Enjoying your free trial? Only 9 days left! Upgrade Now
Brand-New
Dashboard lnterface
ln the Making
We are proud to announce that we are developing a fresh new dashboard interface to improve user experience.
We invite you to preview our new dashboard and have a try. Some features will become unavailable, but they will be added in the future.
Don't hesitate to try it out as it's easy to switch back to the interface you're used to.
No, try later
Go to new dashboard
Published on Sep 21,2022
Like
Share
Download
Create a Flipbook Now
Read more
Published on Sep 21,2022
Vergi Raporu 2022 Read More
Home Explore Vergi Raporu 2022
Publications:
Followers:
Follow
Publications
Read Text Version
More from TÜRMOB e-Yayın Platformu
P:01

22

RAPORU

VERGİ

TÜRMOB YAYINLARI : 512

ANKARA - 2022

www.turmob.org.tr

TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER

VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ

(UNION OF CHAMBERS OF CERTIFIED PUBLIC ACCOUNTANTS OF TÜRKİYE)

TÜRMOB M

m

P:03

VERGİ

RAPORU

TÜRMOB YAYINLARI - 512

ANKARA - 2022

P:04

TÜRMOB

İncek Kızılcaşar Mah. 2669. Sk. No: 19

06830 Gölbaşı / ANKARA

Tel: (0.312) 586 00 00

www.turmob.org.tr

Grafik - Tasarım

Tuncay TEKYILDIZ

P:05

III

TÜRMOB M

m

İÇİNDEKİLER

TABLOLAR LİSTESİ................................................................................. VIII

KISALTMALAR...............................................................................................X

SUNUŞ ............................................................................................................. XI

GİRİŞ ..................................................................................................................1

BİRİNCİ KISIM

I. VERGİLENDİRME YETKİSİ.................................................................5

II. VERGİ HUKUKUNA EGEMEN OLAN HUKUK İLKE

VE KURALLARI......................................................................................7

1. Hukuk Devleti İlkesi.............................................................................8

2. Vergilerin Yasallığı İlkesi.....................................................................9

3. Mali Güce Göre Ödeme İlkesi (Vergide Eşitlik İlkesi) ...................... 10

4. Hukuki Güvenlik İlkesi ...................................................................... 11

III. CUMHURİYET DÖNEMİNDE TÜRK VERGİ SİSTEMİ.................13

IV. GELİR İDARESİNİN YAPISI ...............................................................15

V. TÜRMOB’UN KURULMASI VE İŞLEVLERİ...................................18

VI. KAMU GÖZETİMİ, MUHASEBE VE DENETİM

STANDARTLARI KURUMUNUN KURULMASI

VE BAĞIMSIZ DENETİM ....................................................................19

VII. VERGİ HUKUKUNDA YAŞANAN GELİŞMELER...........................23

P:06

IV

M Vergi Raporu

m

İKİNCİ KISIM

I. TÜRKİYE’DE VERGİ SİSTEMİNİN MEVCUT GÖRÜNÜMÜ.....193

II. TÜRKİYE’DE MALİ VERİLER ........................................................196

1. Bütçe Giderleri.................................................................................. 197

2. Bütçe Gelirleri ..................................................................................202

3. Mükellef Sayıları ..............................................................................208

4. Tahakkuk/Tahsilât Oranları ............................................................. 210

III. TÜRK VERGİ SİSTEMİNİN KARŞILAŞTIRMALI

ÖZELLİKLERİ.....................................................................................212

1. Vergi Gelirlerinin GSYH’ye Oranı................................................... 215

2. Ülkelerin Toplam Vergi Geliri ......................................................... 218

3. Gelir Vergisinin Payı ........................................................................ 219

4. Kurumlar Vergisinin Payı ................................................................ 221

5. Sosyal Güvenlik Katkı Payları..........................................................223

6. Mal ve Hizmetlerden Alınan Vergilerin Payı ..................................225

ÜÇÜNCÜ KISIM

I. VERGİ YAPISININ DEĞERLENDİRİLMESİ..................................233

II. VERGİ SİSTEMİYLE İLGİLİ ÖNERİLER......................................234

1. Anayasanın vergi ile ilgili hükümleri yeniden düzenlenmelidir.......234

2. Vergi yasaları sadeleşmelidir. ........................................................... 235

3. Birleştirilmiş Tebliğlerin Numaralandırma

Sistemi sadeleştirilmelidir. ..............................................................236

4. Vergi harcamaları her yıl açıklanmalıdır. ........................................ 237

5. Vergilendirmenin toplum üzerindeki etkileri incelenmelidir. .......... 237

P:07

V

TÜRMOB M

m

6. Vergi özelgelerinin tamamı internet ortamında

kamuya açılmalıdır. .........................................................................238

7. Mükellef hakları yasası kabul edilmelidir. ...................................... 239

8. Mükelleflerin adil yargılanma konusundaki hakları korunmalıdır. . 239

9. Türk Vergi Sisteminde uluslararası vergi rekabetinin

etkisini dikkate alan uygulamalar geliştirilmelidir. .........................242

10. Takdir komisyonlarında meslek mensuplarına da yer verilmelidir...243

11. Tahsilât esasına göre vergilendirilen kazanç unsurları,

KDV yönünden de tahsilât esasına göre vergilendirilmelidir...........243

12. Kazancının tamamı tevkif suretiyle vergilendirilen serbest

meslek erbabı geçici vergi beyannamesi vermemelidir.....................244

13. Serbest meslek erbaplarına vergi matrahlarından indirim

konusu yapabilecekleri yıpranma payı düzenlemesi yapılmalıdır. ..245

14. Özelge Komisyonu’nda TÜRMOB temsilcisi de yer almalıdır. .......245

15. Sirkülerler, genel düzenleyici işlem özelliğinde olmamalıdır...........245

16. E-Ticaret ile ilgili ayrımcı vergi düzenlemeleri yapılmamalıdır. .....246

17. Vergi uygulamalarında, kur farklarının gelir ya da zarar

olarak kabul edilmesinde vergiyi doğuran olay tahsil

esasına bağlanmalıdır. ......................................................................246

18. İşlem vergilerinin vergi matrahına eklenmesi uygulamasına

son verilmeli ve mahsup ya da iade edilmeyen tüm işlem

vergilerinin gider ya da maliyet olarak dikkate alınmasına

izin verilmelidir. ...............................................................................247

19. Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin gider

kısıtlamaları uygulamalarına son verilmelidir. ................................247

20. Kayıt dışılık ile mücadelede finans piyasası ve ticari işlemlerde

kullanılan kâğıtlarla ilgili yasal düzenleme yapılmalıdır. ................248

21. Bütçe Kanunlarında vergi ile ilgili düzenleme yapılmamalıdır. ......249

22. Gönüllü uyum kapsamında yaptırılan matrah artırımları

uygulamasından vazgeçilmelidir. .....................................................249

P:08

VI

M Vergi Raporu

m

23. Çok sık değiştirilen vergi kanunlarında değişiklik

yapılırken hukuk devleti ilkeleri ve Anayasa Mahkemesi

kararları dikkate alınmalıdır. ...........................................................250

24. Vergi afları ve kamu borçlularına sağlanan ödeme

kolaylıkları uygulamalarından vazgeçilmelidir................................ 251

25. Vergi yasalarında yapılacak değişikliklerin kamuoyunda

tartışılması sağlanmalıdır ve bu konuda TÜRMOB’un da

görüş alınmalıdır. ............................................................................ 252

26. Vergi adaletini ve eşitlik ilkesini zedeleyici

düzenlemeler kaldırılmalıdır. ........................................................... 252

27. Vergi ödevlerinin yerine getirilmesinde uygulanan

damga vergisi gibi yükümlülükler kaldırılmalıdır. .......................... 253

28. Gelir idaresinin taşra örgütlenme sorunları

giderilerek yeknesaklık sağlanmalıdır..............................................254

29. Vergi denetim ilkeleri saptanmalı ve kamuya açıklanmalıdır. .........254

30. Gelir idaresinin meslek mensupları ile bilgi

paylaşımının artırılması gerekmektedir. .......................................... 255

31. Vergi uyuşmazlıklarında meslek mensuplarından

adli muhasebeci olarak yararlanılmalıdır.........................................256

32. 3568 sayılı Yasada yer alan düzenlemeler, diğer kamu

kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının

düzenlemeleri ile paralel hale getirilmelidir. ................................... 257

33. Gelir İdaresi Başkanlığı, Vergi Yasalarında yer alan ve

her yıl yeniden değerleme oranında kendiliğinden artan

vergilendirme ile ilgili tutarları, ilgili vergilendirme

döneminden önce açıklamalıdır. ......................................................259

34. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın internet sayfasında yapılan

duyuru ile meslek mensuplarından keyfi ilave bilgiler

istenmemeli ve ihtiyaç duyulan bilgiler teknik ve

yasal alt yapı sağlandıktan sonra istenmelidir. ................................259

35. Mali tatile ilişkin süreler uzatılmalıdır.............................................260

P:09

VII

TÜRMOB M

m

36. Meslek mensuplarına ilave iş yükü getirilirken meslek

mensuplarımızın çalışmalarının karşılığını almaları

sağlayacak düzenlemelere de yer verilmelidir. ................................. 261

37. Kriz dönemlerinde şirketlerin mali yapılarının güçlü

olmasına yönelik düzenlemeler yapılmalıdır. .................................. 262

KAYNAKÇA...................................................................................................264

P:10

VIII

M Vergi Raporu

m

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1 Türkiye Ekonomisi Verileri (2000-2021) ........................................ 195

Tablo 2 Merkezi Yönetim Konsolide Bütçe İstatistikleri (2010-2021) ......... 198

Tablo 3 2011-2021 Yılları Merkezi Yönetim Bütçe

Harcamaları - Fonksiyonel Sınıflandırma ....................................... 199

Tablo 4 2011-2021 Yılları Genel Yönetim Bütçe Giderlerinin

Foksiyonel Sınıflandırması..............................................................200

Tablo 5 2011-2021 Yılları Genel Yönetim Bütçe Giderlerinin Foksiyonel

Sınıflandırmasının GSHY’ye Oranı 2011-2021 (%) ........................ 201

Tablo 6 2011-2021 Yıllarında Vergi Gelirlerİ (milyonTL) ...........................203

Tablo 7 2011-2021 Yıllarında Vergi Gelirlerinin Dağılımı (%) ...................206

Tablo 8 Ceza ve Zamlar (bin TL) ................................................................208

Tablo 9 Faal Mükellef Sayıları* ...................................................................209

Tablo 10 Tahakkuk/Tahsilât Oranları ............................................................ 211

Tablo 11 OECD Üyesi Ülkelerde Genel Vergi Yapısı .................................... 213

(Vergi gelirlerinin GSYH göre dağılımı) ........................................ 213

Tablo 12 2019 Yılında OECD Üyesi Ülkelerde Vergi Yapısı

(GSYH’ye oranı (%) ........................................................................ 214

Tablo 13 Vergi Gelirlerinin GSYH’ye Oranı (1965-2020) ............................. 216

Tablo 14 Vergi Gelirleri (Milyar ABD Doları) .............................................. 218

Tablo 15 Gelir Vergisinin GSYH ve Toplam Vergi Geliri

İçindeki Payı (%) - 1990-2019 .........................................................220

Tablo 16 Kurumlar Vergisinin GSYH ve Toplam Vergi Geliri

İçindeki Payı (%) - 1990-2019 ........................................................ 221

P:11

IX

TÜRMOB M

m

Tablo 17 Sosyal Güvenlik Primlerinin GSYH ve Toplam

Vergi Geliri İçindeki Payı (%) -1990-2019 ......................................224

Tablo 18 Mal ve Hizmetler Üzerinden Alınan Vergilerin GSYH ve

Toplam Vergi Geliri İçindeki Payı (%) -1990-2019 .........................226

Tablo 19 Katma Değer Vergisi Gelirlerinin GSYH ve Toplam

Vergi Geliri İçindeki Payı (%) -1990-2019 .....................................228

P:12

X

M Vergi Raporu

m

KISALTMALAR

a.g.ç. : Adı geçen çalışma

a.g.e. : Adı geçen eser

a.g.m. : Adı geçen makale

AYM : Anayasa Mahkemesi

ÇVÖA : Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması

GMSİ : Gayrimenkul sermaye iradı

GSYH : Gayrisafi Yurtiçi Hasıla

GV Gelir vergisi

GT : Genel Tebliğ

GVK : Gelir Vergisi Kanunu

HMB : Hazine ve Maliye Bakanlığı

KKEG : Kanunen kabul edilmeyen gider

KV : Kurumlar vergisi

KVK : Kurumlar Vergisi Kanunu

md. : Madde

MTV : Motorlu Taşıtlar Vergisi

OECD : Organisation of Economic Co-operation and Development

ÖTV : Özel tüketim vergisi

RG : Resmi Gazete

SMMM : Serbest Muhasebeci Mali Müşavir

T.C. : Türkiye Cumhuriyeti

TBMM : Türkiye Büyük Millet Meclisi

TTK : Türk Ticaret Kanunu

vb : Ve benzeri

VUK : Vergi Usul Kanunu

YMM : Yeminli Mali Müşavir

P:13

XI

TÜRMOB M

m

Vergilendirme yetkisi devletin mali egemenliğinin temel göstergesidir. Çağdaş

demokratik ülkelerde vergilendirme kamu harcamalarının finanse edilmesi

için kullanılmasının yanında mükelleflerin vergi ödemenin getirdiği mükellef

haklarına da sahip olması bakımından önem taşımaktadır. Mükellefleri vergi

uyumu göstererek vergilerini tam ve zamanında vergi ödemelerine sevk eden en

önemli unsur adaletli ve eşitlik ilkesine dayanan bir vergi sisteminin varlığıdır.

Bu ilkelere sahip olmayan bir vergi sistemi, toplum içinde huzursuzluklara ve

bilinçli veya bilinçsiz olarak vergi ödevlerinin yerine getirilmesinde sorunlara

neden olacaktır. Bu nedenlerle vergilendirme sürecinin özenle düzenlenmesi ve

bu kurallara herkesin uymasının sağlanması gerekmektedir.

Toplumun geniş kesimlerini ilgilendiren vergi yasalarının, hazırlanması aşamasında

konuyla ilgili olanların görüşlerinin alınması, daha sonrasında vergilendirmede

sürecinin başarıyla uygulanmasında önemli bir etkendir. Bu kapsamda, yasaların

tüm topluma etkisi dikkate alınarak vergi yasalarının uygulanmasında önemli bir

rol üstlenen meslek mensuplarının temsilcisi TÜRMOB’un da yasaların yapım

sürecine dahil edilmesi gerekmektedir. Bu sayede uygulamada sorun çıkarması

muhtemel değişiklikler en başından tespit edilebilecektir.

Vergi sistemindeki aksaklılar, devletin vergilendirme sürecindeki süjelerin

bu toplumun öğeleri olduğuna daha çok dikkat ederek gerçekleştirmesi ile

çözülebilir. Dikkat edilmesi gereken temel prensip, mükelleflerin müşteri değil

ülkenin yapıtaşları olan vergi ödeyen yurttaşlar olduğudur.

Bu nedenlerle 1215 yılındaki Magna Carta’dan bugüne kadar tüm dünyada kabul

edilen vergilerin yasallığı ilkesi göz ardı edilmemeli ve geniş kesimlerin görüşü

alınarak hazırlanan vergilendirmeye ilişkin kuralların TBMM’de görüşülerek bir

Yasa olarak karşımıza çıkması gerekmektedir. Oysa bunun yerine bugünlerde

çoğunlukla Kararname, Genel Tebliğ ve Sirkülerle uygulamaya yön verilmeye

çalışılmaktadır. Danıştay’ın son içtihatları bu tür idari işlemlerin vergilendirmeye

SUNUŞ

P:14

XII

M Vergi Raporu

m

ilişkin yeni kurallar getiremeyeceğini bir kez daha vurgulamaktadır.

Parlamentoların sahip olduğu ilk yetkinin vergilendirme yetkisi olduğu dikkate

alındığında, kuvvetler ayrılığı ilkesinin, en sert biçimde vergilendirme yetkisinin

kullanımında uygulanması gerektiği göz ardı edilmemelidir.

Vergi yasalarında yapılacak değişiklikler söz konusu olduğunda vergi idaresinin

tıpkı diğer önemli kanunların (Türk Ceza Kanunu, Türk Ticaret Kanunu gibi)

yasalaşması öncesinde olduğu gibi mükellef temsilcilerinin, kamu kurumu

niteliğindeki meslek kuruluşlarının, akademisyenlerin oluşturduğu komisyonlarca

da tartışılması büyük önem taşımaktadır. Böylelikle çağdaş demokrasilerin en

önemli unsurlarından olan katılım olgusu gerçekleşebilecektir.

Dünyada ve ülkemizde ekonomik gelişmişliğin temel göstergesinin, çağdaş ve

adaletli bir vergi sistemine sahip olmak olduğunun bilinci ile bu çalışmanın böyle

bir vergi sistemine sahip olmamıza ufak da olsa bir katkı getirebilmesi umuduyla

çalışmayı hazırlayan Prof. Dr. N. Semih ÖZ, Prof. Dr. Cenker GÖKER ve

YMM Saygın KARABACAK’a teşekkür eder, Raporun uygulamacılara, meslek

mensuplarına ve akademisyenlere yararlı olmasını dilerim.

Emre KARTALOĞLU

TÜRMOB Genel Başkanı

P:15

1

TÜRMOB M

m

GİRİŞ

Türkiye Cumhuriyeti’nin vergi yolculuğunda, aşarın kaldırılması, 1950’li yıllarda

Gelir Vergisi Kanunu, Kurumlar Vergisi Kanunu ve Vergi Usul Kanunu gibi

gelişmiş vergi yasalarının uygulamaya girmesi daha sonra 1985 yılında katma

değer vergisinin ve 2002 yılında özel tüketim vergisinin uygulamaya girmesi,

meslek mensupları ve uygulamaları açısından 1989 yılında 3568 sayılı Serbest

Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun yürürlüğe

girmesi ve 1982 yılında idari yargı alanında yapılan reformlar önemli dönemeçler

olarak kabul edilmektedir.

Türkiye’de halen uygulanmakta olan vergi sistemi, 1950 yılında gerçekleştirilen

vergi reformuyla oluşturulmuştur. Ancak o tarihten bu yana vergi yasalarında

yapılan değişiklikler ve Vergi İdaresince yapılan ikincil düzenlemeler, vergi

sisteminin bütünlüğünün bozulmasına ve uygulamalar arasında çelişkili

durumların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Ayrıca, Türkiye ekonomisinin

büyümesi ve yurtdışıyla bağlantılı çalışan yükümlü sayısının artması ile hem

vergi hem muhasebe uygulamaları açısından yeni yasal düzenlemelere ve

uygulamalara olan gereksinimi artırmıştır.

Bu nedenle, Türkiye’nin vergilendirme alanını tarihsel bir perspektif içerisinde

ele alan ve mevcut aksaklıkları tespit ederek, çözümler öneren 2022 yılı Vergi

Raporu hazırlanmıştır.

Rapor üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, vergilendirmenin temel ilkeleri

ve kısa bir tarihsel süreç içerisinde Türkiye’deki vergi sistemi incelenmektedir.

Daha sonra günümüze 2019 yılında yayımlanan bir önceki Vergi Raporumuzdan

bu yana kadar olan dönemde Türkiye’de vergi sisteminde meydana gelen yasal

değişiklikler, Anayasa Mahkemesi kararları da dikkate alınarak verilmektedir.

İkinci Bölümde, Türk vergi sisteminin genel görünümü ve bu yapının OECD

üyesi ülkelerle karşılaştırılmalı olarak analizi, toplam vergi gelirlerinin GSYH

içerisindeki payı ve vergi türü bazında vergi gelirlerinin dağılımı incelenmektedir.

Üçüncü ve son bölümde ise mevcut vergi yapısından ve daha önceki bölümlerde

temel çerçevesi çizilen bilgi ve verilerden hareketle, daha etkin ve adil bir vergi

sistemi için öneriler yer almaktadır.

P:16

2

M Vergi Raporu

m

P:17

BİRİNCİ KISIM

P:18

4

M Vergi Raporu

m

P:19

5

TÜRMOB M

m

I. VERGİLENDİRME YETKİSİ

Vergi, devletin zor alım yoluyla kamu hizmetlerinin finansmanı için yükümlülerden

aldığı paradır. Devletler, kamu hizmetlerinin finansmanına ilave olarak

ayrıca sosyal devlet ilkesi gereği, gelir dağılımının düzenlenmesi, istihdamın

sağlanması gibi amaçlarla da vergi politikalarını şekillendirmektedirler. Bu

noktada vergilendirmenin mali ve mali olmayan amaçlarla gerçekleştirildiği

görülmektedir. Devlet, vergi salarken ülkesinde sahip olduğu egemenliğine

dayanmaktadır. Devlet, vergilendirme yetkisini kullanırken bireyin mülkiyet

hakkına müdahale etmektedir. Bu nedenle bireyin mülkiyet hakkının korunması

ile devletin vergi alması arasında bir ilişki kurulmakta ve bireyin temel ve hak

özgürlükleriyle ilgili uluslararası sözleşmelerde örneğin İnsan Hakları ve Temel

Özgürlükleri Korumaya Dair Avrupa Sözleşmesi1

’nde vergilendirme yetkisi,

mülkiyet hakkının korunmasıyla ilgili bölümde yer almaktadır.

Vergilendirme yetkisine kimin sahip olacağı ile demokrasi mücadelesi arasında

yakın bir ilişki bulunmaktadır. Bu yetki daha önce kral, imparator ya da padişaha

ait mutlak ve sınırsız bir yetki iken daha sonra halkın seçtiği temsilcilerden

oluşan parlamentolara ait olmaya başlamıştır. Vergilendirme yetkisine kimin

sahip olacağına ilişkin mücadelede 1215 yılında İngiltere›de imzalanan Büyük

Özgürlük Fermanı (Magna Carta Libertatum) bir dönüm noktası niteliğindedir.

Her ne kadar bu ferman bir halk hareketine dayanmamış olsa da kuvvetler ayrılığı

ilkesine katkısı nedeniyle bir başlangıç kabul edilmektedir. İngiltere’de 1628

tarihli Haklar Dilekçesi (Petition of Rights) ve 1689 tarihli Haklar Demeci

(Bill of Rights) kralın vergilendirme gücünü sınırlandıran ilk anayasal nitelikte

belgeler olarak kabul edilmektedir.

1789 Fransız Devrimi ile derebeylerin ve kilisenin sahip oldukları vergilendirme

yetkileri ve vergi ayrıcalıkları kaldırılmıştır. Devrimden sonra ilân edilen İnsan

ve Vatandaş Hakları Demecinde, vergilendirmede genellik ve eşitlik ilkeleri ile

vergilerin yasallığı ilkesiyle (m. 13, 14) ilgili hükümler yer almıştır.

1 4 Kasım 1950’de Roma’da imzalanan ve 59. maddesine uygun olarak 3 Eylül 1953 tarihinde

yürürlüğe giren İnsan Hakları ve Temel Özgürlükleri Korumaya Dair Avrupa Sözleşmesi’ni

Türkiye, 20 Mart 1952 tarihinde imzalamış ve. 6366 Sayılı Onay Kanunu 19 Mart 1954 gün ve

8662 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.

P:20

6

M Vergi Raporu

m

ABD’de de bağımsızlığa giden yol, İngiltere’nin uyguladığı vergilere başkaldırıyla

başlamaktadır. Bu tarihsel örneklerin modern devlet öncesi dönemlere ilişkin

olduğunu ve devlet egemenliğinin kuvveler ayrılığı ilkesi çerçevesinde değil,

mutlak iktidarlar tarafından kullanıldığına dikkat edilmelidir. Kuvvetler ayrılığının

vergilendirme alanına yansıması ise temsilsiz vergilendirme olmayacağına ilişkin

ve vergilerin ancak kanunla konulup kaldırılabileceğine ilişkin ve tüm dünyada

kabul edilen evrensel prensiplere dayanmaktadır.

Yürürlükte olan 1982 Anayasası’nın 2’nci maddesinde cumhuriyetin nitelikleri

“Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde,

insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen

temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.” şeklinde

tanımlanmıştır. Dolayısıyla, Türkiye Cumhuriyeti’nin niteliklerinden biri de

sosyal bir hukuk devletidir. Sosyal hukuk devletinin özellikleri, vergilendirmeye

ilişkin anayasal kuralların da belirleyicisi olmaktadır.

Türkiye’de uygulanmakta olan Anayasal sistemde, yasa, yürütme ve yargı

erkleri ayrılmıştır. Bunun sonucunda da vergilendirme yetkisi yasama organı

olan TBMM’ye verilmiştir. Anayasa’nın 73 üncü maddesinde yer alan “Vergi,

resim, harç ve benzeri malî yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya

kaldırılır.” hükmü ile vergilendirmenin temel ilkelerinden biri olan “vergilerin

yasallığı” ilkesi kabul edilmiştir.

Aynı ilke 1961 ve 1924 Anayasalarında da benzer şekilde yer almıştır.

1982 Anayasası’na göre Vergilerin Yasallığı ilkesinin iki istisnası bulunmaktadır.

Bunlardan ilki 73 üncü maddenin 4 üncü fıkrasında yer alan “Vergi, resim, harç

ve benzeri malî yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına

ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik

yapmak yetkisi Cumhurbaşkanına verilebilir.” hükmüdür. Yürütme organına

verilen bu istisnai yetkinin Türk Anayasalarına girişi ise 1961 Anayasası’na

1971 yılında getirilen değişikliklerle olmuştur. 1982 Anayasası’nda da benzer

haliyle yer almıştır. İkinci olarak ise Anayasa’nın 167 inci maddesinin ikinci

fıkrasındaki “Dış ticaretin ülke ekonomisinin yararına olmak üzere düzenlenmesi

amacıyla ithalat, ihracat ve diğer dış ticaret işlemleri üzerine vergi ve benzeri

yükümlülükler dışında ek malî yükümlülükler koymaya ve bunları kaldırmaya

kanunla Cumhurbaşkanına yetki verilebilir.” düzenlemeleri yer almaktadır.

P:21

7

TÜRMOB M

m

Batı demokrasilerinde geleneksel olarak vergilendirme yetkisi yasama

organlarında, dış ticaretin vergilendirilmesine ilişkin yetki ise yürütme organında

bulunur. Dış ticaret alanında gümrük vergileri ve benzeri vergiler dışında ek mali

yükümlülükler getirmek için Cumhurbaşkanına kanunla yetki verilebileceği

düzenlemesinin anlamı bu şekildedir. 2976 sayılı Dış Ticaretin Düzenlenmesi

Hakkında Kanun’un 2 inci maddesi ile Cumhurbaşkanına dış ticaretin, ülke

ekonomisinin yararına düzenlenmesini sağlamak amacıyla ithalat, ihracat ve

diğer dış ticaret işlemleri üzerine vergi ve benzeri yükümlüler dışında ek mali

yükümlülükler konulması ve kaldırılması, bu yükümlülüklere ilişkin esasların

tespit edilmesi ve oluşan fonların kullanılması bakımından karar alabilme yetkisi

verilmiştir2

.

Devlet, vergi alırken ülkesinde sahip olduğu egemenlik gücünü kullanmaktadır.

Devlet, vergilendirme yetkisini kullanırken kişilerin mülkiyet hakkına müdahale

etmektedir. Bu nedenle kişilerin mülkiyet hakkının korunması ile devletin vergi

alması arasında bir ilişki kurulmakta ve temel ve hak özgürlüklerle ilgili uluslararası

sözleşmelerde örneğin İnsan Hakları ve Temel Özgürlükleri Korumaya Dair

Avrupa Sözleşmesi3

’nde vergilendirme yetkisi, mülkiyet hakkının korunmasıyla

ilgili bölümde yer almaktadır.

II. VERGİ HUKUKUNA EGEMEN OLAN HUKUK İLKE VE

KURALLARI

Demokratik rejimin düzgün işleyebilmesi için gerekli koşullardan biri de, kamu

hizmetlerinin yerine getirilebilmesi için düzenli bir vergi sisteminin kurulmasıdır.

Vergi bireyler açısından, demokrasinin bir çeşit bedeli olarak nitelendirilebilir.4

Demokratik yönetimlerde vergi, toplumu oluşturan bireylere yüklenmiş bir

ödevdir. Bu ödevi yerine getirmek zorunda olan bireylere de getirilen vergisel

yükümlülüklerin temel hak ve özgürlüklerle ilgili evrensel kurallarla uyumlu

olması gerekmektedir.

2 2976 sayılı Kanun’un anayasaya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’nde görülen iptal

davasında(Esas 1984/6, Karar 1985/1) Mahkeme, bu kanunu anayasa aykırı görmemiştir.

3 4 Kasım 1950’de Roma’da imzalanan ve 59. maddesine uygun olarak 3 Eylül 1953 tarihinde

yürürlüğe giren İnsan Hakları ve Temel Özgürlükleri Korumaya Dair Avrupa Sözleşmesi’ni

Türkiye, 20 Mart 1952 tarihinde imzalamış ve. 6366 Sayılı Onay Kanunu 19 Mart 1954 gün ve

8662 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.

4 Çağan, Nami, “Demokratik Sosyal Hukuk Devletinde Vergilendirme”, Ankara Üniversitesi

Hukuk Fakültesi Dergisi, Yıl 1980, Cilt 37, Sayı 1-4, s. 130.

P:22

8

M Vergi Raporu

m

Vergi hukukunda da hukukun evrensel kuralları geçerlidir. Bu kurallar;

1) Hukuk devleti ilkesi,

2) Vergilerin yasallığı,

3) Mali (Ödeme) güce göre ödeme ilkesi (Vergide eşitlik İlkesi)

4) Hukuki Güvenlik İlkesi

olarak tanımlanabilir. Bu ilkeler aşağıda açıklanmıştır.

1. Hukuk Devleti İlkesi

1982 Anayasası’nın 2’nci maddesinde Türkiye Cumhuriyeti “...sosyal bir hukuk

devleti…” olarak tanımlanmıştır. Anayasa Mahkemesi kararlarında hukuk

devletinin çerçevesi belirlenmiştir. Anayasa Mahkemesinin 04.02.2010 tarih,

E.2007/98, K.2010/33 sayılı kararında

“…

Anayasa’nın 2’nci maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına

dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri

hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu

geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan,

hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini

bağlı sayan, yargı denetimine açık, Anayasa’nın ve yasaların üstünde yasa

koyucunun da bozamayacağı temel hukuk ilkeleri bulunduğu bilincinde olan

devlettir.

Bilindiği gibi “Hukuk Devleti”, bütün işlem ve eylemleri hukuka uygun, her

alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdürmekle kendini

yükümlü sayan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa’ya

aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, insan haklarına dayanan, hak ve

özgürlükleri koruyup güçlendiren, yargı denetimine açık, yasaların üstünde,

yasa koyucunun da uymak zorunda olduğu Anayasa’nın ve temel hukuk

ilkelerinin bulunduğu bilincinde olan devlettir. Kişilere hukuk güvenliğinin

sağlanması da hukuk devletinin ön koşullarındandır. Nitekim Anayasa’nın 36

ncı maddesinin 1 inci fıkrasında,

P:23

9

TÜRMOB M

m

“Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri

önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma

hakkına sahiptir.” hükmü getirilmiş; “Yargı yolu” başlıklı 125. maddesinin

1. fıkrasında da; “İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu

açıktır...”

ifadelerine yer verilmiştir.

Hukuk devletinin tüm öğelerini içeren bir tanım vermek olanaksız olmakla

birlikte öğretide hukuk devletinin özelikleri olarak yasal idare ilkesi, yasaların

genelliği ilkesi, yasa önünde eşitlik ilkesi, kazanılmış haklara saygı ilkesi, temel

hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı,

yasaların anayasaya uygunluğunun yargısal denetimi, idari eylem ve işlemlerin

yargısal denetimi ve devletin mali sorumluluğu ilkeleri5

öne çıkmaktadır. Hukuk

devletinde vergilendirme yetkisinin yasama ya da yürütme organı tarafından

keyfi olarak kullanılması önlenmeye çalışılmaktadır6

.

2. Vergilerin Yasallığı İlkesi

Vergi, resim harç ve benzeri mali yükümlülüklerin yasa ile konulması, kaldırılması ve değiştirilmesine, vergilerin yasallığı ilkesi denilmektedir. Anayasa’nın

73 üncü maddesinde vergilerin yasallığı ilkesi kabul edilmiştir.

Bu ilke aynı zamanda, vergi hukukunda kıyas yolu ile yorum yapılmasını da engellemektedir. Vergi hukukunda yorum belirli ölçütlerde kendisine yer bulmaktadır. Ancak vergi hukukunda yorumun sınırını kıyas oluşturmaktadır. Vergilerin

yasallığı ilkesi, bir yandan vergilerin genel objektif düzenleyici işlemlerle konulmasını, öte yandan da bireysel, sübjektif nitelikteki vergi tarh ve tahsil işlemlerinin vergi yasalarına uygun ve doğru olarak yapılmasını içermektedir7

.

Vergilerin yasallığı ilkesi ile yasal idare ilkesi birbiri ile örtüşmektedir. Vergisel

nitelikteki idari eylem ve işlemlerin de hukuka uygun olması gerekmektedir. Bu

kapsamda idarenin eylem ve işlemlerinin de yasaya dayanması ve hukuk ilkelerine ve normlar hiyerarşisine aykırı olmamasını gerektirmektedir. Ayrıca, idari

işlemler, yasalara uygun olup olmadıkları açısından yargı denetimine tabi olmalıdırlar.

5 Mualla Öncel, Ahmet Kumrulu, Nami Çağan; Vergi Hukuku, Turhan Kitabevi, (Ankara,

2018), s.39.

6 Öncel-Kumrulu-Çağan, a.g.e. s.39.

7 Öncel-Kumrulu-Çağan, a.g.e. s. 40

P:24

10

M Vergi Raporu

m

3. Mali Güce Göre Ödeme İlkesi (Vergide Eşitlik İlkesi)

Anayasası’nın 73 üncü maddesinde vergi ödevi, herkes, kamu giderlerini

karşılamak üzere, malî gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür şeklinde

tanımlanmıştır. Dolayısıyla, vergi, kamu giderlerini karşılamak amacıyla

ödenmektedir. Ancak, sosyal hukuk devletinde verginin, sadece kamu giderlerini

karşılama gibi bir fonksiyonu bulunmamaktadır. Daha önce belirtildiği gibi

verginin, sosyal adaletin sağlanması, toplumsal refahın gerçekleştirilmesi ve gelir

dağılımında adaletin sağlanması açısından ekonomik ve sosyal fonksiyonları

da bulunmaktadır. Mali olmayan amaçlarla gerçekleştirilen vergilendirme

faaliyetinde devletin toplum üzerindeki geliştirici rolü ön plana çıkmaktadır.

Ancak mali olmayan amaçlar bireylerin özgür iradeleri ile seçim yapmalarına

engel olacak bir noktaya getirilmesi hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmamaktadır.

Diğer taraftan, 1982 Anayasa’sında “mali güç” tanımlanmamıştır. Mali güç

tanımı, öğreti ve Anayasa Mahkemesi kararları ile şekillenmektedir. Ayrıca,

siyasal iktidarın ideolojisi de, mali güç tanımında belirleyici olabilmektedir.

Örneğin, Anayasa Mahkemesi 1.4.2010 tarihli E.2008/110, K.2010/55 sayılı

kararında, mali güç ilkesini aşağıdaki gibi tanımlamıştır.8

“Verginin malî güce göre alınması ve genelliği ilkeleriyle vergilendirmede

eşitlik ve adaletin gerçekleştirilmesi amaçlanmıştır. Ekonomi ve vergi hukuku

alanında malî güce ilişkin göstergelerin gelir, sermaye ve harcamalar olduğu kabul edilmektedir. Malî güç, ödeme gücünün kaynağı, dayanağı, nedeni

ve varlık koşuludur. Yasa koyucunun vergilendirmede, kişilerin sahip olduğu

ekonomik değer ile malî güçlerini göz önünde bulundurması gerekir. Vergide genellik ilkesi, herhangi bir ayırım yapılmaksızın malî gücü olan herkesin

vergi yüküne katılmasını ve vergi ödemesini ifade eder. Malî güce göre vergilendirme, verginin, yükümlülerin ekonomik ve kişisel durumlarına göre alınmasıdır. Bu ilke, aynı zamanda vergide eşitlik ilkesinin uygulama aracı olup,

malî gücü fazla olanın malî gücü az olana göre daha fazla vergi ödemesini

gerektirir. Vergide eşitlik ilkesi ise malî gücü aynı olanlardan aynı, farklı olanlardan ise farklı oranda vergi alınması esasına dayanır. Diğer bir anlatımla,

yükümlülerin genel vergi yüküne kendi ödeme güçlerine göre katılmalarını

ifade eder.”

8 R.G. Tarih-Sayı : 21.06.2010-27619

P:25

11

TÜRMOB M

m

Anayasa’nın 73 üncü maddesinde verginin mali güce göre ödeneceğine ilave

olarak vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımının da maliye politikasının

sosyal amacı olduğu ayrıca hüküm altına alınmıştır.

Maliye politikasının sosyal amacı ve mali güç kavramları birlikte

değerlendirildiğinde gelir-servet-harcamalar şeklinde farklılaşan vergi tabanının

birbirinden farklı ölçütlere ihtiyaç duyduğu açıktır. Mali gücün hangi unsura

yönelik olarak sistemleştirildiği vergi sisteminin özelliğini de ortaya koymaktadır

ki dolaylı ve doğrudan vergilendirme arasında bulunması gereken denge söz

konusu olduğunda mali gücün ölçütlerinin netleştirilmesi gerekliliktir. Diğer

taraftan mali güç ölçütünün ekonomik ve sosyal açıdan tüm vergi yasaları

açısından uygulanmasının mümkün olmadığı da ileri sürülebilir. Bu durum,

özellikle dolaysız vergilerde ortaya çıkmaktadır. Çünkü mal ve hizmetlerden

alınan vergiler, bireylerin gelirlerinden bağımsız olarak belirlenmektedir. Bireyler

ne kadar gelir elde ederlerse etsinler, aynı mal ve hizmeti alırken aynı oran ve/

veya tutarda vergiyi ödemektedirler.

Mali güç ölçütüne farklı bir bakış açısı, vergi afları yönünden değerlendirilmektedir.

Vergi af yasaları, mali güç ölçütünü ortadan kaldırmaktadır. Özellikle aynı geliri

elde eden iki bireyden birisinin tahakkuk eden vergi ve cezasının kısmen de olsa

mali afla ortadan kaldırılması, zamanında vergisini tam olarak ödeyen yükümü

ile ödemeyen yükümlü arasında eşitsizlik yaratmaktadır. Bu niteliği itibariyle

mali aflar, vergi yasaları açısından eşitlik ilkesini de zedelemektedir. Toplumun

vergiye uyumunu engellemekte, vergi ödememenin haklı bir gerekçesi olduğu

yanlış izlenimini yaratmaktadır. Tüm gelişmiş toplumlarda mükellefler; vergi

ile vatandaşlık arasında bağ kurarak, kamu harcamalarının finansmanı için

vergi verdiğinin bilincine ulaşmışlardır. Oysa vergi afları ülkemizde bu bilincin

oluşmasındaki en önemli engellerden birini teşkil etmektedir. Ayrıca vergi

afları vergi ceza hukukundaki caydırıcılık özelliğini de ortadan kaldırmaktadır.

Tam ve zamanında vergi ödememesi durumunda herhangi bir yaptırımla

karşılaşmayacağını bilen bir mükellefin vergi ödemesini beklemek iyimserlikten

öteye geçemeyecektir.

4. Hukuki Güvenlik İlkesi

Usulüne uygun olarak yürürlüğe giren yasaların geçmişe ve kesin nitelik kazanmış

hukuksal durumlara etkili olmaması hukukun genel ilkelerindendir.

P:26

12

M Vergi Raporu

m

Hukuki güvenlik ilkesi, vergi yasalarının geçmişte meydana gelen olaylara uygulanmamasını gerektirir. Kişiler gelecek dönemlere ilişkin planlarını yürürlükteki

vergi yasalarına göre yaparlar. Sonradan çıkartılan yasalarla geçmiş dönemler

için vergi yükünün artırılması, yükümlülerin devlete ve hukuk düzenine olan

güvenlerini sarsar, ekonomik ve ticari hayatta bulunması gereken belirlilik ve

istikrar bozulur9

.

“Kanunların geriye yürümezliği ilkesi, bir hukuki eylem ya da davranışın,

bir hukuki ilişkinin vuku bulduğu ya da meydana geldiği dönemdeki kanun

hükümlerine tabi kalmakta devam edeceğini ifade eder. Sonradan çıkan yasa,

kural olarak yürürlüğünden önceki olaylara ve ilişkilere uygulanmaz. Vergi

kanunları, kamu hukukuna ilişkin yükümlülükler getirdiğinden, bu kanunların

özellikle mali yükümü artırıcı nitelikteki hükümlerinin, geçmişe yürütülmemesi hukuki güvenlik ilkesi yönünden önem taşır. Anayasanın 73 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında ifadesini bulan vergilerin kanuniliği ilkesi de, hukuki

güvenliği sağlama amacına matuftur ve vergiyi doğuran olayın vukuu döneminde yürürlükte olmayan bir kanuna dayanılarak vergi yükünün artırılmasına imkân vermez.”10

Anayasa Mahkemesi de bu ilkeyi aşağıdaki şekilde tanımlamaktadır.

11

“Hukuk devletinin sağlamakla yükümlü olduğu hukuk güvenliği, kural olarak yasaların geriye yürümemesini gerekli kılar. Yasaların geriye yürümezliği

ilkesi uyarınca yasalar, kamu yararı ve kamu düzeninin gerektirdiği kazanılmış hakların korunması, malî haklarda iyileştirme gibi kimi ayrıksı durumlar

dışında ilke olarak yürürlük tarihlerinden sonraki olay, işlem ve eylemlere

uygulanmak üzere çıkarılırlar.”

Hukuki güvenlik ilkesinin bir diğer sonucu da “belirlilik ilkesi”dir. Devletin vergilendirme yetkisinin sınırı, aynı zamanda bireylerin hak ve özgürlüklerinin de

sınırını oluşturmaktadır. Bu yetkinin keyfi olacak biçimde kullanılmasının önlenmesinin, hukuk devleti olmanın gerekleri ile çok yakın bağlantısı bulunmaktadır.

9 Öncel-Kumrulu-Çağan, a.g.e., s. 47.

10 Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı, E.1988/5, K.1989/3, T.03.07.1989.

11 Anayasa Mahkemesi Kararı 24.3.2010 tarih, E.2007/77, K.2010/50.

P:27

13

TÜRMOB M

m

III. CUMHURİYET DÖNEMİNDE TÜRK VERGİ SİSTEMİ

TBMM’nin çıkartmış olduğu ilk kanun, bir vergi kanunudur. 24.4.1920 tarihli

Ağnam Resmi Kanunu ile “Ağnam resminin sabıkı misillû dört misli olarak istifasına karar verildi.” TBMM’nin kabul ettiği ilk kanunun bir vergi kanunu olmasının simgesel anlamı, devletin yasama gücünün Türkiye Büyük Millet Meclisine geçtiğinin yasa ile uygulamaya konmasıydı12. Bu aynı zamanda vergi koyma

yetkisinin de Ankara’da yeni kurulan TBMM’ye ait olduğu anlamına geliyordu.

Cumhuriyet tarihinin vergi uygulamaları başlangıçta, Osmanlı Devleti’nde

uygulanan yasaların yeni Cumhuriyet döneminde de uygulamaya devam edilmesi

yönünde olmuştur. Cumhuriyetin kurulmasından sonra 1925 yılında 17/2/1925

tarihinde 552 sayılı Kanun ile aşar kaldırılmış, 1926’da Temettü Vergisi

uygulanmaya başlamıştır.

755 sayılı Kazanç Vergisi Kanunu13, 1926 yılından 1934 yılına kadar yürürlükte

kalmıştır. Bu verginin en önemli özelliği, geniş ölçüde beyanname usulünden

yararlanarak gelirin gerçek tutarını vergilendirmeye gayret etmesidir14.

755 sayılı Kanun 1934 yılında, 2395 sayılı Kazanç Vergisi Kanunu15 ile

yürürlükten kaldırılmıştır. Kazanç Vergisi Kanunu, hem gerçek kişi hem de tüzel

kişi gelirlerine uygulanmaktadır.16

Bu dönemdeki vergi uygulamalarında, II. Dünya Savaşı koşullarının izleri de

bulunmaktadır. Bu dönemde biri 1942’de 4305 sayılı Kanunla Varlık Vergisi17

diğeri 1943 yılında Toprak Mahsulleri Vergisi olmak üzere iki olağanüstü vergi

uygulanmıştır.

12 Bulutoğlu, Kenan (2004), Türk Vergi Sistemi, İstanbul, 8. Baskı, s.11.

13 Bkz.14/3/1926 tarih ve 321 sayılı RG. (Birinci ve ikinci dönem kazanç vergisi ile yasa metinleri ve değişiklikleri ve Ağnam Resmi Hakkında Kanun, Maliye Bakanlığı Baş Hukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü, Hukuk Bilişim Sisteminden edinilmiştir. Bkz. www.

bahum.gov.tr )

14 Neumark, F., Gelir Vergisi, İstanbul, İsmail Akgün Matbaası, 1946, s.103.

15 25/3/1934 tarih ve 2662 sayılı RG.

16 Öz, N. Semih (2006), Gelir Vergisinde Vergiyi Doğuran Olay Elde Etme, Ankara, Maliye

ve Hukuk Yayınları, s. 13-15.

17 12/11/1942 tarih ve 4305 sayılı Varlık Vergisi Hakkında Kanun için bkz. 12/11/1942 tarih ve

5255 sayılı RG.

P:28

14

M Vergi Raporu

m

Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli vergi reformlarından biri 1949 ve 1950

yıllarında gerçekleştirilmiştir. Bu dönemde Alman vergi sistemi esas alınarak Gelir ve Kurumlar Vergisi Yasaları ile Vergi Usul Kanunu kabul edilmiştir. Ayrıca,

1953’de Tahsil-i Emval Kanunu yerine 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil

Usulü Hakkında Kanun çıkarılmıştır

Bu reformla hedeflenen Latin ülkelerine özgü sedüler gelir vergisi yerine Anglo- Sakson ve Cermen ülkelerinin gelir ve kurumlar vergisi sistemini Türkiye’de

uygulamaktı18.

Bu dönemde Esnaf Vergisi adı altında ayrı bir vergi daha yürürlüğe girmiş ve

ancak bu vergi 1955 yılında lağvedilmiştir. Buna karşılık gelir vergisi esnaf muaflığının ölçüleri biraz daha daraltılarak küçük esnafa doğru kaydırılmış, fakat

bir yıl sonra baskı gruplarının çalışmaları neticesinde bu çabadan da geri adım

atılmıştır19.

1960’lı yıllarda ise Planlı kalkınma dönemine geçilen bu süreçte “Vergi Reformu

Komisyonu” kurulmuş ve Komisyon’un tavsiyeleri doğrultusunda tasarrufları ve

yatırımları vergi hükümleri yoluyla teşvik etmek amacıyla yatırım indirimi ve

hızlandırılmış amortisman gibi vergi teşvikleri sistemimize girmiştir20. Bu dönemde planlı kalkınmanın gerektirdiği kamu giderleri ise taşıtlar vergisi, işletme

vergisi, gayrimenkul kıymet artışı vergisi gibi yeni vergilerle karşılanmıştır21.

1980 sonrası dönemde ise yapılan en önemli değişikler ise 1.1.1985’den sonra

yürürlüğe giren Katma Değer Vergisi Kanunu ile 16.2.2002’de yürürlüğe giren

Özel Tüketim Vergisi Kanunu’dur. Bunun yanı sıra 3/6/1949 tarihli ve 5422 sayılı

Kurumlar Vergisi Kanunu ile ek ve değişiklikleri yürürlükten kaldıran 13/06/2006

tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu kabul edilmiştir. Bu tarihten sonra

2013 ve 2016 yıllarında Gelir Vergisi Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanunu’nu

tek bir kanun çatısı altında birleştirmeyi amaçlayan Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı

iki kez TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmüş ancak bu tasarı yasalaş(a)mamıştır.

18 Bulutoğlu, Kenan (1971), Türk Vergi Sistemi , İstanbul, Fakülteler Matbaası, s. 30

19 Bulutoğlu, a.g.e., s.30

20 Bulutoğlu, a.g.e., s.12

21 Bulutoğlu, ag.e., s.12

P:29

15

TÜRMOB M

m

IV. GELİR İDARESİNİN YAPISI

1923 yılında Maliye Bakanlığı kurulmakla birlikte, “Maliye Vekaleti Teşkilatı ve

Vazifeleri Hakkında Kanun” 29.5.1936 tarihinde kabul edilmiş ve 5.6.1936 tarih

ve 3322 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 2996 sayılı Kanun’da belirtilen

Varidat Umum Müdürlüğü’nün görevleri 10’uncu maddede şu şekilde belirtilmiştir: “Varidat Umum Müdürlüğü; devletin varidat bütçesini ve esbabı mucibesini

hazırlamak, varidat kanunlarının tatbikatını idare ve vilayetler varidat teşkilatının

faaliyetini tanzim eylemek, vilayetlere mevdu Bina ve Arazi Vergileri’ nin tarh,

tahakkuk, tahrir ve tadil işlerine ait kanun ve nizamnameleri ve bunlara müteallik

tadilleri ihzar etmek ve tatbikattaki ihtilaf ve tereddütler üzerine vaki olacak suallere cevap vermek ve bu işlere ait kanuni icapların zamanında yapılmaları için

lazım gelen tedbirleri almak, varidata tesiri olan bütün kanun projelerini tetkik

ve mütalaa beyan etmek, kanunlarına göre Maliye Vekâleti’nin mezuniyetiyle

terkinleri icabeden vergilerin terkinlerine ait muameleleri yapmak, Mali Tetkik

Heyeti’nce gösterilecek lüzum dairesinde varidat istatistikleri için lüzumlu malumatı toplamak, mahalli idarelerin varidat işlerinin devlet varidat ile alaka ve

ahengini temin etmek, bu Umum Müdürlüğü’nün vazifesidir.” 22

2996 sayılı Kanun’da 14.8.1942 tarih ve 5184 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 10.8.1942 tarih ve 4286 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikle Varidat Umum

Müdürlüğü kaldırılmış ve Vasıtasız Vergiler ile Vasıtalı Vergiler Umum Müdürlükleri kurulmuştur.

4286 sayılı Kanun’un 7’nci maddesiyle değiştirilen 2996 sayılı Kanun’un 10’uncu

maddesine göre Vasıtasız ve Vasıtalı Vergiler Umum Müdürlükleri’nin görevleri

şu şekilde belirlenmiştir: “Vasıtasız vergi kanunlarının tatbikatını idare, vilayetler

varidat teşkilatının vasıtasız vergilerin tarh ve tahakkukatı üzerindeki faaliyetini tanzim, vasıtasız vergilere ait kanun ve nizamnameleri ve bunlara müteallik

tadilleri ihzar eylemek ve tatbikattaki ihtilaf ve tereddütler üzerine vaki olacak

suallere cevap vermek ve bu işlere ait kanuni icapların vaktinde yapılmaları için

lazım gelen tedbirleri almak, vasıtasız vergilere tesiri olan bütün kanun projelerini tetkik ve mütalaa beyan etmek, vasıtasız vergilere ait istatistikler için lüzumlu

malumatı toplamak, mahalli idareler vergi sisteminin devlet vasıtasız vergileriyle

olan alaka ve ahengini temin etmek Vasıtasız Vergiler Umum Müdürlüğü’nün

22 http://gib.gov.tr/index.php?id=103 [Erişim:17.07.2022]

P:30

16

M Vergi Raporu

m

vazifesidir. Yukarıda sayılan işlerden vasıtalı vergilere taalluk edenleriyle vilayet hususi idarelerinin murakabesi, Maliye Vekâleti’ne ait vergilere müteallik

muameleler de Vasıtalı Vergiler Umum Müdürlüğü tarafından ifa olunur. Devlet varidat bütçesi, Vasıtasız ve Vasıtalı Vergiler Umum Müdürlükleri tarafından

müştereken hazırlanır. Merkez kadrosundaki memurların iki Umum Müdürlük

arasında tefriki Maliye Vekâleti’nce yapılır. Vilayetler varidat teşkilatına dahil

memurlardan tayinleri vekâlete ait olanların tayin, terfi, nakil, tahvil ve tecziyelerine ait teklifler Vasıtasız Umum Müdürlüğü tarafından yapılır. Ancak, vasıtalı

vergiler için ayrı teşkilat kurulmuş olan vilayetlerde bu teşkilata dahil memurlar

hakkında bu işler Vasıtalı Vergiler Umum Müdürlüğü’nce ifa edilir.23”

7.6.1946 tarih ve 6327 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan 29.5.1946 tarih ve

4910 sayılı Kanun’un getirmiş olduğu en önemli değişiklik Vasıtasız Vergiler ve

Vasıtalı Vergiler Umum Müdürlükleri’nin kaldırılıp Gelirler Genel Müdürlüğünün kurulmuş olmasıdır24.

Daha sonra 2005 yılında çıkarılan 5345 sayılı Gelir İdaresi Başkanlığının Teşkilat

Ve Görevleri Hakkında Kanun ile bu kez Gelirler Genel Müdürlüğü kaldırılarak,

Maliye Bakanlığı merkez teşkilatında Maliye Bakanlığı’na bağlı olarak Gelir

İdaresi Başkanlığı kurulmuştur. 2005 yılında yapılan bu değişiklikler, Gelir İdaresi’nin hem merkez hem de taşra teşkilatının örgütlenme yapısı yeniden düzenlenmiştir.

5345 sayılı Yasal düzenleme ile Gelir İdaresi Başkanlığı’na verilen görevler

arasında politika belirleme görevi bulunmadığından bu defa, 1.02.2006 tarihli

ve 5452 sayılı Kanun ile 13.12.1983 tarihli ve 178 sayılı Maliye Bakanlığının

Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen 12/A

maddesi ile “Gelir Politikaları Genel Müdürlüğü” kurulmuştur. Adı geçen Genel

Müdürlük, daha sonra 1 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Gelir Düzenlemeleri

Genel Müdürlüğüne dönüştürülmüş, ancak 7/8/2019 tarihinde 43 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile tamamen lağvedilmiştir.

5345 sayılı Yasanın 23 üncü maddesinde doğrudan merkeze bağlı vergi dairesi

başkanlıkları ile vergi dairesi başkanlığı kurulmayan yerlerde bu Yasanın 24 ve

25 inci maddelerindeki görev ve yetkileri haiz vergi dairesi müdürlüklerinden

oluşacağı, vergi dairesi başkanlıklarının kuruluş yerleri ve sayıları ile bunlara

23 http://gib.gov.tr/index.php?id=103 [Erişim:17.07.2019]

24 http://gib.gov.tr/index.php?id=103 [Erişim:17.07.2019]

P:31

17

TÜRMOB M

m

ilişkin değişikliklerin Bakanlar Kurulunca belirleneceği hüküm altına alınmıştır.

Bu yetkiye istinaden 3 Haziran 2005 tarih ve 2005/9064 sayılı Bakanlar Kurulu

Kararı25 ile bulunduğu ilin adı ile 29 ilde Vergi Dairesi Başkanlığı kurulmuştur.

Daha sonra, 5345 sayılı Yasaya uygun olarak sadece İstanbul ilinde 2006/10788

sayılı Bakanlar Kurulu Kararı26 ile de Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı kurulmuştur. Bunun dışında, kalan 52 ilde ise eskiden olduğu gibi Defterdarlıklar gelir idaresinin taşra teşkilatı olarak görev yapmaktadır. Vergi Dairesi

Başkanlığı kurulan illerin ortak özellikleri tüm Türkiye’de verginin önemli bir

kısmının toplanıyor olmasıdır. Bu şekildeki uygulamanın gerekçesi ise, vergi gelirlerinin önemli bir kısmının toplandığı illerde başkanlık şeklinde örgütlenmenin

tercih edilmesi olup bir nevi vergi toplama maliyeti dikkate alınarak örgüt yapısının oluşturulduğu görülmektedir. Ancak bu uygulamada farklı idari uygulamalara neden olabilmektedir. Örneğin 2017/1 sayılı Uygulama İç Genelgesinde GİB,

VUK 120’nci madde kapsamında reddiyatla ilgili olarak “Vergi dairesi başkanları/defterdarlar tarafindan uygun görülmesi halinde muhasebe işlem fişleri; grup

müdürleri/defterdar yardımcıları tarafından imzalanabilecektir.” ifadelerine yer

vermiştir. Görüleceği üzere aynı belgenin imza prosedürü Defterdarlık ve Gelir

İdaresi Başkanlıklarında farklı olmaktadır.

5345 sayılı Yasa ile oluşturulan Gelir İdaresi Başkanlığının idari yapısı, daha sonra çeşitli yasalarla birçok kez değiştirilmiştir. Bu değişikliklerin bir gerekçesi de,

oluşturulan yeni yönetim yapısıyla kamu hizmetinin görülmesinde karşılaşılan

güçlükler olup, söz konusu Yasa’nın hizmet gerekleri dikkate alınmadan hazırlanmış olması, bu değişiklik gereksinimlerini ortaya çıkarmıştır.

Diğer taraftan Türkiye’de yürütme organının görev ve yetkilerinde gerçekleşen

Anayasa değişiklikleri sonrasında 15.07.2018 tarih ve 30479 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4 No’lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Gelir İdaresi

Başkanlığı’nın teşkilat yapısı, görev ve yetkileri kararnamenin 134 ile 157 sayılı

maddeleri arasında ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir.

25 06.07.2005 Tarih ve 25867 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır

26 05.08.2006 Tarih ve 26250 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

P:32

18

M Vergi Raporu

m

V. TÜRMOB’UN KURULMASI VE İŞLEVLERİ

Ülkemizde muhasebecilik mesleğine olan gereksinim 1930’larda başlayan ekonomik gelişmelerle birlikte başlamıştır. Bu dönemde başlayan devletçilik politikası ile birlikte KİT’lerin kurulmaya başlanılması, kurumsal muhasebenin de ilk

evrelerini oluşturmuştur. Yaşanan bu gelişmelere paralel olarak vergi yasalarında

yapılan değişikliklerle tarh yöntemi olarak beyan esasına geçilmesi de muhasebecilik mesleğine olan gereksinimi arttırmıştır.

1942 yılında “Eksper Muhasipler ve İşletme Organizatörleri Derneği”nin kurulması, ülkemizde muhasebe mesleğinin tarihi gelişmesi içinde önemli bir kilometre taşı olmuştur27. Bunun dışında kurulan derneklerin amacı, muhasebecilik

mesleğinin belirli bir yasal statüye kavuşturulması olmuştur. Yapılan bu mücadeleler sonucuna 1989 yılında 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve

Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu çıkarılmıştır. Yasa ile de Türk Vergi sisteminin

önemli ve temel taşlarından biri sayılan TÜRMOB, 1989 yılında kurulmuştur. Bu

tarihten sonra geçen 30 yılda mesleğin yasal zemini ve örgütlenme süreci gerçekleştirilmiş ve 1 Eylül 2019 tarihi itibariyle 4.783 YMM ve 109.002 SM/SMMM

olmak üzere toplam 113.785 olan meslek mensubu sayısı 1 Eylül 2022 tarihi

itibariyle 119.348 SM/SMMM ve 4.913 YMM olmak üzere toplam 124.261’e

ulaşmıştır.

TÜRMOB’a 3568 sayılı Yasa ile verilen görevler aşağıdaki gibidir (md.29).

a) Mesleğin geliştirilmesi ile ilgili çalışmalar yapmak.

b) Meslek mensuplarının menfaatlerini, mesleki ahlak, düzen ve geleneklerini

korumak.

c) Odaları ilgilendiren konularda yetkili mercilere görüş bildirmek.

d) Odalar arasında çıkacak mesleki anlaşmazlıkları kesin olarak çözümlemek, uyulması zorunlu meslek kurallarını belirlemek.

e) Bu kanuna göre çıkarılacak yönetmelikleri hazırlamak.

f) Milli ve milletlerarası mesleki kuruluşlara üye olmak, milletlerarası mesleki toplantılara katılmak.

27 http://www.tmud.org.tr/Icerik.aspx?KatID=1&YaziID=11 [Erişim:05.08.2021]

P:33

19

TÜRMOB M

m

g) Maliye Bakanlığınca verilecek görevleri yerine getirmek.

h) Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak ve mesleki konularda resmi makamlarca istenen bilgi ve görüşleri vermek.

3568 sayılı Yasa kapsamında kurulan TÜRMOB, sivil toplum örgütü olarak

demokraside yerini almış ve kendisine yüklenen işlevleri başarı ile yerine

getirmiş ve yerine getirmeye de devam etmektedir. Sağlam temellerle kurulan

TÜRMOB’un, meslek içi denetimin ve yaptırımların uygulanabilmesi açısından

Türkiye’de en etkin örgütlerden biri olduğu da görülmektedir.

3568 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra Yasanın tanıdığı yetki içerisinde, çeşitli Yönetmelikler çıkarılmıştır. Bir önceki Vergi Raporumuzdan bu yana

23.06.2018 tarihli 30457 sayılı Resmi Gazete’de Türkiye Serbest Muhasebeci

Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odları Birliği Sürekli Mesleki

Geliştirme Eğitimi Yönetmeliği yayımlanmıştır. Yönetmelikle meslek mensuplarının sürekli mesleki geliştirme eğitimlerine ilişkin düzenleme yapılmıştır.

Yönetmeliğin amacı şu şekilde ifade edilmektedir: “Serbest Muhasebeci Mali

Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin, yaşam boyu öğrenme sürecini benimsemelerini, uzmanlık alanları, üst unvanlar ve yeni iş alanları için hazırlanmalarını, uygulama, mevzuat ve yöntem bilgilerinde yeterli ve yetkin olmalarını,

müşterilerine ve diğer paydaşlara yüksek kaliteli hizmet sunmaları için mesleki

yetkinliklerini artırmalarını ve geliştirmelerini sağlamak; sürekli mesleki gelişim

fırsat ve kaynaklarına erişimlerini kolaylaştırmak; kamu çıkarının korunması ve

kamu güveninin sağlanması için mesleki yeterliklerini geliştirmek ve korumak;

mesleki standartlar ile etik kurallara uyumunu tesis ve teşvik etmek üzere gerçekleştirilecek katılımı zorunlu eğitim faaliyetlerini, bu faaliyetlerin gerçekleştirilme

yöntemlerini, zorunlu eğitim faaliyetlerine katılmama halinde uygulanacak yaptırımları belirlemektir.”

VI. KAMU GÖZETİMİ, MUHASEBE VE DENETİM STANDARTLARI

KURUMUNUN KURULMASI VE BAĞIMSIZ DENETİM

1942 yılında kurulmuş olan Türkiye Muhasebe Uzmanları Derneği (TMUD) muhasebe dilindeki farklılıkları giderebilmek amacıyla çalışmalar yapmıştır. 1963

yılında kabul edilen KİT kanunu uyarınca Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) bünyesinde kurulan İktisadi Devlet Teşekküllerini Yeniden Düzenleme Komisyonu

tarafından 1968 yılında “Tekdüzen Muhasebe Sistemi” oluşturmak amacıyla ça-

P:34

20

M Vergi Raporu

m

lışmalar yapılmış, hazırlanan Raporlar 1970 yılında Resmi Gazete’de yayımlanmış ve KİT’ler için uygulanması zorunlu olmuştur. 1976 yılı sonrasında, TMUD

bünyesinde “Muhasebe Prensipleri Komitesi” kurulmuş, ancak komite bir kaç

toplantı yapmasına rağmen, mesleğin ve ülkenin içinde bulunduğu koşullar nedeniyle muhasebe prensiplerini ve standartlarını saptayamamıştır

1987 yılında Türk Standartlar Enstitüsü (TSE) bünyesinde “Türk Standartları

Enstitüsü Muhasebe Standartları Daimi Komitesi” kurulmuş ve muhasebe

standardı oluşturulması konusunda çalışmalar yapmıştır. Komite, daha sonra

TÜRMOB tarafından TMUDESK (Türkiye Muhasebe ve Denetim Standartları

Kurulu) 09.02.1994 tarihinde kurulduktan sonra TSE çalışmalarını sona

erdirmiştir. TMUDESK, 2001 yılına kadar 19 adet standart taslağının “Türkiye

Muhasebe Standardı” olarak kabulüne oy birliği ile karar vermiştir. TMUDESK’in

hazırladığı ulusal muhasebe standartları, uluslararası muhasebe standartlarına

paraleldir.

Diğer taraftan “Tek Düzen Muhasebe Sistemi” Maliye Bakanlığı tarafından Muhasebe Sistemi Uygulama Tebliği” şeklinde 1.1.1994’den sonra zorunlu olmak

üzere yayımlanmıştır. 15.12.1999 tarihinde 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’na eklenen ek birinci madde ile “Ulusal Muhasebe Standartlarını saptamak ve

yayınlamak üzere Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu (TMSK) kurulmuştur28.

TMSK 07.03.2002 tarihinde fiilen faaliyete geçmiştir. TMSK, ulusal muhasebe

28 Ek Madde 1 – (Ek: 15/12/1999 – 4487/27 md.)

Denetlenmiş finansal tabloların sunumunda;finansal tabloların ihtiyaca uygun, gerçek, güvenilir, dengeli, karşılaştırılabilir ve anlaşılabilir nitelikte olmaları için ulusal muhasebe ilkelerinin gelişmesi ve benimsenmesini sağlayacak ve kamu yararı için uygulanacak ulusal muhasebe standartlarını saptamak ve yayınlamak üzere, kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve mali

özerkliğe sahip Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu kurulmuştur. Kurul, Başbakanlığın

ilgili kuruluşudur.

Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu; Maliye Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Yüksek Öğretim Kurulu, Hazine Müsteşarlığı, Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık Denetleme

ve Düzenleme Kurulu ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nden birer, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği’nden bir yeminli mali

müşavir ve bir serbest muhasebeci mali müşavir olmak üzere 9 üyeden oluşur. Üyelerin görev

süresi 3 yıldır. Süresi dolmadan ayrılan üyenin yerine ilgili kurum yeni üye seçer.

Türkiye Muhasebe Standartları Kurulunun üyelerinin iktisat, maliye, siyasal bilgiler, işletme,

iktisadi ve idari bilimler ve benzeri dallarda en az dört yıllık lisans düzeyinde öğrenim yapmış

olmaları, başka bir yüksek öğrenim kurumunda lisans düzeyinde öğrenim yapmış olanların

ise belirtilen dallarda lisans üstü eğitim yapmış olmaları ve bu alanlarda en az 12 yıl deneyim sahibi olmaları şarttır. Kurul kendi üyeleri arasından Başkan ve başkan yardımcısı seçer.

Kurul üyelerine, Yüksek Planlama Kurulu tarafından Kamu İktisadi Teşebbüslerinin yönetim

kurulu üyelerine ödenen miktarda huzur hakkı ödenir.

P:35

21

TÜRMOB M

m

standartlarını UFRS (IFRS)’ye uygun şekilde oluşturmuştur. TMSK tarafından

yayınlanan Türkiye Muhasebe Standartları, UFRS’lere tam uyumlu olarak; İngilizce metinden yapılan çevirilere dayanmaktadır. Türkiye Muhasebe Standartları,

TMSK tarafından Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK); kendisine tabi şirketler için 15.11.2003’de

yayımladığı ve 1.1.2005’ten itibaren uygulanan 25 sayılı Tebliği ile IFRS/

IAS’lerin 2003 versiyonuna uyumlu standartlar uygulanmasını düzenlemiştir.

Öte yandan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK), 2000

yılından itibaren Bankacılık Sektöründe uygulanmak üzere, IFRS’ye uyumlu,

ancak bankacılığın uluslararası kurallarını düzenleyen Basel Kurallarına uyum

ve Türkiye’de saydam ve güçlü bankacılık sistemi oluşturabilmek için gerekli

bazı düzenlemelerle bazı standartlar yayımlamıştır. BDDK, daha sonra 2006

yılında yayınladığı yönetmelik ile TMSK tarafından yayımlanan Uluslararası

Finansal Raporlama ve Muhasebe Standartlarına uyumlu TMS’leri esas alacağını

belirterek daha önce yayınladığı düzenlemeleri yürürlükten kaldırmıştır29.

3 Mayıs 2011 tarih ve 27923 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6.4.2011 tarihli

ve 6223 sayılı “Kamu Hizmetlerinin Düzenli, Etkin Ve Verimli Bir Şekilde

Yürütülmesini Sağlamak Üzere Kamu Kurum Ve Kuruluşlarının Teşkilat,

Görev Ve Yetkileri ile Kamu Görevlilerine İlişkin Konularda Yetki Kanunu”na

dayanılarak 26.9.2011 tarihli ve 660 sayılı “Kamu Gözetimi, Muhasebe Ve

Denetim Standartları Kurumunun Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun

Hükmünde Kararname”, 2 Kasım 2011 tarihli ve 28103 sayılı Resmi Gazete’de

yayımlanmıştır. Yayımı tarihinde yürürlüğe giren bu Kanun Hükmünde

Kararname ile uluslararası standartlarla uyumlu Türkiye Muhasebe Standartlarını

oluşturmak ve yayımlamak, bağımsız denetimde uygulama birliğini, gerekli

güveni ve kaliteyi sağlamak, denetim standartlarını belirlemek, bağımsız denetçi

ve bağımsız denetim kuruluşlarını yetkilendirmek ve bunların faaliyetlerini

denetlemek ve bağımsız denetim alanında kamu gözetimi yapmak yetkisini haiz

Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu kurulmuştur.

660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’na eklenen birinci madde yürürlükten kaldırılmıştır. 660 sayılı KHK ile Kanun Hükmünde Kararname uyarınca Kurum tarafından yayımlanacak standart

29 TÜRKER, İpek, Türkiye’de Uluslararası Finansal Raporlama Standartları (UFRS) Paralelinde Yapılan Düzenlemelerin Finansal Tablo Kullanıcıları Üzerindeki Muhtemel

Etkileri, TÜRMOB Yayınları-407, ss.52-69.

P:36

22

M Vergi Raporu

m

ve düzenlemeler yürürlüğe girinceye kadar, bu hususlara ilişkin mevcut düzenlemelerin uygulanmasına devam edileceği, denetim standartları ve bağımsız denetimle ilgili olarak diğer kanunlarda yer alan hükümlerin bu Kanun Hükmünde

Kararnameye aykırılık teşkil eden hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilmiştir.

6362 sayılı “Sermaye Piyasası Kanunu”, 30 Aralık 2012 tarihli ve 28513 sayılı

Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 6362 sayılı Sermaye Piyasası

Kanunu ile 660 Sayılı Kamu Gözetimi, Muhasebe Ve Denetim Standartları

Kurumunun Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’de

değişiklik yapılmıştır.

26 Aralık 2012 tarihli ve 28509 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Bağımsız

Denetim Yönetmeliğinde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve 660 sayılı Kanun

Hükmünde Kararname çerçevesinde yapılacak bağımsız denetime, bağımsız

denetim kuruluşlarının ve bağımsız denetçilerin; yetkilendirilmelerine, sicil

kayıtlarının tutulmasına, yükümlülüklerine, sorumluluklarına, bunların Kurum

tarafından incelenmesine ve denetlenmesine ve bunlar hakkında uygulanacak

idari yaptırımlara ilişkin usul ve esaslara ilişkin düzenlemeler yer almıştır.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 397’nci maddesinde denetime tabi

olan anonim şirketlerin ve şirketler topluluğunun finansal tabloları denetçi

tarafından, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca

yayımlanan uluslararası denetim standartlarıyla uyumlu Türkiye Denetim

Standartlarına göre denetleneceği düzenlemesi yer almıştır. Aynı maddenin

4’üncü fıkrasına göre denetime tabi olacak şirketler Bakanlar Kurulunca

belirlenecektir.

Bu düzenlemeye istinaden denetime tabi olacak şirketlerle ilgili olarak Bakanlar

Kurulunca çıkartılan ilk karar, 19/12/2012 tarihli ve 2012/4213 sayılı Bağımsız

Denetime Tabi Olacak Şirketlerin Belirlenmesine Dair Karar, 23 Ocak 2013

tarih ve 28537 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Söz konusu Karar’ın

4’üncü maddesinin altıncı fıkrasına dayanılarak hazırlanan “Bağımsız Denetime

Tabi Olacak Şirketlerin Belirlenmesine Dair Bakanlar Kurulu Kararına

İlişkin Usul ve Esaslar” ise Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları

Kurumunca 12.03.2013 tarih ve 28585 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

Söz konusu Kurul Kararı şirketlerin bağımsız denetime tabi olmasına, bağımsız

denetimin kapsamından çıkmasına ve ilk uygulamaya ilişkin hususları

kapsamaktadır.

P:37

23

TÜRMOB M

m

Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca çıkarılan

Bağımsız Denetçilik Uygulamalı Mesleki Eğitim Tebliği, 25 Ocak 2013 tarihli

ve 28539 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Tebliğde bağımsız denetçi

olmak isteyen denetçi yardımcılarına verilecek uygulamalı mesleki eğitime,

refakatinde eğitim alınabilecek denetçilere ve eğitim alanlara dair usul ve esasları

düzenlenmiştir.

Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca çıkarılan ve

25 Ocak 2013 tarihli ve 28539 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Bağımsız

Denetim Resmi Sicil Tebliği”nde, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim

Standartları Kurumu tarafından yetkilendirilen bağımsız denetim kuruluşları

ile bağımsız denetçilere ilişkin Bağımsız Denetim Resmi Sicil kayıtlarının

elektronik ortamda tam, doğru ve güvenilir bir şekilde tutulmasına ve resmi sicil

bilgilerinden Kurum tarafından belirlenenlerin ilan edilmesine ilişkin usul ve

esaslar belirlenmiştir.

Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca çıkarılan ve

25 Ocak 2013 tarihli ve 28539 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Bağımsız

Denetim Yetkilendirme Tebliği”nde, bağımsız denetim kuruluşları ve bağımsız

denetçilerin yetkilendirme şartları, müracaat usulü ve işlemleri ile yetki belgeleri

ve yetkinin kullanımına ilişkin usul ve esaslar yer almıştır.

25 Ocak 2013 tarihli ve 28539 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Bağımsız

Denetçilik Sınav Tebliği”nde ise bağımsız denetim kuruluşları ve bağımsız

denetçilerin yetkilendirme şartları, müracaat usulü ve işlemleri ile yetki belgeleri

ve yetkinin kullanımına ilişkin usul ve esaslar yer almıştır.

02.07.2018 tarih ve 703 sayılı KHK’nın 169 uncu maddesi ile de Kamu Gözetimi,

Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’nun teşkilat, kurulun oluşumu,

üyelerin görev süreleri konularında değişiklikler gerçekleştirilmiştir.

VII. VERGİ HUKUKUNDA YAŞANAN GELİŞMELER

Vergi yasalarında 2019 ve 2022 yılları arasında sıkça değişiklikler yapılmıştır.

Bu dönemde yapılan vergi yasaları ile idari düzenlemelerde ve ayrıca meslek

mensuplarını ilgilendiren konularda yapılan değişiklik düzenlemeleri aşağıdaki

gibi olmuştur.

P:38

24

M Vergi Raporu

m

1. 475 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 1 Ocak 2019 tarihinden geçerli

olmak üzere,

- Gazete ve dergilerin elektronik ortamda satışı, elektronik gazete ve

dergi okuyucu, tablet ve benzerlerinin teslimi

- Elektronik kitap (e-kitap) ve benzeri yayınların elektronik ortamda satışı, elektronik kitap okuyucu, tablet ve benzerlerinin teslimi

KDV oranı %18 oranı olarak belirlendi.

Daha öncesinde elektronik ortamda satışı yapılan gazete ve dergiler

%1kitap ve benzeri yayınlar ise %8 oranında KDV’ye tabiydi.

2. 17 Aralık 2017 tarihli ve 30273 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 486

sıra No.lu VUK Genel Tebliği ile yapılan düzenlemeye göre işletme

hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin 1 Ocak 2019 tarihinden

itibaren defterlerini elektronik ortamda tutma zorunluluğu başlıyor. Bu

mükelleflerin işlemlerinin defterlere kaydı, ait oldukları aya ait katma

değer vergisi beyannamesinin verilmesi gereken son günden (izleyen

ayın 24. gününden) fazla geciktirilemeyecektir. Tebliğe göre Defter-Beyan Sistemi kullanmakla yükümlü olan mükelleflerden defter tutmak

zorunda olanların kâğıt ortamında tuttukları defterlerin hukuki geçerliliği bulunmamaktadır. Daha önce basit usule tabi mükellefler ile serbest

meslek erbapları için bu zorunluluk 1 Ocak 2018’de başlamıştı.

3. 535 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile bazı malların teslimine ilişkin

ÖTV ve KDV oranları ile gayrimenkul alım satımlarında uygulanan

tapu harcı oranında 287 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 31 Aralık 2018

tarihine kadar yapılan geçici süreli indirimler, 31 Mart 2019 tarihine

kadar uzatıldı.

4. 541 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı 287 sayılı Cumhurbaşkanı Kararında yapılan değişiklik uyarınca bazı taşıt teslimlerinde %1 KDV uygulanmasının kapsamı genişletilmiştir. 25/12/2017 tarihli ve 2017/11170

sayılı Bakanlar Kurulu Karan ile yürürlüğe konulan İstatistik Pozisyonlarına Bölünmüş Türk Gümrük Tarife Cetvelinin; 87.16.20.00.00.00,

87.16.31.00.00.00, 87.16.39. ve 87.16.40.00.00.00 gümrük tarife istatistik pozisyon numaralarında yer alan malların katma değer vergisi

P:39

25

TÜRMOB M

m

oranı 1.1.2019 tarihinden geçerli olmak üzere 31.03.2019 tarihine kadar %1 olarak uygulanacaktır.

5. Merkez Bankasınca çıkarılan Mal ve Hizmet Tedarikinde Alacaklıya

Yapılan Geç Ödemelere İlişkin Temerrüt Faiz Oranının Belirlenmesi

Hakkında Tebliğde; Türk Ticaret Kanunu’nun 1530’uncu maddesinin

yedinci fıkrası uyarınca mal ve hizmet tedarikinde alacaklıya yapılan

geç ödemelere ilişkin temerrüt faiz oranının sözleşmede öngörülmediği

veya ilgili hükümlerin geçersiz olduğu hallerde uygulanacak faiz oranı,1 Ocak 2019tarihinden itibaren yıllık yüzde 21,25 ve alacağın tahsili

masrafları için talep edilebilecek asgari giderim tutarı 245,00 Türk lirası olarak ilan edilmiştir. Bu oran 2018 yılında yıllık %10,75 olarak

uygulanmıştı.

6. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca çıkarılan ve 31.12.2018 tarihli ve

30642 (3.Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özel Tüketim

Vergisi (II) Sayılı Liste Uygulama Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 5) ile Özel Tüketim Vergisi (II) Sayılı

Liste Uygulama Genel Tebliğinde bazı değişiklikler yapılmıştır.

Engellilik derecesi %90 ve üzerinde olanlar ile engellilik derecesi

%90’ın altında olanların binek otomobili, panelvan, pikap (pick-up),

arazi taşıtı, ATV, jeep, steyşın vagon, vb. taşıtların ilk iktisabında taşıtın ÖTV’den müstesna olması için öngörülen taşıtın her türlü vergiler

dâhil bedelinin 200.000 TL’nin altında olması gerektiğine ilişkin had

247.400TL’sına yükseltilmiştir.

7. Bakanlar Kurulunca/Cumhurbaşkanınca vergi oranları indirilen teslim

ve hizmetler dolayısıyla yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen

KDV tutarının iade konusu yapılamayacak kısmıyla ilgili sınır, 2019

yılı için 14.100 TL olarak belirlendi.

8. 5/1/2019 tarihli ve 30646sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 554 sayılı

Cumhurbaşkanı Kararı ile 4760 sayılı Kanuna ekli (III) sayılı listenin

(B) cetvelinde yer alan tütün içeren sigaraların, tütün yerine geçen maddelerden yapılmış sigaraların, “homojenize” veya yeniden tertip edilmiş tütün; tütün hülasa ve esanslarının ve enfiye ve çiğnemeye mahsus

tütünün özel tüketim vergisi oranları %63’den %67’ye yükseltilirken,

asgari maktu vergi tutarları “sıfır”a düşürüldü.

P:40

26

M Vergi Raporu

m

9. 28/12/2018 tarihli ve 30639 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak

1/1/2019 tarihinde yürürlüğe giren 27/12/2018 tarihli ve 7159 sayılı

Karayolları Trafik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına

Dair Kanunun 5’inci maddesiyle 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici 4’üncü madde

eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 4 –(1) 2/11/2016 tarihinden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar (1.1.2019), araç sınıfları itibarıyla kullanılması yasak olan 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ile Fatih Sultan

Mehmet Köprüsünden geçilmesi nedeniyle 30 uncu maddenin ikinci

fıkrası uyarınca idari para cezası verilmez, verilmiş olanlar tebliğ

edilmez, tebliğ edilmişlerin tahsilatından vazgeçilir, varsa yapılmış

itirazlar veya açılmış davalar hakkında resen karar verilmesine

yer olmadığına karar verilir, yargılama ve takip giderleri taraflar

üzerinde bırakılır ve vekâlet ücretine hükmedilmez. Söz konusu

cezalar kapsamında bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce

yapılan tahsilatlar 28/2/2019 tarihine kadar başvurulması hâlinde

29/3/2019 tarihine kadar red ve iade edilir.”

31/12/2018 tarihli ve 30642 (4.Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği Seri: B Sıra No:11ile de söz konusu geçici 4’üncü maddenin uygulamasına dair açıklamalara yer verilmiştir.

6001 sayılı Kanunun geçici 4’üncü maddesi kapsamında olan fiillere

ilişkin olarak takip için ilgili vergi dairesine bildirilmiş idari para cezalarından tahsil edilmemiş olanlar herhangi bir başvuru beklenilmeksizin terkin edilecek ve takip işlemleri sonlandırılacaktır.

10. 04.1.2019 tarihli 239234 sayılı SGK genel yazısında açıklandığı üzere,

daha önce manuel olarak yapılan işyerlerinin nevi değişikliği, devir,

intikal ve aracı giriş işlemleri, işyerlerinin e-bildirge kullanıcıları tarafından internet ortamında yapılacaktır. Ancak bunlara ilişkin belgeler

(Örneğin Aracı sözleşmesi) ilgili SGK birimine manuel olarak iletilecektir. İşverenlerin ve meslek mensuplarının gereksiz idari para cezası

ile karşılaşmamaları adına, belirtildiği üzere işyerlerinin nevi değişikliği, devir, intikal ve aracı giriş işlemlerini süresinde internetten üzerinden yapmaları önem arz etmektedir.

P:41

27

TÜRMOB M

m

11. 10.12.2018 tarih ve 30621 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 7153 sayılı Kanunla 2872 sayılı Çevre Kanunu’nda değişiklikler ve eklemeler

yapılmış, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, 25/12/2018 tarihli ve 245766 sayılı Bakanlık Makamı Oluru ile “Plastik Poşetlerin Ücretlendirilmesine İlişkin Usul ve Esasları

belirlemiş ve bunu Bakanlık internet sayfasından duyurmuştu. Çevre

ve Şehircilik Bakanlığı 25/12/2018 tarihli Usul ve Esasları yürürlükten kaldırarak yeni bir “Plastik Poşetlerin Ücretlendirilmesine İlişkin

Usul ve Esaslar ”belirlemiş ve bunu Bakanlık internet sayfasından duyurmuştur. 09.01.2018 tarihli ve 66745475-145.07-6267 sayılı bu yeni

Usul ve Esaslar adı geçen Bakanlığın internet sitesinde yayımlamıştır.

12. Bankaların sorumlu oldukları karşılıksız çeklerin üst tutarı, 28 Ocak

2019 tarihinden geçerli olmak üzere 1.600. TL’den 2.030 (iki bin otuz)

Türk Lirasına yükseltildi.

13. Kurumlar vergisi veya ticari, zirai ve mesleki kazancı nedeniyle gerçek usulde vergilendirilen gelir vergisi mükelleflerinden 2018 yılı faaliyet döneminde aktif toplamı 9.913.000 TL ve net satışlar toplamı

19.820.000 TL’yi aşmayan mükellefler, 2019 yılı beyannamelerini meslek mensuplarına imzalatmak zorundadırlar. Buna karşılık 2018 yılında

- II. sınıf tacirlerden alım satım veya imalat faaliyetinde bulunanlardan bir önceki satış tutarları 332.000 TL’yi aşmayanlar,

- II. sınıf tacirlerden alım satım veya imalat faaliyeti dışında işlerle uğraşanlardan bir önceki yıl, yıllık gayri safi iş hasılatı tutarı

167.000 TL‘yi aşmayanlar

- Serbest meslek faaliyetinde bulunanlardan bir önceki yıl hasılat tutarı 231.000 TL’yi aşmayanlar

- Zirai kazancı işletme hesabı esasına göre belirlenen çiftçilerden bir

önceki yıl hasılat tutarı 332.000 TL’yi aşmayanlar

2019 yılı beyannamelerini imzalatmak zorunda değildirler. İmzalatma

zorunluluğu olan beyannameler gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine ait yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri ile muhtasar beyannameler ve katma değer vergisi beyannameleridir.

P:42

28

M Vergi Raporu

m

14. 18.01.2019 tarihli ve 30659 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7161sayılı Kanunla 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 3065 sayılı Katma

Değer Vergisi Kanunuve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununda

değişiklikler yapıldı. Bu değişiklikler aşağıdaki konulara ilişkindir.

- Varlık finansmanı fonlarının sermaye piyasalarında yaptıkları işlemler nedeniyle elde ettikleri paralar banka ve sigorta muameleleri

vergisinden müstesna tutuldu.

- Gelir Vergisi Kanunu’nda pilotlar ve kabin memurlarına ödenen

ücretler ile teşvik gayesi ile verilen mükafatların gelir vergisinden

müstesna tutulmasına ilişkin düzenlemelerde değişiklik yapıldı.

- Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu kapsamında düzenlenen ürün senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançların,

gelir ve kurumlar vergisinden müstesna tutulmasına yönelik düzenleme 31/12/2023 tarihine kadar uzatıldı.

- İmalat sanayiine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırım harcamaları için yatırıma katkı oranının artırımlı uygulanabilmesine yönelik düzenleme 2019 yılı sonuna kadar uzatıldı.

- Organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin yenilenebilir

ve diğer enerji tesisleri inşasına ilişkin, bunlara veya bunlar tarafından oluşturulan iktisadi işletmelere yapılan mal teslimleri ile hizmet ifaları KDV’den müstesna tutuldu.

- Kültür ve Turizm Bakanlığınca yayıncılık sertifikası verilmiş yayıncılar tarafından yapılan kitap ve süreli yayınların teslimi KDV’den

müstesna tutuldu.-Kur farkının KDV matrahına dahil olduğuna yönelik düzenleme yapıldı.

- 2011/2266 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile uygulama usul ve

esasları belirlenen ve sınırları ve koordinatları gösterilen alanda

yapılacak iyileştirme, yenileme ve dönüşüm projeleri kapsamında,

trampa yolu ile kamulaştırılan taşınmazların Hazineye devir ve teslimi işlemlerinin katma değer vergisi, damga vergisi ve tapu harcından müstesna tutulmasına yönelik düzenlemenin uygulanma süresi

P:43

29

TÜRMOB M

m

31/12/2020 tarihine kadar uzatıldı. Bu taşınmazların 31/12/2020 tarihine kadar Hazineye devrinden dolayı Gelir ve Kurumlar Vergisi

Kanunlarına göre kazanç oluşmuş sayılmayacaktır.-İmalat sanayine

yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamında; sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle yüklenilen ve indirim

yoluyla telafi edilemeyen katma değer vergisinin altı aylık/ yıllık

dönemi izleyen bir yıl içerisinde belge sahibi mükellefe iade olunmasına yönelik düzenlemenin süresi 2019 yılı sonuna kadar uzatıldı. -Şalgam suyu ile Türk Gıda Kodeksine göre çeşnili ve aromalı/

aromalandırılmış içme sütleri, bebek ve devam sütleri sayılanlar

18.01.2019 tarihinden itibaren özel tüketim vergisine tabi olmadığı

yönünde düzenleme yapıldı.

15. 2018 yılı aktif toplamı 20.697.300 TL veya net satışlar toplamı

45.993.700 TL’yi aşan mükelleflerin, 2019 yılında verecekleri yıllık

gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerine temel mali tabloların yanı

sıra ek mali tabloları da eklemeleri gerekmektedir. Bu kapsamda, ek

mali tablolardan sadece kar dağıtım tablosunun eklenmesi yeterlidir.

16. 25 Ocak 2019 tarihli ve 30666 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan

ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ (I) SAYILI LİSTE UYGULAMA GENEL

TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ

NO: 5) ile Özel Tüketim Vergisi (I) Sayılı Liste Uygulama Genel Tebliğinde değişiklik yapılarak standart yakıt deposunun “Varış yeri Bulgaristan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olan araçlar için türü ayrımı

yapılmaksızın 300 litreyi aşmayan depo olduğu” belirtildi.

25 Ocak 2019 tarihinden itibaren bu hacmi aşan depolar; ihraç malı taşıyan araçlara motorin tesliminde istisna kapsamında depo olarak kabul

edilmeyecektir.

17. 30.01.2019 tarihli ve 30671 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan7162 sayılı Kanun ile Gelir Vergisi Kanunu, Katma Değer Vergisi Kanunu, Kurumlar Vergisi Kanunu ve Belediye Gelirleri Kanunu’nda değişiklikler

yapılmıştır. Bu değişiklikler aşağıdaki konulara ilişkindir.

- Evlerde üretilen çeşitli ürünlerin yıl içinde gerçekleştirilen satış tutarı, ilgili yıl için geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarından

P:44

30

M Vergi Raporu

m

fazla olmaması koşuluyla internet ve benzeri elektronik ortamlar

üzerinden satışı esnaf muaflığı kapsamına alındı.

- İşverenler tarafından hizmet erbabına ödenen işsizlik veya işe başlatmama tazminatı veya diğer benzer adlar altında yapılan ödemelerden sadece 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu uyarınca ödenen

işsizlik ödeneği ve 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu’na

göre ödenen işe başlatmama tazminatının gelir vergisinden müstesna olduğu hüküm altına alındı.

- Vergiye uyumlu mükelleflerin vergi indiriminden yararlanabilmeleri için uymaları gereken eksik ödeme sınırı 10 TL’den 250 TL’ye

yükseltildi. Söz konusu değişiklik 1/1/2019 tarihinden itibaren verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde

indirim şartlarının varlığı açısından dikkate alınacaktır.

- 27/3/2018 tarihinden önce karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya

ikale sözleşmesi kapsamında yapılan ödemeler üzerinden kesilen

gelir vergisi hizmet erbabına red ve iade edilecektir. Madde gerekçesinde karşılıklı sonlandırma sözleşmesi ve ikale sözleşmesi kapsamında yapılsa dahi ek tazminat niteliğinde olmayan ihbar tazminatı, normal ücret, yıllık izin ücreti, geçmiş veya mevcut dönemdeki

çalışmalar karşılığı yapılan hizmet primi ve ikramiye ödemeleri ile

ücret kapsamında olan benzeri ödemelerden kesilen gelir vergisinin

iadesinin mümkün olmadığı belirtilmiştir.

- 2019 UEFA Süper Kupa Finali ve 2020 UEFA Şampiyonlar Ligi

Finali müsabakaları ile ilgili mal teslimi ve hizmet ifalarına KDV

istisnası getirildi.

- 2019 UEFA Süper Kupa Finali ve 2020 UEFA Şampiyonlar Ligi

Finali müsabakalarının Türkiye’de oynanmasına ilişkin olarak elde

edilen kazanç ve iratlar ile ilgili gelir ve kurumlar vergisi muafiyeti

getirildi.

- Maliye Bakanlığı’na biletle girilen yerlere ilişkin eğlence vergisinin hesaplanması ve ödenmesine dair işlemlerin elektronik belge

düzenlenmek suretiyle yapılmasına ait usul ve esasları belirleme

yetkisi verildi. 551 sayılı KHK yürürlükten kaldırıldığından 6769

P:45

31

TÜRMOB M

m

sayılı Kanun kapsamında patent veya faydalı model belgesi verilerek koruma altına alınan buluşların da Sınai mülkiyet hakları istisnasından faydalanabilmesi imkânı getirildi.

18. Gelir İdaresi Başkanlığının e-Beyanname hizmetini verdiği internet

sayfasında (https://ebeyanname.gib.gov.tr/index.html) 1.2.2019 tarihinde yaptığı duyuruda “1 No.lu KDV Beyannamesinin “İndirimler”

bölümünde yer alan “102-Bu Döneme Ait İndirilecek KDV” satırının

Ocak/2019 vergilendirme döneminden itibaren kaldırıldığını ve bu satır

yerine 108 -109 ve 110 numaralı olarak üç ayrı yeni satırın eklendiğini,

“Bu Döneme Ait İndirilecek KDV’nin Oranlara Göre Dağılımı” tablosunda ise herhangi bir değişiklik yapılmadığını ve bu tablonun yeni

oluşturulacak satırların (108, 109, 110 no.lu satırlar) toplamını içerecek

şekilde beyan edileceğini” ve indirimler tablosundaki yeni kodların beyannamede aşağıdaki şekilde kullanılacağını belirtilmiştir.

19. 718 sayılı CK ile Katma Değer Vergisi Kanununun 38’inci maddesinde

yer alan hasılat esaslı vergilendirme kapsamında sektör ve vergi oranı

konusunda düzenleme yapıldı. Buna göre 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile 5393 sayılı Belediye Kanunu kapsamında belediyeler

tarafından ruhsat verilen, toplu taşıma hatlarını kiralayan, toplu taşıma

hizmetinin hizmet satın alma yollarıyla yerine getirilmesi halinde bu

hizmeti sunan ve gelirlerinin tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla tahsil eden otobüs işletmelerinin (belediyelerin otobüs

işletmeleri ile doğrudan veya dolaylı olarak sermayesinin %51 veya

daha fazlası belediyelere ait şirketler hariç) münhasıran il sınırları içinde, otobüsle (sürücüsü dâhil en az on sekiz oturma yeri olan) yapmış

oldukları toplu taşıma faaliyetlerine ilişkin hasılat esaslı vergilendirme

usulüne göre hasılatlarına uygulayacakları vergi oranı %1,5 olarak belirlendi. Düzenleme 1 Mart 2019 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.

20. 14/2/2019 tarihli ve 112 sayılı VUKSirkülerinde; 7101 sayılı 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına

İlişkin Kanunla yapılan değişiklikler kapsamında iflas ertelemesi müessesesinin kaldırılarak konkordato müessesesinin getirilmesi sebebiyle;

konkordato sürecine giren borçlulardan olan alacakların Vergi Usul Kanunu’na göre hangi durumlarda şüpheli alacak sayılacakları konusunda

açıklama yapıldı.

P:46

32

M Vergi Raporu

m

- Geçici mühlet kararından önce dava veya icra safhasına intikal etmiş alacaklar için daha önce ayrılan karşılığa ilişkin herhangi bir

düzeltme yapılmasına gerek bulunmamaktadır.

- Geçici mühlet kararından önce dava veya icra safhasına intikal etmemiş alacaklar için geçici mühlet kararının ilan edildiği hesap dönemi itibariyle şüpheli alacak karşılığı ayrılabilir.

- Konkordato projesinin tasdik edilmesi halinde alacakların borçlu

lehine vazgeçilen kısmı, değersiz alacak niteliğini kazanır ve değersiz alacak ile bu alacağa isabet eden karşılık, konkordatonun tasdiki

kararının ilan edildiği (bağlayıcı hale geldiği) hesap dönemi itibariyle değersiz alacak olarak yok edilir.

- Şüpheli hale gelen alacak için bu dönemde karşılık ayrılması gerekmekte olup, ilgili olduğu hesap döneminde ayrılmayan karşılık

sonraki hesap dönemlerinde dikkate alınamaz.

- Teminatlı alacaklarda şüpheli alacak karşılığı, teminattan geri kalan

kısma inhisar ettiği için, konkordato uygulamasında da şüpheli alacak karşılığı ancak teminatı aşan kısım için uygulanır.

21. 15 Şubat 2019 tarihli ve 30687 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 1)de yapılan değişiklikle ile kurumlar vergisinden muaf olma şartlarına sahip olan kooperatifler, iktisadi işletmeleri dolayısıyla kurumlar vergisi matrahının tespiti açısından

ortak dışı işlem kapsamında bulunan ve bulunmayan hasılat, maliyet ve

gider unsurlarının ayrı ayrı izlenmesi, ortak dışı işlemlere ait hasılat,

maliyet ve gider unsurlarının diğer işlemlerle ilişkilendirilmemesi ve

kooperatif tarafından tutulan defterlere, bu ayrımı sağlayacak şekilde

kaydedilmesi koşuluyla ayrıca defter tutmayabileceklerdir.

22. 15.02.2019 Tarihli ve 30687 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO: 23)”ile 26/4/2014

tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nde bazı değişiklikler yapılmıştır.

P:47

33

TÜRMOB M

m

- İndirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılını takip eden takvim yılı sonuna kadar kullanılabilmesine ilişkin

yasa değişikliğine uygun olarak gerekli Tebliğ değişiklikleri yapıldı.

- 2018 takvim yılına ilişkin mal ve hizmet alımlarına (vergiyi doğuran olayı 2018 yılında gerçekleşen) ait belgelerin 2019 takvim yılı

aşılmamak şartıyla ilgili defterlere kaydedilmesi halinde, bu belgelerde gösterilen KDV tutarları indirim konusu yapılabilecektir.

- İhraç kaydıyla teslimlerden kaynaklanan iade taleplerinde gümrük

beyannamesi üzerinde imalatçı firma bilgisine ilişkin kayıt bulunması halinde ihraç kaydıyla teslim edilen malın ihraç edildiğine dair

ihracatçı firmadan alınan onaylı yazı artık aranılmayacaktır.

- 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren mükelleflerin tam istisna kapsamındaki işlemlerinden, kısmi tevkifat kapsamındaki işlemlerinden

ve indirimli orana tabi işlemlerinden kaynaklanan iade talepleri ile

ilgili başvuru süreleri ve şekli belirlendi

- 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren, 213 sayılı Kanunun 322’nci maddesine göre değersiz hale gelen alacaklara ilişkin hesaplanan ve

beyan edilen KDV’nin indirim konusu yapılması mümkündür. 213

sayılı Kanunun 323’üncü maddesine göre karşılık ayrılmak suretiyle gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak

dikkate alınan KDV’nin bu fıkra kapsamında indirim konusu yapılabilmesi için gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde

gelir olarak dikkate alınması gerektiği belirtildi.

- Kanunun (30/e) maddesinde, Vergi Usul Kanunu’nun 322’nci maddesine göre değersiz hale gelen alacaklara ilişkin alıcı tarafından

ödenmeyen KDV’nin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden

hesaplanan KDV’den indirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

Değersiz hale gelen alacaklara ilişkin hesaplanan ve beyan edilen KDV,

alacağın zarar yazıldığı vergilendirme döneminde satıcı tarafından indirim konusu yapılabildiğinden mükerrer vergi indirimine yol açmayacak

şekilde değersiz hale gelen alacaklara ilişkin alıcı tarafından ödenmeyen ve daha önce indirim konusu yapılmış KDV, alacağın zarar yazıldı-

P:48

34

M Vergi Raporu

m

ğı vergilendirme döneminde 1 No.lu KDV Beyannamesinin “Matrah”

kulakçığında “Diğer İşlemler” tablosunda 505 kod numaralı “VUK 322

Kapsamına Giren Borçlara Ait KDV” satırı aracılığıyla beyan edilecektir.

23. 26 Mayıs 2018 tarihli ve 30432 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan

2018/11597 sayılı Bağımsız Denetime Tabi Şirketlerin Belirlenmesine

Dair Karar ile 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren bağımsız denetime tabi

olacak şirketlere ilişkin ölçütler yeniden belirlenmişti.

16 Şubat 2019 tarihli ve 30688 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Bağımsız Denetime Tabi Şirketlerin Belirlenmesine Dair Bakanlar Kurulu

Kararına İlişkin Usul ve Esaslarda söz konusu Kararın uygulanmasına

yönelik usul ve esaslar yer almıştır.

24. Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yapılan değişikler ile

KDV İadesi Ön Kontrol Raporuna Dayalı İade Uygulaması konusunda düzenleme yapılmıştır. Mükelleflerin, Ocak/2019 ve sonrasındaki

işlemlerinden kaynaklanan, Tebliğin (IV/A-3) bölümünde belirlenen

sınırı aşan ve işlem türü itibariyle YMM KDV İadesi Tasdik Raporu ile

talep edilebilen nakden iade talepleri sonucunda üretilen “KDV İadesi

Ön Kontrol Raporuna göre iade talebinin olumsuzluk tespit edilmeyen

kısmının %50’si KDV İadesi Ön Kontrol Raporunun oluşturulmasından itibaren on iş günü içinde mükellefe iade edilecektir. Mükelleflerin

söz konusu düzenlemeden faydalanabilmesi için aranan şartlar aşağıdaki gibidir:

a) En az 24 dönem (vergilendirme dönemi 3 aylık olanlar için en az 8

dönem) KDV beyannamesi vermiş olması,

b) Daha önce en az üç vergilendirme dönemine ilişkin iade talebinin

sonuçlanmış olması,

c) Kendisi, ortakları, ortaklıkları ve kanuni temsilcilerinin;

- Özel esaslara tabi olmaması,

- Hazine ve Maliye Bakanlığının ilgili birimlerince yapılan değerlendirme ve analizler sonucunda bireysel olarak veya orga-

P:49

35

TÜRMOB M

m

nize bir şekilde sahte belge düzenleme tespiti nedeniyle incelemeye sevk edilmemiş olması,

- Hazine ve Maliye Bakanlığının ilgili birimlerince iade taleplerinin riskli iade kapsamında incelemeye sevk edilmemiş olması,

ç) Tebliğin (IV/A-6.) bölümünün birinci paragrafının (iv) ayrımı (Teminat veya YMM raporu karşılığı iade talep edilmesine karşın vergi dairelerinin yapacakları kontrollerde tespit edilen eksiklik veya

olumsuzlukların mevzuata uygun şekilde düzeltilmemesi)ve üçüncü paragrafı kapsamında iade taleplerinin incelemeye sevk edilmemiş olması.

HİS (hızlandırılmış iade sistemi) ve İTUS (indirimli teminat uygulama sistemi) sahibi mükelleflerin bu uygulamadan yararlanması

mümkündür. Ancak bu uygulamadan faydalanmak için başvuran

mükelleflerin, KDV İadesi Ön Kontrol Raporuna göre iade edilecek/edilen tutardan sonra kalan iade tutarına ilişkin olarak HİS,

İTUS, ATU (artırımlı teminat uygulaması) ve teminat karşılığı iade

uygulamalarından faydalanmaları mümkün değildir. HİS, İTUS,

ATU ve teminat karşılığı iade talep ettikten sonra bu iade taleplerinden vazgeçilerek aynı iade talebi için bu uygulamadan faydalanılması da mümkün değildir. Söz konusu Tebliğ 1.3.2019 tarihinden

itibaren yürürlüğe girmiştir.

25. 7166 sayılı SOSYAL HİZMETLER KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA dair Kanun ile geri kazanım

katkı payının beyanı ve ödenmesi, basılı kitapların KDV’den istisna

olması ve mobil telefonların ÖTV oranı konusunda değişikler yapıldı.

1. Geri kazanım katılım payları ürünün piyasaya sürüldüğü/ithal edildiği tarihi takip eden ayın yirmi dördüncü günü sonuna kadar ilgililerin gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine

beyan edilecektir. Daha önce ki düzenlemede takip eden ayın onbeşine

kadar Çevre ve Şehircilik Bakanlığına beyan edilme zorunluluğu bulunuyordu.

2. Daha önceki düzenlemede beyan edilen geri kazanım katılım payları

beyanı takip eden ikinci ayın son gününe kadar Bakanlık Merkez Say-

P:50

36

M Vergi Raporu

m

manlık Müdürlüğü hesabına ödenirken yeni düzenlemede vergi dairesine beyan edilerek aynı ayın sonuna kadar ödenecektir.

3. Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kanunu hükümlerine göre poşetlenerek satılanlar hariç olmak üzere basılı kitap ve süreli yayınların

teslimi KDV’den istisna edilmiştir. Mobil telefon cihazlarında fiyatına

göre ÖTV oranı farklılaştırılabilmesi konusunda yetkilendirme yapılmıştır.

26. 7166 Sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik

Yapılmasına Dair Kanunun 8. Maddesi uyarınca 1/2/2019 ila 30/4/2019

tarihleri arasında işyerlerinde 2018 yılı Ocak ila Aralık ayları/döneminde 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında uzun vadeli sigorta kollarından en az sigortalı bildirimi

yapılan aydaki/dönemdeki sigortalı sayısına ilave olarak işe alınanlar

için, var olan prim desteğine ilaveten bu sigortalıların işe alındıkları ay

dâhil üç aylık süre için prim ödeme gün sayısının 67,36 Türk lirası ile

çarpımı sonucu bulunacak tutar, işverenin borçlarına veya 2019 Aralık

ayı dahil tahakkuk edecek prim tutarlarına mahsup edilecektir.

27. Gelir İdaresi Başkanlığı, https://ebeyanname.gib.gov.tr/index.html adresli resmi internet sitesinde 05.03.2019 tarihli duyurusunda, değersiz

alacaklar ile ilgili KDV beyannamesinde bazı değişiklikler yapıldığını

açıklamıştır. Bu değişiklikler aşağıdaki gibidir.

- 01.01.2019 tarihinden itibaren değersiz hale gelen alacaklara ilişkin

KDV’nin, satıcı tarafından alacağın zarar yazıldığı vergilendirme

döneminde, 1 No.lu KDV beyannamesinde indirim konusu yapılması mümkün hale gelmiştir.

- Değersiz hale gelen alacaklara ilişkin alıcı tarafından ödenmeyen

ve daha önce indirim konusu yapılmış KDV’nin, satıcının alacağı zarar yazdığı vergilendirme döneminde, alıcı tarafından 1 No.lu

KDV Beyannamesinin “Matrah” kulakçığında “Diğer İşlemler”

tablosunda 505 kod numaralı “VUK 322 Kapsamına Giren Borçlara Ait KDV” satırı kullanılarak beyan edilmesi gerekmektedir.

P:51

37

TÜRMOB M

m

- Burada dikkat edilmesi gereken husus, daha önce indirim konusu

yapılmış KDV’nin, satıcının alacağı zarar yazdığı vergilendirme

döneminde borçlunun beyan etmesi gerektiğidir.

- Beyannamenin “Ekler” bölümüne “107 ve 111 Kodlu İndirim Türleri İçin Bildirimler” kulakçığı eklenmiştir. “İndirimler” kulakçığında yer alan “İndirimler” tablosunda indirim türü olarak 111

kod numaralı “Değersiz Hale Gelen Alacaklara İlişkin İndirilecek

KDV” satırının kullanılması durumunda “Ekler” bölümünde “107

ve 111 Kodlu İndirim Türleri İçin Bildirim” kulakçığına eklenen

“Değersiz Hale Gelen Alacaklara İlişkin Bildirim” tablosunun doldurulması gerekmektedir.

- 3065 sayılı Kanunun(11/1-c) ve geçici 17. maddelerinden doğan

iadelerin indirim yoluyla telafisi için beyannameye “107 Kod Numaralı Satır Aracılığıyla İndirim Konusu Yapılan KDV Alacağının Dönemi” tablosu eklenmiştir. “İndirimler” kulakçığında yer

alan “İndirimler” tablosunda “107-Kanunun (11/1-c) ve Geçici 17.

Maddelerinden Doğan İadelerin İndirim Yoluyla Telafisi Nedeniyle İndirilecek KDV” alanına bilgi girişi yapan mükelleflerin, hangi

dönemlere ilişkin iade haklarını kullandıklarını “Ekler” bölümünde

“107 ve 111 Kodlu İndirim Türleri İçin Bildirimler” kulakçığına

eklenen “107 Kod Numaralı Satır Aracılığıyla İndirim Konusu Yapılan KDV Alacağının Dönemi” tablosu ile beyan etmeleri gerekmektedir.

28. 05/3/2018 tarih 2019/6 sayılı genelge ile uygulaması anlatılan konut

kapıcılığı işyerleri(Apartman Yönetimi işyerleri) 01.03.2019 tarihi

itibariyle kolay işverenlik kapsamına alınmıştır. Bu kapsamda tescilli olan işyerleri https://uyg.sgk.gov.tr/IsverenSistemi linki üzerinden

çalıştırdığı sigortalıların çalışma gün sayılarını ve prime esas kazanç

ücretlerini sisteme işledikten sonra, bu parametrelerde bir değişiklik

olmadığı sürece herhangi bir belge vermeksizin, bankada adlarına tahakkuk eden primlerini ödeyebileceklerdir.

29. 5 Mart 2019 tarihli ve 30715 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Gelir

Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 306)’nde; 7161 ve 7162 sayılı Kanunlar

ile Gelir Vergisi Kanununda yapılan söz konusu değişiklikler ile ilgili

açıklamalarda bulunulmuştur.

P:52

38

M Vergi Raporu

m

30. 20/03/2019 tarihli ve 843 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile halen uygulanmakta olan aşağıdaki vergi indirimlerinde süre uzatımına gidilmiştir.

31. - Tapu harçlarında uygulanan oran indiriminin süresi 31/12/2019 tarihine kadar uzatılmıştır.

32. - Konut ve işyeri (bina ve bağımsız bölüm şeklinde olanlar)teslimlerinde uygulanan KDV oran indiriminin süresi 31/12/2019 tarihine

kadar uzatılmıştır

- Mobilya teslimlerinde uygulanan KDV oran indiriminin süresi

30/6/2019 tarihine kadar uzatılmıştır.

- Tır çekicileri, minibüs, midibüs, otobüs, kamyon, kamyonet (Türk

Gümrük Tarife Cetvelinin 87.03 G.T.İ.P. numarasında yer alanlar

hariç) ve bazı özel amaçlı taşıtların teslimlerinde uygulanan KDV

oran indiriminin süresi 30/6/2019 tarihine kadar uzatılmıştır.

- Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (II) sayılı listedeki 87.03

G.T.İ.P. numarasında yer alan hafif ticari araçlar, 9 koltuklu binek

araçlar, bazı hibrit araçlar ve 1600cm³’ü geçmeyip özel tüketim

vergisi matrahı 120.000 TL’yi aşmayan binek otomobillerinin ÖTV

oranlarında uygulanan indirimin süresi 30/6/2019 tarihine kadar

uzatılmıştır.

- Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (IV) sayılı listede yer alan bazı

mallar (beyaz eşyalar ve elektrikli küçük ev aletleri) için uygulanan

%0 ÖTV oranı uygulamasının süresi 30/6/2019 tarihine kadar uzatılmıştır.

- Yakıt motorlu olan; motosikletler (mopetler dahil) ve bir yardımcı

motoru bulunan benzeri tekerlekli taşıtlardan motor silindir hacmi

250 cm³’ü geçmeyenler ile aynı taşıtlardan elektrik motorlu olup

motor gücü 20 kW’ı geçmeyenler için uygulanan %0 ÖTV oranı

uygulamasının süresi 30/6/2019 tarihine kadar uzatılmıştır.

33. 21 Mart 2019 tarihli ve 845 sayılı Cumhurbaşkanı Kararında ikinci el

motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal eden mükelleflerce 2007/13033

sayılı BKK’nın birinci maddesinin (a) bendinde belirtilen vergi oranı

(%18) uygulanarak satın alınan araçların tesliminde, yine bu araçların

P:53

39

TÜRMOB M

m

alımında uygulanan katma değer vergisi oranı (%18) uygulanacağı yönünde düzenleme yapılmıştır.

34. 23 Mart 2019 tarihli ve 30723 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO: 25) ile 6/4/2014

tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nde bazı değişiklikler yapılmıştır.

- Kur farkı KDV matrahına dahil edilmiştir. Bedelin döviz cinsinden

veya dövize endekslenerek ifade edildiği işlemlerde, bedelin kısmen veya tamamen vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu tarihten

sonra ödenmesi halinde, satıcı lehine ortaya çıkan kur farkları KDV

matrahına dahildir.

- Hesaplanan KDV’ye ilişkin ortaya çıkan kur farkları ise matraha

dahil edilmeyecektir.-İhraç kayıtlı teslimlerde, iade talep dilekçesinin verildiği tarihten sonra imalatçı aleyhine ortaya çıkan kur farklarına ilişkin olarak iade hesabında herhangi bir düzeltme yapılmayacaktır.

- Organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin yenilenebilir ve diğer enerji tesislerinin inşasına ilişkin, bunlara veya bunlar

tarafından oluşturulan iktisadi işletmelere yapılan mal teslimleri

ile hizmet ifaları 1/4/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere

KDV’den istisnadır.

- Basılı kitap ve süreli yayınların tesliminin 22/2/2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere KDV’den istisna olmasının usul ve esasları belirlenmiştir.

- İmalat sanayiine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamındaki inşaat

işleri nedeniyle 2017, 2018 ve 2019 yıllarında yüklenilen ve indirim yoluyla telafi edilemeyen katma değer vergisinin belge sahibi

mükellefe iade edilmesinin usul ve esasları hakkında açıklamalarda

bulunulmuştur.

P:54

40

M Vergi Raporu

m

- 2019 UEFA Süper Kupa ve 2020 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali

Müsabakaları Kapsamında Yapılacak Teslim ve Hizmetlerde KDV

İstisnasının usul ve esasları hakkında açıklamalarda bulunulmuştur.

- Hasılat Esaslı Vergilendirmenin usul ve esasları hakkında açıklamalarda bulunulmuştur. Buna göre;

1-) Hasılat esaslı vergilendirme usulünden sadece 5216 sayılı

Kanun ile 5393 sayılı Kanun kapsamında belediyeler tarafından ruhsat verilen, toplu taşıma hatlarını kiralayan, toplu taşıma hizmetinin hizmet satın alma yollarıyla yerine getirilmesi

halinde bu hizmeti sunan ve gelirlerinin tamamını elektronik

ücret toplama sistemleri aracılığıyla tahsil eden otobüs işletmeleri yararlanabilir.

2-) Bu uygulamadan yararlanılabilmesi için toplu taşıma hizmetine ilişkin bedellerin tamamının elektronik ücret toplama

sistemi aracılığıyla tahsil edilmesi gerekmektedir. Hizmet

bedelinin (ücretinin) bir kısmının elektronik ücret toplama

sistemiyle, bir kısmının nakit veya başka yöntemlerle tahsil

edilmesi halinde, hasılat esaslı vergilendirme usulünden yararlanılması mümkün değildir.

3-) Uygulamadan, yalnızca il sınırları içinde otobüs ile yolcu

taşımacılığı faaliyetinde bulunan mükellefler yararlanabilir.

Dolayısıyla bir il sınırları içinde başlayıp, başka bir il sınırları

içinde sona eren güzergâhlarda yolcu taşımacılığı faaliyetinde

bulunan mükelleflerin bu uygulamadan yararlanması mümkün değildir. Söz konusu Tebliğ değişikliği 1/3/2019 tarihinden geçerli olmak üzere 23 Mart 2019 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.

35. 21 Mart 2019 tarihli ve 30721 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 842

sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile

- Gelir Vergisi Kanunu’nun 94’üncü maddesi ile Kurumlar Vergisi

Kanununun 15 ve 30 uncu maddelerinde yer alan tevkifat oranlarını belirleme yetkisi çerçevesinde yurt dışında ihraç edilen tahvil

P:55

41

TÜRMOB M

m

ve kira sertifikalarından elde edilen gelirlere uygulanacak tevkifat

oranları

- Gelir Vergisi Kanunun geçici 67’nci maddesinde yer alan tevkifat

oranı belirleme yetkisi çerçevesinde döviz cinsinden elde edilen

mevduat faizleri ve kar payları için uygulanacak tevkifat oranları

yeniden belirlendi.

Ayrıca, BSMV nispetleriyle ilgili olarak varlık finansmanı fonları tarafından münhasıran portföylerinde yer alan ipotek teminatlı menkul

kıymetler karşılık gösterilerek ihraç edilen varlığa dayalı menkul kıymetlerin, ipotek teminatlı menkul kıymetleri karşılık gösterilen ihraççı

bankalarca iktisap edilmesi durumunda, ihraççı bankalarca varlığa dayalı menkul kıymetler dolayısıyla elde edilen dönemsel getiriler için

BSMV oranı %1 olarak belirlendi.

36. 21 Mart 2019 tarihli ve 845 sayıl Cumhurbaşkanı Kararı kapsamında

yapılan ve 29 Mart 2019 tarih ve 30728 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tebliğ düzenlemesinde; ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle

iştigal eden mükelleflerce;

- %1 KDV oranı uygulanarak satın alınan binek otomobillerinin tesliminde %1,

- %18 KDV oranı uygulanarak satın alınan binek otomobillerinin tesliminde %18

KDV oranın uygulanacağı belirtilmiştir.

Ayrıca 13/2/2018 tarihli ve 30331 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan

İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelik kapsamında ikinci el motorlu kara taşıtı ticareti ile iştigal eden mükellefler

tarafından alım-satıma konu edilen binek otomobillerinin alış belgelerinde gösterilen KDV, 22/3/2019 tarihi itibarıyla indirim konusu yapılabilecektir.

İkinci el motorlu kara taşıtı ticareti ile iştigal eden mükelleflerce

22/3/2019 tarihinden önce alım-satıma konu etmek üzere satın alınan,

ancak 22/3/2019 tarihi itibarıyla henüz satılmamış olup, ticari mal stoklarında bulunan binek otomobillerinin alış belgelerinde gösterilen ve

P:56

42

M Vergi Raporu

m

daha önce indirim konusu yapılamayan KDV tutarları da, bu araçların

teslim edildiği döneme ilişkin KDV beyannamesinde indirim konusu

yapılabilecektir.

37. Gelir İdaresi Başkanlığı, VUK’nun28’inci maddesinin verdiği yetkiye

istinaden 115 No.lu VUK Sirkülerinde 1 Nisan 2019 tarihinden itibaren

yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar

- Muhtasar (Gelir Vergisi Kanununun geçici 67’nci maddesi, Kurumlar Vergisi Kanununun 15 ve 30’uncu maddesi kapsamında verilenler ile Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannameleri dahil),

- Damga Vergisi,

- Katma Değer Vergisi,

- Kurumlar Vergisi,

- Yıllık Gelir Vergisi

- Geçici Vergi Beyannamelerinin verilme sürelerini tek seferde ödenen vergilerde ödeme süresinin, taksitle ödenen vergilerde ise ilk

taksit ödeme süresinin son günü bitimine kadar uzatıldığını belirtti.

38. Anayasa Mahkemesi, 3 Nisan 2019 tarihli ve 30734 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 27/02/2019 tarihli ve 2015/15100 sayılı Genel Kurul

Kararında, ihtirazı kayıtla verilen düzeltme beyannameleri üzerine yapılan vergilendirmeye ve kesilen cezaya karşı açılan davaların derece

mahkemelerince reddedilmesinin ölçüsüz olması nedeniyle mülkiyet

hakkının ihlal edildiği, bu durumda mülkiyet hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunduğu belirtilmiştir.

39. 4/4/2019 tarih ve 30735 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “GERİ

KAZANIM KATILIM PAYI BEYANNAMESİ GENEL TEBLİĞİ” ile

9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununa ekli (1) sayılı listede

yer alan ürünlerden plastik poşetler için ödenecek geri kazanım katılım

payının beyanı ve tahsiline ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir.

P:57

43

TÜRMOB M

m

Ayrıca Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 09.01.2019 tarih ve 66745475-

145.07-6267 sayılı Olur ile güncellenmiş olan Usul ve Esaslarda uygulamada karşılaşılan hususlar göz önünde bulundurularak gerekli

değişikliklerin yapılabilmesini teminen, 25/03/2019 tarih ve 66745475-

145.07-71201 sayılı Makam Oluru ile “Plastik Poşetlerin Ücretlendirilmesine İlişkin Usul ve Esaslarda Değişiklik Yapılmasına Dair Usul ve

Esaslar” yayımlanmıştır.

- Geri Kazanım Katılım Payı beyanname ve ödeme işlemleri Gelir

İdaresi Başkanlığınca yürütülecektir.

- Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamesinin elektronik ortamda

verilmesi zorunludur. -Beyannameyi kurumlar vergisi mükellefleri

aylık, gelir vergisi mükellefleri ve diğerleri üç aylık vereceklerdir.

- Beyannamenin gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunanlar için gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi

dairesine izleyen ayın 24’üne kadar verilmesi gerekmektedir.

- Ödemesi, beyanın yapıldığı ayın sonuna kadar yapılmalıdır.-340

Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde yer alan usul ve

esaslar doğrultusunda vergi beyannameleri, bildirim ve eklerini

elektronik ortamda göndermek üzere aracılık yetkisi bulunan meslek mensupları, müşterilerine ait Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamelerini elektronik ortamda göndereceklerdir.

- Vergi beyannameleri, bildirim ve eklerini elektronik ortamda göndermek üzere “Defter-Beyan Sistemi”ni kullanma yetkisi bulunan

meslek odaları üyelerine ait, Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamelerini elektronik ortamda göndereceklerdir.

- Tebliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce elektronik ortamda beyanname gönderme aracılık yetkisi almış bulunan gerçek ve tüzel kişiler; mevcut kullanıcı kodu, parola ve şifrelerini kullanarak müşterileriyle/üyeleriyle aralarında daha önce düzenlemiş oldukları

mevcut sözleşmelerine dayanarak (yeni bir sözleşme düzenlemeden) müşterilerine/üyelerine ait Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamelerini elektronik ortamda gönderebileceklerdir

P:58

44

M Vergi Raporu

m

- 2872 sayılı Kanunun geçici 4’üncü maddesi hükmü gereğince 2019

yılının Ocak ve Şubat ayında satılan plastik poşetlere ilişkin Geri

Kazanım Katılım Payı Beyannamesinin 24/4/2019 tarihine kadar

verilmesi ve 30/4/2019 tarihine kadar ödenmesi gerekmektedir.

- Bildirim ve beyanlarda yanlış ve yanıltıcı beyanda bulunanlar, altı

aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır.-Çevre ve

Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan düzenlemeye göre de mevcut uygulama dahilinde asgari 25 kuruştan satılmakta olan plastik

poşetler 01/05/2019 tarihinden itibaren boyutuna ve muhteviyatına

bakılmaksızın adet başına vergiler dahil 25 kuruştan satılacaktır.

40. Gelir İdaresi Başkanlığı internet sitesinde yayımlanan 27238360-

010.06.01 sayılı 2019/1 Seri No.lu GELİR VERGİSİ KANUNU İÇ

GENELGESİ’nde vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi uygulaması ile ilgili açıklamalarda bulunulmuştur.

1. Mükelleflerin vergi indiriminden yararlanabilmeleri için, indirimin

hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son

iki yıl içerisinde haklarında beyana tabi vergi türleri itibarıyla ikmalen,

re’sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması gerekmekte olduğundan söz konusu dönemler için haklarında ikmalen, re’sen veya

idarece yapılmış bir tarhiyat bulunan mükelleflerin, tarhiyatın kesinleşip kesinleşmediğine bakılmaksızın, indirimden yararlanmaları mümkün bulunmamaktadır.

2. Kanuni süresi içerisinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak, kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler vergi indiriminden yararlanılmasına engel teşkil etmemektedir.

3. Ayrıca, mükelleflerin nakden iade taleplerinin gerçekleştirilmesinden

sonra fazladan iade edildiği “KDV İadesi Kontrol Raporu” veya diğer

suretlerle tespit edilen tutarların kendilerinden geri alınmasına ilişkin

olarak yazılı talepte bulunmaları (KDV iade uygulamasında kullanılan

haliyle mükelleflerin tenzil dilekçesi vermeleri) halinde, bu talepleri

Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 121 inci maddesinde yer alan vergi indirimi açısından kanuni süresi içerisinde verilen bir beyannameye

P:59

45

TÜRMOB M

m

ilişkin olarak kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla verilen beyanname olarak değerlendirilecektir.

Dolayısıyla, haksız yapılan iadenin geri alınmasına yönelik olarak mükelleflerin söz konusu yazılı taleplerine istinaden yapılan ikmalen, resen veya idarece tarhiyatlar vergiye uyumlu mükelleflere vergi indiriminden yararlanılmasına engel teşkil etmeyecektir.

41. 1/5/2019 tarihli ve 30761 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan30/4/2019

tarihli ve 1015 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile enflasyon oranına bağlı

olarak değişken faiz oranı uygulanan bir yıldan uzun vadeli hesaplarda

gelir vergisi stopajı oranı %0 olarak belirlendi. Karar yayımı tarihinden

itibaren açılan vadeli hesaplara ödenecek faizler için uygulanmak üzere

yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.

42. 1/5/2019 tarihli ve 30761 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 1013 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile bazı mal ve hizmetlere ilişkin KDV ve

ÖTV tutar ve matrahlarında değişiklik yapıldı.

• Darülaceze Başkanlığına yapılan inşaat taahhüt işleri 1/5/2019 tarihinden itibaren %1 oranında KDV’ye tabidir.

• Montaj ve hareket ettirici mekanizması kısmen alüminyum, plastik

ve benzeri malzeme içeren perdeler 1/5/2019 tarihinden itibaren %8

oranında KDV’ye tabidir.

• Bazı tütün mamullerinin asgari maktu vergi tutarları arttırılmıştır.

• Alıcısı bulunan verici portatif (Cellular) telsiz telefon cihazlarının

özel tüketim vergisi oranlarına esas özel tüketim vergisi matrahları

ile özel tüketim vergisi oranları %50’ye kadar arttırıldı. Özel tüketim vergisi matrahı 640 TL’yi aşıp, 1.500 TL’yi aşmayanlar %40;

1.500 TL’yi aşanlar %50 oranında vergiye tabi oldu. Hurdaya çıkarılan araçlar ile ilgili terkin edilecek ÖTV tutarının tespitinde matrah

46.000 TL’den 70.000 TL’ye çıkarıldı.

43. Kambiyo muamelelerinde satış tutarı üzerinden sıfır olarak uygulanmakta olan banka ve sigorta muameleleri vergisi (BSMV) oranı, 1106

sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile 15 Mayıs 2019 tarihinden itibaren

P:60

46

M Vergi Raporu

m

binde 1olarak belirlendi. Aşağıda sayılan kambiyo muamelelerinde,

BSMV satış tutarı üzerinden sıfır olarak uygulanmaya devam edecektir.

1) Bankalar ile yetkili müesseselerin kendi aralarında veya birbirlerine

yaptıkları kambiyo satışları

2) Hazine ve Maliye Bakanlığına yapılan kambiyo satışları

3) Döviz kredisinin ödenmesine yönelik olarak, döviz kredisi kullanımların ya da kullanımına aracılık eden banka tarafından kredi

borçlusuna yapılan kambiyo satışları

44. 1111 sayılı 4458 Sayılı Gümrük Kanunu’nun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanlığı Kararında, gümrük vergisi uygulamasına ilişkin değişiklikler

yapıldı.

Türkiye Gümrük Bölgesindeki bir kişiye posta ya da hızlı kargo taşımacılığı yoluyla gelen, bedeli gönderi başına toplam 22 Avro’yu geçmeyen eşyaya uygulanan gümrük vergisi muafiyeti kaldırıldı.

Bedeli gönderi başına toplam 150 Avro’yu geçmeyen kişisel kullanıma

mahsus kitap veya benzeri basılı yayına uygulanan muafiyete ilişkin değişiklik yapılmadı. GSM-Cep telefonları için iki takvim yılında 1 adet

için uygulanan muafiyet, yolcunun kimlik numarasına kayıtlı hatlarla

kullanılmak şartıyla üç takvim yılında 1 adetle sınırlandırıldı. Karar; 30

Mayıs 2019 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.

45. Anayasa Mahkemesi, 27/3/2019 tarihli ve 2018/9115 Başvuru Numaralı Kararında “komisyon karşılığında sahte fatura düzenleyerek gelir

elde etme” fiili nedeniyle

- Vergi ziyaı ve özel usulsüzlük cezaları uygulanan

- Bunun yanında sahte fatura kullanmak ve düzenlemek suretiyle

vergi kaçakçılığı suçundan cezalandırılması talebiyle açılan ceza

davasında yapılan yargılama sonucunda mahkûmiyetine hükmedilen mükellef hakkında iki ayrı cezaya muhatap olmasına ilişkin

somut olayın koşullarında, adil yargılanma hakkı bağlamında aynı

fiil nedeniyle yeniden yargılanmama veya cezalandırılmama ilkesi-

P:61

47

TÜRMOB M

m

nin ihlaline yol açılmadığı ve Anayasa’nın 36. maddesinde güvence

altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamında aynı fiil nedeniyle yeniden yargılanmama veya cezalandırmama ilkesinin İHLAL

EDİLMEDİĞİNE karar verdi.

46. Tek tip Kooperatif Ana Sözleşmeleriyle, Ticaret Sicil Yönetmeliğine

göre, kooperatiflerin iktisadi işletme açabileceği konusunda hiçbir düzenleme bulunmaması ve Ticaret Sicilinde tescili olmayan bir teşekkülün noterde defter onaylatmasında yaşanan sorunlarla ilgili olarak Gelir

İdaresi Başkanlığı, Birliğimize gönderdiği yazıda aşağıdaki açıklamalarda bulunmuştur.

1. Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerin ortak dışı işlemlerinden elde ettikleri kazançları, bu işlemleri nedeniyle oluştuğu kabul

edilen iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisine tabi tutulacak olup

bu kazançlar üzerinden hesaplanan kurumlar vergisi, kurumlar vergisi

mükellefleri arasında sayılan kooperatif tüzel kişiliği adına tarh olunacaktır.

2. Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerin farklı alan veya konularda yaptığı tüm ortak dışı işlemler nedeniyle, alan veya konu ayrımı gözetilmeksizin, kooperatif tüzel kişiliğine bağlı olarak tek bir iktisadi işletme için kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis ettirilecek ve bu

iktisadi işletmenin kurumlar vergisi beyannamesi de dahil olmak üzere

mükellefiyetle ilgili tüm ödevlerin yerine getirilmesinden kooperatif tüzel kişiliği sorumlu olacaktır,

3. Kooperatiflerin gerçekleştirdikleri ortak dışı işlemlerine ilişkin olarak kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde

kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilecektir.

4. Kurumlar vergisinden muaf kooperatiflerin ortak dışı işlemleri nedeniyle kooperatif tüzel kişiliğine bağlı oluştuğu kabul edilen iktisadi

işletmelerin kendi adlarına defter tutma yükümlülüğü bulunmamaktadır. Ancak ortak dışı işlemlerden doğan kazanç ve kurumlar vergisi

matrahının tespit edilebilmesi için ortak dışı işlem kapsamında bulunan ve bulunmayan hasılat, maliyet ve gider unsurlarının ayrı ayrı izlenmesi ve diğer işlemlerle ilişkilendirilmeyerek kooperatif tarafından

P:62

48

M Vergi Raporu

m

tutulan defterlere bu ayrımı sağlayacak şekilde kaydedilmesi gerekmektedir.1/1/2018 tarihinden önce kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis

edilmiş olan kooperatiflerin, muafiyete ilişkin diğer şartları da taşıyor

olmaları kaydıyla, 1/1/2018 tarihi itibarıyla kurumlar vergisi mükellefiyet kayıtları sonlandırılacaktır. Bu kooperatiflerin 1/1/2018 tarihinden

itibaren gerçekleştirdikleri ortak dışı işlemlerine ilişkin olarak kooperatif tüzel kişiliğine bağlı oluştuğu kabul edilen ayrı bir iktisadi işletme

nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis ettirilmek suretiyle bu

işlemlerden elde ettikleri kazançları tespit edilerek vergilendirilecektir. Söz konusu mükellefiyet tesisi kooperatiflerce herhangi bir işlem

yapılmaksızın ilgili Vergi Dairesi Müdürlüklerince yerine getirilecektir.

47. 01.06.2019tarihlive 30791 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 507 sıra

No.lu VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ ile GÜVENLİ

MOBİL ÖDEME VE ELEKTRONİK BELGE YÖNETİM SİSTEM(-

Sistem) ile ilgili düzenleme yapıldı. Tebliğde Güvenli Mobil Ödeme

ve Elektronik Belge Yönetim Sistemi, “finans kuruluşları ya da ödeme

kaydedici cihaz üreticileri ile birlikte özel entegratör kuruluşlar tarafından bu Tebliğde belirtilen usul ve esaslara uygun gerçekleştirilen satış,

ödeme/tahsilat işlemleri ile bu işlemlere ilişkin mali belgelerin elektronik belge olarak oluşturulması, iletilmesi, muhafaza ve ibraz edilmesi

süreçlerine ilişkin olarak Bakanlıkça izin verilen sistem” olarak tanımlanmıştır.

48. 1 seri No.lu YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK TASDİK RAPORLARININ ELEKTRONİK ORTAMDA GÖNDERİLMESİ HAKKINDA

GENEL TEBLİĞ ile Gelir veya Kurumlar Vergisi Beyannamesi Tasdik Raporlarının1 Haziran 2019 tarihinden itibaren elektronik ortamda

e-imza ile gönderilmesine ilişkin düzenleme yapıldı.

1. Raporlar 1 Haziran 2019 tarihi itibaren ihtiyari olarak internet vergi

dairesi üzerinden elektronik ortamda veya daha önceden olduğu gibi

kağıt ortamında verilebilecektir.

2. Raporlar 1 Ocak 2020tarihinden itibaren sadece elektronik ortamda

zorunlu olarak gönderilecektir.

P:63

49

TÜRMOB M

m

3. Diğer Raporların Gelir İdaresi Başkanlığı üzerinden internet vergi

dairesi sistemi üzerinden elektronik ortamda gönderileceği duyurulana

kadar mevcut hükümler çerçevesinde kâğıt ortamında verilmesine devam edilecektir.

4. Raporların, süresinde düzenlenmiş sayılması için ilgili mevzuatta öngörülen sürenin son günü saat 23:59’danönce sistem üzerinde e-imza

ile imzalanarak gerekmektedir.

5. Vergi dairesine verilmesine dair mevzuatında belirtilen ve süre sınırlaması bulunan Raporlar üzerinde, bu süre zarfında değişiklik yapılabilecektir.

6.Y eminli mali müşavirlerin Tebliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce

kâğıt ortamında vermiş oldukları Gelir veya Kurumlar Vergisi Beyannamesi Tasdik Raporlarının ayrıca internet vergi dairesi sistemi üzerinden elektronik ortamda gönderilmesi gerekmemektedir.

7. Sistem üzerinden hazırlanacak Raporların dispozisyonları, bu Raporların oluşturulması, kaydedilmesi ve gönderilmesi ile diğer kullanım

şekillerine ilişkin standartlar, kurallar, usuller ve bu hususlarda yapılacak değişikliklerhttps://intvrg.gib.gov.tr/adresi üzerinden yayımlanan

teknik kılavuzlar ile duyurulacaktır.

8. Sistem üzerinden gönderilen Raporların ekinde, yeminli mali müşavirin bağlı olduğu meslek odasının çalışanlar listesine kayıtlı bulunduğunu gösterir “Faaliyet Belgesi”nin bulunması zorunludur. Bununla

birlikte, faaliyet belgesi aslının Raporun ekinde vergi dairesine gönderilmesinden itibaren üç ay içinde verilecek diğer Raporlar için söz

konusu faaliyet belgesinin fotokopisinin eklenmesi yeterlidir.

9. Raporlarını internet vergi dairesi sistemi üzerinden elektronik ortamda gönderecek olan yeminli mali müşavirlerin sistemi kullanmaya

yönelik kullanıcı kodu ve şifre almak için bağlı bulundukları vergi daireleri veya interaktif vergi dairesi üzerinden başvuru yapmaları gerekmektedir.

10. Yeminli mali müşavirlerin daha önceden sözleşme ve bilgi formları

ile elektronik beyanname gönderme amaçlı verilen kullanıcı kodu ve

şifrelerinin olması halinde yeni bir kullanıcı kodu ve şifre alınmayacak,

P:64

50

M Vergi Raporu

m

mevcut bulunan kullanıcı kodu ve şifre bu Tebliğde öngörülen hususların yerine getirilmesinde de kullanılacaktır.

11. Rapor ek listesinde yer alan yeminli mali müşavirin imzasını taşıyan belgeler ile Başkanlık tarafından üretilen (beyanname, tahakkuk

fişi ve benzeri) belgeler Rapora elektronik ortamda eklenecek ve diğer

kişi veya kurumların imzasını ya da onayını taşıyan belgeler kağıt olarak ilgili vergi dairesine ibraz edilecektir.

12. Elektronik olarak eklenebilecek ekler toplamda 5 megabaytı aşamayacaktır. Sistemi kullanmak mecburiyetinde olmakla birlikte bu Tebliğ

ile getirilen yükümlülüklere uymayanlar hakkında 213 sayılı Kanunda

öngörülen ceza hükümleri uygulanacaktır.

49. 12/06/2019 tarihli ve 30799 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7176

sayılı Kanun ile 2252 sayılı Kültür Bakanlığı Döner Sermaye Kanunu,

7103 sayılı Kanunun ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün

Hizmetleri Hakkında Kanun’da bazı değişiklikler yapılmıştır.

1. Kültür Bakanlığı Döner Sermayesine Kurumlar Vergisi Muafiyeti getirildi.

2. 1/1/2019tarihinden 12/6/2019 tarihe kadar, araç sınıfları itibarıyla

kullanılması yasak olan 15 Temmuz Şehitler Köprüsünden geçilmesi

nedeniyle 6001 sayılı Kanun’un 30’uncu maddenin ikinci fıkrası uyarınca idari para cezası verilmeyecek, verilmiş olanlar tebliğ edilmeyecek, tebliğ edilmişlerin tahsilatından vazgeçilecek, varsa yapılmış

itirazlar veya açılmış davalar hakkında resen karar verilmesine yer olmadığına karar verilecek, yargılama ve takip giderleri taraflar üzerinde

bırakılacak ve vekâlet ücretine hükmedilmeyecektir. Söz konusu cezalar kapsamında 12/6/2019 tarihten önce yapılan tahsilatlar 31/08/2019

tarihi sonuna kadar başvurulması halinde 30/9/2019 tarihine kadar red

ve iade edilecektir.

3. 7103 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi ile getirilen Hurdaya Çıkarılan Araçlar ile İlgili Terkin Edilecek azami 10.000 TL’lik ÖTV Tutarı 12/6/2019 tarihinden itibaren 15.000 TL’ye yükseltildi.

P:65

51

TÜRMOB M

m

50. Kambiyo muamelelerinde satış tutarı üzerinden sıfır olarak uygulanmakta olan banka ve sigorta muameleleri vergisi (BSMV) oranı, 1106

sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile 15 Mayıs 2019 tarihinden itibaren

binde 1olarak belirlenmiş, bazı işlemler bu düzenlemenin dışında bırakılmıştı.16/6/2019 Tarihli ve 1149 Sayılı Cumhurbaşkanı Karar ile18

Haziran 2019 tarihinden itibaren aşağıdaki kambiyo işlemleri için de

BSMV hesaplanmayacaktır.

- Sanayi sicil belgesini haiz işletmelere yapılan kambiyo satışları,

- İhracatçı Birliklerine üye olan ihracatçılara yapılan kambiyo satışları

51. 7176 sayılı Kanun’un 19’uncu maddesi ile 7103 sayılı Kanunun geçici

1’inci maddesinde yer alan Hurdaya Çıkarılan Araçlar ile İlgili Terkin

Edilecek azami 10.000 TL’lik ÖTV Tutarı 12/6/2019 tarihinden itibaren

15.000 TL’ye yükseltildi.

52. 18 Haziran 2019 tarihli ve 30805 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan

TAHSİLAT GENEL TEBLİĞİ (SERİ: B SIRA NO: 12) de 7176 sayılı

Kanunun15’inci maddesi ile 1/1/2019-12/6/2019 tarihleri arasında araç

sınıfları itibarıyla kullanılması yasak olan 15 Temmuz Şehitler Köprüsünden geçilmesi nedeniyle kesilen cezaların red ve iadesine ilişkin

usul ve esaslar belirlendi.

53. Danıştay İÇTİHATLARI BİRLEŞTİRME KURULU; 11.12.2018 tarihli ve E.2013/1; K. 2018/1 No.lu Kararında; limited şirket tüzel kişiliğinden tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcunun şirket ortaklarından tahsili için öncelikle

kanuni temsilcilerin takibinin gerekmediği yönünde karar verdi. Kararda

- Her biri birer usul yasası olan Vergi Usul Kanunu ile Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da, vergi borcunun tahsili

için önce kanuni temsilciye mi yoksa ortağa mı gidileceği düzenlenmemiş ise de, 6183 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile ortakların sorumluluğu hakkında hüküm getirilmesi, kanuni temsilciye gidilmeden de ortağa gidilebilmesini sağlamak amacını taşıdığı gibi kamu

alacağını korumaya ve hızlı bir şekilde tahsilini sağlamaya yönelik

P:66

52

M Vergi Raporu

m

olduğu sonucuna varıldığı, -Limited şirket tüzel kişiliğinden tahsil

edilemeyen veya edilemeyeceği anlaşılan vergi borcunun takip ve

tahsiline ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda ve 6183

sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da, kanuni temsilci ile ortak arasında bir öncelik sıralaması bulunmadığından, limited şirketin vergi borcunun tahsilinde ortağın takibine

başlanabilmesi için kanuni temsilcinin takibinin gerekli olmadığı

belirtildi.

2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 40’ıncı maddesine göre İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararlarına, Danıştay daire ve kurulları ile idari mahkemeler ve idare uymak zorundadır.

54. Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan ELEKTRONİK KİMLİK

BİLGİSİNİ HAİZ EŞYANIN İTHALATI HAKKINDA TEBLİĞ (İTHALAT: 2019/19) uyarınca;

- IMEI numarasını haiz eşyanın serbest dolaşıma girişi öncesinde

IMEI numarasının uygunluk kontrolü için Tek Pencere Sistemi üzerinden beyan sahibi tarafından BTK’ya başvurulacaktır.

- BTK tarafından elektronik ortamda gerçekleştirilecek kontrolün

olumlu sonuçlanması halinde, uygunluk yazısı verilecektir.

- Beyan edilen eşyaya ait IMEI numarası gümrük beyan sistemine

girilir, beyannamenin tescilinde uygunluk yazısı gümrük idaresince

aranacaktır.

- IMEI numarasını haiz eşyanın serbest dolaşıma girişinde bu Tebliğ

hükümlerine uygun işlem yapmaktan ithalatçı sorumludur.

- IMEI numarasının beyan edilmemesi halinde, eşyanın IMEI numarası içerip içermediğine dair gümrük idaresince ayrıca bir araştırma

yapılmayacaktır.

Söz konusu uygunluk yazısı, beyan edilen IMEI bilgilerine göre GSMA

verileri esas alınarak cihazlara ait IMEI numaralarının marka ve model bilgileriyle tutarlılığı ile kayıp, çalıntı ve IMEI bilgisi değiştiril-

P:67

53

TÜRMOB M

m

miş olma durumu kontrol edilerek düzenlenecektir .Söz konusu Tebliğ

08/07/2019 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.

55. Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan ELEKTRONİK KİMLİK

BİLGİSİNİ HAİZ EŞYANIN İHRACATI HAKKINDA TEBLİĞ (İHRACAT: 2019/5) uyarınca;

- IMEI numarasını haiz eşyanın ihracatı öncesinde, IMEI numarasının uygunluk kontrolü için Tek Pencere Sistemi üzerinden beyan

sahibi tarafından BTK’ya başvurulacaktır.

- BTK tarafından elektronik ortamda gerçekleştirilecek kontrolün

olumlu sonuçlanması halinde, uygunluk yazısı verilecektir.

- Beyan edilen eşyaya ait IMEI numarası gümrük beyan sistemine

girilir, beyannamenin tescilinde uygunluk yazısı gümrük idaresince

aranacaktır.

- IMEI numarasını haiz eşyanın ihracatında bu Tebliğ hükümlerine

uygun işlem yapmaktan ihracatçı sorumludur.

- IMEI numarasının beyan edilmemesi halinde, cep telefonu haricindeki eşyanın IMEI numarası içerip içermediğine dair gümrük idaresince ayrıca bir araştırma yapılmayacaktır. Söz konusu uygunluk

yazısı, beyan edilen IMEI bilgilerine göre GSMA verileri esas alınarak cihazlara ait IMEI numaralarının marka ve model bilgileriyle

tutarlılığı ile kayıp, çalıntı, IMEI bilgisi değiştirilmiş olma durumu

ve Elektronik Kimlik Bilgisini Haiz Cihazların Kayıt Altına Alınmasına Dair Yönetmeliğin ilgili hükümlerine uygunluğu kontrol

edilerek düzenlenecektir. Söz konusu Tebliğ 08/07/2019 tarihi itibariyle yürürlüğe girecektir.

56. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun

51’inci maddesine göre 5Eylül 2018tarihinden bu yana aylık %2 oranında uygulanmakta olan gecikme zammı oranı, 1 Temmuz 2019 tarihinden itibaren %2,5’e çıkarıldı.

57. Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 12/3 maddesi uyarınca 3 Temmuz

2019 tarihinden itibaren III Sayılı Listenin (A) Cetvelinde yer alan

kolalı gazozlar ve alkollü içecekler ile (B) Cetvelinde yer alan tütün

P:68

54

M Vergi Raporu

m

mamullerinin maktu ve asgari maktu vergi tutarları Yİ-ÜFE artış oranı

olan % 8,09 oranında artmıştır.

58. 7183 sayılı TÜRKİYE TURİZM TANITIM VE GELİŞTİRME AJANSI HAKKINDA KANUN ile Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme

Ajansı kurulmuş olup; Ajansın kuruluş amaçlarının gerçekleştirilmesi

ve faaliyetlerin finansmanında kullanılmak üzere 1 Ekim 2019 tarihinden itibaren “turizm payı” alınması uygulamasına başlanılacaktır.

Turizm payı; aşağıdaki işletmelerin yatırımcısı veya işletmecisi olan

gerçek veya tüzel kişilerin bu işletmelerdeki faaliyetleri sonucunda elde

ettikleri net satış ve kira gelirlerinin toplamı üzerinden

a) Bileşik tesisler ile konaklama tesislerinden binde yedi buçuk,

b) Bakanlıktan belgeli yeme-içme ve eğlence tesislerinden binde yedi

buçuk,

c) Deniz turizmi tesisleri ile Bakanlıktan belgeli deniz turizmi araçlarından binde yedi buçuk,

ç) Seyahat acentalarından (münferit uçak bileti satışları hariç) on binde yedi buçuk,

d) Havayolu işletmelerinden (ticari yolcu taşımacılığı faaliyetlerinden) on binde yedi buçuk,

e) Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü tarafından işletilenler hariç olmak üzere havalimanı ve terminal işletmelerinden

binde iki,

oranında olmak üzere alınacaktır.

Kış, termal, sağlık, kırsal ve nitelikli spor turizmi gibi Bakanlık tarafından teşvik edilmesi uygun görülen turizm türlerinde faaliyet gösteren

tesisler için bu oranlar yüzde elli indirimli olarak uygulanacaktır.

59. 7186 sayılı GELİR VERGİSİ KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA

DEĞİŞİKLİKYAPILMASI HAKKINDA KANUN ile bazı kanunlarda

değişiklik yapıldı.

P:69

55

TÜRMOB M

m

- Gelir Vergisi Kanunu’nda değişiklik yapılarak şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan ve bu faaliyetlerinden kaynaklanan

hasılatlarının tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla elde eden gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri için “Hasılat

esaslı kazanç tespiti” uygulaması getirildi.

- 31 Aralık 2019 tarihine kadar başvuruda bulunulması ve %1 vergi

ödenmesi koşuluyla yurt dışı ve yurtiçi varlıkları için yeni bir varlık

barışı düzenlemesi yapıldı.

- Borçluların finansal kurumlara olan borçlarının yeniden yapılandırılması için vergi istisna ve muafiyetleri içeren bir kredi geri ödeme

anlaşması getirildi.

- 1 Ağustos 2019 tarihinden itibaren yurtdışı çıkış harcı 15 TL’den 50

TL’ye arttırıldı.

Elektrik motorlu taşıt araçlarını Türkiye’de imal eden mükelleflere

ilişkin kurumlar Vergisi Kanunu’nda özel bir düzenleme yapılarak hak

kazanılan yatırıma katkı tutarının vergi dairesine ödenen özel tüketim

vergisine nakden ya da vergi borçlarına mahsuben ödenmesi suretiyle

kullandırılması konusunda düzenleme yapıldı.

60. Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu, vergi incelemesi sırasında ibraz

edilmeyen defter ve belgelerde yer alan KDV’nin indirim konusu yapılıp yapılamayacağına ilişkin olarak E: 2013/3, K: 2019/1 Kararında,

- Mücbir sebebin varlığı halinde; defter ve belgelerin mücbir sebep

dolayısıyla ibraz edilmemesinin re’sen tarh nedeni olduğu, ispat

külfeti açısından ise, içtihatların; mücbir sebebin varlığı halinde

mükelleflerin ibraz ödevini yerine getirmelerinin beklenemeyeceği

ve indirim konusu yapılan vergilerin, alış belgelerinde ayrıca gösterilmiş olmasını ispatlama yükümlülüğünün de bulunmadığı

- Mücbir sebep olmaksızın defter ve belgelerini, incelemeye yetkili

olan inceleme elemanlarına ibraz etmeyen katma değer vergisi mükellefleri adına yapılan cezalı tarhiyatlara karşı açılan davalarda;

davacılar tarafından, vergilendirme dönemine ilişkin yasal defterler

ve belgelerin mahkemeye sunulabileceğinin ileri sürülmesi halin-

P:70

56

M Vergi Raporu

m

de, bu defter ve belgeler davacıdan istenilip, defterlerdeki kayıtlar

incelenip, bu kayıt ve belgeler hakkında davanın diğer tarafı olan

vergi idaresinin görüşü ve saptamaları da alınarak yapılacak hukuki

değerlendirmeye göre karar verilmesi gerektiği

yönünde karar verdi.

2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun40’ncı maddesine göre İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararlarına, Danıştay daire ve kurulları ile idari mahkemeler ve idare uymak zorundadır.

61. 19.07.2019 tarih ve 30836 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7186 sayılı GELİR VERGİSİ KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİKYAPILMASI HAKKINDA KANUN’un2’nci

maddesi ile Gelir Vergisi Kanununa eklenen geçici 90’ncı maddede

varlık barışı konusunda yeni bir düzenleme yapılmıştı. 2/8/2019tarihli

ve 30850 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Bazı Varlıkların Ekonomiye Kazandırılması Hakkında 1 Seri No.lu Genel Tebliğ ile 7186 sayılı

Kanun ile Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen Geçici 90’ncımadde ile ilgili açıklamalar yapıldı.

Yurtdışı Varlıklar

- Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer

sermaye piyasası araçlarını, GVK geçici 90’ncı madde hükümleri

çerçevesinde, 19/7/2019 tarihinden 31/12/2019 tarihine (bu tarih

dahil) kadar Türkiye’deki banka veya aracı kurumlara bildiren gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebileceklerdir.

- Varlıklar, bildirim tarihinden itibaren üç ay içinde Türkiye’ye getirilmelidir.

- 31 Aralık 2019 tarihine kadar birden fazla bildirimde bulunulması

mümkündür.

- Bildirilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacaktır.

P:71

57

TÜRMOB M

m

- Beyan edilen varlıkların değerleri üzerinden, vergi dairelerince %1

oranında tarh edilen vergi, söz konusu beyan süresi içerisinde banka ve aracı kurumlarca vergi sorumlusu sıfatıyla ödenecektir

- Banka veya aracı kurumlara bildirimi yapılan varlıklara ilişkin bildirim değeri üzerinden %1 oranında hesaplanan tutarın ödenmemesi durumunda, banka veya aracı kurumların söz konusu bildirimi

alma zorunluluğu yoktur.

Yurtiçi Varlıklar

- Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan, ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan; para,

altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile

taşınmazlar, 31 Aralık 2019 tarihine kadar beyan edilebilecektir.

- Vergi dairelerine beyan edilen varlıkların değerleri üzerinden vergi

dairelerince %1 oranında vergi tarh edilecektir. Bu şekilde hesaplanan vergi, tarhiyatın yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenecektir.

62. 01/06/2017 tarihinden itibaren Kırşehir, 01/1/2018 tarihinden itibaren

Amasya, Bartın ve Çankırı illeri merkez ve ilçelerinde bulunan mükellefler/işverenler için başlamış olan Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi pilot uygulaması 01/1/2020 tarihine kadar uzatılarak, Tüm Türkiye’ de bu uygulamaya yeni bir erteleme olmazsa 01/1/2020 tarihine

ertelendi.

63. Bazı Varlıkların Ekonomiye Kazandırılması Hakkında 1 Seri No.lu Genel Tebliğ ile7186 sayılı Kanun ile Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen

Geçici 90’ncımadde ile ilgili açıklamalar yapıldı.

Yurtdışı Varlıklar

- Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer

sermaye piyasası araçlarını, GVK geçici 90’ncı madde hükümleri

çerçevesinde, 19/7/2019 tarihinden 31/12/2019 tarihine (bu tarih

dahil) kadar Türkiye’deki banka veya aracı kurumlara bildiren gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebileceklerdir.

P:72

58

M Vergi Raporu

m

- Varlıklar, bildirim tarihinden itibaren üç ay içinde Türkiye’ye getirilmelidir.

- 31 Aralık 2019 tarihine kadar birden fazla bildirimde bulunulması

mümkündür.

- Bildirilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacaktır.

- Beyan edilen varlıkların değerleri üzerinden, vergi dairelerince %1

oranında tarh edilen vergi, söz konusu beyan süresi içerisinde banka ve aracı kurumlarca vergi sorumlusu sıfatıyla ödenecektir.

- Banka veya aracı kurumlara bildirimi yapılan varlıklara ilişkin bildirim değeri üzerinden %1 oranında hesaplanan tutarın ödenmemesi durumunda, banka veya aracı kurumların söz konusu bildirimi

alma zorunluluğu yoktur.

Yurtiçi Varlıklar

- Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan, ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan; para,

altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile

taşınmazlar, 31 Aralık 2019 tarihine kadar beyan edilebilecektir.

- Vergi dairelerine beyan edilen varlıkların değerleri üzerinden vergi

dairelerince %1 oranında vergi tarh edilecektir. Bu şekilde hesaplanan vergi, tarhiyatın yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenecektir.

64. 10.08.2019 tarihli ve 30858 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özel

Tüketim Vergisi (II) Sayılı Liste Uygulama Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair 6 Seri No.luTebliğde;

- Engellilik derecesi %90 veya üzerinde olanların taşıt alımlarında

istisna uygulaması ile engellilik sağlık kurulu raporu ve çocuklar

için özel gereksinim raporu (ÇÖZGER),

- Türk Silahlı Kuvvetlerine kayıt ve tescile tabi olmayan taşıtların

teslimi,

P:73

59

TÜRMOB M

m

- Ticari taşıtların yenilenmesinde geçici 7’nci madde uygulaması

konularında açıklama ve düzenleme yapılmıştır.

65. 15.08.2019 tarihli ve 30859 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 1424

sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli

III Sayılı Listenin (B) Cetvelinde yer alan tütün içeren sigaralar ile enfiye ve çiğnemeye mahsus tütünün asgari maktu ve maktu vergi tutarları

arttırılmıştır.

66. TÜRK PARASI KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA32 SAYILI

KARARA İLİŞKİN TEBLİĞ(İHRACAT BEDELLERİ HAKKINDA)

(TEBLİĞ NO: 2018-32/48) (İhracat Bedelleri Hakkında) ile 4 Eylül

2018 tarihinden itibaren altı ay süre ile ihracat bedellerinin 180 gün

içerisinde Türkiye’ye getirilme ve % 80’nın bankaya bozdurma zorunluluğu getirilmiş, daha sonra 3 Mart 2019 tarihli ve 30703 sayılı Resmi

Gazetede yayımlanan 2019-32/53 Tebliğ ile bu süre 4 Eylül 2019 tarihine kadar uzatılmıştı.

31 Ağustos 2019 tarihli ve 30874 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan

2019-32/55 Tebliğ ile bu süre 4 Mart 2020 tarihine kadar daha uzatılmıştır.

Türkiye’de yerleşik kişilerce söz konusu Tebliğin yürürlükte bulunduğu süre içinde fiili ihracı gerçekleştirilen ihracat işlemlerine ilişkin

bedel getirme süresinin Tebliğin yürürlükten kalktığı tarihten sonra

sona ermesi halinde, Tebliğ hükümleri uygulanmaya devam edilecektir.

İhraç edilen malların bedelinin süresinde yurda getirilerek, bankalara

satılmasından ve ihracat hesabının süresinde kapatılmasından öncelikle ihracatçılar sorumlu olacaktır. Ticari amaçla mal ihracında, bedelleri yurda getirilme süresi içinde gelen ihracat ile ilgili hesaplar aracı

bankalarca kapatılacaktır. Süresi içinde kapatılmayan ihracat hesapları

aracı bankalarca 5 iş günü içinde muamelenin safhalarını belirtecek şekilde yazılı olarak ilgili Vergi Dairesi Başkanlığına veya Vergi Dairesi

Müdürlüğüne ihbar edilecektir.

67. 1542 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile1 Ekim 2019 tarihinden itibaren2711.12 G.T.İ.P. numaralı “(Sıvılaştırılmış) Propan”ın, “polipropilen üretim tesislerinde 2711.14.00.00.12 G.T.İ.P. numaralı “Propilen”

P:74

60

M Vergi Raporu

m

üretiminde kullanılmak üzere tesliminde”özel tüketim vergisi tutarı sıfıra indirildi.

68. 15/07/2019 tarih ve 30832 sayılı Resmi Gazetede 7183 sayılı TÜRKİYE

TURİZM TANITIM VE GELİŞTİRME AJANSI HAKKINDA

KANUN yayımlanmıştı.

Ajansın kuruluş amaçlarının gerçekleştirilmesi ve faaliyetlerin finansmanında kullanılmak üzere “turizm payı”alınması uygulamasına 1

Ekim 2019 tarihinden itibaren başlanılacaktır. Turizm payı; aşağıdaki

işletmelerin yatırımcısı veya işletmecisi olan gerçek veya tüzel kişilerin

bu işletmelerdeki faaliyetleri sonucunda elde ettikleri net satış ve kira

gelirlerinin toplamı üzerinden

a) Bileşik tesisler ile konaklama tesislerinden binde yedi buçuk,

b) Bakanlıktan belgeli yeme-içme ve eğlence tesislerinden binde yedi

buçuk,

c) Deniz turizmi tesisleri ile Bakanlıktan belgeli deniz turizmi araçlarından binde yedi buçuk,

ç) Seyahat acentalarından (münferit uçak bileti satışları hariç) on binde yedi buçuk,

d) Havayolu işletmelerinden (ticari yolcu taşımacılığı faaliyetlerinden) on binde yedi buçuk,

e) Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü tarafından işletilenler hariç olmak üzere havalimanı ve terminal işletmelerinden

binde iki,

oranında olmak üzere alınacaktır.

69. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun

51’inci maddesine göre amme alacağının ödeme müddeti içinde ödenmeyen kısmına vadenin bitim tarihinden itibaren her ay için ayrı ayrı

aylık (1266 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile1 Temmuz 2019 tarihinden

bu yana) aylık %2,5 oranında gecikme zammı uygulanmaktaydı. Maddenin verdiği yetkiye istinaden 2 Ekim 2019 Tarihli ve 30906 Sayılı

P:75

61

TÜRMOB M

m

Resmi Gazetede yayımlanan 1592 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile gecikme zammı oranı, 2 Ekim2019 tarihinden itibaren aylık %2 olarak

belirlenmiştir.

70. 6111, 6552, 6736, 7020 ve 7143 sayılı yapılandırma kanunlarına göre,

yasal süresinde ödenmeyen taksit tutarlarına her ay ve kesri için %2,5

olarak uygulanmakta olan gecikme zammı ile tahsilatı SGK tarafından

yapılan damga vergisine uygulanan gecikme zammı oranı 2019 yılı

Ekim ayından başlanılmak üzere %2 olarak uygulanmaya başlanmıştır.

71. Gelir İdaresi Başkanlığı’nca çıkarılan 15/10/2019 tarihli ve 118 No.

lu Vergi Usul Kanunu Sirküleri ile Vergi Usul Kanunu’nun “Mühlet

Verme”başlığının17’nci maddesinin Hazine ve Maliye Bakanlığı’na

verdiği yetkiye istinaden kendisi veya yakını vefat eden meslek mensuplarının beyanname/bildirimlerini verdiği mükelleflerin zor durum

hükümlerinden faydalandırılması konusunda düzenleme yapıldı.

Meslek mensubunun kendisinin veya yakınının vefat etmesi ve vefat

tarihi itibarıyla beyanname/bildirimin verilme süresinin bitimine 7 gün

veya daha az süre kalmış olması gerekmektedir.

Yakını veya kendisi vefat eden meslek mensubu tarafından beyanname/

bildirimleri verilen mükelleflerin bu beyanname/bildirim verilme süreleri ile bunlara istinaden tahakkuk eden vergilerin ödeme sürelerinin

son günü, bunların verilmesi gereken sürenin son gününü takip eden

günden itibaren 7’nci güne uzatılmaktadır.

Beyanname/bildirim verme ve ödeme sürelerinin uzatılması, vergi dairelerince yukarıda belirtilen şartların oluştuğunun anlaşılması durumunda re’sen yapılabileceği gibi ilgililerin yazılı başvurusuna istinaden

de yapılabilecektir.

Meslek mensubunun; eşi ve çocuğu ile kendisinin veya eşinin ana, baba

ve kardeşi yakını kabul edilecektir.

72. 15 Ekim 2019 tarihli ve 30919 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 27

seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik

Yapılmasına Dair Tebliğ ile KDV uygulamalarında bazı değişiklikler

yapılmıştır.

P:76

62

M Vergi Raporu

m

1. Yatırım teşvik belgesi kapsamında makine ve teçhizat teslimleri ile

yazılım ve gayri maddi hak satış ve kiralamalarında belediyeler ve il

özel idareleri ile bunların bağlı kuruluşları ve hisselerinin tamamına

sahip oldukları şirketlerce şehir içi yolcu taşımacılığında kullanılmak

üzere iktisap edilecek olan minibüslerde istisna kapsamına alınmıştır.

2. Ulusal güvenlik amaçlı teslim ve hizmetlere ilişkin istisna kapsamına,

ulusal güvenlik kuruluşlarınca milli savunma ve iç güvenlik ihtiyaçları

için kullanılanken güvenlik ve plaka tanıma sistemleri dahil tarama, tanıma ve takip sistemleri, radar sistemleri ile istisna kapsamındaki araç,

silah ve sistemlerine ilişkin araştırma-geliştirme ve test faaliyetlerine

yönelik zorunlu olarak kullanılması gereken tesislerin teslimi de dahil

edilmiştir.

3. KDV Kanun’un 13’üncü maddesinin birinci fıkrasına 23/2/2017 tarihli ve 6824 sayılı Kanunun 7’nci maddesi ile yapılan düzenlemeyle

1/4/2017 tarihinden itibaren uygulanmak üzere yabancılara gayrimenkul satışı istisna kapsamına alınmıştır. Bu kapsamda Bedelin Türkiye’ye Getirildiğinin Tevsikinde Alıcılar dışındaki gerçek veya tüzel kişiler tarafından bankalar aracılığıyla satıcıların hesabına yapılan döviz

transferlerinin;

- Döviz transferine ilişkin banka dekontunda alıcıya ve teslime konu

konut veya iş yerine ilişkin bilgilere (proje adı, adresi, bağımsız bölüm

numarası) yer verilmesi veya

- Dövizi transfer eden gerçek veya tüzel kişiler tarafından, transfere

konu tutarın alıcı adına gönderildiğine dair satıcıya, alıcı ve teslime

konu konut veya iş yerine ilişkin bilgileri (proje adı, adresi, bağımsız

bölüm numarası) içeren bir muvafakatname verilmesi kaydıyla istisna

uygulamasında Türkiye’ye getirilen döviz olarak kabul edileceği belirtilmiştir

4. Genel ve Özel Bütçeli Kamu İdarelerine, İl Özel İdarelerine, Belediyelere ve Köylere Bağışlanan Tesislerin İnşasına İlişkin İstisna uygulaması kapsamında mülkiyeti Türkiye Diyanet Vakfında bulunmakla

birlikte, anılan Vakıf tarafından karşılıksız, süresiz ve geri dönüşsüz

olarak Diyanet İşleri Başkanlığına tahsis edilen madde kapsamındaki

ibadethane ve din eğitimi verilen tesislerin inşası dolayısıyla bağışta

P:77

63

TÜRMOB M

m

bulunan söz konusu Vakfa yapılan teslim ve hizmetlerin de istisna kapsamında olacağı belirtilmiştir.

5. İTUS ile HİS Sertifikalarının iptal edilmesi ile olarak olumsuz rapora

dayanılarak yapılan tarhiyatın yargı kararları ile terkin edilmesi halinde

mükellefe tekrar sertifika verileceği belirtilmiştir. Daha önce bu uygulama için nihai yargı kararı aranılıyordu. 15 Ekim 2019 tarihli ve 30919

sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 27 seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile

KDV uygulamalarında bazı değişiklikler yapılmıştır. Bu değişiklikler

aşağıdaki gibidir. 1. Yatırım teşvik belgesi kapsamında makine ve teçhizat teslimleri ile yazılım ve gayri maddi hak satış ve kiralamalarında

belediyeler ve il özel idareleri ile bunların bağlı kuruluşları ve hisselerinin tamamına sahip oldukları şirketlerce şehir içi yolcu taşımacılığında

kullanılmak üzere iktisap edilecek olan minibüslerde istisna kapsamına

alınmıştır. 2. Ulusal güvenlik amaçlı teslim ve hizmetlere ilişkin istisna

kapsamına, ulusal güvenlik kuruluşlarınca milli savunma ve iç güvenlik

ihtiyaçları için kullanılan kent güvenlik ve plaka tanıma sistemleri dahil

tarama, tanıma ve takip sistemleri, radar sistemleri ile istisna kapsamındaki araç, silah ve sistemlerine ilişkin araştırma-geliştirme ve test faaliyetlerine yönelik zorunlu olarak kullanılması gereken tesislerin teslimi

de dahil edilmiştir.

73. Vergi Usul Kanununun 163’ncü maddesinde 4108 sayılı Kanunla “İş

ve teşebbüsün bir yerden diğer bir yere nakledilmesi adres değişikliği

sayılır.” şeklindeki değişikliğe ilişkin olarak 240 sıra No.lu VUK Genel Tebliği ile yapılan bazı düzenlemelerde; 510sıra No.lu VUK Genel

Tebliği ile uygulama değişikliğine gidilmiştir.

1. Mükelleflerce adres değişikliğine ilişkin bildirim sadece yeni vergi

dairesine verilecektir. Daha önceki Tebliğ düzenlemesinde, eski vergi

dairesine de verilebiliyordu.

2. Yeni vergi dairesi tarafından yapılan yoklama sonucunda mükellefin

yeni adresinde faaliyete başladığının tespit edilmesi hâlinde yeni vergi

dairesi tarafından nakil nedeniyle işe başlaması yapılacak ve eski vergi

dairesinde bulunan mükellefiyet kaydı nakil nedeniyle yeni adreste işe

başlama tarihi itibarıyla sistem tarafından otomatik olarak terkin edilecektir.

P:78

64

M Vergi Raporu

m

3. Elinde bulunan kullanılmamış belgelerini yeni iş yerinde kullanmaya devam etmek isteyen mükellefler dilekçelerini yeni vergi dairesine

verebilecekleri gibi başvurularını Gelir İdaresi Başkanlığının İnteraktif

Vergi Dairesi (https://ivd.gib.gov.tr/) sistemi üzerinden elektronik ortamda da yapabileceklerdir. Mükelleflerin başvurularını İnteraktif Vergi Dairesi sistemi üzerinden elektronik ortamda yapmaları hâlinde ise

kullanılmamış belgelere ilişkin tutanak artık düzenlenmeyecektir.

4. Yeni vergi dairesi tarafından nakil nedeniyle terkin işleminin tamamlandığı günü takip eden iş günü “Nakil Giden Mükellefler Listesi” eski

vergi dairesi sisteminde yer alacaktır.

74. 2019/5 Seri No.lu Uygulama İç Genelgesi ile yoklamaların etkinliğinin

artırılması amacıyla;

a) Gerçek kişi mükelleflerden nakliyecilik faaliyetinde bulunup münhasıran yük ve yolcu taşıyanların işe başlama yoklaması, adres değişikliği

yoklaması, işi bırakma yoklaması,

b) Yerleşim yeri adresinde serbest meslek faaliyetinde bulunanların işe

başlama yoklaması, adres değişikliği yoklaması, işi bırakma yoklaması,

c) Sermayesi üç yüz elli bin Türk Lirası ve üzerinde olan şirketlerin

(imalatçılar hariç) adres değişikliği yoklaması, şube açılış yoklaması,

ç) Gerçek kişi mükelleflerde ölüm hali nedeniyle işi bırakma yoklaması,

d) Tüzel kişilerde tasfiye/iflasın kapanması nedeniyle işi bırakma yoklaması uygulama iç genelgesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi koşuluyla kaldırılmıştır.

75. Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tebliği gereken evrakın, Gelir

İdaresi Başkanlığı aracılığıyla elektronik ortamda tebliğ edilmesi ile

ilgili usul ve esasları belirleyen 456 sıra No.lu VUK Genel Tebliğinde; 19 Ekim 2019 tarih ve 30923 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan

511VUK Genel Tebliği ile değişiklik yapılmıştır.

1) Kendisine elektronik ortamda tebligat yapılacak muhatap tarafından

elektronik tebligat sistemine başvuru sırasında veya daha sonra bildiri-

P:79

65

TÜRMOB M

m

len mobil telefon numarasına ve/veya e-posta adresine, kendisine gönderilen tebligata ilişkin bilgilendirme mesajı gönderilebilecek olup; bilgilendirme mesajının herhangi bir nedenle muhataba ulaşmamış olması

tebligat süresini ve geçerliliğini etkilemeyecektir.

2 Gerçek kişilerde muhatabın; tüzel kişilerde ise şirketin tek kanuni

temsilcisi olması durumunda ilgili kanuni temsilcinin, birden çok kanuni temsilcisi olması durumunda tüm kanuni temsilcilerin görme engelli

olduklarının ispat ve tevsik edilmesi durumunda, bu mükelleflere elektronik tebligat sistemi kullanılmadan Vergi Usul Kanunu’nun 93’üncü

ve müteakip maddelerinde belirtilen diğer tebliğ usullerine göre tebligat işlemi yapılacaktır.

3) Bağlı vergi dairesi müdürlüklerinde (mal müdürlükleri), elektronik tebligat sistemine teknolojik uyum çalışmaları tamamlandığından,

elektronik tebligat uygulamasına 1 Ocak 2020tarihi itibarıyla başlanılacaktır.

Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren

elektronik tebligat sistemini kullanmaya başlayacaktır. Dolayısıyla bu

tarihten sonra vergi incelemelerinde elektronik tebligat yöntemi kullanılacak ve vergi müfettişlerince gerçekleştirilen vergi inceleme süreçlerine ait tebligat işlemleri de bu kapsamda yapılacaktır.

76. 19/10/2019 tarih ve 30923 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Elektronik Defter Genel Tebliği (Sıra No:1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair

Tebliğ (Sıra No: 3) ile 13/12/2011 tarihli ve 28141 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Elektronik Defter Genel Tebliği (Sıra No: 1)’nin3’üncü,

4’üncü, 5’inci, 6’ncıve 7’ncibölümleri değiştirilmiştir.

- e-Fatura uygulamasına geçiş zorunluluğu bulunan mükelleflerin;

e-Fatura uygulamasına geçiş süresi içinde (e-Fatura uygulamasına

yıl içinde zorunlu olarak geçen mükelleflerin izleyen yılın başından

itibaren),e-defter uygulamasına geçmeleri ve edefter.gov.tr adresinde format ve standardı belirlenen defterleri e-Defter olarak tutmaları zorunludur.

- 19/10/2019 tarihi itibarıyla Türk Ticaret Kanunu’nun 397’nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca bağımsız denetime tabi olan şir-

P:80

66

M Vergi Raporu

m

ketlerin1 Ocak 2020 tarihinden itibaren, 2020 ve müteakip yıllarda bağımsız denetime tabi olma şartlarını sağlayan mükellefler ise

şartların sağlandığı yılı takip eden yılın başından itibaren e-Defter

uygulamasına dâhil olmaları ve edefter.gov.tr adresinde format ve

standardı belirlenen defterleri e-Defter olarak tutmaları zorunludur.

- Elektronik defterlerin kapanış tasdiki yerine geçen aylık berat dosyası oluşturma ve Gelir İdaresi Başkanlığı e-Defter uygulamasına

izleyen 3 ay içinde yükleme işleminin, üç aylık geçici vergi dönemleri bazında (bu döneme ait aylar için) ve geçici vergi beyannamelerinin verileceği ayın sonuna kadar gerçekleştirilebilmesi imkanı

getirilmiştir.

- Elektronik defterlerin mükelleflerin kendilerine ait elektronik imza

veya mali mühürle imzalanması durumuna ilave olarak, mükellefin

Tebliğde öngörülen sürede ve şekilde muvafakat etmesi şartıyla;

defter kayıtlarını tutan muhasebe meslek mensubunun ya da e-Defter oluşturma hizmetinden yararlandığı e-Defter yazılım firmasının

elektronik imza ya da mali mührü ile imzalanabilmesi imkanı getirilmiştir.

- Muhasebe Fişlerinin, e-Defter kayıtları ile birlikte muhafaza edilmesi ve yetkili mercileri tarafından istenildiğinde ibraz edilmesi

zorunludur.

- Defter dosyaları ile bunlara ilişkin berat dosyalarının ikincil kopyalarının, gizliliği ve güvenliği sağlanacak şekilde e-Defter saklama

hizmeti yönünden teknik yeterliliğe sahip ve Başkanlıktan bu hususta izin alan özel entegratörlerin bilgi işlem sistemlerinde ya da

Başkanlığın bilgi işlem sistemlerinde 1/1/2020 tarihinden itibaren

asgari 10 yıl süre ile muhafaza edilmesi zorunluluğu getirilmiştir.

- e-Defter tutanlar, Vergi Usul Kanununda belirtilen “Mücbir Sebep”

halleri nedeniyle e-Defter veya beratlarına ait kayıtlarının bozulması, silinmesi, zarar görmesi veya işlem görememesi ve e-Defter

ve berat dosyalarının muhafaza edildiği e-Defter saklama hizmeti

veren özel entegratör kuruluşlardan veya Başkanlıktan ikincil örneklerinin temin edilemediği hallerde, söz konusu durumların öğ-

P:81

67

TÜRMOB M

m

renilmesinden itibaren tevsik edici bilgi ve belgeleri ile birlikte 15

gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yetkili mahkemesine başvurarak kendisine bir zayi belgesi verilmesini istemelidir.

77. VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 509) ile Vergi

Usul Kanunu uyarınca düzenlenen belgelerin elektronik ortamda düzenlenmesine yönelik 509 sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Tebliği yayımlandı.

- 2018 hesap dönemi brüt satış hasılatı 10 Milyon TL ve üzeri olan

mükellefler 1/1/2020 tarihinden itibaren, 2018 veya 2019 hesap dönemleri brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafı iş hasılatı) 5

Milyon TL ve üzeri olan mükellefler 1/7/2020 tarihinden itibaren

e-fatura uygulamasına geçmek zorundadırlar.

- Tebliğin yayım tarihi itibarıyla e-Fatura uygulamasına geçmiş olan

mükelleflerin 1/1/2020 tarihine kadar, e-Fatura uygulamasına geçiş

zorunluluğu nedeniyle ileri tarihte e-Fatura uygulamasına dahil olacak olan mükelleflerinse geçiş tarihi itibariyle e-Arşiv fatura uygulamasına geçmeleri zorunludur.

- e-Ticaret paydaşı olan internet satış platformları, internet ortamında

ilan yayınlayanlar ve internet reklam aracıları e-Fatura ve e-Arşiv

Fatura uygulamasına geçmek zorundadırlar.

- e-Arşiv Fatura uygulamasına dahil olmayan mükelleflerce, 1/1/2020

tarihinden itibaren düzenlenecek faturaların vergiler dâhil toplam

tutarı vergi mükelleflerine yapılan satışlarda 5.000 TL’yi, vergi mükellefi olmayanlara yapılan satışlarda ise 30.000 TL’yi aşması halinde Gelir İdaresi Başkanlığının ücretsiz olarak mükelleflere açtığı

fatura düzenleme portali aracılığı ile düzenlenmesi zorunludur.

- Tüm serbest meslek erbapları (avukatlar, mali müşavirler, serbest

çalışan doktorlar, mimarlar, mühendisler vb.) 2020 yılı Haziran

ayından itibaren serbest meslek makbuzlarını e-Serbest Meslek

Makbuzu olarak düzenlemek zorundadırlar.

- Hal kayıt sistemi kapsamında sebze ve meyvelerin ticareti ile iştigal

eden tüccar ve komisyoncular 1/1/2020 tarihinden itibaren e-Fatu-

P:82

68

M Vergi Raporu

m

ra, e-Arşiv Fatura, e-İrsaliye, e-Müstahsil Makbuzu uygulamaları

ile e-Defter uygulamalarına dahil olmak zorundadırlar.

- Sigorta, emeklilik ve reasürans şirketleri Sigorta Poliçeleri ile Sigorta Komisyon Gider Belgelerini, bankalar dekont belgesini, yetkili döviz müesseseleri de Döviz Alım-Satım belgelerini ve tüm

mükelleflerce kullanılan Gider Pusulası belgesi e-Belge olarak düzenlenebilecektir.

- Akaryakıt istasyonları dahil olmak üzere EPDK’dan akaryakıt sektöründe faaliyette bulunmaya ilişkin lisans alan tüm mükelleflerin

Tebliğde öngörülen geçiş zamanlarında e-Fatura, e-Arşiv Fatura,

e-İrsaliye ve e-Defter uygulamalarına geçiş zorunluluğu getirilmiştir.

- Gübre takip sistemi kapsamında bulunan mükelleflerce gerçekleştirilen sistem kapsamındaki malların sevkinde e-İrsaliye kullanma

zorunluluğu getirilmiştir.

- Demir çelik sektöründe, madencilik alanında vergi kayıp ve kaçağını azaltmak ve sektörde haksız rekabeti engellemek amacıyla imalat, ihracat veya ithalat faaliyetinde bulunan mükelleflerin e-irsaliye

uygulamasına geçiş zorunluluğu öngörülmüştür.

- e-Fatura uygulamasına dahil olan mükelleflerin çiftçilerden gerçekleştirdikleri zirai mahsul alımlarında kağıt ortamda düzenledikleri

müstahsil makbuzlarının elektronik ortamda e-Müstahsil Makbuzu

olarak düzenlenmeleri zorunludur.

78. 25 Ekim 2019 tarihli ve 30929 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan

TAHSİLAT GENEL TEBLİĞİ(SERİ: C SIRA NO: 4) ile yapılan düzenlemeyle halen yıllık %22 olarak uygulanmakta olan tecil faizi oranı

25 Ekim 2019 tarihinden itibaren yıllık %19 olarak belirlenmiştir. 6183

sayılı Kanunun 48’inci maddesine göre belirlenen tecil faizinin belirli

yüzdesi esas alınarak anılan Kanunun 48/A maddesine göre tecil edilen

alacaklar için hesaplanan tecil faizi oranı da bu Tebliğle belirlenen oran

ve uygulama esasları dikkate alınarak tespit edilecektir.

P:83

69

TÜRMOB M

m

79. 15.7.2019 tarih ve 30832 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7183 sayılı TÜRKİYE TURİZM TANITIM VE GELİŞTİRME AJANSI HAKKINDA KANUN ile Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı

kurulmuş olup; Ajansın kuruluş amaçlarının gerçekleştirilmesi ve faaliyetlerin finansmanında kullanılmak üzere 1 Ekim 2019 tarihinden

itibaren “turizm payı” alınması uygulamasına başlanılmıştı. 2 Kasım

2019 tarih ve 30936 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan TURİZM PAYI

BEYANNAMESİ GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 1)’de 7183 sayılı Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı Hakkında Kanun gereğince

alınacak turizm payının beyanı ve tahsiline ilişkin usul ve esaslar hakkında açıklamalarda bulunulmuştur.

80. 8 Kasım 2019 tarih ve 30942 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO: 28) ile özel faturaların onaylanma sürecine ilişkin olarak Katma Değer Vergisi Genel

Uygulama Tebliğinde değişiklik yapılmıştır. Tebliğ düzenlemesinde;

“özel fatura onaylamaya yetkili gümrük müdürlüklerine bağlı geçici

depolama yerlerine konulan ve gümrük mevzuatı çerçevesinde tescil

işlemleri yapılan özel fatura kapsamı malların transit rejimi altında taşınarak başka bir sınır gümrük kapısından fiilen yurt dışına çıkarılması

ile birlikte özel faturanın onaylanmış sayılacağı” belirtilmiştir.

81. 13.11.2019 tarihinde GİB internet sitesinde yayımlanan 13.11.2019

tarih ve YMM/2019-1 sayılı “YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK TASDİK RAPORLARININ ELEKTRONİK ORTAMDA GÖNDERİLMESİ HAKKINDA SİRKÜLER / 1” ile; Yeminli Mali Müşavirlik Tasdik

Raporlarının Elektronik Ortamda Gönderilmesi Hakkında Genel Tebliğ

çerçevesinde, yeminli mali müşavirler tarafından verilecek tüm Katma

Değer Vergisi İadesi Tasdik Raporlarının 15/11/2019 tarihinden itibaren internet vergi dairesi sistemi üzerinden elektronik ortamda ihtiyari

olarak gönderilmesi, 1/4/2020 tarihinden itibaren ise zorunlu olarak sadece internet vergi dairesi sistemi üzerinden elektronik ortamda gönderilmesi uygun görülmüştür.

82. 308 seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yurtdışında kurulmuş ve

yetkilendirilmiş, yabancı hukuka tabi olan yabancı merkezi saklama

P:84

70

M Vergi Raporu

m

kuruluşları tarafından, münhasıran yurtdışında yerleşik hak sahiplerine ait sermaye piyasası araçlarının izlendiği “yabancı merkezi saklama

kuruluşu hesabı” ile ilgili olarak; - Hak sahibi ismine açılmaksızın toplu

olarak tutulan hesaplar için tevkifat sorumluluğu, Hak sahibi ismine

açılmaksızın toplu olarak tutulan hesaplardan çıkan sermaye piyasası

araçlarında maliyet bildirimi konularında düzenleme yapıldı.

83. 3 Aralık 2019 tarihli ve 30967 Sayılı Resmi Gazete yayımlanan 309

Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde, şehir içi yolcu taşımacılığı

faaliyetinde bulunan ve bu faaliyetlerinden kaynaklanan hasılatlarının

tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla elde eden gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin, söz konusu faaliyetlerinden

elde ettikleri vergiye tabi kazançlarının 193 sayılı Kanunun 113’üncü

maddesinde düzenlenen Hasılat Esaslı Kazanç Tespiti yoluyla tespit

edilmesine ilişkin açıklamalarda bulunulmuştur.

84. 07.12.2019 tarih ve 30971 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7194 sayılı DİJİTAL HİZMET VERGİSİ İLE BAZI KANUNLARDA VE 375

SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMEDE DEĞİŞİKLİK

YAPILMASI HAKKINDA KANUN ile yeni vergiler ihdas edilmiş

aynı zamanda Gelir Vergisi, Vergi Usul Kanunu ve diğer bazı Kanunlarda değişiklikler yapılmıştır:

- “Dijital Hizmet Vergisi ”getirildi.

- Emlak Vergisi Kanunu’nda yapılan düzenleme ile “Değerli Konut

Vergisi ”ihdas edildi. Yürürlüğe gireceği 1 Nisan 2020 tarihinden

31 Aralık 2020 tarihine kadar %1, bu tarihten sonra %2 oranında

uygulanmak üzere “Konaklama Vergisi “getirildi.

- GVK madde 18 kapsamındaki serbest meslek kazançlarında istisna

uygulamasına 500.000 TL sınırı getirildi.

- İşverenlerce taşıma hizmeti verilmeyen durumlarda, çalışılan günlere ait bir günlük ulaşım bedelinin 10 Türk lirasını aşmaması ve

buna ilişkin ödemenin toplu taşıma kartı, bileti veya bu amaçla kullanılan ödeme araçlarının temini şeklinde yapılması gelir vergisinden istisna edildi.

P:85

71

TÜRMOB M

m

- Spor yarışmalarını yöneten hakemlere ödenen ücretlerin gelir vergisinden istisna edilmesine yönelik düzenlemenin kapsamı daraltılarak sadece Amatör spor yarışmalarını yöneten hakemlere ödenen

ücretler (basketbol ve voleybol spor dallarının en üst liglerinde görev alanlar hariç) gelir vergisinden müstesna tutulmuştur.

- Kiralama yoluyla edinilen binek otomobillerinin her birine ilişkin

aylık kira bedelinin 5.500 Türk lirasına kadarlık kısmı ile binek otomobillerinin iktisabına ilişkin özel tüketim vergisi ve katma değer

vergisi toplamının en fazla 115.000 Türk lirasına kadarlık kısmının

ticari kazancın ve serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak

dikkate alınmasına yönelik düzenleme yapıldı.

- Ticari kazancın ve serbest meslek kazancının tespitinde binek otomobillere ilişkin giderlerin en fazla %70’inin indirilebilmesine yönelik düzenleme yapıldı.

- Ticari kazancın ve serbest meslek kazancının tespitinde özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi hariç ilk iktisap bedeli 135.000

Türk lirasını, söz konusu vergilerin maliyet bedeline eklendiği veya

binek otomobilin ikinci el olarak iktisap edildiği hâllerde, amortismana tabi tutarı 250.000 Türk lirasını aşan binek otomobillerinin

her birine ilişkin ayrılan amortismanın en fazla bu tutarlara isabet

eden kısmının gider yazılmasına yönelik düzenleme yapıldı.

- 1.1.2020 tarihinden itibaren elde edilen tek işverenden alınan ve

tevkif suretiyle vergilendirilmiş yıllık 500.000 TL’yi aşan ücret gelirleri için yıllık gelir vergisi beyannamesi zorunluluğu getirildi.

- Avukatlık Kanunu uyarınca karşı tarafa yükletilen vekalet ücretini

(icra ve iflas müdürlüklerine yatırılanlar dâhil) ödeyenler tarafından

gelir vergisi tevkifatı yapma zorunluluğu getirildi.

- Gelir vergisi tarifesinde değişiklik yapılarak dilim sayısı arttırıldı

ve 500.000 TL üzerindeki kazançlar için vergi oranı 2019 yılında

elde edilen kazançlara da uygulanmak üzere %40 olarak belirlendi.

1/1/2019-31/12/2019 tarihleri arasında elde edilen ücret gelirlerine

ise bu değişiklik öncesi tarife uygulanacaktır.

P:86

72

M Vergi Raporu

m

- Mükellefiyet kaydının analiz ve değerlendirme sonuçlarına bağlı

olarak terkini konusunda düzenleme yapıldı.

- Vergiye uyumlu mükelleflere tanınan %5’lik vergi indiriminin uygulanmasında beyan edilen vergilerin kanuni süresinde ödenmiş

olması şartı kaldırılarak; ödeme koşulu gelir ve kurumlar vergisi

beyannamelerinin verilme süresine çekildi ve maddede geçen vergi

beyannameleri ibaresinin hangi beyannameleri ifade ettiğine açıklık getirildi.

- İzaha davet uygulamasında davete icap ve beyan süreleri 30 güne

çıkarıldı.

- VUK 376’ncı maddede değişiklik yapılarak vergi ziyaı cezalarında

indirim oranı ilk defa işlenip işlenmediğine bakılmaksızın %50 olarak belirlendi.

- Üzerinde uzlaşılan vergiyi veya vergi farkını ve vergi ziyaı cezasının %75’ini belirlenen ödeme süreleri içerisinde ödenmesi halinde

üzerinde uzlaşılan verginin %25’inin VUK 376’ncı madde kapsamında indirilmesine yönelik düzenleme yapıldı.

- VUK mülga 379’uncu maddesi “Kanun yolundan vazgeçme ”başlığıyla yeniden düzenlendi.

- Kambiyo muamelelerinde Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisinin nispeti 7.12.2019 tarihinden itibaren binde 1’den binde 2’yeyükseltildi.

85. 512 No.lu VUK Genel Tebliği ile 2019 yılı için yeniden değerleme oranı %22,58 (yirmi iki virgül elli sekiz) olarak belirlendi.

86. 24 Aralık 2019 tarihli ve 30988 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7201

sayılı Kanunun 8’inci maddesi ile 3065 sayılı Kanunun geçici 39’uncu

maddesinde yer alan 17/4/1957 tarihli ve 6948 sayılı Sanayi Sicili Kanununa göre sanayi sicil belgesini haiz KDV mükelleflerine münhasıran

imalat sanayiinde kullanılmak üzere yapılan yeni makina ve teçhizatın

teslimlerinde uygulanan KDV istisnasının süresi 31/12/2022 tarihine

kadar uzatıldı.

P:87

73

TÜRMOB M

m

87. 310 seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde, 2020 yılında uygulanacak Gelir Vergisi Kanunu’nda yer alan had ve tutarlar belirlendi.

88. 492 sayılı Yasanın mükerrer 138. maddesi hükmü gereğince, Kanuna

bağlı tarifelerdeki maktu harçlar ile maktu ve nispi harçların asgari ve

azami miktarlarını belirleyen hadler, yeniden değerleme oranı dikkate alınarak 27/12/2019 tarihli ve Mükerrer 30991 (2. Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan (85) Seri No.lu Harçlar Kanunu Genel

Tebliğinde ilan edilmiştir.

89. 2020 yılında mobil telefon aboneliğinin ilk tesisinde alınacak özel iletişim vergisi tutarı 79,00 -TL olarak belirlendi.

90. Engellilik derecesi %90 ve üzerinde olanlar ile engellilik derecesi

%90’ın altında olanların binek otomobili, panelvan, pick-up, arazi taşıtı,

ATV, jeep, steyşın vagon, vb. taşıtların ilk iktisabında taşıtın ÖTV’den

müstesna olması için öngörülen taşıtın her türlü vergiler dâhil bedelinin

247.400 TL’nin altında olması gerektiğine ilişkin had 303.200 TL’ sına

yükseltilmiştir.

91. 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 492 sayılı Kanuna

bağlı tarifelerde yer alan harç tutarlarına ilişkin 84 seri No.lu Harçlar

Kanunu Genel Tebliği yayımlandı.

92. Yeniden değerleme oranı dikkate alınarak yukarıda yer alan düzenlemelere göre tespit edilen 2020 yılı çevre temizlik vergisi tutarları,

Maliye Bakanlığınca 27/12/2019 tarih ve 30991 (2. Mükerrer) sayılı

Resmi Gazetede yayımlanan 52seri No.lu Belediye Gelirleri Kanunu

Genel Tebliğiyle ilan edilmiştir. Konutlara ait çevre temizlik vergisi;

su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle metreküp başına büyükşehir

belediyelerinde 47 Kuruş, diğer belediyelerde 35 Kuruş olarak hesaplanacaktır.

93. 2020 yılında uygulanacak motorlu taşıtlar vergisi tutarlarının belirlendiği, 52 Seri No.lu Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu Genel Tebliği yayımlandı. Otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerleri için motorlu

taşıtlar vergisi

P:88

74

M Vergi Raporu

m

• 1 Ocak 2018 tarihinden sonra kayıt ve tescil edilen iktisap edilenler

için Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunun 5’inci maddesinde yer alan

(I) sayılı Tarifeye,

• 31/12/2017 tarihinden (bu tarih dahil) önce kayıt ve tescil edilenler

için Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununa eklenen Geçici 8’inci maddesinde yer alan (I/A) sayılı Tarifeye göre ayrı ayrıhesaplanacaktır.

- Kanuna bağlı (I) ve (IV) sayılı tarifelerde yer alan taşıtlardan (Ticari maksatla kullanılan uçak ve helikopterler ile taşıt kiralama faaliyeti ile uğraşan işletmelerin bu amaçla kiraya verdikleri taşıtlar

hariç) alınan vergi ve cezalar ile gecikme zamları gelir ve kurumlar

vergilerinin matrahlarının tespitinde gider olarak kabul edilmemektedir.

94. 27.12.2019 tarihli ve 30991(2. Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 76Seri No.lu Emlak Vergisi Kanununu Genel Tebliğinde

2020 yılına ait emlak (bina, arsa ve arazi) vergi değerleri ile 2020 yılında mükellef olacakların emlak vergi değerlerinin hesabında dikkate

alınacak asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerlerinin tespiti

hususunda açıklamalar yapılmıştır. 202 yılına ait emlak vergisine esas

değerler yeniden değerleme oranın yarısı nispetinde artırılmıştır.

95. 64 seri No.lu Damga Vergisi Genel Tebliğ ile vergiye tabi kağıtların

2020 yılında tabi olacakları maktu damga vergisi tutarları arttırılmıştır.

96. 30 Aralık 2019 tarihli ve 30994 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan

TAHSİLAT GENEL TEBLİĞİ (SERİ: C SIRA NO: 5) ile yapılan düzenlemeyle halen yıllık %19 olarak uygulanmakta olan tecil faizi oranı

30 Aralık 2019 tarihinden itibaren yıllık %15 olarak belirlenmiştir.

97. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun

51’inci maddesine göre 2 Ekim 2019 tarihinden bu yana aylık %2 oranında uygulanmakta olan gecikme zammı oranı 30 Aralık 2019 tarihinden itibaren aylık %1,6’yaindirildi.

98. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun Geçici 90’ıncı maddesinde yer

alan Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer

sermaye piyasası araçlarını, bu maddedeki hükümler çerçevesinde

P:89

75

TÜRMOB M

m

31/12/2019 tarihine kadar Türkiye’ye getiren gerçek ve tüzel kişilerin,

söz konusu varlıkların serbestçe tasarruf edilebilmesine, Yurt dışında

bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan

kullanılan ve bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kanuni defterlerde

kayıtlı olan kredilerin 31/12/2019 tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilmesine, Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan, Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan

para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları

ile taşınmazların, 31/12/2019 tarihine kadar, dönem kazancının tespitinde dikkate almaksızın kanuni defterlere kaydedilebilmesine, söz konusu varlıkların da vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir

kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmeden çekilebilmesine,

ilişkin süreler, 30/12/2019 tarihli ve 30994 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 1948 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla30Haziran 2020 tarihine kadar uzatıldı.

99. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun geçici 37’nci maddesinde yer alan İmalat sanayine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamında

yapılan yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle yüklenilen ve indirim

yoluyla giderilemeyen katma değer vergisinin talep edilmesi halinde

KDV Kanunu geçici 37’nci maddede belirtilen usuller çerçevesinde

belge sahibi mükellef iade edilebilmesine ilişkin süre, 2020 ve 2021

yıllarına uzatıldı.

100. 1950 sayılı CK uyarınca; imalat sanayiine yönelik (US-97 Kodu: 15-37)

düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamında, 1/1/2020-31/12/2022

tarihleri arasında gerçekleştirilen yatırım harcamaları için bölgesel, büyük ölçekli ve stratejik teşvik uygulamaları kapsamında vergi indirimi

desteğinde uygulanacak yatırıma katkı oranları her bir bölgede geçerli

olan yatırıma katkı oranına 15 puan ilave edilmek suretiyle, -kurumlar

vergisi veya gelir vergisi indirimi tüm bölgelerde yüzde yüz oranında yatırıma katkı tutarının yatırım döneminde yatırımcının diğer faaliyetlerinden elde ettiği kazançlarına yüzde yüz oranında olmak üzere,

teşvik belgesi üzerinde herhangi bir işlem yapılmaksızın uygulanmaya

BAŞLANMIŞTIR.

P:90

76

M Vergi Raporu

m

101. 2018-32/48sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı

Karara İlişkin Tebliğ (İhracat Bedelleri Hakkında) ile 4 Eylül 2018 tarihinden itibaren altı ay süre ile ihracat bedellerinin 180 gün içerisinde

Türkiye’ye getirilme ve % 80’nın bankaya bozdurma zorunluluğu getirilmiş, daha sonra 3 Mart 2019 tarihli ve 30703 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2019-32/53 Tebliğ ile bu süre 4 Eylül 2019 tarihine,

31 Ağustos 2019 tarihli ve 30874 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan

2019-32/55 Tebliğ ilede 4 Mart 2020 tarihine kadar daha uzatılmıştı.

2019-32/56 sayılı Tebliğ ile yeni bir düzenleme yapılarak gerçekleştirilen ihracat işlemlerine ilişkin bedellerin en az %80’inin bir bankaya

satılmasına ilişkin zorunluluk kaldırıldı. Ancak bedellerin yurda getirilme süresi, fiili ihraç tarihinden itibaren yine 180 günü geçemiyor.

102. 31 Aralık 2019 tarihli ve 30995 sayılı 4. Mükerrer Resmi Gazetede

yayımlanan İHRACAT, TRANSİT TİCARET, İHRACAT SAYILAN

SATIŞ VE TESLİMLER İLE DÖVİZ KAZANDIRICI HİZMET VE

FAALİYETLERDE VERGİ, RESİM VE HARÇ İSTİSNASI HAKKINDA TEBLİĞ (İHRACAT: 2017/4)’DE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (İHRACAT2019/9) ile mezkur Tebliğde bazı değişiklikler ve düzenlemeler yapılmıştır. İhracat, Transit Ticaret, İhracat

Sayılan Satış Ve Teslimler İle Döviz Kazandırıcı Hizmet Ve Faaliyetlerde Vergi, Resim Ve Harç İstisnası Hakkında Tebliğ (İhracat: 2017/4)’De

Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (İhracat 2019/9) uyarınca 1.1.2020

tarihinden itibaren; vergi, resim ve harç istisnası belgesi çerçevesinde

ilgili kurum ve kuruluşlarca uygulanan istisnalar, ilgili kurum ve kuruluş tarafından elektronik ortama veya elektronik ortamda oluşturulan

istisna kayıt formuna işlenecektir. Elektronik ortamda tanımlanan firmaların vergi resim harç istisnası belgesi almak üzere, Tebliğ Ek-1’de

belirtilen bilgi ve belgelerle birlikte elektronik ortamda Ticaret Bakanlığı’na müracaat etmeleri gerekmektedir.

103. 31 Aralık 2019 tarih ve 30995 sayılı (4. Mükerrer) Resmi Gazetede

2872 sayılı Çevre Kanununa 29/11/2018 tarih ve 7153sayılı Kanunla

eklenen Ek 11, Ek 12, Ek 13 maddelerin uygulamasını göstermek amacıyla Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelik yayımlandı.

- Bu Yönetmelik kapsamında yapılacak bildirim ve beyanların piyasaya sürenler/ithalatçıların ilgili muhasebe sorumluları tarafından incele-

P:91

77

TÜRMOB M

m

nip onaylanması, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca gerekli görülmesi

halinde de yeminli mali müşavirlere inceletilmesi ve doğrulatılması

esastır. Geri kazanım katılım payı beyannamelerinin verilmesine ve uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye, Çevre ve Şehircilik

Bakanlığının görüşünü alarak, Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca gerekli görülmesi halinde piyasaya

sürenler/ithalatçılar ve satış noktaları, bu Yönetmelik kapsamındaki bildirimlerinin ve beyannamelerinin ayrı ayrı veya birlikte karşılaştırmalı

olarak yeminli mali müşavirlere inceletilmesi ve/veya doğrulatılmasını

sağlamak veya bağımsız denetim kuruluşlarına inceletilmesini sağlamak ve inceleme/sonuç/değerlendirme raporlarını Bakanlığa sunmak

zorundadırlar. Piyasaya arz edilen ürünlere yönelik olarak piyasaya

sürenler/ithalatçılar ve satış noktalarınca yapılacak beyanlarda, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen esaslara uyulur. Piyasaya

arz edilen ürünlere yönelik olarak piyasaya sürenler/ithalatçılar ve satış

noktalarınca yapılacak bildirimlerde Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca

belirlenen usul ve esaslara uyulur.

104. 31 Aralık 2019 tarihli ve 30995 sayılı (5. Mükerrer) Resmi Gazetede

yayımlanan 1965 sayılı Finansal Hesap Bilgilerinin Otomatik Değişimine İlişkin Çok Taraflı Yetkili Makam Anlaşmasının İlişik Beyanla

Onaylanması Hakkında Kararla 21 Nisan 2017 tarihinde Paris’te imzalanan Finansal Hesap Bilgilerinin Otomatik Değişimine İlişkin Çok Taraflı Yetkili Makam Anlaşması onaylandı. Finansal Hesap Bilgilerinin

Otomatik Değişimine İlişkin Çok Taraflı Yetkili Makam Anlaşmasının

imzacısı olan ülkeler, Vergi Konularında Karşılıklı İdari Yardımlaşma

Sözleşmesinin veya Vergi Konularında Karşılıklı İdari Yardımlaşma

Sözleşmesini tadil eden Protokol ile tadil edildiği şekliyle uygulamayı

kabul etmişlerdi. Anlaşmada bilgilerin yıllık bazda otomatik olarak değişime tabi tutulması öngörülmektedir.

105. Merkez Bankasınca çıkarılarak 2 Ocak 2020 tarihli ve 30996 sayılı

Resmi Gazetede yayımlanan “Mal ve Hizmet Tedarikinde Alacaklıya

Yapılan Geç Ödemelere İlişkin Temerrüt Faiz Oranının Belirlenmesi

Hakkında Tebliğ”de 13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1530 uncu maddesinin yedinci fıkrası uyarınca mal ve hizmet

tedarikinde alacaklıya yapılan geç ödemelere ilişkin temerrüt faiz ora-

P:92

78

M Vergi Raporu

m

nının sözleşmede öngörülmediği veya ilgili hükümlerin geçersiz olduğu hallerde uygulanacak faiz oranı yıllık yüzde 15,00, alacağın tahsili

masrafları için talep edilebilecek asgari giderim tutarı 260,00 Türk Lirası olarak tespit edilmiştir.

106. 2020 yılında bir işçinin bir günlük normal çalışma karşılığı asgari ücretinin; 1/1/2020-31/12/2020 Tarihleri arasında (98,10) doksan sekiz lira

on kuruş Türk Lirası olarak belirlendi.

107. 02/01/2020 tarihli ve 1994 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 2 Ocak

2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere bazı ürünlerin KDV oranlarında aşağıdaki değişiklikler yapıldı. Tavuk yumurtasının toptan teslimlerinde %8 olan katma değer vergisi oranı %1’e indirildi. Balık teslimlerinde %8 olan katma değer vergisi oranı, toptancı halleri ve su

ürünleri toptan satış yerlerinde faaliyette bulunanlara yapılan teslimler

ile bunlar tarafından gerçek usule tabi katma değer vergisi mükelleflerine yapılan teslimlerde %1’e indirildi. GTİP numaraları itibarıyla belirlenmiş mobilya ürünlerine ilişkin teslimlerde katma değer vergisi oranı

%18’den %8’e indirildi.

108. 4 Ocak 2020 tarihli ve 30998 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 514

sıra No.lu VUK Genel Tebliğinde; 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren kuyumculuk, sarraflık ve mücevheratçılık gibi işlenmiş kıymetli maden ve

kıymetli taş alım satımında bulunan mükelleflerin gerçekleştirmiş oldukları işlenmiş kıymetli maden ve kıymetli taşlar ile bunlardan mamul

eşya satışlarında fatura düzenleme sınırı, 2020 yılı için 4200 TL olarak

belirlendi. Bu mükelleflerin beyaz eşya alım-satımı, kafe işletmesi gibi

başka faaliyetlerinin de olması, kıymetli maden ve kıymetli taş alım satımına ilişkin yükseltilmiş fatura düzenleme sınırından yararlanmalarına engel teşkil etmemektedir. Ancak bu diğer faaliyetlere ilişkin olarak

düzenlenmesi gereken faturalar bakımından 2020 yılı için 1.400 TL’lik

sınır dikkate alınacaktır. Ayrıca fatura düzenleme sınırındaki değişikliğin, kıymetli maden ve kıymetli taş alım satımlarını, 379, 385 ve 424

Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde açıklandığı şekilde

belgelendirmek zorunda olanların; bu kapsamda düzenlemek zorunda

oldukları “Kıymetli Maden Alım Belgesi”, ile “Kıymetli Maden Satım

Belgesi” düzenlemelerine bir etkisi bulunmamaktadır.

P:93

79

TÜRMOB M

m

109. 1.1.2020-30.06.2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere uygulanacak vergiden istisna kıdem tazminatı tutarı 6.730,15 TL olarak hesaplanmıştır.

110. 2019 Yılı Aktif Toplamı 4.228.500 TL veya Net Satışlar Toplamı

8.456.700 TL’nin aşan üretim ve hizmet işletmeleri, 2020 yılında maliyet hesaplarını 7⁄A seçeneğine göre tutmak zorundadırlar. 2019 Yılı

Aktif Toplamı 4.228.500 TL ve Net Satışlar Toplamı 8.456.700 TL’nin

altında kalan üretim ve hizmet işletmeleri ile ticaret işletmeleri ise 2020

yılında 7/A veya 7/B seçeneklerinden herhangi birini seçebilirler.

111. 2019 yılı aktif toplamı 25.370.800 TL veya net satışlar toplamı

56.379.100 TL’yi aşan mükelleflerin, 2020yılında verecekleri yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerine temel mali tabloların yanı

sıra ek mali tabloları da eklemeleri gerekmektedir. Bu kapsamda, ek

mali tablolardan sadece kar dağıtım tablosunun eklenmesi yeterlidir.

112. 10 Ocak 2020 tarihli ve 31004sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 515

Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 509 sıra No.lu Vergi

Usul Kanunu Genel Tebliği uyarınca; Güvenli Mobil Ödeme ve Elektronik Belge Yönetim Sisteminden yararlanan mükelleflerce, vergiler

dahil toplam satış tutarı 500 TL’ye kadar olan perakende mal ve hizmet

satışlarına ait düzenlenen e-Arşiv Faturanın “müşterinin adı, ticaret unvanı, adresi, vergi dairesi ve hesap numarası” bilgileri yerine, müşterinin adı bölümünde “NİHAİ TÜKETİCİ” açıklamasına yer verilerek

düzenlenmesi imkanı getirildi. Bu şekilde düzenlenen e-Arşiv Faturalar

perakende satış fişi veya ÖKC fişi olarak kabul edilecektir. Daha önce

bu imkan sadece 483 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin

6’ncımaddesinin birinci fıkrasında belirtilen şartları sağlayarak ÖKC

kullanımından muafiyeti bulunan mükelleflere tanınmıştı. Hazine ve

Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’nca Vergi Usul Kanunu

uyarınca düzenlenmesi zorunlu olan belgelerin elektronik ortamda düzenlenmesine yönelik olarak yayımlanan Tebliğler gözden geçirilmiş,

tüm tarafların tek kaynaktan bilgilenmelerinin temin edilmesi ve elektronik belge uygulamalarında bütünlüğün sağlanması amacıyla 19 Ekim

2019 tarih ve 30923 sayılı Resmi Gazetede VERGİ USUL KANUNU

GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 509)yayımlanmış, konuyla ilgili açıkla-

P:94

80

M Vergi Raporu

m

malarımıza 22.10.2019/164 tarih ve sayılı Özel Sirkülerimizde yer verilmişti.10Ocak 2020 tarihli ve 31004 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 515 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 509 sıra No.lu

Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde bazı değişiklikler yapılmıştır.

113. Gelir İdaresi Başkanlığı’nca yayımlanan 13.1.2020 tarih ve VUK122/2020-1 sayılı 122 No.lu Vergi Usul Kanunu Sirküleriyle vergi kanunlarına göre vergi kesintisi yapmak zorunda olanlar ile 5510 sayılı Kanuna göre sigortalıların prime esas kazanç ve hizmet bilgilerini

bildirmekle yükümlü olanların, sadece hizmet erbabına ödenen ücretlerden yapılan vergi kesintilerini matrahlarıyla birlikte ve sigortalının

sigorta primleri ve kazançları toplamı, meslek adları ve kodları ve prim

ödeme gün sayılarını 1003B Beyanname kodlu Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi ile mevcut e-beyanname şifresinden ayrı olarak kullanıcı kodu, parola ve şifre alınması suretiyle elektronik ortamda gönderebilmelerine imkân sağlanmıştır.

114. Bankaların sorumlu oldukları karşılıksız çeklerin üst tutarı, 30 Ocak

2020 tarihinden geçerli olmak üzere 2.030TL’den 2.225 (ikibinikiyüzyirmibeş) Türk Lirasına yükseltildi.

115. 18.02.2017 tarih ve 29983 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan MUHTASAR VE PRİM HİZMET BEYANNAMESİ GENEL TEBLİĞİ

(SIRA NO: 1)’nde “Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi “nin verilmesine ilişkin usul ve esaslar hakkında açıklamalarda bulunulmuştur.

Mezkûr Tebliğin 14’üncü maddesinin 5’inci fıkrasında 340 Sıra No.lu

Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ekinde yer alan Ek-3 “Elektronik Beyanname Aracılık ve Sorumluluk Sözleşmesi” ile Ek-4 “Elektronik Beyanname Aracılık Sözleşmesi “nin bu 1 No.lu Tebliğ ekinde (sırasıyla

Ek-6 ve Ek-7) yer aldığı şekilde değiştirildiği belirtilmektedir.

116. Gelir İdaresi Başkanlığının 27 Mart 2020 tarihli ve 123Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Sirküleri uyarınca, 2019/Aralık ayına ait Muhtasar ve

Prim Hizmet Beyannamesinin son verilme süresi 30/1/2020 tarihine

uzatılmıştır. Gelir İdaresi Başkanlığı ilgili mevzuat bölümünde belirtilen sirkülerde ”Kırşehir, Amasya, Çankırı ve Bartın illerindeki mükellefler tarafından 27 Ocak 2020 günü sonuna kadar verilmesi gereken Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamelerinin verilme süreleri ile

bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri 30

P:95

81

TÜRMOB M

m

Ocak 2020 Perşembe günü sonuna kadar uzatılmıştır.” şeklinde açıklama yapmıştır.

117. 29 Ocak 2020 tarihli ve 31023 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan

28Ocak 2020 tarihli 2081 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 4760 sayılı

Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (I) sayılı Listenin(A) Cetvelinde

yeralan bazı motorin ürünlerine ilişkin özel tüketim vergisi tutarları litre başına 1,7945 TL’den 1,9059 TL’ye arttırıldı.

118. Çevre Kanunu’na eklenen geri kazanım katılım payı başlıklı Ek Madde

11’inci madde uyarınca Ek-1 sayılı listede yer alan – Plastik poşetler

için geri kazanım katkı payı uygulaması 1 Ocak 2019 tarihinde – Diğer

kalemler lastik, akümülatör, pil, madeni yağ, bitkisel yağ, elektrikli ve

elektronik eşya, ilaç, plastik ambalaj, metal ambalaj, cam ambalaj, ahşap ambalaj içinse geri kazanım katılım payı uygulaması 1 Ocak 2020

tarihi itibariyle başlamıştı. Bu diğer ürünler için başlayan yeni uygulamaya bağlı olarak GERİ KAZANIM KATILIM PAYI BEYANNAMESİ GENEL TEBLİĞİ’nde değişiklik yapılarak, beyanname verilme

zamanı, mahsuplaşma ve düzeltme beyannamesi gibi konularda düzenleme yapıldı.

- Geri kazanım katılım payı beyannamesi; plastik poşetin satışının

yapıldığı ve diğer ürünler için piyasaya sürüldüğü/ithal edildiği beyan dönemini takip eden ayın son günü saat 23.59’a kadar yetkili

vergi dairesine elektronik ortamda gönderilebilecektir. Bu süre daha

önce beyan dönemini takip eden ayın 24 üncü günü saat 23.59’a kadardı.

- Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamesini vermekle yükümlü

olanlar, Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelikte belirtilen iade şartları doğrultusunda iade alınan ürünlere isabet eden

ve ilgili dönemde beyan edilen geri kazanım katılım payı tutarını

plastik poşetler için oluşan geri kazanım katılım payı hariç olmak

üzere, beyan edecekleri toplam geri kazanım katılım payından mahsup edebileceklerdir.

- Bir beyan döneminde mahsup edilecek geri kazanım katılım payı

tutarı toplamı, mükelleflerin beyan edecekleri geri kazanım katılım

P:96

82

M Vergi Raporu

m

payı toplam tutarından fazla ise aradaki fark bir sonraki beyan dönemine devredilecektir.

- Geri kazanım katılım payı tutarını azaltıcı mahiyette düzeltme beyannamesi verilmesi hâlinde bu beyannamelere ilişkin gerekli düzeltme işlemleri, doğrudan yapılacaktır. Daha önceki düzenlemede

bu beyannamelere ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ilgili il

müdürlüklerinden görüş istenilerek ve alınan cevaba göre yapılabilmekteydi.

119. Kırşehir, Amasya, Bartın ve Çankırı illerindeki mükellefler/işverenler için Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi pilot uygulanmasına

1/1/2020 tarihindenitibaren Bursa, Eskişehir ve Konya illeri merkez ve

ilçelerinde bulunan mükellefler/işverenler dahil edilmiştir. Tüm Türkiye’ deki uygulamaya ise 01/3/2020 tarihinden itibaren başlanacaktır.

120. 4/02/2020tarihli ve 31039 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan30 seri

No.lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile aşağıdaki konularda değişiklikler yapıldı.

- Kamu Özel İş Birliği Modeli ile yaptırılan sağlık tesislerine yönelik

işletme döneminde alınan hizmetlere uygulanacak tevkifat oranları

ile tevkifat uygulamasından doğan iade taleplerinde, 01.03.2020 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere uygulanacak usul ve esaslar belirlendi.

- 6428 sayılı Kanun1kapsamında, Kamu Özel İş Birliği Modeli ile

yaptırılan sağlık tesislerinin Sağlık Bakanlığına kiralanması işleminin, KDV’den istisna olduğuna ilişkin açıklama yapıldı.

- 1950 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla imalat sanayiine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamında yapılan yatırımlara ilişkin inşaat

işleri nedeniyle yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisinin 2020 ve 2021 yıllarında yüklenilen ve indirim

yoluyla giderilemeyen katma değer vergisi için de uygulanmasına

karar verildiğinden, Tebliğde buna yönelik gerekli değişiklikler yapıldı.

P:97

83

TÜRMOB M

m

- 7201 sayılı Kanunun 8’inci maddesi ile 3065 sayılı Kanunun geçici

39’uncu maddesinde yer alan 17/4/1957 tarihli ve 6948 sayılı Sanayi Sicili Kanununa göre sanayi sicil belgesini haiz KDV mükelleflerine münhasıran imalat sanayiinde kullanılmak üzere yapılan yeni

makina ve teçhizatın teslimlerinde uygulanan KDV istisnasının süresi 31/12/2022 tarihine kadar uzatıldığından buna yönelik gerekli

değişiklikler yapıldı.

- 6428 sayılı Kanun kapsamında yaptırılan sağlık tesislerine yönelik

yüklenici tarafından Sağlık Bakanlığına sunulan laboratuvar, rehabilitasyon, görüntüleme hizmetleri ve yemek hizmetleri ile alt yükleniciler tarafından bu kapsamda sunulan hizmetlerde uygulanacak

KDV oranına dair açıklamalar yapıldı.

121. 20.2.2020 tarih ve 31045 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7221 sayılı COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ İLE BAZI KANUNLARDA

DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN ile Emlak Vergisi

Kanunu’nun “Değerli Konut Vergisi” ile ilgili düzenlemelerinde bazı

değişiklikler yapılmıştır. Değerli konut vergisine ilişkin mükellefiyet

2021 yılının başından itibaren başlayacaktır.

122. 20.02.2020 tarih ve 31045 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 517 Sıra

No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde 213 sayılı Vergi Usul Kanun’un “Kanun yolundan vazgeçme:” başlıklı 379’uncu maddeye ilişkin açıklamalar yapılmış ve uygulamaya yönelik usul ve esaslar belirlenmiştir. Tebliğ uyarınca; vergi/ceza ihbarnamesine karşı süresinde

açılan davalarda, vergi mahkemesince verilen istinaf yolu açık kararlar

ile bölge idare mahkemesince verilen temyiz yolu açık kararlar (Danıştay’ın bozma kararı üzerine verilen kararlar hariç) kanun yolundan

vazgeçme kapsamındadır.

123. 2151 sayılı Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı

Hakkında Karar’da, transfer fiyatlandırması konusunda düzenleme yapıldı

- İlişkili kişi tanımı değiştirildi, ilişkinin doğrudan veya dolaylı olarak ortaklık kanalıyla oluştuğu durumların örtülü kazanç dağıtımı

kapsamında sayılması için en az %10 oranında ortaklık, oy veya kâr

payı hakkının olması şartı aranılması koşulu getirildi.

P:98

84

M Vergi Raporu

m

- “İşleme dayalı kâr yöntemleri” ibaresi “İşlemsel kâr yöntemleri”

olarak değiştirildi.

- Peşin fiyatlandırma anlaşmalarının azami yapılma süresi üç yıldan

beş yıla çıkarılmış, geçmişe yönelik anlaşma yapılması imkanı getirildi.−Türkiye; OECD’nin BEPS çalışmaları kapsamında transfer

fiyatlandırma konusundaki bazı uygulamalarını sistemine dahil

edildi.

- Belgelendirme;

1) genel rapor,

2) yıllık transfer fiyatlandırması raporu ve

3) ülke bazlı rapor ile yapılacaktır.

1- Genel Rapor; çok uluslu işletmeler grubuna bağlı ve bir önceki hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesi

ekinde yer alan bilançodaki aktif büyüklüğü ve gelir tablosundaki net satışlar tutarının her ikisi de 500 milyon TL ve

üzerinde olan kurumlar vergisi mükellefleri tarafından hazırlanacaktır. İlk genel rapor, 2019 hesap dönemi için hazırlanır.

2- Ülke bazlı rapor, Raporlanan hesap döneminden bir önceki

hesap döneminin konsolide finansal tablolarına göre toplam

konsolide grup geliri, 750 milyon Avro ve üzerinde olan çok

uluslu işletmeler grubunun Türkiye’de mukim nihai ana işletmesi, raporlanan hesap döneminden sonraki onikinci ayın

sonuna kadar ülke bazlı raporu hazırlar ve elektronik ortamda İdareye sunulacaktır. İlk ülke bazlı rapor, 2019 hesap dönemi için, 31 Aralık 2020 tarihine kadar İdareye sunulacaktır.

3- Yıllık transfer fiyatlandırması raporu, Tebliğde belirtilen

işlemler için kurumlar vergisi beyannamesinin verilme süresine kadar hazırlanacak ve bu süre sona erdikten sonra, istenmesi durumunda, İdareye veya vergi incelemesi yapmaya

yetkili olanlara ibraz edilecektir.

P:99

85

TÜRMOB M

m

124. 2178 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 95 ve 98 Oktan Kurşunsuz Benzin ile Motorinin litresi üzerinden alınan ÖTV tutarı arttırıldı.

125. 03.03.2020 tarih ve 31057 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan KATMA

DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO: 31)ile

- Külçe Metal Teslimleri,

- Bakır, Çinko, Alüminyum ve Kurşun Ürünlerinin Teslimi ve

- Hurda ve Atık Teslim’inde uygulanmakta olan 5/10 oranındaki

KDV tevkifatının oranı 7/10’a yükseltildi. .Söz konusu değişiklik 1

Nisan 2020tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.

126. 3 Mart 2020 tarihli ve 31057 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği Seri: A Sıra No: 1’de Değişiklik Yapılmasına Dair

Tebliğ (Seri: A Sıra No: 12)’de istihkak sahiplerine yapılacak ödemelerde vergi dairesine vadesi geçmiş borcun bulunması halinde kesinti

yapılması limitinde değişiklikler yapıldı . Kanun, kararname ve diğer

mevzuatla nakdi olarak sağlanan Devlet yardımları, teşvikler ve destekler nedeniyle kurumların yapacakları ödemeler sırasında ilgililerin

Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine vadesi geçmiş

borçlarının bulunmadığına ilişkin “vadesi geçmiş borç durumunu gösterir belge” aranılması zorunluluğuna ilişkin sınır 2.000 TL’den 5.000

TL’ye yükseltildi. 2) 6183 sayılı Kanunun 22/A maddesi kapsamına

giren amme alacakları için Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil

dairelerine vadesi geçmiş borcun bulunmadığına ilişkin belge aranılması ve yapılacak ödemelerden istihkak sahiplerinin amme borçlarının

2.000 TL’yi aşması durumunda kesinti yapılarak ilgili tahsil dairesine aktarılması zorunluluğuna ilişkin tutar 5.000 TL’ye çıkarıldı. 5.000

TL’nin hesabında dikkate alınan vergiler yıllık gelir, yıllık kurumlar,

katma değer, özel tüketim, özel iletişim, motorlu taşıtlar, şans oyunları,

damga, banka ve sigorta muameleleri vergileri, gelir ve kurumlar vergisine ilişkin tevkifatlar ve geçici vergiler ile harçlar ve bu alacaklara

ilişkin vergi ziyaı cezaları, gecikme zam ve faizleridir.

127. 3/3/2020 tarihli ve 31057 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özel Tüketim Vergisi (I) Sayılı Liste Uygulama Genel Tebliğinde Değişiklik

P:100

86

M Vergi Raporu

m

Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 7) ile ÖTV uygulamalarında bazı değişiklikler yapıldı. 1) İmalatçı mükelleflerin ÖTV teminatlarından kaynaklı finansman yükünün azaltılması amacıyla, ithalat sırasında gümrük

idarelerine verilen teminatların vergi dairelerince çözümü işlemlerinde

ve genel olarak nakden iade taleplerinin yerine getirilmesinde, mükellefiyet büyüklükleri ve diğer şartlar dahilinde risk taşımayan ve vergiye

uyum düzeyi yüksek olan mükellefler bakımından belirli gruplar için

sertifika verilmek suretiyle, vergi incelemesi sonucu beklenilmeksizin

ithalatta verilen teminatların sertifika türüne göre belirlenen kısmının

hızlı çözümü ile nakden iade taleplerinin yerine getirilmesinde indirimli teminat verilebilmesine imkan sağlandı. 2) 15/9/2019 tarihli ve 1542

sayılı Cumhurbaşkanı Kararı eki Kararın 1 inci maddesi uyarınca, ÖTV

Kanununa ekli (I) sayılı listenin (A) cetvelinde yer alan “Sıvılaştırılmış Propan”ın, polipropilen üretim tesislerinde “Propilen” üretiminde

kullanılmak üzere tesliminde, ÖTV tutarı sıfıra indirilmiş olup, bahse

konu Kararname kapsamında polipropilen üretim tesislerinde propilen

üretiminde kullanılmak üzere yapılacak “Sıvılaştırılmış Propan” teslimlerine ilişkin ÖTV’nin beyanı ile ilgili açıklamalar yapıldı.

128. 03.03.2020 tarih ve 31057 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı

Kararda yapılan değişiklikle; en fazla 5 kilogram ağırlığında standart

işlenmemiş altının yolcu beraberinde yurda getirilmesi Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca belirlenecek esaslar dâhilinde mümkün hale gelmiştir.

129. 05/12/2019 tarihli ve 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 ila 7’nci maddelerinde düzenlenen dijital

hizmet vergisi 1 Mart 2020 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 20.03.2020

tarih ve 31074 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan DİJİTAL HİZMET

VERGİSİ UYGULAMA GENEL TEBLİĞİ” ile dijital hizmet vergisinin uygulamasına dair açıklamalarda bulunulmuş ve uygulamanın

usul ve esasları belirlenmiştir. Dijital hizmet vergisinin mükellefi,

dijital hizmet sağlayıcılarıdır. Bunun için Türkiye’de elde edilen hasılatın 20 milyon Türk lirasından ve dünya genelinde elde edilen hasılatın 750 milyon Avrodan veya muadili yabancı para karşılığı Türk

lirasından fazla olması gerekmektedir. Türkiye’de elde edilen hasılatta,

P:101

87

TÜRMOB M

m

dünya genelinde elde edilen hasılata dâhil edilmektedir. Dijital hizmet

vergisinin oranı %7,5’tir. Dijital hizmet vergisi, fatura ve fatura yerine

geçen belgelerde ayrıca gösterilmeyecektir. Dijital hizmet vergisinde

vergilendirme dönemi, takvim yılının birer aylık dönemleridir. Dijital

hizmet vergisi beyannameleri vergilendirme dönemini takip eden ayın

son günü akşamına kadar verilmelidir.

130. 22/3/2020 tarihli ve 31076 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamesi Genel Tebliği (Sıra No: 1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sıra No: 3) ile 4/4/2019 tarihli ve 30735

sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamesi Genel Tebliği’nde değişiklikler yapılmış olup; Geri Kazanım

Katılım Payının beyan ve ödeme dönemleri değişmiştir. Buna göre; a)

Kurumlar vergisi mükellefleri için aylık olarak öngörülen beyan dönemleri 2020 yılında altı aylık, takip eden yıllar için üç aylık olarak, b)

Diğerleri için üç aylık olarak öngörülen beyan dönemleri 2020 yılında

altı aylık, takip eden yıllar için üç aylık olarak, belirlenmiştir. Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamesinin, plastik poşetin satışının yapıldığı

ve diğer ürünler için piyasaya sürüldüğü/ithal edildiği beyan dönemini takip eden ayın son günü saat 23.59’a kadar yetkili vergi dairesine

elektronik ortamda gönderilmesi gerekmektedir.

131. 24.03.2020 tarih ve 31078 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 518 Sıra No.lu Vergi usul Kanunu Genel Tebliği’nde Çin Halk

Cumhuriyeti’nin Vuhan kentinde ortaya çıkan ve birçok ülkeye yayılan

Koronavirüs (COVID-19) salgınından ve bu kapsamda alınan tedbirlerden doğrudan etkilenen ve bu Tebliğle belirlenen mükelleflerin 213

sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mücbir sebep hükümlerinden faydalandırılması hakkında açıklamalarda bulunulmuştur.

132. 24/3/2020 tarihinde TBMM’de kanunlaşan asgari ücret desteğine ilişkin Kanun maddesi ile 2020 yılında, 2020 yılı öncesi tescil edilen işyerleri için prime esas günlük kazancı 128TL, toplu iş sözleşmesi uygulanan özel sektör işverenlerine ait işyerleri için 256 TL ve Linyit ve

Taşkömürü çıkarılan işyerleri için 341 TL ve altında olan, 2020 yılında

tescil edilen işyerleri için ise uzun vadeli sigorta kollarına tabi tüm sigortalıların çalışma gün sayısının; günlük 2,50 TL ile çarpılması sonucu

bulunacak tutar kadar asgari ücret desteği sağlanacaktır.

P:102

88

M Vergi Raporu

m

133. 26.03.2020 tarih ve 31080 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2301 sayılı Bazı Mallara Uygulanacak Özel Tüketim Vergisi Tutarlarının Yeniden Belirlenmesi Hakkında Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca6/6/2002

tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı

listenin (A) cetvelinde yer alan bazı mallara ilişkin vergi oranları ile (B)

cetvelinde yer alan bazı mallara ilişkin vergi oranları ile asgari maktu

vergi tutarları değişmiştir. Yayımlanan Karar uyarınca Kolalı gazozların ÖTV oranları, tütün içeren purolar, uçları açık purolar, sigarillolar,

tütün yerine geçen maddelerden yapılmış purolar, uçları açık purolar

ve sigarilloların ÖTV oranları arttırılmış, Net muhtevası 500 gramı

geçmeyen ambalajlarda olanların ÖTV oranları ile asgari maktu vergi

tutarları azaltılmıştır. Maktu vergi tutarlarında bir değişiklik yapılmamıştır.

134. 26.03.2020 tarih ve 31080 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7226 sayılı BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR Kanun ile bazı kanunlarda değişiklikler yapılmıştır. 7226

Sayılı Kanun ile yapılan iş ve ekonomi dünyasını ilgilendiren başlıca

değişiklikler özetle aşağıdaki gibidir:

1) 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu’na eklenen ve 1/4/2020 tarihinde yürürlüğe girmesi planlanan Konaklama Vergisinin uygulanma

tarihi 1 Ocak 2021’e ertelenmiştir.

2) 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun geçici 20’nci maddesinde yapılan değişiklik

ile Ekonomik istikrarın sağlanması için gerekli olan kredi finansmanına yönelik iyileştirmeler için kullanılabilecek kaynakta artış

yapılmış ve bundan faydalanabilecekler arasında gerçek kişiler de

eklenmiştir.

3) 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 75’inci maddesine eklenen fıkra uyarınca yabancı para cinsinden yapılan katkı payı ödemelerinin

yatırıldığı yabancı para cinsinden kurulan emeklilik yatırım fonlarından elde edilen irat tutarının tespitinde kur farkı dikkate alınmayacaktır

P:103

89

TÜRMOB M

m

4) 7269 sayılı Kanuna eklenen ek madde ile elektrik ve doğalgaz tüketim bedellerinin tahsilatlarının ertelenebilmesi ilgili özel şirketlerin

maliyetleri dikkate alınarak doğacak finansman ihtiyacının Enerji

ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesinden karşılanmasına Cumhurbaşkanınca karar verilebilmesinin önü açılmıştır.

5) Maden Kanunu’na eklenen ek madde ile mücbir sebebin varlığını

sürdürmesi durumunda madencilik faaliyetinde bulunan mükelleflerin mali yükümlülüklerinin ve/veya beyanlarının ertelenmesi

ile mali yükümlülüklerinin taksitlendirilmesine Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın karar verebileceği düzenlenmiştir. (Düzenleme

1/1/2020 tarihinden itibaren uygulanmak üzere yayımı tarihinde

yürürlüğe girmiştir.)

6) 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi

Hakkında Kanunun geçici 20’nci maddesinde yapılan değişiklik ile

Ekonomik istikrarın sağlanması için gerekli olan kredi finansmanına yönelik iyileştirmeler için kullanılabilecek kaynakta artış yapılmış ve bundan faydalanabilecekler içine gerçek kişiler de eklenmiştir.

7) Çek Kanunu’nun 5’inci maddede tanımlanan ve24/3/2020tarihine

kadar işlenen suçtan dolayı mahkûm olanların cezalarının infazı,

26.3.2020 tarihi itibarıyla durdurulmuştur. Hükümlü tahliye tarihinden itibaren en geç üç ay içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının

onda birini alacaklıya ödemek zorundadır. Kalan kısmını üç aylık

sürenin bitiminden itibaren ikişer ay arayla on beş eşit taksitle ödemesi durumunda mahkemece, ceza mahkumiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilir.

8) Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle

yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla yargısal süreler ile ilgili düzenlemeler yapılmıştır.

9) Nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere tüm icra

ve iflas takipleri, taraf ve takip işlemleri, yeni icra ve iflas takip

taleplerinin alınması, ihtiyati haciz kararlarının icra ve infazına ilişkin işlemler 22/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden itibaren 30/4/2020

(bu tarih dâhil) tarihine kadar durdurulmuştur.

P:104

90

M Vergi Raporu

m

10) Dernekler tarafından fiziksel ortamda yapılan bildirimler, işlemler,

tutulan defter ve alındı belgesi gibi kayıtlar ile yetkili merciler tarafından derneklere ilişkin olarak fiziksel ortamda tutulan her türlü

kayıtlar hem dernekler hem de yetkili merciler tarafından elektronik ortamda da yapılabilecektir.

11) Covid-19 salgını nedeniyle ticari hayatta doğabilecek sıkıntılar nedeniyle kiralarının ödeyemeyen kiracıların bu durumlarının kira

sözleşmesinin feshi nedeni oluşturmayacağına ilişkin düzenleme

yapılmıştır.

135. GİB tarafından yayımlanan 31.03.2020 tarih ve 68 No.lu Katma Değer

Vergisi Sirkülerinde; ihraç kayıtlı teslimin yapıldığı tarihi takip eden

ayın başından itibaren başlayan üç aylık sürenin sonu 1/4/2020 ila

30/6/2020 (bu tarihler dâhil) tarihleri arasına rastlayan mükellefler bakımından, ek süre için vergi dairesine başvuru yapılmaksızın bu sürenin

mücbir sebep kapsamında üç ay daha uzatılmış kabul edilmesi uygun

bulunmuştur. İhracat süresi, belirtilen süreden önce dolmakla birlikte,

ihracatın gerçekleştirilmesi için ek süre talebine ilişkin 15 günlük başvuru süresi mezkur döneme rastlayan mükellefler de aynı kapsamda

değerlendirilecektir. Daha önce mücbir sebep veya beklenmedik durum

halleri nedeniyle üç aydan kısa ek süre almış mükellefler için, alınmış

olan ek sürenin dolduğu tarihin 1/4/2020 ila 30/6/2020 (bu tarihler dâhil) tarihleri arasına rastlaması halinde, söz konusu ek sürenin de ilave

bir başvuruya gerek olmaksızın üç aya tamamlanması uygun bulunmuştur.

136. Ticaret Bakanlığı’nın Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne (TOBB)

ilettiği 31.03.2020 tarihli yazıda, covid-19 virüsü nedeniyle sermaye şirketlerinin özkaynaklarını korumasının önemine işaret edilmekte ve 28.11.2012 tarihli ve 28481 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan

“Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile

Bu Toplantılarda Bulunacak Ticaret Bakanlığı Temsilcileri Hakkında

Yönetmeliği’nin”13/5. maddesine dayanılarak, “Kamunun iştiraki olan

şirketler hariç olmak üzere, sermaye şirketlerinin 2019 yılı hesap dönemine ilişkin olarak bu yıl gerçekleştirilecek genel kurul toplantılarında gündeme alınacak nakit kâr payı dağıtımı kararlarında, geçmiş yıl

kârlarının dağıtıma konu edilmemesi ve dağıtım tutarının 2019 yılı net

P:105

91

TÜRMOB M

m

dönem kârının %25’ini aşmaması ile yönetim kuruluna kâr payı avansı

dağıtımı yetkisi verilmemesi...”şeklindeki Ticaret Bakanlığı duyurusunun tüm şirketlere yapılması istenilmiştir. TOBB Genel Sekreterliği 01.04.2020 tarih ve 34221550-045.02-3392 sayılı yazısıyla Ticaret

Bakanlığı’nın gereği için göndermiş olduğu bu duyuruyu tüm Oda ve

Borsalara iletmiş bulunmaktadır.

137. 4/4/2020 tarih 31089 sayılı Resmî Gazete yayımlanan tebliğ değişikliği ile 01/06/2017 tarihinden itibaren Kırşehir, 01/1/2018 tarihinden

itibaren Amasya, Bartın ve Çankırı, 1/1/2020 tarihinden itibaren Bursa,

Eskişehir ve Konya illeri, merkez ve ilçelerinde bulunan mükellefler/

işverenler için yürütülmekte olan Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi uygulamasına tüm Türkiye’de 01/07/2020 tarihinde başlanılması

kararı alınmıştır.

138. 518 sıra No.lu VUK Genel Tebliği ile ilan edilen mücbir sebep haline

ilişkin olarak mükelleflerin mücbir kapsamında olup olmadığının tespit

edilmesine yönelik başvuruların şekli, komisyonların kurulması ile komisyonların çalışma usul ve esaslarına ilişkin 2020/3 Seri No.lu Uygulama İç Genelgesi yayımlandı.

139. İçişleri Bakanlığı’nın 03.04.2020 tarihli ve 2612 sayılı yazılarında, Derneklerin idareye vermekle yükümlü oldukları beyanname ve bildirimlerinin hazırlanması ve bildirilmesi sürecinde mağdur olmalarını ve idari

yaptırımlarla karşılaşmalarını önlemek maksadıyla; nisan ayı sonuna

kadar verilmesi gereken dernek beyannameleri ile diğer bildirimlerin

verilme sürelerinin1 Ağustos 2020 tarihine kadar uzatıldığı belirtilmiştir.

140. 17/4/2020 tarihli 31102 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7244 sayılı

Yeni Koronavirüs (Covıd-19) Salgınının Ekonomik Ve Sosyal Hayata

Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 7, 8 ve 9 uncu maddedeki hükümleriyle

çalışma hayatında bazı değişiklikler yapılmıştır. 1-15/3/2020 tarihinden

sonra 4447 sayılı Kanunun 51’inci maddesi kapsamında İşsözleşmesi

feshedilen ve aynı Kanunun diğer hükümlerine göre işsizlik ödeneğinden yararlanamayan işçiler ile işverenler tarafından ücretsiz izne ayrılan ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan işçilere günlük 39,24

P:106

92

M Vergi Raporu

m

TL, aylık 1.177,2 TL nakdi ücret desteği verilecektir. 2- Kısa çalışma

ödeneği başvuruları için, uygunluk tespitinin tamamlanması beklenmeksizin, kısa çalışma ödemesi gerçekleştirilecektir. 3-17/4/2020 tarihinden 17/7/2020 tarihine kadar ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan

haller ve benzeri sebepler dışında işveren tarafından işçi çıkışı yapılamayacaktır.

141. 16/04/2020 tarihli ve 7244 SAYILI YENİ KORONAVİRÜS (COVID-19) SALGINININ EKONOMİK VE SOSYAL HAYATA ETKİLERİNİN AZALTILMASI HAKKINDA KANUN İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR Kanun ile salgının

çalışma hayatı ve ekonomi üzerindeki etkilerini gidermek amacıyla

bazı düzenlemeler yapılmış olup; Kanun 17/04/2020 tarih ve 31102

sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. -Faaliyetleri durdurulan veya faaliyette bulunamayan işletmelerin yıllık ilan ve

reklam vergileri ile yıllık çevre temizlik vergilerinin, faaliyetleri durdurulan veya faaliyette bulunulamayan dönemlere isabet eden kısmı

alınmayacaktır. Ar-Ge ve tasarım merkezlerinde yürütülen faaliyetlerin

4 ay süreyle Ar-Ge ve tasarım merkezleri dışında da yapılması imkânı

getirilmiştir. Düzenleme 10/3/2020 tarihinden itibaren geçerli olmak

üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir. Toplu İş Sözleşmesi Kanunu kapsamındaki yetki tespitlerinin verilmesi, toplu iş sözleşmelerinin

yapılması, toplu iş uyuşmazlıklarının çözümü ile grev ve lokavta ilişkin süreler 17/04/2020 tarihinden itibaren üç ay süreyle uzatılmıştır.

Ücretsiz izne ayrılan, kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan ve

15/3/2020 tarihinden sonra iş sözleşmesi feshedilen işçi için üç ay süre

ile günlük 39,24 TL işsizlik ödeneği getirilmiştir. Sermaye şirketleri

30/9/2020 tarihine kadar; 2019yılı net dönem kârının yalnızca yüzde

yirmi beşine kadarının dağıtımına karar verilebilecek, geçmiş yıl kârlarının ve serbest yedek akçeleri dağıtıma konu edemeyecek ve genel

kurulca yönetim kuruluna kâr payı avansı dağıtımı yetkisi verilemeyecektir. -Yeni koronavirüs (Covid-19) sebebiyle işverenlerin yaptıkları zorlayıcı sebep gerekçeli kısa çalışma başvuruları için, uygunluk

tespitinin tamamlanması beklenmeksizin, işverenlerin beyanı doğrultusunda kısa çalışma ödemesi gerçekleştirilecektir. Düzenleme 29/2/2020

tarihinden itibaren uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.-4857 sayılı İş Kanunu’na eklenen geçici 10’uncu madde ile Kanunun kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın her türlü iş veya hiz-

P:107

93

TÜRMOB M

m

met sözleşmesi 17/04/2020 tarihinden itibaren üç ay süreyle ahlak ve

iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebepler dışında işveren

tarafından feshedilemeyecektir. İşveren 17/04/2020 tarihinden itibaren

üç aylık süreyi geçmemek üzere işveren işçiyi tamamen veya kısmen

ücretsiz izne ayırabilir. Madde kapsamında ücretsiz izne ayrılmak, işçiye haklı nedene dayanarak sözleşmeyi fesih hakkı vermez. Madde hükümlerine aykırı olarak iş sözleşmesini fesheden işveren veya işveren

vekiline, sözleşmesi feshedilen her işçi için fiilin işlendiği tarihteki aylık brüt asgari ücret tutarında idari para cezası verilecektir. Kaçakçılıkla

Mücadele Kanunu kapsamında el konulan ve bulaşıcı salgın hastalıkla

mücadele ile doğrudan ilgili tıbbi cihaz ve malzemeler vb.nin kovuşturma evresinde mahkemeden tahsisi talep edilebilecektir. Üretici, tedarikçi ve perakende işletmeler tarafından bir mal veya hizmetin satış fiyatında fahiş artış yapılamayacağına ilişkin yasal düzenleme yapılmıştır.

Gerekli düzenlemeler yapmak, gerektiğinde denetim ve incelemelerde

bulunarak idari para cezası uygulamak ve her türlü tedbiri almak amacıyla Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu oluşturulmuştur. Ayrıca yasal

düzenlemeye aykırı davrananlara uygulanacak idari para cezaları belirlenmiştir.

142. 127 No.lu Vergi Usul Kanunu Sirküleri ile 30 Nisan 2020 günü sonuna

kadar verilmesi gereken 2019 hesap dönemine ait Kurumlar Vergisi beyannamelerinin verilme süreleri ile bu beyannameler üzerine tahakkuk

eden vergilerin ödeme süreleri 1 Haziran 2020 Pazartesi günü sonuna

kadar uzatıldı.

143. 60 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Hazine ve Maliye Bakanlığı idari yapılanmasında değişikliğe gidildi. –Hazine ve Maliye Bakanlığı bünyesinde Risk Analizi Genel Müdürlüğü kuruldu. –Vergi kayıp

ve kaçağı ile kayıt dışı ekonomik faaliyetleri tespit etmek ve bunları

önlemek amacıyla risk analizi yapmak, Hazine ve Maliye Bakanlığı

görevleri arasında sayıldı. –Vergi Denetim Kurulunun organizasyon

yapısı değiştirilerek grup başkanlıkları kaldırıldı; Kurula verilen görevlerin yerine getirilmesinde, sektörel ve fonksiyonel uzmanlaşma ile

işbölümünün sağlanması amacıyla uygun görülen yerlerde Bakan onayı

ile doğrudan Başkanlığa bağlı olmak üzere; Denetim Daire Başkanlığı,

Vergi Kaçakçılığı Denetim Daire Başkanlığı, Vergi İadeleri Denetim

P:108

94

M Vergi Raporu

m

Daire Başkanlığı, Sektörel Denetim Daire Başkanlığı kurulabilecektir. –Vergi Müfettişlerinin (Vergi Başmüfettişi, Vergi Müfettişi ve Vergi

Müfettiş Yardımcısı) görev yapacakları daire başkanlıklarının belirlenmesine ve değiştirilmesine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenecektir.–Vergi inceleme görevlerinin yürütülmesinde uygulama birliğini sağlamak ve mevzuat hükümlerinin uygulanmasına ilişkin ortaya

çıkan tereddütlü hususları gidermek amacıyla Vergi Denetim Kurulu

Başkanlığına görüş bildirmek üzere Danışma Komisyonu kurulabileceği belirtildi. Danışma Komisyonunun oluşturulması ile çalışma usul

ve esasları yönetmelikle belirlenecektir.- Mükellef haklarının korunmasına yönelik temel ilke ve kuralları belirlemek, bu ilke ve kuralların

benimsenmesi ve uygulanmasını sağlamak, mükellef haklarına yönelik

başvuruları değerlendirmek ve Bakanlığa önerilerde bulunmak üzere

Mükellef Hakları Kurulu kuruldu. Mükellef Hakları Kurulunun oluşumu, üyelerin seçimi, görevlendirilmesi ve görev süreleri ile çalışma

usul ve esasları yönetmelikle düzenlenecektir.

144. Gelir İdaresi Başkanlığı’nca 30.04.2020 tarihinde “Elektronik Ortamda

Düzenlenen Muhasebe Fişlerine İlişkin Kılavuz ”yayımlanmıştır.

145. 08.05.2020 tarih ve 31121 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan KATMA

DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO: 32) ile 26/4/2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Katma Değer Vergisi

Genel Uygulama Tebliğinin (VI/Ç-1.) bölümünden sonra gelmek üzere

2. Bölümün eklenerek 518 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği

İle İlan Edilen Mücbir Sebep Döneminde KDV İade Uygulaması hakkında açıklamalarda bulunulmuştur.

146. 13 Mayıs 2020 tarih ve 31126 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2537

sayılı Bazı Mallara Uygulanacak Özel Tüketim Vergisi Tutarlarının Yeniden Belirlenmesi Hakkında Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca 6/6/2002

tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı

listenin (B) cetvelinde yer alan bazı mallara asgari maktu vergi tutarları

değiştirilmiştir.

147. 09.05.2020 tarihli ve 31122 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2501

sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yürürlüğe konan “Yatırımlarda Devlet

P:109

95

TÜRMOB M

m

Yardımları Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar” ile

15/6/2012 tarihli ve 2012/3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan “Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar’a eklenen Geçici 14’üncü maddede deprem, salgın gibi doğal ve biyolojik alet

hallerinde yarım kalan veya tamamlanamayan yatırımlardan, 11/3/2020

tarihinden önce düzenlenen ve bu tarih itibarıyla süresi devam eden

yatırım teşvik belgeleri kapsamındaki yatırımların tamamlanabilmesini

teminen, talep edilmesi halinde bir yıla kadar ilave süre verilebileceği

belirtildi.

148. Sermaye şirketlerinin 30/9/2020 tarihine kadar; 2019 yılı net dönem

kârının yalnızca % 25’e kadarının dağıtımına karar verilebilmesine ve

geçmiş yıl kârlarının ve serbest yedek akçeleri dağıtıma konu edilememesine yönelik olarak 7244 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen Geçici 13’üncü maddenin uygulanmasına

ilişkin usul ve esaslar hakkında Tebliğ yayımlandı. Ticaret Bakanlığı

tarafından hazırlanan ve 17.5.2020 tarih ve 31130 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 13’üncü

Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ

ile söz konusu geçici maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar

hakkında açıklamalarda bulunulmuştur.

149. 24.05.2020 tarih ve 31136 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2568

sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Gider Vergileri Kanununun 33’üncü

maddesinde yer alan banka ve sigorta muameleleri vergisi nispetlerinin

tespitine ilişkin 28.8.1998 tarihli ve 98/11591 sayılı BKK eki Kararın

eki Kararın 1’inci maddesinin birinci fıkrasının e bendi değiştirilerek

24.05.2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere Kambiyo muamelelerinde Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisinin nispeti binde 2 den

yüzde 1 e yükseltilmiştir.

150. 23/5/2020 tarihli ve 2569 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 24 Mayıs

2020 tarihinden itibaren Sermaye Piyasası Kurulunca onaylanmış finansman bonolarından ve varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç

edilen bir yıldan kısa vadeli kira sertifikalarından sağlanan gelirler ile

bunların elden çıkarılmasından doğan kazançlardan %15oranında stopaj yapılacaktır. Daha önce stopaj oranı %10’du.

P:110

96

M Vergi Raporu

m

151. 7194 sayılı Kanun ile Gelir Vergisi Kanunu’nun “Vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi” başlıklı Mükerrer 121’inci maddesinde yapılan değişikliklere ilişkin olarak 7 Mayıs 2020 tarih ve 31137 sayılı Resmi Gazetede Gelir Vergisi Tebliğ Değişikliği yayımlandı. İndirimden

yararlanılabilmesi için mükelleflerin -İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu beyannamenin ait olduğu yıldan önceki

son iki yıla ilişkin olarak yıllık gelir vergisi ve kurumlar vergisi beyannameleri, Geçici vergi beyannameleri, Muhtasar, muhtasar ve prim

hizmet beyannameleri, Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine verilmesi gereken katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi

beyannamelerini kanuni süresi içerisinde vermiş ve bu beyannameler

üzerine tahakkuk eden vergilerini de indirimin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibarıyla ödemiş olmaları gerekmektedir.

152. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 18, 23/10, 29/4, 40/1-5-7, 68/4-5,

86/1-b, 94, 103, geçici 72’ncive geçici 91’inci maddelerinde, 5/12/2019

tarihli ve 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375

Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında

Kanunla yapılan değişiklikler ve 193 sayılı Kanunla ilgili diğer bazı hususların açıklanmasına ilişkin usul ve esaslar ile ilgili olarak 27 Mayıs

2020 tarih ve 31137 sayılı Resmi Gazetede 311Seri No.lu Gelir Vergisi

Genel Tebliği yayımlanmıştır. Tebliğde yer alan açıklama ve düzenlemeler aşağıdaki konuları içermektedir. 1) Serbest meslek kazançlarında

istisna uygulaması ve istisnanın sınırı (md.2-6) 2) İşverenlerce hizmet

erbabının işyerine gidip gelmesi için sağlanan menfaatlere ilişkin istisna (md.7-8) 3) Amatör spor yarışmalarını yöneten hakemlere ödenen

ücretlerde istisna (md.9-10)4)Binek otomobillerin giderleri ve amortismanlarının vergi matrahından indirilmesi (md.11-15) 5) Dar mükelleflerin (kurumlar dâhil) Türkiye’ye getirdikleri yabancı paralarla iktisap

ettikleri menkul kıymetlerin ve iştirak hisselerinin elden çıkarılmasında

vergilendirme (md.16-17) 6) Ücret gelirlerinin vergilendirilmesi (md.

18-22) 7) İcra ve iflas kanunu ile avukatlık kanunu uyarınca karşı tarafa

yükletilen vekalet ücretinin vergilendirilmesi ve gelir vergisi tevkifat

uygulaması (md.23-26) 8) Gelir vergisi tarifesi (md.27-28) 9) Sporculara yapılan ücret ve ücret sayılan ödemelerin vergilendirilmesi (md.29-

31).

P:111

97

TÜRMOB M

m

153. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından İçişleri Bakanlığı’nın 29/5/2020

tarihli ve “18 Yaş Altı ve 65 Yaş Üzeri Kişilerin Sokağa Çıkma Kısıtlaması” konulu Genelgesi ile ilgili olarak yayımlanan 2.6.2020 tarihli

duyuru ile mücbir sebep hali sona eren mükellefler hakkında açıklama

yapıldı.

154. 2 Haziran 2020 tarihli ve 2604 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla; Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan menkul kıymetler yatırım fonları

(borsa yatırım fonları ile konut finansmanı fonları ve varlık finansmanı

fonları dahil) ile menkul kıymetler yatırım ortaklıklarının GVK Geçici

67’nci maddenin (1), (2), (3) ve (4) numaralı fıkralarında belirtilen gelirleri üzerinden yapılacak tevkifat oranları serbest (Döviz) fonları için

3 Haziran 2020 tarihinden itibaren %15 olarak belirlendi.

155. T.C. Merkez Bankasınca .13 Haziran 2020 tarihinden geçerli olmak

üzere vadesine en çok 3 ay kalan senetler karşılığında yapılacak reeskont işlemlerinde uygulanacak iskonto faiz oranı yıllık %9, avans işlemlerinde uygulanacak faiz oranı ise yıllık %10 olarak tespit edildi.

156. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından çıkarılarak 17 Şubat

2018 tarihli ve 30335 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan DÖVİZ POZİSYONUNU ETKİLEYEN İŞLEMLERİN TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI TARAFINDAN İZLENMESİNE İLİŞKİN

USUL VE ESASLAR HAKKINDA Yönetmelik’te döviz pozisyonunu

etkileyen işlemleri izlemek üzere Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının belirleyeceği firmalardan bilgi ve belge toplamasına ilişkin usul ve

esasları düzenlenmiştir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB),

yurt içinden ve yurt dışından sağlanan yabancı para nakdi krediler ile

dövize endeksli kredilerinin toplamı ilgili hesap döneminin son iş günü

itibarıyla 15 milyon ABD doları ve üstünde olan firmalardan, her haftanın son günü itibariyle Tek Düzen Hesap Planı (THP) gereklerine uygun olarak hazırlanmış yasal mali tablo verilerinin YP ve TL ayrımında

bildirimde bulunulmasını istedi.

157. Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu, E.2020/9, K. 2020/2 sayılı Kararında “vergi inceleme raporunun ve/veya vergi tekniği raporunun ihbarname ekinde tebliğ edilmemesinin esasa etkili bir şekil hatası oluşturmadığı ve hakkaniyete uygun yargılanma hakkını ihlal etmediği”

yönünde karar verdi.

P:112

98

M Vergi Raporu

m

158. 509 sıra No.lu VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ ile yapılan

düzenlemeler kapsamında zorunlu olması öngörülen e-Fatura, e-İrsaliye, e-Müstahsil Makbuzu, e-Biletuygulamaları 1 Temmuz 2020tarihi

itibariyle başlıyor. 2018 veya 2019 hesap dönemleri brüt satış hasılatı

(veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) 5 Milyon TL ve üzeri olan mükelleflerin 1 Temmuz 2020 tarihinden itibaren e-Fatura uygulamasına

geçmesi zorunluluğu bulunuyor.

159. 2872 sayılı Çevre Kanunu’na 29/11/2018 tarih ve 7153 sayılı Kanunla

eklenen Ek 11, Ek 12, Ek 13 maddelerin uygulamasını göstermek amacıyla 31 Aralık 2019 tarih ve 30995 sayılı (4. Mükerrer) Resmi Gazetede

Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelik yayımlanmıştı. Daha

sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca söz konusu Yönetmeliğin 6’ncı

maddesi birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında “GERİ KAZANIM

KATILIM PAYINA İLİŞKİN YÖNETMELİĞİN UYGULANMASINA DAİR USUL VE ESASLAR” 07.02.2020 tarihli Bakan Olur’u ile

yayımlanmıştı. Bu defa söz konusu Usul ve Esasları değiştiren 29 Haziran 2020 tarihli “Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmeliğin

Uygulanmasına Dair Usul ve Esaslarda Değişiklik Yapılmasına Dair

Usul ve Esaslar ”yayımlanmıştır.

160. 2020 yılı ikinci geçici vergi döneminde uygulanacak yeniden değerleme oranı %2,10 (yüzde iki virgül on) olarak açıklandı.

161. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Teknoloji ve Yenilik Destek Programlarına İlişkin Yönetmelik kapsamında yapılan destek başvuruları ile ilgili olarak kuruluşlarca hazırlanan mali raporlar

yeminli mali müşavirler tarafından mevzuatına göre değerlendirilerek

tasdik edilmekte ve Yeminli mali müşavirlik proje harcamaları değerlendirme ve tasdik raporu düzenlenmekteydi. 18.72020 tarih ve 31189

sayılı Resmi Gazetede yayımlanan yönetmelik değişikliği ile Serbest

Muhasebeci Mali Müşavirlere de ilgili kuruşlarca hazırlanan mali raporlar ile ilgili olarak Mali müşavirlik proje harcamaları değerlendirme

raporu düzenleme yetkisi verildi. Değişiklik uyarınca kuruluşa ait mali

raporun, mevzuatına göre değerlendirilmesi sonucu, TÜBİTAK tarafından belirlenen biçime uygun olarak serbest muhasebeci mali müşavir

veya yeminli mali müşavir tarafından Mali Müşavirlik Proje Harcamaları Değerlendirme Raporu düzenlenebilecektir.

P:113

99

TÜRMOB M

m

162. 872 sayılı Çevre Kanunu’na 29/11/2018 tarih ve 7153 sayılı Kanunla

eklenen Ek 11, Ek 12, Ek 13 maddelerin uygulamasını göstermek amacıyla 31 Aralık 2019 tarih ve 30995 sayılı (4. Mükerrer) Resmi Gazetede

Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelik yayımlanmıştı. Daha

sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca söz konusu Yönetmeliğin 6’ncı

maddesi birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında “GERİ KAZANIM

KATILIM PAYINA İLİŞKİN YÖNETMELİĞİN UYGULANMASINA DAİR USUL VE ESASLAR” 07.02.2020 tarihli Bakan Olur’u ile

yayımlanmıştı. Ardından söz konusu Usul ve Esasları değiştiren 29 Haziran 2020 tarihli “Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmeliğin

Uygulanmasına Dair Usul ve Esaslarda Değişiklik Yapılmasına Dair

Usul ve Esaslar”yayımlanmıştır. Bu defa söz konusu Usul ve Esasları

değiştiren 23 Temmuz 2020 tarihli “Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmeliğin Uygulanmasına Dair Usul ve Esaslarda Değişiklik

Yapılmasına Dair Usul ve Esaslar “yayımlanmıştır.

163. Kamuoyunda mini istihdam paketi olarak bilinen 7252 sayılı Yasayla;

1) Kısa çalışma ödeneği veya nakdi ücret desteğinden yararlanan sigortalıların aynı işyerinde haftalık normal çalışma sürelerine dönmeleri

halinde haftalık normal çalışma süresine dönen sigortalının 31/12/2020

tarihine kadar kısa çalışmanın veya ücretsiz iznin bittiği tarihi takip

eden aydan itibaren 3 ayı geçmemek üzere sigorta primine esas kazanç

alt sınırı üzerinden hesaplanacak işçi ve işveren payı, işverenlerce ödenecek sigorta primlerinden mahsup edilmek suretiyle işsizlik sigortasından karşılanacağı, 2) Belirli süreli iş veya hizmet sözleşmelerinde

sürenin sona ermesi, işyerinin herhangi bir sebeple kapanması ve faaliyetinin sona ermesi, ilgili mevzuatına göre yapılan her türlü hizmet

alımları ile yapım işlerinde işin sona ermesi hallerinin, 4857 sayılı İş

Kanunu’nun geçici 10’uncu maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen

fesih yasağı kapsamı dışında tutulacağı, 3) Kamu kurumları ile 50’den

az çalışanı olan az tehlikeli iş yerlerinde İş güvenliği uzmanı ve işyeri

hekimi çalıştırma yükümlülüğünün 31.12.2023tarihin e erteleneceği,

hüküm altına alınmıştır.

164. Anayasa Mahkemesi 9/6/2020 tarihli ve 2016/12198 Başvuru Numaralı

Kararında -Vergi tekniği raporunun sadece beş satırlık bir özetine yer

verilmesinin ve vergi tekniği raporunun ne vergi inceleme aşamasında

P:114

100

M Vergi Raporu

m

ne de yargılama aşamasında mükellefe tebliğ edilmemesinin savunma

hakkını kısıtlamadığını, “vergi tekniğinin tebliğ edilmemiş olmasının”

başvurucuyu davalı tarafa nazaran zayıf bir duruma düşürmediği kanaatine varıldığını, bu durumda vergi tekniği raporunun başvurucuya

tebliğ edilmemesinin bir bütün olarak yargılamanın hakkaniyetini zedelemediğini, -Gerçek bir emtia alışverişine dayansa bile sahte fatura içeriğindeki katma değer vergisinin indirim konusu yapılmasının

reddedilmesinin ve başvurucunun devlete ödenmeyen bu katma değer

vergisinden sorumlu tutulmasının -başvurucunun fiili ve sorumlulukları

gözetildiğinde-başvurucuya aşırı külfet yüklemediği sonucuna ulaşıldığını, bu nedenle hak ihlalinin oluşmadığını belirtti.

165. 30 Haziran’a kadar kısa çalışma başvurusunda bulunmuş işyerleri için

kısa çalışma ödeneğinin süresi; 29/06/2020 tarihli ve 2706 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’yla uzatılan bir aylık süreden sonra başlamak üzere

bir ay daha ay uzatıldı.2-4857 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesi

gereği işten çıkarma yasağı 17/09/2020 tarihine, buna paralel olarak da

nakdi ücret desteğinden yararlanma süresi de 1 ay daha uzatılmıştır.

166. 31 Temmuz 2020 tarihli ve 31202 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan

2812 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 24/12/2007 tarihli ve 2007/13033

sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Mal ve Hizmetlere

Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Kararda

değişiklikler yapıldı. 2812 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile2007/13033

sayılı Karara eklenen Geçici 6’ncı madde uyarınca 31/12/2020 tarihine

kadar;-Bazı Mal ve Hizmetlere Uygulanmakta olan Katma Değer Vergisi Oranları %18’den %8’e, -Bazı Mal ve Hizmetlere Uygulanmakta

olan Katma Değer Vergisi Oranları ise %8’den %1’e,indirildi.

167. 31 Temmuz 2020 tarihli ve 31202 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan

2813 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca 31/07/2020 tarihinden

geçerli olmak üzere 31/12/2020 tarihine kadar gayrimenkullerin kiralanması karşılığında nakden ve hesaben yapılacak kira ödemelerinden

Gelir Vergisi Kanunu’nun 94’üncü maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 15 inci maddesi uyarınca yapılması gereken vergi tevkifat oranı

%20’den %10’a indirildi.

P:115

101

TÜRMOB M

m

168. 7194 sayılı Kanun ile değiştirilen 213 sayılı VUK’nın “İzaha Davet”

başlıklı 370’inci maddesinin uygulanmasının usul ve esaslarını belirleyen 519 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği yayımlandı.

Tebliğ ile söz konusu 370 inci maddede yer alan yetkiye istinaden; ön

tespiti ve/veya izaha daveti yapacak ve yapılan izahı değerlendirecek

merci, yapılacak ön tespitin ve izaha davetin şekli ve kapsamı, davet

yapılacaklar, yapılan izahın değerlendirme süresi, yapılan izahta kullanılacak bilgi ve belgeler ile uygulamaya ilişkin usul ve esaslar belirlendi. 25/7/2017 tarihli ve 30134 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan

Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 482) yürürlükten kaldırılmış olup; söz konusu Tebliğde yer alan izaha davet kapsamına alınan

konular ile ilgili sınırlamalara 519 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel

Tebliği’nde yer verilmedi. Buna karşılık, Gelir İdaresi Başkanlığı ve

Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı bünyesinde yeterli sayıda “Ön Tespit

ve İzah Değerlendirme Komisyonu” oluşturuldu. Komisyonlar ön tespiti yapacak, izaha davet veya SMİYB ön tespit yazısını tebliğ edilmek

üzere gönderecek ve kendisine yapılan izahı değerlendirmeye tabi tutarak izahın konusu ile ilgili nihai kararı verecektir.

169. 834 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca 8 Ağustos 2020 tarihinden

itibaren Bankacılık Kanunu uyarınca finansal kuruluş faaliyeti kabul

edilen faaliyetlerden en az birini yapan yurt dışında mukim kuruluşlara yapılan kambiyo satışlarında Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi

(BSMV) oranı %0 olarak uygulanacaktır.

170. 21.08.2020 tarihli ve 31220 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2846

sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 15/6/2012 tarihli ve 2012/3305 sayılı

Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar’da bazı değişiklikler yapıldı. -Altına dayalı entegre madencilik yatırımları “Stratejik Yatırım” kapsamında değerlendirilmeyecektir. Et yönlü entegre büyükbaş hayvancılık yatırımlarına

yönelik teşvik belgeleri kapsamında sağlanan gümrük vergisi muafiyeti

kaldırılmıştır. Faiz veya kâr payı desteği tutarı, bölge ayrımı olmaksızın

AR-GE ve çevre yatırımlarında bir milyondan bir milyon sekiz yüz bin

Türk Lirasına yükseltilmiştir. Yüksek teknolojili sanayi sınıfında yer

alan ürünlerin üretimine yönelik yatırımlar (US-97 Kodu: 2423, 30, 32,

33 ve 353) kapsamına giren yatırım konularındaki kullanılmış komple-

P:116

102

M Vergi Raporu

m

tesis hariç olmak üzere kullanılmış makine ve teçhizat ile belediyelerin

yapacağı yatırımlar için faiz veya kâr payı desteği uygulanmayacaktır.

Sigorta primi işveren hissesi desteği uygulamasında teşvik belgesi düzenlenmesine ilişkin müracaat aşamasında talep edilmesi halinde, vergi

indiriminden yararlanılmamak kaydıyla, Kararın 12’nci maddesin dördüncü ve beşinci fıkrada belirtilen oranlar Kararın 15’inci maddesinin

birinci ve üçüncü fıkralarında belirtilen yatırıma katkı oranının yarısı

kadar artırılarak uygulanacaktır. -Demiryolu yatırımları 5’inci bölgede uygulanan bölgesel desteklerden faydalanabilecektir. 6’ncı bölgede

yer almaları halinde bulunduğu bölge desteklerine tabidir. Ekonomik

İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) teknoloji yoğunluk tanımına

göre orta yüksek ve yüksek teknolojili sanayi sınıfında yer alan ürünlere yönelik test merkezi yatırımları Öncelikli Yatırım Konuları arasına

alınmıştır. Hava araçlarının kullanım, tamir ve bakımına yönelik eğitim yatırımları asgari yatırım tutarına tabi olmaksızın Öncelikli Yatırım

Konuları arasına alınmıştır. Alt bölge desteğinden yararlanacak yatırımlar ile ilgili uygulamada İstanbul İlinde organize sanayi bölgeleri

veya endüstri bölgelerinde, komple yeni yatırımlar hariç olmak üzere,

OECD teknoloji yoğunluk tanımına göre orta-yüksek teknolojili sanayi

sınıfında yer alan ürünlerden Karar EK-6’da belirtilenlerin üretimine

yönelik konularda gerçekleştirilecek asgari 5 milyon TL tutarındaki

yatırımlara 1 inci bölgedeki bölgesel destekler uygulanacaktır. -Bu Karar ve daha önceki kararlara istinaden imalat sanayiine yönelik (US97 Kodu: 15-37) düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamında; (a)

1/1/2017 ile31/12/2021 tarihleri arasında gerçekleştirilecek bina-inşaat

harcamalarında KDV iadesi,(b) 1/1/2017 ile 31/12/2022 tarihleri arasında gerçekleştirilecek yatırım harcamaları için bölgesel ve stratejik

teşvik uygulamaları kapsamında vergi indirimi desteğinde uygulanacak

yatırıma katkı oranları her bir bölgede geçerli olan yatırıma katkı oranına 15 puan ilave edilmek suretiyle, kurumlar vergisi veya gelir vergisi

indirimi tüm bölgelerde yüzde yüz oranında ve yatırıma katkı tutarının yatırım döneminde yatırımcının diğer faaliyetlerinden elde ettiği

kazançlarına uygulanacak oranı yüzde yüz olmak üzere, teşvik belgesi

üzerinde herhangi bir işlem yapılmaksızın uygulanacaktır.

171. 30 Ağustos 2020 tarihli ve 31229 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan

2912 sayılı Bazı Mallara Uygulanacak Özel Tüketim Vergisi Tutarla-

P:117

103

TÜRMOB M

m

rının Yeniden Belirlenmesi Hakkında Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca

6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli

(II) sayılı listede yer alan bazı malların özel tüketim vergisi oranları

değiştirilmiştir.

172. 29/08/2020 tarihli ve 2913 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile üniversite ve yüksekokullar ile 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu,

2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu ve 573 sayılı Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamında l Eylül 2020 ila 30

Haziran 2021 tarihleri arasında (bu tarihler dahil) verilen eğitim ve öğretim hizmetleri için %8 olarak uygulanmakta olan katma değer vergisi

oranı %1’e indirildi. Karar “Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliği”

kapsamında verilen öğrenci taşıma servis hizmetleri ile “Özel Öğrenci Yurtları Yönetmeliği” hükümlerine tabi yurtlarda verilen hizmetleri

kapsamadığından, bu hizmetler için %8 KDV uygulaması devam edecektir. Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 28’inci maddesinde, katma

değer vergisi oranının vergiye tabi her bir işlem için %10 olduğu, Cumhurbaşkanının bu oranı, dört katına kadar artırmaya, %1’e kadar indirmeye, bu oranlar dâhilinde muhtelif mal ve hizmetler ile bazı malların

perakende safhası için farklı vergi oranları tespit etmeye yetkili olduğu

belirtilmiştir.

173. Danıştay 9. Dairesi, 13.2.2019 tarihli ve E. 2016/4386 K. 2019/292 sayılı Kararında, Maliye Bakanlığı’nın şirketin tasfiyesi sonucunda düzenlenecek olan kesin bilançoda yer alan, ödenmiş sermaye dışındaki

öz sermaye unsurlarının ortaklara dağıtılması durum unda kâr payına

bağlı olarak vergi kesintisinin yapılması gerektiği yönünde görüşünün

olması nedeniyle ihtirazi kayıtla verilen beyanname üzerine açılan davada, Gelir Vergisi Kanunu’nun 94/6-B bendinde “kârın sermayeye ilavesi kâr dağıtımı sayılmaz” hükmünün yer aldığı, Dağıtılmadığı sürece

tevkifata ve beyana konu olmayan kâr paylarının Yasa hükümlerinin

tanıdığı imkândan faydalanılarak sermayeye eklendiğinde şekil değiştirdiği ve kâr payı olmaktan çıkıp sermaye haline geldiği, Tasfiye sonucu geri verilen sermaye paylarından dağıtılmayan kâr payını ayrıştırıp

vergilendirmenin Yasa’nın “kârın sermayeye eklenmesinin kâr dağıtımı

sayılmayacağı” yönündeki hükmüne ve amacına aykırı olacağı, yönünde karar vermiştir.

P:118

104

M Vergi Raporu

m

174. 01/09/2020 tarihli ve 31231 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan

TRANSFER FİYATLANDIRMASI YOLUYLA ÖRTÜLÜ KAZANÇ

DAĞITIMI HAKKINDA GENEL TEBLİĞ (SERİ NO: 1)’DE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO: 4)’te açıklama

ve düzenlemeler yapılmıştır. −İlişkili kişinin doğrudan veya dolaylı

olarak ortaklık kanalıyla oluştuğu durumların örtülü kazanç dağıtımı

kapsamında sayılması için en az %10 oranında ortaklık, oy veya kâr

payı hakkının olması şartı aranılması koşuluna ilişkin açıklama yapıldı

ve örnekler verildi.−“İşleme dayalı kâr yöntemleri” ibaresi “İşlemsel

kâr yöntemleri” olarak değiştirildi.−Peşin fiyatlandırma anlaşmasının

süresi en fazla beş yıl olup imzalandığı tarihten itibaren anlaşmada

belirlenen süre ve şartlar dâhilinde hüküm ifade edeceği belirtildi. −

Mükellef mevcut bir peşin fiyatlandırma anlaşmasının yenilenmesi talebinde bulunabilir. Bu durumda mükellef anlaşma süresinin bitiminden en az altı ay önce İdareye başvurmalıdır. Bu süre daha önce dokuz

aydı.−Transfer fiyatlandırmasına ilişkin belgelendirme yükümlülüklerinin tam ve zamanında yerine getirilmiş olması kaydıyla, örtülü olarak dağıtılan kazanç nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmemiş veya

eksik tahakkuk ettirilmiş vergiler için vergi ziyaı cezası %50 indirimli

olarak uygulanacaktır. - Vergi Usul Kanunu’nun 359’uncu maddesinde

yazılı fiillerle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi halinde indirimli ceza

uygulamasından yararlanılması mümkün değildir Grup içi hizmet nedeniyle yapılan ödemeler, alınan hizmetin mahiyetine göre, iç mevzuat

hükümleri ve ilgili çifte vergilendirmeyi önleme anlaşma hükümleri de

dikkate alınmak suretiyle vergilendirilecektir. Belgelendirme; 1) genel

rapor, 2) yıllık transfer fiyatlandırması raporu ve 3) ülke bazlı rapor ile

yapılacaktır. -İlk genel raporun, 2019 hesap dönemi için 31/12/2020

tarihine kadar hazırlanması ve bu tarihten sonra istenmesi durumunda,

İdareye veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara ibraz edilmesi

gerekmektedir. Ülke bazlı rapor, raporlanan hesap döneminden sonraki

on ikinci ayın sonuna kadar hazırlanır ve elektronik ortamda İdareye

sunulur. İlk ülke bazlı raporun, 2019 hesap dönemi için, 31/12/2020

tarihine kadar elektronik ortamda İdareye sunulması gerekmektedir.

Ülke bazlı raporlamaya ilişkin bildirim formunun her yıl, raporlanacak

hesap dönemini takip eden yılın Haziran ayı sonuna kadar verilmesi

gerekmekle birlikte 2019 hesap dönemine ve 1/1/2019’dan sonra başlayan özel hesap dönemine münhasır olmak üzere, 30/10/2020 günü saat

P:119

105

TÜRMOB M

m

23:59’a kadar Ek-5’teki içeriğe ve İnternet Vergi Dairesinde yer alan

açıklamalara uygun şekilde doldurularak elektronik ortamda İnternet

Vergi Dairesi üzerinden verilecektir.

175. 04/09/2020 tarihli 31234 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2930 sayılı

Cumhurbaşkanı Kararı gereği; 1) 4857 sayılı Kanunun geçici 10’uncu

maddesi gereği işten çıkarma yasağı 17/9/2020 tarihinden itibaren, 2)

Nakdi ücret desteğinden yararlanma süresi -22/04/2020/107 sayılı sirkülerimizde açıklanan usul ve şartlar dahilinde -17/09/2020 tarihinden

itibaren, 2 ay daha uzatılmıştır.

176. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından Türkiye Özel Okullar Derneği’ne

hitaben gönderilen 10.09.2020 tarih ve E.101262 sayılı yazıda; 1 Eylül

2020 ila 30 Haziran 2021 tarihleri arasında (bu tarihler dahil) verilecek eğitim ve öğretim hizmetleri için 1 Eylül 2020 tarihinden önce düzenlenmiş faturalarda %8 oranında KDV hesaplanarak beyan edilmiş

olması halinde aradaki %7’lik KDV farkının alıcılara iadesinin gider

pusulası düzenlenmek suretiyle yapılmasının mümkün olduğu ve gider pusulalarındaki KDV’nin eğitim öğretim hizmeti veren mükellefler

tarafından alıcıya iadenin yapıldığı dönemde indirim konusu yapılabileceği açıklandı. Yemek hizmetlerinde ise Yazıda ayrıca Milli Eğitim

Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği kapsamında sunulan

yemek hizmetlerinin 2007/13033 sayılı BKK eki (II) sayılı listenin

(B/24) sırası kapsamında %8 oranında KDV’ye tabi olduğu ve anılan

BKK’nın geçici 6’ncı maddesi uyarınca söz konusu hizmetlere 31 Temmuz 2020 tarihinden 31 Aralık 2020 tarihine kadar(bu tarih dahil) %1

KDV oranı uygulanacağı açıklandı.

177. Anayasa Mahkemesi 15.09.2020 tarih ve 31245 sayılı Resmi Gazetede

yayımlanan Bireysel Başvuru Kararında vergi ziyaı cezalı katma değer

vergisinin iptali istemiyle açılan davaların derin ve süregelen içtihat

farklılıkları kaynaklı olarak reddedilmesinin adil yargılanma hakkını ihlal ettiğine karar verdi. Karara ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir. -

Başvurucunun sahte fatura düzenlediği yönünde tespitler bulunan bir

şirketten aldığı faturalar nedeniyle 2008, 2009 ve 2010 yılı hesap ve

İşlemleri incelenmeye başlanmıştır. - Başvurucudan incelenmek üzere

ilgili dönem defter ve belgelerinin vergi inceleme elemanına İbraz et-

P:120

106

M Vergi Raporu

m

mesi istenmiştir. - Başvurucu, defter ve belgelerini vergi inceleme elemanlarına ibraz etmemiştir. Bunun üzerine başvurucu hakkında ilgili

dönemlerde indirim konusu yaptığı katma değer vergisinin indiriminin

reddi suretiyle cezalı tarhiyatlar yapılmıştır, Mahkeme inceleme aşamasında ibrazı istenen kanuni defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle katma değer vergisi indiriminin reddi suretiyle yapılan tarhiyatın

hukuka uygun olduğu sonucuna ulaşmıştır. Defter ve belgelerin vergi mahkemesine ibraz edilmesi durumunda vergi mahkemesinin nasıl

bir karar vermesi gerektiği konusunda süregelen bir görüş ayrılığının

bulunduğu görülmüştür. - Kanunun yorumunda yeknesaklığın sağlanamamış olması, Dairelerin görev sahasına bağlı olarak farklı kararların

verilmesi sonucunu doğurmuştur. İçtihadın birleştirildiği tarihten önceki dönemde kişilerin bu kadar uzun bir süre belirsiz bir hukuka maruz

bırakılmalarının yargılamanın hakkaniyetini zedelediği sonucuna ulaşılmıştır. Hatırlanacağı üzere Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun vergi incelemesi sırasında ibraz edilmeyen defter ve belgelerde yer

alan KDV’nin indirim konusu yapılıp yapılamayacağına ilişkin olarak

E: 2013/3, K: 2019/1 Kararı bulunmaktadır. Anayasa Mahkemesi’nin

15.09.2020 tarih ve 31245 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Bireysel

Başvuru Kararı ile vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin iptali istemiyle açılan davaların derin ve süregelen içtihat farklılıkları kaynaklı olarak reddedilmesinin adil yargılanma hakkını ihlal ettiğine karar

verildi. Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru Kararında, vergi incelemesi sonrasında hakkında vergi ziyaı cezalı tarhiyat gerçekleştirilen

mükellefin vergi mahkemelerinde açtığı davalar sonucunda üst mahkemenin farklı içtihatlarının adil yargılanma hakkını zedeleyip zedelemediğini incelemiştir. Olaya ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir. Başvurucunun sahte fatura düzenlediği yönünde tespitler bulunan bir şirketten

aldığı faturalar nedeniyle 2008. 2009 ve 2010 yılı hesap ve İşlemleri

incelenmeye başlanmıştır. Başvurucudan incelenmek üzere ilgili dönem defter ve belgelerinin vergi inceleme elemanına İbraz etmesi istenmiştir. Başvurucu, defter ve belgelerini vergi inceleme elemanlarına

ibraz etmemiştir. Bunun üzerine başvurucu hakkında ilgili dönemlerde

indirim konusu yaptığı katma değer vergisinin indiriminin reddi suretiyle cezalı tarhiyatlar yapılmıştır,

P:121

107

TÜRMOB M

m

178. 18 Eylül 2020 tarihli ve 31248 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2948

sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile söz konusu sürenin üç ay daha uzatılmasına karar verilmiştir. Buna göre sermaye şirketleri 31 Aralık 2020

tarihine kadar; 2019 yılı net dönem kârının yalnızca yüzde yirmibeşine

kadarının dağıtımına karar verilebilecekler geçmiş yıl kârlarının ve serbest yedek akçeleri dağıtıma konu edilemeyecekler ve genel kurulları

yönetim kuruluna kâr payı avansı dağıtımı yetkisi veremeyecektir.

179. Sigortalılara bireysel iş sözleşmesine veya toplu sözleşmeye dayanılarak ve işveren tarafından sigortalının geçici bir görevle başka yere

gönderilmesi veya görev yerini değiştirmesi dolayısıyla verilen ve yolluk kavramına giren ödemeler sigorta primine tabi değildir. Yol yardımı

ya da yol parası ise sigortalıya işe gidip gelebilmesinde destek olarak

verilen ek bir ödeme olup sigorta primine tabidir.

180. 4 Mayıs 2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 2568 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile kambiyo muamelelerinde Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisinin oranı binde 2’den yüzde 1’e yükseltilmişti Bu

defa 3031 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Gider Vergileri Kanunu’nun

33’üncü maddesinde yer alan banka ve sigorta muameleleri vergisi nispetlerinin tespitine ilişkin 28.8.1998 tarihli ve 98/11591 sayılı BKK eki

Kararın eki Kararın 1’inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi değiştirilerek 30.09.2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere tekrar

Kambiyo muamelelerinde Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisinin

oranı yüzde 1’den binde 2’ye indirildi.

181. 3032 sayılı CK ile 31 Aralık 2020 tarihine kadar (bu tarih dâhil) vadesiz

ve özel cari hesaplara ve 30/09/2020 ile 31/12/2020 tarihleri arasında

(bu tarih dâhil) açılan veya vadesi bu tarihler arasında yenilenen hesaplara ödenecek faizler ve kâr paylarına uygulanacak olan gelir vergisi

tevkifat oranları değiştirildi.

182. VUK’nın “Mükellefiyet kaydının analiz ve değerlendirme sonuçlarına

bağlı olarak terkini” başlıklı 160/A maddesinin uygulamasına ilişkin

usul ve esaslar hakkında açıklamalarda bulunulan 520 Sıra No.lu VUKGT yayımlandı. Mükellefiyet süresi, aktif ve öz sermaye büyüklüğü,

ödenen vergi tutarı, çalışan sayısı, vergisel yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği gibi hususlar dikkate alınarak mükelleflerin vergi-

P:122

108

M Vergi Raporu

m

sel uyum seviyelerine yönelik olarak Hazine ve Maliye Bakanlığının

ilgili birimleri tarafından yapılan analiz ve değerlendirme çalışmaları

neticesinde, sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu tespit edilen

mükellefler vergi incelemesine sevk edilecek, ayrıca bunların mükellefiyetleri yapılacak yoklama sonucunda, vergi dairesinin görüşü ve ilgisine göre vergi dairesi başkanı/defterdar onayıyla terkin edilecektir. İnceleme neticesine göre mükellefler ile bunlarla ilişkili kişilerin durumu

yeniden değerlendirilecek olup mükellefiyet tesisi/devamı için alınan

teminat belirli şartlar dâhilinde iade edilebilecektir.

183. 09 Ekim 2020 tarihli ve 31269 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan düzenleme ile (28/11/2012 tarihli ve 28481 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan) “Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve

Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı

Temsilcileri Hakkında Yönetmelik ”de bazı değişiklikler yapıldı. Yönetmeliğin 32’nci madde birinci fıkrada sayılanların dışındaki genel

kurul toplantılarında, kuruluş ve esas sözleşme değişikliği işlemleri

Bakanlık iznine tabi olan şirketler hariç olmak üzere tek pay sahipli

şirketlerin genel kurul toplantılarında ve imtiyazlı pay sahipleri özel

kurullarında Bakanlık temsilcisinin bulunması zorunlu değildir. Genel

kurul toplantılarında Bakanlık temsilcisinin bulundurulması için MERSİS üzerinden elektronik ortamda müracaat edilebilecektir.

184. GİB Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı; 5520 sayılı Kurumlar

Vergisi Kanununun 32/A maddesine göre yapılacak yeniden değerleme

işleminin, teşvik belgesinin içeriğindeki bağımsız tesislerin yatırımın

tamamlanarak (devreye alınması, üretime başlanması) aktifleştirildiği

dönemde mi yoksa teşvik belgesinin tamamlama vizesinin yapıldığı

dönemde mi olması gerektiği hususunda istenilen görüş talebi ile ilgili olarak vermiş olduğu 21/08/2020 tarih ve 64597866-125[32/A]-

E.17991 sayılı Özelgesinde; “Farklı üretim tesislerine ilişkin olarak tek

bir yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırımların tamamlanarak tamamlama vizesi yapılması için Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına

müracaat edildiği dönemi izleyen hesap döneminden itibaren, indirimli

kurumlar vergisi uygulaması nedeniyle yararlanılan kısmı hariç olmak

üzere, bu yatırımla ilgili kalan yatırıma katkı tutarı dikkate alınarak endeksleme yapılmasının mümkün olduğu”; şeklinde görüş bildirmiştir.

P:123

109

TÜRMOB M

m

185. 2.09.2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 85 Sayılı Cumhurbaşkanı

Kararı ile Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar’da

değişiklikler yapılarak Türkiye’de yerleşik kişilerin bazı istisnalar dışında birbirleriyle döviz cinsinden veya dövize endeksli bedeller içeren sözleşmeler yapmamaları hususunda ve mevcut sözleşmelerde yer

alan bedellerin Türk lirasına çevrilmesi yönünde düzenlemeler yapılmış, daha sonra bu düzenlemeye ilişkin Tebliğler yayımlanmıştı. T.C.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın Resmi İnternet sitesinde yayımlanan

13.10.2020 tarihli duyuruda 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin

yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilen konut ve çatılı iş yeri kira sözleşmelerinde döviz veya dövize endeksli olarak belirlenen bedellerin

Türk lirası olarak belirlenmesinde tanınan iki yıllık geçiş süresi sonrasında tarafların Türk lirası tutarlara uygulanacak artış oranında yine

mutabakata varamamaları halinde 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 344

üncü maddesi hükmünde yer alan sınırlara tabi olacakları açıklanmıştı

186. Sermaye şirketlerinin 31/12/2020 tarihine kadar; 2019 yılı net dönem

kârının yalnızca yüzde yirmi beşine kadarının dağıtımına karar verilebilmesine ve geçmiş yıl kârlarının ve serbest yedek akçeleri dağıtıma

konu edilememesine yönelik olarak 7244 sayılı Kanun ile 6102 sayılı

Türk Ticaret Kanunu’na eklenen Geçici 13’üncümaddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar hakkında 28/10/2020 tarihli Resmi Gazete

Tebliğ değişikliği yayımlandı. Söz konusu değişiklik uyarınca; Sermaye şirketleri, Ticaret Kanunu’nun geçici 13’üncü maddesinin yürürlüğe

girmesinden 31/12/2020 tarihine kadar 2019 yılı net dönem kârının,

yalnızca yüzde yirmi beşine (%25) kadarının nakden dağıtımına karar

verilebilecekler, geçmiş yıl kârlarını ve serbest yedek akçeleri dağıtıma

konu edemeyeceklerdir.

187. Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilen ve kanunlaşan Bazı

Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile işverenlere ve çalışanlara yönelik

yeni bazı düzenlemeler yapıldı. Aşağıda açıklandığı üzere Kanunda;

1) 31/8/2020 tarihi baz alınarak vergi, SGKve diğer amme alacakları

ile idari para cezalarına Kanunda belirtilen şartlarda yapılandırma hakkı tanınmıştır. Bu konuda ayrı bir sirküler yayımlanacaktır. 2) İşsizlik

ödeneğinden yararlanan sigortalılardan, işten çıktıkları tarihten sonra

P:124

110

M Vergi Raporu

m

90 gün içerisinde yeni bir işe girmemeleri halinde işsizlik ödeneğinden

yararlandıkları süreye ait uzun vadeli sigorta primlerinin işsizlik sigortasından karşılanmasına ilişkin düzenleme yapıldı. 3) “Kadın, genç ve

mesleki yeterlilik belgesi sahiplerinin ilave istihdamını” konu edinen

teşvik süresinin 31/12/2023 tarihine kadar uzatılması için Cumhurbaşkanına yetki verildi 4) “İlave İstihdam teşvikini” konu edinen teşvik

süresinin 31/12/2023 tarihine kadar uzatılması için Cumhurbaşkanına yetki verildi.5) Esnaf Ahilik Sandığı uygulamasının yürürlük tarihi 1/1/2021 tarihinden 31/12/2023 tarihine ertelendi. 6) Kısa Çalışma

ödeneğinden yararlanma süresinin 31/12/2020 tarihinden 30/06/2021

tarihine kadar uzatılması için Cumhurbaşkanına yetki verildi 7) 7252

sayılı Kanunla getirilen “normalleşme desteğinden” yararlanma süresinin 31/12/2020 tarihinden 30/6/2021 tarihine kadar sektörel bazda

veya bir bütün olarak uzatılması için Cumhurbaşkanına yetki verildi. 8)

1/1/2019-17/4/2020 tarihleri arasındaki dönemde iş sözleşmesi İş kanunun 25/1-II inci fıkrası gereği ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan

haller ve benzeri sebepler dışında sona erenler ile kayıt dışı çalışanların

en son çalıştığı özel sektör işverenine 01/12/2020 tarihinden itibaren

30 gün içerisinde başvurmaları ve işveren tarafından;−Fiilen çalıştırılmaları halinde işverene, prim ödeme gün sayısının 44,15 TL ile çarpımı sonucu bulunacak tutar kadar 4857 sayılı Kanun’un geçici 10’uncu

maddesinden belirtilen fesih yasağı süresini geçmemek üzere destek

verilmesi, −İşe başlatılıp kısa çalışma ödeneğinden yararlanmayan ve

4857 sayılı kanunun geçici 10’uncu maddesi gereği ücretsiz izne çıkarılanlara 4857 sayılı Kanun’un geçici 10’uncu maddesinden belirtilen

fesih yasağı süresini geçmemek üzere günlük 39,24 TL nakdi ücret desteği verilmesi, −İşverene başvurup, başvurusu kabul edilmeyenlere ise

hane başına 4857 sayılı kanunun geçici 10’uncu maddesinden belirtilen

fesih yasağı süresini geçmemek üzere günlük 34,34 TL destek verilmesi, Yönünde düzenleme yapıldı 9) 2019 / Ocak-2020 / Nisan döneminde en az sigortalı bildirimi yapılan aydaki/dönemdeki sigortalı sayısına

ilave olarak veya 17/04/2020 tarihinden sonra SGK’da tescil edilmesi

nedeniyle 2019 / Ocak-2020 / Nisan döneminde işçi çalıştırmayan özel

sektör işyerlerinde 01/12/2020 tarihinden itibaren işe alınanların;- Fiilen çalıştırılması halinde işverene, prim ödeme gün sayısının 44,15 TL

ile çarpımı sonucu bulunacak tutar kadar 4857 sayılı kanunun geçici

10’uncu maddesinden belirtilen fesih yasağı süresini geçmemek üzere

P:125

111

TÜRMOB M

m

destek verilmesi, −İşe başlatılıp kısa çalışma ödeneğinden yararlanmayan ve 4857 sayılı kanunun geçici 10’uncu maddesi gereği ücretsiz izne

çıkarılanlara 4857 sayılı kanunun geçici 10’uncu maddesinden belirtilen fesih yasağı süresini geçmemek üzere günlük 39,24 TL nakdi ücret

desteği verilmesi, Yönünde düzenleme yapıldı.10)Basın ve gazetecilik

mesleğinde çalışanların fiili hizmet süresi zammından yararlandırılmalarına ilişkin mevcut hükmün anayasa mahkemesince iptal edilmesi

üzerine karar verilmiş ve iptal kararı nedeniyle oluşacak yasal boşluğun

giderilmesi amacıyla düzenleme yapıldı.

188. 1/11/2020 tarihli ve 7256 sayılı BAZI ALACAKLARIN YENİDEN

YAPILANDIRILMASI İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK

YAPILMASI HAKKINDA KANUN ile kesinleşmiş kamu ve diğer

bazı alacakların yapılandırılırken, yeni bir varlık barışı getirilmiş ve ayrıca Gelir Vergisi Kanunu, Kurumlar Vergisi Kanunu ve Katma Değer

Vergisi Kanunlarında değişiklik yapılmıştır. Yeniden yapılandırmaya

konu olacak alacakların vadesi, 31 Ağustos 2020 tarihi dikkate alınarak

belirlenmiştir. (31/8/2020 tarihinden (bu tarih dâhil) önceki dönemlere,

beyana dayanan vergilerde bu tarihe kadar verilmesi gereken beyannamelere ilişkin vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamlarının 17 Kasım 2020 tarihi itibariyle vadesi geldiği

hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş olanları)Yasa

hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların; 31 Aralık 2020 tarihine kadar ilgili idareye başvuruda bulunmaları gerekmektedir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 93’üncü madde uyarınca;

yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını, maddedeki hükümler çerçevesinde, 30/06/2021

tarihine kadar Türkiye’deki banka veya aracı kuruma bildiren gerçek

ve tüzel kişiler, söz konusu varlıklara serbestçe tasarruf edebileceklerdir. 11/05/2018 tarihli ve 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların

Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına

İlişkin Kanuna göre yapılandırılan ve 7256 sayılı Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla anılan Kanun kapsamında ödemeleri devam eden

alacaklar açısından, borçlular talep etmeleri hâlinde 7256 sayılı Kanun

hükümlerinden yararlanabileceklerdir. Kanun kapsamına giren dönemlere ilişkin olup Kanunun yayımı tarihi itibarıyla 213 sayılı Kanunun

15’inci maddesine göre mücbir sebep hali ilan edilmesi nedeniyle be-

P:126

112

M Vergi Raporu

m

yanname verme ve ödeme süresi ertelenen vergilerden, ödeme süresinin son günü 2020 yılının Ekim, Kasım veya Aralık ayına tekabül

edecek şekilde belirlenenler hakkında 7256 sayılı Kanun hükümleri uygulanmayacaktır. 31/08/2020 tarihi (bu tarih dâhil) itibarıyla ödenmesi

gerektiği hâlde 7256 sayılı Kanunun yayımı tarihine kadar ödenmemiş

olan; 01/06/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu hükümlerine göre meslek

mensuplarının üyesi oldukları odalara olan aidat borçları ile odaların

Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği’ne olan birlik payı borçları da yeniden yapılandırma kapsamındadır.

189. 521 No.lu VUK Genel Tebliği ile 2020 yılı için yeniden değerleme oranı %9,11 (dokuz virgül onbir) olarak belirlendi.

190. 27/11/2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Bazı

Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 7256 Sayılı Kanun Genel Tebliği (Seri No: 1)”ile Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil

dairelerince takip edilen amme alacakları, il özel idareleri ile belediyeler ve Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıklarına (YİKOB) ait

alacakların yapılandırılmasına ilişkin hükümlerin uygulanmasına dair

usul ve esaslar hakkında açıklamalarda bulunulmuştur.

191. 7256 sayılı Yasa ile Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 93’üncü

madde ile yeni bir varlık barışı düzenlemesi yapılmıştı. Söz konusu

maddeye ilişkin olarak yayımlanan BAZI VARLIKLARIN EKONOMİYE KAZANDIRILMASI HAKKINDA GENEL TEBLİĞ (SERİ

NO: 1)”’de uygulamaya ilişkin usul ve esasları hakkında açıklamalarda

bulunulmuştur. Tebliğ; a) Gerçek ve tüzel kişilerin yurt dışında bulunan

para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının

yurda getirilerek milli ekonomiye kazandırılmasına, b) Yurt içinde bulunan ancak gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazların vergi dairesine bildirilerek kanuni

defter kayıtlarına alınabilmesine, ilişkin açıklamaları kapsamaktadır.

Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını, geçici 93 üncü madde hükümleri çerçevesinde,

30/6/2021tarihine (bu tarih dâhil) kadar Türkiye’deki banka veya aracı

P:127

113

TÜRMOB M

m

kurumlara bildiren gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebileceklerdir. Bildirime konu edilecek bu varlıkların

bildirim tarihinden itibaren üç ay içerisinde Türkiye’ye getirilmesi gerekmektedir. Yurt dışında bulunan varlıklar, yurt dışında bulunan banka

veya finansal kurumlardan kullanılan ve 17/11/2020 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 30/6/2021 tarihine kadar

kapatılmasında kullanılabilecektir. Bu takdirde, defter kayıtlarından

düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye’ye getirilme şartı aranmayacaktır. Gerçek ve tüzel kişilerce, yurt

dışında bulunan söz konusu varlıklar, 17/11/2020 tarihinden 30/6/2021

tarihine kadar, Tebliğ Ek-1’de yer alan form ile bankalara veya (menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarına münhasır olmak üzere)

aracı kurumlara bildirilebilecektir. Gerçek ve tüzel kişilerce, söz konusu varlıklara ilişkin olarak vergi dairelerine herhangi bir bildirimde

bulunulmayacaktır. 17/11/2020 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurt dışında bulunan para, altın, döviz,

menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının bu tarihten önce

Türkiye’ye getirilmek suretiyle karşılanmış olması hâlinde, söz konusu

avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla anılan madde hükümlerinden yararlanılabilecektir. Yurt dışında bulunan ancak kapsama

girmeyen varlıkların (örneğin taşınmazların) 30/6/2021 tarihine kadar

kapsamdaki varlıklara dönüştürülmek suretiyle söz konusu madde hükümleri çerçevesinde Türkiye’ye getirilmesi mümkündür. Gelir veya

kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan,

ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan; para, altın, döviz, menkul

kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar, madde kapsamında 30/6/2021 tarihine (bu tarih dâhil) kadar Tebliğ Ek-2’de yer alan

bildirim ile gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi

dairelerine elektronik ortamda bildirilebilecektir. Taşınmazlar dışındaki

bildirime konu varlıkların, gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince banka veya aracı kurumlardaki hesaplara yatırılması gerekmektedir.

Bu minvalde, bildirime konu kıymetlerin banka veya aracı kurumlara

yatırılarak varlıklarının ispatlanması ve banka ve aracı kurumlarca düzenlenmesi zorunlu belgelerle tevsiki şarttır.

192. Kısa çalışma ödeneğinden yararlanmak için son başvuru tarihi

30/6/2020 olarak belirlenmiştir. Bu tarihten sonra kısa çalışma ödene-

P:128

114

M Vergi Raporu

m

ğine başvurmak mümkün olmamıştır. 01/12/2020 tarihli 31321 sayılı

Resmi Gazetede yayımlanan 3238 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile bu

süre 31/12/2020 tarihine kadar uzatılmıştır.

193. 6111 sayılı Kanunla düzenlenen “Genç, Kadın ve Mesleki Belge Sahibi

Olanların İstihdamına Yönelik Teşvikten” yararlanma süresi 31/12/2022

tarihine, 7103 sayılı Kanunla düzenlenen “İlave İstihdam Teşvikinden”

yararlanma süresi 31/12/2022 tarihine, 7252 sayılı Kanunla düzenlenen

“Normalleşme Desteğinden” yararlanma süresi 30/6/2021 tarihine, Kadar uzatılmıştı.

194. 02 Aralık 2020 tarihli ve 31322 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7257

sayılı ELEKTRİK PİYASASI KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA

DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR Kanun’un 1’inci maddesi ile

Katma Değer Vergisi Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

GEÇİCİ MADDE 41 –18/4/2001 tarihli ve 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanununun ek 1’inci maddesi kapsamındaki devirler katma değer

vergisinden müstesnadır. Bu kapsamda yapılan işlemler için yüklenilen

vergiler, vergiye tabi işlemler nedeniyle hesaplanan vergiden indirilir.

İndirim yoluyla giderilemeyen vergiler iade edilmez. Hazine ve Maliye

Bakanlığı istisna uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”.

195. Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nca 30/11/2020

tarihli “BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA

İLİŞKİN 7256 SAYILI KANUN İÇ GENELGESİ (Seri No: 2020/1)”

yayımlanmıştır.

196. 19 Aralık 2020 tarihinden geçerli olmak üzere vadesine en çok 3 ay kalan senetler karşılığında yapılacak reeskont işlemlerinde uygulanacak

iskonto faiz oranı yıllık yüzde 15,75, avans işlemlerinde uygulanacak

faiz oranı ise yıllık yüzde 16,75olarak tespit edildi.

197. 17.12.2020 tarih ve 31337sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 3307sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 15/6/2012 tarihli ve 2012/3305 sayılı

Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar’da bazı değişiklikler yapıldı. Yapılan değişiklikler özetle aşağıdaki gibidir. Asgari 50 milyon TL tutarındaki elektrik

veya hidrojenle çalışan ulaşım araçları imalatını da içeren sanayi tesisi

P:129

115

TÜRMOB M

m

yatırımları ile AR-GE ve çevre yatırımları öncelikli yatırım konuları

arasına alınmıştır. -AR-GE ve çevre yatırımlarının öncelikli yatırım

konuları arasına alınmış olması dolayısıyla; AR-GE ve çevre yatırımlarının KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti ve faiz veya kâr payı

desteğinden yararlandırılacağına ilişkin 19’uncu madde düzenlemesi

yürürlükten kaldırılmıştır. Düzenleme 17/12/2020 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir. AR-GE ve çevre yatırımları kapsamında desteklerden

yararlanacak yatırımlar için bankalardan kullanılacak en az bir yıl vadeli yatırım kredilerinin teşvik belgesinde kayıtlı sabit yatırım tutarının

yüzde yetmişine kadar olan kısmı için ödenecek faizin veya kâr payının

Bakanlıkça da uygun görülmesi halinde azami ilk beş yıl için ödenmek

kaydıyla bütçe kaynaklarından karşılanacağına ilişkin düzenleme kaldırılmıştır. Düzenleme 17/12/2020 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.

Asgari 50 milyon TL tutarındaki elektrik veya hidrojenle çalışan ulaşım

araçları imalatını da içeren sanayi tesisi yatırımları ile AR-GE ve çevre

yatırımlarında faiz veya kâr payı desteği tutarı sabit yatırım tutarının

yüzde onunu geçmemek kaydıyla on milyon Türk Lirasını geçemeyecektir. Söz konusu düzenleme 20/11/2020 tarihinden geçerli olmak

üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kararın 8 inci maddesinin

birinci ve altıncı fıkraları ile 17 nci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen yatırımlar için uygulanmak üzere T.C. Merkez Bankası kaynaklı

TL cinsinden “Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi” için beş puanın Bakanlıkça da uygun görülmesi halinde azami ilk beş yıl için ödenmek

kaydıyla bütçe kaynaklarından karşılanabileceği düzenlenmiştir. 1 Söz

konusu düzenleme 20/11/2020 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı

tarihinde yürürlüğe girmiştir. -Yatırım teşvik belgeleri kapsamında elemanları dizili baskılı devre kartı (PCBA) üretiminden başlayan cep telefonu üretimine yönelik yatırımlar için, üretim kapasitesiyle uyumlu

olmak ve cep telefonu üretiminde kullanılmak kaydıyla yarı demonte haldeki (SKD) aksam ve parçaların 31 Ağustos 2021 tarihine kadar

gümrük vergisi muafiyeti sağlanmaksızın ithal edilebilecektir. Düzenleme 1/7/2020 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe

girmiştir. İstanbul ili hariç olmak üzere, US-97 kodu 2710.8.02 olan

ferro-krom üretimine yönelik yatırımlar Bölgesel teşvik uygulamaları

kapsamına dahil edilmiştir. Düzenleme 17/12/2020 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir. Hangilerinden yararlandırılacağı, Program Değerlendirme Komitesi tarafından belirlenir. Bu yatırımlar için birinci fıkradaki

P:130

116

M Vergi Raporu

m

koşullar ve üçüncü fıkradaki Komisyon değerlendirmesi aranmaksızın

teşvik belgesi düzenlenir. Öncelikli yatırım konuları MADDE 17 - (1)

Aşağıda belirtilen yatırım konuları 5 inci bölgede uygulanan bölgesel

desteklerden faydalanabilir. Ancak bu yatırımlar, 6 ncı bölgede yer almaları halinde bulunduğu bölge desteklerine tabidir.

198. 23 Aralık2020 tarihli ve 31343sayılı Resmi Gazetede yayımlanan

3318 sayılı Cumhurbaşkanı Kararına Ekli Kararın 1’incimaddesiile

24/12/2007 tarihli ve 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi

Oranlarının Tespitine İlişkin Kararın geçici 6’ncı maddesinde yer alan

31/12/2020 ibareleri 31/05/2021 şeklinde değiştirilmiştir. Buna göre

24/12/2007 tarihli ve 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi

Oranlarının Tespitine İlişkin Karara 31 Temmuz 2020 tarihli ve 31202

sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2812 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı

ile eklenen Geçici 6’ncımadde uyarınca 31Mayıs 2021tarihine kadar;

- Bazı mal ve hizmetlere uygulanmakta olan katma değer vergisi oranları %18’den %8’e, −Bazı mal ve hizmetlere uygulanmakta olan katma

değer vergisi oranları ise %8’den %1’e, indirilmiştir. Ayrıca; 23 Aralık

2020 tarihli ve 31343sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 3318 sayılı

Cumhurbaşkanı Kararının Eki Kararın 2’ncimaddesiile 24/12/2007 tarihli ve 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının

Tespitine İlişkin Karara geçici 8’incimadde eklenmiştir. Söz konusu

geçici 8’inci madde uyarınca; 23 Aralık 2020 tarihinden itibaren Sağlık

Bakanlığınca onaylanan Covid-19 aşılarının 31 Aralık 2021 tarihine kadar (bu tarih dahil) teslimlerinde KDV oranı %1’e indirilmiştir.

199. 328 sayılı Cumhurbaşkanı Kararında 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı

Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı listenin (B) cetvelinde

yer alan bazı tütün ürünlerine ilişkin asgari maktu ve maktu vergi tutarları değiştirilmeksizin vergi oranları indirildi.

200. 102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 376’ncıMaddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ’de değişiklik yapıldı. Bu değişiklikler temel itibariyle aşağıdaki gibidir. -Sermaye ile kanuni yedek

akçeler toplamının en az yarısının karşılıksız kalması durumunun; za-

P:131

117

TÜRMOB M

m

rarın, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısına eşit veya bu

tutardan çok ve üçte ikisinden az olması hali olduğu belirtildi. -Sermaye

ve kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının özvarlık içerisinde

korunması şartıyla, sermaye asgari sermaye tutarına kadar indirilebilecektir. -Sermaye tamamlama fonu yalnızca zararların mahsup edilmesi

suretiyle kullanılabilecektir. -Tebliğin kur farklarından doğan zararlara

ilişkin geçici 1’inci maddesinde değişiklik yapılarak 01/01/2023 tarihine kadar, Kanunun 376’ncı maddesi kapsamında sermaye kaybı veya

borca batık olma durumuna ilişkin yapılan hesaplamalarda, henüz ifa

edilmemiş yabancı para cinsi yükümlülüklerden doğan kur farkı zararlarının tamamının dikkate alınmayabileceği düzenlemesine ek olarak

2020 ve 2021 yıllarında tahakkuk eden kiralamalardan kaynaklanan

giderler, amortismanlar ve personel giderlerinin toplamının yarısının

dikkate alınmayabileceği ve bu tutarların belirlenmesinde mükerrerlik

oluşmayacak şekilde hesaplama yapılacağı ve yapılacak hesaplamalara

ilişkin olarak 13 üncü madde uyarınca hazırlanan finansal tablolarda

herhangi bir kayda yer verilmeyerek, bu durumun bilgi mahiyetinde

dipnotlarda gösterileceği belirtilmiştir.

201. 4857 sayılı İş Kanunun geçici 10’uncu maddesinde belirtilen;-Fesih

yasağı 17/3/2021 tarihine, -İşverenin, işçilerini ücretsiz izne çıkarma

yetkisi 17/03/2021tarihine, Uzatılmıştır.

202. 7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun3 üncü maddesi ile 4

üncü maddesinde (onüçüncü ve ondördüncü fıkraları hariç) yer alan

başvuru ve ilk taksit ödeme süreleri, anılan maddelerde belirtilen sürelerin bitiminden itibaren bir ay uzatılmıştır.

203. 2021yılında uygulanacak çevre temizlik vergisi tutarları arttırıldı.

Konutlara ait çevre temizlik vergisi; su tüketim miktarı esas alınmak

suretiyle metreküp başına büyükşehir belediyelerinde 50 kuruş,diğer

belediyelerde 38 kuruş olarak hesaplanacaktır. - Kalkınmada öncelikli yörelerdeki belediyeler ile nüfusu 5000’den az olan belediyelerde

bulunan konutlara ait çevre temizlik vergisi su tüketim miktarı esas

alınmak suretiyle metreküp başına 19 kuruş olarak hesaplanacaktır. İş

yeri ve diğer şekillerde kullanılan binalara ait çevre temizlik vergisi,

belediyelerce binaların tarifedeki derecelere intibak ettirilmesi üzerine

P:132

118

M Vergi Raporu

m

her yılın Ocak ayında yıllık tutarı itibarıyla tahakkuk etmiş sayılacaktır.

-Büyükşehir belediyelerinde çevre temizlik vergisi, diğer belediyelerde

uygulanan çevre temizlik vergisi tutarları %25 artırılarak uygulanır. İş

yeri ve diğer şekilde kullanılan binalarla ilgili olarak tahakkuk eden bu

vergi, her yıl, emlak vergisinin taksit sürelerinde ödenir. Buna göre 1.

taksit Mart-Nisan-Mayıs ayı, 2. Taksit ise Kasım ayı sonuna kadar ödenir. Verginin mükellefi, binaları kullananlardır.

204. Gelir İdaresi Başkanlığı Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı 30 Aralık

2020 tarihli ve 367714 sayılı Özelgede, serbest muhasebeci mali müşavir olarak faaliyette bulunduğunu ve mesleğin icrası sırasında meslek

mensubunun kusurundan dolayı oluşabilecek risklere karşı yaptırdığı

mesleki sorumluluk sigortasına ilişkin ödemelerin gider kaydedilmesi

hususunda tereddüt hasıl olduğu belirtilerek konu hakkındaki görüş talep eden meslek mensubuna aşağıdaki görüşü vermiştir. “Bu hüküm ve

açıklamalara göre, meslek mensupları tarafından, mesleki faaliyetlerini

ifa ederken meydana gelen zarar, ziyan ve tazminatların karşılanması

amacıyla yaptırılan mesleki sorumluluk sigortalarına ilişkin ödemelerin, mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesine yönelik bir

gider olarak kabul edilmesi ve serbest meslek kazancının tespitinde hasılattan indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır. Buna göre,

mesleki sorumluluk sigortasına yönelik yaptığınız ödemeleri, Gelir

Vergisi Kanunu’nun 68 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı

bendine göre serbest meslek kazancınızın tespitinde gider olarak indirim konusu yapmanız mümkün bulunmaktadır.

205. Türk Ticaret Kanunu’nun 1530 uncu maddesinin yedinci fıkrası uyarınca mal ve hizmet tedarikinde alacaklıya yapılan geç ödemelere ilişkin

temerrüt faiz oranının sözleşmede öngörülmediği veya ilgili hükümlerin geçersiz olduğu hallerde uygulanacak faiz oranı, 1 Ocak 2021tarihinden itibaren yıllık yüzde 18,25 ve alacağın tahsili masrafları için

talep edilebilecek asgari giderim tutarı 385,00 Türk lirası olarak ilan

edilmiştir.

206. 30 Aralık 2020 tarihli ve 31350 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan

7261 sayılı Türkiye Çevre Ajansının Kurulması ile Bazı Kanunlarda

Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla, - Çevre Ajansı kurulması, -Kısa

süreli elektrikliskuter kiralama imkânı veren paylaşımlı elektrikli sku-

P:133

119

TÜRMOB M

m

ter işgallerinin 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununa göre işgal harcına tabi olması,-7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması

ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna ilişkin değişiklik yapılması, Çevre Kanunu, Geri Kazanım Katılım Payına yönelik idari para cezaları, Ambalajlar için depozito uygulamasının 1 Ocak

2022 tarihine ertelenmesi konularında düzenlemeler yapıldı.

207. Gelir İdaresi Başkanlığı’nca 09/10/2020 tarihinde yayımlanan “e-Defter Saklama Kullanıcı Kılavuzu” ile 2020 ve müteakip yıllara ait e-Defter dosyaları ile bunlara ilişkin berat dosyalarının ikincil kopyalarının

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) bilgi işlem sistemlerinde saklanmasına ilişkin usul ve esaslar açıklanmıştır. Buna göre e-Defter ve berat

dosyalarının ikincil kopyalarının saklanmak üzere GİB’in bilgi işlem

sistemlerine aktarımı konusunda; 2020 yılı için özel aktarım tarihleri belirlenmekle beraber 2021 yılı aylık veya 3 aylık (geçici vergi dönemleri bazında) olarak berat dosyası yükleyenler için; e-Defterlerin

oluşturulması, imzalanması ve bunlara ait berat dosyalarının e-Defter

uygulamasına yükleme süresinin son gününü takip eden onbeşinci günü

son aktarım zamanı olarak belirlenmiştir.

208. 31 Aralık 2020 tarihli (5. Mükerrer) 31351 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7262 sayılı Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanunun26’ncı maddesi ile 5941 sayılı Çek

Kanununun geçici 3 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yapılan değişiklikle “üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek

için muhatap bankaya ibrazının geçersiz olmasına ilişkin düzenlemenin

yürürlük tarihi 31 Aralık 2020 tarihinden 31 Aralık 2021 tarihine” uzatıldı.

209. 1 Aralık 2020 tarihli (5. Mükerrer) 31351 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 7262 sayılı Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanunun 27-34’üncü maddelerinde 6102

sayılı Türk Ticaret Kanunu’na ilişkin değişiklikler yapılmıştır. Yapılan

değişiklikle Ticaret Bakanlığı’na, pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ile genel kurul toplantı ve müzakere defterinin elektronik ortamda

tutulmasını zorunlu kılma konusunda yetki verildi. Ayrıca Türk Ticaret

Kanunun hamiline yazılı pay sahipliği ile cezaları konularında da değişiklikler yapıldı.

P:134

120

M Vergi Raporu

m

210. Anayasa Mahkemesi’nin resmi internet sitesinde yer alan açıklamaya

göre, 6 Ocak 2021 tarihli toplantısında E.2019/100 numaralı dosyada,

7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’un 5.

maddesinin (4) numaralı fıkrasının (a) bendinin ikinci cümlesinde yer

alan “...ancak bu madde hükmünden yararlanılamaz.” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın reddine karar verdi. Böylelikle

7143 sayılı Kanun gereğince matrah ve vergi artırımında bulunmasına

rağmen ödeme koşullarını yerine getirmeyen mükellef hakkında vergi

incelemesi ve tarhiyat yapılmasına imkân sağlayan kuralın yürürlüğü

devam edecektir.

211. 19/10/2019 tarihli ve 30923 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 1 Sıra

No.lu Elektronik Defter Genel Tebliğinde değişiklik yapan 3 Sıra No.

lu Elektronik Defter Tebliğin “4.3.4” bölümünde aylık dönemler için

oluşturulacak e-Defterlerin berat dosyalarının aylık veya geçici vergi

dönemleri bazında yüklenebilmesi imkanı getirilmiştir. Mükellefler

e-Defterlerinin berat dosyalarının aylık veya geçici vergi dönemleri

bazında yüklenebilmesi ile ilgili tercihlerini, 31 Ocak 2021 tarihine kadar e-Defter uygulaması üzerinden yapabileceklerdir. Bu tarihten sonra

yapılan seçimin değiştirilmesi mümkün bulunmamaktadır ve söz konusu yükleme tercihi ilgili hesap dönemini kapsamaktadır. Tercihlerini

31/01/2021 tarihine kadar bildirmeyen mükellefler, 2021 hesap dönemi

berat dosyaları için Aylık yükleme seçeneğini tercih etmiş olarak değerlendirileceklerdir.

212. 07.12.2019 tarih ve 30971 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7193

sayılı DİJİTAL HİZMET VERGİSİ İLE BAZI KANUNLARDA VE

375 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMEDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA Kanun ile 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nda yapılan düzenlemeler ile Değerli Konut Vergisi ihdas

edilmişti. Daha sonra 20.02.2020 tarih ve 31045 sayılı Resmi Gazetede

yayımlanan 7221 sayılı COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ İLE BAZI

KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA Kanun ile

Emlak Vergisi Kanunu’nun “Değerli Konut Vergisi” ile ilgili düzenlemelerinde bazı değişiklikler yapılmıştı. 27.12.2020 tarihli ve 31349

(1.Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 78 Seri No.lu Emlak

P:135

121

TÜRMOB M

m

Vergisi Kanununu Genel Tebliğinde 2021 yılı değerli konut vergisi uygulamasına ilişkin açıklama yapılmış ve 2021 yılında uygulanacak olan

1319 sayılı Kanunun 42’ncimaddesinde yer alan tutar, 2020 yılına ait

tutarın 2020 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranının yarısı olan

(%9,11/2=) %4,555 (dört virgül beşyüzellibeş) oranında arttırılması suretiyle 5.227.000 Türk Lirası olarak tespit edilmiştir.

213. Anayasa Mahkemesi’nin 2017/30526başvuru numaraları bireysel başvuruya ilişkin 18.11.2020 tarihinde verdiği ve 20.01.2021 tarihli ve

31370 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan kararıyla sahte fatura kullanma sebebiyle kesilen vergi ziyaı cezasının iptali istemiyle açılan davada; “fatura düzenleyicisi mükellefin faaliyetinin gerçek olduğu yolunda

başka mahkemeler tarafından verilen kararların dikkate alınmamasının

hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edilmediğine” karar verdi. Kararın gerekçesi olarak ise Anayasa Mahkemesi’nin bir üst temyiz

mercii niteliğinde olmadığı dolayısıyla başvurucunun iddialarının mahkemelerce delillerin değerlendirilmesi ve hukuk kurallarının yorumlanmasına ilişkin olduğu, mahkemenin karar gerekçesinde bariz takdir

hatası veya açık bir keyfilik olmadığından, başvurucunun iddiasının

açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna

karar verdi.

214. Gelir İdaresi Başkanlığı Tebliğ düzenlemesi ile İçişleri Bakanlığınca

alınan tedbirler kapsamında geçici süreliğine faaliyetlerine tamamen

ara verilmesine/faaliyetlerinin tamamen durdurulmasına karar verilen

işyerlerinin bulunduğu sektörlerde faaliyette bulunan mükelleflerin 1

Aralık 2020 tarihi ile faaliyetlerine tekrar başlamaları uygun görülen

tarih aralığında mücbir sebep halinde olduğunu ilan etmiştir. İçişleri

Bakanlığı’nca yapılan düzenlemeler kapsamında mücbir sebep hali

kapsamında giren mükellef grupları aşağıdaki gibi olduğu tespit edilmektedir. Sinema salonları, kahvehane, kıraathane, kır bahçesi, internet

kafe/salonu, elektronik oyun salonları, bilardo salonları, lokaller ve çay

bahçeleri ile halı sahalar, Yüzme havuzu,hamam,sauna,masaj salonu

ve lunaparklar, Tamamen kapatılmayan işletmeler mücbir sebep kapsamında değillerdir. Örneğin kafe ve restoran tarzı sadece paket servis

veya gelal şeklinde hizmet veren işletmeler mücbir sebep kapsamına

girmemektedir. Faaliyet alanlarının tespit edilmesinde 25 Ocak 2021

P:136

122

M Vergi Raporu

m

tarihi itibarıyla vergi dairesi kayıtlarındaki ana faaliyet kodu dikkate

alınacaktır. Mükellefin vergi dairesi kayıtlarındaki ana faaliyet kodunun

bu sektörler arasında bulunmamasına rağmen ana faaliyet alanı olarak

bu sektörlerden herhangi birisinde fiilen iştigal ettiğini ispat ve tevsik

etmesi halinde, fiilen iştigal edilen ana faaliyet alanı dikkate alınacaktır.

215. Bankaların sorumlu oldukları karşılıksız çeklerin üst tutarı, 29 Ocak

2021 tarihinden geçerli olmak üzere 2.225 TL’den 2.670 (ikibinaltıyüzyetmiş) Türk Lirasına yükseltildi. 2010/2 sayılı Tebliğden önce bastırılan çeklerden ötürü her bir çek yaprağı içinse bu tutar 1.680 TL olmuştur.

216. 30.01.2021 tarihli ve 31380 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan TÜRK

PARASI KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA 32 SAYILI KARARA

İLİŞKİN TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2008-32/34)’DE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2021-32/59)ile 30 Ocak

2021 tarihinden itibaren Türkiye’de yerleşik kişilerin Kültür ve Turizm

Bakanlığından belgeli konaklama tesislerinde akdedecekleri konaklama hizmet sözleşmeleri, döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak

kararlaştırılabilecektir.

217. Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin 5.000 TL’yi aşan mal ve

hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu

(FormBa)”ile; mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına

İlişkin Bildirim Formu (FormBs)” ile bildirmeleri yükümlülüğü bulunmaktadır. Mükellefler söz konusu bildirim formlarını, aylık dönemler

halinde düzenlemek ve takip eden ayın birinci gününden itibaren son

günü akşamı saat 24:00’e kadar sistem üzerinden onaylamak suretiyle

göndermekle yükümlüdürler. Buna ilişkin değişiklikler aşağıdaki gibidir. 1) Vergi Usul Kanunu kapsamında elektronik olarak düzenlenen belgeler, 2021 yılının Temmuz ayına ilişkin dönemden itibaren

FormBave FormBs bildirimlerine dâhil edilmeyecektir. Elektronik

belge düzenlemesine ilişkin usul ve esaslar, temel olarak 509 sıra No.

lu VUK Genel Tebliğinde yer almaktadır. 2) Buna göre ilk uygulama,

Temmuz ayına ilişkin düzenlenen formların verileceği Ağustos ayı bildirimleri için geçerlidir. 3) Bir kişi veya kurumdan yapılan mal ve/veya

hizmet alış tutarları ile bir kişi veya kuruma yapılan mal ve/veya hizmet

P:137

123

TÜRMOB M

m

satış tutarlarına ilişkin 5.000 TL tutarındaki haddin belirlenmesinde,

elektronik olarak ve kâğıt ortamında düzenlenen tüm belgelerin birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu haddin aşılması halinde sadece

kâğıt ortamında düzenlenen belgeler bildirimlere dâhil edilecektir. Bildirim verme yükümlülüğü bulunan ancak, tüm alış ve satışları belirtilen

haddin altında kalan veya elektronik belge olarak düzenlenen belgelerden oluşan mükelleflerin, FormBave/veya FormBs bildirimlerini “Ba/

Bs bildiriminde beyan edilecek bilgim bulunmamaktadır.” kutucuğunu

işaretlemek suretiyle vermeleri gerekmektedir.

218. 29/01/2021 tarihli ve 3470 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 16/5/2012

tarihli 6306 sayılı AFET RİSKİ ALTINDAKİ ALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA KANUN kapsamında riskli yapıların bulunduğu yerlerde dönüşüm projeleri çerçevesinde taşınmaz maliklerine

ait mevcut alanının bir buçuk katına kadar olan yeni inşaat alanında yapılacak olan konutlara ilişkin inşaat taahhüt işlerinde KDV oranı %1’e

indirildi. Karar, 30 Ocak 2021 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.

219. 29 Ocak 2021 tarihli ve 3469 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunun 39’uncu maddesi ile aşağıdaki hizmetlere

uygulanmakta olan iletişim vergisi oranları 30 Ocak 2021 tarihinden

itibaren %7,5’den % 10’a çıkartıldı.

220. 3471 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca 4760 sayılı ÖTV Kanununa ekli (II) sayılı listede yer alan binek otomobilleri ve esas itibariyle

insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu taşıtlardan sadece elektrik motorlu olanların özel tüketim vergisi oranları arttırılmıştır. Sadece

elektrik motorlu olanlardan -Motor gücü 85 kW’ı geçmeyenlerin ÖTV

oranı %3 den %10’a - Motor gücü 85 kW’ı geçen fakat 120 kW’ı geçmeyenlerin ÖTV oranı %7 den %25’e - Motor gücü 120 kW’ı geçenlerin ÖTV oranı %15 den %60’a yükseltilmiş olup; Karar 2 Şubat 2021

tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.

221. 3491sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yıllara yaygın inşaat işlerinde

tevkifat oranı, gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri için 1 Mart 2021

tarihinden itibaren geçerli olmak üzere %3’den, %5’e çıkarıldı. Bu oran

daha önce 1 Ocak 2007 tarihinden itibaren %7’den %3’e düşürülmüştü.

P:138

124

M Vergi Raporu

m

222. 3490 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 1 Ocak 2021 tarihinden itibaren

başlayan vergilendirme dönemi kazançlarına uygulanmak üzere kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde, aşan kısma

münhasır olmak üzere, yatırımın maliyetine eklenenler hariç, işletmede

kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr

payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10’u gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınamayacaktır. Kredi kuruluşları,

finansal kuruluşlar, finansal kiralama, faktöringve finansman şirketleri

kapsam dışındadır. 2021/ 1’inciGeçici Vergilendirme Dönemi Beyanlarından itibaren bu durum dikkate alınmalıdır.

223. 3Şubat 2021 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 7263 sayılı Kanun ile

4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ile 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında

Kanun’da bazı değişiklikler yapıldı. Buna göre;

• 4691 sayılı Kanun kapsamında Teknoloji Geliştirme Bölgesinde faaliyet gösteren girişimcilerin projelerinin tamamlanma tarihinden

itibaren yönetmelikle belirlenen şartlar dahilinde yeni bir proje sunmamaları ve ilgili mevzuat çerçevesinde yönetici şirkete iletmekle

yükümlü oldukları bilgi ve belgeleri süresinde iletmemeleri halinde, sözleşme fesholunmuş sayılacaktır. Fesih tahliye nedenidir.

• 1Ocak 2022 tarihinden itibaren 4691 sayılı Kanun kapsamında yıllık beyanname üzerinden istisna edilen kazançları tutarı 1.000.000

Türk lirası ve üzerinde olan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri tarafından, bu tutarın yüzde ikisi pasifte geçici bir hesaba aktarılacaktır. Aktarılması gereken tutar yükümlülüğü, yıllık bazda

20.000.000 Türk lirası ile sınırlıdır. Bu tutarın, geçici hesabın oluştuğu yılın sonuna kadar Türkiye’de yerleşik girişimcilere yatırım

yapmak üzere kurulmuş girişim sermayesi yatırım fonu paylarının

satın alınması veya girişim sermayesi yatırım ortaklıkları ya da bu

Kanun kapsamındaki kuluçka merkezlerinde faaliyette bulunan

diğer girişimcilere sermaye olarak konulması şarttır. Söz konusu

tutarın ilgili yılın sonuna kadar aktarılmaması durumunda, 4691

sayılı Kanun kapsamında yıllık beyanname üzerinden istisna edilen kazançlar tutarının yüzde yirmisi, ilgili yılda yararlanılan gelir

P:139

125

TÜRMOB M

m

ve kurumlar vergisi istisnasına konu edilemez. Bu tutar nedeniyle

zamanında alınmayan vergiler vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın

tarh edilir.

• Yönetici şirketlerin 4691 sayılı Kanun uygulaması kapsamında

elde ettikleri kazançlar ile Bölgede faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, münhasıran bu Bölgedeki yazılım,

tasarım ve AR-GE faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlarının gelir

ve kurumlar vergisinden müstesna tutulmasına düzenlenenin süresi

31/12/202 8tarihine kadar uzatılmıştır.

• 4691 sayılı Kanun kapsamında Teknoloji Geliştirme Bölgesinde

çalışan AR-GE, tasarım ve destek personelinin bu görevleri ile ilgili ücretlerine tanınan vergi istisnası kaldırılmış olup; 31/12/2028

tarihine kadar, bölgede çalışan AR-GE, tasarım ve destek personelinin bu görevleri ile ilgili ücretleri üzerinden asgari geçim indirimi

uygulandıktan sonra hesaplanan gelir vergisi; verilecek muhtasar

beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden indirilmek suretiyle

terkin edilecektir. Bu kapsamdaki ücretlere ilişkin düzenlenen kağıtlar damga vergisinden istisnadır. Dolayısıyla 2021 yılında 4691

sayılı Kanun kapsamında ücret geliri elde edenlerin elde etmiş oldukları ücret gelirleri ile ilgili yıllık beyanname verilip verilmeyeceğine ilişkin olarak Gelir Vergisi Kanunu’nun 86’ncımaddesi

düzenlemelerini dikkate almaları gerektiği değerlendirilmektedir.

Gelir vergisi stopajı ve sigorta primi işveren hissesine ilişkin teşviklerden yararlanacak olan destek personeli sayısı, AR-GE ve tasarım

personeli sayısının yüzde onunu aşamaz. Toplam personel sayısı on

beşe kadar olan Bölge firmaları için bu oran yüzde yirmi olarak

uygulanacaktır.

• 4691 sayılı Kanunun kapsamında Bölgede yer alan işletmelerde gelir vergisi stopajı teşvikine konu edilen toplam çalışma sürelerinin

yüzde yirmisini aşmamak kaydıyla ilgili personelin Bölge dışında

geçirdikleri süreler de gelir vergisi stopajı teşviki kapsamında değerlendirilir. Yüzde yirmi olarak belirlenen bu oran Cumhurbaşkanı

tarafından yüzde elliye kadar artırılabilir.

• 4691 sayılı Kanun kapsamındaki projelerin finansmanında kullanılmak üzere gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri tarafından

P:140

126

M Vergi Raporu

m

sağlanan sermaye desteklerinin, beyan edilen gelirin veya kurum

kazancının yüzde onunu ve öz sermayenin yüzde yirmisini aşmamak üzere, ticari kazancın ve kurum kazancının tespitinde indirim

konusu yapılabilmesine yönelik düzenlemenin süresi 31/12/2023

tarihinden 31/12/2028 tarihine uzatılmıştır. Ayrıca indirim konusu yapılabilecek tutara ilişkin üst sınır 500.000 TL’den 1.000.000

TL’ye yükseltilmiştir. Öte yandan bu kapsamdaki projelerin finansmanında kullanılmak üzere gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri

tarafından sağlanan sermaye desteklerinin aktarımından itibaren en

az dört yıl boyunca ilgili şirketlerde kalmaması, payların satılması

ya da yatırılan sermayenin kısmen ya da tamamen geri alınması halinde indirim dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmemiş vergiler

gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir.

• 5746 sayılı Kanun kapsamında çalışan Ar-Ge, tasarım ve destek

personellerine tanınan ücret istisnası kaldırılmış olup; Kanun kapsamında çalışan Ar-Ge ve destek personeli ile Kanun kapsamında

sayılan kurum ve kuruluşlar tarafından desteklenen tasarım projelerinde ve tasarım merkezlerinde çalışan tasarım ve destek personelinin; bu çalışmaları karşılığında elde ettikleri ücretlerinin doktoralı

olanlar ile desteklenecek program alanlarından birinde en az yüksek lisans derecesine sahip olanlar için yüzde doksan beşi, yüksek

lisanslı olanlar ile desteklenecek program alanlarından birinde lisans derecesine sahip olanlar için yüzde doksanı ve diğerleri için

yüzde sekseni, verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk

eden vergiden indirilmek suretiyle terkin edilecektir.

• 5746 sayılı Kanunun 3’üncü maddesine eklenen 13’üncü fıkra hükmü uyarınca; Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bütçesinden teknoloji,

teknolojik üretim ve yenilik faaliyetlerini desteklemek amacıyla

girişim sermayesi fonlarına destek bütçesi aktarılabilir. Girişim sermayesi desteği kapsamında kaynakların aktarıldığı girişim sermayesi fonlarından ya da bu fonların yatırım yaptığı fonların yatırımlarından yararlanan şirketlere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri

tarafından sağlanan sermaye desteklerinin beyan edilen gelirin veya

kurum kazancının yüzde onunu ve öz sermayenin yüzde yirmisini

aşmayan kısmı 193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesi uyarınca ticari

P:141

127

TÜRMOB M

m

kazancın ve 5520 sayılı Kanunun 10 uncu maddesine göre kurum

kazancının tespitinde indirim konusu yapılır. Bu kapsamda yapılacak indirim tutarı yıllık 1.000.000 Türk lirasını aşamaz. Bu oranları

ve parasal sınırı yarısına kadar indirmeye veya dört katına kadar

artırmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir. Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri tarafından girişim sermayesi yoluyla destek almış firmalara sağlanan sermaye desteklerinin aktarımından itibaren en az dört

yıl boyunca ilgili şirketlerde kalmaması, payların satılması ya da

yatırılan sermayenin kısmen ya da geri alınması halinde Kanunun

4/4’üncümaddesi hükümleri uygulanacaktır.

• 1/1/2022 tarihinden itibaren yıllık beyanname üzerinden yararlanılan Ar-Ge ve Tasarım indirimi tutarı 1.000.000 Türk lirası ve üzerinde olan kurumlar vergisi mükellefleri tarafından, bu tutarın yüzde ikisi pasifte geçici bir hesaba aktarılacaktır. Aktarılması gereken

tutar yükümlülüğü, yıllıkbazda 20.000.000 Türk lirası ile sınırlıdır.

224. 05.02.2021 tarihli ve 31386 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan KATMA

DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO: 34)ile 26/4/2014tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Katma Değer Vergisi

Genel Uygulama Tebliği’nde bazı değişiklikler yapılmıştır. Yapılan değişiklikler özetle aşağıdaki gibidir.

• İşleme taraf hem alıcı hem de satıcı mükellefin mücbir sebep kapsamında bulunması halinde, söz konusu alımlarda genel hükümler

çerçevesinde tevkifat uygulamasına devam olunacaktır. Faturasında

Türk Lirası karşılığı gösterilen hizmet ihraçlarında, bedelin Türk

Lirası olarak Türkiye’ye getirildiğini tevsik eden belgelerle KDV

iadesi alınabilecektir. KDV iade alacağı ÖTV Kanunundan doğan

borçlara (ÖTV’ye tabi olan malların indirimli oran uygulanmak suretiyle tesliminden kaynaklanan KDV iade alacağının, bu mallara

ilişkin ÖTV borçlarına mahsuben iadesi hariç) mahsup edilemez.

• 213 sayılı Kanunun “İzaha davet” başlıklı 370 inci maddesinin (b)

fıkrası uygulaması kapsamında, sahte veya muhteviyatı itibariyle

yanıltıcı belge kullanmaya ilişkin ön tespit yazısına konu beyanlarını düzeltmeyen mükellefler özel esaslara alınacaktır. İstanbul

P:142

128

M Vergi Raporu

m

Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi (İSMEP)

kapsamında, İstanbul Valiliğine bağlı olarak faaliyet gösteren İstanbul Proje Koordinasyon birimine yapılacak teslim ve hizmetler,

finansmanı yabancı devletler, uluslararası kurum ve kuruluşlarca

karşılanmak şartıyla 31/12/2025 tarihine kadar KDV’den müstesnadır.

• 2021 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali müsabakalarına ilişkin olmak

üzere Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA), katılımcı futbol kulüpleri ve organizasyonda görevli tüzel kişilerden iş yeri,

kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanlara, bu müsabakalar

dolayısıyla yapılacak mal teslimleri ve hizmet ifaları ile bunların bu

müsabakalar dolayısıyla yapacakları mal teslimleri ve hizmet ifaları katma değer vergisinden müstesnadır. Millî Eğitim Bakanlığına

bilgisayar ve donanımlarının bedelsiz teslimleri ile bunlara ilişkin

yazılım teslimi ve hizmetleri, bu mal ve hizmetlerin bağışı yapacak

olanlara teslim ve ifası 31/12/2023 tarihine kadar Katma Değer Vergisinden müstesnadır.

• 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanununun ek 1’inci maddesi

kapsamındaki devirler katma değer vergisinden müstesnadır. Bu

kapsamda yapılan işlemler için yüklenilen vergiler, vergiye tabi

işlemler nedeniyle hesaplanan vergiden indirilir. İndirim yoluyla giderilemeyen vergiler iade edilmez. İndirimli orana tabi konut

teslimleri nedeniyle iade talebinde bulunulabilmesi için konutların

tamamlanarak alıcılara fiilen teslim edildiğinin tevsiki gerekmektedir. Gayrimenkul satışlarında mülkiyetin devri ise gayrimenkulün

tapuda alıcı adına tescil edilmesi suretiyle gerçekleşmektedir. Yapı

kullanma izin belgesi bulunan ve tapuda mülkiyet devri gerçekleşen konutlara ilişkin KDV iade talepleri, konutun fiilen kullanımına

ilişkin başkaca bir belge aranmasına veya bu bağlamda bir yoklama

yapılmasına gerek bulunmaksızın değerlendirmeye alınacaktır.

225. 3516 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile serbest bölgelerde ürettikleri

ürünleri yurt dışına ihraç eden mükelleflerin istihdam ettikleri personele ödedikleri ücretler üzerinden asgari geçim indirimi uygulandıktan

sonra hesaplanan gelir vergisini, verecekleri muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden indirilmek suretiyle terkin etmelerine

P:143

129

TÜRMOB M

m

ilişkin en az FOB bedeli ihraç oranı 2020 yılı için %85’ten %80’e düşürüldü.

226. 9 Şubat 2021 tarihli ve 31390 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Vergi

Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 509)’nde Değişiklik Yapılmasına

Dair Tebliğ (Sıra No: 526)ile e-belge düzenlemelerine ilişkin 509 sıra

No.lu Tebliğde değişiklik yapıldı. 1. Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşme imzalayan sağlık hizmeti sunucuları ile medikal malzeme ve ilaç/

etken madde temin eden tüm mükelleflere, 1 Temmuz 2021 tarihinden

itibaren e-Fatura uygulamasına geçme zorunluluğu getirildi. 2. 1 Temmuz 2021 tarihinden sonra Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşme imzalayanlar, fatura düzenlemeye başlamadan önce itibaren e-Fatura uygulamasına geçmek zorundadır. 3. e-Arşiv Fatura uygulamasına dahil

olmayan mükelleflerce düzenlenecek faturaların vergiler dahil toplam

tutarının 30 Bin TL’yi (vergi mükelleflerine düzenlenenler açısından

vergiler dahil toplam tutarı 5.000TL’yi) aşan faturalar, Gelir İdaresi Başkanlığının e-Belge düzenleme portaline gerekli entegrasyonları

sağlayarak Başkanlıktan izin alan özel entegratör kuruluşların sistemleri aracılığıyla da düzenlenebilecektir. 4. İlgili hesap dönemi brüt satış

hasılatı(veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) 25 Milyon TL ve üzeri

olan mükelleflerin müteakip hesap döneminin dördüncü ayı başından

itibaren E-İrsaliye düzenlemeleri ve kayıtlı kullanıcılardan e-İrsaliye

olarak almaları zorunluluğu, müteakip hesap döneminin yedinci ayı

başı olarak değiştirildi. Diğer mükelleflerin durumlarında değişiklik yapılmadı. 5. E-adisyon uygulaması zorunluluğu getiriliyor. Gelir İdaresi

Başkanlığının, adisyon belgesi düzenleyen hizmet işletmelerine, yıllık veya aylık satış hasılatı tutarlarını dikkate alarak, geçiş hazırlıkları

için en az 3 ay geçiş süresi vermek ve yazılı bildirim ya da ebelge.gib.

gov.tr adresinde duyurmak suretiyle e-Adisyon uygulamasına geçme

zorunluluğu getirmeye yetkili olduğu belirtildi. 6. Gelir İdaresi Başkanlığı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından yetkilendirilen elektronik sertifika hizmet sağlayıcı kuruluşlarından mali mühür

üretimi konusunda Başkanlıkça belirlenen veebelge.gib.gov.tr internet

adresinde yayımlanan “Mali Mühür Üretimi Başvuru, Değerlendirme

ve İzin Kılavuzu’nda açıklanan teknik koşulları sağlayan kuruluşları

da mali mühür üretimi ve satışı konusunda yetkilendirebilecektir. 7. 1

Mayıs 2021 tarihinden itibaren e-Belgelere İlişkin İptal/İtiraz, İhbar

P:144

130

M Vergi Raporu

m

ve İhtarların Bildirilmesi konusunda düzenleme yapılarak, bu Tebliğ

kapsamında düzenlenen e-Belgelere ilişkin olarak 13/1/2011 tarihli ve

6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 18 inci maddesinin üçüncü fıkrası

uyarınca noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli

elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılan

ihbar veya ihtarlar ile e-Belge iptal işlemleri Başkanlık bilgi işlem sistemine bildirilmesi zorunludur. 8. Gelir İdaresi Başkanlığının, e-Belge

uygulamalarına geçiş zorunluluğu getirilen mükelleflerin zorunluluklarının başlayacağı tarihe kadar e-Belge uygulamalarından yararlanma

yöntemlerinden herhangi birini seçerek uygulamaya dahil olmamaları

halinde “GİB Portal Yöntemine göre kullanıcı hesaplarını re’sen tanımlamaya yetkili olduğu belirtildi.

227. Meslek mensuplarının mücbir sebep halleri durumunda STK’ya verilecek beyannamenin ertelenmesi konusundaki uğraşlarımız sonuç verdi

ve SGK tarafından düzenleme yapılarak ilgili mevzuat bölümündeki

genelge yayımlanmıştır. Düzenleme tüm taleplerimizi karşılamasa da

meslek mensuplarımız için faydalı bir düzenleme olmuştur. Yapılan düzenlemeye göre; 1. Meslek mensubunun beyannamenin son gününde

−Covid-19 ve diğer bulaşıcı hastalıklar nedeniyle karantina altına alınması veya yatarak tedavi görmesi, −Diğer hastalıklar nedeniyle yatarak

tedavi görmesi,−Tutukluluk veya gözaltına alınması, Nedenleriyle mesleğini yerine getirmesinin imkânsız olduğu durumlarda mücbir sebebin

oluştuğu ayda verilmesi gereken muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin “SGK Bildirimleri” kısmının verilme ve tahakkuk edecek primleri

ödeme yükümlülüğünün beyannamenin yasal verilme süresinin son gününü takip eden günden itibaren 15’inci günün sonuna kadar yapılması

halinde, söz konusu yükümlülükler yasal süresinde yerine getirilmiş,

Sayılacaktır. 2. Muhtasar ve prim hizmet beyannamesini vermeye yetkili meslek mensubunun kendisinin veya birinci dereceden yakınının,

Kuruma verilmesi gereken muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin

“SGK Bildirimleri” kısmının verilmesine ilişkin sürenin bitimine 7 gün

veya daha az sürede vefat etmesi ve işverence yazılı olarak talep edilmesi halinde, söz konusu yükümlülüğün yasal sürenin son gününü takip

eden günden itibaren 7’nci günün sonuna kadar yerine getirilmesi ve

tahakkuk edecek sigorta primlerinin de bu süre içinde ödenmesi halinde

P:145

131

TÜRMOB M

m

söz konusu yükümlülükler yasal süresinde yerine getirilmiş sayılacaktır.

228. KDV Uygulama Genel Tebliğinde yapılan değişiklikle kısmı tevkifat

uygulamasında 1 Mart 2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere

değişiklikler yapıldı. 1) Belirlenmiş alıcıların kapsamına sigorta ve reasürans şirketleri, sendikalar ve üst kuruluşları, vakıf üniversiteleri ve

mobil elektronik haberleşme işletmecileri eklendi. 2) Yapım İşleri ile

Bu İşlerle Birlikte İfa Edilen Mühendislik-Mimarlık ve Etüt-Proje Hizmetlerinde tevkifat oranı 3/10’dan, 4/10’a çıkarıldı. Belirlenmiş alıcılar

dışındaki KDV mükelleflerine karşı ifa edilen ve KDV dahil bedeli 5

milyon TL ve üzerinde olan yapım işleri tevkifat kapsamına alındı. 3)

Belirlenmiş alıcılara karşı ifa edilen makine, teçhizat, demirbaş ve taşıtlara ait tadil, bakım ve onarım hizmetlerinde alıcılar tarafından yapılan

tevkifat oranı 5/10’dan (7/10) orana çıkarıldı. 4 ) KDV mükellefleri ile

belirlenmiş alıcılara yapılan fason tekstil ve konfeksiyon işleri, fason

çanta ve ayakkabı dikim işleri ile fason iş yaptıracak olanlara, fason iş

yapacak işletmeleri ve fason iş yapacak işletmelere, fason iş yaptıracak olanları temin etmek suretiyle aracılık hizmeti aracılık hizmetlerinde, alıcılar tarafından (5/10) oranında yapılan KDV tevkifatı oranı

7/10’a çıkarıldı. 5) KDV mükellefleri ile belirlenmiş alıcılara yapılan

Temizlik, Çevre ve Bahçe Bakım Hizmetlerinde 7/10) oranında yapılan

KDV tevkifatı oranı 9/10’a çıkarıldı. 6) KDV mükellefleri ile belirlenmiş alıcılara yapılan yük taşımacılığı hizmeti tevkifat kapsamına alındı.

Yük taşımacılığı hizmeti alımlarında (2/10), servis taşımacılığı hizmeti

alımlarında ise (5/10) oranında KDV tevkifatı uygulanacaktır. 7) Baskı

ve basım hizmetlerinde alıcılar tarafından (5/10) oranında yapılan KDV

tevkifatı oranı 7/10’a çıkarıldı. 8)5018 sayılı Kanuna ekli cetveller kapsamındaki idare, kurum ve kuruluşlar, kanunla kurulan kamu kurum

ve kuruluşlara ilave olarak döner sermayeli kuruluşlar, kamu kurumu

niteliğindeki meslek kuruluşları, bankalar, sigorta ve reasürans şirketleri, kanunla kurulan veya tüzel kişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları

ile kalkınma ajansları da ifa edilen ve Tebliğde özel olarak belirlenmeyen diğer bütün hizmet ifalarında söz konusu alıcılar tarafından (5/10)

oranında KDV tevkifatı uygulayacaklardır. 9)Ticari Reklam Hizmetleri

tevkifat kapsamına alındı. KDV mükellefleri ile belirlenmiş alıcılara

yapılan reklam hizmeti alımlarında (3/10) oranında KDV tevkifatı uy-

P:146

132

M Vergi Raporu

m

gulanacaktır. 10) KDV mükellefleri tarafından Devlet Malzeme Ofisi

Genel Müdürlüğüne yapılan ve Tebliğde özel olarak belirlenmeyen

diğer bütün teslimlerde (su, elektrik, gaz, ısıtma, soğutma ve benzeri

enerji kullanımları hariç), söz konusu kurum tarafından (2/10) oranında

KDV tevkifatı uygulanacaktır. 11) Kamu özel iş birliği modeli ile yaptırılan sağlık tesislerine ilişkin işletme döneminde sunulan hizmetlerde

tevkifat uygulamasında“3/10” ibareleri “4/10” olarak, “7/10” ibaresi

“9/10” olarak değiştirildi. 12) İade taleplerinin yerine getirilmesinde,

alıcı tarafından 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilen ve tahakkuk ettirilen KDV’nin ödenmiş olması şartı aranmazken yapılan düzenleme ile zorunlu hale getirildi. 13) Tebliğde yer alan bazı örnekler

değiştirildi.

229. 31/01/2021 tarihine kadar kısa çalışma başvurusunda bulunmuş işyerleri 31/03/2021tarihine kadar kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilirler.

230. 7/02/2018 tarih ve 30335 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Döviz

Pozisyonunu Etkileyen İşlemlerin TCMB Tarafından İzlenmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” ile yurt içinden ve yurt dışından sağlanan 15 milyon dolar ve üzeri yabancı para nakdi krediler

ile dövize endeksli Kredilerin Merkez Bankası’na bildirim, raporlama

ve bağımsız denetimine ilişkin düzenlemeler yapılmıştı. Yönetmelikte;

24/02/2021 tarih ve 31405 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan değişiklik Yönetmeliğiyle yeni düzenlemeler yapılmıştır. Yeni düzenlemeler

yayımı tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir. 1-Firmalar, yurt içinden

ve yurt dışından sağlanan 15 milyondolarve üzeri yabancı para nakdi

krediler ile dövize endeksli kredilerini Merkez Bankası’na aylık olarak bildirecekleri hüküm altına alınmıştır. Değişiklik öncesi, firmalar

bu kapsamdaki kredilerini ilgili hesap döneminin son iş günü itibarıyla

Merkez Bankası’na bildirmekle yükümlü tutuluyorlardı. Ancak uygulamada haftalık bildirim esası bulunmaktaydı. Bunun aylık bildirime

uzatıldığı anlaşılmaktadır. 24.02.2021/54-22-Yönetmelikle, bildirim

yükümlülüğü olan firmaların, yükümlülüğün başladığı tarihten itibaren

60 gün içinde denetçi ile denetim sözleşmesi yapmasına ilişkin hüküm

yürürlükten kaldırılmıştır. 3-Firmaların bildirimleri, finansal raporlama

çerçevesine uygun olarak ilgili yılın 31 Mart, 30 Haziran ve 30 Eylül

tarihlerinde sona eren ara hesap dönemleri için takip eden ikinci ayın

P:147

133

TÜRMOB M

m

sonuna kadar ve 31 Aralık tarihinde sona eren yıllık hesap dönemi için

takip eden üçüncü ayın sonuna kadar tamamlanacağına yönelik hükmünde yapılan değişiklikle, bildirime esas veri formunun, belirlenen

finansal raporlama çerçevesine uygun olarak aylık hesap dönemleri için

hazırlanacağı ve bildirimlerin en geç izleyen ayın son gününe kadar

tamamlanacağı hüküm altına alınmıştır. 4-Yönetmelikle, “bağımsız

denetim”e ilişkin 7’nci madde ile “Banka tarafından yapılan doğruluk

denetimi başlıklı 8’incimaddede yer alan Merkez Bankası’nın firma tarafından bildirilen verilerin “çapraz” kontrolünün gerçekleştirilmesine

ilişkin maddede “çapraz ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır. Bağımsız

denetim yürürlükten kalktığı için Merkez Bankasının çapraz doğruluk

denetimi de yürürlükten kaldırılmıştır. 5-Yönetmeliğin 9’uncumaddesinde yapılan düzenlemeyle Merkez Bankası’nın “Sistemik Risk Veri

Takip Sistemi” kullanıcıları arasından bağımsız denetçiler çıkarılmıştır.

Bağımsız denetim uygulaması kaldırıldığı için, firmaların sisteme girişini yaptığı verilerin denetimi tamamlandıktan sonra denetçi tarafından

aynı adres üzerinden verilerin onaylanmasına yönelik uygulama ile firmaların sisteme girmiş olduğu verileri denetleyecek denetçiyi sistem

üzerinden kullanıcı olarak belirlemesine yönelik düzenleme de sona

ermiştir.

231. 29/05/2013 tarihli 6486 Sayılı Kanun’la yürürlüğe giren ve Sosyo-gelişmişlik endeksi düşük illerde üretim ve istihdam imkânlarının arttırılması için verilen5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinin ikinci fıkrası

uyarınca, sigorta primine esas kazanç alt sınırı üzerinden uygulanacak

ilave 6 puanlık sigorta primi işveren hissesi teşviki 31/12/2021tarihi

sonuna kadar uzatılmıştır.

232. Bireysel başvuru yapan şirket vergiden istisna olan teslimleri nedeniyle

yüklendiği ve indirim yoluyla gideremediği katma değer vergilerinin

iade talebinde bulunmuştur. Talep sonrasında şirket hakkında gerçekleşen vergi inceleme raporunda Maliye Bakanlığı’nın Genel Tebliğlerinde belirlenen miktarları aşan teslim miktarının hesaplanması yoluna

gidilip buna isabet eden KDV’nin iade konusu yapılamayacağı ve yapılan iadelerin geri alınması gerektiği belirtilmiştir. Vergi inceleme raporu doğrultusunda başvurucu adına 2006 ile 2008 dönemlerine ilişkin

olarak vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarh edilmiştir. Mükellef

bu tarhiyatlara ve ilgili Genel Tebliğ’e karşı dava açmıştır. Anayasa

P:148

134

M Vergi Raporu

m

Mahkemesi 2016/3675 sayılı başvuru numaralı Bireysel Başvuru

Kararı’nda vergi kanunları ile belirlenen istisna miktarının Maliye

Bakanlığı tarafından hazırlanan tebliğ ile azaltılmasının mülkiyet

hakkının ihlali olduğuna karar vermiştir. Mülkiyet hakkına yapılan

müdahalelerin takdire dayalı, keyfi olamayacağını bu nedenle vergi kanunlarında vergiyi doğuran olay, yükümlü, sorumlu, matrah, miktar ve

oranların yukarı ve aşağı sınırları, istisna ve muafiyet tutarları, tarh, tahakkuk ve tahsil usulü, zamanaşımı gibi verginin temel öğelerinin yer

alması gerektiği Anayasa Mahkemesi’nce vurgulanmıştır.

233. 17 Mart 2021tarihinde sona erecek olan fesih yasağı ve nakdi ücret desteğinden yararlanma süresi 17/05/2021tarihine kadar uzatılmıştı.

234. 524 sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Tebliği düzenlemesi ile İçişleri Bakanlığı’nca alınan tedbirler kapsamında; geçici süreliğine faaliyetlerine

tamamen ara verilmesine ya da durdurulmasına karar verilen işyerlerinin bulunduğu sektörlerde faaliyette bulunan mükelleflerin 1 Aralık

2020 tarihi ile faaliyetlerine tekrar başlamalarının uygun görüldüğü tarih kadar mücbir sebep halinde oldukları ilan edilmişti. İçişleri Bakanlığı’nın 2.3.2021 tarihli ve 3514 sayılı Genelgesi çerçevesinde geçici

süreliğine faaliyetlerine tamamen ara verilmesine/faaliyetlerinin tamamen durdurulmasına karar verilen işyerlerinin bulunduğu sektörlerde

faaliyette bulunan mükelleflerden düşük, orta ve yüksek risk gruplarındaki illerde bulunanlardan bazılarının 2.3.2021 tarihinden itibaren belirli koşullar altında faaliyetlerine başlayabilecekleri belirtilmiştir. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yayımlanan 9.3.2021 tarihli duyuruda;

İçişleri Bakanlığının söz konusu kararı uyarınca tekrar faaliyetlerine

başlamaları uygun görülenlerin mükelleflerin mücbir sebep hallerinin

sona erdiği ve ertelenen yükümlülüklerini 524 Sıra No.lu Vergi Usul

Kanunu Genel Tebliğinde öngörülen sürelerde yerine getirmeleri gerektiği açıklanmıştır.

235. 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında kişisel veri

sorumlusu olarak nitelendirilen kişi ve kurumların Kişisel Verileri Korumu Kurulu tarafından belirlenen özellikleri taşıyan kurumların Veri

Sorumluları Siciline kaydolmaları gerekmektedir. Herhangi bir ceza

ile karşılaşmamak için yapılması gereken bu işlemin Kurula yapılan

P:149

135

TÜRMOB M

m

uzatılma talepleri uygun görülerek sicile kayıt zorunluluğu 31.12.2021

tarihine kadar uzatılmıştır.

236. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 09.02.2021 ve 18.02.2021 tarihli yazıları ile İhracat Genelgesinde aşağıdaki değişiklikler yapıldı. -İhracatçı

tarafından, DAB düzenlenmesinin talep edilmesi halinde, diğer şartların yanında, ihracatçının hesabına yurt içindeki başka bir hesaptan söz

konusu tutar kadar dövizin veya Türk lirasının tekrar transfer edilmesi

kaydıyla DAB düzenlenmesi mümkündür.-“Efektif olarak getirilen ihracat bedelleri” başlıklı 12’ncimaddesinin 4’üncü fıkrası yürürlükten

kaldırılmıştır.-Genelgenin 29’uncu maddesinin 3’üncü fıkrası uyarınca

Vergi Dairesi Başkanlıkları veya Vergi Dairesi Müdürlüklerince ihracat

hesabının kapatılması için ilgililere ihbardan itibaren 10 iş günü içinde

90 gün süreli ihtarname gönderilir. İhracatçılarca bu ihtar süresi içinde

ihracat hesabının kapatılması veya mücbir sebep halinin ya da haklı durumun ilgili Vergi Dairesi Başkanlığı veya Vergi Dairesi Müdürlüğüne

belgelenmesi gerekir. Değişiklik uyarınca ihracat bedelinin mahsuben

ödemede kullanılabilmesi için mahsup talebinin bedel getirme süreleri

içinde veya söz konusu Genelgenin 29 uncu maddesi uyarınca gönderilen ihtarname süresi içerisinde yapılması gerekir.

237. 527 sıra No.lu VUK Genel Tebliği ile onay işlemi 24 Mart 2021 tarihinden önce gerçekleştirilmiş ve halen kullanılmakta olan; 1. Elektronik

kayıt ünitesi olmayan (EKÜ’süz) ve akaryakıt istasyonlarında araçlara

yakıt veren pompa ünitelerine bağlanma zorunluluğu bulunan ödeme

kaydedici cihazların(EN Pompa ÖKC’lerin) en geç 30 Haziran 2022

tarihine kadar, 2. Elektronik kayıt ünitesi olan (EKÜ’lü) ve akaryakıt

istasyonlarında araçlara yakıt veren pompa ünitelerine bağlanma zorunluluğu bulunan ödeme kaydedici cihazların (EN Pompa ÖKC’lerin) en

geç 31Aralık 2023 tarihine kadar değiştirilmesi zorunluluğu getirilmiştir.

238. 3755 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile aşağıdaki menkul sermaye iradı

kazançlarına uygulanan indirimli gelir vergisi tevkifatlarının uygulanma süreleri 31 Mayıs 2021 tarihine kadar uzatıldı. −Vadesiz ve özel cari

hesaplara ödenecek faizler ve kâr paylarına indirimli gelir vergisi tevkifatı uygulaması. −Bankalar tarafından ihraç edilen tahvil ve bonolardan

elde edilen gelir ve kazançlar ile fon kullanıcısının bankalar olduğu var-

P:150

136

M Vergi Raporu

m

lık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikalarından elde

edilen gelir ve kazançlara uygulanacak tevkifat oranları.

239. 06.04.2021 tarihli ve 31446 sayılı Resmi Gazetede Ticaret Bakanlığınca çıkarılan HAMİLİNE YAZILI PAY SENETLERİNİN MERKEZİ

KAYIT KURULUŞUNA BİLDİRİLMESİ VE KAYIT ALTINA ALINMASI HAKKINDA TEBLİĞ yayımlanmıştır.

240. 07.04.2021 tarih ve 31447 sayılı Resmi Gazetede VERGİ DENETİM

KURULU DANIŞMA KOMİSYONU YÖNETMELİĞİ yayımlanmıştır. Yönetmeliğin amacı, vergi inceleme görevlerinin yürütülmesinde

uygulama birliğini sağlamak ve mevzuat hükümlerinin uygulanmasına ilişkin ortaya çıkan tereddütlü hususları gidermek amacıyla Vergi

Denetim Kurulu Başkanlığı’na görüş bildirmek üzere Danışma Komisyonu oluşturulması ile bu Komisyonun çalışma usul ve esaslarını

belirlemektir. Komisyonun görevi, vergi inceleme görevlerinin yürütülmesi sırasında mevzuat hükümlerinin uygulanmasına ilişkin olarak

ortaya çıkan tereddütlü hususları Başkanlığın talebi üzerine gündeme

alarak görüşmek ve ortaya çıkan çoğunluk görüşünü karara dönüştürerek Başkanlığa bildirmektir. Komisyonda görüşülmek üzere gündeme

alınması Başkanlıkça talep edilen konular Başkana yazıyla iletilir. Kurul Başkanı, uygulama birliğinin sağlanması ve mevzuat hükümlerinin

uygulanmasına ilişkin her türlü konunun Komisyonun gündeme alınarak görüş bildirilmesini isteyebilir. Vergi mükellefleri ve sorumluları

Komisyondan görüş talep edemez. Daire Başkanlıkları ve Vergi Müfettişleri Komisyondan doğrudan görüş talep edemez. Kurul Başkanı

tarafından onaylanan kararlar, onaylandığı veya onayda belirtilen tarihte yürürlüğe girecektir. Başkanlık bünyesinde kurulan komisyonlar ve

Vergi Müfettişleri, onaylanan kararlar doğrultusunda işlem tesis etmek

zorundadırlar. Kurul Başkanı tarafından gerekli görülen kararlar Bakan

onayına sunulabilecektir.

241. 07.04.2021 tarih ve 31447 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmelik Değişikliği ile 31/10/2011tarihli ve 28101 sayılı Resmî Gazetede yayımlanmış olan Vergi İncelemelerinde Uyulacak Usul ve Esaslar

Hakkında Yönetmelik’te bazı değişiklikler yapılmıştır. 1) Büyük ölçekli mükellef, küçük ölçekli mükellef, aktif büyüklük gibi tanımlamalar

kaldırılmıştır. 2) Birinci sınıf tüccarların gruplara ayrılmasına ilişkin

P:151

137

TÜRMOB M

m

düzenlemeler yönetmelikten çıkarılmıştır. 3) Vergi Denetim Kurulu

yapısında meydana gelen değişikliklere uygun bir şekilde Grup Başkanlığı ibareleri Daire Başkanlığı şeklinde değiştirilmiştir. 4) Katma

değer vergisi iade incelemelerinin en fazla üç ay içinde incelemenin

bitirilmesinin esas olduğu, tam ve sınırlı incelemelerde altı ayı, katma

değer vergisi iade incelemelerinde ise iki ayı geçmemek üzere denetim

elemanına ek süre verilebileceği belirtilmiştir.

242. 07.4.2021 tarih ve 31447 sayılı Resmi Gazetede yapılan yönetmelik

değişikliği ile 31/10/2011 tarihli ve 28101 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Tarhiyat Öncesi Uzlaşma Yönetmeliği’nde bazı değişiklikler

yapılmıştır. 1) Vergi Denetim Kurulu yapısında meydana gelen değişikliklere uygun bir şekilde Grup Başkanlığı ibareleri Daire Başkanlığı

şeklinde değiştirilmiştir. 2) Yasa değişiklikleri Yönetmeliğe yansıtılarak usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları Tarhiyat Öncesi Uzlaşma

kapsamından çıkarılmıştır. 3) Uzlaşmaya davette, tebliğ usullerine ilişkin değişiklikler göz önünde bulundurularak tebliğlerin Vergi Usul Kanunu’na göre yapılacağı belirtilmiştir.

243. 07.04.2021 tarih ve 31447 sayılı Resmi Gazetede yapılan yönetmelik değişikliği ile 31/10/2011 tarihli ve 28101 sayılı Resmî Gazetede

yayımlanan Rapor Değerlendirme Komisyonlarının Oluşturulması ile

Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’de bazı değişiklikler

yapılmıştır. Rapor değerlendirme komisyonlarının, vergi incelemesi

yapmaya yetkili olanlar tarafından düzenlenen vergi inceleme raporlarını, vergi kanunları ile bunlara ilişkin yönetmelik, genel tebliğ, sirküler

ve özelgelere uygunluğu yanında ayrıca Cumhurbaşkanı kararlarını da

dikkate alarak maddi hata ve usul hatası içerip içermediği yönünden

değerlendireceği belirtilmiştir.

244. 16.04.2021 tarih ve 31456 sayılı Resmi Gazetede Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından hazırlanan “ÖDEMELERDE KRİPTO

VARLIKLARIN KULLANILMAMASINA DAİR YÖNETMELİK”

uyarınca ; -Kripto varlıklar, ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılamaz.-Kripto varlıkların ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılmasına yönelik hizmet sunulamaz.-Ödeme hizmeti

sağlayıcıları, ödeme hizmetlerinin sunulmasında ve elektronik para

ihracında kripto varlıkların doğrudan veya dolaylı olarak kullanılaca-

P:152

138

M Vergi Raporu

m

ğı bir şekilde iş modelleri geliştiremez, bu tür iş modellerine ilişkin

herhangi bir hizmet sunamaz.-Ödeme ve elektronik para kuruluşları,

kripto varlıklara ilişkin alım satım, saklama, transfer veya ihraç hizmeti

sunan platformlara veya bu platformlardan yapılacak fon aktarımlarına

aracılık edemez. Yönetmelik hükümlerini Türkiye Cumhuriyet Merkez

Bankası Başkanı yürütecek olup; yönetmelik 30/04/2021tarihinde yürürlüğe girecektir.

245. 15/04/2021 tarihli ve 7316 sayılı “AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN” ile 5520 sayılı Kurumlar

Vergisi Kanunu, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ve4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nda bazı değişiklikler yapıldı. 1) Kurumlar Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 13’üncü

madde uyarınca %20 olan kurumlar vergisi oranı; 2021yılı kurum kazançları için %25, 2022yılı kurum kazançları için ise %23 oranında

uygulanacaktır. 2) Düzenleme 01/07/2021 tarihinden itibaren verilmesi

gereken beyannamelerden başlamak ve 01/01/2021 tarihinden itibaren

başlayan vergilendirme dönemine (özel hesap dönemi tayin edilen kurumlar için 01/01/2021 tarihinden itibaren başlayan hesap dönemine)

ait kurum kazançları için geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecektir. 3) ÖTV Kanunu’na ekli alkol içecekler, kolalı meyvalı ve

sade gazozlar ile tütün ürünlerinin yer aldığı (III) sayılı liste kapsamındaki malların komisyoncular vasıtasıyla veya konsinyasyon suretiyle

satışında imalatçı tarafından bu malların komisyoncuya veya konsinye

işletmelere verildiği anda ÖTV açısından vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği kabul edildi. 4) 6183 sayılı AATUHK’da değişiklik yapılarak

haczedilen malların satış usul ve yöntemlerinde değişiklik yapıldı.

246. 31/1/2021 tarihine kadar kısa çalışma başvurusunda bulunmuş işyerleri

01/04/2021 tarihinden itibaren 30/06/2021tarihine kadar kısa çalışma

ödeneğinden yararlanabilirler.

247. 9 Şubat 2021 tarihinde yayımlanan 526 sıra No.lu VUK Genel Tebliği ile-Belgelere İlişkin İptal/İtiraz, İhbar ve İhtarların Bildirilmesi

konusunda düzenleme yapılarak, 509 sıra No.lu VUK Genel Tebliği

kapsamında düzenlenen e-Belgelere ilişkin olarak 13/1/2011 tarihli ve

6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 18 inci maddesinin üçüncü fıkrası

P:153

139

TÜRMOB M

m

uyarınca noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli

elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılan

ihbar veya ihtarlar ile e-Belge iptal işlemleri Gelir İdaresi Başkanlığı bilgi işlem sistemine bildirilmesi zorunluluğuna ilişkin uygulama 1

Mayıs 2021 tarihinden itibaren başlamıştır.

248. 30/04/2021 tarihli 31470 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 3930 numaralı Cumhurbaşkanı Kararı ile; -4857 sayılı Kanunun geçici 10’uncu

maddesi gereği işten çıkarma yasağı 17/05/2021 tarihinden 30/06/2021

tarihine,-İşverenin işçilerini ücretsiz izne çıkarma yetkisi 17/05/2021

tarihinden 30/06/2021 tarihine uzatılmıştır.

249. 7318 sayılı Kanun ile Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklikler yapıldı. -Faturanın yedi günden daha az bir sürede düzenlenmesi

ya da faturanın malın teslim edildiği veya hizmetin yapıldığı anda düzenlenmesi zorunluluğu getirme konusunda Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yetki verilmiştir. -5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu ile ve 5307

sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazlan (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik

Piyasası Kanunu’na göre faaliyette bulunanlardan doğacak vergilerin

tahsil güvenliğini sağlamak amacıyla teminat istenmesi, teminat vermeyenlerin faaliyetlerinin durdurulması veya lisans verilmemesi ve

ayrıca özel usulsüzlük cezası uygulanması ile ilgili düzenlemelerde

bulunulmuştur. -VUK 359’uncu maddede yer alan kaçakçılık suçlarına yazar kasa ve akaryakıt pompaları vb. ödeme kaydedici cihazların

mührünü kaldıran, donanım veya yazılımın değiştirenlerle ile ilgili üç

yıldan beş yıla kadar hapis cezası gerektiren yeni bir suç fiili eklenmiştir. -VUK 359’uncu maddeye eklenen bu yeni suçun inceleme sırasında tespiti halinde incelemenin tamamlanması beklenmeksizin, sair

suretlerle öğrenilmesi halinde ise incelemeye başlanmaksızın konunun

Cumhuriyet Savcılığı’na bildirilerek kamu davası açılamasına yönelik

düzenlemelerde bulunulmuştur. -Ayrıca Covid-19 salgın hastalığıyla

mücadele kapsamında ülke genelinde uygulanan kısıtlamalar dikkate

alınarak hak kayıplarının önlenmesi amacıyla; a) İbraz süresinin son

günü 30/04/2021 ila 31/05/2021 (bu tarihler dahil) tarihleri arasına isabet eden çekler, bu tarihler arasında ibraz edilemez; 01/06/2021 tarihinden sonra, kalan ibraz süresi içinde ibraz edilebilir. b) 30/04/2021 ila

31/5/2021 (bu tarihler dahil) tarihleri arasında vadesi gelen kambiyo

P:154

140

M Vergi Raporu

m

senedine dayalı alacaklar hakkında; bu tarihler arasında icra ve iflas

takibi başlatılamaz, ihtiyati haciz kararı verilemez ve başlamış olan takipler durur. c) 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi

ve Kontrol Kanunu kapsamına giren kamu idarelerinin kamu hukukundan veya özel hukuktan doğan alacakları hakkında, 30/04/2021 ila

31/05/2021 (bu tarihler dahil) tarihleri arasında icra ve iflas takibi başlatılamaz. Diğer taraftan Ticaret Bakanlığı, 30 Nisan 2021 tarihli Mükerrer Resmi Gazetede yayımladığı Tebliğ ile uygulamanın aşağıdaki gibi

olacağını belirtti. a) İbraz süresinin son günü, 30/4/2021 ila 31/5/2021

tarihleri arasına isabet eden çeklerin, belirtilen tarihler arasında bankaya ibraz edilmesi halinde, çek hesabı sahibinin hesabında çekin karşılığının bulunması kaydıyla çek bedelinin ödenmesi gerekmektedir. b)

İbraz süresinin son günü, 30/04/2021 ila 31/05/2021 tarihleri arasına

isabet eden çeklerin, belirtilen tarihler arasında bankaya ibraz edilmesi

ve çek hesabı sahibinin hesabında çekin karşılığının bulunmaması halinde, 01/06/2021 tarihinden önce 5941 sayılı Çek Kanunu kapsamında

karşılıksızdır işlemi yapılmayacaktır. 01/06/2021 tarihinden sonra ise

söz konusu çeklerle ilgili gerekli işlemler yapılabilecektir.

250. 3931 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile aşağıdaki geceleme hizmetlerine

1 Haziran 2021 tarihinden 30 Haziran 2021 tarihine kadar %1 oranında

KDV uygulanmıştır. “Otel, motel, pansiyon, tatil köyü ve benzeri konaklama tesislerinde sunulan geceleme hizmeti (1618 sayılı Kanun hükümlerine göre Kültür ve Turizm Bakanlığından işletme belgesi almış

seyahat acenteleri tarafından müşteriye aktarılan geceleme hizmet tutarı ve bu hizmete ilişkin aracılık bedellerine de konaklama tesislerinde

verilen geceleme hizmetlerinin ait olduğu oran uygulanır. Konaklama

tesislerinde geceleme hizmetinden yararlanmayanlara verilen tüm hizmetler ile geceleme hizmetiyle beraber verilen ancak ayrıca belgelendirilen ya da geceleme hizmetine ait belgede ayrıca fiyatlandırılan hizmetler bu sıra kapsamında yer almamaktadır. Ancak geceleme hizmeti

kapsamında verilmesi ve geceleme bedeline dahil edilmesi mutat olan

diğer hizmetler bu sıra kapsamında yer almakla birlikte bu şekilde belirlenen geceleme bedeli içinde sunulan alkollü içeceklere ilişkin yüklenilen katma değer vergisi tutarları, hizmeti sunanlar tarafından indirim

konusu yapılamaz.)

P:155

141

TÜRMOB M

m

251. 7318 sayılı Yasanın 15’inci maddesi ile “ibraz süresinin son günü

30/4/2021 ila 31/5/2021 (bu tarihler dahil) tarihleri arasına isabet eden

çekler, bu tarihler arasında ibraz edilemez; 1/6/2021 tarihinden sonra,

kalan ibraz süresi içinde ibraz edilebilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştı. Ancak Ticaret Bakanlığı, 30 Nisan 2021 tarihli Mükerrer Resmi

Gazetede yayımladığı Tebliğ ile uygulamanın aşağıdaki gibi olacağını

belirtti. a) İbraz süresinin son günü, 30/4/2021 ila 31/5/2021 tarihleri

arasına isabet eden çeklerin, belirtilen tarihler arasında bankaya ibraz

edilmesi halinde, çek hesabı sahibinin hesabında çekin karşılığının

bulunması kaydıyla çek bedelinin ödenmesi gerekmektedir. b) İbraz

süresinin son günü, 30/4/2021 ila 31/5/2021 tarihleri arasına isabet

eden çeklerin, belirtilen tarihler arasında bankaya ibraz edilmesi ve çek

hesabı sahibinin hesabında çekin karşılığının bulunmaması halinde,

1/6/2021 tarihinden önce 5941 sayılı Çek Kanunu kapsamında karşılıksızdır işlemi yapılmayacaktır. 1/6/2021 tarihinden sonra ise söz konusu

çeklerle ilgili gerekli işlemler yapılabilecektir.

252. Anayasa Mahkemesi, 04/12/2020 tarihli ve E. 2020/15 ve K. 2020/78

sayılı Kararı ile -488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun Ek 2’nci maddesinde ihracat ve ihracata ilişkin olduğunun tevsiki kaydıyla maddede

sayılan işlemler nedeniyle düzenlenen ve vergiden istisna olan kâğıtlara

ilişkin olarak 5/7/2016 tarihli ve 6728 sayılı Kanun’un 27. maddesiyle değiştirilen ek 2. maddesinin (4) numaralı fıkrasında yer alan,-492

sayılı Harçlar Kanunu’nun EK 1’nci maddesinde ihracat ve ihracata

ilişkin olduğunun tevsiki kaydıyla maddede sayılan işlemler nedeniyle

düzenlenen ve vergiden istisna olan işlemlerle ilgili olarak 6728 sayılı

Kanun’un 35. maddesiyle değiştirilen ek 1. maddesinin (4) numaralı

fıkrasında yer alan,”...ve yabancı firmalarca da teklif verilen...”ibarelerinin, yatırım teşviki uygulamalarında yabancı firmaların ihaleye katılmalarının teşvik uygulamalarını değiştirmesi ancak ihaleye yabancı

firmanın katılıp katılmayacağının bilinememesinin belirsizliğe neden

olması gerekçesiyle Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verdi.

253. 314 seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde;-2021 yılı için 240.000

TL’yi aşmayan tutarda ayrı bir iş yeri açmaksızın ve sanayi tipi veya

seri üretim yapabilen makine ve alet kullanmaksızın oturdukları evlerde imal ettikleri malları internet ve benzeri elektronik ortamlar üze-

P:156

142

M Vergi Raporu

m

rinden satanlara ilişkin Esnaf muaflığı ile-Elektronik Ticaret Gümrük

Beyannamesiyle Mal İhracatı Kapsamında Elde Edilen Kazançlarda

İndirim konularında açıklama ve düzenlemeler yapıldı. Ayrı bir işyeri

açmaksızın ve sanayi tipi veya seri üretim yapabilen makine ve alet

kullanmaksızın oturdukları evlerde imal ettikleri malları, münhasıran

internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden satanlar için aşağıdaki

kurallar geçerlidir. 1) Bankalar tarafından Esnaf Vergi Muafiyeti Belgesi ibraz edenlere, münhasıran internet ve benzeri elektronik ortamlarda

yapılacak mal satışlarına ilişkin elde edilen hasılatın yatırılacağı ticari

bir hesap açılacaktır. 2) Bankalar, bu ticari hesaplara aktarılan tutarlar

üzerinden, aktarım tarihi itibarıyla %4 oranında gelir vergisi tevkifatı

yapacaklar ve bir aya ilişkin aktarılan tutarlar üzerinden tevkif edilen

vergileri muhtasar beyanname ile beyan edilecektir.

254. İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı vermiş olduğu 14.04.2021 tarih ve

341666 sayılı Özelgesinde;−Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği Sürekli Mesleki

Geliştirme Eğitimi Yönetmeliği ile Bağımsız Denetim Yönetmeliği

uyarınca mesleki faaliyetin yürütülmesi için zorunlu olan eğitimler ve

mesleki sempozyum ve kongreler gibi organizasyonlara katılım için yapılan ödemelerin, Gelir Vergisi Kanunu’nun 68 inci maddesinin birinci

fıkrasının (1) numaralı bendine göre serbest meslek kazancınızın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılmasının mümkün bulunduğunu,−Bilirkişilik faaliyeti öncesinde alınan eğitimler ile konkordato komiserliği listesine kaydolabilmek için alınan komiserlik eğitimleri için

yapılan ödemelerin ise söz konusu faaliyetlerden elde edilen gelirlerin

ücret hükümlerine göre vergilendirilmesi nedeniyle, mesleki kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınmasının mümkün olmadığını

belirtmiştir.

255. 526 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile e-Belgelere ilişkin

olarak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanun’un 18’inci maddesinin üçüncü

fıkrası uyarınca noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya

güvenli elektronik imza kullanılarak KEP sistemi ile yapılan ihbar

veya ihtarlar ile e-Belge iptal işlemlerinin 1 Mayıs 2021 tarihinden

itibaren, ebelge.gib.gov.tr adresinde yayınlanacak kılavuzda belirtilen

usul, esas ve süreler içinde, elektronik ortamda Gelir İdaresi Başkanlığı

bilgi işlem sistemine bildirilmesi zorunluluğu getirilmişti. Söz konu-

P:157

143

TÜRMOB M

m

su “E-ARŞİV UYGULAMALARI (E-ARŞİV FATURA VE E-SMM)

İPTAL, İHTAR/İTİRAZ BİLDİRİM KILAVUZU”, ebelge.gib.gov.

tr adresinde yayımlandı. Daha sonra 13 Mayıs 2021’de, GİB internet

sitesinin e-fatura bölümünde, e fatura portala iptal itiraz ilavesi ve e

arşiv fatura raporlamalarına da itiraz raporlaması eklendi. Gelir İdaresi

Başkanlığınca yayımlanan Kılavuzda belirtilen işlemler, Kayıtlı Elektronik Posta (KEP) işlemleri yerine geçmemektedir. Bu işlemler sadece, KEP ya da noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla yapılan

itirazların, ayrıca Gelir İdaresi Başkanlığı’na bildirilmesi içindir. Türk

Ticaret Kanunun 18/3 düzenlemesine göre tacirler arasında, diğer tarafı

temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin

ihbarların veya ihtarların noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta

sistemi ile yapılacağı belirtilmiştir. Dolayısıyla, mükelleflerin sadece

GİB Kılavuzda belirtilen işlemleri yapmaları, Türk Ticaret Kanunu açısından hüküm ifade etmeyebileceğinden, hak kaybına uğranılmaması

için yapılacak itirazlarda öncelikle Türk Ticaret Kanunu hükümlerine

uyulması gerektiği ve daha sonra da Kılavuzda belirtilen işlemlerin yapılması gerektiği değerlendirilmektedir.

256. 25.05.2021 tarih ve 31491 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan KURUMLAR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 1)’NDE DEĞİŞİKLİK

YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO: 18) İle aşağıdaki konularda değişiklikler yapıldı. 1)Finansman gider kısıtlaması 2) Sermaye şirketlerinin iktisap ettikleri kendi hisse senetleri veya ortaklık payları3)

Borsa İstanbul Pay Piyasasında ilk defa işlem görmek üzere en az %20

oranında halka arz edilen kurumlarda kurumlar vergisi oranının 2 puan

indirimli uygulanması 4) Kurumlar vergisi oranının 2021 yılında %25

olarak uygulanması.

257. 7136 sayılı Kanunla ÖTV Kanunu’nun Vergiyi doğuran olay başlıklı

3’üncü maddesinde değişiklik yapılarak Kanuna ekli (III) sayılı liste

kapsamındaki malların komisyoncular vasıtasıyla veya konsinyasyon

suretiyle satışında imalatçı tarafından bu malların komisyoncuya veya

konsinye işletmelere verildiği anda ÖTV açısından vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği yönünde düzenleme yapılmıştı. Bu değişikliğe ilişkin

olarak 27/05/2021tarih ve 31493 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan

P:158

144

M Vergi Raporu

m

Özel Tüketim Vergisi (III) Sayılı Liste Uygulama Genel Tebliğinde gerekli değişiklikler yapıldı.

258. 29/05/2021 tarih ve 31495 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Yönetmelik değişikliği ile 28/11/2012tarihli ve 28481 sayılı Resmî Gazetede

yayımlanan Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve

Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Bakanlık Temsilcileri Hakkında Yönetmelik’te bazı değişiklikler yapılmıştır. Anonim Şirketlerin

Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Bakanlık Temsilcileri Hakkında Yönetmelik’te yapılan değişiklikle genel kurul toplantı yerinde; hazır bulunanlar listesine ilave olarak

varsa hamiline yazılı pay sahiplerine ilişkin Merkezi Kayıt Kuruluşundan sağlanan pay sahipleri çizelgesinin de fiziki ve/veya elektronik ortamda hazır bulundurulacağı belirtildi. 31/12/2021tarihine kadar, genel

kurulu toplantıya çağıranlar, Kanunun geçici 14’üncü maddesi uyarınca

Merkezi Kayıt Kuruluşuna bildirilmek üzere şirkete başvuruda bulunan

ancak henüz Merkezi Kayıt Kuruluşuna bildirilmeyen pay sahiplerini

de genel kurula katılabilecekler listesine dâhil eder. Hamiline yazılı pay

senedi sahibi; gerçek kişi ise kimliğini, tüzel kişi ise tüzel kişiyi temsile

yetkili olduğunu gösteren yetki belgesi ve kimliğini ibraz etmek suretiyle genel kurula katılabilecekler listesini imzalayacaklardır. Yönetmelik değişikliği yayımı tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.

259. 01 Nisan 2021 tarihli ve 311441 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan

3755 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile bazı menkul sermaye iradı kazançlarına uygulanan indirimli gelir vergisi tevkifatlarının uygulanma

süresi 31 Mayıs 2021 tarihine kadar uzatılmıştı. Bu defa 1 Haziran 2021

tarihli ve 31498 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 1 Haziran 2021 tarihli ve 4027 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile bu süreler 31

Temmuz 2021 tarihine uzatıldı.

260. 31 Temmuz 2020 tarihli ve 31202 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan

2812 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 24/12/2007 tarihli ve 2007/13033

sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Mal ve Hizmetlere

Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Karara

eklenen geçici 6’ncı madde uyarınca 31/12/2020 tarihine kadar; -Bazıma ve Hizmetlere Uygulanmakta olan Katma Değer Vergisi Oranları %18’den %8’e, -Bazıma ve Hizmetlere Uygulanmakta olan Katma

P:159

145

TÜRMOB M

m

Değer Vergisi Oranları ise %8’den %1’e, indirilmişti. Konuyla ilgili

açıklamalarımıza ise 4.8.2020/159 sayılı Sirkülerimizde yer verilmiştir.

Daha sonra 23 Aralık 2020 tarihli ve 31343 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 3318 sayılı Cumhurbaşkanı Kararına Ekli Kararın 1’incimaddesi ile 24/12/2007 tarihli ve 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı

ile yürürlüğe konulan Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer

Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Kararın geçici 6’ncı maddede yer

alan 31/12/2020ibareleri 31/05/2021şeklinde değiştirilmişti.Bu defa 2

Haziran 2021 tarihli ve 31499 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 4062

sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile bu süre 31 Temmuz 2021 tarihine kadar uzatılmıştır.

261. 03.06.2021 tarih ve 31500 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan KATMA

DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO: 36) ile 26/4/2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Katma Değer Vergisi

Genel Uygulama Tebliği’nde bazı değişiklikler yapılmıştır. Yapılan değişiklikler özetle aşağıdaki gibidir: -“Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle kurulan kamu kurum ve kuruluşları” ile “emeklilik şirketleri” KDV

tevkifatı uygulamasında belirlenmiş alıcılar kapsamına dahil edildi. Bu

kuruluşlar kendilerine ifa edilen ve Tebliğde özel olarak belirlenmeyen

diğer bütün hizmet ifalarında (5/10) oranında KDV tevkifatı uygulanacaktır.-Sağlık hizmet sunucuları tarafından verilen ve faturası Sosyal

Güvenlik Kurumuna düzenlenen sağlık hizmetleri KDV tevkifatı uygulaması kapsamı dışına çıkarıldı. Söz konusu değişiklik 1/7/2021tarihinde yürürlüğe girecektir.-KDV tevkifatı için belirlenen KDV dahil

1.000 TL’lik fatura sınırı 2.000 TL’ye çıkarıldı. Söz konusu değişiklik 1

Temmuz 2021 tarihinde yürürlüğe girecektir.-“Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri dışında KDV mükellefi olmayan alıcıların tevkifat

uyguladığı işlemlerde düzeltme işlemleri ile ilgili yeni bir düzenleme

yapıldı. -Ulusal Güvenlik Kuruluşlarına Doğrudan Yapılan Teslim ve

Hizmetlerde, KDV istisnasının uygulanabilmesi için, istisna kapsamında mal ve hizmet temin etmek isteyen ulusal güvenlik kuruluşlarınca,

söz konusu mal ve hizmetlerin istisna kapsamında olduğuna dair Gelir

İdaresi Başkanlığından uygunluk bildirimi alınacaktır.-Basılı Kitap ve

Süreli Yayınların Tesliminde KDV İstisnasının uygulanmasında, Uluslararası Standart Kitap Numarası (ISBN) bulunan boyama ve etkinlik

P:160

146

M Vergi Raporu

m

kitapları da istisna kapsamına alındı. Söz konusu değişiklik yayımı tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir. -İkinci El Araç ve Taşınmaz Ticaretinde uygulanmakta olan özel matrah şekilleri kapsamına 6362 sayılı

Kanun kapsamında faaliyette bulunan gayrimenkul yatırım fonları ile

gayrimenkul yatırım ortaklıkları da dahil edilerek, bu ortaklık ve fonlar

için yetki belgesi aranmaksızın, taşınmaz ticaretiyle iştigal eden mükelleflerden sayılacakları düzenlendi. -Finansman gider kısıtlaması uygulaması kapsamında KKEG olarak dikkate alınması gereken tutarlara

ilişkin yüklenilen Katma Değer Vergilerinin indiriminin kabul edilmesine ve KDV Kanunu’nun 30/d maddesi hükmünün uygulanmama yönelik düzenleme yapıldı. Söz konusu değişiklik yayımı tarihi itibariyle

yürürlüğe girmiştir.

262. 09 Haziran 2021 tarih ve 31506 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan

7326 sayılı “BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA

İLİŞKİN KANUN” ile

- Kamuya olan borçların yapılandırılarak ödenmesi,

- Mevcut ve muhtemel ihtilafların sonlandırılması

- Matrah ve vergi artırımı yoluyla vergilemede öngörülebilirliğin

artırılarak geçmiş vergilendirme dönemleri ile ilgili olası risklerin

ortadan kaldırılması,

- İşletme kayıtlarının fiili durumlarına uygun hale getirilmesi,

- Meslek Odaları ve Birliklerinin alacaklarının tahsil edilmesi,

- Taşınmazlar ve amortismana tabi iktisadi kıymetlerin yeniden değerlenmesi,

- Kullandığı nakdî ve gayrî nakdî kredilerinin anapara, faiz ve/veya

ferilerine ilişkin ödemelerini aksatanlara yönelik Sicil Affı,

konularında düzenleme yapılmıştır.

263. 19 Haziran 2021 tarihlive 3151 6sayılı Resmî Gazetede yayımlanan

İCRA VE İFLÂS KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİK-

P:161

147

TÜRMOB M

m

LİK YAPILMASINA DAİR Kanun ile 9/6/1932tarihli ve 2004 sayılı

İcra ve İflâs Kanununun 223’üncümaddesine eklenen fıkra uyarınca;

İflâs idare memurları, bilirkişilik bölge kurulları tarafından oluşturulan

iflâs idare memurları listesinden seçilecek olup; bu şekilde seçilen iflâs

idare memurlarından birinin yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir olması zorunludur.

264. 7326 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun uygulamasına ilişkin olarak GİB tarafından 2021/1 Seri No’lu İç Genelge yayımlandı.

265. 4105 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile bazı geceleme hizmetlerine 1Haziran 2021 tarihinden 30 Haziran 2021 tarihleri arasında uygulanan %1

oranında KDV oranı indirimi, 31 Temmuz 2021 tarihine kadar uzatıldı.

266. 27.06.2021/131-165 YAŞ VE ÜSTÜNDE OLANLAR VEYA KRONIK RAHATSIZLIĞI BULUNANLAR İLE BEYANNAMELERİ BU

KİŞİLER TARAFINDAN VERİLENLER İÇİN MÜCBİR SEBEPHALİ SONA ERDİ ÖZET528 sıra No.lu VUK Genel Tebliği ile 22 Mart

2020 tarihi itibariyle 65 yaş ve üstünde olması veya kronik rahatsızlığı

bulunması nedeniyle sokağa çıkma yasağı kapsamına giren mükellefler ve meslek mensupları ile 24 Mart 2020 tarih itibarıyla geçerli olan

“Aracılık ve Sorumluluk Sözleşmesi” uyarınca beyanname/bildirimleri

bu meslek mensuplarınca verilenlerin 22 Mart 2020tarihi itibariyle başlatılan mücbir sebep hali 26 Haziran 2021 tarihi itibariyle sona erdirildi.

267. e-Belge düzenlemelerine ilişkin 509 sıra No.lu Tebliğ ile yapılan düzenleme kapsamında, Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşme imzalayan sağlık hizmeti sunucuları ile medikal malzeme ve ilaç/etken madde

temin eden tüm mükellefler için 1 Temmuz 2021 tarihinden itibaren

e-Fatura uygulamasına geçme zorunluluğu başlıyor. 1 Temmuz 2021

tarihinden sonra Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşme imzalayanlar da

fatura düzenlemeye başlamadan önce itibaren e-Fatura uygulamasına

geçmek zorundadır.

268. 7256 sayılı Yasa ile getirilen ve Varlık Barışı olarak bilinen Gelir Vergisi Kanunu’nun Geçici 93’üncü maddesinde yer alan başvuru süreleri

30 Haziran 2021 tarihinden 31 Aralık 2021 tarihine uzatıldı.

P:162

148

M Vergi Raporu

m

269. Vergi Usul Kanunu kapsamında elektronik olarak düzenlenen belgeler, 2021 yılının Temmuz ayına ilişkin dönemden itibaren Form Ba ve

Form Bs bildirimlerine dâhil edilmeyecektir. İlk uygulama, Ağustos ayı

sonuna kadar gerçekleştirilecek Temmuz ayına ilişkin olarak düzenlenen formların verileceği bildirimler için geçerlidir.

270. 529 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Tebliği ile 1 Ağustos 2021 tarihi

itibarıyla faal olan (tasfiye işlemi devam edenler dâhil);a) Kurumlar

vergisi mükellefleri ile; b) Kollektif şirketlerde şirketi temsile yetkili

kimse veya ortak, eshamsız komandit şirketlerde komandite ortaklardan biri ve adi ortaklıklar adına en yüksek ortaklık payına sahip kişi,

Türkiye’de yönetim merkezi olan veya Türkiye’de mukim yöneticisi

olan yabancı ülkede kurulmuş trust ve benzeri teşekküllerin yöneticileri, mütevellileri veya temsilcilerine, gerçek faydalanıcı bilgisi bildirimini verme zorunluluğu getirildi.

271. 530 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Tebliği ile 7326 sayılı Kanun ile

VUK geçici 31 inci maddeye eklenen ve tam mükellefiyete tabi ve bilanço esasına göre defter tutan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine

9 Haziran 2021 tarihi itibarıyla aktiflerine kayıtlı bulunan taşınmazlar

ile amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerini 31 Aralık 2021 tarihine

kadar maddede yer alan kapsam, şart ve hükümlere uymak koşuluyla

yeniden değerleyebilmeleri imkanı getiren düzenlemenin usul ve esasları hakkında açıklamalarda bulunuldu.

272. 30 Temmuz 2021 tarihli ve 31553 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan

4311 sayılı Cumhurbaşkanı Kararına Ekli Kararın 1’incimaddesi ile

24/12/2007 tarihli ve 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Kararın geçici 6’ncı maddesinde yer

alan 31/07/2021 ibareleri 30/09/2021 şeklinde değiştirildi. Buna göre

24/12/2007 tarihli ve 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi

Oranlarının Tespitine İlişkin Karara 31 Temmuz 2020 tarihli ve 31202

sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2812 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile eklenen Geçici 6’ncı madde uyarınca 30 EYLÜL 2021 tarihine

kadar;-Bazı mal ve hizmetlere uygulanmakta olan katma değer vergisi

oranları %18’den %8’e, -Bazı mal ve hizmetlere uygulanmakta olan

P:163

149

TÜRMOB M

m

katma değer vergisi oranları ise %8’den %1’e, indirimli oranlar uygulanacaktır.

273. Gayrimenkullerin kiralanması karşılığında nakden ve hesaben yapılacak kira ödemelerinden Gelir Vergisi Kanunu’nun 94’üncü maddesi

ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 15 inci maddesi uyarınca yapılması

gereken vergi tevkifat oranının %20’den %10’a düşürülmesine yönelik düzenlemenin uygulanma süresi; 30 Temmuz 2021 tarihli ve 31553

sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 4311 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı

ile 30 Eylül 2021 tarihine kadar uzatıldı.

274. 7327 sayılı Kanunla Harçlar Kanununda yapılan değişiklikle, Harçlar

Kanununa ekli (4) sayılı tarifenin “I-Tapu işlemleri” başlıklı bölümünün 13/a fıkrasında yer alan cins tashihi harçlarının, belediyelerce yapı

kullanma izninin (iskan belgesinin) verilmesinden önce vergi dairesine

ödenmesi uygulamasına son verildi ve söz konusu harçların belediyelerce yapı kullanma izin harcı ile birlikte makbuz karşılığı peşin olarak

tahsil edilmesi sağlandı. Bu değişikliklerle ilgili olarak 88 seri No.lu

HARÇLAR KANUNU GENEL TEBLİĞİ ile açıklama ve düzenlemeler yapıldı.

275. 7334 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 22’nci maddesi ile 2634 sayılı Turizmi Teşvik

Kanunu’na yatlara verilen izin belgesi harç tutarları ile ilgili düzenleme

yapıldı.

276. 4027sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile aşağıdaki menkul sermaye iradı

kazançlarına uygulanan ve 31 Temmuz 2021 tarihinde sona erecek olan

indirimli gelir vergisi tevkifatlarının uygulanma süresi 30 EYLÜL 2021

tarihine kadar uzatıldı. -Vadesiz ve özel cari hesaplara ödenecek faizler

ve kâr paylarına indirimli gelir vergisi tevkifatı uygulaması. -Bankalar

tarafından ihraç edilen tahvil ve bonolardan elde edilen gelir ve kazançlar ile fon kullanıcısının bankalar olduğu varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikalarından elde edilen gelir ve kazançlara

uygulanacak tevkifat oranları.

277. Danıştay 3. Dairesi; 2019 yılı için mazot ve gübre desteği kapsamında

yapılan ödemeler üzerinden 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94.

P:164

150

M Vergi Raporu

m

maddesinin 1. fıkrasının 11. bendinin (b) alt bendi uyarınca %4 oranında tevkif edilen vergilerin hukuka aykırı olduğuna ilişkin kanun yararına temyiz kararları verdi. Bu bozma kararları, daha önce kesinleşmiş

olan merci kararının hukuki sonuçlarını kaldırmamaktadır.

278. 4373 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 13 Ağustos 2021 tarihinden geçerli olmak üzere bazı binek otomobillerin ilişkin özel tüketim özel tüketim vergi oranlarına esas matrah tutarları değiştirildi.

279. 20.08.2021 tarih ve 31574 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan KDV

Genel Uygulama Tebliğ değişikliği ile 7326 sayılı KDV artırımında

bulunanların özel esaslar karşısındaki durumu hakkında açıklama ve

düzenleme yapılmıştır. Buna göre, Aralık/2020 ve öncesi vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak haklarında Tebliğ kapsamında;-Sahte

belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma olumsuz raporu ile-Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma,-Beyanname vermeme,-Adresinde bulunamama,-Defter ve belge

ibraz etmeme, olumsuz tespitleri bulunan ve bu nedenle özel esaslara

tabi olan mükellefler aşağıdaki koşulları sağlamaları halinde özel esaslardan çıkarılacaklardır. 1) Mükelleflerin özel esaslardan çıkarılmaları

için 2016, 2017, 2018, 2019 ve 2020 yılları için KDV matrah artırımında

bulunmaları gerekmektedir. 2) Mükelleflerin özel esaslardan çıkarılma

tarihi, artırım tutarlarının tamamının ödendiği tarihtir. 3) Mükelleflerin

taksitlerin ödenmesini beklemeden de özel esaslar çıkmaları mümkündür. Bunun için taksit uygulamasından faydalanan mükelleflerin hesaplanan tutarların tamamı ile bir taksite ait tutarın %10’u kadar banka

teminat mektubu (herhangi bir kısıtlayıcı şart taşımaması gerekmektedir), devlet tahvili veya hazine bonosu cinsinden teminat göstermeleri

halinde taksitlerin tamamının ödenmesi beklenmeksizin genel esaslara dönüşleri sağlanacaktır. 4) 7143 sayılı Kanun kapsamında 2016 ve

2017 yılları için matrah artırımdan yararlanmış olanların genel esaslara

dönüşünde, yararlanma koşullarının ihlal edilmemiş olması koşuluyla

bu yıllar için yeniden artırımda bulunulması şartı aranmayacaktır. 5)

KDV artırımında bulunarak özel esaslar kapsamından çıkarılan mükellefler, artırımda bulunulan yıllar için yukarıda belirtilen olumsuzluklar

kapsamında tekrar özel esaslara alınmayacaklardır. Öte yandan Tebliğ

değişikliği uyarınca; Türkiye’de ikamet etmeyen yolculara KDV iadesi

P:165

151

TÜRMOB M

m

yapmak isteyen aracı firmaların, Gelir İdaresi Başkanlığına yapacakları “Yetki Belgesi” başvurularında dilekçeleri ekine İmza sirkülerinin

onaylı bir örneğinin eklenmesine ilişkin zorunluluk da kaldırılmıştır.

280. 4420 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 7326 sayılı Bazı Alacakların

Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına

ilişkin Kanunun; - 2 nci (Kesinleşmiş alacaklar), - 3 üncü (Kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan alacaklar), - 4 üncü(İnceleme ve Tarhiyat safhasında bulunan işlemler), - 5 nci (Matrah ve Vergi Artırımı),

- 6 ncı (İşletme Kayıtlarının Düzeltilmesi), -7 nci (Kesinleşmiş sosyal

güvenlik kurumu alacakları) ve - 8 nci (Ön değerlendirme, araştırma

veya tespit aşamasında olan eksik işçilik prim tutarları ile kesinleşmemiş idari para cezaları)maddeleri ile - 10 uncu maddesinden (altıncı

ve yedinci fıkraları hariç) yararlanmak için öngörülen ve 31/08/2021

tarihinde sona erecek olan başvuru, bildirim ve beyan süreleri ile bu

başvuru, bildirim ve beyana ilişkin ilk taksit ödeme süreleri, -10 uncu

maddenin dördüncü fıkrasında yer alan başvuru ve ilk taksit ödeme süresi, birer ay uzatılmıştır.

281. 4454 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile GVK’nın Geçici 67’nci maddesinde yer alan düzenlemeye ilişkin tevkifat oranlarının belirlendiği

2006/10731 sayılı BKK’da değişiklik yapılmıştır. Bu değişiklikler,

oran değişikliğine ilişkin olmayıp hisse senedi yoğun fonların katılma

belgeleri ile altına dayalı kira sertifikalarından elde edilen kazançların

tanımlarına ilişkindir. Karar 4 Eylül 2021 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.

282. 531 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 9 Nisan 2021 tarihli ve

7318 sayılı Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 1 ve 2’nci maddeleriyle, Vergi Usul Kanununda

yapılan değişikliklere ilişkin açıklama ve düzenleme yapıldı. Tebliğe

göre ihrakiye1 teslimleri hariç olmak üzere, a) 5015 sayılı Kanun ve

5307 sayılı Kanun kapsamında lisansa tabi faaliyetlerde bulunanların

(rafinerici, dağıtıcı, bayi, serbest kullanıcı gibi) kendi aralarında yaptıkları akaryakıt ve LPG teslimi. b) Tankerlerle veya özel nakliye araçlarıyla taşınmak suretiyle akaryakıt ve LPG otogaz bayii veya istasyonu

dışında müşterinin istediği mahalde (yürüttükleri faaliyetlerindeki ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla fabrika, şantiye, nakliye filosu işletmele-

P:166

152

M Vergi Raporu

m

ri ve benzeri yerlerde) yapılan akaryakıt ve LPG teslimi anında faturanın düzenlenmesi gerekmektedir.

283. Danıştay 4. Dairesi; limited şirketlerde yasal temsilcinin sadece sorumluluk dönemine ilişkin olarak tarh edilen vergilerden sorumlu olacağı yönünde kanun yararına temyiz kararı verdi. Dava konusu olayda

ödeme emri ile istenen 2013/2 dönemine ait KDV ve fer’ilerinden

oluşan kamu alacağının (22/02/2013 tarihli ortaklar kurulu kararının

04/03/2013 tarihinde Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilanı ile) borçlu şirketteki ortaklığı ve müdürlüğü biten kişiden istenmesinin, söz konusu

borcun şirketin yeni kanuni temsilcisi tarafından 21/03/2013 tarihli beyanname üzerinden tahakkuk ettirilen vergi ve fer’ilerinin ödenmemesinden kaynaklanması nedeniyle limited şirket ortaklığı ve müdürlüğü

sona eren kişiden istenmesinin hukuka aykırı olduğuna karar verilerek

İstanbul 6. Vergi Mahkemesi’nin kararı kanun yararına bozulmuştur.

Bu bozma kararları, daha önce kesinleşmiş olan merci kararının hukuki

sonuçlarını kaldırmamaktadır.

284. Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu, E. 2021/1, K. 2021/3 sayılı kararı ile İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Daireleri arasında mevcut olan

içtihat farklılıklarını gidermek için amacıyla verdiği Kararda iadesi gereken bir verginin herhangi bir yasal dayanak gösterilmeksizin yasal/

kanuni faiziyle iadesine karar verilmesinin istenmesi durumunda, yasal/kanuni faiz talebinden VUK 112’nci maddesinin 6322 sayılı Kanun’la değişik 4’üncü fıkrasında belirtilen tecil faizinin anlaşılması

gerektiğine oyçokluğu ile kesin olarak karar vermiştir.

285. Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu,E.2020/17, K. 2021/2 sayılı kararında, 27/03/2018 tarihinden önce imzalanan ikale sözleşmesi veya

karşılıklı sonlandırma sözleşmesi kapsamında ödenen ihbar tazminatının, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 61’inci maddesine göre ücret

niteliğinde bir gelir olduğu ve istisna kapsamında bulunmayan bu gelirin vergilendirilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığını belirtmiştir.

286. Resmi Gazete’ de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumunca Elektronik

Ortamda Yapılacak Tebligata İlişkin Yönetmelik gereği;-SGK, mevzuatı gereği tebliği gereken tüm evrakları, işverenlere ve sigortalılara

elektronik ortamda yapabilecek.-İşverenler, 1/10/2021 tarihinden itiba-

P:167

153

TÜRMOB M

m

ren 3 ay içinde elektronik tebligat adresi almak zorundadır. 1/10/2021

tarihinden itibaren işveren olanlar ise, sigortalı çalıştırmaya başladığı

ayı/dönemi takip eden aydan itibaren üç ay içinde elektronik tebligat

adresi almak zorundadırlar.-İşverenler dışındaki kişilerin elektronik

tebligat adresi almaları isteğe bırakılmıştır. Ancak İsteğe bağlı olarak

kendilerine elektronik tebligat yapılmasını isteyen kişiler elektronik

tebligat sistemini kullanmak zorunda olup daha sonra bu kapsamdan

çıkamayacaklardır. - Elektronik imzalı evrak işveren veya sigortalının

elektronik ortamdaki adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda tebliğ edilmiş sayılacaktır.-Tüzel kişilerde ticaret sicil kaydının

silindiği (nevi değişikliği, birleşme halleri dahil) tarih itibarıyla, gerçek

kişilerde ilgilinin ölümü veya gaipliğine karar verildiğinde, elektronik

tebligat adresi kullanıma kapatılacaktır.

287. Bu defa 30 Eylül 2021 tarihli ve 31614 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 29 Eylül 2021 tarihli ve 4517 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile

“Yenilenmiş Ürünlerin Satışı Hakkında Yönetmelik” kapsamında en az

bir yıl öncesine ilişkin data, ses ya da kısa mesaj kullanım trafiği bulunan kullanılmış cep telefonlarının yenilenmek ve sertifikalandırılmak

kaydıyla yenileme merkezleri ve yetkili satıcılar tarafından yenilenmiş

ürün garantisi verilerek teslimlerinde KDV oranı %1’e indirildi. Mükelleflerin, indirimli orana tabi işlemlerine ait iade hesabına, bu sıra

kapsamında teslim ettikleri mallar nedeniyle yüklendikleri vergiler dâhil edilmemektedir.

288. 16 Şubat 2021 Tarihli ve 31397 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan

Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 35)’de; kısmi tevkifat uygulamalarına ilişkin

oran ve kapsam konularında bazı değişiklikler yapılmış ve iade taleplerinin yerine getirilmesinde, alıcı tarafından 2 No.lu KDV Beyannamesi

ile beyan edilen ve tahakkuk ettirilen KDV’nin ödenmiş olması şartı

aranmazken yapılan düzenleme ile bu durum zorunlu hale getirilmişti.

Danıştay 4. Dairesi E.2021/2647 sayılı 09.09.2021 tarihli kararında söz

konusu değişiklik düzenlemesinin yürütmesinin durdurulmasına karar

vermiştir.

289. 4027 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile aşağıdaki menkul sermaye iradı

kazançlarına uygulanan ve 30 Eylül 2021 tarihinde sona eren indirimli

P:168

154

M Vergi Raporu

m

gelir vergisi tevkifatlarının uygulanma süresi 31 ARALIK 2021 tarihine kadar uzatıldı. −Vadesiz ve özel cari hesaplara ödenecek faizler ve

kâr paylarına indirimli gelir vergisi tevkifatı uygulaması. Bankalar tarafından ihraç edilen tahvil ve bonolardan elde edilen gelir ve kazançlar

ile fon kullanıcısının bankalar olduğu varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikalarından elde edilen gelir ve kazançlara

uygulanacak tevkifat oranları.

290. 4625 sayılı CK ile Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ile Ar-Ge veya Tasarım Merkezlerinde Çalışan Personelin, 4691 Sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’nun Geçici 2’nci Maddesinin Üçüncü Fıkrası ile

5746 Sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun 3 üncü Maddesinin İkinci Fıkrasında Yer

Alan ve Gelir Vergisi Stopajı Teşvikine Konu Edilen Toplam Çalışma

Sürelerine Uygulanmak Üzere Söz Konusu Bölge ve Merkezler Dışında Geçirdikleri Süreler Bakımından Yüzde Yirmi Olarak Belirlenen

Oranın, 31/12/2022 Tarihine Kadar Yüzde Elli Olarak Uygulanmasına

karar verilmiştir.

291. 532 sıra No.lu VUK Genel Tebliği ile Defter Beyan Sistemi Uygulamasının usul ve esaslarının belirlendiği 486 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu

Genel Tebliğinde; aşağıda özetine yer verilen bazı önemli değişiklikler

yapılmıştır. 1. Defter beyan sistemi kapsamındaki mükellefler, vergi beyanname ve bildirimlerini diğer mükelleflerde olduğu gibi Elektronik

Beyanname Uygulaması aracılığıyla verebileceklerdir. 2.e-Defter uygulamasında olduğu gibi defter kayıtlarının elektronik ortamda oluşturulması ile beyannamelerin verilme süresi birbirinden ayrıldı. Bu kapsamda; işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ile serbest

meslek kazancı defteri tutan mükelleflerin, birer aylık dönemlere ilişkin

vergisel ve ticari işlemlerinin Sisteme kayıt işlemlerini; a. Kayıtlarını,

ayrıca 213 sayılı Kanunun 219 uncu maddesinde belirtilen ve defter

kaydı yerine geçen belgelere dayanarak yürüten mükellefler bakımından, işlemlerin ait olduğu ayı izleyen ikinci ayın 15 inci günü sonuna

kadar, b. Diğer mükellefler bakımından, işlemlerin ait oldukları aya

ait katma değer vergisi beyannamesinin verilmesi gereken son günün

sonuna kadar, gerçekleştirmeleri gerekmektedir. 3. Sistem kapsamında

olan mükelleflere ilişkin vergisel ve ticari işlem kayıtları, Sistemi kul-

P:169

155

TÜRMOB M

m

lanma yetkisi bulunan mükellef, meslek mensubu ya da meslek odası

tarafından elektronik ortamda Sisteme kayıt yapılması suretiyle gerçekleştirilecektir.

292. 4. Defterlere, ait oldukları takvim yılına ilişkin gelir vergisi beyannamesinin verilmesi gereken ayı izleyen ikinci ayın sonuna kadar, Başkanlık tarafından elektronik ortamda kapanış onayı yapılacaktır. 5.

Sistemde, elektronik ortamda tutulan kayıt ve defterler, talep eden yetkili makamlara, 213 sayılı Kanunda belirtilen muhafaza ve ibraz süresi içinde, Sistemden elektronik defter dosyası olarak indirilmesi ya da

bağlı olunan vergi dairesinden onaylı kâğıt ortamdaki hali ile sunulabilecektir. 6.Mükellefe ulaşılamaması durumunda yetkili makamlar, vergi

dairesi aracılığı ile kayıt ve defterleri talep edebilecek ve Gelir İdaresi

Başkanlığı tarafından bu talepler, elektronik veya kağıt ortamda yerine

getirilecekti.

293. 26 Ekim 2021 tarihli ve 31640 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7338

sayılı Vergi Usul Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına

Dair Kanun ile Gelir Vergisi Kanunu, Vergi Usul Kanunu, Kurumlar

Vergisi Kanunu, Katma Değer Vergisi Kanunu, Bankacılık Kanunu ve

Damga Vergisi Kanununda bazı değişiklikler yapılmıştır. Yapılan bu

değişiklikler aşağıdaki konulardadır. 1. Basit usulde vergilendirilen

mükelleflere kazanç istisnası getirildi. (md.1, 4, 5, 6, 9) 2. Sosyal içerik

üreticiliği ile mobil cihazlar için uygulama geliştiriciliğinde gelir vergisi kazanç istisnası getirildi. (md.2, 55) 3. Çiftçilere tarımsal destekleme kapsamında yapılan ödemelere kazanç istisnası getirildi. (md.3, 7,

11) 4. Geçici Vergi IV’üncü Dönem Beyannamesi kaldırıldı. (md.9). 5.

Vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimine ilişkin değişiklik yapıldı.

(md.10) 6. Vergi dairesi tanımında değişiklik yapıldı. (md.12) 7. Vergi

mahremiyetine uyması gereken kişilerin kapsamı genişletildi. (md.13)

8. Yabancı memlekette bulunanlara tebliğ konusunda düzenleme yapıldı. (md.14) 9. Yerel ve ulusal basın yoluyla ilan yapılması uygulaması

kaldırıldı. (md. 15) 10. Düzeltme yapma konusunda yetki genişletildi.

(md. 16) 11. Vergi incelemesinin dairede yapılmasına yönelik düzenleme yapıldı ve İncelemeye Başlama Tutanağı alınmasına ilişkin düzenleme kaldırıldı. (md.17, 18) 12. Kamu kurum ve kuruluşları tarafından

yapılan bildirimlerin Gelir İdaresi Başkanlığına yapıldığına ilişkin dü-

P:170

156

M Vergi Raporu

m

zenleme yapıldı. (md.19). 13. Defterler için berat alınmasının tasdik

hükmünde olduğu düzenlendi. (md. 20). 14. Yeminli Mali Müşavir tasdik raporlarının ibrazına ilişkin düzenleme yapıldı. (md. 22, 40). 15.

Gider pusulasına ilişkin fiili durum ile hukuki durum arasında uyum

sağlandı. (md. 23, 40). 16. Vergi Usul Kanuna “Alış Bedeli” adı ile yeni

bir değerleme ölçüsü eklendi. (md. 26, 28). 17. Maliyet bedeli tanımına açıklık getirildi. (md.27, 29, 30). 18. Yeniden değerlemeye ilişkin

düzenleme yapıldı. (md. 31, 52) 19. Günlük amortisman uygulaması

konusunda düzenleme yapıldı. (md. 32, 33,34). 20. Şüpheli alacaklara

ilişkin alt sınır belirlemesi yapılmakta ve işletme hesabı esasında defter

tutan mükellefler açısından da uygulanabilmesine imkân tanındı. (md.

35) 21. Yenileme fonu uygulamasına ve amortismana tabi malların

sigorta tazminatına ilişkin düzenleme yapıldı. (md. 36, 37 ). 22. Pişmanlık hükümlerinde değişiklik yapıldı. (md.42). 23. Ceza indiriminin

kapsamı değiştirildi. (md. 43). 24. Usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları, uzlaşma kapsamına alındı. (md. 44, 45) 25. VUK’da “karşılıklı anlaşma” usulü adı altında yeni bir müessese ihdas edildi. (46, 47,

48, 49, 50). 26. Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde kullanılmak

üzere edinilen makina ve teçhizata ilişkin amortisman uygulamasında

yeniden düzenleme yapıldı. (md. 51) . 27. Damga Vergisi Kanununda

resmi daire tanımı değiştirildi. (md. 53) 28. Damga vergisinde istisna

uygulamasının kapsamı genişletildi. (md. 54) 29. Özel Tüketim Vergisi

Kanununda değişiklik yapıldı. (md. 56, 57) 30. Varlık Yönetim Şirketlerinin vergilendirilmeleri konusunda değişiklik yapıldı (md. 58). 31.

Nakdi sermaye artışlarına ilişkin KVK’da değişiklik yapıldı. (md. 59)

32. İndirimli kurumlar vergisi oranı uygulamasında değişiklik yapıldı.

(md. 60).

294. 6 Kasım2021 tarihli ve 31651 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7341

sayılı Türkiye İhracatçılar Meclisi İle İhracatçı Birliklerinin Kuruluş Ve

Görevleri Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile ergi, çek düzenlemesi ve tasfiye konularında düzenlemeler yapıldı. -5910 Sayılı Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı

Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 18 inci maddesi

kapsamında ihracatçılar lehine münhasıran ihracat kredileri için kefalet

vermek amacıyla kurulan kurumlara Kurumlar Vergisi muafiyeti getirildi.-Söz konusu kurumların kredi teminatlarına ilişkin işlemlerinde

P:171

157

TÜRMOB M

m

düzenlenen kâğıtlar damga vergisinden istisna edildi; söz konusu kurumların kefalet işlemleri harçtan müstesna tutuldu. Ayrıca bu kurumların kredi teminatı sağlama işlemleri katma değer vergisinden istisna

tutuldu. -3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu’nun geçici 2ncimaddesi

uyarınca ilk kez faaliyete geçecek serbest bölgelerde, işleticilerin serbest bölgelerin işletilmesi ile ilgili faaliyetlerden elde ettikleri kazançları, 30 yılı geçmemek ve Ticaret Bakanlığınca kendilerine verilecek ilk

faaliyet ruhsatında belirtilen süre ile sınırlı olmak üzere gelir veya kurumlar vergisinden müstesna tutuldu. -Çekin ödenmek için üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce muhatap bankaya ibrazının geçersiz olduğuna ilişkin düzenlemenin süresi 31/12/2021 tarihinden 31/12/2023

tarihine uzatıldı. -Türk Ticaret Kanunu’nda yapılan değişiklikle tasfiye

halinde alacaklılara üçüncü kez yapılan çağrı tarihinden itibaren altı ay

geçmedikçe kalan varlık dağıtılamaz düzenlemesine ilişkin süre üç aya

indirildi.

295. Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 22/09/2021 tarihli ve E.2021/2,

K.2021/4 sayılı Kararında, muhatabın cep telefonuna SMS veya e-posta adresine mail yoluyla tebligatla ilgili bilgilendirme mesajı gönderilmemesinin tebligatın süresini ve geçerliliğini etkilemeyeceği sonucuna

ulaşmıştır.

296. Danıştay 4. Dairesi, 30.09.2021 tarihli ve E.2018/459, K.2021/4770

sayılı kararında 31/10/2011 tarih ve 28101 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tarhiyat Öncesi Uzlaşma Yönetmeliği’nin 9’uncu maddesinin 3’üncü fıkrasında yer alan “İncelemenin sonuçlandığı tarihte tarh

zamanaşımının sona ermesine üç aydan az bir zaman kalması halinde

mükellefe uzlaşma talebinde bulunup bulunmadığı sorulmaz ve uzlaşma talebinde bulunmaya davet edilmez.” şeklindeki kısmının iptali talebiyle açılan davada ilgili cümleyi hukuka aykırı bularak iptal etmiştir.

297. 533 No.lu VUK Genel Tebliği ile 2021yılı için yeniden değerleme oranı

%36,20 (otuz altı virgül yirmi) olarak belirlendi.

298. 4835 sayılı Cumhurbaşkanı Kararında TÜRKİYE CUMHURİYETİ

HÜKÜMETİ İLE BOLİVARCI VENEZUELA CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA GELİR ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLERDE ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME VE VERGİ KAÇAKÇI-

P:172

158

M Vergi Raporu

m

LIĞI İLE VERGİDEN KAÇINMAYA ENGEL OLMA Anlaşması’nın

14 Ekim 2021 tarihi itibariyle yürürlüğe girdiği belirtildi.

299. Gelir İdaresi Başkanlığı’nca yayımlanan 30/11/2021 tarihli ve 137 No.

lu VUK Sirkülerinde vergi ödevlerinden herhangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır hastalığı bulunan veya doğum yapan

meslek mensuplarının mücbir sebep hükümlerinden faydalandırılması konusunda düzenleme ve açıklama yapıldı. 1. Meslek mensubunun

vergi ödevlerinden herhangi birinin yerine getirilmesine engel olacak

derecede ağır hastalığının bulunması hali ile ilgili kurallar aşağıdaki

gibidir. a. Vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır hastalık” olup olmadığı hususundaki tespitin; i.Hastanelerden

(özel hastaneler dâhil) alınan raporlarda belirtilen hastalıklar bakımından, raporu tanzim eden hastane başhekimlikleri ya da il/ilçe Sağlık

Müdürlükleri, ii. Hastaneler dışındaki resmi sağlık kuruluşlarınca (Aile

Sağlığı Merkezi gibi) verilen raporlar bakımından il/ilçe Sağlık Müdürlükleri, tarafından yapılması gerekmektedir. b. Özel doktorlardan

alınan raporlar dikkate alınmamaktadır. c. Raporla ilgili olarak İlgili

Vergi Dairesi Başkanlığı/Defterdarlık tarafından söz konusu kurumlar

ile yapılan yazışma yapılarak teyit alınması gerekmektedir. d. Meslek

mensubunun ağır hastalığı durumunda, meslek mensubunun mücbir

sebep dönemi (ağır hastalığın başladığı ve bittiği tarihler arasında)

içerisinde verilmesi gereken kendi mükellefiyetine ilişkin beyanname/

bildirimlerinin verilme ve bu beyanname/bildirimlere istinaden tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri, mücbir sebep halinin sona erdiği

tarihi takip eden günden itibaren 15 inci günün sonuna uzatılmıştır. Öte

yandan, mücbir sebep halinin sona erdiği tarihte beyanname/bildirim

verme süresinin son gününe; 15 günden az süre kalması halinde beyanname/bildirim verme ile ödeme süresinin son günü olarak mücbir sebep

halinin sona erdiği tarihi takip eden günden itibaren 15 inci günün, 15

günden fazla süre kalması halinde ise beyanname/bildirim verme ile

ödeme süresi olarak kanuni sürelerin dikkate alınması gerekmektedir. e.

Ağır hastalık halinin ortaya çıktığı tarihte beyanname/bildirim verilme

süresinin bitimine 15 gün veya daha az süre kalmış olması durumunda,

anılan ağır hastalığın vukuu bulduğu tarih itibarıyla geçerli olan “Aracılık ve Sorumluluk Sözleşmesi” uyarınca beyanname/bildirimleri bu

meslek mensubunca verilen mükelleflerin mezkûr beyanname/bildirim

verilme süreleri ile bunlara istinaden tahakkuk eden vergilerin ödeme

P:173

159

TÜRMOB M

m

sürelerinin son günü, bunların verilmesi gereken sürenin son gününü

takip eden günden itibaren 15 inci güne uzatılmıştır. f. Yeminli mali

müşavirler açısından vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır hastalık halinin ortaya çıkması halinde, ağır hastalık

halinin ortaya çıktığı tarih itibarıyla söz konusu yeminli mali müşavirle

arasında yapılmış ve geçerli olan bir sözleşme bulunan mükelleflere yönelik olarak, ağır hastalık halinin ortaya çıktığı tarihte tasdik raporlarının ibraz süresinin bitimine 15 gün veya daha az süre kalmış olması durumunda, bu mükelleflere ilişkin tasdik raporlarının ibraz süresi tasdik

raporlarının verilmesi gereken sürenin son gününü takip eden günden

itibaren 15 inci günün sonuna uzatılmıştır. 2. Doğum yapacak meslek

mensubu için planlanan doğum tarihinin üç hafta öncesi ile doğum tarihini izleyen 15 inci gün arası, mücbir sebep hali olarak kabul edilmiştir.

Doğum yapacak meslek mensubu ile bu meslek mensubuyla arasında

yapılmış ve çalışılamayacak üç haftanın başladığı tarih ile doğum tarihi

itibarıyla geçerli olan “Aracılık ve Sorumluluk Sözleşmesi” uyarınca

beyanname/bildirimleri bu meslek mensubunca verilen mükelleflerin

mücbir sebep dönemi içerisinde verilmesi gereken beyanname/bildirimlerin verilme ve bu beyanname/bildirimlere istinaden tahakkuk eden

vergilerin ödeme süreleri, mücbir sebep halinin sona erdiği tarihi takip

eden günden itibaren 15 inci günün sonuna uzatılmıştır. Doğuma ilişkin

olarak mücbir sebep hali uygulanabilmesi için ilgili doktor tarafından

düzenlenen çalışılamayacak 3 haftalık süreyi, planlanan doğum tarihini

ve gerçekleşen doğum tarihini gösteren belgelerin/raporların bağlı olunan vergi dairesine ibraz edilmesi şarttır. 3. Sosyal güvenlik mevzuatı

gereğince sigortalıların mücbir sebep dönemine ilişkin prime esas kazanç ve hizmet bilgilerinin Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi ile

bildirilmesinin zorunlu olması durumunda mücbir sebep, bu beyannamelerin vergi kesintilerine ilişkin kısmının beyan ve ödeme sürelerinin

ertelenmesi için geçerli olacaktır.

300. Gümrükler Genel Müdürlüğü’nce Birliğimize cevaben yazılan:

03/12/2021 tarihli ve E-20117910-00069679889 sayılı Yazıda,

- Gümrük beyannamesinde yükümlü ve dolaylı temsilci olmayan yeminli mali müşavir veya mali müşavir ya da serbest muhasebecilerin, beyan sahibi ve/veya temsilcisi adına yetkisi olmadığından

Gümrük Kanunu’na göre yükümlülüklerinin bulunmadığı,

P:174

160

M Vergi Raporu

m

- 01.01.1996 tarihinden itibaren Türkiye ile Avrupa Birliği arasında

tesis edilen gümrük birliği kapsamında Topluluk Gümrük Kodunu

oluşturan (EEC) 2913/92 sayılı ve 12 Ekim 1992 tarihli Konsey Yönetmeliğinin “gümrük beyanı” da dahil ana müesseselerinin milli

mevzuatımıza yansıtılmasının gerekli görülmüş olup 1996 yılından

beri, ülkemizde, tüm gümrük beyanları için tek bir beyan formatının kullanılmasına imkan veren ve AB ülkeleri tarafından da kullanılan “Tek İdari Belge” gümrük beyannamesi olarak kullanıldığı,

diğer bir deyişle, gümrük mevzuatımızın AB mevzuatına uyumlaştırılması zorunluluğu çerçevesinde; gümrük beyannamesinin 9.

kutucuğunda mali sorumlu kişisine ait bilgilerin beyan edilmesinin

“Tek İdari Belge” uygulamasının gereği olduğu,

- AB mevzuatına uyumlu olarak revize edilen gümrük mevzuat: ve

“Tek İdari Belge” kapsamında; beyannamenin Gümrük Yönetmeliği EK-14’e uygun doldurulması, buna göre, beyannamenin 9 no.

lu kutusunda yeminli mali müşavirin veya mali müşavirin ya da

serbest muhasebecinin adı, soyadı ve vergi numarasının yazılması

zorunlu olup beyannamenin 9 no.lu kutusunun eksik ya da hatalı

doldurulması kabahat fiili olarak nitelendirildiğinden bu kabahat

karşılığında, beyan sahibi ve/veya temsilcisine Gümrük Kanununun 241 inci maddesine göre ceza uygulanması gerektiği,

- Dolayısıyla, 4458 sayılı Kanunun dolaylı temsil hükümleri çerçevesinde temsil görevi bulunmayan yeminli mali müşavir veya mali

müşavir ya da serbest muhasebecilerin, eksik ya da hatalı beyan

nedeniyle Gümrük Kanunu’na göre cezai sorumluluğunun bulunmadığı belirtilmiştir.

301. 4921 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile aşağıdaki menkul sermaye iradı

kazançlarına uygulanan indirimli gelir vergisi tevkifatlarının uygulanma süreleri 31 Mart 2022 tarihine kadar uzatıldı. -Vadesiz ve özel cari

hesaplara ödenecek faizler ve kâr paylarına indirimli gelir vergisi tevkifatı uygulaması. -Bankalar tarafından ihraç edilen tahvil ve bonolardan

elde edilen gelir ve kazançlar ile fon kullanıcısının bankalar olduğu varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikalarından elde

edilen gelir ve kazançlara uygulanacak tevkifat oranları.

P:175

161

TÜRMOB M

m

302. 021 yılında Türkiye sınırları içinde bulunan mesken nitelikli taşınmazlardan Emlak Vergisi Kanunu’nun 29 uncu maddesine göre belirlenen

bina vergi değeri 2021 yılında 5.227.000 Türk lirasının üzerinde olanların 2022 yılında değerli konut vergisi beyannamesi vermesi gerekiyor. 2022 yılında uygulanacak olan Emlak Vergisi Kanunun 42ncimaddesinde yer alan tutar, 2021 yılına ait tutarın 2021 yılı için belirlenen

yeniden değerleme oranının yarısı olan (%36,20/2=) %18,10 oranında

arttırılması suretiyle 6.173.000 Türk Lirası olarak tespit edildi.

303. 21.12.2021 tarih ve 31696 sayılı Resmi Gazete (1.Mükerrer)’de yayımlanan “TÜRK LİRASI MEVDUAT VE KATILMA HESAPLARINA

DÖNÜŞÜMÜNDESTEKLENMESİ HAKKINDA TEBLİĞ(SAYI:

2021/14)”ile yurt içi yerleşik gerçek kişilerin döviz tevdiat hesaplarının ve döviz cinsinden katılım fonlarının Türk lirası vadeli mevduat ve

katılma hesaplarına dönüşmesi halinde mevduat ve katılım fonu sahiplerine sağlanacak desteğe ilişkin usul ve esasları düzenlemelerde bulunuldu.

304. 937 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 22 Aralık 2021 tarihi ile 31 Aralık

2022 tarihleri arasında iktisap edilen ve Hazine ve Maliye Bakanlığınca ihraç edilen Devlet tahvili ve Hazine bonolarından elde edilen gelir

ve kazançlar ile 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin

Düzenlenmesi Hakkında Kamın uyarınca kurulan varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikalarından elde edilen gelir ve

kazançlara, 2006/10731 sayılı Bakanlar Kurulu l inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) ve (3) numaralı alt bentleri ile (ç) bendinde

yer alan oranlar %0’a indirildi.

305. 21 Aralık 2021 tarihli ve 31386 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO: 38)ile 26/4/2014

tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğ’de bazı değişiklikler yapılmıştır.-Avukatların hukuki ihtilaflarla ilgili olarak yargı mercileri nezdinde veya yargı

kararlarının sonuçları ile ilgili olarak vekâlet akdi çerçevesinde (icra

vb.) verdikleri hizmetlerin Etüt, Plan-Proje, Danışmanlık, Denetim ve

Benzeri Hizmetleri kapsamında KDV tevkifatına tabi olmayacağı açık

olarak belirtildi. -1 Ocak 2022 tarihinden itibaren, internet ortamındaki

P:176

162

M Vergi Raporu

m

sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden metin, görüntü, ses, video gibi içerikler paylaşan sosyal içerik üreticilerinin bu faaliyetlerinden elde ettikleri

ile akıllı telefon veya tablet gibi mobil cihazlar için uygulama geliştirenlerin elektronik uygulama paylaşım ve satış platformları üzerinden

elde ettikleri Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 20/B maddesi kapsamında vergilendirilen kazançlara konu teslim ve hizmetler üzerinden

KDV hesaplanmayacağı belirtildi.-En az bir yıl öncesine ilişkin data,

ses ya da kısa mesaj kullanım trafiği bulunan kullanılmış cep telefonlarının yenilenmek ve sertifikalandırılmak kaydıyla yenileme merkezleri ve yetkili satıcılar tarafından yenilenmiş ürün garantisi verilerek

teslimlerine uygulanacak (%1) KDV oranına ilişkin açıklama yapıldı.

-7338 sayılı Kanunun 55 nci maddesi ile Katma Değer Vergisi Kanununun 17ncimaddesinin (4) numaralı fıkrasının (a) bendinde yer alan

“basit usulde vergilendirilen” ibaresinin “kazançları basit usulde tespit

edilen” şeklinde değiştirilmesine paralel olarak Katma Değer Vergisi

Genel Uygulama Tebliğ’de yer alan “basit usulde vergilendirilen” ibarelerinin tamamı “kazançları basit usulde tespit edilen” şeklinde değiştirildi.

306. 936 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile tam mükellef kurumlar tarafından;

tam mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve gelir vergisinden muaf olanlara dağıtılan kar paylarında stopaj oranı 22 Aralık 2021 tarihinden geçerli olmak üzere %15’ten %10’a

düşürüldü.

307. 5/12/2021 tarih ve 31700 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7349

sayılı GELİR VERGİSİ KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR Kanun ile Gelir Vergisi, Katma

Değer Vergisi ve Damga Vergisi Kanunlarında bazı değişiklikler yapılmıştır. 1) Hizmet erbabının, ödemenin yapıldığı ayda geçerli olan

asgari ücretin aylık brüt tutarından işçi sosyal güvenlik kurumu primi

ve işsizlik sigorta primi düşüldükten sonra kalan tutarına isabet eden

ücretleri gelir vergisinden istisna edilmiştir. İstisnayı aşan ücret gelirinin vergilendirilmesinde verginin hesaplanacağı gelir dilim tutarları ve

oranları, istisna kapsamındaki tutarlar da dikkate alınarak belirlenecek;

ödenecek vergi tutarı, bu suretle bulunan vergi tutarının içinde istisna

tutara isabet eden kısım düşülmek suretiyle hesaplanacaktır. İstisna ne-

P:177

163

TÜRMOB M

m

deniyle alınmayacak olan vergi ilgili ayda aylık asgari ücret üzerinden

hesaplanması gereken vergiyi aşamayacaktır. Birden fazla işverenden

ücret alanlarda bu istisna sadece en yüksek olan ücrete uygulanacaktır.

Düzenleme 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren yapılan ücret ödemelerine

uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir. 2) Gelir Vergisi

Kanunu’nun Diğer Ücretlerin vergilendirilmesine yönelik düzenlemeleri 1 Ocak 2022tarihinden itibaren yapılan ücret ödemelerine uygulanmak üzere kaldırılmıştır. 3) Asgari Geçim İndirimine (AGİ) ilişkin

düzenleme 1 Ocak 2022tarihinden itibaren yapılan ücret ödemelerine

uygulanmak üzere yürürlükten kaldırılmıştır. 4) Ücret ödemelerine

ilişkin düzenlenen kağıtlarda ödemenin asgari ücrete isabet eden kısmı

damga vergisinden istisna tutulmuştur. 5) Sahibi oldukları veya kiraladıkları konutların çatı ve/veya cephelerinde kurdukları yalnızca bir

üretim tesisinden üretilen elektrik enerjisi elde edenlere ilişkin muafiyetin kapsamı genişletilmiş ve muafiyet şartı olan üretim tesisinin kurulu gücünün azami 10 kW’a (10 kW dâhil) kadar olmasına ilişkin sınır

25 kW (25 kW dâhil)’a çıkarılmıştır. 6) Milli Savunma Bakanlığı veya

Savunma Sanayii Başkanlığınca yürütülen savunma sanayii projelerine

ilişkin olarak bu kurumlara ilgili projeler kapsamında yapılan teslim ve

hizmetler KDV’den istisna tutulmuştur.

308. 7346 sayılı BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA

DAİR KANUN ile 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu

ve 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun’da yapılan değişiklikler uyarınca; ilgili

personelin bu merkezler veya bölge dışında geçirdikleri sürelerin gelir

vergisi stopajı teşviki kapsamında değerlendirilmesinde maddede belirtilen durumlar haricinde teşvike konu edilen toplam çalışma süresinin

yanı sıra bölgede veya bu merkezlerde gelir vergisi stopajı teşviki kapsamında çalışan personelin toplam sayısının yüzde yirmisine kadarı da

dikkate alınabilecektir. Cumhurbaşkanı, yüzde yirmi olarak belirlenen

bu oranı belirleyeceği bölgesel ve/veya sektörel alanlarda yüzde yetmiş beşe kadar artırmaya veya tekrar kanuni oranına kadar indirmeye

yetkili kılınmıştır. Cumhurbaşkanı toplam çalışma süresi bakımından

bu yetkisini 4625 sayılı Kararı ile kullanmış olup; 31/12/2022 tarihine

kadar yüzde yirmi olarak belirlenmiş bu oran yüzde elli olarak uygulanacaktır. Değişiklik düzenlemesi 12 Ekim 2021 tarihinden itibaren

geçerli olmak üzere 25 Aralık 2021 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

P:178

164

M Vergi Raporu

m

309. 25/12/2021 tarihli ve 31700 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 4970

sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile -Kur korumalı vadeli mevduat hesapları ile döviz tevdiat hesaplarından dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevrilen mevduat hesapları ile-Kur korumalı vadeli katılım hesapları ile döviz cinsinden katılım fonu hesaplarından dönüşüm kuru

üzerinden Türk lirasına çevrilen katılma hesaplarından, Gelir Vergisi

Kanunu’nun geçici 67 nci maddesi uyarınca yapılacak tevkifat oranları

%0 olarak belirlendi. Karar 21/12/2021 tarihinden itibaren açılan kur

korumalı vadeli mevduat ve katılma hesapları ile Türk lirası mevduat

ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi uygulaması kapsamında 20/12/2021 tarihi itibariyle mevcut olan döviz tevdiat hesapları

ve döviz cinsinden katılım fonu hesaplarında bulunan dövizin dönüşüm

kuru üzerinden Türk lirasına çevrilen mevduat ve katılma hesaplarına

uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.

310. 31/12/2021 tarihli ve 31706 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan

30/12/2021 tarihli ve 5046 sayılı 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun

geçici 67 nci maddesinde yer alan tevkifat oranları hakkında Cumhurbaşkanı Kararı ile AAltın cinsinden mevduat hesapları ile altın cinsinden katılım fonu hesaplarından dönüşüm fiyatı üzerinden Türk lirasına çevrilen mevduat hesapları ile katılma hesaplarından Gelir Vergisi

Kanunu’nun geçici 67 ncimaddesi uyarınca yapılacak tevkifat oranları%0olarak belirlendi. Karar Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına

dönüşümün desteklenmesi uygulaması kapsamında 28/12/2021 tarihi

itibariyle mevcut olan altın depo hesapları ve altın cinsinden katılım

fonu hesapları ile bu tarihten sonra açılacak işlenmiş ve hurda altın karşılığı altın hesaplarından dönüşüm fiyatı üzerinden Türk lirasına çevrilen mevduat ve katılma hesaplarında uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.

311. 31 Ocak 2021 tarihinden geçerli olmak üzere vadesine en çok 3 ay kalan senetler karşılığında yapılacak reeskont işlemlerinde uygulanacak

iskonto faiz oranı yıllık yüzde 14,75, avans işlemlerinde uygulanacak

faiz oranı ise yıllık yüzde 15,75 olarak tespit edildi.

312. 7256 sayılı Yasa ile getirilen ve Varlık Barışı olarak bilinen Gelir Vergisi Kanunu’nun Geçici 93’üncü maddesinde yer alan başvuru süreleri

31 Aralık 2021 tarihinden 30 Haziran 2022 tarihine uzatıldı. Uzatılan

P:179

165

TÜRMOB M

m

bu süreler aşağıdaki gibidir. -Yurt dışında bulunan para, altın, döviz,

menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının, maddedeki hükümler çerçevesinde, Türkiye’deki banka veya aracı kurumlara bildirilme süresi -Bu varlıkların, yurt dışında bulunan banka veya finansal

kurumlardan kullanılan ve bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin kapatılmasında kullanılmasının

son tarihi -Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan

ve Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan

para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile

taşınmazların, vergi dairelerine bildirilme süresi Söz konusu varlıkların

Türkiye’ye getirilmesi ya da sadece bildirimde bulunulması durumunda, herhangi bir vergi ödenmesi söz konusu değildir.

313. 5047 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile katma değer vergisi uygulamalarına ilişkin aşağıdaki değişiklikler yapılmıştır. -2022, 2023 ve 2024

yıllarında da imalat sanayine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamında

yapılan yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle yüklenilen ve indirim

yoluyla giderilemeyen Katma Değer Vergisinin talep edilmesi halinde geçici 37’nci maddede belirtilen usuller çerçevesinde belge sahibi

mükellefe iade edilmesi yönelik düzenlemede bulunulmuş ve uygulamanın süresi uzatılmıştır. -Sağlık Bakanlığınca onaylanan Covid-19

aşılarının tesliminde KDV oranının %1 olarak uygulanmasının süresi

de 31/12/2021 tarihinden 31/12/2022 tarihine kadar uzatılmıştır.

314. 14/10/2021 tarihli ve 7338 sayılı Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun2 ncimaddesi ile 31/12/1960

tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa eklenen mükerrer 20/B

maddesi ile Sosyal içerik üreticiliği ile mobil cihazlar için uygulama

geliştiriciliğine gelir vergisi istisnası getirilmişti. 12.1.2022 tarih ve

31717 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 318 Seri No.lu Gelir Vergisi

Genel Tebliği’nde söz konusu istisnanın usul ve esasları hakkında açıklamalarda bulunulmuştur.

315. 13/01/2022 tarihli ve 31718 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5096

sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile motor silindir hacmi 1600 (cm3) geçmeyen binek otomobilleri için yüzde 45, 50, 80 şeklinde üç farklı dilimde uygulanan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) oranlarına ara kademeler

eklenmiştir.

P:180

166

M Vergi Raporu

m

316. 18/01/2022 tarih ve 31723 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan KATMA

DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO: 40) ile 26/4/2014

tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde bazı değişiklikler yapılmış ve Milli

Savunma Bakanlığı veya Savunma Sanayii Başkanlığınca yürütülen

savunma sanayii projelerine ilişkin olarak bu kurumlara ilgili projeler

kapsamında yapılan teslim ve hizmetler ve bu teslim ve hizmetleri gerçekleştirenlere bu kapsamda yapılacak olan teslim ve hizmetlere ilişkin

KDV istisnasına ilişkin açıklamalarda bulunuldu.

317. 22 Ocak 2022 tarihli ve 31727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 351

sayılı Kanun ile İdari Yargılama Usulü Kanunu ve Kurumlar Vergisi

Kanunu’nda bazı değişiklikler yapıldı. KVK 5/1-a maddesine eklenen

4. bent ile portföyünde yabancı para birimi cinsinden varlık ve altın

ile diğer kıymetli madenler ve bunlara dayalı sermaye piyasası araçları bulunan yatırım fonlarından elde edilen kazançlar hariç; kurumların

tam mükellefiyete tabi diğer yatırım fonu katılma paylarından elde ettikleri kâr payları iştirak kazancı istisnası kapsamında kurumlar vergisinden istisna edildi. İhracat yapan kurumların münhasıran ihracattan

elde ettikleri kazançlarına kurumlar vergisi oranının 1 puan indirimli

uygulanmasına yönelik düzenleme yapıldı. Ayrıca sanayi sicil belgesini

haiz ve fiilen üretim faaliyetiyle iştigal eden kurumların münhasıran

üretim faaliyetinden elde ettikleri kazançlarına da kurumlar vergisi oranı 1 puan indirimli uygulanacaktır. Bu kazançların ihracata isabet eden

kısmı için ayrıca 1 puanlık bir indirim daha uygulanması söz konusu

değildir.1 puanlık bu indirimli oranlar, KVK 32. madde kapsamındaki

diğer indirimler uygulandıktan sonraki kurumlar vergisi oranı üzerine

uygulanacaktır. Kurumlar Vergisi Kanununa yönelik bu değişiklik düzenlemeleri 1/1/2022 tarihinden, özel hesap dönemine tabi olan mükelleflerde 2022 takvim yılında başlayan özel hesap döneminin başından

itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir. İdari Yargılama Usulü Kanununda yapılan değişiklik

uyarınca ise vergi kanunları uyarınca iadesi talep edilen vergilere ilişkin olarak açılan davalarda, dava konusu tutarın yüzde ellisi oranında

teminat alınmadan yürütmenin durdurulması kararı verilemeyecektir.

Düzenleme yayımı tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.

P:181

167

TÜRMOB M

m

318. 22 Ocak 2022 tarihli ve 31727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 535

SIRA NO.LU VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ ile 509

SIRA NO.LU VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ’nde bazı

değişiklikler yapılmıştır. 1-e-Fatura uygulamasına zorunlu olarak geçişte, yıllık ciro limitleri kademeli olarak düşürülmüştür. 2-e-Arşiv Fatura uygulamasına dahil olmayan mükelleflerce 1Mart 2022 tarihinden

itibaren vergi mükellefi olmayan nihai tüketicilere yapılan satışlarda

vergiler dahil toplam tutarının 5 Bin TL’yi, vergi mükelleflerine düzenlenenler açısından ise 2022 yılı için 2.000 TL’yi aşması halinde, faturaların kağıt fatura yerine, Gelir İdaresi Başkanlığının e-Belge Portali

üzerinden veya Gelir İdaresi Başkanlığı bilgi sistemleri ile entegrasyonu

sağlayabilmiş olan özel entegratör kuruluşların bilgi sistemleri aracılığıyla elektronik ortamda e-Arşiv Fatura olarak düzenleme zorunluluğu

getirildi. 3- e-Arşiv Fatura uygulamasına dahil olup internet üzerinden

mal ve hizmet satışı yapanlar sevk edilen malın yanında elektronik ortamda sorgulanmasına, görüntülenmesine, doğrulanmasına imkan veren bilgileri barındıran özel kodlu belgenin kağıt çıktısını bulundurabileceklerdir. 4- e-İrsaliye uygulamasına zorunlu olarak dahil olması

gereken mükelleflerin kapsamı genişletilmiştir. 5- “Döviz ve Kıymetli

Maden Alım Belgesi” ile “Döviz ve Kıymetli Maden Satım Belgesi”nin

de e-Döviz Alım/Satım Belgesi uygulaması kapsamında elektronik belge olarak (e-Döviz ve Kıymetli Maden Alım/Satım Belgesi şeklinde)

düzenlenebilmesi imkanı getirilmiştir.

319. 27 Ocak 2022 tarihli ve 31732 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 319

Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde elde edilen ücret gelirlerinin

asgari ücrete isabet eden kısmının gelir vergisinden ve damga vergisinden istisna edilmesine yönelik açıklamalarda bulunulmuştur. İstisnayı

aşan ücret gelirinin vergilendirilmesinde, hizmet erbabının ilgili aydaki gelirine ilişkin verginin hesaplanacağı gelir dilim tutarları ve oranları, istisna kapsamındaki tutarlar da dikkate alınarak belirlenecektir.

Hizmet erbabının birden fazla işverenden ücret alması halinde istisna

sadece en yüksek olan ücrete uygulanacaktır. Bu nedenle, işverenlerin

birden fazla ücret geliri elde eden hizmet erbabından, en yüksek ücrete

uygulanacak istisna konusunda ücret/ huzur haklarının vergilendirilmesine esas olacak bir beyan almalarının uygun olacağı değerlendirilmektedir.

P:182

168

M Vergi Raporu

m

320. 29.01.2021 tarih ve 31734 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7352 sayılı Kanunla Vergi Usul Kanunu’na eklenen geçici 33. madde uyarınca;

geçici vergi dönemleri de dahil olmak üzere 2021 ve 2022 hesap dönemleri (kendilerine özel hesap dönemi tayin edilenlerde 2022 ve 2023

yılında biten hesap dönemleri itibarıyla) ile 2023 hesap dönemi geçici

vergi dönemlerinde mükerrer 298 inci madde kapsamındaki enflasyon

düzeltmesine ilişkin şartların oluşup oluşmadığına bakılmaksızın mali

tablolar enflasyon düzeltmesine tabi tutulmayacaktır. 7338 sayılı Kanun ile 1 Ocak 2022 tarihinden geçerli olmak üzere söz konusu mükerrer 298. maddeye eklenen ve yeniden değerlemeye ilişkin hükümler

içeren “Ç” fıkrasının uygulaması açısından yukarıda enflasyon düzeltmesi yapılmayacağı belirtilen dönemler enflasyon düzeltmesi şartlarının gerçekleşmediği dönem olarak değerlendirilecektir. Kapsama giren

mükellefler 31/12/2023tarihli mali tablolarını, enflasyon düzeltmesi

şartlarının oluşup oluşmadığına bakılmaksızın enflasyon düzeltmesine

tabi tutacaklardır. Yapılan enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan kâr/

zarar farkı geçmiş yıllar kâr/zararı hesabında gösterilecek, bu şekilde

tespit edilen geçmiş yıl kârı vergiye tabi tutulmayacak, geçmiş yıl zararı

zarar olarak kabul edilmeyecektir. Münhasıran sürekli olarak işlenmiş;

altın, gümüş alım-satımı ve imali ile iştigal eden mükellefler söz konusu Geçici 33. madde düzenlemesi kapsamında değildirler ve eskiden

olduğu gibi bilançolarını düzeltmeye devam edeceklerdir.

321. 29.01.2021 tarih ve 31734 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7352 sayılı Kanun ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununa geçici 14’üncü

madde eklenmiş ve 31/12/2021 tarihli bilançolarında yer alan yabancı

paralarını ve altın hesaplarını Türk lirasına çeviren ve bu suretle elde

edilen Türk lirası varlığı, bu kapsamda açılan en az üç ay vadeli Türk

lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendiren mükellefle reelde

etmiş oldukları kur farkı kazançları, vade sonunda elde edilen faiz ve

kâr payları ile diğer kazançları için düzenlemede belirtilen esaslar kapsamında kurumlar vergisi istisnası getirilmiştir.

322. KOOPERATİF VE ÜST KURULUŞLARININ DENETİMİNE DAİR

YÖNETMELİK’de kooperatif ve üst kuruluşlarının denetimleri ile birlik ve merkez birliklerinin denetim için yetkilendirilmesine ilişkin usul

ve esasları belirlenmiştir. Yönetmelik uyarınca dış denetime tabi olan

P:183

169

TÜRMOB M

m

kooperatiflerin genel kurullarında, dış denetimi yapmak üzere 3568

sayılı Kanuna tabi meslek mensupları görevlendirilebilecektir. Bu Yönetmelik uyarınca dış denetime tabi olduğu halde söz konusu denetimi

yaptırmayan kooperatiflerin finansal tabloları, yönetim kurulu yıllık faaliyet raporu ve ibra konularında alınan genel kurul kararları geçersiz

kabul edilecektir.

323. Elektronik tebligatların e-Devlet Kapısı üzerinden görüntülenmesine

yönelik “SGK e-Tebligat Sorgulama” menusu işletime alınmış olup,

şimdilik Eskişehir ilinde SGK e-Tebligat başvurusu yapmış ve yapacak olan işverenlere elektronik tebligat gönderilmeye başlanılacaktır.

Eskişehir ilinde e-Tebligat başvurusu yapmamış gerçek ve tüzel kişiler

ile diğer illerdeki gerçek ve tüzel kişilere 7201 sayılı Tebligat Kanunu

ile 6183 sayılı Kanunda yer alan hükümlere göre eski usulde tebligat

yapılmaya devam edilecektir.

324. 11.02.2022 tarih ve 31747 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 19 Seri

No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğ değişikliği ile Kurumlar Vergisi

Kanununa eklenen geçici 14’üncü madde ile 31 Aralık 2021 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını ve altın hesaplarını Türk lirasına çeviren ve bu suretle elde edilen Türk Lirası varlığı, bu kapsamda

açılan en az üç ay vadeli Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarında

değerlendiren mükelleflere elde etmiş oldukları kur farkı kazançları,

vade sonunda elde edilen faiz ve kâr payları ile diğer kazançları için

getirilen gelir vakurumlar vergisi istisnasının usul ve esasları belirlendi. İstisna hükümleri, aynı şartlarla geçerli olmak üzere bilanço esasına

göre defter tutan gelir vergisi mükelleflerinin kazançları hakkında da

uygulanacaktır. Gerçek kişi mükellefler ile kurumların 31 Aralık 2021

tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını, 2021 yılına ilişkin istisnadan yararlanabilmeleri için dördüncü geçici vergi dönemine ilişkin

beyannamenin verilme (17 Şubat 2022) tarihine kadar Türk lirasına çevirmeleri gerekmektedir. Türk lirası mevduat veya katılma hesabından

vadeden önce çekim yapılması durumunda bu madde kapsamında istisna edilen tutarlar nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler,

vergi ziyaı cezası kesilmek suretiyle gecikme faiziyle birlikte tahsil olunacaktır. İstisnaya konu edilecek kur farkı gelirinin tespitine münhasır

olmak üzere, dönem içi döviz çıkışlarında ve istisna tutarının hesaplanmasında ilgili hesaba giriş sırasının esas alınması gerekmektedir.

P:184

170

M Vergi Raporu

m

325. Yayımlanan 5189 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca 14 Şubat 2022

tarihinden geçerli olmak üzere KDV oran uygulamasında aşağıdaki değişiklikler yapılmıştır. -Gıda maddelerinde KDV oranı %8’den %1’e

düşürülmüştür. -Bazı ürünlerin perakende ve toptan safhadaki teslimlerinde uygulanmakta olan KDV oran farklılığına ilişkin düzenleme kaldırılmış ve toptan / perakende teslimler için öngörülen KDV oran farklılığına son verilmiştir.-Gıda maddelerine ilişkin KDV oranı %8’den

%1’e düşürülmekle birlikte bu ürünlerden özel tüketim vergisine tabi

olanların teslimlerinde KDV oranı %8 olarak uygulanmaya devam edecektir. (Örneğin meyve suları, sade gazozlar, meyvalı gazozlar, kola vb)

Kafeterya, pastane, ayakta yemek yenilen yerler, yemeği pakette satan

veya diğer şekillerde yemek hizmeti sunan yerler, lokanta vb. yerlerde

sunulan yemek hizmetleri %8 oranında KDV ye tabi olmaya devam

edecektir.

326. 5193 sayılı Kararı ile 4970 ve 5046 sayılı Kararlarda değişiklik yapılarak - 4970 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının 3’üncü maddesi kur

korumalı vadeli mevduat hesapları ile döviz tevdiat hesaplarından

dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevrilen mevduat hesapları ile

kur korumalı vadeli katılım hesapları ile döviz cinsinden katılım fonu

hesaplarından dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevrilen katılma

hesaplarından, Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 67 nci maddesi uyarınca yapılacak tevkifat oranlarının %0 olarak uygulanmasının kapsamına yurt içi yerleşik tüzel kişilerin 31/12/2021 tarihi itibarıyla mevcut

olan döviz tevdiat hesapları ve döviz cinsinden katılım fonu hesapları

ile yurt dışında yerleşik vatandaşlar mevduat ve katılım sistemi kapsamında yurt dışı bankalardan transfer edilen döviz tutarları karşılığında

bankalarda açılan Türk lirası mevduat ve katılma hesapları -5046 sayılı

Cumhurbaşkanı Kararı ile altın cinsinden mevduat hesapları ile altın

cinsinden katılım fonu hesaplarından dönüşüm fiyatı üzerinden Türk

lirasına çevrilen mevduat hesapları ile katılma hesaplarından Gelir

Vergisi Kanunu’nun geçici 67 nci maddesi uyarınca yapılacak tevkifat

oranları %0 olarak uygulanmasının kapsamına yurt içi yerleşik tüzel kişilerin ise 31/12/2021 tarihi itibarıyla mevcut olan altın depo hesaplan

ve altın cinsinden katılma fonu hesapları dahil edildi.

P:185

171

TÜRMOB M

m

327. 5249 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile “mesken ve tarımsal sulama abone gruplarına yapılan elektrik teslimleri” nde KDV oranı %8’e indirildi.

Karar,1 Mart 2022 tarihinden itibaren tahakkuk ettirilen bedellere uygulanmak üzere yürürlüğe girdi.

328. 5 Mart 2022 tarihli ve 31769 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 77

sıra No’lu Muhasebat Genel Müdürlüğü Genel Tebliğinde, merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin ödemelerinde, öncelikle vadesi

geçmiş vergi borcu ile yasal tevkifat ve diğer kesintilerin mahsubuna

ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.1.Hak sahibine ait hakedişin tamamına ilişkin ödeme süreci tamamlanıncaya kadar, hak sahibinin vadesi

geçmiş vergi borcunu ve diğer kesintilerini karşılayacak tutara kadar

olan kısmı için ödeme emri belgesi düzenlenerek mahsuben ödeme gerçekleştirilebilir. 2. Vadesi geçmiş vergi borcunun mahsubunu isteyen

hak sahibinden, ilgili vergi dairesi tarafından düzenlenmiş ve vadesi

geçmiş vergi borcu tutarını gösteren belge talep edilir. Bu belge, İnteraktif Vergi Dairesi uygulaması üzerinden de alınabilir. 3. Harcama

birimince, mevcut veya temin edilecek ödenek karşılığında, hakedişin

vergi borcunu ve diğer kesintilerini karşılayacak tutara kadar olan kısmı

için oluşturulacak ödeme emri belgesine, ödemeye ilişkin kanıtlayıcı

belgelerin tamamı ve vadesi geçmiş vergi borcunu gösteren belge eklenir. 4. Mahsuba konu ödeme işleminde, faturanın e-fatura olarak düzenlenmesi halinde, harcama birimince, e-faturanın kağıt çıktısı alınıp,

yetkilendirilmiş görevli tarafından “Bu e-fatura elektronik imzalı aslı

ile aynıdır.” ibaresine yer verilir ve hak sahibinin vergi borcunun mahsubunda kullanılacağına ilişkin şerh düşülerek imzalanır. Mahsuben

yapılan vadesi geçmiş vergi borcu tahsilatı, genel bütçe kapsamındaki

idarelerde hesaben; genel bütçe kapsamı dışındaki idarelerde ise nakden ilgili vergi dairesine gönderilecektir.

329. Döviz ve altın hesaplarının vadeli mevduat ve katılım hesaplarına dönüşümünün usul ve esaslarının belirlendiği 2021/14 ve 2021/16 sayılı

T.C. MERKEZ BANKASI Tebliğlerinde bazı değişiklikler yapılmıştır.

Döviz ve altın hesaplarının TL’ye dönüşümünde tüzelkişilere de döviz ve altın hesaplarının TL’ye dönüşümünde 3 ay vadeli Türk lirası

mevduat veya katılma hesabı açabilmeleri imkanı getirilmiştir. Ayrıca

Merkez Bankası tarafından bu uygulama kapsamında açılan Türk lira-

P:186

172

M Vergi Raporu

m

sı mevduat veya katılma hesaplarına vade sonunda yenilenme imkânı

tanınabilir. Yenilenen hesap ilk açılışta dönüşümü yapılan döviz tutarı/

altın miktarı ve dönüşüm kuru/dönüşüm fiyatı üzerinden destekten yararlanmaya devam eder. Hesabın yenilenmesine ilişkin kapsam, usul ve

esaslar Merkez Bankasınca belirlenecektir.

330. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından hazırlanan ve

14.03.2022 tarih ve 31778 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ALTIN

CİNSİNDEN FİZİKİ VARLIKLARIN FİNANSAL SİSTEME KAZANDIRILMASIHAKKINDA TEBLİĞ ile yurt içi yerleşik gerçek ve

tüzel kişilerin yetkili kuyumcular ve rafineriler aracılığıyla ya da doğrudan banka şubelerine gelerek bankalardaki altın hesaplarına yatırdıkları fiziki altın varlıklarının Türk lirası cinsinden mevduat ve katılma

hesaplarına dönüştürülmesine imkân tanınmasına ve hesap sahiplerine

sağlanacak desteğe ilişkin usul ve esaslar hakkında düzenlemede bulunulmuştur.

331. 22.3.2021 tarih ve 31786 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan TÜRK

LİRASI MEVDUAT VE KATILMA HESAPLARINA DÖNÜŞÜMÜNDESTEKLENMESİ HAKKINDA TEBLİĞ (SAYI: 2021/14)’DE

DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SAYI: 2022/14) ve

ALTIN HESAPLARINDAN TÜRK LİRASI MEVDUAT VE KATILMAHESAPLARINA DÖNÜŞÜMÜN DESTEKLENMESİ HAKKINDA TEBLİĞ (SAYI: 2021/16)’DE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SAYI: 2022/15) uyarınca 0 Aralık 2021 tarihi

tebliğden çıkarıldı. Gerçek kişiler, Kur Korumalı Mevduat sistemi devam ettiği sürece Döviz Tevdiat Hesaplarını bozdurarak sisteme dahil

olabileceklerdir. Yurt içi yerleşik tüzel kişilerin kur korumalı mevduat

sistemine dahil olabilecek hesapları için ise 31 Aralık 2021 tarihinde

mevcut olan hesaplarıdır. Bu Tebliğler kapsamında Merkez Bankasının

belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde komisyon ve/veya masraf

ödenebilecektir.

332. 5349 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile banka ve sigorta muamele vergisi oranlarının belirlendiği 98/11591 sayılı Kararda değişiklik yapılarak

Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında açılan Türk lirası hesapların vade sonu hesap bakiyesi

kullanılmak suretiyle hesap sahiplerine ilgili banka tarafından yapılan

P:187

173

TÜRMOB M

m

kambiyo satışlarında uygulanacak BSMV oranı %0 olarak belirlenmiştir.

333. 9 Mart 2022 tarihli ve 31793 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5359

sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile I ve II sayılı listelerde 1 Nisan 2022

tarihinden itibaren geçerli olmak üzere bazı değişiklikler yapılmıştır. 1) Konutların net alanının 150 m2’ye kadar olan kısmında KDV

oranı %8 olarak belirlendi. Konut net alanının 150 m2’yi aşan kısım

için KDV oranı %18’dir. 2) Arsa ve arazi teslimlerinde KDV oranı %8

olarak belirlenmiştir. 3) 16/5/2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında rezerv

yapı alanı ve riskli alan olarak belirlenen yerler ile riskli yapıların bulunduğu yerlerde dönüşüm projeleri çerçevesinde yapılan konutların

net alanının 150 m2’ye kadar olan kısmı için KDV oranı %1’dir. 4)

Herhangi bir sınırlama ve ayrım olmaksızın Tarım ve Orman Bakanlığı

tarafından sertifikalandırılan tohumluk ve fidanlar için KDV oranı %1

olarak uygulanacaktır. 5) İkinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal

eden mükelleflerce %18 KDV oranı uygulanarak satın alınan araçların

tesliminde ve özel matrah uygulanarak yapılan teslimlerde KDV oranı

%18 olarak uygulanacaktır. 6) Sabun, şampuan, deterjan, dezenfektanlar, ıslak mendil (sabun, deterjan veya solüsyon emdirilmiş olsun olmasın), tuvalet kağıdı, kağıt havlu, kağıt mendil ve peçete, diş fırçası ve

macunu, dış ipliklerinde KDV oranı %8’e indirildi. 7) Yatlar, kotralar,

tekneler ve gezinti gemileri için %1 olarak uygulanmakta olan KDV

oranı %18’e çıkarıldı. 8) Birinci sınıf lokanta ruhsatı ya da işletme belgesine sahip olan yerler ile üç yıldız ve üzeri oteller, tatil köyleri ve

benzeri tesislerin bünyesindeki lokantalarda uygulanmakta olan KDV

oranı %18’den %8’e indirildi. 9) Süt sağma makinalarının yanı sıra sütçülükte kullanılan makina ve cihazlar için de KDV oranı %8 e indirildi.

10) Süt soğutma tankları ile yumurtaları, meyveleri veya diğer tarım

ürünlerini ağırlık veya büyüklüklerine göre ayırmaya veya temizlemeye mahsus makina ve cihazlar için KDV oranı %8’e indirildi.

334. 01/04/2022 tarihli ve 31796 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5360

sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile mevduat, katılma payı ile tahvil, bono

ve kira sertifikaları getirilerine ilişkin olarak daha önce getirilmiş olan

indirimli gelir vergi tevkifatına yönelik düzenlemenin süresi 31 Mart

2022 tarihinden 30 Haziran /2022 tarihine kadar uzatıldı.

P:188

174

M Vergi Raporu

m

335. 08.04.2022 tarih ve 31803 sayılı Türk Lirası Mevduat ve Katılma Hesaplarına Dönüşümün Desteklenmesi Hakkında Tebliğ (Sayı: 2021/14)’de

Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sayı: 2022/16) ile yurt içi yerleşik

tüzel kişilere de 31/12/2021 ile 31/3/2022 tarihleri arasındaki herhangi

bir tarihte bankalarda mevcut olan ABD doları, Euro ve İngiliz sterlini

cinsinden döviz tevdiat hesabı ve döviz cinsinden katılım fonu hesabı

bakiyelerini bozdurarak sisteme dahil olabilmeleri imkanı getirildi.

336. 7394 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun

ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik

Yapılmasına Dair Kanun ile Gelir Vergisi Kanunu, Kurumlar Vergisi

Kanunu, Katma Değer Vergisi Kanunu ile Vergi Usul Kanununda değişiklikler yapılmıştır. 1) 5651 sayılı Kanun kapsamında reklam yasağı

getirilenlere verilen reklam giderleri, gelir ve kurumlar vergisi matrahlarından gider olarak indirilemeyecektir (Madde 1, 24 ) 2) Ayrı bir muayenehanesi ve organizasyonu bulunmaksızın faaliyetlerini özel sözleşmelere istinaden yürüten hekimler ile tıpta uzmanlık mevzuatına göre

uzman olan kişilerin elde ettikleri gelirler, serbest meslek kazancı olarak

vergilendirilecektir. (madde 2) 3) Vergi daireleri tarafından düzenlenen

ve vergi dairesince imzalanması gereken belgeler Gelir İdaresi Başkanlığınca elektronik ortamda imzalanabilecek ve bu belgeler vergi dairesi tarafından imzalanmış, mühürlenmiş veya onaylanmış sayılacaktır

(madde 3) 4) Kaçakçılık suçları ve cezalarına ilişkin olarak ceza süreleri artırılırken, soruşturma ve kovuşturma aşamasında belirli koşulların

varlığı halinde ceza sürelerinde indirim yapılmaktadır. (madde 4, 6) 5)

Vergi kaçakçılığı suçunun, başka bir kişi tarafından veya başka bir kişiyle birlikte gerçekleştirildiğinin ortaya çıkması durumunda, bu kişi

bakımından kamu davası açılması için rapor düzenlenmesi ve mütalaa

verilmesi şartı aranmayacaktır (madde 5). 6)Yabancılara yapılan konut

veya iş yeri teslimlerinde uygulanan katma değer vergisi istisnasının

koşullarından birisi olan gayrimenkulün elden çıkarılmamasına ilişkin

süre bir yıldan üç yıla çıkarılmaktadır (madde 10). 7) İmalat sanayine

turizme yönelik yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere belge kapsamındaki inşaat işlerine ilişkin mal teslimleri ve hizmet ifalarının katma

değer vergisinden istisna olmasına ilişkin süre 31/12/2025 tarihine kadar uzatılmakta ve turizme yönelik yatırım teşvik belgeleride kapsama

P:189

175

TÜRMOB M

m

alınmaktadır (madde 11). 8) Türkiye’de gerçekleştirilen Ar-Ge faaliyetleri sonucunda geliştirilen elektrikmotorlu taşıt araçlarını Türkiye’de

imal eden mükelleflere, bu araçların geliştirilmesine yönelik verilen

ve yatırım teşvik belgesi kapsamında yer alan mühendislik hizmetleri

31/12/2023 tarihine kadar katma değer vergisinden istisna edilmektedir

(madde 12). 9) Tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonu

katılma paylarının fona iadesinden doğan gelirleri kurumlar vergisinden istisna edilirken, alt yapı gayrimenkul yatırım ortaklarının kazançları kurumlar vergisine tabi tutulmaktadır (madde 22). 10) Türk Ticaret

Kanununun 376 ncı maddesi uyarınca sermayenin tamamlanmasına karar verilen şirketin ortakları tarafından zarar sebebiyle karşılıksız kalan

kısmı kapatacak miktarda aktarılan tutarlar kurum kazancının tespitinde dikkate alınmayacaktır (madde 23). 11) Bankalar, Türkiye’de kurulu

finansal kiralama, faktoring, finansman ve tasarruf finansman şirketleri,

elektronik ödeme ve para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık

yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumları ile sigorta ve reasürans

şirketleri ve emeklilik şirketlerinin kazançları üzerindeki kurumlar vergisi oranı 2022 yılından itibaren 25’e çıkarılmaktadır (madde 25, 26).

337. T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığının 31.12.2021 tarihli talimatı ile

TCMB İhracat Genelgesi’ne eklenen ve 03.02.2022 tarihinden itibaren yürürlüğe giren Ek 1.madde düzenlemesi uyarınca; İhracat Bedeli

Kabul Belgesine (İBKB) veya Döviz Alım Belgesine (DAB) bağlanan

ihracat bedellerinin en az %25’inin (İBKB)’yi veya DAB’ı düzenleyen

bankaya satılması zorunluluğu getirilmişti. T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 15.04.2022 tarihli talimatı ile 18.04.2022 tarihinden itibaren İBKB’ye veya DAB’a bağlanan ihracat bedellerinin en az %40’ının

İBKB’yi veya DAB’ı düzenleyen bankaya satılması zorunluluğu getirilmiştir.

338. Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008-32/34) de yapılan değişiklik uyarınca; - Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; taşıt satış sözleşmeleri dışında kalan menkul satış sözleşmelerinde sözleşme bedelini

ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkündür. Ancak sözleşme konusu ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cin-

P:190

176

M Vergi Raporu

m

sinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi zorunludur.-Kamu kurum

ve kuruluşlarının veya Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı

şirketlerinin taraf olduğu gayrimenkul satış ve gayrimenkul kiralama

dışında kalan sözleşmelerde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden

kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması, ödenmesi ve kabul edilmesi mümkündür. Konuyla ilgili Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca 21.04.2022 tarihinde yapılan Basın Duyurusunda;-19.04.2022 tarihinden önce kendi

aralarında akdetmiş oldukları menkul satış sözleşmelerinin ifası kapsamında 2022-32/66 sayılı Tebliğ’in yürürlük tarihi öncesinde dolaşıma

girmiş bulunan döviz cinsinden kıymetli evraklar kapsamındaki ödeme

yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul

edilmesi şartının aranmaması,-19.04.2022 tarihinden önce düzenlenmiş faturalar kapsamındaki ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi şartının aranmaması,-Borsa

İstanbul A.Ş. Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası’nda döviz

cinsinden gerçekleştirilen kıymetli maden ve kıymetli taş alım satım

işlemleri ile bu işlemlerin takası kapsamındaki ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi şartının

aranmaması hususlarının uygun bulunduğu belirtilmiştir. Tebliğ’de geçen “menkul” ibaresi\\gayrimenkul tanımına girmeyen her türlü mal ve

eşyayı kapsamaktadır.

339. 29, 5430 ve 5431 sayılıCumhurbaşkanı Kararları ile 4760 sayılı Özel

Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı listenin (A) ve (B) ile (IV)

sayılı listede yer alan bazı malların maktu vergi tutarı, oranı ve matrahlarında aşağıdaki değişiklik yapıldı. -Fermente edilmiş diğer içecekler

(elma şarabı, armut şarabı, bal şarabı, sake gibi), tarifenin başka yerinde

belirtilmeyen veya yer almayan fermente edilmiş içeceklerin karışımları ve fermente edilmiş içeceklerle alkolsüz içeceklerin karışımlarına

uygulanan asgari maktu vergi (ÖTV) tutarı artırıldı.-Bazı tütün mamullerine uygulanan vergi oranı (ÖTV) artırıldı. Cep telefonlarının özel

tüketim vergisi oranlarına esas özel tüketim vergisi matrahları artırıldı.

340. 21.04.2022 tarih ve 31816 sayılı Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No:41) ile

Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nde bazı değişiklikler

P:191

177

TÜRMOB M

m

yapılmış ve yeni uygulamalar getirilmiştir. 1) Kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında daire ve arsa tesliminde emsal bedelin hesabında

müteahhittin KDV mükellefi olmayan arsa sahibine keseceği fatura için

maliyet bedeli +%10 emsal bedel hesaplanırken, arsa sahibinin KDV

mükellefi olması durumunda arsa bedeli için maliyet bedeli + %5 emsal

bedel üzerinden hesaplanacaktır. 2) Kısmi KDV tevkifatı kapsamındaki

hizmet ve teslimler için isteğe bağlı tam tevkifat uygulaması getirilmiştir. 3) İmalatçılar tarafından yapılan mal ihracında ihracat bedeline

göre iade uygulaması getirilmiştir. 4) Demir-çelik ürünlerinin teslimine

4/10 KDV tevkifatı getirilmiştir. 5) Demir-çelik külçe teslimleri KDV

tevkifatı kapsamına alınmıştır. 6) Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği Genelinde Vergi İnceleme Raporu veya YMM Raporu aranmaksızın mahsuben veya nakden gerçekleştirilebilecek İade sınırı tutarı

olarak belirlenen 5.000 TL’lik sınır tutar10.000 TL’ye yükseltilmiştir.

341. 22 Ocak 2022 tarihli ve 31727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7351

sayılı Kanun ile;-İhracat yapan kurumların münhasıran ihracattan elde

ettikleri kazançlarına -Sanayi sicil belgesini haiz ve fiilen üretim faaliyetiyle iştigal eden kurumların münhasıran üretim faaliyetinden elde ettikleri kazançlarına, 1 Ocak 2022 tarihinden, özel hesap dönemine tabi

olan mükelleflerde 2022 takvim yılında başlayan özel hesap döneminin

başından itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere kurumlar

vergisi oranının 1 puan indirimli uygulanmasına yönelik düzenlemede

bulunulmuştu. GİB tarafından yayımlanan 20 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğ ile uygulamanın usul ve esasları hakkında açıklamalarda bulunulmuştur.

342. Danıştay Dördüncü Dairesi, 1/2/2022 tarih ve EsasNo:2021/2647 sayılı

Kararı ile Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik

Yapılmasına Dair 35 Seri No.lu Tebliğ’in 15 inci maddesinin yürütmesini durdurmuştur. Bu Karar sonucunda, tevkifat uygulamasından kaynaklanan iade taleplerinin yerine getirilmesinde, alıcı tarafından 2 No.

lu KDV Beyannamesi ile beyan edilen ve tahakkuk ettirilen KDV’nin

ödenmiş olması şartı mükelleften aranamayacaktır. GİB, söz konusu

durumu Vergi Dairesi Başkanlıklarına ve Defterdarlık Gelir Müdürlüklerine hitaben yazılan 13.05.2022 tarih ve E-63230 sayılı yazısı ile duyurmuştur.

P:192

178

M Vergi Raporu

m

343. 5614 sayılı Cumhurbaşkanı Kararları ile 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı listenin (A) ve (B) cetvellerinde yer alan

bazı mallara uygulanan asgari maktu ve maktu vergi tutarları, 27 Mayıs

2022 tarihinden geçerli olmak üzere yeniden belirlendi. Aynı Kararda,

ayrıca Özel Tüketim Vergisi Kanununun 12 nci maddesinin (3) numaralı fıkrası düzenlemesinde yer alan otomatik ÖTV artışının bazı mallar

için 2022 yılı Temmuz-Aralık döneminde uygulanmayacağı belirtildi.

344. 20 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde, 7338 sayılı Yasa ile Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen Mükerrer 20/A maddesi uyarınca, basit

usulde tespit olunan kazançlarda gelir vergisi istisnası uygulamasına

ilişkin açıklama yapılmış ve örnek uygulamalara yer verilmiştir. Tebliğde yer alan konular, aşağıdaki gibidir. Basit usule tabi mükelleflerin

ticari kazançları gelir vergisinden istisna edildiği için bu kazançlar için

beyanname verilmeyecektir. -Bu mükelleflerin belge düzenleme ve kayıt tutma yükümlülüklerinin devam etmektedir. -Birden fazla motorlu

araçla veya birden fazla işyerinde ticari faaliyette bulunulduğu durumlarda basit usulden faydalanılamayacaktır. -Basit usule tabi mükelleflerin, aynı faaliyetlerini internet ve benzeri elektronik ortamlarda da

sürdürmesi halinde basit usulden faydalanılacaktır. -İşin başında bilfiil

çalışmak veya bulunmak kaydıyla, basit usulde faaliyette bulunulmadığı zamanlarda ücretli olarak çalışılmasının (kısmi süreli çalışma veya

mevsimlik işçi olarak çalışma gibi), basit usulün ihlali sayılmamaktadır.

-Ticari kazançları vergi tarhına esas olmayan basit usule tabi mükelleflerin vergi levhası alma zorunlulukları bulunmamaktadır. Sosyal içerik

üreticiliği ile mobil cihazlar için uygulama geliştiriciliği faaliyetlerinde

bulunan ve bu faaliyetlerinden elde ettiği gelirleri dolayısıyla kazanç istisnasından faydalanan mükelleflerin, bu faaliyetlerde bulunması, şartları dahilinde basit usul kapsamında yürüttükleri faaliyetlerinin basit

usule tabi olmasına engel değildir. Basit usulde vergilendirilenlerin, kazancın tespiti ve Vergi Usul Kanunu’nun defter tutma hükümleri hariç;

bildirme, vesikalar, muhafaza, ibraz, diğer ödevler ve ceza hükümleri

ile VUK ve diğer kanunlarda yer alan ikinci sınıf tüccarlar hakkındaki

hükümlere tabi olma durumları devam etmektedir.

345. 7346 sayılı BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA

DAİR KANUN ile 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanu-

P:193

179

TÜRMOB M

m

nu ve 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin

Desteklenmesi Hakkında Kanun’da yapılan değişiklikler uyarınca; ilgili personelin bu merkezler veya bölge dışında geçirdikleri sürelerin

gelir vergisi stopajı teşviki kapsamında değerlendirilmesinde maddede belirtilen durumlar haricinde teşvike konu edilen toplam çalışma

süresinin yanı sıra bölgede veya bu merkezlerde gelir vergisi stopajı

teşviki kapsamında çalışan personelin toplam sayısının yüzde yirmisine kadarı da dikkate alınabilecekti.16/10/2021 tarihli ve 4625 sayılı

Cumhurbaşkanı Kararı ile Ar-Ge veya tasarım merkezleri ile teknoloji

geliştirme bölgelerinde çalışan personelin, 4691 sayılı Kanunun geçici

2 nci maddesinin üçüncü fıkrası ile 5746 sayılı Kanunun3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ve gelir vergisi stopajı teşvikine konu

edilen toplam çalışma sürelerine uygulanmak üzere söz konusu bölge

ve merkezler dışında geçirdikleri süreler bakımından yüzde yirmi olarak belirlenen oranın, 31/12/2022 tarihine kadar yüzde elli olarak uygulanmasına karar verilmişti. Bu değişikliklere ilişkin olarak 27 Mayıs

2022 tarihli ve 31348 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5746 SAYILI

ARAŞTIRMA, GELİŞTİRME VE TASARIM FAALİYETLERİNİN

DESTEKLENMESİ HAKKINDA KANUN GENEL TEBLİĞİ (SERİ

NO: 9) ile açıklamalar yapılmıştır. -Yüzde elli oranının geçerli olduğu

dönemlerde Ar-Ge, tasarım veya destek personelinin, çalışma süresinin

yarısını merkez veya bölge içinde, yarısını merkez veya bölge dışında

çalışarak geçirmiş olması durumunda, bu personele ödenen ücretin tamamı teşvik kapsamında değerlendirilecektir. Yüzde elli oran uygulaması, merkez veya bölge içinde çalışılan süreye isabet eden süre kadar

merkez veya bölge dışında gerçekleştirilen çalışma sürelerini de teşvik

kapsamına almaktadır.

346. Ar-Ge, tasarım ve destek personeli tarafından toplamda merkezde veya

bölgede çalışılması gereken sürenin yarısının merkezde veya bölgede

çalışılarak geçirilmesi durumunda, hangi personelin ne kadar süre çalıştığına bakılmaksızın tüm personele ödenen ücretlerin teşvik kapsamında değerlendirilmesi mümkündür. Ar-Ge, tasarım ve destek personelinin tamamının merkez veya bölge dışında çalışması ve merkez veya

bölgede çalışan personel bulunmaması durumunda hiçbir personel teşvik kapsamında değerlendirilmeyecektir. Tebliğ 12/10/2021 tarihinden

itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.

P:194

180

M Vergi Raporu

m

347. 7394 sayılı Kanun ile Katma Değer Vergisi Kanunu’nda yapılan değişikliklere ilişkin Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği yayımlanmış ve Elektrik Motorlu Taşıt Araçlarının Geliştirilmesine Yönelik

Verilen Mühendislik Hizmetlerinde KDV İstisnası ve -İmalat sanayii

ile turizme yönelik yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere belge

kapsamındaki inşaat işlerine ilişkin mal teslimleri ve hizmet ifalarında

KDV istisnası ile bu kapsamdaki KDV İadelerinin usul ve esasları belirlenmiştir.

348. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 14 üncü maddesinin

mevcut halinde kurumların 31/12/2021 tarihli bilançolarında mevcut

olan yabancı paralarını maddede belirtilen sürelerde Türk lirasına çevirmeleri durumunda istisna düzenlemeleri yer almaktaydı. 7407 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, 31/12/2021 tarihli bilançolarda yer

almasa dahi 31/3/2022 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paraların

2022 yılı sonuna kadar Türk lirasına dönüştürülmesi durumunda, bu

kapsamda açılacak mevduata tahakkuk ettirilecek faiz ve kâr payları

ile diğer kazançlar istisna kapsamına alınmıştır. Ayrıca Türk Lirasına

dönüşen bu hesapların 2022 yılı sonuna kadar geçerli olmak üzere vade

sonunda Merkez Bankasının düzenlemelerine uygun olarak yenilenmesi durumunda istisnanın yenilenen hesaplara da uygulanması yönünde

düzenleme yapılmıştır.

349. 538 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile taşınır ve taşınmazlar ile mal ve hizmetlerin alınması, satılması veya kiralanmasının

temin edilmesine yönelik olarak verilen ilanların yayımlanmasına aracılık ede naracı hizmet sağlayıcılarına, sosyal ağ sağlayıcılarına ve yer

sağlayıcılarına bir aylık süre içerisinde gerçekleştirmiş oldukları işlemlere ilişkin olarak; a)Verilen hizmetin sağlandığı internet adres veya

adreslerini), b) Hizmet verilen gerçek ya da tüzel kişilere ait ad soyad/

unvan, TCKN/YKN/VKN bilgileri ile işyeri adres bilgilerini, c)Hizmet

verilenler adına gerçekleştirilen taşınır, taşınmaz, mal ve hizmet satış/

kiralama işlemlerine ilişkin her bir tahsilat veya satış işlemi tutarı ve

tarihi ile tahsil edilen tutarların aracılık hizmeti verilenlere ödenmesine ilişkin banka hesap bilgilerini, d)Başkanlık tarafından belirlenecek

diğer bilgileri, elektronik ortamda Gelir İdaresi Başkanlığı’na bildirme

zorunluluğu getirildi. Bir aya ait bilgilerin, takip eden ayın son günü

P:195

181

TÜRMOB M

m

saat 23.59’a kadar bildirilmesi gerekmektedir. Sürekli bilgi verme yükümlülüğü getirilenler, ilk bildirimlerini ilk kez 2022 Haziran ayında

verilen ilanlara ilişkin olarak 1/8/2022 tarihine (31/7/2022 tarihinin

hafta sonuna isabet etmesi nedeniyle) kadar Gelir İdaresi Başkanlığına yapmak zorundadır. Tebliğe eklenen geçici madde ile sürekli bilgi

verme yükümlülüğü getirilenlerin 31/5/2022 tarihi itibarıyla yayında

olan ilanlar ile 31/5/2022 tarihinde ilk kez verilen ilanlara (31/5/2022

tarihinde yayından kaldırılanlar ile 2022 Haziran ayında yayını devam

eden veya yayından kaldırılanlar dâhil) ilişkin bildirimi 31/8/2022 tarihine kadar yapmaları gerekmektedir.

350. 408 sayılı Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik

Yapılmasına Dair Kanunla 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununda

yapılan değişiklikle Türkiye’de gerçekleştirilen fuarların düzenlendiği

iç alanlarda yapılan ilan ve reklamlar, ilan ve reklam vergisinden istisna

edildi.

351. 5729 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile tüketici kredilerinde BSMV oranı 11.6.2022 tarihinden itibaren %5’den, %10’a yükseltildi. Karar, 11

Haziran 2022 tarihinden itibaren kullandırılacak tüketici kredilerine uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girdi.

352. 16.06.2022 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 5 Sıra No.lu “Vergi

Kimlik Numarası Genel Tebliği (Sıra No: 2)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” ile Yetkili müesseselerin efektif/döviz alış ve satış işlemlerinde ve müşterileriyle yapacakları sözleşmelerde işlem ve sözleşmeleri yapmadan önce vergi kimlik numaralarının tespiti ve kullanımı

ile ilgili işlemleri de yapmalarına ilişkin zorunluk için öngörülen 3.000

Amerikan Doları veya muadili olarak öngörülen tutar 5.000 Amerikan

Doları veya muadiline yükseltildi.

353. 527 sıra No.lu VUK Genel Tebliği ile getirilen bazı düzenlemelerin yürürlük tarihleri 14.06.2022 tarihli DUYURU ile değiştirildi. -Elektronik

kayıt ünitesi olmayan (EKÜ ’süz) ve akaryakıt istasyonlarında araçlara

yakıt veren pompa ünitelerine bağlanma zorunluluğu bulunan ödeme

kaydedici cihazların (EKÜ’süz EN Pompa ÖKC’lerin) en geç 30 Eylül 2022 tarihine kadar, değiştirilmesi gerekmektedir.-24.3.2021 tari-

P:196

182

M Vergi Raporu

m

hinden önce Bakanlıkça onaylanan ve halihazırda kullanılmakta olan;

EKÜ’süz EN Pompa ÖKC’lerin24.3.2021 tarihinden itibaren, EKÜ’lü

ENÖKC’lerin ise 30.9.2022 tarihinden itibaren akaryakıt istasyonu işletmeleri tarafından üçüncü kişilere satışı veya devri yapılamayacaktır.

-30.9.2022 tarihinden itibaren EN Pompa ÖKC’lerin üretimi, ithali,

mühürlenmesi ve satışı yapılmayacaktır.-24.3.2021 tarihi ile 30.9.2022

tarihleri arasında yeni mükellefiyet tesis edilmesi (kül halinde devir dâhil) veya şube işyeri açılması durumunda, mükellefiyetin tesis edildiği, şube işyerinin açıldığı veya devir tarihinden itibaren en geç 60 gün

içerisinde bu işyerlerinde YN Pompa ÖKC’lerin kullanılması zorunlu

olup, belirtilen süre içerisinde henüz onay verilmiş YN Pompa ÖKC

bulunmaması halinde ise EKÜ’lü EN Pompa ÖKC’lerin kullanılması

zorunludur; ancak bu süre içerisinde fiilen akaryakıt satışına başlanması durumunda ise satışa başlamadan önce bu zorunluluk başlayacaktır.

-24.3.2021 tarihi ile 30.9.2022 tarihleri arasında satın alınan EKÜ’lüEN Pompa ÖKC’lerin 31/12/2023 tarihine kadar YN Pompa ÖKC ile

değiştirilmesizorunludur. 30.9.2022 tarihi ve sonrasında mükellefiyet

tesis edilmesi veya şube işyeri açılması durumunda mükellefiyetin tesis

edildiği veya şube işyerinin açıldığı tarihten itibaren en geç 60 gün içerisinde bu işyerlerinde YN Pompa ÖKC’lerin kullanılmasının zorunlu

olduğu, ancak bu süre içerisinde fiilen akaryakıt satışına başlanması durumunda satışa başlamadan önce bu zorunluluk başlayacaktır.

354. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından Ankara YMMO Başkanlığı’na hitaben yazılan 21.06.2022 tarihli ve E-78715 sayılı yazıda, 2021 Yılı

Kurumlar Vergisi Beyannamesi Tasdik Raporlarının 31/7/2022 tarihine

kadar verilmesi gerektiğinin değerlendirildiği bildirilmiştir.

355. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK), 24.06.2022 tarih ve 10250 sayılı Kararı ile 24.06.2022 tarihinden sonra uygulanmak

üzere Kredi kullandırılmasının usul ve esaslarına ilişkin düzenlemede

bulunmuştur. Karara göre bir şirketin; 1) 660 sayılı Kanun Hükmünde

Kararname ve ilgili düzenlemeler uyarınca bağımsız denetime tabi bir

şirket (Şirket) olması, 2) Yabancı para nakdi varlıklarının (altın dahil,

efektif döviz ile bankalardaki YP mevduatın) TL karşılığının 15 milyon

TL’nin üzerinde olması, 3)Yabancı para nakdi varlıkların TL karşılığının; aktif toplamından veya son 1 yıllık net satış hasılatından büyük

P:197

183

TÜRMOB M

m

olanının yüzde 10’unu aşması,halinde söz konusu Şirkete TL cinsinden

yeni bir nakdi ticari kredi kullandırılmayacaktır. Herhangi bir şirketin

bu Karar kapsamına girmesi için bu 3 şartın birden sağlanması gerekmektedir.

356. 28 Haziran 2022 tarihi itibariyle 22/6/2022 sayılı ve 7412 sayılı İstanbul Finans Merkezi Kanunu ile İstanbul Finans Merkezi (İFM) kuruldu.

Düzenleme vergi muafiyet ve istisnaları içermektedir.

357. 5752 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile -Kur korumalı vadeli mevduat

hesapları ile döviz tevdiat hesaplarından dönüşüm kuru üzerinden Türk

lirasına çevrilen mevduat hesapları ile kur korumalı vadeli katılım hesapları ile döviz cinsinden katılım fonu hesaplarından dönüşüm kuru

üzerinden Türk lirasına çevrilen katılma hesaplarından, -Altın cinsinden mevduat hesapları ile altın cinsinden katılım fonu hesaplarından

dönüşüm fiyatı üzerinden Türk lirasına çevrilen mevduat hesapları ile

katılma hesaplarından, Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 67 nci maddesi uyarınca yapılacak tevkifat oranlarının %0 olarak uygulanmasında,

yurtiçi ve yurtdşı gerçek ve tüzel kişi ayrımına son verilmiş ve dönüşüme tabi hesapların 20/12/2021 ve 31/12/2021 tarihleri itibariyle mevcut

olmalarına ilişkin sınırlama kaldırılmıştır.

358. e-Belge uygulamalarına ilişkin olarak bazı düzenlemelerin yapıldığı

Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 509)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sıra No: 535) Uygulaması Hakkında GİB Duyurusu yayımlandı. Gelir İdaresi Başkanlığı’nca “Vergi Usul Kanunu

Genel Tebliği (Sıra No:509)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ

(Sıra No:535) Uygulaması Hakkında Duyuru” 30.06.2022 tarihinde yapılmış olup, söz konusu duyuruya https://www.turmob.org.tr/mevzuat/

Pdf/20016 adresinden erişilebilmektedir.

359. 1/07/2022 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanılacak olan asgari ücreti; brüt günlük 215,70.-TL Aylık brüt 6.471,00 TL, net 5.500,35.-TL

olarak açıklamıştır.

360. 7338 sayılı Kanun ile Vergi Usul Kanunu’nda yapılan değişiklere bağlı

olarak VERGİ İNCELEMELERİNDE UYULACAK USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİKTE 26 Ekim 2021 tarihli ve 31640

P:198

184

M Vergi Raporu

m

sayılı Resmi Gazetede yayımlanan yönetmelik değişikliği ile bazı değişiklikler yapılmıştır. Vergi incelemesine, incelemeye tabi olan nezdinde

düzenlenecek “İncelemeye Başlama Tutanağı” ile başlanacağına ilişkin

düzenleme KALDIRILMIŞTIR. Artık Vergi incelemesine, vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar tarafından düzenlenecek “İncelemeye

Başlama Bildirimi” ile başlanılacaktır. İncelemeye başlama tarihi, incelemeye başlama bildiriminin düzenlendiği tarihtir. Bir başka deyişle

ilgilisine Tebliğ edildiği tarihin bir önemi yoktur. Vergi incelemeleri

esas itibarıyla dairede yapılır. Vergi incelemelerinin esas itibarıyla incelemeye tabi olanın iş yerinde yapılmasına ilişkin düzenleme KALDIRILMIŞTIR. -İncelemenin dairede yapıldığı durumlarda, nezdinde

inceleme yapılanın işyeri adresi, işyeri adresinin bulunmaması halinde

ikametgâh adresi ile vergi incelemesi yapmaya yetkili olanın çalışma

yerinin aynı ilde bulunmaması halinde tutanaklar, nezdinde inceleme

yapılanın işyeri adresi, işyeri adresinin bulunmaması halinde ikametgâh adresinin bulunduğu ildeki dairede imza edilir. Yönetmelik değişikliği, 1 Temmuz 2022 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.

361. 5 Temmuz 2022 tarihli ve 31887 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan

7417 sayılı Kanun ile bazı vergi kanunlarında düzenlemeler yapıldı. Bu

düzenlemeler aşağıdaki gibidir. -6183 sayılı Kanunda yapılan değişiklikle teminat olarak kabul edilen ve bankalar tarafından verilen süresiz teminat mektuplarının ayrıca şartsız olması koşulu getirildi. Banka

teminat mektuplarına ilave olarak sigorta şirketleri tarafından verilen

süresiz ve şartsız kefalet senetleri de teminat mektubu olarak kabul edilecektir. Gerçek faydalanıcı bildirimine ilişkin getirilen düzenlemelere

aykırı hareket edenler için özel usulsüzlük cezası uygulanacaktır. -Fatura ve benzeri evrakların verilmemesi ve alınmaması ile diğer şekil ve

usul hükümlerine uyulmaması halinde VUK’nın 353.maddesi uyarınca

kesilmesi öngörülen özel usulsüzlük cezası tutarlarının asgari ve azami

tutarları arttırıldı. -Elektronik ortamda ticari faaliyette bulunan gerçek

ya da tüzel kişi hizmet sağlayıcılara ve/veya başkalarına ait iktisadi ve

ticari faaliyetlerin yapılmasına elektronik ticaret ortamını sağlayan gerçek ve tüzel kişi aracı hizmet sağlayıcılara ticari faaliyetlerine ilişkin

bildirim verme yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, Mükerrer 355.madde uyarınca kesilmesi öngörülen özel usulsüzlük cezası tutarları artırıldı. -Sadece elektrik motorlu taşıtların ÖTV’si; motor

P:199

185

TÜRMOB M

m

gücü 160 KW’yı geçmeyenlerden ÖTV matrahı 700,000 TL’yi aşmayanlar için yüzde 10; motor gücü 160 KW’yı aşanlardan ÖTV matrahı

750,000 TL’yi aşmayanlar için yüzde 50, diğerleri için ise yüzde 60

olarak yenden belirlendi. Kurumlar vergisinde, nakdi sermaye artırımı dolayısıyla yapılan indirimden süresiz yararlanma hakkı, sermaye

artırımına ilişkin kararın veya ilk kuruluş aşamasında ana sözleşmenin

tescil edildiği hesap dönemi ile bu dönemi izleyen 4 hesap dönemi esas

alınarak sınırlandırılmıştır. Ayrıca 05.07.2022 tarihinden önce sermaye

artırımı yapan veya ilk defa kurulan şirketler için 2022 yılı hesap dönemi dahil olmak üzere nakit sermaye artırımı indirimi beş hesap dönemi

için daha uygulanacaktır. Başka bir deyişle 5.7.2022 tarihinden önce

gerçekleşen sermaye artırımları da 2022 döneminden başlamak üzere 5

yıl ile sınırlandırıldı. KVK’ya eklenen geçici 15. Madde düzenlemesi

ile yeni bir varlık barışı düzenlemesi getirildi. -Türk Ticaret Kanunu’nda yapılan değişiklik sonucunda, defter ve belgelerin zayi olmasında

dava açma süresi 15 günden 30 güne çıkarıldı.

362. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK), 24.06.2022 tarih ve 10250 sayılı Kararı ile 24.06.2022 tarihinden sonra uygulanmak

üzere kredi kullandırılmasının usul ve esaslarına ilişkin düzenlemede

bulunmuştu. Karara göre bir şirketin; 1. 660 sayılı Kanun Hükmünde

Kararname ve ilgili düzenlemeler uyarınca bağımsız denetime tabi bir

şirket (Şirket) olması, 2. yabancı para nakdi varlıklarının (altın dahil,

efektif döviz ile bankalardaki YP mevduatın) TL karşılığının 15 milyon

TL’nin üzerinde olması, 3. yabancı para nakdi varlıkların TL karşılığının; aktif toplamından veya son 1 yıllık net satış hasılatından büyük

olanının yüzde 10’unu aşması, hâlinde söz konusu şirkete TL cinsinden

yeni bir nakdi ticari kredi kullandırılmasına ilişkin sınırlama getirilmişti. Kurul 7.7.2022 tarih ve 10265 sayılı Kararında, 24.06.2022 tarihli

ve 10250 sayılı Kurul Kararının, söz konusu Karar tarihinden itibaren

geçerli olmak üzere, aksi yönde bir Kurul Kararı alıncaya kadar ne şekilde uygulanması gerektiğine ilişkin açıklamalarda ve düzenlemelerde

bulunmuştur. Şirketler, kredi kullanımı başvurusunda Kararda belirtilen

usul ve esaslara uygun olarak bu hususlara riayet ettiklerini teyit edecek

şekilde, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu

tarafından yetkilendirilmiş bağımsız denetim kuruluşlarınca ya da yeminli mali müşavirlerce (YMM) onaylatmak suretiyle Bankaya gerekli

P:200

186

M Vergi Raporu

m

bilgi ve belgeleri sunacaklarını beyan ederek kredi kullanabileceklerdir. Kararın uygulanmasında esas alınacak en güncel finansal tablolar,

VUK ve ilgili düzenlemeleri uyarınca geçici vergi dönemleri dahil

düzenlenerek vergi dairesine sunulmuş olan (ya da konsolide finansal

tablo hazırlama yükümlülüğü bulunan Şirketler için bağımsız denetim

kuruluşlarınca denetlenmiş en güncel konsolide finansal tablolar üzerinden Şirketin yurt dışı bağlı ortaklık ve iştirakleri dahil edilmeden) en

güncel finansal tablolar olarak dikkate alınacaktır. Şirketlerin bağımsız

denetime tabi olup olmadığı hususunda bankalarca tereddüt edilmesi

halinde, bu durumun tespiti için şirketler yeminli mali müşavirler ya da

bağımsız denetçiden belge alabilecekleri gibi, serbest muhasebeci mali

müşavirlerden de bu durumlarını tevsik edici belge alabileceklerdir.

363. 8 Temmuz 2022 tarihli ve 31890 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan

5799 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 1 Temmuz 2022 tarihinden geçerli olmak üzere Gelir Vergisi Kanunu’nun -23/8 bendinde yer alan

hizmet erbabına işyeri ve işyeri müştemilatı dışında kalan yerlerde yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatlere ilişkin istisna tutarı 34

TL’den 51 TL’ye -10’uncu bendinde yer alan işverenlerce hizmet erbabının işyerine gidip gelmesi için sağlanan menfaatlere ilişkin istisna

tutarı 17 TL’den 25,50 TL’ye çıkarılmıştır.

364. 2022 yılı ikinci geçici vergi döneminde uygulanacak yeniden değerleme oranı %61,12 (yüzde altmış bir virgül on iki) olarak ilan edildi.

365. 806 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Teknoloji Geliştirme Bölgeleri

ile Ar-Ge veya Tasarım Merkezlerinde Çalışan Personelin, 4691 Sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun Geçici 2 nci maddesinin

üçüncü fıkrası ile 5746 Sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci

fıkrasında yer alan ve gelir vergisi stopajı teşvikine konu edilen toplam

çalışma sürelerine uygulanmak üzere söz konusu bölge ve merkezler

dışında geçirdikleri süreler bakımından daha önce 4625 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı yüzde elli olarak belirlenen oranın, 31/12/2023 tarihine

kadar yüzde yetmiş beş olarak uygulanmasına karar verildi.

366. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun

51’inci maddesine göre 30 Aralık 2019 tarihinden bu yana aylık %1,6

P:201

187

TÜRMOB M

m

oranında uygulanmakta olan gecikme zammı oranı 21 Temmuz 2022

tarihinden itibarenaylık %2,5’e arttırıldı. Gecikme zammındaki değişime bağlı olarak Vergi Usul Kanununun -112’nci maddesine göre uygulanan “gecikme faizi oranı” -370’nci maddesine göre uygulanan “izahat

zammı oranı”-371’inci maddesine göre uygulanan “pişmanlık zammı

oranı”da aylık %2,5’ e çıkarılmış oldu. Buna göre gecikme zammı,

gecikme faizi, izahat zammı ve pişmanlık zammı oranları yıllık bazda

%30 olmuştur.

367. 30 Aralık 2019 tarihinden bu yana yıllık %15 olarak uygulanmakta olan

tecil faizi oranı 21 Temmuz 2022 tarihinden itibaren yıllık %24 olarak

belirlendi.

368. 6736, 7020, 7143, 7256 ve 7326 sayılı yapılandırma kanunlarına göre,

yasal süresinde ödenmeyen taksit tutarlarına her ay ve kesri için %1,6

olarak uygulanmakta olan geç ödeme zammı oranı %2,5 olarak uygulanacaktır.

369. Anayasa Mahkemesinin 2 Ağustos 2022 tarihli ve 31911 sayılı Resmi

Gazetede yayımlanan 21/4/2022 tarihli ve E.2021/119, K.2022/48 sayılı Kararı ile 6183 sayılı AATUHK’a göre ödeme emrine itiraz edenlerin

açtıkları davayı kaybetmeleri durumunda ayrıca ödemek zorunda kaldıkları haksız çıkma zammına ilişkin düzenleme iptal edildi.

370. 4 Ağustos 2022 tarih ve 31913 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan

Yönetmelik değişikliğiyle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda yer alan

tarhiyat sonrası uzlaşmaya ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla

düzenlenen ve 3 Şubat 1999 tarih ve 23600 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olan UZLAŞMA Yönetmeliği’nde bazı değişiklikler yapıldı.

371. 7417 sayılı Yasa ile Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen geçici 15 inci

madde ile getirilen yeni varlık barışı düzenlemesinin usul ve esasları

hakkında 9 Ağustos 2022 tarihli ve 31887 sayılı Resmi Gazetede BAZI

VARLIKLARIN EKONOMİYE KAZANDIRILMASI HAKKINDA

GENEL TEBLİĞ (SERİ NO: 1)yayımlanmıştır.

372. 7338 sayılı Kanun ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun Tarhiyat Öncesi Uzlaşma başlıklı Ek 11.maddesinde yapılan değişikliklere bağlı ola-

P:202

188

M Vergi Raporu

m

rak Tarhiyat Öncesi Uzlaşma Yönetmeliğinde bazı değişiklikler yapıldı. • Uzlaşma kapsamına vergi ziyaı cezaları ile 5.000 Türk lirasını aşan

usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları (Kanunun 359 uncu maddesinde

yazılı fiillerle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi halinde tarh edilecek

vergi ve kesilecek ceza ile bu fiillere iştirak edenlere kesilecek ceza

hariç) girmektedir. Uzlaşma kapsamına alınan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının tutarı, her yıl yeniden değerleme oranında artırılmak

suretiyle belirlenecek olup belirlenen tutarlar Hazine ve Maliye Bakanlığınca Resmî Gazete’de ilan edilecektir. Vergi Usul Kanunu’nun 359

uncu maddesinde yazılı fiillerle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi halinde kesilen vergi ziyaı cezası ile usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları

Yönetmelik kapsamında değildir. Vergi Müfettişlerince yapılacak vergi

incelemelerinde komisyonların oluşumunda; gerek görüldüğü takdirde,

uzlaşma komisyonunun beş üyeden teşekkül ettirilmesine karar vermeye Başkanlık yetkili kılınmıştır. Bu durumda diğer iki üye söz konusu

komisyonlara üye olabilecekler arasından belirlenecektir. Uzlaşma başvurunun Bakanlık bilgi işlem sistemleri üzerinden elektronik ortamda

yapılması da mümkün hale getirilmiştir.

373. Hazine ve Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı’nın

03.08.2022 tarihli ve E-55935724-010.07-10120 sayılı Genel Yazısı ile

Meslek Mensuplarının Sorumluluğuna ilişkin Rapor Yazılabilmesine

yönelik temel noktalarda uygulamada yaşanan sorunları çözümlemek

için açıklamalar yapılmıştır. Bu kapsamda vergi müfettişlerine Serbest

Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Hakkında

Vergi Müfettişleri Tarafından Sorumluluk Raporu Düzenlenmesinde

Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönerge ’nin uygulanması hakkında

açıklayıcı bilgilendirme yapılmıştır.

374. 0.8.2016 tarih ve 29797 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ARAŞTIRMA, GELİŞTİRME VE TASARIM FAALİYETLERİNİN DESTEKLENMESİNE İLİŞKİN UYGULAMA Ve DENETİM YÖNETMELİĞİ”nde 7263 ve 7346 sayılı Kanunlar ile 5746 sayılı ARAŞTIRMA,

GELİŞTİRME VE TASARIM FAALİYETLERİNİN DESTEKLENMESİ HAKKINDA KANUN’da yapılan değişiklere ilişkin değişiklikler yapıldı. Bakanlık gerek görmesi halinde Yönetmelik kapsamında

yürütülen Ar-Ge, yenilik ve tasarım projelerinin denetimlerini yapmak

P:203

189

TÜRMOB M

m

üzere en az bir yıl faaliyette bulunan teknoloji geliştirme bölgelerinin

yönetici şirketlerini görevlendirebilecektir. Yönetmelik değişikliği 3

Şubat 2021 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe

girmiştir.

375. Eskişehir, Bursa, Konya ve Gaziantep illerinde SGK e-Tebligat başvurusu yapmış ve yapacak olanlara elektronik tebligat gönderilmesi uygulaması, 01.09.2022 tarihinden itibaren Ankara ilinde de başlayacaktır.

Bu illerde e-Tebligat başvurusu yapmamış gerçek ve tüzel kişiler ile

diğer illerdeki gerçek ve tüzel kişilere 7201 sayılı Tebligat Kanunu ile

6183 sayılı Kanunda yer alan hükümlere göre eski usulde tebligat yapılmaya devam edilecektir.

376. 7 Eylül 2022 tarihli ve 31946 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan SPOR

KULÜPLERİ TARAFINDAN TUTULACAK DEFTERVE KAYITLAR HAKKINDA YÖNETMELİK’te spor kulüpleri ve üst kuruluşlar

tarafından tutulacak defter ve kayıtlara ilişkin usul ve esasları belirlenmiştir.

377. 7338 sayılı Kanunun 31 ve 52 nci maddleri ile VUK’nun mükerrer 298

inci maddesine eklenen “Ç” bendi ve Geçici 32 nci maddeler ile Tam

mükellefiyete tabi ve bilanço esasına göre defter tutan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerine enflasyon düzeltmesi yapma şartlarının

gerçekleşmediği hesap dönemlerinin sonu itibarıyla, bilançolarına dâhil

bulunan amortismana tabi iktisadi kıymetlerini ve bunlar üzerinden ayrılmış olup bilançolarının pasifinde gösterilen amortismanları yeniden

değerleyebilme imkanı getirilmiştir.

P:204

190

M Vergi Raporu

m

P:205

İKİNCİ KISIM

P:206

192

M Vergi Raporu

m

P:207

193

TÜRMOB M

m

I. TÜRKİYE’DE VERGİ SİSTEMİNİN MEVCUT GÖRÜNÜMÜ

Türkiye’nin genel ekonomik görünümüne ilişkin 2000-2021 yılları temel

ekonomik verileri Tablo 1’de verilmiştir. 1980’li yıllardan itibaren Türkiye

ekonomisinin kronik sorunu olan enflasyon olgusu, 2001 yılında TÜFE % 68,5

olarak gerçekleştikten sonra 2005 yılında uzun bir aradan sonra tek haneye

düşmüştür. Enflasyonun düşmesi, enflasyon vergisi olarak tanımlanan gelirlerin

azalmasına neden olurken, Tanzi etkisi olarak tanımlanan ve gelirin elde edilme

zamanı ile vergisinin ödenmesi zamanı arasında enflasyonun yüksek olmasından

kaynaklanan reel aşınmaların da azalmasına neden olmuştur. 2011 yılında tekrar

çift haneye çıkan enflasyon oranından sonra 2012 yılında TÜFE artışı % 6,2

olarak gerçekleşmiş, 2015 yılında bu oran yükselerek % 8;8 olmuştur. Enflasyon

oranı 2016 yılında yine tek hane olmakla birlikte 2017 ve 2018 yıllarında bu

2000’li yılların başındaki oranlarına dönmüştür. Resmi verilere göre Yİ-ÜFE

oranı 2017 yılında % 15,5 ve 2018 yılında % 33,6 olarak gerçekleşmiştir. TÜFE

ise 2018 yılı sonunda % 20,3 olmuştur.

2012 yılında işsizlik oranı % 8,4 olarak gerçekleşmiştir. Ancak izleyen yıllarda

işsizlik oranı, artış eğiliminde olmuştur. 2000 yılında % 6,5 olan işsizlik oranı

2019 yılında % 11 olmuştur. Özellikle genç işsizlik oranı, bu orandan çok daha

yüksektir.

Türkiye’nin 1980’li yıllardan itibaren ithalat ikamesi politikası yerine ihracat

stratejisi politikasını benimsemesinden sonra gerek dışalım gerekse de dışsatım

rakamları 2000’li yıllarda önemli büyüklüklere ulaşmıştır.

Türkiye’de ithalat ilk kez 2005 yılında, ihracat ise 2007 yılında 100 milyar ABD

Dolarının üzerine çıkmıştır. 2008 yılında ulaşılan rekor büyüklüklerden sonra küresel krizin etkisiyle 2009 yılında ihracat 102,1 milyar ABD Doları, ithalat ise

140, 9 milyar ABD Doları olarak gerçekleşmiştir. Daha sonra hem ihracat hem

de ithalat artış eğilimine girmiş ve 2012 yılında ihracat 152,4 milyar ABD Doları

ve ithalat 236,5 milyar ABD Doları olmuştur. Ancak bu yıldan sonra ekonomik

kırılganlığı arttırdığı dikkate alınarak cari açığı azaltıcı maliye ve para politikaları

uygulanmaya başlanmıştır.

Bu politikalara bağlı olarak 2015 yılında ithalat 207,2 milyar ABD Dolarına gerilemiş ancak ihracat da 143,3 milyar ABD olarak gerçekleşmiştir. 2015 yılında

önemli bir gelişmede aşırı değerlenmiş TL politikasından vazgeçilmesi olmuştur.

P:208

194

M Vergi Raporu

m

2018 yılı itibariyle ihracat 167,9 ABD Doları ve ithalat 223,0 ABD Doları olmuştur. Bir önceki yıla göre düşmekle birlikte cari açık 2018 yılında 55,1 ABD Doları

olarak gerçekleşmiştir. Ürettiğinden daha fazlasına tüketmek anlamına gelen cari

açık, Türkiye ekonomisinin kronikleşen sorunlarından birisidir.

Bu açığın finansmanında yaşanacak sorunlar, ekonomideki kırılganlığın artması

sonucunu doğuracaktır. Cari açığı azaltma girişimleri ise büyüme oranın düşmesi

sonucunu doğurmaktadır. TL’nin değerinin düşürülmesi yoluyla yapılan müdahaleler, katma değeri düşük ithalata dayalı ihracatın istenilen düzeyde artışını

engellemektedir.

Türkiye ekonomisinde son dönemde yaşanan önemli gelişmelerden birisi de

TL’nin yabancı paralar karşısında değer yitirmesi olmuştur. 2005 yılında 1 ABD

Doları 1,3 TL iken 2019 yılı Eylül ayı itibariyle 1 ABD Doları 5,8 TL olmuştur.

Bunun sonucu ise Türkiye ekonomisinin küçülmesi ve özellikle sabit gelirlilerin

yoksullaşması olmuştur.

P:209

195

TÜRMOB

M

m

Tablo 1 : Türkiye Ekonomisi Verileri (2000-2021)

Kaynak: KMYDGM, KFGM;SBB, TÜİK, TCMB

P:210

196

M Vergi Raporu

m

II. TÜRKİYE’DE MALİ VERİLER

2001 yılından sonra ekonominin büyüme eğiliminde olması, GSYH artışına bağlı

olarak vergi gelirlerinin de artması sonucunu doğurmuştur. Aynı şekilde ithalatın

artması, vergi gelirlerinin dolaylı vergilere dayandığı bir mali sistem içerisinde

KDV gelirlerinin artmasına neden olmuştur. Ancak son dönemde Türkiye ekonomisinde yaşanan olumsuzlukların etkisi vergi sistemine ve gelirlerine de yansımaktadır.

2021 yılında, bütçe giderleri 1.603 milyar TL bütçe gelirleri ise 1.402 milyar

TL’dir.

Bütçe gelirleri içerisinde vergi gelirlerinin tutarı ise 1.364 milyar TL’dir. Dolayısıyla bu yılda bütçe açığı artma eğilimine devam ederek 20,5 milyar TL olmuştur.

Bu yılda, ayrıca faiz giderleri 180,8 milyar TL olmuştur. Birincil bütçe fazlası

verilmesi uygulaması 2018 yılından bu yana sürdürülememektedir. Ancak bütçe

giderleri ile vergi gelirleri arasında (1,402 – 1.364 =) 37,9 milyar TL fark olduğu

dikkate alındığında, faiz ve kur korumalı mevduat giderleri gibi borçlardaki artış

yanında bütçenin özelleştirme ve hazine arazilerinin satışı, gibi gelirlere olan gereksiniminin devam etmesi kaçınılmaz olmaktadır. Dolayısıyla devletin vergi gelirlerini artırması ve/veya vergi dışı kaynaklardan gelen desteği sürdürmesi, daha

önceki yıllara ait Vergi Raporlarımızda belirtildiği gibi zorunluluk olarak görülmektedir. Nitekim 2018 yılında üç yıl için kurumlar vergisi oranının % 20’den

% 22’ye çıkması bu zorunluluğun bir sonucu olmuştur. Kurumlar vergisi oranı

daha sonra 2021 yılında % 25 olarak uygulanmıştır. Daha sonra da değerli konut

vergisi gibi yeni vergiler, bütçe açığının artmasının önlenmeye çalışılmasının bir

sonucudur.

Bir taraftan durgunluk dolayısıyla bazı sektörlerde vergi indirimleri, diğer taraftan bütçe açıkları dolayısıyla vergi artışı zorunlulukları, idarenin karşı karşıya

kaldığı bir açmaz durum olarak değerlendirilmektedir.

P:211

197

TÜRMOB M

m

2011-2021 yılları arasında gerçekleşen merkezi yönetim kapsamındaki idarelerin30 bütçe büyüklükleri ile ekonomik ve fonksiyonel sınıflandırmaya göre kamu

harcamaları Tablo 2, 3, 4 ve 5’te verilmiştir.

1. Bütçe Giderleri

2021 yılında merkezi yönetim bütçe giderleri 1.603 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Kamu harcamaları, bir önceki yıl ise 1.203 milyar TL olarak gerçekleşmişti. Kamu harcamalarındaki artışın bir nedeni enflasyonun artması yanında bütçe

disiplininden uzaklaşılmış olmasıdır.

2021yılında faiz harcamaları da bir önceki yıla göre önemli bir oranda artış göstermeye devam etmiştir. Kamu harcamaları 2021 yılında bir önceki yıla göre %

33 oranında artarken faiz harcamaları % 35 oranında artmıştır.

Bütçe giderleri içerisinde en büyük grubu % 39 oranı ile cari transferler oluşturmaktadır. Kamu teşebbüslerine, sosyal güvenlik kurumlarına yapılan transferler

bu harcamaların önemli başlıklarını oluşturmaktadır. Kamu harcamaları içerisinde cari transferlerden sonra en büyük pay merkezi yönetim personel giderlerine aittir. Personel giderleri 2021 yılında 346,2 milyar TL olarak gerçekleşmiştir.

Personel gideri, toplam harcamaların % 21,5 ini oluşturmaktadır. Bu oran 2015

yılında % 28,8, 2018 yılında % 24’di. 2021 yılında personel giderlerinin GSYH’ye olan oranı da % 4’tür. Oysa bu oran 2018 yılında % 5,7’dir. Bu oranların

düşmesi, kamu personelinin satın alma güçlerinin düşmesi anlamına gelmektedir.

2021 yılında gerçekleşen mal ve hizmet alımları tutarı 133,4 milyar TL’dir. Sosyal Güvenlik Kurumlarına yapılan transferlerdeki artış 2018 yılında da devam

etmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumlarına yapılan transfer tutarı 2021 yılında 262

milyar TL olmuştur.

Faiz giderlerinin GSYH içerisindeki payı, son yıllarda artmaktadır. 2021 yılında

bu oran% 2,5 dolayında olmuştur. Daha önce bu oran % 2’ler seviyesinde idi.

2020 yılında ödenen faiz tutarı 133,9 milyar TL iken 2021 yılında 180,8 milyar

TL’ye çıkmıştır. Yukarıda belirtildiği gibi faiz harcamalarının artış oranı, kamu

harcamaları artış oranından daha yüksektir.

30 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunda genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri; uluslararası sınıflandırmalara göre belirlenmiş olan, merkezî yönetim kapsamındaki

kamu idareleri, sosyal güvenlik kurumları ve mahallî idareleri, merkezî yönetim kapsamındaki kamu idareleri ise Kanuna ekli (I), (II) ve (III) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri

olarak tanımlanmaktadır.

P:212

198M Vergi Raporu m Tablo 2: Merkezi Yönetim Konsolide Bütçe İstatistikleri (2010-2021)

Kaynak : www.muhasabet.gov.tr

P:213

199

TÜRMOB

M

m

Tablo 3 : 2011-2021 Yılları Merkezi Yönetim Bütçe Harcamaları - Fonksiyonel Sınıflandırma

Kaynak:www.muhasebat.gov.tr

P:214

200M Vergi Raporu m Tablo 4 : 2011-2021 Yılları Genel Yönetim Bütçe Giderlerinin Foksiyonel Sınıflandırması

Kaynak: www.muhasebat.gov.tr

P:215

201

TÜRMOB

M

m

Tablo 5 : 2011-2021 Yılları Genel Yönetim Bütçe Giderlerinin Foksiyonel Sınıflandırmasının GSHY’ye

Oranı 2011-2021 (%)

P:216

202

M Vergi Raporu

m

2. Bütçe Gelirleri

2021 yılında bütçe gelirleri 1,364.107 milyar TL, bu tutar içerisinde vergi

gelirleri de 1,164.988 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Vergi gelirlerinin genel

bütçe gelirleri içerisindeki payı % 85’dir. 2021 yılında vergi gelirleri hedefinin

(922,744 milyar TL) üstünde bir vergi tahsilatı gerçekleştirilmiştir. Türkiye’de

2011-2021 yılları arasında vergi gelirlerinin türlerine göre gerçekleşme tutarları

ve toplam bütçe gelirleri içerisindeki payları Tablo 6’da ve aynı dönemde vergi

gelirlerinin bütçe payları Tablo 7’de gösterilmiştir.

2021 yılında genel bütçe vergi dışı diğer gelirleri 199.119 TL olmuştur.

2021 yılında vergi gelirleri, bir önceki yıla göre % 39,8 oranında artmış ve

GSYH’nin yaklaşık % 16’’sını oluşturmuştur31. Daha önceki yıllarda olduğu gibi

vergi gelirlerinin toplanmasında etkinlik ve vergi adaleti kaygıları daha önce

olduğu gibi 2021 yılında da devam etmiştir. Gelir ve kazançlar üzerinden alınan

vergiler, toplam bütçe gelirlerinin % 34,13’ünü oluştururken, mal ve hizmetler

üzerinden alınan vergiler toplam vergi gelirlerinin % 57,93’ünü oluşturmuştur.

2021 yılında kurumlar vergisi geliri 177,9 milyar TL iken ÖTV gelirleri toplamı

205,3 milyar TL’dir.

31 Bu orana, sosyal güvenlik primi ödemeleri dahil değildir. İlerleyen bölümlerde,

OECD üyesi ülkeler karşılaştırmalarında, Türkiye’de sosyal güvenlik primleri dahil

tutarlar dikkate alınmıştır.

P:217

203

TÜRMOB

M

m

Tablo 6: 2011-2021 Yıllarında Vergi Gelirlerİ (milyonTL)

2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020 2021

Merkezi Yönetim Gelirleri 296,823.6 332,474.9 389,682.0 425,382.8 482,779.9 554,139.5 630,489.9 757,996.4 875,279.6 1,028,445.5 1,402,038.1

Genel Bütçe Gelirleri 286,554.0 320,535.7 375,563.8 408,675.8 464,187.5 533,202.6 607,137.7 729,062.7 847,692.2 999,146.8 1,364,107.4

I-Vergi Gelirleri 253,809.2 278,780.8 326,169.2 352,514.5 407,818.5 459,001.7 536,617.2 621,536.4 673,859.7 833,250.5 1,164,988.1

1. Gelir ve Kazanç

Üzerinden Alınan

Vergiler

75,799.9 85,510.9 92,748.5 106,206.6 119,144.0 139,574.5 165,306.4 217,665.7 241,533.0 263,898.3 397,628.6

a) Gelir Vergisi 48,807.1 56,493.5 63,760.8 73,901.5 85,755.8 96,604.8 112,400.7 138,992.4 162,704.0 158,841.6 219,655.8

Beyana Dayanan Gelir

Vergisi 2,759.5 3,016.4 3,083.6 3,033.7 3,672.0 4,521.6 5,038.3 7,114.8 7,962.1 8,249.7 13,850.5

Basit Usulde Gelir

Vergisi

300.7 300.9 305.3 298.1 355.5 375.3 226.0 206.0 200.7 227.6 237.0

Gelir Vergisi Tevkifatı 44,324.4 51,744.2 58,778.7 68,848.6 79,920.0 89,751.9 104,847.1 129,102.6 151,789.3 147,251.0 201,368.3

Gelir Geçici Vergisi 1,422.5 1,432.0 1,593.2 1,721.1 1,808.2 1,956.0 2,289.3 2,569.1 2,751.9 3,113.3 4,200.1

b) Kurumlar Vergisi 26,992.8 29,017.4 28,987.8 32,305.1 33,388.1 42,969.7 52,905.7 78,673.3 78,829.0 105,056.7 177,972.7

Beyana Dayanan

Kurumlar Vergisi 3,531.0 1,525.9 2,074.7 601.3 431.8 2,819.8 2,279.7 4,238.2 3,210.6 (268.3) 13,968.4

Kurumlar Vergisi

Tevkifatı 333.8 242.3 152.5 189.2 251.2 277.9 238.9 259.3 159.0 180.3 441.2

Kurumlar Geçici Vergisi 23,128.1 27,249.2 26,760.5 31,514.6 32,705.2 39,872.0 50,387.1 74,175.8 75,459.4 105,144.6 163,563.1

2. Mülkiyet Üzerinden

Alınan Vergiler 6,257.0 7,009.1 7,693.1 8,215.1 9,384.0 10,605.8 11,542.5 13,765.6 15,606.7 17,280.8 21,114.6

P:218

204M Vergi Raporu m a) Veraset ve İntikal Vergisi 253.0 292.7 339.8 428.2 435.3 619.4 717.6 921.2 1,103.5 1,298.1 2,255.3 b) Motorlu Taşıtlar Vergisi 6,004.0 6,716.4 7,353.3 7,786.8 8,948.7 9,986.4 10,824.9 12,844.4 14,503.2 15,982.7 18,836.3 c) Değerli Konut Vergisi - - - - - - - - - - 23.0

3. Dahilde Alınan Mal

ve Hizmet Vergileri 103,380.9 113,836.7 134,854.8 142,111.1 167,092.3 191,329.3 212,001.3 213,037.9 230,954.6 314,910.5 377,377.0

a) Dahilde Alınan

Katma Değer Vergisi 29,956.7 31,572.1 37,995.3 38,121.4 46,424.5 53,986.9 55,583.8 56,354.4 55,457.6 71,555.1 123,457.6

Beyana Dayanan KDV 28,678.3 29,929.2 35,783.8 35,587.7 43,424.8 50,275.6 51,032.9 51,461.0 50,687.2 66,238.8 114,877.5

Tevkif Suretiyle Kesilen

KDV 1,278.4 1,642.9 2,211.5 2,533.7 2,999.7 3,711.3 4,550.9 4,893.4 4,770.3 5,316.2 8,580.1

b) Özel Tüketim Vergisi 64,188.8 71,705.5 85,461.6 91,095.0 105,922.8 120,401.5 138,339.2 133,906.0 147,134.1 207,283.2 205,392.4

Petrol ve Doğalgaz

Ürünleri (I) 33,572.6 35,934.6 45,158.2 45,628.1 50,829.6 56,296.4 63,602.6 55,593.5 60,996.6 69,009.5 31,292.1

Motorlu Taşıtlar (II) 8,567.8 8,409.0 10,564.7 12,850.8 17,026.6 18,872.6 22,017.4 17,327.8 13,807.1 46,596.3 66,371.9

Alkollü İçkiler (III-a) 3,856.4 4,642.9 5,196.2 5,888.6 6,797.3 7,903.6 10,012.6 12,401.9 14,714.7 16,464.1 22,785.4

Tütün Mamulleri (III-b) 15,850.2 19,975.8 21,326.8 23,024.3 26,968.7 32,235.1 37,426.9 42,724.6 50,358.4 61,801.4 67,619.8

Kolalı Gazozlar (III-c) 281.0 276.4 299.5 310.7 344.8 361.5 402.7 859.2 1,022.1 1,341.4 1,972.5

Dayanıklı Tüketim ve

Diğer Mallar (IV) 2,057.7 2,466.8 2,916.3 3,392.5 3,955.8 4,726.1 4,877.2 4,998.0 6,235.0 12,070.0 15,347.6

6111 S. Kapsamında

Tahsil Olunan ÖTV 3.0 0.0 0.0 0.0 0.1 0.1 0.0 0.0 - 0.0 (0.0)

6736 S.K. Kapsamında

Tahsil Olunan ÖTV - - - - - 6.0 (0.2) 0.2 0.1 0.6 0.0

P:219

205

TÜRMOB

M

m

7143 S.K. Kapsamında

Tahsil Olunan ÖTV - - - - - - - 0.8 - (0.0) -

7332 S.K. Kapsamında

Tahsil Olunan ÖTV - - - - - - - - - - 3.1

c) Banka ve Sigorta

Muameleleri Vergisi 4,288.4 5,470.7 6,160.2 7,486.5 9,171.6 11,067.9 13,269.5 18,184.4 22,670.5 27,069.5 33,028.8

d) Şans Oyunları Vergisi 528.1 615.5 692.3 768.2 842.2 900.0 992.9 1,155.1 1,681.1 3,463.7 6,091.7

e) Özel İletişim Vergisi 4,419.0 4,472.9 4,545.5 4,640.2 4,731.7 4,975.8 3,816.9 3,440.4 4,014.1 4,488.2 6,618.1

f) Dijital Hizmet Vergisi - - - - - - - - - 1,060.9 2,829.6

g) Dahilde Alınan Diğer

Mal ve Hizmet Vergileri

- (0.0) (0.0) (0.3) (0.4) (2.8) (1.0) (2.5) (2.8) (10.2) (41.2)

4. Uluslararası Ticaret

ve Muamelelerden

Alınan Vergiler

53,451.6 55,310.4 68,269.1 71,143.8 83,166.5 86,248.5 112,932.5 138,220.7 142,731.6 185,452.0 297,477.3

a) Gümrük Vergileri 4,653.1 5,194.8 5,409.0 6,542.8 8,280.3 9,065.1 12,328.5 15,276.1 16,832.0 25,636.9 34,444.5

b) İthalde Alınan Katma

Değer Vergisi 48,685.1 50,000.1 62,727.4 64,411.1 74,645.8 76,835.6 100,095.7 122,261.6 125,271.3 159,205.9 261,885.0

c) Diğer Dış Ticaret

Gelirleri 113.4 115.5 132.8 189.9 240.3 347.8 508.2 683.0 628.3 609.2 1,147.8

5. Damga Vergisi 6,464.4 7,360.5 9,415.8 10,324.6 12,044.6 13,419.3 15,596.1 16,961.4 18,852.6 20,963.5 28,202.9

6. Harçlar 8,343.8 9,674.7 12,948.0 14,510.7 16,984.6 17,822.3 19,237.0 21,688.6 24,175.7 30,741.3 42,085.2

7. Başka Yerde

Sınıflandırılmayan Diğer

Vergiler

111.6 78.5 239.8 2.6 2.6 2.1 1.3 196.5 5.4 4.0 1,102.6

II-Teşebbüs ve Mülkiyet

Gelirleri 9,063.1 13,986.1 14,311.7 16,125.4 19,662.2 23,747.6 19,762.1 26,128.5 93,718.0 60,216.2 55,543.2

Kaynak: www.muhasebat.gov.tr

P:220

206M Vergi Raporu m Tablo 7: 2011-2021 Yıllarında Vergi Gelirlerinin Dağılımı (%) (%) 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020 2021 I-Vergi Gelirleri 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 1. Gelir ve Kazanç Üzerinden Alınan Vergiler 29.86 30.67 28.44 30.13 29.21 30.41 30.81 35.02 35.84 31.67 34.13

a) Gelir Vergisi 19.23 20.26 19.55 20.96 21.03 21.05 20.95 22.36 24.15 19.06 18.85

Beyana Dayanan Gelir Vergisi 1.09 1.08 0.95 0.86 0.90 0.99 0.94 1.14 1.18 0.99 1.19

Basit Usulde Gelir Vergisi 0.12 0.11 0.09 0.08 0.09 0.08 0.04 0.03 0.03 0.03 0.02

Gelir Vergisi Tevkifatı 17.46 18.56 18.02 19.53 19.60 19.55 19.54 20.77 22.53 17.67 17.29

Gelir Geçici Vergisi 0.56 0.51 0.49 0.49 0.44 0.43 0.43 0.41 0.41 0.37 0.36

b) Kurumlar Vergisi 10.64 10.41 8.89 9.16 8.19 9.36 9.86 12.66 11.70 12.61 15.28

Beyana Dayanan Kurumlar Vergisi 1.39 0.55 0.64 0.17 0.11 0.61 0.42 0.68 0.48 (0.03) 1.20

Kurumlar Vergisi Tevkifatı 0.13 0.09 0.05 0.05 0.06 0.06 0.04 0.04 0.02 0.02 0.04

Kurumlar Geçici Vergisi 9.11 9.77 8.20 8.94 8.02 8.69 9.39 11.93 11.20 12.62 14.04

2. Mülkiyet Üzerinden Alınan Vergiler 2.47 2.51 2.36 2.33 2.30 2.31 2.15 2.21 2.32 2.07 1.81

a) Veraset ve İntikal Vergisi 0.10 0.10 0.10 0.12 0.11 0.13 0.13 0.15 0.16 0.16 0.19

b) Motorlu Taşıtlar Vergisi 2.37 2.41 2.25 2.21 2.19 2.18 2.02 2.07 2.15 1.92 1.62

c) Değerli Konut Vergisi - - - - - - - - - - 0.00

3. Dahilde Alınan Mal ve Hizmet Vergileri 40.73 40.83 41.35 40.31 40.97 41.68 39.51 34.28 34.27 37.79 32.39

a) Dahilde Alınan Katma Değer Vergisi 11.80 11.33 11.65 10.81 11.38 11.76 10.36 9.07 8.23 8.59 10.60

Beyana Dayanan KDV 11.30 10.74 10.97 10.10 10.65 10.95 9.51 8.28 7.52 7.95 9.86

Tevkif Suretiyle Kesilen KDV 0.50 0.59 0.68 0.72 0.74 0.81 0.85 0.79 0.71 0.64 0.74

b) Özel Tüketim Vergisi 25.29 25.72 26.20 25.84 25.97 26.23 25.78 21.54 21.83 24.88 17.63

Petrol ve Doğalgaz Ürünleri (I) 13.23 12.89 13.85 12.94 12.46 12.26 11.85 8.94 9.05 8.28 2.69

P:221

207

TÜRMOB

M

m

Motorlu Taşıtlar (II) 3.38 3.02 3.24 3.65 4.18 4.11 4.10 2.79 2.05 5.59 5.70

Alkollü İçkiler (III-a) 1.52 1.67 1.59 1.67 1.67 1.72 1.87 2.00 2.18 1.98 1.96

Tütün Mamulleri (III-b) 6.24 7.17 6.54 6.53 6.61 7.02 6.97 6.87 7.47 7.42 5.80

Kolalı Gazozlar (III-c) 0.11 0.10 0.09 0.09 0.08 0.08 0.08 0.14 0.15 0.16 0.17

Dayanıklı Tüketim ve Diğer Mallar (IV) 0.81 0.88 0.89 0.96 0.97 1.03 0.91 0.80 0.93 1.45 1.32

6111 S. Kapsamında Tahsil Olunan ÖTV 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 - 0.00 (0.00)

6736 S.K. Kapsamında Tahsil Olunan ÖTV - - - - - 0.00 (0.00) 0.00 0.00 0.00 0.00

7143 S.K. Kapsamında Tahsil Olunan ÖTV - - - - - - - 0.00 - (0.00) -

7332 S.K. Kapsamında Tahsil Olunan ÖTV - - - - - - - - - - 0.00

c) Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi 1.69 1.96 1.89 2.12 2.25 2.41 2.47 2.93 3.36 3.25 2.84

d) Şans Oyunları Vergisi 0.21 0.22 0.21 0.22 0.21 0.20 0.19 0.19 0.25 0.42 0.52

e) Özel İletişim Vergisi 1.74 1.60 1.39 1.32 1.16 1.08 0.71 0.55 0.60 0.54 0.57

f) Dijital Hizmet Vergisi - - - - - - - - - 0.13 0.24

g) Dahilde Alınan Diğer Mal ve Hizmet

Vergileri

- (0.00) (0.00) (0.00) (0.00) (0.00) (0.00) (0.00) (0.00) (0.00) (0.00)

4. Uluslararası Ticaret ve Muamelelerden

Alınan Vergiler 21.06 19.84 20.93 20.18 20.39 18.79 21.05 22.24 21.18 22.26 25.53

a) Gümrük Vergileri 1.83 1.86 1.66 1.86 2.03 1.97 2.30 2.46 2.50 3.08 2.96

b) İthalde Alınan Katma Değer Vergisi 19.18 17.94 19.23 18.27 18.30 16.74 18.65 19.67 18.59 19.11 22.48

c) Diğer Dış Ticaret Gelirleri 0.04 0.04 0.04 0.05 0.06 0.08 0.09 0.11 0.09 0.07 0.10

5. Damga Vergisi 2.55 2.64 2.89 2.93 2.95 2.92 2.91 2.73 2.80 2.52 2.42

6. Harçlar 3.29 3.47 3.97 4.12 4.16 3.88 3.58 3.49 3.59 3.69 3.61

7. Başka Yerde Sınıflandırılmayan Diğer

Vergiler 0.04 0.03 0.07 0.00 0.00 0.00 0.00 0.03 0.00 0.00 0.09

Kaynak:www.muhasebat.gov.tr

P:222

208

M Vergi Raporu

m

2011-2021 yılları arasında gecikme faizleri ile vergi ceza tutarları Tablo 8’de

gösterilmiştir. Gecikme faizi gelirlerinde 2016, 2017 ve 2018 yıllarında bir

azalma yaşanmakla birlikte, 2019 ve 2022 yıllarında artış görülmüş, ancak 2021

yılında yine azalma gözlenmiştir. 2021 yılında gecikme faizi geliri 428,9 milyon

TL’dir. Buna karşılık, vergi cezaları tahsilâtı dalgalı bir seyir izlemektedir. 2021

yılında tahsil edilen vergi cezası tutarı 8,7 milyar TL’dir.

Tablo 8 : Ceza ve Zamlar (bin TL)

Vergi, Resim ve Harç Gecikme Faizleri Vergi Cezaları

2011 157,238 3,591,635

2012 361,380 3,335,129

2013 548,909 3,313,499

2014 660,043 2,610,467

2015 737,324 4,007,019

2016 448,240 5,233,787

2017 206,008 4,366,832

2018 188,593 4,710,283

2019 365,096 7,124,363

2020 569,457 5,665,715

2021 428,953 8,708,204

Kaynak:www.muhasebat.gov.tr

3. Mükellef Sayıları

Türkiye’de vergi mükellefi sayısı, özellikle beyanname veren mükellef sayısı

diğer ülkelerle karşılaştırıldığında önemli ölçüde düşüktür. Ayrıca ekonomik

koşullar, girişimcilik ve işsiz sayıları ile vergi mükellefi sayısı arasında da bir

ilişki bulunmaktadır. 2001-2021 yılları arasında Türkiye’de GV, KV ve KDV

itibariyle faal mükellef sayıları Tablo 9’da verilmiştir.

P:223

209

TÜRMOB M

m

Tablo 9 : Faal Mükellef Sayıları*

YILLAR

GELİR VERGİSİ

FAAL

MÜKELLEFLER BASİT USUL GMSİ KURUMLAR

VERGİSİ KDV

2001 1,768,653 808,787 387,330 565,556 2,870,826

2002 1,729,260 810,167 436,479 585,981 2,887,598

2003 1,735,722 820,621 491,907 60,502 2,142,949

2004 1,774,568 814,532 573,308 632,093 2,230,815

2005 1,691,499 792,706 576,199 632,062 2,165,516

2006 1,712,719 775,141 625,982 593,166 2,220,477

2007 1,724,366 762,111 696,905 608,981 2,268,925

2008 1,701,865 744,188 744,103 634,569 2,266,053

2009 1,683,308 739,092 840,077 640,679 2,249,950

2010 1,693,316 72,885 978,301 652,009 2,271,049

2011 1,703,754 714,693 1,041,427 663,967 2,293,765

2012 1,760,785 709,915 1,336,632 664,025 2,343,221

2013 1,798,056 705,093 1,550,164 662,225 2,378,432

2014 1,798,738 693,694 1,595,320 673,920 2,390,387

2015 1,827,180 743,664 1,668,967 699,904 2,442,668

2016 1.819.492 756,186 1,796,340 721,524 2,486,821

2017 1.877.128 774,057 1,884,849 759,242 2,583,610

2018 1.920.586 774,681 1,982,524 806,622 2,674,151

2019 1,964,548 783.455 2,030,265 829,633 2,710,736

2020 2,086,100 808.571 2,056,305 918.229 2.946.139

2021 2.235.576 836.871 2,107,353 986.318 3.164.072

2022/08 2.314.989 836.309 2,275,248 1.035.976 3.287.284

Kaynak: GİB, www.gib.gov.tr

* Her yılın Aralık ayı itibariyle olan mükellef sayıları dikkate alınmıştır.

P:224

210

M Vergi Raporu

m

Türkiye’de GMSİ dışında beyanname veren gelir vergisi mükellefi sayısında 2008

ve 2009 yıllarında düşüş gözlemlenmiştir. Bu düşüşlerde ekonomik koşulların

olumsuz etkisi kadar kurumlar vergisi mükellef sayısındaki artışta etkin olmuştur.

Ancak iktisadi gelişime bağlı olarak 2010 yılından sonra GV faal mükellef sayısı

artmaya başlamıştır. Özellikle kurumlar vergisi oranının, yeni Yasa ile birlikte

2006 yılında önemli ölçüde düşürülmesi, yeni Türk Ticaret Kanunu’nun tek kişilik

şirket kurulmasına izin vermesi gibi diğer etmenler yanında belirli bir dönem

GV mükellef sayısındaki azalmanın bir nedeni olmuştur. 2021 yılı Ağustos ayı

itibariyle KV mükellef sayısı 1.035.976 olmuştur.

2001 yılından bu yana basit usulde vergilendirilen mükellef sayısı da sürekli

olarak azalmakla birlikte, yasal düzenlemelere bağlı olarak 2015 yılında basit

usulde vergilendirilen mükellef sayısında artış gerçekleşmiştir. Diğer taraftan

2021 yılından itibaren basit usulde vergilendirilen mükelleflerin kazançlarına

gelir vergisi istisnası getirilmiştir.

KDV mükellef sayısı, 2001 yılından sonra azalmakla birlikte daha sonra artmaya

başlamıştır. 2021 yılı Ağustos ayı sonunda yılında faal KDV mükellefi sayısı

3.287.284 olmuştur.

GMSİ beyan eden mükellef sayısında son yıllarda, önemli artış meydana

gelmiştir. Bunun temel nedenleri, birden fazla ev sahibi olan kişi sayısında artışın

yanısıra kira ödemelerinin bankacılık sistemi aracılığıyla yapılmasına ilişkin

getirilen zorunluluktur. Ayrıca Tapu Genel Müdürlüğü ile Gelir İdaresi Başkanlığı

bilgisayar sistemlerindeki gelişmelerin çapraz kontrollere olanak sağlaması, kira

gelirini beyan eden mükellef sayısındaki artışın diğer bir nedenidir.

4. Tahakkuk/Tahsilât Oranları

Türkiye’de genel bütçe vergi gelirlerinin tahakkuk/tahsilât oranları Tablo 10’da

verilmiştir.

P:225

211

TÜRMOB M

m

Tablo 10 : Tahakkuk/Tahsilât Oranları

GENEL BÜTÇE VERGİ GELİRLERİ TAHSİLÂT ORANLARI

TOPLAM TAHSİLÂT / TOPLAM TAHAKKUK)

Yıllar Oran (%) Yıllar Oran (%)

1970 88,50 2005 92,00

1980 82,50 2006 92,20

1990 85,90 2007 91,10

1991 82,50 2008 89,70

1992 81,70 2009 87,40

1993 81,30 2010 86,20

1994 82,80 2011 85,60

1995 85,60 2012 86,40

1996 88,10 2013 86,8

1997 89,80 2014 85,2

1998 89,50 2015 84,7

1999 86,80 2016 81,2

2000 90,50 2017 82,3

2001 90,30 2018 81,4

2002 91,40 2019 81,0

2003 92,50 2020 80,1

2004 93,00 2021 80,7

Kaynak : GİB, www.gib.gov.tr

1970 yılından bu yana gerçekleşen tahakkuk/tahsilât oranları dikkate alındığında

Gelirler Genel Müdürlüğü’nün son yılında (2004) gerçekleşen en yüksek orandan

sonra GİB döneminde, bu oranda sürekli hale bir düşüşün olduğu gözlemlenmek-

P:226

212

M Vergi Raporu

m

tedir. Bunun nedenlerinin araştırılması gerekmektedir. 2020 ve 2021 yıllarında

yılında gerçekleşen tahakkuk/tahsilât oranı, son elli yılın en düşük tahakkuk/ tahsilât oranlarından biridir. Bu düşüşün, özellikle vergi gelirlerinin sadece beyanı

ve tahsiliyle ilgili olarak faaliyette bulunması öngörülen Gelir İdaresi Başkanlığının kurulmasından sonra gerçekleşmesi dikkat çekicidir. Bu sonuç, sıkça çıkarılan vergi afları/kolaylıkları yanında Gelir İdaresi Başkanlığı’nın kuruluş aşamasındaki kurgusunun sorgulanmasını da beraberinde getirmektedir.

III. TÜRK VERGİ SİSTEMİNİN KARŞILAŞTIRMALI ÖZELLİKLERİ

Bu bölümde Türkiye’de tahsil edilen vergi gelirleri, OECD üyesi ülkelerin aynı

verileri ile karşılaştırılacaktır. Karşılaştırma verileri, OECD’den elde edilmiştir.

OECD üyesi ülkelerin 1965- 2019 yılları arasında vergi yapılarında meydana gelen genel değişim Tablo 11’de yer almaktadır. Tabloda bazı vergi kalemlerinin

GSYH’ye olan oranı yer almaktadır.

OECD üyesi ülkelerde GV’nin GSYH içerisindeki payı 2021yılında % 8’dir. Bu

oran 1990’da yıllarda % 9’du. Buna göre GV’nin GSHY’ye içerisindeki payında

düşmektedir. Buna karşılık KV’nin payı ise 1965 yılında %2,1 iken 2019 yılında

%3 olmuştur.

P:227

213

TÜRMOB M

m

Tablo 11 : OECD Üyesi Ülkelerde Genel Vergi Yapısı

(Vergi gelirlerinin GSYH göre dağılımı)

Kaynak: OECD (2021), Revenue Statistics 2021, www.oecd.org

Dolaylı vergiler konusunda, vergilendirme eğiliminde KDV gibi genel tüketim

vergilerinde artış gözlemlenirken, 1965 yılından bu yana özel tüketim vergilerinde

azalış gözlemlenmemektedir. Bu eğilimde halen özel tüketim vergilerinin

dar kapsamlı tutulması politikası yanında AB üyesi olma koşullarından birisi

olduğundan birçok ülkenin KDV uygulamasına geçişi de etkin bir neden

olmaktadır.

2021 yılında OECD Üyesi ülkelerde vergi yapısı Tablo 12’de yer almıştır. Vergi

teorisinde, gelir vergisi vergi adaletini sağlayıcı özellikleri en güçlü olan vergi

türlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Tabloda yer alan verilere göre gelir

üzerinden alınan vergilerin toplam vergi gelirlerine oranının en yüksek olduğu

ülkeler sırasıyla Danimarka, İzlanda, Yeni Zelanda, Kanada, Avustralya, Norveç,

İsveç, Lüksemburg, Belçika, , Finlandiya, ve İtalya’dır. Buna karşılık, gelir

üzerinden alınan vergilerin toplam vergi gelirlerine oranının en düşük

olduğu ülke ise Türkiye ve OECD’ye yeni üye olan Kosta Rika’dır. Bu oran;

Türkiye için % 5,6’dır.

P:228

214

M Vergi Raporu

m

Tablo 12 : 2019 Yılında OECD Üyesi Ülkelerde Vergi Yapısı

(GSYH’ye oranı (%)

1000 2000 3000 4000 5000 6000

Gelir, kar ve

sermaye kazançları

üzerindeki vergiler

Sosyal

güvenlik

katkı payları

Bordro

ve işgücü

vergileri

Emlak

vergisi

Mal ve hizmet

üzerindeki

vergiler

Diğer

Vergiler

Avustralya 16.4 0.0 1.3 2.7 7.3 0.0

Avusturya 12.5 14.9 2.7 0.5 11.7 0.2

Belçika 15.1 13.2 0.0 3.4 11.0 0.0

Kanada 16.8 4.7 0.7 3.9 7.7 0.0

Şili 7.3 1.5 0.0 1.1 11.1 0.1

Kolombiya 6.4 1.9 0.3 1.8 8.5 0.9

Kosta Rika 4.9 8.1 1.4 0.4 8.2 0.5

Çek Cumhuriyeti 7.9 15.4 0.0 0.4 11.1 0.0

Danimarka 30.1 0.0 0.3 2.0 14.1 0.0

Estonya 7.4 11.7 0.0 0.2 14.2 0.0

Finlandiya 14.8 11.8 0.0 1.4 14.2 0.0

Fransa 11.5 14.8 1.8 3.9 12.4 0.5

Almanya 12.6 14.6 0.0 1.1 10.3 0.0

Yunanistan 8.5 12.2 0.0 3.1 15.7 0.0

Macaristan 6.5 11.7 1.0 0.9 16.3 0.1

İzlanda 17.4 3.2 0.3 2.1 11.3 0.6

İrlanda 10.0 3.7 0.2 1.2 6.8 0.0

İsrail 9.9 5.2 1.1 3.1 10.8 0.0

İtalya 13.4 13.3 0.0 2.4 12.0 1.4

Japonya 9.7 12.9 0.0 2.6 6.2 0.1

Kore 9.1 7.3 0.1 3.1 7.0 0.7

Letonya 6.7 9.6 0.0 0.9 14.1 0.0

Litvanya 8.8 9.6 0.0 0.3 11.6 0.0

Lüksemburg 15.2 10.8 0.0 3.8 9.1 0.0

P:229

215

TÜRMOB M

m

Meksika 6.9 2.3 0.4 0.3 6.2 0.3

Hollanda 12.2 13.4 0.0 1.5 12.1 0.1

Yeni Zelanda 17.3 0.0 0.0 1.9 12.2 0.0

Norveç 16.3 10.6 0.1 1.3 11.7 0.0

Polonya 7.5 13.2 0.3 1.3 12.8 0.0

Portekiz 9.5 9.6 0.0 1.4 13.7 0.3

Slovak cumhuriyeti 7.1 15.0 0.0 0.4 12.1 0.0

Slovenya 7.2 15.7 0.0 0.6 13.6 0.0

İspanya 9.9 12.3 0.0 2.5 10.0 0.0

İsveç 15.3 9.2 5.3 0.9 12.1 0.0

İsviçre 13.2 6.5 0.0 2.1 5.4 0.1

Türkiye 5.6 7.2 0.0 1.0 9.0 0.3

İngiltere 11.3 6.5 0.1 4.1 10.7 0.0

ABD 11.6 6.1 0.0 2.9 4.4 0.0

OECD Ortalaması 11.3 8.9 0.5 1.8 10.8 0.2

KAYNAK : OECD (2021), Revenue Statistics 2020, Paris, www.oecd.org

Diğer taraftan, gelir üzerinden alınan vergilerin göreceli düşük oranda olduğu

Slovenya, Çek Cumhuriyeti ve Slovak Cumhuriyeti sosyal güvenlik katkı payları

en yüksek orana sahip olan ülkelerdir. Türkiye’de ise bu oran % 7,2 dir. Buna

karşılık mal ve hizmetler üzerinden alınan vergilerin GSYH içerisinde en yüksek

orana sahip olduğu ülke, 2018 yılında olduğu gibi % 16,3 ile Macaristan’dır.

Türkiye % 9 oranı ile daha gerilerde yer almaktadır. ABD ise % 4,4 oranı ile en

düşük orana sahip olan ülkedir. Bunun nedeni, bu ülkede merkezi idare tarafından

toplanan satış vergisi olmamasıdır.

1. Vergi Gelirlerinin GSYH’ye Oranı

Ülkeler itibariyle 1965- 2020 yılları arasında toplam vergi gelirlerinin GSYH’ye

olan oranı, sosyal güvenlik katkı payları dahil olarak, Tablo 13’de verilmiştir.

1965 yılından bu yana olan oranlar dikkate alındığında, OECD ortalaması, 1965

P:230

216

M Vergi Raporu

m

yılında yaklaşık % 24,8 iken 2020 yılında % 33,5’e çıkmıştır. Bu dönemde, bütün

ülkelerin vergi gelirlerinin GSYH’ye olan oranı artmıştır. 1965 yılında, o yıldaki

üye ülkeler içerisinde vergi gelirlerinin GSYH’ye olan oranı en düşük ülke Türkiye’dir. Bu oran 1965 yılında Türkiye için % 10,6’dır. 2020 yılına gelindiğinde

ise bu oranın en düşük olduğu ülke Meksika, Kolombiya, Şili ve İrlanda’dır. Türkiye ise bu yılda 38 OECD üyesi ülke arasında 31’inci sıradadır. Bu oran; 2020

yılında Türkiye için % 22,9’dur. Türkiye açısından 1963 ve 2020 yıllarındaki bu

iki oran karşılaştırıldığında önemli bir artışın gerçekleştiği sonucuna varılmaktadır. Sırasıyla Danimarka, Fransa, Belçika, İtalya; İsveç, Avusturya ve Finlandiya

ve GSYH’ye göre en yüksek vergi toplama oranına sahip ülkelerdir. Bu ülkelerin

oranları % 45’ler dolaylarındadır.

Tablo 13: Vergi Gelirlerinin GSYH’ye Oranı (1965-2020)

1965 1990 2000 2007 2010 2013 2015 2018 2019 2020p

Avustralya 20.6 28.1 30.5 29.5 25.2 27.0 27.7 28.5 27.7

Avusturya 33.5 39.3 42.3 40.5 41.0 42.6 43.1 42.3 42.6 42.1

Belçika 30.8 41.4 43.8 42.9 42.9 45.0 44.1 43.9 42.7 43.1

Kanada 25.0 35.1 34.7 32.5 31.0 31.1 32.8 33.5 33.8 34.4

Şili 16.9 18.8 22.7 19.6 19.9 20.4 21.1 20.9 19.3

Kolombiya 11.3 15.7 19.3 18.1 20.0 19.9 19.3 19.7 18.7

Kosta Rika 22.4 21.1 23.1 22.1 23.0 22.9 23.2 23.6 22.9

Çek Cumhuriyeti 32.3 34.1 32.2 33.7 33.1 35.0 34.8 34.4

Danimarka 29.1 44.4 46.9 46.4 44.8 45.9 46.1 44.2 46.6 46.5

Estonya 31.1 31.0 33.2 31.7 33.3 33.0 33.5 34.5

Finlandiya 30.0 42.9 45.8 41.4 40.6 43.4 43.5 42.4 42.3 41.9

Fransa 33.7 41.2 43.4 42.5 42.1 45.4 45.3 45.9 44.9 45.4

Almanya 31.7 34.8 36.4 35.4 35.5 37.0 37.3 38.4 38.6 38.3

Yunanistan 17.1 25.2 33.4 31.8 32.3 35.9 36.6 40.0 39.5 38.8

Macaristan 38.5 39.3 36.9 38.5 38.7 36.8 36.5 35.7

İzlanda 25.7 30.5 35.9 38.3 32.1 34.3 35.1 36.4 34.8 36.1

İrlanda 24.5 32.4 30.8 30.8 27.7 28.7 23.2 22.4 21.9 20.2

P:231

217

TÜRMOB M

m

İsrail 34.8 34.1 30.6 30.6 31.2 30.8 30.2 29.7

İtalya 24.6 36.3 40.5 41.6 41.7 43.8 43.0 41.7 42.4 42.9

Japonya 17.3 27.7 25.3 27.2 26.2 28.6 30.2 31.6 31.4

Kore 18.6 20.9 23.7 22.4 23.1 23.7 26.7 27.3 28.0

Letonya 29.1 28.2 28.6 29.2 29.9 31.1 31.2 31.9

Litvanya 30.8 30.1 28.3 26.7 28.7 30.2 30.3 31.2

Lüksemburg 26.4 33.5 36.9 36.2 37.6 38.2 36.2 39.5 38.9 38.3

Meksika 12.1 11.5 12.0 12.8 13.3 15.9 16.1 16.3 17.9

Hollanda 30.5 39.7 36.9 35.7 35.7 36.1 37.0 38.8 39.3 39.7

Yeni Zelanda 24.5 36.2 32.5 33.9 30.3 30.5 31.5 32.2 31.5 32.2

Norveç 29.4 40.2 41.7 42.0 41.8 39.8 38.4 39.4 39.9 38.6

Polonya 32.9 34.6 31.3 32.1 32.4 35.1 35.1 36.0

Portekiz 15.7 26.5 30.9 31.8 30.4 34.0 34.4 34.7 34.5 34.8

Slovak

cumhuriyeti 33.6 29.2 28.1 31.0 32.7 34.2 34.6 34.8

Slovenya 37.7 38.1 37.8 37.2 37.3 37.3 37.2 36.9

İspanya 14.3 31.5 33.0 36.4 31.3 33.1 33.8 34.7 34.7 36.6

İsveç 30.9 48.8 50.0 44.9 42.9 42.5 42.6 43.8 42.8 42.6

İsviçre 16.0 23.1 27.0 25.4 25.6 26.0 26.6 26.8 27.4 27.6

Türkiye 10.6 14.5 23.5 22.9 24.7 25.2 25.0 24.0 23.1 23.9

İngiltere 30.1 32.9 32.8 32.9 32.1 31.9 31.8 32.9 32.7 32.8

ABD 23.6 26.0 28.3 26.7 23.4 25.5 26.2 24.9 25.0 25.5

OECD

Ortalaması 24.8 30.8 32.9 32.9 31.6 32.7 32.9 33.5 33.4 33.5

KAYNAK : OECD (2021), Revenue Statistics 2020, Paris, www.oecd.org

P:232

218

M Vergi Raporu

m

2. Ülkelerin Toplam Vergi Geliri

1965- 2020 yılları ABD Doları bazında ülkelerin toplam vergi gelirleri Tablo 14’de

yer almaktadır. Doğal olarak bu verilerin ülkelerin GSYH ve nüfus büyüklükleri

ile bağlantısı bulunmaktadır. 2019 yılında, OECD ortalaması 432 milyar ABD

Dolarıdır. 2020 yılında en çok vergi toplayan ülke 5.336 trilyon dolar ile ABD’dir.

Bu ülkeyi doğal olarak, geri kalan G7 ülkeleri izlemektedir. Türkiye’de ise 2020

yılında toplanan vergi geliri 17 milyar ABD Dolarıdır. İzlanda, 8,7 milyar ABD

Doları ile OECD’nin en az vergi toplayan ülkesidir.

Tablo 14 : Vergi Gelirleri (Milyar ABD Doları)

1965 1990 2000 2007 2010 2013 2015 2018 2019 2020p

Avustralya 5.6 90.8 117.3 289.9 346.5 401.9 344.3 401.2 380.0

Avusturya 68.6 83.2 157.6 160.5 183.3 164.7 192.2 189.4 181.1

Belçika 89.4 103.6 201.9 206.2 234.9 204.0 238.3 227.7 221.4

Kanada 14.2 210.1 260.0 477.2 501.4 574.9 511.1 576.8 588.7 565.3

Şili 5.8 14.6 39.4 42.8 55.3 49.7 62.8 58.3 48.9

Kolombiya 5.1 14.7 39.8 51.9 76.5 58.4 64.4 63.7 50.8

Kosta Rika 1.3 3.2 6.2 8.3 11.7 13.0 14.5 15.1 14.1

Çek Cumh. 20.0 64.9 67.4 71.4 62.3 87.1 87.8 84.3

Danimarka 3.0 61.4 76.9 148.3 144.2 157.6 139.5 157.7 162.0 165.7

Estonya 1.8 7.0 6.5 7.9 7.6 10.1 10.4 10.6

Finlandiya 49.6 57.5 106.0 101.1 117.7 102.1 116.8 113.6 113.4

Fransa 550.7 591.8 1 130.7 1 113.7 1 275.1 1 104.3 1 279.6 1 224.8 1 192.1

Almanya 577.4 706.9 1 210.4 1 206.8 1 379.1 1 250.9 1 527.5 1 501.4 1 471.1

Yunanistan 14.6 43.5 101.3 95.9 85.7 71.6 84.8 81.1 73.3

Macaristan 18.2 55.0 48.7 52.2 48.4 59.1 59.6 55.3

İzlanda 0.1 2.0 3.2 8.3 4.4 5.5 6.2 9.6 8.7 7.8

İrlanda 0.7 15.6 30.7 83.2 61.5 68.3 67.5 86.0 87.4 85.8

İsrail 46.2 61.1 71.9 90.1 93.7 114.9 120.2 121.1

P:233

219

TÜRMOB M

m

İtalya 336.6 463.6 918.8 889.9 938.3 788.9 872.4 850.3 807.6

Japonya 17.1 920.0 1 224.6 1 281.0 1 545.1 1 469.0 1 386.4 1 594.7 1 616.8

Kore 52.6 120.5 278.2 256.2 317.2 347.9 460.4 449.7 456.3

Letonya 1.8 8.8 6.8 8.9 8.1 10.7 10.6 10.7

Litvanya 3.8 11.9 10.5 12.4 11.9 16.2 16.5 17.4

Lüksemburg 4.7 7.8 18.4 20.0 23.6 20.9 28.0 27.7 28.0

Meksika 35.9 81.2 126.5 135.9 169.6 186.1 198.0 207.9 193.7

Hollanda 132.6 153.7 302.5 301.9 316.6 283.3 354.4 357.3 361.7

Yeni Zelanda 1.4 16.1 17.3 46.0 47.0 59.5 56.8 67.4 65.2 71.0

Norveç 2.4 48.2 71.4 168.5 179.3 208.1 148.2 172.0 161.9 140.0

Polonya 56.6 148.7 150.4 167.1 154.9 206.5 209.7 214.4

Portekiz 18.8 36.6 76.5 72.2 76.9 68.5 83.9 82.6 80.2

Slovak

cumhuriyeti 9.8 25.3 25.4 30.6 28.9 36.1 36.3 36.3

Slovenya 6.6 18.3 18.2 18.0 16.1 20.2 20.1 19.7

İspanya 131.6 197.3 536.1 444.4 448.5 404.6 492.2 483.1 468.1

İsveç 7.8 127.7 131.5 220.7 212.7 249.4 215.5 243.2 228.7 230.5

İsviçre 2.6 61.6 75.5 125.4 154.6 185.3 187.1 197.2 200.2 207.5

Türkiye 1.3 30.2 64.5 156.2 192.0 240.8 215.5 186.3 175.7 171.6

İngiltere 30.6 359.4 544.0 1 018.0 795.1 889.1 933.8 939.5 926.0 887.8

ABD 167.0 1 552.4 2 900.5 3 868.6 3 517.1 4 291.8 4 773.7 5 110.0 5 336.5 5 336.0

KAYNAK : OECD (2021), Revenue Statistics 2020, Paris, www.oecd.org

3. Gelir Vergisinin Payı

OECD üyesi ülkelerde 1965-2019 yılları arasında gelir vergisinin GSYH

içerisindeki payı ile aynı gelirlerin toplam vergi gelirleri içerisindeki payı Tablo

15’de gösterilmiştir. Türkiye, üye ülkeler arasında Kosta Rika’dan sonra gelir

vergisinin GSYH’ye oranının düşük olduğu ülkedir.

P:234

220

M Vergi Raporu

m

Tablo 15 : Gelir Vergisinin GSYH ve Toplam Vergi Geliri İçindeki Payı (%)

-1990-2019

KAYNAK : OECD (2021), Revenue Statistics 2020, Paris, www.oecd.org

P:235

221

TÜRMOB M

m

4. Kurumlar Vergisinin Payı

OECD üyesi ülkelerde 1965-2019 yılları arasında kurumlar vergisi gelirlerinin

GSYH’ye olan oranları ile toplam vergi gelirleri içerisindeki payı Tablo 16’da

gösterilmiştir.

Türkiye’de 2019 yılında kurumlar vergisi gelirlerinin toplam vergi gelirleri

içerisindeki payı % 7,9’dur. Aynı yılda OECD ortalaması % 9’61 dir. Bu oranın

OECD üyesi ülkelerde 2018 yılına göre düştüğü gözlemlenmiştir.

Özellikle kurum kazançlarının, genel ekonomik koşullardan etkilenmesinin

sonucu olarak bu oranın azaldığı söylenebilir. Diğer bir neden uluslararası vergi

rekabeti nedeniyle, kurumların ödedikleri vergilerin azalma/azaltma eğiliminde

olmasıdır. Genel olarak Türkiye’de bu oran; OECD üyesi ülkelerin oranına

kıyasla düşüktür. Türkiye sıralamada 2019 yılında sondan beşinci sıradadır.

Tablo 16 : Kurumlar Vergisinin GSYH ve Toplam Vergi Geliri İçindeki

Payı (%) - 1990-2019

GSHY’e Oranı (%) Toplam Vergi Gelirine Oranı %

1990 2000 2010 2018 2019 1990 2000 2010 2018 2019

Avustralya 3.98 6.16 4.52 5.40 4.74 14.15 20.23 17.95 18.92 17.14

Avusturya 1.40 1.95 1.87 2.71 2.72 3.57 4.60 4.55 6.41 6.38

Belçika 2.00 3.15 2.55 4.30 3.72 4.84 7.17 5.94 9.80 8.72

Kanada 2.47 4.23 3.25 4.09 4.16 7.04 12.21 10.47 12.22 12.31

Şili 2.09 2.10 3.99 4.67 4.89 12.36 11.17 20.36 22.13 23.39

Kolombiya 1.58 2.62 3.75 4.92 4.73 13.95 16.73 20.73 25.55 24.03

Kosta Rika - - 2.27 2.54 2.82 - - 10.28 10.97 11.95

Çek Cumh. 3.19 3.21 3.62 3.51 9.87 9.96 10.36 10.09

Danimarka 1.71 3.19 2.27 2.75 3.14 3.86 6.80 5.07 6.24 6.73

Estonya 0.88 1.31 2.01 1.84 2.85 3.96 6.07 5.48

Finlandiya 1.94 5.71 2.42 2.54 2.53 4.51 12.48 5.97 6.00 5.98

Fransa 2.19 3.00 2.34 2.10 2.22 5.33 6.90 5.54 4.57 4.95

Almanya 1.68 1.76 1.50 2.13 2.00 4.83 4.83 4.22 5.55 5.18

P:236

222

M Vergi Raporu

m

Yunanistan 1.39 3.98 2.55 2.22 2.22 5.50 11.91 7.89 5.56 5.62

Macaristan 2.20 1.20 1.32 1.29 5.70 3.26 3.58 3.54

İzlanda 0.85 1.18 0.87 2.38 2.07 2.78 3.28 2.70 6.53 5.93

İrlanda 1.59 3.59 2.36 3.19 3.06 4.92 11.69 8.50 14.27 13.95

İsrail 3.33 2.63 3.20 3.05 9.56 8.61 10.39 10.10

İtalya 3.64 2.79 2.28 1.86 1.97 10.04 6.90 5.47 4.45 4.64

Japonya 6.20 3.48 3.04 4.06 3.77 22.38 13.74 11.60 12.87 12.00

Kore 2.37 2.96 3.09 4.20 4.29 12.77 14.14 13.79 15.73 15.71

Letonya 1.53 0.97 1.06 0.16 5.26 3.40 3.39 0.50

Litvanya 0.68 0.99 1.52 1.56 2.19 3.48 5.03 5.14

Lüksemburg 5.41 6.64 5.75 6.32 5.92 16.14 18.01 15.28 16.00 15.20

Meksika 1.85 3.44 3.29 14.38 21.32 20.11

Hollanda 3.00 4.01 2.28 3.50 3.69 7.55 10.87 6.40 9.03 9.41

Yeni Zelanda 2.34 4.02 3.70 5.01 3.90 6.48 12.36 12.21 15.58 12.39

Norveç 3.63 8.77 9.87 6.46 5.88 9.02 21.05 23.60 16.41 14.72

Polonya 2.39 1.94 2.09 2.21 7.26 6.21 5.95 6.29

Portekiz 2.11 3.69 2.75 3.32 3.11 7.97 11.95 9.05 9.57 9.03

Slovak

cumhuriyeti 2.57 2.43 3.29 3.03 7.64 8.66 9.63 8.77

Slovenya 1.14 1.84 1.93 1.97 3.03 4.86 5.18 5.30

İspanya 2.78 2.92 1.83 2.47 2.07 8.82 8.83 5.86 7.11 5.96

İsveç 1.53 3.64 3.24 2.85 3.01 3.13 7.29 7.56 6.50 7.03

İsviçre 1.70 2.38 2.58 3.05 3.11 7.33 8.81 10.08 11.37 11.36

Türkiye 0.97 1.71 1.79 2.09 1.83 6.68 7.29 7.27 8.73 7.90

İngiltere 3.26 3.47 2.85 2.57 2.30 9.92 10.59 8.89 7.81 7.03

ABD 1.96 2.24 1.76 1.32 1.34 7.54 7.91 7.55 5.30 5.37

OECD

Ortalaması 2.35 3.06 2.68 3.12 2.98 7.98 9.27 8.99 10.06 9.61

KAYNAK : OECD (2021), Revenue Statistics 2020, Paris, www.oecd.org

P:237

223

TÜRMOB M

m

5. Sosyal Güvenlik Katkı Payları

Vergi benzeri (parafiskal) gelir olarak tanımlanan sosyal güvenlik katkı

paylarının sadece sosyal güvenlik alanında değil, aynı zamanda günümüz maliye

politikalarının belirlenmesinde de artan bir önemi bulunmaktadır. Türkiye’de

olduğu gibi birçok ülkede kamu açıklarının ve devlet borçlanmalarının önemli

nedenlerinden biri sosyal güvenlik kurumlarındaki gelir gider eşitsizliğidir.

1965-2019 yılları arasında üye ülkelerin sosyal güvenlik katkı paylarının

GSYH içerisindeki oranı ile toplam vergi gelirleri içerisindeki payı Tablo 17 de

gösterilmiştir.

OECD üyesi ülkelerde sosyal güvenlik katkı paylarının GSYH içerisindeki payı

1965 yılında % 4,6 iken, bu oran 2019 yılında % 8.95’e çıkmıştır. Bu yıllar

arasında artış oranı bir kata yakın olmuştur. Türkiye’de ise bu oranlar aynı

yıllarda sırasıyla % 0,6 ve % 7,24 olarak gerçekleşmiştir. Türkiye’deki bu artış on

kattan fazla olmuştur. Bu önemli artışta, Türkiye’nin başlangıç yılındaki oranının

küçüklüğü ve sosyal devlet anlayışındaki değişim önemli bir etkendir. Ancak bu

önemli artışa rağmen, Türkiye’nin 2019 yılındaki oranı hala OECD ortalamasının

altındadır.

P:238

224

M Vergi Raporu

m

Tablo 17 : Sosyal Güvenlik Primlerinin GSYH ve Toplam Vergi Geliri

İçindeki Payı (%) -1990-2019

GSHY’e Oranı (%) Toplam Vergi Gelirine Oranı %

1990 2000 2010 2018 2019 1990 2000 2010 2018 2019

Avustralya - - - - - - - - -

Avusturya 12.91 14.28 14.00 14.71 14.86 32.87 33.78 34.18 34.81 34.91

Belçika 13.75 13.51 13.91 13.25 13.25 33.22 30.81 32.44 30.21 31.02

Kanada 4.26 4.72 4.61 4.64 4.69 12.15 13.61 14.86 13.85 13.87

Şili 1.52 1.37 1.34 1.46 1.53 8.98 7.30 6.84 6.91 7.30

Kolombiya 0.90 2.56 2.11 1.84 1.87 7.89 16.30 11.66 9.56 9.51

Kosta Rika 6.47 6.42 7.33 7.95 8.06 28.88 30.37 33.10 34.29 34.18

Çek Cumh. 14.31 14.43 15.34 15.36 44.26 44.76 43.84 44.15

Danimarka 0.01 0.64 0.10 0.05 0.04 0.03 1.36 0.22 0.11 0.09

Estonya 10.91 12.75 11.54 11.74 35.11 38.41 34.91 35.02

Finlandiya 11.01 11.55 12.04 11.84 11.78 25.64 25.24 29.68 27.94 27.89

Fransa 18.14 15.57 16.11 16.02 14.83 44.06 35.85 38.21 34.91 33.03

Almanya 13.04 14.20 13.82 14.48 14.63 37.48 39.04 38.89 37.68 37.88

Yunanistan 7.61 10.11 11.04 11.95 12.15 30.21 30.26 34.18 29.87 30.78

Macaristan 11.31 11.59 11.65 11.67 29.36 31.41 31.64 32.00

İzlanda 0.96 2.77 3.78 3.45 3.20 3.14 7.73 11.77 9.47 9.17

İrlanda 4.57 3.66 5.05 3.71 3.69 14.10 11.89 18.23 16.58 16.83

İsrail 5.10 5.17 5.27 5.25 14.65 16.89 17.09 17.37

İtalya 11.94 11.57 12.98 12.96 13.25 32.91 28.55 31.12 31.07 31.24

Japonya 7.33 8.92 10.79 12.69 12.89 26.45 35.21 41.11 40.21 41.05

Kore 1.87 3.49 5.22 6.78 7.30 10.09 16.70 23.34 25.40 26.73

Letonya 9.75 8.62 9.12 9.57 33.53 30.10 29.29 30.63

Litvanya 9.91 11.63 12.62 9.64 32.16 41.13 41.77 31.83

Lüksemburg 9.23 9.63 10.92 10.79 10.78 27.55 26.13 29.02 27.33 27.66

Meksika 2.03 2.06 2.08 2.16 2.26 16.83 18.02 16.17 13.40 13.82

Hollanda 14.86 14.27 12.94 13.96 13.44 37.42 38.68 36.30 35.98 34.24

P:239

225

TÜRMOB M

m

Yeni Zelanda - - - - - - - - - -

Norveç 10.58 8.77 9.38 10.05 10.58 26.30 21.05 22.43 25.54 26.50

Polonya 12.88 10.78 13.09 13.18 39.18 34.42 37.24 37.55

Portekiz 7.19 7.92 8.61 9.32 9.60 27.16 25.61 28.35 26.90 27.84

Slovak

cumhuriyeti 13.93 11.96 14.71 15.00 41.41 42.56 43.02 43.39

Slovenya 14.98 15.84 15.44 15.68 39.68 41.88 41.42 42.18

İspanya 11.17 11.53 11.86 11.74 12.26 35.43 34.88 37.92 33.87 35.34

İsveç 13.28 12.75 10.76 9.60 9.17 27.23 25.48 25.10 21.92 21.40

İsviçre 5.39 6.53 6.08 6.39 6.47 23.29 24.19 23.74 23.82 23.66

Türkiye 2.86 4.40 6.14 7.18 7.24 19.65 18.73 24.91 29.94 31.36

İngiltere 5.60 5.50 6.06 6.31 6.46 17.03 16.77 18.91 19.20 19.74

ABD 6.66 6.66 6.10 6.11 6.11 25.57 23.55 26.08 24.55 24.47

OECD

Ortalaması 7.07 8.38 8.63 8.95 8.93 21.78 24.91 26.59 25.94 25.94

KAYNAK : OECD (2021), Revenue Statistics 2020, Paris, www.oecd.org

6. Mal ve Hizmetlerden Alınan Vergilerin Payı

Türk vergi sisteminin çarpıcı özelliği, dolaylı vergi gelirlerinin toplam vergi

gelirleri içerisindeki payının olağanüstü yüksek olmasıdır.

1965- 2019 yılları arasında OECD üyesi ülkelerde mal ve hizmetleri üzerinden

alınan vergilerin GSYH’ye olan oranı ile bu vergilerin toplam vergi gelirlerine

olan oranı Tablo 18’de, Katma Değer Vergisi Gelirlerinin GSYH ve Toplam

Vergi Geliri içindeki Payı oranı Tablo 19’da gösterilmiştir.

Dolaylı vergi gelirlerinin toplam vergi gelirleri içerisinde en yüksek olduğu

ülkeler arasında ilk sırada Şili yer almaktadır. Türkiye’de bu oran % 39’dur.

Türkiye’de katma değer vergisi gelirlerinin GSHY olan oranı ise 2019 yılında %

4,2’dir. Bu oran, diğer ülkelere göre görece düşüktür.

P:240

226

M Vergi Raporu

m

Tablo 18 : Mal ve Hizmetler Üzerinden Alınan Vergilerin GSYH ve Toplam

Vergi Geliri İçindeki Payı (%) -1990-2019

GSHY’e Oranı (%) Toplam Vergi Gelirine Oranı ( %)

1990 2000 2010 2018 2019 1990 2000 2010 2018 2019

Avustralya 7.8 8.8 7.2 7.3 7.3 27.8 28.8 28.8 25.5 26.3

Avusturya 12.4 12.4 11.7 11.7 11.7 31.5 29.3 28.7 27.7 27.5

Belçika 10.8 11.3 11.2 11.1 11.0 26.1 25.9 26.1 25.2 25.6

Kanada 9.1 8.4 7.4 7.8 7.7 25.8 24.2 24.0 23.4 22.8

Şili 10.6 12.0 10.0 11.3 11.1 62.9 63.8 51.2 53.3 53.0

Kolombiya 6.1 7.3 8.2 8.2 8.5 53.8 46.3 45.1 42.8 43.0

Kosta Rika 10.2 9.9 8.9 8.1 8.2 45.5 46.7 40.3 35.0 34.8

Çek Cumh. 10.2 10.9 11.3 11.1 31.5 33.8 32.3 31.9

Danimarka 15.0 15.7 15.0 14.6 14.1 33.9 33.5 33.6 33.0 30.3

Estonya 12.1 13.5 13.8 14.2 38.8 40.7 41.8 42.4

Finlandiya 14.0 13.4 13.0 14.3 14.2 32.5 29.2 32.0 33.8 33.7

Fransa 11.7 11.5 11.2 12.3 12.4 28.4 26.4 26.6 26.9 27.6

Almanya 9.3 10.4 10.8 10.3 10.3 26.7 28.5 30.5 26.7 26.6

Yunanistan 11.2 11.8 12.5 15.8 15.7 44.5 35.2 38.6 39.5 39.9

Macaristan 15.6 16.0 16.5 16.3 40.6 43.3 44.8 44.7

İzlanda 15.6 15.8 11.3 12.1 11.3 51.3 44.1 35.2 33.2 32.3

İrlanda 13.6 11.9 9.9 6.9 6.8 41.9 38.8 35.8 31.0 30.8

İsrail 11.5 12.0 11.1 10.8 33.1 39.4 36.2 35.9

İtalya 10.2 11.4 11.1 12.0 12.0 28.0 28.2 26.6 28.7 28.3

Japonya 3.8 4.9 4.9 6.2 6.2 13.7 19.3 18.7 19.5 19.7

Kore 8.2 8.0 7.5 7.0 7.0 44.3 38.4 33.7 26.3 25.8

Letonya 11.2 12.0 14.0 14.1 38.6 41.8 45.1 45.0

Litvanya 12.1 11.7 11.5 11.6 39.4 41.4 38.1 38.2

Lüksemburg 7.9 9.8 10.4 9.1 9.1 23.6 26.6 27.6 23.2 23.3

P:241

227

TÜRMOB M

m

Meksika 5.3 4.8 4.9 5.9 6.2 44.0 41.7 38.0 36.4 37.6

Hollanda 10.5 10.9 11.2 11.7 12.1 26.4 29.7 31.5 30.1 30.7

Yeni Zelanda 12.1 11.3 12.0 12.2 12.2 33.6 34.7 39.6 37.9 38.7

Norveç 14.3 13.1 11.6 11.6 11.7 35.5 31.4 27.7 29.4 29.4

Polonya 11.6 12.6 13.1 12.8 35.3 40.3 37.2 36.5

Portekiz 11.7 12.6 12.3 13.8 13.7 44.2 40.7 40.4 39.7 39.8

Slovak Cumh. 12.2 10.5 11.9 12.1 36.3 37.2 34.9 35.0

Slovenya 13.8 13.9 13.9 13.6 36.6 36.7 37.2 36.6

İspanya 9.0 10.1 8.6 10.2 10.0 28.4 30.6 27.5 29.5 28.9

İsveç 12.2 12.1 12.7 12.4 12.1 25.0 24.2 29.7 28.2 28.2

İsviçre 4.8 6.0 5.8 5.5 5.4 20.9 22.2 22.5 20.5 19.9

Türkiye 4.1 9.9 11.8 9.7 9.0 27.9 42.0 47.7 40.5 39.0

İngiltere 10.2 10.6 10.1 10.7 10.7 31.0 32.2 31.6 32.7 32.8

ABD 4.5 4.5 4.2 4.4 4.4 17.5 16.0 18.1 17.7 17.5

OECD

Ortalaması 9.9 10.8 10.5 10.8 10.8 33.7 33.9 34.0 32.8 32.6

P:242

228

M Vergi Raporu

m

Tablo 19 : Katma Değer Vergisi Gelirlerinin GSYH ve Toplam Vergi Geliri

İçindeki Payı (%) -1990-2019

GSHY’e Oranı (%) Toplam Vergi Gelirine Oranı ( %)

1990 2000 2010 2018 2019 1990 2000 2010 2018 2019

Avustralya 0.0 3.4 3.3 3.3 3.2 0.0 11.1 13.1 11.7 11.7

Avusturya 8.2 7.9 7.7 7.6 7.7 20.8 18.7 18.7 18.0 18.0

Belçika 6.8 7.1 7.0 6.7 6.7 16.4 16.1 16.2 15.4 15.6

Kanada 0.0 3.2 4.2 4.5 4.5 0.0 9.2 13.7 13.6 13.3

Şili 6.3 7.9 7.5 8.5 8.3 37.4 41.8 38.5 40.2 39.9

Kolombiya 2.6 4.3 5.3 5.7 5.8 22.6 27.6 29.3 29.4 29.6

Kosta Rika 4.1 4.8 4.6 4.1 4.4 18.1 22.8 21.0 17.8 18.5

Çek Cumh. 5.9 6.6 7.6 7.5 18.3 20.5 21.6 21.6

Danimarka 8.3 9.1 9.4 9.5 9.3 18.7 19.5 20.9 21.5 20.1

Estonya 8.4 8.5 9.0 9.0 27.1 25.7 27.3 26.7

Finlandiya 8.3 8.0 8.3 9.2 9.2 19.3 17.4 20.4 21.6 21.7

Fransa 7.6 7.2 6.8 7.1 7.1 18.4 16.7 16.1 15.4 15.9

Almanya 5.8 6.7 7.0 7.0 7.0 16.6 18.4 19.8 18.2 18.2

Yunanistan 6.2 6.3 7.1 8.5 8.4 24.6 18.9 22.0 21.3 21.3

Macaristan 8.7 8.5 9.5 9.5 22.5 23.0 25.9 26.1

İzlanda 8.7 10.2 7.3 8.6 8.0 28.4 28.5 22.7 23.6 22.9

İrlanda 6.6 7.0 6.0 4.3 4.3 20.4 22.9 21.7 19.4 19.6

İsrail 7.4 7.5 7.4 7.2 21.2 24.4 24.1 23.9

İtalya 5.3 6.2 6.1 6.2 6.2 14.7 15.4 14.5 14.8 14.7

Japonya 1.2 2.3 2.5 4.0 4.1 4.4 9.1 9.6 12.8 13.2

Kore 3.5 3.6 3.9 4.1 4.3 18.7 17.0 17.5 15.3 15.7

Letonya 6.9 6.7 8.4 8.7 23.9 23.3 27.0 27.7

Litvanya 7.5 7.8 7.7 7.9 24.4 27.5 25.6 26.1

Lüksemburg 4.0 4.9 6.5 5.8 5.8 12.1 13.2 17.3 14.8 15.0

P:243

229

TÜRMOB M

m

Meksika 3.2 2.8 3.8 3.9 3.8 26.1 24.7 29.4 24.3 23.4

Hollanda 6.5 6.4 6.7 6.8 7.1 16.5 17.3 18.7 17.6 18.2

Yeni Zelanda 8.1 8.1 9.3 9.5 9.5 22.4 24.9 30.7 29.6 30.3

Norveç 7.6 8.2 7.8 8.4 8.6 18.8 19.8 18.6 21.2 21.6

Polonya 6.9 7.6 8.1 7.9 21.0 24.2 23.1 22.6

Portekiz 5.2 7.6 7.5 8.7 8.8 19.6 24.5 24.8 25.1 25.4

Slovak Cumh. 6.8 6.1 7.1 7.3 20.4 21.8 20.7 21.0

Slovenya 8.5 8.1 8.2 8.0 22.6 21.3 22.0 21.6

İspanya 5.0 5.8 5.2 6.6 6.5 15.7 17.6 16.5 19.0 18.7

İsveç 7.3 8.2 9.0 9.2 9.1 14.9 16.4 21.1 21.1 21.3

İsviçre 2.7 3.5 3.3 3.1 3.1 11.5 13.0 12.7 11.7 11.2

Türkiye 2.7 5.7 5.4 4.8 4.2 18.3 24.2 21.7 19.8 18.1

İngiltere 5.5 5.9 6.1 7.0 7.0 16.9 18.1 19.0 21.2 21.3

ABD 0.0 0.0 0.0 0.0 0.0 0.0 0.0 0.0 0.0 0.0

OECD Ortalaması 5.1 6.3 6.4 6.7 6.7 17.0 19.6 20.5 20.3 20.3

P:244

230

M Vergi Raporu

m

P:245

ÜÇÜNCÜ KISIM

MEVCUT SİSTEMİN

NEDEN VE SONUÇLARI

P:246

232

M Vergi Raporu

m

P:247

233

TÜRMOB M

m

I. VERGİ YAPISININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Türk Vergi sistemi, bir önceki bölümde yer alan veriler dikkate alındığında, gelişmiş ülkelerin vergi sistemlerine kıyasla toplanan vergilerin GSYH’ye olan oranın düşük olduğu ve vergi gelirlerinin dolaysız vergilerden ziyade dolaylı vergilere dayandığı bir görünüme sahiptir. Bu durumda Türk vergi sisteminin, vergi

adaletini de sağlayamadığı rahatlıkla söylenebilecektir. Çünkü dolaysız vergiler,

gelirden bağımsız olarak harcamalara dayandığı için vergi adaletini sağlamada

yetersiz kalmaktadır. Bu saptama, Türk Vergi Sisteminin genel bir özelliği olarak

kabul edilmektedir. Dolaylı vergilerin mükelleflerin ödeme gücünü ihmal ettiği

ve bu nedenle de vergi adaletini zedelediği kabul edilmektedir32.Örneğin, 9 Kalkınma Planı Vergi Özel İhtisas Komisyonu Raporu’nda da “Dolaylı vergilerin

toplam vergi gelirleri içerisindeki payının yüksekliği vergilemede adalet prensibini zedelemektedir33.” görüşüne yer verilmektedir. .

Birey ve kurumların gelirleri üzerinden yeterince vergi alınamaması, vergi kaynaklarının mal ve hizmetler üzerinden alınan vergilere dayanmasına neden olmaktadır.

TÜRMOB’un çeşitli platformlarda ortaya koyduğu görüşler de dikkate alınarak

daha adil bir vergi sisteminin oluşturulması ve vergi yükünün gelir elde eden

bütün kesimlere daha adil olarak dağıtılması için gerekli çalışmaların yapılması

zorunlu gerekli görülmektedir.

Türkiye’de dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içerisindeki payının yüksek

olması, diğer taraftan, toplam bazda toplanan vergilerin GSYH’ye olan oranının

düşük olması Türkiye’de çarpık bir vergi yapısına işaret etmektedir. Bu, iki ayrı

konuyla ilgilidir.

· Birincisi, kayıt dışı ekonominin varlığıyla ilgilidir. Türkiye ekonomisinin kayıt dışı bölümüyle ilgili çeşitli çalışmalar yapılmakla birlikte varılan sonuçlar

tahminlere dayanmaktadır. Konusu suç oluşturan gelirler yanında konusu suç

oluşturmamakla birlikte vergi idaresine bildirilmeyen gelirlerin vergilendirilmesi, vergi idaresinin, meslek mensuplarının ve kamunun diğer bütün ilgili

kurumlarının çalışmalarıyla ilgilidir.

32 Kalkınma Bakanlığı, (2014), 10 Kalkınma Planı Vergi Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara, s. 6.

33 DPT (2007), 9 Kalkınma Planı Vergi Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara, s. 25.

P:248

234

M Vergi Raporu

m

· İkinci konu ise GSYH içerisinde devletin aldığı payın artırılması ile ilgilidir.

Bu oran 2020 yılında % 23,9 34’dur. Bu konuda Türkiye, OECD üyesi ülkeler

içerisinde son dönemde gelişme gösteren ülkeler arasındadır. Bu oranının

arttırılması, siyasal iktidarların bu konuda istekli olması ve gelir idaresinin

çalışmalarıyla daha doğrudan ilgilidir.

Diğer taraftan bu oranın Türkiye için yeterli bir oran olup olmadığı tartışmalı

bir konudur. Çünkü genel olarak vergi ödeyen mükellefler, ödedikleri vergilerin

fazla olduğunu belirtirken35, diğer yandan GSYH’den vergi olarak alınan oranın

diğer ülkelere kıyasla düşük olduğu tespitinin yapılması, çelişki olarak ortaya

çıkabilmektedir. Ancak burada öncelikli olan konu, vergi adaletinin nasıl gerçekleştirildiği ve kayıt dışı ekonominin varlığı ile ilgilidir.

Kayıt dışı ekonominin varlığı bir taraftan rekabet eşitsizliğine neden olurken, diğer taraftan vergi ödeyenlerin vergi yüklerinin daha ağırlaşmasına neden olmaktadır. Bu durumda, bu ikilem nasıl giderilecektir? Bu öncelikle vergi sisteminin

sade, anlaşılabilir bir yapıda olması, vergi yasalarının hukukun genel kurallarına

uygun olması ve vergi adaletinin olduğu bir sistemin varlığıyla ilgilidir. Bu sistemin nasıl sağlanabileceği sorusunun yanıtı ise aşağıda verilmiştir.

II. VERGİ SİSTEMİYLE İLGİLİ ÖNERİLER

1. Anayasanın vergi ile ilgili hükümleri yeniden düzenlenmelidir

1982 Anayasa’nın “Vergi ödevi” başlığını taşıyan 73’üncü maddesinde vergilendirme konusunda temel ilkeler yer almaktadır. Maddede mali güce göre vergilendirme ilkesi anayasal dayanak bulmaktadır. Ancak mali gücün tanımı anayasa

ve vergi kanunlarında yapılmadığı gibi, bu kavram gelirden alınan vergiler bakımından önem taşıdığından ve fakat harcamalardan alınan vergilerde mali güç

bir ölçüt olmadığından anayasa hükmü eksiktir. Bu noktada sadece geleneksel

anlayışla gelirin değil servet ve harcamalar için de ortak olacak anayasal vergi

adaletini sağlayıcı düzenlemelere ihtiyaç bulunmaktadır.

1982 Anayasası’nda vergilendirme yetkisi ve bunun kullanımına ilişkin hükümlerin iki farklı maddede yer alıyor olması da eleştiriye açıktır. 73 üncü ve 167

34 Bkz. Tablo 13.

35 Bu konuda yapılan bir çalışma için Bkz.Altuğ, Figen ve diğerleri (2010), “Türkiye’de Vergi

Bilinci İstanbul Araştırması”, İstanbul SMMM Odası Yayın No: 134.

P:249

235

TÜRMOB M

m

nci maddenin 2 nci fıkrası mali yükümlülüklere ilişkin hükümler getirmektedir.

73 üncü maddede vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler şeklindeki

sıralamanın netleştirilmesi gereği açıktır. Böyle bir sayma usulü yerine “vergi ve

diğer mali yükümlülükler” şeklinde bir ifadenin kullanılması düşünülmelidir. Ayrıca dış ticaretin düzenlenmesine ilişkin 167 nci maddenin 2 nci fıkrasındaki “ek

mali yükümlülük” kavramının da netleştirilmesi gerekmektedir. Yürütmenin dış

ticaret konusunda daha etkin ve hızlı karar almasının gerekliliği karşısında bu iki

maddenin birleştirilmesi düşünülmelidir. Böylelikle ek mali yükümlülüklere ilişkin sistem ile vergilere ilişkin sistemin birbirinden farklı düşünülmesi gerekmeyecektir. Vergi düzenlemelerinin sahip olması gereken temel niteliklerin ek mali

yükümlülükler açısından da geçerli olması gerekir. Özellikle vergi kanunlarının

geriye yürümezliği ilkesi göz önüne alındığında ve vergilendirmede belirlilik ve

öngörülebilirlik ilkeleri birlikte düşünüldüğünde mali egemenliğin kullanımında

hukuk devleti ilkelerinin göz ardı edilmemesi gerekliliği açıktır36.

Ayrıca, anayasada vergi kanunlarının geriye yürümezliği ilkesine ilişkin açık düzenleme yapılması ve vergi aflarının anayasal bir kurala bağlanarak yasaklanması

ya da en azından sınırlandırılması gerekmektedir.

2. Vergi yasaları sadeleşmelidir

Türkiye’de halen yürürlükte olan temel vergi yasalarının büyük çoğunluğu 1950

ve 1960’lı yıllarda yürürlüğe girmişlerdir. Daha sonra çeşitli tarihlerde bu yasalarda önemli değişiklikler yapılmıştır. 2013 ve 2016 yıllarında ise mevcut gelir

ve kurumlar vergilerini kaldırarak tek bir kanunda toplamayı amaç edinen Gelir

Vergisi Kanunu Tasarısı TBMM’ye sevkedilmiş ve Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmesinin başlanmasına karşın yasalaşamamıştır. Vergi Kanunlarının

sistematiğinde sıklıkla yapılan değişiklikler ise vergi yasalarının bütünlüğünün

bozulmasına ve aynı tanımlamalar için farklı sözcüklerin kullanılması gibi sonuçların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Örneğin, 1982 yılında gerçekleştirilen

idari yargı reformuna rağmen vergi yasalarında halen “vergi itiraz komisyonu37”

ifadeleri yer almaktadır. Diğer taraftan, vergi yasalarının karmaşık olması ya da

yükümlüler tarafından anlaşılabilirliğinin zor olması gibi sorunlar sadece Türkiye’de yaşanmamaktadır. Bu diğer ülkeler vergi idareleri ve yükümlülerinin de

36 Göker, Cenker, Yeni Anayasa Yapım Çalışmaları Kapsamında Vergilendirme Yetkisinin Düzenlenişi Üzerine, Vergi Sorunları Dergisi, Ocak 2013, Sayı: 292, s.122-123.

37 Örn. Bkz.6183 sayılı AATUHK md.15, 58

P:250

236

M Vergi Raporu

m

sorunudur. Örneğin Almanya’da Heidelberg ve Freiburg Üniversitelerinin öncülüğünde vergi kanunlarının basitleştirilmesine ilişkin kamuoyu yaratılmaya çalışılmaktadır38. Bu kapsamda, Türkiye’de mevcut vergi yasaları yeniden günümüz

Türkçesi ile daha sade bir dille ve günümüzün iktisadi uygulamalarını kavrayacak şekilde yeniden yazılmalıdır.

Diğer taraftan, vergi kanunlarının uygulanması ile ilgili olarak Hazine ve Maliye

Bakanlığı ve Gelir İdaresi Başkanlığı’nca yıl içinde düzenleyici işlemler (genel

tebliğ ve sirküler) çıkarılmakta ve bunlar yayımlandıkları tarihten itibaren yürürlüğe girmektedir. Ancak örneğin, yayımlanan genel tebliğ ve sirkülerde, “bu

genel tebliğe aykırı önceki genel tebliğ hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır”

şeklinde ve benzeri ifadeler mükelleflerin ve uygulayıcıların nelerin yürürlükten

kaldırıldığı konusunda tereddüde düşmelerine neden olabilmektedir. Bu durum

uygulamada karmaşıklığa yol açmaktadır. Bu nedenle, her yıl bir izleyen yılda

uygulanacak vergi mevzuatının Hazine ve Maliye Bakanlığı veya Gelir İdaresince belirlenerek mükelleflere duyurulması gerekmektedir. Yükümlülerin de belirlenen bu mevzuata göre iş ve işlemlerini yerine getirmesi sağlanmalıdır. Bugüne

kadar yapıla gelen olağan uygulama, hesap dönemi kapandıktan sonra, kapanan

hesap dönemine ilişkin olarak beyanname düzenleme kılavuzları çıkarılması yönünde olmuştur.

Oysaki bu çalışmaların gelecek hesap dönemine ilişkin olması gerekmektedir.

Bu amaçla her yıl düzenleyici işlemlerin, gözden geçirilerek tek bir tebliğ, karar ve sirkülerde yasa maddeleri bazında toplanması Katma Değer Vergisi Genel

Uygulama Tebliği örneğinde olduğu gibi gerçekleştirilmelidir. Bu kapsamda cari

yılda yapılan düzenlemelerin de izleyen yılbaşından itibaren uygulanması yararlı

olacaktır.

3. Birleştirilmiş Tebliğlerin Numaralandırma Sistemi sadeleştirilmelidir

Son yıllarda GİB, Kurumlar Vergisi Kanunu, 6183 sayılı AATUHK ve Katma Değer Vergisi Kanunu Tebliğlerini her bir Kanun bazında birleştirerek tek bir Tebliğ

haline getirmiştir. Bu Tebliğlerin, derli toplu olması açısından olumlu olmakla

birlikte KVK Tebliği dışındaki Tebliğlerde kullanılan numaralandırma sistemi

karışıklığa neden olmakta ve özellikle değişiklik Tebliğlerinin izlenmesini ve an38 www.einfachsteuer.de, [erişim tarihi 18.08.2013], https://idw-online.de/en/news55364 [erişim

tarihi 18.07.2019]

P:251

237

TÜRMOB M

m

laşılmasını zorlaştırmaktadır. Bu nedenle KVK Tebliğinde olduğu gibi nümerik

ve ardışık numaralandırma sisteminin, KDV ve 6183 sayılı Kanun Tebliğlerinde

de kullanılması ve ayrıca diğer vergi kanunları için yapılacak benzer tebliğ çalışmalarında bu hususa dikkat edilmesi yükümlü ve uygulayıcılar açısından büyük

kolaylık sağlayacaktır.

4. Vergi harcamaları her yıl açıklanmalıdır

Vergi yasalarında yer alan istisna, muafiyet ve erteleme gibi uygulamalar sonucunda devletin almaktan vazgeçtiği vergi tutarlarını gösteren vergi harcama raporları, her yıl düzenli olarak yayımlanmalı, Bütçe Yasaları ekinde ayrıntılı olarak

yer almalıdır. Diğer taraftan 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu

hükümlerine göre Bütçe Kanunu ekinde her yıl vergi harcamaları açıklanmakla

birlikte, bu verilerin bilimsel yöntemlere göre hesaplanıp hesaplanmadıkları konusunda kaygı da uyandırmaktadırlar. Bu bilgiler seçmenler, karar vericiler, akademisyenler ve uygulayıcılar için önemli bir gösterge ve vergi adaleti için önemli

bir amaç niteliğindedir.

Ayrıca her yeni vergi kanunuyla yapılan değişikliklerin topluma maliyetinin ve

devlete getirisinin açıklanması da gerekmektedir.

Vergi yasalarındaki değişikliklerin sonuçlarının bilinmesi, vergilerin maliyetine

kimlerin katlandığının ve hangi grupların yasa ile tanınan istisna ve muafiyet hükümlerinden yararlanarak vergisel avantajlardan yararlandığının bilinmesi, vergi

yasalarının etkilerinin bilinmesi ve saydamlık uygulaması açısından önemlidir.

5. Vergilendirmenin toplum üzerindeki etkileri incelenmelidir

Vergi yasalarındaki değişikliklerin sonuçlarının bilinmesi, vergilerin maliyetine

kimlerin katlandığının ve hangi grupların yasa ile tanınan istisna ve muafiyet

hükümlerinden yararlanarak vergisel avantajlardan yararlandığının bilinmesi,

getirilen veya kaldırılan vergilerin toplumsal etkilerinin bilinmesi vergi adaletinin topluma yansımalarının ölçümlenmesi ve saydamlık uygulaması açısından

önemlidir. Bu kapsamda Hazine ve Maliye Bakanlığı bünyesinde sadece vergilendirmenin sosyolojik etkilerini araştırmaya yönelik bir birimin oluşturulması

önerilmektedir. Herhangi bir vergi düzenlemesinin toplumsal sonuçlarının tahmin edilebilmesi basit bir matematik işlemiyle rahatça sonuca bağlanabilecek bir

denklem değildir. Sosyal bilimlerin yapısı gereği vergilendirmenin olası sonuç-

P:252

238

M Vergi Raporu

m

larının doğru öngörülebilmesi ihtimalinin düşüklüğü de göz önüne alındığında

konunun her ayrıntısıyla düşünülmesi gerektiği ortaya çıkmaktadır. Vergilendirmenin sonuçlarını özellikle tahmin edebilmek, öngörebilmek ve çeşitli olasılıklar için değişik çözüm yolları oluşturabilmek için sadece ve sadece bu konu

üzerine uzmanlaşacak ve çeşitli meslek gruplarını bünyesinde barındıracak bir

birime ihtiyaç duyulmaktadır. Maliye Bakanlığı’nın, vergilerin sosyolojik etkilerini araştırması ve vergi mevzuatının hazırlanmasında bireylerin ve toplumun

davranışlarında gerçekleşmesi olası değişiklikleri öngörebilmesi modern devlet

anlayışının gereğidir. Bakanlığın vergi düzenlemelerinin oluşturulmasındaki yegâne görevinin vergilere ilişkin stratejiler belirlemek değil aynı zamanda topluma

dair öngörülerde bulunmak olduğu da söylenebilir. Ülkenin bütününü kapsayan

vergi politikalarında bölgesel özellikler nedeniyle yapılabilecek ayrımlarda, bölgelerin ekonomik yapıları kadar sosyal ve kültürel yapısının da analize ihtiyacı

vardır. Bölgesel kalkınma veya sadece belirli bir bölgede yaşayan insanların belirli davranış kalıplarında değişimler arzulandığında o bölgenin ekonomik, sosyal, kültürel yapısının sosyolojik anlamda incelenerek vergi düzenlemelerine yön

verilmesi önemlidir39.

6. Vergi özelgelerinin tamamı internet ortamında kamuya açılmalıdır

Vergi idaresinin vergi yasalarını yorumlaması ile verdiği görüşlerin tamamını internet ortamında yayımlamalıdır. Bu konuda geçtiğimiz yıllarda GİB, önemli ve

olumlu adımlar atmıştır. Ancak uygulamada, özelliği olan ve bir konuda ilk kez

verilen özelgelerin kamuoyuna açıklanacağı ilkesi kabul edilmekle beraber bu

tanımlama sübjektif değerlendirmelere neden olabilmektedir. Bu nedenle, Gelir

İdare Başkanlığı’nın internet sitesinde yer alan özelge arama motorunda vergi

mahremiyeti ile ilkeler dikkate alınarak bugüne kadar verilmiş olan bütün özelgeler, ilgililerine verildikten kısa bir süre sonra internet ortamında yayımlanmalıdır.

Bu, yükümlüler arasında eşitsizliğin giderilmesi ile saydam ve hesap verebilir bir

vergi idaresi için de bir zorunluluktur.

39 Göker, Cenker, Yönlendirici Vergilendirme, Turhan Kitabevi, Ankara, 2011, s.109-113.

P:253

239

TÜRMOB M

m

7. Mükellef hakları yasası kabul edilmelidir

Devlet ile yükümlü arasındaki ilişki, yükümlülerin ödevleri ve hakları esasına

dayanmaktadır. Bu ilişki “yükümlü hak ve sorumluluklarının tanımlanması ve

kamuya açıklanması ve böylece yükümlülerin eşit ve adil vergi sistemi içerisinde güvenlikte olmaları ancak kurallara uymamalarının sonuçlarının da farkında

olmaları40” esasına dayanmaktadır. Türkiye’de mükellef hakları, ayrı bir yasal

düzenlemede yer almamaktadır. Oysa birçok AB ve OECD üyesi ülkede mükellef

hakları konusunda (Örneğin, The Fiscal Responsibility and Taxpayer Protection Act41) yasal düzenlemeler bulunmaktadır42. Türkiye’de bu haklar, çoğunlukla

idari düzenlemelerde yer almaktadır. Bu düzenlemelerin genel algısı, bu hakları

mükelleflere, idarenin sağladığı yönündedir. Oysaki bu algının değişmesi gerekmektedir. Ayrıca bu idari düzenlemelerin bir yaptırımı da bulunmamaktadır. Bazı

ülkelerde, ayrıca yükümlü şikâyetleriyle doğrudan ilgilenen özel birimler de bulunmaktadır.

Türkiye’de vergi ödevini yerine getiren mükelleflerin hakları ayrı bir Yasa ile

tanımlanmalıdır.

8. Mükelleflerin adil yargılanma konusundaki hakları korunmalıdır

Adil Yargılanma Hakkı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin AİHS’nin 6’ncı

maddesinde düzenlenmektedir.

Madde şu şekildedir:

Adil yargılanma hakkı

“1. Herkes davasının, medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili uyuşmazlıklar

ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamaların esası konusunda karar

verecek olan, yasayla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından, kamuya açık olarak ve makul bir süre içinde görülmesini isteme hakkına sahiptir. Karar alenî olarak verilir. Ancak, demokratik bir toplum içinde

40 Fiscal Blueprints, A Path to robust, modern abd efficient tax administration, EU Commissio

Taxation and Customs Union, 2007, s. 47-52.

41 https://web2.gov.mb.ca/bills/41-2/b021e.php (erişim tarihi 17.07.2019)

42 OECD üyesi ülkelerde yükümlü hakları için yasal düzenlemeler konusunda Bkz. OECD

(2009), Tax Administration in OECD and Selected Non- OECD Countries: Comparative Information Series, Paris, s.132.

P:254

240

M Vergi Raporu

m

ahlak, kamu düzeni veya ulusal güvenlik yararına, küçüklerin çıkarları veya

bir davaya taraf olanların özel hayatlarının gizliliği gerektirdiğinde veyahut,

aleniyetin adil yargılamaya zarar verebileceği kimi özel durumlarda ve mahkemece bunun kaçınılmaz olarak değerlendirildiği ölçüde, duruşma salonu

tüm dava süresince veya kısmen basına ve dinleyicilere kapatılabilir.

2. Bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar

masum sayılır.

3. Bir suç ile itham edilen herkes aşağıdaki asgari haklara sahiptir:

a) Kendisine karşı yöneltilen suçlamanın niteliği ve sebebinden en kısa sürede, anladığı bir dilde ve ayrıntılı olarak haberdar edilmek;

b) Savunmasını hazırlamak için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olmak;

c) Kendisini bizzat savunmak veya seçeceği bir müdafinin yardımından yararlanmak; eğer avukat tutmak için gerekli maddî olanaklardan yoksun ise ve

adaletin yerine gelmesi için gerekli görüldüğünde, resen atanacak bir avukatın yardımından ücretsiz olarak yararlanabilmek;

d) İddia tanıklarını sorguya çekmek veya çektirmek, savunma tanıklarının da

iddia tanıklarıyla aynı koşullar altında davet edilmelerinin ve dinlenmelerinin

sağlanmasını istemek;

e) Mahkemede kullanılan dili anlamadığı veya konuşamadığı takdirde bir tercümanın yardımından ücretsiz olarak yararlanmak.”

Madde metninin yanında ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin içtihat yoluyla silahların eşitliği ve kararların gerekçeli olması kuralları da bu ilke kapsamında değerlendirilmelidir.

Vergilendirme ile ilgili konular yine AİHS’de düzenlenen mülkiyet hakkı ile ilgili

görüldüklerinden vergilendirme ile ilgili konular genel olarak adil yargılanma

hakkı içinde değerlendirilmemekle birlikte konu uyuşmazlığa dönüştüğünde yargılamanın niteliği itibariyle adil olması gerekliliğine vurgu yapılmaktadır.

AİHS 6’ncı madde ve AİHM içtihatları kapsamında Türkiye’de Vergi Yargısı bakımından Adil Yargılanma Hakkı ile ilişkilendirilen ve mevzuat değişikliği ihtiyacı bulunan bazı konu ve kurumlar aşağıda sıralanmaktadır.

P:255

241

TÜRMOB M

m

a) Mükellef yasayla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir mahkemeye ulaşabilmelidir

Tek hakimle verilen kararlarda, istinaf yoluna gidilebilmelidir.

Vergi hukukunda vergi yükümlüsü ve vergi sorumlusunun dava açma ehliyetlerine ilişkin tartışma söz konusudur. İdari yargı yerleri vergi sorumlularının dava

açma haklarının olmadığına ilişkin çelişkili kararları Danıştay içtihatları ile giderilmiş olsa da vergi davaları bakımından ehliyet kavramını netleştirici mevzuat

adımlarına ihtiyaç duyulmaktadır.

İdari yargıda vergi davalarının 30 gün içinde açılma mecburiyetinin yanında idari

davaların 60 günlük bir süreye tabi olması eleştiri konusudur. Vergi mükelleflerinin haklarını kısıtlayan bir durum mevcuttur. Bunun yanında 6183 sayılı Kanun

kapsamındaki davalarda ise sürenin 15 gün olması bir başka eleştiriye açık süredir.

b) Mükellef makul sürede yargılanmalıdır

Vergi yargılamasında davaların uzun süre sonuçlanmaması mükelleflerin ödenmesi muhtemel ve vergi ve ceza baskısını hissetmesine neden olmaktadır.

Şöyle ki ilk derece mahkemesinde vergi davası açıldığında İYUK 27/4 uyarınca “Vergi mahkemelerinde, vergi uyuşmazlıklarından doğan davaların açılması,

tarh edilen vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümlerin ve bunların zam

ve cezalarının dava konusu edilen bölümünün tahsil işlemlerini durdurur.” Ancak bu kural istinaf ve temyiz aşamasında söz konusu olmadığından ilk derece

davası reddedilen bir mükellef her ne kadar konusu istinafa taşısa da hakkındaki

tarhiyat/cezayı ödemek zorunda kalmaktadır. Bu durumda ya istinafa ve temyiz

aşamalarına ilişkin bir süre sınırı getirilmelidir ya da İYUK 27/4 hükmünün vergi

uyuşmazlıkları bakımından istinaf ve temyiz aşaması için de söz konusu olduğuna ilişkin mevzuat çalışması yapılmalıdır.

c) Mükellefler aleni olarak yargılanmalıdır

Vergi yargılaması kural olarak yazılı yargılama usulü uygulanır. Ancak duruşma yapılması durumunda İYUK 18/1 uyarınca “Duruşmalar açık olarak yapılır.”

Duruşma yapılması ise belirli şartlara bağlanmıştır. Buna göre ilk derece mahkemelerinde 2022 yılı için vergi davası konusu meblağın 77.000 TL’yi aşması

P:256

242

M Vergi Raporu

m

durumunda duruşma istendiğinde söz konusu olabilmektedir. Bu konu eleştiriye

açıktır.

· Vergi davalarının istinaf ve temyiz aşamalarında ise duruşma talep edildiğinde bunun kabul edilmesi Bölge İdare Mahkemesi ve Danıştay’ın kabulüne

bağlı olması da eleştiriye açıktır.

· Vergi yargısında tanık delili söz konusu olmadığından, vergilendirme süreci

ile ilgili olarak sadece durulma sırasında VUK mükerrer 378 uyarınca mükellefin mali müşaviri dinlenebilmektedir. “Danıştay ve Vergi Mahkemelerinde yapılacak duruşmalarda, iddia ve savunmanın gerekli kıldığı hallerde,

mahkeme vergi davasına konu olan tarhiyatın dayanağı incelemeyi yapmış

bulunan inceleme elemanları ile, mükellefin duruşmada hazır bulundurduğu

mali müşaviri veya muhasebecisini de dinler.” Görüldüğü üzere mevzuatta

yer alan duruşmaya ilişkin parasal sınırın ve idari yargı yerlerinin kabulüne

bağlı olması koşulu adil yargılanma hakkını zedelediği açıktır. Mükellef talep ettiğinde duruşma yapılması zorunlu hale gelmelidir.

9. Türk Vergi Sisteminde uluslararası vergi rekabetinin etkisini dikkate

alan uygulamalar geliştirilmelidir

Uluslararası vergi rekabetinin bir boyutu, vergi cenneti olarak tanımlanan ülkelerin sağladıkları kolaylık ve avantajlar yoluyla diğer ülkelerin vergi matrahlarının erozyona uğramasıyla ilgilidir. OECD’nin gündemde olan “Base Erosion and

Profit Shifting”, “Matrah Aşındırma ve Kar Kaydırma” çalışmalar bu konularla

ilgilidir ve GİB, bu çalışmalara aktif olarak katılmaktadır. Ancak bu çalışmaların

Türkiye’deki yasal düzenleme ve uygulama boyutu yeterli düzeyde olmamaktadır. Diğer ülkelerin sundukları vergisel avantajlar, yaşadıkları ülkelerin

kamu hizmetlerinden faydalanan ancak bunun maliyetine katlanmayan bir yükümlü grubunun ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu durum, ülkede yerleşik

ancak mobilitesi düşük olan mükellef grubu üzerindeki vergi yükünün artmasına

neden olmaktadır. Bu nedenle, birçok ülke diğer ülkelerin sunduğu avantajlar

nedeniyle vergiden kaçınan ve/veya vergi kaçıran yükümlü grubuyla ilgili yasal düzenlemeler yapılmakta ve ayrı idari birimler kurulmaktadır. Bunlara örnek

olarak kontrol edilen yabancı kurum düzenlemeleri ve transfer fiyatlandırma gibi

düzenlemeler gösterilebilir.

P:257

243

TÜRMOB M

m

Bu konuda yapılan diğer bir çalışmada “bilgi değişim anlaşmaları” ile ilgilidir.

OECD’nin zarar verici vergi rekabeti çalışmaları kapsamında geliştirilen “Bilgi

Değişim Anlaşması Modeli”, OECD üyesi ülkeler ile vergi cenneti statüsündeki

ülkeler arasında imzalanmaktadır. Türkiye’nin bilgi değişimi anlaşmalarına ilişkin daha aktif rol alması, uluslararası ve ulusal düzeyde vergi kaçakçılığı ile mücadelede Gelir İdaresini etkin bir konuma getirecektir.

10. Takdir komisyonlarında meslek mensuplarına da yer verilmelidir

Vergi Usul Kanunu’nun 72 inci maddesi uyarınca kurulan takdir komisyonlarında meslek mensuplarına yer verilmemiştir. Bilindiği üzere takdir komisyonları

emsal bedel tespiti ile matrah takdirlerine ilişkin işlemleri yerine getirmektedir.

Günümüzde takdir komisyonlarınca alınan kararların dayanakları yetersiz olup,

bu kararlara istinaden yapılan idari işlemler de dava konusu yapılması halinde genellikle iptal edilmektedir. Vergi Usul Kanunu’nun 72 inci maddesi değişiklik yapılarak meslek mensuplarının da bu komisyonda üye olabilmesine izin verilmesi

gerekmektedir. Çünkü meslek mensupları mükellefler hakkında en doğru bilgiye

sahip olup, bu komisyonların çalışmalarında önemli katkılar sağlayacaktır.

11. Tahsilât esasına göre vergilendirilen kazanç unsurları, KDV yönünden

de tahsilât esasına göre vergilendirilmelidir

Gelir Vergisi Kanununa göre serbest meslek kazancı ya da GMSİ, ticari kazancın aksine tahsil esasına göre vergilendirilmektedir. Buna karşılık serbest meslek

faaliyetinde bulunanların elde ettikleri kazançlar, KDV Kanununa göre tahakkuk esasına göre vergilendirilmektedir. Bu durumda, serbest meslek kazancı elde

edenler örneğin avukatlar, doktorlar ya da meslek mensupları, kendilerine ödeme

yapılmasa bile belgelerini düzenlemek ve KDV’lerini göstermek ve ilgili ayda

beyan etmek zorundadır. Ancak, gelir vergisinde olduğu gibi kazançları tahsil

esasına göre vergilendirilen yükümlü gruplarının tahsil etmedikleri kazançlarının

vergisini ödemedikleri gibi tahsil etmedikleri KDV için belge düzenlemeleri ve

bu vergiyi ödemeleri vergi sisteminin bütünlüğü açısından doğru değildir. Bu nedenle, KDVK ile GVK arasında bir paralellik sağlanması gerekmektedir.

P:258

244

M Vergi Raporu

m

12. Kazancının tamamı tevkif suretiyle vergilendirilen serbest meslek erbabı geçici vergi beyannamesi vermemelidir

193 sayılı Kanunun 94’üncü maddesinin 2/b bendi hükmüne göre, kamu idare

ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş

ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan

ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler; aldıkları hizmet karşılığında serbest meslek

erbabına (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben ödeme yaptıkları

sırada, serbest meslek erbaplarının gelir vergilerine mahsuben % 20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapmaya mecburdurlar.

Gelir İdaresi Başkanlığının 2021 yılı Faaliyet Raporuna göre serbest meslek erbablarının hasılatları üzerinden 193 sayılı Kanunun 94’üncü maddesinin 2/b bendi hükmüne göre yapılan vergi tevkifatlarının toplam tutarı 5.663.678.722 TL’dir.

Yine 2021 yılında beyana dayanan gelir vergisinin toplam tutarı 15.633.557.000

TL’dir. Bu tutarın içerisinde serbest meslek kazançlarının yanında ticari kazanç,

GMSİ, GMSİ, diğer kazanç ve iratları gibi gelirler de bulunmaktadır. Dolayısıyla

beyana dayanan gelir vergisinin yaklaşık üçte biri, serbest meslek kazancı elde

edenlerce gelir vergisi tevkifatı olarak ödenmektedir.

Diğer taraftan, 193 sayılı Kanunun Mükerrer 120’nci maddesine göre ticari kazanç sahipleri ile serbest meslek erbabı, kazançları üzerinden gelir vergisi tarifesinin ilk dilimine uygulanan oran olan % 15 oranında geçici vergi ödemektedirler. Ancak serbest meslek kazancı elde edenlerin beyan ettikleri kazançları

üzerinden % 15 oranında hesaplanan geçici vergi tutarından, hasılatları üzerinden % 20 oranında ödedikleri gelir vergisi tevkifatının mahsubunun yapılması

sonucunda, geçici vergi beyannamelerinde ödenmesi gereken vergi çıkmamaktadır. Bu durumda, serbest meslek kazancı elde edenlerce, üç ayda geçici vergisi

beyannamesi verilmekte ancak ödemeleri gereken vergi bulunmamaktadır. Bu

ise hem serbest meslek kazancı edenler açısından iş yüküne neden olmakta hem

de Gelir İdaresi Başkanlığı sistemlerine de bu beyannamelerin verilmesi için ek

yük getirilmektedir.

Yine serbest meslek kazancı elde edenler, defterlerini Gelir İdaresi Başkanlığının Defter Beyan Sistemi üzerinden tuttukları ve KDV beyannamelerini yine bu

P:259

245

TÜRMOB M

m

sistem üzerinden aylık olarak verdikleri için, faaliyetleri Gelir İdaresi Başkanlığınca yakından izlenmektedir.

Bu nedenlerle, serbest meslek kazancı elde edenlerin kazançlarının tamamının

tevkif yoluyla vergilendirilen kazançlardan oluşması nedeniyle, bu değişiklikle

gereksiz iş yükü getiren geçici beyanname vermelerine ilişkin zorunluluk kaldırılmaktadır.

13. Serbest meslek erbaplarına vergi matrahlarından indirim konusu yapabilecekleri yıpranma payı düzenlemesi yapılmalıdır

Mesleki bilgisi ve deneyimi ile faaliyetlerini sürdüren serbest meslek kazancı

sahiplerine, her yıl tahsil ettikleri hasılatlarının %20’sini mesleki yıpranma payı

olarak indirim olanağı sağlanmalıdır. Serbest meslek erbabının diğer kazanç

sahiplerine göre indirilebilecekleri giderlerinin yüksek olmadığı dikkate alındığında, bilgisi, birikimi veya el becerisi ile mesleklerini sürdürenlerin özellikle

marjinal vergi oranlarının arttığı durumda, vergi yüklerinin adil olmasına yönelik

düzenleme yapılmalıdır. Bu kapsamda Gelir Vergisi Kanunu’nun 68 üncü maddesinde “ Tahsil edilen hasılatın % 20’si oranında yıpranma payı” olarak indirilebilir şeklinde düzenleme yapılabilir.

14. Özelge Komisyonu’nda TÜRMOB temsilcisi de yer almalıdır

6009 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle, Gelir İdaresi Başkanlığı bünyesinde

VUK’nın 413’üncü maddesine göre özelgelerin, Gelir İdaresi Başkanı veya tevkil edeceği bir başkan yardımcısının başkanlığında en az üç daire başkanından

oluşan bir komisyon marifetiyle verilmesi öngörülmüştür. Bu komisyon içerisinde yapılacak yasal değişiklikle yükümlüleri temsilen TÜRMOB temsilcisi de yer

almalıdır.

15. Sirkülerler, genel düzenleyici işlem özelliğinde olmamalıdır

4962 sayılı Yasa ile VUK’nın 413’üncü maddesinde yapılan değişiklikle Türk

vergi sistemine dahil olan sirküler, yetkili makamların yazı ile istenecek izahatı

yazı ile ya da sirkülerle yanıtlamaları temeline dayanmaktadır. Bu niteliği itibariyle sirkülerler, toplulaştırılmış özelgelerdir. Sirkülerler, gelir idaresinin vergi

yasalarını yorumlamasıyla ilgilidir. Ancak, bazı sirkülerlerin zaman içerisinde

P:260

246

M Vergi Raporu

m

sadece yükümlülere yanıt olma özelliği taşımadığı ve “düzenleyici işlem” olma

özelliği taşıdığı da gözlemlenmektedir. Bu nedenle, yargı organlarınca yetki aşımı dolayısıyla iptal edilen sirkülere de rastlanmaktadır. Vergilerin yasallığı ilkesi,

vergi idaresinin vergi yasalarını yorumlaması sırasında yeni kural getirmemesini

gerektirmektedir.

Bu bağlamda örneğin geçici vergi dönemlerinde uygulanacak olan yeniden değerleme oranları sirküler ile açıklanmaktadır. Oysaki geçici vergi dönemlerinde

uygulanacak olan yeniden değerleme oranı mükelleflere yanıt özelliğinde değildir.

16. E-Ticaret ile ilgili ayrımcı vergi düzenlemeleri yapılmamalıdır

Teknolojik yenilikler ve küreselleşme, ticaretin bilinen yapısının değişmesine neden olmaktadır. İnternet üzerinden yapılan sınır ötesi yapılan alışverişler, vergi

hukukunun ikamet ilkesi ve kaynak ilkesi tanımlarının yetersiz kalmasına neden

olmaktadır. Özellikle yazılım, film, gazete, e-kitap gibi tamamen internet üzerinde gerçekleşen alışverişleri vergi idarelerinin takip etmesi zorluklar içermektedir.

Ancak, yine de vergi idareleri bu konuda çalışmalar yapmakta ve önlemler almaktadırlar.

Türkiye’de de internet kullanımının yaygınlaşmasıyla toplam ticaret hacmi içerisindeki payı sürekli artan e-ticaretle ilgili vergisel önlemlerin alınması gerekmektedir. Ancak basılı kitap satışları KDV’den istisna edilmişken, e-kitapların genel

oranda KDV’ye tabi olması ayrımcı vergilendirmedir.

Bu bağlamda vergi kanunlarında elektronik ticarete ilişkin özel ama ayrımcı olmayan düzenlemeler yapılmalıdır.

17. Vergi uygulamalarında, kur farklarının gelir ya da zarar olarak kabul

edilmesinde vergiyi doğuran olay tahsil esasına bağlanmalıdır

Vergiyi doğuran olayın tahakkuk esasına bağlandığı vergilerde, işlem yabancı

para cinsinden yapılmış ise, değerleme günü itibariyle ortaya çıkan kur farklarının matraha olumlu ya da olumsuz olarak yansıtılması öteden beri kabul edilmiş

ve vergi kanunlarında da bu görüşe ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir.

P:261

247

TÜRMOB M

m

Ancak, söz konusu yaklaşım, yüksek enflasyonun yaşandığı dönemlerde haklı

görülmüş olsa da hesaben yapılan bu işlemler esasında fiktif olup gerçek bir gelir

veya gider değildir. Bu nedenle, vergi kanunlarında kur farklarından doğan gelir

ya da giderlerin tahsilât ve ödeme aşamasında dikkate alınması gerekmektedir.

Mükelleflerin fiktif gelir ve gider hesaplamalarının hukuki ve ekonomik açıdan

bir önemi bulunmamakta, vergiyi doğuran olayı gerçek mahiyetinden de uzaklaştırmaktadır. Özellikle yakın dönemdeki kur dalgalanmaları dikkate alındığında

konunun önemi tekrar karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle kur farkları KDV ye

tabi tutulmamalı, şayet tabi olması gerektiği düşünülüyorsa tahsilat ve ödeme

sırasında KDV ye tabi tutulmalıdır.

18. İşlem vergilerinin vergi matrahına eklenmesi uygulamasına son verilmeli ve mahsup ya da iade edilmeyen tüm işlem vergilerinin gider ya da

maliyet olarak dikkate alınmasına izin verilmelidir

Vergi kuramında, vergi piramitleşmesi olarak tanımlanan bu durumda, vergiden

vergi alınması, mal ve hizmet fiyatlarının vergi dolayısıyla yükselmesine neden

olmaktadır. Örneğin, Türkiye’de benzin fiyatları içindeki yüksek vergi miktarının

olmasının bir nedeni de KDV matrahına ÖTV’nin de dahil edilmesidir. Bu nedenle, vergi matrahına bir önceki aşamada ödenen verginin dahil edilmesi diğer bir

ifadeyle vergiden vergi alınması uygulaması sona erdirilmelidir.

Bu kapsamda, mükelleflerin işlemler üzerinden ödediği ancak mahsup edemediği tüm işlem vergilerinin herhangi bir sınırlama olmaksızın gider ya da maliyet

olarak dikkate alınmasına izin verilmesi gerekmektedir. Örneğin, 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu’nun 39 uncu maddesinde özel iletişim vergisinin gelir ve

kurumlar vergisi uygulamasında gider kaydedilmesine ve herhangi bir vergiden

mahsup edilmesine izin verilmemiştir. Bu şekilde mükellefler ayrıca işlem vergisi

maliyeti de yüklenmektedirler. Bu tür uygulamalara son verilmesi, vergiden vergi

alınmasını da önlenmiş olacaktır.

19. Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin gider kısıtlamaları uygulamalarına son verilmelidir

Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin işletmelerinde kullanılan binek otomobillerin giderlerine getirilen % 70 oranında indirime izin verme ya da finansman

gider kısıtlaması gibi uygulamalara son verilmelidir. Bu tür giderlere getirilen

kısıtlamalar, gerçekte fiili vergi oranının artışı anlamına gelmektedir.

P:262

248

M Vergi Raporu

m

20. Kayıt dışılık ile mücadelede finans piyasası ve ticari işlemlerde kullanılan kâğıtlarla ilgili yasal düzenleme yapılmalıdır

Ülkemizde devletin net olarak ölçemediği ancak sürekli dile getirilen kayıt dışılıkla mücadelede en etkin araçlardan biri kayıtsız işlemlerin, kayıt altına alacak düzenlemeler yapılmasıdır. Bu kapsamda 320 seri No’lu VUK Genel Tebliği

ile Maliye Bakanlığı 01.08.2003 tarihinden itibaren 8.000 TL’yi aşan tahsilât ve

ödemelerde banka, PTT ve Finans kurumlarının kullanılmasını zorunlu hale getirmiş, 24.12.2015 tarih ve 29572 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 459 Sıra

No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile söz konusu tutar 01.01.2016 tarihinden geçerli olmak zere 7.000 TL olarak belirlenmiştir. Yapılan bu düzenlemede

sadece vergi kanunları açısından geçerli olduğundan diğer mevzuatlarla desteklenmemiştir. 1.1.2016 tarihinden bugüne kadar 7.000 TL’lik sınır da güncellenmemiştir. Hatta 01.04.2017 Tarih ve 30025 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan

479 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 459)’nde Değişiklik

Yapılmasına Dair Tebliğ İle 7.000 TL’nin üzerinde olması durumunda tevsik zorunluluğu bulunan tahsilat ve ödemelerin kapsamı daraltılmıştır.

Kayıt dışı ile mücadele kapsamında, hamiline yazılı işlemlerin ve bu işlemler

sırasında düzenlenen çek, senet ve bono gibi belgelerde ciro’nun kaldırılması

gerekmektedir. Ayrıca, ilgili mevzuatta değişiklik yapılarak nakden yapılan ödemeler de borcun ifa edildiği yasal olarak kabul edilmemelidir. Ayrıca, çek kullanımının yaygınlaşmasına da engel olan, çek yaprakları üzerinden alınan değerli

kâğıt bedellerinin da kaldırılması gerekmektedir.

Diğer yandan, kayıtlı çalışan mükelleflerle, kayıt dışı çalışan mükellef arasında da taksitlendirme talepleri vb., yararlandırıcı işlemlerde kolaylık sağlanmak

suretiyle kayıt dışı çalışan mükelleflerin kayıt altına alınmasını özendirici yasal

düzenlemelere de gereksinim bulunmaktadır. Kayıt dışı ile mücadelede, insan

faktörü ile uğraşıldığı da göz önüne alındığında psikolojik ve sosyal açıdan da

olaya yaklaşılması zorunludur.

Bunların gerçekleştirilmesi için de kayıt dışılıkla mücadele etmek isteyen ve gerçekten bunları yapabilecek olan güçlü bir siyasi iradenin ortaya konulabilmesi

zorunludur.

P:263

249

TÜRMOB M

m

21. Bütçe Kanunlarında vergi ile ilgili düzenleme yapılmamalıdır

Türkiye’de bazı yıllarda Bütçe Yasalarında vergi ile ilgili düzenlemeler yapılmaktadır. Maddî anlamda değil, şekli anlamda bir yasa olan bütçe yasasının da

vergi hukuku açısından özel bir konumu vardır. Belli bir malî yılda tahsil edilecek

vergilerin o yıl bütçe yasasında C cetvelinde yer alması gerekir. Bu ön-izin ilkesi

olarak tanımlanmaktadır. C cetvelinde yer almayan bir vergi yasası, yürürlükte

olmakla birlikte, o yıl uygulanamaz.

1982 Anayasası’nda da Merkezi Yönetim Bütçesi ile ilgili özel düzenlemeler bulunmaktadır. Bunlar ana hatlarıyla, (1) Bütçe Kanunu’nun yıllık olması, (2) Bütçe

Kanunu’nun Cumhurbaşkanınca veto edilememesi ve (3) Bütçe Kanununa, bütçe ile ilgili hükümler dışında hiçbir hüküm konulamamasıdır. Ülkemizde Bütçe

Kanunu’nda vergi ve benzeri mali yükümlülüklerle ilgili olarak yapılan düzenlemelerle Anayasa’nın 161 inci maddesinin (2) numaralı fıkrasında açıkça Bütçe

Kanununa, bütçe ile ilgili hükümler dışında hiçbir hüküm konulamayacağı kuralı

ihlal edilmektedir. Bütçe Kanunu ile anayasaya aykırı olarak vergi kanunlarında

değişiklik yapılan bu düzenlemeler nedeniyle Anayasa Mahkemesi’nde iptal davası açılsa da, dava sonuçlanıncaya kadar Bütçe Kanunu’nun süresi dolduğundan

adaletin yerine gelmesine engel olunmakta ve toplumsal olarak kişilerin bile bile

anayasaya aykırı olan hükümlere uyması zorunlu hale getirilmektedir. Demokratik toplumlarda herkesin anayasal kurallara uyması zorunlu olduğu hususunun

özellikle bu noktada dikkate edilmesi zorunludur.

22. Gönüllü uyum kapsamında yaptırılan matrah artırımları uygulamasından vazgeçilmelidir

2003 yılında 4811 sayılı Vergi Barışı Kanunu ile getirilen matrah artırımı, izleyen

yıllarda Gelir İdaresince daha önce belirtildiği üzere “Gönüllü Uyum Kapsamına

Yapılan Matrah Artırımı”na dönüştürülmüştür. 19/8/2016 tarihli ve 29806 sayılı

Resmi Gazete’de 6736 Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun yayımlanmıştır. Daha sonra 11/5/2018 tarihli ve 7143 sayılı Vergi ve Diğer

Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun 18/5/2018 tarihli ve 30425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Son olarak ise 9/6/2021 tarihli ve 31506 sayılı Resmi Gazete’de 7326

Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun yayımlanmıştır. Bu ve benzer kanunlarla matrah artırımı

P:264

250

M Vergi Raporu

m

bir vergi affı geleneği haline gelmiştir. Ancak, gönüllü uyum kapsamında idarece

istenen matrah artırımları bazen zorlayıcı unsurlar da kullanılmak suretiyle gerçekleştirilmeye çalışılmıştır. Kaldı ki yapılan işlemlere bakıldığında bu kapsamda yapılan ödemeler vergi olmaktan çıkmış, bir haraca ya da bağışa dönüşmüştür.

Çünkü defter tutan mükellef açısından beyanname bilgileri ile mali tablo bilgileri

arasında farklılıklar yaratılmış, inceleme elamanlarınca da bu farklılıklar inceleme gerekçesi olarak alınabildiği gibi, bilançosunda zarar görünen ama sonuçta

kar beyan etmek zorunda kalan mükelleflerin zarar indirim hakları da ortadan

kaldırılmıştır. Tamamen demokratik ve sosyal hukuk devleti ilkesine aykırı olan

bu talepler maalesef mükellef ve meslek mensupları üzerinde olumsuz etki yarattığı gibi vergi ödeme bilincinin toplumda oluşmasına da engel olmaktadır. Bununla Gelir İdaresince performans yönünden çok iyi sonuçlar ilan edilse de esasında elde edilen bu performansın gelecekte olumsuza dönüşebilme ihtimalinin

de göz önünde bulundurulması yararlı olacağından bu yöntemden kaçınılmalıdır.

Diğer taraftan, bu uygulama mükellefler açısından güvensiz bir ortamın oluşmasına neden olmaktadır. Ayrıca, mükelleflerin vergi yasalarına uygun hareket

etmesine engel olmaktadır. Çünkü bu uygulama sonucunda mükelleflerin vergi yasalarına uygun hesapladıkları matrah yerine idarece belirlenen matrah esas

alınmaktadır. Bu durumda yükümlüler vergi yasalarına uygun hareket etmenin

herhangi bir sonuç doğurmadığı kanaatine varmakta ve bu saikle de hareket etmektedir.

Bunun yerine idarenin etkin vergi denetimini gerçekleştirmesi ve yükümlülerin

yasalara uymalarını bu yöntemle sağlaması gerekmektedir. Vergi bilincinin artmasının sağlanması, yükümlülerin yasalara uygun hareket etmelerinin sağlanması ile gerçekleştirilmelidir.

23. Çok sık değiştirilen vergi kanunlarında değişiklik yapılırken hukuk

devleti ilkeleri ve Anayasa Mahkemesi kararları dikkate alınmalıdır

Raporun I’inci bölümünde açıklandığı üzere demokratik devletlerde vergi hukukuna kaynak olacak hukuk ilkelerine Anayasa’larda yer verilerek, hukuk devletinin de vazgeçilmez olan bu ilkelere aykırı olarak yapılan yasal düzenlemeler

sonucunda getirilen vergisel ödev ve yükümlülükler; kişiler açısından angaryaya

dönüşebilmektedir. Bu konuda gerekli özenin ve dikkatin gösterilmesi vergi barışı ve sosyal barışın sağlanması açısından zorunludur.

P:265

251

TÜRMOB M

m

24. Vergi afları ve kamu borçlularına sağlanan ödeme kolaylıkları uygulamalarından vazgeçilmelidir

Ülkemizde her yıl yeni bir vergi affı çıkacağı ya da ödeme kolaylığı getirileceği

yönündeki söylentiler veya haberler vergi yükümlülerin ödevlerini zamanında

yerine getirmesinin önünde önemli bir engeldir. Çünkü mükelleflerde af çıkacağı konusunda kanıksanmış bir inanç oluşmuştur. Bu konuda vergi kanunları

dışında yapılan düzenlemelerde kısmen de olsa af olarak nitelendirilebilecek değişikliklerin de olması bu inancı daha da güçlendirmiştir.

Diğer taraftan, borçlu mükellefler açısından da devlet bir ödeme kolaylığı sağlar, devletin paraya ihtiyacı var gibi yaklaşımlar sonucunda gerek yapılan yasal düzenlemeler gerekse idarenin uygulamaları sonucunda vergisini zamanında

ödeyen ile ödemeyen arasında ayrım yaratıldığı gibi mevcut düzenlemelere göre

uygulanması gereken hukuk kurallarının dahi uygulanamaması sonucunu doğurmuştur.

Öte yandan, bu davranışın arkasında, devlete olan borçlara uygulanmakta olan

gecikme zammı oranının, vergi cezalarının yüksekliğinin gerekçe gösterildiği

görülmektedir. Eğer bu bir neden olarak kabul edilirse, bunun çözümü af ya da

ödeme kolaylığı olmayıp, gecikme zammı ve cezaların ödenebilir seviyeye çekilmesidir.

Yukarıda özetlendiği üzere, vergi kanunları açısından af ya da ödeme kolaylıklarına son verilmesi gerekmektedir. Aksi taktirde mükelleflerin vergi kanunlarına

uyum sağlamasında, bir başka deyişle getirilen kurallara uymasında zorluklarla

karşılaşılacaktır. Bu durum kamu mali dengelerini de olumsuz etkileyecektir.

Nitekim daha önce belirtildiği üzere Gelir İdaresi Başkanlığı’nın en önemli performans ölçütlerinden birisi olan vergilerin toplanmasında tahakkuk/tahsilat

oranı, özellikle 2005 yılından bu yana sürekli olarak düşmektedir. Bu kapsamda,

dikkate alınması gereken husus, “vergi kanunlarının halka eziyet eden durumdan

çıkarılması” içinde yaşanabilir bir vergi sistemi ortamı yaratılması gerekmektedir. Ancak, önce eziyet çektirilip, daha sonra çıkarılan vergi afları ile bu eziyetlerin kısmen giderilmesi yoluna gidilmektedir ki bu durum bir hukuk devletinde

geçerli olması gereken vergide eşitlik ve adalet ilkeleri ile de bağdaşmamaktadır.

P:266

252

M Vergi Raporu

m

25. Vergi yasalarında yapılacak değişikliklerin kamuoyunda tartışılması

sağlanmalıdır ve bu konuda TÜRMOB’un da görüş alınmalıdır

Son yıllarda yasalarda sıklıkla değişiklik yapılmaktadır. Vergi kanunlarında yapılan değişikliklerin önemli bir kısmı diğer çerçeve kanunlara eklenerek çıkarılmakta dolayısıyla kamuoyunda da tartışılması olanaksız hale getirilmektedir.

Vergi kanunları yapılırken tasarının TÜRMOB, diğer sivil toplum örgütleri ve

toplum tarafından tartışılması, bunların görüşlerinin alınması gerekmektedir. Örneğin, çok temel bir kanun olan gelir ve kurumlar vergisine ilişkin değişikliklerde

uygulama daha farklı yönde gerçekleşmektedir. Örneğin 2013 ve 2016 yıllarında

TBMM’ye sunulan ve Gelir Vergisi Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanununu birleştiren Yasa tasarısı öncesinde TÜRMOB’un görüşü alınmamıştır. Meslek mensuplarının birikimlerinden faydalanılmamasının doğal sonucu olarak yapılan düzenlemelerin bir kısmı kalıcı olmamakta ya da yasal düzenleme ile istenen amaç

gerçekleşmemektedir. Bu da vergi yasalarına uyumu zorlaştırmaktadır.

Öte yandan yapılan yasal düzenlemelerin yoruma açık olması sebebiyle de uygulamada birçok sorun doğmaktadır. Vergi mükellefinin ödevini yerine getirirken

önce yasayı anlaması gerekmektedir. Ancak, yasadaki eksik düzenlemeler idari

yorumla ya da idarenin açıkça anayasaya aykırı olmasına rağmen yasama fonksiyonunu gasp ederek getirdiği yasa kuralı niteliğindeki düzenlemelerle çözülmeye

çalışılmaktadır.

Ayrıca, acele olarak çıkarılan kanunlarla yapılan değişiklikler, bazen geriye yürütülmekte, genellikle de yayımı tarihinde yürürlüğe girmektedir. Esas olan çıkarılan vergi yasalarının izleyen mali yılbaşında yürürlüğe girmesidir.

26. Vergi adaletini ve eşitlik ilkesini zedeleyici düzenlemeler kaldırılmalıdır

Anayasası’nın 73 üncü maddesinde herkesin, kamu giderlerini karşılamak üzere,

malî gücüne göre, vergi ödemekle yükümlü olduğu hüküm alınmıştır. Bu hüküm

aynı zamanda vergide eşitlik ilkesini de oluşturmaktadır. Ancak vergi kanunlarında vergide eşitlik ilkesini zedeleyici düzenlemeler bulunmakta olup bu düzenlemelerin bir an önce kaldırılması gerekmektedir. Bu düzenlemelere örnek olarak,

GVK’nın 89 uncu maddesinde yer alan indirimlerden sadece beyanname veren

mükelleflerin yararlanması, GVK’nın 86 ncı maddesi uyarınca beyanname veril-

P:267

253

TÜRMOB M

m

mesine sınır getirilmesi, Damga Vergisi Kanunu’na ekli (II) sayılı listede yer alan

bazı muafiyetler ve “uzlaşma müessesesi” sayılabilir.

Bu noktada özellikle uzlaşma müessesesinin üzerinde durulması gerekmektedir.

İdari bir çözüm yolu olarak getirilen uzlaşma müessesesinin uygulamada mükellefler arasında eşitsiz uygulamalar yarattığı görülmektedir. Çünkü komisyonların

indirim yetkileri sınırlandırılmadığı gibi idareye sonsuz takdir yetkisi tanınmıştır.

Ayrıca, vergi mahremiyeti kapsamında uzlaşma sonuçlarının mükellef bazında

açıklanmaması da kamuoyunda uzlaşmanın tartışılmasını da olanaksız kılmaktadır.

Kaldı ki, 6009 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle tarhiyatın ön hazırlayıcı işlemlerinden olan vergi inceleme raporlarının rapor okuma komisyonlarınca okunacağından hatalı işlemler düzeltilecek olup, yine de hata olması halinde VUK’nın

ilgili hükümleri uyarınca düzeltme yapılabileceği hususları da göz önüne alındığında, VUK’nın Ek 1 inci maddesinde yer alan gerekçeler de hukuken ortadan

kalkmaktadır. Dolayısıyla, bu kapsamda uzlaşma müessesesinin yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir.

27. Vergi ödevlerinin yerine getirilmesinde uygulanan damga vergisi gibi

yükümlülükler kaldırılmalıdır

Kişilere yasalarla yüklenilen vergi ve diğer ödevler yerine getirilirken ödenmek

zorunda kalınan damga vergisi vb. ek mali yükümlülükler verginin vergisi olarak

algılandığı gibi mükelleflerin de hatalı işlemlerini düzeltmekten kaçınmalarına

yol açmaktadır. Örneğin, vergi beyannamesi verilirken, damga vergisi adı altında

beyanname konusu verginin dışında ayrıca vergi alınmaktadır. Bu nedenle, yükümlülüklerin yerine getirilmesi sırasında ayrıca konulan tüm mali yükümlülüklerin kaldırılması gerekmektedir. Bu konuda damga vergisi beyannamesinden

damga vergisi alınmaması örnek gösterilebilir. Bu vergi sisteminin sadeleşmesi içinde önemlidir.

P:268

254

M Vergi Raporu

m

28. Gelir idaresinin taşra örgütlenme sorunları giderilerek yeknesaklık

sağlanmalıdır

2005 yılında 5345 sayılı Yasa ile Gelir İdaresi Başkanlığı kurularak Gelirler Genel Müdürlüğü kaldırılmıştır. Ancak, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın taşra örgütlenmesinde öngörülen vergi dairesi başkanlığı modeli tam olarak tüm illerde kurulamamıştır. Üniter bir devlet yapısına sahip olan ülkemizde hizmetin sunumu,

vatandaşların ödevini yerine getirirken muhatap olacağı birimi bilmesi açısından

tüm ülke genelinde aynı örgüt modeline geçilmesi gerekmektedir. Farklı model

uygulanmasının anayasal açıdan hiçbir makul gerekçesinin olmadığı düşünülmektedir. Nitekim daha önceki bölümlerde belirtildiği üzere 2005 yılından bu

yana GİB’in tahakkuk/tahsilat oranları hızla düşmektedir.

Taşra teşkilatının farklı örgütlenmesi yanında, vergi daireleri bazında aynı konuda farklı uygulamaların da yapılmasının önüne geçilememektedir. İdari açıdan

ortaya çıkan yorum farklıları giderilememektedir. Ayrıca, en üst makamda görev

alanlar da vergilendirme yetkisinin kullanılmasında ortaya çıkan yasal problemleri kendileri çözmekten kaçınarak durumu merkezdeki Gelir İdaresi Başkanlığı’na bırakmakta, bu da işlemlerin çok yavaş işlemesine sebep olduğu gibi mükellef ile idareyi karşı karşıya getirmektedir. Bu uygulama farklılığı sonucunda,

farklı illerde faaliyette bulunan mükellefler ve dolayısıyla meslek mensuplarımız

farklı idari yöntemlerle karşılaşabilmektedir.

29. Vergi denetim ilkeleri saptanmalı ve kamuya açıklanmalıdır

Ülkemizde yıllardan beri vergi denetiminin yetersizliğinden bahsedilmekle birlikte bugüne kadar denetim konusunda yaşanan sorunlar çözülebilmiş değildir.

Öncelikle, denetim kadrolarının doldurulamaması, denetim elamanlarının bir kısmına denetim görevi dışında başka görevler verilmesi, sorunun başlıca kaynağını

oluşturmaktadır.

Vergi inceleme elemanlarının, incelemeleri sırasında sektörler ve vergi yükümlü

gruplarına göre dikkat etmeleri gereken ilkeler belirlenmeli ve bu ilkeler kamuya açıklanmalıdır. Örneğin, bir vergi inceleme elemanının taşınmaz sektöründe

faaliyet gösteren bir yükümlüyü incelerken dikkat etmesi gereken temel konular

önceden belirlenmeli ve bu denetim ilkeleri aynı sektörde faaliyette bulunan yükümlüler nezdinde yapılan bütün vergi incelemeleri için geçerli olmalıdır. Bu,

P:269

255

TÜRMOB M

m

eşitlik ilkesi için de gereklidir. Bu ilkelerin ve hazırlanan inceleme kılavuzlarının

önceden kamuoyuna açıklanması, yükümlülerin eğitimi ve kurallara uyumlarının

bilinçli olarak sağlanması açısından da önemlidir. Ayrıca, kılavuz çalışmaları sırasında meslek mensuplarının deneyimlerinden hareketle TÜRMOB’dan da destek alınmalıdır.

Bilindiği üzere 4008 sayılı Yasa ile 213 sayılı VUK’ya eklenen mükerrer 227

inci madde ile vergi beyannamelerinin 3568 sayılı Yasaya göre yetki almış serbest muhasebeci, serbest muhasebeci malî müşavir veya yeminli malî müşavirler

tarafından da imzalanması mecburiyetini getirmeye, bu mecburiyeti beyanname

çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibariyle ayrı ayrı uygulatmaya

Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır. Yine söz konusu Yasa ile VUK’nın 30 uncu

maddesinde yapılan değişiklikle de bu maddeye eklenen (7) numaralı bent ile

VUK’nın mükerrer 227’nci maddesi uyarınca 3568 sayılı Yasaya göre yetki almış

meslek mensuplarına imzalattırma mecburiyeti getirilen beyanname ve eklerinin

imzalattırılmaması veya tasdik kapsamına alınan konularda yeminli malî müşavir

tasdik raporu zamanında ibraz edilmemesi re’sen takdir nedeni olarak sayılmıştır. Ancak, Gelir İdaresince bugüne kadar beyanname imzalatmayan mükellefler

açısından bu hüküm işletilememiştir. Öte yandan, 4008 sayılı Yasa ile getirilen

bu hükümlerde “beyanname imzalama” şartı yerine “defter tutturulması” şartı

getirilmesi önerilmişse de Anayasaya aykırı olacağı savı ile karşı çıkılmıştır. Nitekim yasa gerekçesinde VUK’nın mükerrer 227 inci maddesi ile denetim yetkisinin meslek mensuplarına devredildiği belirtilmiştir. Ancak bugüne kadar meslek mensuplarına vergi inceleme yetkisinin devredildiğini ifade etmek mümkün

görünmemektedir. Bir meslek mensubunun defterlerini tutmadığı mükellef adına

beyanname göndermesi gibi hukuken kabul edilemeyecek olayların yaşandığı

dikkate alındığında günümüzde mükerrer 227 inci maddenin yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Kaldı ki bugüne kadar yaşanan süreçte yaşanan değişim ve

gelişmeler VUK’nın mükerrer 227 inci maddesinin artık günümüzde yetersiz kaldığını da göstermektedir.

30. Gelir idaresinin meslek mensupları ile bilgi paylaşımının artırılması

gerekmektedir

Vergi Usul Kanunu’nun 5 inci maddesinde düzenlenen vergi mahremiyeti nedeniyle mükellefler hakkında elde edilen bilgilerin paylaşımı sınırlandırılmıştır. Bu

madde uyarınca, sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenledikleri

P:270

256

M Vergi Raporu

m

veya kullandıkları vergi inceleme raporuyla tespit olunanların, kanunla kurulmuş

mesleki kuruluşlarına ve 3568 sayılı Kanunla kurulan birlik ve meslek odalarına

bildirilmesine izin verilmiştir. Ancak, bu bilgi de çok sınırlı kalmaktadır. Meslek

mensubu kendisi ile sözleşme yapan mükellef hakkında Gelir İdaresi’nce meslek mensubuna sunulan bilgilerin artırılması gerekmektedir. Şöyle ki, meslek

mensubundan hizmet almak üzere başvuran bir mükellefin ortak olduğu şirketler,

bu şirketler hakkında re’sen terk vb. işlemlerinin bulunup bulunmadığına ilişkin

sicil bilgileri, mükellefin geçmiş yıl beyanları, borçları gibi meslek mensubunun mükellefini izlemesi ve idareye de yardımcı olması için gerekli kolaylıkları sağlayıcı düzenleme yapılması gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki, meslek

mensubu, idare ile mükellef arasında bir köprü olup, idarenin buna göre hareket

etmesi her zaman yararlı sonuçlar doğuracaktır. Meslek mensuplarının müteselsil

sorumlulukları dikkate alındığında, Gelir İdaresi Başkanlığını’nın bilgi paylaşımı

konusunda daha adil olması bir zorunluluk olarak da ortaya çıkmaktadır.

31. Vergi uyuşmazlıklarında meslek mensuplarından adli muhasebeci olarak yararlanılmalıdır

Vergi hukuku diğer hukuk dallarına göre farklı bir dal olup sadece vergi yasaları

ile hukuki sorunların çözülebilmesi mümkün değildir. Bu hukuk dalında delil

sistemi, her ne kadar serbest olsa da delillerin büyük bir kısmı belgeye dayanmaktadır. Bu belgeler ise çoğunlukla muhasebe kayıtlarına ve mali tablolardan

oluşmaktadır. Dolayısıyla yargılama sürecinde finansal tablo analizi gibi yöntemlerden yararlanılması önemli hale gelebilmektedir.

Geçtiğimiz dönemde dünyada yaşanan muhasebe skandalları (ABD’de ENRON

ve Adelphia ya da İtalya’da Parmalat örneğinde olduğu gibi.) göz önüne alındığında muhasebede yapılan hata ve hilelerin ortaya çıkarılması önemli hale gelmiştir. Ayrıca, ABD, Kanada, İngiltere ve Avustralya gibi ülkelerde “adli muhasebe (forensic accounting)” tanımlanan yeni bir meslek tartışılmaya başlanmıştır.

Bu nedenle, ülkemizde de “adli muhasebecilik” müessesesini gündeme gelmesi

ve bu uygulamadan yararlanılması gerekmektedir. Dolayısıyla ülkemizde de muhasebeden kaynaklanan hata ve hilelerin ortaya çıkarılmasında adli muhasebecilik aktif hale getirilerek yargı organlarınca meslek mensuplarının bilgi birikim-

P:271

257

TÜRMOB M

m

lerinden yararlanılması gerekmektedir. Bununla uyuşmazlıkların çözümü süreci

kısalabileceği gibi, daha sağlıklı kararların alınması da sağlanabilecektir. Çünkü

adli muhasebecilik ile hem dava hem de işletme danışmanlığı yapılabileceği gibi

uzman denetçilerden bilirkişi olarak da yararlanılabilecektir. Günümüzde mahkemeye intikal etmiş, ticari anlaşmazlıklarla ilgili duruşmalarda, adli muhasebecilerin avukat sıfatıyla sorgulama yapabilmelerine olanak tanınmasının olumlu

sonuçları olabilecektir.

Adli muhasebecide bulunması gereken hukuk alt yapısı, muhasebe ve suç bilimi

formasyonları dikkate alınarak buna uygun üniversiteler ve meslek içi eğitim

veren TÜRMOB dahil kuruluşlar karma eğitim modülleri geliştirmelidir.

Diğer taraftan, ülkemiz mevzuatında bunu engelleyici herhangi bir düzenleme

bulunmamakla birlikte, bu sistemin işler hale gelmesi için Adalet Bakanlığı,

Hazine ve Maliye Bakanlığı, TÜRMOB ve üniversitelerde bu konuda çalışan

akademisyenlerin ortaklaşa çalışmaları ile hukuki alt yapının tanımlanması da

faydalı olacaktır43.

Bilirkişilik sistemini baştan düzenleyen 03.11.2016 tarih ve 6754 sayılı

Bilirkişilik Kanunu’nda da ne yazık ki, yukarıda ifade edilen özeliklere uygun bir

bilirkişilik sistemi oluşturulmamıştır. Bu konuda bir mevzuat çalışmasına ihtiyaç

olduğu her geçen gün daha da net şekilde fark edilmesine rağmen yeni Kanun,

adli muhasebecilik anlamında bir düzenlemeyi gerçekleştirmemiştir.

32. 3568 sayılı Yasada yer alan düzenlemeler, diğer kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının düzenlemeleri ile paralel hale getirilmelidir

3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’nun 22 ve 35’inci maddelerine 10/7/2008 tarih ve 5786 sayılı Kanun’la

eklenen “…Üst üste iki seçim döneminde iki defa Birlik Yönetim Kurulu başkanlığına seçilmiş olanlar, aradan iki seçim dönemi geçmedikçe Yönetim Kurulu

üyeliğine seçilemezler.” ile “Odalarda üst üste iki seçim döneminde iki defa Yönetim Kurulu başkanlığına seçilmiş olanlar, aradan iki seçim dönemi geçmedikçe

Yönetim Kurulu üyeliğine seçilemezler.” düzenlemelerinde yer alan yeniden seçi43 Bu konuda Bkz. TURKER, Masum (Ekim 2004) Vergi Kayıplarının Önlenmesinde Muhasebe

Meslek Mensuplarının Vergi Beyannamelerini İmzalaması ve Maliye Bakanlığı’na Bir Öneri,

TÜRMOB Yayınları, Yayın No. 249

P:272

258

M Vergi Raporu

m

lememe yasağı, 1982 Anayasası’nın 2., 13., 67. ve 135 inci maddelerine aykırılık

teşkil etmektedir44.

Anayasa Mahkemesi’nin müstekar haline gelmiş kararlarında diğer Kamu

Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşlarına ilişkin kanunlarda yer alan ve

yukarıda yürürlükten kaldırılması teklif edilen hükümler Anayasaya aykırı

bulunarak iptal edilmektedir.

23 Mart 2013 tarih ve 28596 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi kararı ile 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve

Borsalar Kanunu’nun aynı mealdeki 18. maddesinin üçüncü fıkrasının, 63. maddesinin altıncı fıkrasının ve 65. maddesinin yedinci fıkrası iptal edilmiştir.

Benzer şekilde, 8 Ağustos 2014 tarih ve 29082 sayılı Resmi Gazete yayımlanan

Anayasa Mahkemesi kararı ile 6964 sayılı Ziraat Odaları ve Ziraat Odaları Birliği

Kanunu’nun aynı mealdeki 11 inci maddesinin 3 üncü fıkrası iptal etmiştir. İptal

edilen hüküm şu şekildedir:

“Üst üste iki dönem yönetim kurulu başkanlığı yapmış olanlar, aradan iki seçim

dönemi geçmedikçe aynı göreve yeniden seçilemezler.”

Bu nedenlerle Anayasa Mahkemesi tarafından da ifade edildiği üzere, Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarında Birlik veya Oda yönetim kurulu başkanlığı gibi görevlere “seçilme hakkı” demokratik bir haktır. 1982 Anayasası’nın

44 İlgili Maddeler aşağıdaki gibidir.

Birlik Yönetim Kurulu (1)

Madde 35 – (Değişik birinci fıkra: 10/7/2008-5786/12 md.) Birlik Yönetim Kurulu, kayıtlı

olduğu meslek odasında en az üç yıl kıdemli olup serbest veya bir işyerine bağlı olarak bu

Kanun hükümlerine göre fiilen mesleki faaliyette bulunan Birlik Genel Kurulu üyeleri arasından üç yıl için seçilen dokuz asıl ve dokuz yedek üyeden oluşur. Yönetim Kurulu üyelerinden

beşinin yeminli mali müşavir olması zorunludur. Üst üste iki seçim döneminde iki defa Birlik

Yönetim Kurulu başkanlığına seçilmiş olanlar, aradan iki seçim dönemi geçmedikçe Yönetim

Kurulu üyeliğine seçilemezler.

Oda Yönetim Kurulu

Madde 22 – (Değişik: 10/7/2008-5786/8 md.)

Yönetim Kurulu üyeleri, kayıtlı olduğu meslek odasında en az üç yıl kıdemli olup serbest veya

bir işyerine bağlı olarak bu Kanun hükümlerine göre fiilen mesleki faaliyette bulunanlar arasından seçilir. Üye sayısı yüzden az olan odalarda üç yıllık süre şartı aranmaz. Odalarda üst

üste iki seçim döneminde iki defa Yönetim Kurulu başkanlığına seçilmiş olanlar, aradan iki

seçim dönemi geçmedikçe Yönetim Kurulu üyeliğine seçilemezler.

Seçilme yeterliğini kaybeden Yönetim Kurulu üyelerinin görevi kendiliğinden sona erer.

P:273

259

TÜRMOB M

m

135 inci maddesinde öngörülmeyen belli süre başkanlık yapanların aradan iki seçim dönemi geçmedikçe yeniden seçilemeyeceklerine ilişkin yasağın demokratik

gereklerle izahı mümkün değildir.

Bu yasak seçime katılan üyelerin kanaatinin serbestçe oluşmasını engellediğinden üyeler yönünden “seçme” adaylar yönünden “seçilme” hakkına müdahale

oluşturmuştur. Kamu kurumu niteliğinde olsa da sivil toplum örgütlerine bu tür

seçilememe yasakları getirilmesi demokratik hukuk devleti anlayışıyla bağdaşmayacağından Anayasa’ya aykırılık oluşturmaktadır. Bu nedenlerle 3568 sayılı

Kanun’un 22 nci maddesinin 1 inci fıkrasında ve 35 inci maddesinin 1 inci fıkrasında yer alan aradan iki seçim dönemi geçmedikçe yeniden seçilemeyeceğine

ilişkin yasağın kaldırılması Hukuk Devleti ilkesine uygunluk arz edecektir.

33. Gelir İdaresi Başkanlığı, Vergi Yasalarında yer alan ve her yıl yeniden

değerleme oranında kendiliğinden artan vergilendirme ile ilgili tutarları,

ilgili vergilendirme döneminden önce açıklamalıdır

Gelir İdaresi Başkanlığı, vergi yasalarında yer alan ve her yıl yeniden değerleme

oranında kendiliğinden artan vergilendirme ile ilgili tutarlarının bazılarını ilgili

vergilendirme döneminden önce Gelir Vergisi Kanunu, Vergi Usul Kanunu Tebliğleri gibi idari düzenlemelerle açıklamakla birlikte bir sonraki yılda birinci ya

da ikinci sınıf esasına göre tutulacak defter hadleri ya da vergiden istisna harcırah tutarları gibi vergilendirmeye esas teşkil eden tutarları, bu Tebliğlere dahil

etmemektedir. Bu nedenle, bu tür vergilendirmeye ilişkin yeniden değerleme oranında kendiliğinden artan tutarlar; mükelleflerin bilgilendirilmesi ve uygulamada

birlik sağlanması için Gelir İdaresi Başkanlığı’nca açıklanmalıdır. Beyannamelerin meslek mensuplarına imzalatılması zorunluluğuna ilişkin hadler ya da kurumlar vergisinde yer alan istisnalardan faydalanabilmek için zorunlu olan YMM

Raporu ibrazı tutarı buna örnek gösterilebilir. Bu hadlere ilişkin internette farklı

tutarlar bulunmakta ve bu da mükellefleri hatalı işlemlere yönlendirebilmektedir.

34. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın internet sayfasında yapılan duyuru ile

meslek mensuplarından keyfi ilave bilgiler istenmemeli ve ihtiyaç duyulan

bilgiler teknik ve yasal alt yapı sağlandıktan sonra istenmelidir

Geçici vergi beyannamesinde dönemi içinde faaliyet kodu itibariyle brüt kazanç

dağılımı istenmesi veya KDV Beyannameleri ile birlikte vergilendirme dönem

P:274

260

M Vergi Raporu

m

içerisinde düzenlenen belgelerin sayısının istenilmesi örneklerinde olduğu gibi

Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan yapılan duyurularla meslek mensuplarından sıkça

ve acele ilave bilgi istenilmektedir.

Öncelikle vergi toplama maliyetlerini artıran, vergi mükelleflerine ve meslek

mensuplarına ayrıca iş yükü getiren bu tür düzenlemelerin, keyfilikten öte

“vergilerin yasallığı” ilkesi gereği, “Duyuru” şeklinde yapılmaması gerekmektedir.

Ayrıca işgücü planlamaları dönem başlarında yapıldığından, zaman ve emek

ayrılması gerektiren bu çalışmaların makül bir süre sonrasında ve dönem

başlarında başlatılması da uygun olacaktır. Aksi takdirde, mükelleflerle birlikte

(ağır) müteselsil sorumluluğu olan meslek mensuplarımızın asıl işleri olan defter

kayıtlarının tutulması ve beyannamelerin doğru ve zamanında verilmesi ile ilgili

işlemlerinde aksamalar olacak ve hem İdare hem de meslek mensupları açısından

istenmeyen sonuçlar ortaya çıkmasına neden olacaktır.

Dolayısıyla hangi amaçla istendiği anlaşılamayan bu bilgilerin öncelikle

mevcut olan ve kolaylıkla elde edilebilecek olanlarına ilişkin mükerrer bilgi

istenmesinin önüne geçilmesi, mevcut olmayan bazı bilgilerin istenmesi hala

zorunlu görülüyorsa ilgili yasal düzenlemelerin yapılması, e-defter uygulamaları

da dahil olmak üzere muhasebe programlarında buna ilişkin teknik alt yapının

sağlanması ve bu yasal ve teknik gerekli çalışmalar tamamlandıktan sonra

mali yıl başına gelecek şekilde ilk uygulamanın başlatılmasının uygun olduğu

değerlendirilmektedir.

35. Mali tatile ilişkin süreler uzatılmalıdır

5604 sayılı Malî Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanun ile getirilen süreler meslek

mensuplarına kolaylık sağlayamamaktadır. Çünkü; meslek mensupları mali tatilin

bitiminden sonra defterleri kaydetmek ve beyanname düzenlemek için çok sınırlı

bir zaman aralığında çalışmak zorunda kaldığından mali tatil yapamamaktadırlar.

Kanunun 1 nci maddesinin 3’üncü fıkrasında Vergi Usul Kanunu hükümlerine

göre belirli sürelerde yapılması gereken muhasebe kayıt sürelerinin, bildirim

sürelerinin ve vergiyle ilgili işlemlere ilişkin dava açma süreleri malî tatil

süresince işlemeyeceği belirtilmektedir. Vergi Usul Kanunun 219’uncu

maddesinde kayıt süresi ile ilgili olarak muamelelerin hacmine ve icabına

uygun olarak muhasebenin düzen ve açıklığını bozmayacak bir zaman zarfında

kaydedilmesinin şart olduğu, bu gibi kayıtların 10 günden fazla geciktirilmesinin

P:275

261

TÜRMOB M

m

caiz olmadığı belirtilmektedir. Bu durumda mali tatil süresince işlemeyen kayıt

sürelerinin mali tatilden sonra işlenmeye başlandığında kanunun cevaz verdiği

süreler kullanılamamakta ve kayıtlar tamamlanamadan beyanname düzenlenmesi

zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Bu ise beyanların mükelleflerin defter kayıtları

uyum sorununa neden olmaktadır. Bu durum aynı zamanda meslek mensuplarının

mükelleflerin vergi borçları ve cezalarından sorumlu tutulmaları sonucunu da

doğurabilmektedir. Bu nedenle meslek mensupları mali tatil süresi boyunca

defter kayıtlarını işlemek zorunda kalmaktadırlar.

Bu nedenlerle beyan ve ödeme sürelerine ilişkin süreler Temmuz ayı sonuna

kadar uzatılmalıdır. Ancak bu durumda 5604 sayılı Kanun ile istenilen amaç

gerçekleştirilecektir.

36. Meslek mensuplarına ilave iş yükü getirilirken meslek mensuplarımızın çalışmalarının karşılığını almaları sağlayacak düzenlemelere de yer

verilmelidir

10.12.2018 tarih ve 30621 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7153 sayılı

Kanunla 2872 sayılı Çevre Kanunu’nda değişiklikler ve eklemeler yapılmış,

yapılan düzenleme ile yurt içinde piyasaya arz edilen Çevre Kanuna ekli (1)

sayılı listede yer alan ürünlerden poşetler için satış noktalarından, diğer ürünler

için piyasaya sürenlerden/ithalatçılardan söz konusu listede belirtilen tutarda geri

kazanım katılım payı tahsil edilmesi uygulaması getirilmişti.

Yine 15/07/2019 tarih ve 30832 sayılı Resmi Gazete’de 7183 sayılı TÜRKİYE

TURİZM TANITIM VE GELİŞTİRME AJANSI HAKKINDA KANUN

yayımlanmış, 1 Ekim 2019 tarihinden geçerli olmak üzere Türkiye Turizm Tanıtım

ve Geliştirme Ajansının kuruluş amaçlarının gerçekleştirilmesi ve faaliyetlerin

finansmanında kullanılmak üzere turizm payı alınması uygulaması getirilmişti.

Bu tür düzenlemeler, meslek mensuplarımızın iş yükünü artırmakta ve meslek

mensuplarımıza önemli sorumluluklar getiren vergi beyannameleri ve SGK

Bildirileri gibi çalışmalarını olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle, bu tür

uygulamalardan önce Birliğimizin görüşleri alınmalı ve bu tür düzenlemelerde

meslek mensuplarımızın çalışmalarının karşılığını almaları sağlayacak

düzenlemelere de yer verilmelidir.

P:276

262

M Vergi Raporu

m

37. Kriz dönemlerinde şirketlerin mali yapılarının güçlü olmasına yönelik

düzenlemeler yapılmalıdır

TÜRMOB tarafından 2019 yılında hazırlanan Şirketlerin Mali Yapılarının

Güçlendirilmesine Yönelik Öneriler Raporunda 45 ekonomik kriz dönemlerinde

işletmelerin dikkate almaları gereken vergi uygulamaları konusunda bilgilere ve

meslek mensuplarını yönlendirici düzenlemelere de yer verilmiş; işletmelerin

mali yapılarının güçlendirmelerine yönelik idari ve yasal uygulamalar konusunda

önerilerde de bulunulmuştur.

Bu Raporda yer alan bazı önerilere aşağıda başlıklar halinde yer verilmiştir.

— Maliyet artışı fonu uygulaması yeniden uygulanmalıdır.

— Sermayenin tamamının veya bir kısmının karşılıksız kalması

durumunda; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu uyarınca yapılması

zorunlu olan sermaye azaltımları; Hazine ve Maliye Bakanlığının

özelgelerinde açıklamalara konu edilen sermaye azaltımından ayrı

değerlendirilmelidir.

— Stoklara ve sabit kıymetlere ilişkin faiz ve kur farkı giderleri herhangi

bir sınırlama olmaksızın seçimlik hak olarak gider yazılabilmeli ve

bununla ilgili yasal düzenleme yapılmalıdır.

— Gerçekleşmeyen kur farklarından doğan kar veya zararlar; dönem

matrahının belirlenmesinde dikkate alınmamalıdır.

— Kur farklarının KDV’ye tabi tutulmamalıdır.

— Yurtdışındaki ilişkili kişilerden faizsiz olarak yapılan borçlanmalar

üzerinden KDV hesaplanmamalıdır.

— Mevduat veya kredi sözleşmelerine müstenit alacakların/borçların

değerleme gününde değil ödendiği ya da tahsil edildiği günde

değerlenmesine yönelik bir düzenleme yapılmalıdır.

— Vazgeçilen alacakların geçmiş yıl zararlarına mahsubu imkânı

getirilmelidir.

45 Bu Raporun elektronik kopyesi, https://www.turmob.org.tr/ekutuphane/094db 148-3078-407c

-bf43-818dfe13b3ef/e-kitap/1 adresinden edinilebilir.

P:277

263

TÜRMOB M

m

— Bölünme halinde gerçekleştirilen sermaye azaltımının kar dağıtımı

olmaktan çıkarılmalıdır.

— Taşınmaz satışından doğan zararlar, indirim konusu yapılmalıdır.

— Hisse senetlerinin bastırılıp bastırılmamış olmasının vergilendirme

üzerindeki etkisi giderilmelidir.

— Kurumlar vergisinden matrah artırımında bulunan mükellefler, transfer

fiyatlandırmasına bağlı olarak kar dağıtımı yönünden incelenmemelidir.

— Sermaye artırımı teşvik edilmeli, nakdi sermaye artışına getirilen süre

kısıtlaması kaldırılmalıdır.

— Genç girişimcilerde kazanç istisnasının kapsamının genişletilmelidir.

— Daha önce basit usul mükelleflerine tanınmış olan kazanç indirimi

hakkı diğer mükelleflere de tanınmalıdır.

— Vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi kolaylaştırılmalı ve indirim

miktarı arttırılmalıdır.

— Sınai mülkiyet haklarındaki istisna geliştirilmelidir.

— Konkordato süresince ödenmesi gereken katma değer vergilerinin %50

indirimli olarak ödenmesi önerisi değerlendirilmelidir.

— Konkordato alacaklarının firmaların ödemeleri gereken geçici kurumlar

vergilerinden veya diğer vergi borçlarından mahsup edilebilmelidir.

— Mükelleflerin sonraki döneme devreden KDV alacaklarının iadesi

sağlanmalı, en azından gelir ve kurumlar vergisi kazancının tespitinde

gider olarak alınmasına izin verilmelidir.

Bu önerilerle ilgili geniş açıklamalar söz konusu Raporda yer almakta olup, bu

konuda çalışma yapılmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir.

P:278

264

M Vergi Raporu

m

KAYNAKÇA

ALTUĞ, Figen ve diğerleri (2010), Türkiye’de Vergi Bilinci İstanbul

Araştırması, İstanbul SMMM Odası Yayın No: 134.

Başhukuk Müşavirliği Ve Muhakemat Genel Müdürlüğü (mülga BAHUM)

<www.bahum.gov.tr >

BULUTOĞLU, Kenan (2004), Türk Vergi Sistemi, 8. Baskı. İstanbul.

ÇAĞAN Nami, “Demokratik Sosyal Hukuk Devletinde Vergilendirme”,

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Yıl 1980 Cilt 37 Sayı 1-4.

DPT (2007), 9 Kalkınma Planı Vergi Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara,

s. 25.

EU Commission Taxation and Customs Union (2007), Fiscal Blueprints, A

Path to robust, modern abd efficient tax administration.

Gelir İdaresi Başkanlığı, <http://gib.gov.tr>

GÖKER, Cenker, Yönlendirici Vergilendirme, Turhan Kitabevi, Ankara, 2011.

HM Revenue & Customs (HMRC) <http://www. hmrc.gov.uk/ rewrite/index.

htm>

Kalkınma Bakanlığı, (2014), 10 Kalkınma Planı Vergi Özel İhtisas Komisyonu

Raporu, Ankara.

Konya Vergi Dairesi Başkanlığı, <http://www.konyavdb.gov.tr>

NEUMARK, F. (1946), Gelir Vergisi, İstanbul, İsmail Akgün Matbaası.

OECD (2009),Tax Administration in OECD and Selected Non- OECD

Countries: Comparative Information Series, Paris.

OECD (2015), Revenue Statistics 2014, Paris,

OECD (2018), Revenue Statistics 2017, Paris,

OECD (2021), Revenue Statistics 2020, Paris,www.oecd.org

P:279

265

TÜRMOB M

m

ÖNCEL, Mualla – KUMRULU, Ahmet – ÇAĞAN, Nami - GÖKER, Cenker

(2021); Vergi Hukuku, Ankara Turhan Kitabevi.

ÖZ, N. Semih (2006), Gelir Vergisinde Vergiyi Doğuran Olay Elde Etme,

Ankara, Maliye ve Hukuk Yayınları..

TÜRKER, Masum (2004) Vergi Kayıplarının Önlenmesinde Muhasebe

Meslek Mensuplarının Vergi Beyannamelerini İmzalaması ve Maliye

Bakanlığı’na Bir Öneri, TÜRMOB Yayınları, Yayın No. 249.

TÜRMOB (2019), Şirketlerin Mali Yapılarının Güçlendirilmesine Yönelik

Öneriler Raporu, Yayın No: 149, Ankara.

P:280

TÜRMOB

TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER

VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ

(UNION OF CHAMBERS OF CERTIFIED PUBLIC ACCOUNTANTS OF TÜRKİYE)

İncek Kızılcaşar Mah. 2669 Sk. No: 19 06830 Gölbaşı - ANKARA

Tel: (0.312) 586 00 00 (10 Hat) Faks : (0.312) 586 00 11

www.turmob.org.tr

Create a Flipbook Now
Explore more