri kâr payları iştirak kazancı istisnası kapsamında kurumlar vergisinden istisna edildi. İhracat yapan kurumların münhasıran ihracattan
elde ettikleri kazançlarına kurumlar vergisi oranının 1 puan indirimli
uygulanmasına yönelik düzenleme yapıldı. Ayrıca sanayi sicil belgesini
haiz ve fiilen üretim faaliyetiyle iştigal eden kurumların münhasıran
üretim faaliyetinden elde ettikleri kazançlarına da kurumlar vergisi oranı 1 puan indirimli uygulanacaktır. Bu kazançların ihracata isabet eden
kısmı için ayrıca 1 puanlık bir indirim daha uygulanması söz konusu
değildir.1 puanlık bu indirimli oranlar, KVK 32. madde kapsamındaki
diğer indirimler uygulandıktan sonraki kurumlar vergisi oranı üzerine
uygulanacaktır. Kurumlar Vergisi Kanununa yönelik bu değişiklik düzenlemeleri 1/1/2022 tarihinden, özel hesap dönemine tabi olan mükelleflerde 2022 takvim yılında başlayan özel hesap döneminin başından
itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir. İdari Yargılama Usulü Kanununda yapılan değişiklik
uyarınca ise vergi kanunları uyarınca iadesi talep edilen vergilere ilişkin olarak açılan davalarda, dava konusu tutarın yüzde ellisi oranında
teminat alınmadan yürütmenin durdurulması kararı verilemeyecektir.
Düzenleme yayımı tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.
167
TÜRMOB M
m
318. 22 Ocak 2022 tarihli ve 31727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 535
SIRA NO.LU VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ ile 509
SIRA NO.LU VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ’nde bazı
değişiklikler yapılmıştır. 1-e-Fatura uygulamasına zorunlu olarak geçişte, yıllık ciro limitleri kademeli olarak düşürülmüştür. 2-e-Arşiv Fatura uygulamasına dahil olmayan mükelleflerce 1Mart 2022 tarihinden
itibaren vergi mükellefi olmayan nihai tüketicilere yapılan satışlarda
vergiler dahil toplam tutarının 5 Bin TL’yi, vergi mükelleflerine düzenlenenler açısından ise 2022 yılı için 2.000 TL’yi aşması halinde, faturaların kağıt fatura yerine, Gelir İdaresi Başkanlığının e-Belge Portali
üzerinden veya Gelir İdaresi Başkanlığı bilgi sistemleri ile entegrasyonu
sağlayabilmiş olan özel entegratör kuruluşların bilgi sistemleri aracılığıyla elektronik ortamda e-Arşiv Fatura olarak düzenleme zorunluluğu
getirildi. 3- e-Arşiv Fatura uygulamasına dahil olup internet üzerinden
mal ve hizmet satışı yapanlar sevk edilen malın yanında elektronik ortamda sorgulanmasına, görüntülenmesine, doğrulanmasına imkan veren bilgileri barındıran özel kodlu belgenin kağıt çıktısını bulundurabileceklerdir. 4- e-İrsaliye uygulamasına zorunlu olarak dahil olması
gereken mükelleflerin kapsamı genişletilmiştir. 5- “Döviz ve Kıymetli
Maden Alım Belgesi” ile “Döviz ve Kıymetli Maden Satım Belgesi”nin
de e-Döviz Alım/Satım Belgesi uygulaması kapsamında elektronik belge olarak (e-Döviz ve Kıymetli Maden Alım/Satım Belgesi şeklinde)
düzenlenebilmesi imkanı getirilmiştir.
319. 27 Ocak 2022 tarihli ve 31732 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 319
Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde elde edilen ücret gelirlerinin
asgari ücrete isabet eden kısmının gelir vergisinden ve damga vergisinden istisna edilmesine yönelik açıklamalarda bulunulmuştur. İstisnayı
aşan ücret gelirinin vergilendirilmesinde, hizmet erbabının ilgili aydaki gelirine ilişkin verginin hesaplanacağı gelir dilim tutarları ve oranları, istisna kapsamındaki tutarlar da dikkate alınarak belirlenecektir.
Hizmet erbabının birden fazla işverenden ücret alması halinde istisna
sadece en yüksek olan ücrete uygulanacaktır. Bu nedenle, işverenlerin
birden fazla ücret geliri elde eden hizmet erbabından, en yüksek ücrete
uygulanacak istisna konusunda ücret/ huzur haklarının vergilendirilmesine esas olacak bir beyan almalarının uygun olacağı değerlendirilmektedir.
168
M Vergi Raporu
m
320. 29.01.2021 tarih ve 31734 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7352 sayılı Kanunla Vergi Usul Kanunu’na eklenen geçici 33. madde uyarınca;
geçici vergi dönemleri de dahil olmak üzere 2021 ve 2022 hesap dönemleri (kendilerine özel hesap dönemi tayin edilenlerde 2022 ve 2023
yılında biten hesap dönemleri itibarıyla) ile 2023 hesap dönemi geçici
vergi dönemlerinde mükerrer 298 inci madde kapsamındaki enflasyon
düzeltmesine ilişkin şartların oluşup oluşmadığına bakılmaksızın mali
tablolar enflasyon düzeltmesine tabi tutulmayacaktır. 7338 sayılı Kanun ile 1 Ocak 2022 tarihinden geçerli olmak üzere söz konusu mükerrer 298. maddeye eklenen ve yeniden değerlemeye ilişkin hükümler
içeren “Ç” fıkrasının uygulaması açısından yukarıda enflasyon düzeltmesi yapılmayacağı belirtilen dönemler enflasyon düzeltmesi şartlarının gerçekleşmediği dönem olarak değerlendirilecektir. Kapsama giren
mükellefler 31/12/2023tarihli mali tablolarını, enflasyon düzeltmesi
şartlarının oluşup oluşmadığına bakılmaksızın enflasyon düzeltmesine
tabi tutacaklardır. Yapılan enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan kâr/
zarar farkı geçmiş yıllar kâr/zararı hesabında gösterilecek, bu şekilde
tespit edilen geçmiş yıl kârı vergiye tabi tutulmayacak, geçmiş yıl zararı
zarar olarak kabul edilmeyecektir. Münhasıran sürekli olarak işlenmiş;
altın, gümüş alım-satımı ve imali ile iştigal eden mükellefler söz konusu Geçici 33. madde düzenlemesi kapsamında değildirler ve eskiden
olduğu gibi bilançolarını düzeltmeye devam edeceklerdir.
321. 29.01.2021 tarih ve 31734 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7352 sayılı Kanun ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununa geçici 14’üncü
madde eklenmiş ve 31/12/2021 tarihli bilançolarında yer alan yabancı
paralarını ve altın hesaplarını Türk lirasına çeviren ve bu suretle elde
edilen Türk lirası varlığı, bu kapsamda açılan en az üç ay vadeli Türk
lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendiren mükellefle reelde
etmiş oldukları kur farkı kazançları, vade sonunda elde edilen faiz ve
kâr payları ile diğer kazançları için düzenlemede belirtilen esaslar kapsamında kurumlar vergisi istisnası getirilmiştir.
322. KOOPERATİF VE ÜST KURULUŞLARININ DENETİMİNE DAİR
YÖNETMELİK’de kooperatif ve üst kuruluşlarının denetimleri ile birlik ve merkez birliklerinin denetim için yetkilendirilmesine ilişkin usul
ve esasları belirlenmiştir. Yönetmelik uyarınca dış denetime tabi olan
169
TÜRMOB M
m
kooperatiflerin genel kurullarında, dış denetimi yapmak üzere 3568
sayılı Kanuna tabi meslek mensupları görevlendirilebilecektir. Bu Yönetmelik uyarınca dış denetime tabi olduğu halde söz konusu denetimi
yaptırmayan kooperatiflerin finansal tabloları, yönetim kurulu yıllık faaliyet raporu ve ibra konularında alınan genel kurul kararları geçersiz
kabul edilecektir.
323. Elektronik tebligatların e-Devlet Kapısı üzerinden görüntülenmesine
yönelik “SGK e-Tebligat Sorgulama” menusu işletime alınmış olup,
şimdilik Eskişehir ilinde SGK e-Tebligat başvurusu yapmış ve yapacak olan işverenlere elektronik tebligat gönderilmeye başlanılacaktır.
Eskişehir ilinde e-Tebligat başvurusu yapmamış gerçek ve tüzel kişiler
ile diğer illerdeki gerçek ve tüzel kişilere 7201 sayılı Tebligat Kanunu
ile 6183 sayılı Kanunda yer alan hükümlere göre eski usulde tebligat
yapılmaya devam edilecektir.
324. 11.02.2022 tarih ve 31747 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 19 Seri
No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğ değişikliği ile Kurumlar Vergisi
Kanununa eklenen geçici 14’üncü madde ile 31 Aralık 2021 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını ve altın hesaplarını Türk lirasına çeviren ve bu suretle elde edilen Türk Lirası varlığı, bu kapsamda
açılan en az üç ay vadeli Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarında
değerlendiren mükelleflere elde etmiş oldukları kur farkı kazançları,
vade sonunda elde edilen faiz ve kâr payları ile diğer kazançları için
getirilen gelir vakurumlar vergisi istisnasının usul ve esasları belirlendi. İstisna hükümleri, aynı şartlarla geçerli olmak üzere bilanço esasına
göre defter tutan gelir vergisi mükelleflerinin kazançları hakkında da
uygulanacaktır. Gerçek kişi mükellefler ile kurumların 31 Aralık 2021
tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını, 2021 yılına ilişkin istisnadan yararlanabilmeleri için dördüncü geçici vergi dönemine ilişkin
beyannamenin verilme (17 Şubat 2022) tarihine kadar Türk lirasına çevirmeleri gerekmektedir. Türk lirası mevduat veya katılma hesabından
vadeden önce çekim yapılması durumunda bu madde kapsamında istisna edilen tutarlar nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler,
vergi ziyaı cezası kesilmek suretiyle gecikme faiziyle birlikte tahsil olunacaktır. İstisnaya konu edilecek kur farkı gelirinin tespitine münhasır
olmak üzere, dönem içi döviz çıkışlarında ve istisna tutarının hesaplanmasında ilgili hesaba giriş sırasının esas alınması gerekmektedir.
170
M Vergi Raporu
m
325. Yayımlanan 5189 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca 14 Şubat 2022
tarihinden geçerli olmak üzere KDV oran uygulamasında aşağıdaki değişiklikler yapılmıştır. -Gıda maddelerinde KDV oranı %8’den %1’e
düşürülmüştür. -Bazı ürünlerin perakende ve toptan safhadaki teslimlerinde uygulanmakta olan KDV oran farklılığına ilişkin düzenleme kaldırılmış ve toptan / perakende teslimler için öngörülen KDV oran farklılığına son verilmiştir.-Gıda maddelerine ilişkin KDV oranı %8’den
%1’e düşürülmekle birlikte bu ürünlerden özel tüketim vergisine tabi
olanların teslimlerinde KDV oranı %8 olarak uygulanmaya devam edecektir. (Örneğin meyve suları, sade gazozlar, meyvalı gazozlar, kola vb)
Kafeterya, pastane, ayakta yemek yenilen yerler, yemeği pakette satan
veya diğer şekillerde yemek hizmeti sunan yerler, lokanta vb. yerlerde
sunulan yemek hizmetleri %8 oranında KDV ye tabi olmaya devam
edecektir.
326. 5193 sayılı Kararı ile 4970 ve 5046 sayılı Kararlarda değişiklik yapılarak - 4970 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının 3’üncü maddesi kur
korumalı vadeli mevduat hesapları ile döviz tevdiat hesaplarından
dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevrilen mevduat hesapları ile
kur korumalı vadeli katılım hesapları ile döviz cinsinden katılım fonu
hesaplarından dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevrilen katılma
hesaplarından, Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 67 nci maddesi uyarınca yapılacak tevkifat oranlarının %0 olarak uygulanmasının kapsamına yurt içi yerleşik tüzel kişilerin 31/12/2021 tarihi itibarıyla mevcut
olan döviz tevdiat hesapları ve döviz cinsinden katılım fonu hesapları
ile yurt dışında yerleşik vatandaşlar mevduat ve katılım sistemi kapsamında yurt dışı bankalardan transfer edilen döviz tutarları karşılığında
bankalarda açılan Türk lirası mevduat ve katılma hesapları -5046 sayılı
Cumhurbaşkanı Kararı ile altın cinsinden mevduat hesapları ile altın
cinsinden katılım fonu hesaplarından dönüşüm fiyatı üzerinden Türk
lirasına çevrilen mevduat hesapları ile katılma hesaplarından Gelir
Vergisi Kanunu’nun geçici 67 nci maddesi uyarınca yapılacak tevkifat
oranları %0 olarak uygulanmasının kapsamına yurt içi yerleşik tüzel kişilerin ise 31/12/2021 tarihi itibarıyla mevcut olan altın depo hesaplan
ve altın cinsinden katılma fonu hesapları dahil edildi.
171
TÜRMOB M
m
327. 5249 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile “mesken ve tarımsal sulama abone gruplarına yapılan elektrik teslimleri” nde KDV oranı %8’e indirildi.
Karar,1 Mart 2022 tarihinden itibaren tahakkuk ettirilen bedellere uygulanmak üzere yürürlüğe girdi.
328. 5 Mart 2022 tarihli ve 31769 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 77
sıra No’lu Muhasebat Genel Müdürlüğü Genel Tebliğinde, merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin ödemelerinde, öncelikle vadesi
geçmiş vergi borcu ile yasal tevkifat ve diğer kesintilerin mahsubuna
ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.1.Hak sahibine ait hakedişin tamamına ilişkin ödeme süreci tamamlanıncaya kadar, hak sahibinin vadesi
geçmiş vergi borcunu ve diğer kesintilerini karşılayacak tutara kadar
olan kısmı için ödeme emri belgesi düzenlenerek mahsuben ödeme gerçekleştirilebilir. 2. Vadesi geçmiş vergi borcunun mahsubunu isteyen
hak sahibinden, ilgili vergi dairesi tarafından düzenlenmiş ve vadesi
geçmiş vergi borcu tutarını gösteren belge talep edilir. Bu belge, İnteraktif Vergi Dairesi uygulaması üzerinden de alınabilir. 3. Harcama
birimince, mevcut veya temin edilecek ödenek karşılığında, hakedişin
vergi borcunu ve diğer kesintilerini karşılayacak tutara kadar olan kısmı
için oluşturulacak ödeme emri belgesine, ödemeye ilişkin kanıtlayıcı
belgelerin tamamı ve vadesi geçmiş vergi borcunu gösteren belge eklenir. 4. Mahsuba konu ödeme işleminde, faturanın e-fatura olarak düzenlenmesi halinde, harcama birimince, e-faturanın kağıt çıktısı alınıp,
yetkilendirilmiş görevli tarafından “Bu e-fatura elektronik imzalı aslı
ile aynıdır.” ibaresine yer verilir ve hak sahibinin vergi borcunun mahsubunda kullanılacağına ilişkin şerh düşülerek imzalanır. Mahsuben
yapılan vadesi geçmiş vergi borcu tahsilatı, genel bütçe kapsamındaki
idarelerde hesaben; genel bütçe kapsamı dışındaki idarelerde ise nakden ilgili vergi dairesine gönderilecektir.
329. Döviz ve altın hesaplarının vadeli mevduat ve katılım hesaplarına dönüşümünün usul ve esaslarının belirlendiği 2021/14 ve 2021/16 sayılı
T.C. MERKEZ BANKASI Tebliğlerinde bazı değişiklikler yapılmıştır.
Döviz ve altın hesaplarının TL’ye dönüşümünde tüzelkişilere de döviz ve altın hesaplarının TL’ye dönüşümünde 3 ay vadeli Türk lirası
mevduat veya katılma hesabı açabilmeleri imkanı getirilmiştir. Ayrıca
Merkez Bankası tarafından bu uygulama kapsamında açılan Türk lira-
172
M Vergi Raporu
m
sı mevduat veya katılma hesaplarına vade sonunda yenilenme imkânı
tanınabilir. Yenilenen hesap ilk açılışta dönüşümü yapılan döviz tutarı/
altın miktarı ve dönüşüm kuru/dönüşüm fiyatı üzerinden destekten yararlanmaya devam eder. Hesabın yenilenmesine ilişkin kapsam, usul ve
esaslar Merkez Bankasınca belirlenecektir.
330. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından hazırlanan ve
14.03.2022 tarih ve 31778 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ALTIN
CİNSİNDEN FİZİKİ VARLIKLARIN FİNANSAL SİSTEME KAZANDIRILMASIHAKKINDA TEBLİĞ ile yurt içi yerleşik gerçek ve
tüzel kişilerin yetkili kuyumcular ve rafineriler aracılığıyla ya da doğrudan banka şubelerine gelerek bankalardaki altın hesaplarına yatırdıkları fiziki altın varlıklarının Türk lirası cinsinden mevduat ve katılma
hesaplarına dönüştürülmesine imkân tanınmasına ve hesap sahiplerine
sağlanacak desteğe ilişkin usul ve esaslar hakkında düzenlemede bulunulmuştur.
331. 22.3.2021 tarih ve 31786 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan TÜRK
LİRASI MEVDUAT VE KATILMA HESAPLARINA DÖNÜŞÜMÜNDESTEKLENMESİ HAKKINDA TEBLİĞ (SAYI: 2021/14)’DE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SAYI: 2022/14) ve
ALTIN HESAPLARINDAN TÜRK LİRASI MEVDUAT VE KATILMAHESAPLARINA DÖNÜŞÜMÜN DESTEKLENMESİ HAKKINDA TEBLİĞ (SAYI: 2021/16)’DE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SAYI: 2022/15) uyarınca 0 Aralık 2021 tarihi
tebliğden çıkarıldı. Gerçek kişiler, Kur Korumalı Mevduat sistemi devam ettiği sürece Döviz Tevdiat Hesaplarını bozdurarak sisteme dahil
olabileceklerdir. Yurt içi yerleşik tüzel kişilerin kur korumalı mevduat
sistemine dahil olabilecek hesapları için ise 31 Aralık 2021 tarihinde
mevcut olan hesaplarıdır. Bu Tebliğler kapsamında Merkez Bankasının
belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde komisyon ve/veya masraf
ödenebilecektir.
332. 5349 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile banka ve sigorta muamele vergisi oranlarının belirlendiği 98/11591 sayılı Kararda değişiklik yapılarak
Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında açılan Türk lirası hesapların vade sonu hesap bakiyesi
kullanılmak suretiyle hesap sahiplerine ilgili banka tarafından yapılan
173
TÜRMOB M
m
kambiyo satışlarında uygulanacak BSMV oranı %0 olarak belirlenmiştir.
333. 9 Mart 2022 tarihli ve 31793 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5359
sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile I ve II sayılı listelerde 1 Nisan 2022
tarihinden itibaren geçerli olmak üzere bazı değişiklikler yapılmıştır. 1) Konutların net alanının 150 m2’ye kadar olan kısmında KDV
oranı %8 olarak belirlendi. Konut net alanının 150 m2’yi aşan kısım
için KDV oranı %18’dir. 2) Arsa ve arazi teslimlerinde KDV oranı %8
olarak belirlenmiştir. 3) 16/5/2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında rezerv
yapı alanı ve riskli alan olarak belirlenen yerler ile riskli yapıların bulunduğu yerlerde dönüşüm projeleri çerçevesinde yapılan konutların
net alanının 150 m2’ye kadar olan kısmı için KDV oranı %1’dir. 4)
Herhangi bir sınırlama ve ayrım olmaksızın Tarım ve Orman Bakanlığı
tarafından sertifikalandırılan tohumluk ve fidanlar için KDV oranı %1
olarak uygulanacaktır. 5) İkinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal
eden mükelleflerce %18 KDV oranı uygulanarak satın alınan araçların
tesliminde ve özel matrah uygulanarak yapılan teslimlerde KDV oranı
%18 olarak uygulanacaktır. 6) Sabun, şampuan, deterjan, dezenfektanlar, ıslak mendil (sabun, deterjan veya solüsyon emdirilmiş olsun olmasın), tuvalet kağıdı, kağıt havlu, kağıt mendil ve peçete, diş fırçası ve
macunu, dış ipliklerinde KDV oranı %8’e indirildi. 7) Yatlar, kotralar,
tekneler ve gezinti gemileri için %1 olarak uygulanmakta olan KDV
oranı %18’e çıkarıldı. 8) Birinci sınıf lokanta ruhsatı ya da işletme belgesine sahip olan yerler ile üç yıldız ve üzeri oteller, tatil köyleri ve
benzeri tesislerin bünyesindeki lokantalarda uygulanmakta olan KDV
oranı %18’den %8’e indirildi. 9) Süt sağma makinalarının yanı sıra sütçülükte kullanılan makina ve cihazlar için de KDV oranı %8 e indirildi.
10) Süt soğutma tankları ile yumurtaları, meyveleri veya diğer tarım
ürünlerini ağırlık veya büyüklüklerine göre ayırmaya veya temizlemeye mahsus makina ve cihazlar için KDV oranı %8’e indirildi.
334. 01/04/2022 tarihli ve 31796 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5360
sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile mevduat, katılma payı ile tahvil, bono
ve kira sertifikaları getirilerine ilişkin olarak daha önce getirilmiş olan
indirimli gelir vergi tevkifatına yönelik düzenlemenin süresi 31 Mart
2022 tarihinden 30 Haziran /2022 tarihine kadar uzatıldı.
174
M Vergi Raporu
m
335. 08.04.2022 tarih ve 31803 sayılı Türk Lirası Mevduat ve Katılma Hesaplarına Dönüşümün Desteklenmesi Hakkında Tebliğ (Sayı: 2021/14)’de
Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sayı: 2022/16) ile yurt içi yerleşik
tüzel kişilere de 31/12/2021 ile 31/3/2022 tarihleri arasındaki herhangi
bir tarihte bankalarda mevcut olan ABD doları, Euro ve İngiliz sterlini
cinsinden döviz tevdiat hesabı ve döviz cinsinden katılım fonu hesabı
bakiyelerini bozdurarak sisteme dahil olabilmeleri imkanı getirildi.
336. 7394 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun ile Gelir Vergisi Kanunu, Kurumlar Vergisi
Kanunu, Katma Değer Vergisi Kanunu ile Vergi Usul Kanununda değişiklikler yapılmıştır. 1) 5651 sayılı Kanun kapsamında reklam yasağı
getirilenlere verilen reklam giderleri, gelir ve kurumlar vergisi matrahlarından gider olarak indirilemeyecektir (Madde 1, 24 ) 2) Ayrı bir muayenehanesi ve organizasyonu bulunmaksızın faaliyetlerini özel sözleşmelere istinaden yürüten hekimler ile tıpta uzmanlık mevzuatına göre
uzman olan kişilerin elde ettikleri gelirler, serbest meslek kazancı olarak
vergilendirilecektir. (madde 2) 3) Vergi daireleri tarafından düzenlenen
ve vergi dairesince imzalanması gereken belgeler Gelir İdaresi Başkanlığınca elektronik ortamda imzalanabilecek ve bu belgeler vergi dairesi tarafından imzalanmış, mühürlenmiş veya onaylanmış sayılacaktır
(madde 3) 4) Kaçakçılık suçları ve cezalarına ilişkin olarak ceza süreleri artırılırken, soruşturma ve kovuşturma aşamasında belirli koşulların
varlığı halinde ceza sürelerinde indirim yapılmaktadır. (madde 4, 6) 5)
Vergi kaçakçılığı suçunun, başka bir kişi tarafından veya başka bir kişiyle birlikte gerçekleştirildiğinin ortaya çıkması durumunda, bu kişi
bakımından kamu davası açılması için rapor düzenlenmesi ve mütalaa
verilmesi şartı aranmayacaktır (madde 5). 6)Yabancılara yapılan konut
veya iş yeri teslimlerinde uygulanan katma değer vergisi istisnasının
koşullarından birisi olan gayrimenkulün elden çıkarılmamasına ilişkin
süre bir yıldan üç yıla çıkarılmaktadır (madde 10). 7) İmalat sanayine
turizme yönelik yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere belge kapsamındaki inşaat işlerine ilişkin mal teslimleri ve hizmet ifalarının katma
değer vergisinden istisna olmasına ilişkin süre 31/12/2025 tarihine kadar uzatılmakta ve turizme yönelik yatırım teşvik belgeleride kapsama
175
TÜRMOB M
m
alınmaktadır (madde 11). 8) Türkiye’de gerçekleştirilen Ar-Ge faaliyetleri sonucunda geliştirilen elektrikmotorlu taşıt araçlarını Türkiye’de
imal eden mükelleflere, bu araçların geliştirilmesine yönelik verilen
ve yatırım teşvik belgesi kapsamında yer alan mühendislik hizmetleri
31/12/2023 tarihine kadar katma değer vergisinden istisna edilmektedir
(madde 12). 9) Tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonu
katılma paylarının fona iadesinden doğan gelirleri kurumlar vergisinden istisna edilirken, alt yapı gayrimenkul yatırım ortaklarının kazançları kurumlar vergisine tabi tutulmaktadır (madde 22). 10) Türk Ticaret
Kanununun 376 ncı maddesi uyarınca sermayenin tamamlanmasına karar verilen şirketin ortakları tarafından zarar sebebiyle karşılıksız kalan
kısmı kapatacak miktarda aktarılan tutarlar kurum kazancının tespitinde dikkate alınmayacaktır (madde 23). 11) Bankalar, Türkiye’de kurulu
finansal kiralama, faktoring, finansman ve tasarruf finansman şirketleri,
elektronik ödeme ve para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık
yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumları ile sigorta ve reasürans
şirketleri ve emeklilik şirketlerinin kazançları üzerindeki kurumlar vergisi oranı 2022 yılından itibaren 25’e çıkarılmaktadır (madde 25, 26).
337. T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığının 31.12.2021 tarihli talimatı ile
TCMB İhracat Genelgesi’ne eklenen ve 03.02.2022 tarihinden itibaren yürürlüğe giren Ek 1.madde düzenlemesi uyarınca; İhracat Bedeli
Kabul Belgesine (İBKB) veya Döviz Alım Belgesine (DAB) bağlanan
ihracat bedellerinin en az %25’inin (İBKB)’yi veya DAB’ı düzenleyen
bankaya satılması zorunluluğu getirilmişti. T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 15.04.2022 tarihli talimatı ile 18.04.2022 tarihinden itibaren İBKB’ye veya DAB’a bağlanan ihracat bedellerinin en az %40’ının
İBKB’yi veya DAB’ı düzenleyen bankaya satılması zorunluluğu getirilmiştir.
338. Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008-32/34) de yapılan değişiklik uyarınca; - Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; taşıt satış sözleşmeleri dışında kalan menkul satış sözleşmelerinde sözleşme bedelini
ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkündür. Ancak sözleşme konusu ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cin-
176
M Vergi Raporu
m
sinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi zorunludur.-Kamu kurum
ve kuruluşlarının veya Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı
şirketlerinin taraf olduğu gayrimenkul satış ve gayrimenkul kiralama
dışında kalan sözleşmelerde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden
kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması, ödenmesi ve kabul edilmesi mümkündür. Konuyla ilgili Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca 21.04.2022 tarihinde yapılan Basın Duyurusunda;-19.04.2022 tarihinden önce kendi
aralarında akdetmiş oldukları menkul satış sözleşmelerinin ifası kapsamında 2022-32/66 sayılı Tebliğ’in yürürlük tarihi öncesinde dolaşıma
girmiş bulunan döviz cinsinden kıymetli evraklar kapsamındaki ödeme
yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul
edilmesi şartının aranmaması,-19.04.2022 tarihinden önce düzenlenmiş faturalar kapsamındaki ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi şartının aranmaması,-Borsa
İstanbul A.Ş. Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası’nda döviz
cinsinden gerçekleştirilen kıymetli maden ve kıymetli taş alım satım
işlemleri ile bu işlemlerin takası kapsamındaki ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi şartının
aranmaması hususlarının uygun bulunduğu belirtilmiştir. Tebliğ’de geçen “menkul” ibaresi\\gayrimenkul tanımına girmeyen her türlü mal ve
eşyayı kapsamaktadır.
339. 29, 5430 ve 5431 sayılıCumhurbaşkanı Kararları ile 4760 sayılı Özel
Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı listenin (A) ve (B) ile (IV)
sayılı listede yer alan bazı malların maktu vergi tutarı, oranı ve matrahlarında aşağıdaki değişiklik yapıldı. -Fermente edilmiş diğer içecekler
(elma şarabı, armut şarabı, bal şarabı, sake gibi), tarifenin başka yerinde
belirtilmeyen veya yer almayan fermente edilmiş içeceklerin karışımları ve fermente edilmiş içeceklerle alkolsüz içeceklerin karışımlarına
uygulanan asgari maktu vergi (ÖTV) tutarı artırıldı.-Bazı tütün mamullerine uygulanan vergi oranı (ÖTV) artırıldı. Cep telefonlarının özel
tüketim vergisi oranlarına esas özel tüketim vergisi matrahları artırıldı.
340. 21.04.2022 tarih ve 31816 sayılı Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No:41) ile
Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nde bazı değişiklikler
177
TÜRMOB M
m
yapılmış ve yeni uygulamalar getirilmiştir. 1) Kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında daire ve arsa tesliminde emsal bedelin hesabında
müteahhittin KDV mükellefi olmayan arsa sahibine keseceği fatura için
maliyet bedeli +%10 emsal bedel hesaplanırken, arsa sahibinin KDV
mükellefi olması durumunda arsa bedeli için maliyet bedeli + %5 emsal
bedel üzerinden hesaplanacaktır. 2) Kısmi KDV tevkifatı kapsamındaki
hizmet ve teslimler için isteğe bağlı tam tevkifat uygulaması getirilmiştir. 3) İmalatçılar tarafından yapılan mal ihracında ihracat bedeline
göre iade uygulaması getirilmiştir. 4) Demir-çelik ürünlerinin teslimine
4/10 KDV tevkifatı getirilmiştir. 5) Demir-çelik külçe teslimleri KDV
tevkifatı kapsamına alınmıştır. 6) Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği Genelinde Vergi İnceleme Raporu veya YMM Raporu aranmaksızın mahsuben veya nakden gerçekleştirilebilecek İade sınırı tutarı
olarak belirlenen 5.000 TL’lik sınır tutar10.000 TL’ye yükseltilmiştir.
341. 22 Ocak 2022 tarihli ve 31727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7351
sayılı Kanun ile;-İhracat yapan kurumların münhasıran ihracattan elde
ettikleri kazançlarına -Sanayi sicil belgesini haiz ve fiilen üretim faaliyetiyle iştigal eden kurumların münhasıran üretim faaliyetinden elde ettikleri kazançlarına, 1 Ocak 2022 tarihinden, özel hesap dönemine tabi
olan mükelleflerde 2022 takvim yılında başlayan özel hesap döneminin
başından itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere kurumlar
vergisi oranının 1 puan indirimli uygulanmasına yönelik düzenlemede
bulunulmuştu. GİB tarafından yayımlanan 20 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğ ile uygulamanın usul ve esasları hakkında açıklamalarda bulunulmuştur.
342. Danıştay Dördüncü Dairesi, 1/2/2022 tarih ve EsasNo:2021/2647 sayılı
Kararı ile Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik
Yapılmasına Dair 35 Seri No.lu Tebliğ’in 15 inci maddesinin yürütmesini durdurmuştur. Bu Karar sonucunda, tevkifat uygulamasından kaynaklanan iade taleplerinin yerine getirilmesinde, alıcı tarafından 2 No.
lu KDV Beyannamesi ile beyan edilen ve tahakkuk ettirilen KDV’nin
ödenmiş olması şartı mükelleften aranamayacaktır. GİB, söz konusu
durumu Vergi Dairesi Başkanlıklarına ve Defterdarlık Gelir Müdürlüklerine hitaben yazılan 13.05.2022 tarih ve E-63230 sayılı yazısı ile duyurmuştur.
178
M Vergi Raporu
m
343. 5614 sayılı Cumhurbaşkanı Kararları ile 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı listenin (A) ve (B) cetvellerinde yer alan
bazı mallara uygulanan asgari maktu ve maktu vergi tutarları, 27 Mayıs
2022 tarihinden geçerli olmak üzere yeniden belirlendi. Aynı Kararda,
ayrıca Özel Tüketim Vergisi Kanununun 12 nci maddesinin (3) numaralı fıkrası düzenlemesinde yer alan otomatik ÖTV artışının bazı mallar
için 2022 yılı Temmuz-Aralık döneminde uygulanmayacağı belirtildi.
344. 20 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde, 7338 sayılı Yasa ile Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen Mükerrer 20/A maddesi uyarınca, basit
usulde tespit olunan kazançlarda gelir vergisi istisnası uygulamasına
ilişkin açıklama yapılmış ve örnek uygulamalara yer verilmiştir. Tebliğde yer alan konular, aşağıdaki gibidir. Basit usule tabi mükelleflerin
ticari kazançları gelir vergisinden istisna edildiği için bu kazançlar için
beyanname verilmeyecektir. -Bu mükelleflerin belge düzenleme ve kayıt tutma yükümlülüklerinin devam etmektedir. -Birden fazla motorlu
araçla veya birden fazla işyerinde ticari faaliyette bulunulduğu durumlarda basit usulden faydalanılamayacaktır. -Basit usule tabi mükelleflerin, aynı faaliyetlerini internet ve benzeri elektronik ortamlarda da
sürdürmesi halinde basit usulden faydalanılacaktır. -İşin başında bilfiil
çalışmak veya bulunmak kaydıyla, basit usulde faaliyette bulunulmadığı zamanlarda ücretli olarak çalışılmasının (kısmi süreli çalışma veya
mevsimlik işçi olarak çalışma gibi), basit usulün ihlali sayılmamaktadır.
-Ticari kazançları vergi tarhına esas olmayan basit usule tabi mükelleflerin vergi levhası alma zorunlulukları bulunmamaktadır. Sosyal içerik
üreticiliği ile mobil cihazlar için uygulama geliştiriciliği faaliyetlerinde
bulunan ve bu faaliyetlerinden elde ettiği gelirleri dolayısıyla kazanç istisnasından faydalanan mükelleflerin, bu faaliyetlerde bulunması, şartları dahilinde basit usul kapsamında yürüttükleri faaliyetlerinin basit
usule tabi olmasına engel değildir. Basit usulde vergilendirilenlerin, kazancın tespiti ve Vergi Usul Kanunu’nun defter tutma hükümleri hariç;
bildirme, vesikalar, muhafaza, ibraz, diğer ödevler ve ceza hükümleri
ile VUK ve diğer kanunlarda yer alan ikinci sınıf tüccarlar hakkındaki
hükümlere tabi olma durumları devam etmektedir.
345. 7346 sayılı BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA
DAİR KANUN ile 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanu-
179
TÜRMOB M
m
nu ve 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin
Desteklenmesi Hakkında Kanun’da yapılan değişiklikler uyarınca; ilgili personelin bu merkezler veya bölge dışında geçirdikleri sürelerin
gelir vergisi stopajı teşviki kapsamında değerlendirilmesinde maddede belirtilen durumlar haricinde teşvike konu edilen toplam çalışma
süresinin yanı sıra bölgede veya bu merkezlerde gelir vergisi stopajı
teşviki kapsamında çalışan personelin toplam sayısının yüzde yirmisine kadarı da dikkate alınabilecekti.16/10/2021 tarihli ve 4625 sayılı
Cumhurbaşkanı Kararı ile Ar-Ge veya tasarım merkezleri ile teknoloji
geliştirme bölgelerinde çalışan personelin, 4691 sayılı Kanunun geçici
2 nci maddesinin üçüncü fıkrası ile 5746 sayılı Kanunun3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ve gelir vergisi stopajı teşvikine konu
edilen toplam çalışma sürelerine uygulanmak üzere söz konusu bölge
ve merkezler dışında geçirdikleri süreler bakımından yüzde yirmi olarak belirlenen oranın, 31/12/2022 tarihine kadar yüzde elli olarak uygulanmasına karar verilmişti. Bu değişikliklere ilişkin olarak 27 Mayıs
2022 tarihli ve 31348 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5746 SAYILI
ARAŞTIRMA, GELİŞTİRME VE TASARIM FAALİYETLERİNİN
DESTEKLENMESİ HAKKINDA KANUN GENEL TEBLİĞİ (SERİ
NO: 9) ile açıklamalar yapılmıştır. -Yüzde elli oranının geçerli olduğu
dönemlerde Ar-Ge, tasarım veya destek personelinin, çalışma süresinin
yarısını merkez veya bölge içinde, yarısını merkez veya bölge dışında
çalışarak geçirmiş olması durumunda, bu personele ödenen ücretin tamamı teşvik kapsamında değerlendirilecektir. Yüzde elli oran uygulaması, merkez veya bölge içinde çalışılan süreye isabet eden süre kadar
merkez veya bölge dışında gerçekleştirilen çalışma sürelerini de teşvik
kapsamına almaktadır.
346. Ar-Ge, tasarım ve destek personeli tarafından toplamda merkezde veya
bölgede çalışılması gereken sürenin yarısının merkezde veya bölgede
çalışılarak geçirilmesi durumunda, hangi personelin ne kadar süre çalıştığına bakılmaksızın tüm personele ödenen ücretlerin teşvik kapsamında değerlendirilmesi mümkündür. Ar-Ge, tasarım ve destek personelinin tamamının merkez veya bölge dışında çalışması ve merkez veya
bölgede çalışan personel bulunmaması durumunda hiçbir personel teşvik kapsamında değerlendirilmeyecektir. Tebliğ 12/10/2021 tarihinden
itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
180
M Vergi Raporu
m
347. 7394 sayılı Kanun ile Katma Değer Vergisi Kanunu’nda yapılan değişikliklere ilişkin Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği yayımlanmış ve Elektrik Motorlu Taşıt Araçlarının Geliştirilmesine Yönelik
Verilen Mühendislik Hizmetlerinde KDV İstisnası ve -İmalat sanayii
ile turizme yönelik yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere belge
kapsamındaki inşaat işlerine ilişkin mal teslimleri ve hizmet ifalarında
KDV istisnası ile bu kapsamdaki KDV İadelerinin usul ve esasları belirlenmiştir.
348. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 14 üncü maddesinin
mevcut halinde kurumların 31/12/2021 tarihli bilançolarında mevcut
olan yabancı paralarını maddede belirtilen sürelerde Türk lirasına çevirmeleri durumunda istisna düzenlemeleri yer almaktaydı. 7407 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, 31/12/2021 tarihli bilançolarda yer
almasa dahi 31/3/2022 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paraların
2022 yılı sonuna kadar Türk lirasına dönüştürülmesi durumunda, bu
kapsamda açılacak mevduata tahakkuk ettirilecek faiz ve kâr payları
ile diğer kazançlar istisna kapsamına alınmıştır. Ayrıca Türk Lirasına
dönüşen bu hesapların 2022 yılı sonuna kadar geçerli olmak üzere vade
sonunda Merkez Bankasının düzenlemelerine uygun olarak yenilenmesi durumunda istisnanın yenilenen hesaplara da uygulanması yönünde
düzenleme yapılmıştır.
349. 538 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile taşınır ve taşınmazlar ile mal ve hizmetlerin alınması, satılması veya kiralanmasının
temin edilmesine yönelik olarak verilen ilanların yayımlanmasına aracılık ede naracı hizmet sağlayıcılarına, sosyal ağ sağlayıcılarına ve yer
sağlayıcılarına bir aylık süre içerisinde gerçekleştirmiş oldukları işlemlere ilişkin olarak; a)Verilen hizmetin sağlandığı internet adres veya
adreslerini), b) Hizmet verilen gerçek ya da tüzel kişilere ait ad soyad/
unvan, TCKN/YKN/VKN bilgileri ile işyeri adres bilgilerini, c)Hizmet
verilenler adına gerçekleştirilen taşınır, taşınmaz, mal ve hizmet satış/
kiralama işlemlerine ilişkin her bir tahsilat veya satış işlemi tutarı ve
tarihi ile tahsil edilen tutarların aracılık hizmeti verilenlere ödenmesine ilişkin banka hesap bilgilerini, d)Başkanlık tarafından belirlenecek
diğer bilgileri, elektronik ortamda Gelir İdaresi Başkanlığı’na bildirme
zorunluluğu getirildi. Bir aya ait bilgilerin, takip eden ayın son günü
181
TÜRMOB M
m
saat 23.59’a kadar bildirilmesi gerekmektedir. Sürekli bilgi verme yükümlülüğü getirilenler, ilk bildirimlerini ilk kez 2022 Haziran ayında
verilen ilanlara ilişkin olarak 1/8/2022 tarihine (31/7/2022 tarihinin
hafta sonuna isabet etmesi nedeniyle) kadar Gelir İdaresi Başkanlığına yapmak zorundadır. Tebliğe eklenen geçici madde ile sürekli bilgi
verme yükümlülüğü getirilenlerin 31/5/2022 tarihi itibarıyla yayında
olan ilanlar ile 31/5/2022 tarihinde ilk kez verilen ilanlara (31/5/2022
tarihinde yayından kaldırılanlar ile 2022 Haziran ayında yayını devam
eden veya yayından kaldırılanlar dâhil) ilişkin bildirimi 31/8/2022 tarihine kadar yapmaları gerekmektedir.
350. 408 sayılı Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanunla 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununda
yapılan değişiklikle Türkiye’de gerçekleştirilen fuarların düzenlendiği
iç alanlarda yapılan ilan ve reklamlar, ilan ve reklam vergisinden istisna
edildi.
351. 5729 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile tüketici kredilerinde BSMV oranı 11.6.2022 tarihinden itibaren %5’den, %10’a yükseltildi. Karar, 11
Haziran 2022 tarihinden itibaren kullandırılacak tüketici kredilerine uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girdi.
352. 16.06.2022 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 5 Sıra No.lu “Vergi
Kimlik Numarası Genel Tebliği (Sıra No: 2)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” ile Yetkili müesseselerin efektif/döviz alış ve satış işlemlerinde ve müşterileriyle yapacakları sözleşmelerde işlem ve sözleşmeleri yapmadan önce vergi kimlik numaralarının tespiti ve kullanımı
ile ilgili işlemleri de yapmalarına ilişkin zorunluk için öngörülen 3.000
Amerikan Doları veya muadili olarak öngörülen tutar 5.000 Amerikan
Doları veya muadiline yükseltildi.
353. 527 sıra No.lu VUK Genel Tebliği ile getirilen bazı düzenlemelerin yürürlük tarihleri 14.06.2022 tarihli DUYURU ile değiştirildi. -Elektronik
kayıt ünitesi olmayan (EKÜ ’süz) ve akaryakıt istasyonlarında araçlara
yakıt veren pompa ünitelerine bağlanma zorunluluğu bulunan ödeme
kaydedici cihazların (EKÜ’süz EN Pompa ÖKC’lerin) en geç 30 Eylül 2022 tarihine kadar, değiştirilmesi gerekmektedir.-24.3.2021 tari-
182
M Vergi Raporu
m
hinden önce Bakanlıkça onaylanan ve halihazırda kullanılmakta olan;
EKÜ’süz EN Pompa ÖKC’lerin24.3.2021 tarihinden itibaren, EKÜ’lü
ENÖKC’lerin ise 30.9.2022 tarihinden itibaren akaryakıt istasyonu işletmeleri tarafından üçüncü kişilere satışı veya devri yapılamayacaktır.
-30.9.2022 tarihinden itibaren EN Pompa ÖKC’lerin üretimi, ithali,
mühürlenmesi ve satışı yapılmayacaktır.-24.3.2021 tarihi ile 30.9.2022
tarihleri arasında yeni mükellefiyet tesis edilmesi (kül halinde devir dâhil) veya şube işyeri açılması durumunda, mükellefiyetin tesis edildiği, şube işyerinin açıldığı veya devir tarihinden itibaren en geç 60 gün
içerisinde bu işyerlerinde YN Pompa ÖKC’lerin kullanılması zorunlu
olup, belirtilen süre içerisinde henüz onay verilmiş YN Pompa ÖKC
bulunmaması halinde ise EKÜ’lü EN Pompa ÖKC’lerin kullanılması
zorunludur; ancak bu süre içerisinde fiilen akaryakıt satışına başlanması durumunda ise satışa başlamadan önce bu zorunluluk başlayacaktır.
-24.3.2021 tarihi ile 30.9.2022 tarihleri arasında satın alınan EKÜ’lüEN Pompa ÖKC’lerin 31/12/2023 tarihine kadar YN Pompa ÖKC ile
değiştirilmesizorunludur. 30.9.2022 tarihi ve sonrasında mükellefiyet
tesis edilmesi veya şube işyeri açılması durumunda mükellefiyetin tesis
edildiği veya şube işyerinin açıldığı tarihten itibaren en geç 60 gün içerisinde bu işyerlerinde YN Pompa ÖKC’lerin kullanılmasının zorunlu
olduğu, ancak bu süre içerisinde fiilen akaryakıt satışına başlanması durumunda satışa başlamadan önce bu zorunluluk başlayacaktır.
354. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından Ankara YMMO Başkanlığı’na hitaben yazılan 21.06.2022 tarihli ve E-78715 sayılı yazıda, 2021 Yılı
Kurumlar Vergisi Beyannamesi Tasdik Raporlarının 31/7/2022 tarihine
kadar verilmesi gerektiğinin değerlendirildiği bildirilmiştir.
355. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK), 24.06.2022 tarih ve 10250 sayılı Kararı ile 24.06.2022 tarihinden sonra uygulanmak
üzere Kredi kullandırılmasının usul ve esaslarına ilişkin düzenlemede
bulunmuştur. Karara göre bir şirketin; 1) 660 sayılı Kanun Hükmünde
Kararname ve ilgili düzenlemeler uyarınca bağımsız denetime tabi bir
şirket (Şirket) olması, 2) Yabancı para nakdi varlıklarının (altın dahil,
efektif döviz ile bankalardaki YP mevduatın) TL karşılığının 15 milyon
TL’nin üzerinde olması, 3)Yabancı para nakdi varlıkların TL karşılığının; aktif toplamından veya son 1 yıllık net satış hasılatından büyük
183
TÜRMOB M
m
olanının yüzde 10’unu aşması,halinde söz konusu Şirkete TL cinsinden
yeni bir nakdi ticari kredi kullandırılmayacaktır. Herhangi bir şirketin
bu Karar kapsamına girmesi için bu 3 şartın birden sağlanması gerekmektedir.
356. 28 Haziran 2022 tarihi itibariyle 22/6/2022 sayılı ve 7412 sayılı İstanbul Finans Merkezi Kanunu ile İstanbul Finans Merkezi (İFM) kuruldu.
Düzenleme vergi muafiyet ve istisnaları içermektedir.
357. 5752 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile -Kur korumalı vadeli mevduat
hesapları ile döviz tevdiat hesaplarından dönüşüm kuru üzerinden Türk
lirasına çevrilen mevduat hesapları ile kur korumalı vadeli katılım hesapları ile döviz cinsinden katılım fonu hesaplarından dönüşüm kuru
üzerinden Türk lirasına çevrilen katılma hesaplarından, -Altın cinsinden mevduat hesapları ile altın cinsinden katılım fonu hesaplarından
dönüşüm fiyatı üzerinden Türk lirasına çevrilen mevduat hesapları ile
katılma hesaplarından, Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 67 nci maddesi uyarınca yapılacak tevkifat oranlarının %0 olarak uygulanmasında,
yurtiçi ve yurtdşı gerçek ve tüzel kişi ayrımına son verilmiş ve dönüşüme tabi hesapların 20/12/2021 ve 31/12/2021 tarihleri itibariyle mevcut
olmalarına ilişkin sınırlama kaldırılmıştır.
358. e-Belge uygulamalarına ilişkin olarak bazı düzenlemelerin yapıldığı
Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 509)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sıra No: 535) Uygulaması Hakkında GİB Duyurusu yayımlandı. Gelir İdaresi Başkanlığı’nca “Vergi Usul Kanunu
Genel Tebliği (Sıra No:509)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ
(Sıra No:535) Uygulaması Hakkında Duyuru” 30.06.2022 tarihinde yapılmış olup, söz konusu duyuruya https://www.turmob.org.tr/mevzuat/
Pdf/20016 adresinden erişilebilmektedir.
359. 1/07/2022 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanılacak olan asgari ücreti; brüt günlük 215,70.-TL Aylık brüt 6.471,00 TL, net 5.500,35.-TL
olarak açıklamıştır.
360. 7338 sayılı Kanun ile Vergi Usul Kanunu’nda yapılan değişiklere bağlı
olarak VERGİ İNCELEMELERİNDE UYULACAK USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİKTE 26 Ekim 2021 tarihli ve 31640
184
M Vergi Raporu
m
sayılı Resmi Gazetede yayımlanan yönetmelik değişikliği ile bazı değişiklikler yapılmıştır. Vergi incelemesine, incelemeye tabi olan nezdinde
düzenlenecek “İncelemeye Başlama Tutanağı” ile başlanacağına ilişkin
düzenleme KALDIRILMIŞTIR. Artık Vergi incelemesine, vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar tarafından düzenlenecek “İncelemeye
Başlama Bildirimi” ile başlanılacaktır. İncelemeye başlama tarihi, incelemeye başlama bildiriminin düzenlendiği tarihtir. Bir başka deyişle
ilgilisine Tebliğ edildiği tarihin bir önemi yoktur. Vergi incelemeleri
esas itibarıyla dairede yapılır. Vergi incelemelerinin esas itibarıyla incelemeye tabi olanın iş yerinde yapılmasına ilişkin düzenleme KALDIRILMIŞTIR. -İncelemenin dairede yapıldığı durumlarda, nezdinde
inceleme yapılanın işyeri adresi, işyeri adresinin bulunmaması halinde
ikametgâh adresi ile vergi incelemesi yapmaya yetkili olanın çalışma
yerinin aynı ilde bulunmaması halinde tutanaklar, nezdinde inceleme
yapılanın işyeri adresi, işyeri adresinin bulunmaması halinde ikametgâh adresinin bulunduğu ildeki dairede imza edilir. Yönetmelik değişikliği, 1 Temmuz 2022 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.
361. 5 Temmuz 2022 tarihli ve 31887 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan
7417 sayılı Kanun ile bazı vergi kanunlarında düzenlemeler yapıldı. Bu
düzenlemeler aşağıdaki gibidir. -6183 sayılı Kanunda yapılan değişiklikle teminat olarak kabul edilen ve bankalar tarafından verilen süresiz teminat mektuplarının ayrıca şartsız olması koşulu getirildi. Banka
teminat mektuplarına ilave olarak sigorta şirketleri tarafından verilen
süresiz ve şartsız kefalet senetleri de teminat mektubu olarak kabul edilecektir. Gerçek faydalanıcı bildirimine ilişkin getirilen düzenlemelere
aykırı hareket edenler için özel usulsüzlük cezası uygulanacaktır. -Fatura ve benzeri evrakların verilmemesi ve alınmaması ile diğer şekil ve
usul hükümlerine uyulmaması halinde VUK’nın 353.maddesi uyarınca
kesilmesi öngörülen özel usulsüzlük cezası tutarlarının asgari ve azami
tutarları arttırıldı. -Elektronik ortamda ticari faaliyette bulunan gerçek
ya da tüzel kişi hizmet sağlayıcılara ve/veya başkalarına ait iktisadi ve
ticari faaliyetlerin yapılmasına elektronik ticaret ortamını sağlayan gerçek ve tüzel kişi aracı hizmet sağlayıcılara ticari faaliyetlerine ilişkin
bildirim verme yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, Mükerrer 355.madde uyarınca kesilmesi öngörülen özel usulsüzlük cezası tutarları artırıldı. -Sadece elektrik motorlu taşıtların ÖTV’si; motor
185
TÜRMOB M
m
gücü 160 KW’yı geçmeyenlerden ÖTV matrahı 700,000 TL’yi aşmayanlar için yüzde 10; motor gücü 160 KW’yı aşanlardan ÖTV matrahı
750,000 TL’yi aşmayanlar için yüzde 50, diğerleri için ise yüzde 60
olarak yenden belirlendi. Kurumlar vergisinde, nakdi sermaye artırımı dolayısıyla yapılan indirimden süresiz yararlanma hakkı, sermaye
artırımına ilişkin kararın veya ilk kuruluş aşamasında ana sözleşmenin
tescil edildiği hesap dönemi ile bu dönemi izleyen 4 hesap dönemi esas
alınarak sınırlandırılmıştır. Ayrıca 05.07.2022 tarihinden önce sermaye
artırımı yapan veya ilk defa kurulan şirketler için 2022 yılı hesap dönemi dahil olmak üzere nakit sermaye artırımı indirimi beş hesap dönemi
için daha uygulanacaktır. Başka bir deyişle 5.7.2022 tarihinden önce
gerçekleşen sermaye artırımları da 2022 döneminden başlamak üzere 5
yıl ile sınırlandırıldı. KVK’ya eklenen geçici 15. Madde düzenlemesi
ile yeni bir varlık barışı düzenlemesi getirildi. -Türk Ticaret Kanunu’nda yapılan değişiklik sonucunda, defter ve belgelerin zayi olmasında
dava açma süresi 15 günden 30 güne çıkarıldı.
362. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK), 24.06.2022 tarih ve 10250 sayılı Kararı ile 24.06.2022 tarihinden sonra uygulanmak
üzere kredi kullandırılmasının usul ve esaslarına ilişkin düzenlemede
bulunmuştu. Karara göre bir şirketin; 1. 660 sayılı Kanun Hükmünde
Kararname ve ilgili düzenlemeler uyarınca bağımsız denetime tabi bir
şirket (Şirket) olması, 2. yabancı para nakdi varlıklarının (altın dahil,
efektif döviz ile bankalardaki YP mevduatın) TL karşılığının 15 milyon
TL’nin üzerinde olması, 3. yabancı para nakdi varlıkların TL karşılığının; aktif toplamından veya son 1 yıllık net satış hasılatından büyük
olanının yüzde 10’unu aşması, hâlinde söz konusu şirkete TL cinsinden
yeni bir nakdi ticari kredi kullandırılmasına ilişkin sınırlama getirilmişti. Kurul 7.7.2022 tarih ve 10265 sayılı Kararında, 24.06.2022 tarihli
ve 10250 sayılı Kurul Kararının, söz konusu Karar tarihinden itibaren
geçerli olmak üzere, aksi yönde bir Kurul Kararı alıncaya kadar ne şekilde uygulanması gerektiğine ilişkin açıklamalarda ve düzenlemelerde
bulunmuştur. Şirketler, kredi kullanımı başvurusunda Kararda belirtilen
usul ve esaslara uygun olarak bu hususlara riayet ettiklerini teyit edecek
şekilde, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu
tarafından yetkilendirilmiş bağımsız denetim kuruluşlarınca ya da yeminli mali müşavirlerce (YMM) onaylatmak suretiyle Bankaya gerekli
186
M Vergi Raporu
m
bilgi ve belgeleri sunacaklarını beyan ederek kredi kullanabileceklerdir. Kararın uygulanmasında esas alınacak en güncel finansal tablolar,
VUK ve ilgili düzenlemeleri uyarınca geçici vergi dönemleri dahil
düzenlenerek vergi dairesine sunulmuş olan (ya da konsolide finansal
tablo hazırlama yükümlülüğü bulunan Şirketler için bağımsız denetim
kuruluşlarınca denetlenmiş en güncel konsolide finansal tablolar üzerinden Şirketin yurt dışı bağlı ortaklık ve iştirakleri dahil edilmeden) en
güncel finansal tablolar olarak dikkate alınacaktır. Şirketlerin bağımsız
denetime tabi olup olmadığı hususunda bankalarca tereddüt edilmesi
halinde, bu durumun tespiti için şirketler yeminli mali müşavirler ya da
bağımsız denetçiden belge alabilecekleri gibi, serbest muhasebeci mali
müşavirlerden de bu durumlarını tevsik edici belge alabileceklerdir.
363. 8 Temmuz 2022 tarihli ve 31890 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan
5799 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 1 Temmuz 2022 tarihinden geçerli olmak üzere Gelir Vergisi Kanunu’nun -23/8 bendinde yer alan
hizmet erbabına işyeri ve işyeri müştemilatı dışında kalan yerlerde yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatlere ilişkin istisna tutarı 34
TL’den 51 TL’ye -10’uncu bendinde yer alan işverenlerce hizmet erbabının işyerine gidip gelmesi için sağlanan menfaatlere ilişkin istisna
tutarı 17 TL’den 25,50 TL’ye çıkarılmıştır.
364. 2022 yılı ikinci geçici vergi döneminde uygulanacak yeniden değerleme oranı %61,12 (yüzde altmış bir virgül on iki) olarak ilan edildi.
365. 806 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Teknoloji Geliştirme Bölgeleri
ile Ar-Ge veya Tasarım Merkezlerinde Çalışan Personelin, 4691 Sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun Geçici 2 nci maddesinin
üçüncü fıkrası ile 5746 Sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci
fıkrasında yer alan ve gelir vergisi stopajı teşvikine konu edilen toplam
çalışma sürelerine uygulanmak üzere söz konusu bölge ve merkezler
dışında geçirdikleri süreler bakımından daha önce 4625 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı yüzde elli olarak belirlenen oranın, 31/12/2023 tarihine
kadar yüzde yetmiş beş olarak uygulanmasına karar verildi.
366. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun
51’inci maddesine göre 30 Aralık 2019 tarihinden bu yana aylık %1,6
187
TÜRMOB M
m
oranında uygulanmakta olan gecikme zammı oranı 21 Temmuz 2022
tarihinden itibarenaylık %2,5’e arttırıldı. Gecikme zammındaki değişime bağlı olarak Vergi Usul Kanununun -112’nci maddesine göre uygulanan “gecikme faizi oranı” -370’nci maddesine göre uygulanan “izahat
zammı oranı”-371’inci maddesine göre uygulanan “pişmanlık zammı
oranı”da aylık %2,5’ e çıkarılmış oldu. Buna göre gecikme zammı,
gecikme faizi, izahat zammı ve pişmanlık zammı oranları yıllık bazda
%30 olmuştur.
367. 30 Aralık 2019 tarihinden bu yana yıllık %15 olarak uygulanmakta olan
tecil faizi oranı 21 Temmuz 2022 tarihinden itibaren yıllık %24 olarak
belirlendi.
368. 6736, 7020, 7143, 7256 ve 7326 sayılı yapılandırma kanunlarına göre,
yasal süresinde ödenmeyen taksit tutarlarına her ay ve kesri için %1,6
olarak uygulanmakta olan geç ödeme zammı oranı %2,5 olarak uygulanacaktır.
369. Anayasa Mahkemesinin 2 Ağustos 2022 tarihli ve 31911 sayılı Resmi
Gazetede yayımlanan 21/4/2022 tarihli ve E.2021/119, K.2022/48 sayılı Kararı ile 6183 sayılı AATUHK’a göre ödeme emrine itiraz edenlerin
açtıkları davayı kaybetmeleri durumunda ayrıca ödemek zorunda kaldıkları haksız çıkma zammına ilişkin düzenleme iptal edildi.
370. 4 Ağustos 2022 tarih ve 31913 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan
Yönetmelik değişikliğiyle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda yer alan
tarhiyat sonrası uzlaşmaya ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla
düzenlenen ve 3 Şubat 1999 tarih ve 23600 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olan UZLAŞMA Yönetmeliği’nde bazı değişiklikler yapıldı.
371. 7417 sayılı Yasa ile Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen geçici 15 inci
madde ile getirilen yeni varlık barışı düzenlemesinin usul ve esasları
hakkında 9 Ağustos 2022 tarihli ve 31887 sayılı Resmi Gazetede BAZI
VARLIKLARIN EKONOMİYE KAZANDIRILMASI HAKKINDA
GENEL TEBLİĞ (SERİ NO: 1)yayımlanmıştır.
372. 7338 sayılı Kanun ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun Tarhiyat Öncesi Uzlaşma başlıklı Ek 11.maddesinde yapılan değişikliklere bağlı ola-
188
M Vergi Raporu
m
rak Tarhiyat Öncesi Uzlaşma Yönetmeliğinde bazı değişiklikler yapıldı. • Uzlaşma kapsamına vergi ziyaı cezaları ile 5.000 Türk lirasını aşan
usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları (Kanunun 359 uncu maddesinde
yazılı fiillerle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi halinde tarh edilecek
vergi ve kesilecek ceza ile bu fiillere iştirak edenlere kesilecek ceza
hariç) girmektedir. Uzlaşma kapsamına alınan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının tutarı, her yıl yeniden değerleme oranında artırılmak
suretiyle belirlenecek olup belirlenen tutarlar Hazine ve Maliye Bakanlığınca Resmî Gazete’de ilan edilecektir. Vergi Usul Kanunu’nun 359
uncu maddesinde yazılı fiillerle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi halinde kesilen vergi ziyaı cezası ile usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları
Yönetmelik kapsamında değildir. Vergi Müfettişlerince yapılacak vergi
incelemelerinde komisyonların oluşumunda; gerek görüldüğü takdirde,
uzlaşma komisyonunun beş üyeden teşekkül ettirilmesine karar vermeye Başkanlık yetkili kılınmıştır. Bu durumda diğer iki üye söz konusu
komisyonlara üye olabilecekler arasından belirlenecektir. Uzlaşma başvurunun Bakanlık bilgi işlem sistemleri üzerinden elektronik ortamda
yapılması da mümkün hale getirilmiştir.
373. Hazine ve Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı’nın
03.08.2022 tarihli ve E-55935724-010.07-10120 sayılı Genel Yazısı ile
Meslek Mensuplarının Sorumluluğuna ilişkin Rapor Yazılabilmesine
yönelik temel noktalarda uygulamada yaşanan sorunları çözümlemek
için açıklamalar yapılmıştır. Bu kapsamda vergi müfettişlerine Serbest
Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Hakkında
Vergi Müfettişleri Tarafından Sorumluluk Raporu Düzenlenmesinde
Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönerge ’nin uygulanması hakkında
açıklayıcı bilgilendirme yapılmıştır.
374. 0.8.2016 tarih ve 29797 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ARAŞTIRMA, GELİŞTİRME VE TASARIM FAALİYETLERİNİN DESTEKLENMESİNE İLİŞKİN UYGULAMA Ve DENETİM YÖNETMELİĞİ”nde 7263 ve 7346 sayılı Kanunlar ile 5746 sayılı ARAŞTIRMA,
GELİŞTİRME VE TASARIM FAALİYETLERİNİN DESTEKLENMESİ HAKKINDA KANUN’da yapılan değişiklere ilişkin değişiklikler yapıldı. Bakanlık gerek görmesi halinde Yönetmelik kapsamında
yürütülen Ar-Ge, yenilik ve tasarım projelerinin denetimlerini yapmak
189
TÜRMOB M
m
üzere en az bir yıl faaliyette bulunan teknoloji geliştirme bölgelerinin
yönetici şirketlerini görevlendirebilecektir. Yönetmelik değişikliği 3
Şubat 2021 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe
girmiştir.
375. Eskişehir, Bursa, Konya ve Gaziantep illerinde SGK e-Tebligat başvurusu yapmış ve yapacak olanlara elektronik tebligat gönderilmesi uygulaması, 01.09.2022 tarihinden itibaren Ankara ilinde de başlayacaktır.
Bu illerde e-Tebligat başvurusu yapmamış gerçek ve tüzel kişiler ile
diğer illerdeki gerçek ve tüzel kişilere 7201 sayılı Tebligat Kanunu ile
6183 sayılı Kanunda yer alan hükümlere göre eski usulde tebligat yapılmaya devam edilecektir.
376. 7 Eylül 2022 tarihli ve 31946 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan SPOR
KULÜPLERİ TARAFINDAN TUTULACAK DEFTERVE KAYITLAR HAKKINDA YÖNETMELİK’te spor kulüpleri ve üst kuruluşlar
tarafından tutulacak defter ve kayıtlara ilişkin usul ve esasları belirlenmiştir.
377. 7338 sayılı Kanunun 31 ve 52 nci maddleri ile VUK’nun mükerrer 298
inci maddesine eklenen “Ç” bendi ve Geçici 32 nci maddeler ile Tam
mükellefiyete tabi ve bilanço esasına göre defter tutan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerine enflasyon düzeltmesi yapma şartlarının
gerçekleşmediği hesap dönemlerinin sonu itibarıyla, bilançolarına dâhil
bulunan amortismana tabi iktisadi kıymetlerini ve bunlar üzerinden ayrılmış olup bilançolarının pasifinde gösterilen amortismanları yeniden
değerleyebilme imkanı getirilmiştir.
190
M Vergi Raporu
m
İKİNCİ KISIM
192
M Vergi Raporu
m
193
TÜRMOB M
m
I. TÜRKİYE’DE VERGİ SİSTEMİNİN MEVCUT GÖRÜNÜMÜ
Türkiye’nin genel ekonomik görünümüne ilişkin 2000-2021 yılları temel
ekonomik verileri Tablo 1’de verilmiştir. 1980’li yıllardan itibaren Türkiye
ekonomisinin kronik sorunu olan enflasyon olgusu, 2001 yılında TÜFE % 68,5
olarak gerçekleştikten sonra 2005 yılında uzun bir aradan sonra tek haneye
düşmüştür. Enflasyonun düşmesi, enflasyon vergisi olarak tanımlanan gelirlerin
azalmasına neden olurken, Tanzi etkisi olarak tanımlanan ve gelirin elde edilme
zamanı ile vergisinin ödenmesi zamanı arasında enflasyonun yüksek olmasından
kaynaklanan reel aşınmaların da azalmasına neden olmuştur. 2011 yılında tekrar
çift haneye çıkan enflasyon oranından sonra 2012 yılında TÜFE artışı % 6,2
olarak gerçekleşmiş, 2015 yılında bu oran yükselerek % 8;8 olmuştur. Enflasyon
oranı 2016 yılında yine tek hane olmakla birlikte 2017 ve 2018 yıllarında bu
2000’li yılların başındaki oranlarına dönmüştür. Resmi verilere göre Yİ-ÜFE
oranı 2017 yılında % 15,5 ve 2018 yılında % 33,6 olarak gerçekleşmiştir. TÜFE
ise 2018 yılı sonunda % 20,3 olmuştur.
2012 yılında işsizlik oranı % 8,4 olarak gerçekleşmiştir. Ancak izleyen yıllarda
işsizlik oranı, artış eğiliminde olmuştur. 2000 yılında % 6,5 olan işsizlik oranı
2019 yılında % 11 olmuştur. Özellikle genç işsizlik oranı, bu orandan çok daha
yüksektir.
Türkiye’nin 1980’li yıllardan itibaren ithalat ikamesi politikası yerine ihracat
stratejisi politikasını benimsemesinden sonra gerek dışalım gerekse de dışsatım
rakamları 2000’li yıllarda önemli büyüklüklere ulaşmıştır.
Türkiye’de ithalat ilk kez 2005 yılında, ihracat ise 2007 yılında 100 milyar ABD
Dolarının üzerine çıkmıştır. 2008 yılında ulaşılan rekor büyüklüklerden sonra küresel krizin etkisiyle 2009 yılında ihracat 102,1 milyar ABD Doları, ithalat ise
140, 9 milyar ABD Doları olarak gerçekleşmiştir. Daha sonra hem ihracat hem
de ithalat artış eğilimine girmiş ve 2012 yılında ihracat 152,4 milyar ABD Doları
ve ithalat 236,5 milyar ABD Doları olmuştur. Ancak bu yıldan sonra ekonomik
kırılganlığı arttırdığı dikkate alınarak cari açığı azaltıcı maliye ve para politikaları
uygulanmaya başlanmıştır.
Bu politikalara bağlı olarak 2015 yılında ithalat 207,2 milyar ABD Dolarına gerilemiş ancak ihracat da 143,3 milyar ABD olarak gerçekleşmiştir. 2015 yılında
önemli bir gelişmede aşırı değerlenmiş TL politikasından vazgeçilmesi olmuştur.
194
M Vergi Raporu
m
2018 yılı itibariyle ihracat 167,9 ABD Doları ve ithalat 223,0 ABD Doları olmuştur. Bir önceki yıla göre düşmekle birlikte cari açık 2018 yılında 55,1 ABD Doları
olarak gerçekleşmiştir. Ürettiğinden daha fazlasına tüketmek anlamına gelen cari
açık, Türkiye ekonomisinin kronikleşen sorunlarından birisidir.
Bu açığın finansmanında yaşanacak sorunlar, ekonomideki kırılganlığın artması
sonucunu doğuracaktır. Cari açığı azaltma girişimleri ise büyüme oranın düşmesi
sonucunu doğurmaktadır. TL’nin değerinin düşürülmesi yoluyla yapılan müdahaleler, katma değeri düşük ithalata dayalı ihracatın istenilen düzeyde artışını
engellemektedir.
Türkiye ekonomisinde son dönemde yaşanan önemli gelişmelerden birisi de
TL’nin yabancı paralar karşısında değer yitirmesi olmuştur. 2005 yılında 1 ABD
Doları 1,3 TL iken 2019 yılı Eylül ayı itibariyle 1 ABD Doları 5,8 TL olmuştur.
Bunun sonucu ise Türkiye ekonomisinin küçülmesi ve özellikle sabit gelirlilerin
yoksullaşması olmuştur.
195
TÜRMOB
M
m
Tablo 1 : Türkiye Ekonomisi Verileri (2000-2021)
Kaynak: KMYDGM, KFGM;SBB, TÜİK, TCMB
196
M Vergi Raporu
m
II. TÜRKİYE’DE MALİ VERİLER
2001 yılından sonra ekonominin büyüme eğiliminde olması, GSYH artışına bağlı
olarak vergi gelirlerinin de artması sonucunu doğurmuştur. Aynı şekilde ithalatın
artması, vergi gelirlerinin dolaylı vergilere dayandığı bir mali sistem içerisinde
KDV gelirlerinin artmasına neden olmuştur. Ancak son dönemde Türkiye ekonomisinde yaşanan olumsuzlukların etkisi vergi sistemine ve gelirlerine de yansımaktadır.
2021 yılında, bütçe giderleri 1.603 milyar TL bütçe gelirleri ise 1.402 milyar
TL’dir.
Bütçe gelirleri içerisinde vergi gelirlerinin tutarı ise 1.364 milyar TL’dir. Dolayısıyla bu yılda bütçe açığı artma eğilimine devam ederek 20,5 milyar TL olmuştur.
Bu yılda, ayrıca faiz giderleri 180,8 milyar TL olmuştur. Birincil bütçe fazlası
verilmesi uygulaması 2018 yılından bu yana sürdürülememektedir. Ancak bütçe
giderleri ile vergi gelirleri arasında (1,402 – 1.364 =) 37,9 milyar TL fark olduğu
dikkate alındığında, faiz ve kur korumalı mevduat giderleri gibi borçlardaki artış
yanında bütçenin özelleştirme ve hazine arazilerinin satışı, gibi gelirlere olan gereksiniminin devam etmesi kaçınılmaz olmaktadır. Dolayısıyla devletin vergi gelirlerini artırması ve/veya vergi dışı kaynaklardan gelen desteği sürdürmesi, daha
önceki yıllara ait Vergi Raporlarımızda belirtildiği gibi zorunluluk olarak görülmektedir. Nitekim 2018 yılında üç yıl için kurumlar vergisi oranının % 20’den
% 22’ye çıkması bu zorunluluğun bir sonucu olmuştur. Kurumlar vergisi oranı
daha sonra 2021 yılında % 25 olarak uygulanmıştır. Daha sonra da değerli konut
vergisi gibi yeni vergiler, bütçe açığının artmasının önlenmeye çalışılmasının bir
sonucudur.
Bir taraftan durgunluk dolayısıyla bazı sektörlerde vergi indirimleri, diğer taraftan bütçe açıkları dolayısıyla vergi artışı zorunlulukları, idarenin karşı karşıya
kaldığı bir açmaz durum olarak değerlendirilmektedir.
197
TÜRMOB M
m
2011-2021 yılları arasında gerçekleşen merkezi yönetim kapsamındaki idarelerin30 bütçe büyüklükleri ile ekonomik ve fonksiyonel sınıflandırmaya göre kamu
harcamaları Tablo 2, 3, 4 ve 5’te verilmiştir.
1. Bütçe Giderleri
2021 yılında merkezi yönetim bütçe giderleri 1.603 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Kamu harcamaları, bir önceki yıl ise 1.203 milyar TL olarak gerçekleşmişti. Kamu harcamalarındaki artışın bir nedeni enflasyonun artması yanında bütçe
disiplininden uzaklaşılmış olmasıdır.
2021yılında faiz harcamaları da bir önceki yıla göre önemli bir oranda artış göstermeye devam etmiştir. Kamu harcamaları 2021 yılında bir önceki yıla göre %
33 oranında artarken faiz harcamaları % 35 oranında artmıştır.
Bütçe giderleri içerisinde en büyük grubu % 39 oranı ile cari transferler oluşturmaktadır. Kamu teşebbüslerine, sosyal güvenlik kurumlarına yapılan transferler
bu harcamaların önemli başlıklarını oluşturmaktadır. Kamu harcamaları içerisinde cari transferlerden sonra en büyük pay merkezi yönetim personel giderlerine aittir. Personel giderleri 2021 yılında 346,2 milyar TL olarak gerçekleşmiştir.
Personel gideri, toplam harcamaların % 21,5 ini oluşturmaktadır. Bu oran 2015
yılında % 28,8, 2018 yılında % 24’di. 2021 yılında personel giderlerinin GSYH’ye olan oranı da % 4’tür. Oysa bu oran 2018 yılında % 5,7’dir. Bu oranların
düşmesi, kamu personelinin satın alma güçlerinin düşmesi anlamına gelmektedir.
2021 yılında gerçekleşen mal ve hizmet alımları tutarı 133,4 milyar TL’dir. Sosyal Güvenlik Kurumlarına yapılan transferlerdeki artış 2018 yılında da devam
etmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumlarına yapılan transfer tutarı 2021 yılında 262
milyar TL olmuştur.
Faiz giderlerinin GSYH içerisindeki payı, son yıllarda artmaktadır. 2021 yılında
bu oran% 2,5 dolayında olmuştur. Daha önce bu oran % 2’ler seviyesinde idi.
2020 yılında ödenen faiz tutarı 133,9 milyar TL iken 2021 yılında 180,8 milyar
TL’ye çıkmıştır. Yukarıda belirtildiği gibi faiz harcamalarının artış oranı, kamu
harcamaları artış oranından daha yüksektir.
30 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunda genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri; uluslararası sınıflandırmalara göre belirlenmiş olan, merkezî yönetim kapsamındaki
kamu idareleri, sosyal güvenlik kurumları ve mahallî idareleri, merkezî yönetim kapsamındaki kamu idareleri ise Kanuna ekli (I), (II) ve (III) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri
olarak tanımlanmaktadır.
198M Vergi Raporu m Tablo 2: Merkezi Yönetim Konsolide Bütçe İstatistikleri (2010-2021)
Kaynak : www.muhasabet.gov.tr
199
TÜRMOB
M
m
Tablo 3 : 2011-2021 Yılları Merkezi Yönetim Bütçe Harcamaları - Fonksiyonel Sınıflandırma
Kaynak:www.muhasebat.gov.tr
200M Vergi Raporu m Tablo 4 : 2011-2021 Yılları Genel Yönetim Bütçe Giderlerinin Foksiyonel Sınıflandırması
Kaynak: www.muhasebat.gov.tr
201
TÜRMOB
M
m
Tablo 5 : 2011-2021 Yılları Genel Yönetim Bütçe Giderlerinin Foksiyonel Sınıflandırmasının GSHY’ye
Oranı 2011-2021 (%)
202
M Vergi Raporu
m
2. Bütçe Gelirleri
2021 yılında bütçe gelirleri 1,364.107 milyar TL, bu tutar içerisinde vergi
gelirleri de 1,164.988 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Vergi gelirlerinin genel
bütçe gelirleri içerisindeki payı % 85’dir. 2021 yılında vergi gelirleri hedefinin
(922,744 milyar TL) üstünde bir vergi tahsilatı gerçekleştirilmiştir. Türkiye’de
2011-2021 yılları arasında vergi gelirlerinin türlerine göre gerçekleşme tutarları
ve toplam bütçe gelirleri içerisindeki payları Tablo 6’da ve aynı dönemde vergi
gelirlerinin bütçe payları Tablo 7’de gösterilmiştir.
2021 yılında genel bütçe vergi dışı diğer gelirleri 199.119 TL olmuştur.
2021 yılında vergi gelirleri, bir önceki yıla göre % 39,8 oranında artmış ve
GSYH’nin yaklaşık % 16’’sını oluşturmuştur31. Daha önceki yıllarda olduğu gibi
vergi gelirlerinin toplanmasında etkinlik ve vergi adaleti kaygıları daha önce
olduğu gibi 2021 yılında da devam etmiştir. Gelir ve kazançlar üzerinden alınan
vergiler, toplam bütçe gelirlerinin % 34,13’ünü oluştururken, mal ve hizmetler
üzerinden alınan vergiler toplam vergi gelirlerinin % 57,93’ünü oluşturmuştur.
2021 yılında kurumlar vergisi geliri 177,9 milyar TL iken ÖTV gelirleri toplamı
205,3 milyar TL’dir.
31 Bu orana, sosyal güvenlik primi ödemeleri dahil değildir. İlerleyen bölümlerde,
OECD üyesi ülkeler karşılaştırmalarında, Türkiye’de sosyal güvenlik primleri dahil
tutarlar dikkate alınmıştır.
203
TÜRMOB
M
m
Tablo 6: 2011-2021 Yıllarında Vergi Gelirlerİ (milyonTL)
2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020 2021
Merkezi Yönetim Gelirleri 296,823.6 332,474.9 389,682.0 425,382.8 482,779.9 554,139.5 630,489.9 757,996.4 875,279.6 1,028,445.5 1,402,038.1
Genel Bütçe Gelirleri 286,554.0 320,535.7 375,563.8 408,675.8 464,187.5 533,202.6 607,137.7 729,062.7 847,692.2 999,146.8 1,364,107.4
I-Vergi Gelirleri 253,809.2 278,780.8 326,169.2 352,514.5 407,818.5 459,001.7 536,617.2 621,536.4 673,859.7 833,250.5 1,164,988.1
1. Gelir ve Kazanç
Üzerinden Alınan
Vergiler
75,799.9 85,510.9 92,748.5 106,206.6 119,144.0 139,574.5 165,306.4 217,665.7 241,533.0 263,898.3 397,628.6
a) Gelir Vergisi 48,807.1 56,493.5 63,760.8 73,901.5 85,755.8 96,604.8 112,400.7 138,992.4 162,704.0 158,841.6 219,655.8
Beyana Dayanan Gelir
Vergisi 2,759.5 3,016.4 3,083.6 3,033.7 3,672.0 4,521.6 5,038.3 7,114.8 7,962.1 8,249.7 13,850.5
Basit Usulde Gelir
Vergisi
300.7 300.9 305.3 298.1 355.5 375.3 226.0 206.0 200.7 227.6 237.0
Gelir Vergisi Tevkifatı 44,324.4 51,744.2 58,778.7 68,848.6 79,920.0 89,751.9 104,847.1 129,102.6 151,789.3 147,251.0 201,368.3
Gelir Geçici Vergisi 1,422.5 1,432.0 1,593.2 1,721.1 1,808.2 1,956.0 2,289.3 2,569.1 2,751.9 3,113.3 4,200.1
b) Kurumlar Vergisi 26,992.8 29,017.4 28,987.8 32,305.1 33,388.1 42,969.7 52,905.7 78,673.3 78,829.0 105,056.7 177,972.7
Beyana Dayanan
Kurumlar Vergisi 3,531.0 1,525.9 2,074.7 601.3 431.8 2,819.8 2,279.7 4,238.2 3,210.6 (268.3) 13,968.4
Kurumlar Vergisi
Tevkifatı 333.8 242.3 152.5 189.2 251.2 277.9 238.9 259.3 159.0 180.3 441.2
Kurumlar Geçici Vergisi 23,128.1 27,249.2 26,760.5 31,514.6 32,705.2 39,872.0 50,387.1 74,175.8 75,459.4 105,144.6 163,563.1
2. Mülkiyet Üzerinden
Alınan Vergiler 6,257.0 7,009.1 7,693.1 8,215.1 9,384.0 10,605.8 11,542.5 13,765.6 15,606.7 17,280.8 21,114.6
204M Vergi Raporu m a) Veraset ve İntikal Vergisi 253.0 292.7 339.8 428.2 435.3 619.4 717.6 921.2 1,103.5 1,298.1 2,255.3 b) Motorlu Taşıtlar Vergisi 6,004.0 6,716.4 7,353.3 7,786.8 8,948.7 9,986.4 10,824.9 12,844.4 14,503.2 15,982.7 18,836.3 c) Değerli Konut Vergisi - - - - - - - - - - 23.0
3. Dahilde Alınan Mal
ve Hizmet Vergileri 103,380.9 113,836.7 134,854.8 142,111.1 167,092.3 191,329.3 212,001.3 213,037.9 230,954.6 314,910.5 377,377.0
a) Dahilde Alınan
Katma Değer Vergisi 29,956.7 31,572.1 37,995.3 38,121.4 46,424.5 53,986.9 55,583.8 56,354.4 55,457.6 71,555.1 123,457.6
Beyana Dayanan KDV 28,678.3 29,929.2 35,783.8 35,587.7 43,424.8 50,275.6 51,032.9 51,461.0 50,687.2 66,238.8 114,877.5
Tevkif Suretiyle Kesilen
KDV 1,278.4 1,642.9 2,211.5 2,533.7 2,999.7 3,711.3 4,550.9 4,893.4 4,770.3 5,316.2 8,580.1
b) Özel Tüketim Vergisi 64,188.8 71,705.5 85,461.6 91,095.0 105,922.8 120,401.5 138,339.2 133,906.0 147,134.1 207,283.2 205,392.4
Petrol ve Doğalgaz
Ürünleri (I) 33,572.6 35,934.6 45,158.2 45,628.1 50,829.6 56,296.4 63,602.6 55,593.5 60,996.6 69,009.5 31,292.1
Motorlu Taşıtlar (II) 8,567.8 8,409.0 10,564.7 12,850.8 17,026.6 18,872.6 22,017.4 17,327.8 13,807.1 46,596.3 66,371.9
Alkollü İçkiler (III-a) 3,856.4 4,642.9 5,196.2 5,888.6 6,797.3 7,903.6 10,012.6 12,401.9 14,714.7 16,464.1 22,785.4
Tütün Mamulleri (III-b) 15,850.2 19,975.8 21,326.8 23,024.3 26,968.7 32,235.1 37,426.9 42,724.6 50,358.4 61,801.4 67,619.8
Kolalı Gazozlar (III-c) 281.0 276.4 299.5 310.7 344.8 361.5 402.7 859.2 1,022.1 1,341.4 1,972.5
Dayanıklı Tüketim ve
Diğer Mallar (IV) 2,057.7 2,466.8 2,916.3 3,392.5 3,955.8 4,726.1 4,877.2 4,998.0 6,235.0 12,070.0 15,347.6
6111 S. Kapsamında
Tahsil Olunan ÖTV 3.0 0.0 0.0 0.0 0.1 0.1 0.0 0.0 - 0.0 (0.0)
6736 S.K. Kapsamında
Tahsil Olunan ÖTV - - - - - 6.0 (0.2) 0.2 0.1 0.6 0.0
205
TÜRMOB
M
m
7143 S.K. Kapsamında
Tahsil Olunan ÖTV - - - - - - - 0.8 - (0.0) -
7332 S.K. Kapsamında
Tahsil Olunan ÖTV - - - - - - - - - - 3.1
c) Banka ve Sigorta
Muameleleri Vergisi 4,288.4 5,470.7 6,160.2 7,486.5 9,171.6 11,067.9 13,269.5 18,184.4 22,670.5 27,069.5 33,028.8
d) Şans Oyunları Vergisi 528.1 615.5 692.3 768.2 842.2 900.0 992.9 1,155.1 1,681.1 3,463.7 6,091.7
e) Özel İletişim Vergisi 4,419.0 4,472.9 4,545.5 4,640.2 4,731.7 4,975.8 3,816.9 3,440.4 4,014.1 4,488.2 6,618.1
f) Dijital Hizmet Vergisi - - - - - - - - - 1,060.9 2,829.6
g) Dahilde Alınan Diğer
Mal ve Hizmet Vergileri
- (0.0) (0.0) (0.3) (0.4) (2.8) (1.0) (2.5) (2.8) (10.2) (41.2)
4. Uluslararası Ticaret
ve Muamelelerden
Alınan Vergiler
53,451.6 55,310.4 68,269.1 71,143.8 83,166.5 86,248.5 112,932.5 138,220.7 142,731.6 185,452.0 297,477.3
a) Gümrük Vergileri 4,653.1 5,194.8 5,409.0 6,542.8 8,280.3 9,065.1 12,328.5 15,276.1 16,832.0 25,636.9 34,444.5
b) İthalde Alınan Katma
Değer Vergisi 48,685.1 50,000.1 62,727.4 64,411.1 74,645.8 76,835.6 100,095.7 122,261.6 125,271.3 159,205.9 261,885.0
c) Diğer Dış Ticaret
Gelirleri 113.4 115.5 132.8 189.9 240.3 347.8 508.2 683.0 628.3 609.2 1,147.8
5. Damga Vergisi 6,464.4 7,360.5 9,415.8 10,324.6 12,044.6 13,419.3 15,596.1 16,961.4 18,852.6 20,963.5 28,202.9
6. Harçlar 8,343.8 9,674.7 12,948.0 14,510.7 16,984.6 17,822.3 19,237.0 21,688.6 24,175.7 30,741.3 42,085.2
7. Başka Yerde
Sınıflandırılmayan Diğer
Vergiler
111.6 78.5 239.8 2.6 2.6 2.1 1.3 196.5 5.4 4.0 1,102.6
II-Teşebbüs ve Mülkiyet
Gelirleri 9,063.1 13,986.1 14,311.7 16,125.4 19,662.2 23,747.6 19,762.1 26,128.5 93,718.0 60,216.2 55,543.2
Kaynak: www.muhasebat.gov.tr
206M Vergi Raporu m Tablo 7: 2011-2021 Yıllarında Vergi Gelirlerinin Dağılımı (%) (%) 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020 2021 I-Vergi Gelirleri 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 1. Gelir ve Kazanç Üzerinden Alınan Vergiler 29.86 30.67 28.44 30.13 29.21 30.41 30.81 35.02 35.84 31.67 34.13
a) Gelir Vergisi 19.23 20.26 19.55 20.96 21.03 21.05 20.95 22.36 24.15 19.06 18.85
Beyana Dayanan Gelir Vergisi 1.09 1.08 0.95 0.86 0.90 0.99 0.94 1.14 1.18 0.99 1.19
Basit Usulde Gelir Vergisi 0.12 0.11 0.09 0.08 0.09 0.08 0.04 0.03 0.03 0.03 0.02
Gelir Vergisi Tevkifatı 17.46 18.56 18.02 19.53 19.60 19.55 19.54 20.77 22.53 17.67 17.29
Gelir Geçici Vergisi 0.56 0.51 0.49 0.49 0.44 0.43 0.43 0.41 0.41 0.37 0.36
b) Kurumlar Vergisi 10.64 10.41 8.89 9.16 8.19 9.36 9.86 12.66 11.70 12.61 15.28
Beyana Dayanan Kurumlar Vergisi 1.39 0.55 0.64 0.17 0.11 0.61 0.42 0.68 0.48 (0.03) 1.20
Kurumlar Vergisi Tevkifatı 0.13 0.09 0.05 0.05 0.06 0.06 0.04 0.04 0.02 0.02 0.04
Kurumlar Geçici Vergisi 9.11 9.77 8.20 8.94 8.02 8.69 9.39 11.93 11.20 12.62 14.04
2. Mülkiyet Üzerinden Alınan Vergiler 2.47 2.51 2.36 2.33 2.30 2.31 2.15 2.21 2.32 2.07 1.81
a) Veraset ve İntikal Vergisi 0.10 0.10 0.10 0.12 0.11 0.13 0.13 0.15 0.16 0.16 0.19
b) Motorlu Taşıtlar Vergisi 2.37 2.41 2.25 2.21 2.19 2.18 2.02 2.07 2.15 1.92 1.62
c) Değerli Konut Vergisi - - - - - - - - - - 0.00
3. Dahilde Alınan Mal ve Hizmet Vergileri 40.73 40.83 41.35 40.31 40.97 41.68 39.51 34.28 34.27 37.79 32.39
a) Dahilde Alınan Katma Değer Vergisi 11.80 11.33 11.65 10.81 11.38 11.76 10.36 9.07 8.23 8.59 10.60
Beyana Dayanan KDV 11.30 10.74 10.97 10.10 10.65 10.95 9.51 8.28 7.52 7.95 9.86
Tevkif Suretiyle Kesilen KDV 0.50 0.59 0.68 0.72 0.74 0.81 0.85 0.79 0.71 0.64 0.74
b) Özel Tüketim Vergisi 25.29 25.72 26.20 25.84 25.97 26.23 25.78 21.54 21.83 24.88 17.63
Petrol ve Doğalgaz Ürünleri (I) 13.23 12.89 13.85 12.94 12.46 12.26 11.85 8.94 9.05 8.28 2.69
207
TÜRMOB
M
m
Motorlu Taşıtlar (II) 3.38 3.02 3.24 3.65 4.18 4.11 4.10 2.79 2.05 5.59 5.70
Alkollü İçkiler (III-a) 1.52 1.67 1.59 1.67 1.67 1.72 1.87 2.00 2.18 1.98 1.96
Tütün Mamulleri (III-b) 6.24 7.17 6.54 6.53 6.61 7.02 6.97 6.87 7.47 7.42 5.80
Kolalı Gazozlar (III-c) 0.11 0.10 0.09 0.09 0.08 0.08 0.08 0.14 0.15 0.16 0.17
Dayanıklı Tüketim ve Diğer Mallar (IV) 0.81 0.88 0.89 0.96 0.97 1.03 0.91 0.80 0.93 1.45 1.32
6111 S. Kapsamında Tahsil Olunan ÖTV 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 - 0.00 (0.00)
6736 S.K. Kapsamında Tahsil Olunan ÖTV - - - - - 0.00 (0.00) 0.00 0.00 0.00 0.00
7143 S.K. Kapsamında Tahsil Olunan ÖTV - - - - - - - 0.00 - (0.00) -
7332 S.K. Kapsamında Tahsil Olunan ÖTV - - - - - - - - - - 0.00
c) Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi 1.69 1.96 1.89 2.12 2.25 2.41 2.47 2.93 3.36 3.25 2.84
d) Şans Oyunları Vergisi 0.21 0.22 0.21 0.22 0.21 0.20 0.19 0.19 0.25 0.42 0.52
e) Özel İletişim Vergisi 1.74 1.60 1.39 1.32 1.16 1.08 0.71 0.55 0.60 0.54 0.57
f) Dijital Hizmet Vergisi - - - - - - - - - 0.13 0.24
g) Dahilde Alınan Diğer Mal ve Hizmet
Vergileri
- (0.00) (0.00) (0.00) (0.00) (0.00) (0.00) (0.00) (0.00) (0.00) (0.00)
4. Uluslararası Ticaret ve Muamelelerden
Alınan Vergiler 21.06 19.84 20.93 20.18 20.39 18.79 21.05 22.24 21.18 22.26 25.53
a) Gümrük Vergileri 1.83 1.86 1.66 1.86 2.03 1.97 2.30 2.46 2.50 3.08 2.96
b) İthalde Alınan Katma Değer Vergisi 19.18 17.94 19.23 18.27 18.30 16.74 18.65 19.67 18.59 19.11 22.48
c) Diğer Dış Ticaret Gelirleri 0.04 0.04 0.04 0.05 0.06 0.08 0.09 0.11 0.09 0.07 0.10
5. Damga Vergisi 2.55 2.64 2.89 2.93 2.95 2.92 2.91 2.73 2.80 2.52 2.42
6. Harçlar 3.29 3.47 3.97 4.12 4.16 3.88 3.58 3.49 3.59 3.69 3.61
7. Başka Yerde Sınıflandırılmayan Diğer
Vergiler 0.04 0.03 0.07 0.00 0.00 0.00 0.00 0.03 0.00 0.00 0.09
Kaynak:www.muhasebat.gov.tr
208
M Vergi Raporu
m
2011-2021 yılları arasında gecikme faizleri ile vergi ceza tutarları Tablo 8’de
gösterilmiştir. Gecikme faizi gelirlerinde 2016, 2017 ve 2018 yıllarında bir
azalma yaşanmakla birlikte, 2019 ve 2022 yıllarında artış görülmüş, ancak 2021
yılında yine azalma gözlenmiştir. 2021 yılında gecikme faizi geliri 428,9 milyon
TL’dir. Buna karşılık, vergi cezaları tahsilâtı dalgalı bir seyir izlemektedir. 2021
yılında tahsil edilen vergi cezası tutarı 8,7 milyar TL’dir.
Tablo 8 : Ceza ve Zamlar (bin TL)
Vergi, Resim ve Harç Gecikme Faizleri Vergi Cezaları
2011 157,238 3,591,635
2012 361,380 3,335,129
2013 548,909 3,313,499
2014 660,043 2,610,467
2015 737,324 4,007,019
2016 448,240 5,233,787
2017 206,008 4,366,832
2018 188,593 4,710,283
2019 365,096 7,124,363
2020 569,457 5,665,715
2021 428,953 8,708,204
Kaynak:www.muhasebat.gov.tr
3. Mükellef Sayıları
Türkiye’de vergi mükellefi sayısı, özellikle beyanname veren mükellef sayısı
diğer ülkelerle karşılaştırıldığında önemli ölçüde düşüktür. Ayrıca ekonomik
koşullar, girişimcilik ve işsiz sayıları ile vergi mükellefi sayısı arasında da bir
ilişki bulunmaktadır. 2001-2021 yılları arasında Türkiye’de GV, KV ve KDV
itibariyle faal mükellef sayıları Tablo 9’da verilmiştir.
209
TÜRMOB M
m
Tablo 9 : Faal Mükellef Sayıları*
YILLAR
GELİR VERGİSİ
FAAL
MÜKELLEFLER BASİT USUL GMSİ KURUMLAR
VERGİSİ KDV
2001 1,768,653 808,787 387,330 565,556 2,870,826
2002 1,729,260 810,167 436,479 585,981 2,887,598
2003 1,735,722 820,621 491,907 60,502 2,142,949
2004 1,774,568 814,532 573,308 632,093 2,230,815
2005 1,691,499 792,706 576,199 632,062 2,165,516
2006 1,712,719 775,141 625,982 593,166 2,220,477
2007 1,724,366 762,111 696,905 608,981 2,268,925
2008 1,701,865 744,188 744,103 634,569 2,266,053
2009 1,683,308 739,092 840,077 640,679 2,249,950
2010 1,693,316 72,885 978,301 652,009 2,271,049
2011 1,703,754 714,693 1,041,427 663,967 2,293,765
2012 1,760,785 709,915 1,336,632 664,025 2,343,221
2013 1,798,056 705,093 1,550,164 662,225 2,378,432
2014 1,798,738 693,694 1,595,320 673,920 2,390,387
2015 1,827,180 743,664 1,668,967 699,904 2,442,668
2016 1.819.492 756,186 1,796,340 721,524 2,486,821
2017 1.877.128 774,057 1,884,849 759,242 2,583,610
2018 1.920.586 774,681 1,982,524 806,622 2,674,151
2019 1,964,548 783.455 2,030,265 829,633 2,710,736
2020 2,086,100 808.571 2,056,305 918.229 2.946.139
2021 2.235.576 836.871 2,107,353 986.318 3.164.072
2022/08 2.314.989 836.309 2,275,248 1.035.976 3.287.284
Kaynak: GİB, www.gib.gov.tr
* Her yılın Aralık ayı itibariyle olan mükellef sayıları dikkate alınmıştır.
210
M Vergi Raporu
m
Türkiye’de GMSİ dışında beyanname veren gelir vergisi mükellefi sayısında 2008
ve 2009 yıllarında düşüş gözlemlenmiştir. Bu düşüşlerde ekonomik koşulların
olumsuz etkisi kadar kurumlar vergisi mükellef sayısındaki artışta etkin olmuştur.
Ancak iktisadi gelişime bağlı olarak 2010 yılından sonra GV faal mükellef sayısı
artmaya başlamıştır. Özellikle kurumlar vergisi oranının, yeni Yasa ile birlikte
2006 yılında önemli ölçüde düşürülmesi, yeni Türk Ticaret Kanunu’nun tek kişilik
şirket kurulmasına izin vermesi gibi diğer etmenler yanında belirli bir dönem
GV mükellef sayısındaki azalmanın bir nedeni olmuştur. 2021 yılı Ağustos ayı
itibariyle KV mükellef sayısı 1.035.976 olmuştur.
2001 yılından bu yana basit usulde vergilendirilen mükellef sayısı da sürekli
olarak azalmakla birlikte, yasal düzenlemelere bağlı olarak 2015 yılında basit
usulde vergilendirilen mükellef sayısında artış gerçekleşmiştir. Diğer taraftan
2021 yılından itibaren basit usulde vergilendirilen mükelleflerin kazançlarına
gelir vergisi istisnası getirilmiştir.
KDV mükellef sayısı, 2001 yılından sonra azalmakla birlikte daha sonra artmaya
başlamıştır. 2021 yılı Ağustos ayı sonunda yılında faal KDV mükellefi sayısı
3.287.284 olmuştur.
GMSİ beyan eden mükellef sayısında son yıllarda, önemli artış meydana
gelmiştir. Bunun temel nedenleri, birden fazla ev sahibi olan kişi sayısında artışın
yanısıra kira ödemelerinin bankacılık sistemi aracılığıyla yapılmasına ilişkin
getirilen zorunluluktur. Ayrıca Tapu Genel Müdürlüğü ile Gelir İdaresi Başkanlığı
bilgisayar sistemlerindeki gelişmelerin çapraz kontrollere olanak sağlaması, kira
gelirini beyan eden mükellef sayısındaki artışın diğer bir nedenidir.
4. Tahakkuk/Tahsilât Oranları
Türkiye’de genel bütçe vergi gelirlerinin tahakkuk/tahsilât oranları Tablo 10’da
verilmiştir.
211
TÜRMOB M
m
Tablo 10 : Tahakkuk/Tahsilât Oranları
GENEL BÜTÇE VERGİ GELİRLERİ TAHSİLÂT ORANLARI
TOPLAM TAHSİLÂT / TOPLAM TAHAKKUK)
Yıllar Oran (%) Yıllar Oran (%)
1970 88,50 2005 92,00
1980 82,50 2006 92,20
1990 85,90 2007 91,10
1991 82,50 2008 89,70
1992 81,70 2009 87,40
1993 81,30 2010 86,20
1994 82,80 2011 85,60
1995 85,60 2012 86,40
1996 88,10 2013 86,8
1997 89,80 2014 85,2
1998 89,50 2015 84,7
1999 86,80 2016 81,2
2000 90,50 2017 82,3
2001 90,30 2018 81,4
2002 91,40 2019 81,0
2003 92,50 2020 80,1
2004 93,00 2021 80,7
Kaynak : GİB, www.gib.gov.tr
1970 yılından bu yana gerçekleşen tahakkuk/tahsilât oranları dikkate alındığında
Gelirler Genel Müdürlüğü’nün son yılında (2004) gerçekleşen en yüksek orandan
sonra GİB döneminde, bu oranda sürekli hale bir düşüşün olduğu gözlemlenmek-
212
M Vergi Raporu
m
tedir. Bunun nedenlerinin araştırılması gerekmektedir. 2020 ve 2021 yıllarında
yılında gerçekleşen tahakkuk/tahsilât oranı, son elli yılın en düşük tahakkuk/ tahsilât oranlarından biridir. Bu düşüşün, özellikle vergi gelirlerinin sadece beyanı
ve tahsiliyle ilgili olarak faaliyette bulunması öngörülen Gelir İdaresi Başkanlığının kurulmasından sonra gerçekleşmesi dikkat çekicidir. Bu sonuç, sıkça çıkarılan vergi afları/kolaylıkları yanında Gelir İdaresi Başkanlığı’nın kuruluş aşamasındaki kurgusunun sorgulanmasını da beraberinde getirmektedir.
III. TÜRK VERGİ SİSTEMİNİN KARŞILAŞTIRMALI ÖZELLİKLERİ
Bu bölümde Türkiye’de tahsil edilen vergi gelirleri, OECD üyesi ülkelerin aynı
verileri ile karşılaştırılacaktır. Karşılaştırma verileri, OECD’den elde edilmiştir.
OECD üyesi ülkelerin 1965- 2019 yılları arasında vergi yapılarında meydana gelen genel değişim Tablo 11’de yer almaktadır. Tabloda bazı vergi kalemlerinin
GSYH’ye olan oranı yer almaktadır.
OECD üyesi ülkelerde GV’nin GSYH içerisindeki payı 2021yılında % 8’dir. Bu
oran 1990’da yıllarda % 9’du. Buna göre GV’nin GSHY’ye içerisindeki payında
düşmektedir. Buna karşılık KV’nin payı ise 1965 yılında %2,1 iken 2019 yılında
%3 olmuştur.
213
TÜRMOB M
m
Tablo 11 : OECD Üyesi Ülkelerde Genel Vergi Yapısı
(Vergi gelirlerinin GSYH göre dağılımı)
Kaynak: OECD (2021), Revenue Statistics 2021, www.oecd.org
Dolaylı vergiler konusunda, vergilendirme eğiliminde KDV gibi genel tüketim
vergilerinde artış gözlemlenirken, 1965 yılından bu yana özel tüketim vergilerinde
azalış gözlemlenmemektedir. Bu eğilimde halen özel tüketim vergilerinin
dar kapsamlı tutulması politikası yanında AB üyesi olma koşullarından birisi
olduğundan birçok ülkenin KDV uygulamasına geçişi de etkin bir neden
olmaktadır.
2021 yılında OECD Üyesi ülkelerde vergi yapısı Tablo 12’de yer almıştır. Vergi
teorisinde, gelir vergisi vergi adaletini sağlayıcı özellikleri en güçlü olan vergi
türlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Tabloda yer alan verilere göre gelir
üzerinden alınan vergilerin toplam vergi gelirlerine oranının en yüksek olduğu
ülkeler sırasıyla Danimarka, İzlanda, Yeni Zelanda, Kanada, Avustralya, Norveç,
İsveç, Lüksemburg, Belçika, , Finlandiya, ve İtalya’dır. Buna karşılık, gelir
üzerinden alınan vergilerin toplam vergi gelirlerine oranının en düşük
olduğu ülke ise Türkiye ve OECD’ye yeni üye olan Kosta Rika’dır. Bu oran;
Türkiye için % 5,6’dır.
214
M Vergi Raporu
m
Tablo 12 : 2019 Yılında OECD Üyesi Ülkelerde Vergi Yapısı
(GSYH’ye oranı (%)
1000 2000 3000 4000 5000 6000
Gelir, kar ve
sermaye kazançları
üzerindeki vergiler
Sosyal
güvenlik
katkı payları
Bordro
ve işgücü
vergileri
Emlak
vergisi
Mal ve hizmet
üzerindeki
vergiler
Diğer
Vergiler
Avustralya 16.4 0.0 1.3 2.7 7.3 0.0
Avusturya 12.5 14.9 2.7 0.5 11.7 0.2
Belçika 15.1 13.2 0.0 3.4 11.0 0.0
Kanada 16.8 4.7 0.7 3.9 7.7 0.0
Şili 7.3 1.5 0.0 1.1 11.1 0.1
Kolombiya 6.4 1.9 0.3 1.8 8.5 0.9
Kosta Rika 4.9 8.1 1.4 0.4 8.2 0.5
Çek Cumhuriyeti 7.9 15.4 0.0 0.4 11.1 0.0
Danimarka 30.1 0.0 0.3 2.0 14.1 0.0
Estonya 7.4 11.7 0.0 0.2 14.2 0.0
Finlandiya 14.8 11.8 0.0 1.4 14.2 0.0
Fransa 11.5 14.8 1.8 3.9 12.4 0.5
Almanya 12.6 14.6 0.0 1.1 10.3 0.0
Yunanistan 8.5 12.2 0.0 3.1 15.7 0.0
Macaristan 6.5 11.7 1.0 0.9 16.3 0.1
İzlanda 17.4 3.2 0.3 2.1 11.3 0.6
İrlanda 10.0 3.7 0.2 1.2 6.8 0.0
İsrail 9.9 5.2 1.1 3.1 10.8 0.0
İtalya 13.4 13.3 0.0 2.4 12.0 1.4
Japonya 9.7 12.9 0.0 2.6 6.2 0.1
Kore 9.1 7.3 0.1 3.1 7.0 0.7
Letonya 6.7 9.6 0.0 0.9 14.1 0.0
Litvanya 8.8 9.6 0.0 0.3 11.6 0.0
Lüksemburg 15.2 10.8 0.0 3.8 9.1 0.0
215
TÜRMOB M
m
Meksika 6.9 2.3 0.4 0.3 6.2 0.3
Hollanda 12.2 13.4 0.0 1.5 12.1 0.1
Yeni Zelanda 17.3 0.0 0.0 1.9 12.2 0.0
Norveç 16.3 10.6 0.1 1.3 11.7 0.0
Polonya 7.5 13.2 0.3 1.3 12.8 0.0
Portekiz 9.5 9.6 0.0 1.4 13.7 0.3
Slovak cumhuriyeti 7.1 15.0 0.0 0.4 12.1 0.0
Slovenya 7.2 15.7 0.0 0.6 13.6 0.0
İspanya 9.9 12.3 0.0 2.5 10.0 0.0
İsveç 15.3 9.2 5.3 0.9 12.1 0.0
İsviçre 13.2 6.5 0.0 2.1 5.4 0.1
Türkiye 5.6 7.2 0.0 1.0 9.0 0.3
İngiltere 11.3 6.5 0.1 4.1 10.7 0.0
ABD 11.6 6.1 0.0 2.9 4.4 0.0
OECD Ortalaması 11.3 8.9 0.5 1.8 10.8 0.2
KAYNAK : OECD (2021), Revenue Statistics 2020, Paris, www.oecd.org
Diğer taraftan, gelir üzerinden alınan vergilerin göreceli düşük oranda olduğu
Slovenya, Çek Cumhuriyeti ve Slovak Cumhuriyeti sosyal güvenlik katkı payları
en yüksek orana sahip olan ülkelerdir. Türkiye’de ise bu oran % 7,2 dir. Buna
karşılık mal ve hizmetler üzerinden alınan vergilerin GSYH içerisinde en yüksek
orana sahip olduğu ülke, 2018 yılında olduğu gibi % 16,3 ile Macaristan’dır.
Türkiye % 9 oranı ile daha gerilerde yer almaktadır. ABD ise % 4,4 oranı ile en
düşük orana sahip olan ülkedir. Bunun nedeni, bu ülkede merkezi idare tarafından
toplanan satış vergisi olmamasıdır.
1. Vergi Gelirlerinin GSYH’ye Oranı
Ülkeler itibariyle 1965- 2020 yılları arasında toplam vergi gelirlerinin GSYH’ye
olan oranı, sosyal güvenlik katkı payları dahil olarak, Tablo 13’de verilmiştir.
1965 yılından bu yana olan oranlar dikkate alındığında, OECD ortalaması, 1965
216
M Vergi Raporu
m
yılında yaklaşık % 24,8 iken 2020 yılında % 33,5’e çıkmıştır. Bu dönemde, bütün
ülkelerin vergi gelirlerinin GSYH’ye olan oranı artmıştır. 1965 yılında, o yıldaki
üye ülkeler içerisinde vergi gelirlerinin GSYH’ye olan oranı en düşük ülke Türkiye’dir. Bu oran 1965 yılında Türkiye için % 10,6’dır. 2020 yılına gelindiğinde
ise bu oranın en düşük olduğu ülke Meksika, Kolombiya, Şili ve İrlanda’dır. Türkiye ise bu yılda 38 OECD üyesi ülke arasında 31’inci sıradadır. Bu oran; 2020
yılında Türkiye için % 22,9’dur. Türkiye açısından 1963 ve 2020 yıllarındaki bu
iki oran karşılaştırıldığında önemli bir artışın gerçekleştiği sonucuna varılmaktadır. Sırasıyla Danimarka, Fransa, Belçika, İtalya; İsveç, Avusturya ve Finlandiya
ve GSYH’ye göre en yüksek vergi toplama oranına sahip ülkelerdir. Bu ülkelerin
oranları % 45’ler dolaylarındadır.
Tablo 13: Vergi Gelirlerinin GSYH’ye Oranı (1965-2020)
1965 1990 2000 2007 2010 2013 2015 2018 2019 2020p
Avustralya 20.6 28.1 30.5 29.5 25.2 27.0 27.7 28.5 27.7
Avusturya 33.5 39.3 42.3 40.5 41.0 42.6 43.1 42.3 42.6 42.1
Belçika 30.8 41.4 43.8 42.9 42.9 45.0 44.1 43.9 42.7 43.1
Kanada 25.0 35.1 34.7 32.5 31.0 31.1 32.8 33.5 33.8 34.4
Şili 16.9 18.8 22.7 19.6 19.9 20.4 21.1 20.9 19.3
Kolombiya 11.3 15.7 19.3 18.1 20.0 19.9 19.3 19.7 18.7
Kosta Rika 22.4 21.1 23.1 22.1 23.0 22.9 23.2 23.6 22.9
Çek Cumhuriyeti 32.3 34.1 32.2 33.7 33.1 35.0 34.8 34.4
Danimarka 29.1 44.4 46.9 46.4 44.8 45.9 46.1 44.2 46.6 46.5
Estonya 31.1 31.0 33.2 31.7 33.3 33.0 33.5 34.5
Finlandiya 30.0 42.9 45.8 41.4 40.6 43.4 43.5 42.4 42.3 41.9
Fransa 33.7 41.2 43.4 42.5 42.1 45.4 45.3 45.9 44.9 45.4
Almanya 31.7 34.8 36.4 35.4 35.5 37.0 37.3 38.4 38.6 38.3
Yunanistan 17.1 25.2 33.4 31.8 32.3 35.9 36.6 40.0 39.5 38.8
Macaristan 38.5 39.3 36.9 38.5 38.7 36.8 36.5 35.7
İzlanda 25.7 30.5 35.9 38.3 32.1 34.3 35.1 36.4 34.8 36.1
İrlanda 24.5 32.4 30.8 30.8 27.7 28.7 23.2 22.4 21.9 20.2
217
TÜRMOB M
m
İsrail 34.8 34.1 30.6 30.6 31.2 30.8 30.2 29.7
İtalya 24.6 36.3 40.5 41.6 41.7 43.8 43.0 41.7 42.4 42.9
Japonya 17.3 27.7 25.3 27.2 26.2 28.6 30.2 31.6 31.4
Kore 18.6 20.9 23.7 22.4 23.1 23.7 26.7 27.3 28.0
Letonya 29.1 28.2 28.6 29.2 29.9 31.1 31.2 31.9
Litvanya 30.8 30.1 28.3 26.7 28.7 30.2 30.3 31.2
Lüksemburg 26.4 33.5 36.9 36.2 37.6 38.2 36.2 39.5 38.9 38.3
Meksika 12.1 11.5 12.0 12.8 13.3 15.9 16.1 16.3 17.9
Hollanda 30.5 39.7 36.9 35.7 35.7 36.1 37.0 38.8 39.3 39.7
Yeni Zelanda 24.5 36.2 32.5 33.9 30.3 30.5 31.5 32.2 31.5 32.2
Norveç 29.4 40.2 41.7 42.0 41.8 39.8 38.4 39.4 39.9 38.6
Polonya 32.9 34.6 31.3 32.1 32.4 35.1 35.1 36.0
Portekiz 15.7 26.5 30.9 31.8 30.4 34.0 34.4 34.7 34.5 34.8
Slovak
cumhuriyeti 33.6 29.2 28.1 31.0 32.7 34.2 34.6 34.8
Slovenya 37.7 38.1 37.8 37.2 37.3 37.3 37.2 36.9
İspanya 14.3 31.5 33.0 36.4 31.3 33.1 33.8 34.7 34.7 36.6
İsveç 30.9 48.8 50.0 44.9 42.9 42.5 42.6 43.8 42.8 42.6
İsviçre 16.0 23.1 27.0 25.4 25.6 26.0 26.6 26.8 27.4 27.6
Türkiye 10.6 14.5 23.5 22.9 24.7 25.2 25.0 24.0 23.1 23.9
İngiltere 30.1 32.9 32.8 32.9 32.1 31.9 31.8 32.9 32.7 32.8
ABD 23.6 26.0 28.3 26.7 23.4 25.5 26.2 24.9 25.0 25.5
OECD
Ortalaması 24.8 30.8 32.9 32.9 31.6 32.7 32.9 33.5 33.4 33.5
KAYNAK : OECD (2021), Revenue Statistics 2020, Paris, www.oecd.org
218
M Vergi Raporu
m
2. Ülkelerin Toplam Vergi Geliri
1965- 2020 yılları ABD Doları bazında ülkelerin toplam vergi gelirleri Tablo 14’de
yer almaktadır. Doğal olarak bu verilerin ülkelerin GSYH ve nüfus büyüklükleri
ile bağlantısı bulunmaktadır. 2019 yılında, OECD ortalaması 432 milyar ABD
Dolarıdır. 2020 yılında en çok vergi toplayan ülke 5.336 trilyon dolar ile ABD’dir.
Bu ülkeyi doğal olarak, geri kalan G7 ülkeleri izlemektedir. Türkiye’de ise 2020
yılında toplanan vergi geliri 17 milyar ABD Dolarıdır. İzlanda, 8,7 milyar ABD
Doları ile OECD’nin en az vergi toplayan ülkesidir.
Tablo 14 : Vergi Gelirleri (Milyar ABD Doları)
1965 1990 2000 2007 2010 2013 2015 2018 2019 2020p
Avustralya 5.6 90.8 117.3 289.9 346.5 401.9 344.3 401.2 380.0
Avusturya 68.6 83.2 157.6 160.5 183.3 164.7 192.2 189.4 181.1
Belçika 89.4 103.6 201.9 206.2 234.9 204.0 238.3 227.7 221.4
Kanada 14.2 210.1 260.0 477.2 501.4 574.9 511.1 576.8 588.7 565.3
Şili 5.8 14.6 39.4 42.8 55.3 49.7 62.8 58.3 48.9
Kolombiya 5.1 14.7 39.8 51.9 76.5 58.4 64.4 63.7 50.8
Kosta Rika 1.3 3.2 6.2 8.3 11.7 13.0 14.5 15.1 14.1
Çek Cumh. 20.0 64.9 67.4 71.4 62.3 87.1 87.8 84.3
Danimarka 3.0 61.4 76.9 148.3 144.2 157.6 139.5 157.7 162.0 165.7
Estonya 1.8 7.0 6.5 7.9 7.6 10.1 10.4 10.6
Finlandiya 49.6 57.5 106.0 101.1 117.7 102.1 116.8 113.6 113.4
Fransa 550.7 591.8 1 130.7 1 113.7 1 275.1 1 104.3 1 279.6 1 224.8 1 192.1
Almanya 577.4 706.9 1 210.4 1 206.8 1 379.1 1 250.9 1 527.5 1 501.4 1 471.1
Yunanistan 14.6 43.5 101.3 95.9 85.7 71.6 84.8 81.1 73.3
Macaristan 18.2 55.0 48.7 52.2 48.4 59.1 59.6 55.3
İzlanda 0.1 2.0 3.2 8.3 4.4 5.5 6.2 9.6 8.7 7.8
İrlanda 0.7 15.6 30.7 83.2 61.5 68.3 67.5 86.0 87.4 85.8
İsrail 46.2 61.1 71.9 90.1 93.7 114.9 120.2 121.1
219
TÜRMOB M
m
İtalya 336.6 463.6 918.8 889.9 938.3 788.9 872.4 850.3 807.6
Japonya 17.1 920.0 1 224.6 1 281.0 1 545.1 1 469.0 1 386.4 1 594.7 1 616.8
Kore 52.6 120.5 278.2 256.2 317.2 347.9 460.4 449.7 456.3
Letonya 1.8 8.8 6.8 8.9 8.1 10.7 10.6 10.7
Litvanya 3.8 11.9 10.5 12.4 11.9 16.2 16.5 17.4
Lüksemburg 4.7 7.8 18.4 20.0 23.6 20.9 28.0 27.7 28.0
Meksika 35.9 81.2 126.5 135.9 169.6 186.1 198.0 207.9 193.7
Hollanda 132.6 153.7 302.5 301.9 316.6 283.3 354.4 357.3 361.7
Yeni Zelanda 1.4 16.1 17.3 46.0 47.0 59.5 56.8 67.4 65.2 71.0
Norveç 2.4 48.2 71.4 168.5 179.3 208.1 148.2 172.0 161.9 140.0
Polonya 56.6 148.7 150.4 167.1 154.9 206.5 209.7 214.4
Portekiz 18.8 36.6 76.5 72.2 76.9 68.5 83.9 82.6 80.2
Slovak
cumhuriyeti 9.8 25.3 25.4 30.6 28.9 36.1 36.3 36.3
Slovenya 6.6 18.3 18.2 18.0 16.1 20.2 20.1 19.7
İspanya 131.6 197.3 536.1 444.4 448.5 404.6 492.2 483.1 468.1
İsveç 7.8 127.7 131.5 220.7 212.7 249.4 215.5 243.2 228.7 230.5
İsviçre 2.6 61.6 75.5 125.4 154.6 185.3 187.1 197.2 200.2 207.5
Türkiye 1.3 30.2 64.5 156.2 192.0 240.8 215.5 186.3 175.7 171.6
İngiltere 30.6 359.4 544.0 1 018.0 795.1 889.1 933.8 939.5 926.0 887.8
ABD 167.0 1 552.4 2 900.5 3 868.6 3 517.1 4 291.8 4 773.7 5 110.0 5 336.5 5 336.0
KAYNAK : OECD (2021), Revenue Statistics 2020, Paris, www.oecd.org
3. Gelir Vergisinin Payı
OECD üyesi ülkelerde 1965-2019 yılları arasında gelir vergisinin GSYH
içerisindeki payı ile aynı gelirlerin toplam vergi gelirleri içerisindeki payı Tablo
15’de gösterilmiştir. Türkiye, üye ülkeler arasında Kosta Rika’dan sonra gelir
vergisinin GSYH’ye oranının düşük olduğu ülkedir.
220
M Vergi Raporu
m
Tablo 15 : Gelir Vergisinin GSYH ve Toplam Vergi Geliri İçindeki Payı (%)
-1990-2019
KAYNAK : OECD (2021), Revenue Statistics 2020, Paris, www.oecd.org
221
TÜRMOB M
m
4. Kurumlar Vergisinin Payı
OECD üyesi ülkelerde 1965-2019 yılları arasında kurumlar vergisi gelirlerinin
GSYH’ye olan oranları ile toplam vergi gelirleri içerisindeki payı Tablo 16’da
gösterilmiştir.
Türkiye’de 2019 yılında kurumlar vergisi gelirlerinin toplam vergi gelirleri
içerisindeki payı % 7,9’dur. Aynı yılda OECD ortalaması % 9’61 dir. Bu oranın
OECD üyesi ülkelerde 2018 yılına göre düştüğü gözlemlenmiştir.
Özellikle kurum kazançlarının, genel ekonomik koşullardan etkilenmesinin
sonucu olarak bu oranın azaldığı söylenebilir. Diğer bir neden uluslararası vergi
rekabeti nedeniyle, kurumların ödedikleri vergilerin azalma/azaltma eğiliminde
olmasıdır. Genel olarak Türkiye’de bu oran; OECD üyesi ülkelerin oranına
kıyasla düşüktür. Türkiye sıralamada 2019 yılında sondan beşinci sıradadır.
Tablo 16 : Kurumlar Vergisinin GSYH ve Toplam Vergi Geliri İçindeki
Payı (%) - 1990-2019
GSHY’e Oranı (%) Toplam Vergi Gelirine Oranı %
1990 2000 2010 2018 2019 1990 2000 2010 2018 2019
Avustralya 3.98 6.16 4.52 5.40 4.74 14.15 20.23 17.95 18.92 17.14
Avusturya 1.40 1.95 1.87 2.71 2.72 3.57 4.60 4.55 6.41 6.38
Belçika 2.00 3.15 2.55 4.30 3.72 4.84 7.17 5.94 9.80 8.72
Kanada 2.47 4.23 3.25 4.09 4.16 7.04 12.21 10.47 12.22 12.31
Şili 2.09 2.10 3.99 4.67 4.89 12.36 11.17 20.36 22.13 23.39
Kolombiya 1.58 2.62 3.75 4.92 4.73 13.95 16.73 20.73 25.55 24.03
Kosta Rika - - 2.27 2.54 2.82 - - 10.28 10.97 11.95
Çek Cumh. 3.19 3.21 3.62 3.51 9.87 9.96 10.36 10.09
Danimarka 1.71 3.19 2.27 2.75 3.14 3.86 6.80 5.07 6.24 6.73
Estonya 0.88 1.31 2.01 1.84 2.85 3.96 6.07 5.48
Finlandiya 1.94 5.71 2.42 2.54 2.53 4.51 12.48 5.97 6.00 5.98
Fransa 2.19 3.00 2.34 2.10 2.22 5.33 6.90 5.54 4.57 4.95
Almanya 1.68 1.76 1.50 2.13 2.00 4.83 4.83 4.22 5.55 5.18
222
M Vergi Raporu
m
Yunanistan 1.39 3.98 2.55 2.22 2.22 5.50 11.91 7.89 5.56 5.62
Macaristan 2.20 1.20 1.32 1.29 5.70 3.26 3.58 3.54
İzlanda 0.85 1.18 0.87 2.38 2.07 2.78 3.28 2.70 6.53 5.93
İrlanda 1.59 3.59 2.36 3.19 3.06 4.92 11.69 8.50 14.27 13.95
İsrail 3.33 2.63 3.20 3.05 9.56 8.61 10.39 10.10
İtalya 3.64 2.79 2.28 1.86 1.97 10.04 6.90 5.47 4.45 4.64
Japonya 6.20 3.48 3.04 4.06 3.77 22.38 13.74 11.60 12.87 12.00
Kore 2.37 2.96 3.09 4.20 4.29 12.77 14.14 13.79 15.73 15.71
Letonya 1.53 0.97 1.06 0.16 5.26 3.40 3.39 0.50
Litvanya 0.68 0.99 1.52 1.56 2.19 3.48 5.03 5.14
Lüksemburg 5.41 6.64 5.75 6.32 5.92 16.14 18.01 15.28 16.00 15.20
Meksika 1.85 3.44 3.29 14.38 21.32 20.11
Hollanda 3.00 4.01 2.28 3.50 3.69 7.55 10.87 6.40 9.03 9.41
Yeni Zelanda 2.34 4.02 3.70 5.01 3.90 6.48 12.36 12.21 15.58 12.39
Norveç 3.63 8.77 9.87 6.46 5.88 9.02 21.05 23.60 16.41 14.72
Polonya 2.39 1.94 2.09 2.21 7.26 6.21 5.95 6.29
Portekiz 2.11 3.69 2.75 3.32 3.11 7.97 11.95 9.05 9.57 9.03
Slovak
cumhuriyeti 2.57 2.43 3.29 3.03 7.64 8.66 9.63 8.77
Slovenya 1.14 1.84 1.93 1.97 3.03 4.86 5.18 5.30
İspanya 2.78 2.92 1.83 2.47 2.07 8.82 8.83 5.86 7.11 5.96
İsveç 1.53 3.64 3.24 2.85 3.01 3.13 7.29 7.56 6.50 7.03
İsviçre 1.70 2.38 2.58 3.05 3.11 7.33 8.81 10.08 11.37 11.36
Türkiye 0.97 1.71 1.79 2.09 1.83 6.68 7.29 7.27 8.73 7.90
İngiltere 3.26 3.47 2.85 2.57 2.30 9.92 10.59 8.89 7.81 7.03
ABD 1.96 2.24 1.76 1.32 1.34 7.54 7.91 7.55 5.30 5.37
OECD
Ortalaması 2.35 3.06 2.68 3.12 2.98 7.98 9.27 8.99 10.06 9.61
KAYNAK : OECD (2021), Revenue Statistics 2020, Paris, www.oecd.org
223
TÜRMOB M
m
5. Sosyal Güvenlik Katkı Payları
Vergi benzeri (parafiskal) gelir olarak tanımlanan sosyal güvenlik katkı
paylarının sadece sosyal güvenlik alanında değil, aynı zamanda günümüz maliye
politikalarının belirlenmesinde de artan bir önemi bulunmaktadır. Türkiye’de
olduğu gibi birçok ülkede kamu açıklarının ve devlet borçlanmalarının önemli
nedenlerinden biri sosyal güvenlik kurumlarındaki gelir gider eşitsizliğidir.
1965-2019 yılları arasında üye ülkelerin sosyal güvenlik katkı paylarının
GSYH içerisindeki oranı ile toplam vergi gelirleri içerisindeki payı Tablo 17 de
gösterilmiştir.
OECD üyesi ülkelerde sosyal güvenlik katkı paylarının GSYH içerisindeki payı
1965 yılında % 4,6 iken, bu oran 2019 yılında % 8.95’e çıkmıştır. Bu yıllar
arasında artış oranı bir kata yakın olmuştur. Türkiye’de ise bu oranlar aynı
yıllarda sırasıyla % 0,6 ve % 7,24 olarak gerçekleşmiştir. Türkiye’deki bu artış on
kattan fazla olmuştur. Bu önemli artışta, Türkiye’nin başlangıç yılındaki oranının
küçüklüğü ve sosyal devlet anlayışındaki değişim önemli bir etkendir. Ancak bu
önemli artışa rağmen, Türkiye’nin 2019 yılındaki oranı hala OECD ortalamasının
altındadır.
224
M Vergi Raporu
m
Tablo 17 : Sosyal Güvenlik Primlerinin GSYH ve Toplam Vergi Geliri
İçindeki Payı (%) -1990-2019
GSHY’e Oranı (%) Toplam Vergi Gelirine Oranı %
1990 2000 2010 2018 2019 1990 2000 2010 2018 2019
Avustralya - - - - - - - - -
Avusturya 12.91 14.28 14.00 14.71 14.86 32.87 33.78 34.18 34.81 34.91
Belçika 13.75 13.51 13.91 13.25 13.25 33.22 30.81 32.44 30.21 31.02
Kanada 4.26 4.72 4.61 4.64 4.69 12.15 13.61 14.86 13.85 13.87
Şili 1.52 1.37 1.34 1.46 1.53 8.98 7.30 6.84 6.91 7.30
Kolombiya 0.90 2.56 2.11 1.84 1.87 7.89 16.30 11.66 9.56 9.51
Kosta Rika 6.47 6.42 7.33 7.95 8.06 28.88 30.37 33.10 34.29 34.18
Çek Cumh. 14.31 14.43 15.34 15.36 44.26 44.76 43.84 44.15
Danimarka 0.01 0.64 0.10 0.05 0.04 0.03 1.36 0.22 0.11 0.09
Estonya 10.91 12.75 11.54 11.74 35.11 38.41 34.91 35.02
Finlandiya 11.01 11.55 12.04 11.84 11.78 25.64 25.24 29.68 27.94 27.89
Fransa 18.14 15.57 16.11 16.02 14.83 44.06 35.85 38.21 34.91 33.03
Almanya 13.04 14.20 13.82 14.48 14.63 37.48 39.04 38.89 37.68 37.88
Yunanistan 7.61 10.11 11.04 11.95 12.15 30.21 30.26 34.18 29.87 30.78
Macaristan 11.31 11.59 11.65 11.67 29.36 31.41 31.64 32.00
İzlanda 0.96 2.77 3.78 3.45 3.20 3.14 7.73 11.77 9.47 9.17
İrlanda 4.57 3.66 5.05 3.71 3.69 14.10 11.89 18.23 16.58 16.83
İsrail 5.10 5.17 5.27 5.25 14.65 16.89 17.09 17.37
İtalya 11.94 11.57 12.98 12.96 13.25 32.91 28.55 31.12 31.07 31.24
Japonya 7.33 8.92 10.79 12.69 12.89 26.45 35.21 41.11 40.21 41.05
Kore 1.87 3.49 5.22 6.78 7.30 10.09 16.70 23.34 25.40 26.73
Letonya 9.75 8.62 9.12 9.57 33.53 30.10 29.29 30.63
Litvanya 9.91 11.63 12.62 9.64 32.16 41.13 41.77 31.83
Lüksemburg 9.23 9.63 10.92 10.79 10.78 27.55 26.13 29.02 27.33 27.66
Meksika 2.03 2.06 2.08 2.16 2.26 16.83 18.02 16.17 13.40 13.82
Hollanda 14.86 14.27 12.94 13.96 13.44 37.42 38.68 36.30 35.98 34.24
225
TÜRMOB M
m
Yeni Zelanda - - - - - - - - - -
Norveç 10.58 8.77 9.38 10.05 10.58 26.30 21.05 22.43 25.54 26.50
Polonya 12.88 10.78 13.09 13.18 39.18 34.42 37.24 37.55
Portekiz 7.19 7.92 8.61 9.32 9.60 27.16 25.61 28.35 26.90 27.84
Slovak
cumhuriyeti 13.93 11.96 14.71 15.00 41.41 42.56 43.02 43.39
Slovenya 14.98 15.84 15.44 15.68 39.68 41.88 41.42 42.18
İspanya 11.17 11.53 11.86 11.74 12.26 35.43 34.88 37.92 33.87 35.34
İsveç 13.28 12.75 10.76 9.60 9.17 27.23 25.48 25.10 21.92 21.40
İsviçre 5.39 6.53 6.08 6.39 6.47 23.29 24.19 23.74 23.82 23.66
Türkiye 2.86 4.40 6.14 7.18 7.24 19.65 18.73 24.91 29.94 31.36
İngiltere 5.60 5.50 6.06 6.31 6.46 17.03 16.77 18.91 19.20 19.74
ABD 6.66 6.66 6.10 6.11 6.11 25.57 23.55 26.08 24.55 24.47
OECD
Ortalaması 7.07 8.38 8.63 8.95 8.93 21.78 24.91 26.59 25.94 25.94
KAYNAK : OECD (2021), Revenue Statistics 2020, Paris, www.oecd.org
6. Mal ve Hizmetlerden Alınan Vergilerin Payı
Türk vergi sisteminin çarpıcı özelliği, dolaylı vergi gelirlerinin toplam vergi
gelirleri içerisindeki payının olağanüstü yüksek olmasıdır.
1965- 2019 yılları arasında OECD üyesi ülkelerde mal ve hizmetleri üzerinden
alınan vergilerin GSYH’ye olan oranı ile bu vergilerin toplam vergi gelirlerine
olan oranı Tablo 18’de, Katma Değer Vergisi Gelirlerinin GSYH ve Toplam
Vergi Geliri içindeki Payı oranı Tablo 19’da gösterilmiştir.
Dolaylı vergi gelirlerinin toplam vergi gelirleri içerisinde en yüksek olduğu
ülkeler arasında ilk sırada Şili yer almaktadır. Türkiye’de bu oran % 39’dur.
Türkiye’de katma değer vergisi gelirlerinin GSHY olan oranı ise 2019 yılında %
4,2’dir. Bu oran, diğer ülkelere göre görece düşüktür.
226
M Vergi Raporu
m
Tablo 18 : Mal ve Hizmetler Üzerinden Alınan Vergilerin GSYH ve Toplam
Vergi Geliri İçindeki Payı (%) -1990-2019
GSHY’e Oranı (%) Toplam Vergi Gelirine Oranı ( %)
1990 2000 2010 2018 2019 1990 2000 2010 2018 2019
Avustralya 7.8 8.8 7.2 7.3 7.3 27.8 28.8 28.8 25.5 26.3
Avusturya 12.4 12.4 11.7 11.7 11.7 31.5 29.3 28.7 27.7 27.5
Belçika 10.8 11.3 11.2 11.1 11.0 26.1 25.9 26.1 25.2 25.6
Kanada 9.1 8.4 7.4 7.8 7.7 25.8 24.2 24.0 23.4 22.8
Şili 10.6 12.0 10.0 11.3 11.1 62.9 63.8 51.2 53.3 53.0
Kolombiya 6.1 7.3 8.2 8.2 8.5 53.8 46.3 45.1 42.8 43.0
Kosta Rika 10.2 9.9 8.9 8.1 8.2 45.5 46.7 40.3 35.0 34.8
Çek Cumh. 10.2 10.9 11.3 11.1 31.5 33.8 32.3 31.9
Danimarka 15.0 15.7 15.0 14.6 14.1 33.9 33.5 33.6 33.0 30.3
Estonya 12.1 13.5 13.8 14.2 38.8 40.7 41.8 42.4
Finlandiya 14.0 13.4 13.0 14.3 14.2 32.5 29.2 32.0 33.8 33.7
Fransa 11.7 11.5 11.2 12.3 12.4 28.4 26.4 26.6 26.9 27.6
Almanya 9.3 10.4 10.8 10.3 10.3 26.7 28.5 30.5 26.7 26.6
Yunanistan 11.2 11.8 12.5 15.8 15.7 44.5 35.2 38.6 39.5 39.9
Macaristan 15.6 16.0 16.5 16.3 40.6 43.3 44.8 44.7
İzlanda 15.6 15.8 11.3 12.1 11.3 51.3 44.1 35.2 33.2 32.3
İrlanda 13.6 11.9 9.9 6.9 6.8 41.9 38.8 35.8 31.0 30.8
İsrail 11.5 12.0 11.1 10.8 33.1 39.4 36.2 35.9
İtalya 10.2 11.4 11.1 12.0 12.0 28.0 28.2 26.6 28.7 28.3
Japonya 3.8 4.9 4.9 6.2 6.2 13.7 19.3 18.7 19.5 19.7
Kore 8.2 8.0 7.5 7.0 7.0 44.3 38.4 33.7 26.3 25.8
Letonya 11.2 12.0 14.0 14.1 38.6 41.8 45.1 45.0
Litvanya 12.1 11.7 11.5 11.6 39.4 41.4 38.1 38.2
Lüksemburg 7.9 9.8 10.4 9.1 9.1 23.6 26.6 27.6 23.2 23.3
227
TÜRMOB M
m
Meksika 5.3 4.8 4.9 5.9 6.2 44.0 41.7 38.0 36.4 37.6
Hollanda 10.5 10.9 11.2 11.7 12.1 26.4 29.7 31.5 30.1 30.7
Yeni Zelanda 12.1 11.3 12.0 12.2 12.2 33.6 34.7 39.6 37.9 38.7
Norveç 14.3 13.1 11.6 11.6 11.7 35.5 31.4 27.7 29.4 29.4
Polonya 11.6 12.6 13.1 12.8 35.3 40.3 37.2 36.5
Portekiz 11.7 12.6 12.3 13.8 13.7 44.2 40.7 40.4 39.7 39.8
Slovak Cumh. 12.2 10.5 11.9 12.1 36.3 37.2 34.9 35.0
Slovenya 13.8 13.9 13.9 13.6 36.6 36.7 37.2 36.6
İspanya 9.0 10.1 8.6 10.2 10.0 28.4 30.6 27.5 29.5 28.9
İsveç 12.2 12.1 12.7 12.4 12.1 25.0 24.2 29.7 28.2 28.2
İsviçre 4.8 6.0 5.8 5.5 5.4 20.9 22.2 22.5 20.5 19.9
Türkiye 4.1 9.9 11.8 9.7 9.0 27.9 42.0 47.7 40.5 39.0
İngiltere 10.2 10.6 10.1 10.7 10.7 31.0 32.2 31.6 32.7 32.8
ABD 4.5 4.5 4.2 4.4 4.4 17.5 16.0 18.1 17.7 17.5
OECD
Ortalaması 9.9 10.8 10.5 10.8 10.8 33.7 33.9 34.0 32.8 32.6
228
M Vergi Raporu
m
Tablo 19 : Katma Değer Vergisi Gelirlerinin GSYH ve Toplam Vergi Geliri
İçindeki Payı (%) -1990-2019
GSHY’e Oranı (%) Toplam Vergi Gelirine Oranı ( %)
1990 2000 2010 2018 2019 1990 2000 2010 2018 2019
Avustralya 0.0 3.4 3.3 3.3 3.2 0.0 11.1 13.1 11.7 11.7
Avusturya 8.2 7.9 7.7 7.6 7.7 20.8 18.7 18.7 18.0 18.0
Belçika 6.8 7.1 7.0 6.7 6.7 16.4 16.1 16.2 15.4 15.6
Kanada 0.0 3.2 4.2 4.5 4.5 0.0 9.2 13.7 13.6 13.3
Şili 6.3 7.9 7.5 8.5 8.3 37.4 41.8 38.5 40.2 39.9
Kolombiya 2.6 4.3 5.3 5.7 5.8 22.6 27.6 29.3 29.4 29.6
Kosta Rika 4.1 4.8 4.6 4.1 4.4 18.1 22.8 21.0 17.8 18.5
Çek Cumh. 5.9 6.6 7.6 7.5 18.3 20.5 21.6 21.6
Danimarka 8.3 9.1 9.4 9.5 9.3 18.7 19.5 20.9 21.5 20.1
Estonya 8.4 8.5 9.0 9.0 27.1 25.7 27.3 26.7
Finlandiya 8.3 8.0 8.3 9.2 9.2 19.3 17.4 20.4 21.6 21.7
Fransa 7.6 7.2 6.8 7.1 7.1 18.4 16.7 16.1 15.4 15.9
Almanya 5.8 6.7 7.0 7.0 7.0 16.6 18.4 19.8 18.2 18.2
Yunanistan 6.2 6.3 7.1 8.5 8.4 24.6 18.9 22.0 21.3 21.3
Macaristan 8.7 8.5 9.5 9.5 22.5 23.0 25.9 26.1
İzlanda 8.7 10.2 7.3 8.6 8.0 28.4 28.5 22.7 23.6 22.9
İrlanda 6.6 7.0 6.0 4.3 4.3 20.4 22.9 21.7 19.4 19.6
İsrail 7.4 7.5 7.4 7.2 21.2 24.4 24.1 23.9
İtalya 5.3 6.2 6.1 6.2 6.2 14.7 15.4 14.5 14.8 14.7
Japonya 1.2 2.3 2.5 4.0 4.1 4.4 9.1 9.6 12.8 13.2
Kore 3.5 3.6 3.9 4.1 4.3 18.7 17.0 17.5 15.3 15.7
Letonya 6.9 6.7 8.4 8.7 23.9 23.3 27.0 27.7
Litvanya 7.5 7.8 7.7 7.9 24.4 27.5 25.6 26.1
Lüksemburg 4.0 4.9 6.5 5.8 5.8 12.1 13.2 17.3 14.8 15.0
229
TÜRMOB M
m
Meksika 3.2 2.8 3.8 3.9 3.8 26.1 24.7 29.4 24.3 23.4
Hollanda 6.5 6.4 6.7 6.8 7.1 16.5 17.3 18.7 17.6 18.2
Yeni Zelanda 8.1 8.1 9.3 9.5 9.5 22.4 24.9 30.7 29.6 30.3
Norveç 7.6 8.2 7.8 8.4 8.6 18.8 19.8 18.6 21.2 21.6
Polonya 6.9 7.6 8.1 7.9 21.0 24.2 23.1 22.6
Portekiz 5.2 7.6 7.5 8.7 8.8 19.6 24.5 24.8 25.1 25.4
Slovak Cumh. 6.8 6.1 7.1 7.3 20.4 21.8 20.7 21.0
Slovenya 8.5 8.1 8.2 8.0 22.6 21.3 22.0 21.6
İspanya 5.0 5.8 5.2 6.6 6.5 15.7 17.6 16.5 19.0 18.7
İsveç 7.3 8.2 9.0 9.2 9.1 14.9 16.4 21.1 21.1 21.3
İsviçre 2.7 3.5 3.3 3.1 3.1 11.5 13.0 12.7 11.7 11.2
Türkiye 2.7 5.7 5.4 4.8 4.2 18.3 24.2 21.7 19.8 18.1
İngiltere 5.5 5.9 6.1 7.0 7.0 16.9 18.1 19.0 21.2 21.3
ABD 0.0 0.0 0.0 0.0 0.0 0.0 0.0 0.0 0.0 0.0
OECD Ortalaması 5.1 6.3 6.4 6.7 6.7 17.0 19.6 20.5 20.3 20.3
230
M Vergi Raporu
m
ÜÇÜNCÜ KISIM
MEVCUT SİSTEMİN
NEDEN VE SONUÇLARI
232
M Vergi Raporu
m
233
TÜRMOB M
m
I. VERGİ YAPISININ DEĞERLENDİRİLMESİ
Türk Vergi sistemi, bir önceki bölümde yer alan veriler dikkate alındığında, gelişmiş ülkelerin vergi sistemlerine kıyasla toplanan vergilerin GSYH’ye olan oranın düşük olduğu ve vergi gelirlerinin dolaysız vergilerden ziyade dolaylı vergilere dayandığı bir görünüme sahiptir. Bu durumda Türk vergi sisteminin, vergi
adaletini de sağlayamadığı rahatlıkla söylenebilecektir. Çünkü dolaysız vergiler,
gelirden bağımsız olarak harcamalara dayandığı için vergi adaletini sağlamada
yetersiz kalmaktadır. Bu saptama, Türk Vergi Sisteminin genel bir özelliği olarak
kabul edilmektedir. Dolaylı vergilerin mükelleflerin ödeme gücünü ihmal ettiği
ve bu nedenle de vergi adaletini zedelediği kabul edilmektedir32.Örneğin, 9 Kalkınma Planı Vergi Özel İhtisas Komisyonu Raporu’nda da “Dolaylı vergilerin
toplam vergi gelirleri içerisindeki payının yüksekliği vergilemede adalet prensibini zedelemektedir33.” görüşüne yer verilmektedir. .
Birey ve kurumların gelirleri üzerinden yeterince vergi alınamaması, vergi kaynaklarının mal ve hizmetler üzerinden alınan vergilere dayanmasına neden olmaktadır.
TÜRMOB’un çeşitli platformlarda ortaya koyduğu görüşler de dikkate alınarak
daha adil bir vergi sisteminin oluşturulması ve vergi yükünün gelir elde eden
bütün kesimlere daha adil olarak dağıtılması için gerekli çalışmaların yapılması
zorunlu gerekli görülmektedir.
Türkiye’de dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içerisindeki payının yüksek
olması, diğer taraftan, toplam bazda toplanan vergilerin GSYH’ye olan oranının
düşük olması Türkiye’de çarpık bir vergi yapısına işaret etmektedir. Bu, iki ayrı
konuyla ilgilidir.
· Birincisi, kayıt dışı ekonominin varlığıyla ilgilidir. Türkiye ekonomisinin kayıt dışı bölümüyle ilgili çeşitli çalışmalar yapılmakla birlikte varılan sonuçlar
tahminlere dayanmaktadır. Konusu suç oluşturan gelirler yanında konusu suç
oluşturmamakla birlikte vergi idaresine bildirilmeyen gelirlerin vergilendirilmesi, vergi idaresinin, meslek mensuplarının ve kamunun diğer bütün ilgili
kurumlarının çalışmalarıyla ilgilidir.
32 Kalkınma Bakanlığı, (2014), 10 Kalkınma Planı Vergi Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara, s. 6.
33 DPT (2007), 9 Kalkınma Planı Vergi Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara, s. 25.
234
M Vergi Raporu
m
· İkinci konu ise GSYH içerisinde devletin aldığı payın artırılması ile ilgilidir.
Bu oran 2020 yılında % 23,9 34’dur. Bu konuda Türkiye, OECD üyesi ülkeler
içerisinde son dönemde gelişme gösteren ülkeler arasındadır. Bu oranının
arttırılması, siyasal iktidarların bu konuda istekli olması ve gelir idaresinin
çalışmalarıyla daha doğrudan ilgilidir.
Diğer taraftan bu oranın Türkiye için yeterli bir oran olup olmadığı tartışmalı
bir konudur. Çünkü genel olarak vergi ödeyen mükellefler, ödedikleri vergilerin
fazla olduğunu belirtirken35, diğer yandan GSYH’den vergi olarak alınan oranın
diğer ülkelere kıyasla düşük olduğu tespitinin yapılması, çelişki olarak ortaya
çıkabilmektedir. Ancak burada öncelikli olan konu, vergi adaletinin nasıl gerçekleştirildiği ve kayıt dışı ekonominin varlığı ile ilgilidir.
Kayıt dışı ekonominin varlığı bir taraftan rekabet eşitsizliğine neden olurken, diğer taraftan vergi ödeyenlerin vergi yüklerinin daha ağırlaşmasına neden olmaktadır. Bu durumda, bu ikilem nasıl giderilecektir? Bu öncelikle vergi sisteminin
sade, anlaşılabilir bir yapıda olması, vergi yasalarının hukukun genel kurallarına
uygun olması ve vergi adaletinin olduğu bir sistemin varlığıyla ilgilidir. Bu sistemin nasıl sağlanabileceği sorusunun yanıtı ise aşağıda verilmiştir.
II. VERGİ SİSTEMİYLE İLGİLİ ÖNERİLER
1. Anayasanın vergi ile ilgili hükümleri yeniden düzenlenmelidir
1982 Anayasa’nın “Vergi ödevi” başlığını taşıyan 73’üncü maddesinde vergilendirme konusunda temel ilkeler yer almaktadır. Maddede mali güce göre vergilendirme ilkesi anayasal dayanak bulmaktadır. Ancak mali gücün tanımı anayasa
ve vergi kanunlarında yapılmadığı gibi, bu kavram gelirden alınan vergiler bakımından önem taşıdığından ve fakat harcamalardan alınan vergilerde mali güç
bir ölçüt olmadığından anayasa hükmü eksiktir. Bu noktada sadece geleneksel
anlayışla gelirin değil servet ve harcamalar için de ortak olacak anayasal vergi
adaletini sağlayıcı düzenlemelere ihtiyaç bulunmaktadır.
1982 Anayasası’nda vergilendirme yetkisi ve bunun kullanımına ilişkin hükümlerin iki farklı maddede yer alıyor olması da eleştiriye açıktır. 73 üncü ve 167
34 Bkz. Tablo 13.
35 Bu konuda yapılan bir çalışma için Bkz.Altuğ, Figen ve diğerleri (2010), “Türkiye’de Vergi
Bilinci İstanbul Araştırması”, İstanbul SMMM Odası Yayın No: 134.
235
TÜRMOB M
m
nci maddenin 2 nci fıkrası mali yükümlülüklere ilişkin hükümler getirmektedir.
73 üncü maddede vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler şeklindeki
sıralamanın netleştirilmesi gereği açıktır. Böyle bir sayma usulü yerine “vergi ve
diğer mali yükümlülükler” şeklinde bir ifadenin kullanılması düşünülmelidir. Ayrıca dış ticaretin düzenlenmesine ilişkin 167 nci maddenin 2 nci fıkrasındaki “ek
mali yükümlülük” kavramının da netleştirilmesi gerekmektedir. Yürütmenin dış
ticaret konusunda daha etkin ve hızlı karar almasının gerekliliği karşısında bu iki
maddenin birleştirilmesi düşünülmelidir. Böylelikle ek mali yükümlülüklere ilişkin sistem ile vergilere ilişkin sistemin birbirinden farklı düşünülmesi gerekmeyecektir. Vergi düzenlemelerinin sahip olması gereken temel niteliklerin ek mali
yükümlülükler açısından da geçerli olması gerekir. Özellikle vergi kanunlarının
geriye yürümezliği ilkesi göz önüne alındığında ve vergilendirmede belirlilik ve
öngörülebilirlik ilkeleri birlikte düşünüldüğünde mali egemenliğin kullanımında
hukuk devleti ilkelerinin göz ardı edilmemesi gerekliliği açıktır36.
Ayrıca, anayasada vergi kanunlarının geriye yürümezliği ilkesine ilişkin açık düzenleme yapılması ve vergi aflarının anayasal bir kurala bağlanarak yasaklanması
ya da en azından sınırlandırılması gerekmektedir.
2. Vergi yasaları sadeleşmelidir
Türkiye’de halen yürürlükte olan temel vergi yasalarının büyük çoğunluğu 1950
ve 1960’lı yıllarda yürürlüğe girmişlerdir. Daha sonra çeşitli tarihlerde bu yasalarda önemli değişiklikler yapılmıştır. 2013 ve 2016 yıllarında ise mevcut gelir
ve kurumlar vergilerini kaldırarak tek bir kanunda toplamayı amaç edinen Gelir
Vergisi Kanunu Tasarısı TBMM’ye sevkedilmiş ve Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmesinin başlanmasına karşın yasalaşamamıştır. Vergi Kanunlarının
sistematiğinde sıklıkla yapılan değişiklikler ise vergi yasalarının bütünlüğünün
bozulmasına ve aynı tanımlamalar için farklı sözcüklerin kullanılması gibi sonuçların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Örneğin, 1982 yılında gerçekleştirilen
idari yargı reformuna rağmen vergi yasalarında halen “vergi itiraz komisyonu37”
ifadeleri yer almaktadır. Diğer taraftan, vergi yasalarının karmaşık olması ya da
yükümlüler tarafından anlaşılabilirliğinin zor olması gibi sorunlar sadece Türkiye’de yaşanmamaktadır. Bu diğer ülkeler vergi idareleri ve yükümlülerinin de
36 Göker, Cenker, Yeni Anayasa Yapım Çalışmaları Kapsamında Vergilendirme Yetkisinin Düzenlenişi Üzerine, Vergi Sorunları Dergisi, Ocak 2013, Sayı: 292, s.122-123.
37 Örn. Bkz.6183 sayılı AATUHK md.15, 58
236
M Vergi Raporu
m
sorunudur. Örneğin Almanya’da Heidelberg ve Freiburg Üniversitelerinin öncülüğünde vergi kanunlarının basitleştirilmesine ilişkin kamuoyu yaratılmaya çalışılmaktadır38. Bu kapsamda, Türkiye’de mevcut vergi yasaları yeniden günümüz
Türkçesi ile daha sade bir dille ve günümüzün iktisadi uygulamalarını kavrayacak şekilde yeniden yazılmalıdır.
Diğer taraftan, vergi kanunlarının uygulanması ile ilgili olarak Hazine ve Maliye
Bakanlığı ve Gelir İdaresi Başkanlığı’nca yıl içinde düzenleyici işlemler (genel
tebliğ ve sirküler) çıkarılmakta ve bunlar yayımlandıkları tarihten itibaren yürürlüğe girmektedir. Ancak örneğin, yayımlanan genel tebliğ ve sirkülerde, “bu
genel tebliğe aykırı önceki genel tebliğ hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır”
şeklinde ve benzeri ifadeler mükelleflerin ve uygulayıcıların nelerin yürürlükten
kaldırıldığı konusunda tereddüde düşmelerine neden olabilmektedir. Bu durum
uygulamada karmaşıklığa yol açmaktadır. Bu nedenle, her yıl bir izleyen yılda
uygulanacak vergi mevzuatının Hazine ve Maliye Bakanlığı veya Gelir İdaresince belirlenerek mükelleflere duyurulması gerekmektedir. Yükümlülerin de belirlenen bu mevzuata göre iş ve işlemlerini yerine getirmesi sağlanmalıdır. Bugüne
kadar yapıla gelen olağan uygulama, hesap dönemi kapandıktan sonra, kapanan
hesap dönemine ilişkin olarak beyanname düzenleme kılavuzları çıkarılması yönünde olmuştur.
Oysaki bu çalışmaların gelecek hesap dönemine ilişkin olması gerekmektedir.
Bu amaçla her yıl düzenleyici işlemlerin, gözden geçirilerek tek bir tebliğ, karar ve sirkülerde yasa maddeleri bazında toplanması Katma Değer Vergisi Genel
Uygulama Tebliği örneğinde olduğu gibi gerçekleştirilmelidir. Bu kapsamda cari
yılda yapılan düzenlemelerin de izleyen yılbaşından itibaren uygulanması yararlı
olacaktır.
3. Birleştirilmiş Tebliğlerin Numaralandırma Sistemi sadeleştirilmelidir
Son yıllarda GİB, Kurumlar Vergisi Kanunu, 6183 sayılı AATUHK ve Katma Değer Vergisi Kanunu Tebliğlerini her bir Kanun bazında birleştirerek tek bir Tebliğ
haline getirmiştir. Bu Tebliğlerin, derli toplu olması açısından olumlu olmakla
birlikte KVK Tebliği dışındaki Tebliğlerde kullanılan numaralandırma sistemi
karışıklığa neden olmakta ve özellikle değişiklik Tebliğlerinin izlenmesini ve an38 www.einfachsteuer.de, [erişim tarihi 18.08.2013], https://idw-online.de/en/news55364 [erişim
tarihi 18.07.2019]
237
TÜRMOB M
m
laşılmasını zorlaştırmaktadır. Bu nedenle KVK Tebliğinde olduğu gibi nümerik
ve ardışık numaralandırma sisteminin, KDV ve 6183 sayılı Kanun Tebliğlerinde
de kullanılması ve ayrıca diğer vergi kanunları için yapılacak benzer tebliğ çalışmalarında bu hususa dikkat edilmesi yükümlü ve uygulayıcılar açısından büyük
kolaylık sağlayacaktır.
4. Vergi harcamaları her yıl açıklanmalıdır
Vergi yasalarında yer alan istisna, muafiyet ve erteleme gibi uygulamalar sonucunda devletin almaktan vazgeçtiği vergi tutarlarını gösteren vergi harcama raporları, her yıl düzenli olarak yayımlanmalı, Bütçe Yasaları ekinde ayrıntılı olarak
yer almalıdır. Diğer taraftan 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu
hükümlerine göre Bütçe Kanunu ekinde her yıl vergi harcamaları açıklanmakla
birlikte, bu verilerin bilimsel yöntemlere göre hesaplanıp hesaplanmadıkları konusunda kaygı da uyandırmaktadırlar. Bu bilgiler seçmenler, karar vericiler, akademisyenler ve uygulayıcılar için önemli bir gösterge ve vergi adaleti için önemli
bir amaç niteliğindedir.
Ayrıca her yeni vergi kanunuyla yapılan değişikliklerin topluma maliyetinin ve
devlete getirisinin açıklanması da gerekmektedir.
Vergi yasalarındaki değişikliklerin sonuçlarının bilinmesi, vergilerin maliyetine
kimlerin katlandığının ve hangi grupların yasa ile tanınan istisna ve muafiyet hükümlerinden yararlanarak vergisel avantajlardan yararlandığının bilinmesi, vergi
yasalarının etkilerinin bilinmesi ve saydamlık uygulaması açısından önemlidir.
5. Vergilendirmenin toplum üzerindeki etkileri incelenmelidir
Vergi yasalarındaki değişikliklerin sonuçlarının bilinmesi, vergilerin maliyetine
kimlerin katlandığının ve hangi grupların yasa ile tanınan istisna ve muafiyet
hükümlerinden yararlanarak vergisel avantajlardan yararlandığının bilinmesi,
getirilen veya kaldırılan vergilerin toplumsal etkilerinin bilinmesi vergi adaletinin topluma yansımalarının ölçümlenmesi ve saydamlık uygulaması açısından
önemlidir. Bu kapsamda Hazine ve Maliye Bakanlığı bünyesinde sadece vergilendirmenin sosyolojik etkilerini araştırmaya yönelik bir birimin oluşturulması
önerilmektedir. Herhangi bir vergi düzenlemesinin toplumsal sonuçlarının tahmin edilebilmesi basit bir matematik işlemiyle rahatça sonuca bağlanabilecek bir
denklem değildir. Sosyal bilimlerin yapısı gereği vergilendirmenin olası sonuç-
238
M Vergi Raporu
m
larının doğru öngörülebilmesi ihtimalinin düşüklüğü de göz önüne alındığında
konunun her ayrıntısıyla düşünülmesi gerektiği ortaya çıkmaktadır. Vergilendirmenin sonuçlarını özellikle tahmin edebilmek, öngörebilmek ve çeşitli olasılıklar için değişik çözüm yolları oluşturabilmek için sadece ve sadece bu konu
üzerine uzmanlaşacak ve çeşitli meslek gruplarını bünyesinde barındıracak bir
birime ihtiyaç duyulmaktadır. Maliye Bakanlığı’nın, vergilerin sosyolojik etkilerini araştırması ve vergi mevzuatının hazırlanmasında bireylerin ve toplumun
davranışlarında gerçekleşmesi olası değişiklikleri öngörebilmesi modern devlet
anlayışının gereğidir. Bakanlığın vergi düzenlemelerinin oluşturulmasındaki yegâne görevinin vergilere ilişkin stratejiler belirlemek değil aynı zamanda topluma
dair öngörülerde bulunmak olduğu da söylenebilir. Ülkenin bütününü kapsayan
vergi politikalarında bölgesel özellikler nedeniyle yapılabilecek ayrımlarda, bölgelerin ekonomik yapıları kadar sosyal ve kültürel yapısının da analize ihtiyacı
vardır. Bölgesel kalkınma veya sadece belirli bir bölgede yaşayan insanların belirli davranış kalıplarında değişimler arzulandığında o bölgenin ekonomik, sosyal, kültürel yapısının sosyolojik anlamda incelenerek vergi düzenlemelerine yön
verilmesi önemlidir39.
6. Vergi özelgelerinin tamamı internet ortamında kamuya açılmalıdır
Vergi idaresinin vergi yasalarını yorumlaması ile verdiği görüşlerin tamamını internet ortamında yayımlamalıdır. Bu konuda geçtiğimiz yıllarda GİB, önemli ve
olumlu adımlar atmıştır. Ancak uygulamada, özelliği olan ve bir konuda ilk kez
verilen özelgelerin kamuoyuna açıklanacağı ilkesi kabul edilmekle beraber bu
tanımlama sübjektif değerlendirmelere neden olabilmektedir. Bu nedenle, Gelir
İdare Başkanlığı’nın internet sitesinde yer alan özelge arama motorunda vergi
mahremiyeti ile ilkeler dikkate alınarak bugüne kadar verilmiş olan bütün özelgeler, ilgililerine verildikten kısa bir süre sonra internet ortamında yayımlanmalıdır.
Bu, yükümlüler arasında eşitsizliğin giderilmesi ile saydam ve hesap verebilir bir
vergi idaresi için de bir zorunluluktur.
39 Göker, Cenker, Yönlendirici Vergilendirme, Turhan Kitabevi, Ankara, 2011, s.109-113.
239
TÜRMOB M
m
7. Mükellef hakları yasası kabul edilmelidir
Devlet ile yükümlü arasındaki ilişki, yükümlülerin ödevleri ve hakları esasına
dayanmaktadır. Bu ilişki “yükümlü hak ve sorumluluklarının tanımlanması ve
kamuya açıklanması ve böylece yükümlülerin eşit ve adil vergi sistemi içerisinde güvenlikte olmaları ancak kurallara uymamalarının sonuçlarının da farkında
olmaları40” esasına dayanmaktadır. Türkiye’de mükellef hakları, ayrı bir yasal
düzenlemede yer almamaktadır. Oysa birçok AB ve OECD üyesi ülkede mükellef
hakları konusunda (Örneğin, The Fiscal Responsibility and Taxpayer Protection Act41) yasal düzenlemeler bulunmaktadır42. Türkiye’de bu haklar, çoğunlukla
idari düzenlemelerde yer almaktadır. Bu düzenlemelerin genel algısı, bu hakları
mükelleflere, idarenin sağladığı yönündedir. Oysaki bu algının değişmesi gerekmektedir. Ayrıca bu idari düzenlemelerin bir yaptırımı da bulunmamaktadır. Bazı
ülkelerde, ayrıca yükümlü şikâyetleriyle doğrudan ilgilenen özel birimler de bulunmaktadır.
Türkiye’de vergi ödevini yerine getiren mükelleflerin hakları ayrı bir Yasa ile
tanımlanmalıdır.
8. Mükelleflerin adil yargılanma konusundaki hakları korunmalıdır
Adil Yargılanma Hakkı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin AİHS’nin 6’ncı
maddesinde düzenlenmektedir.
Madde şu şekildedir:
Adil yargılanma hakkı
“1. Herkes davasının, medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili uyuşmazlıklar
ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamaların esası konusunda karar
verecek olan, yasayla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından, kamuya açık olarak ve makul bir süre içinde görülmesini isteme hakkına sahiptir. Karar alenî olarak verilir. Ancak, demokratik bir toplum içinde
40 Fiscal Blueprints, A Path to robust, modern abd efficient tax administration, EU Commissio
Taxation and Customs Union, 2007, s. 47-52.
41 https://web2.gov.mb.ca/bills/41-2/b021e.php (erişim tarihi 17.07.2019)
42 OECD üyesi ülkelerde yükümlü hakları için yasal düzenlemeler konusunda Bkz. OECD
(2009), Tax Administration in OECD and Selected Non- OECD Countries: Comparative Information Series, Paris, s.132.
240
M Vergi Raporu
m
ahlak, kamu düzeni veya ulusal güvenlik yararına, küçüklerin çıkarları veya
bir davaya taraf olanların özel hayatlarının gizliliği gerektirdiğinde veyahut,
aleniyetin adil yargılamaya zarar verebileceği kimi özel durumlarda ve mahkemece bunun kaçınılmaz olarak değerlendirildiği ölçüde, duruşma salonu
tüm dava süresince veya kısmen basına ve dinleyicilere kapatılabilir.
2. Bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar
masum sayılır.
3. Bir suç ile itham edilen herkes aşağıdaki asgari haklara sahiptir:
a) Kendisine karşı yöneltilen suçlamanın niteliği ve sebebinden en kısa sürede, anladığı bir dilde ve ayrıntılı olarak haberdar edilmek;
b) Savunmasını hazırlamak için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olmak;
c) Kendisini bizzat savunmak veya seçeceği bir müdafinin yardımından yararlanmak; eğer avukat tutmak için gerekli maddî olanaklardan yoksun ise ve
adaletin yerine gelmesi için gerekli görüldüğünde, resen atanacak bir avukatın yardımından ücretsiz olarak yararlanabilmek;
d) İddia tanıklarını sorguya çekmek veya çektirmek, savunma tanıklarının da
iddia tanıklarıyla aynı koşullar altında davet edilmelerinin ve dinlenmelerinin
sağlanmasını istemek;
e) Mahkemede kullanılan dili anlamadığı veya konuşamadığı takdirde bir tercümanın yardımından ücretsiz olarak yararlanmak.”
Madde metninin yanında ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin içtihat yoluyla silahların eşitliği ve kararların gerekçeli olması kuralları da bu ilke kapsamında değerlendirilmelidir.
Vergilendirme ile ilgili konular yine AİHS’de düzenlenen mülkiyet hakkı ile ilgili
görüldüklerinden vergilendirme ile ilgili konular genel olarak adil yargılanma
hakkı içinde değerlendirilmemekle birlikte konu uyuşmazlığa dönüştüğünde yargılamanın niteliği itibariyle adil olması gerekliliğine vurgu yapılmaktadır.
AİHS 6’ncı madde ve AİHM içtihatları kapsamında Türkiye’de Vergi Yargısı bakımından Adil Yargılanma Hakkı ile ilişkilendirilen ve mevzuat değişikliği ihtiyacı bulunan bazı konu ve kurumlar aşağıda sıralanmaktadır.
241
TÜRMOB M
m
a) Mükellef yasayla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir mahkemeye ulaşabilmelidir
Tek hakimle verilen kararlarda, istinaf yoluna gidilebilmelidir.
Vergi hukukunda vergi yükümlüsü ve vergi sorumlusunun dava açma ehliyetlerine ilişkin tartışma söz konusudur. İdari yargı yerleri vergi sorumlularının dava
açma haklarının olmadığına ilişkin çelişkili kararları Danıştay içtihatları ile giderilmiş olsa da vergi davaları bakımından ehliyet kavramını netleştirici mevzuat
adımlarına ihtiyaç duyulmaktadır.
İdari yargıda vergi davalarının 30 gün içinde açılma mecburiyetinin yanında idari
davaların 60 günlük bir süreye tabi olması eleştiri konusudur. Vergi mükelleflerinin haklarını kısıtlayan bir durum mevcuttur. Bunun yanında 6183 sayılı Kanun
kapsamındaki davalarda ise sürenin 15 gün olması bir başka eleştiriye açık süredir.
b) Mükellef makul sürede yargılanmalıdır
Vergi yargılamasında davaların uzun süre sonuçlanmaması mükelleflerin ödenmesi muhtemel ve vergi ve ceza baskısını hissetmesine neden olmaktadır.
Şöyle ki ilk derece mahkemesinde vergi davası açıldığında İYUK 27/4 uyarınca “Vergi mahkemelerinde, vergi uyuşmazlıklarından doğan davaların açılması,
tarh edilen vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümlerin ve bunların zam
ve cezalarının dava konusu edilen bölümünün tahsil işlemlerini durdurur.” Ancak bu kural istinaf ve temyiz aşamasında söz konusu olmadığından ilk derece
davası reddedilen bir mükellef her ne kadar konusu istinafa taşısa da hakkındaki
tarhiyat/cezayı ödemek zorunda kalmaktadır. Bu durumda ya istinafa ve temyiz
aşamalarına ilişkin bir süre sınırı getirilmelidir ya da İYUK 27/4 hükmünün vergi
uyuşmazlıkları bakımından istinaf ve temyiz aşaması için de söz konusu olduğuna ilişkin mevzuat çalışması yapılmalıdır.
c) Mükellefler aleni olarak yargılanmalıdır
Vergi yargılaması kural olarak yazılı yargılama usulü uygulanır. Ancak duruşma yapılması durumunda İYUK 18/1 uyarınca “Duruşmalar açık olarak yapılır.”
Duruşma yapılması ise belirli şartlara bağlanmıştır. Buna göre ilk derece mahkemelerinde 2022 yılı için vergi davası konusu meblağın 77.000 TL’yi aşması
242
M Vergi Raporu
m
durumunda duruşma istendiğinde söz konusu olabilmektedir. Bu konu eleştiriye
açıktır.
· Vergi davalarının istinaf ve temyiz aşamalarında ise duruşma talep edildiğinde bunun kabul edilmesi Bölge İdare Mahkemesi ve Danıştay’ın kabulüne
bağlı olması da eleştiriye açıktır.
· Vergi yargısında tanık delili söz konusu olmadığından, vergilendirme süreci
ile ilgili olarak sadece durulma sırasında VUK mükerrer 378 uyarınca mükellefin mali müşaviri dinlenebilmektedir. “Danıştay ve Vergi Mahkemelerinde yapılacak duruşmalarda, iddia ve savunmanın gerekli kıldığı hallerde,
mahkeme vergi davasına konu olan tarhiyatın dayanağı incelemeyi yapmış
bulunan inceleme elemanları ile, mükellefin duruşmada hazır bulundurduğu
mali müşaviri veya muhasebecisini de dinler.” Görüldüğü üzere mevzuatta
yer alan duruşmaya ilişkin parasal sınırın ve idari yargı yerlerinin kabulüne
bağlı olması koşulu adil yargılanma hakkını zedelediği açıktır. Mükellef talep ettiğinde duruşma yapılması zorunlu hale gelmelidir.
9. Türk Vergi Sisteminde uluslararası vergi rekabetinin etkisini dikkate
alan uygulamalar geliştirilmelidir
Uluslararası vergi rekabetinin bir boyutu, vergi cenneti olarak tanımlanan ülkelerin sağladıkları kolaylık ve avantajlar yoluyla diğer ülkelerin vergi matrahlarının erozyona uğramasıyla ilgilidir. OECD’nin gündemde olan “Base Erosion and
Profit Shifting”, “Matrah Aşındırma ve Kar Kaydırma” çalışmalar bu konularla
ilgilidir ve GİB, bu çalışmalara aktif olarak katılmaktadır. Ancak bu çalışmaların
Türkiye’deki yasal düzenleme ve uygulama boyutu yeterli düzeyde olmamaktadır. Diğer ülkelerin sundukları vergisel avantajlar, yaşadıkları ülkelerin
kamu hizmetlerinden faydalanan ancak bunun maliyetine katlanmayan bir yükümlü grubunun ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu durum, ülkede yerleşik
ancak mobilitesi düşük olan mükellef grubu üzerindeki vergi yükünün artmasına
neden olmaktadır. Bu nedenle, birçok ülke diğer ülkelerin sunduğu avantajlar
nedeniyle vergiden kaçınan ve/veya vergi kaçıran yükümlü grubuyla ilgili yasal düzenlemeler yapılmakta ve ayrı idari birimler kurulmaktadır. Bunlara örnek
olarak kontrol edilen yabancı kurum düzenlemeleri ve transfer fiyatlandırma gibi
düzenlemeler gösterilebilir.
243
TÜRMOB M
m
Bu konuda yapılan diğer bir çalışmada “bilgi değişim anlaşmaları” ile ilgilidir.
OECD’nin zarar verici vergi rekabeti çalışmaları kapsamında geliştirilen “Bilgi
Değişim Anlaşması Modeli”, OECD üyesi ülkeler ile vergi cenneti statüsündeki
ülkeler arasında imzalanmaktadır. Türkiye’nin bilgi değişimi anlaşmalarına ilişkin daha aktif rol alması, uluslararası ve ulusal düzeyde vergi kaçakçılığı ile mücadelede Gelir İdaresini etkin bir konuma getirecektir.
10. Takdir komisyonlarında meslek mensuplarına da yer verilmelidir
Vergi Usul Kanunu’nun 72 inci maddesi uyarınca kurulan takdir komisyonlarında meslek mensuplarına yer verilmemiştir. Bilindiği üzere takdir komisyonları
emsal bedel tespiti ile matrah takdirlerine ilişkin işlemleri yerine getirmektedir.
Günümüzde takdir komisyonlarınca alınan kararların dayanakları yetersiz olup,
bu kararlara istinaden yapılan idari işlemler de dava konusu yapılması halinde genellikle iptal edilmektedir. Vergi Usul Kanunu’nun 72 inci maddesi değişiklik yapılarak meslek mensuplarının da bu komisyonda üye olabilmesine izin verilmesi
gerekmektedir. Çünkü meslek mensupları mükellefler hakkında en doğru bilgiye
sahip olup, bu komisyonların çalışmalarında önemli katkılar sağlayacaktır.
11. Tahsilât esasına göre vergilendirilen kazanç unsurları, KDV yönünden
de tahsilât esasına göre vergilendirilmelidir
Gelir Vergisi Kanununa göre serbest meslek kazancı ya da GMSİ, ticari kazancın aksine tahsil esasına göre vergilendirilmektedir. Buna karşılık serbest meslek
faaliyetinde bulunanların elde ettikleri kazançlar, KDV Kanununa göre tahakkuk esasına göre vergilendirilmektedir. Bu durumda, serbest meslek kazancı elde
edenler örneğin avukatlar, doktorlar ya da meslek mensupları, kendilerine ödeme
yapılmasa bile belgelerini düzenlemek ve KDV’lerini göstermek ve ilgili ayda
beyan etmek zorundadır. Ancak, gelir vergisinde olduğu gibi kazançları tahsil
esasına göre vergilendirilen yükümlü gruplarının tahsil etmedikleri kazançlarının
vergisini ödemedikleri gibi tahsil etmedikleri KDV için belge düzenlemeleri ve
bu vergiyi ödemeleri vergi sisteminin bütünlüğü açısından doğru değildir. Bu nedenle, KDVK ile GVK arasında bir paralellik sağlanması gerekmektedir.
244
M Vergi Raporu
m
12. Kazancının tamamı tevkif suretiyle vergilendirilen serbest meslek erbabı geçici vergi beyannamesi vermemelidir
193 sayılı Kanunun 94’üncü maddesinin 2/b bendi hükmüne göre, kamu idare
ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş
ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan
ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler; aldıkları hizmet karşılığında serbest meslek
erbabına (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben ödeme yaptıkları
sırada, serbest meslek erbaplarının gelir vergilerine mahsuben % 20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapmaya mecburdurlar.
Gelir İdaresi Başkanlığının 2021 yılı Faaliyet Raporuna göre serbest meslek erbablarının hasılatları üzerinden 193 sayılı Kanunun 94’üncü maddesinin 2/b bendi hükmüne göre yapılan vergi tevkifatlarının toplam tutarı 5.663.678.722 TL’dir.
Yine 2021 yılında beyana dayanan gelir vergisinin toplam tutarı 15.633.557.000
TL’dir. Bu tutarın içerisinde serbest meslek kazançlarının yanında ticari kazanç,
GMSİ, GMSİ, diğer kazanç ve iratları gibi gelirler de bulunmaktadır. Dolayısıyla
beyana dayanan gelir vergisinin yaklaşık üçte biri, serbest meslek kazancı elde
edenlerce gelir vergisi tevkifatı olarak ödenmektedir.
Diğer taraftan, 193 sayılı Kanunun Mükerrer 120’nci maddesine göre ticari kazanç sahipleri ile serbest meslek erbabı, kazançları üzerinden gelir vergisi tarifesinin ilk dilimine uygulanan oran olan % 15 oranında geçici vergi ödemektedirler. Ancak serbest meslek kazancı elde edenlerin beyan ettikleri kazançları
üzerinden % 15 oranında hesaplanan geçici vergi tutarından, hasılatları üzerinden % 20 oranında ödedikleri gelir vergisi tevkifatının mahsubunun yapılması
sonucunda, geçici vergi beyannamelerinde ödenmesi gereken vergi çıkmamaktadır. Bu durumda, serbest meslek kazancı elde edenlerce, üç ayda geçici vergisi
beyannamesi verilmekte ancak ödemeleri gereken vergi bulunmamaktadır. Bu
ise hem serbest meslek kazancı edenler açısından iş yüküne neden olmakta hem
de Gelir İdaresi Başkanlığı sistemlerine de bu beyannamelerin verilmesi için ek
yük getirilmektedir.
Yine serbest meslek kazancı elde edenler, defterlerini Gelir İdaresi Başkanlığının Defter Beyan Sistemi üzerinden tuttukları ve KDV beyannamelerini yine bu
245
TÜRMOB M
m
sistem üzerinden aylık olarak verdikleri için, faaliyetleri Gelir İdaresi Başkanlığınca yakından izlenmektedir.
Bu nedenlerle, serbest meslek kazancı elde edenlerin kazançlarının tamamının
tevkif yoluyla vergilendirilen kazançlardan oluşması nedeniyle, bu değişiklikle
gereksiz iş yükü getiren geçici beyanname vermelerine ilişkin zorunluluk kaldırılmaktadır.
13. Serbest meslek erbaplarına vergi matrahlarından indirim konusu yapabilecekleri yıpranma payı düzenlemesi yapılmalıdır
Mesleki bilgisi ve deneyimi ile faaliyetlerini sürdüren serbest meslek kazancı
sahiplerine, her yıl tahsil ettikleri hasılatlarının %20’sini mesleki yıpranma payı
olarak indirim olanağı sağlanmalıdır. Serbest meslek erbabının diğer kazanç
sahiplerine göre indirilebilecekleri giderlerinin yüksek olmadığı dikkate alındığında, bilgisi, birikimi veya el becerisi ile mesleklerini sürdürenlerin özellikle
marjinal vergi oranlarının arttığı durumda, vergi yüklerinin adil olmasına yönelik
düzenleme yapılmalıdır. Bu kapsamda Gelir Vergisi Kanunu’nun 68 üncü maddesinde “ Tahsil edilen hasılatın % 20’si oranında yıpranma payı” olarak indirilebilir şeklinde düzenleme yapılabilir.
14. Özelge Komisyonu’nda TÜRMOB temsilcisi de yer almalıdır
6009 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle, Gelir İdaresi Başkanlığı bünyesinde
VUK’nın 413’üncü maddesine göre özelgelerin, Gelir İdaresi Başkanı veya tevkil edeceği bir başkan yardımcısının başkanlığında en az üç daire başkanından
oluşan bir komisyon marifetiyle verilmesi öngörülmüştür. Bu komisyon içerisinde yapılacak yasal değişiklikle yükümlüleri temsilen TÜRMOB temsilcisi de yer
almalıdır.
15. Sirkülerler, genel düzenleyici işlem özelliğinde olmamalıdır
4962 sayılı Yasa ile VUK’nın 413’üncü maddesinde yapılan değişiklikle Türk
vergi sistemine dahil olan sirküler, yetkili makamların yazı ile istenecek izahatı
yazı ile ya da sirkülerle yanıtlamaları temeline dayanmaktadır. Bu niteliği itibariyle sirkülerler, toplulaştırılmış özelgelerdir. Sirkülerler, gelir idaresinin vergi
yasalarını yorumlamasıyla ilgilidir. Ancak, bazı sirkülerlerin zaman içerisinde
246
M Vergi Raporu
m
sadece yükümlülere yanıt olma özelliği taşımadığı ve “düzenleyici işlem” olma
özelliği taşıdığı da gözlemlenmektedir. Bu nedenle, yargı organlarınca yetki aşımı dolayısıyla iptal edilen sirkülere de rastlanmaktadır. Vergilerin yasallığı ilkesi,
vergi idaresinin vergi yasalarını yorumlaması sırasında yeni kural getirmemesini
gerektirmektedir.
Bu bağlamda örneğin geçici vergi dönemlerinde uygulanacak olan yeniden değerleme oranları sirküler ile açıklanmaktadır. Oysaki geçici vergi dönemlerinde
uygulanacak olan yeniden değerleme oranı mükelleflere yanıt özelliğinde değildir.
16. E-Ticaret ile ilgili ayrımcı vergi düzenlemeleri yapılmamalıdır
Teknolojik yenilikler ve küreselleşme, ticaretin bilinen yapısının değişmesine neden olmaktadır. İnternet üzerinden yapılan sınır ötesi yapılan alışverişler, vergi
hukukunun ikamet ilkesi ve kaynak ilkesi tanımlarının yetersiz kalmasına neden
olmaktadır. Özellikle yazılım, film, gazete, e-kitap gibi tamamen internet üzerinde gerçekleşen alışverişleri vergi idarelerinin takip etmesi zorluklar içermektedir.
Ancak, yine de vergi idareleri bu konuda çalışmalar yapmakta ve önlemler almaktadırlar.
Türkiye’de de internet kullanımının yaygınlaşmasıyla toplam ticaret hacmi içerisindeki payı sürekli artan e-ticaretle ilgili vergisel önlemlerin alınması gerekmektedir. Ancak basılı kitap satışları KDV’den istisna edilmişken, e-kitapların genel
oranda KDV’ye tabi olması ayrımcı vergilendirmedir.
Bu bağlamda vergi kanunlarında elektronik ticarete ilişkin özel ama ayrımcı olmayan düzenlemeler yapılmalıdır.
17. Vergi uygulamalarında, kur farklarının gelir ya da zarar olarak kabul
edilmesinde vergiyi doğuran olay tahsil esasına bağlanmalıdır
Vergiyi doğuran olayın tahakkuk esasına bağlandığı vergilerde, işlem yabancı
para cinsinden yapılmış ise, değerleme günü itibariyle ortaya çıkan kur farklarının matraha olumlu ya da olumsuz olarak yansıtılması öteden beri kabul edilmiş
ve vergi kanunlarında da bu görüşe ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir.
247
TÜRMOB M
m
Ancak, söz konusu yaklaşım, yüksek enflasyonun yaşandığı dönemlerde haklı
görülmüş olsa da hesaben yapılan bu işlemler esasında fiktif olup gerçek bir gelir
veya gider değildir. Bu nedenle, vergi kanunlarında kur farklarından doğan gelir
ya da giderlerin tahsilât ve ödeme aşamasında dikkate alınması gerekmektedir.
Mükelleflerin fiktif gelir ve gider hesaplamalarının hukuki ve ekonomik açıdan
bir önemi bulunmamakta, vergiyi doğuran olayı gerçek mahiyetinden de uzaklaştırmaktadır. Özellikle yakın dönemdeki kur dalgalanmaları dikkate alındığında
konunun önemi tekrar karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle kur farkları KDV ye
tabi tutulmamalı, şayet tabi olması gerektiği düşünülüyorsa tahsilat ve ödeme
sırasında KDV ye tabi tutulmalıdır.
18. İşlem vergilerinin vergi matrahına eklenmesi uygulamasına son verilmeli ve mahsup ya da iade edilmeyen tüm işlem vergilerinin gider ya da
maliyet olarak dikkate alınmasına izin verilmelidir
Vergi kuramında, vergi piramitleşmesi olarak tanımlanan bu durumda, vergiden
vergi alınması, mal ve hizmet fiyatlarının vergi dolayısıyla yükselmesine neden
olmaktadır. Örneğin, Türkiye’de benzin fiyatları içindeki yüksek vergi miktarının
olmasının bir nedeni de KDV matrahına ÖTV’nin de dahil edilmesidir. Bu nedenle, vergi matrahına bir önceki aşamada ödenen verginin dahil edilmesi diğer bir
ifadeyle vergiden vergi alınması uygulaması sona erdirilmelidir.
Bu kapsamda, mükelleflerin işlemler üzerinden ödediği ancak mahsup edemediği tüm işlem vergilerinin herhangi bir sınırlama olmaksızın gider ya da maliyet
olarak dikkate alınmasına izin verilmesi gerekmektedir. Örneğin, 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu’nun 39 uncu maddesinde özel iletişim vergisinin gelir ve
kurumlar vergisi uygulamasında gider kaydedilmesine ve herhangi bir vergiden
mahsup edilmesine izin verilmemiştir. Bu şekilde mükellefler ayrıca işlem vergisi
maliyeti de yüklenmektedirler. Bu tür uygulamalara son verilmesi, vergiden vergi
alınmasını da önlenmiş olacaktır.
19. Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin gider kısıtlamaları uygulamalarına son verilmelidir
Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin işletmelerinde kullanılan binek otomobillerin giderlerine getirilen % 70 oranında indirime izin verme ya da finansman
gider kısıtlaması gibi uygulamalara son verilmelidir. Bu tür giderlere getirilen
kısıtlamalar, gerçekte fiili vergi oranının artışı anlamına gelmektedir.
248
M Vergi Raporu
m
20. Kayıt dışılık ile mücadelede finans piyasası ve ticari işlemlerde kullanılan kâğıtlarla ilgili yasal düzenleme yapılmalıdır
Ülkemizde devletin net olarak ölçemediği ancak sürekli dile getirilen kayıt dışılıkla mücadelede en etkin araçlardan biri kayıtsız işlemlerin, kayıt altına alacak düzenlemeler yapılmasıdır. Bu kapsamda 320 seri No’lu VUK Genel Tebliği
ile Maliye Bakanlığı 01.08.2003 tarihinden itibaren 8.000 TL’yi aşan tahsilât ve
ödemelerde banka, PTT ve Finans kurumlarının kullanılmasını zorunlu hale getirmiş, 24.12.2015 tarih ve 29572 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 459 Sıra
No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile söz konusu tutar 01.01.2016 tarihinden geçerli olmak zere 7.000 TL olarak belirlenmiştir. Yapılan bu düzenlemede
sadece vergi kanunları açısından geçerli olduğundan diğer mevzuatlarla desteklenmemiştir. 1.1.2016 tarihinden bugüne kadar 7.000 TL’lik sınır da güncellenmemiştir. Hatta 01.04.2017 Tarih ve 30025 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan
479 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 459)’nde Değişiklik
Yapılmasına Dair Tebliğ İle 7.000 TL’nin üzerinde olması durumunda tevsik zorunluluğu bulunan tahsilat ve ödemelerin kapsamı daraltılmıştır.
Kayıt dışı ile mücadele kapsamında, hamiline yazılı işlemlerin ve bu işlemler
sırasında düzenlenen çek, senet ve bono gibi belgelerde ciro’nun kaldırılması
gerekmektedir. Ayrıca, ilgili mevzuatta değişiklik yapılarak nakden yapılan ödemeler de borcun ifa edildiği yasal olarak kabul edilmemelidir. Ayrıca, çek kullanımının yaygınlaşmasına da engel olan, çek yaprakları üzerinden alınan değerli
kâğıt bedellerinin da kaldırılması gerekmektedir.
Diğer yandan, kayıtlı çalışan mükelleflerle, kayıt dışı çalışan mükellef arasında da taksitlendirme talepleri vb., yararlandırıcı işlemlerde kolaylık sağlanmak
suretiyle kayıt dışı çalışan mükelleflerin kayıt altına alınmasını özendirici yasal
düzenlemelere de gereksinim bulunmaktadır. Kayıt dışı ile mücadelede, insan
faktörü ile uğraşıldığı da göz önüne alındığında psikolojik ve sosyal açıdan da
olaya yaklaşılması zorunludur.
Bunların gerçekleştirilmesi için de kayıt dışılıkla mücadele etmek isteyen ve gerçekten bunları yapabilecek olan güçlü bir siyasi iradenin ortaya konulabilmesi
zorunludur.
249
TÜRMOB M
m
21. Bütçe Kanunlarında vergi ile ilgili düzenleme yapılmamalıdır
Türkiye’de bazı yıllarda Bütçe Yasalarında vergi ile ilgili düzenlemeler yapılmaktadır. Maddî anlamda değil, şekli anlamda bir yasa olan bütçe yasasının da
vergi hukuku açısından özel bir konumu vardır. Belli bir malî yılda tahsil edilecek
vergilerin o yıl bütçe yasasında C cetvelinde yer alması gerekir. Bu ön-izin ilkesi
olarak tanımlanmaktadır. C cetvelinde yer almayan bir vergi yasası, yürürlükte
olmakla birlikte, o yıl uygulanamaz.
1982 Anayasası’nda da Merkezi Yönetim Bütçesi ile ilgili özel düzenlemeler bulunmaktadır. Bunlar ana hatlarıyla, (1) Bütçe Kanunu’nun yıllık olması, (2) Bütçe
Kanunu’nun Cumhurbaşkanınca veto edilememesi ve (3) Bütçe Kanununa, bütçe ile ilgili hükümler dışında hiçbir hüküm konulamamasıdır. Ülkemizde Bütçe
Kanunu’nda vergi ve benzeri mali yükümlülüklerle ilgili olarak yapılan düzenlemelerle Anayasa’nın 161 inci maddesinin (2) numaralı fıkrasında açıkça Bütçe
Kanununa, bütçe ile ilgili hükümler dışında hiçbir hüküm konulamayacağı kuralı
ihlal edilmektedir. Bütçe Kanunu ile anayasaya aykırı olarak vergi kanunlarında
değişiklik yapılan bu düzenlemeler nedeniyle Anayasa Mahkemesi’nde iptal davası açılsa da, dava sonuçlanıncaya kadar Bütçe Kanunu’nun süresi dolduğundan
adaletin yerine gelmesine engel olunmakta ve toplumsal olarak kişilerin bile bile
anayasaya aykırı olan hükümlere uyması zorunlu hale getirilmektedir. Demokratik toplumlarda herkesin anayasal kurallara uyması zorunlu olduğu hususunun
özellikle bu noktada dikkate edilmesi zorunludur.
22. Gönüllü uyum kapsamında yaptırılan matrah artırımları uygulamasından vazgeçilmelidir
2003 yılında 4811 sayılı Vergi Barışı Kanunu ile getirilen matrah artırımı, izleyen
yıllarda Gelir İdaresince daha önce belirtildiği üzere “Gönüllü Uyum Kapsamına
Yapılan Matrah Artırımı”na dönüştürülmüştür. 19/8/2016 tarihli ve 29806 sayılı
Resmi Gazete’de 6736 Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun yayımlanmıştır. Daha sonra 11/5/2018 tarihli ve 7143 sayılı Vergi ve Diğer
Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun 18/5/2018 tarihli ve 30425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Son olarak ise 9/6/2021 tarihli ve 31506 sayılı Resmi Gazete’de 7326
Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun yayımlanmıştır. Bu ve benzer kanunlarla matrah artırımı
250
M Vergi Raporu
m
bir vergi affı geleneği haline gelmiştir. Ancak, gönüllü uyum kapsamında idarece
istenen matrah artırımları bazen zorlayıcı unsurlar da kullanılmak suretiyle gerçekleştirilmeye çalışılmıştır. Kaldı ki yapılan işlemlere bakıldığında bu kapsamda yapılan ödemeler vergi olmaktan çıkmış, bir haraca ya da bağışa dönüşmüştür.
Çünkü defter tutan mükellef açısından beyanname bilgileri ile mali tablo bilgileri
arasında farklılıklar yaratılmış, inceleme elamanlarınca da bu farklılıklar inceleme gerekçesi olarak alınabildiği gibi, bilançosunda zarar görünen ama sonuçta
kar beyan etmek zorunda kalan mükelleflerin zarar indirim hakları da ortadan
kaldırılmıştır. Tamamen demokratik ve sosyal hukuk devleti ilkesine aykırı olan
bu talepler maalesef mükellef ve meslek mensupları üzerinde olumsuz etki yarattığı gibi vergi ödeme bilincinin toplumda oluşmasına da engel olmaktadır. Bununla Gelir İdaresince performans yönünden çok iyi sonuçlar ilan edilse de esasında elde edilen bu performansın gelecekte olumsuza dönüşebilme ihtimalinin
de göz önünde bulundurulması yararlı olacağından bu yöntemden kaçınılmalıdır.
Diğer taraftan, bu uygulama mükellefler açısından güvensiz bir ortamın oluşmasına neden olmaktadır. Ayrıca, mükelleflerin vergi yasalarına uygun hareket
etmesine engel olmaktadır. Çünkü bu uygulama sonucunda mükelleflerin vergi yasalarına uygun hesapladıkları matrah yerine idarece belirlenen matrah esas
alınmaktadır. Bu durumda yükümlüler vergi yasalarına uygun hareket etmenin
herhangi bir sonuç doğurmadığı kanaatine varmakta ve bu saikle de hareket etmektedir.
Bunun yerine idarenin etkin vergi denetimini gerçekleştirmesi ve yükümlülerin
yasalara uymalarını bu yöntemle sağlaması gerekmektedir. Vergi bilincinin artmasının sağlanması, yükümlülerin yasalara uygun hareket etmelerinin sağlanması ile gerçekleştirilmelidir.
23. Çok sık değiştirilen vergi kanunlarında değişiklik yapılırken hukuk
devleti ilkeleri ve Anayasa Mahkemesi kararları dikkate alınmalıdır
Raporun I’inci bölümünde açıklandığı üzere demokratik devletlerde vergi hukukuna kaynak olacak hukuk ilkelerine Anayasa’larda yer verilerek, hukuk devletinin de vazgeçilmez olan bu ilkelere aykırı olarak yapılan yasal düzenlemeler
sonucunda getirilen vergisel ödev ve yükümlülükler; kişiler açısından angaryaya
dönüşebilmektedir. Bu konuda gerekli özenin ve dikkatin gösterilmesi vergi barışı ve sosyal barışın sağlanması açısından zorunludur.
251
TÜRMOB M
m
24. Vergi afları ve kamu borçlularına sağlanan ödeme kolaylıkları uygulamalarından vazgeçilmelidir
Ülkemizde her yıl yeni bir vergi affı çıkacağı ya da ödeme kolaylığı getirileceği
yönündeki söylentiler veya haberler vergi yükümlülerin ödevlerini zamanında
yerine getirmesinin önünde önemli bir engeldir. Çünkü mükelleflerde af çıkacağı konusunda kanıksanmış bir inanç oluşmuştur. Bu konuda vergi kanunları
dışında yapılan düzenlemelerde kısmen de olsa af olarak nitelendirilebilecek değişikliklerin de olması bu inancı daha da güçlendirmiştir.
Diğer taraftan, borçlu mükellefler açısından da devlet bir ödeme kolaylığı sağlar, devletin paraya ihtiyacı var gibi yaklaşımlar sonucunda gerek yapılan yasal düzenlemeler gerekse idarenin uygulamaları sonucunda vergisini zamanında
ödeyen ile ödemeyen arasında ayrım yaratıldığı gibi mevcut düzenlemelere göre
uygulanması gereken hukuk kurallarının dahi uygulanamaması sonucunu doğurmuştur.
Öte yandan, bu davranışın arkasında, devlete olan borçlara uygulanmakta olan
gecikme zammı oranının, vergi cezalarının yüksekliğinin gerekçe gösterildiği
görülmektedir. Eğer bu bir neden olarak kabul edilirse, bunun çözümü af ya da
ödeme kolaylığı olmayıp, gecikme zammı ve cezaların ödenebilir seviyeye çekilmesidir.
Yukarıda özetlendiği üzere, vergi kanunları açısından af ya da ödeme kolaylıklarına son verilmesi gerekmektedir. Aksi taktirde mükelleflerin vergi kanunlarına
uyum sağlamasında, bir başka deyişle getirilen kurallara uymasında zorluklarla
karşılaşılacaktır. Bu durum kamu mali dengelerini de olumsuz etkileyecektir.
Nitekim daha önce belirtildiği üzere Gelir İdaresi Başkanlığı’nın en önemli performans ölçütlerinden birisi olan vergilerin toplanmasında tahakkuk/tahsilat
oranı, özellikle 2005 yılından bu yana sürekli olarak düşmektedir. Bu kapsamda,
dikkate alınması gereken husus, “vergi kanunlarının halka eziyet eden durumdan
çıkarılması” içinde yaşanabilir bir vergi sistemi ortamı yaratılması gerekmektedir. Ancak, önce eziyet çektirilip, daha sonra çıkarılan vergi afları ile bu eziyetlerin kısmen giderilmesi yoluna gidilmektedir ki bu durum bir hukuk devletinde
geçerli olması gereken vergide eşitlik ve adalet ilkeleri ile de bağdaşmamaktadır.
252
M Vergi Raporu
m
25. Vergi yasalarında yapılacak değişikliklerin kamuoyunda tartışılması
sağlanmalıdır ve bu konuda TÜRMOB’un da görüş alınmalıdır
Son yıllarda yasalarda sıklıkla değişiklik yapılmaktadır. Vergi kanunlarında yapılan değişikliklerin önemli bir kısmı diğer çerçeve kanunlara eklenerek çıkarılmakta dolayısıyla kamuoyunda da tartışılması olanaksız hale getirilmektedir.
Vergi kanunları yapılırken tasarının TÜRMOB, diğer sivil toplum örgütleri ve
toplum tarafından tartışılması, bunların görüşlerinin alınması gerekmektedir. Örneğin, çok temel bir kanun olan gelir ve kurumlar vergisine ilişkin değişikliklerde
uygulama daha farklı yönde gerçekleşmektedir. Örneğin 2013 ve 2016 yıllarında
TBMM’ye sunulan ve Gelir Vergisi Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanununu birleştiren Yasa tasarısı öncesinde TÜRMOB’un görüşü alınmamıştır. Meslek mensuplarının birikimlerinden faydalanılmamasının doğal sonucu olarak yapılan düzenlemelerin bir kısmı kalıcı olmamakta ya da yasal düzenleme ile istenen amaç
gerçekleşmemektedir. Bu da vergi yasalarına uyumu zorlaştırmaktadır.
Öte yandan yapılan yasal düzenlemelerin yoruma açık olması sebebiyle de uygulamada birçok sorun doğmaktadır. Vergi mükellefinin ödevini yerine getirirken
önce yasayı anlaması gerekmektedir. Ancak, yasadaki eksik düzenlemeler idari
yorumla ya da idarenin açıkça anayasaya aykırı olmasına rağmen yasama fonksiyonunu gasp ederek getirdiği yasa kuralı niteliğindeki düzenlemelerle çözülmeye
çalışılmaktadır.
Ayrıca, acele olarak çıkarılan kanunlarla yapılan değişiklikler, bazen geriye yürütülmekte, genellikle de yayımı tarihinde yürürlüğe girmektedir. Esas olan çıkarılan vergi yasalarının izleyen mali yılbaşında yürürlüğe girmesidir.
26. Vergi adaletini ve eşitlik ilkesini zedeleyici düzenlemeler kaldırılmalıdır
Anayasası’nın 73 üncü maddesinde herkesin, kamu giderlerini karşılamak üzere,
malî gücüne göre, vergi ödemekle yükümlü olduğu hüküm alınmıştır. Bu hüküm
aynı zamanda vergide eşitlik ilkesini de oluşturmaktadır. Ancak vergi kanunlarında vergide eşitlik ilkesini zedeleyici düzenlemeler bulunmakta olup bu düzenlemelerin bir an önce kaldırılması gerekmektedir. Bu düzenlemelere örnek olarak,
GVK’nın 89 uncu maddesinde yer alan indirimlerden sadece beyanname veren
mükelleflerin yararlanması, GVK’nın 86 ncı maddesi uyarınca beyanname veril-
253
TÜRMOB M
m
mesine sınır getirilmesi, Damga Vergisi Kanunu’na ekli (II) sayılı listede yer alan
bazı muafiyetler ve “uzlaşma müessesesi” sayılabilir.
Bu noktada özellikle uzlaşma müessesesinin üzerinde durulması gerekmektedir.
İdari bir çözüm yolu olarak getirilen uzlaşma müessesesinin uygulamada mükellefler arasında eşitsiz uygulamalar yarattığı görülmektedir. Çünkü komisyonların
indirim yetkileri sınırlandırılmadığı gibi idareye sonsuz takdir yetkisi tanınmıştır.
Ayrıca, vergi mahremiyeti kapsamında uzlaşma sonuçlarının mükellef bazında
açıklanmaması da kamuoyunda uzlaşmanın tartışılmasını da olanaksız kılmaktadır.
Kaldı ki, 6009 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle tarhiyatın ön hazırlayıcı işlemlerinden olan vergi inceleme raporlarının rapor okuma komisyonlarınca okunacağından hatalı işlemler düzeltilecek olup, yine de hata olması halinde VUK’nın
ilgili hükümleri uyarınca düzeltme yapılabileceği hususları da göz önüne alındığında, VUK’nın Ek 1 inci maddesinde yer alan gerekçeler de hukuken ortadan
kalkmaktadır. Dolayısıyla, bu kapsamda uzlaşma müessesesinin yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir.
27. Vergi ödevlerinin yerine getirilmesinde uygulanan damga vergisi gibi
yükümlülükler kaldırılmalıdır
Kişilere yasalarla yüklenilen vergi ve diğer ödevler yerine getirilirken ödenmek
zorunda kalınan damga vergisi vb. ek mali yükümlülükler verginin vergisi olarak
algılandığı gibi mükelleflerin de hatalı işlemlerini düzeltmekten kaçınmalarına
yol açmaktadır. Örneğin, vergi beyannamesi verilirken, damga vergisi adı altında
beyanname konusu verginin dışında ayrıca vergi alınmaktadır. Bu nedenle, yükümlülüklerin yerine getirilmesi sırasında ayrıca konulan tüm mali yükümlülüklerin kaldırılması gerekmektedir. Bu konuda damga vergisi beyannamesinden
damga vergisi alınmaması örnek gösterilebilir. Bu vergi sisteminin sadeleşmesi içinde önemlidir.
254
M Vergi Raporu
m
28. Gelir idaresinin taşra örgütlenme sorunları giderilerek yeknesaklık
sağlanmalıdır
2005 yılında 5345 sayılı Yasa ile Gelir İdaresi Başkanlığı kurularak Gelirler Genel Müdürlüğü kaldırılmıştır. Ancak, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın taşra örgütlenmesinde öngörülen vergi dairesi başkanlığı modeli tam olarak tüm illerde kurulamamıştır. Üniter bir devlet yapısına sahip olan ülkemizde hizmetin sunumu,
vatandaşların ödevini yerine getirirken muhatap olacağı birimi bilmesi açısından
tüm ülke genelinde aynı örgüt modeline geçilmesi gerekmektedir. Farklı model
uygulanmasının anayasal açıdan hiçbir makul gerekçesinin olmadığı düşünülmektedir. Nitekim daha önceki bölümlerde belirtildiği üzere 2005 yılından bu
yana GİB’in tahakkuk/tahsilat oranları hızla düşmektedir.
Taşra teşkilatının farklı örgütlenmesi yanında, vergi daireleri bazında aynı konuda farklı uygulamaların da yapılmasının önüne geçilememektedir. İdari açıdan
ortaya çıkan yorum farklıları giderilememektedir. Ayrıca, en üst makamda görev
alanlar da vergilendirme yetkisinin kullanılmasında ortaya çıkan yasal problemleri kendileri çözmekten kaçınarak durumu merkezdeki Gelir İdaresi Başkanlığı’na bırakmakta, bu da işlemlerin çok yavaş işlemesine sebep olduğu gibi mükellef ile idareyi karşı karşıya getirmektedir. Bu uygulama farklılığı sonucunda,
farklı illerde faaliyette bulunan mükellefler ve dolayısıyla meslek mensuplarımız
farklı idari yöntemlerle karşılaşabilmektedir.
29. Vergi denetim ilkeleri saptanmalı ve kamuya açıklanmalıdır
Ülkemizde yıllardan beri vergi denetiminin yetersizliğinden bahsedilmekle birlikte bugüne kadar denetim konusunda yaşanan sorunlar çözülebilmiş değildir.
Öncelikle, denetim kadrolarının doldurulamaması, denetim elamanlarının bir kısmına denetim görevi dışında başka görevler verilmesi, sorunun başlıca kaynağını
oluşturmaktadır.
Vergi inceleme elemanlarının, incelemeleri sırasında sektörler ve vergi yükümlü
gruplarına göre dikkat etmeleri gereken ilkeler belirlenmeli ve bu ilkeler kamuya açıklanmalıdır. Örneğin, bir vergi inceleme elemanının taşınmaz sektöründe
faaliyet gösteren bir yükümlüyü incelerken dikkat etmesi gereken temel konular
önceden belirlenmeli ve bu denetim ilkeleri aynı sektörde faaliyette bulunan yükümlüler nezdinde yapılan bütün vergi incelemeleri için geçerli olmalıdır. Bu,
255
TÜRMOB M
m
eşitlik ilkesi için de gereklidir. Bu ilkelerin ve hazırlanan inceleme kılavuzlarının
önceden kamuoyuna açıklanması, yükümlülerin eğitimi ve kurallara uyumlarının
bilinçli olarak sağlanması açısından da önemlidir. Ayrıca, kılavuz çalışmaları sırasında meslek mensuplarının deneyimlerinden hareketle TÜRMOB’dan da destek alınmalıdır.
Bilindiği üzere 4008 sayılı Yasa ile 213 sayılı VUK’ya eklenen mükerrer 227
inci madde ile vergi beyannamelerinin 3568 sayılı Yasaya göre yetki almış serbest muhasebeci, serbest muhasebeci malî müşavir veya yeminli malî müşavirler
tarafından da imzalanması mecburiyetini getirmeye, bu mecburiyeti beyanname
çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibariyle ayrı ayrı uygulatmaya
Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır. Yine söz konusu Yasa ile VUK’nın 30 uncu
maddesinde yapılan değişiklikle de bu maddeye eklenen (7) numaralı bent ile
VUK’nın mükerrer 227’nci maddesi uyarınca 3568 sayılı Yasaya göre yetki almış
meslek mensuplarına imzalattırma mecburiyeti getirilen beyanname ve eklerinin
imzalattırılmaması veya tasdik kapsamına alınan konularda yeminli malî müşavir
tasdik raporu zamanında ibraz edilmemesi re’sen takdir nedeni olarak sayılmıştır. Ancak, Gelir İdaresince bugüne kadar beyanname imzalatmayan mükellefler
açısından bu hüküm işletilememiştir. Öte yandan, 4008 sayılı Yasa ile getirilen
bu hükümlerde “beyanname imzalama” şartı yerine “defter tutturulması” şartı
getirilmesi önerilmişse de Anayasaya aykırı olacağı savı ile karşı çıkılmıştır. Nitekim yasa gerekçesinde VUK’nın mükerrer 227 inci maddesi ile denetim yetkisinin meslek mensuplarına devredildiği belirtilmiştir. Ancak bugüne kadar meslek mensuplarına vergi inceleme yetkisinin devredildiğini ifade etmek mümkün
görünmemektedir. Bir meslek mensubunun defterlerini tutmadığı mükellef adına
beyanname göndermesi gibi hukuken kabul edilemeyecek olayların yaşandığı
dikkate alındığında günümüzde mükerrer 227 inci maddenin yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Kaldı ki bugüne kadar yaşanan süreçte yaşanan değişim ve
gelişmeler VUK’nın mükerrer 227 inci maddesinin artık günümüzde yetersiz kaldığını da göstermektedir.
30. Gelir idaresinin meslek mensupları ile bilgi paylaşımının artırılması
gerekmektedir
Vergi Usul Kanunu’nun 5 inci maddesinde düzenlenen vergi mahremiyeti nedeniyle mükellefler hakkında elde edilen bilgilerin paylaşımı sınırlandırılmıştır. Bu
madde uyarınca, sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenledikleri
256
M Vergi Raporu
m
veya kullandıkları vergi inceleme raporuyla tespit olunanların, kanunla kurulmuş
mesleki kuruluşlarına ve 3568 sayılı Kanunla kurulan birlik ve meslek odalarına
bildirilmesine izin verilmiştir. Ancak, bu bilgi de çok sınırlı kalmaktadır. Meslek
mensubu kendisi ile sözleşme yapan mükellef hakkında Gelir İdaresi’nce meslek mensubuna sunulan bilgilerin artırılması gerekmektedir. Şöyle ki, meslek
mensubundan hizmet almak üzere başvuran bir mükellefin ortak olduğu şirketler,
bu şirketler hakkında re’sen terk vb. işlemlerinin bulunup bulunmadığına ilişkin
sicil bilgileri, mükellefin geçmiş yıl beyanları, borçları gibi meslek mensubunun mükellefini izlemesi ve idareye de yardımcı olması için gerekli kolaylıkları sağlayıcı düzenleme yapılması gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki, meslek
mensubu, idare ile mükellef arasında bir köprü olup, idarenin buna göre hareket
etmesi her zaman yararlı sonuçlar doğuracaktır. Meslek mensuplarının müteselsil
sorumlulukları dikkate alındığında, Gelir İdaresi Başkanlığını’nın bilgi paylaşımı
konusunda daha adil olması bir zorunluluk olarak da ortaya çıkmaktadır.
31. Vergi uyuşmazlıklarında meslek mensuplarından adli muhasebeci olarak yararlanılmalıdır
Vergi hukuku diğer hukuk dallarına göre farklı bir dal olup sadece vergi yasaları
ile hukuki sorunların çözülebilmesi mümkün değildir. Bu hukuk dalında delil
sistemi, her ne kadar serbest olsa da delillerin büyük bir kısmı belgeye dayanmaktadır. Bu belgeler ise çoğunlukla muhasebe kayıtlarına ve mali tablolardan
oluşmaktadır. Dolayısıyla yargılama sürecinde finansal tablo analizi gibi yöntemlerden yararlanılması önemli hale gelebilmektedir.
Geçtiğimiz dönemde dünyada yaşanan muhasebe skandalları (ABD’de ENRON
ve Adelphia ya da İtalya’da Parmalat örneğinde olduğu gibi.) göz önüne alındığında muhasebede yapılan hata ve hilelerin ortaya çıkarılması önemli hale gelmiştir. Ayrıca, ABD, Kanada, İngiltere ve Avustralya gibi ülkelerde “adli muhasebe (forensic accounting)” tanımlanan yeni bir meslek tartışılmaya başlanmıştır.
Bu nedenle, ülkemizde de “adli muhasebecilik” müessesesini gündeme gelmesi
ve bu uygulamadan yararlanılması gerekmektedir. Dolayısıyla ülkemizde de muhasebeden kaynaklanan hata ve hilelerin ortaya çıkarılmasında adli muhasebecilik aktif hale getirilerek yargı organlarınca meslek mensuplarının bilgi birikim-
257
TÜRMOB M
m
lerinden yararlanılması gerekmektedir. Bununla uyuşmazlıkların çözümü süreci
kısalabileceği gibi, daha sağlıklı kararların alınması da sağlanabilecektir. Çünkü
adli muhasebecilik ile hem dava hem de işletme danışmanlığı yapılabileceği gibi
uzman denetçilerden bilirkişi olarak da yararlanılabilecektir. Günümüzde mahkemeye intikal etmiş, ticari anlaşmazlıklarla ilgili duruşmalarda, adli muhasebecilerin avukat sıfatıyla sorgulama yapabilmelerine olanak tanınmasının olumlu
sonuçları olabilecektir.
Adli muhasebecide bulunması gereken hukuk alt yapısı, muhasebe ve suç bilimi
formasyonları dikkate alınarak buna uygun üniversiteler ve meslek içi eğitim
veren TÜRMOB dahil kuruluşlar karma eğitim modülleri geliştirmelidir.
Diğer taraftan, ülkemiz mevzuatında bunu engelleyici herhangi bir düzenleme
bulunmamakla birlikte, bu sistemin işler hale gelmesi için Adalet Bakanlığı,
Hazine ve Maliye Bakanlığı, TÜRMOB ve üniversitelerde bu konuda çalışan
akademisyenlerin ortaklaşa çalışmaları ile hukuki alt yapının tanımlanması da
faydalı olacaktır43.
Bilirkişilik sistemini baştan düzenleyen 03.11.2016 tarih ve 6754 sayılı
Bilirkişilik Kanunu’nda da ne yazık ki, yukarıda ifade edilen özeliklere uygun bir
bilirkişilik sistemi oluşturulmamıştır. Bu konuda bir mevzuat çalışmasına ihtiyaç
olduğu her geçen gün daha da net şekilde fark edilmesine rağmen yeni Kanun,
adli muhasebecilik anlamında bir düzenlemeyi gerçekleştirmemiştir.
32. 3568 sayılı Yasada yer alan düzenlemeler, diğer kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının düzenlemeleri ile paralel hale getirilmelidir
3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’nun 22 ve 35’inci maddelerine 10/7/2008 tarih ve 5786 sayılı Kanun’la
eklenen “…Üst üste iki seçim döneminde iki defa Birlik Yönetim Kurulu başkanlığına seçilmiş olanlar, aradan iki seçim dönemi geçmedikçe Yönetim Kurulu
üyeliğine seçilemezler.” ile “Odalarda üst üste iki seçim döneminde iki defa Yönetim Kurulu başkanlığına seçilmiş olanlar, aradan iki seçim dönemi geçmedikçe
Yönetim Kurulu üyeliğine seçilemezler.” düzenlemelerinde yer alan yeniden seçi43 Bu konuda Bkz. TURKER, Masum (Ekim 2004) Vergi Kayıplarının Önlenmesinde Muhasebe
Meslek Mensuplarının Vergi Beyannamelerini İmzalaması ve Maliye Bakanlığı’na Bir Öneri,
TÜRMOB Yayınları, Yayın No. 249
258
M Vergi Raporu
m
lememe yasağı, 1982 Anayasası’nın 2., 13., 67. ve 135 inci maddelerine aykırılık
teşkil etmektedir44.
Anayasa Mahkemesi’nin müstekar haline gelmiş kararlarında diğer Kamu
Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşlarına ilişkin kanunlarda yer alan ve
yukarıda yürürlükten kaldırılması teklif edilen hükümler Anayasaya aykırı
bulunarak iptal edilmektedir.
23 Mart 2013 tarih ve 28596 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi kararı ile 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve
Borsalar Kanunu’nun aynı mealdeki 18. maddesinin üçüncü fıkrasının, 63. maddesinin altıncı fıkrasının ve 65. maddesinin yedinci fıkrası iptal edilmiştir.
Benzer şekilde, 8 Ağustos 2014 tarih ve 29082 sayılı Resmi Gazete yayımlanan
Anayasa Mahkemesi kararı ile 6964 sayılı Ziraat Odaları ve Ziraat Odaları Birliği
Kanunu’nun aynı mealdeki 11 inci maddesinin 3 üncü fıkrası iptal etmiştir. İptal
edilen hüküm şu şekildedir:
“Üst üste iki dönem yönetim kurulu başkanlığı yapmış olanlar, aradan iki seçim
dönemi geçmedikçe aynı göreve yeniden seçilemezler.”
Bu nedenlerle Anayasa Mahkemesi tarafından da ifade edildiği üzere, Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarında Birlik veya Oda yönetim kurulu başkanlığı gibi görevlere “seçilme hakkı” demokratik bir haktır. 1982 Anayasası’nın
44 İlgili Maddeler aşağıdaki gibidir.
Birlik Yönetim Kurulu (1)
Madde 35 – (Değişik birinci fıkra: 10/7/2008-5786/12 md.) Birlik Yönetim Kurulu, kayıtlı
olduğu meslek odasında en az üç yıl kıdemli olup serbest veya bir işyerine bağlı olarak bu
Kanun hükümlerine göre fiilen mesleki faaliyette bulunan Birlik Genel Kurulu üyeleri arasından üç yıl için seçilen dokuz asıl ve dokuz yedek üyeden oluşur. Yönetim Kurulu üyelerinden
beşinin yeminli mali müşavir olması zorunludur. Üst üste iki seçim döneminde iki defa Birlik
Yönetim Kurulu başkanlığına seçilmiş olanlar, aradan iki seçim dönemi geçmedikçe Yönetim
Kurulu üyeliğine seçilemezler.
Oda Yönetim Kurulu
Madde 22 – (Değişik: 10/7/2008-5786/8 md.)
Yönetim Kurulu üyeleri, kayıtlı olduğu meslek odasında en az üç yıl kıdemli olup serbest veya
bir işyerine bağlı olarak bu Kanun hükümlerine göre fiilen mesleki faaliyette bulunanlar arasından seçilir. Üye sayısı yüzden az olan odalarda üç yıllık süre şartı aranmaz. Odalarda üst
üste iki seçim döneminde iki defa Yönetim Kurulu başkanlığına seçilmiş olanlar, aradan iki
seçim dönemi geçmedikçe Yönetim Kurulu üyeliğine seçilemezler.
Seçilme yeterliğini kaybeden Yönetim Kurulu üyelerinin görevi kendiliğinden sona erer.
259
TÜRMOB M
m
135 inci maddesinde öngörülmeyen belli süre başkanlık yapanların aradan iki seçim dönemi geçmedikçe yeniden seçilemeyeceklerine ilişkin yasağın demokratik
gereklerle izahı mümkün değildir.
Bu yasak seçime katılan üyelerin kanaatinin serbestçe oluşmasını engellediğinden üyeler yönünden “seçme” adaylar yönünden “seçilme” hakkına müdahale
oluşturmuştur. Kamu kurumu niteliğinde olsa da sivil toplum örgütlerine bu tür
seçilememe yasakları getirilmesi demokratik hukuk devleti anlayışıyla bağdaşmayacağından Anayasa’ya aykırılık oluşturmaktadır. Bu nedenlerle 3568 sayılı
Kanun’un 22 nci maddesinin 1 inci fıkrasında ve 35 inci maddesinin 1 inci fıkrasında yer alan aradan iki seçim dönemi geçmedikçe yeniden seçilemeyeceğine
ilişkin yasağın kaldırılması Hukuk Devleti ilkesine uygunluk arz edecektir.
33. Gelir İdaresi Başkanlığı, Vergi Yasalarında yer alan ve her yıl yeniden
değerleme oranında kendiliğinden artan vergilendirme ile ilgili tutarları,
ilgili vergilendirme döneminden önce açıklamalıdır
Gelir İdaresi Başkanlığı, vergi yasalarında yer alan ve her yıl yeniden değerleme
oranında kendiliğinden artan vergilendirme ile ilgili tutarlarının bazılarını ilgili
vergilendirme döneminden önce Gelir Vergisi Kanunu, Vergi Usul Kanunu Tebliğleri gibi idari düzenlemelerle açıklamakla birlikte bir sonraki yılda birinci ya
da ikinci sınıf esasına göre tutulacak defter hadleri ya da vergiden istisna harcırah tutarları gibi vergilendirmeye esas teşkil eden tutarları, bu Tebliğlere dahil
etmemektedir. Bu nedenle, bu tür vergilendirmeye ilişkin yeniden değerleme oranında kendiliğinden artan tutarlar; mükelleflerin bilgilendirilmesi ve uygulamada
birlik sağlanması için Gelir İdaresi Başkanlığı’nca açıklanmalıdır. Beyannamelerin meslek mensuplarına imzalatılması zorunluluğuna ilişkin hadler ya da kurumlar vergisinde yer alan istisnalardan faydalanabilmek için zorunlu olan YMM
Raporu ibrazı tutarı buna örnek gösterilebilir. Bu hadlere ilişkin internette farklı
tutarlar bulunmakta ve bu da mükellefleri hatalı işlemlere yönlendirebilmektedir.
34. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın internet sayfasında yapılan duyuru ile
meslek mensuplarından keyfi ilave bilgiler istenmemeli ve ihtiyaç duyulan
bilgiler teknik ve yasal alt yapı sağlandıktan sonra istenmelidir
Geçici vergi beyannamesinde dönemi içinde faaliyet kodu itibariyle brüt kazanç
dağılımı istenmesi veya KDV Beyannameleri ile birlikte vergilendirme dönem
260
M Vergi Raporu
m
içerisinde düzenlenen belgelerin sayısının istenilmesi örneklerinde olduğu gibi
Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan yapılan duyurularla meslek mensuplarından sıkça
ve acele ilave bilgi istenilmektedir.
Öncelikle vergi toplama maliyetlerini artıran, vergi mükelleflerine ve meslek
mensuplarına ayrıca iş yükü getiren bu tür düzenlemelerin, keyfilikten öte
“vergilerin yasallığı” ilkesi gereği, “Duyuru” şeklinde yapılmaması gerekmektedir.
Ayrıca işgücü planlamaları dönem başlarında yapıldığından, zaman ve emek
ayrılması gerektiren bu çalışmaların makül bir süre sonrasında ve dönem
başlarında başlatılması da uygun olacaktır. Aksi takdirde, mükelleflerle birlikte
(ağır) müteselsil sorumluluğu olan meslek mensuplarımızın asıl işleri olan defter
kayıtlarının tutulması ve beyannamelerin doğru ve zamanında verilmesi ile ilgili
işlemlerinde aksamalar olacak ve hem İdare hem de meslek mensupları açısından
istenmeyen sonuçlar ortaya çıkmasına neden olacaktır.
Dolayısıyla hangi amaçla istendiği anlaşılamayan bu bilgilerin öncelikle
mevcut olan ve kolaylıkla elde edilebilecek olanlarına ilişkin mükerrer bilgi
istenmesinin önüne geçilmesi, mevcut olmayan bazı bilgilerin istenmesi hala
zorunlu görülüyorsa ilgili yasal düzenlemelerin yapılması, e-defter uygulamaları
da dahil olmak üzere muhasebe programlarında buna ilişkin teknik alt yapının
sağlanması ve bu yasal ve teknik gerekli çalışmalar tamamlandıktan sonra
mali yıl başına gelecek şekilde ilk uygulamanın başlatılmasının uygun olduğu
değerlendirilmektedir.
35. Mali tatile ilişkin süreler uzatılmalıdır
5604 sayılı Malî Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanun ile getirilen süreler meslek
mensuplarına kolaylık sağlayamamaktadır. Çünkü; meslek mensupları mali tatilin
bitiminden sonra defterleri kaydetmek ve beyanname düzenlemek için çok sınırlı
bir zaman aralığında çalışmak zorunda kaldığından mali tatil yapamamaktadırlar.
Kanunun 1 nci maddesinin 3’üncü fıkrasında Vergi Usul Kanunu hükümlerine
göre belirli sürelerde yapılması gereken muhasebe kayıt sürelerinin, bildirim
sürelerinin ve vergiyle ilgili işlemlere ilişkin dava açma süreleri malî tatil
süresince işlemeyeceği belirtilmektedir. Vergi Usul Kanunun 219’uncu
maddesinde kayıt süresi ile ilgili olarak muamelelerin hacmine ve icabına
uygun olarak muhasebenin düzen ve açıklığını bozmayacak bir zaman zarfında
kaydedilmesinin şart olduğu, bu gibi kayıtların 10 günden fazla geciktirilmesinin
261
TÜRMOB M
m
caiz olmadığı belirtilmektedir. Bu durumda mali tatil süresince işlemeyen kayıt
sürelerinin mali tatilden sonra işlenmeye başlandığında kanunun cevaz verdiği
süreler kullanılamamakta ve kayıtlar tamamlanamadan beyanname düzenlenmesi
zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Bu ise beyanların mükelleflerin defter kayıtları
uyum sorununa neden olmaktadır. Bu durum aynı zamanda meslek mensuplarının
mükelleflerin vergi borçları ve cezalarından sorumlu tutulmaları sonucunu da
doğurabilmektedir. Bu nedenle meslek mensupları mali tatil süresi boyunca
defter kayıtlarını işlemek zorunda kalmaktadırlar.
Bu nedenlerle beyan ve ödeme sürelerine ilişkin süreler Temmuz ayı sonuna
kadar uzatılmalıdır. Ancak bu durumda 5604 sayılı Kanun ile istenilen amaç
gerçekleştirilecektir.
36. Meslek mensuplarına ilave iş yükü getirilirken meslek mensuplarımızın çalışmalarının karşılığını almaları sağlayacak düzenlemelere de yer
verilmelidir
10.12.2018 tarih ve 30621 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7153 sayılı
Kanunla 2872 sayılı Çevre Kanunu’nda değişiklikler ve eklemeler yapılmış,
yapılan düzenleme ile yurt içinde piyasaya arz edilen Çevre Kanuna ekli (1)
sayılı listede yer alan ürünlerden poşetler için satış noktalarından, diğer ürünler
için piyasaya sürenlerden/ithalatçılardan söz konusu listede belirtilen tutarda geri
kazanım katılım payı tahsil edilmesi uygulaması getirilmişti.
Yine 15/07/2019 tarih ve 30832 sayılı Resmi Gazete’de 7183 sayılı TÜRKİYE
TURİZM TANITIM VE GELİŞTİRME AJANSI HAKKINDA KANUN
yayımlanmış, 1 Ekim 2019 tarihinden geçerli olmak üzere Türkiye Turizm Tanıtım
ve Geliştirme Ajansının kuruluş amaçlarının gerçekleştirilmesi ve faaliyetlerin
finansmanında kullanılmak üzere turizm payı alınması uygulaması getirilmişti.
Bu tür düzenlemeler, meslek mensuplarımızın iş yükünü artırmakta ve meslek
mensuplarımıza önemli sorumluluklar getiren vergi beyannameleri ve SGK
Bildirileri gibi çalışmalarını olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle, bu tür
uygulamalardan önce Birliğimizin görüşleri alınmalı ve bu tür düzenlemelerde
meslek mensuplarımızın çalışmalarının karşılığını almaları sağlayacak
düzenlemelere de yer verilmelidir.
262
M Vergi Raporu
m
37. Kriz dönemlerinde şirketlerin mali yapılarının güçlü olmasına yönelik
düzenlemeler yapılmalıdır
TÜRMOB tarafından 2019 yılında hazırlanan Şirketlerin Mali Yapılarının
Güçlendirilmesine Yönelik Öneriler Raporunda 45 ekonomik kriz dönemlerinde
işletmelerin dikkate almaları gereken vergi uygulamaları konusunda bilgilere ve
meslek mensuplarını yönlendirici düzenlemelere de yer verilmiş; işletmelerin
mali yapılarının güçlendirmelerine yönelik idari ve yasal uygulamalar konusunda
önerilerde de bulunulmuştur.
Bu Raporda yer alan bazı önerilere aşağıda başlıklar halinde yer verilmiştir.
— Maliyet artışı fonu uygulaması yeniden uygulanmalıdır.
— Sermayenin tamamının veya bir kısmının karşılıksız kalması
durumunda; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu uyarınca yapılması
zorunlu olan sermaye azaltımları; Hazine ve Maliye Bakanlığının
özelgelerinde açıklamalara konu edilen sermaye azaltımından ayrı
değerlendirilmelidir.
— Stoklara ve sabit kıymetlere ilişkin faiz ve kur farkı giderleri herhangi
bir sınırlama olmaksızın seçimlik hak olarak gider yazılabilmeli ve
bununla ilgili yasal düzenleme yapılmalıdır.
— Gerçekleşmeyen kur farklarından doğan kar veya zararlar; dönem
matrahının belirlenmesinde dikkate alınmamalıdır.
— Kur farklarının KDV’ye tabi tutulmamalıdır.
— Yurtdışındaki ilişkili kişilerden faizsiz olarak yapılan borçlanmalar
üzerinden KDV hesaplanmamalıdır.
— Mevduat veya kredi sözleşmelerine müstenit alacakların/borçların
değerleme gününde değil ödendiği ya da tahsil edildiği günde
değerlenmesine yönelik bir düzenleme yapılmalıdır.
— Vazgeçilen alacakların geçmiş yıl zararlarına mahsubu imkânı
getirilmelidir.
45 Bu Raporun elektronik kopyesi, https://www.turmob.org.tr/ekutuphane/094db 148-3078-407c
-bf43-818dfe13b3ef/e-kitap/1 adresinden edinilebilir.
263
TÜRMOB M
m
— Bölünme halinde gerçekleştirilen sermaye azaltımının kar dağıtımı
olmaktan çıkarılmalıdır.
— Taşınmaz satışından doğan zararlar, indirim konusu yapılmalıdır.
— Hisse senetlerinin bastırılıp bastırılmamış olmasının vergilendirme
üzerindeki etkisi giderilmelidir.
— Kurumlar vergisinden matrah artırımında bulunan mükellefler, transfer
fiyatlandırmasına bağlı olarak kar dağıtımı yönünden incelenmemelidir.
— Sermaye artırımı teşvik edilmeli, nakdi sermaye artışına getirilen süre
kısıtlaması kaldırılmalıdır.
— Genç girişimcilerde kazanç istisnasının kapsamının genişletilmelidir.
— Daha önce basit usul mükelleflerine tanınmış olan kazanç indirimi
hakkı diğer mükelleflere de tanınmalıdır.
— Vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi kolaylaştırılmalı ve indirim
miktarı arttırılmalıdır.
— Sınai mülkiyet haklarındaki istisna geliştirilmelidir.
— Konkordato süresince ödenmesi gereken katma değer vergilerinin %50
indirimli olarak ödenmesi önerisi değerlendirilmelidir.
— Konkordato alacaklarının firmaların ödemeleri gereken geçici kurumlar
vergilerinden veya diğer vergi borçlarından mahsup edilebilmelidir.
— Mükelleflerin sonraki döneme devreden KDV alacaklarının iadesi
sağlanmalı, en azından gelir ve kurumlar vergisi kazancının tespitinde
gider olarak alınmasına izin verilmelidir.
Bu önerilerle ilgili geniş açıklamalar söz konusu Raporda yer almakta olup, bu
konuda çalışma yapılmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir.
264
M Vergi Raporu
m
KAYNAKÇA
ALTUĞ, Figen ve diğerleri (2010), Türkiye’de Vergi Bilinci İstanbul
Araştırması, İstanbul SMMM Odası Yayın No: 134.
Başhukuk Müşavirliği Ve Muhakemat Genel Müdürlüğü (mülga BAHUM)
<www.bahum.gov.tr >
BULUTOĞLU, Kenan (2004), Türk Vergi Sistemi, 8. Baskı. İstanbul.
ÇAĞAN Nami, “Demokratik Sosyal Hukuk Devletinde Vergilendirme”,
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Yıl 1980 Cilt 37 Sayı 1-4.
DPT (2007), 9 Kalkınma Planı Vergi Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara,
s. 25.
EU Commission Taxation and Customs Union (2007), Fiscal Blueprints, A
Path to robust, modern abd efficient tax administration.
Gelir İdaresi Başkanlığı, <http://gib.gov.tr>
GÖKER, Cenker, Yönlendirici Vergilendirme, Turhan Kitabevi, Ankara, 2011.
HM Revenue & Customs (HMRC) <http://www. hmrc.gov.uk/ rewrite/index.
htm>
Kalkınma Bakanlığı, (2014), 10 Kalkınma Planı Vergi Özel İhtisas Komisyonu
Raporu, Ankara.
Konya Vergi Dairesi Başkanlığı, <http://www.konyavdb.gov.tr>
NEUMARK, F. (1946), Gelir Vergisi, İstanbul, İsmail Akgün Matbaası.
OECD (2009),Tax Administration in OECD and Selected Non- OECD
Countries: Comparative Information Series, Paris.
OECD (2015), Revenue Statistics 2014, Paris,
OECD (2018), Revenue Statistics 2017, Paris,
OECD (2021), Revenue Statistics 2020, Paris,www.oecd.org
265
TÜRMOB M
m
ÖNCEL, Mualla – KUMRULU, Ahmet – ÇAĞAN, Nami - GÖKER, Cenker
(2021); Vergi Hukuku, Ankara Turhan Kitabevi.
ÖZ, N. Semih (2006), Gelir Vergisinde Vergiyi Doğuran Olay Elde Etme,
Ankara, Maliye ve Hukuk Yayınları..
TÜRKER, Masum (2004) Vergi Kayıplarının Önlenmesinde Muhasebe
Meslek Mensuplarının Vergi Beyannamelerini İmzalaması ve Maliye
Bakanlığı’na Bir Öneri, TÜRMOB Yayınları, Yayın No. 249.
TÜRMOB (2019), Şirketlerin Mali Yapılarının Güçlendirilmesine Yönelik
Öneriler Raporu, Yayın No: 149, Ankara.
TÜRMOB
TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER
VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ
(UNION OF CHAMBERS OF CERTIFIED PUBLIC ACCOUNTANTS OF TÜRKİYE)
İncek Kızılcaşar Mah. 2669 Sk. No: 19 06830 Gölbaşı - ANKARA
Tel: (0.312) 586 00 00 (10 Hat) Faks : (0.312) 586 00 11
www.turmob.org.tr